Professional Documents
Culture Documents
İşletme ABD
MBA Öğrencisi
Kitap Özeti
TÜKETİCİ DAVRANIŞI
Neden Nike’ı Adidas’a tercih ederiz? Neden her gün aynı gazeteyi satın alırız?
vb. sorulara vereceğimiz cevaplar tüketici davranışlarımızı belirler. Tüketici
davranışı hepimizin kolayca gözlemleyip anlayabileceği dinamik bir alandır.
Tüketici, son kullanım amacıyla ürün ve hizmet satın alan kişidir. Tüketici
davranışı, tüketicilerin davranışlarını ve davranışların nedenlerini inceleyen
uygulamalı bir bilim dalıdır. Tüketici davranışlarını önceden incelemek,
geliştirilecek pazarlara tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarını karşılayacak bilgiler
sağlamak anlamına gelir. Pazarlama, satın alan ile satıcı arasın da gerçekleşen bir
eylemdir. Bu sürecin iyi işleyebilmesi için, tüketicinin ihtiyaçlarının bilinmesi
gereklidir. Tüketici davranışlarının anlaşılması, çağdaş pazarlama anlayışının
temel taşıdır
Tüketim Olgusu
Disiplinlerarası Yaklaşım
Genel Model
Psk. Kurt Lewin tarafından TD yaklaşımı ile ilgili genel bir model
geliştirilmiştir:
D=ƒ(K<Ç) ; D= Davranış
K=Kişisel etki
Ç=Çevre faktörleri
Pazarlama Stratejisi
Durum Analizi: İki temel aşaması vardır. İlkinde, dış çevredeki fırsat ve
tehditler değerlendirilir. İkincisinde ise, şirket içi değerlendirmeler yapılıp
işletmenin güçlü ve zayıf yönleri belirlenir.
Öğrenme ve Bellek
Güdüleme ve İlgilenim
İlgilenim
Belirli bir durumda bir uyaran için hissedilen kişisel ilgi düzeyidir. Üç özelliği
vardır:
1. Kişinin Özellikleri: Kişinin ihtiyaç ve duyguları ilgilenimi azaltıp
çoğaltabilir.
2. Uyaranın Özellikleri: TD açısından ürünün, satın alma ortamının ve
reklamın uyaran görevi vardır.
3. İçinde Bulunulan Durumun Özellikleri: Durumsal değişkenler ilgilenim
düzeyini belirler.
Pazarlama açısından üç önemli stratejiyi yapılandırır. İlki, pazarlama
iletişimlerini yüksek ya da düşük ilgilenime bağlı olarak farklılaştırmaktır. Bir
diğeri, düşük ilgilenimli tüketicilerin yüksek ilgilenimli duruma getirilmesidir. Bir
diğer yöntem ise, ürünü yüksek ilgilenimli konu ile ilişkilendirmektir. Son yöntem
ise ürüne ilgilenimi arttıracak yeni özellikler katarak ürünün değiştirilmesidir.
Duyum ve Algılama
Tutumlar ve Duygular
Duygular
Duygu, davranışlarımızı etkileyen, güçlü ve kontrol edilemeyen tepkilerimizdir.
Pazarlamacılar, duygulardan hareket ederek tüketici davranışlarını etkileyebilirler.
TD açısından 8 temel duygu vardır. Bunlar; Korku, Öfke, Neşe, Üzüntü, Kabul,
İğrenme, Beklenti ve Sürprizlerdir.
Kişilik Ve Benlik
Benlik, kişinin kendini algılayış biçimidir. Benlik ile marka imajı arasında ilişki
kurulduğunda yeni ürünler geliştirilebilir, yeni markalar oluşturulabilir. Benlik
kavramının önemli bir avantajı tüketicilerin kendi kendilerini tanımlamalarıdır.
Tüketiciler, kendi kişisel özelliklerine uyan markaları tercih ederler.
Aile; kan bağı, evlilik gibi faktörlerin sonucunda bir araya gelmiş iki ya da daha
fazla kişinin oluşturduğu toplumsal gruptur. Hem kazanan hem de tüketen bir
birim olması sebebiyle, birçok ürün grubu için ana hedefi oluşturur. TD açısından
bakıldığında iki tür aile vardır. Ataerkil ailede babanın egemenliği vardır ve
tüketimde son karar verici babadır. Anaerkil aile yapısında ise annenin egemenliği
vardır ve son karar verici annedir. Satın alma kararlarında 4 temel durum vardır.
Bunlar; erkeğin egemen olduğu, kadının egemen olduğu, ikisinin
ortak karar aldığı veya birbirlerinden bağımsız karar aldıkları durumlardır.
Ağızdan ağıza iletişim; günlük hayatta başvurulan bir iletişim şeklidir, küçük ve
biçimsel olmayan gruplarda söz konusudur ve çoğunlukla süreklidir. Önemli
olabileceği durumlar şöyle sıralanabilir:
1. Ürün ve davranışın belirgin olması durumunda
2.Ürün farklı ve stil, tat ve diğer normlarla kolayca belirlenebildiğinde
3.Yeni sunulduğunda
4.Danışma grubunun inanç sistemi ve normları için önemliyse
5.Satın alınmamasının riskli ve ilave bilgilerin aranmasının gerekli olduğu
durumlarda
6.Tüketici satın alma kararına katıldığında
İki aşamalı iletişim kuramına göre, kitle iletişimi önce fikir liderleriyle kurulur,
sonra fikir liderlerinden diğerlerine doğru yönelir. İki aşamalı iletişimin
yetersizlikleri sonucu çok aşamalı iletişim geliştirilmiştir. Pazarlama uygulamaları
açısından bu kuramın iki önemli noktası vardır:
1. Üstlendikleri görevlerden dolayı, fikir liderlerinin belirlenmesi ve
ulaşılabilmesi önemlidir.
2. Fikirlere ulaşanlar ile bilgilere ulaşanların belirlenmesi ve ulaşılabilmesi
de fikir liderlerine ulaşmakla eşit önemdedir.
TD alanında fikir liderlerinin 4 özelliğinden söz edilir:
1. Ürün hakkında detaylı bilgiye sahiptirler ve ilgilenim düzeyleri
yüksektir.
2. Genç, eğitimli, gelir düzeyi yüksek ve sosyal açıdan hareketlidir.
3. Dogmatik olmayan, yenilikçi, maceracı, ürün konusunda kendine
güvenen ve sosyal açıdan aktif kimselerdir.
4. Basılı medyaya daha çok ilgi duyarlar.
Kişisel etki konusunda pazarlama stratejileri 4 ana grupta toplanabilir:
1. Fikir liderlerinin belirlenmesi
2. Fikir liderlerinin taklit edilmesi
3. Kişiler arası iletişimin oluşturulması
4. Fikir liderlerinin yaratılması
Bir diğer lider tipi olan pazar kurtları; ürünlere ilgilenimi fazla, bilgi arayışı
içinde olan, pek çok ürün ve hizmetle ilgili geniş bilgiye sahip ve kendilerini
pazar konusunda yetkin bilgi sahibi olarak algılayan kimselerdir. Onlar
aracılığıyla tüketiciler zaman harcamadan, bilgi aramayla meşgul olmadan bilgiye
ulaşabilir.
Pazarlamacılar yeni bir ürünü hedef pazara sürmeden önce şu sorulara cevap
aramalıdır:
1. Hedef pazarın yenilikçileri kimlerdir ve erken benimseme eğilimi ve hızı
nedir?
2. Potansiyel pazarın ürün kullanım hacmi ne olabilir?
3. Etkiye duyarlılığı nedir?
4. Gruba ulaşmanın maliyeti nedir?
Yayılmayı arttırmak için uygulanabilir stratejiler:
1. Çok iyi bilinen marka kullanımı
2. Özgün imaj yaratımı
3. Tüketicilerin eğitimi
4. Maliyetleri azaltarak fiyat indirimi uygulaması
5. Denemeyi kolaylaştırma
6. Açık onay ve kanıt yaratımı ve gösterimi
Sosyal Sınıf
Sosyal sınıf ile gelir arasında yakın bir ilişki vardır ancak ürün cinslerine göre
farklılıklar gösterdiği ortaya konmuştur:
1. Sosyal sınıf, yüksek harcamalar gerektirmeyen ancak yaşam biçimini
yansıtan ürünlerde önem kazanmaktadır.
2. Gelir, önemli harcama gerektiren fakat statü sembolleriyle ilişkili
olmayan ürünler için üstün durumdadır.
3. Gelir ve sosyal sınıf hem bir statü sembolü olma özelliği hem de orta ve
yüksek harcama gerektiren ürünler için açıklayıcıdır.
Sosyal sınıf bölümlendirme çalışması bir süreç içersinde ele alınmalıdır:
1. Ürün kullanımının belirlenmesi
2. Değişkenler(Yaşam biçimi, değerler)in diğer değişkenlerle kıyaslanması
3. Hedef pazarda belirli sosyal sınıf özelliklerinin tanımlanması
4. B u özelliklerle tutarlı ve pazarlama karması etkinliğini maksimize
edecek pazarlama programı geliştirilmesi
Pazarlama iletişimi ve tutundurmaya yönelik olarak:
5. Hedef pazarın medya alışkanlıkları ve kullanışları
6. Bilgi elde etme şekli ve kaynakları
Kültür
Sorunun Belirlenmesi
Sorunun belirlenmesi ya da ihtiyacın ortaya çıkması uyarıcıların bir sonucudur.
Sorunun ortaya çıkması için o anki durum ile arzulanan durum arasında fark
olması gerekir. Gerçekleşen durum, fiziksel faktörler ve ihtiyaçlarla belirlenir.
Arzulanan durum ise tüketicinin beli bir durumunun nasıl olmasını istediğini
gösterir. Sorunun belirlenmesi aşamasının önemli öğesi güdülerdir. Bir diğer
önemli öğe ise kişinin deneyimleri ve elde ettiği bilgilerdir. Sorunun ortaya
çıkması zaman zaman karmaşık bir durum olabilir. Bunun yanı sıra birden fazla
kişiyi de ilgilendirebilir.
Sorunun ortaya çıkmasına sebep olan şimdiki durum ile arzulanan durum
arasındaki fark iki kaynaktan çıkabilir. İlki, tüketicinin şimdiki durumundaki
değişmeler, ikincisi ise arzuladığı durumdaki değişmelerdir. Şimdiki durumdaki
değişmeler; Eldekilerin azalması, eldekinden hoşnutsuzluk, finansal durumun
bozulmasından kaynaklanabilir. Arzulanan durumdaki değişmeler ise; finansal
durumun düzelmesi, yeni ihtiyaç ve koşulların oluşması, yeni istekler yaratan
koşulların ortaya çıkması, yeni ürün fırsatlarının ortaya çıkması ve diğer ürünlerin
satın alınmasıyla eksikliğinin hissedilmesinden kaynaklanabilir.
Bilginin, daha iyi seçimlerin yapılmasına yardımcı olmasının yanı sıra, bilgiyi
aramak için harcanacak zamanın ve çabanın maliyeti de vardır. Arama, zihindeki
veya çevreden edinilen bilginin güdülenmiş olarak aktif hale getirilmesidir.
Satın alma kararı iki faktörün etkisinde alınır. İlki; satın alma niyetidir, ikincisi
ise çevre etkileri ya da kişisel farklılıklardır. Satın alma öncesi planlamada; ürün
ve marka, ürün kategorisi, ürün sınıfı ve genel bir ihtiyaç, planlı satın alma
çerçevesinde belirlenir. Eğer birey ihtiyacını belirlemeden alışveriş ortamında
direk alım yapıyorsa, plansız satın alma söz konusudur.
Plansız satın alımlar, herhangi bir plan yapmadan, bir dürtünün aniden ortaya
çıkmasıyla yapılan alımlardır. Mutlu, olumlu, girişimci ve farklılık arayan
kişilerce yapıldığı ve yüksek ilgilenimli ürünlerin plansız satın alınamayacağı
görüşleri vardır.
Alışveriş yapma güdüsü 7 nedende odaklandırılabilir:
1. Monotonluktan kurtulma ve eğlenme
2. Yeni ürün ve markaları takip etme
3. Fiziksel etkinlik
4. Ürünleri duyu organlarıyla test etme olanağı
5. Ev dışı deneyim ve etkileşim olanağı
6. Pazarlık yapma becerisini test etme
7. İhtiyaçları karşılama
Bu güdüler mağaza seçiminde de etkili olabilmektedir. Sosyal ve kişisel güdüler,
mağaza içi etkiler ve mağaza özellikleriyle birlikte tüketici mağaza ayrımına
giderek kararını belirler.
İki tür bilgi arasındaki dengesizlik sürecini açıklayan bilişsel çelişki pazarlamada
da kullanılmaktadır. Bilişsel çelişki yaratan durumlar şöyle özetlenebilir:
1. Karar verilen seçeneğin olumsuzluklarının artmasıyla çelişki de artar.
2. Daha çekici seçeneğin kabul edilmemesi, daha büyük çelişkiyi ortaya
çıkarır.
3. Kabul edilmeyen seçeneklerin sayısı arttıkça çelişki de artar.
4. Seçenekler arasında yapılan seçim kısa zaman aralıklarıyla olursa çelişki
daha büyük olabilir.
5. Karara verilen önem derecesi çelişkinin büyümesinde önemli rol oynar.
6. Zorunlu ya da rastlantı sonucu elde edilen bilgiler de çelişkiyi ortaya
çıkarabilir.
7. Açık bir anlaşmazlıkta da belirebilir.
8. Kişinin, fikirlerinden farklı bir davranışta bulunmak zorunda kalması da
çelişkiye neden olabilir.
9. Çelişkiyi doğuran etmenlerden biri de tutum ve değerlerdir. Kuvvetli
tutum ve değerlere ters düşen kararlar daha fazla çelişki yaratır.
10. Pazarlamacılar ve reklamcılar, kendi markaları için çelişki azaltmaya
giderken, rakipler için çelişkiyi arttırıcı taktikler kullanırlar.
Tüketicinin üründen beklentileri ile ürünün kullanım amacına uygunluğu
arasında bir çelişki varsa tüketici tarafından algılanan bir problem vardır. Problem
yaşayan tüketici; şirketin ürün ve hizmetlerine karşı olumsuz tutum geliştirir,
marka değiştirir, diğer bireylere ürün ve hizmetlerin olumsuz yanlarını iletir,
şikâyetçi bir tavır takınır.
SONUÇ
Neden Nike’ı Adidas’a tercih ettiğimiz, neden belirli bir gazete aldığımız gibi
soruların cevabı tüketici davranışlarının anlaşılmasında yatar. Tüketici davranışı
ruh halimiz, kişiliğimiz, tutum ve duygularımız gibi iç faktörlerden, aile, sosyal
çevre ve içinde bulunduğumuz kültür gibi dış faktörlerden etkilenir. Ürün veya
hizmetlerle ilgili bilgi ve seçeneklerimizi değerlendirirken bu faktörlerin yanı sıra
kişisel deneyimler, pazarlama çalışmaları ve diğer tüketicilerin deneyimlerinden
de yararlanırız. Ahlaki değerler ve yaşam biçimleri de tüketici davranışlarımızı
etkiler. Belirli bir sosyal sınıfa aitsek veya belirli bir kültür anlayışını
benimsiyorsak o sınıf veya kültüre göre tüketici davranışlarımız şekillenir. Bilgi
ve seçenekleri değerlendirdikten sonra satın alma kararı veririz. Çevresel etkiler,
ihtiyaç eksikliği, belli bir sosyal sınıfa adapte olma isteği satın alma
davranışlarımızı etkiler. Satın alma planlı ve ya plansız olabilir. Satın alma süreci
sonrasında, aldığımız kararı değerlendiririz. Ya ürün veya hizmetten tatmin
olmuşuzdur ve başkalarına da öneririz ya da tatmin olmamışızdır, ürün ve
hizmetle ilgili şikâyetlerimizi ya ilgili işletmeye ya da çevremizdeki diğer
tüketicilere iletiriz.