You are on page 1of 175

RESLU BN-EL-ARAB

NC CLD

BN ARABNN RSALELER

E-eyhul Ekber MUHYDDN BN.ARAB K.S H.560-638 / M.1164-1240

Tercme Vahdettin NCE

nc Cild BN ARABNN RSALELER


* Hezreti eyhul Ekberin Duas * bn-i Arabinin Hakknda bn-i Kemal Efendi Tarafndan Yavuz Sultan Selim Devrinde Verilen Fetva 1. Kitab: Kitabull Menzilil Kutbi ve Mekalihi ve Halihi 2. Kitab: Risaletul Kutub 3. Kitab: Kitabul Kutub 4. Kitab: Kitabul Mesail 5. Kitab: Kitabul Tecelliyat 6. Kitab: Kitabul sfar an Netaicil Esfar 7. Kitab: Kitabul Vesaya 8. Kitab: Kitabu Hilyetil Ebdal 9. Kitab: Kitabul Nakil Fusus 10. Kitab: El-Vasiye 11. Kitab: Kitabu stilahis Sufiyye eyhul Ekber MUHYDDN BN. ARAB K.S.

H.Z. EYH'N DUASI


BSMLLAHRRAHMANRRAHM eyhu'l Ekber, nadide zmrt, parlak nur, efendim, eyh Muhyiddin Muhammed b. Ali b. Ahmed el-Maribi, el-Endlsi: - Allah, Muhammed ve al-i Muhammed hakk iin bizi dnya ve ahirette onun ilimlerinden faydalandrsn- der ve yle devam eder: - Hamdolsun Allah'a, uygun klmasnn gzelliinden dolay. O'ndan diliyorum; Yoluna salik olmay nasip etmesini, Bu yolu tahkik ehli biri olarak kat etmemi ilham etmesini, Yolunu tasdik etmekten dolay huzura ermi mutmain bir kalp bahetmesini, ne gemesini salayan zelliklerle donatt aydnlk bir akl vermesini, ereflendirmesinin makamna huzur veren bir sururla komay, Cehaletten uzakln mutmainliini yaayan bir nefis, fikrin kvlcm ve uleleriyle parlayan bir anlay, Fethin pnarndan ve halis arabndan zahir olan bir sr, Neenin genilii ve enginliiyle alm bir lisan vermesini, Fani dnyann ekici sslerinden ve zevk veren cazibesinden beri, yksek bir dnce bahetmesini, Kevnin batnda ve douunda varln srrn gzlemleyen bir basiret nasip etmesini, Huzur rzgarnn arndrmas neticesi her trl bozukluktan beri duyular vermesini, Noksanln taknlndan ve tatbikinden uzak tertemiz bir ftrat vermesini, elverili bir vakit Muhammed'e- al-i eriatn egemenliine ve gvencelerine uyan bir huy, Toplayp ayrmaya bahetmesini... Salt ve selam Muhammed'e ve grubuna, Ondan sonraki halifelere ve yolunu izleyen tablerine, Selam ve esenlik onlarn zerine. Bil ki, varlktan ve huddan murat Allah'tr ve ama da O'dur. Ne inkar var ne de ret. O, bana yeter ve O ne gzel vekildir. Abdullah M.bn.Arabi

Yaynevinin nsz

Deerli Dostlar.. Allah Dostlarnn sekinlerinden, tasavvuf erbabnn zirve isimlerinden olan eyhu'l Ekber Muhyiddin ibn. (k.s.) hazretlerinin Haydarabad'da 1948 y lnda yaynlanm 29 kk kitabklar-dan/risaleden oluan aada isimlerini verdiimiz, ok derin tasavvuf manlar ihtiva eden bu eserini Trkeye tercme ettirerek yaynlamay Kitsan Yaynevi olarak bizlere nasib eden Rabbimize ne kadar kretsek azdr. Bu risaleler "Kitabcklar" srasyla unlardr: 1) Kitabu'l Fena Fil Mahede 2) Kitabu'l Celal ve'l Keml 3) Kitabu'l Elif "Ahadiye" 4) Kitabu'l Celalet "Kelimetullah " 5) Kitabu Eyyami'e'n 6) Kitabu'l Kurbe 7) Kitabu'l Alam Bi arati Ehil lham 8) Kitabu'l Mim Ve'l Vav Ve'n Nun 9) Risaletu'l Kasemi'l lahi 10) Kitabu'l Ya 11) Kitabu'l Ezel 12) Risaletu'l Envar 13) Kitabu'l sra l Makami'l Esra 14) Risaletun Fi Suali smail B. Sevdekin 15) Risaletun la'l mam Er'Razi 16) Risaletun La Yaulu Aleyha 17) Kitabu' ahid 18) Kitabu't Teracim 19) Kitabul Menzilil Kutbi ve Mekalihi ve Halihi 20) Risaletu'l ntisar 21) Kitabul Menzilil Kutbi 22) Kitabul Mesail 23) Kitabu't Tecelliyat 24) Kitabul sfar an Netaici'l Esfar 25) Kitabul Vesaya 26) Kitabu Hilyeti'l Ebdal

27) Kitabu Nakil Fusus 28) El- Vasiye 29) Kitabu stilahi's Sufiyye bn. Arab (k.s.) hazretlerinin bu risaleleri "ki-tabklar titiz bir ekilde karlatrmal (Haydara-bad basks esas alnarak Beyrut ve Kahire'de yakn tarih olarak baslanlar) incelenmi, mmkn mertebe lafzlar ve harekeleri en anlalr ekilde olmasna dikkat edilerek tercmesi kontrol edilmitir. Risalelerde geen Kur'n ayetlerinin orjinaline mmkn mertebe sadk kalnarak ltin harflerle (Trke) okunular, anlamlar, sure adlar ve ayet numaralar belirtilmitir. Ayrca okurlarmzn tercihleri gz nne alnarak rahat ekilde okunmas iin orta boy ve cilt olarak hazrlanmtr. Ve her cildin sonuna (yararl olaca dnlerek) Fuss Nak Kitab, Vasiyetler Kitab ve Tasavvuf Istlahlar Kitab konulmutur. Elinizde bulunan NC CLD 1) Kitabul Menzilil Kutbi ve Mekalihi ve Halihi 2) Risaletu'l ntisar 3) Kitabu'l Kutub 4) Kitabu'l Mesail 5) Kitabu't Tecelliyat 6) Kitabu'l sfar an Netaici'l Esfar 7) Kitabu'l Vesaya 8) Kitabu Hilyeti'l Ebdal 9) Kitabu Naki'l Fusus 10) El- Vasiye 11) Kitabu stilahi's Sufiyye kitabcklarn iermektedir. nallah Allah'n yardm ve Tevfik- Samadaniyesiyle baarl olmay umuyor ve nasibi olanlar iin gereince bu eserlerin faydal olmasn Cenab- Hakdan diliyoruz.

bn-i Kemal efendinin Fetvas


bn. Arabi k.s hazretleri hakknda birok alim gerek yaad devirde gerekse gnmze kadar ok eitli grler bildirmiler, tartmlar; bazlar onu vmler, onun derin mn ifade eden remizli szlerini anlamayanlar eletirmiler hatta zaman zaman eletiri snrlarn aacak ekilde dil uzatanlar da olmutur. Onlara kanmzca en gzel cevab, aratrmalarmz esnasnda Muftiy u's-Sekaleyn namyla anlan ve bu isimle hret olan Msr fatihi Padiah Yavuz Sultan Selim'in hocas ayn zamanda da Kanuni ve Yavuz devrinin tannm eyhlislamlarnda Mevlna bn-Keml (k.s.) efendinin bu mevzuyla ilgili olarak yaynlanm bir fetvasnda bulduk. eyh Ahmed Hamd al-Kadir (k.s.) telif etmi olduu "Kitab-ul Burhan Al-Azhar Mankb e-eyh el-Ek-ber" Arapa ve Osmanlca olan ve yaynevimiz tarafndan Trkeye evirisi ve sadeletirmesi yaptrlan ve ok yaknda yaymlyacamz bu eserde bulunan bu fetvay biraz sadeletirme yaparak nemine binaen kitabmzn birinci cildinde olduu gibi ikinci cildine ve nc cildinede almay uygun grdk.. Fetvann sahibi olan bn-i Keml efendi, yaad devirde yukarda bahs ettiimiz gibi talebesi olan padiah tarafndan ok sevilmi ve saylmtr. yle ki Yavuz, hocasnn atndan srayan amurla kirlenmi olan kaftannn ld zaman tabutunun stne rtlmesini vasiyet etmitir. Ve yle de olmutur. Yakn tarihe kadar sandukasnn zerinde

serili olan bu kaftan, gnmzde zeri camla kapl tahtadan yaplm bir koruma iersine konarak sandukann yanna yerletirilmi, trbeyi ziyaret edenlere zenle gsterilmektedir. Ksaca bn-i Keml efendi ok zel bir zattr.. Hazreti eyh'e kar olanlar o gn olduu gibi bu gnde malesef mevcuttur. bn-i Keml efendinin fetvas sanyoruz o gn olduu gibi bu gnde hazreti eyh'e kar olanlara yetecek bir cevab olacaktr. Hazret yle fetva vermitir: Bismillahirrahmanirrahim.. Kullarndan bir ksmn ilim ve ihsana mmtaz ve enbiya ve murselne vris eden Cenab- Hakka hamd ve sena ve ehl-i dall- slha meb's olan (gnderilen) Nebiy-yi zn ile er'i metini (salam eriat) icraya ced ve gayret eden l ve ashabna eday selt ve selam b intiha (sonsuz selt ve selam) olunduktan sonra; ma'lum olsun ki hakikt ehlinin uyduu; Hazret-i eyh zam Kutb-ul Arifin Muhyiddn l al-Arab at-Ti al-Hatem al-Endls-i hazretleri muctehid-i kmil ve mrid-i fzldr. Hayret veren menkbnda mevcud olan harikulade kerametleri mridler, alimler ve fzl kiiler tarafndan kabul ve tasdik edilmitir. nkr edenlerin, ok byk hata edecekleri ve inkrda srar edenlerin ise ok dallete duar olacaklar aikrdr. Emr-i bil ma'ruf ve nehyi anil mnker'le me'mur hakimlerin, ibu batl inan sahihlerinin hallerini dzeltmelerine ve itikdlarm deitirmelerine tevik ve te'db (uslandrma) eylemeleri boyunlarna bordur. bn-i Arabi hazretleri birok kitab ve resil te'lif buyurmulardr. Fusus'ul Hikem, Ftuhat Mekiyye dier te'lif ettiklerinin yannda mehurdur. Hazreti eyh'in kitablarnda ve risalelerinde bulunan baz ibrelerinn lafzlar ve manlar ilh-i emre ve er'i nebeviye yakn yani anlalr olmas ynyle itiraz edilmemektedir. Ancak baz ibarelerin derectnn yksek olmas yani kef ve tevhd ehlinden olmayanlarn idrklarnn fevkinde olmas, amalanan many idrk edemeyenlerin ve tasavvuf ehli olmayanlarn "Sakn bilmediin eyin ardna dme. Dorusu kulak, gz ve kalp bunlarn hepsi o eyden sorumlu olur" (sra/36) yetine uyarak skt etmeleri ve itirazdan kanmalar vaciptir. Byklerden birisi yle buyurmutur: Kim tasauvuj hakikatlerin ehli ile beraber oturursa ve onlarn ortaya koyduklar hakikatlerin bazsn inkr ederse, Allah iman nurunu onun kalbinden skp alr." bn-i Arabi (k.s) hlen, ilmen, tarikat eyhi ve hakikat ehlinin by olduu gibi; ilim messesesi tekilatnn kurucusudur. Cenab- eyh, yle ucu buca olmayan bir denizdir ki sahilini grmee beer gz, dalgalarnn alkalanrken kard sesi iitmee; beer kula acizdir. nci taneleri olan szleri ise yr'dan uzak olanlarn ellerine ulap ziyan olmaktan korunmu ve gnl ehline ne'e bah olacak feyizler ile dopdoludur. bn-i Arabye mensub olan tife-i nciye doru yola girmi mmtaz bir kavimdir. Szleri ve dier tasavvuf! stlahlar dier tasavvuf ehli gibidir. Hatrdan karlmamaldr ki, hilali grmeye, kusurlu gzler nasl msaid deilse hazreti herkesin idrk etmesi mmkn olmayabilir. Allah'a yeminle beraber beyn olunur ki bhesiz eyh'ul Azam b. Arabi ilminin ihata etmedii eyi yazmamtr ve ilmi ise; malumatn ekillerini hakikati vechle, ru'yetle hasl olmu ilm-i uhddur. Hak Subhaneh teal hazretleri baz kullarn nbvvetle bazsn da velayetle semitir. Durum udur ki, bir eyi bilmemek, grmemek o eyin yok olduunu gerektirmez. Bulup grmemekle de o eyin varln inkr lzm gelmez. rnein; yarasann gnei grmeyerek inkr etmesi, gnein olmad anlamna gelmez. Taassubun zarardan bakaca faydas yoktur. Hususiyle Ricl-ul Gayb hakknda hadis-i erif vrid olmutur. Onlarn aresiz kalanlara Allah'n emriyle yardmlar mehurdur. u satrlar yazan ben dahi bu ruhan yardmlarna mazhar olmuumdur. Muna-sib olan budur ki her zaman mukaddes mevcudiyed-lerini ikrar edib zellikle eyh'ul Ekber Muhyiddin ibni Arab ve eyh Abdulkadir Geyln hazretlerini uygun tabirlerle yd etmek lzumludur. Setr ettikleri ve gizledikleri ibareleri idrk edememek sebebiyle inkr uygun deildir. Cifir,

Nucm ve ksir ilmi gibi konular avamdan gizlemilerdir. Ekseriya szleri vicdanidir, tatmayan bilmez kabilindendir. Onlarn yolu srat- mstakimdir, muhabbetullahtr. Onlar "Muhammed"dirler. Bilinmelidir ki, Allah'n dostlar ile Allah'tan bize haber getiren herkes, TEK gr zeredirler. Allah'dan getirdikleri bilgiye ne bir ey eklerler, ne noksan sylerler, ne de birbirlerine muhalefet ederler. Aksine onlar; birbirlerini dorularlar. Tbk buluttaki yamur suyunun yere inmesi halinde znde deiiklik olmamas gibi onlarn kelmlarnn zleri BR'dir mans BR'dir. Bizlere den "Bilmiyorsanz bir bilene sorunuz" ilhi hkmne riayet etmektir ki bu hkm slamn artlarndandr. "Hak tela cmlemize tevfk ve basiret ihsan eyleye" nanrz.. Hazreti eyhin buyurduu gibi... O, Allah Hakk syler ve O, doru yola iletir. Muftyu's sekaleyn ibn-i Keml Artk ok byk derni anlam ifade eden bu kymetli fetvadan sonra biz.. "Allah erlerinden zuhura gelen eserler; messir-i hakiki olan Hazreti Allah C.C. dandr" inanc ve bu gibi eserlere hizmetin de Cenab- Hakk'n byk bir ltf olduu bilinciyle Elhamdlillah deriz ve Subhaneh teal'dan okurlar mzn bu eserden, yaynlam olduumuz ve dier yaynlayacamz eserlerden amacna uygun istifade etmelerini, acizliimizden oluan hata ve kusurlarmzn affn niyaz ederiz. Allah Rasl s.a.v. efendimize, line, ashabna tm Nebilere, Resullere, Ehlibeytine, Veliyullaha, onlarn dostu olma erefine nali olanlara ve mmet-i Muhammed'e selam olsun. Gnlleriniz Allah Celle Celaleh'nun, Allah Raslu'nn ve dostlarnn muhabbetiyle dolsun. Allah Muin'niniz olsun. KTSAN YAYINEV.

BRNC KTAB

KTABUL MENZLL KUTB VE MEKALH VE HALH

KUTBUN MENZL SZ VE HAL KTABI

eyhul Ekber MUHYDDN BN. ARAB K.S.

KUTBUN MENZL SZ VE HAL KTABI


Bismillahirrahmanirrahim Allah'n salat ve selam Peygamberimizin ve ehlibeytinin zerine olsun. Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun. Akbet muttakilerindir. G ve kudret ancak yce ve azamet sahibi Allah'ndr. Allah'n salat ve selam efendimiz Hz. Muhammed'in ve pak ve temiz ehlibeytinin zerine olsun. Allah sizi muvaffak klsn, bilin ki: vgs ak ve isimleri kutsal olan yce Allah, Kutb'un menzilini huzurdan sr menzili klmtr. Bu menzili almaz klmtr ki, sadece O'nun ismi aabilmektedir. Sonra mam'n menzilini de celal ve nsiyet menzili olarak Kutb'un solunda varetmitir. Bu menzille Rab ismi ilintilidir; alemin ve bitkilerin ynetimi, salah buna aittir. Uzaklk srr onun yanndadr. Anahtarlar Onun elindedir. O, alemdeki tertemiz seyyiddir ve kutup imamn da klcdr. Sonra Kutbun sandaki imamn menzilini de cemal ve heybet menzili klmtr. Makam itibariyle mlk ve saltanat onundur, fiil itibariyle deil. Boyun edirilmi suretlerden mcerret ruhlar aleminin anahtarlar onun elindedir. Bunlarn ekli ilahi huzurda nasldr? Kukusuz Kutub ensesiz bir yzdr. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.) yle buyurmutur: "Ben sizi arkamdan grebiliyorum." Bu szyle Hz. Peygamber (s.a.v.) maddi bir varlk olarak arka(srt)y vurgularken, oradan grebilmeyi belirterek maddi srtn hakikatini nefyediyor. Arka(srt/te)y onlarn yokluklarnn ispat olarak dile getiriyor. Ayrca soldaki imamn iki yznn olduunu vurguluyor. Bir yz mrekkeptir ve aleme tekabl etmektedir. Bir yz basittir ve Kutba tekabl etmektedir. Sadaki imamnsa tek yznn olduunu ve her zaman ayakta durduunu belirtiyor. O, ensesiyle uurlarca alglanmamaktadr. Eer sorulsayd, "O, ensesi olmayan bir yzdr", diye cevap verirdi. "Mevakiu'n-Ncum" adl eserimizde iki imamn kalp feleindeki menzilini aklamtk. Bu babda, inallah, kitabmza yarar biimde Kutubun ve iki imamn menzilinden sz edeceiz. Kutb'un Menzili Makam ve Hali Kutub, dairenin merkezi, erevesi ve Hakkn aynasdr. Alemin etrafnda dnd bir eksendir. ncelikleri vardr ki, btn mahlukatn kalplerine hayr ve erle uzanr; ama bu hayr ve er ayn orandadr; biri dierine ar basmaz. Aslnda bunlar Kutbun yannda ne hayr ne de serdir; bilakis varlktrlar; bunlar kabul eden mahalle gre hayr ve er olarak belirginleirler. Bu ehli snnet tarafndan vurgulanan bir kuraldr ve baz aklclar da akln ve arazn gerei olarak bunu vurgulamlardr. Yce Allah bir ayette yle buyurmutur: "Fe elhemeha fucureha ve tekvaha /Ona iyilik ve ktlklerini ilham edene..." (ems, 8) Bu, ilahi srdan kaynaklanan sahih bir kuraldr. Sonra cennet ve cehennem varoldu. Ayrca varlktaki btn nispetler de zuhur etti. lahi zatn huzuru gibi. Bunlardan biri de yce Allah'n szdr. Allah zat ismiyle camidir/toplayandr, kabze-dendir, beddir/aandr. Vermemek ve vermek O'nun elindedir. Muhakkiklere gre hibir gizli ve rtl taraf olmayan gerek udur ki, ortada kesinlikle vermemek diye bir ey yoktur, aksine, ebedi bir ba, kesintisiz ikram ve devaml feyiz vardr. Menetme sadece ilahi vaciplik asndan sz konusudur ki, bunu da iki nedenden dolay kendine tlak etmitir. Birincisi; bata bulunulan varlklarn, kendilerine verilen tm balar bir tek zaman diliminde kabul etmek gibi bir zellikleri yoktur; aksine balarn bazlarn kabul etme zelliine sahiptirler. Dolaysyla varlklarn baz balar kabul etmemelerini ilahi men olarak isimlendiririz.

nk akl erbabnn kullana geldikleri nerme balamnda syleyecek olursak: eer Allah dileseydi, men edilen eyi menedilen varla menedilen zamanda verirdi. Bu dorudur, fakat "lev=eer" edat, ancak mmkn olmayan bir eyi ifade eden cmlenin banda yer alr. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "Lev eradellahu. en yet-tehize veleden /Allah ocuk edinmek isteseydi." (Zmer,4) "Lev eredna en nettehize lehven /Eer biz elence edinmek isteseydik." (Enbiya, 17) "Lev ae rebbuke ma fealehu / Eer rabbin isteseydi, onu yapamazlard." (En'am,112) "Lev i'na leateyna klle nefsin hudahu / Eer isteseydik her nefse hidayetini verirdik." (Secde, 13) Allah'n, meneden olmad halde meneden olarak isimlendirilmesini gerektiren ikinci husus ise udur: Akllar varlklarn mahiyetlerinin baz ksmlarn kavramak hususunda yetersiz kalrlar. nk zati snrlara ulamak zordur. Bir ok akl, eyay ancak resmedilen snrlar ve lafzi hudutlaryla bilebilirler. Yoksa yce Allah cmertliini btn varlklar zerine mutlak olarak aktmtr. Gzleri gren kimseler asndan gnein btn n tm yeryzne gndermesi gibi. Bunu kabul etme oran ise deiiktir ve bu deiiklik mahallerin deiikliiyle ilintilidir. Yoksa k deimez. Ama parlak cisimlerin allar ile koyu varlklarn allar bir deildir. Ama rt iinde gizli olan bir varln payna da n zddndan baka bir ey dmez. Aslnda bu da batr. Ama hakk engelleyen bu mahrum bunu men olarak nitelendirir. Aslnda hakk menetmekle kendisini perdeleyen O'dur. Ya hakikati itibariyle bunu yapar, ya da fiil, gizlenme, tortu ve kartlk gibi ortadan kalkmas mmkn olan herhangi bir araz ile buna neden olur. Ancak sahih bir idrakten perdelenmi olduu iin ve ayrca perdelerinden baka ynlere de sevk edildii iin zlem duyduu kimi eylerin kendisine ulamamasn men olarak nitelendirir. Buna gre Kutubun menzili ekip evirmeyi varetme huzurudur. O halifedir. Makam, emri yrrle koyma ve hkmleri ekip evirmedir. Hali'ise; genel niteliklidir ve zel bir hal olarak kaytlandrlamaz. nk O, varlktaki genel rtdr ve cmertliin hazineleri O'nun elindedir. Hak devaml otarak onda tecelli eder. Bu yzdendir ki Hz. Sddk (Ebubekir) yle demitir: "Bir eyi grmeden nce mutlaka Allah' grrm." Memleketler iinde Kutbun payna Mekke dmtr. Bedeniyle herhangi bir yerde ikamet etse de mahalli Mekke'dir, baka deil. Bir Kutup, Kutupluk mertebesine ulatnda, her srrn, her hayvann, her cansz varln, her insann ve cinnin Ona biat etmesi gerekir. Bunlardan ok az mstesnadr. "Mu-bayeetu'l Kutb fi hazreti Kurb" adn verdiimiz byk bir eserde bu biati ayrntl biimde ele aldk, biatin gerekleme eklini detayl olarak sunduk. Sevgiliyi her ey bildikten sonra srlar ona doru akar. Byle iken bandan sonuna kadar btn alemin ihtiyacn karlamakla grevli kutup iin durum nasldr acaba! Hz. Peygamber (s.a.v.) bir hadiste yle buyurmutur: "Allah bir kulu sevince, ar tayan meleklere bunu bildirir. Cebraile bu kulun ismini gklere haykrmasn emreder. Bylece herkes onu tanr ve sever. Sonra yeryznde kabul grmesini salar." Nitekim ben, dnyay kuatan kaf dan saran ylan gren bir adam grmtm. Ylan da sarmken ba ile kuyruu birlemiti. Adam ylana selam verir, ylan da onun selamn alr. Sonra ylan, adama marib memleketinede Cabiye'de ikamet eden eyh Ebu Medyen'i sorar. Adam ylana: Ebu Medyen'i nereden tanyorsun? der. Ylan der ki: Yeryznde onu tanmayan biri var mdr? Yce Allah onun ismini yeryzne indirdiinden beri bizden onu tanmayan tek kii kalmamtr." te bu sevgilinin durumu. Bir de sevgilinin sadece gzelliklerinden bir gzellik olduu, alemin slah elinde bulunan ve varlkta hakkn nazargah olan kutubun durumunu dnnlAl-lah'tan, Kutubun en ksa zamanda avam ve havas herkese zuhur etmesini diliyoruz. Onun yolundan ayr lmayn, onun urunda sabrla direnin. Ariflerden biri, benim de bulunduum bir srada, Fas ehrinde bir dier arife sordu: Zamann ahs u anda mevcut mudur, deil midir? Sorulan kii: Hayr, ama beklenmektedir, dedi. Bu cevapla onun eksikliini anladk. Dedim ki: Bu adamn yannda,

Allah'n aleme datt srrn marifeti namna bir ey yok. Eer Kutubun zamann sahibi olduunu bilseydi, bir Yahudi, bir Hristiyan veya herhangi bir mezhebin ve dinin mensubunun nefsinin mutlaka onu sevmekle ekillendiini, kendisine yerletirilen srdan tr onu sevdiini bilseydi, byle konumazd. Sadece cinsiyetten dolay ahslar onu tanmyorlar. Bu ise ilahi bir imtihandr. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "Ve lev cealnahu meleken le cealnahu reculen / Eer biz onu bir melek klsaydk, mutlaka onu bir erkek yapardk." (En'am,9) "Le nezzelnahu aleyhim mine's-semai meleken resulen / Onu gk-ten(semadan) zerlerine melek bir resul olarak indirirdik." (sra,95) "Ve ma nerake illa beeren mislena / Senin ancak bizim gibi bir beer olduunu gryoruz." (Hud,27) "Ye'kulu mimma te'kulune minhu ve yerebu mimma terebun / Sizin yediinizden yiyor, itiinizden iiyor." (Mminun,33) Bunlar onun zahirine inkar gzyle bakyorlar. Bu inkar da lm getirmektedir. nk onlar gizli dnyalar itibariyle ona aktrlar; ama kovduklar bu kiinin gizli dnyalar itibariyle ak olduklar kimse olduunu bilmiyorlar. Bu yzden Efendimiz Aleyhisselm yle buyurdu: "Allah'm! Kavmime doru yolu gster. nk onlar bilmiyorlar." Bizden bir Muhammedi de bu mertebeden inen birini grdnde yle der: "Rabbi la tezer ale'l ardi mine'l kafirine deyyaren / Rabbim! Yeryznde kafirlerden hi kimse brakma." (Nuh,26) Bizden Muhammedlikten bakasna varis olan da bu ekilde syler. Kutup, kendisine kar savaan kimselere hayret eder. nk kafirlerin uruna Nebilere kar savatklar ve kendilerini feda ettikleri sr, Nebilerin getirdii ve nitelendikleri srrn ta kendisidir. Zahir dardr. nk suretlerin bir tarafn tekil etmektedir. Bu yzden zahir iindeki alem de bu snrlar iinde kalr. Bu bask ve snrlandrmadan dolay srlar arr. Eer meleklerin almas ve genilii gibi bir genilik gerekleseydi, herkesin ortak kabul olan Hakka bakabileceklerdi. Dolaysyla kutuplar bu mertebe itibariyle birbirlerinden stndrler. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "Tilke'r rusulu faddalna ba'dahum ala ba'din /O resullerin(elilerin) bazsn bazsndan stn kldk." (Bakara,253) Kutublarm en mkemmeli; Muhammedi olandr. Bu makamdan inen herkes varis olduu Nebinin mertebesine gre tekaml eder. Kutuplar iinde sevler, Museviler, brahimler, Yusuf-ler ve Nuhler var. Her Kutup varis olduu Nebinin mertebesine gre bir mertebeye iner. Ama hepsi de Muhammed'in (s.a.v.) kandilinden k alr. Bu kandil hepsini kuatmtr. Kutuplar marifetleri itibariyle birbirlerinden stndrler, Kutupluk nitelii ve varl tedbir etme fonksiyonu itibariyle deil. nk Velinin Nebi olduu bu Muhammedi devre, toprak nitelikli devre gibi deildir. nk toprak nitelikli devre itibariyle bir zamanda bir, iki, ve daha fazla Nebi bulunabilir. Ve her biri de belli bir gruba gnderilmi olabilir. brahim ve Lut'un bu devre itibariyle ayn zaman diliminde gnderilmi olmalar gibi. Bu durumu szn ettiimiz devre hakikati itibariyle gerektirir. Ama ulv Muhammedi devre byle deildir. nk artk zaman dnm dolam ilk gnk halini almtr. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.) yle buyurmutur: "Musa bu gn yaam olsayd, bana uymaktan baka seenei olmazd." Yine yle buyurmutur: "ki halifeye birden biat edildii zaman birini ldrn." Dolaysyla hkmler birbirine, devreler de birbirine benzemez. Bu kitabn ak iinde zamann dnp dolap ilk halini almas meselesi zerinde durmutuk. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.) yle buyurmutur: "sa Nebi olsa da bizim admza mmetine imamlk etmektedir." Dolaysyla o da bu mmetin Velilerinden biridir. Bylece Hz. Peygamber (s.a.v.) kendi devresinin nbuvvetiyle bizim devre-mizdeki velayeti birle tiriyor. Eer ona (sa'ya) veli desen, Hz. Sddk ve bakalar onun ardndan gelir. Eer Resul Nebi desen, Hz. Sddk ve bakalar onun nnde gelir. Hakikatlerin marifetinin hayret vericiliine bakn! nsanlar ve btn resuller de Hz. Muhammedi (s.a.v.) bu mesabede idrak eder. Bu yzden yce Allah yle buyurmutur: "Kuntum hayre mmetin uhricet linnasi / Siz insanlar iin ortaya karlm en hayrl mmetsiniz." (Al-i imran.llO) Dolaysyla Hz. Nebi (s.a.v.) insanlar karsnda hangi konumda ise biz de ayn konumdayz. "Ve kezalike cealnakum ummeten vasaten / Bylece sizin orta bir mmet yaptk." (Bakara, 143) Yani, sizi seilmi bir mmet kldk, "li tekunu uhedae ala'n nasi ve yekune'r Resul aleykum ehiden / Bylece siz insanlara rnek olasnz, resul de size rnek olsun."

(Bakara, 143) Bu ayet, bizim dier mmetler karsndaki hkmmz ve konumumuzu, Hz. Peygamberin (s.a.v.) bizim karmzdaki hkm ve konumu gibi gsteriyor. Yani biz (Muhammedi mmet), dier mmetler iin resul hkmndeyiz. Bu yzden Efendimiz Rasulallah Aleyhisselam yle buyurmutur: "Bu mmetin alimleri dier mmetlerin nebileri gibidir." Buradaki niteleme zerinde durduumuz menzil ve konum itibariyle geerlidir. Her peygamber mmetiyle birlikte haredildii gibi her Kutup da zamannn iyi kt btn ehliyle birlikte hasredilir. Bize gsterilen inayete bakn! Ki biz bu nitelii Hz. Muhammed (s.a.v.) sayesinde kazanmz. Buna gre bir resul hasredilir ve onunla ilgili hkm zel bir taifeyle birlikte haredilmesidir. Buna karlk bizden bir Kutup byle deildir. O geneldir, zamanndaki iyi kt her kei toplaycdr. sev veya Musev mirasa sahip olsa da bu onda bir eksiklie yol amaz. nk Muhammedi kandilden k almaktadr. Onun genel makam vardr. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.) onlarn bu durumuna dikkat ekmitir. Bir grupla ilgili olarak, "Nebi deildirler, ama Nebiler onlara gpta ederler", demitir. Bunun nedeni, Onlar daha genel bir makama ulatran ilerindeki Muhammedi berekettir. nallah bu kitabn ak iinde Kutuplarn hallerine, menziller itibariyle birbirlerinden stn olularna dair doyurucu aklamalara yer vereceiz. Bu gn yanmzda bir renci var, bize hizmet etmektedir. Onun Kutuplarn en byklerinden biri olmasn temenni ediyoruz. Bize byle bir mjde verilmitir. Bu mbarek menzilin mnacatma gelince, bu babn ak iinde inallah iki imamn menzilini aklarken buna deineceim. Bu Muhammedi Menzilin Mnacat Bu yola kan insan ve cinler iin hznlerden koruyucu tlsmdr. De ki: "Euzu bi'lilhl elmeliki rabbi min erri ma yaraj kalbi / Snrm ilah hkmran ve rabbe, kalbe yapan, gslerde depreen ktlklerden, meydana gelen hadiselerden." Ki kalblerin zellii bahedilen srrn etkisiyle gayplerin peinde olmaktr. te bu Allah'n hkmdr, aranzda onunla hkmeder. Ey insanlar! Sizler tabakasnz. ki tabakann hilali kuatlm haldedir. Birinin gnei ise domaktadr. Kukusuz senin rabbin her eyin yaratcs ve her eyi bilendir. Alemi ilmiyle slah eder. Mlk hkmyle verir. Ortay da yalnz brakr. Nazmnn srr uyarnca yazlm kitapta sona braksa da. nk O, hikmet sahibidir, bilendir. Grnmezin ve grnenin srrdr. Bir alamet ki ucunda ate vardr; salam gzlere ve basiretlere yolu aydnlatr. Allah, onlarn gizlediklerini de aa vurduklarn da bilir. Kim gelir de burada tutulursa, o yeniden yaratl hakknda hep kuku iinde olur. Allah her eyi grendir. Allah'm! brahim'in, smail'in, shak'n, Muhammed'in, Hasan'm ve Hseyin'in (Allah'n salat ve selam hepsinin zerine olsun) hakk iin bu isimlerin sahiplerini ve tayclarn her trl hastalktan beri klasm, nefiste depreen ve rzgarlarda esen her trl ktlkten koruyasn. En Mkemmel mamn Menzili En kamil imam, Kutb'un solundadr. Onunla birlik menzili arasnda Kutbun lp de srrn ona intikal etmesi vardr. nk birleme Kutba aittir. mam, imaml esnasnda lrse onun yerine bir baka imam gelir. Drt imamdan birinin yerine baka bir imam intikal eder. Bylece baka bir imamla buluur. Bu yzden imam, rabbin kulu olduu halde, alemin rabbi (tedbir edicisi) olarak isimlendirilmitir. Onlar rableri ve eiticileri iin savamadlar Bir komuya da duyurmadlar ki, salam olarak bir mahfeye binsin.

lahn kulu Kutuptur. Kesinlikle Allah'la beraber kimse yoktur. Bu imamsa, melikin kulu dier imam rabbinin kuludur. Dier kullarn isimleri de makamlarna gre belirginleir. Bu imam srlarn srrn bilir. O ilah tedbire sahiptir. Saylarda da ilah srlar vardr ki, ondan bakas bunlar bilemez. Bu imam, zel olarak ak olunan sanat da bilir. Deerli talar da bilir, ama bu bilgiyi bakalarndan gizler. nfiallerin isimlerine dair baz bilgileri elde eder ki, bazs hakiki mahiyetiyle oluur. Savalarda ve tuzaklarda akl almaz yetenekler sergiler. O mrnn yars kadar alemle, dier yars kadar da Kutupla veya mahluk hak ile ayn dzeyde olur. Ta ki kutupluk makamna eriinceye veya lnceye kadar. Heybeti varlk alemine klla zuhur eder. Ezelde kendisi iin takdir edildii zre himmet olarak da zuhur edebilir. Bu imamdan muamelelerin srlar toprak meneli ekilleriyle zuhur eder. Onun be srr vardr. Biri sebat srrdr ki, onunla eylerin hakikatlerini bilir, onunla tedbir eder, onunla tafsil eder, onunla dourtur, onunla evlendirir. Remzlerin srlarn onunla yorumlar, byleri zer, eyann zahiri, Batni, hakiki ve gayri hakiki ynlerini aklar. Gemiyi delmek, duvar rmek ona aittir. ocuu ldrmekse hal ve keif olarak ona ait deildir. nk ocuun herhangi bir gn ldrlmesi mutlaka Kutbun emriyle olur. Be srrn ikincisi ise sahip olma srrdr. Onunla zayflara acr, boulan kurtarr, yoksula kazandrr, zayf glendirir, herkesi tar. Hakkn gnderdii belalara kar onlara yardm eder, ktle urayana cmert davranr, sular affeder, ho grr, tkezlemeleri grmezlikten gelir, iki a, anne ile ocuunu bir araya getirir. zlem duyduklar iin yolcular iin yolu drerek ksaltr. Rahmani hakikatin ona verdii ve varlkta sergiledii genel g bu srdan kaynaklanr. nc sr ise liderlik srrdr. Onunla vnr, hakikatini sergiler ve: "Ben Adem oullarnn efendi-siyim" "phesiz ben Allah'm, benden baka ilah yoktur." "ben mnezzehim" "cbbemin iinde Allah'tan bakas yoktur" der. Ona verilen ve makamn ve yksekliini gsteren hakikat ite bu srdan ileri gelmektedir. Drdnc sr, slah srrdr. Bu sr ile mahlukat, kurtulularn ieren zorluklara sevkeder, helak olmalarna neden olacak lezzetlerden uzak tutar. Bu sr ile ocukla annesini, birbirini sevseler de ve Allah iin bir araya gelseler de aklar birbirinden ayrr. Mahlukatn birliini datr. nk bu sr ona hakikati gsterir ki, kalbi duygular birbirleri iin yaratlmamlardr ve bunlar ancak Allah deitirir. Dolaysyla bunlar Allah'a doru fertlik makamna dndrr. Zaten bu duygular iin istenen de budur. Bu yzden yle buyurulmutur: "ve ma halektu'l cinne ue'l inse illa liya'budun / Cinleri ve insanlar ancak bana ibadet etsinler diye yarattm." (Zariyat,56) Yani beni tansnlar. Cinleri ve insanlar birbirleriyle nsiyet kurup kaynasnlar veya birbirlerine ak olsunlar, birbirlerinin srlarn bilsinler diye yarattm, demiyor. Allah, mkellefi kendisi iin yaratmtr. O bakasna bakmamaldr. te bu srla imam kalplerin ilgisini Allah'tan bakasndan koparr, Allah'a yneltir. Bu hallerden hibiri yoktur ki insanlar onu, kendi ilerinde hissetmesinler. Ama nereden doduunu bilmezler. Bunun kayna szn ettiimiz bu imamdr. mam, gzetilen ahsla ilgili olarak kaim olan bu srra ilikin hkm itibariyle Allah'n nce-siz ilminin bir yansmasdr. te bu sr, imamn kalbine Allah'n ezeli ilmi uyarnca yerleir. Halkn slah ile ilgili olarak imama bahedilen hakikat bu srdan kaynaklanr. Beinci sr ise hazrlama, donatma srrdr. Bu srla yamurlar yadrr, memelerin st vermesini salar, ekinleri yeertir, ehvetleri uyandrr, meyveleri olgunlatrr, sularn tatl olmasn salar. Bu srla mcadele ve huzur ehline bir kuvvet verir ki zorluk ekmeden bir ok gnlere ve ayrlmadan, zarar grmeden nice yllara ularlar. Bu srla brahi-m, sraifil, Cebrail, Adem, Rdvan ve Maliki hakikat devam eder. nk alemin bekas bu sekize baldr, alemin bekasnn srr ise gdasdr. Bu cevherin gdas ise, amalarnn devaml ve pe pee yeni-lenmesidir. Bir zaman bir fert bundan soyutlanrsa, bsbtn yok olur. Gdalarn gdas da bu srdan kaynaklanr. "Mevakiu'n Ncum" adl eserin baz nshalarnda bundan sz ettik. Dolaysyla kitapta daha kapsaml bir ekilde ele aldk.

Bunun baz nshalar alemde zuhur etmitir. Alemin zahir, batn, cisim, ruh ve nefis olarak bekasn salayan hakikat de zuhur eder. Yani btn bunlar bu srdan kaynaklanr. Bu be sr bu imama hastr ve imamn ismi de Abdurrab (Rabbin kulu)dir. eyh Ebu Meyden, Ticane'de lmne bir veya iki saat kal ncaya kadar bu makamda yaad. Bu son demlerinde zerine Kutupluk hilati giydirildi, imamlk kisvesi zerinden karld. Bylece ismi Abdulilah (ilahn kulu) oldu. zerindeki hilat Abdurrab ismiyle birlikte Badat'ta Abdulvahhab isimli bir adama geti. Bu hususta Horasan'da bir adam eyh Ebu Medyen'le yarrd. Ama eyh byk bir Kutup olarak vefat etti. Kur'an'dan ona ili kin blm "Tebarekellezi biyedihi'l mlk" (mlk suresi) idi. Kitabn sonunda Kutuplarn kaplarndan sz ederken onun haline de deineceiz. Ruhan mam'n Menzili Kutbun sanda olan bu imam, bilin ki, hal sahibidir, makam sahibi deildir. Maliki tarafndan kendi nefsiyle meguldr. Ad Abdulmelik (Melik'in ku-lu)dir. Mahlukata izafesi srf bir izafe deildir. Ruha-niyete salam basmtr. Sema bilgisine sahiptir. Arza dair ilmi ise yoktur. O mele-i ala'dan bir haberdir. Onunla ak olunur. nceki imamdan daha fazla onunla parlarz, belirginleiriz. nk buna mnasip gce sahiptir. Ancak onlardan kaynaklanan bir srr vardr. Bu yzden baz srlara halis deildir. nk onlar-Allah onlardan raz olsun- iki ksma ayrlrlar. Bir ksm hamledilir, bir ksm hamledilmez. nceki imam, kendisiyle kaim olduu iin ham-ledilmeyendir. Bu ise hamledilir, nk kendisiyle kaim deildir. Bulut perdelerinin arkasnda durur. Kendisini ve rabbini rabbinin hkmnde grr, kendisinin hkmnde deil. Ama bu mertebeden inen iin farkl bir durura sz konusudur, o rabbini kendi hkmnde grr. Vakitleri, iinde bulundu u durumla meguldr. O, Kutup iin ayna hkmndedir. br ise mahal ve ayna hkmndedir. ncekinin nasibi levh ve en yce kalem iken, bu ikincisinin pay ycelere uygun ilkadr. ki srr vardr: kulluk srr ve efendilik srr. Kulluk srryla, gece gndz durmadan tebih eder, ikrama nail olmu (mkremin)kullara katlr. Ancak bu makamda sfli bir durum var. nk dmanlar, Rahman'n kullar olan melekleri dii yaptklarn sylediler. Onlarn melekleri Rahman'a izafe etmeleri srf ve halis bir izafedir. Bu yzden onlara diilik ismi uyarland. Eer ilah'm kullar olsalard, erkeklik nitelii onlara galip gelirdi. Abdulmelik (ruhani imam) da rahmann kuludur. Bu yzden nikah ruhanilerledir. Ona ilka edilir, ona inzal olur, o kimseye ilka etmez ve kimseye inzal olmaz. Srlar, marifetler ve yce alem ona in-kah ederlerken, o hibirine inkah etmez. Mele-i ala'daki btn ruhaniler iin ayn durum geerlidir. Onlarn sfli/aa alemde bir etkileri olmaz. Onlar inkah edilirler, ama inkah etmezler. Onlardan bizim zerimizde etkisi olan her hangi biri hem menkuh, hem de nakihtir. Bu yzden nekrelik hali galip gelir. nk daha nce ve daha ereflidir. Araplar: el-Fevatimu ve zeydun harecu: Fatmalar ve Zeyd ktlar." derler, burada mzekker fiil kullanrlar. Cmlede mzekker bir kii ve Fatmalar bir grup olmasna ramen mzekkerlik galip gelmitir. Bunu anla! nk bu latif ve ince bir iarettir. Dolaysyla Abdulmelik (melikin kulu) ulvi bir mennes, hali sahih, mutlu ve kevn'den halidir. Hakkn nnde durur. Byk mevkilerin sahibi Muhammed b. Ali b. Abdulcabbar en-Nefefci'nin arkadann arlkl hali buydu. Bu babda bu husus sabittir. Kitabn banda Kutupla, hakikatiyle, nispetiyle ve kaynayla ilgili aklamalara yer verdik. O, Kutupluk srr zere bir tanedir. Ona oradan bak. Kutupluk Huzuru Gzlemlenen bir huzur halinde, Marip lkesinde Fas ehrinde bulunuyordum. Bir ara kendimde bir karamsarlk hissettim. Adet haline getirdiim baz alkanlklardan

kaynaklanyordu. Bu esnada mahedeyi mahede etmekte gaflet ettim. Sonra kendime geldiimde kevnin grtlama sarldn, boazm sktn grdm. Hicap gnahlar beni kuatmt. Kalkp kapnn arkasnda durdum. Gah kapy alyordum, gah kulak kabartyordum. Birden kap ald, gsm ferahlad, geniledi. Baktm Kutup kapda tebessm ederek duruyor. Dedi ki: Arif ne istiyor? Dedim ki: Yceler alemimize g etmem gerekiyor. nk irkin sfatlar zerimizde belirdi. Durumumla ilgili olarak olacak eyin srrna vakf oldum. Amacm g etmedeki tek halin lezzetini almaktr. Mele-i ala'ya alayc ve aalayc gzlerle bakt ve yle dedi: Benden taraf yaz, benden sana grneni. Bunun zerine ona aral ksz baktm. Srlar zerimize akmaya balad, Kutubun nmzde belirmesini istedii her ey yansyordu. Bu gzlemlenen sahnede ondan kaynaklanan bir iir inad ettim. Bu rabbani bir srd. Sanki onun diliyle konuuyordum. Onun kalbindeki dnceleri tercme ediyordum. iirin sonuna geldiimde, susmam istedi. Mektubu yazdm. Himmet onu doruluk Burak'na bindirdi ve ahbaplara ulatrd. Bylece herkes miktarn renmi oldu. Fasl: Yusuf b. Hseyin anlatyor: Znnun-i Msr'nin Bayezid'i ziyarete gidenlerden birine yle dediini duydum: Bayezid'e de ki: Daha ne zamana kadar srecek bu uyku, bu rahat; kervan geti! Adam Bayezid'e gitmek zere ola kt. Yanna vardnda selam verdi ve dedi ki: Znnun-i Msr sana selam syledi ve: daha ne zamana kadar srecek bu uyku, bu rahat; kervan geti gitti! diyor. Bayezid dedi ki: Kardeim Znnun'a de ki: Gerek erkek odur ki, btn gece uyur, sabahleyin kervan menziline konmadan nce emin bir ekilde menzilde bulur kendini. Adam oradan ayrlp Znnun'un yanna geldi ve bu szleri aktard. Dedi ki: Bu, hallerimizin henz ulaamad bir szdr. Bu menzil, yksek ve erefli bir menzildir; akllara durgunluk veren srlar ve latif manalar iermektedir. Bu menzildeki kii Rabbin kuludur (Abdurrab), en kamil imamdr. Sabahn, karanln, kinin, kovuculuun, remzlerin ve kskanln srlarnda nclk ona aittir. Tarikat ehlinin Hakka yolculuklar iki yolda gerekleir. Yollardan birini kendi nefisleriyle katederler. "Kendini bilen rabbini bilir" sz buna ynelik bir iarettir. Dieri ise onlar gtren yoldur. Bu, kesilmi muratlarn halidir. kincisi ise; mritlerin ve kesilmilerin halidir. Bununla beraber her iki grup da saliktir. Birini yol gtrse bile. Bu iki yolun maddi alemdeki benzeri yayalarn llerdeki yolculuu ile gemiye binerek denizde yol alan kimselerin yolculuudur. Bu yzdendir ki, bazlar mrn insan yrtmesini gemi yolcusuna benzetmilerdir. airin biri yle der: Senin yolculuun ey adam! Geminin gtrmesine benzer Bir topluluu. Onlar yerlerinde otururken yelkenler rzgarda uuur. Bayezid'in szlerinden "kervan menzile konmadan nce kendini gvenli bir ekilde menzilde bulur" szyle bu tr bir yolculuu kast ettii anlalyor. Yine bu szleri gsteriyor ki, o da kervann istediini istemektedir, onun peindedir. Fazladan olarak rahat ve nimet iindedir. Tpk gnn ortasnda kendilerine zel olarak cennet nimetleri sunulan zenginlerle birlikte olan fakirler gibi. Bunun ardnda da ortaklk devam eder. Bayezid'in szlerinin zahiri anlam budur. Ancak bize gre, bu anlatlanlardan farkl bir anlam daha var. Biz Bayezid'in hallerini erhe-derken "Miftahu akfali'lilhami't-tevhid" adl eserimizde bu anlam iaret ettik. Bu konuda geni bilgi iin ad geen esere baklabilir. imdi konumuza dnelim. Yce Allah yle buyuruyor: "Subhanellezi esra bi abdihi / Geceleyin kulunu yrten Allah mnezzehtir." (sra.l) "Smme dena Je tedella Je kane kabe kavseyni ev

edna / sonra yaklat, derken daha da yaklat. O kadar ki iki yay aras kadar, hatta daha da yakn oldu." (Necm,8-9) "Ma kezebe'l fuadu ma rea / Grdn kalbi yalanlamad." (Necm,ll) Kutsi bir hadiste de yle buyurmutur: "Arzma, gme(semama) smadm, fakat kulumun kalbine sdm." te bunlar sahili olmayan denizlerdir. Bu kitabn kapasitesi orannda bu denizlerin bir ksmn aklamamz gerekmektedir. nallah bu kevnin mertebesinin gerektirdii kadarn ifa etmi olmamz asndan zorunlu bir aklamadr bu. Bil ki, Allah'n itina gsterdii kalpler iki ksmdr. Baz kalplere zlem galip gelir. Baz kalplere ise zlem galip gelmez. zlem duymayan kalpler, ilminin ahidine ulaan kalplerdir; bir takm muamele trleriyle yolculuk yapm, ikna olmu ve mutmain olmulardr. Bu yzden mutmain olan kalbe "...rabbine dn." denilmitir. Bu makam nerde "rabbini grmedin mi" sz ner-de?! Sonra perde indi ve yle dedi: Glgeyi nasl uzatt? Sonra nasl kendine ekti? Bir kii, O'nu zayf, gl, byk, kk, yksek, alak, erefli, aa nefsinden arr. Bu iin iki yn vardr. Bir yn; Allah'a delalet etmesi bakmndan dierleriyle birlemektedir. Bir yn itibariyle de herkes dierinden ayrlr; bu da ayn ekilde Allah'n bilgisine delalet etmektedir. Yollar eitli ve trl trl olsalar da, hepsi Ondan douyor ve O'na dnyor. Tpk bir yuvarlak halinde ayn noktadan balayan izgiler gibi. Bu gerek akla kavuup yollarn eitlilii anlaldna gre, bil ki, yce Allah'n her yola ynelik bir yz vardr ve bu yz dier bir yola ynelik yznden ayrdr. Tpk bir yolun dier bir yola benzememesi gibi. O halde bilmeler de deiik olacaktr. Bilgiler zt olacaktr, deme. Bu demektir ki, Allah hakknda fikir beyan eden, konuan her kes, bir mahededen sonra bunu gerekletirmektedir ve bu mahede de O'ndan ve O'na ynelik olmaktadr. Yani her konuan bir hakikate dayanarak konumaktadr. Arkadann yolundan farkl bir yol izlese de. Nitekim yollarn ayr olmasndan dolay mahedeler de ayr olmaktadr. Buna bal olarak da mahede edilen de eitlilik arzeder. Dolaysyla O'na dair tanmlama da farkllk gsterir. rnein bu hakikatlere nfuz edemeyen ve perdelenmi bulunan kimse bunlar duyduunda inkara sapar. Bu hakikatleri bilen de iitir. Ama farkl tepkiler verirler. Her biri, yce Allah, benim dediimi kast ediyor, der. Bunlar duyan da her ikisini de cahillikle nitelendirir ve hakkn bunlardan sadece birinin yannda olmas gerekir, der. Acaba belirlenen payn genilii ve snrll orannda hakkn her ikisinin de yannda olmas mmkn deil midir? lah huzurda olmasnn etkisiyle hakikati bilen arife gre her ikisi de zorunlu olarak isabetlidir. Bu da kesinletiine gre, anlalyor ki, hakka yryenle menzilde uyuyan da aslnda bir yere doru yol almaktadr ve her ikisi de sabah vakti menzile varmaktadr. Fakat mahedeler farkldr; nk uyku yolu yorgunluk yolu deildir. Hz. Peygamber (s.a.v.), bollukta ltuf sahibi nimet verene hamderdi. Zorlukta ve her halu karda hamdederdi. Hamdedilen, zt olarak birdir. Ama sfat ve isimler itibariyle hamdedilen farkldr. nk lezzetlerin kaynakland isim, aclarn kaynakland sfattan ayrdr. Ksacas "rahim olan Allah'a hamdolsun", diyenin de "rahman olan Allah'a hamdolsun", diyenin de dedii kabul edilir. Her bir szn kendine dnk bir hakk vardr. Bu mesele ok derindir ve zihinler tarafndan kavranmas zordur. Buna gre Bayezid ak olarak uyumu, uyandnda, kervann da peinden yollara dt sevgiliyi ba ucunda grmtr. Kafile ise sabah olduunda matlubunun yannda bulmutur kendini. Tam da Bayezid'in uyand vakitte. ki sahih yolda, iki farkl ve fakat benzer yolcu olarak. Biz bu makam, Mercane'de sembolik bir anlatmla "Ankau Marib" adl kitapta akladk. Ha. Mim. Ayn. Sin. Kaf. Bu Menzilin Mnacat: Bismillahirrahmanirrahim Halkn afetlerinden Hakkn hicaplar ve tlsmlarn srrndan "Ta. Sin. Mim."lerin

tamam sana geri verildi. Sabah aydnlandnda, ay fetih suretine girdiinde.Onun errinden Allah'a sn. Onun zarar verici elemini sizden gidermesini O'ndan dileyin. nk O latiftir, her eyden haberdardr. Sona erdi. Onlara kar Allah sana kafi gelecektir. O, iitendir. Yce ve azamet sahibi Allah'tandr g ve kudret. Allah'n salat ve selam efendimiz Hazreti Muhammed'in, ehlibeytinin ve ashabnn zerine olsun. Kitap sona erdi. Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun.

KNC KTAB

RSALETUL NTSAR

NTSAR RSALES

eyhul Ekber MUHYDDN BN. ARAB K.S.

NTSAR RSALES
Bismillahirrahmanirrahim Bir olan Allah'a hamdolsun. Bu, Abdullatif b. Ahmed b. Muhammed b. Hibetullah'n sorusuna cevap olmak zere kaleme alnan "ntiar Risalesi"dir. Ad geen ahs soruyu bir mektupla eyh, imam, alim, arif, muhakkik Muhyiddin Ebu Abdullah Muhammed b. Ali b. Muhammed el-Arabi elHatemi'ye (r.a.) iletmitir. Allah'a hamdolsun. O'nun setii kullara ve Abdullatif b. Ahmed b. El-Badadi'ye selam olsun. Allah'n selam, rahmeti ve bereketi zerine olsun. lham ettiklerinden ve bilmediim eyleri bana rettiinden dolay Allah'a hamdediyorum. Allah'n fazl ve keremi byktr. Srlarnn mirass Hz. Peygambere ve tertemiz ehlibevtine salat ve selam olsun. Naklettikleri szlere gvendi im baz kardeler sizinle es-Saykal olarak bilinen eyh Ebu Abdullah Muhammed b. Abdullah e-erif elFasi arasnda tasavvuf yoluyla ilgili baz sorularn cereyan ettiini ilettiler. Allah onun izini baki klsn ve onun ahsnda bize ynelik nimetini tamamlasn. Bu gvenilir arkadalarn bana bildirdiklerine gre Ebu Abdullah e-erif size ne sormusa ona ilim ehlinin (Allah onlardan raz olsun) yolunu izleyerek yeterli ve aklayc cevaplar vermisiniz. Yine bana haber verdiklerine gre siz de ona birka soru sormusunuz. Ama o bu sorulardan birine cevap vermemi. Ardndan bu soruya sizin cevap vermenizi istemi. Bu soruya cevap mahiyetinde bir ey sylediniz mi sylemediniz mi; bilmiyorum. Bana ulaan haber bu kadar. Allah sizi aziz klsn. Ben, ad geen e-erif Ebu Abdullah ile meclislerinde karlamadm, onu fiili olarak da snam deilim. Ne var ki, birden fazla gvendiim ahs Ebu Abdullah'n geni bir ilmi gce sahip olduunu, ufkunun geni olduunu haber verdiler. Bu gc zevk yoluyla m yoksa nakil yoluyla m elde etti; bilmiyorum. Allah dorusunu daha iyi bilir, ama halinden anladm kadaryla o bir nakil ehlidir. Bu yolda nakil ehlinin acizliine baklmaz. nk meseleler zevk ile ilgilidir, nakil ehli olmak ise bir haldir. Bununla beraber drt engelden birinden tr bana gre onun vak f olmas ihtimal dahilindedir. Birinci Engel: Vakit ve mekan asndan sz konusudur bu engel. Bu konunun kapsamna giren meseleler kendi iinde byk bir deere sahiptir. nk ilahi huzurlardan safa ve vcut ehlinin kalplerine varit olmulardr. Bu nedenle uygun vakit ve msait kardeler bulununcaya kadar, kendi bilginiz erevesinde her yerde konumanz uygun olmaz. nk zaman olur, topluluun yolunu ve iaretlerini bilmeyen, zevk ehli olmayan, onlarn amalarn inceleme imkann bulmayan, buluma vakitlerinde onlarn eyhlerinin toplantlarna devam etmeyen baz kimseler de herhangi bir meclise katlabilir. Bu takdirde kendisi adna ve meclise katlan bir mnkir asndan endieye kaplr. Bu durumda ona acd iin susar, ki inkar etmesin. Aksi takdirde ald cevap karsnda app kalr. Eer Musa (a.s.). Hzr'a ilah arta bal olarak tabi olmasayd, mutlaka yaptklarndan dolay onu cezalandrrd. nk bu fiiller iin ngrlen hkmler onun eriatnda belirlenmitir. Grmyor musunuz; Musa bata koulan art unuttuunda derhal yaplan ii inkar etmeye ve sorgulamaya balyor?! Hzr art hatrlatnca Musa (a.s.) susuyor ve nihayet kssalar bildiimiz surette son buluyor. Hzr tarikat ehlinin badr. Sufi topluluunun seyididir. O halde yolun temeli; sz ve fiilde teslimiyettir. Bunun da rnekleri o kadar az ki!

kinci Engel: O, sizde olduunu sand veya bildii bir srdan dolay sizin yannzda edeplenmek, sizin szlerinizden bereketlenmek ve sizden faydalanmak istemi tir. Nitekim bu fayday salad ve kendi iinde nefsiyle mcadeleye balad anlalyor. nk konuma kudreti varken kiinin bildii bir eyi sylemekten kanmas nefse en ar gelen eylerden biridir. nc Engel: Bu yolda konumak, tartmaya, aratrmaya ve incelemeye deil, lednni balarn kapsnn almasna baldr. Bunlar parlatlm, hkmn tecelli etmesine ve mahedenin gereklemesine hazr hale getirilmi himmet aynalardr. nk kalplerde himmet oluunca berraklarlar, konuurlar, ycelirler. Derken vasl olurlar, idrak ederler ve sahip olurlar. Allah dilerse vasl olurlar, dilemezse, onlar bir yerde tutar. Allah size ltuf ve keremini bahetsin, bilesiniz ki, berraklk, saflk yola gre dereceler itibariyle farkl stnlkler arz eder. Dolaysyla bu yolda saf biri olabildii gibi daha saf biri de olabilir. Bu gruptan iki adam ayn yerde, biri saf, biri de daha saf olarak bulutuklarnda, bunlardan birinde, bizim tarikatmza gre saflk nuru bulunur ve bu nur ona bir g verdii gibi keiften de engeller. nk bize gre nur, gz zayf olan kimseler iin bir perdedir. Zayflk bu halin kendisinde durmaktr. Ancak ilahi rahmet ve cmertliin etkisiyle engellenmi olmas baka. Bu rahmet ve cmertlik ona bulunduu yerde ular ve bu noktada idrak etmesini gerektirir. Bunun neticesinde aralarnda konuma yaanr. te bu byk engellerden biridir. Ad geen alimin mbarek suskunluunun bundan kaynaklanm olmas muhtemeldir. Drdnc Engel: Suskunluunun acizlikten ve snrllktan kay-naklanmasdr. Baz alimler, kendi alanna giren ilmin teferruatna dair meselelerde acizlik gsterirler. Eer o da bu durumda ise, maribteki sufilerin en hakiri, sluku en az, almlar en eksik, perdeleri en kaln olan ve Allah'n yardmna muhta kul, ad geen Ebu Abdullah'a ynelttiiniz ve kendisine ulaan sorularnza cevap vermek ister. Allah'a yemin ederim ki, eer bizden hakikat pnarna ulaanlar grsen, hakta fena bulduun ilk anda yok olurdun. -k marip fetihlerine hibir fetih benzemez. Maribin payna varlk zaman olarak gece dmtr. Allah'n kitabnda, her yerde gece gndzden nce zikredilir. Peygamberlerin isras (gece yolculuu/mirac) onda gereklemitir. Faydalar geceleri elde edilir. Hak gece vakti kullarna tecelli eder. Gece, takdirlerin ak altnda yaanan bir skut vaktidir. Gece gayedir. nk gece iddiann yokluudur; ne varlk kalir, ne ekil. Maribin fethini srlar ve baka eylerin fethi klan Allah'a hamdolsun. Almam srlar ancak bizim yanmzda(maribte) alr (srlarn bekaretini biz bozarz). Sonra dounuza dullar olarak doarlar. O zaman da iddetlerini tamamlam olduklar iin de markm ufuklarnda onlarla nikahlanrsnz. Nikahtan lezzet almak hususunda bizle siz eitleniriz. Ama bekareti bozma lezzetini sadece biz alrz. Bu nedenle bu zayf kul, bizim tarikatmzn zgr bahadrlar suretler mahfelerine, hitap mlahazalarndan ve sz diyaloglarndan arnma perdelerinin gerisine girdiklerinden, size cevap verme hususunda iinde kar konulmaz bir himmet hissetti. Tarikatn temel prensibi asndan cevap vermekten kasan da, soruyu soran kimse buna balamtr bir kere. Maribimiz esasnda bizim cevabmz bundan farkldr. Bu yzden byk bir himmeti gerektiren bu zorlua binmi oldum ki, ayn makamnda oturmu olmayaym.

Kul der ki: Cevabmzdan nce sylenmesi gerekeni sylememiz gerekir. Piyoruz ki: Allah, doruyu syler ve O doru yola iletir. Bu tarikatta, senin sorduun erevede, anlamlarla ilgili olarak sorulmu bir soru, tasavvuf topluluu nderleri (r.a.) asndan tasavvur edilemez. Onlar asndan, anlamlarla ilgili sorular ancak muameleler, makamlarn neticeleri ile ilgili olarak tasavvur edilebilir. O da inallah iki meselenin sonunda size ynelteceimiz sorular erevesinde olabilir. Anlamlarla ilgili soru tasavvur edilemez deyiimizin nedenini inallah aklayacaz. yle ki: bu tarikata mensup zevk ehli iki kii bir yerde bulunduklar zaman, ya ayn makamda olurlar ya da ayn makamda olmazlar. Ayn makamda olmadklar zaman, birinin dierinden aa veya dierinden yukar olmas zorunludur. Bir drdnc k yoktur. Biz her ksmla ilgili olarak bir soru tasavvur edilemez diye iddia ediyoruz. Bylece de yola girmi oluyoruz. yle ki: onlar ayn makamda olduklar zaman, bunda bir fayda olmaz. nk ayn pnardan ayn kadehten ierler. Bu gerekleir, her biri dieri tarafndan kefedilince, her birinin nezdinde bilgi zevk olarak hasl olduktan sonra birinin dierine soru sormas tasavvur edilemez. nk kendisi bizzat mahede ettii halde birinin arkadana bu makamn srlarna ilikin soru sormas hezeyandr, fuzuli lafazanlktr. nk bir sufi "bnu'l vakt" vaktinin ocuudur (iinde bulunduu an deerlendirir), bu vakit iinde sadece kendisi iin gerekten nemli olan eylerle ilgilenir. Zaman deerlidir, getikten sonra bir daha geri getirilemez. Himmet sahibi kii, ister ki vakit kendisinin olsun, hakimiyeti altnda bulunsun. Dolaysyla denk iki kii arasnda soru sorma tasavvur edilemez. Ancak ileride aklayacamz konularla ilgili olmas baka. Ama bu iki kii ayn makamda deillerse, aralarnda denklik durumu ortadan kalksa, bu durumda birinin di erinden aada veya yukarda olmas kanlmazdr. Eer arkadandan aada iken ona bir soru sorarsa, bu, bize gre tarikata kar ilenmi bir edepsizliktir. Bunun nedenini de tarikata giren herkes bilir. Bu yzden tarikatta kklemi bilgiye sahip, ayaklar salam basan eyhlerin, soruyu soran bir kimseye srlarla ilgili olarak hi konumadklarn gryoruz. nk soruyu soran kii ya yeni balam bir mmidir, ya da ilimle hair neir olmu, ilmi bir tarafndan edinmeye balamtr. lim derken ders, aratrma ve itihat ilimlerini kast ediyorum, zevk ilimlerini deil. Bu srlar yeni balayan avamdan bir kiiye amak haramdr. nk bu, hikmeti ehil olmayan birine sunmak anlamna gelir. Bu onun krln ve cehaletini artrr sadece. Hatta bu ehil olmayan kii kendi cehaleti ve krl erevesinden bundan yararlanmaya kalkar. Gnn birinde bu srr ve bilgiyi senden rendii iin, sana kar gzellikle muamele etse, minnet duysa bile, gn gelir bu tavr ndan vaz geer, sana kar ktlk ilemeye balar ve senin ona verdiin ta sana atar. Yol mehuldr; inkar bu yolda, oktan daha abuk hedefine varr. Eer soruyu soran kii bizim anlattmz gibiyse, delil olmakszn hibir eyi teslimiyetle kabul etmez. limler zevkten ibaret olduu ve buna dair delil bulmak da zor olduu iin, delil olarak bu ilimleri syleyen kiinin kendisine hikmet verilen bir veli olduunu sylemekten baka yol kalmyor. Ancak tarikat meselelerinden herhangi birinin doruluuna ilikin kant bulmak, bir kimsenin somut olarak veliliini ispat etmekten daha yakn ve daha kolaydr. nk masum olup doruluu kesin olarak haktan haber veren kimse, artk aramzda bulunmuyor. O da Hz. Resulullah(s.a.v.)tr. Dolaysyla elimizdeki tek seenek, zahiren itaat ediyorlarsa, takvadan ayrlm-yorlarsa Allah'n kullar hakknda hsn zanda bulunmaktr. Bu nitelikte olan kimseler iin velayet tahayyl etmek, kesinlik ifade etmez. Bu gibi velilerin (r.a) sunduklar meselelerle ilgili olarak somut delilleri olmaz, sadece genel bir slup kullanrlar. u ayetlerde olduu gibi: "Vettakkullahe ve yuellimukum I Allah'tan korkun. Allah size retiyor." (Bakara,282) "Ve yu'ti'l hikmete men yeau / Allah hikmeti dilediine verir." (Bakara,269) Fakat bu veli kimdir? Kim veya hangi delille onu bilinmezlikten ta-nnmla karr? Kald ki biz, Allah'n velilerinin olduunu, Allah'n onlara srlarn ilham ettiini ve onlara hikmetini bahettiini biliyoruz. Fakat ne zaman bir

insan Velayet iddiasnda bulunursa itham edilir. Temelde onun yolunun dnda olan kimseler gibi, teferruatta ondan ayrlan kimseler de onu itham ederler. Dolaysyla bir kimseyi somut olarak veli diye tayin etmek ok zordur. Bu kimse olaanst kerametler gsterse bile. Bir de maddi beeri olaanstlkler menzillerinin zerine kp srlarn olaanstlkleri dzeyine ykselen bir eyhi dnn. Onun bu srlarla ilgili olaanstlklerini onunla ayn gruptan olan birinden bakas bilemez. imdi bu eyhin, bu soruyu soran kii karsndaki durumu ne olur, bir dnn?! Onlarn meseleleri aklama yntemleri genellikle misallerle veya kitap ve snnetten delillerle destekleme eklindedir. Yani tevil ve ibret alma yntemini esas alrlar. Ama bu kii dierinden daha yukarda ise, kendisinden aa olan birine byle bir soru yneltmesi gereksiz bir zahmettir ve ondan byle bir davran tasavvur edilemez. nk bize gre yksek makamda olan bir kimseye, kendisinden aada olan biri, herhangi bir makamn srlarn elde ettiini iddia etse, bu yksek makamdaki kii halinin ahidi olduu iin ya onu yalanlar ya da tasdik eder. Yol byle iler. Zevki tadan kiinin zevki tatmayan kiiye sormas, cinsel birlemeden haz alamayan kimseye orgazm anndaki lezzetin nasl olduunu sormaya benzer. tiraz ve Ayrlk: Eer -Allah seni muvaffak klsn- desen ki: Bu aklamalarn senin andan bir elikidir. nk biz yksek makamlara sahip kimselerin yce srlardan sz ettiklerini, bunlar birbirlerine anlattklarn gryoruz. Buna cevap olarak deriz ki: Bu deerlendirme beni balamaz. Ancak buna itiraz edilip, srlar tasavvur edilebilir, denilmesi ve bunlara ilikin deliller sunulmas baka. Sonra tasavvuf srlarndan birini ele alp bunun ilimdeki delili udur, dersen, bu srr, senin tarikatnda olmayan birine aklarsan, o zaman bu itiraznn bir anlam olur. Yksek makamlardaki ahsiyetlerin birbirlerine srlar anlattklarn inkar etmiyorum. Bu, sahip olunan nimetleri bakalarna anlatmaya benzer. Padiahn huzuruna davet ettii, kendisini grmelerine frsat verdii, yannda sohbet etme ziyafetine nail kld iki kiinin dndkten sonra oturup bu mecliste grdklerini, kral n kendileriyle konumasn, kendilerinin kralla sohbet etmelerini, kraln bahelerinde akan nehirleri grdklerini, uuan kularn tlerini dinlediklerini, gllerin kokularn aldklarn, trl meyvelerden yediklerini birbirlerine anlatmalar gibi. Yksek makamlardaki ahsiyetlerin srlar birbirlerine anlatmas da bu ekilde olur, birbirlerinden srlara dair delil istemek eklinde deil. Allah veliyi muvaffak klsn, ilminin kereminden bize bu yolu gsterdi. Hatrlatma: Ey dostum! Bundan sonra unu da aklnda bulundur: t, mminlere fayda verir. Bu yolda soru sormann byk bir art vardr. Daha nce de iaret edildii gibi sorunun yerini ve cevap verilen balam kast ediyorum. Bir kere soruyu soran kii, meselenin makamn, lsn ve nereden kaynaklandn bilmek durumundadr. Ayrca varlk huzurlarnda pay sahibi olmaldr. Soru sorulan kiinin deerini, bu soru karsndaki makamn bilmekle ykmldr. Eer soruyu soran kii, sorulann soru ile ilgili halini mahede ederse, o zaman soruyu sormaldr. Ki mmkn olursa eer konuma esnasnda sz ile hali uyumlu olsun. nk bizim tarikatmzda kesin olarak bilinen bir husus vardr: Kii bu yolun makamlarndan bir ey tatt, bu makamlarla balantl olarak bir huyla ahlakland zaman, bunun onun zahiri zerinde etkili olmas kanlmazdr. Bu etkiye halin ahitlii ad verilir. timat edilen sahih kant budur, fesahat veya barp arma deil. Sebeplerin tamamen kesildii durumlarda, kaderin ak altnda skut ettiklerini, Allah'tan kendilerine gelen trl belalar ve ac veren azaplar karsnda sevindiklerini ve hibir ekilde deiime uramadklarn grmyor muyuz? te halin ahitlii budur. Bu onlar asndan Allah'n

muradna raz olmaya, teslimiyet gstermeye dair yakin derecesinde bir kant hkmndedir. ster ilahi hkm onlar asndan kt tezahr etsin, ister sevindirsin, ister fayda versin, ister zarar dokundursun, fark etmez. Onlar syleyen kiiyi fiil halinde mahede ederler ve gzellikten baka bir ey grmezler. Bu yzden bu tarikattaki her insann konutuunu gryoruz, ama vasfettii-ni grmyoruz. Ey samimi dostum! Senin iin sana kar benden bir sui edep gibi grnse de, aslndan benden sana bir azarlama ve gayret gstergesidir- ki soruyu sorduun kiinin halinin ahitliine bakman bir gerekliliktir. Eer onun hali sana, soruyla ilgili bu makamlarda derinletiini, ama konumadn gsteriyorsa, mazereti kabul edilir ve halinin ahitlii yeterince aklaycdr. Eer bundan farkl bir halde ise ve sen sorulmamas gereken birine soru sormusan, pimanlk duyup istifar etmen gerekir. Yaptn bu iten tevbe etmen lazm gelir. Dtn ukurdan kmak iin Allah'a yalvar. Veli bildi. Allah ona hatasn gstersin ve rabbini tercih etmesini nasip etsin. eyh Ebu Abdullah'a ynelttiiniz sorulardan ikisi hari hepsi bana ulat. Birinci mesele: Resulullah'n (s.a.v.) "Allah' arayan bulur." sz ile Bayezid'in (r.a) "Salik geri evirilir ve yol kapaldr." Sz nasl telif edilir? Size de gizli olmad gibi, bu szlerden birinin hedefi ile dierinin hedefi ve yn ayn deildir. Dolaysyla iki szn birbirinin zdd olduuna ilikin tez sahih deildir. Bu nedenle iki sz telif etmek veya birini iptal etmek gereksizdir. Sanki ikisini de ayn kii sylemi gibi bir durum ortaya koymak ya da iki ahsn ayn makamdan, ayn maksada matuf olarak iki deiik sz sylemi olduklarn artrmak lazm gelmez. Ya da birinin ispat ettiini, br nefyetmi gibi bir durum sz konusu deildir. Bu anlam vehmettirecek bir sze bile gerek yoktur. Dolaysyla iki soruda bu artlardan hibiri yoktur. kinci soru: Hseyin b. Mansur'un u szleri: Bana, itiinin aynsn iirdi Bir misafirin dierine yapt gibi. Bu beytin anlam nedir? Bu iki soruya ilikin olarak size cevap verme gereini duydum. Benim amdan vakte uyan dinleyenin kabul ettii bir makamda yneltilmesi durumunda bu iki soru da sahihtir. Ancak maksadn tam olarak gereklemesi noktasnda yetersizlik sz konusudur. nallah benim bu iki soruyla ilgili syleyeceklerimden sonra bir konuma gerekleirse, dostuma bu iki meseleyle ilgili olarak elli soru ynelteceim ve sznden bereketlenmek ve el yazsn teber-rken almak maksadyla ondan cevap isteyeceim. Allah hazinelerinin ltuflarndan herkese inallah yardm etsin. Birinci Mesele: Veli (Allah onu dost edinsin) soruyor: Sevgili Peygamberin (s.a.v.) "Allah' arayan bulur" eklindeki sz ile Bayezid'in (r.a) "Salik geri evrilir ve yol kapaldr" eklindeki sz nasl telif edilir? diye. Yukarda baz deerlendirmelere yer vermitim. Biz diyoruz ki: Tasavvuf tarikatndan nefes koklayan veya zihinlere yakn klnm bir parlty fark eden kimsenin byle bir soru sormamas gerekir. nk iki eyi bir araya getirmek ne kadar mmkn olsa da aralarnda bir ekilde farkllk ortaya kar. Maksadn hasl olmas ile irade edilen arasnda bir ekilde bir ayrlk belirginleir. ki ey bir adan ayn grnrken baka alardan bundan farkl bir konum arze-debilirler. Bunu da ilimlerle uraan ve ilim sahasna ayan salam basan kiilerden bakas bilemez. Biz imdi bu iki sz inallah en kolay bir yolla telif edeceiz ve bundan tesini de rtme yoluna gideceiz. Daha yukar

veya kapal ksmn perdeleme gereini duyacaz. nk Bayezid'in makam son derece yksektir. Baka bir gayemiz yoktur. Allah ondan raz olsun. Hz. Nebi (s.a.v.) gelince, O'na hasseten tab olmaktan baka seeneimiz yoktur. Bunun dndaki makamlara gelince bu konumuzu ilgilendirmemektedirler. imdi veliye yneliyoruz. Allah onu muvaffak klsn. Bu mesele ile ilgili aklamalar tamamladktan sonra bir soru n plana kyor. Eer istesek bu soru araclyla bundan tesine de ulaabiliriz. Ne var ki, ilerinde zahir olan baz sorularla yetindik ve bundan tesini braktk ki zihinlere anlalmas ar gelmesin. Bir de biri kp da bize "nereden kt bu soru, lafzn zahirinde bu soruyu douran veya bu soruya tanklk eden bir ifade yoktur" denilmesin. te bunlardan dolay lafzn zahirinde kmayan sorular gndeme getirmedik. imdi iki szn, birbirlerinin anlamlarn artrmak suretiyle telif edilmesini ele alalm. Biz diyoruz ki: Resulullah (s.a.v.) "Allah' arayan, O'nu bulur" diyoruz. Bu hadis sahihtir. Fakat Hz. Rasulullahm (s.a.v.) "Allah' arayan..." sz, Allah ile veya bakasyla anlamn da iermektedir. Eer Allah ile olursa, O'nu bulmas zorunlu olur. Ama O'nu bakasyla arayan, O'nu nasl bulabilir? Allah' bulmann anlam da, zat, sfat ve fiilleri itibariyle O'nun birliini ispat etmektir. Allah' nefsiyle arayan kimse iin bu tevhit sahih olmaz. nk arayn kesbi ona izafe edilse de bu mecazdr. nk fiiliyle Allah' bilmeyi arayan kimseden bakasnn Allah' aramas ve bulmas sahih olmaz. Zira kulun Allah' aramas, hak ehline muhalefet edenlerin iddia ettiklerinin aksine, Allah'n fiillerinden bir fiildir. nk Hakk Hak ile arayann Hakk bulmas, Hakk bulan gasilin elindeki l gibi yapar; onu istedii gibi evirir. radesi olan biri l olmaz ve iddia boyunduruundan da kamaz. O'nu kendi nefsiyle arayan kimse bu kapsama girer. Allah'a snrz. O'na hibir eyi ortak komam. Bu lafzdan anlalan anlam bu ekilde vurgulandktan sonra, Bayezid'in (r.a) "Salik geri evrilir ve yol kapaldr." eklindeki sz Hz. Rasulullahm (s.a.v.) bu doru szyle bir noktada buluuyor. Dolaysyla bu sz arayan kiinin kendisi ile ilgilidir. nk onun iin hibir zaman varlk sahih olmaz. Slukun kendisi aramaktr. Dolaysyla "arad" demekle "slk etti" demek arasnda fark yoktur. Salik kendi nefsi iin slk ispat ettii srece, bunun anlam, onun sluku esnasnda nefsini, iradesi ve ihtiyaryla salik olarak mahede ettiidir. Bu makamda olduu zaman da Allah'n kendisinin pereminden tutmu olduunu unutur. Nitekim nass da akl da buna delalet etmektedir. Dolaysyla bu kimse mer-duttur, geri evrilir. Bu kimsenin yolunun kapal olmas da szn ettiimiz bulmay yitirmi olmasdr. Tpk Mutezililer gibi, Allah' mutlak ve kemal sahibi bir fail olarak olarak bulup da kendisini de O'nun dnda bir fail olarak grmesi nasl sahih olabilir! Eer o Mslman ve mmin biri olsa, o Allah' arayandr. Arayan olmasna ramen aray ve ihtiyarnn hkm altndaki btn fiillerini gerek anlamda nefsine nasl izafe edebilir. Bakn bakalm, sluku bu tarzda olan herhangi bir kimse Allah' bulabilmi midir?! Beyazid, tasavvufun zahiri balamnda az nce zikrettiimiz hususu kast etmitir. Tahkiki mahiyette tasavvufun batn balamnda meseleyi ele alrsak, acaba bu sz hangi makamda sylemitir ve bu sz syledii vakitte kendisine ne tecelli etmitir? Buras o tr ayrntlarn yeri deildir. Biz onu mazur kabul ettik. Allah'a hamdolsun, mesele akla kavutu ve bu sz ile Resulullah'm (s.a.v.) sz telif edildi. Bu konu bu ekilde vurgulandktan sonra, ben veliye Allah onu muvaffak klsn bu meseleyle ilgili olarak yirmi dokuz soru yneltiyorum: Birincisi: "Kim Allah' ararsa..." sznde neden zellikle "Allah" ismi kullanlm, baka isimler zikredilmemitir? kincisi: Bu arama anlam itibariyle nasl kaytl olabilir veya olmayabilir: "Ve men yes-tafirlahe yecidillahe afuren rahima / Kim Allah'tan balanma dilerse Allah' ok balayan ve ok merhamet eden bulur." (Nisa, 110) ayetinde olduu gibi? ncs: Bu aramann sebebi nedir? Drdncs: Bu arama sohbet/beraberlik makamlarndan biri midir, deil midir? Beincisi: Arama hangi makamda olur? Altncs:

"Arayan..." ifadesi genel mahiyette midir yoksa zel mahiyette midir? Yedincisi: Bu arama ile ilgili sz, mahv ve ispat (silme ve yerinde brakma) levhinden midir yoksa ana kitaptan mdr? Sekizincisi: Cmle art m iermektedir, yoksa haber vermeye mi yneliktir? Dokuzuncusu: Sz edilen bulma, zatn kendisini bulmak mdr, yoksa baka bir eyi bulmak mdr? Onuncusu: Bu arama bedenle mi, himmetle mi, yoksa ikisiyle birlikte mi olur? On birincisi: Bu bulma, arkasnda dnme olabilen trden bir bulma mdr? On ikincisi: Bu bulma ile beraber bir ekil baki kalr m, kalmaz m? On ncs: Bu bulma, kefetme mahiyetinde midir, mahede etme mahiyetinde midir? On drdncs: Bu bulma zellikle srra ait idraklerden midir, deil midir? On beincisi: Bu salik nedir? On altncs: Bu salik ne zaman salik olmutur? On yedincisi: Geri evrildiinde, zerindeki salik ismi zail olur mu, olmaz m? On sekizincisi: Yol hangisidir? On dokuzuncusu: Belli bir yolu mu kast etmitir, yoksa btn tasavvuf yollarn m? Yirmincisi: Sr nasl olur? Yirmi birincisi: Bu geri evirme nasl olur? Yirmi ikincisi: Bu salik nereye vardnda geri evrilir? Yirmi ncs: Bu sz, hal midir, nakil midir? Yirmi drdncs: Salik derken, btn salikler cinsi mi kast edilmitir, yoksa zihinde malum olan belli bir salik mi kast edilmitir? Yirmi beincisi: Ne ile geri evrilir? Yirmi altncs: Ne ile yolu kapatlr? Yirmi yedincisi: Niin geri evrilir? Yirmi sekizincisi: Niin yolu kapatlr? Yirmi dokuzuncusu: Hadis ile Bayezid'in sz arasndaki bu slk zikrettiimiz bu ekilden baka trl sahih olabilir mi? te bu -Allah veliyi muvaffak klsn- zetleyerek sunduumuz yirmi dokuz sorudur. Meselenin zahiriyle genel olarak irtibatl olan dier sorular ise ele almadk. kinci Mesele: Hseyin'in (r.a.) sz: Bana, itiinin aynsn iirdi Bir misafirin dierine yapt gibi. Sufiler -Allah veliyi muvaffak- klsn Allah'n yeryzndeki misafirleridir. Yaban ellerden O'na konuk oldular. O'nun huzurunda konakladlar. O da onlar marifetiyle arlad. Bu yzden Ticane'de, btn maddi sebeplerle ba n kopararak mahede sergisi zerinde Hak taala ile ba baa kalan eyhlerin eyhi Cafer b.Ebu Medyan'e (r.a) bunun sebebi sorulduunda eyhlerin eyhi u cevab verir: Sizden birinize bir misafir geldiinde, bu misafir gn boyunca onun himayesi altnda saygn bir ekilde arlanr. Bundan sonra, eer gelenei bilmiyorsa, ona, bu gn iinde al, para kazan, denir. Eer ev sahibi onu terk ederse, bu onun iin utan vesilesi olur. Dinleyenler: Doru syledin, dediler. eyh (r.a) bunun zerine yle dedi: Eer misafirlik gnse ve sylediimiz gibi sufiler de Allah'n misafirleri iseler, u halde gnlk misafirliimizi tamamlamadan bir meslek edinip almamz gerekmez. nk ayette Allah'n gnleri ile ilgili olarak yle buyurul-mutur: "Ve inne yevmen inde rabbike ke elfi senetin mimma tueddun / Rabbinin katnda bir gn sizin saydnzdan bin sene gibidir." (Hac,47) Her misafirlik gnlerine gre belirlenir. Dolaysyla ben de O'nun huzurunda sergisi zerinde bin ylm tamamlarsam, ondan sonra bir meslek edinip alrm. O zaman bana der ki: sene tamamland, kalk ve bir meslek edin... u ilah nura bakn, ne ycedir! Biz bu hikayeyi "misafirin misafire yapt gibi." szne bir hazrlk olmas iin aktardk. Sonra -Allah seni muvaffak klsn- bu meseleye dair cevab, makamlar elverdiince deiik alardan sunacaz. yle ki, bir adam, hakk tand bu makamdan baka bir konumda sylerse, aklamas, inallah sunacamz erhten farkl bir tarzda olacaktr. Ben Hseyin'i ryamda grdm ve "bana, itiini iirdi." sznn anlam nedir? diye sordum. Bana u cevab verdi: O'nun gibisi yoktur. Benim yanmdaki kelamda celal sfatlar, kemal sfatlar, tekrarlanan yedi, "onlar sever, onlar da O'nu severler" sz, ve baka eyler vardr. Fakat adamn durumu,

"ehidellahu ennehu la ilahe illa hu / Allah kendisinden baka ilah olmadna ahitlik eder." (Bakara, 158) makamndan konumam gerektirdi. nk yle demitir: Hangi uzvumu ve mafsalm kestiyse Mutlaka orada sizin zikriniz vard Burada beraberinde hicap olan zikri kast etmiyor. nk buna u szyle dikkat ekmitir: Eer aramzda karlkl konuma olsayd, sz daha basit ve daha tamam olurdu. Ancak sana, kabz ve heybet halinde olarak cevap vereceim. Ben diyorum ki: -Allah hakk syler ve doru yola iletir- Adam-Allah ondan raz olsun- zevkinden sz etmi, halini ifade etmi, ulat noktay aklamtr. nk zzet sahibi Rab, onu, nsiyet makamlarnn ilki olan pimanlk sergisine oturtunca ona sevin kasesini sundu ki "ehidellahu ennehu lai ilahe illa hu ve'l melaiketu ve ulu'l ilmi I Allah kendisinden ba ka ilah olmadna ahitlik eder, melekler ve ilim sahipleri de." (Al-i imran,18) Buyruunu inayet suyuyla karm olarak isin. Bunu itikten sonra, bu iecek btn azalar na sirayet etti. O zaman sevincin huzuru ve bu makamn sarholuu btn bedenini kaplad. Bunun ardndan ona srrn at. O zaman izzet sahibi Rab-bin tevhidini grd. Zat, sfatlar ve fiillerinin tevhi-dindeki srrnda karar klmt. Sonra Allah'n ilmine bakt. zzet sahibi rabbin tevhidinin kadim ilminin iinde benimle kaim olduunu grd. Bunu bizzat grnce yle haykrd: "Bana, itiinden iirdi." Kadim ilmi kinayeli olarak imek eklinde ifade etti. "gibi..." ifadesini de bir kinaye olarak kendi nefsine hamletti. Dolaysyla lafzda mecaz kulland. nk imek, yokluktan sonra gemitir, ortaklktr ve elde etmedir. Kadim olan da btn bunlardan mnezzehtir. iirin mecazi ifadelerin yeri olduunu unutma. Ondan bu sz sadr olunca, izzet sahibi rab ayn klcn ekti ve benzeri olmayan bir el ile boynunu vurdu, mahede marifetinin kasesinin dnd esnada, kll yokluun sergisine uzatverdi.Bunun zerine yle dedi: Kase dnnce ard, sergiyi, klc. Sonra ona denildi ki: Kendi dilinle kendi aleyhine seslen, durumu vasf et ve katilini, meclis arkadan intikamdan tenzih et. nk sende olaanstlkler sergileyeceim. Bunun zerine, terkibine ve mahpesine brnmeden nce kendi aleyhine seslendi ve yle dedi: Meclis arkadamn, bir ilgisi yoktur ntikammdan, o sorumlu deildir. Bana, itiinden iirdi Bir misafirin bir misafire yapt gibi. (Kase dnnce, ard sergiyi ve klc - yaz gn arab zambak zehiriyle birlikte ienin hali byle olur.) Sonra anlatld gibi onu sarholuuyla birlikte yarlna geri evirdi. O da herkesin bildii gibi asld. tiraz: Eer desen ki - Allah seni muvaffak klsn- : Tevhitle ilgili bu meselede iaret ettiin makam, ehlisnnetin inancna uygundur. Eariler bunu bilinceye kadar mrlerini burada tkettiler. u halde bu sufi allmadk ne getirmitir veya hangi fazla niteleme ile

bize geri dnmtr? Ayrlk: Buna cevap olarak deriz ki: Doru syledin. Sylediin hususta Allah seni muvaffak klsn. Ancak bu mesele ile ilgili olarak bir eari ile bir sufi arasndaki fark, bildim ile grdm arasndaki fark gibidir. Bu ok latif bir anlamdr ki, bizzat ahit olan, orada bulunmayandan daha stn bir konumda olur. unu kesin olarak biliyoruz ki, varlktaki halife olarak biz, O'nu mahede eden, O'nun huzurunu mahede eden gibi deiliz. Hi kukusuz, kendi nefsinden fena bulduun zaman O'nu mahede ediinde celal sfatlarndan bir tane sfat bulunur. Burada basit bir ifadeyle her bir eariyi kast ediyoruz, sufiyi deil. Bu yzden yle denilmitir: Bizzat gren iin latif bir anlam vardr Bu yzden Kelim (Musa) grmeyi istemitir. te bu, yakini ilimden daha stn olan yakini grmedir. Buna ilikin delilim udur: Ehlisnnetin itikad bu ekilde olsa da, Allah'n takdir ettii iler onlarn maksatlarndan farkl bir ekilde cereyan ettiinde, amalarna muhalif olarak deiirler. Bir de onlarn byk belalar karsndaki durumlarn tasavvur edin! Bu tavr, azapta azap vereni, nimette nimet vereni mahede etmemekten kaynaklanr. Bu beytin sahibi ve onun makamna ulaan hi kimse deimez. Bilakis, Allah'n muradndan dolay sevinir, coar. Onu kaderin ak altnda skunet iinde beklerken tasavvur et. Onun skuneti, hakkn onunla ilgili fiilleri karsnda itiraz terk etmekten ibarettir. te bu zmre (sufiler) bu zellikleriyle dier taifelerden stndrler. Bunun yannda bilgi bakmndan da ortaktrlar. Bu meseleye cevap olmas bakmndan bu kadar aklama yeterlidir. Bu beyitle ilgili olarak veliye-Allah onu muvaffak klsn- nceki meselede olduu gibi yazl olarak yirmi soru yneltiyorum: Birincisi: Beytin sahibi bu szleri hangi makamdan sylemitir? Toplanma makamndan m, ayrlma makamndan m? Bu makamlardan hangisini sylersen, sana iki soru yneltilir: Eer toplama makamndan sylemise, hangi toplamada; himmetlerin toplanmasndan m, srlarn toplanmasndan m? Eer ayrlk makamndan sylediini iddia edersen, o zaman hangi ayrlktan; slk ayrlndan m, dn ayrlndan m? kincisi: Bu iecek nedir? ncs: Bu ime nasl olur? Drdncs: Ne ile olur? Beincisi: Hangi makamda sahih olur? Altncs: Sonunda sarho olunan bir ime midir, deil midir? Yedincisi: Bu sarholuktan sonra aykmak olur mu, yoksa sarho olarak m doulur? Sekizincisi: Bu imeye elik eden makamlar var mdr, yok mudur? Dokuzuncusu: Bu ime ile susuzluu gider mi, gitmez mi? Onuncusu: Bu ime, fena imesi midir, beka imesi midir? On birincisi: Bana iirdi, ifadesinde zamirle iaret edilen saki (iiren) kimdir? On ikincisi: Benzerlik, lugavi midir, akli midir? On ncs: Bu ime nedir? On drdncs: tiinden, ifadesinde zamirle iaret edilen (ien) kimdir? On beincisi: Yapt gibi ifadesinin (orijinalinin) bandaki sfat "kafi imenin ayn dzeyde benzerliini mi ifade ediyor, yoksa baka bir eyi mi? On altncs: "Misafirin misafire ..." ifadesinde, ev sahibine konuk olan iki kiiyi mi ifade ediyor, yoksa misafir kelimesinin biri mecazi olarak ev sahibi mi demektir? On yedincisi: Buradaki misafirin hkm, genel anlamdaki misafirin hkm gibi midir, deil midir? On sekizincisi: Varlna varlyla m hitap etmi, yoksa var edicisine mi hitap etmi? Bunlar toplam on sekiz sorudur. ki soruda toplama ve ayrlk ile ilgili sorunun kapsamnda yneltildi. Bylece toplam yirmi soru yneltilmi oldu. Dostumun

-Allah onu muvaffak klsn- durumu, dostunun cevabna mahzar olan, bylece ayrcalkl tutularak kendisine elli soru yneltilen kimsenin durumu gibidir. Sorular aktaran kimse de bu ayrcala sahiptir. Size Kur'an, yce ilkeleriyle feyiz verecektir. Hak, rabbani huzurundan size nuruyla yardm edecektir. Allah'n selam, rahmeti ve bereketi zerinize olsun. Risale tamamland. Allah'a hamdolsun, minnet O'nundur. Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun. O'nun salat ve selam efendimiz Hz. Muhammed'in, ehlibeytinin ve ashabnn zerine olsun.

NC KTAB

KTABUL KUTUB

MEKTUPLAR KTABI

eyhul Ekber MUHYUDDN BN. ARAB K.S.

MEKTUPLAR KTABI
Bismillahirrahmanirrahim Allah'n salat ve Selam Uz. Muhammed'in, ehlibeytinin ve ashabnn zerine olsun. hvanndan birine yazd mektuplardan biri: Allah yolunda dostum Ebu'l Kasm el- mad b. Es- Sekri'ye -Allah onu koruyarak baki klsn- selam olsun. Allah, masun klsn onu, gzetsin ve onurlandrsn. Allah'n rahmeti ve bereketi zerine olsun. Allah sana yardm etsin, bil ki, hakikatler deimez. Haktan gelen vecdler, vecd halindeki insanlarn kalplerine inip durmaktadr. Son noktaya kadar ulasa da, izzet ve grkem hicaplarnn celalinden belirginlese de her zaman akli delillerin imkan altnda olur. Akli deliller bunlara cevap vermi olsun veya eriat lisan bunlar hakknda susmu bulunsun, fark etmez. Bu yzden Cneyd ve benzeri imamlarmz yle demilerdir: "u ilmimiz kitap ve snnetle snrldr." Yce Allah, ancak akl ve feraset sahiplerine hitap eder... Dostum -Allah onu eksik etmesin- bu fakir, sebeplerden yoksun, vehmi ve hayaliyle ba baa kalan, kendisine tecelli eden misalinin suretiyle perdelenmi Ebu'l Abbas elHayyat'm yannda bulunmasn, kemendine taklm olmasn, senin korku mahbesinde tutulmasn frsat bilsin. Bakarsn, Allah, senin elinle ona hakkn yolunu aar. Ona Allah'n birliinin merasimlerini akla, varlnn hakikatine vakf olmasn sala. phesiz pheler ona hakim olmulardr. Bandaki gailelerin farknda deildir, uyanamyor. Allah, imtihan ve tuzak meydannda baz arkadalar ona musallat etmi. Bunlar da onun kt amellerini ssl gsteriyorlar. Arzularnn, emellerinin uutuu meclislerde ala bildiine geni hayaller koyuyorlar nne. Onu aldatarak gurura kaplmasna yol ayorlar. Entrika ve yalan szlerle ona hakim durumdadrlar. Fakat onun olmad bir srada yalnz kaldklarnda, ona glyorlar. Bu zavall onlarn kucana dtnn farknda deildir. Allah'a yemin ederim ki, o, iyilik isteyen, ama iyiliin yolunu bilmeyen bir adamdr. Nasl gerekletireceini bilmeden hakk takip ettiini zannetmektedir. phenin en iddetlisi onu kskacna alm, tevhidi inancn helak etmitir. nk somut olarak ispatlayamad her eyi nefyetmektedir. Sadece varl her trl delille ispatlanann sahih olduuna inanmaktadr. Kim onun varlnn aynn inkar ederse veya hududunun merasimlerinin gerektirmedii bir eyi kendisine nispet ederse, dolaysyla "bu mabudun aynsdr", derse, onun cahillii apak ortaya kar. u halde yce Allah'tan, bizi ehline katmasn dileyelim. Eer o adam arkadalarndan uzaklaabilseydi, onun yakasna yapp silke-lerdik. Bu hizmeti grmeniz durumunda byk bir ecir alacanz bilin. Vesselam. Bir dier mektup: mdi... Seni ncler arasna koyup ayrcalkl klan, en mkemmel imam tasdik edenlerin ilki yapan Allah'a hamdediyorum. "Kabe Kavseyn" makamna ykselttii, orada btn szlerin kapsaycsn ve kesin ayrc hitab vahyettii makama ulutrd peygamberine salat ediyorum. Ben, bu iirin ak iinde krk kandil mahiyetindeki krk beyitle iaretle ima etmi, hatrlatc mahiyette haber vermitim. Bu beyitlerin kaplarn alp kaplar zerine aldktan sonra, yakini bilgiye ulam olarak genliinin tazeliinde alml hikmetler gznn nnde parldaya-caktr. Ki bunlara hibir phe ve tahmin bulamamtr. Aklamann gerisindeki hikmetleri aratrmaktan kanma. Nitekim apak mahede huzurunda szlerin kapsaycs kendisine verilen Rasulullah efendimiz (s.a.v.)in

snneti de bunu vurgulamaktadr. Evet, cmertlik varl (cd varln) ister. Kerem hikmeti talep eder. Bakasn tercih etmek srlar gerektirir. Ben delil ve kant olarak sylyorum; senden birer hakikat olarak gzlemlediim hususlardan sonra. Ki onlar izah ederek, aklayarak ilan edeceiz. Sen maara arkadasn, srlarn varisisin, on iyinin iindeki erdemlisin. Nurlarn nurlarnn elik ettii yrein sahibisin. Ey vefal arkada! En yce makamda arnm! Ne ok istiyorum senin sfatlarnla ahlaklanmay! Zatnn ravzasmda arnmay ne kadar istiyorum. Aynann berraklnn srrnda tecelli etmeyi benim kadar isteyen olmaz. Senden dolay duyduum vecd ve ak ne iddetlidir! Ah! Yokluum ve ykmm! Dostum! Ka kere senin zleminin ateinden yreimden ah! lar ykseldi! Senin ayrlnn kavuruculuundan dolay ka kere cierim paraland! Keke yannda bir hizmeti olsaydm. Keke, ardn ve sana "buyur" diyenlerden biri ben olaydm! Ne mutlu sana! Ne mutlu, ki bu parlak bak arndrdn; bu gzel ehredeki gz alcl. Keke o gzn karas ben olaydm. zlemin ve ayrln acsna katlanamyorum. Esenlik zerine olsun, nice srr iinde saklyorsun! Ka kere melekutundan ve hissinden yitip gittin. Sana yle sahneler gsterdi ki, konu an hi kimsenin az bunlar dile getiremez. Yol kat eden hi kimse bu tr olaanstlklere ulaamaz. Sana yazdm bu mektup, yce himmetiyle, gklerdeki yldzlar bezenerek incelikler ve hakikatler arasnda gece yolculuuna ksn. Parldayan yastklara yaslan. Sanki miracnda gidip gelmektesin de seni seyrediyorum. Kukusuz rtnn karanl zerinden kaldrlmtr. Sirayetin scakl ile adna-n lakaplar arasnda. Bu makamlar nasl ap gitmezsin! Bu kerametlere nasl has klnmazsn! Bu ahsn himmeti senin burandr, dosdoru szleri senin tiryakndr. Burak hangi yksek eve uradysa oradan ayrlp geti. Tiryak varlk elemini nerede bulduysa giderdi. Keke, sana bakana bakan izle-seydim. Sana misafir olana misafir olana hizmet etseydim. Karanln gz gz grmezliinde yrme-seydim. Glgenin ve suyun olmad yerde. ok karanlk lleri atm, mhim azimetlere konakladm. Bir eyi balatmadm gibi yeniden yapmadm. Allah'n va'di ve tehdidi bedenime ne aclar verdi. Kurtulu yolu da bulamyorum. hlasa da ulaamyorum. Hicap llerinde akn akn dolayorum. ln su kaynana gidip geliyorum, uursuzca. Ne olurdu, Allah hangi suu ilediimi bana bil-dirseydi! lediim gnah gsterseydi! Derhal kesin tevbeye ynelirdim, aa zindanlardan yceler alemine tanrdm. Bu, byk bir susuzlua edeerdir. nk her ikisinin kitab da yazldr. imdi bu iki kitap nasl ayrt edilecektir! lk rnein hakikatine nasl vakf olacaz! Hizmetin iin himmetini ykselt, ey ulu zatn hizmetisi! Kanadn yelekeleri-ni dorulttum, meyle ve harekete yneldim. Akamlama ve sabahlama boyunduruundan kurtuldum. Bir sayfa gnderdim senin canibine; karalarla doldurdum. Onu yce makamn tanmann hazrl kldm. Bakarsn, bu arnm topluluun arasna girerim, bu melek huylu slalenin, semavi varoluun. Tasavvuf hakk iin, ki bu byk bir yemindir, ulu ve kerim bir anttr, Allah, mektubu sana ulatranla, mektubu sana getirenle buluturmakla bana byk bir ltuf bahetti. Yani Ebu Muhammed Abdullah b. brahim (Halil'in ada). Ki genel ve ayrntl hikmetlerin sahibidir. Ona bakmay ibadet bildim. imde n alnmaz bir vecdin varln hissettim. Fethin ncleri gelmeye balad. Kurtuluun belirtileri pa-rldad. Bir de makamnn huzurunu mahede etseydim! Veya nnde durmu olsaydm! Ne mutlu bastn yere! Temas ettiin topraa! Keke yanam, ayann bast toprak olsayd. zm senin nnde durup, emir ve yasaklarnla hareket etseydi! Himmetinin ve srrnn inayetine uyup zelil olarak boyun eseydi. Tek arzum daima hatrnzda bulunmaktr; srlarn sald huzurda dua ettiin srada. Biri uzaktan iaret edip itiraz edebilir, "Allah ahdamarndan daha yakndr", diyebilir. Ben de buradan ona seslenirim: Allah Bayezid'e rahmet etsin. Bir gn bir delikanl ona misafir olur da bu misafir, Allah' grmekten, kullar grmeye tenezzl etmez. Ona yle derler: Bayezid'i bir kere grmen, senin iin Allah' bin kere grmenden daha iyidir. Derken

ld ve makamlar ehline katld. Neticede zevk ve tahkik ehli olanlar, tecellinin yolun miktarna bal olduunu sahih bir kural olarak ortaya koydular. Rahman olan Allah, sergisini yaym ve zatn kuatlmaktan mnezzeh klmtr. Bizzat gren nerede tasdik eden nerede! Yoldan yola fark vardr. Allah'n desteine mahzar olmu eyhimiz eyh Ebu Ahmed. Huzuru ne ycedir. Dilerim ki beni hatrlasn, onun elbisesine brnp korunaym. Ona syleyecek sz bulamyorum; sadece halimi ona arzediyorum. Ki bana bir kerecik baksn. Bu sayede nimet ve parlaklk ehline katlaym.Tabiler arasnda harolaym. nk g yetirilemez bir ululuktur bu. zellikle mertlii, genlii gitmi, heybeti porsumu bu zamanda. Zamann gzleri keskin, eytan inatdr. Zamane arkadalar saptrc, zorbalar dik baldr. Bu zamanda hr insanlarn says snrldr, nurlarn snktr. Srlar semas atrdayp durulmutur. Sekin insanlarn deeri bilinmiyor. Kalpler perdelendii iin varlklarn zn mahede edemiyorlar. Mahede ve derin ilim sahibi eyhlerin deeri bilinmiyor. Onlarn szleri cehalet mertebesine indirilmitir. Oysa ne grkemliydiler! Allah, ltuf ve keremiyle beni onun izini ihya eden, makamn ycelten kimselerden eylesin. Bir dier mektup: Mbarek veli, ibadetten ayrlmayan, snnete ve cemaate (ehl-i snnet ve'l cemaat) bal eyhe selam olsun. Allah, ona has kullarndan olmay nasip etsin. Ona doruluk ve ihlas anahtarlarn bahetsin. Efendime yazdm bu mektup, kendi nefsine meftun, hisleriyleperdelenmi, daima gaflet iinde, nevasna oka uyan, yz koyun yere kapaklanan, ehvetlerin^ oyunca haline gelmi, burnu havada, berrak suyu kokutan, ariflik iddiasnda bulunan, ama eytanlarn fiillerini gerekletiren bir klenin mektubudur. Bir kle ki, yatt yerden ykselememi, baklarn kendinden yukarya ykseltememi. eytan aldatarak ona rehberlik etmekte, yalan batllaryla onu kandrmakta, nne sahte temenniler koymakta, daha aasn gsterip oyalayarak yukary grmesine engel olmaktadr. Donakalm bir gz, l bir toprak, ta kesilmi bir kalp ve asi bir kul. Ah! Ykl kederinden nasl kurtulacak! Nasl seilmilik ve zg klnmlk sekinliine eriecek! Gnahlarndan dolay uzak dm bir kul. Sahibinin, rabbinin kapsndan kovulmu bir kle. Ona inayet gzyle bak. Velayet, dostluk divannda ona yer ver. Hidayet hrkasn zerine ser. Gzn baklar keskindir, ama ibret almakszn. El kapar, ama irtibatsz. Ayak, kark yerlerde komakta. Kulak kt szleri dinliyor, iyisini deil. Dil, yalan ve fitne szlerini sylyor. Kalp, vesveselerle mamur. Yalan iddia hicapla-ryla rtl. Hakikat kaplar yzne kapanm. Re-ayasyla yoldan ayrlm. llerde yolunu yitirmi, hem de yolda yok. stelik bunun farkna da varmyor, uyanmyor. Aksine karanln krlnde adm atyor, suyun ve glgenin olmad llerde. O, kendini beenmiliinin kuyruuna yapp srnrken, perdelerinin karanlklarnda gidip gelirken, birden eytan u ayeti okuyarak ona seslendi: "inne ibadi leyse leke aleyhim sultanun / phesiz senin kullarm zerinde bir hakimiyetin yoktur." (Hicr, 42) Bu hitabn bysne kapld, kand. Sarho oldu, keyiflendi. Bunun gz alc bir manzara olduunu dnd. Kasrgalar onu nlerine katp adeta oynuyorlard. Artk hevasna gre hareket ediyor, hidayet dorultusunda gitmiyordu. Derken kendini derin bir uurumun kenarnda buldu. Gecenin gelmekte, gndznse gitmekte oldu unu grd. Hemen rehberi ard ve arkasna dnd. Ondan beri olduunu syledi. O zaman kendisine bu ekilde seslenenin lanetli blis olduunu anlad. Aslsz kuruntular ve vesveseler telkin eden blis. Derhal Mevlas-na yneldi, af diledi. Birden sadk bir haberle ona yle denildi: "Fedellahuma bi ururin felemma za-ka'-cerete bedet lehuma seuatuhuma / Bylece onlar hile ile aldatt. Aacn meyvesini tattklarnda ayp yerleri kendilerine grnd." ... (Araf,22) Artk onun iin ahitler ve kantlar ortaya konulmutu. Bu srada melek asli suretiyle ona seslendi: Ey efendisinden kaan ve helak olan! Ka kere seslenirim de duyan olmaz. Yce Allah'a dnmeye niyetlensen olmaz m! Dedim ki: Ben

O'nu istiyorum. Dedi ki: steyen seni aldatt. Dedim ki: Ey kerem sahibi melek! Aziz ve hikmet sahibi zatn elisi! Benim imamm ol ve nurla nm aydnlatp genilet. Benim iin yol gsterici mealeler dik. Beni alaltc, rezillik yolundan uzak tut. Dman oklarn isabetinden beni koru. Yolculuumu hzlandr. Beni bakalarndan gizle. pim Rahman'n ipine ulancaya kadar, topluluk gven iinde dzenleninceye kadar. Beni gnahlar n tortularndan temizle. Beni su ilemelerden beri kl. Yce ve saygn sfatlar zerime giydir. Bana ilerimi Allah'a havale etme ve tam teslimiyet yolunu gster. nk ben Hz. Muhammed'den (s.a.v.) utanyorum. Onun yolunu izlemedim, Onun ykseldii miraca ykselmedim, O'nun tevik edici uyarlarn kulak ard ettim. Onun dost edindiklerine muhalefet ettim. Ona dmanlk edenlerle ittifak kurdum. Bunun zerine pek uzak olmayacak kadar yol yrd, onun ulu ismiyle. Sonra, "dinle ve ahit ol", dedi. Derken name seslerini duymaya baladm. Kur'an okunuyordu. Bu saygdeerler kimlerdir? dedim. Dedi ki: insanlar uykuda iken geceleri kyam edenlerdir. Ey uyuyan! Sayg dediin byle olur. Sonra ok gzel bir koku geldi burnuma. Dedi ki: Bu, sevgiliye mnacat eden orulularn az kokusudur. htiam ve ihtimam dediin byle olur. Bu ekilde beni muamelelerin makamlarnda gezdirdi. Mnacat semalarn ap gidiyordum. Derken beni nurlar huzurunda durdurdu. Dedi ki: Buras, seherlerde balanma dileyenlerin mahallidir. Bu onurlandrc yce makamda kerem sahibi mevlamz Zeki'nin halini hatrladm. Ki o, her samimi dost iin dua ederdi. Melek onun adna, hatra gelen duygularla benimle sohbet etti ve dedi ki: Ey hain! Bunun zerine dedim ki: Himmeti beni yceltenin, yanmda deeri byk olann halini dndm. Bu hale ak ile balln anladm. Vecdin ve hastaln etkisiyle eridim. Buras onun ayrlnn, kavuup kaynamasnn ve yarenliinin makamdr. Bana: Kapy al, dedi. Bak, ana kitaba resmedilmi midir? Bunun zerine balanma dileme (istifar) kapsn aldm. Perdelerin gerisinden belirdi. Bir sevgili gibi elimi skt. Bana dedi ki: Ey sevimli, ho yabanc! Ortadan kayboluun ok srd. yle ki senin samimiyetini ve yaknln zledim. Benim zatm senin zatna baldr. Himmetim senin kurtuluunla ilgilidir. Rahman'n hizbinin saflarna katl. Bal ve durgun bir devenin sakin girii gibi. Onun bir himmetle ilgili olduunu grdm, ki aasna asla raz olmaz. Aldanmlarm kurtuluuyla ilgili olmas asla kesilmez. eriat bir hrka edinmi, ilahi ahlak sebep klm. zlem arabnn kaseleri dolatrlyordu, evk arabnn deil. Efendim -Allah var etsin- bilsin ki, beni ayrlk okuyla yaralaynca, cier parelendi, gz yalarla doldu. Durmadan konaklama yerlerini sizin hatralarnzla atm, menzilleri sizin eserlerinizle onardm. Derken sr sarayna ulatk. Orada eyh, allame, vgye deer nadide inci, ahiret halk iinde fark edilecek ekilde iaretlenmi zat ile karlatk. Sizin iin dostu sevindirecek, dman bedbin edecek ekilde dua etti. Sonra yeil adaya doru dndk, gz kamatrc ehre. Orada eyh, arif, srlara vakf sufi, erefli, zarif Ebu shak b. Tarif ile bulutuk. Onun yannda en gzel niteliklerle anldnz, onun tarafndan en deerli dualarla ve en mkemmel ecirlerle taltif edildiniz. Sonra Rande'ye doru yola ktk. Orada muhakkik, rabbani ahlaka sahip sufi Ebu'l Hasan el-Huni'nin yerine konaklad k. Onun yannda size teekkr edildi, o da btn bunlar duydu. almalarnzdan vgyle sz edildi, o da sizin iin dua etti. Sonra yolculuk hazrlklarna baladk. bili-ye'ye doru yola ktk. Biricik imamn varisi Ebu Abdullah el-Mehasibi e-eyh el-Karandebe'nin, ilmi ve gzel yakiniyle kt dncelerin eriyip gittii Ebu mran Musa b. mran el-Mavili'nin, Kastal'e mensup mam Ebu Abdullah'n halifesi Fakih, abid, muttaki, zahid Ebu Abdullah b. Asum'un yanna vardk. Bunlardan her birinin yannda, sizden sz edildii zaman, bu byk bir heyecana yol ayordu. Aydnlk gndzlerde ve karanlk gecelerde sizin iin dualar ediyorlard. Orada, Allah'n sfatn takdis ettii, zatn mahede etmeyi byk bir onur haline getirdii, sizi seven, size teekkr eden, dostunuz, sizi her zaman anan hac, snnete uygun ahlakn sahibi Ebu Muhammed Abdullah el-Murari -ayn zamanda Abdurrezzak'n hizmetkar-

yanmza geldi. O da sizinle beraber olmann vn kayna oluundan sz ediyor. Arkadalnzn gzelliin itiraf ediyor. Her iki hayatta mutlu olmanz ynnde dua ediyor. Derken biz, aziz ve bahedici olan Allah'n yardmyla kervan mkerrem (Kurtuba'ya) doru yola kardk. Buras byk ve gz alc manzaralara sahiptir. Orada salih gen, btn iyiliklere koan, Snni dervi, Hanefi fakih Ebu Abdullah el-Asteni ile karlatm. Ondan, sizin gzel vglerinizle ayrldk. En yksek mertebelere ulamanz iin dua etti. Sonra Grnata'ya doru yola ktk. Grnata'nm seyidi, aabeyi, mctehidi ve zahidi Ebu Muhammed Abdullah es-Sekkari, ed-Dai'ye konuk olduk. Allah'n kalbine ilham ettii duygularla sizin iin dua etti. Sizi, setii en hayrl kullarndan eylemesini diledi. Sonra biricik imam Ebu Ahmed b. Seydebun'a gitmek iin yola koyulduk. Marsiya'da onunla karlatm. Hak onu terbiye etmi, halk da onu yalnz brakmt. Ay' tutulmu, kaderi sinmiti. Kimse ona bakmyor, aldrmyordu. Sevenleri onu terk etmi, arkadalar ona fke besliyorlard. Allah dilerse bu, onun iin bir arnma ve temizlenme vesilesiydi, ki her eyi bilen ve her eyden haberdar Allah'n yardmyla varoluunu gerekletirsin. Bn bunlarn sebebi, beklenmedik hadiselerdi ki, onlar burada zikretmenin imkan yoktur, ancak yz yze grmelerde ifahen sylenebilecek trden hadiselerdir. Yz yze kal nmadan bunlardan sz etmemek gerekir. Ancak -Allah onu muvaffak klsn- eyhin amalar vgye deer, kendi iinde sarfettii abalar baarya ulat-rc ve mutlu edicidir. Ayrca ona bir mlk verilmi, fakat kendisi bu mlk idare edip tedbir etmekten uzaktr. Ona ilk bakaldran veziri oldu. Siyasetini etkisiz hale getirdi. Bu yzden riyaseti muhkem olamad . Ona baktn zaman yznden doruluk grrsn. Maksadnn gzel manzarasn hissedersin. Eer bu maksad maddi alemde uygulamaya kalkarsa, irkin bir olgu olarak grnr. Sahihken ykc, fasit olarak belirginleir. Size dua etti. Muallim eyh Ebu mran da. Bu duay btn erdemli niteliklerle salamlatrd. Sonra onun yanndan ayrldm. Benden ayrlmann verdii hznle alamaya balad, beni uurlamak iin bir sre benimle yrd. Karlatm eyler burada son buldu. Burada kaldm srece bundan baka kimseyi ziyaret etmeyeceim. Vesselam. Bir dier mektup: Salih sevgiliye, uzak diyarlarda bulunan ama yakn olan dosta selam olsun. mdi.. Salma kavuaym ve zengin olaym diye seyahate ktm. Bu yolculuumda bilmediim eyleri renmek istedim. Bu amala ailemi ve vatanm terk ettim. O saatte kurbanlar diyarn (Mekke) terk ettim. Yksek tepelere ktm. Hakikatimin ay' bir yldzn menzilinden dierine intikal etti. Cevab frsat bilerek melikin huzuruna yneldim. Minnetle adetten yok oldum ve helak korkusundan kurtuldum. Uzak harabeleri geride braktm. Derken dokuzuncu makama ulatm. Ayn eksilme dnemi boyunca yrdm. Bu dnemde dnmenin bir baars yoktur. Sonra ayakkablarm kardm, iki ayan izinin bulunduu yerden geerken. Perdeyi yrttm. Kaplar atm. Tur dana dodum. Orada bana yazl kitap (el-Kitabu'1-mestur) grnd. Ceberuti olarak grdm. Hemen nefsimi ondan tenzih ettim ve melekuti tarzda okudum. Onu okudu umda srrna vakf oldum ve anladm. Biri birle grdm. Grnmeyen grnenle bulutu. O'ndan O'na dnmle sevindi. O'nunla O'ndan benimle konutu. Dedi ki: Allah'n tesinde bir son yoktur. Bunda hi kukusuz temiz akl sahibi ve ibret alanlar iin bir uyar vardr. Sonra bana yle dedi: Ne zaman alty ihata edeceksin? Dedim ki: Onu kesin olarak braktm(boadm) zaman. Dedi ki: Ne zaman dairenin merkezinde duracaksn? Dedim ki: Zina eden kadn recmettiim zaman. Vesselam. Bir dier mektup: mdi... Ey kardeim! Yce Allah kullarn baz mkellefiyetlerle ykml kldna,

bilmelerini istedii eyleri peygamberinin (s.a.v.) diliyle onlara bildirdiine, her akl sahibi hikmetli ve her anlayl ferasetli iin vaat ettiklerine hazrlanmay ve tehditleri zerinde dnmeyi zorunlu kldna gre hemen itaat et, elinden geldiince ibadetini yerine getir. Saknma petemaln kuan ve u ilahi szn ierdii koruna tefekkr et: "Kella la vezer, ila rabbike yev-meizin'il mstakar / Hayr, hayr! Snacak yer yoktur! O gn varp durulacak yer, sadece Rabbinin huzurudur." (Kyamet, 11-12) Nefis bu tr korkulara mutlaka urayacana kani olunca, zorlu amellere girimesi daha kolay olur. Artk vakitleri gzetir, grevlerinin vakitlerini karmaktan korkar, afetlerden saknr. Elinde ne bulursa hayr olarak ileyip takdim etmeye koyulur. Yce Allah'a gvenir, O'na dayanr. nk kesinlikle huzuruna dnlecek biri varsa, akl, onun nezdinde itibarinin ve deerinin olmas iin bir eyler yapmay gerekli grr. zellikle bu huzuruna gidilecek olan zat, her eyi ilmiyle kuatan ve her eyi sayp dken yce Allah ise. Ey karde! Yurtlar birbirinden uzak, grmeler de pek mmkn olmadna gre, birbirimiz iin gyaben dua etmeliyiz. Bizi bakalarndan ayran yolumuz, gaflet yolu olarak belirginlememeli. Allah bizi hidayet yolunun ncleri klsn. Bizi nderlik miralarna ykseltsin. Vesselam. Bir dier mektup: mdi... Ey Karde! Allah bizi ve sizi gafletlerin irkinliklerinden korusun. Gece basknlarnn dehetinden emin klsn. Hi kukusuz yce Allah, kendisine ulatran yolu aka gstermi, kendisine yaklatran eyi aklamtr. Setii kullar da bununla grevlendirmi, bu hidayetten yoksun kld kimseleri de bu yolun iki tarafndan birine saptrmtr. O halde bu yola sevk edilenlere ne mutlu! Rabbani inayet ve zden yoksun braklanlara yazklar olsun! Biz, ey karde! Btn bunlar biliyor, gryoruz, bununla beraber irkin davranlar da gzlemlemiyor deiliz. O halde kardeine dua ederek yardm et ki, onu zel konuma ykseltesin. Doruluk ve ihlas ehline katlmasna yardmc olasn. lmn anszn gelmesinden nce. Aksi takdirde hasret ve pimanlkla bu yurttan ayrlacak. Ne yazk ki, arzular snrsz ve ameller ktdr. G ile tembellik ayn zamana denk gelmitir. Gnlerin gemesinden gerekli d almadk. llet ve ac hadiseler bizi huzursuz edip harekete geirmedi. Allah'a, zatlar en gzel niteliklerle ortaya karmas iin dua et. Vesselam. Bir dier mektup: Ey kardeim! phesiz kader nceden belirlenmi, kaza ardmzdan gelip yetimektedir. Yaptn yksek ameller ve zerinde bulunduun temiz haller seni aldatmasn. Deil mi ki yularn gevetilmi ve ipin omuzlarnn zerine atlm. u halde sonu nnde seni beklemekte. Hakkn, bu gnlerinde sana neyi gndereceini bilemezsin. O halde saygnlkla O'ndan edep ren. Dnya ile megul olmaktan sakn. ste. Nice isteyen vardr ki, amelleri dk olduu halde arzularnn sonu yoktur. Allah'tan, gemite ve sonda hallerimizi korumasn diliyoruz. Vesselam. Bir dier mektup: mdi... Ey kardeim! Hak taala dnyay iindeki varlklarla ortaya karm, eyay da objeleriyle var etmitir. Seninle de eriat vastasyla konumutur. Sana, kulak ver, dinle! demi ve bu yoldan sana hitap etmitir ki "Kll ey'in haliktn illa vechehu. / O'nun zat hari her ey helak olacaktr." (Kasas,88) Kim, varoluun yannda durursa, objenin, aynn mahedesinden yoksun kalr. Kim balarn yannda durursa yceliklerin lezzetinden yoksun olur. Marifetin yannda duran sfat iinde vasfedilenin varlndan mahrum kalr. nsanlarn byk bir ounluu perdelerin gerisindedirler. Kap tokmana yaklaan ve

yzne kap alan kimse amacna ular. Kim kapya yaklamaktan alkonursa, zanlaryla sulanr. Ey karde! Elde edilmemii elde etmeye, ayrmt-landrlmam ayrntlandrmaya al. Vesselam. Bir dier mektup: Alimler alimine, sfat ve isimlerin ykselticisine selam olsun. Allah onun ahsn mele-i alada baki klsn. Onu yce huzurlarda belirginletirsin. mdi... Hi kukusuz varlk senin akladn gibidir. Yoksa.... Yce de senin belirginletirdiin gibidir. Ancak iddia sahibi biri, ii iddiasna benzer hale getirdi; nk kendi hevasyla kartrd. Dolaysyla hidayetinden farkl bir yol izledi. Ne var ki, bu zellikte olan birinin elinden tutmamz gerekti. Bu karakterde olan birine kar himmet eylememiz lazm geldi. nk biz makam itibariyle onlardan ayrlsak bile Allah, tam ve eksiksiz iman noktasnda bizi birletirmitir. yle buyuruyor ulu Allah: "nneme'l mmi-nune ihvatun / phesiz mminler ancak kardetir." (Hucurat, 10) Kardelii sahih olan, zerindeki mertlik belirtileri arnan kimse iin bu bir zorunluluktur. Biz de bu yksek halin sahipleri olduumuzu iddia ettiimize gre, onlara .ilh cmertlik gzyle bakmalyz. Ancak o zaman byle bir iddiada bulunmamz doru olabilir. Hak, bizi dost edindii gibi onlar da dost edinsin. Vesselam. Bir dier mektup: man dosta, slam yoldaa selam olsun. Allah halini dorultsun. Batl ve beyhude eyleri ondan uzaklatrsm. mdi.. Hi kukusuz mjde takvadadr, hsran da aslsz iddiada bulunur. Yce Allah yle buyuruyor: "Ellezine amenu ve kanu yettekun. Lehumu'l bura fi'l hayati'd dnya ve fi'l ahireti / Onlar, iman edip de takvaya ermi olanlardr. Dnya hayatnda ve ahirette de onlara mjde vardr." (Yusuf,63-64) Mutlu olan, rabbinden korkup saknan, iledii gnahlar itiraf eden, mevlasn bakasna tercih eden kimsedir. nk yce Allah bakidir, her karl eksiksiz verendir. Ondan bakas ise fanidir, eksiktir. Salam bir temele yaslanan kimse kurtulup mutlulua ermitir. Allah, bizi ve seni kendisine dayanan, her halinde O'nu dayanak edinip yaslanan, O'na yaklamcaya kadar nndeki dnyevi nimetlerden zht ile uzaklaan kimselerden eylesin. zzetiyle kabul etsin. Vesselam. Bir dier mektup: Bu mektubu daha nce yok iken sonra olana, terkibe katlp mekandan beri olana, ana vakf olduu iin srryla zamandan mnezzeh olana gnderiyorum. Allah onu ariflerin sembol, hikmetin tamamlaycs olarak baki klsn. mdi... Ey efendim! Sizin zatnza makammn gerektirmedii, imammn bilmedii bir tarzda hitap ediyorum. Ancak yolda gerekleen keif, insana baz hakikatleri baheder. Kukusuz hak ile ilgili olarak konutuk, hak iin vacip olan ve imkansz olan, onun iin caiz olan hususlar, bu hususta aramzda baz gr ayrlklar ve kukular olsa da, tarttk. Biz Allah' bu tarzda bilme hususunda yakin zereyiz, hitabmda baz eksik taraflar brakm olsam da. nk ben bilgi olarak ihata ettiiniz eyi erhettim. Dolaysyla -Allah sizi var etsin- bildiiniz eyi size retmi oldum. Sizin kllarnz inkarclarn boyunlarna doru uzanr. nk nefis, rabbaniliine vakf kld beni. Burhanilii de beni perdeledi. yle ki buna vakf olmam belimi bkt. Bunu tedavi etme endiesi fikrimi yordu. Nihayet keif, himmetimi bundan kaldrmam, oradan intikal etmemi telkin etti. Makam ancak makam ister. O halde benim iin iyi bir eli ol. Nitekim seni kendim iin iyi bir sorumlu kldm. Seni, arzu edilenlerin en baarls olarak grdm. Himmet,"kaf" ve "nun"un srrndan olan beklemekte. En eksiksiz selam bereket makamna olsun.

Bir dier mektup: Bu mektubu, faziletin dizginlerini balad, nn tuttuu kiiye gnderiyorum. Onun huzurundan eli bo dnen yoktur. Ondan beklenti iinde olan sapm deildir. Nefis, bast en alak zemin yldz olan, en dk nitelii ilim olan bir ahstan nasl yz evirir? O, ayaklaryla ycelere basmtr. Nihayet kendi lnde onun ve alametleriyle yolunu bulmutur. Nitelikleri bu olan birinin hakkn eda etmek edep sahibi bir talibin grevidir, boynunun borcudur. Onun iyilii karsnda acizlii itiraf etmek de deneyimli bir gn grmn zelliidir. Mutluluk her zaman onun elisi, ululuk da, Allah'n ltfuyla her zaman onun iin cmertliklerini sergilemektedir. Vesselam. Bir dier mektup: Bu mektubu bir sevgiyle yazyorum ki vefa yularndan tutmutur. Lisanlar zr grlerini ve nclerini ondan edinmitir. Dileri dostunuzun kalbiyle himaye eder bu sevgiyi. Dilleri onu renip durur. Bu sfatlar o kadar belirgindir ki, seni nitelemek iin ayrca mevsufa gerek kalmaz. Bir bilmedir ki, perdesini germitir marufun zerine. Sizin iin kalbimde byle bir sevgi nasl olumasn ki, siz zamann ayn ve insansnz. lmin tercman ve lisansnz. Dnen felein mesajsnz. Tccarn krsnz. Her zaman anlamlarn alameti oldunuz. Yceler alemindeki tartmalara hakem oldunuz. Vesselam. Bir dier mektup: Bu mektubu, gz kamatran, meyvesi ho kokulu, iei gz alc, mekan gzel kokular yayan, cmertliinin alametleri ulu, keremi kesintisiz devam eden efendimin gleninin gzelliiyle yazyorum. Snrll beni zorunlu kldnda ona kretmekten aciz kaldm. Snrsz birini snrlandrmaktan aciz olma mazereti makbuldr. Efendimin uzun eli, her zaman hizmetilerine ulamaktadr. Ona yarar krn kefili Allah'tr. Sonda da bata da O'na hamdolsun. Ycelikler her zaman efendimin huzurunda amade, bilgiler yan nda el pene durmaktadr. Vesselam. Bir dier mektup: mdi... Makamlar sahibi, bulumay istediinde lr. Yerinden kalkmak istediinde bklp krlr. Genilemek istediinde seyahat eder. ilham istediinde ak olur. Hareket etmek istediinde taar. Hitap istediinde gzelleir. Seherlerde mnacat etmek istediinde hayrete der. Akamlar mnacat etmek istediinde hcum eder. zleri takip etmek istediinde yaylr. Ik kaynana ykselmek istediinde aydnlanr. Bo kalma isteine nail olursa sapar. Bozgunculua meylederse, kayar. Var edie ularsa, cmert olur. Birlemekten korunursa, yoldan kar, ta-biler arasnda harolmay isterse, rpnr. Mcadelede galip gelirse yaylr. Kulplara sarlrsa ihmal eder. glgeleri ykmak isterse, zahir olur. Gzlerden lezzet almak isterse, yrr. Susuz kuyular imar etmeyi mubah grrse, batar. Devenin hrgcnn arasna binmek isterse, uyur. Btn kelimeleri ve zinnunu (balk sahibini) iinde barndan kk. Ki yce Allah "nun" suresinde onlar bir araya getirmitir. En yce bire ulatnda ykselir. Ayn ekilde en aada sona vardnda yaklar. sra huylaryla ahlaklanmak isteyen eref kazanr. Kuluk vaktinde hareket etme baarsn elde eden, aa kar, parldar. simleri ancak ycelen bilir. Nefsini bo ve batl eylere bulatrma. Nefsini afetlerin hedefi haline getiren, yitip gider. Nice salik, buluma annda rkp kamtr, ayrlkla akp giderken cezalandrlmtr. Hakikat karsnda durup vakf

olan nice kii de tkrn yutkunamamtr. Ka arif sapm ve aknl devaml olmutur. Hidayete vris olduu halde hidayete ermeyen nice kimse vardr. Halin devaml olmasnn imkansz olduunu bilmiyor musun? doan cisimlerin yok oluu korkutucudur. Ho kokulu eyleri grmek, ho kokular yayar. Vesselam. Bir dier mektup: mdi... Allah, kendisine sarlann mrn uzun, gnlerini devaml klsn. Ki onun gibisine rastlanmaz. Sfat ve isimlerle ahlaklanann en iyisidir. En yksek makama ykselmitir. Sfatlar denizinin ortasna vardnda hakikatinin yelkenine tevhit rzgarlar esmeye balad. Onu zat sahiline srkledi. Bylece zatn ahidi oldu. Btn sfatlara ve isimlere sahip oldu, onlar kabul etti. Makamn varisi oldu. Apak hak onunla zahir oldu ve kaim oldu. Terkip gemisi iin bir Nuh buldu. Delikanlnn suretine de ruhundan fledi. Hazinenin zerinde bulunan duvar ykt. Byklk ve izzette durdu. Allah aydnlk kaynan yceltsin. Kalbinin semasna tevhidinin gneini ve aylarn doursun, btn szleri cemede-ni ve srlarn ona bahetsin. Vesselam. Bir dier mektup: Amel etmesi istenen, buna boyun een, benzerlik zere yaratlan ve aa kan mahedenin biricii, ahitten dolay mehuda ihtiyac olmayan, perdelerin ardna gizlenenlerin, kapsndaki hicaplar kaldrlanlarn en hayrlsna selam ediyorum. Krallarn kaplarnda nbetiler vardr Allah'n kapsnn avlusunda ise bahiler datlr. Kendisini ilminin varlndan karan ve cmertliinin nefhalarmn hedefi haline getiren zatn ahlakyla ahlaklanmtr. Anlay miktarmca O'na ibadet etmektedir. Kukusuz Allah' hakkyla takdir edemediler. Bu yzden ispat onun iin sahih oldu. Balar ona bolca verildi. Sebeplerin anahtarlarna sahip oldu ve derecesi kesp grmesi derecesinden daha yksek oldu. Ona denildi ki: "te bu bizim bamzdr. ster ver, ister tut; hesapszdr." Kendisine ait olan bakasna infak edenin amelini Hak kaytlandrr m? Zorluk ve bolluk ortasnda tebarz etmi bir imamdr. iddetli sarsntlarla dingin skunetler ortasnda yolunu buldu. Yce berzahlar izhar etti. Yksek ve alak makamlar ispat etti. nk eyhimizin (r.a) himmeti varlktan raz olmamtr, ancak vg makamnn sahibinin mirasyla buna raz olmutur. Sfatlar edinmekle birlikte kemal olmaz. nk buras eksiklik ve afetler makamdr. Aksi takdirde isimler hatt nerede? Nerede yerin ve gn varl? Hani iki denizin salverilmesi? ki ayan krss nerede? stiva haddi itiraz edene teslim edildikten sonra, suyun ve havann varl nerede? Dolaysyla bizim eyhimiz (r.a) eyay yerine koyar ve srden ayrlanlar toplayp merasna geri getirir. Allah bu hususta onu desteklemitir, yollarn dizginlerini onun eline vermitir. O, bir yasaklar bir emreder; her girip kana. Bu yzden nebevi miras onun iin sahihtir, Yesribi mahede onun iin geerlidir. Allah bizi Onun izinden gidenlerden eylesin. yi ashabna katlmcaya kadar. Velinin -Allah varln daim klsn- huzurunu bil. Allah, birlik kervannda onun alametlerini yaysn. Nihayet hizmetkar Hac Ebu Muhammed Abdullah b Edib eatbi bize geldi. Onun bize misafir olmas, misafir olmann en ereflisidir. Onun konaklamasyla yolculuun meakkatleri bir anda kayboldu. Sizi anmasyla birlikte kulun kalbi sevinle doldu. Serke kul efendisini anmaldr oysa. Kul, byle bir durumda sevin ve gpta duyamaz. Ayrca marip topran sergi yapmaya da muktedir olamad. Fas lkesini nasl kale edinsin! Sizden baka bir snak bulabilir mi! Himmeti Burak olarak zariyatn srtna bindi. Vecdinin kafilesi vecd ve kucaklama evkiyle huzurunuza doru yrd. Yce huzurda yz yze konumak iin, temenniyi tamamlamak maksadyla sergisinin san pmek iin. lk bakta makamn

celalinin nuruyla yanmasndan korktum. nk sr, ancak huzurdan ayrlmama artna bal olarak adan yerine getirir. Bunun zerine cmertliinizin glgesinden bir adr yapt, zleminizin evkini yetimler olarak brakt. Yolculuk yaklat iin gece ayeti silinip gitti. Yldzlara uyku elbisesi giydirilmiti. Mzrak ve kl engelleri dahi onu geri eviremiyordu. te sizin avlunuzda gn diziyor. Yolculuk asasn sizin yannza atvermitir. Ak olarak bilineni almak iin. Srr alenen gzlemlemek iin. Sizin gibiler dostunun srrna cmertliinin gzyle bakar. Onun zerine varlnn nurlarn aktr. Size levhindeki yazlar ar-zetmesini vasiyet etmiti. Ftuhatnn gizli fikirlerinden sizi haberdar etmesini sylemiti. Ki ispat edilmesi gerekeni ispat edesiniz ve izleri ve alametleri sahih olsun. nk kul daima yerinde brakma ve silme levhinin (levh-i ispat ve mahv) zerinde durur. Orada gah sarho gah ayktr. Kap halkasn tutup almakta ve ana kitab gzetlemektedir. Eer bunu bahederseniz, sizin gibiler bahedici-dir. Eer bunun aksi olursa, kendi aleyhine unu okur: "Tebbet yeda ebi lehebin / Ebu Lehebin iki eli kurusun." (Tebbet, 1) Riddetten (dinden dnmekten), hazrlk ve say donanmndan perdelenmekten Allah'a snrz. Kul, sahifesinin iine nefsinin srlarndan blmler yazp korumutur. Ki iinin bulankln gideresiniz. Saklsn yeniden diriltesiniz. Dedi ki: Gizlediim srla geip gitti; kopmu olarak lahtan, Rahman'a ulam olarak nk nur iin nur delil ve marifettir Gsterir ki zatn perdesi salverilmitir Zat iddia eden, daima gazap eker Ondan, bu iddias irktir, sapklktr. Hal onu yalanlar ve Hak bana ahittir ki Sylediim szm makbuldr. Yoklukta resmin bekas vardr, bilirsin onu Zatndan. Bundan bakas ise batldr. Hayret ederim bir kavme ki kalpleri Salamdr ve davalaryla talanmtr Ne kavimdir bu! Gaipte bakalar Grnrde hayrl ahslardr Sr onlardandr, sayl olsalar da Aptal bir fert; bilinen ve bilinmeyen. Hayret ederim, soylu ve zgr olana ki nceden varlkta yer almtr ve anlalandr Onunla nasl istikrar bulur varln gayesi, ki Onu zahir klmamtr cem, ve gizlememitir tafsil Her sr, eer kafilesi yaklamsa Maddi younlua, hissedilir ve akledilir Bunlar Allah'n srrnn srlardr, onlar indirmitir

Vahyin srlarna sahip bir kalbe. Eer Allah, bereketlerini devam ettirmeseydi, ite u... Srlarm Allah katnda aktr Her sr korumann aynsyla dnlr Onu gizledim, ona kar onunla bir gayretle Benden, ki o ilimde mahfuzdur. Fakat sizin yce ilminizde belli olduu gibi, bu i, Allah'n srlarn erbabna ifa etmesi eklinde tezahr eder. Srlarn kapsndan getirilen bir adama zulmedilmi olmaz. Vesselam. Bir dier mektup: Ey yce ahsiyet! Allah'tan sana anlamlara yayd edebini bahetmesini diliyorum. Gzel dln, nimetiyle sana yneliini, kutsi mertebelerden bileyi-ini istiyorum. Ki bunlar yceltmi ve gzel isimlerinin msemmas klmtr. Kul yazd ve midi odur ki, zaman artk gelmitir. Dn kaynar su olmayan arap dnmtr. Ne gzel! Cuma gn geldi. Efendisi nice sevindirici armaanlarla buyurmakta. nsiyet sarayndayd, zaten alt da stne gelmemiti. Sizinle bulumann sevincinin bahesinin iekleriyle beraberdi. Kurumu krntlarna dokunmadan. Serke sevgi kheylannm dizginlerini bize taraf evirdiinde, hrsl ve ileriye dnk ahdin gz ucuyla bize baktnda, nsiyet elisi mjdeyi verdiinde, ayrln uzamasndan dolay kr olan gzn zerine lfet gmleini koyduunda, grmeye balad. Artk yaknlk sabahnn gelmekte olduunu fark etti ve gurbet karanlnn ekilmekte olduunu. Dostluun samimiyet gneinin bekisi ona, ilahi ltuflarn dousuyla grnd. Yoksa hasetinin zayf bak bir kez daha belirirdi. Dzle alan bir yol da bulamazd. Mutluluk her zaman senin huzurunun hiz-metisidir. Eskiden miras kalan ululuk senin celalinle yoldatr. Vesselam. Bir dier mektup: Bu hitabm en byk kerem sahibi imamn huzuruna, en mukaddes ve azamet sahibi makama, kurallarn hakimine, alametlerin ykselticisine sunuyoruz. Allah ona verdii destei arttrsn. Ridanm zahirine brnme hususunda muvaffak klsn. Sz edilen o hitapta onlara perdelerin gerisindeki hakikatleri tantmtk. Bu mektuptaki dayanamz ise, hikmet esasl olmasdr, ayrntl, ayrc hitap deil. Rabbani bir mektup olmasdr, ruhbani deil. Efendilik mahiyetinde olmasdr, kulluk mahiyetinde deil. Toplanma olmasdr, ayrlma deil. Hakikat olmasdr, hak deil. Sana ilk aacamz ey, senin meylettiin ve ayrca seni huzura kavuturan bir eydir. Bu, en byk sr ve en parlak nurdur. Ki mecrasn anlatlmayacak ekilde bulmutur. Sana taraf bir haber gndermitik. Onunla sana iddetli bir ok atmtk. Sanki ben senin gr mekannn varlyla beraberim. Irak'ta olan sesleniyor: at hedefinden uzaklatm. O, dou yerini amtr, tenzih etme ve onurlandrma maksadyla. Dikkatleri ekip tantmak mahiyetinde ziyafette bulutuk. Bu hedef nasl uzak olmaz ki? Zaten dikkat ekenin iaret ve ima etmesidir ama. aret, uzakta olanlara seslenmekten ibarettir. Bundan sonra nasl ifade edilir? Kald ki bunlar irkin balardr, ortaklarn ipleridir. Ancak tantma, tarif bizim sylediimizi gerektirir. O halde vakf olanlar, onu mcerret kldmz yerde durmaldr. Bakarsn haberci haberi ulatrr. Onun en parlak, en ak hak olduunu sanr. Bu yzden dedi ki: Kemalin son noktas olacak bir makam yoktur. Hibir halde bu

sz sylemenin de yolu yoktur. Ancak bilgi olmas baka. Vasf ve rf deil. Hi kukusuz Allah buyururken doru sylemitir: " Ve ma kaderulla-he hakka kadrihi. Ve'l ardu cemian / Onlar Allah' hakkyla tanyp bilemediler. Btn yeryz..." (O'nun tasarrufundadr.}...(Zmer,67) Bu, mlkn kahredici otoritesinde toplanmas demek deil midir? Gle ele almakta mlkn tahkiri sz konusu deil midir? Eer ezel srlarnn srlar varit olanlarn en ereflisi olsayd, onlar cansz bir ta gibi grrdk. Allah, Bayezid'den raz olsun, yle der: rade edilen ve irade eden sensin. Keke bilseydim nerede diye? nk ne nerede var ne de mekan. Nitekim air yle demitir: Yokluundan sonra baki kldna zahir oldun O da olusuz oldu, nk sen o oldun. Bu, bina edilmi bir ey deildir. Srdr, mekan-salhk deildir. Hakikati lahutidir. Biz durmadan hitap ederdik. Sonra geri ekildik ve bo kalmad mekan. te u gzlerin iaretleri, onu haber vermede Eski srlarn srlar onu aydnlatmada Onunla Tur'un yanndan bize bir inci getirdi Ki canllar iptal etmede, tasvir etmemede Bu noktada yce Allah sizin varlnz devaml klsn, vahdaniyet kafilesinde iaretlerinizi yaysn. Onu size ulatracak kii, salih hizmetkarnz, ar basan akl sahibi Hac Ebu Muhammed b. Edib e-atbi'dir. Ki biz izzet sahibi rabden, onun makamna muttali olmay, onun yolunu ve iaretlerini grmeyi isterdik. Allah istediimize bizi vakf kld. Talebimizle bizi buluturdu. Bize bildirmi oldu ki, onun ferdaniyet huzuruna eski bir kendini adaml vardr. Gzetilen ve son derece saygn olan bir yalnzla ekilmesi sz konusudur. Ki o makamda ikrama mahzar olmaktadr. Her durumda ona yakndr. nk himmeti, inayeti ve hareketiyle onu denemitir. Brnd nitelikleri ve yetindii davranlar itibariyle onu snamtr. Zaten kendisi de zat ve sfat itibariyle deikendir. Ama ve iradelerle iledii her yerde hareketini sergilemektedir. imdi sizin yksek canibinize ve eriilmez himayenize, uzun ve geni glgenize meyletmitir. Amac sizin irfannz renmektir. Parlak ltuflarmz elde etmek istemektedir. nk saltanatnzn bereketini, ihsannzn yaygnln, he eyden kopup size ynelen ve minnetlerinize el aan kimselere ynelik iyiliklerinizi bizzat gzlemlemitir. yle ki bu vasflarnz btn kalpleri ve kulaklar doldurmutur. Nitekim katnza duyulan zlemin etkisiyle himmetler bu yne doru yola kmtr. Durmadan tebih edip ululamaktadrlar. Sizin zikrinizin kokusuyla kendilerinden gemekte ve kurtuluu bulmaktalar. Allah size kerem etsin, size hitabettik ki, icmal yorgann onun zerine rtesiniz, celal ve cemal hrkasn ona giydiresi-niz. Ta ki kleleriniz iinde temayz etsin, ihsannz divannda gzel fazlnzla ekillensin. Onu duyduklarnda vsnler. Onunla ilgili olarak yaptnz iaretler, defalarca yaptnz iler nedeniyle size teekkr ederiz ve bu teekkr her zaman yineleyerek size ulatrmaktayz. Vesselam. Bir dier mektup: Allah sizi ikrama mahzar klsn; basit varln snrlandn, vasat olann uzadn, izginin zlp sayldn, arazn temayz ettiini, mahallinin ise kaplandn, insan hakikatinin en erefli, nefsininse en ince ve en latif olduunu, batnnn hak, zahiri-ninse

halk olduunu, ululuunsa, batnn ve zahirin olmad yerde tezahr ettiini grdm zaman, burada sabit olmak istedim ki, helak olan yok olurken baki kalsn diye. Eer hakkn hakikatle balants olmasayd, mahlukatm varl sahih olmazd. O halde sana ulaan eyler zerinde dn ve onlar a, nk bunlar senin katnda olan eylerin sadece bir ksmdr. Vesselam. Bir dier mektup: mdi...Hakikate ulaan kimse, sarholuundan sonra aykan, kendinden getikten sonra uyanan, dilemesini baladktan, korkusunu yok ettikten sonra sabah akamna ulaan, slukuyla vakitlere dalan ve bu esnada vaat edilen vakitle birle en kimsedir. Artk onun zerinde cz mlahazas belirginlemez. Hatta onu yitirdiinde en byk felakete uram gibi azap eker. Bu makama ulatnda, kalktktan sonra en gzel ekilde oturduunda, varis olarak atandnda, tafsil makamna gnderilmi olarak ulatnda, her himmet sahibi onun makamn aratrr. Kesintisiz olarak ruhlarn yardmn grr. Nefislere alayc rzgarlar gnderir. Hakk, srar ve silme orannda takdir etti. Ne geceyi yerdi, ne de sabah vd. Bilakis her birinin kendi aleminde hareketi ve anahtar vardr. Geri bunlardan biri ona rt sunarken, br aklk vermektedir. Letaif etekleri marifet bahelerinde yzmektedir. Sddkm aydnlk varlnn arz aydnland. Tpk tahkikin yol ayrmnda ihatann alp ortaln aydnlanmas gibi. Bir dier mektup: Yasin suresinin bandan balayarak "mukma-hun: kafalar yukar kalkktr." (Yasin,8) ifadesine kadar okudum. Sonra dedim ki: mdi... Kulun kendiliinden beliren srr, ezeli srdan doar. Bu yzden kendi diliyle konuur ve meydannda dolar. Hizmetinizi kknden koparlmlk yakmtr. yle ki ac veren eyleri dahi hissetmemektedir. O bu gn mahede vadilerinin ilkindedir. Baar ve yardm ayaklarn yere basm bulunuyor. Artk ann zaman gelmitir. Borcun denmesi gerekir. Gzn snmesi, makamn fena bulmas, hal ve makamn ortadan kalkmas, kaynaklarn ardarda akn etmesi, yararlarn birbirini izlemesi, sevgilerin belirginlemesi, grnmeyenin ve grnenin ayn tabakta yemesi gerekir. Vuslattan nce elimden karmaktan korkuyorum. Fasllar mahede etmekten dolay. Cmert inayetiniz hakknda size hitap etme gereini duydum. Ki nihayete varis olaym. nk balang devam ettike nihayet olmaz, iki taraf bir araya gelmeyenin varl da olmaz. Tpk iki cihandan syrlmayan iin hayat olmayaca gibi: Varlk kabzas tutuldu. Ki Grndnde yok edildi; blnmedi. Sonra cisimler iin azaba dnt Bu yzden ktlklerden korunmalar gerekir. Dier bir mektup: Selam zerinize olsun, ey Eba Yusuf! Nebinin zatna selam... Dedi ki: Selam zerimize olsun, o Ortalamt, mnacat denizini

Ayrlktan selam olmaz Ayetlerinden varit olanlardan da. Fakat bu bir nktedir yolculuk etmi En yceden ispatnn yceliine Allah'n rahmeti ve bereketi de zerinize olsun. mdi...Bu mektubu ondan bakas sizi iki kez grmemi kimse yazmtr. Her zaman celalinizi vmektedir. Ve her zaman dizginleri sizin huzurunuza yneltilmi tir. Size ilk ve ard olarak inanmamaktadr. Aksine onu varedi ve birlik srr vasl klmtr. Eer emir iki olsayd, o zaman ayrlk acsn tadardk. Yurdun uzaklnda lezzetin varl, srlarn birliine delalet etti. Eer lezzeti en yakn olanda bul-saydk, o zaman gaip olanla bulumann evkini yaardk. Fakat hazr olan her zaman zatyla hazr oldu. Girip ksa da. Yce Allah'tan iaret ettiimiz mahrum kalm kimseye bata bulunmasn diliyoruz. Ki biz bu hususta onu kskanmadk da. nk yabanclar kskanmak durdurulmutur. Cem ve varlk ehlini kskanmak ise geri evirilir. Heyhat! Gelmeyen yakn deildir. nsan bazsnn bazs zerinde vakf olmasn nasl kskanabilir veya snneti ile farz arasna nasl girebilir?! Bize, yolunda yrmemizi emreden dedi ki: nsann farzlarn gnll olarak yerine getirdii ibadetler ikmal eder. Eer farzlar ve nafileler eit olmasayd, ayanlarla kaynaamazlard. Bu olmadan bir alim arif olamaz. Ayrca dnp gelen de durann ardndaki ikinci deildir. nk birleme evirme deildir. Eer adet ve rf olmasayd, ki mektuplamalar bununla sahih olmakta ve buluup kavumalar belirginletirmektedir, yazma ve hitaplama bu sayede olmaktadr ve cezalandrma ile azarlama arasnda fark vardr ve alemlerin hakikatleri olmasayd, o zaman tmsekler ve alametler tevik edilmezdi. Siz- Allah sizden raz olsun- bunlarn hakikatlerine vakf olduunuz, onlarn yollarna kartnz iin cisim olarak bulumay, ekil olarak bir araya gelmeyi istediniz. nk siz szn ettiim hususu biliyorsunuz, satrlarma dktklerimden haberdar bir arifsiniz. Dolaysyla bilirsiniz ki, cisimlerin bulumas alla gelen nsiyete baldr. Fakat ibadetinin dzeyini aan, haredilii ve yeniden varedilii sabit olan hal sahibi, bu hal zere olduu srece bu dnler onun zerinde bir etki brakmaz. Emir ondan halini mjdelemek zere gelmemitir ki, onu mjdeci olarak alsn ve geldii yoldan geri evirsin. Ta ki hazr olan, varit olanla ilgili olmaktan, kalp de kanla ilgili olmaktan arnsn. Sizden arzu edilen kabul edilmesi zannedilen duanz srdrmenizdir. Allah vasflarnz kutsasn, sizin nitelenmelerinizi vsn. Selam dne dne zerinize olsun. Eba Yusuf! Allah niyetimi bilir Kalbimde kabaran sevgi alevini. Size gelmeye can atyordum Susuz bir yolcunun tatl su kaynana ulamaya can att gibi Fakat halinizi grnce Daha ok yaknlk huzurunda bilgelerle ziyadesiyle hem dem. Akn etkisiyle anszn lmekten korktum O yce ahsnz grdm iin. Arkadalarm iinde rezil olmaktan.

Bir dier mektup: Felein srrna, melein muallimine selam olsun. Ki ncekine hareketleri belirdi, sonrakine makamlar belirginleti. vnlerden ylesini miras ald ki ilk ve sondan mstanidir. yle eserler emanet aldlar ki btn nazm ve nesir yazarlar onlar telafuz etmekten aciz kalr. mdi...Kukusuz yce Allah varl ift yaratmtr. Ama kendisi teklikle yalnz kalmtr, bunda kuku da tereddt de yoktur. iftlerden birine iki cihann ina srrn yerletirmitir. Bu srla iki alemde faal olmutur. Bu kendiliinden faaliyete geen bir makamdr ve ezel srryla btnlemitir. Vesselam. Bir dier mektup: Vakitlerin boyunduruundan kan, zamana bal kalmadan konuan, mit balanan seyyid ve kamil arife selam ediyorum. Allah onu var etsin. Ki nesil ve asalet olarak onu stn klm, keramet sahibi yapmtr. Hakkn beni hareketlerin ve durularn mahedesinden, mmkn mahiyetli varidatlarn mlahazasndan yok ettii ve beni edep ve tecelli huzurunda durduu bir srada yazdm. Bana dedi ki: Bu, aziz ismin kapsdr. Onunla ahlaklanp tecelli etmen gerekir. Bu perdenin arkasnda seninle Onun arasnda yetmi bin perde vardr. Eer bu perdeler kalkarsa, tebih hareketleri seni yakar, kvlcmlar seni ortadan kaldrr. Ama sfatlarndan birini sana gstermesine izin verildi. Ki bu sfat zatn andran bir ekildedir. Ancak O'nun zat benzerlerinin olmasndan mnezzehtir. Durmaktan ve son bulmaktan mnezzeh olduu gibi. Onu gayret hazinelerinde gizledim ki benim varlmdan bakas mlahaza edilmesin, akyla tutuup O'nu arayan talipler Onu kefetmek uruna llerde akn dolamay terk etmesin. nk O, maddelerin incisinin sedefidir, gren gzn bebeidir. O halde efendinin tecellisine hazrlan. Bak ve bundan dolay Allah'a kret, nankrlk etme. Efendimiz! Sanki seni teklik makamnda belirginlemi gryorum. Senin tecelli etmenden dolay btn ift olu sfatlar ortadan kayboldu. Bakn baa evirip beka alemine baktn, merhamet edenlerin en merhametlisi sfatyla. Onlarn ekillerini inceledin, cisimlerini silip yok ettin. Onlarn zerine seni mahede etme nimetinin lezzetlerini akttn ki, bu, btn dier nimetleri onlardan alp yok etti. Onlara seni bilmenin arabndan iirdin ki, cisim ehli iin bekletilen az mhrl araba ihtiyalar kalmad. Bununla onlar ya-knlatrlmlar derecesinden yakmlatrlmlar mahalline ykselttin. Sonra sola baktn -aslnda her ikisi de sadr- kahr ve byklk sfatyla fena alemine. Bunun zerine izleri silindi, nurlar snd, gebe develeri salverildi, gneleri drld, nefisleri yok edildi. Egemenliinin onlar kahrettiini, delilinin phelerini giderdiini grdnde, aziz ve yce olan seslendi: Yava ol, ey varlm gzetimine bal olan! Yava ol. Bylece onu geri dndrdn ve dedin ki: Ey zatyla beni tek klan, sfatyla beni ift klan, bana "isimlerimle zahir ol, semamn kaplarndan kullarma tecelli et" diyen! Senin kahredici ve iddetli isimlerine ramen, kulun varlna bu isim ve ekille nasl tecelli edebiliriz? Dedi ki: Doru syledin. Fakat onlarda yokluk artk snrna ulamtr. Onlarda emeini sarfetmitir. Kendinle onlar onlara geri evir. Mahedenle kavutuun nimetleri onlarn zerine yadr. Onlar beka ehline kat. O buluma annda faydalara ehildir. Bylece onlarn ilerine ruhlarn fledin -Allah senden raz olsun-. Heybet elbiselerini ahslarna giydirdin. Onlar nefislerine dndrdn. Gnelerinin nuruyla cisimlerinin arzn aydnlattn. Hepsi senin egemenliine boyun edi. Sana kulluk divannda saf tutup dizildiler. Bu makamda senin sa elini ptm, geri ekilip bu sfatla mahede alemime dndm ve zuhur ettim. Bir mddet bekledim; dost d man her kes bana seslenirdi: Bu, aziz ve yce olandr, diye. Bunun nedeni, sfatlarn bende sabit oluunun gcyd. Allah'tan afetlerden esenlik diliyoruz. Allah, ululuunun hizmetisi olarak beni korusun, ltuf ve keremiyle beni nalnlarnn yolda eylesin. Sizi tanyorum; Allah sizi kendisiyle balantl himmetle tantsn, trl gayretiyle sizi yabanclardan gizlesin,

parlak nurunun srlarnn inayetiyle sizi yaatsn, snrsz izzetinin bulutlarn ileterek makamnz evrelesin. Mektubunuzun ulamasyla gren gz daha bir gren oldu. Hizmetkarnz gven ve yardm makamna snarak onu ald. lk defa mektubunuz tamam olarak eline ulayordu. ine nurdan srlar yerletirilmi mektubunuz. Bismillahirrahmanirrahim Allah'n Aziz ve Kerim isminin uuru ve bereketiyle. Sonra -Allah sizden raz olsunbunu srlar miras kalana salat etmekle srdrdnz. zlerinin zuhur ettii nimet makamnn bereketiyle. Sonra -Allah sizden raz olsun- gnderilmi elilere (resullere) selam olsun, dediniz. Tmnn makamlarnn huzuruna iaret ederek. Sonra "Elhamdu lillahi rabbil alemiyn / Alemlerin rabbi olan Allah'a hamdolsun" dediniz; size yaknlatrlmlarn keif mahallinde size sevdirdii bu nimete kar krnz ifade etmek iin. Sonra -Allah sizden raz olsun- sevginizin bamls size hitabetti; krnzn ve hamdinizin ardndan. Dediniz ki: Gel, korkma, sen gvende olanlardansn. Bu, burada ve din gnnde onun iin bir mjdedir. Bunu Allah'n kitabnda yer alan u ayetten gzlemliyordum: "Lehumu'l bura fi'l haya-ti'd-dunya ve fi'l ahireti. La tebdile likelimatillahi / Dnya hayatnda da ahirette de onlara mjde vardr. Allah'n szlerinde asla deime yoktur." (Yusuf,64) Sonra dediniz ki: Korkma, sen stnsn. Yksek himmetiniz sayesinde bir kul nasl korkabilir ki?! Sonra dediniz ki: Ben ikinizle beraberim, iitiyorum ve gryorum. O zaman kesin olarak anladm ki ben Musa ve Harun'un sfatlaryla ahlaklanmm; ama eit dzeyde deil. Sonra "dostunuzum" dediniz. Bu szden Hz. Neb aleyhisselamn ashabna "ben sizin Nebnizim" szndeki anlam algladm. Sonra "selam zerinize olsun" dediniz. Sizin selamnz kimin zerinde olursa, hak, kendisinde yok ettikten sonra bir daha onu geri evirmez. Sonra dediniz ki: "sizinle sevinmektedir." Bir hizmetkardan dolay hizmet ettii nasl sevinir? Bf makama kayyumunun dkn olmas dnlebilir mi? Sonra dediniz ki: "Allah'n size at eylerden dolay sevin." O zaman himmetinizin benimle ilgili olduunu bildim. Bu yzden kaplar hi yzme kar kapal olmadlar. Sonra dediniz ki: Mektubun size ulamasyla size retilecektir. Burada istenilen dorultuda mektubun geldiine ynelik bir iaret vardr. Sonra dediniz ki: "Muhammed'le beraber gnderdiiniz..." Burada biricik Yesrib makamnn beraberliine dikkat ektiniz. Sonra -Allah sizden raz olsundediniz ki: Amcanzn olunun lmyle yeni bir hal gerekleti... Nasl olmasn ki, onun nefesleri, sizin himmetinizle yabanclar dnmek asndan snrlandrlmt. Sonra dediniz ki: Sizi sabit szle sabitletirmesini Allah'tan diliyoruz... Bu, lm sekera-tnda olduum srada sa (a.s.) nm benim iin yapt duaya uygundu. Sonra dediniz ki: Mahedeniz salam olsun. Nasl gl olmasn ki, ondan var etti ve salamlatrp ykseltti. Sonra "doularnzn aydnlanmas" dediniz. Nasl aydnlanp parlamasn ki sizin teyidinize mahzar olmutur! Sonra "Hakikat nuruyla doularnz ve batlarnz nurlandrsm" dediniz. Sizin kefinizle dua kabul edildi. Sonra "katettiiniz mesafelerinizi, gemilerinizi ve geleceklerinizi kessin" dediniz. Allah bu hususta bana yardm ettii zaman ona kaim klcnzla vururuz. Sonra "nurlarnz ulatrsn ve gecenizi de gndznze vardrsn" dediniz. nallah vgye deer izinizi takip etmekle ve ykselttiiniz yol gsterici mealenize uyarak ulatm. Sonra "Gz kaymad ve azmad" dediniz. Grlmezin yok iken nasl kayabilir! Sonra "bir kitap varit oldu" dediniz. Vuslat hepimizi kuatyor, sizden bir ltuf ve nsiyet gstergesi olarak. Yoksa siz en yce makamda, hizmetiniz de en aa tarafta iken bizi hangi ri-da brrd? Sonra "Bir kez daha selam zerinize olsun" dediniz. zellikle baladnz ifadeyle bitirdiniz. Geri siz ismimi "gnderilmi resullere selam olsun" ifadesinin iinde gizlemitiniz. Bundan dolay alemlerin rabbine hamdolsun. Sonra "Allah'n rahmeti ve bereketi de." dediniz. Burada Allah'n ismini zikrettiniz. nk Allah'n dier isimleri bu ismi evreleyen s-|tlardr. Sonra "azamet sahibi olan Allah'tan baka !%itirici ve kudret sahibi

yoktur" dediniz. Burada kadimin (ncesizin) zuhur etmesiyle hadisin (sonradan olma varln) yok oluuna iaret ettiniz. Sonra "Pazar gn yazdm..." dediniz. Buradan hareketle anladm ki, sizin bu (vakitteki) srrnz tevhit gcn-dedir. Basiretinizin kendisi de keskin varidatlara yneliktir. Sonra "ilk on gnnde." dediniz. nk ayn ilk on gnnde yazmtnz. Sonra "rebi...aynda" dediniz. Burada gaiplerin balanglarna dikkat ektiniz; ya cisimler arznda ya da kalpler arznda. "Rebius-sani" dediinizde, bunun mlahaza makamlarndan biri olduunu anladk. nk cmert ilminizde de bilinecei zre aylar, yollarn balanglar ve sonlarna, nceleri ve nihayetlerine gre akarlar. yle ki: senenin ba olan Muharrem ay iptida makamdr. Bu ayda olabilecek saldrlar, dmanlklar mride haram olur. Sonra Safer aynda mridin arz, niyetlerin (ekirdeklerin) nzul iin arnsn diye ktlk bitkilerinden temizlenir. Sonra Rebiul evvel aynda muameleler bahar yeerir. Rebiussani'de mlahazalar ba-hari yeerir. Cemadiyel evvelde hallerin donular gerekleir. Cemadiyessanide ikbal zamannda srlarn donular grlr. Receb aynda varidatlar arlanr. aban aynda bu varidatlarn berzahlarda bln gerekleir. Ramazan aynda ayetler sabit olduu iin adetlerin tesine geilir, olaan st ortam yaanr. evval aynda adet ehlinin vasl oluu nedeniyle perdeler kaldrlr. Sonra Zilkade aynda varidatlar balang ehli iin oturur. Zilhicce de bunlara, zata ilikin sfatlara dair kantlar sunulur. Bu noktada sona ulalr. Grnenlerle grnmezler birleir. Himmetler ve iradeler bir araya gelir. lahi huzurda baka bir hayatn balangc da bu noktadr. Alemlerin rabbi olan Allah'a hamdolsun. Bir dier mektup: Allah'a hamd ederek tabiat incisine ve gz nndeki ie e hitabettik. Onun katndan melek yanmza dnd ve bize "nun"un yreinin srrn haber verdi ki, bu sr "nun" lafznn atnda korunmaktadr. O zaman anladk ki karnca oradadr ve mlkler de onun aasmdadr: Bir karnca; benzerlerinin terbiyecisi Yalnz kald, anlayamad yumuakln Senin srrnn bize sirayet ettiini grnce Ona dedi ki: yceliini adlandr Birden inciye gzlerini dikti Hayret! Sznden dolay ve gnein gz kamatrc parlaklndan dolay. Bylece gnahlar yakarak perdeleri birer birer yrtmaya baladk. Byle devam ettik, ta ki derin (bir denize varncaya) ve gvenilir bir dayanaa ulancaya kadar. Orada binekleri yatrdk, sevgililerin yurtlarna vardk. zeri kapanm izlerini ve silinmi kalntlarn aratrdk; ki diyarlar deve kularnn oyun alan, saba ve imal rzgarlarnn estii mekan olmutur. Diyarlar ki gney rzgarlar silip sprm, bulutlar haline alamakta. Derken sesimiz yankland, tpk ikizi olan biri gibi srrmza seslendi. Bunun zerine melekutlardan kalkp g ettik. rticalen hakikate hitap ediyorduk. Ben, senim. Peki kimdir Ben ve sen benim mekannm diyen? Ben dedi, ben dedim, syle dedi

Ben dedim, benim benliimle dedi. Sen bensin, sen benden gayrisi deilsin, ki Ben bendim, sen de benim aynmdn. Ben dedim, hayr, aksine ben hazrm Ve kendimden gaibim ve kendi huzurumdan nk "nun" "kaf" gibidir, ne zaman yrrse Benim hayatmda hakikat dncelerine doru Ben bakarm bir harfe ki belirmitir Hikmetimden "nun"un "kafinin arasndan Kim benden bakas olursa ben o olurum Kim benim zatm olursa, ey birliim! Halk iinde ona kul olurum O da benim iimdedir, tekliimle nsanlar arasnda onlarn sevgilisi olurum Ve ben onlarn iinde ikiliimle varm Fena yurdunda sr aa kmtr Ben neredeyim ve ben neredeyim, hayretim nerede! Ben benim, syleyen ben deilim Kulum ben, ancak hangiliimle Allah Rabdir ve ben O'nun kuluyum Her ey benim kahredici gcmn altnda ve kabzamdadr. Hakikatler karnca, maukla ak birleince uluhiyet saltanatnda belirginleti ve kulluk perdelerinde tebarz etti. Bunun neticesinde gz onun nazar nda bir eser, mahede de bir haber oldu. Dolaysyla birinin liderlii altnda olularnn yan sra maddeler arasnda ayrm da ortaya kt. te ayann srr budur. Ki bu, insan diye ifade edilir. Daima Hay(diri) ve Vahid (Tek) olan bunu aklamtr, "onun benzerinin gibisi yoktur" ifadesinde. Bylece mlkn zerine perdeler indirildi. Mlk arna istiva etti. Ar Onun hakikatidir. stivas ise benzerliidir. ncesizlik incisi lisanlarda dolar oldu. Onu gzle grlr zmrt levhine naketti. Onu Rahmann kaleminin tasarrufu kapsamnda ifade etti ve yle dedi: "Senefruu lekum eyyuhessekelan / Ey insan ve cin! Sizin de hesabnz ele alacaz." (Rahman,31) Eer belirginleseydi kukusuz tertemiz, ar hayatn bir srr var. Hi kimse sapmad ve hi kimse hidayete ermedi. O, en yce aleme uzanand r ve ona da en ideal yol elik etmektedir. Her eye hamledilince ar geldi, baskn kt. Bylece her eyin oluu olumsuz-land, hafiflendi ve perdelendi. Derken melekut nakledie boyun edi, onu rnek bir incelikle hareket ettirdi. Yzleri naklin kaimlii nnde eildi. Akln sultan maddenin izzetini yok etti. Siz, ey kurtulmu hizip! Ey kurtulua ermi, ikrama mahzar olmu grup! Salam ve belirgin bir tepede Ruhul eminin ru-haniyetinin iniini salayann kadrini bilin. O sizin levhlerinize yazan katiptir. ahsiyetlerinizi ekillendirendir. Sizin ruhlarnzdan suretlerinize fleyendir. O halde sizden size bakt eyin deerini bilin. Onun sebebiyle sizden sadr olan eylerin deerini de. Onu hak bir inci olarak var etmitir, sedefi de gayrettir. Gz bebeidir ki, gz ukuru hayretten ibarettir.

Bir dier mektup: Ey kabirlerin dirisi ve sakini! Ve gneinin sakini mm'l A'la! Aladm; nasl alamam ki ona Nebilerin en hayrlsnn kznn adadr o. Aladm; ona alamak benim hakkmdr Kyamet gnne ve buluma anna kadar zlem duyan birinin hznyle matem tuttum Onun hznyle, teselliler beni terk etti. Niin zntden at yakmayaym ve alamayaym ki Bama gelen bu beladan daha byk bela m var?! Gz yalarna yardm ettim, ama nida etmiyorum Ey gz, alamakta cmert ol Ey Kzlarn efendisi ve ayrlp giden Haya yolunda eyadan! Bir mezar sulad ki, oraya sevgili olarak girdin Gklerde ikram edicinin katna doru. Cevap ver, ikayetimi duy ve iade et Cevabn bir kardein ki uzaklm sana yakndr Karlatklarnla ilgili olarak bana cevap ver ve bildir Perdelerin almasna dair srlar Acaba nimetler kefin yannda mdr ki Hepimiz iin ayn dzeyde nimet olsun? lah'n ona gzellikle muamele edeceini zannediyorum Ey umudum! Kulunun bu zannn gerek kl. Fatmack hakknda sana dua ettim, vesile klarak (peygamberin kz) Fatma'y. Duam kabul et. Onu ve onu (Fatma'y) beraber hasret Sancan altnda seilmi peygamberle birlikte Bizi bir araya getir, sevin bizim olsun Bizim olsun ebedi kal yurdu (ahiret) ve helak yurdu (dnya). Validenin katna. Kerem sahibi kz karde mm Sa'd'a. Allah onu isminin yceliine ulatrsn ve sabrn glendirsin. Kalbini pekitirsin. Ecrini byk klsn. Ona esenlik versin. nk kanlmaz bir olay gelmitir bana. Hibir mahluk bu olaydan kurtulamaz. ehit kznn vefat. Gzel ve mutlu kznn. Beyaz inci. Fatma Zehra'nn ada. Onun iin balanma, esenlik ve huzur dilenmektedir, ikram ve honutluk yurdunda. Kim bilir; belki de nimetler onu bir an nce ard. Fatma Zehra iin hazrland gibi onun iin de hazrland nimetler. Yce Allah bu hususta gzel zann ve umudu gerek klsn. Bu hu-

susta en samimi seslenii kabul buyursun. nk O, dualar iitendir. Olu ona teselli vererek, sabr dileyerek, dikkat ekerek ve hatrlatarak hitabetti. Hitabn balangc kld, mektubun bana yerletirdii, teselli kapsn at ilk adm olarak izzet ve beka sahibine hamdetti, ardndan Nebilerin en hayrlsna salat ve selam gnderdi. Sonra nceki nderlerin yolunu izleyerek gzel tlere balad. Dedi ki: Allah'a hamdediyorum; O'nun hamdiyle balyorum, Onunla bitiriyorum ve Onunla tamamlyorum. Allah, lm her canlnn kanlmaz sonu klm, yokluu her eyin son noktas yapmtr. u ayette istisna ettii kimseler hari: "Fe saike men fi'ssemavati ve men fi'l ardi illa men aellah / Allah'n diledikleri mstesna olmak zere gklerde ve yerde ne varsa hepsi lecektir." (Zmer,68) Allah lmle btn dik bal zorbalar kahreder, ezer, her inat eytann hakimiyetini yok eder. lm belas iyi kt, kurtulmu mahvolmu herkesi kaplar. Bir musibettir ki "st kesilmez." -sonu gelmez anlamnda bir deyim- Bir aatr ki ac meyvesinin ras kolaylkla yutulmaz. Mira ve makamlar, mucizeler ve kerametler sahibi Muhammed'e salat ve selam olsun, bu gzlemlenen yce makama ykselmesine, ma-kam- mahmudu istiva edii kendisine gsterilmesine ramen kabre yatt, kayalarn ve topraklarn altna girdi. Byle iken biz niin dnmeyecekmiiz! Neyi umuyoruz! Daha neyi bekliyoruz! abuk! abuk! Bu diyardan kanlmaz olan ayrla hazrlan. Eninde sonunda yakana yapacak olan helak hususunda faydal olan sebepleri bul. Bul! mdi... Allah, sevgili kz kardee, biricik garibe vaktin gelmesinden, zamann tkenmesinden nce durumunu dzeltmesini ilham etsin. Kendisi iin en iyi olan eylere bakan, lmne hazrlanan, bu gnnde, gemite kardklarn tedarik eden, aynn tutulmasndan, gneinin yznn kapanmasndan nce tedbirlerini alan kimselerden eylesin. nk lm, mitlerle birlikte amelleri de keser. Aileyi ve mal darmadan eder. Grkemli evleri harap eder. zorbalar ve tautlar helak eder. Ta taht sahibi brakmaz; mutlaka izleri silinmi belli belirsiz bir mezara koyar. Nerede Romallar! Hakanlar! Hani Kah-tan atls! Sezar ve Sasan slesi imdi nerdeler! Kel-danilerin soyundan gelen Nabatlar! Tak ve ta sahipleri! Zamann belals tmnn kkn kuruttu. zerlerinden nice geceler ve gndzler geti de unutulup gittiler. imdi onlardan birini hissedebiliyor musun? ya da onlardan bir fslt duyabiliyor musun?! Andolsun, eer lmde aclarn kesilmesinden, bu cisimlerin zlmesinden, gece ve gndzden ayr lmaktan, mrler ne kadar srse de haberlerin ve izlerin silindii mahalle uzanmaktan baka bir ey olmasayd yine de uzun uzun dnmemiz ve ibret almamz gerekirdi. Bir de lmn ardnda sorguya ekilmenin, hesap grmenin, mnakaa ve azarlamann olduunu, btn bunlarn neticesinde ya nimetlere ya da azaba kavumann olduunu dn. ocuun dehetinden ihtiyarlad, her dik bal zorbann boyun edii bir gnde... "Ve tedau kullu zati hamlin hamleha ve tera'nnase sukara ve ma hum bi sukara. Ve lakinne azabellahi edid / Her gebe kadn ocuunu drr. nsanlar da sarho bir halde grrsn. Oysa onlar sarho deillerdir; fakat Allah'n azab ok dehetlidir." (Hac,2) Bu matemde, bu alayta bana yardm edecek biri var m? Benim mutlularla birlikte kurtulmam iin yok mu yardm edecek? Hayhat! Heyhat! Bo ve faydasz eyler bizi oyalad. lmle birlikte gelen eyleri dnmekten alkoydu. Zevkimizin putuna tapnmaya devam ettik. ehvetlerimizin dizginlerini sonuna kadar salverdik. Allah'n hudutlaryla ilgili olarak alabildiine ar gittik; sanki Allah tarafndan bir gvencemiz varm, sanki tehditlerinin bizi kapsamayacana ilikin olarak Allah bize sz vermi gibi. Allah'a yemin ederim, Allah heybetiyle bizi kapp gtryor gibi, bizi uzak diyarlara srklyor sanki. Sevenlerden ayrldk, hesap gnne doru gidiyoruz. Bayndr diyardan viranelere tandk. pimiz kesildi. Sebeplerimiz yok oldu. Bir araya getirdiimiz ailemiz dald. Mallarmz miras olarak paylald. lm okuna bakma zamanmz gelmedi mi? Nasl da canlnn hedefine isabet ediyor! Bu okun bir gn bizim de hedefimize isabet etmesi kanlmazdr. ster istemez o gnmz gelecektir. Nitekim bize kar tuzan kurduunu, korkusunu zerimize saldn, bizi el

deirmeninin arasna atp ttn, zerimize oklarn frlattn grdk. Nereye kaabiliriz? Nasl bir yerde karar klabiliriz? Dnya, iyi halde oluumuzla bizi perdeledi, bir gn g edeceimizi dnmemizi engelledi, akbet ve son yurduna gideceimizi. stelik dnyann keceini, nimetlerinin yok olacan biliyorduk. Dnmemizin, dinlememizin ve dnyaya sarlmaktan vazgememizin zaman gelmedi mi? Daima diri ve her eye hakim olan Allah'a gideceimize kesin olarak inanyoruz. Bununla beraber utanma azald, saldrganlk artt. Bu da sz dinlemeye kar kulaklarmzda bir arlk olmasna neden oldu. Neticede srtmza ar veballer bindike bindi. Allah'a andolsun, bedenlere ar gelen, gzlere grnd. Umutlarmz aldan yurduna diktik. Ye-ermeyecek tohumlar ektik. Sanki diktiimizin meyvesini devirecekmiiz ve ektiimizi burada biecek-miiz gibi. Allah'n kula, ektiini biecektir Allah iin ekene ne mutlu! Bu gn hesap gren olarak nefsimiz, denetleyici olarak rabbimiz yeter. Allah bizi bouna yaratmad gibi ba bo da brakmamtr. Bilakis, ahiret gn grlen, mahede edilen bir gndr. O gn mutlu olanla, bedbaht olan birbirinden ayr lacaktr. u halde, Allah seni muvaffak klsn, u anda hangi hayat tarz zerinde hangi akbete doru gitmekte olduuna bak! Bana gelen musibeti, seni derinden zen olay bir yana brakarak bu mesele ile ilgilen. Bu, btn muhta kullar saran bir olgudan baka bir ey midir? Bu zor akbete uramak hepimiz iin kanlmazdr. nsanlarn en hayrls olan Resulullah (s.a.v.) ld, eleri, sahabeleri ve vezirleri ldler. Bu dnya yurdunda onlardan hi kimse kalmad. "Uzun zaman ikamet edenin lmnn zerinden uzun zaman geti." "Kullu men aleyha fanin. Ve yebka vechu rabbike zu'l celali ve'l ikram / Yeryznde bulunan her canl yok olacaktr. Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbi-nin zat baki kalacaktr." (Rahman,26-27) (O halde ii ilahi takdire teslim et, Seyyidul-enbiya'nm (s.a.v.) dediini de. Gzlerinin nnde can veren olu brahim'e gz ya dkm ve yle demiti: Gz yalarn dker, kalp hznlenir; ama biz rabbimizin raz olduundan baka bir ey sylemeyiz. Allah'a yemin ederim, ey brahim! Biz senin ayrlndan dolay zlyoruz." Gz yan dkmende senin iin bir saknca yoktur, acl kalbinin kederlenmesinin de. nk Hz. Peygamberin (s.a.v.) olu lrken kalbi derin bir hznle szlyordu. Gz ya dkmeye baladnda Sa'd ona: Ya Resulallahbu nedir? dedi. buyurdu ki: Bu, Allah' n kullarnn kalplerine yerletirdii rahmettir. Allah ancak merhametli kullarna merhamet eder." o halde lye alamak mubahtr; barp armadan, feryat etmeden. Hz. Peygamber (s.a.v.) yle buyurmutur: "Allah'n gz yana ve kalbin hznlenmesine azap etmeyeceini, ama una-dilini gstererek- azap edeceini veya merhamet edeceini duymadnz m?" Hz. Peygamberin (s.a.v.) ailesinden biri lmt. Kadnlar toplanp onun iin aladlar. mer kadnlarn alamasna engel oldu. Hz. Resulullah (s.a.v.) ona dedi ki: Brak onlar ey mer! Gz yalarn dker, kalp hznlenir ve vade yakndr." Btn bunlar sahih rivayetlerdir. Bunlar, kz karde olarak sana aktaryorum ki, gnah olmadn ve sorguya ekilmeyeceini bilerek gz yan aktp yreini ferahlatasn. Eer sevabn Allah'tan umarak sabredersen, ecrini Allah verecektir ve byk bir dl kazanacaksn. "nna lil-lahi ve inna ileyhi raciyun / Biz Allah'tan geldik ve yine O'na gideceiz" de. Allah'n vgsne mahzar olursun "Ulaike aleyhim salavatun bin rabbihim ve rahmetlin ve ulaike humu'l muhtedun / te rablerin-den balamalar ve rahmet hep onlaradr. Ve doru yolu bulanlar da onlardr." (Bakara, 157) Seni uyardm,

uyarlar dinle. Sana t verdim, sakn. Ahiret yurduna tanmaya hazrlan. Kabir ukurunda sana yneltilecek soruya verecein cevap zerinde dn. Sanki dnya hi olmam ve ahiret her zaman varm gibi. Arzular az olan, amelinde ihlasl davranan, etrafn gzlemleyerek ibret alan, dnp sabreden, kendisine t verilince tler dorultusunda saknan kul kr etmitir, byk dehetten emin olmutur. Allah bize kendisine itaat etmeyi ilham etsin, rahmetiyle bizi rahmetine dahil etsin. Vesselam. Bir dier mektup: lerin, olaylarn anahtarlar kerem sahibi Allah'n elindedir. Yardm ve zafer ancak stn iradeli, hkm ve hikmet sahibi Allah katndandr. yle buyurmutur: "emmen yucibu'l muztarre iza deahu ve yekifu'ssue / Yoksa darda kalana kendine yalvard- zaman karlk veren ve sknty gideren mi?" (Nemi,62) O halde kalplerinizi -Allah'an arsndan- yz evirme kirinden arndrn. Bedeninizin organlarn su ve gnah ileme crmne kar balayn. Allah'n size rzk olarak verdii eylerden yoksullarnza infak etme hususunda cmert davrann. Allah'tan korkun ve aralarnz dzeltin. Piman olarak rabbinize dnn, O'na teslim olun ve rabbiniz-den size inen en gzel hkme tabi olun. Ey mminler! Hep birlikte rabbinize tevbe edin. Bu hususlar salam bir ekilde yerine getirdiinizde, sonunda yanna dnlecek olan zata ynelme hususunda sahih bir karar verdiinizde, O'na dua edin. Samimi bir ekilde O'na seslenmeye aln. nk O yakndr, dualara icabet edendir. Yce Allah yle buyurmutur: "Ve iza seeleke ibadi anni fe inni karibun ucibu da'uete'dai iza deani. Fel yestecibu li ue'l yu'minu bi leallehum yerudun / Kullarm sana, beni sorduunda: Ben ok yaknm. Bana dua ettii vakit dua edenin dileine karlk veririm. O halde benim davetime uysunlar ve bana inansnlar ki doru yolu bula-lar."(Bakara, 186) Burada yce Allah sizin dualarnz kabul etmesini, sizin O'nun davetine icabet etmenize balamtr. O'nun size ynelik daveti daha nce zikredilmiti: "Ya kaumena ecibu daiyellahi ve aminu bihi yafir lekum min zunubikum ve yucirkum min azabn elim / Ey kavmimiz! Allah'n davetisine uyun. Ona iman edin ki Allah da sizin gnahlarnz ksmen balasn ve sizi ac bir azaptan korusun." (Ahkaf,31) Eer Allah'n davetine icabet ederseniz, Allah da sizin duanz kabul eder. Eer yz evirip dinlememezlik ederseniz "ve ma zalemnahum ve lakin kanu enfusehum yezlimun / Biz onlara zulmetmedik, fakat, onlar kendilerine hakszlk ediyorlard." (Nahl, 118) Size geri dnecek olan amellerinizdir. Kim Allah'n davetisine icabet etmezse, arsn kabul etmezse, yeryznde Allah' aciz brakacak deildir. Ayrca Allah'tan baka da bir dostu, velisi de olmaz, byleleri apak sapklk iindedirler. Eer Allah'n davetisine ve hak kelamna icabet etseniz, O sizi balar ve duanza icabet eder. Allah'n vadi dorudur. Daha nce bir takm gnahlar ilemi, baz sular irtikap etmi olsanz, sonra bunlardan kansa-nz, Allah'a tevbe ederek dnseniz, ilediiniz gnahlarda srar etmeseniz, ilediiniz irkinliklerden pimanlk duysanz, Allah hakknda beslenen umut ve gzel zan, Allah'n keremi ile gerekleir ve iinde bulunduunuz sknty kaldrr, banza gelen belay savar. ayet banza gelen musibet, cezalandrma mahiyetinde olmayp, Allah'n takdiri ile size yneltilmi ise, bu takdirde de byk bir sevaba nail olursunuz. Bunu da teslimiyetle ve Allah'n takdirine havale etmekle karlayn, nk Allah'n emrini geri evirecek kimse yoktur. O'nun verdii hkm sorgulayacak kimse de bulunmaz. Ayrca bu musibetler araclyla kendinizin, Allah'n inayet gsterdii ve snad kimselerden olduunuzu renmi olursunuz. nk dnyadaki belalar, Allah'n mmin kullarna verdii abuklatrlm nimetlerdir. Yce Allah yle buyurmutur: "velenebluvennekum hatta na'leme'l mcahidine minkum ve'ssabirin / Andolsun ki iinizden cihad edenlerle sabredenleri belirleyin-ceye kadar sizi imtihan edeceiz." (Muhammed,31) O halde snama amal belalar, insann Allah katndaki mertebesine gre inerler. Peygamber efendimizin (s.a.v.) yle buyurduu rivayet edilmitir: "Allah bana verdii belalar baka hibir nebiye vermemitir." Bu hadis bir alime sorulmu ve denilmi ki: Eyyub ve Zekeriyya gibi Nebiler

(selam zerlerine olsun) ok daha byk musibetlerle snanmlar. Re-sulullah (s.a.v.) bu tr belalardan hibiriyle snanmam. O halde Hz. Peygamberin (s.a.v.) uradn belirttii bu musibet hangisidir? Bu alim u cevab vermi: Hangi bela Resulullah'n (s.a.v.) bana gelen beladan daha byk olabilir? Allah'n onu "Kabe kavseyn ev edna" makamna ykseltip vastasz konuarak vahye muhatap ettikten sonra u aa aleme hitap etmesi iin indirmesinden daha byk musibet olur mu? Sevgiliden ayrlmaktan daha byk bela m var? Hi bir Neb, Hz. Resulullah'n (s.a.v.) urad bu belann benzerini grmemitir... Size gelince, Allah sizi rahata karsn, ktlkleri sizden uzaklatrsn, iinde bulunduunuz musibetlerden sizi korusun. Banza gelen belay sizin iin gnahlardan balanma vesilesi klsn. Sizi epeevre saran bu smrlandrlmlk halinizi, topraklarnz kaplayan bu felaketinizi Allah, gcnn hakimiyetiyle savsn, yakc talarla eytanlarn kovsun. Bunda sizi iin en byk ibret dersleri vardr. Bunlara maddi gzlerle deil, basiret gzyle bakn. Bilin ki, Allah size rahmet etsin, kaderden kurtuluun yolu yine kaderdir. Kadere kar hazrlk yapmann ve saknmann hibir faydas yoktur. Bizim yaptmz nefisleri altrp sndrmaktan baka bir ey deildir. Sadece maddi binann devamn salamaya ynelik koruyucu ve salamlatrc nlemler almaktayz. O halde gerek anlamda kendinizi korumaya aln ve bu szlerimi de bir t, caydrc bir uyar olarak aln. Bir tantma ve hatrlatma olarak. nk kul kaderin avucunda mahsur kalmtr, her eyin melekut elinde olann elinde bir mlktr. O, birdir ve kar konulmaz gce sahiptir. eriat kayd altnda hakikate gre tasarrufta bulunur. manevi olduu ve sr da melekuti olduu, stelik basiret de krelip ahlakn slahna ynelik baklardan mahrum olduu, haramlar ftursuzca ilendii, cahiller pheler iinde alkanp durduu, zevk u sefa, oyun ve elence peinde vakit geirdikleri iin eytan burunlarna fledi, bu yzden bbrlenerek burun kaldrdlar, kibirlendiler. Kendi varolu anlamlarn kavrama abasndan gafil kaldlar. Mevlalarnn kahredici hakimiyetinin farkna varmadlar. Bu yzden yce Allah, onlar varolu anlamlar ve akledileri balamnda musibete uratarak uyarmak istedi. Edeplendirme ve arndrma, nefisle-rini-inallahtemizleme ve yaklatrma amacyla onlar snad. Bylece ilerinde kfr ve nifak en iddetli, merhameti ve acmas en az olan onlar kuatt, sard. Artk hayatlar bir kedere dnmt. Yataklarnda rahat uyuyamaz olmulard. nsan, geleni gidenden ayrt edemez olmutu. Sanki kyamet gnn andran dehet verici, insann akln bandan alan bir musibete uramlard. O halde -Allah size rahmet etsin- zorda kalmn muhtalyla O'na snn, gizli ak O'na dua edin. Umulur ki O, size bir kurtulu, bir k yolu gsterir. Allah'tan korkup saknn, aralarnz slah edin. Allah'a ve Resulne itaat edin. Allah'n merhametinden yana karamsarla dmeyin, O'nun rahmetinden midinizi kesmeyin ve deyin ki: "Rabbena vela tuhammilna ma la takate lena bihi va'fu anna va fir lena verhamna ente Meulana fensurna ale'l kavmi'l kafirin / Ey rabbimiz! Bize gcmzn yetmedii iler ykleme! Bizi affet! Bizi bala! Bize ac! Sen bizim mevlamzsn. Kafirler topluluuna kar bize yardm et." (Bakara,286) Allah, sizden ncekilere dedii gibi, size de "evet" diye cevap verir. nk O kullarna kar ok merhametli ve ok efkatlidir. Allah'n selam, rahmeti ve bereketi zerinize olsun. Bir dier mektup: Seherde baheden gelen kokuya benzer selam Yce imamn efendi Hzr'n zerine olsun lmi reten, kendisine kelam gelen lahtan, rtsz ve aracsz kiiye.

Alimler alimi, sfat ve isimler sancaktar, hakikatin iareti, halifenin abdallarnn reisi. Ki fani hayat baki hayatna ulamtr. Srr ve akl bulumutur. Balk onun iin bir delil klnm, o da denizde bir yol tutmutur. Bir izbe yol tutunca, Kelim (Musa) yorgunluktan ikayet etti. Delikanlsna, yiyeceimizi getir, dedi. Dedi ki: Arkamzda denizde bir izbede kald. Bylece geldikleri yoldan geri dndler. Vastalarn ortadan kalkt makamda bir ahs grdklerinde Kelim, doruluk ve eitim zre ona tabi oldu. Suya atlm sandk gemisi delindi. Himmeti Kpti delikanly ldrd. Duvar da ykseltti. Nihayet obanlar ve "babamz yal bir adamdr" diyenler geldi. Bir glgeye snd. "Ben zerime indirecein hayra muhtacm." Sonra istediin ve istediimiz sana verildi. Rabbin de ilahi edebin kapsadn irade etti. Senin kalbin varlk iinde faal bir srdr. Bir himmet secdeden kand. Dedi ki: Ey abid ve ey ma-bud! nk bakasyla konuuyordu. Fayda ve zarar sfatlar zere fena bulmutu. Geceler boyunca melekle sz al veriinde bulunduk. Kendimizden ge-miesine zikrettiklerimiz hususunda yarn srtna binmi gidiyorduk. Bu srada Sddklkla Nebilik arasnda bir makam izhar ettin ki, bir ok zihin bunu kavrama dzeyine eriemez. Muhakkiklerin dediini bilirsin. Sddklarm omuzlarna baslmaz, diye. Bunu sylemelerinin nedeni, eriilmez, mcadele oklarnn ulaamad makama dme korkusudur. imdi ben bu makama adm atyorum. Srtna biniyorum. Heyhat! Neler anlatyorum ben! Arifler hayret dorusu; nasl gizlediler onu. Keke bilselerdi, remzetselerdi, gizlenmi olarak aklasalard ve de ifreleselerdi. Sen kendi hakikatini aklamadn m? iki alem arasndaki huzurda ve iki makam arasndaki mertebede yoluna ahit olana t vermedin mi? Kald ki siz bizim yannzda kesin bir makamda deilsiniz. Bilakis ekillerin srlarnn tabileri arasndasnz. Bu yzden bu makamdan cevap vermenizden yz evirdik. Bizden baka nde gelen seyyidlerden buna vakf olan var m? nk Ebu Hamid (Gazali) kitabnn bir ok yerinde bundan perdelendiini aka zikretmektedir. Onun dnda, onun geleneine ve yoluna uyan nice imam da kendi hakk itibariyle onun hakikatinden perdelenmitir. Allah, senin verecein cevapla beni pekitirecektir, mektubunla beni onurlandracaktr. Benimle senin aranda bir sr vardr, onu kimse bilemez Sadece kast ettii eye "ol" diyen ve hemen olmasn salayan bilir. nk sen benden aada ve yz evirmitir, bense Yukardaydm. Dedin ki: falann dediini dorula. Bu sizin uncu adanz bize haber veriyor Hal suretinde, lisansz haber verme. O size hizmetinizden gelen bir resuldr Uzaktan gelen. Geri sizinle bulumak da yaknlamakta. Bir dier mektup: "Ma ale'r Resuli illa'l belau vellahu ya'lemu ma tubduna vema tektumun / Resule den, ancak duyurmadr. Allah akladnz da gizlediinizi de bilir." (Maide,99) Allah bizi tanyp bildikten sonra cahilin bizi tanmamas, bilmemesi bize bir zarar vermez. Allah'n has kullar vardr ki Allah, onlar arn-drmtr. Bunlar bir takm kurallar belirleyerek onlar araclyla kendileriyle Allah arasndaki mnasebetlerde Allah'a boyun emi, kulluk etmilerdir. Onlar rableriyle ilgili olarak apak bir kant zeredirler. Kendilerinden olan bir ahit de onlar izler. Hakikatleri olduu gibi gzlemlemi ve bu gzlemleri nda mahlukatla ilgili hkmler vermilerdir. ki cihandan da gizlidirler. Hak onlar gayret ve

koruma perdesi altnda gizlemitir. Halk arasnda iken onlarn gelenekleri zere hareket ederler. Hak ile mnasebetlerinde ise daima namazdadrlar; ona ruhani ibarelerle, semavi letaifle mnacat ederler. Ayaklar O'nun melekutuna salam basmtr, fikirleri O'nun ceberutunda cevelan eder. Tanmla ve ynlendirme yetkileri vardr. Dorulturlar, ykarlar. leri mukayese zere cereyan eder. rade ettikleri ey hususunda bir kukular olmad gibi zihinleri de kark de-, ildir. Helalin ve haramn dizginleri onlarn elindedir. Hkmlerin lleri onlarn katndan kar, kainattan, varlktan istediklerini, canlarnn ektiini alrlar. Onlar hakkn kendileri iin ngrd yararlanma dorultusunda nimetlerden lezzet almaktadrlar. Dolaysyla onlarn denizinden avularn doldurmak isteyen, onlarn arasna karmak isteyen kimse, onlar kendi hallerinde brakmaldr. Onlarn hallerini zahiri lisan llerine gre deerlendirme. nk gaybn gizliliklerinde hal hazrda gelip geenlere dair hkmler vardr. Nefeslerle birlikte artarda gelen resuller vardr. Cinslerden ayrlan trler vardr. Kukusuz mahalli olan mutludur, zatn, haram ve helali olacak ekilde sabra ynelten ve kalbini bir mescide dntren, zatn da mabede. Orada yce ruhaniler ibadetlerini ikame ederler, hem de en yce nazara kar . Kukusuz biz, ocua, durumunun gerektirdii hususlar akladk. Eer onun asndan eksik kalan bir ey varsa, o da onun iin imkansz olduu iin aklanmamtr, "ve kuli'l hakku min rabbikum fe men ae Je'l yu'min ve men ae fe'l yakfur / Ve de ki: Hak, Rabbinizdendir. yle ise dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin." (Kehf,29) Biz, Allah' n dediklerine ehadet ederiz. Genel olarak tm resullerini, zel olarak da Muhammed'i (s.a.v.) tasdik ediyoruz. Allah'n emrettiini emrettik, O'nun nehyettiini nehyettik. Bundan tesi de bizim iin vacip ve gerekli deildir: "Ve kullu insanin elzemnahu tairehu fi unkihi- ikra' kitabeke kefa binefsike'l yevme aleyke hasiba / Her insann amelini boynuna baladk.... Kitabn oku! Bugn sana hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter." (sra, 13-14} Teslim ol, kurtul. Doruluktan ayrlma, kazanl karsn. Sana t veriyorum. Vesselam. Bir dier mektup: mdi... Ey kardeim! Yce Allah Subhanehu kullarn mkellef klm ve Nebisinin (s.a.v.) lisaniyle bilinmesi gereken her eyi onlara retmitir. Dolaysyla hikmetli, basiretli ve anlayl her akl sahibinin Allah'n vaat ettiklerine hazrlanmas ve azap tehditleri zerinde dnmesi gerekir. O halde gcnn yettiince ibadet etmeye ko. Saknma elbiselerine brn. u ayette dikkat ekilen ilahi uyar zerinde dn: "kella la vezere ila rabbike yevme izini'l mustakarru / Hayr, hayr! Snacak yer yoktur! O gn varp durulacak yer, sadece rabbinin huzurudur." (Kyame.ll) Nefisler bu dehetli sona varacaklarna kesin olarak inand zaman, ar amelleri yerine getirmeleri daha kolay olur. Amellerin vakitlerini gzetler ve vakitlerin gemesinden korkar, bana musibetlerin gelmesinden endie eder. Allah'n sevdii amellerin nceden iler, Allah'a dayanr, O'na gvenir. Kanlmaz olarak birinin huzuruna varla-caksa, akl sahibi bir kimsenin, onun yannda yznn olmasn salayacak davranlar sergilemesi gereklidir. zellikle sonunda huzuruna varlacak bu kimse, her eyi ilmiyle kuatan ve her eyi sayp kaydeden Allah olursa! O halde bizim iin gerekli olan, Muhammed'i (s.a.v.) tasdik ediyoruz. Allah'n emrettiini emrettik, O'nun nehyettiini nehyettik. Bundan tesi de bizim iin vacip ve gerekli deildir: "Ve kullu insanin elzemnahu tairehu fi unkihi- ikra' kitabeke kefa binefsike'l yevme aleyke hasiba / Her insann amelini boynuna baladk.... Kitabn oku! Bugn sana hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter." (sra, 13-14} Teslim ol, kurtul. Doruluktan ayrlma, kazanl karsn. Sana t veriyorum. Vesselam. Bir dier mektup: mdi... Ey kardeim! Yce Allah Subhanehu kullarn mkellef klm ve Nebisinin (s.a.v.) lisaniyle bilinmesi gereken her eyi onlara retmitir. Dolaysyla hikmetli, basiretli

ve anlayl her akl sahibinin Allah'n vaat ettiklerine hazrlanmas ve azap tehditleri zerinde dnmesi gerekir. O halde gcnn yettiince ibadet etmeye ko. Saknma elbiselerine brn. u ayette dikkat ekilen ilahi uyar zerinde dn: "kella la vezere ila rabbike yevme izini'l mustakarru / Hayr, hayr! Snacak yer yoktur! O gn varp durulacak yer, sadece rabbinin huzurudur." (Kyame.ll) Nefisler bu dehetli sona varacaklarna kesin olarak inand zaman, ar amelleri yerine getirmeleri daha kolay olur. Amellerin vakitlerini gzetler ve vakitlerin gemesinden korkar, bana musibetlerin gelmesinden endie eder. Allah'n sevdii amellerin nceden iler, Allah'a dayanr, O'na gvenir. Kanlmaz olarak birinin huzuruna varla-caksa, akl sahibi bir kimsenin, onun yannda yznn olmasn salayacak davranlar sergilemesi gereklidir. zellikle sonunda huzuruna varlacak bu kimse, her eyi ilmiyle kuatan ve her eyi sayp kaydeden Allah olursa! O halde bizim iin gerekli olan, ey karde!-yurt gittike uzaklamken ve mezar da kazlmken-gyaben birbirimiz iin dua etmektir. Allah bizi, rettii eylerle ilgili olarak gaflet ve phe ehli eylemesin. Allah bizi hidayet yollarna iletsin. Bizi nderlik, rneklik miralarna ykseltsin. Bir dier mektup: Falandan falana... Allah'n selam, rahmeti ve bereketi zerine olsun. mdi...Hi kukusuz tecellilerin bir ok tr vardr, hepsini birletiren husus ise fena ve bekadr. Bir kimse fena tecellisini talep ederse ne istediini bilemez. nk yce Allah tecelli verdii gibi, tecelli esnasnda da balar sunulur. Tecelli bir kimseyi yok ettiinde, fena bulmasna neden olduunda bu tecellide ne verildiini bilemez. Ey kardeim! u halde tecelli hadisesinden geri dndn zaman senin iin hasl olan eye bak. nk senin payn budur, nimetin buna gre belirlenir ve ona dayanmak durumundasm. Arifler, himmetlerin soylu atlarna binip Allah'a giden yolda birbirleriyle yartlar. Alimler atlarna binip yartlar. Nebiler Buraklarma binip yartlar. Muhammediler kanat rpla-ryla yartlar. Her yarmacnn hedefi bineine gre belirginleir. Kanad rzgar tar. Burak kanat tar. Soylu at krba koturur. At mahmuz aha kaldrr. u halde hazrlanman gerekir. te aralar!.. Ey kardeim! zerinde hibir perde olmayandan tecelli etmesini isteyene ayorum. Gzlerini kapatp da onu grmek istiyorum, diyene, kendisini aka gsterdii halde seni aryorum, diyene, elini bakasna ap ie yaramaz krntlar dilendii halde, O'na: sende istiyorum, diyene hayret ediyorum. Allah'n selam ve rahmeti zerinize olsun. Bir dier mektup: Falandan falana. Allah'n selam, rahmeti ve bereketi zerine olsun. mdi... Bil ki, subuhat yzn nurlardr. Aslnda alglanan onlardr, yz deildir. nk onlar yzn perdeleridir. Fakat onu idrak edenin helaki ile onun arasnda idrakin varlndan baka bir ey yoktur. Bu yzden idrak edilemez. nk mahededen maksat, ahidi kavramas iin gzn baki olmasdr. Ey kardeim! Bil ki, nurlar, alemlerin grlmesini salayan klardr. Ey kardeim! O nurdur, O'nu nasl grebilirim? deme. O'nun , karanl ve glgesi vardr. Seni glgede durdurur, gzn kta gezdirir ve onu grrsn. Biliyoruz ki, O, btn varlk alemini nurdan yaratmtr. Karanlk ise ondan aadr. Dolaysyla O nurdur, sen de karanlksn. Bil ki karanlk cehennemde, nur ise cennettedir. Grmek ise, k ve karanln varlndan dolay ancak ykseltide olabilir. Cennet perdedir, nk nurdur. Cehennem perdedir, nk karanlktr. Bu hususu anla. Vesselam. Bir dier mektup: Falandan falana... Allah'n selam, rahmeti ve bereketi zerinize olsun. mdi...Bil ki, O,

cemin karsna cemi koymutur; ancak hviyet ve benlii de cem etmitir. Alkanlk ise benlikle benlik, hviyetle hviyet arasndaki irtibattr. Ey kardeim! Bil ki: Seni cem etmesinin sebebi, seni yalnz bir makama has klmadn, dolaysyla bu makamda durmaman gerektiini bilmendir. nk O, Muhammedi bir kulunun bir makamda durmasn, genii daraltmasn, dolaysyla cahil olmasn istemez. O, cahillerden olmayasn diye sana t veriyor. Ey kardeim! Bir eye yaklama abasnn gayesi, o eyin cevheri itibariyle arazn altnda olmasdr, eer iki zat iseler ve yaknlk itibariyle de aada bulunsa, bu durumda senin onu ihtiva etti in gibi onun da seni ihtiva etmesi sz konusudur. Birincisine rnek "errahmanu ale'l ari's teva / Rahman ar istiva etti."dir. ikincisine rnek: "Vasieni kalbu abdi: Kulumun kalbine sdm."dir. Bu lden dilediini se. Ey kardeim! Kulluk, beraberlikten daha yksektir. Beraberlik bir yoldur ve varaca son nokta da kulluktur. Ey kardeim! "(l)=benim iin ve (b)=benimle" iki yksek makamdr. "f=inde" onlardan daha yksektir. zzeti ve celali hakk iin, beni Marib'de harflerle ve yldzlarla nikahlad, "f" ile nikahlanmaktan daha lezzetlisini grmedim. Ey kardeim! Sen alemine ktn zaman "inde=yannda"ya dayan. Alemine girdiinde ise "f= iinde"ye dayan, (l) ve (b)yi ise ikisinin arasnda bir set kl. (l)nin (f)ye, (b)nin (inde)ye hizmet etmesini sala. Sana t veriyorum. Vesselam. Bir dier mektup: Falandan falana... Allah'n selam, rahmeti ve bereketi zerine olsun. mdi... Baz kullar vardr; onlar hakk grmekten perdelemitir; bunlar, O'nun ahiret yurdunda zuhur etmesinden sonra zuhur ederler. Baz kullar vardr; ne dnyada ne de ahiret-te zuhur ederler. Baz kullar da vardr; onlara mah-lukatn srlarn retmitir; onlar bilirler, ama bilinmezler. Baz kullarna kendisini tantmtr, onlar O'ndan bakasn bilmezler; srf O'na mahsusturlar. Kim O'nun yannda kendi istidadyla hangi makama kendisini arzederse, Allah onu bu makama ulatrr, bu makam ona baheder. Ey kardeim! Dnya velayetine aldanma; nk O, raz olduunu da olmadm da veli edinir. Ahirette ise durum byle deildir. O ahirette raz olduundan bakasn veli edinmez. Ey dostum! Sana acd iin t verene kulak ver. Allah'n velilerinin kerametleri ve harikuladelikleri ilerindedir, dlarnda deil. nk ak kerametler arnma amacna ynelik belalardr. Kim bunlarn yannda durur, bunlarla yetinirse, bunlar kendisine verilir. Ama bunlardan ka nan kimsenin kalbinde bir gz alr, bu gzle O'na bakar. Sonsuz nimetlerle ni-metlenir. Onun iinde bir dil var eder; bu dille konuur. te tercih ettii velisi budur; Ona bakar ve Onu talep eder. vesselam. Bir dier mektup: Falandan falana... Allah'n selam, rahmeti ve bereketi zerine olsun. mdi... Ey kardeim! Bil ki, Mslman hitap eder, mnacat eder. Mmin bilir. Muhsin edeplenir. Dolaysyla Mslman tabi olur, itaat eder. Mmin bilmediini tasdik eder. Muhsin ise Allah'n zikrini grdnde onda hakk grr, mahede eder. Sonra ey kardeim! unu da bil ki, ruhlar bedenlere indikleri vakit, nurlarnn heykellerine inmezler. Aksine, karm, berzahtan temessl etmi bir heykele girerler ki fikirler ykselsin ve cinsle snp kaynama gereklesin. O halde sizden kim arkadann nnde oturursa ona uysun. Ey kardeim! Kukusuz seni uyardm. Her durum ve artta sana soran kiiye cevap ver. Eer soruyu soran kiinin, sana sorduu eyi aslnda bildiini anlarsan, usta ve uyank bir edebiyat ol. Vesselam.

Bir dier mektup: Falandan falana.. Allah'n selam, rahmeti ve bereketi zerine olsun. mdi... Bir gn bir Musev ile bir Muhammedi tartyorlard. Musev olan dedi ki: Hicabn ltfunun oluturduu hicap himmetin gcnden daha ereflidir. Hicabn ltf yaknlk verir, zayflk deil. nk kuvvet ve zayflk uzaklk iin hakikat deildirler. nk kuvvetinin bir etkisi olmaz. Muhammedi olan Musev olana yle karlk verdi: Dinle ey kardeim! Mnazarann msebbibi nedir? Yce Allah buyuruyor ki: "Hel yenzurune illa en ye'tiyehumullahu fi zulelin mine'l gamam / Onlar ille de buluttan glgeler iinde Allah' n ...gelmesini mi beklerler?" (Bakara,210) Bu, Musa'nn ilah tecelliye ahit olduu da gibidir. Da daha youn, daha kat bir varlktr. Dolaysyla Muhammedi makam daha ereflidir. Hicab da daha effaftr. Bulutun effafl nerede dan effafl nerede! O'na doru evkle nefes alp verdiklerinde ariflerin himmetlerinin rzgarlar esmeye balad ve bulutlar datt. O da zahir oldu ve arifler secdeye kapandlar. Musa'nn himmeti ise da paralad. nk daha glyd. Bulutlar ise dadan daha effaftlar. imdi soruyorum: eref, himmetin gcnde midir yoksa perdenin effaflnda mdr? Perdenin kalnl yaknl ifade ettii gibi zayfl da ifade eder. uzakl ifade ettii gibi gc de ifade eder. te tartmann ve karlkl konumann sebebi budur. O halde ey kardeim! Sen kitabn okumakla megul ol; sekinet zerine bulutlar indirir ve onlar zikri dinlerler. Dolaysyla sen de mele-i ala meclisinin bir ferdi olursun. Bu ise tembellikten iyidir. Yahut stat ol ki kitab n sana okusun. Bylece kitap rabbinden taze ve yeniden nazil olmu gibi olur, taklit olarak deil. Vesselam. Bir dier mektup: Falandan falana... Selam zerine olsun. mdi... Ey kardeim! Sana tavsiye ediyorum. Bil ki, hak seni ller iinde durdurur ve sana perdeler gerisinden hitap ederse, seninle onun arasnda iki perde var demektir: biri l, biri de hitap. Hitap perdesine gelince, grme ve konuma bir arada olmaz. nk sana hitap ettii zaman anlaman salar. Ama sana grnd zaman, seni senin yannda yok eder, senin sen olduunu anlayamazsn. l perdesine gelince, bu, kar karya ayn hizada olmay gerektirir. Bu ise orada sahih olmaz, nk sen kabe kavseyn sergisine oturmusun, gzde deil. Kabe kavseynin en yakn krenin iki ucudur. Bu yzden ldr ve bu hususta uzak ile yakn eittir. "Ve zannuni iz zehebe muadiben smme nada fi'zzulumat / Znnunu(Yunus'u) da zikret. O fkeli bir halde geip gitmiti... Nihayet karanlklar iinde niyaz etti." (Enbiya,87) ki yay gibi ya da daha yakn idi. "Ve nahnu akrebu ileyhi min habli'l verid / Ve biz ona ah damarndan daha yaknz." (Kaf, 16) Biri genel bir makam biri de zel bir makamdr. Yaknlk ve uzakl ifade ederler. Bu nurda ve karanlkta mevcuttur. Dolaysyla hibir ey O'na bir baka eye gre daha yakn deildir. u halde eyler arasnda stnlk nereden geliyor? Evet, senin andan stnlk, senin kendinle ilgili bilgine gre belirginleir. Nefsini bilen herkes, onun nefsiyle ilgili olarak sylediimin delili deildir. Neden bast (genilikaklk) zaman onu bilemiyor. Onu bilmiyorum, diyen kimse, neden kabz (darl k-sklk) zaman onu biliyor. Tarikattan, yoldan ayrlma, hakikata tevik et; baarrsn. Vesselam. Bir dier mektup: Falandan falana. Selam zerine olsun. mdi... Ey kardeim! Hi kukusuz gz vardr: Yzdeki maddi gz. Bu gz yn olgusuyla kaytldr. Akl gz; o da dnceyle kaytldr. Kalp gz; o da keifle kaytldr. Grld gibi btn gzler kaytl ve snrldr. O ise kaytlandrlamaz, snrlandrlamaz. Peki hangi gzle O'nu greceksin. Kalp gznn alan gayb kapsamndadr. Yzdeki maddi gzn alan gzlemlenir alem kapsamndadr. Akl gznn alan talep olgusu kapsamndadr. O ise gaybin, gzlemlenen alemin ve

talebin yaratcsdr. Ortada bir drdnc gz de yoktur. Ey kardeim! O'nu grecein gz nerede? Senin grdn senin iindedir ve senin suretindir. Ama onu ancak iinde grebilirsin. Onu gremezsen, grdn de gremezsin: "Fela ta'lem ne/sun ma uhfiye lehum bin kurrati aynin / Onlar iin ne mutluluklar saklandn hi kimse bilemez." (Secde, 17) Senin matlubun, aradn senin iinde gizlenmitir; sen sonsuza kadar bilmeden, farknda olmadan onu tamaktasn. u halde dikkatini ektiim bu sahne zerinde aratrma yap. Hi kukusuz sana byk bir olay gsterdim. Allah'n selam, rahmeti ve bereketi zerine olsun. Bir dier mektup: Falandan falana... Selam zerine olsun. mdi... Hi kukusuz O'nu mahede edenin yannda hibir ey byk olmaz, ancak O'nun has kullar baka. Onlar, O'nu mahede ettiklerinde her ey onlarn yannda byk olur. nk O'nu her eyde mahede ederler. O'nu mahede etmeksizin hibir eyi grmezler. nlerinde perde yoktur. Bir eye geldikleri zaman da kendilerine, O'nun kendilerine mahede edilen isminden baka bir isimle seslenir. Onlar da O'na icabet ederler. O'nu kendi tasavvurlar nda olandan farkl bir surette grrler. Sonra bu yeni suretle birlikte dnerler ve O'nu ebediyen her eyde mahede ederler. Dnyada ilim ve mahede ile, ahirette ise gz ve ryet ile grrler. O'nun has kullarndan bakalar ise, O'nu mahede ederler, sonra O'nun nuruyla geri dnerler. Sonra O'na zlem duyarlar, O'nu mahede etmeyi isterler. Bunun zerine O bunlara ahit olur ve isteklerine icabet eder. onlar da O'nu mahede ederler. Sonra onlar kendisine dndrr. Bunun zerine zlem duyarlar ve talep ederler. O da onlara icabet eder, onlar da mahede ederler. Her zaman byle srp gider. Kendine bak; hangi grubun iinde belirginleiyorsun, kimlere katlyorsun? Bil ki, ey kardeim! Kim O'nu mahede ederse kalbi kuvvetlenir; grd manzaralardan korkuya kaplmaz. Kim O'nun fiillerini mahede ederse grd her eyden korkuya kaplr. Bunun zerine snaca, kendisini korkutan fiiline kar kendisini savunacak birini arar. Eer fiilinden, O'ndan olduu iin korkarsa, O, onun snd snak olur. Ama O'nun fiilinden nefsi iin korkuya kaplrsa, O nefsini ona vekil klar, yz st brakr. Yardm gremez olur. Deerini bil. Vesselam. Bir dier mektup: Falandan falana... Allah'n selam, rahmeti ve bereketi zerine olsun. mdi. Ey kardeim! Ne ok "eer", "eer olmasayd", "ayet" ve "ne zaman ki..." edatlaryla bana hitap ediyorsun?! Bunlar perdelerdir, hem de en kaln perdeler. Bunlarn olduu yerde marifet de olmaz, aynen kavramak da. Sakn yce Allah'n "eer isteseydik..." "Eer istese..." gibi szlerine bakp aldanma. nk O'nun asndan isteme, meiyet ne deiir, ne de tereddt ifade eder. O, dilediini dilemitir ve diledii de uygulanmtr. Kaderin ak ve hakimiyeti altnda sebat et, sakin ol! Rzgarn iddeti, geminin dayankszl ve dalgalarn pepee gelii seni korkutmasn. Allah, bundan daha az bir eyle de insan helak eder ve bundan daha bynden de korur. Nice boulmakta olan kii var ki, su girdap olup onu epeevre kuatt halde kurtulmutur. Buna karlk yaknlarnn evinde divannn zerine kurulmu, neeli olarak sevenlerinin yannda bulunurken helak olmu nice kii vardr. Nbetiler tarafndan kuatlm olarak korunan bir ok kii, bu sk koruma tedbirlerine ramen felakete uramtr. Bu felaket onu tam kalbinden vurmutur; ya boazna lokma tkandnda lmtr, ya da anszn helak olup ruhunu teslim etmitir. Kukusuz takdir edilen olup bitmitir. O halde ok dua et, durmadan yakar. Belki de bu dua ve yakarma da takdirin bir parasdr. Bunun yannda kadere teslimiyetten asla ayrlma, bu gemi olaylarla ilgili olarak nee iinde olman salar. Bir kimse kaderine teslim oluyorsa, bu onun yaknlnn gstergelerinden biridir. Her ey O'na dner. Ben iimi Allah'a havale

ediyorum. Allah bana yeter. O'na tevekkl ettim. Bir dier mektup: Falandan falana... Selam zerine olsun. mdi... Hi kukusuz hakkn aleme ynelik iki ba vardr: biri mutlak, biri de artlara baldr. artlara bal ba iin yle buyurmaktadr: "Ve evfu biahdi uf i biahdikum / Bana verdiiniz ahdi (sz) yerine getirin ki, ben de size vaat ettiklerimi vereyim." (Bakara,40) Mutlak ba ile ilgili olarak da yle buyurmaktadr: "Zalike fadlullahi yu'tihi men yeau I Bu, Allah'n dilediine verdii ltfudur." (Maide,54) Sonra Allah insanlar gruplara ayrmtr: Bir gruba hidayeti vermi, onlar dirayetten yoksun brakmtr. Bir gruba dirayeti vermi, onlar hidayetten yoksun brakmtr. Bir gruba dirayeti ve hidayeti birlikte vermitir. Bir grubu da hem dirayetten hem hidayetten yoksun brakmtr. Bir gruba bunlar efaatle bahsetmitir. Bir grup hakknda da efaati kabul etmemitir. Eer btn bunlar bize dnk olsayd, bizden kaynaklansayd, O, ilah olamazd ve verdiklerinden dolay da kr sunulmaya layk olmazd. Nitekim Allah'n saptrd kimseler byle dnmektedirler. O halde her ey O'na ve O'nun dilemesine dner. Yani btn bunlar mutlak olmakla birlikte mahsus klnmlardr. O halde sen nefsini kna. nk Allah katnda edeb sahibi ile edebsiz bir deildir. "Kal hel yestevi'ezine ya'lemune ve'llezine la ya'lemun. nnema yetezekkeru ulu'l elbab / De ki: Hi bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Dorusu ancak akl sahipleri bunlar hakkyla dnr." (Zmer,9) Allah' dn, Allah'. Ey kardeim! Kelb gibi kapdan ayrlmamak, st ba yrtp bir kenara atmak ve kapcya rvet vermek lazm. O zaman vgye deer akbete ulalr. Vesselam. Bir dier mektup: Bu mektupta, mlk elinden alman, bunun ardndan uzun bir sre sonra len birinden dolay meliklerin soyundan gelen birine teselli vermek istiyoruz. Allah onun mrn uzats n ve onun mr ile bize bereket versin. Rabbinin merhametine muhta merhumun ahiret yurduna gt haberi bana ulat. Allah rahmetiyle ona ltfuta bulunsun. Artk onu gremeyeceimden dolay zldm, ancak Allah'n ona rahmet edeceine ilikin gvenimden dolay da sevindim. Mlk ile ilgili olarak bana gelen musibetten dolay onun ecrini katlayacan, rabbi-nin hakk ile ilgili olarak kard frsatlardan dolay da onu balayacan umuyorum. Bunlardan sorumlu olsa da ona musibete uram kimselerin ecri vardr. Buras, ilmin hakkn verenler asndan ince bir meseledir. Vesselam. Bir dier mektup: eyh, bu mektubu erdemli kiilerden birinin gnderdii mektuba cevap olarak yazmtr. Bu kii mektubunda baz hallerle ilgili sorular yneltmiti. Allah raz olsun, eyh ona u cevab yazmtr: Bismillahirrahmanirrahim Dostun mektubu ulat. Bu mektupta kendisi asndan daha iyi olduunu dnd eyin aklamasn soruyor dostundan.. Ki bu cevap, kendisine varit olan eyin hkmnde olsun. Senin dostun yoluna devam etmeyi ve tahkiki asndan zerinde bulunduu hali srdrmeyi istediinde, sarp bir yoku olarak vekille karlat. Bu, onunla hud arasna girdi, maksada ulamasn ve varlk hakikatleriyle tahakkuk etmesini engelledi. Bunun kaderin sarp yokuu, engeli olmasndan korktum. nk keskin-liiyle belirginlemiti. Almas zor olduunu grdm. Benimle bulumak istediim ey arasna bir engel olarak

girmiti. afa skmez bir gecede bu duvarn nnde durdum. stelik iinde neler gizlediini de bilmiyordum. Tutunacak bir ip istedim. Salam bir kulpa, slam kulpuna sarlmay arzuladm. Bana: kaldn srece istemeye devam et, diye seslenildi. O zaman anladm ki bu hitap hayali bir huzurda hayali, temsili bir surette gerekle mitir. Yine anladm ki beden heykelinin balarnn tedbirinin kesilmemi, onun zerindeki hkm kaldrlmamtr. Mahbesime geri dndmde iflasmn zeval bulmu olmasndan dolay sevindim. Bunun zerine grdklerimi namzettim ve nazmm kapsamnda bulduum baz hususlar dostum iin dile getirdim. Dostum ona baktnda, onlara dayansn, ama Allah'n tuzandan emin olmaktan sakndrsn. nk "la ye'menu mekrellahi illa'l kavmu'l hasirun / Ziyana urayan topluluktan bakas, Allah'n mekrinden emin olamaz." (A'raf,99) Kulak ver; benim lisanm araclyla sana seslenilen eyle doru yolu bulursun. O halde dostum, yazdklarm zerinde durup dnsn. Zikrettii ey hakknda. Basireti hususunda gzden ve srrndan ibret alsn. Artk mahvin zamannn gelmesinin vaktidir. Seni niin varettiini biliyorsun. Sana gsterdii kemal derecesinide.. O, senden varlnn gerektirdiinden ve hudunun gereinden baka bir ey istememitir. Eer insaf llerine gre hareket edip bu istenenleri yerine getirirsen bilmi olursun. Eer sana gsterdikten sonra grdklerini grmemi gibi yaparsan onlar kmsemi olursun. Szn en ar, ahdin bozulmasn istemektir. Vesselam. Mektubun kendisine gelmesinden dolay sevindi. Ona ve ieriine derin baklar yneltti. zerinde tefekkre dald. Bilmesi, beklemesinin ve sratle intikal etmesinin sebebiydi. Zaten birka gn kald, sonra yrd. En yksek mirala maksuduna ykseldi. Vesselam. Alemlerin rabbi olan Allah'a hamdolsun. Mektuplar Kitabnn Sonu

DRDNC KTAB

KTABUL MESAL

MESELELER KTABI

eyhul Ekber MUHYDDN BN. ARAB K.S.

MESELELER KTABI
Bismillahirrahmanirrahim Allah'n salat ve Selam Hz. Muhammed'in, ehlibeytinin ve ashabnn zerine olsun. Mcahede ve zikir grevlerini yerine getiren mahede ve gz sahiplerine srlar baheden, akl ve fikir perdelerinin gerisinden bakp gren kimselerin zerine nurlar douran Allah'a hamdolsun. Bu taksim esasna gre ilimler hakknda, ilimler bir adan Vehbi, bir adan da kesbidir, denilmitir. Vehbi ilim, kesbin hibir ekilde karmad ilimdir. Deeri yksek bir ilimdir bu. Asl temiz, geliimi ar bir ortamda gerekleen cibilliyet, z yaratl, halden hale intikal etme aleminde gidip gelirken, tekvinin en bahtiyar devirlerinden birinde, gece veya gndz doan en uurlu douta, beslenme aleminden takdis ve arnma alemine tanrken bu dzeye ular. Bylece doal yaratl, seciyeler iinde tabiatlara ekil verenin bahettii saflk ve itidalin son noktasna eriti. Tpk.... Gzide klnm (Mustafa), seilmi (muhtar) peygamber efendimiz gibi. Allah seni de Adem'den seti. Bu yzden durmadan yukar dan aaya yuvarlanmaktasn O'nun karanlklar ve yabanclar aleminde yukardan aaya yuvarlan bir arnma, bir ayklanma ve bir temizlenmeydi. Bu yzden bu yukardan aaya iniiyle bereketlendi. Dolaysyla ayn zamanda bu ini, en mukaddes makama, en gz alc nitelie ykseliti. Ne kadar aba sarf edilse de, ne kadar gzlem yap lsa da bunu kavramak son derece zordur. Hz. Rasulullah (s.a.v.), mutedil yaratll, gzel biimli, memnun edici hasletlere sahip, vgye deer davranlar ve tavrlar sergileyen biriydi. Allah'n salat ve selam Onun, ehlibeytinin ve muttaki ve hayrl sahabelerinin zerine olsun, ieklerin sultan iekler zerinde hakimiyetini srdrdke ve mukarrebinin ktlkleri ebrarm iyilikleri olarak sayldka. Fasl: mdi... Hi kukusuz akln bir snr vardr; dnen bir meleke olarak bu snrda durur, alglayan, kabul eden bir meleke olarak deil. Byle iken akl, neden snrnda durmaz ki?! lsn bilen bir insan helak olmaz. Mesele: 1- Bizzat varl zorunlu (vacibu'l vcut) Hak ile varl mmkn eyler arasndaki mnasebet iareti, bunun zat iin gerekli olduunu savunanlarn dedii gibi onunla vacip olsa veya olacana dair n ilmin bunu gerektirdiini savunanlar asndan gerekli olsa da bunun fikri snr ancak varolusal burhanlarla kaim olup sahih olabilir. yle ki: delil ile medlul ve burhan ile kantlanan arasnda bir ekilde bir balant olmak durumundadr. Yani delille balant ve medlul ile balant. Eer bu olmazsa delilin medlulne hibir zaman ulaamaz. Dolaysyla Hak ile halkn zat asndan hibir ekilde bir araya gelmeleri sahih olmaz. Ancak bu zatn ilahlk vasfna sahip oluu itibariyle byle bir ey sz konusu olabilir. Aslnda bu baka tr bir ilimdir. Akl kendi bana bunu kavrayabilir; bunun iin gzlemsel kefe ihtiyac yoktur. Dolaysyla bize gre her akledilen ey mevcuttur ve delil itibariyle ona dair bilgi huduna takaddm edebilir. Ama yce Allah hari. nk.... Zat itibariyle O(na ilikin bilgiye takaddm eder, ilahlk asndan deil. nk.... bu hkm balamnda, bilmenin taalluk etmesi hkmne gre zat ile elimektedir. lahlk akledilebilir; ama kefedilemez. Zat ise kefedilebilir; ama akledilemez. Bu konu, sahili olmayan bir denizdir. Bu denize den yzemez de. nk bizzat basiretlerin helak olduu bir denizdir bu. Bu denize dalmann imkan yoktur. Kadim ulemadan salam bir akla sahip olduunu iddia eden nice hayalci vard ki, bu denizde

yzebileceini sanyordu. Nitekim Fas ehrinde bu yolu izleyen Earilerden bir toplulukla karlamtk. Bunlar kendi varlk denizlerinde yzyorlard. Dnce itibariyle de selb ve ispat arasnda mtereddittiler. spat ona dnktr kukusuz. nk bu kimse kendi iinde benimsedii, tasavvur ettii eyden bakasn ispat edecek deildir. O kendi iinde konumakta, kendi znde delil ve burhan ortaya koymaktadr. Hak ise btn bunlarn tesindedir. Selb ise yoklua dnktr. Yokluk ispatn zdddr. Dolaysyla selb ve izafeler arasnda gidip gelen bu mtereddit fikir, Allah' bilme hususunda herhangi bir sonu elde etmi deildir. Heyhat! Biz kurtulduk, batl ehli olanlar ise hsrana uradlar. Mukayyet, snrl bir varlk, mutlak bir varl nasl bilebilir, stelik mutlak varln zat da bunu gerektirmemektedir. Bu hususta herhangi bir koku dahi alamaz. Mmkn bir varln, bizzat zorunlu olan bir varla ulamas mmkn olabilir mi? nk mmkn varln hibir yn yoktur ki, yokluk ve rme musallat olmasn. Eer bir ynden zat olarak vacip olan Hak ile alem arasnda birleme caiz olsa, bu takdirde sz konusu ynden aleme musallat olan rme Hakka da musallat olur. Bu ise imkanszdr. Dolaysyla Hak ile halk bir araya getiren bir yn ispat etmek imkanszdr. Mesele: 2 - Ne var ki, ben, ilahlk bir hkm de olsa, kendisiyle ilgili baz hkmler vardr, diyorum. te bu hkmlerin suretinde, ahiret yurdunda olduu ekliyle tecelli eder. ben iradi hkmden sz ediyorum, ihtiyardan deil. nk ihtiyari hitap rfte yerlemi eylere ulamaya yneliktir ve amac da imann sabit olmasn salamaktr. Tebih hadisleri gibi. Geri bunlarn da daha nce vurguladmz gibi sahih bir alanlar vardr. Fakat bu, u anda zerinde durduumuz hususu gerektirici mahiyette deildir. Mesele: 3- Ben, koruyucu keiften anlald zere diyorum ki, yce Allah vard beraberinde bir ey yoktu. u anda O, hkm itibariyle olduu gibidir. Emir... bize yneliktir. nk bizimle ve benzerleriyle zuhur etmitir. Bir hkmn zuhur etmesiyle mnasebet ortadan kalkmtr.... ki farkl adan. Ey akl baheden! Basiretleri kr ettin Kefin idrak ettiklerine kar. Bu yzden gerisin geri dnd. Eer insaf etse, fikirlerini terk etse ve gelse Muhta olarak. Edeble ilim yardmn talep etse Bu fani olan syleyen iin bir feyizdir, tabiat ek ve phe trlerinden beri biri iin. Kalkm heybet ayaklarnn zerine, tutmutur Hakka dair altndan ilim cevherlerine Aslnda bunlar gzyle almtr. nk basireti Alevden bir evde zatn zindanndadr. Hakkn varlyla ilgili tek dayana lletler ve selb ile nedenler icat etmektir. Ancak temsili bir hkm var ki, desteklemektedir onu His alemleri, yardm ve efkatle.

"Allah vard, beraberinde hibir ey yoktu" eklinde ifade edilen husus ilahlkla ilgilidir, zat ile ilgili deildir. Yani sadece varlyla ilgilidir ve tahakkuk etmitir. lahi ilim kapsamnda zat ile ilgili olarak ispat edilen her hkm ilahlk asndan geerlidir. Bu gibi hkmler de oktur. Nispetler, izafeler ve selbet-meler. Btn bunlar bir ayn anlama gelirler, birdirler; benlik ve hviyet bakmndan okluk kabul etmezler. okluk yalnzca imkanlk ve fehvanilik hakikatleri asndan geerlidir. okluk alemde bir hkm ve bir ayndir. Bir de ayn olmayan bir hkm ve nispet olmayan bir hakikat vard r. te bu noktada slami ilimlerle uraan bir grubun ayaklar kaymtr. nk bunlar, tebihi kabul edenlere kar kabul etmeyenlerin lehine hkm verdiler. Bu hususta de-lil-medlul, hakikat-tahakkuk eden, illet ve art gibi kapsayc ve raptedici olarak gerekletirdikleri, gerekliklerini ispatladklar olgulara dayandlar. Ama bu deerlendirme zata yakmaz. Buna karlk ilahlk bir adan kabul ederken, bir baka adan reddeder. Bunun neticesinde bir grup kabul ynne sarld, bir grup da ret ynne sarld ve iki grup arasnda ihtilaf da bu noktada balad. Gruplarn her biri tekisinin mezhebinin batl olduunu sylerken uluhiyet her ikisinin de isabetli olduuna hkmetmektedir. Bu gruplarn ihtilaf etmelerinin sebebi, dnce erevesine hapsolmu olmalar, akln snrlarnn dndaki makamlara, yani Velayet ve Nbuvet alanlarna tanamamalardr. Eer akl, kendi haddini bilip ll davranrsa, bu iki alandan gelenlere teslim olmak ona yeter. Eer akl dncenin hakkn vermezse, ayrca kusurlu davranp krleirse, Nebevi haberleri ve keifleri reddeder. Artk fasit tahayller onun yakasn brakmaz. Bunun da nedeni, iddia edilen mevzu erevesinde tartma esnasnda sunulan kantlarla elikiye dmesidir. Bu balamda akl, kant olmayan bir eye kant diye inanmakla yanlg iinde olmaktan kurtulamaz. nk bu olgular kesinlikle akli kantlarla elimezler. Ne var ki, akln kant diye ileri srd her ey delil deildir; nk akln yanlmalar oktur. Bu yzden akln delil diye ortaya koyduu her eye uymak da zorunlu deildir. Szn ettiimiz bu yanlma hususunda btn akl sahipleri ayn konumdadr. Kukusuz Resulullah efendimiz (s.a.v.) de akl erbab arasndadr. Daha dorusu akl erbabnn en ulusu, akl bakmndan en mkemmelidir. Ki bunu caiz grmemitir ve delilini de getirmitir. Daha dorusu akl, bunun mmkn oluuna delalet etmitir. u halde kefin idrak ettiklerinin tadn alamayan, keif kapsamnda kendisine bir delil zuhur etmeyen iin teslim olmak en iyisidir. Eer onlar kendilerine kar drst davranp insaf etselerdi, hallerini bu iki snfa (Nbvvet ve Velayet) teslim etselerdi, hi kukusuz her iki cihanda mutlu olacaklard ve yararlanacaklard. Ancak liderlik onlar bundan alkoydu. Sadklarn kalplerinden en son liderlik sevgisi kar. Mesele: 4- Bu sylediklerimiz sabitleip yerletikten sonra, dnce erbabnn anlaylar bunlar idrak etme noktasnda yetersiz kalyorsa, o zaman biz de dostlarmza ve bizim yolumuzu izleyen arkadalarmza yle hitap ederiz: Bizim ilimlerimiz lafzlardan, insanlarn azlarndan, defterlerin ilerinden ve sayfalarndan devirilmi deildir. Aksine bizim ilimlerimiz, vecdin hakimiyetinin ve varlkla fena bulma halinin galip gelmesi esnasnda kalbe yansyan tecellilerden kaynaklanmaktadr. Bu esnada anlamlar misalle veya misalsiz, inilerin meydana geldii huzura gre belirginleir. Bunlarn bazs sohbet babnda, bazs yarenlik etme babnda, bazs karlkl konuma babnda, bazs da karlkl konuma babndan olmadan gerekleir. Mesele:5- lah ban tm srekli bir ak halindedir; ibare onu tutar ve yayar. Ancak bir vakit ifa etme olgusu bir vakit de gizleme olgusu ona elik eder. Biz, bizimle ilgili bir snav olarak her iki olgu ile ilgili konumaktan da kendimizi alkoyarz. Ki edebin gereini yerine getirmi olalm, emaneti muhafaza edelim ve ifa ve gizleme zeminlerinde dair bilgi gcne sahip olalm. Byle bir durumda tahakkuk asndan ifa etmeye ya da

gizlemeye dair bir emrin varit olmasna gerek yoktur. Uluhiyetin nakledilir olmasnn illeti, uluhiyete boyun een kainat meneli delille bozulan bir hkm olmasdr. Bu yzden delille medlul birbirine balayan kapsaml bir ynn bulunmas zorunludur. lahi tecellinin naklolunmasna karlk zati tecellinin naklolunmamas bu yzden sahih oluyor. Zati tecelli naklolunmaz fakat mahede edilir. Mahede edilince kontrol edilemez, dolaysyla ok zel konumdaki kiilerden bakas onu mahede edemez. Kainatta O'na gtren ve O'nun idrak edilmesini salayan bir yol yoktur. nk zikrettiimiz irtibattan dolay, O, almayla idrak edilmekten ycedir. Nitekim bu soyut bir ihtisastr, bir dl, bir karlk deildir. yilie ek olarak verilen bir batr. Mesele: 6- Bu anlattklarmz sabit olduuna gre, bizim kitaplarmzda ve arkadalarmzn kitaplarnda bu ynde bir aklamayla karlarsan, bu, bizim anlattmz hususla ilgilidir, bundan tesiyle ilgili deildir. Dolaysyla bir sonu kmayacak eylerin peine dme. nk izzet hicab yaklalmas yasaklanm bir korudur. Gz gz grmez karanlk bir denizdir o. Kudret, kahretme, efkat ve rahmet gibi rububiyet sfatlaryla ve de edinilen dier tm isimlerle sfatlanmamzn kayna bu denizdir. Ki bu sfat ve isimler uluhiyetin hakkdr. Nitekim uluhiyet de bu denizden kaynaklanmak suretiyle bizim hakkmz olan taaccp, gler yz gsterme, glme, sevinme, beraberlik, neredelik gibi s fatlarla ve de dier tm kevni niteliklerle sfatlanmtr. Eer kendi zatn hicabnn elinden kurtarmaya, kevnin boyunduruundan azat etmeye alrsan, ilahi hikmete muttali olursun, ki kendini kitaplarnda ve elilerinin, resullerinin -selam zerlerine olsunlisanlarnda niteledii bu sfatlardan nce bu hikmete sahiptir. Bu hikmet ki, onun araclyla nitelendiimiz ve kendi zatlarmzda bulduumuz rabbani vasflara sahip olmuuz. Acaba szn ettiimiz bu hususlar kabul edi gerek midir, mecazi midir, zati midir, arazi midir? Hkmi midir, hikemi midir? Mesele: 7- Bak-Allah seni muvaffak klsn- istediin eye, ancak Onun araclyla ulaabilirsin. Seni isteyen de ancak seninle sana ulaabilir. Senin kendisine ve kendisinin sana iniini iddia eden kiiye bak. O mutlaka hikmet madenidir ve bu da seninle onun arasnda bir mnasebetin olmasn zorunlu klmaktadr. Bak; zati huzurda bu sahih olabiliyor mu. O zaman bunun imkansz olduunu greceksin. Mesele: 8- Muhta olmak, kuskusuz nzul gerektirir. Zat asndan muhta olmak imkanszdr, dolaysyla nzul da imkanszdr. O halde dizginleri tutup bu konuyu ayrntl bir ekilde aklamaktan vazgeelim. nk buras ldrc bir denizdir; sahilleri yaknm gibi grnyor olsa bile. Ancak dalgalar byk, iindeki canllar eziyet edici, stelik zerinde yzen gemi de dalgalarna direnecek salamlkta deil. Rzgar sarscdr, dinmesi sz konusu deildir. Yardm istemenin, fazlalklar atp yk hafifletmenin bir faydas yok. Ne var ki, bu denizde boulan kurtulmutur, mutludur. Ama bu denizin dehetinden ekindii iin ona sahilinden bakan da kurtulur, ama mahrum kalr ve bu gibi kimselerin says da oktur. Nitekim mminler oktur, ama salih amel isleyenler azdr. Allah sizi muvaffak kilsin, zata ve ilahi hkme yarasan bazi yollar akladk ve bu ikisini, her birinin huzurunun gerektirdii alardan birbirinden ayrdk. Mesele: 9- Allah'tan baka her eyi var etmeye ynelen sfat uluhiyettir, onun hkmleri, nispetleri ve isim ve sfatlarla ifade edilen izafeleridir. Eserleri, kendisinden baka her eyin varln gerektiren O'dur. nk kahredilensiz kahreden, g yetirilensiz g yetiren, merhamet edilensiz merhamet eden, yaratlansz yaratan olmaz. Bu durum izafe edilen dier tm isimler iin geerlidir. Daha dorusu, imkan asndan bu selahiyeti ondan ald iin, kahredilen olmutur. Dolaysyla kahreden de selahiyetle kahredicidir. Bu, selahiyet itibariyle uluhiyetin hkmdr, fiil itibariyle deil. Geri Hak ile ilk mevcut arasda bir tembih tasavvur edilemez. Aksine cisimlerin varlnda ve tadklar

anlamlarda tasavvur edilebilir. Bunun gerekelerini de bakalar etraflca aklamtr. Bunlar bir kez daha anlatma gereini duymuyoruz. Bu meseleyle ilgilenen insanlar arasnda ska tekrarlanan bir konudur bu. Btn mevcudatn g yetiren olmasn salayan zel ve genel nitelikler bu iin uzmanlar tarafndan bilinmektedir. G yetirenin hkmnn g yetirilene taalluk etmesi ise kesinlikle bilinmez, ne keif yoluyla ne de delil yoluyla. nk sonradan olma (hadis) kudret, salkl bir ispat nazaryla onu ispat edenler asndan etkisizdir, dolaysyla taalluk etmesi de sz konusu deildir. Byle iken taallukunu bilmek nasl mmkn olacaktr? Ayn durum keif iin ve bu zel vasfn dndaki olgular iin de geerlidir. Ki bizim grmz paylaan muhakkikler, Hak ile halk ayrln bununla tespit ederler. Dolaysyla delil ve keifle idrak edilmektedir. Mesele: 10- lk ortaya kan varlk kaytl ve muhtatr. Bu varla ilk akl, kll ruh, kalem, adi, ar, yaratc hak, Muhammedi hakikat, ruhlarn ruhu, apak imam, her ey gibi isimler verilir. erdii ynlere gre bir ok ismi vardr bu varln. Bu varlk bizim tarafmzdan iitme ve keif yoluyla bilinen suretin yars zeredir bir adan. Bir baka adan da vaki olan tecellisine gre belirginleir. Alemin tm suret zeredir. nsan da alemin bir paras olarak alemin sureti zeredir. Yani insan da suret zeredir. Ruhan varlklar mkemmel istidatlar nedeniyle cisimler alemine gre kemale erme noktasnda daha gl ve daha yatkndrlar. Bu yzden beer, doal bir drt neticesinde ruhan bir g elde etme arzusunu tar. Baz insanlar bu arzularna ularlar, kemale ererler. Bazlar ise bu dnyadaki arzi ve kimisi de asli olan engellerden dolay bu amaca ulaamaz. Ahi-ret yurdunda ise herkes buna eriir. Ama aralarnda bir takm olgular nedeniyle farkllklar belirginleir. Bu olgular da iine girdikleri suretle ilintilidir. Bu ilk mevcudu var edince ilahi huzura ynelik yz altm vehi zuhur etti. Hak taala da onda halk ettii kabul istidad miktarmca ilminden bahetti. Kabulleri, krk alt milyon trd. Bin alt yz tr ve elli alt bin trd. Bu akl iin okluunun hkmleri de zuhur etti. Onun bir ksm her aleme yayld. Bu bahetme niteliindeki bir yaymayd, ihtiyari yayma deil. nk veheleri var edicisine dndrlmtr. Alem de gcn zat itibariyle ondan alr. Tpk gnein bu ynde bir iradesi olmakszn varlklar aleminin n gnete almas gibi. ite zati feyizle iradi feyiz arasndaki fark budur. Aslnda bu feyzin kendisiyle ilintili bir husustur. Alemin feyzini grmyor musunuz?! Dolaysyla onun kulaklara ynelttii kelam da iradidir. nk onu durdurabilir. Ancak kelamn objesi varlkta zuhur edince, onu kulaklara bahetmesi artk zatidir, iradi deildir. Bunu tahkik et, nk burada bu ekilde gerekleir. u halde iki feyzi bu ekilde birletirmek mmkndr. Bir grup bahedilen feyze bakp, zati feyzi savundular. Bir grup da bahedici feyze bakp iradi feyzi savundular. Bu gruplarn her biri dierinin yanlta olduunu da savunmaktadr. Oysa uluhiyet her iki grubun da szn dorulamaktadr. Gklerin ve yerin yaratcs olan bu hak zuhur edince, ki gkler ve yer onun uluhiyet levhidir, yce kalemi de kutsal sandadr ve rabbani emir aleminin banda varlklar icra etmektedir. Ve bu da bahedici onurlandrmaya izafe edilmeye zgdr. nk ihtiyar ve araz hakikatini kabul etmez, ama dn mleri kabul eder. Ancak o madde olmayan arazlar kabul etmez. te bu hak zuhur edince, ondan erefli ve latif nurlar dodu. Onlar bir tr yneltme ile letafet ve eref bakmndan kendilerine uygun ruhlara yerletirdi. Yceler alemi, emir ve boyun edirme alemiydi. Ancak nefsin var edilmesinden ve bir tr ilahi kaynatrma ve rabbani ynlendirme ile Ona ynelmesinden sonra. Mesele: 11- Bu adi, sonsuz ilimleri zati olarak kabul edince, zenginlik suretinde zuhur etti. Ki bunu gerektiren zat ve gayret hkmyle ona girmemektedir. Derken nefisle me gul oldu. Bu melek nitelikli bir ak ilgisiydi. Byk bir saltanat ve ulu bir kral-lkt. Bu akln zati bir feyzi ve iradi bir feyzi vardr. Tpk zati bir kabul ve iradi bir kabulnn olmas gibi,

bylece tm de mevcuttur. Bir sebepten dolay var olan hibir mevcut yoktur ki iki vehesi olmasn. Bir vehesiyle sebebine bakar, ondan alr, bu vehiyle ona muhta olmasndan dolay nefsi iin izzet izhar eder, br vehesiyle yce yaratcsna bakar. Bylece bazen ilahi hkmler sebebi yoluyla ve onun elinden kendisine varit olurken, bazen de kendine has vehesiyle Onu arr, dua eder. Onu kendine has vehesiyle ardnda artk sebebin onun zerinde bir hakimiyeti kalmaz. Nereye gittiini de bilmez. Bylece onun hakknda zelillik ve yce Allah'a muhtalk hkm verilir. Artk onun iin bir tecelli ve Allah'n kendisinin feyzi sz konudur. Onun zel vehesiyle armas, iradi feyiz asndan akl yitirmesi anlamna gelir. radi feyzi de iradi szden bakas kabul etmez. Bylece akl var edicisine muhta olarak geri dner ve kendine has ismi itibariyle kap nn yzne kapatldn grr. Derken Hakk'n Kuddus ismine hkmettiini fark eder. etkisi kendisinde zuhur edinceye kadar onun hakimiyetine girer. Bu noktada onu yalnz braknca ieri girer, huzur sergisinde hizmet edip muhta olur. stenen de budur. Hak taaladan baka btn mevcutlarn O'na ynelik bir vehesi olduu iin, bunlar vehelerini O'na evirdikleri zaman bunlarn muhtalk ve zenginlikle vasflanmalar sahihtir. Zenginlik (Gani) vehesini varlk alemine evirdiinde kendisindeki hak vehesiyle tahakkuk eder. Ama bu vehe ile tahakkuk etmekten ve bu gz mahede etmekten gafil olursa zenginlik vasfna sahip olmasna imkan yoktur, srf muhta olarak kalr. Mesele: 12- Bu gizli vehenin etkisiyle yce ve aa, basit ve mrekkep, hayvan, bitki ve maden top yekun btn mevcudattan eserler zuhur etti. Sonra etkilerin trleri eitlilik arz etti. Bu etkilerin bazsna bir irade, bir azim ve bir niyet elik eder. etki edenin zatnn verdii baz etkilere ise her hangi bir irade elik etmez. shale yol aan ya da kabz yapan ilalarn etkisi gibi. Sebebi de budur. Bunlardan bazs hissi ve nefsi etki niteliindedir. Bunlardan bazs da nefiste meydana gelir, ancak nefiste mevcut olan bir baka etkinin var olmasndan kaynaklanr. rnein bir adam bir dinar grdnde bil ki o dinarn onun nefsinde bir etkisi olmutur. Eer bu etki nefis iinde glenirse nefis o dinar almak iin bedeni harekete geirir. O halde asl hareket dinarndr. Bu etkiyi meydana getiren sebepler eitlilik arzeder. nsan tabiatndan kaynaklanan sebep, dinarn znn gzellii ve altn madeninin ekici zelliidir. Genel sebep ise, dinarn cevherini dnmeksizin ona duyulan ihtiyatr. Takva sahibi zahit sadklarn ona ilgi duymalarnn sebebi ise zerinde Allah isminin yazl olmasdr. Muhakkiklerin sebepleri ise bunlarn tmnn yannda baka eylerdir de. Bu sebeplerin tmnn mahalli nefis olduu iin bu olgularn zatlar zerindeki etken nefistir. Ancak bu tr etkilerin zuhur etmesi d objelerin varlyla mmkndr. Mesele: 13- Aklamamza esas aldmz bu vehe ancak uluhiyete ait bir etki olabilir. nk bu vehe ile varlklar alemindeki tm varlklardan bu etkilerin zuhur etmesi sz konusu olabilmitir. "Ve kada rabbuke ella ta'budu illa iyyahu / rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi kesin bir ekilde emretti." (sra,23) Bu sahih bir hkmdr. " Ve ilahukum ilahun vahid / Sizin ilahnz bir tek ilahtr." (Bakara, 163) Eer bu ince szma, bu akl almaz ve effaf perde, bu gizli rt olmasayd, meleklerin, yldzlarn, feleklerin, rknlerin, hayvanlarn, bitkilerin, talarn ve insanlarn iindeki uluhiyete taplmazd. nk bu varlklarda kulluk sunulan ey uluhiyettir. Ancak bir adan uluhiyetin izafe edilecei zatta hata edilmitir, baka deil. Ama bu bir adan sz konusu olan hata da ebedi bedbahtla sebep olmutur. te muhakkik bu yn gerekletirdi, akl asndan hatay ortadan kaldrd, ama hkm asndan deil. nk ilahi nazarn bu mabudlara yerlemesi baka eylere gre daha byktr. Bylece etkileri onlara balam, bu etkileri onlarn yannda zuhur etmitir ki, bununla dilediini saptrsn, dilediini de doru yola iletsin. Bazen kimi gruplar uluhiyeti mutlak olarak onlara nispet etme anlayndan syrlarak gizli yn dnmeye balam ve bunlara, srf bizi Allah'a yaklatrsnlar diye kulluk ediyoruz, demilerdir. Bylece onlar perdeler ve vezirler gibi grmlerdir. Allah'a snrz bu tr anlaylardan. Ama bu birincisine gre daha yakndr. Eer bu gruplar, bu

yn onlarn nefsinde grebilmi olsalard, uluhiyete bir d varln ahsnda kulluk sunmazlard. Bilakis uluhiyetin kendisine kulluk ederlerdi. Ne var ki, uluhiyet bunlar araclyla tahakkuk ettii, bunlar da aciz, kusurlu ve tkenme zelliine sahip olduklar iin bunu kavrama imkanna sahip olamamlardr. Eer bu anlattklarmz grebilmi olsalard, uluhiyeti belli bir varla zg klmazlard. Bizim dediimizin z udur: Kulluk sunulan mutlak olarak uluhiyettir, varlklar deildir. Bu yzden "Ve ilahukum ilahtn vahid / Ve sizin ilahnz bir tek ilahtr." (Bakara, 163) denilmitir. "Ve kada rabbuke ella Ta'budu illa iyyahu / Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi kesin bir ekilde emretti." (sra,23) Allah'n hkm geri evrilemez. Varlklar-daki bu ilahlk vehelerine vakf olan biri iin kesinlikle herhangi bir varla kulluk etmek sahih deildir. Bunu bilmeyen ve buna ahit de olmayan ise, varln iindeki Hakkn vehesine kulluk eder, varln kendisine deil. Ne var ki bu kadar bile cezay gerektirir ve ona mrik ismini vermek iin yeterlidir. Mesele: 14- Bil ki, her mabud, kendisine ibadet edenden, bu dnyada teberri eder, bu ibadetinden beri olduunu syler; ancak ibadet eden kimse bunu ancak olaan st bir yolla iitebilir. Ahirette ise keif yoluyla bunu grr, iitir. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "z teberreellezinettubiu / kendilerine uyulup arkalarndan gidilenler... uzaklatklar zaman." (Bakara, 166) Onlarn teberri edileri, bu ibadetten uzak olduklarn sylemeleri, onlar bize ynelirlerken senden bakasna ibadet etmediler. Biz onlarn mabudlar deildik. Bunu cezadan korktuklar iin sylerler. Sadece izafe ettiler, derler. Onlara denilir ki: doru sylyorsunuz: fakat onlar bize sizin ahsnzda ibadet ettiler, sahih bir basiret olmakszn. Hakikatler gerektirdii halde bu gerei fark etmediler. Biz de onlar krlkle cezalandrrz. "Ve men kane fi haza a'ma fe huve fi'I ahireti a'ma ve adallu sebila / Bu dnyada kr olan kimse ahirette de krdr; stelik iyice yolunu armtr." (sra,72)) Buna gre onlar hem dnyada hem ahirette bu kadar bir bilgiden al konmu, jroksun braklmlardr. Ayrca yce Allah'n onlar cezalandrmasnn bir gerekesi de kullara zulmetmi olmalardr. nk uluhiyet vasfn kullara nispet etmekle onlara iftira etmilerdir. Hakkn bu yzden onlar cezalandrmas adalettir, bakasnn hakkn almaktr, basiretsizlik gsterdii ve nevasna tabi olduu iin cahili cezalandrmaktr. nk yce Allah, bizim kendimizle ilgili haklarda affedici olmamz; ama kendisinin haklaryla ilgili olarak kimseyi affetmememizi tevik etmitir. Allah bu hakk ikame etmeye daha layktr. Bu yzden irk, kullara ynelik bir zulmdr, O'na ynelik bir hak deildir. Bakalarnn tapt mabudlarm bazs mutludur, bazs ise bedbahttr. Mutlu olan kurtulmutur. Ama onun suretinde yaptklar heykel ve put tapanlarla birlikte atee girer. Eer "La yus'elu amma yefalu ve hum yus'elun / Allah, yaptndan sorumlu tutulamaz; onlar ise sorguya ekileceklerdir." (Enbiya,23) ayeti olmasayd, onun hakknda, kulluk sunulan kimseden ahiret gn ilahlk etkilerinin giderilecei ile ilgili olarak anlatlanlar sylenebilirdi. nk onlar messir failden bakasna kulluk etmi deillerdir. Burada nice belirsiz denizler vardr. Mesele: 15- Hi kukusuz uluhiyet, alemde musibete duar olann ve afiyette olann bulunmasn gerektirir, aksi takdirde varlk iinde azaba uratlann zeval bulmas aksinden daha evla olmazd. Eer isimlerden herhangi bir isim hkm ve etkisi olmakszn kalsayd, o takdirde gerektirdii hkm muattal olurdu. Bu ise imkanszdr. Mmkn varlklarn tamam, ilahi messir isimlerin dengesine gre belirginleirler. Zatn isimlerinden olup bu etkin isimlerin dnda kalanlara gelince, elimizde onlara dair herhangi bir ey yoktur. Sadece olumsuzlama ve nitelemeye dnk yaklamlar ve basar ve semi gibi baz kemal sfatlar vardr. Bunlarn da etki balamnda mmkn nitelikli varlklarla bir taalluku yoktur. Bu gerei anla. Mesele: 16- Kendi kapasitesini aan, snrnn tesine geen bir gruba hayret ediyorum. Bunlar, Allah' Allah'n kendisinden daha iyi bildiklerini iddia ederler ve diyorlar ki: tebihten (Allah' baka varlklara benzetmekten) Allah'a snrz. Bir grup da yle diyor: Tatile, etkisizlie gtren tenzihten Allah'a snrm. Sman grup, bylece tebihten

geri durmutur. Ancak bu grup ilmin hakkn verseydi, tebihten saknp snd gibi kulun kendi nefsini tenzih etmesinden de saknp snrd. unu syleyenin sz beridir: Yokluunun uzaklna attn kimseye zuhur ettin O da olusuz oldu, nk sen o oldun. Ayn ekilde "beni tenzih ederim" ve "phesiz ben Allah'm" ve benzeri szleri syleyenlerin szleri de beridir. Geri bir grup, bu szleri syleyenleri tekfir etmi lerdir. Bir grup da tebihe dair rivayetleri tevil ettikleri gibi bu szleri de tevil etmilerdir. u halde bizim szlerimiz tebihe dair rivayetlerin teviline ve bu tr lafzlarn teviline dair aklamalarla ilintilidir. nk bu grup, tebihten saknm, sonra tenzih etmi ve rivayetlerin zahiri anlamlarndan baka ekilde yorumlamtr. Ancak halk hakknda tenzihten saknmamtr. Bu durumda onlar hadise yaraan ispat ediyorlar. Yani kendilerine gre hakka yarar olduunu syledikleri eyi, kevne uygun olana doru yorumluyorlar. nk lafzlar anlamlarn suretlerini almaya elverilidirler. Bir lafz, bir, iki ve daha yukar anlam kabul edebilir. Bu lafzlar da mterektir. Dolaysyla bu meselede tenzih tebihten daha evla deildir. Gzler kapal srlar ve ilahln bahettii anlamlar idrak etme hususunda krdrler. Bu gruba hayret etmemek mmkn deildir. Tebihten kaarken tebihe yakalanmlar. Bunu da tenzih olarak ileri srmler. Akl sahipleri ise, ileri srdkleri eyin mahiyetini bilmemelerinden dolay onlara glyorlar. nk onlar tebihten uzaklarken yalnzca kendi nefislerine, dolaysyla sonradan oluturulmu anlamlara ynelmiler. Yani lafzlarn zahirlerinden kaarak kendileriyle kaim olan ve sonradan oluturulmu anlamlarna sarlmlar. Yani Allah' kendilerine benzetmekten kaarken O'nu kendilerine benzetmiler. Yani eer ilahi anlamlara ham-letmilerse kendi nefislerini tenzih etmiler. Yok eer nefsani anlamlara hamletmilerse bu sefer hakka benzetmilerdir nefislerini. Bunun tesine attklar bir admlar yoktur. Eer tahkik mahalline dnseler-di- nk keiften mahrumdurlar- ve: "Hak taala, kitaplarnda ve resullerinin dilinde kendisi ile ilgili olarak bu hkmleri ispat etmitir. Hak, btn halk asndan mehuldr, yani bilinmez. Bu hkmler de bize gre zat ile ilgilidir. Zat bilmemektense hkm bilmemek daha evladr. nk hakknda bu hkmler verilen zat ile bu hkmler arasndaki nispetin hakikati bilinmez. Dolaysyla zatn kendisi de bilinmez. Ne O bilinir, ne de hkmlerin Onunla nispeti." deselerdi, tebihe sapm olurlard ne de tenzih hkmnn kendisini ayplarlard. Bilakis kendisi bunlara nispet edenin, yani yce Allah'n ancak bunlar bilebileceini teslim ederlerdi. Selef ulemasndan birine "Allah'n ara istiva etmesi" sorulduu, onun da "istiva bilinmektedir; fakat keyfiyeti mehuldr. Buna inanmak vaciptir. Bununla ilgili soru sormak ise bidattir." cevabn verdii rivayet edilir. Biz ve bizim tarikatimizi izleyen -hudi ve zevki ilim ehli olanlar ise bu yolu kesinlikle izlemiyoruz. nk zat mahede edilir; ancak aktarlamaz. Hviyet de onunla beraberdir. Bu yzden bir arif "la huve illa huve" (O'ndan ba ka O yoktur) demitir. Bylece hviyeti O'nun kendisiyle ispat etmitir. Ancak biz, uluhiyetin ifade ettii baka bir yolu izliyoruz, zatn deil. Ki uluhiyet bu hkmn hakikatini sunmaktadr. Dolaysyla bu hkmlerin tm O'na aittir ve bunlar kendileri itibariyle sahihtirle. Zaten mahede eden iin hud da bu ekilde gerekleir. Yaknda bu noktaya ulaacak ve greceksin. Mslim'in sahihinde rivayet ettii sahih bir hadis var. Bu hadis, uluhiyetin itikatlar ve bilgiler suretinde dnmesini ve deimesini ifade etmektedir. Bunlar arasnda tebihi itakatlar ve baka inanlar da vardr. Her grubun bu dirayeti ikrar etmesi kanlmazdr. Bu dirayetin onlarn inanlar suretlerinde tecelli etmesi de kanlmazdr. Ama bu idrak edenle ilintilidir, idrak edilenle deil. nk hakikatler deimezler. Bu yzden bizim tarikatimizden

kan kimse iin hangi huzurda gerekleirse gereklesin, uluhiyet mahedesi eksiktir. Ve bu yzden temessl ve deiim alemine berzah ad verilmitir. nk berzah alemi cismani hakikatler ile cismani olmayan hakikatler arasnda yer alan bir ara sahadr. te bu ara alan huzurunun zat bu tecellileri gerekletirir ki, bununla anlamlar suretlere gerek ve ayrlmaz bir ekilde irtibatlanr. Ariflerden biri bu makama hatrladm bir hikayede iaret etmitir. Bu hikaye kesintisiz bir rivayet zinciriyle Srr'ya ular. Cneyd, Srr'nm yle dediini aktarr: Siyah bir klenin yle dediini duydum: Eyaya ynelip onlar gren kimseden eya kaar, uzaklar. Onlar terk edene de eya ynelir. Dedim ki : Bu nasl olur, ey Srr! Dedi ki: Anlatlrd; alyor, abalyor, ama geinmesine yetecek miktar kazanamyor. Bunun zerine u ayeti okudum: "Kul eraeytum in ahazellahu sem'akm ve ebsarekum ve hateme ala kulubikum / De ki: Ne dersiniz; eer Allah kulaklarnz sar, gzlerinizi kr eder, kalplerinizi de mhrlerse..." (Enam,46) Bylece almay braktm ve geimimin temini hususunda Allah'a tevekkl ettim. imdi elimi u stuna srsem altn olur. Gerekten elini stuna srd. Birden stun altn gibi parlamaya balad. Sonra dedi ki: Ey Srr! Bu eyalar aslnda dnp deimezler. Fakat sen onlar bu ekilde gryorsun. Rabbinden kaynaklanan hakikatinden dolay. O'nun szn bak, bu ekilde grrsn, yani hakk. Ve bu ekilde grrsn, yani grleni. Dier bir ifadeyle grme, grenle ilgilidir. Yani suret, gren asndan belirginleir. Nitekim bir grubun ayaklar bu noktada hakikat mecrasndan kaymtr. Demilerdir ki: Grdnden baka bir ey yoktur. Bylece alemi Allah, Allah' da alemin kendisi grmler, baka deil. Bunun sebebi de gzlemledikleri bu sahnedir. nk sahneyi ehli olan kimseler gibi tahkik edemediler. Eer bu sahneyi ehli olanlar gibi tahakkuk ettirebilselerdi bu sz sylemez ve her hakk bilgi ve keif olarak yerinde ispat ederlerdi. O halde tebihe ait rivayetlerin tevilini, kendisini bu ekilde vasfedene brak. nk sen bu kefin ve tahakkukun ehli deilsin. Hibir zaman bu ykn altna girme. nk tebihin olumsuzlanmasma inanrken kendi asln iptal edersin, ki tebihten de kurtulamazsn. Ne var ki mrekkep mahluka benzemeyi terk ederken dnsel soyut mahluka benzemeyi ispat ediyorsun. Mmkn nitelikli bir varln zat itibariyle vacip olan bir varlkla birlemesi kesinlikle mmkn deildir. Mesele: 17- Hem idrak eden hem idrak edilen iki ksma ayrlr: Bilgi ile idrak eden, ayn zamanda tahayyl gc olan. Bu, grlen eylerin suretlerine sarlr. Sadece bilgi ile idrak eden, tahayyl gc olmayan. nk ne cisimdir ne de cismin iindedir. drak edilen de iki ksma ayrlr: suretle kaytl olarak idrak edilen. Tahayyl gc olan idrak eden bunu tahayyl eder, tahayyl gc olmayan da bilir. Onunla ondan bir suret kaim olmaz, nk hakikati buna elverili deildir. Bir de sureti olmad iin tahayyl edilmesi mmkn olmayan idrak edilen. Bu da sadece bilinir. Her biri, bilme yeteneine sahip olarak yaratlmtr ve her birinin hakikatini ilim kazanma ameliyesi salar. Bunlar iki ksma ayrlrlar: Bir ksmnn hayat adete uygun olarak duyulara zahirdir, bu yzden tahayyl edilir; ama dnce yoluyla bilgi olarak elde edilemez. Bir ksmnn hayat ise adet asndan duyulara gizlidir, kesinlikle tahayyl edilemez. Varlk aleminde bu anlattklarmzdan baka bir ey yoktur. Dolaysyla varln tm canldr ve Hak tealinin bykln ifade etmektedir. Ancak hakikatlerinin farkllna bal olarak ifade edi biimleri farkllk arzetmektedir. Yce Allah yle buyurmutur: "Tusebbihu lehu's selmava-tu's seb'u ue'l ardu ve men fihinne / Yedi gk, yer ve bunlarda bulunan herkes O'nu tebih eder." (sra,44) "ve bunlarda bulunan herkes" ifadesi, ayeti gramer asndan tahlil ederken muzaf hazfedip onun yerine muzafun ileyhi ikame edenlere bir cevap niteli indedir. Bu tahlili yapanlar sanki "yedi gn ve yerin ehli..." demek istiyorlar, "ve bunlarda bulunan herkes..." ifadesiyle bu ihtimal geersiz klmyor. nk bu husus u ayette de varit olmutur: "ve's'eli'l karyete'lleti kunnafiha ue'l ayri / inde bulunduumuz ehre ve kafileye...sor." (Yusuf,82) Ama bu byle deildir. te yandan Rasulullah efendimiz (s.a.v.)

Uhut da hakknda yle demitir: "Bu da bizi sever, biz de onu severiz." Yine bir hadisinde yle buyurmutur: "Sesinin ulat yerlerdeki ya kuru her ey mzezzin lehine ahitlik eder." Bir dier hadisinde de yle buyurmutur: "Hibir canl yoktur ki Cuma gn kyametin kopmasndan korktuu iin lk atmasn." Bu olgularn tm bilmeyi gerektirir ve bu da hayat artna baldr, fakat yukarda sylediimiz gibi bu hayatn bir ksm duyulara zahir olurken bir ksm duyulara gizli olur. Normalde zahir olmayan hayat tr, olaanst ekilde Nebiye ve veliye zahir olur. O halde her ey canldr ve Allah' tebih edip O'na hamdetmektedir. Ama bunun bilincinde deildirler. Yani tebih edilerini bilmezler. Kukusuz Allah Halimdir, bu sz tevil edip baka tarafa ekenlere mhlet verir, hemen cezalandrmaz. Balayandr, bu varlk trlerinin konumalarnn iitme yoluyla alglanmamas iin gizler. Mesele: 18- lim, malumun tasavvurundan ibaret deildir. Malumu tasavvur eden anlam da deildir. nk her malum tasavvur edilmedii gibi her bilen de tasavvur eden deildir. nk hakikatleri itibariyle tasavvur edilen eyleri tasavvur eden bir alim, sadece alim olduu iin bunlar tasavvur ediyor deildir, bilakis tahayyl eden olduu iin de. Tahayyl ise tasavvur gcdr. Bu gc olmayan biri, tasavvur edilebilen bir eyi tasavvur edemez; ama idrak eder. ayrca her bilinen de tasavvur edilmez. nk suret kabul etmesi onun hakikatinin bir paras deildir, bu yzden tasavvur edilemez. Fakat bilinir. Buna gre bilme tasavvur etme deildir, eklindeki deerlendirme sahihtir. Mesele: 19- Bize ve bizden olan muhakkiklere gre; mahlukun hibir kudreti yoktur. nk Allah'tan baka fail yoktur. Allah, objeler dnyasnda kullarn ve baka varlklarn elinde gerekleen zahiri fiillerin de yaratcsdr. nk yaratcnn kadir oluunun delili olarak bu hkmden yola karak eserin varln gsterdik. Dolaysyla aklen mahluka ait herhangi bir eser bulamadk. Gerek bir eser olmad zaman sonradan olma (hadis) kudretin varl nasl ispatlanr! Mesele: 20- Bizim Allah'n birliini (vahdaniyet) ispatlamaya ihtiyacmz yoktur. nk mahede, Allah ve Allah'n birlii hakknda tartmay engelleyen bir olgudur. Ama Allah'a ortak koan bir mrike yle denir: Biz ve sen, birin varlnda birleiyo-ruz. Sen buna eklemede bulunuyorsun. Bu fazlaln varlnn delili nedir? nk delil getirmek zorunda olan odur, biz deiliz. Mesele: 21- Yce yaratcnn daima diri olmak, alim ve kadir olmak gibi kemal sfatlarna sahip olmas bize gre zata eklemlenen hkmler ve sahih olumsuzlamalardr. Zat bunlarla vasfedilir; ama bunlarn, zata zait olarak kabul edilen objelerle bir ilgisi yoktur. nk Allah'n zat kamildir. Dolaysyla zait bir eyle kemal bulmas imkanszdr. nk bunun anlam zait nitelik olmad zaman zatn eksik olmasdr. Eksiklik ise imkanszdr. Dolaysyla zait bir nitelikle kemal bulmas da imkanszdr. Mesele: 22- Ayn, tek zata sahip olsa da deiik ilintilere sahiptir. Dolaysyla zat, hkmen ilintilerin eitliliine paralel olarak eitlenir. Zat, sununla alimdir. Sununla artmtr. Ayn durum zata nispet edilen btn sfatlarn hkmleri iin geerlidir. Mesele: 23- Mevsuflarn sahip olduklar zati sfatlar mevsuflarn aynsdr. Dolaysyla g yetirilendir. Bunlar, mevsufa tabi, onun ayns da gayrisi da olmayan, mevcut ya da madum olmayan hkmler olsalar da malumdurlar. Dolaysyla g yetirilen deildirler. Cevheri iermek, arazlar kabul etmek, cisimle kaynamak, uzunluk, genilik ve derinlik gibi zellikleri bulunmak gibi. Mesele: 24- Objeler cevherlik bakmndan, bir kere var olduktan sonra ebediyen yok olmazlar. Suretler, ekiller, ller, olular, renkler ise cevherin ayn'nda bulunan arazlardr. Bunlar bir devamllk halinde cevhere giydirilirler. Bir varlk cevher itibariyle yok olmaz, deimez. Ama suret bakmndan sylediimiz gibi srekli deikenlik arzeder. Mesele: 25- Alem varl itibariyle yaratcyla beraber deildir; aralarnda llebilir

bir aralk da yoktur. Bilakis burada mmkn nitelikli varln zorunlu varlkla, yaratlmn yaratanla irtibat sz konusudur. Alem, varlk olarak ikinci derecede, yaratc ise birinci derecededir; ama aralarnda bir mertebe de yoktur. rnein yce Allah yle buyurmutur: ' Ve lillahi'l meseli'l a'la / En yce sfatlar Allah'a aittir." (Nahl,60) Yani iki cevhere ait komu iki balam sz konusudur. Hi biri dierinin derecesinde deildir. Aralarnda bir mekan da olmadndan, zihinlerin daha kolay anlamas iin bu balamda bir nispetten sz etmek de imkan dahilinde deildir. nk bu mesele ile ilgili olarak ibarenin kapasitesi bundan tesini ifade etmeye yetmez. Bu, ilk kuak bilginlerle eariler arasnda belirginleen bir nc mezheptir. Bu mezhepte alemin ncesizlii (kadimli-i) olumsuzlanyor, ki ilk kuak bilginler bunu savunmamlardr. Ayrca earilerin Hak ile mahluk arasnda var saydklar vehmi miktar da olumsuzlanyor. Bunun yerine alem iin hudus (sonradan olma) ve srekli muhtalk olgusu ispatlanyor. Yan-ra yaratcnn varlnda mahlukatm yokluu ortaya konuyor. Mesele: 26- Araz, varolu zamanndan sonraki zamanda kendini yok eder. Dolaysyla Hak, devaml olarak yaratandr. Cevherin devaml olarak muhta oluu da dorudur. Eer araz baki olsayd, bu iki hkm de ortadan kalkard. Ama bu iki hkmn ortadan kalkmas imkanszdr. Bu nedenle bir arazn iki ayr zamanda var olmas da imkanszdr. Bu, kefi hakikat ve nazari ak konusuna giriyor. yle ki: Fail yokluu yapmaz, zt da onu yok etmez; nk fiil ve zdd faille beraber ayn anda olamazlar. nk zt yoktur. Bu yzden artn yok edilmesi onu yok etmez. Nitekim bundan sz etmek yok olan arazdan sz etmek gibidir. Bu yzden araz kendini yok eder ve baki olmas imkanszdr, dedik. Mesele: 27- Hak teala her ynden mahede edilir ve grlr, fiil yn hari. nk mnasebet ortadan kalkmtr. Fiil zata zgdr ve bizde buna dair bir ey yoktur. lim, irade gibi isimler iinse farkl bir durum sz konusudur. nk mahede hakikati bizim amzdan geerlidir, O'nun asndan deil. Mesele: 28- Bir zat bilmeden, bu zata hkmn nasl intisap ettiini renmeden onun gerektirdii herhangi bir hali bilmemizin imkan yoktur. Hak taalann zat bizim tarafmzdan bilinemez. Dolaysyla ona nispet edilen hkmler ve bu hkmlerin O'na nispet edili yn de bilinmez. Bir eyle beraber olmak, istiva, glmek, gler yz gstermek, el, gz gibi kendi nefsiyle ilgili olarak hkmettii olgular gibi. nsan hakikati ve O'na nispet edilen olgular da bu minval zeredir. Bu yzden Hz. Resulullah (s.a.v.): "Kendini bilen rabbini bilir." buyurmutur, nefis sahili olmayan bir denizdir. Burada Hz. Resulullah (s.a.v.), bilme hususunda bizi kendimize havale ediyor. Kendimizi bilme denizine girdiimiz zaman oraya gark oluruz ve bu denizin ortasndan gelen youn dalgalar dnce keif yoluyla mukayese ettiimiz zaman anlarz ki, bizim kendimizi bilmemiz, klacak bir sahili olmayan bir denizdir. Oradan rabbimizi bilmeye intikal ettiimiz zaman mitsizlie deriz. u halde biz kendimiz hakknda konualm, kendi zerimize younlaalm, bizden bakalarna yansyan zelliklerimizi irdeleyelim. nk biz Rabbin koruyucu izzet perdesiyiz. Mahlukatm kendi nefsinin knhn idrak etti i oranda rabbi idrak etmesi mmkn deildir. Rabb bundan mnezzehtir. Daha dorusu mahlukat kendini, nefsini idrak etmekte yetersizdir. Byle iken kendini var edeni var edicisi olarak idrak etmesi nasl mmkn olabilir! O halde O'na yaraan, O'nun zatn hi kimsenin bilememesi ve hi kimsenin vasfedememesidir. Mesele: 29- Apak delil tek bir ilahn varln ortaya koymu, iki ilahn var olmasn ise kesinlikle olumsuzlamtr. Buna karlk hibir delil, iki ve daha yukar kadimin (ncesizin) varln olumsuzlamad gibi olumlamamtr da. Aksine bu hususta cevaz sz konusudur. Ama naklin bunu ispatlamas veya nefyetmesi baka. O halde Tek ve mnezzeh olan Allah'tan baka ilah yoktur ve O mriklerin kotuklar ortaklardan beridir. Mesele: 30- Yaratcya nispet edilen kadimlik asndan, yokluktan sonraki ncelik

olumsuzlanr, yce Allah'n "O ilktir" derken kendisine ait isim olarak kulland varolusal ncelik olumsuzlanmaz. Mesele: 31- Beka varln devam demektir, baka deil. Beka objenin sfat deildir ki baki kalrken bekaya muhta olsun. Bekann baki olmasn sala-an ey, beka ile nitelenen bakiyi de baki klar. Bizim anlattmz da budur. Eer baki olan ey, zamanla kaytl bir varlksa, onun varlnn devam zerinden zamanlarn gemesi eklindedir. Eer baki dediiniz ey, kaytlanan bir varlk deilse, bakilikle kast edilen, onun varlnn devamlldr, baka deil. Mesele: 32- Kelam, nispet edildii kimseye gre mahiyet kazanr. Ortada onu cemeden bir snr yoktur. Dolaysyla kelamn yce yaratcya nispetini bilmek, daha nce sylediimiz gibi O'nun zatn bilmeye baldr. Ayn durum yce yaratcnn tm nitelikleri ve isimleri iin de geerlidir. Mesele: 33- Kelamn birlii bir hakikattir. Mte-kellim olarak tecelli edise birdir. Ama tecelli edilenler, deiik, eitli ve vakit ve zamanla mukayettir-ler. Aletle de kaytl olabilirler. Bu durumda emirler, yasaklar ve haber vermeler gibi kalp ve ibarelere gre belirginleen lafzi kelama ait ksmlara blnebilirler. Mesele: 34- simler zata dair hkmlerdir. Bunlara dnk bir takm sonradan olma (hadis) olgular vardr ki, bunlarn bir ksm, bilmesi mmkn olanlar tarafndan bilinmezken, bir ksm bilinir. Zatn aynna delalet eden bir isim vardr. Ki dinleyen kimse ibare iinde zat ayrt edebilsin. Buna da hazr sylenmi ya da camid sz ad verilir. Eer biz olmasaydk ona bu isim konulmazd. Bir isim de var ki, zatn aynna eklemlenmi bir zait anlam nakleder. Acaba bu isim zata delalet eder mi etmez mi? Akl asndan burada bir belirsizlik sz konusudur. ayet zatn aynna delalet ediyorsa, acaba bu ismin msemmas olan zatn ayns mdr, yoksa zait bir zat midir? Bir grup bunun zatn ayns olduu grndedir. Kadim filozoflarn gr budur. Bir grup da zait bir zat olduu grn savunmulardr. Bunlar da Earilerdir. Tpk alim, kadir, irade eden, daima diri, ieten ve gren dememiz gibi. Bir isim de var ki, ondan izafe anlalr, evvel, ahir, zahir ve batn gibi. Bir isim de var ki, ondan msemmaya yaramayan anlamlarn olumsuzlanma-s anlalr, kadim ve kudds gibi. Btn bunlara ramen bu isimlerin ilintilendirilmesi bizden kaynaklanyor, O'ndan deil. Dolaysyla bunlar hamletme anlamnda isimlerdir, tahakkuki isimler deildirler. Mesele: 35- Bazen bir isim kullanlr ve bununla msemma kast edilir. Bazen de kullanldnda onunla msemmaya delalet eden lafz kast edilir. Dolaysyla bu meseledeki ihtilaf lafzidir, baka deil. Elimizde Hak taalann hakikatine dair isimlerinden baka bir ey yoktur. Onunla ilgili olarak da sadece bu isimleri anlayabiliriz. Bu nispet itibariyle O'nu maruf ve malum olarak isimlendiriyor, kendimizi de bilen ve arif olarak nitelendiriyoruz. Bu yzden tebih ve tenzih ancak isim ile ilgili olabilir. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "Sebbihisme rabbike'l a'la I Yce Rabbinin ismini tebih et." ( A'la.l) "Te-barekesmu rabbike / Rabbinin ad ycelerden ycedir." (Rahman,78) Ey gzlemleyen kii! Bu blm iyice tahkik et. Mesele: 36- Hamd, Allah' layk olduu eyle vmektir. kr ise, O'ndan kaynaklanan nimetle O'nu vmek demektir. Allah'a ynelik vg mutlaka bir eyle kaytl olur. Bu da ya sz ile ya da vmeye iten anlamla gerekleir. vg konumada bazen mutlak bazen de kaytl olarak geer. Lafzi mutlakla u ayeti rnek gsterebiliriz: Kul "elHamdu Ullahi" De ki: Hamd Allah'a zgdr." (Nemi,59) Mukayyet vgye gelince, bazen bir tenzih sfatyla kaytlandrlr: "elhamdu lillahi'llezi lem yettehiz veleden / ocuk edinmeyen Allah'a hamdolsun." (sra, 111) ayetinde olduu gibi. Bazen de bir fiil sfatyla kaytlandrlr: "Ellezi enzele ala abdihi'l kitab / Kuluna kitab indiren..." (Kehf, 1) ve

"elhamdullahi'llezi halake ssemevati ve'l ard / Gkleri ve yeri yaratan Allah'a hamdolsun." (En'am.l) ayetlerinde olduu gibi. ndirilmi kitaplarda Allah'a ynelik hamd ile ilgili olarak yer alan tm ifadeler bu taksim dahilindedir. Mesele: 37- Allah mahlukat, varlk mertebeleri kemale ersin ve varlk iinde marifet tamamlansn diye yaratmtr. Yani marifetle ilgili taksimatn varl tekaml etsin diye. u halde kullar, kendisini bilip tansnlar diye yaratmtr. nk baz mehur rivayetlerde de vurguland gibi O bilinmeyen bir hazineydi. Yoksa kendisi zatnda tekaml etsin diye deil. Allah, bundan mnezzehtir, ycedir. O, kendini kendisiyle biliyordu. Marifet mertebelerinden olmak zere kainatn da O'nu bilmesi kalmt. Bylece marifet kemal bulacakt. Bu yzden mahlukat yaratt ve onlara kendisini bilmelerini emretti. Ve bu yzden varlk kadim(ncesiz) ve hadis (sonradan olma) eklinde blnmektedir. Eer kainat yaratmasayd, varlk mertebeleri tamamlanmayacakt. Bu gerei iyi anla. Mesele: 38- Cimrilik ismi Allah iin muhaldir. ayet yce Allah, mmkn nitelikli varlklardan bir eyi katnda bekletir, biriktirirse, verdiklerinden dolay O'nun iin cmertlik isminin kullanlmas, vermediklerinden dolay O'nun iin cimrilik isminin kullanlmasndan daha evla olmaz. nk varlk cinslerinin snrlandrlmas asndan bu alemden daha grkemli, daha gz kamatrc bir eyin olmas imkan dahilinde deildir. Dolaysyla evrende bir varlk cinsinin fazla olmas da mmkn deildir. nk Allah evreni ilmin delili olarak ortaya koymutur. Dolaysyla delilin dayanaklarnn tamam ol mas gerekir. Geride misallerden baka da bir ey kalmyor. Zaten misal de hakikati itibariyle misalinin aynsdr. Mesele: 39- Keiften daha yukar, perdeden de daha aa bir derece yoktur. Keif arz-ularm hedefidir, yani grmektir (ryet). Perde ise yoksunluun en bydr, yani grmenin (ryet) olmaydr. Her iki hkm de alemde zuhur etmitir. u halde tecelli etme ile perdelenme arasnda snrlandrd bu alemden daha gz alc, daha grkemli bir varln olmas imkan dahilinde deildir. Mesele: 40- Bu mmetten fertler kutup dairesinin dmdadrlar. Onlar rablerinden apak bir belgeye dayanrlar. Kendilerinden bir ahit de onlar takip eder. Onlar, bu mmet de gemi mmetlerdeki Nebiler dzeyindedirler. Gemi mmetlerdeki bu Nebiler kendi ilerinde rablerinden gelen bir eriata tabi olurlard, ne resuldler ne de tabi olanlar vard. Sadece Hak taala onlara vahiy indirirdi. Onlara "Ferd" ismiyle bakard. simlerden kutuptan ayr bir tek olmas hasebiyle dier fertlerden ayr olarak alemde nde olmak gibi bir ayrcal vard. Badat'ta Abdulkadir Geylani'den haber verilir ki, o, eyh Abdurrahman etTasunci (tasunc, Dicle nehrinin kysnda yer alan ve dou tarafndan Numaniye'nin tam hizasna den bir kydr) hakknda, o velilerin ayanlar olan fertlerden biridir, demitir. Mesele: 41- Muhtar (seme hakkna sahip), bir ii istedii zaman yapan, istedii zaman yapmayan kimseye denir. Bir ii yapmaya ya da yapmamaya dair n bilgi, hakknda n bilgi olmayan iin vaki oluunun tahayylnden ibarettir. Bu yzden ihtiyar (seme hakkna sahiplik) imkanszdr. Zorunlu ol-maksa bir ie zorlanmak demektir. Ama zorlama da yoktur. Yani ne zorlanma vardr, ne de serbestlik. Ey gzlemci bu meseleyi iyi tahkik et; inallah faydasn grrsn. Mesele: 42- Bir eyin icat edilmesi, nce icat edilen eyin nefiste hasl olmas, ardndan fiilde gereklemesi ile mmkndr. Nefiste bir ey hasl olmadnda iinde bir ey yok demektir. Dolaysyla icat diye bir ey yoktur. Ancak balangta misalin gze zahir olmamasndan dolay, sonradan zuhuruna icat etmek ad verilmitir. Aslnda gerek anlamda bir icat sz konusu deildir. Mesele: 43- Birleme, iki zat bir zata dnt-ryorsa bu mmkn deildir. nk ya her iki zatn ayn birleme halinde mevcut olacaktr, bu durumda ise iki zattrlar, ya da zatlardan birinin ayn yok olacak ve br kalacaktr, o zaman da ncekinin bir snr olmayacaktr. ayet birleme birin say mertebelerinde zuhur etmesi, yani saylarn zuhur

etmesi eklinde olursa bu adan birleme sahihtir. Yani delil, hisse muhalif olur. Dier bir ifadeyle bir vehe olarak belirginleir. Tpk yazan kimsenin elinin hareketinden ve delilden kinaye olarak, "Allah onu yaratt, bu kadim kudretin eseridir, sonradan olma (hadis) kudretin eseri deildir", demek gibi. Marifetin bu miktarna vakf olmann yolu kesp ve uhudur, birleme diye adlandrlan dnce yolu deil. Bize gre birleme, kulun hakkn himmetinden ve iradesini yneltmesinden etkilenme makamnda hasl olmasn ifade eder bazen. Bu da dorudan ve direkt olmaz, dolaysyla kulun gerekte Hak taalaya ait olan bir sfatla zuhur etmesi birleme olarak isimlendirilir; nk Hak kulun suretinde kul da hakkn suretinde zuhur etmitir. Bizim tarikatmzda bazen hakkn vasflara ve halka karmasna da birleme denir. Bunun neticesinde biz hayat, ilim, kudret, irade ve O'na ait olan tm kemal isimleriyle vasflanrz. O da suret, gz, el, ayak, zira, glme, unutma, taaccp etme, glmseme gibi bize ait olan vasflarla kendini vasfeder. Bizimle O'nun arasndaki bu vasf karm zuhur edince, bizim O'nunla, O'nun da bizimle zuhur etmesinden dolay buna birleme adn verdik. Bu bakmdan aadaki sz sahihtir: Sen arzu edenim ve arzu eden benim. Mesele: 44- "Leyse kemislihi ey'un ve huve's semiu'l basir / O'nun benzeri gibi bir ey yoktur. O iitendir, grendir." (ura, 11) Benzerlik dnsel olur, dilsel olur. Zeyd, insanlkta Amr'n benzeridir; nk nefsin sfatlar bakmndan ortaktrlar. Bu, dnsel bir benzerliktir. "O'nun benzeri gibi bir ey yoktur." ifadesi bu kapsama girmez. Ancak ifadenin orijinalindeki "kaf" harfinin zait kabul edilmesi veya misalin O'nun en yce varlyla ilgili olduu varsaymna dayal uzak bir karsama yaplmas baka. O halde ayette sz edilen benzerlikten maksat dilsel bir benzerliktir. Ve bu da sahihtir. Zeyd aslan gibidir. Amr deniz gibidir. Yani Zeyd aslan gibi cesurdur. Amr da deniz gibi cmert, temiz ve geni tir. "Meselu nurihi ke mikatin / O'nun nurunun temsili bir kandil gibidir." (Nur,35) Bu rneklere dikkat et. Mesele: 45- allarak elde edilen kesbi bilgiler nefiy yada ispat eklinde hkme balanm hkmn nispetinden baka bir ey deildir. Mfretlerden hibir ey de kesp ile elde edilmi deildir. Kesbetme derken nazar ve gzlemle elde etmeyi kast ediyorum. Bir yerde kesbetme, mfredi bilme olan tasavvura nispet edilirse, bu ancak laf z asndan olabilir, anlam asndan deil. Sen sadece bir anlama delalet eden bir lafz iitiyorsun. Bu anlam ise onun yannda ya maddi olarak ya da bedihi olarak malumdur. Fakat bu lafzn bunun iin konulduu bilinmez. Bu yzden ona sorulur ve u sonu elde edilir: Bu lafz, onun yannda malum olan bu anlam iin konulmutur, aksi olamaz. Mesele: 46- Malumlar zahiri his, batn veya bedihi olarak snrlandrlmlardr. Aklen bunlarn birleiminden ibaret olanlar ise ya anlam ve hayal ya da suret eklinde olurlar. Batn nefsi idrak olarak isimlendirilir. Bu aclar ve benzeri eyleri bilmektir. Hayal ise, ancak zel bir surette terkip edilebilir. Akl hayalin terkip ettiini anlar, dnr. Ama akln terkip ettiinin bir ksmn tasavvur etmek, hayalin gc dahilinde deildir. Suretler anlamlara vaki olsalard, bu sadece, eer suretler olsayd ancak bu suret eklinde olurdu, gibi bir takdire gre belirginleirdi. St suretinde ilim, balama ipi suretinde bor, Bakara suresinin dili ve iki gz olmak suretiyle okuyucusuna tanklk etmesi, salih olan amellerin gzel bir delikanl suretinde olmas gibi. Bu mertebede zekat pay alnmam mala yer yoktur. O kel ve kalarnn zerinde iki siyah nokta bulunan bir ylan suretinde grnr. Eer engellemenin ayns olursa, ltufsuz olarak bu kapya balanr. nk engelleme olmas hasebiyle yokluktur. Oysa maln aynsdr; ylanla cevher asndan ortakl sz konusudur. Yani cevherin tad bir sureti karp ylan suretini zerine geirmitir. Mesele: 47- Kemaline, eksikliine, doasnn uygunluuna, uyumsuzluuna, arazna

veya konumuna bakmakszn eyaya cevherleri itibariyle bakmak ne gzeldir, ne irkindir, ne vgye deerdir, ne de yergiye. nk gzellik, irkinlik, vg ve yergi konulmu niteliklerdir. Bu nitelikleri eriat veya tabiat, uygunluu veya uyumsuzluu hkmne bal olarak koymutur. Ve bunlar da kemal ya da noksanla dnktrler, baka deil. Sonra eya, failleri balamnda, ona dayanmalar itibariyle tmyle ve ilahi edebe sahip olarak gzeldirler. imdi bu meseleye nasl baktna dikkat et; o zaman bu konuyla ilgili mehur ihtilaftan tmyle syrldn grrsn. Bize gre erefli ve alak olmak da bu balamda belirginleir. Mesele: 48- Kaza ve kadere raz olan kimsenin kfre, gnaha ve eriata aykr hareket etmeye raz olmas gerekmez. nk bunlarn tm masiyettir, kaza ve kaderin ayns deildir. Yce kanun koyucu (sari) bize kaza ve kadere raz olmamz emretmitir, takdir edilene, hkme balanana deil. Bu ise Hak taalay semektir, setiini deil. unu diyemezsin: Allah'n benim iin takdir ettii gnahlara raz oldum. nk ifadenin orijinalindeki "ma" takdir edilenin aynsdr. Ancak bu "ma"y ifadede zait olarak kullanman baka. O zaman bunu syleyebilirsin. Mesele: 49- Taalluk eden sfatlarn varl taallukun varln gerektirmez. rnein Kudret ezeli olarak vardr ve taalluk etmesi var etmek demektir. Ama icadn, var etmenin ezeli olmas gerekmez. Ayn ekilde ilim; onun varl, malumlarn hakikatlerine taalluk etmesini gerektirmez. Aksine taalluk yetenei, selahiyeti vardr. Bize gre ilim, hadistir (sonradan olmadr) ve birdir. Har malumun bir ilmi vardr, demiyorum. nk ben ilim iin her maluma taalluk etmesini art grmyorum. Bu sadece malumlardan sonsuz bir anlamdr ve bilinmesi sahih olan eyle ilintili cehaletin olumasndan kanmay ifade eder. Bu ise Allah iin muhaldir ve biz de Allah'n birliini savunuyoruz. Eer her malumun bir ilmi olsayd, malumlarn da sonu olmad iin, o da onlar bilen olacakt. Ve de bununla kaim olan da sonsuz olacakt. Dier bir ifadeyle sonsuz olann varla dahil olmas gerekecekti. Oysa sonsuz ilimlerin varl muhaldir. Bu anlattklarmzdan dolay mam Ebu Amr es-Selaliki el-E'ari (r.a) sonradan olma ilmin sonsuz olana taalluk etmesini caiz grmtr. O'nun yannda ders gren baz arkadalar ondan aktararak Hz. Peygamberden (s.a.v.) bir hadis rivayet ettiler. Bu bizim amzdan sahih bir szdr ve biz buna razyz, kaynaklarmz farkl da olsa. Deil mi ki delalet ettii ey birdir. Bu balamda birileri kp uykuyu, gaflet halini ve unutmay ileri srerek bize itiraz edemez. nk bunlar aletlerin geiiyle belirginleen bedensel doal olgulardr. Bunlarn mahalli insaniyet letafeti deildir. nsaniyet letafeti, beden uyua da uyank olsa da, bilir. Tek bir alemle snrlandrlamaz. Btn alemler onundur; maddi alem de, hayali alem de, akli alem de. Melekler ve melekut da. Hak onu nereye sirayet ettirirse, oraya sirayet eder, nerede durdurursa, orada durur. Bilen olmad srece, nerede olursa ve nerede bilirse bilsin, mutlaka bir maluma taalluk eder. Bu, iinde ilmin yenilenmesine dnk bir husus de ildir. Sadece maluma ynelik taalluk yenilenir. Bunun nedeni de malumun maddi veya ba ka trl zuhur etmesidir. Bu malumun zuhur etmesinden nce nitelendii ilim ile onu idrak eder. rade de byledir. Btn bunlarla ilgili szlerimiz sonradan olma, yaratlm sfatlar hakkndadr. Allah'n ilmi ve taalluk eden sfatlarna gelince, akl erbab bu hususta bizimle ayn kanaattedir. Kk bir zmreyi oluturan mutezililer hari. Bizim amzdan onlarn itibara alnacak bir taraflar yoktur. Mesele: 50- Akln bir nuru, imann da bir nuru vardr. Akln nuru Allah'n varlnn, g yetiren, iiten, bilen ve irade eden oluu gibi uluhiyet iin gerekli olan veya caiz olan ya da imkansz olan hususlarn marifetine ular. man nuruyla da Hakkn zat, tebihi ve tenzihi gerektirici mahiyette kendisini vas-fettii eyler bilinir. man nuru bu bilgiyi mahede ile alr. Bu Nebilerin ve Velilerin derecesidir. Akln bir snr olduu gibi imann da bir snr vardr. Akln snr, onu normal gzleminin gerektirdii biimde sebepleri ve varlnn maslahatlar zerinde dnmeye ulatrr. mann snr ise, onun yannda adetin almasdr, ta ki adet onun iin alm olsun. yle ki azap ve acdan, nimet ve

benzerlerinden lezzet alacak hale gelir. Mahlukat iinde akl erbabna zg olaylar akln snr dorultusunda geliir. Allah'a bal kimselere zg olaylar da imann snr dorultusunda cereyan eder. bunlar hal, ilahi emirler, rabbani dosdo ru dncelerin sahipleridir. Mesele: 51- Zatn btn mmkn nitelikli varlklara ynelmesine ilah ismi verilir. Bunun nedeni uluhiyet olarak isimlendirilen olgunun ifade ettii anlamdr. Zatn kendisiyle ve tahakkuk etmi tm hakikatlerle, tahakkuk etmiin varlk olarak veya yokluk olarak tahakkuk ettii eye ynelmesine ilim; mmkn nitelikli varlklara, mmkn nitelikli varlklar olarak zerinde bulunduklar durum itibariyle ynelmesine ihtiyar; mmkn nitelikli varla, olann olmasndan nce bilmenin varl itibariyle taalluk etmesine meiyet; mmkn nitelikli varlk iin caiz olan iki eyden birini tayin etmek suretiyle tahsis etmek zere taalluk etmesine irade; kevni icat etmek eklinde taalluk etmesine kudret; oluturulana kendisinin oluunu duyurmas eklinde taalluk etmesine emir ad verilir. Bu duyurma da aracl ve aracsz olmak zere iki trldr. Araclarn kalkmasyla rnek alma kanlmaz olur. Bu durumda varlk olur. Dolaysyla zorunlu olarak varln aracl olmas diye bir ey sz konusu deildir. Aslnda bu hakikatin kendisi olarak bir emir deildir; nk hibir ey ilahi emrin karsnda duramaz. Zatn, olan bir eyi, kendi oluundan veya kendisinden sadr olan bir olutan evirmek maksadyla duyurma eklinde taalluk etmesine hazrlanma ad verilir. Bunun sureti arac edinme veya aracy terk etme eklindeki taksimle ilgili emir eklindedir. Zatn kendisinin ve baka varlklarn zerinde bulunduu ya da oluturulmu nefsin iine yerletirilmi hususiyetlerin tahsiline taalluk etmesine haber verme ad verilir. Eer varla sende bulunan herhangi bir ey araclyla taalluk ederse buna istifham denir. ayet emrin taallukunun ona nzul etmesi cihetiyle taalluk ederse buna da dua ad verilir. Emrin bu duruma taalluk etmesinden dolay da kelam olarak isimlendirilir. Bunu bilme art komakszn kelama taalluk etmesine iitme ad verilir. Buna bir ilim taalluk ederse bu sefer anlama adn alr. Nurun keyfiyetine ve tad grnmelere basiret ve grme (ryet) ad verilir. Bu taalluklarn tmnn sahih olmas iin varl kanlmaz olan idrak araclyla her idrak edilene taalluk etmesine de hayat ad verilir. Aslnda bunlarn tmnde ayn birdir, sadece taalluklarn saysnca, taalluk edilenlerin hakikatleri miktarmca eitlenir ve msemmalara ynelik isimler mahiyetinde belirginleir. Bu hakikati iyice anla. Mesele: 52- lmu'l yakin (yakinen bilme), Allah'n seninle bilinmesidir. nk sen O'na ynelik delilin aynssm. Bu, hakknda delile ve phe kaldrmayan bir delile (hccete) dayal olarak uluhiyet hkm verilen bir mahiyetin ekli olmayan ve bilinmeyen zatnn ispatdr. Ayne'l yakin, bu zatn kendi gzyle mahede edilmesidir, senin gznle deil. Senin znle mahede edilmesi btnyle yok olmaktr; byle bir durumda uluhiyet nispeti ne olumlama ne de olumsuzlama olarak dnlemez. Ancak kendi gznle hkmlerin ve izgilerin yok oluunu ve izlerin siliniini mahede edebilirsin. Hakka'l yakin, bu mahededen nce deil, sonra uluhiyetin bu zata nispet edilmesi demektir. te ilimle hak arasndaki fark budur, baka deil. Muhakkikler bu noktada herhangi bir ey sylememiler. Bundan sonra yakinin hakikati gelir. O da onun iinde onunla btnyle kaybolup gerekten fena bulmasyla birlikte klli uzakln etkilerinin zuhur etmesidir. Mertebelerin gayesi budur. Dolaysyla bunlarn , yani ilim, ayn ve hak kitaptan kaynaklanyor, drdncs de snnetten kaynaklanyor. Peygamber efendimiz (s.a.v.) yle buyurmutur: "Senin imannn hakikati nedir? Her hakkn bir hakikati vardr." Muhakkik kul, hakkal yakin iddiasnda bulunurken kendini bu hakikatle dener. Bu nokta zerinde dn. Mesele: 53- Hakk mahede etmek, O'nun zatn ihata etme sonucunu dourmaz. Bu yzden "la tudrikuhu'l ebsar / Gzler O'nu gremez." (En'am,103) buyrulmu tur. Eer manede uluhiye-tin zat ile mnasebetini bilmeyi doursayd, bu taktirde Hz. Resulullah'n (s.a.v.) ahiret yurdunda ilahi tecelli ile ilgili szlerinin ve Allah'n insanlara "ena rabbukum / Ben sizin rabbinizim" (Enbiya,92) demesinin, buna kar lk insanlarn

"senden Allah'a snrz." demelerinin bir anlam olmaz. nk insanlar mahede ettikleri halde onun Hak taala olduunu bilmeyeceklerdir. u halde uluhiyeti bilmek, zorunlu olarak zat bilmeyi gerektirmez. Dolaysyla hakikate dair marifetin eksenini ilim oluturuyor: Uluhiyeti bilme. Zat bilme ve bu uluhiyetin bu zatla mnasebetini bilme. Btn bunlardan sonra da ne ihata etmek ne de idrak etmek sz konusudur: "Vellahu yekulu'l hakke ve huve yehdi'ssebil: Allah gerei syler ve doru yola O eritirir." (Ahzab,4) Salat ve Selam efendimiz Hz. Muhammed'in, ehlibeytinin ve ashabnn zerine olsun.

BENC KTAB

KTABUL TECELLYAT

TECELLYAT KTABI

eyhul Ekber MUHYDDN BN. ARAB K.S.

TECELLLER KTABI
Bismillahirrahmanirrahim Allah'n salat ve selam Hz. Muhammedin ve ehlibeytinin zerine olsun. Cokulu kavumalarn sna, nefeslerin varlklarnn tecelligah, kyasn menei, karmalarn huzuru, ilhamlarn ve vesveselerin ini mekan, melein ve eytann mirac, aalarn yegane mekanndan ykseldii, en yce makamn nnde durduu vakit yce ruhanilerin sfli varlklarn kalplarnda inip durduu menzil, varlk huzurunun tamamlaycs, kerem ve cmertlik nispetlerinin madeni, remzle-rin ve sembollerin hazinesi ve imkan ve cevaz denizinin sahili salam akl berzah aleminde, yksek fikirlerle, ulu ve grkemli zikirlerle muhkemletiren Allah'a hamdolsun. Ak ve kapal hamd ile O'na hamd etmitir; bildii ve benim de bildiim gibi. Allah'n salat iaretlenmi, alametlenmi ridann zerine olsun. Ki en kadim giysiye brnmeye raz olmutur. Onun tertemiz ehlibeytinin de zerine olsun. nc tlsm menzillerinden gelen bir nzuldr bu. Ve bu on menzilden biridir. Cafer Sadk'n -Allah'n selam zerine olsun- rencisi anlatyor: Efendim Mevlam Cafer'e sordum: Neden tlsma tlsm ad verilmitir? Buyurdu ki: evirmesinden dolay. Yani tlsm vekil klnd eye musallat olur. "Heyakil" kitabmzda tlsm eksiksiz bir ekilde akladk. nallah bu eserimize mracaat edilsin. Bu da mutlak vahdaniyet huzurundan kaynaklanmaktadr. Ki ikincisi olmayan birin bunun oluumuna taalluk etmesi sz konusu deildir. Ama taalluk ettii iin oluu kabul eden tevhid huzuru "Futuhati'l Mekkiyye" adl eserin bir blmn oluturan "Kitabu'l Huruf'ta zikredilmitir ve bu kitap da onun bir parasdr. nallah ad geen eserimize baklsn. imdi Allah'n ismini andktan sonra unu sylyoruz: Uluhiyet huzuru mutlak tenzihi gerektirir. Uluhiyetin zatnn gerektirdii mutlak tenzihin anlamn ise yoktan varedilmi, yaratlm kevn bilmez. nk kevnin kendisinden olan her tenzih onun iindir, yani kevnlere dner. Nitekim "kendimi tenzih ederim" diyen de bu yzden demi tir. nk tenzih neticede O'na dner ve mutlak tenzihe de ihtiyac yoktur. Bu nzullerde uluhiyetin ok tecellileri vardr. Eer bu tecellileri burada aklamaya kalkarsak ok uzun bir ie girimi oluruz. Bu yzden yz ksur tecelliyi veya bundan biraz fazlasn zikretmekle yetiniyoruz. Bunda da ima ve zet esasl bir slubu kullanacaz, aklama ve uzun uzun anlatma yolunu tutmayacaz. nk evren fehvanilik ve huzur kelimesi asndan tecellileri tayor deildir. Aksine tecelli ve mahede asndan tayor. Ya niyabet ve tercme asndan nasl olur! te yandan, ululuk, azamet ve kerem vasflarna sahip Rahman ismiyle rububiyet arna istiva etmenin arac olan kuatc rahmet, cmertlik olarak btn mmkn nitelikli varlklar kaplam, mmkn nitelikli varlklarn-aynlerini; mutlusunu, bedbahtn, kazanlsn, ziyan edenini ortaya karmtr. Her grubu ana yolunun zerine koymutur ve her grub iin izledii yolun sonuna bir ama yerletirmitir. Yce Allah bizi, kendisinin gayesi olduu yola iletsin. Bizi maddenin zulmnden, cisimlerle kaytl nefislerin arzularnn hilelerinden beri klsn. Ne gzel kafiledir, rahmann kafilesi. Ne mutlu onlara! Ne mutlu onlara ve gzel akbetlerine! 1- Sr Yolundan aret Tecellisi Bil ki: aret edilen felee, bir mevcut olduu iin deil, bir eyi tad iaret edilir. Dolaysyla iaret tananadr, ona deil. Bu fehvani yasann bir ksmdr. Sureti, bu makamda ekil yoluyla gen suretidir. zellikle temessl alemi olan berzah alemine nzul ettiinde bu surette olur. Tpk ilmin st suretinde nzul etmesi gibi. Bu gen suretin bir kesi Allah ile mahlukatnm arasndaki mnasebetin kaldrlmasn ifade eder. kinci kesi kefin ve nazarn idrak ettiklerinin kartrlmasnn ortadan kalkmasn ifade eder ve

bu azamet bablarndan biridir. nc kesi, fiil, sz ve inan hususunda kurtulu mahalline ulatran mutluluk yolunu aklar. Bu genin kenarlar temsil huzurunda eittir. Birinci kenar, bir mnasebeti ifade eder ki, bununla Allah ile kul arasnda bilme (marifet) gerekleir. Bu sahneyi mahede eden bir kimse Allah'n bizi bilmesini bilir. Yani O'nun bize taalluk etmesinin keyfiyetini ve bizim O'nu bilmemizi ve O'ndan ne bildiimizi renir. nk bizim O'nu bilmemiz bir czdr ve taallukunun "yok" gibi olmas doru olmaz. Dier kenar nur kenardr ve sana bu felei gsterir. Bu sayede senin derecene ne yazldn, senin derecende insann mutlu eden nelerin bulunduunu grrsn. nc kenar sana baz eyler verir ki, onlarla takdir kapsamndaki hadiselerden, devirlerin ak iinde belirginleen olaylardan ve tabiatlarn dourduu, neticelerden saknrsn, bylece korunmu olursun. Bu sahneyi eksiksiz bir ekilde gzlemleyip kavradn zaman, anlarsn ki felek sensin, sensin dosdoru yol, sensin kendi iinde ve kendine doru yol alan salik. Sen gayesin; matlubun sensin, yokluun ve yolunda gidiin sana yneliktir. Ezildikten, silindikten, hak ile tahukkuk ettikten ve doruluk makamnda belirginletikten sonra sadece kendini gzlemlersin. draki idrak etmekten aciz olmak idraktir. 2- Gz Aydnl Veren MakamdaTenezzh Niteliklerinin Tecellisi Bil ki: Bu ilk tecelliden kaybolduun ve perdeler indirildii zaman hikmet esasl bir ilahi tertip olarak bu dier tecellide belirirsin. Burada akln dncesi itibariyle hibir etkinlii yoktur. Bilakis bu, kefi bir kabul, zevk mahiyetli bir sahnedir. Ona nail olanlar nail olmutur. Kul, zat mukaddes ve hkmlerinin anlamlarnn mnezzeh olmu olarak burada kaim olur. Fehvanilik ona ak olur. Bu ilgi mahiyetinde bir ak olmadr. Ve etkileri de zerinde grnr. Bunun neticesinde kul, Musevi grnmde Muhammedi yolu izler. Hep en yce ufka bakar. Derken aa tabakalardan ona seslenilir: En yce ufka bakarken snrdan uzak dur. nk ben oradan ve buradan sana seslenece im. Seslendiim zaman dan parampara olur, bedenin kendinden geer. Yakin mahedesiyle yaknlama mahalline gidenler iinde vlrsn. Sana armaanlar verilir, hibir gzn grmedii, hibir kulan iitmedii ve hibir insan kalbinin dnmedii gzellikler hediye edilir sana. Sonra en gz alc, en kutsal istivann yanndaki en yce ufukta bulunan en yce, en parlak manzara dndrlrsn. Senin garib bedeninin znden yoksulluk ve ihtiya alemi gelir sana. Sevgilinin armaanlarndan kendi paylarna deni isterler. stediklerini itiyaklar ve susuzluklar orannda ver. Israrla istemelerine aldr etme. nk srar, nefsani bir yetenek ve eitimle elde edilen bir gtr. Ama sen onlarn zatlarna, hibir perde ve hicabn nn ka-patamad gzle bak. Onlardan kefettiin zellikler orannda bu armaanlar aralarnda paylatr. Zat dzgn olana, bata cmert davran. Sana kar b-yklenen, kibirlenen kimseye kar en ar hareket eden binek gibi ol. Kibirlense, byklense de zatnn gerektirdii eyden onu yoksun brakma. nk b-yklenmesi arzi bir haldir; ok ksa bir zaman sonra rt kalkar, rzgarlar hevalar nlerine katp gtrr. Geride sadece halis din kalr. Byle olunca da yaptn batan dolay vlrsn. Rzklar manevi ve maddi olanlaryla, kullarn ellerinde bulunan emanetlerdir. Emaneti sahibine ver; sorumluluundan kurtulursun. Eer bunu yapmazsan ok zulmeden, ok cahil birisin. Doru yolu ancak Allah gsterir. 3- Yakini mana Sahip Olanlara nen Gayp nileri Niteliklerinin Tecellisi Bu nceki tecelliden sonra, senin iin u dier tecelli hasl olur. Bu tecelli araclyla btn has ve yakn velilerin ve dierlerinin kaynaklarn, hikmet ve hkm nitelikli yasalarn kaynaklarn, Hakkn bunlara sirayet ediini, yalann bunlardan uzaklatrln seyredersin. Sonra senin yeteneine zg olan ve baka hi kimsenin ortaklnn sz konusu olmad ey verilir sana. Bu tecellide hastalanrsn, ardndan lrsn,

hasredilirsin, yeniden diriltilirsin, sorguya ekilirsin, tabiatnn cehenneminin zerine sratn kurulur, mizann adaletinin kubbesine konur, amellerin huzura getirilir; rabbinle olan huzurun orannda l ve diri suretler halinde. Bu tecelli de l olanlara bir ruh fleyemezsin. nk bu tecelli ahiret yurdunun bir misalidir. Mutlak olarak senin kendi ellerinle ilediklerinden oluan kitabn verilir sana. nceden yapp ilediin amellerini orada grrsn. Bunun zerine kuku ve karklk kalkar, yerini yakin, kesin inan alr. Nitekim yle buyurmutur: "Va'bud rabbeke hatta ye'tike'l yakin / Ve sana yakin gelinceye kadar rabbine ibadet et." (Hicr,99) Bu ve benzeri eyleri gzlemlemen, kk kyamet mahiyetindedir. Bu tecelli de Hak taala sana bir rnek olarak bunlar gsterdi. Senin iin bir mutluluk ve inayet gstergesi olarak. Ya da bundan sonra sapacak olursan, bir bedbahtl k vesilesi olarak. Eer saparsan O'nun bir bilgiye dayal olarak saptrdklarndan biri olursun. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "Ve ma kanellahu liyudie kavmen ba'de iz hedahum hatta yubeyyine lehum ma yette-kun I Allah bir toplulu u doru yola ilettikten sonra, saknacaklar eyleri kendilerine aklayncaya kadar onlar saptracak deildir." (Tevbe,115) u halde mahede ettiini tan, bil. Senin nne indirilen gaiplerin letaifi ve srlaryla, bu nurun inileriyle perdelenme, madde alemine ve ykmllk yurduna dnnden sonra bunlar muameleler suretinde tahakkuk ettirmekten geri kalma. nk Hak bunlar misal olarak sana gstermitir ki lmden sonra bizzat gzlemleyesin. Allah sana mhlet vermi, ykselme ve amelleri kabullenme yurduna geri dndrmekle sana minnet etmitir, ki bu l surete ruh fleye-sin, hayat elbisesi giydiresin. O da yarn elinden tutup kalc mutluluk yurduna gtrecektir, "/e innehu hayrm mustekarren ve ahsenu makilen / Kalacaklar yer ok huzurlu ve dinlenecekleri yer pek gzeldir." (Furkan,24) 4- Cem ve Varlk Aynndan aret Tecellisi Bu tecellide senin iin Hz. Muhammed'in (s.a.v.) hakikati hazr edilir. Allah ile konuma huzurunda seyredilir. Edebini takn ve bu konumada Ona ilka edilenlere kulak ver. O zaman marifetin en ycesine erime imkanna kavuursun. nk bu, Hz. Muhammed'e (s.a.v.) ynelik hitabdr, sana ynelik hitab deildir. nk Onun (s.a.v.) kabul istidad daha erefli ve daha ycedir. O halde sahneyi seyrederken kulak ver. Bu rububiyet huzurunda veliler ayrp belirginleirler, hidayet yoluyla en aa cemiyetten en yce ve daha yce cemiyete, yaknlk makamna ve en gz alc seviyeye, yce huzura, en stn mahalle ularlar. Ki orada grlenler anlatlamaz. Bu tecelliden dndn zaman, hicap bakmndan inniyet (varlk ve hviyet) tecellisinde bulursun kendini. 5- Hicap ve Perde Bakmndan nniyet (varlk ve hviyet) Tecellisi Bu tecellide de seninle birlikte Hz. Muhammed'in (s.a.v.) hakikati hazr klnr. Bir veli iin gerekleen bir tecellide onunla birlikte peygamber veya peygamber olmayan daha byk bir veli hazr klnd zaman, bu huzurdaki sz mutlaka en byk olana yneltilir, br ise dinleyici konumunda kalr. Aslnda bu o kula ynelik ilahi bir inayettir. u halde bu konumada gizli srlara ve byle bir tecellide hazr bulunmayan kimseler iin alametleri belirginlemeyen gaiplere kulak versin. Bu huzurda bilirsin ki, Allah'n baz emin kullar vardr; kendilerine has eminlikleri hkmnce kendilerine sunulan letaiften srlar kendileri iin aa vursunlar diye ktr ktr dorasan, yine de kendileriyle birlikte gnderilen bu srlardan hibir eyi aa vurmazlar. nk gizleme olgusunu tahakkuk ettirmilerdir. Bunun bir bela olduunu, kendilerinde olan eyi da vurmalar iin uratldklar bir snav olduunu bilirler: "Vela ye'menu mekrellahi illa'l kavmu'l hasirun / Ziyana urayan topluluktan bakas Allah'n mhlet vermesinden emin olamaz." (Araf,99) Kendilerinden dahi gizledikleri bu srlar bakalarna hi aarlar m! Onlar kendilerine emredildii gibi bu srlar varlklarna dntrrler ve alametleri ahiret yurdunda belirginleir. Bu alametler araclyla dier mahlukattan ayrlrlar. Ahiret yurdunda gizli ve gvenilir iyiler olarak

bilinirler. Dnyada ne ok bilinmeden kalrlar! Bizim tarikatmzn mensuplar iinde knanan-lar konumundadrlar. Gaybe iman onlar bakalarndan mstani klmtr. Varlklardan varlklar araclyla gizlenirler. Onlarn ayaklar, tahkikinin evki uyarnca her yola eit dzeyde basar. Onlar batnda gavs (yardm eden), zahirde ise (mugas) yardm grenlerdir. Eer bu tecellide onlar mahede edersen sen de onlardansn. Eer onlar mahede etmezsen, kendine dndnde korunursan, phesiz sen iddialar meydannda dolaacaksn. Eer bu iddialarda hak zere isen, doruluk ayaklar zerinde dikilmisen bildiklerinle mutlu yaar, mutlu lrsn. Yok eer yz st braklrsan, korunmazsan, gizlilik srlar sana verildii halde makam sana verilmemise, bu srlar aa vurursun. O zaman eminlik vgsnden yoksun kalrsn. zerine hyanet elbisesi giydirilir. Senin iin: Ne kafir! Ne cahil! denir. Sylenen gerein ta kendisidir ve sana nispet edilen nitelik kesinlik ifade eder. nk sen iman yurdunda iki kusur i ledin. Bu yzden seni tekfir ederler. Senin cehaletin de ilediin fiilin aynsdr. Dolaysyla gnah ilerken hakk dile getirirler. 6- drak Edilenleri Kevni drak Edicilerinden Alma Tecellisi Bu tecellide de Muhammedi hakikat hazr bulunur ve Hamid isminin tecellisidir. Kendileri iin gerekli olan tasarruflar esnasnda gzlerin ve btn idrak edilenlerin yannda ve de bu makamda ilah mhr elinde olan isim, bu ismin bu mhr varl kta kullanma keyfiyeti; nbvveti, risaleti ve velayeti mhrlemesi, sonlandrmas mahede edilir. Ki bununla itina gsterilen kalplerin zerine mhr vurulur, hakkn uhudundan sonra hibir varlk tahakkm etme ve sahip olma hkmyle oraya giremez. Ancak hizmet etme ve emir hkmyle girebilir, ardndan da kar. Bu makamdan sonra dncenin bir cariyenin veya baka bir eyin sevgisine taalluk etmesi gibi durumlara gelince, bu tabiatn hkmyle gerekleir, zerine mhr vurulan hakkn evi ve doruluun otura olan rabbani sr hkmyle deil. Nebilerin (s.a.v.) sevgilerinin kayna burasdr. Mutlak olarak kainattaki tm sevgilerin de kayna budur. Ne var ki, genelin srlar inayet mhryle mhrlenmemi olsa da bundan bakasyla mhrlenmilerdir. Dolaysyla onlarn srlar karanlkta ve krlktedir. nk yzleri tabiata dnktr ve tabiat da en byk karanl ktr. Mahlukattaki sevgi de yukar ve aa varlklara ynelik olmas itibariyle de asl zeredir. Ama Allah sevgisi bu kapsama girmez. Ama o bu kapsama girer. Ne var ki insanlarn byk ounluu bunlar birbirinden ayramaz. u halde bizim Allah'a ynelik sevgimiz de ihsan asndan geerlidir. Yani doamzdan kaynaklanr. Bizim tabiat karanlndan mnezzeh sevgimiz, hakka nispet edildii oranda bize de nispet edilir. O'nun sevgisi ise byle olmad gibi, ona meyledilmez de. Bu tecelli sana sevgi ile ilgili bu iki hkmn hakikatini retecektir. 7- Hallerin Farkll Tecellisi nanlan surette gereklemeyen tecelli budur. Bu yzden tecelli mertebeleri ve menzilleri hakknda bilgisi olmayanlar bunu inkar ederler. u halde rezil olmaktan sakn. nk inanlarn suretlerinde deiim meydana geldiinde inkar edilmesi gerektiini sylediin eyi bildiini ikrar etmek durumunda kalrsn. Bu hakikat mnafklarn nifaklarna, riyakarlarn riyalarna ve bu kategorideki baka zmrelerin hastalkl anlaylarna devam etmelerinin nedenidir. 8- Kartrma Tecellisi Bu tecellide insan tuzan ve hilenin inceliklerini ve sebeplerini, bu tuzak ve hileye denin nereden dtn renir. Ayrca insann onu sahip olduu vasflarla tasavvur

ettiini de renir. u halde kendisini Allah'tan alkoyan, perdeleyen eylerden saknsn. "Kendimi tenzih ederim=subhani" diyen de bu tecelliden sylemi tir bu sz. Hz. Peygamber (s.a.v.) de bu tecelli balamnda "Size geri dnecek olan yine sizin amellerinizdir" buyurmutur. Kartrma suretine gelince, bununla insann, amellerinin ve fiillerinin kendi aleyhine yaratlmadklarn, aksine bir sreliine ortaya kp sonra yok olan arazlar olduunu sanmas kast edilmitir. Bu menzilde duran, bu tecelliyi mahede eden tuzaktan emin olur ve nasl tuzak kurulduunu renir. Ne var ki, Hz. Peygamberin (s.a.v.) "sava hiledir." Sz gibi ya da iki adamn arasn bulmak gibi ve brahim Peygamberin ei iin "o benim kz kardeimdir" demesi gibi hile ve yalan gerektiren menzilleri tahsil edinceye kadar geerlidir bu. Yalan ve hilenin mubah olduu bu mertebelerden k iin baka yollar var. Bu yollardan sz konusu mertebelerden kar ve bu vasfla belirginlemez artk. Ayrca "ve mekerellah / Allah da tuzak kurdu" benzeri szlere kanmamak gerekir. nk kendilerine dnen yine kendi tuzaklardr, tuzaklarnn kendi balarna gemesi Allah'n onlara tuzak kurmasdr. Bu tecellide tahakkuk et ve bu makamdakileri tahsil edinceye kadar dur. 9- Hakikatlerin Reddi Tecellisi Bu tecelli, Haktan baka maksad olmayan, Hakk da himmetin taalluk etmesi bakmndan talep eden, kesp veya gzellie ak olmak bakmndan talep etmeyen kimse iin gerekleir. Bu tecellide hakikatler ona en gzel surette, en gzel muamele erevesinde ve en latif kabulle grnr. O zaman yle der: Haberiniz olsun! Allah'tan baka her ey batldr. Aslnda batl deildir; fakat bulunduu makamn hakimiyeti bu kiiyi tamamen brd iin byle sylemitir. Nitekim Hz. Rasulullah (s.a.v.) "Araplarn syledii en doru beyit: 'Haberiniz olsun! Allah'tan baka her ey batldr' beytidir" buyurmutur. Btn varlklar, Allah'tan bakas olsa da kendi iinde hi kukusuz haktr. Ancak varl kendi zatndan kaynaklanmayan bir varlk yok hkmndedir, batldr. Bu durum baz alardan geerlidir ki, Hak taala bir varlk olarak bu adan sair varlklardan ayrlr. Bunu derken Hakkn varlnn zatndan olmasn kast ediyorum. te yandan Hak ile bakas arasnda hibir adan gerek olarak bir ortaklk sz konusu deildir. Ki bu a, bir cinsi kapsayan bir cins olsun ve de ayrc bir blnmeye ihtiyac bulunsun. Hakkn zatnn cins ve fasldan mrekkep olmas imkanszdr. 10- Beraberlik Tecellisi nsan btn varlklarn kapsayc bir nshas olduu iin her varlktan bir hakikati de iinde tar. te bu hakikat sz konusu varla bakar ve insan ile o varlk arasndaki mnasebet bu hakikat zerinden kurulur ve aradaki ili kinin zemini budur. Hak taala ne zaman seni alemlerden bir aleme ve varlklardan bir varla vakf kldysa bu varla o hakikat diliyle unu syle: "Ben btnlmle seninle beraberim, benim yanmda senden bakas yoktur, sen dorusun ve ben bizzat seninle beraberim, senden bakasyla araz olarak beraberim." O zaman Hak seni seer, o varln gc dahilindeki btn zellikleri ve srlar sana verir. Her varla bu ekilde davran. Bu fiile ancak diri olan ve Hak taalann kullaryla beraberliinden ibaret bulunan bu tecelliye elde eden kimse g yetirebilir. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "Ve huve meakum eynema kuntum / Nerede olsanz, O sizinle beraberdir." (Hadid,4) Bu beraberlikte tecelli ettii zaman, sana anlattm hususlarda nasl tasarruf ettiini renirsin.

11- Mcadele Tecellisi Eer senin iin kefin vaki olmasn salayan bir tecelli gerekleir ve ayan bu tecellinin sergisine basar da sana "geri dn" denilirse, dnme ve yle de: Eer O'na dneceksem, Onsuz bir makam yoktur. Byle iken niin bana "geri dn" deniliyor? Bu huzur da O'na giden bir yoldur. u halde brak bu yolda yryeyim. Eer O'ndan bakasna dnecek olsam, bu konuma hkmetmez ve zatn hkmyle ilgili bu tecelliyi bilmezdim. Beni O'nun sergisine sok, ki yannda ne olduunu greyim. Bunu sylediin zaman ilerlersin ve geri dnmekten korunursun. Eer sana "sen bu tecellilerde yalnzca amellerinin meyvelerini devirirsin. Ve sen bunu gerektiren amel ilemekteydin" denilirse, "bu dorudur" de, peki ok balayan Gafur, ihsan sahibi Rahim nerede? Nerede "ben kulumun benimle ilgili zannnn yan bandaym." diyen? Ben hayrdan baka bir zan beslemedim ki. Bu tavrla byk menfaatler salanr. 12- Ftrat Tecellisi Bil ki, insan yaratlnn bandan itibaren hidayete sahip klnmtr. Bu, Allah'n onun ve dier tm insanlarn yaratllarna esas kld ftrattr. Ayn ekilde bu, ruhlar aleminde Adem'in zrriyetinden alnan misaktr da. nsan bu hidayete tabiatnn gerektirdii bir cihetten sahip olmu deildir. Yani insan tabiat gerei hidayetten kat halde bu cihet onun hidayete akla balanmasn gerektirmi, sapmak ise, insann balangta sahip olmad bir eydi de eytan buna sahip olmasn salam, sapma da insann tabiatna uygundur, mizacyla uyumaktadr, dolaysyla sapmaya nefsani bir akla balanmaktadr, gibi bir durum sz konusu deildir. Sebebine gelince; insan asl itibariyle rabbani bir varlktr ve snrlandrlmamtr. Hidayet ise snrlandrma demektir. Sapma ise snrlandrlmann kalkmas ve insann rububiyetinin ortaya kmas demektir. Bu yzden Allah, mutluluk perdesiyle onu masum, korunmu klmamtr. Ki buna da bedbahtlkla sahip olmaktadr, nk dnya yurdunda bulunduu srada tabiatna uygun dmektedir. Ve nk mutluluk da insann tabiatna uygundur; ancak sonraki bir aamada. Bu yzden insan ona kavumak iin acele eder. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "men kane yuridu'l acilete / Her kim bu arabuk geeni isterse." (sra,18) te bu tecelli hasl olduunda onda gerek anlamda sebat et. Bu seni ftrat ve mutluluk zere sabitletirir. 13- Varlk Sirayeti Tecellisi Emrin srr varla sirayet etti, n havaya sirayet etmesi gibi. Bunun neticesinde faal illetler, sebepler ve hkmler ortaya kt ve her varlk hakikatinden, etkilenirliinden ve malulluundan kayboldu da "ben" dedi. Varlklar kibirlendi, birbirlerine kar byklk balad. Derken kendisine byklk talanlan, benzerlerine ve malullerine byklk taslaya-nn kibriyle kendisine byklk taslamasnda uzaklap kayboldu. Bylece alemde byklk zuhur etti, ama O'nun tazimi zuhur etmedi. Gerek zuhur gerek bykl e sahip olannd. O da Aziz ve her eyi bilen yce Allah'tr. 14- Byk Rahmet Tecellisi Rahmet varlk (ya da cmertlik) pnarndan yayld. Eya huzur kelimesi olan fehvanilik kelimesiyle varlkta zuhur etti. Eer o olmasayd mmkn nitelikli varlklar varlk alemine k emrine boyun emeyecekti. Ancak ak onlar kard ve nesnelerini gzler nne serdi. Bunun kayna "kun=ol" dediimiz huzur kelimesiydi. Eya ortaya knca, uruna varlk alemine kt sevgili grmeyi istedi. Ama buna bir yol bulamad. nne izzet perdesi gerilmiti. Bu yzden kendisinden baka bir ey gremiyordu, bundan dolay

kederlendi. yle dedi: Oluumu mahede etmekten katm, sadece O'nu istedim. nk kendi sevgimde kendime zuhur ediim, O'nun ilminde, gzme zuhur etmeyeceim ekilde O'nu mahede ediimden uzaklap kaybolmam demektir. u halde tecelli yoktur ve dnm yokluadr. Dolaysyla O'nun ilmi kapsamndaki varlm asndan O'nu mahede ediim, kendi oluumu mahede ediimden daha iyidir. Bu yzden benim vatanm kaynan tek ve oluun yok olduu yerdir. Bana bakann yabancs olduu olu grndnde Binek develeri gibi, yurtlarn zlemiyle inledim, aladm. 15- Kalpleri Bryen Rahmet Tecellisi Rahmet kalpleri brd, basiretlerin gz ald ve daha nce kendisine grnmeyen eyleri idrak eder oldu. Ki gaybin, mnezzehin ve gzalc heybetin huzuruna varit olan grme organdr. Bu tecelliyle bilir ki, Allah onu, kr kld dier tm kalpler iinde zel bir konuma sahip klmtr. Ki Allah karanln ona gstermitir. Ona, kr olarak sadr olmu, ba nde, aalarn aasna dm olarak bakar. "Ve lakin te'ma'l kulubu'iletti fi's sudur / Fakat gslerdeki kalpler kr olur." (Hac,46) nk gz baknn kaytlandrd her ey, ihtiva edilmitir, mekan kaydyla snrlandrlmtr. "Fi zulumatin ba'duha favka ba'din iza ahrace yedehu lem yeked yeraha. Ve men lem yec'alillahu nuren min ndihi fema lehu min nur / Birbiri stne karanlklar...insan, elini karp uzatsa, neredeyse onu dahi gremez. Bir kimseye Allah nur vermemise, artk o kimsenin aydnlktan nasibi yoktur." (Nur,40) kendisinden kaynaklanan bir nura sahip olmas mmkn deildir. 16- Cmertlik Tecellisi Varlk aleme yayld. Btn varlklarn objeleri, zevali olmayacak ekilde sabit oldu. yilik, kendisine elverili mahalde yayld. Her ey iyi oldu, iyiletirdi. Boyunlara hkmedildi, iddialar ehil olanlar arasnda ortaya kt. Zenginler sahip olduklar eyler hususunda yoksullara kar cmert davrand. Yoksullar da zenginlerden kabul etmek suretiyle onlara kar cmert davrand. Her iki grup da nimete kavutu. Yoksulun zahiri slah olurken zenginin de kalbi slah oldu. Her kes nimet iinde devamldr ve mahede-leriyle mutludur, dedi. 17- Adalet ve Karlk Tecellisi Adalet yayld. Bir topluluk tabiatn karanlna meyletti. Bu onlarn cezasyd. Bir topluluk da eriatn nuruna meyletti, bu da onlarn dlyd. Le-taiflerinin hakikati asndan eriatn nuruna meyledenler, tannmayan fertlerdir. ynelilerinin hakikati asndan meyledenler bahelerde sevinmektedirler. "Yetufu aleyhim vildanun muhalledune bi ekva-bin ve ebarike ve ke'sin min main / evrelerinde lmsz genler dolar; main emesinden doldurulmu testiler, ibrikler ve kadehlerle." (Vaka, 17-18) 18- itme ve Seslenme Tecellisi Emrin nidas kulaklar deldi. Melodilerin namelerini ve gzel seslerin arzediliini alglad. Gurbette-kinin sevgilinin huzuruna zlem duyup alamas gibi inledi. Dinledi ve mutlu oldu. Gerek bir vecd ile harekete geti. Vecd ile buldu ve hamdetti. S rlarn letaifi ve marifetlerin ihsanlar hasil oldu. Sahnelerin ve konumlarn lezzetlerini hissetti. Derken varlna dnd ve mahedesi orannda tasarrufta bulundu.

19- Yakc Bulutlar Tecellisi Nurlar ve Karanlklar kaldrld. Ariflerin zerine kerem bulutlar ykseldi. Yakclnn hakimiyeti doruluk admn att da onlar sildi. Bu yzden onlar bir adan onlar deildirler. nk onun mahedesi esnasnda herhangi bir varln sbutu sz konusu olamaz. Ancak varlnn cmertlii ile sebat edebilir. Bu yzden iki gz birlese btn kevnler yanard. Biz, bizi grd ynden baka bir ynle grdmz iin sabit olduk ve onu aka grdk. 20- Suretlerde Dnme Tecellisi Maddi suretler yayld. Letaifler eitlendi. Kaynaklar da. Marifetler eitlendi, tecelliler de. Bunun neticesinde beerin gznde suretlerde dnmeler ve deimeler gerekleti. Artk alamet ve inantan baka belirginleme olamaz. Allah, mahede edilmekten ycedir, uludur. 21- Hayret Tecellisi Aziz ve eriilmez cenab- Hakk gzler dahi gremezken basiretlerin grmesi nasl mmkn olabilir. Hak gzleri ve basiretleri hayrete drm ve senden dolay "hayrete dmz artr", demilerdir. nk kendilerine tecelli edenden bakasna hayret ediyor deildirler. Kavranamayacak olan kavramay dndkleri iin hayrete dyorlar. Dolaysyla hayrete dn arttrlmasn istemeleri, tecellinin devam etmesini istemeleri anlamna gelir. 22- ddia Tecellisi Hak ilim ve srf varlk iddiasnda bulunan kimseye de: Eer senin iin grnmez (gayb) alem grnen (ehadet) aleme dnyorsa sen ilim sahibisin. Hangi tr haber verme eklinde olursa olsun eer mahede ettiinin haberlerine sahip olabiliyorsan, bu senin salam ve idrak eden bir gze sahip olduunun ifadesidir. Bildiine hkmedebiliyorsan, istediini somut olarak grebiliyorsan ve seninle beraber hkmettiine ynelik olarak cereyan ediyorsa, o zaman sen zt kabul etmeyen haksin. 23- nsaf Tecellisi Vuslat ve topluluu derleme iddiasnda bulunduun zaman, korkarm ki senin toplanman kendinle olsun, onunla olmasn. Byle olunca da vasl oldum dersin, ama hala ayrlkta olursun. Toplandm (cem oldum) dersen, fakat firakta bulunursun. Kriter, mihenk ve l budur. Bu makamda nefsini yanltma. O, senden beri olduu ynnde ahitlik eder. Varlklar nefeslerle birlikte meydana gelirler. Bunlar bilmeni senden talep etmem. Senin yeni ln, nceki nefisleri titreten, sarslmaz kalpleri zaman gelmeden kendinden geiren kitaptr. Bu kitapta sana kerem sahibi melek araclyla byk haber iletildi, sohbet arkadayla karlkl konumadan da bu haber sana aktarld. Ama felee dair herhangi bir hareketi ve dngsel yaknlk bilinmeden ite senin ln budur. 24- Mertebeleri Bilme Tecellisi Kalplerin mahedesi sevgiliyle, tenzih mahiyetinde bulumalardr, tebih mahiyetinde deil. Bu da olusuz olur, nk sen o olmusundur. Aka mahede etme ise, grme organ veya niyet kayd olmakszn bakmak eklinde olur. u halde gz ve

grme ortaklk sfatdr. Geri "leyse ke mislihi ey'un ve huue'ssemiu'l basir / O'nun benzeri gibi bir ey yoktur. O iitendir, grendir." (ura, 11) Kalp sana has bir sfattr, onu, onun seni grd yerden gzle grrsn. Bu da onun gz olur, senin de il. Ama onu seni mahede etmedii yerden kalp ile mahede edersin. Bu yzden kalbin grd sahne seni baki klar, gzn grd sahne senin yakp yok eder. 25- Mukabele Tecellisi Aynan berraklat, vehminin ve hayalinin cam krld ve sana tecelli eden her eyde haktan baka bir ey senin geri kalmad zaman, aynanda kendi zatnn huzurundan baka bir eyle karlamazsn. O zaman kardasn. Fakat durum sana kark gelirse, aynann yzn kevnin huzuruna evir ve ahslarda deerlendir. nk nefisler ilerindeki dnce suretleriyle orada tecelli ederler. O zaman halkn vicdanlar ekseninde konu ve aldrma. Ta ki vicdanlar ekseninde konutuun eylerin tm sana verilinceye ve hi kimsenin de itirazyla karlamayn-caya kadar devam et. Deneme srasnda sebat et. Kukusuz Hak sana bir imtihan yneltecektir. Eer doru isen sebat et. Eer uyuma esnasnda kendinde bir bozukluk grrsen, bil ki camn henz krmamsn, kendi llerini amamsn. Bu takdirde arnma ve kurtulma iin al. 26- Ksmet Tecellisi Her kulun Allah ile bir hali vardr. Kimi Allah' bilir, kimi bilmez. Ama ekil ve merasim alimleri O'nu kesinlikle bilemezler. nk ilimlerini aldklar harfler, onlar iin Allah' bilmenin nndeki perdeler konumundadr. Onlarn huzurlar bu mertebedir. Onlar kyda olan kimselerdir. Cmertlik nefhalarm-dan bir esintiye hasrettirler. nk kainattaki kaynaklar harflerdir. Bildikleri, varlktan varla ynelik sreci anlamaktan ibarettir. Bata da sonda da tereddt iindedirler. aba sarfetmenin ecrini alacak olsalar da Hakka vas l olmalar mmkn deildir. cretle ders vermek de bir tr varlktr. Bu yzden varln boyunduruu altnda ve harflerin balaryla kaytl olmaktan kurtulamazlar. Fakat Allah tarafndan bir belge zerinde olanlar, istediini kefeder, bylece mutmain olur, kaderin ak altnda huzura erer. ibadetini mahede eder, isyann mahede eder. Ne zaman, nasl, kime ve nerede isyan ettiini, nasl tevbe edip arnacan bilir. Kefettii her eyi, akbetini grmenin verdii huzurla yerine getirir. Bu hak araclyla da halktan ayrr. 27- Bekleme Tecellisi Muhakkik yzn kainata taraf evirdiinde, bu esnada hak ona baz hikmetler gsterir. Bylece henz vakti gelmeyen bir eye hkmeder, kendi kefine dayal olarak deil. Fakat kalbi, dncenin doru delilini ve hareketin ayrcaln mahede eder. Onun iin, hkmedilen eyin gereklemesine kadar beklemek daha iyidir. nk bu beklemeden gafil olursa, farknda olmad bir yerden helak olabilir. nk kartrma makamndadr. Muhakkik bu makamdan saknmaldr. Elindeki tek l de beklemedir. 28- Doruluk Tecellisi Sluku hak ile, vuslat hakka ve dn hak ile haktan olan kimsenin bak, hak ile haktan olmak zere haktr. Hakkn irfaniyetinden yardm bekler. Onun iin bir hkm izilmez. Dilinde ve znde batl lisan gemez. Halk suretinde hak ve halk ibaresinde hak konumasdr o.

29- Hazrlanma Tecellisi Kalpler hazrlandnda zikirleriyle vasfedilirler ve perdeleriyle alakalar kesilir. ki huzur kar karya gelir. "Allahu nuru's semavati ve'l ard / Allah gklerin ve yerin nurudur." (Nur,35) ayetinden ilahi huzur nuru parldar. Bir daha ban kaldrmayacak ekilde ebed secdesinde iken kalbin kulluk nurlary-la karlar. Eer fani ise kulluk nuru rububiyet nuruna dere olur. ayet baki ise rububiyet nuru kulluk nurunun iine girer. Bir nesnesi, bir anlam ve bir ruhu olur. Kulluk nuru, bu nur iin grme, lafz ve cisim mesabesinde olur. Derken kulluk nuru, rububiyet nuru olan batnna sirayet eder. gaipler arasnda, bir gaybdan bir gayba intikal eder. Derken gaipler gaybna varr. te bu kalplerin ve intikallerin varaca son noktadr. Bu yce makama yaraan armaanlarn ltuflarndan alp da getirdii eyler saylmayacak kadar oktur. 30- Himmetlerin Tecellisi Himmetler bir himmet zerinde toplanrlar, bir ile birde yok oluncaya kadar. Geride bir kalr ve bire ahitlik eder. Bu, zel kullardan olan adamlarn hallerinden biridir. Bunlarn gsleri alr ve kendilerine gizli olan eyleri alglamaya balarlar. Ki bunlarda onlar iin gz aydnl vardr. Takdirin fekle-rinde, eer hak ile iseler gneler olarak, gz ile iseler aylar olarak ve eer ilimle iseler yldzlar olarak yzerler. Gklerin yarlp paraland gne kadar gece ve gndzn getirecei tm gelimeleri bilirler. O gn, gne olan drlr, ay olann yz tutulur, yldz olan da sner. Geride hakkn nurundan baka nur kalmaz. Ki vahdaniyet nurudur bu, o tecelli edince de hibir nur kalmaz. Nur iinde bir nur olarak zatndan zatna yansr. 31- stiva Tecellisi zzet Rabbi "Arzma, gme smadm; ama kulumun kalbine sdm" buyurduu gibi, insani letaif arna istiva ettii zaman, bu ar btn letaife sahip olur ve onlar zerinde tasarrufta bulunur. Bir kiraln memleketinde hkmetmesi gibi hkmeder, bir mal sahibinin mal zerinde tasarrufta bulunmas gibi tasarrufta bulunur. Haberiniz olsun o Kutuptur. 32- Velayet Tecellisi Velayet en uzak felektir. Orada yzen kimse muttali olur, grr. Muttali olup gren bilir. Bilen bildii eyin suretine dnr. te bu mehul velidir ki tannmaz, tantlamaz belirsizliktir. Bir suretle de kaytlandrlamaz. Ona ilikin bir tutum ve davran da bilinemez. Her durum iin o durumun elbisesine brnr; ya nimetlerine ya da zorluklar na. Yemenli biriyle karlatn zaman uurlu gndr o gn. Maad kabilesinden biriyle karasan, o da iki cennet eder. Feleindeki tm genilii kapsam olur. 33- Karma Tecellisi Mizacn yurdu katk ntfeye benzer. rade ettii ise bu ikisinin arasndan doan rndr. Fakat Hak, bedbaht iin bir yol gstericilik, mutlu iin de bir yol gstericilik klmtr. Bunlara ulamak iin de zel ahslarda bulunan zel bir gz, zel ilahi huzurdan zel bir nur klmtr. Bu gzn nndeki vehimler perdesi kalknca, bu zel nur cisimlerin karanln bu kevnden kovunca, gzler bu nurlar sayesinde bedbahtlar n ve iyilerin belirtilerini idrak ederler. Arndklar ve halis olduklar iin kyamlar abuk olur.

34- Ferdaniyet Tecellisi Allah'n kainat dzenine hakim kld baz melekleri vardr. Allah'n celal ve cemal nuru iinde daimi bir lezzettedirler. Srekli mahede halindedirler. Allah'n kendilerinden bakalarn da yarattn bilmezler. Kendi zatlarndan baka hibir eyle karlamamlardr. Bu duruma en ok yaraanlar da Allah'n Adem oullarndan yaratt baz kullardr. Bunlar Kutbun hkmnn dnda olan fertlerdir. Ne bilirler ne de bilinirler. Allah gzlerini kapatmtr, gremezler. Kevnlerin gaybi hususunda onlar perde-lemitir ki herhangi bir cebine ne koyulduunu bilmesin. Bakasnn cebinde olan bilmesi daha yarar. Bakasnn vicdan ekseninde konumas daha layktr. Btn maddi varlklar karsnda durduu halde neredeyse bunlar ayrt edemeyecektir. Bunun nedeni bilmemesidir, gafil olmas veya unutmas deildi. nk yce Allah, onlar vuslat hakikatleriyle tahakkuk ettirmitir, onlar kendisi iin var etmitir. Bu yzden O'ndan bakasna dair bir bilgileri yoktur. O'nu bilirler, O'nun iinde vardrlar, Onunla hareket ederler, O'na itiyak duyarlar, O'na konuk olurlar, O'nun nnde otururlar, O'ndan bakasn tanmazlar. Bu makamn efendisi (s.a.v.) yle buyurmutur: "Siz dnyanzn maslahatn daha iyi bilirsiniz." 35- Teslimiyet Tecellisi ekil ve ahir ulemasndan mtehit olanlara itiraz etmeyin, onlar mutlak olarak perdelenmiler olarak grmeyin. nk onlar gayblere byk bir adm atmlardr, ancak bunu bilmiyorlar ve bilerek bu adm atmamlardr. Bu nedenle, kendi znde hak ilimler olsa da zanlara gre hkmederler. Onlarla cehd sahibi veliler arasndaki fark, zellikle bir hkmde bulutuklar zaman, sadece yol ve yntem ayrldr. Bunlarn gayesi keiftir. Onlarn ortaya koyduu ve kendi iinde ilim olan ey, onlar iin ilimdir. Dolaysyla bu hkm erevesinde bilerek Allah'a arm oluyorlar. Nitekim Kur'an'da peygamber efendimize yle hitap edilmitir: "Ed'u ilal-lahi ala basiretin ene ve meni'ttebani / Ben ve bana uyanlar Allah'a bilgiye dayanarak aryoruz." (Yusuf, 108) Onlar cehd ehlidir. rnek alarak Hz. Peygamberin (s.a.v.) fiillerine tabi olmulardr. Bu da onlar basirete ulatrmtr. Ama mtehitlerin en son varaca nokta zann- galibe ulamaktr. Aslnda ortaya koyduklar ey kendi iinde ilim olsa da kendileri asndan zandr. Bu yzden bir bilgiye dayanmadan Allah'a aryorlar. Dolaysyla gaipler kapsamnda deimez bir paylar vardr. Bilmedikleri bir taraftan inmi bir eriatlar da vardr. 36- man Nuru Tecellisi man dank bir nurdur ve slam nuruyla karktr. nk kendi bana duramaz. Bu yzden slam nuruyla karmtr. Bylece keif, bizzat gzlemleme ve mutala etme ile pekitirilmitir. Dolaysyla gaiplerden kendi miktarnca renmitir. Ta ki ihsan mertebesine ulancaya kadar. Oras nurlarn huzurudur. 37- Ruhlarn Miralar Tecellisi Arnp berraklat zaman insan ruhlar, ayr ayr veya birlikte yceler alemine ycelirler, miraca karlar. Ayr ruhaniliklerin grnmlerini seyrederler. Sen onlarn baktklar yerleri feleklerin ruhlarnda ve bu ruhlar dndrlerinde grebilirsin. Sonra devirlerin hkmleriyle birlikte inerler. Bylece bir taraf inilerin inceliklerine doru sal verilir, yldzlarnn kullarn kalplerindeki dkl yerlerine kadar. Derken gslerinin ihtiva

ettiini, vicdanlarnn kapsadn ve hareketlerinin delalet ettiini renmi olurlar. nk gayb bilmenin bir ok yolu vardr. 38- eriatlarn Verdii Tecellisi eriatlar kullarn srlarnn miktarnca inerler. Ancak eriat gzler olarak iner; her gz de kullarn srlarndan bir ouna ynelik olur. Bunlardan bir veya iki gz uykuda kullarn srlarn idrak edebilir. Gzler birbirlerine eklendiinde bu srlar uyankken de idrak edebilirler. Bu idrak, resul ve velinin zerinde birletii rknden biridir. Gerekte resuln bunu idrak edii veli oluundan ileri geliyor, resul oluundan deil. te buna velayet denir. Bu yzden resul ile veli arasnda ortaklk sz konusu olmutur. Kim bildikleriyle amel ederse, Allah onu bilmedikleri eylerin ilmine miras klar. Allah'tan korkun. Size reten Allah'tr. 39-Had Tecellisi Srlar fena, beka, cem ve fark ile okuyucusuna ynelince ilahi huzur nuru zerlerine der; kendi alarndan, zat asndan deil. Derken nnde nefisler arz aydnlanr. Hemen oraya ynelir ve gznn grdn bilir. Gaiplerden, srlardan, vicdanlarn gizlediklerinden ve gece ve gndzde cereyan eden hadiselerden haber verir. 40- Zanlarn Tecellisi Velinin zanlar felakettir. nk haset perdesinin arkasndan ona almlardr. Bunun neticesinde kendinde bir ey bulur, ama nereden geldiini bilmez. Makamn bilir ve bunun bakas iin olduunu da bilir. Onu syler, bylece bakasnn hali oluur. te bu bize gre zandr. Yine bizden ulular bu makamdan olurlar. Fakat bu onlar iin zan deildir. Aksine yce Allah, zerinde hazr bulunduu hali onun diliyle ifade etmitir. Hazr olan, eyh benim zihnimde olan syledi, der. Oysa eyh onun zihninde olanla beraber deildir. Hatta "bu ahsn kalbinde ne var?" diye eyhe sorulsa bilemeyecektir. Bu makam Ebu's Suud elBadadi'ye soruldu. u cevab verdi: Allah'n kullarndan bazlar vardr ki, zihinde olanlar sylerler, oysa zihinde olanlarla birlikte deildirler." Zan sahibi ise, tereddtsz kendinde grd skunet olmazsa, bunu sylemeyecektir. Bu veliler iin bir acizlik makamdr, burada snrlandrlmlardr. Bir de onlarn zihinlerini dnn! Buradan inmeden nce takdirlerle karlama makamna intikam ederler. Ama ini esnasnda yavalklar sz konusudur. Takdir semada dner durur. Ay feleinin yere varncaya kadar konkav senelik mesafedir. Bu srenin sonunda takdir iner ve veliler, anlayn anlalmas adn verdikleri bir hal ile bilirler. Anlayn anlalmasnn anlam, ncelikle amelleri anlamlar ile ilgilidir. Sonra bu amellerden birinin gcyle bunu tafsilatlandrrlar. te bu g, anlayn anlalmasdr. 41- Murakebe Tecellisi Emir ve nehye uymak, srr murakebe etmeyi srdrmek, senin bu bilgiye muttali olman demektir ve makamnn da gerektirdii bir durumdur. Bir kimse bu halden makamnn gerektirmedii bir ey grrse, bunun bakas iin olduunu bilir. Bu rknn bulunmas kanlmazdr. nk kevnin gaiplerinin tecellilerinin balangcn bunlar oluturur.

42- Kudret Tecellisi rade, berzahlardan bir berzahta ilahi cmertlikle muamele etme trnden artlarn koruyarak uzaklk olarak younlat zaman sahibiyle bir tr gayb mahiyetinde konuur. 43- Kalp Tecellisi Cehalet, ztlarm ayn nokta zerinde arparak birbirlerini engellemesinden kaynaklanan bir durma halidir. Bu halin sahibi ebedi bir karanlk iindedir. Bu kii ilim sahibi deildir. phe, doru bir adm olmakszn bir amele balama halidir. Kii bu halde iken halkn zerinde bulunduu eyin zahirine tabi olur. Belki hak zeredirler diye onlara uyar. Bu arada hem kendi nefsini itham eder hem halk. Fakat genelde kendi nefsini knar. Zan ise, deime halidir. nk zan sahibi kalp gzyle bakar. Kalbinse hibir halde sebat etmesi sz konusu deildir. Kalp ok hzl deiir. Kalbe kalp denilmesinin sebebi bu deikenliidir. lim ise doruluk halidir. nk hakkn gzyle bakar. Hakkn gzyle bakt iin de isabet eder, yanlrnaz. 44- Ne'et Tecellisi Beden en gzel tertibe ve en latif mizaca sahip olarak ekillendii ve gzleri kr eden o karanlktan arnd, sonra beliren varln yan bandaki ruhul kuddsten bir nefha kendisine yneldii zaman, bu eyada bilgi ve doruluk gerektirir. Bu genelde szlerinde doruluk karakterine sahip klnm kii iin bir arnmadr. Daha dorusu ocukluundan beri grd eye gre konuur ve yanlmaz. Yanlrsa da arazla ilgili olarak yanlr. nk kendi iinde bulduunu terk eder ve dardan edindiini esas alr. Bazen grd veya iittii ey batl olabilir. Grd ve ya iittii bu eyin bir suretinin kendi iine nakedildiini grr ve bunu dile getirir. te tehlike budur, baka deil. Bu erdemli cibilliyete riyazetler ve cehtler, en erefli mahalle ve en kutsal makama ykselme abas eklendiinde, bu czi ruh kllisinin btnne ykselir. Oradan btn alemin suretinin tesindeki gaipleri, oradaki klli nefsin kuvveti ve mertebeleriyle seyreder, alemdeki her eye zaman ve mekan olarak tahsis edilenleri gzlemler. Btn bunlar bir tek ilimle ve bir tek ftratla olur. Derken kevnin tafsili mahalline iner ve iaretler araclyla onu tanr, bilir. Bu hale sahip olanlar bir takm fertlerdir ki yce Allah nceden ngrd ezeli inayetiyle bu niteliklere sahip olarak onlar yaratmtr. Kahinler de bu trden varlklardr. u kadar var ki, onlar bu mbarek varolua riyazeti ve stn meziyetlerle bezenmeyi eklemediler. Bu yzden dnceleri genellikle isabetli iken nadir hkmlerde hata ederler. Bu tr bir varolua sahip kimseler, ok zaman ruhanileri grrler ve bu mnasebet zerinde dnrler. Kukusuz bu asli bir letafettir. Gleri orannda bu meziyetten yararlanrlar. Ancak ilahi izzet katndan mahrum olurlar. Buras sadece Allah'n kullarndan velilere zgdr. Kutlu olsun onlara. 45- Dnce Tecellisi lk akla gelen eylerin tm rabbanidir ve bunlar syleyen kimse kesinlikle yanlmaz. Ancak ilk varolu vaktinden sonraki ikinci derecedeki bir vakitte arazlar bunlara musallat olabilir. Bir kimse ilk dnceleri bilme yeteneine sahip klnmsa, buna ramen ahlaki bir arnma meziyetinden yoksun ise gaipleri bilme hususunda nasipsizdir. Onun kendisiyle ilgili olarak sylediklerine gvenilmez.

46- Grme Tecellisi Kul beeri kirlerden arnd, nefsani tortulardan temizlendii zaman Hak taala zerine doar. Bu douta ona aracsz gaybi bilme yeteneinden diledi-ince baheder. Artk bu nurla bakar. Artk kendisi saknlan olur ve kimseden saknmaz. En muttaki velilerden iinde bir ey kaldka, yani Salihlerden korkma duygusunu tadka ve bu tecelliye de mahzar olmamsa, iinde nefsani bir pay kalr. Duydum ki, eyh Ebu Rebi elKefif el-Endelusi Msrda iken Ebu Abdullah el-Kurei el-Mubteli'nin yle dediini duymu: Allah'm! Herhangi bir srrmzn aa kmas suretiyle bizi rezil etme!" eyh ona u karl vermi: Ey Muhammed! Ya niin halka amadn eyi Allah'a ayorsun? Gizlin de an da Allah katnda bir deil mi?" Bu srla ilgilidir. El-Kurei uyanr, hatasn itiraf eder, eyhin kendisine gsterdii ekilde amel eder ve mutedil yolu izler. Allah bu eyhten ve talebesinde raz olsun. te bu garip tecellilerden biridir. 47- Zaman Zaman Tecelli Hak seni kendisiyle cem ettii zaman, seni senden ayrr. Artk aktif olursun, varlkta ak etkin olur. Seni seninle cem ettii zaman, kulluk makamnda seni kendisinden ayrr. Bu velayet makam ve alma huzurudur. Bu ayn zamanda hilafet ve bakalarna hkmetme makamdr. Bu cemlerden istediini se. Ama senin seninle cem olman daha stndr, nk Onu gzle grrsn. Onunla cem olman ise Onun senden kaybolmas dr. nk senden zuhur eder. Bu, O kutsal zata ve insani letafete yaraan vuslat ve ittisal gayesinin gaybdr: "nnellezine yubayiuneke innema yubayiunellah / Muhakkak ki sana biat edenler ancak Allah'a biat etmektedirler." (Feth.lO) Dinle ve ibret al. 48- Vasiyet Tecellisi Bu tecellide sana ilmi tavsiye ederim. Hallerin lezzetlerinden kan. nk ldrc zehirlerdir onlar. Engelleyici perdelerdir. nk ilim seni O'na kul yapar. Bizden istenen de budur ve senin O'nunla hazr klar. Hal ise senin hemcinslerine efendi yapar. Halin galip gelmesi onlar sana kul eder. Sen de onlara kar rububiyet niteliklerini sergilersin. Bu zamanda seninle yaratl gayen arasnda ne gibi bir ilgi kalabilir ki! u halde ilim makamlarn en erefli-sidir. Onu sakn elinden karma. 49- Ahlak Tecellisi lahi ahlaklar senin zerine art arda ahlaklar olarak iner. Aralarnda ilahi gzlemsel ayni konumlar vardr. Bunlar da o ahlak baheder. Tpk imekler gibi geip giderler. Ama sana isabet etmez-lik etmezler, nk sen onlar karmazsn, ama istemezsin de. nk onlar vakitlerin neticeleridir. Bir kimse kanlmaz olan talep ederse o cahildir. Allah da bir cahili veli edinmez. 50- Tevhid Tecellisi Tevhid bir ilimdir. Sonra haldir, sonra ilimdir. lk ilim delil tevhididir ve bu genelin tevhididir. Genel derken ekil ulemasn kast ediyorum. Hal tevhidi ise, hakkn senin niteliin olmasndan ibarettir. Dolaysyla sende O olur, sen deil, "ve ma remeyte iz remeyte ve lakinnellahe rema / Attn zaman sen atmadn, fakat Allah att." (Enfal,17) Halden sonraki ikinci ilim mahede tevhididir. O zaman eyay vahdaniyet/birlik asndan grrsn. Birden baka bir ey gremezsin. Birliin makamlara tecelli etmesiyle de vecd gerekleir. Alemin tamam birbirine eklenmi vecddir. Ve mrekkep/birleim olarak isimlendirilir. Bu izafede de bir yn olur, buna da ekillenme ad verilir. Bu alemden

bakas iin de bu mahede sz konusu deildir. 51- Tabiat Tecellisi Hakkn onu kendisinden ard vakitte arif tabiata geri dnebilir. O zaman O'ndan bakasndan duymaz. nk seslenmesi olandan baka da bir ey de yoktur. O halde dn esnasnda kendisini korusun. nk tabiatn bir basks vardr ki, adetin maksad da odur. Bu takdirde tabiatn gerektirdii eyle kaynamamas icap eder. Nitekim bunlardan baz kimseler grdk ki O'nun yanndan bir delile dayal olarak dndler. Sonra onlar ve seslendii eyi brakt. O zaman adeti srdrmek suretiyle tabiata sndlar. Bundan da bir sarlk dodu. zel seslenie muhatap oldular, fakat duyamadlar. Derken alkanlklardan kendilerine seslenildi, bunu duydular. Bunun neticesinde saptlar ve bakalarn da saptrdlar. Fazlalktan sonra gelen eksiklikten (slah olduktan sonra ifsat olmaktan) ve ftrat tevhidinden dnmekten Allah'a snrz. 52- Senden ve Sana Tecellisi Allah'n nispi hazineleri vardr. Kullarndan baz fertlerin tevecchleri burada ykselir. Aynleri deiip durur ve ilahi srlar cem ayniyle dner. Kendilerinden olanla gerekletirdikleri tevecchleri kendilerine ynelik olanla kendilerine geri dner. Onlarn hazineleri vardr. Aynlerini baka bir surette dndrrler. Kendilerinden olanla bunlar reddederler. Bylece aynleri irfani surete doru deiir. Onu kendilerine ynelik olanla gnderirler. Kendilerinden olanla onlar baka bir surete evirirler. Bylece ayn bir olduu halde suret alannda sonsuz deiim yaanr. rfanlar onlara ynelik, ameller de onlardan kaynaklanr. 53- Hak ve Emir Tecellisi Allah'n baz adamlar(erleri) vardr. Allah onlara kalplerini amtr, Allah'n mutlak ululuunu gzlemlerler. Onlara zatyla hak ettii adam ve iclali bahsetmitir. Onlar Allah'n hakkyla kaimdirler, emriyle deil. Bu, ulu bir makamdr ki birka adam buna nail olabilir. Buras cemadatn ruhlarnn makamdr. Da bu makamdan parampara oldu ve Musa (a.s) kendinden geip bayld. Bu noktada paralanma ve kendinden geip bay lma emrine gerek olmad. Bunlar Allah'n has kullardr, Allah'n hakk esasna dayal olarak Allah'a ibadet ederler. Emrin kapsamnn dmdadrlar. Allah'n baz kullar da vardr ki, bunlar Allah'n emriyle kaimdirler, musahhar klnm melekler gibi. zerlerindeki rablerinden korkarlar ve kendilerine emredileni derhal yerine getirirler. Kendileriyle ilgili olarak herhangi bir makam hasl olmam mminler de bu kapsama girer. Ki onlar Allah'n emriyle kaimdirler ve onlar kulluk haklarna riayet ederler. Dier bir ifadeyle rablk haklaryla kaimdirler. Bu yzden kendilerini ynlendirecek bir emre muhtatrlar. zel konumda olmann ynlendirmesiyle bizzat ynlendirilirler. 54- Mnazara Tecellisi Allah'n baz kullar vardr. Allah onlar bu makamda hazr klmtr. Sonra kendilerini bulundurduu huzurdan izale etmitir. Onlar da kendilerini hazr kld eyden dolay zail olmulardr. Bylece hazr olma gaip olmann ayns, gaip olma da hazr olmann ayns, uzaklk yaknln ayns ve (yaknlk da) uzakln ayns olmutur. Buras halleri var etme makamdr. Bu makamda Cneyd'le bir araya geldim. Bana: Anlam birdir, dedi. Dedim ki: bu kadar genel konuma. Aksine baz ynlerden birdir. nk nutlakln sahih olmad bir hususta mutlak bir yargda bulunmak hakikatlerle eliir. Dedi ki: Gay-b hududur,

hudu gaybdr. Dedim ki: ahit ilk nce peyda olann ahididir, bunun gayb ise izafidir. Yoksa gayp gayptr ve hud iinde barndrmaz ve gzler de onu grmez. Dolaysyla gzlemlenen gaip, izafi gaybm kapsamndadr. Cneyd dnp giderken unlar sylyordu: Gayp, gayp iinde gayptr... Onunla bu makamda bulutuum srada perdeden sarkanlar gzleme zamanna yakn bir makamdaydm. Allah'n evlerinden birindeki artan denleri gzleme vakti nerde! 55- Tevhidi Bilmeyenin Tecellisi Ey Yaradannn tevhidini bilmeyi talep eden! Bunu nasl bilebilirsin ki! Sen varlk bakmndan ikinci mertebedesin. kinin varlyla biri tanmas ne mmkn. Ki yok olursa geride kendisiyle kendisini bilen bir kalr. Senin de tevhidi bilmen mmkn olmaz. nk sen birden birlii asndan sadr olmamsn, aksine herhangi bir nispet asndan sadr olmusun. Kendisi ve var edicisi asndan varlnn asl bu trden olan biri tevhidin zevkine varabilir mi! zelliinin vahdaniyeti seni yanltmasn. O fiilin birliine delalet eder. Tevhidin anlam, bakas tarafndan bilinmekten ycedir. Bizim iin tecritten baka bir ey kalmyor. Buna da tarikat ehli tarafndan tevhid deniyor. Bu tecellide en-Nefezi'yi (Allah rahmet etsin) grmtm. 56- Tevhidin Arl Tecellisi Her adan muvahit olann halife olmas sahih olmaz. nk halife, btn memleketin arlklar yklenmek suretiyle gvenilen kimsedir. Tevhid ise bunu srf ona zg klmak, bu hususta onu bir bilmek, bu hususta bakas iin bir alan brakmamaktr. Bu tecellide ibli'ye dedim ki: Ey ibli! Tevhid toplar, hilafet ise paralar. Dolaysyla muvahhid tevhidinin huzurunda iken halife olamaz. Bana dedi ki: Mezhep budur. Peki kaimlerden hangisi daha tamamdr? Dedim ki: Halife, hilafet zere yaratlandr. Tevhit ise asldr. Bana dedi ki: Bunun bir iareti var mdr? Evet, dedim. Bana dedi ki: Nedir o? Ona dedim ki: Ben demitim, sen syle. Dedi ki: Bir ey bilmemesi, bir ey istememesi ve bir eye g yetirememesidir. yle ki elinin iinde ve ayann dibinde olan ayrlktan sorulsa bile, bunu bilmemesidir. Yedii yiyecekten sorulsa bir ey yediini bilmemesidir. Yiyecei lokma lokma kaldrmak istese, bunu yapamamasdr, acizliinden, gcnn olmayndan. Bu cevab zerine onu ptm ve dnp gittim. 57- llet Tecellisi Bu tecellide Hallac grdm. Ona dedim ki: "Ey Halla! Sana gre O'nun illetinin olmas sahih midir?" Bu arada O derken iaret ettim. Glmsedi ve bana yle dedi: Sen "Ey illetlerin illeti! Ey daima olan kadim!" diyenin szn kast ediyorsun. Evet, dedim. Bana yle dedi: Bu bir cahilin syleyecei szdr. Bil ki, Allah illetleri yaratr, ama kendisi bir illet deildir. Hibir ey yok iken var olan, varlklar herhangi bir eyden var etmeyen, u anda daha nce olduu gibi olan biri illet olmay kabul eder mi? Eer illet olsa, irtibatlanr, eer irtibatlansa O'nun iin kemal sfat sahih olmaz. Allah zalimlerin dediklerinden ycedir, uludur. O'na dedim ki: O'nu bu ekilde biliyorum. Dedi ki: Bu ekilde bilinmesi gerekir. Sebat et. Ona dedim ki: Peki evinin yklmasna niin msaade ettin? Glmsedi ve yle dedi: Evi boalttktan sonra kevnlerin elleri ona hakszlkla uzandnda, yok oldum, sonra yok oldum ve Harun'u kavmim iinde halife olarak braktm. Benim yokluumda onu zayf drdler, zayf grdler. Ve evimi ykmak zere bir araya geldiler. Evi temelinden ykmaya baladklarnda onu ykamadlar. Bunun zerine yok oluumdan sonra eve bir daha dndm. Ona baktm. bret alametleri de ortadan kalkmt. O zaman nefsim, kevnlerin ellerinin tahakkm ettii bir evi imar etmek istemedi. Elimi bu evden ektim.

Halla ld dediler. Halla lmedi, ama evin sakini g ettii iin ev ykld. Ona dedim ki: Yanmda yle bir bilgi var ki senin delilin bunun karsnda rr. Ban ne edi ve yle dedi: " Ve favke klli zi ilmin alim I Her ilim sahibinin stnde daha iyi bilen birisi vardr." (Yusuf,86) Saa sola sapma, Hak sendedir. Benim kapasitemse bu kadardr... Onu brakp geri dndm. 58- Tevhid Denizi Tecellisi Tevhid engin bir deniz ve bir sahildir. Sahil alabilir; ama deniz alamaz. Sahil bilinir, deniz tadlr. Bu denizin sahilinde durdum. Elbiselerimi karp denize girdim. Art arda dalgalarla karlatm. Yzmeme engel oldular. Orada, nefsimle olmadan durdum. Cneydi grdm. Kucakladm, ptm. Bana ho geldin, dedi ve beni arlad. Ona dedim ki: Ne zamandan beri benimlesin? Dedi ki: Bu denize girdiinden beri. Beni unuttuun iin ben de sreyi unuttum. Beni kucaklad, ben de onu kucakladm. Birlikte denize daldk. Ebedi lmle ldk. Artk yeniden hayat bulmamz, dirilmemiz mmkn deildir. 59- Tevhid Yry Tecellisi Bu tecellide Znnun el-Msri'yi grdm. nsanlarn en gzellerinden biriydi. Ona dedim ki: Ey Znnun! Senin ve senin gibi dnenlerin "Hak tasavvur edilenden, temsil edilenden ve tahayyl edilenden ayrdr" eklindeki grne ardm. Bu srada bayldm. Kendime geldiimde titriyordum. Ardndan toparlandm ve yle dedim: Kainat ancak O'nunla kaim olduu halde nasl O'ndan hali olabilir? Kainat yok iken O vard, byle iken kevnin ayns olabilir mi? Ey sevgili! Ey Znnun! Derken onu ptm ve yle dedim: Sana acyorum. Mabudunu Onunla ilgili tasavvurunun ayns klma. Hayret hayret etmene engel olmasn. O'nun dedii gibi de. O hem hem nefyetmi hem de ispat etmitir: "Leyse ke mislihi ey'un ve huve's semiu'l basir / O'nun benzeri gibi yoktur. O iitendir, grendir." {ura, 11)) O tasavvur edilenin ayns deildir ve tasavvur edilen de O'ndan hali deildir. Bunun zerine Znnun yle dedi: Bu ilimdir. Bana getir ki ben u anda tutsam. imdi serbest brakldm. Sahip olduum ne varsa Onunladr. Senin tuttuunu tutmaktaym. Dedim ki: Ey Znnun! Seni bu ekilde istemiyorum. Mevlamz efendimiz yle buyuruyor: " ve beda lehum minella-hi ma lem yekunu yehtesibun / Onlar iin, Allah taraf ndan, hi hesaba katmadklar eyler ortaya kmtr." (Zmer,47) lim bir vakitle, bir mekanla, bir hayatla, bir halle veya bir makamla kaytlandrla-maz. Bunun zerine bana yle dedi: Allah seni hayrla mkafatlandrsn. Daha nce bilmediim eyler benim amdan akla kavutu. Zatm bana tecelli etti. lmden sonra ykseli kaps nmde ald. Daha nce bundan haberim yoktu. Allah seni hayrla mkafatlandrsn. 60- Tevhidin Cemi Tecellisi Eyan Onunla cemi, tevhidin aynnn cemidir. Grmyor musun! saylar, birden baka bir eyle toplanabiliyorlar m? Eer nazar ehli isen onlarn birer birer delillerinden bakasna bakma. Onlara da senden olan birle bak. Eer sahalarn ve geilerin ehli isen, o senin nazarn olduu gibi gzn de olsun, o zaman tevhid tevhidle bilinir. nk bir ey ancak kendisiyle bilinir. 61- Tevhidin Tefriki Tecellisi Eya ayrt zaman temayz eder. Ancak zellikleriyle temayz edebilir eya. Her eyin zellii de tekliidir. O halde birle toplanr ve birle ayrlr eya.

62- Tevhidin Cemlii Tecellisi Her eyin iinde her ey vardr. Eer bunu bilmiyorsan, tevhidi de bilmiyorsun. Eer birin iinde ikinin, n, drdn...sonsuza kadar tm saylarn ayns olmasayd, onunla birlenmeleri veya onun ayns olmalar sahih olmazd. Bu zihinlere yaklatrma amal bir rnektir. Anla! 63- Fena Tevhidi Tecellisi Tevhid senin senden, O'ndan, kevnden ve fenadan fena bulmand r. O halde onunla ara. nk haktan baka her ey dme eilimindedir. Ondan bakas da onu ayakta tutamaz. Yani kaim olmann tek yolu tevhiddir. Kim ikame ediyorsa tevhid sahibi odur. Yani dme meyline sahip ikiden nceki birdir. 64- k Tevhidi Tecellisi "Bakas"ndan k, tevhidin yzyle karlarsn. Nasl? diye sorma. nk tevhid "nasl"n kartdr ve onu olumsuzlar. k, bulursun. 65-Tevhid Tecellisinin Tecellisi Tevhid, bakann da baklann da O olmasdr. airin dedii gibi deil: Bana tecelli edince btnm bak kesilir. Bana seslendiinde her yanm kulak kesilir. Zuhur ettii eyde alnca ve ald eyle zuhur edince, ite bu tevhid makam olur. Bu latif bir seslenitir ki kalbi eritir. Bu tecellide kardeimiz Hazzaz' (Allah rahmet etsin) grdm. Ona dedim ki: Bu senin tevhid bakmndan sonundur veya tevhidin sonudur. Dedi ki: Bu tevhidin sonudur. Bunun zerine onu ptm ve dedim ki: Ey Ebu Said! Zaman olarak bizden ncesiniz. Biz ise grdn eyle sizden nceyiz. Ey Ebu Said! Cevap verirken nasl tevhiddeki kendi sonunla tevhidin sonunu birbirinden ayryorsun? Oysa ikisi ayndr; tevhide stnlk olmaz. Tevhid nispetle olmaz, nisbetin aynsdr. Utand. Gnln aldm ve dnp gittim. 66- Rububiyet Tevhidi Tecellisi Bu tecellide Cneydi grdm ve dedim ki: Ey Ebu Kasm! Nasl tevhid hususunda kul rabden ayrlr, diyorsun? Bu ayrmda sen nerede olursun? Ne kul olman ne de rab olman sahih olur? Bu durumda arada olman gerekir. Bu da iki makamdan da soyutlanarak her ikisine uzaktan bakmay ve bilmeyi gerektirir, ta ki onlar grebilesin. Utand, ban ne edi. Ona dedim ki: Ban eme! Sizler ne gzel selefler ve bizler ne gzel halefleriz! Oradan ilahl seyret, ne dediimi anlarsn. Ey Ebu Kasm! Rububiyetin bir tevhidi uluhiyetin de bir tevhidi vardr. Tevhidini snrlandr ve mutlak klma. nk her ismin bir tevhidi ve cemi vardr. Bana dedi ki: Hatamz nasl telafi edebiliriz? nk bizden kan km, bizden nakledilen her tarafa nakledilmitir? Dedim ki: Korkma! Benim gibisini geride brakan biri kaybolmaz. Ben senin naibin, sen de benim kardeimsin. Ona bir pck kondurdum. Bunun zerine daha nce bilmediklerini bildi. Oradan ayr lp gittim.

67- Tevhide Doyma Tecellisi Cneyd'le birlikte tevhid denizinde boulup ldmzde, bu denizin suyundan takatmzdan fazlasn imitik. Burada sayg deer bir kii grdk. Ona selam verdik, kim olduunu sorduk. Bize, onun Yusuf b. Hseyin olduu sylendi. Onu duymutum. Derhal yanma gittim ve ptm. Tevhide susamt. Onu pnce tevhide kand. Ona dedim ki: Seni bir daha peyim. Dedi ki: Artk doydum. Ona dedim ki: Hani sen diyordun: Tevhidi talep eden kii ancak hak ile kanabilir! Aada olan, yukarda olann kendisine sunduu iecekle kanar. Hi kimsenin kanmas sz konusu deil, bunu bil. Bunun zerine Yusuf meseleyi anlad ve bana doru komaya balad. Onu kucakladm. Onun iin ykselecei bir mira belirle-dim. yle ki her arif ona ve ondan ykselmeyi bilemez. Onlar iin sadece tayin edilen pay vardr, baka deil. Bize ve bizim mahede ettiimizi mahede edenlere gelince, bizim miralarmz tr: Ona, Ondan ve Onun iinde... sonra bizim yanmza bir olarak dner. Ama Onun iinde fanidir, Onun iinde Onadr ve Onun iinde Ondandr. Bir ayn Onadr, Onun iinde Ondandr. Dolaysyla Onun iinde olmaktan baka bir ey yoktur. Onun iinde ykselmek de ancak Onunla olur. Onlar sensin. Ey bu hitab dinleyen! Bu tecelliyi gerekletir. 68- Marifet Tecellilerinden bir tecelli Bu tecellide bni Ata'y grdm. Dedim ki: Ey bni Ata! Devenin aya suya batarsa Allah' ulularsn. Hi phesiz seninle birlikte deve de Allah' ulu-lam olur. Peki senin ululaman nerede? Devenden hangi zelliinle farkllaacaksn? Devenin aya suya dalarken rabbinden baka bir eyi mi talep eder? bni Ata yle dedi: Bunun iin Allah uludur, dedim. Ona dedim ki: Hi phesiz deve Allah' senden daha iyi biliyor. nk o senin ululamandan Allah' ulular. Nitekim yukardaki ba istedii gibi aadaki ayak da ister. Dolaysyla benden sonra ayak gelir ve verdii ey de onun hakikatidir. Ey bni Ata! Senin bu tavrn gzel deildir. Diyorsun ki: mammz Resulullah'tr (s.a.v.). Ki o yle buyurmutur: "Eer bir ipe tutunup aa sarksaydnz, Allah ile karlardnz.!" Sanki deve Allah' senden daha iyi biliyor. Her rabbini talep edene talebinin suretini teslim etseydin ya, tpk senin iin teslim edildii gibi. Allah'a tevbe et, ey bni Ata! nk senin deven senin stadndr. Bunun zerine, ahdin bozulmasdr bu, artk bu ahdi yerine getirmenin vakti geti, dedi. Ona dedim ki: Himmetini ykselt. Dedi ki: Zaman geti, himmetler ortadan kalkt. Ona dedim ki: Himmetler zamanla ykseldikleri gibi zamansz da ykselebilirler. Zaman zail olduuna gre zamanszlk vardr. O halde himmetleri zamanszlkta ykselt, dikkatini ektiim eylere nail olursun ve daima ebediyen ykselirsin. bni Ata sylediklerimi anlad ve yle dedi: Senin gibi stad mbarek olsun. Sonra bu kapy at, ykseldi, mahede etti. Bylece benim mizanmda hasl oldu ve beni ikrar etti. Ben de dnp gittim. 69- Kzl Nur Tecellisi Parldayan kzl nur iinde yrdm. Yanmda brahim el-Havvas vard. Bu tecelliye ve bu tecellinin hakikatine uygun olarak aramzda konuuyorduk. Bu halde devam ediyorduk ki, birden Ali b. Ebu Talib'i (r.a.) grdk. Bu nurun iinde hzla geip gidiyordu. Onu durdurdum. Bana dnp bakt. Ona dedim ki: O bu mudur? Dedi ki: O budur, nedir O bu? Tpk benim gibi, nedir ben? Ve senin gibi, nedir sen? Dedim ki: yleyse bir zt m var? Hayr, dedi. Dedim ki: Ayn bir midir? Evet, dedi. Dedim ki: Hayret! Dedi ki: O hayretin ayndr. Senin yannda ne var? Dedim ki: Yanmda olan, benim yanmdadr ve aynn ayndr. Dedi ki: Sen benim kardeimsin. Dedim ki: Ben de sana yneldim. Sonra Ebubekir nerede? dedim. leride, dedi. Dedim ki: Ona yetimek istiyorum. Sana sorduum gibi bu durumu ona da soracam. Dedi ki: Bak, gayp perdelerinin gerisindeki beyaz nur iindedir

o. Bunun zerine onu orada brakp gittim. 70- Beyaz nur Tecellisi Gayp perdelerinin gerisindeki beyaz nurun iine girdim. Derecenin ba nda durmu Ebu Bekir es-Sddk' (r.a) grdm. Bat tarafna bakyordu. zerinde gz kamatrc altndan bir giysi vard, parlday gz alcyd. Oturann zerine vuran bir nur evrelemiti onu. Susmu, herhangi bir ey sylemiyor, hareket etmiyordu. Sanki afallam gibiydi. Beni tansn diye kendi mertebemi zikrederek ona seslendim. Baktm beni benden daha iyi tanyor. Ban bana doru kaldrd. Dedim ki: Durum nasl? Dedi ki: te gryorsun. Dedim ki: Ali yle yle dedi. Dedi ki: Ali doru sylyor. Ben de doru sylyorum ve sen de doru sylyorsun. Dedim ki: Ne yapaym? Dedi ki: Resulullah'n (s.a.v.) sana dediini yap. Dedim ki: o senin makamndr. Dedi ki: Onun (s.a.v.) makamdr ve sana bahsetmitir. Sonra yle dedi: Ben de sana baladm. Dedim ki: O senin elindedir. Dedi ki: Al, onu sana hibe ettim. 71- Yeil Nur Tecellisi Sonra hak perdelerinin gerisindeki yeil nur iindeki bir baka tecelliye baktm. mer b. Hattab oradayd. Dedim ki: Ey mer! Buyur, dedi. Dedim ki: Durum nasl? Bana durum nasl diye soruyor! dedi ve Ebu Bekir'in ve Ali'nin (r.) szlerini hatrlatt. Ben de benimle Resulullah (s.a.v.) arasnda geen baz szleri ona aktardm. Dedi ki: Makam al. Dedim ki: o senin elindedir. Dedi ki: Sana hibe ettim. Dedim ki: Hayret! Dedi ki: Hayret etme! nk ltuf byktr, ben peygamberin saygdeer hsm deil miyim. Snrl nuru al. nk ahit geldi ve mirac iki elin nne koydu. 72- Aa Tecellisi Mira gsterildi. Uzayp giden nur mlkn bu mirata ap ykseldim. Mminlerin kalplerini nme aldm. Bana, onlar nur olarak parlat, denildi. nk kfrn karanl iyice koyulat. Bu nurdan bakas da bu koyu karanl datamaz. Bunun zerine mirata bir susuzluk tuttu beni. 73- stihkak Tevhidi Tecellisi Hakkn istihkak tevhidini haktan bakas bilemez. Birlediimiz zaman, Onu rza tevhidiyle ve lisa-niyle birlemi oluruz. Bylece bizden, istihkak tevhidinin egemenliinden kaynaklanan bir koku yaylr ki orada yoktu. Dolaysyla tevhid, seme, himmet, bilgi, ayn ve ey olmakszn bizden doar ve bizden akar. 74- Gayb Nuru Tecellisi Gayb nurunda idik. Orada Sehl b. Abdullah et-Tusteri'yi grdk. Ona dedim ki: Marifetin ka nuru vardr ey Sehl?! Dedi ki: Marifetin iki nuru vardr: Akl nuru ve iman nuru. Dedim ki: Akl nuru neyi idrak eder ve iman nuru neyi idrak eder? Dedi ki: Akl nurunun idrak ettii "leyse ke mislihi ey'un / O'nun benzeri gibisi yoktur." (ura, 11) ifadesinin anlamdr. man nurunun zat idrak etmesi ise snrszdr. Dedim ki: Senin hicaptan sz ettiini gryorum. Evet, dedi. Sonra dedim ki: Ey Sehl! Farknda olmadan Onu snrlandrdn. Bu yzden kalbin, yanln meydana geldii ilk admda secde etti. Syle, dedi. Dedim ki: nme meldiinde sylerim. Diz kt. Bunun zerine dedim ki: Ey Sehl! Senin gibisi tevhid hakknda sorar ve kendisi cevap verir. Buna verilecek cevap skut

etmekten baka bir ey midir ki? Derken Sehl fena buldu, sonra dnd. Meseleyi bizim haber verdiimiz ekilde grd. Dedim ki: Ey Sehl! Senin iin ben ne ifade ediyorum? Dedi ki: Sen tevhid ilminde imamsn. Bu makamda bilmediim eyleri biliyorsun. Onu tevhid ilminde nurani tarafa indirdim. Onunla Znnun el-Msri'yi karde yaptm. Sonra dnp gittim. 75- Tevhid Tecellilerinden Bir Tecelli Marifet evlerinden birine tevhidle bir krs kondu. Uluhiyet bu krsye kurulmu vaziyette zuhur etti. Ben ylece ayakta duruyordum. Yanmda bir adam dikilmi, zerinde giysi vard. Bir giysi grnmyordu, bu giysi bedenini saryordu. Bir giysi ona dn verilmiti. Sordum: Ey adam! Kimsin sen? Mansur'a sor, dedi. Baktm, Mansur arkasnda duruyor. Dedim ki: Ey Ebu Abdullah! Bu kimdir? Dedi ki: Murtai'tir. Dedim ki: sminden hareketle onun mecbur olduunu gryorum, muhtar deil. Murtai dedi ki: Ben asl olana bal kaldm. Muhtar kimse iddiada bulunmaktadr. Ben ihtiyar etmem. Dedim ki: Tevhidini neye bina ediyorsun? temele dayandryorum, dedi. Dedim ki: temele dayanan tevhid tevhid deildir. Bunun zerine mahcup oldu. Ona dedim ki: Mahcup olma. Ne oldu? Dedi ki: Belimi krdn. Dedim ki: Sen nerde, Sehl ve Cneyd gibiler ner-de! Onlar benim kemalime ahitlik ettiler. Bunun zerine tevhidinin temellerini aklamak amacyla yle dedi: Rabdir, tektir ve zdd yoktur Ona dedim ki: bana gre byle deildir Dedi ki: Size gre nasldr? Dedik ki: Yitiimin varl ve buluumun yitii Hakkm terk etmek suretiyle hakkm birlemem Ve benim hakkm birliimden bakas deildir. Bana dedi ki: Beni gidenlere kat. Evet, dedim. Sonra dnp gittim. O yle diyordu: Ey kalp! Onu dinle ve itaat et nk sonradan apak belgelerle geldi. Ona dnp yle dedim: Garip bir berzahta zuhur ettin Rab benim rabbim, kul benim kulum 76- zzet Tecellisi Eer sana, hakk ne ile buldun? diye sorulsa , de ki: ki zdd birlikte kabul etmesiyle. nk evvelahir, zahir-batn, istiva-nzul ve maiyet gibi ayetlerde zikredilen ztlarn Ona nispet edilmesi sahihtir. Eer sana, iki zdd kabul etmenin anlam nedir? diye sorulsa, de ki: Kevnde olan varlklardan biri bir eyle nitelense veya vasfedilse, eer bu adan vasfedilmise mutlaka o eyin zdd ondan olum-suzlanr. Ama bu durum hakkn nitelenmesi asndan sahih deildir.nk O'nun zat baka zatlara benzemez. Dolaysyla O'nunla ilgili hkm de bakalarna ilikin hkmler gibi olmaz. Bu mesele akln kapasitesinin tesindedir. nk akl dediimi anlayamaz. yle denebilir: Ama bunu dnen de akldr! O zaman unu sylersin: Durum bundan ibarettir. nk Hakkn akl tarafndan idrak edilmesi sahih olsa, o zaman akln hkmleri O'nun iin geerli olur. Eer bu sylemden vazgemezsen ebedi bedbahtl kla bedbaht olursun. Haktan sana ne? Se-

ninle Hak arasnda ne tr bir mnasebet vardr ve hangi adan birleiyorsunuz? Hak'k hakka brak. nk Hakk Haktan bakas bilemez. Ve Hak hakk syler. Hakkn izzetine andolsun, seni sana tecelli ettirmediim, sana gstermediim srece kendini bilemezsin. Byle iken beni nasl bileceksin? Edebini takn. Haddini bilen helak olmaz. Kullarmdan hidayete erenleri rnek al. 77- Nasihat Tecellisi Bilmediin eve girme. nk her evde mutlaka korkutucu ve helak edici eyler vardr. Bilmedii bir eve giren kimse ok gemeden helak olur. Bir evi de onu bina edenden bakas bilemez. nk eve neler koyduunu o bilir. Hak seni, imar edesin diye, bir ev olarak yapmtr. Bu evin banisi sen deilsin: "Efere-eytum ma tumnun. Eentum tahlukunehu em nahnu'l haliktn / Syleyin yleyse, dktnz meni nedir? Onu siz mi yaratyorsunuz yoksa yaratan biz miyiz?" (Vaka,58-59) O halde aklanmam konulara girme. nk hangi tehlikede helak olacan, hangi dehette korkacan bilemezsin. Evinin kapsnda dur, hak elinden tutsun ve seni evin iinde yrtsn. Ey aklsz! Fikrin kemendiyle mi kular avlayacaksn? Yoksa talebin atllaryla m ceylanlar yakalayacaksn? Acaba cehd okuyla m avn vuracaksn? Ey gafil! Neler oluyor sana? Avna kendi okunu fr-latsana! sabet ettirsen isabet etmi olursun. Ama ebediyen isabet ettiremezsin. Ey kendine dahi g yetiremeyen aciz! Byle bir eye nasl kalkabilirsin? Kendini yormaktan baka eline bir ey gemeyecektir. 78- Seni Aldatmasn Tecellisi Ey miskin! Ne oluyor sana, rnek stne rnek verildii halde dnmyorsun? Daha ne zamana kadar karanlklar iinde nn grmeden rastgele adm attn halde kendini nur iinde sanacaksn? Ne vakte kadar tek gz kr gibi yalpalayacaksn? Ben delil sahibiyim. O delilin aynsdr. Ne zaman sana elik etse ona iftira ediyorsun. Arznn geni olmas seni aldatmasn. Her taraf dikenlidir ve senin de ayakkabn yoktur. Senin gibi ka kii orada ld. Nice adamlarn ayakkablar paraland da olduklar yerde durdular, ne bir adm ileri ne de bir adm geri atabildiler. Orackta alk ve susuzluktan ldler. 79- Amel Yeri Olmakszn Amel Etme Tecellisi Yeryznde yryen nice kii vardr ki yer onlara lanet okumakta. Onun zerine secde eden ka kiinin secdesini kabul etmemekde. Ne dua edenler var ki dualar dildeki szlerinin tesine gemez, dnceleri de yerini bulmaz. Buna karlk havralarda ve kiliselerde ne ok sevgili veli var! Namazlarda ve mescitlerde de bir ok buzedilen dman var! Namazlarda ve mescitlerdeki bu dman, havralarda ve kiliselerdeki veli iin amel ettii halde, kendi iin amel ettiini sanr. Sz gereklemi, hikmet vaki olmu ve emir yerine gelmitir. Ne eksik ne de fazla. Bu bir tavla oyunudur, satran oyunu deil. nsann belini kran, zamann felaketi! Bu O'nun emri gerei uygulanan bir hkmdr ve O'nun verdii hkm de sorgulayacak kimse yoktur. Boyun koptu ve ellere dt. Ameller dalp gitti, bilgiler rd. Kevn yok edildi. Bu bir yzme ve soymadr. undan soyulur ve una giydirilir. 80- Kemal Tecellisi Dinle ey sevgilim! Sen kevnin maksad olan ayn-sn. Sen dairenin merkezi ve evresisin. Sen kevnin birleii ve yalnsn. Sen gkle yer arasnda inip duran emirsin. Senin idrak glerini srf beni idrak etmen iin yarattm. Beni idrak ettiin zaman kendini

idrak edersin. Ama kendini idrak etmenle beni idrak edeceini bekleme. Benim gzmle beni ve kendini grrsn, kendi gznle beni gremezsin. Sevgilim! Ka kere sana seslendim; beni duymadn. Ka kere kendimi sana gsterdim; beni grmedin. Defalarca kokulara kartm; ama beni koklamadn. Yiyeceklere kartm, benim tadma bakmadn. Neden dokunduun eylerde bana dokunmazsn? Niin kokular iinde kokumu almazsn? Niye beni grmezsin? Neden beni duymazsn? Neyin var senin? Neyin var? Neyin? Ben lezzet veren her eyden daha lezzetliyim. Ben cann ektii her eyden daha ekiciyim. Senin iin her gzelden daha gzelim. Gzel benim. Benim gzel. Beni sev. Sev beni. Benden bakasn sevme. Bana ak ol. Beni arzu et, benden bakasn deil. Beni kucakla. p beni. Benim gibi balanan bulamazsn. Her kes kendisi iin seni ister; ama ben senin iin seni istiyorum. Sen ise benden kayorsun, sevgilim! Bana insaf etmiyorsun. Eer bana yaklarsan, senin bana yaklatnn kat kat fazla sana yaklarm ben. Ben sana senin nefsinden ve nefesinden daha yaknm. Benden baka mahluklardan kim yapar bunu sana! Sevgilim! Kendine dikkat et. Seni ne bakasnn yannda, ne de senin yannda grmek isterim. Benim yanmda benimle kendi yannda ol. Nitekim benim yanmadasn, ama bunun farknda deilsin. Sevgilim! Vuslat vaktidir, vuslat! Eer ayrla ulamann bir yolunu bulsaydk Ayrla ayrln acsn tattrrdk Sevgilim! Benim elim ve senin elin hakka varyorlar ki aramzda ebed hkmyle hkmetsin. Sevgilim! Baz husumetler var ki lezzetli eylerin en lezzetlisi olurlar. Karlkl konumadan lezzet doar. air der ki: Onu sevdiim iin ldrmek istedim Ki maher gn benim hasmm olsun De ki: "min ilmin bi'l melei'l a'la iz yahtesimun /Onlar orada tartrken mele-i a'la hakknda ...bir bilgi" (Sad,69) var m sizde. ayet husumetleri bitirmek iin hakimin huzurunda durmaktan baka are yoksa, byle bir durmaktan ve sevgiliyi seyretmekten daha lezzetli ne olabilir ki! Ey can! Ey can! 81- Sevginin Samimiyeti Tecellisi Sevgilim! Gzmn nuru! Sen bana ben mesabe-sindesin. Nazlm, Paydam! Allah akna neler sylyorum! Sen benim zatmsn. te elim ve senin elin. Bizi birlik suretinde hak sevgilinin huzuruna sok, ki birbirimizden ayrt edilmeyelim. Aynde bir olalm. Ne latif bir anlam ve ne berrak bir karm: Cam ince, arap ince Benzetiler, ayniletiler iyice Hepsi arapm da kadeh yokmu gibi Ya da tm kadehmi, arap yokmu gibi Bakarsn dourmas yakn develer babo braklr, izler silinir, aylar tutulur, gndzn gnei drlr, nurlarn yldzlar sndrlr. Yok oluruz, sonra yok oluruz, yok oluruz sonra

Yokluun yokluksuz yok olmas gibi Baki kalrz, sonra baki kalrz, baki kalrz sonra Bekann bekasz baki kalmas gibi 82- Velinin Sfat Tecellisi Sevgilim! Allah dostu! "el-ardu kuddet. Ve elkat ma fiha ve tehallet. Ve ezinet lirebbiha ve hukkat / yer dmdz edildii, iinde bulunanlar atp boald ve rabbini dinleyip O'na hakkyla itaata mecbur klnd..." (nikak,3-5) gibi... ariflerin semas yarld. i bitti. Emirsiz kaldlar. Ebedi hayat yaadlar. Varlklarn himmetleri onlara taalluk etmez. Durumlar kark gelir onlara. Allah katnda unutuldular ve bilinmezler. Ne mutlu onlara! Ne gzel bir sondur bu! Ne gzel akbet! Ne zenginlikleri bilinir ki, bize bata bulunun, denilsin, ne makamlar bilinir ki bizi arn denilsin. Hak onlar mahlukat iinde gizlemitir. Onlar vakit suretinde kaim klmtr. Sirayet ettiler. O kadar ki isteyenler de vakitlerinde grdkleri eylere sirayet ettiler. Onlar dnyada da ahirette de mehuldrler. Alemlerin yannda yzleri karadr. Yaknln iddetinden ve zerlerindeki teklifin kalkm olmasndan. Ne dnyada hkmederler, ne de ahirette efaat ederler. "Sumrnun bukmun um-yun fe hum la ya'kilun / Onlar sarlar, dilsizler ve krlerdi. Bu sebeple dnmezler." (Bakara, 171) "Sumun bukmun umyunfi hum la yerciun / Onlar sarlar, dilsizler ve krlerdir. Bu sebeple onlar geri dnemezler." (Bakara, 18) 83- O'nu Hangi Gzle Grrsn Tecellisi Sevgili tecelli ettiinde Hangi gzle grrsn onu Onun gzyle. Benim gzmle deil. Ondan bakas Onu gremez nk. Gerek anlamda idrak ettiini iddia eden kimse cahillik etmitir. Hadis (sonradan olma) varlk, O'na olan nispeti asndan idrak edilebilir ancak. Seven sevdiini onun gzyle grr. Eer kendi gzyle grse seven deildir. Sevilen de sevgilisini sevgilinin gzyle grr, kendi gzyle deil. Bu makamla ilgili olarak sylenmi olsa gerektir u iir: O benim gzmd, ben onun gz O benim varlmd, ben onun varl Ey gzmn gz, ey varlmn varl Varlk onun varl, gz onun gz. 84- Hakikat Tecellilerinden Bana grndnde onu yceltirim Benden kaybolduunda yce benim Ben samim dost ve yaren deilim Fakat paydama baktmda Hadis gzle perdelenmez

nk hadis kadimin ayniyle vardr. Sevgilim! Senin ncesizliindir (kadimliin) benim sonradan oluumu (hadis) ortaya karan. Bilmiyorum, belki de benim sonradan oluumdur (hadisliim) senin ncesizliini izhar eden. Seninle olduum zaman beni tan, sevgilim! nk bilmiyorum. nk ortada tanyacam, bileceim kimse yok. Eer kendimle oluyorsam, bilemem. nk benim hakikatim bilinmemektir. O halde cehalet kanlmazdr. O halde benim gzm ol ki seni seninle greyim. Grlen ama bilinmeyen mnezzehtir. 85- Sevginin Tashihi Tecellisi Marifeti sahih olann tevhidi sahih olur. tevhidi sahih olann sevgisi sahih olur. sevgi sana ait, tevhid O'na aittir. Sevgi seninle O'nun arasndaki alakadr. Kul ile rab arasndaki karlamalar onunla olur. 86- Muamele Tecellisi Dedim ki: Kardelerimizi mride, muhalefetin meydana geldii mekanlardan ayrlmasn emrettiklerini grdm. Bana, onlarn dedii gibi deme, denildi. Asilere de ki, muhalefet ettikleri yerlerde, giysilerin iinde ve zamanda Allah'a itaat etsinler. nk aleyhlerine ahitlik edildii gibi, lehlerine de ahitlik edilir. Bunu yaptktan sonra, isterlerse oradan ayrlabilirler. Bir ktln hemen ardndan onu silecek bir iyilik ile. 87- Rahat Nasl Olur Tecellisi Ya Allah! dediim zaman, niin aryorsun dedi. ayet armasam, bu sefer, arsana, diyor. Kukusuz lezzetlere kavumutur dilsiz olan Sar olansa rahatlara zg klnmtr. 88- Yok'un Hkm Tecellisi eyin sebat yoktur Selb, hal ve zaman O halde ayn iin yok vardr ve bunlar hakimdirler Akl ve dil bunlar sylemitir. 89- Bir'in Kendine Tecelli Etmesi O olmasayd, bir varlm olmazd Evet, mahedem de olmazd Fakat ben varlkta ferdim Ve sen benim alemimde Teksin Fert iinde fert aynimin varldr Ya da O'nun Tek ve ulu varldr.

90- Alamet Tecellisi Allah' gerek anlamda bilenin alameti, kendi srrna muttali olup da ona dair bir bilgi bulamamas-dr. te tesinde baka ilim bulunmayan kamil insan budur. Allah erlerinin bazlarnn bazlarna olan stnl, srra bu iin elik etmesinden kaynaklanmaktadr. Bu tecellide Ebubekir b. Cahdar' (ib-li) grdm. 91- Sen Kimsin ve O kimdir Tecellisi Ben ben deilim ve ben O deilim Peki ben kimim, O kimdir? Ey O! Sen bensin, de. Ey ben! Sen de O musun? Hayr ve ben... O ben deildir O da deildir. O o deildir. Eer O olsayd, bakamazd Gzlerimiz onunla ona Varlkta bizden bakas yoktur. Ben, O ve O ve O. u halde bizim olan bizimle bizimdir Onun olann Onunla Onun olmas gibi. 92- Kelam Tecellisi Veli bat tarafndan ilahi hitabn vaki oluunu duyduunda kendisinden eser kalmaz, ismi kalr. Tpk geride msenmaya ait bir vcut kalmad halde yokluun isminin kalmas gibi. Sonra isimden isim de yok edilir. Artk isim isimden sz etmez olur. Gzel bir sanat. Sonra kendisine kendisiyle hitap eder. Hem konuan hem dinleyen olur. Derken velide eserler zahir olmaya balar: zler velinin zerinde parlamaya balar Nakl elbisenin zerindeki naklarn parlamas gibi Sonradan olma (hadis) varlk, ncesiz (kadim) varl gz ve hitap olarak mahede edebilir mi?! 93- Hayret Tecellilerinden Kendi aklnla, kelamnn aynnda mahedesinin aynn bilmeyi nasl istersin! Kelamnn ayn mahedesinin ayndr. Bununla beraber sana gsterse, seninle konumayacaktr. Seninle konusa, sana gstermeyecektir. Allah'a andolsun, sylediimi grmyorsun. Hayr, Allah'a andolsun, ben de ne dediimi bilmiyorum. Sen nasl bileceksin! Byle bilinir sevgili, bilmeyeni

Allah' bu ekilde, onu terk et. Bana boyun ediler ve kalbim onlara akt Kaplarna geldi, onu terk etmediler Ona sahip oldular, Ta ki aralarnda akna dnnceye kadar Ona sahip oldular. Bundan sonra helak ettiler. 94- Lisan ve Sr Tecellisi Tevhidin bir dili bir de srr vardr. Seninle konutuunda, seni ayandan havasn iinde ayrr. Bylece tevhid birlerle zahir olur. Seni tevhidin srrna muttali kldnda seni dilsiz yapar. Seni Onunla Onda cem eder. O zaman sadece biri birle grrsn. 95- ki Yz Tecellisi Kul hususi klnnca iki yz olur. Bir yz kulluu ile ilgili, bir yz de hususi khnmlyla ilgili olur. Kulluk yz ancak hususilik yz araclyla grlr. Dolaysyla her hususi klnm kuldur; ama her kul hususi klnm deildir. nk hususi klnma ayn seni cem ederken kulluk ayn seni ayrr. Hususi ol, kul olursun. 96- Kalp Tecellisi Tarikat ehli olduu zaman kul ilk olarak fena ve beka kapsnda kaim klnr. Bu makam gerekletirdii zaman, Hakk iine alan kalbin marifetini grr. Kalbini bilince de onun iinde gzel iitmenin gerekletii ev olduunu bilir. Bu, dinlemenin artlarndan biri olan mekan olarak da ifade edilir. Bu esnada bir ilme sahip olur ve Hakkn evinde Hakk Hak ile dinler. Dinleme ile de yokluktan varla k gerekleir. 97- Evlerin Harap Olmas Tecellisi Beni kendinden ildin, ispat ettin inde. u halde silmenin ayn ispatn ayndr. Hayret ettim size, uzaklatrdnzda Evlerin arkasndan size gelenleri. Eer bir sakinim olsa, ey efendim! Geip giden evlere aldrmam Evlerin en dayanaksz ki iin bina ettiiniz rmcee nispet edilenidir Bana gre kuvvet bakmndan onunla Melekutta grdm ev arasnda bir fark yok Evin kuvveti sahibinden baka bir ey deildir. Sahibi lne ev harap olur.

98- Fena Tecellisinden Seni eyada senden yok edince, O'nu sana eyann hareket ettiricisi ve durdurucusu olarak gsterir. Ama seni senden ve eyadan yok edince, O'nu sana ayn olarak gsterir. Eer grdnden gafil olursan o zaman seni senden yok etmez ve sen de yan lmaz-sm. Beka fenas budur ve bu nefiste bir tazimin hasl olmasndan olur. 99- Bu tecelliden Beka seni O'na nispet eder. Fena ise seni kevne nispet eder. Kendin iin istedi ini se. 100- Ryet Tecellisi Ryeti iste ve baylmaktan korkma. nk baylma ancak ryetten sonra gerekleir. Sonunda kendine gelirsin. Aylmak kanlmazdr. nk yokluk imkanszdr. 101- Devir Tecellisi Sordum: Kulluk nasl sahih olur? diye. Tevhidin sahih olmas ile, denildi. Tevhid ne ile sahih olur? diye sordum. Denildi ki: Kulluun sahih olmasyla. Dedim ki: Grdm kadaryla bu meselede bir dng sz konusu. Denildi ki: Ya ne sanyordun? Dedim ki: Bir delil ve medlul olduun sanyordum. Dedi ki: Mesele yle deildir. Ne delil var ne de medlul. Dedim ki: Kulun zellii kendisine emredileni yapmasdr. Denildi ki: Kendisine yaplan iitmesi kulun zelliidir. 102- Susma Tecellisi Sevgilim! Mesele vasfedilmekten alkondu, sustu. Btn btnle meguldr. Boluk yok sevgilim! arldk ve konuk olduk. Baki klndk ve haller yitip gitti. Vecdin varl, gizlediini aa kard Hakkn izleri bizden ve onlardan parlamaya balad 103- Nasip Tecellisi Sevgilim! Sende senin payna bak! nk sen dnyann ve ahiretin aynsn. Eer kendini orada grrsen bil ki kovulmusun, kapnn nne konulmusun. Nasibinin krntlar seni bulur, onlar iin alma sevgilim! Onlar iin kendini yorma, yoksa kaybedersin. Onunla kendinden kaybol. Gzler bir gze dnd nk hakkn varl saylar ortadan kaldrmadadr. 104- Kuruntular Tecellisi Nefsin avutucu kuruntular Allah ile nsiyetin zdddr. nk Allah ile nsiyet, avutucu kuruntularla idrak edilmez. Nitekim yle buyurmutur: "Ve garratkumu'l emaniyyu / Kurutlar sizi aldatt." (Hadid,14) Nefsin kuruntusu kendisinde olmayan eyi sylemesidir ve bu da nefse tatl gelir. Kul bu kuruntulara uydu mu artk iflah olmaz. Vakti ldrr. Byle bir kii her zaman ziyandadr. Bu kuruntular dile getirdii zaman onlardan zevk alr. Ama

kendisiyle ba baa kald zaman elinde hibir ey olmadn grr. Bu adamn payna aklszn birinin tarif ettii u hal der: Kuruntularm ayet gerekleirlerse ne gzel temennilerdir Yok gereklemezse, o zaman hoa vakit geirmi oluruz Sevgilim! Nefsinin kuruntularndan dolay rab-binle nsiyete terk ediyorsun. Bu yaptn ho bir ey deildir.mann, islamn ve tevhidin seni aldatmasn. Kuruntulara daldn srada ruhun kabzedi-lirse semeresi ne olacak? Ki sen halinin ne olacan bilmiyorsun! Sen lmden sonrasn grmyorsun ve zerinde ldn hali biliyorsun. O zaman senin yannda kuruntularndan baka bir ey olmayacaktr. yleyse tevhid nerede kald? Nerede kald iman? Vaktin zayi oldu, hsrana uradn. Benim halim ve senin halin rivayet asndan birdir Maksat bilmek ve bilgiyle amel etmekten baka bir ey deildir. 105-Takrir Tecellisi Hak senden kalbini istedi ve geri kalan varlnn tmn sana bahetti. Kalbini temizledi, huzur, mu-rakebe ve hayetle onu ssledi. Nitekim bu hususta yle buyurmutur: "nne leke fi'n-nehari sebhen ta-vilen I Zira gndz vakti, sana uzun bir meguliyet vardr." (Mzemmil,7) Allah sana yirmi drt saat vermi, bunun bir ksmn yerine getirmekle ykml olduun farz namazlara tahsis etmitir ki, hibir zaman yarm saati gemez. Sonra sana, btn vakitlerinde mnacatlarmla ve varl nla ura, bana sadece bu kadar zaman ayr, bu vakti de senin iin be vakte ayrdm ki, sana uzun gelmesin, demitir. Bak, ey kardeim! Hangi kul olacaksn! u azamet sahibi Cabbar olan Allah'n bahettii bu byk lutfa bak. Eer tam tersi geerli olsayd, bunu yapamayacaktn. Ykmllkle ilgili bu ltfn yannda muhalefet edilmesi durumunda sre tanma ltfunu da bahsetmitir. Sana mhlet vermi, seni davet etmi, en basit bir dnceni, gz ucuyla yle bir bakman dahi kabul etmitir. Allah iin syle ey miskin! O'dan baka kim sana bunu yapar? Sen byle cmert bir efendiye, bu byk ltfn ve gzel fiilin sahibine, muhalefet ederek kar kyorsun ve utanmyorsun yle mi! Ama sana mhlet veriyor olmas seni aldatmasn. nk O'nun yakalamas ok iddetlidir: "Ve kezalike ahzu rabbike iza ahaze'l kura ve hiye zalimetun inne ahzehu elimun edid / Rabbin, hakszlk eden memleketleri yakaladnda, onun ya-kalay ite byledir. phesiz onun yakalamas pek elem vericidir, pek etindir." (Hud,102) Senin nefsinden baka bir memleketin yok. Eer oray bu ekilde yakalarsa, kim durumdan ders karacak, kim t alacak? Bir kimse eer kendi nefsi zerinden de muhatap oluyorsa o kimse bedbahttr. Allah ltfuyla bir kimseye bakas araclyla t vermeden ona kendi nefsi zerinden t vermez. Hangi kul olduuna baki Yiitler arasnda bir yartr bu, yar! Sakn kar kt, muhalefet ettii halde rfe gre en gzel karlk alan, en gzel makamlara gelen ve kendisi iin grkemli durumlar oluturulan kimsenin durumu seni yanltmasn. Btn bunlar birer tuzaktr. Farknda olmad ekilde helak edici akbete yava yava srklenmedir. Eer byle biri kendi durumunu rnek gstererek sana kar delil sunmaya kalkarsa ona yle de: Toz duman kalknca greceksin Altnda at m var eek mi var! 106- Biatlamay Bozma Tecellisi Biat edilenler gruptur: Resuller, onlarn varisleri olan eyhler ve sultanlar. Aslnda

her grubun ahsnda biat edilen bir zattr, O da yce Allah'tr. Bu grup, Allah adna, tabi kimselerin Matlarna ahitlik etmektedirler. Bu grubun uymakla ykml olduklar baz artlar vardr, tm de Allah'n emriyle kaim olmak noktasnda birleir. Tabi olanlarn da uymakla ykml olduklar artlar vardr ve bujartlar emredilene biat etmek noktasnda birleir. Resuller ve eyhler kesinlikle gnah, isyan emretmezler. nk Resuller masum, eyhler de korunmuturlar. Sultanlara gelince, onlardan eyhlere balananlar korunur, balanmayanlar yz st kalr. Bununla beraber gnah ve isyan hususunda onlara itaat edilmez. Biat, Allah'a kavuuncaya kadar srmelidir. Tabi olanlardan biri Matndan dnerse o ebedi olarak cehenneme girer. Allah onunla konumaz, ona bakmaz ve onu arndrmaz. Bu gibi kimseler iin elem verici bir azap vardr. Bu onun ahirette-ki paydr. Dnyaya gelince, Ebu Yezid el-Bestami kendisine muhalefet eden rencisi hakknda yle demitir: Allah'n gznden deni kendi halinde brakn. Nitekim daha sonra bu adam kadnlar benzeyen kimselerle birlikte grld. Daha sonra hrszlk yapt ve eli kesildi. Btn bunlar onun biatim bozmasnn cezasyd... imdi bu adam nerde, Davud et-Tai'nin talebesi gibi biatma bal kalan kimse nerde! Davud ona: kendini tandra at, demiti, o da kendini yanan tandra atmt ve tandr serin ve sela-metli hale gelip onu yakmamt. te bu biatna bal kalmasnn sonucuydu. 107- Karlatrma Tecellisi Seni grmekle fena bulmayan rekabet etmez. Byle birini bir i baka bir iten de alkoymaz. Ru-bubiyet ksmlarndan ona zg olan husus budur. Sakn arifin "hibir ey beni rabbimden alkoymaz ve rabbim de beni hibir eyden alkoymaz." szne kanma. O huzurun kuvvetini kast ediyor, mahedeyi deil. nk sana ne zaman grndyse seni yok etmitir ve seni onun iin baki klmtr. Seni senin iin baki klm deildir. O halde senin iin olan al, onun iin olan brak. 108-Cezb Tecellisi Ancak mecbur olan, isimlerden fena bulur ve Allah ile baki kalr. Bu yzden ona cevap verir. u halde mecbur olmann alameti icabet etmektir. te bu cezb yok oluudur. nk onda ancak kendi nefsinin pay itibariyle yok olmutur. Onu grnce kendi payndan feragat edip kanmtr. Ona, dn! denilince, falan emri bildim, demitir. Paym vuslatmn ayns klan Allah'a hamdolsun. 109- Akln Gitmesi Tecellisi Gizli marifet parlayan nurlardr. Eer ibareler onlar alsa, bu akledilemeyen bir dille ve anlalamayan bir hitapla olur. Kendine geldiinde ona, ne dedin? denir. Sonra ona syledii szler nakledilir, o da syler. nk duymaz. Ona tekrarla denilince, o da ben dnnceye veya o dnnceye kadar, der. Byle kimselerden hitap kalkar, nk mecnun konumundadr. Tevhidin sahihlii, srlar gizleme ve bilmedii alametler hakknda hsn zan besleme eklinde Allah ehli olanlardan sadr olan bu hal ne gzel bir deliliktir! Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun. Salat ve selam Hz. Muhammed'in ve pak ve temiz klnm ehlibeytinin zerine olsun. Kitap Son Buldu.

ALTINCI KTAB

KTABUL SFAR AN NETACL ESFAR

SEFERLERN NETCELERNN AIKLAMASI KTABI

eyhul Ekber MUHYDDN BN. ARAB K.S.

SEFERLERN NETCELERNN AIKLAMASI KTABI


Bismillahirrahmanirrahim Allah'n salat ve selam Hz. Muhammed'in ve ehlibeytinin zerine olsun. Bilinmezliklerde olan, istiva etme sfatyla vasfe-dilen, arzn yarattktan sonra gklerini yaratmaya ynelen ulu Allah'a hamdolsun. O Kur'an' mbarek bir gece olan Kadir gecesinde sureleri ve ayetleriyle bir btn olarak dnya semasna indirmitir. Bylece kafile karm ve arnma menzillerinde yoluna devam etmi ve bu vn vesilesi takdirlerinden biri olmutur. Efendimiz Hz. Muhammed'i (s.a.v.) bir gece vakti Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya, iki yay kadar yaknla veya ondan daha yakn bir konuma gtrerek Ona ayetlerinin bir ksmn gstermitir. Adem'i snamalarnn arzna indirmitir. Onu nimetlerinin ve lezzetlerinin yurdu olan cennetinden karmtr. dris'i (a.s) varlklar aleminden ykselterek derecelerinin arasna yce bir mekana indirmitir. Nebisi Nuh'u (a.s) dalar gibi pe pee gelen dalgalaryla denizin tufannda kurtulu gemisiyle tamtr. Hidayetinden ve kerametinden dilediini bahetmek iin dostu brahim'i (a.s.) alp gtrmtr. Yusuf peygamberi (a.s.) babasndan ayrp gtrm, sonra babasn onun ardndan gtrerek ryasnda grd en gzel mjdelerinden birini dorulamtr. Lut ve ailesini gece ve vakti yola kararak intikam mal azabndan kurtarmtr. Rabbi buluma yerine geldii iin Musa kavminden ayrlma hususunda acele etti. Ate suretinde bir nur parlatt onun iin. Ki bulunduu yerden ayrlp kendisine gelsin. Ona ihtiyalar araclyla seslendi. O da O'na koarak gitti ve derin bir sevgiyle O'na mnacat etmeye balad. Onun kavminin iinde kamak suretiyle kard, daha sonra kerametleri ve risaletiyle onlara geri dnsn diye. Kavmini bir gece vakti yola kard, ru-bubiyet hususunda rabbiyle ekien tautlardan biri suda boulsun diye. Sonra ilminde edeb tavrna aykr hareket edince, onu kendisine retecek birinin peine gnderdi. Ki bu kiiye katndan bir ilim ve rahmetlerinden bir rahmet vermiti. Sonra onun yolculuunu srdrd ki, Allah'n kendisine zg kld takdirleri ve hkmleri teslim etsin. Peygamberi Musa'y (a.s.) tabutunda tamtr ki o lm denizinde olup bitenleri anlamayacak durumdayd. Kelimelerinden bir kelime olduu iin sa'y (a.s.) katna ykseltmitir. Peygamberi Yunus'u (a.s.) da fkeli olduu bir srada bulunduu yerden gtrd, ardndan baln karnnda karanlklar iinde onu byk bir skntya soktu. Talut'u, aralarnda Davud'un (a.s.) da bulunduu askerlerle stn kld, snama rmayla onlar denesin diye. Bylece sadece bir avu su almakla yetinenler tesbit edilmi olsun. Allah'a itaat eden kullar ile O'na isyan eden kullar arasnda bir set kurmas iin Zlkarneyn'e ufuklar artt. Ruhu'l Emini nbvvetinin ehli olanlarn kalplerine indirdi. Zatn mahede etme onuruna erisin diye gzel sz salih amel buraknn srtnda katna ykseltti. Allah'n isimleri ve sfatlaryla ahlaklanan-larn en hayrls olan efendimiz Hz. Muhammed'in zerine salat ve selam olsun. Ashabndan olan ehli beytinin, akrabalarnn, elerinin, oullarnn ve kzlarnn da zerine olsun. mdi... Seferler tr, bir drdncs yoktur. Bunlar Hak azze ve celle sabit klmtr.

Bir O'ndan balar, biri O'na gider, Biri O'nda srer. O'nun iindeki sefer, llerde ve hayretler iindeki bir seferdir. O'nun yanndan yolculua kan kimsenin kazanc, bulduu eydir. Budur onun kr. O'nun iinde yolculua kann tek kazanc kendi nefsidir. lki iki yolculuun hedefi vardr, oraya ularlar ve yklerini indirirler. llerde klan yolculuun ise hedefi yoktur. Yolcularn izledii iki yol vardr. Biri karada, biri de denizdedir. Yce Allah yle buyurmutur: "Huvellezi yuseyyirukumfi'l berri ve'l bahri / Sizi karada ve denizde gezdiren O'dur." (Yunus,22) Burada bir nkte var. yle ki: Yce Allah'n karay denizden nce zikretmesinin ve ona ncelik vermeyi nemsemesinin tek nedeni, karada yolculuk yapmaya g yetiren, imkan bulan kimsenin ancak zorunluluk hallerinde denizde yolculu a kacann bilinmesini istemesidir. mer b. Hattab (r.a), eer " Sizi karada ve denizde gezdiren O'dur." Ayeti olmasayd deniz yolculuuna kan kimseyi krbalayarak cezalandrrdm, demitir. Eer bu ayette yolculuu terk etmeye iaret eden bu ayet olmasayd "inne fi zalike le ay atin li klli sabbarin ekur / phesiz bunda ok sabreden, ok kreden herkes iin ibretler vardr." (Lokman,31) ayeti yeterli olurdu. Ardndan diyoruz ki: Bu yolculuun her birinde kii mutlaka bir tehlike ile kar karyadr. Ancak sra yolculuunda olduu gibi tanmas baka. u halde O'nunla yolculua kan herkes kurtulmutur. O'nunla yolculuk etmeksizin yola kan herkes de bir tehlike ile yz yzedir. te yandan varln balangc harekete dayal olduu iin Onda hareketsizliin, sakinliin olmasna da imkan yoktur. nk dursa aslna, yani yoklua geri dner. Dolaysyla gerek yceler aleminde gerek aa alemde durmayan ebedi bir yolculuk vardr. lh hakikatler de sabah akam sren bir yolculuk halindedir. Kur'an'dan anlald kadaryla benzeme ve denklik sz konusu olmakszn rabbani ini dnya semasna, istiva da semaya ynelik olmutur. Yukar aleme gelince, felekler iindekilerle birlikte daima dn halindedirler ve hi durmazlar. ayet dururlarsa kainat bozulur, alem tamamlanr ve son bulur. Gezegenlerin, yldzlarn feleklerde yzmeleri onlar iin yolculuk konumundadr, "ve'l kamere kad-darnahi menazile / Ay iin de bir takm menziller tayin ettik." (Yasin,39) Drt erkann (erkan-i Erbaa, su, hava, ate, toprak dediimiz drt unsur, anasr- Erbaa) hareketleri, her nefiste her an meydana gelen deiim ve dnmler suretindeki rnlerin hareketleri, fikirlerin vlen ve yerilen hususlardaki seferleri, nefes alp veren varlklardaki nefeslerin seferleri, gzlerin grlen eyler alannda uyankken ve uykuda kt seferler, ibret almak maksadyla bir alemden baka bir aleme geii... btn bunlar, her akl sahibinin kabul edecei gibi yolculukturlar. Bazlarna gre cisimler alemi, Allah'n yaratt andan beri srekli bir ini halindedir ve halen sonu olmayan bir boluktadr. Senin karna bir menzil kp belirince, onunla ilgili olarak, ite gaye budur, deriz. Oysa bu menzilde nnde baka yollar alr. Bununla donanr ve dner gidersin. Dolaysyla grdn hibir menzil yoktur ki bu benim gayemdir, demen mmkn olmasn. Ama o menzile kavutuunda ok gemeden oradan gersin. Babann ve annenin iinde kan olarak oluuncaya kadar ka mahlukat evrelerini getin, kim bilir? Sonra bilerek veya bilmeyerek senin ortaya kman iin annen ve baban birletiler de sen meniye intikal ettin. Sonra bu suretten embriyoya dntn. Sonra bir inem et haline geldin ve derken kemik oldun, sonra bu kemie et giydirildi. Ardndan baka bir yaratlla yaratldn. Sonra dnyaya karldn. Bylece ocuklua adm attn, ocukluktan delikanlla, delikanllktan genlie, genlikten erikinlie, erikinlikten yalla, yallktan ihtiyarla, ihtiyarlktan da mrn en aa mertebesi olan kocamla intikal ettin. Oradan da berzah alemine getin. Berzahtan hare intikal ettin. Hairden bir yolculuk ihdas edildi ve oradan srat kprsne vardn. Artk ya cennete ya da hakketmise cehenneme gidersin. Eer cehennemi hakketmemisen oradan cennete, cennetten dmdz tepeye yolculuk edeceksin. Durmadan cennet ile dmdz tepe arasnda gidip geleceksin. Cehennemde ise ykselile alal arasnda yolculuk edilecektir. Atee konmu kazanda kaynayan et paralar gibi.

"Kullema nadicet culuduhum beddelna-hum culuden gayreha li yezuku'l azabe / onlar n derileri piip ac duymaz hale geldike, derilerini baka derilerle deitiririz ki acy duysunlar." (Nisa,56) Kesinlikle durmak yok. Aksine dnyada gece ve gndz devaml hareket vardr. Gece ve gndz bir birini takip ederken, fikirler, haller ve ekiller de birbirini takip eder, ilh hakikatlerin birbirini takip etmesi de bunlara dayal olarak gerekleir; bazen ilh Rahim ismine, bazen Tevvab ismine, bazen Gaffar ismine, bazen Rezzak ismine, bazen Vahhab ismine, bazen Mntakim ismine, ilahi huzurun btn isimlerine inerler. Bunlar, beraberlerinde tadklar ba, rzk, intikam, tevbe, mafiret ve rahmet anlamlar itibariyle sana da inerler. Senin onlara nzuln talep eklinde, onlarn sana nzul ba eklinde gerekleir. Durum byle olunca kul tefekkrne dner ve hazrlanmakla ykml tutulduu yolculuu, -Ki bunda yani, hazrlanmada mutluluu vardr- yani tm de kendisi iin meru klman O'na yolculuk etme, O'nda yolculuk etme ve O'nun yanndan yolculuk etme ile hazrlanmakla ykml tutulmad yeryznde mubah eyler iin sefere kma, mal oaltmak maksadyla ticaret etme ve bunun zorluklarna katlanmak zere sefere kma, ya da-bir adan ykml tutulduu, bir adan da ykml tutulmad, sadece hayat yle gerektirdii iin gerekletirdii nefsinin giri k eklindeki sefer gibi yolculuklar birbirinden ayrmaya bakar. Yce Allah'tan akbet ve afiyetin gzelini diliyoruz. Sonra O'nun yanndan yolculua kanlar ksma ayrlrlar: Kovulmu yolcu; blis ve tm mrikler gibi. Kovulmam, ama utan verici yolculua kanlar; btn gnahkarlar gibi. nk muhalefet etmiken huzurda durmaya devam edemezler. Utanma duygusu onlar kaplar. Seilmilik, gzdelik yolculuu. O'nun katndan kullara gnderilen resullerin, arif varislerin mahededen mlk, tedbir, kanun ve siyasetle nefisler alemine geri dnmeleri eklindeki yolculuklar gibi. Ayn ekilde O'na yolculuk edenler de ksma ayrlrlar: O'na ortak koan, O'nu somutlatran, bir varl O'na benzeten, O'na denk bilen ve O'nun kendini tenzih etti i eyleri O'na nispet eden kimse. Ki yce Allah kendisiyle ilgili olarak yle buyurmutur: "Leyse ke mislihi ey'un / O'nun benzeri gibi bir ey yoktur." (ura, 11) te bu yolcu bir perdeye ular ki, O'nu rahmetten ebediyen gremez. Bir yolcu da O'nu kendisine yaramayan her eyden tenzih eder, hatta kitabnda yer alan mteabih ifadeleri dahi imkansz grr. Sonra bu tenzihinin ardndan "Allah kitabnda yer verdii bu nitelemenin anlamn herkesten daha iyi bilir" der. Sonra bu kimse irk ve salt benzetme dnda hep muhalefet iinde yaar. Bu kimse perdeye ve ebedi azaba deil itaba ular. Bu kimseyi, kapda bekleyen efaatiler karlar ve onu en iyi menzilde arlarlar. Ama gerekli saygy gstermemi olmas nedeniyle onu azarlarlar. Bir yolcu da masum ve korunmutur. Bu yolculuu n-siyet ve naz brmtr. nsanlar korkarken bu yolculuu gerekletirenler korkmazlar, insanlar zlrken onlar zlmezler. nk korku ve zntden intikal etmilerdir. Bir eyden intikal edenin bir daha ona dmesi, onda karar klmas imkanszdr. "La yahzunuhumu'lfezau'l ekberu ve telekkahumu'l mela-iketu haza yevmukumu'llezi kuntum tuedun / en byk dehet dahi onlar tasalandrmaz. Melekler kendilerini yle karlar: te bu size vaat edilmi olan gnnzdr." (Enbiya, 103) Bu ahirette kendileri iin hazrlanan mjdedir. Onlar bu hedefe varmak iin yolculuk etmektedirler. Bu ama iin yolculuk edenler iki gruptur. Bir grup bu amaca ynelik olarak fikirleri ve akllaryla yolculuk ederler. Bu yzden yolu yitirmeleri kanlmazdr. nk iddialarna gre fikirlerinden baka kendilerine yol gsterecek bir rehber yoktur. Bunlar filozoflar ve onlarn yolunu izleyen kimselerdir. Bir grup da bu amaca ynelik olarak yolculua karlmlardr. Bunlar da Resuller ve Nebilerdir. Muhakkik Velilerden seilmiler de bu grupta yer alrlar. Ki Sehl b. Abdullah, Ebu Yezid, Ferkad es-Sebhi, Cneyd b. Muhammed, Hasan el-Basri ve halk arasnda bilinen ve gnmze kadar rneklerine rastlanan sufiler bu kapsama girerler. Ancak bu gn, bu bakmdan gemi zamana benzemiyor. Bunun

nedeni bu gnn ahiret yurduna yaknldr. Gnmzde keif artmtr. Ruhlarn levhalar daha fazla grnr, daha ok zahir hale gelmitir. Bu yzden gnmzn ehli daha abuk kefe ulayor, daha ok mahede edebiliyor, marifetinin kapsam daha geni olabiliyor, ulat hakikatler daha mkemmel ve gemi zamanda yaayanlara gre daha az amel ediyorlar. Gemitekiler daha ok amel ederken, bu gn bizim ulatmz dzeyden daha az fetihlere nail olabiliyorlard. nk onlar sahabe zamann baz alrsak uzaktlar. Sahabeler Hz. Peygamberi (s.a.v.) ve ruhlarn Ona iniini nefes alp verir gibi mahede edebiliyorlard. Aralarnda bazlar bundan nurla-nyorlard ki bunlarn da says alabildiine azd. Ebu Bekir es-Sddk, mer b. Hattab ve Ali b. Ebu Talib (r.a) gibi. O halde gemite amel ar basarken zamanmzda ilim ar basmaktadr. Bu durum sa'nn (a.s.) nzul zamanna doru art gstermektedir ve o vakit daha da artacaktr. Bu gn bizim kldmz bir rekat namaz, eski zamanlarda bir adamn btn mrn kaplayan bir ibadete edeerdir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.) onlardan amel eden birine yle buyurmutur: "Onlardan amel eden birine sizden amel eden elli ki inin sevab kadar sevap vardr." Ne gzel ifade ve ne latif bir iaret! Bunu konuyu zihinlere yaklatrmak iin bir rnek olarak zikrettik. Zamann yaklatn ve berzah hkmnn devreye girmek zere olduunu vurgulamak iin anlattk. Hz. Peygamberin (s.a.v.) u szn duymadnz m: " Uyluk kemii ve krbacnn pskl ailesinin yaptklarn haber vermek maksadyla kiiyle konumadka kyamet kopmaz. Hatta aa, arkamda Yahudi var, onu ldr, der." Btn bunlar dnyada olacaktr. Bu, ebedi hayat yurdu olan ahire-tin iyice belirginlemesinden baka nedir! O halde ilim birdir ve yaygnlamtr, bu yzden tayclar gerektirmektedir. Dolaysyla ilmin tayclar salih olular itibariyle oaldka, Salihlerin ilmi de onlar arasnda paylatrlr. Bu yzden nceki nesiller arasnda az olmutur. limden kendisinde bir ey olann zerinde de bu ilim zuhur etmemitir. nk kendisi ilme galip olmutur. Yine ilmin tayclar ilerindeki genel fesatla birlikte az olduka, ilerinde salih olanlar iin geni bir ilim hasl olmutur. nk btn mfsitlerin pay olan ilim onda toplanmtr. Dolaysyla ilmin varisi o olmutur. Bu yzden sonraki kuaklar arasnda ilim, fetih ve keif artmtr. Sonraki kuaklar iinde ilimden bir eye sahip olan kimsenin zerinde ilim zuhur etmitir, nk ok olan ilim kendisine galip gelmitir. Her kese ilim baheden Allah mnezzehtir. Btn bunlara ramen sonradan gelen ncekinin mizannda deerlendirilir. Bu yzden onu izlemesi, onu rnek almas kanlmazdr. Ama arlk, yani amel asndan, Allah' bilme asndan deil. nk Allah' bilmenin bir mizannn olmas zorunludur. "Ve zalike fadlullahi yu'tihi men yeau vellahu zu'lfadli'l azim / te bu, Allah'n ltfudur ki onu dilediine verir. Allah byk ltuf sahibidir." (Hadid,21) Biz inallah bu ksa deerlendirme kapsamnda bilgi ve somut gzlem olarak vakf olduumuz baz yolculuklar anlatacaz. BunlarNebilerin (a.s.) ktklar yolculuklardr. Bunlara ilaveten geride kalan yolculuklar kapsamnda ilh seferleri ve anlamlarn seferlerini de aklayacaz. nk yce Allah aziz Kur'an'da trl mahlukatn bir ok yolculuundan sz etmitir. Biz ise bunlarn sadece bir ksmn anlatmakla yetineceiz. Bunlardan biri: Buluttan Rahman isminin teslim ald istiva arna ynelik Rabbani yolculuktur: Rivayet edilir ki, baz adamlar Resulullah'a (s.a.v.) sormular: "Rabbimiz mahlukat yaratmadan nce neredeydi?"-veya buna benzer bir ifade kullanmlar-Resulullah (s'.a.v.) da onlara u cevab vermitir: "stnde ve altnda hava olmayan bir bulut iindeydi." fadenin orijinalinde geen "ma" edat yukardaki tercmede esas aldmz gibi "nafiye=olumsuzluk" edat olabildii gibi "ellezi" anlamnda ismi mevsul de olabilir. Bu takdirde hadisin anlam yle olur: stnde ve altnda hava olan bir bulut iindeydi." Bil ki, bu uluhiyet perdesdir ve byk bir engeldir; kevnin uluhiyete bitimesine, uluhiyetin de kevne ulamasna engel olur, burada zati snrlar kast ediyorum. Peygamberimizden (s.a.v.) rivayet edilen sahih bir hadiste yer alan Allah taalann u sz de bu bulutla ilintilidir: "Mmin kulumun cann almakta tereddt ettiim kadar yaptm

hibir ite tereddt etmem. O lmek istemez, ben de onu zmek istemem. Ama benimle bulumas kanlmazdr." Bir ayette de yle buyurmutur: " Ma yubeddelu'l kavle ledeyye / "Benim huzurumda sz deitirilmez." (Kaf,29) u ayetlerde de buna iaret edilmitir: "Ve cae rabbuke ve'l meleku saffen saffa / Rabbin geldii ve melekler saf saf dizildii zaman." (Fecir,22) "Hel yenzurune illa en ye'tiyehumullahu fi zulelin mine'l emami / Onlar, ille de buluttan glgeler iinde Allah'n (...) gelmesini mi beklerler?" (Bakara,210) Burada hkm ve hesap gn kast ediliyor. Bunun gibi kaynaklarda yer alan bir ok rivayet vard r. Bunlar, uluhiyet tarafnn kevne ulamak istedii durumla ilgili ifadelerdir. Bu hususta kevnin uluhiyete ulamak istedii durumlar anlatan ifadelere gelince, Peygamberimiz (s.a.v.) yle buyurmutur: "Sana ynelik vgleri sayamam." "ya da hususen gaybnn bilgisinin kapsamna aldn..." Hz. Ebubekir es-Sddk'm (r.a.) u sz de buna rnek oluturmaktadr: "draki idrak etmekten aciz olmak idraktir." Varl evreleyen ve kutsal taht olan ar olarak ifade edilen kevnin dairesi var edilince, bu tahtn bir melikinin olmas kanlmazdr. Melik var etmeyi ister. Var etmeyi ortaya karan da zorunlu olarak ilh varln cmertliidir. O halde bu faslda rahmanln hakim olmas zorunludur. Bylece Rahman ismi ilh rah-manla yarar bulut perdeleri iinde ara istiva etti, ki bu rabbani bulutun bir trdr. Rabbani buluttan ar a istivaya ynelik rahmani yolculuk cmertlikten kaynaklanan bir varlktr. Artan bakas ise ara istiva edenden, yani Rahman isminden kaynaklanarak var olmulardr. Ki rahmeti zorunlu olarak kendisinden kaynaklanan her eyi kapsamtr. Bu Rahman ismi sefere knca kevn ile ilintili btn isimler de sefere kt. nk bu isimler kevnin datclar, bekileri ve emirleri konumundadrlar: Rezzak, Muis (yardm eden), Muhyi (hayat veren), Mmit (ldren) edDarr (zarar veren), en-Nafi (fayda veren) ve zellikle tm fiil isimler gibi. nk bir isim ancak bir fiil araclyla biliniyorsa o fiil isimdir ve de Rahman ismiyle birlikte yolculua kan isimlerden biridir. Bir isim de herhangi bir fiilden bilinmiyorsa, kesinlikle bu yolculukta bir katks yoktur. Fiil isimlerin dnda marifet alannda onlarn fikirleriyle bir yolculua kmak isterse, ar kresinden kar. Ki bu ayr ve kopuk olmayan bir ktr. Kutsal ilh tarafa taalluk etmeyi istedi. Bunun neticesinde bir korunun iine dt. Buras bulut perdeleridir. Bunun iinde adm att. Ne var ki, vasl olan kimse, herhangi bir marifete kavutuunda ilh Bu-raklarn kendisi iin parlamas kanlmazdr. Bu yzden Hz. Ebubekir es-Sddk bu olay idrak olarak nitelendirirken doru szl Peygamber (s.a.v.) de "sana ynelik vgleri sayamyorum" buyurmak suretiyle nitelemitir. nk Hz. Peygamber (s.a.v.) saylmayacak kadar ok olan vgleri bizzat gzlemlemitir. Ancak bunlar mehul vgy kabul edecek niteliktedir. O da sana ynelik vgler say lmaz, demekle ifade edilmektedir. nk hayret, zorunlu olarak bunu gerektirmektedir. Fikir sahipleri bulut iindedirler. Keif sahipleri bulut iindedirler. Herkes bulut iindedir. nk kl bulut iindedir. Kl de kl suretindedir. Bu yolculuun ruhu ve anlam tenzihten tebih sidresine ynelik bir yolculuk olmasdr. Maksat muhataplara meseleyi anlatmaktr. Bu da gzlerinin karanlk bulutlar iinde olmasna bir rnek oluturmaktadr. Yaratma ve Emir Yolculuu.Dier adyla bda Yolculuu Yce Allah yle buyurmutur: "Summe's teva ile's semai ve hiye du.ha.nun fe kale leha ve li'l ar-di'itiya taven ev kerhen. Kaleta eteyna taiin. Fe kada-hunne seb'a semevatinfi yevmeyni ve evhafi klli semain emreha. Ve zeyenne's semae'd dnya bi mesabi-he ve hifzen. Zalike takdiru'l azizi'l alim / Sonra duman halinde olan ge yneldi; ona ve yerkreye : isteyerek veya istemeyerek, gelin! dedi. ikisi de: isteyerek geldik, dediler. Bylece onlar, iki gnde yedi gk olarak yaratt ve her ge grevini vahyetti. Ve biz, yakn semay kandillerle donattk, bozulmaktan da koruduk. te bu, aziz, alim Allah'n takdiridir." (Fussilet, 11-12) Bu ayrma ve bu bititirme Allah'n takdiridir. "Evelem yerellezine keferu enne's sema-vati ve'l arde kaneta retkan ffeteknahuma / nkar edenler, gklerle yer bitiik bir halde iken bizim, onlar birbirinden kopardmz grp

dnmediler mi?" (Enbiya,30) Yukarda sunduumuz ilk ayette yerin yaratlmasnn ardndan "smme=sonra" edat kullanlmtr. Bu da genellikle ikinci hususun ilk husustan bir sre sonra olduunu ifade eder. Bu mhletten maksat da yerin yaratln, vakitlerinin eyyamu' e'n=e'n gnlerinden drt gn eklinde belirlenen vakitlerinin takdir edilmesini kapsayan zamandr. Bu gnlerin ikisi onun kendi iindeki e'niyle ve zatyla ilgiliyken, bir gn zuhuruyla ve grnmesiyle, bir gn ise batn ynleriyle ve gay-byla ilintilidir. ki gn ise iine yerletirilen grnr grnmez gdalarla ilintilidir. Sonra kutsal istiva gereklemitir ki maksat olan da budur. Yani gklerin yarlp ayrlmasna y-nelinmitir. Bunlar e'n gnlerinden iki gnde yedi gk olarak takdir edince her ge kendi iini vahyet-ti. Her birine varlklarn ihtiya duyduu hususiyetleri, terkip, tahlil, deiim, dnm, devirlere ve tavrlara gre halden hale gei gibi olgular yerletirdi. Gklere yerletirilen ilh emir kapsamna girer bu husus: "ve evha fi klli semain emreha / Ve her ge grevini vahyetti." (Fussilet, 12) Sebeplilik zelliine sahip ruhani grevlerini ilham etti. Bunlar da feleklere zg hareketlerle belirginle tiler. Sz konusu harekette ve bu felekte bulunan emir uyarnca olu rknler dorultusunda zuhur etsin diye. Gkleri bitiikliinden ayrnca, dnmeye balad, z ve cismi itibariyle de effaft. Ki tesinde bulunan eyleri gizleyen bir perde olmasn. Bunun neticesinde biz de sekizinci felekte bulunan yldz lambalarn gzlerimizle grebildik. Nitekim bunlara baktmzda dnya semasnda olduklarn tahayyl ederiz. Bu yzden yce Allah yle buyurmutur: "ue zeyyen-na's semae'd dnya bi mesabihe / Ve biz, yakn semay (dnya semasn) kandillerle donattk." (Fussilet, 12) Bir eyin herhangi bir ey iin ss olmas, mutlaka onun iinde bulunmasn gerektirmez. "Koruduk." ifadesine gelince, bununla, esir kresinde gklerde kulak hrszl yapan eytanlarn talanmas olay kast ediliyor. Yce Allah, eytanlar srarla takip eden alev ktleleri yaratmtr. Bunlar kuyruklu yldzlardr. Gz havay deler geer de dnya semasna varncaya kadar seyreder. Ve tesini grebilecei bir atlak bulamaz da mitsizce umduunu bulamam olarak geri dner. Yani atlak aramaktan yorgun der ve maksadna eriemez. Bu yedi gkten her birinde yzen bir yldz yaratmtr. Buna yle iaret edilmektedir: " Kullun fi felekin yes-behun / Her biri bir yrngede yzmektedirler." (Enbiya,33) Felekler, yzen yldzlarn hareketlerinden meydana gelmilerdir, gkler deil. Yedi yzen yldzn hareketi sekizinci felekteki kandilleri gsterir. Biz dnya semasn ssledik. nk gzler, bu kandileri ancak orada grebilir. Bu nedenle hitap insanlar n grmelerinin kapasitesi bas alnarak gerekletirilmitir. Bu yzden "Zeyyenna's simae'd dnya bi mesabihe / Yakn semay kandillerle donattk." (Fussilet,12) buyurulmutur. Bu kandilleri yakn semada (dnya semasnda) yarattk, denilmemitir. Ssn, sslenenin iinde olmas kanlmaz bir art deildir. rnein piyadeler ve atllar sultann ssleridir; ama bunlar sultann zat ile kaim deildirler. nsan bnyesi kemale erip, ekilleri dzgn bir ekilde belirginleince, yce nefha araclyla ilh yneli, yedi felek iinde drdnc felein hareketiyle gerekleir. nsan ad verilen bu msemma da eklinin kemale ermesi, dzgn olmas hasebiyle, bakasnn kabul edemedii ilh srr kabul eder. bununla onun iin iki makam hasl olur; suret makam ve hilafet makam. Beden arz kemale erip iinde vakitleri takdir edilince, canl veya bitki olmas gibi zel kuvvetleri, cazibe, hazm, tutma, itme, byme ve beslenme gc gibi zellikleri hasl olunca, deri, et, i ya, ter, sinir, kas ve kemik gibi yedi tabakas ayrlnca, iine sirayet eden ilh sr ona istiva etmitir. Ruh nefha-s iine flenerek bedenden ulvi aleme yceltilmitir. Bunlar duman gibi ykselen buharlardr. Bylece insanda yedi gk de ayrlp ortaya karlmtr. Dnya semas, ki bu insanda burundan yukar geriye bask aln ksmdr. Buray yldz ve kandillerle sslemitir, bunlar da gzlerdir. Sonra hayal semas, fikir semas, akl semas, anma semas, ezber semas ve vehim semas gelir. Her ge iini vahyetmitir. Bundan maksat da duyuya yerletirilen olgular idrak etme hassasdr. Biz, bilmemize ramen, ihtilafl olduu iin konunun keyfiyetine girmeyeceiz. nk bil-

mek, alemdeki ihtilaflar ortadan kaldrmaz. Hayalde imkansz tahayller bulunur. Aklda da akledilenler. Ayn ekilde her semada tr olarak kendisine benzeyen eyler bulunur. nk her semann ehli ondan yaratlmtr. Her semann ehli mekanlarnn mizacna uygun mizaca sahiptirler. Bu yedi semann her birinde, gklerde yzen yldza tekabl edecek ekilde yzen bir yldz yaratlmtr ve buna sfat ad verilir. Bunlar hayat, iitme, grme, kudret, irade, ilim ve konumadr. Her biri ad konulmu bir sreye kadar yzer durur. Bir kuvvet, zel olara yaratl gayesi klnan eyden bakasn idrak edemez. rnein gz, grlebilen nesnelerden bakasn gremez, bundan tesini grmeye kalksa umutsuzca yorgun derek geri dner. nk iine nfuz edecei, delip geecei bir atlak bulamaz. Akl btn bunlar ispat eder. insann iindeki felek hareketler buna ahitlik eder. Btn bunlar aziz, alim Allah'n takdiri ile olur. Kukusuz bu bir yolculuktur; kendisine hayat vereni aklayc, kendisine hayat veren mevlasnm mnezzehliine delalet edici bir yolculuk. Sonucu da ulvi alemin zuhur etmesidir. nk sefere sefer denilmesinin sebebi adamlar n huylarn aklayc mahiyette olmasdr. (Yolculuk anlamna gelen "sefer" kelimesi ile aklama anlamna gelen "isfar" kelimesi ayn kkten tremitir-mtercim-) Yani yolculuk (sefer), insann sahip olduu yerilmeyi ve de vlmeyi gerektiren tm huylarn ortaya karr. Kadn yzndeki burkay (pee) karp gzelliini veya irkinliini gsterdii zaman "sefereti'l mer'etu. an vechiha" denir. Yce Allah Araplara hitaben yle buyuruyor: "Ve's subhi iza esfere: Aarmakta olan sabaha andol-sun..." (Mddesir,34) Yani grlen hususiyetlerini gzlere gsterdii zaman. air yle der: Leyl'nn yanna geldiimde yzn kapatrd Fakat sabahleyin yzn atn grdmde ardm. yle ki: Arap geleneine gre bir kadn arkasnda ktlk olduunun bilinmesini istedii zaman yzn aard. Bu air de sevgilisinin yanna gitmek iin gizli bir yol buluyor. Kadnn kavmi bunu fark ediyor. Kadn da kavminin onu fark ettiini anlyor. Adam grnce hemen yzn ayor. Bylece adam kt bir eylerin olduunu anlyor ve sevgilisi adna endieye kaplarak geri dnp gidiyor. Giderken de unlar sylyor: Fakat sabah vakti yzn atn grdmde ardm.. Rabbimizin indirdii hkmler de kadnlarn bu ekilde yzlerini amalar yer almaz nk. Buna ilikin bir ok rnek vermek mmkndr. Yer verdiimiz bu rnekler konuyu iyice amay gerektirmeyecek aklktadr. "Vellahu yekulu'l hakke ve huve yehdi's sebil / Allah gerei syler ve doru yola O eritirir." (Ahzab,4) Aziz Kur'an'n Yolculuu Yce Allah yle buyuruyor: "nna enzelnahu fi leyletil'l kadr / Biz onu Kadir Gecesi indirdik." (Kadir, 1) Bu ayetle balayan Kadir suresinin tamam bu anlam vurgulamaktadr. "nna enzelnahu fi leyletin mubareketin / Biz onu mbarek bir gecede indirdik." (Duhan,3) ayetinde de bu anlama iaret edilmektedir. aret edilen bu indirme, uyar mahiyetli bir indirmedir. "Biz onu indirdik." derken aziz Kur'an'm Kadir gecesinde indirildii kast ediliyor. Tefsir alimleri nakle dayanarak Kur'an'n bir kerede dnya semasna indiini, sonra oradan blmler halinde Hz. Peygamberin (s.a.v.) kalbine nazil olduunu sylemektedirler. Hi kukusuz bu, Kur'an gizli ak dillerde tilavet edildike srecek ebedi bir yolculuktur. Kadir gecesi de, kul asndan saflap arnd srece hakikati zere bakidir. Bu yzden yce Allah yle buyurmutur: "fiha yufreku kullu emrin hakim / Her hikmetli ie o gecede hkmedilir." (Duhan,4) Ayn ekilde yce Allah nefiste de her hikmetli ii yaratm, hkmetmitir; ona her iki anlamda gnahlarn ve takvasn ilham etmitir. Bu itibarla

insann kalbi, Kur'an'n bir kerede nazil olduu dnya semas konumundadr. Oradan muhataplara gre blmlere ayrlmtr. Onda gzn payna den, kulan payna den gibi deildir. Kur'an senin kalbine bir kerede topluca nazil olmutur, dediimizde onu ezberleyip hfzetmeni kast etmiyoruz. Bizim kast ettiimiz ruhan ve manev bir husustur. Kur'an sendedir, fakat sen onu bilmiyorsun, demek istiyorum. nk Kur'an bir semaya nazil olduu zaman, onun nassnn ezberlenmi olmas art deildir. Sonra kalbinden sana, yine senden blmler halinde nazil olur; zerindeki perden kalkt oranda. Ben bunu, yolun banda iken kendimde gzledim. Bunu bat Endlsteki ycelikler ehli eyhim Ebu'l Abbas el-Ureyni'de de grdm. Bizim tarikatmza mensup bir cemaatten de duydum ki, Kur'an' veya baz ayetlerini bir hocann bildiimiz eitim yntemleriyle retmesi sz konusu olmakszn ezberliyorlar. Sonra Arapa bilmedikleri halde Kur'an, mushaf-taki orijinal dili olan Arapa ile kendileriyle konuuyor.... Bize Ebu Yezid Bestami'den rivayet edildi ki Ebu Musa ed-Deybeli yle nakletmitir: O, bildiimiz yntemlerle birinin telkin etmesi sz konusu olmakszn Kur'an' ezberledikten sonra ld... Kur'an'n kullarn kalplerine inmekte olduuna gelince; bir arazn iki ayr zamanda birden olamayacana delil vardr. Yine bir arazn bir mahalden dierine intikal edemeyeceine ilikin de delil vardr. Yani Zeyd'in ezberlemesi Amr'a intikal etmez. Kulak, bir kimsenin bir ayeti kendisine telkin ettiini duyduunda, Allah o ayeti onun kalbine indirir ve onu ezberler. Eer kalp bundan gafil ise, telkin eden, fiilini tekrarlar, inzal da tekrarlanr. Dolaysyla Kur'an ebedi surette nzul halindedir. Bu bakmdan bir insan, Allah Kur'an' bana indirdi, dese yalan sylemi olmaz. nk Kur'an, durmakszn kendisini ezberleyenlerin kalplerinde yolculuk yapmaktadr. Hz. Peygamberin (s.a.v.) Cebrail'in kendisine Kur'an' indirdii srada vahiy ilemi tamamlamadan okumaya balamasna gelince, bu, onun (s.a.v.) kefinin gcnn gstergesidir. O, Cebrail'in getirdiini kefediyordu, hemen okumaya balyordu, vahiy ilemi tamamlanmadan acele ile dilini kprdatyordu. Tpk senin kalbinde bir dnce getiinde keif ehli olan birinin onu kefederek dnceni sana sylemesi gibi. nsanlarn byk bir ksm nezdinde bu durum inkar edilecek bir ey deildir. Hz. Peygamberin (s.a.v.) konu ise buna daha layktr. Ancak Rabbi Onu terbiye etmiti ve terbiyesini de gzel yapmt. Bu yzden yle buyuruyor: "vela te'cal bi'l Kur'ani min kalbi en yukda ileyke vahyehu / Sana onun vahyi tamamlanmazdan nce Kur'an okumakta acele etme." (Taha,114) Burada yce Allah, Hz. Peygamberin (s.a.v.) Cebrail'den edep edinmesini emrediyor. nk Cebrail, Ona salih amelle gzel sz reten retmenidir. Fasl Kll insan hakikati itibariyle aziz Kur'andr. Onu nefsinin huzurundan birleyeninin huzuruna indirmitir. Bu da mbarek gecedir. nk gayptir. Dnya semas ise en korunakl izzet hicabdr ve ona en yakn semadr. Sonra orada bir ayrc var ederek ilh hakikatlere uygun olarak blmler halinde indirir. Bylece ona deiik hkmlerini verir. nsan bundan dolay bilir. Rabbinden kalbine blmler halinde iner durur. Ta ki orada birleinceye ve perdeyi geride brakmcaya kadar. Derken mekandan ve olutan syrlr, gaipten kaybolur. u halde indirilen Kur'an Haktr. Nitekim yce Allah onu hak olarak isimlendirmitir. Her hakkn da bir hakikati vardr. Kur'an'm hakikati ise insandr. Nitekim Hz. Aie'ye (r.a.) Hz. Peygamberin (s.a.v.) ahlak sorulduunda "onun ahlak Kur'an'd." cevabn vermitir. Alimler, Hz. Aie (r.) bu szyle "ve inneke leala hulukin azim I Ve sen elbette yce bir ahlak zeresin." (Kalem,4} Ayetini kast etmitir. Bu yolculuu gerekletir, sonunda vgy hakkedersin.

Rivayet Yolculuu / Allah taala ve ibret alma Yce Allah bir ayette yle buyurmutur: "Subhanellezi esra bi abdihi leylen mine'l mescidi'l harami ile'l mescidi'l aksa'l lezi barekna havlehu li nuriyehu min ayatina / Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir ksmn gsterelim diye kulunu Mescid-i Haram'dan, evresini mbarek kldmz Mescid-i Aksa'ya gtren Allah noksan sfatlardan mnezzehtir." (sra, 1) Kulunu bir gece vakti kendisine gtren mnezzehtir Gizledii ayetlerini grsn diye Gaybnda hazr oluu gibi ve sarholuu gibi Ayklnda. Ve de ispatnda silinii gibi... Grrsn; onu ki srlar kendisinden oluur Dilerse onu engellemekte, dilerse bahetmektedir. Cmertliinden akladklarn ortadan kaldrmaktadr Varlyla ve ekillerinden uzaklatrp yitirmekte. Sahip ve hkmran efendi mnezzehtir Zat, nitelikleri ve sfatlaryla. Yukarda rnek verdiimiz ayette yce Allah, iaret ettii sra yolculuunu kendisinin mnezzeh oluuna dair "subhane" ifadesiyle birlikte zikrediyor. Bylece bir vehim sahibinin hayalinde canlanabilecek bir tasavvuru veya tebih ve tecsim ehlinin Hak hakknda ileri srdkleri yn, snr ve mekan gibi alglamalar olumsuzluyor. Bu yzden "kendisine ayetlerimizden bir ksmn gsterelim diye" buyuruyor. Burada Hz. Muhammed'i (s.a.v.) yolculua gtrlen, bu yolculuun rabbinin katndan kendisine bahedilen ilh bir ba ve inayet olduunu bilen olarak nitelendiriyor. Bu olay nceden kendisi iin takdir edilmi tir ki, bunun srr aklna gelmedii gibi kalbinde de gememitir. Olayn gece vakti olmasn da dilemitir ki, Onun sevgi makamna zg klnml gereklesin. nk Allah, Onu dost ve sevgili edinmitir. sra kelimesi arap dilinde gndz deil yalnzca gece yolculuu anlamnda kullanld halde "gece" kelimesiyle tekit edilmitir, bu hususta belirecek kukular bertaraf edilsin. Ta ki baz kimseler onun ruh olarak geceleyin yolculua karldn dnmesinler. Yine bununla isra fiilinin gndz vakti de olabileceine inanan insanlarn bu dnceleri de giderilmi oluyor. nk Kur'an Arapa nazil olmasna ramen Arapa bilen bilmeyen btn insanlara hitap etmektedir. Sevenler iin en gzel zaman gecedir, nk gece onlar bir araya getirir. Gece vakti sevgiliyle yalnz kalnr. te yandan gece vaktinin seilmi olmasnn bir nedeni de Araplarn bilmedii ve geleneklerinde de aina olmadklar ilh ayetlerin ilh nurlarla gsterilmesinin istenmesidir. nk gz herhangi bir nesneyi zel olarak kendi yla gremez. Ancak karanlk ve aydnlk ile grebilir. Aydnlk eyay aa karr. Ancak aydnln da gzn na galip gelmemesi gerekir. Eer k gzn na galip gelirse, gz iin karanlktan farksz olur, hibir ey gremez. nk gz koyu karanlkta karanlktan baka bir ey gremez. O halde gz, mutedil bir kla grr. Bu n ortaya kard nesneleri alglar. Ayetlerin grlmesi iin ge gndz vakti kldn duyduu zaman bir dinleyici, bu, kendisi iin bir anlam ifade etmeyecektir. nk bu kendisi asndan malum olan bir eydir. Bu yzden mira gece vakti gereklemitir. Ayette "gece" kelimesinin zikredilmesinin bir nedeni de isra/miracn peygamberin (s.a.v.) mbarek bedeniyle gerekletiinin vurgulanmasdr. nk "esra" (gece

yolculuu) ifadesi, kulun haline ilikin bir aklama balamnda ayrca gece sznn zikredilmesine ihtiya brakmaz. Nitekim air yle demitir: Ey Mudar'dan seilmie gidenler! Siz bedenleri ziyaret ettiniz, biz ise ruhlar ziyaret ettik. "Kulunu..." ifadesinin bana "ba" harfi cerrinin getirilmi olmas, Allah ehli muhakkiklere gre iki gerekeye dayanmaktadr. Birincisi, zillet demek olan kulluk ile cer ve kesra harfi arasndaki mnasebettir. nk her zelil krktr. Sonra kul kelimesini "huve" zamirine izafe etmitir. Bundan Hakka ait zahir bir isim belirmez. Ancak naks isimler belirir ki onlar da ancak sla (bala-ismi mevsul)) ve ait (zamirin dnk olduu isim) belirir, "huve" zamirinin dnk olduu ifade mzmerdir. Mzmer ise hi phesiz gaiptir. "Huve" zamiri burada mzmerdir. Yani gayp iinde gayptir. Gaybn gayb der gibi, O O'dur denilmi sanki. Bu da isra'nn erefine iaret etmektedir. Mescid-i Haram'n ve Mescid_i Aksa'nm zikredilmi olmas da byle bir anlam vurgulamaya yneliktir. Kul kavram balamnda yaptmz aklamalarla rtmektedir bu iki mescidin zikredilmi olmas. Buradaki cer harfi "ba"dr. Mescid ise, insann secde ettii yer anlamnda ismi mekandr. Secde kulluktur. Haram kavram yasak ve engel ifade eder. yani bu da kulluu gerektirir. El-Aksa kelimesi uzaklk anlamn gerektirir. Kulluk rablk niteliklerinden en uzak olma halidir. Bu iki olguyu zikretmekle yce Allah Peygamberi (s.a.v.) iin en mkemmel erefi semitir. Yani yaratlm bir varln sahip olabilecei en yksek bir sfat zikretmitir. Bu da kulluktan ve ona benzeyen cer harfleri ve Haram ve Aksa mescitleri gibi eylerden bakas deildir. Yine peygamberi (s.a.v.) ereflendirdii hususlardan biri de tam marifeti salayan bu kll kulluk karsnda, kendisini kaytlandracak bir ismini zikretmemitir. nk^ burada zikredilen kulluk, tesir nitelikli ilh isimlerden herhangi biriyle kaytlandrlmay gerektiriei mahiyette deildir. Aksine ykseklik ve tenzih bakmndan denk bir uluhiyeti ister. nk kul varln tmnden ykseldii, ikrama nail olduu zaman kulluu ilh rabbani siyadet sfatlarndan arnr. Bu da kulluun tenzihidir. Ama rububiyet sfatlaryla vasflanrsa tebih sz konusu olur. Tebih ise onun helak olmas demektir. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "Zuk inneke ente'l azizu'l kerim / Tat bakalm. Hani sen kendince stndn, erefliydin!" (Duhan,49) Yce Allah bir dier ayette de yle buyurmutur: "Yetbaullahu ala klli kalbin mutekebbirin cabbar / Allah, byklk taslayan her zorbann kalbini mhrler." (Mmin,35) Ayn ekilde uluhiyet, kul ile ilgili olarak mahlukatm varln gerektiren bir isimle kinaye mahiyetinde zikredildiinde, bu, sz konusu isimlere muhatap olan kul iin ycelik ve ykseklik ifade etmez. nk bunlarda kulluun gerektirdii esere muhta olmaya benzer bir mahiyet bulunur. Dolaysyla bu isra'da kulluun btn ynlerinin hakk bulunduu gibi, kula nispet edilen bu tamlm gerektirdii oranda uluhiyetin de eksiksiz hakk bulunmaktadr. Bu yzden "huve" zamiri kullanlm, O Odur, anlam n plana karlmtr ki bunun anlam gaybin gaybidir. Hz. Peygamber (s.a.v.) kulluundan szn ettiimiz makama gelince, onu zikrettiimiz gaybin gaybna sra yoluyla gtrdler. Orada olan da hakkn makamn bir ve fert olarak mahede eder. nk sevgi kskanl gerektirir. Artk kul iin bir etki kalmaz. nk kul g yetirendir ve zerinde bir engel ve yasak da yoktur. Orada kesinlikle szn ettiimiz bu "huve" isminden bakas da zuhur etmez. Vahiy gerekleince de yarenlik etmek eklinde gereklemitir, nk gece vakti vuku bulan bir olaydr. Konuma meclislerinin en ycesi msemere, yarenlik etme eklinde cereyan edenidir. nk halvet iinde halvettir, naz, yaknlk ve sekinlik mekandr. Orada grd ayetlere gelince bunlarn bazs ufuklarda (d alemde), bazs da enfste (i alemde}dir. Yce Allah bir ayette yle buyurmutur: "Senurihim ayatina Ji'l afaki ve fi enfusihim / nsanlara ufuklarda ve kendi nefislerinde ayetlerimizi gstereceiz." (Fussilet,53) Kabe kav-seyn ufuklardaki ayetlerdendir. Kulun efendisi karsndaki makam bu ayeti gerekletirmitir. "Ed-na=daha yakn" makam ise; muhabbet ve "huve"ya has

olma makamdr, "fe evha ila abdihi ma evha / Allah kuluna vahyini bildirdi." (Zariyat,21) Bu ayet yarenlik makamdr. O, Odur. Gaybin gaybidirin ifadesidir. Bunu u ayet desteklemektedir: "Ma kezebe'l fuadu ma rea / Grdn kalbi yalanlamad." (Necn,10) Ayette geen "fuad" kalbin kalbidir. Kalbin grmesi gibi fuad'n da grmesi vardr. Kalbin grmesi, bakasn hakka tercih edip ona yaklamak suretiyle haktan kt zaman, kr olur. "Ve lakin ta'ma'l kulubu'l etifi's sudur / Lakin gsler iindeki kalpler kr olur." (Necm.ll) Ama "Fuad" kr olmaz. nk kevni tanmaz ve efendisinden bakasna da taalluk etmez. Efendisine taalluk edii de ancak gaybin gaybi oluu, yani O Odur, itibariyledir. nk makamlar ve mertebelerla mnasebeti bunu gerektirmektedir. Bu yzden yce Allah yle buyurmutur: "Ma kezebe'l fuadu ma rea / Grdn gnl yalanlamad." (Hac,46) nk gz ok kere yanlr. Geri bu syleyeni iin bir cehalet gstergesidir. nk hkmeden hata eder, duyularn idrak ettii deil. Dolaysyla gz bir eyi olduundan farkl grd iin hata eder diyen kimseyi arkada yalanlar ve bu sfat ondan nefyeder. nk yalan tebih ve okluk aleminde geerlidir. Burada ise kesinlikle tebih yoktur. Burada kul her adan kuldur ve kullukta tamamen mnezzehtir. O'nun O'su olan gaybin gaybi de yle. Kendi nefsinde, i dnyasnda grd ayetlere gelince, bu da fuad dediimiz kalbin kalbinin ayn iin gaybin gaybinin iinde kulluun kulluu ile O'nun O'suna benzer olmasdr. Hi kimse de bunu grm deildir. Ufuklardaki ayetler ise Hz. Peygamberin (s.a.v.) zikrettii ve yldzlarda, gklerde, yksek miralarda, aa perdelerde grd hadiseler, kalemlerin tasarrufu, istiva edilmi ar, Allah'n sidretu'l mnteha'ya brd eylerdir. Btn bunlar kula zg klnan bu makamn etrafnda-dr. Kul, bu makamda gaybin gaybinin iinde ikame edilmitir. Nitekim buna yle iaret edilmitir: "ellezi barekna havlehu / evresini mbarek kldmz." (sra,l) Ancak makamn bereketinden ayrntl olarak sz edilmemitir. nk tasvirin tesinde bir eydir. Benzerlik, tebih yoktur da ondan. zzetinden dolay nsanlarn kaplp gtrldkleri bir makamdr buras. Mescid-i Haram ise Mescidi Aksa'ya gre cehennemin yannda cennet konumundadr. "Cennetin etraf zorluklarla, istenmeyen eylerle evrilidir." "evelem yerev enna caelna haramen aminen ve yutahattafu'n nasu min havlihim / evresinde insanlar kaplp gtrlrken, bizim Mekke'yi gven iinde kuts bir yer yaptmz grmediler mi?" (Ankebut/67) "Cehennemin etraf cazibeli, insann cannn ektii ehvetlerle evrilidir." "le'l mescidi'l aksaellezi barekna havlehu /evresini mbarek kldmz Mescid-i Aksa'ya..." (sra, 1) Dn ii, iin de d vardr. Bu yolculuk, szn ettimiz gaybin gaybinin mahede edilmesiyle sonulanr. Bu makamla ilgili konumak uzun zaman alr. O halde dizginleri ekiyoruz ve yukarda yer verdiimiz iaretlerle yetiniyoruz. Allah gerei syler ve doru yola O iletir. mtihan yolculuu Grnd kadaryla Yukardan aaya ve yaknlktan uzakla d yolculuu. Bir nceki yolculuun zdd gibi grnmesine ramen, ayn gte olmamakla birlikte o yolculukta olanlar bu yolculukta da vardr. Yce Allah, Adem ve Havva'ya ve ikisiyle birlikte inenlere hitaben yle buyurmutur: "Kul nahbitu minha cemian / Dedik ki: Hepiniz cennetten inin!" (Bakara,38) lk babann ruhaniler arasndaki yolculuundan sz etmitik. O Adem'in ve alemin babasdr. O Hz. Muhammed'in (s.a.v.) hakikati ve ruhudur. imdi de cisman babann yolculuundan sz edelim. O Muhammed'in (s.a.v.) ve zellikle btn Ademoullarnn babasdr. Adem oullarnn her biri bu adan arkadann hem babas hem de oludur. Bil ki-Aah bizi ve seni muvaffak etsin- yce Allah bir ii yapmak istedii zaman, anlayan iin ona baz alametlerle iaret eder. Bu da o eyin var edilmesine ynelir. Bunlara varln nclleri ad verilir ki uur ehli olanlar bunlar fark ederler. Bu olay ok kere maddi alemde varlk bnyesinde ortaya ktnda uursuzluk addedilir. zellikle bir yerde ona uygun olmayan bir ey zuhur ettiinde. nk insanlar zuhur eden eye uygun bir eyin zuhur etme-

sinden korkarlar. Bu ise Araplar nezdinde uursuzluk ve fal olarak isimlendirilir. Meydana gelen olay nefsin benimsedii, honut olduu bir eyse buna uur ad verilirken, nefsin holanmad bir ey olduunda ise uursuzluk olarak nitelendirilir. Bu yzden Hz. Peygamber (s.a.v.) bir eyi uun saymay severdi. Bunu derken gzel sz kast ediyoruz, uursuzluktan da holanmazd. Yani bir eyin uursuzluk olarak kabul edilmesini sevmezdi. Araplar nezdinde uur iyi, uursuzluk ise ktyd. " ve neb-lukum bi'l Hayri ue' erri Jitneten / Bir deneme olarak sizi hayrla da, erle de imtihan ederiz." (Enbiya, 35) Her eyin faili sadece Allah'tr. Hz. Peygamber (s.a.v.) de yce Allah'n icra ettii kaderin bir yansmasnn uursuzluk olarak nitelendirilmesinden holanmazd. nk kaderin gerei olarak gereklemi bir eyden holanmamak uluhiyete kar saygszlk anlamna gelir. Takdirin gerei olarak gerekleen eylerden insann amacna uygun olmayanlar hamd ile, teslimiyet ve rza ile, boyun emek ile karlamak en iyisidir. Allah'n indirdii felakete gre savdnn daha byk olduunu grmek lazmdr. Bu gibi durumlarda mer b.Hattab (r.a) yle derdi: Allah bama ne zaman bir musibet indirmise, mutlaka bunda Allah'n bana ynelik nimetinin olduunu grm m dr. Birincisi bunun dinimle ilgili olmamas, ikincisi, bu felaketin gereklemesi, ama daha bynn gereklememi olmas, ncs, bundan dolay bana ecir verilecek olmas ve gnahlarmn silinmesi." Bulunduu huzura ve yce Allah'n kendisine verdii musibeti alglayna bakn! Allah ondan raz olsun. bu ekilde cereyan ettii iin onu adet ve tecrbe yoluyla bildik. Ama Adem'in ncesinde uygulanan bir adet, bu hususla ilgili yaanm bir tecrbe yoktu. Bu yzden Hz. Adem (a.s.) olay alglayamad. Allah'n bir aacn meyvesini ona yasaklamas gibi. Oysa cennetin konumu yasak gerektirmiyordu. Orada istediini yiyor ve diledii yerde barnyordu. Yasa gerektirmeyen bir yerde byle bir yasak gerekleince, bu etkinin hakikatinin ortaya kmasnn zorunlu olduunu, onun genilik ve rahatlk aleminden darlk ve ykmllk alemine indirileceini anladk. Eer Adem (a.s.) bunu bilseydi, cennette kald sre iinde huzurlu olamazd. Adem'in kendine nispet ettii nitelikler arasnda "rabbera zalemna enfuse-na/ Rabbimiz, biz kendimize zulmettik." (Araf,23) ayetinde geen "zulm" de yer alyor. nk senin, aklk ve serbestlik yurdunda yasak ve engele ynelik iaretini alglamamt. Bu yzden nehyedildi, icabi emre muhatap klnmad. Bir kere sulbnde muhalif evlatlarn ve itaatkar evlatlarn birlikte tayordu. Muhalif evlatlarnn hareketlerinin etkisiyle o aykr hareketi sergiledi. Fakat muhalif evladn sblbnden kardktan sonra, Adem'in (a.s.) rabbi-ne kar geldiine dair herhangi bir bilgi ulamamtr bize. te yandan "ve asa ademu rabbehu / Adem rabbine asi oldu." (Taha,282) buyurularak asi olarak sadece Adem'den sz ediliyor. Oysa yasak her ikisine ynelikti ve yasak fiili de ikisi birden ilemiti. Bunun nedeni einin Adem'in bir paras olmasdr. Sanki orada sadece o varm gibi. Ayrca Adem Havva'ya gre yasa hatrlamaya daha yakndr, ama unutmutur. Kadn erkee gre daha unutkandr. Nitekim ahitlikte iki kadn bir erkek hkmnde kabul edilmitir, nk yce Allah yle buyurmutur: "fein lem lekuna reculeyni fe reculun ue'mreetani mim-men terdavne mine' uhedai en tedille ihdahuma fe-tuekkire ihdahuma'l uhra / Eer iki erkek bulunamazsa rza gstereceiniz ahitlerden bir erkek ile-biri yanlrsa dierinin ona hatrlatmas iin-iki kadn olsun." (Bakara,282) nk kadn erkein yarsdr. ki kadn ise iki yar eder. ki yar tam bir olu demektir. Dolaysyla iki kadn bir erkektir. Kadnn yaratl eksik, geliimi eridir. nk kaburgadan yaratlmtr. Bu yzden ifadeden karlm, zikre-dilmemitir. Buna karlk Adem (a.s.), Havva ile ilgili olarak anlattklarmzn tam aksi bir mahiyete sahip olduu iin, zikredilmitir. Adem'in (a.s.) unutmasnn kayna, yce Allah'n ona haber verdii b-lis'in dmanlyd. Adem (a.s.) bir kimsenin Allah'a yalan yere yemin edeceini dnemiyordu. blis, kendilerine syledii eylerde amacnn onlara nasihat etmek olduunu Allah'a yemin ederek syleyince onlar yasaklanm aacn meyvesini yediler. Burada, bir mesele ile ilgili nass olduunda itihada yer olmadna ynelik bir uyar vardr. Ayrca blis'in Havva'ya dman olmas, onun iin bir mutluluk mjdesidir. nk Havva

eytann hizbinden olsayd, blis ona dman olmazd. Yergi kesbin suretiyle ilintilidir, kesbeden faille deil. Eer yergi kesbedene ynelik olsayd, biz gnahkarlara buzederdik. Biz onlarn gnahlarndan ikrah ediyoruz. Masiyet, yani Allah'a isyan etme her zaman ikrah edilen bir eydir. Ayn ekilde gnah ilenmesinin arac olan sebebden de ikrah etmeyiz. nk bu sebebin haraml nes-hedilebilir, helale dnebilir. Bu takdirde kerahet de ortadan kalkar. Eer ikrah sebebe bizzat kendisi iin sz konusu olsayd, her zaman ikrah edilen bir ey olurdu. u halde yerginin bir eye taalluk etmesi ok ince, gizli ve izafi, neredeyse sabit olmayan bir olgudan kaynaklanr. Ayn durum, harad, vg iin de geerlidir. Bu noktay iyi anla. Mutezile ekol bu meseledeki srr anlamtr. Eariler de farkna varmlardr. ok ince ve gzel bir srdr bu. Bu mesele zerinde iyi bir tahkik gerekletirirsen, mutezilenin vard sonuca sen de varrsn. Biz meselemize dnelim. Diyoruz ki: Adem ve Havva'dan bu tavr sadr olunca, yeryzne indirildiler. Bu zahiren Allah katndan balayan bir yolculuktur. Yine blis iin de O'nun katndan balayan bir yolculuktur. blis bu yolculuunda kendisine daimi mutsuzluk olarak yansyacak hakimiyet ve rahatla karlam, Adem ise, kendisine mutluluk olarak yansyacak zorluk, yorgunluk ve ykmllk ile karlamtr. Adem'in kt bu yolculuun lletlerinden biri, nefsinin ehvetinden kulluunun marifetine yolculuk etmesidir. nk cennet salt ehvetlerin (insann ehvetle arzu ettii eylerin) yeridir. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "Lekmfiha ma tetehi enfusukum /Orada sizin iin canlarnzn ektii her ey var." (Fussilet,31) Dnyada Adem'in giysisi ikmal edilir. nk cennette tek bir giysisi vard. Ama takva giysisisin tadn bilmiyordu. Cennet takva yeri deildir, btnyle nimet yurdudur. Takva, saknlmas gereken eylerin varln gerektirir. Bu yzden cennette takva olmaz. Adem'de (a.s.) takva elbisesi yoktu. Bu arada yasaklama gndeme geldi. Fakat o sakmca ey hakknda herhangi bir bilgiye sahip deildi. Takva u dnya yurdunun ve cennet dndaki yurtlarn sfatyd. Adem (a.s.) cennetten indirilince, zerine yaratl srr elbisesi ve takva elbisesi indirildi. Ardndan baz eyler yasakland, baz eyler emredildi ve ykml tutuldu. Bundan sonra bu elbisenin koruyuculuuna muhalefet etmek gibi bir durum onun hakknda tasavvur edilmez oldu. Bylece onun u dnya yurduna inii, yaratlnn ve mertebesinin tamamlan sreci olarak belirginleti. Ardndan cennete yolculuk etmesi de mertebesinin ve nefsinin kemalinin gstergesi olmutur. Dnya tamamlanma, ahiret kemal bulma yurdudur. Kemalden sonra ulalacak bir maksat yoktur. Aslnda ahiret yurdundan te bir yurt da yoktur. Adem (a.s.) bu yolculu unda, ykmllk cihetiyle kesbi bilgilerle donanmaya balad, ki bunlar ykmllk olmadan elde etmesine imkan yoktu. nk dnya kul iin tamamlanma, fikri bilgilerle donanma yurdudur ve bunlar ancak dnya verebilir. Cennet hayat ise btnyle keiftir. Bir kimse tedbir, tafsil, gzel, daha gzel, daha evla, daha yakr gibi marifetleri ve tertip marifetini balangta edinir. Bunun gereklemesi ise ancak dnya ile mmkndr. nk dnya hayat youndur. Kefi engelleyen buharlar vardr. Bu noktada bir gce ihtiya vardr. Bu g de ancak bu engellerin varlndan dolay verilir. Eer bu engeller olmasa bu g verilmeyecektir. te bu sre kulun tamamlanmasnn bir gereidir. Nitekim Sehl b. Abdullah yle demitir: "Akln insan iin tek faydas, zellikle ehvetin insan zerindeki hakimiyetine son vermesidir. ehvet galip gelince akl ortada hkmsz kalr." Sehl'in bu szn destekleyen bir husus da bizim srlarn kefi esnasnda grdmz bir olaydr. yle ki: Yce Allah mnezzeh ilhamyla srlarmz iinde bize gsterdi ki, melekler marifetler iinde yaratlmlardr. Cansz varlklar, bitkiler ve hayvanlar da marifetler ve ehvet iinde yaratlmlardr. Bu yzden sz konusu varlklar bilmelerine ve kyametten korkmalarna ramen ehvetlerinden vazgemezler. Korkmas, varaca akbetle ilgilidir. Bununla beraber biz insanlardan muhalefetin sadr olduunu gryoruz. Bir adam birinin eeinin kafasna vurduunu grr. Engel olmak ister. Eek ona der ki: Brak; nk onun kafasna vurulacaktr... nsan ise zaruri marifetler, ehvet ve akl iinde yaratlmtr. O

aklyla ehvetini geri savar. Adem'in (a.s.) iledii gnah ve kt bu yolculuk balamnda donand eylerden biri de Rabbinin isimleri, bu isimlerin eserleri ve onlar mahede etmesidir, ki bundan nce onlar bilmiyordu. Bu da Allah'n Gafir (balayan) ismidir. Bu ismin eseri de mafiret (bala-ma)tir. Allah ayn zamanda ok balayan (Ga-fur)dr. Adem'in makam itibariyle iledii masiyet iddetli olmakla birlikte bakasnn iledii yz bin masiyetin gerektirdii sonulardan daha fazlasn gerektirir. Allah, bu bakalar hakknda Gafur (ok ba-layan)dur. Bu adan Adem iin de gafurdur. Ama bir tek muhalefeti gerekletirmesi asndan da ga-fir'dir. Bu masiyet onun gerekletirdii bir tevilden de kaynaklanm olabilir. Eer yasa unutmu olsayd, kesinlikle cezalandramazd. Onun unuttuu ey, bizim yukarda zikrettiimiz husustu. te yandan seilme, tevbe, istifar, af, korku ve korkudan sonra gerekleen emniyet duygusuyla da donanmtr. Ki bu dost edinmekten ok daha lezzetlidir. Bu yolculuk onun iin terkib, ina ve tahlil olgularn renmesini salamtr. Bununla kendi bnyesinin devirlerin pe pee gelmesiyle, para para neet ettiini renmitir. Fakat cennetteki olu bundan tamamen farkldr. nk yce Allah cenneti bakanlarn seyrine sunmutur. Cennette ilgi lezzetlere ve nimetlere yneliktir. Dnyada ise daha fazla bilmeye ve aratrmaya yneliktir. Bu yzden insann orada (cennette) bilemeyecei eyi burada (dnyada) bilir. Bu yolculuk buna benzer bir ok eyle sonulanr. Bir ok yolculuk vardr. Sz fazla uzatm olmaktan korktuum iin bunlar anlatmak istemiyorum. Adem olunun gerekletirdii bu yolculuk ok eyi ihtiva etmektedir, her birini anlatmak iin bir divan ayrmak gerekir. Ayn durum bu kitapta anlattmz ve anlatacamz tm yolculuklar iin geerlidir. O halde anlatmadklarmz uygun bir ekilde anlattklarmza ekle, inallah doruyu bulursun. dris Aleyhisselam'n Yolculuu Mekan ve Mevki olarak izzet ve ykseklik yolculuu Yce Allah bir ayette yle buyurmutur: "vezkur fi'l kitabi idrise innehu kane sddiken nebiyya. Ve re-fe'nahu mekanen aliyya / Kitapta dris'i de an. Hakikaten o, sddk (pek doru) bir insan, bir Nebiydi. Onu stn bir makama ycelttik." (Meryem,56-57) Sylendiine gre, Adem oullar inde ilk defa kalemle yaz yazan odur. Yceler alemi kaleminin destekledii ilk kii o'ydu. Bir gece vakti yedinci semaya kadar gtrld. Btn gkleri kuatacak konuma geldi bylece. Biliniz ki, yce Allah btn gkleri, alemde gerekletirdii cevher, araz, kk, byk, durura ve intikal gibi zellikleriyle tm varlklara taalluk eden gaybi ilimlerin mahalli klmtr. Her gn grevlisine verilen bir ilim mutlaka vardr. Yce Allah, bu emrin yeryzne iniini de gn feleklerinin hareketlerine, yldzlarnn sekizinci felein dairesine giriine bal klmtr. Bu yedi gn yldzlar iin de toplanmalar, ayrlmalar, klar ve iniler ngrmtr. Her birinin etkisinin de farkl olmasn salamtr. Bunlardan kimisi ile dier yldzlar arasna mnasebetler var etmi, kimisi ile baka yldzlar arasna ise klli anlamda birbirinden ka, iti olgusunu yerletirmitir. yle ki bunlardan birine, bir bakasna yerletirdii zelliin zddn yerletirdiinde iti, ka gerekleir. Ama bu onlarn dman olmalarndan kaynaklanan bir iti deildir. Aksine bunun temelinde, yce Allah'n onlarn yaratllarnn z kld hakikatler yatar ki, bu itii, ka gerektiren bu hakikatlerdir. Ve bu zellik onlar rablerine itaat etmekle, O'nu tenzih etmekle uratrr. Bunlar emrettii eyler hususunda Allah'a isyan etmezler. Nitekim rivayetlerde belirtildii gibi yce Allah cehennem bekisi Malik'i hi glmeyecek zellikte yaratmtr. Buna karlk Rdvan adl melek ise sevin ve needen yaratlmtr. Her ikisi de salih kullardr, Allah'a itaat ederler ve aralarnda dmanlk ve kin yoktur. u kadar var ki, etkiler burada, aa alemde, sz konusu hakikatlerden kaynaklanrlar. Bizde ise bir takm gayeler vardr. Aramzda kskanlklar ve dmanlklar meydana gelir. Btn bunlarn temeli szn ettiimiz hakikatlerdir. Bunlar iinde birbirini itmeyen uyumlu olgulara

gelince, bunun nedeni bunlarn birbirlerinin zdd olarak deil, farkl olarak var edilmi olmalardr. Her zt farkldr, ama her farkl zt deildir. Sz gelimi yedinci ge vekalet eden, altnc ge vekalet edenin zdddr. Hatta yedinci ge vekalet eden melein bildikleri, bu ge hkmetme vaktinde yedinci ge vekalet eden melee ulatnda, bu melek altnc ge vekalet eden melein slah ettiini bozar. Ayn durum, yedinci ge vekalet eden melein bozduunu slah eden altnc ge vekalet eden melek iin de geerlidir. Bu meleklerin hibiri bozduunu bilmez. Bilakis, fiili itibariyle slah ettiini syler. nk rabbinin emrini yerine getirmitir, kendisine tevdi edilen grevi gerekletirmitir. Bu, yce Allah'n gklere vahiyle bildirdiini syledii emirdir: "Ve evha Ji klli semain emreha /Ve her ge grevini vahyetti." (Fussilet, 12) Bu kadaryla nsiyet kurup akit asndan eletirilmeyeceim bildiine gre, "ue'n ncumu-musehharatun bi emrihi / Yldzlar da O'nun emriyle hareket ederler." (Nahl,12) ayeti ve benzerleri ne anlam ifade ederler? Allah alemin bir ksmn dier bir ksmna musahhar klmam mdr: "Ve refa'na ba'dahum favke ba'din derecatin li yettehize ba'du-hum ba'den suhriyya / Birbirlerine i grdrmeleri iin kimini tekine derecelerle stn kldk." (Zuhruf,32) Bir dier ayette de yle buyurmutur: "Ve sahhare lekum mafi's semauati ve mafi'l ardi / O, gklerde ve yerde ne varsa hepsini size boyun e-dirmitir." (Casiye,13) Burada yce Allah, yerde olduu gibi gkte de bizim iin musahhar klnan eyler olduunu zikretmektedir. Bir mslmanm ge iiyle ilgili olarak vahyedilenleri ve aleminin hangi hususta musahhar klndn bilmesi akidesi asndan bir kusur saylmaz. Eer yle olsa dnyadan da, gkten de kovulmas gerekir. Bir her zaman, yce Allah'n bizim iin var ettii ve bize tantt sebeplere koarz. Ama onlarn musahhar klndn dnrz, asl fail olduklarn deil. Allah'a snrz. O'na hi kimseyi ortak komam. Yce kanun koyucu (sari) fiillerin yldzlara ait olduunu, Allah'a ait olmadn, Allah'n fiilleri onlarla yaptn dnenleri tekfir etmitir. te bu kfrdr, irktir. Bunlarn musahhar klndklarna ve Allah'n onlar zerinde hkmn icra ettiine inananlar ise tekfir edilmezler. Daha dorusu yce Allah'n onlara yerletirdii zellikler ve onlara vahyettii iler, onlarla terettp ettirdii hkmler cihetiyle baktmzda, aksine inanan kimse bir ok hayr ve byk bir ilmi karm olur. zaten haktan sonra sapklktan baka ne vardr. Bil ki, dris Aleyhisselam, Allah'n kendisine vahyettii ilimle bildi ki, yce Allah alemin bir ksmn bir ksmna balam, bir ksmn bir ksmnn hizmetine verip musahhar klmtr. Bu bilgiye dayal olarak bildi ki, rknler alemi reyen, treyen olgulara mahsustur. Sonra yldzlarn menzillerde toplanlarn ve ayrllarn grd. Olularn ve feleklerin hareketlerinin farklln grd. Sonra hzl hareket edeni ve yava hareket edeni grd. Anlad ki, yryn ve yolculuunu yava hareket edenle beraber gerekletirdiinde hzl hareket eden hkm altna girer. nk dairesel bir hareket vardr, dz bir izgide devam eden dorusal bir hareket yoktur. Bu yzden kk ve hzl olann hareketinin kendisine dnmesinin kanlmaz olduunu fark etti. De komuluk etme neticesinde hzl hareket edenin faydasn anlad. Btn bunlar ancak yedinci gkte grebildi. Orada otuz sene kald, burlar feleinin minderine kurulmu, bu felei dndren vekilin merkezinde, dndrc felei tayan felekte onunla birlikte dnp durdu. Tayc felek dndrme feleklerine aittir. Burlar felei onunla dner. dris aleyhisselam, Allah'n gkte vahyettiini grdkten sonra yldzlarn yenge burcunda toplanmaya yakn olduklarn anlad. O zaman bildi ki, yce Allah'n byk bir su ve her yeri kaplayan bir tufan indirmesi kanlmazdr. nk bu hususta gerek bilgiye ulamt. Bunun zerine felein incelikleri iinde yrmeye balad, bunun neticesinde mcmeli ve mufassal bildi. Sonra bulunduu yerden indi, kendini dininin ve eriatnn mensuplarndan zeki ve anlayl olduklarn bildii kimselere adad. Onlara mahede ettiklerini, yce Allah'n bu yceler alemine yerletirdii srlar retti. Yce Allah'n bu gklere vahyettikleri kapsamnda byk bir tufann meydana geleceini, insanlarn helak olacan, ilmin unutulacan bildirdi. Ama kendisi bu ilmin kendilerinden sonra gelecekler arasnda baki

kalmasn istedi. Bunun kayalarn ve talarn zerine yazlmasn emretti. Sonra Allah onu yksek bir mekana kard. Gne feleine indi. Buras semavi feleklerin ortas saylan drdnc semadr. Dolaysyla kalp konumundadr. nk stnde ve altnda beer kre vardr. Yce Allah, dris aleyhisselam' kendisine ykselttii yolculuunda ona kutupluk ve sebat makamn verdi. in onun etrafnda dnmesini, kann ve inenin onun yannda toplanmasn salad. Bu yolculuk neticesinde zaman ve dehr ilmini, bunlarn ak iinde olup bitenlerin bilgisini elde etti. Zaman ilmi, bahedilmi ilimlerin en grkemlisidir. Gece ve gndzn ruhani-yetini ve bu ikisinde karar klan eylerin ilmini de elde etti. Dolaysyla kalbinin alemine yolculuk yapan kimse dris'in kt yolculua benzer bir yolculua km olur. En grkemli melekutu bizzat gzlemler, en azametli ceberut kendisine tecelli eder. hayat srrn da gzlemler. Ki bu sr hayatn ruhudur ve hayatn btn canllara sirayet ediinin aracdr. ok ruh ile az ruhu birbirinden ayrr. Her hak sahibine hakkn verir. Aa naklarn ve ruhunun ulvi mertebelerini yazan, teferruatlarn kklerden douunu, sonra teferruatlarn kklere geri dnn, kevnin suretini, dnn hikmetini ve benzeri bilgileri renir. dris Aleyhisselam'n yolculuu hakknda bu kadar aklama yeter. Kurtulu Yolculuu Nuh Aleyhisselam'n Yolculuu Nuh (a.s.), yce Allah'n takdir ettii ve hkmn icra ettii Kur'an'n vaktinin yaklatn ve bunun da yenge burcunda gerekleeceini rendi. Bu bur sv mahiyetlidir. Allah dnyay bu burtan yaratmtr. Dolaysyla deiken, sebat olmayan bir burtur. Burcun zellii bu olunca dnyann zellii de ona benzemitir. Bundan dolay yce Allah dnyann yok olmasn ve ahiret yurduna dnmesini dilemitir. Tpk zerine doan burcun deikenlik zellii gibi. Onun burcu ise, sabit bir bur olan aslan burcudur. Bu, her eyi bilen Allah'n hikmetinin gstergesidir. Byle olunca Nuh (a.s.) gemiyi ina etmeye balad. Hz. Muhammed'in (s.a.v.) alameti Kur'anda ve tufanda deildi. Muhtemelen ashabndan alim olan bazlar da bu ilmi idrak ettiler ve ona ortak oldular. Allah onun alametini frn kld. Eer Kur'an sylemi olsayd, bu ilim olurdu, alamet veya ayet deil. Bu yzden kavmi onunla alay etti. Muhtemelen zamannn bilginleri de onunla alay ettiler. Derken olanlar oldu. Olu ona katlmad. nk o salih olmayan ameller ileyen biriydi. O da suda boulanlardan oldu. Nuh (a.s.) ashabyla birlikte yola kt. Gemiye her iftten ikier tane ald. "ve ka-le'rkebu fiha bismillahi mecraha ve mursaha inne rabbi le gafurun rahim / Gemiye binin! Onun yzp gitmesi de, durmas da Allah'n adyladr. phesiz ki Rabbim ok balayan, pek esirgeyendir." (Hud,41) Frn kaynamaya baladktan ve ykller yklerini attktan sonra iki suyun, yerin ve gn suyu arasnda helak olu hali gerekleti. Gemi onlar dalar andran dalgalar arasnda alp gtrd. Nuh (a.s.) seslendi: " Ya buneyye'r keb meana / Ya-vurucuum! Bizimle beraber bin." (Hud,42) Olu u karl verdi: "Seavi ila cebelin ya'simuni mine'l vnai I Beni sudan koruyacak bir daa snacam." (Hud,43) Nuh (a.s.) yle dedi: "La asime'l yeume min emrillahi illa men rahime / Bu gn Allah'n emrinden, merhamet sahibi Allah'tan baka koruyan yoktur." (Hud,43) Korunanlar da gemiye binenlerdir. nk Nuh (a) yle dua etmiti: "La tezer ala'l ardi mine'l kafirine deyyaren / Yeryznde kafirlerden hi kimseyi brakma." (Nuh,26) Bu duay nceden yapmt ve duas da kabul edilmiti. Daa snanlar ve gemiye binmeyen herkes suda bouldu. Sonra gaybi bir ses havadan geldi. nk seslenen seslenii esnasnda kendisini zikretmiyor. fade de "dedi" eklindedir "seslendi" eklinde deil, nk yakndadr. Derken yer suyunu yuttu, gk de suyunu ekti. Sular ekildi. Kurtulu gemisi de ilhliinin bir iaret olarak Cudi dana oturdu. Nuh (a.s.) bu makamda u sz syledi: "Bu'den li'l kavmi'z zalimin /zalimler topluluu helak olsun" (Hud,44) Zalimler derken Nuh'la alay edenler kast ediliyor. Bil ki, yce Allah, hakkn bu menzilde, yani Nuh Aleyhisselam'm menzilinde ikame ettii bu latif srr sonlandrmtr. Nitekim senin gemine de ekil vermi, kendi eliyle ve vahyiyle onu yapmtr. Geminin yapl

O'nun vahyi ile gznn nnde gerekleiyordu. Yani, onu greceim ekilde korunuyordu, demek istemitir. Allah diyor ki: Hak sana bu makamdan, zellikle pimanlk ve dn makamndan inmedike sen kimsin! Hi phesiz durmadan ktlkleri emreden nefsin, eytann, dnyan ve hevan, u gemiyi, yani kurtulu hayatn ina ettiin srece seninle alay ederler. Senin yanndaki frn ki atein yeridir, onlara kendisinden suyun kacan sylemez. nk onlar her bakmdan kart olan bir eyin kartyla ayn mahalde bulumayacana kesin olarak inanrlar. Seninle alay ederler ve ate ile suyun yerini ayrt edemiyorsun diye senin aklnn noksan olduunu sylerler. Bunun nedeni alemin cevherini ve suretini bilmemeleridir. Eer atein cevherde bir suret olduunu, suyun da cevherde bir suret olduunu bilselerdi, alay etmezlerdi. Onlar atein bir cevher, suyun da bir cevher olduunu, sonra birbirlerinin kart olarak belirginletiklerini dnyorlar. Bu yzden Nuh'un szlerini imkansz buldular ve onunla alay ettiler. Sen gemini ina etmekle megulsn, yani kurtulu gemini. Hazrlanman, Allah'n emrinden dolay ve Allah'n emri iindir. O da "ben"dir. Alay edenlere syle: Eer bir eyde helak olurlarsa, onda helak olduklar iin ebediyen ondan kamazlar." Ayrca "ba" ile gemine bin, ki o Allah'n ismidir. Tevhid "elifini "ba" ile "sin"in arasna "isim"le yerletir. nk sen bunda "rahman rahim"i gremezsin. Biz senin geminden geri kalrz. nk onun yzmesi "ba" iledir ve "ba" da koruyucudur. lh cmertlik sahiline demir atmas da "ba" iledir. nk cmertlikle (cud) varlk (vcud) zuhur etmitir. Nitekim gemidekiler de Cudi'de zuhur etmilerdir. Gemine her iftten ikier tane al, reyip oalmalar iin. Eer ulvi alemi sfli alemle arparsan sen ve btn treyiler oluur. Bu yolculukta iki ifti elde etmek kanlmazdr. nk bu helak seferidir. Hayatn his ve anlam olarak onlardan meydana gelmi olmas hasebiyle su ilmin benzeridir. Onlar da ilmi reddettikleri iin su ile helak edildiler. Su da frndan fkrmt. nk onlar frndan suyun kmasn inkar etmilerdi. limden de Nuh'un bedeninin frnndan fkrp onun lisanndan kendilerine hitaben zuhur eden ilmi inkar etmilerdi. Ama onun mutlak nur olan anlamnn mterciminden baka bir ey olmadn bilmiyorlard. nk bir frn araclyla baka bir frndan fkran suyu grmekten al konup perdelenmilerdi. Onun (tennur) aslnda nur olduunu, hayatn bedenin var olmasyla tamamlanmas anlamnda bana "ta" harfinin geldiini (te'n-nur) bilmiyorlard. Bylece bir tennura, yani mlk eksiksiz bir nura dnt. O halde bu, grnts ate (nar), bir nurdur. mkanszln deimesine gelince, aslnda bilmedikleri ey kendileriyle beraberdir. yle ki: Eer frna baksalard, ondaki su kaynan ve aralarnda her bakmdan bir kartlk da olmadn greceklerdi. nk soukluk kapsaycdr. Onlar genelde Allah'n tabiata yerletirdii srr, zelde de frnn srrn bilmiyorlard. Bu yzden helak oldular. Nuh'un hitap ettii herkes frndan fkran su ile helak olmutur. nk sadece onu inkar etmilerdi. Alemin geri kalan ise hem frnn suyu ile hem de gkten inen su ile helak edildiler. Gkten inen su ise dolap suyu gibi devri daim halindedir. Zemherir imbi inden damlar. Sonra yaylmak suretiyle gvenli yerine dner. Allah'n helak etmesi de atele olur. Ancak burada aracnn resull sz konusudur; yce Allah, atei suda gizlemitir. nk henz ortaya kmamtr. Derken ate nemi ve bohar karr ve bunlar ykselmeye balarlar. Bylece ate buhara dnr. Ate sudan knca havada bir dng ilevini grr. Ykselmeye devam eder, zemherir dairesine ulancaya kadar. Oradan aziz ve alim olan Allah'n takdiriyle yamur damlalar eklinde yere iner. Ortada bir takdir daireleri vardr. Dnyada devaml surette bir ina devri daimi vardr. Ahirette ise yoktur. Bu yolculuk, iki iftin remesi ile ilgili geerli kader ile birlikte ilh hikmete uygun olarak sonulanr. Bu yolculuktan kan bir sonu da udur: Eer ilhlik yce bir varlk deilse ona intisap etmek sahih olmaz, yine sonu olarak belirginleir ki, cmertlik kurtuluu oluturan bir illettir. Duymadnz m; Musa aleyhisselam, kavminin helak olmasn isteyince onlarn

cimri olmalar ynnde beddua etmitir! Nitekim cimriletiklerinde helak oldular. Bundan da anlyoruz ki, alemdeki her oluun gereklemesi iin bir szn ona ynelmi olmas gerekir. Sz, faili belirtilmeden kullanldnda gaybin gayb suretinde belirir: "Ve cie yevmeizin bi cehenneme / O gn cehennem getirilir." (Fecir,23) Yine uzak anlat m olarak yle denmitir: "ve kile ya ardu'blai maeki / Ey yer suyunu yut!" (Hud,44) Bazen "biz dedik..."ifadesinde olduu gibi "ben" ile ifade edilir. Bazen "Allah dedi..." ifadesindeki gibi uluhiyetle dile getirilir. Bazen "rabbin dedi..." ifadesinde olduu gibi ru-bubiyet kavramyla irtibatlandrhr. u halde her sz, izafe edildii isme gre belirginleir. Nuh'un yolculuuna kan kimse, berzah alemine ve kainata dair ilimlerden bir eyler renir. Bu yolculukta sanat renilir. Bu yzden cmertlik olgusunu geride brakmtr. nk cmertlik iin vcut bulmutur. Nuh'un yolculuu ile ilgili bu kadar aklama yeter. nk bu yolculuun srr uzundur. Hidayet Yolculuu brahim Halil Aleyhisselam'n Yolculuu "nni zahibun ila rabbi seyehdini / Ben Rabbime gidiyorum. O bana do ru yolu gsterecek." (Saffat,99) Nitekim Rabbine konuk olduunda olunu kurban etmeyi de bu yaklamna ekledi. nk ac, keder ne kadar bykse lezzet de o kadar byk olur. Daha sonra "rabbi heb li mine's salihin /Rabbim! bana Salihlerden olacak bir evlat ver." (Saffat.100) Diye dua edip de duasnn kabul edildii mjdesini alnca, mjdelendii eyle bir snava tabi tutuldu. nk o Allah'tan O'ndan bakasn (masiva'y) istedi. Allah ise Gayyur'dur. Ondan bakasn istemek gayretine dokunur. Bu yzden onu istedi i olunu boazlamakla snad. Bu ise kendi nefsiyle ilgili olarak snanmaktan daha ar gelir insana. nk nefsi hususunda onunla ekiecek tek ey yine kendi nefsiydi. Kk bir abayla nefsinin abasn, direncini boa karabilirdi. Ama olunu boazlamakla snanmas byle deildi, olu hususunda onunla ekiecek ok kimse vard. Bu yzden bu hususta verecei mcadele daha da gl olacakt. brahim (a.s.) Rabbinden istedii eyi kurban etmekle snannca, snavn mahiyetini gerek olarak alglaynca, bizzat tahakkuk etmi gibi olduu, yani, hayatta olduu halde olunu kurban etmi gibi kabul edildii iin, istekte bulunmad halde shak (a.s.) ile mjdelendi. Bylece hem kurban, hem de karl-kurban yerinde durduu halde- kendisine verilmi oldu. Dier bir ifadeyle kazand eyle kendisine hibe edilen ey birlikte sunulmu oldu. nk kurban etmek istedii olu istekte bulunmas asndan kazanlm, kurban edilmek istenmesi asndan da hibe edilmiti. Kurban edilmesi istenmi deildi. shak ise hibe edilmiti. smail'de kazanlmlk ve hibe edilmilik nitelikleri bir arada bulunuyordu. O babas iin hem kazanlm, hem de hibe edilmi biriydi. Dolaysyla kamil bir hakikatti. Bu nedenle Hz. Muhamrned (s.a.v.) onun sulbnden gelmitir. Daha dorusu Hz. Muhammed'in (s.a.v.) smail'in sulbnden gelecek olmas nedeniyle onun iin kemal ve tamamlk gerekleti. Bu yzden bizim eriatmzda sunduumuz kurbanlar, bizim ateten kurtulmamzn fidyeleri konumundadr. u halde Allah'tan balayarak hidayet yolculuunu gerekletirmek isteyenler, hayal alemini gerekletirmek durumundadrlar. nk hakikatlerin, hayal aleminde zerine inmeleri kanlmazdr. Oras zor bir menzildir. nk bir gei konumundadr, bizzat istenen deildir. Bilakis kendisinde vukubulan eyden tr istenir. Onu da ancak bir erkek aabilir. Bu yzden rya yorumlar tabir (gei) olarak isimlendirilmitir. nk ryay aklayan kii, onu geerek ilgili olarak geldii eye intikal eder. Tpk Hz. Peygamberin (s.a.v.) ryada grlen kayd dinde sebat etmeye, st de ilme yormas (kayttan sebata, stten de ilme gemesi) gibi. Ulat zaman bulur. Eer Hz. brahim (a.s.) ryada grd olunu koa yorsayd (olundan koa geseydi-tabir etseydi-), gereklemeden karl/fidyeyi grecekti ve

sonucu bildii iin de kalbinde en kk bir huzursuzluk hissetmeden emri yerine getirmi olacakt. Ama rabbinden rab-binin dndaki bir eyi isteme karanl, gemesini (tabir etmesini) engelledi. nk karanlkta bir tarafa gemek zordur, insan ayan nereye koyacan bilemez. Bu arada ald lezzeti de alamayacakt. Yan sra gzlemlenen ilh minnet de sz konusu olmayacakt. Kurbann fidyesi de ko oldu. nk ko menzili orta eref evidir ve evlerin en ereflisi olduu iin de alemin ruhudur. Ko onun bedeninin fidyesiydi, ruhunun deil. nk beden olarak aralarnda ortaklk sz konusudur. Kurban edilmek ancak bedenle ilgili olabilir. Ykm, harap olma sadece evler iindir. nsan hayalinin aleminde yolculua knca, bu yolculuk onu hakikatler alemine gtrr. Burada eyay asl mahiyetleriyle grr. Kazanma ile kaytlanmayan mutlak hibe gerekleir onun iin. Daha nce ayann altndaki topraktan-gelen rzklar-yerken, stnden gelen rzktan yemeye balar. Mahedenin aksine vehb seni baki kld iin uzaklk olarak belirginleir, helak olarak deil. nk uzaklatrlan, paralar birbirinden ayrlm olur, dolaysyla durum itibariyle helak edilenden ok uzaktr. Eer byle olmasayd bataki istek "rabbim! Bana Salihlerden olan bir evlat ver." ifadesiyle irtibatlandrlmasayd, mjde bizzat grme ile ilgili olurdu, shak ile ilgili deil. nk shak ishaktr (uzak olmadr). Yani istekte bulunan kimse bu isteiyle zn silinmesini, uzakln istemektedir. Bu imkansz uzaklk mekanna ynelik bir iarettir. nk ilh olgular her zaman kapasitelere gre inerler. Burada mahal, tamamen Allah iin soyutlanm, arnm deildir. Byle olunca z hibe edilir mi? ki hibeyi alacak kapasitede deildir. Hibe eden her eyi bilendir, hikmet sahibidir. Zaman en byk hakimdir. Oul ise deiim alemindendir. Doruca Hedefe Ynelme ve Baka Tarafa Ynelmeme Yolculuu Lut'un brahim Halil Aleyhisselam'a yolculuk Yapmas ve onunla yakinde bulumas Bu kssa ile ilgili haber rivayet edilmi ve alimler tarafndan korunmutur. Bu kssann ruhu bizimle ilgilidir ve ibret almamz istenen de kssann ruhudur. Bil ki, Lut ismi, yani bu kelime ok erefli ve deeri yksek bir isimdir. lahi huzura yapmay ifade etmektedir. Bu yzden yle demitir: "Ev ava ila ruknin edid / Veya gl bir kaleye snabilseydim." (Hud,80) Burada kabileyi kast ediyor. nk ben ilh kaleden kevn kaleye intikal etmeye g ye-tiremem. Nitekim Resulullah (s.a.v.) de onunla ilgili olarak buna ahidlik etmi ve yle buyurmutur: "Allah kardeim Lut'a rahmet etsin. Hi kukusuz gl bir kaleye snmt." Ne gzel ahid! Ne mutlu hakknda byle bir ahidlik edilene! Allah'a kendini isnat etmesi, O'na yapmas Allah'n ilminde bilinen bir ey olduu iin Lut adn almtr. Bakasna kendisini izafe etmemitir. Bundan dolay onun iin gece yolculuu ngrlmtr. nk gece yolculuu gaybe doru yaplan bir yolculuktur. "es-Sera" kelimesi gece yolculuundan baka bir anlamda kullanlmaz. Tefsir olarak deil, ama tasavvur olarak ona aileni geceleyin yola kar, denilmitir. Yani btn zatn. Bylece btn hakikatleri mahede et. Ama karn bu yolculua karma. Biz bu ifadeyi kendi tasavvurumuza vurduumuzda, durmadan ktl emreden nefsini terk etmesi ynnde bir emir olarak alglyoruz. nk manevi yceliklere doru klan mirata nefse yer yoktur. Lut yakine doru geceleyin yrd. Oras bilinen ve bu isimle anlan bir yerdir. Orada brahim Halil (a.s.) onu bekliyordu. nk oras onun yurduydu. Bu yzden Hz. Rasulullah (s.a.v.) yle buyurmutur: "Biz yakinden kuku duymaktan brahim'den daha yaknz." Bylece Lut Neb (a.s.) iin bu makam hasl oldu. Sabah vakti ona yakin geldi. nk sabah vakti gne doar ve varlklar, gaybn kapsamnda iken, aka grlrler. Bu da hibir kukuya yer brakmayacak ekilde yakin verir insana. Bu, ondan, yani Lut'un yolculuundan bize den paydan bir rnekti. Ayn ey szn ettiim btn yolculuklar iin geerlidir. Bu yolculuklardan sz derken kendi zatmdan sz etmekteyim. Amacm onlarn bandan bizzat gemi kssay tefsir etmek deildir. Bu yolculuklar kurulmu kprlerdir, onlarn zerinden geerek kendi zatlarmza

ve srf bize zg olan hallere geeriz. Onlarda bizim faydamz vardr; nk Allah onlar, biz geelim diye kurmutur: "ve kullen nakussu aleyke min enbai'r rusuli ma nusebbitu bihi fuadeke ve caeke fi hazihi'l hakku ve mevizetun ve zikra / Peygamberlerin haberlerinden senin kalbini teskin edeceimiz her haberi sana anlatyoruz. Bunda sana gerein bilgisi, bir t ve uyar gelmitir." (Hud,120) "bunda sana gerein bilgisi gelmitir." fadesi ile "ve uyar gelmitir." fadesi ne kadar da etkili! Bu sende olan, senin yannda bulunup da senin unuttuunu hatrlatan bir uyardr. Sana anlattm bu kssa sende olan sana hatrlatmaktadr. Senin dikkatine sunduum ey, senin her ey zerinde, her ey iinde ve her eyden olduunu sana retmektedir. iir: Ben, eer her eyden isem Ben, her eyde hak ile beraberim demektir. Ben, onunla ortaya kan bir glgeyim Ben bir glge isem, aslma dnerim demektir. O halde dm, ona kmn aynsdr Yldzlar kmesine, her canlnn yannda Doruluum her doruluktan fazla oldu Sapklm her sapkl getii gibi Tpk Onun her lnn ve canlnn yannda olmas gibi Yine O her yaylmann ve drlmenin de yanndadr. Allah gerei syler ve doru yola ileten O'dur. Tuzak ve mtihan Yolculuu Yakub ve Yusuf Aleyhisselam hakkndadr . Bil ki, Allah bir kuluna ikramda bulunduu zaman onu kulluunda yolculua karr. Yce Allah yle buyurmutur: "subhanellezi esra bi abdihi / Kulunu gece vakti gtren Allah noksan sfatlardan mnezzehtir." (sra,l) Burada yce Allah, Hz. Peygamberi (s.a.v.) katnda en sevimli olan ismiyle isimlendirmitir. nk bir kul, kulluktan daha gzel, daha ekici bir gzellikle sslenmi deildir. nk rububiyet ssn ancak kulluk makamn gerekletirenlere giydirir: Ey gzelliiyle Yusuf'a benzeyen! efkatiyle Yakub'un benzeri olan! Sizin altndan kalkamadnz eylere o sabrederdi yle ki Eyyub'un sabr eksik kalr onun yannda Eer eksiklik ilimeseydi, biz buna rza derdik Ama benim kastettiim bu deildir. Benim ondan talep ettiimi, yle bir eydir ki Onu bana bildirir. te arzu ettiim budur benimle Onun arasndadr ki

Ondan sevgilime kavuturmay istiyorum Bil ki, kulluk makamn gerekletirenleri bu makam, belalara maruz brakr. Sonra bu mevkinin bir zellii kimse iin izzet ve rahat tekmil etmemesidir. Yce Allah, Yusufa gzellik izzetini bahedince, onu klelik zilletiyle snad. Hibir eyin karsnda duramad bu yce gzellie ramen birka dirhemlik bir pahaya satld. En az en ok on dirhemlik bir fiyata satld, baka deil. Bu zilletin en son snrdr ki gzelliin izzetinin yceliine kar koyar. Sonra kardelerin kalplerinden merhamet duygusu sklp alnd. Oysa gzellik her zaman ve her adan merhameti, acma duygusunu celbeder. Bu da gsteriyor ki ilh emir hususunda kullarn elinde hibir ey yoktur, sadece kar konulmaz ilh g tarafndan ynlendirilmektedirler. Bu byk zilletle onun arzi gzellii yok edildi. Bylece yolculuunda nefsi ho ve ilh izzetle aziz klnm olarak kald. Baka deil. Yusuf kssas mehurdur, kssay kendi alemi erevesinde anlatmann bir anlam olmaz. Ancak bizim alemimiz balamnda anlatmann bir ok faydas vardr. nsann kendi i alemini kast ediyorum. Bil ki, yce Allah, mmin nefsin kendisine doru yolculuk yapmasn isteyince, onu daima ktl emreden ve oka knayan kardelerinden geici dnya deeri olarak ucuz bir fiyata satn ald. Bylece onu, babas olan akldan ayrd. Akl byk bir zntye kapld, aralksz gz ya dkmeye balad. nk ilh ilham ve rabbani yardm sadece bu nefse ynelik olur. Bu nefsin varlndan dolay akl ilh huzurda tenzih edilir. Nefisle akl birbirinden ayrlnca, akl durmadan alad ve sonunda gzlerini kaybetti. nk gz grme yeteneini yitirmemi olsa da, koyu karanlklar grlecek nesneleri perdeleyince gz sahibi kr olur. Eer gz mevcut olursa karanl grr. znt bir ate olduu ve ate de k verdii iin "ve'byeddet aynahu mine'l huzni / Gzlerine boz geldi." (Yusuf,84) denilmi ve beyazlk ifadesi kullanlmtr. nk k ruhan bir nur olduu gibi beyazlk da cisman bir renktir. Sonra sat gerekleip artk bakasnn mal bir kle haline gelince, klli nefisten ibaret olan kadna "erkimi mesvahu./ Ona deer ver ve gzel bak!" (Yusuf,21) denildi. Ona ikramda bulunmasnn, deer vermesinin bir ifadesi nefsini ona bahetmesidir. Onun (kll nefsin) dndaki czi nefisler onu grdklerinde yle dediler: "ma haza beeren in haza illa melekun kerimun / Bu bir beer deil... Bu ancak stn bir melektir." (Yusuf,31) nk onun nefsini doal ehvetlerden arndrdn grdler. Bu, onun ktle eilim gstermeyecek ekilde ismet sahibi olduunu sana gsteren bir iarettir. nk melekte ktlk namna bir ey yoktur. Nitekim bu yzden kll nefis bu harici nefislerin onunla ilgili szlerini doruluyor ve onun masumiyetini ifade ediyor: "ve lein lem yef7al ma amuruhu leyuscenenne / Andolsun, eer o kendisine emredeceimizi yapmazsa mutlaka zindana atlacaktr." (Yusuf,32) Ancak Allah'n kadna (kll nefse) yerletirdii hakikatleri, Allah'n buna ilikin bir emri olmakszn, almak isteyince, kulunun kendi emri dnda bir tasarrufta bulunmas Hakkn gayretine dokundu ve kulun kendi srrndan kulluk burhann gsterdi. Bylece kulluunu hatrlad ve efendisinin izni dnda tasarrufta bulunmaktan kand. Bunun neticesinde kll nefis onu heykelinin zindannda hapsetti. O da durmadan kendi srr kapsamnda efendisine kulluu adna yalvard. Sonunda kll nefis, isteyenin kendisi olduunu, onun istekte bulunmadn itiraf etti. Bylece efendi asndan onun koruyuculuu ve gvenilirlii sabit oldu. Eer ktle meyletseydi gvenilir olamazd. Eer o fiili ileseydi koruyucu olamazd. Bu yzden yle buyurmutur: "Li nasrife anhu's sue ve'l fahae / Biz ktlk ve fuhu ondan uzaklatrmak iin..." (Yusuf,34) ktle meyletmek, istemek ktln bir parasdr. O bundan, yani ktlkten geri evrilmitir. Yani ktle meyletmi, istemi deildir. Bylece mlk ve efendilie ykseltilmitir, daha nce bulunduu zahiri kevni kulluk konumuna karlk olarak. Sonra baba konumundaki akln bulunduu yerde kuraklk ba gsterdi. Bu arada

olunun ehrinde bolluk olduunu duydu. Kr olduu iin de olunun orada olduunu bilmiyordu. Sonra ona gven vermek iin yakn akrabalarn gnderdi. O da ona kendi suretinde olan elbisesini gnderdi. Kokuyu alnca ve elbiseyi yzne srnce grmeye balad. Derhal onun yanma tand ve olunun yolculuunun aksine izzet nitelikli bir yolculuk oldu. Onun yanna varnca secdeye kapand. nk onun retmenidir e Allah'tan ald eyleri ona baheder ki, zat bununla kaim olur ve varl da bundan nimetlenir. Bylece burada nefsin varl itibariyle Yusuf konumunda olduu anlalyor. Bunun gstergelerinden biri yukarda anlattmz gibi al veri ileminin gereklemesidir. Yce Allah bu hususa yle iaret etmitir: "rabbi kad ateyteni mine'l mlki I Rabbim! Mlkten bana verdin." (Yusuf, 101) Mlk balamnda itaat eden var, isyan eden var. Uyan var, aykr davranan var. Nefisle ilgili olarak da yle buyurulmutur: "feelhemehafucureha ve takvaha / ona iyilik ve ktlklerini ilham etti." ( ems,8) Aadaki ayetler de buna ynelik iaretler iermektedir: "Ve allemteni min te'vilili'l ahadisi / Bana ryada grlen olaylarn yorumunu da gsterdin." (Yusuf, 101) "Haza te'vilu ru'yaye min kablu / te bu, daha nce grdm ryann yorumudur." (Yusuf, 100) Rya ancak hayal aleminde olur. Hayal alemi ise akl alemi ile his (madde) alemi arasnda yer alan bir orta alemdir. Nefis de akl alemi ile his alemi arasnda yer alr. Bazen aklndan alr, bazen hissinden etkilenir. Bu yzden kadn reddetmitir, bunun nedeni de hisle ilintili olarak hakiki diilik saylmasa da diiliin atmosfere galip olmasdr. Eer erkeklik hakim olsayd, nefsi reddetmezdi. Bunun nedeni de erkein diiyle, diinin de erkekle huzur bulduu sevgi ve merhametin bulunmasdr. Oysa dii ile dii ve erkekle erkek arasnda byle bir sevgi ve merhamet olumaz. Onlar arasnda sevgi sabit olmaz. Eer olanlarda diiyi artran zellikler zuhur etmese, hi kimse cinsellik anlamnda onlara meyletmezdi, arzulamazd. nk olanlara ynelik olarak ortaya kan cinsel arzu gerekte onlarda beliren kadnlk zelliine yneliktir. Ya gerekten byle bir zellik vardr, ya da kadna benzetilmektedir. Nitekim olann yznde kllar bitince, byklar knca, onunla beraberlikte iken huzur almay gerektiren sevgi ve merhamet de ortadan kalkar. Bu yzden yle denmitir: Dediler ki: Zlf hevann kanaddr. ekil verilince uar yuvasndan Bu beyti edip katiplerden biri olan Ebu Amr b. Mehib biliye'de bana okudu. Onu Hamo b. brahim b. Ebubekir el-Hedenci iin yazmt. Bu gen zamannn en gzel simalarndan birine sahipti. Bizi ziyaret ettii srada onu yanmzda grd. Delikanlnn yznde favorileri bitmiti. Dedim ki: Ey Ebu Amr! u yzn gzelliini gryor musun? o da hemen onunla ilgili u beyitleri syledi: Dediler ki: Zlf hevann kanaddr. ekil verilince uar yuvasndan yle deil. Onlardan en iyisi Benim ya da onun aybn kapatandr. Bir yanan gzellii mkemmel olunca Hayret ki, kllar bitince bu, gzelliinin sonu olur. Anlatldna gre olanlarn yznde iri gzl hurilere zg parltlar vardr. O halde ey dayankl nefis! Yolculuun esnasnda efendine kar yerine getirmekle ykml olduun koyduu snrlarn yannda durmak ve haremini korumak gibi hususlardan gafil olmaktan sakn. nk bunu yapacak olursan bu haremine seni nail klacak nimetini nimetiy-le sana bahedecektir.

Musa Aleyhisselam'n Allah ile Buluma Yolculuu Yce Allah yle buyuruyor: "Velemma cae Musa limikatina / Musa tayin etti imiz vakitte gelince." (Araf, 143) Arzu olan bir gn aa kar Diyar diyara yaklanca Bil ki, kul gerekten kul olduunda, ilh efendilik makamna kar gerekli edep ve hizmeti eksiksiz yerine getirdiinde, efendinin srlar ve gizli duygular bildiini bildii iin de daima saknarak adm atp, nefeslerini mrakebe ettiinde, kesinlikle bu hususlarda sapmaya eilim gstermediinde, donmu gibi kulluk yerinde kalr. Efendisinin balarndan bahetmesi arzu edilmez. Byle iken efendisiyle oturmas veya konumas ya da yarenlik etmesi olabilir mi?! u kadar var ki, insan olmas hasebiyle arzu kulun ftratnda gizlidir. Atein tata gizli olmas gibi. Ate talarnda gizlidir akmak ta onu tututurmadka Ancak dardan zatna eklemlenen bir eyle aa kar. Ayn ekilde efendinin kuluna sohbet etmeyi veya oturmay vaat etmesi kulun kaburgalar arasnda gizli bulunan arzuyu harekete geirir. Efendisinin vadinin gerekleecei an zlemeye balar. Vadin ne zaman gerekleeceini bilmez. nk bu vad bir snra veya sreye bal deildir. Eer bu vad bir vakte balanmsa kulun arzusu uyanr, srenin sona ermesinden dolay heyecanlanr. Kul acele etmeye balar. Nitekim yle buyurulmutur: "Ve ma A'cele-ke an kavmike ya Musa / seni acele ile kavminden ayrlmaya sevkeden nedir, ey Musa!" (Taha,83) Musa'nn mazereti vard. " ve aciltu ileyke rabbi li terda I Ben, memnun olasn diye sana acele ile geldim." (Taha,84) Sonra belirlenmi vakitler, sredirler. Dolaysyla onlar da srlerin hkmne tabidirler. Srelerin hkmn ise u ayetten duymusundur: "Summe ka-da ecelen ve ecelun musemma indehu / Sonra lm zamann takdir eden ancak O'dur. Bir de O'nun katnda muayyen bir ecel vardr." (Enam,2) Bir dier ayette de yle buyurulmutur: "Ve vaedna Musa selasine leyleten / Musa'ya otuz gece vade verdik." (Araf, 142) Musa iin belirlenen vade budur. Ardndan yle buyuruluyor: "Ve etmemnaha bi asrin fe teme mikatu rabbihi erbaine leyleten / Ve ona on gece daha ilave ettik; bylece rabbinin tayin ettii vakit krk geceyi buldu." (Araf, 142) Bu belirlenen vakit, gayb vaktidir. nk gecenin kapsamndadr. nk vade tayin edilen i de gaybiydi. Medluller her zaman aralarna uygun olmak durumundadrlar. Sre otuz gece olarak belirlenmi ve balangta krktan sz edilmemiti. Ki bu sre kendisine uzun gelmesin veya kendi iinde krk says gemesin. nk on gecelik drt zaman dilimine tekabl eder. Bu, drtgen heykelinin kne ynelik bir iarettir. Bu yzden znts gittike byr ve azalmaz. Krk nerede drt nerede! Bil ki, heykel ancak mrekkep drtten yani krktan kaim olur. Drtte ise terkip yoktur, nk basittir. Ama krkn da asldr. Ayn ekilde bu heykel de scaklk, soukluk, kuruluk ve yalk dediimiz drt basit unsurdan kaim olmamtr. Aksine mrekkep, drtl dediimiz sevda, safra, balgam ve kandan kaim olmutur. Bunlarn her biri de, safra gibi scaklk ve kuruluktan,kan gibi scaklk ve yalktan, sevda gibi soukluk ve kuruluktan, balgam gibi soukluk ve yalktan mrekkeptir. Vade onun nezdinde krk olarak belirlenmiti; ama iaret ettiimiz nedenden tr otuz olarak zikredildi. Krktan maksat da bundan veya buna uyan benzerinden ba ka bir ey deildir. nk vadin gereklemesinden sonra kulun yannda kulun bir izi kalmaz. Eer vaat edilen sohbetse, bu durumda kul onun klldr. ayet mahede ise kul, kllnn ayndr. Zatnn gerektirdii hkmden zail olur. kald ki onu da zat gerektirir.

Ama kendisi iin deil. nk bundan nce bu makam tatmad gibi bu hali de mahede etmemiti. Dolaysyla zorunlu olarak onun yanndan uzaklar. Bu yzden yle denmitir: Bana tecelli ettii zaman her tarafm gz olur Bana seslendiinde her tarafm kulak kesilir Otuz geceyi, yani ilk vadeyi tamamlaynca, vadenin tamamlandn gstermek iin onu temizlenme eklinde harekete geirdi. Bylece misvakla azn temizledi. Ve misvak nedeniyle vadeyi tamamlad. Eer vadeyi, tamamnn bir cezaya iaret edecek ekilde olmasn salamakszn tamamlam olsayd, Musa (a.s.) zlrd ve on geceden sonra kendisine baka bir vaatte bulunacan sanrd. Ama bunun iin bir sebep, yani azn temizlenmesini ngrnce, o da korunmaya snd. lh emir olmakszn hibir hususta harekete gememeye balad. te yandan takdis vaki olunca da kulluundan km oldu. lh huzur ise kuldan bakasn kabul etmez. Kulun Kudsl olmaz nk. Bu yzden takdis sfat itibariyle kendisiyle ekien birinin huzuruna girmesi gayretine dokundu. zellikle ilh bir emir olmakszn. nk aziz olan izzet sahibi gremez. Onu ancak zelil olan grr. nk aziz izzet sahibinin kendisine bahedecek bir ey bulamaz. Aziz olan kimse izzet sahibinin yanna girdiinde ona izzetten baka bir ey bahsedemez, zaten girerken izzet sahibi olarak girmitir, yani kendisine bahedilecek eye sahip olarak girmitir. O halde ancak kulluk hakikatlerinin gerektirdii hususlarla ilgili olarak aziz olann huzuruna girebilir. Bu yzden vade on gece daha eklenerek tamamlanmtr ki istedii kuddslk kendisinden zail olsun, bunlarn tm ilh sebeplerdir. Hak bunlar aleme yerletirmitir ki kainattaki hikmeti aa ksn. Vade tamamlannca ve kul tamamyla vakitlerin kleliinden kurtulunca, geride sadece Allah'a ait olan kul kalr. O zaman ona verdii sz yerine getirir, onunla ba baa kalr ve konuur. Vad ile ilgili payn eksiksiz verdikten, dinlemesini ve lafzn kutsadktan, ona btnyle kulak olmay bahettii gibi btnyle kelam olmay bahettikten sonra, o dinledii srada btnyle kulak kesildii gibi, kendisine dnp mracaat ettiinde de btnyle lisan kesilir. Bylece zevki ve mahedeyi tanr. Aynen btnn btn kabul etmesi yani. Ve o, her huzurda ayr olarak birdir. Bu gaybi, manevi ve zamana bal bir yolculuktur. Hz. Muhammed'in (s.a.v.) dilinde u ekilde ifadesini bulmutur: "Kim krk gece Allah'a ihlasla kulluk ederse kalbindeki hikmet pnarlar dilinden fkrr." nce kalbi hikmeti dinler, sonra dili kalbinin dinlediklerini ifade eder. Ama bu yolculua kan kiinin kavmi arasnda yerine bakacak birini brakmas kanlmazdr. Biz yolcuyu anlattk. Sen, ey karde! Naibe bak. Ta ki bu meselede bir ekilde senin de dahlin olsun, tecelli esnasnda dalarn yolculuu, tecelli edenin celali karsnda yklmak, dalmak eklinde olur. nk dalarn gayb mahede etmeye kesinlikle gleri yetmez. Bu yzden yce Allah yle buyurmutur: "Lev enzelna haze'l Kur'ane ale'l cebeli lere-eytehu haian mutesaddien min hayetillahi / Eer biz bu Kur'an' bir daa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan ba eerek, para para olmu grrdn." (Har,21) Dan bu durumu nzul asndan sz konusudur. Bir de dan, arada vastalarn kaldrlmasndan sonra kelam dinlemek durumunda kaldn veya ryetin gerekletiini dnn! Bu blm tahkik et, ok ilme tanklk edersin. Rza Yolculuu Allah, Musa Aleyhisselam'a: "Ve ma a'celeke an kavmike ya mua/ Seni acele ile kavminden ayrlmaya sevkeden nedir, ey Musa!" (Taha,83) diye buyu-runca o da u karl vermitir: "Ve acilte ileyke rabbi li terda / Ben, memnun olasn diye sana acele ile geldim rabbim." (Taha,84) Rabbime acele ile geldim

Ki, abuk geliimden memnun olsun Ulatmzda, kul neden acele etti, dedi. Ona dedim ki: Cmert vaad bizi getirdi Sana, fakat vadini doruladn grmyorum Rahman bana dedi ki: artlarn tamamla Size emreddii gibi. Bylece yaknlk da uzaklk da yok oldu. Aadaki beyitler de bu anlama yneliktir: Rza benim aslmdr Onun zerine yaratlmm Tek bama ve benden bakasn gremiyorum Ondan Ona dnen. Allah'n balarnn sonu yoktur. Varldnda tkenecei bir son snr da yoktur. Kul, Allah'n kendisine ykledii sorumluluklar kapasitesi orannda eksiksiz yerine getirdiinde ve hakkyla ona itaat ettiinde sahih bir kulluk etmi ve sabit olmu olur. ledikleri amellerden dolay Allah bunlardan raz olur, onlar da Allah'tan raz olurlar. Allah'n katnda bulunan snrsz nimetlerden kendilerine bahettii eylerden memnun olurlar. Allah onlardan, onlar da Allah'tan raz olurlar. u halde rza Hakkn sfatlarndan biri olduu gibi kullarn da sfatlarndan biridir. Ama Hakkn rzas Hakka, kulun rzas da kula uygun olarak belirginleir. Geri kul ilh balamadan mstani olamaz, bizzat muhtatr ve her zaman varlnn devam ve sreklilii iin Ona gereksinim duyar. Benim Ondan honutluum Onun benden honutluunu iinde tar. Ben vaktimin hekimiyim, varlk benim etrafmda dner ve bana hizmet eder. Hikmet sahibi odur ki varlklar ona hizmet eder nk o varlklar ait olduklar yere koyar. Gz olan her ey kendi suretinde grnr Hak onunla karlat da demez. Gzme hakikati grnecek olsa Varlm phesiz onun menzilleri olur. Bil ki, insan halini bilmedii zaman vaktini de bilmez. Vaktini bilmeyense nefsini bilemez. Nefsini bilmeyen rabbini bilemez. nk Resulullah (s.a.v.) yle buyurmutur: "Nefsini bilen Rabbini bilir." Bu da genel bilmek eklinde aksini bilmekle olur ya da zeli bilmek eklinde sureti bilmekle olur. Tasavvuf topluluunda esas alnan budur. Ama biz bunu benimsemekle birlikte geneli bilmek bizce daha tercihe ayandr. nk bu balangla sonu kapsar ve genel ve zel olarak dnlecek nokta da budur. Bunu bil, bu husustaki durumunla ilgili olarak bir bilgiye ve rabbinin yasasna dayan. Bakarsn senden olan bir ahit seni izler. nallah mutluluun ondan olur. Bu durumda yce Allah'n nceden hakknda gzellik yazd kimselerden olursun. Yce Allah Musa'ya (a.s.) "Ve ma A'celeke

an kavmike ya Musa / Seni acele ile kavminden ayrlmaya sevkeden nedir, ey Musa!" (Taha,83) dediinde Musa (a.s.) cevab detayl olarak verdi. Verecei cevap "u u benim acele etmeme neden oldu" demekti. Ama o aklamaya gidiyor ve "Hum ulai ala eseri/ te onlar da benim pe-imdeler." (Taha, 84) diyor. Bylece tabilerinin hkmne, durumuna iaret ediyor. Sonra neden acele ettiini aklyor ve diyor ki: "Ve aciltu ileyke rabbi li terda / Ben, memnun olasn diye sana acele ile geldim, Rabbim!" (Taha,84) Sen beni ardnda arna icabet etme hususunda acele ettim. Kavmim de peimden geliyor. Yce Allah yle buyuruyor: "nna kad fetenna kavmeke min bea'dike / Senden sonra biz, kavmini imtihan ettik." (Taha,85) Onlar denedik. Samiri "haza ilahukum ve ilahu Musa / Bu sizin de, Musa'nn da ilahdr." (Taha,85) dedii buza ile onlar saptrd. nk Samiri, Musa (a.s.) ile birlikte yrynce yce Allah onun gzn at. Bunun neticesinde ar tayan ve kz suretinde olan melei grd. Bunun Musa ile konuan ilah olduunu dnd. Bunun zerine onlar iin bir Buza yapt. Musa'ya geldiinde Cebraili de tanm ve nereden geerse oray canlandrdn grmt. Bylece Cebrail'in atnn ayann bast yerden bir avu toprak alarak yapt Buza heykelinin iine att, Buza canland ve brmeye balad, nk yapt heykel bir buzayd ve brmek de srlarn kard sesti. srail oullarna: Bu, sizin ve Musa'nn ilahdr, dedi. Samiri, bu buzaya tapanlardan birinin ondan bir ey istediinde cevap vermedii, onlara bir zarar veya yarar dokunduramad gereini unutmutu. Harun onlara dedi ki: "nne rabbekumu'r Rahmanu fettebiuni ve etiu emri / Sizin rabbiniz phesiz ok merhametli olna Allah'tr. u halde bana uyunuz ve emrime itaat ediniz." (Taha,88) Yce Allah' n kitabnda, kavmine hitaben sylediini bize bildirdii dier szleri de onlara syledi. fke ve Dn Yolculuu Yce Allah yle buyuruyor: "ve lemma recae Musa ila kavmihi gadbane esifa / Musa, kzgn ve zgn bir halde kavmine dnnce." (Taha,90) Nefsim iin nefsime fkelendim ve bulamadm Ondan bakasn. Dedim ki: Su ndekinindir. Hep sevindim ve hep vurdum nk benden onun iinde pimanlk srr vard Eer ben hak isem, bu hususta yalnz eilim. ayet mahluk isem, o zaman ncelikten sz edemem Kavmine fkelenmi, onlarn davranlarndan dolay zlmt. nk buzay ilah edinmilerdi. Bu tanr buza suretindeydi nk Samiri Musa ile beraber yryen yetmi kii arasndayd. Allah bu yry esnasnda gzlerinin nndeki perdeyi kaldrmt. O da neye baksa kz suretindeki melei gryordu. Bu melek ar tayan drt melekten biriydi. Biri aslan suretinde, biri kartal suretinde, biri kz suretinde ve biri de insan suretindeydi. Samiri kz grnce onun Musa ile konuan ilahi olduunu dnd. Bunun zerine o kavmi iin buza heykelini yapt ve bu sizin ve Musa'nn tanrsdr, dedi. Heykeli kavminin ziynet eyalarndan yapt. Ki kalpleri mallarna (ziynet eyalarna) balansn. nk mal sevgisinin kalpte kkl bir yerinin olduunu biliyordu. Ayrca mal sevgisinin, buzann kendilerine zarar verip vermediini veya bir ey istediklerinde kendilerine cevap verip vermediini dnmelerine de engel olacan biliyordu. Harun onlara dedi ki: Ey kavmim! Sorgulandnz zaman, Allah'n sizin hakknzdaki delili ortaya konmu olsun diye snandnz, denendiniz. Sizin rabbiniz rahman olan Allah'tr. O'nun size ynelik rahmetinin gstergesi, O'nun dnda bir tanr edinip taptnz halde

size mhlet vermesi ve sizi rzklan-drmasdr. Sonra onlara yle dedi: Bana tabu olun.. nk kendisine tabi olmalar yine onlar iin hayrl olacan biliyordu. Benim emirlerime uyun. nk Musa (a.s.) onu kendi yerine vekil olarak brakmt. Onlarsa: Buna devam edeceiz. Yani buzaya tapmaya devam edeceiz. Bu ibadetten ayrlmayacaz. Musa dnnceye kadar. Bize peygamber olarak gnderilen ve kendisine iman etmemizi emreden odur. Bu bak alar, Harun'un (a.s.) kendilerine emrettii eye bakmalarn engelledi. Musa dnd zaman kavminin yaptn grd. Bunun zerine levhalar yere att ve kardeinin san ban tutup yolmaya balad, kavmini uyarmad, gerekli nlemleri almad iin ona verdii bir cezayd bu. Bunun zerine Harun (a.s.) ona annesinin adyla seslendi. nk anne efkat ve merhametin yeridir. Dedi ki: "Ya'bne mme la ta'huz bilihyeti vela bire'si / Ey annemin olu! Sam sakalm yolma." (Taha,94) Kavmin byle bir tavr iine girince, mdahale etmem durumunda beni knamandan ve "ferrakte beyne beni sraile ve lem terkub / Israiloullarnm arasna ayrlk drdn; szm tutmadn." (Taha,94) demenden korktum. Yani sana tavsiye etti im szlere uygun davranmadm demenden korktum. Sonra Musa (a.s.) Samiri'ye dnd ve senin zorun neydi? dedi. yani sen ne syleyeceksin? Ey Sa-miri! Samiri ise, arn tayclarndan biri olan melei kz suretinde grdn, bunun Musa ile konuan ilah olduunu sandn anlatt. Devamla unlar syledi: Bunun zerine onlar iin Buza heykelini yaptm. Ayrca Cebrail'in getii yerleri canlandrdn biliyordum. nk Cebrail bir ruhtur. Onun ayak-izinden bir avu toprak aldm. -Cebrail'in ayann bast yeri biliyordu- Bu topra buzann iine attm. Buza brmeye balad. Samiri kendince tevil ederek byle bir tavr iine girmiti. Bylece hem sapm, hem de bakalarn saptrmt. nk her tevil isabetli olmaz. Ayrca o, k iinde tecelli olgusunu btn eriatlarn mutlak tenzihle birlikte getirdiklerini de biliyordu. Musa (a.s.) kardeinin olay karsnda ekingen davranmasnn gerekesini kabul etti. "kale rab-bi'jir li veli ahi ue'dhulna fi rahmetike ve ente erha-mu'r vahimin / EY Rabbim, beni ve kardeimi bala, bizi rahmetine kabul et. Zira sen merhametlilerin en merhametlisisindedi." (Araf, 151) Buzaya tapanlara gelince, bunlar kssann ieriinden anlalmas muhtemel olabilecei gibi, akli tefekkrn hakkn vermemilerdir. Hak onlar mazur saymad. nk buzaya tapanlar akllarn kullanp meseleyi irdelememilerdir. Bu ayetten de anlalaca gibi ilahiyat konularnda akli gzlemi esas almak gerekir, ta ki eriatn konuyla ilgili hkm varit oluncaya kadar. srail oullarnn urad zillete gelince, bu gn dahi gzlemlenmektedir. Allah, onlar iin bir ilim ikame etmedi i gibi, her zaman ve her millet iinde zelildirler. Bu, Allah'a iftira atanlarn cezasdr. nk eriatta varit olmayan ve akli tefekkr asndan da ibadet edilen ilaha uygun olmayan bir nitelii O'na yaktrmlard. Allah gerei syler ve doru yola O iletir. Aile in alma Yolculuu Alim iin gzel almaktan dolay ulatm Rabbime. Meguliyetimde bana tecelli etti inayet Eer ailem olmasayd, Allah'a yakn bir kul olmayacaktm Efendilik ve erdem ehli de olmayacaktm. Eer zorlamasaydm nefsimi varlklarla uramaktan kanmaya, izlemeyecekti Yollarn en dorusunu.

Onun arnn glgesi altnda seilmilerden oldum Yardmclar resullerle beraber geldiinde Yce Allah yle buyurmutur: "inni anestu na-ren lealli atikum minha bikabesin ev ecidu ala'nnari huden / Eminim ki bir ate grdm, belki ondan size bir meale getiririm veya atein yannda bir rehber bulurum." (Taha.lO) Bak; nbvvet gc ne mthi ! nk o hidayeti bulmutur. Bundan anlamalsn ki, o grd eyin kesin ve kanlmaz olarak ate olduunu sylememitir. Her ate alevlendii zaman nurdur. Nurlar, yanmaya ve tutumaya elverili cisimlerde yakc olurlar kukusuz. Sahih bir rivayette yle deniyor: "Kulunun gz ondan bir ey idrak ettiinde yzn secde yerleri yanar." Secde yerleri nurdur. Bu rivayette, secde yerinin nn gzn grd son noktaya kadar ulaabildii haber veriliyor. Bil ki, bir eyin farkl ynleri olabilir.. yle olmas durumunda yle olur ve byle olmas durumunda da byle olur. Yani bir durumdaki hkm baka bir durumdaki hkmnden farkl olur. Yani grmesi durumu bilmesi durumudur, bilmesi durumu iitmesi durumu gibidir. Aslnda ondan idrak edilen ey z itibariyle birdir. Sadece taalluk ettii eyler farkldr. Dolaysyla biz bir ey olmas itibariyle o grd, konutuu...eyle iitendir. Baz tartmaclar her hkm iin zel bir idrak ngrrler ve bunun baka bir idrakten farkl olduunu sylerler, bylece saysal olarak birden ok idrak sz konusu olur. Biz bu kanaatte deiliz. Fakat bu yaklam burada zikrettik ki, bizi dinleyen biri, katlmazsak dahi bu gr savunan birilerinin olduunu bildiimizi bilsin. Taalluklarn farkllamas, taalluk edilen eylerin farkllndan kaynaklanr, taalluk edenin ayr ayr eyler olmasndan deil. z birdir; ama hkm farkl Bunu syleyen bir topluluk var ve bu ynde bir yaklam savunurlar Allah, maksatlarnn idrak edilmesinden ycedir. Kullar ile ilgili. Aksine Allah'n ayetleri ve ibretli iaretleri vardr lah ycedir. Hibir akl Onu idrak edemez. an ycedir. Hibir kul Onu kavrayamaz. Ancak bizde gerekleen suretleri vardr Hitap bunlarla ilgilidir ve zmnnda da suretler var Kendisine suret isnat edilen bir surete uyar Her suretin de etrafnda bir sur olduunu grrsn. Bil ki, btn iyilik bakalar iin almadadr; aile de bu bakalar ifadesinin kapsamndadr. Ailenin erefi; mensup olduklar kiinin erefinden gelir. Kur'an ehli ile ilgili bir hadiste, Kur'an ehlinin Allah ehli ve has yaknlar olduklar belirtilir. Allah hakknda ehil olma gerei olarak alann ecri ne byk olur! Bunu iyice anla. Yce Allah'in Hz. Muhammed'in (s.a.v.) ehlibeytine gsterdii inayeti u ayet-i kerime ok gzel ifade etmektedir: "nnema yuridullahu li yzhibe ankumu'rricse ehlel'l beyti ve yutahhirekum tathiren / Ey ehlibeyt! Allah sizden, sadece gnah gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor." (Ahzab,33) El-Ferra'ya bu ayette geen "rics" kelimesinin anlam sorulduunda, "kader" anlamnda olduunu sylemitir. Yce Allah, Nebi (s.a.v.)in ehlibeytinden gnah gidermek ve onlar tertemiz klmak istediine gre, kendi ehli ve has yaknlar olan Kur'an ehline

nasl bir inayet gsterir! Bizi onlardan eyleyen Allah'a hamdolsun. Kur'an ehli olmann en dk derecesi ondan birka kelimeyi ezberlemektir. Bu kii ezberledii kelimelerle ahlaklanr, onlar gerekletirir, sfat haline getirirse, ne ala! Ebu Medyen'in Fas ehrindeki arkadalarndan biri olan Ebu Abbas el-Haab'la ilgili yle bir olay duydum: Adamn biri elinde tarikat kitaplarndan biri olduu halde Ebu Abbas'n huzuruna girer ve kitaptan bir blm okur ona. Ebu Abbas sessizce dinler. Adam yle der: Efendim! Niin bunun hakknda benimle konumuyorsun? Ebu Abbas ona: Bana oku, diye cevap verir. Bu sz adama ar gelir ve eyhimiz Ebu Medyen'in yanma gider ve der ki: Efendim! Ebu Abbas el-Haab'n yanndaydm. nceliklerle ilgili bir kitaptan baz blmler ona okudum ki, konu hakknda benimle konusun. Ama o, bana: Kitab bana oku, diye cevap verdi. eyh der ki: Ebu Abbas doru sylemitir. Kitap neden bahsediyor? Adam: Zhd, takva, tevekkl, ileri Allah'a brakma ve Allah yolunun gerektirdii hususlar ieriyor, diye cevap verir. eyh ona yle der: Kitapta Ebu Abbas el-Haab'n hali olacak bir ey var m kitapta? Adam, hayr, der. eyh ona u karl verir: el-Haab'n halleri bu kitabn ieriinin tmnden ibaretse ve sen de onun hallerinden t almamsan, bunlar kendine huy edinmemisen, kitab ona okumann ve kitap hakknda seninle konumasn istemenin ne faydas var? O ki sana halleriyle sana t vermi, haliyle sana aklamada bulunmu, nasihat etmitir. Bu cevap karsnda adam utanr ve gider. Bu hikayeyi bana Hac Abdullah el-Mervezi biliye'de bir cemaat iinde anlatt. Bak, dostum, onlarn tarikleri ne gzel. Allah bizi onlardan eylesin, onlara katsn. Bu O'nun elindedir ve O'nun gc buna yeter. Korku Yolculuu Kendimden Ona katm Ya da Onun adna Ondan korktum nedeni nefsimin bilmemesiydi Nereye dneceini. Yce Allah yle buyurmutur: "feferertu minkum lemma hiftukum ve vehebe li rabbi humken ve cealeni mine'l murselin / Sizden korkunca hemen aranzdan katm. Sonra Rabbim bana hikmet bahetti ve beni resullerden kld." (uara,21) Bir dier ayette de yle buyurmutur: "Feharece minha haifen yeter-akkabu /Korka korka, etraf gzetleyerek oradan kt." (Kasas,21) zerimizden bir gn gemez ki ona alamayaym Yrdnde ve son yerine vardnda ok eyler grdm, hepsi de onun nnde Vaktimin hkmne uyarak gelimekte ve hkm onun katnda Korku imam makamlarndan biridir. Yce Allah yle buyurmutur: "Fela tehafuhum ve hafuni in kuntum mminin / Eer iman etmi kimseler iseniz onlardan korkmayn, benden korkun." (Al-i imran,175) Yine melekler hakknda yle buyurmutur: "Yehafune rabbehum min favkihim ve yefalune ma yu'merun / Onlar, stlerindeki Rablerinden korkarlar ve kendilerine ne emrolunursa onu yaparlar." (Nur,37) Meleklerin fiilleri korkan kimselerin fiilleridir. Bir dier ayette yce Allah, vd baz kimseler hakknda yle buyurmaktadr: "Yehafune yevmen tetekallebu fihi'l kulubu ve'l ebsar / Onlar, kalplerin ve gzlerin allak bullak olduu bir gnden korkarlar." (Nur,37)) Her makamn, gerekten

ulalmas durumunda, kendine zg bir korkusu vardr. Bir korku da, Allah'tan kaynaklanmad srece taalluk edemez, dolaysyla sonradan olmadr. Sonradan olma varlklarda var olan korkuyu mutlaka yce Allah vcuda getirmitir. Bu yzden bizim korkumuz var edene taalluk eder. "Eer iman etmi kimseler iseniz benden korkun." sznn anlam da budur. Bylece korku, imann bir sonucu olarak gsterilmitir. nk doru szl Resulnn Allah katndan getirdii ilh ilme baldr korku. mansz bilgi korku vermez. zellikle alemin Allah tarafndan yaratldna dair delil ortaya konduktan, Allah'n her eyi bildii ispat edildikten sonra. u halde alem Onun tarafndan en gzel ekilde yaratlmak suretiyle bir alemden karlmtr. Alemin bozulduuna dair bir delil yoktur; ama bir durumdan bir duruma, bir menzilden bir menzile intikal eder. Bu imkansz bir ey deildir. Bu intikalden dolaydr ki, insanlarda Allah'a kar bir korku meydana gelir. nk bu intikalde Allah'n muradnn ne olduunu ve kendilerini nereye intikal ettireceini, hangi sfatla ve hangi grup iinde kendilerini temayz ettireceini bilmez'ler. Mesele kendilerine kapal olunca korkular da byk olur. meleklerin korkusu ise bir mertebeden aa bir mertebeye inince zail olan bir korkudur. Nitekim rivayette belirtildii zere blis btn mahlukat iinde Allah'a en ok kulluk eden biriydi. Hakknda azap sz tahakkuk ettii iin Allah'a ibadet ederken umduu mutluluktan uzaklama ve kovulma olay onun hakknda gerekleince, yaratld aslna, yani atee geri dnd. O ancak atele azap grr. Adalete uygun hkm veren Allah mnezzehtir. Allah erleri kendilerinin bakalaryla deitirilmesinden korkarlar. Bu yzden her nefeste Allah ile beraber olduklar hallerini aratrrlar. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "Ve tetevellev yestebdil kavmen gayrekum summe la yekunu emsalekum / Eer ondan yz evirirseniz, yerinize sizden baka bir toplum getirir, artk onlar sizin gibi de olmazlar." (Muhammed,38) Burada ayete muhatap olanlarn Allah'n emrine aykr hareket edileri kast ediliyor. Demek isteniyor ki, onlar sizin gibi emre muhalefet etmezler, aksine Allah'a itaat hususunda daha salam bir zemine dayanrlar ve daha gl olurlar Eer Allah olmasayd makam bilinmezdi Arka ve n de olmazd nk biz Allah ile var olduk, Ona arldk ve Ona dndrldk: "Ela ilellahi tesiru'l umur / Dikkat edin, btn iler sonunda Allah'a dner." (uara,53) Allah beni korku makamna yerletirince glgeme bakmaktan korkar oldum, onun beni Allah'tan al koyan bir perde olmasndan endie ediyordum. Glge iin geerli olan bu durum her ey iin de geerlidir. nk insan mutlulukla mjdelense bile dnya gven yurdu de ildir. Dnya izgilerin eksik olu yurdudur. Bunun sebebi de seri ykmllktr. eriat koyann emir ve nehiy mahiyetli hitabndan ibaret olan ykmllk kalknca, kul zerindeki arzi korku da kalkar. Geride kul iin bir heybet kalr. Onun korkusu ilh uhudun heybetine dnr. air kavmin huzurunun cellini tasvir ederken yle der: Sanki balarnn zerinde ku varm gibi donup kalmlar Bu bir zulmden korktuklar iin deil, cellden duyduklar korku nedeniyledir. Allah bizi heybet ve tazim ehlinden eylesin. nk bu, ilh kutsal uhutlar araclyla itina gsterilen kulun kalbinin zerine azametin hakimiyet kurmasndan doan bir durumdur. Bil ki "hafa" kelimesi lgatte aklk demektir. mrlkays yle der: Onlar gizlendikleri deliklerinden aa kard Yani Yerbualar (arap tavan) deliklerinden dar kard. nk Yerbualar yuvalar iin iki kap aarlar. Avc birinden yaklanca brnden kaarlar. Bu yuvaya en-Nafika denir. Mnafk ismi de buradan gelir. nk mnafk'n iki yz vardr; bir yzyle mminlere bakar, onlarla beraber olduunu gsterir, dier yzyle kafirlere bakar ve onlarla beraber olduunu gsterir. Bylece Araplar bu zellie sahip kimselere mnafk adn vermilerdir. Yce Allah "nfaken fi'l ardi / yerin iine...bir tnel" (Enam,35) diyen

kimse hakknda diyor ki: Eer dmanlar ktn taraftan senin peine derlerse, baka bir tarafa ynel ki onlardan yana selamette olasn. Eer Allah dileseydi, elbette onlar hidayet zere toplayp birletirirdi, bylece ayn kapdan kardnz. Resulullah (s.a.v.) zamannda mnafklar, mminlere yle bir yzle gelirlerdi ki, bununla onlarla beraber olduklarn gstermi olurlard. Mriklere de onlarla beraber olduklarn gsteren bir yzle gelirlerdi ve yle derlerdi: "innema nahnu. mustahziun /biz onlarla sadece alay ediyoruz." (Bakara, 14) Buna ilikin olarak yce Allah "yeste'ziu bihim I Onlarla istihza eder." (Bakara, 15) buyurarak, asl kendisinin onlarla alay ettiini haber veriyor. Allah'n onlarla alay etmesi, onlarn mminler kar sergiledikleri fiilin kendisidir, ama onlar bunun farknda deildirler. Bu, Allah'n onlara ynelik bir tuzadr. Nitekim yce Allah bir ayette yle buyurmutur: "Ve mekeru mekren ve mekerna mekren vehum la e'urun / onlar bir tuzak kurdular. Biz de kendileri farknda olmadan, onlarn planlarn altst ettik,onlara kar bir tuzak kurduk." (Nemi,50) Eer farknda olsalard bu tuzak olmazd. Saknma Yolculuu Aziz vahiy geldi bana ki, geceleyin yola kar Nefsimi ve ailemi; halk ve emir alemine doru Ki gerek ilah olan rabbim hkmetti Din dmannn denizin kabaran dalgalar iinde lmesine. Yce Allah bir ahsn szn aktararak yle buyuruyor: "ve inna lecemiun hazirun / biz elbette uyank (saknan) bir cemaatiz." (uara,56) Saknma korkunun bir sonucudur. Yce Allah bir ayette yle buyurmutur: "Huzu hizrekum /Tedbirinizi aln." (Nisa, 71) nk bir eyden saknp tedbirini alan kimsenin aleyhine olarak o eyden bir zarar gelmez. Kiinin bana gelen felaketlerin ou emin olduu taraftan gelir. Genellikle kendisi asndan emin olduu taraftan felakete urar. O halde akl sahibi bir kimse, emin klnd taraftan baka bir taraftan emin olmamaldr. nk Allah'n, nnden ve arkasndan batl bulamayan sz dorudur ve Allah doruyu syler. Dolaysyla bu bir sakndrmadr. Kader de yaver gitse alnan tedbir yararl olur. nk "ok saknma kaderden kurtaramaz." denilmitir. Ama bu saknmann kaderin bir paras olmas baka, bu takdirde tedbir ve saknma insan felaketten kurtarr. Kukusuz biz bu gerei gayet ak bir ekilde vurguladk: Ey saknmamdan saknm! Keke saknmam fayda verseydi. nk saknmann en son noktas saknmaktan saknma iindedir, onun dayanak edinilmesidir. Allah'n bize ynelik rahmetinin bir gstergesi bizi kendisinden sakndrmasdr. Saknmann bundan daha a ve vurgulusu da olmaz. Ulu Allah yle buyuruyor: "ve yuhazzirukumullahu nefsehu vellahu raufun bi'l ibad: Allah, kendisine kar sizi sakndryor. Allah kullarna ok efkatlidir." (Al-i imran,30) Bizi kendisinden sakndrm olmas efkatinin bir ifadesidir. nk benzeri gibisi olmayan biri ancak bilinmesi hususunda aciz olunmakla bilinir. O da, O yle deildir, byle deildir demekle beraber, Onun kendisi iin ispat ettii sfatlar kabul etmemizdir. Bunu iman olarak dile getirmek durumundayz, aklmz veya gzlemimiz asndan deil. nk aklmzn yapabilecei tek ey, Ona dnk eyleri kabul etmektir. O kendisinden baka ilah olmayan daima diridir, mnezzeh meliktir, esenlik verendir, gven verendir, her eye egemendir, stn iradelidir, cabbar-dr, byktr, grnmeyeni ve grneni bilendir, rahmandr, rahimdir, yaratandr, yoktan varedendir, ekil verendir, hkm ve hikmet sahibidir. O, bu ve benzeri ifadelerle bize kendisini tantmtr. Biz de btn bunlara, Onun bilgisi esasnda

iman ediyoruz, bizim bunlara ilikin yorumlarmza dayal olarak deil. nk O'nun benzeri gibi hibir ey yoktur. O iitendir, bilendir, bir akl veya gr tarafndan kaytlandrlamaz. spat yoluyla Ona dair bir bilgi edinmemizin tek yolu, Onun kitaplar ve kendisinin mtercimleri konumundaki resulleri araclyla bize ulatrd eylerdir, bundan baka bir yol yoktur. Bu isimlerle Onun arasndaki mnasebet ise bizce bilinmemektedir. nk herhangi bir eye ilikin nispeti bilmek, nispet edileni bilmeye baldr. Bu balamda nispet edilene dair bir bilgi elimizde bulunmamaktadr. Dolaysyla isimleriyle Onun arasnda var olan bu nispete dair bir bilgimiz yoktur. Fikir, tefekkr ve mtefekkir bu konuda souk demiri dvmekten baka bir i yapmamaktadr (havanda su dvmektedir.) Allah bizi ve sizi akleden ve Ondan bize ulaan ve nakledilen bilgiler snrnda duran, tesine gemeyen kimselerden eylesin. Bil ki, saknma yolculuu kiiyi maddi olandan makul olana, nimetten azaba, gizlilikten akla, lmden olula kaim ve aleme ilikin bilgimizin neticesi olan hayata karr. Bu da insani varoluu bilmeyi dourur, ci-simlii itibariyle insann nereden sudur ettiini retir. Geriye dnk veya ufka doru olmayan dorusal hareketi bildirir. Eer bu ikisini de bilirse kukusuz tabiiyet itibariyle olur. Ayrca bakasna kar artn ve inceliini gerektiren her makam da bilir. Grd ve kendisine gelen her eyde bir basirete sahip olur. Bunda onun iin bir elenme ve nimet de vardr. Bu makamda bu nitelikte ve tevars ilmine dayal olarak durur. Hangi durumlarla karlaacan, neyin miras braklacan, kimden miras alnacan ve kimin varis olacan bilir. Bu yolculuk sayesinde nurlarn dou yerleri, sr hilallerinin doduu yerleri bilir. Bunun neticesinde kendilerini zatlarndan ve zatlaryla nimetlenmekten uzaklatran sfatlar idrak etmekten saknrlar. Ancak onlar iin kurtuluun btn bunlarn ardndan olmas durumu baka, o zaman ondan saknrlar. Dman ok kuvetli olsa da Allah'n yardmyla onlar galip gelirler. nk Allah'a hi kimse kar koyamaz ve hi kimse Allah' malup edemez. O stn iradelidir, merhamet sahibidir. Bu sfat kulda gerekletiinde, her ite Allah onun elinden tutar, onu kendisi iin kurtulu olan eye iletir. Su zerinde yrmek, ruh ve beer cinsinden dmanlardan kurtulmak, dmanlar helak etmek gibi harikuladelikler de sergiler. Bu yolculuun sonunda ebedi mutluluu getiren ilh yaknla nail olmak vardr. Bu makamda kii, onda gerekletirdii yolculuu esnasnda kendisiyle ebedi mutluluu arasna girdikleri iin saknd btn engellerden emin olur. ayet yeryzndeki her ey kendisine hcum etse, o da onlara saldrr ve onlar yenilgiye uratr. Bu yolculuk kendisiyle nitelenen sahibine, srlarn gizliliklerini kefetme kabiliyetini baheder. nk nuru her trl pheyi, cehaleti yrtar, her trl arptmay ve yalan geersiz klar, nefis zerinde cesaret, gz peklik ve kuvvet etkisi brakr. Bu himmetle yle iler yapar ki cssenin bykl ve saysal oklukla bunlar yapamazd. u kadar var ki bu yolculua kan kii yola girdii ilk anda doal bir tela, gs skmas ve korku yaar. nk yolun banda kendinde bir zayflk buna karlk bu makamda da bir g grr. te bu zayflk ve onunla da kaim olan zillet onda izzet ve kuvvet olarak netice verir. Zahir ve batn ilmini onun iin ortaya karr; artk hibir ey ona gizli kalmaz. Bizzat Allah onun ilerini stlenir; onu dorulua karr, hidayete iletir. lgi gsterilen biri olur. iyice gvene kavuuncaya kadar Allah'tan ona mjde gelir. Derken teblie dair gerekeleri artka artar. nk korku engelleyici ve korkaklk alkoyucudur. Ne var ki, Hak bu yolculuu gerekletiren kiiyi destekler. Bu yle bir destektir ki, Onunla bilinir, Onun araclyla Ona yaklalr ve Ona meyledilir. Bunun olmas kanlmazdr. Hasmlarna kar bir kant, bir g ve bir aklk bahedilir. Allah gerei syler ve doru yola o iletir. Salat ve selam efendimiz Hz. Muhammed'in, ehlibeytinin ve ashabnn zerine olsun. Alemlerin rabbi olan Allah'a hamdolsun. Amin.

YEDNC KTAB

KTABUL VESAYA

VASYTLER KTABI

eyhul Ekber MUHYDDN BN. ARAB K.S.

VASYETLER KTABI
Bismillahirrahmanirrahim Hz. Neb (s.a.v.) yle buyurmutur: - Benim ve benden nceki Nebilerin syledii en stn kelam :"La ilahe illallah" tr. lediin hibir ameli hakir grme. nk Allah bu ameli yaratrken ve bizim zerimize vacip klarken kmsememitir. O, bir ii teklif etmise, bu, ona gsterilen itina ve inayetin bir gstergesidir ki, O'nun katnda en byk mertebe sahip olan sana bunu i lemeni emretmitir. Sen, O'nun sana teklif ettii amellerin mahallisin. Hz. Rasulullah (s.a.v.) mizah yapar, ama dorudan baka trl krc sz sylemezdi. Ve yle derdi: "nsanlarn dillerinin hasadndan baka onlarn burunlarn srten ne var ki?" Filozoflardan biri yle demitir: "Dilden baka uzun sre zindanda tutulmay hakkeden baka bir ey yoktur. Allah onu iki dudan ve dilerin arkasnda yaratt halde yine de kapy aar ve uzun uzun fuzuli yere konuur." Hastalar ziyaret et. Hastalk ibret alnacak bir manzaradr. nk kul hastaland zaman Allah onun yanndadr. Hi hasta grmedin mi, Allah'tan baka kimseden bir ey istedii, Allah'tan baka kimseyi and vaki midir? Onun dilinden hak konuur. Kalbinde Ona iltica etmitir. Hasta her zaman Allah ile beraberdir. Dier bir ifadeyle Allah'n yannda hazr olmasndan dolay hastadr. Dilenciye yedir, iir. nk o, senden dilenmesi sebebiyle seni, kullarna yediren ve iiren hakkn menziline karmtr. Ki Hak, ihtiyacndan arta kalan infak etmeni emretmitir. Dilenciyi bo evirme, onun sevindirecek, gnln ho tutacak tatl bir sz, gler bir yz dahi olsa ondan esirgeme. Hasan ve Hseyin'den (r.a) bir dilenci bir ey istedii zaman derhal bata bulunmaya koar ve yle derlerdi: "Ho geldin, vallahi, sefalar getirdin. Azm ahirete tayacaksn."Kullara zulmetmekten sakn. nk zulm, kyamet gn karanlklara dnr. Kullara zulmetmek, Allah'n verilmesini vacip kld' haklarn vermemendir. Kesinlikle hibir dilenciyi azarlama, itip kakma. nk a insan yemek ister, yolunu yitirmi insan da rehberlik ister. lmiyle amel etmeyen bir alim grdn zaman, onun ilmiyle sen amel et, ki ilmin hakk yerine gelmi olsun. Sakn o alimi ktleme, nk sahip olduu ilmin Allah katnda derecesi vardr. Sslenmeye, gzel grnmeye dikkat et. nk bu bal bana bir ibadettir. Yce Allah yle buyurmutur: "Huzu. ziynetekum / Gzel elbiselerinizi giyin." (Araf,31) Bir adam Resulullah'a (s.a.v.): "Ayakkabmn ve elbisemin gzel olmasn seviyorum" dedi. Resulullah (s.a.v.) ona u karl verdi: "Allah gzeldir, gzeli sever." Bir dier hadiste de yle buyurmutur: "Allah, kendisi iin sslenmene herkesten daha layktr." Senden ald ve sana verdii eylerde Allah' daima gzet. nk senden bir ey almsa, bu, senin sabretmen, dolaysyla seni sevmesi iindir. nk Allah sabredenleri sever. Seni sevdii zaman, sevenin sevgilisine yapt muameleyi sana yapar. Yitirdiin her eyin yerini dolduracak bir karl vardr, Allah hari. Senden ayrld zaman her eyin bir karl var Ama Allah senden ayrldnda Onun yerine koyacan bir ey yok. Ayn durum, sana bata bulunduu zamanda da geerlidir. Onun sana verdikleri arasnda, senden ald eylere kar sabretmen de vardr. Ayrca sana kretmeyi de vermitir ve O kredenleri sever. Musa : Ya rabbi! kr nedir? diye sormu, yce Allah yle buyurmutur: Nimetin benden olduunu grdn zaman bu krn hakkdr."

Allah'n haklar iinde en vacip olan eda et. O da ona hibir eyi ortak komamandr. Ki vaz edilmi sebeplere gvenme ve kalben onlara meyletme demek olan gizli irk de bunun iine girer. Bu, mminlerin bana gelen en byk dini felakettir. Nitekim u ayette de buna iaret edilmitir: "Ve ma yu'minu ekseruhum billahi illa ve hum murikun: Onlarn ou, ortak komadan Allah'a iman etmezler." (Yusuf, 106) Hz. Resulullah aleyhisselm yle buyurmutur: "Allah'n kullar zerindeki hakk nedir, bilir misiniz? Ona ibadet etmeleri ve hibir eyi ona ortak ko mamalardr." Buna gizli irkle, islam kesip ortadan kaldrmak demek olan ak irk dahildir. Ardndan Hz. Resulullah aleyhisselm yle buyurmutur: "Kullar Allah'n bu hakkn eda ettikleri zaman onlarn Allah zerindeki haklar nedir bilir misiniz? Allah'n onlara azap etmemesidir." Yani sadece Allah'a ynelmek gerekir. nsanlar sebeplere dayandklar srada Allah onlara azap eder, nk sebepler her zaman yitip gidebilecek olgulardr. Sebepler mevcutken, onlarn kaybolacaklar vehmiyle azap eder, sebepler ortada yok iken, bu sefer de yokluklaryla onlara azap eder. Dolaysyla Allah' brakp sebeplere gvenip dayananlar daima azap iindedirler. Ama ortak ko madklar zaman rahat ederler, sebeplerin yitip gitmesiyle herhangi bir ac duymazlar. Yeryznde byklk istemekten sakn. nk byklenme isteyen, ba olmay ister. Hz. Neb (s.a.v.) bunun "kyamet gn hasret ve pimanlk" olduunu buyurmutur. Ad san bilinmeyen silik bir kii olmaktan ayrlma. Allah'tan zillet, miskinlik, huu ve itaat ehli olmay iste. Sana, yerine getirmen durumunda mutlu olacan bir eyi tavsiye eden kii Allah tarafndan sana gnderilmi bir elidir. Rabbin katnda ona kret. Bilen ve bildiiyle amel eden ol; bilen, ama bildiini yapmayan olma. Aksi takdirde insanlar aydnlatrken yanp giden bir ra gibi olursun. Mminleri sev. nk mminler bir beden gibidirler, bedenin bir uzvu ard zaman dier uzuvlar hemen hareket geer, ayn acy duyarlar. Hz. Resulullah aleyhisselam yle buyurmutur: "Salih arkada misk gibidir, miskin kendisi sana ulamasa bile kokusu ular. Kt arkada da krk gibidir, kvlcmlar sana ulamasa bile duman ular." Senin velayetin altnda bulunan kimselere kar Allah'n koyduu snrlar ikame et. nk sen bundan sorumlusun. Nefsinin velayetini boz ve ona Allan in hadlerini hakim kl. Aklna bir iyilik gelirse, bu, melein ilhamdr. ayet iinden bir iyiliin engellenmesi geiyorsa, bu da eytann telkinidir. Hayr ve erri eriatn tanmlad llerde tan. Bu da seri ilimleri renmenin gerekliliini gstermektedir. nk Allah'n snrlarn ikame etmek bununla mmkndr. Abdesti kusursuz bir ekilde tamamla, zellikle souk havalarda. nk Hz. Neb (s.a.v.) yle buyurmutur: "Allah'n hatalar neyle sildiini ve dereceleri neyle ykselttiini size bildireyim mi? zorluklara ramen abdesti eksiksiz bir ekilde almak." Her Cuma mutlaka ykan, gusl al. nk haftada bir ykanmak bedeni temizler ve rabbi raz klar. Bir kul, Allah emrettii iin Allah' raz eden bir fiil ilediinde Allah'n emrini yerine getirmi olur. Farz namazlar cemaatle klmaya devam et. Namazlar cemaatle klmann amac, topluca dini ikame etme karar almadr, bu hususta icma etmedir. Tehecct namazna da devam et. Gecenin banda uyu sonra uyanp namaz kl, sonra uyu ve tekrar sabah namazn klmak zere uyan. bni Rahveyhi tesbihat ekmeyenin namaznn sahih olmayaca kanaatindedir. Elinden geldiince ihtilaflardan, tartmalardan uzak dur. En byk cihada devam et. En byk cihad hevana kar verdiin mcadeledir. Yce Allah yle buyurmutur: "Katilullezine yelunekum mine'l kuffari / Kafirlerden yaknnzda olanlara kar savan." (Tevbe,123) Nefsinden daha byk kafir de olmaz., nk nefis, Allah' n kendisine bahettii nimetleri inkar eder.. Nefsine kar bu cihad verdiin zaman en byk cihad gerekletirmi olursun, ki bu esnada ldrlrsen, rablerinin katnda rzklanan, Allah'n kendilerine bahettii fazlndan dolay sevinen diri (ehid)lerden olursun. Kul, her zaman en byk cihad srdrmek durumundadr. nk yaratlnn bir yn, onu Hakkn kendisini davet ettii eye muhalefet etmeye arr. nsan, temel yaratl itibariyle hevasna tabidir. Bu bakmdan heva, hakkn hakk ile ilgili olarak irade konumundadr. Hak,

nevasnn yapmasn istedii eyi irade ettiinde hak onu yapar. Komu ve komuluk haklarna riayet et. Evlerinin sana yaknlklarna gre komularna ncelik tan. Hibir kulu kmseme. nk Allah onu yaratrken kmsememitir. Denilir ki: Hz. sa (a.s.) bir domuzun yanndan geti. Domuza, mutlulukla ge, dedi. Orada bulunanlar bu tavr n garipseyerek sylendiler. Bunun zerine sa (a.s.) yle dedi: Ben dilimi hayr sylemekten baka bir eye altrmam. air yle der: nsanlar, saylarnca szlerden ibarettirler O halde sen duyulan en gzel sz ol nsanlardan bir diken seni incitirse Sen onu savan en gl kalkan ol Onlar arasnda bu ekilde kaldn srece Sen, vallahi yararl bir imamsn Bbrlenmekten sakn. Elbisenin eteinin topuklarndan aa olmamasna dikkat et, ya da bacann ortasna kadar uzasn. nk Hz. Peygamber (s.a.v.) yle buyurmutur: "M'minin izan bacann yarsna kadar uzanr." Hz. Resulullah (s.a.v.) Hz. Ali'ye (r.a) yle buyurmutur: "Elbiseni ksaltman haktr. Bu elbisenin daha dayankl, daha korunakl ve daha temiz olmasn salar." Pejmrde ol, nk tevazu imandandr ve dnyada refah iinde olmamaktr. Kaba, sert elbiseler giyinin, eklinde bir nass varit olmutur. Bu haclarn ve kyamet ehlinin sfatdr. nk kyamet ehli sa ba dank, doz duman iinde, yaln ayak ve plak olurlar. Bu hal, kibiri yok eder, kendini beenmilikten, bbrlenmekten, kibirden ve zeki grnmekten uzaklatrr. Hi kukusuz bunlar mminin mutluluk yolunda yer alan eziyet verici engellerdir. Bu eziyetler de ancak gsteri siz giyinmekle yani pejmrdelikle bertaraf edilebilirler. Bu yzden Hz. Resulullah (s.a.v.) pejmrdelii imandan saymtr. Hayal ol. nk Allah, hayaldr ve Allah'tan haya etmek de Allah'n raz olmad eyi terk etmektir. Bakalarna nasihat et. nk Hz. Neb (s.a.v.) "Din nasihattir." buyurmutur. Allah'n dininde nasihat eden kimse, Allah'n kullar ile onlar mutlu klacak eyleri buluturan, kaynatran kimsedir. Bunun iin de byk bir ilme, kuatc bir akla, sahih bir fikre, gzel bir bak asna ve lml, mutedil bir mizaca gerek vardr. Bunlara da herkes sahip olamaz. Yeme ye imede veray/haram eylerden, fazlalktan saknmay esas aldn gibi konumada da fazlalktan, haramdan sakn. Vera; haram ve pheli eylerden saknmak demektir. Emredilen eyler hari acele etmekten sakn. Acele edilmesi emredilen eylerse, vaktin banda namaz klmak, misafiri arlamak, ly bir an nce defnetmek, bulu ana gelmi bakireyi evlendirmek ve ahiret iin yaplan her ameldir. Akrabalk balarna riayet et. nk akrabalk ba rahmandan bir daldr. Bizimle Allah arasndaki ba da bununla kurulur. Kim akrabalaryla balarn srdrrse Allah da onunla balarn srdrr. Kim akrabalaryla balarn keserse Allah da onunla balarn keser. Allah'a muhta olduun gibi, ondan yana fakir ol. Tpk Efendimiz (s.a.v.)in buyurduu gibi " Euzu bike minke / Senden sana snrm." . Allah'tan yana fakr olman, rablk kokusunun senden gelmemesi, aksine srf kulluk sergilemen demektir. Nitekim Hak'ta da kulluktan bir eser olmaz. Zaten Onun asndan bunun olmas imkanszdr. O srf Rab'dir. Sen de srf kul ol. Karnn tka basa doldurup ok yemekten sakn. nk ok yemek insann zekasn etkisizletirir, aklnn keskinliini kreltir. Yaamak iin ye, rabbine itaat etmek iin yaa. Yemek iin yaama, semizlemek iin yeme.

Arkadalk ettiin ve seninle arkadalk eden herkese mertebesinin gerektirdii ekilde muamele eyle. u halde Allah'la, rabln ikrar etmek suretiyle verdiin sz eksiksiz yerine getirerek muamele et. Resullere uymakla muamele et. Meleklere temizlikle muamele et. Hz. Neb aleyhisselmn u sz de buna iarettir: "Ey Ali! Yemee tuzla bala, tuzla bitir. nk tuz yetmi hastaln ifasdr. Bunlar arasnda delilik, czam, alaca hastal, di ars ve karn ars vardr. Ey Ali! eri girdiin zaman: Bismillah ve billah (Allah'n adyla ve Allah ile). Ehedu en la ilahe illallah ve ehedu enne Muhammeden abduhu ve resuluh" de. O zaman Allah buyurur ki: nsanlar gafil olduklar bir srada kulum beni and." eyhlerden biri yle anlatr: eyhime, bana tavsiyede bulun, dedim. Dedi ki: "Olum! Kapy kapat, sebepleri kes, Vahhab olan Allah'la otur. O seninle arada perde olmakszn konuur." eyhlerden birine sorulmu: En sevdiin ihvan hangisidir? diye o da u cevab vermi: "Srmelerimi affeden, am kapatan ve gerekelerimi kabul eden." Yce Allah Musa'ya (a.s.) yle vahyetti: Ykseklerde tek bana uan, aalarn en ularndaki meyveleri yiyen, berrak sulardan ien, gece bastrnca bir maaraya snp, benimle nsiyet kurup bana isyan edenlerden uzakla an ku gibi ol." Kimin ii gzel olursa Allah onun dn da gzel yapar. Ahiretini slah edenin Allah dnya ilerini de slah eder. Kendisiyle Allah arasndaki ilikilerini slah eden in Allah, onunla dier insanlarn arasn slah eder. Ebu Hazm el-A'rac'a soruldu: Aklndan hangi dnce geer? Dedi ki: Allah'tan raz olmak ve insanlardan mstani olmak. Harun er-Reid, bozduu bir yeminin kefareti olarak yaya hacca gitti. Yolculuk esnasnda sk dall aalarn glgesinde dinlenirdi. Bir yerde dinlenirken Behlul oradan geti ve yle dedi: Diyelim ki dnyada bolluk iinde yaadn lm sana gelmeyecek mi? Ey dnyann talibi olan! Brak dnyay, istedii gibi davransn sana Nereye kadar dnyann talibi olacaksn Bir aacn glgesi sana yetecei halde Doru (isabetli, hatasz, eriat ve adalete muvafk) yolu izleyen, muradn knhne varr. Dorusunu Allah herkesten daha iyi bilir.

SEKZNC KTAB

KTABU HLYETL EBDAL

ABDALLARIN SS KTABI

eyhu'l Ekber MUHYDDN BN. ARAB K.S.

ABDALLARIN SS KTABI
Ve bundan zuhur eden marifetler ve haller Bismillahirrahmanirrahim Rabbim, bana nimet verdin, arttr nimetini. lham ettiklerinden dolay Allah'a hamdolsun. O, bilmediklerimizi bize retti. Allah'n bizim zerimizdeki ltuf ve fazileti byktr. Allah'n salat ve selam en muazzam bir makamda btn kelimeleri ieren kitap verilen kerem sahibi efendimizin zerine olsun. Be yz doksan dokuz senesinin Cemaziyel evvel aynn on ikinci gecesi Taif te Miye evinde istihareye yattm. Resulullah'm (s.a.v.) amcasnn olu Abdullah b. Abbas' (mezarn) ziyaret etmek maksadyla orada bulunuyorduk. stihareye yatmamn nedeni, arkadalarm -Ebu'l Ganaim b. Ebu'l Futuh el-Harrani'nin(Allah ona rahmet etsin) azatl sEbu Muhammed Abdullah b. Bedb. Abdullah elHabei ile Ebu Abdullah Muhammed b. Halid es-Sadafi et-Telemsani-Allah ikisini muvaffak klsn-iin istekte bulunmak, bu ziyaret iin burada bulunduum gnler boyunca ikisinin ahiret yolculuunda yararl olacak bilgileri onlar iin kayda geirmekti. Onlar adna istihareye yattm ve bu risaleyi kaleme aldm, adn da Hilyetu'l Ebdal (abdallarn ss ve bundan zuhur eden marifetler ve haller) koydum. Bu, hem onlar iin hem de bakalar iin mutluluk yolunda yardmc olur. Kitapk, irade trlerine ilikin kapsaml bir bab konundadr. Kainatn yaratcsndan destek ve yardm dileriz. Fasl: Hkm hikmetin, ilim de marifetin neticesidir. Hikmeti olmayann hkm olmaz. Marifeti olmayann da ilmi yoktur. Allah' bilen hakim kyam halindedir, hikmet sahibi arif kii de durmu (vakf) vaziyettedir. Dolaysyla hakim alimler "Lam", hikmet sahibi arifler de "Ba"dirler. Fasl: Zahit kii dnyasn terk ettii iin ihtiya duymaz hale geldii, tevekkl eden de iini efendisine havale ettii, mrid dinlemek ve vecdle, abid ibadet ve cehdle, hikmet sahibi arif himmet ve kast ile kaim olduu iin hakim alimler gayb iinde kayboldular. Onlar hibir alim, hibir mrid, hibir abid tanmad. Hibir tevekkl eden ve hibir zahid de onlara ahit olmad. u halde zahidin dnyasn terk etmesi bedel iindir, mtevekkilin tevekkl de amaca ermek iindir. Mridin vecde gelmesi sknty, kederi atmak iindir. Aabeydin cehdi yaknlk arzusuna yneliktir. Hikmet sahibi arifin maksad ise himmetiyle vasl olmaktr. Hak ise ekli silinen, ismi kaybolup giden kimseye tecelli eder. te marifet budur. Geride kalan vasflar ise harfler gibi sebep konumundadrlar. Btn bunlar gzleri kr eden, nurlar sndren illetlerdir. Eer kevnin varl olmasayd ayn zuhur ederdi. Eer isimler olmasayd msemma tebarz ederdi. Eer sevgi olmasayd vuslat devaml olurdu. Eer bundan nasiplenme olmasayd, mertebelere sahip olunurdu. Eer hviyet (O'luk)olmasayd benlik (inniyet) zuhur ederdi. O olmasayd ben olurdu. Eer sen olmasayd, cehaletin resminin kaim olduu belli olurdu. Eer anlama olmasayd, ilmin hakimiyeti glenirdi. Bu karanlklar dalnca ve bu letaif uuunca aadaki szleri bir araya getirdik: iir:

Kalbine tecelli etti, daima olan Orada ve ezelin gaipleri iinde Ayn Onu idrakten engellenmedi Senden baka, ama darb-i mesel ile Kalbe aka belli oldu, ki Grd, daima kendisiyle beraberdir Hitap kelam ilmiyle geldi Ve ycelii mahallin izgilerini gsterir Fasl: Endls lkesinde "Meranetu'z Zeytun"da salih bir arkadamz vard. Kur'an retirdi. Byk bir fakih, hafz, erdemli bir kii olup yoksullara hizmet ederdi. Abdlmecid b. Seleme adl bu zat -Allah onu muvaffak etsin- bana unu anlatt: "Bir gece namaz kldm kemde Kur'an okuyordum. Kur'an'dan bir hizip tamamlayp bam geri doru omuzlarma yaslayarak Allah' zikrettim. Birden bir ahs belirdi, zerinde namaz kldm seccademi altmdan ekti. Onun yerine kuru bir hasr serdi ve : Bunun zerinde namaz kl, dedi. Evimin kaps kapalyd. Ondan korktum. Bana dedi ki: Allah ile nsiyet kuran kimse korkmaz. Sonra yle dedi: Her durumda Allah'tan kork. Derken iime ilham edildi, ona dedim ki: Efendim! Abdal ne ile Abdal olur? Bana dedi ki: Ebu Talib'in el-Kut adl eserde zikrettii u drt eyle: Susmak, yalnzla ekilmek, alk ve geceleri uykusuz kalmak. Bunu dedikten sonra ekip gitti. Nasl ieri girdi, nasl kt, anlamadm. Ama kapm hala kapalyd ve bana verdii hasr altmdayd." Bu adam Abdallardan biridir. Ad Muaz b. Eres'dir-Allah ondan raz olsun- Anlatt drt ey bu yce tarikatn stunlar ve temelleridir. Bu eylere adm atmam, derinlik kazanmam kimse Allah'n yolundan amtr. Bu kitapkta amacmz bu drt fasldan ve bunlardan kaynaklanan marifet ve hallerden sz etmektir. Allah bizi ve sizi bunlar gerekletiren ve devaml surette uygulayan kimselerden eylesin. Hi phesiz O'nun gc buna yeter. Susma Fasl: Susma iki ksmdr: Bir btn olarak Allah'tan bakas ile beraber Allah'tan bakas ile konumaktan lisanen susmak. Herhangi bir varlkla ilgili olarak nefiste uyanan herhangi bir dnce ile ilgili olarak kalben susmak. Dili susup da kalbi susmayann yk hafif olur. Dili ve kalbi susann srr zahir olur, Rabbi ona tecelli eder. Kalbi susup dili susmayan hikmet diliyle konuur. Dili de kalbi de susmayan kimse eytann mlk ve maskaras olur. Dilin susmas genel halkn ve slk erbabnn menzillerinden biridir. Kalbin susmas, mahede ehli yaknlarn (mukarreb) sfatlarndan biridir. Salik-lerin suskunluk hali belalardan selamette olmaktr. Yaknlarn (mukarrebin) susmas hali nsiyet konumasdr. Btn hallerde susmay benimseyen kimse iin rabbiyle konumaktan baka bir ey kalmaz. nk insann kendi iinde konumayp susmas imkanszdr. Bakalaryla konumaktan rabbiyle konuma haline intikal edince srda, yakmlatrlm ve konumas teyit edilmi biri olur. Konutuu zaman doru konuur, nk Allah adna konuur. Yce Allah Nebisi (s.a.v.) hakknda yle buyurmutur: "Ve ma yantiku ani'l hava / O, arzusuna gre konumaz." (Necm, 3) nk doruyu konumak yanlta susmann bir neticesidir. Allah'tan bakas ile konumak her durumda hatadr. Allah'tan bakas araclyla konumak ise her ynden ktdr. Yce Allah yle buyurmutur: "La hayre Ji kesirin min necvahum illa men emere bi sadakatin ev ma'rufin ev islahin beyne'n nas / Onlar n

fisldamalarmm birounda hayr yoktur. Ancak bir sadaka yahut bir iyilik yahut da insanlarn arasn dzeltmeyi isteyen mstesna." (Nisa, 114) Bunun artlarnn kemal bulmas amacna ynelik olarak yce Allah yle buyurmutur: "Ve ma umiru illa li ya'budullahe muhlisine lehu'd din / Halbuki onlara ancak, dini yalnz Ona has klarak Allah'a kulluk etmeleri emrolunmutu." (Beyine,5) Susma hali iin, trne gre vahiy makam vardr. Susma, Allah' bilme (marifetullah) ile sonulanr. Yalnzla ekilme Fasl: Yalnzla ekilme, lisanen susma sebebidir. nsanlardan uzaklap yalnzla ekilen insan konuacak kimse bulamaz. Bu da lisanen susmasna yol aar. Yalnzla ekilme iki ksmdr: Biri Mrid-lerin yalnzla ekilmesi (uzlet). Bu bedenen bakalarnn arasna karmaktan uzaklama eklinde olur. Dieri ise muhakkiklerin yalnzla ekilmesidir. Bu da kalben varlklardan uzaklap yalnzla ekilme eklinde olur. onlarn kalpleri sadece Allah' bilmenin alandr. Bu mahededen hasl olmu Hakkn ahididir. Yalnzla ekilenlerin bu fiillerinin gerisinde niyet vardr: Biri, insanlarn errinden saknma niyeti. kincisi kendi errinin bakasna ulamasndan saknma niyeti. Bu niyet ncekinden daha stndr. nk birincisinde insanlara kar suizan beslenirken ikincisinde kendi nefsine kar suizan beslenmektedir. Senin kendi nefsine kar suizan beslemen daha iyidir. nk sen nefsini daha iyi bilirsin. ncs mele-i ala'da Mevla ile sohbet etme niyeti. nsanlarn en stn rabbiyle sohbet etmeyi tercih ederek yalnzla ekilen kimsedir. nsanlara karmaktansa yalnzl tercih eden kimse, rabbini bakalarna tercih etmitir. Rabbini tercih eden kimseye rabbinin bahettii balar ve srlar kimse bilemez. nk kalpte yalnzln, uzletin gereklemesi, ancak uzaklalan kimseden kaynaklanan bir rkmenin ve snlan kimseye kar da bir nsiyetin kalbe hakim olmas ile mmkndr. Budur insan yalnzla iten. Yalnzlkta susma artna gerek yoktur. nk zaten yalnzlk susma demektir. Bu dilin susmasdr. Kalbin susmasn ise yalnzla ekilme salamaz. Bir kimse kendi iinde Allah'tan bakas vastasyla Allah'tan bakasyla konuabilir. Bu yzden susmay, tarikatta kendisiyle kaim rknlerden biri olarak sunduk. Yalnzlktan, uzletten ayrlmayan kimse ilh vahdaniyetin srlarna vakf olur. Bu da ona birtakm marifetler ve srlar, yani sfat mahiyetinde olan teliin srlarndan kazandrr. Yalnzla ekilme (uzlet) hali, uzlete ekilen kii ister salik olsun, ister muhakkif olsun, beeri vasflardan tenzih halidir. Uzletin en yksek hali ise halvettir. nk halvet uzlet iinde uzlettir. Bu yzden halvetin sonular da genel uzletin sonularndan daha gl olur. uzlete ekilen kiinin Allah ile beraber yakin sahibi olmas gerekir, ta ki uzlet evinin dndaki her hangi bir eyle ilgili bir husus zihninde belirmesin. Eer kii yakinden yoksun ise, bu takdirde uzleti boyunca uzleti iin gcn hazrlamas gerekir. Ki uzleti esnasnda zorunlu olarak kendisine tecelli eden eylere ilikin yakini glensin. Bu, uzletin salam artlarndan biridir. Uzlet dnya marifetiyle sonulanr. Alk Fasl: Alk bu ilh yolun nc rkndr ve geceleri uykusuz kalmaktan ibaret olan drdnc rkn de iermektedir. Nitekim uzlet (yalnzla ekilme) de susmay ierir. ki trl alk vardr: Biri istee bal alktr. Bu, saliklerin aldr. Biri de zorunlu alktr. Bu da muhakkiklerin aldr. nk muhakkik nefsini a brakmaz; ancak ayet nsiyet makamnda bulunuyorsa yemeini azaltr. Buna karlk heybet makamnda bulunuyorsa yemeini arttrr. Muhakkikler asndan yemein okluu, mahede esnasnda grdkleri karsnda iinde bulunduklar halden tr kalplerine yansyan hakikat nurlarnn parldaylarnn shhatinin delilidir. Yemein azl ise, mahede ettikleriyle nsiyet iinde

olu hali itibariyle yaptklar konumalarn shhatinin delilidir. Salikler asndan yemein okluu, Allah'tan uzak olularnn, O'nun kapsndan kovulmuluklarnn, ehvani-hayvani nefsin btn gcyle onlar istila etmesinin delilidir. Onlar asndan yemein azl ise, ilh cmertlik nefhalarmn onlarn kalplerine yansmasnn ve onlar bedenlerini dnmekten alkoymasnn delilidir. Alk her halde ve her adan salik ve muhakkik iin byk neticelere nail olmann sebebidir. Byk neticeler derken salikler iin halleri ve muhakkikler iin de srlar kast ediyoruz. Yeter ki a kalan kimseye alk eziyeti hakim olmasn. nk alk eziyeti baskn knca insann halsinasyon grmesine, akln zayi olmasna ve mizacn bozulmasna yol aar. Bir salik eyhin emri dnda kendi bana ala karar vererek hallere nail olamaz. Buna tek bana ulamasna imkan yoktur. Ancak salik yalnz olunca yemeini azaltmal, oruca devam etmeli ve bir gece ve gndz boyunca sadece bir kere yemek yemelidir. Et yan da gn ar katk yapmaldr. Eer bundan yararlanmak istiyorsa, bir eyh buluncaya kadar Cuma gnleri sadece iki kere katk edinmelidir. eyhi bulunca da her ii ona teslim etmelidir. eyhi onun halini ve iini dzenler. nk eyh onun yararn ondan daha iyi bilir. Aln bir hali, bir de makam vardr. Aln hali huu, acizlik, zelillik, muhtalk, fazla eyin olmamas, organlarn durgunluu, akla kt eylerin gelmemesidir. Bu aln saliklerle ilgili halidir. Muhakkiklerle ilgili hali ise incelik, saflk, kaynama, varln ortadan kalkmas, ilh izzet ve rabbani kuvvet sayesinde beeri vasflardan arnmadr. Makam ise; Samedanidir. Bu yce bir makamdr; kendine zg srlar, tecellileri ve halleri vardr. Ki biz bunlar "Mevakiu'n Ncum" adl eserimizin "kalp uzvu" ile ilgili blmnde anlattk. Ama bu aklamalar sz konusu kitabn sadece baz nshalarnda vardr. nk ben o kitab be yz yetmi dokuz senesinde Cabiye ehrinde yeniden ele aldm. Ancak bir ok blgede sz konusu blm yer almakszn ok sayda nshas yaylm bulunuyordu. Bu, aln himmet sahibine ynelik faydasdr. Genel alk deil. nk genel alk mizacn slahna ve bedenin shhat bulmasna yneliktir, baka deil. Alk eytan tanmay salar. Allah bizi ve sizi eytandan korusun. Geceleri Uykusuz Geirme Fasl: Geceleri uykusuz kalma aln bir neticesidir. Midede yiyecek kalmamsa uyku kaar. Geceleri uykusuz kalmak iki trldr. Biri gzn uykusuz kalmas, br ise kalbin uykusuz kalmasdr. Kalbin geceleri uykusuz kalmas, mahedelere tank olmak iin gaflet uykularndan uyanmas demektir. Gzn geceleri uykusuz kalmas, kalpte gece sohbetine ynelik bir himmetin kalmas arzusundan ibarettir. nk gz uyuduunda kalbin ii biter. Eer gz uyurken kalp uyumuyorsa, onun gayesi gelecekteki uykusuzlu udur, baka deil. Bundan bakasn mlahaza etmesi sz konusu deildir. u halde geceleri uygusuz geirmenin faydas kalbin amelini srdrme, Allah katnda saklanan yce menzillere ykselmedir. Geceleri uykusuz geirmenin hali zellikle salik ve muhakkik iin vaktin imardr. u kadar var ki, muhakkik bu halde daha fazla rabbani ahlak edinirken salik bunu bilmez. Makam ise; Kay-yumdir. Baz ashabmzn herhangi bir kimsenin kayyumlii gerekletirmesini engelledikleri, bazlarnn da bununla ahlaklanmay engelledikleri sz konusu olabilir. rnein Ebu Abdullah b. Cneyd'le karlatm ve onun bunu engellediini grdm. Biz bu kanaatte deiliz. Hakikatler bize gsterdi ki insan- kamilin ilh huzurda tamad hibir ismi kalmaz. Bizim ashaptan bu meseleyi kavramayan biri varsa, bu, insann hakikati ve yaratl zellii hakknda yeterli bilgiye sahip olmamasndan kaynaklanr. Eer nefsini bilseydi byle bir meseleyi kavramak ona zor gelmezdi. Geceleri uykusuz geirmek nefsi bilmeyi salar. Bylece marifetin rknleri tamamland. u halde marifet bu drt eyi bilmenin etrafnda dnmektedir: Allah' bilmek, nefsi bilmek, dnyay bilmek ve eytan bilmek. nsan mahlukat-tan ve nefsinden uzaklatnda, kendini anma hususunda susup sadece rabbini andnda, cismani gdalardan yz evirdiinde, uyuyanlarn uyuduu srada kendisi geceyi uykusuz geirdiinde ve bu drt haslet onda

birletiinde beerlii meleklie, kulluu efendilie, akl hisse, gayb ehadete, batn zahire dnr. Bir yerden ayrld zaman onun karln orada brakr, ruhani bir hakikat olarak. Bu velinin terk ettii bu makamn ehlinin ruhlar onun etrafnda toplanrlar. Bu makamn mensuplarndan birinden bu ahs iin iddetli saylacak bir evk zuhur ederse, onun kendi yerine brakt ruhani hakikat somutlar, kii onunla konuur, o da onunla konuur. Ve aradnn bu olduunu dnr. O ise ihtiyacn karlayncaya kadar ona grnmez olur. Eer kiide bir evk veya bu makama taalluk eden bir himmet varsa bu ruhaniyet somutlar. Bazen bedel olmakszn da olabilir. Aralarndaki fark udur: Bedel ger ve yerine bedelini braktn bilir. Bedelin dndakiler byle bir ey braksalar da bunu bilemezler. nk szn ettiimiz bu drt rkn salam bir ekilde gerekletirmemitir. Bu hususta yle demiim: Ey Abdallarn menzillerini isteyen, Amel etme niyeti olmakszn! Byle bir beklentiye girme; nk sen buna layk deilsin ayet onlarla hallerde yarmyorsan. Kalbinle sus, hepsinden uzakla Sana yaklaanlarn. Veli sevgiliden baka. Geceleri uykusuz geirdiysen, a kaldysan, nail olursun makamlarna onlarn, Halde ve gte onlara e olursun Velayet evinin rknlerini taksim etmilerdir Oradaki abdallardan efendilerimiz Susma, daimi uzlet Alk ve ar ve yce uykusuzluk diye. Allah bizi ve sizi bu rknlerle amel eden kimselerden eylesin, bizi ve sizi ihsan menzillerine indirsin. nk O, ok iyilik eden Mevladr. Bir ve ortak-sz Allah'a hamd olsun. Salat ve selam efendimiz Hz. Muhammed'i, ehlibeytinin ve ashab nn zerine olsun. Bundan sonra Seyyid eyh imam Alim Muhyiddin b. Arabi'nin -Allah bizi ondan yararlandrsn- "Naku'l Fusus" adl risalesi yer almaktadr.

DOKUZUNCU KTAB

KTABUL NAKL FUSS

FUSS NAKI KTABI


eyhu'l Ekber MUHYDDN BN. ARAB K.S.

FUSS NAKI KTABI


Bismillahirrahmanirrahim Allahumme barik aleyye ve temmimhu Allah'm! zerime bereketini indir ve tamamla. Hakikat: 1 - Adem Mesajdaki lh Hikmet Bil ki; Allah'n gzel isimleri (Esmau'l- Hsna) zatlar itibariyle lemin varln gerektirirler. Bundan dolay yce Allah lemi normal, dzgn bir beden olarak yaratt ve Adem'in (a.s.) de bu bedenin ruhu olmasn ngrd. Adem derken insan lemin varln kast ediyorum, "ve aileme ademe'l esmae kulleha / Adem'e btn isimleri retti." (Bakara, 31) nk bedeni ynetip ynlendiren, sahip olduu gler itibariyle ruhtur. Nitekim isimler nsan- kamil iin gler konumundadr. Bu yzden "lem byk insandr" denilir. Ancak lem, iinde insann var olmasyla bu nitelii kazanr. nsan, ilh huzurun bir zetinden ibarettir. Allah'n zel olarak ona suret vermesinin nedeni de budur. Hadiste "nnallahe haleka deme ala suretini /Allah Adem'i kendi suretinde yaratt .", bir rivayette "rahman'n suretinde" denilmitir. Allah onu lemin gayesi olan z/ayn klmtr. Tpk nefs- natkann (konuan nefis) insan ahsnn varlnn maksad olmas gibi. Bu nedenle insann yok olmasyla dnya harap olur ve insan ahirete tand iin de mran/bayndr hayat ahiret yurduna intikal eder. Dolaysyla insan maksat itibariyle ilk (evvel), varolu itibariyle son (ahir), suret itibariyle ak (zahir) ve menzil itibariyle gizli (batn)dir. nsan Allah'n kulu, leminse rabbi (idarecisi)dir. Bu yzden onu (Adem'i/insan) halife, soyunu da halifeler klmtr. Nitekim lemde insandan baka hibir varlk rablk iddiasnda bulunmamtr. nsann bu iddiada bulunmasnn nedeni de iinde bulunan baz glerdir. Yine lemde insandan baka hibir varlk kulluk vasfn nefsinde bu kadar salam bir yere oturtmamtr. Varlklarn en dk menzilinde bulunan talara, aalara dahi kulluk etmitir. Yani rabl itibariyle insandan daha aziz, kulluu itibariyle insandan daha zelil bir varlk yoktur. Eer bunu anladysan, insann varlyla kast edilen hususu da sana anlatmm demektir. nsann esmau'l hsna ile izzet bulmasna, izzetini onlardan aramasna bak, onlarla zuhur edii araclyla onun zilletini de grrsn. Bu hususu iyice anla. O zaman anlarsn ki insan iki suretten meydana gelen bir nshadr: Hakkn ve lemin suretinden... Hakikat: 2 - it Mesajndaki fleme Hikmeti Bil ki; Hakkn balar ksmlara ayrlr. Bu balardan biri udur ki, Vahhab (ok baheden) isminden zellikle nimetlenilsin diye verdikleridir. Bu da iki ksma ayrlr: Biri zati, biri de esmalardan (isimlerden) kaynaklanandr. Zati ba ancak isimlere tecelli etmekle gerekleir. simlerden kaynaklanan ba ise hicapla beraber olur, bu balar alan biri onlar ancak sahip olduu kapasitesi orannda alr. Nitekim buna yle iaret edilmitir: "Ve a'ta klle ey'in halkahu / O her eye hilkatini verendir." (Th,5) Nitekim bu kapasiteden kaynaklanan bir durum olarak bazen balar kanlmaz olarak gerekleen hal ile istemekten dolay verilir, bazen de szl istekten dolay verilir. Szl istek de iki ksma ayrlr: tabii isteme, ilh emre uymak suretiyle isteme. steme, hikmet ve marifetin gerektirdii bir olgudur. nk O emredendir, mlkn sahibidir; her hak sahibini hakkna

ulatrmas onun iin bir gerekliliktir. Nitekim bir hadiste yle buyurulmutur: "phesiz senin ailenin senin zerinde hakk vardr, nefsinin, gzlerinin ve aklnn da senin zerinde hakk vardr." Hakikat: 3 - Nuh Mesajndaki Subbuh Hikmet Tenzih edenin tenzihi tenzih edilen iin bir snrlandrmadr. nk onu tenzih kabul etmeyen eyden temyiz etmi olabilir. u halde bu vasfla nitelenmesi gereken iin bu vasf kullanmak kaytlandr-madr. u halde mutlak olarak kaytlanan yce varlktan baka bir ey sz konusu deildir. Bil ki; kullarndan kendisini tanmalarn isteyen hak, indirilen eriatlarn lisanyla vasflar aklanan zattr. eriatlar indirilmeden nce akl marifetin bu dzeyine ulaamamt. Dolaysyla Onu bilmek, hadis (sonradan olma) zelliklerden Onu tenzih etmek demektir. Buna gre arif, Allah hakknda iki marifete sahib kimse demektir. Biri eriatlarn indiriliin-den nceki marifet, biri de eriatlardan edinilen marifet. Ama bunun art getirilen ilmin Allah'a dndrlmesidir. Eer bu yolla bir ilim kefedilirse, ite bu, ilh balarn zat olanlar kapsamna girer. it blmnde zati balara deindik. Hakikat: 4- dris Mesajndaki Kddus Hikmet Ycelik iki ksmdr. Biri mekan (yer) yceliidir. "er-Rahmanu ala'l ari'steva / Rahman ara istiva etti." (Taha,5) ayetinde mekan yceliine iaret edilmektedir. Bulut ve gk, mekan yceliini ifade ederler. Bir de mekanet (makam) ycelii vardr. "Kullu ey'in halikun illa uechehu / O'nun zatndan baka her ey yok olacaktr." (Kasas,88) ayetinde buna iaret edilir. nsanlar ilim ve amel balamnda tavr sergilerler. Amel mekana (yere), ilim ise mekanete (makama) yneliktir. stnlk anlamnda ycelie ise "Ve entumu'l a'levne / stn olan sizsiniz." (Al-i imran,139) ayetinde buna iaret edilmitir. "Vellahu meakum / Allah sizinle beraberdir." (Muhammed,35) ayeti zuhur ettii yerlerdeki tecellisiyle ilgilidir. Buna gre O, yle yce bir tecellidedir ki "ke mislihi ey'un benzeri gibisi.", "inneni meakuma esmau ve era / kinizle beraberim; iitir ve grrm." (Taha,46) Ve "acktm, beni doyurmadn." gibi tecelliler onun kadar yce deildir. Hakikat: 5 - brahim Mesajndaki Hakimiyet Hikmeti Kulun aynn ispat etmek zorunludur. Ancak o zaman Hakkn onun kula, gz, dili, eli ve aya olmas sahih olabilir. Hak anna yarar ekilde hviyetiyle onun btn glerini ve organlarn kapsar. Bu nafile kulluk sevgisinin bir sonucudur. Farz sevgisinde ise, Hakkn seninle iitmesi ve seninle grmesi sz konusu olur. nafileler neticesinde ise sen Onunla iitir ve Onunla grrsn. Senin nafile iba-detlerdeki derecen, mahallin kapasitesinin derecesine gre belirginleir. Farzlar araclyla idrak edilen her eyi idrak edersin. Bu hususu iyice anla. Hakikat: 6 - shak Mesajndaki Hak Hikmeti Bil ki; hayal huzuru, ontolojik anlamda ey saylan, saylmayan her eyi kapsayan toplayc bir huzurdur. Bu huzurun her ey zerinde, tm de doruluktan ibaret olan tasvir

hkm sz konusudur. ki ksma ayrlr: Bir ksm, suretin hariten gerekletirdii tasvire uygundur ki, bunu keif olarak ifade ederler. Bir ksm ise uygun deildir, buna da tabir denilir. Bu balamda insanlar iki ksmdr: Alim ve renen. Alimin ryas tasdik edilir. renen ise, hakkn kendisinde meydana getirdii bu suretle neyi irade ettiini renene kadar ryay tasdik eder. Hakikat: 7 - smail Mesajndaki Yce Hikmet lemin varl henz gereklememiken var edicisinde "Mucid" bir ok nisbeti veya ismi gerektiriyordu.-bu ikisinden dilediini kullanabilirsin- Ama bu kanlmazdr. Bunlarn tmyle lemin varl gerekleir. u halde lem, zatlardan birinden mevcuttur ki, isimler itibariyle okluk teklii ona nispet edilir. Dolaysyla lemin varl ancak iki eyden kaynaklanr: Sylediimiz niteliklere haiz ilh kudret ve kabulden. nk imkansz olan bir ey tekvini (varoluu) kabul etmez. Bu yzden yce Allah "kun= ol" dedikten sonra "fe yekun: hemen oluverir." buyurmutur, burada oluvermeyi, kabul etmesi itibariyle leme nispet etmitir. Hakikat: 8 - Yakub Mesajndaki Ruh Hikmet Allah katnda din slam'dr. slam'n anlam ise boyun emedir. Bir kimseden bir ey istenirse ve bu kimse istedii ey hususunda isteyene boyun eer, itaat ederse, o teslim olmutur (mslmandr). Dolaysyla bu boyun eite mslmanlkta zorlama sz konusudur. ki trl din vardr: Biri emredilen dindir. Bu da resuller tarafndan getirilmitir. Biri de itibaridir. Bu da hakkn tazimi esasna dayal olarak insanlar tarafndan uydurulmutur. Bir kimse Allah'n rzasn elde etmek maksadyla hakkyla bu dine riayet ederse kurtulur. lh emir de iki ksma ayrlr: biri vasta ile sunulmu emirdir. Bunda yer alan tm ilh emirlerin kalb vastadr. te bunun muhalefeti tasavvur edilemez. Vastal olana muhalefet edilir de edilmez de, bir de emredilensiz ve vastasz emir vardr. Aksi takdirde hususi bir ey olurdu, varlk olmazd. Hakikat: 9 - Yusuf Mesajndaki Nur HikmetNur kefeder ve kefettirir. Nurun en tamam ve en by, yce Allah'n ryada tecelli eden ve grlen suretler araclyla irade ettii eyleri kefettire-nidir. Buna da tabir denir. nk bir suretin deiik bir ok anlam zuhur edebilir ve bununla da suret sahibi hakknda bir tek anlam kast edilebilir. Bir kimse bu nur araclyla kefederse o, nur sahibidir. nk bir kimse arlr, bunun neticesinde hacca gider. Bir bakas arlr, hrszlk eder. ama her iki olayda da arnn sureti birdir. Bir dier kimse arlr, bir bilgiye, basirete dayal olarak Allah'a davet eder. Yine bir bakas da arlr, o da insanlar dalalete davet eder. Hakikat: 10 -Hud Mesajndaki Ahadiyet (Teklik) HikmetiBtn yollar Allah'a varr. Allah btn yollarn gayesidir. Dolaysyla btn yollar srat mstakimdir. Ancak bizim Allah'a kulluk etmemiz, zellikle bizi mutluluumuza ulatran

yolda gerekleir. O da Allah'n bizim iin eriat olarak indirdii yoldur. lk duruma "ve rahmeti vasiet klle ey'in / Rahmetim ise her eyi kuatr." (Araf, 156) ayeti iaret etmektedir. u halde kul, nerede olursa olsun sonu mutluluktur. Mutluluk ise, uygun olana ulamaktr. Baz insanlar rahmete minnet pnarndan nail olurken, bazs vacip oluu itibariyle nail olur. mutluluun hasl olu sebebine ise; minnet pnarndan nail olur. Muttakininse iki hali vardr: hallerin birinde Allah'n korumas yerilmi eylerle ilgili olur, onu yerilmi eylerden korur. Hallerin birinde ise; Allah onun iin koruma olur. Bu da malumdur. Hakikat: 11 - Salih Mesajndaki Futuh Hikmet Hakikatler bize gstermitir ki netice ancak fer-dilikten kaynaklanr. Fertliin ilk basama ise tr. Bu yzden yce Allah lemin var oluunu, kendisi, iradesi ve sz ile gerekletirmitir. z/ayn birdir, nispetleri muhtelif. Nitekim yle buyurmutur: "nnema kavluna li ey'in iza erednahu. en neku-le lehu kunfeyekun / Biz bir eyin olmasn istediimiz zaman, ona szmz sadece "ol" dememizdir. Hemen oluverir." (Nahl,40) Cedel ilminde akli tasavvurlara dair nermeler sana perde olmasn. nk bu nermeler drt gibi grnseler de aslnda tr. Bunun nedeni de drtte bulunan tek ferdin ilk iki nermede tekrarlanmasdr. Bu hususu iyice anla. Dolaysyla leme (teslis) sonu almada muteberdir, lerninse bir sonu olduunda kuku yoktur. Hakikat: 12 - uayb Mesajndaki Kalb Hikmet Bil ki; kalb Allah'n rahmetinden var olmutur. Ve yce Allah, kulun kalbinde yer aldn bildirmitir. Rahmeti ise Onu kapsamaz. nk rahmetin hkm ancak hadis (sonradan olma) varlklara taalluk eder. ayet dnlp anlalrsa bu enteresan bir meseledir. Sahih rivayette xde belirtildii gibi Hakk, z itibariyle ve kendisi olarak deimedii halde suretler iinde deiip durmaktadr. Kalbler de Hak asndan su kaplar konumundadr; Hak deiime uramad halde bu kalblerin eklini alr. Bu hususu iyi anla. Hakkn u szn duymadn m: "Klle yevmin huve fi e'n / O her gn yaratmadadr."(Rahman, 29) te kalb de zihinler de dnp durur. Bu yzden: "nne fi zalike le zikra limen kane lehu kalb: phesiz bunda kalbi olan kimseler iin t vardr." (Kaf,37) buyurulmutur, "akl olan" denilmemitir. nk kalbin aksine akl snrldr, kayt altna alnr. Bu hususu iyice anla. Hakikat: 13 - Lut Mesajndaki Melek Hikmet Yce Allah yle buyurmutur: "Ellezi halakakum min Da'fin sunime ueale min ba'di da'fin kuvueten summe ceale min ba'di kuvvetin da'fen / Sizi gsz yaratan, sonra gszln ardndan kuvvet veren ve sonra kuvvetin ardndan gszlk veren, O'dur." (Rum, 54) Ayette geen ilk gszlkten maksat tartmasz genel ve zel anlamda miza zayfldr. Hemen sonrasnda sz edilen kuvvetten maksat da miza kuvvetidir. zel balamda buna hal kuvveti de eklenir. kinci gszlkten maksat da miza zayfldr. zel balamda buna marifet zayfl da eklenir. Yani kiinin Allah araclyla kendi zayfln bilmesi. Ta ki topraa karncaya ve hibir eye g yetiremeyecek hale gelinceye kadar. Bu durumda kendi nezdinde bir st ocuunun annesinin yanndaki durumunu yaar. Nitekim bu yzden Lut (a.s.) yle demitir: "Ev ava ila ruknin edid / Veya gl bir kaleye snabilseydim."(Hud,80) Gl kale derken kabileyi kast ediyor.

Resulullah (s.a.v.) ise: "Allah Lut'a rahmet etsin. Aslnda gl bir kaleye snmt."derken marifet gszln kast ediyor. Dolaysyla gl kale onun hayatn ynlendiren ve onu terbiye eden Haktr. Hakikat: 14 - zeyr Mesajndaki Kaderi Hikmet Malumlar olduklar iin yce Allah'n mahlukatna sunduu tartmasz, kesin kant vardr. Malum (bilinen) alime (bilene) kendisi itibariyle zerinde bulunduu hali verir. Buna ilim denir. lmin (bilmenin) malum (bilinen) zerinde bir etkisi yoktur. Ama malum hakknda ancak ilimle hkm verilebilir. Bil ki; her Resul Nebidir. Her Neb Veldir ve her Resul Velidir. Hakikat: 15 - sa Mesajndaki Nebevi Hikmet Ruhun bir zellii nereden geerse oray canlandrmasdr. Ancak bir ey canlandnda artk tasarruf kendi mizacna ve yeteneine gre olur, ruha gre deil. nk ruh kutsidir. Grmez misin ki, ekil verilmi, dzgn cisimlere flenen ilh nefhanm, mnezzehliine ve huzurunun yceliine ramen, tasarrufu flenilen eyin yetenei orannda belirginleir. Duymadnz m, Samiri'nin ruhlarn etkisini rendikten sonra nasl ruhun getii yerden bir avu toprak aldn ve bunun etkisiyle buza heykelinin nasl brdn? te mizalarn yetenei budur. Hakikat: 16 - Sleyman Mesajndaki Rahmani Hikmet (Saba Melikesi) nereden ve nasl geldiini bilmedii iin gl bir ifadeyle Hz. Sleyman'n (a.s.) mektubu hakknda "Bu deerli bir mektuptur" demitir. Hz. Sleyman'n deil de Asef'in saba melikesinin tahtn getirmek suretiyle gcn gstermesi de. Sleyman'n erefinin byk olduu gereinin bilinmesi iindir. nk Sleyman byle iyilikleri olann ancak byle bir iktidar olabilir. Saba melikesi tahtn grnce: "Bu sanki odur" demesi, yaratln her zaman yenilendii esasnda bilginin farkna varmasnn ifadesidir. Bu yzden tebih edat olan "Kef" harfini kullanyor. Sonra Seba Melikesine billurdan kk gsterdi. Melike onu derin bir su sand, ama su deildi. Nitekim gsterilen taht da suret olarak tahtn ayns deildi, fakat z birdi. Bu husus btn lemde geerlidir. Sleyman'a yle bir mlk verilmiti ki, ondan sonra hi kimsenin byle bir mlkle zuhur etmesi mmkn deildir. Onun mlknn bir zellii de rzgarlarn ve ateten ruhlarn emrine verilmi olmasyd. nk rzgarlarda hesapsz ruhlar vardr. Sen bunlar hesap edemezsin. Hakikat: 17 - Davud Mesajndaki Varlk Hikmeti Davud'a bir ltuf olarak kendini bilme, tanma ltfedildi ve bunu onun ameli gerektirmi deildi. Eer bunu ameli gerektirmi olsayd, o zaman bir ltuf deil, dl olurdu. Yine ona bir ltuf olarak Hz. Sleyman (a) bahedildi. Yce Allah yle buyuruyor: "ve vehebna li Davud'e Suleymane / Biz Davud'a Sleyman' verdik." (Sad,30) Geride u ayet kalyor: "Lekad ateyna Davu.de minna fadlen / Andolsun, Davud'a taraf mzdan bir

stnlk verdik." (Sebe,10) Acaba bu stnlk amelinin karl mdr yoksa ba anlamnda mdr? Bir ayette yle buyurul-mutur: "ve kalilun min ibadiye' ekur / Kullarmdan kreden azdr." (Sebe,13) Ayette mbalaa si-gas kullanlmtr ki hem ykmllk nitelikli kr hem de teberru (gnll) kr kapsasn. Gnll (teberru) nitelikli kre Hz. Neb'nin (a.s.) "kreden bir kul olmayaym m? " eklindeki szn rnek gsterebiliriz. Ykmllk nitelikli kre ise; "Allah'a kredin..." "Allah'n nimetlerine kredin..." eklinde emir sigasyla sunulan ifadeleri rnek gsterebiliriz. Allah'tan gafil olanlar asndan iki kr arasnda iki kr eda edenler arasndaki fark kadar bir fark vardr. Davud Allah'n halifeliine ve imamet grevine tayin edilmitir. Ondan bakasnn byle bir zellii yoktur. Hilafet grevi verilen kimseye leme hkmetme ve tasarrufta bulunma yetkisi de verilmitir. Dalarn onunla birlikte Allah' tebih etmesi, kularn ona elik etmesi gibi. nsanlarn elik etmesi ise daha iyidir. Hakikat: 18 - Yunus Mesajndaki Nefsi Hikmet Yunus'un (a.s.) bereketi kavmine geri dnd, nk Allah onlar ona eklemitir. Bunun nedeni de ona gazap etmi olmasdr. Eer ondaki hal rza hali olsayd ve Allah hakknda iyi bir zan besleseydi "fe neccahu mine'l gammi ve kezalike nunci'l mu'minin / Onu kederden kurtardk. te biz mminleri byle kurtarrz." (Enbiya, 88) Yani hallerinde sadk olanlar. Allah'n Yunus'a (a.s.) ynelik ltfnden biri de (balk tarafndan sahile atldktan sonra) bann zerinde bir kabak bitkisi glge yapmas iin yeertmesidir. nk yumurtadan km civciv gibi cascavlak kmt baln karnndan. Bu halde iken sinekler bana selerdi ona byk eziyet verirlerdi. (Gemide bulunanlarla) kura ekince, kendini onlarn arasna katm oldu. bylece rahmet tmn kapsad. Hakikat: 19 - Eyyb Mesajndaki Gayb Hikmet Sabretme veya durumu Allah'a ikayet etme arasnda aslnda bir eliki yoktur. Eyyub, gsterdii sabrla Allah'n kudretine, yapabilirliine direnmemitir, Allah, bu zellii sebebiyle de Eyyub'a nce shhatini sonra ailesini ve onlarla birlikte (elinden kanlarn) benzerini verdi... Eyyub, rabbinin emri uyarnca ayayla yeri eeledi. Bu eelemeyle btn aclar yok oldu ve her doal canlya sirayet eden hayat srr olan su fkrd, sudan yaratld, onunla salna kavutu. Allah suyu onun iin bir rahmet, bizim iin de bir hatra kld. Ayrca yce Allah, adad adak ile ilgili olarak da ona efkat gsterdi, acd. Bununla, onun adan yerine getirenlerden biri olarak belirginletiini retti bizlere. Hazreti Muhammed'in (s.a.v.) mmetine ise; kefareti ngrmtr. Ki adaklarn yerine getirmemeleri durumunda urayacaklar cezay bununla rtsnler (ortadan kaldrsnlar). Kefaret ibadettir. Kefaret emri, adaktan daha hayrl olmas durumunda adan bozulmas emri anlamndadr. Bu balamda, gnah iinde olsa da, iman gzetilmitir. nk Allah' zikretmektedir, zikreden organ da zikrinin neticesini onun iin talep etmektedir. Onun gnah ya da ibadet iinde olmas ise baka bir meseledir, bu noktada zikredeni ilgilendiren bir husus yoktur. Hakikat: 20 - Yahya Mesajndaki Celali Hikmet Allah onu isimler alemindeki menziline yerletirdi ve ondan nce hi kimseyi onun ada klmad, hi kimseye onun adn vermedi. Ondan sonra ismi itibariyle onun peinden

gidildi, isimlendirmede ona dnld. Babasnn himmetinin de onun zerinde etkisi vard. nk babas kalbinde Meryem'e kar evlat sevgisi gibi bir sevgi besliyordu ve Meryem erkeklerden tamamen uzaklat iin, babas bu hasreti hep iinde tuttu.. Nitekim filozoflar da benzeri bir noktaya dikkat ekmilerdir. yle ki: Bir kimse eiyle cinsel ilikiye girerken, orgazm olduu srada varlklarn en stnn hayal etsin. O zaman doacak ocuk, o kimsenin btn zelliklerini deilse de nemli bir ksmn zerinde tar. Hakikat: 21 - Zekeriyya Mesajndaki Malikiyet Hikmeti Zekeriyya rabbani rahmet sayesinde rabbinin sesleniini dinleyenlerin kulaklarndan gizleme baansna ulat. Rabbi ona gizlice seslendi ve normalde olmayan bir hadise gerekleti. nk ksrlk engelleyicidir. Bu yzden "riyhu'l akim: bitkileri alamayan, ksr rzgar" denilmi ve onunla "el-Leva-kih=alayc rzgarlar" birbirinden ayrt edilmitir. Allah, duasnn bereketiyle Yahya'y onun yanndaki eylerin mirass kld. Bu zelliiyle brahim soyundan bir cemaatin mirassna benzedi. Hakikat: 22 -lyas Mesajndaki Nezaket, nsiyet HikmetiYce Allah "Yaratanlarn en hayrls..." eklinde bir ifade kullanr. Ayrca "efemen ya.hlu.ku kemen la yahluk / Yaratan yaratmayanla bir olur mu?" (Nahl,17) nsanlarn yaratmas takdir etme, planlama anlamndadr. Burada ise var etme anlamnda kullanlmtr. Hakikat: 23 - Lokman Mesajndaki hsan Hakikat Lokman, irkin, Allah'a erik koulana kar ilenmi byk bir zulm olduunu, dolaysyla kullara zulmetmek anlamna geldiini bildi. Onun ilh tavsiyeleri, gnderilmi resullerinkine benzeyen vasiyetleri vardr. Yce Allah, ona hikmet verdiine tanklk etmektedir. O da kendisine verilen bu hikmetle hem kendisini hem de tm hay rlar hikmetli bir ekilde anlamlandrmtr. Hakikat: 24 - Harun Mesajndaki mamiye Hikmeti Musa (a.s.) iin Harun, Hz. Muhammed'in (s.a.v.) dnyadan ayrlmasndan sonra onun yerine geen naibleri konumundadr. O halde varis, kime varis olduuna, kimin naibi olarak tayin edildiine baksn. Bu takdirde mirasnn sahihlii gerekleir ve bylece maln sahibinin yerine geebilir. Kim tasarruflar itibariyle onun ahlak zere olursa, sanki oymu gibi olur. Hakikat:25 - Musa Mesajndaki Ulv Hikmet Firavun'un Musay ldrtmek iin ldrm olduu herkesin hayat Musa'ya sirayet etmiti.. Musa'nn korkup kamas, ldrlenlerin hayatlarn kurtarmaya ynelikti. Bir bakma bakalar hakknda atlm bir admd bu. Bunun zerine Allah ona risalet, kelm

(aracsz Allah'la konuma) ve hkmetme yetkisi olan imamlk grevini verdi. htiyac olmad halde Allah iindeki kederini gidermesi iin onunla dorudan konutu. Bylece rendik ki topluluk etkili olur ve toplu davran himmetle hareket etmekdir. Byle bir eyi bilenlerin bu bilgisini renince, bakas kendisiyle yolunu bulurken o yolunu yitirdi. Bunun zerine Allah onu bir darb-i meselde olduu gibi Kur'an yerine koydu: "Yudlu bihi kesiren ve yehdi bihi kesiren uema yudillu bihi illa'I fas ikin: /Allah onunla bir ok kimseyi saptrr, bir oklarn da doru yola yneltir. Allah bununla ancak faskla-r saptrr." (Bakara, 26) Fasklar onda bulunan hidayet yolundan kan kimselerdir. Hakikat: 26 - Halid Mesajndaki Samed Hikmet Allah onun mucizesini, rabbine intikal ettikten sonraya brakmt. Bylece iaretleri ortadan kalkt. O kavmini, kavmi de onu yitirdi. Bu yzden Rasulullah (s.a.v.) onun kzma: "Ho geldin, ey kavminin yitirdii nebinin kz." Oysa onu yitirenler oullaryd. nk halkn, onun mezarn amalarna izin vermemilerdi. Bunun nedeni de Araplar arasnda mezar amann (nabbalk) bir utan vesilesi olmasyd. (*)
(*) Not: Rivayetlerde, Aden tarafnda Halid b. Sinan isimli bir baz mevsuk olmayan zatn zuhur ettii, Hz. sa(a.s.) ile Hz. Muhammed (s.a.v.) arasndaki dnemde Hz. Muhammed (s.a.v.)e yakn bir zaman diliminde yaad, oullarna ve kavmine lmnden krk gn sonra mezarn amalarn, orada kendilerine berzahtan haber vereceini syledii, fakat oullarnn, halk arasnda utan vesilesi olan nabba damgasn yememek iin babalarnn mezarnn almasna izin vermedikleri, dolaysyla neblik iaretlerinin ortaya kmad, nebliinin bilinmedii belirtilir, (mtercim)

Hakikat: 27 - Muhammedi Mesajdaki Ferd Hikmet Onun mucizesi Kur'an'dr, cemiyet de bir icaz(rt)dr. nk cemiyet deiik hakikatlere dayanan bir insandr. Nitekim Kur'an da mutlak olarak Allah'n kelam olmas hasebiyle farkl ayetlerden meydana gelmektedir. Kur'an Allah'n kelam ve an-latmasdr. Mutlak olarak Allah'n kelam olmas hasebiyle mucizedir ve cemiyettir. Bu itibarla d,a himmetin cemiyetidir. "Ve ma sahibukum bi mecnun / Arkadanz mecnun deildir." (Tekvir,22) "Ondan hibir ey gizlenmi deildir, "cimri deildir..." Size ait bir eyi de sizden esirgemez. Allah'tan ald ve sizin iin olan bir eyde cimrilik etmekle sulanmaz. O sizin sapmanzdan endie duyar. "Ma dalle sahibukum uema gava / arkadanz sapmad ve batla inanmad." (Necm,2) Hayret iinde iken korkmad. nk hakkn son noktasnn hayret olduunu bilenlerdendir. Ona doru yol gsterilmitir. O hayreti ispat bakmndan hidayet ve beyan sahibidir. Efendimiz Hz. Muhammed'e, ehlibeytine ve ashabna salat ve selam olsun.

ONUNCU KTAB

EL VASYE

VASYET

eyhul Ekber MUHYDDN BN. ARAB K.S.

VASYET
Bismillahirrahmanirrahim Allah'n salat ve selam Hz. Muhammed'in ve ehlibeytinin zerine olsun. Efendimiz, bizi Allah'a gtren nderimiz eyh Muhyiddin b. Arabi el-Hatemi etTai'nin -Allah ondan raz olsun ve onu honut klsn- baz vasiyetleri: stadmz buyurdu ki: Sana yapacam tavsiye udur, ey ilh kardeim! Allah seni kendisinden bir ruhla desteklesin ki, Onunla Ondan haber veresin. Hak taalay, kendisinin kendisine dair olmak zere haber verdii hususlar bilesin. Bunun yannda, m-nezzehlik ve kutsallk gibi Hakk'n sahip olmas gereken niteliklere ilikin ontolojik kanta da dayanasn. Bylece imann sana bahettii ilimle akl delilin gerektirdii ilmi birletiresin. Ama iki yolu birletirmeye kalkma. Aksine, her yolu ayr olarak izle. Allah' bilmeye ilikin olarak sana bahettii eyler itibariyle iman, hakikatinin gerektirdii marifetle ilgili olarak sana verdikleri baznda kalbinin gz mesabesine koy, tpk bedenindeki gz gibi. Fikri nazarn imann sana verdiklerine yneltmekten sakn. Aksi takdirde yaknden yoksun kalrsn. nk Allah genitir, akln imandan veya imann akldan Onu kaytlandrmasndan beridir. Bununla beraber iman nuru, fikrinin verdii eyler itibariyle akla, verdii selbiliklerin doruluuna ahitlik eder. Ama akl 366 nuru, fikri itibariyle iman nurunun ve kefin verdiklerinin doruluuna ahitlik edemez. Fakat akl nuruyla, fikrin haricinde olan eyleri kabul edebilir, keif ve imann bulgularnn doruluuna ahitlik eder. eriatn bir nuru , akllarn da mizan vardr eriat akl iin bir destek ve delil Keifse nurdur, onu yalnzca Tartda arl olan akllar idrak eder. Bil ki, ey kardeim! Meleklerin ya de beerin olsun, ya da tedvin ve yaz alemindeki ilk mevcut olan ilk akl (akl- evvel) olsun, btn akllarn eksikliini, yaratcsnn hakikatini bilmeyiini daha nce renmi oldun. Bu akllar, bu mnezzeh zata ilikin olarak ancak alemin istedii kadarn ve alemle mnasebetini bilebilirler. Bu ilh sfatlara ilikin de sadece mertebeyi bilmektedirler. Bu cehalet ve kusurda, ileri ak llarla yetersiz akllar birdir. Bu marifetin dndaki alan ise, Allah'tan bakasna dair ilimdir. Allah'tan bakasna ilikin ilme ise bizim ihtiyacmz yoktur. htiya derken, elde edilmesi durumunda nefsin kemale ermesine yol aan nemli ihtiyac kast ediyorum. nk bu mnezzeh zatn nefsi sfatnn birden bakas olmas muhaldir. Yani sfat zatn aynsdr, dolaysyla ispat itibariyle onu taayyn ettirmek imkanszdr. O halde onu bilmek de imkanszdr. nk o yle bir zattr ki terkip kabul etmez, kendisiyle kaim olan blm ve fasllarnn olmasndan da mnezzehtir. Durum bizim anlattmz gibi olduuna gre, geride bir tek ilh ba olarak ondan olan eylere hazrlanmak kalyor. nk kuvvetler, ilerinde olandan bakasn veremez, ilerinde olanlarn tm de yaratl itibariyle onlara tabidir. Dolaysyla kendisine ilikin bilgisi dzeyinde var edicisini bilmesi imkanszdr. Bir mahal, ilh tecellilere hazrland zaman, bu, elde edilebilecek ilmin en mkemmelidir ve meleklerin, peygamberlerin, maddeden tecerrt etmi zel kullarn ve nurani heykellerin akllarnn sahip olduu ilimdir. O halde Allah' bilme zerine dnerek kafan yorma. Yce Allah yle buyurmutur: "ve yuhazzirukumulla.hu nefsehu / Allah kendisine kar sizi sakndryor." (Al-i imran,28-30) Hz. Rasulullah (s.a.v.) da yle buyurmutur: "Allah'n zat zerinde dnmeyin." nk ulalamayacak bir eyle uramak zaman bouna zayi etmektir.

Bil ki, ey kardeim! lh ilim olarak aleme nakedilen ksm, kyamet gnne kadar alemin zerinde olaca miktardr. Yceler aleminin bu durumuna u ayette iaret edilmitir: "Ve evha fi klli semain emreha / ve her ge grevini vahyetti." (Fussilet, 12) Sfli alemin durumuna da yeryz ile ilgili u ayette iaret edilmitir: "Ve kaddere fiha akvateha / Orada gdalar takdir etti." (Fussilet, 10) Nefis berraklap aynas parlaymca, aynasnda grnmesi ve iindekilerle birlikte tmyle ona nak-edilmesi iin alemi karsna dikme, nk bunun bir faydas yoktur. Aksine zati huzuru, kendini bilmesi asndan karsna dik. Bu dikilme muhtalk ve yoksunluk dikilmesidir. Ki hak, bu yoldan bakasyla elde edilemeyecek marifetini ona bahetsin. Bu miktar bilgi, senden d aleme nakedilendir. Eer biri sana dese ki: Kyamet gnne kadar olacak her ey levhi mahfuza yazlmtr. lk akl (akl- evvel) olan kalem de bunlar bilmitir ve bu, alemde de senin iin hasl olmu bir bilgidir, bunun izah nedir? Buna u cevab veririz: Levhi mahfuza nakedilen ve oraya kalem tarafndan yazlan eyler, nakledilen bilgilerdir ve nakil araclyla sunulur. Nakledilmeyen ve bizim de burada kastettiimiz tecellinin verdii bilgiye gelince, o kesinlikle aleme nakedilmemitir. Onun insanda hasl olmas ancak zel ilh bir vecihle olabilir ki, her mevcuda bulunur. Bu ilk akln ve ondan sonraki akllarn ilminin dnda bir olgudur. Bunu bil. Bil ki, bizim zikrettiimiz bilgiye ulatrc sebep, zihnin ve kalbin her trl ilimden ve ilim elde etmek iin istenen fikirden hali olmas, yazlanlarn silinmesi, saflk zere Allah ile oturulmas, i alemin Hakkn dndaki eylere mutlak ekilde taalluk etmekten arndrlmasdr. Onunla belli bir ey zere oturma. Eer byle yapsan, belli bir ey tayin etsen ve kap da zerine alsa, belirlenenden bakas elde edilmez. Batnn araclyla Allah'la oturduun zaman, terk ettiin ey yine Allah olsun; ama bu tahayyl eklinde olmasn, aksine harfleri aklet-me eklinde olsun, onlar tahayyl etmek deil. Bu oturma ve bu hal araclyla ilh fethi, al bekleme. Aksine tpk bu zikir gibi Onu zikret. Celalinin ve senin Onu tercih ediinin hakkettii gibi. Burada Onu olduu gibi zikret, Ona dair bilgin veya inancn esasnda deil. Daha dorusu genel bir bilgisizlik esasnda. Sonra sana Onu bilmeye dair kaplardan birini aarsa ve daha nce tatmadn bir zevke eriirsen ve kutsal bir ruh diliyle ularsa, onu reddetme ve o noktada da durma. zerinde bulundu un hal ile megul ol. ayet mcerret ruhlarn diliyle zevkler farkl olursa, senin onunla beraber olduun zamanki halin ilk ruhla beraber olduun hal gibi olsun. Ta ki senin i dnyanda yceler aleminin zevklerinin dnda olan bir eyle eletirilinceye kadar. Bundan kutsal ruh vastasnn kokusunu alamazsn. Ayrca bu garip zevke bak, eer bildiimiz ilh isimlerden birine delalet ederse-bunun tenzih ismi olmas veya olmamas fark etmez-, bu zevkle olan halin ruhlar ve isimlerle olan halin gibi olsun. Eer seni hayrete dren bir zevk alrsan ve bu hayretle birlikte savmaya g yetiremedi in bir skun bulursan, ki budur istenen. Buna dayanl-maldr. ayet bu skunu savacak gc bulursan, bu skuna itimat etme. Eer senin iinde zevk iki kere kaytlanrsa ve bu iki kerenin arasnda da onlarn iki kere olduunu bilecein kadar bir aralk varsa, bu istenen bir ey deildir ve buna itimat edip gvenme. Saydmz bu hususlarn tmnden kurtulduunda ve hem kendine hem de maddi aleme dndnde Resullerin nereden konutuklarn, Kitab ve suhuf-larn nereden indiini bilirsin. Yine kaplardan hangilerinin ak kaldn ve hangilerinin kapatldn da bilirsin. Ne dediini ve sana ne dendiini bilirsin. Her eyi anlama yetenei bahedilir sana. bilineni bilmez, bilinmeyeni bilirsin. Bilinmeyeni bilmez, bilineni bilirsin. Mahlukatm en cahili olman hasebiyle mahlukatm en alimi olursun. Syleyip durdu un tek ey "rabbi zdni ilmen / Rabbim, benim ilmimi artr." (Taha,114) sz olur. bunun iinde yaar, bunun iinde lrsn. Kukusuz iki cihanda senin iin mutluluk olan eyi, iki alemde ariflerin nefislerinin varaca sonucu gsterdim sana. Allah gerei syler ve doru yola ileten Odur. Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun. Vasiyet Tamamland

ON BRNC KTAB

KTABU STLAHS SUFYYE

TASAVVUF ISTILAHLARI KTABI

eyhu'l Ekber MUHYDDN BN. ARAB K.S.

TASAVVUF ISTILAHLARI KTABI


Bismillahirrahmanirrahim.. lemlerin rabbi olar Allah'a hamdolsun. Selam setii kullarnn zerine olsun. Ey samimi dost, sekin cmert kii Allah'n selam, rahmeti ve bereketi senin de zerine olsun. mdi... Allah ehli muhakkik sufilerin kendi aralarnda kullandklar stlahlar erh etmemizi istedin. nk zahir ve rsum alimleri size bizim eserlerimizden, tarikatmzn mensuplarnn yazd eserlerden sorular soruyorlar. Bununla beraber onlar, bizim kendi aramzda kullandmz lafzlar bilmezler. Biz bunlar kullandmz zaman birbirimizi anlarz. Nitekim her ilim dalnn kendine has bir terminolojisi vardr. Ben de senin bu talebine cevap verdim. Fakat btn lafzlar aklamadm. Bunlarn iinde bazlarn nemlerine binaen setim. Bu aklamalarn nda anlalacak baka stlahlar ayrca aklamadm. Nitekim bunlara ksaca gz atanlar istiare ve tebih boyutlarn derhal fark eder. bu stlahlar maddeler halinde sunduk. Allah'n ltuf ve keremiyle destek ve fayday Ondan bekliyoruz ve Ondan baka Rab yoktur. El-Hacis: Bunu akla ilk gelen dnce olarak aklarlar. Rabbani bir dncedir. Kesinlikle yanl olmaz. Sehl buna ilk sebep ve dncenin kalbn krmas adn verir. Bu ilk dnce nefiste tahakkuk ettii zaman irade; nc kez vuku buluuna hemm (akldan geirilen ey); drdnc vuku buluuna azim ad verilir. Fiile yneldiinde, fiili ileme niyeti aamasnda kast etme, fiile balama aamasnda ise niyet olarak isimlendirilir. El-rade: Kalpte hzn. Bu stlah mutlak olarak kullanlr ve bununla temenni etme anlamnda irade anlam kast edilir ki, temenni de ondan bir paradr. Tabiatn ve taalluk eden hususlarn iradesine nefis pay, hakkn ve taalluk ettii eylerin iradesi de ihlas olarak isimlendirilir. El-Mrid: radeden tamamen soyutlanm kimse. Ebu Hamid yle tanmlar: Kendisi hakknda isimler sahih olan ve isim araclyla her eyden kopup Allah'a ynelen kimse. El-Murad: radesinden ekilip koparlan ve her ii hazrlanan kimse. Bu kimse btn ekilleri ve makamlar zahmetsiz aar. Es-Salik: Makamlar ilmiyle deil, haliyle geen kimse. lim onun ayndr. El-Musafir: Fikriyle manevi alanlarda yolculua kan kimse. Bu yolculuk ibret alma mahiyetindedir. En yakn utan en uzak uca yolculuk eder. Es-Sefer: Kalbin zikirle Hakka ynelmesinden ibarettir. Et-Tarik: Hak tarafndan ruhsatsz meru klnm merasimleri demektir. El-Vakt: Hal zamanndaki halinden ibarettir. Gemi ve gelecekle bir ilgisi yoktur. El-Edeb: Bazen eriatn edebi, bazen hizmet edebi, bazen hakkn edebi anlamnda kullanlr. eriatn edebi, eriatn belirlenmi ekillerinin tesine gememek; hizmet edebi, grntsnde fena bulup ileri gitmek; hakkn edebi, kendi grevlerinle onun hakkn bilmen demektir. Edib, faaliyet, alma ehlidir. El-Makam: Zahiri merasimlerin hakkn tam anlamyla ve eksiksiz bir ekilde yerine getirmek demektir.

El-Hal: alma yaplmakszn ve celbetme abas vermeksizin kalbe varit olan durum. Bunun art, ortadan kalktnda onun yerini birbiri ardna misallerin almasdr, ta ki kalb saflancaya kadar. Bazen yerini bir misal almayabilir. Bu noktada ihtilaf ba gstermitir. Kendisini misal takip eden kimseler onun devamlln, kendisini misal takip etmeyen kimse de devaml olmayn savunmutur. Bazlar yle demilerdir: Hal, vasfsz bir ekilde kulun^ze-rinde olur. et-Tahkim: Velinin mertebesinden dolay grd bir husustan hareketle grdn izhar etmeyi tercih etmesi demektir. El-nziac: (Endielenme/huzursuzluk) Va'zn mminin kalbi zerindeki etkisine denir. Bazen mutlak olarak kullanlr ve bununla vecd ve ns maksadyla harekete geme anlam kast edilir. E-eriat: Kulluktan ayrlmamaya balamak demektir. E-ath: Ciddiyetsizlik ve iddia sezilen sz demektir. Muhakkiklerden nadiren byle lszlkler sadr olur. El-Adl ve Yaratl Arac Hakk: Yce Allah'n yaratt ilk mahluktur ve buna bir ayette yle iaret edilmitir: "Ve ma halakna's semavati ve'l arde ve ma beynehuma illa bi'l hakki: Gkleri, yeri ve ikisi arasnda bulanan varlklar hakk ile yarattk." El-Efrad: Kutbun nazarnn dnda kalan adamlara denir. El-Kutb (Gavs): Btn zamanlarda lemde Allah'n nazarnn yeri olan tek kimsedir. srafil'in (a.s) kalbidir. El-Evtad: Drt kiidirler. Menzilleri lemdeki drt rkn menzil zeredir. Dou, bat, kuzey gney. Her birinin makam bu ynlerden biridir. El-Budela: Bunlar yedi kiidir. Bir kavimden ayrlan kimse, yerinde kendi suretinde canl bir beden brakyorsa ve kimse onun kaybolduunu anlamyor-sa, ite bu kimse Bedil'dir, baka deil. Bunlar brahim'in (a.s.) kalbi zeredirler. En-Nukaba: Nefislerin gizliliklerini ortaya karan kimselerdir. yz kiidirler. En-Nuceba: Krk kiidirler. Halkn yklerini tamakla meguldrler. Sadece bakasnn hakk ile ilgili tasarrufta bulunurlar. El-maman (ki mam): Bunlar iki kiidirler. Birisi Gavsn sanda oturur ve melekuta bakar. Dieri ise solunda oturur ve mlke bakar. Bu arkadandan daha stndr. Gavsn yerini bu alr. El-Umena: Bunlar Melamilerdir. ( lemlerini dlarnda sergilemeyen kimseler) El-Melamiyyetu: lerindeki hallerinden zahirlerine bir tek etki yansmayan kimselerdir. Taifenin en stnleridirler. rencileri yiitliin eitli tavrlarn sergileyip dururlar. El-Mekan: Sergilerde bulunan menzile denir. Bu da sadece makamlar ve halleri gerekletiren, oray ap celal ve cemal stndeki makama geen kemal ehli olanlar iindir. Onlarn ne sfat vardr, ne zellii. El-Kabz: Vakitte korku haline denir. Bazlarna gre kalbe varit olan ve onu azar ve edeblendirmeye iaret etme durumunda brakan olgudur. Bazlarna gre de vaktin varitlerinden biridir. El-Bast: Bize gre her eyi iine alan, ama hibir ey tarafndan iine alnamayan kimsenin halidir. Bazlarna gre reca (umut) halidir. Bazlarna gre kabul, rahmet ve nsiyete ynelik iaretin gerektirdii bir durumdur.

El-Heybet: Allah'n celalini mahede etmenin kalb zerindeki etkisidir. Bazen cemalden de kaynaklanabilir. Yani celalin cemalinden. El- ns: lh huzurun cemalini mahede etmenin kalb zerindeki etkisine denir. Bu da celalin cemilidir. Et-Tevacud: Vecd halini isteme. Bazlarna gre , vecd olmad halde vecd halini izhar etmeye denir. El-Vecd: Kalbin mahedesinden kaybolmu hallerden bazsna rastlamas hali. El-Vcud: Vecd'de hakk bulma. El-Celal: lh huzurdan yansyan kahr zellikleri. El-Cemal: lh huzurdan kaynaklanan rahmetin zellikleri ve ltuflar. El-Cem: Halksz hakka iaret etme. Cem'ul Cem: Btnyle Allah'ta tkenme istei. El-Fark: Hak olmakszn halka iaret etmek. Bazlarna gre kulluu mahede etmektir. El-Beka: Kulun, Allah'n her ey zerinde kaim olduunu grmesi. El-Fena: Kulun, Allah'n bir illet zerine kaim olduunu grmesi. El-Gaybet: Hissin kendisine varit olan eyle megul olmasndan dolay kalbin, halkn halleriyle ilgili olarak gelien olaylara dair bilgiden uzaklamas. El-Huzur: Gaybeti esnasnda kalbin Hakk ile huzurda olmas. Es-Sahv (Uyan): Hassalarn, gaybetten sonra gl bir vrutla kendilerine dnmesi. Es-Sekr (Sarholuk): Gl bir varitle yitip gitme, kaybolma. Ez-Zevk (tatma): lh tecellilerin grnmeye balamasnn ilk an. E-urb (ime): Tecellilerin ortas. Er-Rey (kanma): Tecellilerin her makamdaki son merhalesi. El-Mahv (Silinme): Adet vasflarnn ortadan kalkmas. Bazlarna gre illetin zail olmas demektir. Kimine gre, hakkn gzledii ve nefyettii ey anlamndadr. El-sbat: Kulluk hkmlerini ikame etme. Kimine gre balarn ikamesi anlamndadr. El-kurb (yaknlk): taatle kaim olmak. Kabe Kav-seyn hakikatine de kurb denir. El-Bu'd (uzaklk): Muhalefetler zerine kaim olmak. Bazen uzaklk senden kaynaklanr ve hallere gre deiiklik gsterir. Hallerin karinelerinin irade ettii eylere delalet eder. ayn durum kurb (yaknlk) iin de geerlidir. El-Hakikat: Senin vasflarnn etkilerinin, Onun vasflar araclyla senden uzaklatrlmas demektir. nk seninle sende ve senden olmak zere fail olan Odur, sen deilsin. "M amin dabbetin illa huve ahizun bi nasiyetiha: Yryen hibir varl k yoktur ki, O, onun pereminden tutmu olmasn." En-Nefes: Yce Allah'n, kvlcmlarn sndrsn diye kalbin ateine musallat kld bir ruhtur. El-Hatr: Kalbe ve vicdana varit olan rabbani, melek, nefsan veya eytan telkin. Ki kalc deildir. Bu telkinler, bazen senin hibir aban olmadan varit olurlar. lme'l Yakin: Delilden anlalan ilim.

Ayne'l Yakin: Mahede ve keiften anlalan ilim. Hakka'l yakin: Gzlemlenen eyden irade edilen hususun ilimde hasl olmas. El-Varid: Kiinin abas olmakszn kalblere varit olan vgye deer telkinler. Kalbe varid olan her telkine karlk olarak kalbe bir isim verilir. E-ahid: Mahede sonucu, mahede edenin kalbinde meydana gelen etki. Gerekte kalbin mahede edilenin sureti olarak alglad, zaptettii eydir. En-Nefs: Kulun vasflarndan malum olanlar. Er-Ruh: Gayb ilminin zel bir surette kalbe ilka edilmesinin karl olarak kullanlr. Es-Srr: lmin srr denildii zaman, bu ilmi bilen alimin hakikati , halin srr denildii zaman , bundaki Allah'n muradn bilme, hakikat srr denildii zaman da iaret edilen ey kast edilir. El-Veleh (kendini kaybetmek): Ar vecd. El-Vakfe (Duru): ki makam arasnda hapsedilme. El-Fetret: Balangtaki yakc atein snmesi hali. Et-Tecrid: Masivann ve kevnin kalbten ve srdan uzaklatrlmas. Et-Tefrid: Hak ile kendinle beraber durman. El-Latife: Zihinde parlayan anlam ince her iaret. bareye smaz. Bazen nefs-i natka'nn karl olarak kullanlr. El-llet: Hakkn kulunu bir sebepten dolay veya sebepsiz uyarmas. Er-Riyazet: Edeb riyazeti, nefsin tabiatnn dna kmaktr. Taleb riyazeti, irade edilenin ahinliinin ifadesidir, ksacas, nefsi ahlakn arndrlmasndan ibarettir. El-Mcahede: Nefsi beden meakkatlere ve her durumda hevaya muhalefet etmeye zorlamak demektir. El-Fasl (ayrlk): Sevgilinden mit ettiin gdadr. Bize gre, birlik halinden sonra ondan ayrlman demektir. Ez-Zihab (gidi): kalbin, kim olursa olsun sevgilisi mahede etmesinden dolay hissedilme zelliine sahip olan hibir eyi hissedemeyecek ekilde kaybolmasdr. Ez-Zaman: Sultan, hakimiyet, delil. Ez-Zacir (meneden): Mminin kalbindeki hakk ts. Daveti. Es-Sahk (ezilme): Senin terkibinin kahr ve bask altnda dalp gitmesi. El-Mahk (iptal edip belirsiz klma): Seni yok eden eyden seni gizleyen her ey. Bazlarna gre, kevnin bahsedilmesi demektir. Bazen adetlerle beraber olmaya da denir. Ya da amellerin neticeleriyle beraber olua da denir. Et-Tecelli: Kalblere alan gaiblerin nurlar. El-Muhazara: Kalbin daima burhan aknn huzurunda oluu. Bize gre, isimlerin zerinde bulunduklar hakikatlerle kalblerde cari oluu demektir. El-Mukaefet: Kahr sonucu tevbenin tahakkuk ediinin karl olarak kullanlr. Halin fazlasyla tahakkuk ediinin karl anlamnda da kullanlr. Ya da iaretin tahakkuk ediinin karl olarak. El-Mahede: Eyay tevhid delilleriyle grmek demektir. Hakk eyada grmeye de denir. pheden uzak bir ekilde gerekleen yakin hakikati anlamnda da kullanlr.

El-Muhadese: Hakkn mlk ve ehadet leminde ariflere hitab etmesi. Aatan Musa'ya seslenilmesi gibi. El-Msemere: Hakkn srlar ve gaibler leminden ariflere seslenmesi. "Onu ruhu'l emin senin kalbine indirdi." El-Levaih (grntler): Zahiri srlarda grlen halden hale yceli zellii, grnts. Bize gre, grme organyla snrl olmamak kaydyla, ama selbi zellikte olmakszn gze grlen zati nurlardr. Et-Tavali (doular): Marifet ehlinin kalblerine doan ve baka nurlar sndren tevhid nurlar. El-Levami (parldaylar): ki vakitte ve bundan daha yakn bir zaman diliminde ispat edilen tecelli nurlar. El-Bevade (aa kma): Kalbin, bir ilk arplma mahiyetinde birden gayb ile yz yze gelmesi. Bu, sevinme sebebi de olabilir, zlme sebebi de. El-Hcum: Senin bir etkin olmakszn vaktin gcyle kalbe varid olan hal. Et-Telvin: Kulun hallerinde intikal edii. Bir ouna gre bu eksik bir makamdr. Bize gre makamlarn en mkemmelidir. Kulun bu makamdaki hali yce Allah'n u sznde iaret ettii hal gibidir: "Klle yevmin huve fi e'n: O her gn yaratma halindedir." Et-Temkin: Telvin (eitlilik) halinde yerleiklik kazanma demektir bize gre. Bazlarna gre ise vusul ehlinin halidir. Er-Rabet: Nefsin rabeti sevaba, kalbin rabeti hakikate srrn rabeti hakka yneliktir. Er-Rahbet (ekinme): Zahiri ekinme, tehdidin tahakkuk etmesinden, bat nn korkup ekinmesi ilmin deimesinden, srrn korkup ekinmesi nceden bilinenin tahakkuk etmesinden kaynaklanr. El-Mekr: Allah'n emirlerine muhalefet eden kimsenin bu halinin devamna ramen nimetlerin ard arda gelmesi. Kt edebin varlna ramen halin devam etmesi. Emir ve snr olmakszn iaret ve kerametlerin izhar edilmesi. El-stilam (kkten kesilme): Hznn derin zntnn zelli i. Kalbe varid olur ve kalb onun hakimiyeti altnda sakin olur. El-Gurbet: Maksudun peinde vatandan ayrlmak anlamnda kullanlr. Bazlarna gre, iinde hakiki nfuz olmas nedeniyle halden gurbet vardr. Yine marifetten kaynaklanan dehetten dolay haktan gurbet vardr. Et-Telvin: Kulun hallerinde intikal edii. Bir ouna gre bu eksik bir makamdr. Bize gre makamlarn en mkemmelidir. Kulun bu makamdaki hali yce Allah'n u sznde iaret ettii hal gibidir: "Klle yevmin huve fi e'n: O her gn yaratma halindedir." Et-Temkin: Telvin (eitlilik) halinde yerleiklik kazanma demektir bize gre. Bazlarna gre ise vusul ehlinin halidir. Er-Rabet: Nefsin rabeti sevaba, kalbin rabeti hakikate srrn rabeti hakka yneliktir. Er-Rahbet (ekinme): Zahiri ekinme, tehdidin tahakkuk etmesinden, bat nn korkup ekinmesi ilmin deimesinden, srrn korkup ekinmesi nceden bilinenin tahakkuk etmesinden kaynaklanr. El-Mekr: Allahn emirlerine muhalefet eden kimsenin bu halini devamna ramen nimetlerin art arda gelmesi. Kt edebin varlna ramen halin devam etmesi. Emir ve

snr olmakszn iaret ve kerametlerin izhar edilmesi. El-istilam (kikten Kesilme): Hznn, derin zntnn zellii. Kalbe varid olur ve kalb onun hakimiyeti altnda sakin olur. El-Gurbet: Maksudun peinde vatandan ayrlmak anlamnda kullanlr. Bazlarna gre, iinde hakiki nfuz olmas nedeniyle halden gurbet vardr. Yine marifetten kaynaklanan dehetten dolay haktan gurbet vardr. El-Himmet: Kalbin arzulara ynelip her eyden soyutlanmas anlamnda kullanlr. Mrid sddkyetine (doruluuna) sahib kimse iin kullanlr. Yine ilhamlarn safl ile beraber gerekleen himmetlerin cemi iin de kullanlr. El-Gayret: Hadler ald zaman hakkn bir gayreti vardr. Srlar ve gizlilikleri saklamann karl olarak kullanlan bir gayret de vardr. Hak gayretini evliyasna has klmtr. Veliler has klnanlardr. El-Hrriyet: Kulluk hukukunu Allah iin ikame etmek. Bu hukuku ikame eden kimse Allahtan bakasndan azadedir, hrdr. El-Mutalaa: Hakkn dorudan veya onlarn istei zerine kevndeki hadislere ilikin olarak ariflere ilham ettii eyler. El-Futuh: Bir, zahirde gerekleen ibare al (futuhu), batnda gerekleen halavet futuhu ve mkaefe futuhu vardr. El-Vasl: Kaan yakalamak. El-sm: Vakit iinde ilhi isimlerden kulun haline hakim olan isim. El-Vesm: Ezel olanla ebede cari olan zellik, sfat. Ez-Zevaid: Gabya iman ve yakin fazlal. El-Hdr: Bununla bast (alma) hali ifade edilir. El-Ye's: Bununla kabz (tutulma) hali ifade edilir. El-Gavs: Ayniyle zamann bir tanesidir. Ancak vakit geldiinde onun inayetine iltica duygusu verilir. El-Vaka: Hangi yolla olursa olsun, hitap ya da misalle o alemden kalbe varit olan ey. El-Anka: Yce Allah'n iinde yine kendisi araclyla alemin bedenlerini at hava. El- Varka: Kll nefis. Levh-i Mahfuz. El-kab: Kalem. Akl-i evvel (lk akl) El-Gurab: Kll cisim. E-ecere: nsan-i Kamil. Es-Semseme: bareden szan ince marifet. Ed-Durretu'l Beyda (Beyaz inci): Akl-i Evvel. Ez-Zumurrede (Zmrt): Kll nefis. Es-Sebhe: Heba. Rzgarn savurduu toz. El-Harf: Dil. Hakkn sana hitap ederken kulland ibareler. Es-Sekine: Gaybin inii esnasnda iinde hissettiin mtmainlik hali. Et-Tedani: Mukarrebinin (Allah'a yakn olanlarn) mirac.

Et-Tedella: Mukarrebinin inii. Ayrca tedani srasnda hakkn onlara inii anlamnda da kullanlr. Et-Terakki: Hallerde, makamlarda ve marifetlerde intikal etme. Et-Telakki: Haktan sana varid olan eyleri alman. Et-Tevella: Ondan kendine dnmen. El-Havf (korku): Gemiteki menfi eylerden saknman. Er-Reca (umut): Gelecek midi, beklentisi. Es-Saik (Baylma): Rabbani tecelli esnasnda fena bulma. El-Halvet: Arada melek veya baka biri olmakszn gizlici hak ile konumak. El-Cilve: Kulun halvetten ilh zelliklerle kmas. El-Mahda'(aldanma yeri): Kutbun vasl olmu fertlerden gizlendii yer. El-Hicab: Matlubunu gznden gizleyen, perdeleyen ey. En-Nevale (Misafire takdim edilen ilk lokma): Fertlere (efrad denilen zatlar) has hil'atlar. Mutlak Hil'at anlamnda da kullanlr. El-Ceres (Zil): Hitabn bir tr zorlamayla icmal edilmesi. El-ttihad (Birleme): ki zatn bir olmas. Bu ancak sayda olabilir. O da haldir. El-Kalem: Tafsil bilgisi. El-Enaniyet (Benlik): "Ben" demen. En-Nun: cmal ilmi. El-Hviyet: Gayb alemindeki hakikat. El-Levh: Bilinen bir snra kadar ertelenmi tedvin ve yaz mahalli. El-Aniye (kap): zafe yoluyla elde edilen hakikat. Er-Ruhune (hafiflik/dncesizlik): Tabiatla beraber olma, tesine geememe. El-lhyye: Beere nispet edilen tm ilh isimler. El-Hatem: Ariflerden bazlarnn kalblerinin zerindeki hakkn alameti. Et-Tab'u: Her ahsla ilgili olarak nceden malum olan bilgi. El-Aliye: Bir melee veya ruhaniye izafe edilen tm ilh isimler. El-Menesse (Gerdek evi): Dnlerin, ziyafetlerin dzenlendii mekan. Ruhan tecellileri. Es-Siva: teki, (Allah'tan) bakas. El-Cesed: Ate veya nur meneli bir cisimde zuhur eden her ruh. En-Nur: Kevni kalpten kovan her ilah vrut. Ez-Zulmet (Karanlk): Bzzat bilme iin kullanlr. nk bu bilgiyle beraber bakas kefedilmez. Ed-Diya (Ziya, k): Hakkn gzyle aynlar grme. Ez-Zillu (glge): Hicabn gerisinde rahatln varl. El-Kir: Muhakkik'in zn kendisine tecelli eden eylerin etkisiyle bozulmaktan koruyan her ilim.

El-Lubb (z): Kevnle ilgili olan kalplerden saklanan ilimler. El-Umum: Sfatlar hususunda vaki olan ortaklk. El-Husus: Her eyin teklii. El-aret: Kalbin huzuru ile birlikte yaknlkla beraber olduu gibi uzaklkla da beraber olur. El-Gayb: Hakkn kendisiyle ilgili deil, seninle ilgili olarak senden gizledii her ey. Alemu'l emr (emir alemi): Haktan bir sebep olmakszn var olan varlklar. Melekut karl olarak kullanlr. Alemu'l Halk (Halk/yaratma alemi): Bir sebep neticesinde var olan varlklar alemi. ehadet (grnen) alemi anlamnda kullanlr. El-Arif ve'l Ma'rife(Arif ve Marifet): Rabbin kendisini gsterdii ve bunun neticesinde zerinde bir takn haller zuhur ettii kimseye arif, onun haline de marifet denir. El-Alim ve'l lm (Alim ve ilim): Allah'n uluhiyetini ve zatn gsterdii ve zerinde herhangi bir hal izhar etmedii kimseye alim, onun haline de ilim denir. El-Hak: Allah ile ilgili olarak kulun zerine vacip olan ey ve hakkn kendisi iin gerekli kld ey. El-Batl: Yokluk.Adem. El-Kevn: Varlk sahibi her olgu. Er-Rida: Hakkn sfatlaryla zuhur etme. Er-Reyn (Kaln rt) : Eyada itidal mahalli. El-Kemal: Sfatlardan ve sonu ve etkilerinden mnezzeh olma. El-Berzah: Manalar alemiyle cisimler alemi arasnda grlen alem. El-Ceberut: Ebu Talib'e gre azamet alami demektir. Bir ou ise orta alem anlamnda olduunu sylemitir. El-Mlk: Grlen maddi alem. El-Melekut: Gayb alemi. Maliku'l Mlk: emrettii eylere dayal olarak kula karln verme makamnda Hak taala. El-Muttali: Kevn lemine bak. Hakkn gzyle bakan. Hicabu'l zzeti (zzet perdesi): Krlk ve aknlk hali. El-Misl (Benzer): nsan. nsann yaratlna esas olan suret. El-Ar: Mukayyet isimlerin istiva ettii yer. El-Kursi: Emir ve yasak yeri. El-Kdem (ncesizlik, ezel): Hak ilmi kapsamnda kul ile ilgili olarak sabit olan ey. El-yd (bayram/yldnm): Amellerin tekrarlan-masyla kalbe tekrar dnen tecelliler. El-Had: Seninle onun arasndaki fasl, aralk. Es-Sfat: Anlamn gerektirdii nitelik. Alim gibi. En-Naat: Nispetin gerektirdii nitelik. Evvel gibi. Er-Ru'yet: Onu olduu yerde gzle grme, basiretle deil.

Kelimetu'l Hadra (huzur sz): Kun (ol) kelimesi. El-Lusun (Lisanlar/diller): lh aklamann ariflerin kulana ulamasnda kullanlan ara. El-Huve (O): Mahedesi sahih olmayan (grlmesine imkan bulunmayan) mutlak gayb. El-Fehvaniye: Hakkn misal aleminde bizzat yzleme yoluyla gerekletirdii hitap. Es-Seva (Benzer/derk): Hakkn halkta ve halkn hakta gizlenmesi. El-Ubude (ubudet): Kendini rabbine gsteren kimsenin makam ubudettir. El-ntibah (Uyanma):Hakkn inayet yoluyla kulu sevketmesi. El Takaza (Uyanklk): Hakkn sevketmesi esnasnda Allah'n muradn anlama. Et-Tasavvuf: Zahiren ve batnen eriatn adabna riayet etme. Bu, ilh ahlaktr. Gzel ahlaka sahip olmaya ve kt, baya ahlaktan uzak durmaya da denir. Et-Tecelli: lh ahlakla vasflanma. Bize gre, kulluk ahlakyla vasflanma. Bu tanm daha dorudur. nk daha tamam ve daha temizdir. Srru's Srri (Srrn srr): Hakkn kuldan ayr olarak tek bana bildii hakikat. Bu kelimelerin toplam yz doksan sekiz (198)dir. Mellif (Allah ondan raz olsun) Malatya ehrinde hicri alt yz on be (615) senesinde Safer aynn onunda yazd. Allah'n salat ve selam efendimiz Hz. Muhammed'in, ehlibeytinin ve ashabnn zerine olsun. Allah'n hamdederek ve Onun yardmyla hicri (Hz. Resululaha salat ve selam olsun) dokuz yz doksan yedi ylnn rebius-sani aynn nde, yani Pazar gnnn len vaktinde yazm tamamland. lemlerin rabbi olan Allah'a nimetlerine denk, ak ve gizli fazla balarna eit ekilde hamdolsun. Deitirme gc ve kudret ancak ulu ve azamet sahibi Allah'tandr.

You might also like