You are on page 1of 36

T.

C
FIRAT ÜNİVERSİTESİ
MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ
ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

BİTİRME ÖDEVİ

TEKSTİL SANAYİİ ATIK SULARININ ARITILMASI

DANIŞMAN: Yrd. Doç. Dr. Yusuf SAATÇİ

HAZIRLAYAN

Gökhan YILDIZ
00250034

ELAZIĞ
2006
Bu çalışma, Fırat üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü’ne Bitirme
Ödevi yükümlülüğünü yerine getirmek için sunulmuştur.

Gökhan YILDIZ

Elazığ: …./…./2006

Verilen Not: …..


Tasdik Olunur: ….

DANIŞMAN

Yrd. Doç. Dr. Yusuf SAATÇİ

Elazığ: ….. / …. /2006

Bölüm Başkanı

Prof. Dr. Nusret ŞEKERDAĞ

2
ÖZET
Ülkemizde güncelliği hızla artan tekstil atıksu kirliliği sorunu, teknolojik ve ekonomik
kökenli kalıcı önlemler alınması gereğini gündeme getirmektedir. Bu aşamada, kirliliğin
boyut ve etkilerinin tanımlanması ve arıtım seçeneklerinin belirlenmesi düzeyinde bilgi ve
uygulama birikimin ortaya konması her endüstri kolu için zorunludur. Bu çalışmada ise tekstil
sanayi atık sularının özellikleri ve arıtılması anlatılmıştır.

3
TEŞEKKÜR
Bu çalışmanın gerçekleşmesi süresince, her türlü bilgi ve desteklerini esirgemeyen danışman
hocam Yrd. Doç. Dr. Yusuf SAATÇİ Bey’e en içten dileklerimle teşekkürü bir borç bilirim.

4
ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Tekstil endüstrisi atıksuları için genel bir akım şeması


Şekil 2. Tekstil endüstrisinde boyahane atıksularının arıtımına ait akım şeması
Şekil 3. Yünlü sanayi atık sularının kimyasal ve biyolojik metotlarla tasfiyesine
Bir tesisin akış şeması
Şekil 4. Pamuklu dokuma sıvı atıklarının tasfiyesine ait bir tesisin akış diyagramı
Şekil 5. Tekstil endüstrisi sıvı atıkları ve şehir kullanılmış suyu karışımının
Biyolojik tasfiyesine ait bir akım şeması

5
İÇİNDEKİLER
Sayfa

ÖZET 2
TEŞEKKÜRLER 3
ŞEKİLLER LİSTESİ 4
TABLOLAR LİSTESİ 5
İÇİNDEKİLER 6
1.1.GİRİŞ 7
1.2 ENDÜSTRİ ATIKSULARININ SINIFLANDIRILMASI 7
1.3.ENDÜSTRİYEL ATIKLARIN İNCELENMESİ 8
1.4.ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ALICI ORTAM ÜZERİNE
ETKİLERİ 8
2.TEKSTİL SANAYİİ SIVI ATIKLARIN ZARARLI ETKİLERİ
VE ARITMA METODLARI
2.1.GİRİŞ 9
2.2.TEKSTİL SANAYİİ ATIKSULARININ ZARARLI ETKİLERİ
2.3.TEKSTİL SANAYİİ ATIKSULARININ ARITMA METODLARI 10
2.3.1. AYIRMA
2.3.2. BİRİKTİRME VE DENGELEME 11
2.3.3. IZGARA VE ELEKLER
2.3.4. PH AYARLAMASI
2.3.5. KİMYASAL PIHTILAŞTIRMA
2.3.6. KİMYASAL OKSİDASYON 12
2.3.7. BİYOLOJİK OKSİDASYON 13
2.3.8. BESİ MADDESİ İLAVESİ
3.TEKSTİL SANAYİİ ATIK SULARININ ARITMA METODLARINI 15
UYGULANMASI
3.1. YÜNLÜ DOKUMA FABRİKALARI ATIK SULARI 15
3.1.1. YÜNLÜ TEKSTİL ATIKSULARININ ÖZELLLİKLERİ 15
3.1.2. YÜNLÜ TEKSTİL SANAYİİATIKSULARININ ALICI SULAR
ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ 16

6
3.1.3.YÜNLÜ TEKSTİL SANAYİ ATIKSULARININ ARITIMINDA
UYGULANAN YÖNTEMLER 17
3.2. PAMUKLU TEKSTİL SANAYİİ ATIKSULARI 18
3.2.1. PAMUKLU TEKSTİL SANAYİİ ATIKSULARININ
ÖZELLİKLERİ 19
3.2.2 PAMUKLU TEKSTİL SANAYİİ ATIKSULARININ ARITIM
YÖNTEMLERİ 21
4. TEKSTİL ATIKSULARINDA ARITMA YÖNTEMLERİ
4.1. FİZİKSEL ARITMA YÖNTEMLERİ
4.1.1. MEMBRAN SİSTEMLERİ
4.1.2. İYON DEĞİŞİMİ 22
4.1.3.ADSORBSİYON
4.2. KİMYASAL ARITMA YÖNTEMLERİ
4.2.1.OKSİDASYON
4.2.2. FOTOKİMYASAL YÖNTEM
4.3. BİYOLOJİK ARITMA 23
4.4. KİMYASAL FLOKLAŞTIRMA VE ÇÖKTÜRME
4.5.CUCURBİTURİL İLE ARITIM 24
4.6.KOAGÜLASYON FLOKÜLASYON
4.7. ELEKTROKİMYASAL TEKNOLOJİ 25
5. SONUÇ 26
6.ŞEKİLLER 27

7
1.1. GİRİŞ

Endüstrilerin ana amacı üretim yapmak, çok sayıda ve çeşitli ürün üretmektir. Bu
sırada oluşan gaz, sıvı ve katı atıkları toplayıp arıtmak için “arıtma tesisleri” kurup işletilmesi
endüstrilerin asıl amacı ile çelişki teşkil etmekte ve ek bir ekonomik yük getirmektedir. Bu
ekonomik yükün sanayiye minimum düzeyde etkilemesi için getirilen önlem teknolojilerinin
çok iyi bir şekilde belirlenmesi gereklidir. Her sanayinin üretim türü, üretim miktarı ve üretim
teknolojisi değişik olduğundan, atık sularının kalitatif ve kantitatif özellikleri de büyük
farklılıklar gösterebilmektedir. Bu nedenle arıtma önlem teknolojilerinin belirlenmesinde ve
seçeneklerin ortaya konulmasında her endüstrinin ayrı ayrı ele alınması gerekmektedir.
Alınması gereken arıtma önlemleri ve kullanılması gereken arıtma teknolojileri atık
suların kalitatif ve kantitatif özelliklerine göre belirlenir. Bu özellikleri kısaca şöyle
özetleyebiliriz.
Organik madde miktarı, çözünmüş tuzlar, zehirli maddeler, renk ve bulanıklılık, askıda
katı maddeler, sıcaklık, ph, nutrient maddeler, yağ ve gres, radyoaktif maddeler, deterjanlar,
fenol ve fenol türevleri, bakteriyolojik kirleticiler, tad ve koku yaratan bileşikler, tarım
ilaçları, asit ve bazlar, petrol ve petrol türevler ve diğer bozulmayan atıklar. Endüstrinin
üretim özelliğine göre seçilecek en önemli parametreler, her endüstri için farklıdır. Endüstri
tipine bağlı olarak belirlenen en önemli kirlilik parametreleri, bunları giderme tekniklerinin
tespit edilmesinde de önemlidir. Yeni kimyasal maddeler, yeni teknolojiler, yeni endüstriyel
prosesler insana ve çevresine yararlar sağladığı gibi birçok tehlikeleri beraberinde getirmiştir.
Bu nedenle endüstriyel kirlenme çevre kirlenmesinin önemli bir bileşenidir

1.2. ENDÜSTRİ ATIKSULARININ SINIFLANDIRILMASI


Kullanım yerlerine göre, değişik kalitelerde oluşan atık suların taşıdıkları kirletici
türleri ve yükleri bakımından başlıca dört sınıfta toplamak mümkündür.
a) Üretim işlemleri sırasında oluşan atık sular
b) Soğutma sularından kaynaklanan atık sular
c) İşyeri ve çalışanların temizliği ile oluşan atık sular
d) Yağmur suları ve temizlik suları.

8
Ekonomik olması açısından birbirinden farklı olan bu dört sınıfa ait atık sular doğal
olarak çok farklı tekniklerle arıtılacağından genellikle ayrı tutulup işlem görmeleri daha
uygundur.

1.3. ENDÜSTRİYEL ATIKLARIN İNCELENMESİ


Endüstriyel atıkların incelenmesi 2 safhada yapılır.
1. a) Kirlenmenin temel kaynakları tespit edilir.
b) Belli başlı kirleticiler için akım şemaları çıkarılır ve madde dengesi hazırlanır.
c) Endüstrinin şu anda attığı atık miktarı zamana bağlı olarak oluşan dalgalanmalar
işaret edilir.
2. a) Atıksu miktarını azaltma amacı ile çalışmalar yapılır.
b) Atık madde miktarı azaltılmaya çalışılır.
c) Atıkların değerlendirilmesi araştırılır.
d) Değişik işlemlerden gelen atıkların gerektiğinde ayrı olarak arıtılması yoluna
gidilir.
Toplanan atıksu numuneleri üzerinde endüstrinin tipine göre aşağıda sıralanan
parametrelerin bazılarının ölçümü yapılır. Ancak herhangi bir endüstri için bütün
parametrelerin aranması ve ölçülmesi gereksizdir.
a) Fiziksel Parametreler
Renk, koku, bulanıklık, sıcaklık, toplam katı madde, çökebilen katı madde, askıda katı
madde, onargonik ve organik katı madde, iletkenlik, radyoaktivite.
Bunlardan en önemlileri sıcaklık ve katı maddelerdir.
b) Kimyasal parametreler
Asidite, alkalinite, pH, klor azot ve azot bileşikleri, ağır metaller, fosfor, gres, yağlar,
deterjanlar, KOİ, BOİ, toksik maddeler olarak sıralanabilir.
Bunlardan önemli olanlar, pH, asidite, alkalinite, N, P, BOİ, KOİ’dir.
c)Biyolojik Parametreler
Toksik maddeler için Bio-sınama deneyi, koliformlar, diğer organizmalar, balık
biyodeneyi gibi biyolojik testler uygulanır.

1.4. ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ALICI ORTAM ÜZERİNE ETKİLERİ


Endüstrilerde soğutma suyu kullanımı çok fazladır. Soğutma suları çoğunlukla nehir
veya denizlerden alınır. Endüstride kullanıldıktan sonra su ısınmış olarak tekrar alındığı
ortama verilir. Sıcaklık yükselmesi kimyasal olarak ve biyolojik olayları hızlandırır. Aynı

9
zamanda biyolojik faaliyetler artacak ve daha fazla oksijen tüketimi olacaktır. Bu esnada
algler üremeye başlar ve su sıcaklığındaki ani değişimler balıkların ölümüne neden olurlar.
Endüstriyel atıksular alıcı ortama verilmesinde en büyük problemlerden biride
ötrifikasyondur. Eğer alıcı sulara bakterilerin yaşayıp, gelişmeleri için gerekli olandan fazla
miktarda besin maddesi gelirse, aşırı besin maddesi sudaki biyolojik hayat için gübreleme
etkisi yapar ve biyolojik üreme artar. Özelikle algler gelişir ve balık nüfusu değişir.
Endüstriden gelen proses atıksuları, endüstrinin tipine ve üretimin cinsine bağlı olarak
farklılık gösterirler. Bazı endüstrilerden gelen atıksular yüksek BOİ konsantrasyonları
nedeniyle boşaltım ortamında aşırı organik madde yüklemesine ve çözünmüş oksijen
konsantrasyonunun düşmesine neden olur. Özellikle tekstil ve deri endüstrilerinden gelen
atıksular, renkli oldukları ve katı madde içerdikleri için alıcı sularda hem dip çamuru
oluştururlar, hem de renk meydana getiriler.
Metal kaplama ve deri-çelik endüstrilerinden gelen atıksular içlerinde bazen eser
miktarlarda, bazen de yüksek konsantrasyonlarda toksik metaller içermektedirler. Bu tip sular,
boşaltım ortamına geldiklerinde, konsantrasyonları ile orantılı olarak canlı yaşamı üzerine
toksik etki yaparlar. Özellikle kadmiyum, cıva gibi ağır metallerin birikim özellikleri
olduğundan, sularda dip çamurunda ve canlıların bünyelerinde birikime yol açabilmektedirler.

2. TEKSTİL SANAYİİ SIVI ATIKLARIN ZARARLI ETKİLERİ VE ARITMA


METOTLARI
2.1. Giriş:
Tekstil sanayinde birbirinden oldukça farklı kısımların bulunması dolayısıyla sıvı
artıklar da birbirinden farklı özelliklere sahiptir. Bunun neticesi tasfiyelerinde çeşitli metotlar
kullanmak gerekmektedir.
Bu metotlar mekanik, kimyasal ve biyolojik olmak üzere üç ana grupta toplamak
mümkündür. Mekanik tasfiyede kendi ağırlığı ile tabana çöken veya yüzeye çıkan katı
maddeler tutulup sudan ayrılır. İri maddeleri tutmak için ızgaralar, kum ve benzeri münferit
taneleri tutmak için kum yakalayıcılar, yüzen maddeleri ayırmak için yağ tutucular, kendi
halinde çökebilen çamurları ayırmak için çöktürme havuzları kullanılır.
Kimyasal tasfiyede kendi ağırlığı ile çökemeyen katı maddelerle kolloidler ve
çözünmüş maddelerin suya pıhtılaştırıcı ve pıhtılaştırmaya yardımcı maddeler ilave etmek ve
karıştırmak suretiyle yumaklar halinde çökelmeleri sağlanır. Bunun için hızlı karıştırma,
yumaklaştırma ve çökeltme havuzları kullanılır.

10
Biyolojik tasfiyede kendi ağırlığı ile çökemeyen askıdaki katı maddeler kullanılmış
sudan ayrılır. Çok geniş bir tatbikat alanı bulunan bu metotta organik kirleticilerin
mikroorganizmalar tarafından giderilmesi için sıvı artıklar havalandırılır.
Toksik madde ihtiva etmeyen bazı tekstil atıksularında bu yolla tasfiyesi, yeter miktarda azot
ve fosfor gibi besi maddesi ihtiva etmesi şartı ile uygun bir metot sayılmaktadır. Şekil 1 de
endüstri atıksuların genel bir tasfiye şeması görülmektedir.
2.2. Tekstil Sanayi Atıksularının Zararlı Etkileri
Tekstil atıksularındaki boyalar, nişasta ve deterjanlar gibi organik maddeler kimyasal
ve biyolojik değişmeler sırasında döküldüğü suyun çözünmüş oksijenini sarf eder. Bundan
dolayı ortamda balıklar diğer canlıların yaşama imkanları kaybolur.Bu organik maddeler
çürüme durumuna gelmeden, nahoş koku vermeden ve alıcı suyun herhangi bir faydalı
maksatla kullanılmasına mani olmadan giderilebilir.
Çözünmüş inorganik tuzların yüksek konsantrasyonda bulunması alıcı suyun
endüstriyel veya beledi maksatlar için kullanılmasını zorlaştırır, sandallara ve diğer yapılara
korozif etki yapar. Su ürünlerine toksik etki yapan krom ve çinko gibi metaller alıcı suya
verilmeden ayrılmalıdır. Boyalardan ileri gelen renk bilhassa içme suyu temin edilen ve
dinlendirici maksatlarla kullanılan suyun estetik görünüşünü bozar. Boyada bulunan fenol gibi
maddeler ise tat ve koku ortaya çıkarırlar.
2.3. Tekstil Sanayi Atıksularının Arıtma Metotları
Fabrikada tatbik edilen imalat usulleri, su kullanımı ve artık su çıkışları incelenip her
bir çıkış yerinden verilen sıvı artıkların evsafı laboratuar analizleri ile belirlendikten sonra
işletmede yapılacak bazı düzeltmelerle sıvı artıkların konsatrasyonunun düşürülmesi, faydalı
şekilde tekrar kullanılması ve bilhassa miktarlarının azaltılması imkanları aranmalıdır.Bu
suretle tasfiyeye tabi tutulacak artık miktarı azalacaktır.Tasfiye maliyetini düşürmek için
tesiste alınacak en önemli tedbirleri şöyle sıralayabiliriz:
• Artık hacim azaltması: Boyamada ilk koyu çalkalama suyu diğer kazanda
tekrar kullanılabilir. Koyu olmayan çalkalama suyu ise tesise su hazırlayan
tasfiye ünitesine geri devrettirilir.
• Proseste kullanılan kimyasal maddelerin miktarını azaltma: Dokuma
işleminde dikkatli bir kontrol sayesinde kimyasal madde sarfiyatını
minimumda tutmak mümkündür.

11
• Kimyasal maddelerin ıslahı ve tekrar kullanılması: Merserizasyon
artıklarından kostik sodanın, boyama işleminde sodyum bikarbonatın ayrılıp
tekrar kullanılmasına çalışılmalıdır.
• Ameliyede bazı değişiklikler yapmak: Mesela ilk çalkalamadan alına boya
müteakip kazanda kullanılabilir.Bazı hallerde imalatta kullanılan kimyasallarda
değiştirilebilir.
• Kimyasal maddelerin değiştirilmesi: Fazla kirletici kimyasal madde yerine
az kirletici olanları tercih etmek, mesela nişasta yerine karboksi metil selüloz,
asetik asit, deterjanlar bir problem değilse sabun yerine biyolojik olarak
indirgenmeyen sentetik deterjan, ikmal kısmında nişasta yerine polivinil alkol
veya polistirenler tercih edilebilir.
• Bütün imalat kademelerinde artık miktarlarını azaltıcı tedbirler almak:
Materyalin kanallara kaçmasının ve diğer sızmaları önlemek.
Fazla su kullanan endüstriler suların korunmasına dikkat etmelidir.Suyun alt
tarafta diğer bir endüstri tarafından kullanılacağı düşünülerek kullanıldıktan sonra
tasfiyeden geçirilip tekrar nehire verilmelidir.Kullanılan suyun hacmini ve
kirliliğini azaltmak yönünden gerekli bütün tedbirler alınması dahi tekstil
sanayinden çıkan suda bir kirlenme mevcut olacaklardır.Bu kirlenmeyi önlemek
için artık sular çeşitli şekillerde tasfiye edilir.En iyi metot tasfiye edilecek
kullanılmış suyun özeliğini, mevkii, imkanlara ve alıcı su için gerekli tasfiye
derecesine göre seçmektir.Tekstil sanayi artıkları için en fazla tatbik edilen tasfiye
usulleri şunlardır:
2.3.1. Ayırma:
Farklı imalat birimlerinden çıkan sıvı atıklardan fazla kirli olamayanları ya hiç
tasfiyeye ihtiyaç göstermez veya diğerlerine nazaran daha düşük bir tasfiyeden
geçirilmeleri yeterlidir.Bunları ayrı kanallarda toplamak suretiyle arıtma tesisi
maliyetinden önemli bir tasarruf sağlanabilir.Diğer taraftan toksik maddelerin de
biyolojik olarak arıtılacak olanlardan ayrılması arıtma verimi bakımından
gereklidir.
2.3.2. Biriktirme ve Dengeleme:
İşletmenin bazı kısımlarında atıklar fasılalı olarak verilir.Biyolojik tasfiye
sistemleri miktar evsaftaki ani değişmelere karşı çok hassastır.Debideki ve
kirlenme yükündeki farklılıkları kaldırmak için inşa edilecek biriktirme ve

12
dengeleme havuzu atıkların fasılalı verimle periyoduna bağlı olarak 24 saatlik
hacimden büyük olmayacak şekilde seçilmelidir. Kokuyu ve diğer kirletici
karakteristikleri azaltmak üzere havalandırma yapılır .Bu maksatla havalandırma
havuzları veya oksidasyon havuzları kullanılır.
2.3.3. Izgara ve Elekler:
Lif ve benzeri maddeleri tutmak için çubuk ızgara ve hareketli kalburlar
kullanılabilir.
2.3.4. Ph Ayarlaması:
Bu ph’ yi ya kullanılmış suyun verileceği alıcı su için belirtilen parametrelere
düşürmek veya biyolojik tasfiye için gerekli değere düşürmek üzere yapılır. Bunun
için önce ayırma ve dengeleme işlemleri düşünülebilir. Eğer bunlar yeterli
olmuyorsa ayrı bir nötrleştirme işlemi gereklidir. Bilhassa yüksek derecede alkali
olan pamuklu dokuma atık suları otomatik olarak asit ilave edilmek suretiyle
nötralizasyonu yapılabilir.
2.3.5. Kimyasal Pıhtılaştırma:
Mekanik arıtımda ayrılmayan maddelerin ve koloidal çözünmüş maddelerin sudan
ayrılması için tatbik edilir. Daha ziyade kimyasal arıtımın yetersiz olduğu yerlerde
kullanılır. Kimyasal pıhtılaştırma şu kısımlardan ibarettir.
a) Hızlı Karıştırma: Bu kısımda atıklar pıhtılaştırıcı ve pıhtılaştırmaya
yardımcı maddeyle karıştırılır. Ph ayarlaması için kimyasal madde ilave edilir. Bu
karışım 2 dakikadan daha kısa sürer.
b) Yumaklaştırma: Burada, sıvı atıklarla pıhtılaştırıcı madde karışımı yavaş
dönen pedallarla 15 – 45 dakika süreyle karıştırılarak kirletici maddeler çabuk
çökebilen yumaklar haline gelir.
c) Çökeltme: Çökelebilir hale gelen yumakları yerçekimi etkisiyle ayırabilmek
için atık su 1 – 6 saatlik bir süre çöktürme havuzlarında bekletilir.
Bu 3 kademe tek bir ünite içersinde toplanabilir.
2.3.6. Kimyasal Oksidasyon:
Boya ve yardımcı kimyasal madde ihtiva eden sular ayrı olarak toplanıp hava veya
klor ile oksitlenir. Ancak bundan sonraki arıtma için tesisten çıkan diğer
kullanılmış sularla karıştırılır. Klor son arıtımda bakteri sayısını azaltmak için de
kullanılır. Klor organizmaları öldürürken, biyolojik oksidasyonu geciktirir. Bu
sebeple geri kalan kirliliği gidermek için nehirdeki tabii arıtma düşünülerek sınırlı
miktarda kullanılmalıdır.

13
2.3.7.Biyolojik Oksidasyon:
Başlıca üç şekilde tatbik edilir.

a) Damlatmalı filtre: Tekstil atık suları için bu metot ile filtrede plastik dolgu
kullanmak ve kendisinden sonra bir oksidasyon havuzu bulunmak şartı ile
ekonomik bir arıtma elde edilir. Mesela plastik dolgu ile teşkil edilen bir filtreden
organik kirleticilerin % 50 si giderilir. Bu kirlilikteki suyun nehre verilmesi uygun
olmazsa daha iyi bir arıtma için bir oksidasyon havuzu düşünülebilir. Bu durumda
verim % 90 a çıkar.
Tekstil atık suları için genellikle başarılı olan damlatmalı filtrelerin şu hallerde
iyi netice vermediği görülmüştür:
1. Sıcak aylarda havalandırma iyi olmamakta, dolayısıyla arıtımda verim
düşmektedir.
2. Bünyesinde hidrojen sülfür bulunduran atık sular verildiği takdirde
sistemdeki dolgu maddesi çeperlerinde çimler azalmaktadır.
3. Karbon di oksit konsantrasyonu yüksek olan kullanılmış sular filtreye
verildiğinde karbon di oksit in uçması neticesinde kalsiyum karbonat meydana
gelmektedir. Bu durumda taşların altı ayda bir değiştirilmesi gerekmektedir.
b) Aktif çamur metodu: Konvansiyonel aktif çamur metodunda ön çöktürme
havuzundan geçen sular 2-6 saatlik bekleme süresine göre boyutlandırılmış
havuzlarda akıtılır. Bu havuzlarda basınçlı hava veya mekanik teçhizatla
karıştırılan atık sularda asılı halde bulunan katı maddeler, kullanılmış suda
jelâtinimsi kümeler halinde bulunan aktif çamur mikroorganizmaları tarafından
yumaklar haline geçer. Sürekli olarak havalandırılan havuzlarda biyolojik olarak
aktif hale gelen çamur, çöktürme için son çöktürme havuzuna verilir.Bir kısmı
aktifleştirmeyi kolaylaştırmak üzere havuzun giriş kısmına geri verilir.Bu metot
BOİ de % 95 varan bir verim sağlar ve çıkış suyu berrak ve kararlı bir durum
alır.Aktif çamur metodu pH deki değişmeler ve zaman zaman görülen aşırı
yüklemelere karşı damlatmalı filtrelere nazaran daha hassastır.İnşa maliyeti düşük

14
ve daha az sahaya ihtiyaç gösterir.Tekstil atık suları için çok kullanılan bir
metottur.
c) Oksidasyon havuzu: Yeteri kadar büyük olan arıtma tesisi sahasının
bulunduğu yerlerde, tekstil atık sularının arıtımı için en ucuz sistem oksidasyon
havuzlarında arıtımdır. Burada atık sular sığ havuzlarda takriben 30 gün bekletilir.
Havuzların derinliği renksiz su için 1,20 m, boyalı atık suda 0,9 m seçilir. Bu
metot ta ilk tesis ve bakım düşüktür. Mahsurlu tarafları bunların oturma yerlerinde
en az 300 – 400 m uzak bulunma mecburiyeti ve sivrisinek problemleri vardır.
2.3.8. Besi Maddesi İlavesi:
Atık suların döküldüğü akarsularda BOİ: Azot: Fosfor oranını 100:5:2 olarak
tutmak için ya evsel kullanılmış sular veya kimyasal maddelerin ilavesi gerekir. Bu
bakımdan endüstri atık suları ayrı şekil demi yoksa şehir kanal sistemi ile mi
arıtılması daha ekonomik olacağı hesaplanmalıdır. Besi maddesi ilavesi azot için
amonyum tuzları ve kalsiyum nitrat, fosfor için fosfat tuzları ve fosforik asit gibi
kimyasal maddeler olabilir.
3. TEKSTİL SANAYİİ ATIK SULARININ ARITMA METODLARINI
UYGULANMASI
3.1.Yünlü Dokuma Fabrikaları Atık Suları
Bu fabrikalarda sıvı atık sular yün yıkama ve yünlü dokuma kısımlarından
gelir. Yün kumaş üretimde ham madde koyun yünüdür.Koyun yününe çoğunlukla
viskoz ipeği veya sentetik lif katılarak karışım iplikler hazırlanır.Yünlü kumaş
üretimi üç bölümde gerçekleşir.Bunlar iplik üretimi, dokuma ,terbiyedir. İplik
üretimde, dokuma ve terbiyede yer alan işlemler aşağıda sırasıyla özetlenmiştir.
1. İplik Üretimi
a) Terfik (ayırma)
b) Yıkama
c) Yağlama
d) Band birleştirme
e) İnceltme
g) Eğirtme
2. Dokuma
a) Hazırlık: Çözgü, atkı, tahar
b) Dokuma
3. Terbiye

15
a) Ön terbiye
b) Boyama
c) Bitirme işlemleri
Tabii yünde ağırlığın % 50 sini oluşturan yağlar, bitkisel artıklar ve diğer
maddeler bulunur. Yünün gördüğü ilk işlem bu atıkların uzaklaştırılmasıdır. Bu
işlem 40–60 ºC deki zayıf bazik yıkama çözeltisi ile yapılır. Bu işlemden elde
edilen atık suda kıymetli yünün yağları bulunur. Yünün boyanması genellikle
yapağı halinde veya iplik halinde yapılır. Boya banyolarında asidik atıksular
oluşur. Bu şekilde hazırlanmış yünün yağlanması gerekir. Yağlama doğal veya
yapay yağlarla ve püskürtme suretiyle olur. Yünün terbiyesinde yer alan ön
terbiye, boyama ve bitirme işlemleri aşağıda verilmiştir.
a) Ön Yıkama:
Yünün % 20 civarında yabancı madde içerir. Bunun yıkanması gerekir. Bu nötr
veya NHз ’lı ortamda 50 -60 ºC de yapılır. Bir yıkama maddesinin ilavesi
şarttır.
b) Ağartma:
Yalnız beyaz kullanılacak malzemeye yapılır.H2O2 gibi oksidatif maddeler
kullanılır.
c) Dinkleme:
Yüne dolgun tutum vermek için yapılır. Yünün keçeleşme özelliğinden
yararlanılır. Suda asidik veya bazik ortamda hareket verdirerek yapılır.
d) Karbonizasyon:
Yünün üzerindeki selüloz esaslı maddeleri (ot gibi) uzaklaştırmak için derişik
H2SO4’ lü ortamda yapılır.
e) Boyama:
Genellikle asitli ortamlarda yapılır. Boyama atıkları boya ve tuz içerirler.
Boyama ya açık elyafa veya ipliğe yapılır. Kumaş boyamaya ender rastlanır.
Baskı, melanj kumaşlar elde edilecekse yapılır ( vigaro baskı ).
f) Bitirme işlemleri:
Kuru bitirme işlemleri; Pres, şardonlama gibi,
Yaş bitirme işlemleri; Keçeleşmezlik, krablama, dekatür, güve yemezlik gibi,
Yünde haşıllama ve merserizasyon işlemleri yoktur.
3.1.1. Yünlü Tekstil Atıksularının Özellikleri

16
Yün atıksularında, saman, diken, pırtık, toprak, kum, alkali maddeler; organik
asitler, yağ ve H2S, boyalar, deterjanlar, kimyasal ve organik maddeler bulunur.
Yünün saflığına, kalitesine, boya maddelerinin çeşidine deterjan türlerine ve
makine tiplerine göre atıklar farklıdır.
Yün fabrikaları atıkları, yıkama- temizleme tesisi atıkları, yünün boyanması ve
bitirme tesislerinden gelen atıksular, yıkama ve boyama kısmından gelen atıklar
olarak özetlenebilir. Atıklardaki rölatif temiz su yüzdesi % 20–40 ‘dır. Yapak
yıkama atıkları; sabun, alkali, deterjanlar, kum ve toprak, pıtrık, yün gresi ve
asitler içerir. Bu atıklar kahverengi ve bulanıktır. Gres emülsiyonları ve diğer
organik bileşikleri içerirler. Çıkış suyundaki gres miktarı 25 gr/l gibi yüksek
miktarda olabilir. Fakat CCI4 ile veya karbon di sülfür ile ekstrakte edildiğinde
gres miktarı azaltılabilir.
Yıkama işlemlerinden gelen atıklar yıkama atıkları ile aynı kalitatif bileşime
sahiptirler.
Diğer proseslerden gelen atıklar; boyalar, solventleri, asitleri içerirler.
Bileşimleri ve konsantrasyonları, kullanılan kimyasal maddelere ve ham maddenin
saflığına bağlıdır. Boya atıklarından krom, meta kromel asit ve sülfür boyaları
bulunabilir. Yünlü tekstil atıklarında derişim atıkları az kirli atıklardan ayırmak
gereklidir.
Az kirli ve çok kirli sularını ayırmak için en önemli neden ise arıtmanın
ekonomisidir.
Yünlü tekstil yünün yıkanması sırasında ve ön terbiye işlemleri esnasında
atıksular oluşmaktadır. Yünlü tekstil atıksularının genel özellikleri; yüksek asidite,
çeşitli organik maddeler, boyalar, aktif yıkama maddeleri, tuzlar ve yüksek
konsantrasyonda yağ içermeleri şeklinde özetlenebilir.
3.1.2. Yünlü Tekstil Sanayi Atıksularının Alıcı Sular Üzerindeki Etkileri
Yün fabrikaları atıksularının olduğu gibi nehirler ve akarsulara verilmesi
yüzeysel sularının biyokimyasal ve biyolojik durumunu ciddi şekilde bozar.
Alkalinite ve yüksek organik madde konsantrasyonuna sahip yün atıkları
nehirlerdeki çözünmüş oksijeni hızlı bir şekilde tüketirler. Bu oksijen tüketimi
dipte toplanan atıkların bozulması ile hızlanır. Nehirlerin dibinde toplanan
maddeler esas olarak yün lifleri ve yündeki safsızlıklardır. Çökelme kıyılarda ve
yarı dalmış maddeler üzerinde de olur ve bozunan, çürüyen bir dip çamuru
tabakası oluşur. Suyun fiziksel özellikleri bozulur, renkli ve kokulu bir hal alır. Bu

17
olay atıksu debisi, seyrelme oranı ve su sıcaklığı gibi çeşitli faktörlere bağlıdır.
Yıkama ve pişirme atıkları insan ve hayvan hastalıkları mikroplarını taşımaktadır.
Bu tür atıkların sulara doğrudan verilmeleri tehlikelidir ve enjeksiyona sebep
olurlar. Yünlü tekstil fabrikalarından ayrıca boyama atıkları verilir. Bunlar alıcı
suyun renginin değişmesine boyalı hale gelmesine neden olur. Kullanılan boyaya
göre atıklar bitki ve hayvan yaşamı üzerinde toksik etki yaparlar, nehrin kendi
kendine arıtma kapasitesini engellerler. Boyalı atıklarla nehrin renginin değişmesi;
açık renk veren boyar maddelerin 20–30 kez seyreltilmesi ile önlenebilir.
Boya banyoları atıkları alıcı suların renklenmesine, suyun ışık geçirgenliğinin
azalmasına, akuatik floranın fotosentez hızının azalmasına neden olurlar. Bazı
anilin boyaları düşük konsantrasyonlarda bile olsalar balık organizmalarında
birikirler ve et üzerinde belirgin renk oluştururlar. Tekstil atıkları ile renklenmiş
alıcı sular, diğer sanayiler için ( kâğıt bira gibi) su temininde kullanılamazlar.
3.1.3. Yünlü Tekstil Sanayi Atıksularının Arıtımında Uygulanan
Yöntemler
Yünlü tekstil fabrikalarında kullanılacak arıtma yöntemini belirlemeden önce,
fabrikada kullanılan üretim metodunun, proses akım şemasının incelenmesi, atıksu
çıkış noktalarının saptanarak atıksuların kalite ve miktarının belirlenmesi gerekir.
Fabrika içende alınacak bazı önlemlerle sıvı atıkların kirlilik yüklerinin
azaltılması, atıksuların geri kullanımı, üretimde kullanılan kimyasal maddelerin
miktarının azaltılması sağlanarak arıtılacak atıksu miktarı ve kirlilik yükü
azaltılabilir. Arıtma maliyetinin düşmesine yardımcı olarak bu önlemleri kısaca şu
şekilde özetleyebiliriz;
- Atık hacminin azaltılması,
- Üretimde kullanılan kimyasal maddelerin miktarının azaltılması,
- Fazla kirlilik yaratan kimyasal maddelerin daha az kirletici olanlarla
değiştirilmesi,
- Tüm üretim süresince atık miktarını azaltacak önlemlerin alınması,
- Atıkların ayrılması,
- Atıkların birleştirilmesi ve dengelenmesi,
Yünlü tekstil fabrikaları atıksularının arıtımda kullanılan arıtma işlemleri
aşağıda kısaca özetlenmiştir.
A) Dengeleme
B) Izgara ve Elekler

18
C) ph ayarlaması ve nötralizasyon
D) Çöktürme
E) Kimyasal Pıhtılaştırma ve Yumaklaştırma
F) Kimyasal Oksidasyon
G) Biyolojik Arıtma
- Aktif çamur yöntemi
- Damlatmalı filtre yöntemi
- Oksidasyon hendeği
- Stabilizasyon havuzları
- Lagünler
H) Adsorbsiyon
I) Buharlaştırma ve Yakma
Yünlü tekstil atıksuların arıtılmasında değerli yan ürünlerin, özelliklede
lanolinin yün yağında geri kazanılmasına dikkat edilmelidir. Yün ürünler üretim
sürecinin değiştirilmesi ile veya atıkların çözücüler ile akstraksiyonu yıkanma
safhasında deterjan tasarrufu sağlar. Yün yağı yıkma atıklarından santrifüjlüme,
çökeltme ve flotasyon gibi yöntemlerle ayrılabilir.
Atıklar önce büyük katı taneciklerin ayrıldığı bir santrifüjden geçirilir. Sonra
özel bir tankta 85ºC ‘de ısıtılarak daha küçük santrifüjlere gönderilir. Modern
fabrikalarda yün yağı elde eden işletme, yıkama işlemlerinin yapıldığı kısmın
yanında yer alır.Atıklar % 0,9-1,1 oranında yağ içerdiğinden işlem çok elverişli
hale gelir.Ayrılan yağ temiz su ile karıştırılıp 90 ºC’ ye kadar ısıtılır ve tekrar
santrifüjleşerek saflaştırılır.Emülsiyon halindeki yağın %50-80’ni atık içinde kalır.
Yağın ikinci ayrım metodu çöktürmedir. Asit çöktürmesi ile sabun emülsiyonu
bozuluncaya kadar atıklara sülfürik asit katılır. Bir kaç saat sonra yağın büyük
kısmı çamur halinde dibe çöker.
Yünlü tekstil atıksularındaki yüksek BOI miktarını istenilen seviyelere
düşürebilmek için kimyasal arıtma ve biyolojik arıtma ard arda uygulanır.
Kimyasal arıtmada koagülant olarak alüm, demir sülfat ve demir klorür kullanılır.
ph kontrolü kireç sülfürik asit ilavesi ile yapılır.
3.2. Pamuklu Tekstil Sanayi Atıksuları
Pamuklu tekstil mamullerinin üretimi sırasında uygulanan işlemler liflerin
haşıllanması, alkali pişme işlemi, haşıl sökme işlemi, ağartma, yıkama işlemleridir.
Bu işlemler ve bu işlemler sırasında oluşan atıklar aşağıda kısaca anlatılmıştır.

19
A. Haşıl Sökme İşlemi
Haşıl maddesi olarak kullanılan polivinil alkol, deterjan/su çözeltisi ile
uzaklaştırılabilir. Haşıl sökme işlemi sonucunda askıda katı madde, yağ ve gres
içeren atıklar suya karışır. Haşıl sökme işlemi atıkları, mamul kumaş oluşumu
sonucu meydana gelen katı artığın % 50 sini oluşturur. Atık sulardaki polivinil
alkol biyolojik olarak yavaş bir şekilde ayrışabilir ve atıksulardaki KOI’ nin
önemli bir bölümünü teşkil eder.Son yıllarda yapılan çalışmalar sonucu polivinil
alkole uyum sağlayabilen mikroorganizmalar geliştirilerek, bu atığın biyolojik
arıtma tesislerinde biyolojik olarak ayrışabilmesi hızlandırılmıştır.
B. Pişme ( Pişirme ) İşlemi
Pamuklu tekstil sanayinde kullanılan en önemli kimyasal madde olan kostik
soda ile pişme işlemi sonucu kostik soda içeren atıklar oluşur. Pişme işleminde
kullanılan yüzey aktif maddeler ve sodyum fosfat ta atıksulara karışır. Atıksularda
ayrıca kullanılan pamuğun %3-4 ü oranında pamuk yağları da bulunur. Pişme işlemi
sıvı atıkları; kuvvetli alkali, koyu renkli ve pamuktan gelen safsızlıkları içeren
atıklardır. Atık suda önemli miktarda çözünmüş katı madde ve yağ bulunur, buna
karşılık askıda katı madde içeriği daha düşüktür.
C. Ağartma İşlemi
Ağartma işlemi hidrojen peroksit ile yapılır. Bu ağartma işlemi sonunda oluşan
kirlilik yükleri düşüktür. Atık suda çözünmüş katı maddeler, anorganik maddeler ve
bazı organik maddeler mevcut olabilir.
D. Merserizasyon İşlemi
Merserizasyon prosesinde derişik NaOH kullanılır. Bu proses sonucunda
oluşan atıklar kuvvetli alkali ve BOI miktarı düşük atıklardır. Kostik soda ile birlikte
merserizasyon işleminde ayrıca penetrant maddeler kullanılır.
E. Boyama İşlemi
Pamuklu kumaşların istenilen renge göre boyanması işlemi sonucunda boya
atıklarını içeren renkli atıksular oluşur. Boyama işlemi atıksularında çözünmüş madde
miktarı ve KOI yüksektir. Renk gerçek renk olduğundan arıtma güçtür.
F. Apre ( Bitirme ) İşlemi
Su geçirmezlik, alev almazlık, buruşmazlık ve benzeri apre işlemlerinden gelen
atıklar hacimce küçük miktardadır. Uygulanan kimyasal madde; ısıtma, işleme alma
ve kurutma gibi nedenlerle küçük miktarlarda atık oluştururlar.
3.2.1. Pamuklu Tekstil Sanayi Atıksularının Özellikleri

20
Pamuk tekstil sanayi atıksularındaki en önemli kirlilik problemleri; organik
madde içeriğinin yüksek oluşu, ph’ ın yüksek oluşu, toksik maddelerin bulunması,
sıcaklığın yüksek oluşu, deterjan ve sabun içeriğinin olması, yağ ve gres, sülfür, katı
maddeler ve alkalinite içermesi olarak özetlenebilir.
Tekstil endüstrisinde atıksular miktar ve bileşim yönünden çok değişkendirler.
Bu atıkların birinci kaynağı liflerde mevcut olan doğal safsızlıklardır. İkinci kaynağı
ise proseslerde kullanılan kimyasal maddelerdir. Tekstil proseslerinde kullanılan
boyalar, taşıyıcılar, krom ve türevleri ve sülfür çoğunlukla atıklarda bulunurlar. Tekstil
boyamada ayrışmaya karşı çok dayanıklı boyaların kullanılması istenildiğinden,
oluşan boya artıkları da biyolojik ayrışmaya karşı dayanıklıdırlar ve zor ayrışırlar.
Pamuklu tekstil atıklarında alkali özellikte, işlenen boyanın hakim renginde ve
debisi yüksek atıklardır. Pamuklu, yünlü ve sentetik tekstil endüstrilerinde proses
değişimi, kimyasal madde değişimi ve bitim işlemlerinin değişim atıksuların
karakterlerinin bir tekstil tesisinden diğerini çok değişmesine neden olmaktadır.
Ortalama büyüklükte bir pamuklu tekstil tesisi içini nişastalı atıklar toplam
atıksu hacminin % 16 'sını, BOI 'nin %53'ünü toplam katıların % 36'sını ve
alkalinitenin %6 'sını teşkil eder.
Kostik soda, toplam atıksu hacminin % 19 'unu BOI 'nin % 37' sini toplam
katıların % 43 'ünü ve toplam alkalinitenin % 60 'ını oluşturur.Yıkama , ağartma
boyama ve apre atıkları kompozit atığın geri kalan kısmını oluştururlar.Bunlar toplam
atığın hacimce % 65 ini BOI' nin %10 unu toplam katı maddenin % 2 sini ve toplam
alkalinitenin %34 ünü teşkil eder.
Pamuklu tekstil atıkları biyolojik ayrışabilir olmakla beraber, bazen biyolojik
proseslerde olumsuz durumlara neden olabilir. Çünkü atıksuda bazı toksik bileşikler
olabilir. atıksu azot ve fosfor yönünden eksiklik gösterebilir. Ancak atıksuda fosfor
içeriği çok düşük olabilmektedir. Suyun kalite ve miktarında da gün boyunca büyük
değişimler olmaktadır. Bu nedenle dengeleme işlemi gereklidir.
Atıksularda bulunan deterjanlar biyolojik sistemlerde köpük problemi
yaratırlar. Katyonik deterjanların 1 ppm civarındaki konsantrasyonlarda bakterisidal
olduğu bilinmektedir.
Atıksular alkali özelliktedirler ve pH değerleri yüksektir. pH ın yüksek olması
biyolojik arıtmayı engeller. Bu nedenle biyolojik arıtma öncesi pH ın ayarlanması
gerekir.

21
Pamuklu tekstil atıksuları çok ince lifleri içerebildiklerinden ve bunlar
damlatmalı filtreleri tıkayabilecekleri ve arıtma tesisinin mekanik aksamını
bozabileceklerinden bunların sudan uzaklaştırılması gerekir. Bu amaçla ince ızgara ve
elekler kullanılır.

3.2.2. Pamuklu Tekstil Sanayi Atıksularının Arıtım Yöntemleri


Pamuklu tekstil sanayinde arıtmadan önce tekstil atıklarının hacmini ve kirlilik
yükünü azaltacak tesis içi önemlerin alınması gereklidir. Temiz çalışma, kapalı devre
kontrolü, başka kimyasal işlemler uygulama, geri kazanma ve benzeri yöntemlerle
atıkların miktarı azaltılabilir. Kaynatma ve haşıllamanın kapalı devre kontrolü,
işlemlerde kullanılan bazı kimyasal maddelerin değiştirilmesi kirlilik yükünü
maksimum % 30 oranında azaltır. Yüksek BOI li sabunlar yerine düşük BOI oluşturan
sentetik deterjanların kullanımı BOI yükünü büyük ölçüde düşürür.
Pamuklu tekstil atıklarındaki fazla BOI miktarını istenilen seviyelere kadar
arıtmak üzere çekmek için kimyasal ve biyolojik arıtma uygulanır.
Kimyasal arıtmada alüm, demir sülfat, demir klorür koagülant olarak kullanılır.
Kireç ve sülfürik asit ile pH kontrolü yapılarak pıhtılaştırma ve yumaklaştırma
sağlanır.
Tekstil atıksuları arıtılarak alıcı su ortamlarına deşarj edilebilmeleri için atık
sulara dengeleme, nötralizasyon, oranlama, renk giderme ve organik madde miktarı
azaltma ( BOI ve KOI giderimi ) gibi arıtma işlemleri uygulanması gerekmektedir.
Evsel atıksu- boyahane atıksularında alüm ile yapılan kimyasal arıtımda renk tamamen
giderilebilmiş ve BOI miktarı % 63 oranında azaltılabilmiştir. Kullanılan alüm dozu
pH 8,3 iken 200 mg/l olmuştur.
Boya atıklarının kimyasal olarak pıhtılaştırılması yerine klor bileşikleri ile
kimyasal oksidasyon yönetimi de uygulanmaktadır. Atıkların klor ihtiyacı 100–250
mg/l idi. Klor organik boyaları oksitlemek ve renksiz son ürünleri elde etmek üzere
kullanılmaktadır. Son yıllarda oksidasyon amacı ile ozan kullanılmaktadır.
Tekstil atıksularının biyolojik arıtımında aktif çamur yöntemi ve damlatmalı
filtreler kullanılmaktadır. Damlatmalı filtrelerin kullanımı daha ekonomik bir arıtma
sağlamakla beraber, aktif çamur yöntemi ile arıtmanın verimi çok daha yüksektir.
Yüksek miktarlarda çözünmüş organik madde içeren tekstil atıksularında
süspanse büyüme-havalandırma prosesleri uygun sonuçlar vermiştir. Pamuklu tekstil

22
atıksuları ile yapılan pilot tesis çalışmaları bu arıtmanın, tekstil atıksularının biyolojik
arıtımı için başarılı bir yöntem olduğunu göstermiştir.
Damlatmalı filtre ve aktif çamur kombinasyonu bir tesise % 40 tekstil atıksuyu
ve % 60 evsel atıksu karışımı oranlarında karıştırılmış atıksuların başarılı bir şekilde
arıtıldığı belirtilmektedir. Kaba biyolojik arıtma adımı olarak damlatmalı filtreleri
kullanıp ikinci kademede daha iyi bir biyolojik arıtma yapmak mümkün olmuştur.
Böyle bir damlatmalı filtrede pH 'ı 10,5 olan bir atıksu arıtıldığında pH' ı 9,1' e kadar
düşmektedir. Bu nedenle damlatmalı filtre bir kaba arıtma veya ön arıtma ve
nötralizasyon görevi görmektedir. İkinci kademe olarak kullanılan aktif çamur
tesisinin verimi böylece daha fazla artmaktadır. Bu yöntem ile % 40–45 oranında renk
giderme sağlanabilmektedir.
Pamuklu tekstil atıksularının arıtımında son kademe olarak granüle aktif
karbon içeren Adsorbsiyon kolonlarında Adsorbsiyon işlemi uygulanabilmekte ve
böylece renk giderimi gerçekleştirilebilmektedir.

4. TEKSTİL ATIKSULARINDA ARITMA YÖNTEMLERİ


4.1. Fiziksel Arıtma Yöntemleri
4.1.1. Membran Sistemleri
Membran sistemlerinin hali hazır atık sulardan boyayı uzaklaştırmada,
arıtmadan çıkan suyun yeniden kullanılması ve bazı boyar maddelerin yeniden
kullanılması ve geri kazanılması gibi önemli bir avantajı vardır.
Ticaret amaçlı olarak kullanılmakta olan Membran sistemleri, ultrafiltrasyon,
ters osmoz, gaz ayırma ve elektrodiyaliz sayılabilir. Bu yöntemle boyanın sürekli
olarak arıtılması konsantre edilmesi ve en önemlisi atıksudan ayrılması mümkün
olmaktadır. Diğer yöntemlere göre en önemli üstünlüğü dirençli olmasıdır.
Membran sistemleri kullanıldığı zaman ortaya çıkan oldukça önemli bir konu
ise membranlarda yoğunlaşan maddelerin uzaklaştırılmasıdır. Bu sistemin sanayide
kullanılması için membran sistemini ve membran da yoğunlaşan maddelerin arıtımının
beraber sunulmasıdır.
4.1.2. İyon Değişimi
Boya içeren atıksuların arıtılmasında iyon değiştiricilerin kullanılması henüz
yeterince yaygın değildir. Bunun ana nedeni, iyon değiştiricilerle arıtılarak olumlu
sonuç alınan boya sınıfının kısıtlı olduğu düşüncesidir. Yöntemin avantajları,
rejenerasyonla adsorban kaybının bulunmaması, çözücünün kullanıldıktan sonra

23
iyileştirilebilmesi ve çözünebilir boyaların etkin şekilde giderilebilmesidir. En büyük
dezavantajı ise kuşkusuz yöntemin maliyetidir. Organik çözücüler oldukça pahalıdır.
Ayrıca değişimi metodu dispers boyalar için pek etkili değildir.

4.1.3. Adsorbsiyon
Adsorbsiyon ekonomik açıdan makul bir yöntemdir ve yüksek ürün oluşumu
sağlar. Adsorbsiyon prosesi, boya /sorbent etkileşimi, adsorbanın yüzey alanın, tanecik
büyüklüğü, sıcaklığı, pH ve temas süresi gibi pek çok fiziko- kimyasal faktörün etkisi
altındadır.
Adsorbsiyon işlemi amacıyla en yaygın olarak aktif karbon kullanılmaktadır.
Aktif karbonun asidik, bazik ve dispers boyalar için en uygun olduğu ancak direk
boyalar için ise renk gideriminin zor olduğu belirtilmiştir. Aktif karbon toz veya
granül olarak kullanılabilir.
Metodun performansı kullanılan karbonun tipine ve atık suyun karekterisliğine
bağlıdır. Rejenerasyon ve tekrar kullanım performansta azalmaya neden olurken bu
dezavantaj aşırı miktarda aktif karbon kullanılmasıyla giderilebilir. Ancak aktif karbon
pahalı bir malzemedir.
Adsorban olarak kullanılabilen diğer malzemelerden bazılarda slika, kil,
şekerkamışı posası, uçucu kül gibi ucuz adsorban maddeler örnek olarak verilebilir.
Ayrıca kullanılan diğer bir malzemede bataklık kömürüdür. Bataklık kömürü, boya
içeren atıksulardaki polar organik bileşikleri ve geçim metallerini adsorblayabilmektir.
4.2. Kimyasal Arıtma Yöntemleri
4.2.1. Oksidasyon
Oksidasyon kimyasal yöntemler içinde em yaygın olarak kullanılan renk
giderme yöntemidir. Bunun en büyük nedeni uygulanmasının basit oluşudur. Kimyasal
oksidasyon sonucu boya molekülündeki aromatik halka kırılarak atıksudaki boyar
madde giderilir.
4.2.2 Fotokimyasal Yöntem
Bu metot boya moleküllerini, hidrojen peroksit varlığında ültraviyole ışık
radyasyonu ile karbondioksite ve suya dönüştürür. Boyar maddenin giderimi
ültraviyole ışınların şiddetine, ph a, boyar maddenin yapısına be boyanın
kompozisyonuna bağlıdır.

24
Bu yöntemin en büyük özelliği atık çamur oluşmaması ve kötü kokulara neden
olan organiklerin önemli derece azaltılmasıdır.
4.3. Biyolojik Arıtma
Tekstil atıksularının arıtımında aktif çamur kullanılmaktadır. Yakın zamana
kadar tatmin edici bir boyutta çalışan bir biyolojik arıtma tesisi kurulamamış ve genel
olarak aktif çamur sistemi uygulanmadığında arıtmada çıkan sular her zaman renkli
olmaktadır.
Son zamanlarda, tekstil atıksularının arıtımında anaerobik ve aerobik
sistemlerin beraber kullanılması üzerine çalışmalar yoğunlaştırılmıştır.Burada
anaerobik sistem birinci aşamada azo boyar maddelerin sahip olduğu çift azo bağının
parçalanmasında kullanılmakta ve ortaya çıkan parçalanma ürünleri ise aerobik bir
sistem tarafından son ürünlere oksitlenmektedir.Aerobik sistem olarak en uygun
aerobik filtreler görülmektedir.Bunun nedeni, mikroorganizmaları filtre malzemesinde
tutarak ortasındaki atık suya adapte olmuş organizmaların oluşmasına yardım
etmesinden kaynaklanmaktadır.
Anaerobik arıtma yöntemi her ne kadar renk giderimi sağlamada olumlu
sonuçlar vermesine rağmen hali hazırda çözülmesi gereken bir takım sorunlar vardır.
Laboratuar şartlarında iyi sonuçlar alınmasına rağmen gerçek bir tekstil atık suyuna
uygulanması bir takım sorunları ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca ortamda sülfat yada
nitrat tuzlarının bulunması sistemin verimini azaltmaktadır. Buna ek olarak ortamda
hidrojen sülfür gazı oluşması bir başka problemdir. Anaerobik sistemin bir başka
eksikliği ise mutlak surette aerobik bir sisteme ihtiyaç duyulmasıdır. Bunun nedeni ise
ortamda azo boyar maddelerin parçalanmasında oluşan aromatik aminlerin anaerobik
olarak parçalanmasının zorluğudur.
4.4 Kimyasal Floklaştırma ve Çöktürme Yöntemi
Bu yöntemde floklaşma ve çökelme kimyasal maddeler yardımıyla sağlanır.
Atıksuya katılan kimyasal maddeler yardımıyla meydana gelen floklaşma ile
çözünmüş maddeler ve kolloidler giderilirler. En çok kullanılan kimyasallar arasında,
Alüminyum tri sülfat, demir3klorür, demir sülfat ve kireç sayılabilir. yapılan
çalışmada asit boya içeren bir atıksuda kimyasal çöktürme, kimyasal oksidasyon,
adsorbsiyon yöntemleri denenmiş ve renk giderim verimlilikleri açısından
incelenmiştir. Kimyasal çöktürme deneylerinde makul kimyasal dozlarıyla orta
dereceden yüksek dereceye kadar renk giderimi sağlandığı ve kullanılan kimyasallar

25
içinde alümün nispeten daha etkili olduğu görülmüştür. Kimyasal çöktürme
yönteminde inşaat masraflarından ziyade işletme masrafları önem taşımaktadır.
4.5 Cucurbituril ile Arıtım
Cucurbituril, glikolurilve formaldehitten oluşan bir polimerdir. Şeklinin,
cucurbitaceae bitki sınıfının bir üyesi olan balkabağına benzemesinden dolayı bu
şekilde isimlendirilmiştir. İsimdeki uril, bu bileşiğin üre içerdiğini ifade etmektedir.
Yapılan çalışmalar bileşiğin çeşitli tipteki tekstil boyaları için oldukça iyi bir
sorpsiyon kapasitesine sahip olduğunu göstermiştir. Cucurbiturilin aromatik
bileşiklerle kompleks oluşturduğu bilinmektedir ve reaktif boyaların adsorbsiyonu için
bu mekanizmanın geçerli olabileceği düşülmektedir. Diğer bir yaklaşım ise giderim
mekanizmasının hidrofobik etkileşimlere veya çözünemez cucurbituril-boya-katyon
agregalarının oluşumuna dayandığı doğrultusundadır. Çoğu kimyasal yöntem gibi bu
yöntemde de en büyük dezavantaj maliyettir.
4.6 Koagülasyon Flokülasyon
Bu işlemlerde inorganik koagülantlar, örneğin kireç magnezyum ve demir
tuzları boyar maddelerin koagülasyonu amacıyla uzun zamandır kullanılmaktadır.
Ancak son zamanlarda boyar maddelerin yapılarında meydana gelen değişimler boyar
maddelerin artık bu kimyasallarla uzaklaştırılmasını zorlaştırmaktadır.
Bu amaçla organik polimerler kullanılmaya başlanmıştır. Bu organik
polimerler inorganik maddelere göre daha iyi renk giderimi verimi ve daha az çamur
oluşumu sağlanmasına rağmen polimer kullanımı da tam bir renk giderimi
sağlayamamaktadır. Katyonik polimerler ayrıca kimyasal yapılarından dolayı son
derece zayıf koagüle olmakta veya hiç koagüle olamamaktadır. Asit ve reaktif boyalar
ise koagüle olmakla beraber birlikte oluşan flokların kalitesi zayıf olup, ortama
flokülant ilave edilmesi bile çökelme verimini pek artıramamaktadır. Bu bakımdan
yukarıda bahsedilen tipteki boya maddelerinin koagülasyon-flokülasyonla
uzaklaştırılmasında pekiyi sonuç alınamamaktadır. Öte yandan sülfür ve disperse
boyalar çok iyi koagüle olmakla ve bundan dolayı da son derece kolay çökmekte olup
buna bağlı olarak ta renk giderimi tam olmaktadır. Bundan dolayı koagülasyon-
flokülasyon işlemi bu tür boyalar için son uygundur.
4.7 Elektrokimyasal Teknoloji
Sistem genel olarak alüminyum yada demir bileşiklerinin floklayıcı
bileşiklerini oluşturmada bir demir yada alüminyum elektrotları kullanılması
temellerine dayanır. Bu oluşan floklar kendi başına çökelebileceği gibi, ortama

26
inorganik maddelerin eklenmesiyle aynı zamanda KOİ, BOİ, toplam organik karbon,
toplam çözünmüş madde, toplam askıda katı madde ve krom, bakır, molibden, çinko
gibi ağır metallerin giderilmesinde de etkilidir.
Sistem genel olarak ortamda demir hidroksitleri oluşturmak üzere,
elektrokimyasal hücre olarak çelik elektrodu kullanır. Tam boyuttaki bir sistemde
hücre fiberglastan yapılmış olup birbirinden küçük aralıklarla ayrılmış bir dizi
elektrodu içerir. Atıksu bu boşluklardan akıtılarak elektrotla temas ettirilir. Hücrenin
elektrotların iki ucundan doğru akım uygulanır. Elektrik akımı bir elektrottan diğeri
doğru akarken elektronun pozitif kısmı (anot) demir iyonlarını bırakır. Negatif tarafa
(katot) ise su hidrojen gazı ve hidroksil iyonlarına ayrışır. Eğer elektrot olarak
alüminyum iyonları kullanıldığı zaman ortaya alüminyum iyonlarının bir
kombinasyonu çıkar.
Bu teknoloji renk, KOİ, toplam organik karbon, askıda katı ve ağır metallerin
tekstil atıksularından uzaklaştırılmasında kullanılmaktadır.
5. SONUÇ

27
6. ŞEKİLLER

28
29
a

1 2 3 4 5 6 7 8 9

Şekil.1. Endüstri atıksularına Ait Genel Bir Akım Şeması

1
Şekilde: 1.Izgara, 2.kum tutucu, 3.nötralizasyon, 4. debi ölçer, 5.pıhtılaştırıcı madde ilavesi, 6. çökeltme,
7.biyolojik tasfiye ünitesi,8.son çökeltim havuzu, 9.çamur muamele yeri. a-artık çamur, b- geri devir

Boyahane

Biyolo Alıcı Suya


Orantıl
Dengele Nötrali Renk -jik
ı
me - giderm Tasfiye
Akım
Havuzu zasyon e
Savağı

2
Şekil 2. Tekstil Endüstrisinde Boyahane Atıksularının Tasfiyesine Ait Akım Şeması

3
Kireç

Karışım ve
Yumaklaştır Çökeltme Havalandır
Dengeleme
Pompa ma havuzu Havuzu ma havuzu
Havuzu.

Çamur
Pıhtılaştırma Yoğunlaştırıcı

Çamur
Vakum uzaklaştırma
Filtre

Şekil.3. Yünlü Tekstil Sanayi Atıksularının Kimyasal ve Biyolojik Metotlarla Arıtılmasına ait bir Tesisin Akış Diyagramı

4
Havalandırmalı Çamur
Lagünü
Havalandırma Çamur Kurutma
Havuzu Yatağı
Çöktürme havuzu

Giriş
Debi Ölçer
Çamur
Çamur Borusu
Yoğunlaştırıcı
Izgara
Çökertme havuzu

Pompa

Geri Devir
Akarsuya

ŞEKİL. 4. Pamuklu Dokuma sıvı Atıklarının Arıtımına Ait Bir Tesisin Akış Diyagramı Giriş

5
Hava

Debi Ölçer Çöktürme


Giriş Havuzu
Havalandırma
Ph
Havuzu
Izgara Akarsu
Dengeleme
Pompa
Geri Devir

Şekil. 5 Tekstil Endüstrisi Sıvı Atıkları İle Şehir Kullanılmış Suyu Karışımının
Biyolojik Arıtımına Ait Bir Şema

6
KAYNAKÇA

- Doç. Dr. Füsun Şengül , “Endüstriyel Atıksuların Özellikleri ve Arıtılması” , Dokuz Eylül
Üniversitesi Yayınları, İzmir

- Nevzat Kor “Tekstil Atıksularının Zararlı Etkileri ve Tasfiye Metotları”, İ.T.Ü.D Cilt:33
Sayı:4 İstanbul.

- Özcan Y. “ Tekstil Elyaf ve Boyama Tekniği” İstanbul Üniversitesi Yayınları, İstanbul

- Yrd. Doç. Dr. Mesut AKGÜN, “Süperkritik Su Ortamında Tekstil Atıksularının Arıtımı”
Yıldız Teknik Üniversitesi, 2004.

- Sponza Delya, Işık Mustafa,Atalay Hülya,(200) “İndigo Boyar Maddelerin Anaerobik


Arıtılabilirliklerinin İncelenmesi” Dokuz Eylül Mühendislik Fakültesi Fen ve Mühendislik
Dergisi, Cilt:2, Sayı:3, İzmir

- Başıbüyük Mesut, Yüceer Ahmet, Yılmaz Turan, “ Tekstil Atıksularında Renk


Giderilmesinde Kullanılan İleri Teknolojileri, 1. Atıksu sempozyumu Bildirileri, Kayseri 82-
86

You might also like