İHH ek ip leri

tani’ye
Lübnan’dan Pa nleri
yetim gü
Libya’d a
04

NİSAN
MAYIS
HAZİRAN
emin
Tsunami ve depr
nya’daydık
yerle bir ettiği Japo
34
45
faaliyetler
İHH İnsani Yardım Vakfı bültenidir. Değerli okuyucumuz,
Nisan - Mayıs - Haziran 2011
Uzakdoğu, Orta Asya, Güneydoğu Asya, Ortadoğu, Afrika, Bal-
Sayı: 45
kanlar, Kafkasya ve Latin Amerika’da 125 ülke ve bölgede faaliyet
İnsan Hak ve Hürriyetleri gösteren İHH, gönüldaşları ve bağışçılarının desteğiyle yetim,
İnsani Yardım Vakfı adına sahibi katarakt, su kuyusu gibi uzun vadeli projelerini hayata geçirirken
Av. F. Bülent YILDIRIM savaş, afet ve kriz bölgelerine de acil yardım ulaştırmaya devam
ediyor.
Genel Yayın Yönetmeni
Murat YILMAZ Geçtiğimiz üç ayda doğal afetlerle sarsılan Japonya, Brezilya, Ve-
nezuela, Sri Lanka ve Pakistan’a acil yardım götüren İHH ekipleri
Editör Ortadoğu, Güneydoğu Asya ve Türkiye’de farklı bölgelere dağılmış
Amine TUNA ERTÜRK
mültecileri de ziyaret etti, Jammu Keşmir ve Bangladeş’te kış yar-
Yayın Kurulu dımları yaptı. Bu çalışmaların yanı sıra yetim, katarakt, su kuyu-
Ahmet Emin DAĞ su, mülteci kampları vb. alanlarda gerçekleştirilen faaliyetlerimiz
F. Zehra BAYRAK de devam etti. Çalışmalarımız hakkında ayrıntılı bilgiyi dergimizin
H. Zehra ÖZTÜRK Faaliyetler bölümünde bulabilirsiniz.
Osman ATALAY
Zeliha SAĞLAM İHH olarak Tunus, Mısır, Libya, Bahreyn, Yemen, Ürdün, Irak ve
çevre ülkelerde meydana gelen halk ayaklanmalarını da yakından
Musahhih takip ediyoruz. Çatışma bölgelerinde acil yardım faaliyetlerine
Ümmühan ÖZKAN başlayan İHH, mültecilere ve ülkelerindeki şiddet olayları nede-
niyle göç etmek zorunda kalanlara kumanya, sıcak yemek, içme
Tasarım
SİYAH MARTI suyu ve battaniye yardımı yapıyor. Yaralı sayısının her geçen gün
arttığı Libya’nın Bingazi, El-Beyda gibi şehirlerindeki hastanelere
Basım ise ilaç ve tıbbi malzeme yardımında bulunuluyor. Ekiplerimizin
Kelebek Matbaacılık acil yardım ulaştırdığı Tunus ve Libya’ya dair gözlemlerimizi de
Tel: (212) 771 54 54 sizlerle paylaşıyoruz.

“9 Şehide 9 Eser Kampanyası” hakkında ayrıntılı bir dosyanın yer

Adres aldığı bu sayımızda ayrıca 16-31 Mart tarihleri arasında düzenmiş
Büyük Karaman Caddesi olan Yetim Günleri’ne de yer veriyoruz.
Taylasan Sokak No: 3
Fatih / İSTANBUL İyi okumalar dileriz…
Tel: (212) 631 21 21
Faks: (212) 621 70 51
info@ihh.org.tr
www.ihh.org.tr
NİSAN
MAYIS
HAZİRAN

ER
DOSEYsA
FAALİYDEeTpL
remin 26
DEM er 06 yıl dönümündik
de
GÜN
P tani’ye
a
Lübnan’dan m günleri
04 9 Şehide 9
Haiti’dey
yeti

H
43
R
FAALİYETLE
Otistik
Zeytinburnu Eğitim
R
FAALİYETLE
köyü
Mardin Bilgeri İHH 42 Çocuklar stek
36
R
FAALİYETLE e
Libya’da yetimle Merkezi’ne d
İHH ekipleri Projesi
Sponsor Aile a alındı
kapsamın
 ımları 27
R : Ja m mu Keş mir’de kış yard
FAALİYETLE teci kamplarına
yardım 28
g ladeş ’te m ül
Ban ı 29
re gıda yardım evam ediyor 29
Iraklı mültecile daki mültecilere yardımlar d
n’
Suriye ve Lübna 32
alar ı
Yetim çalışm
us ’ta 38
İHH ekibi Tun
a ac il yardım 40
Venezuela’y 40
yardım götürdük
Brezilya’ya acil

34
R
FAALİYETLE
depremin
Tsunami ve e bir ettiği
30
R
FAALİYETLE
gemisi yerl
Defne Y yük ulaştı
27
R
FAALİYETLE dık
m Pakistan’a Japonya’day
Kur’an-ı Keri i
ç evrild
Macarcaya

BAŞKA 68
GÖNÜLLRÜ
54 HAYATLAR ie
E İ Rachel Corr
HAYAT BULMAYI
BEKLEYEN
51 FAALİYETL
3 PROJELER

ız 41
v u rd u ğu Sri Lanka’day e 41
ların sind
Şiddetli yağış akistan’da deprem bölge
le ri P 3
İHH ekip dağıtımı 4
larında gıda 44
Çeçen kamp yarışması düzenlendi
re si m 6
Gazze’de arşılama 4
ra’ya tarihî k
Mavi Marma gürlük filosuna ödül 48
öz
Lübnan’dan istan’a yardım 48
Tes-İş’te n P a k ı dikildi 49
av i M armara” anıt i 49
İspanya ’d a “M rild t etti 50
n sa n H a k ları Ödülü” ve ie’nin ailesi İHH’yı ziyare
İHH’ya “İ achel Corr
eylemcesi R 58
ABD’li barış ünden sonra korku yok... 62
L : B u g sa rac a k
AKTÜE k ası tüm dünyayı latıyor 66
re stroy
Arap pe ünü aydın
arihin ışığı g
GÖZLEM: T
 4

gündem

Lübnan’dan Patani’ye
yetim günleri
 5

gündeGm
önüllü Faa
liyetleri

İHH bu yıl ilk defa “Yetim Gün-

leri” adı altında bir orga-
nizasyon gerçekleştirdi. Organizasyon
çerçevesinde düzenli ve dönemsel
yetim yardım çalışması yapılan böl-
gelere ziyaretlerde bulunuldu, yetim
çalışmaları yerinde denetlenerek yeni
projeler için fizibilite çalışmaları yapıl-
dı. İHH bu yıldan itibaren her yıl 16-31
Mart tarihleri arasını “Yetim Günleri”
olarak idrak edecek.
Vakfımız 1992 yılından bu yana
savaş, işgal ve doğal afet bölgelerinde
sürdürdüğü yetim çalışmalarına
2007 yılından itibaren Sponsor Aile
Projesi’ni de dâhil ederek dünyanın 27
ülke ve bölgesinde 16.308 yetimin ba-
kımını üstlendi. Sponsor Aile Projesi
ile yetimleri kendi ayakları üzerinde
duruncaya kadar destekleyen İHH;
Ramazan, kurban, eğitim, sağlık vb.
sosyal yardım projeleriyle de yetim-
lere yönelik dönemsel yardımlarına
devam ediyor.
Yetim Günleri olarak ilan edilen 16-31
Mart tarihleri arasında gerçekleştiri-
len organizasyon dâhilinde bu yıl 16
ülkede çeşitli programlar düzenlendi.
Türkiye’den bölgelere giden ekipleri-
miz hem buralarda düzenlenen prog-
ramlara iştirak etti hem de çocukları-
mızın durumunu gözlemledi.
16-31 Mart 2011 Yetim Günleri
dâhilinde ziyaret edilen ülke ve bölge-
lerle organizasyonlar şöyle:

ÜLKE PROJE
1 Afganistan Kıyafet+Kırtasiye+Sağlık
2 Arakan Sağlık taraması +Yetim evlendirme+Sünnet
3 Arnavutluk Kıyafet
4 Burkina Faso Kıyafet
5 Çad Battaniye yardımı
6 Etiyopya Sağlık Taraması+Kırtasiye+Kıyafet+Piknik
7 Filistin Resim yarışması ödül programı+Kırtasiye yardımı
8 Irak Oyuncak+Kırtasiye+Kıyafet
9 Kırgızistan Yetimhane ihtiyaçlarının karşılanması
10 Lübnan Kıyafet
11 Pakistan Kıyafet
12 Patani Kıyafet
13 Somali Sağlık
14 Sudan Kıyafet
15 Türkiye Kitap+Oyuncak
16 Zanzibar Sağlık taraması + Yetim aile ziyaretleri
 dosya
6
Eser
9 Şehide 9

uygula-
ın d a G a zze halkına
10’un Mayıs
a y ması
nun kaldırıl
20 ı a m b a r g o
nan insanlık
dış oluşan
ti y a ç m addelerinden
e l ih ı için
ve Gazzeliler
e tem
m e le r in in ulaştırılmas
ım malze sani Yar-
insani yard il is ti n Yükümüz İn
otam ız F İsrail sal-
yola çıkan R insani yardım gönüllüsü Şehide
a9 i “9
dım filosund a tı n ı k a y b e tmişti. Şimd rasını
hay rimizin hatı
dırısı sonucu ile ş e h it le
9 Eser Kam
panyası”
ş e h ir le r de onlar adına
r ı
in yaşadıkla izlerin deste
ğiyle
yaşatmak iç n la n ıy o r. S -
eserler yapıl
ması pla
s a n lı k iç in çalışmaya de
tığı yerden in
onların bırak
z.
vam ediyoru
 dosya
7
Eser
9 Şehide 9

sı ile
Eser K ampanya
9 Şehide 9 or Salonu
Ç e ti n To p çuoğlu Sp
a
01 Adana’d Öğrenci Y
urdu
a n’d a F a hri Yaldız
02 Adıyam yd a r Bengi Bil
gi Evi
li H a
kır’da A
03 Diyarba üz Bilgi Ev
i
n ’d a C engiz Aky
04 İskend e r u Merkezi
r E ğ it im ve Kültür
gü
engiz Son
05 İzmir’de C dırım Öğr
enci Yurd
u
e kredi
aN e cd e t Y ıl
ezi , o n li ne bağış v
06 İstanbul’d ltür Merk Siz de tele
b a ğ ış
erkezimiz
e
ıl ıç la r E ğ itim ve Kü da vakıf m
a
a Cevdet K rkezi kartı yo lu y la y
şaa e
t v
07 İstanbul’d ğ it im ve Kültür Me
ğ ış y ap a b ilir ya da in
oğan E gelerek ba i ayni bağ
ış-
Furkan D ak. meleri gib
08 Kayseri’de renci Yurd
u kurulac iç tefriş at m a lz e
yası’na
ilg e n Ö ğ s e r Kampan
İbrahim B larla 9 Şeh
id e 9 E
09 Siirt’te lunabilirs
iniz.
katkıda bu e
72’y
a E S E R y azarak 30 -
Ayrıc de r e bilir, kam
j g ö n
kısa mesa e d estek olab
i-
5 T L il
panyaya
lirsiniz.
dosya
8
Eser
9 Şehide 9

Ali Haydar Bengi Cengiz Akyüz

Bilgi Evi Bilgi Evi
DİYARBAKIR İSKENDERUN
 dosya
9
Eser
9 Şehide 9

İHH İnsani Yardım Vakfı, hayırseverlerin desteği

ile Diyarbakır ve İskenderun’da gençlerin
eğitimine katkıda bulunacak bilgi evi projelerini hayata
sarlandı. Yurt binasında öğrencilerin barınma ihtiyacının
karşılanmasının yanı sıra sosyal yönlerinin geliştirilmesi-
ne yönelik aktivite salonları da yer alacak.
geçirecek. 120 öğrenci kapasiteli merkezlerin her birinde
Projenin fon bulunmasının ardından bir yıl içerisinde
64 öğrenciye de yurt imkânı sağlanacak. Bodrum ve çatı
tamamlanması planlanmakta. Proje İHH tarafından hazır-
arası katlarıyla birlikte toplam 6 kattan oluşacak her bir
lanıp yürütülecek.
merkezde 4 adet derslik, 8 adet yurt odası, idari birimler,
kütüphane, bilgisayar odası, spor salonu, yemekhane, 2.800 m2 alan üzerine yapılacak her bir bilgi evinin
mescit, banyo, tuvalet, çamaşır-ütü odası, kiler, mutfak vb. inşa maliyeti 650.000 avro, binanın tefrişat maliyeti ise
birimler yer alacak. 200.000 avrodur. Binanın arsa hariç toplam maliyeti
850.000 avrodur.
Merkezlerdeki yurt odaları uluslararası standartlara
uygun olarak her odada dört öğrenci kalacak şekilde ta-
 dosya
10
Eser
9 Şehide 9

Furkan Doğan Cengiz Songür

Eğitim ve Kültür Eğitim ve Kültür
Merkezi / KAYSERİ Merkezi / İZMİR
Cevdet Kılıçlar
Eğitim ve Kültür
Merkezi / İZMİR

rra
David Sega c ıs ı-Ve n ezuela)
m yap ım
(Belgesel fil ezi’nin çok
faydalı ola
ca-
Merk teci olarak
lar Kültür
Cevdet Kılıç b ir in san ve gaze
orum. Be n ce hayatını
ğına inanıy g ö st e re bilmek için
yu k
lara doğru adına bu ço
diğer insan atı ra sı n ı yaşatmak re
evdet’in h sille
feda eden C gelecek ne
ca k . B u projenin
eser o la rlüğü için
önemli bir u n u , in sa nların özgü
im olduğ hatırlatma
da
Cevdet’in k ü st le ndiği rolü
cad e le d e
verdiği mü ğına inanıy
orum.
a ra ç o la ca
önemli bir
 dosya
11
Eser
9 Şehide 9

İHH İnsani Yardım Vakfı İstanbul, İzmir ve

Kayseri’de eğitim ve kültür merkezleri kurul-
ması için projeler hazırladı. Merkezlerde gençlerin eğitimi-
duşlar, ısıtma ve soğutma merkezi, fırın, depo vb. bölümler
de yer alacak.

Projenin fon bulunmasının ardından bir yıl içerisinde

ne katkı sağlanmasının yanı sıra sosyal faaliyetlerde bulu-
tamamlanması planlanmakta. Proje İHH tarafından hazır-
nabilmelerine olanak sağlayacak imkânlar oluşturulacak.
lanıp yürütülecek.
174 kişi kapasiteli binaların her birinde gençler için spor
3.450 m2 alan üzerine yapılacak her bir merkezin inşa
salonu, sanat atölyesi, kütüphane, seminer salonu, internet
maliyeti 750.000 avro, binanın tefrişat maliyeti 200.000
salonu, çalışma odaları ve oturma köşelerinin yanı sıra
avrodur. Planlanan yapının arsa hariç toplam maliyeti
mescit, idari birimler, hizmetli odaları, mutfak, lavabo ve
950.000 avrodur.
 dosya
12
Eser
9 Şehide 9

Fahri Yaldız Necdet Yıldırım

Öğrenci Yurdu Öğrenci Yurdu
ADIYAMAN İSTANBUL

İbrahim Bilgen
Öğrenci Yurdu
SİİRT

S iirt, İstanbul ve Adıyaman’da hayata geçirilecek projeler
çerçevesinde ihtiyaç sahibi öğrencilere hizmet verecek
her biri 96 öğrenci kapasiteli yurt binaları inşa edilecek.
Yurt binalarında öğrencilerin barınma ihtiyacının karşı-
lanmasının yanı sıra sosyal yönlerinin geliştirilmesine
yönelik aktivite alanları da yer alacak.
Bodrum ve çatı arası katlarıyla birlikte toplam 5 kattan olu-
şacak her bir yurt binasında etüt odaları, seminer salonu,
kulis odası, kütüphane, spor salonu, sanat-beceri atölyeleri,
sohbet alanları, görüşme salonları ve kafeteryanın yanı
sıra yurt odaları, idari birimler, güvenlik odası, bekleme
salonu, revir, mescit, yemekhane, çay ocağı-büfe, kiler, ısıt-
dosya
13
Eser
9 Şehide 9
ma merkezi, hizmetli odası, şadırvan, çamaşırhane, tuvalet
ve banyolar da yer alacak.
Yurt odaları uluslararası standartlara uygun olarak her
odada dört öğrenci kalacak şekilde tasarlanmıştır.
Projenin fon bulunmasının ardından bir yıl içerisinde
tamamlanması planlanmakta. Proje İHH tarafından hazır-
lanıp yürütülecek.
4.304 m2 alan üzerine yapılacak her bir öğrenci yurdunun
inşa maliyeti 800.000 avro olup binanın tefrişat maliyeti
ise 250.000 avrodur. Planlanan yurt binasının arsa hariç
toplam maliyeti 1.050.000 avrodur.
 dosya
14
Eser
9 Şehide 9

Çetin Topçuoğlu
Spor Salonu
ADANA

(Aktivis t -K a n a d a )
Kevin Neish ürülen 9 k
işiden bazı
-
n d a ö ld
ısı sıra sı u kişiler
İsrail saldır a n a şa h it lik ettim. B
ürüldükleri aç metre
larının öld y e rd e n sadece birk
nduğu m f çeker-
benim bulu n To p çu o ğlu, fotoğra
ldüler. Çe ti en
ötede öldürü ya çalışırk
e rd e b izi koruma
uğum y elerini
ken bulund e ri n in g e miye girm
İsrail askerl n ya da diğ
er
öldürüldü. o rl a rd ı. Eğer Çeti
ye çalı şı y Mavi
engelleme a e tm e se lerdi, o gün
d
ndilerini fe ha fazla
şehitler ke la rı n sa yısı çok da
aki ka y ıp uruna
Marmara’d A y te k il e tanışma on
etin’in oğlu rası ve güze
l
olabilirdi. Ç m k i Ç etin’in hatı
ve gö rd ü m
kavuştum daim deva
ta ra fından her er-
çalışmaları
a ile si ürme göst
t
’in a n ıs ın a ufak bir h p
Çetin arı
ettirilecek. ardan kurt
’n ın İs railli hırsızl r
gesi olarak
İH H ehide Ese
9
i tü m paramı 9 Ş
bana geri ia
de e tt iğ Adan a a’y
la d ım . Ç etin adına
sı’na bağ ış man-
Kampanya n u n u ço k yakın bir za
lo
lan spor sa
yapılacak o i ümit ediyo
rum.
e de b il m e y
da ziyaret
 dosya
15
Eser
9 Şehide 9

İHH İnsani Yardım Vakfı, hayırseverlerin desteği

ile Adana’da özellikle gençlerin faydalanabile-
ceği bir spor salonu projesini hayata geçirecek. Kendisi de
Projenin fon bulunmasının ardından bir yıl içerisinde
tamamlanması planlanmakta. Proje İHH tarafından hazır-
lanıp yürütülecek.
tekvando hocası olan Çetin Topçuoğlu anısına yapılacak
3.165 m2 alan üzerine yapılacak spor salonunun inşa
spor salonunda 500 seyirci kapasiteli tribün, ana spor
maliyeti 800.000 avro, binanın tefrişat maliyeti 200.000
salonu, takım soyunma odaları, duşlar, tuvaletler ve lobi
avrodur. Planlanan spor salonunun arsa hariç toplam
yer alacak. Katılımcılarının sosyal yönlerinin geliştirilme-
maliyeti 1.000.000 avrodur.
si ve topluma yararlı sağlıklı bireyler olarak yetişmeleri
için hizmet verecek olan ve özellikle minder sporlarının
yapılacağı spor salonunda müsabakalar da seyirci önünde
yapılabilecek.
dosya
16
Eser
9 Şehide 9

Furkan DOĞAN
20 Ekim 1991’de, öğretim üyesi babası
Ahmet Doğan’ın görevi sebebiyle
bulundukları ABD, New York’ta dünyaya geldi.
1993 yılında ailesi ile birlikte Türkiye’ye döndü
ve Kayseri’ye yerleşti. Furkan, Kayseri Özel
Hisarcıklıoğlu Lisesi son sınıf öğrencisiydi.
Üç kardeşin en küçüğü idi. 9 Mayıs’ta YÖS
(Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı)’e girmişti.
Tıp fakültesine gitmek ve göz doktoru olmak
istiyordu.
19 yaşındaki Furkan saldırı sırasında en üst
güvertedeydi. Elindeki küçük video kamera
ile saldırıyı görüntülemeye çalışıyordu. İsrail
askerleri gerçek kurşunun isabet ettiği, yaralı
hâlde yere düşen Furkan’ı bulunduğu yer-
den sürüklediler. Görgü tanıklarına göre, son
sözleri “Rabbim şehadetimi kabul et! Rabbim
şehadetimi kabul et!” oldu.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Otopsi Raporu ve
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi
Raporu’na göre Furkan Doğan “Üst güvertenin
orta bölgesinde, elindeki küçük video kamera
ile çekim yaparken ilk olarak gerçek kurşunla
vurulmuştur. Vurulması sonrasında bir müd-
det bilinçli ya da yarı bilinçli bir şekilde güver-
tenin üzerinde yattığı anlaşılmaktadır. Furkan
yüzünden, kafasından, sırtından, sol bacağın-
dan ve ayağından olmak üzere toplam beş
kurşun yarası almıştır. Yüzüne sıkılan ve tam
sağ burnundan giren kurşun hariç Furkan,
bütün yaralarını vücudunun arka kısmından
almıştır. Adli tıp raporuna göre, yüzündeki
yaranın etrafındaki izler çok yakın mesafeden
kafasına ateş edildiğini göstermektedir. Ayrıca
kurşunun alt taraftan yukarıya doğru hareket
ettiğinin anlaşılması ve kurşunun çıktığı yer,
Furkan’ın yerde sırt üstü yatarken vurul-
duğunu ortaya koymaktadır. Vücudundaki
diğer kurşun yaraları hemen dibinden ya da
yakın mesafeden açılmış ateş sonucu oluşmuş
yaralar değildir; ancak bu yaralarla ilgili atış
mesafelerini, ne kadar uzaktan ateş edilmiş
olduğunu tespit etmek mümkün değildir.
Bacağındaki ve ayağındaki kurşun yaralarını
muhtemelen ayakta iken almıştır.”

İbrahim BİLGEN
2 Mart 1949’da Batman’ın Beşiri ilçesinde
dünyaya geldi. Dört yaşında babasını kay-
betti. Orta öğrenimini Elazığ’da tamamlayan
Bilgen, Elazığ Fırat Üniversitesi Elektrik-Elekt-
ronik Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu.
1980’de Siirt’e yerleşti. Mühendislik çalışmaları-
nın yanı sıra siyasetle de ilgiliydi. 80’li yıllarda
Refah Partisi’nin Siirt’teki teşkilatlanmasına
öncülük etti. Siirt’in ilk yerel televizyonu olan
Selam TV’yi kurdu. Suna Hanım’la evli olan
İbrahim Bilgen Ayşe (1975), Fatma (1977), Yusuf
(1978), Emine (1984), İsmail (1988), Zeynep Mer-
yem (1996) adlarında altı çocuk babası idi.
2009’da Gazze’ye insani yardım götüren
“Filistin’e Yol Açık” kara konvoyuna katılan İb-
rahim Bilgen filo organizasyonuna da mesleği
ile ilgili işlerde yardımcı olabileceğini belirterek
katılmak istedi.
61 yaşındaki İbrahim Bilgen, İstanbul Adli Tıp
Kurumu Raporu ve Birleşmiş Milletler İnsan
dosya
17
Eser
9 Şehide 9
Hakları Konseyi Raporu’na göre saldırı sırasın-
da “Üst güvertededir ve vurulan ilk yolculardan
biri olmuştur. Göğsüne isabet eden ve yakın
mesafeden atılmadığı anlaşılan kurşunun giriş
yönü yukarıdan ve uzaktandır. Bundan başka
sırtının sağ tarafından ve sağ kalçasından iki
kurşun yarası daha almıştır; bu kurşunların
istikameti arkadan öne doğrudur. Bunlar he-
men ölüme yol açacak türden yaralar değildir;
ancak tıbbi yardım gelmediğinde kan kaybı
nedeniyle kısa sürede öldürücü olan yaralardır.
Adli tıp delilleri, çok yakın mesafeden ateşlenen
beanbag saçmaların kafatasını parçalayarak
beyne girdiğini ve içeride kaldığını göstermek-
tedir. Ayrıca sağ böğründen almış olduğu bir
yara daha vardır. Bütün bu yaralanma biçim-
leri, onun ilk önce yukarıdan, helikopterden açı-
lan ateş sonucu vurularak yaralandığını, daha
sonra yaralı şekilde yerde yatarken kendisine
yakın mesafeden yeniden ateş edildiğini ortaya
koymaktadır.”
dosya
18
Eser
9 Şehide 9

Fahri YALDIZ
19 67 yılında Adıyaman Besni’de doğdu. Dokuz
yaşında iken babasını kaybetti. Kardeşlerinin
en büyüğü idi. Küçük yaşta ailesinin sorumlulu-
Doğduğu köy olan Besni’ye bağlı Başlı köyünde
kütüphane ve çocuk parkı açtırdı. Yine köyünde
temelini attığı cami inşaatı vefatının ardından
ğunu üstlenerek tahsilini ortaokulda iken yarıda tamamlanarak hizmete açıldı.
bıraktı. Çeşitli işlerde (kadayıfçı, tatlıcı, dondur-
Annesi onu “Fahri yiğitti, merhametliydi, cömertti,
macı) çalıştı. Güler Hanım’la evli olan Fahri Yaldız
insaflıydı, güzeldi.” diye tarif ediyor.
Muhammed Fatih (1993), Halil İbrahim (1995),
Habibullah (1997) ve Harun Yahya (2002) adlarında İstanbul Adli Tıp Kurumu Raporu ve BM İnsan
dört çocuk babasıydı. Hakları Konseyi Raporu’na göre “42 yaşındaki
Fahri Yaldız biri göğsünden, biri sol bacağından ve
Millî Gençlik Vakfı ve Refah Partisi il çalışmalarında
üçü de sağ bacağından olmak üzere beş kurşun
görev aldı. Sekiz yıl Anadolu Gençlik Derneği’nin
yarası almıştır. Göğsünden, sol meme yakınından
il başkanlığını yaptı. 2007 yılında açılan İHH’nın
giren kurşun, omuzdan çıkmadan kalbi ve akciğer-
kardeş kuruluşu Adıyaman İnsani Yardım
leri parçalamıştır. Fahri Yaldız bu kurşunu aldıktan
Derneği’nin faaliyetlerinde aktif olarak yer aldı.
sonra hemen ölmüş olmalıdır.”
Adıyaman Belediyesi’nde itfaiye personeli olarak
çalışan Fahri Yaldız ayrıca kadayıf ve yufka imalat-
hanesi işletiyordu.

Ali Haydar BENGİ
11 Eylül 1971’de Diyabakır’da doğdu. 1991’de
Diyarbakır İmam Hatip Lisesi’nden me-
zun oldu. 1997’de Mısır el-Ezher Üniversitesi
İslami Bilimler ve Arap Dili Araştırmaları
Bölümü’nü bitirdi. Geçimini esnaflık yaparak
sağlıyordu. Ali Haydar Bengi, başkanı olduğu
Aydınlık Yarınlar İçin Hak ve Özgürlükler, Eği-
tim, Kültür ve Yardımlaşma Derneği (AYDER)
çatısı altında çalışmalarda bulundu. Saniye
Hanım’la evli olan Ali Haydar Bengi Mehanur
(1995), Nur Sena (2001), Nur Sema (2001) ve
Muhammed Mustafa (2005) adlarında dört
çocuk babasıydı.
Bengi’nin filoya birlikte katıldığı 25 yıllık ar-
kadaşı Recep İdikut 30 Mayıs gecesi yaşadık-
larını şöyle aktarıyor: “Gemide bir televizyon
kanalına demeç verecektim, onunla istişare
ettim. Konuşmamda özellikle Selahaddin
Eyyubi’nin torunlarının bu işe canı gönülden
sarılacağını vurgulamamı istedi. O gece veda-
laştık, belki daha görüşemeyiz, dedi.”
dosya
19
Eser
9 Şehide 9
Filoya katılmak için yaptığı yazılı başvuruda
gemide tercümanlık ve iletişim konusunda
görev alabileceğini belirten 39 yaşında-
ki Ali Haydar Bengi saldırı sırasında Mavi
Marmara’nın en üst güvertesinde bulunu-
yordu. İsrail askerleri tarafından burada
vurulmuştur. İstanbul Adli Tıp Kurumu ve
BM İnsan Hakları Konseyi raporlarına göre
“Altı kurşun yarası almıştır (bir göğüsten,
bir karın bölgesinden, bir sağ koldan, bir sağ
kalçadan ve iki tane de sol elden). Bir kurşun
göğüs bölgesinde içeride kalmıştır. Yaraların
hiçbirisi hemen öldürecek türden değildir,
fakat karaciğer yaralanmasından kaynakla-
nan kanamanın ölümcül sonuçları olmuştur.
Şahitlerin ifadelerine göre, Ali Haydar Bengi
açılan ateşle yaralanmış olarak yerde yatar-
ken İsrail askerleri yakın mesafeden sırtına
ve göğsüne tekrar ateş etmişlerdir.”
dosya
20
Eser
9 Şehide 9

Cengiz AKYÜZ
15 Mayıs 1969’da Mardin Midyat’ta doğdu.
İskenderun’da alçı dekorasyon, kartonpiyer
ustalığı yapan Cengiz Akyüz Nimet Hanım’la evli
seslice ‘Şu günlerde tarihe geçiyoruz.’ dedim. O ise
bana ‘Yok,’ dedi. ‘biz tarih yazıyoruz.’”

Gazze’de inşaat işlerinde yardımcı olabileceğini

ve Furkan (1996), Beyza (1998) ve Erva Kardelen
belirterek filoya katılan Cengiz Akyüz saldırının ilk
(2001) adlarında üç çocuk babasıydı. İskenderun’da
dakikalarında katledilenlerden biri oldu. İstanbul
başta İHH’nın kardeş kuruluşu İskenderun İnsani
Adli Tıp Kurumu ve BM İnsan Hakları Konseyi
Yardım Derneği olmak üzere birçok sivil toplum
raporlarına göre 41 yaşındaki Cengiz Akyüz
kuruluşunda aktif olarak gönüllü çalışmalarda
“Yukarıdan açılan ateşle köprü güvertesinde ana
bulundu.
merdivenlere açılan kapının önünde vurulmuş-
Cengiz Akyüz’ün filoya birlikte katıldığı 23 yıllık tur. Akyüz kafasından vurulmuş ve muhtemelen
arkadaşı Zekeriya Kanat Antalya’da filonun hare- hemen ölmüştür. Patoloji raporu boyundan,
ket etmesini beklerken yaşadıkları bir anıyı şöyle yüzden, göğüsten ve kalçadan olmak üzere dört
aktarıyor: “Geminin kalkmasını bekliyorduk, kurşun yarası aldığını göstermektedir.”
istirahat hâlindeydik. Ben günlüğümü yazarken
 dosya
21
Eser
9 Şehide 9

Cengiz SONGÜR
H aziran 1963’te Konya’nın Beyşehir ilçesinin
Hüseyinler köyünde doğdu. İlkokuldan sonra
iş hayatına atıldı. İzmir’de yaşamını sürdüren
yüzündeki endişeyi gördükçe korkuyorum. Ama
seni sonunda kaybetmek de olsa git baba... Bir
yetimin gülümsemesi için, bir annenin duası için
Cengiz Songür, Nurcan Hanım’la evli ve Ayşegül git baba... Geriye bir tek adın da dönse git...”
(1983), Hacer (1986), Sümeyye (1987), İsmail (1990),
İstanbul Adli Tıp Kurumu ve BM İnsan Hakları
Zeynep (1992), Senanur (1994) ve Meryem (1996)
Konseyi raporlarına göre 47 yaşındaki Cengiz
adlarında altı çocuk babasıydı.
Songür “Yukarıdan açılan ateşle köprü güverte-
Filoda teknik ve mekanik tamir konularında sinde ana merdivenlere açılan kapının önünde
yardımcı olabileceğini belirtmişti. Filoya neden vurulmuştur. Boynun hemen altından, üst orta
katılmak istediği sorusunu ise “İmani sorumluluk göğüs bölgesinden tek bir kurşun yarası almıştır.
ve çağa karşı şahitliğimden dolayı…” diye cevapla- Merminin sol kaburga kemiğini kırarak göğüs
mıştı. boşluğuna girdiği, ana atardamarı (aort) ve kalbin
sağ kulakçığını yaralayarak sırt bölgesinde kaldığı
Cengiz Songür’ün gemiye bindikten sonra fark
anlaşılmıştır. Gemideki doktorlar kalp masajıyla
ettiği kızlarından birinin onun cebine bıraktığı
yaralıyı kurtarmaya çalışmışsalar da çabaları
mektupta şu cümleler yer alıyordu. “Korkuyorum
yeterli olamamıştır.”
baba. Kardeşlerimin gözlerindeki hüznü, annemin
dosya
22
Eser
9 Şehide 9

Çetin TOPÇUOĞLU
19 56 yılında Adana’da doğdu. Memur olarak
çalıştığı Çukobirlik’ten 1998 yılında emekli
oldu. İki yıl Adana Demir Spor’da amatör olarak
futbol oynadı. Tekvando, boks, güreş, yüzme,
atletizm, judo gibi pek çok spor dalı ile ilgilendi.
Tekvandoda uluslararası şampiyonalarda önemli
dereceler aldı. İHH’nın kardeş kuruluşlarından
Adana İnsani Yardım Derneği’nde gönüllü olarak
çalışıyor; özellikle yetim organizasyonlarında gö-
rev alıyor; eğitim, kültür ve gençlik komisyonunda
gençlere yönelik çalışmalar yürütüyordu. Çiğdem
Hanım’la evli olan Çetin Topçuoğlu’nun Aytek
(1984) adında bir oğlu vardı.
Filo organizasyonundan önce 2009’da gerçek-
leştirilen “Filistin’e Yol Açık” konvoyuna katılmıştı.
Filoya ise eğitmen ve ilk yardım uzmanı olarak
katkı sağlayabileceğini belirtmişti.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Otopsi Raporu ve
BM İnsan Hakları Konseyi Raporu’na göre 54
yaşındaki Çetin Topçuoğlu, “Yaralanan yolcuların
geminin içine taşınmasına yardım ederken köprü
güvertesindeki kapının yakınında vurulmuştur.
Üç kurşunla yaralanmıştır. Bir kurşun kafasının
sağ yanından, yumuşak dokuların hemen üs-
tünden girerek kafatasını parçalamış ve ensenin
sağ tarafından çıkmıştır. Aynı kurşun, tekrar sağ
omuz arkasından girerek göğüste kalmıştır. İkinci
kurşun sol kalçadan girmiş ve sağ leğen kemiğin-
de kalmıştır. Üçüncü kurşun ise sağ kasıktan girip
arka taraftan çıkmıştır. Mağdurun bu yarayı aldığı
sırada çömelmiş ya da yere eğilmiş vaziyette
olduğu düşünülmektedir. Ölüm anında eşi yanı
başındadır.” Görgü tanıklarının anlattıklarına göre
son sözü “Oğlum…” olmuştur.

Cevdet KILIÇLAR
19 72 yılında Kayseri’de doğdu. Marmara
Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni bitirdi. Milli
Gazete, Selam ve Vakit gazetelerinde çalıştı. 2008’de
İHH İnsani Yardım Vakfı’nda web editörü olarak
çalışmaya başladı. Derya Hanım’la evli olan Cevdet
Kılıçlar Erdem (1997) ve Gülhan (1995) adlarında iki
çocuk babasıydı.
Gemiye İstanbul’dan 22 Mayıs’ta bindi. Mavi
Marmara’daki görevi İHH’nın web sitesinde haber
ve içerik akışının düzenlenmesi, basın ekipleri
ve yolcular için internet bağlantısının kesintisiz
olarak çalışmasının sağlanması ve yaşananların
fotoğraflanması idi. Yolculuğun Antalya’ya kadar
olan bölümünde basın odasında bilgisayarların ku-
rulması, işletim sistemlerinin çeşitli dillerde hizmet
verebilmesi gibi teknik işlerin tamamlanması için
dosya
23
Eser
9 Şehide 9
çalıştı. Saldırı anında görevli olduğu basın odasında
internet bağlantısı kesildiğinden orada yapacak
bir şey kalmamış, o da bir gazeteci olarak baskın
esnasında yaşananları fotoğraflamak için güverte-
ye çıkmıştı.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Otopsi Raporu ve Birleş-
miş Milletler İnsan Hakları Konseyi Raporu’na göre
38 yaşındaki Cevdet Kılıçlar “Köprü güvertesinin
iskele tarafında, ana merdivene yakın kapının
yakınında vurulduğu anda üst güvertedeki İsrail
askerlerini fotoğraflamaya çalışıyordu. Patoloji ra-
porlarına göre alnından, iki gözünün arasından tek
bir kurşunla vurulmuştur. Kafatasını parçalayan
kurşun, yatay bir hat takip ederek beynin içinden
geçip arkadan çıkmıştır. Cevdet Kılıçlar o an hemen
ölmüştür.”
 sy
etle
a r 24
fadaoliy Şehide 9 Eser
9
Necdet YILDIRIM
15 Ağustos 1978’de İstanbul’da doğdu. Aslen Ma-
latyalıydı. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da
tamamladı. 2005 yılında İHH İnsani Yardım
Vakfı’nda Yurt İçi Yardımlar Birimi’nin Eczane
Bölümü’nde çalışmaya başladı. Refika Hanım’la
evli olan Necdet Yıldırım Meleknur (2008) adlı bir
çocuk babasıydı.
Mavi Marmara gemisinde sponsor aileler tarafın-
dan yetim ailelerine gönderilen hediyelerin ve yol-
culukta gerekli olacak tüm ihtiyaç malzemelerinin
gemiye taşınması, yerleştirilmesi ve denetimi için
çalışan ekibin içerisindeydi.
f
Saldırı anında basın odasının girişinde görevliydi.
Görgü tanıklarının anlattıklarına göre iş arkadaşı
Cevdet Kılıçlar’ın vurulmuş hâlde sedyeyle taşın-
dığını gördükten sonra yaralılara yardım etmek
üzere üst güverteye koştu.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Otopsi Raporu ve Bir-
leşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi Raporu’na
göre 31 yaşındaki Necdet Yıldırım “Biri göğsünden,
biri de sırtından olmak üzere iki kurşun yarası
almıştır. Kurşunların yönünün yukarıdan aşağıya
doğru olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca plastik
f
kurşun etkisinde plastik saçmalarla vurulduğu
anlaşılmaktadır.”
 sy
etle
a r 25
fadaoliy oŞseyhaidl Yea9rdEımselarr
S9

faaliyetler faaliyetler
faaliyetler
faaliyetler faaliyetler faaliyetle
faaliyetler faaliyetler faaliyetler
faaliyetler

faaliyetler >faaliyetler faaliy

faaliyetler

faaliyetler
faaliyetler faaliyetler
faaliyetler faaliyetler
 etler 26
faaliy osyal Yardımlar
S
Depremin yıl
dönümünde Haiti’deydik
12 Ocak 2010’da merkez üssü başkent
Port-au-Prince olan 7,0 büyüklü-
ğünde depremle sarsılan Haiti’de resmî
rakamlara göre tahmini olarak 316.000
kişi hayatını kaybetmiş, 300.000 kişi
yaralanmış ve 1 milyonu aşkın insan da
evsiz kalmıştı. Depremin üzerinden bir yıl
geçti. İHH Haiti’de meydana gelen depre-
min hemen akabinde başlattığı yardım
çalışmalarına devam ediyor. Binlerce
yetimin bulunduğu ülkede geçtiğimiz yıl
içerisinde 53 Haitili yetim İHH Sponsor
Aile Sistemi’ne dâhil edildi. İHH, sponsor-
luk sistemiyle yaptığı yardımların yanı
sıra Haiti’deki diğer yetim destek faali-
yetlerine de devam ediyor. Depremin yıl
dönümünde Haiti’yi ziyaret eden ikisi sağ-
lık görevlisi dört kişilik İHH ekibi yetim-
hane kurulması çalışmalarının yanı sıra
gıda, giysi ve ilaç dağıtımında bulundu,
son dönemde yaşanan kolera salgınına
karşı başta başkent Port-au-Prince olmak
üzere farklı şehirlerde sağlık taraması
gerçekleştirdi.
Gıda dağıtımında yetimhaneler ve
okullara öncelik verilirken dört yetim-
hane ve üç okulun bir yıllık gıda ihtiyacı
karşılandı. Port-au-Prince şehrindeki La
Main Yetimhanesi’nde ise giysi dağıtımı
yapıldı. Çeşitli bölgelerde çadır kamplara
yedi kamyonluk yardım malzemesi
dağıtıldı. Ekipte yer alan gönüllü sağlık
görevlileri Dr. Ahmet Altunel ve hemşire
Reyhan Altunel Lamartinier, Delmas, nına karşı hazırlanan salgından korunma
Miragone, Delmand, Clersine ve Delmand yollarını anlatan afişler İHH tarafından
bölgelerinde 540 kişiyi sağlık taramasın- bastırıldı ve başta okullar, yetimhaneler
dan geçirdi. Ülke genelinde yaklaşık 4.000 ve hastaneler olmak üzere halka açık
insanın ölümüne sebep olan kolera salgı- noktalarda asıldı.
 etler 27
faaliy osyal Yardımlar
S

Kur’an-ı Kerim
Macarcaya çevrildi
İHH İnsani Yardım Vakfı’nın Macaris-
tan’daki partner kuruluşu Hanif
İslam ve Kültür Derneği’nin iki yıl süren çalış-
masıyla Kur’an-ı Kerim mealinin Macarcaya
çevrilmesi çalışması tamamlandı. Ocak ayında
düzenlenen tanıtım programına proje sorum-
luları Hanif İslam ve Kültür Derneği kurucu-
ları Ahmet Barışçıl ve Halime Zsuzanna, Fatih
Camii imamı Osman Şahin, Irak’ın Macaristan
büyükelçisi Dr. Kasim Asker Hasan, Macar Jobbik
Partisi milletvekili Marton Gyöngyösi, Viyana
Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Seyfi Boz-
kuş, İHH İnsani Yardım Vakfı gönüllüsü Yusuf
Armağan ve 200’ü aşkın misafir katıldı. İHH’nın
desteklediği proje ile ilk aşamada 2.000 adet ba-
sılan Macarca Kur’an-ı Kerim mealinin dağıtımı
ücretsiz yapılacak.

Jammu
Keşmir’de
kış yardımları
İHH ekipleri, şubat ayında dondurucu soğuklar sebebiyle 400
kişinin hayatını kaybettiği Jammu Keşmir’de ihtiyaç sahip-
lerine gıda, kışlık elbise, battaniye, yakacak ve soba yardımı yaptı. 500
aileye pirinç, şeker, un, yağ ve tuzdan oluşan gıda paketleri dağıtıldı.
1.000 aileye battaniye ve yakacak ulaştırılırken 50 aileye de soba temin
edildi. Bölgede İHH’nın oluşturduğu sağlık ekipleri 1.500 kişiyi sağlık
taramasından geçirdi.
 etler 28
faaliy osyal Yadımlar
S

Bangladeş’te mülteci
kamplarına yardım
B angladeş’te aralık ayında yaşanan dondurucu kış soğuk-
ları nedeniyle çok sayıda yaşlı ve çocuk hayatını kaybetti.
Mevsim normallerinin altındaki soğukların özellikle kimse-
sizleri, ihtiyaç sahiplerini ve mültecileri etkilediği ülkede İHH
yardım çalışmaları başlattı.

İHH ekipleri şubat ayında başkent Dakka’da Tamiru’l Mil-

let, Munshibagh Darul Quarar İslamia Âlim, Daru’l Uloom
Khilgaon, Daru’l Aman, Mohammad Kız Yetimhanesi ve Zakat
Foundation Yetimhanesi olmak üzere yedi yetimhaneyi ziya-
ret etti ve 350 yetime kışlık elbise ve battaniye yardımı yaptı.
Dakka’da Tongi Upozila Dist Gazipur bölgesinde de 542 aileye
battaniye dağıtıldı.

Arakanlı mültecilerin yaşadığı kamplarda da Daru’l İmam

Yetimhanesi, İmam Buhari Yetimhanesi, Al-Markazul İslami
Daru’l Ulum, Madrasatu’l Uloomeddineah, Jaminia Sultan
Uloom olmak üzere beş yetimhaneyi ziyaret eden İHH ekibi,
166 Arakanlı yetime battaniye, kışlık elbise, ayakkabı ve kır-
tasiye malzemesi dağıtımı yaptı. Ayrıca bölgede 100 aileye de
battaniye yardımı yapıldı.

Iraklı mültecilere
gıda yardımı
T ürkiye’de, 2003 yılında ABD’nin işgal ettiği Irak’tan göç etmek zorunda
kalan çok sayıda muhacir yaşıyor. Mülteci statüsü verilmeyen ve
sadece geçici sığınma hakkı tanınan muhacirler çalışma, eğitim, sağlık
gibi en temel haklardan bile yoksunlar. Hayatlarını büyük ölçüde Türki-
ye’deki yardım kuruluşlarının ve hayırseverlerin desteğiyle sürdüren
Iraklı muhacirlerin önemli bir kısmı Çorum, Sivas ve Tokat’ta bulunuyor.
İHH’nın mülteci çalışmalarında öncelikli gruplardan biri olan Iraklı mu-
hacirlere gıda, sağlık, barınma ve eğitim alanlarında düzenli yardımlar
yapılıyor. Ocak ayında Çorum’da 180, Tokat’ta 70, Sivas’ta 50 olmak üzere
üç ilde toplam 300 aileye gıda paketi dağıtımı gerçekleştirildi .
 etler 29
faaliy osyal Yardımlar
S

Suriye ve Lübnan’daki
mültecilere yardımlar
devam ediyor
İHH periyodik olarak gerçekleş-
tirdiği mülteci yardımlarına
devam ediyor. İHH’nın mültecilere yö-
nelik yardımlarında ilk sırayı öncelikle
İsrail işgali nedeniyle Ortadoğu’da farklı
ülkelere dağılmış olan Filistinli mülteci-
ler alıyor. Suriye’de 10 mülteci kampında
yaklaşık 500.000 Filistinli, Lübnan’da ise
12 mülteci kampında 430.000 Filistinli
nesillerdir evlerine geri dönecekleri
günün umuduyla yaşıyor.

İHH’nın Filistinli mültecilere düzenli

olarak yaptığı yardımlar çerçevesinde
ocak ayında iki ülkede toplam 12 kampa
1.300.000TL’lik 146.000 parça tekstil ve
giysi malzemesi gönderildi.
 etler 30
faaliy osyal Yardımlar
S
 etler 31
faaliy osyal Yardımlar
S

d-
tarihinin en şi
n e te mmuz ayında
im iz se Pakis da
ta n’

İHH
, geçtiğ rini yaşayan
tle ri n de n bi
detli sel felake şlatmış ve bi
r
dı m çalışmaları ba i
ndan ac il y ar malze esin
m
felaketin ardı i ile 4 4 1.8 23 kg’lık yardım
yük tren ilden
kargo uçağı ve Türkiye’de 81
A ra lık ay ı sonunda da
ırmış tı. meler ile
i
bölgeye ulaşt az ır la n an yardım malze
çabaları ile h on TL’lik
gönüllülerin n ’a gö n de rilmişti. 8 mily
ista
Y gemisi Pak Defne Y yük
yüklü Defne i ta şı y an 4.800 tonluk
malzem es anı’na
insani yardım n ar dı nda n Karaçi Lim
lu ğu
n süren yolcu gıda, çadır,
gemisi, 25 gü i, ila ç ve tıb bi malzeme,
malzemel er
ulaştı. İnşaat kıyafet gibi
, te m iz lik malzemesi ve ve
efabri k ev etimhaneler
battaniye, pr h as ta n eler, okullar, y
leri önce lik le rar gö n
re
yardım kalem de ler ile ü lkenin selden za
ze

Defne Y
sığınmış afet
medreselere ev dağıtıldı.
de köy kö y , ev
be ş bö lg es in

yük ge m isi
’a ulaştı
Pakistan
 etler 32
faaliy osyal Yardımlar
S

Yetimler için oyuncak

kampanyası
Yetim çocuklar için eğitim, sağlık, barınma vb.
çeşitli projeleri hayata geçiren İHH, yeni bir
kampanya düzenledi. 16-31 Mart tarihleri ara-
sında gerçekleştirilen “Yetim Günleri” çerçeve-
sinde Iraklı yetim çocuklarımızla oyuncak ve
oyun parklarını buluşturduk. Çocuklarımızın
yüzü desteklerinizle güldü.
 etler 33
faaliy osyal Yardımlar
S

Yetim
çalışma
İHH , 1992 y
larıılın
coğrafy a fet ve y dan bu yana
alarda y oksu sava
sürekli etim ka lluğun hüküm ş, doğal
ya lmış ço sürdüğ
destek o rdım yaparak cuklara
dö ü
luyor. İH geleceğ nemsel
amacı y H’nın y e h ve
aşa etim ça azırlanmaların
yetmey mını tek başın lışmala
rının te a
en a ida
duracak yetimlere ken me ettirmeye mel
yet di ay gücü
olmak, erliliğe ulaşınc akları üzerind
eğitim aya k e
aile şefk lerini sağlama adar destek Tatil sevincini birlikte yaşadık
ati ile ha k ve on
yata ha la
zırlama rı Vakfımızın Sponsor Aile Projesi kapsamında destekledi-
k. ği İstanbul’da ikamet eden 100 yetim çocuğumuz şubat
ayında vakıf merkezinde düzenlenen kahvaltı progra-
mında bir araya geldi. Ara karnelerini alan yetimleri-
mizle tatil sevincini birlikte yaşadık.

Sponsor Aile Projesi

İHH’nın 27 ülkede ve Türkiye’de 22 ilde
sürdürdüğü Sponsor Aile Projesi des-
teklerinizle genişleyerek devam ediyor.
2011 yılı itibarıyla Bitlis Tatvan’da 30,
Tanzanya’da da 60 yetimin dâhil edildiği
proje ile bakımını üstlendiğimiz yetim
Açe yetimhanesinden
sayısı Türkiye’de 1.147’ye, toplamda ise
Gazzeli kardeşlerine selam
16.308’e yükseldi. Açe’de İHH tarafından inşa edilen İstanbul Yetimhanesi’nde ocak ayında
Gazze ile Kardeşlik Günleri etkinliği düzenlendi. Bir hafta süren etkinlik-
lerde Gazze temalı şiir, deneme ve bilgi yarışmaları ve tiyatro gösterileri
yapıldı.
 etle r 34
faaliy oAscyilaYlaYradrımdımlarlar
S

Tsunami ve depremin yerle

bir ettiği Japonya’daydık

İHH , tarihinin en büyük afetlerinden birini yaşayan
Japonya’ya acil yardım ekibi gönderdi. Deprem-
den iki gün sonra başkent Tokyo’ya ulaşan 5 kişilik ekibimiz
14 Mart’ta deprem ve tsunamiden en çok etkilenen bölge
olan Sendai’ye ulaştı. Ekibimiz ilk olarak bölgede oluşturu-
lan kriz merkezini ziyaret ederek bölgedeki durum ve afet
sonrası temel ihtiyaçlar hakkında bilgi aldı. İHH üç kam-
yon temel gıda maddesini afetzedelere ulaştırmak üzere
etle r 35
faaliy oAscyilaYlaYradrımdımlarlar
S
kriz merkezine teslim ederken 800 kişiye de bir
günlük ihtiyaçlarını karşılayacak hazır gıda dağıttı.
Tokyo’da bulunan STK’larla afet bölgesindeki
yardım çalışmalarının nasıl yürütüleceğine dair
görüşmeler hâlen devam ediyor.
Elektriğin belli aralıklarla verilebildiği afet bölge-
sinde insanlar temel ihtiyaç maddelerine erişimde
büyük sıkıntı yaşıyor. 6 milyon insan temiz suya
erişemiyor. Benzin istasyonları ve süpermarket-
lerin önünde uzun kuyruklar oluşmuş durumda.
Felaket bölgesindeki nükleer santralden yayılan
radyoaktif sızıntının yanı sıra ülkede benzin ve
elektrik sıkıntısı nedeniyle arama kurtarma,
tahliye ve acil yardım çalışmaları etkili bir şekilde
yapılamıyor.
Deprem sonrasında meydana gelen tsunamiden
en çok etkilenen bölge olan Sendai’de bulunan
23 Türk vatandaşının da sağlık durumlarının iyi
olduğu ve Türkiye Büyükelçiliği aracılığıyla bölge-
den tahliye edildikleri bildirildi.
 etler 36
faaliy Acil Yardımlar

İHH ekipleri Libya’da
T unus ve Mısır’ın ardından Libya’da
da halk hak ve özgürlük talepleriyle
17 Şubat’tan bu yana sokaklarda. 42
yıldır iktidarda bulunan Kaddafi yöneti-
mi Bingazi’de başlayan ve Trablusgarp,
Derna, Musrata gibi şehirlere yayılan
isyanlara karşı insanlık dışı uygulama-
lara başvuruyor. Ölü ve yaralı sayısı
gayriresmî kaynaklar tarafından binlerle
ifade ediliyor. Sınır şehirlerinden kaçarak
Tunus ve Libya’ya sığınan çok sayıda
yabancı ülke vatandaşı da zor durumda.
Olayların ardından İHH bölgede yardım
çalışmalarına başladı. Ekiplerimiz Libya-
Tunus sınırında, Libya-Mısır sınırında ve
Libya içerisinde Bingazi, Tobruk, Derna ve
Beyda şehirlerinde yardım faaliyetlerini
yürütüyor. Çok sayıda yaralının bulun-
duğu bilgisi gelen Bingazi’ye kan durdu-
rucu vb. ilaç ve tıbbi malzeme gönderilir-
ken, sınırlarda mahsur kalanlara da gıda
dağıtımı yapılıyor. İHH Libya’nın batısında
şiddetli çatışmaların yaşandığı Zawiya’ya
60-70 km uzaklıkta bulunan Ras Cedir
sınır kapısında da yardım çalışmaları
yürütüyor. İHH, Türkiye büyükelçiliği,
Tunus Kızılay’ı ve Tunus Taamun Hayır
Cemiyeti gibi yardım kuruluşları ile
iş birliği hâlinde gezici aşevi ile birlikte
her gün 10.000 kişiye kumanya, sıcak
yemek, içme suyu, battaniye, süt ve bebek
maması yardımında bulunuyor. Gezici
aşevi ile sıcak yemek dağıtımının Libya-
Tunus sınırındaki yoğunluk bitene kadar
sürdürülmesi hedefleniyor. İHH ekibinde
yer alan üç Türk doktor da Bingazi’de Bre-
etler 37
faaliy Acil Yardımlar
ga şehrinden getirilen yaralıların tedavi
edilmesinde görev alıyor.
Sınırda 200 aile için çadır kent kurulur-
ken bir Türk şantiyesine sığınan çoğu
Afrikalı 1.000 işçiye de gıda dağıtımı
yapıldı, 50 yetime kıyafet dağıtıldı, 100 ai-
leye nakdi yardım yapıldı. Ayrıca sınırda
geçiş izni bekleyen 600 Türk vatandaşı ve
aralarında Mısır, Nepal, Malezya, Vietnam
ve Bangladeş vatandaşlarının da olduğu
yüzlerce işçinin resmî geçiş işlemlerinin
tamamlanması ve bölgeden tahliyesi,
Türkiye büyükelçiliği ve İHH ekibi tarafın-
dan gerçekleştirildi. Türk vatandaşlarının
aileleriyle iletişimi sağlandı ve Türkiye
büyükelçiliğine yönlendirildi. İHH hâlen
Kaddafi yanlısı grupların hâkimiyetinde
bulunan sınırların açılması durumunda
Libya halkına acil yardım ulaştırmak
için ilaç, tıbbi malzeme ve temel ihtiyaç
maddelerinin depolandığı bir lojistik
merkezi kurdu. Tunus halkının bağışla-
dığı 200.000 avro tutarında yardımlar
da İHH tarafından dağıtıldı. İHH mart ayı
itibarıyla Libya’ya 233.310 TL’lik nakdi,
788.645 TL’lik ayni yardım olmak üzere
toplam 1.021.955 TL’lik yardımda bulundu.
 etler 38
faaliy Acil Yardımlar

İHH ekibi Tunus’ta
O cak ayında Yasemin Devrimi adı verilen
sokak gösterileri ve isyanlarla devrilen Zeynel
Abidin bin Ali diktatörlüğünün ardından Tunus
yeni bir döneme giriyor. 23 yıl demir yumrukla
yönetilen Tunus, bin Ali’nin ardından yaralarını
sarmaya çalışıyor. Olayların akabinde dört kişilik
bir İHH ekibi de acil yardım çalışmaları yapmak
ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, kanaat
önderleri ve siyasi liderlerle görüşmelerde bu-
lunmak üzere bölgeye gitti. Öncelikli amacı Tunus
halkının acil insani yardım ihtiyacını karşılamak
ve meşru hak arama taleplerine Türk halkının
desteğini iletmek olan İHH ekibi, halk devrimini
etler 39
faaliy Acil Yardımlar
ateşleyen Mohamed Bouazizi’nin ailesinin de ara-
larında bulunduğu 35’i şehit ailesi olmak üzere 172
aileyi ziyaret etti. Sidi Bouzid, Tunus, Kasreen, Tala,
Rigab, Kavsa şehirlerinde de çalışmalar yapan
ekibimiz ihtiyaç sahibi ailelere nakdi yardımda
bulundu. Bin Ali rejimi döneminde ekonomik,
sosyal, siyasi hiçbir alanda örgütlü faaliyetlere ve
uluslararası kuruluşların çalışmalarına izin veril-
meyen ülkede İHH, Yasemin Devrimi sonrasında
insani yardım amacıyla ülkeyi ziyaret eden ilk
kuruluşlardan biri oldu. İHH’nın Tunus halkına
yönelik sosyal yardım faaliyetleri devam edecek.
 etler 40
faaliy Acil Yardımlar

Venezuela’ya
sel yardımı
20 10 Aralık ayının başlarında günler süren yağışların ardından sel
baskınlarının yaşandığı Venezuela’da 30’dan fazla insan hayatını
kaybetmiş, 100.000 kişi evsiz kalmıştı. İHH yaşanan felaketin ardından
bölgede başlattığı acil yardım çalışmaları kapsamında Altos del Gallego
ve Altagracia’da gıda yardımı yaptı. İHH Yönetim Kurulu üyeleri Osman
Atalay ve Ahmet Faruk Ünsal başkanlığında, Venezuela İslam Toplumu iş
birliğiyle yürütülen yardım çalışması ile 2.500 aileye gıda paketi dağıtıldı.

Brezilya’ya acil yardım götürdük

11 Ocak’ta Brezilya’nın Rio de Janerio
şehrinin kuzeyindeki dağlık bölgede aşırı
yağışlarla birlikte meydana gelen sel ve
heyelanlarda çok sayıda ev su ve toprak
altında kaldı. 903 kişinin hayatını kaybet-
tiği ve yüzlerce insanın hâlâ kayıp olduğu
sel felaketi ve sonrasında oluşan heye-
lanlar, bölgenin son yıllarda tanık olduğu
en büyük afetlerden biri olarak kayıtlara
geçti. 3.000’e yakın evin yıkıldığı, maddi
hasarın 1,2 milyar doları bulduğu bölgeye
İHH ekipleri de acil yardım ulaştırdı. Ekiple-
rimiz bölgede kamu binalarına ve spor
tesislerine yerleştirilen afetzedelere
10.000 dolarlık gıda ve temizlik malze-
mesi dağıtımı yaptı.
 etler 41
faaliy Acil Yardımlar

Şiddetli yağışların
vurduğu
Sri Lanka’dayız

G üney Asya ülkelerinden Sri Lanka’da ocak ayında yaşa

nan şiddetli yağışlar sel ve toprak kaymalarına neden
oldu. Resmî rakamlara göre felaketin ardından en az 325.000
kişi evlerinden oldu. Ülkenin doğu ve orta kesimlerinde
yüzlerce ev ve iş yeri sular altında kalırken tarım alanları
felaketten büyük zarar gördü, bölge halkının en önemli gıda
maddesi olan pirinç tarlaları tamamen tahrip oldu. Binlerce

İHH ekipleri
insan yüksek bölgelere kurulan kamplara yerleştirildi. BM’ye
göre 1 milyonu aşkın insanın etkilendiği afet bölgesinde gıda ve
temiz içme suyu en önemli ihtiyaçlar arasında bulunuyor.

Felaketten etkilenen Batticaloa, Amparai, Trincomalee, Polon-

naruwa, Anuradapura, Kandy ve Matale bölgelerinde acil yar-
dım çalışmalarına başlayan İHH ekipleri, ilk etapta 17 mülteci
kampında 8.650 kişiye sıcak yemek dağıtımında bulundu,
1.000 aileye gıda yardımı yaptı. İHH tarafından oluşturulan 14
sağlık ekibi de selden etkilenenlerin yerleştirildiği kamplarda
olası salgın hastalıklara karşı sağlık taraması gerçekleştirdi.
Pakistan’da
deprem
bölgesinde
18 Ocak’ta Pakistan’ın güneybatısındaki Belucistan eyaletinin
İran ve Afganistan’a sınır Dalbandin şehrinde 7,2 büyüklü-
ğünde yıkıcı etkisi büyük olan bir deprem meydana geldi. Depre-
min vurduğu bölgede nüfus yoğunluğunun az olması sebebiyle
can kaybı yaşanmazken çok sayıda ev kullanılamaz hâle geldi.

Depremin ardından afet bölgesine giden İHH ekipleri acil yardım

çalışmalarına başladı. Partner kuruluş Hubeyb Foundation iş
birliği ile Dalbandin’de ilk etapta 100 aileye şeker, pirinç, çay, yağ,
un ve makarna gibi temel besin maddelerini içeren gıda yardımı
yapıldı; kışlık elbise, ayakkabı ve battaniye dağıtıldı.
 etler 42
faaliy rt İçi Yardımlar
Yu

Mardin Bilge köyü yetimleri

İHH Sponsor Aile Projesi
kapsamına alındı
4 Mayıs 2009’da Mardin’in Mazıdağı’na bağlı Bilge köyünde
bir nişan evine yapılan saldırıda 7’si çocuk 44 kişi ha-
yatını kaybetmişti. Üzerinden yaklaşık 21 ay geçen katliamın
acıları hâlâ tazeliğini korurken, köyde yetim kalan 18 yaşın
altında 51 çocuk İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından Sponsor
Aile Projesi kapsamına dâhil edildi. Bilge köyü yetimleri aynı
zamanda İHH’nın dönemsel barınma, gıda, giyecek ve eğitim
yardımlarından da faydalanabilecek.
Siz
de en hayırsev
ay az bi erler
r im
birde 70 TL kar yıl süre i iz
n faz şılığı le
üstle la ye nda b her
sünd nebilir ya timin spo ir veya
e d n
lirsin yetim fon a imkânl sorluğunu
iz. Ka u n a arını
http: z
//ww mpanya bağışta b ölçü-
adre w.ihh.or mıza kat ulunabi-
sinde g.tr/y ılmak
n e
form sponsor timtalep için
u dol /
dura aile başv yeni/
bilirs u
iniz. ru

Çeçen
kamplarında
gıda dağıtımı
Ç eçen-Rus Savaşı sırasında ülkelerinden göç etmek zorun-
da kalan Çeçen muhacirlerden bir kısmının yerleştirildiği
İstanbul’da Fenerbahçe, Beykoz ve Ümraniye’deki kamplarda
kalanlara İHH’nın desteği devam ediyor. Şubat ayında kamplarda
hayırseverler tarafından vakfımıza bağışlanan adaklık kur-
ban etlerinin dağıtımı yapıldı. Ümraniye kampında 30, Beykoz
kampında 20, Fenerbahçe kampında ise 52 aileye gıda paketleri
ulaştırıldı.
etler 43
faaliy rt İçi Yardımlar
Yu
Zeytinburnu
Otistik Çocuklar
Eğitim Merkezi’ne
destek
O tizm, üç yaşından önce başlayan ve ömür boyu süren,
çocuğun sosyal ve iletişim becerilerinin oluşumunu etki-
leyen bir gelişim bozukluğu olarak biliniyor. Türkiye’de, otistik
çocuklar için eğitim veren kaymakamlıklara bağlı 8’i İstanbul’da
olmak üzere 38 merkez bulunuyor. İHH, İstanbul Kâğıthane ve
Zeytinburnu’nda otistik çocuklara yönelik eğitim veren mer-
kezlere de destek oluyor. Daha önce Kâğıthane Otistik Çocuklar
Merkezi’ne eğitim ve iç tefrişat desteğinde bulunan İHH, ocak
ayında Zeytinburnu Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi’ne de yeni
bir eğitim sınıfı kurdu. Çeşitli yaş ve zekâ gruplarında 85 öğren-
cisi bulunan merkezde oluşturulan yeni sınıfın duvarlarında ve
zemininde koruyucu minderler ve özel eğitim setleri bulunuyor.
 44

faaliyetler
 45

faaliyetler

e’de res im
Gazz dü zenlendi
yarışm ası retim,
sı n d a G a zze’de ilköğ
tarihleri ara sim yarış-
15-30 Kasım sında bir re

İHH
ci le ri a ra
lise öğre n cuğun ka-
ortaokul ve rı n d a 5 0 0 Filistinli ço
n
yaş grupla li çocukları
ledi. Farklı ada Filistin
ması düzen ” tem a lı y a rı şm
resim r le
ı “B u b e n im dünyam la rı n ı ta sv ir ettikleri
tıldığ gerçek yaşa
m
ia Bozkurt,
allerini ve nkaya, Rab
savaşı, hay ris, Da ğ ıs ta n Ç e ti
n değer-
n A y cı n , Mevlana İd şa n b ir jü ri tarafında
Hasa lu ar
Dertli’den o ada ilkokull
kul, Turan nan yarışm
Çiğdem Tav ralık’ta so n u çl a
yaşı aki
n d
ir il m e y e alındı. 16 A a o k u ll a r arasında 14
lend Vail, ort f Mesad
a 8 y a şı ndaki Duha 15 y a şı n d aki Lina Atı
arasınd r arasında
da nlenen
h a m m e d Beşir, lisele n ci le re G azze’de düze
Mu e giren öğre
ldi. Derecey
birinci seçi verildi.
n le çe şi tl i hediyeler n 170 resim,
Gazze
töre d a n se çi le
lerin arasın k ayın-
rı şm a y a k atılan resim le ri k a p sa mında oca
Ya mü etkinli k i
ın yıl dönü Metro Serg
saldırıların g e m is in de, Taksim
armara e sergilend
i.
l’da Mavi M park AVM’d
da İstanbu ’de K a y se ri
ve Kayseri
Salonu’nda
 46

faaliyetler

Mavi Marmara’ya tarihî karşılama
İ srail’in kanlı saldırısında 9 gö-
nüllüsünü şehit veren Gazze’ye
özgürlük filosunun amiral gemisi
“Mavi Marmara” 219 gün sonra evine
döndü. Çanakkale’de Kepez Limanı’nda
bulunan ve resmî işlemlerin tamam-
lanmasının ardından yola çıkan Mavi
Marmara 26 Aralık’ta İstanbul’da İHH
tarafından düzenlenen coşkulu bir
törenle karşılandı. Kıyı Emniyeti ve
Gemi Kurtarma Genel Müdürlüğü’ne
bağlı römorklar eşliğinde Saray-
burnu Limanı’na demirleyen Mavi
Marmara’nın karşılama törenine yak-
laşık 100.000 kişi katıldı. Gemi limana
yanaştığı anda Filistin bayrağını tem-
sil eden kırmızı, siyah, beyaz ve yeşil
balonlar gökyüzüne uçuruldu.
Karşılama töreni için Anadolu’da pek
çok ilden otobüsler kaldırıldı. Törene
Türkiyeli vatandaşların yanı sıra
Mavi Marmara şehitlerinin aileleri ve
yakınları, insani yardım filosu yolcu-
ları, siyasiler, sivil toplum kuruluşu
temsilcileri, yazarlar, sanatçılar ve 50
47
faaliyetler
farklı ülkeden gelen yüzlerce aktivist
katıldı.
Karşılama töreninde İHH Başkanı
Bülent Yıldırım, şehit aileleri adına
Şehit Furkan Doğan’ın babası Ahmet
Doğan, Kudüs Başpiskoposu Hilarion
Capucci, Ship to Gaza Sweden’dan
Dror Elimelech Feiler, The Free Gaza
Movement’tan Audrey Bomse, Inter-
national Committee to End the Siege
on Gaza’dan Muhammad Sawalha,
European Campaign to End the Siege
on Gaza’dan Mazen Kahel ve Ship to
Gaza Greece’den Dimitris Pleionis
konuştu. Sarayburnu’nun tarihî ka-
labalıklarından birini yaşadığı günde
dünya rekoru sahibi millî yüzücü
Alper Sunaçoğlu da ekibiyle yüzerek
“Mavi Marmara”yı karşıladı.
Limana yanaşan gemi şehit aileleri ve
vatandaşlar tarafından da ziyaret edil-
di. İki hafta boyunca Sarayburnu’nda
ziyarete açık tutulan Mavi Marmara
daha sonra Tuzla Tersanesi’ne çekildi.
 48

faaliyetler

Lübnan’dan O cak ayında Lübnan’ın başkenti

Beyrut’ta “Halklar Arası İrtibat
Topluluğu” tarafından Mavi Marmara

Özgürlük Filosu’na ödül

ve insani yardım filosu için bir toplan-
tı ve ödül töreni düzenlendi. Toplan-
tıya farklı dinî ve siyasi gruplardan
binlerce kişi katıldı. Gecede İHH Genel
Başkanı Bülent Yıldırım’a, Mavi Mar-
mara şehitlerinden Furkan Doğan’ın
babası Ahmet Doğan ile şehit İbrahim
Bilgen’in oğlu İsmail Bilgen’e, Mavi
Marmara yolcuları Yeni Şafak gaze-
tesi yazarı Hakan Albayrak’a, Gerçek
Hayat dergisi Ortadoğu Temsilcisi
Adem Özköse’ye, İHH Yönetim Kurulu
üyeleri Ömer Faruk Korkmaz’a ve
Kemal Özdal’a plaket verildi.

Tes-İş’ten Pakistan’a yardım

G eçtiğimiz sene temmuz ayında
Pakistan’ı vuran sel felaketinin
ardından Türkiye Enerji Su ve Gaz
İşçileri Sendikası (Tes-İş) çalışanları
düzenledikleri kampanya ile 63.000
TL tutarında nakdi yardım topladı.
“Pakistan’da Gözyaşları Sel Olmasın”
sloganıyla toplanan yardımlar Tes-İş
İstanbul 3 No.lu Şube Başkanı Hüse-
yin Özil ve yönetim kurulu üyeleri
tarafından Pakistan’a ulaştırılmak
üzere İHH’ya teslim edildi.

İspanya’da
“Mavi Marmara”
anıtı dikildi
31 Mayıs’ta İsrail’in saldırısı
sonucu Mavi Marmara’da şehit
olan 9 Türkiyeli aktivistin anısına,
İspanya’nın başkenti Madrid’de bir
anıt dikildi. Madrid’in Leganes kentin-
deki Filistin Parkı’na konulan anıtın
İHH’ya “İnsan Hakları Ödülü” verildi
M erkezi Fransa Strasbourg’da
bulunan Uluslararası Kar-
ma Kültür Gençlik Konseyi (COJEP)
tarafından bu yıl ikincisi düzen-
lenen COJEP Ödülleri’nde, İnsan
Hakları Ödülü, Gazze insani yardım
filosundaki rolü nedeniyle İHH
İnsani Yardım Vakfı’na verildi. Her
yıl Dünya İnsan Hakları Günü’nde
yıla damgasını vuran kişi veya
kurumları ödüllendiren COJEP’in
açılışına Türkiye’nin Madrid Büyü-
kelçisi Ender Arat, Filistin’in Madrid
Büyükelçisi Musa Odeh, Leganes
Belediye Başkanı Rafael Gomez Mon-
toya, İHH İnsani Yardım Vakfı Başkan
Yardımcısı Ahmet Emin Dağ ile
10 Aralık’da Cenevre’de gerçekleşti-
rilen ödül töreninde İnsan Hakları
Ödülü’nü İHH Yönetim Kurulu Üyesi
Hüseyin Oruç COJEP Başkanı Ali
Gedikoğlu’ndan aldı. Törende ödül
alan diğer kişi veya kurumlar şun-
lar: Kültürlerarası Diyalog Ödülü: Dr.
Abdulaziz Othman Altwaijri, Islamic
Educational, Scientific and Cultural
Organization-ISESCO Genel Müdürü
(Fas); Irkçılık ve Ayrımcılıkla Mü-
49
faaliyetler
çeşitli sivil toplum örgütü temsilcileri
katıldı. Mavi Marmara’da bulunan iki
İspanyol aktivistin girişimleri ve sivil
toplum örgütlerinin desteğiyle dikilen
anıt, heykeltıraş Roxanne Robinson ve
Arevalo Beteta tarafından yapıldı.
cadele Ödülü: Lilian Thuram (Fran-
sa); Birlikte Yaşam Ödülü: Malika
Benarab-Attou, Avrupa Parlamen-
tosu Milletvekili (Fransa); Yurttaşlık
Ödülü: Jean Louis Gagnaire Loire
Milletvekili (Fransa); Sivil Toplum
Ödülü: Cyril Ritchie, Conference of
UN NGOs (CONGO) Birinci Başkan
Yardımcısı (İrlanda)
 50yı
a
t b u lm
fbaheaaklileyyeetnleprrojeler
ya

ABD’li barış eylemcisi

Rachel Corrie’nin ailesi
İHH’yı ziyaret etti

20 03’te, Filistinli bir ailenin evinin yı-

kılmasını önlemek için önüne çıktığı
İsrail buldozeri tarafından ezilerek katledilen
Amerikalı barış eylemcisi Rachel Corrie’nin
ailesi ocak ayında vakfımızı ziyaret etti. Tüm
dünyada savaş karşıtlığının sembol isimlerin-
den birisi olarak kabul edilen Rachel Corrie’nin
adına sahnelenen bir tiyatro oyununun galası
için Türkiye’de bulunan Cindy-Craig Corrie çifti
için İHH genel merkezinde bir tanışma toplantısı
düzenlendi. Toplantıya Corrie ailesinin yanı sıra
filo katılımcıları ve şehit yakınları da iştirak etti.

Cindy-Craig Corrie çifti, ayrıca Tuzla tersanesin-

de tamiri ve bakımı süren Mavi Marmara gemi-
sini, İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım ve gemi
kaptanı Mahmut Tural ile birlikte ziyaret etti.
 t bulmayı 51
h aaliyreotjelelerr
ay a
beklefyen
p

Eğitim
bursu projesi AÇE
E ndonezya’nın Banda Açe bölgesinde 26 Aralık 2004 tarihinde meydana gelen tsunami
felaketinde ailelerini kaybeden Açeli çocuklar için İHH tarafından 2006 yılında bir yetim
kompleksi yapılmıştır. 5.000 metrekare alan üzerine inşa edilen 9 bloktan oluşan İstanbul
Yetim Kompleksi, büyük bir yıkıma uğrayan bölgede önemli bir ihtiyacı karşılamaktadır. Bu
proje kapsamında İstanbul Yetim Kompleksi’nde bulunan 30 üniversite öğrencisinin eğitim
masraflarının karşılanması hedeflenmektedir. Proje bedeli 18.000 dolardır. Projeden faydala-
nacak yetimler ve eğitim aldıkları fakülteler aşağıdaki gibidir:

• Fıtri Jasmin - Eğitim Fakültesi • Nurmadini - Eğitim Fakültesi

• Rahmania - Ekonomi Bölümü
• Cut Putriana - Psikoloji Bölümü
• Elviana- Eğitim Fakültesi
• Lidia Agustina - Eğitim Fakültesi
• Marleni - Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü
• Nurhilma - İnşaat Mühendisliği Bölümü
• Junidar Arabia - İş İdaresi Bölümü
• Yusnidar - Teknik Eğitim Fakültesi
• Fitriani - Güzel Sanatlar Fakültesi
• Siti Hafsa - İlahiyat Fakültesi
• Muliani - İslami Bankacılık Bölümü
• Fatimah - Sınıf Öğretmenliği Bölümü
• Miftahul Cennet - Sınıf Öğretmenliği Bölümü
• Maryam - İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü
• Melisa - Sınıf Öğretmenliği Bölümü
• Arini - İletişim Fakültesi
 52yı
ettle
burlm a
fahaaliyya nrtpİçri Yoajerdleımrlar
52

bekleyeYu

Mikrokredi
projesi IRAK

20 03’te ABD ve koalisyon güç-

leri tarafından işgal edilen ve
büyük bir insani felakete sürüklenen
Irak’ta ülkenin eğitim, sağlık, ticaret,
sanayi vb. altyapısı halkın ihtiyaçları-
na cevap verememektedir. İHH 5 mil-
yon çocuğun yetim, 1 milyon kadının
dul kaldığı ülkede 2003’ten bu yana
sosyal şartları iyileştirmeye yönelik
çeşitli projeleri hayata geçirmektedir.
Bu proje ile de Bağdat’ta 30 dul hanım
alanında uzman kişiler tarafından
catering (tabldot yemek), kuaförlük,
dikiş nakış, anaokulu eğitmenliği gibi
alanlarda eğitilecek ve bu eğitim-
lerinin akabinde projelerini hayata
geçirebilmeleri için kendilerine 1.500
dolar kredi verilecektir. Bu kredinin
geri ödemesi üçüncü ayın sonunda
başlayacak ve 18 ayda kursiyerler
tarafından tamamlanacaktır. Proje-
nin takibi uzman kişiler tarafından
yürütülecektir. Mikrokredi projesinin
toplam maliyeti eğitimler, krediye
bağlanacak projelerin planlaması,
projenin takibi ve idari masraflarla
birlikte 161.000 dolardır.

Tekerlekli sandalye
projesi SURiYE
20 milyon nüfuslu Suriye’de 500.000 civarında Filistinli mül-
teci bulunmaktadır. Ülkedeki 10 mülteci kampında yaklaşık
10.000 yürüme engelli olduğu tahmin edilmekte, bunların ancak
2.000 kadarında tekerlekli sandalye olduğu bilinmektedir. Devlet
hizmetlerinden yararlanamayan ve en temel vatandaşlık hakla-
rından dahi yoksun bulunan mülteciler için bu proje ile tekerlekli
sandalye temin edilmesi amaçlanmaktadır. İlk etapta 500 Filistinli
mülteci bu projeden faydalanacaktır. Bir tekerlekli sandalyenin
maliyeti 100 dolar, projenin toplam maliyeti 50.000 dolardır.
 e
lmtay
le ır 5533
hayfaaaliyrojeleri Yardımlar
t bu
p
bekleyen Yurt İç

Mescid-i Aksa
çevresindeki
evlerin onarılması
projesi FiLiSTiN
19 48’den bu yana işgal altında bulunan Filistin toprakla-
rında İsrail hükümetinin Kudüs’ün Yahudileştirilmesine
yönelik çalışmaları devam etmekte; kentin demografik yapısını
değiştirmek için her yola başvurulmaktadır. Özellikle Yahudiler
tarafından kutsal addedilen Süleyman Mabedi’ni tekrar inşa etme
amacıyla Mescid-i Aksa’nın altında kazılar yapılmakta ve cami-
nin çevresindeki yüzlerce yıllık Müslüman mahalleleri tahrip
edilmektedir. Bu mahallelerde maddi imkânsızlıklar sebebiyle
tadilatı yapılamayan evlere İsrail hükümeti el koymakta ya da
haklarında yıkım kararı almaktadır. Bu proje ile Mescid-i Aksa’nın
çevresindeki Saiyde, Cebşe, Mücahidin ve Liglag mahallelerinde 5
Filistinli ailenin evinin tadilatı amaçlanmaktadır. Projenin toplam
maliyeti 243.000 dolardır.

Okul ve yetimhane
inşaatı projesi MORO
faaliyet alanlarından biri olan Moro’da,

G üney Asya’da Filipinler’in güneyin-

de yer alan Moro’da 11 milyonluk bir
Müslüman nüfus yaşamaktadır. Hâlen
sosyal yardım çalışmalarına devam et-
mektedir. Bu proje kapsamında Moro’nun
başkenti Cotabato’nun Barangay Tomon-
bağımsızlık mücadelesi veren Moro’daki
taka bölgesinde yarım kalan Dar’ul Ulum
Müslüman halk Filipinler hükümetinin
Okulu’nun inşaatının tamamlanması
sistemli yoksullaştırma politikalarına
ve okulun yanına bir de yetimhane inşa
maruz kalmaktadır. Hak ve özgürlükleri
edilmesi planlanmaktadır. Proje fon sağ-
kısıtlanan ve fakirleştirilen Moro Müs-
landıktan sonra 6 ay içerisinde tamamla-
lümanları siyasi ve ekonomik desteğe
nacaktır. Projenin toplam maliyeti 30.000
ihtiyaç duymaktadır. İHH, en önemli
avrodur.
 etler 54
faaliy önüllü Faaliyetleri
G

Gönüllü faaliyetleri
G önüllülük prensibi temeli üzerine inşa edilmiş bir
kuruluş olarak İHH’nın faaliyetlerinde en büyük
pay, gece gündüz demeden vaktini, emeğini ve sabrını
vakfeden gönüllülerimize ait.
İHH gönüllüleri bir yandan hem Türkiye’de hem İHH’nın
faaliyet gösterdiği 125 ülke ve bölgede ihtiyaç sahiplerinin
sorunlarının çözümüne yönelik geliştirilen kalıcı projeleri
hayata geçirmek için çalışırken bir yandan da konferans,
fotoğraf sergisi, seminer gibi organizasyonlarla İHH’nın
insani yardım misyonunu anlatıyor.
Geçtiğimiz üç ayda Türkiye’deki gönüllülerimiz su ku-
yusu, katarakt, yetim vb. projeler başta olmak üzere İHH
çalışmaları ile ilgili çeşitli faaliyetler gerçekleştirdi.
etler 55
faaliy önüllü Faaliyetleri
G
Tanıtım çalışmaları
devam ediyor
AK Parti Sultangazi Engelliler Komisyonu’nun
düzenlediği Mavi Marmara temalı programa
Mavi Marmara Derneği Başkanı İsmail Yıl-
maz ve şehit eşleri katıldı. Programda Filistin
yararına bağış toplandı. Şanlıurfa’da ÖĞDER
Mavi Marmara konulu bir program düzenledi.
Rize’de İHH gönüllülerine Mavi Marmara ve İHH
gönüllü faaliyetleri hakkında konferans verildi.
İHH Düzce gönüllüleri İHH tanıtım çalışmaları
kapsamında konferans düzenledi. Şanlıurfa’da
İlk Öncüler Derneği’nde ve Hikmet Vakfı’nda
İHH çalışmaları hakkında gönüllülere yönelik
toplantı yapıldı. Çorum’da İHH gönüllüleri Mavi
Marmara temalı fotoğraf sergisi düzenledi. Ga-
ziantep İnsani Yardım Derneği, İHH’nın 9 Şehide
9 Eser kampanyasının tanıtım çalışmaları için
seminerler gerçekleştirdi.
İHH Kırşehir ve Sivas gönüllüleri Türkiye’de
okuyan yabancı öğrencilere hizmet veren
İHH’nın kardeş kuruluşu Sefire-i Âlem’in ker-
meslerinde satılmak üzere yöresel elişleri ve
gıda ürünleri hazırladı. Antalya ve Burdur’da
İHH gönüllüleri Mısır konulu seminerler düzen-
ledi.
İHH gönüllüleri sosyal medya alanında da
vakfımızın tanıtım çalışmalarına katkıda
bulundular. Geçtiğimiz üç ay içerisinde Facebo-
ok, Twitter, Flickr vb. sosyal medya ağlarında
İHH’nın tanıtımını üstlenen gönüllülerimiz, aynı
zamanda fotoğraf, video, haber, makale vb. içe-
riklerine ulaşılması ve çeşitli dillerden Türkçeye
çevrilmesinde de büyük destek sağladılar.
 etler 56
faaliy önüllü Faaliyetleri
G

Kardeş ülke
Pakistan’a yardım eli
Pakistan’da konut inşası için çeşitli
organizasyonlar gerçekleştiren İHH
Bursa gönüllüleri sel mağdurları için
80 konut inşa etmek üzere bağış top-
ladı. Sakarya’da Özel Neva İlköğretim
Okulu öğrencileri ve İHH Üsküdar
gönüllüleri Pakistan’da konut inşası
projesine destek oldular. Elazığlı gö-
nüllüler üstlendikleri Pakistan konut
projesini tamamlamak için biletli
kahvaltı organizasyonu yaptılar. Par-
layan Yıldızlar Anaokulu öğrencileri
Pakistan’a yardım amaçlı konferans
düzenlediler. Düzenledikleri organi-
daha bakımını üstlendi. Güngören İHH
zasyonlarla Konya AYDER 25 evin,
gönüllülerinden Şura Grubu Afganistan
İnegöl İnsani Yardım Derneği 20
yetimhanesine destek amaçlı biletli kah-
evin, Ankara İnsani Yardım Derneği
valtı organizasyonu gerçekleştirdi. İstan-
2 evin ve Kahramanmaraş İnsani
bul Salih Zeki İlköğretim Okulu öğrencile-
Yardım Derneği de 2 evin yapımını
ri vakfımızı ziyaret ederek doldurdukları
üstlendi. Ayrıca İstanbul’da Giresun
kumbaralarını yetimler için bağışladılar.
Federasyonu tarafından “Pakistan’da
İstanbul’da gönüllü hanımlar Sponsor Aile
Yaraları Sarıyoruz” başlıklı bir
Sistemi’ne destek olmak için iki büyük
fotoğraf sergisi açıldı. Sergi Üskü-
biletli program organize ettiler. Topkapı’da
dar Belediyesi’nin ev sahipliğinde
ve Pendik’te gerçekleşen programlardan
gerçekleşti.
sağlanan bağışla 150 yetimin bir yıllık Su kuyusu ve
Yetimler için gideri karşılandı. Erzurum AZAMDER katarakt projeleri
gönüllü olduk
Kırgızistan’daki yetimler yararına eğitim gönüllülerimizin
ve yetimhane projesi için fon toplama
organizasyonları gerçekleştirdi. Kardelen
çabalarıyla devam
İHH Afyon gönüllülerimiz İstan-
bul Başakşehir Yetim Destekleme Anaokulu öğrencileri vakfımızı ziyaret ediyor
Merkezi’ne yetimler yararına ederek yetim çalışmaları hakkında bilgi Balıkesir Gönenli gönüllülerimiz
satılmak üzere yöresel ürünler aldı. Konya’da İHH gönüllüleri ve AYDER, Afrika’da iki su kuyusu açtırmak için
gönderdiler. Beylikdüzü gönüllüleri- yetimler yararına biletli kahvaltı organize biletli kahvaltı organizasyonu gerçek-
miz Afganistan’da yetimhane inşası etti ve elde edilen gelirle yetimlere kışlık leştirdi. İHH Beylikdüzü gönüllüleri
projesine destek olmak için biletli elbise yardımında bulundu. Uzman psi- ve İsar Yardımlaşma Grubu katarakt
kahvaltı organizasyonu gerçekleştir- kolog gönüllülerimiz ise periyodik olarak projesine destek oldu. İHH Samsun
di. İsar Yardımlaşma Grubu, Sponsor yetim ailelerimize yönelik rehabilitasyon gönüllüleri ile Terme Eğitim-Bir-Sen
Aile Sistemi kapsamında 5 yetimin çalışmalarına devam ettiler. gönüllüleri İHH’nın Afrika çalışmala-

rının anlatıldığı bir salon programı dü-
zenlediler. Programda su kuyusu projesi
için de bağış toplandı. Samsun gönüllüleri
3, Terme Eğitim-Bir-Sen gönüllüleri 5 su
kuyusu açtırmak üzere toplanan bağışla-
rı İHH’ya teslim ettiler. Zonguldak Sürekli
Aydınlık için Eğitim Yardımlaşma ve
Dayanışma Derneği SAYDER 3 su kuyu-
su açtırmak için çeşitli organizasyonlar
düzenledi. İstanbul ERDEMDER’de Sudan
ve İHH’nın Afrika çalışmaları hakkında
bir konferans gerçekleştirildi. Programa
katılanlar katarakt ameliyatlarına destek
olmak için İHH’ya bağışta bulundular.
Ayrıca son üç ay içerisinde iki doktor ve
altı sağlık personeli gönüllümüz Afrika
katarakt projesine katılarak görevlendiril-
dikleri bölgelerde 700 katarakt ameliyatı
gerçekleştirdi.
Gönüllülerimiz
yurt içi yardım
dağıtımlarına katıldı
İstanbul, Sakarya, Bolu, Düzce, Ko-
caeli, Bursa, Kütahya, Uşak, İzmir ve
Balıkesir’de ihtiyaç sahibi ailelere adaklık
kurban eti ve gıda yardımı yapıldı. Da-
ğıtımlarda İHH ekiplerine 100 gönüllü-
müz katıldı. Yine İstanbul, Tokat, Sivas ve
Çorum’da Iraklı, Doğu Türkistanlı, Çeçen,
Ahıskalı ve Özbek mülteci ailelere ve ya-
bancı uyruklu öğrencilere yapılan gıda
ve adaklık kurban eti dağıtımlarında 50
gönüllümüz görev aldı.
Mavi Marmara’yı
gönüllülerimizle
karşıladık
26 Aralık’ta İstanbul’da binlerce Filistin
dostunun katıldığı Mavi Marmara’yı
karşılama töreninde toplam 410
gönüllümüz görev aldı. Karşılamayı
takip eden iki hafta boyunca on binlerce
kişi tarafından ziyaret edilen Mavi
Marmara’da her gün 150 gönüllümüz
çalışmalarımıza destek oldu.
etler 57
faaliy önüllü Faaliyetleri
G
Ehda Eğitim
Kurumları ve
İHH el ele
Sakarya’da Ehda Eğitim Ku-
rumları bünyesindeki Özel
Neva İlköğretim Okulu, Keri-
me Hatun Lisesi ve Mefkure
Dershaneleri’nin öğrencileri
2004 yılından bu yana İHH’nın
gönüllü faaliyetlerine önemli kat-
kılar sağlıyor. Öğrencilerin kendi
harçlıkları ile destek oldukları
İHH projelerinden bazıları şunlar:
• 2004’te deprem ve tsunaminin
vurduğu Endonezya’ya 4.750 TL
tutarında yardım gönderilmesi.
• 2005 depreminde Pakistan’a
2.500 TL tutarında yardım yapıl-
ması.
• 2007’de Nijer’de açılacak bir su
kuyusu için 16.000 TL’lik bağış
toplanması.
• 2008 yılında İHH Afrika
Katarakt Projesi’ne 4.300 TL’lik
bağışta bulunulması.
• 2009’da Filistin’e 12.000 TL’lik
yardım gönderilmesi.
• 8 Mart 2010’da Elazığ’da mey-
dana gelen deprem sonrasında
bölgedeki yardım çalışmalarına
900 TL ile katkı sağlanması.
• 2010’da Pakistan’da gerçekleş-
tirilen kalıcı konut projesine 1 ev
bedeli olan 8.200 TL’lik bağışta
bulunulması.
• İHH kurban kampanyasına her
yıl düzenli katkı sağlanması.
 58

aktüel

Bugünden sonra
korku yok…
(Mustafa Öztürk)
“Böylece zulmeden kavmin kökü kesildi.” (Enam 6/45)

“Şüphesiz, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah

onların durumunu değiştirmez.” (Rad 13/11)
 59

aktüeGölnüllü Faaliyetleri

S on çığlık havayı yırttı. Kendisini görenlerin bakışları dehşet doluydu.

Caddede herkes o tarafa yönelmişti. Çevresinde toplananlar endişey-
le bağırıyorlar, çaresizce koşuşturuyorlardı. Bir şey yapmalıydı, bir şey
namazı vakti kimlerin evinin ışığının
yandığına kadar her şey rapor edilip
bildirilir olmuş.
ama ne?
Tunus sokaklarında dolaşırken duvar-
Biraz evvel, seyyar satıcılık yapmasına polisin müsaade etmeyerek larda çok sık gördüğümüz “Bugünden
portakal tezgâhına el koyduğu üniversiteli işsiz Muhammed Bouazizi,
sonra korku yok!” yazısı bile halka
üzerine benzin dökerek kendisini ateşe vermişti.
saçılan korkunun boyutunun, nasıl
Bilemezdi Muhammed, bu hareketiyle kitleleri harekete geçireceğini. bir korku devleti kurulduğunun açık
23 yıldır başlarında bulunan, despot Zeynel Abidin bin Ali’nin demir bir göstergesi.
yumruğunu bükeceğini. Muhammed’in ateşi bir anda Kuzey Afrika’nın
10 milyon nüfuslu, ekonomisi tarım ve turizme dayalı bu küçük, şirin
Akdeniz ülkesinin tamamını sardı. Yolsuzluk
Yolsuzluğun bizzat elitler tarafından
Baskılar yapıldığı Tunus’ta, ticari hayat devlet
başkanının damatları ve eşi Leyla
Yoksulluk, işsizlik, hayat pahalılığı, yol- iki kişiden biri diğerini “devletin ajanı”
Trabelsi’nin erkek kardeşleri tarafın-
suzluk, halkın görmezden gelinmesi, olarak görmüş, ona göre davranmış.
dan kuşatılmış, âdeta mafya gibi hal-
adaletsiz gelir dağılımı, rüşvet, adam Sokakta üç kişi bir araya gelse kısa
kın üzerine çökülmüş, onlardan izin-
kayırma, düşünce, ifade ve hareket bir süre sonra polis gelerek kendile-
siz ülkede kuş dahi uçurulamaz hâle
özgürlüğü alanlarındaki baskılar rini uyarmış, hemen dağılmalarını
gelmiş. Bin Ali ve Trabelsi ailelerinin
Tunus halkının yaşamında olağan bir istemiş.
Tunus bankaları, havayolu şirketleri,
durum hâlini almış. Tek parti sistemi, Asker sayısının 30.000, polis sayısı- araba kiralama şirketleri, radyo-TV
güvenlik sistemi, İslami düşünceye nın ise 150.000’lere dayandığı ülkede, istasyonları, alışveriş merkezleri ve
veya herhangi muhalif düşünceye halkın üzerinde polisle baskı kurul- sanayi firmalarında büyük hisseleri
mensup kimselerin keyfî tutuklan- masına rağmen polise de güvenilme- bulunuyormuş.
ması, tutuklu yakınlarının gözetim ve miş, her bir polisi gözetlemek üzere
baskı altında tutulması, tehdit unsuru Uyguladığı her türlü baskıya rağmen
bir başka polis görevlendirilmiş, bu
olarak kullanılması, başörtülü hanım- Zeynel Abidin bin Ali eğitime çok
şekilde polis üzerinde de baskı kurul-
ların okullara, enstitülere, üniversite- önem vermiş, ülkenin eğitim düzeyini
muş. Polisin silah taşıması rejim için
lere ve resmî kuruluşlara girmeleri- oldukça yukarılara çıkarmış. Belki de
tehdit olabilir gerekçesiyle tehlikeli gö-
nin engellenmesi, işten çıkarılmaları, kendi çıkarları açısından yaptığı en
rülmüş, birçoğunun kabzaları ya boş
kendilerine pasaport verilmemesi, büyük yanlışı da bu olmuş. Üniversi-
ya da silahı olsa bile mermisi yokmuş.
internette sansür uygulanması, telerinden her yıl 80.000 öğrencinin
kullanıcıların şifrelerinin çalınma- Baskı ve zulüm o kadar ileri boyutlara mezun olduğu Tunus’ta bu gençlerin
sı, websitelerinin hacklanmesi gibi varmış ki, sistem Allah’a sığınmayı ancak 20.000’i iş bulabiliyormuş. İş
uygulamalar Tunus halkını canından bile yasaklamış! Camilerin önüne bulamayan birçok üniversite mezunu
bezdirmiş. adamlar dikilmiş, namaza gelenlerin ise soluğu yurt dışında almış, dünya-
hangi vakitlere ne sıklıkla geldiklerine, ya açılan bu gençler dünya ile kendi
Ülkedeki her kesimden insan, baskı- imamın ne anlattığına ve cemaatle ülkeleri arasındaki tezatların farkına
lardan bir şekilde etkilenmiş. Ülke tam özel ders yapıp yapmadığına, sabah daha çabuk varmış.
anlamıyla bir polis devleti olmuş, her
 60

aktüel

var… bir kahvehanenin hçeleri bir yanda

en
Bu işte bir gariplik ba olan Ruhiye’de tarlalar, zeytin ba
anzarasıyla yok-
ğu , ne bü tü n bü - ön ünde duruyoruz. yü rek parçalayıcı m
Tunus ne Batı, ne
Do
lerin- Bu işte bir gariplik
n bü tü n Afrika… e’d en ge ldiğimizi öğrendik sulluk ve sefillik.
tün Avrupa, ne bü tü Tü rk iy uzda öğreniyo-
ar dı nd an 19 56 bi r ba şk a ya kı nlık gösteriyor- va r deyip sorduğum
Önce Fransız işgal
i, de bize
alakalı boyunca yanından
ib da t rejimle- in ç bi r şekilde, Türkiye ile ruz ki meğer yol
yılından bu ya na ist la r. İlg vletinmiş; yani
m en he m en r ço k şe y bi ld ik lerinin farkına ge çtiğimiz tarlalar de
ri… Arap özellikler
i he ne ka da in. Anlaya-
aç ığ a ell ik le M av i M ar mara Bi n Al i ve Trabelsi ailelerin
kaybolmuş, Avru
palılığı da varıyoruz. Öz nginliğin içinde
şu gi bi ; ne de ve ye ıy la al ak al ı sü re kli sorular ca ğınız, bu kadar ze
çıkamamış. Deve
ku baskın çağdaş kölelikten
şa … yo rla r ve “Gemide Cezayirli
ler halka düşen pay,
benziyor ne de ku so ru l.
ı, Tunus’tan kimse
katılamadı.” başka bir şey deği
m iz ba şk en t va rd
n gittiği
İnsani yardım içi diye hayıflanıyor
lar.
Tunu s’t an ol ayla rın patlak verdiği
lu - i ço cu kl u bir kadın, Öylesine özgür…
ğru yo la ko yu Orada bulu na n ik sessizlikle
diğer şehirlere do ba ğı rıy or. Kâ h Yı lla rd ır içi ne gömüldükleri
da
yoruz. Yolun büyü
k bir kısmın “hepimiz açız” diye cak şimdi birbirle-
nl i ek ilm iş kâ h ah al iy i gö stererek ba ş başa kalmış, an
yemyeşil tarlaları
ve dü ze çocukların ı işler. Hadiri
a, ği l m i, siz aç de ğil riy le ko nu şabilir hâle gelm
i geçtikten sonr “Bu çocuklar aç de albay, ülkedeki is-
zeytin bahçelerin de ği l miyiz?” diye or dudan atılmış bir
he m de pi m iz aç dıklarını
hem biraz solukl
anmak misiniz, he en ardından yaşa
u ya nı n he m
rumda olduğun bağırıyor. ların ilk günle-
insanların ne du ka sa - şö yl e anlatıyor: “Olay
n, mütev az ı bi r ye şil .
anlayabilmek içi bucaksız yem uğuna girmiştim
Bir yanda uçsuz riydi, ekmek kuyr
 61

aktüeGölnüllü Faaliyetleri

- ila-s-sünen.” ı
iyle olayların gidi nasrana, vehdina dişeliyiz. Bu hakl
İnsanlar birbirler ki, ve lle dönmesinden en
u. Onlara dedim az bir duygu bu. nün üzerin de bi r
şatını konuşuyord ik Bi zim için anlatılm ve her türlü övgü
ek kuyruğuna gi
rd bu ezgiyle kar- yan olan hareketin
‘Evet bugün ekm M ed rese-i Yusufiye’de övgü ve takdire şa
lip de bizimle kardeş at
r hiç bir araya ge ş olmuşlar, şimdi kir adamları, kana
ama şimdiye kada rb i- de içerisinden akil fi
uyduk, hepimiz bi s halkının gerçek
konuşabiliyor m oluyorlar. önderleri ve Tunu
nm iy or m uy duk?’” ce bir araya gelip
rimizden şüph ele sevenleri bir an ön
ve bu başıboşluğa
Bugünlerde Tunu
s halkı, şimdiye
Vakit daralıyor harekete geçmeli
salimen kendileri-
ı ve be lk i de bu gü n- bir yön vermeli ve
kadar hiç olmadığ Ali ve rejimini dir. Bu Tunus halk
ı
hiç ol am ay ac ağ ı kadar Zeynel Abidin bin ne bir yol çizmeli
den sonra da nüz yerine
lla rc a bi rik m iş dü şü re n Tunus halkı, he için çok ama çok
elzemdir.
yı
özgür. Her yerde, r lider çıkartamad
ı.
n pa tla m as ı görülü- koyabilecekleri bi ar Tunusluları yo
ra-
olan suskun lu ğu yeni rüyayı ya şı- Evet, bütün bunl
he r şeyi çok rahat Şimdilik sadece bu kârlık gerektirece
k.
yor. Ar tık he rk es
sürüyorlar. cak ve büyük feda
yor, bunun keyfini bu yorgunluğa ça
re
konuşuyor. - Ama gelecek için
de ve her bölgesin r: Hürriyet, sayg
ın -
nu slu M üs lü m anların Ülkenin her yerin ar ın olacak bir vaat va
Yıllardır Tu yecanlı insanl
e el ele tutuşarak deki bu canlı ve he lık, adalet…
hapi sh an ele rd rz ve yöntemlerle
i ez gi ler , şim di caddelerde talepleri uygun ta
söyledikler nmazsa bu
rc e, ka rd eş çe gö z- hı zlı bir şekilde karşıla
korkusuzca, özgü halkının aleyhine
e sö yl en iy or . Biz de onlara durumun Tunus
yaşları içi nd
aya
i acıları paylaşm
katılıyor, çektikler
make Rabbena, fi
çalışıyoruz; “Fi hi -
rauna-l-fena, fete
sebili dinina, la ye
 62

aktüel

Arap perestroykası
tüm dünyayı saracak
Turan Kışlakçı

İ nsanlık tarihi hemen her asırda dünya

siyasetini değiştiren bir değişim veya
ayaklanmaya sahne olmuştur. Zulme,
önüne katıp götürür. Bu tür durumlarda
önemli olan bu rüzgâra nasıl yön veril-
mesi gerektiğidir.
Soğuk Savaş kalıntıları suni yöntemlerle
bir şekilde 20 yıla yakın zamandır zorla
ayakta tutulmaya çalışıldı. Bu değişimin
baskıya, zorbalığa, fakirleştirmeye, yol- yaşanması zorunluydu ve Arap dünyası-
Şimdilerde Arap dünyasını kasıp kavu-
suzluklara ve ahlaki dejenerasyona karşı nın kendi perestroykasını başlatmasının
ran değişim rüzgârı, aslında Soğuk Savaş
oluşan bu ayaklanmalara baktığımızda önünde kimse duramazdı.
döneminde oluşan sistemlerin gecikmiş
ise halkın hemen hemen her kesimin-
bir çöküş görüntüsüdür. Doğu Avrupa Son günlerde Arap ülkelerinde yaşanan
den insanların bu harekete katıldığını
halkları 1989 yılında bunu yaşadı. Orta hadiseler, tamamen aynı olmasa da
müşahede ediyoruz. Çünkü bu bir sosyal
Asya ülkeleri 90’lı yılların başında buna 50’lerde olan biteni andırıyor. O devir
patlamadır, bir sel ve fırtına gibi eser ve
tanıklık etti. Aslında Berlin Duvarı’nın iki önemli kolonyal güç olan İngiltere ve
çok geniş bir alanı etkisi altına alır. Bunun
yıkılışı bize Soğuk Savaş döneminin biti- Fransa’nın Arap coğrafyası üzerindeki
önünde durulması imkânsızdır; herkesi
şini göstermişti. Ancak Arap dünyasının doğrudan egemenliklerini kaybetmeye

başladıkları yıllardı. Varlıklarını İngiltere
veya Fransa ile uzlaşma esasına göre
idame ettiren kukla figürler, bir yandan
artan halk hareketleriyle birlikte gittikçe
ivmelenen ülke içi yönetim krizlerinin
girdabında sürüklenmeye başlamış,
diğer yandan yalıtılmış güvenli sığınak-
larından çıkmak zorunda kalarak dış
dünyanın yakıcı atmosferiyle yüzleş-
mek zorunda kalmışlardı. Uluslararası
ve bölgesel güç dengelerinde deprem
etkisi yaratan bu gelişme, geniş halk
kitlelerinde dalgalanmalara ve milliyetçi
akımların etkisindeki askerî darbelere
zemin hazırlamıştı. Bu arada küresel
güçler sahnesine yeni aktörler girmeye
başlamış; ne iç ne de dış sorunlarla bir
başlarına halleşemeyen Arap rejimleri
tekrar yalıtılmış güvenli sığınaklara
gerisin geri rücu etmişlerdi. Soğuk
Savaş adı verilen yeni bir küresel çağa
girilmişti, İngiltere ve Fransa yoktu artık.
Onların yerini ABD ve Sovyetler Birliği
almıştı.
63
aktüeGölnüllü Faaliyetleri
Kısacası, 1922’de Osmanlı devletinin çökü-
şünden bu yana Arap dünyasının siyasi
tarihini ikiye ayırabiliriz: Birincisi İngiliz
ve Fransız sömürgeciliği dönemi, ikincisi
ise II. Dünya Harbi’nden sonra bölgeyi
saran gizli Amerikan İmparatorluğu
dönemi. Ve şimdi yeni bir dönemin doğu-
şuna tanıklık ediyoruz: Arap halklarının
artık aşırı bağımlılıktan kurtuldukları 21.
yüzyıl.
 64

aktüel

21. yüzyıla girerken

neler yaşadık
2000’li yıllar sözde “terörle savaş”
dönemiydi. 11 Eylül olaylarının ardından
Irak ve Afganistan başta olmak üzere
birçok Müslüman ülkede haksız ve illegal
savaşlar nedeniyle milyonlarca insan
katledildi. Guantanamo, Ebu Gureyb ve
Bagram’daki hapishaneler başta olmak
üzere Libya, Tunus, Mısır ve Pakistan’da
kurulan ABD’nin gizli zindanlarında on
binlerce insan ya öldürüldü ya da ağır
işkencelere maruz kaldı.

Yine bu dönemde İsrail’in barbar saldırı-

ları ve Gazze ablukası dünya halklarının
büyük tepkisini çekti. Küçük bir devlet
olan Lübnan’daki Hizbullah örgütü tüm
dünyanın terminatörlerini arkasına
almış olan İsrail’i başarılı bir müdafaayla
darmadağın etti. Ardından dünyanın en
büyük açık cezaevi olarak adlandırılan
Gazze’de Hamas, İsrail’i bir avuç imanlı
er ile mağlup etti. Böylece Mısır, Ürdün,
Suriye ve Suudi Arabistan’ın yapama-
dığını iki küçük örgüt başarmış ve başta
bölge halkları olmak üzere tüm dünyanın
kalbinde taht kurmuşlardı. Ardından
2010 yılında Mavi Marmara olayıyla bir-
likte Müslüman halklar, ezilmişler adına
ayaklanacaklarının işaretlerini verdi…

Bu olayların ardından dünya son yılda

bir sessizliğe büründü. Bu sessizliğin
peşinden büyük bir hareketliliğin geleceği
herkes tarafından tahmin ediliyordu. İşte,
bu sessizlik sonrası 2011’de esen fırtına,
diktatörlere ve tiranlara karşı savaş yılı
oldu ve olmaya devam edecek. Dünya
bir daha eskisi gibi olmayacak. Tunus’tan
Mısır’a, Libya’dan Yemen’e tüm Arap
âlemini saran ateşin alevi, insanlık için
yeni bir umut oluyor. Fikret Başkaya’nın
ifadesiyle, “Nil Devrimi, Batılı efendilere ve
 65

aktüeGölnüllü Faaliyetleri
dünyaya onların gözüyle bakan diğerleri- leri, onların düşüncelerini kontrol altında
ne hiç de beklemedikleri, alışık olmadıkla- tutanların ödlerinin koptuğu şeydi.” diyor.
rı bir ders veriyor. Beş yüz yıllık burjuva Dünyanın dört bir yanında halkların bi-
saltanatının sonunun başlangıcını ilan lincinin yükselmekte olduğunu, bu dalga-
ediyor; tam bir bilgelik, olgunluk, vakar nın onları korku ile kontrol altında tutmak
ve erdemle... Velhasıl insan onurunun ne için uğraşan emperyal elit liberallerin
demek olduğunu ve halk ayağa kalktığın- üzerinden aşıp gittiğini söyleyen Pilger;
da nelere kadir olduğunu, tarihin gerçek “Mısır başkaldırısı bizim oralara geli-
öznesinin kim olduğunu, bir defa daha yor” başlıklı makalesini hayli çarpıcı bir
dosta düşmana gösteriyor...” cümleyle noktalıyor; “Tahrir Meydanı’nda
genç bir Mısırlı kadın, ‘Durmayacağız!’
diyordu. ‘Eve gitmeyeceğiz.’ Londra’nın
Bu rüzgâr tüm ortasında, sivil itaatsizliğe kalkışmakta
dünyayı etkileyecek kararlı 1 milyon kişiyi polis zoruyla zapt
Soğuk Savaş sonrası dünya yeni yeni etmeye kalkın ve ondan sonra da bunun
şekilleniyor. Son 20 yılda ABD’nin tek mümkün olamayacağını düşünmeye
kutupluluk için verdiği mücadele başarı- çalışın bakalım...”
sızlıkla sonuçlandı. Afganistan ve Irak’taki
Vietnam sendromu ve ekonomik kriz
bunun başlangıcı oldu. Bugün özetle ABD
yörüngeli sistem, namıdiğer küresel
kapitalizm, içine düştüğü derin krizin dar-
beleriyle gittikçe sersemleşiyor, etki alan-
larını birer birer yitiriyor. Boşluk kabul
etmeyen küresel güç mekanizması den-
geyi tutturacak küresel ve bölgesel yeni
güç odakları arıyor. Bu arayış sürecinin
sancıları olarak da kitlesel halk hareketleri
ve devrimler patlak veriyor. Yani içinde
bulunduğumuz süreç, tarihin doğal seyri.
Tunus ve Mısır devrimlerini başlatan ve
başarıya ulaştıran, küresel güç mekaniz-
masının yeni aktör arayışından başka bir
şey değil. Tunus ve Mısır yeterli gelmediği
için arayış devam ediyor. Dolayısıyla yeni
devrimler de gelecek. Ta ki devrimler yo-
luyla ortaya çıkan bileşke, yeni bir küresel
güç odağı ortaya koyana dek.

Ünlü İngiliz yazar John Pilger, Tunus ve

Mısır’daki ayaklanmaları değerlendirdiği
yazısında; “Bu başkaldırı, dünya yüzünde
halkların yıllardır mücadelesini verdik-
 66

gözlem

Tarihin ışığı
günü aydınlatıyor
Ahmet Emin Dağ
Hollandalılar sömürge döneminde Malay ırkından pek çok
Müslüman’ı köle olarak Güney Afrika’ya getirmişler. Yanlarında hiç
bir kitap getiremeyen yüz binlerce Müslüman için kutsal kitabı ezber-
den yazmak yine bu zorunlu göçle gelen Hafız Şeyh Guru’ya düşmüş
ve onun hapiste iken ezberden yazdığı Kur’an-ı Kerim onlarca yıl
bölgedeki Müslümanların hayat dayanağı olmuş.

G üney Afrika Cumhuriyeti’ne yolunuz

düşerse ülkenin ve ülkedeki Müslü-
manların tarihini size en iyi anlatacak yer
mezarlıklardır. Bunu yapmazsanız, ne
İslam’ın bu ülkeye gelişini ne ırk ayrım-
cılığını ne de bu bölgenin Anadolu ile
bağlantısını anlayabilirsiniz.
Dünyaca ünlü Masa Dağı (Table Monta-
in) ‘nın yamacında, okyanus manzaralı
Tana Baru Mezarlığı bu tarihî birikimin
okunacağı ilk yer. Burası Güney Afrika’ya
400 yıl önce köle olarak getirilen ilk
nesil Müslümanların yattığı metruk
bir mezarlık. Şu an kullanılmıyor.
Hollandalılar sömürge döneminde Malay
ırkından pek çok Müslüman’ı köle olarak
Güney Afrika’ya getirmişler. Yanlarında
hiç bir kitap getiremeyen yüz binlerce
Müslüman için kutsal kitabı ezberden
yazmak yine bu zorunlu göçle gelen Hafız
Şeyh Guru’ya düşmüş ve onun hapiste
iken ezberden yazdığı Kur’an-ı Kerim on-
larca yıl bölgedeki Müslümanların hayat
dayanağı olmuş.
Onun kabri başında durup mezarlığa
bakınca, vatanlarından binlerce kilometre
uzaklarda gömülü bulunan bu insanla-
rın kaderi, umutları, acıları ve özlemleri
gözlerimizin önüne geliyor.
Kabristan içinde dağın yamacına doğru
tırmandığınızda, yalnız başına bir mezar
uzaktan dikkatinizi çekiyor. Bu mezar
Osmanlı sultanı Abdülaziz tarafından
1863’te bölge Müslümanlarına dinî konu-
larda rehberlik yapmak üzere gönderilen
Ebubekir Efendi’nin kabri. Ebubekir
Efendi, davet misyonunun yanı sıra,
bölgede ciddi bir siyasi ve kültürel birikim
oluşmasına da katkıda bulunmuş; binler-
ce Müslüman’ın bilinçlenmesine, onlarca
medrese kurulmasına ve cami açılması-
na ön ayak olmuş.
Onun mezarı başında gözlerimizin ve zih-
nimizin derinliklerinden, dünyanın bu en

uç noktasında tek başına yatan bir İslam
davetçisinin ömrü geçiyor. Altı ay gibi kısa
bir sürede yerel dili öğrendikten sonra
tebliğ çalışmalarına başlayan Ebubekir
Efendi, Osmanlı kültürünün bölgeye
taşınmasını da sağlamış. Hatta Çanakkale
Savaşı için Avustralya’dan getirilen Anzak
askerleri mola vermek için yanaştıkları
Cape Town sokaklarında Osmanlı fesli
Müslümanları görünce düşman işgaline
uğradıklarını düşünüp büyük bir panikle
gemilerine kaçışmışlar. Bölgedeki İngiliz
sömürge yetkililerinin teskin etmesi
ile durumu anlayan Anzaklar, ancak
güvence verildikten sonra kentte dolaşa-
bilmişler.
Ebubekir Efendi’nin kaldığı ev şu an
müze. Kitaplarını yazdığı masası dahi
duruyor. Müzede Malaylarla ilgili eşyalar,
resimler, fes, sarık, üzerinde Kur’an-ı
Kerim ve meali bulunan rahle vb. tarihî
hatıralar da var.
Yamaçtan aşağıya doğru birkaç kilomet-
re indiğimizde hâlen kullanılmakta olan
başka bir mezarlığa geliyoruz. Burada da
birçok büyük şahsiyet yatıyor.
Sadece sömürge yönetimine değil aynı
zamanda onun en bariz siyaseti olan
ırk ayrımcılığı uygulamalarına da karşı
> Ebubekir Efendi’nin mezarı
çıkan Müslüman azınlık büyük bir bedel
ödemiş. Bu bedeli şehadeti ile somutlaş-
tıran isimlerin başında İmam Abdullah
Harun geliyor. Mezarı başında Kur’an
okurken, onun 1956 senesinde Claremont
mahalle mescidinde, Peygamberimizin
(sav) doğum gününde, 32 yaşındayken
imam seçilmesi akabinde başlayan
mücadele hayatını düşünüyoruz. Az önce
adımladığımız sokaklarda, 1969 yılında
gözaltına alınması ve işkence ile şehid
edilmesine kadar geçen 13 yıllık süreci
hatırlamak gözlerimizi dolduruyor. Onun
fikir babası İsmail Ganief Edwards’ın
mezarı da çok uzakta değil.
Camide çocuklar ve kadınlar için ders hal-
kaları düzenlemekten fakirlere yardım
dağıtımına, ırk ayrımcılığı ve sömürge
karşıtı faaliyetlere kadar aktif bir mücade-
le yürüten İmam Harun, aynı zamanda
ırkçı rejime karşı mücadele veren Nelson
Mandela’nın Afrika Ulusal Kongresi ile de
irtibat hâlindeydi.
Bir sonraki durağımız okyanusun içinde
bir zamanlar Mandela’nın da 27 sene
hapis yattığı Roben Island’daki hapishane
ve mezarlar. Nelson Mandela bu adada
bazı Müslüman liderlerle beraber bulun-
muştu. İslamiyet’le ilgili bilgileri onlardan
> Şehit İmam Abdullah Harun’un mezarı
67
gözleGm
önüllü Faa
liyetleri
öğrenmiş ve işgalci beyazlara karşı
birlikte mücadele vermişlerdi.
Bugün, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin
Cape Town, Johannesburg ve Durban
şehirlerine dağılmış vaziyette yaşayan
bir milyonu aşkın Müslüman’ın görece
iyi durumda bulunmalarının en temel
sebebi yukarıda isimleri geçen şahsiyetle-
rin attıkları sağlam temellerdir.
Nüfusun %80’i siyahi olmasına rağmen,
sosyal ve ekonomik yaşam düzeyi olarak
apartheid dönemindeki ayrımcılığın hâlâ
sürdüğünü görmek dikkat çekiyor. Zira
nüfusun küçük bir bölümünü oluşturan
melezler ve beyazlar, siyahlara göre
ekonomik olarak çok daha iyi durumda.
Ülkedeki güvenlik sorununun temel
sebebi gelir dağılımındaki bu adaletsizlik.
İşsizlerin neredeyse tamamı siyahilerden
oluşuyor.
Müslümanlar ise gerek sömürge ve
gerekse ırk ayrımcılığı dönemlerinde
hep hak ve adaletten yana tavır koy-
duklarından, güven duyulan bir kesim
hâline gelmiş. Müslüman azınlığın bugün
ülke siyasetinde ve ekonomisinde ciddi
bir etkinliğe kavuşmuş olması, birkaç
nesil önceki köle atalarının aklından bile
geçmezdi herhâlde.
başka lar
68

hayat

Oradaydı
çünkü umursuyordu
Cindy’nin biricik kızı Rachel yine çocukları düşünüyordu: “Buradaki
çocukların evlerinin duvarlarında bomba delikleri var. İşgalci bir ordunun
gözetleme kuleleri ve duvarları altında yaşıyorlar. Eminim ki buradaki
en küçük çocuk bile dünyanın diğer yerlerinde hayatın bu şekilde
yaşanmadığının farkında.”
 ka 69
baş laürllü Faaliyetleri
hayatGön

“Diğer çocuklar için buradayım.

Buradayım çünkü umursuyorum.
Buradayım çünkü dünyanın dört bir yanında çocuklar
acı çekiyor ve her gün 40.000 kişi açlık nedeniyle
hayatını kaybediyor.
Buradayım çünkü bu ölen insanların çoğu çocuk!
Yoksulların hemen yanımızda olduğunun farkına
varmalıyız, onları görmezden geldiğimizin…
Bu ölümlerin önlenebilir olduğunu anlamalıyız.
Üçüncü dünya ülkelerindeki insanların da tıpkı bizim
gibi düşündüğünü, güldüğünü ve ağladığını anlamalıyız.
Onların bizim rüyalarımızı, bizim onların rüyalarını
gördüğümüzü,
Onların biz, bizim onlar olduğumuzu…
Benim hayalim 2000 yılında açlığı sona erdirmek! dığı “Amerikan rüyası”nın dışındaki
diğer hayatların farkındaydı.
Benim hayalim yoksullara bir şans vermek!
Başarılı bir öğrenciydi. Sanata
Benim hayalim her gün 40.000 kişinin hayatını meraklıydı, elişi kâğıtları ve boya
kaybetmesini engellemek! kalemleri elinden eksik olmazdı. Boş
Geleceğe bakar ve orada parlayan ışığı görürsek benim zamanlarında hastaneleri, huzurev-
hayalim gerçek olacak. lerini ziyaret eder oradaki insanlara
yardımcı olmak için elinden geleni
Açlığı görmezden gelirsek bu ışık sönecek. yapardı. İlk okul gezisi için Rusya’ya
Hepimiz birlikte çalışır ve destek verirsek bu ışık gitmişti. Moskova caddelerindeki isi,
büyüyecek ve yarınlar için umut olacak.” kiri, soğuğu, şehrin tarih kokan so-
kaklarını sevmiş; Olympia’daki düze-
(Rachel Corrie’nin 10 yaşında ilkokuldan mezun olurken yaptığı
nin ve temizliğin aksine Moskova’daki
konuşma)
dağınıklıktan hoşlanmıştı. Olympia’ya
dönüş yolunda günlüğüne “Evime dö-
nüyorum, peki neden mutlu değilim?”
H. Zehra Öztürk diye yazıyordu.

Rachel belki de “Amerikan rüyası”nın

O lympia’da başlar bu hikâye ve kilometrelerce öteye, okyanusun diğer tara-

fındaki çocukların hikâyesine dokunur. Rachel oradadır, diğer çocuklar için
vardır; çünkü umursuyordur…
dışındaki gerçeği arıyordu. 11 Eylül ya-
şanmıştı ve başka çocukların yaşadığı
topraklarda bir şeyler ters gidiyordu.
Rachel Corrie, ABD’nin Olympia kentinde doğdu. Cindy ve Craig Corrie’nin Sarah Büyük güçlerin Afganistan’ı mezar-
ve Chris’ten sonra üçüncü çocuğu olarak 1979 yılında dünyaya geldi. Hayalleri lığa çevirecek olan askerî operas-
olan özgür ruhlu bir çocuktu, vicdanlıydı. Daha 10 yaşındayken içerisinde yaşa- yonları başlamış ve Irak’a müdahale
 başka lar
70
hayat
gündeme gelmişti. “Terörizmle savaş”
düşman savaşçılar üretmiş; ABD
yönetiminin resmî politikalarına ek
olarak ABD vatandaşları da Müslü-
manlara karşı ciddi bir paranoya ile
hareket etmeye başlamıştı.
“İşte, tam da 11 Eylül sonrası dö-
nemdi,” diye söze giriyor Rachel’ın
annesi Cindy ve ekliyor “Rachel 11
Eylül sonrasında ABD yönetiminin
yaptıklarını sorgulamaya, özellikle
Ortadoğu meseleleri ile ilgilenmeye
başlamıştı.” Rachel’ın diğer halklara
ve Ortadoğu’ya dair bilgisi ve merakı
gün geçtikçe artıyordu. Üniversite
arkadaşları ile birlikte, ABD’nin Orta-
doğu’daki askerî operasyonları hak-
kında yaşadıkları kentteki insanları
bilinçlendirmeye çalışıyorlar, bunun
için çeşitli aktiviteler düzenliyorlardı.
Aynı dönemde Rachel Filistin’de olup
bitenle de yakından ilgileniyordu.
Rachel Gazze’deki aktivist arkadaş-
ları ile yazışıyor, orada olup bitenleri
yakından takip ediyordu. Gazze’de
olması gerektiğini düşündü, olanları
anlamak için bizzat kendisi yaşamalı
ve görmeliydi. “Geliyorum.” dedi, Gaz-
ze’deki arkadaşlarına yazdığı mailde
ve zaman kaybetmeden yola koyuldu.
İsrail’in propaganda makinesi onu
daha Tel Aviv Havaalanı’nda karşıladı.
Eline bir kitapçık tutuşturuldu hemen:
“Trafik kazalarında ölen kişilerin sayısı
savaşlarda ölenlerin sayısından daha
fazla!” Rachel hakikatin böyle olma-
dığını biliyordu. Nitekim Gazze’yi
yaşayacaktı…
Önce Kudüs’te, Batı Şeria’da bulundu.
Kudüs’te insan hakları atölyelerinde
çalışırken fonda her zaman İsrail
askerlerinin açtığı ateş sonucu yara-
lanmış Filistinlileri taşıyan ambulans-
ların siren seslerini duyuyordu. İsrail
yerleşimlerini, Batı Şeria’daki duvar
inşaatını, işgal topraklarında ikinci sı-
nıf insan muamelesi gören Filistinlile-
ri; işgalin toplumsal, ekonomik, siyasi
boyutunu bizzat gördü. Gördüklerine
inanamıyordu. Gördükleri duydukla-
rını pekiştiriyordu; evet ama bunlar
gerçek olmamalıydı! Ailesine yazdığı
maillerde “Yüzlerce kitap okusaydım,
konferanslara katılsaydım, belgesel-
ler izleseydim burada gerçekte neler
olduğunu anlayamazdım.” diyordu.
Rachel tanık olduğu gerçeklerin
herkes tarafından bilmesi gerektiğini
düşünüyordu. Bunun için Olympi-
a’daki tanıdıklarına mailler yazmaya,
yaşadıklarını anlatmaya başladı.
Olympia’daki öğretmen ve öğrenci
grupları ona Gazze’deki çocuklarla
mektup arkadaşlığı kurmayı teklif et-

mişlerdi. Buna sıcak bakıyordu Rachel
ama ona göre bu, dayanışma yolunda
ufacık bir adımdı, yapılması gereken
daha çok şey vardı.
Bir yandan aktivistlere mailler yaza-
rak Filistin’de yaşananlardan onları
haberdar etmeye çalışıyor, diğer yan-
dan Filistin’deki aktivist arkadaşları ile
eylemler planlıyordu. Basın açıklama-
ları ve protestolar düzenleyerek ya-
şanan ihlallerin dünya gündeminde
yer bulması için çaba sarf ediyorlardı.
Rachel Filistin’de yaklaşık üç ay kaldı.
Gazze’de Refah bölgesinde su kuyu-
larının tahribatını ve ev yıkımlarını
engellemek için yapılan eylemlere
katıldı.
Filistinlilerle dost olmuştu Rachel.
Çocuklara İngilizce öğretiyor, kendisi
de onlardan Arapça öğreniyordu.
Cindy’nin biricik kızı Rachel yine
çocukları düşünüyordu: “Buradaki
çocukların evlerinin duvarlarında
bomba delikleri var. İşgalci bir ordu-
ka 71
baş laürllü Faaliyetleri
hayatGön
nun gözetleme kuleleri ve duvarları
altında yaşıyorlar. Eminim ki burada-
ki en küçük çocuk bile dünyanın diğer
yerlerinde hayatın bu şekilde yaşan-
madığının farkında.”
Bir gün, “Refah’tayım ama güvende
hissediyorum.” diyordu babasına;
annesine yazdığı başka bir mailde ise
“Yanlarında kaldığım ailenin evine
dün bir bomba isabet etti. Tam çay
servisine hazırlandığım ve iki küçük
bebekle oynadığım sırada evin tüm
camları aşağı indi.” diyordu. Rachel
Filistin’i, Gazze’yi tüm gerçekliği ile
yaşıyordu.
Maillerinde “Geri dönersem rahat
edemem. Burada tüm bu yaşananları
gördükten sonra bir şeyler yapmam
lazım. Olympia’ya gelecek, kişisel işle-
rimi halledecek, burada olanları orada
anlatacağım evet, ama en kısa zaman- “Anneciğim, seni seviyorum, seni çok
da tekrar dönmeliyim.” diyordu. özledim. Kötü rüyalar görüyorum,
evimizin dışında tanklar ve buldozer-
27 Şubat’ta annesine şu satırları
ler görüyorum.”
yazıyordu:
Tanklar ve buldozerler vardı Rachel’ın
evinde. Rachel, Filistin olmuştu çünkü.
Bu rüyasından 19 gün sonra Refah’ta
sınır bölgesinde bir İsrail buldozerinin
önündeydi Rachel. Filistinli bir ailenin
evini yıkmak isteyen buldozerin önü-
ne geçti, bedenini siper etti. “Ben insan
hakları aktivistiyim. ABD vatandaşı-
yım. Durun!” diyordu. Ancak buldozer
durmadı…
Rachel 16 Mart 2003’te 23 yaşın-
da iken İsrail tarafından katledildi.
Gazze’de, “Umursadığım için bura-
dayım” dediği topraklarda gözlerini
hayata yumdu. İsrail bir sivili daha
gaddarca öldürmüştü. Artık dünyanın
dört bir yanında Rachel’ın hikâyesi
anlatılıyor; Rachel’ın sesi Filistin için,
adalet için yankılanıyor…
basındah
72

ih
 ın d a 73
bas hllü Faaliyetleri
ihönü
G