You are on page 1of 23

LMHAL BRNC CLT

nsz
lmihal ksaca "davran bilgisi" demektir. Eserin telifinde Hanef mezhebinin grleri esas alnm olmakla birlikte bu konuda salkl bir muhakeme yapabilmeye zemin hazrlamas iin ou zaman dier fkh mezheplerinin ve amz slm bilginlerinin grlerine de yer verilmi, gerektiinde bunlar arasnda gerekesi de aklanarak tercihlerde bulunulmutur.

12.09.l998 Balarba-stanbul Prof. Dr. Hayreddin Karaman Prof. Dr. Ali Bardakolu Prof. Dr. H. Yunus Apaydn

1. BLM: DN ve MAHYET
1.1. DN KELMES
Kur'n- Kermde din teriminin, srelerin nzil olu srasna gre kazand deiik anlamlar u ekilde sralamak mmkndr: lk dnem Mekk yetlerde bu kelime "yevmd-dn" (din gn, hesap, ceza-mkfat gn) eklinde gemektedir ve insann, iman ve ameline gre hesaba ekilecei hiret gnn ifade etmektedir (el-Ftiha 1/4; ez-Zriyt 51/6). Mekke dneminin ikinci yarsnda ise artk, sorumluluk ve hesaptan tevhid ve teslimiyete geilmektedir. Bu dnemdeki yetlerde insann sadece Allaha ibadet etmesi, ona ortak komamas vurgulanarak dinin Allah tarafndan konulan ve insanlar ona ulatran yol olduu belirtilmektedir. Bu dnemde "dnen kyemen" (dosdoru din), "millete brhim" (brhimin dini) ibareleri ayn yette yan yana gemektedir (el-Enm 6/161). Medine dneminde millet-i brhim ve mslimn kelimeleri bir arada gemekte (elHac 22/78), tevhidden mmete, kendisini Allaha teslim edenler cemaatine geilmektedir. "Dn'l-hak" ifadesiyle muharref ve btl dinlere kar bu yeni dinin salam esaslar belirtilmi ve onun btn dinlere stn klnaca mjdelenmitir (et-Tevbe 9/29, 33; el-Fetih 48/28; esSaf 61/9). Yine Medine dneminde "Allah katnda din phesiz slmdr" (l-i mrn 3/19; el-Bakara 2/193); "Kim slmdan baka bir dine ynelirse, onun dini kabul edilmeyecektir, o hirette de kaybedenlerdendir" (l-i mrn 3/85) melindeki yetlerle slmn dier dinlere kar stnl vurgulanmtr. Mekke dneminde din kavram: "Tarihin akna ve tabiatn gidiine yn veren, zamana ve leme hkmeden, dini ortaya koyan, hesap gnn elinde tutan Allahn otoritesi" eklinde zetlenebilecek bir muhteva kazanrken Medine dneminde bu muhteva geniletilerek "Kiinin Allaha bal bir hayat srdrmesi, mslman topluluuna kar grevlerini yerine getirmesi; Allahn mutlak tasarruf ve hkimiyete sahip olmas" (el-Bakara 2/193; el-Enfal 8/39) gibi unsurlar da dinin muhtevasna katlmtr. Kur'n- Kermde din kelimesi sadece mslmanlarn deil, bakalarnn inanlarn da ifade etmek zere kullanlm olmakla birlikte, zel anlamda din kelimesiyle slm kastedilmi (l-i mrn 3/99); slmla din deta e anlaml iki kelime telakki edilmi ve btn peygamberlerin getirdii dinin slm olduu ifade edilmitir (l-i mrn 3/85; en-Nis 4/125; el-Mide 5/3; e-r 42/13). Netice itibariyle de din, Tanr ve kul arasndaki mnasebeti dzenleyen kanun, nizam ve yolun genel addr.

1.2. DNN TANIMI


slm bilginleri dinin tarifini, Kur'n- Kerm'de yer alan aklamalar ve slm inanlarn gz nnde bulundurarak yapmlardr. Buna gre hak dinin tarifi u ekildedir: Din akl sahibi insanlar kendi tercihleriyle bizzat hayrl olan eylere gtren ilh bir kanundur. slm bilginlerinin din tarifleri hak din iin dnlm dar kapsaml tariflerdir. Bu tariflerde ortak noktalardan biri dinin ilh kaynakl olduunun vurgulanmasdr. Buna gre gerek din beer kaynakl olamaz. Yine bu tariflerde dinin akl ve irade ile ilikisi gsterilmitir; bu da dinin bir akl ve tercih konusu olduu anlamn tar. Nihayet dinin insanlar z itibariyle hayr olana ynelten bir kanun eklinde tanmlanmas dinin ayn zamanda bir aksiyon alan olduunu gsterir. Buna gre din, insann kinattaki varlklar mahede ederek duyular st ilh gerekleri kavramasndan ibaret grlebilecei gibi

kiinin kendi abasyla ulaamayp, sadece vahiy kanalyla elde edebildii gerekler btn olarak da tarif edilebilir.

1.3. DNN KAYNAI


slm inancna gre dini vahiy yoluyla bildiren Allahtr; btn gerek dinler Allahtan gelmi ve safiyetlerini koruduklar srece yrrlkte kalmtr. lk insan ayn zamanda ilk peygamberdir ve kendisine bildirilen din de tevhid dinidir. Allahn varl ve birlii ile nbvvet ve hiret inanc btn ilh dinlerde deimez ilkeler olarak yer alr. Bundan dolay Hz. demden Hz. Muhammede kadar btn peygamberlerin getirdii hak dinlerin ortak ad slmdr. Ancak tarihin ak iinde insanlar hak dinden uzaklam ve beer zaaf neticesinde yanl yollara, btl inan ve yaaylara ynelmiler, dinde meydana gelen bu bozulma ve farkllama sebebiyle Allah peygamberler gndererek insanlar ya eski dinlerini asl ekilde renip uygulamaya arm veya yeni bir din ve eriat gndermitir. Bu bakmdan slmn insan ve din telakkisi, insann ve dinin evrim iddialaryla badamaz. slma gre insan balangta en gzel bir kvamda yaratlmtr (et-Tn 95/4). Hz. demden itibaren btn insanlar, Allah tarafndan gnderilen tevhid dininin esaslarn kavrayp benimseyecek ve hayatlarn bu esaslara gre dzenleyecek seviyede zihn, ruh ve beden kapasiteye sahip klnmtr. Allahn balangtan itibaren insanlara bildirdii dinin tevhid dini olduu ve onlarn bu dini benimsemeye yatkn bir ftratta yaratld belirtilmitir (er-Rm 30/30). slm bilginleri Kur'an'n bu konudaki aklamalarna dayanarak insanda hak dini benimseme temaylnn ftr olduunu ifade ederler. Yine slm bilginlerinin ouna gre yette (er-Rm 30/30) geen ftratullah tabiri Allahn dini demektir ki o da slm ve tevhiddir. yet ve hadislerde hak dinlerin ilh kaynakl olduu srarla vurgulandndan slm limlerinin din tariflerinde de bu kayt daima yer alr. Bu sebepledir ki herhangi bir hak dinin, peygamberine veya ortaya kt kavme nisbet edilerek adlandrlmas slm literatrde pek kabul grmez. Bat'da XVI. yzyldan balayarak ilkel kabilelerin hayat ve dinlerine ilgi duyulmu; XVIII. yzyldan itibaren dinin kayna konusunda kutsal kitaplarn verdii bilgi dnda baz kaynaklarn tesbitine allm; arkeolojik, antropolojik almalarla elde edilen bulgular deerlendirilerek gemiteki milletlerin, hatta tarih ncesi toplumlarn dinleri ve inanlar zerine baz tezler ileri srlmtr. Mesel ilk dnemlerde insanlarn tabiat olaylarnn etkisi altnda kalp onlara kutsallk atfettii (natrizm), ruhlara, zellikle de ecdat ruhlarna tapnd (animizm), byye, bitki ve hayvanlarn kutsallna inand (totemizm) veya kutsal toplumun ve sosyal yaptrmn belirledii, ilkel toplumlara ait bu inanlarn ileri dnem dinlerinin temelini oluturduu gibi teori ve varsaymlar ileri srlmtr. XIX. yzyln ortalarndan itibaren Bat'da etkili olan pozitivist ve materyalist propagandalar ile evrim teorisinin, kutsal kitaplarla atan iddia ve faraziyelere kaynaklk ettii sylenebilir. Dinin en basit, en yaln ve sade ekline ilkel kavimlerde rastlanabilecei fikrinden yola kan bu teoriler, zamanla bunu, aratrmalarnn dayand bilimsel yntem olarak da benimsediler. Sz konusu teoriler, tekml nazariyesini esas almakta ve dinin kaynann hurafe trnden inanlar, btl itikadlar ve ok tanrclk olduunu, evrim neticesinde insanln tek Tanr inancna ulatn savunmaktayd. Bu teorilerin yannda yine ayn bilimsel yollar takip eden ve fakat tmyle farkl neticelere varan bir baka teori daha vardr ki o da ilkel monoteizm teorisidir. Bu teze gre insanolunun en eski inanc tek Tanr inancdr. Taylor'un animizm nazariyesine kar ilk ciddi itirazda bulunan rencisi Andrew Lang, Gneydou Avustralya ilkel kabilelerinde animizme rastlanmadn fakat insanlarn ahlk dba uyup uymadklarn denetleyen ve gkte bulunan bir yce Tanr kavramna her yerde rastlandn ortaya koydu. Buna benzer bir

ilkel tek tanrclk Wilhelm Schmidt tarafndan da savunuldu. O, btn ilkel kabilelerde bir yce varlk inancnn delilleri bulunduunu ispat etti. Btn din gelimelerin balangcnda grlen her eye kadir bir yce varlk inancnn tarih-kltrel deimeler sonucu daha sonralar politeizm, animizm gibi inanlara dnt, bununla beraber bu eski inancn izlerinin hl mevcut olduu tezi ilm evrelerce akland. Dinin kayna konusunda en son ilm neticeler vahyin bildirdiini desteklemekte ve dinin kaynann tevhid inanc olduunu ortaya koymaktadr.

1.4. DNN NEM


Tarihin hangi devresine baklrsa baklsn dinsiz bir toplum grlmemektedir. nsanlk tarihinin her dneminde din, canlln korumu ve insan hayatnn ayrlmaz bir vasf olma karakterini srdrmtr. Bunun da temel sebebi, insann din bir varlk olmas, baka bir ifadeyle din duygunun, ftr (doutan gelen) bir zellik olarak insann kendi z varl hakkndaki uur ile birlikte ortaya kmas, bu uur ile birlikte gelimesidir. Din duygusu insann doutan beraberinde getirdii bir duygudur. nsan, her zaman ve her yerde yce, kudretli ve ulu bir varla snma, ona gvenme ve ondan yardm dileme ihtiyacn hissetmitir. Bu snma ve gvenme duygusu, din ile karlanmaktadr. Dinin ftr oluu Kuranda u ekilde belirtilmektedir: "Sen yzn bir hanf olarak dine, Allahn ftratna evir ki O, insanlar bu ftrat zerine yaratmtr. Allahn yaratmas deitirilemez" (er-Rm 30/30). nsan, yaps itibariyle dine muhtatr. nk insan ruh ve bedenden ibarettir. Beden ihtiyalar karlamak nasl hayatn bir gerei ise, mnev varln devam da ruh ihtiyalarnn karlanmasna baldr. Onun bu ihtiyalarn karlayan en kkl messese ise dindir. nsann, yce bir kudretin mevcudiyetini kabul edip ona ynelmesi, dua ve niyaz ile ona snmas, doutan getirdii snma, gvenme ve balanma duygularnn en gzel karldr. Bu gvenme, snma ve balanma duygular insanda ylesine kkldr ki tarih boyunca btn insanlar u veya bu ekilde bir kii, nesne veya varla kutsallk ve ycelik nisbet edip balanmlardr. Kendisine ynelinecek, snlacak en mkemmel varlk ise phesiz kinatn yaratcs olan Allahtr. eitli dinlerde farkl isimlerle anlan, eitli ekillerde tasvir edilen yce kudret veya kutsal varlklarn znde bu inan yatmaktadr. Her eyi var eden bir yce kudretin mevcudiyetini kabul edip ona balanma insan kuvvetlendirdii gibi, dua, niyaz ve Allaha snma insan yceltir. Din fertleri mukaddes duygu ve alkanlklarda birletiren, toplumlar ycelten ve gelitiren bir kurumdur. Din insanlara yn verip, onlar iyi ve faydal eyler yapmaya ynelten bir hayat nizamdr. Din ayn zamanda ahlk bir messese olarak insanlara yn veren, en mkemmel kanunlar ve en sk nizamlardan daha kuvvetli bir ekilde kiiyi iten kuatan, kucaklayan ve ynlendiren bir disiplindir. nsann psikolojik yap ve yaaynda karlat yalnzlk, aresizlik, korkular, znt ve sarsntlar, hastalklar, musibet ve felketler karsnda ona mit, teselli ve gven salayan en son snak din olmutur. Ayrcadin yaayn insan ruh bunalmlardan koruduu; kendisine ve evresine kar daha duyarl ve dengeli yapt bilinmektedir. Dindeki hiret inancnn hem dnya hayatndaki davranlarda etkili olduu hem de insandaki ebediyet duygusuna cevap verdii ortadadr. nsanln mnev ve zihn gelimesinde dinin nemli pay vardr.

1.5. DNLERN TASNF

slm bilginlerinin din tasnifi "hak din-btl din" eklindedir ve bu ayrm Kur'n- Kerme dayanmaktadr. Kur'n- Kermde slm iin "Allah katndaki din" (l-i mrn 3/19), "dosdoru din" (er-Rm 30/30), "hak din" (et-Tevbe 9/33; el-Fetih 48/28; es-Saf 61/9) tabirleri yer almaktadr. Yine Kur'n- Kerm'de slm dndaki inan sistemlerine de din denilmektedir (et-Tevbe 9/33; el-Fetih 48/28; es-Saf 61/9; el-Kfirn 109/6). Buna gre kaynann ilh olmas ve orijinal eklini korumas sebebiyle slm hak dindir. lh vahye dayanmakla birlikte asl eklini koruyamam dinlere de (Yahudilik, Hristiyanlk) deitirilmi, tahrif edilmi anlamnda muharref dinler denilmektedir. lh vahye dayanmayan dinler ise btl dinlerdir. slm inancna ve Kur'n- Kerm'e gre ilk insan eitli teorilerde ne srld gibi ilkel, mantk dnce ve yorumdan yoksun bir vahi deil, Allahn emirlerine muhatap olan sorumluluunun bilincinde ve en gzel biimde yaratlm sekin bir varlktr. lk insan ayn zamanda dier btn varlklar arasnda Allahn halife olarak niteleyip setii bir peygamberdir. Yahudilik ve Hristiyanlk'ta olduu gibi slmda da din ilh bir kaynaa dayanmaktadr. Dolaysyla dinin ilk ekli, XIX ve XX. yzyllarda ne srlen teorilerde olduu gibi ok tanrclk, btl inanlar, hurafeler ve putperestlik deil, bir yce kudrete iman yani tevhid inancdr. Nitekim monoteist (tek tanr) teori de bunu dorulamaktadr. slma gre ilk peygamberin tebli ettii din ile daha sonra gelen peygamberlerin ve son peygamber Hz. Muhammedin tebli ettii din, temel nitelikleriyle ayndr. Allaha iman, peygamberlik messesesi ve hiret inanc hepsinde vardr. Sadece yaanlan blge ve dneme gre deien baz kurallar dnda temel inan esaslarnda ve genel prensiplerde deime yoktur. nk dinin hitap ettii insan, temel nitelikleri bakmndan her dnemde ayn insandr. Btn peygamberler hak dini tebli etmi, onun yaanmasn tevik etmi, kendileri de rnek olmulardr. Hz. Msnn getirdii dine Yahudilik, Hz. snn getirdii dine de Hristiyanlk ad sonradan verilmitir. Ne Hz. Ms, ne de Hz. s bu adlar kullanmlardr. Onlar Allahn emirlerini tebli etmi, bir olan Allaha iman ve kullua arm, ilh kitap olan Tevrat ve ncile gre yaamaya davet etmilerdir. Kur'n- Kerm, peygamberlerin getirdikleri dinlerin ayn hak din olduunu kaynak ve temel esaslar asndan belirtmi, ama slm adn son peygamberin tebli ettii dine ad olarak vermitir. "Bugn size dininizi ikmal ettim, zerinize nimetimi tamamladm ve sizin iin din olarak slm setim" (el-Mide 5/3) melindeki yet de bunu ifade eder.

1.6. DER DNLER ve SLM


Mecslik en eski dinlerden biriydi ve Zerdt'n getirdii dinin bozulmu ekline verilen add. Zerdt tek Allah yani Ahura Mazda inancn tebli etmi, O'nun setii kimselere ilh vahyin geleceine, meleklere ve lm sonras hayata iman emretmiti. ZendAvesta'da (Yat, 13, XXVIII, 129) putlar kracak olan Soeyant adl birinin gelecei bildirilmektedir. Ancak Zerdt'n tebli ettii tevhid inanc daha sonra hem iyilik hem de ktlk tanrs olmak zere iki tanr inancna (dalizm=seneviyye) dnm, Tanr'nn kudret ve kuvvetini temsil ettiine inanlan ate yceltilerek ate klt (Mecslik) olumutur. Brahmanizm ok tanrl bir dindir. Gerekte Brahmanlar tek Tanr'ya inanmakla birlikte O'nun yaratklar veya O'nun sfatlar eklinde de olsa Tanr'nn birtakm tezahrlerine tapma bunlarda da mevcuttur. Hintliler Tanr'nn kendisini tarihin her devresinde eitli ahsiyetlere brnerek insanlara gsterdiine inanrlar. Bu hull (avatara=enkarnasyon) inanc hem Tanr'nn bedenlemesi ve madd ekillerle tasvirine hem de binlerce ilhn mevcudiyeti kanaatine yol amtr. Dier taraftan bu dinde mevcut olan

kast sistemi, dinin evrensel gerei olan eitlik ve kardelik unsurlaryla da elimektedir ve bu din, kapal bir din hviyetindedir. Dardan biri bu dine giremez ve ona mensup olanlar da ebed bir tensh hali iindedirler. Asl hviyetini kaybedip ok tanrcla, Tanr'nn bedenlemesi ve tensh inancna sapmas ve kast sistemini benimsemesine ramen Brahmanizm'de de "ileride gelecek, beklenen kimse" inanc vardr. Budizm Brahmanizm'deki puta tapma inancn reddedip ona kar kmaktan domu bir dindir ve ana din olan Brahmanizm'den birok esas tamaktadr. Bir bakma Brahmanizm'deki putlarn krlmas yolunda bir reform nitelii tar. Ancak putlara kar olan Buda'nn getirdii din kendisinden sonra Buda heykellerine tapma eklinde putperest bir karaktere brnmtr. Buda, hayatn tabii olaylarn bir strap olarak gryor ve bundan kurtuluu btn arzu ve ihtiraslardan uzaklamaya balyordu. Bu da onlar ar riyzet, nefse ez ve hatta dnya hayatnn tamamen terkedilmesi gibi arlklara sevkediyordu. Yapsndaki kkl deiiklik ve bozulmalara ramen Budizm'de de ileride gelecek bir kurtarc (Maitreya veya Metteya) mjde ve beklentisi vardr. Sbilik de slm'n geldii asrda mevcut bir inan idi. Sbiler hicr ilk yzylda mslmanlarn hkimiyeti altna girmi ve onlara zimmlik stats tannmtr. Sbiler'in olduka eskiye dayanan bir tarihleri olmakla birlikte nasl doduu, kimin tarafndan yayld ak ve net olarak bilinmemektedir. Sbilikte bir yce varlk inanc mevcut olmakla birlikte k lemi ile karanlk lem arasndaki mcadeleye dayanan bir dalizm inanc hkimdir. Peygamberlik inancnn mevcudiyeti tartmal olmakla birlikte Hz. Yahy'ya byk nem verilmekte ve kendi peygamberleri olarak aklanmaktadr. Dier taraftan Sbiler Hz. brhim, Hz. Ms, Hz. s ve Hz. Muhammed'i ktlk peygamberi, yalanc olarak nitelemektedirler. zetle denilebilir ki Sbilik orijinal eklini yitirmi, zamanla eitli inanlar karm ve mntesipleri azalm bir din hviyetindedir. Bugn ilh kaynaa dayanan dinler diye kabul edilen Yahudilik, Hristiyanlk ve slmiyet'in temel zelliklerini ve slm dininin dier ikisinden farkl olduu ynleri de u ekilde tesbit mmkndr: 1. Allah inanc. Yahudilik Tanr'nn birlii zerinde srarla durmasna ramen, en azndan tarihlerinin baz dnemlerinde ona beer nitelikler nisbet etmiler ve det Tanr'y beer organ ve duygular tayan bir insan gibi tasvir etmiler, insanlatrmlardr. Hristiyanlar ise Tanr'nn birliini farkl ekilde ele alp teslsi savunmular, ar ballk duygusuyla, Hz. s'y tanrlatrmlardr. Halbuki slm, Allah inanc hususunda gerek yahudilerin gerekse hristiyanlarn sonradan dtkleri yanllk ve arlklar dzeltmi, Tanr'nn beerlemesini veya beerin tanrlamasn reddetmi, bu noktada Hz. Ms ve Hz. s'nn hakiki mesajn hatrlatarak Allah'n bir ve benzersiz olduunu vurgulamtr. 2. Melek inanc. Meleklerin Allah'n oullar ve kzlar olduu iddiasn ve beer ekillerdeki tasvirlerini reddederek hem yahudi ve hristiyanlarn dtkleri yanl gstermi hem de Allah'n yceliini vurgulamtr. 3. Kutsal kitaplar. Ne yahudiler ne de hristiyanlar, Allah tarafndan Hz. Ms ve Hz. s'ya verilmi kutsal kitaplar orijinal ekilleriyle muhafaza edebilmiler, Tevrat ve ncil zaman iinde ya kaybolmu ve yeniden yazlm, ya da eitli ilve ve eksiltmelere mruz kalmtr. Kur'n- Kerm ise hem vahyedildiinde yazya geirilmi olmas hem de ezberlenmek suretiyle muhafaza edilmesi ynyle orijinal ve aslna uygun ekliyle gnmze kadar gelmitir. 4. Peygamberlik. Yahudilik ve Hristiyanlk sonradan tahrif edildikleri iin rnek ve nder ahsiyetler olan peygamberlerle ilgili eitli iddia ve iftiralarda bulunup sonra gelecek peygamberleri kabul etmezken slm, hem btn peygamberlere iman art komu hem de onlar lyk olduklar gzel vasflarla tavsif etmitir. 5. Dnya-hiret dengesi. Yahudilik dnya hayatna, Hristiyanlk da dnyadan uzaklap mnev hayata daha ok arlk verirken slm her ikisi arasndaki dengeyi kurmu

ve korumutur: "Allah'n sana verdiinden (Onun yolunda harcayarak) hiret yurdunu iste, ama dnyadan da nasibini unutma..." (el-Kasas 28/77). 6. Mkellefiyetlerin azl. Madde-mna, dnya-hiret dengeleri asndan en ll ve kolayca yaanabilir; eitli emir ve hkmlerde kolayl ngrmesi asndan en kolay olan din slm'dr. slmn peygamberi peygamberlerin, onun getirdii din de dinlerin sonuncusudur. slm'n bir dier zellii onun evrenselliidir. Son din olmas asndan ncekileri kucaklayc ve en mkemmel olmasdr.

2. BLM: SLAM DN
2.1. SLAM DNNN MAHYET
Din, ister hakikatin dorudan yansmas veya alm olarak kabul edilsin ister insan yaratlnn bir gerei olarak deerlendirilsin, sonuta insann znde, ftratnda yerleik bulunan ve oradan kaynaklanan "kutsala sayg, ona balanma ve onunla btnleme" ihtiyacn karlar ve onu kinat iindeki yalnzlndan kurtaran bir can simidi grevini yerine getirir. Din kelimesi yer yer bir ferdin veya grubun doru kabul ettii ve davranlarn direktifleri dorultusunda dzenledii ey anlamnda kullanlsa da, z ve gerek kullanmnda din, beer kurgusu olmayan, tam tersine Tanr kaynakl olan ey anlamndadr. Vahyedilmi olarak nitelenen ve bir bakma Tanr'nn gkten yeryzne ve insanoluna uzatlm kurtulu ipi olan dinin temel amac, insan ile Tanr arasnda etkili, gl ve salkl bir ba kurmaktr. Bu anlamda vahiy kaynakl btn dinlerin bir, tek ve ayn olduunu sylemek doru olur. Nitekim Kur'an'daki "Allah katndaki din slm'dr" (l-i mrn 3/19) ifadesi, Allah'n itibar ettii, geerli sayd ve dikkate ald tek dinin, zel anlamyla son ilh din saylan slm dini anlamn ifade etmesinin yan sra, Tanr kaynakl olan vahyedilmi dinlerin zde birliini vurgulamaktadr. Dinin Tanr tarafndan vahyedilmi olduunun sylenmesiyle vahiy, dinin daha dorusu otantik dinin temel nitelii yaplm olmakta ve dolaysyla dinin yaln bir Tanr inancndan ibaret olmad, Tanr'ya inanmak yannda, O'nun deiik biimlerde tecelli edeceine inanmak gerektii de vurgulanm olmaktadr. slm literatrde bu tecelli ve inyet yani Tanr'nn kendini gstermesi, genellikle "yaratma ve buyurma" (halk ve emir) kavramlaryla ifade edilir. Kur'n- Kerm'de ise yaratma ve buyurmann Allah'a ait olduu vurgulanr. Buyurma, Tanr'nn iradesinin sonucudur ve din bu iradenin iinde yer alr. z itibariyle mkul ve kavranabilir olsa bile din, Tanr iradesinin vahiy yoluyla alm olduu iin, teorik olarak, insan akl da dahil tm beer glerden stndr. Bu yaklam Tanrsal iradenin alm olan vahyin "aktif ve kurucu", buna mukabil vahye muhatap olan insann akl ve dier melekelerinin "pasif ve alc" konumda olduuna iaret etmektedir. Tanrsal iradenin insanlara ulamnn peygamberler kanalyla olmasn dikkate alan kimi slm bilginleri peygamberlii lemin ruhu olarak nitelemilerdir. nsan, kendisini vahye balayan gelenek zincirini korumak durumundadr. slm dnce geleneinde tevtr ve icm gibi kurumsal yaplar, byk lde vahiyle irtibatl gelenek zincirini korumak amacyla oluturulmu veya hi deilse bu amaca hizmet etmitir. Vahiy ve gelenek kavramlar, dinin yapsn ve temel zelliklerini iaret etmektedir. Din, en yaln biimiyle Tanr'ya inanma ve ona ibadet etme olduuna gre, onun bir inan sistemini ve bir ibadet sistemini iermesi zorunludur. Bu iki temel unsur yannda, dinin ahlk hkmleri de iermesi gerekir. Ahlk, dikey olarak veya metafizik boyutta, bu inan ve ibadetlerdeki itenlik ve samimiyet (ihls, ihsan) anlamn ierdii gibi, dnyev boyutta, Tanr inancnn ve Ona olan sevginin Tanr'nn kullar zerinde gsterilmesi, onlarn ho ve mutlu edilmesine allmas, onlarn hukukunun ihll edilmemesi, onlar rahatsz ve huzursuz etmekten kanlmas anlamn da ierir. Bu durumun slm dini asndan da aynyla geerli olduunu aka gstermesi bakmndan Cibrl hadisi diye mehur olan diyalogu anmak uygun olur. Bu diyalogda getiine gre vahiy melei Cibrl, bir gn dini retmek zere Hz. Muhammed'e gelmi, ona iman, slm ve ihsann ne demek olduunu sormu ve bunlar yine kendisi cevaplamtr. Cibrl'in bu kavrama getirdii aklama z itibariyle dinin yukarda deinilen temel unsurunu, yani inan, ibadet ve ahlk iermektedir. Cibrl iman Allah'a, hiret gnne, peygamberlere, meleklere, kitaplara ve kadere inanmak olarak; slm, irk komakszn

sadece Allah'a ibadet etmek, namaz klmak, oru tutmak, zekt vermek ve haccetmek olarak; ihsan da, Tanry gryormuasna ibadet etmek olarak aklamtr (Buhr, mn, 1). Tanr'ya iman ve bunun etrafnda oluturulan inan sistemi dinin temelini oluturur. nan sistemi yaps itibariyle dogmatik olabilirse de, inanlan Tanr'nn zellikle varl ve birliinin ortaya konulmas, temel niteliklerinin kavranmas ve sistemletirilmesi akl bir abay gerektirir ve tm bunlarn kesinlik gerektiren bilgiye dayanmas gerekir. Mslman bilginlerin inan konularn sistematik bir yapya kavuturmaya altklar ilm bir disiplin olan kelm ilminin kesinlik ifade eden veri ve malzeme taban ve burhan zerine kurulmu olmasnn anlam ve nedeni budur. Dinin ikinci unsuru olan ibadetler (ritel), Tanr'ya itaatin biimsel gstergeleri saylr. Yaln ve teorik bir Tanr inanc yeterli olmayp bu inancn pratik olarak eylemle gsterilmesi ve sergilenmesi gerekir. Tapma, tapnma eylemi olan ibadetin z ve genel yap itibariyle kayna da vahiy olduu iin belirli ibadetler, Tanr'ya itaat erevesinde ve bir inan ve kanaat gerei olarak yaplrlar. Tapma ihtiyac, beer dncesinin rnleriyle karlanamaz. Kald ki beerin bu alana mdahalesi asgari olarak, dinin esasl unsurlarndan birinin zedelenmesi anlamna gelir. Bu bakmdan Tanr bizim ibadet olarak ne yapmamz gerektiini belirlemi ve kendisine bu ekilde ibadet etmemizi emretmitir. badetler biimsel olarak basit grnseler bile Tanr'nn tasarm olduklar iin, aslnda onlarn gc ve gizemi bu dnyann telerine uzanr ve her biri Tanr ile balantnn deiik biim ve boyutlarda gerekletirilmesine hizmet edecek mahiyettedir. Hatta bir ibadete bal olarak belirli dualarn ezberlenmesi ve okunmas da o ibadetin bir parasn tekil edebilir ve bu okumann etkisi salt bir zihn kavray artna bal deildir. Hz. Muhammed'in namazlarda zellikle Ftiha'nn okunmas ynndeki direktifi bu adan deerlendirilebilir. Dinin nc unsuru "ahlk"tr. Dinin ilk iki unsuru olan inan ve ibadet, kiinin dorudan Tanr ile teorik ve pratik balant ve iletiimini salamas ynyle insan-Tanr ilikisinin dikey-metafizik boyutuna ilikin iken ahlk, inan ve ibadet yoluyla tesis edilmi bulunan insan-Tanr ilikisinin, dnyev planda her trl tutum ve davrana yansmas olarak deerlendirilir. nsann bakalarna iyi davranmas, onlarla iyi geinmesi, ktlk etmemesi ahlk birer davran olmas yannda, ayn zamanda biimsel ibadetler dnda Tanr'nn houna gidecek davranlardr. Ahlkn dier bir boyutu ise Tanr'ya olan inancn ve ona yaplan ibadetin itenlik derecesine ilikindir ki bu husus slm terminolojide ihls ve ihsan diye anlr. Dinin asl unsurlarndan olan iman bir bakma dinin Tanry tanma ve bilme (marifetullah) boyutu, ibadetler Tanr'ya itaat boyutunu ve ahlk ise Tanry sevme (mhabbetullah) boyutunu tekil eder. mann akl ve bilgi, ibadetlerin inan ve kanaat, ahlkn ise gnl ve duygu kaynakl olmas her birinin mahiyeti gereidir. nsanlarn birbirleriyle ilikilerini normatif olarak dzenleyen hukuk ise, dinin tanmnda ve unsurlar iinde yer almamakla birlikte, genel olarak din ile irtibatl olarak dnlebilir ve dinin temel unsurundan her biriyle ayr ayr balants kurulabilir. Bu yaklam erevesinde bal bana ama olmayan hukuk dzenlemeler, zellikle ahlk hkmlerin deiik zaman ve zeminlerde gerekletirilmesine hizmet eden normatif dzenlemeler olmas itibariyle belli llerde deimeye ve dolaysyla insann belirlemesine aktr. Esasen hukukun biimsel ynnn, temel yaps ve mahiyeti itibariyle akl st ve dogmatik olan dinin kapsamnda yer almaynn anlam da budur.

2.2. TARH SRE


Hz. Muhammed'in yirmi yllk peygamberlii dneminde tamamlanan vahiy (Kur'an) ve onun aklamas mahiyetindeki snnet slm dininin inan, ibadet ve ahlk yannda hukuk, bireysel ve sosyal hayatla ilgili temel ilkelerini ve amalarn belirlemi ve

dinin ana atsn kurmutur. Bununla birlikte slm'n bu iki asl kaynann, bu kaynaklarda ifade edilen ilke, hkm ve hedeflerin, rneklendirme ve benzetmelerin anlalmas, yorumlanmas ve bunlardan amel hayatn eitli ynlerine ilikin baz deer hkmlerinin ve uygulanabilir sonularn karlmas akl muhakeme ile mmkn olmaktadr. Snrl say ve muhtevadaki naslarn yani Kur'an ve Snnet metninin, snrsz sayda ve ok eitli olaylara k tutabilmesi, farkl konum ve mahiyetteki insan davranlarn ynlendirebilmesi ancak byle bir anlama ve yorumlama faaliyetiyle mmkn olur. Anlama, yorumlama ve bak as ynyle bireyler arasnda nemli farkllklarn bulunmas, stelik insanlarn kltr, gelenek, bilgi ve tecrbe birikimlerinin dnem ve blgelere gre de deimekte olmas ayn Kur'an veya hadis metninden ayn dnemde veya farkl dnemlerde farkl anlam ve hkmlerin karlmasn kanlmaz klmtr. Bu durum, slm'da fikr tartmann ve ihtilfn hogryle karlanp tabii bir hadise olarak grlmesinin de, slm mmeti iindeki dinle ilgili gr ayrlklarnn da ana sebebini tekil etmitir. Byle olunca, Kur'an'n metninden, snnetin muhtevasndan ve slm toplumunun asrlarca devam eden geleneinden aka anlalan ve mslmanlarn asgari mtereini tekil eden deimez bir slm z ve ana unsur yannda bir de anlama, yorumlama ve bak asna gre deiebilen ve eitli toplumlara renk ve ton farkyla deierek yansyan bir slm hayattan ve gelenekten sz etmek mmkndr. Buna ilveten, naslarn insan zihninin cevabn arad her soruyu, ferd ve itima hayatn her alann ayrntyla ele almad, ou yerde bu konulardaki cevaba ve zme yardmc olacak ana ilke ve hedefleri vermekle yetindii ve geride "bilinli boluk" denilebilecek geni bir alan brakt da bilinmektedir. Bu alan mslman birey ve toplumlar tarafndan, dinin ilke ve hedeflerine aykr olmamas, hatta onlarla btnlemesi kaydyla serbeste dzenlenebilecektir. Bu nisb serbestlik de haliyle slm dnyasnda tarih seyir iinde dnemlere ve blgelere gre deiiklik gsteren zengin bir eitliliin yaanmasnn bir dier sebebini tekil etmitir. Yukarda yaplan tasvir nda, slm'n anlalmas, deimezlii ve uygulamaya da yansyan farkl tezahrleri ynyle i ie halkadan sz etmek mmkndr. Bu ayrm ayn zamanda slm'n dorudan ve dolayl olarak ilgi alann ve kapsamn tantc da olacaktr. En ite Kur'an ve Snnet metninden dorudan ve ak bir ekilde anlalan z, slm'n ana ve deimez unsuru yer alr. kinci halkay naslarn dolayl ekilde ve yorumlama sonucu kapsad alan, naslarn izdm alan tekil eder. Bu alanda, izlenen akl istidlle, muhakemelere ve bak alarna gre naslara farkl yorumlar getirmek ve onlardan farkl sonular karmak mmkn olduundan ksm bir deikenlik ve farkllk gzlenir. En dta ise, mslman fert ve toplumlarn dinin rehberlii ve ynlendirmesi sonucu belli bir kvama gelmi kendi z inisiyatifleriyle, bilgi ve tecrbe birikimlerinden, kltr ve geleneklerinden kaynaklanan tercihleriyle dolduracaklar fakat ilk iki alanla da elimemeye zen gsterecekleri nc halka yer alr. zetle ifade edilen bu kategorik tasvir ve genelleme, Hz. Peygamber'in vefatn takip eden ilk birka asr iinde, naslarn anlalmas, yorumlanmas ve gnlk hayatn bu istikamette dzenlenmesi abalarnn tek bir izgide seyretmeyip slm'n yayl alanyla ve hzyla da balantl olarak farkl birok anlay, ekol ve temayln ortaya km olmasna nemli bir aklama getirmektedir. slm'n yayl srecinde slm'la tanan ve mslman olan toplumlarn kendi geleneklerini, rf ve detlerini slm dneminde de bir lde devam ettirmi olmas, komu kltrlerin slm medeniyeti iinde kendini ifade imkn bulmas, slm'n blgesel ve sosyal artlara kolayca uyum salayabilmesi de yine ayn alan ayrmnn salad esneklikle ve uyum kabiliyetiyle yakndan balantldr. slm'n getirdii fikir ve vicdan hrriyeti, fertlerin birbirinden farkl duygu, dnce ve karakterde yaratlm olmalar, yet ve hadislerin bir ksmnn ifade ve kapsam ynnden kolay anlalr, bir ksmnn da mnalarnn kapal olmas, bunlar deerlendiren bilginlerin deiik metot ve llere sahip olmalar, hilfet tartmalar, mslmanlar arasnda meydana

gelen i savalar, mslmanlarn eitli kltrlere sahip milletlerle temasa gemesi, felsef eserlerin tercme edilerek slm dnyasnda yaylmas, deien akmlar ve gelien toplum hayatnn dourduu ihtiyalar karsnda yet ve hadislerden hkm karma zorunluluunun hissedilmesi ve deiik siyas dnceler zamanla fkh ve itikad ekollerin ve gruplamalarn ortaya kmasna sebep olmu, Kitap ve Snnet'ten hkm karma gcnde olmayanlar bu gteki limlerin gr ve dnceleri etrafnda toplanarak mezhepleri oluturmulardr. Bir terim olarak ise mezhep, kendi iinde tutarl bir dnce sistemine sahip olduu kabul edilen itikad ve fkh doktrini ifade eder. oulu "mezhib"dir. Mezhep kurucusu kabul edilen imam veya mctehid hibir ekilde bir din koyucusu veya din teblicisi deildir. Yce Allah tarafndan konulan ve Hz. Muhammed tarafndan tebli edilen slm dininin gerek inan, gerekse fkh (ibadet ve hukuk) alanna giren meselelerini delilleriyle birlikte ele alp bunlara ilikin yorum ve zmler getirme ihtiyac karsnda, delillerinden hkm karma yeterliine sahip bilginler birbirinden farkl grler ve zm rnekleri ortaya koymulardr. te belli grler etrafnda oluan ve yeni katlmlarla da giderek zenginleen fikr kmelemeye mezhep denilmitir. Genellikle fkh mezhepleri, kurucularnn isimleri ile anlr. Hanef mezhebi, Mlik mezhebi gibi. Akaid mezhepleri ise, a, Mutezile, Havric gibi belli topluluklara nisbet edildii gibi kurucusuna izfetle de anlmtr: Mtrd, Ear gibi. Ana akaid mezheplerinin ayrld kollar da fkh mezhepleri gibi daha ok bir ahsa nisbet edilmitir. A) TKAD FIRKALAR slm tevhid dinidir. Tevhid, Allah' ztnda, sfatlarnda, fiillerinde bir kabul etmek, onu yegne tapnlan varlk olarak tanmak demektir. Bu anlay rk, dil, blge gibi farkllklara ramen btn mslmanlar birlik ve beraberlik iinde tutan bir at ilevi de grmektedir. Dinimizde mslmanlarn birlik ve btnln bozan her trl sosyal paralanmalar ve bu sonuca gtren fikir ayrlklar yasaklanmtr. u yetler bu hususu vurgulamaktadr: "Hepiniz Allah'n ipine (dinine, kitabna) smsk sarln, paralanp ayrlmayn" (l-i mrn 3/103), "Allah'a ve Resul'ne itaat edin. Birbirinizle ekimeyin, aksi takdirde zaafa der, kuvvet ve devletinizi elden karrsnz" (el-Enfl 8/46). Fikir ayrlklar her ne kadar tabii ve kanlmaz ise de, bu serbesti, mslmanlarn blnmesine yol amama art ile snrldr. Kur'n- Kerm'de yle buyurulur: "Siz kendilerine apak yetler ve deliller geldikten sonra paralanp dalanlar gibi olmayn" (l-i mrn, 3/105). yete gre sosyal anlamdaki paralanmann yan sra, hakknda apak yet ve deliller bulunan iman esaslarnn, slm'n artlarnn ve farz veya haram oluu kesin delille sabit olmu dier din hkmlerin mslmanlar arasnda ekime konusu yaplmas ciz deildir. Ancak yoruma msait olan hususlarn anlalmas erevesinde farkl ilm grler ortaya koymak serbesttir. te slm mezhepler bu noktada kullandklar metot ve anlay farkllklarndan domutur. Nitekim fkh konularda farkl sonulara ulamak genellikle msamaha ile karlanm, rahmet olarak telakki edilmi ve hatta Hz. Peygamber tarafndan tevik edilmitir (bk. Eb Dvd, Akzye, 11; Msned, V, 230, 236). Bilindii gibi Hz. Peygamber'in vefatndan sonra Mslmanlar arasnda ortaya kan ihtilaflarn bir ksm siyas bir ksm da fikr sebeplere dayanyordu. Ancak siyas nitelikli ihtilflar da zamanla fikr ve din ekillere brnm ve akaid sahasn ilgilendiren meseleler arasna girmitir. Bylece daha ilk dnemlerde Hriclik ve ia gibi siyas-itikad mezhepler ile Mutezile ve Mrcie gibi eitli itikad mezhepler ortaya kmtr. tikad alanda ortaya kan mezhepler daha ok tevhid, kader, iman-amel ilikisi gibi temel konular erevesinde Allahn sfatlar, mtebih ayetlerin anlalmas, ruyetullah, Allahn irdesi, amelin imandan bir cz olup-olmamas gibi konularda farkl grler ileri srmtr.

Hz. Peygamber bir hadislerinde yahudilerin yetmi bir, hristiyanlarn yetmi iki frkaya ayrldn, kendi mmetinin yetmi frkaya ayrlacan, bunlardan birinin kurtuluta, dierlerinin atete olacan belirtmi, kurtulua erenlerin kimler olaca sorusuna "Benim ve ashabmn yolunu izleyenler" (Eb Dvd, Snnet, 1; bn Mce, Fiten, 17) cevabn vermitir. Hadiste bir isimlendirmeden ve belirlemeden ziyade mslmanlarn ayrlk ve ekimeye dmesi halinde bundan herkesin zarar greceine iaret vardr. Ancak hadiste geen "kurtulua erenler" ve "atete olanlar" ayrm gz nnde bulundurularak btn mezhepler kendilerinin kurtulua eren grup yani frka-i nciye olduunu iddia etmitir. Kuranda Her frka kendi grnden memnuniyet duymaktadr (Mminun, 23/53; Rm, 30/35) eklinde de anlamlandrlan ayetlerin iaret ettii olgu erevesinde her grup kendini doru yolda grerek hak ehli olarak nitelendirmi, muhaliflerinin ise sonradan ortaya kan bidat gruplar olduunu savunmutur. Bu erevede Ehl-i snnet alimleri de mezhepleri Ehl-i snnet ve Ehl-i bidat olmak zere ikiye ayrarak incelemitir. Ehl-i snnet din literatrde, dini anlama ve yaamada Allah'n kitabn ve Hz. Muhammed'in snnetini rehber edinen ve sahbenin yolunu izleyen mmet ounluu anlamnda kullanlan bir terim olmutur. Bu grup mensuplar snnete bal olduklar ve cemaat ruhundan ayrlmadklar dncesiyle kendilerini "Ehl-i snnet ve'l-cemat" adyla da anm, "ehl-i hak" terimini de ounlukla Ehl-i snnet anlamna kullanmtr. Erken dnem hadis kaynaklarnda Ehl-i snnet tabiri grlmemekle birlikte snnet ve cemaat kelimelerine rastlanmaktadr. Ehl-i snnet de, hadiste geen "kurtulua erenler" ifadesinden hareketle kendisini "frka-i nciye olarak nitelendirmitir. Ehl-i snnet, Allah'n zt, sfatlar, lemin yaratl, kader, peygamberlik, mcize ve keramet, efaat, hair ve hiret gibi slm akaidinin temel konularnda fikir birlii iinde olmakla beraber, bu konularn detaylarnda, izah ve yorumlanmasnda farkl grlere de sahip olmu, bu sebeple kendi arasnda, Selefiyye, Mtrdiyye ve Eariyye olmak zere e ayrlmtr. Selefiyye'ye "Ehl-i snnet-i hssa", Mtrdiyye ve Eariyye'ye "Ehl-i snnet-i mme" denildii de olur. Ehl-i snnet'in mezhebi arasndaki gr ayrlklar Ehl-i snnet'in temel prensiplerini oluturan ereveyi ihll etmeyen snrlar iinde kalmtr. Bugn dnya mslmanlarnn % 90'dan fazlas Ehl-i snnet anlayna baldr. Ehl-i bidat kelimesi, szlkte "dinle ilgili yeni gr ve davranlar benimseyenler" anlamna gelirken, Ehl-i snnet alimlerince din literatrde, akaid sahasnda Hz. Peygamber'in ve ashabnn snnetini terkederek, onlarn izledikleri yoldan ayrlan, slm mmetinin ounluunu yani ana gvdesini oluturan Ehl-i snnet'e muhalefet eden mezhep ve gruplar anlamnda kullanlmtr. Ehl-i snnet alimleri Galiyye, Btniyye gibi mezheplerin bir ksmn, grleri itibariyle slm ve iman erevesinin dnda grdkleri iin; Hriciye, Mutezile ve a gibi dier bir ksmn da slm dairesi iinde ve slm mmetine mensup yani ehl-i kbleden grmekle birlikte snnete ve ounluun genel kabul ve izgisine aykr bir yol izlemeleri sebebiyle eletirmilerdir. Bir ksm itikad gr ve mezheplerin tarihte kalmas ve zamanla mezhep kimliinin zayflamas sebebiyle gnmzde slm dnyas Ehl-i snnet (Snn) ve a (i) eklinde iki ana grupta alglanmakta ise de tarihte ortaya kan balca mezhepler u ekilde sralanabilir: a) Selefiyye Szlkte selef nceki nesil, selefiyye de bu nesle mensup olanlar anlam tar. slm literatrde Selef ilk dnemlere mensup bilginler ve gemi slm bykleri anlamnda, Selefiyye terimi ise iman esaslaryla ilgili konularda ilk dnem bilginlerini izleyerek yet ve hadislerdeki ifadelerin zhiri ile yetinip bunlar aynen kabul eden, tebih ve tecsme dmeyen (Allah' yaratklara benzetmeye ve cisim gibi dnmeye yeltenmeyen), bunlar baka bir anlama ekme (tevil) yoluna gitmeyen Ehl-i snnet topluluunu belirtmek iin kullanlr.

Allah'n zt, fiil ve haber sfatlarnn hepsini tevilsiz, naslsa yle kabul ettii iin Selefiyye'ye "Sftiyye" de denilmitir. "Ehl-i snnet-i hssa" ismi ile kastedilen zmre olan Selefiyye Hz. Peygamber ve sahblerin inanta takip ettikleri yolu dorudan doruya izleyen gruptur. Tbin, mezhep imamlar, byk mctehidler ve hadisiler Selefiyye'dendirler. Earlik ve Mtrdlik ortaya kncaya kadar, Snn mslman evrede hkim olan inan, Selef inancdr. mam fi, Mlik, Ahmed b. Hanbel -bir ksm grleri itibariyle Eb Hanfe- Evza, Sevr gibi mctehid imamlar, Buhr, Mslim, Eb Dvd, Drim, bn Mende, bn Kuteybe ve Beyhak gibi hadisiler, Taber, Hatb el-Badd, Tahv, bn'lCevz ve bn Kudme gibi bilginler Selef dncesinin nde gelen isimleri arasnda saylabilir. lk dnem (mtekaddimn) Selefiyye anlaynn en belirgin zellii akaid sahasnda akla rol vermemek, yet ve hadisle yetinmek, mnas apak olmayan, bu sebeple de baka mnalara gelme ihtimali bulunan yet ve hadisleri yorumlamadan, bunlar bilmeyi Allah'a havale etmektir. Selefiyye'nin mtebihler konusundaki grne unlar rnek gsterilebilir: "Allah'n eli onlarn ellerinin stndedir" (el-Feth 48/10) yetini Selefiyye yle deerlendirir: "Yce Allah yette elinin(yed) varln bildirmektedir. Allah'n elinin olduuna inanrz, fakat bu elden kastedilen mnay Allah'a havale ederiz, bunu ancak Allah bilir, der, mahiyeti zerinde dnmeyiz. Baka bir mnaya yorumlamadmz gibi, onu yaratklarn eline de benzetmez, Allah'n kendine has bir sfat olarak kabul ederiz. Bu konuda soru sormaktan da kanrz". mam Mlik'e (. 179/795) "Allah Tel Kur'an'da rahmn ara istiv etti (Th 20/5) buyuruyor. Nasl istiv etti?" diye sorulmu o da u cevab vermitir: "stiv bilinen bir eydir (yetle sabittir). Nasll aklla kavranamaz. Allah'n ara istiv ettiine inanmak farzdr. Mahiyeti hakknda soru sormak da bidattr". Selefiyye, mtebih yet ve hadisleri akln nda yorumlayan kelmclarla filozoflar da, kef ve ilhamn nda yorumlayan sfleri de arbiimde eletirmi, onlar bidat ve sapk olmakla sulamtr. Hicr VIII. asrdan nce yaam olan Selef bilginleri akl karsnda kesin tavr taknp, nakli tek hkim kabul ederken, sonraki Selef bilginleri akl karsndaki tutumlarn gzden geirmiler, inan konularnda az da olsa akla yer vermilerdir. Bu dnemin en nemli ismi saylan bn Teymiyye (. 728/1328) salam olduu bilinen nakil ile aklselimin asla elimeyeceini, dolaysyla tevile de gerek kalmayacan srarla savunmutur. Ona gre aklla nakil eliirse ya nakil sahih deildir veya akl salkl bir muhakeme yapamamaktadr. Selefin aklcl hibir zaman kelm ve felsefedeki aklclk gibi olmam, naslarn msaadesi ile snrl bir erevede kalmtr. Sonraki dnemin en mehur Selef limleri (mteahhirn-i Selefiyye) arasnda bn Teymiyye, bn Kayyim elCevziyye (. 751/1350), bn'l-Vezr (. 840/1436), evkn (. 1250/1834) ve Mahmd kr el-ls (. 1342/1924) saylabilir. Selefiyye gnmze kadar az ok taraftar bulmutur. Genellikle fkhta Hanbel olanlar akaidde Selefdirler. Hadisle ilgilenen bilginler de ounlukla Selef inancn benimsemilerdir. Gnmzde dnya mslmanlarnn % 12'si Selefdirler. En youn olduklar lkeler Suudi Arabistan, Kveyt ve Krfez lkeleridir. b) Eariyye Akaid konusunda Ebl-Hasan Ali b. smil el-Ear'nin grlerini benimseyen Ehli snnet mezhebine verilen isimdir. Mezhebin kurucusu olan mam Ear, hicr 260 (873) ylnda Basra'da domu, krk yana kadar Mutezile mezhebine bal kalm, sonra " karde meselesi" diye bilinen meselenin tartmasnda hocas Eb Ali el-Cbb'ye (. 303/916) stn gelmi, hocasnn grlerini doyurucu bulmad iin Mutezile'den ayrlm ve Earlii kurmutur. mam Ear 324 (936) ylnda Badat'ta lmtr. mam Ear'nin fkhta fi mezhebine bal olmas ihtimali kuvvetlidir. mam Ear, Allah Tel'nn ezel sfatlar bulunduunu kabul etmi, inan konularnda akla da deer vererek, yet ve hadislerin

yannda akl deliller de kullanmtr. Ear'nin inan metodu kendisinden sonra gelen kelmclar tarafndan da devam ettirilmitir. En mehur Ear kelm bilginleri arasnda, Bklln (. 403/1013), bn Frek (. 406/1015), Cveyn (. 478/1085), Gazzl (. 505/1111), ehristn (. 548/1153), mid (. 631/ 1233), Fahreddin er-Rz (. 606/1210), Kad Beyzv (. 685/1286), Teftzn (. 793/1390) ve Crcn (. 816/1413) saylabilir. Earlik, daha ok Mutezile'ye bir kar tez olarak domutur. Bu sebeple Earlik, Selef inancna Mtrdlik'ten daha uzak olarak gsterilebilir. Ear bilginler zamanla tevile ok fazla yer vermilerdir. Zaman zaman da kelmda yenilikler ve deiiklikler yapmlar, bu ilmi felsefe ile rekabet edebilecek bir gce kavuturmulardr. Eariyye mezhebi Ehl-i snnetin temel prensiplerini kabullenmekle beraber, baz noktalarda kendine has grleri bulunmaktadr. Snn mslmanlarn % 13'n oluturan Mlikler'in hemen hemen tamam ile % 33'n tekil eden filer'in drtte , Hanefler'le Hanbeller'in ok az bir ksm inanta Eariyye mezhebini benimsemilerdir. Earlik daha ok Endls, Hicaz, Kuzey Afrika, Msr, Irak, Suriye ve Endonezya'da yaylmtr. c) Mtrdiyye Akaid konusunda Eb Mansr Muhammed b. Muhammed b. Mahmd el-Mtrd'nin grlerini benimseyenlerin oluturduu Ehl-i snnet mezhebinin addr. mam Mtrd yaklak 238 (852) ylnda Trkistan'da Semerkant ehrinin bir ky olan Mtrd'de domutur. Trk olmas kuvvetle muhtemeldir. Hayat hakknda fazla bilgi bulunmayan mam Mtrd'nin eserleri incelendiinde, onun kelm, mezhepler tarihi, fkh usul ve tefsir alanlarnda otorite olduu grlr. Eserlerinde Ehl-i snnet'in temel prensiplerini hem yet ve hadislerle hem de akl delillerle savunmu, zellikle Mutezile ve a'nn grlerini tenkit etmitir. 333 (944) ylnda Semerkant'ta vefat etmitir. slm dnyasnda hicr II. asrdan itibaren ortaya kan bidat mezheplere, zellikle aklc bir tavr taknan Mutezile'ye, Selefin metoduyla kar kmak, Ehl-i snnet inancn savunmada yetersiz kalyordu. Bu sebeple inan konularnda, yet ve hadislerin yannda akla da yer verecek, akl aklamalar yaparak konunun daha iyi anlalmasn ve kabul edilmesini salayacak yeni doktrinlere ihtiya duyulmutur. Bu ihtiyacn bir sonucu olarak Ehl-i snnet kelmnn iki nemli mezhebi Mtrdiye ve Eariyye ortaya kmtr. Mtrdlik, akaid sahasnda yet ve hadisle birlikte, akl da dinin anlalmas iin gerekli bir temel kabul etmi, mam Mtrd'den itibaren kelm metodunu gittike gelitirmitir. Mtrdiyye, baz konularda Selef'e Eariyye'den daha yakndr. Baz konularda ise, daha aklc davrandndan Eariyye ile Mutezile arasnda yer almtr. Bir ksm aratrmaclar Mtrdlii Hanefliin devam sayarlar. Onlar bu dnceye iten sebep, mam Mtrd'nin, mam Eb Hanfenin akaid konusunda koyduu prensipleri aklaypgelitirmi olmasdr. Eb Hanfenin ve Hanefliin bu anlamdaki etkisi bir gerek olmakla beraber, mam Mtrd ve rencilerinin eserleri incelendiinde, Mtrdliin inan konularnda tutarl ve kkl zmler getiren, meselelere ok iyi nfuz ederek nemli bir sistem kuran mstakil bir kelm mezhebi olduu aka grlr. Ne var ki Mtrdlik, Mvernnehir gibi kapal bir havzada ortaya kmas, Badat ve Basra gibi dnemin ilim ve siyaset merkezlerinden uzak bir blgede yaylmas sebebiyle Earlik kadar hret bulamamtr. Hakm es-Semerkand (. 342/953), Eb Seleme es-Semerkand (. IV/X. asr), Eb'l-Ysr Muhammed el-Pezdev (. 493/ 1100), Eb'l-Man (Mun) en-Nesef (. 508/1115), mer en-Nesef (. 537/1142), Ebl-Berekt Hfzddin en-Nesef (. 710/1310), Burhneddin en-Nesef (. 687/1289), bn'l-Hmm (. 861/1457), Kad Celleddinzde Hzr Bey (. 863/1458) ve Beyzzde Ahmed Efendi (. 1098/1687) en mehur Mtrd kelmclardr.

Mtrdiyye Ehl-i snnet'in temel prensiplerinde Earler ile ayn grte olmakla beraber, u grleriyle onlardan ayrlrlar: 1. Din tebli olmasa da kii aklla Allah' bulabilir. 2. yi ve kt, gzel ve irkin aklla bilinebilir. Allah Tel bir eyi gzel ve iyi olduu iin emretmi, kt ve irkin olduu iin yasaklamtr. 3. Kulda bal bana bir cz' irade vardr. Kul iradesiyle seimini yapar, Allah da kulun seimine gre fiili yaratr. 4. Yce Allah'n dier sfatlar gibi tekvn sfat da ezeldir. 5. Allah kulun gcnn yetmeyecei eyleri kula yklemez. 6. Allah'n fiillerinin muhakkak bir sebep ve hikmeti vardr. Fakat kul her zaman bu sebep ve hikmetleri bilemeyebilir. 7. Peygamberlerde aranan niteliklerden biri de erkek olmaktr. Bu sebeple kadn peygamber gnderilmemitir. 8. Allah'n nefs kelm iitilemez. itilen nefs kelmn varln gsteren lafz kelm yani Kur'an'n harf ve sesleridir. Bugn dnyadaki Snn mslmanlarn en azndan yarsn oluturan Hanefler'in byk bir ounluu inanta Mtrd mezhebine baldrlar. Mtrdiyye, Trkiye, Balkanlar, Orta Asya, in, Hindistan, Pakistan ve Eritre'de yaylmtr. Genellikle Trkler fkhta Hanef, inanta Mtrd'dirler. d) Mutezile Mutezile, kelime olarak "ayrlanlar, uzaklaanlar, bir tarafa ekilenler" anlamna gelir. Byk gnah ileyen kimsenin iman ile kfr aras bir mertebede olduunu syleyerek Ehl-i snnet bilginlerinden Hasan- Basr'nin (. 110/728) dersini terkeden Vsl b. At (. 131/148) ile ona uyanlarn oluturduu mezhep bu isimle anlr. Mutezile ise kendini "ehl'ladl ve't tevhd" diye adlandrr. Aklc bir mezhep olan Mutezile, mantk kurallaryla eliir grd yet ve hadisleri Ehl-i snnetten farkl biimde yorumlam ve bu yorumlarnda akla ncelik vermitir. Ehl-i snnet tarafndan kurulan kelm ilmi hicr IV. asrdan itibaren ortaya km olmakla birlikte, bu ilmi ortaya karan etkenler arasnda Mutezile'nin ayr bir yeri vardr. Hatta kelm ilminin Mutezile'nin nclnde domu olduu sylenebilir. Bu mezhep, ayn zamanda iyi bir edebiyat ve tefsirci olan Eb'l-Hzeyl el-Allf (. 235/850), Nazzm (. 231/845), Chiz (. 255/869), Bir b. Mutemir (. 210/825), Cbb (. 303/916), Kad Abdlcebbr (. 415/1025) ve Zemaher (. 538/1143) gibi byk kelmclar yetitirmitir. Abbsler dneminde en parlak gnlerini yaam olan Mutezile daha sonra etkinliini hatta bir mezhep olma hviyetini yitirmitir. Gnmzde Mutezile bal bana bir mezhep olarak mevcut olmamakla birlikte grleri a'nn Caferiyye ve Zeydiyye kollar ile Hricliin bzyye kolunda yaamaktadr. Mutezile'nin grleri be prensip halinde sistemletirilmitir. Bunlar da; 1. Allah'n zt ve sfatlar ynyle bir kabul edilmesi (tevhid), 2. Kullarn ihtiyar fiillerini hr iradeleriyle yapt ve kul iin en uygun olan yaratmann Allah'a gerekli olduu (adl), 3. yilik yapann mkfat, ktlk yapann da ceza grmesinin zorunluluu (vaad ve vad), 4. Byk gnah ileyenin iman ile kfr arasnda fsk mertebesinde olduu (el-menzile beyne'lmenzileteyn), 5. yilii yaptrmaya ve ktl nlemeye almann btn mslmanlara farz olduu (emir bi'l-marf nehiy ani'l-mnker) prensipleridir. e) Cebriyye rade hrriyeti konusunda Mutezile'ye taban tabana zt grlere sahip olan Cebriyye mezhebi, her eyin Allah'n ilmi ve iradesi dahilinde cereyan ettiini, insann izilmi bir kaderinin bulunduunu bildiren yetlerden (el-Arf 7/178, et-Tevbe 9/51, er-Rad 13/8, ezZmer 39/62, el-Kamer 54/49, el-nsn 76/30) hareketle insann irade hrriyeti, seme imkn ve fiil gc bulunmadn, insan fiillerinin gerek filinin Allah olduunu, kulun Allah tarafndan nceden takdir edilmi bulunan ileri yapmaya mecbur olduunu savunur.

Gnmzde irade, kaz-kader konusunu iyi anlamam birok kimse de bilerek-bilmeyerek bu gre meyletmilerdir. Ancak bu grler, irade hrriyeti ve iledii fiillerden dolay insann sorumlu tutulmas, sevap veya azab hak etmesi prensibiyle elitii iin Ehl-i snnet bilginlerince reddedilmitir. f) Hriclik Hriclik ekol (Havric), Hz. Ali ile Muviye arasnda geen Sffn Savandan (h. 37/m. 657) sonra halife tayin ii hakeme braklnca ortaya kmtr. Bu durumda bir grup Hz. Ali'ye isyan edip byk gnah ileyenlerin dinden kaca ve gnah ileyen devlet bakanna itaat edilmeyecei iddiasyla onunla mcadeleye balam ve onu ehid etmilerdir. Hricler'in ilk planda din hkmleri korumada titizlik eklinde alglanabilecek fakat sbjektif deerlendirmelere ak bu grleri slm toplumunda anarinin de ilk tohumlarn oluturmutur. Hriclik balangta cahil halk tabakasnn ve ehrin disiplinli hayatna uyum salayamam bedevlerin baland ve destekledii bir cereyan olarak ortaya km, her dnemde az veya ok mntesibi bulunmu, bu mezhebin bzyye kolu gnmze kadar yaama imkn bulmutur. Gnmzde bzler'e daha ok Kuzey Afrika, Madagaskar, Zengibar ve Uman sultanlnda rastlanr. Kur'an'n sadece zhirine dayanmalar sebebiyle Ehl-i snnet'e gre baz farkl fkh grleri de vardr. g) a a, Ehl-i snnet grubunun dnda yer alan, gnmze kadar varln koruyan ve hli hazr slm dnyasnda da nemli sayda taraftar bulunan en nemli itikad, fkh ve siyas mezheptir. Szlkte "taraftar, yardmc" anlamna gelen a, literatrde Hz. Peygamber'in vefatndan sonra Hz. Ali'yi halifelie en lyk kii olarak gren ve onu ilk mer halife kabul eden, vefatndan sonra da hilfete Ali evldnn getirilmesi gerektiine inanan topluluklarn ortak ad olmutur. Hz. Osman'n ehid edilmesini takip eden yllarda bu misyon ve iddia ile ortaya kanlarn oluturduu bir siyas gruplama hareketi olarak domu, hicr II. yzyln ikinci yarsndan itibaren de eitli frkalara ayrlan itikad bir mezhep haline gelmeye balamtr. Ancak, slm dnyasnda a hareketinin ortaya kn sadece Hz. Ali'yi destekleme teebbsnn giderek mezhep halini almas ve kurumlamas eklinde aklamak yerine bunda d tesirlerin ve Araplar karsnda yenilgiyi hazmedemeyen Irak ve ran halknn tepkisinin ve kimlik araynn etkisinin bulunduunu da sylemek doru olur. a'nn gnmze ulaan byk frkas Zeydiyye, smiliyye ve mmiyye snaeriyye'den ibarettir. Zeydiyye Hz. Ali'nin torunu Zeyd b. Ali Zeynelbidn'e nisbet edildii iin bu ismi alr. Gnmzde Yemen blgesinde taraftarlar bulunan Zeydiyye itikad konularda Mutezile mezhebine, fkh sahasnda ise Hanef mezhebine yakn grlere sahiptir. a iindeki en mtedil frka olan Zeydler, hilfetin Hz. Ali'nin ve soyundan gelenlerin hakk olduuna inanmakla birlikte, Hz. Eb Bekir ve Hz. mer'in hilfetini de mer grrler. Hilfetin Hseyinoullar'na ait olduu ve devlet bakannn msum olduu fikrini de kabul etmezler. Cafer es-Sdk'n lmnden sonra devlet bakanlna olu smil'in ve soyunun hak sahibi olduu iddias, a iinde ar grleriyle tannan smiliyye frkasnn olumasnn balangcn tekil etti. smiller'in hicr IV. yzyln banda Ftm Devletini kurmasyla mezhep glendi, daha sonra dou ve bat smiller'i (Nizriyye-Mstaliyye) eklinde iki ana kola ayrld. Eski Yunan ve Dou felsefelerinden, Ortadou dinlerinden etkilenmesi ve btn tevillere dayanmas sebebiyle birok u gre sahip bulunan mezhep mensuplarna gnmzde, saylar fazla olmamakla birlikte Pakistan, ran ve Orta Asya'da rastlanmaktadr.

mmiyye, amzda dnya mslmanlarnn yaklak yzde onunu tekil eden a'nn byk ounluunu bnyesinde toplayan ana koldur. Mezhebin siyaset ve immet gr on iki imam dncesi etrafnda ekillendiinden snaeriyye, akaid ve fkhta Cafer es-Sdk'n grlerini esas aldklarndan Caferiyye adlaryla da anlrlar. Hz. Ali ve Hseyin soyundan gelen on iki imama inanma, hem iman esaslarndan birini hem de mezhebin ana doktrinini tekil eder. Akaid konularnda yer yer Mutezile mezhebiyle paralellik arzeden grlere sahiptir. Sadece Ehl-i beyte mensup rvilerin hadis rivayetini kabul eder, ilk halifenin hilfetini mer grmez ve devlet bakanlna Hz. Ali ve soyunun nas ile tayin edildiini yani imamln (halifeliin) bunlara ait olduunu Hz. Peygamber'in aka belirttiini ve bunlarn vahiy alma hari peygamberlere benzer vasflara sahip olup gnah ilemekten ve hata yapmaktan korunmu (msum) olduklarn iddia ederler. Kk yata gaip olan on ikinci imamn kurtarc (mehd) olarak tekrar geri geleceine inanma, ak ve gizli bir tehlikenin bulunduu durumlarda inanc gizleme ve farkl grnme (takyye), Hz. Ali'ye biat etmeyen sahblere kar tavr alma ve onlara tan etme de yine mezhebin temel n kabullerindendir. mmiyye halen ran'n resm mezhebi olup Irak'ta ve Azerbaycan'da yaayan mslmanlarn yzde altm da bu mezhebe mensuptur. Hz. Ali dneminde balayan, Emev ve Abbs dnemlerinde de devam eden iktidar mcadeleleri, baarszlklar ve maduriyetler sebebiyle iine kapanan ve mmet ounluundan kendini tecrit ederek gemite kalan siyas mcadeleler ve immet fikri etrafnda kendine zg teoriler gelitiren ve bunlar itikad esaslar haline de getirerek ve kendi fkh doktrinini de kendi iinde gelitirerek siyas, itikad ve fkh almlar bulunan bir mezhep haline getiren a, daha ok mmet iinde yol at ihtilflar, izledii uzlamaz tutum ve sahip olduu itikad grler sebebiyle Ehl-i snnet limlerince eletirilmitir. Fakat Allah'a, hirete, Hz. Muhammed'in peygamberliine iman, namaz, oru, zekt, hac, iki, kumar, zina, hadler gibi slm ahkm konusunda mslmanlarn ounluu ile ittifak halinde bulunan mtedil a, hibir zaman tekfir de edilmemitir. Gnmzde, mezhebin itikad ve fkh grleri gncelletirilerek ve gemite kalan husumetler canl tutularak siyasal ve sosyal hatta ekonomik rgtlenmede, kimlik ve kltrel tavr belirlemede nemli bir unsur olarak deerlendirilmektedir. B) FIKIH MEZHEPLER a) Kavram ve Tarihe Terim olarak fkh hicr ilk asrlarda zihn aba ile elde edilen din bilgilerin tamamn ifade etmiken, iman ve itikad konularnn ayr bir ilim dal olarak teekkl etmesine paralel olarak, ileri dnemlerde slm'n fert ve toplum hayatnn deiik ynleriyle ilgili er-amel hkmlerini bilmenin ve bu konuyu inceleyen ilim dalnn zel ad olmutur. Fkh ilminde uzman olan kimselere de fakih (oulu fukah) denir. te yandan fkh, ilk dnem literatrnde, er delillerden hkm elde etme faaliyeti olan ictihad anlamnda kullanlm, fakih ve mctehid e anlaml kabul edilmiken, ileri dnemlerde ictihad yetkinliine ulaamam fakat fkh hkmleri delilleriyle birlikte bilen veya fkh ilmi ile megul olan kimselere de fakih denmeye balanmtr. Bir bakma mslmann davran bilgisi demek olan fkhn iki ana kayna, Kur'an ve Snnettir. Hz. Peygamber hayatta iken vahiy devam ettiinden, karlalan meseleler dorudan doruya Reslullah'a arzedilir, konu hakknda ya yet iner veya Hz. Peygamber onu dorudan kendisi zmlerdi. Bu ikinci yol, Hz. Peygamber'in kendi ictihadna gre hkmetmesiydi. Esasen Reslullah'n ictihad vahyin kontrolnde olduundan, onun ulat sonularn isabetsiz olmas halinde, o ekli ile kalmas dnlemez ve -son tahlilde- bu hkmler de

snnet kapsamnda saylr. Reslullah'n bu yola bavurmasnn asl nemli yn ise, sahbeyi ictihada altrmas ve zendirmi olmasyd. Nitekim Hz. Peygamber'in Muz b. Cebel'i Yemen'e kad olarak gnderirken ona, nne getirilen uyumazlkla ilgili Allah'n kitabnda ve Peygamber'in snnetinde bir hkm bulunmadnda ne yapacan sormas zerine Muz'n "Kendim ictihad ederim" cevabn vermesi Hz. Peygamber'i ziyadesiyle memnun etmiti (Tirmiz, Ahkm, 3). Hz. Peygamber'in vefatndan sonra sahbenin hem Kur'an ve Snnet'in izdii istikametten ayrlmama hem de karlatklar yeni meseleleri bu erevede zme kavuturma zaruretiyle kar karya kald, bu sebeple de din zm retme (fetva) ve ictihad faaliyetini youn olarak srdrd, bilhassa Hz. mer'in devlet bakan sfatyla birok farkl gr ve uygulamay gn-deme getirdii bilinmektedir. Sahbe dnemini takip eden tbin ve tebeut tbin dneminde sosyal artlardaki ve siyasal yapdaki deiim, normatif ilimlerin oluum seyrine uygun olarak, fkhn da gitgide nazar bir renk kazanmasna zemin hazrlad. Emevler'in sonu ile Abbsler devrinin balarnda Hicaz (veya Medine) merkezli olarak oluan fkh ekol ehl-i hads (veya ehl-i eser), Irak merkezli olarak oluan fkh ekol de ehl-i rey adyla anlmaya balanmt. Her iki ekol de kitap, snnet ve sahbe icmn hkm kayna olarak kullanmakla birlikte, Hicazllar Medine halknn rfne Hz. Peygamber'in yaayan snneti diyerek ayr bir deer verdiler ve muhitleri gerei ellerinde bulunan zengin hadis malzemesiyle yetinmeye altlar. Hayat tarznn ve karlalan meselelerin olduka sade olmas sebebiyle blgede rey faaliyetine ciddi bir ihtiyacn bulunmad, ayrca bu fakihlerin de hadisten cevabn bulamadklar yeni fkh meselelerde ictihad etme konusunda hayli ekingen davrandklar bilinmektedir. Irakl fakihler ise, blgede hkim olan fikr ve siyas kargaann, sosyal artlarn Hicaz'a nisbetle hayli farkl oluunun tabii sonucu olarak, karlatklar yeni meselelerin din hkmn ictihad ederek belirleme ve inisiyatifi karmama, rivayet edilen hadisleri de titizlikle inceleyerek daha ihtiyatl karlama yolunu setiler. Bu iki ekol bir bakma, Kur'an ve Snnet metinlerini anlamada ve yorumlamada lafzla yani sylenenle yetinme ile lafzn yan sra maksad yani sylenmek isteneni de gz nnde bulundurma ve rivayetlerin ierik tenkidine de yer verme eklinde zetlenebilecek ve her dnemde slm bilginleri arasnda varln koruyacak olan iki farkl temayl bnyesinde barndrmakta veya ksmen temsil etmekteydi. ctihad grler ve fkh ekollemeler hakknda iyi niyetle yaplan hatal ictihad iin bile ecir olduu ilkesinden hareketle, hak-btl, snnet-bidat ayrm ve nitelendirmesi doru olmayp en fazla isabetli-isabetsiz, yanl-doru gibi nitelendirmeler yaplabilir. Siyas ve itikad bir hareket olan a'nn ayn zamanda kendine zg fkh doktrin ve zm de rettiini, ancak a'nn Ehl-i snnet dnda tutulmasnn sebebinin mezhebin fkh grleri deil siyas tutumu ve itikad grleri olduunu burada tekrar hatrlatmak gerekir. a ksmnn ayr bir blok oluturmas ve hicr ilk asrlarda mnferit gr ve ekollerin ounun da zamanla unutulmas veya taraftarlarnn kalmamas sonucu, Snn dnyada Hanef, Mlik, fi ve Hanbel mezhepleri kalm, a kesiminde de Caferiyye ve Zeydiyye mezhepleri kayda deer lde yaygnlk kazanm ve gnmze kadar belirli younlukta yaama imkn bulmutur. b) Fkh Mezhepleri tikad frkalar gibi fkh mezheplerinin de byk ksm kurucusu saylan mctehidlerin isimlerine nisbetle anlrlar. Burada "drt mezhep" adyla hret bulmu Snn fkh ekolleri olan Hanef, Mlik, fi ve Hanbel mezhepleri ile dier fkh ekolleri hakknda zet bilgi verilmekle yetinilecektir.

Hanef mezhebi Snn fkh ekollerinin kronolojik sra itibariyle ilki olup, mmzam Eb Hanfe'ye nisbet edildii iin bu isimle anlmtr. mm- zam Eb Hanfenin asl ad Numn b. Sbit'tir. 80 (699) ylnda Kfe'de domu, 150 (767) ylnda Badat'ta vefat etmitir. Aslen Trk veya Fris olduu ynnde grler vardr. Numn b. Sbit, Hanef mezhebi muhitinde "mm- zam" (byk imam) lakab ile anlr. Eb Hanfenin ticar hayatn ve gnlk meselelerin iinde bulunmas, insanlarn problem, temayl ve ihtiyalarn yakndan tanmas da, ictihadlarnn kabul grmesini salam ve uygulanma ansn artrmtr. Eb Hanfe, hocalar tarafndan kendisine intikal ettirilen nceki nesillere ait fkh grleri, rivayetleri ve ilm miras, iinde bulunduu devrin artlarn ve insanlarn ihtiyalarn dikkate alarak dinin genel ilke ve amalar asndan yeniden deerlendirmeye ve snrl naslar ile snrsz olaylar, naklin hkm ile akln yorumu, hadis ile rey arasnda mkul bir denge kurmaya almtr. Bunun iin de rf ve deti, Kur'an'n genel ilkelerini, kamu yararn daima gz nnde bulundurmu ve istihsan metodunu sklkla kullanmtr. Verdii hkm ve fetvalarnda ahs teebbs ve sorumluluun, kii hak ve hrriyetlerinin korunmasn ilke edinmitir. Onun bu metodu ve tavr, daha sonra adna izfe edilerek oluacak olan Hanef mezhebinin de genel esaslarn ve metodunu tekil etmitir. mm- zam Eb Hanfenin talebeleri onun tedrsatn devam ettirdiler ve ondan rendikleri usule uyarak kaynaklardan hkm istinbatn srdrdler. Talebelerinden bilhassa ictihad derecesine ykselenler, zellikle de Eb Ysuf ve mam Muhammed hocalarnn gr ve fetvalarn tasnif ve tedvn iine giritiler. Bugn Trkistan, Afganistan, Trkiye ve Balkanlarda Hanef mezhebi ok yaygndr. Dier mezhep mensuplarnn pek az bulunduu Hindistan'da ve Pakistan'da ise Hanef mezhebinin tek mezhep olduu sylenebilir. Mlik mezhebi, fkh ekollerinin kronolojik sra itibariyle ikincisi olup, byk hadis ve fkh bilgini Mlik b. Enes'e nisbet edildii iin bu isimle anlmtr. mam Mlik b. Enes, 93 (712) ylnda Medine'de dnyaya geldi. Orada yetiti. Medine o dnemde, Peygamber'in hadisleri ve sahbe ve tbin fetvalar bakmndan bir merkez idi. Mlik b. Enes bylesine zengin bir ilim atmosferinde eitim retim grd. bn Hrmz, bn mer'in zatls Nfi, bn ihb ez-Zhr, Yahy b. Sad gibi tannm tbin bilginlerinden hadis ve fkh dersleri ald. Olgunluk ana gelince, Medine'de Mescid-i Nebev'de ders ve fetva vermeye balad. Dneminde Medine fkhnn imam olarak tannd, etrafnda geni bir ilim halkas olutu, renciler yetitirdi ve 179 (795) ylnda vefat etti. mam Mlik'in fkhnn en belirgin zellii, Medine halknn uygulamasna (ameli ehl-i Medne) ok nem vermesidir. O haber-i vhidi kabul iin, bu haberin Medineliler'in ameline muhalif bulunmamasn art komutur. Ona gre, Medinelilerin ameli mtevtir snnet mesabesindedir. Zira mam Mlik zamanndaki Medine tatbikat, Hz. Peygamber dneminden tevtr saysnn ok zerinde topluluklar araclyla intikal ettirilmi uygulamalardr. Hz. Peygamber yaklak on yl onlarn iinde yaam, onlarn rf ve detlerini grm, slm'n ruhuna aykr olanlarn ilga etmi, bir ksmn dzeltmi, dier bir ksmn da olduu gibi brakmtr. u halde bu uygulamann (amelin) mtevtir snnet mesabesinde saylmas gerekir. Mlik mezhebi iki yolla yaylmtr. Bunlardan biri mam Mlik'in yazd eserler, ikincisi de onun talebelerinin tedvn ve eitim faaliyetidir. Gnmzde Msr'da, Kuzey Afrikada (Tunus, Cezayir, Fas), Sudan'da Mlik mezhebi ok yaygndr. Hicaz blgesinde ise, Mlikler'in says olduka azdr. fi mezhebinin kurucusu saylan, Muhammed b. drs e-fi 150 (767) ylnda Gazze ehrinde (Filistin) dodu. mam Mlik'ten Medine fkhn, mam Muhammed'den Irak fkhn rendi. Bylece Hicaz fkh ile Irak fkhn birletirdi. mam fi Badat'ta muhtemelen iki yl kadar kaldktan sonra Mekke'ye dnd ve Mekke'de dokuz sene ders

verdi. Bu devir fi'nin ilim hayatnn en verimli devridir. nk o, Mekke'ye ehl-i rey fkh ile ehl-i hads fkhn birletirerek dnm, yapt seyahatlerde asrnda yaayan limlerin grlerine vkf olmu, onlar incelemi, rivayet ettikleri hadislerin ounu toplamt. mam fi hicr 195 senesinde tekrar Badat'a geldi. Bu ikinci geliinde, artk o Irak ve Hicaz fkh ekollerini derinlemesine incelemi, fkhta kendi usuln ortaya koymu olarak talebe yetitirmeye balad. Hicr 198 ylnda Msr'a gitti ve 204 (820) ylnda orada vefat etti. Vefat ettii zaman elli drt yanda idi. Msr'da kald drt sene iinde tecrbeleri ve yeni muhitin artlar nda eski bilgilerini yeniden ett etmeye balad, baz grlerinden vazgeti, yenilerini ortaya koydu. Bylece onun rc ettii eski grleri ile yeni grlerinden oluan "mezheb-i kadm"i ve "mezheb-i cedd"i teekkl etmi oldu. O hicr 204 ylnda Msr'da vefat ettii zaman arkasnda zengin bir fkh hazinesi ve kalabalk bir talebe topluluu brakt. Mekke, Badat ve Msr'da yetitirdii sekin talebeleri onun eserlerini okuttular, grlerini ve dier fakihlerle olan ihtilflarn naklettiler. te bu rencilerin gittike genileyen ders halkalar neticesinde fi mezhebi ortaya km oldu. fi mezhebi nce Msr'da sonra Suriye, Irak, Horasan ve Mvernnehir'de yayld. ou zaman fetvada ve retimde Hanefler'le yan yana yer ald. Bugn fi mezhebi lkemizin gneydou ve dou illeri ile yukarda saylan blgelerde yaygn durumdadr. Hanbel mezhebinin kurucusu saylan, Ahmed b. Hanbel hicr 164 ylnda Badat'ta dnyaya geldi. Gen yatan itibaren Badat'ta hadis toplamaya balad. Hicr 186 ylna kadar hadis limlerinden dinledii btn hadisleri kaleme ald. Hadis aratrma ve tesbiti amacyla slm lkelerini diyar diyar dolat. Ahmed b. Hanbel hadis ilminde rivayete nem verdii kadar, naslardan hkm karmaya da itina gsterdi. O mam fi'nin fkhtaki bilgisine, hkm karma ve istinbat usul ve metoduna hayrand. Ahmed b. Hanbel Mekke'de, Badat'ta mam fi'den bu metotlar rendi ve benimsedi. Bylece hadisleri sadece rivayetle yetinmeyip, onlarn fkh mna ve maksatlarn da aratrd. Olgunluk yana geldii zaman ders okutmaya ve fetva vermeye balad. Bu devirde fakihlerin almalar meyvelerini vermi, ok deerli fkh eserleri birer birer ortaya km, ilk mezhebin birinci el kaynaklar tedvn edilmiti. mam Ahmed b. Hanbel kendisini byle zengin bir fkh servetinin iinde buldu. Bunlardan en iyi bir ekilde istifade etmesini bildi. Ahmed b. Hanbel ibadet ve mumelt konularnda iki ayr usul benimsedi. badet konularnda naslara ve Selefin eserlerine smsk sarld. Delilsiz hkm vermekten saknd. Mumeltta da yine Selefin yolu olan, bir eyin haram veya hell olduuna dair naslarda delil yoksa o mubahtr prensibine sarld. "Eyada aslolan mubahlktr" prensibini Hanef, fi ve Mlikler de benimserler, ancak Hanbeller mumeltta daha belirgin biimde serbestlik taraftardrlar. Onlar mukavele serbestisini alabildiine geni tutmulardr. Dinin haram kld artlar mstesna, bu mezhep ticarette taraflarn istedikleri artlar koabileceini hkme balar. Bu mezhepte nassa ve esere sk skya bal olmann neticesi bir yandan ictihadla hkm elde etme gletirilirken, dier yandan nassa dayanmadan bir eye ciz deildir demeyi de zorlatrmtr. Eyada aslolan mubahlktr kaidesi temel alnd iin mubah ufku genilemi ve bu bak as byk lde akidlere de yansmtr. Ahmed b. Hanbel'in ou mstakil veya mezhepte mctehid olan talebe ve mntesipleri, onun grleri etrafnda Hanbel fkh ekolnn olumasn salamlar, nceleri Badat'ta doan bu mezhep daha sonra dier slm blgelerine de yaylmaya balamtr. Hanbel mezhebinin usul ve zellikleri, temelde Ahmed b. Hanbel'in metodolojisi ve fkh grlerine dayanr. Mezhebin ayrc vasf olarak rey ve kyastan ok yet, hadis ve sahbe kavli

gibi nakl delillere dayanmas dikkat eker. Mezhepte bir bakma hadise dayal fkh anlay hkimdir. Sadece fiilen karlalan problemlere zm retilmitir. Teknik anlamda tam bir fkh mezhebi deil, bir nevi hadis ekol olarak da grld iin, Hanbellii fkh mezhepleri arasnda saymayanlar da vardr. Ahmed b. Hanbel'in, devrinde a'ya ve dier Ehl-i snnet d fikr ve itikad akmlara kar mcadele etmesi, onlara kar hadisleri ve geeneksel din anlayn (Seleflik) savunmu olmas, onu devrinde Ehl-i snnet'in temsilcisi konumuna getirmi, Hanbelliin fkh mezhebi olmasnda bu hususun byk etkisi olmutur. Ancak Hanbelliin fikr ve fkh geliiminde yukarda zikredilen tedvn faaliyetlerinin yan sra bn Teymiyye ve rencisi bn Kayyim el-Cevziyye'nin eserlerinin de byk pay vardr. Son yzylda Arap dnyasnda ba gsteren ve din olduu kadar siyas ve sosyo ekonomik bir mahiyet de arzeden Vehhblik hareketi, zellikle akaid alanndaki grleri ve Selef tavr sebebiyle Hanbel mezhebini kendilerine yakn bulduu iin Hanbel mezhebi gnmzde bata Hicaz blgesi olmak zere Irak, Suriye, Filistin ve Msr'da da bir hayli taraftar bulmu durumdadr. Hanbel mezhebi bugn Suudi Arabistan'da resm mezhep konumundadr. Hicr II ve III. yzylda, yukarda haklarnda zet bilgi verilen drt byk Snn fkh mezhebinin imamnn ve rencilerinin yan sra birok byk ve bamsz mctehidin yetitii ve bunlarn da grleri etrafnda ksm bir gruplamann olduu bilinmektedir. Bunlar arasnda Mekke'de Sfyn b. Uyeyne (. 198/813); Kfe'de Sfyn es-Sevr (. 161/ 778), bn Eb Leyl (. 148/765), bn brme (. 144/761); Badat'ta Eb Sevr (. 240/854), Dvd ez-Zhir (. 270/883). bn Cerr et-Taber (. 310/922); Msr'da Leys b. Sad (. 175/791); Basra'da Hasan- Basr (. 110/728); am'da Evz (. 157/774); Nbur'da shak b. Rhye (. 238/ 853) saylabilir. ctihad metotlar ve delillerden hkm karma asndan kendilerine zg grleri bulunmas itibariyle mstakil birer mctehid olan bu ve benzeri fakihlerin pek ou sonradan mntesipleri kalmad iin mezhep imam olarak tannmam ve grleri mezhep olarak fiil hayata aksetmemitir. Gnmzde mntesibi kalmam olmasna ramen rey ve ictihad hareketine kar srdrd sert eletirileriyle, farkl bak alaryla ve grleriyle fkh kltrne ayr bir zenginlik kazandran Zhiriyye ekol ve bu ekoln iki byk imam Dvd ez-Zhir (. 270/883) ve bn Hazm (. 456/ 1064) burada ayrca anlmaya deer. Kyasa ve rey ictihadna iddetle kar kp yet ve hadislerin zhirine tutunmann tek yol olduunu savunan bu ekol hicr IV. asrdan itibaren bir sre etkili olmu ise de daha sonra, ksmen yakn bir anlaya sahip olan fi mezhebi iinde erimitir. Snn mezheplerin dnda kalan fkh mezhep ve ekollerin, mntesipleri itibariyle en nemli ksmn a grubunda yer alan fkh ekoller tekil eder. a esasen balangta siyas, devamnda da itikad bir gruplama iken mezhepleme srecine bal olarak kendine zg fkh doktrin ve uygulamas da gelitirdiinden a'nn byk frkas ayn zamanda birer fkh mezhebi olarak da grlebilir. mmiyye akaid ve fkhta Cafer es-Sdk'n grlerini esas aldndan Caferiyye olarak da anlr. Cafer fkhnda Snn kesimdeki ehl-i hads ehl-i rey ayrmn ksmen andrr tarzda iki temel eilim grlr ve bunlarn temsilcileri Ahbrler ve Usller diye anlrlar. Birinciler hkm karmada hadisleri esas alr ve Kur'an'n da ancak bu hadislerle anlalabileceini sylerken ikinci grup kitap, snnet, icm ve akl eklinde

drt delilden sz eder. Ancak a'nn snnet ve icm anlay Snn mezheplerinkinden olduka farkl olup Hz. Peygamber'in ve msum imamlarn (on iki imam) sz, fiil ve tasviplerini l alr, sadece Ehl-i beytin rivayet ettii hadisleri kabul ederler. Mta nikhn ciz grme, abdestte plak ayaklarn stne meshi yeterli sayma, boamada iki ahit zorunluluu, be vakit namaz cem yoluyla vakitte klma, zekt (humus) din adamlar eliyle toplama gibi baz farkl gr ve uygulamalar vardr. a'nn dier kolu olan Zeydiyye, fkh grleri itibariyle Hanef mezhebine bir hayli yakndr. Mest zerine meshi, gayri mslimin kestiini yemeyi ve Ehl-i kitaptan bir kadnla evlenmeyi ciz grmezler. c) Mezhebe Ballk ve Telfik Eyyb ve Memlkler dnemi uygulamalar neticesinde Snn mslmanlar arasnda yaklak olarak V. (XI.) yzyln sonlarndan itibaren bugnk drt fkh mezhebinin takarrur ettii grlr. O tarihlerden itibaren de mezhep, mezhebe ballk, ictihad, taklid ve telfik gibi meseleler gerek avam gerekse entelektel boyutta tartlagelmitir. aa) Mezhebe Balanmann Tarih ve Fikr Temelleri

You might also like