You are on page 1of 34

Fizikist Aralık ‘10 1 

2 Fizikist Aralık ‘10


EDİTÖR
Emre ALTIN
www.emrealtin.com

Merhaba, her ay okunma rekorları


kıran dergimizin CERN Özel Sayısı
ile karşınızdayız. CERN’de yaşanan
YAYINCI kritik gelişmelerin ardından bu ayki
konumuzu CERN olarak seçmiş bulu-
Fizikist.Com nuyoruz.

Fizikist Bilim ve Teknoloji Dergisi Dergi içeriğiyle ilgili ayrıntıları aşağı-


da bulabilirsiniz.

Editör Emre ALTIN


Bu ay, Dünya Fizikçileri’nin yarısından fazlasının yer aldığı düşünülen büyük bir
www.emrealtin.com
proje, hayallerin gerçekleşebileceğini gösteren eşsiz bir laboratuvar, ülkeler
Yazarlar arası dostlukları geliştiren veya birbirine düşman olmasını sağlayan açık olduğu
Müberra Altın
kadar gizli bir proje olan CERN projesini işleyeceğiz.
fizikist@fizikist.com

Fizikist Ekibi olarak bu sayımızda Cern nedir? Cern de yapılan çalışmalar
Orhan Aydilek
nelerdir? Bu çalışmaların dünyamızı ve en önemlisi ülkemizi nasıl etkileyeceği
aydilek@fizikist.com sorularına cevap arayacağız.

Hülya Vardarlı ***


hvardarli@fizikist.com
Fizikçinin Günlüğü bölümünde bu ay Fox’ta izlenme rekorları kıran bir sınır
Alican Tonbul bilim dizisi olan Fringe’yi işleyeceğiz.
atonbul@fizikist.com
***

Bir diğer bölümümüzde unutkanlık hakkında genel bilgiler, ve bu unutkanlığı-


mızdan kurtulmak için hafıza güçlendirme tekniklerini göreceğiz.

***

Paradok bölümümüzde ünlü bilim adamı Arşimet için basit bir matematik prob-
lemi sayılan fakat modern matematik dünyası için çok karmaşık olan 2+2=5
Web www.fizikist.com
denklemini konu alacağız. Zeka Soruları bölümümüzde de her zaman olduğu
E-Posta dergi@fizikist.com gibi kafanızı kurcalayacak sorular mevcut.

Reklam reklam@fizikist.com Sizleri Fizikist CERN Özel Sayısı ile keyifli bir zaman geçirmeniz dileğiyle dergi-
mizle başbaşa bırakıyorum.

Fizikist Bilim ve Teknoloji Dergisi hakkında soru ve


görüşlerinizi dergi@fizikist.com e-posta adresine
gönderebilirsiniz. Fizikist ile Bilim Arası Başlıyor..

© Fizikist Bilim ve Teknoloji Dergisi Fizikist.Com


web sitesinin bir ürünüdür. Dergi içerikleri kaynak
gösterilmeden kopyalanamaz.

Fizikist Aralık ‘10 3 


05 16 21
18
İÇİNDEKİLER ARALIK 2010

3 Editörden / Emre Altın

26 5 Cern Hakkında Herşey / Müberra Altın

6 Cern Nedir? Kuruluş Amacı Nedir?

8 Cern’de Yapılan Diğer Çalışmalar

10 Cern Deneyleri ve Türkiye

16 Fizikçinin Günlüğü - Fringe / Orhan AYDİLEK

29
18 Bilim ve Teknoloji Haberleri

21 İnsan Beyni Kaç Gigabyte?

22 Anti Madde Yakalandı

24 Unutkanlığınız Ne Seviyede? / Hülya Vardarlı

26 Paradoks - Euplides Paradoksu / Alican Tonbul

28 Baki Akkuş

30 29 Engin Arık

30 Elektrik ve Magnetizma Deneyleri

31 13 Adımda Hafızanı Güçlendir / Hülya Vardarlı

32 Zeka Soruları / Alican Tonbul

4 Fizikist Aralık ‘10


CERN
Hakkında Her Şey
Dünya fizikçilerinin yarısından fazlasının yer aldığı düşünülen büyük bir
proje, hayallerin gerçekleşebileceğini gösteren eşsiz bir laboratuvar, ülkeler arası dostlukları
geliştiren veya birbirine düşman olmasını sağlayan açık olduğu kadar gizli bir proje..

Çok sayıda kıyamet teorisine konu olan korkutan CERN,


Yapılan deneylerle evrenin sırlarını aydınlatabileceğine umut bağlanan CERN.

Fizikist ekibi olarak bu sayımızda Cern nedir? Cern de yapılan çalışmalar nelerdir? Bu çalışmaların dünyamızı ve en önemlisi ülkemizi

nasıl etkileyeceği gibi sorulara cevap arıyoruz. Cern ile ilgili birçok kaynaktan gazete arşivlerinden TAEK, TÜBİTAK vb.. gibi ülkemizin

bilim kurumlarının yaptığı yayınlardan ve CERN‘in resmi sitesinden aldığımız bilgileri sıralamaya çalıştık.

Şimdi büyük araştırmalar sonucu elde ettiğimiz bilgileri sizlerle paylaşmaya hazır olun.

Fizikist Aralık ‘10 5 


CERN DENEYİ

CERN Nedir? lardır yürüttüğü maddenin yapısını anlamak amaçlı büyük faaliye-
tin modern altyapısı parçacık hızlandırıcılarıdır.
Nükleer Araştırmalar için Avrupa Konseyi anlamına gelen Fran-
sızca "Conseil Europeen pour la Recherche Nucleaire" sözcükle- Parçacık hızlandırıcılarında çok yüksek enerjilere ve çarpışma
rinin kısaltması. sayılarına erişmek, çarpışmalardan çıkan çok sayıdaki parçacığı
algılayabilmek mevcut teknolojinin sınırlarını zorlamaktadır. Bu
1954 yılında Cenevre’de kurulan organizasyonun adı, bağlamda CERN, temel bilim araştırmalarının yanında, yarının
daha sonra İngilizce "European Organization for Nuclear Re- teknolojilerini geliştirmekte de çok önemli bir rol oynamaktadır.
search" olarak değiştirildi, ancak CERN kısaltması değişmeden
kaldı. Bu topluluk 12 Avrupa ülkesinin (Belçika, Almanya, Fran- Süper iletken teknolojisinin CERN hızlandırıcıları sa-
sa, Danimarka, Hollanda, İngiltere, İsveç, İsviçre, İtalya, Nor- yesinde ilerlemesi, yeni temiz enerji kaynaklarının araştırılması,
veç, Yugoslavya, ve Yunanistan) işbirliği ile kurulmuştur. Ku- yeni reaktör sistemlerinin geliştirilmesi, bilgisayar teknolojisi, tıp-
rulduğundan bu yana Merkez, çok geniş katılımlı uluslararası ta tedavi ve teşhis uygulamaları, yeni elementlerin bulunuşu en
işbirliğinin başarılı bir örneği olarak hizmet vermektedir. CERN’e önde gelen araştırmalardır. Parçacık fiziği araştırmaları lazer fiziği,
üye ülke sayısı 20'dir. Bu ülkeler; Almanya, Avusturya, Belçi- plazma fiziği, elektronik, telekomünikasyon, nanobilim, malze-
ka, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fran- me bilimi, nükleer tıp ve radyoterapi, bilişim teknolojisi (yazılım
sa, Hollanda, İngiltere, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, Maca- geliştirme, bilgisayar mimarisi, bilgisayar ağ bilimi vb.), savunma
ristan, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovakya ve Yunanistan’dır. sanayi ve mühendisliğin çeşitli dallarındaki yeni gelişmelerin lo-
Gözlemci olarak katılan ülke/kuruluş sayısı 8'dir. Gözlemci sta- komotifidir.
tüsündeki ülkeler; Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, İsra-
il, Japonya, Rusya Federasyonu ve TÜRKİYE’dir. Ayrıca, Avrupa Örneğin, bugün dünyadaki bilgisayar iletişiminin kalbi
Komisyonu ve UNESCO da gözlemci olarak temsil edilmektedir. olan World Wide Web (www), pek çok ülkeye dağılmış olarak
çalışan parçacık fizikçilerinin hızlı ve kolay iletişim kurmalarını
Türkiye 1961'den bu yana GÖZLEMCİ statüsü- sağlamak amacıyla, CERN’de bir bilgisayar programcısı olan Tim
nü sürdürmektedir. Gözlemci olan ülkelerin hak ve yet- Berners-Lee’nin “HTML” adlı bilgisayar dilini bulup geliştirmesiyle
kileri, konseyin açık toplantılarına katılmak, bu toplan- oluşmuştur. Diğer bir örnek ise hızlandırıcılar sayesinde ilk defa
tıların gündem ve dokümanlarını temin edebilmek, ve olarak anti-hidrojen üretiminin gerçekleşmesidir. Bu kapsamda
Konsey Başkanının daveti ile müzakerelere katılabilmektir. CERN, temel bilimin en ileri saflarında yeni bilgi üretmeye çalışan
bilim adamlarına teknolojinin izin verdiği en ileri deneysel olanak-
Merkezi Cenevre kentine yakın, İsviçre-Fransa sınırında yer ları ve çözümleri de sunmaktadır.
alan CERN, dünyanın en büyük parçacık fiziği araştırma labo-
ratuvarıdır. Yaklaşık 80 ülkeden 500 üniversiteyi temsil eden CERN’de yüzlerce bina, 3000 kişilik destek personeli ve
6500 civarında ziyaretçi bilim insanı (dünyadaki parçacık fi- nöbetleşe kısa süreler için çalışan 2500 kadar fizikçi vardır. Bun-
zikçilerinin yarısı) CERN’e gelerek kendi araştırmalarını yapar. lardan 100 kadarı teorik fizikçilerdir. Diğerleri ise, teorisyenlerin
fikirlerinin tecrübe edildiği deney düzeneklerinin (mekanizmaları-
CERN’in Kuruluş amacı nedir? nın) projelerini hazırlayan, yapımını sağlayan ve deneyleri yürüten
CERN İkinci Dünya Savaşından sonra Avrupa'nın fizik tatbikatçılardır. CERN’in en büyük karar organı CERN Konseyidir.
alanında ABD'ye yetişebilmesi ve nükleer parçacık fiziği konu- Konsey üye ülkelerin ikişer temsilcisinden oluşur ve her üyenin
sunda atılım amacıyla kurulmuş bu merkezdir. CERN, Avrupa’nın eşit oy hakkı vardır. Konsey, CERN’in bilimsel makro planını oluş-
fizik alanında Amerika ve Rusya ile yarışa girmesini sağlayarak turur ve bu planın gerçekleşmesini izler.
amacına şimdiden ulaşmış gibi görünüyor.
CERN’deki değişik hızlandırıcılarda yürütülecek projelerin seçil-
CERN’de yapılan araştırmalar nelerdir? mesi ve izlenip değerlendirilmesi, her hızlandırıcı için ayrı ayrı
CERN’de yürütülen araştırmaların esas amacı maddenin yapısını oluşturulan program komiteleri tarafından gerçekleştirilir.
ve maddeyi bir arada tutan kuvvetleri anlamaktır. İnsanlığın asır-

6 Fizikist Aralık ‘10


CERN DENEYİ

Program komitelerinin seçtiği projeler, CERN Direktörü, Direktör CERN fiziğe hizmet ederken teknolojinin özellikle bilgisayar
Yardımcıları, Program Komitelerinin Başkanları ve Araştırma Bö- teknolojisinin gelişmesine önemli katkılar sağlamaktadır.
lümlerinin Başkanlarından oluşan Araştırma Kurulu’nda karara
bağlanır. 1989 da Web kavramı da, CERN’de bir fizikçi-bilgisayar
programcısı olan Tim Berners-Lee’nin Robert Cailliau ile birlikte
Avrupa'nın bu en başarılı megabilim projesine katılmak ve katkıda HTML adlı bilgisayar dilini bulup geliştirmesiyle oluşmuştur.
bulunmak bugün tüm dünya ülkeleri arasında bir prestij konusu
olup, gelişmişliğin bir ölçüsü olarak görülmektedir. Son yıllarda, 1990 yılında, aynı zamanda ilk Ağ tarayıcısı yazılımı yine Tim
ABD, Rusya Federasyonu, Japonya ve Çin gibi üye olmayan ülkeler Berners-Lee tarafından geliştirilmiştir.
de CERN hızlandırıcılarına ve projelerine büyük parasal katkıda
bulunmaktadırlar. 1994 yılında Ağ ile ilgili standartları dünya çapında belirleyecek
açık bir kurum olan W3C’yi kurmuştur, halen de başkanlığını
CERN'de en önemli yeri, yeraltındaki parçacık hızlandırıcılarının, yapmaktadır.
yani akseleratörlerin olduğu bölgedir. Tarım arazisinin altında ki-
lometrelerce uzanan dev makinalarda atom parçacıkları ya bir- İnsanlık kültürüne katkılarından ötürü 2004 yılında kendisine
birleriyle, yahut atom çekirdeği ile korkunç hızlarda çarpıştırılırlar. İngiltere Kraliçesi tarafından sör unvanı verilmiştir.

CERN laboratuvarlarının temeli hızlandırıcılar ve dedektörler Kendisi şu anda World Wide Web Consortium’un (W3C) başkanı,
üzerine kuruludur. MIT’de kıdemli araştırmacı, Southampton Üniversitesi’nde bilgisa-
yar bilimleri profesörüdür.
CERN’deki ilk hızlandırıcıdan başlayarak kronolojik olarak sırala-
mak gerekirse, 2000 yılında Dünyadaki en büyük çarpıştırıcı olan
Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (Large Hadron Collider, LHC), devreye
1956’da kurulan 28 GeV’lik eşzamanlı proton hızlandırıcısı yapıldı. girmiştir. 2000 yılında faaliyeti sona eren Büyük Elektron-Pozitron
1957 yılında kurulan 600 MeV’lik proton hızlandırıcısı devreye gir- Çarpıştırırcısı (Large Elektron-Positron, LEP) yerine inşa edilmiştir.
di. Çevresi 26.659 metredir (yaklaşık 27 km) ve yer yüzeyinden
1959’da devreye giren 28 GeV’lik proton hızlandırıcısı (Proton 100 metre derinliktedir. LHC’de çok yoğun iki proton demeti 14
Synchrotron, PS) ise bugün hala kullanılmaktadır. TeV’lik (14x1012 eV) kütle merkezi enerjisinde çarpıştırılacaktır.
Proton demetleri vakum (10-13 atm) altında ışık hızına yakın bir
1976’da 450 GeV’lik bir başka hızlandırıcı daha kulanıma girdi. hızda (ışık hızının %99,99’u kadar) çarpışacaklar ve her saniyede
450 GeV süper proton hızlandırıcısı (Super Proton Synchrotron, yaklaşık 600 milyon çarpışma meydana gelecektir. Sistem, süper
SPS) ise bir çok Nobel Kazanan çalışmalara olanak sağlamıştır. iletken teknolojisi kullanarak mutlak sıfırın hemen üstünde -271
°C’de çalışacaktır. Bu, dünyada erişilmiş en yüksek çarpışma ener-
1981’de geliştirilerek çarpışma halkası olarak kullanıla- jisi olacaktır, dolayısıyla bu sayede maddeyle ilgili bugüne kadar
bilecek duruma getirilen bu cihazdan bugün, dönüşümlü olarak bilinmeyenlerin gün ışığına çıkması mümkün olacaktır.
parçacık hızlandırıcısı ve çarpıştırıcı olarak faydalanılmaktadır. Çar-
pışmalar ile bazı kısa ömürlü garip madde biçimleri bu arada par- Yüksek enerji fiziği araştırmalarında bir çığır açılacak,
çacık fizikçilerinin ilgilendiği W ve Z parçacıkları ortaya çıkarılmıştır. mevcut teorilerin aradığı birçok sorunun cevabı –evrenin oluşumu
1989-2000 yılları arasında hizmet vermiş olan CERN’deki en önemli da dâhil olmak üzere- CERN’de yapılacak deneylerden elde edi-
tesis elektron-pozitron çarpıştırıcısıdır (Large Electron-Positron Col-
lecektir.
lider, LEP) ve bu çarpıştırıcı 100-200 GeV enerji aralığında çalışmıştır.

Günümüzde bu çarpıştırıcının yerine yeni bir proton-proton çar-


pıştırıcısı olan LHC (Large Hadron Collider) kurulmaya başlamıştır
ve bilindiği gibi bu tesisin 2000 yılında devreye girmiştir.

Fizikist Aralık ‘10 7 


CERN DENEYİ

Biz LHC’yi Türkiye ‘de Büyük Hadron Çarpıştırıcısı olarak biliyoruz. Boğaziçi Üniversitesi katılmaktadır.
Bu çarpıştırıcı yapımı uzun yıllar süren titiz bir çalışmanın ürünüdür.
CMS (Compact Muon Solenoid): Genel amaçlı bir dedektördür,
Dört adet dedektörden oluşan LHC’nin yapısına göz atalım.
manyetik alanı selonoid tarafından oluşturulur. Bazı fizik süreçler-
inin iyi algılanabilmesi için özel tasarımlanmıştır. 37 ülkeden,
yaklaşık 2000 fizikçi ve mühendis katılmakta, 155 enstitü katkı
vermektedir. Bu deneydeki çalışmalara ülkemizden, TAEK destekli
projeler çerçevesinde, Boğaziçi Üniversitesi, Çukurova Üniversi-
tesi ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi katılmaktadır.

ALICE (A Large Ion Collider Experiment): Çok küçük boyutlarda


maddenin fiziğini araştırmakta kullanılacaktır. Çekirdek-çekirdek
çarpışmaları ile quark-gluon plazmasını inceleyecektir. Bu deney-
deki çalışmalara ülkemizden, TAEK destekli bir proje çerçevesinde,
Yıldız Teknik Üniversitesi katılmaktadır.

LHCb (Large Hadron Collider beauty): B-kuark ve b mezonların


özelliklerini ve parite bozulmasını araştırmak amacıyla
kurulmuştur.
Dedektörler LHC sisteminin ana parçalarını oluşturmaktadır ve
hızlı parçacıklar çarpıştığında oluşan parçacıkları kaydeden, on CERN’DE YAPILAN DİĞER ÇALIŞMALARA ÖRNEKLER
binlerce karmaşık parçadan ve elektronik devreden oluşan dev
aygıtlardır. LHC çarpıştırıcısı ATLAS, CMS, ALICE ve LHCb olmak • CLIC: CERN’de kurulması düşünülen bir diğer çarpıştırıcı
üzere dört dedektöre sahiptir. ise, CLIC (Compact Lineer Collider) elektron-pozitron
çarpıştırıcısıdır. LHC’den elde edilen fizik sonuçlarına göre daha
duyarlı deneylerin yapılabileceği ortamı sağlayacaktır. Çok-
lu TeV enerjili elektron-pozitron lineer çarpıştırıcısının fizibi-
lite çalışmaları “CLIC Test Facility 3” CTF3’de yapılmaktadır.
Burada, CLIC teknolojisinin teknik özellikleri test edilmektedir.
Bu çalışmalara ülkemizden Ankara Üniversitesi katılmaktadır.

• CAST (CERN Axion Solar Telescope): 2000 yılında CERN


tarafından onaylanan CAST deneyi, parçacık fiziğindeki yaklaşık
30 senelik bir problem olan Güneşin merkezindeki 15 mi-
lyon derecelik plazmadan çıkan Axion’ları (ki bunlar evrenin
yaklaşık dörtte birini oluşturan soğuk karanlık maddeye de
en uygun adaydır) gözlemleyerek ışık tutmayı hedefleme-
ktedir. Bu deneydeki çalışmalar, TAEK destekli bir proje çer-
çevesinde, Doğuş Üniversitesi tarafından yürütülmektedir.

ATLAS (A Toroidal LHC ApparatuS): Evrenimizi oluşturan temel • SOLDE (On-Line Isotope Mass Separator): ISOLDE tesisi çok
kuvvetleri ve maddenin temel yapısını araştırmakta kullanılacaktır. sayıda farklı deneyler için çok çeşitli radyoaktif iyon demetlerinin
Boyut olarak en büyük LHC dedektörüdür. ATLAS deney grubun- üretimini yapmaktadır. Bu deneyde madde bilimi, yaşam bilimi,
da, 35 ülkeden 150 üniversite ve laboratuvardan katılan toplam katı hal fiziği, nükleer fizik, atom fiziği çalışılmaktadır.
1800 fizikçi bulunmaktadır. Bu deneydeki çalışmalara ülkemizden,
TAEK destekli projeler çerçevesinde, Ankara Üniversitesi ve

8 Fizikist Aralık ‘10


CERN DENEYİ

Soru - Cevap Hatırlayacağınız gibi Isparta da bir uçak kazasında diğer beş fi-
zikçi arkadaşı ile beraber hayatını kaybeden Prof. Engin Arık
Soru: Yapılan çalışmalara bakıldığında sadece gözlemci statüsün- (saygıyla anıyorum) ve çalışma arkadaşı Prof. Saleh Sultansoy
de olmak bir fizikçi olarak beni ve ülkemizde üniversitelerde gö- ”CERN üyesi olan 20 Avrupa ülkesi arasına hala girmemiş
rev yapan, laboratuvarlarda sabahlayan bilim insanlarını oldukça olan Türkiye’nin, bu süreci acilen başlatması tüm Türk Fizik
incitiyor doğrusu. 1954 yılından bu yana hemen yanı başımızda camiası ve gençlerimizin bilimsel geleceği açısından haya-
Avrupa’da gerçekleşen bu devasa projenin içinde neden yer al- ti önem taşımaktadır.” şeklindeki sözleri başbakanlığa iletilmiş
madık. Tüm bu gelişmeler olurken ülkemizin bundan haberi yok olan görüştür.
muydu? Biz bu çalışmalara neden ve nasıl dahil olamadık? şeklin-
deki sorular ister istemez aklımızı meşgul ediyor. Boğaziçi Üniveritesi Fizik Bölümü’nden Prof. Metin ARIK‘ın şu sö-
zleri Üyelik sürecini özetler nitelikte “CERN’e üyelik konusunda
Cevap: Bunun cevabı ise güldürürken düşündüren cinsten.. geç kalındı. Türkiye, daha 1961 yılında CERN’e gözlemci üye
Trajikomik olayların ilki Adnan Menderes hükümeti 1954 yılın- olarak kabul edildi. Bu tarih, CERN’ün kuruluşundan sad-
da üyelik için para yatırılması gerektiğini duyunca "Bizde bilim ece 7 yıl sonrasına rastlıyor. Aradan geçen 50 yıl maalesef
adamı yok ki üye olalım!" diyerek yan çizmesiyle başlıyor. Diğer boşa harcanmış. 90’larda ilgi biraz artsa da asıl hareketli-
hükümetlerde bilime önem verdi denemez.Nereden mi biliyoruz? lik 2000’li yıllarda başlıyor. Mart 2006’da somut adımlar
Bunu 2001 yılında kendisi de bir fizikçi olan Erdal İnönü’nün itirafı atılıyor. Başbakanlık, bu tarihlerde TAEK’i görevlendiriyor.
ile öğreniyoruz.” 40 yıl önce Cern ‘e üye olabilirdik ama ben bek- Nisan 2008’de iki kurum arasında bir protokol imzalanıyor.
lemek gerekir diye düşündüğüm ve bu yönde karar verdiğim için Üyelik başvurusu ise 16 Mart 2009 tarihinde yapılıyor.”
kendimi affetmiyorum” diyor Erdal İnönü.
Burada bir parantez açmak istiyorum. Hazır Engin Arık ‘ın
Nihayet sene 1985 i gösterdiğinde bir girişim gerçekleşiyor. Prof. sözü geçmişken Cern ve engin ARIK bağlantısını anlamamız
Ahmet Yüksel Özemre’nin başkanlığında bir heyet CERN yöneti- açısından Hürriyet gazetesi arşivinden aldığım 19 Eylül 2008 tari-
mi ile temaslarda bulunmuş, maalesef bu olumlu başlangıç Prof. hli yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Özemre’nin TAEK başkanlığından ayrılması ile amaca ulaşamadan
son bulmuştur. Röportajı yapan Hürriyet yazarı Özdemir İnce aynen şöyle diyor;
Temmuz 2002 ortalarında Engin Arık ile yaptığımız söyleşinin
Bir sonraki girişim 2001 yılı başında Prof. Engin Arık, Prof. Metin konusu şu anda yapılmakta olan deneyler değildi. Biz Toryum’u
Arık, Prof. Ayla Çelikel ve Saleh Sultansoy tarafından başlatılmıştır. konuşuyorduk. Dünya toryum rezervlerinin yarıdan çok fazlası
TÜBA’nın öncülüğünde CERN-Türkiye ilişkileri ile ilgili toplantılar Türkiye’de bulunuyor. 800 bin ton! 21. yüzyılın radyoaktif olma-
düzenlenmiştir. DPT Müsteşarlığı bu konuda tam destek sözü ver- yan en stratejik maddesi. Şu anda CERN’de üzerinde çalışmalar
miştir. CERN Bilimsel Direktörü Prof. Cashmore başkanlığında bir yapılan nükleer enerji santralı gerçekleşirse toryum bir numaralı
heyet Ankara’yı ziyaret ederek DPT, TÜBA ve TÜBİTAK yönetimi element olacak. Çünkü 1993’te toryumun uranyumun yerine
ile temaslarda bulunmuştur. Maalesef o zamanki TÜBİTAK yöne- alabileceği kanıtlandı.
timinin engellemesi sonucunda bu girişimler de başarıya ulaşa-
mamıştır. ***

1985-2001yılları arasında görüldüğü gibi ülkemiz bilim ku- Prof. Dr. Engin Arık söyleşide CERN laboratuvarının toryum reak-
rumları Cern’e üyeliğimize pek sıcak bakmadıkları gibi önü- törü konusunda yaptığı çalışmayla ilgili olarak şunları söylüyordu:
ne set çekmeyi de ihmal etmemişler.
2005 Dünya Fizik Yılında, TFD(Türk Fizik Derneği) yönetimi önder- “Ön çalışmalar bitti. Avrupa’nın ilk prototip toryumlu nükleer
liğinde, tekrar gündeme getirilen Türkiye’nin CERN üyeliği konusu santralı 2005 yılına kadar tamamlanacak. Ayrıca Japonya ve
Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın gündemine taşın- ABD de kendi santrallarını yapmaya çalışıyor.
mıştır. TFD Başkanı Prof. Baki Akkuş’un fizik camiasına bildirdiği
gibi, TAEK Başkanı Sayın Okay Çakıroğlu kurumunun çok olumlu Bunlar santralı bitirdikleri zaman bize satacaklar.
görüşünü Başbakanlığa iletmiştir.

Fizikist Aralık ‘10 9 


CERN DENEYİ

Araştırmanın içinde olursak biz kendimiz daha iyisini üretebiliriz. konulması ve gerektiği durumlarda çalışmalarla ilgili bilimsel des-
Prototipin geliştirilmesinde mutlaka aralarında bulunmamız ge- tek alınmasıyla ilgili olarak, CERN’deki deneylere katılan ve yüksek
rek." enerji fiziği alanında uzman olan 12 bilim insanımızdan oluşan
CERN Bilim Komitesi 24 Kasım 2006 tarihinde kurulmuştur. Bu Ko-
Yeryüzündeki toryumun yarıdan fazlası bizde ama biz mitede, proje teklifleri değerlendirilmekte ve CERN kapsamında
CERN'in yapmakta olduğu toryum nükleer enerji santralı ça- ülkemizde yürütülen etkinlikler hakkında kararlar alınmaktadır.
lışmalarında yer almıyoruz!!!! Umudumuz Sayın Prof. Baki
Akkuş’ta… 2008 yılında başlayacak olan CERN deneylerinden elde edilecek
çok yoğun veri, LHC GRID ağı vasıtasıyla ve ULAKBİM altyapısı
27 Ekim 2010 tarihli ntvmsnbc haberi; kullanılarak (bu altyapıya TAEK’te kurulan süper-bilgisayar
altyapısı da dahil edilecektir) ülkemizdeki bilim insanlarına ula-
Türk Fizik Derneği Başkanı Akkuş, CERN üyeliğiyle edini- şacaktır. Bu kapsamda ülkemizle CERN arasındaki ilişki TAEK’in
lecek hızlandırıcı teknolojisinin bilişim, iletişim, endüst- koordinasyonu altında yürütülmektedir. TAEK-CERN GRID Muta-
ri ve sağlıkta çok büyük bir gelişme yaratacağını söyledi. bakat Zaptı 29 Ocak 2008 tarihinde imzalanmıştır.

Prof. Dr. Baki Akkuş, ''Türkiye'nin hem CERN'e üye olması, hem de LHC HESAPLAMA GRIDI VE TÜRKİYE
ülkemizde Türk Hızlandırıcı Merkezi'nin kurulması, ileri teknoloji-
nin ülkemizde üretilmesi açısından çok büyük önem taşıyor'' dedi. LHC deneylerinden gelen verilerin çözümlemesine yar-
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Türk Fizik Derneği, İstanbul dımcı olacak bilgi işleme ortamını hazırlamak üzere LHC Hesapla-
Üniversitesi, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi ve Muğ- ma Gridi (LHC Computing Grid, LCG, kısaca GRID) geliştirilmiştir.
la Üniversitesi'nin ortaklaşa düzenlediği ''Türk Fizik Derneği 6. GRID, bilgisayarların hesaplama ve veri depolama kaynaklarını in-
Uluslararası Katılımlı Parçacık Hızlandırıcıları ve Dedektörleri Ya- ternet üzerinden paylaşmak amacı ile oluşturulan bir servis olarak
zokulu'', Bodrum Belediyesi Nurol Kültür Merkezi'nde başladı. tanımlanabilir. LCG projesinin en önemli başarılarından birisi ortak
yazılım ve kaynaklara ulaşmada sistematik sağlamasıdır. Ağda bu-
Bilim Kurulu Başkanlığını Prof. Dr. Suat Özkorucuklu, Danışma Ku- lunan bilgisayar merkezleri, fonksiyonlarına göre değişik seviye-
rulu Başkanlığını Prof. Dr. Gülsen Önengüt ve Organizasyon Ko- lerde sınıflandırılmıştır.
mitesi Başkanlığını Doç Dr. Haluk Denizli'nin yaptığı yaz okuluna,
Türk ve yabancı bilim insanları ile yüksek lisans ve doktora öğren- Seviye – 0: Bu merkez CERN’dedir. Deneylerden ham veriyi almakta
cilerinden oluşan yaklaşık 100 fizikçi katılıyor. ve depolamaktadır. Verinin ilk ön incelemesi burada yapılmaktadır.

Parantezi burada kapatıyor ve Cern ‘e geri dönüyorum. Seviye - 1: Bu merkez ham veriyi ve yeniden oluşturulmuş ve-
riyi Seviye-0’dan alır. Analiz işlemleri sırasında gerekli olan veri-
CERN DENEYLERİ VE TÜRKİYE nin yönetimi ve depolanması bu merkezde gerçekleşir. Bu mer-
kezlerde veri yoğunluklu analizler ile ulusal ve bölgesel destek
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK), 2006 yılından iti- çalışmaları ve GRID işletim servislerine katkı işleri gerçekleşti-
baren Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) ile ilgili ülke- rilir. Dünyada halen 11 tane Seviye-1 merkez bulunmaktadır.
mizde yürütülen etkinlikleri koordine etmek, bilimsel etkinliklere
katılmak, ülkemizde yürütülen çalışmaları finansal olarak destek- Seviye - 2: Bu merkezlerde ise simülasyon, son kullanıcı analizi ile
lemek ve CERN çalışmalarında ülkemizi temsil etmek üzere gö- yüksek performanslı paralel analizler yapılmaktadır. Dünyada yak-
revlendirilmiştir. ATLAS, CMS, ALICE, CAST deneylerine ve CLIC laşık olarak, Türkiye dahil, 53 tane Seviye-2 merkezi bulunmak-
çalışmalarına Türkiye’den katılan araştırmacıların projeleri TAEK tadır. Ayrıca her Seviye-2 merkez kendisine coğrafi açıdan yakın
tarafından desteklenmektedir. olan bir Seviye-1 merkezini seçer.

Ülkemiz ile CERN arasındaki ilişkinin çerçevesini belirleyen TAEK- LHC çalışmaya başladığında yılda yaklaşık olarak 15 petabayt
CERN İşbirliği Anlaşması 14 Nisan 2008 tarihinde Cenevre’de (15 milyon gigabyte) veri üretecektir. Bu ise toplam olarak yılda
imzalanmıştır. CERN ile yürütülen çalışmaların esaslarının ortaya 100.000 DVD’yi doldurmak anlamına gelmektedir!

10 Fizikist Aralık ‘10


CERN DENEYİ

Dünyada bu konuyla ilgili bilim insan-


ları bu verilere ulaşacak ve verileri ana-
liz edeceklerdir. LCG projesinin misyo-
nu LHC'yi kullanan bütün yüksek enerji
fizikçileri için veri saklama ve analiz im-
kanı sağlamaktır.
TAEK ve CERN arasında 29 Ocak
2008’de imzalanan GRID Mutabakat
Zaptı ile Türkiye CERN GRID sistemine
dahil olmuştur ve böylece 2008 yılında başlayacak olan CERN deneylerinden elde edilecek çok yoğun verinin LHC GRID ağı vasıta-
sıyla ve ULAKBİM altyapısı kullanılarak (bu altyapıya TAEK’te kurulan süper-bilgisayar altyapısı da dahil edilecektir) ülkemizdeki bili-
minsanlarımızın hizmetine sunulması mümkün olacaktır. TAEK ve CERN arasında imzalanan söz konusu GRID Mutabakat Zaptına göre
taahhüt edilen Türkiye Seviye-2 GRID sistem altyapısı yukarıda verilmektedir:

Derler ki bir kelimeyi cümle içinde kullanmak onu öğrendi- renlerle irtibat kurabileceğimizi, zamanda yolculuğun müm-
ğimizin göstergesidir. kün olabileceğini tam altı senedir hiç durmaksızın anlatıyor.

CERN artık hayatımızın içinde cümlelerimizde izlediğimiz diziler- Bu diziyi severek takip ettiğini bilinen ve dizideki hikaye
de.. İlgimi çeken bir yazıyı da ha paylaşmak istedim, ile gerçek dünyadaki fiziğin aynı olabileceğini söyleyen bir kişi
daha var ki, iyibilgi okuyucuları o kişiyi daha önceki CERN yazı-
ABD'de yayınlanan Popüler Mekanik adlı dergide, Lost larından dolayı yakinen tanıyor: Kuramsal Fizik Profesörü Michio
ve bilim üzerine Erin McCarthy imzalı bir makale yayınlandı. Kaku. Hani şu CERN'deki deneyler sayesinde "tanrının beynini
Makalede açık ve seçik bir şekilde Lost'un yaratıcılarının ağzın- okuyabiliriz" diyen kişi. Kaku'nun Lost ve CERN ile ilgili çok ilginç
dan dizide işlenen fizik kuramlarıyla, CERN'deki Büyük Hadron bir açıklaması var. Fakat Bay Kaku'nun yaptığı açıklamayı anlaya-
Çarpıştırıcısı'nda kanıtlanmaya çalışılan kuramların aynı olduğu bilmek için, diziyle ilgili önemli bir bilgiyi de vermemiz gerekiyor
söylenmiş. Hani şu "Tanrı parçacığını" bulmaya çalıştıkları, do- ki, diziyi takip etmeyenler için kurduğu bağlantı havada kalmasın.
laylı yoldan da başka boyutların varlığına ve zamanda yolculuğa (Diziyi seyredecekseniz ve heyecanı kaçsın istemiyorsanız, dikkatli
dair teorilerin üretildiği deneyler. İşte, dünyada en çok izlenen olun!)
dizilerden biri, normalde bunlardan hiç haberi bile olmaya-
cak insanlara birden fazla evrenin varolabileceğini, bizim o ev-

Fizikist Aralık ‘10 11 


CERN DENEYİ

Dizinin kurgusunun temelinde Dharma İnsiyatifi adı veri- Ancak bu enerji yine de evrendeki tüm gökcisimlerinin hatta
len bir bilimsel araştırma projesi yatıyor. Bu projedeki deney- Dünya’nın milyarlarca yıldır etkisinde kaldığı kozmik ışınlarla çar-
lerin önemli kısmı, yer altında özel inşaa edilmiş "laboratu- pışmalarda elde edilenden çok daha düşük kalıyor. LHC’de bu dü-
varlarda" gerçekleşiriliyor. Bunun sebebi de, yer altında çok zeyde yüksek enerjilerle oynamanın kimi felaketlere yol açacağı-
ender rastlanan, muazzam enerjiye sahip manyetik alanla- na ilişkin senaryolar da gündeme geldi. Bu senaryoların kuramsal
rın enerjisinden yararlanabilmek (CERN'deki muazzam dere- olarak dayandırıldığı, vakum kabarcıkları, manyetik tek kutuplar,
cedeki enerji ve yer altı benzerliğine dikkat). Peki muazzam mikroskobik karadelikler gibi kavramlarda çok yeni değil. Daha-
boyutlarda enerjiye ihtiyaç duyan deneyler neyin üzerine? sı CERN bunun için 2003’te bağımsız bilim insanlarından oluşan
bir komisyona bir güvenlik raporu hazırlatmıştı. LHC’nin çalışma-
Zaman yolculuğu ve boyutlararası seyahat. ya başlamasının eli kulağındayken, bu felaket senaryolarının da
artmasıyla, CERN 2003’te yayımladığı güvenlik raporunu gözden
geçirtip,geçtiğimiz aylarda yeniden yayımladı. Bu yeni raporda,
tüm felaket senaryolarında ileri sürülenler kuramsal temellere ve
deneysel verilere dayandırılarak tek tek yanıtlanıyor.

Cern de bazılarına göre bir karadelik yaratılmaya çalışıyor


ve bu karadelik dünyayı tehdit ediyor. Hatta Almanya bunun için
AİHM’ye başvurdu. Ancak Cern yetkilileri bunun saçmalık olduğu-
nu ve bu çalışmaların Dünyayı tehdit etmediği konusunda ısrarlı
İki resim arasındaki benzerliğe dikkat. Soldaki Lost dizisinde adı tutumlarını sürdürüyorlar. Basına en çok yansıyan haberlerde Cern
geçen Dharma İnsiyatifi adlı projenin kullandığı logo. Sağ- ‘in gündeminde dünyanın oluşumu ile ilgili bilimeyenler vardır.
daki CERN’deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’ndan bir kesit. Bir gaz ve toz bulutuyken büyük patlama(big bang)ile oluşan
dünya hepimizin hafızalarında yer alıyor. Cern’de yapılan
Gelelim Prof. Michio Kaku’nun bu konuyla ilgili açıklamasına. deneyler ise bing bang ‘in bir küçük uygulaması diyebiliriz...
Kaku’ya göre, Lost’un yaratıcıları dizinin hikayesinde, son model
fizik kuramlarından yararlanarak zaman ve mekan boyutunda ge- Buna göre yaratılış teorisi ispatlanacak yani madde ve antimad-
çişlerin sağlanabileceği bir “kurtçuk deliğinin” varlığına dair bir de karşılaştırılacak ve madde antimadde birbirini yok edecek.
temel oluşturuyorlar. Enerji seviyesi o kadar yüksek hale getiriliyor O zaman anlaşılacak ki vardan yok edilebilebiliyorsa yoktan var
ki, zaman ve mekan yırtılmaya, dolayııyla gerçekliğin dokusu par- edilebilmekte mümkün. Bu da ancak ve ancak yaratılış teorisi ile
çalanmaya başlıyor. Zaman ve mekanın yırtılması, gerçekleşmesi mümkündür ki birçok görüşe göre bu bilim ve dinin barışması an-
imkansız olarak düşündüğümüz şeyleri, imkanlı hale getirecek. lamına geliyor. Gerçekten Tanrı’nın varlığı ispatlanacak mı veya bu
çalışmalarda böyle bir amaç var mı bilemiyoruz ama çalışmalara
Dünyanın en çok izlenen dizisinde, öyle bir enerji toplanıyor ki, oldukça yüksek meblağlar ayrıldığı bir gerçek. Bir öncekisayımız-
imkansız diye bir şeyi düşünmek imkansız hale geliyor. da antimaddenin büyük enerjisinden bahsetmiştik.Anti hidrojenin
İnsanların her şeye kadir olduğunu mu söylüyor acaba Kaku ve bulunduğunu biliyoruz.
Abrams gibiler?
Son dönemde kurşun iyonlarıyla yapılan deneyde de
Külli iradeyi yoksayıp, cüzzi iradesi ile insanın herşeyi yapabilece- başarı sağlandığı haberleri ulaştı. Umuyoruz ki tüm bu buluş-
ğini mi söylüyorlar bize? lar, geliştirilen teknolojiler insanlığın yararına kullanılsın.Birçok
komplo teorisi yazılıyor Cern hakkında.Özellikle savaş teknoloji-
CERN’i basında takip eden herkes felaket senaryolarını da leri ve bomba yapımı konusunda. Ancak bu duyumların bilimsel
beraberinde takip etmek durumundadır, Örneğin; bir dayanağı olmadığını düşünerek burada paylaşmayı çok uygun
bulmuyorum.Cern de neler oluyor sorularına sağlıklı cevap vere-
LHC (Large Hadron Collider – Büyük Hadron Çarpıştırıcısı), tak- bilecek yegane kişiler Cern de çalışan ülkemiz bilim insanları.
vimini aksatmış olsa da tamamlanıp deneylerine hazır duruma
gelmesine az kaldı. Burada proton çiftleri 7 TeV’lik enerjiyleçar- Tam üyeliği sağladığımız vakit daha sağlıklı bilgiler elde
pıştırılacaklar. Bu enerji, bir protonun serbest halde taşıdığından edeceğimiz gerçeğini şimdilik bir yana bırakıp Cern de görev
yaklaşık 700 kat daha büyük. yapan Türklerin anlattıklarına göz atalım diyorum.

LHC’de ayrıca çekirdeğindeki nötron ve proton başına 2,8 TeV CERN’deki Türkler anlatıyor...
enerji bulunan, kurşun gibi ağır iyonların çekirdekleri de çarpıştı-
rılacak. Yani şimdiye değin Dünya üzerindeki herhangi birhızlan- İsviçre’nin Cenevre kentindeki Avrupa Nükleer Araştırmalar
dırıcıda ulaşılmamış, yüksek enerjilere çıkılacak. Merkezi’nde (CERN) yürütülen dünyanın en büyük bilimsel deneyi
‘’Büyük Patlama’’da, 90’a yakın Türk araştırmacı görev alıyor.
Şeklinde bir haber çıkıyor . Hemen ardından şöyle devam ediyor,

12 Fizikist Aralık ‘10


CERN DENEYİ

Cenevre - CERN’deki çalışmalarını 5 yıldır aralıksız


sürdüren Doç. Dr. Bilge Demirköz, iki yıl ATLAS de-
tektörünün yapımında, çalıştırılmasında ve sorunların
çözümünde ve binlerce fiber optik kablonun bağlan-
masında çalıştığını anlattı.

‘’Ben 2 yıl boyunca her gün kaskımı taktım, ucu


demirli ayakkabılarımı giydim ve her gün yerin
altına indim. Yani iki yıl boyunca gün yüzü görme-
dim’’ diyen Demirköz, bu süreçte yaşadıklarını şöyle
anlattı:

‘’İki yıl yerin altında inanılmaz tempoda kablolar-


la, ekipmanlarla yere eğilerek, dehliz gibi yerlerden
geçerek detektörleri yaptık. Parçacıkların dışarı
kaçmaması için dedektörleri adeta matruşkalar gibi
içiçe geçirip arada boşluk bırakmayacak şekilde
tasarladık. Bu süreçte, sabahları uyandığımda güneşe
bakmamaya çalışıyordum. Kendimi o gün yine havanın
kötü olacağına inandırıyordum. Çünkü erken saatte
yerin altına inecektim ve çıktığımda yine güneş
olmayacaktı. Cenevre’de kış aylarında çok yağmur
yağıyor ve hemen hemen de hiç güneş yok.

Bu nedenle güneşi ve yeşili görmek için Alpler’e, yani bulutların çıkabilir ya da uzun süre çıkmaya da bilir. Ancak önemli olan bu
üzerine çıkmanız lazım. Zaten yerin altında olduğumdan ve güneşi geminin içinde, hatta yapıldığı tersanede olmak çok önemli’’ di-
görmediğimden kayak sevgim oluştu.’’ yen Erkcan, deney sonuçlarının üye ülkelerin gelişimine büyük
katkı sağlayacağına işaret etti.
Demirköz, yapımında çalıştığı detektörün şimdi sorunsuz
çalışmasını ‘’dünyanın en muhteşem olayı’’ sözleriye değerlendirdi. Erkcan, Cenevre’deki hayatının yüzde 90’ının bilgisayarda pro-
gram yazarak geçtiğini, bundan zaman zaman sıkıldığı anlarda,
“Cern beklenmediklerin yeri” ‘’Ne sıkılması Erkcan. Aslında dünyada çalışılabilecek en iyi yerde
çalışıyorsun. Daha ne isteyebilirsin ki’’ sözleriyle kendini yeniden
Doç. Dr. Demirköz, insanın yaptığına inandığında bunun mutlaka motive ettiğini aktardı.
bir geri dönüşünün olacağını belirterek, şöyle konuştu:
‘’Örneğin Edison, elektrik lambasını bulmaya çalışmıyormuş. Bu Dünyanın çoğu yerinde ve Türkiye’de gerçek fizikle, öğretilen fizik
deneyde belki hiçbirimizin beklemediği bir şey gelecek. CERN arasında büyük bir farkın bulunduğunu vurgulayan Dr. Erkcan,
benim için beklenmediklerin yeri. Ama CERN’de bir şeyi beklemek sayısal derslerin keyifli taraflarının öğretilmedikçe öğrencilerin
de istemiyorum, bir şeyleri umut ediyorum ama beklenmedik bir bilime ilgi duyamayacağını söyledi.
şeyi bulmak istiyorum. En fazla istediğim şey bu. CERN benim için
bizlerin evrene uzattığı bir dua. Ellerimizi evrene doğru açtık ve bir “Üyelik kârlı bir yatırım olacak”
duamız var ve diyoruz ki ‘bize bir şey ver’. Bizim için evrene açılan
bir el CERN. Bakalım çalışmalarımızın, çabalarımızın karşılığında Türkiye’nin uzun yıllar deneysel parçacık fiziğini ‘’lüks ve
evren bize ne verecek?’’ kötü kardeş’’ olarak gördüğünü, bu nedenle CERN’e üyelik girişimi
yapmadığını kaydeden Erkcan, ‘’Oysa CERN’e üyelik bir anlamda
“Ne sıkılması Erkcan, en iyi yerdesin” karlı bir yatırım. Bilime ve teknolojiye yatırım yapacaksınız ki uzun
vadede ülkeniz kazansın’’ dedi.
CERN’deki çalışmalara University College London’dan katılan
bilim insanı Dr. Erkcan Özcan da değişik ülkelerden yüzlerce bilim CERN’e üyelik için yıllık aidatların, ülkelerin milli gelirleri ve
insanının çalıştığı CERN’in bir fizikçinin dünyada çalışabileceği en nüfusları göz önüne alınarak hesaplandığını bildiren Erkcan, sö-
iyi yer olduğunu savundu. zlerini şöyle sürdürdü:
‘’LHC, okyanuslara açılan yepyeni bir gemi aslında. Bu gemiyle
okyanuslara açıldık diyebiliriz. Belki karşımıza bir şey hemen

Fizikist Aralık ‘10 13 


CERN DENEYİ

''Türkiye için bu aidatın ne kadar olacağını açık ve net şekil-


de CERN'den öğrenememiştik. Her ülkenin belli bir pazarlık
durumu da olabiliyor çünkü. Ben geçen sene merakımdan şu
anki 20 üyenin ne kadar ödediğini, nüfusunu ve milli gelirle-
rini kullanarak hesap yaptım.

Yani bu tamamen gayriresmi bir miktar ancak Türkiye için he-


sapladığım yıllık aidat 39.4 milyon İsviçre Frangı. Bu meblağ,
Türkiye gibi ilerlemek isteyen bir ülke için çok yüksek değil.
15-64 yaş arasındaki nüfusumuz için kişi başına yılda bir do-
lara bile karşılık gelmiyor.

Çünkü CERN, şu ana kadar yaptığı alt yapılar için de katkı


isteyebilirdi. Böyle bakıldığında Türkiye aslında CERN'e üye-
likle iyi bir yatırım yapmış da oluyor. Hazır bir şirkete iyi bir
ortaklık sağlamış oluyorsunuz.''

CERN'deki CAST deneyinde çalışan Boğaziçi Üniversitesi


doktora öğrencisi Cenk Yıldız da CERN'de çalışmaktan duy-
duğu memnuniyeti dile getirerek, ''CERN'de pek çok alanda
uzmanlarla birlikte çalışıyorsunuz. Burada çalışırken, yalnızca
bilgi edinmiyorsunuz, ilham da alıyorsunuz. Bence CERN'de
çalışmanın en önemli yönü burada'' dedi.

Yıldız, CERN’deki bilim insanlarının büyük bir işbirliği için-


de hiç bilinmeyenleri aradığını sözlerine ekledi. 11 Mayıs
2010(ANKA)

Bilgi güçtür. Cern şu anda dünyada gücün simgesi olma yo- Yazan ve Derleyen
lunda önemli bir adımdır ve Türkiye bu adımı atabilecek ka-
pasitededir. Müberra ALTIN
Yüksek Fizik Öğretmeni
Umarım dergimizin bu sayısı Cern hakkında ufkunuzu bi-
fizikist@fizikist.com
raz daha geliştirip paylaştığımız CERN ile ilgili haberle-
ri okurken daha çok anlamlandırabilmenizi sağlamıştır.
Bir dahaki sayımızda görüşmek dileğiyle…

14 Fizikist Aralık ‘10


Fizikist Aralık ‘10 15 
FİZİKÇİ’NİN GÜNLÜĞÜ

Bu ay Fox’ta izlenme rekorları kıran bir sınır bilim dizisi olan bu diziyi inceleyeceğiz.

FBI Fringe Department (FBI Fringe Bölümü) meyebilirler. Fakat diziyi takip edenler kahramanlarımızın paralel
evrendeki yansımalarıyla karşılaştılar bile. Diğer taraftaki Walter
Yıllar önce akıl hastanesine kapatılan bir bilim adamı. ( Walternatif) bir savunma bakanı ve bu evreni yok etmek istiyor.
Onun Irakta karanlık ilşlere karışmış oğlu. Sevgilisini bir çatışma- Neden mi? Bunu diziyi izleyip görmelisiniz =)
da ağır yaralı bulan bir FBI ajanı ve onu kurtarmak için giriştiği
bir iş. Paranormal Olaylara Bilimsel Çözümler
İşte Fringe dizisi tam bu noktadan başlıyor.ilk para-
normal görünen olay aslında normal nsanlar için paranormal. Walter Bishop hastahaneye düşmeden önce üzerinde
Bilimsel bir açıklamaya yatkın fakat bunu görebilen tek insan Akıl çalıştığı zamanın çok ötesindeki bilim; şimdilerde birçok kötü
hastahanesindeki bilim adamı Walter Bishop. Ama onu oradan insanın elinde yeniden gelişiyor. Bunu birtek anlayabilen ve
çıkarabilmesi için bir akrabası gerekiyor. Bu noktada karşımıza açıklayabilen yegane insan Walter Bishop’ter. Ve FBI’da Fringe
çıkan oğlu Peter Bishop. Artık macera başlayabilir. bölümü açılmış artık sınır bilim olaylarının çözümü aranmaya
başlanmıştır.
Paralel Evrenler!
Bilimsel Bir Dizi mi? Drama mı?
Dizi tamamen paralel evrenler üzerine kurulu diyebiliriz. Dizide tamamen saf bilim vardır demek yanlış olur.
Belki yeni izleyiciler bunu birinci sezonun sonuna kadar çöze- Bilimi hayatın içindeki raslantılar, koşullar, kişiler hatta aşk ile
karıştırarak anlatıyor.

16 Fizikist Aralık ‘10


FİZİKÇİ’NİN GÜNLÜĞÜ

Anna Torv
Olivia Dunham
(65 Bölümdür dizide)

( 2008-2011)

Joshua Jacson

Peter Bishop
(65 Bölümdür dizide)

2008-2011

Lance Reddick

Agent Phillip Broyles


65 bölümdür dizide,

2008-2011

John Noble

Dr. Walter Bishop


65 bölümdür dizide,

2008-2011

Hazırlayan

Orhan AYDİLEK
Kirk Acevedo
İstanbul Üniversitesi Fizik Bölümü
Agent Charlie Francis 3
aydilek@fizikist.com

2 bölümdür dizide,
2008-2010

3. sezonda tekrar katıldı.

Fizikist Aralık ‘10 17 


HABER
Evrenin sırrıyla ilgili büyük gelişme!
Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'ndeki (CERN) Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC), protonlar yerine
kurşun iyonları çarpıştırarak başarılı şekilde 'mini Büyük Patlama (mini Big Bang)' yarattı.

Fransa-İsviçre sınırındaki CERN laboratuvarında çalışan


bilim insanları, bu eşsiz koşulları 7 Kasım'da gerçekleştir-
meyi başardı.

Deney, Güneş'in merkezinden bir milyon kat daha sıcak


dereceler yarattı.

LHC, Cenevre yakınındaki sınırda yerin altındaki 27


kilometre uzunluğundaki daire biçimindeki tünelde
bulunuyor.

Şimdiye dek, dünyanın en yüksek tanecik hızlandırıcısı,


evrenin oluşumuna dair sırları anlamak amacıyla proton-
ları çarpıştırıyordu.

Fakat gelecek dört hafta boyunca bilim insanları, iyon


çarpışmalarından elde edilen verilerin analizine konsant-
re olacak.

Uzmanlar böylelikle 13,7 milyar yıl önce meydana gelen Büyük Patlama'dan sonra saniyenin milyonda birinden oluşan evren plazma-
sı hakkında daha fazla bilgi edinmeyi umuyor. Zira, evrenin ve hayatın sırrının o saniyenin milyonda biri kadar sürede saklı olduğu
düşünülüyor.

Uzay İçin Büyük Tehdit!


lk adım şimdiden atıldı! Uzay çöplüğü derhal temizlenecek.

Avustralya, Yeni Zelanda ve ABD’nin ANZUS askeri ittifakının son görüşme-


sinde, Dünya’nın yörüngesinde bulunan yarım milyondan fazla parçanın
oluşturduğu uydu çöplüğünün temizlenmesi kararı alındı.

Ağırlığını kullanım dışı kalan uyduların oluşturduğu uzay çöplüğü, yeni ile-
tişim uyduları ve uzay turizmi için büyük bir tehdit oluşturuyor. Hürriyet'te-
ki habere göre, Avustralya’nın Melbourne kentinde bir araya gelen ABD
Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Avustralyalı meslektaşı Kevin Rudd ile ABD
Savunma Bakanı Robert Gates ve Avustralyalı meslektaşı Stephen Smith,
uzay çöplüğü konusunda beraber hareket etmeye karar verdi.

Ocak ayından itibaren, iki ülke uzaydaki çöplerin arasında tehdit oluştura-
bilecek boyutta olanlarını tespit etmek için gözetleme sistemleri üzerinde
çalışmaya başlayacak. Tahminlere göre, Dünya’nın yörüngesinde boyutu bir
santimetre veya daha fazla olan 500 bin parça atık bulunuyor.

18 Fizikist Aralık ‘10


HABER

Jüpiter’den Mutlu Haber


Jüpiter'in kaybolan büyük kahverengi kuşağı geri dönüyor...

Güneş Sistemi’nin gaz devi Jüpiter hatırlanacağı üzere alamet-i


farikalarından olan kahverengi kuşaklarının birini kaybetmişti.
2009 yılının sonlarına doğru silikleşen ve Mayıs 2010’da tama-
men ortadan yok olan ‘Güney Ekvatoral Kuşak’, daha önce de
kaybolup geri gelmişti.

Bir kaç amatör astronom, kuşağın geri dönüşüne ilişkin bazı işa-
retler tespit ettiler. Florida’dan Don Parker tarafından 10 Kasım
günü çekilen bu kızılötesi fotoğrafta işaretli olan parlak leke
bunlardan en önemlisi. Bu parlak leke aslında yüksek irtifalı bir
bulut. Normalde Güney Ekvatoral Kuşağı’da bu bulutlar meyda-
na getiriyor. Tespit edilmiş olan nokta da yakında daha fazla-
sının ve buna ek olarak girdapların oluşabileceğinin habercisi
durumunda.
Bu tip oluşumlar da sonunda muhtemelen büyük kahverengi
kuşağı meydana getirecekler.

Mars’ın Atmosferi Keşfedilecek


Amerikalı bilim insanları, Mars'ın yüzeyini ve atmosferini detaylı bir şekilde inceleyebilmek için insan-
sız uçak ARES'i geliştiriyor.

Proje başarılı olursa ilk kez dünya yapımı bir uçak, yabancı bir gezegenin
semalarında uçacak. Bölgesel Ölçekli Havasal Çevre Araştırmacısı (ARES)
adlı insansız uçak, Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)'nın
Virginia eyaletindeki Langley Araştırma Merkezi'nde yapılıyor. ARES'in,
NASA'nın Mars Keşif Programı çerçevesinde 2011'de fırlatılması, 9 ay için-
de de gezegenin atmosferine girmesi planlanıyor.

Kızıl Gezegen'e koruyucu bir kapsülün içinde sıkıştırılmış halde gönderile-


cek olan insansız uçak, Mars atmosferine girdiğinde kapsülün içerisinden
çıkacak ve kanatlarını açarak uçuşuna başlayacak. Bir saat boyunca havada
kalacak olan ARES'in, yaklaşık 645 kilometre boyunca uçuş gerçekleştirme-
si planlanıyor.

ARES'in yüksek çözünürlüklü kameraları ve hassas algılayıcıları sayesin-


de, bu süre içinde Mars'ın atmosferik özellikleri, manyetik alanı ve yüzeyi
ayrıntılı bir şekilde incelenecek. Elde edilen veriler, Mars'la ilgili pek çok
soruya yanıt niteliğinde olacak.

Atmosfer bilimci Joel Levine, Discovery News'e yaptığı açıklamada, "ARES sayesinde şu ana kadar Mars'a gönderilen yüzey araçları
ve uyduların göremediği şeyler keşfedilecek. Atmosferdeki gazlar ilk kez net bir şekilde ortaya çıkacak" dedi. Mars Keşif Programı,
ARES'in yanı sıra her biri en fazla 485 milyon dolar değerinde olan 9 farklı projeyi daha içeriyor.

Fizikist Aralık ‘10 19 


HABER

Satürn’ün Sırları Aydınlanıyor


Bilimin geldiği en son noktalardan biri olan Cassini-Huygens projesi ile halkalı gezegen Satürn ile
ilgili gizemler aydınlığa kavuşuyor.

Gezegenlerin sırlarını çözmek, oldukça zahmetli ve


yıllara yayılan bir çalışmayla mümkün. Bunlardan biri
de halkalı gezegen Satürn ile ilgili gizemler aydınlığa
kavuşturulmaya çalışılması...
Cassini-Huygens projesi ile Satürn’ün sırları aydınlığa
kavuşacağa benziyor. Büyük Uzay serüveni 1997’de
başladı.

Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA’nın geliş-


tirdiği Cassini, Avrupa yapımı eklentisi Huygens ile
Dünya’dan görülebilen en uzak gezegene (Satürn)
doğru yola çıktı.

7 yıl süren yolculuktan sonra hedefe ulaşıldı. Artık


görev, Satürn’ün etrafındaki "halka"yı ve uydularını
detaylı biçimde incelemekti.

Cassini’den ayrılan Huygens, 2005’te gezegenin en büyük uydusu olan Titan’a ulaştı. Titan’a ayak basan "ilk dünyalı" olan Huygens,
bu gök cisimi ile ilgili bilinmeyen birçok gerçeği günışığına çıkardı.

Güneş sisteminin, dünya dışında, atmosfere sahip tek gök cismi olan Titan, Dünya ile birçok yapısal benzerliğe sahip. Ancak Titan’da-
ki aktif akarsularda su değil sıvı metan akıyor. Gök cismindeki metan döngüsüne ise metan yağmurları sağlıyor. Organik kimyanın
varlığı, "burada da canlı yaşamı mümkün olur mu?" sorusunu akla getiriyor. Dünya’nın da 4 milyon yıl önce Titan’a benzer bir formda
olduğunu hatırlatan bilimadamları, bu gökcisminde de gelecekte canlı hayatın mümkün olabileceğine inanıyor.

Geleceği Görmek Mümkün Mü?


ABD'de yapılan deneylerde, yüzde 53'lük oranla doğruya yakın yapılan tahminler, "önsezi" kavramı-
nın kanıtı oldu.
Filmlere ve kitaplara konu olan "geleceği görme" yeteneği ilk kez bilimsel
bir deneyle 'ete kemiğe büründü...' ABD'nin New York eyaletinde yer alan
Cornell Üniversitesi psikoloji bölümünde görevli Prof. Daryl Bem, binden
fazla gönüllü üzerinde dokuz deney yaptı.

TESADÜF OLABİLİR Mİ?

Parapsikoloji ve psişik yetiler konusunda çalışan Bem'in yaptığı deneylerin


birinde, katılımcı öğrencilere ezberlemeleri için bir kelime listesi sunuldu.
Bu aşamanın ardından da "İleride size listedeki bazı kelimeler sorulacak.
Sizce bunlar hangileri olacak" diye soruldu. Ve deneklerin yüzde 53'lük bir
kısmının, kendilerine sorulacak kelimeleri doğru tahmin ettiği görüldü.

Bir diğer deneyde de katılımcılara bilgisayar ekranında, birinde erotik


fotoğraf gizlenmiş iki perde grafiği gösterildi. Deneklerin erotik görselin
hangi perdeli grafikte saklı olduğunu tahmin etmeleri istendiğinde, yine
yüzde 53 oranında doğru tahmin yapıldı.

20 Fizikist Aralık ‘10


HABER

İnsan Beyni Kaç Gigabyte?


İngiliz bilim dergisi New Scientist, "Filler Neden Zıplayamaz?" (Why Can't Elephants Jump?) isimli bir
kitap yayımlayarak, ilginç sorulara bilimsel yanıtlar verdi.

1- İnsan beyni kaç gigabayttır?


Londra College Üniversitesi Nöroloji Birimi: Eğer her bir
nöronun 1 baytlık veri taşıdığını varsayarsak, beyin 4
terebayt kapasitesinde olabilir. Bu da 4 bin cigabayttır.
Fakat beyinde her bir nöron için 50 bin sinapsis (bağlantı
noktası) bulunduğunu düşünürsek, beynin kapasitesinin
500 terabayttan daha fazla olabileceğini görürüz. Bu da
ortalama olarak 1000'in üzerinde bilgisayara tekabül
eder. Ancak bilgisayarların aksine beynin belleği dolmaz,
öğrendikçe genişler.

2- Bir erkek yanlışlıkla doğum kontrol hapı alırsa ne


olur?
Joanna Jastrzebska, İngiltere: Bir defa alırsa, bulantıdan
başka yan etkiye yol açmaz. Ancak düzenli olarak içerse,
3 ay sonra göğüsleri belirginleşmeye ve meme uçları
genişlemeye başlar. Hormonlar olumsuz etkilenir.

3- Yorulunca gözlerimiz neden kızarır?


Loughborough Üniversitesi, İngiltere: Çünkü yorgunluk ve uykusuzluk göz kırpma işlemini yavaşlatır. Göz kırpmak göz zarının üzerini
sürekli olarak nemli tutar. Nem oranı azalıp kuruluğu artan gözlerin içi bu yüzden kızarır.

4- Bir kurşun kalemle ne kadar uzun bir çizgi çizilebilir?


Peter Peters, İngiltere: Ben 60 mm kurşunu olan bir kalemle, 30 cm uzunluğundaki kağıtlar üzerine toplamda 541 metre uzunluğa
ulaşan çizgiler çizdim.

5- Bir kelebek en fazla ne kadar yüksekten uçar?


Terence Hollingworth, Fransa: Yıl içerisinde Meksika'dan ABD'nin güneyine göç eden Danaus plexippus kelebek türlerinin pilotlar
tarafından 1200 metre yükseklikte uçtukları görülmüştür.

Güneş Enerjisi ile Çalışan Bilgisayar


Öyle bir yer düşünün ki, burada elektrik yok ama bilgisayar var. Üstelik
çalışıyor da!

Hındistan'daki elektiriği olmayan okullara giden 100 milyon öğrencinin umut ışığı güneş ener-
jisiyle çalışabilen tabletler oldu. Rice Üniversitesi ve Nanyang Teknoloji Üniversitesi'nin ortak
olarak geliştirdiği l-Slate, düşük enerji harcayan mikroçipler kullanılarak yapıldı.

Hindistan'daki okullarda denenen l-Slate öğrenciler tarafından büyük ilgi gördü. Okullarda
öğrenim gören ve yaşları 10 ila 13 arasında değişen daha önce hiç bilgisayar kullanmamış ya
da video oyunu oynamamış çocuklar l-Slate'e oldukça çabuk alıştılar.

NTU Başkanı Su Guaning, tabletin belki yer küreye çevresel enerji bakımından çok şey kata-
mayacağını ancak birçok çocuğun hayatını değiştireceğini ve ileriye götüreceğini söyledi.

Fizikist Aralık ‘10 21 


HABER

Anti Madde Yakalandı


Cern'deki deneyde antimadde 1/10 saniye süreyle incelenebildi.

Avrupa Nükleer
Araştırma Merkezi
(CERN) fizikçilerinin
gerçekleştirdikleri
bir deneyde, modern
bilimin en büyük
sırlarından biri olan
''anti-madde''nin
elde edilmesi ve
saniyenin onda biri
süresince hapsedi-
lerek gözlemlen-
mesinin başarıldığı
açıklandı.

''Alfa'' deneyinde, elde edilen 38 adet anti-hidrojen atomu, üzerinde yeterince gözlem yapılacak bir süre boyunca, yani saniyenin onda
birinde, belirli bir ortamda tutularak (hapsedilerek) incelendi.

Elde edilen anti-maddenin, madde ile temas anında yok olmasından ötürü, gözlemlenmesi için, madde ile temas kuramayacağı bir
ortamda yalıtılarak hapsedilmesi gerekiyordu.

Nature dergisinde yer alan makaleye göre, hidrojen atomlarının karşıtı olan anti-hidrojen atomlarını vakumlu bir ortamda üretmeyi
başaran fizikçiler, bu atomları, üzerinde çalışmayı yetecek süre boyunca yalıtılmış ortamda tutmayı başardılar.

Bu anti-madde atomlar üzerinde yapılan gözlemler, evrenin ortaya çıktığı Büyük Patlama'dan sonra anti-maddeye ne olduğunun an-
laşılmasını sağlayabilecek. Deneyle ilgili araştırmacılardan Jeffrey Hangst, ''hiç kimsenin henüz anlayamadığı nedenlerden dolayı doğa,
anti-maddeyi dışlamış durumda'' diyerek, bunun, anti-maddenin sakladığı sırları ortaya çıkarma konusunda kendileri açısından teşvik
edici olduğunu belirtti.

22 Fizikist Aralık ‘10


Tüm Dünya Fizikist’te

Sen Nerdesin?

Fizikist Bilim ve Teknoloji Platformu

www.fizikist.com

Bu sayfada kullanılan dünya haritası Fizikist.Com’un dünya ziyaretleri istatistiklerinden alınmıştır. Dünya’da hangi ülkelerden ziyaret edildiği tam
olarak gösterilmektedir. Fizikist, bu bilgilerin doğruluğuna ait rapor sunabilir.

Fizikist Aralık ‘10 23 


Unutkanlığınız
Ne Seviyede?

24 Fizikist Aralık ‘10


UNUTKANLIK TESTİ

Bu ay ki yazımızda siz değerli okuyucularımıza bir test yapalım dedik.

Hayatın içinde viskozitemizin en yüksek seviyesinde akıp giderken, onca işin gücün içinde dersler sı-
navlar derken birde sağlıklı olmayan yiyecekleri tüketip duruyoruz. Ee haliyle beynimizi ne kadar zor
şartlar altında çalıştığını anlıyoruz.

Günümüz insanlarında artık ciddi derecede unutkanlık baş göstermeye başladı. Bunun da en önemli sebepleri aşırı stres ve ha-
fıza bakımı yapmamaktır. İşte bu testle de sizlerin unutkanlık skalasında nerede olduğunuzu anlamanıza yardımcı olabiliriz.

TEST BAŞLIYOR! DEĞERLENDİRME

Sorulara vereceğiniz her ‘evet’ cevabı için kendinize 1 puan verin. 1-5: Hafızanla ilgili büyük problemin bulunmuyor, ancak yine
Haydi başlayalım! de hafızanı daha da keskinleştirmek için tabii takviye ve geliş-
tiriciler kullanabilirsin.
1. Hafıza problemi yaşıyormusun?
6-10: Hafızanın kesinlikle güçlendiriciye ihtiyacı var, beynin
2. Bir işe yoğunlaşırken zorlanıyormusun ve sık sık kafan zor durumda. Unutkanlıktan kurtulmak için bazı egzersizler
karışıyormu? uygulamalı, aşırı stresten uzak durmalısın.

3. Çok iyi tanıdığın birinin ismini unuttuğun oluyor mu? 11-13: Önemli ölçüde hafıza düşüşü yaşıyorsun ve bunu ön-
lemek için bir şeyler yapmak zorundasın. Mesela bir uzmana
4. Geçmişle ilgili anıları hatırlayıp dün ne yaptığını unuttuğun görünüp bu hafıza düşüşünün sebebini araştırman gerekebilir.
oluyor mu? Belki de stres hormonlarında ki dengesizlikten de böyle bir
sıkıntı yaşıyor olabilirsin.
5. Haftanın hangi gününde olduğunu unuttuğun oluyor mu?

6. Bir şeyleri aramaya kalkıp da sonradan ne aradığını unuttuğun Unutup Gülümsemek, Hatırlayıp üzülmekten
oluyor mu? daha iyidir.

7. Ailenden birileri ya da arkadaşların senin eskisine nazaran C.Rosetti


daha unutkan olmaya başladığını söylüyorlar mı?

8. Sıklıkla zihni yorgunluk hissediyor musun?

9. Bir saatten fazla bir işe yoğunlaşamadığın oluyor mu? Hülya VARDARLI

İstanbul Üniversitesi Fizik Bölümü


10. Sık sık anahtarını unuttuğun oluyor mu?
hvardarli@fizikist.com
11. Devamlı söylediğin bir şeyi tekrar ediyor musun?

12. Bir şeyleri öğrenirken artık zorlandığını hissediyor musun?

13. Herhangi bir şey için kullanacağın rakamları bir yere not
etmeden hatırlamadığın oluyor mu?

Fizikist Aralık ‘10 25 


Alican Tonbul

PARADOKS
atonbul@fizikist.com

Euplides (Kum Yığını) Paradoksu


Euplides, hiçbir zaman bi “kum yığını oluşturulamayacağını iddia etmiştir. Çünkü bir kum tanesi,
“yığın”değildir. Yanına bir tane daha koyarsak yine yığın oluşmaz.

“Kum yığını” olmayan bir şeyin yanına (veya üzerine) kum tanesi koymakla yığın elde edemeyeceği-
mize göre hiçbir zaman “kum yığını” oluşturamayız.

Daha açık bir deyişle: Kabul edelim ki birer birer kum taneleri-
ni bir araya getirelim. Hangi merhaleden sonra kumlar “yığın”
oluşturur? Diyelim ki ‘bir milyon adet’ kum tanesi, bie yığın
oluştursun. Dokuz yüz doksan dokuz bin dokuz yüz doksan do-
kuzu “kum yığını” kabul edilmeyecek mi? Edersek “1” eksiği de
yığın olmaz mı? Yani hangi aşama bizim için “yığın” anlamına
gelir?

Bir kum yığınından bir kum tanesi alırsak “yığın” özelliği bozulur
mu? Bozulmayacağı için bir tane daha alırsak yine bozulmama-
lıdır.

Son kum tanesine kadar böyle gidilirse sonuç ne olacak?

26 Fizikist Aralık ‘10


Fizikist Aralık ‘10 27 
BAKİ AKKUŞ
Prof. Dr. Baki Akkuş 1959 yılında Mersin'de doğdu. İlk öğrenimi-
ni Mersin Necatibey İlkokulunda, orta ve lise öğrenimini Mersin
Tevfik Sırrı Gür Lisesinde tamamladı. 1984 yılında İstanbul Üni-
versitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü'nden mezun oldu. İstanbul
Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Nükleer Fizik Anabilim
Dalı'nda 1987 yılında Yüksek Lisansını ve 1991 yılında Doktora-
sını tamamladı. 1985 yılından bu yana Fen Fakültesi Fizik Bölü-
mü Nükleer Fizik Anabilim Dalında çalışan Prof. Dr. Baki Akkuş,
1996'da Doçent ve 2001 yılında Profesör oldu.

1990-1991 yılları arasında Cenevre / İsviçre’de bulunan Avrupa


Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) CHARM-II ve CHORUS
deneylerine araştırıcı olarak katıldı.

1998, 1999, 2001 yıllarında Güney Afrika Cumhuriyeti, Cape


Town - Ulusal Hızlandırıcı Merkezi’nde, 1998 yılında Leuven
Üniversitesi / Belçika Nükleer Fizik Enstitüsü’nde, 2001 ve
2004 yıllarında Yale Üniversitesi / Amerika Birleşik Devletleri A.
W. Wright Nükleer Yapı Fiziği Laboratuarında deneylere katıldı.
1995, 1998 ve 2002 yıllarında Sofya Üniversitesi / Bulgaristan
Nükleer Fizik Bölümünde bilimsel çalışmalar yaptı.

Akademik hayatı boyunca yürütücü ve araştırıcı olarak 8 adet ulusal ve uluslararası projede görev aldı. Bu projelerden Türk Hızlandı-
rıcı Merkezi Projesinin (THM) Proton Hızlandırıcısı Grubunun Yürütücüsü ve İstanbul Üniversitesi Sorumlusudur ve Türkiye Atom
Enerjisi Kurumunda (TAEK) yürütücüsü olduğu projeleri halen devam etmektedir.

Ayrıca Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun TAEK-CERN Bilim Komi- kan Fizik Birliği ve Avrupa Fizik Derneği’nin de üyesi olan Prof.
tesi Üyeliği, İstanbul Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Ko- Dr. Baki Akkuş’un TÜBİTAK Doğa Dergisinde Hakemliği, Süleyman
misyon Üyeliği, İstanbul Üniversitesi Akademik Yapılanma Sürekli Demirel Üniversitesi, Fen - Edebiyat Fakültesi, Fen Dergisinde
Komisyon Üyeliği ve İstanbul Üniversitesi İleri Analizler Laboratu- Yayın Kurulu Üyeliği, Annals of Academy of Romanian Scientists,
arı Danışma Kurulu Üyeliği görevlerini de sürdürmektedir. Physics Series de Yayın Kurulu üyeliği ve Valahia Üniversitesinde
Yayın Kurulu üyeliği bulunmaktadır.
Bilimsel çalışmaları neticesinde Prof. Dr. Baki Akkuş'un 19 tanesi
SCI Expanded kapsamındaki dergilerde olmak üzere toplam 29 Prof. Dr. Baki Akkuş 1997 - 2000 ve 2000 - 2002 yılları
adet makalesi bulunmaktadır ve SCI kapsamındaki bilimsel dergi- arasında toplam 6 yıl Fen Fakültesi Yönetim Kurulu Üyeliği ve
lerden yayınlarına 165 adet atıf almıştır. Ayrıca çok sayıda Ulusla- 2001 - 2004 ve 2005 - 2007 yılları arasında iki dönem toplam
rarası ve Ulusal Bildiri, Poster, 2 adet Kitap Bölüm Çevirisi bulun- 6 yıl da Nükleer Fizik Anabilim Dalı Başkanlığı yapmıştır.
maktadır. Prof. Dr. Baki Akkuş danışmanlığında 8 öğrenci Yüksek
Lisans, 3 öğrenci doktorasını tamamladı ve halen 2 Yüksek Lisans 16.04.2009 tarihinden itibaren Fen Fakültesi Dekanı olarak görev
ve 3 doktora öğrencisinin danışmanlığını sürdürmektedir. yapmaktadır.

Bilimsel çalışmalarının yanı sıra çok sayıda uluslararası ve ulusal İngilizce bilen Prof. Dr. Baki Akkuş, evli ve iki çocuk babasıdır.
bilimsel toplantılarda Danışma Kurulu, Bilim Kurulu, Düzenleme
Kurulu Başkanlıkları ve üyelikleri yapmıştır. Ayrıca 100 kadar ulus- Kaynak: http://www.istanbul.edu.tr
lararası ve ulusal bilimsel toplantılar düzenlemiş ve düzenlemeye
devam etmektedir.

1994 ve 1995 yıllarında İstanbul Üniversitesi, Araştırma Fonu’ndan


Başarılı Araştırmacı Belgesi Ödülleri, 1996 yılında İstanbul Üniver-
sitesi Prof. Dr. Nazım Terzioğlu Bilim Ödülü ve 2003 yılında Akde-
niz Gazeteciler Derneği Yılın Bilim Adamı Ödülünü almıştır.

yrıca Türk Fizik Derneği Genel Başkan’lığı görevinin yanında Bal-

28 Fizikist Aralık ‘10


ENGİN ARIK
Engin Arık (14 Ekim 1948, İstanbul – 30 Kasım 2007, Isparta) tanınmış bir Türk nükleer fizikçi ve Bo-
ğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü'nde profesördü.

Arık 1969'da İstanbul Üniversitesi'nden matematik ve fizik diplo-


ması aldıktan sonra, deneysel yüksek enerji fiziği alanında Uni-
versity of Pittsburgh'da 1971'de master (MSc) 1976'da doktor
(PhD) ünvanı aldı. Doktora sonrası çalışmalarını University of
London, Westfield College'da sürdürdü.

1979'da Türkiye'ye dönerek Boğaziçi Üniversitesi'ne girdi.


1983'de, Control Data Corporation'da iki yıl çalışmak üzere üni-
versiteyi bıraktı ve ardından Boğaziçi Üniversitesi'ne dönerek
1988'de profesör oldu.

Arık 1997 ve 2000 arasında, çeşitli uluslararası etkinliklerde


Türkiye'yi temsil etti.

İsviçre'deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) kuruluşu-


nun ATLAS ve CAST çalışmalarının üyesiydi.

Arık 30 Kasım 2007'deki AtlasJet 4203 Sefer Sayılı Uçuş kazasın-


Arık ayrıca, Türkiye'de çok önemli rezervleri bulunan toryum
da hayatını kaybetti.[4] Boğaziçi Üniversitesi'nde kendisiyle aynı
madeninin enerji sorununa temiz ve ekonomik bir çözüm olabi-
bölümde profesör olan Metin Arık ile evliydi ve iki çocuğu vardı.
leceği ve olması gerektiği yönündeki görüşleri ve çalışmalarıyla
tanınıyordu.

Fizikist Aralık ‘10 29 


DENEY
Elektrik ve Magnetizma Deneyleri

Deneyin Adı: Motor

Deneyi Amacı

Motorun Çalışma İlkesinin Kavranması

Deney İçin Gerekli Malzemeler

1. 9 volt ya da 1.5 volt pil


2. Yalıtılmış kablo
3. 2 adet çengelli iğne
4. Mıknatıs

Deneyin Yapılışı tur atınca akımın yönü değişir ve böylece mıknatıs bobini her
seferinde iter. Şimdi basit bir motorun nasıl çalıştığını şekil üzerin
İlk önce bobin hazırlanır.Hazırlarken 1.5 Voltluk pilden anlamaya çalışalım ve olaya manyetik alan içinde akım taşıyan
yararlanılabilinir. Bobinin her iki tarafından kabloların her iki ucu 3 kabloya etkiyen kuvveti düşünerek yaklaşalım.
4 cm olacak şekilde uzatılır ve bu kısımların dış yalıtımı sökülür.
Doğru Akım Motoru
Daha sonra şekilde görüldüğü gibi kablolardan ilmek yapılır ve bu
ilmeklerin yalıtımı sökülür. Kablolardan ilmek yerine çengelli iğne- Bir doğru akım motoru, stator ve rotor olarak adlandırılan
lerin gözü kullanılabilir. Bir ilmeğin kablosu pilin bir ucuna,diğer iki kısımdan oluşur. Düşük güçlü motorlarda stator olarak genel-
ilmek diğer uca bağlanır. likle sabit mıknatıs kullanılır. Rotorda ise sarımlar yer alır. Akımın
sargılardan geçişini sağlamak üzere motor üzerinde fırça kollek-
Motoru oluşturmak için son olarak şekilde görüldüğü gibi bu 2 tör yapısı bulunur. Bu yapı, motorun dönüşü sırasında sarımlardan
ilmek sağlam bir şekilde karşılıklı bakacak şekilde yerleştirilir.Bo- geçen akımın belirli zamanlarda yön değiştirmesini de sağlar.
bin bu iki ilmeğe yerleştirilir.En son olarak alta mıknatıs konur. Böylece rotordaki iletkenlere etkiyen manyetik kuvvet hep aynı
Tüm bunları yaptıktan bobinin dönmesi gerekir.Eğer dönmüyorsa yönde olur. Aşağıdaki şekilde bir doğru akım motorunun çalışma
bobine başlangıç dönmesi verebiliriz. prensibi görülüyor.

Deneyin Fiziği Statorda yer alan mıknatıslar manyetik alan sağlar. Manyetik
alanın yönü N kutbundan S kutbuna doğrudur. Fırça-kollektör
Bobinden akım geçtiği zaman sağ el kuralı gereği bo- yapısı sayesinde iletken çerçeveden akım geçer. Manyetik alan
binde manyetik alan oluşur.Yani bobin mıknatıs olur. içinde akım geçen iletken çerçeveye bir kuvvet etkir. Bu kuvvetin
Mıknatıslarda aynı kutuplar birbirini iter. Bobinin düzlemi mıknatıs yönünü bulmak için sağ el kuralı kullanılır.
tarafından itilir ve bobin 1 tur atar.Aynı düzlem tekrar mıknatıs
tarafından itilir ve bu böyle devam eder. Eğer sağ el kuralını burada uygularsak çerçevenin solunda kuvvet
yukarı doğru iken, sağ tarafında aşağı doğru olur. Manyetik kuv-
Gerçekte bizim burada yaptığımız motorların içinde kullanılan vetin etkisiyle, iletken çerçeve dönmeye zorlanır. Manyetik kuv-
prensipten farklı .Çünkü bobin yarım tur attığında mıknatısla ters vetin etkisiyle, iletken çerçeve dönmeye zorlanır.
kutup olur ve bu sefer mıknatısla birbirlerini çekerler. Ama bura-
da böyle birşey olmamaktadır. Çünkü belli bir hızla gelen bobin
durmadan dönmeye devam eder ve tam bir tur atınca mıknatıs
tekrar iitilir. Gerçek motorlarda verimi artırmak için bobin yarım

30 Fizikist Aralık ‘10


Hülya Vardarlı
hvardarli@fizikist.com

KİŞİSEL GELİŞİM
1- Hafızayı güçlendiren beyin yiyeceklerini düzenli

13 Adımda
egzersiz ve iyi bir gece uykusuyla birleştir.

2- İşlenmiş gıdalardan uzak dur.

Hafızanı Güçlendir! 3- Beynin katı kısmı yağdan oluştuğu için ona iyi yağ-
lar sağla: Yağ asidi (EFA). Vücut bu yağları üretemez.
Hatıraları hatırlamak için yağ şart Yumurta mükem-
mel bir EFA kaynağıdır.

4- Annen balık yemenin seni akıllı yapacağını söylediy-


se çok haklı.Yağlı balık çeşitleri sardalya,som,uskumru
yüksek değerde omega 3 yağına (EFA) sahip.Bu yağ
beyin hücreleri için çok önemli.Öğrenme gücünü ve
hafızayı geliştirir.Sardalyada ilave bir fayda,hafıza için
gerekli beyin kimyasalı choline’e sahip olması.

5- Soya hafızaya bağlı sinir taşıyıcılarını tetikler,sözlü


ve sözsüz hafızayı geliştirir.

6- ‘’Gingko biloba’’ doğu kültüründe binlerce yıldır


kullanılan,en çok bilinen hafıza otu.Kan damarlarını
genişletir,arz edilen oksijeni artırıp beyne giden kan
akışını çoğaltır.Ama sonuçlarını görmeye başlaman
birkaç hafta alabilir.Aynı zamanda beyin hücrelerine
zarar verecek radikalleri de yok eder.

7- Yeşil ve siyah çay alzheimer hastalarında akıl fonk-


siyonlarının ve hafızanın yok olduğu bir hastalıkla
mücadele etme ilacı.

İki çeşit çay da hastalıkla birçok yönden mücadele ediyor. En hücrelerinin çalışmasını yavaşlatır.Basit bir kan testi eksiklik olup
önemlisi acetylcholine’nin (alzhaimer hastalarında tükenmek olmadığını gösterir.Varsa demir takviyesi al veya demir muhtevası
üzere olan,hafıza için ana kimyasallardan biri) yok olmasını en- yüksek yiyecekleri tüket (yağsız et,fasulye). C vitaminiyse vücu-
gelliyor.Yeşil çay bu konuda bir adım önde,etkisi bir hafta; aynı dun demiri emmesini sağlar,bu 2 vitamini ya takviyelerden ya da
bitkiden gelen siyah çayın etkisiyse bir gün sürüyor. yiyeceklerden al.

8- Kelime hatırlama testinde adaçayı alanlar almayanlardan daha 12- Beynin %70’i suyla kaplı olduğu için su hafızaya gerekli.Su
başarılı. Adaçayı beyne mesaj gönderen kimyasalları artırıyor. beyin fonksiyonlarını bütün olarak hızlandırır.Su yoksa yavaş çalı-
şır.Susuz beyin bilgi bulundurma ve hafızayı oluşturmada beynin
9- Biberiye de hafızayı güçlendirir,akıl berraklığı sağlar,beyin yor- kapasitesini etkileyen hormon cortüsel’i salıverir.Cortisol beynin
gunluğunu azaltır.Uzun dönemli hafızayı %15 geliştirir. daha basit ve ilhama dayalı hareket etmesini sağlayan adrenali-
ni serbest bırakır.Bu da beyin fonksiyonlarını ve hafızayı olumsuz
10- B vitamini hafıza için gerekli.Stresli zamanlarda vücutta B vi- etkiler.
tamini azalır.Eksikliği acetylcholine’in (hafıza için gerekli kimyasal)
beyindeki görevini yerine getirmesini engeller.B vitamini bey- 13- Hafızanı ve konsantrasyonunu güçlendirecek bazı gıdaları
ne oksijen taşır,radikalleri yok eder.Bu da hafızayı,duyuları güç- veya takviyeleri diyetine eklemek çok basit.Sabah bir yumurta,öğle
lendirir.Ya vitamin al ya da B vitamini açısından yüksek besinler yemeğinden sonra bir bardak yeşil çay,akşam yemeğinde adaçayı
(karaciğer,yumurta,soya fasülyesi,yeşil fasülye) tüket. soslu spagetti ve gün boyunca çok fazla su.Kendini bir dahi gibi
hissedeceksin!
11- Demir eksikliği konsantrasyon zorluğu, beyinde küçülme,
dikkatin azalması demek. Demir oksijenin beyne gitmesine yar-
dımcı. Demir eksikliği yüzünden oluşacak oksijen eksikliği beyin

Fizikist Aralık ‘10 31 


Alican Tonbul
atonbul@fizikist.com

ZEKA SORULARI

Bu sayfadakiler pratik zekalılar için çok kolay, pratik olmayanlar için anormal zordur.

Askeri bir jet uçağı önce İzmir’den Van’a uçuyor,


sonra da Van’dan İzmir’e geri dönüyor. Uçağın ve
çevrenin koşulları (uçak, pilot, ağırlık, rüzgâr, hız,
hava koridoru vb.) tamamen aynı olmasına rağmen
dönüş süresi gidiş süresinden daha uzun oluyor.

Bu nasıl gerçekleşir?

(Kod: ARLK01)

Doğu-batı hattında tek bir demiryolu vardır. Bu hat


üzerinde A treni batıya doğru, B treni ise doğuya
doğru, aynı anda harekete başlar. Hızları eşit olan
trenler hiç durmazlar ve demiryolu değiştirmezler.
Buna rağmen birbirleriyle çarpışmadan seyahatlerini
tamamlarlar.

Nasıl olur?

(Kod: ARLK02)

32 Fizikist Aralık ‘10


ZEKA SORULARI

Bir orman yangınında görevlilere yardım eden iki izci yoğun is ve duman altında
çalıştıktan sonra dinlenmek için mola verirler. Birinin yüzü isten kirlenmiş, diğerinin ise
temiz durumdadır. Temiz olan yüzünü yıkama ihtiyacı duyduğu halde yüzü isli olan
böyle bir ihtiyaç duymaz.

Neden?

(Kod: ARLK03)

Yer kürenin her noktasına ulaşabilecek ve koşullar ne olursa olsun tüm fonksiyonları
sorunsuz çalışabilecek bir robotun üretildiğini varsayın. Bu robotun “Doğuya git!” ve
“Batıya git!” komutlarını yerine getiremeyeceği yer neresidir?

(Kod: ARLK04)

Dikdörtgenler prizması şeklinde iki çubuk bir masanın üzerinde durmaktadır. Aynı gö-
rünüm ve ağırlığa sahip bu çubuklardan biri artı ve eksi kutba sahip bir mıknatıs, diğeri
ise demirdir.

Çubukları masadan kaldırmadan sadece hareket ettirerek ve başka hiçbir araç kullan-
madan hangisinin mıknatıs olduğunu nasıl anlarsınız?

(Kod: ARLK05)

Geçen Ayın Kazananları


Serkan Kuru, Kerami Altınay

Geçen Ayın Cevapları


Cevaplarınızı soru kodlarına göre kontrol edebilirsiniz.

KSM101: 1, 2, 24 | KSM102: Açıda bir değişiklik olmaz. 20 derecelik görünür. | KSM103: 5!- 5 -5 = 110 | KSM104: Solist saçlarını
kazıtmıştır.

Soruların cevapları hakkındaki tahminlerinizi dergi@fizikist.com e-posta adresine soru kodunu belirterek gönderebilirsiniz.

Fizikist Aralık ‘10 33 


34 Fizikist Aralık ‘10

You might also like