You are on page 1of 356

smail Hakk Baltacolu

L HAKKI stanbul Darlfnunu Mderrislerinden

Mrebbilere
Mefkure, Yeni hayat, Cazi, Tipler, itimaiyat, ocuk, Trklk, Kadn, Ruhiyat, Felsefe Ahlk, Gzel mazi estetik, ehircilik

SUHULET

KTPANES:

SEMH

LTF

stanbul A n k a r a c a d d e s i 1 9 3 2

MELLFN DER ESERLER: Taiim ve terbiyede inkilp Jem-Jacques Rousseau, terbiye felsefesi Demokrasi ve San'at Umum pedagoji Husus tedris usulleri
I

\ S \ j j j [ j

timaiyat noktai nazarndan terbi/e Terbiye msahibeleri Terbiye avam Din ve hayat Ahlkszlk Maarifte bir siyaset Kaibin gz Avrupa bizi nasl tanyor? Terbiye ve iman | lmi terbiye konferanslar j Terbiye ilmi j Terbiye dersleri 1 Usul terbiye ve tedris \ Corafyann usul tedrisi I Hendesenin usul tedrisi < Resim usul tedrisi
\

Nshas kalmamtr,

"

I 1
<

j Eya derslerinin usul tedrisi El ilerinin usul tedrisi | Mektep temsilerinin usul tedrisi

stanbul: TECELL MATBAASI

Mefkure

Bu kitap on iki seneden beri yazdm dank ve ksa yazlarmn bir araya toplanmasndan vcude geldi. Eer bir aile uzviyeti halinde birlemeselerdi leceklerdi. Bu lme raz olamadm. indeki fikirler mevzular olan vakalarn tarihinden bazen ok evvel bazen de biraz sonra yazlmtr. Hemen hepsi Trkiye dncesinden doduu iin aralarnda akrabalk vardr. Hayatn ayn manzarasndan bahseden paralar eski yeni sirasie birbirini kovalar. Bu yeni teekkl vesesile yazlarmn ne ekli ne de manas ' zerinde heman hi tadilt yapmadm. Aralarnda bazen saf vet ve samimiyetleri bazen de cret ve cesaretlerile imdi beni bile dndren paralar vardr. Baz kanaatlerimin imdiye kadar hi deimediini grdm, bundan sonrada belki deimiyeceklerdir...
amlica, 7 Terinisani 1931

smail Hakk

Yaayacakmyz?
Niin yayoruz ve niin yaamak istiyoruz?. Bir sual ki cevabn kolayca bulmak bence mmkn deil.,. On sene evvel bir gn, Paris Sefarethanesinin intizar salonunda oturuyordum, orada benim gibi ii olan bir gen daha vard. Sz ald. Garbm medeniyetinden, mzelerinden, saraylarndan, ktphanelerinden, tnellerinden bahsedildi... Muhatabm birden bire u suali soruverdu: Ya bizim nemiz var?!. Evet, bizim nemiz vard?!. Hangi tnellerimiz, hangi mzelerimiz, hangi fabrikalarmz ve gemilerimiz vard?!. Tkandm kaldm!. Fakat o zamandan beri bir ses, derinden, ruhumdan gelen bir se, bana yle dedi: Yayoruz ve yayacagz!.. Ben ki fikirlerimle, muhakemelerimle mdafaa edemediim bu hakka hissimle, ruhumla oktan inanmtm, yaamya niin imanm olduunu bilmezdim, gnlden gelen haberler gibi bu da, "Trkrn yaamak hakk,, da benim iin bir "karanlk fikir,, di... Bu iman akla nakadar zt gelirse gelsin, bir imandr, bu iman ilm tahlillerden, mantk istidlallerden nakadar kaarsa kasn, yine bir imandr, her iman gibi bir kuvvettir, ve her kuvvet gibi yoktan var edici, yaratcdr. Harbin zararlar, Anadolunun nfusu, hi bir felket hi bir sebep bende bu iman sarsmad, sarsamad. Bu ka ra gnlerde bile trk milletinin bitmez tkenmez olan "yaa mak kudreti,, ne iman ediyorum; Dinde btn masivadan mcerret bir Allah var, diye haykran, ahlkta manfaa i hodbinlii gmen, zevkte, san'atte sadelii, kibarl beye-,

g nen, tarihte bir devir kapayp ikinci bir devir aan Trklerin insaniyet aleminde bir vazifesi, hatta vazifeleri olduuna iman ediyorum. Bu iman yalnz benim deil, en cahil kyllerden en mnevverlerine kadar btn Trklerin samim duygusu, en canl bir akdr. Bu sihirli kuvvet her gn bir kerre daha Trklerle meskn olan topraklan sarsyor, ve ondan yeni insanlar, yeni mucizeler karyor! Yine onun, o imann iddetli bir hamlesile bugn yarn bu topraklar zerinde yepyeni bir trk medeniyeti dogamayacam kim, hangi ilim, hangi aklselim idda edebilir?..

Yalan ve riya
Eer ruhu madde gibi, canly camit gibi paralamak caizse, memleket hakkndaki hislerimizi de ikiye ayrmak, paralamak caizdir: Betbinlik, nikbinlik... Betbinlerin aZnda dolaan szler hep: lmek, batmak, paralanmaktr. Bu iki cereyan ok kere zt ve dman olan iki ey gibibirbirine arpar, birlemiyerek, anlamyarak birbirini ezer ve zer... Betbinler ok kere hayatn diini, lsn gren mahitlerdir; ilimleri mahedelerinden, hesabtan, akldan gelir. Nikbinler daha ziyade hayatn iini, seyyalesini sezen mminlerdir; hkmleri histen, kalpten, ilhamdan doar... Akl, hesap iidir; his, imana baldr. Betbinlik ile nikbinlik nasl zt ise; madde ile ruh, fikirle iman da ylece ayrdr. l ile diri bir deildir. Dklen, krlan her ey maddedir. Ayb grlen, kusuru anlalan her ey maddedir. Fakat ruh, iman, mefkure, ne derseniz deyiniz, hayat, canl, yaayan byle deildir; maddeden ayndir. Mesel Allah tutulmaz, gzle grlmez, kusuru, noksan dnlemez, her trl tahlil ve tenkidimizden kaar. Yalnz yalnz duyulur, yaanr, sevilir, uuruda maddeler, vcutlar, miletler ifna edilir...

Ruhu madde ile anlayan, maneviyat aklla tartan, iman fikirle tenkit eden felsefe dellettir. Ve en byk delletimiz bu felsefedir. Felsefenin srrn, ilmin tekmln btn tetkik ediniz, Sofistlerden,Aristolardan gelen,Deseartes' arda, Kante'larda szlen felsefe hamlesinde ne greceksiniz? Dalar, talar, demirler, kurunlar alemi gibi bir de dinler, ahlklar, san'atler, mefkureler aleminin ve nihayet, ilim mantnn, akl cihaznn kavrayamyaca derecede husus, mahrem olan bu his aleminin, vicdan kudretinin varlna, yaratclna ehadetler... Fakat l daima dirinin na'dir; madde, manann artdr... Mefkure yer yzne inince madde kisvesine girer. Lkin girdii gn artk mefkure deildir, lmtr, elimizde yaanm bir akn cesedinden baka bir ey kalmamtr!.. Geri bizim iin bu ceset hrmete lyktr; gere bizim ona kar bir vazifemiz vardr. Fakat ne bu hrmet, ne de bu vazife dirilere kar olann ayn deildir. lye taklmak, lmekle birdir. Onu gmmek lzmdr. Artk btn imanlarmz, btn emellerimiz yarn iin, byk ve mukaddes yarn iindir. Bu yarna varmann en ksa yolu nedir?. Omuzlarmza ken bu muhterem cesedi, hayat," hakk hayat olmyan bu l maziyi gmmektir. Bu defin yalnz bir artla mmkndr: lenin ldn en tiz ve en yksek sesle barmak. Bu feryat vazifesi ise inklplarn, aln ak, st temiz Trklerindir. En byk dmanmz, yalan ve riya!..

Maneviyat
Trkler tarihte byk vazifeler yaptlar, en azemetli mefkureleri yer yznde asrlarca muhafaza ve mdafaa ettiler. Kurunu vustann ihtirasl ve iztirapl hayatndan btn benlii, btn istikllile sade, vakur bir mimari icat

_. 8 ettiler. Garbin, Acemin, Asya Trkesinin canh unsurlarn alarak yepyeni bir terkip ve imtizala sade, mantk bir dil yabtlar. Garbn menfaat ahlkna kar hasbilik ahlkn, garbin zinet ve sefahet iptilsna kar sadelik zevkini canlandrdlar. Btn ananeleri, btn seciyelerile kendilerine mahsus bir medeniyeti hemen hemen yoktan var ettiler. Btn bu icatlarnda, btn bu hamlelerinde mill dehalarnn iddetini gsterdiler. Nihayet Trkler ktler, zaman ile, iztirap ile ktler.. Artk samim Trkler iin ne rauahedenameden, ne muharebeden bahse hacet yok! Bir siyaset iflsndan, bir sevkulcey hatasndan evvel, gzlerinizin nnde duran bir millet yknts, bir ruh harabesi var! Trk milletinin yarnki hayatn tanzim edecek olan gzideleri balca u iki snfa mensup olacaklardr, fikir, ilim yapan mtefekkirler, hissi, mefkureyi yaatan sanatkrlar... Birincileri yetitiren tahsildir, Darlfnundur; onlar zeknn, tetebbn mahsuldr. kincileri yetitiren zevktir, heyecandr; bunlar da dorudan doruya hayatn mevlududur. Her iki dehann menei bir olmad gibi, her iki faaliyetin tabiati, usulleri de bakadr. Eer bir millet fikren hasta ise tedavisini aklda, akln, muhakemenin usullerinde, maddiyatta bulacaktr. Bu inkilp ilm bir inklptr. Bu inkilb yanliz mtefekkirler yapar. Eer bir millet hissen hasta ise tedavisini kalbte, mefkuresinin, heyecanlarnn tekevvnnde, maneviyatta bulacaktr. Bu intibah bedi bir intihahtr. Bu intibah da san'atkrlar yapar... Trk maddeten zayf, manen zayftr. Trk maddeten zayftr, nk manen kuvvtli deildir. Trk manen zayftr, nk Trkn maneviyat mazisinin enkaz altnda kalmtr. imdiye kadar gelenler Trkn bu ierideki zafn anlayamadlar, hastay hep dndan tedaviye koyuldular! Hastann vcudunda ban grdke yardlar, yardka baka yerden patlak verdirdiler!. Trkn hasta vcudu rselene rselene bir gn geldi ykihverdi!

9 Mazinin bu hatalarm tekrar etmek iin gzidelere baka fikirler, baka istidatlar lzmdr. Herkes her alim, her kahraman bu manev hastal tedaviye ehil, bu maneviyat alemini sezmee muktedir deildir. Bu i bir fikir ve mantk yahut cesaret meselesi deil, herevden evvel bir duygu, izan ve takdir iidir. Kitaplarn kuru ibareleri zerine kapanm, kafalar mcerret kelimelerle dolmu, aklselimini, duygularnn btn berrakln kaybetmi, gzleri pencereden darsn bile gremeyen kafas dolgunlara byle bir vazife, memleketin ahlkn, edebiyatn, maneviyatn islh vazifesi nasl teslim edilebilir?!. Trkn manev dertlerini sezecek, Trkn hiss inkilbm yapacak olanlar yalnz sanatkrlardr O sanatkrlar ki Trkn len, ken mazisini atp, altnda henz scak, henz yaratc olan hayat kuvvetini bulacaklar ve onu canh bir edebiyat, can bir ahlk eklinde cesetlendireceklerdir. Bunun iin vicdandan gelen bir hamle ile silkinmek, kahpten ruha, riyadan samimiyete, lden diriye sramak lzmdr!.. Ozaman Trk kendi benliini tekrar bulmak zevkile tarihinin duyan, dnen devirlerinde olduu gibi, yaratmak kudretini gsterecektir. nklbn srr u noktadadr: Riyay kaldunp samimiyeti bulmak!..

Mazi ile hal


" Seciyeli, seciyesiz diyorlar; Kelime ne manada kollanlyor, daha dorusu kelimenin ka manas var bilmem! Benim bildiim br ey varsa o da bu kelimenin psikoloji kitablarmda bile manasnn pek ak surette tespit edilmemi olmasdr. Hele seciyeyi "bir cismi mrekkep,, gibi dnp te basit unsurlarn aratran psikoloji mellifleri

10 -

oktur. Bazlarna gre seciyenin unsurlar sadece irade ile histir. Alfred Fouillee gibi baz mellifler de "seciyenin terkibinde zek da vardr, diyorlar- Bu ilm telkkilerden sarfnazar her halde seciyenin zihnimizde az ok vazh bir surette dellet ettii, hatrlatt bir vak'a olacak. Bende bu hatra eski terbiyemize ait bir vaka'mndr. Seciye der demez, benim hatrma gelen u vak'adr: Ayasofya Camii erifindeki Cihar Yar Gzin lavhalann herkes bilir: Allah, Muhammet... Bu byk lvhalarm her elifi bir insan gvdesi kadar genitir. Boylan ise belki alt yedi metrodur. Bu yazlarn asl ayan hayret olan ciheti, oykl deil, gzelliidir. Bunlar yaz tarihinde bir devir balangc olacak derecede mstesna eserlerdir. Bu lvhalarm hattat Kazesker Mustafa zzet Efendi merhumdur. Galatasaray Sultanisin hat muallimi olan Mehmet izzet efendi merhum deil.. Mustafa zzet efendi byk bir hattat ayn zamanda byk bir musikiinas idi. Harbiye nezaretinin methali zerindeki "Daireyi Umuru Askeriye,, lvhasn yazan efik Bey de byk bir hattatt, fakat hi bir zaman yazda Kazesker Efendinin kbna eriemedi. Kazesker Efendinin eserlerinde yaz tarihinde eyh Hamdullah efendiler, Hafz Osmanlar, Mustafa Rakmlar, Cellettinlerdeki gibi bir hususiyet vard. O, yaz kinatnda koca bir lem idi. Bunu ancak yaz ile uraanlar hakkile takdir edebilir. Bir gn efik Bey byk bir Celi yazsn tashiettirmek iin hocasnn, galiba yalsna gidiyor. Kazesker Efendi msveddeyi evirip eviriyor. Dikkat ediyor, bakyor k talebesi artk mertebeyi kemale ermi, ayan iftihar derecede bir hattat olmutur. Byk adam her gururu, her hotbinlii unutuyor, eser, muvaffakiyet, cehit karsnda duran bir Trkn alaca vaziyeti alyor, kemal eref ve tevazula diyor ki: Maallah efik Bey artk bizi de getiniz... Kazesker Efendiyi gemek! Bu, o tarihten sonra

M gelenler arasnda efik Bey de dahil olduu halde ka hattata myesser oldu acaba?!. Mamafih bu sz stad azamn azndan bir kerre kmtr. efik Bey byle bir iltifata lkayit kalamyor, nasl mukabele etsin ?! Aman efendim estafurullah!.. Diyerek hocasnn ellerine sarlyor!,. te o devrin hattatile akirdi!.. Bu bir lvhadr, bir iirdir. Gzellii zamanna gredir. Ya imdi?!. Her ey yakn mazi ile taban tabana zttr! Acaba nasl bir tarih inkilp oldu da her eyin alt stne geldi, her ey klliyen deiti?! Geri feylesoflar derler ki: Hayat deimektir, mtemadiyen deimektir. Fakat hi bir zaman mazisile alkasn bsbtn kesmek deil! Deimek fikrinde maziye saplanp kalmak yoksa da, mazisinden kmak ta yok!.. Terakki, maziyi devam ettirebilmektir. imdi mahviyet ve tevazua bu kadar meclp olan bir milletin dehas nasl olur da bu seciyeye taban tabana zt olarak arszlk ve yzszlk ekline girebilir?!. Sadelie ve kanaata o kadar mclp olan bir millet nasl olur da israfa ve iptizale bu derece meftun olur ?! insann hkm edecei geliyor ki mazimiz yrmemi, istikbale akmam, belki tkanmtr ve her taraftan taan hayat, kendi yatan bozmutur. Ona mecrasn bulduracak olan, yalnz samimiyet, yalnz uurlu bir tenkittir.

Papulasn nutku
Dn "Vakit,, de okudum, Yunan Ceneral Papulas, zmir Rumlarndan para toplamak iin, bundan drt ay evvel kordonda bir nutuk veriyor; nihayetinde zmirin istikbalini karanlk grenlere hitaben diyor ki: " zmirin bizim elimizden kmas hakknda ok deil, yzde iki ihtimal mevcut olsa, biz Asyay Sugaradan Trk-

12

leri otuz sene istifadeden mahrum edecek vesaite mracaatta tereddd etmeyiz,,. Asyayi Sugara Trk vatannn en mhim parasdr. Bugn Yunan kuvveti, bu Asyann arp taraflarn igal ediyor. zmir ve Bursa gibi en zengin, en bereketli, topraklarnz, en uyank, en mterekki ahalimiz bu igal edilen ksmdadr. Papulasm arzusu vele, Asyay Sugaray otuz sene istifade edilemez bir hale getirmek iin yaplacak i, gayet basittir: Bir yandan Trk sekenesini, bir yandan da servet ve sanayiini mahvetmektir!.. u var ki "Ben Asyay Sugaraya medeniyet getiriyorum!,, iddiasnda bulunan bir hkmet, velev Yunan hkmeti olsun, bu yamakeriij aktan aa yapmak istemez. nk baz menfaat endieler1 buna manidir. O zaman Papulasn diramn oynayacak, hem de ele avuca smayacak bir tekilta lzum vardr: eteler!.. Bu gayr mes'ul kuvvetler, arkasndaki Yunan hkmeti tarafndan arzu edildii gibi terbiye ve tenmiye edilebilir. cabnda da bunlardan tecahl etmek kolayl daima vardr! nk ayn gazetenin verdii malmata gre Yunan igali altnda kalan trk kyleri ve kylleri bugn yunan eteleri tarafndan yaklmaktadr. u halde drt ay evvel Papulasm syledii nutka mevzu olan o szler artk bugn, bir niyetin ifadesi deil, belki kanl bir vakann hikyesidir!. Papulasn szlerinde zulm ifade iin yle bir kudret ve samimiyet var ki, Ceneral, rum zenginlerinin hamiyetini tahrik iin Trk kyleriniu nasl yakldn ve ykldn1 da sylemekten ekinmeyecektir!. Anlalan fertler gibi milletlerin de hastalklar, lgn ve salgn devirleri vardr: Nitekim btn cihana iln harp eden ve yar Avrupay istilya koyulan Almanyann o zamanki halini tetkik eden itimahiyat Durkheim buna " Dehameti irade diyor ve Almanyann er ge malup olacan kefediyordu. nk tabiatta hi bir devlet yalnz deildir, asker satvetini ve mad kudretini tahdit eden

13

dier devletler vardr, iradesi dier milletlerin iradesile, serveti dier milletlerin servetile tahdit edilmitir. te Almanya gibi bu hakikati, bu muayyeniyeti tanmam olan bir devletin uuru krlemi, iradesi imi demektir. Byle bir devlet, mtemadiyen sana soluna saldracak, kesecek, biecek, yakacak, ykacak, fakat nihayet tkenecektir. Dier cihetten, feylesof Bergson bir nutkunda Almanyay byk bir makinaya benzetiyor, bir makine intizam ve kudretile altn izahettikten sonra krldn ve aitmda milyonlarca insann ezildiini tasvir ediyor ve manev, ahlk kuvvetlerin ise mahvolmayacam, bilkis yaratc ve lyezal olduunu kaydediyor.. ^ te, Papulasn azile " zmirden karsam Anadoluyu yakarm!. diyen ve izmirden kmak ihtimalinin kuvvetletiini grnce ayn Anadoluyu eteleriie yakan bugnk Yunanistann hali dnk Almanyann halinden farkl deild r. Dnk byk Almanya gibi, bugnk kk Yunanistan da iradesi ikin, uuru kr, hep saldryor. Fakat tabiat deimez. Yunanistanm bugnk muvaffakiyeti herne olursa olsun, para ve kmr kuvvetile ileyen bu harp, zuim ve istil makinesi aha ala, nihayet anacak, bir gn gelup krlacaktr... Trk milletinin bu hakarete lyk olmadn mevzubahsedecek ve mstesna medeniyetimizi insaniyet lemine iln ve mdafaa edecek olan ben deilim; Afrika ilerini ve buz ktalarn bile kefe, tetkike alan insaniyet alemi, Trk belk Trkten daha iyi tanyailir. Benim mracaat edeceim kuvvet, sadece, milletin uurudur, milletin namus ve eref duygusu, selmeti fikir ve muhakemesidir. yle bir uur ki Yunan istils karsnda derhal bir orduyu yoktan var etmi ve dier bir devlet iin yeni bir hayat mebdei bulmutur... te o uura sylyorum ki: Yunan makinesi pek yaknda bir gn krlacaktr. Haktan, vicdandan gelen bizim kuvvetimiz ise btn manev ve

14

rahmani kvvetler gibi lyezaldr. Bu mcadeledeki btn hner ve dehamz zulm ve ekavet makinesi ni mmkn olduu kadar - bizim iin az zararla - ok iletmek, ve nihayet andrp krmaktr...

Keder yolcular
Geen yaz, temmuz iptidalarnda Kastamunu ormanlarn geiyoruz: Ilgazlar grenler yalnz amlarla meskn, nfusu ok, ho bir memleket zannederler.... amlar, nevilerinin btn nevmema hrsn, yaamak ve oalmak akn duymak iin Ilgazlara gelmilerdir!. Ilgazlann her srtnda, toprann her karnda ferdleri on on be metro ykselen bir am ailesi vardr. Kklerinden kum, tepelerinden gne yiyen bu uzun boylu mahlklar, dindar anadolu topraklarnn yeil ve canl minareleridir! zerinde bu yeil minareler ykselen srtlar saatlerce karsnz ve sulak bir vadiye doru saatlerce inersiniz... Zengin bir dekor iinde yolculuk ediyoruz. yle zaman olmutu. Yksek bir tepeyi atktan sonra bir derenin kenarna inmitik. Dalarn etek lerinden adm bana szan sularla slanan amurlu bir yoldan geiyoruz. Arabamz keyi dner dnmez ileride, hemen yolun kysnda oturan bir kylye rastgeldik, tekerlein geldii taraf arar gibi ellerim uzatyordu. Bu adam, gzleri ukura kam bir krd! Arabann yaklatn duyunca sknetle ayaa kalkt, artk hareket etmiyordu. Ka gndr gnlmz Anadolunun, bu hazin ve rya memleketinin akile dolmu gibiydi, tamak comak iin vesile arayordu. Arabamz anadolunun iztiraplarn syleyen bu canl heykelin karsnda durdurduk ve ona sadaka verdik. Kr sadece: Uurlar olsun size! Dedi. Akama doru artk bu am dalarn terk

15

etmitik. Yolun bilmem hangi noktasnda arabamz yine durmu, dinleniyoruz, hem de otuz krk kiilik bir sevkyat kafilesinin istirahat halini seyrediyoruz. Kafilenin kumandan olan avu, acemileri oyuna tevik ediyor, biri kaval, alyor, ihtiyarn biride raksediyor. Bu kaval her zamanki gibi dokunakl, bu raks sade olduu kadar canl idi. Az ok ne'elendik fakat, daha fazlas mukadder delmi; Uzaktan gelen ocuklu bir kadm nazar dikkatimizi kendi zerine celbetti. Kadn yaklanca: Karde! Dedi, ileride bir kre rasgeldiniz mi? Evet rasgeldik, dedim, iki saat kadar ilerde!.. O sizin neniz olur? r te o kr bizim kyden, yine kye gtreceiz. Kadn byle diyerek ocuun elinden totup srklerken sualimin samimiyetinden cesaret alm gibi, ocuun kulana eilerek gizlice bir ey syledi. ucuk bize dnd, dedi ki: Aa marul istermisiniz? Marulmu?.. Nasl marul bakaym! Dedim. Kadn korkak bir vaziyetle elindeki mendili at. iinden susuzluktan bymemi bir ka marul fidesi kard. Ben kt mal gren mteriler gibi alelade: Kadn, bu maruldan baka hsr eye benziyor! Bu yenmez ki!.. Dedim. Kadncaz mahcup oldu ve ne diyeceini ard. O aralk hatam tamir iin ocuun eline bir mecidiye verdim. ocuk bu paray hi grmemi gibi bir mddet evirip evirdikten sonra, annesine verdi. Kadm tekrar ocuun kolundan tutup srklyor ve: Uurlar olsun karde!.. Diyordu. Bu kadn, hi bhesiz Harbi Umumde kocasn kaybetmi gen bir duldu; araba yolcularna b kt marullar satarak geiniyordu. Bu tesadf ok hazindi; havaim ve .raksn tesirini srkleyp gtrmt.

16

Yine dn akam ayhanenin birinde oturuyorum. On yalarnda sar benizli sska bir kz ocuu girdi. Elinde siyah bir tepsi zerinde beyaz madenden ilenmi bir paray mterilerin nnden geiyor, ince ve titrek bir ele soruyor.' T, istermisiniz?.. ayc izahatat verdi: Bu, evinde t yapan fakir bir adamn kzdr. Adamcazn sokakta almaya gc yetmiyor, ellerile t iliyebiliyor, kz da bu tlar yirmi be kurua satyor, bununla geiniyorlar!.. ayc bu sefalet ve mcadele hikyesini anlatrken ben de Anadolu seyyahatimle Anadolularm bana sorduklar suvali hatrlayordum. stanbul nasl, stanbullular ne halde?! Ve diyordum ki, Anadollu, ocuk, gen, ihtiyar, biz Trkler hep ayn haldeyiz: hep ayn ikbalin dknleri, ayn talihin kullar, ayn kederin yolcularyz!.. Ey kum dalarn ve am ormanlarn yaatan ve oaltan Allahim! Krn gz parlamas, dulun eri dnmesi hikmeti ilhiyene mugayirse, u yaayan ocuklar olsun ldrme!...

Vicdan ve irade
Geen yaz Nide yerlerinden birinin olu badan dnyordu. Dada karsna drt silhl kt ve teslim olmasn istediler. Gen adam teslim olmay gklk sayd iin bir kayay siper ald. ki taraftan ate ald. Bir mddet sonra ekiya kat. Gen salimen babasnn evine dnd. Bu vak'ay gencin azndan dinlediim zaman hayli nazari dikkatimi celbetmisti; gencin hesab drde kar birin hesab deildi, tecavuza kar nefsini mdafaa eden bir adamn hesabiydi. Daha dorusu bu bir hesabtan ziyade bir mucizeye benziyordu. Drt kiinin tecavzne kar nefsini

17 ne suretle mdafaa edebildiini o da izah edemiyordu. O da bizim gibi birin drde kar mdafaasn ahane buluyor, kendi eseri karnnda kendisi de hayret ediyordu. Nidenin hafzasnda yayan hatralar yalnz bu mnferit ecaat vakalarndan ibaret deildir. Ayn memleketin evltlar azmin, ecaatin daha byk manzaralarn grdler: Mill Hareketin balangcnda Sivastan gelen istikll ve mdafaa daveti Nideliler arasnda an bir aksi tesir gsterdi: Bu daveti redde mstait olan memurlar bir gece anszn memleket haneme sevkediliverdi. En ihtiyarlar bata olduu halde iki yz birden daa kverdi. Bu ufak kuvvet ne fenn bir pilna, ne de bir erkn harbiyeye malik deildi. Yalnz bir amiri vrd: dan, ve bir kuvveti vard: rade... Bu ufak ba bozuk kuvvet btn da yollarn k apadktan baka bir gn muntazam bir ordunun alt yedi yz kiisini de esir ederek Nide sokaklarna indiriverdi. Nide evlerinde bu gn o kahramanln maceralar syleniyor ve en ok hayret edenler arasnda yine kahramanlar bulunuyor. te btn Anadolu harekt akln ve hesabn erevesine sidnlamyan vicdan ve irad eserlerdendir Hatta denilebilir ki bu mdafaa vicdann, iradenin kendisidir. Zayfn kaviye, azn oa, fakirin zengine kar zaferinden ibaret olan bu harika ancak manev kuvvetlerin madd kuvvetlere kar olan hkimiyetiie izah edilebilir. Eer Anadolu korkmuyor korkutuyor, yorulmyor yoruyor, alalmyor ykselivorsa, bu, bitmez tkenmez bir kudret ve kuvvet hazinesine malik olduundandr. Bn manev kudret ve kuvvetin an yalnz madd kuvvetlere er ge hkim olmak deil, mahvolmamak, ve bir gn gelip madd huvvetlereri de yaratmaktr.

Anadolu harbinin felsefesi


Geen yaz Anadolunun harp sahasna en yakn olan Vilyetlerini gezdim. Sakarya harbinin btn iddetine, mdafaann btn fevkalladeliine ramen Anadoluda her ey, her yer, her kes sakindi. O derecede ki kendinizi harp etmiyen, sulh iinde yaayan bir memlekette zannedebilirdiniz. Geri Ank araya giden btn osalardan akn akn cephane kervanlar, top arabalar, tayyare takmlar, asker kafileleri geiyordu. Fakat bu hareketlerde hi bir gsteri yoktu, her i en grltsz ve en zntsz bir ekilde yaplyordu... Bu, Anadolu mdafaasnn gze grnen ksmdr. Kalp, ruh ciheti ayr bir lemdir. O lemde her fikir, her his mdafaya evrilmitir. Ocakta, yolda,, tarlada, hkmet konanda dnlen, duyulan hep o mdafaadr. Tarihin zulm ve tecavz devirlerinde olduu gibi zihinlerde ihtill, ruhlarda ihtiras yoktu, bilkis tarihin byk vect ve hrriyet zamanlarnda olduu gibi, bu ruhlarda derin bir tevekkl, kader ve talihe kar byk bir teslimiyet vard. Anadoluda lmek br emri tabidir. Tabi olmyan, yorgunluk, bkknlk ve yeistir. Zira bu vect her trl madd iztiraplar eritmitir. Alk, souk, yara, hatta lm, madd olan her felket, her ac bu iklimde duyulmaz olmutur. Anadolunun bu sknet ve sekineti yanlz mafevkinin emrine itaat eden cahil ve masum halkta da deil, Anadolu mdafaasn yoktan var eden kumandanlarda da vardr. Sakarya harbi Ankara muallimler kongurasmn topland bir zamana tesadf ediyordu. Trk ordusu dman ieriye, Pulath hattna kadar ekmek; iin muntazaman ricat ederken, Ankara Darlmualliminin natamam binasnda toplanan gen ve ihtiyar muallimler; Trkiye maarifinin islh ile urayorlard. nlerin birinde cepheden henz avdet etmi olan Mustafa Kemal Paa muharebenin safhalar hakknda Millet Meclisine izahat ve-

|Q

riyordu. Elinde harita, en sade bir lisanla fikirlerini ifade eden bu zatin hali sade bir lisanla meramn anlatan bir mukarririn hali kadar klfetsiz idi. Zannedersiniz ki Anadolu kumandanlarnn btn dehas dmann her kuvvetini, her tecavzn ve hayatn her eametini sknetle karlamaklar ve her madd kuvvete kar sebat etmekten ibarettir. Hulsa Anadoluda en kk bir neferden en byk bir kumandana, en ufak bir msademeden, en byk bir melhameye kadar her insan sakin, her zafer nmayisizdir. Cephede ve cephe arkasnda sessiz, gsterisiz alan bu insanlar grenler iin iki nazariyeden biri: Ya Anadolu yapt muazzam mdafann tarih ve insan kymetini taktirden aciz insanlarn lkesidir, yahut bu insanlar btn bir orduyu var ettikten ve bu ordu ile adedi, vesaiti daima katkat faik bir dmana nnnde, Sakaryada galip geldikten sonra kendi mucizesinden gururlanmiyacak ve hi bir nmayi yapmayacak derecede yksek seciyeli, vakur insanlarn vatandr., ikinci nazariyenin ne derece doru olduunu anlamak iin mutlaka cephelerde bulunmak lzm deildir. Uzak kylerde bile cephe menkbelerini dinlemek, hudutlarn selmeti iin alan kylleri, srtnda cephane tayan kadnlar grmek kfidir. Anadoludaki j mill hayatn nevi imdiye kadar zihnin ve lisann icat ettii mefhumlarn hi birile kabili ifade deildir. nsan bu hakikati gzile grdkten sonra kendi kendine sorar ki: Acaba Anadolu halk trk ve yunan harbinin btn fenn ve asker mahiyetini, ihtimallerini dnecek, zafer hususunda yzde yz emin olduunu anlayacak derecede mnevver midir? Hayr!. yle ise Anadoluda bu harbin mahiyetini, atisini tenvir etmek maksadile kylere ve en cahil kyllere varncaya kadar telkinatta bulunmak maksadile tekil edilmi bir propaganda ebekesi mi vardr? Yine hayr!.. Ohalde bu saf, cahil ve fakir halka davasnn hak, dmannn zebun olduu kanaati nerden geliyor ? Kim, hangi esrarengiz

on

kuvvettir ki "Kyl, cepheye ko ! Allah seninle beraber dir,, diyor?!. Bence bu esrarengiz kuvvet iki tarafn kuvvetini, vesaitini, kabiliyeti harbiyesini hesap ettiren, Yunanllarn bir ok madd hususlardaki faikyetini dndren kuru bir akl ve muhakemenin kard riyazi netice deil, fakat tarih ve manev bir hayat olan bir milletin vicdannn en derin nahiyelerinden gelen bir ilham, bir evki tabi, yaamak ve hrriyetini mdafa etmek evki tabisdir. Kylerden asker karan ve onu yeryer mdafaa merkezleri haline getiren, nihayet muntazam bir orduya kaiben, silh olmayan yerde ta, istihkm bulunmayan yerde gsle mdafaa ettiren, en nihayet btn mtemeddin insaniyetin huzurunda "te ben varm ve var olacam! dedirten bu evki tabidir. Bu esrarengiz uur hibir ilmin, hibir talimin ve hibir propagandann mahsul deil, fakat tarihimizin, hayatmzn, en derin ve en samim benliimizin sesidir, dinin, ahlkn, sanatn, mefkurenin adeta kendisidir... te bu lhut kudret akln ve muhakemenin sathna kt gn Anadolu Trk kendisini mintarafillh bir vazifeyi mukaddeseye memur duydu ve peygamberlerin, velilerin, fatihlerin iradesini kendi nefsinde buldu. Artk hibir eyden korkusu kalmamt Bugnk Anadolu hkmetinin vaziyeti iin en yakn misal ne olabilir? Bir Frausz mtefekkiri iin bu cihan istil sevdasna den ve kendinden baka kuvvet, kvvetten baka hak tanmyan Almanyan deil, bir namus uruna kylsnden kralna kadar btn topraklarn ve btn medeniyetini dmanna istil ettiren Belikann ve ayn hassasiyetle dman istilsn istihkar eden Fransasra vaziyetidir. Geri Almanya da Belika ve Fransa gibi dnya zerinde hak davasnda bulunuyordu, geri Almanya da kendisinin ali ve ilh bir rk olduunu iddia ediyor ve bu iddiasn teyit edecek rk nazariyeterine

_j.

91

sarlyordu, fakat Alamanya hakszd!. Geri Alamanyada ,,zaferi niha,, diyordu, fakat mnhezim ve makhur oluyordu. Geri Alamanyann da namtenahi zannedilen kuvvetleri vard. Fakat nihayet tkendi!.. Geri Alamanya da dnyann en cesim toplarn dokuyor ve mthi tahtelbahirler yzdryordu. Fakat toplar patlamaz, gemileri yzmez oldu!.. nk Alamanyann kuvveti manev deil, madd idi. Kuvvet ieriden gelmiyor, dardan, toptan ve glleden geliyordu! [*]. timaiyat Drkheim " Harbi kim istedi?,, unvanile yazd risalede: Alamanya malp olacak, nk tabiatta beer kuvvetler haricinde madd kuvvetler vardr. radeyi beer bu kuvvetlerin zaruretlerile mukayyettir, halbuki Alamanya bu tabi kuvvetlere de isyan etti. Aamanyann iradesi salim bir irade deildir, dehamete uramtr, diyordu. Bu gn mteveffa Drkheim'm nazariyesini teyit eden misal Yunanllarn vaziyetidir. Bu gnk Yunanllar da dnk Atamanlar gibi tabiatin kanunlarna kar isyan etmitir. Nfus, para, gemi, kurun, top gibi madd kuvvetlerini nfusun, servetin, idare adamlarnn kifayet edemiyecei mesafelere dkyor, hudut, zaruret tanmyor, Almanya gibi bu milletin de iradesi salim bir irade deildir, dehamete uramtr. Dnk Alamanya "Mill hududlar, hrriyet, eref ve namus... gibi insanlarn en mukaddes tandklar kymetlere ve mefkurelere hcum ediyordu. Byk Kante'm milleti o kadar byk feylesoflar olmyan fakat buna mukabil gayet alkan, ve gayet namuskr olduu iin Harbi Umumde bitarafln bozmak istemiyen ufak bir milletin, Belikann hududlarm inemiti. Almanya yalnz asker hududlara deil ayn silhla beeriyetin mali mterei olan manev sahalara, bedialara da hcum ediyordu. Gotik san'atinin en mtekmil eseri olan Reims kilisesinin dantel gibi
mce oymalarn Krup fabrikasnn obsleri tuz gibi dal*] Bu hkmlerin esasi itimaiyat Durkheim'la feylesof Bergson'undur.

tyordu!. Almanya da topla, tfekle her ey mahvolur sanyordu. Halbuki Mehur feylesof Bergson'un"Harbin manas,, adl makalelerinde dedii gibi, lemde tkenen hem de tkenmiyen kuvvetler vardr. Alamanyamn toplan Yunanistann Efzunlar gibi tkenen kvvetlerdendir. Halbuki Fransamn, Beiikann vatanperverlii Trkn namus ve kahramanl gibi tkenmiyen kuvvetlerdendir. Zira manev kuvvetlerin menba ilhdir. Yunan ordusu erge inhiil edecektir. nk madd kuvvetler tkenicidir. Halbuki bizim kuvvetimiz tkenmiyecektir. nk manev kuvvetler yaratcdr. Bizim ordumuz ricat etse bile inhiil etmiyecektir, fakat Yunanistan len Efzunlarnn yerini doldurmyacaktr. Yunanistan makhur olacaktr. Hlsa ister Anadolu halk gibi sadece hayat evki tabisine mracat ediniz, ister bir itimaiyat limine sorunuz ve yahut bir feylesof gibi harbimizin mukadderatn madd manev kuvvetlerin mukadderatile izah ediniz, nihayet vasl olacam netice udur: Yunanistan decek, Trk kurtulacaktr. Harbimizin felsefesi hrriyetin felsefesidir. Bizim bu itikadmz sarsacak hi bir ilim, hi bir his yoktur.

lh zafer
Balkan hezimetinden iki sene sonra idi. Malbiyetin acs henz gememiti. Bir gn stadbuiun olduka uzak bir mahallesinde nmne mektebinin bahesinde ocuklar ve aileler toplanmlar, msamere seyrediyorlard. Mini mini ocuklar manasn anlayamadklar manzumeleri okuyorlar, kadn erkek btn halk bu tantanal fakat cansz szleri mihaniki ve gayr uur surette aklayorlard.. Msamere fikirlerde hi bir iz, hislerde hi bir uyanklk hasl etmeksizin saatlerce devam ediyordu!.. Halkn bu intizarlarn grenler onun daha manal bir ey beklediine

23

zahip oluyorlard. Msamerenin sonuna doru yirmi yirmi be yalarnda bir gen, cemaate kar sz sylemekten ok sklan bir muallim konferans vermee balad. Konferansn mevzuu ne idi, kimlere hitap ediyordu? Ne maksatla hitap ediyordu?. Bunlarn hi biri evelden bilinmiyordu. Gen muallim bouk, titrek bir sesle, ekseriya da ellerinin kollarnn sarsak hareketlerine mracaat ederek muhayyel bir trk lkesinden bahsediyordu. Bu lke muazzam bir devletindi, diritnotlar, toplar, ordular, fabrikalar, ticaret filolar, byk mektepleri, senayii nefisesi olan bir devletindi. Bu lkenin havas saf, topraklar feyyaz insanlar ok alkand. Bu lke tarihin kaydettii lkelerin en mterakkisi, milletlerin tahayyl ettii lkelerin en muhayyeli idi. Bu lkeyi kim, hangi kudret halk etmi, hangi millete tevdi etmi, hangi tarihe onu kaydetmek erefini vermiti?.. Bunlar da mehuld. Gen muallimin ryas o tarihte btn gen milliyetperverim ruyasiydi. Trklk mefkuresinin bedi timsali bu " muhayyel lke,, idi. Btn gen muallimler, hatipler: "Bir gn gelecek, harap yurdumuz Turan olacak!,, Diyorard. Fakat aradan seneler geiyor, muharebeler oluyor, mezarlar insanlarla doluyor, serviler yklyor, minareler krlyor, gen hatibin hayali asla vcut bulmuyordu!. Zaman zaman biz milliyetiler ryasnda zengin olan fakirler gibi her uyanta bir kere daha a vularmizn iini arayorduk. Milliyetilik sukutu hayali her trl hayalsizlikten daha elimdi. Mill intibahn bu safhas en snk safhadr. Benim hafzamda mill intibahn ikinci safhasn tespit eden vak'a udur: Bir akam ge vakit ehzade Bandan geiyordum. htiyar bir dostuma tesadf ettim. Bu zat doktorluk mesleine iiri, resmi ve musikiyi ilve etmi bir mtefekkirdir. Arkadalar arasndaki mevkii sadece mspet dnen, muhakemelerinde ki vuzuh ve katiyetle teshir eden bir mtefekkir mevkii deil, hem de hayat hamlelerini tayan

24 -

mezara girse kendisile birlikte hayat srkleyen' bir san'atkr, ciddi bir adammevkiiydi. Doktorla aramzda millet bahsi ald. Her zamanki gibi parlak gzlerini ileri dikerek kaln ve keskin sesile hikye etti: "Senelerden beri Trk Ocana gidiyorum. Senelerdenberi de ocak iin bir bina yaptrmak me'elesi grlyor. Yer yok, fazla olarak her ay yz, iki yz lira masrafmz oluyor. Bu gidile bir yurt sahibi oimak imkn olmyacak. yle ise arkadalar dedim, burada belki bin kiiyiz, gidelim yangn yerlerinde bir arsa satn alalm, her birimiz bir gn temel kazalm,, yine her birimiz birer tula getirelim, iimizde mircar olanlar haritasn yapsnlar, duvarc olanlar duvarn!. ki ayda basit bir bina yapalm, iine girelim, gelecek sene biraz daha ikmal ederiz. Gelecek senelerde yine alrz, lnciye kadar... Biz ldkten sonra da gelecekler alsnlar... Ak sal doktor bu szleri okadar i ddiyetle ve o kadar samimiyetle sylyordi ki mteessir olmamak kabil deildi. Doktorun bu szleri zerinde dndm: te bir miliyetperver ki birincisi gibi hayalle, menfi bir tehirle kalmyor, hayali hakikate kalp etmek arelerini buluyor, ryasna vcut verecek fenne, usulede vakf... Fakat hayatn huzurunda bu doktorla o muallim ar* mdaki fark ne olabilir? Biri sadece tahayyl ediyor, die . razla olarak tefekkr ediyor, ite o kadar... Bu tesadflerden sonra hayli zaman geti. Gnn, birinde Harbi Umum Trkiyeyi tilf devletlerine malp etmiti. Mstakil yaamak istiyen Trkiye iin artk hi bir mit kaps ak kalmamt. Her mit, her hayal sararyor, her tefekkr tkanlyordu. Her yerde lm havas teneffs ediyordu. Gnn birinde anakkale sperleri iinde lmle gs gse arpan ve lmle sade vcudunu deil, aklnn, hissinin btn melektn kar koyan bir kumandan memuren ark Anadoluya gidiyordu. Bu adam kimdi ? Sekiz sene evvel muhayyel lkeyi terennm eden

25

gen miydi? Yoksa basit projeyi tavsiye eden mtefekkir miydi? hayr, sadece bir asker, belki o gen hatip gibi mill ryalarn zevkini tadan, belki o mtefekkir gibi emellerin nasl tahakkuk edeceini bilen bir adam, bu adam evvelki enmuzeierden ve dnyann btn air, hassas, mdekkik insanlarndan ayran bir seciye vard. Bu seciye ne hayal ne de fikr sahada kalmyor, yksek bir hayatiyete malik otan verasetler gibi uurun, vicdann en derin tabakalarna indiriyordu. Bu seciyenin kk azimdi. Bu adamda gen muallim gibi ryasnda bir ke grm, ihtiyar mtefekkir gibi lkeyi ina etmenin aresi budur demiti. Fakat ne ryalarn iinde boulup kald, ne de fikirler tavsiyesi ile vakit geirdi, trk milletinin yaratc kabiliyetini bir kere daha ispat iin ileriye atld. Yarinki devletin ilk temel tan srtnda tad ve tulasn kendi elile koydu. Sadan soldan, dadan tepeden, arktan garptan gelen kuvvetler kuvvetine zammoldu. Bu ferd azimler birlee biriee ve her birletike yeni yeni kudretler doa doa bu gnk mzafferiyeti dourdu. Anadolu zaferinde tecelli eden rya, gen muallimin rya sidir; bu zaferi idare eden zek, mtefekkir doktorun zeksdr; fakat btn bedi ve ilm tefsirlerle izah edilemiyen bu harikulade eser iradenin, bu batini kudretindir. Ruhun bu gzel mucizesini, bir kere bu mucize azmin, iradenin esrarengiz menbalarndan fkrdktan sonra, mnhasran iyi dnlm bir plnn, iyi tatbik edilmi vesaitiie izaha kalkacaksnz. Nihayet herkes gibi bil ihtiyar siz de harikul ade bir netice, dnlmemi bir zafer diyeceksiniz vs gayr kabili izah bir hadise karsnda bulunacaksnz. Onun iin btn akl muhakemelerden, ilm tahlillerden evel hayata yaklaalm. Vcudumuzu sperlere yerletirelim, aklmz Anadolu askerinin sslile, hissimizi muhariplerinin hissiie birletirelim, kubbelerimizi, minarelerini, mihraplarn ykan, namusu, iffeti krleten, damarlarmzda dolaan kana susayan bir d-

26

manla karlamak iin evvel lm kokusunu duyalm ve ruhumuzun gayr kabili ifade bir hamlesile irademizin btn iddetile sarslalm, ite o zaman bir lemi imkn iinde yaadmz greceiz, o zaman her fikir mill gayemiz iin muti bir alet, her emel, her rya tahakkuka amade bir maksat olacaktr. Mill mdafaann bize rettii hikmetler gayet basittir: 1 Para, top, tfek, propaganda... gibi, haktan, hayattan, vicdandan gelmiyen madd kuvvetler tkenicidir; halbuki izzeti nefis, namus, mefkure gibi manev kuvvetler lyezaldir ve madd kuvvetlerin fevkindedir. 2 Milliyetin, hrriyetin ihtiyac ne sadece bedi tahayllere, ne de sadece fenn plnlardadr. Milliyet kkleri rademizin, azim, fedakrlk ve istihkar hayat gibi cevherlerie beslenen gen bir fidandr. 3 Milletlerin esaret veya isiklli mevzuubahsolduu tarihler tarihlerinin hayat veya memat noktalardr. Byk adamlar hrriyet yerine zillet yolunu ihtiyar ederek kendilerile beraber milletlerini de lme srklerler! Halbuki yine o adamlar lm bahasna hayat ve istikll yolunu tutarak kendilerini ve mlletlerini hrriyete ksvtururlar...

Efzunla istil edilmiyen lke


Gnn birinde zmirin Yunanllar tarafndan igal olunaca ayi olmutu. Kadn, erkek, oluk ocuk btn mslmanlar minarelerden gelen bir davet zerine ehrin meydanlnda toplandlar. Zavalllar beyhude tel ediyorlard. Krfezde yatan zhllara protestolar ektiler, beyhuhude o zamann ciz valisine mracaat ettiler... Aradan ^ok gemeden igal vaki oldu. Elinde Yunan bayra tayan bir kz Kordondan geen taburlarn nnden yryordu. Niin "yaasn Venizelos! batrmayorsun diye bir

27

zabitimizi ehit ediverdiler. Derakap vukuat vukuat, tecavz tecavz takipetti, zulm zulm tetit etti. Kumandanlar beyannamelerin de Anadoluya hrriyet ve adalet getirdiini sylyordu. dare adamlar nutuklarnda Yunan idaresinin esasat yunan feylesoflarnn esasatna gre olduunu iln ediyorlard. Yunanllarn bu beyannameleri, nutuklar haricindeki adaleti, eski yunan feylosoflarmdan alnan esasat ne idi ?! Bnnu buuk senelik igalin tarihi gstermiye hazrlanyordu!.. Yunanistan acaba hangi medeniyetini tesise geliyordu ?! Cahil anadolunun vatannda Atina Darlfnununun acaba hangi ubelerini aacakt ?! Esasen bu ufak milletin ilim ve irfann tayor muydu ?! Izmire ayak basmadan evvel, lemi tenvir iin kendisine ilah bir memur vecdi mi duymutu ?! Yoksa bu zayf millet tekessr eden nfusunu tarmak iin bir mstemlike mi aryordu?! Anadolu Trklerinin kendi kendilerini idareye kabiliyeti olmadn bu millet kimden renmiti?! Kendisinin byk bir mstemlike milleti olduunu ona kim sylemiti ?! Yunanistanm mdafae ettii Hak hangi hak, himaye edecei ilim hangi ilim, neredecei medeniyet hangi medeniyetti ? ! te bt n bunlar mehuld. Btn bunlar Yunan idare adamlar tarafndan bile samim surette belki hi mevzuubahsolmamt!.. Kratlar da dahi' olduu halde harite pulatikaclarm vaitlerinden, dahilde nmayiilerin trl alyiinden sarfnazar, u basit suali belki hibir Yunanl bir kere olsun kendi vicdanna sormamt : Ben neyim ? !. O halde Yunanistan topraklarmz niin istilya geliyor, akbeti mehul olan bu kanl, sergzete neden atlyordu ?!. Bu sualin cevabn hayatn, ezel zaruretlerini idrak eden durendiler hakik millet adamlar deil, ayn hayatn ayn tarihin cahili olan bir serseri veriyordu. Bu adam. Venizelostu. Venizelos mdebbir deil, fakat hilekrd. Venizelos hkmet adam deil fakat bir komitac idi. Ve-

28 nizelos azimkar deil, fakat frsat dknyd!. Hilekr zeksnn, komitac ruhunun, zebunk mizacnn btn kuvvetini sarfetti. " Megaloidea ile, hayaliham ile melf bir milletin iptida kalan uurunu bsbtn krletirdi... pnotizma mtahassslannn sinirli hastalarn sun olarak uyuttuklar gibi, sahte pulatikac da aciz milletinin akln, iradesini uyutuyor, btn selmet hissini, btn tenkit ve ihtiyat melekelerini ktrmletiriyordu.. Hastalarn illarnn iksir olduuna inandran yalanc hekimler gibi, bu yalanc diplomat ta puannn lyuhti olduuna kandryordu. Yunanistan byle bir ipotizmacya teslim olmak iin ruhunun en mstait bir zamannda yakalanmt, nihayet teslim oldu. Yunanistann "Size adalet getirdim,, dedii millet onun adaletini istemiyordu. Yunanistann "Sizi idareye geldim,, dedii millet onun idaresini talep etmemiti I Hi bir Trk, hatta kendi dinda olan anadollular dahi Yunanistan istemiyordu. Bu vaziyette tecavz eden Yunanistan ne yapacakt? Kendisini cebren istetecekti!.. Filhakika Yunanistan istilya, zulme niyet eden bir milletin btn hazrlklarna malikti. Geri Yunanistan henz Harbi Umumiden kmt, fakat bu harbe ge girmiti. Geri Yunanistan harp iin masraf etmiti fakat maliyesi zengindi. Geri Yunanistan bu Harbi Umnmide maktul vermiti, fakat byk zayiata uramamt. Bunun haricinde olarak Yunanistan silhn, cephanenin btn envana malikti. Yunanistanda top, tfek, zhl, diritnot, Efzu, Drahmi herey vard. Denizlere hkim, karalara yaknd. Btn bu madd vastalar haricinde mttefiklerinin manev mzaheretine lyk grnmt. Yunanistan bu teebbsten vazgeirecek, ona "Dn geril,, diyecek harite dahilde hi bir kuvvet yoktu. Yalnz bir kuvvet, fakat btn madd, haric olan kuvvetlere benzemiyen, batm, manev bir kuvvet: Vicdan! Halbuki o da daha evvel Bavekil tarafndan uyuturulmutu. Binaenaleyh Yunanistan ne ha-

ficinde, ne de batmnde bu tecavzn tevkif edebilecek hibir manie tesadf etmiyerek ipnotize edilmi bir adam mihanikitiyle saldrd, kan dkmek, ehir igal etmek, ky yakmak, ekinleri mahvetmek iin saldrd... Beri yanda Trkler ise zaten talihin btn meum akibetlerine uramlard. Trkiye zmirin igalinden ok evvel malup milletler gibi bir mtareke aktetmi, silhlarn bile teslim etmiti. Trkiyenn zengin bir maliyesi, tkenmez bir hazinesi de yoktu. Genlerinin ksmazam Harbi Umumide telef olmu, birok dirayetli zabitleri ehit dmt. Silhsz ve cephanesiz Trkiye dnyann en nazik bir ktasnda sakin bulunuyordu. Her taraftan denizle muhat olan Anadoumn limanlar topsuz, tabiyesiz, istillara maruz bir halde idi. Yunan bayra zmir kordonunda gezdirildii gn Trkiyenin asker denilebilecek askeri, mstakil denilebilecek devleti yoktu. Fakat yine bu Trklerin para ile satn alnmayan, Efzunla istil edilmeyen ve zaman ile tkenmiyen bir knvveti vard: Vicdan! O vicdan ki lemde gayet mstesna bir medeniyeti, islm ve trk medeniyetini vcude getirdikten ve hayatnn mukadder olan btn ezalarna gs gerdikten sonra anakkale muzafferiyetini yaratmt. Trk vicdannn unsurlar arasnda lm vard, esaret yoktu. Zaruret vard, zillet yoktu. Trkn vicdan denilen bu manev kuvvet acaba ak limanlar kapatabilir miydi, Anadolunun azalan nfusunu oalta bilir miydi, Devletin tkenen hazinesini doldura bilir miydi ?!. Madd kuvvetlerle manev kuvvetlerin cidalini bu trk ve yunan harbi gsterdi. Bu harbi srf bu noktadan drt safhaya ayrabilirsiniz. Birinci safha, zmir kordonuna kan bir Efzun karsnda ellerinden kollarndan baka silh, incirinden, devesinden baka serveti olmayan bir kyl vardr. Bu safha kyl tarafndan mukavemetsizlik ve yeis Efzun tarafndan cret ve zulm safhasdr, ikinci safhada bu efzunun karsna kan silh namna elinde yalnz bir as

30 -

servet namna cebinde yalnz bir atmilk tayan bir fakirvardr. Efzun manev adamn harikulade bir savletiyle mzran ucuna saplanmtr. nn muzafferiyetlerini hatrlaynz.. nc safhada Efzun karsna kan namls pasl, asks ipli bir tfek tayan kyldr. Efzun ise mitralyozlar kullanan Efzondur. Harbin bu safhasnda Sakarya bize faik olan madd kuvvetlerin madd - fakat manev kuvvetlerle beslenen madd - kuvvetler karsnda evvela dalgalandn ve sonra nasl sarslarak marurane deil, fakat makhurane bir ricatla nihayet bulduunu gsterir. Drdnc safhada madd kuvvetler aayukar tevazm etmiti. Fakat arada byk bir manev kuvvet fark vard. lk hamle srf etten ve kemikten teekkl eden dman kuvvetinin erimesi iin kfi gelmiti... imdi baz garip insanlar var, diyorlar ki: Biz bu harpte ne kazandk ?! Dman zaten memleketimizde deil miydi ?! O halde onu srp karmakla ne kazanm olduk ?! Evet arkada, bizim kazandmz senin anladn gibi madd bir lke deil, manev bir lkedir, adda hrriyettir. Ve hibir lke bir millet iin bir hrriyet lkesi kadar giranbaha deildir. Bilinmez ki Yunanistann bu hezimetinden sonraki akibeti ne olacak?.. Yine bilmezsin ki bu byk zaferi kazanan mill iradenin hz tkeninceye kadar lemde neler yaratacak?.. Belki hibir imar, hibir slhat, hakkn, hrriyetini mdafaa etmi ve vicdannn lke* sine saltanat kurmu bir milletin iradesi kadar tarihine hayat bahedici deildir. Arkada! ilm, iktisad btn zahir, madd inklplarn anas heyecanlarn kayna ise, milletin bir an, bir devir iin kendi manev varln duymas kendi hrriyetinin zevkine vasl olmasdr. Bu> zafer inklplarn en by, bu inklp zaferimizin en mukaddesidir

Kostantini artan netice


"idaremizin esaslar eski yunan feylesoflarndan mlhemdir,, diyen yunan kumandanlar "malbiyet deha,,larile mtenasip bir lisan icat etmilerdi: zmir havalisinin igaline "asker gezinti,, demilerdi, nn hezimetinin adn marurane ricat,, koymulard. Son kat'i malbiyetlerini ve makhurane ricatlerini de sklmadan "Geri tecemmleri^. szile ifade edvermilerdi!. air milletin feylesof kral Efzunlar kordondan denize dklrken bu durendi milletine nerettii beyannamede malbiyetin ordular iin gayri mtat olmadn sylyor, ve bu malbiyetin dmann hatr ve hayalinden bile gemediini ilve ediyordu. Eer Kostantin mcrim, ayn zamanda makhur bir milletin kral olmasayd szlerini bir noktadan ayan dikkat bulacaktk. Fakat bu gn bu szlerin meyus tebaasnn vicdan azabn teskinden baka ne gayesi olabilir?! Zira Kostantinin bu szlerden kastettii mana kolaylkla anlalyor, malp hkmdar demek istiyor ki: "Ordum galip gelebirdi, fakat malp oldu, nk bir tesadf, ehemmiyetsiz bir sebep bu malbiyeti hazrlad. En muntazam,, en muharip ordular dahi ufak sebeplerle perian olabilirler, onun iin galibiyet de, malbiyet de ordular iin bir emri mukadderdir. Binaenaleyh ey aknlar, bu szlerime inanp mteselli olun, ordumun tabana kuvvet kamas ok ey ifade etmez. Yalnz bir ey ifade eder ki o da katklardr. Kamyabilirlerdi, fakat katlar, nk en muntazam ve en muharip ordular dahi kaabilirler, mesel askerleri korkar, a kalr, siperlerde otura otura can sklr, bir takm ufak sebeblerden dolay nihayet kaabilir, onum iin ey eski yunan feylesoflarnn esasatna gre idare ettiim ey hayali ham milletim, meyus olmayn, zira galip gelmekte, kamakta bir emri mukadderdir....,,. te Kralut beyannamesi bir takm umum, mcerret lkrdlardan syr-

32

lpta tafsil ve tehir ediliverince byle bir hezeyana mnkalip oluyor! Kraln szlerini bir derece daha rtmek mzah muharrirlerinin iidir! Ba szlerde tetkika, mnakaeye deer hi bir mahiyet yoktur. Fakat kakik bir vatanperver kalbiyle son harbimizin inkiafna tevecch ettiimiz zaman bizi hakikaten artan noktalar yokmudur ?!. Bu suvalimize cevap verebilmek iin taarruzun ilk gnlerinde ki vaziyetimizi, haleti ruhiyemizi hatrlamak icap ediyor. O gnlerde bizi byk bir takdir ve hayrete sevkeden iki nokta vard: Darbemizin fevkalde surette, anszn vaki olmas ve fevkalde sur'atle inkiaf etmesi... Bu gn ayn taaruzun bizi yine hayret ve takdire sevkeden dier noktas fevkalde az bir mddet zarfnda neticeyi kat'iyesini istihsal etmesidir. Anadolu bu neticeyi kat'iyeyi istihsal iin tam senedir urayordu; para, asker, cephane, tabiye, pln... Btn bu hazrlklar bu neticeyi kat'iye iindi. Anadolu kyls gece gndz kazandn mdafayi milliyeye verirken, Anadolu erkn harpleri de gece gndz dman malp etmek iin imalifikrediyordu. Mualimler, vazlar, hatipler, btn hkmet memurlar bo durmuyorlard. Onlar da mtemadiyen davay milliyi bir fikir ve uur haline getirmee alyorlard. senedenberi Anadolu kylsnn timsali zeri ba, sa sakal tozdan bem beyaz olmu, mtemadiyen cephane tayan bir klyd. senedenberi Anadolu erknharbinin timsali, neferden sade niformasnn ufak yldzlarile fark edilebilen mtevazi bir askerdi. senedenberi btn Anadolu mnevverlerinin timsali mdafaann uuru haline inkilp etmi ruhlardan ibaretti. Evet Anadolu mdafaas hite kolay olmad. Beyhude bu mdafaann balangcndaki ete tertibatna zihninizi saplayorsunuz ve etelerin seyyar, basit, an faaliyetlerile bu gnk Anadolu tekiltn anlamaa alyorsunuz. Hakikat hal hi byle deildir. air, Osmanl

33

.saltanatnn messesesine bir airetten bir devlet kardk diyor; halbuki Anadolunun mukadderatine vaziyet edenler yeni devleti hemen yoktan vucude getirdiler. Bu kadar byk bir azim, bu kadar byk fedakrlklar ne iindi? Neticesi gayr muayyen bir harbe girimek, zaten maks olan talimize yalvarmak iin miyidi ?!. Yunann zmir e yerlemesi bir emri vaki olmutu. Sevres mahedesile devletler yle byle bize Anadoluda bir hakk iskn veriyorlard. O halde neticesi malm olmyan bir i iin kan dkmee neden lzum vard?! Halbuki netice iman ehli iin pek muayyen, pek vazhd. ddia edilen nokta Yunanllar srp atmakt. Btn o senelik mdafaa hayat, fedakrlk sahneleri bo deildi. Btn hazrlklar bu neticenin istihsali iindi, fakat bu netice ne zaman kat'i surette istihsal edilecekti? Ne ekilde istihsal edilecekti? Ne kadar mddet zarfnda istihsal edilecekti?.. Bunlar kimse bilemezdi. Bunlar hayatn istikbaliydi. Halbu ki hayatn istikbali kefedilemezdi... Geri bizi davamzn hak olduuna inandran hissimiz, vicdanmzd. Gere biz davann mdafaas iin cehtediyorduk. Bu cehtimzin sonu zafer olacana iman ediyorduk, lkin maksat urunda sarfediiecek emeklerimizin mikdarn, maksat urunda ehit decek evltlarmzn adedini bilmiyorduk. zmir yolunda besalet gsterecek askerlerimizin gizli ruhunu bilmiyorduk. Biz yalnz sebat ediyorduk, can ve mal sarfediyorduk, fitlimizin hayr, neticesinde zafer olduuna iman ederek, ite okadar... Bu gn bu netice emrivakidir. Anadoludaki harakt milliyeyi idare edenlerin ilk ryalar tahakkuk etmiti. Ruhun bu muazzam eseri karsnda ya Kostantin gibi amak yahut izaha almak bizim elimizdedir. Filhakika srasyle nn, Sakarya, Afyonkarahisar, Dumlupmar muharebelerini yapan bir millet iin kendi vicdanndan kopup gelen gzel hareketleri tesadfle, talihle, dmann korJaklyle izah etmekten daha doru, daha asl hareketler 3

34 -

neden olmasn?! Mill kahramanlmzn ne izahn ne alelade bir zabturapt muvaffakiyetinde nede alelade bir sevkulcey ve tabiye zeksnda bulamayz. nk ordunun intizam, tabiyenin mahareti bir orduyu tekil eden fertlerin ahvali ruhiyesine, hassasiyetine, kahramanlna gre daha zahir, daha fikr eylerdir. Sevkulcey harektnn ehemmiyeti harbiyesini asker olmadan dahi bir derece takdir etmek mmkndr. Fakat bu nihayet zabturapt olan bir ordunun ktlesine ait, mihaniki ve fenn tedbirlerden ibarettir. Nasl ki zapturapt da bir ordu iin bir hayat ve memat mes'elesidir. ntizamsz bir ordu bir toz ynndan baka nedir?! Fakat hissi, vicdan olmayan daha dorusu vatan, insan mefkureler yerine husumeti koyanr fertlerden mrekkep bir ordunun zapturapt ka para eder ?! Hulsa harpte mukavemetin, mukavemette devamn pek derin, pek zengin bir menba vardr ki onu ancak " maneviyat szyle ifade edebiliriz. Trk zaferinin harikuladeliini kabul etmiyecek olan zek Kral Kostantin'inki dir. Halbuki yeni ruhiyat ve itimaiyat ilimleri ruhun bu gibi muazzam hamleleri karsnda gayet mspet ve teslimiyetkr vaziyetler taknmlardr. Mehur amerikah ruhiyat ve feylesof Viiliam James ruhiyata dair yazd byk kitabn "irade,, ye dair olan ksmnda irad hareketlerin evsafn zikrettikten sonra, bu hareketlere refakat eden "ceht,, den bahsediyor, diyor ki: Cehdin mevcudiyetini tefrik iin elimizde bir miyar vardr; Nerede itiyatlarmzn ve sevktabilerimizin eseri olan kuvvetleri tadil iin mefkrev bir illete mracaat edersek orada cehit vardr. Cehti kuvayi madiyeye benzetemeyiz, nk bu kuvvetler cisme tatbik edildii zaman sa'yi akal kanununa tabi olarak en ksa, en mukavemetsiz yolu takip ederler. Halbuki irad bir fiilde en g, en ok mukavemet gsteren bir yolu takip ettiimizi hissederiz. Galibiyet ve hkimiyet mteaddi fiillerdir. te mefkurenin tahakkuk

35 ve tecessd iin mracaat ettii kuvvet bu cehittedir. Fakat bu cehdin ehemiyetini takdir, miktarn tayin etmek psikolojinin iktidar haricinde bir itir.. Amerikal ruhiyatnn fert hakknda syledii szleri cemiyetlerin hayatna temil etmek pek mmkndr. Bir cemiyet, mesel bir trk milleti bir mdafaa ve istikll muharebesinde ne kadar kuvvet sarfedebilir, lm ne derece istihkar edebilir, ve ne sr'atle zmir kordonuna vasl olabilirdi ? Bunu hi bir ilim, nk hibir akl ve hesap kefe muktedir olamazd. Bunlar yle hadiselerdir ki ancak zuhur ettikten sonra hayretle temaa edilir, ruhun, vicdann yegne, mptekir eserleridir. Yalnz bizim bileceimiz bir ey vardr, o da udur: Bir millet ki vesaiti maddiye itibariyle kendisine faik yahut msavi olan bir milleti, ba kumandann da esir etmek ar tiyi e yldrm sr'atile eziyor, ve bu cehdi harikulade bir sr'atle inkiaf ediyor, William James'in ilmine istinaden diyebiliriz ki: milletin mefkuresi gayet velut bir mefkuredir. Bu icazkr zaferle beraber olan mutlaka Cenab Haktr. Onun iin bizim zaferimiz dostun da dmann da hesabn artan bir zaferdir. nk ruhun her mucizesi gibi yepyeni, yekpare ve yaratc zaferdir. Bu eserin azametini takdir etmek iin evvel onu besleyen mefkurenin azametini takdir etmek icap eder. Trkn mefkure dedii ey hayr, hak, ve hsn sfatlariyle telkki ettii Allahtr. te biz Trkler bu Alla hin kuluyuz, milletimizin dnyada hikmeti vcudu bu Allaha tapmaktr. Ancak bu gaye iin arptk ve Hikmetullah bir kere daha iln ettik...

eref kimlerindir ?
Yunanllar zmiri igal ettikleri gn Anadolu Devleti henz tekkl etmemiti. Mill kuvvetler bir mddet dank

36 -

ve mahall eteler halinde altlar. Bu aralk meydan bo bulan Yunanllar Bursa ve Bahkesiri kolaylkla igal ettiler. Efkr umumiyemiz Yunanllarn bu istilsndan ok meyus oldu. Bunun zerine dman istilsna silhla mukavemet edilmesini muvafk bulmayan kimseler u mtalay yrtyorlard: Biz demedik miydi?! KuvayMUUye bu memleket iin bir felkettir, elimizde kalan da bu adamlar batracaklar, imdiye kadar ne kaybettikse siyasetsizlik yznden kaybettik, el'an da mtenebbih olmuyoruz, olmak istidadmdada deiliz!.. Biz silhla mukavemet ettike Anadolu Yunan istilsna maruz kalacak, bu suretle Devlet, Millet bsbtn mahvolacaktr,,. Bu adamlar Yunan istilsnn ilerlemesini mill mukavemete atfediyorlard. Belki bu mlhazalar doruydu. Fakat yine bunlarn aklnca areiselmet, silhlan elden brakp teslim olmakt!.. nk siyaset her eyi halledebilirdi, hatta ay m siyaset Yunanllar zmirden karmak iin bile kfiydi., Bilkis her ne ekilde olursa olsun, mukavemet kat'i bir felketti, KuvayMilye byle bir mukavemete teebbs eylemi olduundan memleketi batryor, ilerdeki hals mitlerini dahi mahvediyordu !.. Bu bir mantkt, eer hafzam yanlmayorsa, buna "muhalefet mant,, diyorlar. Bu mantn esas harpten kanmak, ve sulha kavumak iin siyasete sarlmakt. Muhalefet bu esas mdafaa iin sze, misale, tecrbeye, her eye mracaa etmiti. Lkin vaktaki KuvayMilliye perakende kuvvetler halinden kp mtemi bir kuvvet haline geldi, vaktaki mahall mdafaa hey'etleri yerine mll ordular kaim oldu, her yerde muvaffakiyetler hasl olmya balad: Yunanllar, nnnde mkerrejren ve Sakarya harbinde ise mthi surette malup oluyordu. Mlkilerin yeni mazhariyetleriyle birlikte stanbulda yeni bir mantk erbab hasl olmaa balad. Bu sonuncular u tarzda idareikelm ediyor!ard:

37 -

Biz zaten biliyorduk, biz zaten bu harekete taraftardk, atinin emin olduunu, harektmilliyenin yzde yz muvaffak olacan kefetmitik, nk anadolu mefkrecidir, anadoluda azim ve iman sahipleri oktur, Trkn iman kuvvetlidir, Trk yenilmez, Trk devleti lmez.. Geri bu adamlar bu szlerile Kuvay Milliyenin aleyhdar deildiler. Fakat ne derece kadim lehdar idiler ?. MUl maksadn meru olduuna ne vakttenberi inanyorlard ?! nk btn bu taraftarlklar ve bu memnuniyetler ancak KuvayMiliiyenin muvaffakiyeti belirdikten sonra izhar edilmiti!. Halbuki bu eser vcude geldikten sonra onun azemetini takdir edecek olan alet fikir, muhakeme deil, sadece gzdr! Siz milletinizin selmetini, devletinizin istikllini temie eden bir hareketin elbet aleyhinde bulunamazsnz, bulunabilmek iin mutlaka suiniyet sahibi olmalsnz! Onun iin bir kere mukavemet muzafferiyetle neticelendikten sonra herkes gibi size de bir vatanda sifatile takdir ve hayet der. nk esasen iyi olduunuzdan iyilii istiyordunuz, u kadar ki - her hangi neticeye demiyorum, - her hangi harekete taraftarlnzn, veyahut her hangi hareketin akbetini kef hususundaki firasetinizin delili bu gnde deil, kat'i neticeye varmadan evvelki zamandadr. u taktirce HarektMiUiyenin bu gnk takdirkrarile dnk muhaleierinin ok fark yoktur ! Her iki mant sahiplerinin HarektMiUiyenin inkiafna bir hizmeti olmamtr. ster bidayettenberi bu harekete aleyhdar olun, ister bu hareket muvaffakiyetlerini istihsal ettikten sonra onun meddah kesilin, madem ki hareketin iptidasndaki tesiriniz sfr, ve hareketin teklmne yardmnz hitir, netice zerinde ferden tesahup ve tefahr hakk sizin deildir. nk MillHareketi vcude getirenler ne iptidasnda tezyif edenler, ne de intihasn takdir edenlerdir, belki bu hareketin iptidasndan intihasna kantar muhabbet ve emniyetle bilfiil alnanlar, bu hareket

iin malini, cann feda edenlerdir... Filhakika MillHareke erefli bir lm zelil bir esaret hayatna tercihle bala mti. Bidayette bu hareketin yegne kuvveti ittihat idi: Emelde, histe birlik. O mkl dakikalarda istikll iin arpan b kuvvet her kalpten muhabbet, her trkten yardm bekliyordu. O tarihte istiklli samimi surette talep edenler silha yahut kaleme sarldlar, "ilerlemek var, drmak yok!,, dediler. Byle hayat ve memat arasnda alan bir tehdit eden tehlike ne olabilirdi? Dmana kar mukavemetin ve dahilde maneviyatn zayflamas. yle dakikalar olmutur ki mill maksadn aleyhinde sarfediien tek szn bir taburun dalmas kadar meum bir tesiri olabilirdi. Yine yle dakikalar oldu ki bir kalbin muhabbeti bir istihkmn metaneti kadar maksad tahkim ediyordu. Binaenaleyh dnk muhaleflerlerle bigneler bu gn Harektimilliyenin mspet neticelerinden isterlerse memnun istemezlerse gayr memnun olsunlar, eref en mitsiz zamanlarda alanlarn, yaamak iin lm istihkar edenlerin, yalnz onlarndr.

Muharebelerin dersleri
Anadoiunun silhl siyasetini tervi etmiyenler alel-i itlk harp aleyhdari olan kimselerdir. Bunlar harbi beeriyet) iin bir musibet telkki ederler. Onun iin her zaman, her ne bahsna olursa olsun- sulhu tercih ederler. Fakat] sulh akna mahvolmay da arzu etmediklerinden silh-; sz, sesi kmyan siyaseti tavsiye ederler. Bu kimseler harbin eametini sulhun selmetini ispat iin en ziyade len insanlardan, yetim kalan ocuklardan, snen ocaklardan bahsederler. Mazideki her harbin neye mal olduunu hesap eder dururlar... Bizim memleketimizde harp aleyhdarlar yalnz siyasi

an

muhalifler deildir. Nefsini san'ate, iire, ve felsefeye hasretmi olan mnevverlerimiz arasnda da sulhun dostu ve harbin mutlak surette dman olanlar vardr. Bunlarn umdesi insaiyet umdesidir, bunlarda milletler arasndaki nifak ordular arasnda ki cidali insaniyet umedesine muhalif sayarlar, ve mill harpleri insan vs hdete daima mugayir grrler. Bu mtefekkirler de dne dolaa nihayet sulh gayesine tevecch ederler. Sulhu istihsal iin insaniyetilerin tasviye ettikleri usul gayet basittir, btn milletlere harp nefreti yerine sulh ve msalemet ak telkin etmek. Esasen bu zatler sz telkinile hayatn deiivireceini zannedecek kadar basit dnrler... Gerek bu muhaliflerin gerek bu feylesoflarn hayat kymetleri msavidir. Birinciler felsefe yapmakszin ikinciler siyas bir frka tekil etmeksizin hayata kar ayn vaziyeti alrlar. Binaenaleyh, her iki zmrenin fikirleri, niyetleri her ne olursa olsun milletlerinin hayatna ayn derece mfit veya muzir kimselerdir. Hakikatte harp dmanlarnn muhakemeleri gayet tarafgiranedir: Muharebede lenlerin miktar kaybolan topraklarn mesahas gibi harbin mnhasren ferd ve madd ksmlarn dnlr. Geri Yunanharbi Trkler iin byk bir zayiatt. Beyhude eski Yunanistanm bir ksmini igal iin kan dktk, beyhude para ve cephane sarf ettik, btn istil ettiimiz topraklarden kendimizi ektik! Fakat kim inkr edebilir ki insan, para zayiat itibariyle meum olan ve madd, siyas hi bir fayda temin etmiyen bu eski Yunan barbi MektebiHarbiyeden yetien gen ve mnevver zabitlerimizle fakir ve masun Anadolulular bir arada, bir siperde bulunmak vesilesini hazrlad?! Kim iddia edebilir ki ate ve lm karsnda zabitle neferlerin bulunmas ruhlarnda bir kaynama husule getirmedi, ve bunun neticesinde asken a ve elbisesiz brakan Saray istipdadna kar gen ruhlarda isyan hamlesi domad?!.. nkilbn heyecanlar acaba Tasalya ovalarnda duyulmadn?!. Kim

inkr edebilir ki: Balkan Harbi btn hezimetlerine ramen bize, bir millet iin istinatkhin ancak kendi vicdan olduunu, Trk bundan byle kendini duymas, kendi ben ligini idrak etmesi lzm geldiini retmedi, millet mefkuresinin, mill heyecanlarn dogmasna sebep olmad?!. Yine kim inkr edebilir ki Harbiumumide anakkale mdafaasnda duyduumuz heyecan, Millharektin mebdei degldr?!. Hlsa muharebelere neresinden baklsa milletler iin manev inkillaplardir. Ve ok kere muharebelerin yaratc tesirleri vardr. Baz muharebeler byk madd felketlerin amil olduu kadar, baz muharebelerde byk manev intibahlarn mebdei olabiliyor. Muharebelerde btn bir milletin en ge, vezinde fertlerinin ktlesiyle hareketinden, ve dier milletlerin ktleriyle temasndan trl fikir ceryanlar, akil ve muhakeme faaliyetleri hasl olduu gibi, arzuya istikll, hissi millyiet, mdafaa, namus gibi milletin her ferdinin vicdannda zayf derecede yayan bir takm hisler manevi bir volkan gibi patlayor, muhteviyat gzle grlr, elle tutulur bir hale geliyor. Muharebeler ozatnana kadar mevcut ve messes olan hayatn eklini, vaziyetini deitiriyor. Erkekleri iinden cepheye, kadnlar evinden ie srklyor, ocuklar ebeveyninin devaml mrake besinden ahp daha ziyade mektebin, cemiyetin mrakebesine terkediyor. Muharebe esnasnda bir ok iktisad meslekler adamsz kahyor, bereket zamanlarnn kymetsiz eyasna kymet geliyor, cephe arkasnda kalanlar iin azam derecede almak bu suretle gnn btn meakkatlerine gs gererek azamini, iradesini kuvvetlendirmek mecburiyeti hasl oluyor. Hulsa muharebeler ne bir dersin ne bir akln dorudan doruya tevlit edemedii itima inkplarm yalnz bana vcude getiriyor. Bu suretle milletin yeni hayatna yeni yeni ufuklar ayor. Muharebelerin bu terbiyetkr tesirlerini kabul etmek

41 iin Harbiumumi esnasnda vcude gelen itima tahayyllerimizi hatrlamak kfidir. Bu byk harp kanaat, kadn, ocuk, aile, istihsal, terbiye, tahsil, devlet... Gibi bir ok meftunlarmzn muhteviyatn tadil etmi Trklere adeta, yepyeni bir zihniyet vermitir. Fakat merutiyetten bert biribirini takip eden harplerden hibiri bu Anadolu harbi kadar husus eraitte olmamtr. Bu harbi temyiz eden balca seciyeler unlardr: 1 Anadolu harbi bir hkmet ve saltanat harb deildir, bir millet ve istikll harbidir. Ve bu harbin iptidas mihaniki bir inzibat ve intizam, deil, Fakat hayat bir feveran, bir ihtilldir. 2 Anadolu harbine itirak edenler ve bu harbin talihini kabul e a enler ne alelade memurlar, ne de alelade amirlerdir. Bunlar bizzat istikllin arzu eden ve bunun iin samimi surette alanlardr. Binaenaleyh mtereddit, mvesvis, ukel seciyeler iin bu harbin tarihinde hi bir mevki yoktur... 3 Anadolu harbi bir vatann zorla istila etmek iin bir millete kar iln edilmi bir zulm harbi deildir. Bilkis vatan istil edilen bir milletin yapt mdafaa ve istikll harbidir. Onun iin bu harbte zabitle nefer, amirle memur, alimle cahil, btn insanlar, Trk olan ve Trkn istikllini mdafaa eden btn kalbler birleti, millet tam bir vahdet haline geldi.' Bu harbte zabitin fenni neferin heyecanna nasl hizmet ediyorsa, neferin heyecan da zabitin fennine ylece itimat ediyordu. te Anadolu Harbi bu kadar mstesna eraitin dahil olduu bir harptir. Byle bir harbin yarnki Trk cemiyetinin zevkinde, ahlknda, edebiyatnda, terbiyesinde vcude getirecei yenilii bugn kimse bilmez! Nitekim byle bir harp neticesinde yaplacak olan sulhun yarnki Trkiye iin nasl bir istihsal sahas hazrlyacam da kimse bilmezi Fakat bu gn bildiimiz br hakikat vardr ki oda udur::

AO

Trk milleti mill ruhun feyiz ve azemetini en ziyada b harpte grm, iradesine sahip olan milletlerin Allahta baka korkusu olamyacam anlam, ve lemde kendisin mevdu olan meden ve tarih vezifeyi ifaya belki her millet ten ziyade ve her zamandan daha iyi hazrlamtr...

Mefkurenin galebesi kahirdir


Anadoludaki Trk - Yunan harbinin safahatn takip etmi onlar iin merak edilecek noktalar vardr. Evvel Yunanllarn Anadoluya getirdikleri kuvvet dank ve serseri bir ete kuuveti deildi, muntazam bir orduydu. Bu ordu rastgele devirme askerlerden, acami kyllerden de teekkl etmiyordu, muallem askerlerden mrekkep bir orduydu. Bu mkemmel ordunun cephanesi de kt deildi, toplarnn, bilhassa vesaiti nakliyelerinin mebzuliyetini her vesile ile anlalyordu. Yoksa yunan frkalarna kumanda eden cenaral- ler cahil miydi?! Bunu da zanndetmeyiniz!. nk Yunanllar mteaddid taarziarnda fenn surette harbettikierini gstermilerdi. O halde muntazam ordusu, muallem askeri, bol cephanesyle, kumandanlarnn fenn puanlarna gre hareket eden bu millet neden toplarn brakt, tfeklerini att, dalara trmand, niin?!. Geri bu suale tesadf, taii harp... gibi bir cevap bulmak g deildir. Fakat bunlar cevaptan ziyade yeni birer sualdir! nk tesadf ve talii harp fikirleri izah edici olmaktan ziyade bizzat kendileri izaha muhta olan fikirlerdendir.. Yunan ve Trk ordularnn maddiyatnda bulamadmz bu ordularn maneviyatnda bulmak mmkn olmayacak an?.. Filhakika iki milletinde ordusu, cephanesi, fenni vard fakat iki milleti hareket ettiren kuvvetler ayn menbadan gelemiyordu. Yunanllar alelade tecavz ediyorlar, Trklet ise sadece mdafaa ediyorlad. Yunanllarn arad evvel

43

st sonra da eti yenilebiiecek samald! Trklerin kuruduu mukaddes bir hayat, bu hayatn namusu, eref, istikll... gibi manev ve rahman tecellileriydi... Efzun alaylarn Anadolu ovalarna sevketmek iin yunan pultikaclarnn harekete getirdii hisler namus, eref, istikll gibi mefkrev hisler deildi. Halbuki trk ordular en byk kuvvatini bu mef kre v hislerden alyorlard... Yunan tahrik] eden tamah, zulm, ekavet.. Birer fikiri sabit idi. Trk ordusuna hayat veren milliyet gibi bir mefkure idi. ki ordu arasnda zahir, madd olan btn mabehetlere ramen batn, manev byk farklar vard. "Yunan ordusunun akibeti maddenin akibetine tabidi. Trk ordusunun mukadderat ise mefkurenin mukadderatdi. Yunan ordusu u sene zarfnda her ne felkete uradysa uzv ihtiraslarn eraitine tabi olarak urad, Trk ordusu seneden beri her ne muvaffakiyete mazhar olduysa itima mefkurelerin hayatna tabi olarak mazhar oldu. Mehur ruhiyat Ribot ihtiraslarn psikolojisine dair yazd kitapta hakiki ihtiraslar sathi ve muvakkat heyecanlardan ayrmtr. Din, vatan, namus, millet gibi itima ihtiraslar devamldr, uurludur, muvazenelidir, Halbuki hrs, zulm, ekavet gibi ihtiraslar gelip geicidir, gayesinden haberdar deildir, krdr, muvazenesizdir. Bir iktirasin menei uzv, ve hayvan olunca o ihtiras adeta uzv ve madd kuvvetlerin akibetine urayacaktr, Byle bir ihtirasn btn kuvveti, btn iddeti muvakkat bir zaman iindir, dier cihetten uzv ihtiraslarn lm kendi kendine olur. Bu ihtiraslar uzviyetin amakndan fkrp ta bir kere hayatn sathna geldikten sonra cihetini, istikametini arr yalnz hareket etmek iin hareket ederler, sinirli adamlar gibi!.. Nihayet yorulur. Uzv ihtiraslarn lm anidir, neticesi btn uzviyeti tahrip etmektir!.. Halbuki itima ihtiraslar, tabridierle mefkureler byle

44 deildir. Bunlar kuvvet ve kudretini bir ferdin, heves ve itahasndan deil, bir cemiyetin tarihinden, vicdanndan alr ve hi hedef ve istikametlerini armakszu betaetle tekaml ederler. Hedeflerineb yakladka daha kuvvetlenirler, kuvvetlendike hareketlerini sratlendirirler. Mefkurelerin hayat emin, muvaffakiyetleri kat'idir. Mefkurelerin tecellisi iakl olsa bile, hi bir zaman gaynmakul olmaz. Halbuki sefil ihtiraslarda daima kendi kendini nakzeden dahil taaruzlar vardr. Mefkure hayat ise akl ile hissin yle bir imtiza ve ahengidir ki ondan "rade,, dediimiz hr ve bakir hayat zuhur eder... te Anadolu harbinde sefil ihtiraslarla ali bir mefkurenin btn evsafn, btn eraitini buluyorsunuz. Yunanllarn Anadoluya getirdii ordu eklinde bir zulm, kanun kyafetinde bir ekavet idi! Yunanllar belki Avrupa korkusu, medeniyet saygisyle bir zamana kadar uzviyetlerinde sakladklar bu deli ihtirasn zincirlerini krdlar ve Anadoluya koyverdiler! Bu deli drt bir tarafa saldlar ykt, yakt ve nihayet yoruldular. Uyumak istedi rahat brakmadlar, kamak istedi kovaladlar, ayaklar krldlar, vucd kalan ksmyle Kordondan denize atlad ve bouldu!.. akinin bu intiharn grenler diyorlar ki: Yunan milleti hesabna kabaha kimindir?.. Bu kabahat sadece idare adamlartnndr. Nasl ki namusunu mdafaa edenler iin de eref byklerinindir. Cemiyetler ister bir millet, ister bir airet olsun ve bu cemiyetler ister mterakki, ister gayr mterakki bulunsun, daima ilh, ruhan mahlklar deildirler" Bir milletin hafzasnda ve kalbinde yaayan fikirler ve hisler arasnda ahlk, insan olamar gibi, eytan ve hayvam loanlar da vardr. Milletlerin melekleri olduu gibi eytanlar da vardr. Milletler iin zaman zaman bu blisin telkinat mthitir. Fakat ne olursa olsun her millet kendi melinden? kendi icraatndan mesuldr. Mukadderatn tanzim edecek adamlar beyendii iin, byk adamlar milletin rubunda yaayan hrriyet, adalet, insaniyet duygularn uyandrarak

onu selmet ve saadet yoluna sokarlar ve yahut yine ayn millettin nefesinde yatan tamah, kin, zulm eytann kudurtarak onu sefalet ve habaset yoluna sokarlar. Onun iin byk adamlar milletlerinin hem bir mahsul, hem de istikbllerinin nazmdr. Venizelos da bir hkmet adamyd. Ve Yunanistan hakikaten idare etti. Fakat Venizelos eytan Yunanistandi eytanca idare ettii de ayn Yunanistand. Venizelos gibi bir adam Yunanistan byle bir felkete sokmaya bilirdi, Fakat mill, insan mefkurelerden mlhem olmak artyie... Yeni bir karara tevessl eden yeni bir harp iln eden bvk, kk btn milletler iin ibret: Mefkurenin galebesi kahirdir...

Tak zaferdeki timsal


Dn stanbulda byk bir sevin vard. Btn sokaklar kadn, erkek, oluk ocuk, insanla doluydu. Her dkknn, her evin kapsnda, penceresinde bir bayrak sallanyor, bir ok cameknlarm yznden all beyazl zincirler sarkyordu... Btn minimini ocuklarn elinde birer ikier minimini bayraklar geziyor, bir alay sanca kadar byk olan bayraklar Trklerin yzne rle srle gezdiriliyordu... Arada srada keskin bir ddk sedasile arkasnda koca bir bayrak tayan bir otomobilin getiinden haberdar oluyoruzz. Her tarafta elektirik tramvaylarnn tellerini aan tak zaferler vard. Bu takzaf erler hayat ve kudsiyeti temsil eden yeil dallardan yaplm, zerleri bayraklar ve fenerlerle donatlmt. Her biri yapanlarn zevkine gre tenvv ediyordu. Donanm sokaklar seyir ede ede ar kapsna kadar gelmitim. Orada bir sokan banda caddedeki byk takzaferlere nispeten daha ufak bir takzafer yapmlard. Fakat bu takn hi bir eyi eksik

46

deildi, ananevi sslerin hepsi vard: Tefne dallar, alk beyazl zincirler, bayraklar, fenerler, kahraman resimleri..Btn bu yeil krmz ssler arasnda yar kurun kalemle* yar sulu boya ile yaplm bir lvha en ziyade nazandikkatini celpediyordu. Bu lvhann ad "geilmez!,, di. Bu kelime resmin zerine birden gze arpacak kadar kaln yaziyle yazlmt. "Geilmez in mevzuu udur: Gayet dar bir buaz var. Bunun bir kenarnda ba kavuklu, beli kuakl, bir elinde kalkan, dier eli belinde tarih bir kahraman duruyor. Arkasnda koca bir Trk sanca dalgalanyor. Birde kafas biilmi iki efzun yatyor. Her taraf kana boyanm... Geri bu ivhada en basit resim ve menazir kaidelerine bile riayet edilmi deildi. Fakat resim fennine vakf olmyan bu halk san'atkr senedenberi Anadoluda harp eden Trklerin emelini, mefkuresini belki de dnyann en byk farzeden siyasilerinden daha iyi kefederek en byk san't eserlerinin lisanndan daha ak bir lisanla ve en canl bir timsalle anlatyordu. Takizaferia zerine bu timsali asan halkin ruhu demek isteyordu ki; "Meden, vah, mslman hrstyan, avrupah asyal, ey bu takn altndan geen ve bu takn kurulduunu iiten btn insanlar! Biliniz ki: Trklerin namusu, tarih, istiklli mukaddes bir lkedir, oradan geilmez! Oradan gemek stiyen efzunun ba kesilir, ve tac der!.. Resmini, eklini tenkitten geri kalmadm bu lvhann ruhu, manas o kadar kuvvetli idiki btn gece hatrmdan kmayordu. Halkn ne'esi bu manay mtemadiyen hatrlamaktan beni ahkoyamyordu. Ben de tak kuranlar gibi ruhumun garip bir ihtiyacile btn hak ve hrriyet tammyan mstevlilere, hak ve hr bir trklk tanmamak iin inat eden garip medenilere kar Trk milletinin hakkn ve hrriyetini kastederek barmak isteyordum: Geilmez!

47

Mill Hareket niin hrdr?


Ruhiyat ve felsefe kitaplarn anz, irade bahsi kadar kark hangi bahis vardr? Hangi mes'ele hrriyet rnes'elesi kadar lim ve feylesoflarn zihnini yormutur? Ruhiyatta irade, felsefede hrriyet, dinilebilir ki btn basit, iptida r vazih malmatn mntehas, hayat tetkik eden zeklarn takld bir istifham iaretidir... rade olsun, hrriyet olsun, tarif edilemez, fakat baz vazifeleri, baz hassalar tayn etmemize imkn vardr. Onun iin "rad bir fiili, ve hareketi tefrik, temyiz eden, seciyeler nerededir?,, Sualini sorabiliriz, Hr olan hareketler daima bir fikrin: hakka, hisse, hayra mvecih, insan bir tasvvuru ifadesidir. Hr adam fiiliyle dnya yzne ya bir ilim, ya bir bedi, yahut bir fazilet gelir. Onun iin yeni bir dinin, san'atin yeni bir ahlkn zuhuru hrriyetin husuliyle tevemdir. Bu itibar ile insann fiili hr olmak iin mutlak insan bir mefkurenin ifadesi olmak gerektir. Nitekim, mmetine rahmet yetitiren paygamberin fiili hrdr. nk bu fiil doru, iyi ve gzeldir. Netekim "Vens,, tra eden san'atkrnn fiili de hrdr. nk bu heykel hakk, hakikati, hsn baka vastalarla ifade eden bir lisandr. Bunlar gibi mletiee lik eden bir hayr sahibinin fiili de hrdr, nk hayr dediimiz ey hakkn ve hakikatin ahlkta tecellisidir. Fiil hr olmak iin ya doru olmak lzmdr ki bu ilimdir, yahut hayr olmak lzmdr ki bu ahlktr, yahut ta gzel olmak lzmdr ki bu da san'attir. u halde hrriyet: ilimin, ahlkn, san'atin, daha ksas mefkurenin kendisidir. rade, hr bir fiili ihtiyar eden ruhumuzdur... Bu mefkrevlik an hrriyetin tek seciyesi deildir, hr fiilin en byk ayan yeniliktir: Hr fiil her gn bir itiyat veya insiyak saikasyle yaptmz uursuz daha dorusu az uurlu bir hareket deildir. Hrriyetin an, uurlu olmaktr. Her gn itiyat saikasiyla

48 Ict paralarn kirlilerini atar gibi, yahut huzurunu ihll eden dilencileri kogar gibi imane.veren bir zenginin hareketi hr deildir, nk uursuzdur, htiyarszdr, mihanikidir. nk byle bir hareket ne uzun bir teemmln, ne de zntl bir cehtin eseridir, sadece ahkhn mahsuldr. Halbuki askere iane vermek iin boynundaki paralar sken kyl kadnnn hareketi ok hrdr, nk uurludur mteemmilanedir, nkr btn kalbin, btn benliin ifadesidir.. Namus ve istikll iin cephede lenlerin emeli tahakkuk ettikten sonra byk maksad herkes gibi alklayan mukallitlerin fiili hr deildir, iman taklittir, zira bu hareketleri alelade bir korkunun, yahut alelade bir menfaat endiesinin mihaniki tesirlerine muadil gibidir. Halbuki eli aya tutmyan bir ktrmn bile millet yolundaki en ufak bir heyecani hrdr, zira beenilmi, seil mi've ylece duyimutur. Hr hareketlerin byk bir art da imtidathr. Mihaniki fiilleriniz, esir hareketlerimiz parlayp snc, gelip jgeicidir, evki tabiilerin, hiddet ve iddetlerin, alelumum safil ihtiraslarn fiili devamszdr, ihtiras bir kere huylandktan sonra kendi kendine trmalayan sinirler kadn gibidir! Halbuki hrriyette uursuz gibi, bir nizam da vardrki, hrriyetin nizama tabi olan bu uuri hemde sreklidir, gittike parlayc, gittike kuvvetlenicidir. Bazen bir mefkurenin istihsali iin btn bir batnin mr kifayet tmez. Mefkurelerin icrasn ok kerre nesiller deruhte ederler, mefkurenin tahakkuku tarihlere der. Halbuki zulm, ekavet, haksz bir istil hergn ve fani kuvvet gibi zail olucudur. Hrriyet en sefil bir hceyreden en ali melekeye kadar btn uzviyetin ve btn ruhiyetin ittifakn, ittihadn temin eden manev bir hkmdardr. Hr olan hayatlarda igtia yerine intizam, inhizam yerine ittifak bardr. Vahdet ve ahenk hrriyetin andr, fitret ve fitne

49

yalnz uursuz ve vicdansz hayatlarn felketidir... Hrriyet ne haric bir hayalin taklidi, ne de bir hesabn mahsuldr, hrriyet varlmzn en derin noktalarnda gelen bir sesin lemdeki aksi sedasdr. Hrriyet ruhun muazzam bir hamlesidir. Hr hareketler bakir, mstesna, nevinde mnferit hareketlerdir. Kavinin zayfa tesallt hi te hr deildir, nk tamamie madd bir hesabn mahsuldr. Fakat lnn diriye savleti hrdr, zira hesabm zttdr. Hrriyet basbadelmevte mashar olan milletlerin sfatdr, nk bu mashariyet gayr memul, gayr muntazar bir keyfiyettir. Hlsa hrriyet ruhun bir harikasdr. imdi hrriyetin kat'i bir lisanla ifade ettiimiz bu seciyelerini milletimizin hayatna tatbik edelim. Ne greceiz ? Mefkure denilen, vahdet ve ahenk, imtidat ve harikuladelikten ibaret olan bu sfatlar aynen ve tamamen milletimizin hayatnda bulacaz. Mill Hareketin btn evsaf hrriyetin bu saydmz evsafdr. Mill Hareket dnyann en hr bir hareketiydi, zira bu hareketi besleyen ne kuru bir hayal, ne de basit bir fikirdi, belki bu bir tasavvur, fakat tasavvurlarn en alisi olan milliyet tasavvuru yani dinde, ahlkta, zevkte mstakil olmak tasavvuruydu. Mill Hareket hr bir hareketti, zira her ne namda ve her ne itihatta olursa olsun ilim, istikllsiz bir milliyeti teyit etmiyordu, sonra hi bir ahlk meshebi esaretin bir fazilet olduunu iddia etmiyordu, hi bir zevk, hi bir eser sanatte hakszl gzel bulmuyordu... Mill Hareket ayn zamanda ilmin, ahlkn ve sanatin, mefkurenin yolunu tutmutu, onun iin hr b'r hareketti. Mill Hareket hr bir hareketti, nk bu hareket, asrlk bir pulatikann mukerreren ifls etmi eski diplomat zihniyetinin sahte bir taklidini yapmyordu. Belki kuvvetini uurdan, milletin vicdanndan alyordu, taklitten, tekrarden, mihanikiyetten daiam azade idi. Btn kudreti cehitten, azimden geliyordu. Mill Harelcet hr bir harektti, nk, btn madd ve 4

50

haric olan eraitin maks olmasna ramen, senelerce bu hareket devam etti. Hi bir inhill, hi bir zaaf eseri gstermedi. Bu hareket devam ettike zayfhyacak yerde kuvvetlendi, kuvvetlendike devam kudreti artt. Mill Hareketi srf bir hareketi askeriye eklinde grenlerin zehabna ramen bu hareket butun mteakip ve mteselsil ekillerde devam edebilecektir. Mill Hareket hr bir hareketti, zira en cahilinden en alimine, en, zenginine en fakirine, en knden en byne, en yaknndan en uzana kadar btn fertlerin, fert denilen bu itima hceyrelerin azam hayatiyet ve azam faaliyetiyle bir ve btn olan maksada, vazifeye itirakini temin ediyordu. Bu maksada yalniz hr Anadoluda deil, istilya urayan topraklarda, hatta yalnz Trkiye sahesinda deil, btn islm leminde maddeten ve manen itirak ediliyordu^ Sanki btn trk milleti ve islm mmeti yekpare olmu gibi alyordu. Mill Hareket hr bir hareketti, nk r hrriyetin en byk almeti olan harikuladelii vard. Bu hareket Trklerin uzun bir muharebeden kt ve silhlarn teslim ettii tarihte balam ve en diri, en gen bir millet eserinin fevkaldeliini gstermi ti.te mill harekette bulduumuz kudretler temamile hrriyetin yaratc kudretleridir.Denebiiirki ilk defa istiptada kar isyan ettikten sonra arkta Ktlamare, garpta anakkale kahramanlklar ek' nde tecelli eden mill irade Mtarekeden sonra en yksek eklini bu Mill Harekette bulmutur. Mill Hareketin hr olan sfatlar karsnda yunan hareketini yalnz maks sfatlarla tavsif edebilirsiniz. Bizim hareketimiz mefkureden fkrrken onlarnki hrstan damlayordu! Bizim hareketimiz ilmin, ahlkn, san atin bir tercman iken onlarnki hak ve insaniyet denilen mefkureye isyan ediyordu! Biz vicdanmzn emrini yapyorduk, onlar imparotorluk taklidi yapyorlard t Biz devam ederken onlar dalyor, biz yaratrken onlar lyordu!.. Biz hak vadisine ktk, mstevli iken mnhezim

Ki

olan Yunanistan ne olacaktr ?.. Vicdandan gelmiyen safil ihtiraslarn tabiati bir derece tefe'l etmemize msade ediyor. Yunanista durmayacak, kudurmu gibi nihayet kendi kendini sracaktr !...

Trk inklbnn psikolojik mahiyeti


Bir inklp iki trl mtala edilebilir : Onu vcde geliren itima mtekaddimleriyle, bir de bu inklbn ruhu itibariyle.. Mazide hangi messiseler vard, hangileri rmtr, hangi mefkureler canlanmt? Btn bu meselelerin inklp zerine tesiri neden ibaret olmutur? Bunlarn tetkiki itima noktay nazara aittir. Halbuki bir inkilp vcude gelirken kendisiyle birlikte ne gibi ruh haletler dour du ? Ne gibij kymetlere vcut verdi, bilkis ne gibilerini itibardan drd, hlsa inklbn tarihte deil, yaayanlarn ruhundaki faaliyetleri, safhalar neden ibarettir? ite bu ksmlarn mtalas inklbn ruhiyatdr. Binaenaleyh bir psikoloji mevzuudur. Ben trk inkilbn bu noktay nazardan mtala etmek istediim zaman onda balca hassa gryorum ve bu hassalaz trk inkilbmn ruhiyat iin mhim farikalar olarak kabul ediyorum: Birincisi: inklbn gayesinde ki, hedeflerindeki kat'i vuzuh. Trk inklb nekadar ge olursa olsun, muayyen maksatlar evvel tasavvur ve hazim etmi ve bunu hi bir safsataya meydan brakmiyacak surette tespit etmitir. nklbn btn tarihinde tesadf edilen ve bir fikri sabit gibi inklbn btn edebiyatn dolaan istikll fikri bu iddiann en kat'i delilidir. Trk inklbnda istikll yalnz mnakaas kabil olmyan deil, mnakaas caiz olmyan kir fikirdir. "Ya istikll ya hi!,, fikri bu hkmn kuvvetini gstermiye kfidir. Saltanat bu neviden hi bir fikir vcude

getirmemitir. u halde trk inklbnn farikas yepyeni fikirler olmasa bile, fikirlerdeki hendes camittik ve kat'i vazhtk onu son derece temyiz edecek vasflardandr. Trk inklbnn ikinci byk hassas tad duygularn lemmul olan kaynaklardr. Trk inklab ne kuts saylan ne de ihtiyar veya ayan hrmet sayld iin sevilen insanlarn muhabbeti ile yaamyordu. Trk inklabn besliyen kaynaklar dorudan doruya beeriyetin idi. stikll, medeniyet, milliyet, ebediyet... gibi duygular ki her biri ferd veya hodbin bir hassasiyetin eseri deil, tamamiyle itima meneli kymetlerdir. nklp byle yaparak asl ve iyuhti olduuna inanyordu. nk kuvvet ald membalar bir ahsn, bir milletin menbalar deil, btn tarihin, btn beeryetinidi. nc hassas udur: Trk inklb canl cansz mevcutlardan mrekkep, icap ve zaruretten baka bir kanun tanmyan bir lemde bir nevi icap ve zaruretten ibaret bir hareket olarak tecelli etti. Manialar, tehditler.amatalar, hatta ricatler, hi bir ey onun zarur olmak ve tabiatn' icra etmekten ibaret olan varlna sekte veremedi. Bu itibarla trk inklab lemde mevcut olan sabiteler, seyyareler, maddeler, canl mevcutlar gibi, ayn emde kendisine mahsus bir seyir ve tekml vucude getirdi. Hareketlerinde sebat inklbn iradesini temyiz eden en mhim hassadr. imdi trk inkilabm temyiz eden bu hassalar nazardikkate alalm. Ne greceiz? Onun banda bulunan byk adamn psikolojisini.,. Her eyden evvel fikirlerinde riyaz bir aklk, duygularnda beer bir akis, iradesinde fizik bir muayyeniyet. Bu iki psikolojinin muvazilii bizi u felsefeye srklyor Ferdin hayatnda olduu gibi> cemiyetin hayatnda da tek ve mutlak bir istikamet yokturHayat istikamet tellerinden, temayl ve istidad demetlerinden ibarettir. Bunlardan birini, bir kan intihap etmek onlara

53 vcut ve cismaniyet vermektir. Bilkis dierlerini terketmek onlar dumura uratmaktr. u halde byk adamlar milletlerini olduu gibi srkliyen insanlar deil, millet denilen temayl ve istidad huzmelerinden seen ve onlardan bir iktidar yekunu vcude getiren san'atkrlardr.

Bahvan Ali Osmann anlay


Bahvan Ali Osman, o ne bir evliya, ne de bir eytandr, alelade bir insandr. Geen sene benim bahvanimd ve memleketine gidinceye kadar benimle alt. Buradaki fikirlerin asl sahibi kendisidir. Ben bu fikirleri yalnz tarz ve sluba soktum : Bir ilk bahar gn baheye ktm. Ali Osman her zamanki gibi alyor, toprak belliyordu. Bahvanl ondan daha iyi anladm zanneden ben, Ali Osmann faaliyetine dikkat ediyordum. Ali Osman bir bel vuruyor, fakat dakikalarca elini topraa sokarak kartryor, yabani otlan ayklyordu. Ali Osmann bu faaliyetinde vakit geiren tenbel bir adamn kesik hali vards. Sordum: Ne yapyorsun, Ali Osman aa?... dedim. Bel belliyorum Beyim. ok ayrk var, onlar temizliyorum, dedi. Temizlemesen ne olur?! Ali Osman hayretle yzme bakt : Ne sylyorsun sen Efendi! Temizlemesem ne mi olur?! Ayrk her taraf kaplar dikdiin ey kaybolur. Dnyada bunun kadar arsz, bunun kadar it canl ne vardrki!. Nereye dse orada biter, nerede bir sap bitse oray kaplar. Ayrk sebzenin, iein dmandr. Hnzr tpk kt insanlara benzer. Nereye bir tanesi girse orada fenalk c oahr, artk iyiler yaayamaz olur. Ali Osmana itiraz ettim :

54

yi amma Ali Osman Aa byle ber birini elinle ayr ayr ayklayacana, zerine bir apa vursan olmazm?. Bu sefer Ali Osman glerek u cevab verdi : ocukmusun sen efendi! Hi ayrn kkleri topran altnda braklr m!? Sen apa ile stn kesersin, dzlersin, ayrk ld sanrsn amma o topran altnda yaar, tpk fena insanlar gibi gizlenir. Tam mahsul yetiecei vakit birde bakarsn ki ban kaldrm. Artk gcn yeterse ura! Btn emeklerin boa gider... Ben tecrbeli bahvann merakn takdir ettiim iin onu bir az daha syletmek istedim. Canm Ali Osman aa, o halde ayrklar kt zaman birer birer ekersin olmaz m? Bu sefer Ali Osman ne gld, ne de yzme bakt. Bu tavsiyemin hayattan ald btn tecrbelere kar geldiini dnrken gzleri evinden frlar gibi oluyordu: Delimisin sen Efendi?! dedi. O hnzr ayrk ayklanr m hi?! O bir kerre topran altnda kald m, kklerini her yere salar. Sonra onu karaym derken btn mahsul kaybedersin!.. Bahvan Alt Osm ana son sualimi sormak istedim: Ali Osman aa ka senelik bahvansn? Efendi, yirmi be! Sence usta bahvan kimdir, bana sylermisin ?.. Kim ki evvel tarlasn iyice ayklar, iinde ayrk deil, ty bile brakmaz, kim ki tohumu iyi seer, kimki iyi tohumu tam vaktinde dikmeyi bilir, kim ki mahsuln yalnz ottan, hayvandandan deil, kendinden bile kskanr, ite o adam bahvandr Efendi... imdi Ali Osmann kanaatini geniletiyorum: "Tarla,, bir cemiyettir. "Tohum,, bir harstr. "Ayrk,, taassup, irtica, gibi menfi bir hayattr. "Ali Osman,, bir idare adamdr ? "Bahvanlk,, ise itima hayat hakkndaki mspet fikirlerimizdir. Bu hadler bir kerre malm oidukt~n

sonra Ali Osman in kanaatini itima hayatmza da tatbik etmek mmkndr.

nklb tanmak lzmdr


nklp bir kelime deildir. nklp e'niyet zerinde kazanlm bir zaferdir. O hatta madd ve mspet bir eydir. Baz fikr vaziyetler vardr ki inklab doru anlamamza engel olur: 1 nklb kelimelerle dnmek. Halbuki inklp bir e'niyet olduundan, e'niyet olarak dnlebilir. 2 nklb "siyas n diyerek daima gelip geici bir ey sanmak. Halbuki sath inklplar gibi, uzv ve bnyev olanlar da vardr. 3 nklb sadece tarihin ve itima mukadderatn bir neticesi sanmak. Halbuki her ne de olsa, inklp bir emir, bir emrivakidir, mutlaka bir fert tarafndan istihsal edilebilir. 4 nklb sadece bir adamn eseri sanmak. Halbuki cemiyetin karnnda olmiyan ve vakti gelmiyen bir nklp zorla dourtulamaz... te vasl olduum netice udur: Bir inklp her hangi tabi bir hadise gibi ancak bir ilmi ve metodu olan insanlar tarafndan doru anlalabilir. Niin byie yiphmyor ? Bunu ilim ve hars messiseleri mutlaka yapmaldr.

htill m, inklp m?
Gustave le Bon bir "ihtill bir "inklap deildir, demi! Bunu derken de trk inklbn kastetmi!., lim yerine dram ve trajedi yazan bu gzel sluplu adamn ne demek istediini acaba yalnz ben mi anlyamyorum?! te ^'rk, ruh, karacter, ali, safii...,, Gibi bir ok kelimeler ki mu-

harririn bunlarla kastettii ilm manalar anlamak hemen? kabil deil. Bence Gustave le Bon e'niyet fikirleri zerinde alan yar edip, yar mtefekkir, cazip sluplu bir muharrirdir. Daima ilhamkr, fakat hi bir zaman ikna edici olmyan bir muharrir!.. Niin bir ihtill bir inklp deildir?.. nk fikrin sahibine gre, ihtill sath, inklp ise bnyevdir. Yine ayn kanaata gre, ihtill an ve fevr, inklp ise tedric ve tarihdir... Bu kanaat eski olduu kadar da hayatn btn vakalarna uymiyan bir tedri nazariyesinin eseridir. Halbuki inklplar an de olabilir. "Yaratc tekml nazariyesi,,ni biyoloji sahesinden sosyoloji sahasine gtrmekte hata yoktur. Bir ihtille tekml kymeti verdiren ey, ne onun gl ne de onun genliidir. Sadece eyann tbiatine ve hayatn seyrine muvafk olmasdr. Trk inklb hak ve hakikattir. nk ezel e'niyetlere uygundur.

Yen! hayat

Yeni hayat
"Misaki Mill,, denilen mefkurenin ba dndrc bir sratle terakki etmekte olduunu grenler memnuniyetle kark bir hayrete duar olmaktan, ayn zamanda tarifi g bir gurur duymaktan kendilerini alamyorlar, bu mefkurenin sihir ve kudreti gibi bu sratin imknn da bir derece hesap ve mukayese etmek istiyorlar. Malmatmzn ve tecrbemizin mahdut olan unsurlare byle bir hesap ve mukayeseye muvaffak olamaynca, mill hareketin tarihini az ok asri bir feza ierisinde grmek biz stanbul Trkleri iin tabi bir haleti ruhiyedir. Fakat akl ve muhakememizin aczi ne derecede olursa osun, hayat ve hakikat hissimiz bize itima neviden phesiz hayrl ve halskr, bununla beraber mukavemetsuz bir cereyan ierisinde ferd hayatmzn akp gittiini sylyor. Bizi artan en mhim sebepererden biri belki itima hayatmz hakknda mantk zoryle edinilen mphem ve mahdut fikrimiz, daha dorusu vakalara uymyan eski telkkimizdir. Zira Harbi Umumdenberi Trk milletinin ruhunda, zihninde iasl olan inkilp, tahminlerimiz fevkinde byktr, Muharebeleri srf mekanizmesi noktai nazarndan dnp "ykmak, kesmek... fiilleriyle ifade edenlerin enfs hkmleri nasl mnferit ve mcerret bir merhamet yahut insaniyet fikrinden mlhem olursa olsun, muharebelerin itima hayattaki mspet tesirlerini tetkik edenler gzlerini temamile hakikat zerinde doladrmlardr. Muharebeler itima tabakalar sarsan, eski ahlk, iktisad manzumeleri yerinden oynatan zelzelelerdir. Harbeden cemiyetler bnyelerindeki hceyrelerin nesci deitiini de hissederler.te btn bu itima ihtilllerin erge vasl olaca bir tevazn ve

60

taazzi hali vardr. Yoksa cemiyet byle bir intizama mazhar olmadka payidar olamaz. Harp nasl bir hali tab ise sulh ve skn da onun kadar tabi bir haldir. u taktirce senelerce harb eden bir cemiyetin kendi bnyesinde has olan ihtillkr hareketlerin bir tevazn haline girmesi emi tabidir. Bu gnk Trk milletinin hayatnda grlen bu sratli yenileme faaliyetini uzun zamandan beri mtemadi muharebeler, mtevali felketler neticesinde hasl olan tahavvlerin zarur bir neticesi olarak telkki etmek dorudur Merutiyet iptidalarndan beri devam eden bu itima tehavvler neticesinde gerek maddiyet ve gerek maneviyet: sahasinde br ok kuvvetlerin tecellisine ahit olduumuz, gibi, bir takm zayf kymetlerin de feyz ve kuvvet kespettiine ahit olduk. u halde cemiyetimizin bnyesi gibi ruhu da, yani ahlak hukuk zihniyeti de beraber degimtir Bu uzun cidal hayatnn bize rettii hakikatler mutaaddittir Eski Trk-Yunan harbi bize idareyi mutlakanm Rumen'de a ve plak brakt neferlerin sefaletini gsterdi. Harbi Umum bir millet iin siyas ittifaklarn her ne temin ederse etsin, bnyesinden temamiyle hari kalan mahiyetini gsterdi. anakkale mdafaasnn rettii hakikat trk milletinin namus ve istikll mefkrasine verdii kymettir. Mtareke gnleri bize aciz hkmeti tarafndan terkedilen bir milletlerin nefsinden ve iradesinden baka destei olmyacagm anlatt. Mill mdafaann tarihi ise fenni usullerle idare edilen bu harbin manev kuvvetlerle birleince lemde eref ve istikllin yegne mdafii olabileceini^ bizimle beraber leme ispat etti.. Bu fikirler alelade fikirler deil, btn mdafaalarn tarihinden kan cani* fikirlerdir. Yeni Trkiye Devleti bu canl fikirlerin vcudnden, zamanda ve meknda tahakkuknndan baka bir ey deildir. Yeni Trkiye Devletini eski Osmanl saltanatnn bilfasila devam addetmek nasl doru deilse, yeni

61 devlet hayatmz eski devlet hayatmzn tekerrr ve taklidi eklinde tekmln beklemek te o derece doru deildir. Millete nasl yeniledikse devlete de yenilemek zaruretindeyiz. nk yeni hayat milletin nefsine itimadndan domutur, binaenaleyh ati mutlaka bu nefsin eref ve izzetine lyk olacaktr.

Demokrasi nedir?
Memleket hi bir tarihin idrak etmedii ve hi bir memleketin ahit olmad muazzam bir inkiib vcude getiriyor. Es3reti hrriyete, yeisi mide, ademi imkn tahvil eden byk irade imdi de Demokrasinin icabatn mutlak surette tatbik ediyor. Bu eser karsnda ilimin sar ve dilsiz kalmas mmkn deildir. Geri ilin. adamnn adi siyaset yapmas caiz deildir, fakat siyaset ve siyas inkilplann ilmini yapmas neden cayiz olmasn?!. nk siyas inkilplar da - din, ahlk ve iktisad inkilplar gibi - itimadir, binaenaleyh onlarn da afak bir mevcudiyetleri vardr. Afak bir surette tetkik edilmeleri lzm gelir. Dier cihetten ya Demokrasi itima hayatmzn esaslarn sarsacak derecede derin bir inklptr, o halde bunun neticeleri hukuk, ahlk, terbiye lisaniyle vazihen ifade edilebilir. Yahut ta Demokrasi bu neticelerle alkadar olmyan sath bir deiikliktir, o halde bu deiikliin derecesi ve mahiyeti anlalmaldr. Halbuki Demokrasi memleketin btn ahlk, hukuk, terbiye ve maarif sistemini deitirecek derecede derin, itima tahavvllerdir. Binaenaleyh ahlkta, hukukta, siyasette, terbiyede.., bunun akisleri olmak lzm gelir. Bu akisleri ve neticeleri grmek iin her eyden evvel Demokrasinin ne olduunu vazihen ifade etmek mecburiyetindeyiz. Demokrasinin ne olduunu anlamak iin de bu sekilin tamamiyle zdd olan Kast devrine iraei nazar etmek lzm geliyor:

62 -

Kastlar Hindistanda yaiyan ufak cemiyetlerdir. Bunlar demokratik cemiyetlerden temyiz eden seciyeler unlardr: 1 Kast dahilindeki fertler ayn hukuka malik deildir. Kast dahilinde rahiplerin, muhariplerin, zrram arasnda hukuk farklar vardr. Mesel muharip zrraa mafevki, rahip muharibin mafevkidir. 2 Kastn erkek efrad iin mesel dier bir kasttan kz almak, dier bir kastn yemeini yemek, ecnebilerle temas etmek., gibi birok fiiller memnudur. Bunlar byk gnah tekil eden fiillerdir. 3 Kastn efrad mesleini intihapta da serbest deildir. nk bu cemiyetlerde meslek intihab aile ile mukayyettir. Mesel rahibin olu rahip, muharibin olu muharip, demircinin olu demircidir. Binaenaleyh meslek* ihtisas verasetin bir tabiidir. 4 Kastlar arasnda bir nevi umum vahdet olmakla beraber, her Kast dierinin son derece muhasmidr. Aralarnda taksimi amel yoktur. 5 Kast devrinde cemiyet son derece hareketsiz, atldr. Bu devrin insanlarnda ne fikren, ne de fiilen cevvaliyet yoktur. Cemiyetler kastlar devri dediimiz bu btida ekli idrak etmilerdir. Demokrasiye ise en ge vasl olmulardrnk Demokrasi itima tekamln son merhalelerinden biridir. Demokrasi devrine girmi bir cemiyetin seciyeleri Kastlar devrindeki cemiyetin bu seciyelerine tamamiyle zddr. yle ki: t Demokratik bir cemiyette fertler kanun nazarnda ayn hukuku, ayn kymeti haizdirler. Demokratik cemiyette snf tekilt yoktur. Muhtelif meslek erbab arasnda hukuk farklar mevzuubahis deildir. Hi kimse dierlerinin ne mafevki ne de madunudur. Butun insanlar snf, meslek, rk, cins, meshep farklar nazi itibara alnmakszn msavidirler.

2 Kast dahilinde din bir mahiyeti haiz oian bir ok fiiller demokratik cemiyette ldin bir mahiyeti haizdir. Mesel Demokrasi ferdi istedii cemmiyetten kz almakta ve istedii yemei yemekte ve ecnebilerle temasta ve buna mmasil olan btn fiillerinde serbestir Hi bir din kaytla mukayyet deildir. 3 Demokroside fert istedii meslei, istedii vele intihapta serbestir. Meslek intihab Kastlar devrinde olduu*: gibi aile ile mukayyet deildir. Mesel alimin olu demirci olabilecei gibi, demircinin olu da alim olabilir. 4 Kast devrindeki husumetler Demokrasinin meslekleri arasnda yoktur. Demokraside meslekler taksimi amele ve tesande mstenittir Demokraside meslek zmresiyle meslek zmresi arasndaki his, husumet deil, bilkis muhabbettir. 5 Demokratik cemiyette fert son derece fail, hem fikren, hem de fiilen cevvaldir. O Kastn bir zerresi deil. Cumhuriyetin bir ahsiyetidir. u takdircs demokratik cemiyetlerin seciyelerini hlsa etmek istersek diyebiliriz ki bu hlsa "Hrriyet,, ten ibarettir. Hrriyet, btn vatandalar iin ayn hukuku kabul eden "Msavat,, eklinde hrriyet, btn vatandalar iin vicdann kabul etmedii veya muvafk bulmad velayete tabi olmamaktan ibaretan olan " dnyevilik,, eklinde hrriyet, kendi kuvvet ve kabiliyetinin msade ettii meslei intihapta serbes kalmaktan ibaret olan "msavat,, eklinde hrriyet, zmre ile zmrelerin, millet ile milletlerin msalehasndan mtevellit "tesant,, eklinde hrriyet, ferdin hem cisman hem de ruhan melekelerini azam derecede ve serbesce nevnemaya mazhar olmasndan tevellt eden ahlk ve insan bir "ahsiyet eklinde hrriyet... Btn ou artlar ve'neticeler toplanarak denilebilir ki :Demokarsi Adalet mefkuresinin tecellisidir. Baz kimseler bu msavatln bir vahime ve msavatlk mcadelesinin sunn

_ 64

olduuna kanidirler. Geri ilmin ve felsefenin tarihinde mefkurelerin bile vahime ve cehil eseri olduunu syleyenler gelmitir- Fakat hi bir zaman itima mefkureler gibi milyonlarla insann vicdann saran kuvvetlerin zaruretleri, itima zaruretlere tekabl etmedike cehalet yznden payidar olmasn akil bizzat nefyediyor. Bu gn btn avrupa milletlerinde ve bizde Demokrasi ve Cumhuriyet eklnde tecelli eden mefkure de tarih dinlerin zuhuru gibi itima hayatn tevelit ettii bir zarurettir. Buna bu gn de mutavaat etmemek belki mmkn olurdu. Fakat ne byk zarar ve istiraplarla ve ne byk tehlikelerle!.. Filhakika Byk adamlar yanhz hayatn bouk ve ksk sesini iidebilenlerdir. nklb u veya bu vasta ile, u veya bu ekilde yapp yapmamak geri ellerindedir, fakat mefkureyi halk ve icat etmek ellerinde deildir. O, sadece tarihin bir mucizesidir. Nitekim Demokrasi mefkuresi de ilk defa Avrupa milletlerinde zuhur etmi deildir. Tarih ve itimaiyat onu yunan medeniyeti kadar eski buluyor. Ayn mefkurenin uzun bir husufe oradktan sonra tekrar tecellisi bir gnlk i olmamtr. Bilkis bu mefkure bazen siyas bir uur gibi ronesan'dan beri tenvir ede ede zamanmza kadar gelmitir ve btn asr milletleri sarsmtr. Rnesansin edebiyat yunan felsefesinin mahsult gibi bu mefkureyi de takdir ve tepcil ediyordu. Fransa htilli Kebirinin kahramanlar ruhen rousseau'nun "tabiat,, umdesile ve "Contrat social,,'in verdii hamle ile hareket etmekte idiler. Mttehidei Amerika istiklli mcadelesinde grld gibi, baz inkilblar da ayn mefkureyi incilden istinbata kadar gidiyorlard. Syleyenler ve syletenler pek oktu, fakat sylenen birdi. O da btn bu iirler, tefsirler ve iddialar arkasnda yaayan ve deien bir cemiyetin itiyak idi. Kim iddia edebilir ki trk tarihinde bu mefkure tekevvn ederken onun terkibine milletini aldatan Sultanlarn hatras, Trabulusta, Balkanlarda, anakkalede,

65

Arabistan da len mehul Mehmetierin h da karmamtr, inklbmz gzleri karartacak derecede bamz dndryor. , inklbn lemden bekledii cesaretlerine ve tehlikelerine itirak olmyabilir. Fakat hi olmaisa olan anlamas ve anlatmasdr.

nkilpta yarm yoktur...


Biz tahsilimizi Merutiyetten evvel stanbul Darlfnunu Fen ubesinde yaptk. Hocalarmz arasnda mteveffa Vasil Naom Bey gibi hdayinabit olarak yetimi mehur bir kimykker ve byk bir mrebbi bulunuyordu. Bu .zatin derslerinde hem ilm fikirler, hem de bedi bir mahiyet vard. Hocamz tecrbelerinin kymetli neticelerini bildirirken ak, kuvvetli ifadesini ve kuvvetli telkkileriyle bizde ilim fikrini, ilim muhabbetini de vcude getiriyordu. Fakat btn - bu vasflarna ramen Vasil Naom Beyin dersi, kimyann alat ve edevatndan, hatta en ufak tacrbelerden bile mahrum bulunuyordu. Filvaki o zamanki Darlfnnunun kimyahanesin de ancak bir ka eza dolab vard!.. Bu kimyahaneyi ancak bir iptida mektebi mzesi gibi ziyaret eder, fakat ellerimizi hi bir eye srmeden darya kardk!.. Bizden evvel ders alanlar kendisine atfen u szleri sylemilerdi. te size bu cismin terkibi.. Lkin bu cismin kokusunu tebeirin kokusundan, rengini de tebeirin renginden anlarsnz!.. :Bu szler btn hayatn tecrbe ile geirmi ve "Beni kuyuya atsalar yine a kalmam, kimyam sayesinde- kendime gda yaparm!..,, Diyen ilmine marur kimyakerin AbdJ Hamit istipdadna kar bir isyan idi.. stipdat, Darlfnunu ncrk bW hareket ve inklp yapmak iin deil, srf Saltanatn1 JHrdarfnnun olduunu gstermek iin yaatyordu. JHi unutmam, fcir' gn, o Zamanki Darlfnnunun, im5

66 -

diki DarimuaHiminin koridorlarndan birinde dolarken Darlfnunun ziyarete gelmi olan ecnebileri gezdirmekte olan bir memurun u szleri sylediini iitmitim: "Darlfnnunu gsterin diyorsunuz... Burada gsterecek hi bir yok ama'israrnz zerine yine gstereyim !... Hlsa mutlakiyet maarifi bir gsteri ve idareyi maslahat maarifiydi. O zaman hi bir ey ciddi, hi bir ey esasl ve tamam deildi. Bu noksan, mutlakyetin btn idare ubelerinde vard. Hukuk, iktisat hey ey byle eksikdi... Mmkn olduu kadar gn geirmek ve yarn iin yine yarm tedbirler dnmek, Abdl Hamidin btn dehas ite bu noktada tecelli ediyordu!.. Merutiyet tarihi faslal, skc tereddtlerle doludur. Bazen iyi bazen fena bazen mterakki bazen mtereddi, olan bu tarih itima ve siyas hayatn her nevine ahit oldu. Fakat esasen bu devrin de evvelkinden fark yoktu. dk bu devir de hi bir ey, hi bir maksat zahir, ariz endielerden salim bir surette, tabi, zarur artlar dahilinde vazedilip halledil-, miyordu. Her ey vukuatn, tesadflerin eseri idi. Mutlakiyet devrinde esasl teceddtlere mani olan, bir ferdin, Sultann itipdat idi. Merutiyet devrinde ayn teceddtlere mani olan mteaddit fertlerin kararszl idi. Sanki itima hayat, btn kudret ve hamlesiyh tecelli iin yekpare bir ruh ve ceset bulamam, para para kanaatler tayan, zayf fertler arasnda dalm kalmt!.. Trkiye, tarihinin en kara ve betbaht gnlerinde bu camiay, perakende olarak helak olan mill kuvvetlerini ate ve hararete kalbeden mihrak buldu. Bu tekasf neticesindedir ki ecnebi istils, esaret, Saltanat... her ey ykld... Btn bu eserler, Harekat Milliyenin tarihidir. Ayn tarih bize u hakikati bariz bir surette ispat ve iln etmitir: 1 Bir millet ne kadar cahil ve madd medeniyet itibariyle ne derece geri olursa olsun, istikll ve erefini muhafaza etmek heyecann duyduu mddete lm

67

saylmaz. Ei verirki bu heyecana mihrak olacak tarih kahramanm bulsun.. 2 Asr kahramanlk, bir heyecan ve irade kahramanl olduu kadar, ilim ve teknik kahramanldr. an ve eref, vatan ve millet namna lmek byk bir i, fakat milletini, vatann an ve eref, sahibi bir vatan ve milleti olarak idameye muvaffak olmak byk bir dirayet ve fikir eseridir... 3 Yeni bir eser vcude getirirken, yeni bir millet yaparken ve yeni bir tarih yaratrken byk adamlarn mracaat ettii tek usul vardr: Tarlay batan aaya temizlemek ve yeni binay yepyeni malzeme ile ve yepyeni nispetlere gre ina etmektir. nklbn birlemiyecei yanlz bir fikir vardr, o da yarm ve yama fikirleridir. ksitakdirde inklp hali hayatmz maziye iade eklinde ricatle neticelenmez, bsbtn ihtille mnkalip olabilir. Bu netice, hayat iin kazan mevzuubahsolurken byk bir ziyandr!..

Cumhuriyetimizin temelleri
Mutlakyetin ve merutiyetin bir mant olduu gibi, cumhuriyetin de bir mant vardr. Cumhuriyetin esas adalettir. Adaletin ilk art msavattr. Msavat, btn vatandalarn ayn hukuka malik olmalar, hi bir ferdin ve hi bir snfn sultasna maruz kalmamalar, itima feyizlerden, itima nimetlerden istifade etmeleri ve itima bir meslek intihab hususunda btn vatandalarn ayn vesaite mazhar olmalardr. u takdirce cumhur hkmetin ilk mhim vazifesi fertlerin veya snflarn sultasna mni olacak, aile, ehir, asalet, servet fark olmakszn btn vatandalarn mill hayatn feyizlerinden ve nimetlerinden istifadesini temin edecek olan kanunlar ve messiseleri vcude getirmektir.

68

Cumhuriyet iinde adl, hukuk slhat idare eden mihver fikir, ite bu "msavatlk,, tr. Bu msavatln hukuk ve kanun eklinde tecesst etmesi kfi deil, ruhlarda, vicdanlarda uurlanmasi, iradeleri tahrik edebilecek bir hayatiyet kazanmas da lzmdr. Onun iin cumhur devlet, kanunlar ve mahkemeleri gibi mekteplerinin de hayatn msavatlk esas zerine tensik etmeli, ayn zamanda tarih, ahlk, edebiyat ve felsefe dersleriyle bu kymetleri takviye etmelidir. Taki cumhuriyet inklb aristokratik ve monarik devirlerin mstehaseleri eklinde yayan l telkkilerden bsbtn azat olabilsin... Fakat asr cemiyet iinde msathm en byk dman servettir. Servet ve onun terakm sahibine bir tai kim imtiyazlar ve nfuzlar temin etmekle kalmayp servetolmyanlarn dolay isiyle mahrumiyetini ve servetliye kar esareti neticesini de tevlit etmektedir. Bu, bir hakszlktr. Cmhur devlet bu itima hakslzlklan btn kuvvetiyle tamir ve teifi etmek mecburiyetindedir. Bunun aresi itima tesant tekilt vcude getirmektir, "tesantlk,,, msavatln bir eklidir. Hastahaneler, sandklar, sthaneler, ahaneler, ocuklar himaye ve fukara cemiyetleri... hep bu umdenin vcude getirdii messiselerdir. Bizde vakf en ziyade tesantlkten kuvvetini alan demokratik bir tekilttr. Cumhur devlet "Muaveneti itimaiye,, nam altnda adalete hizmet ederken bu hizmeti bir yandan da mekteplerinde ve maarifinde tesis etmek mecburiyetindedir. yle ki cumhuriyet iinde fakir bir aile, srf fakir olduundan dolay, evldp tahsil ettirmek erefinden mahrum kalmamaldr, iptidaden .ajiye kadar btn mektepler tahsile mstait fakir ocuklar: iin meccani olmaldr. Devlet, cumhuriyet esasna sadk kata mak mecburiyetiyle tal ve ali tahsilde "boursewlar, vakflar tesis etmelidir. Bu tesise yalnz deylet de, belediyeleri ve dier cemiyetlerde almaldr.

Adaletin ikinci art hrriyettir. Hrriyet, vatandalarn manev kuvvetlerin sultasndan azade olmas demektir. Bu manev kuvvet ister din bir akide, ister metafizk bir mektep, ister siyas bir itihat eklinde olsun, vatandalara zoria, akl, muhakemesi hilafnda kabul ettirilemez. Cumhuriyette hi bir kimse filn akideye sahip, filn mezhebe slik veya filn siyas kanaate malik olduundan ve kabili mnakaa, kabili itihat oian mes'eleri u veya bu suretle dndnden dolay takbih veya tezyif edilemez. Hi kimse ahsna ve ailesine ait olan husus ahlk va hayat telkkilerinden dolay tecziye olunamaz. Binaenaleyh din ile devletin yalnz nazar olarak deil, fiil olarak ta ayrlmas lzmdr. Devlet insanlar zorla mutekit etmek ve zorla zahit klmak iin kuvvetine, zabitesine mracaat edemez. Devletin fertlerden talep edecei ey, byle ahs kanaatlere nfuz etmek deil, mill hayatm temeli olan mterek kymetlerin masuniyetini temin etmektir. Bu kymetlerin mhim bir ksmn "hakimiyeti milliye ve hrriyeti ahsiye,, mefhumlarnda tophyabiliriz. Cumhur devletin asl vazifesi budur. Devlet bu vazifesini bir yandan kanunlar ve zabitesiyle yapmakla beraber bir yandan da tedrisatna dnyev bir seciye kazandrarak ve mill terbiyeyi hkimiyati milliye, hrriyet ve msavat esaslar zerine kurarak yapar. Cumhuriyetin mektepleri bu bitarafl yalnz mnakaay mucip olan akideler hakknda deil, hatta mspet mahiyeti olmyan ahlk tedrisat hakknda da gstermelidir. Hi bir akidenin hrriyet esasn ykacak surette nerine muvafakat etmezken her hangi maddeci^ intifaiyeci veya iftkriyeci feylesofun ahlak kanaatlerini gen nesillerin ruhuna zeredilmesine muvafakat etmemelidir. Bu devletin mektepte tedrisine muvafakat edecei manev c'ersler ancak tarih veya itimaiyata mstenit, yani ilm neviden dersler olabilir. Cumhuriyeti ykseltecek olan kafalar ancak bu mspet tedrisat sayesinde yetitirebiliriz.

70

nklbmz ve fikirler
Geende Trk inklbnn hararetli takdirkr olan bir Amerikal ile grtm. Bu zat on alt senelik inklp tarihi, bilhassa Mill Harektn safhalar hakknda bir eser yazacaktr. On alt senelik hayatn seyrini iyiden iyiye tetkik etmitir. Bu mlakatmz benim iin ok istifadeli oldu. nk bir Amerikalnn nerlere dikkat ettiini ve neleri renmek istediini anlatyordu. Suvallerinde birine verdiim cevap u idi: Zannediyorum ki siz milliyet uurunun zuhuru tarihini sormak istiyorsunuz. nk uursuz olarak mevcut olan milliyetin tarih', meb'dei yoktur. Bu srr, din kymetlerin iddetin kaybetmesiyle birlikde uursuzluk nahiyesinden uur nahiyesine girmitir. Her millette olduu gibi bizde de muharebeler, ahklar, zulmler gibi itima akibetler douran kitlev ve bnyev hareketler bu uurun uyanmasna sebep olmutur. Bu itibar ile eski Yunan harbi trk neferini plak bir halde gsterdii, sarayn istipdadna ve israfna ramen Trkn tkenmek bilmiyen hayat cevherini meydana kard iin gen ve mektebli zabitlerin ruhunda iddetli bir milli" yetilik veya halklk heycamn uyandrd. Balkan muharebesi bu intibahn dier bir amili oldu. Bu harp, bize hem milliyet atei ile yanan cemiyetlerin iradesini hem de mill idareye malik olmyanlarn eametini gsteriyor, ve hkmet idaresinde san sakaln hi bir kymeti olmadn, belki her kuvvetin mefkureden, iradeden, samimiyetten geldiini retiyordu. anakkale harbi bize asgar madde ile mcehhez mefkreci birordunun cihan ordularna kar koyabileceini trk ile gayr arasnda insanlk itibariyle hi bir ayrlk olmadn sylyordu... Btn bu vukuat trklk uurunun bir kuvvet fikri haline gelmesi iin kfiydi. Netice malmdur. Bu milliyet uuru bir yandan milliyyeti ve halki bir devlete,

_ 71 bir yandan da dnyev ve cumhur bir idare ekline inklp etti. Bu tarihin mtefekkirleri nastl altlar? Bu tarihte hangi ilimler, hangi felsefeler en ok hkmran oldu?.. tiraf etmek lzm gelir ki Mertiyettenberi bizde en ok okunan zat, Doktor Gustav Le Bon' dur. Bu zatin muhtelif ubelere, bilhassa kavimlerin itima ruhiyatna dair olan kitaplar bizi ok mteessir etmitir. Le Bon'un ak ve cazibeli ifadesi, hususiyle olduka amiyane olan dsturlar ve nass hkmleri henz itima meseleleri mspet surette tetkike almam olan memleketimizde kolayca ve abuka intirn temin etmitir. Bu zatin eserlerinden alnan balca iki fikir vardr: Bunlardan biri: cemaatler ananeci ve tahripkrdr. Dieri: bu cemaatleri idare eder, muharriklerdir. ncs: bu ananeci ve tahribkr cemaatleri idare iin mracaat edilecek vastalar tekrar, telkin gibi mihaniki ve nihayet pisikolojik fiillerdir. Le Bon'nun bizde mspet denilebilecek bir fikir neticesi vcude getirebildiine kani deilim. Eserleri bu suhuletine ve cazibesine ramen yalnz okundu, fakat hi bir tatbikat ve hkmet adam tarafndan kollanlmad. kinci merhalede fikirlerinizi en ok tenvir eden mtefekkir itimaiyat Durkheim olmutur. Durkheim'm mtefekkirlerimiz arasnda sratli intiar muhtelif sebeblerden ileri gelmitir. Bir kere mtefekkirlerimiz byle bir mektebe zaten muhta bir halde idiler. nk inklbmzn her gnk tecrbeleri bize ispat ediyord ki itima tekmln amili ne cemaatlerin kr ve uursuz ihtilllari, nede bu amil, feretlerin iradesi ve mihaniki telkin ve tekrarlardr. Cemaatin de, fertlerin de bu tekmlde bir ey olduu hissediliyor, fakat ne olduu ilm surette bilinmiyordu... Ferde fert roln, cemaate de cemaat roln verecek mspet bir mektebe ihtiya vard. Bu mektep Durkheim, itimaiyat olabilirdi, te Durkheimchk tam zamannda Trkiyeye naklediliyordu. Sorbonne'da tahsil etmi ve bizzat mteveffann derslerini takip etmi

72

olan gene mderrislerin tedrisat da bu ii ok kolaylatrd. Hususiyle Gk Alp gibi bu mektebin en selhiyetdar bir mmessili kendi aramzda bulunmakta idi. te bence inklp tarihimizi en ok tenvir eden mektep budur. Mspet itimaiyathk Gustav Le Bon'un fikirleri gibi yalnz hafzada kalmam, messiseleremize kadar tesir etmitir. Devlette, hukukta, terbiyede, iktsatda vcude gelen btn tahavvlleri dorudan doruya bu mektebin kanadtlarine raptedebiliriz. nk itimaiyat bize halk ve cumhuriyeti bir devletin, mill ve insan bir hukukun yine dnyev ve msavat bir terbiyenin faikiyyetini mspet bir kaanat olarak kazandrmtr. Hlsa bu itimaiyatla beraber trk fikir .leminde ki btn ihtilllere bitmi nazariyle baklabilir. Bununla beraber mspet itimaiyathk fikir tarihemizin son merhalesi deildir. Evvelden beri Trkiyede felsefe namna hkmn icra eden mektepler vard. Bunlar ya din esasta hayat, kinat, vcut telkkileri veya maddeye,, hayat amstenit olan tekml mezhepleriydi. Bizde Darvincilik yalnz hayatiyat sahasinde kalmyor, ahlkyat ve vicdaniyat sahasine de giriyordu. Bu tekmlclk vicdaniyat sahasine girdii zaman vicdan felsefeleriyle kartamyor, saheyi bo buluyor ve btn gen fikirleri istil ediyordu. Ksaca sylemek lzm gelirse maddeciliin, tekmlclkn bu tecellisi trk harsi iin ok tahripkr idi. nk ilim nekadar mspet olursa olsun bir felsefeni yerini tutamaz. nk insan iin "nasl?,, sualini sormak tabi olduu kadar, "niin?,, sualini sormak ta o derece tabidir. Binaenaleyh itima hayat hadiseleri ne derece izah edilirse edilsin yine u sualin cevabn vermek ihtiyac baki kalacaktr: "Nereden geliyoruz?,, nereye gidiyoruz? biz neyiz?,,. Bu sualin cevabn ancak felsefe verebilir. Fakat mnhasran akla, mnhasran maddeye istinat eden her hangi felsefe deil, hep birden akim, hissin, iradenin de malmlarn cem ve bel'ederek dnen bir felsefe

te bu felsefe Bergson'unkidir. Nitekim bizde de bu? suale cevap veren o oldu. Evvelemirde Begrsonuluk Durkheimchn bir akslameii gibi telkki edildi! Filvaki Durkheim mektebinin tedrisatnda itima muayyeniyet fikri itima kadercilik eklinde anlalmaktayd. Halbuki Bergson, felsefesini ruh leminde hrriyete istinat ettiriyordu. Bu sebeple iki ey biri birine zt farzedildi. Bir de Bergson'un felsefesi mistisizm gibi anlald! nku her felsefe gibi o da batn idi. Hususiyle "Batn ben,,'e ok kymet veriyordu. Fakat Beragson tamim edildike hakikati daha iyi anlalacaktr. Bergson'da ne bu mistisizm nede itima muayyeniyetin inkr yoktur. Bergson felsefesinin esas itimaiyat ta dahil olmak artiyle terkibine btn mspet ilimlerin son mutalarn almaktr. Bersgonculuk ne" ilmin ayn,, ne de ilmin gayrdr; belki ilmin mutalar zerinden kinata tevcih edilen klli ve mutlak bir nazardr. Hlsa, fikir inklbmzn tarihinde bu zatin ismi mhimdir. Geri Le Bon bu gn sadece bir hatradan ibarettir. Fakat Durkheim ve Bergson yaamaktadr. Geri Darlfnunumuzda Le bon mevzubahs bile edilmez, fakat Durkheim ve Bergson itimaiyat ve felsefe tedrisatmz iddetle alkadar eden iki mhim ahsiyettir. Bu byk ilim ve felsefe mekteplerinin tedrisatndan memleket ok faide grmtr. Onlar .daha iyi anlamak lzmdr. Hususiyle mtearz olmas lzm gelmiyen iki tefekkrubesi gibi...

Mefkuremiz kuvvetli, tekniimiz; zayftr


Mefkureler heyecanl mevzulardr, fikirler, dsturlar gibi kat'i, hendes vcutlar arzetmezle. Mefkureler duyulur, takdis edilir. Tahakkuklar, yere, topraa inmeyenleri zamanla

__ 74

olur. Bir mefkure hakikate geerken bir takm ekiller alr. Mefkurelerin fikirlemesi, dsturlamas hayli gtr. Bugn siyas hrriyet ve iktisad refah heyecanlar vardr? Bunlar inklbmzn en byk hedefleridir. Eakat bunlardan birincisi tahakkuk etmi, ikincisi edememitir. Esasen ayn gnde, birden tahakkuk edecek cinsten gayeler deildir. Temiz, zengin ve gzel bir stanbul grmek stanbulda yayan herkes iin bir gayedir. Fakat bugn bu mefkure de tahakkuk etmemitir. Trk lkesini vcude getiren btn vatan ocuklarnn ilk mektep tahsilini grmesini kim emel edinmitir?... Fakat bugn mektep grenlerin adedi inanlmaz derecede azdr?... O halde siyas saheden sarfnazar, denilebilir ki ne iktisat, ne konfor, ne de maarif sahesinde hi bir mefkuremiz henz tahakkuk etmi deildir. Duyduumuz iktisad, shh, fikr kymetlere henz vcut vermemiizdir. Niin byledir? nk mefkurelerin sahesi vicdan sahesidir. O bize mukadderatmzn istikamet vehesini gsterebilir. Mefkure bize "Ko, yr, hakk da, hakikati de, cemali de, kemali de, her eyi orada hulacaksin...,, der, fakat okadar... Bundan ilerisi, btn akbet bizim irademize, bizim ihtimamlarmza baldr. Frkat burada iradenin delletini iyice kavratnahdr. Aranlan ne asab, ne de uzi, mutlak ve inktasz bir faaliyet deildir. Tahakkuk etmek talihinde olan mefkurenin ihtiyac eyann tabiatine muvafk olan bir faaliyettir. Zek olmazsa, bu zeky kullanacak malumlar, ilimler yoksa, bu faaliyet neye yarar?.. Mefkureler tahakkuk etmek iin vastalar ilmine muhtatr. O, riyaziyat, tabiiyat, itimaiyat/ ilimlerinin kanatierine snan bir takm amel bahislerin, \ btn fenlerin hizmetine muhtatr. Gzel memleket, gzeli ehir, gzel maarif, gzel iktisat... hep doru fikirlere, doru dsturlara, doru hareketlere muhtatr. Mefkuremize vcut vermek iin hem ilme, hem de fenne muhtacz. Medeniyet dediimiz bu vastalar, fikirler, ameliyeler

tnecmuas mefkuremizi edebiyat semalarndan hakikat meydanna indirecek yegne arlktr. Trkler ve Trkiye zanedildiinden ok fazla idealistir. eref iin lmesini bilen bir millette idial zaaf nasl tahayyl edebilir?! Milletimizin bu mfrit mefkreciliini daralamak iin realisttik, materiyalistlik istemiyeceim. Benim istediim sade, basit bir eydir. ehirde, iktisatta, mektepte, kprde, elektirikte... avrupal gibi btn, salam bir vukufa sahip olan teknik adamlardr. Mademki Trkiye, mefkuresinin insaniyet aleminde tahakkukunu istiyor, imdi muhta olduu bir ey vardr o da, ilim, fen, teknik, adlarn verdiimiz akl, hesap, vukuf, maharet, sahelerine akn etmektir.' Trkler iin silhsz ve muharebesiz bir Avrupaya istila mevzuubahstir.

Byk nkilplar ve yeni teknikler


Dn Mill Mecmua idarehanesinde eski bir hattatla grtm. Benim yaz tarihi ve yaz bediiyat ile uratm bilen bu zat baz sualler sordu.. imdi ltincenin kabuliyle eski san,at yazlarndan ayrlan zevkimize acyan insanlarla hasbhal etmek istiyorum. Biz Trklerin san,at yazlarnn tarihinde ne byk bir kudret ve muvaffakiyet gsterdiini her mdekkik kabul eder. Nesih, Sls, Celi yazlarna bsbtn bedi bir huviyyet veren Trklerdi. Taliki, Yesari ve Yesarizade kalemiyle iliyen Trklerdi. Divaniden, Reyhaniden, bedialar vcude getiren yine onlardr. Rik'ay icat eden, ondan ince, asab bir lisan yapan yine Trklerdir. Fakat trk Sls eyh Hamdullah Efendiyi, Hafz Osmani, trk Celisi Mustafa Rakm, trk Taliki Yesarileri, trk Rkas Mimtaz Efendiyi, Galatasaray hat muallimi *zzet Efendiyi vcude getirdikten sonra daha ne yapabilecekti ? ! Hattatln muasr bir san'at gibi zevkimizi terbi-

_ 76 yede devam edememesinin sebebi kendisindedir. nk bu san'at Garp yazlarnda olduu gibi tarih zaruretler neticesinde inkiaf imknlarn, hatta btn varln iki budun arasina hasretmitir. Resim, izgi ve renk san'ati olmaktan ziyade bir manazr ve terkip san'atidir. Nasl ki mimari bir ekil san'ati olmaktan ziyade bir hacm ve kitle san'atidir. Bu gibi ekil san'atlerinin inkiaf mi daim ve tekmln ebed klan ey, hep bude birden istinat etmeleri ve bu sayede yksek bir teknikle genilemiye kadir olmalardr. Halbuki bu kabiliyet yazda yoktur. Mustafa Rakmn elifleri ne kadar canl olursa olsun bir heykel deildir!.. Yesarilerin Talikleri ne derece insicaml olursa olsun bir peysaja muadil olur mu?! Hlsa Trk hattatlnn hat sahasindeki tarih muvaffakiyetleri ne derece parlak olursa olsun bunun ilelebet devamna imkn yoktu. Hattn doyurmad ruh ve zevk ihtiyalarmz zaten resimden, heykelden almya mecbur idik. Eski harflerin yegne mdafaa noktas olan gzellikleri maatteessf tarih bir tekmln mahdut-ve muayyen merhalesinden fazla bir ey deildir. Onun iin istikballeri namna teessre hi bir sebep yoktur. Byk san'at inki laplar iin yeni teknikler lzmdr.

Gazi

Trk Harekt Milliyesi ve Mustafa Kemal Paa


Bu serlevha son gnlerde Paris te neredilmi franszca bir eserin addr. Eserin sahibi sabk Ankara matbuat umum mdr Hseyin Ragp Beydir. Hseyin Ragp Bey Harekt Miiliyenin bidayetinden beri fikir sahasinde al* anlardan biridir. Mill hkmet namna ilk vazifeyi talyada grmt. Mteakiben matbuat mdrl ile hkmetin ninresn bir gazetesi olan "Hakimiyeti Milliye,, nin ser muharrirliini deruhte etmiti. Ragp Bey bu hizmette bir sene kadar alt. on zamanlarda Anadolonun Paris mmessillii refakatinde olarak Parise gitmiti. Bu muharrir arkadamzn Anadolu vukuatna dair franszca olarak nerettii eserin husus bir ehemmiyeti olacan tahmin etmek g deildir. "Trk Harekt Milliyesi,, ne tamamiyle edeb, ne de temamiyle siyas bir eserdir. Muharrir bunda mill hareketin en canl noktalarn, en ayan dikkat saflklarn trke bilmiyen, trk matbuatn takip edemiyenlere tantmak istemitir. Muharrir byk muzafferiyetten evvel yazd bu eserin mukaddimesi olmak zere ilve ettii satrlarda diyorki: "Dostlarnzn mukabeleyi bilmisil, dmanarmzn husumet eseri olarak telkki ettikleri bu muzafferiyet hakikati halde biz Trkler iin bir vazife, erefine, vatanna, istiklline hrmet ettirmeyi bilen btn milletler iin mukaddes olan vazifedir. Geri hakkmzn mdafaasndan sonra byle bir eseri neretmek faidesizdi... Fakat heyhat! Tecrbeleriniz bize gstermiti ki: Cidali men' iin dnyann en dehetli manialarn bile yenmek muzaffer ve hakl olmak

Icfi deildir; zira dnyada yle kuvvetler vardr ki yalnz bir milletin kendi vatann, istilya urayan toprakarn, mahkm edilen istikllini, buazlanan evlatlarn mdafaa efmek hususundaki hakkn, vazifesini izahla kalmayp kibir ve gurur ve istilculuk hrsiyle masum kan dkmenin mthi akibetlerini gstermek lzmdr.... "Tr Harekt Milliyesi,,bu ufak mukaddimeden sonra atideki fasllara ayrlyor: stanbolun igali askersi, Byk Millet Meclisinin kad, Mustafa Kemal Paa, Ekalliyetlerin hukuku, Puntusular, Trk ortodoksuluu. Grlyor ki muharrir " Harekt Milliye,, nam verdiimiz mstesna tarihin en mhim noktalarndan bahsediyor. stanbulun igali askersi gayet ksa bir paradr. gal gn skdar iskelesinden vapura binen bir Trkn grd ve duyduu eyleri anlatyor. Bu fasl Meclisi Mebusanda Sinop mebusu Rza Nur Beyin verdii ac takririn suretiyle bitiyor. kinci iasil Meclisi Millinin ilk gnlerindeki Ankaray anlatyor. Her taraf kara, her taraf harabe, her ruh yeis ile dolu!. Yalnz bir adam, bu stste yklan kara yurtlar?, yangn yerlerini, tepedeki kaleleri seyrederken meyus olmuyor, nk bu toz ve toprak yn arkasnda, bu fenapezir maddenin tesinde "Vatan,, denilen manev lkeyi gryor. Ayn adam gzleri nnde esir standolu, esir zmiri, esir Adanay, esir Antalyayi da gryor, Yunanllar tarafndan yaklan ocuklar, kadnlar, ihti farlar seiyor, fakat yine meyus olmuyor, zira milletinin ebed olan hayatiyetine iman diyor Ve kuvveti kalpilemeclise giriyor. Bu tek, fakat kvvetH; zira mmin admhutk iftitahsbi sylerken orada toplnnhf olan elli millet vekilinin kalbine ate ve iman Serpiyor. Artk herkes irithybr ki turk milleti kurtulacak, nk esarete tahaml ' etJemiyecekf ir. nc faslda muharrir Mustafa Kemal Paann ahsndan, ruhundan bahsediyor onu yetitiren muhitleri gsteriyor. BIPyBik adamlarn aimhitleri >vei terbiyesi noktasndan okadar^py&ffi 'dikkat

olan bu bahis de gzeldir. " Ankara Hkmeti mteakip fasln mevzuudur. Bu ksmda Mill hkmetin btn istihaleleri doru ve anlalr bir tarzda yazlmtr. Bu ksm Anadolu hkmetini bir "hkmet olarak dnmiye almam olan milletler iin ksa bir ders olacak! "Ekalliyetlerin hukuku bahsinde " Trkiye de ekalliyetlerin zulm n anlatyor. "Kim kimi buazlyor? ! Sualine cevap veriyor: Trkler yalnz zmirde, Burusada buazlanmad, Trkler belki asrlardan beri ekalliyet ylanlarnn dileri arasnda buazland!.. Trkiyenin serveti " ekalliyetin sarraflar,, elinde hapsoluyor, Trkiyenin midesi "ekalliyetlerin ispirtosiyle eriyor, Trkiyenin saadeti "ekalliyetlerin nefsaniyetiyle,, bzlyordu!.. Trkiyenin siyas vahdeti ise "akalliyetlerin mektepleri,, le tehdit ediliyordu!.. Hlsa Trkiyede haktan mahrum olan bir millet var amma hangisi?!. Zavall Trkler! Hab il ile Kabil faciasndanberi dnya bir kin ve iftira dnyas oldu. Fakat o tarihdenberi hi bir iftira sana edilen kadar zalimane deildir... Muharrir Yunanistan mslmanarnn hukukundan bahsediyor, yani " hukuksuzluunu anlatyor!,. Fakat beyhude zahmet deilmi, anlyna sivri sinek sazdr derler!.. Pontusularla trk ortadokusluu eserin kara beyaz iki sahifesidir. Pontusular bahsinde trk vatannda yayanlarn cinayeti tasvir ediliyor. Ecnebi tesiriyle vatandalarna silh ekenlerin akibeti syleniyor. Hseyin Ragp Bey burada hi bir ey gizlemiyor, her hakikati syliyor. Daha sonra Dahiliye Vekletinin bu aslara kar nerettii beyannameyi tercme ediyor. Dahiliye Vekleti "Ey Pontosular, menafimiz ve htt kendi menafimiz aleyhine olarak hariein tevikatna kapldnz, mill hkmetinize isyan ettiniz, kyleri yama, insanlar katlettiniz, trk milleti dmanlarna kar mevcudiyetini mdafaa ettii bir srada, siz silhlarnz vatanna evirdiniz, Hkmet isyannza nasl cevap vereceini biliyor, size son bir ihtar! Kan dklmesine meydan brakmayn,

82

gelin teslim olun..., malm cevap, malm mukabele... Ragp Beyin trk ortodokslanndan ve papa Eftim Efendiden bahseden mekalesi Anadolu seyyahatimin baz hatirauyandrd: Nidede, Kayseride trke konuan, trke giyinen, hatta evlerini, odalarn trk zevkine gre ssliyen bu Ortodokslarn mukadderatn dndrd; ayr bir dinden olan fakat rkan Trk olduunu bilen ve bu fikrini btn hayatnda dindalarna nereden Akdal Eftim Efendinin hissi selimini gsterdi, ve dedim ki bin nazariyeden bin farziyeden, trk olan, trk zevkine tabi olan milletdalarmzn refahn temin den bir papasn hissi selimi daha ok hayrl imi... Hulsa "Trk Hareke! MilliyesiM, muharririnin kendine has olan dikkati ve mill meselelerdeki isabetli hkm itibariyle fransze bilenler iin okunmas ok faideli ve ok zevkli bir eserdir. Trkiyeyi uzaktan tanyanlarla Trkiyeyi Trk sfatiyle tanyanlarn yazlar arasnda ok fark var.

U hakikat
Dn Kskldan Beylerbeyi zerine iki arkadala yry yaptk. akal dana yaklatmz vakit ayamz yerdeki tellere takld. Bunlar muhtemel Anadolu aknlarna kar ngilizlerin gerdii tel rglerin enkazyd. Daha ileride muntazam bir surette kazlm istihkmlar vard. Artk tepeye varmtk. Buaziinin tepeler arasndan grlen bir paras uzaktan yal boya bir resim levhasna benziyordu. Bu levha en muhayyel mevzular kadar zengindi, adeta bir hayaldi... Bu hayal dier bir hayali davet etti: Be sene evvel bir sabah Binbirdirekte Mill Talim ve Terbiye Cemiyetinin konferans salonundan Marmaraya bakyordum. Durgun denizin zerinde bir takm uzun ve siyah lekeler kayyordu. Bunlar stanbolu igale gelea

83 galiplerin tekneleriydi... imdi denizde bunlardan eser bile yoktu. gal gnlerinin kara hatralariyle dolu olan gnlm hayretle, sevinle kabanyordu. Dnden beri otuz otuz be saat geti. bhesiz akal Dandan grlen denizin hatras da bir hayale kalboldu Fakat bu iki hayal arasnda bir hakikat yokmu?! Harakt Millyenin tarihi! O tanh ki en mitsiz, en kara bir gnde balyor, her taraftan menfi bir mukabele, zulm ve ekavet gryor, fakat nihayet zafere, istiklle, milletin hakimiyetine varyor.. Acaba bu iki hayal arasndaki byk hakikat hayatnn muayyen bir dakikasnda atl ve mihaniki bir memuriyet vazifesi yerine istikllin zevkini duyan ve lmn kokusunu kokhyan bir insann iradesi deilmidir?.. O insan ki bir gn Ankarann toprak evleri zerinden ufuklara bakyor ve vatannn istikbalini seyrediyordu. Belki de " ya her ey, yahut hi!.. diyordu. Onun ahsn bir oklar gibi ben de tanmyordum. Herkes gibi ben de onun ahsi etrafnda bir takm hayaller vcude getiriyor ve " hayalimin Mustafa Kemali ni tahlil ile urayordum... Bu "hayal Mustafa Kemal,, beni nasl megul ediyorsa bakalarnn onun hakknda hasl ettikleri fikirleri, vcude getirdikleri hayalleri de byk bir alka ile takip ediyordum. Bunlar arasnda en ok ayamdikkat bulduum abit ve zahit bir zatin tasviridir: Bu zate gre nn muzafferiyetlerin kazanan Kemal Paa sabahlara kadar ibadet ve taatle megul olan, elinden tespihi dmiyen bir zatt, Paa melekler gibi masum, veliler gibi mtevekkildi, Paann btn muvaffakiyet srlar ite bu ibadet, te bu taatta, bu masumiyet ve tevekkeldeydi!. Bu his, bu zan sahibi iin nederece tabi ve masum olursa olsun, tarih ve ilim nazarnda ne kymeti olabilir?!. Belki hi!.. Avrupa istilsna kar koyan, nn, Sakarya ve byk taarruz harplarn idare ettikten sonra cumhuriyet esaslarn kuran adamn muvaffakiyet srlarn bilmek ve yeni

84 -

nesillere doru olarak bildirmek borcumuzdur. Nice bu muvaffakiyetin unsurlarn u noktada toplamak mmkndr: Evvel: maddenin yani silhn, parann, nfusun, pilnn... harptaki tesirini, mevkiini, ehemmiyetini takdir eden ve bilmukabele bunlar idare eden bir zek; ilim. fen, hesap zeks. Saniyen: Bazan maer bir vecit, bazan ahlk bir mecburiyet, bazanda bedi bir hesasiyet eklinde tecelli eden yksek derecede mefkurecilik; bu mefkurecilikte mill, vatan, insan, tarih ekilleriyle btn beer kymetler dahil... Salisen: ki art ihata eden bir hayat felsefesi; bu flsefeye gre madd kuvvetler esasen fani, manevi kuvvetler baki; madd kuvvetler esir, manevi kuvvetle hr, manev kuvvetlerle beslenmiyen madd kuvvetler nihayet zevalpezir.. Sonra, lem bir lemi imkn; hi bir hayat iin bitmiye mahkum, hi bir millet iin tarihi mnkariz denilemez; her ey mdir ve mtefekkir bir zeknn iktidarna, eya ve hadiseleri idaresine muallak; istikbalin anahtar byk adamlarn elinde, yazk ilim yerine vehmi, iman yerine yesi koyan balara!.. te bir yandan ilim ve zek, bir yandan ali bir hessasiyet, bir yandan btn ilimlerin ve tefekkrlerin fevkine kan metafizik bir itikat; bence mill harektn btn felsefesi bu noktann vucude getirdii msellestir. Trk milleti iin bu muzafferiyeti vucude getirdikten ve bu mefhumun delletlerini tarihle, vukuatla ltkten sonra acaba btn itima tekiltnda, btn icraat ve slhatta yine bu noktaya istinat etmek mmkn deilmidir?. Bu nokta bir millet programnn esaslar deilmidir? Syle ki: Evvel : millete her sahede ilmin, ilm velayetin, ilmi zihniyetin, ilm tedrisatn, ilm terbiyenin, ilim adamlarnn, ilin: messiseltrinin, ilim saltanatnn mutlak surette hakimiyetini temin etmeliyiz. lmin vatannda ilimden baka hi bir eyin sultasn kabul etmemeliyiz...

85

Saniyen: Mill, insan, ahlak, bedi kymetlerin hrriyeti, intiar, ruhlar daki harareti iin lzm olan artlan, tekilt, terbiyeyi vucude getirmeliyiz; hkmetimiz bir vicdan hkmetine, terbiyemiz bir vicdan terbiyesine inklp etmelidir... Salisen: mstakbel nasillerin terbiyesini idare edecek olan hrriyet ve imkn felsefesini en mcerrep, en mill bir felsefe gibi kabul etmeliyiz; bununla btn maddeci ve bedbin olan felsefelere mukabele etmeliyiz... Bu art ayn zamanda hkmet tekiltmz, idare hayatmz, terbiye ve tedrisatmz, neriyat ve felsefemizi alkadar eden bir mahiyettedir. Tarihinden ibret ahp almamak yine milletlere, yine byk adamlarna ait birer imkndr...

Byk adamn ahs


Trkiye Cumhuriyeti Reisi Mustafa Kemal Paa Hazretlerinin ahs hakknda suikast havadisi bir haftadan beri btn memlekette alkanmaktadr. imdiye kadar gazetelerde tesadf ettiimiz resm ve gayr resm malumat gsteriyor ki bu teebbs kuvveden fiile kmak iin hazrlanmtr. Buna mukabil btn memleket cok mhim grd bu suikast teebbsn iddetle felin etmitir. Benim maksadm hadiseyi srf bir cemiyet hadisesi gibi nazaritibare almak, fertlerin ve cemiyetlerin hadiselerini tetkik eden ruhiyat ve itimaiyat ilimlerinin zaviyesinden bir kere daha grmektir. Evvel trkcemiye tinin Mustafa Kemal Paann ahsna kar gsterdii bu derin hrmet ve alka ne ile tefsir edilebilir? Bu alelade bir riya veya bir taklit eseri midir? Yoksa itima bir dallet midir? Vaka trk inklabna ve Paann ahsna en ok

86

dman bir insan tarafndan mtala edilsin farzedelim, denilsin ki " Bu hrmet ve alaka srf ekldir, zahiridir ?. Fakat hadiselere dikkat edelim ve trk milletinin tarih hayatn dnelim. Ayn millet insanlara muhabbet etmek gibi nefret etmek tecrbesini de mkerreren yapmtr. Hibir mecburiyet bu muhabbeti trklerin kalbine tahmil etmedii gibi hibir sebep de sun bir hassasiyeti bir milletin hayatnda devam ettiremez. O halde millette Paann ahsna kar tav surette duyulan bu muhabbet ve taktir duygusunun tabi sebeplerini dnmek lzm geliyor. Bence udur: Trk heyeti itimaiyesi Mustafa Kemal Paann ahsn trk milletinin selmetinde bir " amili mutlak olarak tanmaktadr. Trk milleti onun idare ettii ve onun kand bir millet meselesine eytan kuvvetlerin karamyacana inanyor. Trk milleti bu byk adamn ahs hakkndaki bu layezal kanaati bir gnde yoktan elde etmemitir. Bu kanaati istikll tarihinin btn safhalariyle elde etmitir. Paa milletin istiklli ve refah hakknda vicdannn sesini duyduu gnden beri hep ayn tarzda, ayn kuvvetle alm, hep ayn gayelere yaklamtr. Paa herne vadetmise yapmtr ve btn bu mazhariyetler rahatla, huzurla ve srf para ile olmamtr, fedakrlkla, iziyetlerle, darlkla olmutur. u halde trk milletinin Mustafa Kemal Paa hakkndaki bu uuru ne bir tesadfn, ne de bir zilletin eseridir. Bu, itima bir tecrbenin, itima vicdann dourduu yine itima nevinden bir kanaattir, tte cemiyete ait olan bu karar ferd zeklar ve mcerret mantklar tarafndan ne derece tenkit ve tenzil edilmek istenirse istensin imdiye kadar umum mahiyetinden hibir ey kaybetmemitir. imdi meselenin ikinci safhasna geelim: Trk vatannn tamamiyetini ve trk milletinin istikllini temin eden ayn .kafa, ayn irade trk milletinin halde veya istikbalde ki ktisad medeniyetin, shhi ve bedi refahn da temin ede-

87 -

bilecekmidir? Mnstafa Kemal Paa yalnz byk bir asker sfatyla mill faaliyeti kendi sahesne mnhasr kalm bir zat deil midir?. Bu suale doru cevap verebilmek iin yine maziyi hatrlamak mecburiyetindeyiz. stikbalin tarihi tetkik edilsin, grlecektir ki Paa bu mukaddes kavgann her devrinde her eyden evvel milletin ebed hayatna iman eden mefkreci gibi alm, hususiyle ahsi bir ok mitsizlerin, mteredditlerin, zayf kaplilerin bile hayat ve kuvvet ald bir menba ve mihrak vazifesi grmtr. Paann mazideki eserini srf asker diye takyit etmek delletten deilse bile hamakattendir. Hayatta bu kadar byk bir icaz sahibi olan birMustafa Kemalin istikbali iin en kuvvetli bir ciheti camia, bu kuvvet, tesant ve vahdet mihveri tekil etmesi kadar tabi bir ey olamaz. Mustafa Kemal Paa Hazretlerinin ahs bylece en bitaraf ve en afak bir tarzda tetkik edildii zaman ona byk adam, ayn zamanda kahraman ve mteceddit sfatlarn vermekte mtefekkir olan bir insan tereddt edemez. O halde Paann ahs hakknda trk cemiyetinin heyecann bir de yarn uuriyle izah etmek mmkndr. Fakat ne gariptir ki halkn bu hissi selimi baz mnevverlerde bozulmu, onun yerine kuru mantk, cansz bir izan taym olmutur. te " Biri gider biri gelir, millet saolsun, bir ka Mustafa Kemal daha yetitirir,, gibi mlhazalar ilimi olmayan bir anlay tarzndan baka nedir?. Bu anlaya gre fertlerin hi bir kymeti yoktur. Yaradan hep cemiyettir ve itima bir kadercilik eseri olarak milletleri muhta olduklar gzideleri hep bulacaklardr. Fakat bu anlay ne ters bir anlaytr!. En ok milliyet taraftan olan itimaiyatlar bile bunu idda etmemilerdir. Evet geri itima hadiselerin ilk izah cemiyetin kendisinde, cemiyetin tekiltnda, bnyesindedir. Fakat her tarafna basdkca kahraman veya dahi karan bir makine gibi bir cemiyet mefhumu sakattr. Bir milliyet, bir istikll

88 olmak iin geri bir cemiyet mevcut olmaldr. Fakat bu milliyet bu istikll Rbens'in bir tablosu, Michel-Ange'm bir heykeli, Sinann bir camii gibi bir sanat eseri, dehann ocuu, ilhamnn mey vasidir. Eer bu sanatkrn sinirleri olmasayd ve damarlarnda ki kan yle dolamasayd, herhangi mfitevasst yaradll bir Mustafa bir Kemal o sanat eserini vcude getirebilecekti... Evet cemiyet var ve lzm, fakat onu iliyen bir sanatkr da lzm... Ve o sanatkrn iradesi oderece mhim ki bu iradenin hayr gibi erre de taluk etmesi iin itima hibir mani yoktur. Evet trk milleti phesiz ki istiklle ok lykt. Fakat esarete girmiti. Bu liyakatten istifade edip onu mstakil klacak sanatkr kimdi ? Tarihin btn srr ite burada... Milletleri yalnz itaat eden koyunlar farzetmek ok yanl bir tebihdir, faak byk adamlarn da birer kukla farzetmek ondan daha az yanl mdr?. Milletler iin byk adamlar tanmak ok hayati bir meseledir. Milletler bu byk adamlarn asrlar ve batnlar verasetinden toplad hilkat ve yenilik cevherlerini kullanarak tabi kuvvetlerin servetinden istifade etmi oluyorlar..

Mustafa Kemal ahsiyeti


Mustafa Kemal gibi byk bir adamn, ahsiyetini tarif etmek g bir itir. Fakat ahsiyetini vcude getiren byk kuvvetleri semek daha kolaydr. Bu kuvvetler neden ibarettir? Eevvel zeksnn hayret edilecek bir derecedeki "aik grmek kabiliyeti,,. Mustafa Kemalin zeksnda hi bir fikir karanlkta, hi bir mefhum askda deildir; her ey ak, berrak, her fikir bir hududa malik, her fikrin doldurduu bir boluk vardr. Bu zek her grdin iine alan, aldm olduu gibi .yutan ve iinde kaybeden a zeklardan deildir. Aksine, bu zek einleri, ve hadise-

89

leri dayma szen ve yalnz kendisine yarayan cevherleri kabul eden ve her sun, her yalan, her muvakkat eyi kovan bir tabiat cihazdr... Mustafa Kemalin zeksnda bulduumuz akln eini medrese klsiklerinin ekli ve lisan olan belagatlernde deil, belki trk halknn tarih akli seliminde bulmak mmkndr. Zek Mustafa Kemalinin trkl ite bu noktadr. Mustafa Kemal ahsiyetini vcude getiren ikinci hassa Kalbindir. Bu kalbin azameti mesel arkada hissi yahut aile muhabbeti gibi ferd hislere ok civar olan dar kymetlerle deildir - nki bu kymetler o azameti vcude getiremezler - belki milliyet, insaniyet, medeniyet, ebediyet..^ gibi byk ve beer neviden kymetlerdedir. Bu beerf neviden kymetler bu kalbi o derece kaplamtr ki dier ufak kymetlerin orada tam bir seyrini bulmak mmkn bile deildir... " Mutedil adam mefkuresi bu hilkati katiyen ifade edemez. Mustafa Kemalin byk kalbini grmek iin ferd hayatndan uzaklamak ve bu kalbin beeri muharriklerini uzaktan seyretmek lzm gelir ... Mustafa Kemal ahsiyetini vcude getiren son byk hassa iradesinin hususiyetidir. Bu iradenin haric tesirler karsnda bir trl bozulmuyan bir muayyeniyeti, armiyan bir istikameti vardr. Byk adamn iradesi tabiatin btn kuvvetleri gibi zaruretin, icabn bir tecellisidir. Hi bir hadise, hi bir lm korkusu imdiye kadar onu tuttuu yoldan evirmemitir... Bu Byk adamn ruh ahsiyeti ne derece ayanidikkat olursa olsun insanlarn tarihinde oynad rol ondan daha ayan dikkattir. Mustafa Kemal tarih kadercilerin anlad gibi trk milletinin alellde bir mmessili, ve tarih mukadderatn sadece neticesi deildir; Mustafa Kemal mistik tarihilerin kabul ettii gibi trk milletini "basbadelmevt. srrna mazhar eden esrarengiz bir fert te deildir. Mustafa Kemal hayat aacnn kuruyan, artk meyve vermiyen hasta

dallarm hi acmadan kesen, ona mkemmel bir medeniyet as vuran, fakat bu ay vurduktan sonra - mtevekkil bahvanlar gibi - aacn hayatn frtnalara, bceklere, kurtlara terketmiyen, onu daima gzliyen, kskanan emsalsiz bir sanatkrdr. Btn alar gibi bu medeniyet asnn da hakik kymeti ancak meyvelan kemale geldikten sonra anlalacaktr. Onun iin Mustafa Kemalin turk tarihindeki mevkii eskiyi tamire, yahut ayr cinsleri yakiatrmya abahyanlarn yeis getirici rolndan tamamiyle ayrdr. O, yeni trkleri bir mabut gibi yoktan var etmi olmasa bile, hakiki lmden muhakkak kurtarmtr. Onun iin trk inklbnn ispat ettii hakikat udur: tima tekmlde byk adamlarn rol yalnz byk olmakla kalmyor, bu rol bazan itima kadercilii inkr ettirecek, hatta itima muayyeniyetilii bile pheye drecek derecede iradleebiliyor...

Gazinin en byk eseri


Bence Gazinin en byk eseri Trk milletinin yaamak kabiliyetini hi br inklpya, yahut hi bir fikirciye myesser olmyan bir zek ile anlamas ve hi bir milliyetiye, yahut hi bir milliyet sanatkrna myesser olmyan byk bir ihtirasla bu dnceye inanmasdr. nhi bu byk adamn elan aklma hayret veren btn madd teebbslerini idare eden, btn meden hamlelerini kovahyan yaratc kudreti ite bu ( Anlay ve duyu tarz) dr.

Tipler

Zevk aptallar
Mehur ruhiyat Ribot "radenin hastalklar,, hakkndaki eserinde bir snf iradesiz insanlardan bahsediyor. Bunlar haric tesirlere maruz kalan cansz mevcutlar gibi mihaniki bir surette hareket eden cehitsiz ve aizrasiz kimselerdir. Ribot bunlara " aptal demek istiyor, fakat zek aptallarna karmasn diye "irade aptallar,, diyor!.. Ribot,ya gre iradenin dahileri olduu gibi aptallar da vardr: Kendi kendine karar veremiyen, karar verse bile icra edemiyen, nk kararn icra iin lzm gelen cehit ve gayreti sarfedemiyen, nefsinde bulmyan insanlar bu snftandr... Ribot' nun irade hakkndaki bu tasnifini dier kabiliyetlere de sokmak, bence kabildir: radenin dahileri olduu gibi mesel zevkin, gzellik hissinin de dahileri vardr. radenin aptallar olduu gibi zevkin de aptallar vardr. Bunlar incelik, sadelik, gzellik... Hakknda hi bir fikre, hi bir hisse malik deildir, malik olmak kabiliyetinde de bulunmyan insanlardr. radenin aptallar haricin tesiriyle, bakalarnn iradesiyle haraket eden otomatlardr, zevkin aptallar ise gayrn zevkiyle geinen mukallitlerdir. Bu nevi aptallar kendiliklerinden ne bir gzellii idrake ne de bir gzellii icada muktedir deildirler. Btn hayatlar dierlerinin vcude getirdii gzellikleri hi anlamyarak, taklitle geer. Bunlarda gzellik uuru, gzellik idraki yoktur... irade aptall, mutlaka fikri aptall icap etmiyecein gibi, zevk belaheti mutlaka fikir belahetini istilzam etmez. Bir insan fikir ve ilim hususunda mnevver olmakla beraber, zevk hususunda budala kalabilir!.. nsan vardr ki hesap, hendese, hikmet, kimya... gibi baslerde geri zeki ve malmatldr, fakat sadelik, incelik, gzellik hususunda bir aptal ve yahut bir cahildir. Onlar iin yalnz madde lemi,

mantk esaslar vardr, hsn kinat, hsn kanunlar yoktur ve onlardaki ilimleri bunlardaki cehillerini tazmin etmezt Bu nevi alimler geri ilimden, kanundan selhiyetle bahsederler ve anlarlar da... Fakat ayn zatler ne giyinmesini, ne sylemesini, ne de yaamasn bilmezler! Hele ilimlerinin, zeklarnn kuvvetiyle mevki iktidara geince yine - o nevi aptallklarndan olacak! - Gzel namna ne varsa farkna varmakszn yakarlar ykarlar !.. Zeknn derecesi vardr. Hattn bir ucunda aptallar, br ucunda dahiler bulunur. kisinin arasnda aptal, ahmak, gabi, mtevasst, zeki ve ok zeki... derece derece insanlara tesadf etmek mmkndr. Her birimiz yaradlmz itibariyle zevkin derecelerinden birine dahiliz. Bu dereceleri yalnz istidat ve veraset noktasndan deil, bir de tahsil ve terbiye noktasndan kabu' etmek lzm geliyor. nk her gzellikten anlamyan adam zevk hususunda mutlaka bir kabiliyetsiz, bir aptal deildir. Netekim her lim olmyan insan, aptal deildir... Kabiliyet daima kabiliyet olarak mevcuttur, meknuzdir. Fakat mmarese ile inkiaf edebilir, nitekim zek " fikr terbiye ile, bedi zevki " bedi terbiye ile inkiaf eder. Adam vadr, gayet duygulu, gzle idrake, gzle icade gayet mstait, lkin bu istidad tahsilsiz, mmaresesiz kalm, dehas ilememitir, o zaman gzellik belheti kar smda deil, gzellik cehaleti karsndayz demektir. nsanlardaki bu fikir ve zevk farklar miltlerin hayatnda da olacak, derece derece zeki yahut aptal insanlara tesadf edildii gibi, bir milletin hayatnda da derece derece zevkli zevksiz devirlere ve bu zevkte derece derece belhet ve dehaet anlerina tesadf etmek mmkn olacak.. Yunan, gotik, arap, trk sanatinin itil noktalarn takip eden devirlerin zavkinde hep bu belhet eseri grlmtr. Belki bu, bir milletin hayatnda byk bir hamelin icapettii rehavettir, btn irkinlikleri, btn kabahklariyle be-

95

raber zarurdir. Fakat temadisi ne derece tabidir?... Bizim zevksizlik hususunda uradmz tereddiyi grmek iin etrafmza bakmak kfidir: Manasz, asaletsiz, mefruatmz, tezyinatmz, mark ocuklar gibi syrtan evlermiz, resm husus binalarn kaplarn, pencerelerini kaphyan, yazlar erivesinden frhyan kocaman lavhalar, btn bu zevksiz eyler tamamiyle bedii bir aptallk devresinde yaadmz gstermiyorm ? ! Beyazit meydann yakndan tetkik eden kimse iin - ehrin iradesini temsil eden - Emanetin bedi idraksizliine ap kalmamak mmkn deildir: Bu aralk Emanet stanbolun en eski ve btn mimari yeniliklerine de adeta nmunevazifesi grm olan Beyazt Camiini grmyor, yahut tanmyor! Bunun hem bir tarih, hem de bir hars ve hsn merkezi olduunu galiba anlamyor, Beyazit meydann dolduruyor.. Ortasna asian eklinde bir "musluk ta,, koyuyor, bu tesviyeyi yapmak iin Beyazt camisini ayaklarna kadar topraa gmyor. imdi Beyazit camisi tramvay yolu tarafndan topraa batm bir binadr ve hissen mevcut deildir!.. Meer bizim ehir, meydan, cami, heykel hakknda makul ve gzel denilebilecek bir fikrimiz yokmu. Elimizden gelse gzel olarak na varsa Beyaztin Camisi, Allann evi de olsa yine defnedeceiz!. Hamdolsun ki zevki bozulan yalnz mnevverler, yalnz mhendisler, ve ehir eminleridir, asl halk, Anadolu halk zevkini, esaletini tamamiyle muhafaza etmitir. Anadolu T u r ki sade, kibar olan eyi henoz duyuyor. Anadoluda nfusun inkirazma, binalarn kmesine ramen asl ve Trk kalan ehirler oktur: Kastamoni, angr, Avanu, Neveir, Kayseri... Hep byledir. Mnevverlerinizin bedii aptallna yahut cahilliine kar samimi mnevverler iin ilk yaplacak i gayet basit ve menfidir; halkn zevkini mnevverlerinin idraksizliinden korumak, lemde bir sanat

96

yaratan Trk milletinin zevkini mhendis, mimar, ehiremini eklinde mill zevee isyan eden mnevverlerinizden korumaktr. Halk bu mnevverlere " zevkime glge etme, baka ihsan istemem ! diyor.

Srtlan gziyle
Anadoluda gnlerce araba yolculuu yapanlar bilir: yi bir arabacya dmek ne mutludr! Bu yaz bizi Kastamoniden Ankaraya gtren arabac angrh Cemal gayet iyi bir genti. Ankaradan rkbe kadar gtren Erzurumlu AH aada gayet iyi bir insand... Nidede kaldmz mddete hep u temennide bulunuyordum: Samsuna kadar on iki gnlk yolda iyi bir arabacya dsek... Fakat i tamamen aksine oldu. Nideden bizi "yal baldr, tecrbelidir, namusldr,, diye gayet gt huylu bir bunan arabasna koydular. kiiydik. Samsuna kadar on be gn zarfnda kendi hesabma, ektiimi Allahla ben bilirim! Huysuzlk, aksilik... Her trls bu adamda vard. Bilmem seyyahatmzn kanc gnydi... Gnde dokuz on saat yaylda sallanmaktan adeta hasta olmutuk le zaman scak da bastrnca uyuklamya baladk. Arabac uyukladmzn farkna varnca ban evirip bize dediki: Ne uyuyorsnz be ? ! Ne olacak ? Araba arlar! Hepimiz glmiye baladk... Fakat herif hi glmiyor, sznde devam ediyordu: Ya; siz glersiniz! Onu ben bilirim: Uyuyanca araba arlar m, arlamaz m... Tecrbe edin de bakn!.. Arabacnn bu ciddiyetine kar bozgunluk olmasn -diye mecburi sustuk... Yine bir gn ikindi vaktiydi, arabann iinde her

97

birimiz bir tarafa yaslanm kalmtk. Arabac yine ban evirdi: Ne susuyorsunuz be ? Trk sylesenizeL dedi. T- Aa biz trk bilmeyiz! dedik. Bir kakerre homurdandktan sonra aynen u szleri sarf etti: Siz ne biim hocasnz ?!. Ben geende Malatya'ya bir maarif mdr gtrmtm. Yolda hep gzel gzel trkler syloyordu.. Artk belmz bulmutuk. Btn gn arabacnn lan etliini nasl savuturacaz diye dnyorduk. Terbiyesiz adam her dakika bir suretle bizi rahatsz ediyor ve kizdryordu. Hemde ciddi olarak... Yine bir gn adi bir sebple bana att, ben de. Artk yeter! Bari nefes almak iin de senden izin alalm! dedim. Fakat bunak herif bir trl huyundan vazgemiyordu. Bize di geiremiyeceini de anlad. Bu sefer muharebeyi tenkide balad. u kavga ne zaman bitecekse hayrhsiyle bitse.. Alt m geleceiz, st m geleceiz anlalsa, artk yeter!., gibi szler sylyor, azna gelen kfrleri savuruyordu. Arkadalardan biri muharebenin mill gayesini izaaha alt. Fakat herifin kulana lakrd m girer! O boyuna sylyor ve kfrediyordu. Yine bir gn osanm bir kysnda iki kamyon enkazna rastgelmitik. Bunlarn Harbi Umum zamanndan kalma enkaz olduu pek al anlalyordu. Fakat arabac bunlar hep bu gnk harbe vesile edinerek atp tutuyordu: Yazk Trkiyenin paralarna yazk!.. Herif gitgide tahammlfersa olmya balad. Fakat ne atmak mmknd, ne de satmaic!... Samsun'na kadar bu derdi ekecektik... Gnn birinde akam zeri Amasya'ya yaklatk, Yolun iki tarafnda kan kervanlaiar durmu, mola veriyor7

98

lardi. Kanlar dar yolun iki tarafn tamamiyle kapam, bizim araba iin durup beklemek vard. Fakat aksi herif kan kervanlar arasndaki dar ve talkt yerden gemek istiyerek zaten yorgun olan atlan srd. Yarm dakika sonra tekerleklerin byk bir mukavemete arptn anlatan sert bir ses iittik. Tekerlek taa taklm, bu msademede hayvanlardan birinin kay kopmutu. Arabac azn bozmak iin haric bir sebebe muhta deildi. Kfrn kazam zaten kaynyordu, tamya balad, kanciiara hcum balad: Utanmazlar, arlanmazlar! insafsz herifler! Yolu byle tutarlar m? Siz de din, iman olsa biraz kenarda durur sunnz!.. O ane kadar sessiz ve haraketsiz duran kauclar arasndan uzun boylu, uzun sakall, her taraf toz ve topraktan bembeyaz olmu bir adam kp bir iki adm att. Bu adamn halvaziyeti, maksad, gayeyi, kan krvann, yorgun mandalar, yalnayak ba kabak manda gden ocuklar, her eyi izah ediyordu. O vaziyetle haykrd: Syle syle! Kimdir u memlekette imansz olan?!, dedi. htiyar kamcmn bu sz o kadar yksek ve keskindi ki!.. lanetin dili tutuldu !.. gn sonra Samsun'a vardk, gn gece bu ters adamn haleti ruhiyesini tahlile altk.. Bir insan, bir mslman, niin bu kadar kt huylu, milletine, miiletdalarne kar niin bu derece mtecaviz oluyor neden?., Akl ve mantkla izah edemediimiz bu manay baka bir uslle daha kolay anhyabiliyorduk. yleki kendimize, kendi fikir ve kanaatimize ayit ne kadar hak ve hakikat fikirleri varsa onlardan tecerrt edip arabacnn ruhuna girmek, oraya yerlemek, sonra btn hadiseleri ve kinat o kirli ruhun penceresinden grmek lzmd... te o zaman: Trk - Yunan harbi bizim ya altnda yahut stnde

99

kalarak, fakat mutlaka bitmesi lzm gelen, bir gre, Eshiehir cephesi ocuklarnz yemek iin alm bir az, krk kamyonlar zavall Trkiye'nin zavall paras, kan tayan ihtiyarlar birer imansz, Anadolu Paalar hep birer sergerdedir!.. u halde bizim kendi aklmza gre yanl, sakat dediimiz eyler arabacnn aklna, mantna gre ok doru, ok dzgnd! Ve sanki yanl olan, onun hkm deil, bizim tenkidimizin tarzyd. Bu adam nasl oluyorda fena oluyor? diyorduk ve fenal o adamla birletirmek iin zihnen abalyorduk. Halbuki fenalkla o adam arasnda ayr gayr yoktu. O adam fenaln ta kendisiydi. Fena, hodbin olmak iin ne bir dikkat, ne bir zahmet sarfetmiyordu. nsanlktan bir ey feda etraiye mecbur deildir. Fena adam, olduu gibi kalyor ve fena oluyordu! "Herkesin hanei kalbinde bir aslan yatar, derler. Onun hanei kalbinde ise dilek bir srtlan yatyordu,, A "abacmz mteriyi, harbi, kumandan, milleti hep sjrtian gziyle gryor ve srtlan burniyle kokluyordu. Bir srtlan iin bundan daha tab ne olabilirdi ?

Yeni adam enmuzeci


Henz yirmi yan bitirmitim; idadi ahadetnamesini alm, kendime bir i aryordum. " Hazine! Hassada adam alyorlar, dediler. Bir istida yapp mracaat ettim. Karcma iri yapl, kaln sesli ve gler yzl bir zat kt. Bu zat dairenin mstear idi. stidam okuyunca "sen ne bilirsin? dedi. Vefa dadisinde okuduklarm birbir saydm. " Ya ! demek edebiyat ta okudunuz? !. Haydi bakaym bana son bahar bir tasvir edivir!,, dedi. Ben sevindim; son bahar tasvir edersem memuriyet verecek dedim. He-

100 men mstearlk odasnn yan bandaki ufak odaya getim. O tarihte geceli gndzl ciltlerini ezberlercesine okuduum " Servetifnn kolleksiyonu gzmn nnde duruyor gibiydi. Trl terkipler ve trl hayallerle sslenmi bir son bahar tasviri vcde getirdim! Nihayetine de 11 Tevfik Fikret merhumun ne zaman zert ve muhtazr eyll.. Msraiyle balyan eyll manzumesini koydum birde imzalayp heman verdim. Mstear Bey bir kda, bir de yzme bakt: " O ! Kuvvei kalemiyen var, slubun da parlak !.. dedi. Gzm gznn iinde idi; Acaba ne diyecek, diyordum. Bir mddet daha kdma baktktan sonra gay*t yava ve mlayim bir sesle: "Bir hafta sonra gel!,, dedi. Ben hemen babama kotum: Yazm beyenildi, bir hafta sonra da gidiyorum, dedim. Evde herkes sevindi, Hafta sonunu iple ektim! Nihayet ken imi Mstearn karsnda buldum, beni grnce tand: "Olum seni alacaz, fakat daha bir iki hafta bekle!..,, dedi. Daha bir iki haftabekledim, yine gittim, "Hi merak etme olum iin oldu. Fakat bir az msaade et!.. Dedi Allahtan mit kesilir mi ?! Ben eski neemden bir ey gayibetmiyor, hep kati neticeye intizar ediyordum. Aradan bir az vakit daha getiktan sonra yine gittim. Artik o da sklm olacak kii: " Senin iin i var, fakat burada deil, Hamidiye Etfal Hastahanesitde! mtihane girer misin? dedi. "efendim, ben, imtihandan kamyorum, girerim ne vazife de olsa yaparm..,, dedim. " yle ise bir arzuhal ver de oraya havale edeyim.,, dedi. arzuhali verdim, havale edildi. Birkerre daha imtihan olduk. Nihayet "imtihan kazandn, Hamidiye Etfal Hastahanesi sertabibine mracaat et!,, dediler. bekerre sertabibi grmek iin gittim bulamada. nk bu zat galiba aynzamanda Sarayn da tabibi idi. Gittiim zamanlar kalem odasnda, ba ktibin yannda oturuyordum. Nihayet adamcaz Hazineyi Hassa Mstearnn onkerre de syleyemedii sz o gn bir defa da syleyiverdi: "Size do-

101

rusunu syleyeyim mi ?! mtihan evraknz grdm pek iyi yazmsnz, hsnhatnz da var, fakat ne are ki gensiniz, pek gensiniz! Bu yata size bu vazifeyi tevdi edemiyeceiz!. , dedi! Ben bu szleri iidince ardm kaldm. O zamana kadar i banda grdm insanlarn simasn yam gzmn nne getirdim. Hep ihtiyar adamlard. Ben yata olanlar arasinda mstakil vazife grenler yok gibiydi. Birde en ehemmiyetsiz vazifeler bile mesel mukayyittik akl banda tek adama deil, bir ka adama birden tevdi edilirdi: Ba mukayyit, mukayydi sani, salis.. .gibi!.. Her ne hal ise ben o gn meyus ve raakhur bir lhalde, Etfal Hastahanesini terketmitim. O gnden sonra ilk iim insan ihtiyari atmyacak derece de abuk biten bu dadi tahsilini kfi gimeyip Darlfnun'a yazlmak oldu. Bu vaka o tarihdeki insanlarn memur, i adam hakkndaki haleti ruhiyesini gsterir. Hemen Merutiyete kadar devam eden bu devir adeta "ihtiyarlar devri,, dr. Bu devrin adamlar arasnda Babali kalemlerinde grld gibi selm sabaha riayet etmek artiyle kalemi hokka yabatirmadan senelerce memur olanlar vardr!.. te Merutiyet'ten evvelki memur enmuzeci "sal sakall, yal bal, muameltn srrna vakf bir Efendi! idi. Merutiyet bu enmuzecin enbyk dman oldu. Bu ihtiyarn hayatna en byk darbeyi o vurdu. Merutiyetin bulduu, daha dorusu yaratt enmuze ise: "Lisan aina, muaerete vakf, nutka, ml kata msteit gen bir kavval <iur. Bu enmuzecin en mbalaal eklini ayn zamanda kudretli air ve merhametsiz bir hicivci olan bir arkadamz bundan sene evvel "Avrupay grm zat,, serlevhasiyle Akamda tehir etmiti. Avrupa'y grm zat Avrupa'y grmemi olan "babayani,,' nin maksudur. Bu gayri tabi enmuze de ok yaamad. Harbi Umum ile birlikte bu enmuze de mtarekesini yapt, Harbi Umum firarileri gibi nihayet o da katgitti.

102

Eer Anadolu'da yeni bir trk ordusu teekkl edip te yeni bir devlet kurulmasayd, bizim iin insan enmuzeci belki pe "meyus, makhur, bedbin ve daha ziyade menfaatperest,.,, sfatlarndan teekkl edecekti. Fakat byk misal gzmzn nndedir, ondan ibret almak yeni Trk enmuzecini uurlu, vazih bir hale getirmek lzm. Bunun iin de zihninde u mantk silsileyi vcude getirmelidir: Merutiyete kadar memleket hem cahil hem de atl ihtiyarlar tecrbe etti; az kalsn mahvoluyorduk!.. Merutiyetten sonraki idare adamlar ekseriyetle faal, cevval insanlard. Fakat birincilerin cehli, daha baka ekilde, umumiyetle, onlarda da vard. Bu adamlarn iradesi Almanya'nn iradesi gibi maraz bir irade idi. Mefkrecilikleri de marazi bir mefkrecilik okkerre mevhumecilik idi. Yeni insan enmuzeci, yeni idare adam enmuzeci bu hasta ve l unsurlarla terkip edilemez. Yeni hayatmzn mdrlerini ancak bu hayata imkn ve hrriyet baheden Harakt Milliyenin tarihesinde grebileceiz. Bu devri vucude getirenler ayn zamanda "faal vefekkr insanlardr. Geri Byk Millet Meclisinin ilk azasndan bir heyet stanbula geldii zaman ilerinden bir Darlfnun konferans salonunda darlfnunlulara hitaben u szleri sylemiti: "Efendiler! Bu meclis imdiye kadar, gelmi olan meclislerin fikren belki madunudur, bunu itiraf ederim. Fakat mit, emel ve iman itibariyle btn onlarn fevkinde olduunu iddia edebilirim..,, demiti ve doruydu; Fakat ayan dikkat olan nokta udur: Btn Harakt Milliye tarihince "kalp ve ihtiras vazifesi gren,, ve mdafaa hatlarmz Pulath'ya kadar geriledii zamanlarda bile yerinden kmldamayan bu iyi yrekli insanlar arasnda "beyin ve irade vazifesi gren,, mstesna insanlar vard. Bu his meclisini muvaffakiyetler iyle, zaferleriyle tenvir ve tahkim edenler hep onlard. Onun iin denilebilir ki Harakt Milliyenin tarihi, ilmin, vukufun, tecrbenin tarihidir. Bu ilim... bir milletin midine, imanna mracaat ederek kuvvet al-

103

d iin akamete mahkm kalmad. Yine ok dikkat edelim ki Trk milletine tarihini, istikllini iade eden ve istikbalini eminletirmek midini kazandran bu ilim tamamyile husus bir mahiyeti, gayr kabili zeval bir hayatiyeti haizdi, Zira bu ilim ne Merutiyette evvelki ihtiyarlarn srf ameli, ihtbari vukufu, nede Merutiyetten sonraki kavvallarn srf nazar, zihn sermayeleridir; ne biri ne dieri akldan balayp amle mntehi olan, amelden haraketle aklda nihayet bulan faal ve yaratc bir ilimdir. u halde srf nazari adamlarn ve adi manasiyle: kelimecilerin ve hayalcilerin hayatta bir kymeti yok! Fakat ayni hayatta srf faal ve maceraperest insani arnda bir kymeti yok! Btn mesele hadiselere, tabiat eyaya mutabk bir iradenin sahibindedir. Bu iradenin en tabi unsurlar hissi selimi gayip olmam bir zek ile bu zeky fiile isal eden bir hasasiyet manzumesidir. Yeni nesli tekil edecek olan mrebbilere bir meslekta gibi tavsiyem: Ar ve kunduz yetitirmekten saknnz, Bu hayvanlarn ileri ne kadar hayretaver olursa olsun zek iin numune tekil etmezler! Crcr Bceklerini de rnek a'mayniz! nk sesleri ne kadar ok olursa olsun i yapmazlar! Gayeyi hayaliniz "insan,, olsun, fakat "yaratc bir insan,, Bu melekenin bir kk kafada, bir kk kalpte btn dallar, kollar elleri de, parmaklarn ucunda, ameldedir. Yine yeni hkmet makinesini kuracak olan mesul insanlara bir vatanda gibi tavsiyem: Umumiyetle menfilerden, atillerdan ve mrtecilerden saknnz; kevezelere, zppelere, lakrd ebelerine, hi teslimi salhiyet etmeyiniz! dare hayatnda yalnz sahibi irade olanlar ayan itimattrlar. Onlarn kimler olduklarn m soruyorsunuz?.. Evvel syleyiniz hangi meslek mevzuu bahistir ? Askerlik mevzuu bahis ise kurtard tarihe, mdafaa ettii cephelere, muzaffer olduu muharebelere baknz... Vilyet idaresi mi mevzu bahis?.. Yapt yollara, kuruttuu bataklklara, ihya ettii ormanlara

104

baknz. Muarif slhat m mevzuu bas?! dare ettii mekteplere, koyduu usullere, numuneyi imtisal olduu yeniliklere baknz... Hlasa icraat hayatnda insan yalnz ve sade iiyle, iradenin bu meru evlatlariyle lnz, yanlmazsmz... Maksat adamlarn ahlkn, faziletperverliini lmek ise bunun da gayet afak bir usul vardr: Mevzuu bahs olan ahsn menfaati ahsiyesini hayatta ka defa ve ka trl feda ettiini anlamak lzmdr. nk dindarln, milliyetperverliin insaniyetperverliin en mspet tecellisi ite bu feragat, nefsinden, menfaati ahsiyesinden feragattir. Bu feragat olmadka sylenen her szn ve dermiyan edilen her iddiann nihayet edebi, yahut mantk bir mahiyeti vardr, asl ahlk ona bir kymet vermez!..

Terakkiden kaan adam


stanbul ehrine Glhane Parkn kazandran ehremini gnn birinde dahiyane bir fikre malik oldu: "Parkn muhtelif noktalarna yeil tahtal, demir ayakl kanepeler koyarm, yere oturmiya alan, kanapeye oturmak amurdan ve tozdan kanmyan bu halka temizlik dersi veririm!..,, dedi. Hakikaten yerde oturmak kanapeye oturmak adetine mnkalip olursa arkta byk bir tahavvl olacakt, ve her ey yere oturmak, yerleri bu "Haki fena 'yi sevmek, yerde oturmak yani yerde yemek, yerde imek, yerde yaamak ve yer iin lmek adeti hep deiecek, yerlerden yksek bir yerde oturmak, yerden yksek yerleri sevmek, yerden yksek yerlerde yemek, imek, yerden yksek yerlerde yaamak ve yerden yksek yerler iin yaamak adeti teesss edecekti... Garip netice!.. Park ziyarete gelenlerden ocuun kanepeye oturmak ihtiyaciyle geri ayaklar yerden kesildi, fakat bunlardan hi biri kanepeye avrupah bir insan gibi

105 oturamad. Bilkis hepsi kanepeyi tahtadan bir yer faz ederek zerine bada kurdular}.. Bu suretle o vakit ehremini insanlarn bu garip inad karsnda ard kald. Ve bu terakkigirizlii bir trl izah edemedi. Lkin bu hadiseyi gzden kairmyan bir insan yle izah ediyordu: Terakki bir emri cebrdir. nsan uzviyeti iktizas terakkiye deil, itiyatlarn muhafazaya, alt gibi yaamya mstaittir. Cemiyette vcude gelen her terakki uzviyetimizde derin ve elim akslamellerie, yeni yeni itiyatlar hazrlar. Halbuki her yeni itiyat yeni tefekkrler, yeni zahmet ve meakkatlerle olur. Onun iin terakki bir fikir gibi nekadar arzu edilirse edilsin, fiilen icras g olan bir eydir. Ben bu dnceyi, bu izah o kadar kabul ettim ki her terakki davasnn peinde zahmetten, elemden, kaan insanlarn feryadn iittike hi garip bulmuyordum. imdi bile terakkinin mehur dmanlarn gryorum ve gayizlerinin illetini anlyorum. Ve onlara sessiz velveesz bir }isan ile hitap ediyorum, diyorum ki: Ey kanepeye otururken mafsallar acyan insan! Sen terakkinin zahmetlerine nasl katlanacaksn?!. Seni adam yapacak olan din, ne bir fikir, nede bir muhakeme dinidir O srf kat mafsalierin ve uyuuk adalelerin ile mcadele edecek olan bir zahmet dini, elem mabdnn dinidir!.. nk insani Terakki demek durup dinlenmeden zahmet ekmek demektir. Terakki yalnz ceht ve elem aacnn meyvasdr. Yazk o lisana ve edebiyatna ki terakkiyi bir zevk gibi gsterir!..

Sanatten kaan adam!


Durkheim insan kendi kendine cehte muktedir bir mahlk olmak zere tavsif ediyor. Filvaki hayvan da ceht eder,

106 Fakat hayvann cehti haric bir tazyik ile olur. Yk tayan at misalinde olduu gibi... Bu hayvan cehte sevkeden kirpactr! Halbuki insan terbiye sayesinde o hale gelir ki haric hi bir tazyika muhta olmakszn cehtedebilir. nsan en g ilerde bile bu cehte yalnz bana muktedirdir. Onun iin insana " yalnz bana cehte mstait olan hayvan demek dorudur... Fakat bu ceht bir gnn mahsul deildir. Bunu elde etmek iin seneler lzmdr. nsan terbiye tesiriyle senelerce cehtetmeliki kendi kendine cehtetmee alabilsin. Mesel ocuk iin en g i elbise giymektir. Fakat terbiye alm bir insan iin bu i kolaydr. Beer olan hangi vazifede, insan neviden olan hangi idrkimizde cehtimizin mdahalesi yoktur ?! Baknz, siz ciddi ve ilm bir bahsi izah ederken gzleri szlen ve az alp kapanan u adama!.. Zavall yoruluyor, dinleyemiyor !.. nk bu insan dinlemeye ahmamtir! nk dinlemek, anlamak, o da bir cehttir. lim gibi sanatta bizden dikkat ve ceht ister bir Mozart ve bir Wagner,i anlamak iin zekmzn, dikkatimizin mdahalesi arttr. Bunlar bilbedahe ve bil vasta uurumuza yerleecek basit eserler deildir. Avrupa musikisinde bazen en derun ve en fevza ihtiraslarmzn bazen de en insan ve en beer emellerinizin ifadesi vardr. Byk bir sanatkr dikkatiyle tahlil edilmedike, dank ve mtezat grnen paralara byk bir ahenk sokulmadka bu musiki bizim iin cehennemi bir grlt, den baka bir ey deildir. Zaten bir sanat eserini anlamak, o eseri ruhunda yeni batan yaratmak demektir. u halde nevinin strabn duymyacak derecede kulaklar sarlaan ve en ufak bir ak heycan yaamyacak kadar ii kuruyan bir adama dorudan doruya " sanatin ve sanatkrn sesini iit demek manasz olur. Gzelden kaan, sanat eserini manay, heycan, ahengi, hayat isthkar eden adam; rast geldiine " bunlarn ne lzumu var?,, diyorsun... Halbuki burada ne bir lzum nede bir ispat mevzuubahstr. Sadece

107

byk ve elemli bir cehtin teslim edecei bir zevk vardr. Bunu bulamyorsan kabahat ne eserin, ne sahibinindir, yalnz senindir, senin!

Cumhuriyetin adam numunesi


Eski Yunan medeniyetinin ekmel numunesi " Hakim idi. Kurunu Vsta "Aziz,,, leri vcuda getirdi. On altnc asrn mkemmel adam "Honnete Homme,, dr. On sekizinci asrn beendii adam, " akll ve hisli adam , dr. Bu gnk vatandan seciyesi acaba nedir?.. Bu gn evliyalar yoktur! " Mbarek adam enmzeci bile silinmi gibidir. "Honnete Homme,, muhterem, fakat yeni cemiyetler in kfi deil... " Akll ve hisli M adam enmze gzel, fakat bu gnn hayat iin mphem ve umumdir. Yeni vatanda yaratacak olan sanatkr, gene cemiyettir. Yeni vatandan simas ancak yeni cemiyetin izgilerinde ve renklerinden teekkl edecektir. Yeni cemiyetlerin " Ahlk hasene , si " tesant ahlk , dir. Kendisini btn cemiyetin cz duyan ve cz gibi yaiyan vatandan ahlk... " Sklgan adam tipi yeni tipin tamamiyle zdtdr. Bize zmrev hayatn btn icaplarn tanyan ve yayan vatandan hayat lzmdr. Sonra, vatandan ilmi, irfan yaratc, meslek istihsalleri vcude getirici olmak lzmdr. " ukel ve sath adam tipi yeni tipin tamamiyle zdddr. Yeni tipin hamurunu youracak olan muhit, mekteptir, aile deil..'. Aile vastasiyle mektebi slh etmek fikri sakattr: Aile muktedir ise kendi kendini slh etsin!.. Bu gnk ocuun aile hayat dar ve mahduttur; mektep hayat ise geni, devaml ve feyizlidirMektep bu yaratc tesirini yapabilmek iin her eyden evvel ve her eyden ziyade u hakikate dikkat etmelidirTesant bir ahlkn ve istihsalci bir irfann hakikati

108 ona dardan, baka bir yerden gelmiyecektir. Kendisinden kacaktr. yle ise mektep her eyden evvel tesant bir h yata mazhar olmaldr. Talebe ve muallimler denilen zmreler mstait olduklar zmrev hayat azam derecede yaamaldr. Sonra ilim, talim sarf ve helak edici halinden kurtulup istihsal ve istismar edici hale gelmelir. Mektep canl bir mevcuttur. Kendi kendini slh edemiyen bir mevcut bakalarn slh edemez!.. Cumhuriyeti yaratan irade mekteplerin binalarna da tevecch etmelidir. Ve ondan nkilp namna iki ey istemelidir. Mektep cemiyetinin itima hayat zevklerini tatmasna msayit mesafe ve mekn ile mektep cemiyetinin mstahsil hayat artlarn teminine msayit aletler ve teknikler... Bunlar haricinde yeni vatanda teekkl edemez, yeni bir idare ise yeni insanlarla yaayabilir. Yeni idarenin mukadderatndan mes'ul olan artk yeni terbiyenin mahiyetidir.

Faal adam!
Merutiyetten evvelki adam teebbs ahsiden mahrum olan atl adam idi. Merutiyetten sonra aranlan, "mteebbs adam,, oldu. Merutiyet inklbnda nntuk syliyen hatipler "teebbs ahs,, ,nin destann okudular, ve trk milletinin imdiye kadar felketi "teebbs ahsnin fkdanndan dr,, dediler. Mill nklbn vcude getirdii adam enmuzecinin tasvirini henz vazh surette gremiyoruz. Yalnz "mteebbs' adam,, tasvifi yerine "faal adam,, tavsifini kullanyoruz. "Filan adam tanrmsn ? diyorlar, "tanrm, faal adamdr,, diyoruz. "Falan muallimi tannnsnz ? " diyorlar, "Tanrm, faal adamdr. diyoruz. Ve insan kendi kendine soruyor: Demek ki fa-

109 aliyet bir meziyettir.. Fakat pek az kimse bu meziyet olmak imtiyazm alan "faaliyet,, , in ne olduunu dnyor i stiyerek fikrimizi pheye drelim ve soralm ki: "Faaliyet bir meziyet midir ? , phesiz derhal "faaliyet bir meziyettir. diye kabul edeceiz. Fakat baknz size bir ka faaliyet numunesi ki meziyet olmak yle dursun, belki noksan, hatta felkettir, Evvel ocuun faaliyeti.. Bu faaliyet ilerde itima faaliyetlere mebdei hareket olmak itibariyle gayet ayan dikkattir. Fakat olduu gibi kalan bir ocuk faaliyetinin meden nev'inden hibir kymeti yoktur. nk bu faaliyet yapc olmaktan ziyade ykcdr; iyi, doru, gzel nev'inden eser denilebilecek hibir ey vcude getirmez, hayvan jir faaliyettir. u halde ocuk faal bir mahluk olmakla beraber makbul bir insan enmuzeci midir ? Daha ar bir misal delidir. Alelumum deli de faal bir mahluktur. Fakat delinin faaliyetiyle meden faaliyeti ifade eden iyi, doru, gzel faaliyetler arasnde ne mnasibet vardr ? O halde ne demeli ? "faaliyet bir meziyet deildir mi, demeli? ! Hayr, her eyden evvel bu faaliyet fikrine biraz vuzuh vermeliyiz. Mtalaay kolaylatrmak iin nevi faaliyet enmuzeci kabul ediyorum:. Birincisi otomatik faaliyet. Otomatik faaliyeti temyiz eden ey irad faaliyetin ztt olarak uursuzluk ve terkipsizlik tir. Otomatik harekette geri kendisine gre bir intizam, bir ittrat vardr. Fakat yaratclk, istihsal kadreti, uur, sevk ve idare yoktur. Otomatik faliyet, faaliyetlerin en iptida eklidir. kincisi: manta mstenit faaliyettir. Bu faaliyette geri intizam ve uur vardr. Fakat netice gene birdir. Yani neticede gene istihsal yoktur. nk bu faaliyetin intizam, mantk, uuru sath bir uurdur. Ekseriya cahil ve zeks cevval olan insanlarda grrz. Her hareketlerini, her teebbslerini mantklariyle teyit ederler. Fakat faaliyetlerine ramen eser vcude getirebildikleri eser payidar olmaz.

110

ncs: teknie mstenit faaliyet. Bu nevi faaliyet faaliyetlerimizin en yksek eklidir. nk muntazam ve uurlu olmkla beraber yaratcdr. Bu faaliyetin zeks akl selimin zeks deildir, fen zeksidr. Kuvvetini mantktan deil, tabiyetten alr. Bu faaliyeti mutlaka lim, rntefennin insanlarda grrz. Cahil insanlarda da bir istisna halinde tecelli edemez. Gariptir ki bu faaliyet mtevasst zekl insanlarda da tecelli edebilir. Hatt akl selimin faaliyeti gibi zekya onun kadar muhta olmyan bir faaliyettir. nk zeks ferd zek deil, ilm yani gayr ahs zekdr. Teknik faaliyet mutlaka eser vcude getirir, ve eseri mutlaka payidar olur. imdi beendiiniz faal adam kimdir?... Otomatik faaliyetin sahibimi, akl selim ile faal olan m, yoksa teknik faaliyetin sahibi mi, hangisi?.. Bence aleltlak faaliyetin, hele otomatik faaliyetin bu bahiste hibir deeri yoktur, mantn faaliyeti de birincisi kadar ykcd, fazla olarakta aldatr. Muasr faaliyet enmuzeci teknik faaliyettir. Muasr faal adam ancak bir ihtisas sahibi olabilir.

Msbet kafal insanlara muhtacz


Asr bir milletin mhim seciyelerinden biri de ilim hkimiyeti deil midir? Asr milleti orta zaman cemiyetlerinden ayran mhim fark din yerine ilme mevki vermesi deil midir? Orta zamanda itikadn ve kitabn idare ettii yerleri bu gn hep ilmin fikirleri tabiatn kanunlar idare ediyor. Msbet olmyan eylerin tabiatna uymyan fikirler, itikatler, ananalar hayat meydanndan hep kouIuyorlar, yerine akla, hesaba, tecrbeye dayanan msbet kanaatler geiyor. O halde dn dinin tuttuu yerlere bu gn ilim gemitir. Dn dinle idare edilen iler bu gn ilim ile idare edilmektedir. u halde denilebilir ki: lm

111 olmak, ilme dayanmak asri milletlerin mhim tabiatlarndan biridir. " Asr olmak , "asrilemek,, " muasr millet , " yenilik " yeni adam szleri derslerde, kitaplarda, salonlarda, her yerde muhabbetle, itiyakla tekrar edilen canl szlerdir. Fakat bu mefhumlarn iine girelim ve onlarn iinde bulunanlara dikkat edelim. Ne greceiz? ok kerre umum ve sath malumlar, serbest sz sylemek melekesi ve salon muaeretinden ibaret bir takm unsurlardir! Halbuki bu melekelerin, bu sermayelerin medeniyetin uzviyetile dorudan doruya mnasebeti yoktur. Umum malmat sahibi olmak hele bunun bir derecesi kyller, obanlarda dahil olduu halde asr bir milletin btn fertleri iin lzmdr. Fakat umum malmlarn sahibi olmak, bir ilimde mutahasss olmak deildir. Umum, binaenaleyh sath kalmya mahkm plan malmlar ile bir millet medeni tekmln zaruretlerim k vrayamaz. Asr bir cemiyetin en ok muhta olduu ey, ite limler, mutahassslardr, bu hkm bir kerre daha genileterek diyebiliriz ki: Byle bir millet en ok menfaatlere, her hangi meslekte mutahasss kimselere muhtatr. Bir milletin umum muaeret kaidelerine vakf olmas ve bunlar hayata tatbik etmesi lzumlu ve hayrl bir eydir. Muaeretini tanzim etmiyen bir milletin itima hayat yz daima przl kalacaktr. Fakat cemiyet itibarile incelmek daha g bir eydir. nk btn bu muaeret kaidelerinin ehemmiyeti onlar kukla gibi yapmakta deil, asl bu kaidelerin doduu telakki farklarn tamaktadr. Muaeret kaideleri ayni zamanda doruluun, iyiliin ve gzelliin bir tecellisidir. Adab muaeret ince ruhlar gibi kaba ruhlarn yznde cilalayabilir. Asl mesele millette doru, iyi ve gzel kymetlerin hr bir surette cevlnna engel olabilecek sebepleri kaldrmak, azaltmaktr. Hlsa nereden hareket edilse " asrlik mefhumunun

U2

kkleri vicdann pek derin tabakalarna kadar iniyor. Asrilemek, bu asr da yaamaktan fazla bir muvaffakiyettir. O da asnn madd ve ahlk hayatna imkn veren inklp umdelerini yakalamakla mmkn olacaktr. te bu umdelerin banda " msbet neviden olan her ey akl iindir. Akl bizi, msbet hakikatlere iritireblecek olan yegne klavuzdur.,, dsturu vardr. Onun iin asl bir millet mevkiinde ilmi istemeliyiz. Fakat ezberci gibi deil, ilmi anlyan hakiki kanaat sahibi gibi ilmi isteyince ilmin btn hrriyetini, btn feyzini, btn istifadesinide birlikte kazanm oluyoruz. Fakat ilmin mahrumiyetlerine, ilmin yorgunluuna, ilmin vazifesinede katlanmak artiyle. nklbn yapmakta olan yeni Trkiye iin byk gaye udur: Garbn ilmini btn mevzuu, uslleri, vastalar, kaplar, messeseleri, hatt ahlk dsturlar ile aynen ve harfiyen getirmektir.

Usulsz faaliyet ne ie yarar ?


Avrupa memleketlerini ilk defa ziyaret eden bir arklnn intiba ne olabilir? Ezici bir faaliyet iinde alan ktlelere ait intiba.. Bu hayret sahiplerinin syledii sz daima udur! "u Avrupallar ne alkan adamlardr!.. ngiliz avam da Belikal komularm taktir ederken ona benzer bir sz sylyorlar: "u Belikallar ne alkan adamlardr!,, u halde Avrupa medeniyetleri mevzuu bahsolduu zaman gzmze en ok arpan onlarn alkanldr. Fakat bu medeniyetin hakiki srr alma saatlerinin daha ok olmasmdr?! Bunu zannetmek doru deildir. Bu faaliyette her eyden ziyade grlmesi lzm gelen bir ey varki o da "metot,, dur Avrupal adam ilm bir metot iinde alan adamdr. Trk ok kerre ferd zeksnn icabatm

113

takip eder. Nihayet ilme istinat etmiyen kaba bir tecrnin esiridir. Bu metot fikrini yalnz tayyare ve demiryolu yapmak hususunda deil, en ufak bir sanaatte, en basit bir ticaret iinde bile kabul etmeliyiz. Bizi onlardan ayran avrupahlann cemiyete tatbik edilen asr usullere, muayyen tekniklere malik olmalardr. te, en adi bir ite bile: Fasulye, bamye... dikmek iin bel belliyen iki adam tatsavvur ediniz. Bunlardan biri bel bellemek iinin itima tecrbesine henz malik deildir. Ferd zeks, ferd hassasiyeti onu mmkn olduu kadar ok bel bellemiye sevkedecektir. Fakat usl, tecrbe, kanaat sahibi olan adam yer yzne yaylmak ve bir hayvan gibi almak sevktabiisinden uzaklaacak, topra mtemadiyen aykhyacak beli detten ziyade derin vuracak ve trl vastalarla bu topra islh edecektir. u halde medeniyetin faaliyette tecellisi dorudan doruya azlk veya okluk eklinde olmuyor, metot yahut prosede, yahut tekilt, yahut itima bir tesant eklinde oluyor. Onun iin aleltlak alkanlk onlar bizden ayramaz. Fakat usull alkanlk onlar bizden katiyen ayrabilir. yle ise "Asr adamn alelitlk zeki adam deil, belki ilm bir uslle alan adam demektir. Bana ka kere amhcalann krk elli metro geni, fakat inadna ssz yollarn gstermilerdir: "u geni caddeyi gryor musunuz ? te bu filn belediye mdrnn eseridir. demilerdir.. Ben bu ayr alan ve ayr eser vcude getiren yalnz adam sevkitabisinden rkerek dayima u cevab veriyordum: Keke o adam bu geni ve ssz caddeleri vcude getirmeseydi, hreti iin vesile, fakat skdar belediyesinin btesi iin bir mezarlk amasayd! .. nk imar mefhumu alelitlk geniliin mradifi olamaz. Medenlik mutlaka ok almak, ok geni caddeler amak deildir. Btn servetini bir ocuunun elbisesine ve oyuncaklarna sarfederek geriye kalan drt be ocuu a ve plak brakmak doru deildir. Bir ayile hayatnda

U4 olduu gibi bir ehir imarnda da tatbik edilecek adalet dsturlar vardr. u veya bu ss yapan fakat elindeki ehri btesiyle mtenasip bir derecede salam, temiz ve ilek bir hale getiremiyen bir idareye asr diyemem. Yalnz ehir idaresinde deil. Her sahede asr faaliyet; metodik faaliyetin bir mradifidir. Fenn olmyan alkanl beenmiyelim ve nafile cesaretlendirmiyeiim. nk fenn olmyan, yani makul ve eylerin tabiatine uygun olmyan faaliyetler mutlaka ykcdr.

Mefhumlara esir!..
Zeklar vardr, mefhumumlara esirdir. Gene " Son saat ' in sayfalarnda idi. " Tedricen ! Serlevhal bir makalem kt. Burada itima tehavvlleri bir hatt mstakim hayaline irca eden akliyecileri tenkit etmitim. nk tetri tekmln dayim bir vasf deildir. Tekmln birdenbire olan safhalar da vardr. Yoksa bir trk inklb derece derece ve muntazam bir surette tahakkuk etmesi lzmgelen makul, tetric, muntazam bir hareket olamak lzmgelirdi. Halbuki inklbmz an gibi olmutur. Eer bunda mhendis intizam ve akl mant art olsayd, bu gnk neticelerden mahrum olacaktk. Hakihati halde takml ne tetric, ne de mutlak surette andir. Belki tekml yaratcdr. Hakikati halde tekml ne mazinin ayn, ne de bu mazinin gayrdr; belki maziden mstani kalmyan, fakat maziden yeni bir mahsl vcude getirmek zere gebe kalan bir haldir. Bir hal ki mtemadiyen istikbale doru ier. Tekml iin daha canl, daha mutabk bir hayal bulunabilir. Fakat her halde yalnz bana tetri, yahut intizam hayali ona yabancdr. Bizim sakat fikirleriniz yalnz tekml bahsine ayit deildir. Mu-

lig

vaffakyet, mit, sabr ve sebat hakknda da bir ok fikirleriniz vardr ki hakikati halde bunlar hasta klielerden baka bir ey deildir. Cesaretin, sabrn, sebatn her ey olduunu genlere retmekle ok bir ey kazanm olmayz. Bunlar uun ve hadisat aan mutlak kuvvetler deildir. Bunlar tabi kuvvetlerdir. Bunlarnda kendilerine mahsus hudutlar ve nihayetleri vardr. u halde " mutlak bir cesaret, dm dz bir sebat ve inat bir sabr yerine gerek ferdin gerekse cemiyetin hayatnda cesaretin, sabrn, sebatn canl vazifesini retmek dorudur. yle ise niin bu mefhumlar tayoruz ?.. nk bizden evvel yaam bir cemiyetin mirasdr. Bunlar bize kazandran asr ve felsef tefekkrmzn faaliyeti deil, eski harsn sr'ati iptidaiyesidir. Bu mefhumlar eski cemiyete gre dstur olarak kifayet eden eylerdi. Fakat pek mudH ve pek mterakki olan yeni hayatmz idareden acizdirler. Biz ana ve baba hikmetlerinden ziyade ilmin muttalarna ve yalnz ilim mutalar zerine kurulan bir felsefenin terkibi mefhumlarna muhtacz. Yeni neslin terbiyesinde metafizik hkmlermizin de mesuliyetini idrak edelim Din taassubunu kaldrmken yerine tefelsefe taassubunu koymyahm. ^

Cemiyete kskn adam!


" Cemiyete kskn adam ; bu, bir nevi insandr. Tenkit eder, istikbalden mitsiz, bazen de mazi iin daha az mkl pesentiir. Hayatta, ayile, meslek muhitlerinde dayima byle insanlara rasgelmek mmkndr. Cemiyte kskn adamn mantn yoklaymz, fikirlerinin seyrini kovalaynz; memnuniyetsizliini ispata alan bir dikkatle karlaacaksnz:

116

Bu dikkat mtemadiyen sokaklarn kirliliini, brokrasinin zararlarn, ehliyetin takdir edilmediini, mekteplerin eskisinden daha geri olduunu... lh. size sylyecektir. Ve btn bunlar en bitaraf, en afak bir mahit ve rast mevkiinde tekrar ettiine sjzi inandrmak istiyecektir. Cemiyete kskn adam hakik bir mdekkik, ilm bir mtefekkir midir?.. Hayr, nk bu zekda ilmin en mhim temeli olan icap ve zaruret fikirleri yotur. Cemiyete kskn adamn btn fikr faaliyeti ksknlne sebep gsterdii hadiseleri muayyen fertlere, ahslara ykletmekten, yahut hkm ve muhakeme ilemiyen esrarengiz derecede mnferit bir kabiliyete atfetmekten ibarettir. Cemiyete kskn adamn zihn faaliyeti iki ekle irca edilebilir: Bir yandan itima hadiselerde zaruret tanmyan bir teffekkr, bir yandan da ferd endielerden gelen bir memnuniyetsizlik. Onun iin cemiyete kskn adamla mnakaa ederken hep bu ilm ihatasizlkla, bu hodbin hassasiyete arparz. Cemiyete kskn adamn siyas vaziyeti ekseriya dar bir muhaliflik eklilde tecelli ediyor. Halbuki bu ksknlerin dar zeklar hakikati halde siyas bir idareyi besliyebilecek itima tekml telkkisine malik deildir. Hodbin hassasiyetleri ise siyas faaliyetin muvaffakiyeti iin elzem olan fedakrlk imesiyle de kabili telif deildir. Cemiyete kskn adam tipinin menei marazdir. Salim bir cemiyet adam dayma faaldir. Salim bir cemiyet adam dayma mefkrecidir. Fert bu faaliyeti, mefkurecilii kaybettii dakikada artk hastalanmtr. O halde cemiyete kskn adamn tevekkln fikr mantnda, yahut dar hodbinliinde aramak doru deildir. Bu mene bizzat cemiytin hayatnda hasl olan boluklardadr. Muayyen fertler itnaa hayat skca yaamadklar, cemiyt maneviyatn idditlice tamadklar iin ayn zamanda bedbin, ve ayn zamanda hodbindirler. Ksknler cemiyet

117

denilen manev terkibin inhill eden cz fetleridir. Bunlar cemiyetten koparak yalnz adamn tabiatine ricat etmektedirler. O halde cemiyet iinde bobinleri, bedbinleri azaltmann tek aresi itima mevcudun bilhassa haz, nee, vecit, mefkure veren bedi ve manev muhitlerini uyandrmakatan baka are yoktur. Yeni cemiyetimizi ahlk ve bedi zevki idrake msayit cihazlarla zenginletirmek lzmmi geliyor.

Mtefekkir
lmi bipayan insanlar vardr. Filn adam tarih alimidir . Filn adam mkemmel bir nebatdir, morfoya alimidir. Filn da atikiyat ile urar. Bu adamlar trl sfatlarla tavsif etmek ve derya misali olan ilimlerinden dolay takdir etmek pek tabidir. Elverir ki bu malmat usul daiyresnide tedarik, tahkik ve tensik edilmi olsun. Mtebehhirin teekkln hazrlyan en mhim meleke kuvvetli bir hafzadr. Halbuki kuvvetli bir hafzann en byk sebebi verasettir. Bir ocuk bu veraseti tamyorsa ne kadar terbiye edilse de mkemmel bir hafzaya malik olamaz. u halde mtebahhirin teekklnde terbiyenin rol mahdut demektir. Halbuki mtefekkir, bambakadr. Mtefekkir hfzu tahattur ve tahsil hususunda mtebahhirin dehasn gsteren adam deildir. Mtefekkir bir toplayc deil, belki bir tekiltdr. Mtefekkir fikir binasnn malzemesini bulmaz. Yalnz bakalar tarafndan bulunan bu malzemeyi kullanarak eser vcude getirir. Demek mtefekkir hazr fikirleri tefekkr eden adam demektir. Rol daha ziyade icat roldr. Mtefekkirin teekklnde hafzann rol mhim midir? phesiz bir bakma yledir. Fakat bu ehemmiyet bir dereceye kadardr. Mtefekkirin asl cihaz tasnif, mukayese, izah, farz ve tahmin kuvvetidir. uhalde mtefekkire lzm olan; hafza veraseti deil,

118 tam ve mkemmel bir tefekkr cihazdr. nk mtefekkir hafzasnn noksann trl tarikler ve kolaylklarla dahi telfi edebilir. Fakat tefekkr usulne, ilim tekniine malik olmyan bir adam iin ilim yapmak midi yoktur. imdi yeni Trkiyenin muhta olduu fikir adam hangi cinstendir, sualine verilecek cevap gayet basittir. Trkiye fikir adamnn her cinsine muhtatr. Ancak tebehhurun da,, tefekkrn de usulleri memleket iin pek yenidir. Onun iin bizim tedrisat hayatmzda mhim olan ey, bu usuldr. Trkiye, fikir adamlarnn azlndan deil, usul sahiplerinin ktlndan ikyet etmelidir. Mekteplerimizde ve ilim messeselerimizde adet kymeti yerine keyfiyet kymetini koymalyz. " Parlak zeklar ' a kymet verecek yerde, bir tefekkr usulne malik olanlarn kymetini drmemeliyiz. nk milletin fikir hayatnn mey vasim toplattran teekkl, mtefekkirlerin ruhunda oluyor.

Mefhumun ldrd adam!


Anadolu'dan geldiim zaman " Acaba gvelerini yedi ? ! diye bermutat byk dolabn altndaki gz ektim. Orada bir kdam gazetesinin yapraklar arasnda sakladm resim koleksiyonunu kartrmaa baladm. Kara kalem heykel balan, yal boya bir rdek resmi... Solgun, lgn, ocuklarn lisan kadar masum eyler L Onu bana hediye eden zat, merhum Teke Zade Sayit Bey'dir. Sanatkr be alt sene evvel bir mektebi ziyaret ederken tamdm, resim dersanesinde idik. Sehpalr karsnda alan, gayet temiz giyinmi yirmi, yirmi be kz ocau resim yapyordu. Al keykeiler, kabartma iekler renkli ekiller, dvarlann sadelii, hele sekenesinin huu ve skneti burasn eski bir yunan mabedine benzetiyordu!-.

119

Snf o kadar plak ve beyaz, o kadar sade ve heybetliydi.. Resim yapan kzlar hi kmldamakssn gzlerinin ucu ile bize baktlar. Bu hareketsizliklerinde bir mahviyet ve bir selm manas vard. Kede, alkan kzlarnn eserini koruyan, alkihyan bir stat vaziyetinde, orta yal, tknaz bir adam duruyordu. Bizi grnce yaklat. Kendisim bize Resim muallimimiz Teke Zade Sait bey... diye takdim ettiler. " Teke Zade unvannn benim hafzamda derin bir hayali vardr: Vefa idadisinde talebe olduumdan beri ehzade bandan geer, ora da bir dkknn camekn ierisinde ki yal boya insan resimlerini: kyl, hamal, satc kfalarm seyrederim. Bu mevzular bize o kadar garip o kadar cr'etkrane gelirdi ki!.. Mekteplerde aldmz resinf dersleri bizi hep mikp aa, ve evlerle oyalar, resmi ve kinat bunlardan ibaret zannettirirdi!. nsan resmi, insan kafas, hele hamallarn, satclarn kaba ve kaln suratlar irkin hissiyle klsik tedrisatn haricinde kalrd!.. Teke Zade'nin resimleri eski, hurda ve kati izkiler zevkine isyan edercesine kaln, bariz, mhmel fakat, inadna canl ve mistik idi. te biz, resim ve model hakkna eski telkkilerimizi yirtan bu canl halk resimlerinin meftunu olurken, altndaki " Teke Zade imzasn da ayn canllkla, ayn hrriyetle atlm bulurduk... mzann sahibine kar uzarktan uzaa bir hrmetimiz vard. Mektepte kendisini grnce san'ati gibi ahs da dikkatimi celbetti. Mdirenin odasna dndmz zaman kendisinden bahsettim. Zeki kadn derhal bahse lzumu kadar ehmmiyet verdiini ispat eder bir vaziyet ald. Hemen u szleri syledi: Evet! Teke Zade bizim iin alelade bir resim hocas deil, fakat ahsiyle, gziyile, ve eyiye olan muhabbetiyle kzlarmz iin byk bir mrebbidir, bir insan kmildir, dedi. Mdirenin bu cevabndan ok memnun oldum. nk

120

bu hkmler benim hislerimi okuyordu: Ben, bir ressam, bir musikiinas hakknda yalnz byle sylenmesini istiyordum . Ben ylelerini grdm k gzeli, inceyi anlamak itibariyle ta devrinde alan iptidai insanlarn seviyesinde kalmlardr!., Hep kaba grrler, hep kat dnrler!. Bu, bir milletin ruhu iin ifls deil de nedir?!. Onun iin istiyordum ki sanatkrlar her yerde ok sevilsin.. " Gzel denilen hak ve hakikat karsnda yirmi yirmi be kzn byk uurlarla almas sizin iin, memleketiniz iin manev, hatt madd bir kazan deil midir? te ben de ayn sebepten dolay memnun ve mes'ut bir ruhla bu ziyaretten avdet ettim. Ziyaretimi mteakip Teke Zade hatra olarak gzide raklarnn resimlerinden bir koleksiyon yapp bana gnderdi. "Acaba gvelermi yedi!w diye tela ettiim gzel kolsksiyon ite budur. Bir memleket iin ne garip, ne meum talihsizliktir yarabbi!.. Btn bu talebeyi, muallimi, dersi bam baka dnen idare adamlar, bu adamlarn bir mant ve memleketin idare uslleri varm!.. Bu mantklar, usuller ala ala ve bu "pedagojiye muvafk slhat " terakki ede ede varm, Kz Sanayi Mektebinin resim dersini tahta kollariyle yakalam, hocasn, usuln, btn muvaffakiyetleri, btn hisleriyle pencereden aa atmt: Ziyaretten bir iki ay sonra Teke Zade'nin derslerini elinden aldklarn iittim. Bu tekilt ve slhat o kadar gcme gitti ki o zaman mevkii iktidarda bulunan byk bir memura mracaat ettim ve haykrdm: Hkmetin, idarenin bu hareketini sanat, terbiye ve insanlk namna protesto ettim. Muhatabm phesiz izan sahibi bir zatti. in tamiri iin lzmgelen teebbste bulundu. Fakat netice hasl olamad. nk dorudan doruya kendi ii deildi. Bir de bu tebeddlat kanuni ve mantk bir ereve iinde yaplmt. Nizamdan, talimattan, intizamdan, gruptan bahsettiler. "Sras gelince ona baka bir ders daha vereceiz dediler. te ne ahs ne de kast mahiyeti olmadn iln ettiler.

121 Teke Zade benim bu hasb mcahedemi iitmi, bunun zerine bana bir mektup yazyor. Bu mektupta gzel rkkas ve ak trkesi fakat aynen hatrmda kalmyan br ifade ile hislerini anlatyordu. " Beni ldrdler! nk dersimden ve kzlarmdan ayrdlar. Beni emelsiz bir ruh, ruhsuz bir ceset gibi tutunamaz ve artk yaiyamaz bir hale getirdiler! Benim dersimi benden, benliimden kopardlar! Ve onu hisle, sanatle, milliyetle hi bir dostluu olrauyan bir adama verdiler! Ruhum kayniyor, bu ruh beni bouyor! Ben artk nasl yayabilirim, bu mmkn?! Be alt gn sonra ben leceim... Bu lmden yalnz sizi haberdar ediyorum. imdiye kadar beni yaatan namus ve gururdu... imdide aynen beni zillet ldryor. Son gnlermi size, yalnz size borluyum. Btn hayatmda saimi, ruhumu en yakndan anlyan siz oldunuz. Size rica ediyorum. Herkese bildiriniz ki beni yalnz o vak'a, oazil ve ilga vak'as ldryor... Hakikatte sanatkr yanlmamt: Szleri, ldran ve intihar eden enesinin szleri imi! Tam be gn sonra "Teke Zade ld!n dediler. Ben bu haberi iitince dondum kaldm! Sonra tabiat ve atete ok hakszlk etti. zmir'de bulunduum sene ktphanemin bir tarafnda sakladm bu mektubu, elyazsn yakt. imdi Teke Zadenin hayatndan bana kalan yadigr ikidir: Biri kdam gazetesinden bir kefene sarlm on on be para baygn ve solgun bir resim koleksiyonudur. Dieri btn basitlii, btn plakliyle imana kalbolmu bir fikridir: Kanun, nizam, talimat, adalet, hak, namus... gibi btn mefhumlar canl, hr ve yaratc hayattan karlm cansz, suru, mcerret dsturlardr. Dorudan doruya hi bir hakikat retmezler, hayattan renilen hakikatleri ifade ederler. Mcerret olarak hi bir manalar yoktur, hayatta mevcut olan manalara dellet ederler. Hayat iin hi bir

122

zek vermezler, zekilre hizmet ederler. Bunlar mutlak surette ne bir hak, ne de bir hakikattir. Belki hakin ve hakikatin kelimesi, remzidirler. Her biri birer mefhumdur, oludur. Canl olan hakikat, bu zihn mefhumlar haricinde yalnz tabiatte ve vicdanda gmldr. Mefhumlar, fikrin hayat selmeti iin elzem eylerdir. Fakat hi bir zaman hayatn kendisi ve selmetin kendisi deildirler... Nasl syleyeyim bilmiyorum k!.. Hissiz, yakinsiz, bedahetsiz mefhum, izansz, selmetsiz bir mfekkire; ruhsuz bir beyin gibidir. "Bana beyin lzm deilmi ?! demeyiniz; ben size: "Ruhsuz beyin yaramaz,, diyorum. Birtakm aklsz ve izansz adamlar, bir takm hayat ve tecrbe aptallarn ilim, irfan, terbiye slhat mefhumlariyie oynatmaynz. "Ka yap aym! derken gz karrlar, kanunla mektep ykarlar, bu da elverme zse, nizamla adam ldrrler!..

Kaplumbaalr gibi
aret etmek istediim haleti ruhiyyeyi u vak'a ile tehir edebil irim: Harbi Umm esnasnda Darlfnun'da ders veren Alman mderisleri memleketlerine dndkleri zaman bizim darlmesainin yerini deitimek lzumu hasl olmutu. Braktm odada tire renginde gzel bir kumala kaplanm be alt paradan ibaret yazhane mobilyesi bulunuyordu. Bunlarn arasnda bir de amerikankri, alak istirahat koltuu vard. Yeni odaya yalnz bana ayit olan eyay naklediyordum. O esnada yanmda asistan vazifesiyle alan gen bir Ffendi vard. Aramzda yle bir muhavere oldu: Eyay tatmyacak myz efendim? Hayr, bunlar burada kalacak. Fakat hi olmazsa bu amerikan koltuu burada brakmasak?...

123 niin?! Ffendim ok gzel bir ey, br tarafta buna benzer bir ey yok. Her halde alalm... yi ama azizim, bu koltuk, takmn paras, ayn renkte, ayn tarzda yplm. Bunu dierlerinden ayrrsak yazk olur. Hem de buras bir darlmesai olacak. Buraya dier bir muallim gelecek. Bu koltuktan imdiden sonra da o istifade etsin olmaz m?.. Bu basit cevabm zerine sesini karmad. Yalnz bir az arr gibi oldu. Bir ka gn sonra beni tekrar grd zaman samimiyet ve mahcubiyetle u szleri syledi: Efendim size bir ey syliyeceim: Geen gn koltuk iin vrediiniz cevap dorusu ya beni dndrd, tarz muhakemeniz, itiraf ederim ki, benim iin yeni bir ey... koltuu srklemediimizden dolay bu gn deta iimde sevin duyuyorum... Vukuat byle geni bir erive iinde grmek bizim iin lzumlu bir ey olacak... Asistann bu cevab pek masumdu. Bu kadar ak ve temiz bir itiraf karsnda takdir ve hrmet duymamak elde deildi. Ayn zamanda bu tahsil grm gen ruhu; niin bu kadar hasis kalm, bunu dnmek vazifemizdir Bunun gibi daha bir ok sualler hatra geliyor: Niin bu muharrir dnyada yalnz kendisini doru dnebilir farzediyor? Niin bu kadn btn hayat, cemiyeti kendi arzusunun, kendi ehvetinin ua farzederek serbeslik davasnda bulunuyor? Niin bir nazr iki bignah, mdafaasz: memuru azletmekte kendisini selhiyettar buluyor? Niin ve neden ?! Btn bunlar .memlekette garip bir haleti ruhiyenin, bir anlay ve dn tarznn, hatta daha evvel bir nevi duyuun eseri deil midir ?.. Btn bu hallerin mterek seciyesi hodbinlik deil midir ? Btn bu kimselerin ruhunda bir kaplumbaa yatmyor mu ?!. yle bir his ve hayat kaplumbaas k btn kyinat,. tabiat ve insaniyeti kendi kabuunun altndan seyrediyor.

124

ine gelirse ban karyor, eer zarar geleceini sezerse gene o ba ieriye ekiyor! Btn mevcudat ruhiyle, vicdaniyle deil, aziyle ve midesiyle seviyor !. Acaba bu menfaatperestlii ruhlardan kovmak iin ne yapyoruz ? Btn maarifimizin, tahsilimizin bu iteki hissesi, muvaffakiyeti nedir ? Kaplumbaa sevkjtabisi yerine lzm olan insan uurunu koyabilioyr miyiz ? Maalesef hayr. nk tahsilimiz hemen bir fikir ve eya tahsilidir: Hikmet, kimya, kozmografya, hesap, hendese... eklinde, dayma bir fikir ve eya tahsilidir. Bu haric ve madd tahsil ferdin malmat, zek, istihsal gibi srf ferd ve intifa olan melekelerini - o da muvaffak olmak artile - iletiyor. Bu sayede ferdi hayat kavgasna hazrlamak maksadna yaryor. Fakat bu uzv ve fikr faaliyetler haricindeki uur lemi: din, bedi, ahlk heyecanlariyle felce mahkm kalyor. Hulsa bizde mektep kalbi yaatmyor, sadece akl iletiyor. Bizim maarifimizle iyi tahsile muvaffak olan bir gen belki iyi bir mstahsil, iyi bir ii olabilecek, menfaatini tanyabilecek, rzkn kazanabilecek, fakat bakalarnn istihsaline, bakalarnn emeine, kendi nefsi haricindeki mil', insan hakikatlere ne derece inanacak ve tapacak?! Garpl bir mtefekkirin tabiri vehle ilim ve talim fert rin mtekarip ilelmerkes bir kuvvettir. Bu sayede fert kendi zerine katlanr. Hars ve terbiye ise mtebayit anmerkes bir kuvvettir. Bu sayede fert kendinden geerek gayra, hakka kavuur. Eski tekke mritleri mtebait anmerkez olan telkinleriyle mritlerini " fenaflh srrna mazhar ederlerdi. Bu knk mektep muallimleri ise genlii hep " Fena filmal muvaffakiyetine eritiriyorlar!.. Vahdeti, tesand muhafazaya herkesten ziyade memur olanlarn bu iteki vazifesi gaeyt sarihtir: Mekteplerde bilhassa pu mtebayit anmerkes olan kuvveti tenmiye etmektir. Bu maksat iin

125

fikri, zeky tenmiye eden ilimler, talimler kadar hissi, vicdan snrlandracak harslere, terbiyelere mevki vermek l~ zmgeliyor. Mektepler yalnz maddiyat ve mspetat itibarile deil, bilhassa maneviyat ve vicdaniyat noktasndan da islh edilmek lzmgeir. Bunun yegne aresi butun maarif tekilt ve slhatn her gn deien memur ve memuriyet ii halinden karp felsefenin lemmul esaslarna balamaktr. Siyaset endiesi yahut cehalet saikasiyle yaplan her trl slhat yapanlarla beraber gidiyor. Btn bu ind ve keyf icraattan kalan eser, ancak ezilen ve zlen bir hayattr!..

itimaiyat

129

Anadolu mehul bir lkedir


Bundan drt ay evvel Anadolu'da yapmak istediim tetetbu seyyahatine medar olur diye bir corafya kitab aryordum. Darlfnunda hayli zengin bir corafya ktphanesi vardr. ime yarar bir ey bulurum midiie ktphane memuruna mracaat ettim. Memur bana bu maksat iin rehberlik edebilecek hi bir kitap bulunmadn syledi!.. Bu cevap beni artt. Yzlerce, binlerce eser arasnda nasl oluyor da bir Anadolu seyyahatini tenvir edebilecek, iki yzsahifelik bir eser bulunmuyor ? ! Geri ktphanede Anadolu'nun ahvali tabiiyesine ayit almanca byk eserler yok deildi. Fakat ihtisas maksadiyle yazlm olan bu husus eserler istisna edilince Anadolu'nun bilhassa ahvali beeriyesini, hayat ve medeniyetini tantabilecek, fayidesi lemmul bir esere tesadf edilemiyeceini artk renmitim. O aralk zihnim on senelik bir hatra zerine katland: Paris'in Auteuil taraflarnda Ecole J . B. Say isminde byk bir mektep vardr. Bir gn bu mektebin yksek snflarnn birinde corafya dersi dinliyordum. Muallim corafyay okutmuyor, yaatyordu.. Adeta insan bu muallimin ifdesini canl vukuatn ahidi gibi merak ve heyecanla dinliyor, bu sayede mevzu zerindeki ihatasn arttrdka arttryordu. Bu muvaffakiyetli hocaya, bu lim san'atkra kar kalbimde bir hrmet uyand. Desrten sonra otobsle ehrin merkezine iniyordum. Tesadfen yanmda oturan zat biraz evvel dersini dinlediim corafya hocasyd. Beni derhal tand, selmlatk. Srf bir nezaket olsun diye ders hakkndaki mtalam sormakla sze balad ve nihayet u szleri syledi: Biz Franszlar corafyay az bilmekle ismi km bir milletiz! Biz corafya cehaletinin zararlarn memleket 9

vererek ve iktisat sahesinde dier milletlere malup olarak demiizdir.!.. Onun iin son zamanlarda bizde de bu ilme ok ehemmiyet verilmee baland. Bilmem siz Trk* ler corafya iin ne yapyorsunuz?. Fransz mualliminin bu szleri beni bir ka cihetten hayrette brakt. Bir kere bir Fransz azndan corafya cehaletinin bu kadar ak itiraf edildiini iitmek tuhafma gitti!.. Kendi kendime dedim ki: Vidalde la Blache gibi byk alimlere malik olan bir memlekette kendini corafya bilmemekle itham edebilirmi!.. Sonra biz "Trkler co rafya iin ne yapyoruz ?! diye dnmiye baladm. Bugn el'an bunu dnyorum... Merutiyetten sonra bu ilim sahesinde yapabildiimiz ey nedir ? Birka klsik ecnebi kitabnn kaba saba ve ok kere eksik tercmelerinden ve bunlar programa mu* vafktr diye mekteplere sokup ocuklarmza ezberletmek ten ibaret deil mi ? Daha sonra bu kitaplar daha ssl, daha fazla resimli bir ekle soktuk deil mi? Bu srada baz ferd ve mahall muvaffakiyetler de var. Fakat bundan sarfnazar, on drt sened enberi memlekette ne bir corafya heyecan hasl oldu, ne de bir corafya ilmi teesss edebildi. Neticede Anadolu denilen esrarengiz lke imdiye kadar Afrika ileri gibi karanlkta kald!.. O derecede ki bu mehul lkenin mehul seknesi, namuslarnn muhafazas iin dalara ktklar zaman, ruhunu bizim gibi tanmyan Avrupallar "Taassup galeyan etti! dediler. Asrlardan beri Anadolu'yu idare etmek iddiasnda bulunan stanbul mnevverleri ise ayn harekete "Basbadelmevtw yahut "mucize,, dediler!.. Belki her iki hkmde yanltr. Belki de "taassup ve icaz dediklri bu isyanlar, her kee mehul olan Anadolu ruhunun en tabi ve en basit bir hadisesi, bir aksi tesiridir. Belki de Anadolu akla daha ok hayret verici, daha byk bir kudretin u dakikada sahiptir... Fakat gene hibir ey bilmiyoruz! Ne

131 -

madd Anadolu'yu ne de manev Anadolu'yu... Anadolu'nun ne dalar, rmaklar ne de zevki, ahlk mefkuresi hakknda sarih denilebilecek bir fikrimiz yoktur. Anadolu mehul bir lkedir! aylk bir seyyahatten sonra mahedatm dinlemek istiyenlerin huzurunda Anadolu'nuu kendine mahsus bir ruhu, dehas, san'ati, mimarisi, tezyinat ve tefriat, ince ve derin bir hayat olduunu hatta muhtac ispat bir farziye gibi sylemek baz ukallar nezdinde bir cr'et saylyor, mbalaaya atfediliyor. Lkin gariptir ki hi bilinmedii halde bu lke kendisini tammyanlar tarafndan " harabezar, toprak yn, taassup oca ! diye tarif ve tasvir edilirken kimse bu insanlara "yanl ve gnahtr,, demiyor!.. Anadolu'nun ruhu duyulmad, hi anlalmad halde bu ruh "lm ve rm! diye takbih edilirken bu szler "yalan ve cehaletn saylmyor!... Belki mill zaruret ve straplarmzn yarataca bir fikir kahraman bir gn bu mehul lkeyi ilmin vastalariyle kefedecektir. Belki o zaman eski medeniyetlerin, bedialarn eserleriyle karlaan bir Kurunu Vusta nesli gibi bizim neslimiz de uyanacaktr. Ayn zamanda san'atimizin, zevkimizin, ticaret ve ziraatimizin kuvvetlenmesi iin lzm olan usareyi bu yeni lemde, mehul lkede bulacaz, lkin mazl bir kaymakam azndan dinlendii gibi bellenen sahte bir Anadolu fikri bizim iin dayima yanlmak ve aldanmak vesilesi olup kalacaktr! Bizde bu memleket, yani toprak ve ruh tanmamann zararn Franszlar gibi memleketlerle deil, ktalarla dedik; corafya bilmemek gnahnn cezasn bu gne kadar kanlar dkerek ektik!...

132

Nasl terakki edecek ?!.


Bir gn Darlfnun genleri bana u suali sordular: Efendim memleket nasl terakki edecek ?.. Bu sual nazar dikkatimi celbetti, o neviden daha baka sualleri de hatrlatt:: Ziraat nasl terakki edecek ? ticaret nasl terakki edecek ? Sanat nasl terakki edecek ? Maarif nasl terakki edecek ?.. Biz Trkler her gn her yerde bu gibi sualleri iitmek talihindeyiz. Btn bu suallere verilen doru yanl bir takm cevaplar vardr. Bence mhim olan cihet yalnz bu cevaplarn doru veya yanl olmas deil, asl bu suallerin istinat ettii felsefedir. Ben de o felsefeyi dnerek u cevab verdim: Bu meseleyi halletmek iin evvelemirde memleket sanayi, maarif... hakkndaki fikrinizi tashih etmek mecburiyetindeyiz. Siz bu hayatlar w nasl terakki edecek ? n sualini sorarken onlar esasen " terakki etmiyor farzediyorsunuz! Zannediyorsunuz ki memleket duran, kmldamyan, kat, cansz bir eydir !.. Gene zannediyorsunuz ki " terakki hariten gelip bu kat ve cansz cismi harekete getirecek yabanc bir kuvvettir. Hayr, bu fikriniz tamamiyle yanl! Memleket canldr, deimektedir, hatta terakki ediyor... Ama diyeceksiniz ki bu terakki ar oluyor ve yahut bu terakki u merhaleye varamam.. Bunlar baka meseleler ! Esasen memleket... fikrinde terakki var m yokmu ? Mhim olan nokta budur. Terakki varsa terakkinin amillerini harite aramya lzum yoktur. nk terakki bnyev ve dahildir. Trkki her yayan mevcudun hl ve andr. Yoksa ne dardan eklenecek bir yama, ne de nefhedilecek bir havadr. O, hayatn kendisidir. O halde terakki meselesini vazedebilmek iin her eyden evvel bizzat yayana hrmet etmeniz lzmdr. Bir millet ne halde

133 olursa olsun yayorsa asla istihkar etmeyiniz. Onu kat ve l bir ey de sanmaynz. Evvel canl ve deiici bir ey olduunu kabul ediniz, ve canna hrmet [ediniz... Bu muhabbeti duyduktan sonra, sizin iin yapacak bir ey daha kalyor ki o da iyi kt yayan, terakki eden bu mevcudun nasl yaadn ve nasl terakki ettiini anlamaktr. Bunun iin de gene tetkik ve tefekkr usullerinizi deitirmek mecburiyetindesiniz. Canl bir mevcuda uzaktan ve hariten baklnca onun nasl terakki etmekte olduunu anlamak gtr. Uzaktan ve hariten baklnca camit gibi grnr, terakkisi anlalmaz. Fakat yaklatka terakkinin sezilmek imkn artar. Hayatn tarif ve tavsifi kabil olmyan bir ok ufak hareketlerden, bir takm muvaffakiyet ve ademi muvaffakiyetlerden ibaret olduunu, ayn hareketlerin bazen hrriyetle tetevv ettiini, bazen esirlie mahkm olduunu greceksiniz. O ufak muvaffakiyetleri, hrriyetleri arttrmak, ufak engelleri kaldrmak suretiyle hayat terakki edecektir. Zira dediim gibi terakki, hayatn gayr deil, ayndr... Fakat ii tabirlere bomayalm, hayatn kendisine dnelim ve kalpghna yerleelim, ne greceiz? Her gn, her dakika evde, sokakta, mektebte, memuriyette, harbte... her yerde ataleti, lm, maddeyi yenmekten ibaret bir terakki, bilkis atalete mahkm, lme malp, maddeye esir olmaktan ibaret bir tedenni... Birinci yolu ihtiyar etmekle ceht sarfna mecbur oluyoruz. te bu ceht terakkinin kendisidir. nk terakki bir ceht, ruhun maddeyi yenmek hususunda sarf ettii can hamlesidir; te bu.ceht akl sahesinde ilimdir, ahlk sahesinde hayrdr, sanat sahesinde gzeldir. Cehil, er, irkin ise lmdr, lmn kendisidir! lim, ahlk, sanat ruhun cehil, er ve irkin dediimiz manev lmlere kar yapt azemetli mcadeledir. u halde terakkiyi bir mehul, yahut mabadttabi bir mevzu gibi bizden, hayatmzdan,

134

muhitimizden harite aramya lzum yotur. Bu tarik ya zihniyecilerin felsefesi yahut tenbellerin saf sasatasidr. terakki, bizimle beraberdir ve her yerdedir. Misal olarak size bir adamdan bahsedeyim: Merhum Sami Bey - Sleyman Nesip - ok zeki, ok hisli bir adamd. nne kan her aresize yardm eder, kendisine mracaat eden her insana yardm eder, memlekete ayit olan her ie yardm ederdi. Yaad, mtemadiyen gayr iin, iyilik, doruluk, ve gzellik iin yaad. Kt, irkin yanl hi bir ey yapmad. Bu adam hayrn, muhabbetin vcudu, terakkinin mcahidi idi. Terakki, terakki diyorsunuz, baknz, terakki ne derce mtevazi faaliyetlerin eseridir: Bir gn Glhane Parknn rhtmnda dolayordum. Deniz gayet fena, dalgalar atlyor, zahire ykl bir mavna akntdan kurtulmak iin yorgun bir yedekcinin srtnda abalyor, yirmi otuz kii durmu bu felketzedenin seyrine bakyor, mavna gz gre gre paralanacak. O esnada orta boylu, kr sal, gayet k giyinmi bir gen hasl oldu. O da dierleri gibi mavnay seyredecek sandm. Fakat byle yapmad, kalabala sokularak yksek sesle haykrd: Haydi arkadalar; u zavall mavnacya yardm edelim... dedi ve bunu diyerek yedekcinin yanma kotu, halata asld, arkasndan o yirmi otuz kii mihaniki olarak koutu; hep birden yedee asldlar ve mavnay selmete kardlar.. Bu da bir terakkidir. Terakki hayatn lme kar at harptir. Hlsa terakki iin mesele yok, ceht vardr. Gryorsunuz k benim terakki hakkndaki felsefem gayet basittir!.

Mehul dertler
Bir tarihte beslemek iin dokuz yavrulu bir kaz kulukas satn aldm. Bunlar elli dnmlk bo ve mnbit bir araziye salverdim. Su, yiyecek, her ey vard. Palazlar enine boyuna geziyorlar, otluyorlar, dut aalarnn altna dklen taneleri topluyorlardi. Karnlar iince havuza giriyorlar, bir mddet ykandktan sonra kp gene dolayorlad. Bylelikle on be yirmi gn iinde mbala olmasn, analarndan fark edilmez bir hale geldiler. Gnn birinde kazlardan biri hastaland, dediler. Hayvan yryemiyor, yemiyor, imiyor, ba dayima nne dyordu. Bir iki gn sonra oluverdi. Arkasndan biri, biri daha ld, biz bu lm vak'alan karsnda trl tevillerle vakit geirmitik: Zehirli ot yedi, diye arazide ne kadar baldran varsa skdrdk! Ayaklarna sz geldi, diye tentrdiyot srdk!. Bir dier defa da gne arpmtr, diye balarna kova ile su dktk. Fakat hi birinin faiydesi olmad, yaptmz btn tedbirler boa gitti. Kazlar le le bir tane en zayf kald. Bu vaka bana merak oldu- tekine berikine sordumsada kimse doru bir cevap veremedi. Bu yaz Anadolu'da rasgeldiim bir ifti bunun sebebini anlatt: Kazlar haddinden fazla yer ierse atlarm! Byle fazla semizlemi kazlar kesmekten baka are yokmu!. Bu kaz misalini kaba bulanlar olsa da mddeam tenvir edecek kadar basittir: Bir ok vukuat karsnda vaziyetimiz byle cahil tabip vaziyetidir. Bir ok ey dnrz, bir ok tedbirlere mracaat ederiz, bir ok para emek sarfederiz, fakat netice sfrdr. nk vukuatn mahiyeti anlalamamtr. Nice cahil doktorlar grlmtr ki hsn niyet ve gayretle adam ldrmlerdir} Nice cahil siyasetiler gelmitir ki hsn niyet ve gayrette memleket batrmlardr! Nice cahil ebeveyne rasgelinmitir ki

136 hsn niyet ve gayretle ocuklarnn terbiyesini bozmutur!. Yz binlerce misaller, hepsi tehissiz tedavinin, izansiz siyasetin, aklsz terbiyenin messir olamyacan sylyor. Byle teebbsleri menfi akbete urayan kimseler iin intibah myesser olmazsa hayret yahut hiddet mukadderdir. nsan olu gariptir. Basit eyleri pek ge ve g anlar. te fakr sefalete maruz bir memleket iindesiniz. Fakr sefalet elbette bir vak'a, bir neticedir. Acaba neyin neticesi?! Fakr sefaletin elbette sebebleri, mtekaddimleri vardr.Acaba bu sebepler, mtekaddimler nelerdir?! tt Byle dnlmez, hemen hkmedilir: Mesel cehalet ! diye.. Bu hkm bir kere verilip fakr sefaletin mebdei cehalet olarak kabul edildi mi, hemen izalesine allr. Balar adam, her ii gc tehir edip ilim ve marifeti takdim etmee!. Ve mesel ahalisi stmadan len bir kyde iml ve musiki dersi vermiye!. Artk bu uurda sarfedecek her emek ne kadar byk ve ne kadar iddetli olursa olsun, kymeti gene " cehaletin fakr sefalete mebde olmas hkmne tabidir. Ya cehalet fakr sefaletin mebde deilse?!. O zaman felkettir. Yerine masruf olmyan bu faaliyetler benim kaz tedavisinde sarfettiim emekler gibi faydaszdr! len gene lecektir! " Memleketteki fakrin sebebi alelitlk cehalet deil, mekteplerde verilen nazar derslerdir; binaenaleyh mektepleri amelletirilelim, hayat mektebi ekline sokalm, amel adam yetitirelim..,, diyeceksiniz. O zaman daha ince, daha kark bir iddiaya girimi oluyorsunuz. Gene emeklerinizin kymeti yeni iddianzn kymetine tabidir. Bu yeni tehisiniz doru mu, yanl m?! Acaba fakr sefalet mekteplerdeki tedrisat amelleince mi kalkyor; nitekim bu tedrisat nazarleince mi konuyor ?! Bu hususta mspet bir kanaatiniz var m?! Bunu bir kere kendinize sorunuz!.. Hlsa, bir ok meselelerdeki ihtisasmz benim kaz tedavisindeki tebabetime benziyor! Gayet cahilane, fakat

137

hsn niyetli bir cret!.. Neticesi dediim gibi sfr!.. Tedavi etmenin yahut edilmenin en mhim art tedavi ilmine innamakttr. lme inamlmiyan, yahut ilmin erbab olmiyan bir memlektte byle bir tedavi nasl mevzuubahs olabilir ?! Bu hafta matbuatmz istil eden iki mhim bahisten biri maarif, dieri kadnlk hayatnn slahna dayirdi. Kadnlk meselesini tetkik edenler iki taraftr. Bir taraf esasen kadnn ahlk dtne kani. Bu dknle mani olmak iin menfi ve zecr tedbirlere mracaat edecek. Dier taraf esasen byle bir dknlk vardr demiyor. Mevcut olduu kadarn her zaman ve meknda olan bir fenalk gibi zarur gryor. slah iin vaaz nasihate, seciyeyi takviye gibi usullere mracaat edilmesini tavsiye ediyor. Bence bu noktay nazarlar zahiren telif edilemez grlyorsa da hakikatte birdir. yleki her iki tarafa gre de endieyi mucip olan kadn hayatn zecir yahut rfk gibi her hangi terbiyev bir vasta ile tevkif etmek mmkndr. Eer kadn hayatnda var dedikleri endieli hl cezaszlk, fikirsizlik, ve nasihatsizlkten ileri gelme bir hl ise bir diyeceim yoktur. Byle olmayp ta daha baka, daha lemmul ve mesel iktisad bir sebepten ileri geliyorsa o zaman bu tetbirlerin faydas ne olacak ?! Tabi hi! halde mehul bir dert iin malm bir dava tavsiye etmekten ne kar? Malm davay tatbik etmeden evvel mehul derdi bulmuya almak daha doru olmazm ?..

imlnn hayat
ocukluumdan beri yazya, hattatla merakm vardr. Hattatln ve mzehhipliin muhtelif ubeleriyle uratm. Yazlarmz en ziyade bedi cihetinden tanr ve bir hattat

138

gibi severim. Gnn birinde yazlarmz hakkndaki muhabbetimi bir arkadan o zaman doru bulduum tenkidi sarst: Bu arkada hayatn mspet ilimlere ve lisan hocalna hasretmi bir genti. Yksek bir tahsili, amel ilerde az ok isabeti fikri vard [*]. Arkadamn fikrince yazlarmzn btn kymeti gzel olmasndan ibaretti. Ayn yaz lisan ve iml iin deta bir bel idi! Bunun gibi milletimizin felketi, okunmas g ve ihtiyaca gayr muvaffik bir alfabe ile imlya malik olmasndan ileri geliyordu. Bu sebepten hem manen hem de matteden bir ok zararlara uruyorduk!. Arkadam diyordu ki: Mademki ltinceyi kabul edemiyoruz; o halde yazmz ltince gibi munfasl bir hale getirelim. Harflerimizi ltincede olduu gibi mstakil ve matbaacla elverili surette islh edelim. Arkadam byle sylyerek beni tevik ediyor ve bu slhat yaz ile megul olduumdan, daha salhiyetle ve muvaffakiyetle yapabileceimi ileri sryordu.. Bylece bir yandan memleketilik hissine kuvvet vererek bir yandan da hattatlk gururumu okuyarak kendince makul ve meru olan bir inklp teebbsne beni de terik etmek istiyordu. Filvaki arkadamn dedii oldu: Geceleri gndzlere katarak almaa baladk. Yazy paraladk, her harfe, her sayite mstakil bir ekil bulduk. Bunlar yapabilmek iin yazmzn sls, nesih, rka, talik, divan., gibi btn ekil ve resim menbalarna mracaat ettik. Yazmzn ltinceye temessl eden munfasl eklinde mhim olan bir kusur: Baz harflerin umum hizadan yukar, bazlannnda aa tamak istidad idi. Bu mklt da intihapta uygun ekilleri tercih ederek bazen de gzellikten bir az feda ederek nihayet yendik.. Bylece yar trke yar ltince melez bir yaz vcude geldi!.. Bu "ihtira,,'n mstakillen mevcudiyeti, calibi dikkat bir gzellii yoktu. htira[*] Bu 2at Cihangirli ezcac inasi merhumdur.

139 timizin btn imtiyaz, arap yazsndan kopmak, fakat ltife ekillerine benzeyememekti!.. Fakat o zaman bunun farkna kim varacakt ? ! Biz kendimize "muhteri ss vererek yazmzn mazisine muvafk ve munfasl harflerin eraitine mutabk ekilleri bulduk, diye seviniyor, rastgeldiimiz. yerde munfasl harfler lehinde telkinatta bulunuyorduk!.. Biz bu yaz ihtillini meru gstermek iin en ziyade tahsili iptidamizin intiar edemediini ileriye sryorduk. Buna. sebep olarak ta yaz ve imlmzn gln gsteriyorduk. Teebbsmz iin yalnz husus encmenlerde deil,, matbuat sahesinde de faaliyet imkn buluyorduk. Gnn birinde Eblziya merhum Tasviri Efkr'da bir fkra neretti. Bunda tadili huruf meselesine dayir olan risaleyi ve muaddel numunelerini tenkit ediyor, yazmzn asl olan seciyesini mahvettiimizi sylyordu. Eblziya'nn ayan dikkat: olan bir fikri de u idi: "mlnn gl terakkiye mani. deildir: spanyollar, imls en kolay olan bir millet,, ng'lizler ise imlsi en g olan bir millettir. Halbuki ngiltere'de maarif iptidaiye ne derece mterkki ise, span ya'da o nisbette geridir?..,,. htiyar gazetecinin bu tenkidi bizi hayli artt. Mddeamzn masuniyyetini temin iin abaladk durduk. Fakat ilk phe kalbimize sokulmutu. Mamafi"filn syit iin u ekli mi kabul edelim, bu ekli mi? . mnakaas Gazi Ahmet Muhtar Paa merhumun riyasetindeki komisyonda devam edip duruyordu. Dier cihetten gya matbaa yazsn hal ve fasletmiizde, imdi de sra elyazsma gelmiti!.. Aradan be sene getikten sonra biare arkadam ispanyol nezlesinden ld. Ve eminim ki maksadna ve emeline kavuamuyan insanlar gibi mteessir ve mteellim bir halde ld. Maamafih daha da yaasayd ok bir ey " gremiyecekti. Zira o kadar tapnd munfasl yaz mefkuresi bir trl tahakkuk edemedi: Bir zamanlar muallimi de, doktoru da dahil olduu halde be on mteced-

140

ditle yzlerce mrit ve muhibbi peinden srklyen bu munfasl harfler teebbs memlekette umum denilebilecek yalnz bir akslamel tevlit etti: Ordu Elifbesi!.. Harbiye Nazr Enver Paa merhum ne bizimkine, ne de dierlerininkine benzemiyen bir munfasl elifbeyi ve imlsn orduya kabul ediyor, btn muhaberat askeriyeyi bununla icra ettiriyordu. Bir gn geldi ki iin yryemiyecei anlald. Birden kabul edilen bu elif be, gene birden kaldrld! O tarihten beri bu resm teebbs haricinde gre bildiim ey, baz gazetelerde munfasl harflerle yazlm maaza ilnlardr! Onlar da galiba kolayca okunarak anlalsn diye deil, glkle okunarak nazar dikkati celbetsin diye yazlyordu!. Hayatmn hemen be senesini yutan bu harfilik faaliyetinden ahsen olan istifadem tamamiyle menfidir: Bir kere iyi kt, mektepte rendiim imlay kaybettim! Ayn sayfada ayn sz mnhteltf imlda yazar, bazen yazdklarm kendim de glkle okuduum vaki olurdu!. Bu zarara mukabil hayat iin byk bir ders alm oldum: Bizi munfasl harfler gibi ksr bir teebbsn yorucu zahmetlerine atan fikir u idi: " Bizim imlmz kt, dier milletlerinki iyi, bizim yazmz iptida, dierlerininki mtekmil!..,,. te biz bu kanaatin tesiri altnda kaldmzdan dr ki btn o girift ve dolamba ilere kartk. Ve nihayet Ebzziya'mn dedii gibi deta seciyesiz bir yazya vasl olduk. Bu iteki mantmz tamamiyle nazar idi. ster bir iml, ister bir ahlk olsun, canl olan eyi cansz, kat eyi madde gibi, nazar itibare alyor ve onu elimizdeki taklit ve tercih desteresile istediimiz tulde, istediimiz biimde kesilir, biilir, sanyorduk.. Meerse iml da lisan, ahlk, sanat... gibi canl ve mtekevvin imi. Fakat biz, o tarihlerde bunun farknda bile deil idik. Hi dnmyorduk ki esasen imlmzn bu gnk makul veya gayr makul ekli dahi dnk mantk tefekkrlerimizin veya

ut
makul slhlarmzn eseri deildir. nk imlnn da btn uzviyetleri gibi, kendi kendini yapan ve yaratan batn bir hayat, batn bir istihalesi vardr. O hayat ve sayrurettir ki bazen bizim elimizi haberimiz olmadan - gayr makul, gayr mantk - ekiller, kalplar iinde gezdiriyor, bizi faaliyetimizin bu garip inkiyad karsnda mtehayyr bile brakyor!.. Fakat biz acemiler bundan haberdar deildik. Canl olan imlay kuru mantmz iin kabul edilmesi elzem olan, hendes kalplara sokmaa alyorduk! Zannediyorduk ki her eyde kemal, mutlaka intizamdr, ve intizam mutlaka hendes olur! Dnmyorduk ki: tabiyette bu mana ile muntazam olan mevcutlar yalnz billurlardr. Ve btn mevcudat bunlar gibi mikap, mtevazilmustatilt eklinde dnseydi kim bilir hayat iin ne felket olurdu!.. Hlsa hayata da muhabbetimiz yoktu, imlya da.. mly bilmiyor, imlnn yaadn duymuyorduk! Bugn el'n imlmzn ttiratszlndan, muayyen ve mstakar kayidelere tabi olmadndan hararetle bahsedenler vardr. Korkarm bu zatlerin zihnin deki"ttiratw ve "kayde,, mefhumlar imlnn vcudu ve can iin bir engel, imlnn seyri ve hrriyeti iin bir dman olmasn!. Hayatn hep ittirat, hep intizam ile mmkn olduunu kimiddia edebilir ? ! San'at, ahlk buhranlar olduu gibi acaba iml ve yaz buhranlar da yokmudur ? Acaba imlmzn bugnk tezebzb, bu zahir kargaalk, hakikatta yarnki tipleri iin hayat oir ceht deilmidir ? Eer byle ise, bu hamil ve tevellt buhrannda isti rap eken imly intizam kalb iinde ezip bzmekten ne kar?!... Diyeceksiniz ki " b u ihtill devam etsin mi ? ! . Fakat insaf ediniz, ben de "ihtill devam etsin! Diyor muyum ? Yalnz imlnn bir ihtille girmesi tabi, hatta bu ihtillin imlnn istikbaline doru bir ceht, batn bir faaliyet olduunu farzediyorum. te hayatta bu gibi buhranlar ne derece tabi ise, bu tabi buhranlarn mzminlemesi de o derece gayr tabidir...

142

Hayat kadn
"Nasl kzlarnz zekimi; erkekler gibi alyorlar m? ok kimseler kz mekteblerinde dersi olanlara bu gibi sualler soruyorlar. Bir oumuz kadnlarnzn zeksn erkeklerle mukayese ederek dnmek istiyoruz. Bunun sebebi, kadnla erkek arasnda bir fark olmasdr: Bir kadn erkek gibi dnmez, erkek gibi duymaz bir kadn zihniyeti vardr. Bu farkn sebebi nedir ?.. Bazlar bu fark dorudan doruya yarada, istidada vermek istiyorlar. Hatta "Kadn istidatszdr, kabiliyetsizdir!,, diyenler bile vardr! Niin? Kadn fiziyolojisi, kadn psikolojisi hakknda ilm bir fikir edinmiler ?.. Hayr: O halde bu hkm nasl veriyorlar? Srf hislerinin yahut grglerinin tesiriyle... Ve kadn aklszdr, muhakemesizdir, yledir byledir, nk kadndr !.. te bu zmrenin mant!.. Geri kadnlarla erkekler arasnda farklar yok deil' Bir kere cinsiyetten mtevellit uzv ve uzv - ruh farklar var. Sonra bilhassa bizim kadnlarnzla erkeklemiz arasnda zihniyet fark, hassasiyet fark gibi srf manev faraklar da var. Hatta bu farklar elle dokunulacak kadar barizdir... Fakat bu farklar birinciler gibi " yaradl farklar deil, " yaay farklar dr: Kadn ruhunu erkekten ayran asl sebep, kadnn kadn olmas deildir, kadn hayat, faaliyetidir. Bizde kadn nasl bir hayat yayor, nasl bir faaliyet gsteriyorsa ruhu da ona gre bir ruhtur. Mesel btn seciyesi, btn hususiyetleri ile trk kadnn anlamak iin trk evini, trk evinin hayatn anlamak lzmdr. Eski trk kadn halis bir " ev kadn dr. " Hayat kadn ev kadnndan bakacadr. Bu bir kadndr ki ev hayatndan ayrlm; meslekini, megalesini hariteki hayattan almtr: i kadnlar, memur kadnlar,

143 -

tccar kadnlar... Hayat kadn da evine bakacaktr, hayat kadn da evini dnecektir. Fakat dncesi eve saplanmyacaktr... Hlsa, hayat kadn bir kadndr ki faaliyeti evin dar muhitini krm, cemiyetin geni muhitine tamtr... Lkin bu inkilp henz yenidir. Kadn yuvay henz brakmtr. Onun iin btn derinlii, btn kuvvetiyle evin, bu dar, fakat kuvvetli, muhitin btn itiyatlar bu kadnda yaamaktadr: Korkaklk, sessizlik, devam, sebat, amel bir zek, mistik bir ruh... Evde yetien bu ruh cemiyetin istedii ruha istihale etmelidir: Korkak kadn cessur, acul kadn saburlu, hlyakr kadn madd, mtevekkil kadn mteebbis... olmaldr. Bunun iin btn bir ruh inklb lzmdr. Bu inklb kim yapacak, mektep mi?.. Mektep her ey deildir; sadece mekteptir: Fikir ve tahsil yeridir, o kadar... Her kusuru, her vazifeyi ona yklemek, mektebin asl vazifsi ne olduunu anlamamaktr. phesiz hayat kadn hayat mekteplerinde yetiecekti; fakat bu hazrlk fikre, ilme mnhasr kalacaktr. O halde hayat kadnn seciyesini kim yaratacak? Kadnlara yeni kudretler, yeni itiyatlar kazandracak olan halik kimdir?.. Muhittir: Edebiyat, ticareti, sanayii, kanunlar, matbuatiyle, btn mbarezeleri, mbarezelerinin btn iddetiyle bu halik muhittir. Kadn hayatn islh etmek isterseniz her eyden evvel hasta olan bu muhiti slah ediniz..

Kye mi, ehire mi?


Merutiyet inklbyla beraber stanbul'da yeni Darlmuallimin tesis edildii zaman memleketin en mnevver tannm insanlar bile u itirazda bulundular: Bu tekilt ok iyi, fakat bu suretle mstakbel muallimleri ehir hayatna altrm oluyorsunuz!. Bunlar mektepten ktktan sonra kylere gitmezler!.

144

Gene bir gn Darlmuallimin mezunlarnn nereye, hangi kylere gittiini soranlara biri cevap veriyordu: Kylere gidiyorlar, Erenkyne, Ferikyne. stanbuldaki Darleytamlar tevhit edildii ve yetimler mugaddi yemekler, temiz, amarlar, ve rahat karyolalar tedarik edildii, ve ayn yetimlere insanca giyinmek, insanca tuvalet yapmak retildii zaman ayn kafadaki insanlar u itirazda bulunuyorlard. Yetimlere, iyi yimeye, temiz giyinmeye, k gezmiye altryorsunuz. Fakat bunlarn sonu?.. Sonra anaarn, babalarn beenmiyecekler, kylerine gitmiyecekler! Yetimleri terbiye edelim, diye soysuzlatnyorsunuz! Geen gn Ankara'dan gelirken trende Darlmuallimlerimizin atisini mevzuubahs ediyoruz. Ben tarada adedi on drde bali olan fakat her birinde yzden yz elliden fazla talebe bulunmuyan binasz vesayitsiz, hayatsz darlmualliminler yerine mesel stanbul'da, bin, iki bin kiilik mkemmel ve mcehhez asr bir darlmuailimin almas lzumunu ve imknn mevzuubahs ederken yanmzda bulunan bir maarif adam da u mtalaay dermiyan tmiti: -*- Fakat stanbul'da alacak olan bu byk Darlmualliminden kanlar taraya, kylere gitmiyeceklerdir. Nitekim stanbul Darlmuallimini mezunlar da gitmiyorlar. Grlyor k ehir ve ky hakkndaki bu haleti ruhiye bir derece mstevlidir. stanbul da Darlmuailimin ayoruz,, talebe tarya gitmez diye korkuyorlar. Yetimleri temizlie ve gzellie altryoruz, anasn babasn beenmez diyorlar!. O halde ne yapalm?! Bu gn bu suali ak sormak mecburiyetindeyiz. nk bu yzden memlekete zararmz, oktur. Bence her eyden evvel tenvir edilmesi lzim gelen nokta udur: Kyllerin ehirlere akn etmesi maraz bir hlmidir deilmidir ?.. Aleltlak bu hlin maraz olduunu kabul etmiyorum.

145

nk ehirler de kyler gibi itima uzviyetlerdir. Ve bu uzviyetler bir cihetten kyler sayesinde tagaddi ve tenmmi ederler. Kylller ehre gelmezlerse ve yahut ehir kendi vasitalariyle artmazsa nasl nevnma bulabilir? Geri bu hicret ky iin bazan maraz olabilir, fakat kyden ehre olan her hicretin mutlaka fena olduunu nasl iddia edebiliriz?.. Darlmuallimin meselesinde hakikat uki: ehir maarifimizde byk bir boluk kylerden kasabalardan gelen muallim unsurlarn iddetle cezbetmektedir. ehir mekteplerinde bu kaht ve bu gala varken iki eyden biri: Ya Darlmuallimin mezunlarn ehirlerin ihtiyalarna ramen zorla kylere sevketmek ve yahut ehrin byk ihtiyalarn tatmin iin bu mezunlar tabi olarak ehirde brakmak.. Hangisini tercih edelim? Bence tabi ve mreccah olan ikinci yoldur. ehirlerde bu muallim ktl devam ettike bizim iin kylere hoca bulmak ihtimali zayftr. Hususiyle Trkiyenin maarif itibariyle pek husus bir vaziyeti vardr: Asrlarca iptida maarifi memleketimizde mhmel ve metrr.k kalmtr. imdi her bo yeri birden doldurmak mecburiyetindeyiz. Bu srada en byk boluklarn en byk cazibe ile ekmesi kadar tabi bir ey olamaz. O halde Darlmuallimin mezunlarnn taralara gitmesini aleltlak bir felket olarak telkki etmiyelim. nk hakikat halde bu genler hi bir vazifeye gitmiyorlar deil, kyde bir vazife deruhte edecek yerde bu vazifeyi daha geni, daha msmir, nk daha itima eraitte olarak ehirde deruhte ediyorlar... Byle diyerek ne Darlmuallimin mezunlarnn kylere gitmesi aleyhinde sylemi oluyorum, ne de bu vaziyetin ilnihaye devam etmesini tabi gryorum, maksadm sadece hayatn bir zaruretini ifadedir. Darknualliminlerden ve Darlmuallimatlarda iyi, temiz ve gzel yayan gocuklarn, genlerin istikbaline gelince: kylnn ocuu kyl olmasn dnmek ve kyl ocuunu kyl bramya almak son derece yanl bir 10

146 fikir ve tefekkrn mahsuldr. Bu talep asr olmyan cemiyetlerde meyzuubahs olabilir. Cemiyet kastlar devrine'e ikendir ki ocuk iin ayilesinin mesleini takip etmek bir emri zarurdi. O devirde meslek intihab kat'iyen serbes olarak icra edilmezdi. nk meslek ile veraset tveemdi. Aristokrasi devirlerinde de ayn ey. Hatta kyl ve ocuu hakkndaki malm telkkimiz bile o devirlerin bir yadigrdr! Ben diyorum ki; kylnn ocuu neden mutlaka kyl olsun? Kyl ocuu olarak domak, kyl kalmak iin bir mecburiyet midir? Bilkis hrriyet ve musvaat unu emreder: Kylnn ocuu mutlaka kyl olmasn, neye mstayitse ve ne olmak isterse onu olsun. Temeli " msavatlk dan ibaret olan demokrasi iinde insanlar babalarnn ve analarnn meslei ile balamak mmkn deildir. Zira demokrasi ayn zamanda hukuk nazarnda insanlarn bir ve ayn derecede kymet ve erefli olmas ve diledii meslei intihap hususunda da serbes kalmas demektir. O halde hkmetin vazifesi mesleklerin inhisarna kar bilkis hrriyetin tedbirlerini almaktr Hi kimse diyemez ve hi bir ilim idda edemez ki: Dahi ehirden kar, ve kyl ar ve sefil eraite irsen mahkmdur, Hayr... O halde elimizden gelirse yetimlerin her eyden evvel tam bir insan ve mtekmil millet fertleri olmasn temin edelim. Bu suretle bir kerre istidatlar inkiaf itti mi, her birini msayit olduu meslee terkedelim, ve o zaman ister ehre gitsinler, ister kylere... Bu cihet size ayit deildir !.. Temizlie, gzellie alan insanlarn kylere gitmeyeceini-ve kyleri beyenmiyeceini ileri srenlere kar u ksa cevab ve itirazm syliyeceim: O halde kylere gitmelerini temin iin pislie, irinlie mi altralm?! Dier cihetten temizlik ve gzellik hissini alm insanlar iin pis ve irkin kylerden irenmek kadar tab ne olabilir ?!. Terbiye maziye menfi bir intibak deildir ki bunun icab

147 -

olarak bizde pislik, irkinlik, basitlik detlerini yeni ruhlarda idame edelim!.. Terbiye etmek bilakis mefkureye, yeni hayata intibak ettirmektir. O halde ?.. O halde yetimler iin yaplan i de gayet dorudur... Dikkat edilecek bir nokta var. Yeni nesil temizlie, gzellie altralm, pislikten ve irkinlikten irendirelim, fakat kylden, Trkten, trkln mefkuresinden uzaklarmak hakkmz deildir. Mstakbel nesil temizlik, shhat, konfor ve sayire dediimiz medeniyetin azam derecesini idrak etmeli, fakat millet, milliyet, halklk mefkresinide hi kaybetmemelidir. Bu ihtiyalarn temini gene terbiyenin vazifesidir. Medeniyetin milliyete muzur olduunu hi bir zaman kabul etmiyelim, milliyeti medeniytsizlikle muhafaza etmek istiyen milliyetilik sahtedir. O- bir nevi muhafazakrlk ve tassubun kendisidir...

Me'um kesafetsizlik!...
En basit fikirli bir adama sorunuz: Memleketin terakkisi iin ne lzmdr? Alacanz cevap pek basittir: lim ve irfan! Fakat bu adama gene sorunuz: Bu ilim ve irfan neye mtevakkftr ? ^ Ayn suale bir dierinden, daha mnevverinden alacanz cevap udur: Ahlk lzm! Fakat gene sorunuz: Ahlkn, ayilev, mill, insan vazif elet in muta olmas iin ne lzmdr?

148

Ayn suale bir ncsnden de belki u cevab alacaksnz: Terbiye lzm! Fakat sorunuz. Terbiyeyi nasl tesis etmeli ?! \ Dayima bu ikinci suallerin cevab ya hi yoktur, yahut manaszdr. Mesel: "Terakki etmek iin almak lzm! diyenler vardr; lkin bunlar da ok bir ey ifade etmi olmazlar. nk onlara da ayn g suali sorabilirsiniz: Ya almak iin ne lzm?! Cevap ya "gene almak lzm!,, gibi garip bir iddia, yahut "ilim, irfan, ayile terbiyesi lzm!,, gibi bir talkkidir!. Halbuki . memleket idare etmek stiyen bir insan iin en ayan istifade bir mahede, Fransa'da Almanya veya ngiltere'de alan her hangi ferdin psikolojisidir. Bu " her hangi fert bir otomatik mihanikiyetyile, muntazam, muttarit ve lyhuti bir surette alr. O derecede ki bu "her hangi fert,, iin almak asl, almamak araz olduuna hkmedebilirsiniz! Acaba bu " her hangi fert almak iin byk bir tefekkr kuvvetine mi maliktir?! Hayr! Ayn adamda yksek derecede bir azim ve teebbs kudreti mi vardr?! Hayr, o halde niin ve nasl alyor demelisiniz... unun iin ve u suretle ki o memleketlere gre " almak bir emri tabi ve bir emri zarurdir. O muhitlerdeki "her hangi fert,, zeki de olsa gabi de olsa mutlaka alacaktr. imdi bu memleketteki almay iki noktaiyi nazardan mtala ve iki sebebe irca edebiliriz. Bir kere diyebiliriz ki: O "her hangi fert srf ferd kuvvetlerinden ve ferd meziyetlerinden dola alyor, halbuki avrupal ile arkl arasnda ne alelitlk hilkat, ne de aleltlak zek fark olmad bir bedahettir. Bir de diyebiliriz ki her

149 hangi adam ahmya mecbur eden sebebler vardr. Mesel almasa lr, almasa meden ihtiyalarn temin edemez. u halde o adamn almasnda kendi ihtiyar haricinde muhtelif amiller vardr ve bu amiller itimadir. Bu hkm ilm bir hakikat ise, her hangi trk ferdini o avrupal gibi sade talim ve terbiye etmekte yakn birfayide yoktur. nk almak veya terakki etmek bir ok kimselerin zannettii gibi akl ve mantk nevinden basit bir hdise deildir. Bu itima muhitin tazyikiyie fert tarafndan hatta zorla kabul edilmi bir itiyattr!. Onun iin belki cahil ten beller yerine alim tenbeller koymu oluruz. Fakat cahili de alimi de altrmak itima muhitin elindedir. "Syle bana zek ve malmatn, syleyim sana faaliyetinin derecesini...,, diyemezsiniz! Fakat "Syle bana cemiyetin her fert zerindeki faaliyete sevkeden ve tahsili mecbur klan tayzikini, syleyim sana faaliyteinin derecesini...,, diyebilirsiniz. Bu izah, almak hdisesi iin doru olduu gibi btn itima hdiseler iin de byledir. Bir cemiyetin en mukaddes hisleri de dahil olduu halde ahlk, hukuk, iktisat, ilim ve sanat gibi hi bir hdisesi yoktur ki onda itima varlnn tabiati mssir olmasn. Mesel, insan ve beynelmilel ahlk kayidelerinden bahsediyorsunuz. Henz kabil bir hayat yayan bir cemiyette bu kymetler nasl vcut bulsun?!. Mspet ve dnyev bir irfandan bahsediyorsunuz. Henz vsta itikatlar zinde olan nk itima bnyesi ilm taksimi amele msaade etmiyecek derecede kapal ve para para olan bir cemiyette bu fikirler nasl reva bulsun? Hlsa hangi itima hdiseyi nazar itibare alsak da tamik etsek, onun altnda "itima bnye,, dediimiz temeli buluruz. Mehur kari Marx tarihi iktisad hayatn evveliyeti ve hkimiyeti ile izah eden bir nazariye orhya koymutur. Bu nazariye, tarihi fikirlerle, ahlkla, yahut dinle veya adaletle, hlsa her hangi manev bir mevzula izah eden btn nazariyelerden daha kuvvetidir. Bunlardan hi biri tarih maddeilin izah karsnda duramaz.

150 Marx ahlk, sanat gibi btn itima hdiselere ibih hdise, glge der! Ona nazaran hakik hdise iktisad olandr. Btn dierleri onun glgesidir!. Acaba Marx'clk ilmin son szmdr? Hayr, nazariysinedeki hakikat paras byk olmakla beraber, btn hakikat deildir. nk cemiyet leminde iktisad hdiseyi de besliyen byk bir kk vardr. Bu kk itima morfoloji dediimiz eydir. Bir cemiyette vcude gelen btn tahavvillerin ve tecellilerin ilk menei anas o cemiyetin bnyesidir. Bu bnyenin dank veya sk zmrelerden tekkl ettiine gre cemiyet bakadr. Bu kadar deil, cemiyet bu bnyenin kitlesine de tabidir, itimaiyat ilmi nazarnda en mes'ut cemiyet, baz avrupa milletleri gibi, ayn zamanda nispeten ufak ktalarda byk nfus ihtiva eden milletlerdir. Tabiri dierle byk ve kesif bir kitlesi olan milletler en mterakki ve en kuvvetli olanlardr. Daha ak tabirle iyi bir cemiyet, hem byk, hemde ar ve sert olanlardr. Byle bir cemiyette terakki, faaliyet, ihtira, mcadele., bir emri tabidir. Gevek cemiyetlerin hayat da gevektir... lmin bu mahedesinden sonra, terakki istiyen bir cemiyetin en byk vazifesi nfusunu arttrmak ve bu nfusu zmre halinde sklatrmak olabilir. Fakat bu da gelii gzel deil eer nfus biribirini anlamyan fertlerden teekkl ederse kyamet kopar. nk nfusun yalnz okluu deil, fertler arasndaki manev mmaseletin, hars birliinin kuvveti de lzmdr. O halde biz memleketimizde Trkleri ve Trkler arasndada hars birliini temin ederek nfusumuzu oaltmya almalyz. "Nfus nasl oalr? sualini sormamahdr! nk biz kendimizi nfus mtehasss diye hi bir zaman takdim etmiyoruz: Biz sadece iddia ediyoruz ki nfus, nfus kesafeti nfus vahdeti dediimiz bnyev hdiseye istinat etmiyen ilim, ahlk, hukuk, iktisat siyaseti akim kalacaktr. Bunun aksini syliyen varsa sylesin de biz de renelim. Nfus siyaseti yapacak olanlara bir de unu diyebiliriz ki: Tat-

151

bikatta byk mesele "nfusumuzu nasl arttralm,, sualiyle tecelli edecek deildir, byk mesele "mevcut veya vcut bulan Trkleri lmden nasl kurtaralm? meselesidir. nk tevelldat oalmak gtr. Belki de elimizde deildir, fakat vefiyata sebep olmak o ok kere bizim elimizdedir. Binaenaleyh nfusumuzu azaltan kuvvetleri renirsek trk devletinin dayim dmanlarn da renmi oluruz. imdiye kadar dman bazen arkta bazen de garp taaraya geldik. Fakat ilmin bize kefettirdii hakik dman u deilmidir: Me'um kesafetsizlik!.

Nfus siyaseti
Cemiyetlerin hayatn tetkik edenler itima tekml hdisesini muhtelif sebeplere atfetmilerdir. Bunlar arasnda muhiti corafiyi yalnz bana amil grenler olduu gibi, itima muessiselerden birini mesel iktisad mssiseyi yalnz bana amil grenler de vardr. Kari Marx bu mtefekkirlerin en mehurudur. Bu zatin " Tarih maddiyecilik denilen mektebine gre ictim hayatta asi olan hdise iktisad hdisedir, ve btn dierleri: din, ahlk, hukuk, sanat... hep birer " ibih hdise dir ve bunlar asl hdisenin bir glgesidir!. Cemiyetin mukadderatn topraa bhyanlarn davas mnakaaya bile demez. nk bu iddiay bir ok misallerle cerhettnek mmkndr. Bu izahta ilmin de kabul edebilecei bir hakikat hissesi olmakla beraber, hakikat muhitilerin anlad gibi deildir. Filhakika bir milletin dini, ahlk, lisan... muhiti coraf dediimiz fizik ve fiziyoloya amillerle kabil deil izah edilemez. Halbuki ilim nazarnda tarih maddiyecilik daha ok kabili mnakaa ve kabili mdafaadr. Bu nazariye birincisine gre daha ilmdir.

152

Hususiyle tarih maddiyecilere mlayim gelebilecek olan u fikrin hi bir yanl taraf yoktur: " ktisat gibi bir messise bir kere teekkl ve taazzuv ettikten sonra cemiyetin btn dier messesileri zerinde mutlaka messir olur . Bilhassa ahlk, san'at gibi cemiyet messiselerinin iktisad hayattan alacaklar bir ok tesirler vardr. Crmlerin, cinayetlerin, intiharlarn ekmek ve kmr fiyetiyle artp eksildiini istatistiklerle ispat etmek gc deildir. Fakat buna mukabil cemiyetin din, ahlk, hatta bedi messiseleri de iktisad hayat zerine messirdir. ktisad taksimi amelin de, iktisad iradenin de btn bu kymetlere tesir ve mdahalesi vardr. Hatta Simiand gibi itimaiyatlar manev kymetlere en yabanc grnen iktisad kymetlerin dahi bu kymetlerle mnasibeti olduunu gstermilerdir, iktisad kymetlerle manev kymetlerin bu mnasibeti bilhassa " ptida dediimiz cemiyetlerin hayatnda zahirdir. Mesel bu cemiyetlerde din, hayvanlar ehliletirmek, muhafaza etmek kayidelerinin messisi olmutur... Hlsa bir ok mahedeler ve mukayeseler neticesinde iktisad messisenin itima tekmlde yalnz bana hkimiyetini kabul etmek mmkn deildir. Bu messise de dier messiseler gibi kendilerinden daha esasl, daha uzv bir sebeble tabidirler... Acaba bu mhim sebep nedir? tim hayatn motoru neden ibarettir? ktisad hayatta dahil olduu halde, din, ahlk, hukuk, bedi... tahavvlleri vcude getiren amil nedir? Bu amil Auguste Gomte'tan sonra mspet itimaiyathn vazu olan E. Durkhim'a gre " dahil muhit denilen bir sebeptir. Durkheim'da coraf nazariyeciler gibi cemiyetin tekmln muhit ile izah ediyor. Fakat bu muhit coraf, haric deil, itima ve dahildir. Muhiti dahil muayyen bir cemiyetin itima bnyesini temyiz eden balca iki unsurdan ibarettir: Bunlar bir yandan cemiyetin hacmiyle bir yandanda bu hacmin kesafetiyle tayin edilir. u taktirce cemiyeti cemiyetten ayran bir kere nfusunun

153 -

mikdardr. Fakat bu kadar deil; ayn nfusa ve ayn itima! hacma malik olan iki cemiyette bu nfusun sureti tevezzuudur. Bu nfus Hindistan'da olduu gibi, din, ahlk tefrikalarla m malldr, yoksa avrupa milletlerinde olduu gibi, itima taksimi amelle ve bunun neticesi olan madd ve ahlki tesantle mi mcehhezdir ?.. Tabiri dierle cemiyet denilen uzviyet iptida mahlklarda olduu gibi, vahidlhcey veya senaiylhceyre midir, yok ali mahlklarda olduu, gibi gayet mtedahil ve mtesanit uzuvlar ve vazifelerden nri teekkl ediyor?.. Asl mhim olan art ikincisidir. Bir kavmin nfusu Hintliler kadar ok olmu neye yarar ?!. Yedi milyonluk svire kadar mtesanit olmadktan sonra!.. te bu morfolojik sebeplerden bnye ve taazzuv farklarndan dolaydr ki bir cemiyetin ahlk, hukuk, iktisad messiseleri u veya bu ekli alyor. Hikmet ve kimyaya mevzu olan maddiyatta olduu gibi, cz fertlerin vaziyet ve hareketi nasl bir takm yeni hdiseleri vcude getiriyorsa, itimaiyatta da cemiyetin hceyresi makamnda olan - fertler deil! - meslek zmrelerin vaziyet ve hareketi de yeni yeni kymetlerin ve bu kymetlerin canl bir vcudu makamnda olan itima messiselerin zuhuruna sbep oluyor. u takdirce fikrimizi ksaca ifade etmek iin diyebiliriz ki: itima tekml mofoiojik bir tekmldr. Binaenaleyh cemiyetin bnyesini sarsmyan, cemiyetin iindeki meslek zmrelerinin vaziyet, hareket ve mesafesi zerine messir olmyan her hangi tarih hdise itima mahiyeti hayiz deildir. Halbuki muharebeler, hastalklar, muhaceretler... gibi sebepler grn ve gsterii ne derece meum olursa olsun, bu dahil ve uzv bnyeyi daha mteksif, daha mteazzi hle getirmek artiyie cemiyeti iin mahzi hayrdir. Nitekim muharebeler, muhaceretler ve hastalklar neticesinde byk mill inklplar olduu ok kere vakidir. u taktirde hdise ve ibih hdise tabirlerini bu fikrimizi ifade iin kollanmak lzm

154 gelirse o zaman itima bnye bir hdise, ahlk, hukuk, iktisat... gibi btn dierleri bir ibih hdisedir demek lzm gelecektir.. Mahaza bu hkm de tamamiyle ilm deildir. nk itima bnye esas olmakla beraber; bu esasn deimesi yalnz bana olmuyor. nk bunda din, ahlk, iktisad, hatta bedi btn messiselerin bir rol vardr. Ezcmle din cemiyeti tekil eden muhtelif kasetlar iin muhtelif telkkiler ve muhtelif vahdetler eklinde tecelli ederse, bu paralar biri birine nasl yaklasn ?!. Gene ahlk telkkileri ayile hududuna mnhasr kalr, mill ve insan bir ahlkta olduu gibi geni hudutlara amil olmaz ve. kfi derecede umumiyet ve alestiyiyet kazanmazsa, bu ahlk itima bir taksimi amele ne suretle messir olabilir?!. Hlsa btn dier messiseler itima bnyenin neticesi olmakla beraber, bunlar da bilmukabele itima bnyenin teekkl ve taalisinde kendilerine mahsus bir rol yapmaktadrlar. Acaba ilmin bu mspet fikirleri ve keifleri karsnda idare adamnn, siyasetinin vazifesi nedir ?!. Evvel " siyaset nedir ?!. Bence bu " itima iradenin itima hayata tatbiki,,nden ibarettir. Hkmet adam cemiyetin bir mmessili, bir murahhasdr. Hkmet adamnn yapt, yapmya mezun olduu i, sadece bir hayr, yani cemiyetin slhdr. Bu slh ameliyesinin mspet bir esas var mdr, yoksa srf keyf, nefs bir i midir ?!. Olmak lzm gelir! Bu esas tababet iin fiziyoloji olduu gibi, siyaset iin de sosyolojidir. Denilecek ki: bu sosyoloji temamiyle messes deildir! Evet doru, fakat siyasetilerin mspet gibi istinat ettii fikirler hi mspet deildirya ?!. O halde yaplacak ey, gayet basittir: Hukuk, iktisat, asayi vazifeleri gibi bir de nfus vazifesi olduunu dnmek, trk nfusunun artmas, trk nfusunun tekasf, trk nfusunun tesand, hlsa nfus vastasiyle trk cemiyeti bnyesinin tekemml iin beeriyetin fikirlerinden ve

/u

ayn beeriyetin mtehassslarndan istifade etmektir. Bizim vazifemiz bu ihtisas ubesi hakknda esasen malik olmadmz malmat uydurmak deil, belki fikir ve dikkati bu esasl hayat meselesi zerine celbetmektir. Trkiye'de bir ok ey yapld hlde hi bir ey hi yaplmamtr. O da me mstenit bir itima bnye siyasetidir.

ntiharlara kar
Trkiye'de intiharlar oalyor, gn gemiyor ki gazetelerde bir iki intihar vak'as okunmasn. Bu intiharlara kar bizde sade bir rkeklik var. Yahut alelade bir merhamet... Fakat bu gibi hassasiyetlerin intiharlarn azalmasna hi bir tesiri yoktur. ntiharlar zerinde messir olabilmek iin her eyden evvel intiharlarn hangi sebeplerle vcude geldiini ilm surette bilmemiz lzmdr. ntiharlar, intihar edenlerin dncesizliine, yahut her hangi bir deliliin neticesine atfetmek pek sath bir izahtr. ntiharlarn menei itimadir. ntiharlarn itima mahiyetiini bariz bir surette ortya koyan zat, itimaiyat Durkheim'dir. Durkheim'a gre intihar itima bir hdisedir. Yani intihar eden adam srf kendiliinden intihar etmez. Onu intihara sevkeden asl sebep, mensup olduu cemiyetin hlidir. Bu cemiyet kuvvetli mi, gevek mi, salam m, hasta m, mefkureli mi, mefkresiz mi? Btn bu hller intiharlarn azalp oalmasnda amildir. Yine Durkheim a gre iinde intihar olmiyan cemiyet yoktur. Binaenaleyh intihar btn cemiyetlere amil olmak itibriyle cemiyetlerin hayatnda tabi birer hdisedir. Fakat intiharlar bir dereceyi bulur ki bu ekli tamaiyle marazdir. Buna kar tedbir almak cemiyetin vazifesidir* nsan hayata balyan zevkler yalnz hayvan deil, itima' zevklerdir. Trl hislerimiz, trl heyecanlarmz var ki

156 lm yerine ayilemizin, mektebimizin, mesleimizin hayatn bize tercih ettiriyor ve bunlar yaamakla kendimizi bunlar ihtiva eden cemiyete bal sayyoruz, yaamakta mana buluyoruz. Fakat bu balar gnn birinde zlverirse ite o zaman felket zuhur ediyor, bedbaht, meyus oluyoruz. Ye bu tatsz, cansz hayata lm kat'i bir nihayet olarak tercih ediyoruy. Drkheim bu davay ispat iin intihara dayir eserinde bir ok istatistikler gstermektedir. Hatrm<la kalan garip mahedelerinden biri de udur: Kalabalk bir ayilenin reisi intihara dierlerinden daha az mstayittir. nk hayata daha baldr. nsan intihara sevkeden zannedildii gibi mutlak bir yeis deildir. Bilkis bu yesi de intihar da vcude getiren cemiyetsizlik, baszhktir. u takdirde intiharlara en ok msayit olan devirler itima kymetler dediimiz din akidelerin, ahlk kayidelerin, meslek tesantlerin gevedii, boand devirledir. Halbuki btn bu haller en ziyade inkilp zamanlar olur. Cemiyetlerin eski mefkurelerini ykp yeni mefkurelerinin binalarn da temamiyl kuramadklar devirler fertlerininin tihara en ok mstayit olduklar zamanlardr. Byle zamanlarda fertler eski mefkurelerini canl bir surette yyamadklar gibi yenilerine de temamiyle sarlm deildirler. te bu baszlktr ki lmn girdabna kolayca dmelerine sebep olur. imdi Trkiye'de vukua gelen inkilplarn srat ve iddeti bir kerre nazar itibara alnrsa ruh buhran itibariyle fertlerin ne olduklar tahmin edilebilir. Halbuki bir cemiyet ierisinde her kes ayn derecede intihara mstayit deildir. Bu intihara en ok mstaiyt olan fertler bilhassa sinirli dediimiz fijiyoloiya enmuzelerdir. nk bunlar itima sarsntlardan, iddeli bir derecede mteessir olurlar. Onan iin kymetlerini deitiren ve kendisine yeni bir vicdan saray yapan bir cemiyette en ok iztirap eken bunlardr. te mntehirlerin sinirli ve muvazenes z adamlar arasndan zuhuru bu kimselerin mefkure buhranna en az mtehammil olmalarndan ileri geliyor.

u anlaya gre mntehirin hastaln dorudan doruya bir mantk kastal zannederek vaz nasihata mracaat etmek, yahut alelade bir vcut hastal gibi anhyarak doktor ve ilca mracaat etmek intihar denilen cemiyet hastaln hakkiyle tehis edememekten ileri geliyor. Bir memlekette intiharlarn fevkalde surette oalmasna kar yaplacak tedbir nedir? Durkheim'm tetkiklerine gre yegne are fertleri itima balarla balamaktr. Durkheim bu balarn ne olabileceini birer birer tetkik ediyor. Evvel dinlerin intihara kr messir olaca hatra geliyor. Dinler byle bir rol yapabilmek iin hayata pek yakn ol/mk, hayatn iinde olmak gerektir. Din ferdin btn hareketlerini, btn ilerini yakndan idare etmeli ki onu bir nevi cemiyet ayrl olan lme yaklatrmasn. Bu gn ise dinlerin byle bir rol oynamas mmkn deildir. nk umumiyetle dinler tarihteki dnyev vazifelerini terkedip bsbtn bedi ve mefkrur bir mahiyet almlardr. Ferdi intihardan korumak iin ayile muhiti messir olamaz m?.. Hayr nk bu gnk ayile sk bir muhit, devaml bir cemiyet deildir. Akamlan toplanmasiyle dalmas bir oluyor. Ayilede geen hayatmz dar ve mahduttur. ocuklarmz hakknda beslediimiz his, muhabbet azalm, zayflam manasnda deil, fakat bu ok sevdiimiz insanlarla birlikte geirdiimiz itima hayatn kemiyet ve keyfiyeti pek mahdut... u halde bu pek dar zamann cemiyeti bizi nasl sk skya saracak ve lmden koruyacak?!. Fakat bu din ve ayile muhitleri haricinede bir muhit kalyor ki her hangi hayatmz onun iinde geiyor ve devam itibariyle hepsinden stn... Bu muhit meslek muhitidir. Meslekte ayile gibi itima bir muhittir. Meslek muhitim vcude getiren meslekdaiar arasndaki zevk, megale benzerlii bu cemiyete son derece ahlk bir ekil verebilir* Bir de meslek muhiti ayile muhiti gibi bu gnk hayatta gittike daralan bir muhit deil, gittike geniliyen ve yeni

158 yeni uzuvlar vcude getiren canl bir muhittir. u halde meslek muhitini eski ayile muhiti yerine koymak ve ondan ahlk bir tesant neticesi beklemek mmkndr. te intihara kar itimaiyatn tavsiye edebilecei amel bir tedbir budur. Mahaza amel sahede almak iin intiharlarn nevilerini tespit etmek lzmdr. Mesel sk sk mektpliler arasnda vcude gelen intiharlar bize mektep dediimiz ahlk mevcudun dahi bir buhran geirdiini ve bunun iinden nevrastenik baz unsurlarn yandn gsteriyor. Daha evvelki gn Milliyet gazetesi zmir Ticaret ve Lisan Mektebi talebesinden on alt yanda Cahit isminde bir gencin mektepten kovulduu iin beynine kurun sktn yazyordu. Mektepli intiharlar karsnde aldmz vaziyet sadece teessf ve hayretten ibaret kalyor. Fakat bu vaziyetimiz uzun uzadya devama m say it deildir. Bundan on be> on alt sene evvel Brksel mekteplerini tetkik ettiim srada Belika'nn etfaliyat mtehassslarndan doktor Schuyten ile grmm idim. Doktor Schuyten beni Belika hkmeti tarafndan ilm tetkikleri iin tahsis edilen eve gtrd. Orada dvarda asl olan bir grafii gsterdi. Bu grafiin esas udur; il yedi yanda ocuklar tarafndan yaplm olan insan resimlerini hep toplam ve binlerce insan resminden bir kolleksiyon elde ettikten sonra bunlarn boylar ile enleri arasndaki nispeti bulmu, ayn mahedeyi yedi yandan sonraki ocuklarn resimleri zerinde de yapm ve grmk iki nispet arasnda bir uurum var! Doktor Schuyten bana demiti ki: Bu hdiseyi herkes bir trl tefsir edebilir. Ben yalnz unu sylemek istiyorum ki: Bu gnk ana mektebi ile ilk mektep arasnda bir uurum vardr. ocuk ana mektebinden ilk mektebe getii zaman dehetli bir zek buhranna oruyor. Binaenaleyh iki meklep arasnda aklk bu itibarla son derece ayan tetkiktir. Bu derece ayan tetkik olur da dn hocasna

tabanca eken, bu gn de tabancay kendi kafasna skan mektepliler buhran ayan tetkik olmaz m ?!. Binaenaleyh itima noktay nazarlara son derece ihtiyacmz vardr. Kanaatimce memlekette bu #ibi tetkikleri himayesine alabilecek olan yegne veklet Maarif Vekleti olabilir. Bu tetkikleri y, pacak olanlar mspet bir usl sahibi olan itimaiyatlardr. timaiyatlarn hdise kaydeden ve istatistik nereden hkmet ubeleriyle tesand neticesinde memlekette intihar namna olup biten hareketlerin seyrini, merkezlerini, istidat ve temayllerini grmek mmkndr. Bunlar bir kere mtala ve izah edildikten sonradr ki polis, emniyeti umumiye, dahiliye, muaveneti itimaiye, maarif ilerinde intiharla mcadele iradesini kollanmak mmkn olur. Binaenaleyh srf bu maksatla itimaiyat tetkiki yapan mtehassslarn megul olmasn ve hkmetinde bunlara mzharet etmesini temenni etmek zaman gelmitir.

Hayatlar ve kaplar
Son Saat gazetesinin 8 Terinievvel 1926 tarihli nshasnda " Trkiye maarifinde bina siyaseti serlavhasiyle bir makale neretmitim. Mukaddemesi udur:. " Bundan on be sene evvel bir gn Beyazt Rtiyesi denilen mektebi ziyaret etmitim. Bu mektebin banda bu gn maalesef maarif hizmetinden ayrlm olan kuvvetli bir adam bulunuyor, en iyi hocalar oraya topladktan sonra en iyi usullerle terbiye vermiye alyordu. Bu binann madd sefaleti ise son derecede idi; Duvarlar rutubetli, bir ok odalar gne almaz, dar ve lo idi. bir aralk mdr, beni teneffshane hizmetini gren tala jndirdi. Burada yzlerce ocuk oynuyordu. O zaman mektepte oyun, haraket, hep mubah idi. Bir hal son derece

160 nazar dikkatimi celbetti. Btn ocuklar etrafa dalp saa sola haraket edecek yerde sade zplyorlard!. nk ocuklarn mikdar ok, halbuki mesafe son derece azd. Onun iin ocuklar muhta olduklar mesafe noksanm akul haraketlerle telfiye abalyorlard!.. O zaman u sual kafamda canland: " Acaba, dedim, bir mektebin hayatnda mesafe mekn, konfor, ta, aa, bahe ne derece hkimdir?. Ve bu hkimiyet madd saheden haraket edip manev sahey e ne kadar girebiliyor? . Bu gn bile bu sualin tam cevabn veremiyorum. Fakat bu gn madde ile uzanann bir ok yerlerdeki tesand gibi kaplarla iindeki haytlann tesandne kuvvetle inanyorum. Bu kanaatimde yalnz deilim. Hatta onun vcude gelmesinde bakalarnn da hizmeti vardr: Fransz ruhiyats Ribot'nun " Dikkatin ruhiyat adl kitab bende bu fikri kuvvetlendiren ilk eserlerden biridir. Ribot'ya nazaran dikkat srf manev bir hdise deildir. Onun adele ile, vaziyetle samim bir alkas vardr. Her nevi dikkat kendine mahsus bir duru, bir bak, bir vaziyet al ister. u halde her hava, her oda, her sandalye, her oturu her nevi dikkate, her nevi tefekkre msayit deildir... Dikkat eden zeklar gibi dikkat ettiren, zamanlar, meknlar vardr... Fransz itimaiyats Durkhei'mm "Annee sociologitjue,,, teki baz neriyat da beni bu meselede oktenvir etmitir: Durkheim evvel itimaiyatn itima morfoloji iinde mtala etmek istedii evleri bilhara itimaiyatn teknoloji ksmna sokmutur. nk Durkheim'a gre evler, iinde yaiyan ve ayile denilen zmrev hayatn kapardr. Evlerin cesameti, taksimat, vaziyeti... hep bu ayilenin itima tabiyetine gre bir trldr. Binaenaley ne kadar ayile enmuzeci varsa o kadar ev enmuzeci bulunmas tabidir. Niin ? nk evler hakik hayat artlarndan zaman ve mekn mnasibetlerinden hari mcerret bir fikrin mahsul deil, ayilenin hakik hayatiyle, ihtiyalariyle

161

birlikte teekkl ve tahavvl eden itima aletlerdir. Ayile ile evin bu tarih mnasibetine bakp hkmedliebilir ki bir ayile ancak kendisine lyk olan kab bulduu zaman tabi hayata mazhar olabilecektir. Ev hakkndaki bu mlhaza btn mekteplere, btn atelyelere, hatta ehir denilen itima vahdetlere bile temil edilebilir. Bu fikirler ruhiyat ve itimaiyat ilimlerinin nazar sadesine mnhasr kalmamtr. Bu ilimleri tatbike alan pedagoji sahesinde de rasgeliyoruz: Genliin ancak ak havada ve kr muhitinde terbiye edilebileceini iddia eden "New-SchoolMler, " Ecole Nouvell' ler mektep terbiyesiyle mektep kabnn tesandn baka bir dille iyln eden teebbslerdir. Froebel'in mehur terbiye vastalarndan farkl bir terbiye tarz icat ettiini anlatan italyan terbiyecisi Montessori her eyden ziyade mektep sralarna itiraz ediyor ve eseriyle onlar ykyor. Nereye gidilse, hangi ilme sorulsa hayatlar ile onlarn madd zarflar arasnda sk bir mnasibetin, hakik bir tesandn bulunduunu iddia edenlere rasgeliyoruz. Esasen bu mesele hissi selimin inkr edebilecei bir mphemlik mi tayor?. Hayr. O halde niin binalara, konforlara, ve gzelliklere itiraz ediyoruz?!. nk " ruh hakknda mspet olmyan, ilm olmayan bir kymet hkmn bilmiyerek tayoruz. Ruh hayatn anlaymz ne mspet bir ruhiyatnn, ne mspet bir itimaiyatnn, nede mspet bir terbiyecinin anlaydr. Bu anlay Orta Zaman sofusunun esrarengiz ve miskin telkkisidir... Eer telkkimiz hakik ve canl bir telkki olsayd, onun hrriyeti ve ouun sayrureti iin hi bir maddeyi, hi bir vastay tahkir etmezdik ... " Biz madde istemiyoruz, mana istiyoruz; ekil istemiyoruz cevher isteyoruz, sus istemiyoruz tahsil isteyoruz... diyenler ya ne sylediklerini bilmiyorlar, yahut sylediklerini ispat edemiyecek kadar fena biliyorlar... Trkiye bir inklp yapm, yeni bir ruh kazanmtr. Mutlaka yeni bir zarf, yeni bir kalp ister. 11

Yeni Trkiye iin yeni bir mektep binas ister. Trk ayilesi yeni kymetler kazanmtr- Bu yeni kazanlarn muhafaza iin yeni bir zarfa muhtatr. Ey mefkreciler... Mefkureyi istediiniz kadar takdis ediniz, haktr ve hakknzdr. Fakat maddeyi istihkar etmeyiniz. Hususiyle yle bir madde ki ruhun kab ve kalplanmdr. Onsuz mefkureler cisimlenemez...

Demir yollan
Taa, demire ayit her teebbs madd biliyoruz. Nfusa, nfusun oalmasna ayit her ii yalnz shh bir alka ile takip ediyoruz. Konforu, meden bir hodbinlik zannediyoruz, her konforu da lks addediyoruz, her lks israf olarak kabul ediyoruz!.. Korkuyorum ki bu kymet hkmlerimizin altnda zuhd bir hassasiyetin menfi vicdan gizli kalm olmasn... Trkiye Bavekilinin demir yolu siyasetini herkes bilir. Bu demir yolu rgsn srf iktisad bir eser zannedenler aldanyorlar... Her demir parasn "arzu talep,, ile mnasibetli bir madde zannetmek iin cemiyetin maneviyat hayat, cemiyetin maneviyat tekml hakknda fikir sahibi olmamak lzm gelir. Itimayati Durkheim'a nazaran itima hdiselerin bir temeli, bir menei vardr. O itima morfolojidir. tima tmorfoloji cemiyet bnyesinin teekl tarzn gsterir. Cemiyeti tekil eden fertlerin says ne kadardr? Az m, ok mu? okluk msavi artlar iinde itima tekaml iin bir hayr, msaadedir.. Azlk m? Yine msavi artlar iinde bu msayit bir vaziyet deildir. Fakat aralarnda kfi, bir yapma, kaynama olamyan okluk neye yarar? Bir cemiyet olmak iin lzumu kadar benzeme lzmdir. Bu benzeyie isterseniz hars diyebilirsi-

163

niz. u halde yalnz okluk deil, okluu vcude getiren czlerin mesel lisan gibi maneviyat imentolariyle yapmalar da lzmdr. imdi bu birlik vcude geldikten sonra cemiyet iin uzviyetlemek, mkemmellemek pek mmkndr. Byle bir kitlenin iinde hususi istidatlar kar husus meslekler, ihtisas ileri vcut bulur. Cemiyetin bnyesi incelir, kuvvetlenir, uyank bir hle gelir. Byle bir netice hasl olmak iin fertle fert arasnda, hele zmre ile zmre arasndaki mesafe darahnaldr. Fertler bir vcudun paralar olduklarn duyabilmelidirler. Halbuki dalr, kayalar, uzun mesafeler, buna hep manidir. O halde tek are... ferler ve meslek zmreleri arasndaki mesafeyi azaltmak. Bunn en makul vastalar phesiz ki vapurlar, imendiferler, tayyarelerdir. yle ise imendiferler cemiyetin hareketleri, cemiyetin tekaml noktasndan baklrsa deta manev neticeler kazandran vastalardr. Baz kimseler en hasis bir ticaret adam gibi soruyorlar. " Otuz bukadar senedir, oraya imendifer iliyor, iktisd hayattmda ne deiiklik olmu?! Milletin parsna yazk deiltni?!,,. Fakat hakszlk ediyorlar, nk bu kimseler imenferlerin srf iktisad tesirlerini lyorlar. Fakat imendiferler vastasyla alan firkirleri, tazelenen emelleri, bsbtn yeniieen bir milletin ruhunu, yaamak idaresini dnmyorlar. Ben imendiferlerin trk harsinde, trk inklbnda, trk istikllinde en birinci, en byk tekml amili olduuna kanaat ediyorum.

Evkaf meselesi
Evkaf meselesi hakknda Yunus Nadi Beyin " Cumhuriyet ' te kan makalesini okudum. Bu makale vakf ileri hakknda millet meclisindeki ilk haleti ruhiyeyl ve bir ba vekilin vakf meselesini derhal halledivermek iin

164

vaziyeti pek msayit bulmasna ramen gene ihtiyata riayetle: meseleyi ilm surette tetkik etmek ve kfi derecede mcehhez, olmak arzusunu gstermesi itibariyle son derece ayan dikkattir. Son gnlerde Trkiye Ba Vekilinin vakf tekilt iin svire'de tetkikler yaplmasn arzu ettiini gene gazetede okudum. Bundan sene evvel " Akam ' da nerettiim bir makalede bu iin her trl enfs telkkilerden azade bir surette, srf itima bir nazarla tetkik edilmesi lzumunda srar etmitim. Bizi bu hususta en ok: tenvir edebilecek olan misaller dier muasr memleketlerdeki vakflarn muasr tekiltdr. Bu memleketlerde yaplacak olan ilm tetkikler, vakf tekiltn asrletirmek iin kfidir. Bu srada bizde vakfa ayit baz mahede ve mlhazalarm burada tespit etmeyi fayideli gryorum. Trkiye'de vakf, mill servetin el'an mhim bir ksmm tekil ediyor. Yalnz stanbul'da on bin vakf vardr: Camiler,, emeler, sebiller, muvakkithaneler, medreseler, ktphaneler, hastahaneler, tmarhaneler, kprler, kabristanlar,, imaretler, hamamlar, hanlar, mektepler, yetimhaneler.. Bunlar yalnz madd kymeti hayiz olan eserler deil, ok defa mimarlk, hattatlk, tezyin sanati, iilik itibariyle de byk manas olan eserlerdir. Maddeleri itibariyle deilse bile sanatleri itibariyle muhafazalarnda mill menfatlar vardr. Bu servetin bir ksm da vakf tekiltnn asrlememesi: yznden mahvolmutur. Bylece kaybolan cami, trbe,, kabristan arsalar, kitabeler, ktphaneler, zinet eyasnn yerleri belli deildir. Tekiltszlk yznden bir mddet: sonra geriye kalanlarnda ou mahvolacaktr. careyi vahideli akaretlerin vaziyetleri yeni hukuk telkkileriyle hemahenk surette ve bir defaya mahsus olmak zere tespit edilmelidir. Vakfa ayit olup ta bu gn iin ne maddeten ne de manen kabili istifade olmyan bina, arsa. gibi eyler satlp vkfn meru maksatlarna muvafk ekilde iletilmeli ve sarfedilmelidir. Shhat, ilim, alhk, veya hayr

165

maksatlariyle vcude getirilen ufak vakflarn nemalar ve varidat cem ve teksif edilerek halk mektebleri.darlrfnnlar, i odalar, ktphaneler, mzeler., gibi itima hayatn inkiafna toptan hizmet edebilecek byk tesisler vcude getirilmelidir. Vakfiarda her sene bir derece daha artacak olan mill servetin bir ksm da cami, eme, sebil., gibi trk sanatinin gzel eserlerini mtemadiyen muhafaza ve tamiri iin de sarf edilmeli, bu suretle imdiye kadar bir trl halli aresi bulunamyan eski ve gzel eserlerin muhafazas emri devlet btesine yk olmadan temin edilebilmelidir. Fakat her eyden evvel mhim olan ey vakf denilen tesisatn meden ve asr ekli hakknda sarih ve mspet bir fikir elde etmemizdir. Bu fikri kazandktan sonra vakf tekiltna mstayit ve lyk olduu itima mahiyeti vermeliyiz. Ve Trkiye'de mesel yetimlerin, Darlfnun talebesinin tahsili iin servetini, ktphanesini, malini vakfetmek istiyen insanlarn cesaretini krmamahyz. Vakf tekilt byle asr bir hviyet kazandktan sonra bir vkfn hayr iin terkettii servet sahipsizde olsa maksadna hizmet etmek hrriyetini dayima bulacak ve ona u fert veya bu idare tarafndan tecavz edilmiyecektir.

Halef selefi niin takip etmiyor?


Dn mnevver bir zatle gryordm. Trklerin imar ve temdin ilerindeki bir noksann iaret etti. Dedi ki: Bizde bir kusur var, halef selefini beenmez, gelen gidenin eserini bozar. Halbuki bu hl dier memleketlerde yoktur. Her i umum bir mahiyet ve ehre gsterir, dayima bir program takip edilir. Prograroszhk belediye, maarif, iktisat ilerinde bize en ok zarar veren en byk eksikliktir. Arkadamn pek makul grnen bu szleri zerinde bir

lhza duralm. Esasen bu tarzda yaplan itirazlar dnen; Trklerden bir ounun fikri deilmidir?. Hepimiz sras geldike programszlktan ikyet etmiyor miyiz?- Fakat bu programdan ne anlamak lzmdr? Program fikri her hangi halef tarafndan gelii gzel tespit edilmi bir karar m ifade ediyor? Eer byle ise, byle bir programn byk meziyeti daha evvel tespit edilmi olmaktan ibaret kalacaktr! Bu,, devlet veya ehir ilerinde dayma muta ve makbul olmak kuvvetini temin edebilir mi ?.. Benim kanaatimce halefin selefi tekzip etmemesinin en byk sebebi halef tarafndan vcude getirilen projenin nefslemre, tabiati evaya mutabk ve muvaffk olmasdr. Baka memleketlerin ilerinde grdmz istikrar ve tekml hep bu tabilik hassasnn neticesinden baka bir ey deildir. O halde selefini takip etmenin ilk art mtekaddim teebbslerdeki bu tabilik ve afakliktir. Mesel gelen ehiremninin giden ehiremininin iini beenmemesinin ve izini takip etmemesinin asl sebebi budur. Trkiye'nin teebbslerine bu tabilik ve hakikilik hassalarn vermek iin hsn niyetin her ite olduu gibi bir art olduunu biliyorum. Fakat teknik ilerde bu niyet hite kfi deildir. Mhim mesele " tabilik hassasn temin edecek olan ihtisastr. Yani bir ii husus surette btn tafsiltiyle bilmelidir. u halde halefin selefini takip etmemesinin sebebini ilerin bidayette ihtisas eliyle yaplmam olmasna irca edebiliriz. Fakat ihtisas art kfimi?.. Denilecek ki: Nefslemre ve tabiati eyaya muvaffk bir projenin zamanla tahakkuk ve tekml etmemesinde ahs garezlerin, ferd istirkaplarm mdahalesi olamaz m?. Olur. Fakat ilk art temin edildikten sonra bunun o kadar tehlikesi kalmaz. nk bir kere mtehasss mtehasss tekzip etmez, hakik irfanda tesant vardr, tenafr ve tenakr yoktur. lmin ve sanatin dman olanlar yalnz yar ilimlilerdir,.

Birde mtehasss kendi kudretini gstermek iin muvaffak olmu bir eseri ykmiya muhta deildir. ahs kudretini eserin tekml yolunda da gsterebilir. Binaenaleyh " Trkiye'de halef selefi takip etmiyor, nk gelen gideni beenmemek zafna mpteldr... eklindeki mahede ve izah tamamiyle doru deildir. Hakik dert ilerde ancak bir mtehasss elinden kan ilerde bulunan devam kabiliyetinin bulunmamas veya az olmasdr. Binaenaleyh iymar ve temdin ilerinde hakik bir imti-madm, tabi bir tekmln tecellisini arzu ettiimiz dakikada ihtisas noktasna dikkat etmek zarurdir. Bence Trkiye'nin bu meseleyi kalletmesi iin evvel emirde u noktalar halletmesi lzmdr. 1 " htisas mefhumu ne derece geni bir mefhumdur? Bu mefhum yalnz erkn harplik, ifendifercilik, kimyakerlik gibi mehur ihtisaslar m ihtiva ediyor? Belediyecilik, mfettilik, gibi sade hissi selim ve gayretle olabilir zannedilen megaleler de ihtisas sahesi midir ?.. 2 Fransa'da, ngiltere'de,Almanya'da mesel ehirlerin, yahut kalem odalarnn hsn idaresine, iktisadiyatna ayit ne gibi dsturlar vardr ki tabiati eyaya muvafk olmalar sebebiyle deta beynelmilel bir mahiyet almtr? Gene mesel insanlar stanbul gibi byk bir ehrin imar ve tanziminde ne gibi esaslar kefedebilmilerdir ?.. 3 Avrupa'y grmek, Avrupa'da seyahat etmek, Avrupa'da birka gn veya birka sene kalmak Avrupa'y anlamak iin kfi deildir. Geri bunlar tabiatiyle teekkl, tekemml etmi olan messiselerin en ziyade hali hazrna ve istikballerine ayit olan temayllerini gsterebilir. Fakat imar ve teceddt siyasetini tekil edecek olan mcerret fikirler mlhaza ve muhakemeler bu grglerle elde edilemez. Onun iin Avrupa Trklerin mtefekkirleri tarafndan tetkik ve tefekkr edilmedike Trkiye iin model vazifesini greceini zannetmemelidir.

168

4 u taktirce Avrupa'nn ihtisaslarndan istifade etmek iin alelade ok adam m gndermeli, yoksa mahdut fakat mtefekkir zmreden ve yaratc bir kudreti tayan mahdut insanlar m gndermelidir ?..

Trkenin kuvvetini bilelim


Trkeyi dnenler arasnda trkenin kendine kfi gelmediini, trkenin arapaya, acemceye muhta olduunu syliyenler vardr. Fakat bu muhta olu kelimeler itibariyle midir, yoksa terkipler, itibariyle midir? Bunu pek tasrih otmiyorlar. Her halde bu snfn iinde trkenin arapadan, acemceden terkipler almak suretiyle zenkinlemek ihtiyacnda olduunu iddia edenler vardr. Sade veya ssl fakat dayima samim bir trke istediimiz zaman bize trkenin bu gnk hlini gsteriyorla ve " Baknz, u veya bu terkibi bu trke ile nasl ifade edelim?!,, diyorlar... Ben eski edebiyat adamlar arasnda firenkeden ter" cme ettikleri metin iin: "Terkipleri trke kayidesi zerine yaptm. Geri bunun gzel olduuna kanatim yoktur. Fakat ne are ki imdi hu moddr!..,, diyenlere rastgeldim ve kanaatlerine ahit oldum... Hi hayret etmiyorum. Bu dava kyamete kadar srebilir. nk bir dava gibi ikame edildike, ve iki tarafn biri birini anlamak iin mterek bir dili olmadktan sonra!.., Fakat mantk kavgalarn, fikir grelerini beklemeksizin deien bir hakikat vardr, o da trkenin kendisidir. Bu deime bir emri vaki midir deil midir ? Evvel buna cevap vermek lzmdr. " Bir emri vakidir!. diyecekler. O halde her eyden evvel tarih bir mahedeye lzum vardr. Trke trk cemiyetinin hareketi nisbetinde, trkeyi kullanan ve yayanlarn birlemesi, kaynamas ve meslek zmrelerine ayrlmas nispetinde bizim

169

arzu ettiimiz ve " tabiati eya ya uygun dediimiz seyri takip ediyor mu?. Ediyorsa tekmln yolu zerindeyiz. Etmiyorsa muarzlar hakldr... Tabi, salim bir tekmln vcudunu ispat edecek elimizde akl tarafndan verilmi baka bir vasta yoktur. Binaenaleyh tabi trkenin aleyhtarlar iin hasmlariyle mcadeleden evvel kabul edilecek olan nokta ilmin bitaraf noktay nazarndan baka bir ey olamaz. Her eyde olduu gibi trke bahsind de hisler kartka ve noktay nazarlar ind kaldka bu meselenin fikir sahesinde halline imkn yoktur. Fakat mademki her ne olursa olsun tekml eden bir trke vardr. lim adamlarnn vazifesi onun seyrini sadece tespit etmek, tekmln istikametini grebilir bir hale getirmek, ve ayet mmknse bu tekmln tabiatinden doan muayyen kayideleri de tespit etmek, bu suretle tekml kolaylatrmak iin o kaiydelerden istifade etmektir. te merhum Ziya Gk Alp'in trklk esaslarnda mevzuubahs ettii lisanlarn tekmlne ayit umum zaruret kanunlar bu nevidendir. Gk Alp'tan evvel ve sonra bizim fikir lemimizde ilim namna bu neviden mspet ve kat'i iddialar -dermiyan eden zatlere rasgelinmedi. Ancak davann mevzuu bu gnk trke olduundan tetkikat mahhas olarak onun zerinde yapmak lzm gelecektir. Trkeyi ilim gzyle kovalyarak yalnz lisann sadelik hamlelerini deil, trkenin en tabi mantn kefedebiliriz. Arkadam, Darlfnun mderrislerinden Halil Nimetullah Beyin "Mahedeye doru serlevhasiyle " Mill Mecmua nshalarnda nerettii makaleler bu arzuyu tahakkuk ettirebilecek tabiatte yazlardr. Gene tabi trkenin muarzlar haksz olarak diyorlar ki " Bu iddialarnizn meydana getirdii gzel trke nerededir? ! Fakat iki eyi biri birine kartrmamak lzmdr. Fikir adamnn davas hi bir zaman duygu adamnn ilham yerine geemez. Alim, bir sanatkr deildir. O halde alime ve ilme ne lzum var, gzelliin icad ve

170

tasarrufu sanatkra ayit olduktan sonra?!.. tim adamna: u itibarla lzum var ki her yeni zevkin ve yeni gzelliin, telkkisine tekaddm eden madd ve mantk neviden ibaret kalan ihtillci hareketler vardr. Bu gnk trke gzel trke inklbndan evvel doru, salim, tabi trke inklbna muhtatr. Her eyden evvel trkenini harimine giren: ecnebi elleri, ecnebi zekleri kovmak, Montaigne, Rabelais, Descartes ve Jean-Jactlues Rousseau'nun yapt gibi, evvel tarlay temizlemek lzmdr. Ondan sonra hr sanatkrlarn, yaratc muhayyilesiyle istenmelidir. lim sanat yerine gemeyi iddia ettii zaman dallettedir. Fakat sanatte ilmin,, mantn, gei madd ve haric, fakat her halde hazrlayc roln yapabilir deyince inanmamahdr. Bu mnasibetle " Halka doru gitmek dsturunu hatrlatmak isterim. Bunu sanatkrn ilham eklinde telkki etmek ilham verenle alan hakknda gayet kaba bir hayal sahibi olmaktr. Bu dsturlakast edilen fikir, sanatkrn cisman hareketi deildir. Burada kastedilen mana, sanatkrn derun enesine, samim ruhuna kavumasdr.

Mefkure ile mevhume


Bir arkadam ideal yahut mefkure, vuslat mmkn olmyan bir fikirdir, diyor. Ben de soruyorum ki o halde nasl oluyorda akll bir adam mefkreci oluyor?!. Eer mefkure yanna yaklalmas mmkn olmyan bir fikir ise bu imknszlk nispetinde o bir mevhume olacak deil midir?. Hayr, mefkureler, mevhumeler deildir. Mefkureler tahakkuk edebilecek, olan eylerdir. Mefkureler vehimden, hayalden kopup uuan renkler, ekiller deildir. Zaten mevcut ve hakik olan bir hayatn istikbale uzam ksmlardr? Binaenaleyh tahakkuk edebilirler. Msyait artlarla tahakkuk edeceklerdir.

171 Mefkurenin koku hakikatte, iekleri ve meyvalam istikbaldedir. Mefkure ne bu gn iin ne yarn iin bir yalan deildir. u halde mefkure ile mevhumeyi ayrmak lzm geliyor. lim adamnn vazifesi bu iki eyi ayrmak olduu gibi, devlet ve siyaset adamnn vazifesi de bu iki eyi kartrmamaktr. Hatrmda kalan doru ise Durkheim itimaiyat usullerine dayjr yazd kitabn bir tarafnda yle diyordu: Devlet adamnn vazifesi cemiyeti bir mevhumeye doru koturmak deildir, cemiyetin mefkuresine yaklatrmaktr.. Onun iin nfusumuzun, servetimizin artmas hakkndaki gelii gzel, hesapsz, muhakemesiz surette atp tutan, vadeden insanlara hayretle bakyorum. Bu adamlar hakikaten szlerinde ve fikirlerinde samim insanlar mdr, diyorum. Eer ilm tetkikler yalan sylemiyorsa bir memleketin nfusu ve serveti ile coraf vaziyeti, beynelmilel mnasibetleri, muharebeleri, mcadeleleri, fikr seviyesi arasnda uzv mnasibetler vardr. Bunlar arzunun ve iradenin birden bire halledebilecei eyler deildir. Bunlar ancak eyann tabiatine ve msaadesine gre hkm ve muhakeme edilebilecek eylerdir. Onun iin "Biz on seneye kadar Amerika'y bile geeceiz!,, diyen bir adamn iddiasna amamak kabil deildir. Bizzat Amerika'nn kendi kendini gemek iin sarfettii kudretin zaman ve meknla mukayyet fizik ve itima kudretlerden ibaret olduunu unutmamaldr. Fakat bu mevhumecilerin iddias ne olursa olsun her cemiyet, her millet iin vasl olunmas mmkn ve ihtiyar olan mefkrev gayeler vardr. Bunlar iyice grp te bunlara doru ilerlemek kadar bir cemiyet hesabna afif ve meru bir haraket ne olabilir?.. Ancak bu gayeleri bize gsterecek olan bitaraf el, ilmin elidir. tima ve iktisad cografiyas tetkik edilmeden, bir sene zarfnda ocuklarna kazandraca irfan hamulesi hesap edilmeden, nfusunun tezayt veya tenakusu sebebleri ya-

kalanmadan cemiyet iin bu hedefleri mspete yakn bir surette iaret etmek mmkn deildir. Hlsa trk cemiyeti her eyden evvel mspet almak mecburiyetinde olan bir millettir. Her millet gibi trk cemiyeti de mevhumecilerin iddialarna deil, samim mefkrecilerinin itikadne kendisini balamahdr. Her eyde olduu gibi terakki mezhebinde de samimiyet esas arttr.

itihat hakk
Soruyorum: Niin garp medeniyeti haricinde bir medeniyetin hakik bir medeniyet olduuna kanisiniz?... Cavap veriyor: Bu benim itihadmdr. Gene soruyorum: Niin eski ev kadnnn hayat daha ahlk ve daha mesut olduuna kanisiniz?.. nk bu benim itihadmdr. imdi dnyorum: tihad bir hak mdr?.. Her vatanda itihat hakkn tar m?.. phesiz. Fakat maziperestlik, irtica, itia lehinde bile, byle ba bo bir zek ile itihat edilemez mi?! u halde itihat fikrine bir gem vurmak, itihat fiilini bir dayire iine almak lzm geliyor. Bir kere itihat mevzuu olmiyan hakikatleri dnelin. Bunlar riyazi ve madd ilimlerin mevzuudur. Hi kimse "iki kere iki be eder, nk bu benin itihadmdr!,, diyemez. Ve hi kimse " Sukut kanununu bu kanununu benim itihadma zit, diye tekzip edemez. Gene hi kimse araz mspet, tedavi usul mspet bir hastaln tebabetine itiraz edemez. nk burada itihada mevzu olacak bir keyfiyet yoktur. Bunlar madd, mspet, afak tecrbelerimizin mahsul olan hakikat

173

fikirleridir. Fakat i ruh ve maneviyat sahesine, cemiyete,, dine, ahlka, sanata, lisana karnca herkes mtehit kesiliyor. Burada doru eri, eyi kt, gzel irkin fikirleri ahs fikirler, itihat mevzular gibi tecelli ediyor. Neden?.. nk herkes bu bahislerin keyf ve ahs bahisler olduuna kani gibidir... Fakat dikkatimizi teksif edelim. Bu dikkati itimaiyat tetkiklerinin vasl olduu mahdut, mtevaz fakat kuvvetli kanaatlere tevcih edelim. Ne greceiz? Hrriyet* msavat, demokrasi, i blm, ihtisas, kadnn bir meslek sahibi olmas fikirleri itihat fikirleri, mezhep fikirleri, ahsf telkkiler deil, tegaddi, teneffs, hayat, lm, tekml gibi dorudan doruya tabi ve afak fikirlerdir. Bu gn ilm bir tahsil grm olan cemiyet adam itima tekmln eseri olan bu tecellileri garipsemez, onlarn doru, yanl, eyi kt, yahut gzel irkin olduunu mnakaa etmez. Tekml tekml olduu iin kabul eder. Tabiat ilimlerinin telkkisi, mspet hdiseler sahesinde itikat unsurunu kaldrd gibi itima ilimlerin tarakisi de itima hayat meselelerinde itihadn mdahalesini kaldrmaktadr. tihat melekesi mspet muhakemenin halledecei ilere karamaz. tihat, o da mspet hakikatlere dayanmak artiyle, ancak akim mspet bir surette karar vermedii vakitlerde alr. Netice udur ki garp medeniyeti hibir ilmin ve hibir alimin tenkit veya muaheze edemiyecei bir hakikat olduundan onun naklinde ahs fikirler mdahele edemez.

Trkenin zenginlii
Geenlerde Maarif Vekleti Vekili bulunan smet Paa Hazretlerinin kendi riyasetlerinde toplanan lm stlahlar Komisyonunun ilk celsesinde syledikleri nutkun suretini gazetelerde okuduum zaman bir srpriz karsnda bulu-

_ 174

nan insan gibi aalamtm Fakat benim bu aalamam baz kimselerde olduu gibi kullanlmam ve hi bir yeni yazda yer tutmam olan trke kelimelerin verdii sade bir hayretten ibaret deildi. Ben de ismet Paa Hazretlerinin bir lisanc, yahut bir lisan inklps olmadklarn biliyordum. Ve kendi kanaatimce tarih bir kymeti olan nutuklarnn bir rnek olarak sylenilmediini tahmin ediyordum Onun iin bir mddet dndm: Beni artan, daha dorusu sevindiren bu tesirin mahiyeti ne olabilir?.. Yava yava anlyordum, sebep u idi: Bu nutuk alelade bir topist, bir mevhumeci tarafndan ortya atlmyor, byk ve temiz inklbmza o kadar ok inanm ve bu inklbn manzaralarn ve renklerini o kadar eyi ilemi kudretli bir fen ve hayat kahraman tarafndan syleniyordu.. Kelimeleri, menusluklar her ne olursa olsun, nutkun, gayet iddetli, gayet feyizli bir aksisedasi olacakt: Trke zengin bir lisandr. O bir haznedir. Onu arayp meydana karmak lzmdr. Siyas bir velayetin trk lisan ve san'at adamlar iin at yenilik hayatnn kymetini ancak evvelden beri alanlar bilebilir. Bundan yirmi sene evvel btn yazlarmdan arap ve acem kayidelerine gre yaplan terkipleri atmtm. O zaman arap harfleriyle yazlan trkenin imlsn da elimizden geldii kadar sadeletiriyorduk. Fakat bunlar yalnz ahs kanaatimizin dayiresine hapsetmiyorduk, Darlmuallimin talebesine de telkin etmiye alyorduk. Bir gn bir makalemde "kadar,, kelimesini okunduu gibi yazdm ve "kader w eklinde yazmadm iin iddetli bir hcuma uramtm. Bu gn o telkki devrinden ok uzaktayz. Trkenin hr ve meden bir milletin meramn ifade etmek kudretine kani olduumuz iindir ki Darlfnun arkadalarmzdan zat ile birlikte trke bir felsefe kamusu vcude getirmee alt aydan beri almaktayz. Trkenin bir iir lisan olarak ne kabiliyette olduunu selhiyet sahibi olan san'atkrlara brakyorum.

175

Tecrbelerimize gre trk lisan en felsef dnceleri bir avrupa lisan gibi vuzuh ve kuvvetle ifade edebilir. imdiye kadar bu asaletli lisan felsefelememise kabahat onun deil, koullananlarndr.

Zavall dilsizler
336 senesi Londra'da aptal, kr ocuklara mahsus olan iptida mekteplerini ziyaret ediyorum. Elimde Maarif daresi tarafndan verilmi bir cetvel var, mekteplerin isimleri ve adresleri yazl. Bu cetvelde ziyaret etmek zere olduum mektebin ismi hizasnda " Deaf Sehool diye bir iaret grdm, o zaman ingilizce pek az bildiim iin manasn anlayamadm. Kr, sar, dilsiz., diye kelimeyi hayalimde tefsir edip duruyordum. Mektebin bulunduu mahalle merkezi Londura'nmn kara, sisli manzarasna zt, ak, yeil, parlak ve neeli idi. ki keeli ufak, k, boyal, kk tarznda evler.. Hemen hepsinin nnde ufak, vah bir bahe var, hemen hepsinin kaplar, pancurlu nefti boyal!.. Sokaklar inadna zikzak! Yanltc ve gzleri elendirici bir perianlkla saa sola dnyor, daralyor, geniliyordu... Nihayet mektebe vardm. Aalar, allklar ve iekler iinde nefti yeil boyal, ingilizkri bir kkt.. Burada bize gre mektebi, klay hatrlatan bir ey yok! ocuklar bahede imi. Ba muallim yanlarna gtrd. Bahe dedikleri yer, irin bir park. iekler, aalar, kular, bcekler, ocuklar her ey, her ey, btn canl mahlklar... Ta uzaklarda bir ocuk kmesi taplanm, besbelli ders yapyorlar .. Yaklatk, hocalar ayn biimde bir adam.. Zayf, uzun boylu, matru bir ngiliz.. ocuklar yazdlar yazdlar, hesap yaptlar, raksettiler, biri de tarih bir manzume okudu. Nihayet en sevimlilerinden bir ka kz hocann tevikiyle yanma yaklad. Gayet ak bir telffuzla ve

176 benim anhyabileceim derecede sade bir ifade ile nereden geldiimi, nereye gideceimi, stanbul'u Trkleri sordular... Pek az bildiim ingilizce ile yalan yanl bunlara cevap vermee abaladm. Bu ak hava mektebini terk ettikten sonra yolda ba; muallimin bir nokta hakknda nazar dikkatini celbetmek istedim: Affedersiniz efendim, dikkat ettim, ocuklarn ekserisi ingilizceyi pek gzel telffuz ediyorlar! Fakat bouk bir sesle!.. Bu neden ?!. A Efendi, bilmiyor musunuz?! Buras bir "deaf schoolw dur! Burada grdnz btn ocuklar anadan doma sardrlar. Hatta hocalar bile lakrd iitmez!.. Dilsizler konumay rendikten sonra byle ksk sesli adamlar gibi konuurlar! Dilsizlerin dillilerden fark budur... Bu derecesi inanlr ey deildi!.. Beni bsbtn bir merak ald. Londra'da nekadar "deaf school,, varsa hepsini ziyaret ettim. Usul tedrislerini tetkik ettim. Hakikat, eksik olan biare dilsizlerin dili deil, dillilerin "dilsizlik hakkndaki fikri, malumat idi!.. Dilsiz dediimiz "sar dilliler " iiten dilliler gibi konumya, lakrd iitmiye deilse bile, "lakrd grmiye,, ve lakrd anlamiya mukatedrir oluyorlard. Hem de en basit pedagoji kayidiyle: Az hareketlerine, seda mahrelerine dikkat ettirerek... Bu basit grgler hem houma gidiyor hem de arkta dili yoktur, diye konuturulmyan dilsizleri dndrerek beni mahzun ediyordu. Nihayet stanbul'a geldim. Bir gn Aksaray'dan aa doru iniyordum. Ragip Paa Ktphanesinin nnden geerken gzme iliti: Dilsiz Mektebi. ok ey, dedim. Demek bir dilsiz mektebi varm!.. Evet vard. Hatta ocukken resimli gazetelerde resimlerini bile grrdk. Daiyma "Padiahm ok yaa,, iaret eden vaziyette karrlard!!.. Ben de tabiatiyle bir kere bu mektebi ziyaret etmek merak uyand. Gittim. Buras eski hatralar uyandran ar bal

177

tarih bir yerdir. Havlya girer girmez saa dnlyor. Mermer bir merdivenden yukar klyor. Byk ve loca bir odaya giriliyor... Bu odada be ocukla kede ufak ve eski bir yazhanenin banda oturmu, orta yal, kr sakall bir zat vard. Selm vererek yanna yaklatm. Adamcaz selma mukabele etmedii gibi yerinden de kmldamad! Onda vakitsiz bir misafiri istiskalden ziyade, ziyarete hayret eden adam hali vard!. Yanndaki sandalyeye oturdum ve dedim ki: Dilsiz Mektebini ziyaret iin geliyorum, msaade ederseniz bir fikir alacam?. Yerinden kmldamyan adam gene mukabele etmedi. Bir ka saniye getikten sonra ban pencereden tarafa evirerek. Of!.. diye haykrd ve titriyen sesiyle u szleride ilve etti: Yarabbi! bu ne hikmet ?! Otuz senedir burasn bekliyorum... Meer bu memlekette dilsiz mektebini grmek istiyen insanlar da varm!. Hamdolsun, ok kr yarabbi!. Derdii adamn hali bana ok dokundu. Artk mektebi tedrisat, her eyi braktm. Bu otuz senelik dilsizler babasn dinlemiye koyuldum. Dinledike ezildim, genlik ve insanlk namna ezildim. Hele bir muallim olduuma skldm. Buras ihmal ve teseyybn, cehlin, vukufsuzluun dilsiz ocuklar gmd bir mezard!.. Yarabbi! Otuz senedenberi belki hi deimemiti. Mektebin yegne sekenesi olan bu be ocuk hal ellerini, gzlerini ve kalarn kmldatp duruyorlar!. Fakat bunu kim ayphyabilirdi?! Baknz mdrn anlatt vak'alar ne kadar canl, ne kadar ackl eylerdi: Ah Efendi olum! Soruyorsunuz ki dilsizler de tahsile heves var mdr? Neden olmasn?! Ba*k u ocua! te o, her gn buraya Eyip Sultan'dan gelir! Fakir, zavall bir yetim! Bir ablas var. O da onun gibi fakir ! Her gn elin12

178 -

den tutar, ta evinden buraya kadar getirir, sonra gider, u karki viranenin otlar zerinde oturur. Akamlara kadar... Bak imdi oradadr!.. Kederli adam ban pencereden tarafa evirdi. Teessrden yaarm gzleriyle dilsizin ablasn aramaa balad. Artk dayanamadm, kalktm. Sersem ve perian bir halde ktphaneden ktm, uzaklatm.. O tarihten beri dilsizlere ok tesadf etmedim. Ettimse de grmemezlie geldim. Sanki bunlar benim cinayetimin kurban olmu biarelerdi!.. O teessr veriyorlard. u dakikada ben dilsizleri yazarken elim titriyor! Bir gn dilsizlerden biri kp ta bizi srndren dillilerden bir intikam alalm, diye rasgele yakama sarlrlar diye korkuyorum! te ehremini'nin "var m?M dedii dilsiz mektebi vardr. O ite budur. Yine ehremini'nin "dilsizleri mi?! Elimden gelse dillileri okuturum!,, derken dnd "dilsizler de onlardr! ehremini'nin insanlk kafilesine setii dilliler hep birden ite bizleriz!.. Hi kimseye dmanlm yoktur; ne ehremini'ne, ne de ehremanetine!. Ben "Dilsizler! Dilsizler!,, diye dilsizleri insanlk haricine karken tasnifle yine dilsizleri tahsilden mahrum brakan kalp mantn dmanym. te dillilerde bu kafa varken buna dilsiz ne yapsn?

ocuk

181 -

ocuklar yaatalm...
"Akamnt' nevvelki gnk nshasnda " sende yedi ocuk validesi diye bir fikra vard: Bu fkra bu gn ber hayat kalan evlt anas bir valideden bahsediyor; bu ocuklarn babas fakr bir muhacirdir, muhtac muavenettir, hkmet ve memleket bunlara efkatini gstermek mecburiyetindedir diyor. stanbul'da bir ayile tanrm ki sekiz ocuk sahibidir. Cenab Hak bu ayilenin ucuk nfusunu yaknda dokuza da bali edecektir diyorlar... Baba be yz kurutan fazla maa olmyan fakr bir mezzindir. Valide gene hi varidatsz ve servetsiz zavall bir kadndr. Baba her akam iin be okka ekmek paras olan seksen kuru otuz paray kazanmak iin ayrca renperlik ediyor. Bu ayileye ayit gayet hazin bir vakay burada hikye edebilir miyim? Senelerce evvel, Milli Harektn henz balangcnda bulu nuyoruz. Bir gn bu valideye yannda drt be ocuu okluu halde rasgeldim. Manzara ok samim ve ok ackl idi. Gayr ihtiyari: Hanm? nallah Mustafa Kemal Paa stanbul'a gelir de senin ocuklarna nafaka balar, dedim. Kadn bu szlerimi ok hissetti. Ve onlara benim zihnimdekinden fazla ehemmiyet verdi: Ah, Byeim, Allah onun dmanlarn kahretsin; ahllah Mustafa Kemalin ordularn muvaffak etsin; btn bu yavrular onun emeline feda olsun... dedi. Hayat, mukadderat, byk adamn iradesi... ne derseniz diyiniz; bu sekiz ocuk annesinin arzusunu yerine getirdi. Bundan ay evvel gene bu kadna rasgeldim. Gzleri gzlerimin iinde, ocuklarnn nafakasn soruyordu... Hemen kendi azndan bir istida yazdm. Bu istiday Heyeti lmiye itimana giderken Ankara'ya gtrdm. Ayn istiday Darlfnun mderrislerinden maruf bir zat Muaveneti timaiye

182 -

Vekletinde bulunan doktor Tevfik Rt Beye verdi ve tavsiyede bulundu Bu istidann neticesi ne olduunu henz renmedim. Daha bir vaka ki hatras hayatmn en mellim dakikalariyie karmtr: Bundan drt sene evvelgnn birin de amlica'da bir kadn ocuk birden dourdu. Valide iin ocuklar iin yer, yurt yoktu. Harap bir evin erevesi ve camsz odasna snmlard. Tahta paralar yakarak ocuklar istmya alyorlard. Biz bunu haber alp imdada gidinciye kadar ocuklarn de lmt !.. Btn bunlar sayp dkp ferden ferda merhametsizliimizi iddia edecek diilim. Milletteki sefalet fertlerdeki hissizliin bir neticesi olduunu sylemek istemiyorum. "Bir batnda ocuk!,, fkrasn Akam'a yazdmve Allah'tan bu ocuklar stmak iin kmr ve plak vcutelrini sarmak iin kundak istediim zaman zegnin, fakir, kadn, erkek bir ok Akam karileri matbaaya hcum etmiler, zlere hediye gndermilerdi... Bu seri hassasiyet ocuklarn mdafaas, ocuklarn himayesi iin milletimizin ruhunda ne salam bir merhamet kuma olduunu ispat eder. Binaealeyh fakir ocuklar hakknda trk milletinin hissini, merhametini celbetmek iin tevike, tehyice de hacet yoktur. Bu evk zaten mevcut ve bu heyecan kfidir bile.. ocuk mdafaas ve ocuk himayesinin nfus ve iktisat noktasndan kayidelerini, neticelerini ilna ve ispata da muhta deiliz. Bu gn tenakusu nfus ve tezyidi nfus bahsinde ortiya konulan en basit hakikat udur: Bir memleketin nfusu dourmyan, ve dourmak istemiyen kadnlarn zorlamakla deil, fakat tabiyetiyle doan ocuklar yaatmakla artabilir.. Yine bu bahsin ayan dikkat keiflerinden biri de udur: Nfusun eksilmesi aleltlk tevelldatn azalmasndan deil, ouk vefeyatimn artmasndan ileri geliyor.. O halde btn ocuk siyaseti yeni doanlar ve domular ldrmemek esbabn

183

aramaktadr. Buna muktedir misiniz? Deilseniz dourmyan, dourmakta manev bir zevk bulmyan, ocuktan holanmyan analar aklla, fikirle mantkla, istatistikle zorlamakta bir fayide yoktur.. Acaba ocuklar lmden, lmekten ve ldrlmekten niin kurtaramyoruz?! Bence bunun sebebi gayet basittir: Ferden ferda merhametli, hamiyetli, ocuk muhabbetlisi olmamza ramen biz Trkler, ccuklar yaatacak, fakir ocuk analarn doyuracak, tabi bereketi tenaslleri tevik edecek itima bir tekilta henz malik deiliz! Bu teilatszhn, eer farziyemde yamlmayorsam, en byk zararn gren ve eken ehirlerdir. nk ocuklar temiz havadan, eyi sudan, mikropsuz stten ve fakir olan analar babalar mahalle ve ky tsandnden en ok mahrum olanlar onlar, o biarelerdir. Halbuki kyde?.. daha baka trldr. Ben bir ehirliyim; farzediyorum ki stanbul'un en gzel bir mevkiinde oturuyorum; fakat buraya gitmek iin ne araba yolu ne de piyade yolu yoktur. Bu insan gemiyen kaldrmlar benim ve birka mahlelinin eline krek alarak yapmas mmkn mdr ? Bu koca yolu belediye yapmazsa ben nasl yapabilirim?! Hatta vergimi muntazaman vermem, vatan vazifelerimi gn gnne yapmam bu ide neye yarar?! Varidatn, servetinin menba olan arabalarn tekerleklerini krdran, ve insanlarn ayaklarn inciten bir belediyeniz faaliyette olduka!.. Demek ki bu ocuk asrnda bu ocuk mezhebini gtmek, bu ocuk muhabbetini yapmak, ve bu ocuk nfu-< sunu himaye etmek iin ihtiya "itima bir tekilt,,a' dr. Bu tekilt ister Hilliahmerin bir ubesi gibi vcude getirilsin, ister Himayeyi Etfalin tevessuu eklinde olsun, dayima "itima bir tekilt,, mahiyetinde, mill bir tesant halinde tecelli etmelidir. Byk bir kumandan yaratc dehasiyle milletin iradesini gene milletin hals iin istimal ettii gibi, ayn milletin iradesini mstakbel vatandalar olan

184

mini minilerin canm kurtarmak iin de iletmek mmkndr ve lzmdr. Bir zatin dedii gibi: Trkiye'de darleytamlar tesisi tnevzuubahs deildir; nk bu gn yetimleri ve muhta ocuklar ile Trkiye batan baa bir darleytamdtr... Bu mbalaada ocuk vaziyetinin vehametini gsteren bir kast vardr.

Yetimde bir insandr L


Darleytamlarn mukadderatn dnen insanlarn bir ksm yle diyor: " Bu ocuklar mademki yetimdir, fazla okuyacaklarna i retsinler, konforu bilmesinler, meakkate katlansnlar.. Mademki yetimdirler, analar babalar yoktur, hayatn btn mahrumiyetlerine alsnlar ve ill bu kadar temizlie ve gzellie altktan sonra betbaht olurlar!...,, yn* fikirlerle darl ey tamlar tenkit ederek diyorlar ki: "ocuklar bu tedrisatnzla fikir mesleklerine sevkediyorsunuz, halbuki bunlar esasen yksek tahsil grecek derecede zengin deildirler: Konfora altryorsunuz, halbuki bu zavalllarn ayilelerinde yatacak yer yoktur! Parann, servetin imknlarndan istifade ettiriyorsunuz. Halbuki esasen fkara ocuklardrlar! Hlsa siz darleytam mrebbileri, ocuklar mstakbel hayatlarnn sefalet ve zaruretiyle mtenasip bir surette yetitirmiyorsunuz! Onlarn ayilesini, mazisini, itima snfn nazar itibare almyorsunuz! ocuklar bozuyorsunuz!,,. On seneden beri memleketimizde darleytam tekilt etrafnda yaplan btn itirazlarn ve yaplan btn hcumlarn belli bal fikri ve felsefesi ite bu garip mlhazadr. Bu tarz telkkiyi ksa bir szle ifade edebiliriz: " Yetimi yetim braknz!. Darleytamlara yetim olarak gelenleri gene yetim olarak karmak, ite darleytamlar iin gayet kuvvetli, ve gayet messir olan telkki. O de-

185 recede ki gnn birinde stanbul ehri dman kuvvetleri tarafndan igal edildii ve yetim yuvalan baslarak bin yetim sokaa dkld gn hepsini saraylara yerletirmek suretiyle hayatlarn kurtaran adam drmek iin de ayn mant, ayn silh kullandlar, dediler ki: Bu adam ok alkan, ok iyi bir mdiri umum, fakat fena rorebbi.. nk yetimlerin erkeklerini " Bey kzlarn " Hanm yapyor; her yetimin kat kat amar, tertemiz karyolas var! Yetimlere bulgur orbas yerine 5 et ve tatl yediriyor. e , renber yapacak yerde muallim ve lise talebesi yapyor? Bu sefahat, ve bu israf yetim lerin atisi iin byk bir tehlikedir... Bu satrlar yazmadan saat evvel grtm kymetli bir maarif adammz ise Balkesir'deki darleytamin mdr bulunduu zamana ayit hatralarndan bahsederken diyordki: Bana en ok yetimlere et ve tatl yedirdiim iin hcum ettiler! Hcum edenler arasnda maatteessf mnevverler de vard. "Niin bulgur orbasiyle beslemiyorsun?!. diyorlard!. Yetimlerin iyae ve ibatesine aiyt her ne teceddt yaptmsa kabul etmediler. Ve evlerinde grmedikleri eylere altrmak muzurdur dediler!.. Hlsa yetimler bahsindeki bu zihniyet umum ve saridir. Bu yalnz cahillerde deil, bir dereceye kadar mnevverlerde de vardr. Ben darleytamlarn tekiltn bu tarzda tenkit ve tezyif edenlere ok rasgeldim. Teessf ederim ki bu haleti zihniyenin menei ne itima bir endie, ne de ilm bir mlhazadr, bu srf inhisarc bir kafann mahsuldr. "Yetimleri yetim brakmak!,, dsturu bir terbiye dsturu deil, artk yklmas lzm gelen bir hurafedir. nk bu dsturun menei ahlk bir mlhaza deil, tarih bir hurafedir.. Dnelim ki, "yetim de bir insandr ve her insan gibi cemiyetin btn nimetlerinden hissedar olmak hakkini tar. nsanlar zengin ve fakir, kibar ve avam, ehirli ve

186

kyl, beyaz ve siyah... gibi farklarla ayrmak musavat bir millette nasl mevzuubahs olabilir?. Msavatlk demokrasinin temelidir. Eer bu msavatlk bilfiil tahakkuk etmezse demokrasi yalan olur!. Sonra mademki Trkler hukukan msavidirler, o halde anas babas olan trk ile olmyan trk arasnda hi bir imtiyaz fark olmamak lzm gelir. Her Trk mstayit olduu ve arzu ettii meslei intihapta serbes olmaldr. Herkese her ocuk veya gence mesleini kabul ettirecek olan kuvvet, ne ebeveyni ne de hkmet olmaldr; Fert bu meslei kendi kendine, kendi kuvvet ve kabiliyetlerinin tabiyetine ve istikametine gre serbesce intihap edebilmelidir. Bunun iin ferdin kuvvet ve kabiliyetlerini inkiaf ettirecek messiseleri bir hkmet adam sfatiyle hazrlamak mecouriyetindesiniz. Bu kadar da deil; fertlerin o messiselerden istifadesi imknn da temin edeceksiniz. Mademki bir demokraside insanla insann kymet ve eref itibariyle hi bir fark yoktur, ve madem ki her fert kendi kuvvet ve kabiliyetini inkiaf ettirmek hususunda serbestir; o halde yemek, imek, giyinmek, okumak, yazmak, fikir ve i mesleklerinden birini intihap etmek hususunda yetimde niin hrriyet ve hak tasavvur etmiyorsununz?! iin bir yetimden bir ifti, bir demirci olacan tasavvur ediyorsunuz da bir kumandan, bir avukat ve bir kimyaker olabileceini kabul etmiyorsunuz? Yoksa yetimlerde yetimlikle beraber uzv bir noksan olduunu mu tasavvur ediyorsunuz?!. Her halde yetimi btn dier insanlardan ayrmak yanltr. Yetim de bir insandr ve btn insanlar gibi, kymetli ve erefli bir insandr, babas, anas, serveti, evi maliknesi olmamak insanlar iin kabahat olsa bile, yetimin deildir! O halde kendi ocuklarmz iin reva grmediimiz bir hayat tarzn dierlerinin yetim kalan yavrular iin hi reva grmiyelim. Btn insanlar gibi yetimlere de inkiaf, terakki, tekml kaplarn aalm ve brakalm girsinler...

187 Btn yetimler yalnz fikir mesleklerine mi hazrlansnlar?! Bu suali sormaynz. nk kaldrmak istediimiz ey "inhisarclk'tr. "Btn yetimleri hep ii yapalm! demek nekadar yanlsa, "btn yetimleri fikir adam yapalm demek te ayn derecede yanltr.. Biz "yetim,, diye bir snf bilmiyoruz ve kabul etmiyoruz ve yetimlerle yetim olmayanlar arasnda da hi bir fark gzetmiyoruz. Onun iin btn yetimleri terbiye edelim ve hangisi neye mstayitse onu olsun... Olacaklar eyi tayin edecek olan hkim, yalnz istidatlardr. Yoksa biz deiliz! Biz sadece istidat dediimiz bu tabi sermayeyi azam derecede nevnma ettirmiye memuruz... u takdirde yetimlerin mektebi alelade mekteplerden hi farkl olamaz. Bunun fark olsa olsa husus ve ayilev bir terbiye ile umum ve resm bir terbiye fark olabilir ki cemiyetler iersinde ikincisi en tehlikesiz olandr. Hususiyle devlet burada yetimlerin dorudan doruya babas, vasisi mevkiinde bulunuyor. Zengin, ehirli, mnevverlerin ocuklar iin tavsiye ve tedarik ettii maarif nimetini yetimlerden, yani kendi ocuklarndan esirgeyemez?.. Bu mlhazaya binaen " yetimi yetim brakmak dsturu yerine "yetimi yetim brakmamak dsturunu koymak lzm gelir. Bunun aksi ne haktr ne de adalet.. Gene soruyorlar ki: Fakat yetim hi meakkata almasn m, yetim kuru tahta zerinde yatmya almasn m?. Evet efendiler, alsn; fakat yetim olmtyan her ocuk gibi! nk icabnda meakkati ekmek, bulgurla tagaddi etmek, ve kuru tahtalar zerinde yatmak iin. Fakat her insan gibi ayn yetim neden rahata da almasn, neden et ve tatl yemesin, neden temiz karyolada yatmay ren" mein ve neden itima meslekler arasn en mstayit olduuna hazrlanmasn? Buna da siz cevap veriniz!. Tarihte tahsil bir inhisard, meslek intihab ayile ve

188

-verasetle mukayetti. Yeni cemiyetlerde ne bu inhisar nede bu kayt yoktur. Herkes bir ve herkes meslek intihabnda serbestir. Yetimler ise bu kayideden hi mstesna olamazlar. nk vasileri develet yani btn milletin iradesidir. Dikkat edelim, softann elinden aldmz taassubu ukallarn idaresine birakmiyalm, bundan, bu inhisarclktan yalnz yetimler deil, btn hayat mutazarrr olur.

Sokaktaki ocuklar!
Dn le zaman Edirne Kaps'ndanberi yaptm bir gezinti neticesinde ok yorgun bir halde Fatih meydanna varmtm. Meydana bakarak ak hava kahvelerinden birinde oturtum. Kundura boyacl eden dokuz yanda sarn gzleri parhyan bir ocua iskarpinlerimi boyatyorum. Pek te fazla dmiyerek sordum: Nasl gnde elli kuru kazanabiliyormusunuz? ocuk ackl bir tavrla ban soluna evirdi: Ne gezer! yirmi kuru kazanrsak iyi! Sabahtanberi be kuru aldm!.. Dedi. Tekrar sordum: ehzade taraflarna gitmiyormusunuz ? Hayr, belediye brakmyor!. ocuun babas, anas kardeleri, olup olmadn, nerede oturduklarn, hangi mektebe gittiklerini, daha dorusu niin gitmediklerini sormya lzum yoktu. nk alnacak cevabn ne olduunu bu gibi ocuklara sora sora artk renmi bulunuyordum. Yalnz bu ufak temastan sonra kyde ehirde, irili ufakl ok tesadf edilen bu fakir snfn hayat, mukadderat zerinde zarur olarak tekrar dnmiye baladm. Hrriyet ve msavat temelleri zerine yeni devletin binasn kuran trk milleti iin, babasz, anasz,

189

ehit ocuklarn, fkara yavrularn elinden tutmaktan daha mukaddes ne i olabilir? Trk milletinin insan duygularndan, yksek, zengin insanlk fikirlerinden kim phe edebilir?. Denilemez ki bu sefaletin menei kalpsizliktir! Hayr, bu sefaletin menei sedece tekilatszlktr. Bir milletin ocuklar iin cemiyetsiz kalmak felketlerin belki en bydr. ocuk kendi kendini yetidiremez. ocuk ehli bir fidandr, mutlaka, mutlaka adam denilen bahvann ihtimamna muhtatr. u halde " bizde ocuk duygusu var ise de ocuk tekilt iin fikir yok!,, demek lzm gelecek. Fakat bakalm bu fikir de doru mu?. Trkiye matbuatnda ocuk himayesini mevzuubahs eden sayifeler az deildir. Himayeyi Etfal cemiyeti ise mill bir messise olarak mevcuttur. Yeni Trkiye senenin bir gnn ocuklarn yardmna vermitir. Daha bir ok ispatlar ve iaretler var ki Trkiye'de ocuk himayesi fikri mevcut olduunu gsteriyor: Ancak bir nokta var. Fikirler hep bir eit deildir. Fikirden fikire fark vardr. Hatta mehur Fransz feylesofu Alferd Fouille fikirleri ikiye ayrarak " kuvvet fikirler ve "glge fikirler demiti... Geri her iki nevi fikir bir ismi tayor. Fakat ruhdaki ileri bir deildir: Glge fikirlerin hayatta canl bir rol yoktur. Bunlar yalnz renilen fikirlerdir. Halbuki canl fikirler duyulan, yaman fikirlerdir. Bunlarn ii hafza ve muhakememizle deil, irademizle ve faaliyetimizledir. Bir fikir ki insan teebbse, icraata sevketmez, o cansz, l fikirdir, sadece bir zek ve mantktr... Geri bizde ocuklar himaye fikri vardr, fakat bu henz tamamiyle kuvvet fikir hline gelmi deildir. Daha ziyade zihnimizin yzndedir. Onun iin fakir ocuklara yapacamz en byk hizmet onlarn ihtiyacn bir "kuvvet fikir,, haline getirmektir. Bu husustaki tavsiyelerim unlardr. 1 Hereyden evvel ufak ocuklarn zeks ve kabiliyeti

190 hakkndaki fikrimizi tashih etmeliyiz. ocuklar insanlarn ufalmn numuneleri deildir. Onlar nevinde mnferit, kendilerine gre hayatlar, kabiliyetleri olan mini mini mahlklardr. 2 Yedi sekiz yanda bir ocuk sade tahsil iin bir talebe deil, istihsal ve iktisat kuvveti hite yabana atlmyacak olan bir amildir. Binaenaleyh cemiyet iin pek iayideli olan bir takm ileri bu ocuklarn kuvvetlerinden istifade ederek yaptrmak pek mmkndr. 3 ocuklar himaye iin byk mikyasta teebbslerde bulunamamzm bir mhim sebebi de Avrupa'da ve Amerika'da bu gibi iler hakkndaki tekilt bilmememizdir. Avrupa'da bilhassa imal memleketlarinde mehur svireli terbiyeci Pestalozi' nin tasavvur ettii gibi ile tahsili birletiren mektepler vcude getirmilerdir. Buralarda ocuklara sepet, marangozluk, terzilik, oymaclk, dokumaclk... her ey retirler. Sonra kendilerine mahsus dkknlarda satarlar. Bu gibi messiseleri iyiden iyiye tetkik etmeliyiz. Bu tetkik o derece mahhas olmak gerektir ki messiseleri grmiyen trk mteebbisleri tarafndan da yaplmas mmkn olsun.. 4 Btn bu teebbsler iin memleketin bu gnk vastalarndan istifade etmelidir. Maksat zengin bir memlekette muhteem dershaneler veya i odalar vcude getirmek deil, yz binlerce trk ocuunu bu gnk sefaletlerinden kurtarmaktr O halhe zaten mevcut ve metruk olan mescitlerden, medreselerden neden istifade etmiyelim? 5 Dier bir imkn olmak zere bu nevi faaliyetleri mesel yemeni, ufak hah, mozayk... gibi orjinal trk motiflerini tayan el ilerine sevketmek mmkndr ki bu suretle ilerin ecnebi memleketlerine ihra kabiliyetini arttrm oluruz. 6 ocuklar himaye tesisatmz Hilliahmer ve tayyare tekilt gibi memlekete yaymakta mutlaka hayr vardr. Bu gn sokaklarda srnmekten kurtulan bu ocuklar

191 arasndan yarn bir dhinin zuhur ettniyeceini kim iddia edebilir? Yahut bunun aksini ispat edebilecek ilm bir Icuvvet var mdr?..

ocuk maarifine olan ihtiya


" ocuk maarifi tabiri evvel kulaa ve zihne garip geliyor, fakat bahse yaklatka munis bulacaksnz. ocuklar zannedildiinden fazla okuyucu ve iyi yazlar seici insanlardr. ocukluk devri kzgn bir muhayyile devridir. ocuk hayalini kmldatan her yazyi okumak okutmak ve dinlemek ister. Hele hayatla, hareketle mnasebeti olan her mevzu onun dikkatini uyandn. ocukluk devri faaliyet devridir. ocuk ezeldenberi oyuncaklarn krar, arad ey hep eyann ii, srrdr.. ocuklarn en koyu metafizikciler gibi en mutlak sualleri sormak ve cevap istemek tabiatinde olduklauni da unutmayalm... Bizim ocukluumuz li te talihli bir devir deildi. Muhayyilemizin ateini sndrmek iin ok kere harekeli masallara bile muhta oluyorduk!.. Geri bunlarn arasnda halk menbah, mill ruhlu eserler de vsrd. Fakat yirminci asrda yayan bir milletin ocuklar ruhunun btn yiyeceini mill de olsa bu harekeli masallardan alamazd. Nihayet gnn birinde (ocuklara mahsus gazete) imdadmza yetiti. O iptida mecmua karikatrleri, sergzetleri ve renkli kgtlariyle bizi deta teshir ediyordu. Bu gn bile o mecmuann baz resimlerini hatrhyabilyorum. Hulsa ocuk, merakl bir okuyucudur. Bunu byle kabul ttikten sonra inklabmz iin acaba byk bir vazife meydana kmaz m ? Bu byk "kkler kitlesini en eyi, en gzel vastalarla okutmak lazm deiimidir ?. Bu vazifede

192

muvaffak olmak iin her eyden evvel ocuk ruhunun ihtiyalarnn gz nnde bulundurmalyz. Baz kimseler ocuklar iin kitap, gazete ve yaz deyince bir yn bayat nasihat reeteleri dnrler! Bu ne aknlktr!.. Dorudan doruya verilen ve haplar gibi yutturulmak istenilen bu szlerden ocuklar iin fayda beklememelidir. Baz ukalalarda " Kssadan hisse almal fikrini takip ederler, hayvanlar konutururlar, olmyacak eyleri olmu gibi gsterirler, sanki btn bu yalanlar szlp bir ahlak ve fazilet olacakta ocuklarn kalbine akacak!.. ocuklara masal sylemek, masal okutmak zannedildiinden ok nazik ve mes'uliyetli bir itir. Evet, ocuklarn kzgn bir muhyile sahibi olduunu, ocuklarn tahyiiden zevk aldklarm hep biliyoruz. Fakat ocuklarn bu muhyilelerini deli samalarile ldirtup yakmaktada ne ocuk ne de cemiyet iin bir fayda yoktur.. Muhyile gibi bir kuvveti u tahrik etmekle " terbiye ve tanzim etmek bir eymidir acaba ?!. Ben bu bahtsta dayma Jan Jak Rosunun, lafontik masallar hakkndaki tenkitlerini hatrlarm, o tilki ve karga manzumesini hatrlaynz. ocuk peyniri azndan kaptran kargadan safdillik zararlarnn renecek? ya tilkinin hilekrln renmeyi tercih ederse?!. Geri mesele bu deil. Hatta bence ocuk her ikisini de renir, nki ikiside bir fikir, bir hadise ve bir imkndr. Bunlar bilmekte mutlaka zarar vardr denilemezFakat lazmdr ki ocuk yalnz doruluu ve iyilii sevsin. te asl terbiye, asl ahlak budur. u halde ocuklar mstefit etmek iin onlarn karsna geip mutlaka ehlak dersi vermek yahut kafalarn harcalem masallar ve yalanlarla doldurmak lazm deildir. Kabul edelim ki " hakikat en byk mrebbidir. ocuklar dorudan doruya yahutta dolayisiyle hakikatla temasta bulunduralm. Bunun iin vasta yalnz yilan ve fil hikyeleri deildir. Yirminci asrda makine, ev vesaitinakliye...

199

Her ey her ey, bu hakikatin iindedir. O halde esk eya derslerini ve yeni tabiat derslerini " hakikat dersleri ekline sokarak bunlara ocuk edebiyatnda mhim bir mevki ayrmak dorudur, ocuk muhayyilesine hitap edecek yazlara gelince: Burada en mhim hisseyi tarihe, seyahatnamelere, hakik sergzetlere, vukuata vermek kadar doru bir ey olamaz. Ben ingilizce ocuk edebiyatnda ok rasgeldiimiz gzel resimli peri masallarna dorudan doruya taraftar deilim. 1 ocuk iin masal gayet tehlikeli bir eydir. Fakat ocuk iin iyi yazlm gerek tabi, gerekse itima vak'alar kadar canl ve istifadeli bir ey olamaz, muhayyile bahsinde en byk hisseyi fenn, sna ve bedi ihtiralara ayrmak en doru eydir. lk tedrisat programlarnn tarafmdan yazlan resim mfredatndaki tezyini, hayal, ezber resim idmanlarndan maksat hep budur. Bu sahede maarifimiz iin yaplacak inkilp bu usulleri sadece neretmektir. Bu gnn ocuk terbiyesinde " kendi kendini yetitirmek usuln kabul etmeli, ocuu elleriyle alp fikr ihtiralar vcude getirmek frsatlarna mazhar etmelidir. "El ii dersleri serlevhasiyle on alt senedeberi Trkiye maarifinde tehir ve mdafaa ettiim fikrin etrafnda bu gn nispeten msayit, hatta bir derecede muhabbetli bir muhit hasl olmas beni ok sevindiriyor. Fakat bu ayifelerde iddia ediyorum ki imdiye kadar elii namna memleketin mekteplerinde ciddiden ziyade gsterie ehemmiyet verildi. i ocuk iin ve tekml namna deil, hari iin yahut mektep iin yaptrdlar. phesiz bu tedrisatn hikmet ve mantn kavryan mrebbilere szm yoktur. Fakat umumiyetle tedrisat mevzuubahistir. Bunun yegane sebebi henz memleketimizde gerek maarif memurlarndan gerek mrebbilerden mrekkep bir elii mutahassslan zmresinin teekkl edememi olmasdr. Bir de " eliini is-

13

200 mine bakp ta ellerin ii zannetmek yanltr. Bir i saltanat olan demokrasi on alt senedir iiden sesimizi elbette herkesten fazla dinleyecektir. Biz " elileri muallimleri mektebinin tesisini ve Harbiye Mektebinden zabit yetitii gibi buradan da i ordusunun kk zabitleri yetimesini bekliyoruz. Bu fikirler etrafnda btn bir milletin ocuk terbiyesi prorgam hazrlanamaz m? . Geen gn bir gazetede Maarif Vekili Mustafa Necati Beyin Kl Zade ile mlakatn yazan satrlar arasnda Maarif Vekilinin mektepte inzibat usulleri hakkndaki sarih ve tamamiyle gelii gzele sylenilmemi olan bu szlerinden ok mitlendim. Trkiye Cumhuriyeti maarifi btn cihan milletleri arasnda ocuk ruhiyatna birinci derecede riayetkar bir ocuk harsinin temelini atamaz m? Hatta Trkiye maarifi bu itibar ile bir hususiyet bile gsteremez mi?.., Acaba Trkiye'de bunu yapacak adamlar yok mudur?

ocuklarmz evde nasl terbiye edelim ?


Baz anneler ye babalar bana soruyorlar: "ocuklarmz evde nasl terbiye edelim?,,. Bir ocuk sahibinin byle bir mracaat phesiz ki ayan dikkat bir seviyeyi gsterir. Bu memlekette cisim hastal iin bir doktora mracaat etmiyen, doktoru ye doktorluu hakir gren insanlar vardr. Ruh hastal, terbiye derdi iin bir terbiyecinin fikrini almak istiyenler ise yok denilecek derecede azdr.. Bu byle olmakla beraber "ocuumuzu nasl terbiye edelim? sualini soranlar ocuklarnda muayyen ve mahhas br kusurun tashihi aresini aratrmyorlar, suallerini hep

201

umum olarak soruyorlar. Bu umum suallerin illetini aratrdm. Bulduum illet udur: Bu anneler ve babalar ocuklarm " terbiye etme,,'yi mesel bir ana mektebinde olduu gibi ancak muayyen aletler, arklar, oyunlar... vastasiyle olur farzediyorlar ve ocuk ana mektebinde de&, evde olduuna nazaran ni gibi aletlerle onu terbiye etmek lzm geldiini anlamak istiyorlar.. Ne garip telkki!.. Zannetmiyiniz ki ben ocuun eline verilecek olan bir ka tahta parasnn, hele bir ka renkli kalemin onun zeks, onun yaratc hayat zerindeki tesirlerini anlamyacak derecede dikkatsiz bir adamm!. Hayr.. Bunlar iyi, yapnz ve yapa dursunlar.. Fakat terbiyenin illetleri daha byk ve daha bnyevdr. ocuk "Froebel hediye,,'lerinden mahrum kalabilir. Ezcmle fakir ocuun eline kt kalem de gemeyibilir. Zanneder misiniz ki her ey, hususiyle terbiyenin en mhim frsatlar artk kaybolmutur?.. Hayr, nk terbiyeyi vcude getiren asl kuvvet, itima hayat denilen e'niyettir. ocuklarnz iyi ve asil bir terbiye sahibi etmek mi istiyorsunuz, her eyden evvel iyi ve asil bir "yuva,, sahibi olunuz. Adi ve sefil bir evde ali ve asil duygularn yaaycana inanmaynz [*]. Eviniz, eyanz fakir olabilir, ama hakir olmasn.. Perdeniz basmadan, yemek masanz am aacndan olabilir, ama temiz ve gzel olsun. Bteniz dar, yemekleriniz basit olabilir, ama sarfiyatnz makul, tagaddiniz shh olsun.. Hlsa, her eyden evvel evinizi mutlaka evinizi is'h ediniz. Ondan sonra yapabileceiniz en byk slhat nefsinize ayit olacaktr. Bir ocuktan henz almad ve kazanmad terbiyeyi istemeyiniz. Bizzat siz bu terbiyeyi, bu incelii tayor musunuz? Her eyden evvel ayilenin fertleri arasna emniyete, adalete taksimi amele, iniscama ayit bir inzibat koyunuz. Taki ocuklar kendilerini ahlk balarna balanm bir muhitte
[*] Burada mevzubahs olan asillik ayile hayatnn maneviyatna ayitir. Yoksa binaya madd serveta deil!..

202 -

hissetsinler... Ucu] buca bulunmuyan bu dkkn oyuncaklarn vermiye mecbur deilsiniz. Asl oyuncaklar evin eyasdr. Sandalyeler, masalar, minderler, kitaplar, kalemler ve bahedeki ta ve toprak... Hatta acuun kendi karyolas, yast... bile onun iin en canl, en cazibeli oyuncaklardr. Elverir ki ocuk bunlarla oynarken siz. u veya bu alka ile ona mani olmaynz. Bilkis onlarla oynamay ve sra geldike de onlar kullanmay retiniz. Emin olunuz ki onun iin en hakik oyuncak ona ayrlacak bir odann iindeki mini mini karyola, hep mini mini gardrop, sandalye, masa, yazhane ve tuvalettir.. Yavrularnz byle bir odaya mazhar etmek kudretini tayormusunuz, dnyann en mes'ut anas yahut babas siz: olursunuz, dnyann en mes'ut ocuu da mutlaka sizin ocuunuz olacaktr. Oyuncak... derken beni bsbtn oyuncak aleyhtar! sanmaynz. ocuklara mutlaka oyuncak almak isterseniz irisini, mutlaka hakiksini alnz, mutlaka kullanlabilecek gibisini alnz. Hlsa her eyden ziyade ve her eyden evvel ocuu hakikatle temasta braknz. Bir yandan hakik bir ayile hayat, bir yandan bu hakik ayilenin iinde ocuun hayat ve hrriyeti iin terkedilmi olan hakik eya... te ocuklarn hakik tekml iin msayit olan en kuvvetli vastalar bunlardr2 Bu vastalar gznzn nnde ve ayanzn altnda durup dururken onlar darda ve baka yerde fabrikatrlerin kafasnda, mevhumecilerin iddiasnda aramaynz..

ocuklarn oyuncaklar
Oyuncakla ocuun alkasn herkes bilir. Oyuncaklar ocukta faaliyetin en mhim sebeplerindendir. Fakat "Hangi oyuncaklar? sualine cevap vermek kolay deildir. Bununla beraber belli bal noktalar tespit edebiliriz. Bence

203 en mhim mesele udur. Nasl oyuncaklar alalm diye dnmeden evvel, ocuk iin zarur olan oyuncaklar, megaleleri tespit etmek lzmdr. Bahe bu vastalarn banda bulunuyor. Bahede mutlaka bir miktar kum ynts bulunacaktr. Bu kumdan ocuklarn istifadesini temin iinde mutlaka ufak krek ve kova gibi eylere ihtiya vardr* Avrupa'da umum parklardaki ocuk bahelerinin ve kum havuzlarnn hikmeti vcdu budur. Evin iine gelince bence en mhim olan ey takozlardr Drt ke drt ke kesilmi olan tahta paralariyle ocuk iin mkemmel oyuncak vcude getirilebilir. Yalnz maazalarda satlan hazr tahta paralar "Konstrksiyonw kutular bu maksat iin kfi gelmez. nk bunlar umumiyetle pek ufak paralardan yaplyor. Bilkis inaat ilerinin byk paralarla yaplmas ok faydaldr. Bir ocuk mevzuu yapt zaman hi olmazsa yar boyuna varmaldr. Onun iin hazr satlan kutular rnek yaparak marangoza byk mikyasta yaptrmaldr. Ufak bir keserle ivinin ocuk iin en mhim bir vasta olduunu kabul etmelisiniz. ocuk ekseriya yalnz olarak bazen de byklerin yardimiyle alarak bu vastalarla bir takm oyuncaklar vcude getirecektir. Arabalar, umumiyetle vastayi nakliyeler ocuk iin belli bal cazibe mevzuudur. Ancak bu oyuncaklarn pek mini mini deil, ocuun yaiyle mtenasip ve tehlikesiz bir surette kullanlabilecek olmas arttr. ok kapal, mihanikiyeti ok gizli oyuncaklarn tavsiyesi mahzurludur. ocuk hakl olarak bu mihanikiyetleri aryacak ve o srada oyuncan behmehal kracaktr. Netice hem zararl hem de ocuk iin kederli bir neticedir. Son yirmi otuz senedenberi ocuk oyuncaklarnn resimlerinde bir tekml vcude gelmektedir. ekiller mtemadiyen basitlemektedir. Tafsilt, teferruat yerine daha ziyade ana hatlar ve bariz renkler kayim olmaktadr. Bu gnk oyuncak fabrikalarnn mamult ne mrebbileri ne de bizzat ocuklar memnun edebilecek bir

204

halde deildir. nk ouyuncak amilleri bizzat mrebbiler yahut ocuklar deil, yabanclardr. Geri pedagoya oyuncak fabrikalarna hulul etmek iin abalyor. Fakat henz bu hulul vaki deildir. Halbuki bilzat nneleri ve mrebbiyeleri ocuk iin oynncak imaline davet etmek ok dom bir harekettir. En sabit ve en mtevazi vastalarla ocuklar ok elendirebilecek oyuncaklar vcude getirmek mmkndr. Elverir ki bun numuneleri yaparken yalnz fabrikatrn deil, byk adamn ihtiyalar da hkim olmamal,, ocuu nazar itibara almaldr.

ocuklarn odas
Bizde ocuklarn terbiyesiyle yakndan megul olan< anneler oktur. ocuklarnn terbiyesini mrebbiyelere teslim edenlerin says nispeten azdr. Onun iin bu bahis zerinde annelerle hasbihal etmek faydasz deildir. Garip ey, bir ok anneler "ocuuma nasl bir terbiye vereyim?^ diye soruyorlar ve terbiye gzlerinde esrarl bir eydir!.. Hele bu terbiyenin vastalar msvzuubahs olunca daha ok mteretddittirler. Hangi oyunlar, hangi oyuncaklar, hangi kitaplar ?.. Halbuki ocukta ahsiyetin tekkl, haysiyetin, mesuliyetin vcude gelmesi hatra gelmiyen basit vastalarla oluyor. Bence oyunlardan ve oyuncaklardan daha mhim olan ey ocuun odasdir. Her eyden evvel u yanl fikrimizi tashih etmeliyiz: ocuk ne klm bir adam, ne de byk adamn ufak bir numunesi dir. O, nevinde mnferit, nev'i kendisine mnhasr bir mevcuttur. Binaenaleyh ocuk bykler tarafndan mtemadiyen tamamlanmas lzm gelen bir eksik deil, umumiyetle knndisine kifayet edebilen tam bir mahlktur. Terbiyede

205

btn mesele bu eksik mahlku tamamlamak deil, fakat bu tam mahlkun gene tam ekilde istihalesini temin edebilmektir. te bu terbiyenin ilk muhiti ayile olduuna gre en mhim vastalardan biri ocuun odasidr. Ayilede ocuun mstakil bir odas olmaldr. ayet bu mmkn deilse muayyen bir oda iinde ocuun kendisine mahsus eyas bulunmaldr. Bu odada aranlacak ey en mhim artlardan biri phesiz shhattir. Fakat bu kadar kfi deil, ocuun odas bir oyuncak gibi taklit oda deil, hakik bir oda olmaldr. erisinde eya hakik ve kullanlabilir eya olmaldr. Karyola, gardrop, lavabo, sandalye, masa-., gibi. phesiz ideal, bu eyann ocuk tarafndan kolayca kollanabilecek gibi alak, kk, sade ve dayankl olmasdr. ayet bu mmkn deilse, byk insanlara mahsus olan eya da zarurette ocuklara tahsis olunabilir. Bir ocuk odasnn eyas husus bir mobilye fikrini ifade eder. Avrupa'da onunla bilhassa oraan ressamlarda vardr. Bu eyann yegane sahip ve hkimi ocuk olacaktr. ocuk tasarrufun btn mesuliyet ve selhiyetlerini tayacaktr. ocuk odasnn eyas hakikatten ibaret olduundan bu eyann tertip ve istimali tamamiyle byk adam eyasnn ayn olmaldr. Odann ortasn dayima ak brakmak lzm gelecektir. nk ocukla byk adam ayran iddetli oyun ihtiyac bu bo mesafeyi zarur klar. Bu odann irerisinde oyuncaklarn muhafazasna mahsus birde dolap yahut raf bulundurmak pek muvafktr. ocuk odalar ressamlar odann duvarlarna dayima itina etmilerdir. Bu duvarlarn yal boya olmakla beraber zerinde ocuk hayatn tasvir eden mevzular, hikyeler, yahut hayvanlarla sslenmesi muvafktr. Bir odaya ve mstakil syaya malik olan ocukta ahlk ahsiyetin teekkl ayan hayret derrecede abbuk olur.

206

ocuun terbiyesini soran anneye cevap


Bana ocuunuzun terbiyesi hakknda mracaat ediyorsunuz. Benden bu terbiye iin faydas olacak amel kayideleri soruyorsunuz. Bu sizin hakknz olabilir. Benim de sizden istediim bir ey var: Tavsiyelerimi dikatle okumanz ve bir kere tecrbe etmedikten sonr harc lem fikirler gibi yabana atmamanzdr. Siz bana muayyen vakalardan ve mesel ocuunuzun muayyen itiyatlarndan bahsetmiyorsunuz. Yalnz ocuunuz hakknda umum tavsiyelerde bulunmam istiyorsunuz. u halde siz de ocuuna ideal bir terbiye vermek istiyen her ana gibi iyi ve gzel usuller kefetmek sevdasndasnz. O halde size en az ehemmiyet verilen fakat en byk farklar vcude getiren baz sebeplerden bahsedeceim. Bu szlerini muhayyilesi kuvvetli bir nazariyecinin tasavvurlar olarak deil, ocuk terbiye etmi bir adamn amel tavsiyeleri olarak kabul edebilirsiniz. Bir kere u hakikati kabul ediniz ki ocuumuza istediimiz gibi terbiye vermek bizim elimizde deildir. nk o, muayyen bir cemiyetin iinde yayacaktr. Onun mnzevi ve bedbaht olmamas iin muhitini nazar itibar e almak mecburiyetindesiniz. Bu itibarla ocuunuz mmkn olduu kadar mkemmel ve mcehhez bir trk ocuu olacaktr. Bnnda phe yok. Fakat asl mhim olan mesele bakadr. Buknayile hayatmza gre ocuk tamamiyle bizim nfuzumuzun altnda kalmyor. Yeni hayatn temas ve ihtilt yollar oktur. ocuklarnzn daha ziyade yakn muhitlerinin terbiyesini alyorlar. Bununla beraber meyus olmaynz. nk bu muhitlerin en yakn gene sizsiniz. Ne yapacaksnz? Bence emirlere, nehiylere ok kymet vermeyiniz. ocuunuzun terbiyeli olmas iin hi olmazsa ayan tenkit olmyan bir yuva hayat vcude getiriniz. ntizamperver olmasn1

207
arzu ettiiniz mini mini, intizam dersini sizin aznzdan deil, evin odalarndan, yemek saatlerinden, elbisesinden, dolaplarnzn eyasndan alacaktr. ocuk iin intizam bir iikir deil, belki bir alkanlktr. O halde?.. Belki siz de bir ok anneler gibi ocuunuzun sz dinlemediinden dolay hiddetleniyorsunuz. ocuunuzun size deil, hep kendisine tabi olduunu gryorsunuz ve hakl olarak ende ediyorsunuz. Tabi bilmiyorum. ocuunuzu niin bu hale getirdiniz?!. Daha dorusu imdiye .kadar inicin onu itaat dayiresine sokmadnz ?!. Baknz size annelerin fena itiyatlarn iaret edeyim. Onlar ok kere emretmeyi bilmezler! ocuun mracaatn ve hususiyle ricasn kabul etmeyi bilmedikleri gibi!.. Her eyden evvel makul olmyan ve ocuk tarafndan yaplmas da mmkn olmyan emirleri hi vermeyiniz: " A dur, kmldama, uyuma, sus, ses karma! gibi. nk bu emirleri verdiiniz taktirde dinlenmemek akibetine oryacaksmiz!.. Fakat her ne hal ise bir kere emri vediniz, hi olmazsa yaptrnz.. Sonradan piman olmaynz ve sonradan! fedakrlk etmeyiniz. Sizin tarafnzdan tereddt onun iin pek mhlik olur. ocuk sizi makul ve adil tansn, ona keyf ve hevesinizin klcn havale etmeyiniz!.. Annelerin geri pek az zalimdir, fakat ou da haddinden ziyade mlayimdir... ocukla her gn megul olmak ta bence bir kabahattir." ocuunun nefeslerini sayarcasna hayatm kovahyan bir valde iyi bir eser vcude getiremez. ocuun madd yahut manev varl tehlikeye girmedike ona karmaynz. fHer dakika elinden tutmaynz ve dnce de her zaman kaldrmaynz. Ben ihtill tarihlerinin kaharamanlarm sayan, yahut seyyareleri bilen ve yahut yamurun, karn tekkln izah eden mini mini ocukalr grdm!. Bunlar arasnda byk trk airlerinin manzumelerini ezber okuyanlar vard. Bilmiyorum, bu da terbiye midir? Terbiye de olsa, ne ie yarar ?!. Hayr, ocuunuzu kukla

208

yapmaynz. ocuk, ocuk kalsa daha iyi olur. Onun ne allme, ne de ukal olmas iyi bir ey deildir. Braknz o ocuk kalsn. Yapacanz en byk hizmet, kafasn yalanlar ve yanllarla doldurmamak ve vcudunu hastalk larla rtmemektir. Bu bahiste baka frsatlarla syleyecek daha bir ok szm vardr;

ocuk ve bahe
"ocuklarmz evde nasl terbiye edelim? Serlevhasiyle yine "Son Saat ,,'te kan bir makalemde ocuklar tekmlnde hakik evle eyasnn byk tesirleri olacan sylemitim.. Bahe de ocuun tekmlnde byk bir rot oynamak kudretinde bir amildir. Fikrimi aka syleyebilmek iin evvel fikrimin ne olmadn bildirmeliyim: Baz analar, babalar, yahut mrebbiler ocuun bahedeki faaliyetini geli; gzel bir faaliyet olarak dnyorlar: Komak, oynamak, talar topraklar kartrmak.. Ben bu ba bo daha dorusu insiyak faaliyetin ehemmiyetini inkr edecek derecede gafil deilim. Fakat unutmamal ki bu ehemmiyetin mahiyeti psikolociya olmaktan ok ziyade, fizyoloyadir.. Bahede yaplan bu nevi hareket sporlarnn fayidelerini en ziyade tenefz, shhat... noktasndan dnmelidir. Ancak bahe daha baka noktalardan grlecek bir mevzudur. Burada en mhim hdise 'ocuun nebatlarla olan maasebetini temin elmektir. Bu mnasibet bir ka cepheden tesss edebilir: Evvel nebatlarn hayat, saniyen bu nebatlardan istifade, salisen bu nebatlarn tanzimi. Binaenaleyh bahede hayat, iktisad, bedi olmak zere mhim alka mevzuubahstir. ocukta bu alkann uyanmas ve nevi ahsiyetin teekkl iin en mhim art "ocuun byk bir adam gibi mmkn olan btn ilere

209

kartrlmasdr.fl Babas bahesindeki glleri tmar ederken* sade seyreden bir ocuun istifadesi kitap okunurken dinleyen veya tmar resimlerini gren ocuktan esaslca, fakl deildir. Bir ok kimseler "amel,, sfait terbiyede "gzle grlen mevzulara veriyorlar ki tamamiyle yanltr. Bir mevzu maddeye ayit olup ta hasseler ve adaleler ile yaanmyorsa " Amellik sfatn almas hakszdr. Binaenaleyh her ite olduu gi, bahe ilerinde de amellik sfatn " adel faaliyet , daha dorusu " icat ve istihsal fikirleriyle birletirmelidir. Bahe ile rizannec ildiinden ok fazla zekya ve tefekkre muhtatr. Mesel aa dikmek, aa alamak, aa budamak ameliyeleri keyf, tesadfi faaliyetlerden deildir. Bunlarda da yine hayat, iktisat ve gzellik esaslar vardr. ocuklar bu mevzularn her biri hakknda ya bsbtn malmatszdr, yahut kafasnda bir ok yanl malumatla beraberdir. Mesel "Bir cins aa nasl oaltlr? sualine derece derece doru ye kymetli cevaplar vermek mmkndr: 1 - Anann yavrularndan ayrarak, 2 - Anann dallarndan elik yaparak, 3 - Anann ekirdeinden dikerek, 4 - Anann ekirdeinden yetien yabanilere a vurarak, 5 - Yabaninin ekirdeinden yetien yabanilere anann asn vurarak. Fakat bu be eklin be ayr kymeti ihtiva eder. Bunlar ocuk, yahut acemi adam iin mehuldr. Bu kymetler dizisi de sebepsiz deildir. Ancak hayatiyatn mutalariyle izah edebilir. O efkr umumiyeden ok ziyade eyann tabiyetini, hdiselerin muayyeniyetini grr, eserinin muvaffakiyetini sz ve fikir rvetinden deil, tabiyetinden koparr. Binaenaleyh teknik adam hoa gitse de gitmese de itimai tekmln muhta olduu adamdr. u halde bu guk Trkiye'nin muhta olduu vatandalar faaliyetin? senpatik gsteren igzarlara deil, eyann tabiiyetine mstenit ve itima tekmle hadim yarat.

210

clk hassasn gsterebilenleredir. Malin iyisi kts gibi, faaliyetin de hakiksini ve kalbini seelim..

ocuklar iin i odalar


Trkiye ehirlerinde bir ok mescit, ufak cami vardr. Bunlar metruk bir hldedir. Halbuki her mescidin yahut ufak caminin byk bir salonu, ekseriya akar suyu, hi olmazsa tulumbas, apteshaneleri vardr. Bunlarn kendilerine gre vakflar, varidatlar da vardr. Acaba bu cemaatsiz, .metruk camiler hi bir ie yaramaz m ?.. Bu binalar bylece kapal kalmya m mahkm olacaklar? Bunlar alelade mektepler olarak kollanmak mmkn olmasn, fakat fevkalde mektepler olarak kullanmak mmkn deil midir?. Fikrimi izah ediyorum: Her ehirde, yzlerce fakir, a ve plak ocuk vardr. Bunlar dilenir, srnr, ok defa da alktan yahut hastalktan lr. Btn bu ocuklar yalnz trk nfusu deil, mill servettir. Btn ocuklar mahalle mahalle bu ufak mabet binalarna toplamaldr. Bunlarn eye ihtic yardr: Evvel yiyecek, sonra biraz terbiye ve tahsil, daha sonra ufak ve sermayesiz bir meslek. Her eyden evvel karnlarn doyurmak lzmdr. Bu da gayet basit bir tekiltla: Fransz mekteplerinde olduu gibi "Cantine scolaire tekilt yaplr. En ucuz, fakat en shh ve mugaddi bir kap yemek verilir. Sonra bunlar okutup yazdrmak lzm. Bunun iin hatta yz ocua tek hoca, kfidir. Bu tahsil gayet basit bir tahsil olacaktr, bu faaliyet leye kadar devam eder. leden sonra ayr bir hoca daha dorusu usta gelecektir. Bu yavrucaklara sepetilik, dokumaclk, fraclk, paspas yapmak... gibi en basit, en kolay bir sanatn rakl retilecektir. Sonra arda bu fakir ocuklara

211 mahsus olan dkknda btn bu eya satla karlacaktr. Bu eyann getirecei para yiyeceklerine, stlerine, balarna sarfedilecektir. Ondan sonra i odalarnda tahsillerini bitiren ocuklar oraya buraya rak olarak yerletirileceklertir. Bu tekilt bir tasavvur deil, tahakkuk etmi bir fikirdir.. 1886 da Norve'te yaplmtr. Norve i evleri nahiyelerden yardm grrler. Bu messiselerin gayesi himayesiz ocuklar sefaletten kurtarmaktr. Bu evler Norvo'te ekseriya zengin snfn kadnlar tarafndan meccanen idare edilir. Tesisat masraflarna mahsus olmak zere zengin bir vakf ta vardr. Norve i evlerinin varidat hibeler, talebe ilerinin sat haslat, nahiye ve belediye muavenetleridir. Bizde bu tekilt vcude getirebilecek olan en yakn messise Himayeyi Eytfal Cemiyetidir Trkiye'de mescit ve ufak camiler botur. Trkiye'de binlerce ocuk a ve tahsilzisdir. Trkiye'de ocuk saray yapabilecek madd ve manev sermaye imknlar vardr. O halde bu ocuklar sefaletten kurtarmak bir vazifedir.

Trklk

Asr Trklk
Bir ok"feylesoflar iin "tabiati beeriye,,sabit ve lyetagayyerdir. Bu tabiatn ihtiyalar, saikalar, zaruretleri birdir, ne zaman ne de meknla deimez " insan dayma insandr! Yine ayn feylesoflarn fikrince, ahlk ve "kavaidi ahlkiye,, bu sabit ve lyetagayyer olan tabiati beeriyenin esasl ihtiyalarna istinat etmelidir. Feylesoflarn lisanyile "ilimi ahlkw'i tesis iin ne tarihe, ne etnografyaya mracaat etmek ve bu suretle beeriyetin zaman ve mekndaki tahavvllerini tetkik etmek, ve bu tahavvllerin tabi olduu sebepleri aratrmak hi lzm deildir. Ahlk ilmini tesis iin yalnz feylesofun nefs ve nefsine ayit tecrbeleri kfidir.. Bu tecrbeler dier feylesoflarn nefs tecrbeleriyle daha takviye edilirse ne al... Onun iin bu enfes usul kabul eden feylesoflarn nazarnda ahlk ilmi hikmet, biyoloji ilimleri gibi, haric tabiyetin afak bir surette tetkiki neticesinde tesis edilecek bir ey deil, sadece derun tefahhuslarn yakn bir neticesidir. Halbuki tarih ve etnografya malmatnn mukayeseli bir surette tetkiki neticesinde vasl olacamz mhim neticelerden biri " insaniyet fikrinin mutlak olmayp izaf olduu, zaman ve meknda sabit olmayp bilkis cemiyetten cemiyete ve muhitten muhite deimi olduudur. Fransz itimaiyatlarndan Levy-Bruhl bu deime hdisesini ahlk ilmine dayir olan mehur eserinde ak bir tarzda gstermitir. Levy-Bruhl bu eserinde " insaniyet fikrinin tarihin bildii btn devirlerde bir olmayp Yunan kadimde, Roma'da, Hiristiyanhm ve slmln zuhurundan sonra baka baka olduunu ve "insaniyetlin etnografyann fiziyolojinin tavsif ettii btn insanlar deil, sadece bir ksm insanlar ihtiva ettiini sylyor.. Filvaki Yunam kadim felsefesinde mevzuubahs olan " adam insaniyet deil, sadece " Yunanl idi. Eflatun'un Cosmo14

216

lojisi ancak yunan sitelerini ihtiva ediyordu. Eski Yunanllar kendilerile barbarlar arasndaki mesafeyi byk farzediyorlar, hatta Msr'dan ve arktan aldklar medeniyetleri sonralar unutuyorlard. Geri Yunanllar nazarnda barbarlarda insaniyet mefhumuna dahil idiler; Fakat bunlar ikinci derecede insanlardan addedilirlerdi. Barbarlarn nessiseleri Yunanllar iin yalnz bir elence mevzuuydu.. Roma mperatorluunun tesisi bilhassa slamiyetin intiar bu dar insaniyet fikri yerine insanlara daha geni muhteval bir "insaniyet,, fikri kazandrd. Bihassa slmiyet, btn insanlar hak ve hakikat karsnda bir farzediyor, aralarndaki servet, nesep farklarn siliyordu. Fakat yine ayan dikkattir ki Hristiyanlk alemmul bir din olmak iddiasna ramen, insaniyet fikrini yalnz hkim olduu insanlar fikriyle birletiriyor, harite kalanlara ayn kymeti vermiyordu. Bu tarz anlay duyu el'an avrupahlarda devam etmektedir. Avrupallarn mstemlike siyasetleri phesiz " mstemlike fikri ,,'nin, mstemlike hakkndaki ahlk kymetlerin bir tabiidir. Amerika'da yerliler hakknda cari olan rfler herkesin malmudur. Avrupallar nazarnda " yerliler insaniyet fikrine pek zayif nispette itirak eden unsurlardr. Bu dar insaniyet fikrinin devamna dier bir misal de psikoloji ve ruhiyat dediimiz eski ilmin tekmldr: Bu "ilim,, yakn zamana kadar beyaz adamdan, avrupaldan gayrisini mevzuu haricinde brakmtr. Levy-Bruhl'n iptida cemiyetlerde zihn melektm tetkikine dayir olan itima psikoloji nevinden kitaplar eski neriyat arasnda pek grlmez... Eski psikoloji de mevzuubahs olan btn " melekt bu beyazn ve avrupalnn melektdir. Ve yakn zamana kadar ahlk felsefe dediimiz bahisler yunan kadim felsefesinin yakndan veya uzaktan tabii idi. Ayn tahavvl muhtelif cemiyetlerin terbiye gayesinde de grmek kabildir: Her cemiyette terbiyenin gayesi "Adam n dr. Bu adam ve onun mradifi olan tasavvur; mcerret bir

217

fikir deil, pek mahhas bir fikir yani beden, fikr ve ahlk itiyatlar olan bir emmuzetir. Atina'nn nazarnda bu adam ince fikirli, zevk sahibi, mcerret mbahaselere kadir oland. Romallar nazarnda ayn adam zafere tene, mukavim vcutlu, edebiyat ve senayii nefiseye bigne olan bir enmuzece ayitti. Ayni adam fikri Kurunu Vustada zhd bir mana ifade ediyordu. Ayn fikrin Rnesans'ta daha ldin, hrriyetperver ve edeb bir delleti vard, grlyor k mceret ve sabit farzettiimiz mefhumlar bile zaman ve meknla tahavvl edebiliyor. Bu tahavvl grmek iin iki bin senelik tarihe mracaat etmek zarur deildir. Bizim gibi sratle deien milletlerin tarihinde de bu tahavvl iaret etmek mmkndr. Merutiyetten beri "Adam hakkndaki telkkimiz mtemadiyen tahavvl etmitir, "iyi mbarek, kendi halinde, insan, melek,, sfatlariyle tavsif ettiimiz mteaddit adam enmuzeleri vardr. Btn bu tahavvlleri vcude getiren sebepler phesiz sath, gelip geici hdiseler deil, belki cemiyetimizin esasl telkkilerini mteesir edebilen bnyev sebeplerdir. Harbi Umum btn avrupa milletlerinin iktisad, ahlk... bnyesinde mhim tahavvller vcude getirdi. Ayn harp ve onu temadi ettiren byk sarsntlarn da " adam n ' anlaymz ve dnmz zerinde tesiri olmas zarurdir. Bu tesirlerle bu gnn Trklerin nazarnda tecelli eden "adam,, enmuzeci acaba nedir?.. Bence bu enmuzeci vcude getiren iki seciyeden biri " ilm ve mspet bir kafa ,,'dr. Bu seciye eski, kof belgatilie ve seri tefekkre kar gelen bir kuvvettir. Bu seciyeden ikincisi "itima bir ahlk telkkisi dir. Bu telkki eski dar ayile ahlk telkkisine kar gelen bir kuvvettir. Her iki seciyeyi hayz olan adam asr trkln balca seciyelerim tayor demektir.

218

Byk stadn kabri banda


Byk alim ve mderris Ziya Bey! kabrinizin banda ve arkadalarnzn lisanndan size hitab ediyorum. Ziya Bey! Hayatnz hayat bir takm madd ve sfl kuvvetlerin bir terkibi gibi anlayanlar iin ne kat'i bir tekzipti. lmnz ise mefkurenin ebediyetine ne byk ahittir... Ziya Bey! Bundan senelerce evvel gzlerimiz karanla ok almt. Siz, byk alim, bize gsterdiniz: Fakat Ziya Bey siz, bize gstermekle kanmadnz, gnee bakmay da rettiniz... Ziya Bey! Senelerce evvel hislerimiz madd ve hodbin hislerdi. Byk feylesof siz, bize mill ve insan hislerin varln rettiniz! Ziya Bey, senelerce evvel irademiz meflu bir hlde sanki paslyd. Byk mmin, siz bize iradenin yaratc kudretini iln ettiniz. Hlsa Ziya Bey, siz, ilh bir hamle gibi cehli yktnz yerine ilmi koydunuz, fikirlerden anariyi kaldrdnz, yerine usul koydunuz. stibdat ve Saltanat kaldrdnz, yerine istiklal ve hriyyeti koydunuz, mitsizlii kovdunuz, yerine iman koydunuz. Siz bir mmeti ldattnz, ondan bir Millet kardnz.. Ziya Bey siz, yalnz bir ilim ve felsefe yapmakla doy madnz, ilminizin ve felsefenizin edebiyatn da yaptnz, siz. her mill hissi alp trk lkesinin en hcra kelerine kadar gtrdnz ve onlarla her trkn kalbinde histen bir abide ina ettiniz.. Ziya Bey siz, o kadar byksnz k bunu ifade etmek iin bizzat yarattnz mill edebiyatn kuvveti bile kfi gelemez. Sizin byklnz teslim iin susmak lzmdr. nk skt bilirsiniz ki ekseri ahvalde bir belagattir. Yalnz Ziya Bey, mezarnzn banda susarken itimaiyatnzn

1/

byk ve sert bir kanununu tekrardan kendimi alamyorum: "Fertler fani,milletler ise srr ebediyete mazhardrlar..n.

Yaratc Trklk
Merhum Gk Alp Ziya Trkln tarihini vcude getirirken btn menfi ve irticakr telkkilere isyan ederdi. Trkl mazimizin devam gibi anhyan muhafazakrlar tanmazd. Bunlarn mezhebine " Tarih Trklk derdi. Gk Alp Trkl mazimizin sultasndan kurtarmak iin hep mefkureyi iaret ediyor ve ona sanki hut bir makam veriyordu.. Gk Alp hemen her yazsnda Trklk mefkuresinin ne olmadn gstermek istedii zaman felsefesinin parmayle iaret ediyor. Bu parma bazen sanatkrn, bazen de mill bir feylesofun vicdanna sokup karmak istiyordu. Ziya Beyde canl hars afak usullerle keif ve tespit etmek iradesi son zamanlarda tereddde uram gibiydi. Bilmem bu noktada hakl mym?!. nk hi bir ilim, hi bir itima tefekkr bize henz " olmyan fakat * olmakta olan bir hayatn ahsn, vcudunu maden bir billur gibi gsteremez!.. O hlde hayat hayalleriyle duyurmak istiyen sanatkrla hayat mefhumlariyle anlatmak istiyen feylesofa mracaatten baka bir ey kalmyordu. Geri hayat da bu kanaati te'yitten baka bir ey yapmad. Biz ilmin kafasiyle olmas lzm geleni dnmekle kaldk. Fakat bu olann vcdunu, ahsn, ancak Mustafa Kemal'in irade* sinde grebildik. Eer bu mill kahraman zuhur etmeseydi ilmin mtalas, cebrin dsturlar srf zihn kalacakt. Roger Marx ismindeki mellifin " Art Social adl kitabnn nihayetindeki ankete itirak eden Bergson yle diyor: " Ana navyi tekrar etmekle byk sanat ananemize riayet etmi olmayz. O sanat ananasi ki imdiye kadar hep yeniyi ara-

mak olmutur ... Bergson'un Franszlar iin syledii bu> szler hangi milletin anane felsefesi iin doru olmaz ? ... Hangi yenilik " yeniliksiz n 'dir ?.. Hangi deiiklik inkrsizdr ?.. Hangi ufuk geridedir ? .. Bence lisanda, sanatte yaayta yenilik, eski ananelere riayet etmekle deil, deimek ananesine uymakla kabildir. Trklk fikri sanat ve: felsefe fikridir. Trk her eyden ziyade sanatkr bir feylezof olmak mecburiyetindedir. Tekniksiz bir sanat ve ilimsiz bir felsefeyi anhyamadim sylemiye lzum varmi ?...

Benim anladm trklk


Bir Trk iin en samim hayat trklk denilen manev kymetleri yaamaktr. Bu kymetlerin duyuiabilmesi iin bir Trkn ne alim, ne de feylezof olmasna lzum yoktur. Elverirki bu kymetler lzumu kadar snrlanm olsun... Bu hlin adna "duygu trkl diyorum. Duygu trklnn vaziyeti vecit ve istikrak vaziyetidir. Bir susuzluk, alk duygusu gibi milliyet duygusu da ta* biatin zaruretini bildiren kuvvetlerdendir. Milliyet duygusu mcbirdir. Bununla beraber bu milliyet duygusunun ne tabiliini, ne de zarurliini hakkiyle idrak edemediimiz, anler olmutur. O zaman bilgilerimizle duygularmz, aklmzla kalbimiz arasnda garip bir arpma balar. Ruhumuzun ne ahengi kalr, yahut ne de skneti kalr.. Artk o zaman: ya kalbimizin durmas, bilgilerimizin kontrol lzm gelir. Bu kontrol son hadlerine varnca milliyetler ilminden ibaret bir nevi muhkem bilgi vcude gelir. Bu son bilginin trklk iin elde edilmesine de "Bilgi trkl* diyorum. Bilgi trklgnn vaziyetif tefekkr vaziyetidir. Fakat vaktaki bu bilgi, bu duygyu|tabi ve zarur bir kuvvet olarak izah ediliyor; o zaman bu tabi saikann imkn leminde v-

221

cude getirebilecei btn hareketleri, fiilleri, eserleri mubah ve insan gryoruz. Onlar elde etmek iin abalamak bir ihtiya oluyor. Ve harekete bahyoruz. Bu alma bir yandan milliyet vicdanmz tazyiki, bir yandan da milliyet ilmimizin irad ile oluyor. Yaayn bu manzarasna da "irade trkl diyorum. rade trklnn vaziyeti yaratmak vaziyetidir. Trkiye'de trkln tekml nazar dikkate alnrsa bunun bu merhaleden ikisini getii ve nc merhalenin siyas derecelerine vard grlyor. O halde bugnk Trklerin vazifesi ne duygu trkcl, ne de dnce trkidr, irade trkldr. Bu da trklerin siyas vahdetini, yahut siyas istikllini elde etmek iin deil, belki bir ilim, iktisat ve adalet Trkiye'sini tamamlamak iin mtemadiyen irade sarf etmektir. imdi benim anladm trklk ite budur.

Trk sanatkrnn anlalmayan


s/

Eskiden bir lyas Ali, bir Hayrettin, bir Sinan, bir Mehmet Aa, bir Kasm aa vard. Bunlar mimar idiler. Trk mimar idiler. Camiler, trbeler, emeler vcude getirdiler. Hep bu eserler Trk oldular. Belki de bir trk, turkiyat deildiler, fakat eserlerine trkln damgasn vurdular. Trk topraklar garp sanatinin zevki tarafndan istil edildii zamanlar bu statlarn eserleri anlalmaz oldu. Bu istil devrinin sanatkr mant undan ibaretti: Eski Yunanistan sanati, yahut Rnesans sanati, yahut Barok, Rokoko tarz en yksek sanat nevidir. Binaenaleyh sanatn bu yksek numunelerini taklit etmekten baka bir ey yaplamaz. Bir ok Rum, talyan ve Firenk ustalar bir

222

bakma trk ehirlerini zevkler vatanna benzeten yabanc eserlerini hep byle vcude getirdiler. Lkin bu istil kat'i olamazd. nk millet her eyi, her haric sultay olduu gibi kabul eden menfi bir mevcut deildi. Onun iin Yunanden, Rnesansdan, Rokokodan, Barokdan hemen hemen baka bir Yunan, baka bir Rnesans... vcude getirdi. Fakat buda ilm bir kastla, mantk bir mcahede ile sun bir surette olmad. Bu istihale tabiatiyle, insiyaki bir surette, kendi kendine oldu. Mimar Vedat Bey Yeni Postahane binasn yapt tarihten beri yeni trk sanatkrlarnda ayan dikkat bir urama var. Mimarlkta hep milliyeti trkl aryor, lar, dnyorlar, tanyorlar, her binaya bir trklk dam asn vumak iin abalyorlar. Trklk mefkuresinin at r ne dir? Bunu anlamak iin otuz senedenberi Trkiye'nin her tarafnda krlan cami kemerlerine ve her tarafnda ien cami kubbelerine bakmak kfidir!.. iim ve itimaiyat olmyan eski ustalar tarihe bir trk sanati kazan" drdlar. lim ve itimaiyat olan yeni mimarlar bize yeni bir sanat kazandrabildiler mi? Eski mimarlar krk kemeri, lkubbeyi, istilktiti ekil lemin Trkleri olarak kullanmadlar. Bu ustalar sade trk ve byk sanatkr olduklar iindir ki kemerlerini, kubbelerini, tezyinatlarm trketirdiler ve ilhamlarn maziden, mstehaselerden deil, vicdandan ve muasr cemiyetin hayatndan aldlar. Hep teceddt olan bu adamlarn misalinden koyu bir muhafazakrlk ve ananeperestlik dsturu karlabilirini?..

kadn

225

Demokrasi ve kadn
Geen sene stanbu'Iu ziyaret etmi ve Darlfnunda fransz sosyolojisine dayir bir konferans vermi olan Paris Darlfnunu mderrislerinden Msy Bougle "De la Sociologie l'Action Sociale adl bir eser neretmitir. Bu kitabn bir fasl "Fminisme et Sociologie,,dir. Professr Bougl "Kadn btn itima mesleklere, bilhassa Parlamentoya dahil olmal m, olmamal m? sualine itima vakalara mstenit tetkikat yapan bir ilmin, yani itimaiyatn imdiden cevap verip veremeyeceini mevzubahs ediyor. Bougle'ye nazaran her medeniyette bir takm hkim kuvvetleri vardr. Muasr garp medeniyetinde bu hkim kuvvetler tr: Sanayi, ilim, demokrasi. Garpl her eyden evvel tabiate hkim bir adamdr. Garp byk sanayiin vatandr. Fakat ilimle beslenmiyen bir sanayi nasl yaar?! Onun iin garp medeniyeti bir sanayi medeniyeti olduundan ziyade bir ilim - phesiz mspet ilimler - medeniyetidir. Garp milletlerinde demokrasinin tarakkisi de ayan dikkat bir vasf mmeyyizdir: Bu milletler gitgide kendi mukadderatlarna kendileri vazlyet olmakta, bu milletlerde hkmet yalnz halk iin ahmya deil, halka hesap vermiye mecbur tutulmaktadr. Vicdan ammede bu kontrola mesnet olan fikirler msavat fikirleridir. Garp cemiyetlerinde msavat fikirleri bir tesadf veya keyif mahsul mdr?! hayr! Belliki bu fikirler bizzat cemiyetin baz esasl akidelerine dahildir. Msavatlk mefkuresini vcude getiren; bu mefkurenin mradifi olan itima bir tahavvl, bnyev bir sebeptir. te msavatlk itima bir vak'a gibi kabul edilince kadnlarn da bundan mstefit olmas kadar tabi ne olabilir ?! Fakat buna kar iki cinsin arasndaki " uzviyet fark,,'n ileriye srerler ve derler ki: Kadnla erkek arasndaki uzv fark fikr ve hele sisas

226 sahede kadn ile erkein msavi olmalarna bir manidir. Kadn ancak bir ana, zevce, ayilesinin reisi olabilir. Fakat bu istihadin temeli maddiyeci bir kanattir: Zira byle demek, akl terihi bnye tayin eder, demektir. lim bu gibi farziyeleri teyit ediyor mu? hayr. Bu gibi iddialarn neticesi dayima menfi veya mekk, bilkis soyolojinin bu noktada retecei diman her ey olmad, fakat terbiyenin yani cemiyetten gelen tesirlerin pek mhim olduudur. Filvaki uzv farzettiimiz bir ok kuvvet ve kabiliyetlerimizin menei, itima muhitimizdir. Biyoloji ile izah edilmek istenilen bir ok ruhiyat hdiselerinin hakik izah itimaiyattadr. Nitekim dn kadnn yalnz valide, zevce ve ayile reisi olmas biyolocya bir zaruret deildi, itima bir zaruretti. Ya bu gn ayn kadn nasl bir mevki sahibi olacak ?!. Bu sualin cevab da terihte deil, tarihte ve zaman ve meknn icabatindadr. Eer byle olmasayd, btn zaman ve meknda kadnla erkek arasndaki taksimi amelin dorudan doruya cins bir esas zerinde yaplmas iktiza ederdi. Halbuki tarih ve etnografya bunun aksini gsteriyor. Bir ok kabileler gsterilebirki arada kadnn vazifesi muarzlarn mikyasiyle hite kadn ii deildir. Mesel iftilik; balklk, hammallk, hatta baz kabilelerde muhariplik bile!.. Kadnn deruhte ettii vazifeler ne yeknesak, ne de zaman ve meknda sabit... "Cinsi zaif,, fikrini her cemiyette bulmak kabil deil. u halde kadnla erkek arasndaki taksimi amelin menei uzv deil, manev, ahlk bir sebeptir. Burada messir olan kadnn bnyesi degii bizzat cemiyetin bnyesi, bu cemiyetin din, ahlak akideleridir. u takdirce bir cemiyet iinde kadnn itirakten mahrum kald baz vazifeler varsa bunun da menei din, ahlak... olmak lzm geliyor. Mubah ve haram fikirleri tarih meneli fikirlerden olduklarndan cemiyetin deimesiyle bunlarn de deimesi mmkndr. Ve gene din bir akidenin kadna kapad baz yollar iktisad tekmln amas mmkndr. Patriyarkal ayilede baba ufak

227

bir hkmetin reisi ve muayyen bir dnin nzmdr. Babaya, byk bir nfuz temin eden ve buna mukabil kadna hrriyet vermiyen bu bnye garp cemiyetlerinde muhtelif amillerin, tesiriyle bozulmutur. Artk yuva ne bir hkmet, ne bir atelyedir. Ayn zamanda istihsal ve istihlk etmek kudretini ve kendi kendisine kifayet etmek iktidarn kaybetmitir. Ayile bnyesini sarsan son hdiselerden biride Cihan Harbi olmutur. Harp cephelerine giden erkeklerin brakt boluklar doldurmak iin kadnlara seferberlik iln etmilerdi. Bu frsatla kadnlar o zamana kadar mahrum olduklar erkek ilerine girmilerdir. Bu gibi vukuatn kadn hakkndaki fikirlerimiz, talkkilerimiz zerinde tesiri olmamas: mmknm ?! Kadna btn iktisad mevkileri bahettikten sonra daha dorusu kadn iktisad hrriyetini aldktan sonra ondan siyas hrriyeti esirgemek mmknmdr ?!.. H* lsa demokrasi msavat fikriyle tevemdir. Msavat fikirleri, ise feminizm haricinde nemalanamaz...

Kadn ve hayat
Efendiler iktisad olmyan bir istikll, nasl bir istiklldir ?! gmrklerinize hkim olmadka, iktisad haklarnz taarruzdan kurtarmadka biz Trkler iin bir istikll na mezubahs olabilir?! Efendiler; kadnlarnz erkeklermiz gibil ayn hizada, ayn ehemmiyetle itima hayata kartrmyan ve kabul etmiyen hayat nasl mstakil bir hayat olabilir ?J Trk kadn yuvasn terk ettii dakikada her hangi itima vazife alamazsa, kazanamazsa o kadnlarn dahil olduu cemiyete nasl mstakil diyelim?!.. te ben bundan on, on iki sene evvel byle sylenerek tt stiklli mill erefine yaplan bir itimada nutkuma devam ediyordum. Derken krsye bir ikinci hatip daha. kt. Bu hatibin mant gayet kuvvetliydi. Diyordiki:

228 -

Bey biraderimizin dedikleri ok iyi, ok doru, fakat evvel kadnlarnz Mal Hatun kadar "Saliha olsunlar, ondan sonra erkekle yara ksnlar. Evvel kadnlarnz iyi yemek piirmeyi ve amar ykamay rensinler, ondan sonra piyano alsnlar!.. Halk bu mnat daha kuvvetli buluyor ve sahibini daha ok alklyordu. Zahiren kadn inklbn meru gren ve halkn dikkatini inklbn usulne aran bu hakik mrteci ve yalanc mteceddidi halk daha ok beeniyordu. On be senedenberi bu masum halk gibi cahil hkmet adam da bu mantn kurban oldu. Acaba el'an kuvvetli olan bu mantk deilmi dir ?! Mantklar diyorlar ki: Pek gzel! Biz kadnn itima hayata karmasna da taraftarz- Fakat kadnlarnz ekekler seviyesinde mi?! Kadnlarnz br kere o seviyeye getirelim, ondan sonra !.. Biz de, fakat bir kere hayata bakalm, diyoruz. Kadn meselesi btn bir " emri vakiler silsilesidir. Memuriyette kadn, sanatte kadn, darlfnunda kadn, ticarette kadn... hep birdenbire ihdas edilmi ve gittike kuvvet ve metanet bulmu saysz emri vakilerdir. Bir maarif vekilinin dedii gibi: " Kadnlarnz mtemadiyen itima emri vakiler ihdas ediyorlar. Bizim iin bu emri vakileri takip edebilmek ne byk bir muyaffakiyettir ! . . . Kadn inklbna sekte vermek istieyn bu kara kuvvet her ne olursa olsun, bu mantklarla mantk dayiresinde anlamak faydasz deildir. nk mantksz olan asl mantk deil, hayata musallat olmak istiyen akl mcerredin mant, mantk mantktr! Efendiler; ne istiyorsunuz? nmzde hayat, cemiyet, iktisat, yirminci asrn itima erayiti... gibi muhtelif isim ye tabirlerle ifadeye altmz bir hayat denizi vardr, ikiden biri: Ya bir gn gelip kadnn bu denize kacan ve denize deceini bildiiniz halde, Hayr Hammler, dmezsiniz, karada kalacaksnz, sizin iin yzmek ihtiyac

229 yoktur ! .. diyeceksiniz ve bylelikle onlar aldatacaksnz !.. Yahut yzmek ihtiyacn teslim ederek altracaksnz. Bunlardan hangisini kabul ediyorsunuz ? phesiz kadnn bir gn gelip bu hayat denizine kacan kabul ediyorum. O halde ?!. O halde, biz de sizin gibi yzme renmesini istiyoruz. Fakat acele etmiyoruz. Yzme renmeden evvel kadn denize atmak yazktr! Evvel yzmeyi retelim, ondan sonra kadn denize kmakta serbes brakalm*... O halde bu yzmeyi retmek iin nasl bir usl takip etmeliyiz? Mektep, ilim, terbiye, tahsil... Fakat btn bu muhitler, idmanlar evvelce de vard. Kadn inklbna tekaddm etmiti; matlup hasl oldumuydu?!. Olmad amma kabahat bu mekteplerin erayitinde, tedrisatnda, usulnde idi... Onlar islh etmeli... O halde msaade ederseniz sz selhiyettarlarma brakalm. Baknz fikrimi izah edeyim: Amerikal feylesof ve pedagok mister Dewey bir gn Amerika'daki yzge mekteplerinden birini ziyaret etmi. Bu mekteplerde ocuk sun ve irad hareketlerle bir oda ierisinde kollarn, bacaklarn kmldatarak yzmeye ahtrhyormu. Byk terbiyeci en mstayitle inden birine u suali sormu: " Olum sen denize dsen ne yaparsn? Cevap gayet samimiydi: "Batarm efendim!..,, nk bu ocuklar yzmenin gramerini yani akln tahsil etmi olmalarna ramen yizmenin itiyadn ve evki tabisini kazanmamlard!.. Binaenaleyh bu ocuklar yzdrmek iin tek are kalyordu... Nedir o are ?!. Yzmeyi tariften evvel, denize sokmak! Ya boulursa ?!. Tel etmeyiniz. Bir kere " Denize atmak! demedim, " Sokmak dedim. Sonra, boulmak o kadar kolay

230

deildir! Elverir ki fert bir hayvan ve bir ocuk safiyetini muhafaza etmi olsun, elverir ki mrebbiler evki tabinin ilhamlar yerine mcerret akln dsturlarn ikame etmi olmasnlar!.. Ne hacet baz milletler ocuklarn bu usulle yzmiye altrmyorlar m ?. Ve her ihtimale kar yannda* smz. Eer hata ederse tashih edersiniz... Fakat dayma bir art le: "Yzmek ancak ve ill su iinde renilebilir; kadn ancak ve ill hayata karak, hayata ktktan sonra ve hayat iinde hayat melekesini kazanabilir. Zira her fiilin tecrbesi kendindedir; haricindeki bir aklda ve tahsilde deil!.. .

Taaddd zevcat bir fikir meselesi midir?


Biri diyor ki: Taaddd zevcat dinen menedemez. nk hakknda ahkm seriye vardr... Buna kar bir dieri cevap veriyor: Bilkis taaddd zevcatm dinen meni lzm gelir. nk bu cihet ruhu eriate daha muvafktr. Geri taaddd zevcat dinen merudur; fakat bu meruiyet mutlak deil, mukayyettir. Ve binnetice meru olan, taaddd zevcatm kanunen menedilmesidir... Bir ncs diyor ki: Taaddd zevcat asl hayat bir meseledir. Taaddd zevcata kanun cevaz vermelidir. nk bu cevaz nfusumuzun tekessriyle ve esiz kalan yzbinlerce kadnn refah ve seadetiyle alkadardr. Ne gariptir ki btn mnakaalar ya din, ya hukuk veya srf iktisad bir noktay nazardan yaplyor ve taaddd zevcat meselesi srf din bir itikat, bir mantk ve bir menfaat meselesi gibi vazediliyor! Lehte aleyhte, sylenilen btn sz-

231

ler fikr ve edeb olan btn servetlerine ramen ayn derecede sakattr, nk bu szlerden hibiri taaddd zevcat meselesini afak bir surette vazetmiyor. "Taaddd zevcat dinen mendilemez; nk hakknda u veya bu ahkm seriye vardr diyenlere soruyorum: O halde menetmeyinizL Menetmediiniz mddete taaddd zevcat hdisesi oald m?! Menetmemekte devam ederseniz ayn hdisenin tenakusuna mani olabilecek misiniz?!.. "Billkis taaddd zevcatn meni lzm gelir, nk bu cihet ruhu eriate daha muvafktr diyenlere soruyorum : Gayet ak olarak syleyiniz, her ey, her i ruhu eriate daha muvafk olduu iin mi menediliyor. Veya muvafk olduu iin mi cayiz grlyor ? Bunun iin cevap istemez. Fakat suali yalnz her gnk mahedelerinize ve vicdannza sormak kfidir... "Taaddd zevcata cevaz vermeli, nk bu cevaz nfusumuzun tekessriyle alkadardr diyenlere soruyorum : Fakat taaddd zevcat meselesini nfus miyariyle hlletmek selhiyetini veren kimdir? Bu selhiyeti ve bu cevaz kimden, nereden, hangi alimden aldnz? Yarn bir takm kyller taaddd zevcat meselesini "ucuz amele temin eden bir usul gibi vazederlerse onlara kar ne diyelim?! Bu kyllerin ayn meseleyi vaz'ile sizin vazuuz arasnda bir nezaket farkndan baka ne vardr ? Fakat diyeceksiniy ki: Biz meseleyi enfs bir surette hlletmek istemiyoruz, afak bir surette halletmeyi dnyoruz!.. O halde acele etmiyelim!. Afak olmadan evvel meseleye vaziyet etmeniz lzm gelir, sonra afak olabilirsiniz. Bu ne demek?! Sarahaten u demek ki siz taddd zevcat gibi srf "ahlk,, bir meseleyi bereketi tenasl, tezayd nfus refah iktisad... gibi tamamiyle "maddw yahut "intifaB bir mecraya sokuyorsunuz ve ahlk meseleyi iktisad endielerle saryor15

sunuz. Ve belki de haberiniz olmyarak vicdann emri yerine pergerinizinfularmz gsteriyorsunuz. Hi bir kimse hi bir vcdanfbizejtaaddd zevcat gibi bir milletin harsi iin en r manev ve en harim bir davay cetvel ve pergerle hallet dememitir !.. Zaten buna ne hakknz var?! Binaenaleyh evvela taaddd zevcat meselesinin ahlk bir mesele olduunu kabul ediniz ve teslim^buyurunuz ki: Ahlk hayat orijinal bir hayat demektir. O, ne iktisadn klesi, ne de dinin uadr! Ahlk ahlktr, ve emirleri mstakildir. "Taaddd zevcat cayiz deildir ve mdafaa edilemez,, diyelim, nk bugnk ahlk vicdanmza tamamiyle mugayirdir. Birden fazla kadn alamazsnz ve birden fazla kadn da size varmaz. nk bu ahlk bir zillettir. Ve nk ahlkmzn vicdan: "yanltr, fenadr, irkindir!..,, diyor. Daha nasl delil istiyorsunuz ?!. "Fakat ahlk vicdan dediiniz ey nedir?! Senin, benim vicdanm m yoksa ekseriyetin vicdan m ?... Sznz bitirmiye lzum bile yok! nk ne diyeceinizi biliyorum ve bekliyordum: Evet " Senin benim vicdanm m, yoksa ekseriyetin, milyonlara bali olan kyl kadnlarnn m?!,, diyecektiniz deil mi?!. te cevab: "ahlk vicdan ne senin, ne benim, ne de milyonlara bali olan kyl kadnlarnndr; ahlk vicdan milletin, fakat "mefkrev milletin ' dir. Btn cehline ve btn sefaletine ramen yayan, askerlik sahesinde zaferi, siyaset sahesinde istiklli, kadn hayatnda hrriyeti ve hukuk sahesinde msavat tesis eden "mletw denilen o manev mahlukundur. "Ahlk vicdan,, her hangi mnferit ahsn vicdan deildir, mill tarihin, mill hayatn vicdandr. O hepimizden byk ve biz onun belki bir tabiiyiz. Onun iin ferd fikirlerimizi o vicdana musallat edeceimiz yerde o vicdann mantn kendimize mantk yapalm. nk asl hayatn mant yalnz ondadr ve bu ahlk vicdann emirleri mevzuubahs olduu zaman gzmz Anadolu'nun insan barnamyan ve ot yaamyan tuzlu ve kireli

233

llerine evirmiyelim, bilkis bugn medeniyetin " mehdi zuhuru olan ehirlere evirelim, ve bu ehirler arasnda stanbul, zmir gibi en mtekmil ehirlerimizi tercih edelim. nk ahlk vicdann en ziyade temerkz ettii mihraklar yalnz bunlardr... Medeniyet meselesinde "kylere gidelim! demek nasl sakatsa, ahlk ve "taaddd zevcatnmeselesindede"kyllerin fikrini alalm! demek ylece sakattr... Fakat sizin mdafaanz ok mphem, "ahlk vicdan diye " mistik bir mahluktan bahsettiniz! Bu mevzu bizatihi muhtac ispat deil midir ?!. Doru! taaddd zevcat makalesiyle bilmiyenlere iti* maiyat dersi verilemez. Zaten benim szlerim itimaiyat bahislerine alk olanlar iindi... Yalnz sunuda ilave edeyim ki: tima bahisleri mnakaa edenler iin iki noksan pek tehlikelidir. Bunlardan biri: "hissi selim dediimiz hayat ve tekml hissini kaybetmektir, dieri itima hdiseleri kendi tabiat ve zaruretlerine mutabk bir ilim zihniyetinden ve ilm bir usulden mahrum bulunmaktr!.. Fakat her hlde hissi selimi zedeiemiyen bir cehil ahlk kymetleri hrpalyan sahte ilimcilikten daha az zararldr!..

Trkiye'de cemiyet ve kadn


Yirmi seneye yakn bir zamandanberi trk kadn inklbn yapyor. lme giriyor, sanate giriyor, ticarete giriyor, hatta erkekle mcadeleye - giriyor. Btn acemiliklerine ramen girdii sahede trk kadn muvaffak dahi oluyor. Fakat kadn inklbn sevmiyenlerin mant bu yirmi senedenberi sanki donmu gibi hi te deimiyor! Her yeni mecliste, her yeni mbahasede gene ayn sabit fikir: " Kadn erkein msavisi olabilir mi? Bereket versin ki itima hareketler yalnz kendi temayllerini ve istikametlerini kovalyorlar. Hi bir kadn yenilii mantk msademelerinin,

9'K.

muzafferiyeti gibi vcude gelmiyor. Trk kadn, trk ayilesinin tabi bir surette deimesi neticesinde deiiyor. Muhafazakrlarn yahut mteassplarn fikirleri, yahut kanaatleri her ne olursa olsun, kadn dnden bu gne daha itima ve binaenaleyh daha erefli mevkiler kazanyor Fakat itima bir inklp olurken ilmin vazifesi nedir? Susmak m? t Elbette deil.. tim bir inklb dorudan doruya yapamaz nk ilim ihtillci deildir. Fakat ilim mmkn ile muhali ayrmaz? Bir mefkure ile mevhumenin ayrlmas ilim vastasiyle olmaz m? Cemiyet hayatnda tabi ile maraz olan hdiselerin farkedilmesi ilim sayesinde olmiyacak m?.. Evet ilmin tabi olan vazifesi budur. lim bize trk kadnn erkein msavisi olup olmadn gstermelidir. Geri trk kadnn inklbna fikren taraftar olmiyanlar da bize itirazlarnn mebdeini ilimden aldklarn sylyorlar ve diyorlar ki; "ite kadnn fizyioloyas! Bu tabiat erkein msavisi mi dir ?.. . Filhakika kadn ile erkein uzviyeti mevzuubahs olduu zaman bir takm fizyoloya farklar kabul etmemek mmkn deildir. Yalnz muarzlarnzla bir trl anlaamadmz nokta udur: Mhim mesele bu farklarn bulunup bulunmamas deil, belki bu gibi farklarn itima hayat sahesinde hakik bir msavatszlk icap ettirip ettirmiyeceidir. Siz iddia edebilirsiniz ki: Srf bu farklardan dolaydr ki kadn erkein msavisi olamam ve hi bir .zaman kadn hayat bu gnk ev kadn artlar haricindeki artlarla birlememitir? te kadmchk cerayemnn muarzlar senelerdenberi bu sualimizin cevabn vermiyorlar. Yahut bu sualin manasn bizim gibi anlamyorlar. Kadmchk aleyhtarlar bazen psikoloya sahesine girerek bize kadnn taba'n "Nazik, ince, tahammlsz..n Olduunu sylyorlar.. Biz de bu emri vakii inkr etmiyoruz, yalnz gene soruyoruz ki: Btn bu emri vakiler kadnn fiziyoloya tabiatnn ebed mradifleri midir, yoksa bu emri vakiler kadnn tarih

235

hayatnn vcude getirdii muvakkat ve yeni artlarla zeval bulmas phesiz olan itima emri vakiler midir?.. Kadncln muarzlar bu suale de mspet bir cevap vermiyorlar. Hlsa, muarzlarn doruya benzer mlhazalar gibi eri mlhazalar da Trkiye'de kadn cereyan zerine tesir edememitir. Kadnclk hareketinin tabi bir hareket olduunu gsteren almetlerden biri de inklbn mcbir olan tabiatidir. Bu tabiatin tamamiyle salim olduunu tarihin ve etnografyann malmlariyle de gryoruz. Asr bir devletin yapaca ey, bu cereyann selmetini temin iin dayima manialar nnden kaldrmaktr.

Ruhiyat

239

Trkn seciyesi
Kitaplar bizde ok okunan bir fransz muharriri vardr : "Gstave Le Bon itin ve anglosakson medeniyetlerini tenkit ederken iki kavra arasndaki seciye fark zerine nazar dikkati celbediyor; fikrince ltinlerin felketi seciyelerinin zayflamasdr; buna mukabil, anglosaksonlarn kudreti seciyelerinin metanetidir; hayatta muvaffakiyet iin malmatn o derece ehemmiyeti yoksa da teebbs, sebat, fedakrlk gibi seciye unsurlarnn ehemmiyeti oktur... Fransz muharririnin bu fikirleri bir takm mnevverlerimizin fikirlerine uygundur. Bu mnevverler seciyemizin zayf olduuna hayatta muvaffak olmak iin bu seciyenin kfi olmadna kanidirler. Trk mteebbis deildir, derler; hatta Musevide, Rumda, Ermenide bulduklar seciyeyi trkn noksan sayarlar... Aramzda trk seciyesinin noksanlarn mekteple dersle, konferansla islh etmek fikrinde olanlar da vardr. Demolen mektebini, Ecole des Roches sistemini tavsiye edenler hemen bu kanaatle hareket eden kimselerdir Bu nazariyecilere gre seciye bir milletin, ve dayima iktisad medeniyeti mterakki olan bir milletin imtiyazdr. Binaenaleyh dnya zerindeki btn talisiz, fakir ve cahil milletler seciyesizdir. Bu seciyesizlerin seciyelenmesi iin are seciyeli millete temessl etmektir; onun adetlerini, onun terbiyesini kabul etmek, kuvvetlerini kuvvet, meziyetlerini meziyet, mukaddeslerini mukaddes bilmektir. Byle dnenlerin nazarnda trkte olmyan yalnz seciye deildir, trkn sanayii nefiseside yoktur. Mesel bir trk mimarisi mevcut deildir. Gene Gustave LeBon araplarm medeniyetine dayir yazd kitapta trkleri clz minare yapmakla, trk mimarlarn minareyi anlamamakla itham ediyor. Gustave Lebon'a gre seciye nasl bir milletin imtiyaz ise, islm mimarisi de bir sanatin, arap sanatinin inhisardr, ve arap minarisine nazaran trk minarisi irkindir. Bu hkm gene bir ksm mnevverlerimizin trk san-

240

ati hakkndaki phesin? kuvvetlendirebilir. Bu mnevverler derler ki: Trk mimarisi diye mstakil bir sanat yoktur, Bizans arap ve acem sanatnn halitasidir. Mesel trk araptan tezyinat, acemden kemerleri, Bizanstan kubbeyi alm, bunlar kartrarak melez bir mimari yapar tup... Hattatlk ve tezyinatlkla uratm tarihte ben de islm mimarisi ve tezyinat namna yalnz arabi, bilhassa Endlste'ki metruktn taktir ediyordum. Elhamra Saray benim iin islm sanatnn yekne bedias idi. Trk sanatini mesel u stanbul camilerinin bir trl anlayamazdm. Ben de bir takmlari gibi trk arap ve acem sanatlerinin muhtaser bir taklidi farzederdim. Bilkis, tenazurlar, tedahlleri ile aklahayret veren hendes arabsekler beni teshir ederdi. Btn zevkim bu garip tezyinat seyirden, taklitten ibaret kalyordu. te o zaman bir oklar gibi ben de mimaride hep tenazur, hendes bedialar ariyan bir zevkle trk sanatinin asaletini, Sinanlann, Mehmetlerin Kasmlarn sanatni bir trl kefedemiyordum. Bir tesadfle bu uykudan uyana bildim: Bir gn Beyazt camisinin civarnda bir kubbenin zerinde lleyi hatrlatan mermerden oyulmu bir iek gzme iliti. Bunu ahap bir evin tezyinat iin izmek hevesine dtm. Bu gzel motif ne arap, ne de acem idi. Sadece trkt. Tecbrbe ile anladm ki trk sanat, hatt en basit bir trk motifi bile Araptan, Acemden, hatta Seluktan ayr nevinde gzelliklerin, bedi hislerin menbadr. Zaman getike gayet mstesna, kendi dehasiyle, kendi husus telkkisiyle mstakil bir sanat .karsnda bulunduumu anlyorum. Bu sanat Gustav Le Bon'nun perestidesi olan Araplarn sanati, ne icabetlerinin kaps hadinden fazla alm bin bir aza benziyen acem sanat, ne de bask kubbesinin skletiyle ken Bizans sanati idi, bu gzellik trknd. Artk bu basit lle timsalinde trk gzelini seyrediyordum. O dakikada duydum saadetin gururu yalnz bana, mill benliime ayit oluyordu. O tarihtenberi trk mimarisini, trk tezyinat-

241

ln, trk hattatln, hatta trk ahlkn kendi hayatnn seyrine dalm, kendi talihine balanm manev bir insan arar gibi aramak sevdasna dtm, ve bulduum yerde onu, onun ahsiyetini yabanclarn zevkine gre deil, olduu gibi, kendi varl iinde, kendi hususiyetleriyle duymaa abaladm... Her milleti, her tarihi, her seciyeyi husus bir hilkat, ve hayatn mptekir, bir eseri olarak telkki eden bir adam iin kendi milletinin seciyesini beenmemek nasl mmkn olur ?!. Byle bir insan iin seciye, sanat, milliyet ve tekml bahislerinde Gustave Le Bon'un felsefesini kabul etmek nasl cayiz olabilir ?! Byle bir nazariyenin genlerin terbiyesi hususunda gayet muzr, ve ihtillkr tesirleri vardr: Yeni nesiller kendi varlndan, kendi esaletinden phelenir, kendi milliyetini sevecek yerde ecnebi milliyetlere imrenir. Bu hller tereddidir. Rabbini nefsinde ariyan milletlerin ise baka felsefesi, baka feylesoflar olmak lzmgelir... 15 " nsaniyetin btn kuvvetlerini fiile kalbeden amel milletler arasnda inksama orar; her vatan bu amelin hissesine den kismn yapar, her kavmin intihap edildii bir vazife vardr. Her kavmin tarihindeki muhtelif hdiseler, zerinde yerletii toprak, messiselerin seciyesi, byk adamlarnn teebbsleri, daha bir ok sebepler her birine has bir an'ane icat ederek insaniyet leminde mefkurenin u veya bu muayyen bir eklini temsile mstayit klar. Bu milletlerden biri sanayii nefisenin, dieri ticaretin, teebbsn, hkmeti nefisin, bir dieri vazh fikirlerin, bir dieri de derin fikirlerin Arz Mevudu olmakla iftihar eder. Ve her birinin temsile memur olduu muayyen hah ve hsn ekilleri vardr. Bunlar sevilmek ve tepcil edilmek iin husus birer sebeptir. Bu szleri mehur Fransz itimaiyats ve feylesofu Bougle'nin " fransiz demokrasisi iin yazd kitaptan aldm. Ve phesiz Gustave Le Bonun szlerinden daha dorudur. talyan milleti sanayii nefisenin, ingiliz

242

milleti teebbsn ve hkmeti nefsin Arz Mevudu ise, mevcudat ottan ve kayadan ibaret olmyan Trk vatamda phesiz dier neviden manev kuvvetlerin arz mevududurSiz bu iddiann ispatn istermisiniz? te o topraklarn mdafaas iin len insanlar!. Mdafaas urunda lm bile ihtiyar ettiren bir hayatn esaletinden, seciyesinin metanetinden kimin phe etmiye hakk vardr ? ? Fakat diyeceklerki: Bu iyi ve metin seciye ile niin tarakki edemiyoruz. Mesel niin zeninleemiyoruz?! Siz onu, mayas hep iyilikle, gzellikle, dorulukla yorulmu olan trk seciyesine deil, bu asil ve metin seciyenin hrriyetine, faaliyetine engel olan manialara sorun, ve islh edelim diye Trkn yekpare seciyesine yama uracamza, hrriyeti iin mcahede edenlere yardm edin. Bir hayat imal edilemez, fakat hi olmazsa hrriyeti mdafaa edebilir...

Seciye
Seciye franszcadaki "caractere w kelimesinin mukabili ve tercmesidir. Seciye kelimesi franszcada olduu gibi trkedede muhtelif manalarda kullanlan ve muhtelif talkkilere urayan bir kelimedir. Seciye nedir?.. Bu suale muhtelif mellifler muhtelif tarzda cevap vermilerdir. Bu cevaplardaki manalar geni ve dar olmak zere iki ksma ayrmak mmkndr. Geni manasiyle seciye bir ferdin fikirleri, hisleri, temayllerinin heyeti mecmuasdr. La Bruyere seciyeyi bu manada almt. Dar manasiyle seciye bir ferdin hassasiyet veya faaliyet tarzdr. Seciyeyi dar mana ile tarif edenler zeky bazen bu tariflerinin erevesi iine almlar, bazande zeky bu erevenin diarsmda brakmlar.. Dier cihetten miza bazen seciyenin bir unsuru gibi tarifin iinde grlm, bazen miza seciye telkkisi dnda braklmtr. Seciyeyi

243 -

dorudan doroya miza mradifi anltyan mellifler de vardr. Hlasa secize yle bir fikirdir ki bukadar muhtelif ve hatta biribirine zt tarifleri olmasna baklnca tarif edilemez bir mevzu zanedilir!. ayan dikkattir ki seciye tarifleri arasndaki bu ihtilaf bizzat seciye fikrinin muhtelif olmasndandr. Her mellifin seciyeden anlad mevzu bir deildir ki bt mevzuun tarifleri arasnda tevafuk olabilsin. Onuniin her eyden evvel seciye ile her mellifin hangi nevi hdiseyi kastettiini aramak bir de hususiyle seciyeyi seciye olrayan eylerden tefrik etmek lzm gelir. Evvel seciye kelimelerinin mradifi deildir. Salisen seciye ahsiyet miza ve ferdiyet kelimesinin bir mradifi deildir. Eer seciye bu fikrin mradifi olsayd lzumsuz bir kelime gibi iaret edilmek, fazla tekrarlarndan sarf nazar edilmek lzm gelirdi.. Filvaki "seciyeli adam, seciyesiz: adam, seciyesi zayf adam, seciyesi kuvvetli, yksek adam tabirlerinde ifade edilen hakikat ne bir adamn nazar kabiliyetleri, ne ferdiyetini tekil eden uzv ve ruh farklar, ne de uuruna dahil olan ene idrakidir; belki bu unsurlara istinat eden ve hatta onlar terkibine almakla beraber oniardan ibaret olmayan bir terkip, bir hassa kast: ediliyor. O derece ki ayn mizaca mensup insanlar arasnda seciye fark mevzubahs olabilecei gibi, insann ahsiyet sahibi olmakla beraber yine seciyeli veya seciyesiz olabilecei de dnlebilir. te seciye kelimesinin urad ithamlar bylece uzaklatrldktan ve hususiyle seciyenin ne oimadj anlaldktan sonra seciyenin ne olabileceini dnelim. Seciyeyi tarif eden melliflerden miza ve fitir temaylleri bu tarifin hududu harcinde brkanlar arasnda da ihtilf vardr. Bu ihtilfn esas udur: Seciyenin terkibine zek girsin mi, girmesin mi?. T. Ribot bu unsuru seciyenin hududu haricinde brakmtr. Bilkis Alfred Fouillee zeky seciyenin bnyesine sokmutur. Fakat her iki talkkide faaliyetin esasl mevkii muhtac mnakaa deildir.

_ 244 nk faaliyet seciyenin en esasl unsurudur. Hatta seciyeyi infiali hayatta aryanlar, ve temayllerle tespit etmek isteyenler nezdinde bile messir olan fikir, hassasiyetle faaliyetin mnasibeti fikridir. u halde seciyeyi dier tabir ve hadlerin biriyle kartrmakszn dnenlerin tarifinde mterek olan unsur bu faaliyet unsurudur. Secize faaliyeti ihtiva eden faaliyetle alkadar olan bir mefhumdur. Fakat bizzat faaliyet mefhumu umumdir, mahhas deildir. Hangi nevi faaliyetlerdir ki seciyenin terkibine giriyor ve ona seciye ismini verdiriyor? Pisikolojide faaliyet balca otomatik ve iradi faaliyetler olarak ikiye ayrlyor. Seciye fikri phesiz bu ikinci ksmdadr. nk asl otomatizim ister bir ocuun haraketleri, ister bir mecnunun veya bir fikri sabit sahibinin haraketleri eklinde olsun, seciyeli adam fikriyle alkadar deildir. Bilkis bu fikre mnafidir. Demek ki seciye fikrinin dellet ettii faaliyetler irad nevinden olanlardr. O halde iradeyi seciyenin balca unsuru olarak kabul edelim. Fakat her irad hareket seciyeyi mi ifade eder ? Hayr, seciye alelitlk iradi haraketlerin heyeti mecmuas deildir. Seciye, menei uzv ve sufl olmyan umdelere gre faaliyette sebat, faaliyette ahenk hassasdr. Bir insan menfaati ahsiyesini istihsal hususunda istedii kadar faal ve mteebbis ve hatta muannit olsun, buna seciyeli dimeye salhiyettar deiliz. rad faaliyet ali umdelere tabi olmadka ve bu faaliyet bu umdeleri tatbik hususunda sadakat ve vehdet gstermedike seciye ismini almas mevzubahs deildir. u taktirce seciye olmak iin ali umdeler karsnda iradenin faaliyette sebat, istikrar ve vahdet bulunmak gerektir. "Filn adam seciyelidir deriz. nk filn hdise mnasibetiyle hi bir ihtirazn, hi bir korkunun tesiri altnda oltmyarak belki yalnz ahlk vicdanna tabi olarak haraket etmi, hareketinde sebat etmi' erilmemitir. Halbuki ali umdeler dediimiz umdeler hep itima

245

meneli kymetlerdir. Eer bir cemiyet ve onun tarihi olmasayd, byle ferd ihtiraslar malp ettirecek, hatta seciyeli ferdi kendi ferd kuvvetleriyle, uzv amirleriyle arptracak bir cazibe ve kuvvet meba da vcut bulmazd... Ferdi seciyeli klan cemiyeti, cemiyetin manev hayat ve kuvvetidir. a Fertlere Seciyeli ol! diyende " Olma ! diyen de odur. u halde seciyemizin mukadderat her eyden evvel cemiyetimizin mukadderatna tabidir. Bu mnasibet nazar itibara alnarak dinilebirlir ki: Seciyenin slahn, seciyenin terbiyesini ve seciyenin irtidadn kabile, ayile, mektep, meslek, millet... denilen itima mevcutta aramalyz. nki bizi uzv ve ferd amirlerin sultasna kar ahlkan mcehhez bulunduracak kuvvet ve iktidar menba yalnz odur. Pek gzel anlalyor ki seciyenin istihsali, seciyenin teekl basit bir i mevzuu gibi dorudan doruya terbiyecilerin elinde deildir. Seciyeye kvamn veren ve onu mukavim bir hale getiren ancak itimai muhittir. Binaenaleyh din, ahlak umdeleri sarslan bir memlekette seciye terbiyesinin bir buhran safhasna girmesi gayet zarurdir. Ve bu seciyenin itima hayattaki kvam ile mtenasip olarak tevazn ve selabet kespetmesi kadar tabi bir ey olamaz. u halde ^seciyeli ol, seciye lzmdr, seciyemizi dzeltelim,, demekte filen bir kymet yoktur. Fakat muhitte ahlki umdelerin vuzuh ile tecellisine mani olan eytan kuvvetleri uzaklatracak tenkitler ve gene muhitteki ihtill, itia, intizamszlk tecrbelerinin izalesi dolaysiyle seciyenin hayatna messir olmak mmkndr. Szn ksas, fertteki seciyenin mukabili cemiyetteki adalettir. Adalet maer amirlerin ferd sultalara galebesi, ahs ve keyf emirler yerine gayr ahs umum emirlerin ikamesidir.

246 -

stidat bahsi
Gnn birinde bir gen geldi, orta tahsilini bitirmi ve yksek mesleklerden birine girmek istiyordu. Fakat bir trl kararn vermemi: "Acaba ben ne olabilirim? sualini soruyordu. Dier bir gn bir ocuk babas geldi, bu da muh terem bir zatidi: " Size bir mklm hal ettirmek iin geliyorum, Liseyi ikmal etmi bir kzm var. Byk mektep lerden birine girmek istiyor, fakat hangisine vereyim tayin edemiyorum. ocuum iin hangi meslei ve hangi mektebi tavsiye edersiniz? . dedi. Bu mracaatler ve bu sualler beni hayli dndrd. Bu gence u suali sordum: "Fakat siz ne olmak istiyorsunuz ? Aldm cevap u idi: "Bilmiyorum ki!.. Ayn suali ocuk babasna da sordum r. tt Ya kznz, kendisi ne olmak istiyor ? dedim . u cevab vermiti: "O da tayin edemiyor, ben de!..w Acaba bu sualler, cemiyetimizin husus bir safhay iaret etmiyor mu? Eski hayatta meslei intihap edenler babalar, analar idi, yeni hayatta ayn meslekleri bizzat ocuklar intihap ediyorlar. nk cemiyet, taksimi amele mazhar olduka ve meslek zmreler teazzi ettike eski ayile suretleride inhill ederek yeni ayile ekli zuhur ediyor. Tabiri dierle, ayilenin eski din, ahlk ve iktisad faaliyetleri daralarak byk cemiyete intikal ediyor. Bu srada ebeveynin ocuk zerindeki velayeti azalarak ocuk, bir ahsiyet ve muhtariyet kazanyor. Asr ocuklarn ayilelerinde kazandklar hukuk tarihi misallerle kabili mukayese bile de ildir. Hlsa, zamann ocuklar, muayyen bir yata kendi mesleklerini kendileri intihap mecburiyetindedirler. Fakat niin b gen ve bu kz babas bana veya size mracaat edip meslek soruyor? nk bu ocuk kendi kendilerine meslek intihap edecek bir kudrette deildirler. Halbuki asr gen, buna tabiyetile muktedir olmalyd. Fakat

247

bu kudretsizlik neden? Bu kudretsizlik phesiz, ki bu genlerin aldklar terbiyeden ileri geliyor. Marifeti nefs ve ahsiyeti ldren balca iki sebep vardr: Biri eski ayile terbiyesinin bsbtn menfi ve korkak yetitiren tesirleridir. Dieri mekteplerde fikr hayatn inkiafna engel olan ezbercilik ve ahs mesainin tannmam olmasdr. Ayile hayatnda arzu ettiimiz gibi uyank ve kendinden haberi olan ocuklar yetitirecek olan terbiye, basit bir iki fiilden ve muameleden ibaret deildir. Ebeveynin her fiili ve her muamelesi mutlaka mspet veya menfi bir tesir vcude getirir. Binaenaleyh bu gn ayile hayatnn yeni artlara gre tanzimi icap eder. Mektebe gelince burada en mhim vasta derslerdir. O dersler ki tarz tedrisine gre mspet bir zihniyet gibi vusta bir kafa da tekil edebilir... Tedrisatn bilhassa lisan ve edebiyat derslerinin marifeti nefs, tahlili nefs, istipsan nefs hususunda oynyca rol, hakikaten muazzamdr. Sonra tam ve temamiyet dsturuna muvafk bir tedrisat, tabiri dierle yalnz maddiyat, tabiiyat ve riyaziyata mstenit deil, edebiyat, felsefe, resim ve eliine mstenit bir tedrisat, mteaddit istidatlarn inkiafn temin edebilir. Bu deslerin msavat namna mdafaas lzmdr. Bir de demokrasinin en byk vazifesi istidatlarn hakkn vermektir. Ancak bu eraitle mstayitierin istidatla* rn semek myesser olacaktr. Demokrasi ve cumhuriyet inklb namna mektepte grmek istediimiz en byk tahavvl istidatlara hrmet etmek, istidatlarn inkiafna msayit faaliyetleri hazrlamak ve istidatlarn inkiafna msayit usuller kullanmak olabilir.

Seciye, itima bir mahsl


Merutiyet inklb bize muhtelif itima mefhumlar 16

getirdi. Hrriyet, msavat, uhuvvet, adalet gibi... Bu mefhumlar zihinlerde biri birine zt okuyan eylerdi. Fakat cemiyetin hayatnda birleemiyorlard. Mtefekkirler iin bunlar mahhaslatrmak elim bir tefekkr mcahedesi idi. Hakikat u idi: Din ile ilim, Saray ile halk zahidin telkkisiyle lik zihniyet bouuyordu.. Seciye terbiyecilerin en byk endiesi idi. Btn tefekkrlerinizin adesesini onun zerinde dolatryorduk. Biz byle yaparak bazan bir seciye psikolojisi, bazan bir seciye sosiyolojisi yapyor, fakat sedyenin kendisini icattan ciz kalyorduk !.. nk seciye psikolojisi bize seciyenin en mhim mmeyyizesi olarak ferd faaliyetlerde ittrad, seciyenin sosiyolojisi ise bize en mhim bir hakikat olarak iradenin itima meneini gsteriyordu. Bu ittrat Merutiyet cemiyetinde yoktu. nk bu cemiyetin messiseleri tezat halinde idi. Ezcmle Meihat maarifi tadil ediyor, gayr Trk unsurlar Trk samimiyetinin tabiatini bozuyordu... nklp pedagojisinin bu bitmek tkenmek bilmiyen davasn son defa ryet etmek lzmdr. Fert hayvan tabiati iktizas bir mbdi deil, bir muharriptir. Ayn fert muhayyilesi itibariyle halk ve icade muktedir deil, hezeyana mtemayildir. Ayn ferdin faaliyetinde irade ve terkip kudreti yerine insiyak, ve otomatizm vardr. O halde ferdin bu uzv kuvvetlerine vahdet, terkip ve ibda kudretini veren yksek ve hkim br mevcut olacak. Bu mevcut phesiz ki cemiyettir. Cemiyetin bu yaratc kudret veren tesiri ne suretle vaki oluyor? te seciye pedagojisinin btn mukadderat bu sualin hiline baldr. Seciyemiz itima varlmzn bir parasdr. Bu itibarla cemiyetimizin sadece bir makesiyiz. Ruhlarnzda vahdet ve kvam bulmak iin vahdet ve kvam olan bir cemiyetin hayatn yaam olmalyz. Ruhlarnz ikizlikten ancak ikizlii atm bir cemiyetin devaml ve ahenkli hayatiyle kurulacaktr. Yaratc bir muhayyileye ancak yaratmak ihtimallerini tayan bir cemiyet hayatiyle sahip olabileceiz.

249

Halbuki yeni trk cemiyetinin hayat bu gn bu artlar Jayizdir. O halde yeni trk neslinin seciyeli olarak teekklne hi bir mani yoktur. O halde btn mesele yeni bir cemiyetin tekkin beklemek deil, teekkl hlinde bulunan bu cemiyetin, yaratc olan hayatn btn feyz ve iddetiyle yaatabilmektir. nklbn kymetlerini tayan irfan, sanat, ahlk kaplarn geniletiniz ve bu kaplarn azlarn btn trk ocuklarna tamamiyle anz. Bu ocuklar yeni cemiyetin doru, iyi ve gzel nskundan mmkn olduu kadar ok isinler, yekpare, metin ve yaratc fertler olarak nevnma bulacaklardr.

Yokluktan varlk karm?!


"Yokluktan varlk ikrrm?,, bu suali byle bir fikir suali olarak akll bir adama sorunca: "Ne mmkn! cevabm alyorum. Ve ben bir bedaheti mnakaa etmek istiyen adam mevkiine dm oluyorum!... Halbuki maksadm kelime oyunu deildir. Bu suali bir de i lisaniyle sorunuz. Baknz ne garip cevaplar alnyor. Bir iki vakay misal veriyorum. Senelerden beri Avrupa'dan Trkiye'ye idhal edilen inaat resimleri vardr. Bir ev, bir iflik, bir deirmen ve sayire... Bu renkli resimleri ocuklar, makasla keserler ve u uca getirerek inaat numuneleri yaparlar Ben bu elencelerin terbiyev mahiyetlerine iddetle kaniim. Osun iin ocuu olanlara her zaman tavsiye ederim. Gnn birinde bir zat bana u szler syledi: ''naat ileri terbiyev deildir. nk bu nevi iler ocuu*mihaniki surette almya altrr. ocuk hazr numuneleri kesip yaptracana, kendi kendine icat etmesi lzmdr. Yedi sekiz yandaki ocuklarn kendi kendine icat etmesini istiyen bu zatin szlerindeki ilm mahiyet acaba nedir? Bunu dndm. Gene gnn birinde bir ilk mektep

mfettii bu hazr numuneleri kestiren bir muallime soruyor: " Ne yaptryorsunuz?!,, diyor. Muallim anlatyor: " Mevsim mnasibetiyle hazr bir soba* nmunesinini ocuklara kestiriyorum Mfetti itiraz ediyor: " Byle hareket etmek yanltr. Braknz ocuk kendisi icat etsin.. diyor. Gene bu muallim bir gn bana rasgelince soruyor: "Siz diyorsunuz ki mini mini ocuklar hazr numuneleri kesip yaptrsnlar, bylelikle istifade ederler, halbu ki mfetti Bey diyorlar ki braknz kendileri icat etsinler. Biz de ardk kaldk, nasl hareket edeceiz bilmem?!.,,. Bildiimizi ak sylemekle mkellefiz. lm bir mnakaa neticesinde kati bir hezimete urayncya kadar kanaatimizi muhafaza edeceiz. ocuk itimalemek iztrarmda olan bir mahlktur. Henz sylemez, anlamaz, ilemez.. Terbiyenin vazifesi ona dilini, ahlkn medeniyetini renmektir. Dil, ahlk, medeniyet ocuun icat ettii bir ey deildir. Onlar kendisinden evvel vcut bulmu messiselerdir. ocuk dnyaya geldikten sonra, hatta muayyen bir tekml devresine kadar onlar icat edecek deil, onlar olduu gibi kabul edecektir. Biz bunlar ocuklardan renecek deiliz, ocuklara bunlar biz reteciz. imdi istiyoruz ki henz itima rte vasl olmyan bu biare vahiler icat etsinler; fakat neyi ?! Medeniyeti mi ?! te ocuk buna muktedir deildir. Elma, armut aac da tomurcuk yapp meyva vermeden evvel bymek, bes'lenmek, mtemadiyen tegaddi ve temsil etmek ihtiyacndadr. Taklit olmyan yerde icat nasl olur?! Fakir kalan bir hafza zengin bir muhayyileyi nasl besler ?! Bu da bir ruhiyat hatas olacak: Braknz ocuk icat etsin; diyorlar! Fakt braknz ocuk evvel temeddn etsin; beeriyetin mirasn elde etsin... Cemiyete ayit olan sermayeleri, kazanlar cemiyet retmezse tabiat nasl verir?!. nk tabiatin mali deidir.

Istidaden zayf!
Geende ecnebi bir mektebin imtihannda donen bir ocuun vaziyetini tetkik ettim. Bu ocuun niin snftan dndn anlamak istedim. Bana bilvasta u cevap verildi : "Istidaden zayf olduundan!.. On be yarda bir gencin bir senelik hayat zerinde hkmn veren bu mektebin szn dnuyorum: stidat, kabiliyet, meleke, iktidar, seciye... bunlar mektep hocalarnn dilinde ve terbiye kitaplarnn sayfalarnda, her hangi musahabede yahut tenkitte gelii gzel kullanlan klielerdir. Bunlar ok kere mphem olduklar iin vazh ve kat'i fikirler gibi kuUmldtklar zaman ekseriya dallete, adaletsizlie sevkeden tehlikeli aletlerdir. stidatl diye talebesinin bir ksmn tevik ederken, istidatsz diye dierlerini ihmal eden bir mektepinin mesuliyeti u notadadr- Bu adam klsik kayidelerine ve ananevi usllerine ramen ocuun, umumiyetle insann tekml hakknda felsef, hi olmazsa canl denilebilecek bir tellk ki sahibi deildir. Onun nazarnda ikinci senede u muayyen malmat kazanmyan, arkadalarndan geri kalan ocuk istidatsz, kabiliyetsiz, yahut tenbel ve sayiredir. Halbuki tekml fikrinin bu gn en samim mradifi orijinalik fikridir. Bir ocuun tekml tekine benzemez ocuklarn tekmlleri arasnda kat'i bir muvazilik tesis edilemez, muayyen ve kat'i bir zek yok, belki husus zkIar vardr. Bir ok hilkatlerin mektep haricinde ve mektepten sonra inkiaf ettikleri grlmtr. Bir ok hilkatler de hayatn ilk devirerinde inkiaf etmemekle beraber daha sonra birden yaratc bir hamleyle inkiaf etmilerdir. Hele muayyen bir mektepte beenilmiyen bir ocuun dier bir mektepte takdir edildii ok kere vakidir. u halde nasl oluyor da bir iki lisan zararszca yazan ve okuyan temiz ve gzel giyinen ve muaeret kayidelerini tatbik ede-

9^9

bilen bir gence istidaden zayf diyebiliyoruz ?!. Haydi bunu diyebildik, nasl oluyor da birden onu snftan darya ata biliyoruz!.. Mektep ocuunun husus kabiliyetlerine intibak edebilecek gibi tedbirler alm mdr ? Mektep bir trl ocuu kavryamiyan erivesini biraz daha daraltm mdr? Hayr, istiyor ki ocuk mektebe intibak ettsin!.. Fakat bu nasl mmkn olur ?.. Terbiyeye memur olan ocuk deil, mekteptir. Mahkemede, kanunda aradmz adaleti mektebin ilerinde de aryahm . Mektebin zayf yahut kuvyetli, ehl yahut vah, fakir, yahut zengin btn ocuklar tekmln idareye mahsus bir bahe ve hocalarn bu nebatlara kar betbin ve bethah yabanclar deil, birer dikkatli bahvan olduunu unutmyahm. Froebel'in icad olan w ocuk bahesi hayali ne kadar beer bir hayaldir.

ok okumak
Bu serlevhann altnda "ok okumak m iyidir, az okumak m iyidir? gibi avamca bir suale cevap verecek deilim. Maksadm okumann yalnz okluunu, yalnz? kemiyetini l olarak kullanan telkkilere kar yazmaktr. Evvel unu ehemmiyetle iaret etmeliyim ki malmatn, grgnn okluu kadar akl hayatmz iin mhim bir sermaye ve azk olmaz ; yalnz bir artla : Bu unsurlar beynimizin dokunmasna karmaldr... En amel en ziyade mahedeye muhta olan tetkiklerde bile bu byledir. Mesel tarih, etnografya, nebatlarn ve hayvanlarn yalnz tavsifini yapan morfoloji bahisleri de byledir, Bu bahisler tabiatin kanunlarn arayp bulmak vayifesini tamadklar hlde bir mdekkik ve bir tespit edici mevkiinde yine ilm bir tefekkrdr, nk bir hkm ve muhakeme hissesi vardr. Kald ki biyoloji, psikoloji ve sosiyoloji gibi srf tefekkre, yani

253 mukayese ve istidlale istinat eden ilim ubeleri... Bunlar dorudan doruya tefekkr mevzulardr . Yalnz ok okuyan hatta okuduunu iyice hazmeden ve bylece muhtelif meselelerden bahseden bir itimaiyat farzediniz; byle bir zatin ne ilm bir kymeti ne de ilm bir rol olamaz. limden felsefeye geelim; ayn vaziyettir. Felsefe hayat yakut tekml dediimiz hi te sade olmiyan, dayima kark olan hakikat karsnda insann usul dayiresinde dnmesidir . Byle olduuna gre zek, kalp, irade, vicdan, mefkure, terakki... gibi ayn hayatn tecellileri hakknda yalnz bakalarn nakleden fakat felsefesi yahut felsefe gr olmiyan bir "ok okumusun kymeti ne olabilir ?!.

Maddiyatperestler ve yeni genlik


Bu memlekette bir ksm mnevverler var ki hak, ahlk, sanat... gibi ruh ve vicdan mevzular ayn suretle tezyif, ilim, fen, servet ve saman gibi haric ve madd mevzular ayn kafa ile tepcil ediyorlar!.. Siyasiyatta " Tanzimalk hayatta "Mihanikiyetilik , ahlkyatta "Menfeatilik,,, terbiyede " Fikircilik klna girerek kuvvetini ya eksik bir ilimden alan yahut ilmini yanl bir felsefeye saplyan bu mezhepler, madde ile ruh ve vicdan hakknda ayn galeti ruiyyetin esiridirler. yle ki madde halik, ruh ve vicdan mahlk, madde sebep, ruh ile vicdan netice sanyorlar, ve maddenin kat elleriyle ruhun, vicdann en harim eserlerine, zevke, ahlka tasallut ediyorlar; din bir intibah, ahlk bir buhran, siyas bir inklp, yahut bedi bir itiyak eklinde grnen fakat dayima batn bir tekevvnden haric bir teekkle doru seyreden - bu ruh ve vicdan inkiaflarna maddenin - dayima hariten dahile doru olanmihanik tesirleriyle mdahale ediyorlar. Akln hangi ee-

254 evesine girerse girsin, vicdann hangi mevzuuna kerse oksun, bu mezhebin en derin temeli - kelimenin en geni telkkisiyle - " Maddecilik ,,'tir. Avrupa'y kr krne taklitle memleketi islh etmek istiyen tanzimatlar, hayata hikmiyen kimyev bir hdise diyen hayatlar tekml srf muhitin kr ve tesadfi tesirleriyle izaha yeltenen tabiiyatlar, hayr ve er mefhumlarn ferd hesaplarla hlle kalkan ahlkyatlar, fikri, tahsili manev ve ahlk inklplara mebde bilen terbiyeciler bence hep bu mezhepten saylabilir. Maddeciler makult ve maddiyat dnyas haricinde ve akl ile ilmin maverasnda mevcut ve mstakil bir lemden, mahsusat ve maneviyat leminden haberdar grnmyorlar. Maddenin mihanikiyeti haricinde amel, ilmin muayyiniyeti haricinde nizam yoktur; kuvvan bir hakikat, gzle grlemiyen, aklla izah edemiyen, hesaba, tahlile girmiyen, kefe smayan bir hakikat yoktur diyorlar... Maddeciler ite bu mebdeden hareket ederek milletin vicdan duygularn, mefkureyi itiyaklarn bile tezyiften ekinmiyorlar: Mesel Trkn yaaynda iffetin en byk dstru olan kanaatine " miskinlik , btn akl ve irad tedbirler ve teepbsleri fevkinde kadere kar gstedii tevekkle " aciz , an ve hreti istihkar, fakat ezelyi, rahmaniyi takdis etmenin hiss ikrar olan mahviyetine " zillet , her trl klfet ve israftan azade olan hayatna " iptida diyorlar !.. Bu hkm nasl veriyorlar ? !. Kanaat, tevekkl, mahviyet... denilen hayat duyduktan ve yaadktan sonra irenerek'mi ? Hayr, evvel irenip, sonra dnerek !.. Maddecilik, kkleri hayatta o'myan her harici kuvvet gibi meyyidesini kalplerde, vicdanlarda bulamaynca akla, ilme tevecch ediyor: Tabiatte " vah hayvanlar . itima hayvanlar deil - idare eden kanunlara bakyor. " Hayat bir kavgadr, kavga, kav ile zayf arasnda bir gretir. Galebe kavinindir... diyerek kavgay, kuvveti atkdis, zayf, malubu takbih ediyor. Ayn.kafa ile madde-

255

cilik gz nnde olanlara ban eviriyor, " Srnenler iin lm saadet, geriye kalanlara hayat haktr. diyor!.. Bu itima akavetin tahribat bereket versin ki mnevverler sahesinde kalyor da halka giremiyor. Tahribat halkn akl selimine arptka maddeciler aryorlar. Nazariyelerinin rkln grmekten ciz olan bu insanlar rkl halkin hayatnda bulmak istiyorlar. O zaman merdut bir rk nazariyesine yapyorlar, btn geriliimizi kafa tasiyle izaha kalkyorlar !.. Hakikati halde maddeciler islh etmek istedikleri hayat seviyorlar m ? !. Sevmiyorlar, bu hayattan sadece ireniyorlar. Hasta, kangren bir uzva ameliyat yapan cerrahlar gibi, maddeciler de kendilerini istrar bir mevkide gryorlar, ameliyatn icras iin her iddeti, her cebri mubah sayyorlar. Maddecilerin zihninde u Anadolu kyls hasta, firengili, terakki ve temetdne asi, mtefessih bir mahlk gibidir !.. Btn siyasetlerinin gayesi hasta hayale kar nefret telkin etmek, halk bu enmuzeten karmaktr. Maddecilerin gayesi " Meden adam yetitirmekti. Meden adam, " Avrupa grm zat 'tir! Anadolu kyls ise - bir edibimizin tasvir ettii gibi - evvel emirde yalnz byklar tra edilmesi lzm gelen bir a yamadr!.. Maddeci bolulu Trkn bu saygszla kar isyannda medeniyet iin bir kabiliyetsizlik manas buluyor, ve " eek Trk! demekte tereddt etmiyor. Hatta avrupahlarm " Hasta adam dedikleri bu Trke o daha fazlasn sylyor: " Bitmi ! diyor, Trk yaamak kabiliyetini gsterdike " Hal yayor ! diyor. Trk yaamakta inat ettike " Acaba niin lmyor ! diye arp kalyor... Memlekette bir yeis dalgas gibi sratle yaylan bu tefekkr hastal meum neticeler dourdu. Bir kere halkle mnevverlerin aras ald. Halk mnevvrlere, mnevverler halke kar derin bir gayz duydu. Milliyetinden irtidat, vicdanndan istifa edenler grlmye balad. Maziye muhabbet, medeniyete husumet gibi telkki edildi. Hayat ve necat

256 -

hep mazinin inktamda arnad. Tarihin devamnda ise lm tehlikesi grld. Mill, mahall olan eylere kar husumet edildi. Yeni gayreti, eski nefreti deta bir din oldu. O derecede ki trke sylemek, trke anlamak, trke yaamak deta gleti. Btn bu ceryanm neticesinde seciyemizi tahripkrlk ve riyakrlktan ibaret bir tabaka kaplad... Maddeciler tekmln ieriden gelme bir ey olduunu bilmediler. Tekmln bir tahrik eseri deil, bir tekevvn mahsul olduunu farkedemediler. Terakki il gibi hariten rnga edilir, garb - kr krne - taklitle ark terakki eder, ilim yaylr, ahlk dzelir, zorla gzellik olur, sandlar; her kavmin dierine gre iyi kt, makul gayr makul, avrupa olmakla beraber lisan, bedi bir hayat, hlsa kendine gre bir oluu ve duyuu olduunu dnemediler. Trk milletinin de mstesna, orjinal bir ruhu olduunu, ve yine mstesna, orjinal bir medeniyet yaratabileceini, tarihin canl, zevkin, sanatin, ahlkn canl olduunu, canimin canldan, istikbalin ancak maziden, mefkurenin yalnz vicdandan doabileceini bir trl anlyamadilar. Bilkis ruhu, vicdan, kat, cansz bir ey gibi ezmek, bzmek, zihinlerdeki madde kahbiyle kalplamak istediler. Artk bu gnk genler u iki yoldan birini tutacaklardr : Ya maddeci kafasiyle maneviyat sahesinde ki tahribatmz sonuna kadar gtrecekler, yahut hariten dman gzyle grlen ve irenilen bu hayat btn samimiyet ve harimietiyle bir kere kavrayp nefret siyaseti yerine muhabbet felsefesi koyacaklar, hayat bir mhendis gzyle grecek yerde, bir sanatkr kalbiyle duyacaklar ve bir sanatkr akyla seveceklerdir. Genlik bu felsef inklab yapabilmek iin lzm ki her eyden evvel yabanc bir hayatn cansz mefhumlarn zihninden atsn, sonra tarihine katlansn, bu tarihi btn canl sadmelerinde ve yaratc hamlelerinde duysun, btn seyirleri ve zarureleriyle bu tarihi yaasn ... f Bu katlan ve dn ne maziyi para para

257

tespit eden mverrihin, ne de bu paralan zorla yaatmak istiyen mrteciin teebbsne, benzemiyecek, belki cani* mevzuun duyan bir sanatkrn, bir hayat ve tarih sanatkrnn seziine benzeyecektir. Bir sanatkr ki ahlkn, sanatn maziden beri ard aras keislmkesizin akp gelen nehrini duyacak, ayn nehrin dalgalar, elleleri kendi vicdannn derinliinden bu gn bile akp getiini iitecektir. Ruh, gerileyip gerileyip te canl mazisinden ald bu hzla ancak, zerinde ki riya ve irtidat kabuunu atp halin mtereddit gnlerinde mevut istikbaline atlyacaktr.

rmcek alan canbazlar.


Yksek cami kubbelerine elle yetimek, ayakla trmanmak mmkn deildir. Bir kere kurulup rldkten sonra bu kubbeler, altnda dolaan insanlarn temasndan uzak kalrlar ne gzel!.. Fakat rmcek denilen clz ve sessiz bir hayvan vardr . inadna gider kubbenin ta ortasnda sinekleri yakalamak iin a kurar! Aandan bakanlar bazen bu a kubbeye srlm siyah bir leke gibi grrler. Artk kubbenin gzelliini kirleten bu lekeyi temizlemek farzolur. Bu ii grebilecek adam, ne imam,, ne meyzin, ne de o gzel kubbeyi yapan sanatkrdr. rmcek alan, mahsus canbazlar vardr. Bu canbazlar bazen hayatlarm tehlikiye koyarak orta kandilin zincirine trmanrlar. Bazen de bellerinden iple balanarak kubbenin etrafndaki gezinti yerinden ileriye sarkarlar ve ellerindeki tavan sprgesini uzatrlar. te Bu vaziyetlerde rmcei almcya kadar kan ter iinde kalrlar, bu canbazlarln btn hayatlar byle rmcek almak iin kubbeden kubbeye trmanmakla geer... Onlara "filn kubbe nasl? diye so-

rulsa, "ok pis, ok kirli!.. derler. Ne kubbeyi yapan mimarn zevkinden, ne de kubbeyi tutan fennin hesabndan haberleri bile yoktur. Yerden krk elli metre ykseklie trmanan, yine o kadar bir derinlie sarkan bu zavalllarn kubbe zevki duymak, kubbe hesab anlamak kabiliyetleri sanki rmcek aiyle rtlmtr!.. Ne rmcekli kubbenin ne de rmceksiz kubbenin zihinlerinde bir manas yoktur. Yalnz rmcek ann kara hayali vardr . Nazarlarnda kubbe, ekmek paras kazanmak zaruretiyle rmcei alnmas lzm gelen yksek bir tavandr! te o kadar... rmcek canbazlar stanbul gibi kubbesi ok bir ehir iin pek lzumlu adamlardr: Eer onlar olmasayd, cami kubbelerini rmcek alar kaplard Fakat bir ka canbaz btn stanbul kubbelerinin rmceini almak iin kfidir . nk bir canbaz her gn bir yerde alsa senede yzlerce caminin rmceini alr; fazla olurlarsa a kalrlar. Onun iin her kei rmcek canbaz yapmakta fayda var m bilmem ?! Halbuki ressamlar, airler, mimarlar iin i byle deildir. Bunlar ne kadar oalsalar belki o derece hayrl olur. nsanlar byle mesleklere tevikte belki daha ziyade fay ide memul ola... Baz mnakkitler vardr, bu rmcek canbazlara benzerler ! Ne zaman yeni bir kitap, yeni bir mecmua ksa, ne zaman yeni bir fikir ortiya konulsa, ne zaman yeni bir kubbe rlse derhal altna gelip rmcei var m diye kubbesine bakarlar ! Bulamazlarsa kzarlar; zira geinmeleri o yzdendir! Bulurlarsa hemen kollarn svarlar, ya altndan, ya kenarndan eserin rmcekli yerlerine tenkitlerinin sprgesini uzatrlar !.. Bu mnekkkitlerin btn gayretleri filn kitabn, filn mecmuann, filn faslnda ve filn satrndaki filn kelimenin ve filn harfin manas, ekli, noktas ve yahu I bilmem nesidir!.. Bu tenkit canbazlarma sorsalar ki kitabn, mecmuann, manasndan, ruhundan, felsefesinden ne haber?!. Bu szden hi bir ey anlamaya-

259

rak ve dayima rmcekten bahsediliyor sanarak " Aman sormayn ok kirli, ok fena!,, derler. Gzleri harf, kelime,, iml, nokta alar altndaki koca bir lemi, maksat, mana, kuvvet lemini gremez. nk ne vaziferi, ne de idraklari asl fikri, ruhu, mefkureyi aramya m say i t deildir. Eer mnekkitlik bu canbazlarn zahmetinden ibaret olsayd dnyada gzel, byk, canl eser olamazd. nk her eser mutlaka kusurlu, hatal, ksmen rmceklidir. Kusuruz olan yalnz Allah'tr!.. Sanat eseri bir dokuma deildir ki her bir teli ayr ayr ekilip yoklansn. Her eser vcudiyle, ruhuyle yekpare, canl bir btndr. Ve btn gibi grlmek, yle anlalmak lzm gelir. Fakat denilecek ki bu nevi tenkitiler mcrim midir ? Hayr bilkis, mfit adamlardr. Fakat, dediim gibi, byle bir ka tane olursa btn bir ehir iin kfidir!... O da, bacaklar zincire tranacak kadar kuvvetli, kollan tavan sprgesini sallya^ kadar uzun olmak ar tiyle.. Gerisi?! Kuru kalabalk !..

Felsefe

Felsefe

263

Babn hakikatler
1912 senesi Mudanya karsnda Armutlu kynde bulunuyorum. Vapur Bozburun'n dolaamadmdan Armutlu limanna iltica etmitir . Ky dolamak istiyoruz . Fakat yolu bilmiyoruz . Tarlann kenarndan sekiz on yalarnda kk bir obana rastgeldik. ocua kyn yolunu, ka dakika uzakta olduunu, yiyecek, iecek bulunup bulunmadn sorduk. ocuk bize istizaha hacet brakmycak derecede ak ve kat'i cevaplar verdi. Kye vardmzda ocuun verdii btn malmattan istifade ettik . Bir iki gn sonra stanbul'a avdet ederken vapurda kamarotun olu olacak - yine sekiz on yalarnda dier bir ocuk bulunuyordu : yz, gz kark, kirli, alk salk bir ey!.. Elinde koca bir limon ayvas, gemirip duruyor ! yanmzda bir ka musev genci var. Deniz seyahati uzun srd iin canlar skld anlalyordu. ocua: smin ne ? diye sordular. Hi cevap vermedi. Tekrar sordular. Bir mddet yzlerine bakarak, manaszca srtt. Sonra ban nne eyip yine ayvasn, bu sefer daha diliyerek koparmya balad !.. ehirli ocuun bu yabaniliini grnce o kyl obani hatrladm. ehirli ananesinin bu irkinliine kar kyl ruhunun sadeliini tercih ettim, utandrmak, lakrd syletmemek, denek elde hayvan gibi srmekten ibaret olan ananevi usull terbiyemize isyan ettim. O tarihte intiar eden kitaplarmda hep bu miskinliin aleyhinde yazyordum. Byle bir maarife cehaleti tercih ederim, ocuklar mektebe gndererek sersemletirmekten ise, cahil brakalm, daha iyidir, diyordum!.. Bu gne kadar devlet ve milletin muammer olmasn bile mnevverlerin ilminden ziyade, halkn ruhundaki safvet ve bekrete veriyordum !.. Geri benim byle sylenmemi cehalet taraftar ve ilm irfan dman olduuma atfedenler oldu ! Hatta zrefadan biri bu " lim husumeti,,'nin tarihesini bile yazmya kalkt!.. Hi unut17

264 mam bir gn de fazl ve mdekkik tannm bir dostumla gryordum. Lkrd srasnda ltife olsun diye: Malm a, biz cehalet taraftaryz!. dedim . Bu zat gayet tabi olarak: Ayol halm ylesin?! dedi!.. Adamcaz gerekten inanm ve imdide hayret ediyordu... Nasl oluyor da byle bir adam cehalet propagandas yaptma kani oluyordu ?! Bunun sebebi o adamdaki mantktr. Kulland mantn vukuat kavramaa , takdire msayit olmamasdr. Ka trl mantk vardr, diyeceksiniz!.. Bence iki trl, hatta iki trl gr vardr, maksadm izah edeyim: te bir ehir, sokak, bahe, insan vcudu, iek... karsndasnz; bunu ya bir mhendis gibi tahlil ederek, yahut bir ressam gibi duyarak greceksiniz . Geri her ikisinde de gzn rol bir deil; mhendis iin, gz, bir alet, hatta bir gayedir! Mhendis iin, gze grnd gibi izmek, zaptetmek lzmdr . Fakat sanatkr iin byle deil: O hem grr, hem grmez ! Baz izginleri alr, bazlarn atar, bazlarn hafifletir, bazlarn da mbalealandrr. nk sanatkr bu suretle grdn izmek deil gz iin mekuf olmyan bir hakikata vasl olmak istiyor. Batin bir hakikat ... Sanatkr onu duyuyor, onu renge, izgiye sokmak iin yepyeni bir lem, ekiller, cisimler yaratyor . yle bir bedi lem ki hi bir hakikati tabiatinkine mutabk deil! u halde sanatkrn icat ettii tabiat, tabiatin kendisi deildir, belki kendi ruhunun tabiatdr . San'atkr ruhunu bu batini tabiat vasitasiyle ve bu tabiat vesilesiyle tecelli ettiriyor demek.. Siz sanatkrn resmini fotoraf ve mhendis gziyle tabiate ne derecede mutabk diye tenkit ederseniz, haksz olur . Ancak heyecan ve gzellik itibariyle kendi tabiatna ne derece mutabk yani manev dnyasn ne derece tasvir etmi diye tenkit etmelisiniz . Ne derece doru diye deil, ne derece canl diye.

265

nk sanat aleminde ifade edilen hakikatler uzunluk, ksalk, yeillik, krmzlk gibi madd, zahir hakikatler deil elem, strap, ahenk, itiyak., gibi manev, batini hakikatlerdir. Sanatkr bunlar sylemek iin bir lisana muhtatr. Bu batn hayat zahir bir vcude tutunacaktr, fakat o kadar.. Tutunduktan sonra bu vcudu yani bu renek ve izgileri taar aar. Kendi hakikatine kendi hakkna vasl olmak iin.. Hlsa tenkit, mevzua gre deiir. Mevzu nedir. Bir hesap, hendese mevzuu mu? Yoksa bir ruh ve heyecan mevzuumu ? Yazan, dnen adam, bu ister bir ressam, ister bir heykeltra olsun, neyi ifade etmek istiyor! Zahir bir hakikatimi, yoksa batn bir hakikatimi. Bu hakikat yaya, hesaba, akla taalluk eden neviden ise, akln manthn kullanmakta elbette haklyz. Deilse mikyas, miyar artk zevktir . Binaenaleyh zevke, sanate, hayata temas den bahislerde gz manasiyle ne kadar doru grd diye deil, kalp manasiyle ne kadar iyi duydu, ve duydurdu, ne kadar yaad ve yaatt., diye tenkit edebiliriz. Kabul edelim ki madde sahasinde hakikat " Doru olandr. Fakat mana sahasinde hakikat, iyi ve gzel olandr . Batl, yalnz irkin ile fenadr.

Tarih ve hayat
timaiyatlar derler ki: " tima hayat, bir takm anessiselerden teekkl edrr; din, ahlk, bedi... messeseler. Cemiyet olan yerde bu messiseler vardr, messesesiz cemiyet, messisesiz itima hayat yoktur. Her cemiyette din, ahlk, iktisat.... messiseleri o cemiyetin bnyesine gre bir trldr. Canl mahlklarn uzviyetlerine mutabk fiilleri olduu gibi, cemiyetinde itima uzviyetine muvafk messiseeri, vazifeleri vardr. Din, ahlk, iktisat... dediimiz me-

266

ssiseler, - yani tahasss ve tefekkr tarzlar - cemizetten cemiyete, yani cemiyet dahilinde de, devirden devire deiir. Bu deimenin aleti, " itima bnye denilen hakikattirtima bnye, bir cemiyeti tekil eden zmreler arasnda itima mnasibetin U biatidir. Mesel umumiyetle bu fertler arasnda ne gibi manev mabhetler, ve ne gibi madd tesantler vardr?. Fertler dank, kabilev bir hayatm yaayorlar, yoksa muhtelif iler ve muhtelif ihtisaslerle birbirine balanmm bulunuyorlar ? Fertler tarafndan vcude getirilen zmrelerin tedahl, tesand ne derecededir.? Btn itima hayatn mukadderat, fertlerinin ite bu tarz teekklne, cemiyetin bnyesine baldr. Bu bnye deimedike, itima hayata deiemez. Bir fert terakkiyi, teceddd ne kadar arzu ederse etsin ve bu uurda ne kadar alrsa alsn cemiyetin bnyesi deimedike, bnyeyi deitirecek inkplar olmadka teceddt hususundaki btn mesaisi ksr kalacak, itimaileemiyecektir... " tima bnye n gibi ilk uzv bir mebdein neticesi olan itima messiseler^ ve bu messiselerin toptan ifadesi olan itima hayat, ferdin keyfi, arzuyu hod yi klamaz ! timaiyatn bu hkmlerini dinledikten sonra birden bire kendimize, soracamz sualler udur: " O halde fert itima bir cebriyetin tarihi eametin kr krne esirimidir ?!. Ferdin iradeyi cziyesinin, ihtiyarnn cemiyet hayatnda bir kymeti, ehemmiyeti yokmudur ?!. Fakat bilkis, itimaiyatn iradndan karlacak doru netice udur: Kabile, airet, devlet... gibi her hangi bir cemiyet dahilinde yaplacak olan btn inklp teebbslerinin, ferd iradelerin hedefi, dorudan doruya cemiyetin bnyesi olmak lzm gelir. Bu bnyeyi tadil ve slh edecek mahiyette olan her ferd, irad hareket, cemiyetin hayatna messirdir. Fert, cemiyetine kar menfi kalmak vaziyetinden kurtulamaz!.. O halde evvel bu itima bnye nasl deiir, buna dikkat etmeli. Corafi muhit, beynemilel mnasebetler,

267

iktisad muameleler, muharebeler... gibi haric/ siyas sebepler; kanunlar, mektepler, tevelldat, vefiyat, sari hastalklar... gibi dahil, rzv sebepler; sonra o asrda ulm ve fnnun terakkisi, byk dinlerin zuhuru, kefiyat... gibi bsbtn cihanmul ve beer sebeplerle bu tahavvln mihaniki bir surette vcude geldiini farzedelim. Bu cebr eraitte bile ferdin iradesinin ve tabiatiyle zekasnn, heyecanlarnn mhim bir faaliyeti mevzubahs olmaktadr. Filhakika itima ilimlerin ve tarih tetkikatn bize nefiyettii ey ferdin iradesi deil, keyfidir. nk irade, iktidar ifade eder, iktidar ise imkna aslr, bir mefkureye koar!.. Keyfin tazammn ettii ekiller mevhumdur.. Cansz tabiatte cazibeyi arz, ziya, elektrik., gibi kuvvetlerin mevcut olmas, madde zerinde ki nfuz ve hakimiyetimizi selbetmiyor; dier bir neviden ve dier bir tabiat demek olan itima kuvvetlerin varl bu ihtiyarmz neden selbetsin ?! O artla ki sarfedilecek emek, bu kuvvetlerin de tabiatne,-kanularna uygun olsun. Demek ki mesele itimaiyat noktayi nazarndan mevzuu bahs ve mnakaa olan ferd idarenin vcudu deil, belki bu iradenin hedefi, istikametidir. Hlsa fert itima hayatta bir takm mukavemetlere maruzdur ve bunlar yenmek, amak vazifesiyle mkelleftir. phesiz bu vazifenin imkn, trl dnceler, muhakemeler, ilimler fenler ile yine phesiz, aksam ve anasr mehul, tahlil ve tarifi imknsz olan bin trl heyecanlar, batn mcahedelerle... Bilhassa byk yeis ve tereddt anlari vardr ki fert, hayatnn seyrine kar gelen hailleri ykmak, devirmek iin aramya, dnmye muhta olur. yle dakikalar ki byk, pek byk, gayret ve cesaretle almak ihtiyacn duyar. Bu ihtiya, her duyulmas lzmgelen arzu, ihtiras gibi, vicdanmzn en derin, en karanlk tabakalarndan kopup aklmzn en aydnlk yzne kar, byle olurken uurumuzu, btn benliimizi sarsar. Byce almaz, yenilmez zannedilen setlerin karsnda kalan fertlerin ve millet-

268 lerin hayat son derece esrarengizdir. Ruhlar ihtillci sadmelere, yaratc hamlelere pek msait bir zemindir: Bir air ki canl ilhamlarn sdracak lisan bulamyor; bir mimar ki muhayyelesinin dourduu ta ve demir iirini okuyacak bir meslek, bir mektep bulamyor; her hangi adam ki hayatnn nne dikilen koca duvar ykmak iin vcudnde takat, kuvvet bulamyor .. Dnnz bir kere, 'mle karlaan byle bir ferdin hals ve hrriyet iin ba vurduu are nedir ? Yine kendi ruhu; kendi akl, kendi vicdandr... Fakat bu sefer ruhunun en derin, en karanlk nok talanna doru.. Sanatkr, yahut kahraman, byle bir adam, ruhunun en gayri meur, en kuvvani nahiyelerine inerek esrareniz bir kuvvet ve kudret menba arar gibi dolar dolar, nihayet o yoldan btn mazisinin en uzak, en dik yokularna trmanr; br radde gelir, yle bir noktaya varr k artk itii su, hayat rmann suyudur. Vard yer, hayatn kaynadr... Teneffs ettii hava, hrriyet havasdr... Haricin nazarnda aikr bir irtica olan bu hareket, batnn zevkince kat' bir itildr. nk derinlemek ve gerilemek, lm amak zaruretinde olan bir hayat iin, en tabi, en selikav bir harekettir: Hayat geriliyerek, hzlanr, hzlanarak ta ileriler, istikbale atlar. Her terakki bir icat, her icatta maziyi kartrp yeni artlara, yeni ihtiyalara gre yeni batan vcude getirmektir. Ferdin hayatnda grdmz bu canl irticai aceba cemiyetin hayatnda bulmyormuyuz? Cemiyet te zaman zaman bilhassa byk bir hezimet ve atalet devirlerinden sonra hayatn, hrriyetini tehlikede grnce, geriye srayarak mazisini yoklamyormu ?.. Cemiyet mazisinin canl hatralarn kartrarak eski unsurlarla yeni eserler, yeni yeni messiseler vcude getirmiyormu ? !. Fertte hafzann ve garyi uur * hayatnn oynad bu rol, cemiyette aceba tarih ve sanat oynamyormu? Onun iin mesel Trklerin

269 bu gn tarih ve sanat eliyle mazilerini kartrmalar bir hayr nk bir hayat almeti deil midir ?. [*]

Maziye dair
Mverrih Ch. - V. Langlois ile Ch. Seignobos tarihi methal tetkiklere olarak yazdklar eserin sonunda: Btn ilimlerin kymeti, hak olmasna tabidir; tarihten de istenilen bunaktr, diyorlar. Tarih, ne Almanya'da olduu gibi, vatanperverlik hissini tahrik iin alet olmal, ne de bir takm muallimlerin zannettii gibi, ahlk hocal yapmaldr. Yalnz hakka hizmet etmeli, maziyi mazinin hayatn, messiselerini, olduu gibi, yani, btn iyilikleri, fenahklariyle, btn gzellikleri, irkinlikleriyle gstermelidir. nk tarihin hakik hizmeti mazinin hakikatim retmek, hakka hizmet etmektir . ki mellifin tarih ve tedrisat hakknda ki fikirleri aa yukar budur... Tarihin hayat rol hakkndaki tahminim, byk mverrihlerin fikrine zt deilse bile, tamamiyle mutabk da deildir . Fikrimce tarihin eseri, hakk retmek, hak ve hakikat fikri vermekten daha derindir: Bir milletin zihninde tarihi tedrisatn nfuz ettii tabakalar, zihnin hkm, muhakeme gibi nispeten sath ve kr olan tabakalar altndadr, hatta ruhun en mnzevi, en srr nahiyeleridir.. Dnelim, mazimizin en uzak, en kac hatralarn yokladmz anler hangi anlerdir? En mkl, haric tehlikiye en ok maruz kaldmz dakikalar deil midir. Bunun gibi milletin en felketli en buhranl dakikalar hangi dakikala rdr ? Varlnn tehlikelere girdii, byk savletlere davet
[*] Mefkure ile maznn mnasebetine dair olan bu yazlar 1922 ner etmitim- Mefkure ile mazinin munasibetini bu gn byle dunmeyorum. Yeni kanaatimi demokrasi ve sanat adl kitabimde izah ettiim gibi tarih ve terbiye ye dayir ner etmek zere olduum yeni eserimde de mevzubahs ediyorum.

270

edildii dakikalar deil midir ?. Bu dakikalardaki en tabi, en hayat faaliyet hangisidir ? Maziye, tarihe katlanmak degilmidir ?., Demek ki hayat, yeni bir istikbale namzet olduu ande canl bir irtica ile mazisine katlanyor. Bu mazinin sermayelerini, btn hatralarn, lezzet ve elemlerini, ne'e ve straplarn, muvaffakiyet ve inkizarlarn yokluyor, onlar eritiyor ve yeni bir hayat ekline dkyor. Bu taktirce tarihi uurun milletlerin bakas, istikbali noktay nazarndan gayet byk bir ehemmiyeti vardr. Tarih, yaratan, istikbale atlan hayatn hafzas, bu hafza ise o anlayn uurudur. Bir millet iin tarih tetkikat, tarih tahsil zevki uyanmisa, bu istikbal iin hayrl bir almettir. Yevm matbuattan bahyarak haftalk mecmualara, ilm eserlere kadar tarih neriyat inkiaf etmek istidadn gsteriyor. Dier cihetten maziyi tenvir iin alan husus teebbsler vardr. Nitekim geende rendim ki"Cemiyeti sofiye,, isminde tasavvuf merakllarndan, mrekkep bir cemiyet mevcut imi . Bu cemiyet bir zamandan beri tasavvuf tarihi yazdrmakla megul.. Tasavvuf, felsefemizin bir mazisidir ki mslmanlm en mahrem heyecanlarn mtalaya alr. Bu itibar ile tasavvuf bizim iin din halin bir mazisi, iptidas dr. Tasavvuf ve tarihi hakknda yaplacak her teebbs, halin en canl bir idrakma dokunacaktr. Bu teebbs iki ek'lde yaplabilir : Ya tasavvufun ve umumiyetle hayatn tarihini yazmak, yahut bu tarihi retecek vesikalar tesbit etmektir. Bu gn hangi mevkide bulunuyoruz? Mazimizin hakikatine bizi gtrecek olan eserler ister bir yazma kitap eklinde, ister bir mescit harabesi halinde olsun, hep yanmya, yklmaya mahkm bulunuyor!.. Bu yanma ve yklma tehlikesi karsnda, hayatn mazisine muhabet edenlerin her ii, her eyi sadece " kurtarmak maksadna dnmelidir. Onun iin bir tasavvuf tarihinden evvel, mutasavvflarn yazma kitaplarn, bir mimari tarihinden evvel, harap olan camilerin, emelerin, mazinin tasvirinden evvel, vcudunden

271 -

baki kalan eserlerin muhafazas.. Artk bu vazife kimlerindir, takdir edilsin!..

Bergson'un felsefesine dayir


Mill Harektn henz balad tarihte idi. (Akam)'da manev kuvvetlerin hakikatinden ve yaratclndan bahseden bir iki makalem kmt. Birgn, arkadalarmdan biri : u Nedir bu yaptnz ? mistisisme gidiyorsunuz!.. Memlekette ilim aleyhine cereyan olacak dedi. Ve kendisinin mistiissme aleyhinde yazacan syledi. Ben sadece Bergson'culuk cereyann kasdediyorsa bu felsefe ne zannetlii gibi ilim aleyhtar ne de mystik bir felsefe olmadn syledim. Ve bizzat Bergson'un eserlerini okumasn tavsiye ettim. Arkadam o zamana kadar Bergson'u okumadn itiraf etti. Bu tesadf, bu muhavere tekrar gsterdi ki bir feisefenin bir memlekette, anlalmas iin doru olmas, hatta ak bir lisanla yazlmas kfi deildir. Her halde doru telkki edilmiye msayit bir muhitte intiar etmesi doru telekkiye msayit dimalara ekilmesi lzmdr. Nitekim fikr terbiyesi olmyan bir memlekette ilmin telkkisi, ilmin kymeti ne olabilir ? Bedi terbiyesi iptida olan bir memlekette bir Wagner, bir chopin neden takdir edilsin ? Yeniyi kabul ve temessl hazrl yalnz ilim ve sanat iin deil, felsefe iin de lzm deil midir ? O halde her memleket, her devir, her felsef telkkiye msayit olmad gibi, her okumu yazm ve bir az dnmiye alm olan insan da her felsef bir telkkiye hazrlanm deildir. Felsefe ile devir, feylosofla onu okuyan mtefekkir arasnda her eyden evvel canl bir mnasibet lzmdr. O mnasibet ise muhabbettir. Devrimizin ruhunda ve bizzat ruhumuzda yeni felsefeye - nasl ki yeni bir ilim ve sanat

272

telekkisine kar - bu muhabbet olmadka onu anlamak gtr, nk yeniyi anlatan, bizi yeniyi, anlyacak vaziyete koyan her eyden, her talim ve tahsilden evvel bu duygu, bu muhabbettir. Yeniyi anlamak iin yaptmz her trl tahlil ve mukayeselerin altndan bu canl alka tesss etmek sayesindedir ki yeni felsefenin kalbighna vasl oluruz. O zaman bu felsefede zahiren garip ve mtezat, grnen bir ok hkmlerin canl bir vahdet iinde eridiini gcrrz. Alelade zamanlarda bile karnzdakinin meramn anlamak iin yaptmz hamle dahi katiyen bundan baka bir ey deildir. lemi hariciye ayit bir mevzuun, mesel bir binann, bir hayvann yahut bir insann, canl cansz bir manzarann acizleri, noksanlar ve tezatlar maverasnda dolaan manay bulmak ve onu yakalamak iin sanatkrn ald geri hayat, samim fakat l-akl vaziyet dahi bunu gsterir. Sanatkr bu suretle eyann paralarna deil, belki ruhuna, manasna vasl olur ki bedi odur. Yeni bir sanati, yeni bir hayat eserini de anlamak iin bylece samim bir idrke muhtacz. te Bergson'un felsefesine ayit balca itirazlar muhabbet sz ile ifade etmek istediim belki de temamiyle ifade edemediim, nk lisan ile temamen ifade edilemiyen samim bir idrkin noksanndan ileri geldiini zannediyorum . Zira Bergson'un eserlerini canl bir alka ile ile tekrar tekrar okumu olsayd ve bu feylosofun dediinden ziyade demek istedii sezilseydi, hususiyle yoktan vcude getirir gibi grnen eserleri melllifin alkas ile yaansayd BergsoncuUk ilme mugayirdir, mistisismedir, gibi itirazlar dermiyan edilemezdi. Filvaki idrkimizi bu feylosofun idrkiyle birletirdiimiz zaman felsefesinin fikir lemine balca iki istikll davasiyle girdiini gryoruz: bunlardan biri felsefenin mevzuuna, dieri usulne dayirdir. Btn Bergson felsefesi bu iki iddiann istiklline ve yeniliine dayir ilhamlar ve ispatlarla doludur . ok kere

feylesofun limin iini tekrareden bir alim farzetmiler; bazen de feylosofu alimin ve felsefeyi ilmin dman sanmlardr . Bergson'a gre felsefe ne ilme aynen mutabk ne de ilme bsbtn mugayirdir . Belki felsefe ilmi kavryan, fekat yine bu ilmi taan bir nevi ilimdir . Asl ilim maddeyi ve ilim dediimiz, hakikatlerin ancak cemiyetlemi ksmlarm tetkik edebilir . nk ilim bir alet, sahibi bir mhendistir. lmin melekesi olan akl, hakikatin bu kabili mukayese ve muhakeme olan kat ksmlarn yakahyabilir. .Hakikatin bu ksm ilim iin tecrbe sahesidir, Hikmet kimya, hayatiyat, ruhiyat ve itimaiyat dediimiz ilimlerin mevzular hep bu tabakann sekenesidir. Halbuki insan uuru iin tecrbe sahesi sadece ilim sahasinden ibaret deildir . Madde ve hayat, imknlarna yalnz hakikatin yzne serpmemitir. Madde ve hayatn yzn tenvireden mihanikiyet ve muayyeniyet tabakalar altnda yle taviyet ve hrriyet nahiyeleri bu nahiyelerinde yle hr ve tabi sekenesi vardr ki bunlar hendesemizin, hesabmzn ekillerini' hassalarn taan mevcutlardr. Onlar akl gznn grmesine imkn yoktur. Fakat zevk ve hats dediimiz kalp gzyle grlebi~ lirler. nki nebatat ve hayvanata orayarak btn kinat dolaan hayat rmann son yata bizim ruhumuz, vicdanmzdz. Feylosofun "moi fondamentalw dedii batn ene bu tahtan cereyanlarn arzdr. nsan iin byle batini bir tecrbelerin kabiloiduuna delil ite hakikate tahlil ve mukayese etmeyerek vasl olan sanattr. Sanatkrn ii mevzuunu lmek, bimek, dier mevzularla mnasebetini bulmak ve onu akl mefhumlar, cebr lisanlarla ifade etmek suretiyle ilmin faaliyetini devam -ettirmek deil, bilakis ilmin giremedii nahiyelerde alarak mevzuunun vahdetini brakmak ve onun ekli, cismi deil, manay ifade edebilecek bir lisanla ifade etmektir. Hlsa sanatkrn vazifesi ne'e, iztirap, gzel, irkin, ha-

fa

074

I *x

met, azamet kelimeleriyle ifadeye altmz fakat bir trl ifade edemediimiz btn lemin sekenesini bulmak ve onlar haric leme kadar srkleyip mer bir hale getirmektir. Fakat sanatkr samim, ruh bir eneyi ifade hususunda yalnz temsilci bir vazife gryor. Acaba feylosof iin sanat yolundan daha ileriye, fikre kadar gitmek ve sanatin temsillerinden daha fikr olmak zere ifadeler bulmak mmkn olmaz m ? Sorulacak ki felsefe bu faaliyetinde iime muhta deiilmdr; fakat felsefe iin ilim basamaktr. Feylosof bir fizik alemi olan ilme basarak bir metafizik lemi olan felsefeye athyabilir. Nasl resim ve heykeltralk gibi sanatler asl terkibi mevzularn bulmak iin bidayeten bir takm tahlillere muhta oluyorsa, felsefe de asl mevzuunu kavramak iin bidayeten bir takm tahlillere muhta olacaktr. Sanatkr hayata ve manasna vasl olmak iin evvel bu hayat ve manann tutunduu maddeyi ve ekli bulmak, anlamak mecburiyetindedir. Onun iin her tasavvurun meur ve ya gayr meur bir tahlili vardr. Her ressam manay ifade etmeden evvel az ok ekli taklide balar . Faaliyetinin bu safhasnda sanatkr maddeyi tetkik eden lime yaklar . Fekat sanat bu tetkikte kalmaz . Buna tutunarak daha ieriye girer ve manaya doru ilerler. Asl bedi faaliyet ite bu batini lemde olur. Sanatkr gibi feylesof ta asl mevzuunu kavramak iin bir takm tahlillere muhta olacaktr. Ona bu tahlilleri veren ve feylesofu hakikatin evvel souk yz ile temas ettiren vasta ilimdir. Hakik felsefe hakik ilmin mabaddr. Onun iin feylesof ilim vasitasiyle hakikate temas temin ettikten sonra sanatkr gibi daha ieriye girer ve alimin dank mtalalarna hep birden menba tekil eden bir, btn ve canl merkezini, hayat ve fevza merkezini bulur ve grr ki btn o hdiselerin anas, hayatn bu scak ve zaman zaman infilk eden burkandr. O halde felsefenin ilim tabakalar altnda arayan bir gz, alan bir akl vardr. Ruhun

275

karanlklarn delen nur, bu gzn nurudur. Hayatn srlarin kefeden meleke bu akln melekesidir . Bu byle anlaldna gre Bergson'un felsefesi ile ilmin mutalar arasnda nasl taarruz olabilir?!.. Bilkis tesant vardr . Bergson felsefesi ilmin brakt yerden balyor ve ilmin ryetlerini vahdete irca edecek olan asllarn bulmak zere derinleiyor, yani ilmin mutalarn belediyor . u taktirce felsefe ilme nazaren mstakil bir mevzu oluyor. lim hakikatin kabili mahede, kabili mukayese ve kabili muhakeme olan sathn tenvir ederken felsefe ayn hakikatin bilkis yalnz kabili tahadds, kabili tasvir ve kabili telkin olan umkunu kefediyor . lmin de, felsefenin de mevzuu hakikattir. lmin mevzuu tastik hakikat, felsefenin mevzuu kuvvan, dinamik hakikattir. u halde ilim sanatten ziyade hirfete, felsefe ilimden ziyade sanate yakndr diyebiliriz yine byle anlaldna gre felsefenin usl ilmin usulnden baka olduu grlr. lmin akl vastasiyle maddeyi ve ya madde gibi grd hayat tahlil,, tasnif ve mukayese ediyor; mabih olan unsurlarn ayryor . Halbuki felsefe hakikatin ksr gibi kabili tecezzi olmayan kuvvan ksmn btn ve canl olarak gsteriyor, daha dorusu duyuruyor . lmin melekesi akl usl tahlildir . Felsefecin melekesi hats ( intuition ), usl terkiptir . imdi insan bu felsefeye ilme mugayirdir demek iin anlamam olmaldr. "Mistik,, demek iinde " mistik kelimesine mspet telkkisi haricinde menfi bir mana vermi olmaldr. Filvaki ilm nazarlardan uzaklaan, batini ryetlere vasl olan her idrk az ok mistiktir; yani derun, batini, kuvvandir. Nitekim her sanat te bu mana ile mistiktir. Sanat ve felsefe iini bu mana ile mistik olmak kendine sadk olmak demektir-

276

Taklit mi, hazm mi ?!


Dn Smmer palast'a Strasburg'lu msafirlerimizle ehremini Beyin ziyafetinde bulunuyorduk . Mu safirlerimiz arsnda ayan dikkat mnevver zatler vardr. Hemen bahis maarif tekiltmza intikal etti. Hususiyle ilk tahsilin mecburiyeti memleketimizde tatbik edilip edilmediini, liklik meselesini, kadnlarmzn itima hayattaki mevkilerini ve intihabata itirak edip etmediklerini.. hep sordular. Bu zatlerdan biri tara maarif tekiltmz hakknda malmat istedi . Ayn zat Fransa'da olduu gibi Trkiyede akademi mntakalar vcude getirilmesi hakkndaki fikrimi soruyordu. Ben bu tekiltn memlektimizde taraftarlar olduunu ve yeni yapmakta olduumuz maarif kanununda bu esas kabul ettiimizi syledim ve bunun aleyhinde bulunanlar tarafndan mfrit bir merkeziyet itiraz dermiyan edildiini sylediim zaman muhatabm gi'ld . Buna aksiyle itiraz etmek daha kolay olduunu syledi ve Fransa'da olduu gibi Trkiye'de de mill ve hars vahdetin emniyet ve selmeti iin bu mntka fikrini kabul ve tatmin etmekten baka are olmadn syledi .. Bundan sonra misafirler muhtelif frsatlarla ve muhtelif tabirlerle Trkiye'de vukua gelen siyas ve itima inkilplann harikulade mahiyetinden ve Gazi Paa Hazretlerinin mstesna ahsiyetlerinden bahsettiler. Aralarndan biri " Trk kavmi dnyann mstayit kavimlerinden biridir dedi. Demek istedi ki : Trk filn falan kavim gibi terakkiye gayri mstayit deildir. Bu fikir etrafnda biri az mnakaa oldu. Hilkaten ve hayaten terakkiye mstayit olmiyan kavim var mdr?.. Kavimlerin terakkisinden de tedennisinden de mesul olan messiseleri deil midir ?.. Terakkiyi de, tedenniyide icap eden din, ahlk, hukuk, iktisat, sanat., gibi messiseler, itima vakalar de:il midir ?.. Trkn terakkisine bir mani varsa bu kafa

277 -

tasiyle .dimann hceyreeriyle deil, tarihiyle, messisleriyle alkadardr. Bu dava etrafnda hayli konutuk. Nihayet bahis mektep ve tedrisat notayi nazarndan Fransaya intikal etti . Ben dedim ki: Mektep ve tedrisat Fransa'sn doru olarak anlamak iin hi olmazsa bir sene onun ilk, orta, yksek, umum, meslek, salim gayr salim mekteplerinde yaamak ve bu mekteplerin hlile hemhal olmak lzmdr. Ben bu tecrbeyi yaptm. Fransadaki kat'i mahedelerimin verdii salhiyetle diyorum ki: Fransa Usan, edebiyat, felsefe, yaz, tedrisat itibariyle dnya zerinde birinci derecede bir raemlikettir . Hi bir memleket bu dersler hususunda Fransz muallim ve mderrisler kadar hedeflerini vazh bir surette tayin ve usullerini psikolojik esaslar zerine vazedememilerdir. Onun iin bana Fransa'nn maarifini tarif iin zlmeyiniz. Misafirler bu szlerden ok memnun oldular. Bahis, dier memleketlerin maarif hayatna intikal ettii zaman Almanya'dan tebahhur ve snarri tedrisat notasndan, Italyadan sanayii nefise vatn olmak itibariyle, ngiltere'nin spor ve " selfgovrenment,, topra mevkiindeki hakimiyetinden bahsedildi. O halde , dediler, siz Fransa'dan lisan ve edebiyat dehasn, Almanya'dan iktisat pedagojisni, Ingiltereden ferdiyet harsini alnz, ve bunlar birletirerek asr bir terbiye ve maarifin sasn kurunuz . Mbahasa esnasnda pek munsaf davranan Strosburg lisesi mdrne u cevab verdim: Evet her kes bize buna yakn tavsiyelerde bulunuyor; Avrupa memleketlerini mtehasss olduklar cihetlerden taklit ediniz , diyorlar! Bu fikir ve itikat teden beri bizim bir ksm mnevverlerimizde de vardr . Bu mnevverlerimiz derler ki : " Avrupay rehber ittihaz edelim, fakat Avrupamn iyi taraflarm alalm, fena taraflarn almayalm . Bu tavsiyeleri biri birinden daha makul ve mantki olabilir. Fakat hepsinin esas udur: Medeniyet para para unsurlardan uradan buradan alnp eklenmesiyle teekkl eden bir halitadr. Mesel

278 Fransa'dan vuzuh vemantk unsurunu, Almanya'dan teknik unsurunu, ngiltere'den hrriyet ve ferdiyet dehasn alan ve tophyan Trkler bunlar yan yana getirmekle kendilerine mahsus bir tarz ve ekil icat edebileceklerdir!., Fakat hayr! Bualma icat ve ibdan srlarna mugsjic'ir terakki hi bir zaman bu yan yana getirip elemenin mahsul olamaz. Eer yle olsayd siz Franszlar hkim olduklar noktada Almanlar, keza ngilizleri, ve btn byk milletleri taklitte tereddt etmezdiniz!.. Bir itimaiyatnzn, profesr Bougle'nin dedii gibi, Fransa vazh fikirler ve mantk memleketi, italya sanayii nefisenin arz mevudu, ngiltere ise " Selef Governemnet memleketidir .. ktisad hayatta olduu gibi hars ve manev hayatta da her milletin dehasn tebarz ettirecek itima bir taksimi amel mevzuubahs oluyor. Bizim yeni bir medeniyeti nasl icat edeceimize gelince Trkler yalnz u veya bu milleti deil, btn milletleri grmeli, hatta yaamal, en samim ve en derun bir tarzda fakat hi birini hi bir eyi mihaniki olarak taklit ve kabul etmememeli - bittabi insan ve beynelmilel olan esaslar baka - ve sonra kendi memleketlerinde iin gerisini akli selime, hatese brakarak samim bir faaliyetle icada almaldr. O air gibi ki btn klsikleri okumu ve zamann btn sanatkrlarn tanmtr; fakat eseri kendinindir. Zira kendi ruhunun ve kendi samimiyetinin zadesidir. Szm bitirir bitirmez muhataplarmdan biri u ksa cevab verdi: Evet, taklit deil, hazm, hazm !..

imdilik! Fenam?
Sakarya harbi esnasnda Tokat'tan geiyordum. " Size Darlmuallimini iptidaiye binasn gsterelim,, dediler... Han

97O

gibi karanlk ve dar bir yere girdik. Bu karanlk binann ryen demelerini deitiriyorlard,.. Darlmuallimini ptidaiye binas dediiniz yer buras m ?! dedim. imdilik !.. Fenam ?.. Dediler. Bir ka sene evvel Derlfnn binas olan Ziynep Hanm konann nnde asar atikadan olan ssl sebilin yannda tahtadan bir belediye kulbesi yapyorlard. Birine sordum : Bu nasl belediye kulbesi ?!. imdilik!.. Fenam ?.. dedi. Bu sz beni senelerdenberi sinirlendiriyordu. Bu defa arma komisyonu mnasibetiyle Ankara'y ziyaret ettim. Yukar Ankara'da byk ta binalar yaplrken yeni Ankara'da mukavva atolar gibi yaplan ufack tefecik evleri grdm. Arkama dedim ki: Yeni ehir mutlaka bu dzlkte teekkl edecektir. Yeni ehri vcude getirecek olan en mhim binalar bu husus meskenler, ayile evleri deildir. Asl cemiyet mesieleri, ilim, ve ticaret evleridir ki bu byk ehre husus bir sima verecektir ... Bn evlerin hli nedir ?.. Arkadam k cevab verdi : ehremaneti bunlar yersiz kalan ufak memurlar iin yaptrd. imdilik ! Fenam ?.. Hayr, hayr ... " imdilik ! Fenam ? !. dsturu doru deil... Bu kanaatin altnda yatan zht bir kymet var. " imdilik ! Fenam ? .. Biz bir gebe kavim ve bir kabiyle deiliz... Bizim senemiz, on iki ay deildir, mrmz yapraklarn mr deildir... Biz bir milletiz. Ve bizim hayatmz yalnz ebedlikle llebilir. imdilik diyenler bu bykle inanmyanlardr. Onlar fenaya, faniye itikat ediyorlar, biz ise bakaya, ebedlie inanyoruz... imdilik dsturu yanltr, imdilik dsturu fenadr. Yeni Cumhuriyetin ehirlerini vcude getirirken ve binalarn yaparken " imdilik ! dimeyiniz. Hakknz yoktur. Cumhuriyet hayat siyasetinin dsturlarn ebedilikten ve cidalden alrken siz 18

280

imar siyasetinizin dsturlarn zhtlikten, kanaatten almynz. Ey imarclar! Milletin hayat iin kullanacanz lleri fani olan hayatnzdan almaynz. Bu l, olsa olsa, mefkurelerin hayatndadr. Trk hayatn kurtaran insan mcadelenin mikyaslarn saatlerden, gnlerden ve senelerden alsayd yer yznde Trk kalmazd. Milletin ebd hayatna kayil olunuz. Her ii milletin ebed olan hayat, mstakbel ihtiyalar iin yapnz. " imdilik! dstrunu gmnz. " Yarn iin ve ilelebet iin ... dstrunu alnz. Her fani, her zayii eyin adna " Fena diyiniz. yiyi yalnz ebedlikte ve bakada araynz.

Sanat ve felsefe
Bir felsefe sistemini bir sanat eserine benzetmek kadar uygun bir tespih olamaz. nk felsefe sistemi de sanat eseri gibi bir nevi " terkip ,,'tir. Her sanat eseri bir takm renkler, izkiler, cisimler veya seslerden teekkl eder her felsefe sistemi de bir takm fikirlerden, muhakemelerden, hayallerden teekkl eder ... Sanat eseri bir takm unsurlardan teekkl etmekle beraber, onu vcude getiren faaliyet bu unsurlarn " gelii gzel karmas deildir: belki " husus ve manal bir tarzda imtizacndr... te sanatkrlarn asl icad bu manadr. te felsefe sistemini de vcude getiren fikirlerin, hayallerin " yan yana gelmesi deil, bunlarn " bir manaya, mutlak fikirlere dellet edecek surette birlemesi, anlamas ,,'dr... ki nevi terkip arasnda yalnz u fark vardr: Sanat eserinin ifade ettii mana bedi bir kymettir. Sanat ancak hayale kada varr. Halbuki felsefe eserinin ifade ettii mana fikr bir kymettir, felsefe en mcerret mefhumlara kadar varabilir ... u hlde sanat te, felsefe de haric lemden, maddeden,

281 fikirden, ilimden aldklar unsurlarla bir takm yeni yeni kymetlere vcut veren orjinal eserlerdir. Ancak bir sanat eserini sanat eseri yapan asl hakkiat ne mracaat ettii izgiler, ne de talardr; belki sanatkrn hayatndan ald ve izgiler, talar vastasiyle ifade edebildii manadr. izgiler, talar sanat eseri iin nasl bir vasta ise, fikirler, ilimlerde felsefe sistemi iin sadece bir vastadr. Sanatkr gibi feylesof ta bunlar yalnz vasta olarak kullanr. Halbuki alimin ii bunun aksidir: lim; unsurlar vastasiyle kac manalar ifade edecek yerde hi bir manas olmyan cansz maddeleri paralyor, onlar hesap ve istifade edilebilir bir takm basitlere ayryor. lim, sanat ve felsefe gibi tabiat duymak veya anlamak iin almaz, sadece grdn u kayt ve izah eder, bir hdiseyi dierine balar. lim yalnz " nasl lyor ? sualine cevap verir, fakat " nedir? sualine cevap vermiye uramaz. Sanat ve felsefenin terkip iliine mukabil ilmin fiili tahlilcidir. ki faaliyetin istikametleri, gayeleri de ayrdr: Hatta bir sanat, ilme mutabk, bazan mugayir de olabilir. nk sanatin vazifesi haric lemin eyasn, manzaralarn doru retmek deildir. Nasl ki felsefenin vazifesi kinat hakknda - ilmin yapt gibi - mspet fikirleri, afak hahikatiari bildirmek deildir. Bir felsefe sistemi ilme mracaat ve ilmi istimal etse bile dorudan doruya ilmin kendisi deildir. imdi bir ilim eserini, bir ilim adamnn davasn anlamak iin mracaat edilecek usul phesiz ki tektir: Zeky bu esere tatbik etmek, eseri paralamak ve parasn bin trl tecrbe etmektir. Nihayet haric lemdeki eniyete mutabakatn aramaktr. Halbuki bir sanat eserini anlamak iin mracaat edilecek usul, bunun ayn deildir. Sanatkrn eserini paraiyacak yerde toptan kavramak, anlamaktan ziyade duymak lzmdr. nk burada ilmin eserinde olduu gibi izkileri, ekilleri, cisimleri ayr ayr tahlil etmek deil, asl bu unsurlarn vcude getirdii ahengi,

282 derun lisan kefetmek lzmdr. Sanatkrn eseri ilmD eseri gibi anlalmak istendike anlalmaz bir hie gelir... Bir felsefe sistemi bir sanat eseri gibi mtala edilmek lzm gelir. Yani ilim eseri gibi zek ile tahlil edilecek yerde bir sanat eseri gibi kalp ile duyulmaldr. Felsefe eserinde anlalmas lzimgelen mhim hakikat fikirler* hayaller, cmleler deil, fyelesofun telkkisi, " kinat gr tarz ,,'dr. Bunun iin eseri paralamyp toplamak, toptan kavramak lzmdr. Her eniyetin vahidi kendinden olur. Madem ki ilmin mevzuu olan madde ile sanatn ve felsefenin mevzuu olan mana ayr eniyetlerdir, onlarn anlalmas iin kullanlaca vahitlerin de ayr cinsten ve kend| cinslerine mutabk eniyetler olmas zarurdir. lmin melekesi " zek sanat ile felsefenin melekesi " hats,,'tir...

Basitilik
Memlekette bir snf vardr ki ayn zaaf, ayn noksan ile malldrler. Bunlar basit grldrler. Basit gr ne demektir ? Mesel memleketin maarifini, mektep ve terbiye tarzn slh sevdasnda olan alelade mnakkitleri nazar itibara alnz. Bunlar senelerdenberi: a ky ve mektep ! demilerdir. Tkrk kyleri iin mektep istemek kadar meru bir hareket ne olabilir ? .. Fakat bir de bu istediklerinin menelerini, sayiklerini yakndan tetkik ediniz. Greceksiniz ki onlarn nazarnda " mektep yalnz mektep deil, ky iin her eydir. Onlarn nazarnda bu mektep siyas, asksr, iktisad, ahlk btn teceddt ve tekemml hareketlerinin hlsa, ideal bir hayatn yegane, ve asl mebdeidir... Ayn adamlar, trk kyls, imparatorun askeri, kabitlsyonarn esiri, stma mikroplarnn hastas iken de helas iin yalnz bu mektebi istemilerdir. Demek ki " Halk iin mut-

283 -

laka bir mektep, istiyen bu adamlar itima hayatn esasl zaruretlerinden ve mektebin cemiyet iinde ki hakik vazifesinden tamamiyle habersizdirler. Sonra ahlk hayat sahesine giriniz. Bu adamlar " iyi ahlk isterler. Hatta " garp medeniyetinin iyi adetlerini alp ta " kt olan adetlerini onlara brkmak isterler!.. ok . kere "tesettr,, gibi ne ahlkla, ne de ahlkszlkla, dorudan doruya bir mnasilaeti olmyan kyafet ve tuvalet meselelerini bile samim olarak bir namus ve iffet meselesi gibi telkki etmekte inat ederler... Demek ki bu adamlar ahlk kymetlerin eniyeti, tahavvlleri hakknda yahut ayile ve kadn rfleri hakknda hakik denilebilecek hi bir fikre ve kanaate de malik olamamlardr. Basit grllerin bir ksm da vardr ki memlekette fuzul gayretkelik vazifesini ifa ederler. Nerede bo ve avare bir insana rasgelseler: " durma al! derler. nk bu isizlerin ve memlekette isizliin yegane mesul fertlerin iradesi olduunu farz ve tahmin ederler. Bir memleketin iktisad sefaletinden sadece ahslarn mesul olduunu iddia ederler ... Demek ki bu adamlar ferd istekler haricinde ve ahslarn gayretj ve teepbs fevkinde memleketin iktisadiyatn idare eden mill ve beynelmilel faaliyet veya atalet sebepleri olduunu dunemiyolar... Asl iktisadiyat sahesine geince bu adamlarn iddialar daha garip, daha lemmul ekiller alr. Mevzuubahs olan mesele mesel bir ehri zenginletirmek midir ? Q hlde evvel onun " bir sefahet merkezi hline getirmelidir ... Mevzuubahs olan mesele dier bir ehri gzelletirmek midir ? O hlde her eyden evvel eski namna nesi varsa ykmal, fakat kos koca caddeler amahdlr.... Demekki bu adamlar refahn, yahut sefahetin dardan tutulabileceini ve her geni caddenin elzem ve elzem tevehhm edilen her yolun gzel olacan kabul edecek kadar ehirlerin uzv hayatndan gaflet ederler. Btn bu

284

muhtelif fikircileri biri birine balyan bir zihniyet birlii vardr ki o da " basiti olmalarndan ibarettir. Btn bu fikirilerin terbiye, ahlk, iktisat ve ehir denilen ve dayima fizik, fziyoloji ve psikoloji ilimlerinin mevzuunu tekil: eden madde, uzuv ve ruh mevzular haricinde mtala edilecek derece husus ve mudil olan itim hayat hakknda son derece iptida fikirlere, kaba mefhumlara sahiptirler. tima hayat hakknda ki bu mterek telkkilerinin ve fikirlerinin noksandr ki hangi faaliyet veya mesuliyet sahasine dahil olurlarsa olsunlar onlar hep biri birine benzer bir tarzda duyar ve iler adamlar hline getiriyor. Bence basitik her eyden evvel bir zek fakrddeminin eseridir^ Ayn hastalk tabiatiyle bir takm arazlar meydana getiriyor ki bunlar da tespit etmek g deildir. Evvel btn basitiler " ukal kimselerdir. Ukallk, gelii gzel aklszlk deil, akim inzibatszl, daha dorusu salim faaliyeti iin muhta olduu ilm mahede ve mukayese faaliyetlerinden mahrum kalmas ve hdiselerin derinliklerine dalacak yerde yalnz sathnda yzmesidir... Basitilerde grlen ikinci hl takn bir hassasiyettir. Bu adamlar maraz bir surette her eyden gayr memnun, fakat en ufak iddi alamdan dolay sermestirler... " Basitiler ,,'de ayan: dikkat olan bir nakise de iradelerinin ba bo olmas, gem,, hudut tammamasdr. Basitiler itima hdiseler hakkndaki sath fikirleri sebebiyle kadir her eyi kendilerini her eyde kendilerine tabi farzederler. Faaliyetlerinin amiri olan iradelerinde salim bir kudret deil, eahamet,, vardr. nk salim bir iradenin art, faaliyetinin hedefi olan tabiatte bir takm, muayyetiyetlerin vcudunu kabul etmektir ve onlara itaat etmektir. Halbuki basiti fikr zaaf sebebiyle kendisini "kadiri kayyum,, zaneden bir adamdr ... Basitiiiin bu tabiatleri malm olduktan sonra onun meneini grmek ve meneine kadar karak tedavi etmek mmkndr. Mademki basitilik esasen bir fikir hastalk-

285

tr, onu fikr terbiye sahesinde tedavi etmek arelerini aramaldr. Evvel basitideki fikri zaaf herhangi malmat noksan deildir. nk malmatmz fikr terbiyemizin kerestesidir, binas deildir. O hlde fikrin ina bir noksan demek olan basitiliin meneini ansiklopedik bir tahsilin noksannda aramamaldr Asl dnc zeknn kuvvetli olmamasdr ki bu nev kafalarn teekklne meydan brakyor... Bylece ina ve icat nevinden bir zeknn mrebbisi yalnz ilim olabilir. Fakat " ilim diyerek " malmat kelimesinin mradifini deil, mukayeseli, tasnifli ve izahl ilimleri kastetmek lzmdr: Matddiyat, hayatiyat, ruhiyat ve itimaiyat ilimleri gibi. ite bu ilim terbiyesinin noksandr ki tabiat ve eniyet zeks yerine o hasta ve kr zeklarn vcudne meydan vermitir. Gene bu ilim noksannn bir neticesi olarak basiti dayima akl selim ve mcerret manta istinat etmek istidadndadr. Halbuki ilim harsinin bir vazifesi de akl selim hudutlarn gstermek ve mcerret bir mantk olmadn, her eniyetin mant kendi iinde bulunabileceini ispat etmektir. te hakik ilim terbiyesine istinat edilerek yeni nesillere ilim ve hakikat kafas verilirse Trkiye tefekkr lemi muhta olduu " eniyet hrmeti w 'ni kazanacaktr. Trkiye mill idaresinin her noktasnda ihtisasa hrmet ederse gene mill hayatmz basitilerin tahribatndan kendini kurtarabilecektir. Fikr noksanlarmz korkmiyarak ve aldanmyarak tehir etmek, menfi cihetten hareket edilmi olsa bile Cumhuriyet nesillerinin terbiyesinde bizi mspet neticelere ulatracaktr...

lim ve ihtisas mefhumlar


Hi kimse "ben cehil namna hareket ediyorum, cehli temsil ediyorum, benim dsturlarm cahilane fikirlerdir..

286

demez. Herkes ilim namna hareket ediyorum, ilme istinat ediyorum, fikirlerim ilmin fikirleridir .. der.. Fakat " ilim fikrini syiistimal etmiyelim, ilim muayyen bir mevzudur. Her ey ilim deildir: limi eya, ilimi tarh, ilimi hesap ilimi servet .. Diye ilim yoktur. Fizik, kimya, ruhiyat, itimaiyat ilimleri vardr ve olabilir. nki ilim olmak iin madde, ruh, cemiyet denilen afak mevzulara ayit ve yine afaki neviden sabit tabiatler, kll hakikatler olmak lzmgelir. lim kelimesinin her eye izafe edilmesi tehlikeli bir harekettir. Sonra " ilim fikrine bitiik olarak " ihtisas fikri vardr, "ilimde ihtisas, fende ihtisas, san'atte ihtisas,, geri bunlar hep haki kihtisaslardir. Fakat hi birini dierine kartrmamahyz. Resim, mimarlk gibi san'atlerin san'atlere ayit olan husus ihtisas ekl baka, mhendislere, fen memurlarnaayit olan tatbiki ihtisas ekli baka, san'at tarihilerine yahut estetik mtehassslarna ayit olan fikr ve ilm ihtisas ekli bakadr. Sanatin tarihini yazan bir mtehasssa "ne selhiyetin var, san'atkrmsm?!,, diyemezsiniz. nk sanat aserlerini mahede ve tasnif kudretini teyan o adam yerli yerindedir. Sonra sanat eserlerinde nevilerin zuhur, tekml ve inhitatndaki sebepleri tetkik eden, bedi vakalar zerinde mukayeseli tetkikler yapan bu bediyaty " sen niin bu ie karyorsun, sanatkr msn ? diyemezsiniz. nk yapt i yaratclk deil, usul dayiresinde bir gr ve anlaytan ibarettir. u hlde ihtisas hudutsuz ve hesapsz mphem bir fikir deildir. Pek muayyen bir eydir. Onu syiistimal etmemek gerektir. Bir de hikmet, kimya gibi mspet ilimler iin kimsenin itiraz, phesi yoktur. Fakat bahis manev ilimlere, mesel itimaiyata girince bir ok kimselerde tereddt ba gsteriyor. " Terbiyede, siyasette, ahlkta, iktisatta, tte, itimaiyatta nasl iddia edebiliriz ki mpset kanunlar nadir ? timaiyat mefkureyi kefedebilir mi? yarmki zevk, yarnki hayat kat' olarak bugnden tayin edebilir mi?!.,, diyorlar. Fakat i-

287

timaiyat gibi mevzuu sratle tekaml eden ve hayat olan bir lemde aranacak katiyet ancak tekmln seyri, ciheti ve istikameti olabilir. stikamet bize istikbalin kefi iin dsturlar ve reeteler veremez amma, bir takm mukayeseler sayesinde cemiyet hayatnda salim olanla salim olmyam ayrtr. Bu suretle tekmln seyrini kolaylatrr. " Fakat bu ilme yahut bu ilm tefekkre istinade neden mecburuz?,, denilecek. Mecburuz, nk itimaiyata istinat akla istinattr. nk itimaiyat cemiyet hayatnn eserleri zerine tatbik edilmi ve bu eserler zerinde alm olan akldan baka bir ey deildir. Mademki medeniyetimiz mspet bir medeniyet, idaremiz mspet bir idaredir. Ilmden baka bir istinatgah yoktur. Bu ilim ne derece iptida olursa olsun ona istinat bir zarurettr. Fakat "mazi ilmi yapmak,, ile "maziyi mezhep yapmak,, arasnda fark vardr. Mazi ne bir model, ne de bir misaldir. Maziyi "bir ibret,, olarak kabul edebilir. Fakat o da maziyi ancak sabit, lem mul hakikatleri itibariyle nazar dikkate alarak.. Yoksa mazi tefekkr hamlemizi boacak yepyeni orijinal inklbn duygusunu krletecek bir arlk deildir.

Ne esaret ne de anari, sadece tekml.


" ocuumu ahlk bir insan olarak yetitirmek istiyorum. Ban bo braksam arsz oluyor, sksam miskin oluyor, ben de ardm ne yapacam ..?! Bir baba byle sylyordu. Fakat kabahat ocuun deildi.. "Talebeme resim dersi veriyorum. Bir zaman matbu modellerden yaptrdk, hi bir ey izemezlerdi! imdi de serbes braknz, diyorlar, serbes braktk. Fakat netice ayn: Yine bir

288

ey renmediler !.. Bilmiyorum ki ne yapmamal ?! . Bir mrebbi de byle sylyordu. Fakat kabahat resim yapamyan ocuun yine deildi. O hlde kabahat kimindir? O baba ile bu mrebbinin mi ?.. Hayr onlarn da deil. Kabahat fikirlerin, " Tekml hakkndaki yanl ve sakat telkkilerin .. nk terbiye ocuu ne kapamak ne de ba bo brakmaktr. Terbiye mesel: yzme bilmiyen adamn beline sard iptir! Hem lzumu kadar karaya baldr. Hem de lzumu kadar serbestir. Tehlike olduka brakmaz, tehlike olmadka brakr. Terbiyeyi mutlaka babo bir idare yahut mutlaka esaretli bir idare gioi anlamaktr ki bu muvaffakiyetsizlikleri vcude getiriyor, O hlde terbiye ayn zamanda "inzibat,,, ayn zamanda " hrriyet fikirlerini tophyan canl bir fiildir. Onun iin terbiye bilkis inzibat kabul etmiyen Tolstoi'in anarist nazariyesine de hapsedilemez. Terbiyenin hakik tabiatini en iyi gren Jean-Jacques Rousseau'dur ki onu ayn zamanda hr vetabi, muayyeniyetle mzdevi olarak grmtr. Kant'n nazariyesi bircehit ve inzibat nazariyesi, Tolstoi'in nazariyesi sadece serbeslik ve kaytszlk nazariyesidir, Rousseau'nun nazariyesi ise hakik tekml nazariyesidir. Terbiyenin tekml mahiyetini yalnz ahlk terbiyesinde deil, btn terbiye fiillerinde bulacaksnz. Mesel yaratc muhayyilenin tebiyesini nazar itibara alalm: stiyoruz ki ocuklara resim dersleri srasnda tezyinat resimleri yaptralm ki imkn vardr. ocukta hazr tezyinat ekillerini taklit ettirmek. Bulunmazsa ocuklar serbes brakmak ... Bu iki imkn hakik imkn olmakla beraber usul olarak sakattr. unun iin ki ocuk modelleri taklitle kalamaz, esir olur. ocuk yalnz bana da bir ey icat edemez, nk tezyinat leminde haylaz olur !.. Tek are udur: ocuu hem modellere balamak, hem de kendi kendine icatta serbes brakmak. u hlde tezyinat tedrisatnn siyaseti udur: ocuklarn hafzasn en iyi, en lemmul mahi-

289

yette rnekler gstere gstere zenginletirmek, hem de ocuklar serbes brakarak icat, ihtira yolunda yrtmek. Byle yapa yapa ocuk hem beerin mazisine bal, hem de onun harsinde yenilik yapacak derecede ayr kalm olacaktr. u hlde felsefenin mevzuu olan btn tekml bahislerinde olduu gibi terbiyenin ve tedrisatn tekmln de canl bir anlay ile anlamak lzmdr. drakimiz ne esaret nede anari hayalinde hapsedilmemelidir. Belki esaret ve anari unsurlarnn canl izdivac olan tekml hayalini aratrmaldr.

Felsefe gayz
lim gayz olduu gibi felsefe gayz da vardr. lmin dmanlar olduu gibi felsefenin dmanlar da vardr, " Felsefe yalandr ! demek gtr. Fakat " Felsefe bir elencedir ! demek kolaydr. Fakat ne olursa olsun, felsefe dostlar ile felsefe dmanlarnn anlamas iin bir are vardr. O da her eyden evvel dost ve ya dman olduklar u " felsefe mefhumunu tespit etmektir. Felsefe bir " ilim midir ? Felsefe bir " cehil midir ? Felsefe " Gzel sanatlerden biri midir ? Felsefe " Hakikat hakknda ind ve enfs kanaatlerin mecmuu,, mudur?.. Yahut "Felsefe hakikat hakknda mevcut ilm kanaatlerin umum bir yeknu mudur ?.. Hangisi?!.. te bir ok sualler ve fikirler ki "felsefe,, kelimesine mukabil unun bunun kafasnda yaayabilir. Fakat felsefe bu fikirlerin hangisidir. Bunu ancak felsefe kelimesini kullanan adamlar bilir. " Felsefe bir zevk tir, felsefe zihnin bir nevi mimarldr. Felsefe zihnin bir " art decoratif ,,'idir !.. diyenlerin " felsefe kelimesini ne manada anladklarn anlamak g bir itir. Ben hayatmda felsefe ile uraan hem de pek kymetli

290 genlerin zihni faaliyetlerinin iddetine ve felsefe zevklerine ramen " felsefe mefhumu zerinde dnmediklerini ve felsefenin vehminden evvel hakikatini mtala etmediklerini grdm. Nitekim bir takm mellifler vardr ki " felsefe, felsef, f esef em, felsefesi, f esef eler... dedikleri hlde, bu kelimenin medluln vazh bir surette tespit etmemilerdir. stanbul igali esnasnda Darlfnunda tekml bahislerine dokunan tedrisatm esnasnda feylesof Bergson'dan bahsettiim sralarda orada burada " ilim aleyhtarl yapyorlar !.. j , , " Bergson denilen herif! szleri sylenildiini duyduum zaman felsefe kelimesinin ne talihsiz bir kelime olduunu grmtm. Bunun zerine o aralk "itihat,,' mecmuasnn bir nshasna Bergson'culuun ne olduuna dayir ksa bir makale yazmtm. Bence Bergson'culuk felsef bir meslek deil, beer bir messise gibi teesss etmek istidadnda olan felsefenin kendisidir. Byle sylerken feylesof Bergso'nun Evolution creatri'ce>>'te yahut Les donnees immediates de a conscience'ta vasl olduu neticeleri dnmiyorum. Yalnz Bergsonun felsefe messisesi iin temel ta olarak koyduu iki mhim fikri iaret ediyorum : Bunlardan kiri felsefenin mevzuu, dieri felsefenin usuldr. Eer felsefe esasl bir nevi tefekkrden ibaret olan ilimden ayrlabiliyorsa -vardr, ayrlamiyorsa yoktur. Halbuki ilmin mevzuu da " eniyet,,' tir. lmin mevzuu bu eniyetin cansz ksm, yani keyfiyetidir. Halbuki canl eniyet cansz eniyeti taan ve onu ihtiva eden bir eydir. O hlde ihtiva edici olan felsefe ilmin iinde deil, ilmin diinda da deil, belki bu ilmi ihtiva edicidir. Onun iin felsefe ilmin ne ayn, ne de gayr olabilir, belki ilmi de ihtiva etmek artiyle teesss edebilir. lmin mevzuu olan kemiyet ve madde lemini paralar hlinde idrak eden zihin ksm, zekdr. Felsefenin keyfiyet ve hayat lemini btn olarak idrak eden zihin ksm, hats kuvvetidir. u hlde ilim eniyetin para para olarak aklla mtalaas

291

halbuki felsefe eniyetin btn olarak hats ile kavranmasdir. Deilmi ki ilim, " hayat, kinat, tekml, mukadderat.. denilen mevzularn mutlak olarak mtalasn deruhte etmiyor, metafezik bir hayvan olan insan iin u ezel sual dayima mevcuttr : " Neredea geliyoruz ? Nereye gidiyoruz ? Biz neyiz ?. O hlde mutlaka iyi kt bir cevap vermiye mecburuz. Tehlikeli olan; felsef eyapmak deil, felsefeyi limsiz, usulsz, gelii gzel yapmaktr.

Tedricen
Abdlhamit devri dnm bir devirdi. O devirde her kymet, her telkki duruyor, kmldamyor, yaamyordu, itima muhayyile, btn yaratclm kaybetmi, itima vicdan deta bir atalet kazanmt. urada burada bn sal" tanata kar ykc ruh tayan ihtillciler bir tarafa braklrsa bir yandan Edebiyat Cedidenin kozmopolit itiyaklar, bir yandan da Postahane binas ile tecelli eden yeni trk sanati pek gizli ve ok kerre de kendini bulamyan mill uurun indifalar gibidi. Bu devirde btn akl, btn mantk, saltanat ve istiptad tehlikiye drebilecek olan her temayl bouyordu. Hakikati hlde millet ve devlet namna kat' ve ekl bir muhafazakrlk hkmran idi. Merutiyet inklb bu camit zihniyeti sarsar gibi oldu. Otuz bir mart vakas sarih bir irtica idi. Vaktaki Hareket Ordusuyle itima muvazene temin edildi; belli bal iki zmrenin ahidi olduk; Muhafazakrlar ve tekmlcler !.. Bunlar ne istiyorlard.? Muhafazakrlar mazi zerinde serbesce bir tasfiye yapyorlar, Zaten mahvolan kymetleri feda edip l hars mdafaa ediyorlard. Tahmlcler ise inkilabi anca bir artla kabul ediyorlard. Bu art "tedritir. Fakal niin tedri?! nk tecri tekmln art, kendi"

292 sidir, onun iin.. Tekrnlcler an, ihtillci, ayratc olan her hareketten saknyorlar, hareketi, tekml sarsntsz olarak arzu ediyorlard. Muhafazakrlarn da, tekmlclerin de arzusu bir neticeye varyordu: O da hayat olduu gibi seyretmek ve seyrine insan elini kartrmamak. Bu iki telkki arasnda felsefe namna mdafaas kabil olan yalnz tekmlclktr. nk mutalarn hep ilimden aldn iddia eder ve unsurlar itibariyle mspet olduuna inanr. Fakat tekmcle hakkyile yaklaalm. Onda "tedricen tavsiyesini meru klacak bir tabiat var mdr ? Bu tekmlcer itima hayatta tedri istiyorlar, nk itima* tekml tedricen vukua gelir dz, muntazam, makul, hendes bir tekml zannediyorlar. Bize cemiyet hayatnn dz bir izgi zerinde gayet muntazam bir surette tedricen de-, itiini ve bir hedefe doru ilerlediini gsterecek olan ey nedir? Elbete tarih bir tetkik zerine kurulmu olan bir tekml felsefesi deil midir ? Halbuki tekmlcer esasen felsefelerini tarihe deil, bilerek bilmiyerek hyatiyata istinat ettiriyorlard. nk zihinlerdeki hayaller, hep Lamack'm hayalleri idi. Onlar da Lamack gibi zrafalan boynu yksek aalar yemek ihtiyaciyle uzam sanyorlar ve lemde hi bir eyin an olarak vcude gelebileceini zannetmiyorlard. Halbuki ilmin tam mutalar zerine kurulmu olan bir tekml felsefesi bize tekmln mihaniki deil, yaratc mahiyetini gsteriyor. Tekmln haric ve muhiti deil, batn ve uzv bir emir olduunu anlatyor. Tekml hep byle bir hendes izgi hayaline sokarak yaptmz farziyeler arasnda kim bilir ne kadar yanllar vardr: Dinlerin zuhuru, san'atlarin zuhuru, dillerin zuhuru ve tekmlleri hakknda kim bilir ne kadar dellatte kalm olanlar vardr. Muhafazakrlar niin byle dnyorlard?.. nk deimek kabiliyetinde olimyan cahil adamlard. Tekmlcer niin byle dnyorlard?. nk okumu olmakla beraber ruhen muhafazakr insanlard. Bizim

293 -

neslimiz bu yaratc kudrete niin iman ediyor? nk yaratc bir devrin neslidir onu iin. Hkmetler gibi felsefeler de ancak lyk olanlar buluyor. nklbn en byk eserlerinden biri de bizi tam ve hr bir hayat felsefesine vasl olmak iin ruhen hazrlamas deil midir? Bu felsefeyi elde ettikten sonra " tedricen dstrundan belki ilelebet uzakuzaklaacaz.

Hrriyet
Jean-jacc[us Rousseau terbiyecilerin en hr ve en hrriyetperver olandr. "Emile,, bandan sonuna kadar hrriyetin, hrriyet hayatnn, hr yaradlan adamn, hr yetitirilen ocuun destandr. Hi bir tefekkr onun kadar hrriyetin zevkini, hrriyetin akn terbiye emellerine kartrasamtr. Hi bir sistem onun kadar terbiyede haric sultalarn mdahalesini men'e muktedir olamamtr. Hatta onun iindir ki Rousseau'yu tenkit eden Greard; Rousseau'nun terbiye plnn "tehlikeli bir vahime,, olarak tehir etmitir. Halbuki hakikat bsbtn bakadr. Kitabn her tarafnda "hrriyet, hrriyet!,, diye baran Rousseau terbiye leminde zahmete, meakkate en ok mevki veren, terbiyenin hamurunu en ziyade zahmet ve meakkat duygularyile youran bir feylesoftur. ocuklarda keyfe, hevese mevki vermek, hayatn hayvan sayiklerine terketmek yle dursun, bu keyef ve heves mekanizmasna en ok kzan, hatta zahmet ve meakkati, elem ve istirab tabiatin iinde bulan kendisidir. Rosseau'nun pedagojisi her eyden evvel bir ceht ve tekemml pedagojisi, bir zaruret ve meakkat pedagojisidir. O hlde Rousseau'nun terbiye sistemindeki bu tezadn menei nedir? Felsefesidir. Fakat felsefesinde mevcut olan bu mene bir tezat deil, bir ahenktir. yle ki

294

hrriyetin en iptida telkkisi her istediini yapmaktr, yani ba bo olmaktr. Halbuki bu mmkn deildir. Zira insandan daha kuvvetli olan bir tabiat vardr. nsan bu tabiat ne istihfaf ne de ist'hkar edemez. O hlde insan her istediini deil, istediklerinin yalnz mmkn olanlarn yapabilecektir. u artla ki istedii eyler ayn zamanda tabiatin kanunlarna uygun olsun... O hlde hrriyeti adamn, yalnz istemesi deil, istediini bilmeside lzmdr. Sonra hrriyetini istiyen adamn arzusu tabiat eyaya muvafk olmas kfi deildir. nk bu arzunun tahakkuku bir istihsale baldr. nsan hrriyetini, istihsal etmek sayesinde kazanr. Bu istihsal iin yalnz usul, teknik, vasta, fikir kfi deil, kendini idare etmek, mstahsilin kudretine, fikr hayal, hiss ve irad kudretine kavuturmak ta lzmdr. Mstahsil bir anarist deildir. O hem fizik tabiat zerinde hem de ruh, batn tabiat zerinde iliyen mkemmel bir sanatkrdr. stihsal eden adam yalnz bilen adam deil, ayn zamanda gc yeten adamdr. Kendi kendini idare edemiyen hrnlklarn, muvazenesizliklerini, sersemliklerini yenemiyen bir adam lemi harcde hr yani doru, iyi, gzel, faydal birfiili nasl vcude getirebilir ? O hlde hrriyete lyk olan adam hem fikrin, hem de iradenin kahraman olan adamdr. Hr olmak iin hem serbes olmak, hem de bal olmak lzmdr. Rousseau bu iki ayr eyi bire kalbetmitir. Hrriyeti ba bo kalmaktan, tabiati de esaretten uzaklatrarak biri birine yaklatrm, tabi terbiye dedii telkkiyi vcude getirmitir. Bu gnk ilim Rousseau'unun hatsine hi bir ey ilve etmemitir. Yalnz bu hatsi izaha gayret ediyor.

Tezat kabul etmyen felsefe


Oduncu ile Ezrayil'in masal bence ruhumuzun garip bir ikizliini ifade ediyor : ok kere bir eyi hem aklmzla istemiyiz, hem de hissimizle isteriz, ok kere aklmzla beenmediimiz hayat hissimizle iyi buluruz. Sahte ilmimizle tezyif ettiimiz eyleri halis hayatmzla kabul ederiz. Cihan harbinden evvel memleketleri iin un vieux pajsl diyen Franszlar muharebeden sonra ayn memleketi gen ve zinde buldular. "Bu memleket adam olmaz ! diyen Trkler de adamlklarn bile Borlu olduklar bu memleketin eseri karsnda ardlar. Bedbin, hayt istemediini syledii hlde Ezrayili grnce odun yklenen bir kyldr. u hlde hissimizle ve irademizle beendiimiz hayat aklmzla niin inkr edelim ?.. Ve bu ikiz hayat yeirine tek ve ahenktar bir hayat neden koymuyahm ?.. Buna mani olan; hayat, zaruret ve tekml telkkimiz olsa gerektir. O hlde sevmediimiz, beenmediimiz eyler hayat deil, baka bir eydir. Filhakika asl hayat, sevilen ve Ezrayile teslim edilmiyen ksmlardan ve kymetlerden teekkl ediyor ... Fakat hayatn ar gelen, ezen ykleri de vardr. u hlde bu yk ile bu kymetleri ayrmak lzmgelir, ki ktan biri: Ya yk azaltmak, yahut tahammlmz oatlmak iin bu kymetleri daha ziyade duymak Izmdir. nklbn grd ey zebun ve ezik bir Trkiye idi. Fakat duyduu ey bu Trkiye'nin can hamlesi, irade kuvveti idi. Bir inklbn yoktan var olduunu zannetmek aklmz trmalyan bir dallettir. Fakat inklbn hayatn her gnk en sath itiyatlarndan terakm edebileceini farzetmek te bir dalalettir. nklbn mracaat ettii zengin kudret Trkiye halknn vicdan olmutur. Bu vicdann kudreti ve nuru sayesindedir ki Trkiye bir ok yklerini azaltt gibi bir 19

296

takm yklerini tamak iin de kudret ve kuvvet kazanmtr. Eski, vusat itiyatlara kar gayz duyalm; bu bizim hakkmzdr. Fakat yeni ve canl olan hayatmzdan ikyet etmiyelira. Birini istememek iin tekini inkra lzum yoktur. Hasta fikir, sakat muhakeme bize bedbinlii tavsiye edecektir. Fakat vicdann lyuhti sesini iitelim. Ancak o zaman hakik hayatmza uygun, samim bir felsefe yapabiliriz, zaten felsefenin vazifesi sath ve haric mahedelerin inhisarc hkmlerine kar yekpare ve canl bir hayat ryeti vcude getirmek deil midir ?..

Mefkure ile mevhume


Bir arkadam " ideal yahut mefkure vuslat mmkn olmyan bir fikirdir diyor. Ben de soruyorum ki o hlde nasl oluyor da akll bir adam mefkreci oluyor?! Eer mefkure yanma yaklalmas mmkn olmyan bir fikir ise bu imknszlk nispetinde o bir mevhume olacak deil midir?. Hayr mefkureler mevhumeler deildir. Mefkureler tahakkuk edebilecek olan eylerdir. Mefkureler vehimden, hayalden kopup uan renkler, ekiller deildir. Zaten mevcut ve hakik olan bir hayatn istikbale uzam ksmlardr, binaenaleyh tahakkuk edebilirler. Msayit artlarla tahakkuk edeceklerdir. Mefkurenin kk hakikatte, iekleri ve meyvalar istikbaldedir. Mefkure bugn iin bir hayaldir, fakat ne bugn iin ne yarn iin bir yalan deildir. u hlde mefkure ile mevhumeyi ayrmak lzmgeliyor. lim adamnn vazifesi bu iki eyi ayrmak olduu gibi, devlet ve siyaset adamnn vazifesi de bu iki eyi kartrmamaktr* Hatrmda kalan doru ise, Durkheim itimaiyat usullerine dayir yazd kitabn bir tarafnda yle diyordu: Devlet

adadamnn vazifesi cemiyeti bir mevhumeye doru koturmak deildir, cemiyetin mefkuresine yaklatrmaktr... Onun iin nfusumuzun, servetimizin artmas hakkndaki gelii gzel, hesapsz, muhakemesiz surette atp tutan, vaadeden insanlara hayretle bakyorum. Bu adamlar hakikaten szlerinde ve fikirlerinde samim insanlar mdr?., diyorum. Eer ilm tetkikler yalan syleniyorlarsa bir memleketin nfusu ve serveti ile coraf vaziyeti, beynelmilel mnasibetleri, muharebeleri, mcadeleleri, fikr seviyesi arasnda uzv mnasibetler vardr. Bunlar arzunun ve iradenin birdenbire halledilebilecei eyler deildir. Bunlar ancak eyann tabiatine ve msaadesine gre hkm ve muhakeme edilebilecek eylerdir. Onun iin biz on seneye kadar Amerika'y bile geeceiz! diyen bir adamn iddiasna amamak kabil deildir. Bizzat Amerika'nn kendi kendini gemek iin sarfettii kudretin zaman va meknla mukayyet fizii ve itima kudretlerden ibaret olduunu unutmamaldr : Fakat bu mevhumecilerin iddias ne olursa olsun her cemiyet; her millet iin vasl olunmas mmkn ve mukadder olan mefkrev gayeler vardr. Bunlar eyice grp te bunlara doru ilerilemek kadar bir cemiyet hesabna afif ve meru bir hareket ne olabilir ?.. Ancak bu gayeleri bize gsterecek olan bitaraf el, ilmin elidir, itima ve iktisad corafyas tetkik edilmeden, bir sene zarfnda ocuklarna kazandraca irfan hesap edilmeden nfusunun tezayt veya tenakus sebepleri yakalanmadan cemiyat iin bu hedefleri mspete yakn bir surette iaret etmek mmkn deildir. Hlsa trk cemiyeti her eyden evvel mspet almak mecburiyetinde olan bir millettir. Her millet gibi trk cemiyeti de mevhumecilerin iddialarna deil, samim mefkrecilerinin itikatlarna kendisini balamahdir. Her eyde olduu gibi terakki meshebinde de samimiyet esas arttr.

298

Hayatn arkasndan giden felsefe


Mtarekenin en meum gnlerinden biri idi. Bir trk mtefekkirine rasgeldim bana bir mnasibetle u szleri syledi: Trkler dejenere deil midir ?.. Cismen demeyorm* ahlkan dejenere deil midir?.. Muhatabmn bu zalim iddiay ortya atvermesi beni ok artt. Hi bir ey sylemedim. Halbuki ben mtareke zaman deil, merutiyet zaman da deil, ta ocukluumdan beri Trklerin yaama kabiliyetine ok inanm bir insanm. Geri bu kanaatimi hayatmn her devrinde aynr vuzuh ve ayn mspetlik ile tamadm. Fakat o-ir evki tabi gibi duyuyordum ve yirmi senedenberi btn yazlarmda ve derslerimde ayn itikad, ayn dini nerettim. Milleti hakknda kanaati yklan bu adam beni ok rktmt. Zeynep Hanm konann st pencerelerinden grlen yangn yerleri ve aya plak ocuklar bu kara kanaat iin kara bir ereve oluyordu. Fakat bir adam, cihann bile en byk feylesofu olan Bergson beni ok irat etti. Ruhun yaratc kudretini onunla daha vazh olarak dnmye baladm. Bir trk hadisesi bu yaratc kudret feylesofunun davasn bilkaydart teyit etmiti: Anadolu'da Mustafa Kemal'in zaferi. Bu byk adam bir mtefekkirin tereddi ile tavsife kyam ettii milletinin hayatiyetini cihana kabul ettiriyordu. Bir feylesof hayatn imknlarn, meydanlarn kavryamiyacak derecede kat ve maddeci ise neye yarar ?.. Felsefe bir inklpnn eserlerini anlamya alacak yahut izah edecek bir ilim deildir. Vazifesi hayatn nne gemektir Mtemadiyen hayatn mazisine bakarak ve hlini tartarak cemiyetin istikbale mteveccih meydanlarn semek, ite feylsefenin vazifesi budur. Ne srrlik, ne aklclk ve maddecilik ne de yalnz bana

299

tm bu istikbal hamlelerini veremez bunu ancak hayat seyrinde ve ihtilllerinde uurla yakalyan felsefe yapabilir. Trk feylesoflarnn vazifesi olmu bitmi eylerin ve tarih emri vakilerin adilne seyir ve temaas deil, trk milletinin mazisine bakmakla, hlini yakalamakla beraber istikbalini aratrmaktr. Gz arkada kalan ve hayatn arkasndan giden felsefe ne mill olabilir, ne insan olabilir.

Feylesoflar anlarken
Gustave Le Bon'u ok okuyan ve ok seven br arka dam vardr. Bu muharriri byk bir mtefekkir olarak kabul eder. Bir gn kendisine Henri Bergson'un "Evolution creatrice adl eserini verdim. Be on gn sonra kitab iade etti. Ve hi bir ey anlamadn syledi!.. Bu dostum gibi bir ok insanlar da felsefelerden bir ey anlamadklarn sylerler.. Bence bir feylesofu ve bir sanatkr anlamak iin en byk art bir nevi muhabbettir. sterseniz buna "sympathie,, deyiniz. Okuyanda bu muhabbet yoksa eser ona almaz. O hlde sahibinin ne demek istediini anlamak kararndan evvel, anlamak arzusu lzmdr. Eserin yznden ziyade yreine varmak istemeliyiz.. Bu msayit ruh vaziyeti aldktan sonra yaplacak ey udur: feylesoftan ne bekliyoruz? Bence beklenecek ey sadece kinat bir grtr ve ezel bir sezi tarzdr. Feylesofu anlarken dikkat edilecek bir nokta daha mtefekkirin muhitidir. O da alim, sanatkr, resul gibi bir muhitin adamdr. Feylesofun bykl kendi zamannda felsefe binasna koyduu tan arlna bakar. u hlde kefedilecek ey, beer tekmle ettii hizmettir. Sonra hi unutmuyahm ki feylesofu ancak kendi diliyle ve kendi mantkiyle anlyabilirz. Feylesofun dili halkin dili deildir, hatta alimin

anft

ili deildir. Bu dil ifade etmek istedii orijinal manzarama dizgileri ve renkleridir. Onun iin bir feylesoftaki orjinat tabirleri anlamak, bence btn felsefesini anlamya bedeldir. Nihayet feylesofu anlamak iin okumak lzmdr, ok okumak, tekrar tekrar okumak, hemhal oluncuya kadar okumak lzmdr. Sistemler sakinlerini oaltmak istemiyen kskan lemlerdir, ierilerine katlmak iin cazibelerine katlacak kadar yaklamak lzmdr.

Tabiat h, medeniyet mi ?
Tabiatle medeniyet kiymetleri hayatmzn her cephesinde arpyor. Hayat felsefesi yaptn zanneden baz kimseleri hatrlaynz. nsanlarn tabiatten ayrldklarna esef ederler !.. ehir hayatna bir trl uyamyan bir nevi sinir hastalarn hatrlaynz, hep inziva aralar!.. Hele iradesi snm biareler vardr, hayatnn son gnlerini tenha bir kyde geirmek isterler!.. Baz nazariyecilere gre de tabiat sanatin, ilhamn kaynadr. Btn bu hkmler birbirine irca edilemiyecek kadar manev vaziyetleri ayr kimseler tarafndan veriliyor. Fakat bu ayr adamlarn benziyen bir taraflar vardr, o da udur: Ne tabiat ne de medeniyet hakknda doru bir kanaate sahip olmamak. Eski medeniyet tabiatte kemal ve mutlakiyet leminin bir hayalini gryordu. Ortazaman medeniyeti tabiati srlarla dolu gryordu. Rnesans beer kurtuluu bu tabiatte zannetti. Bizim zamanmzda tabiatn ne mavera ne din ne de ahlk hi bir kymeti yoktur. Tabiat yalnz fizik kuvvetlerin sahnesidir. Muasr kafalar tabiate teslim olmak iin deil, bu tabiati kullanmak iin grr. Tabiat bizim ne dinimiz, ne efendimiz, ne de stadmzdr, sadece hizmetkrmzdr. O hlde muasr milletlerde " Tabiat ak,

301 tabiat hars, tabiat terbiyesi ... gibi szlerin mspet bir dellet olmamaldr. Yalnz tabiat kullanmak, tabiat zaptetmek, tabiatten istifade etmek gibi szlerin asr bir kiymeti olabilir. Asrmzn tabiat msavat, ahsiyet, sadelik ve samimliktir. Ben ahlkta olsun, sanatte olsun, " tabiate dnelim denildii zaman hep bu manay anlyorum.

Vuzuh
timaiyat Bougle fikirlerin tarihinden bahsederken H. Bergson'u madd leme mahsus klielerle batm lemi dnmenin tehlikesini gsteren feylesof olarak anlyor. Bergson'a gre haric lemin klieleri, hatta bunlar ilm de olsalar, bir mana. keyfiyet ve seyir lemi olan batmyi/ derunyi, mesel ihtiraslarn, mefkurelerin) iradelerin tekevvnn ifade iin salih deildirler. O hlde kat maddenin sert ve dmdz lisan olan ilimden baka olan bir lisanla, felsefenin canl ve terkipi lisanna mracaat etmek lzmdr. Acaba " vuzuh, vazjh, tavzih dediimiz zaman ne kastdediyoruz ?.. Bu sual madde dilindeki klielerinden bazlar: " ayrmak, amak, berraklatrmak,,'tr. Vuzuh bu mudur ? Eer bu ise, itimaiyat iin E. Durkheim ve Auguste Comte'un, terbiye iin Pestalozzi, Froebel, Jean-Jactjues Rousseau'nun, sade bir neircisinden ve tamimcisinden baka nedir ?.. Bu anlaya gre sonradan gelenler evvelden gelenleri ayklamlar, temizlemiler, berrak bir hle getirmilerdir !.. Bu suretle ileri ne ilm, ne de felsef bir itir, sadece amel ve mihaniki bir itir!.. Bu adamlarn ya canl bir rol var yahut yok. Hangisi ?.. Bence bir Durkheim, bir Pestalozzi, birFroebel, hatta bu gnkler hep birer bakalktr. Hatta fikirlerinin en mterek olan " muayyencilik yznnde, hatta sezilerin

en e olan " tabiat fikrinde bile... Roussean'dan beri, hatta Rnesans'tan beri, bu fikir adamlar hep " tabiat, tabiat..,, diyorlar, fakat acaba kendi ananesi iinde yayan bizler onun mukallitlerimiyiz Varisleri, kopyecilariyiz ?.. Benzemekle bir olmak bir ey deildir. ?.. Vuzuh !.. Bunu iyice anlamya alalm : Vuzuhlandran adam, talara, topraklara, ruhlara kadar inerek canl bir i grmse o, dierlerinden ayrca bir eydir. Ad neirci ile yaatarak tekemml ettiriciyi biribirinden ayrmakta sadece bir iffet deil, mecburiyet vardr. nk bu dikkat haricinde uunu kavrayamazsnz.

lim stlahlar
Bir ilim stlahlar kamusu yaplacan okudum . Yksek ilim tedrisatnn bu mhim ihtiyacna kar kim, hangi ilim mensubu alka gstermez ?.. Bizde ilim stlahlarn tespit etmek teebbs yeni deildir. Tpta, fende, felsefede tesss etmi olan stlahlarmzn says binlercedir . Bununla beraber ilim dilimizin btn paralar da mdevven olduunu iddia edemeyiz . Btn ilim lgatlerini cem ve telif etmek teebbs hakindaki fikir ve kanaatimi burada sylemek istiyorum . Her eyden evvel byle bir kamus ilmin maddiyat yani fizik ve kimya, hayatiyat yahut biyolocya, ruhiyat, itimaiyat ve felsefe ubelerini ihtiva etmelidir. Bunlar koca bir mecelle olacana, mesel maddiyat, ruhiyat ilimleri kamusu, tip kamusu, felsefe kamusu gibi menus ve kullanlmas kolay paralara ayrlmaldr. Bu eserleri vcude getirecek olan heyet mutlaka bu lgat iiyle uraan kimselerden mrekkep olmaldr. Istlahlarn konulmsnda en byk glk stilahlarn ekli hususunda, birlemek noktasnda grlyor . Bu mkl vazifede

303 ^ muvaffak olmak iin kabul ettiimiz esaslar unlardr : 1 - Her tabirin evvel trkesini aramak, bu trke, varsa ve canlysa, aynen kabul etmek. 2 - Beynelmilel mahiyette olan tabirleri aynen kabul etmek . 3 - Bir feylezofun sistemine gre orjinal bir fikri ifade eden tabirleri keza aynen kabul etmek. 4 - stlahlarn kabulnde birleilmeyince her kes tercih ettii tabiri imzas altnda yazaaktr. Bu esaslar sayesinde faaliyetimiz iierileyecektir . imdiye kadar yaptmz tecrbe bize trkenin felsefe dncelerini ak ve kat'i bir surette ifade edebilecek, zengin bir lisan olduu kanaatini vermitir. stilh kamuslarn vcude getirecek olan heyetler kendi kabul ettikleri karlklar yazmakla beraber imdiye kadar neredilmi dier karlklar da iaret ve zaptederlerse tarih hizmetleri daha mkemmel olur. Mterek bir ilim dili ilmin itima hayat iin bir arttr. Dilde itirak iinde sylediini yazmakta lzmdr .

Metafizik
Bu bahse nasl girdiimizi eyice hatrlamayorum. Arkadam Almanyada felsefe yapm olan bir genti. Bir oklar gibi o da Kant'dr. Her zamanki gibi g suallerinden birini daha havale etti: Nazar ve amel akllar, emperatifleri, Fenomen ve Numen'ile Kant... acaba neyin, nasl bir zaruretin ifadesidir? Ben itima bir dava ortya atmak arzusiyle deil de misafirimi memunun etmek iin biperva u izahat verdim: Kant'ta Ansikiopedistler ve Rousseau, yahut mistikler gibi bir devrin adamdr. Bence felsefeler bir nevi itima haletlerdir. Bunlar eniyet manzarasn seyretmek iin batn kanesinden alm pencerelerdir. Bu eniyet o kadar

304

girift, o kadar karktr ki trl cephelerinden trl man* zaralariyle grmek kabildir. Herkes ayn eniyeti ayn tarzda grmee sevkedilmi deildir. Ayn vaka, ayn amel hakknda ayn nazara malik miyiz. O hlde ryetlermizide enfs kalan bir mahiyet vardr. Kinat seciyemizin gzlyle seyrediyoruz. Seciyemiz bizim ryetimizi tadil ediyor. Kant'm hayat tetkik edilsin. Bu hayatn ne kadar inzibat atk bir hayat olduu grlecektir. Byle yourulan bir seciyenin mukadderat, eniyeti hep intizam, amiriyet, cebir manzaralariyle idrk etmek olacaktr. Hatta onun iindir ki Kant, zaruret unsuruna irca edilmi bir J-J- Rousseau'dan baka bir ey deildir. Halbuki Rousseau, baknz bu adam ne zarureti, ne akliyeci, ne hissiyeci, ne benci, ne de elcidir. Niin ? nk Rousseu'da ahsiyet mill deil, beerdir. Rousseau ne Alman, ne ngiliz, hatta ne svireli, ne Franszdr, sadece insand. Vatan yoktu. nk vatan yerine kreiarz iskn etmiti. Felsefesinde kefettiini zannettii tabi adam, kendi halis Enesinden baka bir ey deildi. Kant kendi zaruret mezhebinde geri ince bir mtefekkirdir. Fakat Rousseau, eniyeti tam ve btn kavramak iti barile kaba sabada olsa daha gen bir kafadr. O hlde metafizik ahs, mill yahut daha geni olarak beer mahiyette bir ey olacak... Evet, metafizik tarihini nazar itibara alrsak ger* byle... Fakat dayma byle olmas neticesi karlamaz. Metafiziin bir ahsn, bir harsn, bir medeniyetin tabiatine taklp kalmas bu tefekkrn tarihi bir kaderdir. Metafizik te ilim gibi afak bir tefekkr mahiyeti alabilir. ahs veya mezhep iinden kurtulmas mmkndr. Hatta keiflerinin neticesini, kontrol iin laboratuvara sokmas bile mmkndr ... O hlde sizin anlaynza gre bir feylesof kimdir ? Bu adam phesiz H. Bergson'dur. Fakat mutlaka " Evolution Cratrice yahut " Les Donnees immdiates...

feylesofu Bergson deil; metafiziin mevzuunu ilmin mevZuundan, usuln ilmin usulnden ayran ve metafizii de ilim gibi afak bir tefekkr olarak anhyan Bergson... Bergson'un btn arzusu metafizikin ilim gibi beynelmilel ve gayr ahs bir hle gelmesidir. O hlde tarih feylesoflarn rol ? Bunlarn rol, tekml dediimiz mevzuun cephelerini ayr ayr kefetmeden ibaret kalmtr. Onun iin hepsi mezhepidir. Bunlar tekmln anlayna hizmet etmiler, fakat btn tekml birden kavryamamlardr... Bergson'un hizmeti, biraz daha vazh olarak nedir? udur: limin mvvzuu maddedir, hendesedir. ster madd, ister uzv ve ruh, isterse itima hayata ayit olsun, eniyeti madde gibi mtala etmek... Halbuki metafiziin mevzuu tekml, sadece tekmldr. ster maddenin, ister uzviyet ve ruhiyetin isterse cemiyetin tekml olsun, eniyeti canl olarak mtala etmek... lmin usul cebir ve hendese yani akldr. Mevzuu ne olursa olsun ilim paralar, mtecanis paralara ayrr. Halbuki metafiziin usul hatstir. Mevzuu ne olursa olsun metafizik toplar, eniyeti btn ve seyyl olarak mtala eder. O hlde metafizik sanat gibi bir ey oluyor ? Evet sanat gibi bir ey, fakat sanat deil; nk sade hayal ve his sahesinde kalmyor, tasavvur ve mefhum sahesine giriyor, geri ilim yolundan deil, sanat yolundan ... Bir oklar ilimden gemiyen kafalarn metafizie kadir olmiyacan iddia ederler. Ben de sanat terbiyesi almyan metafiziinin, mezhepilikten kurtulamyacam sylerim...

Hayaszlk
Tophanenin stnde Sormagir derler bir trk mahallesi vardr. ocukluum o civarda getii iin o civara.

306 -

ayit hatralarm oktur. Bir gn Sormagir camimin nnden geiyordum. Sokakta be kii toplanm, kardaki mezarla bakyorlard. Bu mezarlk emi Hseyin Efndi isminde evliya tannm bir zatindir. emi Hseyin Efendi kerametinden ok bahsedilmiyen velilerdendi. Buna ramen Sormagirliler onu severler, maneviyetma snrlard. Mezarln iindeki kocami nar son gnlerde devrilmek tehlikesini gstermiti. imdi mahelleli kazann nne gemek iin mar kesmiyi dnyordu. Bunlardan biri Sormagir bekisine dnerek dedi ki: Nasl Ahmet aa, u nar devirebilir misin ? Bu zatin nazarnda nar devirmek; kim bilir ne kadar adi bir iti!. Hi unutmam, cahil beki bu teklifin kabalna kar - kendisine gayr meru, gayr ahlk bir hizmet teklif edilen insanlar gibi - kizararak bozararak geriledi, sert ve hain bir tarzda : Efendi, ben o zatin inarma dokunamam !.. dedi. Bu cevap btn manasiyle yirmi be sene evvelki Sormagirlilerin llere kar hissiyatn bildiriyordu . Geri o tarihte bile mahalleli arasnda ly, kabrini tahkir edenler vard. Fakat bunlar o kadar az, mahalle hayatndaki mevkileri o kadar hiti ki... Halk bunlarn her birine " gvur farmason gibi bir isim takarak " sen benden deilsin! demek istiyordu ... Kklkte alnan baz fikirler iman kuvvetini tayor. Uzun seneler bilmiyerek, anlamiyarak llere hrmet etmekte devam ettim . Hatta bu inanm ok kere izah edemiyorum . Lkin " Halkn sesi, hakkn sesidir. Zaman bu hkm tasdik ettiriyor. Halkn itikadnda "akldan hari,, ok ey var; fakat " akla mugayir olanlar pek az !.. ster evliya , ister mabet hrmeti, isterse bir " antika merai eklinde olsun, mazisini seven bir kavimle sevmiyen /bir deilmi... < u yaz Surler haricinde gezmee gitmitim. Maksad

307

tarih ve kuts hatralarla dolu olan bu yerleri, eski trbe' leri , eski lhitleri bir kere daha grmekti... Merkez Efendi derghndan Yenikap Mevlevihanesine doru lyas Zadelere ayit tarih bir kabristan var . En yeni tann zerinde 1190 tarihi okunuyor. Buras en aa yz senelik bir mezarlk. Zaman ile camisinden ayrlm , her tarafndan civarndaki evlerin, tarlalar istilsna uram hazin bir bucaktr. erisindeki lhitler hep krlm, kavuklar bir tarafta, gvdeleri br tarafta !.. Aalar, vah itlenbikler, bilmem ki nasl bir yaamak hrsiyledir, bu yz senenin eritemedii mermerleri paralam atm ! Buraya artk bir kabristan diyemezsiniz ! Belki bir kabristan, fakat lyas Zadelerin, hatta insan zadelerin bile deil, sadece hayvanlarn kabristan! Artk buraya ne mehur ne de mehul insanlar gmlmyor; sadece civardaki at leleri dklyor! Zamann telkkileri, idare adamlarnn seyyiat lhitlerdeki eski sanatin nizamm bozmu, yerde yatan ta kavuklar zerine at ba iskeletleri koymu !.. Belki bu trls bir tanedir , diyordum. Fakat Aksaray'a geldiim zaman Horhor'a doru yine bir cami ve kabristan harabesine daha rasgeldim . Kz Tandan beri btn evlerin mnasibettar olduu bir mecraya yol amak iin bu kabriatan ortasndan ikiyeye ayrlmlar, btn mezar talar, kitabeler mdeniyet elinin at bu nezafet ukuruna yuvarlanm, kim bilir " neslicedit imarcilari atalarnn itikadn pek cahilane bulduu iin olacak, bu itikadn zadesi olan kabristanlar tahrip ediyor . Yazk k* bu hakaretin bedi eklini bulamamlar !.. Artk ne bu ukuru ne de bunu aan mhendisi benden sormaynz ...

Ahlak

311 -s

Hayr ile er
Sivas azemetli, penbe dalar memleketidir. Kayserimden gelen yolcular iin bu azemetli, penbe dalar amak lzmdr. Nihayet Kzl rmaa varrsnz. Oradan ehre, ufak gsterisiz evler arasndan girersiniz. Sivas her tarafnda bir seluk minaresi, yahut bir seluk kaps ykselen bu }rk ve tarih ehri, bir millet hafzas gibi zengindir. Orada her ey ar,^ her ey ciddidir. Btn insanlar arballk iin yaratlm zannedilir . Sabahleyin, ilk defa ehre ktm zaman, bu intiba almtm. gnlk ziyaretlerim gene bu intiba teyit etti. Maarif mdr bize Darlmuallimni, Darlmuallimat, erkek kz iptidailerini gezdirdi, ikametimin son gnyd, ziyaret edecek bir messise kalmt. O da Mektebi Sanayi... Bu, stanbul'da, Bursa'da, zmir'de, Ankara'da emsalini grdm bir mektepti. Acaba Svas'nki nasl, diyordum. Nihayet dar, dolak sokaklardan geerek bir tepeye ktk. Kollejin bulunduu tepe gibi, ehre hkim bir tepeye ... Uzaktan sanayi mektebinin byk binalar grnyordu. Yolda Sanayi Mektebim ayn zamanda idareye memur edilen Darlmuallimin mdr malmat veriyordu, bana mektebin mazideki btn ikbal ve itbar devirlerini anlatyordu. Yaklatka snm bir saltanatn enkazm greceiz gibi ac bir hisle mteessir oluyorduk... te asl mektep, dediler ; ne gzel bina ... Alak, oturakl, kaplar, kemerleri renkli talarla sslenmi, hi phe yok, zevk sahibi bir mimarn daha evvel bir valinin eseri... Dershaneleri de yle gzel, misafir kabulne mahsus olan salon hep mektebin mamultiyle denmi. te mektebin mamultndan : On Beinci Louis tarznda cevizden oymal br masa; urada gene mektebin elilerinden gayet ince dokumah ziynet hallar, kede duran ufak bir sigara 20

iskemlesi, her taraf seluk tarznda ieklerle, yapraklarla ilenmi, zerinde bir tablo var ki tablodan ziyade bir resim levhasna benziyor. Sivas'n en mutena bir eseri mimarisini gzle grlemiyecek derecede ince olan taksimat ve tersimatiyle bunun zerine hakketmiler. Ayn salonun darsnda gene bir kapnn zerinde vaktiyle resim hocal eden bir zatn yal boya levhas var ki klsik italyan sanatkrlarnn eserlerini hatrlatyor. imdi tasavvur ediniz. O renkte, hakte, dokumada, "esimde bu kadar ileriye giden bir mektebin Sivas'n iktisadiyatna hizmeti ne olmalyd ? Pek byk deil mi ? Her sene yetitirdii yzlerce sanatkrlarla Sivas'n talarn oymal, ynlerini boyamal, servetini arttrmalyd, deil mi ?. Hayr, netice bunun tamamyle aksi olmutur! Byle olduunu hem ieride, hem darda rendim: Mektebin hli hazrda mevcut olan marangozhanesine indiimiz zaman grdm k: Orada talebe namna yalnz yedi yetim var! nlerinde bir iki tahta paras, bir ka fotin, urayorlar. Bu iler yeni idarenin temin ettii ilk vazife, ilk faaliyetti. Eer Sanayi mektebi DarlmualHmme yerletirilmese, Darlmuallimin idaresi sanayie vaziyet etmeseydi, bu ocuklar belki bu hayat da buiamyacaklardi.Talihsiz ocuklar! dedim ve bu sukutun sebebini dnmiye baladm. Darya ktmz zaman rendik ki vaktiyle Sivas'n kayalarn, talarn o kadar gzel tra eden trk sanatkrlarnn memlektinde bu gn ta oyan tek bir trk ta kalmamtr ! Kendi kendime soruyorum: O " mektep siz itil ne idi, bu " mektepli inhitat nedir ? diyordum . Bu sual ne kadar garip olursa olsun, gene hatrma geliyor ... Filvaki, bu neticede tarihin hissesini, mesuliyetini hesaba katmamak nasl mmkn olur ? !. " Tarih diyerk iktisad, Im, ne ekilde olursa olsun, beynelmilel hayat, itima tedahlleri kastediyorum. Tarihimiz ve topraklarnz haricinde ayn zamanda zaruret ve suhuletle teekkl eden bir takm iktisat ve ilim merkezleridir ki bizde dahil oldu-

tmuz hlde harite kalan btn unsurlar birer madd .zerre mihanikiyetiyle kendisine doru ekmi, o kuvvettedier her hangi bir merkezin teekklne, her hangi uzviyetin taazisine engel olmutur. Fakat haric mnasibetler sabit kalmakla beraber dahilde gene unsurdan unsura, hatta fertten ferde deien refah ve muvaffakiyet artlar irefah ve muvaffakiyet noksanlar da vardr. Sivas, binalarna ta, kerestelerine doramac, yaplarna kalfa bulannyorsa bundan mesul olmas lzmgelen kimlerdi ? yle tasavvur ediyorum ki Sivas Sanayi Mektebi tesis edildii gn bu mektebin hayatn idareye memur olan byk kk memurlar hayat tarafndan iki yoldan birini intihap etmee davet edildiler: Biri, " gsteri yolu idi. Otuz otuz be sene kendisine taptran bir Saray ve her yerde bunun yerine kayim olan saray zihniyetti valiler vard. Bunlarn houna gitmek iin ancak ssl sigara iskemleleri* On Beinei Louis tarz masalar, ipek gibi ince hallar lzmd. kinci yol u hakikat ve ihtiya yolu .,, idi. Sivas aptesthaneleri iin ta, Sivas evleri iin doramac, Sivas hayat iin adam lzmd. Sivas'n selmeti bu yolda idi. ite evliyay umur Efendiler bu iki yoldan yazk ki birincisini intihap ettiler. Artk Sivas'a ve ocuklarna hizmet edecek yerde, valilere, makama hizmet ettiler! Sanatkr yetitirecek yerde, sadece eseri sanat yaptrdlar. te btn btn akl, uuru makam vilyetpenahiye donen, btn muvaffakiyeti, kymeti, depdebe ve saltanatta ariyan Sivas Sanayi Mektebi kendi kendini kaybetti ve bu parlak ba* langcn sonu byle karanlk ve hznl oldu!... Sivas sanayi mektebi sade bir misaldir. imdi her sanayi mektebinin idaresine, her maarif tekiltnn bana ve her resikra geen mdrlerin, idare adamlarnn gidecei yol, gene bu ikiden biridir. Ya gsterii, harici, ahs dnerek ellerinin altndaki ocuklar ldrecekler, yahut haricin fani, sath olan zevklerine, krlarna iltifat

314 etmiyip vazifenin iine, hakikate girmek, mektebin haliyle hallenmek, memleketin ihtiyaciyle nsiyet etmek,. messiselerini, memleketlerini baka srrna mazhar etmek istiyeceklerdir... Bu zatlere sorarm: Kendiniz iin mi alyorsunuz, gayr iin mi ?!. O vakit bu iki yoldan birini intihapta mustar kalacaksnz. Neticede u ikiden biridir: Bir hayr yahut bir er !

Temizlik ve Medeniyet
Yar, gre kahramanlar olduu gibi, temizlik kahramanlarda vardr . Bunlar da halk arasnda mehurdurlar.. Bu gn bu kahramanlardan birini ziyarete gittik. Eliyle matru ban kadktan sonra ayn elini etrafndaki btn eyaya srdn grdk L Ankara'da temiziiyle mehur bir lokanta var dediler; oradaki ilk mahedem de garsonun ba parman orba tabana sokmas oldu !.. Yine bir gn istanbul'un en mehur muhallebicilerinden birine gittik, tezghtar byk tavuk gks taban kakla ufak tabaklara istif ederken eliyle tatly tutmak iin ba parmam da kullanyordu !.. Yine bundan on sene evvel o kadar mehur olmyan dier bir muhallebicinin de muhallebileri avucu iine alarak ufak tabaklara geirdiini grnce tahamml edemiyerek itiraz etmitim . Abani sarkl zat bana " Efendi, sen afedersin, bu el be vakitte ykanyor!-. demiti... Evet halkn kanaatince sa el her yere srlebilir . Ona tarak, kak, kepe, krek... vazifesi grdrlebilir, nk sa el temizdir, hatta mbarektir!.. Hususiyle yikanyor. Bu son vakay kendisine hikye ettiim bir doktor bana u cevab vermiti: Ellerin, hatta sabunla ykanarak tamamiyle temizlendiini farzetmek bile biraz tehlikelidir. Derilerimiz dayim surette ya ifraz etmektedir!.. Onun iin ykandktan

315 dakika sonra bile kirlenenirler . Bunun tecrbesi gayet kolaydr : Her hangi tahareti mteakip vcudunuzun muayyen ksmra sigara kdiyle uvahymiz, greceksiniz ki kt lekeleniyor! Kald ki gnde bir ka kere ykanan eli temizdir dye on alt saat zarfnda rasgele, her yere srtmek! Tarih itiyatlarmz ve doktorun izahat herkesi dndrebilir mahiyettedir. Bir ok harekektlerimiz var ki onlar srf uursuzlukla muhafaza ediyoruz. Geri her biri bir fikir e zan ihtiva ediyor: Ykanan ellerin kir tutmyaca gibi!.. v Her yenilik gibi temizlik te ustadan renilir. Binaenaleyh memlekete lzumu kadar fenn temizlie muktedir .ayileler hazrlamak temizlik medeniyetinin memlekette yerlemesi iin kfidir. Buna ancak u yoldan gidebiliriz: Bu tarz temizlii yaiyarak ve yaamakta olan temiz manasiyle meden insanlar bu terbiye muhitlerinin bana getirerek .. Saniyen mekteplerin, bilhassa leyl mekteplerin hayatn bilfiil deitirerek. Trkiye garp medeniyetini temsil etmek istiyorsa mekteplerinin programlan kadar mekteplerinin aptesthaneleriyle, hamamiyle, yemekhane veyatakhanesiyle de megul olmaldr. Ben on alt, on sekiz leyl talebesine kapaksisz dolap -veren ve verdii dolaplar da ayaksz brakan, yahut ayak yerine gaz sandklarnn paralarn ivileten bir mektebe mektep demem L Bu mana ve bu itibar iledir ki hkmetin .elinde bulunan leyl iptidaler, darleytamlar, liseler, ali mektepler medeniyet leminde terakkimizin olmasa bile tedennimizin, hi olmazsa tevekkufumuzun amilleri olacaklardr !. Bir maarif adamna " zalim, mstebit, veya ihtillci, anarist diye hcum edilir ama, ona mektebin yataklarn niin bu kadar temiz tuttun ? diye itiraz edilemez!. Halbuki itirazlarn bu nevini de idrak etmiizdir !. "Taasupw .sklgan bir kelimedir, yalnz dinin mrtecilerine taklmtr !.. Halbuki temizliin de mrtecileri vardr !.." Deilmi ki yine kirlenecek o hlde temizlenmiye ne lzum var ?!. di-

yenler ok olduu gibi, fenne itibar etmeksizin temizlik: iddia edenler de vardr, Onlara inanmyahm ve ocuklarmz inandrtnyalm .. Bir insann asri seviyesini en iyi len mikyaslardan biri de mesel o adamn hrriyetperverlii, dieri muktesitlii ise, ncs mutlaka temizlii, yani cisman ahl deil midir ? Fenn, temizlik fikrini sonuna kadar tafsil edebilirsiniz ve ondan btn bir kayideler ve edepler mecmr.as yapabilirsiniz. Fakat btn mesele bizzat yeni nesilleri yetitirecek olanlar fenn temizlik mefhumuna gre, temiz bir muhitte ve temizlik kayidelerine tevfikan temiz olarak yetitirebilmektedir. Bence meden slahatmzn byk bir safhas budur .

Cezas olmyan crmler!


Geende bir mektep mdrmz bana bir mektup yazyor. Bu mektubunda Akam'da intiar eden " dayak . serlevhah makalemden bahsediyor. Bu mektep mdr: u her gn mteaddit mektuplar ve Akam gazetesi paralarm alyorum, bu mektuplarda sizin makalede mevzuubahsolan hademesini doen mdr ben olduum iddia ediliyor,, ve kesik gazetelerle de ayn ey hatrlatmak isteniliyor diyor ve makalede mevzuubahs olan mektebin kendi mektebi olmad hakknda benim tarafmdan izahat verilmesini de rica ediyor. Filhakika hademesini den mektep ile bu mektep arasnda sadece bir semt mnasibeti vardKendisine mektup ve gazete paralar gnderilen bu zat ne hademesini dvmt, ne de mektepte buna benzer bir vaka zuhur etmiti. Fazla olarak bu mektep stanbul mekteplerinin en iyilerinden biridir. Btn bunlara ramen, mektebin etrafnda derhal dedi kodu oluyor ve dedi kodunun olmas iin semt mnasibeti kfi geliyor. Bu mektup-

317

lan yazanlar ve o makale paralarn gnderenler acaba samim ve hasb kimseler midir ?.. Bunu zannetmiyorum. nk alanlara kar beslenilen muhabbet ve hrmet imzasz mektupla tahrikat yapmya manidir. Bunlar phesiz husumetkr ve insafsz kimselerdir, u veya bu ferd sebeple, ve her hangi menfaat endiesiyle evvel muber olmular, sonra crm atfederken imzalarn gizlemek zilletini irtikp edebilmilerdir...Samimiyet bu fiilin neresindedir?!. Geri byle adamlar her yerde, her memlekette ve her zmrede bulunabilir. Binaenaleyh bunlarn tahrikatndan derhal mteessir olmann manas nedir, diyebilirsiniz ... Fakat maatteessf dedi kodu dediimiz ve binnazariye kendisine hakikat ve kymet atfetmedtiimiz telkinatm ve neriyatn itima hayatmza merhametsizce tesirleri oluyor. Memleketimizde her hangi neriyatn ve her hangi propagandann bir millet adamnn, bir memurun, her hangi mektep mdr veya mualliminin mevkiini, hretini sarsacak, ykacak derecede iddetli bir tesir hasl ettii grlyor. Dedi kodularn, cinayetler, intiharlar gibi itima hayatn elm zaruretlerinden biri olduuna geri kaniyim; fakat bunlar insanlar hukukundan mahrum edecek, ferdin hrriyet ve saadetine engel olacak bir mahiyet ald zaman o cemiyetin hayatnda baz gayr tabilikler mevcut olduunu kabul etmelidir. nk intihar ve cinayet gibi hdiselerin cemiyet hayatnda tabi olan birer derecesi vardr. Bu dereceyi bir kere atktan sonra dedi kodu da maraz bir ekil alm demektir. Dedi kodu ahs kymetleri alaltmak iin yaplan bir teebbsdr. Ve bu teebbs mspet bir surette meru usullerle deil, tekrar ve telkinle, hissiyata mracaat edilerek yaplr. Halbuki bir memlekette ahs kymetleri, insanlk erefini ve haysiyetini mdafaa eden balca meyyideler kanunlardr. Kanunlar ise esasen ahlkn ifade ve istitalesi demek olduundan bu eref ve haysiyetin muhafz ve mrakibide efkr umumiyedir. u takdirce her hangi

318 sebeple bu iki meyyide zayflar veya lzumu kadar kuvvet ve selbet kazanamazsa ferdin kymeti ve eref ve haysiyeti de yalnz bana terkedilmi olacandan her taraftan eytan ve gayr ahlk kuvvetlerin hcumuma, taarruzuna orayabilir. Halbuki bu nevi gayr ahlk faaliyetlere mani olacak yegne kuvvet, efkr umumiyedir. nk kanunlar tuvalete, zevke mdahale edemedii gibi, ahlkszln bu nevine de mdahale edemez, ve nk dedi kodu dediimiz ey ele, avuca sar veya tartlr crmlerden deilir !.. O hlde bu gibi crmlerin yegne meyyideleri efkr umumiye, ammenin, cumhurun vicdani olabilir. Bu vicdann nur lan mas, bu vicdann kuvvetlenmesi kanunun, cezann yapaca eyi yapabilir. Bunun iin ahlkmz mahalle ahlkndan kp millet ahlk ekline girmeli, itima hayatmz gene mahalle hayatnn icap ettirdii infiratlktan kurtulup millet hayatnn muhta olduu tesantle vasl olmaldr. imdiye kadar bir takm alimlerimiz srf madde felsefesi yapmasalard, bir takm feylesoflarnz da sevkitabi ve menfaat felsefelerini mezhep edinmeselerdi, muhakkak ahlk felsefemiz gibi ahlk terbiyemiz de daha baka trl olurdu ... Bilenle bilmiyen msavi midir ?!. Elbette deildir. Akl dayima bir dmendir, onun ii phesiz ahlk kymetleri icat etmek deildir, fakat bir ok sevkitabilermizi, nefsan temayllerinizi ilm, bedi ve iktisad ekilde islh etmek yani itimaletirmek onun vazifesidir. Binaenaleyh mesel lise tahsili grenle grmiyen ahlk telkki itibariyle bir olamaz. Her vasta ile eski mahalle ahlkn, ve kast zihniyetini ykalm, yerine mill va insan bir ahlk telkkisi koyalm. Ben hayatmda bir vakaann ahidi oldum ki btn insanlar iin ayan ibrettir: Merutiyetin ilk seneleri idi; Darlmualliminde bulunuyoruz. O zaman mektebin heyeti idaresinden olan bir zt tabiiyat muallimlerinden birine hademesiyle bir pusula gnderiyor ve bu pusulada belki lzumundan fazla amirane bir lisan kullanyor, fazla olarak pusula adres-

319

siz braklmtr . Muallim de mracaatin bu eklini haysiyetiken bularak ar bir mukabelede bulunuyor ve arada gayrkabiliizale bir suyitefehhm hasl oluyor. Zannedilirdi ki bu iki zat artk biribirinin hasmcam olmutur . Fakat bir gn mevzuubahs idare adamiyie bir yerde bulunuyorduk, muallimin bahsi geti. Kendisinden bu zatin ehliyeti ve iktidar hakknda fikir soruldu. Bilterddt cevap verdi, dersinde ok muvaffak olduunu, en vazifeinas bir darlmualmin hocas olduunu ve messesenin kendisiyle iftihar edebileceini syledi... Bu samim itiraf ve bu mill hassasiyet karsnda hrmet duymamak kabil deildi. Bir aralk kendisine u suali sormaktan kendimi alamadm: "Hlbuki o sizi bir muhavere meslesinden dolay rencide etmiti* ahsna kar bir ibirar duymuyor musunuz ?!. u cevab vermiti: " Filhakika o vakaadan dolay son derece muberim, kendisi o ite hakszd. Fakat bu ibirar tamamiyle ferd bir mahiyettedir. Ayn sebeple kendisinin hizmetine ve iktidarna da muber olmak iin ne sebep var ?! Tekrar ediyorum ki kendisi Darlmualliminin en iktidarh ve en vazifeinas bir hocas idi . Bu vaka ferd ibirarla itima kymetlerin karlamasna ve itima mefkurenin hakimiyetine bir misaldir. Btn millet ilerinde ayn zihniyetle hareket etmek ve ayn kafa ile hareket etmiye altrmak nefsimize ve nesillere kar bir terbiye borcudur. Biz bu tesantulk mefkuresini uurlu bir hle getirirsek dedi koduya kar en mthi silh elde etmi oluruz, nk dedi koduyu tevik eden ey, dinliyen kulaklarn okluudur !.. Halbuki millet ahlkn kazanm olan seciyeli bir insann kula bu gibi ihtiraslarn sesini katiyen iitemez. Efkr umumiyenin bu sahedeki tecellisi dedi koduculari bellemek ve mtemadiyen hariminden kovarak onlar itima hayatn seyr ve tekml zerinde gayr messir bir hle getirmektir . Cahil adam, kirli adam, tuvaletsiz adam her salona girmedii gibi, dedi koducu adam, gayrn kiymtele-

rm her vesiyle ile mnaksaya koyan muhtekir dahi her salona giremez. Filnn hayat, filnn ahs ahlk hakknda sz sylemiye bahyan adamn meden bir muhitte grecei mukabele pek aikrdr: " Bu bizi alkadar etmez i derler ve sustururlar. u hlde dedi kodunun mahiyeti ve dedi koducularon ahlk seviyesi hakknda gayet vazh bir fikir sahibi olmak onlarn faaliyetini ve cesaretini sfra yaklatrmak iin en kat'i aredir. Kanunlarmz millet kanunlar hline getirmekle beraber ahlk terbiyemizde ahlk tetrisatmzda muhabbet ve tesant umdelerine lzumu kadar mevki verelim. Unutmuyalm ki muhabbet itima hayatn kanunnudur . Tesant ise onun uzv bir mukabilidir. Ne muhabbet ve ne de tesant olmyan yerde hrriyet yoktur. Hrriyetsiz bir cemiyet bir kabiyle ve airettir, fakat bir millet deildir..

Adab maeret
Hangi hareketlermiz muaerete muvafktr ?! O hareketler ki hayvann dier hayvanlarla mnasibetinde ki hareketerden uzaktr!.. nk adab muaeretin esas, insanlarlaolan mnasibetlermizdeki temizlik, gzellik ve hakinaslktr. Hangi fiil ki insanlarla mnasibetimize ayit olmakla beraber kirlidir, irkindir ve hakkszday adab muaerete muvafk olamaz ... te ben bir lise talebesinin adab muaeret hakkndaki sualine byle cevap vermitim. Bu cevap belki tamamiyle doru deildir; fakat adab muaereti en iyi temyiz eden bir mahiyeti haizdir. O da bu adabn hayvan, uzv meneli olmad, tabi temayllerin, sevkitabilerin basit bir faaliyetinden husule gelmediidir. Filhakika adab muaeret namna yapdimiz btn hareketlerde ve gene o nama kandmz btn fiillerde shh, ahlk, ve bedi bir endie

321

hkimdir. Bir milletin kendi ahlk, bedi ve ilm telkkisine gre bir insanla dier insanlarnn mnasibetini tanzim etmesi... Bence adab muaeret budur. Binaenaleyh adab^ muaeret insanla insan arasnda mmkn ve muhtemel olan bin trl irkin, gayr shh, ve haksz temaslar ve mnasibetler yerine bilkis gzel, temiz ve drst mnasibetler ikamesi demektir. Bu suretle adab muaeret insanla insann mnasibetinde ahlkn, sanatin, ilmin ve fennin mdahalesi demek olur. Muaeret adabnn bu itima mahiyeti bir kere iddia edildikten sonra bu adabn itima vakalara ayit baz: hususiyetlerini iaret etmek icap eder: tima hdiseleri dier nevi tabi hdiselerden fark ve temyiz eden belli bal vasf, afak bir mahiyeti hayz olmalardr. Yani din,, ahlk ve sanat gibi adab muaeret kayidelerinin de haric mevcudiyeti vardr. Onlar tesis eden biz ve bizim ferd idaremiz deildir; bunlar zamanla muayyen meknlarda, tarih zaruretlerle teesss etmi ve tekerrr edegeimi olan itima kiymetlerdir. Milletin lisann, dinini deitirmek insann elinde olmad gibi, itima muhitin muaeret kayidelerini inkr etmek te kimsenin elinde deildir. Bu kayidelerde yalnz afaklik vasf deil, umumlik hli dahi vardr. Muaeret kayideleri ayn muhit ve bnyede olan btn insanlar iin bilaistisna cari ve hkimdir. Bu afaklik ve bu umumlik neticesi gayrikabilicerh ve mukavemetsuz olmalardr. Tabi kuvvetleri temyiz eden sfat haric taarruzlar karsndaki mukavemetleridir. Ta, denizi zorlamak tecrbesi dayima bizim zararmzla, akslamele duar olmamzla neticelenir. Bunun gibi, muaeret kayidelerinin ihlli de muhitimiz tarafndan iddetli bir akslmelle neticelenecektir . Bu ihlle cret eden adam geri dinsiz, ahlksz ve cahil sfatlariyle tezyif edilmezse de her hlde " kaba sfatiyle tavsif edilir . Binaenaleyh ferd itima muhitine intibak etmek zaruretiyle bu kaba sfatndan kanmak ve " nazik, terbiyeli sfatlarn kazanmak mecbu-

- 322 riyetindedir. Her cemiyetin adab muaereti kendine gre olmak lzmgelir. nk adab muaeretin menei her cemiyetin " kaba adam ve " nazik adam fikirlerine verdii manaya gre deiir . Bu itibar ile kabiyle muaereti, airet muaereti, millet muaereti .. diyebiliriz. Adab muaeret yalnz cemiyetten cemiyete deil, ayn cemiyetin muhtelif tekml devirlerine grede degiecektir.Mesel cemiyette mspet ilimlerin, iktisad messisenin, lik fikirlerin hkim oluuna gre, muaeret tarzlarnn da bir trl olmas iktiza eder . Bunun en ak misali bizim memleketimizdir . Memleketimiz mspet ilimler, byk iktisat ve :liyk devlet medeniyeti olan avrupa medeniyetine giriyor. Adab muaeret telkkilerimizinde deimesi zarurdir. Bu esnada mahalle hayatnda olduu gibi vstay ve zht bir takm kayideler yerine asr ve dnyev kayidelerin kabulndeki zarureti takdir etmeliyiz. Bu byk iktisat devrinde vaktin nakit, temizliin ancak fen, itikatlarn ise mutlaka serbes olduunu bilmeliyiz. Artk gelii gzel her kese misafir gitmek ve gittii yerde saatlerce kalmak, istiskal edilince de darlmak ve istediimiz gibi yemek yimek, ve rastgele her kei din namna aforoz etmek elimizde deildir... Mevzuubahs olan ihtiya, Fransz ve ngiliz terbiyesini kabul veya retetmek deil; zarur ve kll bir medeniyetin zarur ve kll kayidelerini kabul etmek veya bu medeniyete girmekten vazgemektir. Yeni Trkiye garbin iktisad ve ilm ayn zamanda lik ve msavat medeniyetine girmek istedike muaeretinde de u medeniyetin adabm olduu gibi kabul etmemek mecburiyetindedir: 1 - Hi kimseyi tasdi etmemek ve kimseye kendi vaktini israf ettirmemek. 2 - Btn hayat ve muameltta ilmin tatbikatn bilkaydart kabul etmek. 3 - Gayrn itikatlarna hrmet, ve kendi itikatlar namna kimseyi taciz etmemek. 4 - Heryerde kadn erkek, zengin fakir, btn insnalari msavi muameleye tabi tutmak. Maaeretin bu esaslar1

323

beynelmileldir, insanidir. Bunlar zerinde pazarhketmek yalnz Trklerin deil, asr olan hi bir milletin eline deildir!..

Kast zihniyeti
"Kast,, Hindistan'da mevcut bir nevi cemiyettir. Kastat mensup olan bir adam dier kasttan kz alamaz. Hatta dier kastn yemeini yiyemez, ecnebilerle temas edemez. Her kast dier kastlara kar muhasim bir vaziyettedir. Hlsa kast kapal bir cemiyettir. Kastn benzemedii cemiyetler bugnk Avrupann ak ve mtesanit cemiyetleridir. Bu avrupa cemiyetlerinde grdmz eyler kastlarda grdmz eylerin temamiyle aksidir. Onun iin bir avrupal zihniyeti gibi bir de kast zihniyeti vardr. Nsfel ki bir airet ve millet zihniyeti de vardir. Kast zihniyetinin ifade ettii ey, mill vahdete, mill tesande, itima mefkrecilie ayit bir dar kafallktr. Bu dar kafall, ve kast zihniyetini yalnz Hindistan'daki cemiyetlerin haleti ruhiyesini ifade etmek iin deil, asr cemiyetler iinde bile baz insanlarn zihniyetini bildirmek iin kullanyoruz. Kasttan bahsederken Kast zihniyeti dediimiz gibi, bu insanlardan bahsederken de " bu adamda kast zihniyeti var! diyoruz. Hulsa "kast zihniyeti itima hayatmzda bir nevi dar hassasiyetin ve bir nevi dar zeknn alemi olmutur. Acaba bu zihniyetin amili nedir ? Ruhiyat ilmini itimaiyat ilmine istinat ettiren alimlere gre her hangi ekilde olursa olsun zihniyet, bir haleti uzviyeden evel bir haleti timaiyenin ifadesidir. Dindarl, taassubu, milliyet ve insaniyet mefkuresini ve bunlara gre muayyen zihniyetleri vcude getiren, insanlarn yaradhmdaki hususiyetler deil, bw insanlarn muhtelif hilkat ve istidatta olmalarna ramen muhitlerinin yani ayile, meslek ve cemiyetlerinin bir ve-

324 tntebeller olan hayat, bu hayatn fertler zerinde yapt muayyen tazyiklerdir. Nitekim kastlarn dar zihniyetinden mes'ul olan bu cemiyetlere mensup insanlarn kafa taslar deil, belki itima hayatlarnn tarz, itima terihleridir. te zek, namus, vicdan, irade gibi ali melekelerin zuhur ve teekkl ancak muhitle, muhitin itima bnyesiyle kabiliizahtr. Tavus kuunun ayaklar kadar kastn da taassubu tabiidir! Fakat bu cemiyetlerin bnyesi bir kere deimiye balaynca kast zihniyetide tabiatiyle yumuar,itima manasiyle dar kafalk azalr.Asr cemiyetler bu itibarla kastlara en zt olan cemiyetlerdir. nk bunlarda msavatlk hkimdir, insanla insan arasnda fark gzetmemek, btn insanlar ayn hakla mcehhez bilmek asr cemiyetlerin andr. Halbuki bu cemiyetlerde bile kibarla avam, ehirli ile kyl, memurla amele, eliisi ile fikir iisi, siyah ile beyaz fark yaamaktadr. Geri bunlar hukuata deil, fakat itiyatlarda yayor. Bunun sebebi eski cemiyet kast zihniyetine mtehammil olmyacak derece inhill etmekle beraber bu zihniyeti barndracak baz husus muhitlerin henz tamamiyle mahvoimamasdr. Servet gibi, umum ve mill bir tahilin noksan gibi baz sebeplerle kast hli, vlev artk bir surette, yine yaamaktadr ... Bu zihniyetle yaplacak mcadelenin mebdei bizzat cemiyeti harekete getirmektir* Elimizde iki mhim vasta vardr: Biri ordu, dieri mekteptir. Ordu ile mektep mill kaynamann birinci vastasdr. Fakat terbiyeci iin her iki mefhumu btn geniliiyle ve itima hayatn zevklerine, heyecanlarna ayit olan btn msaadeleriyle dnmek icap ediyor. Trkiye'ye refah ve saadet verecek mekteplerden ne kast" tedildiini henz anlayamadm!.. Mektepten mektebe fark vardr! Evet mektep, fakat on yedinci asrda mektep ile yirminci asrda mektep bir ey midir?! Daha ileriye gidebiliriz: Yirminci asrda her mektep mektep itiyakmz, mektep mefkuremizi ifade edebilir mi ?! Baknz ben alel-

tlk Trkiye yeni mekteplere muhtatr demiyorum; u Trkiye itima hayat icabna gre tesis edilmi Cumhuriyet mekteplerine ve bu mektepler ierisinde bir teebbs ahlkna yani i hayatna muhtatr.. diyorum. Bu muammann halli iin evvel bir mimar cumhuriyet mefkuresine bunu kazandracak itima bir mektep plnn izmelidir .

tt

Gsteri
Belika, pedagoji noktay nazarndan grlmee deer bir memlekettir. Mekteplerinde, teceddtlere dayma tesadf etmek mmkndr. 325'ten sonra Bruxelles'de idim. ehrin usul tedris itibariyle mehur olan br iptidaisini ziyaret etmitim. Bu mektebin muallimlerinden biri, elilerini tedrisata tatbik etmek, dersleri Amerikallarn tabiri vehile "ileyerek renmek usuln kullanyordu bu muallim, her vehle ayan dikkat bir zatti. Sz arasnda BruXelles'de bir sene evvel alm olan sergiye dayir bir vakay hikye etti; dedi ki: "Geen sene maarif mfettilerinden biri mektebimi ziyarete gelmiti; benim elii tedrisatna merak ettiimi renmi. Talebe tarafndan hazrlanm baz numuneleri istedi. Ve sergiye konulmak zere baz numuneler daha hazrlatmam tavsiye etti,,.. Ben de ocuklar altrarak arzu ettii eyleri hazrladm. Mfetti Efendi tekrar gelip numuneleri grd zaman honutsuzluunu gizlemedi; "ben sizden daha gzel eyler bekliyordum, bunlar sergiye nasl koyalm ? ! dedi ... Ben de : "efendim siz benden ocuk ii istemitiniz ! Bu yataki ocuklar bunu ve bu adarm yapabiliyorlar Filhakika bunlar sergi iin ilm veya pedagojik mevzular olabilir. Fakat arzu ettiiniz reklamlarn yerini tutamazlar, dedim. Ve numuneleri vermedim. Muallimin bu samimiyeti ayan dikkat idi. Bu vakay dinlerken bizim

326

eski tevzii mkfatlarda ve yeni msamerelerde ocuklara zorla ezberletilen nutuklar ve tiyatro piyeslerini hatrlyordum !.. Bunlar ne garip, ne cebr teebbslerdir Pariste " Butes Chaumont civarnda bir iptida mektebi vard; " mektepte sanat isminde bedi terbiye komitesinin himayesi altnda bulunuyordu. Mektebin dvarlan, bilhassa yemekhanesi yal boya iek tezyinatiyle rtlmtr. Buras bir mektep avlusundan ziyade k ve kibar bir tiyatro dekoruna benziyordu. Ayn ehrin dier bir mahallesinde ziyaret ettiim dier bir mektepte, bedi terbiye namna ne yapldn sorduum zaman : "Efendi mektebin badanas iin kfi tahsisat alalm da tezyinatm sonra dnrz! demiti. Bunun gibi bizim hayatmzda nice misaller vardr. Hemen bir bina cesametinde kristal lvhalar zerine yazlm yaldzl iri yazlar, aynalarla sslenmi lustura dkknlar, toz ve pislik iinde olmasna ramen bu kabil tezyinat bir trl ihmal edemiyen lokantalar, gazinolar... Bunlar hep ayn gsteri ve yaldzclk kafasiyle yaplan eylerdir. u hlde hayatta ihtiya iin yaplan ile gsteri iin yapla vardr. Samim gibi cali de var, ok kerre bu cali, samimnin ve hakiknin yerini alyor!. Bu srtkan eya, nezaketinin deil, arszln eseridir. Bu, sslenmek ve gzellemek ihtiyacndan ziyade lubalilemek ve zevke ldrmak hdisesine balanabilir. Eyamzda, ticaretimizde, senayiimizde grdmz bu riyay, bu tereddi ve lm hassasn bizzat sanatimizin tarihinde bulmak mmkndr: Fatihin camiinden gelen, ikinci Beyazit Camisinin o ebed eserinden geen nihayet Yeni Camide "mertebeyi kusva sini bulan trk mimarl, nc Ahmet devrinde ldrmt. Bab Hmayun nndeki emeve daha o devrin dier emeleri, bu sarholuu abideleridir!. Trk bu kadar sefih ve bu kadar hayasz, bir mimariyi btn tarihinde grmemitir.

Ondan sonra gelen btn mimarlar sanki eytan bir muhayyilenin kulu idiler!.. Kemerde, kubbede, stunda, saakta, irkinliin, soysuslun, tezyinatta anarinin btn tecrbelerini yaptlar. Onlar da bugn trk mimarisi namna Lehistan sanayi sergisinde sivri kemerli bir kap zerine bir iek sovan oturtan Leh kalfalar gibi, trk zevkine yabanc idiler !.. Hlsa hem tarihte tereddi etmi devirler, hem de hli hazrda tereddi eden zevkler vardr. Bu, yalnz zevk iin deil, ahlk, ilim, yaay iin de byledir. Olduundan fazla dindar grnmek, fiiliyatiyle kabul etmedii ahlk umdelerini fikriyatla mdafaa etmek, ilim simsarl yapmak . . . Bunlar da bir nevi riyakrlk, bunlar da her riyakrlk gibi, samim ve hakik hayatn dmanlardr. Bir sual: bu riya, bu sahte kerametfruluun menei acaba ferd bir temayl, cmleyi asabiyenin bir icab ve hususiyeti midir ? Bence her itima hdise de olduu gibi bunda da ferdin hissesini ayrmal; fakat hi zanetmiyorum ve kabul edemiyorum ki, bir nc Ahmet devrinin sanatinde grlen lgnlk bir mimarn, bir kalfann ahs temayl eseri olsun ... Bilkis, riyac eserleri izah eden riyac devirler vardr. Riya da tassup veya mbaltsizhk gibi itima hdiselerden biridir. Riya da, fevkalde gsteri merak da itima hayatn imknlar ve zaruretleriyle izah edilebilir. Durkheim " ntihar, " tima i blm ve " Din hayatn ilk suretleri hakknda itima tetkikler yapt. Bir itimaiyat da bu grnmek meraknn, bu sahte vakarlarn itima tetkikini yapabilir. Fakat teebbs g e yorucudur. Acaba tetkik, mukayese, ve istikra usulne v mracaat etmeksizin riya psikolojisinin mantk artlarn tahmin edemez miyiz ? . . Bence bu artlarn balicas hakik vasflar, samim kvetler hakknda cemiyetin henz vazh, snuayyen ve kafi fikirleri olmamasdr. Yani cemiyet arlatan ile ciddiyi, samim ile riyakar, alim ile cahili, asr adamla mstehase adam tefrik edemedii bir zamanda21

328 -

dr ki bu nevi " seciye yalanlar zuhur ediyor ve muhite kendisini besletebilir! . . Filvaki milletler byk devirler nihayetinde " adam mefhumlarn deitirirler: Rnesansm adam mefkuresi ne eski hakim, ne de Kurunu Vstann dindardr. Bu, Parodi'nin dedii gibi "Honnete homme,,'dur. Ayn adam on sekizinci asrda " faziletkr ve hassas sifatleriyle tecelli ediyor. Asr adam ise, bsbtn baka vasflar hayizdir. Cemiyetler byle adam mefkurelerini deitirdike seciyelerin teekklnde bir ok zararl tecrbeler oluyor. Hakik seciyeler yerine yalanclar teekkl ediyor. Bu suretle gsteri, i ve kymet yerine geiyor! Bu sahte hayattan kurtulmak iin yegne are " eski ve mstehase adam fikriyle mcadele, " yeni ve asr adam fi rine mmkn olduu kadar vuzuh vermek, bu fikrin hrriyetini, tamamiyetini, dersle, edebiyatla, felsefe ile, tenkitle, hlsa btn vastalarla temin etmektir, " Ticaret leminde olduu gibi, ruh leminde de sahte matalar tehir, hakik matalar temyiz , itima hayat, ihtikrdan kurtarmann baka vastas yoktur ! . .

Gayzm mantki
Muhatabnz diyor ki : " ahlk sukut etti, her yerde iiret, sokaklarda kadnlara tecavz, babasn, hemiresini, karsn ldrenler ! .. . Siz dnyorsunuz, evvel muhatabnzn dedii vukuat oluyor mu ? . . Evet oluyor, fakat btn bu vukuat ahlkn sukut ettiine ilmen dellet eder mi etmez mi ? . Hayr, ilmin, itimaiyatn size temin edebildii bir selhiyetle ve meseleyi afak bir tarzda mtala ederek diyorsunuz ki: " keri cemiyette byk bir buhran var, cinayetler, intiharlar oalyor ve muhtelif ekillerde oluyor, fakat bir kerre maziye bakalm, mazide ferdin

329 tabi olduu gayr insan kaytlarn derecesine, mazide ocuklarn, genlerin her yerde maruz kald tecavzlerin ekline bakalm. Mazide fert bir derece hr ve muhterem idi, bu gnk hrriyetin ve bu gnk kudsiyetinin derecesi nedir ?.. Hep bunlar tetkik ve mukayese ettikten sonra hkhmedebiliriz ki memlekette ahlk sukut etmi veya etmemitir. Sonra yine ilve ediyorsunuz ki: ahlktan kastnz nedir ? Yemek, imek, gezmek, baloya gitmek veya gitmemek, u ekil veya kyafette sokaa kmak... Bunlar da hep ahlk mevzular imidir ? ! ,, Fakat beyhude zahmet! nk muhatabnz srar ediyor, siz ne sylerseniz o yine ayn eyi tekrar ediyor : " hayr, hayr, sukutu ahlk mthitir! Ben de bu memleketin z evlad, bir vatanperveri deil miyim ?! Size o selhiyet ve bu hisle tekrar ediyorum ki: heyeti itimaiyemizin vaziyeti vahimdir!.. Memleket mthi bir uuruma srkleniyor ! . . Nihayet kinat hep kanl gren bu bedbinle mnakaadan vaz geiyor, ve susuyorsunuz... Bir dieriyle medeniyet mbahasesine giriiyorsunuz, " Avrupallamak lzm m, deil mi ? Muhatabnz Aavrupahlamak aleyhindedir. Siz bu lzumu ispata allyorsunnz. Bunsuz, bu medeniyetsiz yaanmyacan ispat ediyorsunuz. Nafile! Muhatabnz hep szlerinizi cerhe alyor. Siz kendi kendinize yegane tedbir olarak " Avrupallk nedir ? Avrupallamak nedir ? Biz ne iin Avrupahlamallyz ? Biz nasl Avrupahlarz ? ,, Btn bu suallerin cevaplarn afak bir surette veriyorsunuz ve mnakaanza mevcut ve muayyen sedalarla devam etmek istiyorsunuz; fakat muhatabnz ayn noktaya geliyor ve diyor ki: " Avrupa medeniyeti sahtedir ! arkn kendine mahsus bir medeniyeti vardr,, . Nihayet meyus grnyorsunuz .. Dier bir muhatabnz Avrupallamak taraftardr, fakat baz artlarla: " Avrupa medeniyetinin eyi taraflarn almak, fena taraflarn brakmak ! . Siz diyorsunuz ki: " aman ne gzel ey, fakat unun bir de tatbikatn gsterseniz ! .

Muhatabnz tatbikatn gsteriyor : Avrupa medeniyeitni alacaksnz fakat israflar, sefahetleri, taknlklar, cokunluklar girmiyecek, bunun iin zabita kuvvetine selhiyet verilecek, herkesin kyafetine, harektna, seyrseferine, muaeretine karlacak !.. Diyorsunuz ki: " bu nasl ey ? ! Medeniyeti bir hrriyettir diye alrken bir okadar da istipdat m getirelim ? ! . Beyhude zahmet! nk btn mnakaalarn umum neticesi ya medeniyeti istipdatla birlikte kabul etmek ve yahut hi bir ey kabul etmemek!.. Nihayet Trklerin mukaddes ve ebed davasn ayorsunuz: Bu dava istikll, hrriyet, asr irfan, iktisad tekilt davasdr. Muhatabnz size ta bidayetten, Harbi Umuminin ilnndan balyor : " hata ! diyor. Nihayet Arabistan ve Kafkasya seferlerini sayp dkyor, bermtad EnVer ve Cemal Paalar birer klie gibi geip gidiyorlar. En nihayet mtareke ve igal hdiseleri . . . Harekt MiUiyenin tarihi, Millet Meclisinin teesss, saltanatn ilgas Cumhuriyetin iln muhatabnz her birinin etrafnda dudak bkyor, dolayor. Bazan yksek perdeden takdir de ederken bazan da alelade tezyif ediyor. Eer mutaassp bir dindar ise: "jyokdan hi bir ey var olmaz ki devlet halkedilsin !.. diyor. Eer ayn zat kskan br komiteci ise bu neticeler zaten bizim eserimizdir ! diyor. Muhatabnz eski hkmet nazr ise " ben bunlar filn tarihte tatbika balamtm ! diyor. Muhatap mtekait bir sefir ise " ben bu istikbali spanya'da iken sezmitim ! diyor. Hlsa bir dieri tenzilt yapa yapa Trk halaskarn da alelade bir mmessil, kuru bir hayal hline getiriyor, o derecede ki sanki olmasa da olurdu !. Nihayet siz aryorsunuz ve mnakaadan vaz geip soruyorsunuz. imdi btn bu muhakemeve mnakaalar idare eden kuvvet nedir ? Akl ve ilim melekesi ve hakikat hissi midir ? .. Hayr, btn bu muhakeme ve mnakaalar idare eden yegane kuvvet, his ve ihtirastr.

331 _ Muhatabnzn arad ey, yeni bir hakikatin kefi, tezahr ve isph deildir, sadece bir hissin telkini, bir ihtirasn teriidir. Btn o muhakemeler, mugaltalar o hissin tehiri, teyidi ve mdafaas iindir. Muhatabnzn gayesi zeksnn shhat ve katiyetle istimali deil, fakat bu hissesinin, bu ihtirasnn sadece masuniyetidir. Onun iin muhatabnzn kulland mantk, bir akl mant deil, bir his mantdr. Muhatabnz " acaba hakikat nedir ? diye etrafn aratrmyor, " benim olan bu heyecan, b ihtiras nasl teyit edeyim ? diye alyor !.. Filhakika hissin mantn akln mantndan ayran asl fark, akl mantknda hkmlerin muhakemelerden sonra verilmesi, hissin mantnda hkmn evvelden verilmi olmasdr. O hlde mnakaa mevkiinde olan btn idare, siyaset, terbiye ve mektep adamlar iin varit olan u sualin cevab verilmesi lzm geliyor: a muhatabm bir ak mant m yapyor, bir his mant m ? Ve muhatabm benimle beraber hakikat aramya m kyor, yoksa kendi hakiktini zorla bana kabul m ettirmek istiyor ? . Ancak bu sualin cevabn verdikten sonradr ki ie balyabilirsiniz. O ahlkn sukutundan, medeniyetin fenalklarndan Trk halaskarlarnn menfi rolnden bahseden adam hakikati hlde hakikat aik bir mtefekkir deil, ihtirasn zebunu bir bedbahttr! Bu adamn yapmak istediine ilme, ne de hakikate hizmettir, sadece tenzilttr! Hrriyyetten, medeniyyetten, inklptan, tenzilt!.. Hakikati hlde bu adamlarn yalnz bir gayz vardr. Ve bu gayz inklba mteveccihtir. Bu gayz istedii kadar makul, mutedil ve vatanperverane renklerle boyansn; deilml ki neticesi inklptan tenziltdir, ayn eydir, gayzn kendisidir. nk ahlk medeniyet, asrlik, dediimiz eyler ttihatlar, ttilfilar, dinler veya gayr dinler tarafndan ihtira edilmi klieler deil, tarih hakikatler, ezel tekevvnn merhaleleridir. Gne gibi, sema gib, dnyann yuvarlak olmas gibi ispat ve kabul edile-

332 -

bilir, ret ve inkrda edilebilir. Fakat inkr iin batl bir itikat gibi tefekkre mdahale eden hiss bir amil mevcut olmaldr. Binaenaleyh iki fikir adam arasnda bu hakikatlerin mnakaas bu mahiyette olamaz, mnakaa olsa olsa akim tenvir edemedii karanlk noktalar zerinde yaplabilir. Fakat btn bu mnakaalarn hayat iin amel fayidesi nedir ? . . Bence hi, sfrdr !. nk bu gibi hisler,, ihtiraslar bir fikir ve muhakeme ile tadil ve tayir edilebilecek kadar sath mevcutlar deildirler. Bunlar kkleri itiyatlarda, ruhun gayr meur nahiyetlerinde olan haletlerdir ve ok kere maraz ekilde tecelli ederler 2. Binaenaleyh akl ve muhakeme tarikiyle slahlarna imkn yoktur. Dier cihetten bir inklp kuru ve mcerret bir mantn neticesi deildir. nklb douran itima iradedir. tima iradenin mant da itima bir mantktr. tima iradenin mant selmet ve seadetini mcerredata terki nefs etmek deil, fakat bu neticeyi bizzat kendi yaratc faaliyetyile istihsal etmektir. Binaenaley inkilb tehdit eden herey, inkilptan tenzilt yapan herey inklbn bizzat dman saylmaldr. Bir inklp kendini mnakaa ede ede tesss edemez. Mnakaaya dahil olan bir inklp intihara mecburdur. Bir inklp kendini yiyen ve yutmak istiyen btn eytan kuvvetleri mahvederek inkiaf edebilir. Bu da iki suretle: bir kere " istikll, hrriyet, cumhuriyet, asr ve dnyev bir irfan umdelerinin hrriyet ve tamamiyetlerini btn messiselerde temin etmektir. Bunun iin, mani olan btn mad veya manev neviden engelleri kaldrmak lzmdr, ikincisi zeks hrriyet, istikll, cumhuriyet ve asrlik mantkiyle mebu yeni nesli dorudan doruya vcude getirmektir. te her devirde inklplarn istinatgah yalnz bu iki eydir. Biri inklba hadim itima tekilt, dieri inklba gre bir terbiye ve tedrisdir. Bunlar haicinde istinatgah ve kuvvet aramak dallettir. lim, hak, hakikat, itidal kisvesi iinde ki inklp gayzn katiyetle tehis edelim.

Tezyif cizlerin ikisidir


Arkadalarmdan biri bir gn " deme mevzuubahs olunca medeniyet parkedir demiti. Bu sz benim zihnimde yer etmitir. Yine zihnimde yer eden vakalardan biri de bir Alman kadnnn stanbul'da bir evde tahta kurularna kar at mcadeledir. Bu kadn vatannda ve ehirinde mevcut ve malm olmyan bu fena kokolu haaratn deme altndan ve tavan zerinden dkldn grnce dayanamam, kollarn svam, bana bez sarm, sabaha kadar delii deii gazlamt. Bir Avrupalnn tahta kurularna kar at bu on iki saatlik kanl mcadelenin hatras bende ok kuvetlidir . . . Ben erefli adam hatrasnda temiz derili bir insan bulurum. Bendeki duygulu adam hayalinde k bir insan gizlidir. Ne temizlii, ne kl, ne de parkeyi medeniyetten, hr ve temiz yaamak iradesinden ayramam. Fakat bir gn Zeynep Hanm konann bahesindeki ball babalarla aylandoz aalarm yoldurduum zaman " zalim, meyva aalarn kestirdi! dediler. Yine bir gn Yldz, Sarayn'da, rmye mahkm elli bin cilt kitab ta bir binaya yerledirttiim zaman " ktphane deil, anbar yapt! dediler. Yine bir gn alt mermer, st ini, dvarlar krgir her taraf aydnlk ve temiz bir eczac ve dii mektebi hazrlattm zaman "mektebi ahra soktu! dediler. Yine bir gn kolundan kurunla vurulmu Darlfnun gencinin " bu, hakszl tecviz edermisiniz ? sualine kar hayr olum ben hakszl tecviz etmem didiim zaman, bak Darlfnun Eemini talebeyi ihtille tevik ediyor ! dediler. Yine bir gn zevki bedi sahibi bir arkaam hediye ettii al renkli bir ipek mendili ceketimin yan cebine koyduum zaman " bu nedir, neye dellet eder ? ! deder... imdi btn bu memnuniyetsizliklerin ve btn bu h-

334

cumlarn sebebini soran gen muharrir ! Trk milletinin stikll ve hriyetini iade edenler de dahi dahil olduu hlde tarihte tek bir adam gster ki btn ammenin muhabbetine mazhar olmu olsun! Yine bana tek bir messise gster ki eyilik ve gzellik numunesi olarak hatras mebbet kalsn.. Tezyif cizlerin ikisidir. Bir mddet iin ba dndrr. te yavrum ben hasta deilim, onlar sarhoturlar. .

tima mesleklerin adisi olur mu?


Bundan on iki esne evvl husus bir mektebin salununda sanayi mektepleri ve sanayi tedrisat hakkmta umum bir konferans veriyordum. Bu konferansta iinin itima mevkiinden, iin eref ve haysiyetinden bir hayli bahsettim. Konferans bitince Mektebi Sanayi elbisesini tayan iki, gen yanma yaklat ; " size baz eyler sylemek istiyoruz dediler. Bu genlerle bir mddet konutuk. tiraf ettiler ki o gne kadar sanayiin manev hayatla, bir cemiyetin eref ve istiklliyle mnasibetine, iinin itima mevkiine, iin mill hayattaki yaratc kudretine dayir tek sz iitmemitiierdir... Yine bu genler dediler ki " biz son snf talebesiyiz, yesmizden hemen hemen mektebimizi terketmek zereydik.nk cemiyet iinde kendimize bir mevki bulamyorduk. Fakat sizin szleriniz bizi ok sarst, gzlerimin nnde mesleimiz iin yeni bir ufuk ald. imdi biz ne yapmalyz ? zlediimiz gayelere nasl irimeliyiz ? . . . . Bu genlere ilk tavsiyem, ne olursa olsun mekteplerini terketmemeleri oldu. Filvaki ahadetnamelerini aldktan sonra her biri bir suretle, tahsillerinde devam ettiler. Bunlardan biri svire'de elektrik mhendislii tahsilinin btn derecelerini ve sitajlarm grdkten sonra memlekete avdet etti.

Eyem Vekletlerden birinin heyeti f emayesinde azadr. Zannederim ki bu, Trkiye'de alan gen mhendislerin en kuvetlilerinden biridir. u genlerin ruhuna bedbinlii yerletiren mekteptir denilemez. Bir mektep kendi gayeleri aleyhine nasl evrilebilir ?! Geri sanayi mekteplerinin bu itibar ile lzumu kadar mefkureci olduunu da kabul edemiyorum. Trkiye'de mevcut sanayi mekteplerinin bir ksmn reyelayn grdm ve etraflca tetkik ettim. Bu eylerde gen iilerin itima duygularm, meslek akn besliyecek ne ahlk bir tesant tekiltna ne de bedi bir ayine, hatta ne de meslein kuds duygularn temsil edecek bir armaya, bir remze tesadf edemedim!.. istanbul Mektebi Sanayiini bundan on sene evvel mkerreren ziyaret ettiimiz zaman bu cinsten olarak btn grdm varlk - hatrmda kalan doru ise - demirhanenin kaps zerine aslm olan bir sanayi armasndan ibaretti. Bu arma da merhum Ebzziya Tevfi'in mdrlk zamanna ayit bulunuyordu. Remizler, armalar, bayraklar, ayinler, zmrev duygularn mad tecellileridir. Bunlar bir mssisenin hayatnda zuhur etmemi ise bizzat duygularnn henz canlanmam, kvetle memi olduunu kabul etmemek lzm gelir. Acaba bizde sanayi mektepleri Trk sanayiinin asrlemesi ihtiyalariyle tesis edilmi hakik tekml messiseleri midr ? .. Bu sualin cevabn ancak ilk mssiselerinin iradesinde bulmak mmkdr .... Bizde sanayi mektepleri her hangi bir gaye ile tesis edilmi olurlarsa olsunlar, bir kerre tesss ettikten sonra acaba asr ihtiyalara tekabl etmiler midir ? Bunun cevabn da ancak mezunlarnn cemiyet iindeki muvaffakiyetleri tayin edebilir. Her hlde benim bildiim mhim bir hakikat varsa o da udur: Btn inklplara ramen, halkn dememeli, bir nevi gzidelerin demeli - tahteuurunda yayan sanayi dman bir takm yanl itikatlar, hurafeler vardr. Demircilik, marangozluk, talk... btn bunlr o itikatlar

336 nazarnda adi, sefil ve hasis iler gibi grlmektedir. Muhitin bir ksm bu menfi ve dman hkmlerle, mebu bir hldedir. Fransa'da Jules Ferry umum, meccani ve lyk bir devlet maarifinin temellerini kurarken mekteplere tarih, corafya dersleriyle birlikte marangozluk, demircilik, amur.. dsrslerinin de girmesini istiyordu. " Ancak o zaman Fransz mekteplerine millet mektebi diyebilirim diyordu... Hayatmzn haric dmanlarn hep attk. Fakat hayatmzn dahil dmanlariyle mcadeleden vazgememeliyiz, iiyi, ii, i mektebini, i mefkuresini tenzil eden, tezlil eden her ey kendine mahsus silhlarla i cemiyeti tarafndan mahvedilmelidir. Zaten demokrat olad Trk halknn iktisad messiselerine kar evrilen hakaret ve istihfaf nazarlar krletilmelidir. Bunun iin takip edeceimiz terbiye siyaseti gayet basittir : Her eyden evvel i ruhunu ve i dehasn besliyen mektepleri madd ve amel olduklar kadar, hatta olduklarndan daha ziyade menev ve hars messiseler hline getirmek, sanatkra yalnz meslek tekniklere deil, manev kymetleriyle de almak.. Baz dersler, konferanslar, ilm, ahlk, mill vesilelerle yaplan dahil itimalar, bedi ayinler, btn bunlar vastasiyle gen Trk iisinin ruhunda ayn zamanda mill, meslek ve insan mefkureyi tesis etmek, sonra Trk iisini hi bir snlf fark dnmeksizin vatanda mevkiine, zeki, vakur, temiz, hatta k bir vatanda hline getirmek. Cuma gn ehirde gezerken dierlerinden medeniyet, zek ve eref itibariyle hi bir suretle ayrt edilemiyen bir vatanda yetitirmek. Sanayi mekteplerini misal verdim. nk bunlar en ey i tannm olan meslek messiseler dir. Bugn bu mlhazalar dvarclara, nakkalara, garsonlara, ofrlere, dlgerlere tatbik etmek neden cayiz ve mmkn olmasn ?. Bunlardan hi biri avukatlktan, airlikten, diplomatlktan daha aa, daha kymetsiz faaliyetler deildir. Hepsi ma-

demki itima mesleklerdir, itima! mesleklerin adisi, bayas yoktur. nsanlar eli eki ve orak tuttuu iin itima haklarndan mahrum eden, rs ve nl tahkir eden devir mazide gmldr. tima br meslein kts olmaz. Meslekdalar arasnda fenalar bulunabilir. Fakat bu kabahat ferdindir. Trk inkilbinm msavat ve adalet temelleri zerinde yeni iinin terbiye binasn kurmak iin dikkat edilecek mhim nokta bu binann yalnz ilim ve teknik harciyle yaplmas deil, mefkure ve heycanla da ilenmesidir...

stirap ekenler iin


Bundan sene evvel Tp Fakltesinin terihhanesini ziyaret ediyordum. imdi Darlfnun Emini elan Nurettin B. beni terihhanenin iinden, iinden kol ve bacak frlayan l havuzlan arasndan geirerek zerinde yine kol ve bacak paralar dolu bir masann banda almakta olan sarca benizli bir zatin yanna gtrd: Terih muallimi smail Hakk B. ... dedi. Ben smail Hakk Beyi ilk defa orada, terihhanede tandm. O tarihten sonra smail Hakk Beyin en samim bir dostu olmutum. smail Hakk Beyi burada tavsif edecek deilim. Yalnz pek ayan dikkat bir iki vasfn sylemek istiyorum. Bu adamda byk bir sknet ve tevazu iine gmlm byk bir nefsine itimat hassas vard. Bu hassa onu zannederim ki terihi malmat en byk dikkat ve kat'iyetle zabt ve tasarruf edebilen bir insan kudretine mazhar etmiti. smail Hakk B. ayn zamanda itimat ettii bu nefsinden bsbtn feragat etmek hassasn da tayordu. Bu hassa da onu bir terih muallimi vaziyetinden karp byk bir vatanperverin maraz derecede idetli hasasiyetiyle yaatyordu. te byle tandm terih muallim ile son defa An-

338 kara'ya giderken amhca'da byk fstk aacnn altnda dier Darlfnun arkadalariyle birlikte grmtk. On be gn sonra istanbul'a avdet edip te memnun olaca bir haberi kendisine vermek istediimiz zaman ldn haber aldk... Garessiz ve hesapszca sevilen .bir adamn lm ne olduunu ancak bu ac tecrbeyi yapanlar bilir ... Fakat daha ackl bir ey: bu hep kendisine itimat eden fakat hep kendisinden bakalar iin alan adamn haksz lmyle beraber yetim kalan ocuklar idi. Bu ocuklar iin Darlfnun hasasiyetni gsterdi. Yetimlerin himayesini Maarif Vekilinden ehmiyetle rica etti. Trkiye'de kim bilir ka mektep hocas iin ayn akbet mukadderdir. Kadavra, mikrop, kesik kol, bacak arasnda geen iztiraph bir hayat gnn birinde de apansz ve saygsz bir lm, arkasndan yklan bir ayile, ve bu ayilenin mkfat namna iztiraba kavuan fertleri.. Bu meum akbetten mesul olan kim dir? len mi ? ! O terih retmi, terih retmi, " git dinlen, leceksin!..,, dedikleri zamanda "braknz terihhanemde leyim ?! demi ve lm.. Kabahat, para biriktirmemesi mi? Para sahibi olmamas bir kabahat im ?.. Kabahat lmde mi ? Fakat o ezel bir eamet yahut bir seadettir. Onun hesab, mant, hele hi bir adaleti yoktur ki... Yine kabahat kimde, ocuklarnda m ? . . Belki onlarda olacakt... Eer tahsillerini bitirmi, tekmil etmi olsalard. Fakat hayr, bunlarda henz ocuk . . . O hlde kabahat hkmette mi ?! Fakat bu uzvun da muayyen faaliyetleri vardr, hkmet btn felketleri tamir eden mutlak bir adalet messisesi midir ?.. u veya bu yetimi himaye etsin, btn Trk yetimlerini nasl kurtaracak ?.. Bu zmrede nihayet btesiyle mukayyettir. Gryorsunuz ki bileinin kuvveti ile yayan ve ayile denilen messisenin cayiz deil. Bir ana lm her saadeti lm her istikbale nihayet veriyor... ve gznn nuru kuvvetine inanmak bozuyor, bir baba Namusluca yaman

339 ferd bir hayat adama dayima servet temin etmiyor. O zaman tek messise, tek istinatgah kalyor. Biz ldkten sonra ocuklarmz teslim edebileceimiz tek zmre... Bu phesiz meslektir. Bu meslek ki biz onun haysiyetinin, erefinin bir paras, .varlnn bir zerresiyiz. O, yklan ve bu dnyadan giden meslekdalann ocuklarn madd, manev himaye etmekle mkelleftir. Yazk hocalk gibi meslek tesandn icaplarn sonuna kadar gtremiyen, babalarn daha diri iken llerin yanma sokan, ldkten sonra da ocuklarn parasz pulsuz brakan, yetimlere kucan aamyan mesleklere... Bu meslekler bizi niin bu tehlikiye atyorlar?!-

Tasarruf fikrinin ahlk mahiyeti


Geenlerde Galatasaray Lisesinde yaplan tasarzuf sand tekilt mhim bir vaka olarak gazetelere aksetti. Bu telkki ok tabidir. Ancak bu mektep tarafndan gsterilen rnein dierleri tarafndan ne suretle kabul edildiini bilmiyoruz. Byle bir tekilt sade fikirle ve szle takdir edilecek her hangi eyi bir ey midir, yoksa ehemiyeti byk olan bir teebbs mdr?..Bu bapta herkesin ne dndn bilmiyorum. Yalnz bildiim bir cihet varsa o da baz memleketlerde ciddi ve salam, takilta malik olan bu tasarruf teebbsnn henz mekteplerimize girmediidir. Tasarrufun bu byk ehmiyeti ne olabilir ? Bunu takdir etmek iin her eyden evvel tasarruf vakasnn ferdin almas ve ferdin kazanmas ile deil, cemiyetin idaresi ve iktisad ile mnasibetini dnmek mecburiyetindeyiz. Bizim kafamzda tasarruf fikri bu geni cemiyet erevesi iine yerlemi bir fikir deildir Hep israftan kanmak, paramz eyi idare tmek isteriz ; fakat hemen dayima bir endie ile : ferd menfaat. Fakat fertleri tasarruf eden bir

340

cemiyette fertleri tasarruf etmiyen bir cemiyet msavi midir? Cemiyetler arasnda harp, iktisad rekabet ve hayat mbarezesi olduu hlde paray israf eden bir millet parasn idare eden bir milletle msavi olamaz; bu pek bedihdir. Tasarruf fikrini " meden ihtiyalara kar susmak, kendini mahrum etmek, iptida ve ksr bir hayat yaamak.. manasnda almamaldr. Bence salim ve hakiki bir tasarruf muayyen bir hars ve muayyen bir medeniyet tayan itima adamn msmir ihtimaller karsnda msmir olmyan ihtimalleri terketmesidir. u hide Trk ocuu bu itiyatlar iliyen bir muhit iinde yetimelidir. ite bir vaka : Paris'te bulunduum srada Auteuil semtinde Boulevard xelmans'ta bir Fransiz ayilesinin pansiyoneri idim. Hizmetiden kibrit isterdik. Her defasnda hizmeti bir kutu kibrit ile gelir, fakat iinden yalnz tane kiprit karrd. Kutunun ierisine kibriti koyan, pansiyonun sahibi olan kadnd. Benim grdm ve tandm btn Franszlarn seciyesi bu itiyatla yorulmutur. Fransa birinci derecede tasarrufu bir memlekettir. Fransz mektebine girildii zaman bu mill itiyadn mektep tekiltn bulmak mmkndr. Fransz mekteplerinde " Caisse d'6pargne denilen tasarruf tekilt vardr. Her talebe mesel pazartesi gn getirecei bir miktar paray snfn mrebbisine verecek mukabilinde lzm gelen kayt yaplacaktr. Alman para emniyet sandna gidip yatacak ve ocuk mektepten kd zaman eline fayiziyle birlikte ve ihmal edilem'yecek olan bir yekn geecektir. Her cumartesi gn Sein Darlmuallimini tatbikat mektebinin mdr tarafndan teneffs bitip snflara girilecei srada gayet ak, gayet kat'i ve ksa bir nutuk sylenirdi. Tasarrufun zeks izah edilirdi. ocuklar mtemadiyen tasarrufa, idareye tevik edilirdi. Bu tekiltn ferd kazan neticesini gzlemiyerek itima tesand neticesine varmas bsbtn ahlk bir mahiyet gs-

terir. Mektepte yiyenlerin yannda bakanlar da yardr. Ve bu bakanlarn hi bir kabahatlari yoktur. Butun kabahatleri babalarnn, analarnn fukara olmasndan ibarettir! Bunlar arasnda st ba yrtk ve kitap almaktan ciz olan zevkli ve ahlkl ocuklar da vardr. En ufak bir fedakrlkla mektebi parasyle, cemiyetteki mevkiiyle kuvvetli ve erefli geinen ocuklar da dahil olduu hlde yemekte, imekte, giyinmekte az ok msavat, hr bir cemiyet hline girmek mmkndr. Mektep tarihimizde Hilliahmer Cemiyettnin vcude getirdii meccani gda tekilt kadar insan ve onun kadar ahlk bir teebbs hatirhyamyorum. Fakat btn mesele Trk ocuuna sokaa atarcasna harcettii kuruu kendi gibi ucuklarm kan ve can iin vermeyi retmektir. Bu, mektebin iidir. Cemiyetlerin vicdan artk " para benim deil mi ? stersem sokaa atarm ! . . tarznda dnen " sahibi iradet! ,,'Ierin israfna tahamml edemez bir hle gelmitir. Sarfiyatn da ahlk bir hududu vardr. Alar lrken toklarn imesinde ne ferd, ne de itima bir hayr yoktur. Tr ocuunu parasnn kymetini bilen ve fazlalar muhta vatandalarn hayatna, muvaffakiyetine sarfetmek kudretini tayan reitler hline getirmelidir.

Tahakkm var m ?
Bu hafta Hippolyte Taine'in "sanat tarihi,, hakkndaki eserinin bir tercmesini okudum. Tercmenin sahibi, hem Trkede hem de Franszada stattr. Yalnz iddetle itiraz edebileceim nokta Trke olmiyan terkipleriydi. Bu terkipler daha benim gibi bu tercmeyi okomu olan bir arkadamn da nazar dikkatini celbetmiti. O da " Cemler ve terkipler Trke olsun... demiti. Ben de yle demitim.

342

Fakat mbahasemize vkf olan dier bir arkadamz, ve herkesin hrmet ettii bu zat te " lisana tahakkm etmiye hakkmz var m ? ! diyordu. imdi bu "tahakkm kelimesi beni hakikaten dndryor. Lisana tahakkme hakkmz var m ? ! Kyafete tahakkme hakkmz var mi ? ! mlya tahakkme hakkmz var m ? ! diyorum. Zihnim hayh karyor ve bir mddet iin iinden kamyorum.. Fakat her eyden evvel bu " tahakkm kelimesini anlamak istiyorum. " Tahakkm ile " tecebbr 'ile, " istipdat,, ile kasttettiimiz mana nedir?. Acaba tahakkm kelimesinin yukarki cmlelerde ifade ettii mana nedir ? " Haric bir kuvvetini fiil ve tesiri midir?.. Eer byle ise bir ok ilerimiz tehakkm iidir : Bata terbiye . . . nk terbiye ancak bir nevi tahak, kmn eseridir. Demek istiyorum ki terbiye ocuu kendi kendine brakmakla olmuyor. Ancak bir reidin, bir byn tahakkm ile oluyor. Eer byle ise mesel bir sanatin tahsili de tahakkm eseri oluyor. nk ustadm yapt ey, talebesine kar bir " nmunei ekmel olan mektebinin, slbunun telkininden baka bir ey deildir... Eer yle ise hatta hava, ziya, su da bir tahamkkm ifade ediyor. nk orijinal bir hayat olan aacn, insann varl da bu haric kuvvetlere kar itaat edici bir vaziyette kalmya mahkmdur ... Hulsa tahakkm alelitlk haric bir kuvvetin fiil ve tesiri gibi anlaldka hep kabul edilemiyecek hkmlere, neticelere bizi sevkediyor. Tahakkm fikrinde bu hariclik olsun, fakat mutlaka baka menfi bir unsur var ki onu hayrl, zarur olan btn haric tesirlerden ayn, merdut bir ey olarak tespit ediyor O nedir ? ., Fikrimi ancak bir misalle ak syliyebilirim t Glhane Parknn kapsunda kknn etraf kaldrmla evrilmi .gayet bbk bir aa vardr. Bu aacn gvdesinde zannediyorum, topraktan ald ve senelerce tayarak yukarya kaldrd byk bir ta paras vardr. Bu ta

343

tahakkmn bir timsalidir !.. Halbuki bir aacn hayat talarn varlna kar dayiraa bigne deildir. Aacn kkleri bu tan eriyebilen ksmlarn yer ier ! .. Denilemez ki aacn kklerindeki tan veya topran vaziyeti de deminki gibi bir vaziyettir... unun iin ki iki vaziyet arasnda byk ve esasl bir fark vardr : Gvdesinde kaya parasn tayan aa, bu kaza ve kaderden dolay muztariptir. Kkleri talara, topraklara batan aa ise taliin bu lutfundan dolay mteekkirdir!.. O hlde cebir ve tahakkm onu zddindan ayran bir ey var : Her canl mahluk hava, ziya, toprak, ta gibi madd kuvvetlere maruz kalabilir. Yine her canl mahlk talim, terbiye, emir, inzibat, hkmet, idare. gibi manev sultalara, amirlere de maruz kalabilirFakat ne birinciler, ne de ikinciler esaret, istipdat, tahakkm fikriyle mterek deildir. Bir art; eer canl mahlun batini tekmln rahnedar etmiyorsa ve bilkis bu tekml temin ediyorsa... te haric bir kuvvetin canl bir mevcutla alkasn muhakeme edebilmek iin mutlaka bu tekml fikrini kartrmya muhtacz. Veill hkmmz sakat olacaktr. te aac sulama bir tahakkm deildir, kurularn ayklama bir tahakkm deildir, hatta aac budama bir tahakkm deildir. nk btn bu hareketlerin eseri aacn tabi olan tekmlne engel olmak deil, belki yardm etmektir. Fakat denilecekti: Velev aacn tekml neticesini doursun, deil miki aa yahut insan, sizden gayr bir vcuttur; ister tekml eder ister etmez, bu tekmle yardm etmek bile bir nevi tahakkm ve tasallut deil mi idi ? !. Bu itiraza kar gayet ak bir cavap vermek iin diyorum ki : Evet belki hakl olurdunuz ve aa bahsinde belki bir mnakaa yapabilirdiniz. Fakat insan bahsinde asla!.. nk mevzuubahs olan lisan, iml, kyafet, terbiye., sizin, daha dorusu yalnz sizin deil, cemiyetindir. Bu itima tekmlde sizin reyiniz "reyi hod,,'unuz deil, bizzat cem22

344

iyetin hayat mevzuubahstir. Siz ne hak ile itima bir tekml kendi keyfinizle geri birakacaksnz ?!.. Fakat yine diyebilirsiniz ki bakalm itima tekml sizin anladnz gibi mi, benim anladm gibi mi oluyor ? . O hlde mnakaa tamamiyle ilm bir saheye giriyor. Tekml mtala eden btn ilimleri ve onlarn son mutalalarm ele alalm ve bakalm: Dnyada serpula muhafaza edilen miliyet var m ? ! Bakalm ecnebi usuliyle terkip yapan mill bir dil var m ? Bakalm hr ve vicdan olrnyan bir terbiyenin asrisi olur mu ? !. Nasl tekml bahsini keyf arzulara brakamazsak tekmln mefhumunu da enfs kanaatlere teslim edemeyiz. Bence yeni Trkiye'nin din, siyaset, iktisat, kyafet ve muaeret sahelerinde yapt btn inklplar mahzi hayrdr. nk u veya bu ahsn hissine ramen itima tekmle mutabk ve bu itima tekml mefhumunun keyf tefsirlerine meydan brakmyacak derecede aktr.

Tenkidin zulm!.
Bu serlevhay niin intihap ediyorum. Maksadm yazlarmn mahiyeti ne olursa olsun nazar dikkati celbetmek midir. Hayr ... Bu serlevhay intihap ediyorum, nk zulm ileyen tenkitlerin vcudne kaniim. Tenkidinde zulm vardr. Tenkit malm ve mahhass eserler hakknda yaplr .Ve bu tenkit afak, yahut tabiat eyaya muvafk farzedilen birtakm miyarlar ve mikyaslar vastasiyle olur. Tenkit edenin maksad eseri bu dstrlara ve bu llere gre tahkik ve muhakeme etmektir. Mesel ben bir kitab, bir binay, bir usul tenkit ederim. nk elimde eyi kitap, gzel bina, doru usul hakknda bazan ammenin vicdanndan, bazan tabiatn zaruretlerinden gelmi esaslar, dstur

345 fikirler vardr, imtihan meydanna getirilenleri onlara gre ler bierim... O hlde tenkidin tad hkmler ind ve keyf hkmler olmak lzm gelir. Dier cihetten zulm, dediimiz eyin esas kymet olarak tannm olan bir vcudun hayatna,hrriyetine kar yaplan tecavzdr. Zulm, kendi hrriyet hudutlarn geen serseri ve mtecaviz bir kuvvettir. O hlde zulm olmak iin bu tecavz fiili olmak lzm gelir. Fakat zulme yaklaalm, ne greceiz ? . . Dayima kendi kendini meru gstermek, hi olmazsa mazur gstermek iin sebepler, mazeretler, hi olmazsa bahaneler ariyan bir zeknn faaliyeti! .. Bu zek dayima sakat, kr, topal bir zekdr, fakat dayima zulm cesaretlendirmek, alevlendirmek iin alr. Bence zulm yaratan bu zek deildir. Ferdi varlktr , ferdiyettir. Fakat bu ferdiyet bir kerre haddinden fazla nevnma buldu mu yaamak, kendini devam ettirmek iin bakalarnn ferdiyetine tasallut etmek istidadn kazanacaktr. u hlde zulmn en byk mevv iki bir nevi yaamak cinneti dir. Bu cinnet kendini kendi vastalariyle doyuramaynca inbisatn vastalarndan biri olan zulrae de mracat edebilir..Adalet iliyen bir tenkit olduu gibi zulm iliyen bir tenkit de vardr. Tenkit akln yahut vicdann zarur bir surette tevdi ettii mutalara gre hkm etseydi adil olacakt. Fakat madem ki bu tenkit akln yahut vicdann llerine gre hkmlerini vermiyor. Bir ka hasis kabh, fikrin lsne gre asp kesiyor. O hlde zalimdir. Ona zulm eden tenkit demek de hakkmz vardr. imdi asl hedefim olan itima hayatmzn sahesine girebiliriz. Memleket ilerini tenkit eden ecnebi ve yerli fikir sahiplerini balca iki ksma ayrabiliriz. Bunlardan bir ksmnn tenkitleri adildir. nk zaman ve meknla mukayyet, tabiat, zaruret ve tekml mebdelerine gredir . Bu zatlerin tenkitleri ahs menfeatlarinin doymayan hrslarn beslemek iin deildir, srf adil bir hkm vermek niyetiledir.

346

Bir ksmnn tenkitleri de tamamiyle zalimdir. nk bu tenkitlerinde bitaraf deildirler. nk tenkitleri u veya bu ahs endienin, tesiri altndadr. Ve en byk hakikatlere bir tecavzdr. Tarih, hali pek malm olan Trkiye her ne bahasna olursa olsun yaamak iradesini tayor. Bu irade her mklta kar gerilecek, mutlaka mutlaka faal olacaktr. Bunun iin imendifer yapacak, vergi alacak ve yaamak iradesini krmak istiyen yabanc bir kuvvet bulursa mutlaka ezecektir... Bunun iin, bu yaamak iradesi iin fert denilen, servet denilen, ayile, meslek denilen btn paralar, itima vahdetleri, kuvvetleri alt racak, yoracak, hatta andracaktr.. Bu yaamak emeli, bu yaamak din karsnda btn sarfiyatin, hatta btn israflarn bile ahlk bir mahiyeti vardr. Bunu grmeyip, yollarn amurlarn, sebzenin fiyetini, irketlerin mnasibetsizliini yeni idarenin selmetinden phe etmek iin kfi gren bir tenkit matbuat sahesinde olmasa da ahs fikir sahesinde bile olsa, yine zulm eden, gnahkr bir tenkit deil de nedir ? .. Trkiye, mstakil Trkiye olduu gibi zengin ve mreffeh bir Trkiye olmak iin de yalnz vcutlerin ve faaliyetlerin deil, kanaatlerin ve imanlarn da bir, btn sarslmaz bir kitle hlinde olmasn ister. Trk vatannn hrriyeti, mdafaas, inkiaf namna bu gnk Trklerin ekdii ve ekecei zahmetlerin mkfatm ocuklarnn idrk etmesini beklemeden evvel yine ayn Trkler idrk edebileceklerdir. Her ne olursa olsun, Trk mevcudiyetinin mdafaas her kymetin fevkindedir. Tenkitte bu mikyas unutan bir zeknn hkmleri birer hiyanettir.

347

Bugnk ahlk telkkimiz ve lks


Harbiumuminin vcude getirdii sefaletler fakir ve servetsiz insanlarn iztirabm daha gze arpacak bir hle getirdi. Harbin sonu ile beraber ahlk telkkilerinizde de bir ok tahavver vcude geldi. Bu gnk zengin dnk gibi gzden uzak ve her hususta manev mesuliyetten beri deildir. Yeni milletlerde msavatlk fikri insanlar he r hususta olduu gibi servet ve sarfiyat hususunda da daha hassas klmtr. Onun iin temerkz eden servetlerin maraz bir faaliyetinden ibaret olan lks her devirden ziyade bu gn insanlarn gzne arpyor. Her yerde, her meden faaliyet ubesinde lksten kaan fakat sadelik ve samimiyete yaklaan itima bir temayl seziliyor. ehircilik, mimarlk, mobilyecilik, tezyinat baeleri, giyinmek .... Gibi her saha da vicdanlar lkse kar ekingen bir hldedir. Hulsa hakikate, zevke, kyafete isyan eden her israf yalan, irkin ve gayr beeri saylmak istidadndadr. Denilebilir ki halis demokrasi lks ve israf fikirlerinin yabancsdr. Yalnz bir mesele insani dndirebilir : Acaba byk servetlerin temerkz neticesinde gzel sanatler sahesinde vcuda gelen teceddtleri lks nefretile birlikte insanlar kayip etmiyecekler mi ? Mesel Versay siz bir on drdnc Louis tezyinat, saraysz bir Lle devri nasl teekkl edecek ?. Hakikat udur : Lksn inhitat halk muhayyelesini zenginletirecek, halk sanatlarnn inkiafna sebep olacaktr. Dier cihetten lksn vcuda getirdii inhisarclk yerine umum ve mnteir bir zevk kaim olacak, yalnz inhisarc merkezler deil btn hayat gzel olacaktr.

348

u hlde ahlk sahesinde hasblik, tesant, teavn szleriyle ifade etmek istediimiz demokrasi mefkuresi sanat sahesinde lksn ilgas ile kendisini gsteriyor. Avrupa'da yeni mimarlkta motiflerin ilgas bu demokratik hareketin balca eserlerindendir. Yeni telkkiye gre mimarlk motifleri iptidalik addediliyor. Daha dorusu motifler bir nevi zaaf, tahakmdr. Bu gn bir Versaiiles vcude getirmek kabil olmamakla beraber, btn halk eserlerini birden sade ve gzel olarak vcude getirmek mmkn oluyor. u hlde msavatlk umdesini samim surette benimsiyen milletler iin yalnz ahlk hars sahesinde deil, bedi ve meden icatlar ve tesisler sahesinde de uyank bulunmak lzmdr. Trkiye ehirlerini imar ederken, yeni Trk mobilyeciliine levac verirken meden messiselerimizi vcude getirirken hep msavatszln helak edici mahsul olan lks yerine, msavatln z mahsul olan sade ve samim zevki koymaldr. Lks ile mcadele, demokrasi iin ahlk bir vazifedir.

Kr gayz
Ruhumuzun garip bir hli vardr : Her adamdan holanmayz, her rengi sevmeyiz, her mellif bizim iin ayn derecede cazip deildir. Hatta her saat almamz iin ayn derece de msayit bulunmaz. Bu hlleri tetkik ettiimiz zaman akl bir surette izah edemeyiz. Muhabbet veya nefretimizin mcazip yahut mnafiretimizin kklerini haric bir sebepte, makul ve mspet bir izahta bulamayz. Bulamaynca bu bir his meselesi dir, hislerimizin kendine mahsus bir mant vardr, deriz. te hayatmz byle uursuzca sarf ve israf ettiimiz muhabbet ve nefret seyya-

349

ieleriyle dolu bir hazine gibidir. Yayan insan duyan insandr. Duymak bir bakma muhabbetini, nefretini uursuzca sarf ve israf etmekten ibarettir. te ocuun ruhiyat budur. Hatta btn hayat duygunun hamleleri ve zelzeleleryile sarslan san'atknn ruhiyat budur. Hatta denilebilir ki akln, muhakemenin hakimiyetine teslim olmyan tabi ve serazat insanlarn ruhiyat budur. Muhabbet nefret hayatn tabi surette yayan adamn mant udur: filn adam, filn mellifi, filn felsefeyi sevmiyorum. nk sevmiyorum. Lkin evvel hayvan iin sonra mini mini ocuk iin, daha sonra tefekkr manasiyle medeni lemi kyl iin, nihayet ruh faaliyetinin nevi itibariyle duygu, ilham nahiyesinde alan sanatkr iin bu garip hasasiyet tabi, yahut zarur olsun. Meden adam, ictimailemi adam, akli ve muhakeme mesleklerinden birine girmi adam iin bu hasassiyet tabi midir?.. Bu uzv ve hayvan hasassiyetimizi btn akl ve muhakemenin sahelerine kadar yapmyacamz var mdr ? Mesel bir idare adam tasavvur ediyorum. Bu adamn maiyetinde alan derece derece memurlara kar hkm ve kararlarn bu uzv hasassiyetin emirlerine gre vermesi ahlk vaziyetle kabili telif midir ? Korkusmdan holand adamn ayaklarna kapanmak hayvan tabiati olsun, ehresini beyendii adamn kucana atlmak ocuun hakk olsun, srf ehresine, sana sakalna bakarak adam hakknda iyi, mbarek.. Hkmlerini vermek cahil kylnn muhakemesi, olsun yldzlar irkin grmek, beeriyete gayzetmek, hatta insanl tezyif etmek sanatkrn sanati olsun.. Fakat btn bu hiss hkmleri idare,, akl, ilim, hrriyet, zaruret fikirleriyle birleebiir mi ? Bence Pestalozzi mzi bir pedagoktur, fakat okurum. Filan adamn ahs bende tabi nefret uyandrr. Fakat onu meden hrmetle taktir ederim. Fakat hi bir kimse filan arkadama daha samim olmaktan beni menedemez. O da benim ferd hrriyetimdir

350 Ona kimse karamaz, Merutiyet inklabn mteakip mhim bir muallim mektebinde idare hayatna itirak etmi olan gen bir arkadamza bir gn sormutuk: Filn hoca hakkndaki fikriniz nedir ? Cevap olarak " emsalsiz bir mtefekkir, gayet iyi bir hocadr.. dedi. " Halbuki siz onu hi sevmediimizi ihsas etmitiniz I dedik. "Ben ferd ve hissi takdirimi vazifeme siratmam! cevabn verdi. Ferd duyular itima grlerimizi bozmamaldr.

Bu kitabn sonuna kap sayifesindeki mndericat lavhasnda zikredilen " gzel mazi, estetik ve ehircilik hakkndaki yazlarm dercetmek istiyordum. Byle yapsaydm kitap be yz sayfeyi geecektir. Sanate ayit olan yazlarm sanat serlvhast altnda toplaayip bu eserin ikinci ksmn tekil etmek zere ve "sanat n adiyle ayr bir kitap hlinde neretmeyi daha mnasip grdm. Bu yeni kitabm da baslmaktadr.
smail Hakk

FHRST
Mefkure
Maksat Yaiyacak myz Yalan ve riya Maneviyet Mazi ile hl Papulas'n nutku Keder yolcular Vicdan ve irade Anadolu harbini'n felsefesi lh zafer Efzunla istii edilemiyen lke Konstantini artan netice eref kimlerindir? Muharebelerin dersleri Mefkurenin galebesi kahir dir Tak zaferde ki timsal Mill Hareket niin hrdr? Trk inklbnn psikolojik mahiyeti Bahvan Ali Osman'n anlay nklb tanmak lzmdr htill mi , nklp m?

Yazld tarih
7 Terinisani 28 ubat 9 Mart 22 Austus 23 ubat 16 Mart 25 Mart 23 Terinisani 6 Eyll 10 Eyll 16 Eyll 20 Eyll 25 Eyll 29 Eyll 6 Terinievvel 20 Terinievvel 23 Terinievvel 29 Austos 15 ubat 1 Mart 10 6 29 3 6 2 Terinisani Mart Nisan Mays Temmuz ubat 1931 1920 1920 1920 1922 1922 1922 1922 1922 1922 1922 1922 1922 1922 1922 1922 1922 1927 1928 1929 1929 1922 1924 1924 1924 1924 1927

Sayfa
4 5 6 7 9 11
14 16

19 22 26 31 35 38
42

45 47 51 53 55 55 59
61

Yeni hayat
Yeni hayat Demokrasi nedir? nklpta yarm yoktur Cumhuriyetimizin temelleri nklbmz ve fikirler Mefkuremiz kuvvetli, tekniimiz zayftr. Byk inkilplr ve yeni teknikler 65 67 70 73 75 79 82

20 Knunuevvel 1928

Gazi
Trk Harekt Milliyesi ve Mustafa 3 Terinievvel I92l\ Kemal Paa hakikat 7 Terinievvel 1923

Byk adamn ahs Mustafa Kemal ahsiyeti Gazi'nin en byk eseri

354 Yazld tarih


29 Haziran 27 Haziran 9 Haziran 6 13 16 15 22 1 3 Knunuevvel Knunuevvel Terinievve Mart Nisan Terinisani Austos 1926 1927 1929

sayfa
85 8S E0 93 93 99
104

Tipler
Zevk aptallar Srtlan gzyle Yeni adam enmuzec Terakkiden kaan adam Sanatten kaan adam Cumhuriyetin adam en mzeci Faal adam Mspet kafal insanlara muhtacz Usulsz faaliyet ne ie yarar? Mefhumlarn esiri Cemiyete kskn adam Mtefekkir Mefhumun ldrd adam Kaplumbaalar gibi 1921 1921 1923 1925 1925 1925 1927 1927 17 Terinievvel 1927 9 Knunuevvel 1927 22 Knunusani 1928 1 i Haziran 1928 7 Terinisani 1921 20 Terinisani 1921 21 11 3 23 24 28 24 4 30 7 20 26 6 15 23 2 15 17 Terinisani 1921 Knunuevvel 1927 Knunusani 1922 Knunusani 1922 Terinievvel Mart 1924 Terinievvel 1924 Haziran 1924 Mays 1926 Knunuevvel 1926 Knunuevvel 1926 Knunuevvel 1926 Austos 1926 Mart 1927 Nisan 1928 1928 Eyll Haziran 1929 Knunusani 1922

105 107 108


110 112

114 115
117 118

)22
129

timaiyat
Anadolu mehul bir lkedir Nasl terakki edecek? Mehul dertler mlnn hayat Hayat kadn Kye mi, ehre mi? Meum kesafetsizlik Nfus siyaseti ntiharlara kar Hayatlar ve kaplar Demir yollaa Evkaf meselesi Halef selefi niin takip etmiyor ? Trkenin kuvvetini bilelim Mefkure ile mevhurae tihat hakk Trkenin zenginlii Zavall dilsizler 132 135 137 143 147 151 155 159 162 163 165 168 170
172 173 175

355 Yazld tarih ocjklar


ocuklar yaatalm 10 Yetim de bir insandr 23 20 Sokaktaki ocuklar ocuk maarifine olan ihtiya 25 ocuklarmz nasl terbiye edelim? 23 ocuklarn oyuncaklar 31 ocuklarn odas 10 ocuunun terbiyesini soran anne- 6 ye cevap ocuk ve bahe 2 ocuklar iin i odas 2 Terinievvel Mart Nisan Mays Knunuevvel Terinievvel Terinievvel Terinievvel ubat Eyll Haziran Terinisani Knunuevvel Mart Mays 1923 1924 1928 1926 1927 1927 1927 1927 1927 1927 1924 1924 1923 1928 1928
181 184

say

188
191 200 202 204 206 208 210 215 219 219 220 221

Trklk
Asr Trklk Byk stadn kabri banda Yaratc trklk Benim anladm trklk Trk sanatkrnn anlalmiyan trkl 7 5 8 13 23

Kadn
Demokrasi ve kadn Kadn ve hayat Taadd zevcat bir fikir meselesi midir? Trkiye'de cemiyet ve kadn 14 Knunusani 22 ubat 26 ubat 20 Eyll 1 Eyll 4 Austos 18 Eyll 1 Knunusani 2 Mart 4 Nisan 30 Knunusani 14 ubat
12 Mavi s

1924 1924 1924 1927 1922 1924 1924 192S 1928 1924 1930 1921 1921

225
227

230 233
239 246 247 249 251 252 253 257

Ruhiyat
Trkn seciyesi Seciye stidat bahsi Seciye itima bir mahsul Yokluktan varlk kar m ? stidaden zayf ok okumak Maddiyatperestler ve yeni genlik rmcek alan canbazlar

356
Felsefe

Yazld tarih Batn hakikatler 29 Knunusani 1922 1922 Tarih ve hayat 8 ubat 1922 Maziye dayir 28 ubat Bergson'un felsefesine dayir 25 Knunusani 1923 1924 Taklit mi, hazm m ? 27 Austos imdilik, fena m ? 6 Knunuevvel 1926 Sanat ve felsefe 20 Knunusani 1927 1927 Basitilik 4 ubat 1927 lim ve ihtisas mefhumu 18 Mart 1927 Ne esaret ne de anari, sadece 15 Nisan tekml 1927 Felsefe gayz 3 Mays 1927 Tedricen 16 Austos 1928 Hrriyet 15 Mart 1928 Tezat kabul etmiyen felsefe 14 Nisan 1928 Mefkure ile mevhume 23 Nisan 1928 Hayatn arkasndan giden felsefe 26 Temmuz Feylesoflar anlarken 27 Knunuevvel 1929 1929 Tabiat m, medeniyet mi? 1 Austos Vuzuh 15 Terinisani 1929 ilim stlahlar 24 Terinisani 1929 1930 Metafizik Temmuz 1922 Hayaszlk 5 Temmuz Ahlk 1922 Hayr ile er 5 Mart Temizlik ve medeniyet 23 Haziran 1924 Cezas olmyan crmler 20 Temmvz 1924 Adab muaeret 20 Austos 1924 Kast zihniyeti 29 Austos 1924 Gsteri 10 Eyll Gayzn mant 18 Terinievvel 1924 1925 Tezyif cizlerin ikisidir 1 Mart 1926 tima mesleklerin adisi olur mu? 7 Mart stirap ekenler iin 21 Knunuevvel 1926 1927 Tasarruf fikrinin ahlk mahiyeti 2 Nisan 1927 Tahakkm var m? 3 ubat Tenkidin zulm Bugnk ahlk telkkimiz ve lks Kr gayz

sayl
263 265 269 271 276 278 2S0 282 285 287 289 291 293 295 296 298 299 300 301 302 30* 305 311 314 316 320 323 325 328 339 334 337 339 344 347 348
341

Terbiye
Mellifi: sail Hakk
stanbul Darlfnununda terbiye ve itimaiyat mderrisi smail Hakk beyin muhtelif terbiye meselelerini tetkik eden yeni bir eseridir. Balca mevzular unlardr: Maarif tekilt, usul, Darlfnun, yksek mektepler, iktisat ve terbiye, ilim ve terbiye, sanat ve terbiye, mterek terbiye, terbiyeciler. Kitabn maksat,, ksmnda u szler vardr: " Bu kitap on iki senedenberi Cumhuriyet maarifi ve terbiye tenkitleri hakknda yazdm dank yazlar topluyor. Her makale ayr bir tarihte, ayr bir davann mdafaasdr. Onun iin bu kitabn paralar arasnda ayn eserin fasllar arasndaki ekil ve tertip mnasebeti yoktur. Fakat bu ayrlk dnce esasnda birlemelerine mani olmamtr. nk ben ilk kitabm olan " Talim ve terbiyede inkilp ,,'n nerindenberi ayn kanaatleri tayorum ve yirmi senedenberi bunlardan hi ayrlmadm Bence terbiye fikri medeniyet fikrinin bir manzarasdr. Her medeniyet gibi terbiyenin de tabiatte bir yeri vardr. Terbiye hem bir tenkit ifade eder, hem de hususiyle bir zihniyet ifadesidir Bu zihniyet esasn ta m y an bir terbiye salam deildir. Ben eniyetin u veya bu unsuruna tekilerinden daha fazla ehemmiyet verenlerden deilim. Mesel ahlk terbiyesini mdafaa iin. ilim veya sanat terbiyesinin mevkini sarsmam, buna lzum yoktur. Nitekim sanat harsini mdafaa ederken de ona ahlk bir hviyet eklemem. Bu da faiydesizdir. Bence medeniyette her ey yerli yerinde ve kendisine gre bir ehemmiyette olmaldr. Uzviyet hayatnda hi bir vazifenin tekinden daha lzumlu veya kust olacam dnmediim gibi, cemiyet hayatnda da hi bir harsn tekilerinden fazla veya eksik kymette olacan dnmem. Salim ve tabi ahsiyetlerin teekkl iin beer mirasn her paras alnmaldr. Cemiyet snflarndan kalkm olan imtiyazlar medeniyet messiselerine yerletirilmemelidir. Beni1 btn fikir ve meslek hayatinea en ok sinirlendiren temayllerden biri de kelimeler ve klielere eniyetlerden daha fazla ehemmiyet

ve kymet verilmesidir. El'an bir ok terbiye meselelerinin gayet yanl bir surette anlalmakta olduunu gryorum. Hurafelerin dalmas iin tam ve doru fikirlere ihtiya vardr. Yoksa fikirler terakkinin amili olacak yerde engeli olurlar. Trkiye siyas sahede ok byk admlar atmtr. Bu admlar teknik sahesinde de atmas lzmdr. Tenkidin dili ne kadar keskin olursa olsun, syliyecei sz biliyorsa incitmez. Fakat sylemek lzm olan yerde sylemelidir. Susmak, doru, iyi ve gzel ihtiyac duyulurken eri, kt ve irkinle oyalanmak itima lmn kendisidir. Yanl bir tenkit doru bir tenkitle daraianr ve ondan hayata hi bir zarar gelmez, Fikirlerdeki anari bile ahlk anari gibi helak edici deildir ve hayat iin an hi bir tehlikesi yoktur. Fikir sahesinde meum olan, susmak ve bildiini, doru bildiini sylememektir. Bu kitabn iindeki yazlar doru sylemek, poruyu aramak iin doru niyetlerle yazlmtr. Hayat bunlarn hangisini beenir alr, hangisini beenmez atar, onu hi kimse kestiremez. Benim iin yaplmas lzm gelen bir ey vard ki onu yaptm. Dank, kesik, ve intizamsz bir surette sylediim bir ok szleri ve yazdm bir ok yazlar bir kitap kab iinde toplanm olarak Trk vatandalarna arzetmek, ite ben onu yaptm. Bu eser Trk uurunu teekklnde en ufak bir yazife yapsa yine mesut olurum,,. Kitap 156 Sayifedr. Fiat 150 kurutur.

I-1 AT f tt :

lTlS 1HO KUfttJ

SUHULET KTPANES NERYATI


I0 100 75 75 125 100 150 150 i 00 100 150 i 50 150 150 100 100 50 40 150 150 175 50 125 100 60 75 50 50 Aka Gndz J 75 Onlarn loman b kzn roman 200 Aysei 25 Reat Nuri 125 Acmak Yeil gece 1150 Leyl ile Mecnun 75 imek Peyami Safa 100 Bir akamd 100 Fatih-Harbiye 50 Bir teredddn roman 100 Ak sal gen kz Mahmut Yesar 75 ulluk 75 Su Sinekleri 60 Bahemde bir gl atiM 35 65 Kalbimin suu 20 lnn gzleri 50 Krlanglar 50 eker Osman Yusuf Ziya Yaklacak kitap Etern zzet 50 Iztrap ocuu 100 Be hasta var 25 Gn domaynca Ercment 700 Ekrem 35 Mehedi Aslan peinde 300 Mehedile devri alem Zeynep Hayriye Melek Hun 500 Gnl gibi Suat Dervi Benimi? 500 Buhran gecesi 50 Gkmen Gney Halim Son yldz Mehmet Rauf Snen iik Mebrnre Niin beni aldattn ., Kadn kalbi Saffet Nezihi Leke V - N ocuk kalbi brahim Alestin en Yazlar tik genlik Tais Anatol Frans Babil Melikesi Selm zzet Kk hanmn ksmeti Geceye ak Cennet Hanm M. Sadretth lde istanbul kz Esat Mahmut Ak ve IhanK Tolestoy Ackl bir sergzet Kk Yakup Mehmet Ali Robenson ssz adada Mefe Yusuf Osman Kalpazan Salih Mnr Zmrtanka koleksiyonu 2 Cilt (mceet) Bir Heyeti edebiye Zmrtanka Salnamesi Ayine koleksiyonu Cem koleksiyonu (eski) Refik 1-33 Halil ,. 48(yeni) Cemil Musiki nazsrvan Muhittin Sadk

RLER
150 100 75 75 50 75 75 Bir^mr byle geti Faruk Nafiz 25 Ben ve tesi Necip fazl 50 Kafatas Nazm Hikmet[290 Benerci kendini niin ldrd J Persefon Salih Zekij 30 Asya arklar 15 anakkale izleri I. Alettin 15 itima mektep ismail Hakk 75 Mrebbilere 75 Terbiye 125 Tarihi'n tedrisi ,, 1150 Bediiyat Mustafa Namk- 30 Trk" inklb Cell Nurij 75 Yeni adab muaeret M. Dalkl! akl talan Necmettin Halil Zindan ismail Safa Tirk edebiyat tarihi ve n'muneleri Sadettin Nzhet Hazan rzgrlar . Nihi Dervi szleri Tokat zade Sekip Zehrifsun M. Hayret

125 125 125 100 100 100 100

LM KTAPLARI

stanbul nasl eleniyordu? R.A. Ankara Avrupa siyaseti H. Adem Kooperatifilik Suphi Nuri Tarih ticaret Kenan Centlimen H, Bahri Gizli ilimler ansiklopedisi Muhittin Dalkl

You might also like