You are on page 1of 48

BR DELNN HATIRA DEFTER GOGOL Trkesi: Ali ankrl ANTK DNYA KLASKLER stanbul 2005 KARZMA YAYIN ETM

DANIMANLIK REKLAM HZMETLER A Nikolay Vasilyevi GOGOL (1809-1852) Antik Dnya Klasikleri: 16 Gogol Kitapl: 1 ISBN: 975-6870-46-X Bask ve Cilt: Prizma Pres Matbaaclk Merter Keresteciler Sitesi Fatih Cad. Yksel Sok. Merter / stanbul Tel: (0212) 637 48 02 irtibat iin: Alaykk Cad. No: 11 Caalolu/istanbul Yazma.- P.K. 50 Sirkeci / istanbul Telefon: (0212) 513 84 15 Faks:(0212)512 40 00 Ukraynal aydnlar snfndan kk bir aileye mensup Rus yazarlarndandr. Babas, ondaki tiyatro merakn kefedip yazar olmas iin tevik etmitir. Yksek tahsil yapmak zere, binbir mitle Petersburg'a gitti. Umduunu bulamad ve kk bir memur olarak greve balad. Arkasndan, bir kz mektebinde tarih retmenlii yapt. Bu arada ilk kitabn yazd. Ukrayna'nn zengin folklorundan faydalanarak kaleme ald "Masalllar" hemen ilgi grd. (1831) Arkasndan -btn maddi skntlara ramen-Tara Bulba ve Mirgorot hikyelerini yazd. slubundaki alayc ve trajik dil edebiyatlarn dikkatini ekti. Yaad dnemin sefaletini ve buna sebep olan ynetim zaafn karikat-rize etmesi sansr kurulunu kzdrd. Rvetilik suuyla Roma'ya srld. (1836) Nevski Bulvar, Bir Delinin Hatra Defteri, Portre, Burun, Palto, Mfetti gibi hikyelerinde, insanlarn fakirlik, sefalet ve bask yznden nasl ahsiyetlerini yitirdiini ve delilik snrna kaydn alayl bir dille gsterdi. l Canlar'm ve Mfettiin kopard frtna Gogol' tekrar Rusya dna att. Dostlar bile onun ar ve krc bir dil kullandn syleyince bunalma dt. Bir hal kafilesi ile Kuds'e gitti. Yapt hatalar telafi etmek iin fanatik bir din adamna dant; ona btn dncelerini at. Ald tavsiye zerine l Canlar'a zr niteliinde bir ilve yapt. Bu ar geleneki papazn Gogol'a empoze etmeye alt fikirler hi de onun yaratlna uygun deildi. Gogol tekrar bunalma dt. Yazd yeni hikyelerin msveddelerini bir gece yakt. Son gnleri aclar iinde geti. Btn dostlar kendisinden yz evirdi. Gogol, insanlardan kap intivaya ekildi. Devaml a kalmaktan bitkin dm bir halde, 43 yanda iken, 1852 ylnn ubat aynda ld. Elinizdeki kitap hakknda : Bir Delinin Hatra Defteri adl bu kitap, 3 ayr hikyeden olumaktadr. Birinci hikye, kitaba adn veriyor ayn zamanda. ikinci hikye, Palto. Yaynland dnemde byk yank yapan bir hikye. Ayn zamanda tiyatro olarak dnyann pekok lkesinde ilgiyle izlendi. nc hikyenin ismi de Burun. imdi sizleri, beeneceinizi umduumuz Gogol'n birbirinden gzel hikayeleriyle babaa brakyoruz. 3 Ekim

Sabah uyandmda iimi bir korku sard. Hizmetim Mavra ayakkablarm getirince saati sordum. Onu birka dakika getiini syleyince korkumun sebebi anlald. Yine daireye ge kalmtm. Eer u pinti muhasebecimizi yakalayp birka kuru avans koparma midim olmasa, bugn daireye gitmeyecektim. ube mdrmzn suratn asp beni nasl azarlayaca belliydi. Zaten birka gndr drla -np duruyordu: "Bktm senin u danklndan! Sen adam olmazsn azizim... Dairede aptalca dolap, evrak birbirine kartryorsun. Tarihleri yanl atyorsun, noktadan sonra kk harfle balyorsun. lkokul ocuu bile senden gzel yazar." u bizim mdr kadar kendini beenmi adam zor bulunur. Uursuz, leylek bacakl, ksa kollu, tip bir herif. Beni kskand kesin... Tatmin olmak iin odasna arr, btn kalemlerini at rr. Haydi mdr ne ise... Ya u muhasebeci domuzu! Adam sanki basit bir daire muhasebecisi deil de hazine mdr... almndan geilmez. Bir memurun anas bile lse, maan pein alamaz. Yalvar yakar, nnde diz k, atla, patla; kl bile kprdamaz kfirin... Karsndan dayak yediini sanki bilmeyen var. Adam, devlet kasasndan maa verirken bile eli titrer; sanki cebinden veriyor... Ben hari, bizim dairenin btn memurlar torpillidir. Her birinin srtn dayad soylu bir days vardr. Maala r az, havalar oktur. Hepsi de kibarlk budalasdr. "Efendim-"den, "ltfen"den geilmez, etraf prl prldr. Bakenttekiler bile byle temizlik grmemilerdir. Masalarmz maundan, sandelyelerimiz cill aatandr. Amirlerimiz bizimle "siz" diye konuur. Zaten bu aristokratik hava olmasa, oktan istifam basar giderdim. Hav dklm ve eskimeye yz tutmu paltomu giyip dar ktm. Saanak halinde yamur yayor. emsiyemi atm, dkknlarn kepenklerini kaldran kk esnaflara selm vere vere il erledim. Hzl hzl temizlik iine giden gndeliki kardlardan baka sokakta kimseler yok. leride birka hademeye rastladm. Yol kavanda, efendi klkl bir memura gzm iliti. "O da benim gibi daireye ge kalm..." diye mrldandm. Sonra birden vaziyeti aktm: "Yo birader! dedim, seninki daireye gitmek deil. u nde giden diiye yetimeye alyorsun." Ne namussuz, ne zamparadr u bizim memur takm! Subaylardan aa kalmazlar. Sokakta grdkleri her ssl kadnn peine derler. Byle dnerek yrrken, bir maazann kapsnda duran arabaya gzm iliti. Arabay hemen tandm. "Bizim Genel Mdr'n gndz burada ne ii var?" diye merak ettim. Arabann kaps ald; etek hrtlarnn ardndan mdrn kz grnd. Derhal kye saklandm . Uak yerlere kadar ei^rek temenna durdu. Kk afet, gerdan krarak saa sola bakt. Ka-gz oynatt ve denek yutmu gibi dim dik yryerek maazann kapsndan girdi. Durduum yerde btn yalarm eridi. Yakas ya balam eski paltoma sarlp bekledim. Dengi olmadm bile bile bu kza tutkundum. Kzn kk finosu, hanm gibi hava atp alm sataym derken hzla alp kana kapdan ieri girmeye frsat bulamad; darda kald. Buna uak sebep olmu gibi, adamcaza havlaypkendi diliyle onu bir gzel azarlad. Ben, hanmna tandm kadar bu hohou da tanrm. Ad "Meci"dir. Paltoma sarnm, kararszlk iinde beklerken incecik bir sesin; Merhaba Mei! dediini duydum. Konuan grmek iin merakla etrafa baktm. Yan yana yryen iki bayan grdm. Biri gen dieri yalca idi. Yanmdan geerken ayn ince ses: Ayp deil mi, Mei? dedi. Vay canna! Ne i bu? Gzlerime inanamyorum... Bizim Mei, iki bayann arkasndan giden dii hohoa yanam kur yapyor. Duyduum ses de bu

hohoa ait... "Sarho muyum neyim?" dedim kendi kendime; ama iki kim ben kim! Mei cevap veriyor: Hakszlk etme, Fidel! Bana daha nazik davranmalsn, hav hav... iki gndr hastaym, hav hav... Ah, zr dilerim, Mei! Bu duyduuma ok zldm, hav, hav... iki fino gerekten insan diliyle mi konuuyorlard; yoksa ben mi kpekii anlamaya balamtm? Vay canna, hav hav! Okuduklarm hatrlaynca aknlm geti. u sralarda, dnyada buna benzer olaylar gerekleiyor ki. Yazdklarna 7 gre ingiltere'de bir balk suyun yzne frlayp iki kelime barm. Bir gn iki inein bir maazaya girip bir kutu ekr istediklerini okudum. Haydi btn bunlar mmkn diyelim... Ya una ne dersiniz (Mei devam ediyor): Sana mektup da yazmtm; ama bizim Ponkal tenbel-lik edip getirmemi galiba... Her ey mmkndr, fakat kpeklerin yaz yazabildiini hi duymamtm. Azm bir kar ak kald... Yaz yazmay insanlar bile doru drst beceremezken, hayvanlar bu ii acaba hangi okulda renmiler?.. Ancak soy lu kiiler imlaya uygun yazabilir. Geri son zamanlrada esnaftan yaz yazanlarn says bir hayli artt. Hatta derebey-lerimizin klelerinden bazlar da yazmay renmi. Tuh be! Memur takmnn itibar artk ayaa dt demekir. u "Fidel" denen ho ho yosmay takip etmeye karar verdim. Bakalm nerede oturuyor? Bu iin asl nedir, renmem gerek. emsiyemi atm, iki bayann peine takldm. Grohovaya sokandan Mecanskaya'ya saptlar; oradan Stolyarna'ya dndler. Sonunda Kukukin kprsnn kar yam acna geip byk bir binann nnde durdular. Bu evi bilmeyen yoktur. Mehur "Zeverkov'un Evi". Ev deil, geldi geti han gibi bir yer. Kimler yok ki: Gndeliki kadnlar, emekli subaylar, taradan gelmi on drdnc dereceden memurlar, dul ihtiyarlar... Balk isfihi gibi odalara skm otururlar. Trampet alan bir arkadam da burada oturur... ki bayan hohola birlikte beinci kata ktlar. "Eh, bu seferlik bu kadarlk ilgi yeter; bo bir zamanmda gelir devamn renirim." diye dndm ve geri dndm. 4 Ekim , Bugn aramba. Genel mdrn odasnda alyorum. Btn kalemlerini yontmak iin erken geldim. Bizim mdr ok okuyan bir soylu; odas kitapla dolu... Merak edip bazlarnn adn okudum, hepsi de yksek ilimlerden bahseden eserler, bizim gibi ayn sonunu zor getiren ufak memur takmnn anlayamayaca dilden kitaplar... Franszca, Almanca ve ngilizce olanlar da var. Vay anasn, u ie bak! Biz Rus-ay zor okurken, genel mdr hazretleri Franszca, Almanca, ingilizce kitaplar okuyor... Zaten hazretin yzne bakmak yeter; hamet akyor!.. Azndan bir tek bo laf kmaz. Evrak getirdiim zaman bazan ltfedip hatrm sorar. "Salnza duacyz ekselans!" derim. Ne de olsa devlet adam... Bize benzememesi normal... Ama beni sevdiini biliyorum. nk, ekselanslar sadece deer verdii ve sevdii memurlarn hatrn sorar... Etrafa eki dzen verdikten sonra, sehpann zerindeki "Ar Mecmuas"na bir gz attm. u Fransz milleti de ne ahmak! Nedir istedikleri? Arlarn dilini renip daha ok bal elde etmenin yollarn aryorlarm... Vallahi elimde yetki olsa, hepsini meydana toplar sopadan geiririm... Hah, yaz dediin byle olur ite! u Kursklu derebeyinin makalesi ne gzel... Bir ara saatin on ikiyi vurduunu duydum. Vakit ne abuk gemi... Bir makale daha okumaya niyetlendiim srada kap vuruldu. Genel mdrn geldiini zannederek ceketimin dmelerini ilikledim, esas duruta bekledim, yle bir ey oldu ki, hibir yazarn

bunu anlatmaya gc yetmez. Gelen mdr deildi; O'ydu! O, yani mdrn kz... Alla-hm! Ey azizler! Bana g verin! Baylmadan kendimden gemeden ono cevap verebileyim. stndeki beyaz elbise ile tpk bir kuuya benziyordu. Hayr, ne kuusu! Gnee, evet gnee benziyordu. Selam verdi ve glmsedi. Bana glmsedi... Babam yok mu? diye sordu. Eer gzlerim kamap bam dnmeseydi, diyecektim ki: Hanmefendi, sevgili prenses... Kulunuz kleniz olaym, azizem... Diyemedim. Tutulmas dilimin, bir trl zlmedi. Sadece: Hayr efendim, henz terif etmediler... Diyebildim. O da nce bana sonra raftaki kitaplara bakp glmsedi. Bu arada elindeki mendili drd. Frlayp yerden mendili aldm. Aksilikler hep beni bulur; az kals cilal parkede kayp decektim. Utantan kzarm bir suratla, glmsemeye alarak, mendili takdim ettim. Nasl anlatsam o mendili bilmem: Beyaz, kar gibi, ince pakistadan... Generallere yakr, mini mini, miski amber kokan, kenarlar ilemmi, asil bir mendil. Teekkr etti ve inci gibi dileriyle glmsedi. Eteklerini hrdatarak odadan kt. Bir saat sonra ekselansn ua geldi: Eve gidebilirsiniz Aksenti Ivanovi, dedi; general bir toplantya gittiler. u uak takmndan nefret ederim! Antrede, bir sandelye zerinde kurulur, ayaa kalkmak yle dursun; selam vermeye bile enirler. Sanki uak deil, efendilerinin yaveri... Kstahlklar hazmedilecek gibi deil. Generalin uanda da ayn hava. Geen gn, sandalyeye kurulmu, bacak bacak zerine atm, yerinden kprdamaya lzum bile grmeden elindeki ttn tabakasn uzatmaz m: Buyurun bir tane de siz sarn. Bak u terbiyesize! Ulan kstah, kendini bilmez mankafa! Karndaki bugne bugn soylu bir adam, bir devlet memu10 ru. Senin gibi aalk bir uk deil... Portmantodan apkam aldm. Tabi paltomu da kendim "giydim. Herifin aldr ettii yok... Doruca evime gittim. iir defterini kardm. Sevgilim iin ahane bir iir yazdm. Sevgilimi bir saat gremesem, Bir yl grmedim sanrm. Sensiz hayatn tad yok, Sensiz yaamktan nefret ederim. Pukin'den kopye ettiimi sanyorsunuz deil mi? Hayr, tamamen z ilhamn eseridir. Zaten Pukin olsayd, ancak bu kadar yazabilirdi... Asil aka, asil bir iir yakr. Akam paltomu srtma geirip generalin evinin nne kadar yrdm. Kapda iki saat bekledim. Belki bir yere giderler diye... Fakat umudum boa kt. 6 Kasm Bu sabah ube mdr ile fena kaptk. Daireye admm atar atmaz, odac gelip mdrn beni istediini syledi. Ben ieri girince, odacy gnderdi. Aksenti Ivanovi! Nedir bu yaptklarn? Ne yapmm, beyefendi? Akln bana topla, krkm gemi bir adamsn! YAp-tklarm gren, "vanovi kafay tm." diyecek. Ne demek istediinizi anlayamadm, ekselans? Demek yaptn maskaralklarn farknda deilsin! Bu yatan sonra delikanl gibi davranmak senin neyine? Kendi-

ni ne sanyorsun? Bir soylu mu, bir general mi, yoksa birinci dereceden daire mdr m? Kendine gel! Be parasz sradan bir evrak memurusun... Maan srtna yeni bir palto bile alamayacak kadar dk, zavall bir adamsn. Generalin kzna kur yapmak senin neyine? Eer general bunu duyarsa, iini de kaybeder perian olursun. Bak seni uyaryorum! Git ve akln bana topla!.. Herifin beni kskand kesin... Onun da generalin k znda gz var... Mevki makam sahibi olmakla kendini birey sanyor. Saati altn ksteklimi, nehir kenarnda yazl, ehir merkezinde kona, atl arabas, uaklar varm... Hepsi vz gelir! Ben de ykselebilirim. Henz krk iki yandaym. Tam alma ve ykselme a... Biz de sras gelince albayla ve kader "yr" derse belki de generallie ykseliriz... O zaman biz de modaya gre giyinir, kravat balar seni cebimizden karrz... imdilik gcmz yetmiyor, elimiz darda... Srtmdaki u eski palto ile sevgilimin karsna kmaktan utandm sende biliyorsun... Bildiin iin de burnun bir kar havada, kendini dev aynasnda gryorsun... Akam tiyatroya gittim. "Rus Aptal Filatka" oynuyordu; ok elendim. Ayrca avukatlar tenkid eden ve on drdnc derecede memurlarla dalga geen serbest bir vodvil vard. Sansrn buna nasl izin verdiine atm. Piyesin yazar ustaca gazetecilerle, hovarda soylularla, soylulua zenen tccarlarla alay etmi. Tiyatroyu ok severim. Cebimde birka kpek oldu m u,doruca tiyatroya giderim. Bizim memur takm arasnda para verip de tiyatroya giden adama rastlayamazsnz, mrnde tiyatro sahnesi grmemi memurlarmz oktur. Tiyatro bir zevk, bir asalet iidir. ube mdr imldan anlamadm, noktadan sonra kk harfle baladm sylyor; ama bir gn ahane bir tiyatro eseri yazdm grr12 se bakalm ne diyecek^.. Bahse girerim, iir yazdmdan da haberi yoktur... Ne ise... Geelim bunu... iir deyince hemen generalin kz aklma geliyor... 9 Kasm Sabah tam vaktinde daireye gittim. ube mdrmz beni grmezceden geldi. Ben de hi ses karmadm; aramzda birey gememi gibi davranp soyluluumu gsterdim... Gelen evraklar dosyaya kaydettim. Sra numaras vermeyi unutmuum. Ne ise, bunu da yarn yaparm. Saat drtte iten ayrldm. Eve giderken Genel Mdr'n evinin nnden getim; ama kimseyi gremedim. Yemekten sonra uzanp geleceimi dndm. 11 Kasm Btn gn genel mdrn odasnda altm. Ekselans iin yirmi , kz iin de drt kalem atm. General, masasnda hazr kalem bulunmasndan ok holanr. Ah, ne asil ve ne bilgli adamdr u genel mdrmz! Fazla konumay sevmez, hep dnr. Ne dndn, aklndan neler geirdiini bilmek isterdim. u hkmet adamlarnn hayatn ok merak ediyorum. Ne yer, ne ier, ne konuurlar? Evinin iini, alma odasn grmek isterdim. Ah, burada memur olacama, generalin evinde uak olsaydm!.. O zaman sevgilimi hergn grebilir, odasn temizler, eyalarn dzeltirdim. Ne zevk, ne ihtiam! Aynalar, dolaplar, tuvalet masasnn zerindeki kk koku ieleri, pudra ve krem kutular... 13 Ya o gk mavisi, gl kurusu ipek elbiseleri? Koryolann zerine atlm, etrafa datlm bir halde ne gzel grnrler... Gkte olmayan cennet oras ite! Karyoladan kalkarken ayan taburenin zerine koyusunu, kar gbi beyaz orabn giyiini bir grebilsem... Aman aman... Bu kadar yeter! Yoksa akimi yitireceim...

Aklma birden bire Mei ile Fidel'in konumas geldi. "Tam sras... dedim kendi kendime, gidip u zampara hohou sktraym generalin kz hakknda en salam bilgileri ondan alabilirim." Doruca generalin evine gittim. Meci'yi bulp bir kenara ektim: Bana bak Mei! dedim. Ne haltlar kartrdn ok iyi biliyorum. urada ikimizden baka kimse yok. Ben senin srrn saklayaym, sen de kk hanmn hakknda ne biliyorsan anlat; tamam m? Yemin ederim, anlattklarn aramzda kalacak. Kurnaz it! Beni anlamam gibi kuyrunu bacaklarnn arasna alp oturdu. Salak salak yzme bakt. Haydi Mei, brak bu numaralan! Beni uratrma... Yoksa senin iin iyi olmaz!.. Baklar birden deiti. Hrlayp dilerini gsterdi; sonra geri dnp kat. Bahe kapsndan ieri girip gzden kay-boldu.Ben zaten kpeklerin ne kurnaz, ne siyaseti olduklarn teden beri biliyordum. Hatta insanlardan daha zeki olduklarn sylemek iin vakit erken... Bun dememem lzm. Greceiz, Mei! Kim daha akllym, sen mi yoksa ben mi? Eve gidip sk bir plan yaptm. Yarn Zvarkov'un evine gidip Fidel'i sktracam. Meci'nin ona yazd mektuplar ele geireceim. B umektuplar elimde olduu zaman Mei konumaya mecbur kalacak... Yarn ok iim var, erken yatmalym. 12 Kasm 9 Gzlerimi atm srada kilisenin saati onbiri vuruyordu. Hizmeti kadn gelmedii iin uyanamamtm. Anlalan mumula suratl moruk bugn de gelmeyecek... nemli deil. Kahvalt yapmaya niyetim yok; tra da olmayacam. u mektup iini bir an nce halletmem lzm. Bakkal dkknlarnn nnden geerken duyduum eki lahan a kokusu yetmiyormu gibi, evlerin ak kaplarndan insann burun direini kran ar yemek kokular geliyor. Koar admlarla oradan uzaklatm. Ben katka, o pis kokular inadna peimden geliyor. Kotuum iyi olmu, Zivarkov'un o koca apartmanna abu cak gelivermitim. Hzm kesmeden altnc kata trmandm. Zile bastm. Kapy illi, fakat pek de irkin saylmayan bir kz at. Kz hemen tandm. Geen gn pelerinde Fidel olduu halde ihtiyar kadnla birlikte yryen kz... Nefes nefese beni karsnda grnce ard. Utanm gibi yaparak sordu: Kimi istemitiniz, efendim. Durumundan hemen anladm: "Koca peindesin sen kzm..." dedim iimden. Kpeiniz Fidel'le grmek istiyorum. Zavall... Meer ne aptal eymi... Tam bir gerizekl rnei... Bn bn suratma bakyor. Neyse ki, adnn sylendiini duyan kpek havlayarak geldi. Bylece kzdan daha akll olduunu gsterim oldu. Fidel, beni tandn m? diye sormama frsat kalmadan, it dl zerime saldrd. Bu kpek milleti, konumann ve yazmann yansra, insann dncelerini de okuyabiliyor demek!.. 14 15 O anda, antrenin bir kesinde, sepetini grdm, itin aklmdan geenleri okumasna frsat vermeden sepete kotum, iini alt st ettim. Nihayet ince bir minderin altna saklad bir deste kk kd bulup kardm. Fidel nce baldrma yapt. Bir tekmeyle onu kendimden uzaklatrdm. Sevincime diyecek yoktu. Kaltak hoho, mektuplar vermek niyetinde olmadm anlaynca inler gibi titrek bir sesle havlad. Yaltaklanarak ayaklanma kapand. Bouna kendini yorma kzm! dedim... Bu mektuplar bana lzm; hem de ok lzm, iim bitince onlar sana geri getireceim. Sz veriyorum, getireceim! Haydi, imdilik hoa kal! Bir hamlede kendimi dar attm.

Zavall illi kz... Yzndeki korkuyu grmeliydiniz; galiba beni deli sand!.. Mektuplan paltomun i cebine yerletirdikten sonra, en ksa yoldan eve geldim. Bir de ne greyim: Bizim yal hizmeti temizlie balam... Bugn temizlik gn deil. Bu iin iinde bir bit yenii olmal... Hmm... Fidel! Evet, bu kaltak hoho uzaktan Finli Mavra'nm dncelerini ynetiyor mutlaka... Ha, haa, haaa! Demek kendini benden daha akll sanyorsun, Fidel? Kolay gelsin, Mavra Ana! dedim. Finli kocakar cevap vermedi. Eve girmekten vazgetim. Kra kp, bir aacn altnda oturacam... Hayr, aacn alt olmaz! Bir imenlie uzanacam, Fidel'in mektuplarn batan sona okuyacam. Kpekler kendilerini bizden daha akll sansnlar bakalm. Mei ile Fidel'in ilikisi basit bir ak ilikisi deil... Bundan eminim. Kimbilir ne entrikalar eviriyorlar? Mei, mutlaka generalin siyasi faaliyetleri hakknda Fidel'e bilgi veriyor. Fidel de hkmetin casusu... Generalden bahsettiine g^re, kzmdan da bahsediyordur. Aman, aman! Bu konuya dokunmayalm... Burada keselim... Kra kmaktan vazgetim. Takip edildiime dair iimden bir nsezi var. Akama kadar tilki ka uygulayarak izimi kaybettirdim... Eve dndmde hava iyice kararmt. Lambann nda mektuplar okumam imknsz. Harfler ok kk. Mektup tomarn kuamn arasna saklayp yattm. Buradan alnmas ok zor... 13 Kasm Saat ona doru uyandm. Mavra Ana henz gelmemi. Akama kadar geleceini sanmyorum... Fidel, iin farkna vardm anlamtr... Mektuplar ele geirmenin baka bir yolunu bulmadan onlar okumalym. Kuamn arasn yokladm. Mektuplar salamda... Sevincime ve heyecanma diyecek yok. Artk sra mektuplan okumaya geldi. Toman kardm. Birinci mektuptan baladm. Yaz gayet dzgn ve okunakl; ama yine de zerinde kpeksi bir koku var... Meci'den geliyor. Okuyalm: "Sevgili Fidel, Kzma ama senin u basit ismine bir trl alamadm. Kim vermi sana o kyl adn? Seninkiler daha soylu bir isim bulamad m? Neyse, bu mektup iini iyi dndk deil mi?" u cmlelerin dzgnlne bak! Sanki kpek deil, Edebiyat retmeni... "niversite mezunuyum" diye v17 nen ube mdrmz bile bylesini beceremez. Kk ama okunakl bir yaz. Noktalama ve iml hatas yok. Okumaya devam edelim: "Duygu ve dncelerini bakalaryla paylamayanlar, zevksiz kiilerdir..." Bak hele! Almanca bir eserden arm olmal bu vecizeyi... Eserin ad imdi aklma gelmiyor. "nsanlar, kpeklerin gerek kabiliyetlerinin farkna var -salard hayat ne skc olurdu... Onlar varsn ev kpeklerini efendilerini elendiren birer aklaban sansnlar... Bylesi daha iyi; hayatmz bolluk ve refah iinde geiyor. Kk hanm benim iin deli oluyor. Babas da sk sk okar beni. Stm ve aym bol krema ile iiyorum, iyi ki kap kpei olarak domamm... u bizim mankafa "Polkan", koca kemikleri kemirirken grnce acyorum. O kokmu, pis kemiklerden ne zevk alr bilmem... Ku ya da av etinden bakasn yiyemem. Ziyafetlerde, baz grgsz misafirlerin beni arp ellerinde mncklayarak topak ettikleri ekmei uzatmalar yok mu; nefret ediyorum. Fakat "sevimsiz bir kpeiniz var" demesinler diye zplayp ekmei havada yakalyorum. Salaklar da zevkten baylyorlar..."

Th sana mnasebetsiz kpek! Ne sama sapan eylerden bahsediyor? br sayfaya bakaym; belki ie yarar bir-eyler bulurum: "... Bana, evde olan hereyi anlatman istiyorum" dedin ya; ite ben de anlatyorum..." Tamam! Fidel'in Meci'yi kulland kesin!.. Bunu ta batan anlamtm zaten: "... Kk hanm bana deer verdii iin, 'bab' da beni seviyor. 'Sof'nin cici kpei'diye okuyor..." Alak hoho! Nihayet sevgilimden bahsetmeye balad... 18 "... Baba, ok tuhaf bir insaf... Sanki konumaktan ziyade susmay seviyormu gibi hep susuyor. Yemek ve ay saatleri dnda odasndan kmaz. Hep okur ve yazar..." Sana baban soran m var, ukal kpek? Sofi'den bahset-sene!.. "... Bir hafta nce, nedense birdenbire enesi ald. Hep kendi kendine konutu durdu: "Verecekler mi, vermeyecekler mi?" Kim verecek, ne verecek; belli deil... Bir seferinde bana bile sordu: "Ne dersin Mei, verecekler mi?" Dorusu ne demek istediini anlayamadm. Onu memnun etmek iin, ne de olsa evin reisi, "evet" anlamnda bam salladm ve ylarak "hav! hav!" dedim. Nasl sevindi, grmeliydin... Bir gn, yani bir hafta sonra, bizim baba..." Koca bir general, hem de umum mdr, nereden senin baban oluyormu pis kpek? "... ok sevinmi olarak eve geldi. Hizmetileri, alar ic-timaya dizdi: Bu akam ok kymetli misafirlerim var, elinizden gelen en iyi hizmeti gstermenizi istiyorum! diye sze balad ve bir sr grg kurallarndan ve resm formalitelerden bahsetti..." Tamam! te en nemli konuya geldik. Dedim ya , bu kpeklerin siyasetle uratklar kesin... Bakalm bizim "Kstebek Mei" sevgilisine ne haberler uurmu: "... Akama kadar bir sr niformal, apoletli, kll adam eve geldi. Hepsi de, bilmediim bir baarsndan dolay babay kutluyorlard. Sofrada babamz sevincinden kabna smyordu. Etrafndakilere fkralar anlatyor, akalar yapyor, herkesi gldryordu. Misafirler gittikten sonra beni kucana ald. Boynunda asl duran hal bir madalyay gstererek: 19 Bu nedir, biliyor musun Mei? diye sordu. Burnumu, madalyay tayan geni kurdelaya dedird i; zel bir kokusu yoktu..." Hmm... Bak sen keretaya! Bu fino olduka zeki... "Ba -ba'da mevki hrs var" demek istiyor. "... imdilik veda etmek zorundaym ekerim... Kk hanm Sofi beni aryor..." Allah beln versin, alak kpek! Tam mektup biterken Sofi'den bahsediyor... ikinci mektuba da bir gz atalm: "Sevgili Fidel, Bugn Pazar olduu iin herkes uykuda... Sabah erkenden kalktm ki, kimse grmeden sana mektup yazabileyim. Dn Sofi ok tellyd. Giyinirken huysuzland durdu..." Hele kr, naslsa Sofi'den bahsetmeyi aklna getirebildi; enesi dk hoho! "... Kk hanmm balolar ok sever; tel da bu yzdendi, insanlar neden giyinir bir trl anlamyorum... Bizim gibi elbisesiz gezseler ne var; daha zahmetsiz, daha rahat... Balolardan da birey anlamyorum. Bir sr kalabalk, bir sr grlt. Sofi ou zaman bu balolardan sabahn beinde dner. Bann ardndan, yorulduundan yaknr. Salak kz! Madem yoruluyorsun, ba ars yapyor; sen de gitme..."

Hop, hop! Salak senin anandr! Terbiyesiz hayvan! "... Bitkin, szgn halinden balonun iyi gemediini anlarm. Ben ahsen gen bir kz olsaydm, byle balolara gitmezdim. Bir tavuk budu biraz sala, yannda da pilav olunca... Hayat bu ite! Havu, algam, enginar... Nefret ederim." Ne yapyor bu sersem hoho? Samalamaya balad! Eh, ne de olsa, kpek... Biodakika! Mei gibi zek bir yaratk byle birdenbire sama cmleler yazmaz... ifre! Evet, bu cmleler ifreli... Hmm... Ne ise, geelim... Hele u mektuba bir gz atalm. Uzunca bir ey. Tarih de yok... "Bahar yaklayor. Kanm kaynyor. Kalbim, bireyler bekliyormuum gibi, hzl hzl atyor. Pencereye gidip dary gzlyorum. Belki yoldan geersin de seni grrm diye... Ne yalan syleyeyim, burada bana kur yapan ok kpek var... Hi birine yz vermiyorum. Bilsen, bazlar ne ucube eyler. Bakyorsun bir sokak kpei; pislii zerinden akyor. Fakat o bunun farknda deil. Kasla kasla yryor. Ben de gr-mezceden gelip baka tarafa bakyorum. Bir de irkin bir buldog var sokamzda. yle hantal ve iri bir ey ki; arka ayaklan zerine dikilse boyu bizim babaya yetiir. Ho, o bunu beceremeyecek kadar aptaldr... Dili darda, kulaklar aa sarkm, patlak gzlerini pencereme dikmi yle bekler... Sabaha kadar beklese bile yine havasn alr. Hepsine kar ilgisiz kaldm sylemem... Mesel komumuzun irin bir kpei var; ad Tnezor. Ne asil bir isim deil mi? Yz de o kadar gzel ki..." Th, palavrac kaltak! Byle vr zvr eylerle mekutubu dolduracak ne var? Bana ne peinde dolaan kpeklerden! Bana insandan bahset. Manev gda verecek, ruhumu besleyecek insanca eylerden bahsetsene! Bu sayfay geiyorum. br sayfaya bakyorum. Sofi ismini okuduum yerde duruyorum: "... Sofi masann nnde nakiliyordu; ben de pencereden dar bakyordum.Birden uak ieri girdi: Bay Teplov geldiler efendim! dedi. Sofi'nin sevincini 20 21 grmeliydin Fidel... eri al! Beyefendiyi beklediimi syle! dedi heyecanl bir sesle: Beni kucaklad ve alnmdan pt. Beni pt, dnebiliyor musun?Kulama eildi: Gelenin kim olduunu biliyor musun Mei? diye sordu ve ekledi: Bay Kamer Yunker Teplov... Esmer, kara gzl, erkek gzeli bir prens..." Allah cann alsn emi! iftirac kpek! Sofi, yani benim sevgilim... O melek ruh kz, bir baka erkee gnl verecek yle mi? Dur bakalm, daha ne iftiralar yumurtlayacak: "... Sonra beni yere koydu; stne bana eki dzen verdi. Aynann karsna geip san dzeltti. Az sonra ieriye siyah sal, uzun favorili, gen bir saray muhafz girdi. Adet yerini bulsun diye ona hafife hrladm. "Aman Allahm! Erkek gzeli bu mu?" dedim iimden... Aplak suratl, yass burunlu, patlak gzl, irkin mi irkin bir subay. Sofi bu adamn nesini beeniyor anlamyorum? Benim Trezor bundan daha yakkl..." Olamaz! Bir general kz, bir prenses byle irkin bir adam sevemez! Bu ite bir terslik var... Hnzr hoho, yine ifreli yazyor galiba... "... Ben bireyin farknda deilmiim gibi davranarak pencereden darsn seyrediyordum; fakat kulam onlardayd. Ah ne sama, ne incir ekirdeini roldurmayan szler ediyorlard! Boarov adnda biri dans ederken gmleinin kalkk yakas ile leylee benziyormu... Dans ettii kadn da figrleri kantnyormu. Bayan Lidine, gzleri yeil olduu halde, mavi olduunu iddia ediyormu. Bir sr, bahsetmeye demez samalklar... Kendi kendime diyorum ki, bu Teplov mu, Tepelov mu her ne karn arg ise Sofi'nin ilgisini ektiine gre; babasnn odasnda alan salak memur bile ekebilir..." Kim bu memur? Acaba

kimden sz ediyor? "... Ah ekerim... Generalin oda memurunu grsen, yle komik adam ki... Soyad da kendisi gibi tuhaf. Babann kalemlerini yontmaktan zevk alyor salak... mls dzgn olmad iin, ekselanslar onu ou zaman ayak ilerinde kullanyor. Odac gibi bir ey anlayacan. Zaten eski palto-suyla, penesi delik ayakkabsyla, taranmam fra gibi salaryla onu gren odac sanr..." tin dlne bak hele! Eh, ben de senin ipliini pazara karmazsam; bana da!.. "... Sofi bu adam grnce glmeden edemiyor. O fakir de, kzn kendisine kur yaptn sanyor. Sevincinden az kulaklarna varyor. Sofi'yi grebilmek iin gizlice gelip evin evresinde dolanyor. Yamur altnda saatlerce bekliyor. Sokak kpekleri gbi rl sklam oluyor..." Kpek senin babandr, itolu it! Bu da ube mdr gibi beni ekemiyor!.. Zaten her ey ube mdrnn bann altndan kyor. Mei ile ibirlii yaptna kalbm basarm. Evet, o da casus kpeklerebekesine alyyor... Bir mektup daha var. Belki btn srr bu mektup zecek: "ekerim Fidel, Uzun zamandr seninle mektuplaamyoruz. Evimizde bir koturmacadr gidiyor..." Nereden senin evin oluyormu kanck kpek? Alt taraf yemek artklar ile beslenen adi bir ev kpeisin!.. "... Kemer Yunker artk her gn eve geliyor. General de bu ziyaretlere gz yumuyor. Hizmetinin sylediine baklrsa, yaknda evimizde dn var..." eytann dl, mendebur kpek! Artk gerisini okuyama 22 23 yacam. General ha! Saray muhafz ha! Dnya nimetleri hep onlar iin!.. Bizim gibi fakir takmndan biri elini bir nimete uzatt m, daha eli demeden bir Kamer Yunker veya cieri be para etmez soylu bir moruk kapverir... Allah hepsinin belsn versin! Benim paradan ve rtbeden baka neyim eksik, ha! Benim iki gzm var da generalin drt gz m var? Ah, u anda general olmay ne ok isterdim! Sofi ile evlenmek iin deil; srf ube mdrnn nmde nasl eildiini, ufak memurlarn karmda nasl elpene divan durduunu grmek iin... O zaman Kame r Yunker gibileri, ben yanlarndan geerken, esas duru vaziyeti almak zorunda kalrd. Ben de suratna tkrr geerdim itin! Hepsi yerin dibine batks! Mendebur kpein mektuplar canm skmaya balad, ite, hepsini de yrtp p kutusuna atyorum! 3Aralk Hayr olmaz! Bu evlilik dil deil! Sofi gibi bir melek, Kamer Yunker gibi bir eytann koynuna giremez! Yalan bu! ube mdrnn uydurduu, kstebek Meci'nin de Fidel'e uurduu bir balon bu!.. Hem u Kamer Yunker de kim oluyormu? ar hazretlerinin kap kulu, kll bir kpek!.. Saray muhafz oldu diye, kral olmad ya! Benden stn neyi var merak ediyorum? Dndke aklm karyor... Hem neden ben yedinci dereceden bir memurum? Belki daha yksek bir adamm da bundan haberim yok... Bir kont, bir general veya bir kralm da... Kendi kendimi tanmyorum... Tarihte buna benzer rnekler ok... Belki gerek adm Aksenti vanovi deil de daha soylu bir isimdir... Gerek makamm ve gerek ismim ortaya ksa; srtmda general niformas, omuzumda pml prl srmal apoletler, gsmde apraz kl madalyas ile bizim yosmaya grnsem ne yapar acaba? Babas olacak umum mdrmz ne hallere girer, kim bilir? Ah, ne makam dkn, ne hrsl adamdr o! Mason... Evet, yzde yz mason bizim general!.. Az konumas, ok okumas, tokalarken sadece iki parman uzatmas... Zaten oktandr ondan pheleniyordum... 5 Aralk

Bugn bir gazete aldm. Okuyorum, ama aklm hep mehul kimliimde... Sradan bir insan, hele yedinci dereceden bir memur olmadm kesin!., yleyse ben neyim ve kimim? Birden gzm d haberler sayfasna takld. spanya'da siyasi durum pek karkm. Taht devrilmi, devlet ileri gelenleri idareyi kime vereceklerine karar verememiler. Her yerde isyan hareketleri balam, bu i bana ok garip grnd... Taht nasl devrilmi? Yal bir senatr tahta oturtmak isteyenler varm... Kral kaypm... Bu mmkn deil! Taht kraln hakkdr. Yal bir senatrn nnde kim eilir? Kral nasl kaybolur? Taht kralsz, devlet basz olur mu? Kral vardr! Arasnlar, bulsunlar!.. Fransa, ingiltere veya Almanya... Ne bileyim, bir yerlere gitmitir... 8 Aralk Daireye gitmeye hazrlanyordum. Aklm yine u ispanya iine takld. Gitmekten vazgetim. Nasl sradan bir senatr kral koltuuna oturturlard? Her eyden nce bir eref 25 meselesi bu... Sonra, Avrupa da tanmaz bu senatr!.. Bata Fransa itiraz eder. ingiltere ibe bahane aryor... ispanya'ya ait bir i neden beni byle derinden etkiliyor? Elim hi bir ie varmyor... Yemekte ok dalgn olduumu Mavra Ana da farketmi. Bir ara iki taba birden yere frlatmm... ikisi de krlm tabi. Yemek yemekten vazgeip dolamaya ktm. Akama kadar dnmek iin sakin bir yer aradm. Geziden dnnce yattm. Yattm yerden ispanya meselesini zmeye altm. 2000 Ylnn 43 Nisan' Bugn bayram var! ispanya kralna kavuuyor!.. Kral bulundu! Bunu ancak bugn rendim: Kral benim! Herey apak... Kendimi buldum, gerek kimliime kavutum... Bir taraftan da u yedinci dereceden memurluk iinin nereden ktn anlamaya a lyordum. Ne sama ey! Benim gibi taht ve saltanat sahibi bir hanedan mensubunu kim memur diye kaydettirmi? Hmm... Bu mutlakaube mdrnn iidir!.. Bizm Mason generalle anlap... Hmm... iyi ki tmarhaneye tkmamlar... Bu adamlardan herey umulur... Artk her ey gn gibi aikr! Eskiden bir sis perdesinin arkasndan seyrediyordum dnyay... Bunun sebebi de beynimizi kafatasmzn iinde zannetmemiz!.. Kafatasna hap-solmu bir beyin nasl dnebilir? Halbuki beyin dediimiz ey elle tutulmaz gzle grnmez bir esintidir. Hazar denizi taraflarndan gelen bu ilahi esinti, dncelerimizi dourur. Kimliimi nce bende ok emei olan Mavra Ana'ya akladm. Zavall ihtiyar karsnda ispanya kraln grnce 26 korkudan neredeyse altna edecekti... Haksiz da deildi hani... Cahil kadn, bu gne kadar kral grmemi ki!.. Derhal hizmetimi yattrdm. efkatli bir sesle ve alak gnlllkle korkmamasn; baz gnler ayakkabm iyi fralamad iin kendisine kin tutmad m, gelmedii gnler iin kzmadm anlattm. Korkusunun sebebini de anladm: ispanya krallarnn hepsinin tpa tp ikinci Filip'e benzediini sanyor. Karacahil ne yapsn? Mavra ile byle yksek meseleleri tartacak deilim tabi... Onu rahatlatmak iin ispanya krallarnn ikinci Filip'le hibir akrabalklar olmadn, benimse soyumda hibir kara papazn bulunmadn syledim. Artk daireye gitmeme lzum kalmad. Can cehenneme dairenin! Beni bir daha orada zor grrsnz dostlarm... ube mdr evraklar dosyalatacak baka bir enayi bulsun! General de odacya kalemlerini atrsn! Yama yok, kral uyand!.. Ekim'le Mart'n 86's, gndzle gecenin aras Bugn dairenin odacs geldi. haftadr daireye uramadm syledi. Gelmem iin yazl bir tebligat imzalatt. Laf olsun diye imzaladm.

Hafta hesabnn yanl olduunu odacya sylecek deilim ya... Gerek gne hesabna gre bir ayda sekiz hafta olduu halde, Yahudiler hahamlarn ykanma gnne uydurup drt hafta yapmlar... Srf elence olsun diye kalkp daireye gittim. ube mdr, nnde dme ilikleyip zr dileyeceimi sand. Selm bile vermedim; ona ne kzgn ne de fazla yumuak bir bak 27 frlattktan sonra geip yerime oturdum. Bata ube mdr olmak zere, btn memur takm alk alk bana bakyorlar... iimden "u anda karnzda ispanya Kral bulunduunu bilseydiniz, kim bilir nasl tellanrdnz?.." diye dndm, nme dosyalamam iin bir tomar evrak koydular. Bakmadm bile. Biraz sonra dairede bir tela balad. Umum mdr geliyormu... Zavall insancklar! ispanya Kral geliyor; ama bilmedikleri iin kllar kprdamyor!.. Umum mdr geliyor diye ayaklan birbirine dolayor. Herkes masasnn zerini, ekmecelerini temizleyip dzenliyor. Ben de byk altndan glp onlar seyrediyorum. Nihayet Umum Mdr kapdan giriyor. ube Mdr koup onu karlyor; nnde eilip temenna duruyor. Memurlarn hepsi dmelerini iliklemi, ayakta duruyor. Niin kalkacakmm? Ben ki, ispanya Kralym ve bir devleti temsil ediyorum... Onlar bunu bilmeseler de, sradan bir Rus generalin nnde eilip erefimi iki paralk edemem!.. Umum mdrm! Ne mdr, mantar o mantar! ienin azna konulan bir mantar... Ayaa kalkmadm hemen farkedildi tabi... ube mdrnn yzn grmeliydiniz... Renkten renge giriyor. Biraz sonra kalem ktibi imzalamam iin nme bir kt uzatt. Okumadm bile... Adam, filan masa memuru falanca yazacam sanyor. "O eski gnlerin imzas olum..." dedim iimden. En baa, Umum Mdr'nn zerine, ahane bir yaz ile "Sekizinci Ferdinand" kondurdum. Ktip imzay okuyunca bizim Mavra gibi akna dnd. Az sonra, etrafm saran memurlarn sayg sessizlii grlecek eydi. ok duygulandm. Hafif bir eli iareti ile: Biz eski arkadaz, dedim; fazla ballk gsterileri istemem. Yerimden kalktm. Vakur admlarla koridora ktm. Doruca Umum Mdr'nn evine gittim. General evde olmad iin uak ieri almak istemedi. Ona yle bir ey syledim ki, herif olduu yerde dondu kald... Ben de ieri girdim, Sof'nin odasna yrdm. Kap akt, aynann karsnda oturuyordu. Beni grnce ard; yerinden frlad. Ona dorudan spanyol Kral olduumu sylemedim. Bir soyluya, bir hanedan mensubuna, ksacas bir krala yakr slupla dedim ki: Sevgili bayan! Hayalinizde, hatta ryanzda bile grmediiniz bir mutluluk sizi bekliyor!.. Dmanlarnzn btn oyunlarna ramen yaknda birleecek ve mr boyu birbirimizden ayrlmayacaz... Ah, ne hain yaratklar u kadnlar! Kadnn gerek yzn ve kalbini baladn ancak imdi kefedebiliyorum... Kadn eytana aktr ve kalbini eytana satmtr!.. Bunu ilk kefeden benim galiba! Evek, aka etmiyorum: Biyologlarn, fizikilerin kadn hakknda yazdklarnn hepsi sama; o sadece eytan sever. Peter Locas'nda oturu p drbnn ayarlayan u fettan diinin, gs nianlarla dolu iko generale mi baktn sanyorsunuz? Siz yle sanmaya devam edin bakalm... Hayr o, generalin arksnda durup srtan eytana bakyor!.. blis, birazdan ikonun fraknn iine girecek, kadna parmayla iaretler yapacak ve onu avlayacak... Ya u "yurtsever" geinen, yksek rtbeli, kravatl, smokinli arlatanlara ne demeli? Onlarn gerekten size hizmet etmek iin mi bu makamlara geldiini sanyorsunuz? Vah size! Onlar, nabza gre erbet vermeyi ok iyi bilirler... Para iin deil babasn, dinini bile satar bu szde yurtseverler. Hrs brmtr gzlerini. Hrs tohumuda kk

dillerinin altnda, kck bir kesenin iinde, minik bir kurttur. Haydi bu kurdu kimin rettiini de syleyeyim: Gorohova soka28 29 nda oturan bir berberi Evet, bir berber... Adn da biliyorum, ama imdi aklma gelmiyor. Bir ebe ile beraber alyorlarm. Asl maksatlar btn dnyaya islmiyet'i yaymak. u anda bile Fransa'da halkn byk bir ksm islam dinini kabul etmi... Tarih nemli deil; gn de yle... Kimliimi her nm gelene aklamyorum. Kralsam, kral gibi davranmalym. Nevski caddesinde gezintiye ktm bir srada "ar hazretleri geliyor!" dediler. Caddenin iki yannda dizilen halk, apkalarn karp kralmzn arabasn selamlad. Ben de apkam kardm; ama ispanya kral olduumu sezdirmedim... arla muhatap olmama nce saray tarafndan trenle tahta oturmam gerekir, iyi ama beni nasl tanyacaklar? ispanyol mill kyafeti giymeliyim; yoksa beni bulamazlar... Terziye smarlasam burun kvrr; adam ispanya kral olduumu ne bilsin. Hepsi eek bunlarn! Kafam bu gnlerde iyi alyor. Hazar Denizi'nden esintiler bol... Hemen aklma geldi: Resm gnlerde giydiim bir redingotum vard. Onu bozup harmaniye yaptracam. Fakat namussuz terzi para ister bunun iin... Kendim dikmeye karar verdim. Odama girdim; redingotu sandktan kardm. Kimse grmesin diye de kapy arkadan srgledim. Redingotun dikilerini skmeden, makasla urasn burasn kesip har-maniyeye benzettim. Seneyi hatrlamyorum, ay belli deil, gn de eytan alm gtrm... Bu ite bir terslik var, ama ne ise... Konu bu deil... Harmaniyemi gydiim^zaman, odaya giren Mavra Ana ard ve l bast... nemli deil onunla uraacak zaman deil. Saraydan beni almaya gelecek heyeti bekliyorum. Maiyetim olmadan nasl giderim? Birden kafam alt: "Hkmet binasnn nnden geeyim de beni grsler." dedim. Grsnler ki, spanya heyetine "Kralnz burada!" diye haber versinler. Ayn On yedisi Saray heyetinin gecikmesi beni dndrmeye balad. Byle nemli bir meselede onlar geciktiren sebep ne olabilir? Yoksa Fransa m engel karyor? Evet, evet... Bu olsa olsa Fransa'nn iidir. Derhal giyinip milletleraras postaya gittim, ispanya'dan bir heyetin gelip gelmediini sordum. Mdr, geri zeklnn biri! Hibir eyden haberi yok. "ispanya'dan heyet filan gelmedi; heyet de kim?" dedi ve ekledi: "ispanya'ya mektup gnderecekseniz, parasn verirsiniz, biz de pullar gndeririz." Senin de, mektubun da can cehenneme sersem herif! Adama bak, mektup yazacakmm! Mektubu ancak saray ktipleri yazar; krallar deil!.. >,,.-,,,, < Madrid, 30 ubat ite nihayet ispanya'daym. yle ni oldu ki, hl kendime gelemedim. Bu sabah ispanya heyeti geldi; derhal beni yakalayp arabaya bindirdiler. Acele edilerine armadm. 30 31 Anlalan krallarm tekrar kaybetmek istemiyorlar... Yalnz anlayamadm ey, arabann ok hzl gitmesi. Yarm saat gemeden ispanya snrna vardk. Enteresan bir memleket u ispanya! Saray ba tral adamlarla dolu. Bunlarn ispanyol soylular ile anl askerleri olduunu hemen anladm, ispanya'da salar kknden kaztmak bir soyluluk geleneidir. Bavezir'in hareketleri pek houma gitmedi. Beni, kolumdan yakalad gibi bir odaya kapatt. Karma geip bard:

Demek sen Kral Sekizinci Ferdinand'sn ha! Ben de Dokuzuncu Ferdinand'm ve burann kralym! Yaptklarnn bir deneme olduunu bildiim iin: Beni denemeye kalkma! dedim; sen de biliyorsun ki kayp kralnz benim... Szlerimi daha yeni bitirmitim ki, bavezir, suratma ard ardna iki sopa indirdi. Canm ok acd halde ses karmadm. Yksek rtbe verilecek valyelere byle davranld-m hatrladm. Demek, ispanya hl bu geleneini srdryor... Yalnz bama kalnca devlet ileriyle megul olmaya baladm. nce snr meselesini zmem gerekiyor... Baz cahil; ler hl ayn topraklar zerinde bulunan in'le ispanya'y ayr memleketler zannediy or. Tahta kar kmaz nce maiyetime bu gerei syleyeceim. Diyeceim ki, "ispanya yazn zerine in yazs karacaktr!" Btn dnyay ilgilendiren, ok nemli bir mesele daha var. Yarn sabah saat yedide, Ay, dnyamza bindirecek. Bundan kimsenin ha beri yok. nl ingiliz fizikisi Wellington da bu hususa iaret etmiti; ama tarih bildiremedii iin herkes ona glp gemiti. Ay'n zayf yapsn dndke, 32 sonucu daha ok mer^k ediyorum. Sanrm Ay'n Hamburg'da yapldn da bilmiyorlar... Yapan da cahil, kimyadan anlamayan , topal bir fc. Onun iindir ki, ayda yaanmaz... Topranda bitki yetimez. Havas da ok boucu. Fc, Ay' yaparken yal halatla balad iin ziftler bulam... Baz yerlerinin karanlk grnmesinin sebebi bu... Ay hakknda bir gerei daha belirtmeliyim: Bu lekeli tepsi, insanlarn sand kadar uzak deildir. Ayaa kalktmz zaman burunlarmz deecek kadar yakndr. Burunlarmz gremeyiimizin sebebi budur. yle ise, Ay'm yeryzne bindirmesi srasnda ilk ezilen burunlarmz olcaktr. Ayakkablarm giyerek toplant salonuna gittim. Polis kuvvetlerine ve orduya Ay' korumalar iin emir verecektim. Toplant salonunda yine ba tral bir sr soylu insanla karlatm. Ey bu memleketin soylu ve erefli insanlar! dedim, Ay tehlikededir. Yarn sabah dnyamza bindirecek. Dnya kuvvetli, Ay zayftr. Zayf koruyalm, Ay' kurtaralm!.. ispanyol soylular, Rus soylularna benzemiyor... Hepsi de zeki, anlayl, fedakr kimseler. Emrimi yerine getirmek i in derhal ne atldlar. Kimi duvara trmanmaya, kimi kapy zorlamaya balad. Tam o srada bavezir grnd. Herkes kat. Kral olduum iin ortada tek ben kaldm... Zalim adam, srtma sopay indire indire beni odama soktu, ispanya'nn mill gelenekleri de pek iddetli dorusu!... ubat'tan sonra gelen senenin Ocak ay "ispanya'nn nasl bir memleket olduunu hl anlam deilim." dersem inann bana... Buras kadar mill gelenek33 leri kat bir memleket duymadm, insan kralna byle mi davranr? Hi ama hi bir ey anlamyorum. Bugn papaz olmak istemediimi sylediim halde barta barta salarm kazdlar... Hele tratan sonra bama damla damla souk su akttklar zaman ne hale geldiimi anlatamam. Byle valye gelenei hi duymamtm. Ne gelenei, dpe dz ikence bu! ldracak gibi oldum; beni zor tuttular. Benden nce gelen krallara ok kzdm: Neden byle vahi bir gelenei kaldrmamlar! Tahta ktm ilk gn, bu ahmaka ve zalimce gelenei yasaklayacam. Yoksa, bu kraln deil de engizisyonun ii mi? yle ise, ba vezir de kilisenin adam!.. iyi ama, ba vezir de olsa, bir krala ne cesaretle ikence yapabilir? Mutlaka .u ite Fransa'nn parma var. Bizim eski ube mdr de Fransa hesabna alan bir casus olmal... Beni yok etmeyi kafasna koymu bir kere... ingiltere'yi de unutmamal! ingiliz byk siyaseti, fettan bir

entrikacdr... Her tan altndan kar. Bouna dememiler: "ingiliz enfiye ekince, Fransz hapnr." diye. Ayn Yirmi bei Zalim engizisyoncu bugn yine geldi. Ayak seslerini duyunca sandelyenin altna saklandm. Beni gremeyince seslendi: Popriev, neredesin? Ses karmadm. Tekrar bard: Aksenti Ivanovi! Yedinci dereceden memur, soylu kii! Cevap alamaynca, bu defa: ispanya Kral Sekizinci Ferdinand! diyebard. 34 Cevap verecek oldum; ma hemen vazgetim: "Yama yok!" dedim iimden, "yine bama souk su damlatrsn..." Sonunda yakay ele verdik tabi. Canavar engizisyoncu elindeki sopa ile kafama vurmaya hazrlanrken horoz taktii uyguladm. Her horozun bir ispanya's vardr ve kuyruklarnn altnda saklarlar... Ellerimle kafam saklayp ispanya'm herife dndrdm... Adam sopay havada sallayarak tehditler savurdu. Bir gn kafam krp elime vereceini syledi. Anlald, bunlar kafasz bir kral istiyorlar!.. Engizisyoncu hmla odamdan karken homurdanmaya devam ediyordu. Aldrmadm tabi. Onun bir ingiliz maas olduundan phem kalmad. 349 ylnn 34 ubat Allah'n artk dayanacak gcm kalmad! Bittim, tkendim!.. Neden dinlemiyorlar? Bakyorlar, ama grmyorlar. Kulaklar var ama duymuyorlar... Benden ne istiyorlar? Onlara ne zararm dokundu ki, iykence ediyorlar? Bamla ne alp veremedikleri var? Vcudum ateler iinde yanyor! Dnya gzlerimin nnde topa gibi dnyor... Ben zavall bir adamm... Onlara verecek hibir eyim yok... "Krallktan vazgetim, yalvarrm beni brakn da gideyim!" diyorum; glp geiyorlar! Yok mu beni bu canavarlarn elinden kurtaracak birkahraman? Hani, ispanya'nn o erefli valyeleri nerede? Bir oban korumak iin krala kafa tutan o cesur yiitlerden biri srsn atn, klc elinde dalsn ieri, alsn beni, uursun bu cehennem diyarndan! Uzaa, ok uzaa, hibir eyi gremeyeceim, duyamayacam insansz bir dnyaya gtrsn beni!.. 35 H S I ili! i Hikyede geen dairenin adn vermeyeceim. Zira bu zamanda herkes kendisine yneltilen her tenkidi btn topluma yaplm bir tecavz sayyor. Asker olsun, sivil olsun farketmiyor. Bir rtbe ve makam igal eden her asker ve her memur, kendisini devletin temsilcisi gryor. Byle olunca, ahlksz bir memurun rezaletlerini dile getirmeniz o memura deil de igal ettii makama, dolaysiyle devlete ] hakaret saylyor. ; Geenlerde duydum. Adm hatrlayamadm bir vila yetin emniyet miri, ordu komutanlna uzun bir ikayet di -J i lekesi yazm. Yzba rtbesi tayan bu emniyet miri, j delil olarak kaln bir kitab da dilekesine ek yapm. Dediklerine baklrsa, bu kitap uzun bir romanm. Romann her on sayfasnda, yzba rtbesindeki bir emniyet mirinden bahsediliyormu. Yazar olacak o hain romanc, yzbay okuyucusuna daima kr ktk sarho gezen bir adam olarak tamtyormu. Yzba davay kazanm m kazanmam m, kitap yasaklanm m yasaklanmam m, romanc hapsi boylam m boylamam m bilmiyorum. Her ihtimale kar, ne olur ne olmaz, devlete hakaret etmi saylmamak iin hikyemizde geen messeseye "bir daire" diyeceim. 39

ite bu "bir daire "de, grevine bal, alkan bir memur vard. Ne zaman, kimin aracl ile daireye girdii bilinmiyordu. Bilinen o ki; ka mdr, ka ef deitii halde o hep ayn dairede, ayn derecede ve ayn masada kalmt. Kendisini tanyanlar, onun srtnda paltosu ve dazlak kafasyla dnyaya geldiini syleyerek glyorlard. Hikyemizin kahraman, yllardr hep ayn dereceden maa ald halde, bir gn olsun mirlerine sitem etmedi. Az var dili yok, elinden kalem dmez, ban yazd evraktan kaldrmaz, sdk bir devlet memuruydu. Arkadalarnn alayl szlerine kzmaz, onlarla az dalana girmez, kendi halinde sakin bir adamd. alkanlnn ve saf kalpliliinin dnda kskanlacak hibir mahareti yoktu. Ksa boylu, yz iek bozuklanyla opurlam, kzl salar alnna doru iyice seyreklemi, tombul bir adamd. Gzleri de biraz bozuktu galiba. Yznn iki yannda derin birer ukur ve bu ukurlar besleyen ince krklklar vard. Baklarnda, memur hastal saylan hemoroidin ac ifadesi vard. Soyad "Bamanikov"du. Bama, fakir kimselerin giydii adi cins kundura manasna geldiine gre; kahramanmzn atalar da bama giyer, ylda bir kere penesini tamir et-tirirlermi. Btn bunlar sylentiden ibaret tabi. Yine sylenenlere baklrsa, memur Bamanikov'un adnn da soyad kadar ilgin bir hikayesi var. Ad Akaki Akakiyevi. Zavall annesi, lohusa yatanda yatarken, vaftiz babas kalem mdr Ivan Ivanovi Yarokin'le, vaftiz annesi komiser kars soylu Anna Semyonovna Belobrukina baucunda onu tebrik ediyorlar. Semesi iin azizin ismini sylyorlar: Mok-ki, Sossi, Hozzi... isimlerinden zavallnn ileke ve fakir bir hayat srdkten sonra Hakk'n rahmetine kavutuklarn tahmin etmek zor deil. Annesi, olunun ileke bir hayat srmesini arzu etmedii iin yzn burutu runca, komiser kars isimleri beenmediini anlam. Bu sefer rastgele takvim yapraklarm aarak isim daha bulmu: Dulla, Tul-la,Vulla... Anne bu isimleri de beenmemi: Ne biim isim bunlar? demi. Komiser kars sabrl biriymi. Takvim yapraklar n amaya devam etmi. Karlarna isim daha km: Pavsa-ki, Ravsaki, Kavsaki... Vaftiz anas bile am bu ie. Ne yapalm... demi, zavallnn kaderi kt. Takvimle bu i olmayacak. Bari dedesinin ismini koyalm. Nedir dedesinin ismi? Annesi iini ekerek: Akaki... demi. Vaftiz babas kalem mdr Ivan Ivanovi Yarokin'in can skldndan kestirip atm: Tamam! demi, bu isim kulaa daha ho geliyor. Ad Akaki Akakiyevi olsun. Kk Akaki, suya daldrlrken, mr boyu yedinci dereceden memur kalacan hissetmicesine basm l, ite kahramanmzn isim macerasn da bylece btn teferruat ile okuyucuya aktarm olduk. Akaki Akakiyevi'i dairede kimse ciddiye almaz, sayg gstermezlerdi. yle ki, koridordan geerken odaclar bile ayaa kalkmaz, onu byk yerine koymazlard, iine saatinde gelir, ban kaldrmadan verilen dosyalan dzene koyar, resm yazmalarn kopyasn karrd, ii getirenin kim olduuna bakmakszn kabul eder, bu yzden masas dosya ve evraklarla dolar taard. Gen memurlar iin elence kaynayd. Ev sahibesi yet40 41 milik kocakar ile bilmem neler yaptna dair hikyeler uydurur; kahkaha ile glerlerdi. Kt paralarn ufalar, bana serper, "Kar yayor Akakiyevic, kar!" derlerdi. O btn b u tatsz akalara aldrmaz, kzmaz, kl bile kprdamaz, karsnda kimseler yokmu gibi iine devam ederdi.

Ancak, ara sra , memurlardan biri yanndan geerken dirseini Akakiyevic'in kalem tutan eline arpnca yavaa ban kaldrr: Ltfen benimle uramayn, brakn da iimi yapaym... derdi. Sesinin tonunda yle ackl bir mn vard ki, sanki "Ben sizin kardeiniz deil miyim? Neden kardeinizi zyorsunuz?" diyordu. "alkan bir memur" sz onu anlatmaya yetmez. Bu adam adeta almak iin domutu. Evrak kopya ederken, dosya dzenlerken sevgilisine mektup yazan k gibi zenir; yazda ve imlda asla hata yapmazd. Dairede btn gn masann bandan kalkma-macasna alr, bu yetmiyormu gibi, yarm kalan ileri eve gtrr, gece ge saatlere kadar bitirmeye alrd. Eer onun yerinde bir baka memur olsayd, -yani st makamlarda days bulunan biri olsayd demek istiyoruz-birka derece terfi eder, daire miri olurdu. Gerek o ki, dairedeki geveze memurlarn dedii gibi, mkfat "eskimi bir palto ile hemoroid hastal" olmutu. Akaki Akakiyevic in alma dnda hibir merak ve meziyeti yoktu. Kyafetine ve d grnne dikkat etmezdi. Ho... Etse de yeni bir elbise diktirecek kadar paras yoktu. Eve gelir gelmez hemen sofraya oturur; lahana orbasyla, eti az soan bol yahniyi tadna-tuzuna bile bakmadan kaklar, karn iinceye kadar yerdi. Neden "karn iinceye kadar yerdi" dediimize gelince; onu da aklayalm: nk garibim ancak midesi iince doyduunu anlard. Akaki Akayevi dier memur milletine benzemezdi. Onlar akam yemeinden sonra gnn yorgunluunu atmak iin keselerine uygun bir elence yeri ararken; o yaz masasnn bana geer, iten getirdii evrak kopya etmeye balard. Bunu yle bir zevkle yapard ki; kalemini zenle mrekkep hokkasna batrr, harflerin okunakl olmasna dikkat eder, yapt iten zevk alan bir sanatkr edasyla noktasn, virgln karmadan eserini tamamlard. Grameri ve slubu pek iyi saylmazd, ama yazs olduka gzeldi. Akakiyevic, ikolik bir memurdu. Onun gibi iini seven bir dk dereceli memur daha gsterilemezdi. Dardaki elence yerlerine gidemeyecek kadar fakir olan memurlar, kendi aralarnda toplanr, kt oynar, ay ier, yksek sosyetenin dedikodusunu yaparlard. Akaki Akakiyevic, bu tr ev gezmelerinden de holanmazd. Akakiyevic gibi ylda be yz rublenin altnda geliri olan memurlarn en byk dman "kara k" idi. Sabahlan ie gitmek iin evlerinden ktklar zaman "kuzey rzgr" btn iddetiyle bu zava llcklarn iliklerine iler, yzlerini mo-rartrd. Fukaralar, burunlar uyumu gzleri yaarm olarak daireden ieri kendilerini zor atarlard. Akaki Akakiyevi'in kuzey souu ile ba olduka dertteydi. Evle daire arasndaki yolu ne kadar hzl yrrse yrsn; kafasnn uyumasna, omuzlarnn szlamasna engel olamyordu. Bir hayli dndkten sonra, bunun eskiyen ve artk rzgra kar ypranan paltosundan kaynaklandn kefetmiti. Buna "palto" demek iin bin ahit lzmd. Zaten daire arkadalar da ona "Akaki'nin sabahl" diyorlard. Srt ve omuz balar iyice bzlm, alttan astar grnyordu. Yaka ve kol yamalar bile eskimiti. 42 43 Paltosunun bu perian halini gren Akakiyevi, onu bir kere daha terzi Petrovi'e gtrmeye karar verdi. Petrovi, bir gz sakat, yz iek bozuu, sarho bir memur terzi-siydi. Ayk olduu zamanlar ok gzel yama yapar, frak ve paltolar ters-yz eder, mterisini yeni elbise almaktan kurtarrd. Petrovi, azatl bir derebeyi klesiydi. Terzilii de, klelerin elbiselerini yamarken renmiti. imdi khne bir apartmann

drdnc katnn, arka merdivenlerine bakan bir odasnda oturuyordu. Kars hakknda ok az bilgi edinebildik. Bildiimiz ksa boylu, iman, ksr ve irkin yzl bir Alman kars oldu u. Bana earp takmaz, balk giyermi. Tenbel bir kak dmanym. Petrovi'in, karsn gzel grmek iin sarho gezdiini sylyorlar. Akaki Akakiyevi, terzi Petrovi'in dairesine karken sk bir pazarlk yapmaya karar vermiti. "Bu sarho herife verecek bir kuru fazla param yok" diyordu iinden. Merdivenleri karken neredeyse aya kayp aa decekti. Merdivenler, Petersburg'daki btn arka merdivenler gibi bulak suyundan nasibini alm, pis ve kaygand. Havada insann genzini yakan bir amonyak kokusu vard. Btn bunlar yetmiyormu gibi, terzi karsnn piirdii bayat balk kokusu ortal sarmt. Dumanl balk kokusundan hamam bcekleri bile rahatsz olmu, deliklerine kamlard. D kap akt. Mutfakta balk piiren kadn, duman bulutu iinde zor farkediliyordu. Akakiyevi, doruca Petrovi'in alt odaya geti. Terzi, boynunda bir ile iplik asl, yalnayak bada kurmu, dizlerine serili eski bir memur frakn yamamaya alyordu. Homurdanndan, elbise ile ba dertte olduu anlalyordu. insan meslekten nefret ettiriyorlar! Yama tutacak hali mi kalm bunun? ple atlacak eyi bana getiriyorlar... Akaki Akakiyevi, ters bir zamanda geldiini anlad. ki bulamad zamanlar, Petrovi anlalmas zor bir adam olup kyordu. Karsnn ifadesiyle "gz bulank iblis zkkmland zaman" kedi gibi uysallar, verilen crete raz olur, selam akar, yerlere kadar eilir, teekkrler yagdnrd. Bye durumlarda verilen crete kars itiraz eder, kocasnn aldatldn syler, ii kmaza sokar, fakat Petrovi ona aldrmaz, mteriden kars adna zr dilerdi. Petrovi'in bu fena aksilii stnde olduuna gre ayk demekti. Kimbilir paltonun tamirine ka ruble isteyecekti. Fakat o ka ruble isterse istesin, Akakiyevi iki rubleden fazla vermemeyi kararlatrmt. Acaba Petrovi'e grnmeden geri mi gitseydi? Evet, evet... En iyisi, ona sarho olduu bir zamanda gelmekti. Hay aksi! Tam o srada, Petrovi eski mterisini grd: Buyurun, buyursunlar beyefendi! ey.. Kolay gelsin, Petrovi usta... Terzi, Akakiyevi'in elindeki pakete bakarken, "Teekkr ederim; bir emriniz mi vard?" dedi ve elinden geldiince kibar olmaya alt. Heyecanland zaman, Akakiyevi, oze nereden ve nasl balayacan bilemez, laf aznda geveler durur; bir sr anlamsz kelimeler sralard. ey, biliyorsun Petrovi usta... Yani demek istiyorum ki... Ben sana ... ey baz insanlar vardr... Yani sadece para kazanmak iin deil... Tabi ki kazanacak... Terzi, Akakiyevi'in lafn sonunu getiremeyeceini anlam olacak ki, salam gzn memurun zerinde gezdirdi. Kendi elinden km olan redingotu tand. Yakasnda eteine kadar dikkatle inceledi. Tamirlik bir ii yoktu; daha sapasalam duruyordu, yle ise, i memurun elindeki pakette olmalyd. 44 45 If IS S 3 * P en t rj

Akaki Akakiyevi alngan bir adam deildi. Petrovi'in ig neli szleri deil, inatl onu zyordu. Yni u anda ter ziye deil, yanl bir zamanda geldii iin kendine kzyordu Paltosunu masann zerinden alrken: Biraz dnmem lazm, Petrovi usta... dedi, acelesi yok. Terzi, mterisini karmamak iin: Bunun dnecek bir taraf yok beyim, dedi. Souklar yaknda bastrr. Yenisini diktirmekten baka areniz yok. Peki kaa eyedersin? Yani kaa eyolur bana? Kuman en iyi yerden ve en ucuza alabilirim. Dikiine gelince, tam zerinize gre dikeceimden pheniz olmasn. Yeni bir palto diktirecek kadar param yok; fakat merak ediyorum... Kaa kar acaba? Siz eski mterimsiniz; her eyi iinde iki yze malede-riz. Akakiyevi'in dudaklar morard, gzleri karard. Feryad bast: Bir palto iin iki yz ruble, ha! mrnde ilk defa byle yksek sesle baryordu. Yksek sese alk olmayan haneresinden komik bir lk ykselmiti. Bu da sizin iin beyim... dedi Petrovi. Hibir terzi bu fiyata iyi bir palto dikemez. Yakasna krk, iine miflonlu astar koyarsanz iki yz de geer. Akaki Akakiyevi beynine balyoz yemi gibi, elinde paltosu, sendeleyerek dar kt. Petrovi zafer kazanm general edasyla arkasndan bakt. " O bir devlet memuru ite, ben de erefli bir terziyim..." diye mrldand. Sokaa frlayan Akakiyevi, rastgele yrmeye balad. Bir finnc rann kendisine arptn ve kolunu da boyadn farketmedi bile. stelik eve doru deil, tam tersi istikamete yryordu. Bir inaatn st katndan atlan bir kova bozuk kire tozu tam Akakiyevi'in tepesine boald. Bizimki, apkasnn ve omuzlarnn kire tozuna boyandn da farketmedi. Ancak bir ke banda sokak bekisiyle burun buruna gelince uyanabildi. Beki: nne baksana be adam, diye bard, az daha suratm paralayacaktn! Sokan ortasnda ne iin var? Kaldrmdan yrsene! Akakiyevi o ocuksu mahcubiyetiyle eildi: ok haklsnz efendim, dedi, zr dilerim. Beki, Akakiyevi'in kire tozuna bulanm apkasn ve omuzlarm grnce kendisini tutamad; ban iki yana sallad ve kahkaha ile glmeye balad. Bizimki nihayet kendini toparlad; iinde bulunduu durumu btn ciddiyetiyle kavrad. Ynn eve doru evirdi. Ar admlarla yryor, ii tatlya balamann yollarn aryordu: Evet... dedi kendi kendine, yanl bir zaman setim. Aslnda Petrovi usta o kadar da kt bir insan deildir. Ne yapsn zavall. Karsna mahcup olmamak iin ii yokua kotu. Bundan eminin... Karsndan iyi bir zlgt yemi olmal. En dorusu hafta sonunu kollamak. O zamana kadar paras biter, "Bir tamir ii gelse de arap paras ksa." diye kapy gzetler. Kars da para vermeyeceine gre, ben yetiirim imdadna. Tabi karsnn evde olmad bir saatte... Petrovi beni kapda grnce, kimbilir ne kadar sevinir. Eline bir gm onluk sktrnca yerlere kadar eilir: "Emredin, beyefendi." diye yalvarr. 48 49 "Ite Pazar gn imdi." geer, d, Ttr . yevi iinden. Petn>v'n tek gz kapladr chyor. "" mendebur emin

tamirmasas^Z^Z^tf i nde uyukluyordu. UMrmae kule gibi oturuyor; ba^akiyevic, emin ad,mlaria terzi masasmm 8nflne ^ Kolay gelsin Petrovi usta, dedi T m ^. "e tarafa batag, M mterisini karnda grnce sevindi-m grmek ne saadet, beyefendi... dedi ZSST^ de ke. bir Petrovi, palto Iafin duyunca- ***** 50 gm onluk (on kapeklik) sktrd. Parann scakln av-ucunda hissedince adamn yz glmsedi. Teekkr ederim, beyefendi... dedi, erefinize bir ie bitirir kendime gelirim. Paltodan yana hi tasanz olmasn. En iyisini, en uygun fiyata dikerim, yle bir palto dikeceim ki, herkes parmakla gsterecek. Hele kaa ktn duyunca daha da aracaklar: "Bu fiyata byle bir palto, imknsz!" diyecekler. Akakiyevi, yeni palto hikayesini duymam gibi davrand. Onun plannda yeni palto yoktu... ansn yeniden denedi: Petrovi usta, sen maharetli bir adamsn. Paltomu en iyi ekilde tamir edeceinden eminim... cretine gelince, emeini boa karmam. Birka kpek daha veririm. Petrovi, tamir iine raz olacaa benzemiyordu: Beyefendi, siz u tamir iinden midinizi kesin. O paltonun i i bitmi, tamire gelmez. Bouna vakit kaybetmeyin, yenisini konualm. Akakiyevi'in btn mitleri bir kere daha suya dyordu. Eer tamir imkn olsayd, Petrovi bu kadar direnmez-di. Demek, yenisine raz olmaktan baka are yoktu, iyi ama, bu kadar paray nereden ve nasl bulacakt? Bir ay sonra ikramiye alacakt, ama onun yeri imdiden hazrd. Yeni bir pantolon alnacak, ayakkabcya tamir borcu verilecek, iki gmlek diktirilecek, birka para i amar alnacakt. En iyimser hesapla, ikramiyeden yeni paltoya en fazla yirmi ruble kalyordu. Gerisini nereden bulacakt? Geri, Petrovi'in pazarlk gcn artrmak iin yksek fiyat istediini bilirdi. Onun ikiyz istedii paltoyu yz rubleye raz etmek mmknd, yle bile olsa, yz rubleyi bir araya getirmek imknsz grnyordu. Belki yarsn bulur bulutururdu, ya kalan yars? 51 Yansn nasl buluturacan merak edenlere biraz aklama yapmamz gerekiyor. Akaki Akakiyevi'in kendisine has huylan vard. Harcayaca her rublenin iki- kapeini ayrr, bir kumbaraya atard. Ay sonunda biriken kapekleri sayar, gm paraya evirirdi. Birka yldr bu ekilde biriktirdii parann miktan krk rubleyi bulmutu. Sizin anlayacanz paltonun yar paras hazrd. Btn mesele, dier yansn nasl bulaca idi. Baz okuyuculanmz, yanl hesap yaptmz zannedebilirler, iki yz rublelik paltoyu yze indirdik, ancak hesap -lanmz seksen rubleye gre yaptk; deil mi? Bunun da sebebini aklayalm: Yz rubleye raz olan Petrovi, seksen rubleye de raz olurdu... Terziyi iyi tanyan Akakiyevi byle dnyor, hesabn da buna gre yapyordu... Akaki Akakiyevi, iyice dndkten sonra, yeni bir palto iin gereken ikinci yany temin etmenin de ok zor olmadna kendisini inandrd. Bir sene daha diini skacak, mas-raflan ksacak, bir Hint fakiri gibi yaayarak krk ruble daha i biriktirecekti.

lk olarak ie akam ayn kaldrmakla balad. Akam ay olmaynca mum yakmaya da gerek yoktu. Eve yaz getirdii zaman, ev sahibi kocakarnn odasnda oturacakt. Ayakkab eskitmemek iin en dzgn yollardan ie gidip gelecek, yere ok yumuak basacakt, ikramiye parasndan azami tasarruf edebilmek iin, yeni pantolon almaktan vazgeecek, bir gmlek diktirmekle yetinecekti, i aman almaktan da vazgemesi gerekiyordu. Pantolonun bir sene daha dayanmas ve ald gmlein eskimemesi iin, akam iten dner dnmez, pijamasn giyecek; zerine de bir trl eskimek bilmeyen pamuklu robdambnn giyecekti, ilk gnlerde bu kstlamalara almas kolay olmad; fakat diktirecei yeni paltomun hayali onu avutmaya yetti. Sanki evlenmeye niyetlenmi gibi, kendisini mutlu hissediyordu. Yeni palto, ekici, gzel bir gelin sletinde onun ryalarn sslyor; btn gecelerini hatta btn gnn dolduru-yordu. Bir hayat arkadana kavumu, onunla el ele, omuz omuza vuruyormu gibi hissediyordu. Yeni paltosuna kavuma tutkusu yle ar bast ki, akam yemeklerini de kaldrmaya karar verdi. A karnna yatnca daha gzel ryalar gryordu. Yeni paltoya kavuma hayali, Akakiyevi'e bir canllk, bir kendine gvenmilik getirmiti. Bu gelime, daire arkadalarnn da dikkatinden kamyordu. Her ay en az bir kere Petrovi'in evine uruyor, yeni palto hakknda konuuyor, kuman nereden alaca, renginin nasl olaca, dayankl bir astarn paltonun mrn ne kadar uzataca konularn-da fikir alveriinde bulunuyordu. Palto hayali, Akakiyevi'e btn glklere seve seve katlanma gc vermi, onu idealist bir insan yapmt, iine daha istekli sarlyor, en zor yazlara "Hayr" demiyor, mdrn ve eflerin verdii btn dosyalan zamannda yetitiriyor, takdir topluyordu. Aylar aylara eklendi ve Akakiyevi'in serveti yetmi rubleye ulat. On rublelik bir ak kalyordu. Hesaplarn genel mdrn verecei ikramiye miktarn krk rubleye gre yapmt. Borlarn dedikten sonra elinde on be ruble kalacakt. Allah'n iine bakn ki, mdr, krk ruble yerine elli deil tam altm ruble vermiti. Bylece Akakiyevi'in eline fazladan yirmi ruble gemi oluyordu. Kim bilir, belki de mdr yapt hizmetlerden memnun kalm, onun yeni bir palto diktireceini duymu, genel mdre ikramiyeyi altm rubleye karmasn teklif etmiti. 52 53 Akakiyevi, ryalarn ssleyen sevgilisine bir an nce kavumak iin Petrovi'in kapsna dayand. Birlikte arya gittiler. Kumalar gzden geirirken, daha nce defalarca piyasa aratrmas yapt halde, Akakiyevi'in kalbi hzla arpyor, heyecandan elleri titriyordu. Nihayet, "en iyisi" diyerek bir kumata karar kldlar. Astarn da sk rlm bir pamukludan setiler. Petrovi, "Parlakl ipei andryor" diyerek astar vd ve ekledi: "Salamlna diyecek yok, bu astar paltodan nce eskimez." Yakasna, samurun te bir fiyatna iyisinden kedi derisi aldlar. "Uzaktan ayn samur krk gibi grnyor, kimse kedi krk olduunu farketmez."dedi Petrovi. Pamuk ipliinden on kat daha salam olduu iin ibriimi tercih ettiler. Dikiler, en zor artlar altnda bile sklmeyecekti... Akaki Akakiyevi, palto iin gereken btn malzemeyi alp Petrovi'e teslim ederken tenbih etmeyi unutmad: Petrovi usta, yle bir palto dikecek ve yle zeneceksin ki, Nevski caddesindeki terzilerin elinden km gibi olacak. Petrovi, vergi vermemek ve dkkan kirasndan kurtulmak iin, evde alyordu. Bu yzden ona ancak elbiselerini tersyz yaptracak veya tamir ettirecek, dk dereceden maa alan, fakir memurlar gelirdi. Akakiyevi'in bunlar ima ettiini sanarak bir hayli alnd:

Ben o zppe terzilerin onunu cebimden karrm. Ben orduda generallere elbise dikmi bir ustaym. Onlara gitsey-diniz de boyunuzun lsn alsaydnz! Hepsi tabela terzisi! Bir paltonun sadece dikiine yetmi ruble isterler. Petrovi'in fiyat isterken ykseklerden attn bilen Akakiyevi, duymazdan geldi. Laf deitirmek iin: Kuma tam zamannda aldk... dedi, souklar bastrmaya balad. Bir hafta iinde yetiir deil mi, Petrovi usta? Siz pantolonla paltoyu kartryorsunuz beyim! Profesyonel bir palto dikii on be gnde ancak yetiir... Diki cretini nceden konutuklar iin, Akakiyevi, Petrovi'in palavralarna aldr etmedi. Tabi... dedi, usta sensin. Ka gnde yetieceini de sen bilirsin. Paltoyu daireye kadar getirdii gn, Petrovi ustann yzndeki gurur grlmeye deerdi dorusu. Saray terzisi edasyla paketi at. Zarif el hareketleriyle paltoyu Akakiyevi'e giydirdi. Omuzlarn dzeltti. Kollarndan ve eteinden ekerek paltonun vcuda oturmasn salad, iki adm gerileyerek eserini nce arkadan, sonra nden gururla inceledi. Akakiyevi, kollarn kaldrp indirdi, ne ve arkaya gerindi, iki geni adm att. Ellerine salk Petrovi usta, gerekten rahat bir palto olmu... dedi. le tatili olmasna ramen, Akakiyevi'in yeni bir palto diktirdiini duyan mesai arkadalar koup gelmiler; merasime yetimilerdi. Memur takm da paltoyu alklayp, Akakiyevi'e "yi gnlerde giyin." temennisinde bulununca, Petrovi frsat deerlendirmek istedi: iyi bir bahii hakettim deil mi, efendiler? dedi. Her azdan baka bir ses ykseliyordu: Byle bir paltom olsa, iki rubleden az bahi vermezdim! Sen de ok cimrisin; ben be ruble verirdim. Ben btn mesai arkadalarma ziyafet verirdim. 54 55 III i 1 l' I Akakiyevi, sevinle znt aras bir anafor yayor, ne diyec eini bilemiyordu. Petrovi'in bahi iini atlatabilirdi; ama u ziyafet meselesi de nereden kmt? Kzard, bozard, kekeledi: ey, arkadalar teekkr ederim. Yani bytyorsunuz, alt taraf bir palto ite... Daire efi, Akakiyevi'in imdadna yetiti: Arkadalar, Akakiyevi'in grevini ben zerime alyorum. Bugn isim gnm, akam bize davetlisiniz, aya buyurun. Kimse bu davete hayr diyemezdi. Akakiyevi'ten i kmayacan bildikleri iin seve seve kabul ettiler. Bu grlt arasnda Petrovi'in bahi midi de suya dm oldu. Akakiyevi, nce akamki ay dvetine katlmak istemedi; fakat sonradan bunun byk bir kabalk olacan dnerek gitmeye karar verdi. Hem bylece gece yrynde paltosunu deneme frsat bulacakt. O gn batan sona bir bayram havas iinde geti. Arkadalarnn en kaba akalarna seve seve katland. Paltosunu vestiyere teslim ederken, iyi bakmasn tenbih etmeyi unutmad. Akam eve dnte geni caddeleri tercih etti. Yrrken artk kimseden utanmyordu. Bir dev let memuruna yakr admlarla yryordu. Odasna kmadan nce ev sahibesi kocakarya urad. Hem yeni paltosunu gsterecek hem de akamlan mumunu paylat iin ona teekkr edecekti.

Paltosuna kavutuu iin artk kendi odasnda mum yakabilecek, yemek yiyebilecek, hatta ay bile iebilecekti. Ev sahibesine urayp teekkr grevini yerine getirdikten sonra, odasna girdi. Paltosun zenle kard. Kumana ve astarna bir kere daha bakp yakasndaki krk okad. Duvardaki iviye zenle ast. # ay dvetine gidecei iin akam yemeini hafif yedi. Bu akam i getirmemiti. Yataa uzand. Bir senenin skntlarn unutmak istercesine gevedi. Yatt yerden paltosunu seyrediyordu. Sanki bir hayat arkadana kavumucasna mutluluk duyuyordu. Elinde olmayarak eski paltosunu hatrlad. Gidip sandktan kard. Kuma iplik iplik dalm olan bu eski palto ok komik grnyordu. Bir yeni paltosuna bir de ona bakp gld. Bir seneyi akndr gece sokaa kmayan Akakiyevi, yarm saat kadar yatak keyfi attktan sonra, davete gitmek zere ayaa kalkt. Paltosunu zenle giyip evden kt. Daire efi, iyi bir semtte -yani Akakiyevi'in oturduu yerden hayli uzakta- oturuyordu. Uzun bir sre yryen Akakiyevi, efin oturduu yere yaklatka sokaklarn genilediini farketti. Deien sadece sokaklar deildi; evler de deiiyordu. Gl fenerlerle aydnlanan geni sokaklar, byk evlerle uyumlu bir beraberlik sergiliyordu. Yakalar krkl bayanlar, ssl giyinmi erkeklerin koluna girmi knta knta yryorlard. Tek atl kk arabalara pek rastlanmyordu. Arabalar hep ift atl ve cilal idi. Koltuklar ay postundand. Koltuklara yaslanm ssl bayanlar; karlarnda oturan erkeklerle akalayorlard. Arabaclarn krmz kadifeli apkalar gz kamatnyordu. Yllardr zengin muhitlere uramayan Akakiyevi, hayran hayran geen arabalar seyrediyordu. Il l aydnlatlm bir vitrinin nnden geerken, ieriye bakmadan edemedi. Gzleri ayakkab sergileyen bir kadn resmine takld. Ressam, dikkat ekmek iin, kadnn eteini yukarya kaldrm; bacan iyice amt, ispanyol sakall bir erkek de kadnn 56 57 bacan tutmu; ayakkab giydiriyordu. Akakiyevi, uygunsuz bir ey grm gibi utand, kulaklarna kadar kzard. Kendisini gren olup olmadn anlamak iin etrafa bakt. Ban iki yana sallayarak oradan uzaklat. Daire efinin geliri yerinde bir insan olduu oturduu apartmandan belli oluyordu. D kap, byk bir fenerle aydnlatlm, efin oturduu ikinci kata geni merdivenlerle klyordu. Antreye giren Akakiyevi, elinde ay tepsisi tayan bir hizmeti ile karlat. Tepside boalm ay fincanlar vard. Biraz tede, buharlar saarak byk bir semaver kaynyordu. Semaver masasnda bir stlk, ekerli kurabiyelerle dolu bir sepet vard. Anlalan ziyafet oktan balamt. Bir aralk salon kaps ald, ierden davetlilerin sesi geliyordu. Hizmeti, elindeki ay tepsisini masaya braktktan sonra, yeni gelen misafire "Ho geldiniz, paltonuzu alaym." dedi. Akakiyevi, paltosunu karp verdi. Gz ucuyle nereye astna baktktan sonra salona girdi. Sra mumlarla aydnlatlm geni bir masann etrafna dizilmi memur takmn grd. Onlar da Akakiyevi'in geldiini farketmilerdi. Aralarnda anlamcasna bararak onun etrafn sardlar. Kahkahalar, barmalar, akalar Akakiyevi'i serseme evirdi. Adamcaz ne yapacan ard. Koro halinde ondan paltosunu getirmesini ve nlerinde bir kere daha giymesini istiyorlard. Aval aval durduunu grnce, elinden tutup antreye gtrdler. Akaki Akakiyevi, grd ilgi karsnda mahcup olmu; saf bir insan olduu iin, kendisi ile alay edildiini farketmemiti.

Memurlar, bir mddet Akakiyevi ve paltosu ile elendikten sonra oyun masalarnn bana getiler. Yalnz kalan Akakiyevi, bu hengame arasnda iyice sersemlemiti, ne yapacan, nereye oturacan bilemedi. Nihayet sonunda bir sandalye alp oyunoynayanlarn yanna oturmay akl edebildi. Hizmeti bir tabak iinde birka kurabiye ile bir fincan ay getirdi. ay ve kurabiyeleri biten Akakiyevi'in biraz sonra uykusu geldi. Esnemeye balad. Erken yatmaya alk olduu iin, uyku saati oktan gelmiti. Bir ara ev sahibinden izin almak iin ayaa kalkm ise de, arkadalarnn srar zerine tekrar oturmak zorunda kalmt. Ziyafet onun ve paltosunun erefine veriliyormu. Bir kadeh ampanya imeden giderse ayp olurmu. Bir saat sonra, oyun fasl bitmi; yemek fasl balamt. Dana rostosu, cier ezmesi, salata, brek ve ampanyadan mteekkil akam yemei davetlilerin itahn kabartt. Belki aylardr byle bir zengin sofra yz grmemi olan fakir memur takm, a kurtlar gibi yemeklere saldrd. Akakiyevi'e de zorla iki kadeh iirdiler, ikinin tesiriyle neelenen Akakiyevi, saat on ikiyi vurunca eve gitme zamann n geldiini hatrlad. Ev sahibi ve arkadatan tekrar engel olmasn diye usulca salondan kt. Sevgili paltosunu giydikten sonra sokaa kt. Sokak klar hl yanyordu. Fakir mahalle sokaklar iin gece yarsndan sonra uygulanan kstlama emri, burada geerli deildi. Ssl gece barlarndan mzik ve kahkaha sesleri ykseliyordu. Paltosu srtnda, mutlu bur nee iinde yryen Akakiyevi, yzn yalayan souk rzgara aldrmad. Yarm saat sonra, yakt ksntsnn uyguland karanlk sokaklara girdi. Kar prltlarndan evlerin hayaleti grnyordu. Sokaklarda bir tek canl yoktu. Sokaklar bitmi, nne ucu grnmeyen bo bir alan kmt. Neesi iyiden iyiye kam, yerini korku almt. Doru 58 59 yolda olup olmadndan bile emin deildi. Burada adam kesseler kimsenin haberi olmazd. Ne bir k, ne bir beki dd... Sanki karanlk bir dehlizde yryordu. Bir ara arkasnda yryen birileri varm hissine kapld. Kalbi kt kt atmaya balad. Korkudan geriye bakmaya cesaret edemedi, iki adm sonra omuzuna bir adam eli indi. Geriye dndnde karsnda yzlerini seemedii yn balkl adamlar grd, ilerinden biri: "Hey, baksanza herif benim paltomu alm!" dedi. Dieri glerek: "Vay uyank, vay!" dedi. Akakiyevi, tam barmak zere iken, serserilerden biri memur kafas byklndeki yumruunu onun azna dayad. "Yok, barmak yok!" dedi. Akakiyevi, beline bir tekme, bana bir yumruk yediini, paltosunun srtndan karldm ve yere dtn hatrlyordu. Kendine geldiinde, donmak zere olduunu farketti. Srtnda paltosu yoktu. Alan eskisi gibi bombo ve sessizdi. Var gcyle barmak istedi; ama sesi kmyordu. Koarak alann br ucunu bulmaya alt. Ne kadar kotuunu bilemeden alann sonuna geldi. Bir beki kulbesi grd. Pencereden ieriye bakt. Beki tfeine dayanm uyuyordu. Pencereden ayrlp kapya yneldi. Var gcyle kapy yumruklamaya ve barmaya balad. Beki uykulu gzlerle kapy at: "Ne var, ne oluyor?" demeye kalmadan Akakiyevi bekinin yakasna sarld, barmaya balad: Yolda adam soyuyorlar, sen burada uyuyorsun! Seni srndreceim! Beki gayet pikin bir eda ile yakasn Akakiyevi'in elinden kurtard:

Memura grev banda hakaret edemezsiniz... dedi. Uyuduumu kim sylemi, grdnz gibi ayakta ve grev bandaym... Eer bir ikayetiniz varsa, yarn gndz polisine dileke ile bildirirsiniz. Salnan paltonuzu bulmak onlarn grevidir... Akakiyevi, hrsndan ocuk gibi alamaya balad. aresizlik iinde evin yolunu tuttu. st ba perian bir halde, salar birbirine karm, gzleri alamaktan imi bir halde evin d kapsna yasland. Yal ev sahibesi, kapnn yklrcasna vurulduunu duyunca, yatandan frlad. Aceleyle sabahlm giydi. Kapy aarken bir eliyle de yakasn dmelemeye alyordu. Akakiyevi'i o halde grnce korkuyla irkildi ve iki adm geriledi: Beyefendi ne oldu size, bu ne hal? dedi. Meselenin asln renince, ellerini dizlerine vurarak, "Vah, vah!" diye inledi ve hrszlara beddua okudu. Sabah erkenden bizzat evine giderek bakomiserle grmesini tavsiye etti. Mahalle polisinin onu oyalamaktan baka bir ie yaramayacan syledi. Akakiyevi'in zntsn hafifletmek iin: Bakomiser beni tanr... dedi, bir zamanlar yanmda alan "Anna" isimli Finli bir kadn, imdi bakomiserin evinde dadlk yapyor. ok iyi bir insandr bakomiser. Her pazar kiliseye gider. Dua ederken bile gle yzldr. Size yardm edeceinden emin olabilirsiniz. Ev sahibesinin tavsiyelerini dinleyen Akakiyevi, bitkin bir halde odasna kt. Kendini yataa att. Btn gece gzne uyku girmedi. Tek tesellisi bakomiserin iyi bir insan oluu ve ev sahibesini tanmas idi. Sabah erkenden bakomiserin evine gitti. Hizmeti, beyefendinin daha kalkmadn syledi ve," ki saat sonra gelirseniz belki grebilirsiniz." dedi. ki saat sonra dairede olmas gerektiini hi aklna bile getirmeyen Akakiyevi, bakomiserin evine yakn bir duvar 60 61 dibinde bekledi. Sabrszlk ve mitle bir kere daha kanun adamnn kapsn ald. Hizmeti onu tanmam gibi davranarak; "Niin geldiniz, sizi kim gnderdi, neden Emniyet Mdrlrne gidip beyefendiyi makamnda beklemiyorsunuz?" gibi bir sr can skc sorularla Akakiyevi'i sktryor; onu ieri almak istemiyordu. Verdii cevaplar hizmetiyi tatmin etmemi olacak ki; "Beyefendi nemli bir devlet adamyla grmeye gitti; leden sonra makamna dnecek." dedi ve ekledi: "Siz en iyisi gidip Emniyet Mdrl'nde bekleyin." Akaki Akakiyevi, memuriyet hayat boyunca hi devamszlk yapmamt. Ne rapor, ne mazeret izni alm deildi. Yllk izninde bile daireye gelir, yarm kalan dosyalar tamamlard. Paltosunun gasbedilmesi onu ylesine perian etmiti ki; mesai gn olduunu unutmu; ilk defa ie gitmemiti. Emniyet Mdrl'ne gittii zaman ayn zorluklarla karlat, nce mracaattaki polisin sorularn cevaplamak zorunda kald. Kzmadan, sabrla dn gece bandan geenleri anlatt. Polis, hikyeyi phe ve tereddt iinde dinledikten sonra, onu bakomiserin yazc sna gnderdi. Zavall Akakiyevi, yazcya da hikyeyi batan sona anlatt. Yazc, ikyetini dileke ile bildirmesi gerektiim syleyince Akakiyevi'in sabn tkendi: Ben erefli bir devlet memuruyum! diye bard ve ekledi: Bakomiserle bizzat grmek istiyorum. Bana engel olmaya kalkarsanz, piman olursunuz, nemli makamlarda tandklarm var, sizi srndrrm! Akakiyevi'in ekinmeden barmas karsnda yazc yumuad, nemli makamlarda tand olanlardan herkes korkard.

zr dilerim beyefendi, ben grevimi yapyorum; ama muhakkak bakomiserimizi grmek istiyorsanz buna engel olamam. Yalnz, msadenizle kendisine haber vermem gerekiyor... dedi ve gitti. Yazc, bakomisere nemli makamlarda tand olan bir memurun kendisini grmek istediini syledi. Komiser: "Buyursunlar..." dedi. Akakiyevi'i srtnda dkk bir palto ile karsnda gren bakomiser byk altndan glerek, "Bu mu, nemli makamlarda tand olan memur..." diye geirdi iinden. Rahat bir nefes aldktan sonra: Evet, dedi, sizi dinliyorum; nedir ikyetiniz? Akaki Akakiyevi kendisini tanttktan ve ev sahibesinin selmn ilettikten sonra, ackl palto hikyesini ona da anlatt. Gece bekisinin olay srasnda kulbesinde uyumakta olduunu; grevini ihmalden dolay ceza grmesi gerektiini ilave etmeyi unutmad. Bakomiser, hikyeyi biraz pheli bulmu olacak ki; Akakiyevi'i sorularla sktrmaya balad: Gecenin o saatinde, ssz yollarda ne iiniz vard? Dedim ya efendim, ay partisinden dnyordum... u ay partisi dediiniz iki lemi olmasn? Bakomiserin paltodan ziyade, niin ve ne sebeple eve ge dnd zerinde durunca; hele "O kt evlerin birinden mi geliyordunuz?" sorusu ile karlanca btn sabr tkendi; uurunu kaybetti: Sizi ae ikyet edeceim! nemli makamlarda tandklarm var! Eer paltom bulunmazsa, banza gelecekleri siz dnn!... diye barmaya balad. Bakomiser, nbetiyi ard. Akakiyevi'i kalem odas 62 63 na gtrmesini ve ikyet dilekesi yazdrmasn syledi, Akakiyevi, nbetinin zoruyla dan karken bakomiser: Gerei yaplacaktr, beyefendi... dedi, adalete gvenebilirsiniz. Biz neticeyi adresinize resm yaz ile bildiririz. Ertesi gn, Akakiyevi eski paltosu ile ie gitmek zorunda kald. Onu eski palto ile grenler ardlar: Ne o, yeni paltonuza kyamyormusunuz beyefendi? diye onu alaya aldlar. Hikyeyi renenler iinde bile dalga gemeye devam edenler vard. Ancak ou daire arkadalar ona acmlard. Vicdanl mesai arkadalar aralarnda para toplamaya karar verdiler. Ne var ki, bir ay iinde bu nc para toplanmas idi... Birincisi, ube Mdr'nn emri ile, emekliye ayrlan Genel Mdr'e hediye almak; ikincisi, bir yazar arkadan yeni kan kitabn ktphaneye hediye etmek iin toplanmt . Akakiyevi iin toplanan miktar, paltonun diki parasn bile karlamaya yetmiyordu. ube Mdr, Akakiyevi'i odasna artt. Paltonun alndna ok zldn syledi. Bu iin normal yollarla zlemeyeceini; ancak nfuzlu bir brokratn devreye girmesi ile polisin ciddi olarak meseleye el koyacan ve ^ paltoyu bulacan anlatt. ok gizli tutmas art ile ona n fuzlu brokratn kartn verdi. Bu ok nfuzlu ztn kartn elde eden Akakiyevi yeniden mitlendi. ube Mdr'nn nnde eildi ve defalarca teekkr etti. Yazarlar gzmzde fazla bytmeyelim. Onlar da insandr ve her insan gibi bazen unuturlar. Nitekim, bu hikyenin yazar da Akakiyevi'e tavsiye edilen nemli ztn ismini ve grevini hatrlamyor... Bildii bir ey varsa, o da nemli ztn sonradan grme biri olduu; Adalet Bakanl'nda nemli bir mevkide bulunan daysnn sayesinde bu makama geldii idi... Bizim nfuzlu brokratn, makamnn adam olduunu gstermek iin, kendisine gre usulleri vard. Mesel, kendisini ziyarete gelenleri

bekletir; bylece ok nemli ileri olduu kanaati vermek isterdi. Greve balad ilk gn, maiyetindeki btn memurlar toplam; her sabah ie balamadan evvel merdivende sraya dizilmelerini, kendisini sayg duruunda karlamalarn emretmiti... Makamna girmek merasime tbi idi. nce mracaat memuruna, sonra zel kalem mdrne, oradan blm efine ve nihayet sekretere kadar uzun bir yol katetmek gerekiyordu. Rusya'da "Kutsal Devlet" geleneinin bir felsefesiydi bu... Byk efin huzuruna kmak kolay deildir. Byklerin davranla-rn, en nemsiz makamda bulunanlar bile taklit etmekten zevk alrlar. Geenlerde biri anlatt. Sekizinci dereceden bir memur, zel kalemin bana geici grevle atannca ilk ii kendisine bir makam odas ayrmak olmu. Kapya da krmz apoletli, srma yakal, niformal bir nbeti dikmi. Bu yetmiyormu gibi, ariv salonundaki dosyalan depodaki bir odaya kaldrtp burasn "toplant salonu" yapm. te bizim nfuzlu mdr de byle sonradan grme, torpille gelme bir acemi kiiymi. Acemiliini rtmek iin de elinden geldiince sert grnmeye alyormu. "Ynetimin temel art disiplin ve sertliktir." diyormu ve tekrarl -yormu: Sertlik, sertlik ve sertlik! Bizim mdre gre, birinci sertlik, memura gz atrmamaktr. nk, yumuak ynetim onlar tenbellie itermi. kinci sertlik, disiplinin gereiymi. Bizim mdr gren bir memur mutlaka ayaa kalkmal, ceketini dmlemeli, say64 65 g duruunda beklemeli, o geinceye kadar duruunu boz-mamalym. Memurlar ve mstahdemler, bu nfuzlu zttan ylesine korkarlarm ki, "Arkasnda bile gz var." derlermi. Arkasnda gz var tbirini biraz daha amamz gerekecek: Efendim, geenlerde yedinci dereceden bir memur bizim brokrat grnce ayaa kalkm, nn iliklemi, sayg duruu gstermi; ancak bir adm gee duruunu bozmu. Ne bilsin zavall, mdrn arkasnda gz olduunu?.. Mdrmz, sert bir geri dn yapm ve barm: . Bu ne terbiyesizlik! Bu ne saygszlk! Bana saygszlk/ makama saygszlk; makama saygszlk da kutsal devlete saygszlktr! Sizi maa tenzili (indirimi) ile cezalandryorum! Bu belki aklnz banza getirir... demi. Bir hafta gemeden baka bir vukuat olmu: Zavall bir hademe, toplant salonunu sprrken, bu ok nfuzlu brokratn ieri girdiini farketmemi. Vay, sen misin Mdr grmezden gelen! Saygszlk cezasz kalmamalym... Yoksa, bu dier alanlara da sirayet eder, messesede disiplin bozulurmu. iki gn sonra zavall ivedi olarak Sibirya'ya srgn gitmi. Bu ok nfuzlu mdr yalandan tanyanlar, "Aslnda iyi adamdr." diyorlarm... Arkada canls, iyiliksever bir kiiy -mi. Akrabalarna ve eski arkadalarna bu yaptklar anlatlnca inanmyor; "Hayr, bizim bildiimiz adam ile sizin anlattnz zt ayn kii olamaz!" diyorlarm. Ne bilsinler ki, mdr koltuuna oturunca bylesine deitiini?.. iin enterasan taraf, bu nfuzlu zt, mdr olduktan sonra da akrabalarna ve arkada evresine kar tutumunu deitirmemiti. Makamna dahi gelseler, onlar candan karlar, sohbet eder, kapya kadar uurlard. Yazarlar, nedendir bilinmez, bazan olmadk yerde laf uzatr; iki cmlelik bir olay iki sayfa anlatrlar... Burada da yle oldu. Yazarmz, adn ve makam yerini bile hatrlayamadn syledii bir mdrden uzun uzadya bahsetti. Okuyucularn skmamak iin sz uzatmak istemediini yazyor ve "Artk, sadede gelip Akakiyevi'in palto

hikyesine dnelim." diyor ise de; siz inanmayn. Aslnda, Sansr Kurulu'na paay kaptrmaktan korkuyor... Zavall Akaki Akakiyevi, elinde nemli ztn kart, yre -;inde paltosuna kavuma hayali, mracaat memurunun :arsna dikildi. Kart gstererek: Sayn mdrnzle grmek istiyorum; ube md-mzden selm getirdim... dedi. Elinde kart olduu iin kolayca mracaat memurunu ap zel kalem mdrne gitti. Oradan blm efine ve nihayet mdr sekreterine kadar geldi. Mdr sekreteri kart inceledikten sonra: imdi gremezsiniz., dedi, mdrmz ok nemli bir ztla toplant yapyor. Aslnda ok nemli dedii zt, mdrn bir ocukluk arkadayd. Toplant yapmyor; sohbet ediyorlard. Akakiyevi, mdrle grmeden gitmeyeceini, konunun ok nemli olduunu sylyor ve srar ediyordu. Akakiyevi'i atlatamayacam anlayan sekreter, ieri girip mdrden zr diledi: Efendim, dedi, Akakiyevi adnda yabanc daireden bir memur sizi grmek istiyor, elinde kartnz var. Mdr, karsnda sekreteri grnce, arkadana ne kadar nemli bir makamda olduunu gstermek istercesine kasld ve sesine ciddi bir ton vererek: Akakiyevi mi dediniz? Ben byle bir isim hatrlamyorum! Niin gelmi? 66 67 Sylemiyor, efendim. Konunun ok nemli olduunu, ancak size anlatabileceini ifade etti. Konunun ok nemli olmas mdrn houna gitmiti... Sesini daha da sertletirerek: Syleyin, beklesin! dedi, gryorsunuz megulm. Sekreter sayg duruunu bozmadan: Emredersiniz, efendim! dedi ve geri admlarla dar kp kapy rtt. Aslnda iki arkadan konuacaklar birey kalmam; btn ocukluk htralarn anlatmlard. Sekreter ktktan sonra, bizim mdr tekrar yumuak karekterine dnd ve arkadann dizine vurarak: Ne gzel gnlerdi onlar, deil mi Aytamonovi? dedi. Dieri: Evet... dedi, geri gelmez artk o gnler. Zaman ok deiti. Mdr: Zaman varsn deis mez... dedi. ; bizim dostluumuz deiKyden arkadan ziyarete gelen ve onun ok nemli bir mevkide olduu halde kendisine iltifat ettiini gren bu ral mis afir de keyiflendike keyiflenivnr- ha-------- ta-gururlan___.^^ sngn gc _, elendike keyifleniyor; hatta yordu. Mdr, yeni bir konu bulup ocukluk arkadan avutmann gln yaarken sekreter imdada yetiti. zr dileyerek imzalanacak evraklar getirdiini syledi. Sonradan grme mdr, tekrar nemli kii azameti taknarak evraklar imzalad, imza dosyasn sekretere uzatrken: Darda bekleyen memura syleyin gelsin... dedi. Bizim nfuzlu zat, greve baladktan sonra, bu tr sert emirler vermeyi ayna karsnda en az bir hafta tlim etmiti... ieriye hrpani klkl bir zavallnn girdiini grnce, bizim mdr hepten ciddileti: Syleyin bakaym! dedi, nedir anlatacanz nemli mesele?

Zavall Akakiyevi, mdrn bir general edasyla barmas karsnda panie kapld: ey efendim... dedi, ey iin gelmitim. Evet, sizi dinliyorum! Akaki Akakiyevi, kekeleye kekeleye palto hikyesini anlatt. Paltosunun yeni dikilmi olduunu, gece yars nnn kesilerek alaka soyuld uunu, bekinin umursamazln, Bakomiser'in ilgisizliini ve nihayet ube mdrnn eline bir kart vererek kendisini buraya gnderdiini syledi. Ellerini outurarak: Ekselanslar, dedi, paltomun bulunmas iin ilgili makamlara emir vermenizi istirham ediyorum; benden bu iyilii esirgemeyin!.. Nfuzlu zt, hakarete uram gibi hiddetlendi: Beyim! dedi, siz nasl devlet memurusunuz? Size resmi usul retmediler mi? Nerede olduunuzu sanyorsunuz? * Bir mahalle karakolunda m? Kiminle konutuunuzu sanyorsunuz? Bir hrszlk masas polisiyle mi? Her makama bavurmann bir usul vardr! nce, zel kalem mdrlne bir dileke verecektiniz. Dilekeniz ube mdrlne havale edilecek, oradan sekreterime gelecek ve sekreterim eliyle bana ulaacakt. mitlerinin bir bir suya dtn gren Akakiyevi, son bir defa cesaretini toplayarak: Ekselanslar, dedi, msamahanza snarak, zaman 68 69 kazanmak istemitim. Hem, ey... bilirsiniz, sekreterlere pel gven olmaz. Nee! Siz ne konutuunuzun farknda msnz? u sylediiniz szler resmen sutur! Size soruyorum, ne sylediinizin farknda msnz? Nfuzlu zt ayan yere vuruyor, hiddetinden moraryor, sesi ykseldike ykseliyordu. Akakiyevi ta kesilmi; heykel gibi duruyor, ne syleyeceini bilemiyordu. Birden bire zelzeleye uram oban kulbesi gibi titremeye balad, sendeledi. Dmek zere iken sekreter yetiip koluna girdi; glkle dar kard. Nfuzlu zt, szlerinin bir insan bayltacak kadar etkili oluu karsnda gururlanyor; arkadan yan gzle szyor, onu ne kadar etkilediini anlamak istiyordu. Zavall Akaki Akakiyevi, merdivenlerden nasl indiini, sokaa nasl ktn, eve hangi yollardan geldiini hatrlamyordu. Sanki kendisini tayan vcut onun deildi. Bulutlarn zerinde yrr gibi karlara basyor, esen tipiyi hissetmiyor; zorlukla nefes alyordu. Yataa uzandnda boaz imi; alnnda souk ter taneleri birikmiti. Ertesi gn yataktan kalkamad, iyi kalpli ev sahibesi, Akakiyevi'in odasndan kmadn grnce ziyaretine gelmi; durumun vahametini anlayarak bir doktor getirmiti. Doktor, hastann nefesini dinleyip boazn kontrol ettikten sonra: Yazk, dedi, zavall iddetli bir hummaya yakalanm. Kocakarnn kulana eildi: Hemire, maalesef zlerek sylyorum, yapabileceim birey yok. Hastanz gidici, iki gne kalmaz ahirette sevdiklerine kavuur... Siz en iyisi ksa zamanda bir tabut smarlamaya balon, pahalsna gerek yok; amdan olsun yeter. Akaki Akakiyevi'in bu szleri duyup duymadn; duydu ise zlp zlmediini bilmiyoruz. Zira o srada ateler iinde kvranyor; anlalmaz kelimeler mrldanyordu. Doktoru yolcu ettikten sonra, iyi kalpli kocakar, tekrar Akakiyevi'in yanna dnm; ba ucunda beklemeye balamt. Hasta gittike fenalayor; hrltlaryla yal kadn korkutuyordu. Bir ara gzlerini ap tavana bakt. Orada terzi Petrovi'i grd ve sayklamaya balad:

Petrovi usta, dedi, bana dikecein paltonun zerinde hrsz kapanlar bulunsun... Gzleri tekrar yumuldu. Anlamsz bireyler daha mrldand. Bir eyrek saat sonra yine kendine geldi. Daha dorusu sayklayncaya kadar kocakar yle zannetti. Akakiyevi, yatt yerden duvar gstererek: Hemire., dedi, yeni paltom varken neden eskisini duvara astnz ? Kadncazn boaznda hkrklar dmlendi. Gzleri j yaard: 1 Kendinizi yormayn, beyefendi... dedi, istirahatinize | bakn. Yatt iki gn boyunca ziyaretine gelen kimse olmad. Yal ev sahibesi, zavallnn bandan ayrlmayarak vefa ve asalet rnei verdi. leceine yakn tekrar kendine geldi. Tabi buna kendine gelmek denirse... Bu kez karsnda nfuzlu zt duruyordu. zr dilerim ekselanslar., dedi, ey iin gelmitim. Arkasndan az dolusu bir kfr savurdu. Yal kadn kulakl arna inanamad. Bu nazik insann nasl olup da kfr edebildiine ard. 70 71 Sayklamalar hazan anlalmaz mrldanmalar halini alyor; sonunda dnp dolap alman yeni paltoya geliyordu. Ekselansa ve sekreterine birka kfr daha ettikten sonra nefesi kesildi. Sabahn ilk klaryla birlikte can verdi. Geriye para edecek hibireyi kalmad iin polis miraslarn aramak zahmetinden kurtulmutu. be tyl kalem, bir demet resmi antetli beyaz kt, ift orap, iki takm i amar, bir gmlek, bir eski pantolon... Ve duvarda asl dkk palto. te bizim devlet memuru Akakiki Akakiyevi'in geride brakt btn mal varl... Komular, yal kadna tabut ve mezar masraf iin Akakiyevi'in alt daireye mracaat etmesini syledile r ise de; onurlu kadn buna gerek grmedi. Btn masraflar Allah rzas kendi cebinden dedi. Akakiyevi'in lm hi kimsenin dikkatini ekmedi. Sanki byle biri hi yaamam gibi, arayp soran olmad. Garip gelmi, garip yaam ve yine garip lmt. Kimseye, hatta ev sahibesine bile borcu yoktu. Meslekdalarnn btn akalarna katlanm, alaylarn tebessmle karlam, kimseyi zmemi, kimsenin hakkn yememi, alkan ve ar saf bir adem kii idi. Hayatnn en mutlu gn, phesiz, yeni palto sunu giyip daireye gittii gnd. Alak yol kesiciler, ona bu mutluluu bile ok grmler; zavally hayata balayan biricik serveti srtndan syrp almlard. lmnden gn sonra, alt daireden bir hademe, elinde san bir zarfla geldi. Yal kadna Akakiyevi'i sordu, imzalatlmak zere bir emir getirdiini syledi. Emirde, 24 saat iinde greve dnmedii taktirde grevine son verilecei yazlyd... Hademe, Akakiyevi'in ldn duyunca ok zld. Daireye geri dnp mdre: Akaki Akakiyatd Bamanikov artk greve gelemeyecek, efendim... dedi; nk gn nce gmmler zavally... Mdrn lm haberine zlp zlmediini bilmiyoruz; yazar bu konuda birey yazmam. Akakiyevi'in lm haberi memurlar arasnda biraz znt dourmu ise de; abuk unutuldu. nk yerine hemen yeni bir memur gelmi; zavallnn lm bir garibe daha ekmek kaps amt. Akaki Akakiyevi Bamanikov'un hikyesinin burada bittiini zanneden okuyucularmza bir sprizimiz var. Akakiyevi, yaarken kendisine ehemmiyet vermeyenlerden intikam almak istercesine lmnden birka sonra kendisinden bahsettirmeye balad. Kulaktan kulaa dolaan sylentilere baklrsa, geceleri Kalanki Kprs civarnda, srtnda eski paltosuyla memur klkl biri dolayormu. Her geeni evirip srtnda yle yle yeni bir palto bulunan hrsz grp grmediklerini soruyor; eer grecek olurlarsa kendisine haber vermeleri gerektiini sylyor ve ekliyorm:

"Ben her gece buralarda olacam. Paltomu buluncaya kadar kimseye rahat vermeyeceim!" Yine sylentilere ve grg ahitlerinin anlattklarna baklrsa, son gnlerde bu memur klkl adam, alnan yeni paltosunu bulamayacan anlaynca kzm; srtnda paltosu olan herkesi soyup gnderiyor, toplad paltolarla gzden kayboluyormu. Kendisine ne bak, ne kl, ne de silah ilemedii iin kimseden korkmuyormu. Bir defasnda bir bakomiserin paltosunu bile srtndan karp alm; adam birey yapamam. Akaki Akakiyevi'in alt daireden bir memur da bu hayalet adamla karlam. Grr grmez l basm; nk hayalet adam tpa tp Akaki Akakiyevi'e benziyormu... O kadar korkmu ki; arkasna bakmadan tabanlar yalam. 72 73 Bu Rus halk da tuhaf dorusu. Kelime ve kavramlarda da bir beraberlikleri yok. Kimi hayalet adama "hortlak" derken, kimileri de "ermi kii " diyormu. Daha ok paltosu soyulanlar "hortlak" diyormu. Hayalet adam, palto soygununda o kadar ileri gitmi ki; eski -yeni demeden nne gelen adamn paltosunu soyup gzden kayboluyormu. Bu yzden tp hastalananlarn says gn getike artyormu. Anlattklarna gre, hortlak adam, ayn anda birka yerde birden grnyor; bilhassa nfuzlu kiilerin, zenginlerin ve kanun adamlarnn paltolarn soyuyormu. Palto soygununda, Akakiyevi'in soyulduu gece kulbesinde uyuyan beki de nasibim alm. Hayalet adam, bekinin sadece resm paltosunu almakla kalmam; zavallnn elbisesini de alp don -gmlek brakm. Gecenin ayaznda i amar ile kalan bir adam zatrreye tutulmaz da ne olur? Bekinin hastahanede youn bakmda olduunu sylyorlar. Hatta zavall kurtulmaz; lr diyorlar. Meselenin asl can damarna dokunmadan geemeyeceiz. Akaki Akakiyevi'i insafszca halayan ve huzurundan baygn ayrlmasna sebep olan "nfuzlu zt" o gn yaptna ok p iman olmu. Ziyaretine gelen ocukluk arkada gittikten sonra, sekreterini arm. Adama ne olduunu, dileke verip vermediini sormu. Sekreter de gidip zel kalem mdrne sormu. Mdr, Akaki Akakiyevi adnda birinin dileke vermediini sylemi. Nfuzlu zt, bu duruma olduka zlm. Zavall memurun azar iittikten sonra kt gibi olmu yz gznn nnden gitmiyormu. Vicdan azabna daha fazla dayanamam; sekreterini Akaki Akakiyevi'in alt daireye gndermi. Paltosunun bulunup bulunmadn sormasn, bulunmad ise, mdrn btn nfuzunu kullanarak paltonun en ksa zamanda bulunmasn temin edeceini sylemesini emretmi. 74 Sekreter dnp de Akafci Akakiyevi'in hummadan ldn syleyince, nfuzlu ztn iyice morali bozulmu. O akam zntsn hafifletmek iin bir baka nemli kiinin ikili yemek dvetine katlm. Misafirlerin hepsi mevki sahibi nemli kiilermi. Yemekten sonra ikiler iilmi. Birka kadeh atan bizim nfuzlu ztn neesi yerine gelmi. Oyun partisine katlm. Oyun gece ge saatlere kadar devam etmi. Gece yansndan sonra eve gitmektense, bir nemli kii vastasyla tant dul hanma uramaya karar vermi. Dul hanmn ev kirasn ve mutfak masrafn bizim nfuzlu zt karlad iin buraya "ikinci evim" diyormu. nemli makamlar igal edenlerin ikinci evi olmas artk ok doal karlanyor; hatta nemli kii olmann zellii saylyordu. Yazar, hikyenin burasnda bir azizlik yapp "misli gemi" zaman brakarak "dili gemi" zaman kullanmaya balyor. Kzana atlayan nfuzlu zt, paltosunun yakalarn kaldrd ve arabacsna, "Karolina tvanovna'ya!" emrini verdi. Efendisinin ikinci adresini ok iyi bilen arabac, atlar krbalad. Tipi eklinde kar

yayordu. Kar taneleri havada savrularak bizim nemli kiinin yzn yalyor; paltosunun yakasn yelken gibi iiriyor, apkasnn kenarlarm titretiyordu. Nfuzlu zt, karsndan pek de gzel olmayan Ivanovna ile geirecei saatleri dnyor; yana bana yakmayan bir sevda trks mrldanyordu. Araba bir sokak dnemecine geldii srada, gl bir el nemli kiinin yakasna sarld. Neye uradn arp ban evirince donakald. liklerine kadar dn hissetti. Tyleri diken diken oldu. Yakasna yapan ufak tefek adam tand. Bu, kendis ine alnan yeni palto iin mracaat eden 75 Akaki Akakiyevi'ti... Giydii yrtk prtk paltodan mezar kokusu yaylyordu, nemli kii ldracak gibi oldu. Kekeleyerek: ey... dedi, ok kr sizi grebildim. Hayalet adam: Yook! dedi srtarak, sen deil ben kretmeliyim. Ka gecedir senin yolunu bekliyorum... u paltonu alabilmek iin. Kafasna bir yumruk indirdi: Haydi, bakma yle yzme! kar u krkl paltonu! Paltosuz, tipi altnda yrmek nasl olurmu gr bakalm!.. Nfuzlu zt, hortlak grm ocuk gibi itaat etti. Paltosunu karp hayalet adama verdi. apkam da! diye bard hayalet adam. nemli kiide kabadaylktan eser kalmamt. Kkreyen aslann yerini, korkudan kuyruu titreyen bir kedi almt. apkasn da karp verdi. Paltoyu ve apkay alan hayalet adam, bir anda gzden kayboldu. Sanki yer yarlm iine girmiti. Nfuzlu adam, hayaletten kurtulduunu grnce, arabacya bard: Ne duruyorsun, abuk gidelim! Arabac sordu: Nereye ekselanslar? kinci adresinize mi?.. ikinci adresin cam cehenneme, be adam! abuk beni evime yetitir! Arabacda krbac kullanacak derman kalmamt. Deeh! dedi atlara. Yirmi dakika sonra, nemli kii evinin nnde indi. Kap76 I yi kendi anahtaryla atj. Titreye titreye odasna kt, l gibi yatana yld. Krize tutulmaktan korkuyordu. Kars onu sabah ayna zor kaldrd. Gece boyunca grd kbuslar adam perian etmiti. apkasz ve paltosuz, yirmi dakika, araba iinde yol gelmi; iyice tmt. Btn kemikleri szm szm szlyordu. Babasn kahvaltda sararm, solmu bir yzle grnce kz korktu: Aaa, babacm neyiniz var; hasta msnz? dedi. Baba cevap vermedi. Bandan geenler hakknda bir kelime bile etmedi. Bu macera nfuzlu ztn akln bana getirdi. O gnden sonra asla "Sertlik, sertlik ve sertlik!" diye barmad. Sabah merdivenba ictimasm kaldrd. Srgne gnderdii hademeyi resmi bir yaz ile geri istedi. in enteresan taraf, hayalet adam, nemli kiinin krkl paltosunu aldktan sonra bir daha grnmemi. Gidi o gidi olmu. Artk kimse karakola gidip "Paltom alnd, soyuldum." dememi. 77 s

l. Petersburg'daki son derece garip olay, o ylm 25 Mart'n-da cereyan etmiti. Soyad hi anlmayan van Yakovlevi, Vaznesenski caddesinde dkkn ileten bir berberdi. Dkkann nndeki tabelada yanaklar sabunlanm bir adam resmi vard ve altnda da "hacamat yaplr" yazyordu. O gn hayli erken uyanmt Ivan Yakovlevi. Gzlerini atnda, taze pimi nefis bir ekmek kokusu geliyordu burnuna. Yataktan doruldu. Einin, taze pimi ekmekleri ocaktan kardn grd. Aniden karar vermi gibi: - Bugn kahve imeyeceim Praskovya Osipovna, dedi. Canm scak ekmek ve soan yemek istiyor nedense... Aslna bakarsanz, can kahve imek istiyordu ama syleyemedi. Karsnn byle marklklardan holanmadn iyi bilirdi van Yakovlevi. Saygdeer ei, ekmeklerden birini masaya frlatrken "ekmei bu ahmak yesin de, kahveyi ben ieyim" diye geirdi aklndan... van Yakovlevi, geceliini karp ar hareketlerle kyafetini giydi ve iki soan alarak sofraya oturdu. Elindeki soanlar masaya brakt. Bir eline ba ald, dier eline karsnn masaya frlatt ekmei... ok nemli bir vazifeyi yerine getiriyormucasma, byk bir ciddiyetle ekmei ortadan 81 ikiye bld, iki paraya ayrlan esmer hamurdan yaplm ekmein sol tarafta kalan dilimi iinde ilgin bir cisim gzne iliti Ivan Yakovlevi'in. Elindeki ban ucuyla ekmein iini kurcalad. "Ekmein iindeki bu sert cisim de ne ola ki?" dedi belli belirsiz... aknlk ve merak ifadesi olarak ban iki yana sallarken, eliyle de ekmein iindeki cismi ekip kard. Birden gzleri falta gibi ald, elindeki cismi kor bir atemi gibi ani bir hareketle masann zerine brakt. Neye uradn armt van Yakovlevi... Masadaki cisim bir burundu; evet., bir burun!.. Ivan Yakovlevi ilk aknl atlattktan sonra gzlerini ovuturarak masadaki cismi tekrar inceledi. Evet, bu gerek bir burundu, iin garibi, bu burunu bir yerden tanyordu sanki... Ivan Yakovlevi sersemlemi bir halde masann zerindeki buruna bakp dururken, varln bir an iin unuttuu karsnn fkeli sesiyle irkildi: - Kimden kestin bunu vahi haydut? ispirto fs klkl herif! Seni polise ihbar etmezsem, bana da Praskovya demesinler. Tra ederken neredeyse insanlarn burnunu koparacan daha nce ka defa iitmitim zaten... Cellat msn sen be!.. Karsnn bu fkeli szleri karsnda Ivan Yakovlevi'den hi ses kmyordu. Kmldamyordu bile. l gibiydi sanki. Gzleri, masada duran buruna taklp kalmt. Kesik burnu tanyordu! aramba ve Pazar gnleri traa gelen 9. derece memur Kovalev'in burnuydu. Birden karsna dnp haykrd: - Sus biraz Praskovya Osipovna! imdi u burnu hemen bir eye saralm da, gtrp gerekeni yapaym. Praskovya Osipovna tekrar parlad: - Odamda kesik bir burun saklayamam ben anladn m pis domuz! Sakarln dinere destan, sende sa sakal tra edecek hal mi var? Ustura bilemekten baka bir ey yapamazsn sen!.. Senin yznden polislerle mi uraacam odun kafal herif?.. Gtr u kesik burnu, gzm grmesin! Kars kulann dibinde barp dururken, Ivan Yakovlevi yine derin dncelere dalmt. Dalgn dalgn kafasn karken, yaad birka

saniyelik deheti tekrar tekrar dnyordu. Sesli dnr gibi mrldanarak konutu: - Yahu dn gece eve gelirken sarho muydum ben? Onu bile hatrlamyorum. Hadi onlar bir yana, evimizde pien ekmein iinde bu kesik burnun ii ne?.. atm kaldm. Ivan Yakovlevi kendi kendine konuurken, bir yandan da polislerin evde kesik bir burun bulduklarnda hemen yakasna yapacaklarn dnerek irkildi. Vcudunda bir serinlik dolat. Bu endie ile hemen yerinden kalkt, kesik burnu elindeki bezle sarp cebine koydu, pabularn ayana geirip sokaa frlad. Arkasndan karsnn crtlak sesi geliyordu kulana... Sabahn bu saatinde darda olmak her zaman yapt ilerden deildi. Elleri cebinde, acele ile yrmeye balad. Ne yapp edecek, bu kes ik burundan kurtulacakt. Ya kazara bir ke banda drp hemen baka sokaa sapacak, ya da bir evin arka bahesine frlatp atacakt. Ama aksilik bu ya, admba bir tanda rastlyordu. "Hayrola Ivan Yakovlevi, sabahn bu saatinde nereye byle?" "Yahu bu saatte kimi tra edeceksin?" diye taklyordu grenler... Frsatn bulup da bir trl cebindeki kesik burundan kurtulamayan Ivan Yakovlevi'i iyice sknt bast. Bir an nce bu ii halletmek iin admlarn daha da sklatrd. 82 83 Nihayet msait bir yere gelmiti. evresine baknd, kimseyi grmeyince cebinden elini kard ve avucunun iindeki kesik burnu sanki drm gibi yere att. Bir an byk bir yk zerinden atm gibi hissetti. Henz birka adm atmt ki, arkasndan duyduu sesle kalbi lgnca atmaya balad. - Bir ey drdnz beyefendi!.. Sesin geldii yne dnd. Sokan kesinde bir beki ona doru bakyordu. "Allah kahretsin, bu beki de nereden kt" diye sylendi kendi kendine. Mecburen eildi, yerdeki paketi alarak tekrar cebine koydu. Dkknlarn birer birer almasyla sokaktaki kalabalk giderek artyordu. Kalabaln artmas, van Yakovlevi'in umutsuzluunu da artryordu. Hzl admlarla Isakiyevski kprsne doru ynelirken, burnu Neva nehrine atmaya karar verdi. Pek saygdeer bir kimse olan Ivan Yakovlevi hakknda biraz bilgi vererek, ben de bu arada hatam dzelteyim. Ivan Yakovlevi, btn Rus esnaflar gibi mthi bir ayyat. Her gn insanlar tra ettii halde, kendi sa ve sakal her zaman dankt. Alaca renkli bir Frak giyerdi. Aslnda, sar, kahverengi ve boz beneklerle kapl siyah renkte bir frakt. Ya lekeleriyle yakas prl prl parlard, nden de dmesi kopuktu. 9. derece memur Kovalev her tra oluunda, - Elllerin ne kadar pis kokuyor Ivan Yakovlevi! diye ktnda, gayet pikin bir tavrla: - Niye kokacakm ki? deyip, umursamaz bir ekilde enfiyesine ynelip burnuna ektikten sonra adamn suratn sabunla svar, yapt bu harekete iten ie glerdi. te bu saygdeer yurtta Ivan Yakovlevi, Isakiyevski 84 kprsne geldiinde nce evresine gz gezdirdi. Daha sonra suyun iindeki balklara bakyormu gibi kprnn korkuluklarna yasland ve elindeki mendile sarl kesik burnu nehre atverdi. zerinden ar bir yk atm gibi rahatlad. Nehire bakarken ks ks glyordu. Memur mterilerini tra etmek zere iyerine gideceine, "Yemek ve ay" tabelas asl bir dkkana yneldi. Tam o anda, geni favorileri olan,

bandaki keli apkas ve klcyla olduka heybetli grnen mahalle bekisiyle karlat. Beki, parmayla kendisine doru iaret ederek: - Gel bakalm buraya ahbap, diye seslendi. Ivan Yakovlevi bir anda olduu yerde ta kesilmiti sanki. Usl bilen bir insan olduundan, kendisini toparlad ve yanma yaklarken kasketini kararak bekiyi selamlad. - iyi gnler efendim!.. - Brak imdi efendiyi de, kprde ne yapyordun onu syle! - eyy, diye yutkundu Ivan Yakovlevi. Tra iin mteriye gidiyordum da, kprden geerken nehrin suyu hzl akyor mu diye yle bir bakaym, dedim. - Bakasna anlat sen bu palavralar!.. - Efendim, arzu buyurursanz, sizi haftada iki kez, hatta kez cretsiz tra edebilirim... - Ge onlar, ge... Beni berber tra ediyor... Bunu da kendileri iin byk eref kabul ediyorlar. Sen imdi doruyu syle bakalm, ne yapyordun orada? Ivan Yakovlevi rengten renge girdi... Fakat, olay bundan sonra bir anda karanlk bir ses perdesine brnyor. O andan sonra neler olduu hususunda hibir bilgi bulunmuyor. 85 II. Memur Kovalev her zamankinden daha erken uyand o sabah. deti zere, "brrrr" diye bir ses kard dudaklaryla... Niye yaptn kendisinin de bilmedii bir alkanlkt bu. Yatanda dorulup yle bir gerindi, masann zerinde duran kk aynay istedi himetisinden... Yatarken burnunun zerinde grd kk sivilceye bakmak istiyordu. Fakat byk bir aknlk iinde, burnunun bulunduu yerin dmdz olduunu grd. Kovalev ok korkmutu. Ykanma suyunun iinde slatt havlu ile ilkin gzlerini sildi, sonra yznde gezdirdi. Eliyle yoklad; evet, burnu hakikaten yerinde yoktu. D grmediine emin olmak iin kendini imdikledi. Hayr uyumuyordu ve burnu da yerinde yoktu!.. Memur Kovalev yle bir silkinip yatandan frlad, tekrar aynaya bakt. Burun yeri hl dmdzd. Elbiselerini istedi uandan, giyinip doruca Emniyet Mdrl'nn yolunu tuttu. Bu arada, size Kovalev'in 9. derece memurlua nasl eritiinden bahsetsem iyi olacak. imtihanlar kazanp gelen diplomal 9. derece memurlardan ayr olarak, bir de Kafkasya'dan gelen, sonradan olma 9. derece memurlar vardr. Fakat bu konunun zerinde fazla durmamak lzm. u Rusya garip bir lkedir; 9. derece memur dedin mi, Riga'dan Kamatka'ya kadar btn memurlar kendilerinden bahsedildiini zannederler. Sadece onlar de86 il, btn rtbe sahipler^ de ayn alnganla sahiptir. Kovalev, 2 yldr bu grevde alan, Kafkaslardan gelme 9. derece memurlardand. Kendisini daha da soylu gstermek iin, 9. derece memurluu yannda eski Binba unvann da kullanrd. Sokak satcs kadnlara rastladnda, "Sen evime ura! Sadovaya sokanda Binba Kovalev'in evini kime sorsan gsterir." diyerek karlk verirdi. Biz de, bundan byle Binba Kovalev olarak bahsedeceiz ondan. Binba Kovalev her gn Nevski caddesinde gezmeyi alkanlk haline getirmiti. Gmleinin yakas daima kolal ve tertemiz olurdu. Ondaki esasl favoriler, yol mhendisleriyle, mimarlarda ve asker doktorlarda bulunurdu ancak. Yanann ortasna kadar inerek burna ulaan favorilerdi

bunlar... Binba Kovalev, irili ufakl, krmz tal birok mhr takard cep saatinin ksteine... anna yakr, unvanna uygun bir i iin Petersburg'day -d. Baarabilirse, vali yardmcl veya en azndan nemli bir dairede iyi bir mevki olmalyd bu. Evlenme frsatn da karmazd, tabii gelinle birlikte gelecek ikiyz bin drahoma varsa... Btn bunlardan sonra, burnu kayplara karan binbann neden tellandn varn siz anlayn!.. Sokaa frlayan Binba, tek bir araba gremedi aksi gibi... Yrmek zorunda kalan Kovalev, yamurluuna iyice sarnd. Burnu kanyormu gibi, elindeki mendille yzn kapad. Yolda yrrken, "Belki de yanl grdm. nsann burnu kaybolur mi hi?" diye bir dnce geti aklndan ve tekrar aynaya bakp kontrol etmek iin bir pastaneye girdi. 87 ans varm ki, dkk-nda kimsecikler grnmyordu. raklar temizlik yapyorlar, sandalyeleri dzeltiyorlard. lerinden bazlar, uykulu gzlerle brek dolu tepsileri tayordu. Kenarda kede, kahve ve limonata lekeleriyle bezenmi nceki gnn gazeteleri vard. "krler olsun, kimse yokmu. imdi rahata bakabilirim." diye dnerek, rkek admlarla aynaya yaklat. - Hay Allah'n cezas!., diye sylenerek yere tkrd. Burnun yerinde baka bir ey ksayd bari, o da yok! Dmdz olmu kahrolas!... Skntdan dudaklarn snyordu. Kendi kendine mrldanarak, pastaneden bir ey almadan dar kt, hzl admlarla yrmeye balad. Kimsenin yzne bakmak, tandklara glmsemek istemiyordu. Fakat bir e vin kapsnn nnde aklm gibi aniden durdu. Evin nnde duran arabadan bir niformal bir adam inip, koarak merdivenleri kt. Gzlerinin nnde dehet veren bir olay yaanyordu. Anlatlacak gibi deildi. Binba Kovalev, arabadan kp eve giren b u esrarengiz adamdaki burnu tanmt. Adamdaki burnun, kaybolan burnu olduuna emindi. Yaad bu esrarengiz olay karsnda bir an ba dnd Kovalev'in, gzleri de kararyor, grntler birbirine karyordu. Bir stmal gibi titriyordu. Fakat ne olursa olsun, niformal adamn tekrar evden kmasn beklemeye karar verdi. Gerekten de, iki dakika sonra Tandk Burun evden kt. Dik yakal ceketi srmalyd, gderi bir pantolon giymiti. Belindeki zarif kl, prl prl parlyordu. En azndan 6. derece bir memur olduuna hkmedilebilirdi. Ziyarete gitmek iin acele ettii her halinden belliydi. Arabacya, "gidiyoruz" diye seslendi, yanaan arabaya atlayp uzaklat. 88 Kovalev, neredeyse akln oynacakt. Gzleri nnde cereyan edeyen bu olay hafsalas almyordu. Daha dne kadar yznde tad, fazla scak ve soukta kzaran o burun, imdi niformal olmu, arabaya kurularak gidiyordu. akn Kovalev, arabann peinden komaya balad. ok kr ki, araba fazla uzaa gitmeden Kazanski Katedrali nnde durdu. Kovalev, nceden yzlerine bakmaktan tiksinti duyduu, yzleri sarl dilencilerin arasnda geip kiliseye girdi. Kilise neredeyse bo gibiydi. Kendisini de dua edecek deildi. Kilisenin en lo ksmlarndan balayarak, gzleriyle Tandk Burun'u aramaya koyuldu. Nihayet, onu karanlk bir kede, tek bana huu iinde dua ederken buldu. "D grnne baklrsa, en az 6. dereceden memur bu adam... Nasl sze balasam acaba?" diye dnd Kovalev. Btn cesaretini toplayarak seslendi: -Beyefendi... Beyefendi!.. Adam, ban evirdi: - Bana m seslendiniz?

- Bunu sormanz ok tuhaf dorusu. Aslnda sizin yerinizi bilmeniz gerekiyor. Sizi gelip kilisede bulmam tuhaf deil mi?.. Kabul ediniz ki... - Siz neden bahsediyorsunuz kuzum? Szlerinizden hibir ey anlamadm. unu ak ak anlatsanz... Kovalev bir an durdu. "Gel de k iin iinden, nasl ak-lasam bilmem ki" diye geirdi zihninden. Kendisini toparlad: - imdi efendim., yani benim gibi., binba mevkiindeki birinin burunsuz gezmesi ayptr. Voznesenski kprsnde portakal satan kadnlar iin bu durum belki normal karlanabilir, ama yksek mevkideki biri iin... Orasn siz d89 1 nabilir, ama yksek mevkideki biri iin... Orasn siz dnn efendim. (Kovalev, omuzlarn silkerek konumasn srdrd.) Takdir edersiniz ki, bunun bir eref ve bor meselesi olduunu dnrseniz... Umarm anlyorsunuz efendim... - zgnm ama, sylediklerinizden hibir ey anlamadm. - Niin anlamak istemiyorsunuz derken, Kovalev fkele nmeye balamt. Bunda anlamayacak ne var? Mesele gayet ak; siz bizzat benim burnumsunuz!.. Burun aknd; dikkatlice Binba'y szd, kalarn att: - Herhalde yanlyorsunuz beyefendi. Ben kendime ai-tim. Hem sizinle nasl bir mnasebetimizi olabilir ki? Elbisenize baklrsa siz baka bir dairedensiniz... Burun, hibir ey olmam gibi tekrar dua etmeye koyuldu. Binba Kovalev son derece aknd, ite o anda, arka tarafta bir kuma hrts duydu. Dnp bakt. Dantelli elbisesi iinde grkemli bir yapy andran iman bir kadn kiliseye girmiti. Yannda da gzel elbisesi ve gl kurusu apkasyla gencecik biri vard. Arkalarndan, uzun favorili iri kym biri geliyordu. Kadnlarn ua olduunu dnd zat bir an durdu, enfiye kutusu kard. Kovalev az nce olanlar unutmutu sanki. Gmleinin yakasn dzeltti, ksteine asl duran ssl mhrleri yoklad. Mtebessim bir ehre taknd. Gzleri, bahar ieini andran gen kadndayd. Kovalev'in btn dikkatini zerinde younlatrd gen kadn ise habersiz, dua ediyordu. Kovalev'in yzndeki tebessm daha da artt. Fakat birden sanki ate demi gibi irkildi. Burnunun olmad hatrlaynca hznlendi. Bu halinin sorumlusu olarak grd Bay Burun'a, mstear niformas altnda sahtekrlk yapan bir hilebaz, bir yalanc#olduunu haykrmak zere o tarafa doru dnd. O da ne! Bay Burun yerinde yoktu. evresini hzl baklarla gzden geirdi. Binba Kovalev, onu gremeyince mitsizlie kapld. Hzl admlarla kapdaya yne-lip kiliseden kt. Dars gnlk gnelikti. Anika kprsne kadar, cadde boyunca insan kaynyordu. Uzaktan, kendisini "Yarbaym" diye ard dostu, Senato Komisyonu bakan Yarij-kin'i grd. Hemen gzlerini evirdi, grmezlikten geldi. te Kafkasya'da binbal tercih eden bir dostu daha! Uzaktan kendisini grm, yanna gelmesi iin el sallyordu. "Hay aksi eytan" diye sylendi kendi kendine. Yanndan geen ilk arabay durdurarak, hemen atlad. - Hey arabac, abuk beni Polis Mdrl'ne gtr. Had i, ne sallanyorsun!.. Mdriyete geldiinde hemen kapcya seslendi: - Mdr Bey'e haber ver abuk! - Mdr Bey yok efendim, az nce kt. -Yok yahu, diye gayriihtiyar sylendi.

- Gideli de fazla olmad. Bir-iki dakika nce gelseydiniz, buradayd. Binba Kovalev, mendilli eliyle yzn rterek tekrar arabaya yneldi. Arabacya: - Hadi yr, diye seslendi ackl bir sesle. - Nereye gidiyoruz? - Dmdz git ite... - Ama efendim, kavak zerindeyiz. Saa m gideceiz, sola m? Kovalev bir an durdu, dnmeye balad. Bu durumda 90 91 en hzl i grebilecek yer Ahlk Zabtas'yd. Polise bal olduklar halde, onlarn ileri polisinkinden daha hzl yryordu. Tam ahlk zabtasna gitmeye karar veriyorken, birden Bay Burun'un nasl utanmaz biri olduu aklna geldi ve orada da bir sr dzenbazlk yapabileceini dnd. Bol bol yalan syleyecei gibi, o hilekr eytan yurtdna da kaabilirdi. Sonra, ara ki bulasn!.. Biraz dnnce, sanki akl bana gelmiti. Bu duygular iinde, gazeteye iln vermek geldi aklna. Burnunun btn zelliklerini yazp, gazetelerde iln yaynlatmalyd. Kararn hemen uygulamak iin, arabacya gazetelere iln veren bir acentann adresini verdi. Kovalev sabrszlk iinde kvranyor, arabacnn srtn yumruklayp: - abuk olsana be adam! diye barp duruyordu. Arabac da, dostlar alverite grsn misali krbacn aklatarak hafiften atlara dokunduruyordu. Araba verilen adrese geldiinde, Kovalev hzla arabadan atlayp nefes nefese merdivenleri kp ieri dald. Kk, karanlk bir odaya girdi. Eski bir frak giymi olan kr sal memur, aznda kalem, nndeki bakr paralar sayyordu. - Burada ilnlar kim alyor diye seslendi Kovalev. Adam daha sonra farketmi gibi, "Merhaba efendim" dedi kibarca. - Buyrun efendim diyen kr sal memur, gzlerini tekrar elindeki ie evirdi. - Bir iln vermek... - Msaade edin, u ii bitireyim. Memur, nndeki kda baz rakamlar yazd, hesap tablasndaki iki halkay yana itti. Elindeki bir ktla memurun masasnn hemen yannda bekleyen, eritlerle ssl prl prl elbisesi ile soylu bir evde altn belli eden uak, bireyler anlatmaya alyordu. - Kpek be para etjnez ama, ne yapalm ki kontes onu ok seviyor. yle bir seviyor ki hem de, bulana yz ruble verecek!.. urada biz bize konuuyoruz diye sylyorum, insanolunun zevki birbirine uymuyor. nsan kpee dknse, bir taz besler ya da pudel... yle kpee beyz, hatta bin ruble verilir. Yeter ki iyi cins olsun. Memur bir yandan onu dinliyor gibi grnyor, bir yandan da elindeki notta yazl ilnn kelimelerinin ka para tuttuunu hesaplamaya alyordu, ierde birka yal ka-dm, esnaf ve tccar grnml kimseler ile kapc klkl adamlar vard. Ellerinde ktlar, hepsi srasn bekliyordu. Birinde sarholuu olmayan bir arabacnn, dierinde 17 yanda amarc bir kzn i arad yazyordu. Tek yay olmayan satlk bir araba m istersiniz, 17 yanda imek gibi bir at m; yoksa Londra'dan gelme algam ve turp tohumlar m?.. Ya, atlar iin iki tavlas, grgen ve kayn korusu yetitirmeye msait yeri olan gzel bir sayfiye evine ne dersiniz?

Kk oda olduka kalabalkt ve havaszlktan nefes alnmyordu. Binba Kovalev, burnunu mendille rttnden hi koku almyordu. Zaten burnu da kimbilir nerelerdeydi?.. Sabrszlanan Kovalev, memura seslendi: - Efendim, benim iim ok acele... - Bekleyin biraz efendim, 2 ruble 43 kapek... Bir dakika... 1 ruble 64 kapek!.. Kr sal iln memuru, yal kadnlardan, dier adamlardan toplad ilnlarn parasn hesaplyor, mabuzlarn hemen nlerine frlatyordu. Nihayet sra Kovalev'e geldi. - Buyrun, sizinki neydi? Kovalev, sesini ayarlamak iin boazn temizledi. 92 93 - Efendim, sizden ricam., sahtekrlk m desem, dzenbazlk m dese m, imdiye kadar anlamadm. Yalnz unu istiyorum, bu sehtekr ala bana bulana dl vereceim... - sminizi renebilir miyim? - ismime ne gerek var efendim!.. Hem, ismimi size syleyemem, benim yksek dostlarm var. Ya renirlerse?.. Allah korusun! Siz sadece 9. derece memur., yok yok, Binba olduumu yazn yeter. - Kaan uanz m? - Ne ua!.. Keke yle olsa. Benden kaan burun, burun... - Tuhaf bir isim... Peki, birey mi ald bu Bay Burunov?.. - Yahu burun diyorum, burun! Kimbilir hangi cehenneme gitti. eytan ald gtrd sanki!.. - Anlamadm, bir burun nasl kaybolur beyefendi? - Nasl kaybolduunu ben de bilmiyorum. Ama imdi 6. derece memur kisvesiyle ehirde geziyor. Benim sizden ricam, onun yakalayann derhal bana getirmesi iin iln ya-ynlamanzdr. Syleyin efendim, vcudumun en ok grnen nemli bir paras olmadan nasl yaarm ben? Ayam-daki kk bir parmak olsa neyse? Bu halde ben nereye gidebilirim syleyin, hangi toplantya katlabilirim? Kr sal memurun dudaklar kprdyordu. Zihninden bireyler getii belliydi. Ksa sren bir sessizlikten sonra: - Hayr, byle bir iln gazetede yaynlayamam! dedi. - Nedenmi o? - Gazetenin gvenilirlii zedelenir. Zaten yalan ve sama haberler yaynladm syleyip duruyorlar, bir de bu iln yaynlarsak neler olur kimbilir? - Peki neden bana inanmyorsunuz? Bu iin garip olan taraf nedir? I - Belki size gre yoktur. Ama bakn geen hafta ne oldu! Bir memur geldi, 73 kapek tutanbir iln verdi. lnda siyah tyl bir pudel'in kaybolduu yazyordu. Meer bu pudel, bilmem hangi firmann veznedar imi!.. - Ama bunun benim burnumla ne ilgisi var? Ben kendi burnum iin iln veriyorum. - Hayr baym, gazeteye byle bir iln koyamayz. - Benim burnum kayp anlyor musunuz, Gerekten burnum kayp!.. - Eer burnunuz kaypsa bu doktorlarn ii. stediiniz ekilde burun yapan bir doktor bulabilirsiniz. Grdm kadaryla akac bir insansnz. Sakn bu da bir... - Madem inanmyorsunuz, size bunu ispatlayaym. imdi yalan syleme diimi gstereceim size!.. Memur, inanm gibi steledi: - Rica ederim, zahmet etmeyin, dedi nce. Ama bir grsem fena olmaz diye de ekledi.

Binba Kovalev mendili yznden ekti. Memurun gzleri bir an yerinden frlayacakm gibi oldu. - nanlmaz bir ey bu! Yeni pimi gzleme gibi dmdz... Bu kadar olur ancak!.. - imdi hl itiraz edecek misiniz? lm koymamak iin geerli sebebiniz kalmad artk, iln yaynlarsanz minnettar olacam. Hem bu olay vesilesiyle sizinle tantmz iin de ok memnun oldum. (Binba Kovalev ii yacla dkmt.) - iln yaynlamak zor i deil, dedi memur. Fakat sizin iin faydal olacam sanmyorum, iyisi mi, siz bunu kalem erbab bir zata anlatn da, "Kuzey Ars"nda yaynlatsn. Bu arada memur enfiye kutusunu ap burnuna ekti. 94 95 - Herkesin merakn uyandrr, faydal da olur. Kovalev bsbtn umutsuzlua dmt. Gzlerini gazetenin alt ksmlarna evirdi. Tiyatro ilnlar gzne arpt. Gzel aktristlerin adlarn grnce yzne bir glmseme yayld. Elini cebine att, mavi papellerden (5 ruble) arad. Kovalev'in bir prensibi vard ki, st rtbeli subaylar gzel koltuklara oturmalydlar. Bir an burnunun durumu aklna gelince, yeniden morali bozuldu. Kr sal memur da ona acmakl bakyordu. Kederini datmak iin bireyler sylemek istedi. - Banza byle bir olay gelmesine gerekten zldm. Biraz enfiye eker misiniz? Ba arsn keser, nezleye iyi gelir, kederi datr. Hatta basura bile iyi gelir. Bir yandan da, kapanda apkal bir kadn resmi bulunan enfiye tabakasn Kovalev'e doru uzatt. Kovalev bu davrana iyice ierlemiti. - akann sras deil beyefendi, dedi fkeli bir sesle. Enfiye ekecek organmn olmadnn farknda deilsiniz herhalde!.. Deil sizin berbat ttnnz, en iyisini bile gzm grmek istemiyor. Hzl admlarla oradan kt, tekrar polis mdrlnn yolunu tuttu. Odasna girdiinde, Komiser'i koltuunda gerinirken buldu. "ki saatlik bir uyku eksem, keyfime diyecek olmaz" diye dnyordu ki, Kovalev'in gelmesi btn plnlarn bozdu. Her eit sanatn kymetini bilen biriydi Komiser. Ama banknotlar hereyin stnde tutard. Yeri geldike, "Efendim bu banknot var ya, ondan iyisi yoktur. Yemek istemez, fazla yer tutmaz, cebinize kolayca sar, dseniz de krlmaz." deyip dururdu. Komiser, btn p^nlarm altst eden Kovalev'i souk bir ifade ile karlad. Bu saatte ile uramak istemiyordu hi. Yemek sonrasnda bu ilerle uramann doru olmadn, insann sindirim sresince dinlenmesi gereinin huzur iin temel art olduunu syledi. (Binba Kovalev, Komiser'in bu szlerinden, eski devirlerin vecizelerini iyi bildii kansna vard.) Komiser, ayrca hi kimsenin, baka birinin burnunu durup dururken koparmayacan szlerine ekledi. Bilmiyorum daha nce sylemimiydik; Kovalev'in tuhaf bir alnganl vard. ahs hakknda sylenilenlere pek aldrmazd ama, rtbesi ve unvan hakknda kimse bir laf etmeye grsn, hi dayanamazd!.. Komiser'in kaytsz tavrlarndan gayet mteessir olan Kovalev , gsn ileri karp omuzlarm kabartarak marur bir eda ile kt: - Sizin bu davrannz ve szleriniz karsnda syleyecek tek bir kelime dahi bulamyorum Bay Komiser! Kovalev, Komiser'in cevabn beklemedi, arkasn dnp hemen kendini dar att. Eve doru hzl admlarla yrd. Ayaklarnn varln hissetmiyordu adeta. Baarszlkla sonulanan btn abalarndan sonra eve girdiinde, ok souk ve karanlk geldi Kovalev'e.

Antreye girdiinde, ua van' deri divan zerinde yatarken buldu. Adam boylu boyunca uzanm, sanki tavanda belli bir noktay hedef almcasma oraya doru tkrp duruyordu. Uann bu davran, Kovalev'in sabrn taran son damla oldu. apkasn uan kafasna frlatarak: - Domuz herif, yapacak baka bir i bulamadn m, diye bard. Uak, yatt yerden apar topar kalkarak efendisinin paltosunu almak iin kotu. Kovalev, odasna girer girmez yor96 97 gun ve zgn bir halde kendini koltua brakt. Derin bir nefes ald. "Nedir bu bama gelenler Allah'm! Elimi ya da ayam kaybetsem neyse... Ama burunsuz bir adam nasl yaar? Bari bir savata veya dello esnasnda olsayd bu... Heyhat, durup dururken burundan olduk!.." Bir an aklna gelen dnceyle irkildi. Acaba sarho muydu, hayal mi gryordu? Sabah tratan sonra yzne srd votkay su diye iip kafay m bulmutu yoksa? Tekrar bakaym diye aynaya doru yneldi. Aynada kendisiyle karlamadan nce gzlerini yumdu; atnda burnunu yerinde bulmak iin neler vermezdi ki!.. Gzn aniden ap aynadaki grntsne bakt, ama nafile!.. Aynada yass bir surat vard. Dilerini skarak: - ite ayn berbat surat! diye sylendi aynadan uzaklarken... Binba Kovalev hayretler iindeydi. Nasl olur da insann burnu drt duvarn arasnda birdendire ortadan kayboluve-rirdi? Bir dme, bir kak, bir saat kaybolsa neyse... Ama ya burun? Burun nasl kaybolur? Birden kafasnda bir imek akt Kovalev'in... Kurmayn kars Podtoina, kzyla evlenmesi iin kendisine srekli bask yapyordu. Geri Kovalev de ona arasra kur yapmyor deildi ama, Podtoina artk evlenmelerini isteyince, daha gen olduunu, 42 yana kadar bekr kalarak almay dndn syleyip syrlver-miti iin iinden. Falclarla, byclerle aras iyi olan Bayan Podtoina, intikam almak iin bunu yapm olabilirdi!.. yle ya; son zamanlarda dardan gelen kimse olmamt. Sadece berber Ivan Yakovlevi gelip aramba gn tra etmiti ve o gn de burnu yerindeydi. Hem kesilmi olsa acsn hisseder, yara bu kadar abuk iyileip dmdz olmazd. 98 Binba Kovalev, bu olayda Bayan Podtoina'mn parma olduuna kendini iyice*inandrmt. "Acaba onu mahkemeye mi versem, yoksa hemen imdi evine gidip hesaplasam m" diye dnyordu. Tam o srada tahta kapnn aralklarndan ieri s zlen k, Binba Kovalev'in dncelerini datt. Uak van, antrede mumlar yakmt. Birka saniye gemiti ki, Ivan elindeki amdanla odaya girdi; mumun yla oda biraz daha aydnland. Kovalev, elindeki mendille hemen burnunu kapad. Bir hizmeti parasnn kendisini byle grmesini istemiyordu. van elindeki amdan brakp dar kmt ki, antreden gelen sesle irkildi Binba Kovalev. - 9. derece memur Kovalev'in evi buras m? Kovalev hemen doruldu, hzla kapya doru yneldi. Heyecanla kapy at: - Buyrun efendim, Binba Kovalev benim. Favorileri ne koyu ne de ak renkli, dolgun yanakl, yakkl saylabilecek grnml, srekli sakiyevski kprsnn banda bekleyen polis memuru ieri girdi. Laf fazla uzatmadan konuya girdi: - Sizin burnunuz kayp myd beyefendi? Kovalev aniden gelen bu sual karsnda geveleyerek cevap verdi: - eyy.. Evet.. Evet efendim.

- Burnunuz bulundu! - Sahi mi sylyorsunuz diye bir lk att Binba Kovalev. Sevinten dili tutulmutu sanki. Ne yapacan, ne syleyeceini bilemez bir halde, polisin kaln dudaklar ve tombul yanaklarna vuran titrek mum na taklmt gzleri... 99 bul yanaklarna vuran titrek mum na taklmt gzleri... Nihayet azndan birka kelime kmt: - Nasl buldunuz onu? - Tuhaf bir olay; posta arabasna birmi Riga'ya kaarken, onu yolda yakaladlar. Pasaportunu bile bir memurun adna karm, ilk bakta ben de onu kodaman biri sanmtm. Allah'tan ki gzlm yanmdayd. Biraz miyop olduumdan, gzlklerimi taktmda onun bir burun olduunu farkettim. Mesela u anda gzlksz olduumdan, sizin sadece yz eklinizi seebiliyorum. Burnunuzu, bynz falan gremem. Benim kaynvalidem de, yani karmn annesi de byle!.. Kovalev sevinten ldracak gibiydi. - Nerede olduunu syleyin de hemen gidip alaym unu! - Heyecanlanmayn efendim. Size lazm olduunu bildiimden onu yanmda getirdim. Btn bunlarn sorumlusu Voznesenski caddesindeki o sahtekr berber! Zaten uzun zamandr o ayyatan pheleni yordum. eri tktm imdi herifi! Geenlerde de bir tuhafiyeci dkknndan kutu kutu dme arm... Ha, merak etmeyin, burnunuza hi zarar vermeden sapasalam size getirdim. Polis memuru, mendile sarl burnu itina ile cebinden karp Binba Kovalev'e verdi. Kovalev dikkat bakt: - Ta kendisi! diye bard. Bu iyiliinizin karln nasl deyeceimi bilemiyorum. Buyurun bir ay ielim efendim! - Kabul etmek isterdim, fakat hi vaktim yok. imdi buradan kp tmarhaneye uramam gerek. Evimde eimden baka kaynanam ve ocuklarm da var. En byk olan olduka zek, ilerde byk adam olabilir; ne are ki hayat pahal, gerektii gibi okutamyoruz. Binba Kovalev, polis memurunun gitmesinden bir sre 100 sonra kendine gelebildi ancak. aknl byk bir sevince dnmt. Burnu alp' dikkatle inceledi. - Evet, evet benim burnum bu. te o gn sol tarafta kan sivilce bile hl duruyor. yle sevinliydi ki, lk atmak geiyordu iinden... Fakat biraz dnnce, sevinli hali yerini durgunlua brakt. Tpk ta atlan bir suyun, biraz dalgalandktan sonra durulmas gibi... Artk daha sakin dnebiliyordu. Burnu bulunmakla i bitmemiti. Bir de onu eski yerine yerletirmek vard. "Ya yapmazsa?" diye geirdi iinden, bir endie kaplad yreini. Burnu kapt gibi aynann karsna kotu. Eri olarak takmasn diye aynay kendine iyice yaklatrd. Elleri titriyordu. Byk bir zenle burnu yerine oturttu. Korktuu bana gelmiti. Burun yapmyordu ite! Binba Kovalev, abuk hareketlerle burnu azna gtrp iyice hohladktan sonra tekrar yerine koymay denedi. Nafile!.. Burun bir trl yerine yapmyordu. "Yapsana ahmak burun!" diye sylendi sinirli sinirli. Artk eskisi gibi sakin deildi. Asabi hareketlerle burnu yerine yerletiriyor, fakat bir trl istedii sonucu elde edemiyordu. Tahta gibiydi sanki... Yere derken lastik top gibi tuhaf bir ses kanyordu. Kovalev yzn ekitti. "Ya hi yapmazsa" korkusu kalbinin atn hzlandrd. Aniden yz aydnland. Oturduu apartmanda bir doktor olduunu hatrlad. Hemen Ivan' arp, doktoru derhal armasn

syledi. Doktor, simsiyah favorileriyle tam bir erkek gzeliydi. Her sabah elma yer, gnde yarm saat azn alkalayp, be deiik fra ile dilerini temizlerdi. 101 Ksa bir sre doktor geldi. Kovalev'e, bu felketin bana ne zaman geldiini sordu. enesinden tutup ban yukar doru kaldrd. Baparma ile iaret parman birletirerek burun olmas gereken yere yle bir fiske vurdu ki, Binba Kovalev irkilerek ban arkadaki duvara arpt. Doktor, korkacak bir ey olmadn belirterek, duvardan biraz geriye doru gelmesini istedi. Tekrar enesinden tutarak ban sola doru evirdi. Burun boluuna tekrar daha yava bir fiske att. "Hmm.." diye sylenerek Kovalev'in ban bu kez sa tarafa evirdi. Bir saa, bir sola derken, Kovalev iyice bozulmaya balamt. - Tbb olarak burnunuz iin hibir ey yapamayz, dedi doktor. Byle kalsanz daha iyi olur. Ksa bir ara verdikten sonra szne devam etti: - Geri tamamen imknsz deil. Burnunuzu yerine koyabilirim, fakat inann eskisinden daha kt olur. - Ne diyorsunuz siz? mr boyu burunsuz nasl yaarm ben? Bundan daha kts nasl olur? insanlarn iine kamaz oldum. Benim son derece sekin bir evrem var. Bu gecede iki yere davetliyim. Hem dul bayan ahtareva'nm evine, hem de kurmay ailesi Podtoina'ya... Bir an durdu Binba Kovalev. - Geri, bundan byle onunla mahkemede grrz ya!., diyerek szlerini srdrd. - Yalvarrm doktor bey, bireyler yapn! yle azck ya-psa yeter... dare ederim. Danstan filan anlamadm iin dme tehlikesi olmaz. Eer yle bir durum olursa elimle tutar, tedbirli hareket ederim. Viziteniz neyse, elimden geldii kadar... Doktor, gayet sakin, fakat kendinden emin bir sesle karlk verdi: - Ben madd kacsgzeterek tedavi yapmam. Bunu mesleime ve prensiplerime uygun bulmam. Vizite parasn, hastalarmn srar ile almak zorunda kalrm. Gelelim burnunuza... erefim zerine yemin ederim ki, bu halinizle kalmak sizin iin daha iyi olacak! Gelin, hereyi zamana brakalm. Souk suyla yznz sk sk ykayn. Burunsuz da, tpk burunlu olduunuz gibi gayet shhatli yaarsnz. Bu burnu da bir kavanoza koyup iine alkol doldurun, iine biraz sirke de katarsanz iyi olur. Hem onu iyi bir fiyata da satabilirsiniz. Eer anlarsak ben bile alabilirim. Kovalev, umutsuz bir sesle bard: - Hayr, hayr! lsem de satmam, iime yaramazsa da -rsn gitsin daha iyi!.. Doktor, gayet resmi bir tavrla Kovalev'i vcudu ile selmlayarak: - zr dilerim, daha fazlas elimden gelmiyor. Size faydal olmak isterdim ama... Doktor szn tamamlamadan, ba ile selmlayarak soylu bir edayla dar karken, Kovalev bo gzlerle Doktor'un siyah frakndan grnen kar gibi beyaz gmlein kolluklarna bakyordu. Odada yalnz bana kalmt. Ani bir hareketle yerinden doruldu. Kurmay subayn kars Podtoina'ya mektup yazacakt. Eer kendisiyle anlamazsa, resm makamlara bavuracan syleyecek, bu duruma dmesinin tek sulusu olarak grd bayan Podtoina'y anlamaya mecbur edecekti. 102 103 Sayn Bayan Aleksandra Grigoryevna Tuhaf davranlarnz beni artyor dorusu. Sizi bir trl anlayamyorum. Byle yapmakla beni kznzla evlenmeye mecbur edeceinizi sanyorsanz, yanlyorsunuz. Burnumun aniden ortadan kaybolmas, ikide

bir klk deitirip, kh memur kyafetinde, kh kendi haliyle ortalkta gezmesi, sizin gibilerin marifeti olabilir ancak! Sizi nceden uyarmay bir bor biliyorum. Eer burnum bugn derhal yerine g elmezse, sizinle mahkemede karlamak zorunda kalacamz ifade etmek zorundaym. Hrmetkarnz Platon Kovalev Bayan Podtoina, Kovalev'in mektubuna hemen van'la cevap gnderdi. Sayn Bay Platon Kuzmi Mektubunuz karsnda adeta dehete kapldm. ahsma ynelik bu hakaretleri dorusu sizden beklemezdim. undan emin olunuz ki, bahsettiiniz adam ne memur klnda, ne de baka bir klkta evime alm deilim. Geri arasra Filip vanovi Potanikov bize gelip giderdi. kiyi sevmeyen, drst ve bilgili bir kimse olmasna ramen, kzm istediinde ona hi mit vermedim. Mektubunuzda bir de burun laf geiyor. Bununla maksadnz size nanik yapmak istemem ise, bunu duyduuma gerekten ok ardm. Nasl byle dnebiliyorsunuz, hayret dorusu! Halbuki hakknzda ne kadar olumlu dnd 104 m biliyorsunuz sanyordum. Hatta imdi kzm isteyecek olsanz, bu mektubu unutup size her trl yardm yapacama inanmanz isterim. Bu, her zaman benim en byk arzum olmutur. Hizmetlerinize hazrm... Aleksandra Podtoina Kovalev mektubu okuyunca, Bayan Podtoina hakkndaki dncesinin yanl olduunu anlad. - Bu bir sulu insann ifadesi olamaz. Hayr, gerekten susuz bu kadn, diye sylendi. Kafkasya'da grevli iken baz kereler soruturmalara katld iin bu ilerden anlard. Ne dneceini bilemiyordu Binba Kovalev, dnceleri, duygulan altst olmutu. - Bu bama gelen ondan deilse, ne Allah'n belasdr, diye sylendi... Bu arada, burun hikyesi bire bin katlarak ksa zamanda btn ehre yayld. Halkta da bu tr garip olaylara kar merak had safhadayd. Yakn zamana kadar, ipnotizma deneyleri ile megul olan halk, Konuennaya sokandaki dan-seden sandalyeleri konuuyordu hl... Bu nedenle, Binba Kovalev'in burnunun leden sonra saat 3'te Nevski caddesinde dolamaya balad sylentilerine pek aldrmamak gerekiyordu. Nevski caddesi, merakl kalabaln uultusu ile kaynyordu. Burnun Yunker maazasnda alveri yapt sylentisi zerine halk maazaya hcum etti. , merakl kalabaln datlmas iin polis gcne bavuruldu. Bir tiyatro giriinde kuruyemi satan, uzun favorili, saygn grnl bir akgz de, gzel ve salam tahta sandalyeler yaptrarak, 80 kapek karlnda mterilerine burun seyrettiriyordu. Kelli felli bir albay da sabahn erken saatinde burada yer bulmak iin gelmi, kalabaln arasndan syrlarak bir sandalyeye oturma imkn bulmutu. Byk bir merakla 105 l II gzlerini vitrine dikti. O da ne? Vitrinde bir yn kazak ile, bir resimden baka hibir ey yoktu. On yldr ayn tablo orada duruyordu. Albay paray kaptrdna m yansn, kandrldna m!.. Enayi yerine konmak iyice damarna dokunmutu Albay'in: - Milleti aptal m sanyor bunlar, nasl da kandryorlar, diye sylenerek kalaban arasna dald.. Bir baka sylenti daha kt. Burnun Nevski caddesinde deil, Tavrieski bahesinde gezdii yayld halk arasnda. Hatta Hsrev Mirza'nn da

Petersburg'a geldii srada burunu grd ve bu garip olay karsnda ok ard syleniyordu. Tp Fakltesi'nden bir grup renci, burnu grebilmek iin gnlerce nbet tuttular. Hatta, saygdeer yal bir hanm da bahe mdrne bir mektup yollayarak, bu burnun torunlarna ve btn genlere gsterilmesini, onlara aklayc bilgiler verilmesini istiyordu. Sosyete toplantlarda bayanlar elendiren zppeler de, konu ktl ekerken bu burun hikayesiyle karlanca adeta zerine atladlar. Arbal, saygdeer kimseler de bu iten hi holanmyorlard. Bu ada byle samalklarn nasl oluyor da hla bu kadar ilgi grdne aryorlar, hkmeti bu konuda aresiz kalmakla suluyorlard. Olaylar bundan sonra tekrar sise brnyor. Bu tartmalarn nasl neticelendii bilinemiyor... III. Dnya alabildiine samalklarla dolu... Hele bunlarn bir ksm inanlacak gibi deil. Memur klnda dolaarak ehri birbirine katan burun, bir gn, hibir ey olmam gibi tekrar Binba Kovalev'in iki yana arasndaki yerini alveriyor! 7 Nisan gn, Binlfa Kovalev uykudan uyandnda elini her zamanki gibi yznde gezdirip kontrol ederken birden irkildi. O da nesi? Burnu yerindeydi ite. Eliyle skca tutup yerinden oynatmaya alt. Yok, yok! ite eski yerinde sapasalam duruyordu burnu. Sevin iinde derin bir "Ohh!" ekti. Neredeyse odann iinde oynamaya balayacakt. Ama van ieri girince dncesini gerekletiremedi. Ivan su getirdiinde yzn ykad, kurularken de gz aynadayd, Evet, yerinde duruyordu. Tedirginlik iinde van'a seslendi: - Hey van, baksana burnumda bir sivilce mi var? Bir yandan da, "Ne sivilcesi efendim, sizin burnunuz yok" diyecek diye d patlyordu Kovalev'in... - Sivilce falan yok efendim, burnunuz tertemiz diye cevaplad van. Kovalev derin bir nefes verdi, keyifle parmaklarn trdatmaya koyuldu. Bu esnada, kapdan berber Ivan Yakovle-vi'in kafas uzand. St dkm kedi gibi bir hali vard. Kovalev onu grnce uzaktan seslendi: - Gel bakalm! Ve hemen ekledi: - Ellerin temiz mi? r - Temiz efendim. -Yalan syleme! -Vallahi temiz, efendim. - Peki yleyse, bala bakalm. Kovalev sandalyeye oturduunda, Ivan Yakovlevi omuzlarna bir havlu att. Frasyla sabunu kprttkten sonra, Kovalev'in yzn tccar sofralarn ssleyen kremal tatlya benzetti. Ivan Yakovlevi'in gz srekli Kovalev'in bur 106 107 nundayd. ten ie syleniyordu. -Allah, Allah... Vay anasn!.. Ivan Yakovlevi, iki parmayla burnu kibarca tutarak Kovalev'in ban yukar kaldrmak istedi. Ama Kovalev birden -dire parlad: -Aman dikkat et, ne yapyorsun? diye bard. Ivan Yakovlevi irkilerek elini Kovalev'in burnunda ekti. Geri burnundan tutmadan bir insan tra etmek olduka zordu, fakat Ivan Yakovlevi sert baparman Kovalev'in enesine dayayarak tran sonunu getirmeyi baard. Tratan sonra Binba Kovalev gzelce giyindi, araba arp bir pastaneye gitti. Neesi yerindeydi. Daha ieri girmeden, kapdan bard: - iyi tarafndan bir porsiyon ikolata istiyorum! Hemen aynaya kotu. Evet, burun yerindeydi. Keyifle bir masaya yneldi. Sandalyeyi ekip oturdu. Kar masada oturan subay, gzlerini ksarak kmser baklarla szd. Burnu bir dme kadar kkt.

Kovalev ukulatasn yerken akl srekli burnundayd. Pastaneden ktnda hemen vali yardmcl ya da bir genel mdrlk iin i talebinde bulunduu daireye yolland. Burada rtbece kendisiyle eit alayc bir arkada vard. Kovalev bazen onun taklmalarna dayanamaz, "Ne adamsn yahu, ar gibi sokuyorsun" diye terslerdi. Eer o da kendisini grdnde glmezse, herey yolunda demekti. Bir trl burnundan emin olamyordu. Grmede hibir laf etmedi arkada. Kovalev iyice rahatlamt. Dar ktnda, sokakta Bayan Podtoina ve kzna rastlad. Saygyla bayanlar selmlad. Ayakst biraz konutular. "Bayanlarn da anormal bir tepkisi olmadna gre herey yolunda" diye dnyordu Kovalev. Emin olmak iin 108 enfiye kutusunu karp burnuna ekti. Daha da rahatlamt. Bayanlarla konuurken ks ks glyordu: "Grn ite et-sik etekler!.. Bana hibir ey olmad. Ya sen kocakar! Kznla evleneceimi sanyorsan, havan alrsn!.." Binba Kovalev yeniden eski gnlerine dnmt. Nevs -ki caddesinde dolamaya kyor, tiyatroya gidiyor, elencelere katlyordu. Burnu sapasalam yerinde duruyordu. Hatta hibir madalya almam bir svari subay iken, Gostini Dvor arsna gidip bir madalya alarak kendisini dllendirdii sylenir. Evet... te byle bir olay yaanmt lkemizin Kuzey bakentinde! Bir insann burnunun bir gn aniden bulunduu yerden kaybolmas, bir memur klnda ehirde gezmesi, Kovalev'in kayp burnunu gazete ilanyla aramas geree aykr eyler olarak grnyor hep!.. Gazete ilnnn pahalya patlayacandan deil... Ben de para dkn bir insan deilim, iin yakksz ve tuhaf taraf, Ivan Yakovle -vi'in sabah kahvaltsnda kestii yeni pimi ekmein iinde burnun ne ii var? Olan biteni bir trl aklm almyor! iin anlalmaz yan da, yazarlar byle bir konuyu nasl yazyor? Bu yaznn yurdumuz iin hibir faydas yoktur, insanlarmz iin de yle... Peki ne vard bunu yazacak? inann, bunu ben de bilmiyorum. Gene de unu belirtmeliyiz ki, dnyada bu tr samalklara her yerde rastlanyor. Onlar kabul edebiliyorsak, bu hikyeyi de normal kabul etmemiz gerekir. Kim ne derse desin; binde bir de olsa, dnyada bazen byle eyler oluyor!.. 109 d (i n v a k I a s i k dostoyevski Kumarbaz, tm yaama yaylm bir deneyimin, Dostoyevski'nin kendi kumar tutkusunun rndr. Yayncsnn Dostoyevski zerinde oluturduu bask sonucu yirmi be gn gibi ksa bir srede yazd Kumarbaz, Edebiyat tarihine lmsz bir eser olarak gemitir.

HACI MURAT t o 1 s t o y arlk Rusya'snn Kafkaslar zerinde tam bir hkimiyet kurabilmek iin verdii yaklak 50 yllk mcadele karsnda direniin efsaneletirdii, eyh amil'den sonraki en nl kahraman Hac Murat'tr. I 1896-1904 yllar arasnda yazlp 1912 ylnda yaynlanan "Hac Murat", efsanev Kafkas Kahramam Hac Murat'm gerek ve ibret dolu yaam yksdr. P

________________J Karamazov Kardeler'de Dostoyevski bir romanc olmann tesinde bir psikiyatr, bir feylesof, bir teolog olmaya cret eder. Kilise ve devlet, ideolojiler ve gzellik, zgrlk ve sorumluluk gibi her zamann sorunlaryla, taradaki kk bir Rus ailesinin para, ak, baba korkusu, karde kskanl, itibar gibi i sorunlar arasnda byk bir ahenk ve gle gidip gelir. Tolstoy'un "en sevdiim kitap" dedii Karamazov Kardeler Dostoyevski'nin lmnden bir yl nce muhteem bir final olarak yaynlanr. antik dnya lasikleri Bir Delinin Hatra Defterinde, nl yazar Gogol'n birbirinden gzel hikyesi yer alyor. Yazar, iinde yaad Rus toplumunun genel yapsn ve bireylerini byk bir dikkatle tahlil ediyor; eser yazarn birbirinden ilgin gzlemlerini yanstmas asnda olduka nemli. Ayn zamanda Tiyatro oyunu olarak da sahnelenmi ve olduka byk yank uyandrm olan eser, 'Bir Delinin Hatra Defteri', 'Palto' ve 'Burun' adl hikyelerle okuyucularna farkl pencereler ayor. Gogol. BR DELNN HATIRA DEFTER "g" Fkras erevesinde Bandrol Tamas Zorunlu Deildir.

You might also like