Martin Hudges The Martin Agency başkanı. 1978’den beri The Martin Agency’de çalışıyor.

Mike aynı
zamanda iyi bir kayakçı, jet-skier, balıkadam ve tutkulu bir reklam aşığı.

Cannes’da jürilik oldukça canlandırıcı aynı zamanda da akıl karıştırıcı. Diğer jüri üyelerini öyle tutkulu,
öfkeli ve sabırsız görmeye bayılıyorum. Bu insanların içindeki ateşi ortaya çıkaran ne bilmiyorum ama
oldukça canlandırıcı bir deneyim.

Ödül alan işlerin çoğuna karşı çıktım, bel altı bir espri yaptığınız için ödül almamalısınız. Yaratıcılık
açısından bir durgunluk içinde olduğumuzu düşünüyorum.

Bu işe tutkuyla bağlı bir insanım, her sabah yapabileceklerimi düşünerek heyecanlanıyorum. Gene de
ne kadar polyannacılık oynasam da etrafta pek fazla heyecanlandırıcı iş yok.

One Show’da beni etkileyen işlerden birisi Crispin Porter’ın Mini kampanyasıydı. Eminim ki Alex
Bogusky’de kampanyanın bazı parçalarının diğerlerine göre daha güçlü olduğunun farkındadır, fakat
kampanya öylesine tazeleyiciydi ki neredeyse bulaşıcı bir etki yarattı. Aynı zamanda Wieden’ın Nike
için yaptığı işler o kadar iyi ki her seferinde aynı işleri beklemeye alıştık. Wieden’in Honda spotu da
kesinlikle eğlenceliydi.

Sanırım Hemingway, 18 yaşına geldiğinde şahane öyküler yazabilecek kadar hayat deneyimine sahip
olacağını söylemişti fakat iyi yazmayı öğrenmek bundan daha çok zaman alan bir iş. Ödül törenlerine,
festivallere katılmak veya yayınları takip etmek size ancak ve ancak daha iyi uygulamalar yapmayı
öğretebilir. Gene de çok büyük beklentilere sahip olmamakta fayda var. Eşimle birlikte Sundance Film
Festivali’ne gidiyoruz, muhtemelen reklamcılıktan çok daha ilham verici işlere orada rastlıyorum.

Bütün ajanslar durmaksızın nasıl daha iyi olacaklarından bahsediyorlar. Kaçının başarılı olduğunu
görmek gerçekten şevk kırıcı.

Eğer 30 yaşınıza geldiğinizde kreatif departmanında çalışıyorsanız ve eskisi kadar sıkı çalışmanıza
gerek olmadığını düşünüyorsanız büyük ihtimalle yanlış departmandasınız, hatta yanlış endüstride.

Akıllıca iş derken stratejik olarak işe yarayan işlerden bahsediyoruz. Sanırım akıllıca yerine dahiyane
kullanmak daha doğru olacak, böylece işin hem stratejik hem de yaratıcı olarak mükemmel olduğunu
vurgulayabiliriz.

Kreatifler kendi aralarında farklı insanlardan oluşan bir grup. Fakat ortak noktaları tutku. Bir yazarın
sabahın beşi veya dördüne kadar bir başlık üzerinde çalışmasını sağlayan veya bir art direktörün
sabaha kadar çalışıp yaptığı işleri beğenmediğinde bir kalemde silip atarak ertesi gün yeniden
başlamasına sebep veren şey bu. Tutku. Bunun yarında merak ve yürek de isteyen bir iş bu.

Yeni başlayanların Amerika’da iş bulması oldukça zor. Çok iyi portfolyo okullarından çıkmadan direkt
olarak işe başlamak imkansız gibi, üstüne ajanslar eskisi gibi iş üstünde formal bir eğitim vermiyorlar.
Etrafta olan bitenden kaparak öğrenmeleri lazım yeni başlayanların ve bence bu da çok iyi bir
yöntem.

Portfolio okulları yeni başlayanlara yetenek ve tutkularını nasıl kanalize edeceklerini gösteriyor fakat
sokaktan geçen birini alıp onu Jeff Goodby yapmak gibi bir şey mümkün değil.
Uygun olmayan işler geldiğinde bazı sorular yönelterek yazarın işteki hataları kendi kendine fark
etmesini beklerim. Bu yöntem direkt bir müdahaleden çok daha iyi sonuçlar veriyor.

Son dönemlerde kreatiflerin burnu havada olmaya başladı. Bir yandan gelen eleştirilere göğüs
gerecek kadar gururlu bir yandan da bu eleştirilerin iyi yanlarını alabilecek kadar alçakgönüllü
olmakta fayda var.

Kreatif departmanın işine vurulmak oldukça kolay. Fakat kreatif damgası üzerinize vurulduğu anda
insanlar iş yapmaktan anlamadığınızı düşünmeye başlar, bunun MBA yapmış insanların işi olduğunu
düşünürler. Tamamen yanlış, işletmecilik vizyonu ve yaratıcılığı olan insanlar tarafından en iyi şekilde
yapılır.

Ekonomik belirsizlik hem müşterileri hem de ajansları tedirgin ediyor.

Şartlar ne olursa olsun günümüz yaşamak ve reklamcı olmak için mükemmel zamanlar.

Kreatif durgunluk konusunda ne yapacağımızı düşünürken John Adams duvara projeksiyonla bir söz
yansıttı. “ Berbat zamanlarda yaşamak ile berbat insanlar olmak arasındaki fark”. Daha iyi işler
yapmak her zaman bizim elimizde, bu yüzden çıtayı oldukça yüksek tutmayı hedeflemeliyiz.

Durum ne kadar kötü olsa bile hala reklamcılığın ne kadar cool ve tatmin edici bir iş olduğunu
unutmuyorum.