Professional Documents
Culture Documents
YÖNETİMİ (*)
Kütüphane binaları:
1. Fatih vakfiyesinde, F a t i h Camiinin batı tarafında «bir buk'a-i lâti-
fe» diye anlatılan k ü t ü p h a n e binası günümüze intikal edememiş, geçen
asırlarda yıkılan bu b i n a n ı n külliye içindeki yeri de kesin olarak biline-
memektedir, demiştik. *)
2. Selimiye Camii k ü t ü p h a n e s i n i n özel bir binası yoktur. Cami için-
de, m i h r a b ı n solunda, t a m h ü n k â r mahfiline karşı ve m ü t e n a z ı r olan kö-
şede k u r u l m u ş t u r .
3. Köprülü Kütüphanesi, İ s t a n b u l ' d a Divanyolu üzerinde halen kü-
t ü p h a n e olarak kullanılan özel binası içinde k u r u l m u ş t u r . Vakfiyede bu
bina «... ve yine mahmiye-i İ s t a n b u l ' d a Molla Fenarî Mahallesinde bina
eylediğim bir tarafı k e n d i milkim olan dekâkin ve bir tarafı tarik-i h a s
ve bir tarafı i m a m a ve müezzine süknası m e ş r u t a olan vakf o d a l a r ve
bir tarafı Kaya S u l t a n arsası ile m a h d u d etraf-ı erba'ası k â r g i r divarlı
hızane-i k ü t ü b ü m içinde olan m ü ş t e m i l â t ı ile vakf ve h a b s e d ü b şöyle
ş a r t eyledim ki zikr-i ati ş u r u t üzere k ü t ü b vaz' o l u n a . » diye tarif edil-
mektedir. 14 kişilik o k u m a salonu, bir giriş ve bir d e p o d a n müteşekkil
küçük, fakat sevimli bir binadır.
4. Atıf Efendi K ü t ü p h a n e s i 2.000 zira yüz ö l ç ü m ü n d e bir arsaya in-
şa edilmiş, altı boş bir salonu, bir hafız-ı k ü t ü p odası ile bir depoyu ih-
tiva etmektedir. Ayrıca hafız-ı k ü t ü p l e r için üç m e ş r u t a evi vardır. Vak-
fiyede b i n a d a n şu şekilde bahsedilmektedir: «...halen sakin olduğum
Bugün Selimiye Kütüphanesi, külliyenin sıbyan mektebine nakledil-
miş b u l u n m a k t a d ı r .
işbu menzil-î kebirin Molla Guranî cami-i şerifi canibinde vaki iki taraf-
t a n b e n i m sakin o l d u ğ u m menzil-i kebirin ve b i r t a r a f t a n bazen h a l e n
şeyh-i meşâyihül-islâm devletlu es-Seyyid Mustafa Efendi hazretlerinin
menzil-i kebirlerine m u t t a s ı l a h a r sagir menzilleri ve bazen yine vakfım-
d a n olan menzil ve bir t a r a f t a n tarih-i a m m ile m a h d u d , tulden ve arzen
be-hisab-i terbi'i b e n n a zira'iyle 770 b u ç u k zira' a r s a üzerinde m e b n i
fevkani iki oda bir sofa divanhane ve kenif ve h a m a m ve c a m e k â n ve
kenif ve t a h t ı n d a bir k â r g i r m a t b a h ve sed üzerinde bağçe ve havluyu
m ü ş t e m i l mülk-i menzil ile yine mahmiyye-i mezburede m e r h u m Şeyh
Ebu'1-Vefa mahallesinde vaki bir t a r a f t a n M u h a m m e d Çelebi m ü l k ü ve
bir taraftan Ç u k a d a r Ahmed m ü l k ü v e bir t a r a f t a n m e r h u m m ü ş a r ü n
ileyh vakfı ve bir t a r a f t a n tarik-i a m m ile m a h d u d Haseki Mustafa Ağa
n a m kimseden iştira e d ü b halen kütüb-i mevkufem içün m ü c e d d e d e n kü-
t ü p h a n e b i n a eylediğim tulen ve arzen be-hisab-ı terbi'i 2000 zira' arsa-i
m e m l û k e ile üzerine b i n a eylediğim kütübhaneyi...»
5. Bayezid'den Aksaray'a giden cadde üzerinde inşa edilen Ragıp
Paşa K ü t ü p h a n e s i ' n i n arsası 5497 zira' yüz ölçümündedir. Bu arsa üze-
rinde bir sıbyan m e k t e b i (şimdiki Çocuk K ü t ü p h a n e s i ) , çeşme ve bir
de t ü r b e inşa edilmiştir. K i t a p deposu o k u m a s a l o n u n u n o r t a yerinde
etrafı oyma madenî p a r m a k l ı k l a r l a çevrilmiştir. Ayrıca gece n ö b e t e ka-
lacak hafız-ı k ü t ü p l e r için biri büyük, diğeri küçük iki oda, bir dehliz,
dört (W. C ) , 5 adet m u s l u k ve iki sebil vardır. K ü t ü p h a n e n i n altı mah-
zendir. Vakfiyede b i n a d a n şöyle b a h s o l u n m a k t a d ı r : «... İ s t a n b u l ma-
h a l l â t ı n d a n Lâleli Çeşme k u r b ü n d e nefs-i K o s k a ' d a Nişancı Kemaleddin
mahallesinde k â i n etraf-ı e r b a ' a d a n defterdar-ı esbak m e r h u m Halil
Efendi zevcesi menzilleri ve tarik-i h a s ve Mehmed Paşa kerimesi Ruki-
ye H a n ı m bağçesi ve sabıkan b a r u t h a n e nazırı Ahmet Efendi menzili ve
tarik-i a m m ve tarik-i h a s ve Rukiye H a t u n m e ş r u t a menzili ve sabıkan
şehremini Mehmed Efendi menzili ve tarik-i c a d d e ile m a h d u d be-hisab-ı
terbi'i 5497 zira' m u h a t hıyata-i mülkiyet-i s a h i h a m olan arsayı ve arsa-i
mezkûrenin bir kıt'asına hizane-i kütüb-i mevkufem olmak üzere dest-
yarî-i tevfik-i b a r i ile bina eyledüğüm kütübhane-i feyz-aşiyaneyi ve yine
arsa-i m e r k u m e n i n kıt'a-i u h r a s m a t a r h ve inşa eyledüğüm mekteb-i mat-
bu'ul-beyan ve yine arsa-i m e r k u m e dahilinde hafız-ı k ü t ü b olan kimes-
neler alâ tarik il-müşareke sakin olmaları içün bina eylediğim kebir ve
sagir iki b a b kârgir o d a ve dehlizi d ö r t aded kenifi ve yine arsa-i m e r -
k ü m e d e tarik-i cadde üzerine bina eylediğim 10 b a b kârgir d ü k k â n l a r ı
v e k ü t ü b h a n e t a h t ı n d a k â i n d e m ü r k a p u l u beş b a b m ü k e m m e l kârgir
mahzenleri ve yine arsa-i m e r k u m e d e k â i n beş aded abdest musluğu, bir
büyük çeşme, dervaze-i k ü t ü b h a n e y e bina eyledüğüm iki a d e d sebil çeş-
9
meleri...»
5. Yusuf Ağa K ü t ü p h a n e s i ' n i n binası h a k k ı n d a vakfiyede b i r bahis
yoktur. K ü t ü p h a n e , Konya'da Selimiye Cami'ine bitişik olarak inşa edil-
miştir. Biri dışa, diğeri cami'e açılan iki kapısı vardır. Kitap deposu Ra-
gıp Paşa K ü t ü p h a n e s i ' n d e k i gibi o k u m a salonunun ortasındadır. Kenar-
larda da dolaplar vardır. Birkaç b a s a m a k merdivenle çıkılır, altı boş ol-
sa gerektir.
Bu b i n a l a r d a n son üçü, devirlerindeki k ü t ü p h a n e mimarisine uy-
gun olarak ve özellikle kitapların sağlığı düşünülerek inşa edilmiştir.
Günümüzdeki m o d e r n k ü t ü p h a n e m i m a r i s i anlayışına u y m a m a k l a be-
r a b e r devirleri b a k ı m ı n d a n dikkate ve t a k d i r e şayandırlar. B ü t ü n bu
k ü t ü p h a n e l e r b u l u n d u k l a r ı şehirlerin k ü l t ü r merkezlerinin çok yakın-
larında k u r u l m u ş l a r d ı r .
Kütüphane mütevellileri :
Vakfiyelerden anlaşıldığına göre eski T ü r k k ü t ü p h a n e l e r i ister sul-
tan, ister vezir olsun t a m a m e n özel teşebbüsler tarafından k u r u l m u ş ve
gelirleri özel vakıflardan sağlanmıştır. Bu gelirlerin yönetimi ve düzeni
mütevellilere bırakılmıştır. Bu mütevelliler çoğunca bir kişidir. Misal
o l a r a k Atıf Efendi vakfının ilk mütevellisi, vâkıfın d a m a d ı , ikinci müte-
vellisi oğludur. Ragıp Paşa vakfına önce vekilharcını mütevelli tayin et-
mekle birlikte, asıl mütevelli kendisidir. Tevliyet s o n r a d a n evlâdına, ev-
l â d m ı n evlâdlarına, onlar inkıraz edince azatlı kölelerine ve onların ev-
lâdına bırakılmıştır. Mütevellilere, gelirleri t o p l a m a k t a cabi denilen
görevliler ve hesap için de kâtipler yardımcıdırlar. Ragıp Paşa azatlı kö-
lesinin soyunun inkırazıyla açılacak mütevelliliğe vaktin h a k i m i n i n re-
yiyle ve vakıf nazırının m ü t a l â a a s ı a l ı n d ı k t a n sonra «...süleha-yı m ü s -
liminden arayiş-i diyanet ile mütehalli, ziver-i istikamet ile mütecelli
ruyet-i umur-i vakfda şaibe-i hiyanetten ari bir kimesne mütevelli...»
olarak görevlendirilmelidir, demektedir. Mütevelli günde 15, k â t i p 10,
cabi de 5 akçe alacaklar, ayrıca gelirin o n d a biri a r a l a r ı n d a pay edile-
cektir. Yusuf Ağa, Konya'daki kaim-makam-ı mütevelliye günde 20 akçe
vermektedir.
Kütüphane personeli:
Vakfiyelere göre, Fatih K ü t ü p h a n e s i ' n d e biri hafız-ı k ü t ü p , biri kâ-
tib-i k ü t ü p , biri nazır olmak üzere personel sayısı ü ç t ü r . Selimiye Kü-
t ü p h a n e s i ' n d e b i r hafız-ı k ü t ü p , bir kâtib-i k ü t ü p ve n a k k a ş bir de ciltçi
görevlendirilmiştir. K ö p r ü l ü K ü t ü p h a n e s i n i n üç hafız-ı k ü t ü b ü , bir cilt-
10
2. Kütüphanecilerin tayinleri:
Ele aldığımız ilk üç vakfiyede k ü t ü p h a n e personelinin nasıl tayin
edilip terfi ettirileceklerine dair bir kayıt yoktur. Gerek Atıf Efendi ve
gerek Ragıp Paşa vakfiyelerinde çağları b a k ı m ı n d a n k a n g r e n olmuş b i r
meseleye ve bozulmuş bir iş ahlâkına el koyarlar. Atıf Efendi Kütüpha-
nesi'nin kapısındaki levhadan aldığımız p a r ç a d a bu konuya biraz doku-
n u l m u ş t u . Ragıp Paşa k u r d u ğ u Kütüphane'yi ehil ellerle yönetebilmek
ve k ü t ü p h a n e n i n yönetimini düzene bağlıyabilmek için vakfiyesine bazı
şartlar koymuştur. Bu şartların k o n m a sebebini araştıralım.
Ragıp Paşa zamanına k a d a r bir k ü t ü p h a n e n i n birçok hafız-ı k ü t ü p -
leri b u l u n u r d u . Bunlar görevlerine haftanın belirli günlerinde gelirler,
nöbetle iş görürler, diğer günlerde bir camide imamlık ya da müezzin-
lik, bir m e k t e p t e hocalık ya da bir t ü r b e d e bekçilik yaparlardı. Bir a d a -
13
3. Personelin maaşları :
İlk dört vakfiyede personelin aldığı maaşları g ö r m ü ş t ü k . Bunlar
devirlerine göre yeterli ve t a t m i n edicidir. P a r a değerinin değişmesiyle
orantılı olarak vakfiyelerde gündeliklerin arttığı m ü ş a h a d e edilmekte-
dir. Fatih devrinde 6 akçe olan hafız-ı k ü t ü p maaşı, personel sayısının
artışıyla beraber, Atıf Efendi K ü t ü p h a n e s i ' n d e birinci hafız-ı k ü t ü p l ü k
için 80, ikinci için 75 ve ü ç ü n c ü için 70 akçeye k a d a r yükselmiştir. Ragıp
Paşa birinci hafız-ı k ü t ü b ü n e günde 120, ikincisine 110 akçe gündelik
vermektedir. Ayni t a r i h t e ve ayni vakfiyede sibyan m e k t e b i n i n hocası-
na ise 40 akçe gündelik verilmektedir. Bu husus o devirde b i r k ü t ü p h a -
r e c i ile bir ilkokul öğretmeninin m a a ş d u r u m l a r ı n ı ve kütüphaneciye
verilen değeri göstermek b a k ı m ı n d a n gerçekten ilgi çekici bir h u s u s t u r .
Ragıp Paşa K ü t ü p h a n e s i ' n d e k ü t ü p h a n e c i yardımcıları iki kişidir ve
günde 15 er akçe almaktadır. Ayrıca bir de kapıcı b u l u n m a k t a d ı r . Bu,
«talebe-i u l û m d a n bir m ü n t e h a b ve m ü s t a ' i d ve hizmet-i lâzimesinde
m u k i m ve mecid» bir kimse olacak sabah ve a k ş a m k ü t ü p h a n e kapıla-
rını açıp kapayacak, k ü t ü p h a n e ve türbeyi her gün toz t o p r a k t a n te-
mizleyecek, t ü r b e d a r l ı k yapacak, çeşmelerin taslarının çalınmamasına
dikkat edecek bu görevlere karşılık da günde toplu olarak 28 akçe ala-
caktır.
Yusuf Ağa K ü t ü p h a n e s i ' n d e birinci hafız-ı k ü t ü p günde 100, ikinci
90, iki y a m a k 50 şer akçe alacaklardır. B u n l a r d a n başka k ü t ü p h a n e d e
bir de k ü t ü p h a n e hocası görevlendirilmiş, k ü t ü p h a n e y e devam edecek
öğrencilere ders vermesi şart k o ş u l m u ş t u r . Atıf Efendi K ü t ü p h a n e s i ' n -
deki hoca ise haftanın muayyen g ü n ü n d e vaaz etmektedir. Nitekim böy-
le bir vazifeye Topkapı Sarayı I I I . Ahmed K ü t ü p h a n e s i ' n d e de rastla-
maktayız. Bu zat sarayın gelenek halindeki r a m a z a n derslerini de yönet-
mektedir. Yusuf Ağa K ü t ü p h a n e hocası olan m ü d e r r i s günde 60 akçe,
k ü t ü p h a n e y i temizleyecek olan kayyum da günde 10 akçe alacaklardır.
Yusuf Ağa K ü t ü p h a n e s i personeli maaşlarını altı ayda bir topluca ala-
bileceklerdir.
15
Kütüphane görevleri :
Vakfiyelerde k ü t ü p h a n e görevleri d ö r t m a d d e d e toplanabilir.
1. Kitapların m u h a f a z a s ı :
K ü t ü p h a n e k u r u c u l a r ı n ı n üzerinde İsrarla d u r d u k l a r ı tek u n s u r ki-
t a p l a r ı n muhafazasıdır, denilebilir. Onları okuyucu hizmetlerinden önce
birinci derecede bu h u s u s ilgilendirmektedir. B u n d a yazma kitapların
çok pahalı oluşları, az b u l u n u ş l a r ı rol o y n a m a k t a d ı r . Nitekim eskiler ki-
t a p depolarına hazine karşılığı «hızane» demektedirler. Kitapların çok
ilkel şekilde olan katalog ve tasnif d u r u m l a r ı n a ise koleksiyonlardan
bahsedilirken dokunulacaktır.
2. Okuyucu hizmetleri :
Vakfiyelerde kitapların k o r u n m a s ı n d a n sonra yer alan b i r u n s u r d u r .
Fatih vakfiyesinde k ü t ü p h a n e d e n kimsenin eli boş çevrilmeyeceği kesin
olarak emredilmiştir. «Tacüt-tevarih» ve «Cizyedar tarihi»nden anlaşıl-
dığına göre F a t i h k ü t ü p h a n e s i ' n d e bir kitabın muhtelif n ü s h a l a r ı bu-
l u n d u r u l m a k t a , bu h u s u s a okuyucu bekletmemek için bilhassa dik-
k a t edilmektedir.
Selimiye vakfiyesinde kitapların bekletilmeden verilmesi, alınırken
k o n t r o l edilmesi kayıtlıdır. Bu iki k ü t ü p h a n e n i n açılış saatları vakfiye-
lerde belirtilmemiştir.
K ö p r ü l ü K ü t ü p h a n e s i haftada üç gün pazar, salı ve p e r ş e m b e gün-
leri gün d o ğ u ş u n d a n ikindiye k a d a r okuyucuya açık t u t u l a c a k t ı r . Hafız-ı
k ü t ü p l e r bu süre içinde k ü t ü p h a n e d e n b i r yere ayrılmayacaklar, icabın-
da o k u m a ve istinsah için dışarıya da kitap iare edebileceklerdir. Vak-
fiyede bu h u s u s l a r şöyle kaleme alınmıştır: «...hızane-i k ü t ü p t e hafız-ı
k ü t ü p olan üç nefer kimesneler hıfz e d ü p hızaneden t a ş r a i h r a ç e t m e -
yüp ve e t t ü r m e y ü p haftada üç gün ki yöm ül-ahad ve sülüsa ve hamis
günleridir, tulû-ı şemsden a s r a değin hafız-ı k ü t ü p olan kimesneler kü-
t ü p h a n e d e m e k s i d ü p talebe-i ilm ve ragıbin v a r u p hızane-i mezkurede
m ü t a l â a ve istinsah i d ü p h a s b el- iktiza i h r a ç o l u n m a k lâzım gelirse ke-
fil-i meli veya rehn-i kavi ile vereler.»
Atıf Efendi K ü t ü p h a n e s i haftada iki gün, salı ve c u m a günleri
kapalıdır. Sair günler gün d o ğ u m u n d a n b i r saat s o n r a açılacak ve gün
b a t ı n ı m a iki saat kala kapatılacaktır. Bir kimse gelmese dahi a k ş a m
ezanına iki saat k a l m a d a n asla k ü t ü p h a n e kapısı kapatılmayacaktır.
Vakfiyede «...haftada beş gün m i n es-sabah ile'1-mesa salı ile c u m a gü-
n ü n d e n m a a d a tulû-i şemsten bir saat m ü r u r u n d a k ü t ü p h a n e m açılıp
gurub-ı şemse iki saat kalınca açık d u r a , faraza b i r kimesne gelmez ise
d a h i ba'de'1-asr saat ona varmayınca k ü t ü p h a n e m kapısı k a p a n m a y a ve
ç ü n k ü hafız-ı k ü t ü p olanlar kurb-ı k ü t ü p h a n e m d e bina eylediğim k â r g i r
16
4. K ü t ü p h a n e l e r i n k o n t r o l ve revizyonu:
Vakfiyede bildirildiği üzere Fatih K ü t ü p h a n e s i h e r ay s o n u n d a vak-
fın nazırı tarafından bir revizyondan geçirilmekte, sayımı yapılmakta,
kitapların kayıp ve h a r a p olmamasına bilhassa dikkat edilmektedir.
19
K ü t ü p h a n e l e r d e gece nöbetleri :
Ragıp Paşa geceleri de k ü t ü p h a n e s i n i n muhafızsız kalmasını iste-
m e m e k t e , gece nöbetçi olarak kalacak görevliler için biri büyük, ikincisi
k ü ç ü k iki oda inşa ettirmiş b u l u n m a k t a d ı r . Bu h u s u s vakfiyede şöyle
geçer:
«...ve kütüphane-i m e r k u m solunda b i n a eylediğim k e b i r ve sagir iki
b a b o d a l a r hafız-ı k ü t ü p l e r e m a h s u s ve muayyen olup hafız-ı k ü t ü p olan-
l a r alâ vech il-müşareke sakin olup m ü n a v e b e tarikiyle h e r gece b i r e r
neferi m e z k û r o d a d a beytutet eyleyüp b i r t a r i k ile tefviz ve icar olun-
mıya.»
20
Kütüphanelerin geliri ve b ü t ç e s i :
Eski kütüphanelerimiz t a m a m e n şahısların özel teşebbüsleriyle ku-
r u l m u ş müesselerdir. Gelirleri vâkıflarının vakfiyelerinde zikrettikleri
a k a r l a r d a n sağlanmakta ve devletten herhangi bir y a r d ı m görülmemek-
tedir. B ü t ü n vakfiyelerde personelin m a a ş masrafları tesbit edilmiştir.
Ancak çoğu vakfiyelerde k ü t ü p h a n e , kitapların o n a r ı m masrafları ve
sair giderler üzrinde d u r u l m a m ı ş t ı r . Bir örnek olmak üzere Ragıp Pa-
şa K ü t ü p h a n e s i ' n i n iki hafız-ı k ü t ü p , iki y a m a k ve bir kapıcı dışında
diğer görevlileri ve maaşları şöyledir:
1 halifeye günde 10 akçe
1 h a t t a t hocaya günde 40 akçe
1 muallim-i sıbyana günde 20 akçe
40 talebeye günde 2 şer akçe (buluğ yaşma k a d a r )
ayrıca h e r çocuğa b i r e r bogasî k a p a m a , b i r e r iplik alaca entari, birer
bogasî çintiyan, birer fes, birer çift mes ve pabuç, beşer p a r a nalın pa-
rası, hocaya elbise bahası olarak yılda 1200, halifeye 1000 akçe verilecek
m e k t e b e her kış 1500 vakıye o d u n alınacak, m u m ve yakacak zeytin yağ
tahsisi günde üç akçedir. Su yollarının, hasır ve kilimlerin t a m i r i dahi
d ü ş ü n ü l m ü ş , b u n l a r a da p a r a ayrılmıştır. Vakfın bütçesinde çok ilgi çe-
kici bir tahsis de öğrencilerin h e r yıl yapacakları kır gezintisine sarf
edilecek p a r a d ı r . Bu p a r a n ı n t u t a r ı 2400 akçedir. Ayrıca günde 10 akçe
ile bir kâtip, 5 akçe ile bir cabi (kiraları t o p l a y a n ) , 10 akçe ile de bir
h a m u r d a r görevlendirilmiştir. Bu k a d a r giderin gelirini ise Ragıp Pa-
şa'nın vakfiyesinde bir bir saydığı vakıflarının kirası ile F a t i h vakfın-
dan ayrılan bir kısım tahsis teşkil etmektedir. Paşanın vakıfları arasın-
da 2 çiftlik, 6 bostan, 2 değirmen, 1 h a m a m , 2 çörekçi fırını, 1 arsa, 17
k a d a r ev, 24 k a d a r d ü k k â n ve mahzenler b u l u n m a k t a d ı r . Bu vakıflar İs-
t a n b u l içinde ve civarında, ancak b i r kaçı Yalova'da b u l u n m a k t a d ı r .
Bunların kiralarını cabi t o p l a m a k t a , gelirin b i r kısmını daha önceki va-
kıflara, bir kısmını miriye, kalanını da, en büyük kısımdır, tesislere sar-
fedilmek üzere mütevelliye getirmektedir.
Özel teşebbüslerle k u r u l u p yürütülen bu irfan k u r u m l a r ı n d a n gü-
n ü m ü z e kalabilenler bugün, bilindiği üzere, devlet eliyle yönetilmekte-
dir.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, d a h a XV. Yüzyılda belirli binalarda, be-
21
lirli b i r k a d r o v e koleksiyonla k u r u l m a ğ a b a ş l a y a n T ü r k y a z m a k ü t ü p -
hanelerinde, zamanla gelenekleşmiş bir yönetim düzeni görülmektedir.
K ü t ü p h a n e l e r i n kurucuları, tesislerine u z u n bir gelecek sağlamak çabası
v e a m a c ı ile b i r t a k ı m t e m e l n i z a m l a r k o y m u ş l a r d ı r . G e r e k t e s i s l e r i n , ge-
rekse nizamlarının o yüzyıllardaki başka memleket kütüphanelerine
göre ilerde o l d u ğ u n u söylemek bir gerçeğin ifadesi olacaktır.
Zengin bir geçmişten a l m a n güçle T ü r k Kütüphaneciliğinin p a r l a k
yarınlarına hazırlanırken, mesleğimizin «Kökü mazide bir âti» o l d u ğ u n u
güvenle söyleyebiliriz.
Kaynaklar için bibliyografya:
— Fatih Mehmed II. Vakfiyeleri. İstanbul 1938 Vakıflar Umum Müdürlüğü Neşriyatı.
— Sultan II. Selim vakfiyesi sureti. Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi, No. 1395
-yazma-
— Köprülü Fazıl Ahmet Paşa vakfiyesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi -yazma-
— III. Ahmed Kütüphanesi vakfiyesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi, -yazma-
— Atıf Efendi Kütüphanesi vakfiyesi, (istanbul üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Türk Dili ve Edebiyatı dergisi, 1953, Cilt: VI)
— Ragıp Paşa Kütüphanesi vakfiyesi, (Millî Kütüphane Mikrofilm Arşivi No. A 1458)
— Yusuf Ağa Kütüphanesi vakfiyesi, (Millî Kütüphane Mikrofilm Arşivi No. A 2106)