You are on page 1of 108

RSALETU RUHL KUDS F MUHASABETN NEFS

NEFS MUHASEBESNDE KUTSAL RUH RSALES

E-eyhul Ekber MUHYDDN BN. ARAB K.S.


H.560-638 / M.1164-1240

Tercme Vahdettin NCE

THAF
Bu zel eserleri bizlere tantan, yaynlamamza Vesile olan, himmetleriyle, yardmc olan Byklerimize ithaf ediyoruz. Ruhlar ad, mertebeleri al, mekanlar cennet olsun. Rabbim onlar bizlerden honud eylesin. Allah cmlesinden honud ve raz olsun.

Yaynevinin nsz
Deerli Dostlar... Allah Rasl s.a.v. efendimize, line, ashabna tm Resullere, Nebilere, Ehlibeytine, Veliyullaha, onlarn dostu olma erefine nali olanlara ve mmet-i Muhammed'e selam olsun. Bu eser Allah'n Sevgilisi, Efendimiz Resul~i Ekrem (s.a.v.) in hususi velayetine mazhar olmu, tasavvuf erbabnn zirve isimlerinden, stadlarn nc stad, Dost'un Dostu olma erefine nail olmu eyhu'l Ekber Muhyiddin ibn. (k.s.) hazretlerinin dostu Ebu Muhammed Abdulaziz' (r.a.)m baz sorularna cevap vermek zere 1203-1204 kaleme alm olduu "Risaletu Ruhi'l Kuds fi Muhasebetin Nefs / Nefis Muhasebesinde Kutsal Ruh Risalesi" adl kymetli eserin kudretimizin derecesinde yaptrabildiimiz Trkeye tercmesidir. ncelikle "Allah erlerinden zuhura gelen eserler; messir-i hakik olan Hazreti Allah C.C. dr" inanc ve bu gibi eserlere hizmetin de Cenab- Hakk'm byk bir ltf olduu bilinciyle "Elhamdlillah" der ve Rabbimize hudutsuz krler ederiz. Acizliimizi ikrar ederek her tr hata ve kusurlarmzn affn ncelikle Cenab- eyh'(k.s.)dan, byklerimizden ve siz okurlarmzdan dileriz. Bu kymetli eserin sahibi olan eyhu'l Ekber (r.a) hazretleri gerek eserin balangcnda gerekse iersinde eserini ve eserini telif etmesinin sebebini o kadar gzel tantmtr ki bu kymetli eserin tantmna bizlerin lisanlar yetersiz kalmaktadr. Dolaysyla sz eserin sahibi olan eyhu'l Ekber hazretlerine brakyoruz. Hakkn Rahmet ve mafireti mmeti Muhammedin, Cenab- eyh'in yaknlarnn, ailesinin, sevenlerinin ve okurlarnn temiz ruhlarna olsun. Ardndan da Efendimizin tavsiyesine uyarak, Onun bizlere rettii gibi yle niyaz ederiz: - Allah'm! Bizlere hayr iittir ve hayra muttali kl. Bizi afiyetle rzklandr ve afiyetimizi devaml eyle. Allah'm Kalplerimizi takva zerinde birletir. Bizi, senin sevdiin ve raz olduun eyleri daima ilemeye muvaffak eyle. Ve.. Allah'm okurlarmza ve bizlere bu ve benzeri "ZEL" eserlerden, yaynlam olduumuz ve sonsuz kereminle bann lsnde yaynlayacamz dier eserlerden amacna uygun istifade etmemizi kryle, hazmyla ltfen nasib eyle. Yaymevimize bu gibi eserleri daim yaynlamay, nasiblilerine ulatrmay bah eyle. Sevdiin ve raz olduun Muhammedi "kul" olabilmeyi cmlemize ihsan eyle. Dostlar!.. Gnlleriniz Allah Celle Celaleh'nun, Allah Raslu'nn ve dostlarnn muhabbetiyle dolsun ve Allah Mun'niniz olsun. Bu eserleri yaynlamamza vesile olanlara, hizmet edenlere huzurunuzda teekkr ederiz. OKU'yanlara ve okurlarmza selm olsun. KTSAN YAYINEV

DOST'un Dostunun Dostlarna SESLEN


Bismillah ve Billah Ehedu en lailahe illallah ve ehedu enne Muhammeden abduhu ve resuluh ALLAH adyla ve Allah ile ehadet ederim ilahlar yoktur ancak Allah vardr. ehadet ederim Muhammed "O"nun kulu ve Resuldr. Allah gerei syler ve doru yola eritirir. Allah'n gerei de en hakiki olandr, yoluda en doru yoldur. Temiz ve mbarek selam, Allah'n rahmet ve bereketi Hz. Nebi'nin, ashabnn, pak ehlibeytinin, dostlarnn, mmetinin zerine olsun. Selam, bizim, Allah'n salih kullarnn ve senin zerine olsun, rahmet ve bereketiyle, rzasyla.. Bilin ki ben, size Rabbimin izniyle nasihat ediciyim. Ey Kardeim!.. Bil ki, bu risale, Allah'n sana ynelik en byk ltuflarndan, en deerli hediyelerinden biridir. Sakn ey kardeim! "ey bu risaleyi yazan! Benim makamm ve benim kim olduumu bilemedin" diyerek nefsini perdeleme. nk bu szlerle seni kastetmedim. Aksine hakikatlerin gerektirdii gibi konutum. Ki hakikatler bunlar tam anlamyla kuatp snrlandrm, eksiksiz bir ekilde gvenilecek tarzda aa karmtr. Bu snrlandrmann iine girmeyen hibir Resul, hibir Nebi ve hibir Veli yoktur. Ey bu risaleyi okuyan kimse! Bu topluluklardan, bu tabakalardan birine mensup olman kanlmazdr. stediin gruptan olduunu iddia et. Sana bu hak verilmitir. Eer sadece meleklik iddiasnda bulunursan veya Risalet yahut Nbvvet ya da herhangi bir ey iddiasnda bulunursan, hakikatler seni zorlayacak, kullua dndrecektir. Eer korunursan asl zeminine dneceksin. Eer yzst braklsan, hakikatlere kar kr olsan, ahiretin nimetlerini bu dnyada tketsen, gelip geici dnyay ok uzun bir ideal gibi grsen, bakalarn perdelenmi, kendini de Allah' dnen ve isabet eden biri olarak grsen, ahirete intikal ettiin zaman amelinin boa gittiini grrsn. Mutluluk veren hakikatler seni kaplarndan kovarlar ve derler ki: Seni tanmyoruz. Sen dnyada bizimle beraber deildin ve bizi tanmadn. Ve., senin bozguncu ve eksik hayalin seni arr ve seni cehennemin ortasna atar. Hakkn mahlukat senin iin yaratmasna hangi gzle baktysan ona gre muamele grrsn. Eer bir imtihan gzyle baktysan, bu durumda eksik brakma ve nemsememe korkusuyla saknman ve ly esas alman gerekir. ayet eref ve ycelik gzyle baktysan, bu durumda kr eda etmek iin alabildiine kararl almak ve cehd etmek gerekir. Allah, nebisine (s.a.v) dnyay sememi, bilakis Onu bir fakr olarak semitir. Hak, dnya nimetlerini Nebisine (s.a.v.) vermeye raz olmad, Nebi (s.a.v.) de kzma ve vasisine Ali (r.a.) sunmaya raz olmad. Eer Resulullah (s.a.v.) rnek almayacaksan, Hakkn vahiy indirdii menzili bilmeyeceksen, Allah' bilme snrlarnn

dna km olursun. Re-sulullah'm (s.a.v.) halini sevme ve tabi olma durumuyla bir ilgin kalmaz. Bir arif, hali itibariyle Hz. Resulullahn (s.a.v.) haline elik etmiyorsa, onunla avam arasnda bir fark olmaz. Avama gelince, onlar mubahlara dalmlardr. Bilmez misin ki ey nefis! Bir gece, u risaleyi kendisine yazdmz Ebu Muhammed Abdulaziz'le beraberdik ve biz akam yemeini yiyorduk. Bir arife dnyann geni lde ynelmesinden ve arifin de kalbini dnyaya balamadan onda tasarruf etmesinden konuuyorduk. Allah raz olsun yle dedi: Allah'a yemin ederim ki, yannda bir dirhem olan arifin kalbindeki boluk ile yannda iki dirhem olan arifin kalbindeki boluk ayn deildir. Bilakis, bir dirhem sahibi arifin kalbindeki boluk, iki dirhem sahibi arifin kalbindeki boluktan daha byk olur." Ey dostum! Ey Ebu Muhammed! Bunlar sana, sevincimin bir ifadesi olarak anlattm. Bu Risalede gttm ama, nefsani ve rabbani marifeti n plana karp, gzel sze ve salih amele tevik etmektir. Dostunuz size bu risaleyi Mekke'de -Allah onu korusun ve ereflendirsin- Rebiul evvel aynda alt yz senesinde yazd. Bu mektubu bir hafta boyunca tavafta yannda gezdirdi, onu Haceru'l es-ved'e srd, yanndan ayrmad, Kabe'nin yannda bulundurdu. Kabe'ye ve dier faziletli yerlere uur ve bereket getirmesi iin soktu. Ey dostum! Sana hitap ediyorum, Allah'a yemin ederim ki, asl maksadm benim nefsimdir. Senin dikkatini ekiyorum, hemcinslerimi kast ederken kinayeli olarak kendimi hedef alyorum. Nefse srekli hatrlatmada bulunmaya ara vermemek gerekir. nk nefis zelildir. Bu erdemi btnyle iselletirerek ilahi pay elde etmeye kendiliinden eilim gstermez. Ey nefis! Ey zorlukla genilik arasndaki berzah! Allah, arz ve sema ehli iinde sadece seni seti. Her eyi senin iin huzurunda ram kld. Seni snad. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "Hanginizin daha gzel davranacan snamak iin lm ve hayat yaratmtr." (Mlk, 2} sizi ereflendirmek iin, dememitir. Bu hitap, btn emredilenleri ve btn emredenleri kapsar. Byle bir makama tayin edilen, kendisi iin byle bir yol izilen bir kimsenin hayat nasl rahat olabilir? Nasl huzur iinde yatana uzanabilir? Bir alim, ilmiyle amel etmedii srece ilmine aldanmamal. lmiyle amel eden biri de ihlasl olmadka ilmiyle amel etmesine aldanmamal. hlasl biri de itilasnda yok olmadka ihlasna aldanmamal. lim bir noktadr. Onu oaltan cahillerdir. Cahil, Allah'tan ve Resul Ekrem'den haberi olmayanlardr. Allah, bizi Allah'tan, Allah ehlinden ve has kullarndan uzaklamamza neden olan her eyden uzaklatrsn. AMN. phesiz O, her eyi bilendir, hkm ve hikmet sahibidir. ABDULLAH Muhyiddin bn. Arabi.

EYHU'L EKBER A. MUHYDDN BN- ARAB HAZRETLERNN KISACA HAYATI, GRLER ve ESERLER
simleri, Soyu: H.560-638/M. 1164-1240 yllar arasnda yaam olan Cenab- eyh'in bilinen yce isimleri; Ebu-bekir Muhyiddin bn. Muhammed bi Ali bin al-arab at-Ta al Hatem, bn-u Sraka, Kibriti Ahmer, Rehberi lem, Kutbu'l-rifin, eyhu'l A'zam'dr. Abdullah Muhyiddin al-Arab ve eyhu'l Ekber, bn'i Arab isimleri onun en tannm olan isimleridir. Tasavvuf bykleri arasnda ise; Hazreti Muhammed'in velayet mhr mansna gelen "Hatmu'lVilyet el Mu-hammedyye" diye anlmtr. Kendileri bu mevzuyla ilgili olarak yle buyurmaktadr: - "Ben Nebi deilim, Resl'de deilim, velkin ben vrisim. Verset-i Muhammediyye hasebiyle tecelli etmekteyim, Hakikat-i Muhammediyye den mtecell olan mhiyeti, O'nun Um hlini, kemlatnn btn suretini, evld- sulbisi gibi vris olarak, verset-i klliyeyyi cem'iyyetim hasebiyle emr-i Hak ve emr-i Resul ile inzal ve tenzil ederim. Ve bu esrar, sret-i Muhammediyyeden alp emr-i Hak ile izhr etmekle merci'm ve akbetim yine Hazreti Muhammed'dir. hretim iin ise harisim. Bilin ki ben, Rabbimin izniyle size nasihat ediciyim." Cenab- eyh (r.a) Sahabe-i kiramn cmertliiyle mehur Adiy b. Hatem et-Ta'nin kardei Abdullah b. Htem et-Ta'nin neslinden zuhura gelmitir. Sahih rivayetlere gre kendileri orta boylu, orta bal, daima efkatli bakl, ak buday tenli, mnevver yzl, beyaz sakall bir zatt. Aln ak, hille yakn kal, orta ve ekme burunlu, mbarek vcudu zayf, mtenasib endaml, el ve ayaklar kk ve ltifti. Sabr ve metanette benzersiz, cmerdlikte esizdi. O, ahlkn en stn rneklerinden birisi olarak ahlknn temelini daima efkat ve merhamette grrd. Herkese en derin bir muhabbetle bakar hatta dmanlar olanlar iin bile "Benim efaatim beni inkr edenlere" buyurarak dmanlar olanlara bile muhabbet beslediini duyurmutur. Onun iin byklerden birisi: Nefsani hislerden kendisini artm ve halkn arasnda Hakk ile olarak Fsebilillh "Allah iin" daim ird grevini yerine getirmi ve getirmektedir, demitir. Bir bakas: "Onun ahlk Kur'n'dr, ilmi ilm- ledndr, lisan Hakk'n lisandr" demitir. H.560 / M. 1165 senesinin Ramazan aynn on yedisine denk gelen Pazartesi gn Endls'n Mur-siya kentinde domutur. Arifler arasnda bugn "nimet gn" olarak anlmtr. Cenab- eyh sekiz yana gelince babas Ali Mehmed efendi ile birlikte biliye'ye imdiki Sevilla ehrine tanmtr. ok kk yata olmasna ramen orann nl alimlerinden ders alarak Hadis ve fkh ilimlerinin yan sra birok ilmi devrinin en nl alimlerinden tahsil etmi stadlarmdan icazet almtr. Daha sonralar Endsls'te ve Marib (Fas) da birok yerlere gitmitir. Bu seyahatleri esnasnda grm olduu birok alim ve mutasavvfla yaklak eserlerinden edindiimiz bilgiye gre yz kadar eyh ile istiarelerde bulunarak eitli ilim dallarnda bilgi sahibi olmutur. Grm olduu alimler arasnda; bn-i Rd, bn-i Asakir, Ebu'l Ferec bn-i Cevz, bn-i Sekine, bn-i Ulvan, Cabir bin Eyyub'un yan sra zellikle batm ilim de sz sahibi olan Cemlleddin Yunus ibn Yahya al-Kassar, Ebu Abdullah al-Fas, Ebu al-Hasan bin al-Cami, eyh Abdulaziz el-Mehdevi ve eyh Ebu Medyen al-Marib hazretlerinin isimlerini "El Futuhat- Mekkiye" adl eserinde ve zellikle elinizde bulunan "Ruhi'l Kuds fi muhasebetin nefs" eserinde bizzat bildirmitir. zellikle bunlardan nl mutasavvflardan olan eyh Ebu Medyen al- Maribi ve eyh Abdulaziz el-Mehdevi hazretlerinden vgyle bahsetmitir. Beyazd- Bestmi k.s hazretlerinden Hallac- Mansur hazretlerinden de sevgiyle, vgyle bahsederek, onlarn grlerine kitablarmda ok yer

vermitir. Ayrca batnda Kutb'ul Azam eyh Abdulkadir Geylni hazretleriyle grtn ondan engin feyizler aldn ve manen derecelere nail olduunu sylemi ve yine Hzr Aleyhisselm'la manev hususi arkadal olduunu ve kendisine Hzr aleyhisselm tarafndan hrka giydirildiini beyan etmitir. Eserlerinden rendiimize gre ilk Endls d seyahati Fas(Marake)a olmutur. Oradan H.598 senesinde hac maksadyla Medine'ye ardndan Mekke'ye gitmi Hicaz'da iki sene kalmtr. Sonra H.601 tarihinde Badat'a gitmi orada 12 gn kalarak ulem ve meayla grm Abdulkadir Geylni tarafndan yarm asr evvel kendisine braklan elbiseyi giymitir. Daha sonra nce Kuds'e oradan da H.607 tarihinde Kahire'ye gemi , H.608 tarihinde bir kez daha Badat'a gelmitir. H.611 tarihinde Mekke'ye bir kez daha gitmi sonra tekrar Musul'a ve Haleb'e sonra da Anadoluya geerek bir mddet Konya'da kalmtr. Orada rivayete gre Sadreddin Konev hazretlerinin dul olan annesiyle evlenmi ve onu yetitirmitir. Daha sonra Sivas yoluyla Malatya'ya gelmitir. Orada iki olu Sadreddin k.s ve madettin k.s ve kitablarmda da olaanst zelliklerinden bahs ettii tek kz Zeyneb dnyaya gelmitir. Bir mddet burada ailesiyle beraber yaayan Cenab- eyh ailesini de yanna alarak Konyaya ardndan da am- erife giderek yerlemitir. H. 638 tarihinde "Mate Kutbu Humam" ibaresinin remziyle yetmi sekiz yanda Hakk'n rahmetine kavumulardr. Cebel-i Kasiyun eteinde Salihiyye ad verilen mahalde defn edilmilerdir. Kabri eriflerinin yannda evladlarda nedfun bulunmaktadr. Kabri erifleri bir mddet sonra kendisine muhalif olan baz kiilerce tahrib edilmise de Yavuz Sultan Selim Han tarafndan am feth olununca Hazreti eyh'in "z dehales siynu fi yn yazharu kabri muhyiddn / Sin ra girerse ben Muhyiddnin kabri meydana kar" sznn tecellisiyle belirlenmitir. Padiah tarafndan trbesi, camisi ve imareti yaptrlmtr. Hala kabri eriflerinin bulunduu mevki etrafnda bulunan ars ile bir bereket timsali olarak trbesiyle camisiyle huzur mevkidir. Dnyann eitli yerlerinden gelen ziyaretilerini zahiri ve batn ikramlarla karlamaktadr. Eserleri: Telif ettii eserler, yine kendisinin kendisiyle ilgili olarak kaleme ald bir mzekkire de belirttiine gre toplam iki yz seksen dokuz (289) eser kaleme almtr. E-a'rani el Yevakit ve'l-cevahir adl eserde bn-i Arabi'nin geride drt yz (400) bir bakas ise be yz (500) eser braktn sylemitir. Bunlarn en mhimlerinden biri 37 cild olan Mekke'de balayp Konya'da devam ettii ve am'da bitirmi olduu "Futuhat- Mekkiye" ve am'da telif ettii "Fususu'l Hikem" adl eseridir. Ftuhat, Cenab- eyh'in hayatn, stadlarn ve kendi tasavvuf grlerinin yannda, telif etmi olduu dier eserlerindeki konular aklayan blmleriyle birlikte, kendisini destekleyen mutasavvflarn grlerini ihtiva etmesiyle adeta bir nev tasavvuf ansiklopedisi mahiyetindedir. Fussu'l-Hikem ise; eserin nsznde bn Arab, Hz. Rasulullah (s.a.v.) grtn ve kendisine Fu-ss kitabn verdiini beyan ederek yle syler: - "mdi... Ben alt yz yirmi yedi senesinin Muharrem aynn son on gnnde am blgesinde gerekletirdiim bir riyazette Resulullah' (s.a.v) grdm. Elinde bir kitab vard. Bana dedi ki: "Bu Fussu'l-Hikem (Hikmetlerin Mahiyetleri) kitabdr. O'nu al ve insanlarn nne koy, ondan yararlansnlar" dedim ki: Allah', Resuln ve bizden olan emir sahibini, bize emredildii gibi duyduk ve itaat ettik. Kendime gvenimi saladm, niyetimi hlis kldm, maksadm arndrarak kitab Reslullah'n (s.a.v) belirledii ekilde insanlara duyurmaya karar verdim.Ne bir arttrmada bulundum, ne de eksiltmeye gittim. O halde Allah' dinleyin ve Allah'a dnn."

Cenab- eyh'in dier eserlerinden bazlar unlardr: Rislet'ul-Ahlk Ank'u Mugrib Divn Heykil el-envr Mevki'un Nucm Mehid'ul- Kudsiyye El-Tedbrt-ul Evk El-Zaman ve Mrifet'ud Dehr Mrifet'ul Kutb vel-mmeyn... Allah kendisinden, ailesinden, sevenlerinden ve mmet-i muhammedden ho nud ve raz olsun. Rabbim bizlerden onlar honud eyleye...

Sesleni
Ey kardeim... Allah ehlinin sultanna biat et Seyr u sluk zere ve isteyerek man'da gaib olan bir ok ey Grnr, alr btn perdeler Aynen grme alann geniler, o kadar ki Tabiatlarn srlarnn srrn seyredersin Kaplar aan anahtar inantr "Futuhaf'ta tartan fethet Onun mnkirlerine de ki: ln kininizle. nk ben sizi dinlemem MUHYDDN benim stadmdr, O bana yeter O en byk eyhtir, doan bir gnee benzer Eer bulutun arkasna girse, Sizin iin bir anlam ifade etmez nk krlk hkm iki gz iin geerlidir. Onun eserleri "Ta-Ha"nn mirasndandr Bu eserlerde yazd her ey faydaldr eriatn hkmleri muhkemdir Tarikat amelleri onlar savunur Hakikat srlar apaktr

Burada eriat geersiz saymak sz konusu deildir Kitaplarnda "ittihad" (insann tanrlamas) dan sz etmez Hlul (tanrnn insann iine girmesi) ve engelleri de savunmaz Kalk, ey arkada! Onu sdk ile talep et Deerini ver, satcnn istedii gibi Bu eserleri mtala et, defalarca incele Mtala eden ve inceleyen kimse zarar etmez. Bunlara sevgi besleyenle mzakere et Zevkin hkm aranzdadr, buna uy nk Hatemi balar babasdr, ok baheder Cmertliin yoldadr, engel tanmaz Rahman'n rahmeti zerine olsun daima Rzas da. Ve Ona tabi olanlara. (*) MAHMUD Ebu'-amat
(*) iir hakknda bilgi iin: Bkz. eyh-i Ekber'in Akidesi Hakknda eyh Mahmud Ebu' amat'm Yazd iirin Bilgisi s:

NEFS MUHASEBESNDE KUTSAL RUH RSALES


GR
Bismillahirrahmanirrahim Deitirme ve G Kayna O'dur Allah'n Muhammed'in ve ehlibeytinin zerine olsun. salat ve selam efendimiz Hazreti

T "NASHAT"
Zayf, t veren, efkatli, kardelerine t vermesi emredilen ve bu hususta sk bir ekilde tembihlenen, zamannn halkndan aa mertebelerde olan Muhammed b. Ali b. Muhammed b. Arabi et-Tai el-Hatemi'den - Allah onu muvaffak klsn -Allah yolunda dostu ve kardei, salam dayanak, Tunus'ta oturan Ebu Muhammed Abdulaziz b. Ebubekir el-Kurei el-Mehdevi'ye.. - Allah onu ilahi koruma ile muhafaza etsin, daima gzetip himaye etsin. Allah'n selam rahmeti ve bereketi zerine olsun.imdi... Ben, senden dolay kendisinden baka ilah olmayan Allah'a hamd ediyorum. Nebisi, Resul Efendimiz Hz. Muhammed'e, ehli beytine ve ashabna salat ve selam ediyorum. imdi, ey kardeim! t "NASHAT", yoldalarn arasndaki ilikilerin en iyisini kurabilmeleri yani iki arkadan yarenlik edebilmeleri iin esas olan muamelenin en gzelidir. Ne yazk ki gnmzde arkadalklar, yapmack dostluk eklinde olan hari, ancak bir gn srebilmektedir. Hazreti Rasulullah'm (s.a.v) yle buyurduu rivayet edilmitir: "Hak, mer'e baka arkada brakmad" veys el-Karani Murad kabilesinden bir adama yle demitir: "Ey Murad kabilesinin kardei! lm ve lm anmak, mminde sevin namna bir ey brakmaz. Mmin, Allah'n haklarn bildii zaman malnda bir gm, bir altn dahi kalmaz. Allah iin kyam etmesi, yannda tek bir arkada brakmaz." Biz bu rivayeti Muhalled b. Cafer; Muhammed b. Harir; Muhammed b. Hamid; Zafir b. Sleyman; erik b. Cabir; Murad kabilesinden bir adam araclyla veys'den -Allah ondan raz olsun- rivayet ettik. Allah'n muvaffak ettikleri hari, btn insanlar d kendi nefsinden deil genelde bakasndan alr. O zaman nefsin ayplarn duymaktan lezzet duyar. te bu nedenden tr zellikle mecliste d mutlaka belli bir ahs hedef almadan ve akc bir ekilde ifade ettiin takdirde etkisi daha byk olur. Sende byle bir d dinlediinde "hak budur" diye ikrar edersin. Ama nefsine dorudan "bu szlerle seni kast ediyorum, mmin, kardeinin aynasdr. Sende sana sylemek zorunda olduum eyler grdm" dersen, nefis hemen kibirlenir,"Subhanallah! Ben senin nefsinin aynasym, bende kendini grmsn. Benim gibi birine byle sylenir mi?..." gibi eyler der. Niye der?.. Zira nefis kendi ayplarn grmez, bakalarnn kusurlarn grr. Dolaysyla senin bir tek hususla ilgili dn, yalandan tutun ni-fak'a kadar bir ok gnah ilemesine yol aar. Syle ey dostum! Bu gn t veren birinin dostu var mdr? Bu hususta bir beyit sylemitim: Kusurlar aratrma ve tahkike baladmdan beri, Canllar iinde bir dostum kalmad Allah hakk iin, yalan sylemedim, sadece grdm dile getirdim.

Dostum -Allah onu var etsin- bilir ki, onun yannda ikamet ettiim gnlerde sadece tle ona elik ettim. Hatta bir gn dostum akam yemeini yediimiz srada yzme kar: "Sen ok tenkit ediyorsun" dedi. Benim tavrma kar bir delil olarak brahim b. Edhem'in dileini ortaya koydu. Sonra u sz rnek gsterdi: Rza gz, btn ayplara kar krdr Ama gazap gz ktlkleri ortaya karr Bunun zerine ona -Allah onu muvaffak klsn-yle akladm: Szn ettiin bu durum, seni kendisi iin sevenin makamdr. Ama seni senin iin seven byle bir yol izlemez. Yce Allah, bizi kendisi iin deil, bizim iin sevdiinden kusurlarmz bize gstermi, eksikliklerimizi ortaya karm, gzel ahlak ve vgye deer fiilleri bize gstermi, btn bunlarla ilgili hareket tarzn aklam, ykselmemiz iin yollarn amtr. Biz, kendimiz iin O'na icabet edince, gerek anlamda O'nu O'nun iin sevmeyi gerekletiremedik. -Ki Allah bundan mnezzehtir- Bu yzden O'ndan sadr olup da bizim amalarmzla uyumayan, nefislerimizin kand, tabiatlarmzn tiksindii eylere raz olduk. Mutlu (said) o kimsedir ki, Allah'tan olduu iin bunlara yani nefse ar gelen eylere raz olur. Baka grte olan ise ac eker ve fkelenir. Yce Allah'tan bu hususta hem kendimiz hem de btn Mslmanlar iin afv ve afiyet diliyoruz.

EYH EL-KURE'NN MENKIBELER


Ey Kardeim!.. Allah beni ve seni kurtulup, baarya ulaanlardan eylesin. Sen olmadan grmeye takat getiremediim bu zamannda, sana ilmin ve ilim ehlinin mertebelerini retme ve keramet ve hallere seni ykseltmeme halini gerekletirme ltfuna nail oldum. Bunlardan biri Hakka boyun emen, Hak karsnda tevazu gstermen, kimin yannda grrsen gr hak iin iddiandan vazgemendir. Hakk temsil eden kimse, ister gzlerin alglad biri olsun, ister hakkn menzili olarak grlen biri olmasn. Dnyevi menzilinin, insanlarn sana sayg gstermelerinde, senin ellerini pmelerinde, sultanlarn kapna gelmelerinde olduunu dnme. Bu ilkeye riayet edersen insaf ve adaletin amacna uygun hareket etmi olursun. Allah seni ve bizi sabit klsn. Bunlardan biri, bilmediin eye "Bilmiyorum", bildiin ey iin de "Onu bakasndan duymay seviyorum" demendir. Allah'a yemin ederim, ey dostum! Bu haslete sahip olmusun ki insanlar boyunlarn aadan uzatp ona bakp duruyorlar. yle bir makama kavumusun ki hallerin onu deitirmesi mmkn olmad gibi, amellerin mertebeleri sadece onun gzelliini ve aydnln arttrabilir. Sonra senden baka hi kimsede gremediim ekilde canllardan ve zamandan bahsetmen, bunun ayanlara has farzlardan olduuna inanman da bunlardan biridir. Ki kulaklarn iittii, dostlarn yarenlik ettii ve atllarn peinden mesafeler katettii ok gzel bir husustur. Ayrca Allah, sana Nbvvet burhanlar ile birlikte geerli bir tazelik ve gzel ahlakn delilleriyle fukahaya kar sana byk bir savlet ve g bahsetmitir. Senin zamannn ehline gelince, ey dostum! Hekim Ebu Abdullah Muhammed b. Ali et-Tirmizi'nin -Allah ona rahmet etsin- dedii gibidirler: Apak bir zaaf ve gelip geici bir iddia... Bu memlekete ilk olarak vardmda, belki onlardan en yce dostun (refi-ku'l a'la) nefhasm alabilirim diye bu ideal tarikatn ehlini sordum. Beni bir cemaatin bulunduu

yksek duvarl bir hankah'a gtrdler. Hankah'm avlusu alabildiine geniti. Talep ettikleri gayelerine ve arzuyla balandklar nihai hedeflerine baktm, dervi hrkalarn, hatta postlarn temizlemelerini ve sakallarn tarayp dzeltmelerini gzlemledim. Ancak onlar "Maripliler tarikat ehli deil, hakikat ehlidir. Biz ise hakikat ehli deil, tarikat ehliyiz" iddiasnda bulunuyorlard. Byle bir szn yanl olduu aktr. nk hakikate ulamak ancak tarikat (yolu) elde etmekle mmkn olabilir. Nitekim nde gelen imam, apak nc Ebu Sleyman ed-Darani -Allah ona rahmet etsin- yle demitir: Usul -yani tarikati- zayi ettikleri iin v-suldan (kavumaktan)-yani hakikatten-mahrum kaldlar... Onlar ise hakikatten yoksun olduklarna ahitlik ediyorlard. Bu ayn zamanda tarikat dnda olduklarna ilikin de bir ahitliktir. Yine bizim hakikat zere olduumuza ahitlik etmeleri, tarikat da elde ettiimize ahitlik ettiklerinin ifadesidir. Bu, onlarn farknda olmadan sergiledikleri iki cehalettir. Zamane Ehlinin Yerilmesi Ey dostum! Zaman, bu gn ok iddetlidir. eytan azgn, zorbas inatdr. Kt alimler, yiyeceklerinin peindedirler. Zorba emirler ise bilmedikleri eylere gre hkmediyorlar, cehaletle insanlar idare ediyorlar. Sufiler ise dnya deerlerine meyletmilerdir. Dnyaperestlikle bilinmi, damgalanmlardr. Dnya, onlarn kalplerinde alabildiine bymtr. Dnyann tesinde bir deer gremiyorlar. Nefislerinde Hak kldke klmtr. Bu yzden ondan kap kurtulmak iin acele ediyorlar. Seccadeyi, hrkay, postu ve denei koruyorlar. Ahmak koca karlar ve dlerde yaayan kk ocuklar gibi ssl seccadeleri sergiliyorlar. Haram nedir bilmedikleri iin menhiyattan kendilerini alkoymuyorlar. Onlar dnyevi arzulardan vazgeirecek bir zhtleri de yoktur. Dinin zahirini benimseyerek ktklere ortak oldular. Tekkelere ve zaviyeler kapanp helal haram ayrm yapmakszn oralara gelen nimetlerden istifade etmeye baladlar. Kollarn emreyip vcutlarn semizlediler. Allah'a yemin ederim, onlar, birden ok kiinin bana anlatt gibi gryorum. Bana anlatanlardan bazlar unlardr: Ebu'lvelid b. Arabi, Ebu Abdullah b. Aysun ve Ahmed e-ahid Kad Ebubekir b. Arabi elMeafiri'den yle aktardlar: Bana Ebu'l Mutahhar Sa'd b. Abdullah el-sbahani anlatt ve dedi ki: Bize Ahmed b. Ahmed el-sbahani anlatt: Bize Ahmed b. Abdullah anlatt: Bize Muhammed b. Ahmed b. Ali anlatt: Bize Ahmed b. Heysem anlatt: Bize Mslim b. brahim anlatt: Bize Bir b. Matar b. Hakim b. Dinar el-Katii anlatt: Zbeyroullarnn vekili Amr b. Dinar dedi ki: Malik b. Dinar'n yle anlattn duydum: Ensar'dan yal bir adam Ebu Huzeyfe'nin azatls Salim araclyla bana u hadisi rivayet etti: Resulullah (s.a.v) yle buyurdu: "Kyamet gn baz kavimler getirilir. Beraberlerinde Ti-hame da byklnde iyilikler olur. Onlar getirildiinde Allah, amellerini datr gider ve onlar atee atar. " Salim dedi ki: ya Resulallah! Anam babam sana feda olsun, bu kavimleri bize tarif et ki tan yalm. Seni Hak zere gnderen Allah'a yemin ederim ki, ben, onlardan biri olmaktan korkar m. Buyurdu ki: Ey Salim! Onlar oru tutar, namaz klarlard. (Bir rivayette, gecenin ok az bir vaktinde uyurlard..) ancak kendilerine haramdan bir ey sunulduunda (baka bir kanaldan gelen dier bir rivayette, dnyadan bir ey sunulduunda) hemen zerine atlarlard. Bu yzden Allah onlarn amellerini boa kard." Malik b. Dinar : Allah'a yemin ederim ki bu, mnafklktr, dedi. Mualla b. Ziyad sakaln svazlayarak: Doru syledin, ey Ebu'l Hayrdedi. Allah'a yemin ederim, ey dostum! eer onlara baksaydn, namaz klarken yeri gagaladklarn, saflarn dzgn tutmadklarn, her birinin arkadayla arasnda bin eytann sabilecei bir mesafe braktn grrdn. Sonra bu bozukluklar dzeltmeye, bu boluklar doldurmaya kalksaydn, yzlerini asarlard. Onlardan birinin seccadesine bassay-dn, sana yle bir yumruk vururdu ki geldiin yere giderdin. Bu yumruun etkisiyle yere bile debilirdin. te senin zamannn ehlinin zerinde bulunduu tarikat bu ve benzeri olaylardan ibarettir. Allah, Ebu'l Kasm el-Kueyri'ye rahmet etsin. Dna sufi kyafeti geirip iini sufi ahlakndan boaltanlar grp u beyitleri sylemiti:

adrlar, onlarn adrlar gibi Ama kabilenin kadnlarnn onlarn kadnlar olmadklarn gryorum. Demek istiyor ki, ortak taraflar sadece d kyafet olarak yani suret olarak kalm. Ama bu gn tasavvuf ehlinin icmayla ne adr kalm ne kadn. Onlara gre yeil lm yamalar st ste dikmektir. Yeil lm, ilk kuak mutasavvflarn -Allah onlardan raz olsun - iaryd. Bunlar ise kalkp: Biz zel yamal bir elbise giyeriz, dediler. Ama bunun gerisindeki maksad anlamadlar. Serilmi giysilerden, gsterili alametlerden holandlar. Bu giysileri bilinen bir tarzda, byk bir servete denk gelecek bir ahen-ge sahip olarak diktiler. Sonra bozgunculuun bir nianesi olarak bir elbise icat edip buna "yamal hrka" adn verdiler. Tasavvuf taifesinin seyyidi Ebu'l Kasm Cneyd'e -Allah rahmet etsin- durumun fesada uradn grnce yle demiti: Tasavvuf ehli gp gitti Tasavvuf artk bir israf yoludur. imdiki tasavvuf bir deri krbadan Bir seccadeden ve bir gsterili hrkadan ibarettir. Tasavvuf artk lk atmak Vecde gelip baylmaktr. Nefsin sana yalan sylyor, tarikatn Yasalarna uyan kii, peinden gidilen deildir. Tarikat Ehlinin Vasflar: Allah'a yemin ederim ki, byle bir tarikat ehli bilmiyorum. Tarikat, ancak nefisle mcadele iin kpeklerin kulbesinde oturmakla; riyazet olarak eziyetlere tahamml edip bakasna eziyet etmekten vazgemekle; hakikat ve marifet iin btn msl-man fakir ve miskinlere merhamet ve efkat gstermekle olur. imdiki sufiler nerde Allah ehlinin sfatlar nerde?!.. Ki yceler taifesi -Allah onlardan raz olsun- onlar tarif etmilerdir. Bize Ebu Muhammed b. Yahya anlatt: Bize Ebubekir b. Ebu Mansur ve Ebu'l Fadl Ahmed anlatt: Bize Ahmed b. Abdullah anlatt: Bize Ebu'l Hseyin Ahmed b. Muhammed b. Muksim anlatt: Bize Abbas b. Yusuf e-ikeli anlatt: Bize Muhammed b. Abdulmelik anlatt ki: Abdul-bari yle dedi: Znnun el-Msri'ye -Allah rahmet et-sin-dedim ki: "Bana abdallar vasfet". Dedi ki: Bana, arkasn kefedemediin koyu bir karanlk hakknda soru sordun. Onlar Rablerinin celalini bildikleri iin O'na ynelik sayglarn belirtmek maksadyla kalpleriyle O'nu zikrederler. Onlar, Allah'n kullarna gnderdii hccetleridir. Allah sevgisinden zerlerine parlak bir nur giydirmitir. Onlar iin, hidayet alametlerini ykseltmitir ki, hidayeti srdrsnler. Onlar, iradesini iptal makamna karmtr. Kendisine muhalefet etme sabrn zerlerine aktmtr. Denetimiyle onlarn bedenlerini temizlemitir. Muamele ehlinin ho kokusuyla onlar gzelletirmitir. Sevgisinin kumandan mamul giysiler giydirmitir. Srurundan talar koymu balarna. Sonra kalplere gaybin azklarn yerletirmi, bu yzden kalpler daima gayb ile iletiim halindedirler. Himmetleri O'na yrmekle ilgilidir. Gzleri gaipten Ona bakar. Onlar yaknlarnda nazar kapsnda durdurmu, marifet ehlinden tabipler krssne oturtmu onlar. Sonra yce Allah onlara yle demitir: Beni yitirdii iin malul olan biri gelirse size, onu tedavi edin. Benden ayrld iin hasta olan biri gelirse, ona ila verin.

Benden korkan biri gelirse, ona gven verin. Benden emin olan biri gelirse, onu korkutun. Bana ulamay arzu eden biri gelirse ona iyilik edin. Bana doru yola kan biri gelirse onu azkla donatn. Benimle al veri yapmaktan korkan biri gelirse, onu cesaretlendirin. Benim hakkmda hsn zan sahibi biri gelirse, ona geni bilgiler verin. Beni seven biri gelirse, ona yer verin. Benim kadirimi ycelten biri gelirse onu yceltin. Benim yaptm iyilikten sonra ktlk eden biri gelirse, onu azarlayn. Bana gelmek iin doru yolu arayan biri gelirse, onu irad edin, doruya iletin. .. Bu kssa "el-Baye" adl eserimizde yetirince aklanmtr. te ey dostum! Ariflerin halleri bunlardr. Kalpler byle imar edilir. Zamane Ehlinin Vasflarn Anlatmaya Yeniden Dnmesi: Senin zamannn insanlarna gelince, Allah'a yemin ederim ki, onlar grsen ve yzlerine baksan, sana dnk gzlerle baktklarn grrsn. Dinmek nedir bilmeyen hareketli gzlerini. Nefislerine baksan, kibirden ban kaldrm nefisler grrsn. Kalplerine baksan, ulvi ve kutsi mamurluktan hali bo, alt stne gelmi harap kalpler grrsn. En yrtc hayvanlar barndran karanlk ormanlar, azgn kurtlarn boutuu leler gibi olduklarn grrsn. Onlar grdmzde, Allah'tan bize afiyet vermesini diliyoruz. Allah'n Kullarndan Seilmilerin Vasflar Ey dostum! Onlar nerede, Ebu'l Feyz'in -Allah rahmet etsin- vasfettii topluluk nerede! Diyor ki: Allah'n, kullar iinde setii kimseler vardr. Allah'n hayrllar vardr. Ona denildi ki: Ey Ebu'l Fazl! Onlarn alametleri nedir? Dedi ki: Kul rahattan uzaklanca, btn abasn ibadete youn-latrmca, makamnn dk olmasn sevince... onlarn alametine sahip olur. Sonra yle dedi: Kur'an, vaatleri ve tehditleriyle engeller Geceleri gzleri uykudan Kerem sahibi Melik'in kelamn anlayn yle anlayn ki, boyunlar nnde eilip zelil olsun Meclisinde bulunanlardan biri ona dedi ki: Ey Ebu'l Fazl! Allah sana rahmet etsin, kimlerdir bu topluluk? Dedi ki: Yazklar olsun sana, onlar, dizlerini alnlarna yastk, topra yanlarna dek klanlardr. Kur'an onlarn etlerine ve kanlarna karmtr. Bylece elerden uzaklamlardr. Kur'an gecelerin bandan onlar harekete geirmitir. Onu kalplerinin zerine koymulardr, bylece kalplerinin ufuklar alabildiine genilemitir. Onu gslerine basmlardr, gsleri almtr. Onunla himmetleri ykselmi, ilgileri ycelmiti. Kuran, karanlklar iin kandil, yollar iin program, kantlar iin zafer kayna klmlardr. nsanlar sevinirken onlar hznlenirler. nsanlar uykudayken onlar uykusuz kalrlar. nsanlar yiyip ierken onlar oru tutarlar. nsanlar gven iindeyken onlar korkarlar. Onlar korkanlar, saknanlar, titreyenler, rperenler, bzlenlerdir. Grevlerini aksatmamak

iin acele ederler. lme hazrlk yapanlardr... ilh. Be yz doksan drt senesinde Ebu'l Hasan Ali b. Musa bize yle anlatt: Bize Muhammed b. Abdullah anlatt: bize Sa'd b. Abdullah anlatt: bize Ahmed b. Ahmed anlatt: bize Ahmed b. Abdullah anlatt: bize babam anlatt: bize Ahmed b. Muhammed b. Maskale anlatt: bize Ebu Osman el-Hayyat, Ebu'l Feyz Znnun b. brahim el-Msri'den anlatt. O da senin bildiin gibi bizim seyyidlerimizden biridir. Onun Allah'n velilerini vasfedii bu ekildedir. te onlar bu ekilde bezemi, onlara byle ahit olmu, bu tarzda grmtr. Bu memlekette genlerin alvarlarn giydii halde Rahman'dan korkmayan, snnetlerin ve farzlarn artlarn bilmeyen, yz numara hizmetisi olmaya dahi uygun olmayan kimselere rastladm. Bununla beraber ey dostum! Onlar, Allah'a yemin ederim ki, ilerinde en deerli inciler saklayan sedefler, kpkzl iek bahelerindeki dikenler gibidirler. Sadk ve doru szl biri onlarn arasna girer de bilinmez olur. limde derinleen bir arif aralarna katlr da terk edilir, ihmal edilir. nk ortak meskeni kullanmalarndan ve bir eyle ilgili olarak aralarnda muamele olmasndan dolay onlarn zerinde bulunduu hali stnde tar. Onlardan biri Msr'da Kahire tekkesinde, bir ktl olmayan yetikinlik anda elime geti. Onu grdme ok sevinmitim. nk ondan baka kimse yoktu. Onlar arasnda "eyhlerin eyhi" adyla anlan biriyle Erbil'de karlatm. Nefsi araclyla bana byle syledi- Onu, kendisiyle konuan kiiye kar insafl, hakk teslim eden biri olarak grdm. Marib'de Allah'a giden yolu bilen ve reten bir Allah velisinin olmadn sanyordu. Senin dostun ona szl olarak hitap etmeyi ve ona itiraz etmeyi istemedi. Sonra byle davranmann, insann belini kran, zaman mahveden bir felaket olacan dndm. Derken Allah'n sana bahettii srlarn kk bir ksmn ona akladk. Sonra efendimiz iyilerin sekini Ebu Medyen'in bazL hallerini anlattk. Duyduklar karsnda adeta dilini yuttu. Dedi ki: "Marib lkesinde bunun gibisinin olabileceini tahayyl etmemitim." Sonra arkadalarmzdan biri, Cehennemin yaratlmasna ilikin baz ilahi hakikatleri ona aktardlar. Allah'a yemin ederim ki, "bir ey bilmiyorum", demekten baka bir ey gelmedi elinden. Gerekten nefsi karsnda insafl bir tavr sergiledi. Eksikliini itiraf etti. Kkre-mesi dindi. Parlamalar snd. Ona dedim ki: "Benim karmda bu duruma dtn; ben ki onlardan biri saylmaktan, ya da onlara nispet edilmekten ok uzak nasibi az ve hakir bir kiiyim; ya garibler ma-ribindeki bykleri, sekin seyyidleri grsen halin nice olur?!.." Derhal teslim oldu, hakk teslim etti. lham ettiinden ve rettiinden dolay Allah'a hamdettim. Bu memleketteki mzik ve vecd ehline gelince, onlarn, dinlerini oyun ve elence haline getirdiklerini grdm. Buralarda "hakk grdm., dedi. Yapt ve iledi" diyenlerden bakasn duymazsn. Sonra kendisine bahedilen bir hakikat veya atahatnda edindii bir srr sylemesini istersen, nefsani bir lezzet ve eytani bir ehvetten baka bir ey bulamazsn. eytan diline kurulup baryor, samalyor. Bir baka aldanm da iir okuyorum diye adeta anryor. Ben onlar srsne seslenen obana benzetiyorum. obann seslenmesiyle ileri ve geri giden sr , bunun neden ve niin olduunu bilmez. Dolaysyla bu zamandaki gr zayf mritler tarafndan izlenen ve rnek alnan her muhakkikin, mzie kesinlikle cevaz vermemesi, bu hususta kesin ve son karar verip yasaklamas gerekir. Bu memleketin halkna mziin yerini ve iine szan fesad anlattk. Onlar da "er-Risale" gibi kitaplardan hareketle mzik dinleyen baz eyhlerin hallerini kar delil olarak sundular. Biz de sz konusu eserlerin kapal taraflarn akladk, mcmel ksmlarn izah ettik. Bylece mzik dinleyen ahsn varlk mertebelerinde eksik olduunu ikrar ettiler. Kimisi ondan uzaklat, kimisi de eksikliini bilerek peinden gitmeye devam etti. Dostum -Allah, onu muvaffak klsn- bilmeni isterim ki, Harem-i erifte halka elMekki'nin, sana da anlattm, sufilie intisap edenler hakknda, onlarn baz hallerini zemmeden blmlerini okuduumda, bu, oradakilerden birine ar geldi ve dedi ki: "Bunu sylemesinin nedeni nedir? Bu szlerden yz evirmek daha iyidir..." Buna benzer szler sarf etti. Onun itiraz, bu sylediimin hak oluunu daha da glendirdi. nk ona ar

geliyordu. Bu szleri syleyip itiraz eden kii, bu hareketimde dayandm temelleri grmyordu. Ki kendisi de bu temelleri kabul etmektedir. Birka kez onun kula n nlattm, ama o onlar ayplamad gibi, yaptklarn gzel karlad. Ancak bu yergi kendi zamannn insanlarna yneltilince bunun gereksiz olduunu syledi. nk kendisi de bu zamandayd ve yerginin kendisine de ynelmesinden korktu, zld. Eer insafl davransayd, kendi nefsini aratrrd. Zaman Zemmederken Dayand Temeller Bu hususta dayandm temellere gerekten oktur. Ebubekir es-Sddk (r.a)'n asr- saadette Mekke'nin fethedildii gn, elerinden birinin boynundaki gerdanlk kaybolunca, ah ekip yle dediini rivayet ettik: Bu gn emanet, insanlardan alnmtr. Bylece Ebubekir (r.a) bu bir tek olayla, zamann tm hakknda hkm vermitir. Siyer'de Mekke fethi gazvesi blmnde anlatlr. Dier bir temeli de Hz. Aie (r.a) aklamtr. Hz. Aie (r.a) zamanna, zamannda yaayan insanlara; cimriliklerine ve yerilen ahlaklarna bakp ah ekmi, i geirmi ve yle demitir: Allah Lebid'e rahmet etsin, ne gzel sylemi: Kelerinde yaayanlar geip gittiler Ben, uyuz derisi gibi arkada kaldm. Sonra Hz. Aie (r.a) yle demitir: Ya bizim zamanmz grseydi, ne derdi? Grld gibi Hz. Aie (r.a) zamann ve zamannn insanlarn yermitir. Bir ok kii araclyla bni Kueyri ve el-Gani-mi'den, onlar da el-Kueyri'den (r.a) rivayet etmilerdir ki, o, "risale"sinde zamannn insanlarn yermitir. Bana itiraz eden bu adam da bunu duymu ve olumlu karlamtr. Sonra yle demitir: Bu taifeye mensup olanlardan zamanmzda kimse kalmam, sadece eserleri kalmtr: adrlar, onlarn adrlar gibi Ama kabilenin kadnlarnn onlarn kadnlar olmadklarn gryorum. Bu tarikatta fetret meydana gelmi, daha dorusu tarikat gerek anlamda silinip gitmitir. Kueyri, "Risale"inin balarnda onlar en sert biimde zem-metmitir. Bu "risale" insanlarn elinde bulunduu iin szlerini aktarma gereini duymadk. Ebu Hamid ve bakalar araclyla rivayet ettik ki Ebu'l Muis "Enisu'l Munkatiin" adl eserinde Ebu'l Muhalleb'den yle rivayet etmitir: Bir gn deniz sahiline gittim. Kumdan kazd bir ukura girmi bir gen grdm. Bu halinin nedenini sordum. nce: Ah!., edip i ekti, zamannn insanlarn yererek yle dedi: Yollar sarp olmaya balad ve bu yollar izleyenler de azaldka azald. Ruhsatlar yorgan, srmeleri dek yaptlar. Gemilerin srmelerini davranlarna delil yaptlar., buna benzer szler syledi. Sonra kalkp su zerinde yrd ve gzden kayboldu. Sence byle bir adam kendisini ilgilendirmeyen bir mesele hakknda konuur mu? Bir ok kii araclyla Abdurrahman b. Ha-san'n Harun'dan, onun da Ebu Muaviye'den, onun da A'me'ten, onun da Ebu Salih'ten yle rivayet ettiini aktardk: Yemenliler Ebubekir (r.a) zamannda gelip Kur'an' dinleyince alamaya baladlar. Bunun zerine Ebubekir (r.a) yle dedi: Biz de nceleri byle idik. Sonra kalpler katlat. Yine hadiste sabittir ki Hz. Resulullah (s.a.v.) Mekke'de mslman olduklar iin ikence gren ashabn eletirmitir. Bunlardan biri Habbab'dr (r.a). Habbab, mslman olduu iin dayanlmaz ikencelere maruz braklmt. Habbab (r.a) anlatyor: Uradmz belalar Hz. Resulullah'a (s.a.v.) ikayet ettik ve bizim iin Allah'a dua etsen, bize yardm istesen olmaz m? dedik. Bunun zerine Hz. Resulullah (s.a.v.) yz kzararak oturdu ve yle dedi: "Allah'a yemin ederim ki, sizden ncekiler iinde bir adamn kafasna testere

konulup ikiye biilirdi de yine de dininden dnmezdi. Eti ve sinirleri arasna demirden taraklar batrlp taranrd da yine de dininden dnmezdi." Ey zamanmn insanlarn yerme hususunda dayandm bu temellere itiraz eden kii! Allah, beni onlarla hasretmesin, onlarn halleri zere canm almasn. Bu szlerimi destekleseydin ya, bunlarn hak olduunu buseydin ya? Bu gnk durumun bizim vasfettiimiz gibi olduunu kabul etseydin ve nefsin iin alayp bana gelseydin ve ben de senin gibi nefsim iin alasaydm olmaz myd? Belki de Allah bize rahmet ederdi. Sen nefsinin mnafk olmasna, iki yzllk edenlerin nderi bir sahtekar olmasna raz olur musun? Allah'a yemin ederim ki, bu hale raz olunmaz. Allah'a tevbe et, O'na dn. O da sana dner. Gel, ksa mrmzde ilediimiz kusurlardan, batl ilerle megul olmaktan, gln hikayeler, daha dorusu en sapk batllarla glp elenmekten dolay mateme girip yas tutalm. Diyoruz ki: Allah'a andolsun, bu szler kime ar geliyorsa, onda bizim yukarda iaret ettiimiz sfatlar vardr. Eer bu sfatlardan beri olsayd, hrsz, yol kesen ekyann yerilmesi esnasnda sustuu gibi susard. Onda bu tr zelliklerin izi olduu iindir ki, hemen itiraza yneldi. Bylece hakk reddettii iin de Allah'tan uzakl artt. Bu konuda bize itiraz etmesi, gzden ilk damlann akmasyla gereklemedi. nk her zaman nefsin kusurlar ve halleri hakknda konuan, kusurlarn aa karan, belirgin veya belirsiz olarak zelliklerini yeren kimseler kendi zamanlar nda yerilmilerdir. nk onlarn szleri, nefislerin arzularyla rtmemitir, ar gelmitir. Amma bu szleri syleyen kimselerin zamanlar dolup dar- dnyadan gmelerinden (lmlerinden) sonra baka bir nesil ortaya ktnda, ite o zaman sylediklerinin deeri bilinir ve "falan.. Allah ondan raz olsun, insanlar ...yle..yledirler..." demitir gibi szler denilmeye balanr. eyh-i Ekber ve Nefsi Arasnda Sonra dostuma -Allah onu korusun- benimle nefsim arasnda geenleri anlataym. Bu beldelerde nefsimin tutuklu ve bask altnda olduunu grdm. nk dostumun da bildii gibi, ben nefsin varlnn gerekliliini kabul edenlerdenim. Bana gre nefsin sfatlarn yok edip ldrmek, ldrebilmek kesinlikle doru deildir. nk ben nefsin hakikatini ve yerini biliyorum. Baktm, yce Allah kalbime hikmetinin kaplarn am, onda denizlerini aktmtr. Grdm ki srrm bu engin denizin tam ortasnda yzmektedir. yle ki denizin byk bir ksmna bakyordum. Rzgarn iddeti artnca dalgalar kabaryor, uultusu ykseliyordu. Sonra irfan ve srlar denizinin gsmde dalgalanna baktm. Bu denizin de byk lde bizim vasfettiimiz gibi st ste dalgalarla, iddetli rzgarlarla alkalandn grdm. Ama hikmet denizi gsmde dalgaland, rpnd zaman, zellikle Mekke-i Merrefte, bu denizin hareket etmediini, durulduunu fark ettim. Bu, iime byk bir korku, muazzam bir rperti, huzursuz edici bir dehet drd. Bunun zerine, insanlarla oturmamaya kesin sz verdim. Fakat zorla ve kesin bir grev olarak insanlarla oturmam ve halka nasihat etmem emredildi. Bunun zerine sesim gr ve klcm keskin olarak insanlarla oturdum. Sonra oturduum yerde nefsimle ba baa kaldm. zerinde bulunduu, iinde olduum hal ile balar tartmaya baladm. Onlar birbirine balayan bir nispet, balayc bir sebep gremedim. Allah'a andol-sun, ey dostum! Allah'n bana bir tuzak kurmasndan, beni yava yava korkun bir akbete gtrmesinden korktum. Nefsimle ba baa kaldm, iimde Allah'tan baka kimsenin bilmedii duygular geiyordu. Nefsimi arndrmak iin izleyeceim bir yol da bulamyordum. Sonra ilk hakikat ve irfan trleriyle zerime btn yollar kapand. Derken Allah, bir rya grmemi ltfetti. Grdm bu rya sayesinde nefsime galip geldim ve ly ona hakim k ldm. eyh'in Ryas

Ryada Cennete girdiimi grdm. Oraya girdiimde, ate, hair, hesap ve kyametin dehet verici sahnelerinden bir ey grmemitim. Nefsimde byk bir rahatlk hissettim; bu rahatln miktarn ve cokusunu takdir etmek mmkn deildir. Bunun zerine Kur'an- Kerim'de iaret edildii gibi yce Allah'a hamdettim. Nefsini Hesaba ekmesi ve Onunla Konumas Uyandmda nefsimde baz bozukluklarn olduunu, nefsimin, Allah'n kendisine verdii ilimden kaynaklanan halinin stnde iddiada bulunduunu anladm. Eer nefsim hakk akli, kudsi ve ilahi olarak gerekletirmi olsayd, buna ihtiya duymaz, cennete girmekten lezzet almaz, rahat hissetmezdi. Allah'n celalini tenzih etmekle megul olaca iin rahatna bakmaz, azap tehditlerinin dehetinden kurtulmu olmasna iltifat etmezdi. Nefsim, insani hakikatlerin ve mertebelerinin taksimi cihetinden kesin deliller ortaya koymak istedi. Ben onu dinlemedim, bylece ona kar hccetim kaim oldu. Ona kusurunu ilan ettim, ok aasnda olduu bir makam iddia etmesinin byk bir su oluunu syledim. Beni ona stn getiren Allah'a hamdettim. eyh Nefsinin Hallerini Kur'an ve Snnet Dorultusunda Kritik Ediyor Ona dedim ki: Ey Nefis! Seni muhalefet cibilliyetine sahip olarak yaratan, seni btn yerilmi vasflarn mahalli klan Allah'a yemin ederim ki, hallerini Allah'n kitabna ve Resulullah'n (s.a.v.) snnetine arz etmeden seni iddianla ba baa brakmam. Eer hallerin Kur'an ve snnete uygun ise, sende bir bozukluk grmezsem, benim zerimde hakimiyetini kurma isteine msaade edeceim. Yce Allah yle buyuruyor: "Lekad kane lekum fi resulillahi usvetun hasanetun / Andolsun, sizin iin Allah'n resulnde gzel bir rnek vardr." (Ahzab,21) bni Mesud (r.a) yle buyurmutur: "Y eyyhellezine menu / Ey iman edenler!..." szn duyduun zaman, bu szn muhatab, bu szle konuulan kii ol." Eer seni bu durumda grmezsem, senin aleyhine delil ortaya koyarsam, sana ltuf gsterip merhamet edeceim. Seni, kendini mensup gsterdiin Suffa ehlinin hallerine ve sembol sahabe sekinlerinin ahvaline doru gtreceim. Eer herhangi bir halde onlardan biri ile birlikte ortaya karsan, onlardan birine benzer-sen, seni onun menzilinde greceim ve senden raz olacam. Seni byle gremezsem, sahabeye gtrdm gibi, seni tabiinin hallerine doru yrteceim. Eer onlarn hallerine benzeme hususunda eksikliin olursa, seni tebe-i tabiinin hallerine doru yrteceim, tebe-i tabiinin tabilerinin hallerine arzedeceim. Ya onlardan birinin hali zere olacaksn ya da onlarn zellikleri karsnda noksan kalacaksn. Bu takdirde ate sana yarar. Senin hikmetini ve irfann, dikkatli bir kuyumcunun elindeki sahte bir dirhem mesabesinde grece im. Nefis bana baz gerekleri syledi: Hz. Resulullah'a (s.a.v.) gelince; kendi halimi Onun haliyle mukayese edemem. Bu, Ona kar takmlmas zorunlu olan edebe smaz. nk Nbvvet feleine bizim adm atmamz mmkn deildir. Bana kar oradan delil de getiremezsin. nk O, havas, avam herkesin avulayarak su iti i bir denizdir. Eer bu mukayeseyi yapmam iin beni zorlarsan, ben de kendime ruhsatlar bulurum. Bylece deliller ve btn snnet atr. Daha ilk karlamada senin iddian rtrm. Ruhsatlara sarlr, varit olduu zere onlar snnet edinirim. zellikle cehennemden kurtulu hususunda kendimi ikna ederim. Dolaysyla, mrnn geri kalan ksmnda seni yksek mertebelere kmaktan mahrum brakrm. Kur'an da yle. O da derinliine varlamayan byk bir denizdir. Daha dorusu varlacak bir derinlii ve ulalacak bir sahili yoktur. Bilakis, helak olanlar Onda helak olmu, kurtulanlar da kurtulmutur. Yce Allah yle buyurmutur: "Yudillu bihi kesiren ve yehdi bihi kesi-ren: Onunla bir ounu saptrr ve onunla bir ounu da hidayete erdirir." (Bakara,26 ) Allah'a yemin ederim, ayet meleklerin, Nebilerin ve Resullerin tm hallerini, Allah'n iine yerletirdii srlar ve kapsad gaipleri

itibariyle bir tek Kur'an ayetine arzetseler, tm bu ayet kar snda hi gibi kalrlar. Nitekim Kur'an ayetlerinden birinin banda "ellezine y'minune bi'l gaybi / Onlar ki gaybe iman ederler." (Bakara,3) buyuruluyor. Aadan yukarya kadar btn alem bu gayb karsnda akndr. Hi kimse onu kavramaya giden yolu ebediyen bilemez. Hi kimse gaybin hakikatini ifa edemez, tmyl alglayamaz. nk gaybin kapsamnda yle eyler vardr ki, ondan bir gz ap kapama an kadar ksa bir sre bir parlt mahede alemindeki en yce alime, iman en gl kiiye grnse hemen tereddt eder ve iman zedelenir. Onlar ki isimleri bilmezler, m-semmalarn ierdii anlamlar nasl bilsinler! nk gayp meselesi akln mertebelerinin stndedir. Yaratma ve var etmeyi sadece Hak gerekle tirir, halk deil. Bu yzden yce Allah yle buyurmutur: "Ela ya'lemu men halak / Yaratan bilmez mi?" (Mlk, 14) Yaratmamz sz konusu olmadna gre, bilmeyiz de. Bilgi olarak bize verilenlerse, O'nun ltfunun bir eseridir. O'nun ilmi ise sonsuzdur. O halde benim halimi Allah'n, gc ve ezici stnl sonsuz Kitabna arzetmen insafa smaz. Ama Kur'an ve Nbvvet hari, benim halimi mminlerin haliyle mukayese edebilirsin. Beni velayet mertebelerinde dolatr. Ben sana itaat edeceim, dinleyeceim. Yumuak ve uysal olacam. Eer kusurum olursa seninle birlikte ben de kendimi knayacam. Eer yetersiz kalrsam, bana kar eletirilerini insafla karlayacam. Aldanm ve ziyana uram olarak kalmazsn. nk sen bensin, ben senim. Ben senden bakas deilim, sen de benden bakas deilsin. Deneme ve snama srecinde sana itaat elimi uzatmken, artk aleyhime bir delilin olmaz. Allah'a yemin ederim, nefsin bu derece uysal, itaatkar olmasna ardm. Szlerini ve bu szlerin anlamn snadm; baktm, hile ve tuzakla doludur, g yetirilmez korkun bir durum iermektedir. Bala ac ebucehil karpuzu karm. Savala bar i ie girmi. Bu hususta meseleyi anlamam gibi grndm. lmcl hilesinin farknda deilmiim gibi davrandm. Onunla tartmaktan kendimi uzak tuttum. Mminlerin hallerinden, yalnzca onun aklna gelmeyecek, hibir ekilde vasflanmad eyleri ileri srdm. Ortak olabildiini dndm btn halleri bir kenara braktm. Eer Allah'n velilerinden birini hibir halde nefsimden farkllamadn grsem, nefsimi onlarn halleriyle karlatrmaz, bu hususta elikisinin varln ortaya karmaya almazdm. Balangta byle yaptm, nk nefis kolay bir ekilde boyun ediini gsteriyor, nasihat almaya yatknln sergiliyor, kendisinin eksikliini bilmeme, bundan aciz olduunun farknda olmama itiraz etmeyi terk ediyordu. eyh, Nefsine Suffa Ehlinin Halini Gsteriyor: Nefsime dedim ki: Haydi, iddia ettiin en yksek eyi, stnde muhafaza ettiin ve belirgin kldn en yce nitelii ortaya kar. Sana ncelikle Suffa ehlinin halini gstereceim. zerinde "bulunduklar hali mcmel bir ekilde, teker teker isimlerini verip ayrntya girmeden sunacam. Bunu yaparken amacm, en abuk gsterebileceimiz hali sergilemektir. Syle, dedi. Dedim ki: Bize Muhammed b. Aysun anlatt: Bize Ebubekir b. Abdullah anlatt. Bize Said anlatt: Bize Ebu'l Fazl anlatt: Bize Ahmed b. Abdullah anlatt: Bize Ebubekir b. Malik anlatt: Bize Abdullah b. Ahmed b. Hanbel anlatt: Bana babam anlatt: Bize Veki' anlatt. Bize Fadl b. Gazvan, Ebu Nazm'dan, o da Ebu Hureyre'den (r.a.) anlatt: Suffa ehlinden yetmi kiinin bir tek giysi ile namaz kldklarn grdm. Bu giysi kiminin dizine kadar iniyordu. Kiminin de daha aasna geliyordu. Biri rkua gittii zaman, avret yerlerinin ortaya kmasndan korktuu iin bir eliyle giysiyi tutard. Alimlerimizden bazlar yle demilerdir: Allah'a yemin ederim ki, onlar hibir zaman iki elbiseyi ve iki tr yemei bir arada gremediler. imdi., seni Allah adna yemine veriyorum, ey nefis! Allah'n hareminde imdikinden daha yoksul bir halde bulundun mu hi? Hayr, dedi. Ona dedim ki: Sana bir gmlek, bir petamal, bir alvar, bir cbbe, iki ayakkab, bir hrka, temiz bir ekmek, taze et ve tatl

gsteren Allah'a hamdolsun. Reisler sana hizmet etmekte, emirlerine uymakta, yap, dediinde yapmakta, yapma, dediinde yapmamaktadrlar. imdi., seninle onlar (suffa ehli) arasnda ne gibi bir benzerlik olabilir?! Allah'a yemin ederim ki, gslerine gmdkleri ihtiyalaryla ldler, bu ihtiyalar karlamalar da mmkn deildi. Bizim, Sleyman b. Ahmed'den, onun Harun b. Melul'dan, onun Ebu Abdurrahman elMakberi'den, onun Said b. Ebu Ey-yb'den, onun Maruf b. Sveyd el-Hazami'den, onun Ebu Aane el-Meafiri'den, onun Abdullah b. Amr b. As'dan, onun da Nebi'den (s.a.v) rivayet ettiini gre, onlar hakknda yle buyurmutur: Muhacirlerin yoksullar, ki onlara baklp gnahlardan saknlr, onlardan biri lnce ihtiyac gsnde gml kalr. nk bu ihtiyac karlamaya imkan yoktur... Hz. Peygamber (s.a.v), onlarla ilgili bu haberi Allah'tan vermektedir. Allah iin syle, ey nefis! Sen hi bu makama ulatn m? Hayr, vallahi, dedi. Ona dedim ki: O halde sen onlardan deilsin. Allah'tan utan, geri dn, hibir hususta kendilerinden olmadn kavme ulamaya alma. Dedi ki: Benim bakalaryla karlamam gerekiyor, nk bunlarn dnyasnda bana yer yoktur. eyh, Nefsini bni Yasir, bni Mesud ve bni Hattab ile karlatryor Nefsime dedim ki: te Ammar b. Yasir. Ahmed b. Cafer kendi rivayet zinciriyle Ammar'dan rivayet etmitir ki: Ammar, Frat'n kenarnda yrrken yle dedi: Allah'm! Eer bu kenardan dmem, seni benden raz klacan bilseydim, hemen derdim. Eer kendimi bu suya atp boulmam, seni benden raz klacan bilseydim, hemen yapardm... Seni Allah adna yemine veriyorum, ey nefis! Allah'n rzas ile ilgili olarak bir karlk beklemeksizin byle bir ey aklna geldi mi hi? Hayr, vallahi, dedi, beni bu rnekten uzaklatr. Nefsime dedim ki: Evet, bu da Abdullah b. Me-sud'dur (r.a.). Ona kadar uzanan bir rivayet zinciriyle Onun yle dediini rivayet ettik: stenmeyen u iki ey ne gzeldir! lm ve yoksulluk. Allah'a yemin ederim, insan ya zengin olur, ya fakir. Ben bunlardan hangisiyle snandma bakmam. ayet zengin-likse, bunda efkat ve infak vardr. Eer yoksulluk-sa, bunda da sabr vardr. imdi seni Allah adna yemine veriyorum, ey nefis! Allah ile mrn boyunca byle bir muameleye girdin mi? Bu ekilde kendini btnyle Allah'a verebildin mi? Zenginlikte fitneye dmekten, yoksullukta da kfre kaymaktan emin oldun mu? Dedi ki: nsaf etmek gerekirse, kendimi btnyle Allah'a vermedim. Beni bu rnekten de uzaklatr, nk benim ok ok zerimdedir. Ona dedim ki: Evet, u da mer b. Hattab'dr (r.a.). Ona kadar uzanan bir rivayet zinciriyle rivayet ettik ki, o Mslman olduu zaman Nebi aleyhis-selm ona: Ey mer! Mslman olduunu gizle, dedi. mer (r.) yle dedi: Seni Hak zere nebi olarak gnderen Allah'a yemin ederim ki, mrikliimi aka ilan ettiim gibi, mslmanlm da ilan edeceim... imdi ey nefis! Grdn bir marufu emretmek suretiyle Allah'n dini hususunda hibir zaman byle bir hamiyet gsterdin mi? Keskin kllarn ekildii, yardm edecek kimsenin bulunmad ve ldrlme ihtimalinin ok olduu bir ortamda bir mnkeri engellemeye kalktn m? Hayr, vallahi, dedi, bu makama yaklatm, ama siyasetle. Dmanlarn nefislerini okadm ki kanmn dklmeyeceinden, afiyette olacamdan emin olaym. Ona dedim ki: Dn. Evet, dedi, baka bir rnek getir. Nefsini Sevban (r.a), Osman (r.a.) ve Ali b. Ebu Talib'(r.a)le Karlatrmas: Nefsime dedim ki: u, Resulullah'm (s.a.v.) azatls Ebu Abdullah Sevban'dr. Ona kadar uzanan sahih bir rivayet zinciriyle rivayet ettik ki, o, Hz. Resulullah'm (s.a.v.) yle dediini duymu: "Kim bir hususta bana sz verirse, ben ona cenneti garanti ederim." Sevban: Ben, ya Resulallah! demi. Resulullah (s.a.v): o halde hi kimseden bir ey isteme, buyurmu. Sevban (r.a) o gnden sonra hi kimseden bir ey istememi. Hatta

devenin srtnda iken elindeki krba yere dse, krbac yerden alp kendisine vermesini kimseden istemez, kendisi inip alr-m. Seni Allah adna yemine veriyorum, ey nefis! Seninle yaplan konumalarda, sonunu bilmediin bir hususta bu ekilde ne atldn m hi? ne atlm olsan bile, bu rnekteki gibi kendini feda etmeyi gze aldn m, tercih hkmyle bulunduun makam gerei fedakarlktan kanmak iin tevile yeltenmezlik ettin mi? Dedi ki: Benden byle bir tavr sadr olmad. Ona dedim ki: Ne hr insanlarla berabersin, ne klelerle. Alabildiine kldn. Dedi ki: Bundan baka bir rnee ge. Ona dedim ki: Evet, u da Osman b. Affan'dr (r.a.). Sahih bir rivayet zinciriyle urahbil b. Mslim'den yle rivayet ettik: Osman b. Affan, halka emirlik makamna uygun yemekler yedirir, sonra evine gider ekmek ve ya yerdi. Allah iin syle, ey nefis! Arkadalarna kar byle davrandm m hi? En gzelini onlara layk grp kendin basit, kaba eyleri tercih ettin mi? Dedi ki: Hayr, vallahi, her iki halde de onlarla beraber oldum (yi eylerde de basit ve kaba eylerde de onlarla beraber oldum). Eer, nlerine koyduum yemekten baka bir ey bende yok-tuysa, ben de yemee ortak oldum. Daha iyi bir ey olduysa, onu da yalnz yedim, helva ve kek gibi. Bunu yaparken dedim ki: Bu yiyecek benim iin yumuak saylr. Yediim zaman huzursuzluk duymayaym diye bo telkinlerde bulundu ve dedim ki: u kardeler terbiye makammdadrlar, onlara bu tr eyler ye-direrek kalplerine ehvet sevgisini drmemem gerekir. Benim bu yiyecei yememin bir sakncas yoktur. Onu bu halde yemeliyim. Dolaysyla insanlarla beraber olmann ls hususunda hakk grmezlikten geldim. Bu lnn en basiti, kaba ve basit eyler yeme hususunda insanlarla ortak olmaktr. nk bunun hakikatlerin tesiri bakmndan etkili olduunu biliyorum. Hi phesiz Osman (r.a.) bunu balangta yapmamtr, dolaysyla bunu yapmas kolayd, diyemeyiz. Bilakis bunu, halife olduktan ve mlke kavutuktan sonra yapmtr. Ona dedim ki: Allah sana bereket versin, ey nefis! nk gayet insafl davrandm. Dedi ki: Hakk, tab olunmaya, her eyden daha layktr. Baka bir rnek getir. Evet, dedim, u Ali b. Ebutalib'dir (k.v.). Nebevi ilmin kaps, srlar sahibi ve imam. Sahih bir rivayet zinciriyle Drar b. Damre el-Kindi'den yle rivayet ettik: Allah ahittir ki, Ali'nin baz hallerine ahit oldum. Bir keresinde gece perdelerini indirmi, yldzlarn serpitirmiti. Onu mihrabnda fark ettim. Sakalndan tutmu, ylan sokmu kimse gibi kvranyordu. Kederli biri gibi alyordu. Sesi hala kulamdadr. yle diyordu: Ey Rabbimiz! Ey Rabbi-miz! -yakaryordu-. Sonra dnyaya seslendi: Beni mi kandracaksn? Beni mi itiyakla kendine balamak istiyorsun? Heyhat, heyhat! Benden bakasn kandr. Seni talakla boadm. nk senin mrn ksa, meclisin hakir ve tehlikelerin byktr. Ah! Azk yetersiz, yolculuk uzun ve yol rktc! Nevfel el-Bukkali'nin hadisini de rivayet ettik: Bir gece Ali b. Ebutalib'i (r.a.) evinden karken grdm. Yldzlara bakt ve yle dedi: Gzlerin kapal m, yoksa ak m, ey Nevfel? Gzlerim ak, ey emi-rlmminin! dedim. Dedi ki: Ey Nevfel! Ne mutlu dnyadan uzaklap ahirete meyledenlere! Onlar yeri bir sergi, topran dek, suyunu ho bir koku gibi grrler. Dua ve Kur'an' giysi ve iar edinirler. sa'nn (a.s.) yapt gibi dnyay reddetmilerdir. u parlak ve beli szleri ieren sahili olmayan denizlere bak! Allah iin syle ey nefis! u Ali b. Ebutalib'dir (r.a.). Senin sahip olduunu iddia ettiin makam ve hale sahip olmasna, makamn ve amelini bilmesine, amelini hikmetle yerine getirmesine, hakikatleri en noksansz ekilde gerekletirmesine ramen, hallerini sergilemeye, gstermeye kalkmyor, senin yaptn gibi. Senin zamannda yaayan bir ok arif de kabz halinden sonra bast haline getiler, heybetlerinden sonra yumuadlar, daha nce ellerinin tersiyle attklar mal topladlar, dier bir ifadeyle dndler, Hak da onlardan yz evirdi. Kaybettikleri halde kazandklarn sandlar. Ey nefis! Ali'nin (r.a.) irfana hakim oluuna, gelimelerin karsna geip belirginlemesine ve elini gsne vurarak "burada ne ilimler

var! Keke onlar tayacak birini bulsaydm" deyiine bak! Bir de yalnzken Mevla-smn lisanyla dnyaya sesleniine bak. Eksiksiz bir tevhid, gerek bir temayz sergiliyor. Hakikatleri birbirine kartrmyor, inceliklerin bazsn bazsnda kaybetmiyor. Makam ve halin en muhkemi budur. Dnyann kalc yurt olmadn biliyor. Bu yzden dnya ile bir yolcu olarak muamele ediyor. Kararl ve hikmetli biri olarak davranyor. Dnyasna hicran, kavrulu, azn yetersizlii, yolculuun uzunluu ve yolun rktclnden dolay hasret lisanyla hitap etmesi bu gerei gizlemez. nk nsiyeti bulmu ve onu yelemitir. Tpk ekici bir ey grp de kalbini ona balamayan kimse gibi. Btn bunlar, mahedede tahakkuk etmesine engel oluturmuyor. Aksine bu, salamlama stne salamlamadr, hakikatte daha da derinlemedir. nk konumun hakkn veriyor, Rabbine, nefsine, dnyasna ve ahi-retine hakkn veriyor ve zamannda hr kalyor. Kendi nefsinde her hak sahibinin hakkn veriyor. Allah iin syle ey nefis! Yetersiz irfanna ve dk mahede dzeyine ramen , bu mam kadar bu halle beraberliin oldu mu? Dedi ki: Hayr, vallahi, benim yaadm aniden belirip kaybolan parltlardan, baz zamanlarda doan, ama baka zamanlarda grnmeyen hilallerden ibarettir. Genelde dank ve paramparadr bu haller. Daha dorusu biz ve senin grdn eyler, bu makamda tasarrufta bulunduumuzu, selbi icad hakikatleri cihetiyle gzelliklerini aldmz iddia ediyoruz. Benim iin sahih olan halifelik, hikmette eksiklik makamdr. nk bu makam asndan hibir zaman Ali b. Ebutalib (r.a) gibi olmadm. Allah'a yemin ederim ki, Benim tek benzerim mescide defi hacet eden, yz numarada namaz k lan kimsedir. Dnyada nefsine geni yer veren yce ve alak herkesin durumu da bundan ibarettir. Hepsi, Allah'a yemin ederim, deersizdir, krlk lnde akndr. "nna llahi ve inna ileyhi raciun /Biz Allah'tan geldik ve yine O'na dneceiz." (Bakara, 156) Eer bu nderlerin hallerini renmek istemeseydim, seninle tartma sergisini drer, bu bulumaya son verirdik. Allah'a yemin ederim, bu mam beni bir belaya uratt ki sona ereceini sanmyorum. Belimi kran bir afete att ki beni, kurtuluunun olacan tahmin etmiyorum. lmin burhanna teslim oldum. Hikmetin egemenliini kabul ediyorum. Bu makama sahib Ali gibisi var m? Bu grkemli szleri ortadayken kim ona denk olabilir ki? O erefli makamnda avularndaki akl talarnn skutundan baka bir eyle gafletten bizi uyandrmaya kalkmasayd dahi, avucundaki akllarn skutu, uyank her kalp iin sarsc bir uyar etkisini gsterirdi. inde bulunduum kt duruma bakn! Allah, bana yaptn bu iyilikten dolay sana hayr versin. Bana ynelik aydnlatman arttr ki Allah da senin hikmetini, imann, hfzn ve beyann arttrsn. Nefsini Ebubekir es-Sddk ve Selman- Farisi le Mukayese Etmesi: Nefsime dedim ki: Evet, u, senin bir ok kere makamnda olduunu ilan ettiin kiidir. Allah Resul (s.a.v)nun sancaklarnn ve alametlerinin taycs Ebubekir esSddk (r.a.). Sahih bir rivayet zinciriyle bni Abbas'tan (r.a.) rivayet ettik ki: Resulullah (s.a.v.) vefat ettii zaman, Ebubekir (r.a.) dar kt. O srada mer (r.a.) insanlarla konuuyordu. Ebubekir: Otur, ey mer! dedi. mer oturmad. Bir daha : Otur, ey mer! dedi ve ehadet getirdikten sonra yle dedi: imdi... Kim Muhammed'e tapyor-duysa, bilsin ki Muhammed ld. Kim de Allah'a tapyorsa, bilsin ki Allah daima diri ve lmszdr. Ardndan u ayeti okudu: ve ma Muhammedun illa resul. Kad halet min kablihi'r rusul. Efein mate ev kutile inkalebtum ala a'kabikum / Muhammed resulden baka bir ey deildir. Ondan nce de resuller gelip geti. imdi o lr veya ldrlrse topuklarnzn arkasna dnp gidecek misiniz?" (Al-i mran,144) Bu ayetin etkisiyle insanlarn heyecan yatt. Ama onun kalbi her zaman Rahman ile skunete ermi vaziyetteydi. imdi.. Allah iin syle, ey nefis! Elde ettiini iddia ettiin, Hakkn srrn hal ve makam olarak elde ettin mi? Allah'n kendisini tazim ettii ve senin de bildiin gibi tazim edip de bu tazimin hakkn "kullu ey'in halikun illa vecheh / O'nun zat hari her ey helak olacaktr" (Kasas, 88) hkmnce eda ettin mi? Allah'n azameti, alemlerin en hayrlsnn

ve de dier tazim ehlinin azametini ortadan kaldrmayacak ekilde kalbine eksiksiz bir ekilde yerleti mi? Dedi ki: Hayr, vallahi, ey velim! fena ve beka, ry ve yeniden yeeri, geli ve gidi, var ve dn arasnda gidip geldim. Sen dikkatimi ekinceye kadar Sddk'm azndan kan bu sz hibir zaman bu ekilde anlamamtm. eyhlerimizden de duymam, grmemitim. Ancak sahabelerle, onlarn tazimleriyle, yksek makamlaryla ilgili sohbetlerimiz ve srlarmz vardr. Fakat karlatm arkadalarmdan hangisiyle karlasam, bu konu gndeme geldi mi, mutlaka sz azlarnda geveliyor, etrafna yorlar. Fakat bu neticeyi elde etmeye giden bir yol bulamyorlar. Bu, ilahi bir batr. Buna amel etmekle ulalmaz. Onlar ise bunu hazrlanma ve cehd ile elde etmeye alyorlar. Sonra nefis bana dedi ki: Beni bu makamdan gtr, makamn arl belimi krd. Ona dedim ki: Evet, u, Selman- Farisi'dir. Soy olarak senden aa, ama din olarak senin imamndr. El-Eca' kabilesine mensup bir adama kadar uzanan kesintisiz bir rivayet zinciriyle yle rivayet ettik: Medain halk Selman'm mescidde olduunu duydu. Hemen oraya kotular ve etrafnda toplandlar. Derken orada bin kadar kii topland. Selman ayaa kalkt ve: Oturun... oturun... dedi. nsanlar oturunca Yusuf Suresini at ve okumaya balad, bunun zerine birer birer kalkp gitmeye baladlar. Derken orada yz kadar kii kald. Selman fkelendi ve yle dedi: Ssl, parlak szler istiyordunuz; ben size Allah'n kitabn okuyunca kalkp gittiniz! Allah hakk iin syle ey nefis! Buras Hak meclisidir. Bana doruyu syle. Allah'n kitabn dinlediinde titremediin, ama sana bir iir okuduumda titrediin, delirdiin, halden hale girdiin oldu mu? Dedi ki: Allah'a yemin ederim ki, her zaman ki dinim ve edebim budur. Sana daha fazlasn da syleyeyim: Allah'a yemin ederim ki, u anda bulunduum halden bana daha ar geleni udur: Kur'an okuduum zaman beni bir yorgunluk, bir bkknlk alr. Sana derim ki: Vallahi, bir ey yapacak gcm yok. Artk zayfladm. Zihnim yoruldu. Beni bundan uzak tut. Sen de mushaf elinden brakr, dilinle okumay durdurursun. ok gemeden, senin szlerinden veya bakalarnn szlerinden herhangi bir sanat dalyla ilgili szlerine dikkatini ekerim. Sen de hemen azn aar onlar syler. Mrldanr, terennm edersin. Gayet akc bir ekilde, yaln olduunu dndn en gzel tarzda, nefsi memnun edecek ekilde okursun. Sen de en kk bir yorgunluk ve bkknlk grlmez. Eer tembellik ve bkknlk gerekten benden kaynaklansayd, o srada sana yanstrdm. Aksine, Kur'an'a kar ar davranr. Kur'an' okuma hususunda seni tedirgin ederim ki okumaya-sn ve ben de dinlenmi olaym. Ayn durum sebat edilmesi gereken ibadetlerin virtleri iin de geerlidir. Bu da benden sana ynelik bir aldatmad r. Sence mminin hali byle olur mu? Hayr, Allah'a yemin ederim ki, Allah'n kelam mmin iin her eyden daha lezzetli gelir. Onu dinlemeye can atar. Tpk susuz insann berrak suya komas gibi. "Biz Allah'tan geldik ve yine O'na dneceiz." mann eksikliinden, daha dorusu imann yok olmasndan dolay, bizim hakkmzda bu felaket ifadesi kullanlsa yeridir. Ey nefsimin bedbahtl.. Ah, hasret! ve ey zntm!... Allah'a yemin ederim, ka kere Allah'n kelamndan bir ayet dinledim de ona kar bir yk-snme hissettim, zerime arlk kt, azmda geveledim. Allah'a yemin ederim ki, ok iir dinledim de kulama ho bir name gibi geldi. Vallahi korkuyorum, ey dostum! Nefsim iin korkuyorum ve benim gibi olanlar iin. Korkuyorum ki ismi mminler divanndan karlp yce Allah'n haklarnda yle buyurduu kimselerin divanna yazlsn: "Ve iza zukirellahu vahdehu imeazzet kulubullezine la yu'minune bi'l ahireti ve iza zukirellezine min dunihi iza hum yesteb irun / Yalnz Allah anld zaman, ahirete inanmayanlarn kalpleri buruur. Ama O'ndan bakalar anlnca, onlarn sevindikleri grlr." (Zmer,45) Ben, ssl

ve aldatc szlerle masal anlatan masalclarn szlerini buna benzetirim. Nitekim onun szlerini dinlediim zaman, titreyerek yerimden kalkar "aba..." derim ve bunun ok gzel bir sz olduunu sylerim. Yani Allah adna yemin sylemi olurum. Melun eytanm durmadan beni oynatr, raks ettirir. Tpk maymun sahibinin maymununu oynatmas gibi. Bana ihtiyac kalmaynca da bir amar indirerek beni yere serer. Benim gibi kurtuluu az olan biri kalkp bir rida ile zerimi rter, ta ki beni serbest brakmcaya kadar. Kalkarm ben, iyice zayflam olarak. Kukusuz yceler alemi (mel-i a'la) dinim ve aklmla ilgili gemiim itibariyle beni teselli eder. Gece Uyank Kalmann Sonu: Sabah Namaznn Zayi olmas Gecenin sonuna doru ben ve benim gibi insanlardan oluan kt topluluk uyuruz. ok raksettii-miz iin yorgun dm oluruz. Biraz uyur uyumaz sabah vakti girer. Kalkar ve abdest alrz, o da abdest denilecekse!.. Sonra yapabilirsek u mescide geliriz. Yoksa genellikle bu halde olanlar evlerinde "Kevser suresi" ve "Fatiha suresi" okuyarak alel acele sabah namazn yle byle klar. Kunut duas ise vacip olmad iin okumam. Gerekten namaz klarken ok seri bir ekilde yeri gagalam gibi olurum. Sonra dinlenmek iin kuluk vaktine kadar yataa uzanp uyurum. mam'n Arkasnda Namaz Klmak Gafile Ar Gelir: Heyhat! Allah'a andolsun ki, Allah'n yolu byle deildir. Eer benden bakasndan daha muvaffak olsam, bu sefer abdest alr, mescide giderim. Mescide girdiimde, bana, insanlar namaz kld, denir. Bu bana znt vermez ve cemaatle namaz karm olmay fazla bytmem. Bilakis namazm klar, karm. Sanki bir ey karmam gibi. Kalp neeli ve sevinli olduu halde hal diliyle adeta yle derim: Mescide gelmekle cemaat sevabn kazandm gibi, Allah, beni imam'n bktrc uzatmasndan da kurtard. Yok eer mam'n arkasnda namaza durmaya yetiirsem, bu esnada iki halden birinde olurum: Eer, her eyle ilgili olarak kalbim huzur iinde ise, bu, nceki gecenin neeyle geirilmi olmamdan dolaydr. Gece boyunca dinlediim gzel szlerin ve iirlerin etkisiyledir. Btn namazm bunlarn etkisinde geiririm de imam neyi kldrd, hangi sureleri okuyup namaz kld farknda bile olmam. Sadece insanlarn bir eyler yaptklarn grrm, ben de onlarn yaptklarn tekrarlarm. Onlar rkua giderler, ben de rkua giderim. Secdeye giderler, ben de secde ederim. Ayakta dururlar, ben de dururum. Otururlar, ben de otururum. Ya daikinci bir hal olarak da- uyku tutar beni. Bu halde iken mam'n namaz bir an nce bitirmesini beklerim. mam'n kraati bana ar gelir. Kendi iimde mam'n gybetini yapar, ona kzarm ve derim ki: Ne ar adam; baksanza Hair ve Vaka surelerini okuyor. nfitar ve Fecr surelerini okusayd ya. stelik Hz. Peygamber (s.a.v.) namazn hafif tutulmasn emretmiken? Bu imam'n yapt snnete aykrdr... gibi laflar ederim, la havle... eker, la ilahe illallah...derim. Ama btn bunlar, Allah iin deil, baka bir ey iindir. Vecde Gelen Kii... ve eytan... Allah'tan utanmyor musun ey nefis! Dn akam sen deil miydin, eytann maskaras ve oyunca olan?! Boynuna binmi, pereminden tutmutu? Bu hallerin tmnde sen, zevk alyordun. Hi kukusuz bu byk bir felaket, tahammlfersa bir afet, lmcl bir hastalk ve mahveden bir musibettir. Ki Allah'tan baka kimsenin bunu yok etmeye gc yetmez. Bu hallerin tmnde ben, Allah ile beraber, Allah iin ve Allah ileydim diyorum! Allah akyla kendimden geip lsz szlerde bulundum, Allah'a vasl oldum, Allah iin dedim ve Allah bana dedi, diyorum! Byle sapkn cahilleri, benzerleri ayplar da : Benim halimden dndnde niin bana sormadn? derler. Eer sorsa mutlaka

rezil olur. Cevap vermesi farz edilse de, yalanc kii sorulan ey hakknda buna benzer eyler syler. Sonra eytan da zihninde canlandrd, iinde belirginletirdii hayallerle onu destekler, o da bunlar dile getirir. Yce Allah yle buyurmutur: "Ve inne' eyati-ne leyuhune ila euliyaihim liyucadilukum. Ve in eta'tu.mu.hiim innekum le murikun / Andolsun eytanlar velilerine, sizinle mcadele etmeleri iin vah-yederler, telkinde bulunurlar. Eer onlara itaat ederseniz, bu takdirde siz mrik olursunuz." (En'am, 121) u eytann velisi, onun diliyle konuur, ona itaat eder. bylece irk ehlinin arasna katlr. Mrikleri ve eytann velilerini ihtiva eden, kapsayan meclislerden uzak dur. "inne veliyyiyella.hu'ilezi nezzele'l kitabe ve huve yetevella's salihin / phesiz ki, benim velim Kitab indiren Allah'tr. Ve O btn salih kullarn veli edinir, koruyup gzetir." (Araf, 196) Keif ve vcut ehli olan eyhim bana anlatt: Gzleri grmeyen, salihlerden bir adam bir gece mzikli bir toplantya katld. Gzleri grmeyen adam: u blis'tir, topluluun arasna bir kei suretinde katld. Onun topluluu birer birer kokladm grd. eyh dedi ki: Gzleri grmeyen adam oturdu ve cemaati batan baa oturu ekilleri, zerlerindeki elbiseleri ve biimleriyle vasf etti ve yle dedi: Gryor musun, melun, onlarn zerine yryor ve onlara bakyor. Sonra yle dedi: Banda krmz balk ve sark bulunan, zerine ihram atan birinin yannda durmu. Oraya bakn. O tarafa baktk ve aynen gzleri grmeyen adamn vasfettii gibi olduunu grdk. Gzleri grmeyen adam dedi ki: Melun'un u adamn yannda durduunu gryorum. Sonra, ona boynuzuyla vurmak istiyor, dedi. Sonra yle dedi: imdi ona galip geldi ve boynuzuyla vurdu, dedi. Birden syledii adamn bardn ve bir hale girdiini, ayaa kalkp lsz szler sylemeye baladn grdk. O ayaa kalknca mecliste bulunanlar da ayaa kalktlar. O adam ite bu haldeydi. Allah'n u sz ne gzeldir: "ve ma allemnahu' i're vema yen-bei leh / Biz Ona iir retmedik. Bu Ona yaramaz da." (Yasin,69) Allah'n Resulne layk grmedii bir hasletten uzak dur. Yce Allah yle buyurmutur: "n huve illa zikrun ve Kur'anun mubin / O, ancak bir zikir ve apak Kur'an'dr." (Yasin, 69) Mrid'in Makam Allah sana hayr ve bereket versin ey nefis! Hakk ikrar ettin, Hakka boyun edin. Dedi ki: Hak, tabu olmaya her eyden daha layktr. Allah'a yemin ederim, Selman- Farisi doru sylemitir. Ebu Medyen de. Ki yle demitir: Mrid, istedii her eyi Kur'an'da bulmad srece Mrid olamaz... Bu Mrid'in makamdr. Bir de Arifin makamn dn! Efendisinin sznn dndaki bir sze nfuz eder mi?! Mzik eyhlerden mzik dinleyenler iki durumdan biri zere olurlar. Birincisi, mzik dinlemesi, makamlarda temekkn etmesinden nce olur. Bu vakitte bize gre mzik dinlemek haramdr. Ya da bizim baka yerlerde anlattmz artlarda ve makamlarda temekkn etmesinden sonra dinler. Bundan da onun makamdan daha a a ve alt bir makama o da nefsinin haz almas iin indii bilinir. Bu yzden karlatmz ve mzikle megul olan, ama bundan nce byle dnmeyen baz eyhlere bunun nedenini sorduk ve dedik ki: daha aa mzik makamna yerleen eyh, nefsinin hazz iin inmitir. eyhAllah dorusunu herkesten daha iyi bilir- dnyevi nefsine merhameten mzik makamna inmitir ve mzii ereflendirmek iin mzik dinlemeye koyulmutur. nk mzik ariflerle ereflenir, arifler onunla ereflenmezler. Bylece eyhin mzik makamna inii, Hakkn kullarna inip "tevbe eden yok mu onu balayaym" demesi gibidir. Biz, Hakkn bize inmesiyle erefleniriz, O bizimle ereflenmez. Ama bu, eyhin yce bir makamda olmas durumunda geerlidir. Ama bu da yce makamdaki bir eyhten nadiren sadr olur. Eer

Allah onu uzun sre bu makamda tutarsa ve eyh de makama yerlemi bir arif olursa, kendisinin kovulduunu ve mzik dinleme makamna dnnn Allah'n, onun iledii bir gnaha verdii ceza olduunu, bu yzden mzikle cezalandrldn bilir. Halini ancak onda bulur. Allah'n bir mekri ve yava yava akbete uratma plan olarak onu yitirdii zaman, arar ve nefsi iin alar. Nefsinin meylettii hususu aratrr. Sonunda kanlmas mmkn olmayan zorunlu bir gnah bulur. Allah bize ve size afiyet ridasn giydirsin. Bizi ve sizi yksek, stn mertebelere yerletirsin. Bizi ve sizi, mzik dinlemeye yatkn, onu alp haz alan kulaklar olan, dolaysyla kalpleri bo, elenceye dalan kimselerden eylemesin. Ey nefis! Sana bundan bakasn arz edeceim. Dedi ki: Ne gzel hallerdir bu gibi haller. Bunlar ifa ve ila gibidir. nk bizim Allah'a giden yollar ancak derecelerini izlemekle kat etmemiz mmkndr. Ykseliimiz de ancak onlarn miralaryla sz konusudur. Biz, onlarn halleriyle hakk gerekletiririz. Onlarn halleri Hakka ulatrcdr. Nefsime dedim ki: Evet, ite u Ebu Derda'dr (r.a.). Biz Ahmed b. Cafer b. Hamdan'dan rivayet ettik: ona Abdullah b. Ahmed b. Hanbel babas ndan rivayet etmi: o da smail'den duymu, ona Eyyub es-Sahtiyani, Ebu Kulabe'den rivayet etmi: Ebu Derda (r.a.) dedi ki: Sen, Kur'an'n eitli ynlerinin, boyutlarnn olduunu grmedike btnyle fakih olamazsn, Kur'an' derinliine kavrayamazsm. Allah adna insanlara fkelenmedike, sonra nefsine bakp ona, insanlardan daha ok fkelenmedike tam fakih olamazsn, dini derinliine kavrayamazsm.... Ebu Derda (r.a.) kendisine ilim verilenlerden biriydi. Allah iin syle, ey nefis! Hibir zaman Ebu Der-da'nm iaret ettiin gibi oldun mu? Dedi ki: Bu durumun baz zere oldum, tm zere deil. Zaman zaman bu hali yaadm, her zaman deil. Ona dedim ki: Fkhta eksikliinin oran, o konuda yetersiz kalnn oranyla balantldr. Cehaletin buradan yesermitir. Dedi ki: Doru syledin, fakat onun szn biraz daha akla. nk szlerinde mcmellik vardr. Ona dedim ki: Evet, duydum ve uyacam. "Sen, Kur'an'n eitli ynlerinin, boyutlarnn olduunu grmedike btnyle fakih olamazsn." szne gelince bu szn altnda engin denizler, yksek srlar yatyor. Bunlarn dayand direk ise, Kur'an, indii yeri ve iniini bilmektir. nk Kur'an, sadece u yazl ibarelerin ihtiva ettiinden ibaret deildir. Bunun esasn zet oluturmaktadr. Kabz, Bast, Korku ve Umut vd... Ey Nefis! Grp anlayann fakih, dinde derin kavray sahibi olmasn salayan ynler ve boyutlar oktur; bunlardan iki veya tanesine deineceiz. Bunlardan biri, u anda zerinde durduumuz mesele ve iir dinlemedir. nsann bir ok hali vardr. Bu halleri "Kabz" ve "Bast" ad verilen iki hal erevesinde inceleyebiliriz. Buna istersen korku ve umut ya da rkme ve nsiyet yahut heybet ve kaynama gibi isimler de verebilirsin. nsan ne zaman arif veya makama yerlemi mrit yahut bu hallerden biriyle renklenmi olarak vasf edilirse, bir kulun bir etken ya da bir sebep olmadan bununla vasfedilmesi imkanszdr. Ancak bir zaman bu ekilde vasfedilmesi baka. O da eyhlerin iaret ettikleri smak makamdr. Bu makamn zellii de, insann kendisinde kabz veya bast halini grmesine ramen bunun sebebini bilmemesidir. Muhakkikler, byle bir durumda yce Allah'n kendilerine snama amal bir tuzak kurmasndan korkarlar. Bir insan, ne zaman bu hallerden biriyle vasfedilirse, bunun sebebine ve bu sebebin hakimiyet gcne baksn. Eer bunun sebebi Allah'n kitabndaki bir ayet ise, hali, sahih ve salam bir temele dayanmaktadr. Aklayacak olursak: Nefis, Kur'an'n mahalli deildir. Tabiat ve hakikati gerei nefse Kur'an ar gelir. Bu konu biraz ayrntldr. Kur'an, btn hakikatleri ierir, nefis de bu hakikatlerden biridir. Dolaysyla nefsin de Kur'an'da bir paynn olmas kanlmazdr. Geride bir tek bu pay dierlerinden ayrmak kalyor. Eer nefis onu aldn iddia

etmeseydi, bu pay zikrederdik. Ancak bu iddia nedeniyle terk ettik. eytan, sende O'na ait bir halin olmasndan ok uzaktr. Sende, eytandan etkilenecek, telkin alacak tek ey nefsindir. Nefis, Kur'an' tamaktan yz evirir, nk zayftr. Bu yzden Kur'an'dan, eytann ya da nefsin etkisiyle bir halin gereklemesi kesinlikle mmkn deildir. Bu durumda halin aklda olduunu bilirsin. Akl ise ruhtadr, nefiste deil. Ruh melein arkadadr. Melek de ilim, feraset, ilham, sa, ahiret, zikir, hak ve yakin sahibidir. Bu yzden Kur'an'n etkisiyle sende meydana gelen hal esnasnda ilim sahibi veya szn ettiim bu hususlardan herhangi birinin sahibi olman zorunludur. Nitekim Cneyd (r.a.) bu geree yle iaret etmitir: "Biz bunu Kur'an ve snnetle kaytl olarak rendik." Yce Allah'n Kur'an'da " phesiz bunda temiz akl sahipleri iin.... Akl sahipleri iin... akle-den bir kavim iin... ayetler vardr..." buyurmaktadr. iir ve Resulullah'n (s.a.v.) iirle lgili Verdii Haberler Bir hal, iire, mzie, ritme ve melodiye dayand zaman hevadan alnmtr. Heva, nefiste yer alan bir zelliktir. Nefis, eytann arkadadr ve iir de onun flemesinden doar. Nitekim Resulullah (s.a.v.) bize bunu haber vermitir. Ancak Allah'n tevhidiyle, birliiyle ilgili olan iir haritir. Bu tr iir, nefsin vlen zelliklerinden biridir, aslndan kaynakland srece. Melek, ruh iin ne ise eytan da nefis iin odur. Melek, bazsn zikrettiimiz vasflar itibariyle emin olduu gibi, eytan da onun tam kart olarak byledir. Dolaysyla cehalet sahibi, ilim sahibinin kartdr. Zan sahibi, feraset sahibinin kartdr. Vesvese sahibi, ilham sahibinin kartdr. San sahibi, solun sahibinin kartdr. Dnya, ahiretin kartdr. Gaflet, hatrlamann, zikrin kartdr. Batl, Hakkn kartdr. phe, yakinin kartdr. Gnah, itaatin kartdr. Allah' varlklara benzetme (tebih), O'nu tenzih etmenin kartdr. eitli mertebe-leriyle irk, tevhidin kartdr. Daha bunun gibi bir ok kart kavramlar vardr ki, bunlar burada sayarsak, bu ksa risalenin boyutlarn aar. Bunlar detayl olarak aklamak geni bir blm ayrmay gerektirir. Burada ise biz baz rnekler verme amacndayz. Kur'an'dan kaynaklanan her halin, kiiyi, dinlemesi orannda bu menzillerden birine ykseltmesi kanlmazdr. Kur'an'dan kaynaklanan mana, dinleyicisini, Kur'an'm indii anlamdan uzaklatr-maz. Kur'an okurken, mauku veya iddiasna gre-dinde kz kardei olarak kabul ettii kadn ile ilgili tasavvur ettii hayal iin deil. Btn bunlarn artlar vardr. Ama iir ve mzikten kaynaklanan btn haller, kiiyi iaret ettiimiz derekelerden birine indirir. Bunun srr udur: Kur'an'n kayna, Allah'n kutsal kelamdr. Bu kaynaa kesinlikle eksiklik, arptma karmaz ve byle bir ihtimali dnmek dahi caiz deildir. Kur'an', tertemiz olduunu kabul ederek almaktan baka bir ihtimal mmkn deildir. iirin kayna ise kullarn, eksik ve arpk kelamdr. Kark olmas hasebiyle eksiksiz bir ekilde temiz olmas mmkn deildir. iirin varabilecei son nokta kark olmasdr. Temizlii hibir zaman kemal dzeyinde olmaz. Hala iir, eksik ve karktr. Dolaysyla iirden ancak eksik ve kark bir hal hasl olur; aksi imkanszdr. Bu, aralarndaki kemale ermi ariflerin halidir ve ben onlarla konuuyorum. Byk nderlerin bir ou bunu kendi nefislerinden bilirler. Ama iddia sahibi mritlerden olup, menzil olarak onlardan a a olanlara gelince, bizim szlerimiz onlarla ilgili deildir. Bu yzden Ebu Yezid Bestami (r.a.), ariflerin mutlak anlamda mzik dinlemeleriyle ilgili olarak yle demitir: "Mzik dinleyenlerin makam hakknda, onlarn tuzaa drlmler olduklar hkm verilir." Ebu Yezid, yeri tay etmekten, su zerinde ve havada yrmekten Allah'a snd gibi bundan da Allah'a snmtr. Allah'tan, kendisi iin, kendisine ait eylerden birini, yani srlarndan birini hazrlamasn istemitir. Bu srlar, mzik dinlerken deiirse, Ebu Yezid gibi ondan Allah'a snmaz. Ebu Yezid mrit hakknda yle der: "Mridin mzik dinlemeye meyilli olduunu grrsen, bil ki onda tembellikten izler vardr." Dikkat edilirse, mzik dinlemenin mrit-lerdeki mahallinin

tembellik, ariflerdeki mahallinin-se, snama amal tuzak olarak belirlemitir. Ebu Ye-zid'in (r.a.) szlerine yer vermemin nedeni, bu tarikata mensup bir mukallidin, benim mzik dinlemeyi inkar ettiimi duyduu ynnde bir haber almamdr. -Oysa ben gerei, itiraf edinceye kadar ona aklamtm- Dedi ki: taklit, taklit iledir. En iyisi, benim, mzik dinlemeye cevaz veren kadim eyhleri taklit etmenidir. Bu yzden Ebu Yezid'in szlerine yer verdik. nk kadim eyhlerdendir ve gr bizimkine uygundur. iir ve arknn eriatta Msaade Edildii Kadaryla Mubah olmas Gvenilir biri bana anlatt. eyhlik taslayan, gerek anlamda eyh olmayan biri, bizim meclisimize devam ediyormu. Bizim mzikten, caiz oluundan konutuumuzu, makamlarda eksik oluunu, kiiyi hangi akbete gtrdnn akladmz dinlemi, kzarak meclisi terk etmi. Adam ve durumunu soruturdum. Dediler ki: O, bni Rakkak gibi eyhler mzik dinliyorlar, diyor. Dorusu bata neye aracam bilmiyorum: Tarikatn nde gelen ahsiyetlerini delil gstererek hakkn aleyhine hkm vermesine mi araym? Ki tarikatn nde gelen ahsiyetleri ancak Hak ile bilinirler, hak onlarla bilinmez. Onlar iin Hak ldr, hak iin onlar deil. Bu srf cehalettir, tamamen kr taklittir. limde durumu bundan ibaret olan birinin nefsini kurtarmas beklenebilir mi? Ya da bakalarnn onun araclyla kurtulmalar tasavvur edilebilir mi? Yoksa mzik dinlemekle ilgili olarak ortaya koyduumuz gerekleri renememi olmasna m araym? nk biz, iir ve ark dinlemenin haram olduunu sylemedik. Aksine, eriatn msaade ettii llerde iir ve ark dinlemenin mubah olduunu syledik. Sonra mzik dinlemenin makamlar iinde eksiklik oluunu akladk, menzilinin nerede olduunu belirttik. Onunla baka makamlar arasnda farka dikkat ektik. Tpk tevekkl ile zht arasndaki farka dikkat ektiimiz gibi. Yani tevekkl marifetine dayanan ey nedir, zhd ve makam hangisidir? Akladk. Yani bir sfata sahip olan kimse, bu sfatn makamna haiz olur ve bu makamn ehli iinde belirginleir. Bu risaleyi kendisine yazdm Ebu Muhammed Abdulaziz'den (r.a.), ancak makamlara yerlemi muhakkik birinin bilecei hayret verici bir iaret duymutum. Bu iaret "Vema kane li-beerin en yukellimehullahu illa vahyen ev min verai hicabin ey yursile resulen / Allah, bir insanla ancak vahiy araclyla veya bir perde gerisinden ya da bir resul gndererek konuur." (ura, 51) ayeti ile ilgiliydi. Allah raz olsun yle dedi: Bu ayetin srr "li beerin / bir insann..." ifadesindedir. Bir kimseye de beeriyet zellikleri galip gelmedike beer denmez." Bana gre, ayet hakknda hayret verici ayrntlara girmek mmkndr. Yusuf peygamberle (a.s.) gren kadnlarn szleri de buna ynelik bir iarettir: "Ma haza beeren. n haza illa melekun kerim / Bu bir beer deildir, bu ancak erefli bir melektir." (Yusuf, 31) Elimizde buna dair saysz delil vardr. te bunlar, Ebu Derda'nm (r.a.) dikkat ektii Kur'an'n deiik ynlerinin ve boyutlarnn bazsyd. badet ve Ticaret Biri de seni Hakka dndrmesi, maietin hususunda halktan uzaklatrmas, maietini ve sakndn ve umduun eylerle ilgili olarak sana garanti vermesidir. nk Kur'an seni byle davranmaya tevik eder. Ebu Derda da okuduu bir ayetle ilgili olarak byle davranm ve yle demitir: "badet ile ticareti bir araya getirmek istedim, bir araya gelmediler. Ben de ibadeti alp ticareti braktm." Yce Allah'n Musa'ya (a.s.) syledii u sz de bu hususu pekitirici mahiyettedir: "Her eyi benden iste. Hamuruna kattn tuza kadar." Bu, Salim'in Hz. Pey-gamber'den (s.a.v.) edindii makamdr. Bir yerde buna deinmitik. Bu, Onun kelamndan bir blmd. Nefis dedi ki: Hakk syledin. Eer aklm varsa bu kadar bana yeter. Bildii halde amel etmeyene -yedi kere- yazklar olsun. Onun -Yani Ebu Der-da'nn- szlerinde iki kelime bana gre aklanmas gereken mahiyettedir. Allah iin insanlara fkelenmesi ve nefsine fkelenmesi... nsanlara fkelenmek bir mkldr. Ona dedim ki: Ey nefis! Senin sandn gibi deildir. Beni dinle.

lahi Fkh ve Lednni lim "Allah adna insanlara fkelenmedike tam fakih olamazsn." Szne gelince; bu sz sana unu retiyor: nsan, mutlaka u iki halden birindedir: Ya Rabbi ona galiptir, ya da nefsi. Eer Rabbi ona galip-se, insanlar ve insanlarn zerinde bulunduklar hali bilmez. Bu da kendi iinde Allah ile kurduu n-siyete meylederek insanlar terk etmeye yneltir. nk bir eye fkelenen kimse onu terk eder. Burada teferruat asldan kinaye olarak kullanlmtr. Burada, fkelenir fiili terk eder anlamndadr. Ama bir kimseye nefsi galip gelirse, burada, fkelenmek asl anlam ve ekli anlamndadr. nsanlara fkelenmesi, insanlara muhalefet ve tembellik hali galiptir, anlamndadr. nsanlar bu fiilleri sergiledike onlara fkelenir, onlar uyarr, kulaklarn nlatr, Allah'n dini ve hakk ile ilgili olarak onlara t verir. Bu da onlara ar gelir, onu kmserler, ona souk davranrlar, ondan uzak dururlar, kaplar yzne kapatrlar. Derken onu yalnz brakp, arkadasz, yolda-sz bir ekilde terk ederler. Nitekim Hz. Resulullah (s.a.v.) yle buyurmutur: "Hakk sylemek, mer'i arkadasz brakmtr." Nihayet insanlar ona dman olunca, onunla konumamaya balarlar. O da zorunlu olarak kendi nefsine dner ve trl knama ve ayplamalarla ona fkelenir. Amelinde doruluunun azln, ihlasszlm, hitaplarna, dncelerine, nasihatlerine ve iaretlerine illetlerin, hastalklarn bulatn syler. Bylece kendi nefsine duyduu fke, insanlara duyduu fkeden daha iddetli olur. Kendisi nefsinden ayrlmaya g yetiremez. Nefis de sair insanlar gibi onu terk edemez. Bu noktada nne ilahi fkh ve lednni ilimle ilgili bir kap alr ki, ancak ona ahit olanlar bilebilirler. Yeter, ey nefis!.. Bana sorduka soruyorsun. Bu kadaryla yetin. nk bu mesele, hakknda uzun aklamalar ve ciltler dolusu anlatmlar yapmam gerektirecek kadar byk ve gldr. Nefis dedi ki: Kanaat getirdim ve Allah ile mstani oldum. Baka bir rnek getir. nk gerekten anladm ki ben hibir eyim ve hibir eye elverili deilim. Ben, varlm ve aynm itibariyle varlmn ncesi gibiyim, "ve kad halaktuke min kablu velem te-ku ey'an / Andolsun sen hibir ey deilken seni daha nce yarattm." (Meryem, 9) "Hele eta ale'l insani hinun mine'd dehri lem yekun ey'an mezkura / nsann zerinden anlan bir ey olmad bir zaman gemedi mi" (nsan, 1) Gerekten insan byleydi ve byle olacaktr. Ona dedim ki: Evet, u da Resulullah'n (s.a.v.) sahabesi Osman b. Mazun'dur. O Allah uruna eziyetlere urad, ama buna rza gsterdi. Durmadan eziyet edildi. ld zaman, Resulullah (s.a.v.) bulunduu yere girdi. zerine kapand, sonra ban kaldrd. Sonra tekrar eildi ve tekrar ban kaldrd. nc kere zerine kapand ve ban kaldrd. Soluk soluayd. nsanlar onun aladn anladlar ve alamaya baladlar. Bunun zerine Resulullah (s.a.v.) yle buyurdu: "Dnyadan ayrl Eba Saib! Dnyann hibir deeriyle ve ssyle kirlenmeden ondan ktn." Bu hadisi, Ebu Hamid b. Cebele'den rivayet ettik, o da kendi rivayet zinciriyle bni Abbas'tan (r.a.) rivayet etti. Yine Ebubekir b. Malik'ten, o da kendi rivayet zinciriyle Abdurabbih b. Said el-Medaini den rivayet ettik ki: Resulullah (s.a.v.), lm deinde olan Osman b. Mazun'un (r.a.) yanna girdi. zerine kapand ve pt. Sonra yle dedi: "Allah sana rahmet etsin ey Osman! Ne sen dnyadan bir ey aldn, ne de dnya senden bir ey ald." imdi.. Allah iin syle ey nefis! Seni sana kar insafa aryorum. Syle bana; eer u anda zerinde bulunduun halde Resulullah (s.a.v.) zamannda olsaydn ve de lmek zere olsaydn, Resulullah (s.a.v.) sana kar da byle davranr myd? Dedi ki: Eer u anda zerinde bulunduum ve yaadm halde olsaydm, korkarm ki ashabna : Arkadanzn namazn kln, derdi. Daha dorusu, ben "ve salli aleyhim. nne salate-ke sekenun lehum / Onlarn zerine namaz kl. nk senin namazn onlar iin huzurdur." (Tevbe, 103) Ayetinde iaret edilen kimselerden ok "vela tusalli ala ahadin minhum mate

ebeden vela tekum ala kab-rihi I Onlardan len birinin namazn ebediyen klma, kabrinin zerinde durma." (Tevbe, 84) ayetinde iaret edilen kimselere yakn olacama inanyorum. Heyhat! Onun (s.a.v.), benim zerime kapanp pmesini nasl umabilirim. Olsa olsa, iinde bulunduum kt durumu ve uradm etin akbeti grd iin bana acyarak alard. Ah! Keke Resulullah'm (s.a.v.) benim zerime namaz klmasna izin verilseydi! Ne var ki, Resulullah (s.a.v.), Osman b. Mazun'u verken "O dnyadan bir ey almad gibi, dnya da ondan bir ey almad." buyuruyor Bu demektir ki, Osman b. Mazun dnya iin almad, kalbinde dnya nimetlerine ynelik arzuya yer vermedi. Fakat, o almadan dnya mal ona geldi, o da kabul etti. zerinde tasarrufta bulundu. nce giysisinden giyindi, yumuak ekmeklerinden yedi. Evini yapt, buna ramen kalbinde btn bunlara yer vermedi. Bu, g yetirildii halde, caiz olan bir davrantr. u zamanmda makamlara yerlemi tahkik ve irfan ehli kimseler grdm. Ki byle davranyorlar. tah ekici pahal yiyeceklerden yiyor, lezzetli eyleri iiyorlar. En deerli elbiseler giyiniyorlar. Evlerinin binasn salam ve grkemli yapyorlar. Evlerinin tavanlarn ihtiya duyulmad halde ykseltiyorlar. Bu, byle davranmay emretmelerinden, gzel grmelerinden ya da byle davranlmas durumunda sessiz kalmalarndan kaynaklanyor. Nitekim, irfana kavutuktan ve makama yerletikten sonra bataki durumlarna dnmyorlar. Yani maiet kazanmaya ilikin sebepleri terk etmiyorlar ve de elbiselerine yama stne yama yrpmyorlar. Ben, bunun byle olmamasndan korkuyorum. nk Osman b. Mazun hakknda yle buyurulmu: "dnya senden bir ey almad, sen de ondan bir ey almadn." Yani bu sz, alma ve emek verme ile ilgili olmamaldr. Bu meseleyi bana izah et. Onun hali nasld ve bu gn ariflerin bu hali uygun mudur? Onun hali, bunlarn halinden daha m iyidir? Yoksa arifler yoksul iken, nimetleri terk ediyorlarken, daha m iyiydiler? Evet, dedim. Osman b. Mazun'un haline gelince; biz bunu ondan (r.a.) rivayet ettik. Dnyadan geni lde yararlandklarn sylediin ariflerin haline gelince; biz, Abdullah b. Ahmed b. shak'tan rivayet ettik. Ona brahim b. Muhammed b. Hseyin anlatm ki: Bize Rebi er-Redeni anlatt. Ona bni Vehb, ona Yunus b. Yezid, ona bni ihab anlatm: Osman b. Mazun (r.a.) mescide girdi. zerinde izgili bir elbise vard. Elbise iyice eskimiti. Yrtk yerlerini tyl bir deriyle yamalamt. Resulullah (s.a.v.) onun bu durumu karsnda duyguland. Ashab da duygulandlar. Buyurdu ki: "Yava olun! Bir gn gelecek, sizden birinizin bir giysiyi karp bakasn giyerken, nne kasenin biri konulup biri kaldrlrken, kabenin zeri rtlr gibi evlerinizin duvarlarn deerli kumalarla rterken haliniz ne olacak? Dediler ki: Ya Resulallah! Bunun olmasn ve bize bolluk ve rahat geimin isabet etmesini istedik. Buyurdu ki: Bu olacak ve siz bu gn onlardan daha iyisiniz. Bu hadis, ey nefis! Senin sorduun iki grubun durumuna dikkatimizi ekiyor. te Osman'n hali. Zahiri olarak dnyalk bakmndan fakirdir. Bu da dnyadan bolca yararlanan ariflerin halidir. Yce Allah, darlk ve zorluk halinin insan iin, konfor ve bolluktan daha hayrl olmasn ngrmtr. Allah'a yemin ederim, ey nefis! Senin yle dediini grr gibiyim: Bu meclisin ehlinin-sekin sahabelerin, Allah ariflerinin ve varlk hakikatlerine gerekten ulamlarn meclisinin-, Allah Resul (s.a.v.) refah ve bol nimet manzarasn tasvir edince tatl bir rperti geirdiler ve bunun ne zaman olacan sordular. Bu kdarlk bir aklamayla sevindiler. Ben de onlar gibi bu menzile razym. Nefislerini dnya nimetlerinden geni lde yararlandran arifler de yle. Bunun zerine nefse dedim ki: Parlak klar saan Peygamberlik kandiline kar gzlerin ne kadar da krdr! Dedi ki: Allah Resul (s.a.v.)in szlerini grmyor musun? O, bu szleriyle zahiren, nimetlerin insanlar Allah'tan alkoymadn, bedbahtlk ve darln da alkoymadn anlatyor, yeter ki kulun kalbine Hak galip gelsin. nk Peygamberlerin ve velilerin cennette giyecek, yiyecek, iecek, cinsel birleme, binek ve mizah olarak ulatklar nimetten daha ar ve daha byk bir durum sz konusu olamaz. Buna ramen bu byk nimet onlar kesinlikle Allah'tan alkoyamaz. Bunun da iki byk srr vardr.

Kisra ve Sezar'n Mlknn Fethedilmesinin Mjdelenmesi Ona dedim ki: Ben, bunun insan Allah'tan alkoymadn kabul ediyorum. Fakat Resulullah (s.a.v.), Allah' gerekten anladklar ve hallerin insan Allah'tan alkoymadn bildikleri iin "bunun olmasn, dolaysyla konfora kavumay istedik." diyenlere, "bu olacaktr", diyor. Yani, dnya nimetlerine geni lde kavuacaklarn belirtiyor. Kisra ve Sezar'n mlknn fethedileceini mjdeliyor. Sonra onlara yle diyor: "Bu gn siz, onlardan daha iyisiniz." "Siz" derken onlarn dnyadan korunmulukla-rna iaret ediyor. nk iaret ettii fetihler, onlar arasnda bulunan Ebu Ubeyde b. Cerrah (r.a.) gibi sahabeler eliyle gerekleiyor. Bu da Hz. Resulullah'n (s.a.v.) fakirlii, skntl hayat nimetler iinde yzlen bir hayata tercih ettiini gsteriyor. Burada Hz. Resulullah (s.a.v.), onlara bu makam aklyor, bu makamn ve bu makamla vasflanan kimselerin eksikliine dikkat ekiyor. Eer bu makamda kalr, bu makamn mahedesine ve marifetine devam edersen, kukusuz bu, vakitsiz elde ettiin bir nimet, yersiz bir refah olur. bir olguyu yerine koymamak suretiyle hikmetsizlik etmi olursun. Dolaysyla marifet cehalete, keif perdeye, hakikat de hayale dnr. "Eer perde alsa, bu benim yakini imanmda bir arta yol amaz." diyeni duymadn m? Ne byk keif! Bunu diyen Ali b. Ebutalib'dir (r.a.). mer b. Hattab'n gzel yiyeceklerden nasl kandn duymadn m? "Ezhebtum tayyibatikum fi hayatikumu'd dnya ve'stamta'tum biha / yiliklerinizi dnya hayatnzda yok ettiniz, onlardan yararlandnz." (Ahkaf, 20) ayetini, mmini ve kafiri kapsayacak ekilde genelletirdiini duymadn m? Sence ey Nefis! Dnya nimetlerinden geni lde yararlanan bu arif, Kur'an', hkmlerle ilgili gr Rabbinin emriyle rten, Resulullah'm (s.a.v.), batl namna kendisinde bir ey olmadna ahitlik ettii mer b. Hattab'dan daha m iyi anlyor?! Bana cevap ver ey nefis! Sen, snrlarn, ln aamazsn; ne sen ne de dnya nimetlerinden geni lde yararlanan arif insan. O halde zorluk iinde yaamay tercih etmekten baka seenek yok. nk Hz. Resulullahm (s.a.v.) hali daha iyidir. O, zorlukta, darlkta yaad. O kadar ki mer (r.a.), zerinde yatt hasr yanlarnda iz braktn grnce Ona (s.a.v.) acm, Kisra ve Sezar'n nimetler iinde yzdklerinden sz etmiti. Resulullah (s.a.v.) ona yle demiti: "Dnyann onlara, ahiretin de bize ait olmasn istemez misin?" Ey nefis! Sen neredesin Selman-i Farisi'nin szleri nerede?! Biz Ebu Ahmed Muhammed b. Ahmed el-Gtrifi ve Muhammed b. Asm'dan rivayet ettik. Dediler ki: Bize Ebu'l Kasm el-Baavi rivayet etti. O Ali b. El-Cu'd'dan duymu. Ona u'be b. Amr b. Mrre rivayet etmi ki: Ebu'l Buhteri'nin beni Abes oullarndan bir adamdan yle rivayet ettiini duydum: Selman-i Farisi'ye (r.a.) arkadalk ettim. Yce Allah'n Mslmanlara at Kisra hazinelerinden sz etti ve yle dedi: Size bunlar baheden, bunlar size aan, hazinelerinin kaplarn tutmanz salayan Muhammed (s.a.v.) hayatta iken, sabahladnda yannda bir tek dinar ve bir tek kap yemek olmazd. Btn bunlar neden oldu ey beni Abes'in kardei! Ey nefis! u sahabenin szlerine, Hz. Resulullahm (s.a.v.) halini erhediine bak! "btn bunlar neden oldu?" eklindeki eletirisine dikkat et. Sonra., dnya nimeti, insanlarn Allah katndaki mertebelerine gre verilseydi, dnyann tm nimetleri Resulullah'n (s.a.v.) olurdu. nk Allah katnda menzili Ondan daha yksek kimse yoktur. Cennette nimet ve derece olarak hi kimse Onun dzeyine eriemez. Byle iken Onun dnyadaki haline bak! Gzbebei, kz Fatma (r.a.) nn dnyadan rahatlk ve bolluk grmesine raz olmuyor. Oysa su tamaktan krbann boynunda brakt izi gryordu. El deirmeninin elinde meydana getirdii yaralar fark ediyordu. Hz. Resulullah (s.a.v.), Fatma'nn (r.a.) yanna gitmi, onu iinde bulunduu bu zorluktan kurtarmak iin bir hizmeti vereceine tebih, tahmid ve tekbir getirmesini tavsiye ediyor ve

"bu sizin iin daha iyidir" buyuruyor. Sen ve szn ettiin bu arif nerede? Hak, dnya nimetlerini Nebisine (s.a.v.) vermeye raz olmad, Nebi (s.a.v.) de kzna ve vasisine (Ali) sunmaya raz olmad. Eer Resulullah (s.a.v.) rnek almayacaksan, Hakkn vahiy indirdii menzili bilmeyeceksen, Allah' bilme snrlarnn dna km olursun. Resulullah'n (s.a.v.) halini sevme ve tabi olma durumuyla bir ilgin kalmaz. Bir arif, hali itibariyle Hz. Resulullahn (s.a.v.) haline elik etmiyorsa, onunla avam arasnda bir fark olmaz. Avama gelince, onlar mubahlara dalmlardr. Batnnda onlardan ayr olduunu iddia ediyorsun, peki zahirinde onlardan ne ile ayrlacaksn? Bilmez misin ki ey nefis! Bir gece, u risaleyi kendisine yazdmz Ebu Muhammed Ab-dulaziz'le beraberdik ve biz akam yemeini yiyorduk. Bir arife dnyann geni lde ynelmesinden ve arifin de kalbini dnyaya balamadan onda tasarruf etmesinden konuuyorduk. Allah raz olsun yle dedi: Allah'a yemin ederim ki, yannda bir dirhem olan arifin kalbindeki boluk ile yannda iki dirhem olan arifin kalbindeki boluk ayn deildir. Bilakis, bir dirhem sahibi arifin kalbindeki boluk, iki dirhem sahibi arifin kalbindeki boluktan daha byk olur." eyh Ebu Muhammed Abdulaziz'in bu duruma ilikin hkm buydu. Ya bir de seninle birlikte makam ve srlar babna girse?! Mutlaka onlar irfan dna atard. nk hakikatler onu atar ve mekan da onu iine alr. Hikaye: Bir adam efendimiz Ebu Medyen'e (r.a.) geldi ve yle dedi: Ey efendimiz! eytan bana eziyet ediyor. Onu benden uzaklatrman umuyorum. eyh ona dedi ki: Senden nce de eytan gelip seni bana ikayet etti. Adam: Peki, sana ne dedi? diye sordu. eyh dedi ki: eytan bana unu syledi: Ey eyh! Biliyorsun ki, dnyay Rabbim olan Allah benim iin yaratt. Onu benim zimmetime verdi. Dnyay benim hissem kld. Beni ona sahip yapt, falan adam geldi, bana saldrd, bana ait olan eyi ald. Ben de onun peinden koup hakkm almaya altm. Allah'a yemin ederim, onlardan hibir insana durduk yerde ynelmedim, hi kimseyi onlardan almadm, yerimden ayrlmadm. Sadece bahemi ve malm korudum. Ondan bana ait bir ey alann peine der, hakkm isterim. Biliyorsun ki, falan adam gelip beni sana ikayet edecek. Ben ondan nce gelip sana olay anlatmak istedim. Ben hakkm onun yannda brakmam. Gcmn yettii kadar dininden alrm, ya da zahitlerin ve dnyayla balarn kesenlerin yapt gibi benim eyam geri verir. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "inne ibadi leyse leke aleyhim sultan / Benim kullarm zerinde senin bir hakimiyetin yoktur." (sra, 65) Benim onlara kar bir hccetim, onlarda bir hakkm yoktur, eer benim malm brakrlarsa. Ama bu adam bana haksz yere saldrda bulundu. Yce Allah yle buyurmutur: "femen i'teda aleykum fa'tadu aleyhi bi misli ma i'teda aleykum / Size kim saldrrsa, onun saldrsnn misliyle ona saldrn." (Bakara, 194) imdi kim zalimdir? Adam: ben, dedi. eyh: yleyse eytana dnyasn ver, o da sana ahiretini versin, dedi. imdi ikna oldun mu ey nefis?! Evet, dedi. Dedim ki: Bu, art kotuum gibi, sana gsterdiim on ahitti. Onlardan, yani alarn en hayrls olan Resulullah (s.a.v.) sahabesinden yeterince bahsettim, aratrdm. Senin onlardan hibiriyle beraberliinin olmadn grdm. imdi syle: kime tabi oldun, kimi rnek aldn? Dedi ki: Hevama tabi oldum, benim gibi dnyaya kapaklanm, ama irfan iddiasnda bulunan eytan rnek aldm. eytan bu tavryla benim de iddiada bulunmama neden oldu, bylece takva elbisesini zerimden kard. Sonra yle dedi: imdi Allah'a tevbe ediyorum. Vefa, adalet ve mizan hususunda O'na yalvaryorum. Tpk senin on rnek ahit gstererek bana vefa gsterdiin, bylece bana byk bir iyilik yaptn gibi. Ben de insafa gelerek, hakk ikrar edip kabul ederek ve dik ballk etmeyerek sana vefa gstereceim. Hakk reddetmeyeceim, aksine Hakka balln zincirinin halkalarndan biri olacam. Kukusuz bu, Allah'n yardmyla olan bir eydir. Allah, beni hakknda "felemma caethum ayatuna

mubsireten kalu haza sihrun mubin. Ve cahedu biha ve'steykanet enfusuhum zulmen ve uluven / onlara apak ayetlerimiz gelince, bu apak bir sihirdir, dediler. Nefisleri onlarn hak olduuna kani olduu halde, zulm ve byklenme yznden onlar inkar ettiler." (Nemi, 13-14) buyurduu kimselerden olmaktan korudu. Eer inat etsem ve inkara kalksam, sadece kendi nefsime zulmetmi olurum. Allah beni ve seni tevhidiyle, kendisini bilmeyle, desisenin, cehaletin, hakla batl karklnn olmad yce mertebelerle, kutsal menzillerle rzklandr-sm. AMN. phesiz O, her eyi bilendir, hkm ve hikmet sahibidir. kinci grup rnekler vermeye bala. taat eden bir dinleyici buldun. Dedim ki: "elhamdu lillahlezi sahhare lena haza. Vema kunna lehu mukrinin /Bunu bizim hizmetimize vereni tebih ve takdis ederiz, yoksa biz bunlara g yetiremezdik." (Zuhruf, 13) Nefis dedi ki: "elhamdu lillahlezi hedana lihaza ve ma kunna linehte-diye levla en hedanallahu. Le kad caet rusulu rabbi-na bi'lhakk / Hidayetiyle bizi bu nimete kavuturan Allah'a hamdolsun! Allah bizi doru yola iletmeseydi kendiliimizden doru yolu bulacak deildik. Hakikaten Rabbimizin resulleri gerei getirmiler." (Araf, 43) Benim hamdm, ey efendim, senin hamdin-den daha salimdir. nk sen musahhar k lnma hususunda bir snama amal fitneyle kar karyasn. Benim hamdm ise hidayetten ve kolaylatrmadan dolaydr. Ona dedim ki: Doru syledin. imdi bana kulak ver...

VEYS B. AMR EL-KARAN (r.a.)


u, Resullerin efendisinin (s.a.v.) efendisinin e-hadetiyle tabiin kuann en hayrlsdr. veys b. Amir el-Karani'yi (r.a.) kast ediyorum. Hz. Resulullah (s.a.v.), mer'e ve bakalarna onu tavsiye etmi, onlara ondan sz etmitir. Biz Ebubekir Muhammed b. Ahmed'den rivayet ettik: ona Hasan b. Muhammed anlatm: o Ubeydul-lah b. Abdulkerim'den duymu, ona Said b. Useyd b. Musa rivayet etmi, ona Hamza b. Rebia, Esba b. Zeyd'den yle duyduunu anlatm: veys elKarani akama girdiinde, "bu gece rku gecesidir", der ve sabaha kadar rku ederdi. Bir baka gece, bu gece ''secde gecesidir", der ve sabaha kadar secde ederdi. Ak am olunca evindeki btn yiyecek ve giyecekleri sadaka olarak yoksullara verirdi. Sonra yle derdi: "Allah'm! Bir kimse alktan lrse, beni bundan sorumlu tutma. Allah'm! Bir kimse plak olduu iin lrse, beni ondan sorumlu tutma." Allah iin syle, ey nefis! Bu hal ile vasfedildin mi hi? Btn geceyi bir tek secdeyle, sabaha kadar ban kaldrmadan veya rkua gidip sabaha kadar belini dorultmadan geirdin mi? veys gibi geceni geirmeye kalktn m? Allah'a, hitaben onun sylediklerine benzer szler syledin mi? yle dedi: Hayr, vallahi, bunlarn hibiri olmad. Fakat bu szlerin gerisinde baz hakikatler parldyor, belki benim dikkatimi bunlara ekersin. Ona dedim ki: Evet, szn ettiimiz bu veys, Rabbinden bir delil ve iarete dayal olarak makamna yerlemiti. nceki hallerini tahsil ediini salayan yakine bal olarak hareketlerini biliyordu. O, hangi gecenin rku gecesi, hangi gecenin secde gecesi oldu unu biliyordu. Dier amellerin gecelerini de biliyordu. Bundan dolay da makama yerlemiliini de biliyordu. Ama Kutuplardan ve imamlarn byklerinden biri olan Ebu Yezid, bu temyiz derecesine ulamamt. yle derdi: Geceye girdiim zaman, onu rkuda veya secdede geirmek isterim. Derken namaza durur, rku etmem. Yahut rku eder, secde etmem yahut da secde eder, rku etmem. Bam kaldrrm. Gelip de n tkanan ile yryp de n alan arasnda ne byk farklar vardr?! te veys'in namaz byleydi. Yiyeceini, ieceini ve giysilerini sadaka olarak yoksullara verdikten sonra "Allah'm! Alktan len biri olursa, beni ondan sorumlu tutma. Allah'm! plak olduu iin len biri olursa, beni ondan

sorumlu tutma." demesine gelince, bu sz onun yce makamna ve ideal Kutupluuna delalet etmektedir. Bu, imam'n halidir ve makamn sonuna kadar bu hal ona elik eder. Bundan dolay sahip olduu her eyi verir, sonra geride kalan Rahmann kullar iin yalvarr, onlara duyduu efkat ve acma duygusunu dile getirir. Yce Allah Resulne (s.a.v.) hitaben yle der: "ve ma erselnake illa rahmeten lil alemin / Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gnderdik." (Enbiya, 107) Efendimiz (s.a.v.), Ri'l, Zekvan ve Usayye kabilelerine beddua edip, onlara lanet okuyunca, yce Allah ona yle dedi: Allah seni sven, lanet eden biri olarak gndermedi. O, seni alemlere rahmet olarak gnderdi. Seni azap olarak gndermedi. Mkemmel kimse, rahmeti gazabn geen kimsedir." Nefis dedi ki: Ey efendim! Bana ac. Benim hakkmda acele etme. veys meselesinde bana bu husus zahir oldu ki, Halla onun stne km. nk Halla (r.a.) halini yle aklam: " Bir adam yirmi gn boyunca bir ey yemeden oturur da sonra ona bir yiyecek gelse, o da ehirde bu yemee kendisinden daha ok muhta olan birinin olduunu bildii halde o muhta kimseyi kendisine tercih etmeyip yemei yese, makamndan aa der." Grdn gibi bu, yce bir makamdr. Oysa veys, ancak yiyecek ve giyeceinin fazlasn verirdi. nce kendi ihtiyacn ayrr, sonra artan her gece gc dahilinde yoksullara datrd. stelik ehirde a kimselerin olduunu da bilirdi, buna ramen kendisinin ihtiya duyduu eyi ona vermezdi. Bunu da gryorsun. Ona dedim ki: Ey nefis! Sen, hakikatleri btn plaklyla gremeyenler gibi bir itirazda bulundun. Ama makamlar bilmediini ortaya koydun. imdi cevab dinle ve veys'in eriilemeyecek bir imam olduunu bil. Hal Sahibi Arifin Sfat Bilesin ki, ey nefis! Arif, Halla gibi hal sahibi olunca, nefsiyle bakalarn ayrr, nefsine iddet ve baskyla muamele eder, bakalarnn nefsine ise onu kendine tercih etmez, merhamet ve efkat ile muamele eder. Arif, makam sahibi olunca, makama yerlemi, gl olunca, nefsi ona yabanc olur. Nefsiyle alemdeki dier nefisler arasnda fark kalmaz. Dolaysyla bakalarnn nefislerine kar sergilemek durumunda kald merhamet ve efkati kendi nefsine kar da gstermek durumundadr. nk nefsi artk onun yabancsdr. Kendisi ykseklere km, nefsi ise hemcinsleriyle aalarda kalmtr. Bu yzden bakalarna acd gibi nefsine de acmaldr. adaka veren arif kii, sadaka datmak zere ktnda, karlat ilk yoksula sadakasn verir. Ama onu brakp baka bir yoksula vermek zere yoluna devam ederse, kukusuz Rabbinin rzasndan nefsini nevasna uymaya intikal etmi olur ve ariflerin divanndan kar. nk bu risalet gibidir. Risaleti tebli hususunda insanlar arasnda ayrm yaplmaz. Resul karlat ilk insana "La ilahe illallah / Allah'tan baka ilah yoktur, de", der. Hi phesiz bu arife, yce yaratc bir rzk bahettii zaman, bu rzkn hayvani nefisler alemine gnderildiini bilir. Kendisine iletilen bu rzk, sz konusu nefislere ulatrmak iin aklnn huzurundan nefisler arzna iner. lk karlat da kendi nefsidir, bakasnn nefsi deil. Bunun nedeni de bakalarnn nefislerinin onunla beraber olmamalar, ona bal bulunmamalardr. nk onlar tanmyor. Ama kendi nefsi onun kapsna baldr. Kapy aar amaz, onunla karlar. Bylece nefis, emanetini ondan ister. O da nefsine, bakalarna gre ncelik verir. nk ilk isteyen odur. Sari, yani Peygamber efendimiz (s.a.v.) de bu anlama iaret etmitir: "yilii nce nefsine yap. Sonra ailene, sonra yakn akrabalarna yap." nk onlar seninle beraberdirler, kapndan ayrlmazlar. Bakalar seninle beraber. olmadklar gibi, kapnda da beklemezler. Ancak nefsin ve ailn byledir. Bakalar arkada kaldklar iin, baa da ge ularlar. Nitekim srlar da Hakkn yanndan rahmet kaps araclyla aktklarnda,

hangi kalbin bunlara yneldii, kap yannda durup istedii grlse, sr ve hkmlerden payna deni orackta verilir. Onun pay, onda grlen susuzluk, alk, zelillik ve muhtalkla orantldr. Bunlar Allah'n^ has kullardr. Makam: Hakkn Esintilerine Koun Bu makama, eriat yle tevik eder: "Allah'n esintilerine, rzgarna koun. Ge kalan, nasibini ge alr. Unutan, unutulur." Bak; iki menzil arasnda ne byk fark vardr: Hallac'm menzili ile veys'in menzili arasnda. Bak; yceliine ve yksekliine ramen bu makam, nasl da sahibinin zahiri itibariyle avamn hallerine benziyor! nk avamdan insanlar da ilk olarak kendi nefislerine kar cmert davranrlar. Ondan sonra bakalarna kar cmertlik ederler. Aslnda farknda olmadan bu hakikatin hkmne gre hareket ediyorlar. Bu srr gremedikleri, Allah'n aleme yerletirdii srlarn yerlerini bilmeyen hayvanlar gibi olduklar iin, bakasn tercih etmeyi tevik ederler ve bu davran verler. te szn ettiin ve asl gaye olduunu dndn Hallac'm makam budur. Hakikatler byle ayrmal ve inceliklerin gzeneklerine szmaldr. Bunun zerine nefis dedi ki: "Allah'a yemin ederim ki, bu, senden baka kimseden duymadm bir eydir." Bu, apak gerektir. Amel edenler byle bir ey iin amel etsinler. Yaranlar bunun iin yarsnlar. Hi kukusuz gsm ald ve marifetlerde bir miktar ykseldim. Fakat aklaman istediim bir mesele kald. Ona gerek bir izah getir. mrme andolsun, bu, ok ince bir meseledir. O da senin u szndr: Yce Allah Nebi'yi (s.a.v.) gndermi, ondan yamur duasna kmas istenmi, o da yamur istemi ve yamur yam. Sonra ertesi yl yine yamur duasna kmas istenmi, ama o bunu yapmam ve yle buyurmu: "Kafirler gibi bolluk mu isteyeyim?" Yani Hz. Resulullah (s.a.v.), onlar zorluk ve sknty bolluk ve rahata tercih etmitir. Bu da azabn yaylmas ve nimetlerin kslmas kapsamna girer. Dedim ki: Doru syledin, ey nefis! Bu olay "el-Mahaccatu'l Bey-da"da yer almaktadr. Dedi ki: Bu kk ama parlak risalede onu bana ilet. Evet, dedim. Malik "Muvatta" adl eserinde erik b. Abdullah b. Ebu Nemr'den, o da Enes b. Malik'ten yle rivayet eder: Bir adam Resulullah'a (s.a.v.) geldi ve dedi ki: Ya Resulallah! Srler telef oldu, yollar kesildi. Bizim iin Allah'a dua et. Resulullah (s.a.v.) dua etti. Ravi der ki: Cuma gnne kadar yamur yad. Bir adam Resulullah'm (s.a.v.) yanma gelerek yle dedi: Ya Resulallah! Evler ykld, yollar kesildi ve srler helak oldu. Bunun zerine Resulullah (s.a.v.) yle buyurdu: "Allah'm/ Yamuru dalara, tepelere, vadilerin ortalarna ve aalarn diplerine yadr." Ravi der ki: Bir rt syrlr gibi bir anda yamur Medine zerinden syrlp ekildi... Ey bu lafzlara gizlenmi gaipleri grmekten perdelenmi kalplerin sahipleri! Eer canl birine seslenseydin, sesini duyururdun Ama senin seslendiklerinde hayat yoktur Vermeme, Bahetme, Darlk ve Bolluun Anahtar: Alemlerin Efendisine (s.a.v.) vermeme, bahetme, darlk ve bolluun anahtar verilmi. Yamurun yamasn, bulutlarn olumasn salyor. Vcuda getiriyor, ortadan kaldryor. Sonra edep tavrna uygun hareket ederek "kafirler gibi bolluk mu isteyeyim?" diyor. stekte bulunana bir soruyla karlk veriyor. Burada gz kamatrc bir hikmet sergiliyor, belli bir tertip dahilinde ve eksiksiz bir ekilde gstererek insanlarn bu hikmeti anlamalarn salyor. Birincisine son derece yeterli bir cevap veriyor. Ki vermeme hususunda da bataki gibi olsun. Eer bu vermemenin hakikatine bakarsan, onun aslnda ba olduunu grrsn. Hi kukusuz gslerde l gibi duran baz kalplerde Allah iin bir sz vardr, bakalar bunlar hissedemez. Bir fslt vardr, bakalar duyamaz.

u kerem sahibi, ulu, azametli Resul (s.a.v.) farz eda etmek maksadyla ayaa kalkp halka hitap ediyor. Memleketinin halkndan bir eli geliyor. Kesin verdii sz nakzeder mahiyette ona yneliyor. nk mertebesinin alemetleri onda tahakkuk etmi tir. Elinin tersini ge doru kaldryor. Gz gz grmez, bu halde arnyor. nk elin ii ban yeridir. Ama yamur isterken bunu yapmyor. Annda gkler eteklerini salyor (bulutlar yamur yadryor), o anda l dalgalanyor. Bu aslnda manevi bir nikaht. Efendi ise bu nikahn hem ahidi, hem velisiydi. Dzen gerekleip, kaynama olunca memeler st vermeye, ekinler yeermeye balad. Heyhat! Allah'a andolsun ki, btn bunlar surat asmaktan, yz ekitmekten ve gnein-hakikat gneinin- yzne perdeleri indirmekten, ortal toz duman kaplamaktan, darlktan, kuru bir kuraklktan ve muhtalktan sonra gerekleti. Nitekim btn varlklara egemen, Cabbar olan Allah yle buyurmaktadr: "ve min ayatihi enneke tere'l arde halaten I senin yeryzn kupkuru grmen de Allah'n ayet-lerindendir." (Fussilet, 39) Bu ekilde kuruyan yere gkler acd da yerin kurumuluundan "dolay gz yalarn aktt. Bylece kuruyup titreme ile gz ya aktma arasndan gz alc baheler yeermeye balad. Nerede sevin ve nee ehli? Nerede servet, ve bolluk sahipleri? Vallahi, vallahi, onlar varln rzgarlarndan bir tek koku, Mabudun isimlerinden bir tek ismin rayihasn alm deildirler. Ancak aba sarfederek, iyi niyetle, cierini paralamakla, rpere-rek, kanatlarn bzerek, matemler tutarak, yas balayarak, mihraplarda Kur'an okuyup inleyerek, btn himmetiyle, do ru bir niyetle Rahman'a ynelerek susuzluklarn giderebilirler. Hak bana gizlice seslendi: "Kulum! Cariyemin ve kulumun olu! zzetim, celalim, ululuum, saltanatmn ycelii ve byklmn ululuu hakk iin, bir kimse, bedbaht insanlarn ahiret yurdunda yaadklar rpertiyi, zilleti, muhtal, sel gibi gzya dkmeleri, gittike ykselir biimde soluk solua kalmalar, derilerin pimesini, yreklerin daralmasn ve uursuz hayat yutkunmay bu dnyada yaamazsa, katmdaki sonsuz vaatlerime kavuamaz. Velilerimi ve Nebilerimi bu zellikle ss-ledim. nk aba sarf etmeler inden, yorulmalar ndan, alk ekmelerinden ve karnlarna ta balamalarndan sonra, onlar iin nceden mutluluk ngrmtm. " Allah'a kusursuz bir ekilde itaat eden Efendimiz Resulullah (s.a.v.) bu zorluklarn tmn ekti. Hatta karnna balad talar ashabyla birlikte zerek etsiz ve buday ekmei olmakszn st ve hurma yemilerdi de ashabna yle demiti: "Bu gnk rtfmetlerden yarn mutlaka sorguya ekileceksiniz." Grld gibi Resulullah (s,a.v.) onlarn bu dar yaaylarn konfor sayyor ve muhtalklarn bile sorgu konusu yapyor. nk her iki yurdun (dnya ve ahiretin) halleri birbirinin aksidir, nitelikleri birbirinin tersidir. Cennet zorluklarla kuatlm haldedir. Zorluklar mmin dnyada, kafir ise ahirette eker. Cehennem de ekici gzelliklerle donatlmtr. Kafir, dnyada bunlardan lezzet alr, mmin ise ahi-rette. O halde, hangi grupta yer aldna bak. Hak gizlice yine seslendi... Dnyay yarattm, sonra onun ehlini yarattm. Cehennemi de onlara yurt olarak var ettim. Ahireti yarattm ve ahiret ehlini yarattm. Cenneti de onlar iin istirahat yeri, Beni grmenin mahalli, devaml kal mekan ve meskeni kldm. Dnyay, aleyhine daha nce hkm verdiim kimselere mlk yaptm. Bunun nedeni onlara duyduum karsnda durulmaz gazabm ve lanetimdir. Onlar nceden rahmetimin tapsndan kovdum. Ahireti

de btn huu sahibi, iten Ah! edenlerin mlk yaptm. Cennete varmak iin kararllkla abalayan, yar iin barna ta basan, bir an nce kavumak iin koan kimselere verdim. nk o, asl gayesinin Ben olduunu, tek amacnn Benim kerem sahibi vechimi grmek olduunu ve Beni her trl noksanlktan tenzih etmek olduunu ilan etmitir, "ve's sabikune's sabi-kun. Ulaike'l mukarrebun / nde olanlar ndedirler. te bunlar en yakn olanlardr." (Vaka, 10-11) s-, tn ameller iin yarn, makamlarn ve hallerin hakikatlerini gerekletirin. Ta ki celal ve cemali mahede etme makamna ulaabilesiniz. "ileyhi yasa'du'l kelimu't tayyibu ve'l amelu's salihu yerfau.hu / O'na ancak gzel szler ykselir. Onlar da amel-i salih ulatrr." (Fatr, 10) Bu, katmdan kardm bu-rak'dr. Dolaysyla bana dner. nk szleri amel-siz olur. Dndkleri zaman onu kat mda eksiksiz ve bozulmam halde bulurlar. Perdelerinin Gerisinden Beliren aretleriyle Bir Nkte "Ve hulika'l insanu daifa / nsan zayf yaratlmtr." (Nisa, 28) Efendimiz (s.a.v.), mahede saatinde dayand ktn stne kt. Yamur duasna knca Ona denildi: Nimet verdim ve denedim. Derken her taraf yeerttim, nk ktlk ortadan kalkt. Ama bu nimetimi grmediler... Tutunduu aacn dal, Allah'n kulunu (s.a.v.) sarst. stersen Rahman'n kulu da diyebilirsin. Halife klnma meydannda dolanp durdu. Ayrlk grubundan kaynama zirvesine doru kanat rpt. Celal ve Cemal vezirlerinin arasndaki itidal berzahnda durdu. Su ekildi. bitti. Gemi, kupkuru Cudi dana kuruldu. Bakasnn stnlk taslamakla vasfedildii, Onunsa mtevazilik-le vasfedildii bir anda. Bir hikmeti aa vurdu, bir srr gizledi. Onun katndakilere nasl ulalmasn himmetlerin stnlyle ve nasip iin taksim edilmiin ibraz ediliiy-le. Derken yrtlp yarld. yle ki onun karsnda ta gibi oldular. O da bir hale gibi. nk soy itibariyle Tek'in yznn ehliydiler. Eer arkalarnda, salarnda ve sollarnda onun gibisini grselerdi, mutlaka bir hale gibi veya bir zar gibi grrlerdi. Dikenin yrtmas sonucu gaipte olanlarn aa kmas iin rtnn yrtlmas varit oldu. ek ve phe ortadan kalkt: "fe inne mea'l usri yusren. n-ne mea'l usri yusren / Hi phesiz her zorlukla beraber bir kolaylk vardr. Ve her zorlukla beraber bir kolaylk vardr." (nirah, 5-6) Ah... Ah... aa kan srlardan ve parlayan aylardan. Ne yazk ki gren gz ve anlayan akl yok. Efendimiz (s.a.v.) fkelendi. nk Allah'tan baka dzmece tanrlar O'na e kouluyordu. htiyalar iin bu dzmece tanrlara dayanlyordu. Oysa Hak btn kullara ah damarndan daha yaknd. Sonra bizimle kendi arasna risalet perdesini indirdi. Kefalet anahtarlarn risaletin eline verdi. Onunla insanlara yazl vekaleti iletti. Kalpler onlarn ellerine bakt. arlarna yneldi. htiyalar tkenince gecenin bandan yola koyuldular. Ah! Hasret... ne uursuz bir dnem... Kederinin giderilmesi garanti edilen bir tek kiinin gcne bile sahip olamadlar. Bu onun iin sahih olmasna ramen gn de geip gitti. Bylece mrnn yarsn yaad. Bununla mr arttrld. br ise engin kaba ilikin haberleri elde etmeye ortak oldu. yle ki tmnn yaratcs yokmu da bu Resul biricik rzk veren imi gibi. Allah, Sddk- Ekber, sr ve apak sancak sahibi Ebubekir'den raz olsun. Eminler emini, hidyet bayra Nebiler efendisinin lmyle yaanan o en byk felaket gnnde minbere kt. Bizim gller gls bildiklerimiz akllarn yitirmiti, bir de zayflar dn! Mahzun (ya da eski) dost, tpk Hmeyra (Aie) anamz gibi kpkzl kesilmiti. nk iddetli hzn yzne vurmu, alyordu. lerinde gzleri en zayf oland, ama gzbebei en keskin en yakin imana sahip oland. yle dedi: "Muhammed'e tapan varsa, bilsin ki Muhammed ld. Allah'a tapan ise, bilsin ki Allah daima diri ve lmszdr." Sonra bu parlak szlerine delil olarak u ayeti okudu: "Ve'rria Muhammedun illa resul. Ked halet min kablihi'r rusul / Muhammed ancak bir resuldr, Ondan nce de resuller gelip geti..ilh," (l-i-mran, 144) ardndan u ayeti okudu: "inneke riieyyt-tun ve

innehum m&yyitiun / Sen leceksin, onlar da lecekler." (Zmer,30) Sonra bu hususta birbirleriyle tartan herkese hitap etti. te bu lahi gtr. Bu, kuvvet olarak zhdnden, sahip olduu her eyi Allah ve resul iin sarfetmesinden kaynaklanyordu. Gs kafesini at, gizli srlarn gsterdi. lmini sergilemek suretiyle Allah katndaki yerini ve deerini gzler nne serdi. Faruk (r.a), onun aklamasn ikrar etti. nk fethin alametlerini gzleriyle grmt. Sddk (r.a) bundan nce de, anahtarlara ve memleketlerin divan na sahip olduundan beri, ona akt. O, efendimizin (s.a.v.) sevgilinin, en yce dostun huzuruna g etmesini bekliyordu. Efendimiz (s.a.v.) onu kendi ssyle bezemi ti. nk nuruna ve tynetine ortakt. Sonra zorlukta ve kolaylkta Onun yolunu izledi. nk Efendimiz (s.a.v.), onun kendisiyle beraber ve kendisinin izinde olmas ynnde dua etmiti. Ona uyumluluk delilini gstermiti. Kendisinin ve Sddk'm msabakasna iaret etmiti. Bu msabakada Nebi (s.a.v.) Sddk' gemiti, bu yzden ona denildi ki: "Orada dur; nk Rabbin kadim bir sesle sana salt ediyor." Derhal nsiyet kurdu, bedenin hissetmesi asndan duyguland. Srlar aa kavutu, bu yzn yceliinde nurlarn parldaylar grld. imdi biz Efendimizin (s.a.v.) cemal ve celal vezirlerinin nnde duruuna yeniden dnelim. Bahedilmi, hain ve ask suratl vezirine iaret etti ki: Senin dehetin byk dman kalabalklara helak ve ykm olarak grnd. Gk grlemelerinin rktc sesi, yldrmlarn gz alc ak ve yamur oklar arasnda. Bunun zerine ok saydaki askerlerine emretti, bir tarafa meylederek dedi ki: Benim gcm helak etmedi, aksine msamaha etti. Bunun zerine cemal tebessm etti ve dedi ki: Doru sylyor... Ya Resulallah! sen de doru sylyorsun. Arkadam hakk ifade etti, sen de hakk syledin. Biz, datmakszn kaynatrdk, lme ncelik vermeden hayat verdik. Arkadamn iddiasnda doru olduunu sana gstereceim. O gzel gz bebeine gz kamatrc bir mnezzehi gstereceim, onu ihtiva edip zmsemesini salayacam. Onlar aleme iki emin, iki dost, iki yaren olarak aleme gnderdi. Efendimiz (s.a.v.) ayn huzuruna dnd. "nerede"nin olmad yerde keyfiyetsiz kayboldu. Bu yzden Efendimizin (s.a.v.) sadece bizim aramzda teden beri grlebilen somut sureti ve malum hareketleri grld. Bu yzden dedik ki: Onun mahede ettiklerini yapraklara yazmamz gerekir. Atllar ve yoldalar alp diyarlara ulatrdlar. Kitaplarda, minberlerde. Mihraplarda ve btn ufuklarda okundu, "ma li haza'r resul ye'kulu't taame ve yemi fi'l esvak / Bu resule ne oluyor, yemek yiyor, arlarda dolayor." (Furkan, 7) Bu, g yetirilmez bir tkezlemeydi. Dayanlmaz bir lkt. Hare sevk edili esnasnda bunu syleyen kii cezasn grecektir: "za belate ennefse terak, ve kyle men rak, velteffetis sakt bis sak / Ne zaman ki can kprck kemiine dayanr. Tedavi edebilecek kimdir? denir. Bunun gerek bir ayrl olduunu anlar." (Kyame, 26-28) Bu tkezlemede pay olan herkes, Rabbine sevk edildii zaman karln grr. O halde siz siz olun, gayet ak ve berrak bir imanla inann. Aksi takdirde, andolsun ki, misak alr ve boaznza yaplr. Ebu Davud "Mrsel" hadisler kapsamnda bu konuyla ilgili olarak Serik'ten, yani bni Ebu Nemr'den, o da Ata b. Yesar'dan rivayet eder ki, Ne-cid blgesinden bir adam Resulullah'n (s.a.v.) yanna gelerek yle dedi: Ya Resulallah! kuraklk yayoruz. Helak olduk. Allah bize rahmetini ulatrmad. Allah'a dua et, bize yamur yadrsn. Bunun zerine Resulullah Efendimiz (s.a.v.) dua etti. Adam gitti. Bol yamur yam, o sene ihya olmulard. Sonra ertesi yl bir daha geldi ve dedi ki: Ya Resulal-lah! Bizim iin Allah'a dua ettin, nceki senemiz ihya oldu. Bu sene iin de dua et. Bunun zerine Resulullah (s.a.v.) yle dedi: "Kafirler gibi mi yamur isteyeyim? Hayr, memleketine geri dn."

Mmin Nefsine Bazen Zorluk Bazen Rahatlk Yaatr u lafzn ihtiva ettii srlara bak! Resulullah (s.a.v.) yamurun, Allah katndan belli bir

lye gre yadn ve bu talebin yamurun belli bir lyle yamas gereine uygun olmadn biliyordu. Bu yzden "Kafirler gibi mi yamur isteyeyim?" diyerek bu talebi reddetti. Byle bir talepte bulunan adam bundan alkoymaya ynelik dnde nice ilimler gizlidir. Rahat, konfor ve maddi geniliin devamlln kafirler topluluuyla irtibatlandrd ve mminin, nefsini zorluk ve sknt ile rahat ve konfor arasnda dolatrdn, bazen bolluu bazen de yokluu yaattn dile getirmi oldu. Ayrca mminin kalbinde korku ile mit birlikte olur. Ki azla yetirmeye ve zhde kosun. Kimin dnyada yiyecek ve iecei ve nimeti srekli ve bol olursa, kesin olarak bilsin ki bu nimet onun iin azap ve cehennemdir. Kt imkanlara sahip yoksul da bu muhtalna sevinsin. Elinden geldiince bundan dolay nefsini kretmeye tevik etsin. Zengin insann hayatn gaml, kederli gstersin. Bu ekilde zengin hayatn kederli grmesinden dolay ecir alacan sylesin. Maln tamamen yok olmasndan veya eksilmesinden Allah iin huzur hissetmesini telkin etsin. u tek sz gryor musun, nasl iki avucu birden dolduruyor?! ki zmreye de nasl t veriyor?! nk Hz. Resulullah (s.a.v.) btn szleri kapsayan, her eyi kesin olarak zmleyen hikmetli kitap verilmitir. Nefsin cevap vermekte duraksadn grnce ona u ayetleri delil olarak gsterdim: "Ve enzelna mine's semai maen bi kader / Biz gkten belli bir lyle bir su indirdik." (M'minun, 18) "ve ma nezzelehu illa bi kaderin ma'lumin / Onu ancak bilinen bir lyle indirdi." (Hicr,21) "velakin yenzilu bi kaderi ma yeau / Fakat diledii lde indirir." (ura,27) Ey dostum! Allah bakn dorultsun. u iaretlerin ierdii anlamlar zerinde dn. u ibarelerin ihtiva ettii bilgileri, srlar ve makamlar tefekkr et. Nefis, bu incileri diziimi, rtl bu srlar u perdelerin gerisinden sergileyiimi duyunca hsranda olduuna kesin olarak inand. Yce zatlarn temiz akl sahipleri olduklarn anlad. Snnet ve cemaatten ayrlmamak zere dinleyip itaat etme szn verdi. ncekilerin stnln ve ileride olularn kabul etti. Onlarn retici imamlar olduklarn itiraf etti. Ayrca kyametin yaklamakta olduuna, kyamet gn ile gnmz arasndaki zamann tkenmekte olduuna inand. nk bu mmeti ereflendiren ve mmetin fazilet kayna olan Peygamberin (s.a.v.) belirttii gibi, kyametin artlar ve alametleri ortaya kmtr: "Kyamet alametlerinden biri, bu mmetin sonraki kuaklarnn nceki kuaklar lanet-lemesidir." Bu memlekette bu artlardan ve alametlerden bir ounu grdk. Keke kendilerinden nceki kuaklara sverken sadece kendi dzeylerindekilerle yetin-selerdi de ok daha yce olan ahsiyetlere dil uzat-masalard. Allah'a yemin ederim ki ey dostum! Kardein, burada sa efendimize (a.s.), baz sahabelere ve hatta Celal ve Kerem sahibi yce Allah'a svld-n duydu. Bu tarikata mensup olarak bilinenlere gelince, tarikattan kmaya iyice yaklamlar, daha dorusu tarikattan kmlar. nk duyduuma gre onlardan bir grup, Hak ile beraber visal hakikatlerini gerekletirdiklerini ileri srerek Resulullah'm (s.a.v.) efaatine ihtiyalarnn olmadn sylemilerdir. Eer onlarn hallerini grseydin, hi phesiz oluu tamamlanmam, gz grdnden dolay fkelendiren bir manzarayla karlaacaktn. Aralarnda imam olarak ne km, yaratl gayesini bilmedii halde Hak ile tam keif iddiasnda bulunan biri yle dedi: "cennet bu ekilde yaratlmam." Gya bu sonuca, ulu orta kefi ve zayi olup giden zayf akl ile ulam. Senin dostun, birini dinledi. Mzik dinledii iin baz arkadalar onu aypladlar. O da onlara u cevab verdi: benim gibi birine byle sylenir mi? Cebrail'in ve meleklerin beni dinlemesi gzel olmaz." Hemen onun bu szlerine kar ktm. Sonunda tev-be etti, Allah'tan balanma diledi ve piman oldu. ite onlarn her zaman uyank kalpleri, Rablerine bakan parlak yzleri . Hayr, Allah'a yemin ederim ki "Ve vucutu. yevmeizim basrah, tezunnu ey yuf'ale biha fakrah / yzler vardr ki, o gn buruacaktr; kendilerinin, bel kemiklerini kran bir felakete uratlacan sezeceklerdir." (Kyame, 24-25)

veys el-Karani (r.a.)


Muttakiler ve Halleri Gizli Kimseler bahsi Dostuma -Allah onu korusun- anlataym: Benim habis nefsim ve kt srdam, bu seyyuvalerin, imamlarn ve nderlerin haberlerini duyunca, onlar karsnda kk kald iin veys'in (r.a) szlerini akla dinlemek istedi ve bana dedi ki: Onunla ilgili olarak sana ulaan baz eyleri benim iin yaz. Ben artk dilimden onun zikrini drmeyeceim, bundan sonra tartma sergisini dreceim. rnek verme ve karlkl konuma kapsn kapatacam. Dilediin cehd trlerini bir kenara atacam. nk ben artk uyumlu ve yardmc biriyim. Bu ekilde ksa yolu tutup, uzun yolu terk etmek istemesinden dolay Allah'a krettim. Onun doru yolu izlemek istediini anladm. Ona dedim ki: Evet, sana anlataym. Bana Ebu Muhammed b. Yahya anlatt. Ona Ebubekir b. Ebu Mansur anlatm. O Ebu'l Fadl b. Ahmed'den duymu. Ona Ebu Ahmed b. Abdullah babasndan aktararak anlatm. O Hamid sb Mahmud'dan duymu. O Seleme b. ebib'den duymu. Ona Ebu'l Ve-lid b. smail el-Harrani anlatm. Ona Muhammed b. brahim, Ubeyd'den aktarm. O, Muhammed b. Ye-zid'den, o Nevfel b. AbduUah'dan, o Dahhak'tan, o Muzahim'den, o da Ebu Hureyre'den (r.a) yle duymu: veys el-Karani Cennet Meliklerinden Biri Oldu Bir gn Resulullah (s.a.v.) ashabndan bir grup arasnda otururken yle buyurdu: "Yarn cennet ehlinden bir adam sizinle namaz klacaktr." Ebu Hureyre der ki: O adamn ben olmasn temenni ettim. Sabah erkenden geldim ve Resulullah'm (s.a.v.) arkasnda namaz kldm. Mes-cidde kalmaya devam ettim. Herkes dalp gitti, sadece ben ve o kaldk. Biz yle otururken siyah bir adam ka geldi. zerinde bir hrka vard ve hrka yamalyd. Adam geldi ve elini Hz. Resulullah'm (s.a.v.) elinin iine koydu. Sonra yle dedi: Ey Allah'n Nebisi! Benim iin Allah'a dua et. Resulullah (s.a.v.), ehit olmas iin dua etti. Ondan youn bir misk kokusu alyordum. Dedim ki: Ya Resulallah! Bu o adam mdr?... Evet, dedi, o falan oullarnn kle-sidir. Dedim ki: Ey Allah'n nebisi! Onu satn alp azat etsen olmaz m? Buyurdu ki: Allah onu cennet meliklerinden biri yapmak isterken ben bunu nasl yapabilirim, ey Ebu Hureyre! Hi phesiz cennet ehlinin melikleri ve efendileri vardr. Bu siyah adam cennet meliklerinden ve efendilerinden biri olacaktr. Ey Ebu Hureyre! Yce Allah muttaki (etkiya), velayet makamlar gizli (ahfiya) ve iyi (ebriya) olarak yaratt kimselerin salarnn balarnn dank, yzlerinin toz toprak iinde, sadece helal kazanla yetindikleri iin kar nlarnn a olmasn sever. Bunlar emirlerin yanna girmek iin izin istediklerinde bu grntlerinden dolay kendilerine izin verilmez. Zengin kadnlarla evlenmek istediklerinde bu kadnlar onlarla evlenmezler, ortalkta grnmedikleri zaman kimse onlar merak edip aramaz. Ortalkta grnseler de kimse onlar davet etmez. Bir yere kp gelseler, gelilerinden dolay sevinilmez. Hasta olsalar ziyaret edilmezler. lseler cenazelerine katlan olmaz. Oradakiler dediler ki: Ya Resulallah! Onlardan birini nasl grebiliriz. Buyurdu ki: Onlardan birisi veys el-Karani'dir. Dediler ki: veys el-Karani kimdir? Buyurdu ki: Gzleri ela ve beyaz krmzya alar. ki omzunun aras genitir. Orta boyludur. Gayet esmerdir. enesi gsne deer. Gzleri her zaman secde yerine bakar. Sa elini sol elinin zerine koyar. Kur'an okur ve nefsinin haline alar. Btn bedeninin kaplayamayan iki abas vardr. zerinde ynden bir izar bulunur. Yeryznde bilinmez, ama gkyznde bilinir. Allah'a yemin etse, mutlaka yemini yerine gelir. Haberiniz olsun, onun sa omzunun altnda beyaz ve parlak bir ben vardr. Bilesiniz ki kyamet gn, kullara: cennete girin, diye seslenirken, veys'e yle denir: Sen dur ve efaat et. Allah, Rebia ve Mudar kabileleri saysnca insan hakknda ettii efaati kabul eder. Ey mer! Ey Ali!... kiniz onunla karlatnz zaman sizin iin Allah'tan balama dilemesini isteyin. Allah da sizi

balar. Ravi der ki: mer ve Ali, yirmi sene boyunca onu aradlar, ama rastlayamadlar. Vefat edecei sene mer (r.a) Ebu Kubeys dana kt ve en yksek sesiyle yle seslendi: Ey Yemenli haclar! Murad kabilesinden veys adl biri var mdr? Uzun sakall yal bir adam ayaa kalkt ve yle dedi: Biz veys kimdir bilmiyoruz? Ancak benim, veys adnda bir yeenim var. O nemli biri deil, durumu da zayftr. Basit bir adamdr. Bu yzden senin huzuruna kartmadk. u anda bizim develerimize bakyor. Bizim nde gelenlerimiz arasnda hakir grlr. mer, onu kast etmiyormu gibi grmezlikten geldi. yle dedi: Senin bu yeenin nerede benim aradm kii nerede! Adam, evet, doru sylyorsun, dedi. Sonra mer: Nerede kalyor? dedi. Arafat'ta misvak aalarnn orada, dedi. mer ve Ali derhal merkeplerine binerek Arafat'a gittiler. Baktlar ki, bir aacn dibinde namaz klyor. Develeri de etrafnda otluyor-lar. Merkeplerini bir yere balayarak onun yanna gittiler. Esselamu aleyke ve rahmetullahi ve bereka-tuh, dediler. veys namazn ksa tuttu . bitirdikten sonra: ve aleykuma'sselam ve rahmetullahi vebereka-tuh, dedi. Kimsin? dediler. Deve oban, kabilenin cretlisi, dedi. Dediler ki: Senin ne gttn, cretli olup olmadn sormuyoruz. smin ne?. Dedi ki: Abdullah. Dediler ki: Biliyoruz ki: gklerde ve yerde bulunan herkes Allah'n kuludur. Annenin sana verdii isim nedir? dedi ki: Benden ne istiyorsunuz? Dediler ki: Hz. Muhammed (s.a.v.) bize veys elKara-ni'yi vasfetti. Senin gzlerinin onun vasfettii gibi ela ve beyaznn da krmzya alan olduunu grdk. Bize, senin sa omzunun altnda beyaz parlak bir ben olduunu da haber verdi. Omzunu bize gster. Eer byle bir ben varsa o sensin. veys omzunu at. Orada ben olduunu grdler. Hemen onu pmeye baladlar. Sonra dediler ki: Senin veys el-Kara-ni olduuna ahitlik ederiz. Bizim iin Allah'tan balanma dile, bizi balasn. Dedi ki: ne kendim iin ne de Adem oullarndan hi kimse iin zel olarak balanma dilemem. Ancak denizde ve karada bulunan tm mmin erkek ve mmin kadnlar, tm mslman erkek ve mslman kadnlar iin balanma dilerim. Allah benim durumumu size gsterdi ve beni size tantt. Peki siz kimsiniz? Ali (k.v.) dedi ki: Bu, mminlerin emiri mer'dir. Bense Ali b. Ebu-talib'im. veys derhal ayaa kalkt ve yle dedi: Es-selamu aleyke ye emirel mminin ve rahmetullahi ve berekatuh ve senin de zerine olsun Ebutalib'in olu! Allah bu mmetten dolay size hayrla dllendirsin. Dediler ki: Ve seni de Allah senden dolay hayrla dllendirsin. mer dedi ki: Yerinde bekle, Allah sana rahmet etsin. Mekke'ye gideyim de sana ba olarak yiyecek, fazla olan giyeceklerimi getireyim. Burada bulualm. Dedi ki: Ey mminlerin emiri! Seninle buluamam. Bu gnden sonra beni tanyacan da sanmyorum. Yiyecei, giyecei ne yapaym. zerimde bir izar ve ynden bir hrka olduunu grmyor musun? Sence bunlar ne zaman eskitebilirim? Ayamdaki nalmlarmn dikilerinin salam olduunu grmyor musun? Sence onlar ne zamana kadar eskitirim? Develeri gtmeme karlk drt dirhem aldm. Sence onlar ne zaman yiyebilirim? Ey mminlerin emiri! Benimle senin nnde dar bir geit vardr. Oradan ancak zayf, elimsiz ve hafif kimseler geebilir. Allah sana rahmet etsin. mer onun bu szlerini dinleyince krbacn yere vurdu. Sonra yksek bir sesle yle dedi: Keke mer'in anas, mer'i dourmasayd. Keke mer'in anas ksr olsayd da ona gebe kalmasayd. Bu szleri ve ieriklerini kim tuta! Sonra veys yksek bir sesle yle dedi: Ey Mminlerin emiri! Sen bunlar burada tut. Ben de burada tutaym. Derken mer geri dnd. veys de develerini srp gitti. Kabileye develerini teslim etti. obanlktan ayrld. Allah'a kavuuncaya kadar ibadetle megul oldu. Muire yle der: veys el-Karani btn giysilerini sadaka olarak verirdi de kendisi plak kald iin Cuma namazna gitmek iin zerine giyecei elbise bulamazd." Bunu destekleyen bir dier rivayet de Ibni Dinar'dan rivayet ettiimiz u hadistir: Resu-lullah (s.a.v.) yle buyurmutur: "mmetimden yle kimseler vardr ki zerlerine giyecek elbiseleri olmad iin mescide veya namaz kld namazgahna gelemez. man da insanlardan istemesine engel oluturur. veys el-Karani onlardan biridir."

Abdullah b. Seleme yle der: Azerbaycan'da sefere kmtk. veys de bizimle beraberdi. Seferden dnerken veys hastaland. Onu tadk. ok gemeden ld. Bunun zerine konakladk. Baktk ki taze alm bir mezar, stlm su, kefen ve kafur orackta hazr bulunuyor. Hemen ykadk, kefenledik, namazn klp defnettik. Giderken birbirimize yle dedik: dnp baksak da mezar yerini rensek. Dndk, baktk ki ortada ne kabir var ne de bir iz. Bedenlerin Nefsi olduu gibi Ruhlarn da Nefsi Vardr Herem b. Hayan anlatyor: Kufe'ye gittim. Tek gayem veys'i bulmakt. nme gelene onu soruyordum. Sonunda Frat nehrinin kenarnda onu buldum. Abdest alyordu, elbiselerini ykyordu. Onu daha nce duyduum vasflarndan tandm. Esmer tenli, salar ksa kesilmi. Sakallar gr ve heybetli biriydi. Selam verdim, onunla musafaha etmek iin elimi uzattm. Benimle musafana etmekten kand. Durumunun deheti karsnda ibretten donakaldm. Dedim ki: Esselamu aleyke ya veys! Naslsn ey kardeim? Dedi ki: Sana Allah esenlik versin ey Herem b. Hayan. Beni sana kim gsterdi? Allah, dedim. Dedi ki: Rabbimiz olan Allah mnezzehtir. Rabbimizin vadi mutlaka yerine gelir. Dedim ki: Allah sana rahmet etsin. Adm ve babamn adn nereden bildin? Allah'a yemin ederim ki ben seni bu gne kadar hi grmedim, sen de beni grmedin? Dedi ki: Nefsim senin nefsinle konuunca ruhum senin ruhunu tand. nk bedenlerin nefisleri olduu gibi ruhlarn da nefisleri vardr. Diyarlar uzak da olsa, menzilleri ayr da olsa, mminler Allah'n ruhuyla birbirlerini tanrlar. Dedim ki: Bana Resulullah'tan (s.a.v.) hadis rivayet et, senden onlar ezberleyeyim. Dedi ki: Ben Resulullah' (s.a.v.) hi grmedim. Onunla beraberliim olmad. Onu gren baz adamlar grdm. Onun hadislerinden bazlar size ulat gibi bana da ulat. Ben zerime bu kapy amak istemiyorum. Kad ya da mft olmak istemiyorum. Ben nefsimle urayorum. Dedim ki: Bana Kur'an'dan ayetler oku. Senden dinlemek istiyorum. Bana dua et ve tavsiyede bulun. Bunun zerine elimden tuttu, F rat kenarnda yrdk. Sonra yle dedi: En gerek sz, en doru sz ve en gzel kelam Rabbimindir. Rabbim buyuruyor ki: Euzu billahi mineeytanirrecim. "inne yevme'lfasli mikatehum ecmain / phesiz hkm gn, hepsinin bir arada buluaca gndr." (Du-han, 40) Sonra yle bir hkrd ki bayldn sandm. Ardndan "Yevme la yuni mevlen anmevlen ey'eu ve la hum yunsarun, illa mer rahmellah innehu huvel aziyzur rahym / O gn, dostun dosta hibir faydas olmaz, kendilerine yardm da edilmez. Ancak Allah'n merhamet ettii kimseler byle deildir, phesiz O, azizdir, merhametlidir." (Duhan, 4142) Sonra bana bakt ve yle dedi: Ey Herem b. Hayan! Baban ld. Sen de lmek zeresin. Ebu Hibban Halilurrahman ld ey bni Hayan! Musa Neciyurrahman ld ey bni Hayan! Muhammed ld. lenler ya Cennete ya da Cehenneme giderler. Adem ld, Havva ld ey bni Hayan! Resulullah'n (s.a.v.) olu brahim ld. Ey bni Hayan! Mslmanlarn halifesi Ebubekir ld. Kardeim, dostum ve safim mer ld. Ah mer! Bu konuma mer'in halifeliinin sonlarnda oldu. Dedim ki: Allah sana rahmet etsin, mer lmedi ki! Evet, Rabbim bana onun lm haberini verdi. Ben ne sylediimi biliyorum. Ben ve sen yarn lmde buluacaz. Sonra sessizce dualar etti. Ardndan yle dedi: Bu, sana vasiyetimdir ey bni Hayan! Allah'n kitabndan ayrlma. Salih mminlere ve sa-lih mslmanlara lm haberini ver. Sana, kendi nefsimin ve senin nefsinin lm haberini verdim. lm ska zikret. Eer kalbinin bir gz ap kapama an kadar bile lm unutmamasn salayabilir-sen bunu yap. Dndn zaman kavmini uyar. Nefsinle mcadele et. Cemaatten ayr lma, yoksa bilmeden dininden ayrlrsn. O zaman lnce kyamet gn cehenneme girersin. Sonra yle dedi: Allah'm! Bu, beni senin iin sevdiini ve senin iin beni ziyaret

ettiini sylyor. Cennette, selam yurdunda beni ziyaret etmesini sala. Onu dnya nimetlerinin azna raz olan biri kl. Dnyadan ona verdiini herhangi bir nimetin kolay elde edilir ve afiyet verici olmasn sala. Onu, senin verdiin nimetlere kredenlerden biri kil. Seni Allah'a emanet ediyorum ey Herem b. Hayan. Selam zerine olsun. Bu gnden sonra benden bir ey taleb ettiini grmeyeceim. Benden isteme. Beni an, ben de seni anaym. Benim iin dua et, inallah. Buradan git ki ben de buradan gideyim. Ben onunla bir saat kadar yrmek istedim, fakat o bunu istemedi ve alayarak benden ayrld, ben de aladm. Sonra bir yola girdi. O gnden sonra ka kere onu arady-sam, onun hakknda en ufak bir bilgiye sahip olan tek kiiye rastlamadm. Bu hikayeyi bize Ahmed e-ahid, Muhammed b. Abdullah'tan, o Said b. Abdullah'tan, o Ebu'l Fadl'dan, o Ahmed b. Abdullah'tan, o Muhammed b. Cafer'den, o Muhammed b. Abbas b. Eyyub'dan, o Yahya b. Muhammed b. Seken'den, o Yahya b. Kesir'den, o Heysem b. Crmuz'dan, o Hamran'dan, o Selman et-Teymi'den, o E lem elcli'den, o Dahhak el-Crmi'den, o da Herem b. Hayyan'dan rivayet etti. Ey Nefis! te bu, Allah iin ve Allah uruna sevdiin veys'e dair bir rivayetti. Eer sz gereinden fazla uzatm olmasaydk, ona ve onun gibi tabiin nderlerine dair haberleri kafi miktarda aktarrdk. Fakat sen bu kadarna kanaat getirdin. O halde Allah'a itaat etmekten, Resulne tabi olmaktan ayrlma. Bylece yepyeni bir slamla teslim oldun. Allah nefsin bu teslimiyetini sabit klsn. Allah'n Nebisinin (s.a.v.) mslman kadnlardan ald szlerin aynsn ben de nefisten aldm. Onu bu szlerin tmyle bal kldm. Nefis bunlarn deerini biliyor. Sznde durduu zaman hangi dl alacan, sznde durmamas durumunda hangi cezaya urayacan da biliyor. te bu ey velim! -Allah varln hayr zere daim etsin- Mekke-i Mkerreme'de -Allah onu korusun-benimle nefsim arasnda geen bir olaydr. imdi tekrar dostum, safim ve Allah iin kardeim Ebu Muhammed'e dnyorum. Allah bizi ve onu muvaffak klsn. Diyorum ki: mdi... Ey kardeim! nsanlarn byk bir ksm, insanlarn ktlklerinden, gnahlarndan ve sorumluluklarndan dolay Allah'tan korkarlar ve onlarn gnahlarndan emin olurlar. Bu, akll bir insann yapaca i deildir. Yce Allah bir ayette yle buyurmutur: "Katilullezine yelvunekum mine'l kuffari / Size en yakn olan kafirlerle savan." (Tevbe,123) Sana en yakn olan ve en ok sana saldran dman, senin bedeninin kalb iindeki nefsindir. Akll bir insan iin nefisle mcadele etmek yeterli bir uratr. Senin iinde bulunduun u zaman ktlk, er zamandr. Bu zamanda helal lokma o kadar az, haram lokma da o kadar ok ki! Kpek azgnl insanlarn kalbindedir. Bu yzden karnlar doymaz, nefisler ikna olmaz, gzlerden ya akmaz. Dolaysyla dualar da duyulmaz. nk helal azalmtr. Eer mrid yzszlk etmeseydi, sadece zorunluluk halinde yiyecek alsayd, o zaman ok az bir ey ona yeterdi. Mjdeler olsun sana, ey dostum! Allah senden raz olsun. Bu yiyecekler hususunda kardelerimi Marib kapsndan Mekke-i Merrefe'nin kapsna kadar imtihan ettim. O sre iinde karnma senin yiyeceinden daha halis bir lokma girmedi. Senin verdiin yiyecei yerken yle bir haz alrdm ki bu hazz vasfedebilmek mmkn deildir. Bunun sebebi; nefislerin iyilii ve yiyecei verdii zaman kalbinin ona bal kalmamasyd. Ancak senin ve bni Murabit'in zamann ve vaktini bildikleri bir olay hari. Bu, bu konuda iitecein en garip hadisedir. Ki bu aslnda benzeri olaylarda dayanlan bir kuraldr. Berire'ye infak edilen, ama Hz. Resulullah'a (s.a.v.) haram olan et meselesi. Bu etin bir miktar Resulullah (s.a.v.) hediye edilince srf helal olarak ondan yemitir. Nitekim yle buyurmutur: "Bu et Berire'ye verilmi bir sadakadr. Bize ise hediye edilmitir." Dikkat et ey dostum!

Zihnini bu mesele zerinde younlatr. nk bu, ok ince, ok latif bir meseledir. Bununla sana bir armaan vermek istedim. Ki en gzel armaanlardan biridir. nk eriatn Allah katndan kulun iinde yerletirdii saysz ilimlere dair nice srlar sana verilir.

eyh-i Ekber'(r.a.)in Karlat Tasavvuf Byklerinden Bazlarnn Hal Tercmeleri


Bir ok eyh, ihvan ve kadnla karlatk. Eer nceki kuaklarn halleri yazld gibi bunlarn hallerini tedvin etsem, amellerde, kararllkta, iarette ve niyetin sahihliinde hali hal ve ayni ayn olarak grrdn.. Ey dostum! Gel, ayrlk zerine yas tutalm Bizi brakp giden kardelerimizin Ardndan iyiliklerini anlatalm Karlatklarmdan bazlarnn hallerini sana anlatacam... 1- Ebu Cafer Ahmed el-Ureybi (r.a.) Onlardan biri, Allah yolunda (tarikinde) ilk karlatm kii olan Ebu Cafer Ahmed elUreybi'dir (r.a). Bu mbarek tarikati ilk tanmaya baladm gnlerde biliye'de bize ulat. Onun yanma ilk koan bendim. Yanma girdim. Zikirle hret bulmu bir ahsla karlatm. Adn syledim. Ondan ne istediimi anlad ve bana yle dedi: Allah'n yoluna girmeye mi azmettin? Ona dedim ki: Kul azmeder, ama onu sabitletiren Allah'tr. Bana dedi ki: Kapy kapat, sebepleri koparp at. ok bahedenle otur. Allah seninle perdesiz konuur. Bu tavsiyeleri esas alarak amel ettim. Nihayet nm ald. Okuma yazma bilmeyen bir bedeviydi. Hesaptan anlamazd. Tevhid ilminden bahsettii zaman sadece dinlerdin. Himmetiyle zihinleri kontrol altna alr, szleriyle varl tuz buz ederdi. Onu her zaman abdestli, kbleye ynelmi olarak zikreder halde bulurdun. Zamannn ounu orulu geirirdi. Frenkler onu esir aldlar. Bunu daha nce bildirmi ve gafillere, yarn herkes esir alnacak demitir. Nitekim sabah erkenden dman saldrsna uradlar. Hepsi esir dt. Frenkler ona sayg gsterdiler. Onun iin gzel bir ev hazrladlar. Orada hizmetlerine devam etti. Sonra yannda esir bulunduu kafirle be yz dinar vermesi durumunda serbest kalaca hususunda anlat. Bizim yanmza geldi. Ona denildi ki: Senin iin bu paray iki veya kiiden toplayalm. Dedi ki: Hayr, bir ok kiiden istiyorum. Eer imkanm olsayd, her insandan bir zerre alabilseydim, mutlaka yapardm. nk yce Allah bana bildirdi ki: Terazide amelleri tartlan her insanda hayr olarak bir ey varsa bu onu ateten kurtarr. Bylece o, hayrn btn Muhamrned (s.a.v.) mmetine ulamas iin bu olay bir frsat bildi. Onunla ilgili bir hikaye de udur: biliye'de yanmzda bulunduu bir srada ona denildi ki: Kas-ru Kettame halk yamura muhtatr. Onlarn yanna git, onlar iin yamur duasna k. Belki Allah onlara yamur yadrr. Derhal yola kt. Hizmetisi Muhammed de beraberinde yola kt. Bizimle sz konusu kabile arasnda deniz vard. Sekiz gnlk yol vard. Baz arkadalar ona dediler ki: Burada onlar iin Allah'a dua et. Dedi ki: Onlarn

yanna gitmem emredildi. Bylece yanmzdan ayrld. Kasru Ketta-me'ye varp ieri girmek zereyken, girmesine engel oldular. O da orada onlarn zerine yamur yamas iin dua etti. Fakat onlar bunu bilmiyorlard. Allah orackta zerlerine yamur yadrd. Oradan dnd, ehre girmedi. Sonra yanmza vard. Onunla beraber giden hizmetisi Muhammed bize dedi ki: Allah zerlerine yamur yadrnca, samza, solumuza, nmze ve arkamza yamur dt halde stmze tek damlas dmedi. eyh'e dedim ki: Allah'n rahmetinin sana isabet etmemesi bana ar geldi. Bunun zerine haykrd ve: Ey Muhammed! Kurtuldun. Ah ! keke orada bunu hatrlasaydm! Bir gn yanma, oluyla birlikte bir adam geldi. Ben de yannda oturuyordum. Adam selam verdi. Oluna da: ona selam ver, dedi. eyhin gzleri artk grmyordu. Adam eyhe dedi ki: Ey efendim! u olum, Kur'an tayclarndandr, Kur'an hfzediyor. eyh'in rengi deiti. Feryat etti. Bir hale girdii belli oluyordu. Dedi ki: Kadim (ncesiz) olan muhdesi (sonradan olan) tar. Kur'an senin olunu ve bizi tar. Senin olunu ve bizi hfzeder (korur). Bu, onun (r.a) her zaman huzurda olduunun bir gstergesiydi. Allah'n dini hususunda son derece glyd. Hibir knayann knamasndan korkmazd. Onun yanna girdiimde yle derdi: Hayrl evlat, ho geldin. Btn oullarm bana kar mnafklk ettiler, onlara verdiim nimetleri inkar ettiler. Sen hari. Sen ikrar ettin ve iyiliklerimi itiraf ettin. Allah sana bunu unutturmasn. Ona, balangta Allah ile nasl bir mnasebetinin vuku bulduunu sordum. Dedi ki: Ailemin yllk yiyecei sekiz uval incirdir (bir uval yz ritildir). Halvette Allah ile oturunca Karm bana bard ve svd. Dedi ki: Kalk ve al. ocuklarnn yllk maietini temin et. Zihnim dald. Dedim ki: Ya rabbi! Bu, benimle senin aranda bir engeldir. Hibir zaman da peimi brakmyor. Eer seninle oturmam istiyorsan, beni bu skntdan kurtar. Eer beni istemiyorsan, bana bildir. Hak bana gizlice yle seslendi: Ey Ahmed! Otur bizimle, yerinden ayrlma. Gn bitmeden sana iki buuk senelik yiyecein olan yirmi uval incir gelecek. Daha bir saat gememiti ki bir adam seslendi. Omzunda hediye olarak gnderilen bir uval incir vard . Bana dedi ki: Bu sana hediye olarak gnderilen yirmi uval incirden bir u-val'dir. Gne batmadan toplam yirmi uval incir getirildi bana. Karm ve ocuklarm sevindiler. Karm bana teekkr etti ve benden memnun oldu. eyh (r.a) ok tefekkr ederdi. Hallerinin genelinde Hak ile beraber olurdu. Son kez grdm ziyaretlerimden birinde yanna gittim. Yanmda bir to-pululuk vard. Onu oturmu halde grdk. Selam verdik. Toplulukta bulunanlardan biri ona bir soru sormak istedi. Birden ban kaldrd ve yle dedi: Soruyu aln. Ey Ebubekir onu sana havale ettim, diye beni iaret etti. Her zaman Ebu Abbas el-Ureyb'in u szlerine armmdr: Olmayan yok oluncaya ve her zaman olan baki oluncaya kadar... Biz biliyoruz ki olmayan zaten fanidir ve her zaman olan da Bakidir. Burada ne demek isteniyor? Cevap verin dedi. Cemaatte ona cevap verecek kimse kmad. Bunun zerine cevab bana syledi. Cema-attekilerden sadece benim nefsim, sorunun amac n bana fark ettirdi. Ama konumadm. nk konuma hususunda nefsimi ok sk bir bask altnda tutuyordum. eyh benim bu durumumu anlad ve bir daha cevap vermemi istemedi. Alemin Dekleri ve Kazklar Mminlerdir eyh (r.a) uyumak iin elbiselerini karmazd. Mzik dinlerken etkilenip titremezdi. Kur'an dinlerken haykrr ve organlar adeta i grmez hale gelirdi. Dostum, safim Abu Abdullah Muhammed el-Hay-yat'n (Ussad olarak bilinir) ve kardei Ebu'l Abbas Ahmed elHariri'nin evinde onunla beraber sabah namazn kldm. mam namazda "Amme suresi"ni okudu, "dem neca'li'l arde mihaden ve'l cibale evtaden / Biz yeri bir dek ve dalar da kazklar yapmadk m" (Nebe, 6-7) ayetini okuyunca imam'n okuyuuyla ilgim kalmad,

onun sesini duymaz oldum. Szn ettiimiz eyhimiz Ebu Cafer'i grdm. yle diyordu: Alemin dei ve (sarslmasna engel olan dalar) kazklar mminlerdir. Mminlerin dei ve (sarslmalarn engelleyen) kazklar ariflerdir. Ariflerin dekleri ve (sarslmalarn engelleyen) kazklar Nebilerdir. Nebilerin dekleri ve (sarslmalarn engelleyen) kazklar Resullerdir. Bu arada yce Allah'n anlatmasn diledii baka hakikatler de anlatt. Bu srada yeniden imam duymaya baladm "konuan doruyu syler. te o, kesin olarak gelecek gndr." ayetini okuyordu. Namaz tamamladmzda bu ayetle ilgili olarak benim mahede ettiklerim bilgiler ona karlp gsterilmitir. Bir adam bir adam onu boazlamak zere yere uzatt. Adamn elinde bak, eyh de boynunu uzatm duruyor. Arkadalar onu adamn elinden almak istediler. eyh: Brakn, kendisine emredileni yapsn. Adam ba grtlana srtyor, Allah eline engel oluyor ve bak yere dyordu. Derhal adam eyh'in nnde diz kp tevbe etti. Eer sz fazla uzatm olmasaydk, onunla ve bakalaryla ilgili anlatmadmz ok eyi zikreder, iaretlerine deinir, bizimle onun arasnda baz durumlarla ilgili olarak cereyan eden ilhi meselelere iaret ederdik. Onun hakknda sylediimiz beyitler var, ama imdi zikretmiyoruz onlar. 2- Ebu Yakub Yusuf b. Yahlaf el-Kumi (r.a.) Karlatm zatlardan biri eyhimiz, imammz Ebu Yakub Yusuf b. Yahlaf el-Kumi el-Abesi'dir (r.a). Ebu Medyen'le (r.a) arkadalk etmitir. Bu memlekette bir ok nde gelen zatla karlat. Bir mddet Msr'da kald. skenderiye ehrinde evlendi. Ebu Ta-hir es-Selefi onunla dnrlk kurmak istedi. Ona Fas valiliini verdi, ama o bunu kabul etmedi. Tarikatta salam bir yeri vardr. Bu tarikatin Marib di-yarndaki lisan ve ihya edicisi olan Ebu Meyden (r.a) onun hakknda yle derdi: " Ebu Yakub, geminin suya att gl demir gibidir." Evrad oktu. Sadakay gizli verirdi. Fakire ikram eder, zengini nemsemezdi. Fakirin ihtiyacn bizzat karlamaya koard. Onun emrine girdim bir sre. Beni eitti ve terbiye etti. Ne gzel eitici ve ne gzel mrebbiydi! Arkadamz Bedr el-Habei onu grd ve bir gece yannda kald. Onun yle dediini duydu: "eyh isterse bir lahzada mridin elinden tutup onu esfel-i safilinden alay- illiyine karabilir." Himmeti bykt. Genellikle melamice bir hal zere olurdu. Onun ban ne ememi olarak ok az grebilirdin. Bir fakir grd zaman yz parlard. Fakiri kendine yaklatrp dizine oturttuunu grrdn. Kendisi arkadalarna hizmet ederdi. Onu ryada grdm. Gs yarlmt. inde gne gibi parlayan bir lamba vard. yle diyordu: Ey Muhammedi Gel. Ona iki byk beyaz tulum verdim. lerine st doldurdu. Sonra, i, dedi. Ben de itim. Uradm bereketin byk ksm onun ve Ebu Muhammed el-Mervezi'nin sayesindedir. nallah el-Mervezi'den bahsedeceiz. Onu grdm ilk saatte bana bir soru yneltti. Btn bedeniyle bana yneldi ve yle dedi: Namaz klan insann nnden geen kii nasl bir gnah iliyor ki bu gnah ileyeceine krk yl beklemeyi yeler? Buna -onu ikna edecek kadar- cevap verdim. Bu cevaba sevindi. Ben onun ve dier eyhlerimizin karsnda oturduum zaman iddetle esen bir rzgar karsndaki yaprak gibi titrerdim. Konuma tarzm deiir, bedenimin organlar uyuurdu. O bu halimi grr, beni yattrmak ve rahatlatmak isterdi. Ancak bu onun heybetini ve celeletini arttrmaktan baka bir sonu vermezdi. Allah raz olsun, beni severdi, ama bunu bana belli etmez, bakalarna yaklard. Beni kovar, bakasnn szlerini tasdik ederdi. Meclislerde, oturumlarda beni azarlar, ayplard. Hatta benimle beraber olan arkadalarm bunun, benim himmetimin azlndan kaynaklandn sanrlard. nk onlar benimle beraber onun gzlerinin nnde ve hizmeti alt ndaydlar. Fakat bu toplulukta benden baka ykselen -Allah'a hamdolsun- kimse kmad. eyh (ra.) bunu sylerdi.

eyh-i Ekber ve Tasavvuf Onda (r.a) grdm bir dier husus. Henz Ri-sale-i Kueyri'yi okumam, baka eserleri mtala etmemitim. Bu yzden tasavvuf kavramnn hangi anlamda kullanldn bilmiyordum. Bir gn atna bindi. Bana ve arkadalarndan bir dierine Minteyar dana kmamz emretti. Bu biliye ehrinden bir fersah uzakta yksek bir dad. ehrin kaplar aldnda ben ve arkadam yola ktk. Arkadamn elinde Risale-i Kueyri vard. Kueyri nedir? Risale ne demektir? Bilmiyordum. Daa ktk. Baktk bizden nce o daa km. Hizmetisi atn tutuyor. Bu dan zirvesinde bulunan bir mescide girdik. Namaz kldk. Arkasn kbleye dnd. Bana risaleyi verdi ve: Oku, dedi. Bir kelimeyi dier bir kelimeye ekleyecek gcm yoktu. Onun heybetinden kitap elimden d yordu. Arkadama, Oku, dedi. Arkadam, kitab alp okudu. eyh okunanlar aklar mahiyette konutu. Byle devam ettik. Sonra ikindi namazn kldk. eyh, ehre inelim, dedi. Atna bindi. zengisinden tuttum. Yol boyunca bana eyh Ebu Medyen'in (r.a) faziletlerini ve kerametlerini anlatt. Ben eyhin szlerinde yok olmutum, kendimin farknda deildim. ou zaman bam kaldrp ona bakyordum. Bana baktn ve tebessm ettiini gryordum. Atn mahmuzluyor, hzl gidiyordu, ben de onunla birlikte hzlanyordum. Sonra durdu ve bana: Bak, arkanda ne braktn? dedi. baktm, yrdm yol elbisenin eteine kadar ykselen dikenlerle doludur. Bunun yannda yere serili vaziyette dikenler de var. Sonra dedi ki: Ayaklarna bak. Ayaklarma baktm. Ayaklarmda diken izini grmedim. Elbisene bak, dedi. Baktm, onda da diken izi yok. Dedi ki: Bu, Ebu Medyen'i (r.a) anmamzn bereketidir. Olum, yoldan (tarikattan) ayrlma, kurtulursun. Atn mahmuzlad, benden uzaklat. Ondan bir ok mesele rendim. Bakasnda grmediim eyler grdm onun yannda. Bir mride cehd grevini verdii zaman, kendisi de onunla birlikte amel ederdi. Bazen iki mride cehd grevini verir, her birinin amelini kendisi de yapard. Bununla beraber zayflk, yorgunluk gremezdin. kindiden sonra onunla oturdum. kmak istediim iin huzursuz olduumu grd. Bana: Neyin var? dedi. Dedim ki: Drt ihtiyacm var, onlar karlamam gerekiyor. Onlar karlamam iin alabileceim birka gnm var. htiyalarm karlayacak kiileri de gremiyorum. Glmsedi ve yle dedi: Eer beni brakp gitsen, ihtiyalarndan hibiri yerine gelmez. Yanmda otur, sana Ebu Medyen'in hallerini anlataym. Ben senin ihtiyalarnn karlanmasn garanti ediyorum. Yanma oturdum. Akam vakti gelince, bana yle dedi: imdi evine git. Sen daha akam namazn klmadan ihtiyacn giderilmi olacaktr. ktmda gne batmt. Evime vardm. Mezzin akam ezann okuyordu. Allah(a yemin ederim, daha ben namaza balama tekbirini getirmemitim ki ihtiyalarm giderildi. Ona ynelik sevgimin samimi oluunun bir gstergesi de udur: Akam evimde aklma gelen bir meseleden dolay onu temenni ederdim, onu karmda grrdm. Ben de meseleyi ona sorar, cevabm alrdm. Sonra dner giderdi. Ben de sabahleyin ona bunu haber verirdim. Gndz vakti canm onu grmek istese, ayns gerekleirdi. Menkbeleri, kerametleri ve iaretleri saylmayacak kadar oktur. Bu risalede onlar zikretme gereini duymadk. O Sela'da bulunurken ben Marake'e gitmek zere ondan ayrldm srada onun hakknda u iiri yazmtm: Varlkta en erefli kimdir? denilse Efendimiz Yusuf b. Yahlaftr, derim Ycelerin efendisi, anlamlarn kalbi Kalbi en ince, en latif kii Varlklarda eli en ak, en cmert

En byk efkat sahibi ve merhametli Nzulde cokusu en yce Satveti en iddetli, en sert Himmeti ve hali en byk Yceyi en ok mahede eden, En fazla keifte bulunan limde kulalar en geni Batni bilgileri en iyi aklayan ve en iyi bilen Soyu ve sfatlar en mkemmel Makam en yce ve en erefli Ycelere en fazla ykselen Amac en yksek ve en ok vakf olan Kalplerdeki anlam en latif En ok hikmete erien v En fazla hikmetle vasfolunan Onun yceliinde ay tutulur Ama efendimin ay' asla tutulmaz. Bu kaside daha da uzundur. "nzalu'l guyub ala meratibi'l kulub" adl eserimde bu kasidenin tamamna yer verdim. Sz konusu olan eser, zellikle bu tarikatta bize ait olan nazm ve nesirlere ilikindir. Bizim bu eyhimiz bana visal meselesini anlatt. "Ben Adem oullarnn efendisiyim. Adem ondan aa olup benim sancam altndadr." "Tedbir hayatn yarsdr." "Allah bir kulunu severse onu snama amal belalara uratr." "Kur'an'n kalbi "Yasin" Memleketimizde bu meselede onu geen bir bakas yoktur. Bunun gibi, u anda hatrlayamadm baka meselelerde de herkesten ndedir. Allah ondan raz olsun ve onu raz klsn. 3- Salih el-Adevi (r.a.) Onlardan biri de -Allah raz olsun- Salih el-Ade-vi'dir (r.a). Allah' bilirdi. Her halinde Allah'a vakft, O'nunla beraberdi. Gnn her vaktinde ve gecenin banda ve sonunda Allah'n kitabn okurdu. Hibir yeri hibir zaman mesken tutmad. Cennete hesapsz girecek olan yetmi bin kiinin makamnda amel ederdi. Kendisiyle birlikte oturanlarla konumazd. Vakitler girdiinde, rnein kuluk vakti namazna kalkard. lk rekatta ylece kyamda beklerdi. Sonunda ona "gne zeval vaktine girdi." denilirdi, ok souk bir gnde namaz kld zaman zerinde sadece gmlek ve alvar brakrd. Buna ramen hamamdaym gibi zerinden terler akard. Namaz klarken bir homurdanr, mrldanrd ve kimse szlerini anlamazd. Yarn iin hibir ey saklamazd. Ne kendisi ne de bakas iin ihtiya duyulan bir mal kabul etmezdi. Geceleri Ebu Amir el-Makarri mescidine snrd. Senelerce onunla arkadalk ettiim halde, o kadar ok az konuurdu ki neredeyse btn

sylediklerini burada tekrarlayabilirim. Baz seneler kurban bayram yaklatnda ehirde bir anda kaybolurdu. ehrin nde gelenlerinden biri, onun hac mevsiminde Arafatta grldn haber verdi. Onu bizzat grenlerden biri ona sylemi. Bize balyd. Ondan yararlanma dncesini tardk. Benimle ilgili baz eyleri haber verdi. Sonra bunlarn tmn bizzat grdm. Sylediklerinin tmn grdm, bir tek szn yanl ktna rastlamadm. Ebu Ali e-ekaz ona hizmet ediyordu. biliye'de krk sene boyunca bu halde kald. Sonra ld. Onu geceleyin ykadk. Omuzlarmza alp kabrine gtrdk. Orada brakp oradan ayrldk. nsanlar namazn klp defnettiler. Ondan sonra onun halinde birini daha grmedim. Onun hali veys'in haline benzerdi. Onunla ilgili ok haber vardr. Bunlar anlatmaya kalksam uzun srer. 4- Ebu Abdullah Muhammed e-erefi (r.a.) Onlardan biri Ebu Abdullah Muhammed e-ere-fi'dir (r.a). Be vakit namaz her zaman biliye'deki el-Adis camiinde klard. Namazda kyam ok uzatt iin ayaklar imiti. Namaza durduu zaman gzlerinden bembeyaz sakallarna doru inci gibi gz ya taneleri dklrd. Bir yerde yaklak krk sene kald. Bu sre zarfnda bir kere ra yakmad, ate tututurmad. Btn abasn ibadet zerinde younlatrmt. Bir gn beni, bir toplulukla beraber grd, ki bu toplulukta ahlak zayf biri de vard. Onu fark etmemitim. Geldi kulamdan tuttu ve beni bu topluluun arasndan kard. Bana dedi ki: Sen bunu yapar miydin? Utandm ve onunla birlikte camiye girdim. Bir ey olmadan nce bana haber verirdi ve o ey onun haber verdii gibi olurdu. Mescid-de hibir zaman muayyen bir yer edinmedi. Mescid-de iki namaz ayn yerde kld grlmemitir. Hi kimse ona: Benim iin dua et, demeye cesaret edemezdi. Onun duas ndan yararlanmak isteyen kimse, onu takip ederdi. Mescide girdiinde nerede namaz kldna bakard. Bylece onun yannda namaza giri tekbirini getirirdi. htiya sahibi kimse oturup ihtiyac ile ilgili olarak dua edip bunu biraz yksek sesle dile getirince, eyh de: Amin!...derdi. Onun bakas iin dua etmesi byle olurdu. Bir gn ondan, benim iin dua etmesini istedim. Benim iin dua etti. Allah'a hamdolsun duaya benimle balad. Ben onunla konumadan o konuurdu. Ben onun heybetinden etkilenir ve ondan yararlanrdm. Bereketlerini bizzat gzlemledim. lm yaklanca evini boaltt ve : Ben yolculua kmak istiyorum, dedi. Bulunduu yerin iki fersah dousuna den bir kye gitti. Oraya varnca vefat etti. Allah rahmet etsin. Bir gn bir kk ocuk grd. Bann zerinde iinde rezene bulunan bir tahl lei vard. ocuun akn halde olduunu grd. ocuu ard. nsanlar da onu gryordu. ocua: Ne yapyorsun? dedi. Dedi ki: Amca! Babam ld. Geride kk ocuklar brakt. Bizim hibir eyimiz yok. Bu gn sabah uyandmzda evimizde yiyecek bir ey bulamadk. Annemin yannda bu rezene vard. Bana dedi ki: olum! Bunlar al ve sat. Eer yeterse onunla bu gnk yiyeceimiz al. eyh alad. Elini lein iine koydu. Oradan birka rezene tanesi ald ve dedi ki: Yavrum! Bu gzel bir eydir. Annene ondan biraz aldm ve helal etmesini syle. Tccarlardan biri lei ald ve eyhin iinden bir ey ald bu lek be-reketlenmitir, dedi. Tccar, ocuun annesinin yanna gitti ve lek iinde yetmi dinar verdi. eyh bu hareketi onlara acd iin yapmt. Allah ondan raz olsun. 5- Ebu Yahya es-Sanhaci (r.a.) Onlardan biri Ebu Yahya es-Sanhaci'dir (r.a). gzlerini kaybetmi ve iyice yalanmt. Onunla bir sre kaldm. Onu ibadet hususunda gayretli grdm. Riyazet ve iaret aleminde kkl bir bilgiye, bir makama sahipti. ok nemli biriydi. Her zaman onu kk bir krsnn zerine oturmu grrdm. -biliye'de bizim yanmzda ld. Allah ona rahmet etsin. lmnden sonra bir ok kerameti ortaya kt. Onu defnettiimiz da

yksekti ve rzgar hibir zaman kesilmezdi. Onu defnettiimiz gn Allah rzgar durdurdu. nsanlar byk bir sevin yaadlar ve onun kabrinin bana koup Kur'an okumaya baladlar. nsanlar aa indiklerinde rzgar tekrar eskisi gibi esmeye balad, onunla sohbetim lmnden aylar ncesinden balamt. Seyahat eden biriydi. Genellikle sahillerde dolard. Yalnz kalmay tercih ederdi. Allah ondan raz olsun. 6- Ebu'l Haccac Yusuf e-eberbeli (r.a.) Onlardan biri Ebu'l Haccac Yusuf e-eberbe-li'dir. biliye'nin iki fersah dousuna den eber-bel kyndendi. Daha ok lde yaard. Ebu Abdullah b. Mcahid'le arkadalk etmitir. Elinin emeiyle geinirdi. Ergenlik ana girmeden tarikata girdi ve lnceye kadar tarikattan ayrlmad. Bu memlekette tarikatmzn imam saylan bni Mcahid yle derdi: Ebu'l Haccac e-eberbeli'den kendiniz iin dua isteyin. Onu ziyaret ettii zaman, byk sayg gsterirdi. Bunu bana Ebu'l Haccac'n kendisi anlatt. Her Cuma gn eyhimiz bni Mca-hid'i ziyaret ederdim. Bir Cuma gn adetim zere onu ziyarete gittiimde, eyhin binann zerinde durduunu ve iinde oturduu evin duvarn yaptn grdm. Duvar yklmt. eyh, ailesinin barnmas iin onu yeniden ina ediyordu. Selam verdim. Dedi ki: alkanlna aykr hareket ettin, Perembe gn geldin. Dedim ki: Bu gn Cuma gndr. Bunun zerine ellerini birbirine vurdu ve yle bard: Ah! Yapmak zorunda olduum i bunu bama getirdi. Ya bir de fazla zaruretimiz olsayd ne olurdu? nlemeye ve nefisine alad, kaan vaktinden dolay iini ekti. Ebu'l Haccac ne zaman bu hikayeyi bana anlatsa alard ve yle derdi: nsanlar, Allah'n huzuruna kma hususunda nasiplerini kardklar zaman ite byle alarlar. eyhimiz Ebu'l Haccac ok nemli biriydi. Her zaman elinin emeini yerdi. Zayf dp alamaz hale gelince de fetih gelirlerinden yemeye balad, ok yaland ve hareket edemeyecek kadar arlat iin alar ve yle derdi: Olum! Allah, insanlarn bana gelip ziyaret etmeleri kapsn at. Bylece beni imtihana tabi tuttu. Kimim ben? Keke salm yerinde olsayd da kendimi gl hissetsey-dim ve insanlar evlerinde ziyaret etseydim, onlar bana gelmek zorunda kalmasalard. Dnya iin bir rahmetti. Sultann memurlar onun yanna geldiklerinde bana yle derdi: Olum! Bunlar Hakkn yardmclardr, alemin sebepleriyle meguldrler. nsanlarn bunlar iin dua etmeleri, Allah'n hakk onlarn eliyle icra edip onlara yardm etmesini dilemeleri gerekir. Sultann kendisine ilettii eyi kabul ederdi. Yanna biri geldii zaman, eer evinde yiyecek br ey varsa, onu mutlaka gelenin nne koyard. Gelenlerin ok veya az olmalar, yiyecein ok veya az olmas fark etmezdi. Kendisi iin hibir ey brakmazd. Bir gn yanna bir topluluk girdi. Bana dedi ki: olum! Onlar iin lei indir. lei indirdim. Ama iinde sadece bir avu nohut vard. Bu bir avu no-hutu yemeleri iin nlerine koydum. Onun ok bereketini grdm. Su zerinde yryenlerdendi. Evinde abdest suyunu kard bir kuyu vard. Kuyunun yannda bir zeytin aac grdk. Aa boy atm, yaprak am ve meyve vermiti. Aacn gvdesi ok bykt. Arkadam ona dedi ki: Efendim! Bu zeytin aacn niin buraya diktin? Kuyuyu daraltm. Bize dnp yle bir bakt. Yallktan beli bklmt. yle dedi: Ben ocukluumdan beri bu evde bydm. Allah'a yemin ederim ki, bu gne kadar bu aac burada grmemitim. imdi grdm. Kalbiyle bu kadar meguld ite. Gerek ben gerek bakalar ne zaman yanna girsek, mutlaka onu Mushaf okur halde bulurduk. lnceye kadar Mushaftan baka bir kitap eline almad. Siyah bir kedisi vard. Hi kimse onu tutamaz, elini sremezdi. Kedi hcresinde yatard. eyh bana yle derdi: Bu kedi Allah'n velilerini tanr. Onun grdn bu ka bouna deildir. Allah onu velilere snmasn salamtr... Bu kediyi bir ok defa eyhin yannda grdm. eyhin yanma bir adam girerken bakardn yzn ayaklarna srter, ona yaprd. Bir bakas girer bu sefer kaar giderdi. eyhimiz ilk kez onun yanna girmiti. Bata anlattm eyhimiz Ebu Cafer el-Ureybi (r.a.) onun yanna girerken kedi bir

baka evdeydi. Kedi evden kt. eyhimiz Ebu Cafer'e bakt, n ayaklarn ap eyhin boynuna atp kucaklad. Yzn enesine koydu. Ebu'l Haccac ayaa kalkt, eyhi oturttu ve herhangi bir ey sylemedi. Ebu'l Haccac, kedinin daha nce herhangi bir kimseye byle yaptn hi grmedii syledi. eyh Ebu Cafer kncaya kadar kedi yanndan ayrlmad. Bir gn bir adam geldi. Ben de bir toplulukla birlikte eyhin yanndaydm. Adamn yznden derin bir ac ektii anlalyordu. Bu acnn etkisiyle tpk lousa kadnlar gibi baryordu. eyh adamn yanna girdi. Adamn lklar insanlara ar gelmiti. eyhin yz sarard ve titremeye balad, mbarek elini adamn gznn zerine koydu. O anda arlar kesildi. Adam uzanverdi. lm gibiydi. Sonra ayaa kalkt ve toplulukla birlikte kp gitti. zerinde hibir hastalk izi yoktu. eyhin cinlerin salihlerinden olan bir arkada vard ve ondan hi ayrlmazd. eyhimiz Ebu Muhammed'le (r.a) birlikte eyhimiz Ebu'l Haccac'm yanna gittim ve dedim ki: Efendim! Bu Ebu Medyen'in arkadalarmdandr. eyh glmsedi ve yle dedi: Hayret! Dn Ebu Meyden (r.a) yammz-dayd. Ne gzel eyhtir o! Ebu Meyden (r.a) o srada Becaye'de bulunuyordu. Aralarnda krkbe gnlk bir mesafe vard. Aralarnda bir keif vard. Bu hali ok zaman Ebu Yakub'ta da grrdm. nk Ebu Medyen hareket edemiyordu. Onunla ilgili bir ok menkbeye biliyorum. ounu da bizzat gzlemledim. Onlar anlatsam bu ksa kitapk yetmez. Ayn ekilde bu anlattklarm da bilip grdklerimin tm deildir. Bunlar sadece zamann velilerden yoksun olmadn anlatmak iin zikrediyorum. 7- Ebu Abdullah Muhammed b. Kasum (r.a.) Onlardan biri Ebu Abdullah Muhammed b. Ka-sum'dur (r.a). bni Mcahid'le arkadalk etti. lnceye kadar ondan ders ald. bni Mcahid lnce, onu halifesi yapt. Onu halini srdrd gibi art da salad. lim ve ameli birlikte yrtyordu. Maliki mezhebine mensuptu. lmin erefine ve yksek mertebesine inanyordu. Onunla arkadalk ettim. Taharet ve namazla ilgili olarak benim iin faydal olan dersler aldm ondan ve onun aklamalarn dinledim. Resulullah'n (s.a.v.) Duas eyh, meclisini tamamlarken her zaman u duay okurdu: Allah'm! Bize hayr iittir ve hayra muttali kl. Allah'm bizi afiyetle rzklandr ve afiyetimizi devaml kl. Allah'm! Kalplerimizi takva zerinde birletir. Bizi, senin sevdiin ve raz olduun eyleri ilemeye muvaffak kl. Sonra... "Rabbimiz! ....bizi sorumlu tutma..." eklinde balayan Bakara suresinin son ayetini sonuna kadar okurdu. Bu, bizim meclislerimizin sonunda her zaman okuduumuz bir duadr. Harem-i erifte Resuullah' (s.a.v.) ryada grdm. Adamn biri ona Sahih-i Buhari'yi okuyordu. Adam okumay bitirince Resulullah (s.a.v.) bu duay okudu. Bu ryadan sonra ona imrenmem daha da artt. eyh (r.a) son derece alkan ve gayretliydi. badeti mutedildi. Vaktini mamur kld grevlere sarlrd. u ana kadar bu vazifeleri eksiksiz yerine getirmektedir. Btn gn kendisini bal kld bir sorumluluu vardr. Her gece nefsini muhasebeye ekerdi. Bir hayr grd zaman Allah'a hamdederdi. Bundan baka bir ey grdnde, istifar ve tevbe gibi vesilelere sarlrd. Hayatn balk dikmekle kazanrd. Bir gn oturdu. Nafakasn temin etmiti. Makas ve dier i aletlerini ald. Kapnn aldn sonra kapandn duydu. Dar kt, kimseyi gremedi. eri alt dinar atlmt. Dinarlar alp ieri girdi. Makas kuyuya att ve yle dedi: Allah benim hayatm planlyor, ben de tedbir alyorum. Ve ben benim iin garanti edilen eyler uruna kendimi yoruyorum. Rzk seni arar, sen onu deil. Bylece fetih kapsndan ayrlmad ve meslei terk etti.

Gecesini ve gndzn eitli amellere taksim etmiti. imdi bu taksimi anlatacam: Sabah namazn klnca, gne douncaya kadar Allah' zikrederdi. Sonra iki rekat namaz klar ve evine girerdi. Kitaplarn alr, talebelerinin yanna giderdi. rencileri gne iyice ykselinceye kadar ondan ders alrlard. Sonra evine gider ve eer orulu deilse bir eyler yerdi. Sonra kuluk namazn klar, bir miktar uyurdu. Ardndan kalkar ve abdest alrd. Eer gnlk bir grevi varsa onu yapard, deilse Allah' zikrederdi. len namaznn vakti gelince , mescidi aar, ezan okur, evine giderdi. Namaz vakti kesin olarak girinceye kadar nafile namaz klar ve Allah' zikrederdi. Sonra mescide girer, namaz klard. Ama nafile klmazd. Mihrabnda kadnlar gibi iki yanna yalpa-lanrd. Karnnda Allah'n kelamnn etkisiyle bir vecd hissettii iin. Selam verdikten sonra kar, len nafilesini klard. Mushaf alr, dizlerinin zerinde aar, eliyle harflerini takip ederek gzleriyle okurdu. Kur'an' hznl ve dnerek okurdu. Be cz tamamlard. O srada ikindi vakti de girmi olurdu. kar ezan okurdu. Mescidine girer, cemaat topla-nncaya kadar nafile namaz klard. Sonra cemaat namazn klard. Sonra evine girerdi. Akam vakti girinceye kadar Allah' zikrederdi. Akam vakti girince evinden kar, ezan okur, namaz klar ve evine girerdi. Akam ile yats arasnda gelirdi. Bu vakti nafile namazlarla geirirdi. Yats namaznn vakti girince veya yaklanca mesciddeki kandilleri yakar ve ezan okurdu. Evine girer, cemaat toplanncaya kadar nafile namaz klard. Cemaat toplannca, dar kar, onlarla namaz klard. Sonra mescidin kapsn kapatr, evine girerdi. Yapp ettiklerinden, btn bildiklerinden ve iledii amellerden dolay nefsini hesaba ekerdi. Melek hepsini kaydediyor diye. Hali, amel sahifesinde bulaca gibi olurdu. Sonra yatana kar, uyurdu. Gecenin bir ksm geince kalkard. Eer eiyle birlemise gusl abdestini alr, musallasna girip Kur'an terennm ederdi. Bu okuyuunda, bazen tevhid konusundan, bazen cennet tasvirinden, bazen ibret derslerinden, bazen hkmlerden...ayetin ifade etti i anlama gre byk lezzet alrd. Bu hali sabaha kadar devam ederdi. Sabah olunca kp namazn klard. Kur'an okuduu iin, o ana kadar bilmedii ok ilimleri Allah'tan renmi olurdu. Allah, onun Kur'an' anlamasn salard. "ALLAH' dan korkun. Allah size retiyor." Yce Allah bir ayette yle buyurmutur: " uet-takullahe ve yuallimukumullah / Allah'tan korkun. Allah size retiyor." (Bakara, 282) afak sknce mescidin kapsn aar, kandilleri yakar ve evine girerdi. Sabah namaz snnetini klard. Evinde oturup Allah' zikrederdi. Ortalk iyice aydnlannca kar, insanlara namaz kldrrd. te adeti ve alkanl byleydi. Haftada sadece iki defa ekmekle beraber katk yerdi: Pazartesi gecesi ve Cuma gecesi. Hali ve makam ok yceydi. rfan oktu. Onun gibisi az grlrd. Onunla arkadam Abdullah Bedr el-Habei'yi bir araya getirdim. Onun arkasnda namaz kld. 8- Ebu mran Musa b. mran el-Marteli (r.a.) Onlardan biri de Ebu mran Musa b. mran el-Marteli'dir (r.a) Bana kendisi ile ilgili bir iir okudu. Bu cinas tarzndaki iirde kendine yle hitap ediyor: Sen, gnahkar mran olu Musa'sn. Allah'n konutuu (Kelim) mran olu Musa deil. Allah raz olsun, nefsini zorluklara maruz birakrd. Altm seneden beri evinden dar kmamtr. Haris b. Esed el-Mehasibi'nin yolunu izliyor. Bu yzden hi kimseden bir ey kabul etmiyor. Ne kendisi ne de bakas iin kimseden bir ey talep etmiyor. Bir keresinde onunla ilgili bir rya grdm. Rya onun bulunduu makamdan daha yksek bir makama ykseldiine delalet ediyordu. Bana dedi ki: Bana mjde verdin, Allah da seni

cennetle mjdelesin ve hep ilerini kolaylatrsn. Benim ryada grdm makam nail oldu. O makama girdii gn yanna girdim. Sevinci yznden belli oluyordu. Hemen ayaa kalkt, gelip beni kucaklad. "Cennet ehli olduumdan kesinlikle phe etmem." Ona dedim ki: Bu, daha nce grdm ryann tabiridir. imdi Allah'n bana cenneti mjdelemesine ilikin duann kabul kald. Dedi ki: Bu da olur, inallah. Bir ay gememiti ki yce Allah, beni cennetle mjdeledi. Bu mjde bana zahir olan bir ayet arac lyla gerekleti. Bu ayet, Allah'tan mjde verenin duasn tasdik eder nitelikteydi. Bu, beni cennetle mjdelemesinin doruluunun gstergesiydi. Ben bunu kesinlikle kabul ediyorum ve cennet ehli olduumdan kuku duymuyorum. Tpk Hz. Muhammed'in (s.a.v.) Nbvvetinden phe duymadm gibi. Ama, ate bana dokunur mu dokunmaz m bilmiyorum. Allah bizi ve sizi affetsin. O'nun kereminden, atein bana dokunmasna izin vermemesini diliyorum. Bu eyhin ok dikkate deer zellikleri , eksiksiz bir irfan ve byk bir edebi vardr. Genelde kabz halindedir. Ziyaretilerine kar gler yzldr. Onunla acaip hallere ahit olduk. Bizi fitnelerden ve dnmelerden koruma ve muhafaza etme hususunda himmeti hep Allah'a ynelikti. Bu hususta amacna da ulat. Bu konuda bana ahitlikte bulunup mjde verdi. Arkadam Abdullah Bedr el-Habei'nin de bulunduu bir ortamda, O'ndan naklen bana yle dedi: Senin iin ok endieliydim. nk yan kkt, yardm edecek kimsen yoktu, zaman bozuktu. Bu tarikatn mensuplarnn ifsadn da gryordum. Nitekim onlarn hallerini grdm iin byle kendimi uzlete mecbur ettim. Seninle ilgili olarak gzlerimi aydn klan Allah'a hamdolsun. Bana kendisine ait iirlerini okudu. Benim de kendisi iin iir yazmam istedi. iiri yazdm ve ona okudum. Buna ok sevindi. Beyitleri ona yazdm zaman onlar ok beendi. Onun nezdinde bir yer edindim. Bu iirin baz beyitleri yledir: Hevam Onun hevasnda braktm, artk heva yok O olmayan her sevgili botur Yaknlk baklarm yokluk tarafnda gezdirdim Arzu bineiyle zlem denilerini atm Visal demirini rza sahiline attm Apak Hak bana seslendi havadan Haberiniz olsun, kulumu Beni bilenlerden yazn... Hakkn teki mevkiinden gelen nidasdr bu Nidasn duyunca Ona cevap verdim Tek derdim ve arzum sadece Sana kavumaktr, ey efendim! Onun yaknlna snrm nk ben ayrln ve uzakln satvetinden Beni her eyden emin klarak dedi ki: Niyetini gzelletir. nk kii iin niyet ettii vardr. Bu gn bu kasideden sadece bu kadarn hatrlyorum. "nzalu'l guyub" adl kitapta yazdm baz beyitlerini unutmuum. Baz beyitleri de yledir:

Katip Allah sevgisini gnlme yerletirdiinden beri Cierime zlemlerden bir satr yazdndan beri zlemle, vecd ile Onun sevgisinde eridim Ah! Vecdimin bitip tkenmezlii! Ve ah! Kederim! Ey isteklerin mercii, umutlarn kayna! Ey dayanam! Sana duyduum zlem ok iddetlidir, Bakasna zlem duymuyorum Elimi kalbimin zerine koydum, korktuum iin Gsmn yarlmasndan. nk ihanet etti bana sabrm, direncim. Gsm bir kaldryor, bir indiriyordu. Derken dier elimi de elimin zerine bastrdm Gnl bedene urayp gt Sevgiliye. Ki yok olur, elim deil. Hala onu vecd olarak istiyor ve tercih ediyordum Hayretinin ibretiyle ve gsmn derinliiyle Derken Hakkn sesini duydum kendi tarafmdan Benim kulum olan bakasna bakmaz. Vecdinle l ya da istersen cokudan l nk kalbin artk bedene ynelecek deildir. Dedim ki: Sevgi, beni bir duruyor, bir ayor zlemlerimin iddetinden bardm: Ahlcierim! Seni grdm iin, ey benzeri olmayan! Benim amdan artk ferdin ve saylarn fark yoktur. Bu iirin dier beyitlerini u anda hatrlamyorum. Bir gn bu eyhin yanna girdim. Bana dedi ki: Ey oul! Nefsine dikkat et. Ona dedim ki: eyhimiz Ahmed'in yanma gittim, bana: Rabbine dikkat et, dedi. Hanginizi dinleyeyim? Dedi ki: Ey oul! Ben nefsimle beraberim. Ahmed ise Rabbiyle beraberdir. Her birimiz, kendi halinin gerei olan davran sana gstermiiz. Allah Ebu'l Abbas'a bereket versin ve beni ona kavutursun. Bunlar bizzat gzlemlediim vasflardr. Bana kar son derece ak ve geni davranrd. Bu da ona kar duyduum heybeti ve saygy arttrrd. ok ak davrand zamanlarda kendisine kar edep tavrn korumama hayret ederdi. Bu yzden aklk ve rahatlk durumundan derhal kulluk haline geri dnerdi. O zaman da ben a k ve rahat davranrdm. Eer dnrsen ey dostum! Bunun altnda acaip bir sr yatar. nallah bu srra vakf olursun. 9 ve 10- Ebu Abdullah el-Hayyat (r.a.) ve Ebu'l Abbas el-bili kardeler Bunlar arasnda Ebu Abdullah Muhammed el-Hayyat ve Ebu'l Abbas Ahmed el- bili kardeler (r.a) vardr. Bir zaman biliye'de onlarla beraber kaldm. Bu beraberliimiz be

yz doksan senesine kadar srd. O sene hacca gitmek iin yola ktlar. Ben de o sene senin yanna geldim. Onlar Mekke'ye vardklarnda Ahmed orada bir sene kald. Sonra Msr'a gitti. Melamiye tarikatna girdi. Muhammed Mekke'de be sene kald. Sonra Msr'da kardeinin yanna gitti. Orada onlarla ve Ebu Abdullah'la birlikte bir sene kaldm. Beraber Ramazan orucunu tuttuk. Ben Kuds-i erife gittim. Oradan Mekke'ye -Allah erefli klsn- gittim. O gnden bu gne orada ikamet ediyorum. Ama kalbimde onlardan ayrldm iin bir kor vardr. Ebu Abdullah uzun bir sre sonra, kardeinden nce tarikata geri dnd. htiyar bir annesi vard. Ona kar ok iyi davranrd. Allah ondan raz olsun. Annesi lnceye kadar ona hizmet etti. Her zaman korku iindeydi. Namaz kld zaman kalbinin arpnts uzaktan duyulurdu. Gzlerinden ya durmadan akard, ok gz ya dkerdi. Uzun sre sessiz kalr. Daima hznl olurdu. Her zaman dnceli ve yrekten Ah!, ekerdi. Ondan daha ok huu duyan birini bu gne kadar grmedim. Onu her zaman ba ne eik, yere bakar vaziyette grrdn. Hi kimseyle akalamaz, muaerette bulunmazd. Ho grnmek adna iindekinin aksine davran sergile-mezdi. t vermede gl bir iradesi vard. Hak uruna hi kimseden utanmazd. Allah iin yapt bir amelde knayann knamasndan ekinmezdi. Mda-ra etmez, tartmazd. Yoksulluk ve geim darlyla snand, sabretti. Hayret verici zellikleri, yksek himmeti vard. Kk bir ocuk iken ondan Kur'an dersleri alrken ona ak ile balanmtm. Bizim komumuzdu. Mescide girdii zaman herkes onun heybetinden ekinirdi. Hi kimseyle ilk nce onun konutuunu grmedim. Kendisiyle konuulduu zaman, zorunlu olmadka karlk vermezdi. Dinini sk skya korurdu. Onun dnda grdm hi kimse gibi olmay temenni etmedim. Bu tarikata dnd zaman onunla karde oldum. Beni grd iin sevindi ve ben de ondan ayrlmadm. Onun edebinden yararlandm, ahlakn rnek edindim. Eziyetlere tahamml eder, cefay grmezlikten gelirdi. Grd ryalar doru kar, ou zaman yalnz bana bir keye ekilirdi. Geceleri ayakta ibadetle geirir, gndzleri de oru tutard. Onu hibir zaman bo oturmu gremezdin. lmi ve ilim ehlini severdi. Bize amak istedii bir husus olunca ben, kardei ve bir kii daha olmak zere drt kii toplanrdk. mrmde o gnlerden daha gzel gnler yaamadm. Onun -Allah raz olsanhimmeti sayesinde onun menzili ile benim menzilim arasnda uzun bir mesafe olduunu grdm. Bir gn yats ezan okundu. Zihnimde ona vasl olmakla kendi menzilime dnmek arasnda bir kararszlk hissettim. Her iki fikir beraber harekete geti. ardm. Bu iki dnceyi nasl birletireceim? Ben ilk dnceye gre amel ettim ve ona doru koarak gittim. Yanna girdiimde evin ortasnda kbleye dnk vaziyette ayakta dikildiini grdm. Kardei Ahmed nafile namaz klyordu. Selam verdim. Glmsedi: niin geciktin? dedi, kalbim seninle ilgilidir. Yannda bir ey var m? Cebimde be dirhem vard. Bu dirhemleri ona verdim. Dedi ki: Ali es-Selavi adl bir yoksul bize geldi. Yanmzda bir ey yoktu. Dnp yerime oturdum. Fakirlere bizzat hizmet ederdi. Yiyecek ve giyecekte onlar kendine tercih ederdi. ok merhametli, ok duygusal, ok acyan, ok efkatli ve ok scak kanl biriydi. Kklere merhamet eder, byklerin erefini gzetirdi. Herkesin hakkn verirdi. Herkeste hakk vard, Allah'tan baka kimsenin onda hakk yoktu. Ondan ayrlrken bu haldeydi, imdi onunla bulumuken yine bu halde buldum. Bu halde de ondan ayrldm. Allah ltuf ve keremiyle beni ve onu mihnetsiz ve afiyetle bir kez daha bulu tursun. Kardei Ebu'l Abbas Ahmed'e gelince; Ahmed'in kim olduunu nereden bileceksin? Btn erdemleri zerinde toplam, btn rezilliklerden uzak durmu biriydi. Hakk tanyp, Ona sarlmt. Srr kefetmi, ama gizlemiti. Perde gerisinden kendisine seslenilenlerden biriydi. Cehdi ok glyd. ok yardm ederdi. likileri ok yumuakt, yumuak huyluydu. nsanlarla iyi geinir, msamahal bir ahlak vard. Allah'n raz olduu eylere uyar, Allah'n raz olmad eylere muhalefet ederdi. Yce karakterli-likten

ayrlmad. Bu yzden yceldi, nam tm yeryzn imar etti ve yceltti. Onu grdnde akl banda deil sanrdn. ok hzl hareket ederdi, yle ki intikam almak ister gibi grnrd. Srlarn ilhamlarna boyun eer, ok keifleri vard. Bir meseleye daldmz zaman, yanmzdan ayrlr, sonra dnerdi. O srada meselenin farknda olmadmz bir boyutunu bize bildirirdi. Onun bu hali u ana kadar devam etmektedir. Kardeinin hizmetinden ayrlmad, bakasna hizmet etmedi. Sahip olduu her ey kardeinin bereketinin eseridir. eyhimiz el-Ureybi, Ebu Abdullah Muhammed b. Cneyd ve ashabmzdan bir cemaatle karlat. Kardeinin hastal olmasayd, Mekke-i Merrefe'de bizimle beraber olmay istiyordu. Eer salkl olsayd, hepimizi ziyaret etmek zere yola kacakt. Msr'da alk ve veba salgn ba gsterdi, Msr halk krld. Bir gn yolda yrrken st ocuklarnn alktan ldklerini grd. Ya Rabbi! Bu nedir? dedi. Ona seslenildi: Ey kulum! Senin hibir kaybn var m? Hayr, dedi. Denildi ki: O halde grdn ve veledi zina olan u ocuklarn haline itiraz etme. u bykler de benim hudutlarm iptal ettiler. Ben de hudutlarm onlarn aleyhine ikame ettim. Bundan dolay senin iinde bir sknt olmasn... Bunun zerine znts giderildi. Halkn iinde bulunduu duruma her zaman rza gsterdi. ok kere bu tr hitaplara muhatap olmutur. Bu iki kardein bakalarn kendilerine tercih etmeleri, halka kar cmert, kendi nefislerine kar ise alabildiine kstlamac davranmalarna gelince; bu hususta onlar geecek kimse yoktur. Allah beni ve onlar afiyet ve esenlik zere bir araya getirsin. Benimle onlar arasnda bir fark yoktur. 11- Ebu Abdullah Muhammed b. Cumhur (r.a.) Onlardan biri Ebu Abdullah Muhammed b. Cum-hur'dur (r.a) Ya ve hal bakmndan ebu Ali e-ikaz ve yukarda anlattmz Ebu Abdullah el-Hayyat'n akranyd. badet hususunda ok gayretliydi. Kur'an' ve arapay okurdu. Hibir zaman iir okumad. Bana Ebu'l Hasan el-Osmani anlatt: ocuktum. Ondan Kur'an dersi alyordum. Birden davul sesini duydu. Hemen parmaklarn kulaklarna sokup sustu. Bir saat kadar parmaklar kulaklarnda oturdu. Sonra baha dedi ki: Davulun sesi geliyor mu, gelmiyor mu? Geliyor, dedim. Davulun sesi byle devam edince kalkt, parmaklaryla kulaklarn tkam halde evine gitti. Sonra beni ard. Kalkp yanma gittim. Czm yannda tamamladm... Allah rahmet etsin, mescidde, kendisine sormak zere bir air okuyan veya birinin mescidde bir soru sorduunu duyduu zaman kulaklarn tkard. Allah cann alncaya kadar rku eden, secdeye varan biri olarak yaad. Kalbi gl, bedeni zayft. Rengi sapsaryd. Nefsine kar acmaszd. Nefsine ac. Denildii zaman, ben de acmaya alyorum, derdi. Geceleyin Kur'an'dan bir hizib okumak zere kalkard. Yere y-lncaya kadar ayakta kalrd. Uyumak zere yanan yasta koyduu zaman yle derdi: Ey yanak! Eer imdi yumuak bir yasta dayanyorsan lmden sonra sert bir kayaya yaslanacaksn. Sonra ylan sokmu gibi yerinden srayarak namazgahna koard. Sabaha kadar bu halde olurdu. O ld zaman, ben Ebu Yakub el-Kufi'(el-Kumi) nin hizmetinde bulunuyordum. Onu kabre koyan kii tutup sert bir kayay yanann altna koydu. O zaman yce Allah'n "ey yanak! Eer imdi yumuak bir yasta dayanyorsan..." eklindeki szn dorulamtr. Allah rahmet etsin, insanlardan ok kaard. Zht ve takva gerei halveti, uzleti severdi. Allah' tanyan bir arifti. Allah'la beraberdi. Dikkatli bir muamele tarz vard, vuslat talep ederdi. Allah ehlini, Kur'an ehlini severdi. Allah, kk yata, genliinin baharnda, cehdinin en ateli zamannda cann ald. Nefsine yle derdi: Ben lnceye kadar seninle

benim ilikim byle olacak... badette ondan stn grlmedi. 12- Ebu Ali Hasan e-ekaz (r.a.) Onlardan biri Ebu Ali Hasan e-ekaz'dr (r.a) -biliye'de bizim yanmzdayd, orada vefat etti. lnceye kadar eyhimiz el-Adevi'ye salih olarak hizmet eden oydu. ok gz ya dkerdi. Gzlerinden her zaman ya damlard. Babamn z kardei bir amcam vard. Amcam Allah ehli, zel bir adamd. Ebu Ali onunla arkadalk ederdi. Gecelerimi onun yannda geirirdim. Yeni ald bir hasr serer, zerinde namaz klard. Gz yalar akar hasrn zerine dklrd. Hasr ikinci gn atnda gz yalarnn dkld yerin btnyle kokmaya ve rmeye balam olurdu. Bu tarikata girdiimden vefat edinceye kadar onunla arkadalk ettim. Evlilie ok dknd. Onsuz edemiyordu. Bunun zerine eyhimiz e-eberbeli kardeinin kzn onunla evlendirmek istedi. mm Zehra yanma gitti ve dedi ki: Ey Ebu Ali! Ebu Haccac kardeinin kzn sana vermek istiyor. Pazar gnyd. Bir saat kadar ban eip gzlerini yere dikti. Konuuyor gibiydi. Sonra kalkt ve yle dedi: Ben onunla shriyet kurmay ok istiyordum. Ancak ben evlendim. Bu gnden balayarak tam be gn sonra eimle gerdee gireceim. mm Zehra: Kiminle evlendin? diye sordu. O gn greceksin, diye cevap verdi. Evine gitti, be gn boyunca yatandan kmad. Beinci gn vefat etti. Allah rahmet etsin. Yeryznde biten en ac bitkiyi koparp sana verse, tattnda ok tatl olduunu grrdn. Onun bir ok bereketini grdm. Onun sohbetinden istifade ettim. "Sehliye Erbaini"ne gre amel ederdi. Cesurdu, elinin emeiyle geinirdi. ldkten sonra kardei onu ryada grd. "Rabbin sana ne yapt?" diye sordu. u cevab verdi: Her gn bana seksen gnn amelinin sevabn vardi... Daima orulu ve vuslat halindeydi. ok kyam ederdi. nsanlardan kanr, onlarla oturmazd. Akrabasna acrd. Tatl akalar yapar. Mizahtan holanrd, ama Haktan baka bir ey sylemezdi. Doruyu ieren mizah ok beenirdi. Yalandan ve yalanclardan nefret ederdi. Yalana tahamml edemezdi. Bir gn kendisine ait derileri alarak Beni Salih mahallesine gitti. Derileri ykayp gnete gerdirmek istiyordu. biliye'li bir kadn oradan geti. biliye erkekleri ve kadnlar tatl ve zarif olur. Kadn arkadana: Karde gel u adamla alay edelim. nk o ekaz'(yumuak)dr.-e-ekaz bizim blgemizde dericilik yapan, sert ve kaba olan derileri parlatma ve yumuatma iinde alanlara verilen bir isimdir. Sonra blge halk bu ifadeyi erkeklik organ sertle-medii iin kadnlarla birleemeyen kimselerin organlarnn bu ekilde yumuatlan deriler gibi yumuak olduunu ima eden bir niteleme olarak kullanmaya baladlar- Kadn bana dikildi. O zikir yapyordu. Hi ara vermeden zikir yapard. Dedi ki: esse-lamu aleyke ey karde! Ve aleyki's selam, dedi ve tekrar zikrine devam etti. Kadn: Ne i yapyorsun, meslein nedir? dedi. Dedi ki: Bunu renmekten vazge. Kadnn ne istediini biliyordu. Kadn: Bunu renmem lazm, dedi. Bunun zerine glmseyerek yle dedi: Ben kuruyu slatan, serti yumuatan, kllar yolan bir adamm. Kadn glerek dnd ve yle dedi: Biz onunla alay etmek isterken o bizimle alay etti... ok yce zelliklere sahipti. Kalbi temizdi. Hi kimseye kar kin beslemezdi. nsanlarn ne halde olduklarn bilmezdi. Varlk aleminde Allah'a isyan eden birilerinin olabileceini tahayyl edemezdi. 13- Ebu Muhammed Abdullah b. Muhammed b. Arabi et-Tai (r.a.) Onlardan biri Ebu Muhammed Abdullah b. Muhammed b. Arabi et-Tai (r.a)dir. Babamn z kardei, amcamdr. Bu tarikatn ne olduunu bilmeyen kk bir ocuk araclyla mrnn sonunda bu tarikata girdi. Tarikata girerken seksen ya ndayd.

Tarikatta parlayana kadar cehde ve sahillerde dolamaya devam etti. Her gn kesintisiz devam ettii bir hatmesi vard. Sevabnn yarsn, kendisinin bu tarikata girmesini salayan ve bu tarikat kendisine gsteren bu ocua balard. Allah rahmet etsin, evde oturur, afak skt derdi. Ona sorardm: Bunu nereden biliyorsun? yle derdi: Olum! Allah arn altnda bir rzgar harekete geirir. Bu rzgar cennetten eser. afak sknce bu rzgarn kokusu yaylr. Her gn her mmin bu kokuyu hisseder. Husye imesi hastalna yakalanmt. O kadar byktler ki yastk gibi nne koyard. Aykr davranan bir olu vard. Olu kalbini krmt. Oluna beddua etti. Olu hastaland. Allah'tan, olunun cann kendisinden nce almasn, olundan sonra da kendisinin cann almasn istiyordu. Olu ondan nce ld. Kendi elleriyle defnetti ve yle dedi: Allah'a hamdolsun. Ben ondan sonra krk drt gn daha yaayacam, sonra leceim. Dedii gibi krk drt gn yaad ve ld. lecei akam, yats namazndan sonra yannda oturduk. Kbleye dnmt. Kendini biraz rahat hissediyordu. Husyesi iyice bymt. Bize dedi ki: dinlenin, uyuyun. Yataklarmza girdik. Seher vakti yanma gittim. Baktm son nefesini vermi. Allah rahmet etsin. Hi kimse lmn grmedi. ikin husyesine baktk, izine rastlamadk. Her halde bir ikinlikti, ikinlik gidince sadece deri kalmtr, dedik. Fakat husyelerinin herkesinki gibi normal olduunu grnce ardk. Allah'n onu gizleyip rtm olmasna hayret ettim. Bize olaanst eyleri haber verirdi. Bu tarikata girdii gnden lmne kadarki mr senedir. Benim bu tarikata girmemden nce vefat etti. Allah ondan raz olsun. 14- Ebu M. Abdullah b. staz el-Mervezi (r.a.) Onlardan biri Ebu Muhammed Abdullah b. staz el-Mervezi (r.a.)dir. eyh Ebu Medyen'e hizmet etti. eyh ona el-Haccu'l Mebrur" (Hacc makbul olan) adn vermiti. Abdurrezzak'la birlikte hac ziyaretinde bulunmutu. Mekke'de Ebu Abdullah b. Hassan'a arkadalk etti. bni Hassan onu ok sevdii iin kzn ona vermek istedi. Fakat o, hakkn eda edememek korkusuyla kzn almak istemedi. eyh Ebu Medyen onu ok severdi. Bir gn ona yle dedi: Ey Abdullah! nsanlar Allah'a davet ettiim halde kimsenin bana icabet etmemesi zoruma gidiyor. Seni kendime semek istiyorum. Benimle beraber gel, u dalardan birine kalm. Seninle birlikte bir maaraya snalm, lnceye kadar orada bekleyelim. eyhin bu teklifine ok sevindi. Allah katnda bir yerinin olduunu anlad. Derken akam oldu. Abdullah anlatyor: Uyudum. eyhi ryamda grdm. Baktm, eyh insanlarla konuurken gne gibi, susunca ay gibidir. Sabahleyin ryay ona anlattm, glmsedi ve yle dedi: Allah'a hamdolsun, ey olum! Ben gne olmak istiyorum. nk gne btn karanlklar yok eder ve her trl sknty giderir. Abdullah'n faal bir himmeti ve hayret veren bir doruluk vasf vard. Annesinden dolay eyh Ebu Medyen'in yanndan ayrlarak Endlse'e gitti. eyh Ebu Medyen, Ebni Arifin arkadalarndan, Msr'da yaayan Ebu Meyden er-Rebi el-Kefif'in, Kana ehrinde ikamet eden Abdurrahim'in ve Ceziretu'z Ze-heb'de yaayan Ebu'n Neca'nn (r.a.) akran Mariye ehrinde yaayan el-Gazzal ismiyle bilinen Ebu Abdullah ey el-Misen'e selamn iletmesini istedi. Ma-riya ehrine varnca eyh Ebu Abdullah'n yanna gitti. Arkadalarnn orada oturduklarn grd. Onlara: eyh'in yanma girmeme izin verin, dedi. Dediler ki: eyh u anda uyuyor, ziyareti kabul etmiyor. Arkadalarnn eyhle grmesini engelleyerek youn bir perde gibi davranmalar arna gitti. Onu tanmyorlard. Onlara yle dedi: Eer ben Allah iin ona gelmisem, Allah u anda onu uyandrr. Der demez kap ald. Gzlerini ovuturan eyh kapda belirdi. Dedi ki: Beni ziyarete gelen adam nerede? Selam verdi. eyh ona ikramda bulunarak arlad. Ebu Muhammed genellikle bast halinde olurdu. eyhin ashab ise kabz halinde idiler. Onlara veda edip giderken eyhin ashab ona: Ey Ebu Muhammed! u bast halinden kabz haline intikal etsen? dediler. Onlara dedi ki: "Bast nedir?" Rahmettir, dediler. "Kabz nedir?" dedi. Azapt r,

dediler. Dedi ki: "Allah'm/ Beni rahmetinden azabna intikal ettirme." Bu cevap karsnda eyhin ashab mahcup oldular. O da uzaklap gitti. Ona (r.a.) dair haberlerden biri udur: Grna-ta'ya gittiinde eyh Ebu Medyen'e misafir oldu. Onu Ebu Medyen'in yannda tanmt. eyh Ebu Med-yen'in ashabndan Ebu Mervan, ashabndan birinin hastalandn grmt. Ashab hastal ondan alp yklenmilerdi ve o da o anda iyilemiti. Bunu Grnata'daki ashabna haber vermiti. eyhimiz Abdullah el-Mervezi Grnata'ya varnca, Ebu Mervan yle dedi: nsanlar onun iin evde oturmulard. nlerine bir sofra kurdum zerine peynir ve bal koydum. Evin sahibinin olu, sabah erkenden memleketten bir yaknnn bulunduu ldeki bir kye gitmiti. Meclistekiler evin sahibinin olunun kendileriyle birlikte yemek yemedii iin zldler. Ebu Muhammed el-Mervezi yemei yiyip doyduktan ve insanlar da yedikten sonra onlara yle dedi: Eer isterseniz, burada ben yiyeyim o kyde bu yemein aynsyla doysun. Onun bu szlerini hem ilerinde hem de davranlarnda kukuyla karladlar. Ebu Mervan ona: Ey Ebu Muhammedi Allah'n adyla bunu yap, dedi. Bunun zerine "bismillah" dedi ve yemeye balad. Sanki hibir ey yememi gibiydi. yice yedikten sonra durdu ve: Artk doydu. Biraz daha yersem atlayp lr. Meclistekiler hayretten donakaldlar. Onun yerine yedii adam gelinceye kadar evden ayrlmamaya karar vermilerdi. O gnn akam adam kyden dnp yanlarna geldi. Hemen onu karlayp arladlar. Dediler ki: Yannda gtrdn azn geri getirdiini gryoruz. Ondan bir ey yememisin. Onlara dedi ki: Kardelerim! Bu gn bama ok garip bir ey geldi. Kye varp oturduum zaman, boazmdan peynir ve ball yiyeceklerin getiini ve mideme dolduunu hissettim. Sonunda doydum. Eer biraz daha devam etseydi, atlayp lecektim. Ben hala tokum. O kadar ki kusacak gibi oluyorum. Oradakiler hayretler iinde kaldlar. Ayn zamanda adamn meselenin cereyan ediini olduu gibi aktarm olmasn grm olmaktan dolay da sevindiler. Bu olay, Abdullah e-ek-kaz el-Bai'nin evinde, o ekilde yiyip duyan adamn kendisi anlatt. Yanmda arkadam Abdullah Bedr el-Habei de vard. Biz bir toplulukta bulunuyorduk. zntlydk. Bu gne kadar Abdullah elMervezi gibisini grmedik, dedi. Yce Allah bir gece vakti beni makamlara muttali kld. Makamlarda yrmemi nasip etti. Derken tevekkl makamna ulatm. eyhimiz Abdullah el-Mervezi'yi bu makamn tam ortasnda grdm. Makam, deirmen tann deirmen milinin etrafnda dnmesi gibi, onun etrafnda dnyordu. O yerinde sabit ve sarslmaz bir ekilde duruyordu. Bu olay ona yazdm. Sonra onunla muaeret ettim. Ondan istifade ettim. ok gzel, ya kk, ondan daha iyi ve daha gl bir kans vard. Efendimiz aramba gn Miranetu'z Zeytun'da ems Ummulfukara'nn yanndayd. Koca kar dedi ki: Ebu'l Hasan b. Kaytun'un yarn bize gelmesini istiyorum. Ona mektup yazn belki yarn bize gelir. bni Kaytun buradan yedi fersah uzaklktaki Karmune kynde bulunuyordu. Ebu'l Hasan Karmune kynde Kur'an renme andaki ocuklara ders veriyordu. Perembe ve Cuma gnleri ise tatil yapyordu. Ebu Muhammed dedi ki: Efendimiz (r.a) genelde byle al r. Koca kar dedi ki: Peki ne yapacaksn? Dedi ki: Bu istei himmetimle ona ileteceim. Yap, dedi. Dedi ki: nallah, u anda onun zihni yarn bize gelmek zere harekete geer. Sabah olunca kadn: Grdn gibi, gelmedi. Dedi ki: Ondan gafil oldum, onu unuttum. Ama imdi onu yannza getireceim. Sonra himmetini ona yneltti. len vakti arifesinde, ad geen Ebu'l Hasan onlarn farknda olmadklar bir ekilde ka geldi. Hayretler iinde kaldlar. ElMervezi dedi ki: Sorun ona: u vakte kadar gecikmesinin sebebi nedir? Bize gelmek, bize kavumaya niyet etmek fikri nasl aklna geldi? Dedi ki: Dn ikindi vaktiydi. imde bir ses: Yarn Mirane'deki ihtiyar kadna ura, diyordu. Mektebe gelen ocuklara dedim ki: Yarn hibiriniz gelmesin. Sabah olunca, bunu unuttum (Bu, efendimiz Ebu Muhammed'in ondan gafil olduu, onu unuttuu vakitti). Ona: Evet, devam et, dediler. Bunun zerine ocuklara haber saldm. Geldiler, levhalarn alp yaz yazmaya baladlar. Birden kalbimin sktn,

ardn grdm. Bana denildi ki: imdi Mirane'ye git, ihtiyar kadn ziyaret et. ocuklara: Evlerinize gidin, dedim. te size gelmemin sebebi budur ve gecikmeme neden olan da budur. Dediler ki: aynen u u olayla rtyor. Sonra durumu ona anlattlar. Hayretler iinde kald ve: bu, Allah'a yemin ederim, byk bir olaydr, dedi. O gnden sonra ona sayg gzyle bakar, karsnda titrerdi. Ad geen Ebu'l Hasan Mariya'ya gitmek zere yola kt. Orada Ebu Abdullah el-Gazzal (Allah rahmet etsin) denilen bir eyhin yanna gitti. Bu eyh bni Arifin arkada, Ebu Rebi el-Kefif, Ebu Neca ve Abdurrahim gibi isimlerin oluturduu tabakann akranyd. eyhi grd, ondan istifade etti. Sonra Karmune'ye dnd. Hala fakirlere hizmet ediyor, onlar misafir ediniyor, onlara kar son derece mtevazi davranyor. Onun bu zelliini hissediyordum. Ben, biliye'ye gittiine, fakihlerle arkadalk ettiine, fkh ve fkh usul okuduuna, kelam ilmini rendiine ahidim. biliye'de ikamet ederek Kur'an ilimlerini rendi. Dnyaya drt elle sarlan talebelerle birlikte oldu. onlarla arkadalk etmesi, hallerinde sadk fukaray unutmasna, onlar kulak ard etmesine neden oldu. eyh'in Fakihler ve Mutasavvflarla lgili Gr Kardeim! Allah seni affetsin, suizandan sakn. Fakihleri, fakih olduklar veya fkh ilmini naklettikleri iin yerdiimi sanma. Bir mslmann byle bir zanna kaplmas yakk almaz. Fkhn ve er'i ilimlerin erefi apak ortadadr. Ama ben fakihler iinde dnya mal zerine en, fkh ilmini riya ve an iin renen, onunla insanlarn dikkatini zerine ekmeyi amalayan, desinler iin fkh renen, phe ve cedeli esas alan, Allah'tan korkup ondan le-dnni ilim edinmi ahiret erbabn reddeden zmreyi yeriyorum. Fakihler, daha dorusu fakihler iindeki bu zmre, szn ettiim bu ahiret erbabn, bilmedikleri, usuln renmedikleri bir ilim asndan reddediyorlar. ayet bunlardan birine, ahiret ulemasnn stlahlarndan bir lafzn anlam sorulsa bilmeyecektir. Bu da cahil olularn gsteren somut bir delil olarak yeterlidir. Eer "Ha entum haulai hacec-tumfima lekum bihi ilmunfe lime tuhaccune fima ley-se lekum bihi Umun / te siz byle kimselersiniz! Hadi hakknda bilgi sahibi olduunuz konuda tarttnz; fakat bilgi sahibi olmadnz konuda niin tartyorsunuz." (Al-i mran, 66) ayetine baksalard, ibret alp tevbe ederlerdi. Nitekim Hz. Nebi (s.a.v.), ilmi Allah'tan baka bir gaye iin renen, ilmi Allah rzas dnda kullanan alimleri yermitir, ilim sahibi olduklar iin deil. Nitekim baka bir grup alimi de huu sahibi olduklarn belirterek vmtr. Nitekim ben de bu kitabmda sufileri yerdim. Ama kesinlikle benim maksadm sadklar deildir. Benim maksadm, insanlar arasnda sufi kyafetleri giyerek dolaan, i dnyalar ise tamamen aksi bir biimde ekillenen kimselerdir. Yce Allah bir ayette yle buyurmutur: "Ve mine'n nasi men yu'cibuke kaulu.hu fi'l hayati'd dnya ve yuhidu ala ma fi kalbihi/ nsanlardan yleleri vardr ki, dnya hayat hakknda syledikleri senin houna gider. Hatta bylesi kalbinde olana Allah' ahit tutar." (Bakara, 204) Fkhn mertebesini inkar etmiyorum. Hz. Nebi'nin (s.a.v.) u szn duymuum: " Allah kime hayr dilerse onu dinde fakih klar." Bu fakih zmresine nefisleri ve ehevi arzular galip geldii, eytann hakimiyeti altna girdikleri iin ve de onlarn elleriyle Allah velileri zarar grdkleri iin, Allah velilerinin ahitlikleriyle helak oldular. Bu konuyla ilgili olarak kitabn sonunda Hz. Nebinin (s.a.v.) szlerine yer vereceiz Bildikleriyle Amel Eden Alimler Hakknda: Bildikleriyle amel eden, insaf sahibi, ilimde derinleen alimlere gelince; onlar Allahn doruya ilettii nderlerdir. Onlar doru yolu aydnlatan lambalar, takva iaretleridirler. Resulullahn (s.a.v.), ilimde, amelde, ihlasta varisleridirler. Onlar iin en layk olan vasf takvadr. Bu kitapta fakihleri yerdiimi duyduun zaman, bil ki ehvetlerine tabi olan,

ktlkleri emreden nefsini ktle ynelten bu tersi dnm fakihleri kast ediyorum. Ayn durum sufilere ynelttiim yergiler iin de geerlidir. Onlarn iindeki ad geen zmreyi kast ediyorum. rnein Hluliye (Allahn insana hlul ettiini syleyenler), ibahiyeciler (her eyin mbah olduunu ileri srp helal haram tanmazlar) gibi bu tarikte mevcut bulunan zmreler ortaya kp ekitli sufi iddialar sergilediler, sufilikle kendilerini nitelediler. Ama onlar eytanlarn yardaklardr, hsranlar kanlmazdr. Allahtan bizi ve onlarn basiretlerini aydnlatmasn, bizim i dnyamz ve onlarn i dnyalarn slah etmesini, onlar, belki dnerler diye kusurlarna vakf klmasn diliyoruz. Ben ahidim, szn ettiim ve kendisinin bu bereketleri mahede edilen Abdullah el-Mervezi efendimiz bizim yanmza geldi. Yine szn ettiimiz Ebul Hasan evinde ziyaret etmek zere kt. Ben ve arkadam Abdullah Bedr el-Habei yanndaydk. eyh kapy alnca kim o? dedi. Abdullah el-Mervezi seni ziyaret etmek iin geldi, diye seslendi. Bir mddet ses kmad. Sonra olu dar kt ve: Babamn ii var, dedi. Sonra dedi ki: Burada deil, nerede olduunu da bilmiyorum, dedi. te fukaraya duyduu buz onu bu noktaya getirdi. Bu, fu-kahanm uursuzluunun bir sonucuydu. Allah, bizi Allah'tan, Allah ehlinden ve has kullarndan uzaklamamza neden olan herkesten uzaklatrsn. Benimle karlatnda, fukarayla arkadalmdan dolay beni ayplar ve: Senin gibi birisi nasl onlara arkadalk eder? derdi. Ben de ona u karl verirdim: Benim gibi birisi onlara hizmet etme erefine layk deil. nk onlar nderlerdir. Okuduu ilmi ben de okumu olduum iin bana yaklamak istiyordu, fukara tarikatnda olduum ve onlar sevdiim iin deil. Ben de Allah iin onu ve onunla muaeret etmeyi terk ettim. Bu gn artk Fakihlerin velayet hakkndaki hkmlerini benimsiyor. Yani ona gre velayet soyut, vehmi bir olgudur, bu nitelie sahip kimse bilinemez. Ardndan bir fakih velilerin fiilleriyle vasfedildii zaman, bu vasflar ona gsterirdim. Sonra bu filleri bir bakasnda gsterirdim. Onu grdnde yle derdi: tamam! Kim bunun ihlasl olduunu syleyebilir? Eer bu adam ih-lasl biri olsayd, ne sen ne de ben onun bu niteliklerinin farkna varrdk. Bu adam bu nitelikleri bir aldatmaca olarak sergiliyor. Hi kimse hakknda hsn zan ettiini grmezdin. Ben, Allah'a hamdol-sun, her zaman nder fukara/dervi ler adna fakih-lerle gerei gibi mcadele ediyorum, edeceim. Onlar iin kendimi feda ederim, onlar savunurum. Bu sayede bana fetih nasip oldu. Onlar zemmedenler, bizzat gstererek onlar eletirenler, onlarla oturup kalkmayanlar onlarla oturup kalkanlara kar tahrik edenler, hi kukusuz cahildirler ve asla kurtulamazlar. Mekke'de harem-i erifte skenderiyeli Kad Abdulvahhab adnda biri benimle konutu. Fakihti. eytan onu iyice hakimiyeti altna almt. O kadar ki, alemin btn alardan her trl mertebeden hali olduunu, bunlarn uydurulmu hurafeler olduklarn sylyordu. Ona sordum: Yeryznn mamur blgelerinde mslmanlara ait ka memleket vardr? ok, dedi. Bunlarn ka tanesini gezdin? dedim. Alt ya da yedi memleket sayd. Dedim ki: Bu memleketlerde ne kadar insan yayor? ok, dedi. Gezdiin memleketlerin nfusu mu oktur, gezmediklerinin mi? diye sordum. Gezmedi im memleketlerin nfusu oktur, dedi. Bunun zerine gldm ve yle dedim: Bir eyin ounu gren, ama azn grmeyen, buna ramen grmedii az ksm grd ok ksmla kyas ederek hakknda hkm veren kimse beyinsizliini ve ahmakln sergilemi olur. fakat nefsi iin hayr dnen mmin byle bir durumda yle der: Bakarsn, grmediim bu az ksmda, mutlu bir kimse vardr. Byle iken memleketlerin ve insanlarn yalnzca az bir ksmn gren bir kimse nasl byle bir inanca sahip olabilir? Bu kimsenin cahil olduu apak ortadadr. Sonra byle bir kimseyi yce Allah, alemin eksikliklerine muttali klar, faziletlerine deil. Bu yzden grdnden hareketle, grmedikleri hakknda hkm verir. Bu yzden de Allah katnda bedbaht olur. Acaba bu kimsenin Allah'n u sz karsndaki konumu nedir: "ue in tuti' eksere men fi'l ardi yudilluke an seblahi / Yeryznde bulunanlarn ouna uyacak olursan, seni Allah'n yolundan saptrrlar." (Enam, 116) burada

yce Allah, bu gibi kimselerin saylarnn ok olduunu belirtiyor. Bir yerde de yle buyuruyor: "llellezine amenu ve amilu's salihati ve kalilun mahum / yalnz iman edip de iyi iler yapanlar mstesna. Bunlar da ne kadar az!" (Sad, 24) bunlarn saysnn da az olduunu belirtiyor. Sonra bu meseleyle ilgili olarak en acaip olan udur: Bir keresinde sahip olduu ilmin temel prensipleriyle eliir ekilde konutuunu duydum. yle diyordu: nsanlar iki ksma ayrlr: Zeki olanlar. Zeki olmayanlar. Zeki olmayanlar eksik olduklar iin onlarla konumaya demez. Zeki olan da hatadan beri olmaz. Geride bir ey kalmyor. Bak!.. Bedbaht / bedbin olduu iin nasl insanlara ayp ve eksiklik penceresinden bakyor. nsanlarn hallerine fazilet penceresinden bakmay terk ediyor! Bu taksimi yaptktan sonra yle deseydi ya: Zeki olmayanlar, bir alime gelirler, zekalar olmad, kavrama kabiliyetleri zayf olduu iin taklidi olarak ondan ilim renirler. Derken muvaffak olurlar. Allah'n onlara ilmi retmesi de umulur! kinci grubu oluturanlar da genel halleri itibariyle isabet etme ihtimalleri yksektir! Bunlar, zeki olduklar iin bir hususta ancak delille ikna olurlar. Bu gibi kimseler yanl yapsalar da, itihat ettikten sonra yanllarn srdrseler de affedilirler ya da bu yanllarndan dnerler. Szn ettiim bu adamn kendi ilminin temel prensibiyle elimesine gelince; Resulullah (s.a.v.) hakim hakknda yle buyurmutur: "itihat edip isabet etse ona iki ecir vardr. Eer hata etse bir ecir alr. Her mtehit isabet eder." grld gibi mtehit her durumda ecir alr, bir gnah yoktur. Bu fakihi, cahillerin en cahili biri olarak grdm. Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun. 15- Ebu Muhammed Abdullah el-Bai e-ekkaz (r.a.) Onlardan biri Ebu Muhammed Abdullah el-Bai e-ekkaz (r.a.)dr. Bae kalesindendir. Grnata'ya yerleti. Halen orada ikamet etmektedir. Arkadam Abdullah Bedr el-Habei ile birlikte evinde onunla bulutuk. eyh veya dervi kim olursa bir kimsenin yanna girdiim zaman adetim olduu zere yanmdaki dirhemlerin tmn ona verirdim, yanmda hi dirhem brakmazdm. O gn yanmda sadece bir dirhem vard. O dirhemi ona verdim. Allah raz olsun kararl ve cehd sahibi biriydi. Genelde korku hali ona hakimdi ve hep alard. Kfrden nefret ettii gibi gnahtan nefret ederdi. Gnahn bynden holanmad gibi knden de holanmazd. Muhafaza makamn gerekletirmiti. Ebu kal'in dedii gibi, neredeyse masumdu. Diyor ki: eyhim Harun'la bir sre beraber oldum. Onun byk bir amelini grmedim. Btn gece uyuyordu. Cehdi azd r diye iimden bir dnce geti. Bunun zerine bir fslt duydum. "Em hasibe'llezine'cterahu's seyyiati en ecalehum kellezine amenu ve amilu'ss salihati. Sevaen mahyahum ve mematuhum. Sae ma yehkumun I Yoksa ktlk i leyenler lmlerinde ve salklarnda kendilerini, inanp iyi ameller ileyen kimseler ile bir mi tutacamz sandlar? Ne kt hkm veriyorlar!" (Casiye, 21) Bunun zerine yanna gittim ve dedim ki: Efendim! Hi byk gnah iledin mi? yle dedi: Hayr, bilerek kk gnah da ilemedim. Allah raz olsun geceleri ayakta ibadet ediyordu, gndzleri oru tutuyordu. Hibir mrit onun sohbetine g yetiremezdi. nk mritten kendi cehdi-ni gerekle tirmesini istiyordu. O da kayordu. Yalnzd, tek bana yaad. Yannda kimse yoktu, hibir mal da yoktu. Nefsine kar acmaszd. Ona sahabenin nefislerine merhamet ettikleri hatrlatlnca, u karl verirdi: "Onlarn Resulullah'm sahabesi olmaktan baka bir meziyetleri olmasayd, yine de onlara yetiemezdik!" Ona benzer biri olarak sadece tabiin kuandan Ebu Mslim el-Havlani'yi biliyorum. badette kararllk ve cehd hususunda o

kadar ileri gitmiti ki, bir dal keserek, namazda tembellik gsterdii zaman bu dal bacana vurup yle diyordu: Sen hayvanmdan daha ok dvlmeyi hakkediyorsun. Ta ki dal btnyle krlncaya kadar. Sonra yle derdi: Muhammed'in (s.a.v.) ashab, Muham-med vastasyla sadece kendilerinin mi kurtulduklarn, bizim kurtulmadmz m sanyorlar? Allah'a yemin ederim ki, onlarla yaracam, ta ki kendilerinden sonra arkada baz adamlar braktklarn bi-linceye kadar. E-ekkaz insan gayet tatl bir ekilde karlar, muaereti ok gzeldi. Son derece nazikti. aretlere meraklyd. yle dediini duydum: u drt ayete bakn: "Ricalun sadeku ma ahedullahe aleyhi /Allah'a verdikleri szde duran nice erler." (Ahzab, 23) "Ricalun la tulhihim ticaretun vela bey'un an zikrillahi / onlar, ne ticaret ne de al veriin kendilerini Allah' anmaktan alkoyamad erlerdir." (Nur, 37) "ve ala'l a'rafi ricalun/Araf zerinde adamlar vardr." (Araf, 46) "Ye'tuke ricalen/ yaya olarak sana gelsinler." (Hac, 27) Allah onlardan raz olsun. 16- Ebu Muhammed Abdullah el-Kattan (r.a.) Onlardan biri Ebu Muhammed Abdullah el-Kat-tan'dr. Kur'an hakknda nice fetihlere mahzar olmutu. lahi emirleri byk bir kararllkla yerine getirirken, Allah iin iledii amelde knayann knamasna aldrmazd. Sultanlarn szlerine, yzlerine kar en sert biimde cevap verirdi. Heybetli biriydi. stedii kiiye hak iin hcum ederdi. Sultanlarn fiillerini, eriata muhalefet edilerini ktledii iin kendini lm tehlikesine atm olmaya aldr etmezdi. Sultanlar zaman zaman onunla otururlard. Bunlar anlatrsak uzun zaman alr. Kur'an'dan baka bir eyle konumazd. Kur'an'dan bakasn grmezdi. Her hangi bir kitap yazm deildir. Bir gn Kur-tuba ehrinde yle dediini duydum: Kitap ve telif sahipleri zavalldrlar. Yarn hesaplar ne uzun olacak! Allah'n kitabnda ve Resulnn snnetinde ikna edici bir ey yok mu?!" likilerini ve arkadalarn korurdu. Hibir zaman nimetlerden yararlanmad. ki dirhemi bir araya getirmedi. Sultan onu ldrmek zere emir verdi. Sultann adamlar onu tutup vezirin yanna gtrp nnde oturttular. Dedi ki: Ey zalim! Ey Allah'n ve nefsinin dman! Niin beni getirttin? Vezir: Allah, seni elimize drd. Bu gnden sonra asla yaamayacaksn, dedi. eyh ona u karl verdi: Sen eceli yaklatramazsm, takdir edileni de geri savamazsn. Bunlarn hibir olmayacaktr. Allah'a yemin ederim, ben senin cenazeni greceim." Vezir, adamlarna, onu zindana atn, ben onu ldrlmesi hususunda sultan istiare edeceim. O gece zindana atld. Zindana giderken yle diyordu: "Hayret! Mmin her zaman zindandadr. Bu ev de zindanlardan biridir. Ertesi gn Sultan makamna oturdu. Vezir, eyhin durumunu ve szlerini ona anlatt. Sultan, eyhin getirilmesini emretti. eyh, sultann huzuruna getirilince, sultan onu irkin yaratlt, yzne baklmayacak, dnya ehli hi kimsenin onunla ilgili haberlere alaka gstermeyecei bir tip olduunu dnd. Byle dnmesinin nedeni, onun hakk sylemesi, onlarn da kusurlarn ve iledikleri zorbalk ve fesad aka ilan etmesiydi. Sultan, ismini ve soyunu sorduktan sonra ona yle dedi: Tevhid inancn koruyor musun? Kur'an'da tevhitle ilgili ayetleri blmlerine gre okudu. Sultan hayretler iinde kald. Memleket ilerine dalmak zere ona konuma ve deerlendirme imkann verdi. Sultan ona dedi ki: u mlkm hakknda ne diyorsun? Gld. Sultan: Niin glyorsun? dedi. Dedi ki: Sana glyorum. Sahip olduun eyleri mlk olarak isimlendiriyorsun, kendini de melik sayyorsun. Bence sen yce Allah'n haklarnda yle buyurduu kimselerdensin: "Ve kane vera-ehum meliken ye'huzu klle sefinetin asben / Onlarn arkasnda, her gemiyi gaspetmekte olan bir kral vard." (Kehf, 79) Melik, Mlk sahibi O'dur ki, bu gn ateine atp, onunla cezalandrr. Sen ise, kendisi iin hamur yorulup ekmek yaplan birisin ve btn bunlar sana sylenmitir. Sonra onun holanmayaca, onun fkelenmesini gerektirecek btn sert szleri yzne kar syledi. Mecliste vezirler ve fakihler de hazr bulunuyordu. Sultan sustu ve utand. yle dedi: Bu, uyumlu bir adamdr. Ey Abdullah! Bizim meclisimizde otur. u karl verdi: Hayr, senin meclisin

gaspedilmitir. Oturduun evini de haksz yollarla elde etmisin. Eer mecbur olmasaydm, buraya girmezdim. Allah beni senden ve senin gibilerden uzak klsn. Sultan ona hediyeler verilmesini emretti ve onu affetti. O, hediyeleri geri evirdi, aff kabul etti ve dar kt. Sultan bu hediyelerin ailesine verilmesini emretti. Aradan uzun bir zaman gememi ti ki, vezir ld. Ebu Muhammed, evinden kt ve vezirin cenazesine katld ve yle dedi: Yemin yerine geldi. Devlet adamlarnn karsnda barr, sesini ykseltirdi ve yle derdi: Bunlar gnahkarlardr. Yeryznde azgmlatlar. Allah'n, meleklerin ve btn insanlarn laneti onlarn zerinedir. Orada ebedi kalrlar. Azaplar hafifletilmez ve kendilerine mhlet de verilmez. Bu adamla bir sre arkadalk ettim. Beni ok severdi. Bir gece, yanmda yatya kalmas iin evime davet ettim. Oturduktan sonra babam (r.a) geldi. Babam sultan n adamlarndan biriydi. eri girince, ona selam verdi. Babamn salar aarmt. Yats namazn kldktan sonra ona yemek verdim. Ben de onunla birlikte yemek zere oturdum. Babam, onun bereketinden istifade etmek iin ona yaklat. Ama o (r.a) yzn evirdi ve yle dedi: Ey uursuz ak sal adam! Allah'tan haya etmenin vakti gelmedi mi? Daha ne zamana kadar bu zalimlerle arkadalk edeceksin? Ne az utanyormusun? En kt halde iken lmn sana gelmeyeceinden emin misin? u-beni gstererek-ehvetin doruunda olduu yalardaki delikanl olundan da m ibret almazsn? O nevasn ezmi, eytann kovmu, Allah'a dnm, Allah ehliyle arkadalk etmektedir! Sen ise bir uurumun kenarnda duran kt bir ihtiyarsn! Babam alamaya balad, suunu kabul etti. Ben btn bunlar hayretle seyrediyordum. Onunla ilgili bir ok haber anlatlr. artc zellikleri vard. Bir gn onunla arkadam Abdullah Bedr el-Habei'yi Kurtuba'da buluturdum. Onunla (r,a.) beraber evine gittik. Bir gn yle dediini duydum: "Henz yediinin ve giydiinin krn eda etmemi kimsenin binek iin almasna hayret ediyorum." Yiyecei ve giyecei hususunda ihtiyacndan fazlasn edinmeye almazd. Rumlarla yaplan hibir sava karmad. Hepsine de piyade ve azksz katld. 17- Ebu Ca'dun el-Hanavi (r.a.) Onlardan biri Ebu Ca'dun el-Hanavi (r.a.)dir. Fas'ta be yz doksan yedi senesinde vefat etti. Onunla arkadam Abdullah Bedr el-Habei'yi buluturdum. Allah raz olsun, Allah'n alemin ayakta kalmasnn vastas kld drt evtaddan biriydi. Allah'tan, insanlarn kalplerinden kendisine ynelik saygy skp atmasn istemiti. Bu yzden grnmedii zaman kimse onu aramazd. Hazr olduu zaman kimse kendisine bir ey sormazd. Bir yere geldiinde, yer alp oturmas salanmazd. Bir topluluk arasnda konutuu zaman, dvlr, aalanr-d. Onunla bulumamn sebebini imdi anlatacam: Fas ehrine vardmda orada byk bir nam salmtm. Benim geliimi duyan, bu yzden benimle grmek istiyordu. Ben de evden camiye kayordum. Beni evde bulamadklar zaman camiye gelirlerdi. Ben onlar grrdm. Bana gelip (tanmadklar iin) beni soruyorlard. Ben de onlara: Onu buluncaya kadar arayn, diyordum. Bir ara ok deerli bir elbise giymi halde oturmuken bu eyh karma oturdu. O ana kadar onu tanmyordum. Bana dedi ki: Allah'n selam, rahmeti ve bereketi zerine olsun, ben de onun selamn evirdim. Sonra el-Mehasi-bi'nin "el-Marife" adl kitabn at. Ondan baz blmler okudu. Sonra bana yle dedi: Dediklerini erh et, akla. Onun halleri, kim olduu, makam, drt evtaddan (r.a.) biri olduu ve olunun onun yerini alaca bana sylendi. Ona dedim ki: Seni tandm. Sen falancasn. Kitab kapatt. Ayaa kalkp dikildi ve yle dedi: Gizlilik... Gizlilik... Seni seviyorum-. Seninle tanmak istedim. Maksat hasl oldu.... sonra dnp gitti. Yanmzda ancak hi kimsenin olmad durumlarda onunla otururdum.

Dili tutuktu. Zorlukla konuabiliyordu. Ama Kur'an okuduu zaman insanlarn en gzel seslisi ve en akc konuan oluverirdi. ok cehd ederdi. cretle kna yakard. Gzleri her zaman srmeliydi. Salar dank ve toz duman iinde olurdu. Kna tozundan dolay gzlerine srme ekiyordu. 18- Ebu Abdullah Muhammed b. Eref er-Rendi (r.a.) Onlardan biri Ebu Abdullah Muhammed b. Eref er-Rendi (r.a.)dir. Abdallardand. Dalarda ve sahillerde gezerdi. Dalara ve sahillere snm, yaklak otuz sene boyunca mamur diyarlara uramamt. Gl bir feraseti vard. ok alard. Srekli kyam halinde ve daima susard. Ban ne eip parmayla yeri eeleyerek derin tefekkrlere dalard. Ban kaldrr, zorlukla nefes alrd. Gsnden kaynama seslerine benzer hrltlar gelirdi. Vecd hali iddetliydi ve ok gzya dkerdi. Bir zaman arkadalk ettim, yannda kaldm. Beni grd zaman sevinir, mutluluu yznden belli olurdu. Geni ve byk bir serveti terk etmiti. Makamnda olan kimselerin gzdesiydi. Bir gn Allah erlerini grmek maksadyal adume ehrinden kp sahile gittim. Yznde ty bitmemi bir delikanl da bana elik etmek maksadyla peime dt. Onu da yanmda gtrdm. Karma iki eyh kt. Bir esmer ve uzun boyluydu. Ad, Abdusselam es-Saih'ti. Yeryznde durmadan dolar, bir yerde srekli kalmazd. brnn ad ise Muhammed b. Hac't. Beni Cevad kabilesindendi. ok hzl yryorlard. Onlara yetitim. Benimle onlar arasnda be gnlk mesafe vard. Hzla onlarn yanna vardm. Cuma gnyd. Cuma namazn klmak iin Ravta ad verilen bir kye gittim. Cemaat mescidine girdim. ki rekat namaz kldm. Buras Sa-lihlerin bulunduu bir yerdi. Gzel atlar ve dillere destan bir bereketi vard. Orada bamdan bir olay geti. ok gemeden szn ettiim bu Ebu Abdullah b. Eref geldi. eri girince es-Saih ve arkada onun iin ayaa kalktlar, selam verip onunla tantlar. Ben de camide uzanvermitim. Elimi gsme vuruyor, u iiri terennm ediyordum: Geni varl glp geti Parlak ay' brakp yola kt. Zaman ona dar geldi Sonunda gsme snd. Hemen yanma geldi, beni ayaa kaldrd ve yle dedi: Kendini gizlemek ister misin? Ona, sen de yle yap, dedim. Dediim gibi yapt. Kyn eyhine yneldi ve benim, bir de istediim kimselerin onun yannda yemek yememizi istedi. bni Eref bana dedi ki: Bu yemekten bir ey yeme. Btn yoksullar getireceim. Onlar yedikten sonra, sen gelir yanmda yemek yersin. Ben de yle yaptm. Bir ok olay bana haber verdi. biliye'de kendisiyle bulumak zere bana sz verdi. Yannda gn kaldm, sonra ayrldm oradan. Kendisinden ayrldktan sonra karlaacam olaylarn tmn harfi harfine bana haber vermiti. Dedikleri aynen kt. biliye'ye vardm zaman Allah aklma onun yanna gitmek, onu grmek ve ondan istifade etmek zere yola kma fikrini drd. Sal gnyd. Yolculuk iin annemle istiare ettim. zin verdi. Ertesi gn bir adam kapy ald. Kapy atmda lden gelmi bir adam grdm. Dedi ki: Sen Muhammed b. Arabi misin? Evet, dedim. Dedi ki: Dn biliye'ye on iki fersah uzaklkta Melcane ve Merane arasnda yryordum. Heybetli ve mrldanarak konuan bir adamla karlatm. Dedi ki: biliye'ye mi gidiyorsun? Evet, dedim. Dedi ki: Muhammed b. Arabi'nin evini sor ve onunla gr. Ona de ki: Arkadan er-Rendi sana selam sylyor. Senin yanma gelmekteydi. Ancak u anda aklna, Tunus'a yolculuk etmek geldi. Selametle git, Allah seni affetsin. biliye'ye vardn zaman inallah grrz.... Dedii gibi oldu. Ben ertesi gn onu ziyaret etmek zere yola ktm. Yerimden ayrldm. Vardmn ikinci veya nc gn onunla bulutum. Ebu Abdullah el-Kastili'nin evinde bir

gece kaldk. hretinin sebebi, yol gemez grkemli bir dan banda oturmasyd. Bir adam bir gn ihtiyac iin dan bana gitmi, bir nur stunu grm. Bu nur o kadar parlakm, bakamam. Ama nurun bulunduu yere gidince arkadamz Ebu Abdullah'n namaz kldn grm. Sonra grdn herkese anlatarak bu halini mehur etmi. Dalardan babina toplar Msr'a getirip satar, sonra geri dnerdi. Bizzat gzlemlediim garip ve artc halleri vard. Bir pnarn banda otururken ekiyalar gelirler ve: zerindeki elbiseleri kar, yoksa lrsn, derler. Bunun zerine alamaya balar ve yle der: Allah'a yemin ederim ki, gnahta size yardmc olmay iyi karlamyorum. Eer size bir ey emredilmise, yapn. Sonra Allah'n dinini savunma hususunda gayrete gelir ve onlara mehur bakyla bakar. Hepsi kap giderler. Bir gn sahildeyken bana " ma uridu minhum min rizkin ve ma uridu en yut'imun /Ben onlardan rzk istemiyorum. Beni doyurmalarn da istemiyorum." (Zariyat, 57) ayetinin anlamn sordu. Cevap vermedim. ylece braktm. Drt yl sonra tekrar onunla buluunca dedim ki: Ey Ebu Abdullah! Evet, dedi. Cevabn al, dedim. Dedi ki: Drt yl sonra cevabn vakti geldi. Cevabn verdim. Hala onu hatrlamasna ardm. Arkadam Abdullah Bedr elHabei'nin onu grmesini hep isterdim. Onunla beraber Endls'te Rende denilen yere geldiimizde Ebu Abdullah' karmda grmeyeyim mi! Arkadam Abdullah'a : Bu falandr, dedim. Birbirimizi grmekten dolay hepimiz sevindik. Onu kaldm eve gtrdm. Arkadam Abdullah: Onun kerametini grmek istiyorum, dedi. Akam vakti girdi, namaz kldk. Evinde misafir olduumuz kii lamba getirmekte gecikti. Arkadam Abdullah elHabei: Lamba istiyorum, dedi. Bunun zerine Ebu Abdullah, Tamam, dedi. Sonra bulunduumuz evden bir deste kuru ot ald. Ne yapacak diye ona bakyorduk. ehadet parman ota vurarak, Bu atetir, dedi. Ot tutumaya balad. Bylece lambamz tutumu oldu. Gerektiinde elini kor haline gelmi atee daldrr, Allah'n diledii kadar atei avucunda tutard ve eli yanmazd. Okuma yazma bilmeyen bir mmiydi. Bir gn niin alyorsun? diye sordum. Dedi ki: Hi kimseye beddua etmeyeceim, diye sz vermitim. Bir gn adamn biri beni fkelendirdi, ben de ona beddua ettim. Hemen ld. u ana kadar bundan pimanlk duyuyorum... Allah raz olsun, varlklar iin bir rahmet vesilesiydi. Onunla ilgili ok haber vardr. Bunlar detayl bir ekilde aklarsak vaktimiz yetmez. Allah'n rahmeti zerine olsun. 19- Musa Ebu mran es-Sedrani (r.a.) Onlardan biri Musa Ebu mran es-Sedrani (r.a.)dir. Abdallardand. Bilinmeyen biriydi. Akl almaz, garip hususiyetleri vard. Onunla bulumamzn sebebi udur: Akam namazndan sonra eyh Ebu Medyen'in bahesindeki menzilimde oturmutum. Onunla grme istedii geti iimden. eyh o srada krk be gnlk mesafedeki Cibaye denilen yerdeydi. Akam namazn kldm. ki rekat nafileyi biraz hzlca kldm ve selam verdim. te szn ettiim bu Ebu mran yanma geldi, selam verdi. Onu yanma oturttum ve dedim ki: Nereden geliyorsun? Cibaye'de eyh Ebu Medyen'in yanndan. Dedim ki: Ne zaman yanndan ayrldn? Dedi ki: Biraz nce akam namazn onunla kldm. Namaz kldktan sonra bana dnp yle dedi: Muhammed b. Arabi bili-ye'de aklndan unu unu geirdi. imdi onun yanna git ve ona unu unu haber ver. eyhi grme isteinin aklmdan getiini syledi. Ardndan bana unlar syledi: eyh sana unu sylememi istedi: Ruhlarn bulumas, benimle senin aramzda sahihtir ve sabittir. Fakat bu dnyada bedenlerimizin bulumasn Allah istemiyor. Akln yattr. Benimle senin bulumamz Allah katnda rahmetinin kapsamnda gerekleecektir. Bundan baka bir ey daha syledi ve tekrar eyhin yanna dnd. Szn ettiim bu Musa (r.a) dnyalk olarak zengin biriydi. Btn varln terk etti. Bunun neticesinde yce Allah ona fetih myesser etti. On sekiz gn iinde abdallara kart. Yeryznde diledii yere yerleiyordu. Onu sultana

gtrdler. Sultan ayaklarna kayt vurulmasn emretti. Ayana demir kaytlar vuruldu. Bu ekilde onu yrttler. Fas'a yaklatklarnda onu bir eve koyup kapsn kilitlediler. Gece boyunca kapsnda muhafzlar bekledi. Sabah olunca kapy atlar. Ayaklarna vurulan demir kaytlarn bir kenara atldn, ortalkta kimsenin olmadn grdler. Fas ehrine girdi. Ebu Meyden uayb'm evine gitti. Kapy ald. eyh bizzat kapya gelip: Kimsin? dedi. Ben, Musa'ym, dedi. eyh de: Ben de uayb'm. eri gir. Korkma. Zalim topluluktan kurtuldun. eyhim Ebu Yakub el-Kufi ondan naklen dedi ki: Musa dnyay saran kaf dana gitti. Eteklerinde kuluk namazn, zirvesinde de ikindi namazn kld. Bu dan ykseklii ona soruldu, Otuz senelik mesafe kadardr, dedi. Allah'n, bir ylan bu daa sardn, ylann ba ile kuyruunun birletiini haber verdi. Yannda bulunan arkada ona: Bu ylana selam ver, selamn alr, dedi. Musa, ylana selam verdim. yle dedi: Ve aleyke's selam, ey Ebu mran! eyh Ebu Medyen'in hali nasl? Ona dedim ki: Sen nereden tanyorsun Ebu Medyen'i? Dedi ki: Hayret. Yeryznde onun durumunu bilmeyen var m? Allah onun sevgisini yeryzne indirdi ve bunu herkese bildirdi. Ben de onu tan rm, benden bakalar da. Ya kuru hibir ey yoktur ki onu tanyp sevmesin. te bu Musa bir yere gider orada kei byklnde acaip yaratll karncalar grr. Horasanl bir yal kadna rastlar. Kadn denizin zerinde durmu denizin dalgalar bacaklarnn arasndan gidip gelir. Bu halde iken kadn Allah' tebih etmekle, onu kutsamakla meguldr. Bunun gibi daha bir ok acaip hususiyetleri var. Onun hayat hikayesi uzundur. Allah rahmet etsin. 20- Ebu Muhammed Mahluf el-Kabayili (r.a.) Onlardan biri Ebu Muhammed Mahluf el-Kabayili (r.a.)dir. Resulullah'm (s.a.v.) izniyle vefat edinceye kadar Kurtuba'da ikamet etti. Babam (r.a.) ona gtrdm. Onun iin dua etti. Bizi sabahtan ikindi namazn klncaya kadar yannda tuttu. Yemeini yedik. Evine girdiin zaman onu grmeden nce seni bir hal alrd. Onu grdnde de muazzam bir manzara ile karlardn. zerinde ynden bir giysi vard. Gnlk virtlerinin dnda daima Allah' zikrederdi. Yine u zikirlerinin dnda gnlk bin tesbihat ekerdi. Tekbir "Allahu ekber", tahmid "Elhamdlillah" ve tehlil "Lailaheillallah" de ekerdi. Gklerde ve yerde bulunan her eyi, denizlerdeki balklar bile duasna ortak ederdi. Derhal ibret alrd, her zaman ibret alma halindeydi. Evinde bir kuyu kazmak istedi. Kuyuyu kazmak zere esir bir kafir getirildi. Allah raz olsun yle dedi: u kafir esir bize hizmet etti. Mslman olmas iin Allah'a dua edelim. Gece boyunca bir keye ekilerek bu hususta Allah'a dua etti. Sabah olunca esir adam iini yapmak zere geldi. Mslman olmutu. Bunun sebebi sorulduunda u karl verdi: Hz. Nebiyi (s.a.v.) ryamda grdm. Kendisine iman etmemi emretti. Ben de iman ettim. Dedi ki: Ebu Muhammed Mahlufun senin hakk nda yapt efaatin hatr iin seni kabul ettim." Ya da bu anlama gelen szler syledi. Ondan ayrldm zaman salklyd. Evime dndm. Akam olunca, yatama uzandm. Ryada geni bir arazide grdm kendimi. Bulutlar alabildiine yaklayorlard. At kinemeleri, gem sesleri geliyordu. Atllar grdm. Bu meydana iniyorlard. Derken btn meydan doldurdular. Adamlar iinde herkesten daha uzun birini gryordum. Sakallar byk ve grd. Herkesin sakalndan daha ok aarmt. Elini yanana koymutu. Yz geniti. Btn topluluk iinde onunla konuuyordum. Diyordum ki: Bana haber ver: Nedir bu byk kalabalk? Bana diyordu ki: Bunlar, Adem'den (a.s.) Muhammed'e (s.a.v.) kadar gelmi gemi btn Peygamberlerdir. Buraya inmeyen Peygamber kalmad. Diyordum ki: Sen kimsin? Diyordu ki: Ben, Ad kavmine gnderilen Hud peygamberim. Ona yle diyordum: Niin geldiniz? Diyordu ki: Hasta Ebu Muhammed'i ziyarete geldik. Derhal uyandm, Ebu Muhammed Mahlufu sordum. O gece hastalandn rendim. Nitekim bir ka gn sonra vefat etti. Allah rahmet etsin.

21- Salih el- Harraz (r.a.) Onlardan biri Salih el-Harraz (r.a.)dr. biliye'de kullukta kararl, cehd sahibi, muttaki ve ibadete dkn biriydi. Yedi yanda veya daha kk yalarda ibadete ynelmiti. Daima hayret halindeydi. Hibir zaman ocuklarla oynamam, onlarla konu-mamt. Ayakkab tamircilii ile uramas takvasnn bir gstergesiydi. Amac elinin emeinden yemekti. Bir annesi vard, annesine ok iyi davranrd. Kk yata olmasna ramen bni Assal'n el-Kebir adl kitabn kendi el yazsyla istinsah etmiti. Uzlete ekilmiti. Uzun sre konumadan dururdu. Onunla beraber kalan arkadalar, zorunlu olmadka bizimle hi konumazd, diyorlar. Onunla beraber kaldm. Onu sevdim. O da beni sevdi. Bir sz syledii zaman ondan asla dnmezdi. nk dorudan baka bir ey sylemezdi. Kendisini tazim ettiini, kendisini gznde byttn bildii hibir adamn ihtiyacn karlamam, iini yapmamtr. Genellikle ehre gelen, kendisini tanmayan ve kendisinin de tanmad yabanclarla megul olurdu. Bizim arkadalardan biri, onunla konua bilmek iin bilerek yrtt ayakkablarn alp yanna gitti. Selam verdi. Selamn ald. Dedi ki: u ayakkablarm dik. u karl verdi: Elimde u anda tamir etmekte olduum bir ayakkab var. Adam creti de bana pein verdi... Ben de o srada beni gremeyecei bir yerde duruyordum. Arkadamz dedi ki: Ayakkabm sende kalsn, elindeki ii bitirince , onlar tamir edersin. Dedi ki: Belki de bundan nce ldm. Grdn baka bir tamirci var ve elinde de ii yok. Ayakkablarn ona ver. Dedi ki: Bu ayakkaby senden bakasnn tamir etmesini istemiyorum. Dedi ki: Sana syledim, duymadn m? Sonra zikriyle megul olmaya devam etti. Arkadamz yle dedi: Burada oturacam. Sen elindeki ayakkaby tamamlayp benimkini tamir edinceye kadar bekleyeceim. Dedi ki: Sen bilirsin. Ancak bu ayakkaby tamir etmek iin alacam creti bilmelisin. Syle, dedi. Dedi ki: cretim bir dirhemin onda sekizidir. Adam dedi ki: Ben sana eyrek dirhem vereceim. Dedi ki: Yapacam i bu kadar tutmaz. Dedi ki: Bunu gnll olarak veriyorum. Bunun zerine yle dedi: Bakasnn benden daha ok bu paraya ihtiyac var. Eer bu paray Allah rzas iin veriyorsan, ben bu gnk nafakam kardm. Dedi ki: Bu paray sana vermek zorundaym. u karl verdi: Bam arttn, be adam! Git yanmdan, senin iini yapmayacam. Sonra zikrine ve iine devam etti. Adam yanma kalbi krk halde geri dnd. Ona dedim ki: Laf fazla uzattn. Ona bir kez daha git ve, bu ayakkabm Allah rzas iin tamir et, sana herhangi bir cret vermeyeceim, de. Adam tekrar yanna gitti ve ona bu szleri syledi. Bir sre adamn yzne bakt, sonra: Seni biri gndermi, dedi. Sonra etrafna bakt, beni grd. Adama dedi ki: Ayakkabn brak ve buradan git. kindi olunca gel, eer beni sa grrsen ayakkaby sana vereceim. ayet lmsem, sana u komuyu tavsiye ediyorum. Sonra dnd, iaret ederek beni yanna ard. Yanna gittim. yle dedi: Arkadalar byle mi yaparlar? Kardelerini holanmadklar eylere mi zorlarlar? Bir daha byle bir ey yapma. Eer seni grdmde Allah kalbime sana kar bir lfet koymu olmasayd, bunu yapmayacaktm. Ama benden uzak dur. O gnden sonra hi kimseye onun halini anlatmadm. ldeki bir yerleim blgesine tand. Yalnzl ve uzleti arzu etti. 22- Abdullah el-Hayyat (r.a.) Onlardan biri Abdullah el-Hayyat (r.a)dr. Onunla el-Adis camiinde karlatm zaman on veya on bir yandayd. ki yn abas vard. Rengi soluktu, ok dnrd.. Derin bir vecdi ve cezbesi vard. Bu tarikatta bana bir takm fetihler nasip olmutu. Ama hi kimse beni bilmiyordu. Onunla kendimi mukayese etmek istedim. Ona baktm, tebessm etti, bana bakt. Ona iaret ettim, o da bana iaret etti. Allah'a yemin ederim, kendimi onun karsnda kalp bir dirhem gibi grdm. Bana dedi ki: al... al... Ne mutlu niin yaratldn bilene! Benimle ikindi namazn kld. Ayakkablarn ald. Bana selam verdi ve

gitti. Ben de evini bildiim iin arkasndan gittim. Ama ondan bir ize rastlamadm. Onu sordum, hi kimse bana onunla ilgili bir ey sylemedi. Onu grmeden rahat edemedim. Ondan sonra onu hi grmedim. u ana kadar onunla ilgili bir haber de duymadm. Allah velilerinin kimisi kk, kimisi de byktr. Allah onlardan raz olsun. 23Ebu'l Abbas Ahmed b. Hemmam (r.a.)

Onlardan biri Ebu'l Abbas Ahmed b. Hemmam (r.a)dr. biliyeliydi. Allah, nefsini doru yola iletecek marifeti ona ilham etmiti. Ergenlik ama girmeden ibadete vermiti kendini. ok kararl bir ekilde amel eder, her zaman kendi nefsi iin alard. Sanki biricik evladnn lmne alayan bir anne gibiydi. Babas, onun Allah'n tarikine girmesine engel oluyordu. Babasnn bu tavr ona ar gelmeye balaynca bana dedi ki: Ey kardeim! Bu i artk bana ar geliyor. Babam beni kovdu ve bana, istediin yere git, dedi. Ben snr boylarna gidip mslmanlarla birlikte dmana kar cihad etmek ve orada bir yerde nbet tutarak lnceye kadar beklemek istiyorum. Nitekim Celmaniye denilen snr boylarndan bir gzetleme yerine gitti. Hala orada duruyor. Yukarda sz edilen Abdullah el-Hayyat'm evinden ayrlmazd. 24- Ebu Ahmed es-Selavi (r.a.) Onlardan biri Ebu Ahmed es-Selavi (r.a)dir. Ben, eyhimiz Ebu Yakub'un terbiyesi altnda iken biliye'de bize katld. Szn ettiim bu Ebu Ahmed (r.a), gl bir hal sahibiydi. Ebu Medyen'e on iki sene arkadalk etti. ok alr, byk bir direnle kulluk ederdi. ok alard. Tam bir ay boyunca onunla birlikte bni Cerrad mescidinde kaldm. Bir gece namaz klmak maksadyla kalktm. Abdest aldm. Mescidin avlusuna geldim. Onu avlunun kapsnn yannda uyurken buldum. Onunla gkler arasnda kesintisiz bir nurlar huzmesi vard. Durup baktm. Nurlar gkten mi ona iniyordu, yoksa ondan m gklere doru uzanyordu, anlayamadm. Orada ylece durdum. Onun bu hali karsnda hayretler iinde kalmtm. Derken uyand, abdest ald ve namaza durdu. Alad zaman gznden yalar yere dklrd. Ben de yere dklen gz yalarna elimi srter yzm meshederdim. Misk gibi kokard. Onun gz yalarn koku olarak zerime srerdim de insanlar bu gzel kokuyu hissederlerdi. Bu gzel kokuyu nereden sat n aldn? derlerdi. 25- Ebu shak brahim el-Abesi (r.a.) Onlardan biri, Ebu Abdullah el-Kurei'nin (r.a) eyhi Ebu shak brahim b. Ahmed b. Tarif el-Abesi (r.a)dir. Msr diyarnda ikamet ederdi. Hogry esas alan bir ahlak, ilikilerinde yumuak, her zaman gerei syleyen, Allah iin yapt bir amelden dolay knayanlarn knamasna aldrmayan, kararl ve cehd sahibi kimselerden biriydi. Uzlete meyli vard, fakat mesleini icra ettii iin bunu gerekletiremezdi. mlek satard. Tarikat kitaplarnn ounu istinsah edip kaydetti. Muamele hali ona galip gelmi ti. rfan sever ve ona eilim gsterirdi. lm sebebine gelince; bir gn bir adam ona urad ve dedi ki: Efendim! Falan adam sana gelmi, ehir halkndan bir adam soruyor. Sorduu adamn boynunda, bizim buralarda "nefnefe" ad verilen bir hastalk peyda olmutu. eyh onu gerekten tanmyordu. Adam, sormas iin srar etti ve yle dedi: Allah iin, boynunda nefnefe hastal olan bu adam sor. eyh de, soracam, dedi. eyh anlatt: Bunun zerine Hak bana gizlice yle seslendi: Ey brahim! Kullarmz, ancak onlar mbtela kldmz hastalklarla m tanyorsun? Onun anacan bir ismi yok mu? Senin cann bu hastalktan dolay alacam... Sabah olunca boynunda bu hastalk kt. Ksa bir sre bu hastal ekti, sonra ld. Allah rahmet etsin. Olu Muhammed harem-i erifte bu hikayeyi bana anlatt. Bana dedi ki:

Babam bana unu syledi: Yirmi seneden beri byle bir hata ilememitim... Memleketinde iki kere onu ziyaret etmitim. Beni severdi. Arkadam Abdullah Bedr elHabei ile birlikte Sebte'de ve memleketinde onunla bulutum. Allah ondan raz olsun ve onu dllendirsin. 26- Ebu Muhammed Abdullah b. brahim el-Maleki (r.a.) Onlardan biri Ebu Muhammed Abdullah b. brahim el-Maleki'dir. Kalfat'ta tannd. Ebu Rebi el-Kefif gibi zatlara arkadalk etti. brahim b. Tarifin yakn dostuydu. Szn ettiimiz bu Abdullah, Feta tarikatna gre amel ederdi. Bu ameli ile belirginlemi, tarikatn alametleri zerinde grlebilirdi. Her zaman bakasnn hakk iin yrdn grrdn. Nefsine ve nefsinin haklarna iltifat etmezdi. nsanlarn ihtiyalar iin memleketler dolar, yneticilerin yanna giderdi. Evi her zaman yoksullara akt. eriat ve adab zenle korurdu. Sadr, brahim b. Tariften daha ak, daha geniti. bni Tarif onun yannda donuk kalrd. Onunla bir ok bulutum. Bana ok meylederdi. Bir gn Sebte ehrinde benimle karlat. Orada bni Tarifle beraber kalyordu. Sultan Ebu'l A'la bana iki sofra gnderdi. Ben orada yoktum. Ben olmadm iin oraya varan yoksullar sofralar alm, yemilerdi. Benim yakn ashabm yemekten kanmlard. Ertesi gece yine bize iki sofra gnderildi. Ne kabul ettim ne de reddettim. Sultann bize yiyecek gnderdiini duyan yoksullar bize gelmeye balamlard. Yats namaznn vakti girdi. Namaz kldm. eyhlik taslayan bu dervi yoksullardan biri: Yemek yerde iken namaz klnmaz, dedi. Sustum. Kendisine cevap vermediim iin fkelendi. Dedim ki: Ben bu yemei kabul etmiyorum. Yemeyi de uygun grmyorum. nk bu yemek bana gre haramdr. Bu yemei yemenizi emretmem mmkn deildir, nk ben kendim iin istediim eyi sizin iin de isterim... Sonra yemein harap oluunun sebebini anlattm. Ardndan dedim ki: Yemek ortada duruyor. Onu helal sayan yesin, haram sayan da yemesin. Sonra kald m eve girdim. Yakn arkadalarm da benimle beraber eve girdiler. Sabah olunca, akam konutuum bu kii vezirin yanna gitti ve, kendileri iin haram ehli gibi eyler sylediimi iletti. Vezir fkelendi ve dedi ki: Allah'a yemin ederim ki, bu yemei bizzat gnderen sultan efendimizdir. Bu yemek ona iletilinceye kadar bizzat nezaret eder, bunun iin oturur kalkar. Derken mesele Sultana ulat. Sultan akll bir adamd. Dedi ki: Biz hayrdan baka bir ama gtmedik. O kendi halini herkesten daha iyi bilir. Ona bir zarar vermeyeceiz. Ona ktlk ilitirmeyeceiz. Bylece bana yemek gnderilmesi iine son verildi. Arkadamz el-Kalfat bu gelimeyi haber ald ve benim yanma geldi. Nasl bir bela olduunu bildii iin benim ve arkadalarm adna endieye kaplmt. Byle davrandm iin beni eletirdi ve dedi ki: Ey falan! Bu, senin iin iyidir. Ancak zarar toplulua da iliir. Bu insanlar byle bir belaya tahamml edemezler. Nitekim bazlar yle demilerdir: "Isracak bir zalimi olmayan zelil olur, doru yolu gsterecek bir alimi olmayan da saptr." Baktm, insanlara ynelik merhamet duygusu ona baskn gelmi. leri dzeltme halinin etkisinde-dir. Dnyevi maslahat asndan ar basan esas alma eilimindedir. Ona dedim ki: Allah'n dmanna yaslanan kii Allah'n ne kt bir kuludur. Alim, Allah'n hakkn gzetmedii zaman Allah' gzetmi olmaz. Allah'n hakk, her hakkn stndedir. Bunlar dedikten sonra elimi silkeledim ve ayaa kalktm. O da ekip gitti. Derken bni Tarifle karlatm. Olay duymutu. Bana dedi ki: Siyasi davranmak daha evladr. Ona dedim ki: Sermaye yerinde kaldka siyasi davranmann bir sakncas yoktur. Bunun zerine sustu. Allah ondan raz olsun. Eer sz gereksiz yere uzanm olmasyd, onlarn hallerini sonuna kadar anlatrdk. Ama az ve z anlatm esas aldm iin bu kadaryla yetindim. 27,28- Abdullah b. Tahmast ve es-Suhan (r.a.) Onlar anlattm "ed-Durretu'l fahire fi zikri men intefa'tu bihi fi tariki'l ahire" bir kitap kaleme almtm. Bu kitapta Abdullah b. Tahmast'da anlatmtm, biliye'liler onun

abdallardan biri olduunu dnyorlard. Ad geen kitapta anlattklarmdan biri de esSuhan'd. O da abdallardan biriydi. Ama bu makamdan kayd. Bunun zerine hep zntlyd ve hi kimseyle konumuyordu. Onunla karlatm zaman zerindeki o iddetli kedere acrdm. 29, 30, 31- es-Senhaci, Tace ve el-Bai (r.a.) Onlardan biri, arif, srekli seyahat eden, btn dnyadan soyutlanm, halktan kopuk yaayan, doru szl, salih ve ak sal eyh Ebu Yahya b. Ebube-kir es-Senhaci'dir. rfan, iaret ve yksek makamlar ehliydi. Onun gibisine az rastlanr. eyh-i Ekber "Ankau Marib" kitabn niin yazd? Benimle onun arasnda hakikatlerle ilgili ok mesele geti. Onlar anlatmaya kalksam vakit elvermez. Onun iin "Ankau marib fi ma'rifeti hatmi'l evliya ve emsi'l marib" isimli kitab yazdm. Onlardan biri Ebu'l Abbas b. Tace'dir. Byk ceht sahibi bir mtehitti. lnceye kadar Mushaf hep gzlerinin nndeydi. Allah rahmet etsin. Biri de Ebu Abdullah b. Bestam el-Bai'dir. Bae'liydi. Durmadan Kur'an okuyan, gecelerini ibadetle geiren biriydi. 32, 33, 34- Ya'zi, el-Kanuti ve el-Haddad (r.a.) Onlardan (r.a) biri Yusuf b. Ya'zi'dir. Karmune'de yaard. Allah'n kitabn okurdu. Kur'an okumaktan baka biriyle konumaya vakit bulamazd. Srekli orulu ve her zaman kyamdayd. Biri de Ebu'l Hasan el-Kanuti'dir. Rende ehrinde yaard. Futuvvet ve yksek irfan ehliydi. Bir dieri de Muhammed el-Haddad'dir. biliye ehrinde yaard. Ara vermeden Hz. Nebiye (s.a.v.) salavat getirmesiyle mehur olmutu. 35, 36, 37- el-Kurtubi, el-Mehdevi ve el-Bakran (r.a.) Karlatm zatlardan biri de Ebu shak el-Kur-tubi'dir. Becaye'de otururdu. Ebu Medyen'in asha-bndand. Muvahhitti. Onlardan (r.a) biri Ebu Abdullah el-Mehdevi'dir. Fas ehrinde ikamet ederdi. lnceye kadar tam altm ksur sene srtn hibir zaman kbleye evirmedi. Biri de Ali b. Musa b. El-Bakran'dr. Fas ehrinde otururdu. Bu tarikata mensubiyeti bilinmezdi. Tarikatta insanlarn fark edemeyecekleri bir konumdayd. Ama eksiksiz bir irfan vard. rfanda derin feraset sahibiydi. nsanlar arasnda Kur'an okumasyla ve hadis rivayet etmesiyle mehur olmutu. Allah rahmet etsin. 38, 39, 40- es-Sai, el-Baci ve el-Yaberi (r.a.) Onlardan biri Ebu'l Hseyin Yahya es-Sai'dir. Sebte'de yaayan bir muhaddisti. Ayn zamanda su-fiydi. Bu aslnda garip bir durumdu: Muhaddis bir sufi!.. Kibrit-i Ahmer'di. ok bereketi vard. ok zaman onunla beraber oldum. Ondan hadis rivayet ettim, ders ald m.

Dnyadan uzaklam bir zahitti. Biri de bnu'l As Ebu Abdullah el-Baci'ydi. Allah rahmet etsin, biliye'de yaard. Zahit bir fakihti. Bu da garip bir durumdur. Zahit bir fakih az bulunur. Allah raz olsun, onlardan biri Ebu Abdullah b. Zeyn el-Yaberi'ydi. biliye'de ikamet ederdi. nsanlarn en faziletlilerinden biriydi. Amelde kararl, srekli cehd eden ve nimetlerden uzak duran biriydi. biliye'deki el-Adis camiinde Kur'an ve Nahiv okurdu. Bu hususta onunla yaracak kimse yoktu. nsanlar arasnda pek nemsenen biri deildi. Ebu Ha-mid'in (Gazali) kitaplarna younlat. Bir gece Ebu'l Kasm b. Ahmed'in Ebu Hamid'e reddiye olarak yazd eserini okudu, kr oldu. Hemen Allah iin secdeye kapanp yalvard. Bir daha bu kitabi okumayacana, onu imha edeceine yemin etti, Allah, gzlerinin yeniden grmesini salad. nsanlarn en faziletlilerinden biriydi. Kardeiyle de karlatm. ld zaman "Zeyn oullar iin iki cennet var." diye ona seslenildi. 41, 42, 43-el-Faran, el-Hseyni ve es-Saih (r.a) Onlardan biri Kurtuba blgesi halknn imam Ebu Abdullah el- Faran'dr. Onun gibisine az rastlanr. Onlarla beraber nasl bu kadar iyi yaabildiini sordum, dedi ki: Onlardan yalnzca misk kokusunu alyorum. Onun acaip hallerinden bir ou zihnimdedir. Onlardan biri Ebu Zekeriyya Yahya b. Hasan el-Hseyni'dir. Becaye ehrinde yaard. lmiyle amil nder alimlerden biriydi. Zht, takva sahibi, daima t verendi. Kendisinden msaade alarak bir gn onunla yalnz kaldm. Ben ona sordum, o da bana sordu. Kendisine korku halinin galip geldii bir adam olduunu anladm. Nimetten uzak durmas ve yemesi ile ilgili garip haberleri vardr. ok kere onunla karlatm. Yazd baz eserleri ona okuyup mnazara ettim. Onlardan (r.a) biri Abdusselam el-Esved es-Sa-ih'tir. Hangi kye, beldeye uradysam mutlaka, falan da buraya urad denilmitir. Bir yerde durmazd. Neden bir yerde karar klmyorsun? diye kendisine sormutum da, hareket etmede gzel bir hal buluyorum, diye cevap vermiti. 44, 45, 46- el-Kastili, Mnzir ve el-Muallim Onlardan biri Ebu Abdullah el-Kastili'dir. bili-ye ehrinde otururdu. Amelde ciddi ve youn cehd sahibiydi. Allah'n dini hususunda ok gayretliydi. Bulunduu yere girdiimde her zaman ibadet etme tela iinde bulurdum onu. Biri de Ebu'l Abbas Ahmed b. Mnzir'dir. bili-ye'de yaard. Kur'an, Arabi ilimler ve fkhla urard. mam Malik (r.a) mezhebinde tek adamd. Onun bir kerameti uydu: Mezhepte zemedii ar bir mesele ile karlat zaman Malik'i grr, o kendisine meseleyi zerdi. Evine ruhaniler ve veliler urar selam verirlerdi. Bazen hali iyice daralrd. nne dirhemler konulur. O bu dirhemleri almaz, geri verirdi. Bylece sknts ortadan kalkard. Takva hali ona galip gelmiti. Mbarek ve salih bir adamd. Onlardan (r.a) biri Musa Ebu Abdullah el-Mual-lim'dir. Fas ehrinde otururdu. Grnata nazrlarndan, Benu Said kalesine mensuptu. Olu Abdullah gnah nedir bilmez salih bir adam olarak byd. Tevbe eden, gnaha meyletti i grlmeyen bir genti. Allah'n kitabn ezberledi.

47, 48, 49- el-Harraz, el-Burcani ve el-Babili Onlardan (r.a) biri Ebu'l Abbas el-Harraz'dr. Mekke'de karlatm onunla. Abdullah el-Meave-ri'yle arkadalk etti, onun duasndan yararland. Onun bereketini grdm. Allah rahmet etsin. Biri de el-Hac Ebu Muhammed Abdullah el-Bur-cani'dir. Senin arkadan ve dostundur. Allah ondan raz olsun, snneti ve snnet ehlini severdi. Saygn ve salih biriydi. ok zaman susard. Bir gn "ellezi-ne ateynahumu'l kitabe yetlunehu hakka tilavetini/ kendilerine kitap verdiklerimiz onu gerei gibi okurlar." (Bakara, 121) Ayeti hakknda "onlar niin gerei gibi okudular?" dediini duydum. Dedim ki: Sen syle, ey Ebu Muhammed! Soru da senden cevap da sendendir. Glmsedi ve yle dedi: Onlara kitab verildi. Bundan nce de inayet verildi. Kitab verilince yardm grdler. Bu, altnda denizler yatan derin bir iarettir. nceleyen ve tefekkr eden kimse bu denize dalabilir. Nebi s.a.v.) emirlikle ilgili olarak yle buyurmutur: "Emirlik sana verilirse yardma mahzar olursun. Ama sen taleb edersen yardm grmezsin." Onlardan biri de Ebu Abdullah Muhammed el-Babili'dir. Daru'l Kiyr'de ikamet ederdi. Senin hizmetindi. Allah senin araclnla ona fetihler nasip etti. Senin onun zerindeki bereketin gayet zahirdi. Onun ok garip hallerine ahit oldum. Hepsini saklyorum. Onlarn tmn burada zikretmeye vakit elvermez. 50, 51, 52- el-Murabit, et-Tunisi ve el-Kettani Onlardan (r.a) biri Ebu Abdullah el-Murabit'tir. Kur'an ehliydi. Gecelerini ibadetle geirirdi. zerinde senin nurlarn aka grlrd. Diri bir zihni vard, ok abuk kavrard. Biri de Ebu Vekil Maymun b. Et-Tunisi'dir. Krmz renk toplar, onunla geinirdi. biliye'de bizim yanmzda hastaland. Allah'a itaat eden saliha kadnlardan biri olan Zeyneb geldi, evinde ona bakt. Kadnn yanna tannca o gece ld. Allah erlerinden biriydi. Onlardan biri de Ebu Muhammed Abdullah b. Hami el-Kettani'dir. Tunus ehrine gidip orada yaad. eyhim Ebu Yakub ve Ebu Muhammed'den dolay duyduu znty dindirmek maksadyla yaln ayak bir halde ok scak bir gnde onu ziyarete gittim ve bulutum. Onlar da onu bu halde ziyaret ettiklerini bana sylediler. ok bereketi vard r. Senin onun halini bilmen yeterlidir benim iin. 53, 54- ems Ummu'l Fukara ve Fatma bint Ebu'l Msenna Mekke'de yedi kiiyle karlatm. Allah Mslmanlar onlardan yararlandrsn. Kabe'nin hanbelile-rin dibinde halka oluturduklar duvar ile Zemzem kuyusu arasndaki blgede onlarla oturdum. Onlar gerekten Allah'n has kullardrlar ve asla ar gitmezler. Skunet ve heybetin belirtilerini yzlerinde grmek mmkndr. Ben onlarla karlatmda mahede halindeydiler. Marifetle ilgili olarak benimle onlar arasnda bir konuma gemedi. Onlarda yle bir skunet grdm ki, bir insann bu ekilde skun bulmas tasavvur edilemez. Onlardan (r.a) biri ems Ummu'lfukara'dr. Mer-anetu'z Zeytun'da oturur. Defalarca onun yanna gittim. Hibir erkein onun gibi nefsine yklendiini grmedim. Muamele ve keifte byk bir yere sahipti. ok stn bir himmeti vard. Tam bir temyizle tefekkr ederdi. Halini kararl bir ekilde gizliyordu. Onun yannda benim iin keif gerekletiinde onun ok gizli hallerini grebiliyordum. Onun bu hallerinden dolay sevinirdim. ok ve zahir bereketleri vard. Keif hususunda onu birka kere imtihan ettim. Bunun sonucunda onun bu makamlarda salam olduunu anladm. Galip hali korku ve rzayd. Ayn anda bu iki

makam elde etmek bize gre acaip bir durumdur, neredeyse imkans z saylmaktadr. Ayn ekilde Fatma bint Ebu'l Msenna ile de biliye'de karlatm. Onu tandmda doksan yandayd. nsanlarn kaplarnn nne dktkleri yemek artklarndan yiyordu. ok az yerdi. Onun yannda oturduum zaman, doksan yanda olmasna ramen yanann gl gibi krmz olmasndan, yznn tazeliinden dolay yzne bakmaya utanrdm. Kur'an- Kerim'de dilinden drmedii sure Fatiha suresiydi. Bana dedi ki: Bana Fatiha suresi verildi. Onu istediim ite kullanabilirim... Onun iin kamtan bir kulbe yaptm, orada yaamaya balad. yle derdi: Benim yanma gelenlerin hibiri falan -beni kast ederek- kadar houma gitmez. Niin? Diye sorulduunda u cevab verirdi: Hanginiz yanma gelse, varlnn bir ksmyla gelir, dier ksmn ise evi ve ailesiyle ilgili olarak geride brakr. Ama olum, gzmn nuru Muhammed b. Arabi hari. O benim yanma geldiinde, btn benliiyle gelir. Ayaa kalkt zaman, btn varlyla kalkar. Oturduu zaman btn varlyla oturur. Geride nefsiyle ilgili olarak bir ey brakmaz. Tarikat byle olmaldr... Allah ona mlkn arz etmiti. Ama o bu mlkten hibir eyin yannda durup beklemedi. yle derdi: Sen her eysin. Senin dndaki her ey benim iin uursuzdur... Allah sevgisiyle kendinden gemiti. Onu gren, ahmak, derdi. Ama o, "Asl ahmak, Rabbini bilmeyendir," derdi. Alemlere kar rahmetle doluydu. Bayram gecesi cami mezzini Ebu Amir onu krbala dvd. Ona yle bir bakt, ona kar nefsindeki duygular deimi halde dnp gitti. O gece bekledi. Seher vakti mezzinin ezan okuduunu duydu. yle dedi: "Rabbim! Beni sorumlu tutma. Btn insanlarn uyuduu bir srada gecenin karanlnda seni zikreden bir adama kar nefsimdeki duygular deiti. Bu, habibimin zikridir onun lisanndan dklmektedir. Allah'm! Benim ona kar duygularm deitii iin onu sorumlu tutma..." sabah olunca ehrin fakihleri bayram namazndan sonra, selamlamak maksadyla sultann yanma gittiler. Bu mezzin de dnyalk arzusuyla bu fakihler arasnda ieri girdi. Sultan: Bu kimdir? dedi. Denildi ki: Caminin mezzinidir. Dedi ki: Fakihlerle birlikte saraya girmesini kim syledi? karn onu. Tokatlayp dar att. Sonra sultan nezdinde onun adna efaatilik yapld. O da mezzini cezalandrmak isterken, ieri girmesine izin verdi. Szn ettiimi Fatma'ya falanca adamn bana sultann yannda u u hadiseler geldi, denilince, yle dedi: "Biliyorum, eer cezasnn hafifletilmesini istemeseydim, ldrlecekti..." garip zellikleri vard. Vefat etti, Allah rahmet etsin. Nefsiyle Konumaya Dn Ey nefis! Gemi kuaklardan ve bizzat karlatm baz erkek ve kadnlardan sekin kiilerin halini sana anlattm. Ayrca karlatm bir ok kiinin halini de anlatmadm. Senin bunlarla ortak olabilecein bir zelliini grmedim. Byle iken hangi alanda farklsn, ayrcalklsn? Bu Risalenin Amac Nefsani ve Rabbani Marifeti Ortaya karmaktr Sonra sana dnyor ve diyorum ki: Ey dostum! Ey Ebu Muhammedi Bunlar sana, sevincimin bir ifadesi olarak anlattm. nk zaman, Allah'a hamdol-sun ki, deiik halleriyle nceki kuaklarn hareket tarzn izleyen erlerden hali olmaz. Onlardan, maksad hasl edecek kadarn zetle anlattk. Sana gelince, sana senin hallerinle ilgili olarak hitap etmem mmkn deildir, bu risalede gttm ama, nefsani ve rabbani marifeti n plana karp, gzel sze ve salih amele tevik etmektir. nk bu zat (yani sen) bizim yanmzda Allah' bilen, O'nun uruna cehd eden bir kiidir. Ey dostum! Sana hitap ediyorum, Allah'a yemin ederim ki, asl maksadm benim

nefsimdir. Senin dikkatini ekiyorum, hemcinslerimi kast ederken kinayeli olarak kendimi hedef alyorum. Nefse srekli hatrlatmada bulunmaya ara vermemek gerekir. nk nefis zelildir. Bu erdemi btnyle iselleti-rerek ilahi pay elde etmeye kendiliinden eilim gstermez. Allahn Sebepleri ve Msebbepleri Yaratmas Mesele: Bu hususla ilgili olarak u ayet-i kerimeler dikkat ekicidir: ve zekkir fe innez zikra tenfaul mminine / Sen t ver. nk t mminlere fayda verir. (Zariyat, 55 ve inne fi zalike le ayatin lil alimin / phesiz bunda bilenler iin dersler vardr. (Rum, 22) Bilesin ki, yce Allah, insan dndaki btn mahlukat bir elle yaratmtr. eriatta, Adn cennetini eliyle yarattndan sz edilen yerlerde buna dikkat ekilmitir. Burada zeri rtl bir bilgi denizi vardr. Allah btn sebepleri eliyle yaratmtr. Msebbepleri de eliyle yaratmtr. Ancak ilk sebepler, mertebe bakmndan en son sebbe kadar uzanan ikinci derecedeki sebepler gibi deildirler. Yce Allah sebepleri ve msebbepleri yaratmasyla ilgili olarak yle der: Ela lehul halk vel emr / Haberiniz olsun yaratma da Ona aittir, emir de. (Araf, 54) Yaln z sebeplerle ilgili olarak da yle buyurmutur: fe tebarekellahu ahsenul halikin / yaratanlarn en gzeli olan Allah mnezzehtir. (Mminun,14) innema kavluna li eyin iza erednahu en nekule lehu kun feyekun / Bir eyi dilediimiz zaman, ona szmz ol demekten ibarettir, hemen oluverir. (Nahl, 40) Burada yaratmadan de il sadece emirden sz edilmektedir. Mutlak Tevhid Szlerimi dikkatle dinle. nk garip, allmam eyler sylyorum. Ben kskan biriyim; hem aklamak isterim, hem de gizlemek isterim. Allah melekleri, cenneti ve bu varlk trleriyle ilgili eref ve ycelikleri Turun sanda yaratt. Cemal sfatyla ilgili olarak yaptmz imalar anla. blisi, atei ve varlk trleriyle ilgili alaklk ve sflilii de Turun solunda ve iki eliyle yaratt. Celal sfatyla ilgili olarak yaptmz imalar anla. Mlk iki eliyle hazrlad. Varlklar objeler aleminde mutlak tevhid zere zahir oldu. Ama bunlarn her birinin yaratl bir ele dnktr. Her biri kendi hakikati itibariyle Rabbine kulluk etti ve kendi varlk yoluyla megul oldu. Bunlardan gnah ve muhalefet tasavvur edilemez. Ta ki insan, eliyle yaratmcaya, ona iki yolunu gsterince-ye, izleyecei yolu aka gsterinceye, szn izhar edinceye ve onu iki kabzasyla ortaya koyuncaya kadar. Aleme bakt, alem de byk ve kk mlknde ona bakt. Her biri grdn tand. nk her biri kendi mukabilini grd. Alemin bat tarafnda meskun olan, sflisini grdler. Onlarda bir kymet grmediler. Bundan kabzalar zahir oldu ki bedbaht olduklarn bilsinler. Alemde Tur'un sanda meskun olanlar , onun yceliini grdler, bu yzden onlarn yannda azameti belirdi. Bundan da kabzalar zahir oldu ki mutlu olduklarn bilsinler. Sonra tecrit nurunda olduklar iin karm nurunu tanyamadlar. Hakikatleri bir elden sadr olduu iin nefisleri iin takdis ve hamde ahit oldular. ki elin insana tevecch ettiini grnce, hkmn yrrle girmesi iin atmann, kavgann olmasnn kanlmaz olduunu anladlar. Kavga da olunca fesadn, bozulmann olmas kanlmaz olur. Aslnda gerei grdler, doruyu sylediler. Allah'n salat ve selam zerlerine olsun. Yce Allah, onlarn ayn szlerine cevap vermekten yz evirdi. Bu, klli olan czi yapmalar ve onun hakknda noksanlk sfat hkmn vermeleri itibariyle sahih bir yz evirmeydi. Hak onlar terk etti. Onlar da Hakka dnmediler. Allah, yaratllarnn esas olan ftratn hakikatini onlara aklamak istedi. nsann, asi ve itaatkar kabzalarnn birleiminden ibaret olduunu, alemdeki dier varlklarn her birinin ise bu kabzalardan sadece birinden ibaret olduunu anlatmay irade etti. Dolaysyla alem ilahi huzur asndan sadece bir ele dayanmaktadr. nsan ise kllidir. lahi huzur asndan iki ele de dayanmaktadr. nsann sureti kemal bulsun, halifelii sahih olsun, mertebesi akla kavusun, en erefli varlk, en yce

maksat olduu bilinsin diye onun varoluunda iki eli birden kullanmtr. Secdeler ve eytan Bu yzden yce Allah, insana eksik nazaryla bakanlara kar onu u szleriyle vmtr: "Ma mena-eke en tescu.de Uma halektu bi yedeyye / ki elimle yarattma secde etmekten seni meneden nedir?" (Sad, 75) Bu ayet, vg mahiyetindedir. Onu, bakalar araclyla edeplendirmeye balyor. Ki onun hakknda bozgunculuk ve kan dkme hkm verilmitir. Ne gzel edeplendirmitir! Melekleri de blis araclyla edeplendirmitir. Onlardan isimlerin ilmini istemi, insan da alimlerin alimi klmtr. blis'i edeplendirmeyi de melekler araclyla gerekletirmitir. Onu mukaddes ve beyza eliyle yaratmtr. Melekler, kendilerine ynelik edepten ve blis'e ynelik edepten ders aldlar, emre uymak suretiyle t dinlediklerini gsterip kurtuldular. blis ise emre muhalefet ettikten sonra ders kard; ama bunun ona bir faydas olmad ve hsrana urad. Adem olu btn halleri iinde sadece namazlarnda gerekletirdii secdeleri araclyla blis'e en byk malubiyeti tattrr. nk bu onun hatasdr. Dolaysyla ok secde etmek ve secdeleri uzun tutmak eytan derin bir kedere gark eder. nsan, namazlarnda sadece secde halinde masumdur, koruma altndadr. nk insan secde ettii zaman, eytan iledii gnah hatrlar ve zlr. Dolaysyla kendi derdine dt iin secde halindeki insanla uraacak vakit bulamaz. Bu yzden Hz. Resulullah (s.a.v.) yle buyurmutur: "Adem olu secdeye vard zaman eytan bir keye ekilir, alar." Kul, secde halinde eytandan yana gvende olsa da nefisten yana gvende olmaz. Dolaysyla secde halinde insann aklndan ge en btn dnceler ya rabbanidir, ya melektendir ya da nefsanidir. eytann secde halinde insan etkilemesine imkan yoktur. Kul secdeden ban kaldrnca, blis'in bu nitelii ortadan kalkar. zntsgider ve seninle uramaya balar. ; Muhtemelen dostum (r.a.) yle diyecektir: Secde halinde nefis de melek de etkisiz olur. sadece Hak kalr. nk yle buyurmutur: "ve'scud vaktarib /secde et, yakmla." (Alak, 19) Dolaysyla secde araclyla yaknlk gerekleir, secde eden var eden araclyla varolandan fena bulur... Ben de ona unu sylerim: Evet, ey dostum! Senin bakn halin ve makamn gereidir, buna gre karara varmsn. Biz ise hakikatlerden kan sonular, inceliklerin nasl birbirleriyle irtibatl olduklarn sylyoruz. Eer durum, dostumun syledii gibi olsayd, o takdirde her insan secde halinde Allah' irfan derecesinde bilen, Onunla beraber, duygulardan syrlm, karklklardan uzak olurdu. Byle bir durumda da dua etmesi, vmesi, yakarmas ve alamas sahih olmazd. nk yakarma ve dua, hicap ile uzaklk halinde bir seslenmeden ibarettir. Mahede ise, bir aba sonucu elde edilmeksizin aknlktan donakalmlk halidir. Eer dostum secde halinde hayretten donakalyorsa bu bir kerelik haldir, hkm olarak tekrarlanmaz. nk ondan bakas secde halinde "Ya Rabbi! Beni bala" der. Kesin bir balanma ister. Byle bir istek ise kesinlikle insann kendinde oluunun ifadesidir. Bir bakas secde halinde dkkanndaki i ortayla konuur, onunla sava veya bar halindedir. Bir dieri nefsiyle beraberdir. vs... imdi konumuza dnyoruz. Allah, insan iki eline izafe etmitir. Onu kendi ilerinin vekili klmtr. Gklerde ve yerde olan her eyi onun emrine verip boyun edirmitir. Onu, kendisine tevekkl etme hususunda perdelemitir. nsan, kendi nefsi iinde kendi nefsiyle imam, nder olarak zuhur etmitir. Dolaysyla perde kalksn diye kapdan ayrlmayan mutludur. Bu kapy kulak ard eden de bedbahttr. Cehalet olarak bu davran yeter. Hem kendisinin cahili olmas hem de bakasnn cahili olmas yani.

Sema eytanlarn da Cisimler Aleminin de Mahalli Deildir nsan, iki alemi (mutlular alemi ve bedbahtlar alemi) de eit dzeyde yklenmek zere, gklerde deil, yeryznde halife olarak tayin edilince, alemlerin en kk paras olan insann emrinde btn alemler birlemi oldu. nk yeryzn idare eden g, atei, suyu ve havay idare eder. g idare edeninse, mizanda payna ykseklikten baka bir ey dmez. Onun aadan nasibi olmaz. Ey kendinde olan dostum! Buna ilikin delilim, yeryznde meleklerin bulunmasna karn gklerin eytanlara ve cismani alemlere yurt olmamasdr. Bu yzden yeryz hilafet huzuru ve halifenin menzilidir. Gkler ise onun cennetlerinden bir cennet, gezinti yerlerinden biri ve kutsal ruhunun istirahat-gahlarndan biridir. nk sema, ki bununla ulvi alemi kastediyorum, srf rahmetten varolmutur. Yer ise, ki onunla Adem'in (a.s) en gzel ekilde yaratldktan sonra indirildii aalarn aas mekan olarak sfli alemi kast ediyorum, srf gazaptan varolmutur. Eer desen ki: Bu, yeryznde bulunan apak bir rahmettir. Derim ki: Bu insann rahmetidir. Bu yzden yeryznde insan kalmaynca, onun yok olmasyla birlikte rahmet de yok olur. Yeryzne tevecch edilir, z yok edilir, helak olanlarla birlikte o da helak olur. Mamur dnya, insann intikal etmesiyle ahiret yurduna intikal eder. Eer desen ki: Ama insandan nce de yeryz mevcuttu? Buna cevap olarak derim ki: Yeryz iki hakikatten dolay mevcuttu: nk bu sre, yaratla hazrlk zamanyd. Dier hakikat ise, berzah hakikatinin varlyd. Berzah ise fenaya eilimli olduu iin yoklua benzer. Ama bir gn var olduu iin de beka yurduna benzer. Bu, varlktaki ilahi nefhadr ki, insan varoluncaya kadar, varl tutmutur. Bu incelii iyi anla. Bu meseleyi de srf Adem'le (a.s) snrlandrma. nk var olan tm salih mminler ve dierleri varl iinde bir kutuptur. Ya zalim halifedir ya da adil. Bunun neticesinde de ya hibir zaman son bulmayan azaba, gider ya da sonsuza dek sren nimetlere kavu ur. te halifeler iin duyulan korkunun menei budur. Unutma, ben de sen de bu halifelerden birer halifeyiz. O halde bu karanlk halden kp nefislerimize dnelim, onun iin karar ve hkm mizann kuralm. Var olduu mertebesi ve yce menzili itibariyle onu deerlendirelim. Ben diyorum ki: Ey nefis! Ey zorlukla genilik arasndaki berzah! Allah, yer ve gk ehli iinde sadece seni seti. Her eyi senin iin huzurunda ram kld. Ya Onun katndaki yksek erefinden ya da seni snamak istediinden dolay. Bedbahtlar kabzasnn erefinin olmas imkanszdr. Bundaki eref, hasmlarn kartlndan ileri gelir. Dolaysyla bu durum iin tek gereke, bir snav olmas kalyor. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "halake'l mevte ve'l hayate liyehluuekum eyyukum ahsenu amelen /Hanginizin daha gzel davranacan snamak iin lm ve hayat yaratmtr." (Mlk, 2) sizi ereflendirmek iin, dememitir. Bu hitap, btn emredilenleri ve btn emredenleri kapsar. Byle bir makama tayin edilen, kendisi iin byle bir yol iziler bir kimsenin hayat nasl gzel olabilir? Nasl huzur iinde yatana uzanabilir? ki elden hangisiyle kendisi hakknda hkm verileceini, iki gzden hangi gzle kendisine baklacan bilmedii halde?! Srr ve Vakti Muhafaza etmek Ey dostum! Srrn ve vaktini koruman gerekir. Sen farknda olmadan gazap nazarnn anszn sana ynelmesi korkusundan. Aksi takdirde insanlar nez-dinde mutlu ve kendine sanlrken, Allah katnda bedbaht ve mahvolmu olursun. Allah'n hkm kesinlikle yrrle girer, Onun adna hkmedenin hkm de en geerli olandr. Mjdelense bile gurura kaplp aldanan kimseye yazklar olsun. Bsbtn yazklar olsun, mjdelenmedii halde gurura kaplp aldanan kimseye! eytann etkilemek iin yol bulamad, gl ve

sarslmaz imana sahip mer b. Hat-tab'a (r.a.) bak. eytann ona ilimemesi iin Kur'an'm onun verdii hkme muvafk olarak inmesi yeter. O kadar ki: Eer perde alsa bu benim yakini-m arttrmaz, demitir. man ve bilgisinin deimeyeceini ifade ediyor. O, bilmekle bizzat gzlemlemeyi birletirmiti. Bizzat mahede etme makamnda belirginlemiti. Ne yaad zamanda ne de kyamete kadar onun nne geip tebarz edemez. Hi kimse herhangi bir halde onun nne geemez. te bu mer b. Hattab, himmet olarak tabiin kuann en hayrls olan veys el-Karani'nin tleri karsnda titriyor ve kefinin, masum ilminin kendisini getirdii bir sonu olarak "keke anas mer'i dourmam olayd!" diyor. Ya senin ve benim ne sylememiz gerekir? Ne zamana kadar Allah'a kar bu irkin tutum devam edecek? Dnmemizin vakti gelmedi mi? Cehaletten rcu etmemizin, bu ktlkten syrlmamzn vakti deil midir? Kukusuz arifler araclyla arldk ve biz "inna lillah" grubunun iindeyiz (yani lmlyz). ster misin, bir hal sahibi olasn, he-vam senin zerinde hkmran olsun, dnyan sana galip gelsin ve bir yanlg olarak bunun mevlandan olduunu sanasm?! Adalet mizann kurup sahih nakil talep etsek ya! nk dnyann darlndan sonra genilii, meakkatinden sonra rahat u iki eyden hali olamaz: Ya bu durum kiinin makamnn bakanlardan gizlenmesine, hasta ruhlu dnya ehlinin baklarndan saklanmasna yneliktir. Ki bylece varlk iinde maranlara kar hcuma geer, kazanma iin sarfeder ki perdelenmiler ona ilimesinler. Eer byle ise bu nefis ne kadar cahilmi! Pimanl ne kadar derin olacak! nk sonunda ne hali kalacak ne de makam. Bu nefsin gznde dnya ve ballar bydke bym. Onlarla yzyze kalp kar karya kalm! Bu nefis, dnyann sivrisinek kanadna benzetildiini duymam mdr? Nbuvvet makamnn onu bir plk, bir dknt olarak nitelediinden haberdar deil midir?! Saygdeer mlk sahibi olduunu iddia eden bu zebun nefis, demek ki bu derece alalmtr! Eer hakk sylyor-san, dnya ve ballaryla atmay, vurumay gz alacak kararllkta isen, alkanlklar yrtmak iin Hakka dayan. nk btn insanlar kendi ceplerinden harcarken hal sahibi insan gaipten harcar. Nefsin bu durumdan kap yan izdiini grrsen ksma. Ona kar mcadele et, onu kontrol etmeye al. Balangta seni bryen halin senin aldatmasn. Bu doruluun, sdkn vaktinde sana tevafuk etmitir, sen ise bunun sende kalc olduunu sanmsn. Adet beinci bir tabiattr. Dnya ve dnyann ballar, onlarla yarman iin uygun deildirler. "Benim yanmda yemesinler, ben de onlarn yannda yemeyeyim. Onlar beni ziyaret etmesinler, ben de onlar ziyaret etmeyeyim" demen de uygun deildir. Btn bunlar nefsin payna den hususlardr ve eytani kartrmalardr. Eer abid olmak eklinde Allah'n kulu isen, dnyada ecrini alrsn, ama ahirette kt bir akbete duar olursun. ayet gelecekte ecrini alrsn. Bu ibadetinin sebebi nefsinin kul olmas ise Nebilerle beraber hasredilirsin. Ama on kat gzel sevap kazandrd iin ibadet ediyorsan, mminlerle birlikte haredilirsen. Ben hem ziyaret ederim, hem ziyaret edilirim, hem giderim, hem de bana gelirler. Bu Hz. Nebi'nin (s.av.) halidir. O hem ziyaret ederdi, hem de ona ziyaret edilirdi. Dknlere destek olur, zayflara yardm ederdi. Misafiri arlard. Evinde mal bulunduunu bildii halde gecelemezdi. Yoksulluktan dolay szlanmazd. Arif Yoksul (Fakir); Yarnnn Rzk in Alamayan Kimsedir Haberin olsun, arif olan yoksul (fakir) kimse, yarnn rzk iin alamaz. Byle bir kimse yaratl iin alar m? Ama bu noktada nefis gerei kartrr ve yle der: Bu ey, benim hakkmda deil, bakas hakknda snrlandrlmtr. Oysa yce Allah onu yalanlamaktadr: "Ma uridu minhum min rizkin ve ma uridu en yutimun. nnellahe huverrazzak / Ben onlardan rzk istemiyorum. Beni doyurmalarn da istemiyorum. phesiz rzk veren, Allah'tr." (Zari-yat, 57-58) Yce Allah'n doyurulmas muhaldir. Geride bir k kalyor, o da insanlarn Allah iin kendilerini doyurmalardr. Byk nder ahsiyetler bundan da menedilmilerdir. Dolaysyla bu, zayf halkn geneli iin geerlidir.

Nefsim, halkn genelinin halinin dna kmaya aryor beni. Bu da onun aba sarfetme ve bakalarna infak etmek iin mal biriktirme halinin dna kmasn gerektirmektedir. Bu ise salt irktir, kudrete eletiri getirmektir. Nasl ki sebeplerden istifade etme dzeyinde olan kimse Allah ile clus etmeye g yetiremiyorsa, onun imannda eksiklik vardr. Bu, iki durumdan biridir. Bylece nefsin, dnyann kendisi iin daralmasndan sonra geniledii eklindeki iddiasnn batl olduu ortaya kt. Eer kendisi hakknda insafl davranacak olursa, o, bykler nezdinde aa bir makamdadr. Ama bunun iin almas gerekir. nk byklerden deildir. Bu yzden dnya ve dnyaya bal kimselerin bir nasibinin ve deerinin olduunu dnyor, onlara meylediyor ve onlarla gururlanyor. Oysa Allah'n izzeti karsnda kulluu ve halkn zat karsnda kendi izzetiyle megul olmas gerekmez miydi? Ama Allah katndaki payn kaybetmitir. Allah'tan esenliin en gzelini diliyoruz. Aslolan nefsin halk yedirip, kendisinin kesinlikle yememesidir. Eer yerse, bu takdirde kendisi iin alm ve kendisi iin mal biriktirmi olur. Cennetteki Mertebeler ALLAH Katndaki Mertebelere Gre Belirlenir Nefis asndan nceleri dar iken sonralar genileyen bir dier durum da udur: o da bu durumun makam zerinde etkili olmayacan, mertebesini drmeyeceini tahayyl etmesidir. Madem ki sevap iin amel etmiyor, sadece kul olduu iin ibadet ediyor, o halde hangi vadiden getiine aldrmamas gerekir. nemli olan Allah ile halinin sahih olmasdr. Bu hususta bir nc ihtimal yoktur. Allah'a hamdolsun. Eer bu ekilde fiil ilemise, kesinlikle onun cahilliinden ve nefsi itibariyle taziri gerektiren bir durumda oluundan phe etme. nk onun cehaletine delalet eden bir ok husus vard r. Bunlardan biri, bulunduu yeri bilmeyiidir. nk bulunduu yere uygun olmayan ameli ilemektedir. Bir kere dnya melein zindandr. Mminin de zindandr. Bu halinle sen imann stnde olduunu iddia etmi oluyorsun. Ben bunu kabul etmem. Ancak zindan sahibi seni oraya gndermi ve mminlerle birlikte seni oraya koymutur. Senin iin getirdii snrlandrmalarla seni onlarla birlikte zindana atmtr. rnein arap iemezsin, yalan syleyemezsin, sznden dnemezsin, bir gnahkarla ittifak kuramazs n, be zgr kadnla birden nikah kyamazsn. Zindandaki dier mminler gibi sana da bir takm emirler yneltmitir. Hkm veren, dikkatleri ekiyor ve bildiriyor ki, dnya teklif yurdudur. Bu bakmdan zindan dnda iken gerekli olmayan eyler artk birer ykmllk olarak gereklilik arzetmitir. Diyor ki: Melein huzurunda turda olan ve benden de stn olan kimse var m ? Bakar ki Veliler, Nebiler ve Resuller vardr. Sonra der ki: Onlarda bizim iin rneklik vardr. O halde ben de onlardanm. Bu, en byk iddialardan biridir ve ben bu iddiay kabul ediyorum. nk yce Allah, mahlukatn en faziletlisi olan Nebisine (s.a.v) bunu emretmi, bu balamda Nebileri ve Nebilere bahettiklerini zikrettikten sonra yle buyurmutur: " Ulaikellezine hedellahu febihudahumu'ktedih / te o peygamberler Allah'n hidayet ettii kimselerdir. Sen de onlarn yoluna uy." (Enam, 90) Nebilerin haline bakyorsun, onlarn liderinin, imamnn fakirlii zenginlie, mminlere kar zelillii izzete tercih ettiini gryorsun. srafil ona nazil olduunda onu muhayyer brakm ve yle demiti: Allah seni muhayyer brakt: kul bir nebi olmay m istersin melek bir nebi mi?" Cebrail ona "mtevazi ol" anlamnda iaret etti. Buyurdu ki: Kul bir Nebi olmay tercih ederim..." Hz. Nebi (s.a.v) yle buyurmutur: "Eer "melek nebi" olmay tercih ediyorum, deseydim, dalar benim iin altn ve gme dnrd..." Ama eyhi (Cebrail), daha iyi olan tercih etmesini iaret edince, O (s.a.v), kulluu temenni etti. Bylece Ona marifet ve himmet verildi. O da yoksulluu ve boyun eii yntem olarak benimsedi. O kadar ki alktan karnnn zerine ta balard. Bu ahs onlar (peygamberleri) rnek alsayd olmaz myd, bylece dnya hayatnda iyilikleri de boa gitmemi olurdu? Eer cennetteki mertebelerin Allah katndaki mertebelere gre belirlendiini bilseydi, nefsi ve akl iin alrd. O takdirde cennette ve Allah katnda meliklerden biri olurdu. Ama o, irfana dayanmyor,

aklnn kemale erdiini sylyor, rahata kula atyor, ehvetleri zerine atlyordu. Yumuak giysilerle, lezzetli yiyecek ve ieceklerle nimetleni-yordu. Buna karlk mmin kardei yiyecek bir ey bulamyordu. nsanlar ona: Yiyecek bir ey bulamayan bu mmin'e yardm et, dediklerinde yle diyordu: Allah, onunla ilgili bir ilham indirinceye kadar bunu yapamam. Hakkn bana indirecei ilham sayesinde onu bilmemem mmkn deildir. Aslnda bunu arifler yaparlar. Arifler, muhtaln sergilemeyen, fakir olduu halde zengin grnen kimseleri bu ekilde tanrlar. Allah arif kimseye zengin grnen bu kimsenin fakir olduunu bildirir. te bu keiftir. Halini olduu gibi gsteren, yoksul olduu aka belli olan kimseye gelince, Allah onunla ilgili sana ilham indirmitir, ama sen bunun farknda deilsin. Onun ak hali senin aleyhine en gl delildir. Ey, cahil olduu iin Nebilerle (a.s) boy len, Sleyman ve Yusuf'la (a.s) kendini bir gren kimse aldanma! "Haza atauna femnun ev emsik bi gayri hisab I te bu bizim bamzdr. ster ver, ister tut; hesapszdr." (Sad, 39) ayeti ortada dururken? Akladm Zaman Fitne kmasndan Korktuum Yksek Bir Sr Ben bunu arif kii iin sylyorum ki, o elinin vermeme ve verme hususunda bir arac olduunu ve hesabn kendisinden kaldrldn dnr. Ancak mevcut zemini deerlendirdiinde grr ki, dnya mal kazanmak iin alt zaman, efaat, cennete girme, Allah katndaki menzil ve dnyadaki makam asndan zaruri olduu halde henz elde edemedii dereceden geri kalr. nk zengin kimse zahitleri, sadk emirler sadk fakirleri ziyaret ederler. Burada ok yksek bir sr vardr. Fitne kmasndan korktuum iin aa vurmaktan, yaymaktan korkuyorum. Bu yzden gizledim. Alemlere merhametin bir gstergesi olarak sakladm. Bu srr hakikatler bizim iin tahkim etmilerdir. Rivayetler iinde de u kutsi hadis bunu desteklemektedir: "Arzma ve gme smadm. Ama mmin kulumun kalbine sdm." Bu bir babdr. nk fakiri, fakirliinin krkl skunete davet eder. Srr aratr, ama ifa etme, ona dayanma, srrn hakikatinin sana hkmetmesine izin verme. nk mekan bu hakikati ngrmyor. Dier ok hakikati terk etme, ki bu hakikatleri kullandn zaman mutluluk verir. Ama bir hakikati kullanmak ya bedbahtlk verir ya da mertebe noksanln. Allah iin, eer bu srra vakf olursan sakla. Ben bu srrn sadece bir tarafn senin dikkatine sundum. Yardm Allah'tan istenir. Bu son hususun bir ok ynnden bu kadar yeterlidir. Szn ettiimiz bu imtihan, ok almamz, cehd etmemizi, dnya ve sebeplerinden syrlmamz, tpk Nebiler, Veliler ve Ebubekir gibi sekin nderler gibi kendimizi ibadete vermemizi gerektirmektedir. Onlara dair haberlerden bazsn risalenin giri ksmnda aktardk. Ama Allah'n mahlukat kendi elleriyle senin iin bir imtihan arac olarak yarattn grmezsen, ona eref ve ycelik atfeden bir nazarla baksan, bil ki bu, cahillik bakdr. Nitekim insan hakikati nedeniyle emaneti stlenmitir ve ondan bakas stlenmemitir. Ama onun hakknda da ok zalim ve ok cahil nitelemesi yaplmtr. Eer insana bu emanet zorla yklenseydi, zulm ve cahillik ona nispet edilmezdi. Kendi iste iyle bu emaneti yklenince, bu iki nitelik ona nispet edildi. Bunu bil. Ben nefsimde bu cahilliin olduunu kabul ediyorum ve ona diyorum ki: Allah seni iki eliyle yaratt. nk sen btn mevcudattan daha ereflisin. Seni insan yapt, melek ya da eytan yapmad. Bu yzden sen yar marifet zere yaarsn. Ey nefis! Yar marifet zere yaratlanlarn haline bak, Allah onlar hakknda ne sylyor: "Yusebbihu-ne'l leyle ve'n nehare la yefterun. /Onlar, bkp usan-makszm gece gndz Allah' tebih ederler." (Enbiya, 20) "Yehafune rabbehum minfevkihim ve yefelune ma yu'merun. La ya'sne'ilahe ma emerehum /Onlar, stlerindeki Rablerinden korkarlar ve

kendilerine ne emrolunursa onu yaparlar." (Nahl, 50) Bu, marifetlerine karlk eda ettikleri krleridir ve marifetleri de marifetin yarsndan ibarettir. Sen, btn kemaliyle marifet makamnda yaratlmsn. lahi ihata ve halifelik suretinde var edilmisin. Bu yzden senin krnn onlarn krnden daha tamam , zekatnn onlarn zekatndan daha byk olmas gerekirdi. nk senin marifetin kllidir. Sana yaraan, bir tek rekat btn gklerdeki ve arzdaki mahlukatn ibadetine denk olacak ekilde eda etmendir. Hakikatler Sana Hkmeder ve Seni Kullua Dndrr Sakn "ey kardeim! Ey bu risaleyi yazan! Benim makamm ve benim kim olduumu bilemedin" diyerek nefsini perdeleme. nk bu szlerle seni kastetmedim. Aksine hakikatlerin gerektirdii gibi konutum. Ki hakikatler bunlar tam anlamyla kuatp snrlandrm, eksiksiz bir ekilde gvenilecek tarzda aa karmtr. Bu snrlandrmann iine girmeyen hibir Resul, hibir Nebi ve hibir Veli yoktur. Ey bu risaleyi okuyan kimse! Bu topluluklardan, bu tabakalardan birine mensup olman kanlmazdr. stediin gruptan olduunu iddia et. Sana bu hak verilmitir. Eer sadece meleklik iddiasnda bulunursan veya risalet yahut Nbvvet ya da herhangi bir ey iddiasnda bulunursan, hakikatler seni zorlayacak, kullua dndrecektir. Eer korunursan asl zeminine dneceksin. Eer yzst braklsan, hakikatlere kar kr olsan, ahiretin nimetlerini bu dnyada tketsen, gelip geici dnyay ok uzun bir ideal gibi grsen, bakalarn perdelenmi, kendini de Allah' dnen ve isabet eden biri olarak grsen, ahirete intikal ettiin zaman amelinin boa gittiini grrsn. Mutluluk veren hakikatler seni kaplarndan kovarlar ve derler ki: Seni tanmyoruz. Sen dnyada bizimle beraber deildin ve bizi tanmadn. Senin bozguncu ve eksik hayalin seni arr ve seni cehennemin ortasna atar. Hakkn mahlukat senin iin yaratmasna hangi gzle baktysan artk. Eer bir imtihan gzyle baktysan, bu durumda eksik brakma ve nemsememe korkusuyla saknman ve ly esas alman gerekir. ayet eref ve ycelik gzyle baktysan, bu durumda kr eda etmek iin alabildiine kararl almak ve cehd etmek gerekir. Nitekim Hz. Nebi (s.a.v) yle buyurmutur: "Eer benim bildiklerimi bilseydiniz, ok alar, az glerdiniz." Ariflerden biri de bir sufinin kahkaha atarak gldn grnce yle demi: "Ya mutlulardan olduunun mjdesini aldn ya da byle bir mjde almadn. Eer akbetinin mutluluk olacandan emin deilsen, bu, Allah'tan korkanlarn haline benzemiyor. ayet akbetinin mutluluk olacandan emin k-lndysa, bu tavrn, kredenlerin tavrna benzemiyor." Bylece arif kii onu iki ynden zemmediyor. Eer onu konfor iinde yzp nimetlendiini, mal biriktirip depoladn ve nefsini aldatc hlyalarla oyaladn grseydi ne derdi acaba?! Daha nce Selman- Farisi'nin, baz sahabe ve tabiilerin Kisra ve Sezar hazinelerini fethettiklerini grnce syledii u szlere yer vermitik: Allah, Nebisine (s.a.v) dnyay sememi, bilakis Onu bir fakir olarak semitir. Sahip olduunu bildii bir mal olduu halde gecelememitir. Bu durumu vefat edinceye kadar devam etti. Allah' n salat ve selam zerine olsun. Kur'an'n vurucu uyarlar basiret sahibi zeki insann hayatn kederli klar Ey dostum! Mugalata yapmaktan sakn. nk tenkiti bir gzle olaylara bakan biri basiretlidir, incelikleri sezer. Artk ibarelerin zaman geti, iaretler de kart. Geride bir tek tesbihatlar kald. Bir alim, ilmiyle amel etmedii srece ilmine aldanmamal. lmiyle amel eden biri de ihlasl olmadka ilmiyle amel etmesine aldanmamal. hlasl biri de ihlasnda yok olmadka ihlasna aldanmamal. Bu, yle bir meseledir ki, onu gerekten kavrayan bir kimsenin heyecan durmaz, hayatta mutlu bir ekilde oyalanaca bir megalesi olmaz. Halinden dolay her eyden

ilgisini keser. nk Kur'an'n vurucu uyarlar basiret sahibi akll kimseyi huzursuz eder, zeki ve sezgisi gl insanlarn hayatn kedere boar. Buna aadaki ayetleri rnek gsterebiliriz: "efehasibtum ennema haleknakum abesen ve ennekum eyna la terciun / Sizi sadece bo yere yarattmz ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceimizi mi sandnz?" (Mminun, 115) "Eyehsebu'l insanu en yutreke suden / nsan, kendisinin babo braklacan m sanr!" (nsan, 36) "Senefruu. lekum eyyuhessekelan / Ey insan ve cin! Sizin de hesabnz ele alacaz." (Rahman, 31) Bunun gibi mihraplarda ve toplantlarda okunan daha bir ok Kur'ani vurucu uyarlar, insan can evinden yakalayan huzursuz edici korkutmalar vardr. Gecenin belli vakitlerinde ve gndzn dilimlerinde kulaklarmza alnmaktadr. Kalplerde sabit, deimez bir marifet yoktur ki haya bizi korusun, bir korku yoktur ki, tehditler ve aklamalar bize kafi gelsin. Hangi erevede belirginleeceiz, hangi gruba dahil edileceiz, bilmiyoruz. Allah'tan, bizim, sizin ve btn Mslmanlar iin buradaki,lm anndaki ve son menzildeki her hal iin esenlik, afiyet, musibetlerden kurtulu temenni ediyoruz. drak Ettiin lk lahi Nimet Akl- selimi almaya tevik eden, onu karnn tka basa doyurmaktan ve uyuukluktan alkoyan ey, kendisine ynelik kesintisiz nimetlere bakp onlar gerek mahiyetleriyle kavramasdr. Ey dostum! Allah seni korusun, rabbinden ilk idrak ettiin nimet, Onun seni yokluktan varla karmasdr. Nitekim yce Allah, bunu, sana ynelik nimetleri arasnda saymtr: "evela yezkuru'l insanu enna haleknahu min kablu ve lem yeku ey'an / nsan dnmez mi ki, daha nce o hibir ey olmad halde biz kendisini yaratmzdr?" (Meryem, 67) Sonra bu zel ve yksek makam balamnda, bizim de tabi olduumuz sekin kullarna hitap etmitir. rnein, olu Yahya'nn (a.s) var edilmesi hususunda Allah'n normal yasala hkmedip deitirmesi kudreti karsnda aran nebisi Zekeriyya'ya (a.s) yle hitap etmitir: "ve kad halektuke min kablu ve-lam teku. ey'an / Daha nce, sen hibir ey deilken seni de yaratmtm." (Meryem, 9) Zekeriyya'ya. ynelik bu hitabn, onun iindeki bir anlam geersiz klmak maksadyla nefsiyle ilgili olduunu sanmaktan sakn! nk normal doa yasalar bakmndan olunun yaratl, onun yaratlndan daha artcdr. Zekeriyya (a.s) illeti izhar etmiti. Eer bu hitab kendi yaratlna hamletseydi, o zaman bu olgu hayret ettii eye gre daha hayret verici gelmezdi. Bu hitapta yce Allah, ilk var edilen mevcuda bakmasn iaret buyuruyor. Bu da her eyden evvel var edilen insani hakikattir. Bu hakikat btn her eyin anasdr. Bir eyden var edilmemitir. Ama o her eyin sebebidir. Bir eyin msebbebi deildir. Adem Olunun Bedeninin Kaynakland Ana Sebepler te yukarda bahsettiimiz bu yzden "velem teku ey'en/ sen bir ey deilken" (Meryem,9) buyurmutur. nk Adem olunun topraktan yaratlan bedensel varl, bir ok eyin msebbebi, eitli sebeplerin sonucu mahiyetindedir. Hz. Resulullah (s.a.v.) buna yle iaret etmitir: "Daha Adem su ile balk aras bir varlk iken ben Nebiydim" Yokluk, iki varlk arasnda olamaz. nk iki varlk arasnda oluu snrlandrlmas (ki bu bir varlk belirtisidir) anlamna gelir. Hibir yokluk hibir ekilde snrlan-drlmlkla vasfedilemez. Yce Allah Adem'in bedeninin yaratlmas ile ilgili olarak yle buyuruyor: "halekakum min turabin/Sizi topraktan yaratt." (Mmin, 67) Sonra "min tinin/sizi balktan yaratt." (Enam, 2) Balk su ile topran karmndan ibarettir. Bir yerde de yle buyurmutur: "Min ha-mein mesnun./...kuru bir amurdan..." (Hicr, 26) bu, kokusu deiime uram ekillenmi balktr. Koku ise havadan bir czdr. "Mir salsalin ke'l

fehhar /pimi amura benzeyen bir balktan yaratt." (Rahman, 14) bu ise atein bir parasdr. te bunlar Adem olunun bedensel varlnn ana kaynaklardr ve bunlarn sayz oktur. Dolaysyla "sen bir ey deilken..." ifadesinin insann bedensel varlyla ilgili olarak alglanmas doru bir anlay olmaz, nk bu balamda insan var edilmeden nce bir eydi. Alemin eitli evrelerinde bir ekilde dierine intikal etti, neticede bu sfat ald. Ayn ekilde yce Allah Ademolunun bedeninin var edilmesi hakknda da tpk Adem'in bedeni ile ilgili olduu gibi onun bir eyden kaynaklandn, aslnn bu ey olduunu, suretin sonradan ona eklendiini belirtmitir. Nitekim yle buyurmutur: "fi'l yenzuri'l insanu mime hulike. Hulike min main dafikin yahrucu min beyni's sulbi ve't teraibi /nsan neden yaratldna bir baksn! Atlan bir sudan yaratld. Srt ile gs kafesi arasndan kar." (Tark, 5-7) Sakn "u vakitte u idik....u deildik..." deme-yesin. Yce Allah senin o olduunu sylemitir. Senin cismaniyetinin asl bir eydir. "Biz insan topraktan yarattk." buyurmutur. stersen buna "baba" da diyebilirsin. "Sonra ntfeden yarattk." buyurmutur. Ntfe de "oul" konumundadr. "Sonra alakadan (kan phts) yarattk." Bu durumda dier bir halde belirginleir, "sonra bir inem etten yarattk." imdi de baka bir halde belirginleir. Bir yerde de yle buyurmutur: "ve lekad halekna'l insan emin sulale-tin min tin /Andolsun biz insan, amurdan bir zden yarattk." (Mminun, 12) Burada da senin bir eyden varedildiini belirtiyor ki bu da bir baka haldir. "Smme cealnahu nutfeten fi kararin mekin /Sonra onu salam bir karargahta nutfe haline getirdik." (Mminim, 13) Bu da bir baka haldir. "Smme ha-lekna'n nutfete alaketen /Sonra nutfeyi alaka yapt k." (Mminun, 14) Burada da bir baka hale iaret ediliyor ve bunlarn tm de insandr, "/e halekna'l alakate mudaten /Peinden, alakay, bir parack et haline soktuk." (Mminun, 13) burada da bir baka hal sz konusudur, "/e cealna'l mudate izamen /Bu bir parack eti kemiklere evirdik." (Mminun, 13) ite bir dier hal. "/e kesevna'l izame lahmen / bu kemikleri etle kapladk." (Mminun, 13) Dier bir hal daha. "Srme ene'nahu halken aher /sonra onu baka bir yaratlla insan haline getirdik." (Mminun, 14) Bir dier hal. "/e tebarekeahu ahse-nu'l halkin /Yapp-yaratanlarm en gzeli olan Allah pek ycedir." (Mminun, 13) Burada yce Allah kendisini vyor. Bylece sana da Onu vmenin eklini retiyor ki, Ona kredesin, Onu tefekkr edesin diye deil. Btn bunlar zikretmesinin sebebi, sana zg klp bahettii nimetleri saymaktr. Bunlar, varlklar birbirleriyle irtibatl olan eylerdir. Dolaysyla hakikatlerin bize gsterdii kadaryla Zekeriyya'nm (a.s) hayretini kat be kat arttran "Sen daha nce bir ey deilken biz seni yarattk." sz, bir ey deilken ilk kez bir varlk olarak ortaya ka iaret etmektedir. nk Zekeriyya (a.s) yallna ve karsnn ksr olmasna ramen kendisine Yahya'nn (a.s) mjdelenmesine armt. Bunun zerine yce Allah bundan daha artc olann ona hatrlatyor. O da bir eyin yokluktan varla karlmasdr. nk hallerin deimesi eklinde bir varlk mertebesinden bir dier varlk mertebesine intikal ettirme, yok olan varla karmaktan daha kolaydr. Bu yzden Zekeriyya'nm ard eyden daha artcdr bu. Bu yzden brahim'in (a.s) kars shak ile mjdelendiinde arm ve yle demiti: "Ya vayleta, eelidu ve ena acuzun ve haza ba'li ey-han inne haza le ey'un acib /Olacak ey deil! Ben bir kocakar, bu kocam da bir ihtiyar iken ocuk mu douracam? Bu gerekten alacak bir ey!" (Hud, 11) Miras, ahitlik, Oru ve Namazda Erkein Kadndan stn Olmas Ey dostum! Bu, eer dikkatle bakarsan garip, artc srlardan biridir. Buna dikkat et, bakarsn erkek ile kadn arasndaki stnlk nedenini kavrarsn. yle ki: Yce Allah, Zekeriyya'dan (a.s) sz ederken, brahim'in (a.s) karsndan haber verdii tarzda sz ediyor. arma, hayret etme hususunda kadn ile erkei ortak bir noktada buluturuyor.

limde de onlar ortak klyor. nk arma ilmin miktarna bal olarak belirginleiyor. Bilindii gibi erkek miras, ahitlik, oru ve namazda kadndan stn tutulmutur. Bu hususlarda erkekler onlardan derece olarak stndrler. Bu, marifet konusuyla irtibatl olduu iin rktc bir meseledir. Yce Allah bu meselede Nebisi Hz. Zekeriyya (a.s) ile brahim Aleyhisselam'n karsn ortak klyor. Kadn ise kamil deildir. Ey dostum! Dnceni iyice bu mesele zerinde younlatr, umulur ki gerei kavrarsn. Sana kadn ile erkek arasndaki stnlk farkn anlatyor, aklyordum. Ancak senin Rabbin-den ilim almak istediini grdm. Ben de senin edep tavrnn aynsn takndm ve bu meseleyi ylece braktm. Yce Allah Zekeriyya'ya (a.s) u cevab veriyor: "Sen daha nce bir ey deilken seni yarattm." brahim'in (a.s) karsna cevap verirken "e ta'cebine rain emriah /Allah'n emrine mi aryorsun?" (Hud, 11) buyuruyor. O halde seni rahat brakalm, yola iletelim. Sen o yolda yrmene devam et. nk seninle ilim arasnda bir kelimeden baka bir ey kalmamtr. Senin iin meseleyi anlalma dzeyine yaklatrma hususunda gcmzn yettii budur. Gerisini ince bir perdenin arkasna sakladk. Bak, hitap akllarn dzeyine gre yneltilmitir. Ey dostum! Bu, yce Allah'n sana bahettii bir nimettir. ayet Allah seni srf bu nimetin krn eda etmeye mkellef klsayd, gklerin ve yerin tm halkn ibadetleriyle sana destek vermelerini sala-sayd ve sen nihayetsiz ahiret mrn boyunca kretseydin, yine de bu bir tek nimetin krn eda etmi olamazdn. Bir de dn ki, Allah bundan baka bir ok nimeti buna eklemi, sonra da bunlara karlk zellikle gcnn yettii kadar kr ve ibadet etmeni istemitir! Ama sen bu hususta insafl davranmyorsun, tembellik ediyorsun, eniyorsun, grevini yapmaktan kayorsun, grmezlikten, duymazlktan geliyorsun! Akl ve marifet sahibi olduunu iddia eden biri iin gzel bir davran deildir. Oysa gerekli aba sarfedildikten sonra ulu huzura yarar ekilde kusuru itiraf etmek gerekir. Sarholuk (sekr) hali galip geldii iin " Eer sonradan olma varlk grnn kirliliiyle grrse, ben kadim cemale hcum ediyorum" diyenin safahatndan uzak dur. Bu szn Allah erleriyle bir ilgisi yoktur. Bu bir atahat-tr ve onu syleyen o srada bu halde bulunmutur. Hakikatler kesinlikle reddeder bunu. Ya da "cehde ile vasl olacan sanan kendini bouna yorar" diyenin szne de aldanma. Bu adam bir keresinde de yle demitir: "Cehdsiz vasl olacan sanan, kuruntuda bulunmutur." Burada seni tevik ettiimiz aba sar-fetmeye, iyi niyetle amel etmeye iaret ediliyor, ki vasil olmak ancak Allah'n rahmetiyle olabilir. Nitekim yce Allah kuruntu edenler hakknda yle buyurmutur: " Ve arretkumu'l emaniyye / Kuruntular sizi aldatt." (Hadid, 14) aba sarfedip yorulanlar hakknda da yle buyurmutur: "/e ni'me'l ecru'l amilin /yi amelde bulunanlarn mkafat ne gzelmi!" (Zmer, 74) " vellezine cahedu fina lenehdiyennehum subulena/ Ama bizim urumuzda cihad edenleri elbette kendi yollarmza eritireceiz." (Ankebut, 69) Burada aba sarfedip yorulanlara ynelik bir vg vardr. Yorulmak, ibadet etmek iin aba sarfetmek kanlmaz olduuna gre, bylesi daha evladr. Eer kiide cehdden kaynaklanan yorgunluk var ise ve kendisi de iddiasndan vazgeip cehdin sonularna nem vermiyorsa, bu bakmdan btn amellerinden bu duyguyu hali klyorsa, o rabbani nefha-lardan birine maruz kalr. nk boyun edirmenin etkisiyle yaplan ibadetler genel Fakihlerin zelliidir. Allah onlar hakikatlere kar kr klm ve onlara denilmitir ki: Bu dnyada nceden salih ameller gnderin ki onlar ahirette karnzda bulanz... Bunlar bize gre cahildirler. Bu gibi kimselere ykmllk ismine uygun olarak yneltilir. Bu yzden ibadetleri eda ederlerken, ancak Allah' n bildii bir arlk ve yksnme ker zerlerine. nk mabudlarm hakkyla bilmezler. Nefislerinin ehevi arzularyla, ksa ve uzun vadeli hazlaryla meguldrler. Ama gerek sufiler dediimiz bu zmrenin ibadet etmeleri, ilahi boyun edirmenin bir sonucu deildir. Aksine, amele ve sonularna fena olgusunun hakim olduunu mahede eder biimde kr mahiyetinde ibadet ederler. leride sevap olarak karlarna ksn, kendilerine dl

olarak verilsin diye amel etmezler. Aksine onlarn amel etmelerinin sebebi, efendinin onlara: "Amel edin!" demesidir. Onlar, amel ederler ve amellerini takdim ederler. Kabul veya reddetmek Efendiye aittir. Teklif bunlara ynelik deildir. Teklifin anlam bunlardan kaldrlmtr. Yani onlar ibadet ederken, salih amellerini sunarken bir a rlk, bir yksnme hissetmezler. nk ma-budlarn irfan derecesinde bilirler, kendi nefislerinin haklar yerine Onun haklarn eda etmekle meguldrler. Kendileri iin bir ecir talep etmeleri tasavvur edilemez. Bu, teklif edildii eyle megul olan nefislerde bulunan bir duygudur. O amel eder, yce Yaratc da onun iin biriktirir. Zayf cahil, tren ve ekil ilmine sahip, bu yzden Allah'n, ehevi arzularna dknl nedeniyle kalbini mhrledii faki-he gelince, namaznda saa sola bakar. Bu srada imam iftitah tekbirini getirmi olur. O ise imamn ardndan, yaklak bir rekat kadar geride kalr. nk henz niyet getirememitir. Bunun sebebi aklnda baka eylerin olmas, hezeyanlarnn ve dnyasnn ok olmas, doal olarak gafletinin ok olmasdr. Sonra iki, hatta drt kere niyetini tekrarlar. nk kuku iindedir. Kalbi saf olmad ve zulmetler kalbini brd iin. Allah kendisine kolaylatrr da Allah'n teklif ettii grevi yerine getirirse, ite bu, kesin kararl mtehidin halidir. te bu bu yz kara suu, Rabbinin huzurunda olmakszn eda ettii bu ibadeti, rabbi hakknda sui zar iinde olarak yerine getirdii bu ameli takdim eder. Byle bir amel Allah katnda onun iin sevap olarak bekletilir mi ki ahirete vardnda onunla karlasn? O Allah'n fazlna muttali deildir, sadece kendi ameline eilim gsterir. te btn bunlar insan ifsat eden hastalklardr. Fakat yce Allah bir ayette yle buyurmutur: "ve kad halakekum etvaren /Sizi trl merhalalerden geirerek O yaratmtr." (Nuh, 14) Bylece eriatn byk ksm onlar iin bir rahmet olarak cereyan eder, nk zayftrlar. Ama onlar bunun farknda deildirler. Daha dorusu cehaletlerinin bykl yznden, yce Allah'n kendilerine ynelik bu rahmetini anlayamadlar. Bunlar yaptklar ve sadece bunlarla megul olduklar zaman bundan daha stn bir eyin olamayacan, ayrca hadis ve fkh da hfzettii iin insanlarn ondan aa olacan tahayyl ettiler. Bunlardan birine: Ey fakih! u ekilde yemin eden biri hakknda ne dersin? denilince, Allah'n koyduu hkme gre onun hakknda bir hkm verir. Bu makam, onun zerine dnya sevgisi ve dnyann bykl mhr vurulmu kalbi gzlemlemesini engeller. Ama kle azat etmeye, boanmaya ve evlenmeye dair hkmleri bilmedikleri iin dervilere ve Allah velilerini hakir grr, onlar cahil kabul eder. Onlar, st ba tozlu, derbeder cahillerdir onun nazarnda. Ama bu ve benzerleri Allah'tan perdelenmi, Onun kapsndan kovulmular-dr. Her dnemde Fakihlerin muhakkiklere kar tavr, firavunlarn Nebilere kar taknd tavr gibi olagelmitir. Cansz Varlklar Allah' Bilirler ve Kendi Alemlerinde Onu Zikrederler Sonra ey dostum! bu ikinci nimetler kapsamnda ikinci bir ana kaynaa dnelim. O da yce Allah'n seni beslenen, beslendike byyp gelien bir varlk klmas, sert ve cansz bir varlk yapmamasdr. Geri biz talara ve cansz varlklara dier insanlardan farkl bir gzle bakyoruz. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "ve inne mine'l hicareti le ma yetefecceru minhu'l enhar ve inne minha lema yeekkaku fe yahrucu minhu'l mae ve inne minha lema yehbi-tu min hayetiah /Talardan ylesi var ki, iinden rmaklar kaynar. ylesi de var ki, atlar da ondan su fkrr. Talardan bir ksm da Allah korkusuyla yukardan aa yuvarlanr." (Bakara, 74) Burada yce Allah talar korku duymak gibi vasflarla nitelendirmitir. Bir yerde de yle buyurmutur: "lev enzelna haze'l Kur'ane ala cebelin lereeytehu haien muta-saddien min hayetiah / Eer biz bu Kur'an' bir daa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan ba eerek, para para olmu grrdn." (Har, 21) Bir ayette de yle buyurmutur: "inna aradna'l emanete ala's semavati ve'l ardi ve'l cibali feebeyne en yahmilneha ve ejekne minha /Biz emaneti, gklere, yere ve dalara teklif ettik de onlar bunu yklenmekten ekindiler, korktular." (Ahzab, 72) Bir ayette gklere ve yere hitaben yle buyurmutur: "'iti-ya taven ev kerhen

kaleta eteyna taiin /steyerek veya istemeyerek, gelinkisi de isteyerek, geldik, dediler." (Fussilet, 11) "ya cibalu evvibi meahu ve't tayre /Ey dalar ve kular! Onunla beraber tebih edin." (Sebe, 10) Yani onun tebihini tekrarlayn, onunla beraber yryn. "Fesehharna lehu'r rihe terci bi em-rihi /Biz, onun emriyle kolayca giden rzgar , onun emrine verdik." (Sad, 36) Hz. Resulullah (s.a.v) de yle buyurmutur: "Bana selam veren bir ta biliyorum." Uhud da hakknda da yle buyurmutur: "Bu yle bir dadr ki, bizi sever, biz de onu severiz." Hz. Musa (a.s) taa seslenerek "eim bir tatr. Eim bir tatr." Ayrca Hz. Resulullah'm (s.a.v) avucunda-ki akl talar Allah' tebih etmilerdir. Bunun gibi daha bir ok rnek verilebilir. Dolaysyla bize gre cansz varlklar Allah' bilirler ve kendi alemlerinde Onu zikrederler. Tabi kendi ufku ve felei apnda. Ayrca hemcinslerinden benzerleri de vardr. Onlar bize gre birer mmettirler. Allah bazsn bazsndan stn klmtr. lahi kudret, sen hibir ey deilken seni yaratrken, seni cansz varlklardan herhangi bir mmet dzeyine de indirebilirdi. Bitkilerin Makam Daha Yce ve mmetleri Daha stndr Ancak bitkilerin makam daha yce ve mmetleri de daha stndr. Allah seni beslenen, geliip byyen bir varlk klmtr, cansz bir varlk klmam-tr. Bu, hi phesiz, kr eda edilemeyen ve deeri llemeyen byk bir nimettir. Allah seni affetsin, sen btn cehdinle aba sar-fet. nk sen irfan n ve dakikliin orannda sorumlu tutulacaksn. Btn alemler szn ettiim bu nimetlerden sorguya ekilecekler. Biz de onlardan sorumlu tutulacaz. Dolaysyla bizim sorgulanmamz daha zor olacaktr. Bu yzden bizim ilmimizin de daha tamam olmas gerekir. Ey dostum! Grdm, belki cehdederler diye Allah'n onlar zerindeki nimetlerini akladm, benim kendi nefsimle birlikte sana emrettiim eyleri emrettiim, fakat bunlar kabul etmeyen ve Allah yzst kalmasn dilemi olacak ki- her birisi "kul, Allah'n kendisine bahettii nimetlerden bir tanesinin dahi krn ebediyen yerine getiremezken, tmnn krn nasl eda etsin?" diyen kavim gibi olma. Byle kimseler iin yorulmann faydas yoktur. Onlara dedim ki: Bir kimsenin Allah'a gerei gibi ve eksiksiz bir ekilde k-redemeyecei hususundaki sznz dorudur. Ancak kulun, nimete karlk kretmesi de bir nimettir. Bu konuda bizim bilgimizin derinlii ve boyutu sizin bilginizin derinliinden ve boyutundan daha fazladr. Bildiinizden daha ok ey biliyoruz. Bu demektir ki siz bizim bildiimizi bilseydiniz, grm olacanz hakikatlerden ve de eksikliinizi de gzlemlemenizden dolay Allah'a ebediyen ibadet etmeyecektiniz! Ancak kulun, Allah tarafndan kendisine bahedilen gc, sonuna kadar Allah'n rzas uruna harcamas gerekir. Artk imkan da kalmaynca yle demek durumundadr: Bu, yeterli deildir, bu. Kalpte balanan bir akittir. Bedenin organlar ise; bu akdi amellerle ifade ederler. Tembellikten sakn. Senden nce Nebiler, Resuller, Mele-i aladaki melekler, arifler ve salih mminler cehd ile, emek le, tabi ki sahih bir tevhid, marifet ve niyet ile belirgine tiler. Senin bu szn ancak iba-hiye grubu gibi akideleri bozuk zmreler sylerler. Onlar amellerin sakt olduu inancndadrlar. Allah'tan, bizim, sizin ve mslmanlar iin imdiki durumda ve akbette koruma diliyoruz. Cansz varlklarn, Bitkilerin ve Hayvanlarn Yerine Getirdikleri iki ibadet Sonra Allah, nimet stne nimet bahederek'sana daha fazlasn vermitir. nk seni bitki ve aa mmetinden hayvan mmetine naklettirmitir. Seni duygu sahibi, hassas bir varlk yapmtr. Bu yzden cansz varlklarn, bitkilerin ve hayvanlarn ykml olduklar kr ve ibadetten sen de ykmlsn. Sen onlarn hakikatlerini kapsadn gibi

onlardan her birinden fazlasn kapsamaktasn. O halde aas ve yukarsyla tm alemlerin ibadet ekillerini kefetmen, zerinde bulunduklar ibadet halini belirlemen, bylece kendini onlardan her bir taifenin ibadetini yerine getirmekle sorumlu tutman gerekir. nk sen, hakikatleri itibariyle onlarla ortaksn. Bu yzden sen onlarn hakikatlerini cami ana konu-mundasm. Sonra cansz varlklardan, bitkilerden, hayvanlardan ve dierlerinden hibir mmet yoktur ki iki ibadet tr olmasn. badetlerden biri btn mmetleri kapsarken biri de teker teker her bir mmete zg mahiyette olur. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "ue ma minna illa lehu makamin ma'lu-min /Bizim her birimiz iin, bilinen bir makam vardr." (Saffat, 164) Burada teker teker ahslarn bireysel ibadetlerine iaret ediliyor. Ben senden teker teker sz konusu mmetlerdeki ahslarn ibadetlerini eda etmeni istemiyorum. Aksine sz konusu mmet trnn ortak ibadetini istiyorum. Yce Allah, seni onlardan birine vakf kld zaman, ibadetini grrsn. eyh'in Baka Alemlerden eyhleri Bu durumda ahiret yolunda kendilerinden istifade etti imiz eylerimiz arasnda szn ettiimiz mmetlerden de kimseler vardr. rnein Fas ehrinde bir duvarn zerinde bir oluk grdm. Oluktan yere su akyordu, tpk Ka'be'nin oluu gibi. Onun ibadetini fark ettim. Onunla birlikte bu ibadeti yerine getiririm diye kendimi zorlad m. Bunlardan biri de kendi glgemdir. Glgemden iki ibadet trn ald m, ki bu iki ibadeti yerine getiriyordu. Bunun gibi bir ok rnek vardr. Hayvanlara gelince; onlardan da eyhler vardr, dedik. Onlardan gvendiim eyhlerimiz arasnda at vardr. Ki atn ibadeti ok ilgintir. ahin, kedi, kpek, pars ve balans da bu eyhlerdendir. Ne kadar uratysam, onlarn ibadetlerini onlarn dzeyinde yerine getirmeye g yetiremedim. Sadece kimi zaman onlar dzeyinde bu ibadeti yapabilirken, kimi zaman da yapamad m. Ama onlar her an bu dzeyde ibadetlerini gerekletirirler. stelik benim kendilerinin efendileri olduuma da inanarak beni ayplyor, knyorlard. Onlara zg ibadeti yerine getirme hususunda eksik kaldm grdklerinde bana kar sert davranrlard. Hatta bazlar bana fkeleniyordu. yle ki bu fkesi Allah'n dinine ilikin gayretini perdeleyecek dzeyde olurdu. Bunun sebebi de onlar n ibadeti ile ilgili eksikliimdi. Asiliim ve Allah'a kar sergilediim kt muamele yznden zerlerindeki efendiliim de kaybolurdu. zerlerindeki itaatim de zail olurdu. Ben de onlar bu hususta mazur grr ve ihdaslarndan dolay onlarn ihlasn teslim ederdim. nk Hz. Ebubekir (r.a) halife olduu zaman yle demitir: "Allah ve resulne itaat ettiim srece bana itaat edin. Eer isyan edersem, bana itaat etmeniz gerekmez." Hi kukusuz Ebubekir (r.a) gerei sylemitir. Ey dostum! Kpek, srngen ve yrtc hayvan mmetlerinden biri sana eziyet ederse veya bitki mmetinden bir odun ya da yaprak seni incitirse yahut zerine tkezlemen, bir duvardan zerine dmesi veya bir ocuk yahut bir adamn bir eyden dolay sana atmas sonucu bir tatan sana eziyet iliirse ve ta sana ynelirse fkelenme, insafl davran ve iinde bulunduun o hal ekseninde kendi nefsine bak. Allah'n nefsi denetleme ve srekli olarak huzurda tutma hususunda emrettii adalet terazisini onun iin kur. O zaman mutlaka kendinde sana yneltilen ve bu esasa gre gerekle tirdiin ibadetle ilgili bir kusur veya arlk bulacaksn. te bu kusur ya da arlktan dolay hayvandan, bitkiden veya tatan eziyet grmsndr. Allah'tan balanma dile, tevbe et, ihlash ol ve bir daha bu kusur ve arl ilememeye azmet. Eer bu balamda saknrsan, seni inciten bu varlk, seninle konuacaktr ve buna da sen keramet adn verirsin. Oysa bu gerekte keramet deildir. Sadece bu gerein farkna varmandan, tevbe etmenden ve varlklarla uyum mekanna kap snmandan ibarettir.

eriatn Dna kmann Sebepleri Ey dostum! "ve sehhare lekum mafi's semevati ve ma fi'l ardi cemian minhu / O, gklerde ve yerde ne varsa hepsini, kendi katndan size boyun edirmi-tir." (Casiye, 13) ayetini yanl anlayarak aldanma. nk "sizi mutlu etmek iin veya sizi mutsuz klmak iin bunu yaptm" denilmiyor. Demek ki sen gene saknmak durumundasm ve aldanma ihtimali her zaman vardr. Bunu yaparsan korunursun. nk bu, snama amal bir ayettir; bununla dilediini saptrr, dilediini de hidayete erdirir. Kelimullah Musa (a.s) yle demitir: "in hiye illa fitne tuke tudil-lu biha men teau ve tehdi men teau / Bu i, senin imtihanndan baka bir ey deildir. Onunla dilediini saptrrsn, dilediini de doru yola iletirsin." (Araf, 155) Varlklarn yce ve sfli olarak belirginlemelerini salayan hakikatler asndan btn mahlukattan stn oluun seni aldatmasn. Bu ilahi yceltme deildir, aksine hakikatlerden kaynaklanan yksekliktir; ne insan ateten korur, ne de nimetlere ulatrr. Cennet ehli olanlar cennete, cehennem ehli olanlar da cehenneme onunla girmezler. Bir faydas olmad gibi, mutluluk zerinde de bir etkisi yoktur. Bununla bir ok tarikat ehlinin aya kaymtr ve neticede eriatn dna kmlardr. nsan gururlanacaksa, insanla ek olan zel, ilahi, zaid niteliksel ykseklikle gururlansn. Ki yce Allah bu hususa yle iaret etmitir: "ulaike kelebe fi kulubi-himu'l imane ve eyyedehum bi ruhin minhu. /te onlarn kalbine Allah, iman yazm ve katndan bir ruh ile onlar desteklemitir." (Mcadele, 22) Masum Nebilerden ve korunmu velilerden imamlarmz ve efendilerimiz buna dayanyorlard. Onlardan baka da rnek alnp izinden gidilecek kimse yoktur. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "fe bi hudahum ikdtadih /Sen de onlarn yoluna uy." (Enam, 90) Yce Allah bir ayette de yle buyurmutur: "summe evhayna ileyke eni't tabi' millete ibrahime hanifen / Sonra sana: Doru yola ynelerek brahim'in dinine uydiye vahyettik." (Nahl, 123) Bu, gl bir nazarla zerinde dnmen gereken bir nimettir. Sonra yce Allah bu nimetlere ek olarak baka bir nimet daha bahsetmitir sana; seni konuan bir varlk klm, bylece zellikle dier tm duyu sahibi hassas hayvanlardan stn klmtr. Sana dier hayvanlarn sahip olamadklar irfan, marifeti ek olarak vermitir. Getiin aamalara bal olarak ibadetin ve cehdin de o oranda artmtr. Bu balamda sana iki byk nimet bahedilmitir. Bu nimetlerden biri, seni konuan bir varlk klmakla melek hakikatini sana vermi olmasdr. Bu, ilahi aklda ortaklk ifade eder. Dolaysyla ruhun asndan melek iin gerekli olan ey senin iin de gereklidir. Meleklerin ibadetlerini duymusun. Yce Allah deiik mertebeleriyle onlarn nasl ibadet ettiklerini bize bildirmitir. Sen akln itibariyle onlarla ayn dzeydesin. Dolaysyla melee yneltilen ykmllk, akli ruhun ve latif srrn itibariyle sana da yneltilmitir. O halde senden daimi olarak huzurda olman istenmektedir. Ayrca varlk mertebesi olarak senden aa olan cisimler alemindeki cansz varlklarla, bitkilerle ve hayvanlarla da hakikatleri balamnda ortakln vardr ve meleklerin bu ynde onlarla bir ortaklklar sz konusu deildir. Daha nce de sylediimiz gibi onlara ynelik ibadet ykmll sana da yneltilmitir. nk her kuldan, hakikatinin gerektirdii ibadeti Allah'a sunmas istenir. Melekten, dier varlklardan ziyadesi bulunan hakikatiyle ibadet sunmas istenmektedir. Duyu sahibi hayvandan, hakikat esasnda ibadet etmesi beklenir: Bitki ve cansz varlklardan ayr oluu hakikati, bitki ve cansz varlklarla ortak oluu hakikati... Bitki aleminin ibadetinde iki hakikat istenir: Onu cansz varlklardan ayran hakikati ve onu cansz varlklarla ortak klan hakikati. Cansz varlklar aleminden, kendi hakikatleri erevesinde bir ibadet istenir. nk ondan daha aa bir varlk tr yoktur. Melekten de sadece kendi hakikati erevesinde ibadet etmesi istenir. nk ondan yukar bir varlk tr yoktur. Bu yzden her zaman yukar-aa, evvel-ahir kartl sz konusudur. Bir ey her zaman iin zdd ile belirginleir.

nsandan badet Ederken Be Hakikat istenir Ey dostum! Sen ki bir insansn, ibadetinde u be hakikat istenir: 1-) Senin iinde olan melek hakikati. 2-) Duyu sahibi hayvan hakikati. 3-) Bitki hakikati, 4-) Cansz varlk hakikati. Btn bunlar ieren: 5-) Genel hakikat. Bu hakikatleri eksiksiz ifa ettiin, bunlar eda ettiin ve marifetini kefetme hususunda sana bahettii imkan orannda Allah'a ibadet ettiin zaman, ayet sadk ve desteklenmi biri isen, bundan sonra eriatn zahirinin ilk admna intikal edersin. Sakn cansz varlktan daha stn ve melekten daha erefli ve daha kuatc olduunu syleme. nk baka bir erevede srf sana zg bir yalnzlk iindesin. nk yce Allah sana genel topluluk srrn bahsetmitir. te senin kulluunu perdeleyen bir durumdur. Buna dayal olarak ba oldun. Nitekim melekler hakknda "bel ibadun mukre-mun/Bilakis melekler, ltuf ve ihsana mahzar olmu kullardr." (Enbiya, 26) nk onlar hibir zaman ba olmadlar. nk kendi hakikatleri dnda byk genel topluluk srr yoktur onlarda. Bu yzden onlar kullardrlar. Ayn ekilde alemler tabakalar iinde menzil olarak onlardan aa olan da senden bakas deildir. nk byk topluluk srr senin iinde sabittir. Alemler zerinde halife oluun da bu sr sayesinde mmkn olmutur. Bu yzden ilerlemeyi ve ba olmay taleb ettin ve de Allah'tan perdelendin. Resulullah'm (s.a.v) u hadisi de buna iaret etmektedir: "Senden sana snrm." nk seni Allah'tan perdeleyen, sendeki byk genel srdr. Eer Allah seni de alem gibi ondan soyutlanm b-raksayd, kul olurdun. Nefsini bu hususta uyar. nsandaki Uluhiyet Srr Mzmin Bir Hastalktr Yce Allah, insandaki uluhiyet srrnn bir mzmin hastalk olduunu bildii iin, onu tedavi ettirici bir ok ila var etmitir. Aziz kitabnda durmadan bu ilalara dikkatini ekmektedir. Ki bu ilalar kullanasn ve bu hastalktan kurtulasm. rnein bir ayette yle buyurmaktadr: "evema yezkuru'l insanu. enna haleknahu min kablu ve lem yeku ey'an /nsan dnmez mi ki, daha nce o hibir ey olmad biz kendisini yaratmzdr?" (Meryem, 67) te burada senin meleklik hakikatine iaret ediliyor. Bu ayette hala melek dzeyinde oluundan sz ediliyor. Bir ayette yle Duyurulmutur: "Aahu'llezi halekakum min da'fin summe ceale min ba'di da'fin kuvveten summe ceale min ba'di kuvvetin da'fen ve eybeten / Sizi gsz yaratan, sonra gszln ardndan kuvvet veren ve sonra kuvvetin ardndan gszlk ve ihtiyarlk veren, Allah'tr." (Rum, 54) Ayette sz edilen ilk gszlk hakiki bir gszlktr, tefsiri deildir. Allah bu gszl senin iin, btn alemin ftrat zere yaratmtr. Kuvvet ise, sana ekil verdikten sonra byk genel topluluk srrnn iine flenmesidir. kinci gszlk ve ihtiyarlk ise, sana bahettii marifet ilacn imendir. Bu ilac kullandn ve bundan da fayda grdn. Artk sen hibir hususta alem erevesinde deilsin ve kesinlikle onlarla birlikte temayz etmezsin. nk sen uluhiyet srryla onlardan ayrldn. Eer bu srr kullanrsan ve szn ettiim bu ilalardan imezsen, Firavunla, Nemrutla ve rububiyet iddiasnda bulunan herkesle birlikte olursun. Her biri Firavun'un sznden kendi orannda bir iddiada bulunmutur. Szgelii bir insann "eer ona unu demeseydim, u olurdu." "eer ben olmasaydm, oluk ocuk helak olurdu." demesi bu trden bir iddiadr ve bu, uluhiyet mertebesinin en aasdr. Hatta bu tarikattaki bir eyh yle demitir: "Eer benim himmetim falancaya elik etmeseydi, mutlaka helak olurdu." Bu szlerin tm uluhiyet srr hastalndan kaynaklanan illetler ve marazlardr. Bu szleri syleyenlerin, bu iddiada bulunanlarn her biri iddiasnn orannda ceza grecektir. Ya en byk cezaya arptrlr, ya da nasip eksilmesine urar. Ama mutlaka ceza grr. Bu yzden bize gre fena anlay zere kalmak en ycedir. Bizden nceki kuaktan arkadalarmz bu hakikatin farkna varamadlar. Ey dostum! Sen bunu bil! nsan, byk topluluk srr nedeniyle alemden ayrlmazsa, melek mi daha ereflidir insan m ? denemez. Bunun neticesinde insan, iinde sabitletirilmi byk genel topluluk

srr ve halifelii nedeniyle btn isimlere vakf olmasndan dolay uluhiyetle rekabete giriir. Bunun da neticesinde hicab gittike byr ve bu srdan dolay btn alem ona secde eder. O halde bizden gl ve yetkin kimse, kendisiyle Rabbi arasndaki byk genel topluluk sr perdesini yrtp, kendisinin deil Rabbinin uluhiyetini mahede eden ve ona kulluk eden kimsedir. Bunu ger-ekletirince alemin en gls ve en iddetlisi olur. nk bu en byk perdeyi kaldrmtr. Dolaysyla kuvveti en byk olduu iin menzili de en yksek olur. Bu noktada belirginleir ve ykseklikte alemle yarr. Ardndan gerileme, k balar. Burada irfan sahibi alimlerin ulaabilecei en son noktay grrsn. Bizim iaret ettiimiz idrake gelince, onu bu risalenin dnda ve bu tahkik derecesinde iitmi olman ok uzak bir ihtimaldir. Ama bir ok eyde dank olarak, ima edilmi vaziyette bulabilirsin. Fakat bu ekilde izah edilmi olarak deil. Alemin tavrlarna ortaklndan dolay, onlarla birlikte ibadetlerinde byk toplaycl ikame etme ykmllne muhatap olduun gibi, senin iin sabit olan byk toplayc srdan dolay, mahlukatma kar icra ettii gibi bu srr icra etme ykmllne de muhatapsn. Allah kullarna kar latiftir, sen de yle ol. Allah esirgeyen, balayandr, sen de yle ol. Nitekim yce ALLAH, Nebisini (s.a.v) bu ekilde nitelendirmitir: "bt'l m'minine reufun rahim / Mminlere kar ok efkatlidir, merhametlidir." (Tevbe, 128) u halde, perdeyi yrttktan sonra uluhiyet srr senin iin daha bereketli sonular dourur. Ama perdeyi yrtmadan nce bu sr, byklk taslayan zorbala-rmkine benzer sonular dourur senin iin. Yce Allah bir ayette yle buyurmutur: "Keza-like yetbaullahu ala klli kalbin mutekebbirin cabbar / Allah, byklk taslayan her zorbann kalbini ite byle mhrler." (Mmin, 35) Uluhiyet srrndan dolay bu kalplerin zerine bedbahtlk mhrn vurur. Bu blm iyice kavrayp anla ve byk bir titizlikle byle bir tavrdan sakn. Tevbe, Tevekkl ve Benzeri Hususlar Bil ki, yce Allah, tevbe ve tevekkl gibi eyleri u insan denen kula zg klmtr. nk melek iin tek ihtimal vardr, o da isyansz itaattir. eytandan da itaat deil, sadece isyan sadr olur. Ama her ikisi de tevbenin tadndan, makamndan, srrndan, marifetinden, erefinden ve muhabbetinden habersizdir. Melek isyan edemedi i iin, tevbe edip bu saydm hususlara nail olmas imkanszdr. eytan da itaate meyletmez, iinde itaat etme gibi bir duygu geirmez, dolaysyla aykrlndan tevbe edip bu saydm gzelliklere ulamas sz konusu deildir. Ama bu seilmi kul buna zg klnmtr. Adem'in (a.s) btn makamlar cem eden kemali de buradan gelir. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "ve asa ade-mu rabbehu fe ava summe'ctebahu rabbuhu fe tabe aleyhi ve heda / Adem Rabbine asi olup yolunu ard. Sonra Rabbi onu sekin kld; tevbesini kabul etti ve doru yola yneltti." (Taha, 120-121) Allah sevgisinin elik ettii arnma da byledir. nk melek temizdir, arnm deildir. eytan da pistir, temizlenip arnmaz. Yce Allah ise zel sevgisini temizlenip arnanlarla ilintilendirmitir. Ve insan da bu sevgiye nail olmutur. Ey dostum! Bize ne oluyor ki bu nimetin krn eda etmekten gafil bulunuyoruz? Halbuki krettiimiz zaman bu nimet daha da artacaktr? Bu nimetlerin tmnn kayna, mutlu ya da bedbaht olsun, insann yaratlnn esasn oluturan hakikatidir. Mutlulara (Saidlere) zg Klnan ve Seni Bedbahtlardan (akilerden) Ayran Nimetler Sonra seni hemcinslerinden olan bedbahtlardan ayran, srf mutlulara zg klnm nimetlere geiyoruz. Bu nimetlerin ilki, seni mrik deil, muvah-hit yapmasdr. Bunun sebebi de senin nceden davranp el uzatman, ynelmen deil, aksine, onun seni teyit

etmesi ve glendirmesidir. Bu yzden, kendi katndan senin iine yerletirdii byk genel topluluk perdesini yrttn; o perdenin gerisinde kendi kulluuna nfuz ettin; Celal sahibi, gerek kutsal ulu-hiyeti bizzat grp O'nu birledin ve irk komadn. te bunlar "LALAHE LLALLAH/Allah'tan baka ilah yoktur" ehlidirler. Ki onlarn mutluluklar kesindir ve aziz kitabnda Allah buna dikkat ekmitir: "innel-lahe la yafiru en yureke bih / Allah kendisine ortak koulmasn asla balamaz." (Nisa, 48) Burada nice derin denizler vardr; gerei gibi tahkik etmedikleri iin bizim tarikatmzdan ka alim bu denizlerde boulup helak oldu! Bunlar kendi ilerinde bulunan byk genel topluluk srrnn yannda durup tesine gemediler. Riyaset duygusu, bu yzden onlar hizmeti eksiksiz yerine getirmekten alkoyup perdeledi. Aslnda bu bir zelliktir ki senin hemcinslerin bu balamda muvahhit ve mrik diye blnmtr. Allah seni muvahhitler hizbinden eylemitir. Aslnda bir ok ayrnty gerektiren bir konudur bu. Ancak gereinden fazla uzatmak istemediimiz iin bu ayrntlara girme gereini duymadk. Bu, eriat sahasna girmek iin atlan ilk admdr. nk eriat koyucunun gnderdii ilk hkm: "La ilahe illal-lah"tr. Bu emre, iindeki byk genel topluluk sr perdesini yrtanlar olumlu karlk verdiler. Bununla "la ilahe illallah" ehlinin mertebeleri arasndaki ortaklk ve farkllk olgular sz konusu olur. Bu da perdelerini kaldrmalar oranna gre belirginleir. Bazs daha ilk admda nazar etme gerei duymadan Onunla birlikte bu sz syler. Bu kimse imamdr. Bazs ise bir delil grdkten sonra bu sz syler. Bu kimse de nefsini bilmeyen bir cahildir. nk "la ilahe illallah" akln, ilhi nurla idrak ettii olgulardan biridir. Bir kimsenin bunu syleme hususunda duraksamas taklidin ve bu nurun olmaynn gstergesidir. Ama delil ile de olsa icabet ettii iin mutludur o. Yce Allah yle buyurmutur: "La yestevi minkum men enfeka min kabli'l fethi ve katele. Ulaike a'zamu dereceten minellezine enfaku min ba'di ve ka-telu. Ve kilen veadellahu'l husna / Elbette iinizden, fetihten nce harcayan ve savaanlar, daha sonra harcayp savaanlara eit deildir, onlarn derecesi, sonradan infak eden ve savaanlardan daha yksektir. Bununla beraber Allah hepsine de en gzel olan vaat etmitir." (Hadid, 10) Ey dostum! Allah'a ibadet et ve taklit ehli iin eriatta ilk adm konumunda olan tevhit nimetinden dolay krn eda et. Sonra Allah bu nimete ek olarak baka bir nimet sana bahsetmitir. O da Hz. Resule (s.a.v) iman etmendir. Allah, senin hemcinslerinden bir ounu yapt gibi, Resul yalanlayanlardan klmamtr. Senin hemcinslerinden bir ok kimse, Firavun ve hanedannn Musa'y (a.s), Nemrut ve hanedannn brahim'i (a.s), Ebucehil ve arkadalarnn Hz. Muhammed'i (s.a.v) yalanlamalar gibi Resul (s.a.v) yalanlamaktadrlar. Her Firavun'un azab, inkar ettii peygamberin nimetinin oranna gre belirginleir. Peygamberinin kadrinin yceliiyle ters orantl olarak alalr. rfan sahibi Salihlerle onlarn mnkiri konumundaki ekil alimi Fakihlerin durumu da yle. Bunlarn ahirette-ki nimetleri, inkar ettikleri arifin mertebesinin oranna gre eksilir. Kendilerini taklit edenlerin nimetlerinin eksilmesinin sorumluluu da onlarn zerinedir. ekli ilim sahibi fakih, ilminin eriemedii bir hususta arif veliyi inkar ettii zaman -ayet mutlu ise- cennette nimetleri, bu Allah' bilen arif velinin mertebesinin derecesine, inkar ettii srrn miktarna ve bu inkarda kendisini taklit edenlerin saysna gre, eksilir. Bu yzden eyhimiz Ebu mran Musa el-Marteli ok korkard. Kendisi hem trensel ekil ilmini bilirdi hem de bu tarikat ilmine sahipti. Bu risalede onu tarikat ehli eyhlerimiz arasnda zikrettik. El-Mehasibi tarafna meyletmiti. Bir gn biliye hatibi Ebu'l Kasm b. Gafir yanna gitti. Onunla, bu tarikat ehlinin dile getirdikleri ve Nebevi ilimlerden olduklar iin de ekil ulemasnn anlaylarnn yetersiz kald irfan hakknda ve akli bir delile dayanmayan, bu yzden sadece inanlmas gereken, haber verme eklinde intikal ettikleri iin de doru ve yalan olmas ayn oranda muhtemel olan ihbari ilimlerden konutu. Nitekim bu gibi ihbari ilimleri Resul (s.a.v) syledii zaman fakihler kabul ederler. Ama bunlar akla havale ederlerse, kesinlikle reddedecektir. te fakihler bunun farknda deildirler. Fakih Ebu'l Kasm eyhimize yle dedi: Ben bunlar inkar ediyorum. eyh Ebu mran yle dedi: Ben ise bunlarn tamamna inanyorum. Ey Ebu'l Kasm! Yce

Allah'n bizi mahrumlar olarak birletirmesin. Hem kendimizde bunlar grmeyiz, hem de bakalar asndan tasdik etmeyiz. O takdirde sradan bir insan, Allah katnda bizden daha iyi bir halde olur. Bunun zerine fakih Ebu'l Kasm hatasn anlad ve yle dedi: Anladm, Allah senden raz olsun... Ben bu mecliste deildim. Ancak marifeti inkar ettii sylenen fakih Ebu'l Kasm'n kendisi bana anlatt. Zaten o gnden beri beni seviyor ve bana sayg gzyle bakyor. Ey dostum! Hi phesiz yce Allah, Nebisine (s.a.v) iman etmeyi bize zg klarken, bakasn bundan yoksun brakmtr. Bu fazladan nimetten dolay Allah'a daha fazla kretmemiz bu yzden bize farz olmutur. Bir nimet daha var. Seni Nebiye (s.a.v) iman eden biri klm ve seni Muhammed (s.a.v) mmetinden klmtr. Onun dndaki bir Peygamberin mmeti yapmamtr. Sonra bize ynelik baka nimetleri de vardr. Bunlardan biri, btn peygamberleri Hz. Muhammed'e (s.a.v) tabi klmak suretiyle bu mmeti gemi peygamberler derecesine ykseltmitir. Allah'n resul, ruhu ve kelimesi olan Hz. sa (a.s) da Hz. Muhammed'e (s.a.v) mmet olmak ve Ona tabi olu makamndan bulunmak bakmndan bizden biri saylr. Bir dier nimet de seni dier mmetlere ahit/rnek klmasdr. Bu, Nbvvet mertebesidir. nk Nebiler mmetlerine ahit/rnek kimselerdir. Yce Allah bir ayette yle buyurmutur: "ve yevme neb'asu. fi klli mmetin ehiden aleyhim min enfusihim ve ci'na bike ehiden ala ha-ulai I O gn her mmetin iinden kendilerine birer ahit gndereceiz. Seni de hepsinin zerine ahit olarak getireceiz." (Nahl, 89) Dolaysyla Nebiler kendi mmetlerinin zerinde ahit konumundadrlar. Biz Muhammed (s.a.v) mmeti ile ilgili olarak da yle buyurulmutur: "litekunu uhedae ala'n nasi /te bylece sizin insanla ahit olmanz iin." (Bakara, 143) Grld gibi, insanla ahit olmak bakmndan yce Allah bizi Nebilerle bir saymtr. Bu, yarn Nebilerler birlikte har olacamz bir zemindir. Yce Allah yle buyurmutur: "Kuntum hayre mmetin uhricat linnasi / Siz, insanlar iin ortaya karlm en hayrl mmetsiniz." (Al-i mran, 110) Bir yerde de bizi "ne kezalike cealnakum ummeten vasa-ten /te bylece sizi vasat/mutedil bir mmet kldk." (Bakara, 143) eklinde vasfetmitir. Ayn ekilde bizi adalet niteliiyle de vasfetmitir: "Li tekunu uhedae ala'n nasi. /te bylece sizin insanla ahit olmanz iin." (Bakara, 143) Bizim bu konumumuzu istersen, iki ey arasndaki bir ey olarak da deerlendirebilirsin. Yani senin insanlara ahit olman, Resuln de sana ahit olmas, dolaysyla senin Resul ile insanlar arasnda arac konumunda olmandr. Senden nce hibir mmete vermedii bir dier nimet de udur: Sen, btn Nebilerin sonuncusu olan Resulullah efendimiz (s.a.v) inandn gibi Adem'e varncaya kadar Ondan nce gelen btn Nebilere de inanyorsun. Bunun gibi bu makamn ierdii daha bir ok makam vardr. Her nimetin kendine zg bir kr ve mahiyetine uygun olarak gerektirdii bir ameli vardr. u halde bunu elde etmek veya mmkn olduu kadaryla gerekletirmek amacyla cehd etmen gerekir. Bundan sonra yce Allah, Nebisinin mmetini bidatlar ve korunmular olarak iki ksma ayrmtr. Seni bidattan koruyarak snnet divannda belirginlemeni salamtr. Kukusuz bu zel bir nimettir. Sonra snnet ehlini de iki ksma ayrmtr: Bunlarn bir ksm alim, bir ksm da cahildir. eriatna uygun ibadet etmeni salayarak alimlerden olman salamtr. Seni bunlar bilmeyen bir cahil klma-mtr. Hi kukusuz bu da krnn eda edilmesi zorunlu olan bir nimettir. Alimleri de itaat edenler ve asiler olmak zere iki ksma ayrmtr. Seni itaat eden alimlerden klmtr, asilerden yapmamtr. Bu da byk bir nimettir. taat eitli makamlaryla seni aksine ilemekten koruyan bir eydir. Bunlar ayrntl anlatmaya kalkmak fazla zaman alr. Sonra itaat edenleri de iki ksma ayrmtr: Arifler ve abid-ler. Seni ise abid ariflerden klmtr. Bu da karlnda kretmek gereken bir nimettir. Arifleri de varis olanlar ve varis olmayanlar olmak zere iki ksma ayrmtr. Seni, varislerden eylemitir. Varisler de deiik mertebelerdedirler. Kukusuz seni drt bir yandan nimetlerle evirmitir. Bu nimetlerin gerekli olan krn eda etmek iin gece gndz durmadan kretmek bile yetmez. Eer biz bu nimetlerden

birinin krn eda etmek iin btn gndzmz ve karanl mz tketsek bile bunlardan bir zerrenin karln dahi vermi olmayz. O halde elimizden geldiince aba sarfetmeliyiz. Allah bizi bir tek vakitte dahi bo bo bekler halde bulmamal, mubahlara dalarken kalbimizin Ondan gafil olduunu grmemeli. Daima kalbimizle Onun huzurunda olmak durumundayz. Sakncal ilerden elimizi ekmemiz, dilimizde Onun zikrini eksik etmememiz, nimetini bilenler olduumuz gsterip krmz izhar etmemiz ve daima eksikliimizi, kusurumuzu itiraf etmemiz, nefislerimizi ayplamamz gerekir. Allah nefislerimizi knayp arndrmamz bizden istemitir, onu deitirmemizi deil. Kukusuz salih ameller ileyerek nefsini arndran kurtulmutur. Ama benim gibi onu rtbas eden, Salihlerden olmad halde Salihlerden olduunu ileri sren kimseler ise ziyana uramtr. ki Karde Arasndaki Genel Hesaplama Nedir? Ey Kardeim! Bu, kendime ve sana yaptm bir nasihattir. nk seni de kendim gibi grdm ve Allah iin seni sevdim. nsafl tutumunu beendim, seninle birlikte olmay tutkuyla arzu ettim. Bu gn de senin yannda olmay, sana nasihat etmeyi, senin beni knaman, benim de seni knamam, bylece Allah iin iki dost olup lnceye kadar birbirimizi sevmeyi arzu ettim. Seni ne ok seviyorum! Ne kadar derin bir efkat besliyorum sana kar! Allah senden raz olsun. Gerekten senin yannda olmay istedim. Nitekim Ebu Muhammed Yahya b. Ebu'l Hasan (r.a) bize yle rivayet etti: bize Ebu'l Feth Abdulbaki b. Ahmed b. Selman anlatt, ona Ebu'l Fadl Ahmed b. Hseyin b. Hayrun anlatm. O, Ebu Ali el-Hasan b. Ahmed b. brahim b. azan'dan duymu. Ona Ebu'l Hasan b. Abdulaziz elHarazi anlatm. O, Ebu'l Hafs et-Tunisi'den duymu. O na da Ebu Ma'bed anlatm ki: Bilal b. Said'in yle dediini duydum: srailoul-larndan iki karde tenhalarda ibadet etmek zere birlikte yola ktlar. Yolun bir yerinde ayrlmalar gerekti. Biri dierine dedi ki: Sen u yolu tut, ben de u yolu tutaym. Bir senemiz dolunca, burada bulualm. Bylece ibadet etmek zere yola ktlar. Ertesi sene syledikleri yerde bulutular. Biri dierine dedi ki: lediklerin iinde en byk gnah hangisidir? yle cevap verdi: Yolda yrrken bir baak grdm. Samda ve solumda iki tarla vard. Baa tarlalardan birine attm. Ama baan, attm tarlaya m yoksa dierine mi ait olduunu bilmiyorum. Sonra dieri soruyu soran kiiye sordu: Peki senin ilediklerin iin en byk gnah hangisidir? u karl verdi: Bilmiyorum; ama namazda bazen u ayama bazen de u ayama arlm veriyorum. ki ayak arasnda adil davranyor muyum, davranmyorum, bilmiyorum? Evde bulunan babalar konutuklarn duydu. yle dua etti: Allah'm! Eer doru sylyorlarsa, hemen imdi canlarn al. Sonra dar ktnda iki olunun lm olduklarn grd. te byle, ey dostum! Allah ehlinin bulumalar ve konumalar kusurlarn zikretme ve kendilerine kar insafl, drst davranma eklinde olur. Birbirini vme hususunda insafl davranma eklinde deil. Hapishanede ancak orann havasna uygun eylerden sz edilir. Vefat edip rahmet mekanna yerletiin ve amellerinin semeresini devirdiin zaman, bu gzellikler yurduna uygun eylerden ve kendi gzelliklerinden sz edersin. Ama burada deil. nk buras imtihan, kazanma ve edinme yurdudur. Burada insan, Nebi olsun veya olmasn kannn mahkumudur. Kan da ancak ldrlme ile kar. Eer sana kar nazik davranma gereini duymasaydm, konumalarmz, deimez ve plak hakikatler nda, zindann ve mahkumlarn mertebeleri ile ilgili olurdu. Aramzda geen bu konuma yeter. Allah biliyor; eer sana duyduum sevgi ve iimde sana kar beslediim sayg olmasayd, bunlarn hibirini sana sylemezdim, adn anmazdm ve seni Allah'n dier kullar arasnda ihmal edilmi brakrdm. Ama Allah beni ve seni ruh, beden, mana ve ekil olarak tantrd. Bu yzden sana, ancak ak sevginin, saf ve sahih dinin gerektirdii biimde hitap edebiliyorum. Fakat senin faziletin, kendi tarikatnda ileri oluun benim nazarmda mehurdur.

Her bilenden daha stn bir bilen vardr. O, dilediini rahmetine zg klar. Allah byk ltuf sahibidir. Bu gn seninle Allah iin arkadalk edecek ok az kii bulunur. Senin bu zamannda arkadalklarn ou u amalar yznden ve de arzularn hakimiyetinin iyice pekimesinden dolay maluldr. Allah'n kullar o kadar az ki! Bu anlamda kaleme aldm beyitler var. Onlar aada sunuyorum: u muhkem varla bak Bizim varlmz ise iaretlenmi bir rida gibidir. Halifelerine bak, mlklerinde Kiminin dili ak, fasih konuur, kiminin anlalmaz Onlardan lahn seven yok; Ancak dirhem sevgisine bulatrarak severler. Bu yzden: u marifetin kuludur, u Cennetin, u da cehennemin kuludur, denir. ok ok az mstesna. Onlar Vehim trnden olmakszn Onunla sarhoturlar Onlar Allah'n kullardr, onlar bilemez Ondan baka hi kimse. Nimetin kullar deildirler Kaside byle devam edip gidiyor... Kt Alimlerden Baz Aldanm Fakihlerin Szleri Ey dostum! Resulullah'n (s.a.v) kendilerine duyduu zlemden dolay alad topluluun ss-leriyle sslenmek iin nefsini zorla! O zaman ince elbiseler giyen, en lezzetli yiyecekler yiyen, kt alimlerden aldanm fakihlerin szlerinin senin zerinde bir etkisi olmaz. Bunlara neden bu ekilde giyindiklerini ve bu tr yiyecekler yediklerini sorduun zaman hemen sana u ayeti okurlar: "Kul men har-rame ziynetellahi'lleti ahrace liibadihi ve't tayyibati mine'r rizki / De ki: Allah'n kullar iin yaratt ss ve temiz rzklar kim haram kld?" (Araf, 32) Nitekim Hz. Resulullah (s.a.v), onlara bunu hatrlattn zaman bu ekilde cevap vereceklerini nceden haber vermitir. eyhimiz Ebu Muhammed b. Muhammed b. Sadullah b. Muhammed el-Baceli el-Badadi el-Hanefi (r.a), Said b. Zeyd b. Nufeyl'den rivayet ederek bize yle yazd: Resulullah'n (s.a.v) Usame b. Zeyd'e dnerek yle dediini duydum: "Ey Usame! Cennet yolundan ayrlma. Bu yol hakknda kukuya dp ondan geri kalma." Bunun zerine Usame yle dedi: Ya Resulallah! Bu yolu en hzl bir ekilde kat etmeyi salayan ey nedir? Buyurdu ki: "Kavurucu scaklarda susuz kalmak, ne/si dnya lezzetlerinden alkoymak. Ey Usame! Bu durumda oru tut. nk oru insan Allah'a yaklatrr. Allah'a, Allah iin yemeyi imeyi kesen orulunun az kokusundan daha sevimli gelen bir ey yoktur. Eer lm sana geldiinde karnn a, cierin susuz olmasn yapabiliyorsan, bunu yap. O zaman ahiretteki en erefli menzillere kavuur, Nebilerle (a.s) beraber olursun. Ruhun onlarn yanna vard iin sevinirsin ve Cabbar olan Allah sana salat eder, esenlik baheder. Ey Usame! A midelerin sahiplerinin

kyamet gn Allah katnda seninle davalamalarndan sakn. Ey Usame! Etleri eriten, derileri rzgarda ve sam yellerinde kavurtan, cierlerini susuzluktan kurutan, bu yzden gzleri kayan kullarn bedduasndan sakn. nk yce Allah'n nazar, onlarn stndedir ve melekler de onlarn heybetlerinin etkisi altndadrlar. Depremler ve fitneler onlarla ynlendirilir... Sonra Resulullah (s.a.v) alamaya balad. nlemeleri gittike artt. nsanlar onunla konumaktan korktular. Gklerden balarna bir felaket geldiini sandlar. Sonra Resulullah (s.a.v) konutu ve yle dedi: "Yazklar olsun u mmete. lerinde Allah'a itaat eden biriyle karlatklar zaman, srf Allah'a itaat ediyor diye bu adam nasl ldrebilirler?!" Bunun zerine mer b. Hattab (r.a) yle dedi: Ya Resulallah! nsanlar o zaman slam zere mi olurlar? "Evet," dedi. O zaman, kendilerine Allah'a itaat etmeyi emrettii iin Allah'a itaat eden birini nasl ldrrler? dedi. Buyurdu ki: "Ey mer! nsanlar yolu terk eder, grkemli bineklere biner, en yumuak elbiseler giyer, fars olanlar onlara hizmet ederler. Erkekleri, bir kadnn kocas iin sslenmesi gibi sslenir, kadnlarn alp salmas gibi alp salrlar. Kyafetleri krallarn kyafeti, dinleri ise Kisra ve Hrmz'n dinidir. Temel zellikleri geirmektir onlarn. zerlerinde aba bulunan, belleri bklm, susuzluktan nefislerini boazlayan Allah dostlar onlarla konutuklar zaman, hemen yalanlanrlar ve kendilerine u karlk verilir: Sen eytann arkada ve sapkln basn. Allah'n bahettii ssleri ve temiz rzklar haram klyorsun... Bunlar bir bilgileri olmakszn Allah'n Kitabn okurlar ve Allah'n Velilerini aalarlar." ALLAH'n Velilerinin Sfatlar Bil ki: Ey Usame! Kyamet gn Allah'a en yakn olan insan, dnyada iken hzn, susuzluu ve al en uzun olan kimsedir. Bunlar gizli iyilerdir. Grldkleri zaman kimse onlara yaklamaz, gzden kaybolduklar zaman da kimse onlar aramaz. Ama toprak paralar onlar bilir. Gk ehli arasnda tannrlar. Yeryz ehlinden gizlenirler, melekler onlar arlarlar. nsanlar ehvetlerle nimetlenirken, onlar alk ve susuzlukla nimetlenirler. nsanlar yumuak elbiseler giyerken, onlar kaba giysiler giyerler. nsanlar rahat deklerde yatarken, onlar alnlar ve dizleri zere uyurlar. nsanlar glerken onlar alarlar. Ey Usame! Allah onlara dnya ve ahiret zorluunu birlikte tattrmaz. Onlar iin cennet vardr. Keke onlar grseydim. Ey Usame! Onlar iin ahiret-te byk bir eref vardr. Keke onlar grseydim. Yeryz onlardan huzur duyar. Komular onlardan razdr. nsanlar peygamberlerin fiillerini ve ahlaklarn terk edip zayi ederken onlar muhafaza ederler. Arzu eden, onlar gibi Allah' arzu eden kimsedir. Onlara muhalefet edense hsrana u rar. Onlar gremeyince yeryz alar. Allah, onlar gibisini barndrmayan bir blgeye gazap eder. Ey Usame! Bir beldede onlar grdnde bil ki, o belde halk onlarn varl sayesinde gvendedir. lerinde onlar gibileri bulunduka Allah bir kavme azap etmez. Onlar kendine rnek edin, belki onlar sayesinde kurtulursun. Onlarn hayat tarzn terk etmekten sakn. Aksi takdirde ayan kayar, cehennem ateine yuvarlanrsn. Onlar ahiret faziletini istediler, gleri yettiince dnyadaki yiyecek ve iecei terk ettiler. Kpeklerin lee saldrmas gibi dnya nimetlerinin zerine mezler. nsanlarn derdi dnya iken, onlar nefislerini Allah'a ibadet etmekle megul ederler. Eskimi elbiseler giyer, krntlarla karnlarn doyururlar. Onlar sa ba dank, toz duman iinde grrsn. nsanlar onlarn hasta olduunu sanrlar; ama hasta deildirler. nsanlar onlarn akli dengelerinin bozuk olduunu sanrlar; ama akli dengeleri bozuk deildir. Aksine insanlarn yreklerine hzn katmlardr. Akllar balarndan gitmi sanrsn, oysa akllar balarndadr. Ama kalpleriyle bir eye nazar ettikleri iin akllar dnyadan uzaklamtr. Onlar dnya ehli yannda akllaryla yrmezler. Ey Usame! nsanlarn akllar balarndan gidecei gn onlarn akllar balarnda olur. Ahirette en stn eref onlarn olacaktr..." Bu uzunca Hadisi Ebu Muhammed Abdulkerim b. Yusuf b. Hasan anlatt . Bak, dostum! Allah'n sevgilisi ve Resul, Allah'n velilerini nasl vasfetmi, nasl nitelemi?! Bizim de bu vasflar zerinde younlamamz, onlarla vasflanmamz gerekir ki, Allah'n

katna gtmz zaman bu niteliklere sahip olalm, bu sslerle bezenmi olalm. Bu hususta cehd et, ey kardeim! Onlardan geri kalma. Dua ve himmetle bana yardm et, destek ol. nk bu gn kendisinden istenen kimse, ok yoksundur. Salih yolda n yoksun, efkatli ve hayrhah bir tabibin de olmadn grdmde ok zldm. Baktm, btn insanlar iinde bulunduklar durumdan memnun ve sevinlidirler, kardelerinin kusurunun farknda deildirler. Bu yzden ona nasihatla elik etmiyorlar, dolaysyla gerek ve sahih bir mertebeye ulaamyorlar. Biz de hayrhah bir yoldan olmay ve insanlarn kendi halleriyle snanlar zerine birka beyit kaleme aldk: Gnahlarm hatrladm; alatt beni, artt Yarn Allah'n katnda beni kovaca iin. Nasl kurtulurum, ki mrm harcamadm Her eye hakim olan Allah'n hairde bana soraca eylerde. Keke kulam arzularmn sesini duymasayd Keke gzlerim bakmasayd gzele Ah keke avularm yaratlmasayd ve ayaklarm Ve de dilim. Keke kalp hi olmasayd. Ve keke yaratldm srada beni mutlu eyleseydi Rabbimin tevfiki, gizli ve akta nem vermem bir kimseye, bana fayda vermeyecekse Yeniden dirili gnnde, rahmann beni sorgulamas esnasnda. Altm hibir diyara itiyakla ynelmeseydim Hibir haneye ve meskene zlem duymasaydm Aka gelmeseydim, ten bir gvercinin Aacn dalnda ark syleyip beni tevik etmesi karsnda Koruyann cimrilik ettii hibir ikiyi imeseydim, Ta bni zu Yezin zamanndan beri saklanan. Elde edemeyeceim hibir eyi temenni etmeseydim Zamanm deersiz sebeplerle tketmeseydim Bir ilim ve irfan hakknda konumasaydm Feraset sahibi bir alim tarafndan arlncaya kadar Melun blis durman benimle oynad Gnah atei ta iimde kavuruyor beni Nice olur gnah ilemeye tasal kalkrm da Sen, ey noksanlklardan mnezzeh Allah'm, beni korursun Sabah akam beni yaklatracak bir eyle megul olurum Bedbahtla ve mutluluktan uzaklatran. Ne ok dikilirim karsna gnahla, gizli Kullardan; ama Allah'n gzleri bana bakmakta.

Rahman'dan utanma duygusu da tutmaz beni Gnahlardan. Ki istese beni helak eder. Kardelerden bir dostta uyandrmaz beni Uykusundan, zerime inen Allah'n azabndan Yalnz bir dostum grd beni gurbette olduu halde Bylece bedenimdeki ruh gibi yakn oldu bana O elenceye dald zaman onu ben ikaz ederim Ben yanldm zaman o bana hatrlatr durmadan. Benim dostum, ancak ayak kaymalarm grendir Her an bana nasihat edendir. nk hak sahibi kimse sabun gibidir, giderir Giysilerden kiri, pasa ve pislii Yoldamn bana ta'n ettiini duyduumda Samdan ve beni menettiini ve engellediini grdm zaman. Efendim! Allah seni korusun, dinle beni Ka kere geldim; kapc engelledi beni Bir ahs deildir ki eziyet edesin, dvesin Fakat kefene sarlp kaldrlan fiilindir. Ona bak, suretinin yaratl ne gzeldir. Kabirde yalnz kalnca, scak bir dosttur O. ki hasm senden uzaklatran O'dur Seni snadklarnda. O zaman grrsn Onun en byk kalkan oldu unu Nefsim Onun tlerini duyduunda Ona efkatle yneldi ve dedi ki: Sence Rahman beni kabul eder mi? Dedim ki: Ey nefis! Ne kadar kosan Ona, nimetlerle ve minnetlerle seirtir. Ey Dostum! Allah seni korusun. Korkuyordum, senin, yakclndan sz etmenden Niyeti itibariyle Hakka muhalefet eden bir kulun szlerinin. Nefsim iin yas tutuyorum, gafletime alyorum Doru snnetlerden sapan bir kalbi tevik ediyorum nk ilahma yaknlm, baldr Kalbimin ilahma yakn olmasna. Eyvah! Uzak dmm. Eer o yaptmdan dolay beni cezalandrrsa, deildir Cezam, iddet ve kovulma ile hizaya getirmekten baka. Fakat gizli ve ak ona umut balyorum

Eer bu vecd, bir basa. Ne gzel ba! Eer sen bir aysan, cehalet gidermi nurunu ayn Yakn Allah ret ile nimetlendirir nk. Gnahm anlatma bana, yaptklarm da nk kt gnah ilemek kula yarar Cmertlik, hogrme, raz olma da Varlkta ululuk sahibine layktr. Snrsz ululuk yaratcmndr manm buna kesindir, ne mutlu bana! te bu, ey dostum! Yce Allah'n veline ve safine, sana sylemesini emrettii hususlardr. Allah gerei sylemekten utanmaz. Allah'n gerei de en hakiki olandr. Bil ki, bu risale, Allah'n sana ynelik en byk ltuflarndan, en deerli hediyelerinden biridir. Temiz ve mbarek selam, Allah'n rahmet ve bereketi Hz. Nebi'nin zerine olsun. Selam bizim, Allah'n salih kullarnn ve senin zerine olsun, Allah'n rahmet ve bereketi de. Selam zerimize olsun. Ayn ekilde Abdullah Bedr el-Habei ve btn kardelerimiz en eksiksiz selamlar size has klyorlar. Selamm oullarnn, arkadalarnn, dostlarnn, sana hizmet etme bahti^/arlna ermi mbarek eyh Ebu Abdullah b. Murabit'in, Allah'n muvaffak kld eyh Abu Atik'in, iyi komu el-Hac Muafi'nin, Ebu Muhammed el-Hafz'm, keskin zekaya sahip mtehit Ebu'l kasm el-Kabisi'nin, doru szl bar yaral dervi Abdulcabbar'm, mbarek hizmetkar, hayrhah Abdulaziz el-Babili'nin, aramzda kardelik akti yaptm Ebu Abdullah el-Kattan'm zerine olsun. Muhammed et-Taib'in lm haberini de size iletiyorum. Allah rahmet etsin. Mekke ve Medine arasnda Mekke'ye bir menzil kala Merve ve Afsan arasnda Hz. Nebi'yi (s.a.v) ziyarete giderken vefat etti. O Haremeyn arasnda ehit olmutur ve kyamet gn de cehennemden yana gvencede olarak harolacaktr. Dostunuz size bu risaleyi Mekke'de -Allah onu korusun ve ereflendirsinRebiul evvel aynda alt yz senesinde yazd. Bu mektubu bir hafta boyunca tavafta yannda gezdirdi, onu Haceru'l esved'e srd, yanndan ayrmad, Kabe'nin yannda bulundurdu. Kabe'ye ve dier faziletli yerlere uur ve bereket getirmesi iin soktu. Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun. Salat ve selam Efendimiz Nebilerin sonuncusu, Resullerin seilmii Hz. Muhammed'in, Onun tertemiz ehlibeytinin, btn ashabnn, mminlerin anneleri olan elerinin ve Allah'n btn salih kullarnn zerine olsun. Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun.

MEBDELER VE GAYELER
Hece Harflerinin Kapsad Acayiplikler ve Ayetler
Dostun -Allah onu muvaffak klsn-, hece harflerinin baz srlarn manzum olarak sunalm diye dnd. nk "Mebdeler ve Gayeler/Hece harflerinin kapsad acayiplikler ve ayetler" kitabnda, ayrca Mekke'de kaleme ald "el-Futuhatu'l Mek-kiye" adl eserinde bunlardan sz etmiti. Bunlar bu risalede size yazdm ki, bu vesileyle bu srlardan bazlarna vakf olasnz. Harflerin mertebelerini ayrmak da bilmenizi istediim bu srlardan biridir. Harfler lafzlarn imamdr Hafzlarn dili buna ahittir Felekler melekutnde bunlarla dner Dilsizlerin uykusu ile uyanklar arasnda simler en gizli tarafndan onlar ierir Bu yzden dnceler bunlara nem verir Derler ki: Eer cmertliimin feyzi olmasayd, Ortaya kmazd Konuma esnasnda lafzlarn hakikatleri Elif: lahi Birliin Sureti Elif, mnezzeh zattr, acaba Varlklar iinde senin aynn ve mahallin var m? Dedi: Fena bulmaktan bakas yoktur. nk ben Ebedilik harfiyim, ezeli kapsarm nk ben zayf ve seilmi kulum Ben, ulu sultanmn izzetindenim Hemze: Btnlk ve Ayrlk Hemze bir vakit kopar, bir vakit btnleir Ona komu olanlarn hepsi ayrdr O, deeri byk zamandr Uludur, darb mesel onu snrlandramaz He: Mevcut Hakikat ayn He hviyettir. Nice iaret eder btn

Benlik sahiplerine, ki zahirde gizlenmitir. eklinin varl parldad m, Ahirinin aynleri evveline grnd esnada? Ayn Aynlerin ayn, varetme hakikatidir Mahede menzilinde ona bak Zatn varedene baktn grrsn Ziyarete gelenlerin iyiliklerine minnetle bakan hastann bak gibi lahtan bakasna asla dnmez. mit eder ve saknr kullarn huylarndan Ha: "Ha-mim"lerin ha's Allah'n surelerde gizli srrdr Onun hakikatini beerin grnden gizlemitir Eer olutan ve suretten g edeceksen Ruhlar ve suretler alemine g et Ar tayanlara bak. Bakmsn Onlarn hakikatlerine, ki bir lye gre gelmilerdir "Ha"n saltanatnn ve izzetinin olduunu grrsn ki aa gelmez ve bakasndan korkmaz ayn: ayn, halleri itibariyle ayn gibidir Ancak tecellisi daha dolgun ve daha nemlidir ayn'de daha kahredici tecelli srlar vardr Feyzinin hakikatini bil ve rt Varlnn perdesinden ona bak Zayf ve hakir ekil adna kork H: Ycelik ve aalk. Cennet ve cehennem H ne zaman dnp gelse veya arkasn dnse Sana srlarndan verir veya erteler Yukars olua indirir, aas Olana indirir zahir olmu hikmeti. Zatn izen hakikatini gsterir Bir vakit kirlenir, temizlenir bir vakit

Hayret! Ne gzel cenneti var. yice yaklatrlm Aasndan tututurulmu cehennem alevi Kaf: Kaf bir srdr; kemali bandadr Arap ehli ilimleri damlalarnn balangcdr evk onu izler, gaybn klmtr Bir yarsnda ve hudn bir yarsnda Bak derinliine bak, hilali gibi Bann ekline bak bedri gibi. Varln balangc ve asrnn balangc iin. Kef: Kef umuttur, ululuu mahede eden Bir ltuf olarak mahede edenin korkusu olan Bir kabza ve basta bak ki, onlarda Sana verir engelleyeni ve kavuturan Allah una celalini gstermitir una da yceliinden cemalini Dat: Datta bir sr var ki, eer anlatarak bu srr asaydm Ceberutunda Allahn srrn grrdn Sadece ona bak ve kemali Bakasndandr, benim huzurumda onun byk merhameti nnde bir lafz ki, onun varlyla Rahman geceleyin melekutuna gtrd. Cim Cim, ykseltir, Ona kavumay isteyini yilerin ve hayrlarn mahesedine O kle bir kulcuktur; ama Bakasn kendine tercih hakikatini gerekletirmitir Amacyla mabudunu zler Balangcyla eserlere yrr O bilinen hakikattendir Karm onun souk ve atein scakldr.

in: in'de akleden iin yedi sr vardr Bir gn onlara nail olan kavumu olur Sana zatn verir ve durgun cisimleri O halde emin olan bir kalbe nazil olur nsanlar, onun ierdii gariplikleri grselerdi Hilalin ayn sonuna doru artk kemale erdiini grrlerdi

Ya: Risalet "ya"s nemden zuhur eden bir harftir Tpk "vav" gibi, o da yceler aleminde kastedilmektedir. O cisim olarak uzayp gider, glgesi yoktur. O kalplere uzanr ve suretleri kucaklar Hikmetiyle size seslenmek istedii zaman Okur ve harflerin srlar sureler olarak iitilir Lam: Lam, yce ve kutsal ezel iindir Makam yce, gz kamatrc ve nefistir Kaim olduu zaman zatn oluturan grnr Ve kevni alem de oturduu zaman U hakikatten sana bir ruh verir Yrr ve etekleri yerde srnr, halis ipek giysiler iinde. Ra: Sevgi "ra"s Ona kavuma makamndadr Ebediyen. Bir Bedir ki nimetleri asla tkenmez Bir vakit syler: Ben yalnzm, grmyorum Kendimden bakasn, ey ben, cahil olma Eer rabbin yannda kalbin byle ise En yakn ve en kamil sevgili olursun Nun: Varlk "nun"u zatnn noktasna delalet eder Aynnda bir gz vardr, mabuduna delalet eden

nk varl, Onun cmertliinden ve sa elindendir Btn yce varlklar da Onun cmertligindendir Gznle varlnn aynnn ltfne bak Onun cmertliinde Onu yitirmie rastlarsn T: T'da yedi gizli sr vardr nk onun bir hakikati var ki mlk iinde mlkn aynsdr Hak halk iindedir, srlar da dnml olarak kaimdirler Nur atein iinde, insan da melein iindedir. Bu beini yklendiin zaman Bilirsin ki geminin[fulk) varl felek iindedir. Dal: Dal, kevn'dendir ki intikal etmi, Olutan; aynsiz ve esersiz Hakikatleri her basiret sahibinden ycedir O, beerin pay almasndan mnezzehtir Onda devamllk vardr, Hakkn cmertlii menzilidir Onun Onda tekrarlar var, ayetler ve suretler vardr onda Ta: Ta, bazen grnr, bazen gizlenir Kavmin varlnda payna onun eitlilik der Huzuru onun zat ve sfatlar ihtiva eder Fiilden yana kalcl yoktur onun Ortaya karp gsterir srlarndan aciplikler Levh mlkn, kalemleri ve nun'u Leylii, emsi, A'la'y ve Tark' Zatnda, Duha'y nirah ve Tin'i Sad: Sad'da kalbin nuru vardr, onu denetlemekte Uyku zaman ve grnme rts onu perdelemekte Uyu; onun secdesinin nuruyla karlarsn Gsn nurlandrr ve srlar onu denetlemekte O nur kr nurudur; gzet

kredileni. nk O adet zere Ona karlk vermekte Za: Za'da bir sr var ki onu gerekletirdiinde Emir ruhunun hakikatlerini yeterince ierdiini grrsn Hikmetiyle kalbe tecelli ettiinde Fena zaman tenzihten, Onu mstani klar nk mnezzeh zatn harflerinde yoktur lmi gerekletiren veya Onu idrak eden, Ondan baka. Sin: Sin'de varln drt srr vardr Gereklik vardr onun iin ve en yce makam Onunla zahir olan gayp aleminden Gneinin oluunun eserleri zerini rter Z: Z'da saklanm alt sr vardr Gizli. Mahlukat iinde belirginlemezler Ancak mecazi olarak, geldii zaman varln en faziletlisi Aynn zuhurunda onun gzelliklerini grr lah'tan umar, adaletinden korkar ve Varlndan kaybolunca olu belirmez Zal: Zal bazen bedenime iner stemeden, bazen gnlme iner steyerek. undan ve ondan yok olur. Hi kimseye yakn bir eseri grnmez olur O, benzeri olmayan imamdr Bir ve Samed isimleri onu arr Se: Se, vasflarn zatdr, ycedir Vasfta ve fiilde. Kalemler Onu var eder Tek zatn srryla tecelli edince Balang gnnde, halk Ona kulluk eder. kinci vasf srryla tecelli edince

Orta gnde, nitelik Onu ver nc fiil srryla tecelli edince nc gnde, kevn Onu mutlu eder. Fa: Fa, tahkik alemindendir, dn! Srrna bak, bir lyle gelir Varlkta su ile karktr, sz konusu olmaz Karm itibariyle Haktan ve beerden ayrlmas. Eer "ya"nn kavuumunu kesersen, ona boyun eer eitli ynlerden hem ruhlar alemi hem suretler Ba: Ba, arif ibli iin muteberdir Noktasnda kalbi dndrr Yksek kulluk srr vardr karmnda Bu yzden Hakkn yerini almtr, ibret aln! "Bismi'de hazfedilmez mi hakikati? nk Ondan bedendir O, bu yzden yklenir Onu. Mim: "Mim" "Nun" gibidir, gerekleirse srlar Kevnin nihayetinde ayn olarak ve balanglarda "Nun" nak iindir, cmert "mim" ise benim iindir Balangcn ba, sonun da sonudur "Nun"un berzah marifetlerinde bir ruhtur "Mim"in berzah da karalarn rabbidir. Vav: Vav, srf senin iin daha kutsaldr Varlmdan ve daha nefistir nk o mkemmel ruhtur O alt ynl srdr Nerede ayn parldamamsa Beyt-i mukaddes denilmitir

Evi yce sidredir Ki bizde kuruludur Lam-elif ve Elif-lam Elifin lam ve lam'n elifi Talut'un nehridir, sakn avulayp ime Nehri sonuna kadar i htiyatan da sapma Suya kandn srece yudumla Ama nefsin susuz olursa kalk ve dn Bil ki Allah onu gnderdi Bir imtihan nehri olarak, erefli gnller iin Allah ile sabret, ondan sakn, nk Kul durmazsa zelil olur. Lam-elif (La): Lam'n elifi ve lam kucaklat ki sevgili gibi. Ki avamn dleri vardr Azim olan bacak bacaa doland kisinden bana elifte alametler geldi nk onun anlam yree sarldnda Onda belirir, var ediler ve yok ediler Bina ve 'rab harfi: Harflerin harekeleri alt tanedir, ondan Allah, onlara benzer kelimeler izhar eder Ref, nasb ve erdir onlar rab alan harflerin harekeleridir bunlar Fetha, damme ve kesredir bir de Onlar da mebni harflerin harekeleridir. Szn asllar hazftr ve lmdr Ya da skundur, harekelerden olur Alemlerin hali de byledir, bak llerdeki garip hayata ey'in ey'i: Hakkn bir hakk vardr, nsann bir insan

Varlk yannda. Kur'an'n da bir Kur'an'. A'yanlarn ayan vardr, hudda, nitekim Mnacat esnasnda kulaklarn da kulaklar vardr Bize cem gzyle bak, bizden nasiplenirsin Ayrlkta. Buna sarl. nk Kur'an Furkan'dr

eyh-i Ekber'in Akidesi Hakknda Yazlm ada Bir iir


Bu kaside, ariflerin sultan eyh-i ekber'in akidesi hakkndadr. Bu iiri eyhin mezarnn bulunduu mescidin imam eyh Mahmud Ebu' amat irticalen sylemitir. Biz de h.l388-m. 1968 tarihinde en yce dostun katna irtihal etmeden nce vasiyet eden merhum babas eyh Abdurrahim Ebu' amat'm vasiyetine uyarak kasideyi aaya alyoruz. Vasiyet yledir: Bir gn yce Allah'tan Resulullah' (s.a.v) ryada grmeyi bana nasip etmesini diledim. Ondan nce de hafif iki rekat namaz kldm. Her bir rekatta Fatiha suresinden sonra yz kere ihlas suresini okudum. Sonra kendimi yataa attm ve derin bir uykuya daldm. Ryada kendimi Muhammedi varis sultanu'l arifin e-eyh Muhyiddin ibn el-Arabi'nin makamnda grdm. Derhal ona yaklatm, ellerini defalarca ptm. Bana ilk defa 1965 ylnda "el-lm" matbaas tarafndan baslan "Ruhu'l Kuds fi muhasebeti'n nefs" kitabndan bahsetti ve dedi ki: Keke kitab yaynlayan zzet Hisariye kitabn basksna baban eyh Mahmud Ebu' amat'm kabrimin banda irticalen syledii iiri de koysayd. nk bu iir, ittihat ve hulul inancna sahipmiim eklinde bana yneltilen iftiralar rtmektedir. Aralarnda mmin kardeimiz ve salih veli merhum stat eyh Selahaddin Keyvan'm olu stat Muhammed Keyvan'm da bulunduu bir ok arkadan huzurunda bize iletilen bu vasiyete uyduk. Ayrca aziz dostumuz stat eyh Yasin Arefe de bunu tavsiye etti. Buna dayanarak merhum Ebu'-amat'm kasidesini aaya alyoruz: Allah ehlinin sultanna biat et Seyr u slk zere ve isteyerek man'da gaib olan bir ok ey Grnr, alr btn perdeler Aynen grme alann geniler, o kadar ki Tabiatlarn srlarnn srrn seyredersin Kaplar aan anahtar inantr "Futuhaf'ta tartan fethet Onun mnkirlerine de ki: ln kininizle. nk ben sizi dinlemem

Muhyiddin benim stadmdr, O bana yeter O en byk eyhtir, doan bir gnee benzer Eer bulutun arkasna girse, sizin iin bir anlam ifade etmez nk krlk hkm iki gz iin geerlidir. Onun eserleri "Ta-Ha"nn mirasndandr Bu eserlerde yazd her ey faydaldr eriatn hkmleri muhkemdir Tarikat amelleri onlar savunur Hakikat srlar apaktr Burada eriat geersiz saymak sz konusu deildir Kitaplarnda "ittihad"(insann tanrlamas) dan sz etmez Hlul (tanrnn insann iine girmesi) ve engelleri de savunmaz Kalk, ey arkada! Onu sdk ile talep et Deerini ver, satcnn istedii gibi Bu eserleri mtala et, defalarca incele Mtala eden ve inceleyen kimse zarar etmez. Bunlara sevgi besleyenle mzakere et Zevkin hkm aranzdadr, buna uy nk Hatemi balar babasdr, ok baheder Cmertliin yoldadr, engel tanmaz Rahman'n rahmeti zerine olsun daima Rzas da. Ve Ona tabi olanlara. EL FATHA El Fakr Mahmud Ebu 'l amad

You might also like