You are on page 1of 140

T. C.

ULUDA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS FELSEFE ANABLM DALI

T. W. ADORNODA SANAT VE TOPYA

YKSEK LSANS TEZ

Tayfun TORUN

DANIMAN: Prof. Dr. Ahmet CEVZC

BURSA 2006

Sosyal Bilimler Enstits Mdrlne

Bu alma, jrimiz tarafndan Felsefe Anabilim Dalnda Yksek Lisans Tezi olarak onaylanmtr. Tez Yneticisi Prof. Dr. Ahmet CEVZC

ye Do. Dr. Besim F. DELLALOLU

ye Yrd. Do. Dr. Ik . EREN

ONAY Yukardaki imzalarn ad geen retim yelerine ait olduunu onaylarm.

..../.../2006 Prof. Dr. Mustafa AYTA Enstit Mdr

ZET
Yazar niversite Anabilim Dal Bilim Dal Tezin Nitelii Sayfa Says Mezuniyet Tarihi Tez Danman : Tayfun TORUN : Uluda niversitesi : Felsefe Anabilim Dal :: Yksek Lisans Tezi : VII + 133 : . /. / 2006 : Prof. Dr. Ahmet CEVZC ADORNODA SANAT VE TOPYA

Modern dnyay totaliter rgtlenmeler yoluyla denetim altna alnm bir yer olarak sunan Adorno, bask ve tahakkmn temelinde yer alan nesnel glerin izini srer. nsann bu nesnel glerden zgrleebilmesi bireyin bilin dzeyinde bir aydnlanmayla ideal toplumsal bir dzen iin gerekli talepleri tretebilmesine baldr. Bu alma tahakkm dzeninin ifa edilmesi ve olumsuzlanmas balamnda negatif bir diyalektiin olanan tartr. Bu balamda Adorno felsefesi zerinden bozuk dzenin olumsuzlanmas ve topyann son sna olarak sanat amlar.

Anahtar Szckler
ADORNO NEGATF DYALEKTK AYDINLANMA ZDE-OLMAMA KLTR ENDSTRS TOPYA

SANAT

OLUMSUZLAMA

iii

ABSTRACT
Yazar niversite Anabilim Dal Bilim Dal Tezin Nitelii Sayfa Says Mezuniyet Tarihi Tez Danman : Tayfun TORUN : Uluda niversitesi : Felsefe Anabilim Dal :: Yksek Lisans Tezi : VII + 133 : . /. / 2006 : Prof. Dr. Ahmet CEVZC ART AND UTOPIA IN ADORNO

Presenting the modern world as a place that has been taken under control of totalitarian organizations, Adorno traces the objective forces that underwrite oppression and domination. Liberation from these objective forces comes by conscious enlightenment of an individual who will produce demands for an ideal social order. This study discusses the possibility of negative dialectics in respect to the disclosure and negation of the order of domination. Through Adornos philosophy it further explicates the notion of art as the negation of the established order and the last refugee of utopia.

Key Words
ADORNO NEGATIVE DIALECTIC ENLIGHTENMENT NON-IDENTITY CULTURE INDUSTRY UTOPIA

ART

NEGATION

iv

NSZ
Bu alma, T. W. Adornonun topya dncesini ele almaktadr. Daha iyi bir dnyada yaama idealinin izini, insanlk tarihinin balangcna dek srebiliriz. Farkl tarihsel zamanlarda farkl ekillerde ieriklendirilen bu idealin, Adorno cephesindeki resmini sunacak olan bu alma, baka tm umutlar kaybolduunda sanatn, topyann sna olarak ne trden bir grev stlendiini gstermeyi hedeflemektedir.

Bu almamda beni daima yreklendiren ve desteini hibir zaman esirgemeyen tez hocam Sayn Ahmet Cevizciye sonsuz teekkrlerimi sunuyorum. Ayn zamanda, kymetli zamann bana ayran sevgili aabeyim Ar. Gr. Kasm Kkalpe grlerini benimle paylat iin teekkr ederim.

Bu alma, annem Rahime Toruna ithaftr.

NDEKLER
ZET ABSTRACT NSZ NDEKLER GR 1. BLM: FRANKFURT OKULU VE ADORNO
1.1. FRANKFURT OKULUNUN TEMELLER: TEOR-PRAXS BAI VE TOPYA 1.2. ADORNONUN FRANKFURT OKULU NDEK DNSEL PERSPEKTF 1.2.1. ADORNOYA GRE FELSEFENN 20. YZYILDAK KONUMU: PROBLEMLER VE ZMLER 1.2.2. NEGATF DYALEKTK: ZDELE KARI ZDE OLMAMA 1.2.3. ZDELN DEOLOJK DZEN: AYDINLANMA ELETRS 1.2.4. TOPLUMSAL YAAM VE KLTR ENDSTRS 21 33 43 55

V V 1 8
8 18

2. BLM : AYDINLANMANIN DYALEKT


2.1. LERLEME OLARAK AYDINLANMANIN ELETRS 2.2. YEN BR MT: MATEMATKSEL EVREN TASARIMI 2.3. ARASAL (ZNEL) AKLIN YKSEL: TARHSEL BR HATA 2.4. AYDINLANMANIN ETHOSU: ADORNO VE HORKHEMERN AYDINLANMACI YN 2.5. KLTR ENDSTRS: KTLE ALDANIMI OLARAK AYDINLANMA

65
65 70 73 79 81

3. BLM: SANAT VE TOPYA: DEAL BR DZENN KORUYUCUSU OLARAK SANAT


3.1. ADORNO FELSEFESNDE SANATIN NEL 3.1.1. SANATI TANIMLAMA GRM 3.1.2. BURJUVA DZENNN OLUMSUZLANMASI OLARAK SANAT 3.1.3. SANAT VE BOZUK DZENN AILMASI 3.2. SANAT VE TOPYA 3.2.1. MMESS VE HATIRLAMA 3.2.2. MODERNST OLUMSUZLAMA 109 111 95 96 101 105

92
92

SONU KAYNAKA ZGEM

121 126 133

vii

GR
Adil bir dnyada yaama talebi, tr olarak insann, varoluundan itibaren gerekletirdii eylemlerin temel belirleyicilerden biri olmutur. inde yaad varlk alann bu talebi dorultusunda ekillendiren insan, 21. yzylda bu hedefine eitlik, zgrlk, mutluluk gibi istemlerin ardnda ulamaya abalamaktadr. amzda insanlarn adalet talebi, herhangi bir bireye her tek durumda farkl bir eyin ve bu ne olursa olsun, belirli bir eyin verilmesi gerektiini o bireye ait olan eyin verilmesi gerektiini dile getirir. Bu talep bireye hakk olann, ona borlu olunan eyin verilmesi gerekliliidir.1 nsanlar daha adil bir dnyada yaamay talep ederken, iinde bulunduklar zaman diliminde belirli hak ihlallerinin yapldn dile getirirler. Haklar inenen veya gzard edilen bireyler, kendilerine ait olann verilmesini istemektedir. Dolaysyla, adalet fikrine insanlar ynlendiren, adaletsizlik durumlarnn kendisidir. Adaletsizlik, belirli bir durumda birinin ya da belirli bir grubun haklarnn inendii, gzard edildii olgusal bir duruma verilen addr. I. Kuuradinin ifadesiyle, genel olarak adaletsizlik, mevcut koullarn, kiilerin ya da gruplarn insansal olanaklarn gerekletirmesine elverisiz olduu durum ya da dorudan doruya veya dolayl olarak engel oluturduu koullardr.2 nsanlar, toplumsal alanda yaadklar adaletsizlik durumlarna bakarak, adil bir dzeni kuracak talepleri tretirler. Bu talepler bireylerin ideal bir yaam alan kurmasn salayacak hak talepleridir. Hi kukusuz ideal bir dnyann nelii konusunda ne srlecek talepler, felsef bilgi dikkate alnarak oluturulmaldr. Doru bir deerlendirme yapabilmenin koulu olan felsef bilgi, insann yaam alann dzenleyen ilkelerin, ideal bir dzen iin

KUURAD, Ioanna, Adalet Kavram, [ Ed. Adnan GRZ, Adalet Kavram]nn iinde, TFK Yay., Ankara 1994, ss. 27-35, s. 28. 2 KUURAD, Ioanna, a.g.e., s. 30.

doru taleplere dnmesini olanakl klar. Eer insan doru bir deerlendirme yapamaz ise, deerli ve gerekten daha iyi bir dnyann kurulmasn salayacak talepleri nasl ortaya koyabilir? Nitekim T. W. Adorno, 20. yzylda insann topyalarnn birounu gerekletirmesine karn isteklerini susturamam, mutluluu ve huzuru bir trl yakalayamam olduunu dile getirir. Bu almann konusu Adornonun topya kavray zerinedir. nsanln daha iyi bir dnya idealine doru yol almas gerekirken, neden yapp etmeleri ve ortaya koyduklaryla daha kt bir dnya yaratt sorunu, Adornonun felsefesinin temel problemidir. Yaad dnemde grd adaletsizliin ayrntl bir eletirisini yapan ve bu eletiriden hareketle daha iyi bir dnyann olanan soruturan bir felsefe ortaya koyar, Adorno. Kendimizi hemen her zaman hayal krkl ierisinde buluyoruz; isteklerin gerekletirilmesi, isteklerin tznden bir eyleri alp gtryor3 diyen Adorno, hayal ettiklerimizin, dndklerimizin gereklemesine karn, neden adil bir dnya kuramadmz aklamak ister. Dlerimiz ve yaam alannda elde ettiklerimiz arasnda nemli bir tutarszlk bulunmaktadr. Bir gereklilik olduunu belirttiimiz, felsef bilgiye dayal bir deerlendirmenin rn olmayan dlerin gerekletii durumlar, ideal beklentileri karlamaktan uzak sonular dourmaktadr. Daha iyi bir dnya talebinin kendisini dile getiren topya kavram, 20. yzylda ciddi bir deer kaybna uramtr. Adorno bu iddiasn Ernst Bolchla yapt, topya kavramnn ieriini belirlemeye ynelik bir tartmada dile getirir. Adorno ve Bloch kavramn deersizlemesine ynelik iki farkl neden zerinde uzlamaya varr. Bunlardan ilki teknolojik dnyann, mkemmel bir dnya olmaktan uzak oluuna karn, topyadan anlalan eyin bu yzylda teknolojik topyalarla snrl tutulmasdr. Teknikte elde edilen gelimeler, btn bir yaam alannda elde edilen gelimeler olarak sunulduu iin; yalnzca teknolojik alanda istedii birok eyin (topik olarak nitelendii dlerinin) gereklemesi ile insan, hayatn btnnde mutlu olaca

Felsef bilgiye dayal, doru bir deerlendirme yaplmadnda ve bu talepler egemenlik ilikilerine brakldnda, amzda devam eden terrizm, savalar ve insan haklar ihlallerinin gsterdii zere, bu ideallerden uzaklalmaktadr. 3 Ernst BLOCH- Theodor W. ADORNO- Horst KRGER, topik zlemin elikileri zerine, Defter, Metis Yay., 42. Say , K 2001, s. 151.

yanlsamas iine der. Bu haliyle topya, bugnn yinelenmesinden baka bir ey deildir. Farkl ve yeni olana alma sz konusu olmad ve dzen olduu gibi devam ettii iin, sahte topik dlerinin gerekletiini zanneden insan da byk bir hayal krkl yaamaktadr. Bloch buna paralel olarak, insanlarn teknolojik alanda ortaya koyduklarnn geride hibir artk brakmakszn gereklemediini ileri srer. Teknolojik dler tam anlamyla gereklemeyen eylerdir ve teknolojik mkemmelleme sanld kadar olaanst deildir. Bloch bu durumu yle aklar:
Her gerekletirmenin, kendisiyle beraber bir amaca ulam olma melankolisi getirdiine iaret eden daha derin bak asn bir kenara brakalm, daha ulalmam ve ulalmakla baya hale gelmi pek ok ey var. yleyse ulama da henz geride hibir artk brakmakszn gerek ya da tahayyl edilebilir ya da varsaylabilir bir ey deildir.4

Teknolojinin tmden gereksiz bir ey olduunu sylememekle birlikte, Adornonun teknoloji eletirisi, bu alanda ortaya konan baar ve yeniliklerin, btnle ve temel olarak da toplumsal btnle kart bir biimde konumlandnda, hedefini aan gelimelere yol amasna ynelik bir eletiridir. Kavramn deersizlemesinin, Adorno ve Blochun zerinde uzlatklar, ikinci ve en nemli nedeni, topyann bulutlardaki saray, tamamlanma imknndan yoksun hsn kuruntu, eyleri sradan bir anlamda hayal etmeye ve dlemeye5 indirgenmi oluudur. topyann yalnzca dlerde yaayan ve asla gereklemeyecek bir ey olarak dnlmesi, kavramn ieriksizletirilmesinin en nemli nedenidir. Bu iki noktadan hareketle Adorno topyaya ilikin dncelerini u cmle ile zetler: Her ne ki topyadr, her ne ki topya olarak hayal edilebilir, ite o btnln dntrlmesidir.6 O halde, teknolojinin btnln kendisini temsil ettii ve topyalarn yalnzca hayal dnyasnn gereklemeyecek dleri olduu yanlsamalar bir tarafa; topya, dnyann daha iyi bir yaam talebi dorultusunda dntrlmesidir. Adornoya gre, 20. yzylda insan, btnl tamamen farkl olabilecek bir ey olarak hayal etme yeteneini yitirmitir. mgelem yeteneini kaybetmi olan ann
4 5

BLOCH- ADORNO- KRGER, a.g.e., s. 152. BLOCH- ADORNO- KRGER, a.g.e., s. 153. 6 BLOCH- ADORNO- KRGER, a.g.e., s. 154.

insann dzeni yalnzca olumlayan, varolduu ekliyle ona smsk sarlan ve imkn karsnda duyarszlaan bir insan olarak tasvir eder.7
Btn insanlar, bunu ister kabul etsinler ister etmesinler, mmkn olann olacan veya farkl olann olabileceini derinden derine bilirler. nsanlar yalnzca tok ve belki de endiesiz deil, ama zgr insanlar olarak da yaayabilirlerdi. Ayn zamanda, toplumsal aygt insanlara kar katlamtr ve ite bu yzden de batan sona tm dnyada insanlarn gzleri nndeki ulalabilir imkn, ak gerekleme imknna sahip olarak grnen her ey, kendisini onlara radikal olarak imknszm gibi sunmaktadr.8

Adornonun bu dncesi onu ister istemez bir dzen eletirisi yapmaya gtrmtr. Kendisini insanlara imknsz olarak sunann tersyz edilmesi

gerekmektedir. topik bir dzen, olanan ancak dzenin bir eletirisi yoluyla ortaya koyabilecektir. Minima Moraliada, Adorno, bu gerekliliin altn u szlerle izer: Yaamn en dolaysz hakikatini anlamak isteyen kii, onun yabanclam biimini incelemek, bireysel varoluu en gizli, en gzden rak noktalarnda bile belirleyen nesnel gleri aratrmak zorundadr.9 Adornoya gre toplumsal btnln dntrlmesi olan topyann ierii tek bana mutluluk ya da zgrlk gibi kavramlarla doldurulamaz. topyann tek ve deimez bir biimi olmad gibi, btn oluturan her kategori, ki insan ilikileri bu alana dhildir ve topyay bu alanla snrlamak doru deildir, kendi kurucu bileenleri asndan srekli dinamik bir yapya sahiptir. Bu nedenle topya, kendisini deitiren ve her eyi kendi kendisinde kuran belirli ve seilmi tek bir kategoriden ibaret olamaz.10 Btn oluturan farkl kategoriler ortaya ktklar balamda birbirleriyle balantl olarak ele alnmaldr. Sonu olarak, topyann topya olarak tanmlanmasna neden olacak hibir tek kategori yoktur. Farkl olmas umut edilen bir gelecek tasarm olarak topya, imdiki zamann kategorileriyle son kez, deimezcesine tanmlanamaz. imdiki zamana ait hibir kategori, eer bu gelecein kkten bir ekilde farkl olmas bekleniyorsa, tamamen

7 8

BLOCH- ADORNO- KRGER, a.g.e., s. 154. BLOCH- ADORNO- KRGER, a.g.e., s. 154. 9 ADORNO, T. W., Minima Moralia (ev. Orhan KOAK & Ahmet DOUKAN), Metis Yay., stanbul, 1998, s. 13. 10 BLOCH- ADORNO- KRGER, a.g.e., s. 158.

farkl olan gelecei aklamada yeterli olamaz.11 te bundan dolay, Adorno, negatif bir dnme tarz benimser. Negatif dnme, varolan deiebilen ve deimesi gereken bir ey olarak ele alp, eletirir. Bu tavr Adornoya gre, verili dzenin deiebilmesinin ve daha ideal bir dzenin kurulabilmesinin olmazsa olmaz kouludur. Negatif bir temel zerinde hareket etmesi beklenen felsefe, toplumsal alan kendisine konu olarak seecei ve varolan dzenin farkl olabilecek potansiyellerini aa kartaca yerde, Adornoya gre, salt bir bilgilenme srecine dnerek ait olduu toplumsal tabandan uzaklamtr.12 Toplumsal yaamn en derin noktalarna nfuz eden ve insann olanaklarn snrlayan, baskc ve ykc unsurlar deifre ederek olumsuzlamay amalayan negatif bir diyalektii savunan Adorno, Frankfurt Okulu geleneinin en nemli dnrlerinden biridir. te bundan dolay, bu tezin kapsam iinde, birinci blmde, Marksist bir dnce okulu olan Frankfurt Okulunun ele ald konular, teori-praxis birliinin gerekletirilmesine ynelik topya dncesi dorultusunda ele alnacaktr. Daha sonra tarihsel aklamalarla birlikte, Adornonun Frankfurt Okulu iindeki dnsel perspektifi ve felsefesinin ana eksenini oluturan problemler aydnlatlacaktr: 20. yzylda felsefenin konumu, problemleri ve zm nerileri; negatif diyalektik, zdeolmama, Aydnlanma ve Kltr Endstrisi. Adorno 20. yzylda kapitalizmin, bir sistem halinde yaamn btnn saran ve gdmsz bilincin snabilecei (...) btn kovuklar tkayan bir seviyeye geldiini dile getirirken, bu yzyln topyann kendisini en somut biimde gsterdii yzyl olduunu dnr. nk topik olan kendisini her yerin dmdz olduu bir anda gsterir. Her nerede ykm en st seviyeye ulamsa, orada doal olarak topyaya duyulan gereksinim de en st snrna ular. Adornoya gre, basknn en u noktalarndan biri olarak Auschwitzin alacakaranlnda hakikatin sesi daha derinden ve net bir ekilde alglanr. Soykann ifadesiyle, 20. yzylda,
topya yok olmutur. nk o, gereklemitir. ...teknoloji eliyle, yani savata bombardmanla tahrip edilen toplum-doa ile teknolojik standartlatrma eliyle
11

BENZAQUEN, S. Adriana, Thought and Utopia in Writings of Adorno, Horkheimer and Benjamin, Utopian Studies, 1998, Questia Media America, Inc. www.questia.com, s. 3. 12 NER, Ylmaz, Sonsz, [T. W. ADORNO, Eletiri: Toplum stne Yazlar, Belge Yay., Birinci Bask, Mays, 1990, ss. 136174]in iinde, s. 137.

bayndr edilen toplum-fizik mekn (artk doa deil), yani topya imdi gz nnde duruyor. Her yer ayn seviyededir. Birleik kaplar eitlenmitir. Hibir zgrlk yoktur.13

kinci blm Adorno ve Horkheimerin Aydnlanma eletirisine ayrlmtr. Bu dnrlere gre Aydnlanma, insan her trl bask ve tahakkmn elinde kurtaraca yerde, yeni bir bamlla yol amtr. Mite kar olan Aydnlanmann kendisi yeni bir mitin, akln mitletirilmesinin ifadesidir. Burada temellendirilecek iddia, Adorno ve Horkheimerin Aydnlanmay iddetle eletirmesine karn, tam anlamyla Aydnlanma kart olarak nitelenemeyeceidir. Aydnlanma, k idealleri bakmndan insan zgrletirmeyi amalayan topik bir vizyona sahiptir. Aydnlanmann nde gelen savunucularndan Kantn, insann ergin olmama durumundan kurtuluu, akln bakalarnn klavuzluu olmakszn kullanma cesaretini gstermesi olarak

nitelendirdii Aydnlanma sreci, akln batl itikatlar karsnda kazand zafere gnderimde bulunur. nsan, yaad alan akln temele alarak ina etmelidir. Adorno ve Horkheimerin Aydnlanma eletirisi, Aydnlanmann bireyin zgrlemesini dile getiren topik amacna deil, akla duyulan gvenin bu amatan uzaklaarak, egemenlik ve bask formuna brnmesine yneliktir. Dolaysyla, bu dnrler Aydnlanmann an bir eletirisi olarak akla yapt vurguya

(Aydnlanmann ethosuna) deil, akln yalnzca arasal boyutunun ne karlmas ile amalarn gzden karlmasna kardr. Bu blm, sonu olarak Aydnlanmann doktrinal elerinin olumsuzlanmas ve Aydnlanma ethosunun canlandrlmas yoluyla topyaya giden yolun alabilecei ynnde, Adorno ve Horkheimer tarafndan ortaya konan zgn iddia ya da gr aydnlatacaktr. Adorno, modern dnyaya ynelik analizlerin ktmser bir bak asna srkledii dnrlerden biridir. Modern dnyann gidiatnn durdurulamazl karsnda bir k arayan dnr, bu alternatifin yalnzca sanatta olanakl olduunu belirtir. Sanatn modern dnyann kendisinden kklendiini ancak ona tmyle baml olmadn dile getirirken, sanat bu dzeni ama potansiyelinin bekiliini yapan bir alan olarak kavramsallatrr. Sanat modern dnemde ideal bir dzen tasarmnn

13

SOYKAN, . Naci, Mziksel Dnya topyasnda Adorno le Bir Yolculuk, Bulut Yay., 2. Bask stanbul, 2000, s. 62.

kendisinde barnd son snaktr. Son blmde bu balamda mevcut dzenin olumsuzlamas olarak, sanatta bulunan alternatif ayrntl olarak tartlacaktr.
En ar sanat yaptlarnda bile, bir baka trl olabilirdi gizlidir. Ebed olanlar da dhil tam anlamyla ina edilmi, yaplm olan nesneler, yani sanat yaptlar kendi kandklar bir pratie iaret ederler: Adil bir yaamn yaratlmasna.14

almann sonu ksmnda ise, Adorno felsefesinin btnndeki yeri bakmndan, topya kavramna ilikin olarak ulalan sonulara yer verilecektir.

Adornodan aktaran EAGLETON, Terry, Auschwitz Sonras Sanat: Theodor Adorno (ev. Ayhan TL), Estetiin deolojisi, Doruk Yay., stanbul, ss. 415444, s. 426.

14

1. BLM: FRANKFURT OKULU VE ADORNO


1.1. FRANKFURT OKULUNUN TEMELLER: TEOR-PRAXS BAI VE TOPYA
Frankfurt Okulu ya da dier adyla Toplumsal Aratrmalar Enstits, 3 ubat 1923te Almanyada kurulmu Marksist kkenli bir dnce okuludur. Frankfurt Okulunun hem kurumsal kimlii, hem de bir dnce akm olarak yer ald izgi, belirli birtakm tarihsel fenomenlerin rndr. Nitekim Marksizmin revizyondan geirilmesi gerektii dncesinden hareket eden Frankfurt Okulunun, bu revizyon dncesine hangi koullarn bir sonucu olarak geldiini belirtmek, bu gelenein anlalabilmesi asndan byk nem tar. Birinci Dnya Sava ve yaratt sonular, Marksist teorinin iinde bulunduu birtakm glkleri daha belirgin hale getirmitir. Ekonomik bakmdan gelimi, Batl lkelerde gereklemesi beklenen devrimin bir trl ortaya kmamas, Doudaki sosyalist devrimin kapitalist glerin basklarnn da etkisiyle yozlamas ile birlikte, Marksist teorinin anlaml ve geerli bir teori olmad ynndeki iddialar glenmitir. Devrimin gerekletii dier alanlarda ise sonular Marksist teorinin ngrdnden olduka farkl ve hayal krkl yaratan cinsten olmutur.15 Marksist teoriyi kuatan tm olumsuzluklara ramen, Frankfurt Okulu dnrleri, bu teorinin toplumsal dinamikleri anlamak bakmndan nemli bir potansiyele sahip olduuna inanr. Marksizmin tarihsel baarszlklar kimileri tarafndan teorinin geri dnlemez biimde iflas olarak yorumlanrken, Frankfurt Okulu olarak anlan gelenek, zgrlemi bir toplumsal dzen olanan, bu teorinin revize edilmesine balar. Tm bu tarihsel fenomenler, Marksizmin ii boaltlm bir ideoloji olarak ele alnmasnn sonucudur. Gerekliin, felsefenin merkeze

konumlandrld yeni bir bak as ile yorumlanmas durumunda, zgrlemi bir toplumsal dzene ulalabilecei varsaym, Marksizmin kendisi zerine eletirel bir
15

WEST, David, Kta Avrupas Felsefesine Giri (ev. Ahmet CEVZC), Paradigma Yay. stanbul, Eyll 1998, s. 81.

bak getirmesi ile olanakldr. Bu balamda, Frankfurt Okulu dnrlerine gre yeniden yaplandrma dncesi, Marksizmin dnsel dayanaklarnn tekrar ele alnmasn, gemite yaplan yanllklarn telafi edilebilmesini ve gelecek iin yeni bir eylem plan belirlenebilmesini kapsar. Marx, filozoflarn dnyay imdiye kadar deiik ekillerde yorumladn ancak onu deitirmek iin eylemde bulunmak gerektiini vurgularken, yalnzca teorik bir faaliyetin zgrletirici eylemin (devrimin) gereklemesi asndan yeterli

olamayacan ifade eder. Onun amac, teori ve pratik arasnda topik bir birlik ina etmektir. Marxa gre, teori (yani dnyann yorumlanmas), felsefe tarihinin bandan beri gerekletirilmesine karn, praxisin eksik braklmas, zgr toplum idealine ulalamamasnn temel nedenidir. Dolaysyla, dnyann zgr bir yer olabilmesi, ona gre, eylem boyutunun hesaba katlmas ile olanakldr.16 Frankfurt Okulunun da Marx tarafndan hedeflenen, ancak gerekletirilememi olan teori-praxis birliini kurma mcadelesi verdii sylenebilir. Ancak bu birliin kurulmasnda, onlar teori momentine hakl bir ncelik tanr. Adornoya gre, eylem alannda ortaya konanlar insan bir dnya yaratacana tam anlamyla bir barbarlk grnts verdii iin, dnyay yeni batan ele almak ve yorumlamak gerekmektedir. Teori ve pratik arasnda bir birlik kurmann gereklilii konusunda Marx takip eden Frankfurt Okulu dnrleri, bu amacn ancak uygun bir teori ile olanakl olduu grndedir. Adorno Negatif Diyalektik adl eserinde felsefenin dnyay yeniden yorumlamas gerektii ynndeki dncesini, u ekilde ifade eder:
Bir zamanlar modas gemi gibi grnen felsefe, onu gerekletirme an karlm olduu iin yaamaya devam etmektedir. Felsefenin dnyay yalnzca yorumlam olduu, gereklik karsnda teslimiyetin onu kendi iinde ktrm hale getirmi olduu zl yargs, dnyay deitirme teebbsnn baarsz olmasndan sonra aklla ilgili bir bozgunculuk haline gelir. 17

Marxn ne srd dnyay deitirmenin gerekli olduu tezine katlmakla birlikte; bu abalarn, tarihsel gelimelerin gsterdii zere, baarszla uradn, bu

16 17

Bkz. BENZAQUEN, a.g.e. ADORNO, T. W., Negative Dialectic (Translated by E.B. Ashton), Routledge, London and New York, s. 3.

yzden dnyann artk yeniden yorumlanmas ve buna uygun bir teorik alglama oluturulmas gerektiini sylemektedir, Adorno. Felsefe, dnyann daha insan bir yer olabilmesi iin, zgr bir toplumsal dzen resminin neliini belirlemek bakmndan, i banda olmaldr. Praxis, kaynan teorik nitelikteki dnceler ve

deerlendirmelerden alan eylemdir. Praxisin gerekten amacna uygun bir grnt almasnn koulu, doru bir teorinin kurgulanabilmesinden gemektedir. Frankfurt Okulu entelektellerinin teori ve praxis arasnda hedefledii bu birlii gerekletirmede baarl olamadklarn syleyebiliriz. Bu baarszln nedeni, onlarn teorilerini hayata geirecek bir tarihsel zne yakalayamam olmasdr. zgrleimi gerekletirecek bir tarihsel znenin yokluunda, bu dnrler iin, snlabilecek tek moment teoridir. Bu nedenle teori, onlar iin radikal bir ncelik tar. Radikal nitelemesi, bu dnrlerin eletirel tavrlarna gnderimde bulunmak amacyla sklkla kullanlan bir terimdir. Bu niteleme, szcn etimolojik anlamyla, onlarn eletirilerinin, sorguladklar eyin temeline kadar inen bir eletirel bak dile getirmesinden kaynaklanmaktadr. Bu entelektellerin radikal tavrlarn devam ettirebilmelerinde, phesiz bamsz bir kurumsallamaya gidilmesinin de byk etkisi vardr. Toplumsal Aratrmalar Enstits kurulduu dnemde ok nemli bir boluu doldurmutur. Enstitnn kurulduu dnemde yerine getirdii misyonu, Martin Jay Horkheimerin azndan u szlerle aktarr:
Enstit, niversitenin iinde tarafsz ve herkese ak bir kurumdu. Enstitnn nemi, dnyann en nde gelen lkelerindeki ii hareketleri ile ilgili olabilecek her eyin ilk defa, derli toplu olarak bir araya getirildii yer oluundand. Asl nemlisi, kaynaklar bakmndan zenginliindendi (kongre tutanaklar, parti programlar, kurulu szlemeleri, ynetmelikler, gazeteler dergiler) Bat Avrupada ii hareketleri zerinde yazmak, inceleme yapmak isteyen herkes bize gelmek zorundayd. nk btn aradklarn topluca bulabilecekleri tek yer, bizdik.18

Frankfurt Okuluna bal olarak kurulan Toplumsal Aratrmalar Enstitsnn ilk yneticisi, Almanyada kendisine krs verilen ilk Marksist, Carl Grnbergtir. Bu

18

Horkheimerden aktaran JAY, Martin, Diyalektik mgelem (ev. nsal OSKAY), Ara Yay., 1. Bask, stanbul, 1989, s. 35.

10

dnemde, Henryk Grossmann, Friedrich Pollock, Max Horkheimer, ve Franz Borkenau Enstitnn nde gelen isimleri arasndadr. 1923-1933 yllar arasndaki ilk dnemde Grnberg, Marksizmden toplumsal bir bilim olarak sz ederken, materyalist tarih kavramnn ne bir felsef sistem olduunu ne de olmay amaladn, nesnesinin soyutlamalar olmayp, gelime deime srecindeki verili somut dnya olduunu belirtir.19 Farkl bir sylemle ilk dnemin amac, Grnbergin belirttii zere, ii hareketinin boyutlarn disiplinler aras bir yaklamla analiz etmektir. Grnberg dneminde, Marksizm daha ok bir ortodoksi formu iinde ele alndndan, akmn yeniden yaplandrlmas dncesinin geri plana itildii sylenebilir. Marksist dncenin gzden geirilmesi konusundaki en byk aba, ikinci dnemde, Horkheimer ve Pollocka aittir. lk dnemde yaplm olan almalarda Grnbergin etkisi ok ak biimde grlse de, onun teorik erevesini fazlasyla aan almalar da ortaya konmutur. Henryk Grossmannn Kapitalist Sistemde Birikim ve k Yasas, Friedrich Pollockun Sovyetler Birliinde 1917-1927 Ekonomik Planlama Deneyimleri gibi teorik dzeyi yksek yaptlar, bu balamda ele alnabilecek almalardr. Enstitnn 1930lara kadarki ilk yllarnda, daha ok, burjuva toplumunun sosyo-ekonomik alt-yaps, ekonomi-politik ve ii hareketinin tarihi konular zerinde younlalrken, 1930dan sonraki yllar, zellikle kltrel styap zerinde yaplan almalarla karakterize olur. alma alanlarndaki bu farkllamann nemli sebeplerinden biri, Adorno ve Lwenthal gibi yeni isimlerin Enstitye ye olmalardr. Bu yeni dnrlerle birlikte alma alanlarnda byk bir eitlilik meydana gelirken, ikinci dnemin en verimli evre olarak gsterilmesinin ardnda da ilgi alanlarnda meydana gelen bu eitlilik ve ortaya konan rnler yer alr. Hatta Martin Jayin belirttii zere, Adorno Enstitnn geleceini belirleyen en nemli kii olmutur.20 Bu nedenle, Adornonun Enstitye yapm olduu katklarn zgn boyutu farkl bir balk altnda ele alnacaktr. Grnbergin salk sorunlar nedeniyle emekliye ayrlmasnn ardndan, ynetici olarak, onun yerine, Temmuz 1930da kendisi iin Toplum Felsefesi Krss
19 20

BOTTOMORE, Tom, Frankfurt Okulu (ev. Ahmet DEM), Vadi Yay., stanbul, 1994, s. 9. JAY, a.g.e., s. 44.

11

kurulmu olan Horkheimer atanr. Bylece Enstitnn en baarl ve yaratc olduu 1933-1950 yllar ile snrlandrlan ikinci dnem balam olur. Enstitnn yeni yneticisi bundan sonra yaplacak almalarla ilgili programn olutururken u hususlara vurgu yapar: Horkheimere gre, Enstitnn disiplinler-aras yaklam, sadece bilimin manev balam, sanat ve din deil, fakat ayn zamanda hukuk, etik, moda, spor, elence, yaam tarz gibi alanlar da iine alan kltrel alandaki dnmler ve birey sorunsaln ele alan bir erevede konumlanmaldr.21 Horkheimer al bildirisinde, toplum felsefesini, insan varlklarnn durumunu yalnzca bireyler olarak deil, toplumun birer paras olarak ele alp aydnlatan bir felsefe ya da etkinlik olarak tanmlar. Buna gre, toplum felsefesi, bireyleri yalnzca kendinde varlklar olarak soyutlanm bir biimde deil, toplumla olan balantlar iinde ele alacak bir disiplindir. Dolaysyla, o; hukuk, devlet, ekonomi, din, ksacas hem madd hem de manev kltr iinde ele alnacaktr. Frankfurt Okulunun ne srd yeni toplum felsefesi projesinin, bu nedenle kaba bir materyalist anlay olarak deerlendirilmemesi byk nem tar. Marksizmin revizyonu ile ilgisinde, felsefeye duyulan gereksinim yeni dnemde Enstitnn ynelimini belirleyen hkim unsurdur. Belirleyici olan toplum felsefesi, toplumsal hayatn zerine getirilecek bir st bak, sosyal bilimlerin sonularnn sentezini, evrensel olan gzden karmadan yapacak bir etkinlik olarak tasarlanr. Farkl bir ifade ile Horkheimer, sosyal dnmn bir arac olarak sunulabilecek bir toplum felsefesinin olanan gstermeyi hedefler. Felsefe fildii kulesinde yaayan ve salt teorik almalardan ibaret bir alan olarak deil, yaayan insann sorunlarna k tutacak ve zm nerilerinde bulunacak bir disiplin olmaldr.
Bilginin kaotik biimde uzmanlamas, uzmanlamaya dayal aratrma bulgularnn zayf bir senteziyle nlenemez; ne de tarafsz bir ampirizm, teorik eyi dlayarak bunu baarabilir. Tersine ampirik aratrma ve teorik sentezin sorunlarnn stesinden yalnzca, kendisi de etkilenmeye ve somut almalarn

21

Bkz. KELLNER, Douglas, Critical Theory and the Crisis of Social Theory, [http://www.gseis.ucla.edu/faculty/kellner/].

12

ilerlemesiyle deimeye yeterince ak kalrken, sz konusu aratrma alanlarna uyarc etkilerde bulunan, genel ve zselle ilgili bir felsefe gelebilir.22

Marx iin olduu gibi, Frankfurt Okulu iin de dnyann deitirilmesi gerekmektedir. Ancak bu eylemin sonucunun daha insan bir dnya, adil ve zgr bir dzen olabilmesi iin, felsefenin eletirel momenti varolan toplumsal dinamikleri en cra kelerine kadar aydnlatma grevini stlenmelidir. Bu entelekteller iin aydnlatlmas gereken ncelikli konulardan biri, yaadklar yzyln hkim anlay olarak pozitivizmin neliidir. Onlar, pozitivizmi, dnyann barbarlk grntsnn altnda yer alan akmlardan biri olarak deerlendirir. Horkheimer, felsefenin konumuna ilikin dncelerini de, pozitivizm eletirisine dayandrr. Onun sz konusu eletirisinin temel iddias, Bottomoreun aktard ekliyle yledir:
(i) Pozitivizm insan varlna mekanik bir belirlenimcilik (determinizm) emas ierisinde, plak olgular ve nesneler olarak yaklar. (ii) Dnyay yalnzca deneyde dolaysz olarak verilen biimiyle alglayarak, z ve grn arasnda bir ayrm yapmaz. (iii) Olgu ve deer arasnda mutlak bir ayrm koyarak bilgiyi insan istemelerinden ayrr.23

Pozitivizmin indirgemeci bak asnn yanlln her frsatta dile getiren Horkheimerin bu eletirilerini, Okulun hemen tm dnrleri paylamaktadr. Enstitnn pozitivizm eletirisi, kkleri 17. yzylda Francis Bacona kadar geri gtrlen bir akl ve bilim eletirisinin doruk noktas olarak ele alnmaldr. Baconun bilim anlaynn ncln yapt dnya btnyle arasallaan bir akln tahakkm altna girmitir. yle ki bu dnrlerin amac, pozitivizm/ampirizmin tahakkm altnda ezilen ve gerileyen insan ve toplum bilimlerinin nemini hatrlatmak ve onlara hak ettikleri yeri yeniden salamaktr. Genel anlamda pozitivizm eletirisi, Enstitnn dncelerinde daima srkleyici bir motif olarak nemini korur. Enstitnn deien erevesinde fazlaca ilgilenilen konulardan biri de, psikanalizdir. Toplum teorisinde yetkin bir psikolojik bileene duyulan gereksinimin ifadesi olarak psikanalize sklkla ve imdiye kadar bu alanda hemen hibir ey
22

Horkheimerden aktaran SLATER, Phil, Frankfurt Okulu (ev. Ahmet ZDEN), Kabalc Yaynevi, stanbul, 1998, s. 33. 23 BOTTOMORE, a.g.e., s. 14. Pozitivizm eletirisinin ayrntl bir analizi, almann ikinci blm iinde sunulmaktadr.

13

yaplmadnn farknda olunarak vurgu yaplr. Enstity psikanalizle ilgilenmeye gtren temel motivasyon, deien toplumsal koullarda, bireyin varoluunu anlama isteidir. Ayrca bu ilginin yerlemesinin ve gelimesinin temelinde E. Frommun Enstitye ye olmasnn da byk bir etkisi olduu belirtilebilir. Ykselen Nazi tehdidine byk kitleler tarafndan destek verilmesi, devrimi gerekletirecek tarihsel bir znenin ortaya kmay ve bireylerin giderek insanszlaan dzene ayak uydurmada gsterdikleri uyum ve aba, Enstit dnrlerinde psikanalizin nemi konusunda uyarc bir etki yaratr. Buradan hareketle, modern toplumun bireylerinin analiz edilmesinin gerekliliini anlayan Enstit dnrleri, psikanaliz ile Marksizmi birletirme abas iine girer. Bu aba fazlasyla eletirilen bir konu olmakla birlikte, Horkheimer ve evresindeki radikallerin, felsefe ve psikanalize duyduklar ilgi, onlarn ilk dnemin izgisinden kesin olarak uzaklatklarnn da bir gstergesidir. Horkheimer, kendi koyduu hedefleri tarihsel materyalizmin acil gereksinimleri olarak

deerlendirirken, bu balamda kullanlabilecek yegne kaynan da Marksizm olduunu dnmektedir. Toplumsal Aratrmalar Enstits ya da Eletirel Teori,24 bir noktaya kadar, geleneksel Marksist aklamalarn aydnla karamad bir hususu, yani proletaryann kendinden beklenen tarihsel roln gerektirdii gibi davranamaynn nedenleri zerinde dnmek ve bunlar aklamak amacyla ortaya km bir teori idi. Nitekim, Okulun ii snf zerine yapm olduu incelemeler ve ulat ngrler tarihsel olarak da dorulanm durumdadr. Horkheimer, ii snfnn dnyay gerekte olduundan daha farkl ve daha yzeysel alglamasndan yola karak, onun doru bilginin varlnn garantisi olmadn, proletaryaya bilgiyi dardan getirecek baka bir gce gereksinim olduunu dile getirir. Dardan gelecek bu bilgilendirici g, eletirel dnce okulu
24

Eletirel Toplum Teorisi kavram Horkheimer ve evresindeki dnrler tarafndan sonradan kullanlm bir kavramdr. Horkheimer bu kavramn gnderimini 1937de kaleme ald Geleneksel ve Eletirel Teori balkl yazsnda dile getirmitir. M. Jaye gre, Horkheimer eletirel szcnn tam olarak, saf akln idealist eletirisi anlamnda deil, ekonomi politiin diyalektik eletirisindeki anlamyla kullanldn aklamtr. Formlasyon kesindir: Kant anlamda bir eletirellik sz konusudur, ancak burada szck Marksist anlamna tbi olarak kullanlmaktadr. ki anlam arasndaki yaknlk, Horkheimer tarafndan yaznn devamnda akla kavuturulmaktadr: Eletirel Toplum Teorisi, insanlar, kendi kltrel btnlklerinin ve bylece kendi dnsel yaratlarnn reticileri olarak ele almaktadr: Grnrde, indirgenemez gereklerden ibaret olan bir malzemeyi insan retimine balama giriimi, eletirel toplum teorisinin Alman idealizmi ile uzlama iinde bulunduu bir noktadr. [Bkz. M. Jay, Diyalektik mgelem].

14

olacaktr. Bu dnce, Frankfurt Okulunun sahiplendii nemli misyonlardan birini de gzler nne serer.25 Yukarda da deindiimiz gibi, Eletirel Teori, felsefenin merkeze

konumlandrld bir dnce ekoldr. Bunun sebebi, teorinin bir moment olarak kendisini felsef bir temelde ortaya koyacak olmasdr. Praxise gei ise, felsefe temelli bir anlayn eyleme dnmesidir, bir toplum balamna geitir. Bu ban kurulmas ile birlikte oluacak dzen, ideal ve kendini yenileyen bir yapya sahip olacaktr. Frankfurt Okulunun ne srd bu birlik, statik bir birlik olmaktan ok dinamik karakterde olan bir birliktir. Dinamik olmasnn temel nedeni ise, bu birliin temel unsurunun eletiri olmasdr. Buradaki eletiri vurgusu, eletirinin dinamik bir toplumsal kavraya ulaabilmenin temel anahtar olarak grlmesini ifade eder. Teorinin pratikte bir uygulama alan bulabilmesinin nemini vurgulamak iin, Horkheimer u ifadeleri kullanr:
Eer bu teorik ilem (eletirel teori) en basit ve ok farkllatrlm hazr kavramsal sistemler yardmyla nesnel olgular belirleyici bir biim almazsa, yars dnsel yorumlarn gsz bir ifadesi yars da kavramsal bir iir olan amasz entelektel oyundan baka ne olabilir?26

Hatta, o, biraz daha ileri giderek 1935te teorinin deerinin, praxis alannda yakalad karlkla ilgili olduunu dile getirir. Tarihsel ak iinde, teori ve praxis i ie gemi bir btnn paralar olarak alglanmaldr. nk praxis alannda gerekleenler, daima teorik alana etkide bulunan bir moment olmaya devam edecektir. zgrlemi bir toplumsal dzenin gerekletiricisi olarak tasarlanan ve yukarda deindiimiz teori-praxis birliini gerekletirmesi beklenen tarihsel bir zne olarak ii snf, Almanyada 30 Ocak 1933te iktidara gelen Nazilere, grece byk bir destek verir. Bu destekle birlikte, Almanyada Nazilerin iktidara gelii Enstit iin yeni bir dnemin balangcn temsil eder. Aka Marksist olduunu dile getiren Enstitnn mevcut rejim tarafndan zararl bulunmas kanlmazdr ve M. Jayin de belirttii zere Enstit, devlete kar bir eilim tad gerekesi ile Mart aynda kapatlr. Nisan
25

Balangtaki bu iyimser tavr, ii snfna duyulan gvenin azalmasyla birlikte neredeyse tamamen ortadan kalkacaktr. Psikanaliz almalarnn devrimci bir zne olarak ii snfnn tarih sahnesine kmaynn anlalmasnda, bu anlamda byk bir rol de olmutur. 26 BOTTOMORE, a.g.e., s. 31.

15

1933te de Horkheimer, Naziler tarafndan Frankfurt Okulundan atlan ilk bilim adam olur. Hayatlar tehlikede olan bu radikal dnce adamlar areyi Almanyay terk etmekte bulurlar. Almanyada Nazizmin ykselii, Enstitnn karlamaya alt bir ihtiyacn, yani tarihsel ve toplumsal olaylar analiz etme ihtiyacnn nemini fazlasyla gzler nne serer. Enstitnn mltecilik yllarnda kalc bir yer bulma giriimi birok alternatifin deerlendirilmesinin ardndan, Amerika Birleik Devletlerinde karar klnmasyla sonulanr. Kapitalist dnyann merkezi olarak nitelenen New Yorka yerlemek, Enstit iin iddetle eletirilen kapitalizmin ekillendirdii bir dnyann tam da merkezine gelmek anlamn tar. Kapitalizmi ilk elden deneyimleme olana yakalam olan bu dnrler, srgn yllarnda dilsel ve kltrel ynden uyum salama sorunlar dnda, madd ynden nemli bir problem karlamazlar. Asl nemli problem, Amerikan sosyal bilimlerindeki anti-speklatif metodoloji ile Alman felsefe geleneinin speklatif yapsnn oluturduu kartl ama konusunda yaanr. Yava gelien bir uyumlanma sreciyle birlikte, Enstit entelektellerinin ampirik yntemlere kar gsterdii kat tavrnda zlmeler meydana gelir. Bununla birlikte, okul dnrlerinin bu metotlar ciddi saylabilecek tereddtlerden sonra kabul edebildikleri de, sylenmelidir. Bu yllarda yrtlen almalarn odanda, kapitalizm yer alr. Adorno ve Horkheimerin birlikte kaleme aldklar Aydnlanmann Diyalektii, Adornonun Minima Moralia, Horkheimerin Akl Tutulmas ve Marcusen Tek Boyutlu nsan adl temel eserleri, hep bu dnemin rndr. Bu eserlerde, Bat toplumunun bir analizi yaplarak, zgrlemi bir toplumsal dzenden ne derece uzaklaldnn bir resmi karlmaya allr. Amerikan akademik sistemi ile yaadklar elikinin bir ifadesi olarak; 1942 ylnda Horkheimer, Lwenthale, yle yazmtr:
Bu lkede bilimsel kurumlar gen yeleri zerinde, bizim burada Enstit iinde sahip olduumuz zgrlkle badamayacak basklarda bulunuyor Bu insanlar, bir yneticinin bakanl altnda alan ve byk i evrelerine ya da kitle kltrnn tannmlk merakna kar kendilerini uzakta tutmak isteyen bilim adamlar olabileceini hi dnmek istemiyor, dnemiyorlar. 27

27

JAY, a.g.e., s. 173.

16

kinci Dnya Savandan sonra, Lowenthal, Marcuse, ve dierleri ABDde kalrken; Adorno, Horkheimer ve Pollock Enstity Almanyada tekrar kurmak iin, Frankfurta dner. Adorno, Horkheimer ve arkadalarnn bu dnemde ortaya koyduu almalar, Almanyann o zamanki entelektel atmosferinde belirleyici bir role sahiptir.28 Horkheimerin zellikle belli nedenlerle (Chicago niversitesinde, 19541959 yllar arasnda misafir profesrlk yapmas ve 1959 ylnda emekliye ayrlmas) Enstitden uzak kal, Adornoyu ve dncelerini Enstit iinde daha baskn duruma getirir. Adornonun getirdii yeni ynelim estetik ve felsefe ile ilgilidir. Bu dnem Eletirel Teorinin dncelerinin toplumsal alan zerinde en fazla etkide bulunduu dnem olarak tanmlanr. Dnemin etkisi 1960larn renci hareketleriyle birlikte doruk noktasna ularken, renci hareketleri gz nne alndnda, Marcusen bu evrede dier Enstit yelerine nazaran daha popler bir konuma sahip olduu da belirtilebilir. Bunda, onun siyasal alanda aktif olarak yer almay tercih etmesinin etkisi sz konusudur. Ve son dnem olarak adlandrabileceimiz 1970li yllar; Enstitnn dncelerinin Horkheimer, Adorno gibi isimlerin lmnn ardndan, etkisini yitirmesiyle karakterize olur. 1970 ve 80li yllarda Alfred Schmidt, Oskar Negt ve zellikle Jrgen Habermasn etkili isimler olarak, Eletirel Teorinin dnsel dayanaklarndan hareketle, kendi teorilerini oluturduklarn grmekteyiz. Bu

teorisyenler iinde Habermasn, dierlerine gre olduka gl bir etkisi olduu sylenebilir. Yeni dnsel izginin belirleyici ismi olan Habermasn teorisi, Marksist temellere zgn bir geri dn temsil eder.

28

KELLNER, Douglas, Frankfurt School, [http://www.gseis.ucla.edu/faculty/kellner/].

17

1.2. ADORNONUN FRANKFURT OKULU NDEK DNSEL PERSPEKTF


Adornonun dncelerinin itici gc, 20. yzyln insanla dzen kisvesi altnda sunduu gerekliin temelinde yer alan dzensizlii, bask ve tahakkm ifa etmeye duyulan ihtiyatr. Bu nedenledir ki, onun felsefesinin merkezinde ynetim altna alnm dnya dncesi yer almaktadr. 20. yzyln dnyasnn totaliter rgtlenmeler yolu ile ynetim altnda tutulduunu dnen Adorno, modern tekniin, bu yzyldaki totaliter rgtlenmenin glenmesini ve devamlln salamadaki en nemli faktr olduunu dile getirmitir. te bu koullar altnda, Adornonun aratrd soru, yaam alan eitli yollarla tahakkm altna alnm ve totaliter rgtlenmelerle her trl zgrlnden yoksun braklm insan, bu tahakkmn etkisinden nasl kurtulabilir? sorusu olmutur. Kaotik bir ortamda felsefe yapan Adorno, insann kurtuluunun olduka zorlu bir srece gnderimde bulunduunu dile getirirken, bu kurtulula ilgili umudunu u szlerle ifade eder:
nsanlar unu grp anlamal ki, bugn insanlar artk tepelerinin stnde oluan srelerin nesneleri olarak belirlemeye kalkmayan bir dnya durumu geni lde mmkndr. Bugn kendi kaderlerini birleerek belirleyecekleri ve bylece gerekten ilk kez zne olabilecekleri bir durum olanakldr. Akldaki ruhun yanstt donukluk, doann ve yazgnn boyun eip teslim olunacak bir gc deildir, insanlarn yaratt bir durumdur. Bu, tarihsel bir srecin son durumudur, yle ki bu srete insan insan en gzle grnmez mekanizmalarn uydusu haline getiriyor. Mekanizmann iini okumak, insanlk-d grntnn insan ilikilerini gizlediini bilmek, kart bir srecin, sala kavumann aamalardr. Donukluun toplumsal nedeninin bir grntden baka bir ey olmad ortaya kacak olursa, donukluun kendisi de ortadan kalkabilir. Akln ruhu artk kendi kendine katlap donmad, tam tersine dnyann katlamasna kar direndii anda canl kalacaktr.29

Adorno, dier Frankfurt Okulu yeleri gibi, basknn ve tahakkmn ortadan kalkt, zgrlemi bir toplumsal dzenin gerekletirilebilmesinin olanan soruturur. Bu soruturmann temel motoru ise, hi kukusuz felsefedir. Frankfurt Okulunun ikinci dneminden itibaren felsefe, daha nce de belirttiimiz gibi, Okulun dnsel izgisinin hkim unsurudur. Okul dnrlerinin felsefe anlaylar arasnda
29

ADORNO, Eletiri: Toplum stne Yazlar (Trkesi: M. Ylmaz NER), Belge Yaynlar, Mays 1990, s. 92.

18

belirleyici farklar olduu, onlarn zgn dnceler ortaya koymasndan da anlalabilir. Ancak Frankfurt Okulunun tm yeleri, felsefenin, bir eletiri momenti olarak, insann tahakkm dzenini ykmak suretiyle zgrlemi bir toplumsal dzene geebilmesinin yegne arac olduu ortak dncesini paylar. Felsefe, dnen insann kendisi ve yaad varlk alan zerine gerekletirdii bir refleksiyondur, eletiridir. Felsefenin eletiri momenti, varolan dzendeki arpklklarn, yanllklarn aa kartlmasnda, insana deerli bir olanak sunar. Adorno grlerini, tpk Horkheimer gibi, geleneksel felsefenin eletirisinden yola karak gelitirir. nk insanlk tarihinde ortaya kan barbarlk gstermektedir ki, felsefe, ynetim altna alnm dnyada, grevinin banda deildir. Adornoya gre felsefenin, dnyann yeniden insann zgrce yaayabilecei bir yer haline gelebilmesi iin, grevinin banda olmas gerekmektedir. Geleneksel felsefenin yaayan insan iin syleyecek sz kalmamtr. Felsefe, toplumsal ilikilerle uraaca, toplumsal ilikileri iinde insan konu edinecei yerde, salt epistemolojik bir etkinlik halini almtr. Geleneksel felsefenin saf epistemolojik bir etkinlik olarak kendi tabanna ihanet ettiini syleyen Adorno, felsefenin hl gerekli bir etkinlik olduunu ne srer. Onun felsefesinin ikinci temel temas ise, bir btn olarak dzen eletirisinin temelinde yer alan zde-olmama dncesidir. Felsefe tarihinin en eski

kartlklarndan biri, materyalizm ve idealizm kartldr. Bu kartlk, varln kurucu esi olarak, zne/dnce ya da madde/d dnyadan hangisinin kabul edildii ile ilgili indirgemeci bir kartlktr. Dnceyi madd srelerin bir yansmas olarak gren materyalizmin ve maddeyi dnsel srelerin bir kod dili sayan idealizmin temelinde zdelik dncesi yer alr. Horkheimer, Adorno ve Benjaminin felsefeleri, geleneksel felsefenin ite bu zdelik hipotezi veya sayltsnn temellerini ykma teebbs olarak grlebilir. Bu teebbsn yerine bir tr Barn [farkl niteliksel uraklar arasnda bir tr uzlamn] ikame edilebileceini savunan bu dnrler, bu barn ancak ayrlk temelinde mmkn olduunu vurgulamlardr. Adorno, dnce ile varlk, insanla doa arasnda, ne birini tekine indirgeyen ne de birini dierinden bsbtn koparan bir karlkl kabuln gerekli olduunu

19

dnr.30 Adornoya gre, zdelik dncesi, tikel nesneleri genel kavramlarn veya btnsel bir kavramlar sisteminin iine sokma abasdr ve bu aba tikelin haklarnn btn tarafndan ele geirilmesi, gasp edilmesi anlamna gelmektedir. O halde benimsenecek yegne tavr, zneye kar nesnenin haklarn savunmak, tikelin btnn ideolojik yaps iinde kendisi olarak, zgn bir biimde yaayabilmesine olanak tanmaktr. Baka bir ifade ile bu olanak, bireye yaad toplumsal dzende zgrlnn geri verilmesi anlamna gelir. Mltecilik yllarnda iddetle eletirdii Bat dncesi ile yakndan tanma imkn bulan Adorno, Horkheimer ile birlikte Batya zg ilerleme kabulnn

yanlln gstermeye alr. Aydnlanmann kendi temellerini ykarak farkl trden bir mite dntn iddia eden Adorno, Aydnlanmann ilerlemeci anlaynn yanl bir akl kavraynn rn olduunu belirtmitir. Onun akl eletirisi, sanayi ve tketim toplumunda olup bitenlerin sorumlusu olarak grlen akla kar duyulan memnuniyetsizlii, bir hayal krkln dile getirir.31 Minima Moraliann alt bal olan Sakatlanm Yaamdan Yansmalar, ite tam olarak bu hayal krkln dile getirir. nsanlk tarihinin hmaniteye doru ilerleme adn verdii yolda, Auschwitz gibi bir ykma tanklk eden Adorno, modern uygarln tam orta yerinde olan bu olaydan u sonucu karmtr: Vahilikten hmaniteye giden evrensel bir tarih yoktur. Yalnzca sapandan megabombaya giden bir tarih vardr. Eer tarihte ikin bir ilerleme ilkesi varsa, bu zorunlu olarak cehenneme doru bir ilerlemedir.32 Tahakkmn kltrel alandaki boyutlarn gstermeyi amalayan Adorno, yine Horkheimerla birlikte bireyler zerindeki basknn kltrel alanda da farkl ve daha rasyonel mekanizmalarla devam ettiini dnmektedir. Kltrel alan, tikelin btne ait klnd, btne teslim olduu bir yer halini almtr. yle ki, statkonun devamllnn garantr haline gelen kltrel sistem, yirminci yzylda, her unsuru ile bireyi btne baml klan ve bireyin elinden tm zerkliini alan bir karakter tar.

30 31

KOAK, Orhan, nsz, Akl Tutulmas (ev. Orhan KOAK), Metis Yay., Ekim, 1990, s. 28. KETENC, Takner, ada Felsefede Akl Eletirisi ve Kant Etii, Hacettepe niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Felsefe Ana Bilim Dal (Yaynlanmam Doktora Tezi), s. 16. 32 KETENC, a.g.e., s. 20-21.

20

1.2.1. ADORNOYA GRE FELSEFENN 20. YZYILDAK KONUMU: PROBLEMLER VE ZMLER Adornoya gre hakikat, farkl niteliksel moment ya da uraklarn uzlamndan meydana gelir. Birbirinden farkl olan, dolaysyla birbirine indirgenemeyecek olan bu niteliksel uraklar, ayn zamanda birbirleriyle kendi varlk tarzlarnda iliki iinde olurlar. Hakikatin anlalabilmesi, birbirine indirgenemeyen bu momentlerin kendi varlk tabanlarnda ele alnmas ve aralarndaki dolaymlarn anlalabilmesi sayesinde mmkn olur. Dolaysyla hakikatin uzlamsal btnln kavramak isteyen bir yaklam, onu kuran farkl momentleri bilim, felsefe, sanat vb. hesaba katmak durumundadr. Bu anlay Adornoyu 20. yzylda hkim olan pozitivist yaklamn eletirisine gtrmtr. Pozitivist bilimin, hakikatin btnn temsil etme iddiasyla byk bir yanlg iine dtn ne sren Adornoya gre, tek tek bilimlerin ortaya koyduklar dorular hakikatin yalnzca ksm ynlerine karlk gelir. Bilimin snrl metodolojik ilkelerinin hakikatin farkl niteliksel uraklarna nfuz edemeyecei gz nne alnrsa, bu yetersizlik daha ak bir ekilde fark edilecektir. Bilim, hakikati kuran momentlerden biri olarak phesiz gz ard edilemez, ancak onun gerekliin btnn resmettii iddias da kabul edilemez. Pozitif bilimler keif ya da temsil ettiklerini ileri srdkleri hakikatin snrlarn, daha en bandan belirlemitir. Pozitif bilimler, kendi metodolojik ilkelerinin dnda kalan unsurlar hakikatin snrlar dnda brakarak, metodolojik ilkelerinin nfuzunu arttrrken, hakikatin farkl momentlerini ya trplemek suretiyle snrlar ya da tmyle ortadan kaldrr.33 Adorno gereklii kuran birbirinden farkl, ancak birbiriyle ilikili uraklarn yerli yerine oturtulmas gerektiini savunur. Gerekliin sanat, bilim ve felsefe gibi uraklar, ait olduklar zeminde ele alnmaldr. Farkl momentleri ele alacak ve

33

REJN, W. Van, Adorno: Bir Giri (ev. Mustafa CEMAL), Belge Yaynlar, 1. Bask, stanbul, Haziran 1999, s. 12.

21

dolaymlanm ilikileri gz nnde bulunduracak olan, felsefedir. Felsefe bir ve ayn zamanda hem metin olmaldr, hem de metni deifre etmelidir.34 Adorno, felsefe metinlerini tarihsel toplumsal gereklerin belgeleri olarak yorumlar. Felsefe varolan dzenin deifre edilmesi ve ideal bir dzenin kurulabilmesi iin gerekli olan toplumsal dinamiklerin anlalmasnda ve yorumlanmasnda nemli bir greve sahiptir.35 Geleneksel felsefenin bu grevi yerine getirmede baarl olamadnn altn izen Adorno, felsefenin toplumla, yaayan insanla olan ban yitirdiini sylemitir. Bilim aklama temelinde hareket etmesine karn, felsefe eletiriye dayal bir anlama faaliyetidir. Gereklii oluturan momentler, Adornoya gre dinamik bir yapya sahip olduklar iin, onlar bilimin yapt gibi sabit kavramlarla tketmeye almak (aklamak) deil, dinamik yaplar iinde (dolaymlarnda) anlamaya almak gerekir. Bu haliyle varolan dzenin eleri arasnda yeni ilikiler kurmak, felsefenin balca grevidir.36 topya kavramnn neliini aklarken belirttiimiz gibi, topyann somut bir resmi ortaya konulamaz. Dolaysyla daha iyi bir dnya ideali ancak varolan dzenin eletirisi yoluyla kavranabilir. Adorno bu nedenle 20. yzyln barbarlk grntsnn altnda yatan nedenleri ortaya koymaya abalar. Adorno, yaad dnemde dnyay, ykma uram bir alan olarak kavramsallatrr. Hitlerin iktidara geliinden Hiroima ve Nagazaki soykrmlarna kadar uzanan yllarn tarihi, akln alabilecei en vahi k-fantezilerini bile at.37 szleriyle Adorno, yaanan kaotik duruma gnderimde bulunur. Buradan hareketle, varln ancak ikin olarak srdrebilen bir felsefenin, baka bir ifade ile eletirel momentine sahip kan bir dnme ediminin, varolan bozuk dzenin olumsuzlanmasn ortaya koyabileceini iddia eder. Dolaysyla, onun felsefe anlaynn olumlama kart ve negatif bir izgide ilerlediini syleyebiliriz. Felsefenin grevi, dzeni olumlamak deil, aksine bu dzenin dinamik bir eletirisini yapmaktr.

34 35

REJN, a.g.e., s. 13. JAY, Martin, Adorno (ev. nsal OSKAY), Der Yay., st. 2001, s. 23. 36 REJN, a.g.e., s. 15. 37 ADORNO, Eletiri, s. 62.

22

On sekizinci yzylda kitaplarla insanlarn yaklmasna kar durarak alakla lm korkusu alayan felsefe, daha Bonapart dneminde saf deitirmiti.38 Adorno, geleneksel felsefeyi, olumsuzlama etkinliini bir kenara brakmas ve tamamyla bozuk dzenin olumlanmasna hizmet ettii gerekesi ile eletirir. Felsefe kendi grevinin peinden gidecei yerde, saf deitirmitir. Modern dnem topya fikrinin zayflad ve hatta yok olmaya yz tuttuu bir dnemdir, nk dzenin bir olumsuzlamasn yapmak suretiyle, farkl olann nelii konusunda yol gsterici olmas gereken felsefe, btnyle olumlamac bir tavr sergiler. Adornoda felsefe, varolan dzenden bir teki alternatifinin ortaya

kabilmesinin n koulu olmak durumundadr. deal bir dzenin yolunu aan eletiri etkinlii olarak felsefe, 20. yzylda bu niteliini bir kenara brakarak, mevcut dzenin devamnn, statkonun garantr olmutur. 20. yzylda insanln iinde bulunduu problemlerin kkeninde, felsefenin eletirel momentinden uzaklam olmasn gren Adorno, felsefenin kaynana geri dndrlmesi gerektiini syler. Adornonun grlerine paralel bir izgide, Horkheimerin de Akl Tutulmasnda ayn noktaya, felsefenin amacndan uzaklam bir etkinlie dnt noktasna vurgu yaptn gryoruz. Totaliter aba, egoyu, insan znesini basknn bir aracna dntrrken, Horkheimere gre, grevi bir uzlama aramak olan felsef dnce de atmann varln reddetmekte ya da unutmaktadr.39 Kltrn birbirinden belirli uurumlarla ayrlm alanlar arasnda gerek olmayan bir kpr grevi grdn iddia eden 20. yzyln felsefesi, bu yolu terk etme ve kaynana geri dnme potansiyelini kendi iinde hl barndrmaktadr. Buna bal olarak, 20. yzylda toplumsal felsefeden beklenen ey, bu iki dnre gre, bireysel mutluluk araylar iinde kslp kalm hayata yeni bir anlam vermesidir.40 Felsefenin kaynandan kopmu olmas durumu nasl anlalmaldr? Bu sorunun cevab, felsefenin 20. yzylda nemsenen, talep edilen bir disiplin olma zelliini kaybetmi olmas olgusunda bulunabilir. Felsefe, sosyal bilimlerin gerileyerek pozitif
HORKHEMER, Max & ADORNO, T. W., Aydnlamann Diyalektii Felsefi Fragmanlar I (ev. Ouz ZGL), Kabalc Yaynevi, st., 1995, s. 12. 39 HORKHEMER, Max, Akl Tutulmas (ev. Orhan KOAK), Metsi Yaynlar, Ekim, 1990, s. 169. 40 EREN, Ik, 20. Yzylda Felsefe: Kar klar ve Yeni araylar, Asa Kitabevi, 1. Basm, Bursa, 2006, s. 117.
38

23

bilimlerin glgesinde kalmas ile birlikte nemini yitirmitir. Felsefenin nemini kaybetmesi, onun artk modern tekniin hkimiyetinde olan dnyaya uygun olmadn dile getirir. 20. yzylda felsefenin durumuyla ilgili yapt deerlendirmede Adorno, u sonuca ular: Felsefe kendi kaynan, geliimini ve grevini unutarak, bilimlerin peinden koan bir etkinlie dnmtr. Somut/pozitif bilimlerin glgesinde kalm olan bu alann neminin gsterilmesi ii, bunu gzler nne sermek isteyen kii iin olduka zorlu bir mcadeleyi gerektirir. Felsefenin nemini ortaya koymaya alan bir kimse, daha iin bandan dezavantajl bir durumda olduunu bilmelidir.
Bu kii felsefenin, gnmzde yaamlarmz kontrol eden modern tekniklere kelimenin hem mecazi hem de szlk anlamyla teknik olana, bir zamanlar ayrlmaz bir biimde i ie gemi olduu teknik dnyaya, artk hi de uygun olmadnn farknda olmaldr.41

Modernlik eletirisi u halde, Adornonun en nde gelen ilgileri arasnda yer alr. Modernlemenin temelinde yer alan bilimsel rasyonalitenin aslnda irrasyonellii temsil ettii noktas zerinden gerekletirilen eletiri, dnyann anlamnn rasyonel bir zmlemeye tbi tutularak kavranamayaca dncesine dayanr. Onun Batnn pozitif bilimlerinin aklc tavrna ynelen bu eletirisini, Benhabib u szlerle ifade eder:
Rasyonelleme ile Adorno, Horkheimer ve Marcuse u olgular kastederler: Fabrika, ordu, brokrasi, okul ve kltr Endstrisi gibi kurumlar tarafndan gelitirilen, daima etkili ve sonu verici rgtsel teknikler vastasyla toplumsal yaamn btn alanlarna yaylan ynetsel ve siyasal tahakkm.42

Vurgulanan veya deifre edilen rasyonalite, yalnzca doann (zellikle bilim araclyla) tahakkm altna alnmasn deil, ayn zamanda insan ilikileri zerinde kurulan denetimi ve isel doann ynlendirilmesini de iermektedir. Eletirel teorinin toplumsal-kltrel rasyonellemenin zgrlk olanan yok ettiini dnd noktada, u halde modernizmin yaratt tarihsel srekliliin alaa edilmesi gerekir.

41

ADORNO, T. W., Neden Hl Felsefe ?, Cogito-Adorno: Kitle, Melankoli ve Felsefe (ev. Ali KAFTAN), YKY, Say 36, Ekim 2003, s. 184. 42 BENHABB, Seyla, Modernlik ve Eletirel Kuramn kmazlar, Frankfurt Okulu (Ed. Emre BAE), Doubat Yay. Ocak 2006, (ss. 83110), s. 87.

24

Bu trl bir deiim tarihsel bir krlma noktasna duyulan gereksinimi aa vurur. Ancak bu krlma, zgrletirici dinamii harekete geirebilir. Eletirel teorinin kyametin habercisi olmasnn nedeni, budur.43 Adornonun pozitif bilimler eliyle gerekletirilen tahakkme ilikin

eletirilerinin kkeninde, arasal akla duyduu kartlk da byk bir rol oynar. Akln arasallamasn Adorno, Horheimer ile birlikte ilkin, niteliksel olarak zde-olmayan varlklarn zorla niceliksel bir zdelie tbi klnmas balamnda ele alr. Bu haliyle arasallam akln varlk alanna baknda temele ald ilke, her eyin birbirinin yerine kullanlabilirliidir. Arasal dnyada her ey birbirinin yerine ikame edilebilirdir; ite bu sayede niteliksel farkllklar ortadan kalkm ve dei-toku merulam olur. Adorno, Minima Moraliada, bu durumu yle resmeder:
Niceliin barbarizmini, idareciler ve matematikilerle eski ittifakndan kalma bir miras olarak tamaktadr, felsefe: O ikin dnya-tarihsel hayhuyun damgasn tamayan her ey, pozitif bilimlerin ilemlerine teslim edilmektedir.44

Adornonun zdelik dncesinin eletirisi zerinde bu denli durmasnn kkeninde, bu dncenin niteliksel olarak farkl momentleri yok saymak suretiyle, hakikati ortadan kaldrmas yer alr. Uzlatrlamazlarn uyumu kt btnln smrlmesine hizmet eder.45 O, zdelik dncesinin, niha anlamda yalnzca belirli kii ya da gruplara otorite salayan ideolojik bir yanlsama olduunu ne srer. Adorno zdelik dncesinin topyann somut olanan ortadan kaldrdn dnr. Arasal akln ykc olan ikinci sonucu ise, doann tahakkm ile ilgilidir. Doann kendinde bir varlk olarak grlmeyip, belirli amalarn nesnesi durumuna indirgenmesi ve dncesizce denetim altna alnmas ile bilen zne nesnesine yabanclam hale gelir. Doann yalnzca bir bilgi nesnesi olarak ele alnmas, onun hakikatinin gerek anlamda bilinebilmesini imknszlatrr. Adornoya gre bilen zne, doay yalnzca zerinde denetim kurduu ynleriyle bildii iin, doann zsel zelliklerine yabanc kalmaya mahkmdur. Arasal akl doay hakikatin kurucu

43 44

BENHABB, Seyla, a.g.e., s. 92. ADORNO, Minima Moralia, s. 130. 45 ADORNO, Minima Moralia, s. 188.

25

momentlerinden biri olarak grmemekle ve onu yalnzca bir ara konumuna indirgemekle, hakikatten uzaklam duruma gelir. Hakikatten uzaklam arasal akl, yalnzca doay deil, insanlar aras ilikileri de eyletirir. nsan ve ilikileri de, tpk doada olduu gibi, yalnzca belirli amalara ulamann aralar haline gelir. Adornonun vurgulamak istedii ey, doay denetim altna alrken, ona yabanclaan insann bir deer olarak kaybolmas gereidir. Arasal akln temel ilkesi ilevselliktir. levsellik sz konusu olduunda somut/pozitif bilimlerle boy lemeyen felsefe, ilevsel olamad gerekesiyle geri plana itilmitir. nsan iin felsefe, tarihsel ve toplumsal koullarn aydnlatlmasnda rol alacak iken, bu gerileme nedeniyle kendisini saf teorik almalarla snrlandrm bir duruma sokar. Felsefe, bu haliyle tm gerek, zsel ieriinden soyulmu durumdadr. Gerek ieriinden arndrlm felsefeye modern bilimin bakn, Adorno yle deerlendirir:
Modern bilim anlay, felsefeyi kadim zamanlardan kalma bir emanet; doa fenomenlerine getirilen cesur aklamalarla eylerin doasna dair yce, metafizik bir kavrayn birbirinden ayrlmaz bir biimde i ie getii Eski Yunan speklasyonunun miras brakt, geliimini tamamlayamam bir disiplin olarak grme eilimindedir.46

Aratran akln bir etkinlii ve gnmze uygun olmayan, saf teorik bir etkinlik olarak felsefe, bugn dnyay felakete srkleyen hastaln tehis edilmesinde i banda mdr? Adornoya gre, insanln artk sormas gereken soru, budur. Felsefe insann zgrleiminin teminat olaca yerde, bu grevinin banda deildir. O, tm gerek ieriini kaybederek saf kuramsal almalarn yapld ve dolaysyla ann iinde bulunduu problemleri aydnlatmaktan uzak bir disiplin haline gelmitir. Problem, felsefenin yaam alanyla balantlarn yitirmi olmasdr. Minima Moralia adl eserinde, Adorno felsefenin salt entelektel bir etkinlik olarak kalmay setiinde, etki gcn kaybedeceini belirtir. Felsef eletir madd temellerinden ayr dtnde, Adornonun deyimiyle mermisini boa harcyor47 demektir. O halde, dncenin kendilerinden kaynakland tarihsel ve toplumsal koullarn unutulmamas gerekir; aksi takdirde, eletiri nesnesini kaybetmeye mahkm olur.
46 47

ADORNO, Neden Hl Felsefe?, s. 185. ADORNO, Minima Moralia, s. 137.

26

Problemi bu ekilde tespit ettikten sonra, felsefenin yeniden yaplandrlmas gerektiini dile getiren Adorno, bu yeniden yaplandrma ileminin gemiin uyumlu btnlklerine bir geri dn de temsil etmediini belirtir. Byle bir geri dn abas baarszla yazgldr:
Utanga bir tavrla kendi tarihindeki olgularn ardna saklanmak yerine, sahici bir metafiziksel soruturmaya girimenin gereklerini yerine getiren bir felsef speklasyon, gcn modern metodolojiye kar gsterdii direnten alr ve evremizdeki madd dnyann bugn olduu gibi, kaytszca kabulleniliine kar kmaya hizmet eder.48

O halde, yukarda da belirttiimiz gibi felsefe, dzeni kaytszca olumlayan bir etkinlik deildir ve olmamaldr. Farkl bir ifade ile onun negatif bir momente sahip olmas gerekir. Adornoya gre felsefe, problemli durumunun farkna varmal, sorunlarn grmezden gelmek yerine, kendisiyle yzlemelidir.
Felsefenin toplum iindeki yeri ondan gocunmaktansa, deerini bilmek iine gelecektirgnmzde basmakalp bir ekilde sama olarak tanmlanan eyi tanmlamaya duyduu umutsuz gereksinimle rtr. Felsefe her eye ynelik bir sorumluluk duygusu tarafndan ynlendirilmemeli, artk mutlak zerinde bir hkimiyet kurma iddiasnda olmamaldr; o, bu tr kavramlarn hepsinden vazgemelidir, aksi takdirde sorumluluk duyduu eylere ihanet edecektir; ancak bu arada hakikat kavramnn kendisini de kurban etmemelidir. Felsefenin etkinlik alan, bunlar vb. elikiler alandr. Bu elikiler, ona negatif bir karakter verir.49

Geleneksel felsefenin en byk yanl, sergiledii mutlaklk iddias olmutur. Oysa felsefe ncelikle modern dnemdeki yerini dikkate almal ve mutlaklk iddiasndan vazgemelidir. Adorno felsefenin hibir ey hakknda iyi olmad iin henz zaman amna uramadn50 dile getirirken, onun varoluunun temelde bu eksikliinden kaynaklandn dile getirmek ister. Her eye kar sorumluluk duygusu ile ynlendirildiinde, felsefe tpk pozitif bilimlerin yapt gibi mutlak hkimiyet iddiasnda bulunur. Felsefe bir bilim olma hevesiyle giritii bu yanltan, tam da eksik olduunun bilinciyle kurtulabilir.

48 49

ADORNO, Neden Hl Felsefe?, s. 186. ADORNO, Neden Hl Felsefe?, s. 186-187. 50 Adornodan aktaran SOYKAN, a.g.e., s. 52.

27

Felsefenin negatif karakteri, onun hakikatin eliik unsurlarn kavrayabilecek olmasndan gelir. Hakikatin eliik yapsn grerek, bunu kabul etmek ve mutlaklk sansna ya da vehmine kaplmamak; felsefenin yapmas gereken, ite budur. Mutlak bilgi, bilimin amalad bilgi olarak asla gereklemez. Gereklemesi, felsefenin ortadan kalkmas anlamna gelecektir. Adornoda bilgi, her zaman yetkinlikten uzaktr. Adornonun diyalektik anlaynn gerekletirdii yenilik de, ite tam bu noktada ortaya kar: Felsefe bu eksiklii kabul ederek yoluna devam etmelidir. . N. Soykann ifadesiyle, felsefe iin tehlikelerden arndrlm gvenli bir yol yoktur.51 Mevcut ya da verili koullarn bir eletirisi olmak istiyorsa, felsefenin, mutlak hakikat iddiasndan vazgeerek, Adornonun ifadesiyle kendisini insafszca eletirmesi gerekir.52 Felsefede ama, rtlmesi imknsz mutlak dorulara ulamak olmamaldr; nk bunlar, sonuta totolojiye indirgenir; asl hedef ne srlen dncelerin doruluunu sorgulayan sorunun kendi kendisini de yarglamasn salayacak seziler gelitirmektir.53 Adornonun felsefeyle ilgili bu saptamas, negatif diyalektiin hibir zaman son noktaya varmayacak ve hareketi srekli devam edecek bir karakterde olmasn anlatmaktadr. Negatif diyalektik, Hegelin diyalektik teorisinin aksine, hibir zdelik noktasnda taklp kalmaz. Hibir dnce ki felsefenin kendisi de herhangi bir zdelik noktasnda taklp kalma olmad iin, baskc ve tahakkm kurucu olmayacaktr. 20. yzylda felsefenin negatif bir karakter kazanabilmesi, geleneinden gelen ve algs zerinden bask kuran ykten kurtulmas ile olanakldr. Adornonun sylemiyle:
Her eyi kapsayan bir sistem olma iddiasyla felsefe, lgnca bir aldanmalar dizisine dnme riskine girer. Felsefe her eyi bilme iddiasndan ve btn gerei kendi iinde kristalletirme fikrinden hemen vazgemeli, geleneinden gelen yk srtndan atmaldr. Felsefenin iine dt aldatmacann yerine gereklii koyabilmesi, kendini lgnca kavramlardan kurtarp, gereklikle akln ban kurabilmesi iin denmesi gereken bedel, budur.54

Felsefenin algsnn negatif karakterini ortadan kaldran iki dnce okulundan sz eder, Adorno. Modern felsef eletiri, kendisine konu olarak bu iki yaklam
51 52

SOYKAN, a.g.e., s. 49. ADORNO, Negative Dialectic, s. 4. 53 ADORNO, Minima Moralia, s. 73. 54 ADORNO, Neden Hl Felsefe?, s. 186.

28

semelidir: Pozitivizm ve Ontoloji Okulu. Bu iki dnce okulu Adornoya gre, dncenin eletirel gcn hie sayan noktalara varmtr. Dolaysyla, eletiri, felsefedeki iki baskn eilimin hakikat hakknda tarihsel evrimin iinde birbirinden uzaklam olan, ayrk, yetersiz ve birbiriyle uzlatrlmas mmkn olmayan bak alar sunduklarn saptama grevini stlenmelidir.55 Sz edilen heterenom dnce okullar hakikat kavramn darda brakmtr. Pozitivizmin modern dnemdeki hzl ykselii ve bu ykseliin beraberinde getirdii bilimsel uzmanlk hipotezi ya da kabulnn her trl bilgi alann zaptetmesi karsnda Adorno, felsefenin, Acaba amatrce bir i mi yapyorum? ya da Ortaya koyduklarmn ok tali bir nemi mi var? trnden sorularla boumasna neden olduunu belirtmektedir.
Felsefe ancak kendisinin aydnlatabilecei bilimi, kendi statsne kardnda felsefe olmaktan vazgeti. Toplumsal hayatn tm karmaas iinde grld ekliyle, btn yetersizlikleri ve akl dlklaryla, bilimin varl, telle quelle, kendisinin hakikat lt haline geldi. Olgularn eyletirilmi maskesine duyduu takntl hayranlkla, pozitivizmin kendisi eyleme eilimi gstermektedir. Mitolojiye kar duyduu tm o dmanlkla, pozitivizm mitoloji kart felsef itkilerini ele verir, insan yapm tm kazanmlar deersiz klar ve bunlarn deerini kendi insan kaynakl ltlerine indirger.56

Pozitivizm kendini temellendirirken yine kendi ltlerini kullanr. zne ve nesne arasnda mutlak bir ayrm olduunu dile getiren bu akm, nesneyi zneye tamamen dsal bir ekilde kavramsallatrarak, ona hkim olmay amalar. Pozitivizmin znesi, nesne zerindeki tahakkm meru gren ve onu kendi amalar dorultusunda deitiren, maniple eden bir znedir. Nesneyi bir ey olarak gren pozitivist zne, bu tahakkm yine kendi znel amalar erevesinde olumlar. Dolaysyla ey durumundaki nesne, hibir zaman kendi btnlnde ele alnmad ve bu nedenle pozitivist zne tarafndan, nesneye hibir ekilde tam olarak nfuz edilemedii iin, bu zne kendisini baka bir eye gerek duymakszn kendi iselliinde olumlar. Pozitivizmin her eyi bilme iddias ile eyletirici tavr, hakikatin eliik yapsnn kavranmasn imknsz hale getirir. yle ki hakikati kavrayacak dnsel

55 56

ADORNO, Neden Hl Felsefe?, s. 190. ADORNO, Neden Hl Felsefe?, s. 191.

29

dayanaklarn neredeyse tm, pozitivist zne anlay ile ortadan kaldrlm bulunmaktadr. Adorno, birbirini reddeden dnce okullar olarak, ontoloji gelenei ve pozitivizmin ortak bir hareket noktasna sahip olduuna iaret eder. Her iki gelenei de speklasyona kar olan ve dnme srelerini baa klmas gereken zorluklardan ibaret sayan, ayrca belirli bir eilim tama riskine kar dnme srelerine itibar etmeyen yaklamlar olarak deerlendirir. Sonu olarak her iki teori de, metafizie kar olmalar bakmndan ortak bir hareket noktasn paylamaktadr. Adornoya gre, ontolojinin eksiklii, onun olgularn ve hatta kavramn dolaymlayc rolne gzlerini kapam olmasdr. Dolaysyla, byle bir ontoloji, gerek kendiliklerin hl dnce, znel dnme edimi ve zihin olduu gereinin tannmasn engeller. Oysa Adorno, znelliin insan dnyasnn vazgeilmez bir unsuru olduunu dnmektedir. nk insann kendisini tmyle varlk olgusundan kaynaklanmayan varolu formlarna dndren, tam da bu znelliktir. Ontolojinin de bireyi nesneletiren yapsna dikkat ekmek isteyen Adorno, onun ayn zamanda tehlikeli yan anlamlar kazanmaya msait yapsn aa karmak ister:
Toplumsal dzeni oluturan yaplarn gnbegn iine iledii bir dnyada tm bireysel eilimlere baskn kan, bireye bu yaplar olduu gibi kabul etmek dnda ok az seenek tanyan byle bir dnyada bu tr bir saflk (ontolojinin saf bilin yntemi) her zaman abucak byr ve tehlikeli yan anlamlar kazanr. Bireyin kendi ina ettii ve ina abas srasnda kendiliinden geliecek baka her trl itkiyi dlama derecesinde skp kald, her yere yaylan bir sistemin, bireye dayatt arlklarn tm, birey iin doal hale gelir. eyletirilmi bilin tmyle saftr ama aslnda safln da tamamen kaybetmitir. Felsefenin devi, apak gibi grnenle anlalmaz gibi grneni birbirinden ayrmaktr.57

Geleneksel felsefe, aydnlatmaya alt

eyin kendisini karartmtr.

Adornonun geleneksel felsefe eletirisi, tm olumsuzluuna ramen, bir umutla noktalanr. Geleneksel felsefe her eye ramen, bir felsefe olma potansiyeline sahiptir, nk kendi geliimini tersine evirebilecek bir dinamik onun iinde hl bulunmaktadr. 58

57 58

ADORNO, Neden Hl Felsefe?, s. 193. ADORNO, Neden Hl Felsefe?, s. 194.

30

Pozitivist ve ontolojik gelenein dnsel sreleri hie sayan yaklamlarnn aksine, dncenin eletirel gc, ona gre yanl gidie dur diyebilmenin tek yoludur. Felsefenin eletirel gcne yeniden sahip olabilmesinin koulunu Adorno, onun kendi yetersizliinin farkna varmasnda bulur. levselliin tek yarglama lt olarak kullanld dnyada felsefe, hibir ie yaramad iin deil, aksine fazla iddial olup, bu iddialarn gerekletirmede yetersiz kald iin gerilemitir.
Bir ilevi olan her ey, ilevsel bir dnyann bysne kaplmtr. Sadece dnce, zihinsel snrlarn etkisi altnda kalmayan ve kendi isel hkmranlnda herhangi bir hayale kaplmayan, ilevsizliini ve madd yetersizliini zgrce kabul eden dnce, var olmasa da eriilmesi mmkn olan bir dzene gz atma ltfuna eriir. Felsefe hibir ie yaramad iin, demode olmamtr; hatta yine, srekli pervaszca dt o en byk gnaha, yani fazla iddial olma gnahna dmek istemiyorsa, bu iddiayla dikkat ekmeye almamaldr.59

Dnsel sreler, o halde Adornonun bak asnda merkez bir rol stlenmektedir. Yalnzca dnce, ideal bir dzenin olanan kavrayabilir. Modern dnemde tutunulabilecek tek dal, felsefenin kaybetmi olduu itici gcn tekrar kazanmas ile ilgilidir. inde yaadmz dnya Adorno iin, hl bir cennet olabilme potansiyeli barndrmaktadr. Bu potansiyeli hayata geirebilmenin tek koulu, felsefenin ait olduu negatif momentte i grmesidir. Adornoya gre, modern dnemin felaketleri apak ortada durmaktadr. Ancak tam da bu apaklk nedeniyle onun tekrar dile getirilmesi gereksiz grlmektedir. Bylelikle suskunluk ve diren gstermeme, dzenin srp gitmesine neden olur. Dzene ayak uyduramayan, negatif olan, egemen ideoloji tarafndan tutarsz olduu sulamasyla lekelenmeye allr. Adorno bu noktada, karanlktan yaknana karanlk simsar damgasnn vurulduunu dile getirir.60 Mevcut dzenin deitirilemez olduu sav, byk bir yanlsama ve yalandr. Btnn zdelii, bitimsiz bir deheti simgelerken, dzenin deitirilemez olduunu dnen kii de bu zdelii gzden karmaya yazgldr. Adorno dzenin deitirilebilmesinin yalnzca, izilmi snrlarn bir adm bile olsa dna kabilen bir entelektele gereksinim duyduuna inanr. Negatif bir
59 60

ADORNO, Neden Hl Felsefe?, s. 197. ADORNO, Minima Moralia, s. 242.

31

momentin savunuculuunu yapacak olan kiileri daha iin banda byk zorluklarn beklediini dile getiren Adorno, eletirmenin snr d durumunu u szlerle ifade eder:
Modern toplumun eilimlerini eletirmeye kalkan kii, daha cmlesini bitirmeden, bu iler hep byledir veya devran deimez trnden otomatik bir itirazla karlar. Eletirmenin heyecan ki derhal sndrlmelidir sadece tarihin deimezliini anlayamamasnn, herkesin histeri tehisini yaptrd bir mantkszln ifadesidir.61

Her trl ibirlii, toplumsal katlma ve kaynama, Adornoya gre, insanlk d koullarn sessizce onaylanmasn rten bir maskeden baka bir ey deildir.62 Verili dzen herkesin ve her eyin belirlendii ve hiyerariye tbi klnd bir yapdr. Ancak ve ancak bana buyruk ve sorumsuz bir entelektel, hiyerarinin hiyerari olmadn ak bir ekilde dile getirebilir. Bu snr d tavr marjinal entelektelin tutunabilecei son snaktr.63 Dnyay deitirme abalar, 20. yzyln tarihsel fenomenlerinin iaret ettii zere, bozguna uramtr. Eletiriye ve yeniden yorumlanmaya gereksinim duyan bir dzende yaamaya devam etmektedir, felsefe.64 Onun gerekletirilmesinin materyalist temelleri mantksal sonularna kadar takip edilirse, insan madd evresine utan verici bamllndan kurtulmaya ard grlecektir. Felsefe, ite bu bamlla kar zihnin direnme gcnden baka bir ey deildir.65 Adorno felsefe ile ilgili szlerini yle zetliyor: Babacan tler onun bilimsel etkinliin uultusundan kurtulup, daha yukardaki bir dzleme kabilmesine yeterli olmayacaktr.66 Felsefe iin koulsuz buyruk Rimbaudun il faut etre absolument moderne (mutlaka modern olunmal) szdr. Adorno iin, bu, yalnzca estetik bir program deil, felsefenin de koulsuz buyruu olarak alnmaldr. Bu sz bizi belki kurtulua gtrmez, ama akln izledii kavramn, yol onu nereye gtrrse gidebilecei konusunda bir umut olur.

61 62

ADORNO, Minima Moralia, s. 242. ADORNO, Minima Moralia, s. 26. 63 ADORNO, Minima Moralia, s. 70. 64 ADORNO, Negative Dialectic, s. 3. 65 ADORNO, "Neden Hl Felsefe?", s. 197. 66 ADORNO, "Neden Hl Felsefe?", s. 198.

32

1.2.2. NEGATF DYALEKTK: ZDELE KARI ZDE OLMAMA Adorno Neden Hl Felsefe adl metninde, Bugn bir cennet haline gelebilecek dnya, niye yarn cehennemin ta kendisine dnmek zorunda olsun ki? sorusuna cevap arar. Buradaki cehennem metaforu yirminci yzyldaki g ve tahakkm ilikilerini nitelerken, cennet ise topik (zgrlemi) bir dzene gnderimde bulunur. Yirminci yzyln cehennemi anmsatan tahakkm dzeni, felsefenin ele almas gereken konularn banda yer almaktadr. Bu nedenle, bir btn olarak Frankfurt Okulunun ve daha zelde Adornonun dncelerinin ana eksenini, yirminci yzylda toplumun ve bireyin farkl yollarla tahakkm altna alnmas olgusu oluturmaktadr. Bu dnrler iin tahakkmn sz edilen farkl boyutlarnn deifre edilmesi ise, zgrlemi yeni bir dzenin kavramsallatrlabilmesi asndan yaplacak en nemli itir. Adornonun yukarda akladmz felsefenin gerekliliine ynelik vurgusunu da, ite bu balamda ele almak gerekir. Felsefe, yirminci yzylda tahakkmn farkl boyutlarn aydnlatabilecek yegne etkinliktir. Felsefenin aydnlatma amacn gerekletirebilmesi iin, bir eyi kabul etmesi gereklidir; tarihte felsefenin gerekletirilmesine engel olan olaylar, tersine evrilmesi artk olanaksz bir gelimenin sonucu olan olaylardr. Bozuk dzene kar verilecek savata felsefenin baarl olabilmesi, bu kabul olmakszn mmkn grnmemektedir. Bu balamda, Adorno, insanln iinde bulunduu bilin durumunun, tarihindeki byk felaketleri kolayca unutmaya eilimli olduuna iaret eder. Bu bilin, gemiteki felaketleri yalnzca ekonomik-teknik ilerleme yolunda zlesi bir iletme kazas olarak yorumlamaya eilimlidir. Barnda milyonlarca masum insann gaz odalarnda ldrld ve bunun kendi gndemine girdii bir kltr, kendi kn itiraf etmek iin hl neyi bekliyordu?67 Felsefe, ncelikle bu itirafla ie koyulmaldr. Adornonun felsef soruturmasnn gdleyici unsuru, insanln kendi yazgsn artk kendi eliyle belirlemeyi renip renemeyecei problemidir. zneleri
67

ADORNO, Eletiri, s. 63-64.

33

ilgilendiren sorun, onlarn bundan sonra da nesne olarak kalp kalmayacaklar ya da kendilerine sahip kp kamayacaklardr.68 zgr olmayan insan, kendi kaderinin belirleyicisi olmaktan da yoksundur. Sonu olarak, Adorno insann edilgin bir varlk olmaktan karak, etkin bir varlk haline gelebilmesinin olanan aratrr. 20. yzylda insann zgr bir varlk olduu konusunda sylenen yalanlarn temelini rtmek istercesine, Adorno, dnyann yaad felaketlere iaret eder. zgrlk kavramnn yozlatrldn; u anda zgrlk kavramnn daha gl ve daha zengin haklara sahip olmay deil; fakat daha gsz ve daha fakir haklara sahip olduumuz bir duruma gnderimde bulunduunu dile getirir. zgrlkten yoksunluk, eylemenin rndr. eylemi toplumda hibir ey, cret mekanizmasndan bamsz deildir. Her eyin bir ederi olduu yerde, zgrlk yoktur.69 nsan, eyleme kategorisiyle belirlenen kendisi (zne) ve kendisine dsal olanla (nesne ve zneye dsal olan dier zneler) ilikisini yeniden ele almak durumundadr. Etkin bir varlk olduu iddia edilen insan, tarihsel serveninde, bu iki moment arasndaki iliki zerine durup dnmedii iin, ortaya kan grnt insan bir zgrleimi temsil etmekten uzaktr. Sonu olarak, dnyann felaket grntsnn altnda, Adornoya gre, zne ve nesne arasndaki ilikinin kavranamam olmas olgusu yer alr. Adornonun zne-nesne konusunda grd en temel problem, modern felsefenin Descartestan itibaren bu iki gereklii birbirinden mutlak bir biimde ayr tutmasdr. Ondan beri btn bilimler nicelletirme ile ilgili genel eilimlerinin bir sonucu olarak bilimsel nesneletirme, nitelikleri elimine etme ve onlar llebilir tanmlar iinde dntrme tavr sergilemektedir.70 Dalist anlayn temelini oluturan mutlak ayrlk, tarihsel olarak znenin nesneyi tahakkm altna almas ile sonulanmtr. Nesneden btnyle ayrldnda zne, onu yalnzca belirli amalar uruna dnme uratlabilecek, maniple edilebilecek aralar olarak tanmlar. Nesne dnyasnn bundan byle kendisi iin herhangi bir var oluu sz konusu deildir. Nesne znenin belirledii snrlar dhilinde anlamldr. Bir kez radikal bir biimde nesneden
68 69

ADORNO, Eletiri, s. 73. ADORNO, Message in a Bottle, (Trans by Edmund JEPHCOTT), New Left Review, Volume: A, Issue: 200, 1993, s. 7. 70 ADORNO, Negative Dialectic, s. 43.

34

kopup ayrldnda zne, onu, kendi llerine gre dnp indirgemekte; nesnenin kendi bana ne olduunu unutup, onu zmseyerek yutmaktadr.71 Modernin mutlak ayrlk dncesinin doruk noktas, Adornoya gre pozitivizmdir. Pozitivizmin hkim olduu dnya g ilikileri dolaymyla kurulmu bir dnya olduu iin, znenin nesne zerinde kuruduu tahakkm de bu akma bakarak anlamak mmkn grnmektedir, Adornoya. Pozitivizmde ele alnan d dnya (doa), ikinci doa olarak, zerinde bask kurulmak suretiyle znenin istekleri dorultusunda deitirilebilecek bir alan olarak kavramsallatrlr.
Pozitivizm dnyann oluturulmasnda znelliin yaratc ve aktif gcn (yani, dnyann tarih, kltr ve toplum dediimiz blmlerini) kavrayamam; bu nedenle, dnyay bitmi bir realite, bir ikinci Doa olarak kabullenebilmi; edilgin ve boyun eici bir politikann su orta olmutur.72

ada epistemolojide, znenin kendisine dsal olan yalnzca bir bilgi nesnesi olarak ele almas; bilginin g olduuna ynelik iddiasyla, bilinmesi gerekenin, gcn elde edilmesi iin bir ara olarak grlmesi ile sonulanmtr. Pozitivist zne, dnyaya arasal bir gzle bakar. Bu arasal ilgide dnyann bilisel olarak snanan ynlerinin, kefedilebilir ynlerinin dnda, hibir eyin nemi yoktur. yle ki bu zne, dnya ile olan ilikisinde dier btn yaknlklarn askya almtr. Doann insan tarafndan maniple edilmesine ynelik olarak, Adorno Minima Moraliada u szleri syler:
Manzarann iine yle yerletirilmi gibidir yollar; dzgnlkleri ve genilikleri ne kadar etkiliyse, parltk izleri de yabanl ve zengin bitkisel evre karsnda o kadar ilgisiz ve hunhar grnr. fadesizdirler. Ayak ya da tekerlek izini bilmezler, otlaklara ya da aalklara geii salayacak yumuak patikalar yoktur kenarlarnda; demek insan elinin ya da en yakn aletlerinin dokunuunu hissetmi eylerin o yumuam, yattrc, batmayan dokusundan da yoksundurlar. Sanki hi kimse okamamtr manzarann alarn. Rahatlamamtr, rahatlamaz. Alglan da byledir. Hzla giden arabann iinden grd eyi kaydetmez gz nk; silinen manzara da kendi tadndan daha fazla iz brakmaz.73

Adorno, T. W., Subject and Object, The Essential Frankfurt School Reader, Ed. Andrew ARATO & Eike GEBHARDT, Continuum International Publishing Group, October 1982, s. 499. 72 JAY, Adorno, s. 73. 73 ADORNO, Minima Moralia, s. 50.

71

35

Doa ile doa olmayan arasndaki kartln snr izgisi olarak alglanabilir, yollar. Bu kartl Adonoya gre, en net Amerikada grmek olanakldr. Baka bir ifade ile bu kartlk, insan olanla insan olmayan arasndaki snr izgisidir de. zne, nesneyi kendisine tmyle dsal bir ekilde konumlandrdnda, onun hakikatini anlamaktan da vazgemelidir. Adorno, pozitivist znenin nesneyi, yalnzca ona nfuz edebildii kadaryla anlayabileceini dile getirir. Hesaplanabilir, llebilir yanlaryla kstlanan nesne hesaplanamayan, llemeyen yanlarn, ona egemen olan zneden saklar. Modern dncenin tasarmlad mutlak ayrlk dncesi, Adornoya gre zdelie srklenmeye yazgldr. Pozitivizmin d dnyay yalnzca matematiksel olarak hesaplanabilir niceliklerle snrlamas ve nitelikleri elimine etmesi, insann kendisinde ve ilikilerinde de ykc bir karlk yakalamtr. Niteliklerinden arndrlarak niceliksel bir zdelie tbi klnm nesnelerin kaderini, znenin kendisi de paylar. Adornonun felsefesinde bu anlay, doann denetim altna alnmasnn insann da denetim altna alnmas anlamna gelecei vurgusu ile kendini gsterir. Bu, pozitivizmin ve arasal akln dorudan eletirisidir. Pozitivizm, doada bulunan nesneler gibi insann da hesaplanabilir bir varlk olduunu sylemek suretiyle, onu eyletirir. eyletirilmi zde varlklardan kurulu bir dnya deersizletirilmitir. Bu modern anlay, dnyann aklanabilecei ve aklanan ynlerinin de kavramlar araclyla btnyle ifade edilebileceini iddia eder. Kavramlar araclyla gerekliin eksiksiz anlatlabileceini dnmek, Adornoya gre temelsiz bir iddiadr. Adorno, hibir kavramn gerekliin kendisini tketircesine, btn ynleriyle kavrayamayacan syler. Kavramsal yaplar olmakszn nesneleri kavramak olanaksz olsa bile, yine de nesneler kavramlarn iinde eritilemezler. Adornonun negatif diyalektik yaklam, kavramsal olann iine hapsolmu gerekliin aa kartlmas iin kavramn kabuunu krma giriimi olarak ortaya kar. Diyalektik zdeliin gerek dln; kavramn kavranan eyi tketmediini gsterir. Dolaysyla, negatif diyalektik zdelie kar zde-olmamay temel alr.

36

Kavramlar araclyla Adorno, kavramsal ama ve kavramsal olamayana ulamann yollarn arar. Kavramlarla gerekliin birebir rttn iddia eden zdelik dncesi; topik olann, farkl olann ortaya kabilmesinin de yolunu tkar. Negatif diyalektik, A=Adr trnden her trl zdelie kar bir potansiyeller dizisine gnderimde bulunur. A=Adr zdelii farkl olann ortaya kabilecei hibir atlak brakmaz. A, daha birok ey olma potansiyeline sahipken, zdelik istikrar ve duraanl glendirip, varln dinamizmini hesaba katmaz. A=Adrda hibir umut, hibir topya yoktur. Umut, yklemsel zdeliin krld yerde ortaya kar.74 Adan baka bir ey olmas byle bir zdelik durumunda beklenemez; ancak zdeliin krld yerde, A artk baka bir eye, topik olana dnebilir. Modern dnce kavramlarn iine hapsettii gerekliin baka trl olabilmesine, zne-nesne konusunda mutlak bir zdelie srklendii iin, izin vermez. Bu nedenle Adornoya gre, farkl balamlar hesaba katan bir anlayn yoksunluunda, topik olana giden yol olduka daralmtr. Nesneler kavramlara artk brakmakszn oturmazlar.75szyle kavramlarn hakikat karsnda yetersiz kaldn belirtir, Adorno. Dilin kavramlar, mevcut bir balamn alternatif oulluu karsnda yetersiz kalmaktadr. Bu noktada dilin kullanmna ilikin olarak Adornonun nerdii zm udur: Anlam oulluuna kavramlarn oulluuyla yaklaabiliriz. Kavramlarn nesneleriyle zde olduklarn iddia etmeksizin, kendi aralarnda sistemli olmayan kavramlar topluluuyla, balamn alternatif oulluuna olabildiince ok yaklamaya alabiliriz.76
Kavramlardan daha kapsayc olan genel kavrama adm adm ilerleme yoktur. Bunun yerine, kavramlar birbirleriyle takmlarlar. Takmlama nesnenin snflama izleinin ya bir farkllk meselesi ya da bir yk olduu zgl yann aydnlatr. Bunun modeli dilin ileyiidir.77

zde-olmama dncesi zerine ykselen negatif diyalektik, zne-nesne ilikisini hem bir birlik hem de bir ayrlk temelinde ele alr. Zira bu iki unsurdan

74 75

SOYKAN, a.g.e., s. 20. ADORNO, Negative Dialectic, s. 15. 76 Bkz. CEMAL, Mustafa, Hegelin Diyalektii ve Olumsuz Diyalektik, [W. V. REJN, Adorno: Bir Giri, Belge Yaynlar, stanbul, 1999]in iinde ss. 96-116. 77 ADORNO, Negative Dialectic, s. 162.

37

yalnzca birini tercih etmek zdelikle sonulanacaktr. zneyle nesne arasndaki ayrlk yaln bir biimde yok saylamaz. Onlar ne bir niha ikilik, ne de niha birlii gizleyen bir perdedir. Bu ikisi birbirlerini kurar; ama ayn lde bu kurulu sayesinde birbirlerinden ayrlrlar.78 Dolaysyla, negatif diyalektii zne ve nesne arasndaki bir arabulucu olarak deerlendirmek gerekmektedir. Bu arabuluculuk faaliyeti zne-nesne ilikisinin kavranabilmesinin olanan meydana getirir. Bu olanan nda, Adorno, zne ve nesne ilikisini u ekilde kavrar:
Bir nesne sadece bir zne tarafndan kavranabilir, ama her zaman zneden ayr bir ey olarak kalr, oysa bir zne, doas gerei, ta en batan beri bir nesnedir de. Bir nesne olmayan bir zneyi, bir dnce olarak dahi tasavvur edemeyiz, ama bir zne olmayan bir nesneyi tasavvur edebiliriz. Ayn zamanda bir nesne olmak, znelliin anlamnn bir parasdr; fakat bir zne olmak, nesnelliin anlamnn ayn lde paras deildir.79

Adorno zne ve nesne arasnda mutlak bir birlik ya da ayrlk dnmenin, niha olarak zdelikle sonulanacan iddia eder. Negatif diyalektik zdelik dncesinin ve dolaysyla onun beraberinde gelen tahakkmn eletirisi olmak durumundadr. Ele alnmas gereken bir ey olarak, zde-olmayan, farkl bir ifade ile geleneksel felsefenin daima gz ard ettii, kavramlar tarafndan ele alnmam olandr. Adornonun diyalektik anlay kukusuz temelini iki byk filozoftan almaktadr: Hegel ve Marx. Bununla birlikte, Adornonun diyalektiinin, bu iki dnrn izdii snrlarn tesine getiini ve onlar atn sylemek gerekir. Adornonun negatif diyalektiinin ayrld en nemli nokta, onun olumsuzlamay sonuna dein srdren bir etkinlik olmasndandr. Hegelin ve Marxn diyalektik anlaylarnda olumsuzlama etkinlii belirli bir noktada kesilir. Onlar olumsuzlamay tarihin, hareketin ve gelimenin zorunlu bileeni olarak yorumlarken, olumsuzlamann mutlak topik bir dzene ulaldnda kesilmesi gerektiini iddia ederler. Hegel iin son nokta Prusya Krallnn ideal dzenini temsil ederken, Marx zgrlkler lkesi olarak tasarlad komnist topluma iaret eder. Olumsuzlama, en nihayetinde, ideal bir dzenin gelmesi ile sonlandrlmaktadr.80

78 79

ADORNO, Negative Dialectic, s. 174. HELD, David, Introduction to Critical Theory, Univ. of California Press, 1980, s. 213. 80 REJN, a.g.e., s. 64.

38

Adornonun diyalektii ise varolan gereklii hibir zaman kapal ve deimez noktada brakmayarak onu kart gler arasndaki bir atma olarak anlamlandrr. Kart glerden hibiri dierine stn deildir. Rejinin szleriyle Hakiki gereklik kendini, momentler arasndaki denetim ve g farkllklarnn olgusal olarak varolmad eklinde ortaya koyar. Adorno, bu karlaan momentleri, stnl ya da aal bakmndan deil, asl olarak dntrme yetenei, deime ya da deimeme bakmndan dnmektedir.81 zne ve nesnenin giderilemez gerilimini anlayacak olan, herhangi bir zdelik noktasna taklmayarak olumsuzlamay sonuna dein devam ettirecek negatif bir diyalektiktir. Negatif diyalektik, Adorno tarafndan u ekilde tanmlanr: Negatif diyalektik, eletirinin kendisinin, kendi eilimine kart olarak kavram ortamnda kalmas gerektii olgusunun bir eletirisidir. Onun sanki totalmicesine, kendisinde durmayacak olmas, negatif diyalektiin tanmnda bulunur. te bu, onun umut eklidir.82 Negatif diyalektik, gerekliin btnsel bir eletirisi olmak durumundadr. Btnsel eletiri, her momentin ait olduu tabanda ele alnmas anlamna gelir. Kavramn ierisine hapsolmu nesnel gerekliin rahata hareket etmesine, deimesine olanak tanmak gerekir. Negatif diyalektik, kavram ve nesne, kavram tarafndan retilen zellikler kmesi ve nesnenin gereklii arasndaki ilikileri deerlendirir. Bu deerlendirmede ise, o, nesnenin kendi iinde sahip olduu lt ve standartlar kullanr.83 Adornonun bak asndan ncelikli olarak ikin bir felsefe eletirisine gereksinim vardr. kin eletiri, madd dnya ve dnce, nesne ve kavram arasndaki gler alan iinde iler. kin eletiri nesnenin, kendini kendisini ekillendiren kurallar ile kar karya gelmesidir. Bu eletiri, nesnenin kendi dncesi ve kendi aktel varoluu arasndaki kartlklar aratrr. Bu sre iinde o, nesnenin kendi imajn geride brakr ve deiim iindeki nesneyi ele verir. Kavramlar kullanmadnda, insan, aklszln bataklna saplanma

tehlikesiyle kar karya kalr. Ancak unu da unutmamak gerekir ki Adorno, yanl rasyonalite biimlerine veya aklsalln yanl boyutlarna ilikin gl bir eletiri de
81 82

REJN, a.g.e., s. 71-72. Adornodan aktaran HELD, a.g.e., s. 213. 83 HELD, a.g.e., s. 215.

39

ortaya koymutur. Bu nedenle, bu balamda kullanlacak yntem negatif diyalektik olarak belirlenir. Negatif diyalektik, akln fetiletirilmesinin nne geebilecek yegne dncedir. Onun amac, akln tarihinin nasl gelitiini ve ne olduunu gstermektir. Akln tarihi, gerekte znenin nesneden uzaklamasnn tarihidir. Akln tarihi znenin nesne zerinde kurduu tahakkmn bir tarihidir. Bu balamda, Eletirel dnceye den grev, taht zne igal ettikten sonra nesneyi tahtn yetim dm varisliine getirmek deildir. Byle bir taht ile nesne, yalnzca bir idol olur. Eletirel dncenin amac hiyerarinin ilga edilmesidir.84 Negatif diyalektiin nesnenin kavranabilmesi srecinde bavurduu merkez kategori, imkn kategorisidir. Bu kategorinin aratrlmas ile nesnenin iinde saklanan, korunan tarihsel sreci renebilir; nesnenin gerekleim koullarn ve snrllklarn kefedebiliriz.
Bilginin topyas, kavram ile kavramsal olmayan birbirine eit klmakszn, kavramlarn kilidini amak ve kavramsal olmayan zgrletirmek iin yine kavramlar kullanmak olmaldr. Ama bunu deneyen, abasnn gerekten topik olduunu da bilir: Her zamanki kadar kukulu olmakla birlikte, felsefenin her eye karn baarabileceine, k ve var noktas olan kavram aabileceine ve bylece kavramsal-olmayana ulaabileceine gven duymal bu gven felsefenin terk edemeyecei zelliklerinden biridir. Ayn zamanda ona ok ektiren saflklarndan biri Negatif diyalektiin nndeki katlam nesnelere szabilmek iin kulland ara, imkn kavramdr: Bir eyin olabilecei umudu. Gereklik imkn boyutunu almtr nesnelerin elinden, yine de hepsinde grebiliriz bu boyutu. Ama eylerin iinde phtlap kalm tarihe dilsel bir davurum salamak iin ne kadar alrsak alalm, kullandmz szckler birer kavram olarak kalr. Rahatlama yoktur.85

Analitik yntemin amac ortada varolan sorunu zmektir; diyalektik yntem ise, sorunu zmez, onu amay dener. Negatif diyalektikte sorunlar alrken, baka sorunlar da beraberinde gelir.86 Rahatlama yoktur, nk Adornonun diyalektik dncesinde zdelik, elikinin bir baars olarak ele alnmaz. Belirli bir snfn dikta ynetiminin, Adorno zdelik aamasnda taklp kalmann bir sonucu olarak ortaya kacan belirtir. Buna en ak rnek ise, Nazi Almanyasdr.

84 85

ADORNO, Negative Dialectic, s. 181. KOAK, a.g.e., ss. 3031. 86 SOYKAN, a.g.e., s. 24.

40

eliki zdeliin yanlln, kavramn kavrad eyi tmyle tketmedii olgusunu gsterir. eliki zdelik bakmndan zde-olmamadr; eliki ilkesinin diyalektik birincilii birlik dncesini heterojenliin ls klar.87

zne ve nesne arasndaki ilikinin doru bir ekilde kavranamamasnn sonucu olarak, insann insanla ve insann doayla olan dolaymlanm ilikisi, sadece eyler arasndaki ilikilere dntrlmtr. Dolaymlanm bir ekilde ele alnmas gereken zne-nesne ilikisinin eyler aras ilikilere dntrlmesinin sebebi, niteliksel olarak farkl olann yapay bir zdelie tbi tutulmasdr. Adorno, bu zdeliin yaratt durumu eyleme bal altnda ele alr.
eyleme znelliin yabanclam bir nesnellemesinden, hayati olan bir srecin l bir eye indirgenmesinden ibaret deildi. eyleme, pejoratif anlamda ifade edildiinde, zdelik adna, farklln (heterogeneity) bask altna alnmas anlamna gelmektedir.88

Aydnlanmann Diyalektii adl eserde, btn bir eyleme, bir unutma olarak nitelendirilir. eyleme, insanlar arasndaki durumlar iin sz konusu olduu kadar, doal dnyann insann tahakkmnn nesnesi diye saysallatrlmak suretiyle tasnif edilebilir bir alan olarak grlmesi anlamna gelir. Unutma, birbirine zt momentlerin tek bir potada niteliklerinden arndrlarak eritilmesidir. eyletirilmenin eletirilmesi, unutmann iindeki ztlklarn ifa edilmesi olacaktr. nk Adorno, tarih ve topluma kar doay, doaya kar da tarih ve toplumu birbirini tamamlayan alanlar olarak ele alr. zdelik dncesi akl kavramnn ele aln tarz ile dorudan ilikilidir. Problem, Vernunftun (Akl) gz ard edilmesi ve akldan anlalan eyin Verstanda (anlama yetisi) indirgenmi olmasdr. 17. yzyldan balayarak giderek daha belirgin bir arasal nitelik kazanan akl anlay nedeniyle, her ey kendinde tad deerden ayrlarak, yalnzca belirli amalarn aralar konumuna geriletilmitir.
Vernunft iinde, dncedeki ve varoluumuzdaki antinomilerin uyumlulatrld bamsz bir rasyonalite iken; verstand bu antinomileri deitirilmesi olanaksz bir dnyada kanlmaz realiteler olarak kabul edebilen bir akl olmaktadr. Rasyonalitenin verstanda indirgenmi bulunuuyla ilgili olgu ise (rasyonalitenin) arasallatrlmas; akln amalardan ok aralar
87 88

ADORNO, Negative Dialectic, s. 5. JAY, Adorno, s. 86.

41

seebilmekle snrlandrlmas; ya da Max Weberin deyiiyle deerlerden hareket eden rasyonalitenin bugnk hayatta egemen konuma gelmesi olmaktadr.89

Arasal akl eylerin birbiri iinde eritilemez niteliklerini gz ard ederek her eyi niceliksel bir zdelie tbi kld ve dnyay, olgulara gnderimde bulunan kavramlarla aklama iddiasnda olduu iin, onun hakikatin farkl uraklarn kapsama iddias yersizdir. zne adna nesnel hakikatin yadsnmas, znenin de inkr anlamna gelir: Her eyin ls iin hibir l kalmaz ortada; olumsalla den zne, hakikatsizlik haline gelir. Ama bu da toplumun gerek yaam srecine iaret eder.90 Dolaysyla, zne tarihsel olarak imdi bir tr hilii yaamaktadr, Adornoya gre. Ancak Adorno bu durumun deimez bir durum olarak da alglanmamas gerektiini dile getirmektedir. nk negatif diyalektik durumu tersine evirme ynnde bir umudu hl barndrmaktadr. Kavrama hapsedilmi olan serbest braklmaldr. Kavram dile getirdii eyi, gereklii tketircesine ifade edemez, kapsayamaz. Kavramlatrma edimi gerekletirildiinde gerekliin nemli bir kesimi kesin olarak darda braklm demektir. Bir eyin ad sz konusu olduunda, nesnelerin kavramlarna geride bir artk brakmadan girememeleri dolaysyla, onlarn geleneksel upuygunluk normuyla elitiklerinden daha fazla bir ey sylemez.91 Felsefenin panzehiri, kavramn bysn bozmak ve artakalan zgr brakmaktr. Bu, felsefenin en byk yanl olan kendini mutlak grmesini de engelleyecektir.92

89 90

JAY, Adorno, s. 90. ADORNO, Minima Moralia (ev. Orhan KOAK & Ahmet DOUKAN ), Metis Yay. stanbul 1988, s. 65-66. 91 ADORNO, Negative Dialectic, s. 5. 92 ADORNO, Negative Dialectic, s. 24.

42

1.2.3. ZDELN DEOLOJK DZEN: AYDINLANMA ELETRS Yaamlar boyunca zgrlemi bir toplumsal dzen olanann koullarn aratran Frankfurt Okulu entelektellerinin nde gelen ilgi alanlarndan biri de, Aydnlanmadr. Onlarn Aydnlanma ile ilgilenmelerinin temel nedenini, Horkhemier u szlerle dile getirir: Amacmz, insanln gerekten insan bir dzeye kmak yerine, niin yeni trden bir barbarla dtn anlamaktan fazlas deildi.93 Ortaya kan barbarln kkeninde Aydnlanmann yer aldn dnerek, Horkheimer ile birlikte, bir Aydnlanma eletirisi yapm olan Adorno iin mevcut bir zgrleimin koullarnn ortaya konulabilmesi, bu eletiriyi zorunlu klmaktadr. kinci blmde ayrntl olarak inceleyeceimiz, Adornonun Aydnlanmann Diyalektii adl eserinde Horkheimer ile birlikte ortaya koymu olduu gl eletirilere bir giri olmas amacyla tasarlanan bu kesitteki temel varsaymmz, bir btn olarak Aydnlanma projesinin, insanlk adna talep ettii eyin kendisinin deil de, Aydnlanma hareketinin geliiminde, balangta talep edilen ey ve ortaya konan amalardan saplmas sonucunda ortaya kan sonularn problemli olduu dncesidir. Bu ereve iinde Adornonun da kar kt eyin, Aydnlanmann bir proje olarak insanlk adna talep ettikleri deil, fakat onun geliim sreci ve ulat sonular gz nne alndnda, tam da kar kt eyin kendisine dnmesi olduu gsterilecektir. Bu kar k yalnzca Frankfurt Okulu deil, Nietzsche, Schopenhauer ve Heidegger rneklerinde de grlebilecei zere, baka birok filozofun temel ilgileri arasnda yer alr. Burada ilk olarak, Aydnlanma dncesinin kaynana ynelinerek, k noktas itibariyle bir Aydnlanma tanm yaplacaktr. Bu tanm erevesinde daha sonra Adornonun Aydnlanmaya ilikin dncelerinin ana ekseni ortaya konacaktr. Aydnlanma eletirisinde, Adornonun zellikle Horkheimer ile birlikte ortaya koyduu anlayn eletirel betimlemesi ve topya dncesi asndan nerede yer ald ise ikinci blmde ele alnacaktr. Aydnlanma dncesinin ortaya k, insann yaamnda, akln merkeze alnd yeni bir dzen kurma teebbs ile balantldr. nsann geleneksel emalarn terk ederek, kendisine akla dayanan ideal bir dzen kurma giriimi olarak
93

HORKHEMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 11.

43

adlandrabileceimiz Aydnlanma projesinin, Ortaan yklnn ardndan gelien ve 15. yzyldan itibaren Rnesans, Reformasyon gibi tarihsel dnmlerle ekillenen, ayrca da gnmze kadar gelen bir dnemi kapsadn belirtebiliriz. Dolaysyla, Aydnlanma projesi tamamlanmam bir srece gnderimde bulunur. Bu dnm srecinin doruk noktas ise, birok adan 18. yzyldr. Aydnlanmann ok geni bir tarihsel zemine yayldn gz nne alrsak, 18. yzyl farkllatran hususun ne olduunun ve onun Aydnlanma ile zdeletirilen bir yzyl olmasnn ne anlama geldiinin aklanmas gerekir. O, bu nitelemeyi bir felsefe yzyl olmas ile hak etmektedir. yle ki, akln kltrel alana uygulanmasnn, felsefe tarihindeki doruk noktas, bu yzyldr. Bu yzyl toplum, devlet, din, eitim ve tm kurumlarn akl szgecinden geirilerek yeniden tesis edilmesi gerektii vurgusunun n plana kt bir karaktere sahiptir. 18. yzyl, akla her zamankinden daha fazla nem atfeden bir zaman dilimine iaret eder. Amac, doa bilimlerinin aydnlatt bir dnyadan hareketle, kltr dnyasn akl araclyla her zamankinden daha ok insancl ve insann klmaktr.
Akla kar besledii gven yznden Aydnlanma dncesi, geleneklerin kleliinden kurtulacana, kaderini kendisini kendi eliyle dzenleyeceine, insann zgrlk ve mutluluunun boyuna artacana inanr; bu gvenle tarihin oluturduu btn kurumlar akln eletirmesinden geirir; toplumu, devleti, dini ve eitimi akln ilkelerine gre yeni batan dzenlemeye giriir; nihayet, yolunu akln gsterdii bu durmadan geliip ilerleyen entelektel kltr temeli zerinde insanln birleeceine inanr.94

Bu, Aydnlanma projesinin gerekletirmek istedii topyadr. Geni bir zaman dilimine iaret eden Aydnlanma projesinin, nelii konusunda bize yol gsterici olacak tanm, Alman dnr I. Kant ne srmektedir:
Aydnlanma, insann kendi suu ile dm olduu bir ergin olmama durumundan kurtulmasdr. Bu ergin olmay durumu ise, insann kendi akln bakasnn klavuzluuna bavurmakszn kullanamaydr. te bu ergin olmaya insan kendi suu ile dmtr; bunun nedeni de, akln kendisinde deil, fakat akln bakasnn klavuzluu ve yardm olmakszn kullanmak kararlln ve yrekliliini gsteremeyen insanda aranmaldr. Sapare aude!. Akln kendin kullanmak yrekliliini gster! sz imdi Aydnlanmann parolas olmutur.95

94 95

GKBERK, Macit, Felsefe Tarihi, Remzi Kitabevi, st. 1999, s. 291. KANT, Immanuel, Seilmi Yazlar (ev. Nejat BOZKURT), Remzi Kitabevi, st. 1984, s. 213.

44

Bu tanm erevesinde bakldnda Aydnlanma, insanlk adna olumlu bir talebi, temel anlamyla, insann akln kullanmasna ilikin bir talebi dile getirir. Bu talep insann, genelde bir btn olarak yaamnda ve zelde de eylemlerinde, akln klavuz olarak semesi gerektii anlamna gelir. Aydnlanmann zerinde ykseldii akl kavram, Frankfurt Okulunun dnsel geleneinde nemli bir yer igal eder. Aydnlanmann akl zerine vurgusu topik amalar bakmndan Frankfurt Okulu dnrlerince de kabul edilir.
Eer Aydnlanma ve entelektel gelimeden insan kt glere, cin ve perilere, kt kadere olan batl inanlardan kurtarmay ksaca korkunun esiri olmaktan karmay anlyorsak, genellikle akl diye adlandrlan eyin kar koyuu akln yapabilecei en byk yardmdr.96

Dolaysyla, aklla ilikili talebin kendisi, insanlk adna olumludur. Adornonun Aydnlanma eletirisi bu yzden tmden akla kar alm bir sava deildir ve Aydnlanma kart olarak nitelenen Adorno ve Horkheimerin hangi adan bu ekilde nitelendiini dikkatli incelemek gerekir. nk onlarn kartl, akln insan iin nemli bir merci olarak kabul edilmesine ynelik bir kar k ya da muhalefet olmayp, akln yanl kullanmndan doan sonularla ilgili bir kartlktr. Adornonun Aydnlanma eletirisi Aydnlanmann kendi topyasna ters bir ekilde gelimesi ve insan zgrletirecei yerde, yeni trden bir barbarlk yaratmas olgusuna yneliktir. Aydnlanma, phesiz insanlk iin bir dnm noktasn dile getirir. nsanln kendisini batl inanlarn etkisinden kurtarmas, dncesinde ve yaamnda din ve gelenein izdii snrlardan kurtulmas anlamnda ok byk bir neme sahiptir. Dinin egemenliinin ardndan, bilimin ve felsefenin insann hayatnda yeniden n plana kt bir dnemin addr, Aydnlanma. Peki, Aydnlanmann znde talep ettii ey nedir? Aydnlanmann talep ettii eyi Kantn yukardaki tanmndan karmak mmkndr. S. yinin yorumuyla ifade edersek:
Onun (Kantn) baka hibir eye deil, insann kendi aklna dayanmas gerektiini iaret eden Aydnlanma dncesi, Aydnlanmann, insanla/insan varlyla ilgisinde en zl ve temel anlamdr. Bu anlamda Aydnlanma ve
96

Horkheimerden aktaran JAY, Diyalektik mgelem, s. 365.

45

Aydnlanmac olma, sanld gibi akln egemenliine girmek ve insann ussal olmayan (irrasyonel)(!) yann bask altna almak deildir. Bu sadece, akln bamsz ama kendi kendisine yasa koyucu, yani zgr kullanlmasdr.97

Dolaysyla, Descartesn bir Aydnlanma filozofu olarak nitelendirilmeyip, Kantn bir Aydnlanma filozofu olarak nitelendirilmesinin arkasnda da, bu bak as yer alr. O halde, Aydnlanmann znde talep ettii ey, insann aklnn klavuzluunda yaamasdr. Aydnlanma projesinin k amalar bakmndan akl, baka her eyi tahakkm altna alacak bir merci olarak deil, bir rehber olarak ne srlr. Bu rehber, Kantn belirttii zere, insan olarak varolan herkeste bir olanak olarak bulunur. nsanda akln bir olanak olarak bulunduunu dile getirirken Kant, ergin olmama durumunu yaratan, bu deerli olanan kullanlmaynn, artk insanlarn kendileri tarafndan seildiini vurgular. Benim yerime dnen bir kitabm, vicdanmn yerini tutan bir din adamm, perhizim ile ilgilenerek salm iin karar veren bir doktorum oldu mu, zahmete katlanmama hi gerek kalmaz artk.98 Birey kendisine sunulmu hazr reetelerle hareket etmeye alm ve uyumu bir varlktr. Kant bu noktada, kendindeki bu deerli olana kullanmasn, kiinin bir devi olarak grr ve insann zgrleiminin yolunu amaya alr. Kantn bireye ilikin dile getirdii problemin Adornoda farkl bir versiyonda yeniden ortaya ktn gryoruz. Modern endstri toplumlarnda bireylerin zgr olmadn dile getiren Adorno, bireylerin bozuk dzene kar kmak bir yana, ona katk yapmalarnn nedenlerini aa karmaya alr. Bu balamda Adorno Eletiri:Toplum stne Yazlar adl eserinde bireylerin, akl d bir dzenin aralar haline geldiini dile getirir:
Bu arada ortaya kan pratik ve uyank insanlar, yalnz totaliter lkelerde deil, her yerde akln kendi kaderini belirleme hakkndan vazgemek ve dnya dzeninin rktc ynyle yadsd irrasyonellie sapmak zere hayret verici bir tela iindeyseler, bu bouna deildir. Onlar kendilerini alete benzettiler, artk yaadklar koullar altnda varlklarn srdrebilirler. nsanlar durmadan mekanizmann eleri haline sadece nesnel olarak getirilmekle kalmyor, kendi bilinleri uyarnca alet haline geliyor, kendileri iin de hedef yerine birer ara

97

Y, Sevgi, Aydnlanma Sorunu, Bedia Akarsu Armaan (Haz: B. OTUKSKEN&D. ZLEM), nklp Yay., st. 2000, s. 133. 98 KANT, a.g.e., s. 213.

46

olup kyorlar. Btnn nesnel mantna ynelik dnce, tevekkle kaplan keskin mantn gr alanndan kap gzden kayboluyor.99

Adornonun burada tarif ettii birey ile Kantn ergin olmayan bireyi ayn zelliklere sahip gibi grnmektedir. Modern dnemde birey kendi akln kullanmamay kendi tercihi ile semektedir. Adornonun eletirisi de bu balamda, btnn iinde, btnn kurallaryla kalmay tercih eden bireye ynelik bir eletiridir. Akln kullanm konusunda Adornonun Horkheimer ile birlikte ayn talebi, yalnzca bu ereve iinde, insanln zgrleimi iin desteklediini syleyebiliriz ve bu iki dnrn Aydnlanma dncesinin temel hareket noktasn, bu anlamda kabul ettiklerini belirtebiliriz. Baka bir ifadeyle, burada akln nemi ile ilgili tasvirimiz gstermektedir ki, Adorno ve Horkheimer da akln insann zgrleiminde oynayaca rol gz ard etmemektedir. Peki, Frankfurt Okulu dnrlerini ve zellikle Adornoyu Aydnlanma konusunda rahatsz eden ey nedir? Aydnlanma, ideal bir dzen araynda olumlu bir talebi dile getiriyorsa, yanl olduu ileri srlen ve eletirilen ey nedir? Aydnlanmann kendisini oluturan idealler insanlk tarihinin deiiminde byk rol oynamtr. Ancak bu deiim srecinde, Aydnlanmann ortaya koyduu, kendisinden kklenerek gelitii ideallerle badamayan gelimelerin ortaya kmas, Aydnlanma zerine yaplan incelemeleri zorunlu klmtr. Birok filozof bu anlamda Aydnlanma projesini eletirirken, bu eletirilerin odanda yer alan problem u ekilde ortaya konabilir: Aydnlanma insanla ilgisindeki zl ve temel anlamna ters decek sonulara ulamtr ve bunun nedenleri aratrlmaldr. te bu deerlendirme noktas bir bakma, Yenia/modern a Aydnlanmasnn Aydnlanma olarak kkyle yani, klasik a Aydnlanmas ile balarn nasl kurduu ya da aslnda kuramadyla ilgilidir.100 Aydnlanma sorunu olarak ortaya atlan konunun gnderimde bulunduu ey, bu ban kurulamam olmasdr. Bu ban kurulamamas akla ilikin bir yanlla gnderimde bulunur. Yukarda da deindiimiz gibi, gerekte Aydnlanma, akl, baka her ey zerinde tahakkm kurmas gereken ve irrasyonel olan her eyi ortadan kaldrmas istenen bir merci olarak ne srmemektedir. Olan bitenlerde ve yapp etmelerde ortaya kan yanllk, Aydnlanmann temelinde yer alan ve aklla
99

100

ADORNO, Eletiri, s. 108. Y, a.g.e., s. 135.

47

dnmekten kaynaklanan bir yanl deil, hangi aklla dnld ile ilgili bir hatadr. Verstand (anlama yetisi) ve Vernunft (akl) arasnda yaplan keskin bir ayrm ve birincisinin lehine gerekleen bir ykselme nedeniyle ortaya kan bir yanllktr. Bu dnrlere gre, Aydnlanmann topik ideallerinden uzaklamas ve insan zgrletirecei yerde kleletirmesi, Verstand (anlama yetisi) ve Vernunft (akl) arasndaki diyalektik dengenin gz ard edilmesinin bir sonucudur. Aydnlanma sorunu olarak Adornonun dile getirmek istedii ey, arasal akln geldii noktada, Aydnlanmann kaynandan koptuudur. Frankfurt Okulu dnrlerine gre, Aydnlanmann tarihi, arasal akln tarihine tekabl eder. nsan iin tasarlanan yeni dzen, topik bir ideali yanstmaktan ok, farkl bir egemenlik biimini yanstr. Yeni dzen zgrleimin gerekletii bir dzen olmak yerine, arasal akln yaratt farkl trden bir kle dzenidir. Bu balamda, Weberin arasal akl/rasyonalizasyon konusundaki grleri ve zellikle rasyonalizasyonun insan etkisinin tesinde soyut bir g olarak

tasarmlanmas, Frankfurt Okulu ve Adorno zerinde olduka etkili olmutur.


(Frankfurt Okulu dnrleri), teknolojik rasyonalite ya da rasyonalizasyonu insan denetiminin tesinde toplumu biimlendiren soyut gler olarak aklamlardr; bir ekilde bilim ve rasyonel ynetim tarafndan yaratlan sistemin mant, tikel toplumsal grup ve bireylerin dnda ilemektedir. Toplumun grnen biimi (rnein, kapitalist, sosyalist, baskc ya da demokratik mi olduu) ne olursa olsun ilemektedir.101

nsann ilk olarak doa zerinde ve sonra da dier insanlar zerindeki kurduu tahakkm, arasal akln egemenliinin bir sonucudur.
Doa alemi, niteliksel farkllklar bilimsel kontrol adna yitirime uratlm tasnife msait varlklara indirgendike, nesneler zerinde tesis olunan subjektif tahakkm, znelerin eyselleme aracl ile tahakkm altna alnmasnn da yollarn amt. nsann dndaki doal dnyann tahakkm altn alnmas, insann kendi iindeki doal yanlarn ve giderek btn bir toplumsal dnyann da denetim altna alnmasna yol amt.102

Bu anlamda Frankfurt Okulunun gereklemesini dledii zgrleim, bu iki akldan birinin ne kmasyla mmkn olamaz. Bu iki akl ya da insan kavray
101 102

Marcuseden aktaran, BOTTOMORE, a.g.e., s. 42. JAY, Adorno, s. 41.

48

yeteneinin diyalektik bir ekilde ele alnmalar gerekmektedir. Verstand ilikilerin yzeysel boyutlarn dikkate alrken, derinde varolan ilikilerin kavranabilmesi konusunda yetersiz kalr. Oysa Vernunft bu yetersizliin giderilmesinde ve varolann bilgisinin insanla ilgisinin kurulabilmesinde sentezleyici bir rol oynar. Bu yzden Vernunftun eksik kald durumda ortaya konan eyler insan olmann anlamnn ok uzana der. Bunun en ak ifadesi, Aydnlanmann geirdii dnm srecinde arasal akln ortaya koyduu faizmdir. Adorno, faizmin insann basklanm mitik gemiinin yeniden satha k olduunu; onun, Doann al olarak da incelenip anlalabileceini syler. Nitekim bu dnr, arasal akln Doa ve insann iindeki doal yanlar zerinde tahakkm kurmakta olduuna dikkat ekmektedir. Tam da bu nedenle, Aydnlanma felsefesinin savunduu gelime, kendisinin antitezi denecek bir durumun oluumuna neden olurken; modern kontrol tekniklerini kullanabildii iin, gelmi gemi btn barbarlklardan daha acmasz ve daha kaba bir barbarla gelip dayanmaktadr. Bu temel grten hareketle Adorno, Horkheimer ile birlikte Aydnlanmann ilerleme idesinin sorgulanmas gerektiini dnr. Aydnlanma rasyonalizmi, akln tm batl itikatlar ve efsanevi dnme zerindeki yaln bir zaferidir: Dnyann bysnn zlmesi, canlln kknn kaznmasdr.103 nsanln daha insan hale gelmesini dile getiren ilerleme, aslnda bir gerilemedir.
Aydnlanma gelien dnmenin en geni anlamnda, balangtan bu yana insanlardan korkuyu kaldrmak ve onlar kendilerinin efendisi durumunda getirmek amacn gtmtr. Ne var ki, tamamen aydnlatlm yeryz bugn muzaffer bir felaketin belirtilerini tayor. Aydnlanmann program dnyay gizlerden kurtarmakt. Mitleri paralayacak, ham hayalleri bilgi vastasyla alaa edecekti.104

Ancak insanlar Aydnlanmann amacn yanl yorumladlar. Varolan gizleri zmekten, akl yoluyla her eyi analiz ederek, ayrtrarak kontrol altnda tutmay anladlar. Temel problem, bu gizemsizleme srecinin bir tr g mcadelesine dnm olmasndadr. Adornoya gre, bilinmeyenlerden duyulan korkuyla birlikte, insan daha byk bir

103 104

HORKHEMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 5. VEYSAL, etin, T. L. Adorno, Felsefe Ansiklopedisi ( Ed. Ahmet CEVZC ), Ebabil Yaynlar, Ankara, 2003, s. 759.-Burada gelien dnme ile ilerleme kastedilmektedir.

49

hrsla, varolan her eyin zerinde daha fazla bilme ve kontrol etme gdsyle tahakkmn arttrmtr.
nsan nce doa, sonra da baka insan varlklar zerinde, onlar rasyonel bir biimde ya da teknolojik olarak kontrol altnda tutmak suretiyle hkimiyet kurar. yle ki bu, doay insann aklayamayaca gizemli glerin bulunduu bir yer olarak grmeyi reddeden bir tavr olmak durumundadr.105

Doadaki tm gizleri zmeyi amalayan ve bu dorultuda da akla snrsz bir gven besleyen dnmenin kendisi problemlidir. Bu dnce araclyla ortaya konanlar, bir ilerlemeden ziyade Adornoya gre, bir gerilemeyi ifade etmektedir, nk Aydnlanmann kendi kendini tahrip srecinde, tahakkm altna alnan zellikle dnmenin kendisidir. yle ki, Aydnlanma ile birlikte insanlk, dncelerin birer meta ve dilin de bu meta dzenini olumlad bir dnemi yaamaktadr. Bu yozlamann anlalabilmesi iin, Adornoya gre, geerli dilsel ve dnsel taleplerin ardna dmemek gerekir. Aksi taktirde, eletiri de kendi temelinden uzaklaacak ve dilsizleecektir. Dnme, toplam retim srecinin mlkiyetine girmekle birlikte, kendisine temkinli yaklalmas gerekenler listesinde yerini alrken, artk mevcut sistemin bir parasn ve onun devamn salayan bir arac temsil eder. Egemen dnme dorultusunun onayn almaya uramayan bir ifadeye rastlamak artk mmkn deil ve beylik, klie dilin kendi bana yerine getiremedii eyler, toplumsal mekanizmalar tarafndan titizlikle telafi edilmektedir.106 Bu anlamda, sistem kendi gediklerini kendisi kapamaktadr. Sistem kendi aralarn retmekte ve devamn kendisi salamaktadr.
Toplumda zgrlkle aydnlatan dnmenin birbirinden ayrlamayacan biliyoruz ve bizim petito principiimiz (kantlanmas gereken nermeyi kantlamak iin kullanma yanll.) de buradan kaynaklanyor. Ne var ki, bu dnme kavramnn, somut tarihsel biimlerden, i ie getii toplumsal kurumlardan daha az olmamak zere, bugn her yerde meydana gelen gerilemenin nvesini kendinde barndrdn ak seik grm olduumuza inanyoruz. Aydnlanma bu gerileme momenti zerinde dnp tanmazsa, o zaman kendi kaderini tayin eder.107

105 106

VEYSAL, a.g.e., s. 759. HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 13. 107 HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e.,.s. 14.

50

ncelenmesi gereken, akla sonsuz bir gven besleyen dnmenin hakikat karsnda donup kalmasdr. Bu nokta aa kavuturulabilirse, Aydnlanma projesinin insanlk iin talep ettii topik zlemlere bir adm daha yaklalabilir. Bu gerileme Aydnlanmann mitolojiye doru gerilemesinden, ona dnmesinden baka bir ey deildir. Temelde bugn insanln ilerlemesi olarak gsterilen gelimelerin problematik boyutuna dikkat eken Adorno, Horkheimer ile birlikte, akla duyulan snrsz gvenin sorgulanmasnn gerekliliini vurgular.
nsann doal kn bugn toplumsal ilerlemeden ayr dnmek mmkn deildir. Ekonomik retkenliin art, bir yandan adil bir dnya iin gereken koullar yaratrken, te yandan teknik aygta ve bunu elinde tutan sosyal gruplara halkn geri kalan ksm zerinde hadsiz hesapsz bir stnlk kurmalarn salyor.108

Adornoya gre, doann yalnzca arasal bir biimde ele alnmas, arasal bir biimleme ve gdleme srecine tbi klnmas, insanlar arasndaki toplumsal ilikilerde de karln bulur. nsan, doaya arasal bir gzle bakmasna ek olarak, kendisi dndaki insanlara da bir ara olarak yaklamaya balar. Byle bir gr erevesinde, Adorno, Frankfurt Okulundaki arkadalar, ama zellikle de Horkheimer ile birlikte modern toplumun atomik yapsn analiz etme grevini stlenir. Mitolojik dnemde efsaneler ve by ile doa karsnda gl olmaya alan ve onun bilinemezliklerine kar koymaya ve onu denetim altna almaya alan insan, modern dnemde bunu Aydnlanma ile birlikte farkl bir grnm altnda srdrmektedir. Aydnlanma ile birlikte, efsanelerin yerini, modern doa bilimi alrken, modern bilimin doa zerinde kazanm olduu geici zaferin, belirli bir bedeli vardr. Bu bedel, yabanclamadr. Yabanclama, ilk aamada insann doaya olan yabanclamas olmakla birlikte; ikinci aamada, kendine ve dier insanlara yabanclamadr. Bu yabanclama, tahakkmn iki boyutu iin de sz konusudur ve kaynanda Marxn dnceleri yer alr.
Kapitalizmde zne ile nesne gerekten kopuktur birbirinden. nsanlarn rnleri, yaam ve yaratma gleri, yabanc bir g olarak karlarna dikilir. Bilin, bilim, bu yabanc varl dardan anlayabilir, belki zmleyebilir, ama ierden yaayamaz. Bu yzden, bilinle madde arasndaki ilikiyi aklama
108

HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 15.

51

abalar, 19. yzyla kadar, birinin tekine indirgenmesiyle, kertilmesiyle sonulanmtr.109

Adornoya gre, insanlk bilimsel akla bylesine byk bir deer atfederken, zellikle insan olmann anlamndan uzaklamaktadr. nk insann kendisine ilikin grleri de ayn bilimsel akln rndr. Doay kontrol etme arzusunda olan insan, nesnelere uygulad aklsall, ayn ekilde toplumsal ilikilere de genellerken, toplumsal ilikilerin rasyonalize edilmesi, bireylerin znelliklerini kaybetmelerine yol aar. Kapitalizm ve arasal rasyonalizmin etkisi altnda, insan varlklar balangta kendilerine hizmet iin tasarladklar teknik aygta baml hale gelirler. Hrsnn engellenemez boyutlaryla doaya hkim olmaya alan insan, doann dilini kavramak istiyorsa, egoizminin tutsaklndan kurtulmak durumundadr. Frankfurt Okulu dnrlerinin bu konuda nemli bir kaynaklar da, Weberdir. Weber ile Frankfurt Okulunun dier dnrleri arasnda arasal rasyonalizm dnda, farkl bir benzerlik noktas daha bulunmaktadr: Ktmserlik/ Umutsuzluk. Eer Weber mitsizlik iinde bir liberal idiyse, Frankfurt Okulu dnrleri ya da Marcuse belki de mitsizlik iinde bir radikal olarak tasvir edilebilir.110 Webere gre, rasyonalizasyon sreci yayl hz gittike artan geri evrilemez bir sreci dile getirir. Bu srete bireysellik, bireysel yaratclk ve deerler adna hibir ey kalmaz. Weber modern dnyann adeta dondurulmu bireyleri iin kar bir yol gremezken, Bottomoreun da dedii gibi,
yalnzca baz bireysel deerleri btnyle zel alanlarda ve muhtemelen Nietzschenin kastettii anlamyla, btn deerlerin akn bir deerlendirmesini yapmaya, ve toplumsal yaama yeni bir yol vermeye yetkin karizmatik bir liderin ortaya knda korumak zere mitsiz bir giriimde bulundu.111

Frankfurt Okulunda da benzer bir umutsuzluk gzlemleyebiliriz. Bu radikal entelektellere gre, bireyin iinde bulunduu toplum, arasal akl ve teknolojik rasyonalite tarafndan belirlenmektedir. Bu dnrler snrlar arasal akl tarafndan oluturulmu bir toplumda, bireylerin kaderinin ok da ak olmadn dnmekle
109 110

KOAK, a.g.e., s. 20. Mommsenden aktaran BOTTOMORE, a.g.e., s. 43. 111 BOTTOMORE, a.g.e., s. 43.

52

birlikte, dzene yaplabilecek muhalefetin de snrl kalacan ifade ederler. Bu adan bakldnda, Frankfurt Okulunun temel ilgilenimleri arasnda ilk sralardan birini de modern endstriyel toplumun bireylerinin kaderi alr.
Birey kulland aygtn nnde grnmez hale gelirken geimi yine bu aygt tarafndan ok daha iyi bir ekilde salanyor. Kendilerine datlan metalarn niceliiyle birlikte kitlenin acizlii ve gdlme olasl adil olmayan bir ekilde artyor. Alt katmanlarn yaam dzeyinin madd ynden byk lde, sosyal yndense hayal krkl yaratacak ekilde ykseltilii, akln ikiyzlle yakan yaygnlamasnda yansyor.112

Bu pasajda, sistemin kendi devamn salarken bireyleri ne ekilde kullandnn alt iziliyor. nsan aydnlatma amacyla yola km olan Aydnlanma, insan, ei grlmedik yntemlerle kleletirmeye hizmet etmektedir. Peki, birey acaba bu gidie dur diyebilir mi? Doallkla bu soruda ncelikle bireylerin zgr olmadklarnn bilincinde olmamalar olgusu gndeme gelir. Bireyin dur diyebilmesi iin, ilk olarak bu bilinci elde etmesi gerekir. zgr olmadklarnn bilincinde olmayan modern zneler, Adornoya gre, etkin birer tarihsel zne olarak dnlemez. Marcusen Tek Boyutlu nsan adl eseri, modern toplumun doasnn zmlemesi zerine kuruludur. Bu zmleme, modern kapitalist toplumdaki burjuva snfyla ii snfnn etkin zneler olarak tarih sahnesinden ekildiklerini anlatr. Teknolojik rasyonalite mevcut dzenin ilerleme motoru olarak dnlrken, etkin bir tarihsel znenin yokluunda, kitlelerin bu rasyonalite tarafndan ynetim altnda tutulduklar dile getirilir. Bu olumsuz zmlemelerin sonrasnda, Marcuse

dncelerini, toplumda devrimci potansiyellerin bulunduu ve bunlarn harekete geirilebilecei ynnde deiirken, Freuda ynelik yapt yeni zmlemelerinde alternatif bir bak as gelitirir.
Freudu felsef olarak yeniden yorumlaynda, ileri endstriyel toplumlarda madd ktln ortadan kaldrlmasyla birlikte, btn toplumsal ilikileri etkileyen kapsayc bir zgrleimin temeli olarak alglanan haz ilkesinin

112

HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 15.

53

stnl ve cinsel zgrlkle insanlarn mutluluk amacna eriecekleri artlarn salanm olacan savundu.113

Modern endstri toplumlarndaki bireylerin kaderi konusunda Horkheimer, Marcusea kyasla daha ktmser bir tavr sergiler. Bottomore onun tavrn ve durumunu yle aktarmaktadr:
Birey iin greli bir zerklik salayacak her eyi bile ayracak kadar rasyonellemi, kendi kendine iler hale gelmi, btnyle paralanm bir dnyaya ynelik bir eilim olarak grd eilimle karlatnda Horkheimer, bu eilimle muhalefet edebilecek, bireyin snrl ve geici zgrln de btnyle dieri iin duyulan dinsel zlemin dorulanmas hari olmak zere koruyacak, mmkn olduu yerde geniletecek bir yol da grememiti. Gerekten de Horkheimer hayatnn sonunda eletirel bir teorisyen olmay brakarak bir tr dinsel dnceye yneldi.114

Adornonun modern endstriyel toplumlardaki bireylerin kaderine ilikin dnceleri ise, Horkheimerin ktmserliini paylamakla birlikte, daha etkileyici bir ekilde sanatta yakalanacak yeni bir alternatifle noktalanr.
Adorno bireyi egemenlikten kurtaracak ihtimali ne yeni kart gruplarda ne de cinsel zgrlkte grd bu ihtimal, olabilecein dokunularyla verili gereklii karlayan zgn sanatnn yaptnda vard. zgn sanat buna gre ykc bir gizil gce sahipti. Adorno, sanat stn bir bili formu olarak gelecek ynlendirimli bir hakikat aray olarak varolan gereklik zerine sadece dnen bilimle karlatrr.115

Aydnlanmann

Diyalektiinde

Adorno,

Horkheimer

ile

birlikte

Bat

toplumunun kendi iindeki yabanclamadan zgrleme potansiyelinin temellerini rtp ykmakta olduu sonucuna varyorlard.116 Sonu olarak Adorno ve Horkheimerin Aydnlanma eletirisinin temelinde yer alan olgular belirttikten sonra, en azndan onlarn Aydnlanmann gerekletirmek istedii topik ideallerin kendilerine kar olmadklarn yineleyebiliriz. Onlar, topik ideallerle yola kan Aydnlanmann, ideallerinin uzanda kalnmas olgusundan hareketle, oluan tahakkm dzenini analiz etmektedir. Horkheimer ve Adornonun zellikle zerinde durduu konulardan bir dieri de, gerekletirilen tahakkmn kltrel boyutudur.
113 114

BOTTOMORE, a.g.e., s. 50. BOTTOMORE, a.g.e., s. 49. 115 BOTTOMORE, a.g.e., s. 50. 116 JAY, Adorno, s. 40.

54

1.2.4. TOPLUMSAL YAAM VE KLTR ENDSTRS Toplumsal Aratrmalar Enstitsnn ilgi ve almalarnn ana hatlarn belirttiimiz blmde, Enstitnn, aratrmalarnda disiplinler-aras bir yaklam benimsediine deinmitik. Disiplinler-aras yaklam tarz gz nne alndnda, Enstitnn, aratrmalarnda kltr alanna da olduka byk bir nem verdiini grmekteyiz. zellikle mltecilik yllarnda arlkla ele alnan konularn banda gelen kltr incelemeleri, modern dnemdeki bask ve tahakkmn, kltr eliyle gerekletirilen boyutunun deifre edilmesi amacn tamaktadr. Mevcut tahakkmn nesnesi olarak, bireylerin bireyselliklerini kaybettiini ve bu nedenle de ideal bir dzeni gerekletirme amacnn uzana dtklerini dile getiren Adorno, kltr alannda meydana gelen deiimlerin, bu problemin ortaya kmasnda nemli bir rol oynadna iaret eder. Nitekim kendi teorilerini hayata geirecek bir snf aray iinde olan Frankfurtlu teorisyenler, toplumda zgrletirici eylemin gerekletiricisi olabilecek tarihsel bir znenin bulunamaynn nedenlerini ortaya koymak ister. te, kendilerini kltr alann aratrma zorunluluu iinde bulmalarnn en nemli nedeni, tam da bu noktada ortaya kar: Kltr araclyla gerekletirilen tahakkmn bireyler tarafndan kolaylkla farkna varlamayacak bir karakter tayor olmas. Kendi zerindeki tahakkmn farkna varamayan bireyin dardan bir gce, kendisine bilgiyi getirecek Eletirel Teoriye gereksinimi vardr. Dolaysyla, bireylerde varolan deerli eylem olanann ortadan kalkmasna neden olan kltrel sistemin analizi, Horkheimer ve Adorno bata olmak zere, Frankfurtlu teorisyenlerin stlendii nemli grevlerden birini oluturur.
Enstitnn kitle kltr konusundaki eletirilerinin odanda yer alan inan, promesse de bonheur szleriyle ifade edilen yeni ve bir baka yaama duyulan umudun, gitgide daha da olumlayc kltr nitelii kazanan bugnk kltr tarafndan, ypratlp zayflatlmakta olduudur.117

117

JAY, Diyalektik mgelem, s. 260.

55

Temelde teori-praxis ban gerekletirmek amac ile yola km olan Frankfurtlu dnrlerin, toplumda zgrletirici bir eylemin ortaya kabilmesine olan inanlar, alntda vurgulanan olumlayc kltrn etkisinin artmas ile birlikte yerini daha ktmser zmlemelere brakmtr. Marksist devrimci znenin modern kapitalist toplumun yasalar ile uyum salayarak yaamay rendii ve maniple olduu noktasnda; Adornoyu tipik Marksistlerden ayran en nemli zellik, onun devrimci znenin yok oluuna ek olarak, mevcut toplumdaki zgrleim potansiyelinin yok oluunu, kitle iletiim aralarnn ynlendirici fonksiyonu ve toplumun, kltrel st-yap araclyla tahakkm altna aln ile birletirmi olmasdr. Adornonun zellikle dikkati ekmek istedii nokta, Kltr Endstrisi dneminde eylemi bir szde kltrn ortaya kt gereidir. Dolaysyla, ona gre, var olan kltrel yapy, bu olguyu gz nnde bulundurarak ele almak gerekir. Genel olarak, Frankfurt Okulu kltr alann toplumdan ayr, kendinde bir alan olarak ele almann yanl olacan dnerek, bu alann fetiletirilmesine kar kar. Frankfurt Okulunun sanat sosyolojisini daha ortodoks nitelikte Marksist olan nceki kuaklarnkinden ayran esas farkllk, kltrel fenomenleri (phenomena) snf karlarnn ideolojik bir yansmasna indirgemeyi benimsememi oluudur.118
Eletirinin grevi kltrel fenomenleri ilikinletirmek iin ille de belirli bir kar-grubunu aramak deil, bu fenomenlerde ifadelerini bulan ve en gl karlarn bunlar araclyla kendilerini gerekletirmekte olduu genel toplumsal eilimleri deifre etmek olmaldr. Kltr eletiricilii toplumsal bir fizyonomi olmaldr.119

Bu gre gre, yirminci yzyln toplumsal yaps, bamsz arac kurumlarn btnyle ortadan kalkt, ve bunun yerine kolektif zihniyetin egemen olduu totaliter bir dzeni temsil etmektedir. Dolaysyla bu yzyldaki baskn toplumsallk biimi, bilgili ve bamsz bir kamu dzeni deil, bilgisiz, dnmeyen ve sorgulamayan kitle toplumudur. Kitle toplumu, halkn, atomik bireylerin bir araya gelmesiyle olutuu, iinde yaayan bireylerin birbirleriyle balarnn zayflad ya da tamamen ortadan kalkt bir yapdr ve bu yap iindeki bireyler, tpk kendi tkettikleri rnler, elence ve deerler
118 119

JAY, Diyalektik mgelem, s. 259. Adornodan Aktaran JAY, Diyalektik mgelem, s. 259.

56

gibi kitlesel ekilde retilirler. Kitle toplumunun en tipik zellii, iinde gl ve bamsz toplumsal kurumlarn yer almay ve toplumun bir btn olarak yukardan idare edilen bir karakterde oluudur.
Kitle toplumunda, modern toplumdaki yapsal eilim ve onun iletiimsel tekniinin ynlendirici nitelii, birbirine denk dme noktasna varm ve erkek ve kadnlar dar rutin ve evrelere hapsetmitir. metropoliten toplumdaki kitleler birbirlerini artk yalnzca ihtisaslam ortamlar iindeki paralar olarak tanmaktadrlar: arabay tamir eden adam, yemei nne getiren kz, sat eleman, gn boyunca okulda ocuunuza gz kulak olan kadn. Rutinlere gmlm olan kiiler az ya da ok daraltlm yaamlarn aamamaktadr. Bu kiiler, toplumlarnn yapsn ve bunun iinde birer kamu olarak rolleri hakknda bir fikir edinemezler.120

Kitle toplumundaki bireyler atomize hale geldike, zerlerinde kurulan denetimin gc de ayn lde artmaktadr. Nitekim, 1930larda yaanan Nazi deneyimi, Adorno tarafndan bu durumun bir gstergesi olarak yorumlanr. Frankfurt Okulunun kitle kltr konusundaki grleri iki ana tema zerine kuruludur. Bunlardan birincisi, ekonomik ve teknolojik gelimelerdeki hzl ilerleme(!) karsnda geleneksel toplumsallamann zayflamas; ikincisi ise, insan rn nesnelerin, insann kontrolnn dnda gzken bamsz, zerk glere dnmesi, kltrel alanda kendilerini somut btnlkler olarak var etmesi olgusudur.121 Kltr Endstrisini oluturan sektrler, yapsal olarak birbirine benzeyen ve birbirlerinin gediklerini kapayan bir yap karakterine sahiptir.122 ann insann, denetim altna alnm zneler yn olarak gren Adorno, kitlelere dayatlan, kitlelerin kolayca gremeyecei kltrel bir zeminin varlna iaret eder. Bu yapnn kitlelerden kendiliinden kan bir kltr olmadn belirtmek iin Adorno, kitle kltr terimi yerine, Kltr Endstrisi terimini kullanmay uygun bulur. Bu nedenle kitle kltr zerine gerekletirilen eletiriler, Kltr Endstrisi kavram zerinden yrtlr. Kavram, kltrel alandaki rnlerin birer endstri nesnesi

120

SWINGEWOOD, Alan, Kitle Kltr Efsanesi (ev. Aykut KANSU), Bilim ve Sanat Yaynlar, Ankara 1996, s. 31. 121 SWINGEWOOD, a.g.e., s. 32. 122 ADORNO, Kltr Endstrisini Yeniden Dnrken, Cogito-Adorno: Kitle, Melankoli ve Felsefe (ev. Ali KAFTAN), YKY, Say 36, Ekim 2003, s. 76.

57

olarak, kitlelerin tketiminin yapsn belirleyen bir karakterde olacak ekilde dzenlenmesini ihtiva etmektedir. Kltr Endstrisi terimi, kltr ve endstri kavramlarnn bir araya getirilmesi ile elde edilir. Dolaysyla kavram, kltrel alann endstriyel bir yap kazanmasna gnderimde bulunur. Bu haliyle kltrel rnler, piyasadaki deerlerine gre retilirken, birer metaya dnrler. Adornonun deyimiyle, Kltr Endstrisi pratii, kr gdsn dolaysz olarak kltrel formlara aktarr.123 Kltr alannda retilmi her rn, salayaca fayda temelinde deerlendirilir. Asl nemli nokta sanat eserlerinin de bu mekanizmann metalatrc yapsnn birer paras haline gelmi olmasdr. Asla ve asla btnyle baskn kamayan ve daima eitli etkilerle biimlenen sanat eserinin zerklii, kltr Endstrisi tarafndan, denetim mekanizmasnn iradesi dhilinde ya da dnda, bilinli bir biimde ortadan kaldrlr.124 Kltr Endstrisi nicelikle ilgilendii iin, niteliksel farkllklar nicel bir eitlie tbi klarak ortadan kaldrr. Kltr Endstrisi yneltilmi olduu kitlelerin bilincini kuran bir yapdr. Kitleler bu nedenle yalnzca hesaplanabilir nesneler, sistemin tali paralar olarak dnlr. Birey, faydann maksimizasyonu amacna hizmet eden bir aratr. O halde, tketicinin hangi rnleri kullanacana, hangi tercihleri yapacana karar veren bu mekanizmann kendisidir. Kitleler onun (Kltr Endstrisinin) lt deil, ideolojisidir.125 Adornoya gre, bu ideolojinin gereklemesinde, iktidar elinde bulunduranlar kadar, verili talimatlar yerine getirenler de nemli bir rol oynar. Kltr Endstrisinin kitlelerin ruhsal yapsndaki nemli rol, hi deilse kendini pragmatik gren bir bilim tarafndan, onun nesnel meruluu ve zsel nitelikleri zerine dnebilmesini gereksiz klar.126 Sonu olarak, u karm yapmak ok nemli gibi grnyor: Adorno, yararc bilim anlaynn temel ilkeleriyle Kltr Endstrisinin temelinde yer alan bilincin birbirinden ok da farkl olmadn, aksine bir btnn paralarn temsil ettiini dile getirir. Bu terim dorudan doruya retim srecini deil, kltrel maln standardizasyonunu her sinema seyircisinin aina olduu Western

123 124

ADORNO, Kltr Endstrisini Yeniden Dnrken, s. 77. ADORNO, Kltr Endstrisini Yeniden Dnrken, s. 77. 125 ADORNO, Kltr Endstrisini Yeniden Dnrken, s. 77. 126 ADORNO, Kltr Endstrisini Yeniden Dnrken, s. 80.

58

filmlerinde olduu gibi ve datm tekniklerinin rasyonelletirilmesini anlatmak amacyla kullanlmaktadr.127 Modern dnemin zneleri bir tr bilin ynetimine tbi klnr. Bu bilin ynetiminde hedef, modern bireyin yeniden retilmesidir. Yeniden retilen birey, Kltr Endstrisinin arklar arasnda ezilir ve adeta dilsizletirilir. Farkl bir ifade ile, btnn yalnzca tli bir paras haline gelen bireyin, artk kendi bana, btnn dnda bir anlam yoktur. Bu haliyle kltrel alan, modern dnemde, bir btn olarak (hem dnsel hem de somut tm bileenleriyle) bireyin maniple edildii bir yerdir. Sonu olarak, bireyin maniplasyonu, onun eletiri yeteneinin ortadan kalkmas, bozuk dzene bakaldr yeteneinin yok edilmesi anlamna gelir.
Teknik alma sreci, arac veya dolaym halkalar aratrmaclar tarafndan bir bakma oktandr yeterince ortaya konulmam olan nemli bir sektrden, sanayi sektrnden kalkp btn yaamn iine yayld. Bu sre kendisine hizmet eden zneleri biimlendiriyor, hatta zneleri imal bile ediyor, diyesi geliyor insann.128

Kltr Endstrisi, modern dnemde gemi dnemlere kyasla bireyleri daha rasyonel yntemlerle kontrol altnda tutar. Tmel ve tikel (toplum ve birey) arasnda varolduu ne srlen aslsz uyum, bireyin sistemi edilgin bir ekilde onaylamasndan baka bir ey deildir. Kltr alannn, bask mekanizmasnn nasl bir paras olduunu deifre etmeye alan Adorno, bu iin hem psikolojik ve hem de sosyolojik bir alma ile gerekletirilebileceini dnmekteydi. Bu amala 1940l yllarda eitli ampirik aratrmalar yapan, Adornonun Otoriteryan Kiilik adl almas da, bu dnemin bir rndr. Adornonun bu alanda yapt almalar, modern dnemin bireyleri iin beslenebilecek fazlaca bir umudun kalmadna iaret eder. Modern birey iin, kendi kaderini kendisinin belirleyecei gnler ok uzakta gibi grnmektedir. Tm umutsuz yaklamlarna karn topyan alternatifin yok olmasna raz olmamacasna, bir k yolu arayan Adorno, kltrel ynden dlanml seebilen bireyler iin, hl bir umudun sakl olabileceini dnr. Kendi kaderini kendi eliyle tayin etmeyi isteyen birey iin, Kltr Endstrisinin snrlarnn dndan baka rahata nefes alacak bir yer
127 128

ADORNO, Kltr Endstrisini Yeniden Dnrken, s. 78. ADORNO, Eletiri, s. 107.

59

yoktur. Adornonun aadaki szleri, onun bu konudaki ktmser tavrn ve bireyin bu trl bir yolu seebilmesinin zorluunu anlatmaya yneliktir:
Dnya, lye smayan ve insann gc stne ken kuvvet alanlarna blnm. Akln ruhu ya bunlara uymak zorunluluu karsnda gryor kendini ya da yalnzlamaya, gszle, Don Kiotlua mahkm olmak. Bu zayflklar zgrlk iinde semek ve bylelikle belki de amak iin duyulan kuvvet, herhangi bir insandan beklenemeyecek kadar byk.129

Kltr Endstrisinin bireyleri birbirinin zdei olan, bir-rnek bireylerdir. Bunun temelinde, yukarda deindiimiz, sistemin devamn salamak amacyla, bireylerini kendisinin retmesi olgusu bulunur. Kltr Endstrisi iindeki bireyler, btnn paralar olarak yeniden retilirler. Adorno bu yeniden retme mantna, bireylerdeki muhalif, eletirici potansiyeli yok ettii iin kar kar. Kltr Endstrisi iinde farkl olabilirsiniz, ancak bu durumda, sisteme yabanc, dlanm olarak kalrsnz. Buradaki mantn kavranmasnn topik amalar asndan hayat bir nemi vardr. Eer farkl olan ortadan kaldrlrsa, gerek bir muhalif taraf kalmayacak, dolaysyla varolan sistemin yanllklarna iaret edecek bir grup da varln srdremeyecektir. Burada ok daha ilgin olan, nadir de olsa ortaya kan muhalif tavrlarn sistem tarafndan bir ekilde zmsendii konusuyla ilgilidir. Farkl, muhalif yalnzca daha yksek bir bedel karlnda da olsa, eninde sonunda sisteme teslim olmaktadr. Farkllk yalnzca aynla teslim olmann bedelini ykseltmeye yaramaktadr.
Artk dzen benim gibi dn ya da yok ol demek yerine benim gibi dnmemekte serbestsin. Yaamn ve tm sana ait olanlar da koruyabilirsin. Ancak o andan itibaren aramzda bir yabancsn demektedir. Modern zne, modernliin znesi olduu iin modern deildir; modernliin rettii zne olduu iin moderndir.130

Kltr Endstrisi bireylerin i zamanlarn sistem adna kullanrken, ayn zamanda bu bireylerin i d zamanlarda sisteme yabanclamasn nlemek amac ile genel ve tikel arasnda gerek olmayan bir uyum yaratr. Bu dnrlere gre asl olan, alma sonras zamanlarn da farkl yntemlerle kontrol altnda tutulduudur. d

129 130

ADORNO, Kltr Endstrisini Yeniden Dnrken, s. 87. DELLALOLU, Besim, F., Frankfurt Okulunda Sanat ve Toplum, Balam Yay., st. 2001, s. 104.

60

zamanlar da bir sonraki i gnne hazrlk anlamnda kontrol edilir. Dolaysyla, elence zamanlar da sistemin kontrol altndadr. Elence, ge kapitalizm dneminde iin bir devam olarak ilemektedir. Burada verilen ara bir sonraki gnn daha verimli geebilmesi asndan planlanm aralardan ibarettir. Sistem elence metalarnn da dzenleyicisidir. Adornoya gre, modern zne sisteme en ok elenirken teslim olur.
Adornoya gre mekanik bir dnyadan (i alan) kamak isteyen insan, yine mekanik bir dnyaya dalyor (elence Endstrisi); bylece insann bireysellii ve kiilii amzda tehdit altna girmi oluyor; szde bir bireysellik ve kiilik gndeme geliyor. nk bireyin zgrl, artk toplumsal ve ekonomik aran bir rnnden baka bir ey deildir.131

Adorno gibi bir radikalin en byk korkusu da, bu trl bir teslim olmaya kurban gitmektir. Adorno ve kendisi gibi dnenler, kendi dnemlerindeki siyasal fraksiyonlardan bu nedenle uzak kalmay tercih etmilerdir. Onlarn bu nedenle bir tr dlanml semi olmalar da, Kltr Endstrisinin hkim olduu dzenin birrnekletirici mekanizmasna yenik dmeme abas olarak yorumlanabilir. Modern toplumda bireyin, kendisinin gsz olduu konusunda sahip olduu bilin ile kendine sahip kt iddia edilir. Adornoya gre, bu iddia aslszdr. Kolektif glerin tahakkm altndaki birey iin kurtulma olana bulunuyorsa eer, bu olsa olsa izole edilmi birey iin mmkn gibi gzkr. Umut en u noktalarda barnabilir durumdadr. Toplumsal rgtlenme modern denetim mekanizmalaryla ylesine gldr ki, kurtulu bu rgtlenmelerin henz ulaamad u noktalar iinde sakl olabilir.
Tek sorumlu davran biimi, bireysel varoluumuzu bir ideolojiye dntrmekten kanmak ve zel yaammz iddiasz ve grltsz bir ekilde geirmektir: bunu da, bu cehennemde hl soluyabilecek bir havay bulabiliyor olmamzn utancndan dolay yapmamz gerekmektedir.132

Adornoya gre, bireyin kolektif mekanizmann etkisinden kaarak saklanaca ok fazla alan kalmamtr. rnein toplumsal alanda zararsz gibi grnen astroloji bile, Adorno tarafndan, Kltr Endstrisinin bir rn olarak aforoz edilir. Astroloji ve burlar da, tpk dier Kltr Endstrisi rnleri gibi, bireylerin zlemlerini,
131 132

BOZKURT, Nejat, 20. Yzyl Dnce Akmlar, Sarmal Yay. 2. Bask, 1995. s. 176. VEYSAL, a.g.e., s. 59.

61

yaamdan beklentilerini batl bir inanla geici olarak tatmin amacna hizmet eder. Astrologlarn, haklarnda hemen hibir ey bilmedikleri bireyler hakknda kehanetlerde bulunmalarnn gerisinde, gnlk ve basit stratejiler bulunur. Yldzlar tarafndan gelen bilgiler, dikkat edilirse eer, daima genel bilgilerdir. Bu etkinlik, son zmlemede bireylerin yine genel iinde kalmasn salama amacna hizmet eden bir aratr. Kiinin zsel, bireysel karlar, toplumsal yapnn beklentileri ile uyumlu hale getirilir. Sistemin fayda temelli anlay, dier kltr rnlerinin olduu kadar sanat yaptlarnn da aurasnn (halesinin) kaybolmasna neden olur. Adornoya gre, Kltr Endstrisinin rettikleri, metalaan sanat yaptlar deil, daha en bandan pazar iin retilmi metalardr.133 Kltr Endstrisi srecini harekete geiren dinamik, piyasadr. Simgesel biimler, btn iinde pazara ynelik olarak retilirler. Dolaysyla, kltre damgasn vuran temel gd en geni sat yakalamak, en abuk ve ok kra ulamak haline gelir. Bu durumda verili deerlerin, genel-geer anlayn suyuna gitmenin dna klamaz; bylece, gerek sanatn varolandan bakay grme, gsterebilme yetisinden oluan olmazsa olmaz yn, kltr yaptndan giderek silinir. Benjaminin deyimiyle, yaptn hlesi kaybolur. Bir yapt, dierinden ayrt edilemez hale gelir.134 Kitlelere bu mekanizma tarafndan sunulan rnler kitlelerin beeni ve alglama derecelerini dren bir nitelik tarlar. Kltr Endstrisinin slogan Adornonun tabiriyle uy gitsindir. Bu, bireylerin elinden eletiri yeteneinin alnmasnn bir ifadesidir. Modern dnemin bireyleri artk kck bir mutluluk iin aldatlmay, kendileri arzular hale gelmitir. Sz konusu bireyler, Kantn ergin olmamay kendi arzular ile seen bireylerine ok benzer. Adornoya gre, bu bireyler, kendilerine aslsz bir tatmin duygusu verecek bu rnleri almadklar taktirde hayatlarnn daha ekilmez olacana dair bir korku tarlar. Adorno, Kantn kategorik buyruunun aksine, Kltr Endstrisinin kategorik buyruunun zgrlkle hibir ilgisinin kalmadn belirtir. Neye uyacanz belirtilmemi olsa dahi uyacaksnz; gcne ve her an her yerdeliine bir refleks olarak, herkesin yle ya da byle dnd eye, yle ya da byle varolana uyum

133 134

DELLALOLU, a.g.e., s. 97. DELLALOLU, a.g.e., s. 99.

62

salayacaksnz.135 te bu szleriyle Kltr Endstrisinin kategorik buyruunu dile getirir, Adorno. Bilincin yerini bu dzende uygitsincilik almtr. Temelde yaplan yanl, Kltr Endstrisinin dzeni kendi bana, kendinde bir ey olarak gsteriyor olmasdr. Oysa Adorno, dzenin kendi bana iyi ya da kt olarak

nitelendirilemeyeceini dile getirir. Kltr Endstrisinin insanlara dayatt dzen kavramlar daima statkonun kavramlardr. Statkonun kavramlar, zmlenmesi ve eletirilmesi sz konusu olmayan kavramlardr. Modern kapitalist toplumun g ilikilerini destekleyen ve ona katk yapan kahramanlar, statkoyu desteklemek iin, ekonomik, politik ve kltrel unsurlar kullanrlar. Bu nedenle kltrel yaamn tm alanlar, bireysel bilincin kontrol altnda tutulduu mekanizmann bir parasdr. Kltr Endstrisinde fayda unsuru kltrel formlarda temsil edilir. Sanatsal rnler dolaysyla deiim deerine tbi olan, piyasann fayda temelli deiimine tbi klnm birer mal, meta konumundadr. Kltr, bu andan itibaren bir Endstridir.136 Kltr Endstrisinde, varolan gerek atmalarn yerine gerek olmayan atmalar yaratlr ve bunlar da, sistem tarafndan yle ya da byle bertaraf edilir. Bu giriimin sanat gibi kavramsal alanlarda da uygulandn dile getiren Adorno, iddetle eletirdii hafif mzik rneini verir: Burada da (hafif mzik iinde) insanlar bir karmaaya der, ritmik sorunlar yaar ve bu sorunlar annda basit bir temponun zaferiyle zlr gider.137
Kltr Endstrisinin uydurmalar ne mutlu bir hayatn, ne de ahlak sorumlulua gtren yeni bir sanatn rehberi olabilir; onlar ancak, byk kar evreleri tarafndan izilen izgiden kmamalar iin insanlara t vermeye yarayabilir. Yaygnlatrmaya alt uzlama grnmez, effaf olmayan bir yetkeyi glendirir.138

Kitle kltrnn tm amac insann zayflklarn smrmektir. Bu mekanizma insan bamllatrmaya ve kleletirmeye yarar. Kltr Endstrisi kendi balarna, bilinli olarak yarglayan ve karar veren zerk, bamsz bireylerin geliimi nnde bir

135 136

ADORNO, Kltr Endstrisini Yeniden Dnrken, s. 81. HELD, a.g.e., s. 90. 137 ADORNO, Kltr Endstrisini Yeniden Dnrken, s. 82. 138 ADORNO, Kltr Endstrisini Yeniden Dnrken, s. 82.

63

engel olarak durmaktadr. Byle bireyler, glenmek ve gelimek iin olgun insanlara ihtiya duyan demokratik toplumun olmazsa olmaz nkouludur.139 Smrlen insanlarn bu mekanizmaya kar kmalarnn zorluunu ve neredeyse imknszln gren Adorno, eletirel tavra her zamankinden daha ok gereksinim olduunu dile getirir. Gelecee dair beslenecek ok fazla umut kalmam olsa da, damlayan suyun zamanla ta delebileceini sylerken, en kk eletiri unsuruna dahi gereksinimi olduunu vurgulamak ister gibidir. Adornonun Minima Moralia adl eseri, bu abann bir rn olarak ortaya kmtr. Dzenin imdi olduundan daha insan bir yap kazanmas iin felsefenin yannda gvenilebilecek belki de tek alan sanattr. Adorno sanatla ampirik gereklik arasndaki en temel farkn, varlksal temelde yer alan farkn, her tek insann bilinaltnn derinliklerinde hl yer aldn dile getirmektedir. Gerek sanatn (yksek kltrn) ilevi, Horkheimer tarafndan, statkoya, varolan ekonomik sistemin insanlar tek bir biime sokan estetik mdahalesine direnmeye itmek olarak betimlemitir.140 Oysa yirminci yzylda sanat, Adornonun sylemiyle, kendi zerkliinden vazgeerek dier tketim mallar arasndaki yerini gururla almtr. Modern kapitalist sanat, kendi zerkliinden vazgeerek dier tketim mallar arasndaki yerine oturmutur. Modern kapitalist sanat, Aydnlanmann Diyalektiinde ifade edildii gibi, toplumsal hiyerariye direnmeyi deil, uymay pekitirmektedir. Bu temalar nda bir sonraki blmde, Adornonun modern toplumun iinde bulunduu dzene ynelik iddialar temele alnarak, bu dzenden ideal bir toplumsal dzene gei yaplp yaplamayaca olanann kendisi sorgulanacaktr.

139 140

ADORNO, Kltr Endstrisini Yeniden Dnrken, s. 83. SWINGEWOOD, a.g.e., s. 36.

64

2. BLM : AYDINLANMANIN DYALEKT


2.1. LERLEME OLARAK AYDINLANMANIN ELETRS
Adornonun felsef yaklam anlamn tarihsel deiimini hesaba katan, dolaysyla belirli bir tarihsel anda tanmlamaya konu olan nesnenin baka bir tarihsel anda bu tanmn snrlarnn tesinde farkl bir eye dneceini dile getiren bir yaklamdr. Tanmlamak snr izmek demektir ve tanmlanan eyin tam olarak nasl olduunun kesin izgilerle belirlenmesidir. topyann neliiyle ilgili olarak ortaya konulacak herhangi bir tanm denemesi de, anlam belirli bir tarihsel ana hapsettii ve deiimin kendisini gzden kard iin yetersiz kalmaya mahkmdur. Dolaysyla, Adornonun ve Frankfurtlu dnrlerin topik bir dzenin neliini anlamak bakmndan negatif bir yolu benimsediklerini syleyebiliriz. Varolan dzenin olumsuzlanmas olan negatif yaklam, verili olann yanllnn gsterilmesi araclyla, topik olann nelii dorultusunda bir yol almay olanakl klar. te bundan dolay, bu blmde Adorno ve Horkheimerin Aydnlanma dzeninin olumsuzlamas yoluyla izdikleri topik dzenin nelii ele alnacaktr. Aydnlanma, insann gizemli glerden zgrln talep ettii bir sreci yanstr. Projenin kkeninde, bu iki dnre gre, insann bilinmeyenden duyduu korku ile mite ve gizemli glere kar am olduu sava yer alr. Mitte gizemli glere yaplan gnderme; gerekte, otoritenin korunmas ve insanlar zerindeki nfuzu devam ettirmenin aralarna iaret eder. Bilinmeyenden duyulan korku insanlarn gizemli glere boyun emelerini salar; bu haliyle mitte bir zorlama esastr.141 Varolan gizler zldnde ise, kendisinden korkulana da hkim olmann yollar alacak ve insan kendi kaderinin efendisi konumuna ykselecektir. Horkheimer ve Adornonun iddialarna gre; Aydnlanma, insan

zgrletirecei yerde, tahakkm altna alan yeni bir mite dnmtr. Mite kar gsterdii olaanst direnle zgrlk talep eden insan, yeni bir gcn basks alna girerek zgrln yitirmitir. Bu g, Aydnlanmann arasal akldr. Aydnlanma
141

HABERMAS, Jrgen, Mitle Aydnlanmann Krdm: Max Horkheimer ve Theodor Adorno, Cogito, YKY, Ekim, 2003, s. 8687.

65

mitte olduu gibi bir kle dzeni yaratr ve mitte gizemli gler araclyla gerekletirilen tahakkm Aydnlanma dneminde akla dayal bir tahakkm grnm kazanr ya da akln tahakkm haline gelir. te bu yzdendir ki, eletirinin sz konusu akln kendisini konu edinmesi ve snrlarn ele almas gerekir. Habermasa gre, Adornonun eletirisi, Aydnlanmann mite kar yapm olduunu bir btn olarak Aydnlanmann kendisine uygulama giriimidir. Bu giriim, eletirinin kendisine konu olarak akl almas anlamna gelir.142 Eletirinin gereklilii zerine yaplan bu vurgu, dnmenin eletirel konumundan uzaklaarak yalnzca verili olann olumlanmasna dnmesiyle birlikte, 20. yzylda daha byk bir nem kazanr. nk Adorno, felsefe adna, dnme adna ortaya koyulan ne varsa statkonun devamn salayan bir ara konumuna indirgendiini ve kendinde tad deerin yok edildiini ileri srer. Aydnlanmann, eletirinin ve kuku duymann nn kesmek iin ne srd ideolojinin en nemli bileenini, her eyin olabildiince ak olduu iddias meydana getirir. Mutlak bir ilerleme kaydedildii sans yaratan Aydnlanma, bireyleri sahte bir ilerleme idesinin altnda uyuturur. Aydnlanmann ite bu haliyle yeni bir mite dnmesi olgusu, kendisini bir ekilde ele vermeye balar: Birey, ilerleme idesinin aklk iddias altnda szsz kalmtr. Bu dnrlere gre, toplumsal ilerleme ve insann k birbirine iten bal sreler olarak grlmelidir: Ekonomik retkenliin art bir yandan adil bir dnya iin gereken koullar yaratrken, te yandan teknik aygtn ve bunu elinde tutan sosyal gruplarn halkn geri kalan ksm zerinde hadsiz hesapsz bir stnlk kurmalarn salyor.143 Horkheimer ve Adorno, bireylerin ekonomik aygt karsnda gsz braklrlarken, refah dzeylerinin grece arttrlmasyla birlikte tepki verme olaslklarnn da nne geildiine dikkat eker. Bu ikilem, akln iki yzl kullanmdr. Oysa akln gerek istei, eylemenin (ara durumuna dmenin) yadsnmas olmaldr. Aydnlanma eletirisi, Horkheimer ve Adornoda dorudan bir akl eletirisine tekabl eder ve akln yanl geliiminin kkleri Francis Bacona kadar geri gtrlr.

142 143

HABERMAS, a.g.e, s. 97. HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 15.

66

Bacon, kendi bilgi grnde, bilginin bir g olduunu dile getiren anlayna bal olarak, insan zihnini doaya egemen klmak istemiti:
nsann stnl bilgiden kaynaklanyor, buna hi kuku yok. Burada, krallarn tm hazinelerini dkse satn alamayaca, emirleriyle hkmedemeyecei, casuslarn ve muhbirlerin hakknda bir haber getiremeyecei, kayna olan lkelerde denizcilerinin, kaiflerinin yelken aamayaca bir ok ey sakldr. Bugn doaya srf dncemizde egemen oluyor ve bu dncenin basksna boyun eiyoruz: stelik bu dnce tarafndan kendimizde, doaya pratikte egemen oluyormu sansnn uyandrlmasna da gz yumuyoruz.144

Baconcu anlayn znenin kendisini nesneden tamamen ayrmasna ve yalnzca bilgi nesnesi olarak grd doa zerinde mutlak bir tahakkm kurmasna yol atn grmek, Adornoya gre byk bir nem tar. Baconun bilgi anlaynn znde, teknik dnme yer alr. Teknikte ilerleme, doadan elde edilen bilginin tekrar doa zerine dnmesi ve bunun yan sra insann da egemenlik altna alnmas srelerine karlk gelir. Bilen zne, kendisi dndaki doay ve dier zneleri yalnzca bir bilgi nesnesi olarak alglad iin, dier alanlarla farkl tarzda iliki kurmann yollarn da kapam olur. Teknikte ilerleme, bilen zneye tahakkmn daha gelimi aralarn salad iin, dsal olan giderek daha etkin yntemlerle, daha youn bir baskya tbi hale getirilir. Adornonun eletirisi, Baconcu znenin zerinde hkimiyet kurduu nesneleri gerekten tanma imknndan artk yoksun hale geldiine dnk bir eletiridir. zne tarafndan belirli bir tarzda olmaya zorlanan, kendisi olarak kalamaz ve maniple olan nesne de zne tarafndan gerek anlamda kavranamaz. Sonu olarak, nesnenin hakikati bir btn olarak deitirilmi hale gelir. Daha nce ele aldmz bir konu olarak zne-nesne ilikisinin kavranamamas, temelini bu bilgi anlaynda bulur. Nesne zerinde kurulan mutlak bask nesnenin kavranamamasnn yan sra, znenin de dier nesnelerin konumuna gerilemesiyle sonulanr. Doaya egemen olunacak bir nesne gzyle baklmas (bilinmeyenden duyulan korkunun sonucu olarak doay bilinir klmann bir ifadesi anlamnda), gizemsizletirilen doann hakikatinin karlmasna neden olur. Bacon bilime, gerekten de fonksiyonel bir anlam atfetmiti:
144

HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 19.

67

Bilimin amac ve grevi makul, oyalayc, sayg uyandran ya da etkili szler sarf etmek ya da aydnlatc argmanlar gstermek deil, faaliyette bulunmak, almak ve daha nce bilinmeyen ayrntlar meydana kararak yaama yardmc olmak ve ona daha iyi bir biim vermektir. Hibir giz kalmayacak, ama onlar aa vurmaya da zenilmeyecekti.145

Bilimin rettiklerinin anlamsal olarak sorgulanmasnn gerekmedii telkin ediliyor, insanlara. yle ki retilenler fayda salyor ve iinizi gryorsa, ne anlama geldiklerinin nemli olmad alanyor. Adorno, ite bu ereve iinde, insann anlamdan vazgeme hatasna dmesini iddetle eletirir. Anlamdan vazgetii zaman, insan bilimin mutlak otoritesini de tanm olur. Anlamllk boyutunun imdiki temsilcisi olan Yenia bilimi, kavramlarn yerine formlleri ikame ederek kendini daha anlalmaz ve sorgulanamaz bir konuma karmtr. Adornonun iddias, bilginin g olduu syleminin, Bacondan itibaren geirdii dnmle birlikte, modern teknolojik ykm aralarnda cisimletii ynndedir. Kendisini sorgulayacak bir mercii olmadnda, bilimin rettiklerinin insan bir dzen iin retildiine dair hibir garanti de kalmaz. Dolaysyla; ilerlemeyle ilgili, akln bilimsel bir temelde ilerledii ynndeki iddialara temkinli yaklamak gerekir.
Auschwitz tarihin hmaniteye doru ilerleyiinde yanllkla saplm bir yol olarak grlemez. Adorno milyonlarca insann yok edilmesinin modern uygarln tam ortasnda olup bitmesi olgusundan hareketle vahilikten hmaniteye giden evrensel bir tarih olmad sonucuna varr. Ona gre yalnzca sapandan mega-bombalara giden bir tarih sz konusudur. Eer tarihte ikin bir ilerleme ilkesi varsa, bu zorunlu olarak cehenneme doru bir ilerlemedir.146

nsann zgrleiminin arac olmas dnlen akl, ortaya koyduu rnler ve yapp etmelerle neden insan olanaklarn tkenmesi ynnde bir geliim gstermitir? Horkheimer Akl Tutulmasnda, herhangi bir felsef, ahlk ve de siyas dncenin, onu tarihsel kklerine balayan hayat balarndan koparlmamas gerektiini dile getirir.147 Dolaysyla, Aydnlanmann ilerleme idesinin problematik boyutu, onu tarihsel kklerine balayan hayat damarlarnn koparlm olmasdr. Aydnlanma problemi, akln nesnel ieriinin buharlam olmas problemidir. Horkheimer nesnel
145 146

HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 21. KETENC, a.g.e., s. 20-21. 147 HORKHEIMER, Max, a.g.e., s. 74.

68

ieriin buharlamasn, anlamn yitirilmesi, tarihsel balamn karlmas ve en nihayetinde de insan olma hedefinin gzden karlmas olarak yorumlar. Kendi yazgsn kendi eliyle belirleyebilmek istiyorsa, insann modern ilerlemenin barbarlklarna bakp, akl yeniden ele almas gerekir. nk hayat tamas gereken nesnel akl, modern dnemde sakatlanmtr ve onun yerine yalnzca aralar belirleyen znel akl ikame edilmitir. Baconla birlikte gelien srete nesnel akl gerilemi ve znel akl, arasal akl egemen konuma gelmitir. Horkheimer znel akln ortaya kna ilikin olarak u tespitte bulunur:
znel akl adn verdiimiz yaklam, sorumsuzlua, keyfilie dmekten ve basit bir zihin oyununa dnmekten korkan bilincin kendini zne ile nesne arasndaki yabanclamaya toplumsal eyleme srecine uydurmasyla ortaya kan bir tutumdur. Buna karlk, bugnk nesnel akl sistemleri, varoluu rastlantsalla ve kr talihe teslim olmaktan kanma abalarn temsil etmektedir.148

Modern toplumsal kaosun temelinde, o halde znel akln mutlaklatrlmas olgusu yer almaktadr. Horkheimer ve Adorno, akln bu iki boyutunun diyalektik bir tarzda ele alnmas gerektii ve herhangi bir parann mutlaklatrlmasnn tahakkm ile sonulanaca konusunda hem fikirdir. Bilinmeyenden duyulan korku ve hayatta kalma, varln srdrme dncesi ile hareket eden insan, znel akln tehlikeli bir konuma tanmasna neden olmutur.
Eer akl etkileyen bir hastalktan sz edilecekse, belli bir tarihsel anda ortaya km olan bir inme gibi deil, uygarln balangcndan beri akln doasnda varolan bir hastalk olarak anlalmaldr, bu. Akl hastal, insanlarn doaya egemen olma mcadelesinin iinde domu olmasna; ve iyileme de, en son arazlarn giderilmesine deil, hastaln bu gerek kkeninin kavranmasna baldr.149

Horkheimer insann kendi akln anlamasnn nemini vurgularken, bunun insan ve doa arasndaki dnml tahakkm ilikisinin ortadan kaldrlmas bakmndan nemli olduunu dnr. Akl, dnyann hastalkl yapsnn insanlar tarafndan

148 149

HORKHEIMER, a.g.e., s. 177. HORKHEIMER, a.g.e., s. 179.

69

retildiini ve yeniden retildiini grmelidir ve o, bu gry ancak zeletiri ile elde edebilir.150

2.2. YEN BR MT: MATEMATKSEL EVREN TASARIMI


Mit ve Aydnlanma, egemenlie dayanmak bakmndan ayndr. Aydnlanmada bilim, mitlerde ise Tanr, bilinmeyeni bilinir klmak ve ona egemen olmak bakmndan ayn ilevi grr. Yaratan ile dzenleyen akl doann hkimi olarak birbirine benzemektedir. nsann, Tanrnn modeli olmas, varolu zerindeki egemenlikten, efendinin bakndan, emirden ileri gelmektedir.151 Ancak insann bir eyleri egemenlik altna alrken dedii bedel, yabanclamadr. Bu balamda Frankfurtlu entelekteller, Aydnlanmann eylere kar tutumunu bir diktatrn insanlara kar tutumuna benzetir. Nasl ki diktatr uyruundaki insanlar ynlendirdii oranda biliyorsa, Aydnlanm bilim de eylerin maniple olmu, kontrol altndaki paralarnn dnda kalan ksmlarn bilemez. eyin kendisini, kendi isel yapsyla ele geiremeyen bilim, denetim kurduu paralar deiime uratt ynleriyle bilebilir.152 Nesneye mdahale etmek ve onu egemenin istedii forma dntrmek kukusuz bir zdeliin ortaya kmasna neden olacaktr. Kendi bana bir ama konumuna getirilmi olan bilim, her eyi niteliklerinden arndrlm varlklar olarak alglamay seer. Dolaysyla her ey, zerinde g kullanlabilecek, deney yaplabilecek bir ey durumuna drlr. Sonu olarak eyletirilmi olanlar niteliklerinden arndrlarak niceliksel bir zdelie tbi klndklar iin, Horkheimer ve Adornoya gre birbirinin yerine kullanlabilirler. Deiik olan her ey eit duruma getirilmektedir. Her eyin her eyle zdeliinin bedeli, hibir eyin kendisiyle

150 151

HORKHEIMER, a.g.e., s. 179. HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 25. 152 HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 25-26.

70

zdelik hakkna sahip olmamasyla deniyor.153 Hibir ey dolaysyla baskya maruz kalmakszn, deiime uratlmakszn, kendisi olarak varln srdremez. Niteliksel olarak farkl olann, llemez olann zdelie tbi tutulmas ve niteliklerinin ortadan kaldrlmas, insanlarn konformizme srklenmelerinin de balca sebebi olarak yorumlanmaldr. Sistem kurmann temele alnd Aydnlanma dncesinde, bireylerin kendinde varlklar olarak kalmalaryla ilgilenilmez. Bireyler btn oluturan tali paralardr. Aydnlanmann Diyalektiinde, bu durum u szlerle ifade edilmektedir:
Piyasann insanlara hangi soydan geldiklerini sormama iyiliinin bedelini, dei-tokuta bulunan kii kendisine doutan verilmi olanaklarnn meta retimi tarafndan model haline getirilmesine gz yumarak demitir. nsanlara kendi Benleri, daha kesin bir ekilde birbirlerine benzesinler diye, dierlerinden farkl, kendilerine zg bir Ben olarak armaan edilmitir.154

Aydnlanma daha en bandan belirlenmi bir sretir. Daha balang evresinde dnya, hesaplanabilir bir nesne olarak kavramsallatrlr. Aydnlanma kendisine matematiksel dnmeyi temel alr. Bu gelenein temelinde matematikselletirilmi dnyann hakikatin kendisi olduu anlay vardr. Matematiin ilem tarz, adeta dnsel bir tapnma, bir dnce riteli durumuna gelmitir. Bu dnme srecinde ritelin dnda kalan lanetlenir ve cezasn mutlaka bulur. Aydnlanma sadece birlik, btnlk tarafndan kapsanabilen eyleri varlk ve olup bitmi diye kabul etmektedir; onun ideali her eyin, ama her eyin kendisini izledii sistemdir.155 Aydnlanmann sistemci bir karaktere sahip olduunu iddia eden Horkheimer ve Adornoya gre, sistem dnyann hesaplanabilir, sayya dklebilir bir formunu salad iin deerli grlr. Arasal akln egemenliindeki dnya, belirli bir sistem dhilinde snflanm varlklardan oluur. Say, Aydnlanmann kanonu haline gelmitir156 derken, bu dnrler, btn oluturan paralarn saysal, hesaplanabilir bir formda ele alndn ifade eder. Dnyann matematiin kavramlaryla btn ynlerini tketircesine ele alnmasnn imknszlnn ortada olduunu ifade eden Horkheimer ve Adorno, akl ve

153 154

HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 29. HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 29. 155 HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 23. 156 HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 23.

71

evren denkleminin hibir zaman tam kmayacan dile getirir. Ancak matematii temele alan Aydnlanma, bu denklemi her iki alann belirli kstlamalar, ksaltmalara maruz kalmas pahasna eitler. Dnyann snrlar daraltlmtr. Zaman ve mekn formuna bal bir alglamann iine sktrlm bir dnyada; toplumsal, tarihsel ve insan duygularn gelimesiyle gerekleen dolaymlanm kavramsal uraklar gz ard edilir. Horkheimer ve Adorno, dolaym kategorisini hesaba katan bir anlay savunur. Kendisine sayy arac seen matematik dnce, dolaysz olana saplanarak yalnzca totolojiler retebilir: Dnme makinesi varolan kendisine fazlasyla baml kldka, varolann yeniden retimi srasnda kr krne kstl kalr. Bylece, Aydnlanma hibir zaman elinden kurtulamad mitolojiye geri dner.157 Aydnlanma; toplumsal zemininden, dnme srecinin matematikselletirilmesi ile kopmutur. Toplumsal dayanaklarndan yoksun braklm Aydnlanma dzeninde, toplumsal adaletsizlik kutsanmaktadr. Sosyal adaletsizlik bireylerin belirlenmi davran kalplarna hapsedildiini dile getirir. Matematiin hesaplanabilir dzeninde, bireyler de hesaplanabilir eyler durumuna gelir. Aydnlanm akln hkimiyetindeki kltrel alan ve seri retim mant, bireylere belirli davran kalplarn normatif dzeyde dayatmaktadr. Bireyler kendilerini sonu olarak, normlara uygun davranp davranmadklarna gre tanmlarlar.158 Sistemin dayatt normlarn dnda kalanlar daima bask ile karlarlar. Kolektivitenin gz, sistemin snrlar dnda kalan her trl direnme olasl zerine ynelir. Horkheimer ve Adornoya gre kullanm metalarndaki niteliin bir deer oluturmamas gibi, kolektifin basks altndaki birey, kendisi olarak varolamaz.
Birey artk kendini yalnzca ey olarak, istatistik gesi olarak, success or failure (baar ya da baarszlk) olarak belirliyor. lt de kendini korumak, ilevinin nesnelliiyle baarl ya da baarsz ekilde uyum salamak ve bu uyuma ilikin karsna konmu modelleri rnek almaktr.159

Niha anlamda zgrlemi, adil bir dzenin gereklemesi, Aydnlanma geleneinin bu trl bir akl kavrayyla olanakl deildir. Dzen kendi varlnn
157 158

HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 44. HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 45-46. 159 HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 46.

72

garantr olarak i grd mddete, zgrlemi bir toplumun ortaya kmas konusunda bu entelektellere gre, fazla umut bulunmamaktadr. Dzenin aralarndan biri haline gelmi olan aydnlanm birey de bu haliyle, devrimin gerekletiricisi olarak tarih sahnesine kmas beklenen Marksist zne nosyonundan uzaktr.

2.3. ARASAL (ZNEL) AKLIN YKSEL: TARHSEL BR HATA


topik bir dnya idealinin gereklemeyiinin ve dnyann barbarlk grntsnn gerisinde Horkheimer, Bat dnme geleneinin akl anlaynda gerekleen bir deiimin yer aldn belirtir. Akl anlaynda gerekleen bu deiimin sonucunda, dnya deersizletirilmitir. Bat dncesinde meydana gelen deiim, akln iki boyutundan biri olan znel boyutun (Verstand)160 ykseliine gnderimde bulunur. znel akl, nceden belirlenmi bir amalar kmesine ulamak iin, gerekli olan aralarn yeterli olup olmadyla ilgilenir. Horkheimer bu akl trnn, amalarn kendilerinin de akla uygun olup olmadn sorgulamay bir kenara braktn, btnyle faydac bir perspektife sahip olduunu dile getirir.161 Bu anlaya gre akl, yalnzca bireye ait bir momenttir. Akln yalnzca bireye ait olduu kabul edildii zaman, bir kurumun ya da bir baka gerekliin akla uygun olduunu sylediimizde, genellikle anlatmak istediimiz, insanlarn onu akla uygun olarak dzenledii ve kendi mantksal, hesaplayc yetilerini ona uygulam olduklardr.162 Sonu olarak znel akl, belirli amalara ulamak iin uygun amalarn seimiyle ilgilenen, hesaplayc, arasal akldr. Bu durumda herhangi bir amacn dierine stnlnden sz etmek anlamszdr, ancak bu iki akln deer bakmndan karlatrlabilecei tek koul, onlarn bir baka amacn aralar olarak yer almalardr. Akl kavram doduunda, amalarla aralar arasndaki ilikinin

dzenlenmesinin tesinde bir ey bekleniyordu, ondan; o, amalar anlamak, hatta


160

Bu akl kavray, zellikle, John Lockeun empirizmiyle balayan ngiliz felsefesinde somutlar. [EREN, a.g.e., s. 119.] 161 HORKHEIMER, a.g.e., s. 55. 162 HORKHEIMER, a.g.e., s. 56.

73

belirlemek iin bir yntem olarak grlyordu.163 Horkheimer, bu szleriyle akln nemine ilikin bir gnderme ile birlikte, daha derinde yatan bir probleme de iaret etmektedir. Akl, kendisinden bekleneni gerekletirememitir. Daha iyi bir dnya kurmak isteyen insann ortaya koyduu amalarn bu idealin neresinde durduunu belirlemesi gereken, deerlendirme mercii olarak akl, amalar da bir kenara atarak yalnzca arasal bir form kazanmtr. Horkheimere gre; akl, insanln daha insan bir dnyada yaayabilmesinin niha belirleyicilerinden birisidir, ancak 20. yzylda aklsal bir temele dayand ileri srlen eylemler daha insan bir dnya yaratmaktan ok, yeni trden bir barbarln taycs olmutur. Aklla ilgili problemi znel akl ve nesnel akl arasnda yapt bir ayrmla dile getiren dnr, tarihsel srete znel akln nesnel akl glgelediini dile getirir. Bu denge deiimi, Horkheimer tarafndan, akln snmesi, tutulmas olarak nitelenir. Nesnel akln znel akla kar at savan tarihte yaanm en tipik rneklerinden biri, Sokratesin Sofistlere kar vermi olduu mcadeledir. Sofistlerin ilericilik kisvesi altnda kiisel ve meslek karlarn dnen tavrna kar, ona gre, Sokrates akln nesnel boyutunun koruyucusu olmutur. znel akln uyum gsterme dncesi ile karakterize olduu yerde, Sofistlerin yapmak istedii, insanlarn uyma davranlarn grecelilik temelinde anlaml hale getirmektir. Oysa, Sokrates nesnel akln var olan dzeni sorgulama momentini ayakta tutma mcadelesi vermitir. Horkheimer, Sokratesin akla yapt vurgunun niteliini u szlerle ifade eder: O (Sokrates), akldan ve akln yarglarndan gereklii olmayan isimler ve uzlamlar (konvansiyonlar) olarak deil, nesnelerin gerek doasn yanstan ilkeler olarak sz etmiti.164 Akln znellemesi, o halde, onun nesnelerin gerek doalaryla ilgilenmemesi nedeniyle, ieriksizlemesi ve biimsellemesidir. eriksiz yapsyla znel akl, herhangi bir amacn deerli olup olmad konusunda herhangi bir sorgulamada bulunmaz; nk eletiri znel akln zsel bir bileeni deildir. Tarihsel dnmleriyle birlikte akl, kendi nesnel ieriini yok etme eilimi iine girmitir. Bu

163 164

HORKHEIMER, a.g.e., s. 60. HORKHEIMER, a.g.e., s. 60.

74

dnmde akla, bir uzlam arac olma nitelii yklenmitir.165 Akl uzlamac bir tutumun ad haline geldiinde, ondaki direnme ve farkl olana kap aabilme olana da elinden alnr. Nesnel akl terimi, bir yandan, gerekliin iinde varolan bir yapya iaret eder; bu yap, her zgl durumda bizi teorik ya da pratik dzeyde belirli bir davranta bulunmaya arr.166 Bu yapnn kefedilmesi, diyalektik dnme ile mmkndr. Nesnel akln taleplerini, yalnzca diyalektik dnme anlayabilir. Horkheimerin sylemeye alt, toplumsal yapnn nesnel akln taleplerine gre eletirilmesi ve ekillendirilmesidir. Sokratesi bir erevede insann doru bir yaant srebilmesinin koulu, nesnel akln eletirel potansiyeline sahip kmas ve anlamla ilgili bir sorgulamaya girimesidir. znel akln ortadan kaldrlmas gerektiini hibir ekilde ne srmeyen Horkheimer, gerek nesnel, gerekse znel akln kendi hareket tabanlarna sadk kalmas, birinin dieri zerinde bask kurmamas gerektiini savunur. Horkheimere gre, Aydnlanma filozoflar gizemli glere ve mite kar savalarnda akl zerine iddetli bir vurguda bulunur; fakat bu vurgu nesnel akl yerine, znel akla odakland iin, hatal bir yne kaymtr. Gerekliin doasn alglama ve hayatmza yn verecek ilkeleri belirleme arac olarak akl kavram bir yana atlmtr.167 Nesnel bir ierie sahip olmayan Aydnlanmann arasal aklnn ters sonulara yol amasna da, bu ereveden baklmas gerektiini syler Horkheimer:
Eer Aydnlanma ve dnsel ilerlemeden anladmz insann uursuz glerle, cinler ve perilerle, deimez yazgyla ilgili bo inanlardan kurtulmasysa, ksaca korkudan kurtulmasysa, o zaman bugn akl denilen eyin yadsnmas da, akln yapabilecei en byk hizmet olur.168

Sz konusu sylemi niha bir akl kartl olarak yorumlanmamas gereken Horkheimer ve Adornonun eletirileri, Aydnlanmann znel aklnn insans pasifize eden, dnyay eyletiren boyutuna ynelik bir eletiridir. nsan kendi yazgsnn belirleyicisi olmak ve daha iyi bir dnyada, daha iyi koullarda yaamak istiyorsa, akln,

165 166

HORKHEIMER, a.g.e., s. 62. HORKHEIMER, a.g.e., s. 61. 167 HORKHEIMER, a.g.e., s. 65. 168 HORKHEIMER, a.g.e., s. 177.

75

anlam boyutunu yeniden ele geirmesi ve yalnzca aralar deil, amalar da belirleyen bir etkinlik formu kazanmas gerekmektedir. Negatif bir yol izleyen ve varolan dzeni eletirerek olmas gerekene ynelik bir yol almak isteyen Horkheimer ve Adorno, eletirinin, dzenin bir olumlamasna dnen mevcut dile de artk gvenemeyecei zerinde hemfikirdir. Dncelerin otomatikletii ve arasallat lde; dil de, modern toplumun devasa retim mekanizmasnn aralarndan biri haline gelir. Verili dilin szckleri teknik olarak geerli olaslklarn hesaplanmas ya da benzeri pratik amalar iin kullanlmadnda, herhangi bir gizli sat amacna hizmet ettii dnlmektedir, nk hakikat kendi bana bir ama saylmamaktadr.169 Verili dil, statko tarafndan daima kontrol altnda tutulur. nk dil yaratt etki itibariyle mevcut dzeni ykabilecek bir kuvvete sahiptir. En tipik rneini bylere inanld alarda rastlayabileceimiz bu ykc etki nedeniyle, Horkheimer modern dnemde insanlarn konutuklarndan sorumlu tutulduklarn belirtir.170 Statkonun onaylamayaca herhangi bir ey syleyen kii, bunun bedelini demekle ykmldr. Konuanlar, sistemin olumsuzlanmasn yapmaya giritikleri anda denetim

mekanizmasnn bekileri tarafndan cezalandrlr. topya kavramna bir aklk getirmeye alrken, insann daha iyi bir dnyada yaama talebinin adalet, eitlik, zgrlk gibi ierimleri olduunu belirtmitik. Horkheimer 20. yzylda bu ideallerin gereklemeleri bir yana akln ieriksizlemesi ve biimsellemesi ile bu kavramlarn dnsel kklerinden de koptuunu dile getirir. Problem daha karmak bir yapya brnmtr: Adalet, eitlik, mutluluk, hogr, gemi yzyllarda akln doasnda varolduu ya da gcn akldan ald varsaylan btn bu kavramlar, dnsel kklerinden kopmutur.171 Akln glgelenmesi ile birlikte, adalet, zgrlk ya da eitlik taleplerinin doru bir ierie gerekten sahip olup olmadklar, kukulu hale gelmitir. Bu amalar deerlendirecek bir akl mercii yoktur artk. Arasal akln savunuculuunu yapan pozitivizm ve pragmatizmin tek otorite olarak bilimi ve bilimin
169 170

HORKHEIMER, a.g.e., s. 68. HORKHEIMER, a.g.e., s. 68. 171 HORKHEIMER, a.g.e., s. 69.

76

snflandrma ve olaslklar hesaplama tavrn benimsedii yerde, bilimsel yntemin snrlar dnda kalan adalet, zgrlk gibi konular askda kalr ve deer yitimine uratlr. Horkheimer ve Adorno, pozitivizm ve pragmatizmi arasal akln meru temsilcileri olarak grr. Pragmatizmde doruluun mantnn yerini olasln mant almtr. Bu anlay erevesi iinde, bir dnce ya da kavramn anlaml olup olmad ancak sonularna baklarak deerlendirilir. Dolaysyla, nermeler belirli birtakm sonulara ulamayla ilgili beklentileri, belirli olaslk deerlerini ifade ederler.172 Bu teori, sonuu bir teoridir. Dolaysyla her ey, bir sonuca hizmet eden aralar olmas kouluyla anlaml kabul edilir. Baka bir ifadeyle, faydann maksimizasyonunu hedefleyen pragmatizm, kendi bana deerli hibir eyi kabul etmez. Sonuu olan bu teorinin belirli dnceleri doru olarak kabul edebilmesinin yegne koulu, ele alnan dncenin baarya ulamasdr. Doruluk, pratik dorulama durumlaryla zde duruma getirilmitir.173 Horkheimer, pozitivizm ve pragmatizmin felsefeyi bilimcilik olarak

deerlendirmesinden yola karak, bu iki akmn birbirinin yerine ikame edilebilecek derecede zde olduklarn savunur. Pragmatizm, pozitivizmin tam ve doru bir ifadesidir. Bu iki felsefe yalnzca pozitivizmin fenomenalizme, yani duyusalc idealizme bal kalmasyla ayrlmaktadr.174 Srekli olarak biimsellemeye ve anlam yitimine vurgu yapan Horkheimer, bu iki akmn sonuca, praxise yapt gnderimi teorik momentin ortadan kaldrlmas pahasna gerekletirdiini dile getirir. Bu anlamyla bir dncenin doruluunun sonutaki baarya gre belirlenmesi, teorinin pratie gre belirlenmesi olacaktr. Bu durumda ortaya kan eylemler ve yapp etmeler anlaml bir teorik zeminden yoksun olduklar, onlarn ne iin yapldklar uzun uzadya dnlmedii iin, daha iyi bir dnya idealinin her seferinde uzanda kalnr. Horkheimer nesnelci dneminde felsefenin, bilimsel uralar da dhil olmak zere, tm insan davranlarnn kendi varlk nedenini ve haklln kavramasn salayacak bir etkinlik olduunu, ancak modern dnemin pragmatizminin her trl
172 173

HORKHEIMER, a.g.e., s. 84. HORKHEIMER, a.g.e., s. 83. 174 HORKHEIMER, a.g.e., s. 84.

77

kavray tasfiye ederek eyleme dntrdn belirtir.175 Felsefe, artk insan iin neyin gerekten anlaml ve gerekli olduunu sorgulayan ve eletiren bir etkinlik deil yalnzca sonular hesaplanan eylemlerin merulatrcs haline gelmitir. O halde, imdi eletirilmesi gereken, Horkheimerin szleriyle, dnceleri eya gibi alan ve doa zerindeki teknik egemenlikten karlann dnda her trl doruluk dncesini tasfiye eden, fiziki deil, kendi faaliyetinin rnn btn baarl olmu bilimler arasna kaydettirmeye alan ve fizikiyi taklit eden filozoftur.176 Felsefenin kendisi, bilimlerin peinden koarak, bir bilim olmaya abalamaktadr. zne aykr olan bu abayla, felsefe, dier alanlardan ok daha ykc bir etki sergilemeye balar. Bilim ve sanat alannda dzen fenomeni zaman zaman sekteye uratlabiliyorken; felsefe, dzeni merulatrmann arac olduunda, hakikate dair ne varsa her eyi yerle bir eder. Dilin mevcut dzenin (statko) vgsne dnmesinden hareketle felsefenin ilevini belirliyor, Horkheimer: Felsefe, dilin fsltya dnm tanklna daha duyarl olmal ve dilin iinde korunmu yaant katmanlarn kurcalamaldr.177 Bir eletiri faaliyeti olarak felsefe, verili dilin sistematize edilmi kavramlar arasnda hl ayakta kalabilmi yaam krntlar varsa, onlar akla kavuturmaldr. Felsefeye biilen bu rol, modern dnemin dzen fenomeni altnda sunduunu tm elikileriyle gn na karma giriimidir. yle ki snflandrc, ematize edici yaklamyla modernitede bu ileme tbi tutulan btn geler, birbirleriyle yalnzca btnn ngrd kurallar dhilinde ilikide bulunur. Kavramlar ya da btn oluturan dier geler, Horkheimerin ifadesiyle adeta, bulunduklar konuma mhlanmlardr.178 Uygarln adalet, eitlik ya da zgrlk gibi kavramlarnn ierikleri her ne kadar pheli bir duruma gerilemise de Horkheimer, hl ok nemli bir potansiyelin varlna, bu kavramlarn altnda direnen taleplere rastlama olanana deinir. Felsefe bu durumda iki boyutlu bir tavr almaldr: Niha ve sonsuz hakikatler olmadn aa karmak ve bu taleplerin direnen boyutlarn hesaba katmak.179 Sz edilen kavramlarn varolan gereklikteki karlklar ile olmas gereken durumlar arasnda
175 176

HORKHEIMER, a.g.e., s. 87. HORKHEIMER, a.g.e., s. 88. 177 HORKHEIMER, a.g.e., s. 171. 178 HORKHEIMER, a.g.e., s. 173. 179 HORKHEIMER, a.g.e., s. 183.

78

daima bir atlak, eliki vardr. Felsefe, bu atlaa yerleerek, bir yandan varolann iddetli bir eletirisini yapmal ve dier yandan ise olmas gerekenin varolan dzenden tmyle kopuk olmadnn bilinciyle, dzenin deiimine yol gstermelidir. Felsefe, ancak bu ekilde k amalar dorultusunda, temeline ters dmeksizin varln srdrebilir.

2.4. AYDINLANMANIN ETHOSU: ADORNO VE HORKHEMERN AYDINLANMACI YN


Aydnlanma projesi, cehaletin insann btn sefaletinin ana kayna olduu ve cehaletin ortadan kaldrlp yerine bilimsel bilginin ikame edilmesinin, snrsz insan ilerlemenin yolunu aaca kabulne dayanr.180 Bununla birlikte, insan ilerleme Aydnlanma projesinin en problematik boyutunu oluturmaktadr. nk snrszlktan ne anlalmas gerektiine ilikin dncesizlik ya da yanl dnce, gelime fenomenini insanlikten uzaklatrmtr. Frankfurt Okulu dnrlerinin Aydnlanma eletirilerinin postmodern birok dnr zerinde etkili olduunu belirtebiliriz. Bu balamda Foucaultnun grleri ile Horkheimer ve Adornonun grleri arasnda, Aydnlanmann ethosunun korunmas konusunda nemli bir paralellik bulunur. Bu paralelliin temelinde zellikle Foucaultnun eletiri kavramna ynelik vurgusunun yer ald sylenebilir. Foucault, Aydnlanmann ethosu ile dogmalar arasnda kesin bir ayrma gidilmesi taraftardr. O, Aydnlanmay Kantn belirttii baz ynleriyle kabul etmemizi salayan eyi, u szleriyle aklar: Bizi Aydnlanmaya balayabilen dn tarz, doktrinal elere sadakat deil, fakat daha ziyade bir tutumun yani, tarihsel amzn srekli bir eletirisi diye betimlenebilen felsef bir ethosun srekli canl tutulmasdr.181 zerine vurgu yaplan bu ethos, Aydnlanmann ethosu olarak nitelendirilen ey nedir? Kanttan
180

HOLLINGER, Postmodernizm ve Sosyal Bilimler (ev. Ahmet CEVZC), Paradigma stanbul, 2005, s. 17. 181 Foucaultdan aktaran HOLLINGER, a.g.e., s. 29.

79

gelen bir temelde, kitlelerin ergin-olmamann zincirlerinden kurtulmu olan az saydaki sekin tarafndan eitilmesi durumu ya da ideali, zamann ethosunu dile getirir. Aydnlanmann ethosu eitim ideali zerine kuruludur. Kant henz aydnlanm bir ada deil, Aydnlanma anda yaadmz dile getirirken, kitlelerin ergin olmalar iin eitilmeleri gereken bir sreci anlatmak istemitir.182 Foucaultya gre, Aydnlanmann ethosunun doruk noktas Karl Marx, Weber, ve Frankfurt Okulunun dncelerinde grlebilir. Aydnlanmann dogmalar pozitivizme, bilimcilie, teknolojik akla gtrrken, Aydnlanmann ethosunu insanlk iin talep edilen anlaml idealler erevesinde deerlendirmek yerinde olacaktr. Bu anlamda Foucaultnun, Frankfurtlu entelektellerin eletirilerinin Aydnlanmann dogmalarna ynelik bir eletiri olduunu, ama ethosun tmden reddi olmadn dndn syleyebiliriz. Frankfurtlularn Aydnlanmayla ilgili kar klar Aydnlanmann doktrinal ynnedir: Pozitivizm, bilimcilik ve teknolojik aklla ilgili ynne. Eletirel dnme, Foucaultya gre, Aydnlanmann ethosunun hayata geirilebilmesi iin nmzde duran engelleri ykmal ve ethosun

gerekletirilebilmesinin koullarn aramaldr. Bu noktann postmodernistlere, Frankfurt Okulu dnrlerinden kalan miras olduunu sylemek yerinde bir tespit olacaktr.183 Aydnlanma btnyle yanl ya da doru bir proje olarak deerlendirilebilir mi? Farkl bir deerlendirmeyle Aydnlanmaya kar benimsenecek olan tavr bir reddetme ya da kabul etme ilikisi mi olmaldr? Aydnlanmann postmodern eletirmenlerinden Foucault, Aydnlanma eletirisinin nelii konusundaki grlerini u szlerle ifade eder: Fakat bu, birisinin Aydnlanmaya kar ya da taraf olmak zorunda olduunu gstermez. Bu, tam olarak birinin basit ve otoriter alternatif biiminde kendini sunabilecek her eyi reddetmesi gerektii anlamna gelir: Ya Aydnlanmay kabul edip onun rasyonalizminin gelenei iinde kalrsnz ya da Aydnlanmay eletirip onun rasyonalite ilkelerinden kamaya alrsnz. Bu antajdan Aydnlanmann hangi iyi veya kt eleri ierdiini belirlemeye alrken diyalektik ayrntlar gstererek
182 183

HOLLNGER, a.g.e., s. 22. HOLLNGER, a.g.e., s. 30.

80

kaamayz.184 Ve Foucault, her durumda bireyin kendisini Aydnlanmay kabul etme ya da reddetmeye iten entelektel antajdan kurtulmasnn doru bir deerlendirme iin zorunlu olduunu dile getirir.185 Aydnlanmann ele alnnda taknlmas gereken tutum, Foucaultda bir snrtavr olarak kendini gsterir. Horkheimer ve Adornonun ktmser tavrlarnn aksine, o, ierideki-dardaki alternatiflerinin, kabul etme ya da reddetme tavrnn tesine geilmesi gerektiini belirtiyor; ona gre, snrlarda olunmas gerekir. Eletiri, gerekten de zmlemeden ve snrlar zerine dnmekten oluur.186 nsann zgrlk talebi snr durumlar zerinde almay gerektirir. Aydnlanmann baarszl olarak nitelendirilen ey, Aydnlanmann

dogmalarnn (Hollingerin tespitiyle, empirik bilimlerin rettii bilginin her trl ilerlemenin ve mutluluun kayna olarak grlmesi; Newton fiziinin ekillendirdii insan bilimlerinin toplumun daha rasyonel bir kltrel yapya kavuturabilmesine yapacaklar katkya duyulan inan),187 Aydnlanmann ethosu tarafndan ngrlen eye uzak dmeleri ve hatta kart bir geliim izlemeleridir. Aydnlanma eletirileri bir btn olarak, ethosun tekrar canlandrlmasna ve korunmasna ynelik olan Foucault, Derrida gibi postmodernistleri Frankfurt Okulunun yaratt etkinin ardllar olarak grmek olanakldr.

2.5. KLTR ENDSTRS: KTLE ALDANIMI OLARAK AYDINLANMA


Adorno ve Horkheimer Aydnlanmann Diyalektiinde, kltrn egemenlik ilikilerinin alan konumuna gerilediini, Dnya, kltr sanayiinin szgecinden geilerek

184

FOUCAULT, Michel, Aydnlanma Nedir? (ev. Eda ZGL & zlem OUZHAN), Toplumbilim, Balam Yay., Say: 11, stanbul, Temmuz 2000, s. 73. 185 FOUCAULT, Michel, a.g.e., s. 74. 186 FOUCAULT, Michel, a.g.e., s. 74. 187 HOLLINGER, a.g.e., s. 30.

81

yrtlyor.188 szleriyle anlatr. Kapitalist modernite kitleler zerindeki egemenliini kltr eliyle gerekletirir. Ynetim altna alnm bir topluma yukardan empoze edilen, toplumsal kontrol gerekletirmenin etkin bir arac olarak kltr, 20. yzylda endstriyel bir evreye gerilemitir. Bu gerileme, kltrn bireysel deerlerin sna olaca yerde, endstrilemeye dhil edilmek suretiyle zgrleim ve insan deerlerden ok, egemenlik ilikilerinin alan haline gelmesidir. Bu blmde, endstrilemi kltrn kapitalist sistemin egemenlik arac olarak topyann gereklemesini olanakl klan negatif tavr (olumsuzlamann) nasl ortadan kaldrd gsterilecek ve bireylerin artk bu kltre ne lde kendileri olarak katlp katlamayacaklar ve bilisel olarak topik bir erginlie eriip eriemeyecekleri tartlacaktr. Aydnlanmann Diyalektiinde bu konuda iki temel argman gelitirilir: (1) Kltr Endstrisi, kapitalist toplumun yeniden retilmesine hizmet ederken, (2) sosyalist devrimin bu toplumlarda baarsz olmasna neden olmutur.189 Adorno, Horkheimer ile birlikte, bu iki merkez tema etrafnda, kapitalist sistemin egemen gleri olarak tekelci kurulularn, Kltr Endstrisi iindeki konformizm,

standartlatrma ve aldanm eilimlerini betimlemeye alr. En son detaylarna kadar planlanm, standartlatrlm rnleriyle kltr alan, kapitalizmin egemenlik ilikilerinin taycsdr. Tekelin egemenlii altndaki kitle kltrnn zde ve tekel tarafndan retilen kavramsal iskeletin mmkn olduu kadar belirlenmi olduunu savunan bu dnrlere gre, yneticilerin bu iskeleti rtmeye artk eskisi kadar ok ilgi

188

HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., Aydnlanmann Diyalektii Felsefi Fragmanlar II (ev. Ouz ZGL), Kabalc Yaynevi, 1. Basm, stanbul 1996, s. 14. 189 Bu iki noktadan birincisi, Benjamin ve Brechtin Kltr Endstrisinin olumlu ve ilerici bir potansiyeli barndrdna ynelik iyimser bak asnn, ikincisi ise Lukcsn devrimci iyimserliinin ve snf bilincine ynelik dncelerinin temellerinin eletirisi zerine ina edilmitir. Benjamin ve Brecht kapitalist dnemde yeniden retim tekniklerinde meydana gelen deimelerin, sanatsal alanda devrimci bir potansiyelin gelimesine katkda bulunabileceini dnrken, Adorno sanatn otonom zelliinin yeniden retimin glgesi altnda ortadan kalkt ileri srmtr. Sanat topya bilincinin gelimesine yeniden retim tekniklerinin glgesi altnda katkda bulunamaz. Lukcsa ynelen eletiri, onun Tarih ve Snf Bilincinde ortaya koyduu dncelere ilikindir. Lukcs, kapitalist toplumun, ii snfn gerektii gibi radikalize ettiini ve belirli bir snf bilincinin olumasna katkda bulunduunu dile getirmitir, oysa Adorno ve Horkheimer, sosyal kontroln gl bir arac olarak Kltr Endstrisinin, snf bilincinin gelimesini engellediini dnr. Bu karlatrmalarn temel argmanlarnn detayl bir incelemesi iin, bkz. LUNN, E. Marksizm ve Modernizm (ev. Y. Alogan), Alan Yaynclk, stanbul, 1995.

82

gstermiyor olmalar ve acmaszlklarn aka ilan etmeleri, tekelin iktidarna giderek daha fazla g katmtr.190 Kapitalist glerin insanlar zerindeki oyunlarn teknoloji araclyla gerekletirdiini ileri sren Adorno ve Horkheimer, kitlelerdeki konformizm, standartlatrma ve aldanm eilimlerinin gerisinde de, yine ayn unsurun bulunduunu iddia eder. Teknolojinin insanlar zerinde bu denli byk bir etki yaratmasnn temelinde, ekonomik aygt elinde bulunduranlarn teknolojiyi toplumsal denetimin etkin bir arac olarak kullanmalar olgusu yer alr. 20. yzylda teknik rasyonaliteyle egemenliin rasyonalitesi ayrt edilemez biimde birbiri iine gemitir. Yayn irketleri elektronik sanayide gerekleen yeniliklere, sinema irketlerinin varl ise bankalarn varlna baml klnmtr ve kltrel retim her alanda teknolojik gelimelerin bir alt alan durumuna indirgenmitir. Sonu olarak, Adorno ve Horkheimere gre, ekonomik retim bir yandan daha adaletli bir dnya iin gerekli olan madd koullar salarken, dier yandan da teknik aralar ve belirli sosyal gruplarn nfusun geri kalan zerinde orantsz bir hkimiyet kurmalarna yol aar.191 Adornoya gre, yeni insan anlamak iin; bu insan, srekli bir biimde nesnelemeye maruz kalan, en derin noktalarnda nesneler dnyasnn izlerini tayan bir varlk olarak grmemiz gerekir. Teknoloji ile birlikte, insan da tm dier nesneler gibi mekaniklemi ve alnr-satlr ilikilerdeki nesnelerden biri konumuna gerilemitir. Adorno, ite bu durumun bir sonucu olarak, Minima Moraliada teknolojinin, insanlar nesnelerin amansz ve denebilirse tarihd taleplerine baml kldn192 syler. nsan artk mekanik ynergelere balanarak, mekanizmann izdii snrlar iinde yaamak zorundadr. Daha da nemlisi, insanlar bu snrlar iinde yaamaya gnll bir biimde katlmaktadr. Teknolojinin insan yaamnda uygulad iddeti ise Adorno, faist iddetin farkl bir grnm olarak deerlendirir. Makinelerin kendi kullanclarndan, talep ettikleri hareketler de faist zorbalkta grdmz o vahi, sert, huzursuz savrukluk ve

190 191

HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 8. HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 10. 192 ADORNO, Minima Moralia, s. 41.

83

dengesizlii iermitir ou zaman.193 Teknolojik rasyonalitenin egemenlii altnda, zgrlkten feragat edilmitir. Mekanik yeniden retimin A ve B filmleri veya fiyatlar, farkl magazinlerdeki ykleri, bu retim mekanizmasnn tketicileri snflamak ve rgtlemek iin kullanmakta olduu ideolojik aralardr. Btn bireyleri sisteme dhil etmeyi amalayan mekanik yeniden retimin snflama mantnn ileyiini, Adorno ve Horkheimer u szlerle anlatr:
Halkn ihtiyalarn seri nitelii tayan bir hiyerariyle karlamak zelliklerin srf matematiksel olarak yazya dklmesine yaramaktadr. Herkes nceden ipular vastasyla belirlenmi dzeyine gre adeta kendiliinden davranmaldr ve kendi tipi iin seri halde karlan rnler kategorisine el atmaldr. Birey istatistik malzemesi olarak tketiciler, propaganda meknlarndan artk bir fark kalmayan aratrma meknlarnn haritalarnda, gelir gruplarna gre ayrlmakta ve krmz, yeil, mavi alanlar datlmaktadr.194

Kltr Endstrisinin rnleri, bireylerin bilinleri zerinde yaratt etkiyle ynlendirici bir fonksiyona sahiptir. Kltr rnlerinin bireylere ykledikleri gnlk yaamn somut gerekliklerine dnr. Tpk gereklikteki talihsizler gibi Donald Duck da izgi filmde dayak yiyip durmaktadr ki, bylelikle seyirciler kendi paylarna den dayaa alrlar.195 Ynergelere hapsedilen insann elinden imgelem, kendiliindenlik ve farkl olabilme olana alnr: Kltr tketicisindeki imgelemin ve kendiliindenliin krletiriliini aklamak iin, psikolojik mekanizmalara inen ayrntl bir yoruma gerek yoktur. Kltr rnlerinin, zellikle en tipik olan sesli filmin, nesnel yaps gerei, seyircideki bu yetileri felce uratan yapsna bakmak yeterlidir.196 Hipnotize olan bireyin bu rnler karsnda zgn tepkiler vermesi de olanak ddr. Bir filmi izleyen seyirci youn bir k bombardman ve zel efekt yamuru altnda hipnotize edilir. Kullanlan teknik aralarla rn, tepkiyi nceden belirler.197 Adornonun bu gr, birey olmann zgn boyutunun toplumsal alann sistematize btnl iinde eriyerek yok olduuna dayanr. Devrimi gerekletirecek ve insanlk iin daha iyi bir dnya idealini hayata geirecek bireylerin yerini, kapitalist kltrn
193 194

ADORNO, Minima Moralia, s. 42. HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 10-11. 195 HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 29. 196 HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 14. 197 HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 27.

84

kukla bireyleri almtr. Bireylerin elinden alnan imgelem yetenei, dnme yetisinin ve buna bal olarak da dzenin deime olaslnn ortadan kalkmas anlamn tar. Kapitalist kltr, bireylerin zerinde gerekletirdii maniplasyonla topyann gerekletiricisi bireyleri btne dhil ederek yok etmitir. . N. Soykan bu balamda, sistemin btnlk imgesini yaratmada ne derece gl olduunun altn u ifadelerle izer:
Fiziksel meknlar ya dzletirerek (rnein: Standartlam Amerika) ya da dmdz edilerek (savata tahrip olmu Avrupa) birbirinin benzeri yaplm toplumun insan malzemesinde de birlik bylece tamamlanm olur, fiziksel tabandan insan-kltr tabanna dek.198

Sistematize btnln en gl arac, mekanik yeniden retimdir. Birrnekletirilmi, bireyselliklerinin zgn boyutlar trplenmi kitlelerin, standart tketiciler olarak ihtiyalarn karlamann yolu mekanik yeniden retimden geer. Mekanik yeniden retim sreleri, retilen eyden bamszlam ve zerklemitir. Birey ne olursa olsun tketmek ister; tketilen eyin ne olduu ve nitelii nemsizdir, ama, ihtiyalarn giderilmesi deil, bakalarndan geri kalmamaktr. retilen ey bir nceki ile ayn olmasna karn (rnein filmlerde ya da mzikte ok sk yaadmz gibi), yeni kan bir ncekine kar iddetle savunulurken; ama, yalnzca tketimdir. Tketim mantnn yaratt atmosferde bireyin konumu, Adornonun ifadesiyle yledir:
Ayrmszca tketilen metalarn bolluu bsbtn zararl ve ykc bir boyuta ulamtr bugn. Kiinin kendi yolunu bulmasn imknszlatrmaktadr ve tpk devasa bir markette kendine klavuz arayan adam gibi, mallar arasna skm nfus da liderini beklemektedir.199

Niteliksel farkllklarn ortadan kaldrld bir dzende her ey birbirinin yerine kullanlabilir. Dzene hkim olan ilke evrensel deitirilebilirliktir. Her eyin evrensel deitirilebilirliinde gerek mutluluk yakalanamaz, nk mutluluk ancak

deitirilemeyecek, niteliksel farkllklar hesaba katlm bir eyle olanakl olabilir. Gerek tatmin niteliksel olana koulsuz olarak baldr.200
198 199

SOYKAN, a.g.e., s. 63. ADORNO, Minima Moralia, s. 122-123. 200 ADORNO, Minima Moralia, s. 123.

85

Mekanik yeniden retimin taklit etmeye dayal mant; asl nesnenin biricikliini ve niteliksel zgnln ortadan kaldrr. Kltr Sanayii nihayet taklidi mutlak diye koymaktadr. Sadece slup hl taklidin gizini, yani toplumsal hiyerariye boyun emeyi aa vurmaktadr.201 Bylece mekanik yeniden retimin kendine zg dilsel jargonuna bakarak, bireylerin bu mekanizma iinde boyun edirildiklerini grmek olanakldr. Adornoya gre, bu jargon kitleler tarafndan ne kadar iselletirilirse, tahakkmn gc de o lde artar. Mevcut jargonun dna kan her birey ve grup iin anlamsz damgasn yeme riski, uyum gsterme konusunda olduka gl bir zorlaycdr.202 Bu anlay, kukusuz akla hemen mantk pozitivizmin olgusal nermelerle snrlad dnyasn getirir. Mantk pozitivizm dnyaya snr izmek ve onu denetim altna almak iin, arac olarak bilimsel jargonu kullanr. Bu jargon dnda kalan alanlar ise anlamsz olduklar gerekesiyle dlanr. Bu gereke, uygulanacak somut iddetten daha etkilidir:
Despotluk beni serbest brakmakta ve dorudan doruya ruhu hedef almaktadr. Egemen artk, benim gibi dnmelisin ya da lmelisin, demiyor. Tersine yle diyor: Benim gibi dnmemekte serbestsin, yaamn, maln mlkn sana aittir, ama bugnden itibaren sen aramzda bir yabancsn.203

Bireylerin ruhlarn hedef alan Kltr Endstrisi, uyma davrann bireylerin isel zorunluluklarym gibi dayatr. Bireyler sisteme katlmay kendileri setikleri iin, mekanizmann dna kmak neredeyse imknsz hale gelir. Kltr Endstrisi tam da bu noktada, sisteme kendi arzularyla giren bireylerin doal ihtiyalarn karlad iddiasyla, ruhsal saldrsn kamufle eder. Adorno ve Horkheimer, Kltr Endstrisinin yasallk iddiasnn dayanaklarn yle ifade eder:
Milyonlarn bu sanayiye katlm, birok yerde ayn ihtiyalar standart rnlerle karlamak iin kanlmaz olan retim yntemlerinin uygulanmasna mecbur brakyormu. Saylar az retim merkezleri ile drt bir yana dalm alglayan kiiler arasndaki teknik kartlk eldekiler vastasyla rgtlenmeyi ve planlamay gerektiriyormu. Standartlar aslnda tketicilerin ihtiyalarndan domu: Bu yzden direnle karlanmadan kabul gryorlarm.204

201 202

HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 20. HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 16-17. 203 HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 22. 204 HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 8.

86

Sonu olarak tm bu iddialar Kltr Endstrisinin kendini kabul ettirmek iin ne srd ideolojinin kurucu unsurlardr. Adornonun Minima Moraliada aka belirttii gibi: Kltr, insana yaraan bir toplumda yaand yanlsamasn yaratmakta, btn insan rnlerinin temelinde yatan madd koullar gzlerden saklamakta ve rahatlatp uyuturarak, varoluun kt ekonomik belirleniminin srp gitmesine hizmet etmektedir.205 Kltr, yaamn sorunsuz devam ettii yanlsamasn yaratan bir ideolojidir. Kltr, btnyle bir aldanmadan ibarettir. Mekanik yeniden retim anda gerekten yeni olan yeninin dlanmasdr. Film yapmclar, gven verici bir ekilde bir best sellere dayanmayan her senaryoyu kukuyla karlamaktadr.206 Gerekten yeni olan hibir ey ortaya kmad iin, topik bir tekinin ortaya kmas da olanakszlar. Hakikatin mekanizmann dar snrlar iinde kendine yer bulamamasna ek olarak; Kltr Endstrisi, darda hakikat diye yok ettiini ierde yalan olarak istedii gibi yeniden retir.207 Tm bu aklamalar, kltrn, bireylerin kendileri olarak varlk gsterecei bir alan olmaktan ktna iaret eder. Ortaya kan rnlerin gerekten insanlk adna anlaml rnler olup olmadna karar verecek doru bir merci kalmamtr. 20. yzyln kltr rnlerinin neliini, daha insan olma deil, egemenlerin karlar

belirlemektedir. Egemenlerin dikkat ettii tek nokta, kitlelerin eletiri ve kar koyma olanan aktan ya da gizlice ellerinden almak ve olumsuzlamay tmden yok etmektir. Bu sayede verili dzenin mevcut gidiinin nnde hibir engel kalmaz. nsana tmyle yabanclaan kltr alan, kapitalist dnemde gerek kltr rnlerinin yerine elence faktrn ikame etmitir. Elence, bireylere yapay hazlar sunmak suretiyle, onlar hakikatten uzaklatrr. Ge kapitalizm dneminde, elence, gerekten elenmeye deer bir ey olmadn saklayan bir ideolojiden baka bir ey deildir. Adorno ve Horkheimere gre, aldatmay meydana getiren ey, kltr sanayinin elenceyi sunmas deil, kendi kendini ortadan kaldran kltrn ideolojik klielerindeki ibilir tarafgirlik vastasyla elencenin arkna okumasdr.208

205 206

ADORNO, Minima Moralia, s. 45. HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 23. 207 HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 24. 208 HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 34.

87

Ge kapitalizm dneminde elencenin, topik bilincin yok edilmesi anlamna geldiini ve elence yolu ile bireylerdeki tepkisel enerjinin smrldn, Adorno ve Horkheimerin u ifadelerinden karmak olanakldr:
Elencenin anlam her zaman udur: Hl gsterilen aclar dnmek zorunda kalmamak, unutmak. Bunun temelinde acizlik yatar. Elencenin ka olduu dorudur, ama iddia edildii gibi deersiz, baya gereklikten deil, bu gerekliin hl tketemedii son direni dncesinden. Elence tarafndan vaat edilen kurtulu yadsmadan deil, dnmekten kurtulutur.209

Sanayilemi kltr bireylere aciz olduklar dncesini yava yava; duyarszlatrma yoluyla alamaktadr. Yaamn engebeli yollarndan gemekten bkan birey, bkknlk hissi ile uyma davranna (konformizm) ynelir. Yaam srecinin her aamas, yaam mcadelesindeki umut krc tecrbelerle doludur, ancak ilgin bir ekilde bireyin yaayabilecei asgar koullarn hep varolaca da garanti edilir. Bu durumda, birey zgrl ve idealleri iin mcadele etmekten vazgemeli ve kitleye teslim olmaldr. Bu, Kltr Endstrisinin bireyi teslim alma yoludur. Adorno ve Horkheimere gre, herkes kendini her eyiyle teslim ederse, mutluluk talebinden vazgeerse, mutlu olabilir.210 Yukarda szn ettiimiz teslim olma fenomeni, birey ve toplum arasnda mutlak bir zdelik kurma teebbsne karlk gelir. Adorno ve Horkheimer ise toplumun tzn oluturan birey ve toplum arasnda birtakm elikiler olduunu sylerken, Nietzscheden yaptklar bir alntyla elikinin, insan iin neyin gerekten iyi olduunun bulunmasndaki anahtar nemini ortaya koyar: Bu tz gl bir dman, soylu bir bela, dehet uyandran bir sorun karsnda cesaret ve zgrlk duygusunu yceltmektedir.211 Bireyle toplum arasnda mutlak bir zdelik olduu iddiasnda bulunmak, negatif diyalektik uyarnca, bireyin sistemle btnlemesi anlamna gelir. Bireyle toplum arasnda olduu iddia edilen sahte uyum, bnyesinde verili dzene kar kmann anlamsz olduu telkinini barndrr. Dahas 20. yzyln toplumla zde bireylerinin kar gzeten tavrlar, aradaki uyumun sahteliini anlamak bakmndan fazlasyla
209 210

HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 36. HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 47. 211 HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 47.

88

yeterlidir. ou byk kent sakini olan atomik birey, yalnz bana kalan, kendisi ve herkesle aras ak bir yurtta imgesine dnmtr. Kltr Endstrisinin varln devam ettirmesinde ve nfuzunu giderek arttrmasndaki temel faktrlerden biri de, reklmdr. Kr krne kullanma ve tketme anlamna gelen kltr, reklmla i ie gemitir. Sistemin rnlerinin kazanaca meruiyet reklmlarla teminat altna alnd iin, Adorno ve Horkheimer tarafndan reklm Kltr Endstrisinin yaam iksiri olarak deerlendirilir.212 Adorno ve Horkheimerin reklm konusundaki grleri, reklmn psikolojik adan bireyde yaratt etkiyle ilgili bir ereve iinde ele alnmaldr. Reklm, bireyler zerinde bilin dzeyinde ynlendirici bir etkiye sahiptir. Bilginin g olduuna ynelik Baconc iddia, 20. yzylda reklmn g olduu ifadesiyle belirlenen yeni bir grnme brnmtr. Adorno, reklmlarn byk irketlerin gvde gsterileri olduunu ileri srerken, sistemdeki g mcadelesini de ifa etme amac gder. Btn semt tabelalar ve iaretler iin bir geri plan haline gelir. Reklm Gobbelsin bile bile bir tuttuu sanatla, Iart pour Iarta, kendi iin reklma, toplumsal iktidarn ifadesine dnr.213 Sonu olarak, Adornonun yorumuyla, modern dnemin bireyleri kltrn gz kamatrc rnleri ile illzyona maruz braklarak aptallatrlrken; kltr, parldayan klar altnda insanla yutturulan birer reklm tabletine dnmtr.214 Birey olmann Kltr Endstrisinin snr duvarlar arasnda anlam yitimi yaad yerde, Adorno kendine zg bir varolua sahip olabilme olanann yalnzca ar soyutlanm bir yaama gnderimde bulunacan dnr. lerleme ve barbarln i ie getii kitle kltrnde bugn, ancak kitle kltrne ve teknik aralardaki ilerlemeye kar barbarca bir perhiz, reddetme geri getirebilir, barbarlk d koullar.215 Birey, tm kareleri igal edilmi dnyada, zgrln zorunlulukla u durumlarda aramaldr.
Saduyu ancak umutsuzlukta ve u durumlarda srdrebilir varln; nesnel lgnla kurban gitmemek iin samalk gerekir. ()eksantrik kii direniyor ve dnyaya yeter kes artk! diyebiliyordur. Felaketin yanlsamal nitelii
212 213

HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 56. HORKHEIMER, Max & ADORNO, T. W., a.g.e., s. 57. 214 ADORNO, Minima Moralia, s. 49. 215 ADORNO, Minima Moralia, s. 52-53.

89

zerinde, umutsuzluun gerek dl zerine durup dnebilen ve sadece kendisinin hl canl olduunu deil, dnyada hl yaam olduunu fark edebilen de sadece odur. Donup kalm tavanlarn kurnazl, kendileriyle birlikte avcy da kurtarr: Kaarken onun sululuunu da armlardr.216

Kitle kltrne ynelik ktmser analizlere karn Adorno, kltrn iinde yaamaya devam eden yksek kltre ait deerlerin olduunu dile getirir. Yksek kltr, dk kitle kltrnn aksine, gerek bir aydnlanmann ve zgrleimin potansiyel gcdr. Sanatn topyann son sna olduunu ileri sren Adorno, sanattaki bu alternatifin kitle kltr iinde giderek azaldna iaret eder. Adornonun bak asndan sanat, Kltr Endstrisinin ve sanat marketlerinin ynetimi altndaki dnyada giderek daha problemli bir hale gelmektedir; o, bylesi bir durumda sanatn uyumlanmaya ya da entegrasyona ve metalamaya radikal bir ekilde direnmesi gerektiini syler. Bu direnme ise, sanatn eletirel, zgrletirici etkilerini arttran ve ok tesiri yapmasn salayan avant-garde teknikleri gerektirmektedir. Adorno bu konuda daima negatif yn ar basan uyumsuz artistleri rnek gstermitir: Edebiyatta Kafka ve Beckett, mzite Schnberg ve Berg, heykeltralk alannda Giacommeti, iirde ise Celan, vb.217 Adornoya gre, en radikal avant-garde almalar gerek bir estetik deneyimin kurucusu olabilir. Dorulamac sanatn ve dk (kitsch) sanatn yanl harmonilerine karn Adorno, sanatn de-estetizasyonu (Entkunstung) savunur. Eletirel sanatn daha zgrletirici bir toplumsal durua, ada toplumun da daha hakik bir grne ulaabilmesi iin; harmoni ve gzelliin yanl maskesinin sanatn zerinden kaldrlmas; irkinlik, ahenksizlik, paralanma ve olumsuzlamann zorunlu olarak savunulmas gerekir.218 Otantik sanat, sahte harmoni ve uzlamn temellerini, Adornoya gre, deestetizasyonu ile ykacaktr. Otantik sanatn vaadini, Adornonun u pasajn alntlayarak gsteriyor Kellner:

216 217

ADORNO, Minima Moralia, s. 206. Bkz. KELLNER, T. W. Adorno and the Dialectic of Mass Culture, [http://www.gseis.ucla.edu/faculty/kellner] 218 KELLNER, a.g.e.

90

Dikkatleri alternatifler zerine ekmek deildir, sanatn grevi; onun ii, dnyann, insann kafasna daima bir silah dayayan akna, biimiyle direnmektir. ... Kafkann nesri, Beckettin oyunlar ya da Adlandrlamaz Olan gibi korkun bir eser, resm olarak angaje eserlerin pandomimler gibi grlmeleriyle kyaslandklarnda, bir etki yapar. Kafka ve Beckett, varoluuluun sadece szn ettii korkuyu su yzne kartmtr. Onlar, angaje bildirinin dardan, yani grnte boyun edirdii eyi, grnleri paralamak suretiyle, sanat iinde patlatr. Onlarn eserlerinin kanlmazl, angaje eserlerin sadece talep ettii tutum deiimini zorunlu hale getirir.219

Otantik sanat Adornoya gre, varoluu iinde insann aclarn ve sosyal deiim iin gerekenleri aa karan bir kavray zerine kuruludur. Dolaysyla, estetik deneyim eletirel bir bilincin oluturulmasnn da kurucu esi olarak dnlr. Estetik deneyim tek bana, bireyin zgrl ve direnci iin zerk bir alan olduu kadar, hakikat iin de bir snak grevi grr. Sanat, zgrleimin ncelikli aralarndan birisidir.220 O halde, Adornonun topya balamnda ele ald temel problemlerin banda ynetim altnda kaybolmaya yz tutmu olan otantik sanatn, hl bir zgrleim olanann koruyuculuunu yapp yapamayaca sorunu yer alr.

219 220

KELLNER, a.g.e. KELLNER, a.g.e.

91

3. BLM: SANAT VE TOPYA: DEAL BR DZENN KORUYUCUSU OLARAK SANAT


3.1. ADORNO FELSEFESNDE SANATIN NEL
kinci Dnya Savann dehet verici atmosferine tanklk eden Adorno Auschwitzi, arasal akln, teknolojik lgnln, bask ve tahakkmn ulat son nokta olarak deerlendirir. Auschwitzden sonra, ilerlemeye dayanan bir insanlk tarihinden sz etmenin anlamszl ile yzleen dnr, varolan dzende kabul edilebilecek tek gerekliin kaytszca, babo bir ekilde akan zamandan ibaret olduunu dile getirir.221 nsanlk tarihi, mutluluk ve ilerlemenin deil, fakat barbarlk ve ykmn tarihidir. nsanlk tarihine ilikin bu ktmser yorumun aksine Adorno, Minima Moraliada insanln her eye ramen kurtarlma vizyonuna gereksinimi olduunu belirtir:
Umutsuzluk iinde sorumlu bir biimde srdrlebilecek tek felsefe, her eyi kurtarlmann bak asndan grnebilecekleri biimleriyle dnme abasdr. Kurtarln dnyaya sat ktan baka yoktur bilginin; baka her ey kurgudur, tekrardr, sadece tekniktir.222

20. yzyln siyasal, kltrel ve toplumsal rgtlenmesinin zgrleime giden tm yollar tkad yerde; sanat, kendi varlk btnlnde, bir zgrleim olanan, bu rgtlenmeden etkilenmeksizin, yaratabilir. Bu blmde k nerisi balamnda, Adornonun kurtarlmann bak asnn sanatta somutlaan ideolojisine ynelik dnceleri ele alnacaktr. Sanatn Adorno felsefesindeki yerini netletirmek amacyla, Adornonun negatif diyalektik dncesinin temelini oluturan zde-olmama anlayn ksaca yeniden ele almak gerekir. Nesne ile nesneyi aklama amacyla ne srlen kavramn mutlak bir
221 222

EAGLETON, a.g.e., s. 418. ADORNO, Minima Moralia, s. 257.

92

biimde rttnden ve eyle kavramn zdeliinden sz edilemez. Hibir dnce, nesnesini kavramlar araclyla tketircesine ele alamaz. Dnce nesnesinin biricikliini korumak amacyla ne kadar aba harcarsa harcasn, kullanlan dilsel aralar nedeniyle bu aba boa kmaya yazgldr. Adorno buna istinaden Negatif Diyalektikte, Dncenin ileyiinin tutarll ve dokusunun younluu, onun hedefi skalamasna yol aar223 diye yazar. Dnce, nesnesini olanca younluu ve direnciyle yakalamay amalarken, onu solgun bir tmelin zayflna indirgeme abas iinde olduundan dolay, amacndan uzaklar. Dncenin bu eksiklii, ey ile kavram arasnda engellenemez bir boluun bulunduuna iaret eder. rnein ayak szc, herhangi bir insann kendine zg bir ift ayann zglln skalayan ve daha ok genel olarak ayaa iaret eden bir yapya sahiptir. Dolaysyla, Adorno dilin tmelletirici bir ileve sahip olduunu dile getirir. Bu ilev, uruna yas tutulmas ya da almas gereken bir durum deildir.224 eyle kavram arasndaki uyumsuzluk iki farkl dorultuda sz konusu olur: Kavram nesnesini geride artk brakmamacasna zmseyemezken, nesne de kavramn nerdii taml hibir zaman yakalayamaz.225 eyle kavram arasndaki ikilik giderilemez olduu kadar, bu ikiliin bilinci, Adornoya gre, nemli bir k yoluna iaret eder. Dnce bu eksiklii nedeniyle belirli bir itici g elde eder ve kavram, eyle zde olmann zlemi iinde srekli bir hareket kazanr.
ey ile kavramn zde olmad uyarsyla birlikte yaamak demek, kavramn eyle zde olmay zlemesi demektir. Bu, zde-olmamann anlamnn, zdelii nasl ierdiini bize gsterir. zdeliin varsaylmas, aslnda, biimsel (formel) manta varncaya kadar dek tm saf dncenin ideolojik unsurudur; ancak bu varsaymn iinde ideolojinin doruluk ura olan eliki ve atma olmamaldr taahhd gizliden gizliye yer alr.226

Bu nedenle zgrlk ve adalet gibi kavramlarn bugn toplumda varolan durumla tam olarak zde olduunu sylemek byk bir yanlsama meydana getirir. Adorno bu rtmenin temelde hibir ekilde salanamayacan sylese de, srekli bir dinamizm ve rtme arzusunun, insann hep daha iyiye, topyaya yaknlamasn
223 224

ADORNO, Negative Dialectic, s. 35. EAGLETON, a.g.e., s. 417. 225 EAGLETON, a.g.e., s. 419. 226 ADORNO, Negative Dialectic, s. 149.

93

olanakl klacan ima eder.227 Temel problem, tmel ve tikel, kavram ve ey, baka bir ifade ile zne ve nesne arasndaki ilikinin dolaymlarnn, zlemi duyulan herhangi bir zdelie varmadan ki zdeliin egemen olmas belirli bir dncenin tahakkm kurmas olarak alglanmaldr kavranmasyla ilgilidir. Estetiin Adorno iin ncelikli nemi bu noktada ortaya kar: Estetik, zdeolmayan momentleri (niteliksel uraklar), herhangi bir zdelie srklemeksizin ele alr. Dolaysyla estetik, nesnenin, saydam olmayan yapsn hesaba katan bir disiplindir. Nesnenin btn ynleriyle bilinebileceini ve tmel kavramlarn tikel nesneleri btnyle, eksiksiz biimde kapsayabileceini iddia etmek byk bir yanlg olduuna gre, bu trl bir tavr nesnenin gerekten ne olduunun kavranmasn olanakszlatrr. O halde, Adorno felsefesinde estetik, bu hatadan saknan farkl trde bir anlama etkinlii olarak kavramsallatrlr. Felsefe, nasl ki varolann farkl momentlerini kendi varlk temellerinde ele alarak doru bir konumlandrma grevine sahipse, sanat da kendi tarznda (varlk btnl iinde) felsefe ile ayn amac gerekletirmeye hizmet eder. Adornoya gre, sanat, tikel ve tmel arasndaki ideal uyumun en yksek dzeyde gerekletii alandr. Felsefesini zdelik dncesinin eletirisi zerine kuran Adorno, sanat eserinde zdeliin, btnyle ortadan kaldrlmakszn, askya alndn dile getirir.228 Tmel ve tikel arasndaki iliki sanat alannda ideal bir yeniden biimlendirmeye tbi tutulur. zdelii sresiz bir biimde askya alan sanatta, herhangi bir dncenin bir egemenlik formu olarak ortaya kmasnn da nne geilmi olmaktadr. Adorno iin sanat, diyalektiin srekli deikenlie vurgusunu korumay baarmas nedeniyle nemlidir, nk Adornocu sanatta her dnce eletirilebilir niteliktedir. Sanat, bask altna alnm olan tikelin haklarnn korunduu son snaktr. Biimleri itibariyle sanat, olumsal ve duygusal adna, zde olmayan adna konuur; zdelik ilkesinin baskc patolojisine karn bask altna alnann haklar iin tanklk eder.229 Eagletonun szlerinin de iaret ettii gibi, sanat tarafndan gerekletirilen

227 228

EAGLETON, a.g.e., s. 420. EAGLETON, a.g.e., s. 423. 229 EAGLETON, a.g.e., s. 427.

94

koruma, bask altna alnann gerekte hangi haklara sahip olduuna ilikin bilin dzeyinde bir korumadr. Sonu olarak sanat, varolanlarn ait olduklar niteliksel temele konumlandrld bir varlk alan olarak zgr, adil bir dzenin taycs olmak durumundadr. imdi ncelikli olarak ortaya konulmas gereken, iinde topyay barndran sanatn nelii ve eer olanakl ise tanmdr.

3.1.1. SANATI TANIMLAMA GRM


Sanatn tanm, aslnda, sanatn bir zamanlar ne olduuna baldr; fakat tanm, ayn zamanda sanatn ne olmakta olduunu ve gelecekte ne olabileceini de hesaba katmaldr.230 Bu ifade ile Adorno, sanatn dinamik bir yapya sahip olduunu ve sanata ynelik herhangi bir tanm denemesinin bu dinamizmi hesaba katmas gerektiini anlatmak ister. nk Adornoya gre, sanatn anlam, tarihsel olarak deien bir karaktere sahiptir. Zaman getike, byk eserler, yepyeni yzlerini ortaya karrlar, yalanrlar, katlarlar ve lrler.231 Adornoya gre, sanat yaptnn tarihsel deiimi, sabit bir tanm yapmay imknszlatrr. nk kavramlarn araclk ettii her tanm, bir snr izgisini ifade eder. Sanat nedir? trnden bir soru, sanat dr eklinde bir cevab gerektirir. Sanat ...dr tanm, beraberinde zorunlulukla sanat bu tanmn dnda kalan hibir ey deildiri de getirir. Dolaysyla, tanmn sabitleyici doas, sanatn anlamnn tarihsel olarak deien yapsn gz ard ettii iin; gemi, imdi ve gelecek boyutunu kapsamak bakmndan yetersizdir. Bu nedenle Adorno, Estetik Teoride sanat kavram tanmlanmaya gelmez, nk o, tarihsel olarak deien bir uraklar

230

ADORNO, T. W., Sanat, Toplum ve Estetik (ev. Taylan ALTU), Felsefe Tartmalar, 20. Kitap, Kent Basmevi, stanbul, 1996, ss. 39-58, s. 41. (Bu blm, Estetik Teorinin bir blmdr.) 231 ADORNO, Sanat, Toplum ve Estetik, s. 43-44.

95

kmesidir232 demitir. Sonu olarak, sanatn anlam ieriini, hibir tanm tketircesine ele alamaz:
Sanat, deimez bir kavram erevesiyle ilk ve son defa tanmlanamaz. Sanat kavram, daha ok, ara sra ulalm nazik bir dengedir; tpk id ile ego arasndaki psikolojik denge gibi. Bozucu etmenler, sreci hareketli tutarak, srekli dengeyi bozarlar. Her sanat eseri bir andr; her byk sanat eseri srecin bir durdurulmas, anlk bir duraklamadr; oysa ki kalc bir gz, sadece bu sreci grmektedir.233

Yaplmas gereken anlamn tarihsel deiimini kavrayabilecek diyalektik bir dnceye dayanmaktr. Sanat eseri tarihsel srecin ileyiini belirli bir noktada, bir anlk sekteye uratarak hakikati aydnlatr. Bu, sanatn dzeni olumsuzlamas sonucu ulat bir ruh halidir. Sanat, olumsuzlad tarihsel ve toplumsal dolaymlardan yakalamaya alan diyalektik dnce iin, sabit bir tanm ortaya koymak gereksizdir ve ou zaman yanltcdr. Olumsuzlama olarak sanat, negatif bir kavray talep eder: Teori olarak, konuyla ilgili elde edilebilecek biricik kavray, negatif bir kavraytr; sanatlar diye adlandrlan eyin oulluu yznden, btn sanatlar bir araya getirebilecek bir tmel sanat kavramnn bile mevcut grnmedii yolunda bir kavray.234

3.1.2. BURJUVA DZENNN OLUMSUZLANMASI OLARAK SANAT


Bozuk dzen kavramsallatrmas burjuva dzenine, onun yaps itibariyle salksz ve doruluktan yoksunluuna gnderimde bulunur. Aydnlanmann Diyalektiinde Odysseusu burjuva bireyinin ilk rnei olarak gsteren Adorno, burjuva bireyine ynelik dncelerinin de ana hatlarn ortaya koymutur. Bu eserde Odysseus aldatma/aldanma zerine kurulu ilikiler ana hapsolmu bir birey olarak resmedilir.

232 233

ADORNO, Sanat, Toplum ve Estetik, s. 40. ADORNO, Sanat, Toplum ve Estetik, s. 45-46. 234 ADORNO, Sanat, Toplum ve Estetik, s. 41.

96

Odysseusun yaad gemi yolculuundan hareketle kurulan analoji, bu bireyin 20. yzyldaki muadilinin de hakikati arptan ve onu kavramaktan uzak yapsna iaret eder. Burjuva dzeni aldatma/aldanma ilikisi zerine kurulu, salksz ve doruluktan yoksun bir dzendir ve bu dzene btnyle arasal akl hkimdir. Aydnlanma eletirisi, arasal akl anlaynn dnyay paraladna ynelik bir eletiri olup, arasal akla dayanarak eyleyen burjuva bireyi rettiklerine, d dnyaya ve en nihayetinde de kendine yabanclar. Adornoya gre, yabanclamann ald, bu paralanm yapya alternatif, yeni bir dzen ancak, sanatta bulunabilir. Adorno, sanat alann burjuva bireyi iin bir snak olarak grr. Sanat, yanl bir dzende hakikatin kendisi olarak varolabilecek, paralanmln aksine ideal bir btnl resmedebilecek bir alandr. O halde Adornoda sanatn konumunu yanl iinde doruluk olarak alglamak yerinde olur. Burjuva toplumunun kurtuluu, buna bal olarak, sanatn kendi varlk btnlnde aa kan ideal dzenin rnek alnmasna baldr.235 Burjuva dzeninin yanll, onu oluturan elerin kendi varlk momentlerini kaybetmi olmalarndan kaynaklanr. Bu durum kendisini en ak biimde, znenin nesneye yaklam tarznda gsterir. znenin kendisi dndaki nesneye bak tarz ve onu konumlandrnn arasal ve eyletirici ynne iaret eden Adorno, artk zneler aras ilikilerin de olmalar gereken temel zerinde olmadklarn belirtir. Ona gre, zgr ve adil bir toplumsal dzen iin her e kendi varlk yapsna uygun bir ekilde konumlandrlmaldr. Sanat yaptnn topyay barndrmas da ideal bir dzenin resmini vermesi buna bal olarak, onun doruluunu, elerin doru dzenlenmesini ifade eder.236 imdi sorulmas gereken, sanatn varln bozuk dzenden etkilenmeksizin srdrp srdremedii, srdrebiliyorsa eer, nasl srdrd sorusudur. Bu soru doal olarak sanatn, iinde bulunduu toplumla olan ilikisinin neliini aydnlatmay amalar. Sanat eserlerinin gereklii, onlarn dardan nlerine getirilmi sorulara cevaplar olmalarnda yatar. Bu yzden sanattaki gerilim, ancak dtaki gerilimle balantl olarak anlam kazanr.237 Sanat, hi kukusuz verili toplumsal koullardan
235 236

TUNALI, smail, Estetik, Remzi Kitabevi, 7. Basm, Eyll 2003, s. 126-127. TUNALI, a.g.e., s. 128. 237 ADORNO, Sanat, Toplum ve Estetik, s. 45.

97

doar. Onun burjuva dzeni ile sk skya ilikili olduunu belirten Adornoya gre, ancak ve ancak kendisini reten koullarn rtk bir eletirisini yapabildii oranda varolabilecek olan sanat, kendi muhalefet ettii eyle nasl derinden derine uzlatnn farkna varrsa otantik olabilir.238 Adorno, sanatn kendisinden kaynakland toplumla olan ilikisinin belirleyici niteliini u szlerle dile getirir:
Sanat, sanattan farkl olan eyle bants araclyla tanmlanr. Bu baka olan, bizim sanatta zgl olarak sanatsal olan anlamamz mmkn klar. Sanata bu yaklam, sadece, materyalist ve diyalektik bir estetiin ltlerini karlar; bu estetik kendi z kalbndan (matrix) kendisini koparp ayrmakla geliir. Onun hareket yasas bir ve ayn eydir.239

Bu anlay, onun estetik teorisinin temel dayanaklarndan birini oluturmaktadr. Sanat, kendi estetik yaps iinde toplumsal elikileri dile getirmeli ve geleneksel anlam rglerini yeniden biimlendirmelidir. Arnold Schnbergin mzii, bu sanatn sekin bir rneidir.240 Sanata ilikin kmaz, diyalektiin doas gerei zlmesi gereken bir eliki deildir; aksine sanat, bir ynyle zgr dier ynyle de mevcut koullara baml olduunu bilmelidir. Sanat bu badan beslenmektedir. Yapma rnler (artifact) olmakla, sanat eserleri, sadece isel olarak bildiriimde bulunmazlar; fakat ayn zamanda, kendisinden kamaya altklar, ama yine de ieriklerinin dayana olan d gereklikle de bildiriimde bulunurlar.241 Buna istinaden Estetik Teoride belirtildii gibi, nesneletirilen eyin yaamdan koparlmas onun ldrlmesi anlamna gelir.242 Gerek bir sanat yapt toplumsal zeminden kartt malzemeyi tm dolaymlarndan ayrmak suretiyle ele almaz. Sanatn toplumla ilikisi zetle u ekilde dile getirilebilir: Sanat yaptlarnn estetik nitelii reel alanda bir yol gsterici konumuna sahipken, estetik niteliin yaratlmasnda ve yorumlanmasnda topluma bir ballk sz konusu olur.

EAGLETON, a.g.e., s. 425. ADORNO, Sanat, Toplum ve Estetik, s. 41. 240 Adornodan aktaran BOZKURT, a.g.e., ss. 229-230. 241 ADORNO, Sanat, Toplum ve Estetik, s. 44. 242 ADORNO, Aesthetic Theory (Eds. G. Adorno - Rolf Tidemann), University of Minnesota Press, Minneapolis, 1970. s. 193.
239

238

98

Sanayi kapitalizmindeki ykseliin, mekanik yeniden retim anlaynda yaratt byk etki, sanat yaptlarndaki auratik boyutun kaybolmas ile sonulanmtr. Benjaminin sanat anlaynn nemli bir parasn oluturan bu iddia, Adorno tarafndan da paylalr. Sanat yaptnn aurasnn kaybolmas, onun, biriciklii ve zgnln oluturan, retildii tarihsel koullarla ban yitirmesidir. Mekanik yeniden retimin yapay rnleri (artifacts), retildikleri tarihsel koullarn izlerinden yoksundur.243 Nasl ki, toplumsal boyutun gz ard edilmesi, sanat eserlerinin zsel niteliklerinden birini hie saymaksa, sadece toplumsal boyuta odaklanmak da sanat eserlerinin auratik bir kayba uramasna neden olur. Bu balamda, estetik boyutu hesaba katmayan bir sosyolojinin eksikliini dile getirmek amacyla Adorno, Alphons Silbermannn etki aratrmalar anlayn eletirir. Etki aratrmalar, sanat yaptnn almlayclar zerindeki etkilerine odaklanr. Etki aratrmasnn sonular, daima snflanabilirdir ve bir istatistik esi niteliindedir. Bu yntem sanat yaptna salt bir nesne olarak yaklar ve zne-nesne arasnda mutlak bir kutupsall ngrr. Silbermanna gre, bu kutupsal eler sanat yapt sayesinde bir iletiime geer. Adorno buna kart bir biimde, sanat yaptnn kendi btnlnde bir resim olduunu ileri srerek, sanat yaptnn almlaycsyla karlamadan nce zne-nesne dolaymn ierdiini belirtir. Hnlerin ifadesiyle, sanat yapt bizzat bir zne-nesne dolaymlar ebekesidir.244 Sonu olarak, estetik ve toplumsal boyut, sanat eserinin hakikatinin birbirinden ayrlmaz paralardr. Bir grn olan sanat yapt, bu niteliiyle hakikatin negatif bir ekilde kavranmasn olanakl klar. Bu grn, Hegelci zn Marx tarafndan materyalist temellere oturtulan toplumsal zdr. z olarak verili toplumsal durumun kendisi, hakikat ierii asndan belirlenimsiz kaldka, sanat da kendisinin zsel bir zellii olan grn dzeyinde bu belirlenimsizlii sunmay srdrr. Bu dzeyde toplumsal problemler sanatsal problemlere dnr. Sanat ile toplumsal gereklik arasndaki iliki bir belirleme ilikisi de deildir. Sanat konusunu ya da malzemesini toplumsal alandan semesine karn, toplumsal alan
243 244

DELLAOLU, a.g.e., s. 60-61. HNLER, Hakk, Adornonun Estetik Teorisinin Geleneksel ve Original Boyutlar, Felsefe Tartmalar, Say:14, Temmuz, 1994, ss. 149-153, s. 151.

99

tarafndan belirlenmez. Bu iki alan, Adornoya gre, ontolojik bir kartlk iinde bulunur. Sz edilen ontolojik kartlk, sanatn varolma tarznn reel varolma tarzndan farkl olmasnda ifadesini bulur. Sanat yapt bir grn olmas nedeniyle, eylerin gereklikte varolduu tarzda varolmaz.245 Dolaysyla sanat, bu dzenden

kaynaklanmasna karn, bu dzenin yanllndan etkilenmeksizin varolabilir. Reel dnyada varolanlarn bir yaylm iinde olduunu dile getiren Adorno, sanat eserlerindeki isel yapnn kendi btnlnde bir canll dile getirdiini belirtir. Sanat eserleri hayata sahiptir; nk onlar doann ve insann konuamad ekillerde konuurlar. Sanat eserleri konuurlar, nk onlarn tek tek bileenleri arasnda bir bildiriim vardr; yalnzca bir yaylm durumu iinde varolan eylerde bundan sz edilemez.246 Adornoda sanatn canl olmasnn iki farkl anlam tadn syleyebiliriz: lk olarak tarihsel balamdan ieriini alan sanat, tarihsel deimeyle birlikte kendisinin de deitiini dile getirdii iin dinamiktir, canldr. Bundan baka, sanat dil olarak farkl/teki olanan barndrr. Buna gre, dilde varolan diye bir eyden sz edilebilirse eer (yani dil bir varlk alan olarak ele alnd taktirde), sanat dilde ve dille varolur. Bu alan sanat iin bir varolma olana olarak deerlendirilebilir. Dil, sanat iin o halde bir canllk ilkesi olmak durumundadr. Sonu olarak, sanat, hakikatini dilde var eder. Bir grn olarak sanat, toplumsal alandan ald malzemeyi toplumsal alann olumsuzlanmas olacak ekilde yeniden dzenler. Varlk yapsnn farkll nedeniyle sanat yapt, eleri yanl dzenlenmi olan burjuva toplumunun bir olumsuzlanmas, elerinin doru dzenlenmi bir resimdir. Olumsuzlama yetisiyle Adornoda sanat yapt bir protesto olarak alglanabilir. Sanat, iinde domu olduu toplumsal gereklii olumsuzlayabilen, ona eletirel bakabilen bir yapya sahiptir. Dolaysyla burjuva toplumu, artk kendi olumsuzlanmasn proletarya biiminde retmez, fakat sanat olarak retir.247 Sanatn, dili, kuruluuvs., tm unsurlaryla kendine zg bir

245 246

TUNALI, a.g.e., s. 128. ADORNO, Sanat, Toplum ve Estetik, s. 44. Proletaryadan beklenen protesto tavrnn tarihsel olarak gereklememesi, Adorno gibi dnrleri farkl bir devrimci g aramaya yneltmitir. Bu aray sanata bu trl bir misyon yklenmesindeki etkili unsurlardan biri olarak deerlendirilebilir. 247 BOZKURT, a.g.e., s. 233-234.

100

yapsnn olmas, bu dinamizmi yaratan en nemli eydir. Tarihsel olana gbekten bal olan sanat, deime iindeki tarihsel olan yine kendi tarznda deitirir. Bu yapsal farkllklar sayesinde, sanat, doa ve insan dolaymnn tesine geerek, varolan yeni bir tarzda ifade etme olanana sahip olmaktadr. inde doduu burjuva toplumuna kar, kltr alannn snrlanm bir gettosunda varln srdren sanat, protestocu niteliiyle varolan dzende eletiri momentini tpk felsefe gibi ancak farkl bir yolla ayakta tutar. Ne var ki sanat, bu snrlanm alann dnda, dzenin deitirilmesine ynelik bir eylemde bulunmaz. Sanat, kltrn getto alannda hareket eder ve prensipe toplumsal eylemden uzak kalr.248 O, verili dzenin bozulmu yaps iinde snrlanm bir varlk alannda doru deerlere sahip bir rnektir. Adornocu sanata, rehber olma misyonu biilmitir.

3.1.3. SANAT VE BOZUK DZENN AILMASI Sanat eyleri empirik balamlarndan kopartmak ve zgrlk imgesi altnda yeniden biimlendirmek suretiyle, bir tr ama gerekletirir. Empirik dnyadan kopup ayrlmas nedeniyle, sanat eseri, daha yksek dzeyde bir varlk haline gelebilir; btn ile paralar arasndaki banty kendi gereklerine gre ekillendiren bir varlktr.249 Nesne olarak setii eyi kendi gereklik alan iinde yeniden reterek eyletiren sanat, eyletirme tavr ile gerekliin bysn bozar. Sanat yaptnn gerekliin bysn bozmas, hibir zaman elde edemeyecei bir btnl yakalama teebbsdr. Dolaysyla, herhangi bir sanat yapt, diyalektii herhangi bir aamada durdurmaz, nk tikel ile tmelin, takliti ile aklc olann baarlm bir dolaymndan sz etmek olanakszdr. Varolan, yalnzca yaptn olabildiince kapatmaya alt, tutarszlklara

248 249

TUNALI, a.g.e., s. 128. ADORNO, Sanat, Toplum ve Estetik, s. 43.

101

boulmu, birlemeye inat bir biimde direnen paralaryla hep hareket halinde olan, duyu ve tin arasndaki uzatmal atmalardr.250 Sanat yaptnn diyalektik i yaps, gereklikte varolann aslnda yle olmamas gereken zdeliini, sahte uyumunu bozmaya giriir. Gerekliin elikili ve zdeolmayan doasndan dolay sanat eserinde de herhangi bir zdeliin grntsnn varolmas gerekmez. zdelik, yalnzca zlemi duyulan ve devinimi salayan bir ey deil, fakat ayn zamanda srekli askya alnmas gereken eydir. Bu dorultuda sanat baarl klan lt, Adornoya gre, iki ynldr: lk olarak, sanat yaptlar malzemeyi ve ayrntlar, kendi i yasalaryla btnletirebilmeli ve ikinci olarak da btnleme srecinin geride brakt krlmalar silmeye almamaldr; sanat yaptlarnn bunun yerine, estetik btnde, btnlemeye direnmi olan bu elerin izlerini korumalar gerekir.251 Adorno iin sanattaki ama, sanatn mevcut dzenin yanllna karn, doru bir toplumsal dzenin resmini vermesiyle gerekleir. Dolaysyla, Adorno Estetik Teoride, sanat eserleri yalan sylemezler, sanat eserlerinin syledikleri ey kesinlikle dorudur252 diye yazmtr. Varolan dzende dorunun koruyucusu olarak i gren sanat yapt, hakikatin aydnlanmasnn bir aracdr. Ancak hemen belirtmeliyiz ki, sanat bunu kendi tarznda gerekletirir. Mevcut dzenin verili dilini geersiz klan, kendi varlk yapsna zg ifade biimiyle sanat, mesajn almlaycsyla paylar. Adorno sanatn nesnel yapsnda somutlaan dorunun ifade edili tarzn, havai fieklerle kurduu bir analojiyle dile getirir:
Havai fieklerinki muhteem grntlerdir. Genel anlamda empirik varln bedelinden, sreklilikten muaf empirik grnmlerdir onlar; cenneti simgelerler ama yine de insan rndrler; hem duvara yazlan yazlardr onlar [Menetekel] ve hzla belirip hzla silinirler, hem de bizim saptayabileceimiz trden bir anlam tamayan bir yazdr bu.253

250 251

EAGLETON, a.g.e.,s. 429. ADORNO, Sanat, Toplum ve Estetik, s. 46. 252 ADORNO, Sanat, Toplum ve Estetik, s. 45. 253 Adornodan aktaran HUHN, Thomas, Kant, Adorno ve Estetiin Toplumsal Geisizlii (ev. E. Efe AKMAK), Cogito: Kitle, Melankoli ve Felsefe, YKY, 2. Bask, Ekim, 2003, ss. 256-275, s. 267.

102

zellikle belirtmek gerekir ki, Adornonun Kltr Endstrisine ynelik ktmser analizleri, onu, bireylerin sanatta ifade edilen hakikati kavrayabilmeleri konusunda olumsuz bir yoruma gtrr. Sanat yaptnn nesnellii, iinde bulunduumuz tarihsel koullarla zgrleim ideali arasndaki mesafenin yaln biimde somut hale gelmesinden oluur. Sanat yapt, zgr olmadmz ynnde bir uyardr.254 Ancak, hzla belirip hzla silinen mesajyla sanat yaptnn uyars, Kltr Endstrisinin bireyleri tarafndan anlalamaz karakterdedir. Bu anlamda, modern dnem, Adornoya gre, sanattaki ama potansiyelini duyum yetenekleri kreldii iin, alglayamayan bireylerden kuruludur. Bu ktmser ynelim, ileride greceimiz gibi, Adornonun sanattaki amay ezoterik bir etkinlie balamasna neden olur. Gerek sanat, insanln bugnk toplumun tesindeki dier toplum iin duyduu zlemin varln koruyabilecei son snaktr.255 Bunun anlam farkl bir bak asndan, felsefenin 20. yzylda dzenin olumlanmasn stlendii yerde, sanatn, zayf da olsa negatif momentini koruyan tek etkinlik alan olarak kalmasdr.
Sanat diye yazyordu Adorno, klasik sanat denen sanat, sanatn ok daha anarik ifadelerinden hi de geri kalmamacasna, insann, dilsel ya da dilsel olmayan tahakkm ve hkmetme kurumlarna kar, en azndan bu kurumlarn nesnel z ve esaslarn yanstmasndaki etkinlii orannda, bir protesto gc olmutur ve olmaktadr.256

Adornoya gre, topik bir sanat almas, nesnel elikileri dzmece bir uyumun iinde zmleyen deil; fakat, kendi isel yapsnda, bu elikileri gstermek amacyla barndran; bu ii hibir uzlamacla yanamadan ark bir biimde yapabilen; bunu yapmakla, uyum ideasn negatif bir biimde ifade edebilen bir yapt olmak durumundadr.257 Sanatn negatif momenti, bugn, eskisi kadar ansa sahip deildir. Gerekten de, Adornonun kitle kltr konusundaki eletirilerinin odanda yer alan inan, promesse de bonheur szleriyle ifade edilen yeni ve bir baka yaama duyulan

254 255

HUHN, a.g.e., s. 268. JAY, Diyalektik mgelem, s. 259. 256 JAY, Diyalektik mgelem, s. 260. 257 JAY, Diyalektik mgelem, s. 260.

103

umudun, giderek daha konformist bir nitelik kazanan kltrn lehine ypratlp, zayflatlmakta olduudur.258 Estetik boyutuyla bir yandan toplumsal alanla belirli bir kartlk iinde bulunurken, dier yandan bu toplumsal alan kendi btnlnde barndran hibir sanat yapt, toplumsal rgtlenme iinde, kltrle alveri iinde olmaktan kanamaz; ama yine de basit bir eliinin tesine gemi her sanat yaptnda kltre burun kvran bir yn de vardr: Sadece bir sanat yapt olmakla kltr dlamtr.259 Sanat eserinin estetik zerklii, onun olumsuzlama momentini daima koruyabilmesini olanakl klar. Sanatn olumsuzlayc ilevi, retim, kr ya da siyasal eylem iin duyulan ilevsel ve dolaysz talepleri olumsuzlayarak; bireyleri, statkonun bask yaratan unsurlarndan kurtulmalar gerektii ynnde aydnlatmaktr. Bu aydnlatma, bireyin etkin bir zne olarak sanat yaptnn mesajn talep etmesine baldr.
Sanat yaptlar bir yabanc dil gibi veya kavramlar, yarglar, bunlarn karmlar gibi anlalamaz; bunun basite yaplmas peinen yanl anlamadr tersine onun i hareketi balamnda olunur olunmaz; denebilir ki sanat yapt, onun kendi mantna gre bir kez daha kulakla bestelenmesi, gzle resmedilmesi, dilsel duyumla syleilmesi yaplr yaplmaz anlalr. Kukusuz geleneksel yaptlarn bu tm zdeleyimsel anlama zahmeti de avangard bir metnin katlc okyanusuna ykledii zahmetten daha az deildir.260

Sonu olarak sanat yaptn anlamak, o hangi yetimize hitap ediyorsa, onu bu yetilerle ve bu yetilerde yeniden yaratmak anlamna gelir. Sanat, sanatsal biim dzeyinde, mevcut dnyaya kart olmasyla ve bu dnyaya yardma ve onu ekillendirmeye hazr olmasyla niteliksel olarak farkl bir varlk haline gelir. Ne teselli kavram ne de onun kart, reddi, sanatn anlamn ele geiremez.261 te bu yzdendir ki, diyalektik gerilimin, sanatn hem estetik boyutunu hem de toplumsal boyutunu hesaba katmas gerekir. Sanatn ilevi, onun retim, kr ya da politik eylem iin duyulan ilevsel ve dolaysz talepler karsndaki amaszlndan trer. Ancak ok az sayda bireye, hayatn zorluklarndan gelen bask karsnda, genel

258 259

JAY, Diyalektik mgelem, s. 260. ADORNO, Minima Moralia, s. 221. 260 Adornodan aktaran SOYKAN, a.g.e., s. 72. 261 ADORNO, Sanat, Toplum ve Estetik, s. 40.

104

doruyu kavramasna ya da olaylar onlarn iinde yer alarak biimlendirmesine izin verilir.

3.2. SANAT VE TOPYA


Adornonun topya olarak sanat anlay, Weberin sanat zerine deerlendirmeleriyle nemli bir paralellik gsterir. Rasyonalizasyon srelerinin modern toplumsal rgtlenmenin her kesine hkim olduu yerde sanat, Webere gre, kendini merulatrrken mantksal adan kendisinden nce gelen herhangi bir bak asna gereksinim duymaz. O, bunun yerine, sahip olduu potansiyelleri ei grlmedik biimde gelitirmek bakmndan zgrdr. Weberci zgr sanat nosyonu, Adornonun sanatta bir k yolu aramasnn hi kukusuz nceli durumundadr:
Entelektalizmin ve hayvani rasyonalizasyonun geliimi altnda sanat, giderek daha bilinli bir biimde kavranan bamsz deerlerin evreni haline gelir. Sanat bu dnyada kurtulu fonksiyonunu stlenir. O, gndelik hayatn rutinlerinden, zellikle teorik ve pratik aklcln basklarndan kurtulu salar.262

Aradaki benzerlie dikkat ekmek bir yana, Adornonun sanata ykledii topik umutlar daha radikal bir boyuttadr. Sanat, bastrlm hayatn yeniden canlandrlmas olarak zorlayc topik bir fonksiyon stlenir. Btnn gerek olmayan rgtsel yapsna alternatif, yeni bir uzlam umudu ancak sanatta mmkn olabilir. Adornocu estetik teorinin kendisinden beslendii en nemli kaynak ise kukusuz Hegeldir. Hegele gre sanat, bilgi ve hakikatin taycsdr ve bu haliyle sanat mutlak tinin cisimlemi halidir. Hegelci dncenin bu temel k noktasn kabul etmekle birlikte Adorno, Hegelin mutlak tin dncesinde nemli bir deiiklik yapar: Mutlak tinin grn alanndaki yansmas olmakla ikincil dzeye itilen sanat, Adorno tarafndan birincil bir gereklik alan olarak ikame edilir.

WOLN, Richard, Utopia, Mimesis, and Reconciliation: Redemptive Critique of Adornos Aesthetic Theory, Represaentations, No. 32, Autumn, 1990, ss. 33-49, s. 36.

262

105

Adorno, Hegelci estetik teoriden tinselliin, sanat eserinin yaamsal (vital) unsurlarndan biri olduu dncesini alr. Ayn zamanda tinin kendini, sanat yapt iinde, kendisine kart bir ekilde ortaya koyduu dncesinde de Hegel ile ayn fikirdedir. Onlarn dncelerindeki ncelikli ayrm noktas, tinin nitelii hususundadr. Adornoya gre de sanat, mutlak tinin cisimlemesinden baka bir ey deildir; ancak bu tin idealizmin deil, materyalizmin toplumsal tinidir. Hegelin ne srd tinsellik, ncelikle materyalizme kardr. Bununla birlikte bu kartlk, tinin ve maddenin, tinin nesnellemesi olarak sanat yapt iinde uzlama vard yzeysel bir kartlktr. Buradaki temel eletiri, sanat eserinin tinin bir eyletirilmesi olarak varolduu, ve bu haliyle de negatif karakterini yitirdii eletirisidir.263 Adornoya gre, sanat, toplumun toplumsal antitezidir.264 Dolaysyla, tinsel bir varlk alan olarak sanat yapt, Hegelci idealizmin aksine, toplumsal kuruluu iindeki empirik gerekliin bir olumsuzlamas olarak varolur.
yleyse, sanat eserinin kart ya da negatif gc eyletirilmi empirik gereklikle uzlatrlmak durumundaysa eer, sanat eseri bundan byle tinsel olmaz, ve dolaysyla sadece baka bir eyletirilmi meta haline gelir.265

Bundan dolay, estetiin hakikat iddialar temelini toplumsal yaamdan almaktadr. Sanat eserlerinin duyumsal doas, Adornoya gre, onlarn nesnellik alanyla ilikisinin bir yansmasdr. Adorno, felsefe ile sanat balantsnn neliine bu noktada aklk getirir: Felsefenin dilinin kavramsal olmasna karn, sanatn dili duyumsaldr. Bu nedenle hakikatin ortaya konmasnda sanat, felsef olandan bir adm nde gider. Felsefe, kavramsal olmayan hakikate kavramlarla yaklat iin, zerinde alt gerekliin olduka uzanda i grr. Bu anlamda sanat, felsefeye kyasla belirli bir epistemolojik stnle sahiptir. Bu stnlk sanatn, felsefeye oranla hakikate daha dolaymsz bir gzle bakabilmesinden kaynaklanr. Peki, bu durumda, biri kavramsal olan felsefe ve dieri duyumsal olan sanat arasndaki ilikinin nitelii nasl aklanabilir?

HUHN, Thomas, Adornos Aesthetics of Illusion, The Journal of Aesthetic and Art Criticism, Vol. 44, No.2., Winter, 1985, ss. 181-189., s. 183. 264 ADORNO, Aesthetic Theory, s. 11. 265 HUHN, a.g.e., s. 183.

263

106

Duyumsal bir alan olan sanatn dilsel aralar, imgeler, sesler ve renklerdir. Dolaysyla, sanatn ifade tarz diskrsif akl yrtmenin aklndan yoksundur. Bu ifade tarzndan dolay sanat, enigmatik bir karakterdedir. Baka bir ifadeyle, hakikatini kavramlara bavurmakszn ortaya koyan sanatn ifreli dilinin zmlenmeye gereksinimi vardr. Bu nedenle Adornoya gre, sanatn enigmatik karakteri felsefeyi gerekli klar. Sanatn ifrelerini zmesi gereken, felsefedir. Sanatn teorik olarak ifade edilemeyeni estetik nesnelletirimlerle canlandrd yerde, felsefe, eletiri momenti olarak sanatn ifresinin zlmesidir.266 Adornonun estetik teorisi, felsefe ve sanatn bu kesime noktasnn ifa edilmesi grevini stlenir. Adornonun Hegelle olan ihtilafnn ikinci boyutu daha artc bir zeminde ortaya kar. Hegel iin doal gzellik, insan elinden kma eitli gzellikler karsnda ok daha aa bir dzeyde yer alr, nk doa tinsellikten yoksun bir varlk alan olarak resmedilir. Farkl bir almla, doa, en iyi durumda tekilik tarz iindeki tini temsil eder.267 Adornonun doal gzellie yapt gndermenin temel nedeni, Hegelin doal gzellie, tinselleme srecinin kendisiyle savalmas gereken paras olarak yaklamasn tersine evirmektir. Adorno, tinsel olann doaya egemen klnmas ideolojisinin tehlikeli boyutlarn aa karmaya alt bu eletirisinde, doal gzelliin znel kendini olumlamann menzili dndaki bozulmam bir alann temsil etmesi bakmndan deerli olduunu dile getirir.268 Bylece, hakikatle ilgisinde doal gzellik kategorisi, Estetik Teoride zerinde durulan ncelikli konulardan biri haline gelir. Doal gzellik, Adornonun felsefesinde youn bir metafizik ierie sahip olup, o, indirgenemez olan tekini, znel kendini olumlamann menzili tesindeki bir bozulmam durumu temsil eder.
Doada gzel-olan, zde-olmayann eylerdeki kalntsdr. zde-olmayann bir kalnts olarak doal gzellik, ayn zamanda uzlamn (reconciliation) topik bir ifresidir: topya, zde-olmayann, sadece kavramn rts altnda fonksiyon gstermekten ziyade kendisini zgrce ortaya koyduu bir hal, bir uzlam durumudur.269

266 267

ADORNO, Aesthetic Theory, s. 127. WOLN, a.g.e., s. 38. 268 ADORNO, Aesthetic Theory, s. 88-90. 269 ADORNO, Aesthetic Theory, s. 108-110.

107

Doann tahakkm altna alnmas, zne ve nesnenin birbirinden mutlak bir biimde ayr alanlar olarak grlmesinin rndr. Bir paras olduu doay, yalnzca bilgi nesnesi olarak gren ve onu kendi istekleri dorultusunda deiime uratan zne, doann hakikatini kavramaktan uzaklar. Buna dayanarak Adorno zne ve Nesne adl makalesinde, nesnenin, znenin varsayd ve ne srdnden btnyle farkl bir ey olduunu dile getirir.
270

Bilen znenin dnyay, hesaplanabilir varlklardan ibaret

sayd ve onu niceliksel bir zdelie tbi kld yerde Adorno, topik olan doann henz zdelie srklenmemi paralarnda arar. Hegelci felsefenin tersine Adornoya gre, uzlamsal yeni bir dzenin kurulmas zde-olmayan varlklar gerektirir. Hegel, diyalektiin sentez aamasn, tm elikilerin ortadan kalkt, mutlak zdelie ulalan bir evre olarak kavramsallatrrken Adorno, zdelii elikinin bir baars olarak grmedii gibi, modern adaletsizliin temelini de zdelik dncesinde bulur. Doal gzellie atfedilen bu nem, doann henz maniple edilmemi ve adil olduu zamanlara duyulan zlemi dile getirir. Gemiin uyumlu btnlklerine geri dnme ars olarak ele alnmamas gereken Adornonun grleri, anmsamann bize sunduu yoldan baka yolun bulunmad dncesiyle yeni bir ivme kazanr. Gemiin uyumlu btnlklerinde bulunan, henz maniple olmam bir doa durumuna dnmenin imknszl bir tarafa, doal gzelliin salayaca topik umut, modernist sanat eserlerine kyasla olduka zayf bir umuttur. Dm bir halde bulunan burjuva toplumsal yaamnn eleri, ayr ve yabanc ilkelerin meta ekonomisinin karakteristii olan evrensel edeerlilik yasasna tbi olduu bir dzendir. Bu balamda modernist sanat eserleri, zorunluluun topik inalar olarak grlmelidir. Fenomenal alann batan aa deersizletirilmesi iinde sanat eserleri, esiz bir kurtarc gce sahiptir. Onlar bu fenomenleri zgrce eklemlenmi, baskc olmayan bir btnlk balam iinde oturtur ve bylelikle onlar her trl eksikli durumlarnda kurtarr.271 Kapitalist dnemde bir toplumda hkim olan ynetici ilkenin fayda olduunu dile getiren Adorno, bu dzendeki fenomenlerin kendisi iin varlk umutlarn her seferinde boa kartr. Bu umudun sanat eserinin varlk btnlnde gerekleme olana yakaladn, Adorno, u szlerle dile getirir:
270 271

ADORNO, Subject and Object, s. 504. WOLN, a.g.e., s. 40.

108

Gerek dnyada btn tikellerin karlanabilir (birbirinin yerine ikame edilebilir) olduu yerde sanat, bu birbirinin yerine ikme edilebilirlie sanki o, kendisine empoze edilen zdelik kalplarndan kurtuluyormuasna, gerekliin neye benzeyebileceiyle ilgili imgeleri bir araya getirerek kar koyar.272

O halde Adorno iin sanat, eyleri fayda ilkesinden kurtard ve onlar kendi varlk temellerini dikkate alarak konumlandrd iin, topiktir. Wolinin yorumuyla Adornocu sanat, gndelik hayatn maddi elerini, onlar estetik bir takmyldznn zgrletirici hatlar iinde zmseyerek rehinden kurtarr. Modern toplumun rgtsel yapsna zt bir biimde, sanat eserinin iindeki bireysel unsurlar, bu rgtsel balarndan kurtulma olana yakalar. Tarihsel gelimenin mevcut evresinde estetik form, eylerin teki iin varlk tehdidinden geici olarak kurtulduklar ve kendilerinin kendisi iin varlklarnn serpilmesine imkn veren esiz bir snak oluturur.273 Bu anlamda sanat, bireyselliin gerek anlamda korunduu bir snaktr. Bu snak modernist sanat eserlerinde bulunan ve modern rgtsel toplum yapsna, gl organizasyonel kurguya bir alternatif oluturur.

3.2.1. MMESS VE HATIRLAMA Yukarda da belirttiimiz gibi, anmsama dnesi Adornonun sanata ykledii topik misyonun aklanmas bakmndan byk bir nem tar. Adorno, 20. yzylda neredeyse hibir eyin kendi varlk tabannda yer almadn dnrken, gemiteki uzlam gnlerinin bilincinin insanla yol gsterici olabileceini dnr. Bu balamda sanata mimetik bir rol yklenir. Anmsamay ve zgrlk bilincini, sanatn mimetik yetisi olanakl klar. Estetik Teoride Adorno, sanatn mimesis yetisinin topyann gereklemesini olanakl klacan u szlerle ifade eder: Mimesisin her sanat eseri tarafndan karlan bellek izi, birey ile kollektivite arasndaki uzlam durumunu

272 273

ADORNO, Aesthetic Theory, s. 122-123. WOLN, a.g.e., s. 40.

109

nceler.274 Bu haliyle sanat, gemii imdiye katan bir hatrlama formudur. Yalnzca hatrlama, topya dncesine hayat verebilir. Mimetik sanat topik potansiyelini, bir yandan toplumsal realitenin taklidi, dier yandan ise doal realitenin taklidi yoluyla gerekletirir. Gerek sanat Adornoya gre, bu iki mimesis trn de iinde barndran bir sanattr. Mzii ada sanat formlar iinde en topik sanat dal olarak gren Adorno, Mzik Sosyolojisi zerine dealar balkl makalesinde, mziin mimetik boyutuna u szlerle gnderimde bulunur:
Tamamyla materyallie dayanmakta oluu ile mzik, rasyonel-ncesi (prerational) mimetik itkinin (impulse) kendisini indirgenemez bir biimde ortaya koyduu ve doann zerindeki ve dier materyal tahakkmn seri boyunca simltane bir biimde grnd bir sanattr.275

Mimetik sanat, toplumsal adaletsizliin neden olduu aclar olduu kadar, bask altna alnan doann aclarna da vcut verir. Sanatn mimetik karakteri, insann doa ile uyumlu bir ekilde yaad gnlerin ansn canl tutan bir bellek olarak grlmelidir. Adornonun mimetik sanat, doann ve toplumsal yaamn dz bir ara taklidi deildir. Bu nokta, Adornonun sanat nasl tanmladyla da yakndan ilgilidir. Sanat, kurgusal bir grn alandr ve byle olmakla da toplumsal yaamda ve doada bulunan znelliin nesnelletirilmi biimidir. Dolaysyla, sanatn taklit yetisi, sanata konu olann, sanatsal tekniklerle yeniden biimlendirilip yanstlmasdr. Sanatn epistemolojik bakmdan felsefeden stn bir konumda yer aldn gz nne alarak, hakikatin tanmlanmas sz konusu olduunda Adorno, felsefenin tersine estetik temsil kapasitesine gnderimde bulunur. Adornocu sanat kavraynda mimesis, d dnya ile nesneletirici olmayan, kardee bir ilikinin temsilidir. 20. yzylda felsefenin eletiri momentini kaybettii ve yalnzca dzenin bir olumlamasna dntn dile getiren Adorno, onun gemiteki baarszlklarn telafi edebilmek iin negatif bir momentte hareket etmesi ve kendisini acmaszca eletirmesi gerektiini vurgular. Felsefenin gemite yapm olduu en byk yanln mutlaklk iddiasnda bulunmak olduunu dnen Adorno, sanatn felsefenin tersine, mutlak olan hibir zaman dolaymsz olarak eriilebilecek bir ey olarak ortaya koymayacan dile
274 275

ADORNO, Aesthetic Theory, s. 190. Adornodan aktaran JAY, Adorno, s. 218.

110

getirir. Bu balamda, sanat eserleri, peri masallar (inanlmaz hikyeler) gibi konuur. Mutlak istiyorsanz eer, ona sahip olacaksnz ama sadece rtl olarak276 diyen Adorno, sanat eserlerini kendinde varln enigmatik imgeleri olarak deerlendirir. Sadece enigmatik kuruluuyla sanat eserleri, akn ve stn dnya dzenini (ki bu dnya mevcut dnyann tam tersine iyi-kt ve gzelin kendi doru yerlerine konumlandrlm olduu bir dnya dzenidir), tarif etmeye muktedirdir:
Estetik deneyim tinin bizzat kendisinin ne dnyada ne de kendisinde temin edemedii bir eyin deneyimidir. O, imknszlk tarafndan vaat edilen, mmkn olandr. Sanat mutluluk vaadidir, srekli olarak boa kan bir vaat.277

3.2.2. MODERNST OLUMSUZLAMA Adornonun felsefesinin btnne yaylm bir tema vardr: Tikeli, tmelin hegemonyasn krarak, bask altndan kurtarmak. Bu ama, onun felsefesinin btnne hkim olduu iin, Aydnlanma ve Kltr Endstrisi eletirilerinde, zde-olmama ve negatif dncesinde daima tikel iin adil bir dnya talebi gndeme gelir. Adil bir dzenin yeniden kurulabileceine dair umutlarn giderek kaybeden Adorno iin tikel iin olanakl tek k yolu sanatta somutlar. Felsefe de dahil dier tm alanlarn statkonun olumlamasn stlendii yerde sanat, tikelin haklarnn snrl bir gettoda korunduu bir alandr. Bu balamda, Adorno, modernist sanat olduka nemli bir yere oturtur. nk modernist sanat, 20. yzylda tmelin basklarna direnmeye devam ederken, tikele sahip kan ve statkoyu olumsuzlamaya devam eden tek eydir. Adorno, topyann somut olanan korumay srdrmesi bakmndan modernist sanat eserlerine, zellikle de atonal mzik ve sama edebiyatna atfta bulunur. Bu eserler, kendi estetik geerliliklerini ve nesnelliklerini, sanatsal retimle ilgili btn normlara ve sanat eserlerinin kendilerine gre yargland btn yerleik ltlere, ak

276 277

ADORNO, Aesthetic Theory, s. 183-184. ADORNO, Aesthetic Theory, s. 196.

111

bir kartlk iinde koymaya kalkr.278 Aydnlanm akl, sz konusu norm ve ltlerin, akln kendi spontane rnlerinde bulunduunu ileri srerken, Adornonun gznde modernist sanat eserleri, aydnlanm akln izdii snrlar at iin baarldr. Sz edilen yerleik ltler, aydnlanm akln bilimsel alanda ortaya koyduu taleplerin, sanatsal alandaki muadili durumundadr. Modernist sanatn verili estetik ltlere kar kn, Aydnlanmann arasal aklnn almas ile badatran Adornoya gre, bu kar k, sanatn akl tmden yadsmas olarak deil, kendini tikelin tam karsna konumlayan akln yeniden tikele balanmas olarak ele alnmaldr. Bu sayede sanat eserlerindeki rasyonalite tikelin bask altna alnan haklarn koruyacaktr.279 Son zmlemede, Adornonun sanat alannda temsil edildiini ileri srd adil dzen, zne-nesne, tmel-tikel diyalektiinin hesaba katld bir dzendir. Modernitede sanat, rasyonel olarak daha fazla merulatrlm bir temsil arac deildir. Sanatta olup bitenlerin rasyonalite iin her eye ramen nemli olmas, genel olarak sanat eserlerinin kendileri dndaki rasyonel dnyaya kaytsz olmadklarnn da bir gstergesi durumundadr. Bu, modernist sanatn akla tmden kar olmadn gsterdii gibi, sanatn, kendisi dndaki zde-olmayan adna arta kalanlarn toparlaycs olduu anlamna da gelir. Baka bir ifadeyle sanat, zde-olmayann yaamaya devam ettii son snaktr. zerk sanat, bamsz bir getto iinde Aydnlanm akln basklarndan bamsz bir ekilde varolabildii iin, bu alan iindeki unsurlar herhangi bir maniplasyona, ekillendirmeye uramakszn varlklarn srdrebilirler. Bernsteinn yorumuyla sanat, kendisini biricik temaa eserleri olarak koruyabilmek iin, modernist atonalite, soyutlama ve samalk arlklarna srklenir.280 Ancak bylesi u durumlarda, modernist sanat, zde-olmayan tikellerin kendi varlk yaplarna uygun yerlere konumlandrld, biricik bir ifade tarzn somutlatrabilmektedir. Adorno, k yolunun bu arlklarda bulunabileceini dile getirirken, rasyonalite ve bilgiyi, zde-olmama ile kar karya getirir. Dolaysyla o, varolan problemlere ve akl anlaylarna estetik bir alternatif sunma abas iindedir. Onun
278 279

BERNSTEIN, J. M., Adorno, Routledge Encyclopedia of Philosophy, Version. 2001., London. ADORNO, Aesthetic Theory, s. 144. 280 BERNSTEIN, a.g.e.

112

felsefesinin adil bir dnya iin nerdii alternatif bak as, akl ve bilginin gramerine alternatif bir imkn sunan modernist sanat eserlerindeki aklsalln savunulmasdr. Adornonun modernist estetii iddetle eletirmi olan Lenin ve Zhdanovun Sovyet Marksist estetiini takip etmemesi artc deildir. nk, sanattaki kar gzetmeyen burjuva idesine kar, Sovyet gelenei, modern sanatn Dostoyevskiden Joyce ve Kafkaya kadar olan znelcilii karsnda, insanlarn toplumsal ilikilerini tam ve eksiksizce betimleyen Tendenzliteraturun, realistik sanatn politik angajmann tevik etmitir.281 Adornonun, Lukacs ve Brechti fazlasyla eletirmesinin gerisinde, onlarn bu gre destek vermi olmalar olgusu yer alr. Sovyet Marksist estetiin optimizmini tehlikeli bulmakla birlikte Adorno, asl eletirisini, bu anlayn temelinde yer alan yanstma teorisine yneltir. Adornoya gre, sanatn hakikilii empirik gereklii birebir yanstmasna bal deildir. Fakat onun, ieriinden ok formu tarafndan meydana getirilen otonomisine ve mesafesine (distance) baldr. Sanatn bir eyin yerini tutmayla hibir ilikisi yoktur, bunu, Tendenzliteratur gibi yapmaya alan sanat hem sanat hem de hakikat bakmndan baarsz olur.282 Modernite iindeki inan yitimi ve rasyonalitenin basklarna kar direnen zerk sanat, baz eylerin Aydnlanmann ruhundan korunmay baard bir snaktr. O, statkonun gerek olmayan ideolojisini ifa edilmesi olarak mevcut duruma bir antitezdir. Gerekliin bysn bozan sanat, eylerin olduklarndan farkl

olabileceklerini gsterir. Farkl olana kap amas bakmndan topik olarak nitelendirilebilecek olan sanatn topyan yn daima negatiftir. Adornonun Lukacs ve Brecht ile probleminin odak noktas burada grnr hale gelir: Onlar, bireyin kendisinin elde ettii ve dnyada kendisini evde hissettii toplumla baarl bir uzlamn gerekletiini varsayar. Lukacs ve Brechti resmi olarak sosyalist lkelerde ve ii hareketlerindeki pozitif kar gleri ve eilimleri grmeye zorlayan resmi iyimserlik Adornonun olumsuzlamann olumsuzlanmasnn arptmann arptlmasnn pozitif olduunu

HUGHES, John, Unspeakable Utopia: Art and The Return to the Theological in the Marxism of Adorno and Horkheimer, Cross Currents, Vol. 53, Winter, 2004. 282 HUGHES, a.g.e.

281

113

syleyerek savunduu ilkeyi gz ard eder.283 Sanat zne ve nesnenin, biim ve ieriin bir uzlam umududur ancak bu topya resmedilemez, sunulamaz (unpresentable) bir karaktere sahiptir. nk o hibir yerde var deildir ve ona ait herhangi bir imgeyi anlamak ancak fanteziler reten negatif bak asyla olanakldr, yoksa dz ara bir yanstma ile deil. Adorno Estetik Teoride ksa, alegorik bir hikayeyle topyann dile getirilemez, sunulamaz niteliini aklamaya alr:
Yeni olanla iliki piyanonun banda daha nce hi iitilmemi bir akort arayan bir ocuu model alr. bu akort bununla birlikte hep orada olmutur; mmkn kombinasyonlar snrl olup, onun zerinde fiilen alnabilecek her ey klavyede rtk olarak verilmitir... Kendisini topya olarak alan ey, varolann olumsuzlanmas olarak kalr ve ona uyar. ada antinomilerin merkezinde, sanatn topya olmas gerektii ve topya olmay istedii, ancak ayn zamanda onu, benzerlik ve teselli salamak suretiyle ele vermemek iin topya olmayabilecei antinomisi bulunur. Sanat topyay, negatif bir biimde dahi olsa somutlatrmaya teoriden daha muktedir deildir. Sadece kn mutlak olumsuzluu sayesinde, sanat sylenemez olan telaffuz edebilir: topya.284

Adornonun pesimist bak as, her eyin yanl btnn iinde kanlmaz bir eylemeye tbi klnmasyla ilgilidir: Hibir ey saf deildir; hatta yemek ya da oynamak gibi en basit doal hazlar bile, yanl btnde gereklerden kamann su ortaklndan bamsz deildir. nk statkonun sunduu mutluluk sahtedir, bu durumda sanat, sahte mutluluk vaadini krmakla ykmldr. Diyalektiin Adorno dncesindeki yeri imdi daha ak bir form kazanr. Sanatn karakteri ift ynldr: O hem zerktir ve hem de sosyal bir olgudur. Modern sanatn zerklii burjuva toplumunun bir rn ya da ifadesi olmak durumundadr; o, farkl bir deyile, sanatn deiim iindeki bir ey durumuna ya da ritele indirgenmesi gibi dier ilgilerden bamszlamasn dile getirir. Adorno iin ifade, daima belirli bir ey derecesini gerektirir, bununla birlikte bu yalanclk, sanatn hakikiliinin protestosunun olanakllk kouludur. Doru olmayan kendi iinde ideoloji deildir, fakat daha ziyade ideolojinin gereklie tekabl etme iddiasdr. nk sanat retim koullarndan asla kamaz; onun

283 284

HUGHES, a.g.e. ADORNO, Aesthetic Theory, s. 32.

114

otonomisi, sanatsal ve politik deeri realitenin elikilerine bal klnr. Onun hakikati, negatif topyacl, verili dzenin hakikatsizliinin olumsuzlanmasdr.285 Modernist sanatn negatif tavrn, mzik alannda en iyi rnekleyen kii, Adornoya gre, Schnbergtir. Geleneksel tonalite ilkesinin aksine, Schnbergin atonalitesi ve on iki ton teknii Adorno tarafndan, bir ada tutum toplumun taknmann

zmlenmemi

uyumsuzluklar

karsnda

uzlamac

olumsuzlanmas olarak deerlendirilir. Schnberg, Adornoya gre, 20. yzyln mziinde nemli bir dnm noktasdr. On iki ton tekniinin getirdii yenilik, onun eski mziin armonisi yerine kontrpuan286 getirmesidir. Tonalite aamasnda ana tonun dier tonlar zerindeki hkimiyet kurmas, tonlar arasndaki elikinin ortadan kalkmasn ve diyalektiin sentez aamasn dile getirirken; atonalitede armoninin enkaz zerinde kurulan kontrpuandaki hibir zaman kesilmeyen atma, negatif diyalektiin herhangi bir sentez aamasnda taklp kalmamasna iaret eder. Adornonun Schnbergin mziine verdii nem ite bundan kaynaklanr.287 Schnbergin atonalitesi hem modern toplumun uyumsuzluklarn aa vurur; hem de mziin kaba malzemesini varlktan ziyade snrsz bir olu sreci iinde iler, onun zerinde alr. Burada hakiki sanatn, kendi malzemesi zerinde, zerk bir nesne haline gelebilmek amacyla, bilinli olarak alt tezi byk bir nem kazanr. Adorno iin Schnbergin mzii tpk kbizm sanat gibi, sanatn metalamasn bozar ve Kltr Endstrisinin yeni olann her zaman ayn olduu cazn ritimlerinde rneklenen ebed tekrarn datr. Adorno, Schnbergin mzik alannda yaptklarn kutlarken, Stravinskynin mzik anlayn ise iddetle eletirir. Stravinskynin arkaik, neo-klasik formu restore edii, Wagneri bile geride brakacak kadar, ge dnem burjuva toplumunun otoriteryanizmi ile kurulmu rtk bir zdelemeyi ifade ediyordu.288 Adornoya gre, modernist eilimlere sahip olmasna karn, Stravinskynin mzii neo-faist ideolojinin bir destekisi durumundadr.
285 286

HUGHES, a.g.e. Kontrupuan: Bestecilikte, akortlara dayal armoninin yerine, zaman beraberliinden yararlanarak birok ezgiyi st ste getirme sanat. Bir anlamda ezgiye ezgiyle yant verme teknii. [Dellalolu, a.g.e., s. 81.] 287 DELLALOLU, a.g.e., s. 81-82. 288 JAY, Adorno, s. 46.

115

Schnbergin mziinin zor olduu ortak inancna kar kan Adorno, onun dinleyiciyi, bu dinleyicilere herhangi bir ayrcalk tanmay reddettii srece onore ettiini iddia eder. zbilinli sanat eserinin, en soyut ve en g dzeyinde dahi bir hakikat ierii vardr ve bu ierik ynetim altnda tutulan toplumun gizli gerekliine iaret eder. Sanat eseri, u halde, gereklii saklayan ideolojinin eletirisi olarak fonksiyon gsterir. Adorno, Edebiyat zerine Notlarda S. Beckettin Oyunun Sonu adl oyununun modern sanatn yceliini, onu meydana getiren eye artk daha fazla tahamml edemeyen bir an dramn inceleyerek rnekler: Karakterlerin iinde yaadklar kmrtozlar (dustbein) Auschwitzden sonra ina edilmi kltrn amblemleridir.289 Modernist sanatn protestocu tavrn, edebiyat alannda en iyi rnekleyen kiilerden biri de, Adornoya gre, davurumcu Kafkadr. Davurumculuk, burjuva znesinin zlp dalmasnn yaratt bulant ve hznn ifadesi yoluyla, ynetim altndaki dnyann topyann gereklemesine engel olduunu gsterir.290 Kafkann alegorik dili, toplumun bireyde at yaralar verili dzenin olumsuzlanmas olarak somutlatrr. Sanat yalnzca gerekliin reddinden yaratmakla Kafka, eski bir kurala kar gnah iler. Gelecek toplumun grnne ilikin tasla dorudan ortaya koymaz. Fakat onu, oluma srecindeki yeninin, tkenmekte olan bugnden artt artk rnlerden kurar.291 Bu anlamda, Estetik Teori adl eserinde sanatn de-estetizasyonunu savunan Adorno, de-estetize sanatn, bu dnyada mutluluk duyulacak bir ey kalmadnn bilinciyle mutluluk vermeye almayan bir sanat olduunu dile getirir. Adorno, modernist eserlerde grd olumsuzlama uran, de-estetizasyonun bir sonucu olarak deerlendirir. Jayin yorumuyla, bylesi bir sanat, bugn fiilen yaanan sefil durumun alglanmasn engelleyen aldanmc bir snak oluturan yle de olsa, byle de diyen sanatn tersine, her an, dzenin olumlayc bir payandasna dnme tehlikesine kar da bir alternatif sanat oluturuyordu.292 Bu durumda de-estetizasyon, sanatn kendisinde tredii toplumsal btnden giderek daha fazla bamszlamas
289 290

MACEY, David, The Penguin Dictionary of Critical Theory, Penguin, Harmondsworth, 1991, ss. 3-5. JAY, Adorno, s. 180. 291 DELLALOLU, a.g.e., s. 90. 292 JAY, Adorno, s. 221.

116

(gelimeci anlamda) ve isel yasalarnn gereklerine uygun bir nesnelletirim gerekletirmesi durumudur.293 Baka bir ifadeyle, Kafkann iledii gnah, zdeolmayana ilikin toplad artklarla sanatn, kendi isel yasalarna uygun bir nesnelletirim gerekletirmesi ve topyay canl tutmasdr. Kafka, Adornonun gznde, eletirel znenin negatif karakterinin cisimlemi halidir.
zgrlk, sanatn ndayana ve sanat kendi hakknda sahip olduu kendini kutsama kavram, sanat aklnn bir hilesidir. Gerek dnya zerinde mutlulukla ykseklerde uarken, sanat, yine de gelerinin her biriyle empirik bakaya zincirlenmi durumdadr ve her an tamamen, empirik olana batabilir. Empirik gereklikle bantlar iinde sanat eserleri, bir kefaret durumunda her eyin hem olduu gibi hem de tamamen farkl olaca bir theologi olgusunu theologumenon hatrlatrlar. Btn bunlarda, kutsal olmayann (profane) geliimiyle bir benzerlik vardr. Kutsal-olmayan, kutsal alan, bu alan tek sekler ey olarak kalncaya kadar seklerletirir. Kutsal alan bylelikle nesnellemi ve sanki onun snrlar da kat biimde izilmi olur.294

zgrlemi bir toplumun amac nedir? sorusu akla kendini zorla dikte ettiren, ancak bir o kadar da yersiz bir sorudur. Adornoya gre, bu soruya verilecek en temel cevap: Artk kimse a kalmasn! olmaldr. Bu ok ksa ve bir o kadar ak olan cevap dnda kalan tm talepler retime gre planlanm bir insan ve toplumun ortaya kmasna neden olur.295
Dnya bir akhava hapishanesine dntke her ey o kadar bir ve ayn olmutur ki, neyin neye baml olduunu bilmenin artk pek nemi yoktur. Her trl olgu mevcut olann mutlak hkimiyetini ifade eden iaretler gibi dikiliyor karmzda. Szcn gerek anlamyla ideolojiler kalmad, sadece dnyay kopyalayarak bize satmaya alan reklmlar, inanlmay beklemeyip sessiz kalmay buyuran kkrtc yalan var.296

20. yzyln kltrel eletiri, kltr ve barbarlk diyalektiinin son basaman temsil ettiini dile getiren Adorno yle devam eder: Auschwitzden sonra iir yazmak barbarlktr ve stelik bu, iir yazmann bugn neden imknsz hale geldiine ilikin bilgiyi de kemirmektedir.297

293 294

ADORNO, Aesthetic Theory, s. 17. ADORNO, Aesthetic Theory, s. 45. 295 ADORNO, Minima Moralia, s. 161. 296 ADORNO, Edebiyat Yazlar, s. 178. 297 ADORNO, Edebiyat Yazlar, s. 179.

117

Adorno sanatta topik bir tekinin sakl olduunu u ekilde ifade eder: En ar sanat yaptlarnda bile, bir baka trl olabilirdi gizlidir. Ebed olanlar da dhil tam anlamyla ina edilmi, yaplm olan nesneler, yani sanat yaptlar kendi kandklar bir pratie iaret ederler: Adil bir yaamn yaratlmasna.298 Btn insanlarn ve btn rklarn eit olduunu ne sren u en tandk hogr sav bir bumerangdr.299 Bu sav rtmek, yle ok derin aratrmalar gerektirmez. Hayatn kendisine bakan bir insan bu savn yanlln kolaylkla grebilecektir. topyann soyut tasarm bir snr izgisinde ilerler. Toplum tam da eit olduunu duymak istemektedir. Bu istekler farkllklar yadsmaya vardnda, soyut anlamda tasarlanan eitlik (topya), egemenlerin glerinin garantisi durumuna geriler.
te, kurtulmay beklerken bize de bir ses umudun bo olduunu syler; ama sadece bu gsz umuttur, tek bir soluk almamz salayan. Derin dnmenin yapabileceinin en ou, kaderin ikizanlamlln hep yeni ekillenmeleri iinde izlemektir. Hakikat, gerekdnn ekillerinin gnn birinde bize gerek kurtuluu balayacan syleyen o yanlsamadan ayrlmaz.300

topya, bir tarz ztln ya da diyalektiin teki kutbudur. Gerekliin, yaamn arl topyay yok edemez. Tersine, tam da bu srada topya en ok grnr olur. Gerekliin arl topyay yok etseydi, kendisi de sona ererdi. Byle bir eyin resmi izilemezdi. nk o, hibir hayal gcne seslenemez. Bu durumda Adornonun verdii bir rnek, Auschwitztir. Durum artk sanata izin vermedii esnada cmle burada Auschwitz zerine iirlerin olanakszln amalyor ona ihtiya duyar. nk resimsiz gereklik, resimsiz durumun tam kart olmutur; bu resimsiz durumda sanat ortadan kaybolur. nk her sanat yaptnda ifrelemi olan topya icra edilmi oldu. Sanat yaptnda ikin olan kodun deifre edilerek gereklikte icra edilmesidir topyay ve sanatn olanan yaratan bu ikisi ayn eydir insan kym sahnede seyredilebilirdir, Auschwitzde asla! Auschwitz, topyann ve sanatn olanann yok olduu yerdir.301

298 299

Adornodan aktaran EAGLETON, a.g.e., s. 426. ADORNO, Aesthetic Theory. s. 105. 300 ADORNO, Minima Moralia, s. 125. 301 SOYKAN, a.g.e., s. 19.

118

Felsefe ile sanat, kendilerinin hakikat ieriinde birbirlerine doru gelirler, st ste derler: Sanat yaptnn ilerleyen, kendini aan, yayan hakikati, felsef kavramn hakikatinden baka bir ey deildir.302 Gerek bir sanat yapt ve felsefe, tanm gerei kendisini kendi oluu iinde tketmi deildir. Bu yaptlar toplumsal gereklik ile daima iliki iinde farkllarlar. Gerek bir felsefe ve sanat yapt dzenin yanllna katlmamay, kendi zerklii, iinde varln devam ettirmeyi tercih eder. Bu anlamyla sanat ve felsefe iin hl gerek bir zgrleim olana bulunmaktadr.303 Bununla birlikte, Adornonun estetik teorisi negatif diyalektiin btn kavramsal yeniliklerine ramen, geleneksel doruluk teorilerinin iinde yer alr. Hatta Adornonun btn bir felsef programn harekete geiren eyin zne-nesne ikilemi ve kavramla eyin yitirilmi birliine duyulan zlem olduu da sylenebilir. Onun dncesinde mimesisin d dnya ile neneletirici olmayan kardee ilikinin neminin ne k kadar, uzlam zne ve nesne arasnda yer alan giderilemez boluun giderildii bir gelecekumudunun kayna hep bu nostaljide bulunur.304 Hakikatin kayna olarak sanat eserinin enigmatik karakteri, Adornoya gre, sanatn ifrelerini zecek bir felsefeyi gerekli klar. Bu bak asndan sanatn hakikatinin kavranabilmesi, ezoterik bir felsefeyi gerektirir. Sradan bir gzn sanat eserinin verdii mesaj anlamak bakmndan pek de ans yoktur. Ancak bu durumda Adornonun hakikatin aralar olarak sanat eserlerine gsterdii zel ilgi, estetik deneyimin yaam dnyas iindeki yerini gz ard eder niteliktedir. Adornonun estetik teorisindeki bu eksiklii sistematik bir eksiklik olarak grmek olanakldr. Adornonun teoriye ncelik tanyan anlaynn, sanat alannda da benzer bir karlk yakalamas artc deildir. Praxis alanndan giderek uzaklaan bak as nedeniyle Adorno, estetik deneyimin yaam dnyasnn zenginletirici zelliini, pragmatik niteliini grmezden gelerek kuramsal zeminde hareket eder. Her eye ramen, Adornonun felsefesinde sanatn, bize bildik ve gndelik olan, yeni ve beklenmedik bir k altnda sunduu sylenebilir. Gerek sanat eserleri, hem gerekliin imdiki yoksul durumuna dikkat ektikleri ve hem de henz olmam olana
302 303

ADORNO, Aesthetic Theory, s. 152. ADORNO, Edebiyat Yazlar, s. 164-165. 304 WOLN, a.g.e., s. 44.

119

doru bir yolu aydnlatmaya altklar iin esas itibariyle topiktirler. Ancak ezoterik bir erevede konumlandrldnda sanatn topik ieriinin toplumsal bir zgrleimi gerekletirmede yetersiz kalaca aikardr. Bu nedenle, Adornonun estetik modernite teorisini kurtarmann bir n koulu olarak, onun egzoterik bir balama kaydrlmas gerekir. Adornoda estetik aydnlanma, eletirmenlerin, sanatlarn, uzmanlarn ve bilgili olanlarn tekelinde olmayp, gndelik hayatn somut bireylerinin tarihsel yaamlarna etki eden bir fenomendir.

120

SONU
Devam etmekte olan savalar, terrizm ve insan haklar ihlallerine baklrsa, 21. yzylda insan, adil bir dnya idealinin olduka uzandadr. Yaadmz dnyann neden bu trl bir kaosa srklendii, aratrlmas gereken bir soru olarak dururken, dnyay etkisi altna alan nesnel gleri aa kartacak eletirel ve olumsuzlayc tavr giderek yok olmaktadr. Bu nedenle, Adornonun felsefesi negatif tavrn yeniden canlandrlmas gerektiine dair bir uyar olarak okunabilir. inde yaadmz dnyann adil bir yer olmasna engel olan nesnel glerin olumsuzlanmas gerektiine iaret eden Adorno felsefesi, gnmzde de geerliliini korumaktadr. Adornonun ifadesiyle, bir cennet haline gelebilecek olan dnyann neden cehenneme dnt, dnyay etkisi altna alan nesnel glerin ifa edilmesi suretiyle anlalabilir. Bu balamda, eldeki almada, Adornonun felsefesinin btnne hkim olan topya kavram ele alnd. Kavram, giri blmnde de ifade edildii gibi, btnln, daha insani bir toplum adna dntrlmesi anlamna gelir. Gerekten de, onu, felsefe yapmaya iten gcn, insann neden daha iyi bir dnya kurmad/kuramad sorusu olduunu syleyebiliriz. steklerini gerekletirme konusunda dier canllara kyasla ok daha gelimi durumda olan insan, kendi geleceini kendi elleriyle karartrken, Adornonun eletirel yntemi k nerisi olarak somutlar. Varolan dzende, eletiri momentini ayakta tutacak olan felsefenin, olumsuzlama tavrn bir kenara brakarak, dzeni olumlayan bir etkinlie dnmesini eletiren Adorno, topyaya giden yolun alabilmesini, felsefenin kendi tabanna uygun bir etkinlik haline gelmesine balar. Adornoya gre, felsefenin yntemi negatif bir diyalektik olmaldr. topyann tarihsel ve toplumsal koullara bal olarak deitiini dile getirirken, bu deimeyi kavrayacak ve her tarihsel anda topya iin gereken talepleri sorgulayacak bir etkinliktir, negatif diyalektik. Birinci blmde, Adornonun topya dncesinin, Marksist bir temele sahip olduu gsterilmeye alld. Adorno, dnyann, topyann kendisini amlad bir yer olabilmesini teori ve praxis arasnda kurulacak birlie balayan Marxla ayn fikirdedir. Dnyann, doru bir ekilde yorumlanmas ve bu yoruma gre ekillendirilmesini ifade

121

eden teori ve praxis birlii, Adornoya gre, teori ncelikli bir birliktir. nk teorik olarak ayrntl bir ekilde ele alnmayan dnceler, amacnn uzana den ve ou zaman ykc eylemlerde kendini gsterir. O halde, topya problemi en bata, verili dzendeki nesnel glerin olumsuzlanmas ve topik bir dzenin kurulmas iin gerekli taleplerin teorik olarak belirlenmesi ilemidir. topik bir dnya, ideal bir teorinin, eylemsel alanda karlk bulmasyla olanakldr. Adorno, mevcut dzendeki basknn ve tahakkmn temelini Aydnlanmann doktrinal yapsnda bulur. Bu nedenle, ikinci blmde dnrn, Aydnlanmann doktrinal yapsna ynelttii eletirilere yer verildi. Burada ele alnan iddialarn nda, en temelde, unu syleyebiliriz: Adorno, dorudan Aydnlanma kart bir dnr olarak deerlendirilemez, tersine o, Aydnlanmann, insanlk iin talep ettii zgrleim dncesini paylamas bakmndan, Aydnlanmacdr. Onun kartl, akln

fetiletirilerek bir bask arac haline gelmesine ve baka her eyi yok edebilecek bir g olarak konumlandrlmasnadr. Baka bir ifadeyle, Adornonun Aydnlanma eletirisi, bir akl eletirisine tekabl eder. nsan mitten ve gizil glere bamllktan kurtarmak amacyla yola kan Aydnlanma, arasal bir akl anlaynn etkisine girmekle, yeni bir mite akl mitine dnr. Gerekten de, arasal akl her eyi, bir baka eye ulamann arac konumuna getirdii iin, varolan dzende hibir kendinde-ama brakmaz. Yalnzca aralarn seimiyle ilgili olan bu akl, herhangi bir amacn geerliliini tartmayan biimsel bir akldr. Amalarn deerlendirilmesi bir kenara brakldnda, dnya hibir kendinde amacn yaamad deersiz bir yer hale gelir. Dnya bu durumda, niteliklerinden arndrlm, niceliksel bakmdan zde nesneler ynna dnr. Aydnlanma ile ilgisinde Adornonun zerinde durduu dier problem zdelikle ilgilidir. Adornoya gre bu problem, zne-nesne ilikisinin yanl kavranmasn ifade eder. Bu ilikinin doru kavranmasnn nemine iaret eden Adorno, Aydnlanmann akl anlayn da, bu dnceye balar. Aydnlanmann akl anlay, zne ve nesne arasnda mutlak bir ayrlk olduu dncesine dayanr. Nesneyi btnyle dsal bir ey olarak gren zne, ona yalnzca bir bilgi nesnesi olarak yaklar. Artk nesne, egemen olunacak, zerinde tahakkm kurulacak bir eydir. Bunun en somut rneini, Adorno, insann doayla olan ilikisinde grebileceimizi syler. nsann doa

122

zerindeki ykc etkisi 20. yzyl felsefesinin sklkla ele ald konulardan biridir. Bir yzyl sonra durum ok da deimi deildir. Dolaysyla, 21. yzylda insan doa ile arasndaki ilikiyi tekrar gzden geirmelidir. Bugn doay isteklerinin klesi haline getiren insan, kendi yaam olanaklarn tketmeye doru giderken, bir paras olduu doann hakikatini kavramaktan da giderek uzaklayor. 21. yzylda yaanan evresel felaketler, doal afetler gsteriyor ki, Adonocu bir ifadeyle, doa insanolundan almaktadr. Adornonun bu konuda verdii mesaj olduka anlamldr: Doann da kendinde varlk olarak ele alnmas gerekir. Onun bir ey konumuna indirgendii bask altna alc eylemlerin sonular, yine insan vuracaktr. Adorno zdelik dncesinin sonularn doadan topluma geniletir. Adornoya gre, doa zerinde kurulan tahakkm dncesi toplumsal alanda da yansmasn bulur. kinci Blmde yaplan analizler nda syleyebiliriz ki, doann bask altna alnmasyla balayan sre insan da iine alacaktr. Arasalln egemen olduu, tmyle nesnelemi toplumda her bir zne dieri iin aratr, nk toplum, atomik bireyler arasndaki kar atmalarnn arenas haline gelmitir. Bu durum egemenlerin bireyleri kontrol etmelerinde olduka byk bir kolaylk salamaktadr. Adornonun Kltr Endstrisi analizleri, bu konuda olduka yol gsterici niteliktedir. Toplumun egemen gleri bireyleri kontrol altna alabilmek amacyla, Adornoya gre, kltr rnlerinden yararlanr. Bireylerin tketici birer zne konumuna indirgendii toplumda, kltrn seri retim mekanizmas, rnlerle birlikte kendi bireylerini de retmektedir. Dolaysyla bireylerin ihtiyalarnn da, bu ihtiyalarn karlanmasnn da sistemin patronlar tarafndan gerekletirildiini iddia etmektedir, Adorno. Onun kltr eletirilerinin odan, bireylerin ynlendirilmekte olduu fikri oluturur. Buna istinaden, Adornoya gre, astrolojinin bur yorumlar, elence ve kitle iletiim aralar...vb., Kltr Endstrisinin patronlarnn elinde bireyleri

ynlendirmenin aralarna dnr. Kltr alan, bireylerin kendi olanaklarn gerekletirdikleri bir alan deildir artk, bunun yerine i d saatlerde bile bireylerin ne yapacaklar elence aralarn elinde bulunduranlar tarafndan belirlenmektedir. Kltr Endstrilerinin bireylerin bilinlerinde yaratt maniplasyonun byklne iaret eden Adorno, bireylerin uyarc bir etkiye gereksinim duyduunu dile getirir. Bu anlay ise, kukusuz onun sanat anlaynda vcut bulacaktr.

123

almann nc Blmnde, Adornonun topya olarak sanat anlay ele alnd. Sanat Adornoya gre, toplumsal alandan kaynaklanan ancak ondan ilkece bamsz bir alandr. Sanatn zerkliini varlk yapsnn farkllndan treten Adorno, onu, yanl btnde doruyu barndran rnek bir resim olarak tanmlar. Doru bilginin koruyucusu olarak sanat, toplumsal dzeni kendi btnlnde yeniden ina eden bir varlk alandr. Adornonun buradaki amac, gerek bir sanat eserini Kltr Endstrisinin yapay rnlerinden ayrma mcadelesidir. Kltr Endstrisinin meta rnlerinin tersine, sanat, Adornoya gre, bilgisel bir etkinliktir. Sanatn tad bilgi ideal bir dzenin neliinin bilgisidir. Bunun nedeni, sanat alannda varoluun tm unsurlarnn kendi varlk temellerine uygun bir ekilde konumlandrlmasdr. Dolaysyla, sanat alannda egemenlik ilikileri deil, fakat adalet egemendir. Sanat bir grn alan olarak tasavvur eden Adorno, sanat eserini eylemde bulunmayan bir ey olarak grr. Sanat yalnzca bir olanak olarak varlk gsterir. Kendi btnlnde bir bilgi tar ve bu bilginin sanat talep eden tarafndan alglanmasn bekler. Sanatta bulunan adil dzen resmi, bireylerde bilin dzeyinde bir aydnlanma yaratr. Adornonun sanat kuramndaki asl problem bu noktada ortaya kmaktadr: Sanatn verdii mesaj ezoterik bir zeminde yer alr. Sanatn hakikati enigmatik bir dille ifade ettiini dile getiren Adorno, bu enigmatik dilin ifrelerini zme iini de ezoterik bir felsefeye atfeder. Sanatn sunduu bilgi, o halde, sradan insann kolay kolay eriebilecei bir zeminde bulunmaz. Bu noktada Adorno felsefesi, bireylere bir sorumluluk atfetmektedir: Tm olumsuzluklara ramen birey, kurtarlmann bak as terk etmemelidir, ve hakikatle iletiime girmenin imknn aramaldr. Baka bir ifadeyle Adornocu topya problemi bir erdemlilik problemidir. Adorno bireylerden, hakikatin aray iindeki bir Sokrates olmalarn bekler. Sonu olarak, topyaya ulama problemi hakikati srekli olarak talep etme problemidir. Biraz nce de belirttiimiz gibi, topik bir dnya, iyi kurgulanm bir teorinin eylem alanna yanstlmasyla ilgilidir. O halde, Adornonun sanat teorisi, yaar duruma getirilmelidir. Ksacas, topya, sanatn ezoterik bilgisini herkesin talep etmesi ve bu bilgiyi yaamsal alana aktarmas ile olanakldr. Adornonun ktmserlii son zmlemede, bu imknsz sreci

124

grmesinden kaynaklanr ancak o, yine de kurtarlmann bak asndan bir kuram ileri srmeyi de ihmal etmemitir. Gnmzde, Kltr Endstrisi tarafndan uyuturulmu beyinlerin uyarcya ihtiyac olduunu dnyor, Adorno. Bu ereve iinde de, modernist sanat eserlerini tavsiye ediyor.

125

KAYNAKA

ADORNO, T. W.,

Negative Dialectic (Translated by E.B. Ashton), Routledge, London and New York, 1966.

Aesthetic Theory (Eds., G. Adorno and Rolf Tidemann), University of Minnesota Press, Minneapolis, 1970.

Subject and Object, The Essential Frankfurt School Reader (Ed. Andrew ARATO & Eike GEBHARDT), Continuum International Publishing Group, October 1982, ss. 497-511.

Eletiri: Toplum stne Yazlar (Trkesi: M. Ylmaz NER), Belge Yaynlar, Mays 1990.

Message in a Bottle, New Left Review (Trans. by Edmund Jephcott), Volume: a, Issue: 200, 1993.

Sanat, Toplum ve Estetik (ev. Taylan ALTU), Felsefe Tartmalar, 20. Kitap, Kent Basmevi, stanbul, 1996, ss. 39-58.

Minima Moralia (ev. Orhan KOAK, Ahmet DOUKAN), Metis Yay., stanbul, 1998.

126

Neden Hl Felsefe ?, Cogito-Adorno: Kitle, Melankoli ve Felsefe (ev. Ali KAFTAN), YKY, Say 36, Ekim, 2003, ss. 184199.

Kltr Endstrisini Yeniden Dnrken, Cogito-Adorno: Kitle, Melankoli ve Felsefe (ev. Ali KAFTAN), YKY, Say 36, Ekim, 2003, ss. 76-83.

Edebiyat Yazlar (ev. Sabir YCESOYOrhan KOAK), Metis Yay., 1. Basm, st., 2004.

BENHABB, S.,

Modernlik ve Eletirel Kuramn kmazlar, Frankfurt Okulu (Ed. Emre BAE), Doubat Yay. Ocak, 2006, ss. 83110.

BENJAMN, W.,

Mekanik Yeniden retim anda Sanat Eseri (ev. Hakk HNLER), EdebiyatEletiri, stanbul, Mart-Haziran, 1993, ss. 7797.

BENZAQUEN, S. A.,

Thought and Utopia in Writings of Adorno, Horkheimer and Benjamin, Utopian Studies, 1998, Questia Media America, Inc. www.questia.com.

BLOCH, E., ADORNO, T.W., KRGER, H., topik zlemin elikileri zerine, Defter, Metis Yay., 42. Say, K 2001, ss. 151-168.

127

BOTTOMORE, T.,

Frankfurt Okulu (ev. Ahmet DEM), Vadi Yay., stanbul, 1994.

BOZKURT, N.,

20. Yzyl Dnce Akmlar, Sarmal Yay. 2. Bask, 1995.

Sanat ve Estetik Kuramlar, Asa Kitabevi, 4. Basm, Bursa, 2004.

BERNSTEN, J. M.,

Adorno, Theodor Wiesengrund, Routledge Encyclopedia of Philosphy (ed. Edward CRAiG), Version 2001, London,

CEMAL, M.,

Hegelin Diyalektii ve Olumsuz Diyalektik, Adorno: Bir Giri, W. V. REJN, Belge Yaynlar, stanbul, 1999. ss. 96116.

DELLALOLU, B., F.,

Frankfurt Okulunda Sanat Balam Yay., st., 2001.

ve

Toplum,

EAGLETON, T.,

Auschwitz Sonras Sanat: Theodor Adorno (ev. Ayhan TL), Estetiin deolojisi, Doruk Yay., stanbul, ss. 415-444.

EREN, I.,

20. Yzylda Felsefe: Kar klar ve Yeni Araylar, Asa Kitabevi, Nisan, 2006.

128

FOUCAULT, M.,

Aydnlanma Nedir? (ev. Eda ZGL&zlem OUZHAN), Toplumbilim, Balam Yay., Say: 11, stanbul, Temmuz, 2000, ss. 69-76.

GKBERK, M.,

Felsefe Tarihi, Remzi Kitabevi, st. 1999.

HABERMAS, J.,

Mitle Aydnlanmann Krdm: Max Horkheimer ve Theodor Adorno, CogitoAdorno: Kitle, Melankoli ve Felsefe, YKY, Ekim 2003, ss. 85-108.

HELD, D.,

Introduction to Critical Theory, University of California Press, 1980.

HORKHEMER, M.,

Akl Tutulmas (ev. Orhan KOAK), Metis Yaynlar, Ekim, 1990.

HORKHEMER, M.& ADORNO, T. W., Aydnlamann Diyalektii Felsefi Fragmanlar I (ev. Ouz ZGL), Kabalc Yaynevi, 1. Basm, stanbul, 1995.

Aydnlanmann Diyalektii Felsefi Fragmanlar II (ev. Ouz ZGL), Kabalc Yaynevi, 1. Basm, stanbul, 1996.

HUHN, T.,

Adornos Aesthetic of Illusion, The Journal of Aesthetic and Art Criticism, Vol. 44, No. 2, Winter, 1985, ss. 181-189.

129

Kant, Adorno ve Estetiin Toplumsal Geisizlii (ev. E. Efe AKMAK), Cogito-Adorno: Kitle, Melankoli ve Felsefe, YKY, 2. Bask, Ekim, 2003, ss. 256-275.

HUGHES, J.,

Uspeakable Utopia: Art and the Return to the Theological in the Marxism of Adorno and Horkheimer, Cross Current, Vol. 53, Winter, 2004, 475+.

HNLER, H.,

Adornonun Estetik Teorisinin Geleneksel ve Orijinal Boyutlar, Felsefe Tartmalar, Say: 14, Temmuz, 1994, ss. 149-153.

Y, S.,

Aydnlanma Sorunu, Bedia Akarsu Armaan (Haz: B. OTUKSKEN&D. ZLEM), nklp Yay., st., 2000, ss. 131143.

JAY, M.,

Diyalektik mgelem (ev. nsal OSKAY), Ara Yay., 1. Bask, stanbul, 1989.

Adorno (ev. nsal OSKAY), Der Yay., st., 2001.

KANT, I.

Seilmi Yazlar (ev. Nejat BOZKURT), Remzi Kitabevi, st., 1984.

KELLNER, D.,

Critical Theory and the Crisis of Social Theory, [http://www.gseis.ucla.edu/faculty/kellner/].

130

T. W., Adorno and the Dialectic of Mass Culture, [http://www.gseis.ucla.edu/faculty/kellner].

Frankfurt School, [http://www.gseis.ucla.edu/faculty/kellner/].

KETENC, T.,

ada Felsefede Akl Eletirisi ve Kant Etii, Hacettepe niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Felsefe Ana Bilim Dal, (Yaynlanmam Doktora Tezi), 2004.

KOAK, O.,

nsz, Akl Tutulmas (ev. Orhan KOAK), Metis Yaynlar, Ekim, 1990.

KUURAD, I.,

Adalet Kavram, [ Ed. Adnan GRZ, Adalet Kavram]nn iinde, TFK Yay., Ankara, 1994, ss. 27-35

LUNN, E.,

Marksizm ve Modernizm (ev. Yavuz Alogan), Alan Yaynclk, stanbul, 1995.

MACEY, D.,

The Penguin Dictionary of Critical Theory, Penguin, Harmondsworth, 1991.

NER, Y.,

Sonsz, Eletiri Toplum stne Yazlar, T. W. Adorno, Belge Yay., Birinci Bask, Mays, 1990, ss. 136174.

131

REJN, W. V.,

Adorno: Bir Giri (ev. Mustafa CEMAL), Belge Yaynlar, 1. Bask, stanbul, Haziran, 1999.

SLATER, P.,

Frankfurt Okulu (ev. Ahmet ZDEN), Kabalc Yaynevi, stanbul, 1998.

SOYKAN, . N.,

Mziksel Dnya topyasnda Adorno le Bir Yolculuk, Bulut Yay., 2. Bask, stanbul, 2000.

SWNGEWOOD, A.,

Kitle Kltr Efsanesi (ev. Aykut KANSU), Bilim ve Sanat Yaynlar, Ankara, 1996.

TUNALI, .,

Estetik, Remzi Kitabevi, 7. Basm, Eyll, 2003.

VEYSAL, .,

T. L. Adorno, Felsefe Ansiklopedisi (Ed. Ahmet CEVZC), Etik Yaynlar, st. 2003.

WEST, D.,

Kta Avrupas Felsefesine Giri (ev. Ahmet CEVZC), Paradigma Yay. stanbul, Eyll, 1998.

WOLN, R.,

Utopia, Mimesis, and Reconciliation: A Redemptive Critique of Adornos Aesthetic Theory, Representations, No. 32, Autumn, 1990, 33-49.

132

ZGEM

ZGEM
Doum Yeri ve Yl :

AYDIN
Balama Yl Bitirme Yl

20.12.1982
Kurum Ad

r.Grd Kurumlar : Lise Lisans Yksek Lisans Doktora Medeni Durum Bildii YabancDillerve Dzeyi: alt Kurum (lar) 1. Yurtd Grevleri Kulland Burslar Ald dller : : : : : : : : :

1996 1999 2004 Bekar

1998
2003 2006 -

Aydn Lisesi
Uluda niversitesi Uluda niversitesi -

:ngilizce- Advanced
Balama ve Ayrlma Tarihleri allan Kurumun Ad Uluda niversitesi

2006 : : :

ye Olduu Bilimsel ve Mesleki Topluluklar Editr veya Yayn Kurulu yelikleri Yurt i ve Yurt Dnda katld Projeler

Trkiye Estetik Kongresi, 22-24 Kasm 2006

Katld Yurt i ve Yurt D Bilimsel Toplantlar: Yaymlanan : Dier : almalar

Adorno: Kltr Endstrisi ve Sanat, Trkiye Estetik Kongresi, sunulmu bildiri. Tayfun TORUN

133

You might also like