You are on page 1of 27

Merhaba, ben Felsefe ocuu!!!

stanbul niversitesi Felsefe Blmnden arkadalarla bir felsefe rencileri hareketi balatma karar aldk. Dergi tabannda bytmeye alacamz bir hareket olacak bu. ncelikle, bunun bir renci dergisi olacann altn izerek ok kasmayacamz ve felsefe yapyoruz lann biz! tribine girmeyeceimizi belirtmeliyim. Tabii ki byle bir samimiyet yaratmaya alrken felsefenin ciddi ve zor bir yolculuk olduunu da unutmayacaz. Harekete gememiz iin amamz gereken ilk sorun birka felsefeci biraraya geldip derginin ne olduunu ve nasl olacan tartmaktan dergiyi karamamak samal oldu. Bireyleri tartmann gelitirici olduu kadar bitmeyen bir sre de olduunu elbette felsefe rencileri olarak biliyoruz. Fakat tartan insanlarn bireysel ve toplumsal yaaylarna dair karlkl etkileimler yaratmamas, yaratsa bile bu etkileimleri dnceden-eyleme uzanan bir yola sratmamas, okuduu kitaplar (yedii serumlar) kadar nefes alan, bir bitkisel hayat entellektellii yaratacaktr. Bizler, kendimizi ve felsefeyi mmkn olduunca bu durumdan saknmaya alacaz. Felsefenin, katlndan ve souk havasndan kurtarlp; samimi, hayata dair, pratik bir hale getirilmesi gerektiini dnyoruz. Bylesine bir aba iinse biz felsefe rencilerini brokrasinin yanl ileyiine mahkum olmu akademilere gre daha uygun gryoruz. Nasl m yapacaz bunu? Bireyleri deitirmek iin belirgin tek bir yolun olduunu dnmyoruz. Tpk ak denizlerde yol alyormuasna pusulamz bize yol gsterecek, fakat biz rzgarn bizi sarsmasna izin vereceiz. Dmdz yol almak, insan iin en byk robotlama ve itaatkarlk belirtisi. Pusulay aklmza, rzgar da yaamn ta kendisine benzeteceiz burada ve gzleyerek, gzlemlediklerimizin zerine dnerek devam edeceiz. *** Btn insanlar doal olarak ykselmek isterler. Ykseinde olan hereye doru uyanan hayranlnda gryoruz bunu. Sahne ovlarna, dalara, gnee, yldzlara, gkyzne... Ykselmek istiyor insan ve bunu topra ve topran zerindeki hereyi kullanmaya alarak yapyor. Topran zerinde bir ak, bir isyan, bir inan, bir inanszlk bytyor ve onunla birlikte ykseliyor. Bilim, bunu daha iyi teleskoplar ve yeryznden derin boluklara srayan uzay mekikleri reterek deniyor. Filozoflar ise bunu felsefeleriyle denediler yllar boyunca. Biz ise muhtemelen yaammz boyunca bir uzay mekiine binip ykselemeyeceiz. zellikle bilim, tamamen parann himayesine alnmken ve Trkiyenin bilimsizlii srp giderken. te tam da bu yzden filozoflarn ve felsefelerinin olduka samimi olduunu dnyoruz. nk felsefe, herkes iin hayatlarnn iinde hazr bekliyor. Elbette endstriyel ve modern an getirdii rezil ve mahkum hayatlarmz yznden, felsefeyi ve kendimizi kefetmek olduka zor. Ama bu byk dnce sistemleri ve koca felsefe tarihi, herkes iin hazr bekleyen ykseliin merdivenleri gibi. Doayla birlikte umutlarn da tketiyorken insanlk, amaya almal artk merdivenlere giden btn yollar. Peki, bizi bu merdivenlere ulatrmayan, modern zamanlarn nmze koyduu engel nedir? Eitim, geliim, sanayileme, ehirleme, ekmek kavgas diyerek modern yaam bizi topraktan ayrd. Binalarn iine, okul koridorlarna mahkum etti ve hala bizleri koca koca binalarla, gkdelenlerle, alveri ve ticaret merkezleriyle, bir ykseliin olabileceine inandryor. Bu yzden diyoruz ki; Felsefe, artk sokaa inmeli! Halkn arasna karmal, kantinlerde beklemeli, istasyonlarda dolamal, hayatlarmza bulamal, herkese ulamal. Biz Felsefe ocuklar olarak, bunu baardka: Felsefeyle tanan ve zgrleen nsan, Sokaklara ayak basacak; Ykselmek iin, Topraa basyormucasna Ke balarnda vakit geirecek; Hayatn akn hissetmek iin Taa oturacak; Bir da banda oturuyormuasna Filozoflara sarlacak; Onlarn armay ve hayranlklarn hi kaybetmemi ocuklar olduunu bilerek Ve elbette insan, hak ettii gibi Ykselmeyi arzulayan bir Felsefe ocuuna dnecek Kldke byyen... Bizler bu hareketi stanbul niversitesi koridorlarndan balatmaya koyulduk. Haydi hep birlikte birer Felsefe ocuu olmaya!

OLTAYA TAKILANLAR

S.4 S.7 S.10 S.13 S.16 S.20 S.22 S.23 S.24 S.27 S.29 S.30 S.31 S.33 S.33 S.34 S.38 S.41 S.42 S.44 S.45 S.46 S.48

: DOA FELSEFES YA DA SADUYUYU PARALAMAK Safa Aldemir : Y Y BREY M? Safa Aldemir : UTANGA MATERYALZM Zafer Gndz : KERKEGAARDDA UMUTSUZLUK VE KAYGI zden zkaya : DEVLETN TANIMI Vladimir Soloviev / ev. Asat Andaev : ...RAMEN DRSTLK Nimet Adgzel : QUEEN, BRECHT VE YOKSUL BR OPERA zge Paksoy : DNCELERE TUTUNMAK Zeynel Gnbek : EZBERE YAAYANLAR Nermi Uygur : ALLAHA, OROSPU OCUKLARINA VE EZLENLERE Kadir Bal : SU VE AY zge Paksoy : A SUF Halim Bekar : MEMLEKET MANZARALARI Halim Bekar : KARANLIA BR MUM YAK! Bra Doan : EBE Mine Taburcu : BYOLOJK EVRM KURAMI Arda Telli : BYOMMETK; DOA RETMEYE DEVAM EDYOR! Hseyin Demira : MODERN ZAMAN DELKANLISI AL HAYDAR Sercan Akman : MZAH YAZISI Turabi Sadk kram : TRKLERDE FELSEFE VE FELSEFEC OLMAK Tuncay Turna : DUVAR Duygu Kutlay : LK HAREKET Yazan: Zeynel Gnbek / izen: Hamdi Akay : SOKAKTAN GELEN... felsefe ocuu KAPAK TASARIM ve LLSTRASYON: Hamdi Akay

Baskya Hazrlanrken,
Srtmz yalnz gnl birlii ederek yarattmz, hem biriktirilmesinde hem tketilmesinde ortaklatmz enerjimize yaslyoruz. Bu yzden envai eit ayrnt arasnda boulmaktan fel olmaktansa hareketin ister istemez getirecei dzene snmay, mikroskopla alarak kl krk yarmaktansa stne salvereceimiz enerjinin onu atomlarna ayracana inanmay, gvenmeyi daha doru buluyoruz. Biliyoruz ki hareket -ve bu anlamda eser de- inan, gven ve enerji ister ve kendi dzenini, perspektifini, hukukunu ve erdemini dourur. Binaenaleyh, almamza omuz verenlerin kayglarn, beklentilerini ve anlaylarn birletirmekten -ki belki de bylelikle ayrtrmaktan, krpmaktan- krtasiye problemlerine, iyice belirli tutumlu hedefler ortaya koymaktan alev alev parlayan ahlaki, ideolojik snrlar izmeye kadar bir nice "i icab"nn belki hakkn veremedik, belki zerinde duramadk, belki de zerinde durmak istemedik. Bu ilk saymzda oumuz da ilk defa bir yaz yaymlayarak elimizi tan altna koyduk. Ne megalomanca bir zgven patlamasyla ne de ezik bir utangalkla ktk karnza; yazlann okunmak iin olduunu bilen, eref-i mahlukata yarar eletiriyi nimeti sayan bizlerin yaratma, gitgide daha ok yaratma ve bylece daha "dolgun" olarak varolma istemidir, isteminin rndr bu. Felsefeye, derunumuza yer etmi o irkin tanraya, ve yaratma, ufkumuzu kaplam o nurlu muka sayglarla, sevgilerle.

irtibat: felsefecocugu@hotmail.com

bir ey olan apeiron deil hava olduunu sylerken Thalesin sv olan zerinden karlat eletirilere muhatap olmamak iin nitelik deiimini st kapal olarak da olsa nicelik deiimine indirgemeye de alyor. Buna gre seyrekleme ve younlama bu tek enin kartlarna dnmesini salyor.10 Grdmz gibi felsefe tarihi daha bu emekleme dneminde spiral bir ykseli gsteriyor. Thales her eyin belirli tek bir ilkesi olduunu sylyor, bunu sylerken snrl bir ey seiyor (su); Anaksimandros buna itiraz edip snrl eyden okluk, belirli eyden kart kmaz diyip snrsz ve belirsizi getiriyor (apeiron); Anaksimenes ise Thalese geri dnercesine belirli bir ey getiriyor, ama bu kez snrsz olduunu ve kartlarna dnebileceini syledii bir ey (hava). Ancak Anaksimenesin zm nitelik=nesne saduyusunda yeniden dmlendii iin, doadaki eitlilii ve ztlarn birbirinden nasl kt aklamas asndan bu da Herakleitos ve Parmenides iin yeterli gelmiyor. nk her nitelik bir nesne ise; bir etin, bir kemiin nasl et olmayandan, kemik olmayandan meydana geldii hala muamma?!11 Bunu zmek iin Herakleitos Anaksimandrosun kartlarn bir arada bulunduu apeironuna gnderme yaparcasna kartlarn birlii teorisini gelitiriyor. Buna gre kartlar aslnda hep bir arada ve sava iinde, yalnz kimi zaman biri, kimi zaman teki galip geliyor.

latrmak dyor. Yani herey akar17 ama gerekte varlk birdir, blnemez, deimez ilkelerini bir ekilde bir araya getirmek Kanlmaz olan ise artk grn ve gereklik eklinde temel hatlaryla ayrlan iki ayr evreni kurgulayarak bunu kurumsallatrmak ncelikle Empedokles iin artk tek e belirlemek mmkn gzkmyordu. nk saduyu bir e kartna dnemez diyordu ve buna mantki bir izah da henz bulunamamt. O halde Parmenidesin hakikatin yolu18 Herakleitosun kendini saklamay seven doas19 tek deil drt eden20 oluuyor (ki burada artk pluralizme geiliyor), bunlarn hibiri blnmyor, birbirine dnmyor, her zaman bir ve olduklar gibi kalyor. u durumda grnteki tm bu farkllk drt enin farkl oranlarda (Anaksimandros ve Pythagorasa gnderme) karmasndan oluuyor.21 Anaksagoras ise bir yandan drt eyi doal olarak okluu aklamak iin yeterli bulmuyor, bir yandan da Zenonun; Varlk birdir, blnemez. Eer blnseydi (Zenon geometri asndan yaklayor) sonsuz paradan oluan varln en kk parasnn boyutu olacak myd, olmayacak myd? Eer olacakt derseniz bu sonsuz byklkte bir nesneye, olmayacakt derseniz bu da boyutsuz bir nesneye karlk gelir ki, bu da varln blnebilirliinin sama olduunu gsteriyor22 eklindeki akl yrtmesine uygun olarak nesnelerin sonsuza kadar blnebileceini savunuyor ve Zenona iyi bir cevap olarak akl yrtmesini ters eviriyor; nesnenin boyutu ne olursa olsun sonsuz paracktan oluuyor ve her parack daha kne blnebilir.23 Tm bunlardan yola kan Anaksagorasn tohumunun ana zellii var; sonsuza kadar blnebiliyor, iinde her eyden bir para var ve sonsuz nitelikte e/para var. Anaksagorasn sonsuza kadar blnmeyle ilgili teorisinin bizi ilgilendiren ksm her blnende sonsuz niteliin/ nesne paracnn bir arada bulunmas. Grld zere Anaksagorasn teorisi aslnda hala batan beri gelen saduyuyu aklamaya ynelik. En kk para saf olamaz, onda da her eyden bir para olmak zorunda ki bu da kartlarn birbirine dnmesi gerektii gerei ile elimemek iin. 24 Byle bir ortamda ortaya kan Abdera okulu Parmenidesi izgi ile Herakleitosun deiime iaret eden resinin sentezinde dorua ulayor. Abdera okulunun nnde u temel problemler bulunuyor: Anaksagorasn tohumu okluun arkasndaki birlii aklamak yerine tohumlarnda ayn okluktan sz ediyordu. Ayrca Anaksagoras boluu reddederek hareketi varsayyordu, bu ise aklamas zor bir durumdu. Bunlardan birincisi saduyunun ikincisi ise akl yrtmenin bir zorunluluuydu.
S.5

Safa Aldemir

DOA FELSEFES YA DA SADUYUYU PARALAMAK


lka doa felsefesinde dikkat eken en temel problemlerden birinin niteliklerin de birer nesne olduu1 nkabul olduunu gryoruz. yle ki, neredeyse, ilka felsefesini krkleyen, deyim yerindeyse, fail nedenin bu olduunu syleyebiliriz. Atomculara kadar ve hatta Atomcularn bir ekilde zmne ramen filozoflar, etrafnda dnp durduu ancak paralamay bir trl gze alamad bu nkabul uruna evreni nce drt farkl eye2, sonra nesneleri sonsuz nitelikte nesne paracklarna3 ve son olarak atomlara4 paralad. Ta ki Atomcular nesne ile niteliklerini ayrp bu tartma yerini farkl sorunlara brakncaya kadar. lka insan basite her niteliin bir nesnel karl olduunu dnyordu. Yani scak bir nesne parac, souk bir nesne parac, eki bir nesne parac, tatl bir nesne parac, krmz ise bir baka nesne parac Nesne dediimiz ey bu nesne paracklarnn bir araya gelmesiyle oluuyor. rnein bir elma; tatl nesne parac, krmz nesne parac, souk nesne parac, kuru nesne paracnn birleiminden oluuyor. Dahas deiim ise nesnenin bu nesne paracklarndan birini tmyle yitirip kartn kazanmas olarak alglanyor. rnein yapran sararmas yeil nesne paracnn yok olup yerine sar nesne paracnn gelmesidir.5 O halde bize yeil olan iinde yok edip sar olan karacak bir ey gerekiyor. Aristotelese gre Thalesi arkhe arayna gtren sebep hiten bir ey kmaz ilkesine dayanyordu. Ama bu temel
S.4

ilkeye malzeme olan ise szn ettiimiz nesne=nitelik sans. (Bundan sonra buna saduyu diyeceim.) Aristotelese gre Thales deiimi yle kurguluyor:

lk filozoflar eylerin neden meydana geldiklerini, ilk olarak nereden oraya ktklarn ve son olarak neye kararak yok olduklarn, geri tzn olduu gibi kaldn, ama durumlarnn deitiini, ite btn bunlarn eylerin esi ve ilkesi arkhe olduunu aklyorlar ve bu yzden byle bir tzn (Physis) her zaman olduu gibi kalacan dnerek, her hangi bir eyin hiten domayacana ve hie kararak yok olmayacana inanyorlar6
Arkhe arayna szn ettiimiz saduyunun sebep olduunu, rencisinin Thalesin sv olanna eletirisinde daha net gryoruz. Anaksimandrosun Thalesin arkhesine eletirisi onun doadaki kartlarndan birini semi olmasndan kaynaklanyor.7 Bir nitelik/nesne nasl olur da kartna dnebilir? Byle dnen Anaksimandros arkheyi tm elerin ierisinde kark olarak bulunduu ve kendisinden tredii apeirona8 (belirsiz ve sonsuz olan) tayor. Apeirondan iinde bulunan kartlarn ayrlp ktn sylyor. Ona gre bu kartlar souk, scak, kuru ve ya.9 Anaksimenes buna itiraz ediyor. nk o da mitostan logosa gemek, yani belirli olan, doada kendisine rastlayabileceimizi aryor. Bunu yaparken; arkhenin belirsiz

eyler bir arada hem btndr, hem deildir; hem uyumlu hem de uyumsuz olarak bir arada ve danktr. Btn her eyden bir birlik ve birlikten de her ey oluur.12 Sava btn eylerin babasdr, btn eylerin hakandr, bir takmlarnn tanr olduunu bildirir, bir takmlarnn ise insan, bir takmlarn kle yapar, bir takmlarn ise zgr.13
Parmenidese gelince, O, Herakleitosun her bir nitelik/nesne paracnn, nesnelerin iinde grnmese de var olduu, yani bir adan hem var hem yok olduu tespitine (zelde ise saduyuya), var olan vardr, var olmayan var deildir yani aslnda A Adr, A olmayan A deildir mantk ilkesiyle saldryor. 14 Parmenidesin doruluun iyice yuvarlak sarslmaz yrei15 olarak nitelendirdii ontolojisine gre varlk birdir, blnemez, varla gelemez, yok olamaz, deimez.16 (Parmenides hareketi ve deiimi -ve bunlarn yaratt elikiyi- aklamak yerine onlar reddetmek de zm buluyor.) bu noktaya gelince Empedoklese biri saduyumuza dieri ise akl yrtmelere dayanan reddedilemez iki byk nermeyle karsna kan Herakleitos ve Parmenidesi uz-

te bu sorunlar zmek iin Abdera okulunun oraya att atom teorisine gre evren dolu olan ve bo olandan oluuyor. Yani atomcu okulun zmne gre doada var olan kadar var olmayan da var. 25 Peki bu elikiyi nasl zyorlar? Atomcular yle bir karsama yapyor: Eer var olann bulunduu yerde var olmayan olsa eliki olurdu, ancak birisi tekinin bulunmad yerlerde var. O halde doluluk ve boluk bir eliki oluturmuyor. 26 Atom dedikleri en kk parack ise Parmenidesin Biri gibi, ancak, sonsuz sayda Birden sz edebiliriz. Bunlar bo olanda srekli devinim halinde bulunuyorlar. Birler kendisine blnebilen en kk paralar ve artk kendi ilerinde boluk kalmad iin blnemiyorlar. Doadaki okluk ise onlarn farkl dizimle bir araya gelmesiyle oluuyor. Atomlarn tek farkllklar ekil ve boyutlar.27 imdi saduyunun krld noktaya gelelim: Peki renk, koku, tat vs gibi trl deiiklikler nasl oluyor da var oluyor? Bunca farkllk Hem de atomlarn AnaksimandrosHerakleitos-Anaksagoras izgisinin temsil ettii her ey her eyden bir para ve sonsuz nitelik zellikleri yoksa? te buna Atomcular sonradan yenia filozoflarnn sahip kaca bir retiyle aklama getiriyor: Aslnda atomlarn kendisinin ne koku, ne renk, ne tad ne de ikincil dedii bu tip baka zellikleri var. Duyularmz ile alglanan bu nitelikler alglayan zneden dolay kaynaklanyor.28 Nesnelerin kendisi ise sadece az nce szn ettiimiz iki zellikten oluuyor.29

Atomcular bylece asl olarak saduyuyu ykan bir aklama getirmi oluyor aslnda. Neydi saduyunun syledii: Deiim dediimiz bir nesne/niteliin kaybolup yenisinin kazanlmas. Abdera okulu ne diyor? Nesne ile nitelik farkl eyler. Bu yzden bir niteliin deimesi iin bir nesnenin kaybedilmesi falan gerekmiyor. Nesne sadece nicelik olarak artar veyaz azalr, duyularmz ise bu nicelik deiimini alglad gibi bunlara ek farkl nitelikler alglar. Yani nitelik deiimi hem saduyuyu hem akl tatmin edecek ekilde tamamen nicelik deiikliine indirgendiinde ve zerine bir de znelletirildiine sorun zlyordu. Atomcularn bu aklamalar Parmenidesle bir dnm yaayan ilka doa felsefesini zirveye tam ve bu konuda o dnem iinde sylenebilecek baka sz brakmam gibidir. Hatta her ne kadar Aristoteles atomculuu felsefesinde reddetmise de nesne ile nitelik ayrmn olduu gibi ve atomculuu ise aktel-potansiyel ayrmnda ksmen kullanmtr.30 Bu noktadan sonra felsefi speklasyonlar Abdera okulunun brakt yerden farkl mecralara kayacaktr: Aslnda tm nitelikler nesnel deil znel ise kiiden kiiye deiir. O halde doada zerinde ittifak edilecek nesnel dorular yoktur. Veya doada bulunmayan o nesnel dorular, olmas gerektii yerde yani znede doutan vard. Bu tartma Protagoras ve Gorgias gibi mehur Sofistlerle; Sokrates, Platon ve Aristoteles izgisini kar karya getirecek yepyeni felsefi meselelere gebe kalacaktr. D P N O T L A R

Safa Aldemir

Y Y BR EY M?
Doa Felsefesi ya da Saduyuyu Paralamak adl lka felsefesine ynelik incelememde dnemin dncesi (aslnda nkabul) olan nitelik=nesne ifadesinin aslnda tm bu doa felsefesinin devindiricisi olduunu savunmutum. Meselenin Demokritosun birincil ve ikincil nitelikleriyle zirveye ulatn sylediim satrlar u cmlelerle son bulmutu: srdrr. Dnsenize, klasik tabiriyle mitolojik dnemde tanrlarn veya doann klesi olan insan bu cretkr aklamay yapabilecek konuma gelmitir. Elbette salt dnsel anlamda bylesi cretkr cmleler kurmak insanlar doast glere kavuturmaz. Bu aklama tarih ile dncenin diyalektii iinde ele alnmaldr. Yeterli maddi gce eriemeyen bir insan bu sz sylemekte bu kadar cesur olamayacak, sistem hata verecek ve yeni araylara ynelecektir. Hlbuki Demokritos-Protagoras arasndaki bu felsefi sreklilii Atina devletinin gc de destekledii iin bu cretkr sz ortaya konulabiliyordu. Sofistler her eyin insandan insana deitiini syleyerek znel idealist bir tutum gelitirmilerdir. Buna gre herkesin zerinde uzlaaca nesnel bir bilgi yoktur. En fazla daha faydal denilebilecek bilgiler olabilir. Bu da var olan tm bilgilerin problemli, bu bilgilere dayal tm yaplarn ve kurumlarn temellerinin rk olduu fikrine gtrmtr onlar. Bunlara gelenek, grenek, din, kltr ve ahlak vb tm her ey dhildir. Bunlarn hepsi sorgulanmal ve kii gerekirse kendine kt geleni reddetmelidir. Bunun yerine kendisi iin daha iyi olann getirilmesi iin mcadele etmelidir. Bu sorgulama insanla evresindeki her ey arasndaki ilikiye kadar geniler. rnein toplum. Topluma neden ihtiya vardr? nk insanlar tek banayd ve doaya kar gszd. Bu gszlklerini amak iin beraber hareket etmek zorundayd. Peki devlete neden ihtiya duyuldu? nk insanlar glkleri ap belli bir rahatla eritikten sonra mlk edinmeye baladlar. Bu mlkleri ise barbarlarn veya snf olarak daha aada olanlarn saldrlarna uramaya balad. Soylular hak olarak belirledikleri eyS.7

1 Ahmet Arslan, lka Felsefe Tarihi, c.1, s.104. 2 Thales, Anaksimanes, Herakleitos (tek e); Empedokles (drt e) 3 Anaksimandros, Herakleitos, Anaksagoras (sonsuz farkl e) 4 Abdera okulu 5 Arda Denkel, lka Doa Felsefeleri, s.32 6 Aristoteles, Metafizik I 3. 983 b 6 vol=11 A 12 7 Ahmet Cevizci, lka Felsefesi Tarihi, s.42 8 Walter Kranz, Antik Felsefe, s.32; Herman Diels, Die Fragmente der Vorsokratikler, Griechisch und Deursch Herausgegeben von Walter Kransa gre; DK 12 B1 9 DK 12 A9 10 Arda Denkel, a.g.e, s.26 11 Arda Denkel, a.g.e, s.32 12 Aristoteles, de Mundo, 5, 396b20 13 DK 22 B53 14 Ahmet Cevizci, a.g.e., s.74 15 DK 28 B1 16 DK 22 B12 17 DK 22 B12,91 18 DK28 B1 19 DK 22 B23 20 Su, ate, hava, toprak. Aslnda doadaki scak, souk, kuru, ya vb kartlarn birer simgesi (DK31 B6) 21 DK 31 B23 22 DK29 B1 23 Arda Denkel, a.g.e., s.69 28 DK 68 B11 24 DK 59 B6 25 Aristoteles, Matafizik, 985b-10 29 DK 68 A47 30 A.Denkel, a.g.e., s.96 26 Arda Denkel, a.g.e., s74 27 A.Denkel, a.g.e., s75-76
S.6

Atomcularn bu aklamalar Parmenidesle bir dnm yaayan ilka doa felsefesini zirveye tam ve bu konuda o dnem iinde sylenebilecek bakaca sz brakmamtr. Hatta her ne kadar Aristoteles atomculuu felsefesinde reddetmise de nesne ile nitelik ayrmn olduu gibi ve atomculuu ise aktel-potansiyel ayrmnda ksmen kullanmtr. Bu noktadan sonra felsefi speklasyonlar Abdera okulunun brakt yerden farkl mecralara kayacaktr: Aslnda tm nitelikler nesnel deil znel ise kiiden kiiye deiir. O halde doada zerinde ittifak edilecek nesnel dorular yoktur. Veya doada bulunmayan o nesnel dorular, olmas gerektii yerde yani znede doutan vard. Bu tartma Protagoras ve Gorgias gibi mehur Sofistlerle; Sokrates, Platon ve Aristoteles izgisini kar karya getirecek yepyeni felsefi meselelere gebe kalacaktr.
Bu makaledeki hedefimi ise meselenin bir adm daha kark olmasndan tr sonda aacak olsam da imdilik u kadarn sylemeliyim ki, Sofistlerle-Sokrates ve rencileri arasndaki atmay ise iyi st bal altnda snflandrabiliriz ve zaten bu makaledeki mihenk noktamz da bu kavram olacak. Sofistlerin ncs Protagoras Demokritosun brakt yerden tartmay: insan her eyin lsdr ncl ile

leri korumak iin yasalar belirlediler ve bu yasalara bal olan herkesi vatanda ilan ettiler. Sonra bu yasalara uymayanlar cezalandrmak iin mahkemeler ve ordular kuruldu. Kritiasa gre ise bu yasalar zamanla zorbalatka ve bir takmlarn kayrdka daha sk delinmeye baland ve zeki bir kii insanlarn vicdann esir almak ve yasalara onlar balamak iin dini ve tanrlar ortaya att (veya yeniden gndeme getirdi) ve yasalar tanrsal kld. te tamamen insan ve uzla eseri olan bu yasalar kimilerine gre insan doasna uygun kimisine gre aykrdr ve herkes iin eit deildir. Bu nedenle onlara uymamz gerekmemektedir, en azndan yalnz banayken. Prodikos, Hippias, Antiphon, Thrasymakhos, Kallikles, Lykophon, Kritias gibi Sofistler bu ve benzeri daha pek ok senaryo ile yasalar, devleti, toplumu, adaleti ve insan doasn sorgulamlardr. Sofistlere gre insanlar bata yasasz, devletsiz ortak yaasa da zamanla rahatladka ve birileri zel mlkiyete getike nce yasalara, sonra ordulara ve en sonunda dine ihtiya duydular. Peki, bu durumda tm bunlar doal mdr, uzla mdr? Thrasymakhos ve Kallikles adaletin glnn iine gelen olduunu vurgulayarak, ynetimin byle olmas gerektiini savunmulardr. Ancak dier sofistler tm bunlar uzlam eseri kabul edip, yerine yeni uzlam eseri ve bu sefer adil ve eit yasalarn geirilmesi gerektiini sylemilerdir. u durumda karmzda yasalarla ilgili yle birka durum ortaya kyor: 1) Yasalar tanrsal olduundan aynen kalmal 2) Yasalar doal olan her neyse ona uygun olmal (glnn iine gelen) 3) Yasalar uzlam eseri olup herkese gre (yani eit ve adil olarak) akl referans alarak deitirilmeli. Bunlardan birincisi hkim olan gr. Yasalar, tanrlar ve dini, gelenek-grenekleri savunan bir toplum var. Buna kar Sofistler bunlarn kutsal olmadn ve deimesi gerektiini savunan devrimciler. Ama yerine ne konulmal? Birka sofiste gre doada adil olan glnn iine gelendir, o halde gl yasalar belirlemeli, geri kalanlarna gre ise herkesin eit ve zgr bir ekilde katlabilecei bir yasa olmal. Bu ok eitli cevaplarn ise ortak paydas u: Yasalar delinebilir! Yasalar tartlabilir! Hatta ve hatta yasalar delinmek iindir. lka felsefesi maddi nedeni atomlarla, formel nedeni niteliklerin niceliklere indirgenmesiyle, fail nedeni ise kuvvet konusunda daha nceki makalede ortaya koyduumuz baka cevaplarla karara balyordu. Ama bu aklamalar sonunda ortaya kan 2. niteliklerin zneye gre olmas problemi kesinlik aray iinde olan insanlarn yeniden bilinmezliin ve keyfiliin dehetine dmesine yol aacakt. te buna zm aray Sofistler ile Sokrates, Platon ve Aristotelesi kar karya getirecek; son tahlilde Aristotelesi tm bu felsefelerin anti-tezi olarak ortaya karacakt. Demokritosun ulaamad kesinlik (ki bunu 1. ve 2. nitelikler arasnda bir paralellik olduunu sylememesine borluydu) idealizmin elini glendirecekti. Doada bir
S.8

kesinliin bulunmad gr tm aknc dorularla birlikte doay da bir kenara brakacakt. Hakikat tamamen ortadan kaldrlp znenin keyfine teslim edilen bir pragmatizm hakim olacakt. Buna kar zevahiri kurtarmak isteyen Sokrates ise dzeni savunmak adna doada deil, fakat Sofistlerin tek tand kaynak olan insanda olan doutan ortak ideler grn ortaya koyacakt. Bu zekice bir zmd. znel idealizmi nesnel idealizme evirmek niyetindeydi Sokrates. Protagorasn l insan ve herkesin syledii doru grne ve daha temelde Demokritosun znellie kap aan grlerine kar Sokrates: nesnel dorular doada bulamyorsak aklmzda buluruz, onlar apriori olarak orada sakl, tek yapmamz gereken onlar saklandklar yerden karmak, dourtmak gryle ortaya kyordu. Ona gre tm insanlarn zihninde tmel (ortak) dorular vard ve yaplmas gereken tmevarm yntemiyle o kavramlara ulap tanm yapmakt. Sokratese gre tm bu bilgiler (kendisi zel olarak ahlaki bilgilerle ilgilenmiti) zihnimize doutan yerletirilmiti. Sokrates herkes iin ortak bir iyi aryordu. Bunun yaparken apak sebebi Sofistlerin faydaclna kar koymakt. Sokrates bu iyiyi elbette tamamen ilgisi dnda kalan sallantl doada deil ruhta, aklda bulacakt. Sokratese gre tmel iyi insan zihninde gizli. O iyi toplumun kayna, o iyi dzenin kayna. Ancak byle dnsek dahi ortaya byk bir problem kyor. rnein bilgi dediimiz ey her neyse (iyinin bilgisi) onu bu sorgulamalar sonunda bulduk diyelim. Her insan zorunlu olarak bu bilgi denilen eyi uygulamaya kurulmamtr. Ben bir eyin iyi olduunu biliyorum ama onu yapmayabiliyorum. Sokratesin buna cevab insan doas ile ilgili bir nermesi: nsan bilerek ktlk yapmaz. Sokrates bu nermeyle son a da kapatrken bilimin ve felsefenin nnn tkadnn farknda bile deildir. Bu ok gl bir nermedir. nk daha sonra pek ok dncenin, hatta dini grn temelini oluturacak iyi ideasnn temelini kuvvetlendirecektir. yi ideas yoksa toplum da olmaz, bar da olmaz, doadaki dzen de olmaz. Zira bu sofistlerin toplum kartlna ve kimilerinin de nihilizmine kar gelitirilmi bir uslamlanma. Eer tanrlar yasay koymasa doada kaos olurdu. rnein neden gne her gn domak zorunda olsun ki? nk yasalar iyidir. Bu yzden gne her gn doar. yi olmasa gne de olmazd, biz de olmazdk. Bu grle birlikte sofistlerin gl insan modeli de krlmaya urayacak ve Platonda zirveye ulaacak ekilde bizi bu iyinin, akln esiri haline getirecektir ve Protagorasn her eyin ls insannn yerine, Platon her eyin ls Tanr diyecektir. Sofiste dnen insan kendi dorusuna gvenir ve onu glendirmek iin savaabilirdi. Bir gn bu dorunun hayata geeceini umut edebilirdi. Ama ayn insan Sokratesin tmel iyisinin, dorusunun karsnda ezilmitir; kendisini

cahil hissetmitir ve eer doaya, yasalara, topluma ayak uydurmuyorsa kendisini sulu hissedecektir. (Hlbuki Sokrates muhtemelen iin buraya varacan dnmemi, bu iyi her neyse insanlar mutlu edecek diye dnmtr.) Bu byk bir krlma grld gibi. Sokrates filozofluu kadar byk bir ta insanlarn omuzlarna ykleyecek ekilde yasalar karsnda boynum kldan incedir diyerek grlerini yasaklayan yasa koyucularn eline verdii zehiri ierek lmtr. yinin kefi dediimiz gibi felsefenin gnmze kadar en temel talarndan biri halini ald. yi olmazsa olmaz halini ald kimi felsefelerde. yi nce ahlaki bir takm kavramlarla zdeletirildi (Sokrateste). Daha sonra daha genel bir ekilde yasalara yneltildi iyi kavram (Platonda). Her yeri igal ediyordu gittike. nce ahlaki hayatmz, sonra devletimizi kuatt. Aristotelesle birlikte bilimi de iine ald. Bu iyi ve onun eserleri bizi o kadar bunaltt ki sistem hata verdi ve bilimsel aklamadan syrlmak isteyen filozoflar iyiden vazgemedi ama bilimden vazgeti. Felsefileen Yunanl Tanrlar yok diyordu, imdi bilim-doa yok demeye balad. (Yeni Platonculukla balayan srete olduu gibi) Ve bizi bu yeniden kt ilan edilen doadan kurtarmaya soyundu. yi Tanr oldu kt karmza, bizi kendisine davet etti. Artk anlam Tanrda gizliydi. yi elbisesini giydirmediimiz dnyada Sofistlerin kaosu hkim olurdu. O halde iyinin boyasyla boyanmalydk.

Buna kar ise belki de daha baka makalelerde tartlmas gereken iyinin temellerinin gerekten Sokratesin o mehur nermesiyle salamlatrlp salamlatrlmad, gerekten bir iyi olup olmad, evrenin iyinin ve ktnn tesinde olup olmaddr. nk bugn felsefe-bilimde genel eilim aratrmalar yaplrken bunu gz ard etmektir. Kald ki Platonla birlikte ruh paralanm ve insann aslnda iyiyi bilse de ona gre eylemedii savunulmaya balanmtr. ( paral ruh anlaynda olduu gibi) Ama buna ramen Platon ve Aristoteles iyiden vazgemeyip kendi icatlar olan iyileri tm insanla yaymaya almak iin ideal devletler ve bilimler kurdular. Bu devletlerden insanlar kovdular, isyan edip dzeni bozanlar bastrma metotlar aradlar. Bilimde bu iyinin dna kanlar daha sonra takipilerince aforoz edildi. (Hatta bugn dahi sanat eserleri bu iyiye feda edilerek ucube ilan edilir oldu.) yi tarihin znesi oldu. Bu felsefenin son geldii noktaya greyse artk bize ramen bizim iin bir iyi var. Ve anlalan o ki biz de ona ramen ve onun iin varz. Bu makalenin asl derdi ise iyinin temellerini ve ona giden yolu sorgulamaktan ziyade iyi ile hedeflenen ile sonuta elde edilen arasnda bir tutarllk olup olmadyd. nk Sokratesin yapmaya alt rnein siyasi dzenin insan iin iyi olan olduunu ispatlamak ve bundan dolay insann kendi iyilii iin mevcut siyasi veya ahlaki dzeni kurduunu ve savunmas gerektiini ortaya koymakt. Sofistlerin sylediinin aksine...

Karikatr iin Erkan Polata teekkrler....


S.9

UTANGA MATERYALZM
Selahattin Hilav, diyalektik dncenin tarihi adl kitabnda Hegel iin ayrd blmde; onun, adalarnn dnce alannda gerekletirmi olduklar yeniliklerin gz kamatrc bir biimde kaynatrld ve dile getirildii grlr, diyerek onun bir bireim filozofu olduunu sylemitir.1 Engels nl bilimsel ve topik sosyalizm kitabnda Almanlar iin; biz Almanlar, ince eleyip sk dokumaya, ok derin ve kkl dnmeye dknzdr. imizden biri yeni bir reti sayd eyi aklaynca, onu nce her eyi kapsayan bir sistem haline getirmek zorundadr, diyerek Hegel felsefesinin de bir ncellerden nemli lde yararlandn belirtmitir. 2 Hegel zamanna kadar yaanlan dnsel sre, hep tarihsel metafiziklerin, duraan somutluklarn olduunu sylendii ve olmas gerekenin bu olduu bir sreti. Hakl olarak iddia edilinirse Hegele kadar; hibir filozof doann ve hatta st boyutta dnlen tinin deimezliini yadsyan bir felsefe yapmad. Hegele kadar bu deimezlik kendisini var etmitir. Kendinden ncekileri bir basamak gibi atlayan Kant, deimez gereklikler, apriori metafizikler, ayr bir ruh katt dnlen dnya ve en ince niteliklerine ve niceliklerine kadar ayrmlatrd kendinden eyi: metafizik konusunun; dokunulamayan bir gereklik ve onun topik dalnn hala korkulan bir gerek olduunu bize gsteriyor. Kant transendental idealizm dedii ve eylerin bilgisi diye sistemletirdii felsefesi klasik anlamda utanga bir idealizmden baka ne olabilir ki. Kanta atfedilecek yegne durum algnn nesnesine verdii yklem zellii, onun dolaS.10

n doru bir temel oturtmak gereklidir. te Hegelin nl sisteminin temelinde yatan da budur. Hegel kendisine sorunsal olarak ald temel problem; anlmz ve bunun bilgisinin ve ilevininin bizi dolaysz izlenimlerden ve bu izlenimlerin algsal olu ierisinde ki yaratt ikiliklerden kurtarabilmesinin imknn dorulamak olduu sylenebilir. Hegel bilincin bu yabanclamasnn ancak baz aamalar ile netlie kavutuunu belirtir. Bu kurtulu aslnda tekrardan bir sarsntlar geiren tinin fenomenolojisinin tekrardan korumaya alnlmasndan baka bir ey deildir. Aama aama olarak adlandrd bilincin gelimesi en sonunda kendisinin yaratlan iinde en yetkin olmas gereklilii zerine ve bu yetkinliin bir st varlktan kaynakland zerine kuruludur. Aama aama olmas Hegelin felsefesine mecburi bir doa felsefesi ilintisi eklemesini gerektirmitir. Hegele gre doa, idenin tekiliidir. Yani, kendisinden baka olan, kendisine yabanclam olan idedir. Doa tinin ortaya kmas iin gerekli olan uraktr. Ama tine ulaabilmek olduu iin buraya ulaabilmek iin bir yntem gereklidir ve Hegel bu yntem iin doa olmaldr, der. te duyumlanabilirin yklem olma zellii buradan gelmektedir. Hegel doay bir urak olarak alm ve ynteminin yardmc malzemesi olarak almas, doa hakknda ki grlerinin genelidir. ymszlnn yani hibir engel ierisinden bakmadan direk en doru olarak onu kabullenmesidir. Algmn nesnesinin bilgisi ancak alglanlan nesne ile olursa bir btnlk oluturur. Bu Kant iin zamanna kadar ifade edilecek nemli bir niteliktir. Platon ile beraber metafiziin zne ilikisi zerinden dnldnde. Duyumlanabilire verilen bu yklem zellii Fransz aydnlanmaclnn ve burjuvazinin klasik kilise otokrasisini krmas ile eylem ve hareketlilik zelliini iyice doruk noktasna kard. Artk deimeyen z diye bir tinsel fenomenolojiden bahsetmek zayflayan bir kavramlatrma olmaktayd. Artk, bu metafizik dnmenin ve belirlenimlerinin nesnelere yabanc bir ey olmadn, ama tersine onlarn z olduunu, ya da eylerin ve onlar dnmenin (dilimizin de onlarn bir akrabaln anlatmas gibi) kendilerinde ve kendileri iin badama iinde olduklarn, ikin belirlenimleri iindeki dncenin ve gerek doalarnn bir ve ayn ierik olduu savunuldu.3 Burjuvazinin ksmen daha ar ve hantal ileyen Almanya ilerleyii Fransa da yaanan bu ykmdan olduka korkmu ve gelenee sarlma gereklilii yeni erkte yerlemitir. Bylece Alman aydnlanmacl Alman klasik dnnn zerine kurulmutur. Bu korkunun ve gelenei korumann felsefi anlamda adlar klasik Alman idealizminin nemli temsilcileri Fichte, Schelling ve Hegeldir. Bunlar duyumun nesnesine pratik bir kayg gderek her ne kadar yklem zellii vermi olsalar da en temelde Platonvari bir idealardan kurtulamamlardr. Bu filozoflar arasnda doruk olarak Hegeli koymak hide hakslk olmayacaktr. Bu karmak bilgi ve yklem ierisinde znenin, artk bu eylemin yaratt yabanclam zneyi, yabanclam dHegelci sisteme eletirel bakmak iin onun sistemine bir gz atmak gerekir. Hegelin Grngbiliminden, Hegelci felsefenin hakiki k noktas ve gizinden balanlmal. Grngbilim A.z-Bilin 1.Bilin.(a) Duyu deneyimi dzeyinde kesinlik; yada Bu ve Anlam. (b) Alg, ya da Nitelikleriyle ey ve Aldanma. (c) Zor ve Anlama, Grnt ve Sper-Duyulur Dnya. 2.z-Bilin. Kendinin Kesinliinin Hakikati. (a) z-Bilincin Bamszl ve Bamll; Efendilik ve Esaret. (b) z- Bilincin zgrl: Stoaclk, Kukuculuk, Mutsuz Bilin. 3.Akl. Akln Kesinlii ve Hakikati. (a) Bir Akl Sreci Olarak Gzlem. Doann ve z-Bilincin Kendi Etkinliiyle Gereklenmesi. Haz ve Zorunluluk. Yrein Yasas ve Kendini Beenmiliin Taknl. Erdem ve Dnyann Seyri. (c) Kendinde ve Kendi in Gerek Olan Bireysellik. Tinsel Hayvan Krall ve Aldanma, ya da Gerek Olgusu. Yasa Koyucu Olarak Akl. Yasalar Snayan Akl. B. Zihin (Tin) 1.Hakiki Zihin; Etik Dzen. 2.z-Yabanclamada Zihin-Kltr. 3.Kendinden Emin Zihin, Ahlak. C. Din. Doal Din; Sanat Biiminde Din; Vahiy Dini. D. Mutlak Bilgi Hegelin, Mantkta olduu gibi, katksz kurgusal dnceyle balayp Mutlak Bilgi ile z-bilinli, kendinden anlayan, felsefi ya da mutlak (ya da insanst) soyut zihin

Zafer Gndz

ilebiten Ansiklopedisi, felsefi zihnin sergilenmesinden, kendi kendini nesneletirmesinden baka bir ey deildir.4 Feuerbach Hegeli hakl olarak yukardaki dizgelemeyi yapt iin eletiriyor. k noktas olarak ald duyumlanabilir eyden sanki kendi soyutlanm bir nesne olarak alglayarak ie balad iin yanlgya dtnden kaynakl yanlgya doru srklenmitir. Kendisinin aslnda dnen dnyann kendi deyimiyle yabanclam zihninden baka bir ey deildir. Soyut dn ierisine den filozofumuz, dlam dolaysyla doadan ve gerek insandan soyutlamtr. Dlama srecinin btn tarihi ve dlamann btn sreci ve bu srecin dardan yabanclam dn ile bu olgudan her ne kadar soyutlanm znesi olarak dlamann ls olarak filozofumuz kendinde ve kendi iin, bilin ile z-bilin ayrmnda kartla dm ve nesne ve znenin kartlnn iine dmtr. Kendi iin varln kendini bir kere kendinde varlk olarak alglamas ve kendinden olmayan grngnn bilgisine soyutlamas tarihsel dn asndan filozofumuzun yanlgs olmutur. Filozofumuz Grngbilimde ayrmlatrd Mutsuz Bilin, Drst Bilin, Soylu ve Alak Bilin gibi kavramlar daha ok pratik duyumun edimsel olan bilginin bir soyutlamasndan baka bir ey deildir. Ama filozofumuz burada da ayn tekrara dm ve kendisini yabanclam dn, soyutlanm l olarak alglam ve deerlendirmelerini bu teorik kaygy gderek kavramlatrmtr. Hegelin felsefesinde yukarda aktardmz zere bir yabanclama srecinin bilincidir ve felsefesini eyleme sokanda bu yabanclamann diyalektiidir. Yani olumsuzluun diyalektiini5 kurgular. Ama bu olumsuzluunun nedenini kavramaktr. Bunun iin bilince yn veren ilksel neden olan duyumun ortadan kaldrlmas gerekmektedir. Hegelde maddecilik bu n kabulden gelmektedir. Kendinden nesneye atfettii bu kabul Hegeli bir maddeci yapar demek ve materyalist filozof demek haksz bir saldr demek olur Hegelciler ve Hegel iin. nk olumsuzlama dememizin nedeni yabanclamann nesnesini kavramak deil, ilksel nedene inmek iin son adm aslnda batan yapmak demektir. Belirlilik olumlu olarak koyulmu olumsuzlamadr. Belirliliin olumsuzlama olduu nermesi zorunlu olarak Spinozann tznn birlik olduu ya da yalnzca tek bir tzn var olduu sonucuna gtrr. Bir ey olumsuzlamann olumsuzlamas olarak var olandr, nk bu ikinci olumsuzlama yaln kendi ile bantnn yeniden kuruluudur.6 Ama burada bir ksa dipnot dmek gerekir yazmzn banda da dediimiz gibi Hegel varln belirliliini ve dolayszln savunmu ve bu belirliliin olumsuzlamasnn belirliliin kant olduunu sylemi ve olumsuzun olumsuzun var olan olduunu ve direk olduunu belirtmesi bizde u dnceyi de getirmektedir. Bir ey ayn zamanda yaln olarak dolaysz olarak var olandr tamam kabul buna ama devamnda varln olu tabi tutulmasna da evet oluun bir sre olumsuzlama daha sonra buna ydsma da denilecektir ama peki yadsmann yadsmasyani olumsuzlamann olumsuzlamas nasl olur
S.11

Hegel tinin fenomenolojisi iin Platondan ald idealar dzenini, yine Platon gibi kavramayarak, onun yansmalar dnyasnn aslnda gerek dnya olduu zerine kurmutur. Bu doa zerine kabul edilecek zamann en ileri grdr, Fichteden gelen nsel idealizmi de deerlendirdiimizde. Doann ben ile arasnda sk bir iliki yaratm ve ilerleyiin ift tarafl olduunu sylemitir. Bilinten mutlak biline evrimi bu idealarn kavranmasdr. Selahattin Hilav kitabnda bu evrimi ocuk benzetmesi ile olduka ak ve seik aktarmtr. lk bilin saf bilin bir ocuunu nesneleri grmesi ve onlardan ilkel anlamda manalar karmasdr, demi. Kendinin bilinci bu ilk bilincin evrimlemesi ile oluan bilintir. Bu aamada ocuk artk nesneleri darda grmez aksine kendi iinde grmeye balar. Bilin artk bu aamada kendi edimlerinin farkna varmaya ve bilgili bir edime geme haline girer. ocuk artk nesneleri ayrmlatrp, nesneler hakknda imgelemelerde bulunmaya balar. lk aamada saf genellik iinde olan bilin, ikinci aamada saf farkllama halinde bulunur. lk aamada bilin saf genellik halinde iken, kendinde bir bilintir. Ama saf farkllama ierisine girince kendi iin bir bilin haline gelecektir. Psikolojik adan da aslnda Hegel hakl bir yerde durmaktadr. Genel kabul zerine dndmzde bireyin yaam ierisinde eitli evreleri vardr. ocukluk sreci, genlik sreci ve yetikinlik sreci. Bunlar ortalama zaman dilimleri ierisinde verilmi genel psikolojik ve fizyolojik kabullerdir. Genlik dnemine kadar birey edimler kurarak yaamna devam eder ve kendinde bir bilin sahibi deildir. Daha ok dsaln etkisinde ve onun koyduu kurallar renerek kendisini ileri bir aamaya dhil eder. Genlik dnemine ise damgasn vuran sre ergenlik dnemidir. Bu dnemde artk birey kendinden birey olmaktan, kendi iin birey olmaya balar. Birey artk kendi farkna varp dsal olandan ziyade isel olana ynelir ve doru bir ynlendirme ile kiilik geliimini bu dnemi bitirdiinde tamamlar. Artk birey Hegelin de dedii gibi z bilin halinden mutlan bilincine doru gelmi olur. Ama Hegel Grngbiliminde eletirdiimiz zere bu edimi pratik ile kavramak gayesi gtm ve maddenin belirleyiciliinin farkna varm olsa idi, bu zmlemesi gerek anlamda bir diyalektik materyalist ve doru zmleme olacakt. Ama teorik gayesi onu bu pratik karm yanllatrmasna neden olmu ve sanki tinin bir karm olarak konuya yaklam ve nesne zne ilikilerinin hepsinde zne belirleyici etken olmutur. Sanki kendi dsal olarak etrafnda
S.12

Nesnel dnyann ierinde ne olursa olsun fiziksel temel yasalardan etkilenmeyen ve ondan bamsz dnce gdmnn olmayacan bundan yaklak iki yzyl nce Marks hakl olarak ifade etmitir. Bizler bu yasalarnn hkimiyeti ierisinde kendimizi var etmekteyiz. Kavramsal soyutlama ierisinde belirtirsek de biz ne kadar kendi iin ey olarak kendimizi duyumun dna karsak da aslnda bu tamamen bilgimize bir perde ekmek anlam tamaktan teye gitmeyecektir. Gnmzde artk bilim yle akc ve hzl bir ivme kazanmtr ki Homo sapiens dediimiz ve eitli nitelikler yklediimiz insana atfettiimiz bu nitelikler yetersiz kalmaktadr. Birok nitelik gl aratrmalar sonuncunda doada da bulunduu fark edilmi ve tanmlamalarn yetersizlii gzkmtr. Bu insandaki yklem olma zellii her ne kadar Marks asndan deerlendirirsek ekonomik temelli bir ilerleme olsa da sosyal iliki asndan olduka karmak bir iliki a yaratmtr. Hegelde bir adan bunu kabul etmi ama zihin merkezli ve duyumla ilikisinde sezgi temelli yaklamas dnyaya kendini dsal olarak tutarak ruhu bir sistemin hakim olduunu sylemitir. Yani varlk dnceden domutur. Dnceyi nceleyen bu tavr Hegeli bir anlk yapmtr. Bylece bandan beri belirttiimiz zere madde ruhun rn olmu olur.8 D P N O T L A R

zden zkaya

da yine varln dolayl da deil direk olarak en yaln halinde duyumlanan en direk nesne olmas nasl byle bir Pltoncu temel benzetirme deimez sabitlikler olabilir hemde oluun ierisinde deiime tabi olan bu bir eliki olarak algmzda hemen kafa karkl yaratmaktadr.

olan her trl edimlere bakabilme tavrna sahip olmu gibi bilinci n plana karm. Oysa bu tavr tamamen idealist bir tavrdr. Hegel diyalektik kavray bu sebeple Marks ve Engelsin belirttii gibi ayaklar havada ba yerde olan ters yz edilmi bir diyalektiktir. Afar Timuin; Hegel dier iki filozofu (Fichte ve Schelling) eletirirken onlar batan sona yadsmaz. Her de mutlak akn lkclk diye adlandrlabilen ve bilgimizin tm eleriyle ncesel yasalara uyduunu bildiren ortak bir anlaytadrlar. Onlara gre insann zihinsel etkinlii hem kavramlar hem duyulur sezgiyi yaratmaktadr. 7

KERKEGAARDDA UMUTSUZLUK VE KAYGI


Sren Kierkegaard, Danimarkal teolog ve ilk varoluu olarak kabul edilen filozoftur. ounlukla Hegel ve Schelling felsefeleri zerine almtr. Sistematik felsefenin bireyi gz ard eden btnclln de reddetmi ve felsefesinde bireyi merkeze almtr. Bu nedenle bir sistem filozofu deildir. Ayn zamanda din ve tanry da tamamen bireysel bir konu olarak deerlendirmilerdir. Kierkegaard, Bat felsefesi geleneinin temelinde olan ve rasyonalist nesnel bilgiye dayal teori konsepsiyonunu reddeder. Teori, zneler aras geerli ve ezeli-ebedi bir doruya erimek amacyla, tm znel eilimlerden saknmal ve katksz bir biimde znel olan tm bak alarn amaldr. Kierkegaarda gre, bu durumda teoriye ulamak iin znel hayatla tm ban koparlmas gerekir. Bu nesnel bilgi ideali, insann ruhani hayatna ya da znel varoluuna duyarsz kalr ve insan yaamna, yararl hibir katk yapmaz. Dinin hakikatleri znel varolu alanna girer ve varolu da yalnzca znel olarak, ierden bilinebillir. Varoluular akla nem veren geleneksel felsefelerin kmsedii, sama, bulant, korku, kayg gibi duygulara byk nem verirler. Varoluu felsefelerde ilenen bu duygularn bir blm ncl olarak Kierkegaardda grlr: Korku, kayg, umutsuzluk. Tm bu duygular bireyseldir ve birey ancak bu duygularla anlalabilir. Ona gre varolu somut ve znel insann yaamdr. Dolaysyla hibir ey bize duygular kadar znel insan yaamn veremez. O halde insan anlamann ve aklamann en iyi arac duygulardr. Kierkegaard, bu noktada Bat felsefesinden tamamen ayr bir yntem benimser. znel doruluk, soyut akln veya kiisel olmayan ve nesnel bir felsefi sylemin kategorileriyle ifade edilemez. Onun daha ziyade, dolayl iletiim yoluyla ifade edilmesi gerekir. znel doruluk, nesnel teorik bilginin phe duyulmaz temellere ve mantksal argmana dayanan kesinliini amalamaz. Belirli bir hayat tarznn lehinde olan rtlemez hibir rasyonel kant, ahlakta da dinde de var deildir. Her halkarda dini ya da ahlaki hakikatle ilgili kavramsal kesinlik, bizi kesinsizlikten kurtarrken, zgrl ortadan kaldrr. Kesinsizlik, insan hayat iin en temel olan eyin, yani seme ya da karar verme zgrlmzn bir sonucudur. zgrlk bir yandan da sorumluluu gerektirir. Teorik ya da entelektel kesinlie eriemesek bile yine de hakikate ulamak iin aba gsterme gibi bir sorumluluumuz vardr. Seim yapmak dnda bir seimimiz olamaz, zira u ya da bu ekilde yaamamz ve bu seimin sonularyla birlikte yaamamz gerekmektedir. Ve seim yapmamak da kendi bana daha az bilinli bir seim ise de hi phe yok ki belirli bir trden bir seimdir. ster Tanr olsun ister Tanr olmasn zorunlu olarak balandmz eyler olsa da seimlerimizi zgr irademizle yaparz. zgrlk denilen ey seimler yapabilme olanadr. Dolaysyla yaadka ve seim yaptka zmz olutururuz. Bu nedenle her birey yapt seimlerden sorumludur. Btn varoluular gibi Kierkegaard da insann zgrln n plana kararak zgrln insanlara ayn zamanda ar bir sorumluluk verdiini iddia ederler. zgrlk ayn zamanda sorumluluk gerektirir. nk insan karar verS.13

1 Diyalektik Dncenin Tarihi, Selahattin HLAV, Sosyal Yaynlar, sayfa 91 2 Friedrich ENGELS, topik Sosyalizm ve Blimsel Sosyalizm, Sol Yaynlar, sayfa 34 3 Mantk Bilimi, G.W. Friedrich HEGEL, dea Yaynlar, sayfa 31, eviren Aziz YARDIMLI 4 Karl Marks Felsefe Yazlar, Hil Yaynlar, sayfa78 5 A.g.e., sayfa 81 6 G.W. F. Hegel, Mantk Bilimi, dea Yaynlar, sayfa 8487 7 Afar Timuin, Dnce Tarihi 3, Bulut Yaynlar, sayfa 307 8 Orhan Hanerliolu, Felsefe Szl, Varlk Yaynlar, Hegelcilik, sayfa 158

mek, semek zorundadr ve her birey yapt bu seimler sonucu kendi zn oluturur. zgrlmzn farknda deilmiiz gibi grndmz zaman bile sorumlu olduumuz dncesi, Kierkegaard iin nemli bir ilkedir. nsan varlklar seme yetenekleri bakmndan istisnai olarak zgrdr, seme zorunluluu tarafndan da yine istisnai olarak bunaltlrlar. Seim yapma ve znel hakikat iin aba gsterme zgrlmz, zgrln insan varlklarnn, tadn kardklar kadar tahamml ettikleri bir ey olduu anlamna gelir. Kierkegaard, zgrlk anlayn Tanr karsndaki insanda temellendirir. Kayg Kavram adl eserde kayg, zgrln kendini kaybettii kadns bir zayflk olarak tanmlanr. Varolu alanlarn e ayran dnre gre estetik yaamda ruh ile beden arasndaki ilikinin srekliliini salayan tin etkinliini yitirir. Kendisini zgr sanan ve ehvani arzulara deer veren kii aslnda bedeninin tutsa haline gelmitir. Bu durumdaki insanlarn zgr olduu sylenemez. Kayg ite bu noktada zgrln kazanlmas iin frsattr. Ancak tinin zayflad, bedensel tutkularn nem kazand insanlarda kayg yoktur. Sz konusu insanlarn doasnda yine de kayg duygusu olduunu dnen Kierkegaarda gre, bu duygu doamzdan olduu gibi koparlamaz. nsan zgrlk ve zorunluluun bir sentezi olarak gren Kierkegaard tm varoluu filozoflarda olduu gibi zgrlk kavramn semek anlamnda kullanr. Zorunluluk emiz kaltmla gelen ve asla deitiremeyeceimiz zelliklere iaret eder. Doduumuz ortam, ailemiz, yaadmz a gibi. Ancak herhangi bir ekilde insan olarak dnyaya geldikten sonra kendi benimizi oluturma konusunda verilen abalar zgr seimlerimize dayanr. zgrlk, zgrln ift ynlln paylaan, bir kaygl korku ya da korku haliyle ayrlmazcasna birleir. Korku insan iin, hem ekici hem de iticidir. Kaygl korku, belirli bir eye atfedilmeyen ve ayn anda hem korkutan hem de ekimleyen bir korku hissi olarak deneyimlenir; o tek tek her birey tarafndan tanan sorumluluun muazzam arlnn bir tezahrdr. Bununla birlikte, o ayn zamanda zgrlk fiilinden nce gelen zihin hali olup, zgrlk ve manevi gerekleme imknna iaret eder. Kierkegaardun birbirleriyle ilikili olan zgrlk ve kaygl korku kavramlar, dalist bir metafizii yanstr. nsan varlklar insani olanla tanrsal olann, sonluyla sonsuzun, huzursuz ya da tedirgin bir karmdr. Kierkegaard iin de zgrlk tinsel doamza bal bulunmaktadr. Ama insan varlklar bir yandan da hayvandrlar. nsan, yalnzca tinsel olsayd, zgrl katksz olarak kavrayabilirdi. Hala beden iine hapsolunmu durumda bulunan birey, dnyevi eilim ve itkilerin arl altnda ezilir. Dolaysyla zgrlk atma ve korku olarak yaanr. Korku, insann iindeki iki dnya, tinin dnyasyla doal dnya, Tanrnn dnyasyla hayvann dnyas arasndaki kesime noktasdr. nsan varlklarnn kar karya kaldklar en temel seim,
S.14

zgrlklerini tasdik etme ya da ondan kanma teebbs arasnda yaplacak olan seimdir. zgrlkten ka, ada hayat tarzlarnda, insanlarn kendileri iin belirledikleri ama trlerinde, gerekleme ideallerinde, bilinli benliin temel bir korkusunu kefeder. O, bu korkuya umutsuzluk adn vermektedir. nsanlar allm ya da uzlalm davran standartlarna boyun eerler. Onlar alelade ya da vasati olanla tatmin olurlar. lmn kanlmazl gereiyle yz yze gelmektense, ilgiyi geici hazlarla baka ynlere kaydrmann yollarn ararlar. Umutsuzluk, tam tamna insann tin olarak tanmlanmalnn farknda olmaydr. te bu durumun sonucu olarak, umutsuzluk, umutsuzluk olarak dahi fark edilmediinde, en u noktaya varr. Kendi umutsuzluundan bihaber olan kii kendisinin tin olarak bilincinde olmann en uzanda olan kiidir. Tanrnn yokluunda insann iinde bulunduu durumu karakterize eden hastalk, yleyse, sadece daha ktye gitmek suretiyle iyileebilen bir hastalktr. Kierkegaarda gre umutsuzluk evrenseldir, nk insan sonluluktan sonsuzlua geii umutsuzluk yoluyla gerekletirir. Umutsuzluk kanlmazdr, insann, kartlarn bir sentezi olmasnn, daha dorusu diyalektik bir varlk oluunun bir gereidir. Sonlu varl ile sonsuz varl arasna skan insan kendi olma srecini umutsuzluk iinde yaar. Kierkegaard iin umutsuzluk lmcl hastalktr. Bu hastalktan lnmesinden veya bu hastaln fiziksel lmle sona ermesinden ok, bu hastaln ikencesi, can ekien ama lemeden lmle savaan kii gibi lememektedir, srekli bir can ekime hli iindedir. lmcl hastalk dar anlamda kendisinden sonra hibir ey brakmadan lme giden bir hastalk demektir. Ve umutsuzluk budur. Umutsuzluun z yaamn hibir ey olmamasdr. zgrlk sonucunda her eyin olabilirlii bireyde gerginlie neden olur. Kii tercih yapmak zorundadr. Bu durumda ne yapacan bilemeyen kii ar bir sorumlulukla kar karya gelir. Bylelikle o her eyin baa gelebileceini dnr. Olabilirlik sadece olumlu anlam iermez, yenilginin, felaketin de olabilirlii sz konusudur. Kierkegaardun ele ald kayg ve umutsuzluk kavramlar da olabilirlik kategorisiyle sk skya ilikilidir. Kayg, bireyin dnya ile ilikisi sonucu, umutsuzluk ise bireyin kendisi ile ilikisi sonucu ortaya kar. Birey dnyadaki nesneler karsnda nasl tavr almas gerektii konusunda kaygldr. Kaygsna neden olan en nemli etmen zgrlktr. Kayg sadece insana zg bir kavramdr ve igdleriyle snrlandrlmas nedeniyle hayvanlarda grlmez. Umutsuzluk ise kendi benini oluturma abas iinde olan insann karlat durumda ortaya kar. nsan kendisini olutururken birok seenek ile kar karya gelerek kendi zne uymayan bir ben oluturabilir. Bu da ben olma devini gerekletiremedii ve bunun sonucunda umutsuzlua dt anlamna gelir. nk insan kendisini olutururken sonsuzluk esini grmezlikten gelerek sade-

ce geici olana deer verirse umutsuzluk kanlmaz olur. Kierkegaarda gre, insanlar ancak kendilerine zg olan bireysel zlerini seebilirler. O, insann kendi benliini kendisinin oluturabileceini dnr. Kierkegaard deitiremeyeceimiz tek zn, bizi insan trne balayan ve kaltmla gelen zelliklerin btn olduunu syler. Dolaysyla trsel zmz kesinlikle yaratamayz. Kierkegaardun kendisi iin semi olduu misyon, bireyin umutsuzluunun farkna varmasn ve bylelikle de kendisini zgr bir tin olarak tanmasn salamaktr. Kierkegaarda gre hayatn aamas vardr: Estetik, etik ve dinsel. Estetik aamada her ey hazzn evresinde toplanr. nsan bu aamada doal isteklerinin ve igdlerinin boyunduruu altndadr. Ruh ise bu durumdan dolay skntl ve tedirgindir. Bu da yabanclamann iaretidir. Bu evrede sonluluk esi etkin olur, sonsuzluk esi ise etkisiz kalr. Dolaysyla insan ideal ben olma devinden uzaklar. nk insan Tanrsal olandan uzaklat iin yabanclamtr. Kierkegaarda gre, insan doasnda Tanrsal olana yer vardr. Bu nedenle insan mutluluu sonluluun iinde bulamaz. Geici olana deer veren insanlar kendi doasndan uzaklar ve sonunda bir ben olamayacak noktaya gelirler. Dolaysyla yabanclamadan kurtulma Kierkegaarda gre, doamzda bulunan sonsuzluk ve sonluluk elerinin ahenkli sentezi ile mmkndr. Kendi kendisinin btnyle bilincinde olan birey, sadece iman ve gnah arasnda bir tercih yapabilir. man seme kolay bir seim olmasa bile, sadece, din tam anlamyla doyurucu bir varolu imkn sunar. Sahici varoluun kendi kendisinin tam olarak bilincindeki bireyselliine, yalnzca din cevap verebilir. Sadece, bilinli olarak Tanrya inanma kararna varan benlik, umutsuzluu aabilir.

Ve kum saati, dnyann kum saati boald ve yzyln tm grltleri sustu; lgn ve ksr abamz bitti, yaknlarna gelince, sonsuzlukta olduu gibi -erkein veya kadnn, zenginin veya yoksulun, klenin veya efendinin, mutlunun veya mutsuzun olduu gibi- her ey sessizlik iindedir; ban ister tacn parltsn tasn ister basit insanlarn arasnda kaybolsun, ister yalnzca gnlerin skntlarna ve aln terlerine sahip ol, ister dnya durduu srece nn yceltilsin, ister isimsiz ve unutulmu olarak saysz kalabalklarn iinde kaybol, ister seni kaplayan bu grkem tm insansal betimlemeleri asn, ister insanlar, ne olursan ol seni yarglarn en acs, en alaltcs ile vursunlar, sonsuzluk milyonlarca benzerinden her biri iin olduu gibi senin iin de tek bir konuda bilgiyle donanacaktr: Yaamnn umutsuz olup olmad ve umutsuzsa bunu bilip bilmediin veya bu umutsuzluu bir korku gizi gibi, sulu bir akn meyvesi gibi iine sokup sokmadndan veya umutsuz olarak ve dierlerine nefret duyarak fkeye kaplp kaplmadn konusunda. Ve eer yaamn yalnzca umutsuzluu tayorsa gerisinin hibir nemi yoktur! ster zaferler isterse yenilgiler sz konusu olsun, senin iin her ey kaybedilmitir, sonsuzluk seni artk hi iine almaz, seni hi tanmamtr veya daha da kts seni tanrken seni kendi benine, umutsuzluun benine iviler! * Bu makalenin yazmnda Abdullah Durakolunun Kierkegaardda nsan ve Varolu Problemi adl Yksek Lisans Tezinden faydalnlmtr.

S.15

u aadakileri salamalym: 1) Herkesi kapsayan, ben de dhil olmak zere, yasalar yaynlama hkimiyeti 2) Bu genel yasalarla zel i ve davran/hareketleri uygun biimde yarglama hkimiyeti 3)Toplumun/genelin benimki de dhil olarak- gvenlii ve refah kazanc iin herkesin ve her kimin mahkeme kararlarn ve genel olarak tm yasal lleri yerine getirmesini zorlama hkimiyeti Ak ki bu farkl hkimiyet yasa koyucu, yarglayc ve uygulayc- yksek hkimiyetin zel formlarnn kendini gstermesinden baka bir ey deildir. Onda toplumsal btnn tm pozitiv haklar birleir. Yksek hkimiyetin birlii olmadan ne genel yasalar ne doru/adil mahkemeler ne de gerek/tam ynetim mmkndr, yani verilmi toplumun kurumunun z amac ulalmam kalrd. Kendinde pozitiv haklarn tamln veya tek yksek hkimiyeti barndran daimi kurumlaryla toplumsal bedene Devlet denir. Her organizmada zorunlu fark olanlar: 1) Organize eden ba; 2) Kurumlar veya eylemleri oluturan sistem; ve 3) Oluturan elementlerin btnl/ ortakl. Buna tekabl devletin toplayc kuruluunda da fark olunanlar: 1) Yksek hakimiyet; 2) Onun eitli kurumlar veya emrindeki makamlar; ve 3) Devletin alt tabakas, yani, bireylerden, ailelerden ve daha geni zel balardan oluan devlet hakimiyeti altndaki halk kitlesidir. Hukuk, kendini tam gerekletirmesi iin tm artlar ancak devlette bulur, bu ynde de Devlet cisimlemi (ete kemie brnm) hukuktur. Fakat bu esas/ana tanm ile de Devlet tanmnn anlamn dolduramyoruz. II Devlet gibi karmak/bileik/etrefil/zor tekilat zaman ve mekn fark olarak baya eitli rnekleri (tip) sunar. Ynetim biimleri sorularn girmeden ki bu soru Aristotelesten balayarak siyaset ve devlet haklar hakknda yazarlarn en sevdii konu olmutur ve kuramsal olarak tkenmi kabul edilir- ben sadece, gelimi/eitimli medeniyetlerin ana dillerinde devlet fikrinin nasl belirdiini hatrlatacam. Mevzuu bahis toplumun Devleti tanmlarken kulland szn kkensel anlam, eer dz olarak deilse o zaman ak ima ierir: Hayatn toplayc hangi grevini veya hangi ynn o kendisi iin en nemli grd/sayd veya sayyor. Bu balamda, hibir byk tarihsel halk/toplum bu ynde veya bu zellikte esas nem tamayan Devlet kavramn vurgulayamazd phesiz. Bylelikle bu farkl milli yntem anlaylarnn karlatrlmas bize Devletin anlam hakknda derinlemekte ve genilemekte yardmc olur. Eski Yunanl iin Devlet ehir veya zgr yurttalar topluluu olmutur. Bu insanlk hafzasnda ebedi olarak yerleecektir, bunu Avrupa dillerindeki yurtta (civil, citizen vs) ve yurttalk yiitlii/cesareti gibi szler deliller. Ama buradaki ehir hangi genel anlam ierir?! Tabi bu anlay yaanan yerin evrilmesi anlayyla tketilemez. ehir daima eitimliliin, zihinsel ve maddi kltrn, yaamsal ha-

DEVLETN TANIMI1
ev. Asat Andaev

reketin ve ilerlemenin beii olmu ve u anda da yle kabul edilir.2 Bunlarn hepsi birok kiinin toplumsal ibirliini gerektirir, bunun iinse bir yerde toplanmak lazm, yani ehirde. Eitim/okullama hibir zaman devlet kurumlar dnda domam ve gelimemitir. Kayda deer devletler ise her zaman ya ehir kl ya da ehirle sk ilikilidir. Byk dou despotluklar Babil, Memtis, Fiv, Ninova vs- ehirlerin geliip dna tamasndan ortaya kmtr. Dnyann en byk devlet yaps Roma ehrinden ykselmi; ondan nce ise uzun zaman boyunda dnya tarihinin oca/merkezi olarak byk olamayan iki ehir Kuds ve Atina olmutur. nsanlk tarihindeki srete (onun d tarafndan) byk an, bu ehirlerin kurulmas ile balamtr: Dou ve Yunan kltrnn birleimi/uyumu olarak skendirye; Hritiyanln paganlk zerindeki zaferi olarak Konstantinopolos ve Dou ve Bat arasnda arabuluculuk eden ve yeni Rusyann gcnn dnya-tarihsel alana k olarak Petersburg. Yunanllar saf insani kltrn ilk yaratclar- devleti ehir olarak adlandrrken, onun devlet iin esas amacnn kltrel grev olduuna iaret etmiler ve bunun doruluu akl ve tarih ile tasdikleniyor. Devlet insann eitimlilii ve kltrel ilerlemesi iin zorunlu arttr. Ondan dolaydr ki, devlet kuruluuna prensip olarak/ilkece kar olanlar eitime de ilkece kardrlar. III Zihinsel ve estetik gzelliin byk temsilcileri olarak Yunanllar devleti ehir olarak adlandrarak ilk plana ehir tarafndan yaratlan kltr ne srerken, pratik karaktere sahip olan Romallar ise devletin dier ynn yce tutmular, da onun insanlar birlik/genel iler iin bir araya toplamak veya bu ite onlarn dayanmasn gerekletirme grevini n planda tutmutur. Romallar iin devlet respublica idi, yani genel veya ulusal itir. Devleti bu ekilde tanmlarken, Romallar ona artsz anlam, onda hayatn/ yaamn yce balangcn grmlerdir. En byk yarar da genel iin salanmas ve toplumsal btn dalmadan korumaktr. yle ki buna herkes snrsz boyun emelidir: salus reipunicae suma lex (lat.) (Devletin Selameti en yce yasadr.) Roma anlaynda birlik/teklik ii olarak devlet insan dayanmasnn cisimlemi hali olarak tabi onun ahlaki karakteri, Yunanlnn kltrl yurttal anlayna kyasla daha dz ve k ekilde kendini gsterir. Eer tipik yksekkltrl Atinal veya Korfegenal ahlaki adan alak olabiliyorsa, eer Sibaritli (Sibarisin yurtta) ismi ar bencil ve ahlaksz insan cinsi olsa da. Romal anlamdaki tipik yurtta, yani memleket menfaatini/iyiliini her eyin stnde tutan ve onun korunmas iin daima cann ve tm zel bamllklarn feda etmeye hazrdr, bu durum ise hibir ekilde ahlaksz olarak adlandrlamaz. Roma cesareti bouna deyim olmamtr ve hi kimsenin aklna ahlaki adan gereksiz insan olarak gelmez: ite, gerek Romal! Bu insan hakknda bu ad birS.17

Vladimir Soloviev
Her kiisel varln kendi tanm gerei (ahlaki anlamda) varolmaya ve gelimeye reddedilemeyen hakk vardr. Bu ahlaki hak bo sz olurdu; eer onun gerekten gereklemesi tamamyla d rastlantlara ve bakalarnn keyfine bal kalm olsayd. Gerek hak, bu kendini gerekletirme artn kendinde barndrandr. Yani, kendini bozulmalardan korumak. Bunun iin ilk ve temel art topluluk veya toplum olmaktr. nk yalnz olan insan, kendi kendine braklan, ak ki doa felaketleri, yabani hayvanlar ve acmasz insanlar karsnda gszdr. Fakat kiisel zgrl veya insann doal haklarnn zorunlu korunmas bakmndan hayatn toplumsal formlar zaten bu haklarn kstlamasdr, ama bu kstlama dsal ve keyfi deildir, oysa onlar iin znden dklenlerdir. Kendi varoluumu ve keyfi etkinliimi korumak iin toplumsal dzenden yararlanrken, onun da varolmas ve gelimesi iin ona hak tanmak zorundaym ve bylelikle kendi etkinliimi toplumun varolmas ve gelimesi iin gerekli artlara tabi klmalym. Eer ben kendi hakkm gerekletirmek istersem veya kendime zgr eylem alanm salayacaksam (o halde, tabi) bunu gerekletirmek iin bu zgr alann geniliini temel ihtiyalarn toplumsal yararna veya genel iyiye koullandrmalym, yle ki bunlarn giderilmemesi durumunda benim hibir hakkmn gerekletirilmesi ve zgrlmn salanmas sz konusu olamaz. Bu durumlarda belirlenmi meknlar ve zaman genel iyinin talepleri ile kiisel zgrln kstlanmasdr veya bu artlarda belirlenmi olan iki balangcn dengelenmesi pozitiv hak veya yasadr. Yasa herkes tarafndan kabul edilen ve kiisel olmayan (yani ahsi istek ve grlerden bamsz olan) hakkn belirlemesidir veya olmas gerektii
S.16

hakknda fikirdir. Bu verilmi artlarda ve ilikide kiisel zgrln ve genel iyinin dengelenmesidir mnferit olaylarda veya ilerde zel yarglama yolu ile gerekletirilen tanm veya genel dncedir. Buradan yasann fark edilir zellii: 1) Onun akl: ilan edilen karar genele/halka bilgilendirilmediyse yasa gcn kendinde bulundurmaz. 2) Onun kesinlii: yasa verilmi toplumsal ortamda geerli hayati ilikilerin normunu ifade eder; herhangi soyut hakikatleri ve idealleri deil. 3) Onun gerek kullanlabilirlii veya her zel durumda kolay uygulanabilirlii: ondan dolaydr ki onunla her zaman sanktia (yaptrm) denilen ey baldr. Yani onun talepleri yerine getirilmediinde veya onun yasaklar inendiinde zorlayc ve cezalandrc tehdit nlemleri uygulanr. Bu yaptrm bo bir tehdit olarak kalmamas iin de yasann emrinde gerek g olmaldr ki, o her trl durumda uygulanabilsin. Dier syleyile, yasann toplumda yeterince gl tayclar veya temsilcileri olmaldr. nk onlar tarafndan yaymlanan yasalar ve dile getirilen yarglar zorlayc g tamaldr. Bu yasalarn cisimlemesine de Hkimiyet/Egemenlik denir. Gereksinim olarak toplumsal btnden doal haklarmn salanmasn isterken nk benim kendi gcm ona yetmez- ben bu toplumsal btne akl ve adaletten dolay eylemin aralarna ve yntemlerine pozitiv hak salamalym onlarsz, bu hak kendinin bana en istenilen ve gerekli amacn yerine getiremezdi; yani ben bu toplumsal btne

birinden ayrlmaz tasarmlar/fikirleri artrr: 1) Onun yiitlii veya ahlaki adan kuvvetlilii; 2) Onun yasacl; 3) Devletilii; bu da bu insann ahlak, hukuk ve devletle sk ilikisinin bariz kantdr. IV nsan dayanmasnn tarihsel cisimlemesi olarak devlet, birliktelik grevinin reel kouludur. Yani dnyada iyiliin gerekletirilmesidir. Pratik ruhlu Romallar tarafndan vurgulanan bu devletin gerek-ahlaki karakteri Romallarn dnd gibi artsz ahlakn kayna, hayatn yksek gayesi, en st iyi ve hayr demek deildir gene de. Devleti tanrlatran bu grn yanll, tarihte gerekten artsz ahlakn kaynann Hristiyanlkta ortaya kmas ile ortaya kar. Roma devletinin yerine 2 yeni politik fikir ortaya kar: Bat Avrupa ve Bizans. Bunlarn ilkinde pek ok geliim evreleri geiren feodal krallktan ada Fransz veya Amerikan devletine kadar (mutlakyetilik/absolyutizm tarafna doru geici ve salam olmayan reaksiyonlarla)devletin izafi karakteri zellikle vurgulanyor. Avrupann tm anadillerinde devlet kavram Latin sz olan statustan (ancak Romallarn kendileri tarafndan bu anlamda kullanlmam olan) ortaya kan szlerle tanmlanr: etat (Fr.), estado (sp.), Stoat (Alm.), State (ng.) vs. Status durum demektir (Stareden gelir) ve devleti yle adlandrarak Avrupa halklar onda ancak greceli durum, eitli sosyal glerin ve elerin etkileimini grmekteler. Avrupa uygarlklarnn fark edilir karakteri (ilk kez Hizonun nl eserinde aka gsterilen) onun zellikle eitli elerin bileimi dnda aa yukar eitkuvvetli, bamsz, kendini koruyabilen ve korumak isteyen tm orta ve yeni tarih srecinde Bat devletinin genel karakterini belirledi. V Bizans politik fikri devlette hukukst kaynaklarn olduunu kabul ediyor, bu hukuksal ilikilerin rn olmadan da yce hakkn ihtiyalar gereince onlar bamsz deitirilebilir olarak nitelendirilir. Bu fikir yakn tarihe kadar Bat Avrupaya da yabanc deildi, ama burada o sadece dierleriyle egemenlik iin tam olarak, krallk ynetimi iin- mcadele eden politik elerin eilimiydi sadece. Bu enin dierleri karsndaki zaferi ancak geici sreliine ve tam olmamtr ve gnmzde mutlak monari fikri Bat Avrupa halklarnn hayatnda ve bilincinde hibir iz bulundurmamaktadr.
S.18

Bizansta mutlak monari veya Hristiyan hkmdarl fikri soyut bir biimde ne srlmesine ramen, Roma haleflerinin ne bilincinde ne de hayatnda uygun gelimede ortaya kamazd; nk ancak yzeysel Hristiyanlk grnm ile sslenen efsanevi Roma mutlakyeti devletine ok fazla zlem duyuluyordu. Oysa ki iin aslna baklrsa bu iki fikir brakn zde olmay, belli bir iliki iersinde birbiriyle dorudan eliki iindedir. Roma anlayna gre hayatn en yksek formu olarak devlet her eydir. O kendi kendiliinden amatr ve ne zaman devlet hkimiyetinin taml tm res publica- tek/bir imparatorda younlatnda her trl pohpohlama ve klelik duygular dnda, bu fikrin gc lsnde tanrsal onurun sahibi ve insanlar kabul edilmitir. mparatorlarn apotheosu (kendini tanr gibi grmesi) phesiz o zaman Roma dininin en esasl ve samimi blmn oluturuyordu. Bu dinin kendi terminolojisi olmu ve nemli lde Bizansa gemitir ve burada tm Kral ilgilendiren veya tm ondan kanlar (rnein fermanlar, nameler vs) kutsal veya tanrsal olarak adlandrlmtr. Bunlarn sonucunda tanr-insann (sa) dini insan tanr fikri ile badamazd. Hristiyan Bizansta imparatorluk hkimiyeti hak tanrya zel kulluk olarak ancak kutsal saylabilirdi. sa grnr dnya alanndan g etmeden nce kendi rencilerine Bana gkte ve yerde her trl hkimiyet verildi (Matta XXIII [18]). O halde Hristiyanlk noktainazarndan mparatorun hkimiyeti, ancak sa hkimiyetinin heyeti veya sadan evreni (Roma halefleri kendi devletini bu ekilde adlandrmlar) ynetme grevi olarak anlalmaldr. Yukarnn heyeti olarak bu devlet hkimiyetinin anlamyla kiisel keyiflilik ihtimali ortadan kaldrlyor ve ahlaki lknn artsz stnl kesinleiyor. Bu fikre gre Hristiyan iin her ey yeterli belirginlikle onun vicdan ile belli oluyor ve devleti ynetmedik nihai anlam bu kiisel vicdann kararna aittir. Bu Hristiyanlk tarafndan politik alana getirilen yeniliktir. Dou despotu durgun geleneksel kurumlarla snrldr ve ancak kendi tutkularn tatmin etmekte egemen. Roma imparatoru kendi keyfiliinin bedeni/fiziksel snrn ancak bilir; insanlar karsnda hesap vermemekle/sorumlu olmamakla, o Tanr karsnda da hesap vermemektedir/sorumlu deildir. nk kendisi Tanrdr. Ama olduka aciz (sefil) haldeki bu ve dier dnceye kart olarak Hristiyan monarisi vicdan mutlakyetidir/otokrasisi. Tanr tarafndan ona doruluk ve ihsanla grevlendirilen yksek hakimiyetin taycs hibir kstlamaya ahlaki hari- tabi deildir; o vicdana uygun olarak her ey yapabilir ve ona kar gelen hibir ey yapmamaldr.

O (Y.H.T.) toplumsal gre/fikre baml olmamaldr, nk toplumsal fikir yanl olabilir; o halk isteinin hizmetisi deildir, nk halkn istei ahlak-d olabilir; o lke temsilcisi deildir, nk lke l deniz tarafndan yutulmu olabilir. O bunlarn hepsinden yukar koyulmutur o z gerei kt olmayann, yani Tanr iradesinin memuru, hizmetisi ve temsilcisidir. Bu durumun bykl de onun sorumluluunun byklne ancak eittir. VI Vicdana ve sadece vicdana gre hareket etmek her bir insan iin hak ve sorumluluktur ve bu anlamda her birey ahlaki otokrattr. Hukuk, bizim bildiimiz gibi, zelin/kiinin ve genelin/ toplumun yararnn dengesidir. Ama iki taraf da sadece kendi varoluunu srdrmek veya bu toplumsal durumun korunmas ile ilgilenmesi dnda onun yetkinlemesi ile de ilgilenirler. Hukuk ahlaki kaynan verilmi toplumsal ortamda artl yerine getirilmesidir. artl olduu iin o yetkin/mkemmel deildir, ama kendi kendiliinden artsz olan ahlaki kaynan yerine getirilmesi bakmndan o yetkinletirilmee olanakldr. Toplumun hayatn yneten pozitiv yasalar ahlaki yasalara daha uygun olmaldrlar. Yani kendi kendiliine olsun, uygulamasnda olsun daha adil ve insancl olmaldrlar. Ama insanl birok bamsz devlete ayrlm bu durumunda yksek devlet hkimiyetinin grevi bu toplumsal btnn iinde hukuk ilikilerinin korunmas ve yetkinletirilmesiyle snrlandrlamaz o zorunlu olarak ayr devletlerin etkileimine de yaylr. Burada o, ahlaki kayna milletleraras ilikilere de uygulamaktan ve onlar da geni adalet ve insanseverlik anlamnda deitirmekten ibarettir. Hristiyan otokratnn heyeti de tabi bu tarihsel oluuma aittir ve burada o Tanr dorusunun hizmetisidir ve verilmi artlarda tm dnyann sann ruhunda kesin birlemesine en ok nayaklk etmelidir.

VII Eer bu iin znden dklen Hristiyan otokrasi fikrini biz Bizans imparatorluuna onu uygulamak iin geri dnersek, o zaman bu uygulamann son derece yetersiz olduuna itiraz etmeliyiz. mparatorlarn etkinlii genel olarak l idi: 1)Yasa koyucu, 2) Askeri, 3) Dini. Onun tarafndan karlan/yaymlanan yasalar onun Romadan (Bu dzenin pagan temellerine ramen) miras alnm devlet ve toplumsal dzeni korumak ve salamlatrmak amacn gtmtr. Klelik kaldrlmad, gerek ve yapmack sularn barbarca idamlar ise daha da iddetlendirildi. ok daha acmaszca ve daha az baar ile yrtlen savalarda ise imparatorlar Hristiyan dnyasnn snrlarn korumaya almlardr, zellikle dou taraftan ilkin pagan Farslara kar sonra da Mslmanlara kar. Tarihilerin ii ikinci Romann ayr hizmetlerini deerlendirmek ve onun gnahlar iin hafifletici durumlar bulmak olmaldr. Nihai yarg: Bizans kendi tarihi grevini yerine getirmedi denmeli. politikasnda o ok fazla yar pagan statkoyu (hali hazr durumu) korudu, toplumsal hayatta Hristiyan yetkinliini dnmeden, genel olarak da her eyi askeri savunmasnn d yararna tabi klmt. Ama zellikle bu tek tarafl kayglar sonucunda o kendi varlnn i nedenini kaybetmitir. Bundan dolay kendi d grevini de yapamad ve hznl ekilde tarih sahnesinden silindi. * almam Uur Ekren Beye ithaf olunmutur. (Asat Andaev) 1 Avrupann Habercisi Dergisi, Say 12 (1895) 2 ehirli > eitimli, kyl > vahi ve cahil. Bu anlam ilikisi yunanllarn zihninde ilkin kan dier milletlere de gemitir: urbanus, urbain, poli, civil, civilise ve tersi agrestis (kaba,yabani), rudis (ham) vs.

S.19

Nimet Adgzel

decei bir Ortaada Aristotelesin otorite olmak bakmndan mesela bir Demokritosa gre daha ansl oluunun sadece felsefi sebepleri olmadn sylemeye? Ama tm bu ve benzeri durumlarda entelektel drstln tesinde, daha iddetle gerekli olmu bir ey gze arpmaktadr: nsann ihtiyalar. nk insan eyleyen ve bilen, salt entelektel meraktan te eylemek iin, yaamak iin bilmesi gerekendir. Ve yazk ki fizik yasalarn bilmek hi de yeterli saylmaz bu ihtiyaca cevap vermek iin, insan mekanik, maddi bir varln tesinde olduu lde bu teye ait ve onu gnendirecek bilgilere, rehberlere ihtiya duyar. Btn sertliiyle karsnda duran ve ona ve ona asla cevap vermeyen bir dnya ne iine yarar tutumlar almas, tercihler yapmas, yarglar vermesi, eylemlerde bulunmas gereken ve iki byk derdi, bilinci ve vicdan tamak durumunda olan insann? Bir bunalmdr felliliktir ancak varln sessizliiyle, phecinin ac ve tehlikeli konumalaryla nerdii. O halde, diye dnlmtr belki, konuulmaldr, ama pek az sorumluluu kaldrabilecek, pek gevek bir zemin oluturacak u benlik adna deil, gereklik adna, varlk adna, u nazl hakikatin yerine, ne de olsa o susmaktadr ve skt ikrardan gelir. Elbette en bata yarg verenin kendi akl olmak zere pek ok seyircisi ve eletiricisi olacak yarglar, dnceler hepten ipsiz sapsz speklasyonlar olmayacaktr, ama snr ihtiyalar belirlemektedir, yani buradaki bilginin ie yarar, insana belli ekillerde cevap verir, onu gnendirir, mutlu, direnli, huzurlu, gl, emin klar olmas gerekmektedir. Bylece bilgiye deer atfedilir, o handiyse estetik bir nesne klnr. Ve tam da buna dair bir eletiridir Nietzscheninki. Ya bilgi sert, acmasz, kat, sorun zmekten ok sorun yaratan, dzenden, birlikten, netlikten ok karmaa ve bulankl gsteren, insann aradklarndan ok kandklarn gerekleyen bir eyse, ya gereklik umduumuz gibi deilse, ya her ey insann en derininde korktuu ve unutmaya alt (ve unuttuu da) gibiyse tam da? Tm ahlaklar, felsefeler, retiler bunlar yok saymann, bir iyimserliin zerine kuruluysa ne yapacaz? Bir tercih Herhangi biri nk ne bilgi ne de varlk insana drst olmay vaaz eder, bu bir tutum ve tercih sorunudur yalnzca. Ama bu Nietzsche yargsnn istedii en azndan bir ey vardr: inanlar, umular, ihtiyalar bilgiden farkl eylerdir ve bilgiler bunlarn zerine kurulamaz; ite en azndan bunu teslim etmek, her eyi yerli yerine koymak, ykc bir drstle yanalmyorsa en azndan bu tasnifi doru yapacak drstl gstermek gerekir.

...RAMEN DRSTLK
Felsefe tarihinin en sra d ve ilgi ekici bilgi ve doruluk ltlerinden olsa gerek Nietzscheninki: Bir kafa ne denli doruya dayanabilir, ne denli doruyu gze alabilir?.. Bilgide her kazan, ileriye atlan her adm yreklilikten gelir, kendi kendine kar sertlikten, drstlkten gelir.(Nietzsche, Ecce Homo) Platondan, Sokratesten ok Aristotelesin mirass olan (ya da olmak isteyen) bir felsefenin onca ciddi epistemolojistinin, bu konuda kl krk yaran yarglarn, eserlerin ve dnlerin yannda bu tam bir Nietzsche sz olarak ayrk ve fevr grnr ilk bakta. yle ya, doruluk bilginin, drstlk insann bir zelliidir; yanl bir bilginin drstlkle doru kabul edilmesi mmkndr, doru bir bilginin kabul ya da ifadesi konusunda drstlkten uzaklalabilir. Ama ayn yerde filozoflarn taktklar byk adlarn psikolojisinin aa kmasndan bahsedilir ve bir pheye arlr insan felsefelerin bir karakteristii stne: ne kadar felsefe sistemi varsa o kadar epistemoloji vardr (her iki szcn de gevek anlamlarnda) ve genelde her biri iinde bulunduu bu genelgeerlik iddiasndaki retiyi dorular. Her filozof kendisinden nceki felsefenin yanlglar iinde olduu ve kendisinin sonu getirdii iddiasndadr (Descartesn metoduna mantktan dahi fazla gvenii ve onu ayn emanetle gelecek kuaklara ltfedii bir rnektir buna), bylece her ardl tm ncllerinin ayn iddiasn boa karr. Bylece hakikate dair veriler u pek tekinsiz duyu verilerine benzemektedir: ayn eitlilik, ayn kesinsizlik, uyumsuzluk. yle ki burada da iin iinde bir znellik, bir tercih, keyf bir kabul, bir dnsel srama, rastlantsallk aramaya arlr insan. Acaba filozofun iradesini, beklentilerini, kendi inancn yardma ard olur mu? Ayn fenomenler hakknda bunca kesin hakikat beklentiS.20

lerin, inanlarn bolluundan ve bunun ardnda da kritik bir noktada beliren ayn karanlk ve kaos korkusundan mdr? Felsefe tarihinin kart tipi, pheci, acaba tam da bu noktada drst ve korkusuz oluundan, grp duyduunu itiraf ediinden dolay m ayrlmaktadr o ayn yerden her zaman elinde yeni bir eylerle dnenlerden? lgintir, felsefe tarihindeki, tabiri caizse, ciddi tkanklk dnemlerinde phenin etkinletii grlr sanki o karanlktan alnp getirilenlerle tka basa dolmu bir yerleri temizleyip ferahlatmak iin, bir vicdan olarak. Antika phecileri, Skolastik sonras Descartesn yntemsel phecilii, hatta belki Kantn kritisizmi, romantik felsefe, varoluuluk ve hatta postmodernizm bile ayn kavrama ve greve uygun debilirler. phecinin esasen negatif ve ykc bir kiilik olduu aktr ama te yandan Platonun ebedi gereklikleri filozof keskinliiyle vaaz ettii, Skolastiin felsefeye Tanry adeta bir aksiyom, olmazsa olmaz olarak soktuu ve tm tartmay bu yrede yrtt, Kantn ahlaka yer at, aydnlanmann ve pozitivizmin lkler koyup, idealler yaratp dnsel atmosferi belirledii yerde eletirisini kendi hakikatine gre deil temel ve bamsz bir vicdana gre yapacak bir adama ihtiya yok mudur? Nitekim yukardakiler gibi byk iddialarla ortaya kan sistemlerin etkileri ne kadar gl olsa da ne dayanaklarnn ne de ideallerinin hi de yle varsayld tartlmaz, nesnel, hakiki olmad, birey-toplum-dnem ekseninde koulland ortaya kmtr hep. Bilmem gerek var mdr Descartesn cogitoyu bulduu yere yannda tanr olmadan gitmediini, credo ut intelligamdaki koulun gerek bir karl bulunmadn ve credonun bu yargy ncelediini, Hristiyanln hkme-

S.21

zge Paksoy

QUEEN, BRECHT VE YOKSUL BR OPERA


Tehlike Serkan, varolarda yaayan binlerce serserinden biriydi. Ben onunla karlatmda iimden bir ark mrldanyordum. (Im just a poor boy no body loves me) Ayn ehrin ocuklarydk ama o benim sylediim arklar hi duymamt. Byle yerlerde byynce bir alay serseriyi tanr ve arkadalk da edersiniz. Pi Yunus, Katil Ali, air Asil ve dierleri hepsi bu dnyaya ait insanlard. Sadece korkutucu deil ayn zamanda toplum d ve bencillerdi. Tpk sonralar tantm Brechtin kahramanlar Ball, Fatzer, Ustura Mac gibi. Bu oyun kiilerine onlarla yan yanayken ok yakndm. Bu toplum d olma durumu beni de adm adm takip eden bir kpek gibiydi. Brechtle tanana kadar bu tiplere olan yaknlm henz teorik boyutta yeterli deildi. Onlarn kt ve bencil tipler olduunu kabul ediyorum. Ama bu gn de o gnlerde olduu gibi onlarn yoksulluk niformas giymi birer kahraman olduklarn dnyorum. Brechtin adilik ve bayalktan devrimciler yaratt laboratuar iindeydim. Yoksulluu bazen gerekten bir silah gibi kullanyorlard. Tehlike Serkan zerinde atlet elinde birayla bir bankta otururken grmtm. K vaktiydi hava gerekten souktu. Uzanda durup onu izledim. Bir taraftan birasn yudumluyor, bir taraftan etrafa kfrler yadryordu. Bir sre sonra polisler geldi, drt polis birden onu yere yatramadlar. Gerekten de ok glyd. Gcn kontrol edebilseydi, yani hepsi edebilselerdi o zaman halk devletten deil, devlet halktan korkar myd? Devlet zengin, insanlarsa hep fakir olmalyd kural buydu. Ve bu toplum d kiiler bunun farkndayd sanki. Sadece her zaman oyunu kuralna gre oynamyorlard. Smrnn kurallar grnrd. Hayatmn iinde, bu serserilerin gzlerinde
S.22

grebiliyordum bunu. Peochumun syledii gibi bizim oralarda evlerde yaamak mebbet hapisten beterdi. Bizler bu hapishanelerden, mahallemize alan pencerelerden, yoksulluumuza bakyorduk. Brechtin konusunun yoksulluk olduu ayrtna bu pencerelerden birinde vardm. Dierleri gibi deildi. Onun iin yoksulluk bir niforma gibiydi ve hepimize yksek birer rtbe veriyordu. Bay Keunerin dedii gibi; yoksulluumuz bizi geree bir zenginin asla yakalaamayaca kadar yaklatran bir hileydi. ark QUEEN bohemian rapsody

Zeynel Gnbek

DNCELERE TUTUNMAK

Geen gn yine evden babo bir ekilde ktm. Bizim mahallenin ocuklarndan kimsecikler yoktu ortada. Aadaki mahalleden birilerini bulurumda laflarz, belki 9 aylk eviririz diye kendimi yokutan aaya saldm. Tam o srada keyi yavaa dnen, olduka ykl, uzunca bir Dnceyi farkettim. Can sknts ya, hemen arkasna asldm. Dnce o kadar bykt ki; rahata tutunabiliyor, arkasnda saklanabiliyordum. Hatta Dnce ile birlikte ilerledike, Dncenin arkasnda, sanda ve solunda, baka mahallelerden, bir sr, grup grup ocuklarn olduunu farkettim. Aralarnda bir ben grupsuz ve yalnzdm galiba ama; iyi balamtk. Mahalleler geiyorduk. Keyifle ilerliyorduk. Birok sokak, cadde ve mahalleyi avucumun ii gibi bilirdim. Ayn ekilde onlarn nerelerde baladklarn ve bittiklerini de. Yani snrlarn da. nsann snrlara hkim olmas, ne kadar yol aldn bilmesine daha ok yardmc oluyor galiba. Bu srada yolculuumuz glmelerle, akalamalarla devam ederken, arkas fazla dolduu iin, taklmaya yanaan baz ocuklar tekmeliyorduk. Bu srada aramzdaki samimiyetin pekimesi yznden, anlamazlklar da kmaya balyordu. Bu kavgalar genellikle, yorulmaya balandndan dolay, daha rahat yerlerden tutunmak isteyenler tarafndan karlyordu. Bu problemlerin alamayndan doan gszlmz, tekmeleyerek darda braktmz ocuklar tarafndan sezilmeye balam olacak ki; ilerinden birisi: Aarkaya taklan vaaaar! diye barmaya balad. Bunun zerine Dnce ani bir frenle durdu. Hepimiz byk bir panikle zerinden atladk ve kamaya baladk. Biraz topukladktan sonra olanlar izlemek iin durdum.

Benimle birlikte Dnceye tutulan arkadalarn hepsi, arkalarna bile bakmadan gzden kaybolmutu. Ksa bir sre sonra dnce hareket etmeye balamt. Ayn hzyla hem de. Anladm ki; bir dnce hareket etmeye baladktan sonra, byklnce bir sr ocuu tayabiliyordu. Yavalamyordu bile. Keyifliydi taklmasn bilene. Fakat evime doru yrmeye balamken sordum kendime. Ne kadar doru; bir dncenin arkasna aslp gitmek, daha iyi yerlerinden tutunabilmek iin dier ocuklara kar amansz bir sava vermek, sonra tekrar onlarla birlikte hareket etmeye alp, dardan eklenmeye alan ocuklar tekmelemek, ne kadar doru; dncelerin ofr koltuklarna oktandr birileri oturmuken??? Evime doru yrdke bir hayalim de byyordu iimde. Geriye doru attm her bir cesur admmda daha fazla farkediyordum, yeniden, nasl ve nereden balamam gerektiini. Evime dnp, derhal bir dnce yapacaktm kendime, gerekirse evimin tahtalarn skecektim, yle inaa edecektim Dncemi. Sonra kendi Dncemin ofr koltuuna oturacaktm. Baka Dncelerin yanlarndan geecektim. Baz Dnceleri ise, amanszca sollamaya alacaktm, bazen baz Dncelere bir yol sorup, belirli bir yere kadar takip edecektim onlar. Yani daima, baka Dncelerle ilgilenecektim, hep kendi Dncem ile olarak ama... Bu srada sokaklar, caddeler ve mahalleler geiyordum evime doru. Farkettim ki insan zgrce, geriye doru yrrken anlyor ne kadar yol aldn.
S.23

YAAYANLAR

Ne yana dnsen ayn ey: ezbercilerden geilmiyor. Sz ezbercilie dayanmaya grsn, kalabalk bir koro sesi kaplyor ortal: Kafay tkabasa doldurmak hi bir ie yaramaz. rencilere yaratc olmay retmek gerek. Durmadan bellei yklemek yanltr. Derste verdiini snavda almak isteyen bir retmen, biimcilie kurban gitmitir. Anlamadan biriktirilen szmona bilgiler insan serseme evirir... yi gzel btn bunlar. Gene de szden teye geilmiyor oun. Gerekeni gerektii gibi yapan az. Eskisi gibi uzayp gidiyor eski sre: Ezberciler kendilerine aktarlan ezberleri kendilerinden sonrakilere ezberletiyorlar... Bylece insan varlna ilikin pekok nemli konuda bamza gelen ey, ezbercilik konusunda da yakamz brakmyor. Ezbere szlerin basmakalp takrds arasnda yitip gidiyor konunun candamar. Ezber zerine ezberlenmi ezberler, asl nemli olan, insan iin kukusuz en nemli eyi rtp gizliyor, yokediyor nerdeyse: Yaamann kendisi, tmyle yaama, herbirimizin yaamas unutulup gidiyor bu arada. Ezbere yaamadan baka bir ey kalmyor geride. Kendi olamyor ok kii. Alglamalarnda bile alglad eyler ile arasnda bakalar var. Karna kan olaylar, nesneleri, insanlar gren, onlarla al-verite bulunan kendisi deil sanki. Bakarken bakalarnn gzn dn alyor, iitirken kulak dolgunluuyla iitiyoruz. Oturutan kalka, giyinmeden soyunmaya, elenmeden dinlenmeye - herkes bakalarn rnek alyor. Bakalarnn holandndan holanmaya zen gsteriyor. Bylesi bir denetimin gevedii zamanlarda holandklarmzdan utanyoruz. Beenilerimiz bakalarnn beenileriyle uyumaynca canmz sklyor. Herkesin sevdiini sevmeyince, herkesin knadn knamaynca iimiz rahat etmiyor. Herkesin zldne zlmek, herkesin alkladn alklamak zere kurulmuuz sanki. Herkes gibi dndke dncelerimizin salaml
S.24

artyor sansndayz. Bakalarnnkiyle rtmedike gvenemiyoruz yarglarmza. Tm yapp etmelerimizi bakalarna uydurarak deerlendirmekten daha doal birey yokmu gibi geliyor bize. Bana zg, sana zg, ona zg davranlar ylesine az ki. Yaama deyince ortada: herkese bilinenler, herkese sylenenler, herkese istenenler, herkese yaplagelenler var yalnz. nemsiz ayrnt gzyle baklyor tesine. Birka gstergeye gre oluup giden, ortadan, ortalama bir ekip evirme bu. Tek bir kayg kol geziyor - bakalar ne der! kaygs. ylesine koulmu ki bu yaaya ok kii, su gibi, hava gibi vazgeilmez bir yapya brnyor. Yaamann allagelen evresinden dar kmaya yeltenenleri nitelemek zere, ince ayrmlardan yana alabildiine ikin bir daarck bekliyor elini her daldrann avucu dolu; sapk, akn, zpr, kak, zavall, zararl... ereveyi iyiden iyiye zorlayanlar, krlanlarsa, yerine zamanna gre irili ufakl cezalarla, doru denen yaama izgisine getiriliyor. Ortalama yaay srdregelenlerin, iinde gcnde yuvarlanp gidenlerinse, dokunulmazl var birbakma. Grnte onlardan rahat yok. Kimse karmaz onlara: ne denli ezbere yaarlarsa o denli az basn duyarlar. Politika, blim, teknik, eitim, ekonomi herey, bilerek bilmeyerek, byle bir yaama tutumunun buyruunda ok kez. Gazeteden dergiye, radyodan duvar ilanna, sinemadan televizyona dek eitli etkinlikte yardmcs var. dller, yasaklar, itmeler, ekmeler hibireyden geri kalnmyor. Eline bir harita tututuruyorlar, nereye gidersen git, yeter ki bu haritaya uy! diyorlar. Gzn bozan bir gzlk takp dilediin eye bakabilirsin! diyorlar. Kulaklarn tkadktan sonra iitmene snr yok! diyorlar. Ayana ille de skan pabucu geirir geirmez ko! diyorlar. nne bir kopya koyuyorlar, dilediini yap, gene de bunun kop-

Nermi Uygur

EZBERE

yas olsun! diyorlar. Sana ne kalyor? Ereti gidi, arpk bak, yalanc ses, dzmece adm, ters iziktirme. Baldan tatl, ho yankl, prl prl bir ad takmlar tmne birden bunlarn: Yaama diyorlar. alar boyunca evreni kuatan tiyatro bu. Bakalarnn atp sahneledii bir yaayn oyuncusu insanlarn ou: belledii rol srdryor pekok kii. Sonra bir de bakyorsn ki bitmi sana biilen rol. Kendini aramadan, arayamadn iin bulamadan, bulamadn iin de tadamadan son bulmu herey. Sen kendinden uzaktayken yalanp gitmi o aslnda senin olan yaama zaman. Kendine yabancymusn meer. Ne de kofmu, somluktan yoksunmu duygun dnmen, yapp ettiklerin. Baz eyler gerekletirmi olsan bile, birtakm baarlarndan tr vlsen bile, kendi kendinin efendisi olamadan buralarda deilsin artk. Ezbere yaayanlar gocunduracak szler btn bunlar. Yaama ile ezbere yaamay bir kez zde saydklarna gre: yaama ile ezbere yaaamnn anlamca her bakmdan ayn ey olduuna inandklarna gre kanlmaz bir sonu bu. Nitekim grevlisi grevsizi, ustas acemisiyle nice nice ezber korolar ezberlerini boaltmak zere. Tartlmaz ezbercilerle. Doruyu deil, ezber sever ezberci. Ezber kfesi srtndaki: Doru neyi gerektirsin, kfesine baldr o. te bundan, bilinenlerin bktrmamas iin, azck zor da olsa, ezbercilerin de iine geleceini umarak btn bu boalmaya hazr ezberler, biriki deinilmeyle atlanabilir burda. Olabildiince keskin saptamalar var elimizde: Hepimiz insanz. nsan olmak bakmndan hibir ayrcalmz yok birbirimizden. Ayrcalk gtmek de yaramaz insana. Birok yapp etmelerde, zellikle pekok toplumsal ilikide eitlik gerek. Bakalarnn hakl zgrl inenmemeli. Nice ite kimse kafasnn dikine gidemez. Salt bencillik aasanmaldr; yakn uza zedeler, erge bencili de. zgn olacam diye kimse evresindekileri krp dkemez. Herkesin herkesle att bir ortamdaysa kimse yaayamaz. nsanlar birbirini gzetmek zorundadr. Dayanma olmazsa, ne yaama, ne dzen, me de toplum kalr. Tm ykmllklerden arnm bir canlya insan denemez. Dnyaya gelmek, koullar ann iine domak demektir. plak varln korunup srdrlebilmesi ii de zorunludur bu. Herbirimiz bu koruma ve srdrmeyi bakalarna borluyuz. Etimiz kemiimizle birbirimize bamlyz. Bu balarn bir blmnyse en iimizden seve seve benimseriz. likinin kesitii yer bizim yerimiz. Biz ancak bek bek kurallarn dokusnda serpilip boy atabiliriz. Kurallar yapan, yapt kuralllara uyan bir yaratk insan. Kukusuz: rasgele yarglar deil bunlar; bo laflarla kartrmamal hibirini. Ezbere dnmemeli btn bunlar;

kalp ezberlerle balbulama yozlamamal; ezbercilerin grlts patrts arasnda yitip gitmemeli. Binyllar kaplayan abalar, srmeler, ileler, savalar sonunda oturmaya balayan birtakm baarlar dile getiriyor herbiri. Ne yazk ki heryerde, herkes iin yrrle girmemi bazlar. Bir blmnnse zlemsel bir geveklii var. Hem tektek hem tme ilikin eksiklikler de bulunabilir azck deince. Bundan da doal bir ey olamaz: yetkin bir varlk olmaktan ok uzaz, yapacak ok eyimiz var. Gelecee ynelik bir varlk insan. ok nemli bir gerek var ama. Gelecee braklamayan, bakalarna braklamayacak olan bir gerek. O da u: Her insann kendi-olma hakk. devlerin zgrlklerin, sorumluluklarn en ycelerinden biri bu. evresel kalplarn grnr grnmez basncnda kendisini hepten eritmemeli insan. Sonsuz geleriyle gemiin, bugnn toplum-kltr kalplarn, uyarc snrlar, katkl etkiler diye yorumlayp verimlendirmek yollarn aramamaz gerek. z gelitirmek iin kanlmaz bu. Zorsa da, yorucuysa da bu byle. evresel ezber, yaama kalplarn elden geldiince direnli esinler, esinli direnler taban diye anlamalyz. Ezber ylesine rahat ki: d engeller diye nitelenen birtakm zorluklarla balatmak istiyor herkes kiisiz yaayn. Hazrlopu olmayalm. ine gelmeyen tarih-kltr-toplum gelerinin kendiliinden deiip nne konmasn beklemeye eilimli ok kimse. Oysa kendimizi deitirmekle ie balamalyz. Hem kalplardan yakn hem de kalplarn gvenliine yaslan sk sk rastlanan bir davran bu, oysa yakksz. Dalarn eteinde ezik durmaktansa dalarda en gzel yksekliklere kmaya bakmalyz. Ancak byle grler zvarlmz, ancak byle geliir. zgrlk, zgeliim budur. Yaamaya vermesi gereken deeri veren insan: psrk, dlek, ezik bir yaayn kiisiz gidiine boyun emez. nce kendi kendine bakaldrmak zorundadr. Kopyacla paydos! demeyen kendi yaamasn kendi eline alm saylmaz. Cansknts, darlk, idarl sarar varln. Buysa, yaamay en aza indirmek, yaamay ktye kullanmaktr. Bylelerinin olsa olsa eldendme bir yaay vardr; bu gibiler bakalarnn yaadn yaamakla yetinirler; kendilerini yaayamazlar. Onlar iin yayor denebilir mi bilmem; yaanrlar yalnzca. Oysa insan kendini servene ak tutmaldr. Serven deyince de, genellikle sanld gibi, kitaplardaki cafcaf, o az rastlanr gitgel, o gzkamatran olaylar anlalmamal. Yaamann kendi, dorudan doruya yaama, yaayan iin en byk olay, en olaanst olay, en alacak olay aslnda. Bir insann bandan geecek en esiz serven yaama. Soluk bir yineleme diye deil, biricik bir veri diye yorumlanr yorumlanmaz, ezberler tesi bir tutumla yorulur yorulmaz zden deiir yaamann anlam. >>>
S.25

>>>

Ne eski-psk alkanlklar, ne de yavan-yeniliklerle dolup taar ezber-araclarn silkip atan yaama. Karar verirken gerekten kendisidir karar veren insan; doru da yanl da dnse, kendisi dnmtr artk. Duygular zden, karlamalar uyduruksuz, sevgiler iten... Aclar bile kendi aclar olduu iin hafif, sert dnemler gizli bir sevinle yumuack. Gen byle bir yaay, yalyken de yaansa. Olgun byle bir yaay, genken de yaansa. Byle bir yaay bilinle yaaytr, bilinli yaaytr da ondan. Bilin, yaamann mant bakmndan, ezverin kartdr. zbilintir bu. Benlii kollamakla, yarar gzetmekle, kara dkn olmakla bir alp verecei yok bu zbilincin. Yaama ezbercilerinin yapp kald eyler btn bunlar. Szmona tehlikesiz, huzurlu bir yaay gdsyle, iten tembellik, dtan zorlamayla kendini ezberlere brakanlarn yazgs bunlar. Kiikik yaayn zbilincidir; her yn, her yresi, her dnemiyle yaamada ayklk, eletiri, dik-duru ve sevintir. Peki ne demek insann kendisi olmas. Herkese benimsenen bir tanm var m bunun? Olabilir mi? Gerekten deer mi byle bireyin ardndan gitmeye? Olmasa da olur mu? Olmazsa nolur? Mutlu mudur byle kimseler? - Btn bu sorulara doyurucu bir karlk bulunmasa da, bunlarn gerekten sorulduu yerde yaamada ezbercilie glegle denmitir artk. Buysa hepimizin elinde yeter ki gerekten isteyelim. Yardmcdan da yoksun deiliz stelik. te devletadamlar, ite filozoflar, din adamlar, ite bilginler, musiki ustalar, ressamlar, ite yazarlar, - hele ozanlar, ozanlar. Hepsi mi ok az, ne yazk ki.

Kadir Bal

ALLAHA, OROSPU OCUKLARINA VE EZLENLERE


1) Ben senin gzlerinden giderken srtmda yaral Rabbimi (t)ayordum Azize. Benim cennettim mi kald? Bana bir cehennem mi braktlar sanki? Savalar izlemedim Savalarla g/izlendim Ben herkesin ldrdym Azize. Ben herkesin barla baklad adaletim ite 2) Annem ekmein arasna sala srer sokaa yollard Azmda salal ekmek krntlar Cami avlularnda be ta oynardm Yaka Meramda bysn diye otobslere verilen bu ocuk Klm dnerdi evine, nk bymek iin klar lazmd. Klar da okula gnderilince bymedim haliyle, yayldm Herkes okuyup ne oluyorsa ben de o olmayaym diye okumadm, Sana kadar cepleri kum dolu, elleri park kokusu, ayaklar top Senden sonra klar Azize Senden sonra al klar geirdim aslanlar bir emrin var m abi? diyen uaklar artk. imdi insan ekmein aznda O yzden herkes birbirinin azna bakyor Azize Herkes birbirinin azyla konuuyor Ve herkes birbirine benziyor. 3) Ben Yabancym Kimsenin azna bakamayacak kadar Ben geceleri Tarlabaym. Benim yaadm ispatlayacak tek delil Merkezefendi Azize 41.sokak Gece gel ama Sokaa bak anlarsn beni Sar klarn dvd dar bir sokakta kendisinden kazak ren Kendisini giyinen Sonra gidip cemaatlerin iinde kendisini soyunan beni Anlarsn. kovuldum tenden Dualarm kabul etmesin diye Tanrnn kapsnda ellerimi aldrdm Anaristlerden Rufai zikirlerine kadar nasl bir aldrma ise bu? Kahrolsun devlet yaasn toplum derdim ama Ne devlet ne toplum Sadece bir kei, bir aa, biraz da su Tek isteim bu! 4) Azize Btn ocuklar sevdim halbuki Sokak ocuklar Ev ocuklar Orospu ocuklarna dek
S.27

S.26

Alabildiine sorunlu bir durum bizimkisi. imdi, burda, sereserpe dnmemiz gerek bu durumu hepimiz, kendimiz. Bize yardmc olabilecek yazarlar konusuysa karmakark. Bakalarndan renemeyiz onlarn adn. rendiimizi sandmz an, renmemiiz demektir. Gerekten, ama gerekten kendimiz olmak istiyorsak, yazarlarmz da kendimiz semeliyiz. Neyse ki verimli bir ipucu var: Beni bana gtren, kendisi ezberci olmayan, bakalarndan baka olan yazarlar bunlar.

Niye mi? Onlar olduu gibi bizse ne deilsek oyuz Bizler artk siyasiyiz Azize Bizler artk insanlar ne deriz Bir insan kendisine ha bire ezan okur mu? Ben okuyorum Azize Madem Allahuekber! yleyse herkesin eteindeki bu kebiri defterlerde neyin nesi? Herkes neyin hesabn tutuyor Azize? Ben unutmak istiyorum anlyor musun? Babamn banka borcu ile Badata den bombalar arasnda ne fark vard ki? kisi de bomba deil mi? kisi de ailelere dt zaman... Laubali ehir insanlarn Hibir ey olmuyormu gibi yaamaya zorlamalarn unutmak istiyorum Bir de iin iine yasalar ve polisler... kapmn nne p dken komum pm kirletme sakn diyor Olur diyorum. Hep sa koluma bakyorlar Azize Sa kolumda bir bak yaras Herkes bir sokak kavgasnda oldu sanyor Oysa o ba koluma vuran kimdi biliyor musun? te unutmaya oradan balamak istiyorum. Kzma bana olur mu Azize? 5) Artk azmda her eyin kokusu var Yalann kokusu var mesela Cesetler bile bu kadar iren kokmaz ehrin mezarlklarna dudaklarn kesip atan bir adam neyin arksn syleyebilir ki? rm bir kpein dilerine bakarak tebessm eden eli, neredeyim ben? nci gibi dilerle kfretmekten kalbim rd Ah Ben kimin mmetiyim? 6) llerin arkasndan konuulmaz derler hlbuki Peki, llere srt dnlerek yaanr m? Herkesin arkasnda bir l Gelecee bakmak lazmm; yle derler bir de Gelecek gelmeyecek ite Neden mi Azize? Gemi gemiyor da ondan. Gemiyor; nk zaman deildir geip giden, Azize Geip giden insandr! dnp duran mevsimler deil dnp duran mekandr! Beni zamanla kartrma beni zamana kartr. Greceksin zaman dediin hareketten ibaretmi! Ayaklarmn altna neden iman ettiimi o zaman anlayacaksn! 7) Hani bozuk saat bile gnde iki kez doruyu gsterirmi ya Bana bir tane doru gster Azize
S.28

Hadi u doru de. Btn dorular yanllarn altna dlm bir izgi naslsa Bana bir yanln zdd olmayan bir doru gster. Bana yle bir ey syle ki, bana hayat versin Azize Bktm hayatm vermekten kelimelere Dnya kurtulsun diye yrmekten bktm Bktm ideolojilerden, dinlerden ve sabrdan syana da inanmyorum. Ben krldm Azize Ezilenler deme bana, seslenme iimdeki Hseyine ne olur Bunlar birbirini retmek iin birbirine bal iki krek mahkumu Ben bu sandal nehirlerle terkedip kendimi kuyulara brakmak istiyorum! 8) Ben Allaha ne yaptm Azize? Ne yaptm da varm ben? Ah bir bilsem.... Ben varsam eer sor benim iin nk ben artk onunla konumuyorum. Ben artk onunla susuyorum. 9) Ah Azize Beni gmmek iin senin srtna kum atacaklar diye aldm cesedimi senden Suu zerime attm. Artk kendime gmlebilirim. Mezarma gelirsen eer Azize, ocuklarn da getir olur mu? Bilirsin ben ocuklar ok severim Mezarmdaki tm talar ocuklarna ver Azize Lazm olacak byrken onlara

zge Paksoy

SU VE AY
Kimi insanlarn yolculuu hayat anlamaya almakla geer. Varolmann insan beyninde kard ses, bulmacalarda srekli karmza kan boru sesi gibi iki harften olumuyor. Yalnzken bu harf senfonisini ok daha fazla duyarz. Bazen rahatsz edici boyutlara ulaabilir. Kimileri kalabala karr ve anlatrlar anlatabildikleri kadarn. Bana kalrsa yolculuun kendisi boru sesi kadar anlamsz. Eer bir sava zaman bir air k delii zerine bir iir yazm olmasayd ya da Kzlderililer ocuklarna uzun isimler vermeselerdi bana kalrsa ksmnda hakl olabilirdim. Baka bir dilde, baka bir cmle iinde sylediinde boru sesi bile ok anlaml olabilir. Boru sesi hakknda dnmeyi renmeliyiz beklide ilk olarak. Dnmeyi renme eylemi hi bitmez. Her bir zaman almnda farkl ekillerde geliir. llerini topran altna gmmeye karar verdiklerinde insanlar nasl dnyordu? Sonra yakmaya karar verdiklerinde nasl dnyorlard? Ya da 1800lerde yaam bir kadn (Chopin) yaad ani lmler sonucunda depresyona girdiinde doktoru ona yazmasn tavsiye ederken ne dnyordu? Belki de yazmak bir kar koyutur. nsan dnmeyi renmeden kar koymay beceremez. nsanlar karanl dndler, ondan korktular ve aydnl buldular. Karanl izemiyorlar, karanl yazyorlar. Ben bir sandalyeye oturuyorum, ya da bir tan zerine hatta dncemde denizin zerine oturuyorum. Tm zamanlarn en zgr alan dnce. Orada yalnz insan, rendike kalabalk. Yal bir adama bakp yzndeki hzn resmedebilirsiniz, hznn nerden geldiini nereye gittiini dnerek yazabilirsiniz. Karanlk hayatn doal aknn bir paras, yine de dnyoruz onu. Tm paralar dnmeyi rendike, paralar birletirip ayrmay, aktarmay da reniyoruz. ki insan arasnda sessizlik olduunda biri sorar dierine; -ne dnyorsun? Dieri hibir ey diye yantlar onu. Yazma eylemini gerekletiren kii ise onlar dnr, onlara olanlar, olacaklar, dncelerindeki tm paralar. Konuma eyleminde dnmeyi pek beceremem ben, biroklar da byledir belki. Konumay da taklit ederek reniyoruz zaten. Dnmeyi taklit edemez insan. Yeryzndeki kalabalk kadar ok dnce biimi var. Bazen okurken geziniyorum kalabaln iinde, yazarken yaratyorum kendi biimimi. Belki de biimsizliimi. Geceleri grlen kabuslarn tekrarnda bedensel ikenceye dnmeleri gibi, dnmeyi renememek de yazma eyleminde ikenceye dnr. Beni aniden yatamdan uyandran dnce, yzyllardr onlar da yazmaya iten dnce olmal. Afyon imi, arap imi ya da baka bir rahatlatc maddeyi iine alm insanlarn konumalarna tank oldunuz mu hi? Dnya yanlarndan akp gidiyor gibidir, olduka kendi zihinlerinde alan ufuklarda ilerler ve onlar anlatrlar. Ve syledikleri her kelime onlar iin Tanrsal bir seilmilikle sylenmi gibidir. Tm dertleri dncelerini toparlayabilmektir Yani yeniden dnmeyi renmek. Peki bylelerinin yazdklarn hi okudunuz mu? Genelde itiraf gibidir yazdklar. Cmlelerin kurulduu ana dair tm ayrntlar atlamadan yazabilirler. Bir ayrnt: Yazmak kovadaki su, dnmek kova.. bizlerde kovadaki balklar. Bazen ay da beliriyor suda

S.29

Halim Bekar

A SUF
A deilim, akta deilim ayakkabsz da dolamyorum; neden lkse dkn olaym? (Dostoyevski) Deme yazma ey sufi! Klarm ar geer. Romatizmalara gemez szm mnakaalarm firarda, akaya gelmez ahm. Alm ac eker. Biz ki, burada deva deiliz. lenin naana hebayz. Ta takmsa ahmaktr tok yatmsa mstahaktr. Gzm gzn ksn a brakmsn yiidi namerde. Ah bir sredir yazmaya allan eyler sresiz devam etmektedir. lm drtlnn her safasnda sureler okunur sreler geer. Mevtaya svlmektedir. Konularmzn hibirinde kaynaka yoktur. Az kokan her canlnn feryad akamzda dipnottur, tutmayanlar iin not: hakikat iin alntya yer yoktur.almak iin hrsza gerek yoktur. A bir sayfay arp yzmze ve deki a bir adamn a bir olu olmusa bilin ki alktandr. A bir sayfa daha karala: ve ant olsun ki geceye a bir dnyalnn nefesi koktuunda, nefsine yenilen bir insann acma hissi kadar iren kokan koku yoktur. Toparlanmaya zaman yoktur. Bu zulmn gemeyecei gn gibi aikrken bizden imla hatalarn kurallara gre yazmamz isteyen alaklar elbette oktur. Ya bu yakar bu yakc yaznn yazlmasna son verecek ya
S.30

bu yaz bu ala isyan sayfalarn kapattn ilan edecek. Mazlumun bu sayfaya yetecek yeri yoktur ve alk; hanemize zalim bir yokluk ilemitir. flah kesecek her kelime iin tedbirimiz halen yoktur. Bakasnn kapsnda alamay bize hak grenler hakkn bize hak grd hakikatten hakkmz almay hak hatrlatacaktr. Derki lhan Berk: Musann uzun yaamasndan braniler skld. Zaman geiyor ve bilmeliler ki sabaha uyku ile uyananlar. Alktan lenleri mezarlar skt. Mezralar tokluktan skld, iimiz dmza geldi iecek dkmz yok seviyeyi drdk rakm alaklar dnsn.

Halim Bekar

MEMLEKET MANZARALARI
Baln seyir defterine sadk kalarak hamasi szler sarf etmek iin Ziya Paadan demleme bir poet sallyoruz szcklerimize: ayinesi itir kiinin lafa baklmaz diyerek dolaacaz insan siluetlerinde Genlik atei iinde kanc yl mar gibi yanan dul bir dilberin bacak arasndan szyor yazlar. Dinleyenlerin vebali boyunlarna Memleketin delikanlsyla balyoruz Ezberledii kfrleri ezbere okumak iin arkadann yzne anlayaca ekilde syleyen, syledii kfrlere salya smk glen, zeksnn te biriyle ancak yetiebilen kurak iklim veletlerin ergenlie giri iin att boyun, devrilesice toyluun, kan sakaln, kalnlaan sesin ve sama sapan bir mahlkata dnen tipiyle patlatt sivilcenin heyecanyla ve o patlamadan kan sesin arlndan cesaret alarak devrim yapacan veya sivilcenin irinden daha iri yapl, badem bykl aabeylerine kavgac yapsn ispatlamak iin teki zerinde ilk genlik servenini genelev hazzna drerek; kpe takan, kza bakan, vatan (s)atan, iddaa tuturan (bu bir iddia tabi) yok ederek gen yata erken boalyor sivilcelim Memleketin Kz Elbiseye zor sdrd bir cretle itham altnda kalarak namus meselesi oluyor yaz. Pembe rujlarla silinir dler vesselam Gen kzmzn, hanm evladmzn damzlk srlardan ayrt ederek kaleme havalesi itina ile yaplacaktr elbet. Krld trnan krk tarafndan daha krk bir dille feryad isyan ederek yakard atlarla topraa veriliyor kesilen, krlan, dalan trna Trnak meselesinin meslek lisesi, meslek lisesinin memleket meselesi olduunu hatrlayarak ayylyor evladmz. tkrldm, hop yarldm bir depresyona hazr zekayla, alabildii elektriklenmenin ilikiler yumandan kazaklar rp; en atelisi, en pahals, en markals diye diye serpiiyor, terfi bekliyor kariyer abiyesi Memleketin Aydn lkenin aydnna gelince; Mula zerinden saa sapp Marmarise methiyeler dzdkten sonra general postal yalayp yutmu, tm yldzlar apolet sayan, birlik ve beraberlie en ok ihtiya duyulan u gnlere alan, jepolitik konumu babasnn evinden daha kolay konumda bulan ve nemseyen kiidir. Entelektel kavramna yavak bir azla yaklaan, Franco dneminde lkeye gei yapm marlar ezberleyerek naho bilgiler ynna dnen ve hakiki entelektle hakszlk etmek iin iftira orbasndan kirli menler koyuveriyor nmze. Memleketin Vatanda Belini dorulttuu ekmek kavgasndan, o lkenin en deersiz parasna tavuk aras ve ayran molas verip snf kavgasndan anlamak iin veli olup Hocam sana turu getirdim memleketten. Benim olan zekidir. Cmlesi kadar zeki olan, hayattaki tek politik bilgisi Demirelin apkas, Ecevitin gmlei, Baykaln videosu, Erdoann: anan al git demesine ve yresel arklardan anam kalk gidelim Bolu Beyine ve Almanyadaki kuzenine ky ekmei gndererek katk sunuyor demokrasimize

S.31

Bra Doan

Mine Taburcu

Eer fakir bir ailenin ocuuysan oyunlarn ona Eer fakir bir ailenin ocuuysan oyunlarn ona gre olmagre olmaEer fakir bir ailenin top oynamalsn. Akam oluncaEerpe-yalnayak top oynamalsn. oyunlarn olma-ya pegre ya fakir bir ailenin ocuuysan ona gre ona gre olmaEer l. Sokakta fakir bir ailenin ocuuysan oyunlarn ona olmal. Sokakta yalnayak ocuuysan oyunlarn onafakir bir ailenin ocuuysan oyunlarn Akam olunca gre olmaEer Sokakta l. Sokakta yalnayak top oynamalsn. Akam Sokakta satmal ailenin oynamalsn. oyunlarn Akam olunca ya peEer l.yalnayak yalnayak top oynamalsn. ona kapkara olup ocuuysan Akam olunca ya peete bir ailenin ocuuysan oyunlarn Ellerin olunca yal. bir ya topyalnayak top oynamalsn. Akam olma- ya pesatmal ya ayakkab boyamalsn. onal.gre etefakirpekapkara bedeSen fakir makinenin dilisine zarar verdiinde zgrlnle olup olmal. satmal ayakkab boyamalsn. Ellerin gre oluncaolup Sokakta ayakkab boyamalsn. Ellerin kapkara ete fakir bir ya ayakkab boyamalsn. Ellerinyapmadn olup satmal ailenin ocuuysan oyunlarn ete gre ete deSokakta fakir ya boyamalsn. Ellerin kapkara ona deya retmen neden Akam Ellerin okulayalnayak bir dili senin kolunu devini l.okula eteayakkab ailenin ocuuysan oyunlarn olupkapkara olup gittiinde oynamalsn. Akam olunca i kazas gittiindebir ya oynamalsn. devini olunca ya gre Eerlini derken, topretmen neden kaptnda kapkaraEeryalnayak top ayakkab boyamalsn. yapmadnpe- olmaona satmal deyip olma- satmal Sokakta satneden devini yapmadn deEer okulayagittiinde gittiinde retmen bir fakir yip ailenin ocuuysan bir okula gittiinde retmen yapmadn debir seyip bir aileninattnda ocuklar en devini olunca yal.okula gittiinde oyunlarn ona gre olma- yapmadn del.okula ayakkabocuuysan oyunlarn iyi gre olmal. oku-fiskeretmen neden oynamalsn. devini olunca Eer fakir oturmalsn. boyamalsn. neden damla yalaete satmal yaattnda gzndedeviniEllerin Akamde-olup ya peokurkenSokakta attnda top mal Sokakta yalnayak topgznde bir onaokullardaoturmalsn.fiske yalnayak gznde damla yala oturmalsn. yabir fiske Onlarn oynamalsn. kapkara olup yippe- top ayakkab boyamalsn. damlakapkara Ellerin Akam retmen bir yapmadn oturmalsn. neden bir yala l. Sokaktank okuldan oynamalsn. neden devini oturmalsn. deyalnayak Akam olunca ya peyip satmal top ayakkab boyamalsn.aslmalsn.okula olup bir fiske attnda ie daha sk yip oturmalsn. attnda gznde Sonra okuldan ayrlp gznde bir oyunlarn ona fiskeolmal. ayrlp ie bir damla yala yapmadn Sokakta yalnayak retmen nedenAkam damla yalabir gregittiinde fiske attnda gznde bir damla yala oturmalsn. la etenEer fakir bir ailenin ocuuysan olunca ya peeteya ete okuldan ya ayakkabdaha sk aslmalsn. nk evde gittiinde ya oynamalsn. devini Ellerin kapkara ayakkab boyamalsn. Ellerin aslmalsn. nk evde olup yapmadnSonra evdebir retmen daha boyamalsn. Ellerin kapkara deyip satmal ayrlp ie sk kapkara olup yip Sonra ete Sonra kardelerin attnda daha sk bir damla yala oturmalsn. satmalokuldan ayrlp ie bekler. SORGULAMAMALISIN! NeSonra okuldan retmen daha sk aslmalsn.yip nk evde SORGULAMAMALISIN! deNeokulaayakkab ekmek top oynamalsn. Akam oturmalsn. satmalfiske gittiinde ayrlp ie Ellerin kapkara olup okulabir okula ekmek gznde ie daha skdevini evde nk deyaSokakta boyamalsn. bir damla yala olunca ya fiske okuldan retmen neden aslmalsn. bir kardelerin yalnayak bekler. neden devini yapmadn peete gittiinde ayrlp aslmalsn. nk yapmadn evde attnda gznde Sonra okula gittiinde ekmek ekmek devini yapmadn Sen gnde Neretmen kardelerin attndadevini yapmadn deyipkardelerinokuldan ayrlp ie bekler. SORGULAMAMALISIN! 12 SORGULAMAMALISIN! hi NeSonrakardelerin den yip den fiskeyaekmek bekler. aslmalsn. nk Sen gnde dememelisin. Sorgulasan aslmalsn. nk evde Sorgulasan Ellerin ki? fiske kar- 12 yip birhi dememelisin. boyamalsn.ne karkapkara olup okula fiske neden daha sk ne kar ki? de- Ne-oturmalsn. gznde bir damla yala oturmalsn.bir bekler. SORGULAMAMALISIN! yala gittiinde satmal ayakkab sk retmen ie daha bir evde okuldan ayrlpneden kardelerin attnda bekler. SORGULAMAMALISIN! ekmek gznde bir kar den hi dememelisin. Sorgulasanki? damlaki? Sen gnde Nene yip emirlerhignde 12ekmekSorgulasanSORGULAMAMALISIN!12Ne- 12 bir fiske attnda gznde bir damla karsana Sen gnde den hi dememelisin. Sorgulasanoturmalsn. nkfabrikada bekler. ne yala oturmalsn. saat ekmek ayrlp neden sk ne kar ki? Nedenfiske hi yadrmal. Sonra okuldanretmenSORGULAMAMALISIN!Sen dememelisin.dememelisin. Sorgulasan ne evde attnda gznde bir damlapatronsa yapmadn deyip birden okuldan ayrlp ie daha sk emirler ki? nk Sonra aslmalsn. Sen gittiinde almalsn, yala aslmalsn. saatsaat fabrikada almalsn, patronsa sana evde yadrmal. 12 delerin fabrikadabekler. ie dahadevinisana denkardelerin iealmalsn, patronsa nk karyadrmal. evde emirler Sonra okuldanhi dememelisin. Sorgulasan ne verdiindeSen gnde 12gnde ayrlp daha sk aslmalsn. almalsn, sana emirler yadrmal. saat fabrikada dilisine zarar kar ki? zgrlnle kardelerin attnda gznde patronsaverdiinde den Neekmek bekler. zarar ki? Sen gnde Sen makinenin ekmek bekler. emirler Sonra saat fabrikada Sorgulasan neaslmalsn. nk evde saat almalsn, patronsa sanaSORGULAMAMALISIN! Neokuldan ayrlp hi Sen makinenin dilisine SORGULAMAMALISIN! Sensaat fabrikada almalsn, patronsa sanazgrlnle dememelisin. ie daha skbir damla yala oturmalsn.kardelerin SORGULAMAMALISIN! yadrmal. yadrmal. kar 12 emirler makinenin kardelerinmakineninbekler. bir dilisine zarar verdiinde zgrlnle ekmek ka- dilisine zarar senin sana emirler yadrmal. NeSen makinenin dilisine zarar verdiinde saat fabrikada almalsn, patronsa Sen zgrlnle bedelini okuldan SORGULAMAMALISIN! yadrmal. evde dili senin den ekmek bekler.ayrlp ie daha skemirler Sen bedelini12 makinenindili verdiinde kaptnda zgrlnle kardelerinhi almalsn,birSorgulasan nekolunuki?Neden den hi dememelisin. Sorgulasan neverdiindeSen gnde 12 kar ki? Sonra derken, aslmalsn. gnde derken, nk fabrikada dememelisin. patronsa sana kar kaptnda iSen Sorgulasanbirdilisine kolunuzgrlnlei ka- kazarar gnde kaptnda i dili kolunu den bedelini bedelini bedelini derken, bir dili senin kolunu kaptndaokullar- derken, senin dili ne kar seninkaptnda12 kazas saat iyi okullaren yadrmal. iyi i Nesaatkardelerin almalsn, Onlarn ocuklarhi dememelisin. bir derken, bir dili ocuklar enemirler yadrmal. fabrikada dilisine patronsa sana emirler Sen makinenin dilisine zarar ki? Sen hi dememelisin. Sorgulasan nezarar ki? Sen gndezgrlnle ka- oturmalsn. Onlarnpatronsa kolunuikaptnda i ka12 saat deyipfabrikada almalsn, verdiinde Sen zas deyip oturmalsn. kar SORGULAMAMALISIN! bedelini oturmalsn. kolunusenin sanazgrlnle makinenin ekmek bekler. verdiinde fabrikada derken, zasderken, bir dili senin kolunu iyi okullar- okullardeyip Onlarn yadrmal. i saat zas bedelinioturmalsn. ocuklarnnemirler ocuklar en derdinde almalsn, patronsa sana karnn kaptnda iyi kazas okurkenoturmalsn. Onlarnkarnn doyurma derdinde deyip sendilisine sana verdiinde en deyip iyi da makinenin bir ocuklarnn emirler kaptnda okurkendeyip Onlarn ocuklar endoyurma zgrlnle da kaSenden hi dememelisin. senin kolunu yadrmal. i okullar-12 sen oturmalsn. Onlarn verdiinde en iyi okullarzarar ocuklar ki? Sen gnde makinenin dilisine zarar ocuklar zgrlnle fabrikada almalsn, patronsa kar bedelini derken, dili Sorgulasan neSen makinenin Sen da zas okurken sen dilisine zararocuklarnn zgrlnle da okurken sen ocuklarnn kolunu kaptndaderdinde ocuklarnn karnn karnn doyurma derdinde bedelinifabrikada bir dili senin karnn doyurma yadrmal. derken, verdiinde doyurma iyi okullar-derdinde saat oturmalsn. Onlarn ocuklar enemirler deyip okurken senkolunu ocuklar i kasana daiyizas ibedelini zas deyip derken,almalsn, patronsa bedelini okurken ka- oturmalsn. Onlarn kaptnda en derdinde okullar-sen dili senin bir dili senin karnn doyurma i kaocuklarnn kolunu derken, da sen ocuklarnn karnn doyurmakaptnda bir en iyi okurken zas dazas deyip sen ocuklarnn karnn doyurma da oturmalsn. Onlarn ocuklar en iyiocuklar derdindeokullarokurken oturmalsn. Onlarn ocuklar deyip okullar- deyip oturmalsn. Onlarn okullar- en iyi derdinde da okurken sen ocuklarnn karnn zas doyurma derdindeokurken sen ocuklarnn karnn doyurma derdinde da da okurken sen ocuklarnn karnn doyurma derdinde

. . . . BIZIM SESIMIZ...

BR MUM YAK!
Marxn u tespiti ne kadar da yerindedir:

KARANLIA

Btn fiziksel ve zihinsel duyularn yerini, bu duyularn kendilerine yabanclam ekli olan sahip olmak duygusu almtr. zel mlkiyet, bizi o kadar ahmak ve iktidarsz yapmtr ki, nesnelerin bizim olmas iin onlara sahip olmamz gerekmeye balamtr. Artk nesnelerin bizim olabilmesi iin, bir sermaye haline gelmesi, satn alnm olmas, yenilip iilmesi, yani tarafmzdan kullanlmas gerekmektedir. Btn zenginliklerimize ramen aslnda byk bir yoksulluk iindeyiz. nk ok eye sahibiz, ama gerek zmz ok klmtr.
Erich Fromm

Eer fakir bir ailenin ocuuysan oyunlarn ona gre olmal. Sokakta yalnayak top oynamalsn. Akam olunca ya peete satmal ya ayakkab boyamalsn. Ellerin kapkara olup okula gittiinde retmen neden devini yapmadn deyip bir fiske attnda gznde bir damla yala oturmalsn. Sonra okuldan ayrlp ie daha sk aslmalsn. nk evde kardelerin ekmek bekler. SORGULAMAMALISIN! Neden hi dememelisin. Sorgulasan ne kar ki? Sen gnde 12 saat fabrikada almalsn, patronsa sana emirler yadrmal. Sen makinenin dilisine zarar verdiinde zgrlnle bedelini derken, bir dili senin kolunu kaptnda i kazas deyip oturmalsn. Onlarn ocuklar en iyi okullarda okurken sen ocuklarnn karnn doyurma derdinde olmalsn. Senin yllar boyu kazandn onlar bir gnde alrken neden dememelisin: nk sen iisin o patron! Peki sen susarsan kim konuacak? Biz de mi susacaz? Senin durumun bu kadar kt deil mi? Sen patron ocuu musun? Patron ocuu olduun iin mi gz yumuyorsun? Hayr arkada! Bizler de susarsak nice insanlar byle suskun kalacak! Biz mumu yakarsak belki biri elinde mealeyle biz yaklaacak! Ama sen de mumu yakmazsan ne olacak bunca insan?

Ben, aklnn oyunlarna gelen ebe. Oraya buraya komaktan bitap dm, yorgun... Her yakaladm dediimde kursamda kalan hevesimle... Ben, glgelerle dans eden ebe. Etrafa baknmaktan sanclara pes demi solgun... Kalpsiz seraplara delicesine aldanm... Ben... Ebeliyemeden ebelenen, akn... Srtnda bir el hissedip, Tekrar tekrar iitenim ite... EBE...

E BE

S.32

S.33

BYOLOJK EVRM KURAMI


Cehalet bilgiden daha fazla gven telkin eder: u ya da bu sorunun bilim tarafndan asla zlemeyeceini kendisinden ylesi emin bir ifadeyle ileri srenler, ok bilenler deil az bilenlerdir. C. Darwin (1871)
nsan varoluundan beri tanmlayamad, alglayamad sorularla kar karya kalmtr. Her devirde, her ada hatta her toplumda bu sorulara farkl cevap araylar olmutur. Bu sorularn bazlar kltrel birikimle cevap bulmutur. Cevapsz kalan sorulardan kimisi metafizik bir kabul yaratmtr. Bu sorular arlkl olarak evrene ve insann kendisine yneliktir. Yant aray ncelikle mitlerde, efsanelerde grlmektedir. Bunun yannda dinlerde bu sorulara yant vermektedir. Ancak hakikati anlama konusunda bilim ortaya kan yntemlerden ve disiplinlerden ayr bir noktada durur. nsanlk tarihinin son birka yzylnda glenen bilim, yaantmzda karanlk kalm noktalara k tutmaktadr. Olup bitenleri aklamada, yaadmz evreni tanmlamada ksacas hemen hemen her alanda bilimden yardm ister durumdayz. Ancak bilim yaps gerei her soruya yant veremez. Sadece gzlemlenebilen, llebilen, deneylenebilen alanda yani ampirik bir erevede cevap arar. Biyolojik Evrim Kuram da bilimin aklamaya alt canllar dnyasndaki eitlilii ve canlln srelerini anlatmak zere varolmu bir kuramdr. Evrim Kuram yaklak 150 yl nce bilimsel zemine oturmutur. Bilimsel dn ierisinde Evrim Teorisi bir nevi dnm noktasn iaret eder. Daha nce devrimsel etki yapan Yenian Newtoncu bilim anlaynn getirdii paradigma deimi; Evrim Teorisi Kuantum Fizii ile beraber yeni bir paradigma retimine yol amtr. Evrim Kuram
S.34

ve Darwinin dedesi Erasmus Darwin evrim dncesine katk sunmutur. Darwin ncesi en kapsaml teoriyi Fransz doa bilgini Jean Baptiste Lamarck ortaya koydu. Lamarck kuramnda modern evrim anlaynda kabul gren baz noktalara deinse de aklanamayan, gzlem ve deneyle desteklenemeyen ciddi eksikleri de mevcuttur. Trlerin sabit olmad, deien yaam koullarna uygun yeni biimler alabilecei gibi kabul edilen fikirler sunmutur. Ancak organizmann yaamnda edindii zelliklerin ya da urad deiikliklerin kaltsal yoldan yeni kuaklara getii ve uzun sre alan bir birikimle evrimsel deiime urad dncesi yeterli olgusal ierikten ve kanttan uzaktr. Bu dnceyi olumsuzlayc bir rnek olarak insan dii gsterilebilir. nsan dii kullanm nedeniyle ryebilir, dklebilir ancak bu durum sonraki kuaklar iin bir sreklilik arz etmez. Bunun yannda kullanlmayan organlarda kuaklar boyunca varln srdrebilir. Bu sav Lamarckn en bilinen fakat dorulanamam dncesidir. Tm bu evrimi aklama abalar sonras konuya ilikin en gl bilimsel aklamalar C.Darwin sunmutur. Darwin ilk olarak doadaki canl eitliliin srekli bir deiime uradn ve tm canllarn ortak bir atadan evrimleerek meydana geldiini sylemitir. Tm canllar ortak bir kkenden milyonlarca yllk bir srete yava yava birikerek gelmilerdir. Bunun yannda Darwin doadaki tm canllarn oalma eilimi tadklarn syler. Doada birbirinden farkl reyebilen tm canllar geometrik bir art gsterirler. Ancak bu arta ramen trlerde potansiyelin elverdii lde bir nfus art olamaz. Burada Darwinin hala geerliliini koruyan doal seilim adn verdii ilke devreye girer. Kimi canllar doar domaz uygun olmadklarndan yaayamazlar. Yaam mcadelesi devrededir ve bu mcadele evresel koullara, ayn trden canllara veyahut ortak bir ihtiyaca ynelik de olabilir. Srayla sylersek; doadaki canllardan yaayabilir olanlar ve ayn trden olanlar oalma eilimleri ile yeniden reyerek yavrular yapma imkanna sahiptir. ki trn oalmas sonucu meydana gelen canllar kk de olsa farkllk gsterir. Bu farkllklar varyasyon denilen eitlilii meydana getirir. Varyasyon sonras adm da Darwinin zgn katks ve evrim kuramnn zerine kurulu olduu doal seilim ilkesidir. Doal seilim ilkesi adaptasyon ilkesi ile beraber ilevini meydana getirir. Yaam bir varolma mcadelesidir. Bu mcadelede yaam alanna uyum salayabilen ayakta kalr ve oalma ansna sahip olurlar. Bu oalma ansna sahip olanlar eitlilii arttrmaya devam ederler. Ayn canl tr dahi olsa farkl yaam alanlarnda farkl etkilere maruz kalacandan varyete says buna gre artacaktr. En iyi uyum salayan canllar hayat-

Arda Telli

ta kalp reyebilirler. Bu yaam sava evresel koullar ve ihtiya gibi faktrlerin etkisiyle gerekleir. Doal seilim Darwin iin birikimli bir evrimi meydana getirir. evre artlar srekli deiecektir ve zelliklerin bu srete yava yava, adm adm birikimi meydana gelecektir. Doal seilim dzeneinde srekli olarak ortaya kan varyasyonlarn ok nemli byk ksm yok olacaktr. Bu bize unu verir: Doal seilim bir bilin rn deildir. leyiinde canly mkemmele doru ynlendiren bir sreten bahsedemeyiz. Doal seilim organizma baznda meydana gelir ve canlya fayda salayamayacak baz zellikler de seilebilir. Doal seilim hangi zelliin canlya daha fazla yarar salayacan ngremez. Canlnn yaamda kalmas iin abalamaz. Bir koruyuculuu, kolaycl yoktur. Karmak bir organizma basit bir canldan birike birike meydana gelirken milyonlarca ylda birok canl tr, canlln yaklak %98i yok olmutur. Doal seilim acmaszca iler. DARWNC YETERSZLKLER VE EVRMDEK BOLUKLARIN DOLDURULMASI Darwinin organizmalarn oalma ve yaama amalarnn stne ina ettii evrim kuramnda belirsizlik tayan noktalar mevcuttur. Bu noktalardan bazlar tamamlanm, cevaplanm; baz sorular ise hala bir cevap aramaktadr. Darwin kuramn oluturduunda kaltm, DNA gibi modern biyolojinin temel eleri kefedilmemiti. Uyum salam canllardaki zellikler sonraki nesillerde belki de milyonlarca yllk sre gemesine ramen nasl ortaya kyordu? Bu soru Darwini bir kaltm mekanizmasnn varl dncesine gtrd. Pangenesis dedii bir fikir ortaya att. Bunu da u ekilde aklad: Her hcre gemmule (kk tomurcuk) denilen birtakm paracklar salar ve bu gzlemlenemeyen gemmuleler reme hcrelerinde biraraya gelirler. Bu oalabilen paracklarn ilevi vcuttaki her dokunun zelliklerini iletmektir. Yeni bir bireye dnme srecinde gemmuleler oalp bireyin zelliklerini olutururlar. Kaltmn varln sezmesi nemliydi ancak bu aklama yetersizdi. Bu duruma en uygun cevab Gregor Mendel vermitir. Kaltm konusuna dair aklamalarn yannda Darwinin varyasyon dedii ve doal seilime ileme imkan veren dzenein nasl iledii soruna cevap vermek gerekir. Burada Darwinin deinmedii ve gnmz modern evrim kuramnda varyasyonu nceleyen adm diyebileceimiz mutasyon mekanizmas mevcuttur. Mutasyonu aklama abas da bizi DNA kavramn aklama zorunluluuna gtrr. Mutasyon canlda hcre dzeyinde, rastlantsal olarak eitli nedenlerden dolay meydana gelen deiimlerdir. Bu deiimler ounlukla rastgele ya da yinelebilen bir biim
S.35

bilimsel erevedeki etkisinin yannda sosyal bilimler gibi farkl alanlarda da deiime yol amtr. Tm bu doa bilimlerine ve sosyal bilimlere yapt etki ve getirdii farkl bak as; bunlara ek olarak kiisel merakm bu almay yapmaya yneltti. unu da belirtmek gerekir ki Evrim Teorisi ok geni bir alana yaylan ve kendi iinde de konulara ayrlan bir yapdadr. Bundan dolay bu almada evrimle ilgili belirli noktalara deinilmitir: Evrim dncesinin sreci, Darwinin yapt katk, evrimin ileyi mekanizmalar, Darwinin yetersiz kald ve daha sonra gelitirilen noktalar. Son olarak da Evrim teorisinin anlalamama nedenleri ve nyarglarn sebepleri. DARWN NCES EVRM VE DARWNC EVRM Biyolojik evrim kuram canllarn daha basit ilkel formlardan daha karmak formlara doru gelimesi veya ayn soydan gelen organizma topluluklarnn zelliklerinde kuaklar boyu birikerek oluan deiikliklerin meydana geldii sretir. Genel olarak canl formlarnda bir deiim ve yenilie tekabl etmektedir. Evrime ilikin aklama abalar yonyal filozoflara kadar dayandrlabilir. Ancak bilimsel bir yola girmesi ve bilimsel aklama aray 19. yyda meydana gelmitir. Bu kuram kendisinden nceki kvlcmlarn nda aklayc formatna C.Darwin ile oturmutur. Darwinin nerdii evrim aklamas baz aklamalar ve yenilikler ile gnmzde de kullanlmaktadr. Evrim kuram Darwine mal edilse de baz aklama abalarnn daha nce de varolduundan bahsedildi. Bilimsel dnceye oturtma abas Fransz doa bilgini Comte De Buffonla balar. sveli botaniki Carolus Linnaeus

olarak meydana gelir. Mutasyonlar canlnn DNA sarmalnn baz iftlerinin dizimindeki bir hata ile meydana gelir. Bu hata Adenin Timin Guanin ve Sitozin bazlarnn diziminde meydana gelen bir hatadr. Ancak hatal da olsa canlnn yapsnda bir kopyalama sreci balar. Yani sonsuz kere yinelebilen bir dzen meydana gelir. Bu deimelerle ve yinelemelerle gen havuzunda iyi ya da kt mutasyonlar birikmeye balar. Bu durum evrimin varyasyon mekanizmasn meydana getirir. Mutasyon sonras ortaya kan ve gen havuzlarnda biriken zelliklerden yararl ya da zararl olan belirlemede doal seilim ilkesi devreye girer. Mutasyonlardan canlnn yararna olanlar seilir ve yaayp oalma imkan bulur. Dikkat edilmesi gereken nokta udur: Mutasyonlar evreye ynelik olmaz ve evreye en iyi biimde uyum salayanlar evrimleebilir. Bu durum bize tpk doal seilim gibi mutasyonlarn da bir amac olmadn ve rastgele gerekletiinin bir kantn verir. lmcl derecede zararl olacak mutasyon sonras canl yaam artlarna uyum gsteremeyeceinden veya yaam savanda baarsz olacandan ayklanacaktr. Evrim deien koullara uygun trlerden yana iler. Her canl tr ayn yaam koullarndan etkilenmedii iin ayn zelliklere sahip olup ayn zellikleri kaybetmez. Yani trlerde farkllklar baka zellikler meydana gelir. Bu da bize nce rk farkllklarn sonra tr farkllklarn verir. EVRME DAR BAZI KANITLAR Evrime dair birok phe zellikle gen haritalar, fosiller ve farkl bilimlerin geliimi ile ortadan kalkmtr. nsan yaamnda ve canllar dnyasnda evrime ilikin kantlar bizimledir. Bu konuda AIDS hastal en belirgin rneklerden biridir:

archeopterix fosilidir. Bu fosil kulara zg ty ve iskelet yaps ile dinazor zellikleri sergilemektedir. Yine evrime ilikin ipularndan bazlarn embriyoloji biliminden alyoruz. Embriyolojik veriler iinde nemli rneklerden biri insanda embriyo evresinin balangcnda grlen kuyruk oluumudur. Embriyo fetse doru dndke bu kuyruk ieri ekilir ve kuyruk sokumu kemii meydana gelir. nsann ilk atalarnda ve baz memelilerde kuyruk bir denge salayc olarak grev yapard. Yaam artlarndaki deiim kuyruu insanda gereksiz klmtr. Ancak evrim sreci bitmedii iin bu ilevsiz organ bizimledir. Darwinin evrime ilikin en nemli ipularn ald ve Trlerin Kkeninin de balarnda bahsettii evcilletirme yani yapay seilim unsurlar da bize evrim konusunda fikir verir. Yapay seilim ile biz yeni formlarn ortaya kna rastlarz. Islah edilen ku, kpek, tavuk, inek trleri evrimin bir dorulamasdr. Yine tkettiimiz meyve ve sebzelerden birou bir evcilletirme sonucu ortaya kmtr. ok bilinen rnekler olarak insandaki apandist ve yirmi ya dileri ot ile beslenen atalarmzdan bize kalan kullanmadmz organlarmzdr. Yine insan vcudundaki omurga rahatszlklar bunu destekler. Drt ayakstnde yryen atalarmz bu soruna sahip deilken iki ayak zerine kalk gerekleince arlk merkezi omurlarn arasnda younlat. Yine insandan bakteriye, bitkiye her canl ayn kaltm birikimini kullanmaktadr. Evrime ilikin kantlar aklamalar oaltmak mmkndr. Yaam ierisinde karmza kan bu rnekler bize evrime ilikin deerli bilgiler sunmaktadr. EVRME LKN KM YANILGILAR Evrim kuram 150 yldr tartlmaktadr. Teoriye farkl cephelerden baklmas farkl nyarglar da beraberinde getirmektedir. ncelikle evrim tanm ierisinde yer alan ilkel canl formlarndan karmak bir yaam formuna gei canlln yetkinlemesi ve gelimesi olarak yorumlanagelir. Ancak evrimin byle bir gelime temasyla ekillenmesi sz konusu deildir. Evrim srekli bir ilerleme ve gelime sunan bir kuram deildir. Daha nce sylendii gibi evrim bilinli bir dzenek olmadndan bir ilerleme amacndan sz edemeyiz. Evrimin bir yn yoktur. Geriye dnlerde mevcuttur, hi deimeme de. rnein scak su kaynaklarnda yaayan bakteriler neredeyse hibir deiim gstermemilerdir.

nk yaam formlarnda deiim olmam ve uyumlarn korumulardr. Kald ki gelime fikri ucu ak bir kavramdr. Gelimekle kastedilen say olarak fazla olmak m soyut dnme yeteneine sahip olmak m en yrtc penelere sahip olup birok canlya stn gelmek mi? Kald ki yok olmann varolduu bu srecin gelime, akabinde mkemmeliyetle bir ilikisi olduunu sylemek zor olacaktr. Bunun yannda evrimin itici gc doal seilim canlnn o anki zellikleri zerinden ilev grr. Yani var olann, snrl olann evrimlemesi mmkndr. Bu snrl canldan bambaka bir canlnn evrilmesi sz konusu olamaz. Evrimin var olabilecek tek amac yaamda kalmak ve oalmaktr, mkemmel canllar meydana getirmek deil. Evrim kuramna dair bir dier eletiri de rastlant ile meydana gelen deiimlerle daha karmak organizmalarn varlnn sz konusu olamayacadr. Oysa bu noktada ara trlerin varl, evrimde farkl ynelimler gibi unsurlar dikkate alnmaz. Szgelimi dinazor ve kularn ortak kkenden gelmesi ok uzak gelir, uzun zaman nce ayr farkl etkilerle evrimlemilerdir. Ancak evrim adm adm birike birike ilerler. Milyonlarca yllk bir srete baz rastlantlar doal olarak gerekleebilir. Bu durum her olasln gnn birinde geerli olabileceini sylememektedir. Evrim zaten ok dk ihtimallerin birikimidir. Evrime dair baz itirazlarn biri de gzlemlenebilir bir yapda olmad iin var olmadna ilikin fikirlerdir. Oysa 60-70 yllk bir yaam ortalamas ile milyonlarca ylk srece bakmann zorluudur bu. Labaratuvar artlarnda baz deneylerle zellikle bakteri ve meyve sineklerinin evrimletii grlse de evrim srecini gzlemlemek ok zordur. Evrime ilikin bir yanlg da adaptasyon aamasna ilikindir. Yaam savanda daha nemli organlarn adapte olabilmesi nemlidir. Daha nce deindiim gibi evrilme organizma boyutunda gerekleir. levini kaybettii halde baz organizmalarda kullanm d organlar vardr. rnein uma ilevini yitirmi devekuunda kanat bulunur. Daha nce deindiim, daha yakn ve bildik bir rnek olarak insanda apandist ilevini yitirmi bir organdr. Bu organ insann atalarnn daha otobur olduu dnemlerde sellozun sindiriminde grevi olan bir organken; atein kefi ve pimi ete gei ile apandisitin grevine gerek kalmamtr. rneklerden anlalaca zere adaptasyon kullanm d organlarn da dahil olduu bir sretir. Bir dier eletiri de yasa ve teori arasndaki iliki ele alnarak yaplmaktadr. Evrim bir yasa bildirmedii ve kuram boyutunda olduu iin gereklii pheli olan bir grtr fikri mevcuttur. Bu noktada unu syleyebiliriz. Teori, olgular aklayan ve yorumlayan dnce yaplardr. Bu olgular kantlarla bulgularla test edilir, gzden geirilir. Teori kavramyla anlmas gerekliine bir zarar vermez. Evrim de bu bulgular veren, yinelenen gzlem ve deneylerde doruluu gzlenen bir yapdr. Evrim teorisine ilikin bilimsel itirazlarn yan sra baka itirazlarn da varolduunu

sylemitik. Bu itirazlar kklerini ok eski geleneklerden, ideolojilerden, banazlklardan alr. Bu durum bilimin nemli bir problemidir. Bu durum zellikle insann kendisini doada ayr bir noktaya koymas ile belirir. Biyolojik evrim kuram insan doadaki mekanizma ierisinde ele alr. Bu yzyllardr biriken, kkn Aristotelesin telelojik dnya grne gtrebileceimiz bir alglamann rndr. Bu duruma yle bakmak gerekir. nsann hibir canlda varolmayan kltrel bir boyutu vardr. Doann iinde bir varlktr ancak kltrel boyutu ile doay amtr. Zihinsel yetiler, alet yapabilme, uygarlk kurabilme, kurumlar retebilme gibi zellikleri ile doada dier canllardan ayr noktada durduunu syleyebiliriz. Son olarak evrim teorisi kendi iinde bir btnlk tayan ve birok kantla desteklenen bir bilimsel gerekliktir. Canllar dnyasna ilikin sreleri ondan daha iyi aklayan bilimsel bir veri yoktur. Evrimin varl ya da yokluu tabi ki tartmaya aktr. Bilim bir dogmalar tapna deildir. Ancak bir bilimsel kuramn deeri inanmak, desteklemek gibi fiillere nesne olup olmamas ile aklanamaz. Evrim Teorisi bilimsel format ierisinde tartlr. Yetersizlii halinde ise onun yerini bir baka bilimsel aklama alr. Bilimsel olmayan aklamalar ile evrim teorisi son bulmaz. Bilimin savlad hibir gre bu ve benzeri yaklamlarla kar konulmaz. Kald ki bilim dnda baka aklama modellerinin varoluu bunlar doru dahi olsa- bizim evreni anlama, yorumlama ve kefetme abasndan muaf olduumuz anlamna gelmemelidir. K A Y N A K A

Her AIDS hastas, evrim teorisinin bir antdr. Hastalk ilerledike doal seilim virsn kimliini deitirir. Kullanlan ilalar da evrimsel deiime neden olur, her ilaca verilen tepki farkldr. HIVin kk genomunun be yaamsal blgemizde gerekleen nemsiz deimeler, virsn en iyi ila tedavisinden bile kaabilmesini salayabilir. (Jones; 2010: 44).
HIV virsnn geirdii mutasyonlar doal seilim ile biriktirilebilir ve virs kendisine kar retilen ilalara uyum salayabilir. AIDS hastalnda evrime dair tm mekanizmalar grrz. Tedavi aamasnda da bu bilinle belirli aralklarla ila verilerek virs zayflatlmaya, yok edilmeye allmaktadr. Evrime ilikin kantlar rendiimiz kaynaklardan biri yukarda deindiimiz gibi fosillerdir. Paleontoloji bilimi ile karlan fosiller; zellikle aratrler ve canllarn akrabalk ilikileri konusunda bilgi alabileceimiz kantlardr. Fosil bulmak ve karmak ok nadir gerekleen bir olaydr ve ne yazk ki aratrlerdeki tm boluklar doldurucak fosilleri bulmak imkansza yakndr. Evrim srecinin plak bir dorulamas ok bilinen bir fosil olarak
S.36

> Darwin, Charles (2009) Trlerin Kkeni, stanbul: Evrensel Basm Yayn. > Dawkins, Richard (2010) Kr Saati, Ankara: Tbitak Popler Bilim Kitaplar. > Devillers, Charles ve Henri Tintant (2009) Evrim Kuram zerine Sorular, stanbul: letiim. > Gamlin, Linda (1999) Evrim, Ankara: Tbitak Popler Bilim Kitaplar. > Jones, Steve (2010 Neredeyse Bir Balina, stanbul: Evrensel Basm Yayn. > Yldrm, Cemal (1998) Evrim Kuram ve Banazlk, Ankara: Bilgi Yaynevi.

S.37

BYOMMETK; DOA RETMEYE DEVAM EDYOR!


dealizm bize unu vazeder: nce tasarlar, sonra yaparz! Bunun koca bir yalan olduunu insanlk tarihi zerindeki youn aratrmalar ve bugn hala kullandmz biyomimetik ortaya koyuyor. Nasl m? Antropoloji ve bugn teknolojik ilerlemeleri dayandrdmz biyomimetik bize unu gsteriyor ki: insan o mkemmel ve kendi eseri olduunu ilan ettii her eyi aslnda doadan edindii fikirlerle yaratyor. Elbette doada bu fikirlerin yer almas ayr bir felsefi tartma konusu. Buna isterseniz tanrnn eli dersiniz, isterseniz tanrnn kendisi, isterseniz doal seleksiyon deyin. imdilik bizi ilgilendiren konu bilimsel yan ar basacak olan bu makalede biyomimetii tantmak. 20. yzyln sonunda tartlmaya balayan biyomimetik aslnda felsefenin ortaya kndan bu yana konuulan doa-insan etkileiminin pratik alana bir yansmas olarak dodu. Bu anlamda doadan renme ve uyarlama eklinde gelien bu alan bilgi, teknoloji iin kullanlr oldu. Daha dorusu bilinsiz bir ekilde kullanlan biyomimetik bir sisteme balanmaya alld. Bugnse artk biyomimetik oktan bir tartma konusu olmaktan kp tam anlamyla bir ilevsellik kazand. Ar kularnn 10 gramdan daha az bir yaktla Meksika Krfezini geebilmeleri, Yusufuklarn en iyi helikopterlerden bile daha iyi manevra yapabilmeleri, Termit kulelerinde bulunan iklimlendirme ve havalandrma sistemlerinin, donanm ve enerji sarfiyat bakmndan insanlarn yaptklarndan ok daha stn olmalar, Yarasann ok-frekansl ileticisinin, insanlarn yapt raS.38

r, motorlarnn egzozlarndan yksek hzla kan havay zel kanallar araclyla yere doru pskrtrler. Harrier bu sistem sayesinde dikey ini-kalk yapabilir. Uak havalandktan sonra egzoz k geriye doru ynlendirilir. Mrekkep bal da, jet uaklarndaki gibi jet tipi itme hareketini kullanr. Mrekkep balnn bedeninde, cep benzeri iki aklk bulunur. Bu aklktan alnan su, kuvvetli kaslardan oluan esnek bir torbaya alnr. Torbada arkaya doru alan bir kanal bulunur. Kaslarn kaslmasyla kesedeki su byk bir hzla kanaldan dar atlr. Bu canl, dmanlarndan kaarken 32 km/saat hza kadar ulaabilir, hatta bazen sudan dar srayarak gemilerin gvertelerine debilir. Dergimizde bize ayrlan keyle snrlandrmak zorunda kaldmz tm bu rnekler aslnda milyarlarca yla dalm mkemmel bir eleme-seme sisteminin rn olan yaplarn insanlar iin ne kadar zengin bir kaynak oluturduunu gsteriyor. Zira eer insan kendisi tm bu deneme-yanlma abasna girse belki bu kadar uzun srmeyecekti ama teknolojide de bu denli ksa srede bu noktalara gelemeyeceimiz apak ortadayd. Ancak tm teknolojilerimizde grld gibi biyomimetik incelemeyi de yaparken ilk rastladmz genelde tm bunlarn sava teknolojilerinde kullanmnn younlamas. rnein denizaltlar, kurungeirmez yelekler, fzeler, tanklar, silahlar vb. nsan kendini dier canllardan stn grmeye meyillidir. Hayvanlar elbette doadaki savam kazanmak iin bu teknolojiyi gelitiriyorlar (buna sahip olanlarn ayakta kalyorlar), yle de biz neden bu amala kullanmak zorundayz? Bu teknolojiler onlarn bilincinin dnda geliiyor ve kullanlyor. Bizimse hayvanlardan farkmz bilinli bir ekilde bunlara sahip olmamz. O halde bu teknolojileri insanln ve btn bir doann yarar iin kullanmamz gerekmiyor mu? Doaya bile uzaktan baktmzda her ey sanki bizim iin, bizim faydamz iinmi gibi gelmiyor mu? Bunu neden taklit etmiyoruz?

Hseyin Demira

darlardan daha verimli ve duyarl almas, Ik saan alglerin vcut fenerlerini aydnlatmak iin eitli kimyasallar bir araya getirmeleri, Kutup balklar ve kurbaalarn donduktan sonra yeniden hayata dnmeleri ve organlarnn buz nedeniyle hasara uramamas, Bukalemunun ve mrekkep balnn, bulunduklar ortamla tam bir uyum iinde olacaklar ekilde derilerinin renklerini, desenlerini annda deitirmeleri, Arlarn, kaplumbaalarn ve kularn haritalar olmadan uzun mesafeli yolculuklar yapabilmeleri, Balinalarn ve penguenlerin oksijen tp kullanmadan dalmalar, DNA sarmalnn bilgi depolama kapasitesi, Yapraklarn fotosentez ilemi ile, ylda 300 milyar ton eker retimi yaparak dnyann en byk kimyasal ilemini gerekletirmesi... Tm bunlar Biomimicry adl kitabn yazar Janine M. Benyusun tespitlerinden sadece birka. Bu konuda yaymlar her geen gn artarken bu teknoloji hz kesmeden hayatmz biraz daha zenginletirmeye devam ediyor. rneklere devam edecek olursak Abolone adl deniz canlsndan esinlenilerek elde edilen malzeme, ABDde ordunun eitli laboratuarlarnda denendikten sonra tanklarda zrh olarak kullanlmtr. Buna benzer olarak timsah derisindeki fiberglas teknii, kaslardaki elik halat teknolojisi, ok amal kullanlabilen balina ya Bir jet motoru bir ucundan havay emer ve dier ucundan ok daha byk bir hzla dar brakr. Harrier uakla-

S.39

Varln srlar sakl benden; Bir dmki ne sen zebilirsin ne de ben. Bizim ki perde arkasnda dedi-kodu: Bir indi mi perde, ne sen kalrsn, ne ben.

Sercan Akman

MODERN ZAMAN DELKANLISI AL HAYDAR


ben Ali haydar... her ey sevgiyle balar... benim dnyam evimdir gezegenim muhitim astronomiden anlamam..aya kanla iim olmaz... ama yakamoz severim..neden mi? bilmem...her eyi bilemem... ben kim miyim? onu da bilmem,bilemem... bunu sen bilirsin.. o bilir..u bilir.. neyi mi bilirim? ne biliyim kardeim... * akn mr ka yl ka ay ka gn beni ilgilendirmez... ben ak imdi yaarm ayn zamanda yaatrm.. ben ak zdrabyla severim... * ben man uzatmalarn seyretmem ... ofsayt ta yoktur benim iin.. ondan benim skorum tabeladan bakadr... tahrike kaplmam rakip takm taraftarndan rakip olmam.. takm tutmam.. ben oyuna bakarm.. ma seyrederken tuzsuz ekirdek itlerim.. devre arasnda reklamlar seyretmem... baka kanala geer.. tam devre bitinminde dnerim ... goln tekrarn seyretmem..tekrarda gzm kaparm.. nk ben gol olduu zamanda brakrm... hakem hatas tartmam. hakemi hatasyla kabul ederim... * ben facebookta maziyi deil gelecei ararm.. tanmadk profillere bakar gzm tutan eklerim.. akabinde drterim... gerekirse ilk hediye krmz don gnderirim... an ise twitter de yaarm.. ilk mesaj 00.01 de yazar kapan 23.59 yaparm.. takipimi takip etmem.. blogla iim olmaz * hayat dzenli yaarm gece 00.02 uyur sabah 07.30 da uyanrm kahvaltm yapar.. akabinde kltr fizik hareketleri

S.40

S.41

Turabi Sadk kram

aklma tweet geldi ya! Tweet ne lan! Zaten faceim byle iimdeki her duyguyu dmdakilerle paylayor; benim aklma bu absrd fikirler nerden geliyor? bo acaba bunu beendi mi bika dakika nce? bik nerde len? Vay kse vaaay! Vay tysz eftali! Vay beki dayaklarnda belinin ft atasca! Vay frnc kreklerinde rmaktan bademcikleri kheylan taana dnesice! Seni sfatn sfatszlara sffatlattrdm seni! Anladn di mi, seni niyetime aldm? Hemmen svtn tabi. Ahan u kapdan giren bizim briim deil mi? E yanndakiler kim? Dahiliye nazaretinin adamlar gelmi! Eyvaaah! Bak bak una nasl da yalaklanyor. Alacaklar beni bunlar kesin. btir git brahim baka hi bir ey demiyorum sana! Akolsun o dahiliyecilere de! En sonunda beni kendilerine dahil edecekler! Vel-hasl teknik olarak (techniqu) bir mizah yazs hususunda muvaffakiyet denemeye soyunmu olmakla Pek tabii ahit olduunuz zere; teknik (techniqu) olarak muvaffak olamadm mizah hususunda. Affnza ve tevazunuza ve dahi yce katnza snarak perdemi kapatrm.

MZAH YAZISI
Teknik (Techniqu) olarakdan bir mizah yazs hususunda muvaffakiyet denemeye soyunmu olmakla bilcmle efradn ve erafn sine-i nazarnda cereyan etmesi bi-la-kayd istisna muhtemel olan ircalimin ate-i endiesi kale-i vcudumun etrafn ordu- devlet-i ali gib sarmu ve dahi gecelerimi birer eb-i yeldaya dndrvermi idi. Nitekim gecelerim karabasanlarla; gnlerim ise hafakanlarla srda olmaya dar geer olmutu. Hal-i pr melalimin kadna bir medet umarak rabb-i zl celalin iltifatna mazhar olmak mmidi dualarma duhul etmi idi. Duhulatn dahiliye nazaretince malum olmas hususu ise tamamen enitem brahim bey efendinin marifetidir ki aile efrad iinde yaygn bir gr olan brakn kk eniteyi fikriyatnn ne derece byk bir yanl olduu konusu nihayet gzle farkedilir noktalara gelmi oldu. Zaten ben o brahimin efendisini alp beyine geydirmeyi sonra bu ikisini brahime monteleyip ad geen melun ahs ibie evirmeyi eskiden beri kafamn pek mstesna bir kuesinde dnr durur idim. (cabnda monteyi bobiler.rgde paylarm.) Frsat bu frsat dedim Kasmpaadan bir maa temin ederek eli maal konaa dndm. Mbarek Ramazan ay ierisinde bulunduumuz iin vakt-i sahurdan attm enfiyenin ilki sabahtan patlam ve dahi ikincisi de yolda iken saman kattan maml narin zarn delmeye muvaffak olmu; o dnya tatls; o mrmn belas; o yrek yaras damarlarma hcum ile beni bir alem-i hlyaya dahil etmiti ki artk vay o bonun haline. Konaa vardmda ibiin baede baevana emrile i tutturduunu grdm. Ne biliyin ben; ite u gln u daln vay urasndan keselim, vay u ortanca tarhlarn bugnden tezi yok teki tarafa alalm gibi lalettayn ilerle freudyen tabirle egosunu pek ala tatmin etme derdindeydi. Bak;
S.42

bak; allasen u ibnenin hallerine; sankim muzaffer bir komutan da yeni fethettii ehre girerken ehrin mimarisini trk-islam eserleri mzesine evirmek fikrinin temellerini atyor. Bir de byle etkili liderlik yntemleri falan kullanyor: alalm, keselim, yapalm. eytan aleyhisselam diyor ki tut unu; o kse suratnda kan tek tk kllar tek tek yol, ibibik gibi ttr. Yanlz 19. yzyl sonu 20. yzyl ba Osmanl stanbulunda yaadm iin terbiyemin msaade edemeyecei baz eyleri yazmaktan da hicap duyacam dnyorum. Mesela durun bakym beyaz Trkeylen kt kelimelere tokunmadan bir kfr- felaket meydana getirmeye alaym: ulen brahim! Senin o lgn eein solgun taa gibi bakan fersiz gzlerini beerat- siyahn dev-yarasa malafatlaryla ate anana dndreyim. Senin sittin slaleni; sittin gece; sittin kere arap aygrlarnn ahrnda sabahlataym. O aygrlardr ki ahrna girenleri arak imeden kfelik; enfiye ekmeden iremlik yaparlar. O aygrlardr ki tokmaklar tokmaktr; akmaklar akmak! Aklmda bu trden fikr-i rezaletle ibii ibretlik yapmaya doru ilerlerken benim o vefakar, cefakar ve dahi ilekar ve ne biliyin ben belki de piekar zevcemin sesini iittim. Ferruh beyciim! diyordu, Ferruh beyciim, u krmz gllerden bir tekini bana sunup u kuluk vaktimi pek mukaddes bir zamana evirseniz; beni erefyab eyleseniz olmaz m Ferruh beyciim? Ah benim mahrum, ah benim kara gzleri boncuum, sen bana ne zaman bu kadar ak oldun yahu? Aldm gl, yanna gittim ki Ferruh beyciim, bana u sizin iin revan olmaya hazr kanm kadar krmz gl getirinceye kadar geen zaman -bilir misiniz- bir mr kadar srd dedi. Ulan, oru bu karnn kafasna m vurdu; yoksa benim kafam m kyak? Demin kuluk vakti dedi ya

S.43

Tuncay Turna

KTAP / DUYGU KUTLAY

TRKLERDE FELSEFE ve FELSEFEC OLMAK


Trklerde ilk felsefe hareketlerinin M.. 2.-3. binyllarda baladn gryoruz. Baz mezar kalntlarnda felsefe ubuu diye tabir edilen nesnelere rastlanmtr ki Trklerin o zamanki felsefelerinde ubukun ilk madde olarak kabul edildii konusunda ciddi bulgular mevcuttur. Byk Hun Devleti hakanlarndan Yuen Tije kard bir kanunla felsefenin ve felsefecinin dostu ve destekisi olduunu gstermitir. Dnemin ulu felsefecilerinden Brkl Dedenin Sokru isimli atyla yapt felsefi dialoglarsa olduka byk bir birikimi ortaya koymaktadr. Hatta nl Greek felsefecisi Sokratesin isminin dedenin bu atndan geldii de olduka destek bulan bir grtr. Sokru at! Sokru at! diye diye yle bir deiim olmas normal bence. Grek felsefecileri ile Trklerin tek bann bu olmad da bilinen bir gerektir. Thalesin anne tarafndan dedelerinin Orta Asyadan gme olduklar kaydedilmitir. Son bulgular da annesinin byk dedesinin, oklarn ortancas Ede Kutalmn torunu Burrak Kut olduu tarihiler arasnda kabul gren bir tezdir. Thalesi tarif eden dnemin tarifileri, ondan elmack kemikleri kkn ve gzleri ksk olarak bahsederler. Bu gzleri ksk tarifinden de gzlerinin stlerden hafif bask yanlardan byle boylamasna ekik olduunu karmak hi de zor deil zaten. Kald ki nl Alman felsefecisi Hegel bu konuda nsan, atas neyse odur demitir ki bu gr bize Thalesin dedelerine benzemesini aklar. Ayrca Anaximandrosun Kk Menderese kys bulunan bir Trk kynde doduu ve aslen Kpak Trklerinden olduu konusunda son zamanlarda yaplan almalarla olduka ak delillere rastlanmtr. Hatta isminin de buradan geldii dnlmektedir. Bu ismi ona dedesi 6-7 yalarndayken ok yaramaz olduu iin Aksi Menderes olarak vermi o da tabi zaman iinde deimi gitmitir. Bu gr bana olduka mantkl geldi. Kald ki Aristonun
S.44

JEAN PAUL SARTRE

DUVAR

mantk konusunda ok almalar vardr ki byle byk bir felsefecinin mantk konusundaki fikirleri bize her trl mantkl gelmeli diye dnyorum. Geri Aristonun Trk olduuyla ilgili byle kesin bir bulgu yok diyorlar ama o da bence kesin Trk. Yani bu kadar byk bir adamn ne biliyin ben byle Yunan falan olmas ok mantksz. Adam biliyorsunuz; gzleri mantk mantk bakarm. nl Fransz felsefeci Hegel bu konuda ok gzel konumu. Bu konumas ok manidar. Hele bu grlere kar kanlar anlamak o kadar zor ki!.. Baksana Almanlar, Franszlar bile kabul ediyor siz niye kar kyorsunuz? zentiler! Mumulann kabuu klarnda ryesiceler! Ohhh! Ne ala memleket ha, ymrtadan hem k hem de kabn beenme! Olum sizin yediiniz ekmek haram lan! Haram! Ram! Bu balamda baz Alman felsefecilerin Trkiyeden ii olarak g edenlerin 3.-4. kuaktan torunlar olduu da son yllarda desteki bulmaya balam nasipse. ocuklar olmasa bile byle ayn tavuk dnerciden drm yemilerdir heralde. Dnerci zaten Tptrk yani Tmtrk ite! ok acaip iler bunlar. Gnmzde lkemizde felsefenin geri kalmasnn sebebi ise yle anlalyor ki zmz ve kendi kltrmze uzaklamamz oldu. Hem felsefe ne ya? Artk bence buna dnce bilimsel bilgelik sevgisi demeye balasak ne iyi olacak. zmze dnmek ise en gzel felsefedir yani dnce bilimsel bilgelik sevgisidir. (DBBS) Bir kere denesene! Nasl olacak! Bak bana biraz bir eyler oldu gibi oldu! Kanm nasl deli akyor varya! Aslnda bu mesafelerden iyi yazarm. Burdan imdi bir kaptrsam alayndan karm. Hem DBBS anlamnda hem baka anlamnda! ngiliz DBBSci Hegelin dedii gibi DBBSde Trklerin ok hakk yendi; her trl. Yani szn z biz DBBSyi masa banda kaybettik. (z derken kinaye yaptm, anladn?)

Hikyeye adn veren duvar kavram idam edilirken nnde duracamz ve kurunlarn savurduu bedenimizi dayanak olacak tuladan bir yap mdr? lme mahkmiyetin simgesi midir? Yoksa lmle yaam arasndaki perdenin ta kendisi midir? Okuyucusuna gre bu anlamlar ve sorular deiiklik gsterecektir. Bence Sartre duvar kavramn lmle yaam arasndaki gzleri kr eden, lmszm gibi yaamamz salayan bir paravan niteliinde kullanr. Hikyenin ana karakteri olan Ibbieta lm beklerken hcrede bu duvar ykmay baarmtr. Hayat semeyiinin sebebi de bu duvar ykm olmann vermi olduu isteksizliktir. lmle yaam arasnda bir seim yaparak zn oluturur Ibbieta. Sartre n varoluuluk dncesi de burada kendini gsterir. Sartren varolu felsefesine gre tm insanlar birbirinin ayndr; bir kahraman ya da bir alak olmak tamamyla onlarn elindedir; insan nceden-tanmlanmamtr; ne bir kahraman olarak doar, ne de bir alaktr. Kendi seimleriyle kendi zn oluur. Hikayeyi trajikomik yapan ksm ise sonu blmdr. Bir ilke iin lm beklerken, bir alay iin hayatn seninle alay etmesi. Daha byk idealler iin lme adm atarken, idealine srt evirmi biri gibi yaamaya mahkm olmak. Varln, terk edecein seimin; senin hatan yznden, dnyay kmsemen, onu alaya alman, bakalarndan daha farkl olduunu sanman yznden yer ile bir olmas. Sonu, beklenmedik ve artc. Tpk hayat gibi. Seimlerimizle bir ey oluruz ama bazen yine seimlerimizle baka bir eye dnrz. Sartre bunu ok gzel hatta ironik olarak okuruna sunmu Duvarda.
S.45

Yazan: Zeynel Gnbek / izen: Hamdi Akay

Baba bi de Bachtan First Movement alsana...

S.46

S.47

S.48

felsefe ocuu

SOKAKTAN GELEN...

Sokaa retmeye kalktlar, soka eitmeye Sokaktaki hastalar rehabilite etmeye, onlar uzmanlarn kontrolnde iyiletirmeye altlar bu sistemin insanlar Ama tarih yazd ki, sokaktan rendiler, sokakla yola geldiler, burjuva hastalklarn sokaktan aldklar kanla tedavi ettiler

nsan bu, soluu kesilince burnundan solur; bu ocuklar da edebiyat, felsefe yapmaya ve buralardan solumaya baladlar Akademik ve kafa kartrc burjuva felsefesini felsefe koridorlarndan tarp, felsefenin sokaktan ykseldiini, ykselebileceini ve zihnimize vurulan bu fikirleri aamazsn, kodaman okumularn sistemine tabi olmalsn prangasn Sokak ocuklarn, orospu ocuklarn, felsefe ocuk- krmaya!.. larn (bu dnyaya atlm olanlar, cennetten kovulmu olanlar) yani melankoliye, yalnzla, ke ba- Biz bile hala dnp duruyoruz bu farkl sokaklarn larna, kendi kuytularna terkedilmileri kurtarmaya kelerinde biriken sular ayn mazgala nasl topland. kalktlar; ironiye bakn ki bu ocuklar onlar kurtar- Kim bilir bu serven bize de bu sorunun cevabn zamaya soyundu! man iinde verecek. Malum elinizde tuttuunuz bir felsefe dergisi, bizlerse felsefe ocuuyuz. Asl gsterBu ocuklar fabrikada, sokakta, meyhanede, kerha- mek istediimiz ise dnen, sorgulayan, reten nede, tersanede, camide byd!.. Tiner koklad, din insanlarn apartmanlardan tamasnn hikayesiydi koklad, p koklad, kimyasal boya koklad, kadn Yani felsefe ocuunun fildii kulede deil, sokakta koklad ve uyutu ve uyumak da istedi belki de... Din, rettii ve smrlen felsefesi seks ve uyuturucu ile burjuva yalanlar byledi onlar Ama bu ocuklar byrken aclar da onlarla Bu ilk sayda her birimiz kendi enstrmanyla ezgimize byd ve bu aclar onlarda yle elik bir bilin olu- elik etmeye alt. Kadromuzun pek ou arkmza turdu ki tm bu kokumuluklardan nasl syrlacak- dahil olmak iin bestede kendilerine tayin ettikleri larnn reetesini de yazar oldular! Dertleriyle yayl- yerin gelmesini bekliyorlar. Bize, topluluumuza ve maktansa dertlerini yaymay setiler! yazar kadromuza katlmak; arkmza elik etmek elbette organik bir i. Bunun iin yreini bizlerle te bu ocuklar soka topluma kazandrmak isteyen birletirip aramza katlmak isteyen dostlarmzn ilk uzmanlara inat toplumu sokaa kazandrmak iin sayfada verdiimiz irtibat adresinden bize ulamasn ayaklanyorlar artk ark sylyorlar, duvar boy- rica ediyoruz. uyorlar, slogan atyorlar, iir yazyorlar, saz alyorlar, trk ryorlar, hi olmad ehri yakyorlar! Sonraki saylarda birlikte olmak dileiyle. Babylonu, Polisi, Romay, Medineyi

You might also like