Professional Documents
Culture Documents
GAZI ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI
MASTER TEZİ
Hazırlayan
Mehmet ERDEM
Tez Danışmanı
Prof.Dr. Mümtaz’er TÜRKÖNE
Ankara-2006
ÖNSÖZ
Tezim için böyle bir konu seçmemdeki en büyük etken, öncelikle askeri
zeminde başlayan ve daha sonraki yıllarda siyasi ve ekonomik olarak
ivmelenen iki ülke ilişkilerinin öncesi ve sonrası ile ne gibi süreçlerden
geçtiğinin araştırılması ve bu işbirliğinin gerçek nedenlerinin ortaya konması
merakı ve amacında olmamdan kaynaklanmıştır.
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ …………………………………………………………………………….. i
İÇİNDEKİLER ................................................................................................iii
KISALTMALAR .............................................................................................vi
GİRİŞ ..........................................................................................................1
BİRİNCİ BÖLÜM
İKİNCİ BÖLÜM
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
SONUÇ ......................................................................................................121
KAYNAKÇA ...............................................................................................125
ÖZET ......................................................................................................133
ABSTRACT ................................................................................................135
vi
KISALTMALAR
Soğuk Savaş’ın sona ermesi ile birlikte, II. Dünya Savaşı’ndan beri
NATO’nun ve ABD’nin yakın müttefiki olan Türkiye, çevresindeki oluşumlar
nedeniyle güvenlik tehdidi algılamaya başlamıştır. Soğuk Savaş yıllarında
Avrupa ile Sovyetler arasında Sovyetlere en yakın noktada adeta bir kalkan
görevi üstlenen Türkiye, bu rolü sayesinde o dönemde güvenliğini de
NATO’nun şemsiyesi altına girerek sağlamıştır. Ancak Soğuk Savaş’ın sona
ermesi ve NATO’nun işlevselliğinin tartışılmaya başlanması ile Türkiye, ciddi
anlamda güvenlik endişesine kapılmış ve kendini bulunduğu coğrafyada
yalnız hissetmeye başlamıştır.
Ancak çepeçevre kendisine düşman olan bir Arap coğrafyası ile çevrili
olan İsrail, bu bilinçle son yıllarda yakın çevresinde müttefik ülke arayışına
girmiş ve bölgede Arap topluluğunda olmayan ancak Müslüman bir ülke olan
Türkiye ile sıcak ilişkiler geliştirme yoluna girmiştir.
90’lı yıllarda bir yandan terör diğer yandan ekonomik ve siyasi açıdan
büyük zorluklar yaşayan Türkiye için İsrail’le ilişkiler, ilk aşamada mantıklı
gelmiştir. İsrail’in son yıllarda özellikle Askeri teknoloji açısından büyük
gelişimi, Türkiye’deki askeri kanat için yeni bir açılım ve ilgi alanı
oluşturmuştur. Türkiye, o dönemde, özellikle elindeki eskimiş askeri teçhizat
ve malzemenin yenilenmesi ihtiyacı ile karşı karşıya kalmıştır. Üstelik yeni
almak istediği askeri teçhizata da zaman zaman AB ve ABD tarafından insan
hakları bahanesi ile ambargo uygulanmıştır. Bu nedenle Türkiye, benzer
problemlerin nispeten yaşanmayacağını değerlendirdiği İsrail ile Stratejik
İşbirliğine girmekte sakınca görmemiştir. ABD’deki etkin lobileri aracılığı ile
bu ülke yönetimi üzerinde etkin bir ağırlığa sahip olan İsrail’le ilişkilerin
geliştirilmesi sayesinde Türkiye’nin ABD nezdinde önem ve değerinin
artacağına ilişkin düşünce ve görüşler de bu işbirliğinin gelişiminde etkili
olmuştur.
Diğer yandan İki ülke arasında tarihsel bir çatışma olmadığı gibi çok
eski tarihlere dayanan bir dostluğun olması da bu işbirliğinde önemli rol
oynamıştır. 1492 yılında İspanyol engizisyonu ve İkinci Dünya Savaşı’nda da
Nazi zulmünden kaçan Yahudilere dünyada kucak açan tek devlet Türkler
olmuştur. Türkiye ve İsrail’in Ortadoğu’da nüfusu üç yüz milyona yaklaşan
3
Ancak ABD’nin 2003 yılında Irak’ı işgal etmesi ile başlayan süreç
içerisinde Türkiye ve İsrail politikaları, özellikle Irak’taki Kürt oluşumu ve
İsrail’in Filistin’e yönelik uygulamaları yüzünden karşı karşıya gelmeye
başlamıştır. İki ülke üst düzey yöneticileri zaman zaman diğer tarafı suçlayıcı
söylemlerde bulunmuşlar, hatta iki ülke basınında 1996 yılında başlayan
Stratejik İttifakın geçerliliğini ve artık işlevsel olup olmadığını sorgulayan
birçok görüş ve haber yer almıştır.
1
Ramazan, KURT : “Türkiye-İsrail İlişkilerinin Geleceği”, Ortadoğu Gazetesi,
http://www.ortadogugazetesi.net/haber_dv.asp?haber=14440, (Erişim Tarihi : 17.11.2005)
6
ve manevi desteği ile kısa zamanda yeni çevrelerine uyum göstermişler, bilgi
ve becerilerini Anadolu’ya taşımışlardır. Nitekim bu göçmenler İstanbul’da
1493 yılında ilk matbaayı kurmuşlar, barut imali ve top dökümü konularında
çalışarak, Osmanlı Ordularını donatmışlardır.
2
Fahir ARMAOĞLU : Filistin Meselesi ve Arap-İsrail Savaşları (Ankara, 1989), 18.
8
3
Süleyman ÖZMEN : Ortadoğu‘da Etnik Dini Çatışmalar ve İsrail (İstanbul, 2001), 148.
4
Türel YILMAZ : Türkiye-İsrail Yakınlaşması (Ankara, 2001), 5.
5
Recep ÖZTÜRK : Batı Faktörünün Etkisinde Türkiye-İsrail İlişkilerinin Politikası (Ankara,
2004), 85.
9
İsrail ile ilişkilerinde uzunca bir dönem “Arap endeksli” bir politika
izleyen Türkiye, incitmemeye özen gösterdiği Arap ülkeleri tarafından İsrail
devletinin varolma harcını atmakla suçlansa da, aslında Ankara İsrail’i 30
ülkenin ardından 28 Mart 1949’da tanımıştır.6
Türkiye'nin yeni kurulan İsrail Devleti ile olan ilişkileri, Arap toplumu ile
siyasi ilişkileri bozmamak ile İsrail'in yanında bulunan Batı Dünyası arasında
bir yer edinmek arasındaki çelişkiler nedeni ile kesin çizgiler ile
başlayamamıştır. II. Dünya Savaşı sonrasında Filistin'in bölünmesine karşı
çıkan bir politika izleyen Türkiye, daha sonraları Batılı devletlerin vermiş
olduğu güvenceler ve BM’nin bir üyesi olarak alınan kararlara uyma
zorunluluğunu hissetmek gibi nedenlerle yeni kurulan İsrail devletini
tanımakla birlikte, temkinli bir politika izlemeye başlamıştır. Bu politikanın
6
Nezih TAVLAS: “Türk – İsrail Güvenlik ve İstihbarat İlişkileri”, ASAM Avrasya Dosyası(İsrail
Özel), Cilt 5, Sayı 1(İlkbahar 1999), 77.
7
Türel YILMAZ : a.g.e., 6.
10
8
Hasan KÖNİ : “Mısır-Türkiye-İsrail Üçgeni“, Avrasya Dosyası(İsrail Özel), (Sonbahar 1994),
36.
9
Türel YILMAZ : a.g.e., 8.
11
İsrail’in Ankara’da yeni kurulan Elçiliğine, Ürdün kralı Abdullah ile İsrail
adına doğrudan görüşmeleri yürüten Eliyahu Sasson gibi kritik görevdeki bir
personelin atanması, Türkiye ile ilişkilere verilen önemin bir göstergesi
olmuştur.
Türkiye Arapların bu tepkilerine rağmen 1958 yılında İsrail ile ‘gizli bir
askerî ittifak anlaşması’ imzalamıştır. İsrail’in ‘çevre ittifakı’ adını verdiği bu
anlaşma, 1966 Kıbrıs Krizine kadar güçlü bir şekilde yürürlükte kalmış olup
anlaşma kapsamında gizli askerî ziyaretler, gizli askerî tatbikatlar, istihbarat
paylaşımı ve silah sanayii işbirliği olmak üzere çeşitli faaliyetler
10
yürütülmüştür.
10
Erhan BAŞYURT ve Ufuk ŞANLI : “Türk-İsrail Gizli İttifakı 1958’de kurulmuş”, Aksiyon
Dergisi, Sayı 552, 04 Temmuz 2005, http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=22088 (Erişim
Tarihi : 04.11.2005)
13
II. Dünya Savaşının sona ermesiyle birlikte Türkiye, Sovyet tehdidi ile
karşı karşıya kalmış ve bu durum Türkiye’ye NATO ve ABD nezdinde önem
11
Türel YILMAZ : a.g.e., 10.
12
Türel YILMAZ : a.g.e., 24.
14
Diğer yandan ABD ile ilişkiler Türk – İsrail ilişkilerinin stratejik olmasını
sağlayan tamamlayıcı etkendir. Gerek Orta Asya ve Kafkasya’da, gerek
Ortadoğu’da batı yanlısı gruplaşmalarda ABD’nin rolü büyüktür. Bu
bölgelerde Türkiye ve İsrail’le yakın ilişkiye giren devletler, bu ilişkiyi ABD ile
13
Tayyar ARI : ”ABD-İsrail İlişkileri ve Orta Doğu Barış Süreci”, Avrasya Dosyası(İsrail Özel),
Cilt 5, Sayı 1 (İlkbahar, 1999), 238.
14
Tayyar ARI : a.g.m., 239.
16
15
Serhat ERKMEN : “Türk-İsrail İlişkilerinde Yeni Bir Dönem mi?” , ASAM Stratejik Analiz
Dergisi (Haziran, 2005), 28.
17
16
Recep ÖZTÜRK : a.g.e., 85.
17
Osman Metin ÖZTÜRK : “Türkiye-İsrail Askeri İşbirliği Üzerine”, Avrasya Dosyası (İsrail
Özel), Cilt 5, Sayı 1 (İlkbahar 1999), 252.
18
Osman Metin ÖZTÜRK : a.g.m., 252.
18
19
Efraim INBAR : “Türk–İsrail Stratejik Ortaklığı”, ASAM Orta Doğu Araştırmaları Dizisi,
Sayı 32, Cilt 4 (Ankara, 2001), 13.
20
Daily Probe (Turkish News’in Haftalık Yayını) ,(10 Mayıs 1998),15.
21
Metehan DEMİR : “Multi-Containment Politikaları Tepki İttifakı”, Avrasya Dosyası(İsrail
Özel), Cilt 5, Sayı 1(İlkbahar, 1999), 195.
20
22
Efraim INBAR : a.g.e., 12.
21
23
Yavuz Gökalp YILDIZ : Global Stratejide Ortadoğu (İstanbul, 2002), 163.
24
Efraim INBAR : a.g.e., 39.
22
25
Türel YILMAZ : a.g.e., 50.
26
Osman Metin ÖZTÜRK : a.g.m., 252.
27
Efraim INBAR : a.g.e., 25.
23
28
Hürriyet Gazetesi :, 25 Mart 2004
29
Hurriyet gazetesi (6 Nisan 2006)
30
Efraim INBAR : a.g.e., 22.
24
bir göstergesi olmuştur. 1993 yılında dönemin dışişleri bakanı Hikmet Çetin’in
İsrail’e yaptığı ziyaret ile Dışişleri Bakanlığı seviyesinde ilk olarak başlayan
ilişki, 1996 yılında Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in ziyareti ile yine
İsrail’i ziyaret eden ilk Türk Cumhurbaşkanı sıfatıyla devam ettirilmiştir. İsrail
de bu ziyaretlere aynı önemi göstermiş ve en büyük devlet adamları
statüsüyle Türkiye’ye birçok ziyaret gerçekleştirilmiştir.
31
Anat Lewin:, “Turkey and Israel: Reciprocal and Mutual Imaginery in the Media, 1994-
1999”, Journal fo İnternational Afffairs, Cilt 54, sayı 1, Güz 2000, 239-251
32
Turkish Daily News, 26 Ekim 1999
25
Yakınlaşmayı İsrail açısından ele alacak olursak; bir Batı Asya ülkesi
olan İsrail’in yüz ölçümü yaklaşık 22.000 km² dir. Uzunluğu 430 km, genişliği
ise 112 km’dir. Topraklarının üçte ikisi çöldür35. Türkiye’nin coğrafyası ile
karşılaştırıldığında bir Konya iline yakın bir yüz ölçümüne sahiptir. İsrail
üzerinde uçan bir savaş pilotu için başka ülke sınırlarına geçmeden uçacağı
33
Yavuz Gökalp YILDIZ : a.g.e.,(2002)., 163
34
http:// www.milliyet.com.tr./2002/04/07/yazar /özkan.html ( Erişim Tarihi : 01 Ocak 2006)
35
Süleyman ÖZMEN : Ortadoğu’da Etnik Çatışmalar ve İsrail (İstanbul, 2001), 23.
26
süre bir kaç dakika ile sınırlıdır. Özellikle İsrail Hava Kuvvetleri pilotlarının
eğitimi için Türkiye gibi sınırları geniş bir ülke, İsrail’e çok cazip gelmiştir.
36
Osman Metin ÖZTÜRK : a.g.m., 255.
37
Davut .DURSUN : “Türkiye-İsrail ilişkilerinde yeni dönem mi?”,
http://www.yenisafak.com.tr/arsiv255./2005/Mayıs/03/ddursun.htmlm(Erişim Tarihi : 04 ocak
2006)
27
38
Davut DURSUN : a.g.m.
39
R.Kaan KURT : “Türkiye-İsrail ilişkilerinin Geleceği” , Ortadoğu Gazetesi,
http://www.ortadogugazetesi.net/haber_dv.asp?haber=14440(Erişim Tarihi 17.03.2006)
28
40
Türel Yılmaz : a.g.e., 66.
29
41
Osman Metin ÖZTÜRK : a.g.m., 254. ; Ayrıca antlaşmanın yayınlanmış metni için bkz
Aksiyon dergisi sayı 76, 18.05.1996 ; Milliyet gazetesi, 14 Temmuz 1996
30
42
Osman Metin ÖZTÜRK : a.g.m., 255.
43
Yavuz Gökalp YILDIZ : “Oyun İçinde Oyun Büyük Ortadoğu (İstanbul, 2004), 307.
44
Milliyet Gazetesi, 2 Aralık 1996
31
45
Ahmet Güner : “Türk-İsrail Antlaşmasının Bilinmeyenleri”, Aksiyon Dergisi, Sayı 76,
18.05.1996, http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=19810 (Erişim Tarihi : 18.02.2006)
46
Türel YILMAZ : a.g.e, 78. ; Anlaşmanın ayrıntılı metni için ayrıca bkz., Milliyet (29 Ağustos
1996)
32
47
B.Meliha ALTUNIŞIK : Türkiye ve Ortadoğu: Tarih, Kimlik, Güvenlik (İstanbul, 1999), 205.
48
Barkın ŞIK : “İsrail, F-4 uçaklarında ikinci paketi de istiyor”, Milliyet (7 Mayıs 2005)
49
Hürriyet (2 Mayıs 2005)
33
50
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu(DEİK) : “İsrail Ülke Bülteni (Nisan 2005), 6.
51
Türel YILMAZ : a.g.e., 80.
34
52
Antlaşmanın Tam metni için bkz. R.G. (18 Temmuz 1997), S.23053.
35
Bu kriterler;54
53
Türel YILMAZ : a.g.e., 95.
54
Türel YILMAZ : a.g.e., 96.
36
Çünkü İsrail’in ABD ile olan Ticaret Antlaşması gereği Amerika, hiçbir
ülkeye tanımadığı ayrıcalığı İsrail’e tanımaktadır. Yarı mamul ürünün yüzde
35’i İsrail’de üretilirse, bunu kotasız Amerikan pazarına girmesine müsaade
etmektedir. Türkiye ile İsrail arasındaki Serbest Ticaret Antlaşması, İsrail ile
Amerika arasındaki bu özel koşulların, Türkiye tarafından da kullanılmasının
yolunu açmaktadır.55
55
Sabah (25 Mayıs 1999)
56
Türel YILMAZ : a.g.e., 97.
İKİNCİ BÖLÜM
57
Bülent ARAS:,” Türkiye’nin İsrail Politikasını Anlamak”, Turkishtime, 15 Ağustos-15 Eylül
2005, http://www.turkishtime.org/31/38_3_tr.asp (Erişim Tarihi : 07.04.2006)
58
DEİK(Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) İsrail Ülke Bülteni,
http://www.deik.org.tr/ulkebulteni.asp?check=false&councilId=21(Erişim Tarihi :14.02.2006)
39
“İsrail’in Türkiye ile olan karşılıklı dış ticareti 2 milyar doları aşmıştır.
Bu rakam koskoca Rusya ile olan ticaretin tam iki katıdır. Bu rakama
59
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu(DEİK) , İsrail Ülke Bülteni, www.deik.org.tr.(Erişim Tarihi : 02
Ocak 2006)
60
Perma Hazbay : ”Political Troubles between Turkey and Israel?”, The Washington Instute
for Near East Policy,Peacewatch, sayı 459 26 Mayıs 2004,
http://www.washingtoninstitute.org./templateC05.php?CID=2150 (Erişim Tarihi : 18 Ocak
2006)
61
Semih İDİZ : “Türk-İsrail ilişkileri almış yürümüş”, Milliyet (2 Mayıs 2005)
40
62
Serhat ERKMEN : a.g.m., 28.
41
63
Serhat ERKMEN :a.g.m., 33.
64
Serhat ERKMEN :, a.g.m., 27.
42
30 yıl aradan sonra 90’lı yılların başından itibaren hızla gelişen Türkiye
– İsrail ilişkisinin özellikle 1994 yılından sonra hızlandığı görülmektedir. 23
Şubat 1996’da imzalanan Askeri Eğitim İşbirliği Anlaşması iki ülke arasındaki
yakın ilişkinin de göstergesi olmuştur. Bu anlaşma iki ülke ilişkilerin stratejik
boyuta geçtiğini göstermektedir.65
65
Sernur Yassıkaya : “Türkiye-İsrail Stratejik İşbirliğinin Sınırları”,
www.sbu.yildiz.edu.tr/YLTezleri/tez3.htm - 27k (Erişim Tarihi : 22 Ocak 2006) :
66
Efraim INBAR : a.g.e., 26.
67
Efraim INBAR : a.g.e., 29.
43
68
Amikam NACHMANİ : “ A Triangular Relationship: Turkish Israeli Cooperation and İts
İmplication For Greece”, Cahiers d’etudes sur la Méditerranée Orientale et Le Monde Turco-
İranien, No :28 Juin-December 1999
69
Armağan KULOĞLU : ”Ortadoğu’daki Gelişmelerin Türkiye’nin Güvenliğine Stratejik
Etkileri”, ASAM Stratejik Analiz Dergisi (Haziran 2005), Cilt 6, Sayı 66, 73.
70
Selehattin E.ÇAKIRGİL : “Kirli Silah Yağıyor” , Yeni Şafak (04.08.2003)
45
Türkiye – İsrail işbirliği uzun süredir araları bozuk olan Suriye ve Irak
arasındaki ilişkilerin düzelmesine yol açmış, bazı Arap ülkelerinin İran’a karşı
tutumunda bir ölçüde yumuşama gözlenmesine neden olmuştur. Yakın
gelecekte Ortadoğu’da yine bu bağlamda alışılmamış cephelerin oluşması
kuvvetle muhtemeldir.71
71
Yavuz Gökalp YILDIZ : a.g.e.(İstanbul, 2004),305.
72
Armağan KULOĞLU : a.g.m.(Haziran, 2005), 79.
73
Serhat ERKMEN : a.g.m., 27.
46
74
Alptekin DURSUNOĞLU : Stratejik İttifak, Türkiye-İsrail İlişkilerinin Öyküsü,
(İstanbul,2000), 334.
47
75
Serhat ERKMEN : a.g.m., 19.
48
Kuzey Irak’ta ortaya çıkacak Arap olmayan yeni bir devlet ile Güney
Irak’ta ortaya çıkacak Sünni olmayan yeni siyasal yapılanma, Ortadoğu
bölgesinin çok uluslu ve çok kültürlü bir yapıya doğru dönüşmesine yardımcı
olacaktır. Bu yeni yapılanma Irak’ı parçalarken, Suriye’de yaşayan Alevilerin,
Sünnilerin ve de Dürzîlerin yeni eyalet yapılanmaları içerisinde yeniden
örgütlenmeleri de, bölgenin çok kültürlü yapıya dönüşmesine yeni katkılar
sağlayacaktır.78
76
Sonja Hegasy:, “A moment of İnclusion: Reaction in the Arap World”, Middle East
Policy,Cilt.9,Sayı 4 (Aralık 2002)., 83.
77
Serhat ERKMEN : a.g.m., 20.
78
Anıl ÇEÇEN : “Orta Doğu Yeniden Yapılanırken”, Avrasya Dosyası, Cilt 5, Sayı 1 (İlkbahar
1999), 262.
49
Aslında eski bir Türk atasözünde belirtildiği gibi “yılanın başı küçükken
ezilmelidir” tabiri bu ilişkinin amaçlarından birini çok iyi açıklamaktadır. Her iki
ülkede geliştirdiği stratejik işbirliği ile kendi menfaatleri dışında gelişen
olaylara büyümeden, zamanında müdahale edebilmeyi ve gerektiğinde güç
birliği ile sinerji yaratmayı hedeflemektedir. Bu kararsız coğrafya her türlü
soruna gebe olup her an patlamaya hazır bir saatli bomba durumundadır. Bu
saatli bombanın patlamasından sonra az veya çok mutlaka çevresindekilerin
etkilenmesi söz konusudur. O yüzden Orta Doğu coğrafyasının kontrolü
amacıyla Türkiye – İsrail stratejik Ortaklığı iki ülke içinde büyük önem arz
etmektedir.
79
Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Müdürlüğü:, “Dış Basında Türkiye Bülteni”,
http://www.byegm.gov.tr/yayınlarımız/DISBASIN/1998/08/14X08X98.HTM#%205, Mainichi
Shinbun (Japon Gazetesi 13 Ağustos 1998),(Erişim Tarihi : 02.04.2006)
50
80
Arzu Celalifer : ”Türkiye-İran İlişkilerindeki Dönüm Noktaları ve Son Gelişmelerin
Değerlendirilmesi”, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu(USAK),
http://www.turkishweekly.net/turkce/yazarlar.php?type=13&id.=92(Erişim Tarihi : 20.02.2006)
51
İsrail’in diğer korkusu da, İran’ın uydu yoluyla erken uyarı sistemine
kavuşmuş olmasıdır. İran, Rusya’nın da desteği ile kendi uydusu olan “Sina-
1” uydusunu yörüngesine yerleştirmiştir. İran önümüzdeki günlerde başka
uyduları da uzaya gönderme niyetinde olup, bu uyduları “Şahap 4” füzeleri ile
uzaya göndereceğini belirtmiştir.82
Ayrıca İran’ın Rusya’dan aldığı “Tor M-1” füzesavar sistemleri ile güçlü
bir hava savunma sistemine sahip olması bu ülkeye yönelik saldırı
seçeneklerini zorlaştırmakta ve kısıtlamaktadır. Aynı şekilde bu ülkenin bütün
dünyada terör faaliyetlerine girişme kapasitesinin bulunması da bir diğer
81
Özdem SANBERK : “Asimetrik Komşuluk Riski”, Radikal Gazetesi (1 Şubat 2006)
82
Sinan OGAN : “İran’ın Nükleer Krizine Farklı Bir Bakış”, Türkiye Uluslar arası İlişkiler ve
Stratejik Analizler Merkezi(TÜRKSAM),
http://www.turksam.org/tr/yazilar.asp?kat1=1&yazi=736( Erişim Tarih : 20.02.2006)
52
Ancak Türkiye’nin karar alma sürecinde, karşısına iki ucu keskin bir
bıçak dikilmektedir. İran’a yapılacak bir müdahale ile İran rejiminin yıkılması,
bölgede bir Kürt devletinin kurulmasının son halkasını teşkil edecektir. Diğer
yandan İran’ın nükleer silahlara sahip olması Türkiye açısından kabul
edilemez bir olgudur. Son zamanlarda ABD ve İsrail’den üst düzey siyasi ve
istihbarat elemanların Türkiye ziyaretindeki sıklık, Türkiye – İsrail Stratejik
İşbirliği’nin daha da önemli hale gelmesi ve yeni boyut kazanması olarak
değerlendirilebilir. Burada göz ardı edilmemesi gereken en önemli husus, her
iki tarafta bu stratejik işbirliğinin gereklerini diğerinin politikalarına en az zarar
verecek şekilde yerine getirmesidir. Uygulanacak hal tarzı çok iyi etüt
edilmelidir. Yapılacak bir hatanın telafisi olmadığı gibi bedelinin de çok ağır
şartlarda ödenmesi söz konusudur.
83
Sinan OGAN : a.g.m., 3.
53
Türkiye özellikle 1984 yılından itibaren PKK terör örgütü ile tanışması
ile bu kavramı yakından tanımış ve ne anlama geldiğini 35 bin insan, 150 –
200 milyar dolar maddi kayıp, yakılan, yıkılan ve tahrip edilen bir altyapı,
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin geri kalması, bölgede sağlıklı bir
güven ortamının oluşturulamaması gibi bir çok ağır bedel ödeyerek
öğrenmiştir.84
84
Adnan ÖZÜDOĞRU : “Terör ve Batı”, Ortadoğu Gazetesi,
http://www.ortadogugazetesi.net/haber_d.asp?haber=3816 (Erişim Tarihi 20.02.2006)
85
Nilgün GÜLCAN : “PKK Mücadelemiz Başarılı mı ?”.Turkish Weekly ,15 Ekim 2005
54
86
Hürriyet (24 Şubat 2004)
55
geçişte kullanılan insansız hava aracı ve yeraltı kablosu gibi konularda İsrailli
yetkililerde temasta bulunulduğu basında yer almıştır.
sırada gelmektedir. 185 dünya ülkesi içinde nüfus itibarıyla 16., toprak
büyüklüğü itibarıyla 32. ve ekonomik gücü itibarıyla 16. sırada olan bir dünya
devletidir.87
87
Onur ÖYMEN : Türkiye’nin Gücü (İstanbul, 1998), 356.
88
Milli Savunma Bakanlığı Resmi İnternet Sayfası :
http://www.msb.gov.tr/Birimler/GnPPD/GnPPDBeyazKBol1Kis2.htm (Erişim Tarihi :
21.02.2006)
57
89
Milli Savunma Bakanlığı internet sayfası :
http://www.msb.gov.tr/Birimler/GnPPD/GnPPDBeyazKBol2Kis4.htm (Erişim Tarihi
25.02.2006)
58
Türkiye Bölgesel güç olma yolunda elinde etkili bir silahlı güç
bulundurmak zorundadır. Bugün silahlı kuvvetlerin modernizasyonu için en
etkili çözüm yolu İsrail ile askeri işbirliğidir. Ancak bu işbirliğinden anlaşılması
gereken, iki ülkenin Ortadoğu problemlerine paralel ve birlikte yaklaşması
değildir. İki ülkenin de bölge sorunlarına göre örtüşen çözümleri olduğu gibi
birbirinden tamamen farklı politikaları da mevcut olabilir.
90
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in 11 Ekim 2005 tarihinde TBMM’de yapmış olduğu
açılış konuşmasından alınmıştır,
http://www.cankaya.gov.tr/tr_html/KONUSMALAR/01.10.2005-438.html(Erişim Tarihi :
22.02.2006)
59
91
Yavuz Gökalp YILDIZ; a.g.e.(2004)., 299.
60
- Simülatörler,
92
Barkın ŞIK : “İsrail, F-4 Uçaklarında İkinci Paketi de İstiyor”, Milliyet ( 7 Mayıs 2005)
93
Aytekin ZİYLAN(E.Tuğg.); ”Savunma Sanayinde Teknoloji Politikası”,
http://www.aselsan.com.tr/DERGI/temmuz2000/tek.htm (Erişim Tarihi : 02.03.2006)
62
Bugün itibarı ile savunma sanayi iki ülke arasında önemli işbirliği
alanlarından birisidir. İsrail’le 1996 yılında başlayan ilişki İsrail’i Türkiye’nin
savunma sanayi alanında en önemli ortaklarından birisi konumuna getirmiştir.
Türkiye kendi savunma sanayisini geliştirirken İsrail’den teknoloji desteğini ve
94
Erkan ACAR : “yazılım yapmamızı ABD engelledi”, Aksiyon, sayı 15, 18.10.2004,
http://aksiyon.com.tr/detay.php?id=16910 (Erişim Tarihi :12.03.2006)
95
Aytekin ZİYLAN(E.Tuğg.) : a.g.m.
63
96
Armağan KULOĞLU(E.Tümg.);a.g.m., 83.
97
Murat YETKİN : ”Milyarlık Oyuncaklar”, Radikal (8 Mayıs 2005)
64
98
Murat YETKİN : a.g.m
99
Murat YETKİN : a.g.m.
65
- Ticari İşbirliği
- Ortak Yatırım
- 3. ülkelerle işbirliği
100
Ekrem GÜVENDİREN : “Türkiye-İsrail Ekonomik İlişkileri”, Görüş Dergisi, Sayı 56, (Eylül
2003) Görüş Dergisi(Tusiad) Ekim-Kasım 1998,
67
101
DEİK İnternet Sayfası : http://www.deik.org.tr/genel/2005117114320Israil-AbdullahGül-3-
doc. (Erişim Tarihi : 4 Ocak 05)
102
Necdet B. SİVASLI : “İsrail Gezisi, Sadece Turistik Bir Gezi mi ?”, Ortadoğu Gazetesi,
http://www.ortadogugazetesi.net/haber_d.asp?haber=2851(Erişim Tarihi : 05.03.2006)
68
103
Ayrıntılı bilgi için bknz:.http://www.gap.gov.tr/Turkish/Uiliski/dkp7.html#y4(Erişim Tarihi :
04.03.2006)
104
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Uiliski/dkp7.html#y4(Erişim Tarihi : 02.03.2006)
69
105
Karma Ekonomik Komisyon Toplantıları Kapsamında Yabancı Ülkelerle İlişkiler :
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Uiliski/dkp7.html#y4 (Erişim Tarihi : 27.02.2006)
106
.TC TEL-AVİV Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği Temmuz 2005 Aylık Raporu :
http://www.counsellors.gov.tr/upload/IL/TEMMUZ2005.doc (Erişim Tarihi : 03.03.2006)
70
göz önüne alındığında Türkiye ile İsrail arasında son derece geniş ekonomik
işbirliği olanaklarının mevcut olduğu görülmektedir.
1990’lı yılların başlarından itibaren hızla gelişen iki ülke ilişkileri, bölge
ülkelerinin tepkisini çekmemek için bu güne kadar mümkün olduğunca
dengeli bir politika izlenerek yürütülmüştür. Türkiye’nin İsrail’le geliştirdiği
ilişkiler ve ortaklaşa yürüttüğü projeler Ortadoğu Barış Sürecinin başlaması
ile birlikte “Arap Vetosu”nun kalktığına ilişkin bir rahatlama ortamından da
istifade edilerek daha da gelişmiştir. Ancak Ortadoğu’da sağlıklı bir istikrar
yapısı oluşturulmadan ve tam olarak bir barış ortamına ulaşılmadan Türkiye –
İsrail ilişkilerinin denge politikası ekseninde devam edeceği
değerlendirilmektedir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
107
Türel YILMAZ : a.g.e., 67.
72
108
.O.Metin ÖZTÜRK : a.g.m., 255.
109
.Efraim İNBAR : a.g.e, 63.
73
Bu antlaşmaya ABD, Ortadoğu ülkelerine göre oldukça farklı bir açı ile
yaklaşmıştır. Kafkaslar’da, Ortadoğu’da ve Balkanlar’da Soğuk Savaş
sonrası etkin rol oynamak isteyen ABD, bölgede Türkiye’ye önemli bir misyon
yüklemek istemiştir. Bu misyonun bir gereği olarak Ortadoğu ülkelerinin
tersine, bu Statejik İşbirliğine tam destek vermiştir111. İki ülke ilişkilerinin
ABD’nin bölgesel politikaları için çok önemli olduğu tartışılmaz bir gerçektir.
110
.Yavuz Gökalp YILDIZ : a.g.e.(2004), 305.
111
.Hüseyin AKYOL : ”Ortadoğu Denkleminde İsrail-Türkiye İlişkileri (Ankara,1998), 13.
74
112
.Yavuz Gökalp YILDIZ : a.g.e.(2004), 292.
75
meydana gelen sinerji etkisi Ortadoğu’da menfaati olan bir çok ülkeyi tedirgin
etmektedir. Üstelik bu ilişkinin arkasında ABD gibi bir gücün de desteğini açık
olarak ifade etmesi bu ülkeler açısından bir açmaz oluşturmaktadır. Bahse
konu ülkelerin bölge ile ilgili politikalarını oluştururken ister istemez bu
işbirliğini göz önüne almak zorunda olmaları kendilerini rahatsız etmektedir.
Dolayısı ile bu işbirliğine tepkilerin kaynağındaki asıl nedenin bu yaklaşım
tarzı olduğu değerlendirilmektedir.
113
Efraim İNBAR : a.g.e., 71.
76
114
Türel YILMAZ : a.g.e., 67.
115
Yavuz Gökalp YILDIZ : a.g.e.(2004), 302.
77
116
Ebubekir CEYLAN : ”Arap Milliyetçiliği ve Yeni Ortadoğu Fotoğrafı”, Avrasya
Dosyası(İsrail Özel), C.5, S.1 (İlkbahar 1999), 221.
78
tam olarak karşısına almayıp bekle gör politikası izleyen iki Arap ülkesi
olmuştur. Bunlar Mısır ve Ürdün’dür.
117
Türel YILMAZ : a.g.e., 70.
118
Tayyar ARI : a.g.m., 238.
79
119
Ayrıntılı bilgi için bkz.Dış Ticaret Müsteşarlığı,
http://www.dtm.gov.tr/pazaragiris/ulkeler/urd/urd-ulk-dis.htm (Erişim Tarihi : 12.03.2006)
120
Yavuz Gökalp YILDIZ : a.g.e(2004), 303.
121
Efraim İNBAR : a.g.e., 76.
80
122
Mustafa KİBAROĞLU : ”Turkey and İsrael Strategize”, Middle East Quarterly, Winter
2002, Volume IX, Number I, 64.
81
123
“The Turkish-İsraeli Affair”, The Economist, Vol.348, No.8086, September 1998, 55-56.
82
124
Meliha ALTUNIŞIK : ”Türkiye-İsrail Fırsatlar Sınırlılıklar”,Görüş Dergisi(Tusiad) Ekim-
Kasım 1998, http://www.tusiad.org/yayin/gorus/37/html/sec9.html(Erişim Tarihi : 15.03.2006)
83
Bugün Türkiye – İsrail ilişkilerinde en çok tepki çeken olay Kuzey Irak
ve Suriye konusunda iki ülkenin çıkar birliğinin sınırlı ve örtüşmüyor
olmasıdır. Gerçekten, Türkiye'nin aksine, İsrail'in Kuzey Irak'taki durumdan
rahatsız değil hatta memnun olduğu söylenebilir. İsrail’in bölgedeki Kürt
liderlerle birçok teması olduğu hatta bölgede zengin Yahudi iş adamlarının
toprak aldıklarına dair ciddi duyumlar mevcuttur. Türkiye diğer yandan İsrail
ile Suriye arasında tekrar başlayacak bir barış sürecinde daha önceki
müzakerelerde olduğu gibi Türkiye'nin çıkarlarına aykırı gelişmeler
olabileceğinden korkmaktadır. Bu nedenle Türkiye’de gerek basında gerek
politikacılar arasında İsrail’in son dönemlerdeki hareketlerinin kuşku ile
izlenmesi ve Türkiye’nin İsrail’le çakışan ülke menfaatlerinde kendine has
politikalar üretmesi ve bağımsız hareket etmesi konusunda ciddi görüş ve
ikazlar dile getirilmektedir.
Son yıllarda İsrail basınından bazı yazarlar; Türkiye ile İsrail ittifakının
günümüzde eski parlaklığını yitirdiğini, bu ilişkinin Arap devletlerinin İsrail ile
resmi bir ilişkiye sıcak bakmayıp, en ufak eğilim dahi göstermediği dönemde
bir anlam ifade ettiğini, ancak Mısır ve Ürdün, hatta Filistinli liderlerle yapılan
125
Efraim İNBAR : a.g.e., 96.
126
Efraim İNBAR : a.g.e., 94.
84
127
Bülent ARAS : ”İsrail-İran-Türkiye Üçlüsünde Gelişen İlişkilere Alternatif Bir Bakış”,
Avrasya Dosyası(İsrail Özel), Cilt 5 Sayı 1 (İlkbahar 1999), 204.
85
128
Efraim İNBAR : a.g.e., 76.
86
çıkarlarını tehdit eden Türk – İsrail ittifakını dengelemek için Arap – İran
ilişkilerinin geliştirilmesi çabaları da söylemde dile getirilmesine rağmen
uygulamada pek başarılı olamamıştır. Yine 90’lı yıllarda bölgede Irak –
Suriye rekabeti de Türkiye – İsrail ittifakına karşı bölgesel bir ittifak kurulma
çabalarını engellemiştir.
129
Efraim İNBAR : a.g.e., 78.
87
130
A.Ömer PEHLİVANOĞLU : Ortadoğu ve Türkiye (İstanbul, 2004), 402.
88
131
A.Ömer PEHLİVANOĞLU : a.g.e., 404.
89
dünyada son yıllarda en büyük silah alan ülkeler arasına katılmıştır132. Keza
yakın komşumuz Yunanistan ve bölgeye uzak olsa da bazı kaynaklarda
Ortadoğu ülkesi olarak gösterilen Pakistan da son dönemde ciddi anlamda
silah alan ülkeler arasındadır.
132
Selahattin E.ÇAKIRGİL : a.g.m (Erişim Tarihi : 25.01.2006)
133
O.Metin ÖZTÜRK : ”Ortadoğu Nereye gidiyor? Değişimin İşaretleri ve Türkiye”, Son
Hadiselerin Işığında Ortadoğu ve Filistin (Ankara: Türk Ocakları Ankara Şubesi Yayınları,
Temmuz 2004), 40.
134
Cordesman Antony H. : ”The Trans Atlantic Aliance : is 2004 the Year of the greater
Middle East?”,Center for Strategic and İnternational Studies, Washington, January 2004
90
135
Armağan KULOĞLU(E.Tümg) : ”Körfez Savaşı’ndan 10 Yıl Sonra Ortadoğu’daki Askeri
Durum”, Çukurova Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi,
http://strateji.cu.edu.tr/ORTA_DOĞU/05.php (Erişim Tarihi 21.03.2006)
92
ülkeleri ile hiçbir şekilde kültürel ve siyasi bağları mevcut olmayıp tamamen
düşman bir coğrafya ile çevrilidirler. Bölgesel liderlik konusunda hiçbir
Ortadoğu ülkesi tarafından kabul görmemekle birlikte, ülke politikalarını
genellikle ABD yaptırımlı olarak uygulamaya geçirmektedirler. Dolayısı ile
dünyada şu andaki tek süper gücün desteği ile bölgedeki kalıcılıklarını
pekiştirmeye, bu sayede bölgede isteklerini ABD desteği ile gerekirse zorla
gerçekleştirmeye çalışan bir ülke konumundadır. Ancak, gücü ABD desteği
ile sınırlı olup bu desteğin kesilmesi durumunda bölgede hiçbir siyasi
etkinliğinin kalmayacağı değerlendirilmektedir.
136
Özdem SANBERK : ”Asimetrik Komşuluk Riski”, Radikal (1 Şubat 2006)
93
137
Özdem SANBERK : a.g.m.
138
Faruk MERCAN : “Nerdeyiz Nereye Gidiyoruz? Küresel Bir Aktörün Gücü”, Zaman
Gazetesi (15 Aralık 1999)
94
139
Yusuf GEDİKLİ : “Medeniyetler çatışması, karikatür krizi”, Ufuk Ötesi Dergisi, Mart
2006, http://www.ufukotesi.com/yazigoster.asp?yazi_no=20060323 (Erişim Tarihi :
24.03.2006)
95
140
E.Fuat KEYMAN : ” Türkiye’nin Irak Politikası", Radikal Gazetesi (12 Mart 2006)
141
Mümtaz’er TÜRKONE : “Hamas ve Ahmet Davutoğlu”, Zaman Gazetesi (23 Şubat 2006)
96
142
Cengiz ÇANDAR :”Hamas’ın Geleceğini Önceden Biliyordum; Böyle Değil”, Bugün
Gazetesi (17 Şubat 2006)
143
Cengiz ÇANDAR : a.g.m.
97
144
Tarık TAVADOĞLU : ”Kan Kokan Topraklar”, Ortadoğu Gazetesi,
http://www.ortadoğugazetesi.net/haber_dv.asp?haber=16708 (Erişim Tarihi 22 Şubat 2006)
98
145
Serhat ERKMEN:, “ABD, Büyük Orta Doğu ve Türkiye”, ASAM Stratejik Analiz Dergisi,
Cilt 5, Sayı 52 (Ağustos 2004)
146
A.Ömer PEHLİVANOĞLU : a.g.e, 408
100
Son yıllarda ABD’nin ortaya attığı BOP, daha II. Dünya Savaşı
sırasında İngilizler tarafından düşünülmüştür. Churchill, 30 Ocak – 1 Şubat
1943’teki Adana Mülakatı’nda İnönü’yle görüştüğü günlerde, Yenice
istasyonunda sekreterine özetle şunları yazdırmıştır;147
147
Şevket Süreyya AYDEMİR : İkinci Adam, Cilt II ( İstanbul 1967), 163.
101
yapılmaktadır. BOP’un içinde örnek ülke olarak yer alacak bir Türkiye’nin
karşı karşıya kalacağı en büyük tehlike, laik demokratik yapısının, ulusal
birliğinin ve ülke bütünlüğünün korunamamasıdır. Projenin özünde var olan
bu tehlike, Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasını ve laik, demokratik yapısını
tehdit etmektedir.148
148
A.Ömer PEHLİVANOĞLU : a.g.e, 417.
149
Yusuf GEDİKLİ : “Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi ÖZKÖK’ün Konuşması”,
http://www.ufukotesi.com/yazigoster.asp?yazi_no=20050523 (Erişim Tarihi : 01.04.2006)
150
Yusuf GEDİKLİ : a.g.m.(22.03.2006)
102
belirterek karşı çıkmışlardır. Çünkü proje ile ulus devlet anlayışı yıkılmak
istenmektedir. Proje kapsamında 22 ülke olup bu ülkelerden 220 eyalet
oluşturulmaya çalışılmakta ve bu da ABD tarafından alenen ilan
151
edilmektedir.
151
Ünal METİN:, “Büyük Orta Doğu Projesi”,
http://www.ufukotesi.com/yazigoster.asp?yazi_no=20041174(Erişim Tarihi : 26.03.2006)
152
.Hasan KÖNİ:”Akdeniz’in Güvenliği ve Türkiye”, ASAM Jeo ekonomi Dergisi,Cilt I, Sayı 2,
Yaz/Sonbahar 1999, 60.
103
bir tutum takınarak birlik dışında kalması için hiçbir yumuşama göstermeyen
AB’nin birden bire çark ederek Türkiye’nin AB’ne alınması için seferber
olmasının ardındaki en önemli etkenin bu düşünce olduğunu
değerlendiriyorum. BOP’ta, Türkiye’nin uygulayacağı en önemli hal tarzı, AB
ile yakın ilişkilerini koruyarak, Amerika ve İsrail’le de bölge politikalarının
oluşumunda ülke menfaatleri için gerekli durumlarda paralel hareket
etmesidir. Ancak ülke menfaatleri ve Türkiye’nin bağımsız yapısına karşı bir
oluşum söz konusu olduğunda, ağırlığını ortaya koyma cesaretini de
göstermelidir.
Bu gün Afganistan’ın işgali ile başlayıp Irak’ın işgali ile devam eden
süreçte, özellikle ABD için işler hiçte yolunda gidiyor gibi gözükmemektedir.
Bu nedenle; son zamanlarda Amerikan üst düzey yöneticileri Türkiye ile
deyim yerindeyse “mekik diplomasisi” oluşturmaya başlamış durumdadır.
Öyle veya böyle ABD Türkiye’nin bu oluşumda desteğine muhtaç
durumdadır. Müslüman bir coğrafyada yanına Müslüman bir ülkeyi almadan
kendi başına politikalar üretmenin neredeyse imkânsız olduğu tüm açıklığı ile
Irak’ta kendini göstermiştir. Türkiye Ortadoğu’daki gelişmelerin tüm
153
Hasan Celal GÜZEL : ”BOP’a Doğru Bakabilmek”, Radikal Gazetesi (14 Mart 2006)
104
aşamasında söz sahibi olup pozitif kazanımlar elde etmek istiyorsa mutlaka
aktif bir dış politika yürütmek durumundadır. Bu sebepten dolayı, Türkiye
bölge ile ilgili politikalarını oluştururken, yakın coğrafyasında meydana gelen
bu gelişmelerden taraf olsa da olmasa mutlaka etkileneceği gerçeğini göz
ardı etmemelidir.
154
Bülent ARAS : ”Büyük Ortadoğu İnisiyatifi ve Türkiye”,
http//www.turkishtime.org/28/tr_24_2asp (Erişim Tarihi : 28.03.2006)
105
Bugün için İslam ülkeleri içinde İsrail’le kapsamlı ilişkilere sahip tek
ülkenin Türkiye olması, onu İslam ülkeleri ile İsrail arasındaki ilişkilerin
kurulmasındaki anahtar ülke pozisyonuna getirmiştir. Diğer yandan Türkiye
İslam ülkeleri içinde laik olan tek ülke olarak örnek teşkil etmektedir.
Türkiye’nin önemli başka bir özelliği de “Medeniyetler Uzlaşması”nın kilit
ülkesi durumunda olması, bu özelliği ile de İslam dünyasında oluşan
Amerikan karşıtlığını tersine çevirebilecek belki de dünyadaki tek ülke
konumunda bulunmasıdır155. Afganistan’ın ve Irak’ın İşgal sürecinde ABD’nin
Türkiye’ye önemli bir rol vererek müşterek hareket etme isteği, sırf bu
sebeplerden kaynaklanmaktadır. Nitekim Afganistan’da ABD’nin isteği
doğrultusunda şekillenen bu süreç, Irak’a Türkiye’den yoksun olarak giren
ABD için tam zıt bir istikamette işlemeye başlamış ve gün geçtikçe daha da
kötüleşme eğilimine girmiştir. İşte ABD’nin Türkiye’yi vazgeçilmez bir dost
olarak görmesi ve BOP’ta örnek ülke olarak vitrine çıkarmasının arkasında
yatan en büyük etkenlerden biri bu düşüncedir.
155
Y.Gökalp YILDIZ : a.g.e.(2004), 259.
106
biri de, Ortadoğu’da ilk kez Batı yanlısı demokrasilerden meydana gelen bir
ittifakın oluşturulması ve bölgedeki baskıcı rejimlere karşı değişmeye yönelik
baskı yaratan bir unsur olarak ortaya çıkmasıdır. Bu ittifaka karşı gösterilen
büyük tepkilerin kaynağındaki asıl nedenin, bölgedeki rejimlerin kendileri için
Türkiye – İsrail ittifakını bir tehdit olarak algılamalarıdır.
156
Y.Gökalp YILDIZ : a.g.e.(2004), 309.
107
157
Tuba ÖZDEN : “Demokrasi Gelecekse Biz Getirmeliyiz”, Aksiyon Dergisi, Sayı 573, 28
Kasım 2005, http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=22910(Erişim Tarihi 17.03.2006)
108
hedefinin, hatta halkın büyük bir kısmının böyle bir beklentisinin bile olduğunu
söylemek neredeyse imkânsızdır.158
158
Tayyar ARI : ”Büyük Ortadoğu ve Türkiye’ye Yansımaları”, 2023 Dergisi, Sayı 39 (15
Temmuz 2005), 56.
109
Son durum itibarı ile İsrail, bölgede Kürtler hariç etraflarının kendilerine
düşman olduğunu düşünmektedir. İsrail, İran’ın nükleer silah geliştirmenin
eşiğinde olduğunu değerlendirmekte ve Suriye’nin, kendisi Gazze şeridinden
çekilirken, Filistin terörünü desteklemeyi planladığını iddia etmektedir. İsrail
bazı alanlarda bu düşüncelerini fiiliyata geçirmiş ve özellikle Irak’ın ABD
tarafından işgal edilmesinden sonra Kürtlerle yakın ilişkiye girerek kendisi için
tehlikeli olacağını değerlendirdiği Şii oluşumunu dengeleme gayreti içine
girmiştir.160
159
Anıl ÇEÇEN : ”B Planı, Büyük Ortadoğu Projesi ve Türkiye’ye Yansımaları (Jeopolitik
Değerlendirme Toplantısı)”, 2023 Dergisi Sayı 39 (15 Temmuz 2004), 70.
160
Seymour M.HERS, Çev.Süleyman Bulut : ”B Planı”, 2023 Dergisi, Sayı 39 (15 Temmuz
2004), 19.
110
161
Armağan KULOĞLU(Em.Tümg.) : ”Ortadoğu’daki Gelişmelerin Türkiye’nin
Güvenliğine Stratejik Etkileri”, ASAM Stratejik Analiz Dergisi, Sayı 62 (Haziran 2005), 78.
111
Yeni bir politika ile Türkiye’nin son dönemlerde ortaya koyduğu tutum,
Arap ve Müslüman ülkelerle yakınlaşmasını sağlamıştır. Arap ülkelerinin
Türkiye’nin bu politikalarının yanında yer aldığının ilk göstergesi; 14 – 16
Haziran 2004 tarihinde İstanbul’da yapılan İKÖ’nün Genel Sekreter seçimleri
olmuştur. Türkiye’nin adayı Ekmeleddin İhsanoğlu Malezya ve Bangladeşli
adaylardan çok daha fazla oy alarak Genel Sekreter seçilmiştir. Bu olay bir
anlamda Türkiye’nin Arap ve Müslüman ülkelere karşı uygulamış olduğu
162
Sena El-Said:, ”Yeni Türkiye”, El Wafd Gazetesi (Mısır, 18 Haziran 2004)
http://www.byegm.gov.tr/YAYINLARIMIZ/DISBA06/SIN/2004/06/23x06x04.HTM (Erişim
Tarihi : 07.04.2006)
112
Diğer yandan gerek İKÖ gerekse Türk Arap Ekonomik Forumu gibi
toplantı ve uygulamaların Türkiye’de yapılması ve Türkiye’nin bu toplantılarda
ev sahibi ülke olarak aktif bir politika uygulayarak Arap devletleri ile ekonomik
ve siyasi bağlamda iyi ilişkiler geliştirmeye başlaması, Türkiye’nin bir dönem
163
Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü : “Anadolu’ya Haberler”,
http://www.byegm.gov.tr/yayinlarimiz/anadoluyahaberler-yeni/2005/mayis/ah_06_05-05.htm
(06.04.2006)
164
Emre Kozlu : ”İç Ekonomi”, Garanti Bankası Dergisi (Ağustos 2004), 37.
113
soğuk olan Türkiye – Arap ülkeleri ilişkilerini tekrardan canlandırma amaçlı bir
hamlesi olarak değerlendirilmektedir. Gerçekten de aynı coğrafyayı paylaşan
komşu ülkelerin birbirleri ile siyasi, ticari ve ekonomik anlamda ilişkilerinin
sıcak olması, bu sayede paylaşılan coğrafyada ilişkilerin iyi komşuluk, güven
ve dostluk duyguları ile pekiştirilmesi arzu edilen bir durumdur.
165
Aybike KOCA : ”Arap Sermayesinden Beklenen İşlev”, Tusam-Ulusal Güvenlik Stratejileri
Araştırma Merkezi, http://www.tusam.net/makaleler.asp?id=317&sayfa=7(Erişim Tarihi
12.04.2006)
114
166
Sena El-Said : a.g.m.
115
167
Erdal ŞİMŞEK : Türkiye’nin Ortadoğu Politikası (İstanbul, 2005), 160.
117
Diğer yandan 1959 yılından beri AB’ye üyelik için bekleyen ve en son
1999 yılında Helsinki zirvesi ile aday ülkeler arasına ancak alınabilen
Türkiye’nin önüne, AB tarafından bir sürü ön koşul ve yaptırım konmuştur.
Türkiye’nin kendisinden istenen tüm koşulları yerine getirse dahi birliğe kabul
edilip edilmeyeceği belirsizdir. İşin daha kötüsü Türkiye’nin AB’nin dışında
kalması durumunda, Kıbrıs sorunu, Yunanistan ile olan problemler gibi
sorunlar AB’nin ortak dış politikasının zaman içinde kuvvetlenmesi ile
Yunanistan ile Türkiye arasındaki bir sorundan ziyade AB ile Türkiye
arasında bir sorun olarak değerlendirilip, Türkiye karşısında AB gibi bir devi
168
İdris BAL : ”Bölgesel Güvenlik ve Türkiye’nin Önemi”, Türkiye’nin Güvenliği Sempozyumu
Bildiriler, Fırat Üniversitesi Yayını, (Elazığ ,2002), Polis Akademisi İnternet sayfası :
http://www.pa.edu.tr/tr/baskanlik/index.php?sayfa=14&id=7(15.05.2006)
118
169
Mümtazer TÜRKONE : ”Kudüs’ü Yeniden İnşa Etmek”, Zaman Gazetesi (05 Mart 2006)
119
etki edeceği göz ardı edilemez bir gerçektir. Bugün Türkiye, siyasi, tarihi ve
kültürel nedenlerden dolayı bölgesinde ve dünyadaki dengelerin
korunmasında, istikrarın sağlanmasında önemli bir konuma sahiptir. Bu
bölgede Türkiye’yi hesaba katmamak veya oluşumların dışında tutmak
mümkün değildir.
170
Erdal ŞİMŞEK:, a.g.e, 166.
120
171
Erdal ŞİMŞEK : a.g.e, 166.
121
SONUÇ
- Aynı şekilde bölgenin güçlü ülkelerinden bir olan İran içinde Türkiye
– İsrail Stratejik İşbirliği tehdit oluşturmuştur. İran’ın iki ülke ile de yapacağı
savaş veya küçük çaplı bir harekâtta mutlaka diğer ülkeyi dikkate alması
gerekmektedir. Üstelik Nükleer güce ulaşma çalışmalarını devam ettiren
İran’ın, bu işbirliği sayesinde İsrail’in Türkiye sayesinde yanı başına kadar
sokulduğu hissi yaşamasına sebep olmuştur. Çünkü İran’ın nükleer güce
122
KAYNAKÇA
ACAR, Erkan. “Yazılım Yapmamızı ABD Engelledi”, Aksiyon Dergisi, Sayı 15,
18 Ekim 2004
ANAT, Lewin. “Turkey and Israel: Reciprocal and Mutual Imaginery in the
Media, 1994-1999”, Journal fo İnternational Afffairs, Cilt 54, sayı 1, Güz
2000, 239-251
ARI, Tayyar. ”ABD-İsrail İlişkileri ve Orta Doğu Barış Süreci”, ASAM Avrasya
Dosyası, İsrail Özel Eki, Cilt 5, Sayı 1, İlkbahar 1999, 238.
Cordesman Antony H. “The Trans Atlantic Aliance:is 2004 the Year of the
greater Middle East?”, Center for Strategic and İnternational Studies,
Washington,January 2004,
OGAN, Sinan. “İran’ın Nükleer Krizine Farklı Bir Bakış”, Türkiye Uluslararası
İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi(TÜRKSAM),
http://www.turksam.org/tr/yazilar.asp?kat1=1&yazi=736 (Erişim Tarihi :
20.02.2006)
SİVASLI, Necdet B, “İsrail Gezisi, Sadece Turistik Bir Gezi mi ?”, Ortadoğu
Gazetesi, http://www.ortadogugazetesi.net/haber_d.asp?haber=2851 (Erişim
Tarihi : 05.03.2006)