You are on page 1of 253

T.C.

DOKUZ EYLÜL ÜN VERS TES


SOSYAL B L MLER ENST TÜSÜ
SLAM TAR H VE SANATLARI ANAB L M DALI
SLAM TAR H VE SANATLARI PROGRAMI
YÜKSEK L SANS TEZ

AR V BELGELER NE GÖRE 1915 YILINDAK


TEHC R OLAYININ S VAS’TA UYGULANMASI

Abdurrahman LHAN

Danı man
Prof. Dr. Mehmet EKER

2008
Yüksek Lisans Tezi olarak sundu um “Ar iv Belgelerine Göre 1915
Yılındaki Tehcir Olayının Sivas’ta Uygulanması” adlı çalı manın, tarafımdan
bilimsel ahlak ve geleneklere aykırı dü ecek bir yardıma ba vurmaksızın yazıldı ını
ve yararlandı ım eserlerin bibliyografyada gösterilenlerden olu tu unu, bunlara atıf
yapılarak yararlanılmı oldu unu belirtir ve bunu onurumla do rularım.

..../..../........
Abdurrahman LHAN

ii
YÜKSEK L SANS TEZ SINAV TUTANA I

Ö rencinin
Adı ve Soyadı : Abdurrahman LHAN
Anabilim Dalı : slam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı
Programı : slam Tarihi ve Sanatları Programı
Tez Konusu : Ar iv Belgelerine Göre 1915 Yılındaki Tehcir
Olayının Sivas’ta Uygulanması
Sınav Tarihi ve Saati :

Yukarıda kimlik bilgileri belirtilen ö renci Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün


…………………….. tarih ve ………. sayılı toplantısında olu turulan jürimiz
tarafından, Lisansüstü Yönetmeli inin 18. maddesi gere ince yüksek lisans tez
sınavına alınmı tır.

Adayın ki isel çalı maya dayanan tezini ………. dakikalık süre içinde
savunmasından sonra, jüri üyelerince gerek tez konusu gerekse tezin dayana ı olan
Anabilim dallarından sorulan sorulara verdi i cevaplar de erlendirilerek tezin,

BA ARILI OY B RL ile
DÜZELTME * OY ÇOKLU U
RED edilmesine ** ile karar verilmi tir.

Jüri te kil edilmedi i için sınav yapılamamı tır. ***


Ö renci sınava gelmemi tir. **

* Bu halde adaya 3 ay süre verilir.


** Bu halde adayın kaydı silinir.
*** Bu halde sınav için yeni bir tarih belirlenir.
Evet
Tez, burs, ödül veya te vik programlarına (Tüba, Fullbright vb.) aday olabilir.
Tez, mevcut hali ile basılabilir.
Tez, gözden geçirildikten sonra basılabilir.
Tezin, basımı gereklili i yoktur.

JÜR ÜYELER MZA

…………………………… Ba arılı Düzeltme Red ……………..

…………………………… Ba arılı Düzeltme Red ………..........

…………………………… Ba arılı Düzeltme Red …..…………

iii
ÖZET

Yüksek Lisans Tezi


Ar iv Belgelerine Göre 1915 Yılındaki Tehcir Olayının Sivas’ta Uygulanması

Abdurrahman LHAN

Dokuz Eylül Üniversitesi


Sosyal Bilimler Enstitüsü
slam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı
slam Tarihi ve Sanatları Programı

Birinci Dünya Sava ı henüz ba lamı tı. Osmanlı Devleti de bu sava ta


Almanya’nın yanında yer alarak ngiltere, Rusya ve Fransa’ya kar ı sava açmı tı.
Osmanlı Devleti bu sava a katılmasına katılmı tı. Fakat ülke hem sosyal hem de
ekonomik anlamda çökü ün e i ine gelmi ti. Yıllar süren sava lar ve meydana gelen
olaylar halkta büyük bir bezginlik ve ümitsizlik meydana getirmi ti. Osmanlı
Devleti’nin içerisinde bulundu u artları ve sava a girmesini fırsat bilen Ermeniler
de, hayal ettikleri büyük Ermenistan’ı gerçekle tirmek amacıyla yo un bir isyan ve
ihtilal hareketlerinin içerisine girmi lerdi. Bu ba lamda Sivas Vilâyeti de
Anadolunun ortalarında yer alan, nispeten geni co rafyaya yayılmı , Kafkas
cephesine yakın, önemli yolların geçti i kav ak noktasında yer alan, co rafi ve
stratejik önemi hayli fazla olan bir vilâyetti. Çünkü Kafkas cephesiyle olan her türlü
irtibat buradan sa lanmakta, cepheye sevk edilecek olan askerlerin önemli bir kısmı
bu bölgeden temin edilmekte ve cephede sava an ordunun ihtiyaçlarının önemli bir
kısmı buradan kar ılanmaktaydı. Vilâyetin ne kadar önemli bir yer oldu unu bilen
komitacı Sivas Ermenileri de Osmanlı Devletini cephede zayıf dü ürmek ve Rusların
do uda rahatça ilerlemesini sa lamak amacıyla bazı faaliyetlere ba lamı lardı.
Yolları tahrip edip telgraf tellerini kesmi ler, askere kaydolmak için askerlik
ubelerine giden insanlara saldırmı lar ve da larda e kıyalık yaparak bölgede kaotik
bir ortam yaratmaya gayret etmi lerdi. Ermeni isyan ve ihtilal hareketlerinin artık
kontrol edilemez bir boyuta ula ması ve Van isyanının patlak vermesinin ardından
Osmanlı Devleti Hükümeti, Ermeniler için geçici sevk ve iskân kanunu bakanlar
kurulu kararıyla almı tır. Di er vilâyetlerde oldu u gibi Sivas vilâyetinde de

iv
Ermenilerin sevk ve iskânıyla ilgili emir ve talimatlar vilâyete ula tıktan sonra
gerekli hazırlıklar yapılmı ve Temmuz ayının ilk günlerinden itibaren Ermenilerin
güney bölgelere sevkine ba lanmı tır. Yolculuk için en güvenli yollar tercih edilmi
ve sevkiyat esnasında muhacirleri korumakla görevli bir jandarma müfrezesi onlara
e lik etmi tir. Ermenilerin geride bıraktıkları malları devlet tarafından korunmu ve
bu amaçla komisyonlar olu turulmu tur. Ermenilerin götürebildikleri mallarını
yanlarında götermelerine izin verilmi ve bu amaçla kendilerine yük hayvanları ve
ka nılar tahsis edilmi tir. Ermeniler günde ortalama sekiz saat yolculuk etmi ler ve
bu esnada yolcuların güvenliklerinden geçtikleri bölgelerdeki yerel idareciler
sorumlu tutulmu tur. skan bölgelerine ula an Ermeniler, kendileri için daha önceden
tahsis edilen yerlere belli bir düzen içerisinde yerle tirilmi , Ermenilerin yeni
yerlerine uyum sa layabilmeleri için gerekil olan tüm sosyal ve ekonomik destekler,
imkanlar ölçüsünde sa lanmaya çalı ılmı tır.

Anahtar Kelimeler: I. Dünya Sava ı, Ermeniler, Sivas, Tehcir

v
ABSTRACT

The Thesis of Master Degree


The Emigration Event in Sivas in 1915 Occording to the Archieve Documents

Abdurrahman LHAN

Dokuz Eylul University


Institute of Social Sciences

The World War I. Just began in 1914. the Ottoman Empire was in the war
with Germany and it was against England, Russia and French. But the country was in
a very desperate condition bath socially and economically. The wars that had
continued for long years and the events created tiredness and weakness within the
public. The Armenians, having known the condition of Ottoman Empire, tried to
achieve their dream of Big Armenia. They started to rebel against the Otoman
Empire.

Sivas was a very important stat efor the fact that it was in the middle of
Anatolia, having a wide geography, near the Kafkas, and it was in the middle of the
important correspanding point. It hod a great geographic and stratejic importance.
Because the all communication with Kafkas was proudied from Sivas, and the
majority of the soldiers were sent to the war area from the, and the needs of the army
were provided from Sivas, too. Knowing the importance of Sivas in the war, the
Komita Sivas Armenians, tried to weaken the Ottoman Empire in that war area and
they tried to help to Russia in the East part of the war. They damaged the roads, tried
to harm the comnunication with the army, and didn’t let the people to enroll to the
army. Their aim was to create a chaotic movements were out of control and a rabel
occured in Van state. After these events Ottoman Empire hovernment decided to
force the Armenians to leave the area tempororily by the law of committee. Like the
otherstates, in Sivas the required preparotions were finished and the Armenians were
sent to the South areas. Also the goverment provided them protection and they were
allowed to take their and the local administrations were responsible for their vofety.

vi
When they reached to their living areas, they had everything prepared systematically
and reqularly. The goverment gave every social and economical support to help the
Armenians to live in their new area in a hormoniow way.

Key Words: World War I., Armenians, Sivas, Emigration

vii
KAYNAKLARA DA R

A. AR V BELGELER

Tarihte olmu bir olay hakkında bugün bizlerin bir fikre veya dü ünceye
sahip olabilmesi için konu hakkında bazı bilgi ve belgelere sahip olmamız, olayların
ya andı ı zamanın sosyal, siyasi ve kültürel artlarını iyi bilmemiz ve de analiz
edebilmemiz gerekmektedir. Çünkü her devrin kendine has özel artları vardır.
Bugün bizlerin içerisinde bulundu u artlar, belki dünü anlamamızı
zorla tırmaktadır. Ermeni meselesi de yıkılmakta olan bir devletin son dönemlerinde
ortaya çıkan ve ülkeyi gerek içeride gerkes de dı arıda hayli me gul eden hatta bazen
zor durumda bile bırakan bir meseledir. Ermeni sorunu üzerine çalı an biz
ara tırmacılar açısından Osmanlı Devleti ar ivleri, Ermeni meselesinin siyasi ve
tarihi geçme ini ara tırmak için vazgeçilemez bir kaynak konumundadır.

Biz de tezimizin ba lı ına uygun olarak Birinci Dünya Sava ı yıllarında vuku
bulan Ermeni tehciri ve bunun Sivas vilayetinde uyulanmasıyla ilgil olarak
Ba bakanlık Osmanlı Ar ivlerine girerek konumuzla alakalı belgeleri alıp belirli bir
bütünlük içerisinde de erlendirdik ve bu yolla bir sonuca ula maya çalı tık. Öncelikli
olarak konumuzun ana ba lıklarını ve alt ba lıklarını belirleyerek ilgili olan tüm
belgeleri temin etmeye çalı tık. Fakat Ermeni sorunu ile ilgili oldukça fazla sayıda
belgenin olması ve bizim zamanımızın da sınırlı olmasından dolayı belgelerden daha
çok konuyla birinci dereceden alakalı ve en önemlilerini kullanmaya gayret ettik. Bu
ba lamda daha çok Dâhiliye Nezaretine ait olan fonları kullandık. Özellikle de ifre
kalemine ait olan belgeleri almaya ve kullanmaya çalı tık. Bundan ba ka Ermeni ve
Rumların sevk ve iskânıyla alakalı Meclis-i Vükelâ mazbataları ve Hariciye
Nezâretinin belgelerinden önemli ölçüde istifade ettik. Fakat Hariceye Nezareti
fonundan temin etti imiz belgelerin özellikle Fransızca olması bizim bu belgelerden
sınırlı sayıda yararlanabilmemize hatta konunun bu yönden biraz eksik kalmasına
sebep oldu.

viii
Ermeni meselesinin ortaya çıkı ı, tarihsel geli imi ve Ermenilerin geçici sevk
ve iskânıyla ilgili olarak Osmanlı Ar ivleri, oldukça zengin ve bol malzemeye
sahiptir. Ermeni tehciri kararının alınması ve uygulanmasına ili kin yapılan bütün
yazı malar Ba bakanlık Osmanlı Ar ivlerinde hala mevcuttur. Özellikle Ermeni
meselesinin güncelli ini koruması, uluslar arası arenade tartı ılan ve kullanılan
önemli meselelerden biri olması yüzünden Devlet Ar ivleri Genel Müdürlü ü
konuyla alakalı bütün belgeleri tasnif etmi ve önemli bir kısmını da yayımlamı tır.
Örne in bizim de tezimizi hazırlarken önemli ölçüde yararlandı ımız Ozmanlı
Belgelerinde Ermeniler (1915-1920) bunlardan sadece bir tanesidir. Ayrıca Ermeni
Komitaları, Ermenilerin Batılı devletlerle olan ili kileri ve Ermeni meselesinin siyasi
tarihçesi ile ilgili tüm belgeler yayımlanmı tır. Osmanlı Devletinde Ermenilerle ilgili
ar ivlerde varolan bütün belgeler ve bunların hangi fonda yer aldıkları, Recep
Karacakaya’nın hazırladı ı Kaynakçalı Ermeni Meselesi Kronolojisi adlı eser bu
alanda ara tarma yapmak veya ar ivleri taramak isteyenler için bir kılavuz görevi
görmektedir.

B. K TAPLAR

Son dönemlerde Ermenilerle ilgil oldukça önemli pek çok ara tırma ve
çalı ma yapılmı tır. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslar arası arenada
Diaspora Ermenileri ve birçok yabancı devlet tarafından siyasi olarak kö eye
sıkı tırılmak istenmesi, bu konuyla ilgili olarak çe itli ara tırmaların ve çalı maların
yapılmasına zemin hazırlamı tır. Ermeni meselesinin hassasiyetinin farkında olan
Osmanlı Devleti, Ermeni tehcirinden bir yıl sonra Ermenilerin ve bazı batılı
devletlerin yaptı ı propagandalara cevap niteli inde “Ermeni Komitelerinin A’mâl
ve Harekât-ı htilâliyyesi- ’lân-ı Me rutiyyet’den Evvel ve Sonra” adlı eseri
stanbul’da Matbaa-i Orhaniyye’de bastırmı ve yayımlamı tır. Bizim kullandı ımız
da yukarıda belirtti imiz eserin dilini sadele tirerek “Ermeni Kometlerinin A’mal ve
Harekât-ı htilâliyyesi” isimiyle 1983 tarihinde hazırlayıp yayımlayan H. Erdo an
Cengiz’in çalı masıdır. Eser, iki bölümden meydana gelmekte ve birinci bölümde
Ermeni meselesinin ortaya çıkı ı, komitelerin olu umu ve me rutiyetin ilanına kadar
Ermenilerin çıkardıkları isyanlar anlatılmaktadır. kinci bölümde, me rutiyetten

ix
sonra Ermenilerin stanbul ve Anadolu’da çıkardıkları isyanlar, Birinci Dünya Sava ı
yıllarındaki Ermeni faaliyetleri ve bunun sonucu olarak tehcir ele alınmaktadır. Son
bölümde Ermenilerin Do u’da gerçekle tirdikleri katliamlar ve bunlara ait gör ü
tanıklarının ifadeleri yer almaktadır. Son olarak da Ermenilerin yaptı ı katliamlar,
Ermenilerden ele geçirilen silahlar ve komitacılarla ilgili resimler vardır. Biz bu
eserden Ermenilerin tarih boyunca çıkardıkları isyanlarla ilgili olarak önemli ölçüde
istifade ettik. Ayrıca Gültekin Ural’ın yazdı ı “Ermeni Dosyası” ve Cemal
Anadol’un kaleme aldı ı “Tarihin I ı ında Ermeni Dosyası” isimli eserlerden de
Birinci Dünya Sava ına kadar Ermenilerin çıkarmı oldukları isyanlar hakkında
istifade ettik.

Ermeni meselesini siyasi ve tarihi süreç içerisinde çok yönlü olarak inceleyen
ve sonucunda da haklı bir üne kavu mu olan Esat Uras’ın “Tarihte Ermeniler ve
Ermeni Meselesi” isimli eseri, Ermeni sorunuyla ilgilenen bütün ara tırmacılar
açısından vazgeçilmez bir kaynak durumundadır. Bu eser be bölümden meydana
gelmektedir. Fakat eserin birinci bölümüne ba lamadan evvel, Lozan Konferansı
esnasında Ermeni meselesi hakkındaki tilaf Devletlerinin görü leri ve Türk tarafının
görü leri ve terörizme kadar uzanan Ermeni görü leri yer almaktadır. Lozan
Konferansından sonra Ermenilerin yaptı ı çalı malar, bütün dünya ülkelerinde
Ermeni meselesi hakkındaki hareketler, Ermenilerin üniversitelerde, bilimsel
kurumlarda, uluslararası kurulu larda yaptı ı faaliyetler, Türkiye’yi bölmeyi
amaçlayan güçlerle i birli i ve onlara deste i anlatılmaktadır. Ardından da 1973-
1985 yılları arasındaki Ermeni Terörü ele alınmaktadır. Esas kısmı ise be bölümden
meydana gelmektedir. Birinci bölümde Ermenilerle ilgili çok çe itli bilgiler yer
almaktadır. kinci Bölümde Ermeni meselesinin ortaya çıkı ı, Ermeniler hakkında
yapılan ıslahatlar, yabancı devletlerin elçileri tarafından önerilen proje ve
memorandumlar anlatılmaktadır. Üçüncü bölümde, Ermenilerin kurdu u hayır
cemiyetleri, bunların ardından olu an komitalar ve bu komitaların öncülü ünde II.
Me rutiyete kadar ortaya çıkan isyanlar incelenmektedir. Dördüncü bölümde Birinci
Dünya Sava ı yıllarında Ermeni isyanları, bunların bir sonucu olarak Ermeni tehciri
ve göçler ele alınmaktadır. Son bölümde ise Ermeni meselesinin Lozan’da
tartı ılması ve Lozan’dan sonra Ermenilerin durumu anlatılmaktadır. Bu eseri

x
di erlerinden ayıran ve ayrıcalıklı yapan yönü, Ermeni meselesiyle ilgili oldukça
etraflı bir çalı ma olması ve büyük oranda Ermenilerin kaleme aldı ı eserlerden
yararlanılarak hazırlanılmı olmabıdır. Biz de bu eserden Ermeni Komitalarının
olu um süreci, Eremin isyanları ve Ermeni nüfusu konusunda oldukça önemli
bilgileri iktibas ettik. Uluslar arası ili kiler yönüyle Ermeni meselesini inceleyen
önemli eserlerden biri de Mim Kemal Öke’nin hazırladı ı “Yüzyılın Kan Davası
Ermeni Sorunu” isimli eserdir. Oldukça geni bir literatür, farklı dillerde yazılmı
eserlerle Türk, ngiliz, Amerikan ve Fransız ar ivlerinden elde edilen belgelerden
yararlanılarak hazırlanan bu eser, Ermeni meselesinin tahisel boyutu, günümüz
uluslararası ili kiler biliminin metodolojik çerçevesi ı ı ında irdelenmi tir. Ermeni
meselesine kuramsal bir açıdan yakla ılan eserde, Ermeni sorununun olu tu u
uluslararası ortam, Osmanlı Devletiyle Batılı devletler arasındaki ili kiler
de erlendirilmekte ve Batılı devletlerin müdahalesiyle Ermeni sorunun nasıl
ekillendi i anlatılmaktadır. Biz de bu eserden Ermeni tehcirine kadarki süreçte
sebep-sonuç ba lamında önemli ölçüde istifâde etmeye çalı tık. Ermeni sorunu
hakkında en fazla istifade etti imiz eserlerden di eri de kendisi bir diplomat olan
Kâmuran Gürün’ün “Ermeni Dosyası” isimli eseridir. Ermeni sorunun ortaya çıkı ı,
Ermeni isyanlarını tetikleyen etkenler, Ermeni nüfusu, komitalar, Ermenilerin II.
Me rutiyete kadar çıkarmı oldukları isyanlar, ıslahat çalı maları, Birinci Dünya
Sava ı ve Ermenilerin tehcir edilmesi ile ilgili önemli ölçüde bu eserden yararlandık.

Ermeni meselesinin ortaya çıkı ında önemli bir payı olan Ermeni Kiliseleri
hakkında Erdal lter’in çalı ması “Büyük hanet Ermeni Kilisesi ve Terör” ve
Abdurrahman Küçük’ün “Ermeni Kilisesi ve Türkler” isimli eserleri, bu konunun
anla ımasında önemli derecede yararlandı ımız kitaplardır. Ermeni meselesiyle ilgili
olarak tarihsel süreç çerçevesinde yayımlanmı eserlerden Yusuf Halaço lu’nun
“Ermeni Tehciri” isimli eseri; bu tezi hazırlarken konunun seyri açısından önemli
ölçüde yararlandı ımız kaynaklardan biridir. Eserde, Birinci Dünya Sava ı
döneminde uygulanan Ermeni Tehcirini özellikle Osmanlı ar ivleri ve di er
devletlerin ar ivlerinden temin edilen belgeler ı ı ında inclenmi tir. Ermeni tehcirine
ili kin neredeyse bütün ar iv belgeleri kullanılarak hazırlanan eser, bu yönüyle
önemli bir ba vuru kayna ı durumundadır. Eser iki bölümden olu maktadır. lk

xi
bölümde, Birinci Dünya Sava ına kadar ve sava yıllarındaki Ermeni sorunundan
bahsedilmekte ve Tehcire giden süreç kısa ve özlü bir ekilde anlatılmaktadır. kinci
Bölümde ise Ermeni tehciri, ar iv belgelerine dayanılarak bütün yönleriyle ele
alınmaktadır. Tehcirin gayesi, tehcire tabi tutulan Ermenelerin nakli, tehcir esnasında
ortaya çıkan problemler ve alınan tedbirler, tehcir döneminde ya anan ihtidaler,
tehcir edilen Ermenilerin kalan malları ve ba ka birçok mesele ar iv belgeleri kaynak
gösterilerek incelenmi tir. Bizim de çamı tı ımız konuyla paralellik arzetti i için bu
eserden birçok noktada yararlanmaya çalı tık. Ermeni tehciriyle ilgili olarak
yararlandı ımız di er önemli eser de Azmi Süslü’nün “Ermeniler ve 1915 tehcir
olayı” isimli eseridir. Bu eser dört bölümden meydana gelmektedir. Birinci ve ikinci
bölümde Osmanlı Devleti döneminde Ermeniler ve Ermenilerin te kilatlanması
süreci, azınlıklarla ilgili 1839 ve 1856 fermanları, anayasalar, son dönem Ermeni
nüfusu, misyoner faaliyetleri, Ermeni meselesinin olu umunda kilisenin etkisi ve
patriklerin faaliyetleri ve Ermeni Komitaları, tarihsel olarak incleenmektedir. Üçüncü
bölümde Birinci Dünya Sava ı ve bu dönemdeki Ermeni faaliyetleriyle isyanları
kronolojik olarak verilmektedir. Son bölümde ise Osmanlı Devletinin askeri bir
zorunluluk olarak aldı ı sevk ve iskân kanunu ve bunun uygulanması vardır. Tehcir
döneminde Rusların Müslümanları Kafkasya’dan atması, Osmanlıyı tehcire iten son
olaylar, tehcir kanunu, talimatnameler ve kararnameler yer almaktadır. Ayrıca tehcire
Batılı ülkelerin tepkisi ve tehcir sonunda Türk ve Ermeni nüfusu verilmi tir. Bu
eserden de tehcir dönemine kadarki Ermeni isyanları ve tehcirin uygulanı ıyla ilgili
önemli belgelerin kullanılması yüzünden önemli ölçüde yararlanılmı tır. Di er bir
eser de Ermeni Tehciri ve 1909 Adana olaylarını o dönemdeki Türk basınına göre
de erlendiren Recep Karacakaya’nın “Türk Kamuoyu ve Ermeni Meselesi” isimli
ara tırmasıdır.

Ermeni tehciriyle ilgili olarak James Byrce ve Arnold Toynbee’nin hazırlamı


oldu u “Osmanlı mparatorlu unda Ermenilere Yönelik Muamele 1915-1916,
C.1/2” isimli kitapları incelenmi tir. Burada özellikle tehcirin nasıl uygulandı ı ile
ilgili bazı bilgilerden istifade etmeye çalı ılmı tır. Özellikle tehcirin Sivas
vilayetinde nasıl uygulandı ı, halkın tehcirden nasıl haberdar edildi i, Ermenilerin
tehcirle ilgili o dönemde ne dü ündükleri, tehcire nasıl hazırlandıkları, hangi

xii
yollardan nerelere sevk edildikleri, sevkıyat esnasında ya adıkları ve sevk
bölgelerine nasıl yerle tirildikleriyle ilgili olarak bazı bilgileri ö renmek için
sözkonusu eserden istifade etmeye çalı tık. Ayrıca Sivas’ta ve özellikle Su ehri
bölgesinde Ermeni olayları ve Birinci Dünya Sava ı yıllarında Ermenilerin tehcir
edilmesiyle ilgili olarak Gürsoy ahin’in kaleme aldı ı “Osmanlı Devleti’nin Son
Döneminde Sivas ve Su ehri Bölgelerinde Ermeni Faaliyetleri” isimli eserden
önemli ölçüde istifade edilmi tir. Özellikel o dönemle ilgili olarak Ahmet Hilmi
Kalaç’ın hatıratından önemli ölçüde iktibasın oldu u bu eserden, Su ehri
bölgesindeki Ermeni olayları ve tehcirin burada uygulanması noktasında
yararlanmaya çalı ılmı tır. Son olarak Osmanlı Devletinin nüfusuyla ilgili olarak
Kemal H. Karpat’ın “Osmanlı Nüfusu (1830-1914) demografik ve Sosyal
Özellikleri” adlı eseri, Osmanlı nüfusu ile ilgilenenler açısından ba yapıt
konumundadır. Son dönem Osmanlı nüfusuyla ilgili olarak Osmanlı istatistikî
verileri kullanılarak hazırlanan bu eserde; Osmanlı Devletinde nüfus sayımının
tarihsel geli imi, Osmanlı nüfusunun etnik ve dini da ılımı, Osmanlının son
yüzyılındaki nüfus hareketleri, ya anan göçler, siyasal sorunların Osmanlı nüfusuna
etkileri, toplumsal ve ekonomik ya am gibi pek çok önemli konu incelenmi tir.
Özellikle Osmanlı Devletinin 1830, 1877-1878, 1881-1882 nüfus sayımları, 1894
Osmanlı nüfusu, 1906-1907 nüfus sayımı ve 1914 yılındaki Osmanlı nüfusu bütün
ayrıntılarıyla verilmektedir. Ayrıca Osmanlı Devletinin nüfusuyla ilgili yabancıların
yaptı ı ara tırmalar ve verdi i rakamlar ciddi bir ekilde analiz edilmekte ve Osmanlı
Devleti istatistiklerinin verileriyle kar ıla tırılmaktadır. Eser bizim Osmanlı devleti
ve Sivas vilayetinin son dönemdeki nüfusuyla ilgili olarak kullandı ımız ve Osmanlı
istatistikî bilgilerini verdi imiz yegâne kaynaktır.

C. MAKALELER

Osmanlı devletinin son döneminde meydana gelen olaylar ve tehcirin Sivas’ta


uygulanmasıyla ilgili olarak daha çok belirli konuların çalı ıldı ı makalelerden
yararlanma yoluna gittik. Özellikle Sivas ile ilgili ve Ermeni sorununun ortaya
çıkı ında etkisi olan nedenlerle Ermeni isyanlarını konu alan makalelerden
yararlanma yolunu seçtik. Örne in Sivas’la ilgili olarak Ömer Demirel’in yazdı ı

xiii
“Osmanlı Dönemi Sivas ehri Makaleler” ve “Osmanlı Dönemi Sivas ehrinde
Sur, Saray, Mahalleler ve Soysa-Kültürel Eserler” son dönem Sivas ehrinde
sosyal ve kültürel hayatla Ermenilerin durumu hakkında önemli bilgiler vermektedir.
Yine 1880 ila 1900 yılları arısnda Ermenilerin Sivas’ta çıkarmı oldukları isyanlar ve
bazı olaylarla ilgili olarak Kemalettin Kuzucu’nun “Sivas’ta Ermeni Hareketleri ve
Yerel Yönetiminin Uygulamaları (1880-1900)” isimli makalesi, bizim için önemli
bilgileri içermektedir. Amerika, ngiltere ve Rusya’nın bölgedeki faaliyetleri ve
Ermenilerin Sivas vilayetinde çıkardı ı olaylar, ar iv kaynakları ve bazı eserlere
dayandırılarak özgün bir ekilde ele alınmı tır. 1893 yılında Ermenilerin Merzifon’da
çıkardıkları olayların ele alındı ı “Merzifon’da Ermeni Olayları (1893)” isimli
makale Ayhan Öztürk tarafından kaleme alınmı tır. Burada sözkonusu tarihteki
Ermeni olayaları derinlemesine incelenmekte ve ar iv belgelerine dayanılarak sorun
aydınlatılmaya çalı ılmaktadır. Yine Merzifon’daki Ermeni olaylarıyla ilgili olarak
Ali Tuzcu’nun “Merzifon’da Ermeni Ayaklanmaları” adlı makalesi de, bu
olaylarda etkisi olan kurum ve ki ileri, bölgenin önemi, Merzifon Amerikan
Kolejinin bölge üzerindeki etkisi ve bütün bunların sonucunda Merzifon’da meydana
gelen Birinci ve kinci Merzifon ayaklanmaları, Merzifon’daki Amerikan
konsolosunun olaylardaki etkisi ve tavrı ile komitaların bölgedeki faaliyetleri
ayrıntılı bir ekilde ele alınmaktadır.

Ermeni meselesinin olu umunda önemli etikisi olan misyoner okulları ve


bunların faaliyetleri, konumuzun anla ılması ve açı a çıkartılması açısından ayrı bir
önem arzetmektedir. Bu ba lamda Ayten Sezer’in “Osmanlı Döneminde
Misyonerlik Faaliyetleri ile Ermeni Meselesi ve Misyonerler” isimli makaleleri,
bizim için ayrı bir önem ta ımaktadır. Sizkonusu makalelerde; misyonerlerin
Osmanlı devletine geli lerindeki amaçları ve kullandıkları metotlar, Katolik ve
Protestan misyonerleri ile bunların açtıkları okullar, tarihsel olarak ele alınmakta ve
incelenmektedir. Bundan ba ka lknur Polat’ın “Osmanlı mparatorlu u’nda
Açılan Amerikan Okulları Üzerine Bir nceleme” isimli makalesidir. Amerikan
misyonerleri, Anadolu’ya di er misyoner gruplardan sonra gelmi olmalarına ra men
en etkili çalı an ve Osmanlı Devleti’nde en hızlı bir ekilde yayılan misyoner
örgütüdür. Bunların Elazı , stanbul ve Merzifon’da açmı oldukları okullar

xiv
örneklem alınarak misyoner okullarının ve di er kurulu larının Anadolu’da ya ayan
gayr-ı Müslim halk üzerindeki etkileri ve sonuçları de erledirilmektedir.

Son olarak Erzurum-Van ve Sivas vilayetlerinde Ermeni nüfusu hakkında


Bayram Kodaman’ın “Fransız Ar iv Vesikalarına Göre Erzurum-Van-Sivas
Vilayetlerinde Ermeni Nüfusu” adlı makalesi, Osmanlı Devletinde Do u
vilayetlerindeki Ermeni nüfusu hakkında önemli veriler sunan bir di er makaledir.
Burada özellikle 1877-1878 Osmanlı-Rus sava ından önceki rakamlar, 1872
Erzurum vilayet salnâmasine göre Erzurum’daki nüfus ve 1915 yılından önce altı
vilayetteki nüfus, kar ıla tırmalı olarak incelenmektedir.

xv
AR V BELGELER NE GÖRE 1915 YILINDAK TEHC R OLAYININ
S VAS’TA UYGULANMASI

YEM N METN ii
TUTANAK iii
ÖZET iv
ABSTRACT vi
KAYNAKLARA DA R viii
Ç NDEK LER xvi
TABLO L STES xx
KISALTMALAR xxi

GR 1
Berlin Konferansına Kadar Osmanlı-Ermeni li kileri 1
Osmanlı Dönemi Sivas Ermenileri 8
Demografik Açıdan Ermeniler 10
Ekonomik ve Sosyo-Kültürel Açıdan Ermeniler 11

B R NC BÖLÜM
ERMEN MESELES N N ORTAYA ÇIKI I

1.1. Ermeni Meselesinin Çıkı Sebepleri 15


1.1.1. Kilisenin Etkisi 15
1.1.2. Misyoner Faaliyetlerinin ve Yabancı Okulların Etkisi 17
1.1.3. Batılı Devletlerin Etkisi 20
1.1.3.1. Rusya’nın Rolü 20
1.1.3.2. Fransa’nın Rolü 21
1.1.3.3. ngiltere’nin Rolü 22
1.1.4. Ermeni Komitalarının Etkisi 24
1.1.4.1. Armenekan Partisi 25
1.1.4.2. Hınçak Komitası 26
1.1.4.3. Ta naksutyun Komitası 27
1.2. 1830-1914 Yılları Arasında Osmanlı Devleti Nüfusuyla lgili Genel Bir
De erlendirme 29
1.2.1. Osmanlı Nüfusunun Tespitinde Ba vurulan Kaynaklar 29

xvi
1.2.1.1. Osmanlı Kaynakları 29
1.2.1.1.1. Osmanlı Nüfus Sayımları 29
1.2.1.1.2. Salnâmeler 30
1.2.1.1.3. Nüfus statistik Defterleri 31
1.2.1.2. Ermeni Patrikhânesi statistikleri 31
1.2.1.3. Diplomatik Raporlar 32
1.2.1.4. Seçilmi Kaynaklardaki Bilgiler 32
1.3. 1880 Sonrası Osmanlı Nüfusu 33
1.3.1. 1881/1882 Nüfus Sayımı 33
1.3.2. 1906 ve 1914 Nüfus Sayımı 34
1.4. Son Sivas Ermenileri’nin ve Anadolu’daki Ermeni Nüfusuna li kin Bir
De erlendirme 36
1.5. Osmanlı Devletinde Ermeni’lerin II. Me rutiyete Kadar Sivas
Vilâyetinde Çıkardı ı syanlar 40
1.5.1. Sivas Olayları 40
1.5.2. Tokat Olayı 41
1.5.3. Merzifon Olayları 42
1.5.4. 1895-1896 Yılında Sivas Vilâyetinde Meydana Gelen Olaylar 44

II. BÖLÜM
B R NC DÜNYA SAVA I VE ERMEN TEHC R N N S VAS
V LAYET NDE UYGULANMASI

2.1. Osmanlı Devleti’nin Sava a Giri i 50


2.2. Osmanlı Devleti’nin Sava tı ı Cepheler 52
2.2.1. Kafkas Cephesi 52
2.2.2. Kanal Cephesi 53
2.2.3. Çanakkale Cephesi 54
2.2.4. Irak Cephesi 54
2.3. Birinci Dünya Sava ı Esnasında Ermeni Faaliyetleri 55
2.4. Birinci Dünya Sava ında Ermeni’lerin Çıkardı ı syanlar 58
2.4.1. Zeytun Olayları 58
2.4.2. Kayseri’deki Ermeni Faaliyetleri 59
2.4.3. Bitlis Olayları 60
2.4.4. Van syanı 62
2.4.5. Mu Olayları 64
2.4.6. Diyarbakır Olayları 65
2.4.7. Ma’müretü’l-Azîz (Elazı ) Olayları 66
2.4.8. Erzurum Olayları 67
2.4.9. Sivas Olayları 68
2.4.9.1. ebinkarahisar Ayaklanması 73

xvii
2.4.10. Trabzon Olayları 75
2.4.11. Ankara Olayları 76
2.4.12. Adana Olayları 76
2.4.13. Urfa Olayları 77
2.5. Ermeni Tehciri 79
2.5.1. Tehcire Giden Yol ve Tehcir Kararının Alınması 79
2.6. Tehcir’in Sivas Vilâyetinde Uygulanması 93
2.6.1. Sivas Ermenileri’nin Sevk Edildikleri Yerler ve Sevk
Güzergahları 101
2.6.2. Sevkiyata Tabi Tutulmayan Ermeniler 106
2.6.3. Sevkiyatta Kar ıla ılan Problemler 109
2.6.4. Sevkiyata Tabi Tutulan Ermeni’lerin Ta ınır-Ta ınmaz Mallarının
Durumu 111
2.6.5. Kimsesiz Kalan Ermeni Çocukların Durumu 116
2.6.6. Sevkiyata Tabi Tutulan Ermeni’lerin skân ve a e Masrafları 121
2.6.7. Tehcirden Kurtulmak Amacıyla Din De i tiren Ermeniler 127
2.6.8. Tehcir Esnasındaki Ermeni Kayıpları 130
2.6.9. Tehcir Esnasında Suç leyenlerin Cezalandırılması 132
2.6.10. Sevkiyata Tabi Tutulan Ermeni’lerin Memleketlerine
Dönmelerine zin Verilmesi 136

SONUÇ 146
B BL YOGRAFYA 154
EKLER 163
EK 1. Sevk Edilen Ermenilerin Yollarda Korunması ve Bunlara
Saldıranların iddetle Cezalandırılması. B.O.A.DH. FR.54/10 163
EK 2. Sivas Ermenilerinin Sevkedilmesi. B.O.A.DH. FR.54/87 165
EK 3. Tahliye Edilen Ermenilerin Ya adı ı Köy ve Kasabaların
simlerinin Bildirilmesi. B.O.A.DH. FR.54/136 167
EK 4. Ermeni Mallarının Muhafaza Edilmesi Ve Kayıt Altına
Alınması. B.O.A.DH. FR.54/226 169
EK 5. htida Eden Ermenilerin htidasına Bakılmaksızın Sevkedilmesi.
B.O.A.DH. FR.54/254 171
EK 6. Komitacı ve Muzır Ermenilerin Uzakla tırılması; Esnaf Ve
Tüccarların Yerlerinin De i tirilmesi. B.O.A.DH. FR.54/287 173
EK 7. Tahliye Edilen Ermenilerin Mahsullerinin Toplanması. B.O.A.
DH. FR. 54/301. 175
EK 8. Ermenilerin skân Edilecekleri Yerlerin Geni letilmesi Ve
Uygalamada Dikkat Edilecek Hususlar. B.O.A. DH. FR.
54/315. 177
EK 9. Sivas’tan Gönderilecek Ermenilerin Yerle tirilmesi.
B.O.A.DH. FR. 54/337. 179
EK 10. Protestan Ermenilerin Sevk Edilmemesi. B.O.A.DH. FR.
54/359. 181

xviii
EK 11. Kalan Katolik Ermenilerin Sevk Edilmemesi. B.O.A.DH. FR.
54-A/252. 183
EK 12. Bula ıcı Hastalıklar Sebebiyle Ya anan Ölümleri Engellemek
Amacıyla Muhacirlerin Bir An Evvel Yerlerine Sevk Edilmesi.
B.O.A.DH. FR. 57/71. 185
EK 13. Gürün Kaymakamı u‘ayb Efendi’nin Divan-I Harbe Sevki Ve
ten El Çektirilmesi. B.O.A.DH. FR. 57/413. 187
EK 14. Ermeni Sevkîyâtının Durdurulması. B.O.A.DH. FR. 62/21. 189
EK 15. Harb Bölgelerine Yakın Yerlerde Firar Ederek Casusluk Yapan
Ermenilerin Sevki. B.O.A.DH. FR. 71/12. 191
EK 16. Ermeni, Rum Ve Araba llerinin a e ve skanlarının Muhacirin
Tahsîsâtı Yerine Seferberlik Tahsîsâtından Kar ılanması.
B.O.A.DH. FR. 74/234. 193
EK 17. Ermeni, Rum Ve Arab Aileler çin Seferberlik Tahsîsâtından
Para Ayrılması. B.O.A.DH. FR. 85/210. 195
EK 18. Ermenilerin Eski Yerlerine Dönmeleri Esnasında Dikkat
Edilecek Hususlar. B.O.A.DH. FR. 93/57. 197
EK 19. Ermeni Yetimlerinin Ermeni Cemaatlarına Teslimi.
B.O.A.DH. FR. 95/163. 199
EK 20. Sivas’tan Cizre’ye Sevk Edilen ve Sevke Hazır Ermenilerin
Miktarı. B.O.A.DH.EUM.2. b. 68/84. 201
EK 21. Sivas’tan Zor ve Ba dat’a Olan Mesafenin Bildirilmesi.
B.O.A.DH.EUM. MH. 86/97. 203
EK 22. Son Dönem Ermeni Nüfusuyla lgili Batılı Kaynaklarda Verilen
statistiki Bilgileri çeren Belge. B.O.A.HR.SYS. 2876-3. 205
EK 23. Sivas Vilâyeti Haritası 231

xix
TABLO L STES

Tablo 1. 1881/82 Nüfus Sayımı Sonuçları 34


Tablo 2. 1906 ve 1914 Nüfus Sayımı Sonuçları 35
Tablo 3. Sivas Vilâyetine Ait Nüfus Bilgileri (1894,1895,1896,1897) 37
Tablo 4. Sivas Vilâyetinin 1914 Sayımına Göre Etnik ve Dini Gruplara
Göre Nüfus Da ılımı 39

xx
KISALTMALAR

ABD Amerika Birle ik Devletleri


a.g.e. Adı geçen eser
a.g.m. Adı geçen makale
Bkz. Bakınız
ASAM Avrasya Stratejik Ara tırmalar Merkezi
ATASE Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Denetleme Ba kanlı ı
BDH Birinci Dünya Harbi
BOA Ba bakanlık Osmanlı Ar ivi
BEO Bab-ı âlî Evrak Odası
C. Cilt
Çev. Çeviren
DH.EUM.MH Dâhiliye Nezareti Emniyet-i Umumiye Müdüriyeti Muhasebe ubesi
DH.KMS. Dâhiliye Nezareti Kalem-i Mahsus Müdüriyeti
DH.SYS. Dâhiliye Nezareti Siyasi Kısım
DH. FR. Dâhiliye Nezareti ifre Kalemi
DH.UMVM Dâhiliye Nezareti Umur-ı Mahalliye_i Vilâyet
ed. Editör
Ens. Enstitü
f. Fihrist
HR.MÜ Haricîye Mütâreke
HR.SYS Haricîye Siyasî
kls. Klasör
ks. Kısım
MV Meclis-i Vükela Mazbataları
nr. Numara
OBE Osmanlı Belgelerinde Ermeniler
OTAM Ankara Ünversitesi Osmanlı Tarihi Ara tırma ve Uygulama
Merkezi
s. Sayfa
Teimk Türk-Ermeni li kileri Milli Komitası

xxi
TTK Türk Tarih Kurumu
vd. ve di erleri
vs. vesaire
yay.haz. Yayına hazırlayan
Y.EE. Yıldız Esas ve Sadrazam Kamil Pa a Evrakı
yy. Yüzyıl

xxii
GR

Berlin Konferansına Kadar Osmanlı-Ermeni li kileri

Tarihçiler, Türk ve Ermeni münasebetlerinin XI. yy’da ba ladı ını kabul


etmi lerdir. Bu anlamda Türklerle Ermeniler arasındaki ilk yakın ili kinin 1015–1020
yıllarında Büyük Selçuklu Devleti hükümdarı Alparslan’ın babası Ça rı Bey’in Do u
Anadolu topraklarına düzenledi i bir ke if sırasında ba ladı ından söz edilir. Bu
dönemde Ermeniler, Bizans’a ba lı bir halk idi. Alparslan komutasındaki Büyük
Selçuklu ordularının, Malazgirt’te (1071) Bizans ordularını ma lub etmesinin bir
neticesi olarak Anadolu’ya yönelik Türk göçü hızlanarak bu bölgeye O uz Boyları
yerle meye ba lamı lardır. Bu iskân politikası ile Anadolu’nun kısa sürede Türkle mesi,
slamla ması gerçekle mi ve Anadolu bir Türk yurdu haline gelmi tir.1

Bilindi i gibi, Büyük Selçuklu mparatorlu unun yıkılmasının ardından


Anadolu’da olu an otorite bo lu unu Anadolu (Türkiye) Selçuklu Devletinin
doldurdu u ve Anadolu’daki Türk birli ini yeniden tesis etmeye çalı tı ı bilinmektedir.
Kilikya Ermeni Krallı ı da bu dönemde Anadolu (Türkiye) Selçuklu Devletinin
hâkimiyetini kabul etmi tir. 1243 yılında yapılan Köseda sava ında Selçukluların
Mo ollara ma lup olmasının ardından Anadolu’da birlik tekrar bozulmu Ermeniler de
bu dönemde Mo olların tarafında yer almı lardır. Çukurova bölgesinde Memluklu
nüfuzunun artmasıyla birlikte, bu durum Ermeniler için yeni bir tehdit unsur haline
gelmi ti. Nitekim 1375 yılında Memluklu Devleti, Ermeni Prensli ini ortadan
kaldırmı tır.2

Ermeni’lerin gerek büyük Selçuklu Devleti idaresinden gerekse Anadolu’da


kurulan Mengüceko ulları, Saltuko ulları, Dâni mentliler ve Artuko ullarıyla Anadolu
(Türkiye) Selçukluları Devleti ve bu devletin yıkılmasıyla ortaya çıkan Anadolu
1
Mehmet eker, Fetihlerle Anadolu’nun Türkle mesi ve slâmla ması, Ankara, 2007, s.65.
Mehmet Saray, Ermenistan ve Türk-Ermeni li kileri, Atatürk Ara tırma Merkezi,
Ankara, 2005, s.11.
2
Yusuf Halaço lu, Ermeni Tehciri ddiaları, Babıalî Kültür Yayıncılık, stanbul, 2006,
s.13, Mehmet Ali kılıç, Tarih Boyunca Ermeniler ve Ermeni Meselesi, (Yayınlanmamı
Yüksek Lisans Tezi) Gebze leri Teknoloji Enstitüsü Sosyal Bilimler Ens., Gebze, 2003,
s.30.

1
beylikleri idarelerinden bu devletlerin yönetimlerinden memnun olmadıklarına dair
herhangi bir kaydın bulunmadı ı konusunda tarihçiler hemfikirdirler. Bu dönemde
Gayr-ı Müslimlerin durumları slam hukukuna göre düzenlenmi ve bunların dini inanç
ve faaliyetlerine dokunulmamı tır. Anadolu’nun ve Çukurova bölgesinin Osmanlıların
hâkimiyetine girmesiyle Ermeniler Osmanlı tebaası olmu lardır.3

Osmanlı mparatorlu unda Fatih Sultan Mehmet stanbul’u fethettikten sonra


Bursa’da bulunan Ermeni Piskoposlu unu 1461 yılında stanbul’a getirterek patriklik
ünvanı vermi tir. Aynı dönemde Patrik Hovakim’den sonra stanbul’a gelen Ermeniler
Kumkapı, Yeni Kapı, Samatya, Narlıkapı, Edirnekapı, Balat kapısı çevresine
yerle tirilmi lerdir.4 stanbul, Patrikli in ve kalabalık bir Ermeni grubunun stanbul’a
iskânının ardından zamanla bu toplum için bir merkez haline gelmi ve önemli bir
Ermeni nüfusu burada toplanmı tır.5

Ermeniler 19. yy’a gelindi inde ticaret ve sanat alanında rahat bir ya am süren
bir topluluk olarak aynı zamanda devlet i lerinde de istihdam ediliyorlardı. ΙΙΙ. Selim
(1789-1807) zamanında Dadyan’lar, II. Mahmut (1808-1839) zamanındaki Düz o ullar,
Balyan ailesi ve Kazan Artin gibi kimseler bunların en canlı örnekleriydi. Bu
dönemdeki Ermeni’lerin, Ermeni milletinin toplumsal ya antısının geli mesinde büyük
payları olmu tur. Bunların yardımıyla okullar, matbaalar, kütüphaneler açılmı , birçok
Ermeni genci ö renimlerini tamamlamak üzere Avrupa’ya gönderilmi tir.6

Osmanlı döneminde sosyo-ekonomik açıdan Müslüman unsurlarla


kar ıla tırıldı ında Ermeni unsurunun gerek ehir gerekse kasaba ve köylerdeki
hayatlarının daha müreffeh bir durumda oldukları göze çarpmaktaydı. Daha önce de
ifade edildi i gibi Osmanlı Ermenileri’nin Osmanlı hukuk sisteminde zimmî statüsünde
olmaları dolayısıyla askerlikten muaf tutulmaları onların ticaret, sanayi ve zanaatla,
Türklere oranla, daha fazla u ra malarına ve nüfus olarak daha az olmalarına ra men
sanayi ve ticarette daha etkin konuma gelmelerini sa lamı tı. Özellikle, Rumların

3
Yusuf Halaço lu, a.g.e., s. 14.
4
Esat Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Belge Yayınları, stanbul, 1987.s. 149.
5
Kâmuran Gürün, Ermeni Dosyası, Remzi Kitabevi Yayınları, stanbul, 2005, s. 83.
6
Esat Uras, a.g.e., s. 150.

2
1821’den sonra Osmanlı bürokrasisi içerisindeki nüfuzlarını ve güvenilirliklerini
kaybetmelerinin ardından Ermeniler öne çıkmaya ba lamı lardı. Osmanlı Devletinin
gerek merkez gerekse ta ra te kilatlarında önemli görevlere artık ço unlukla Ermeniler
getirilmi lerdir. Ermenilere sarayda verilen görevler arasında Bezirganba lık, Saray
Sarraflı ı, Darphane Nazırlı ı, Baruthane Yönetimi, Padi ahın ahsi Hazinesinin
Yönetimi leri, Kilerci ba lık, Elbise Odası Sorumlulu u, Saray Terzili i, Saray n aat
Memurlu u, Hassa Mimarlı ı sayılabilece i gibi, bütün bunlara ek olarak bazı
memurluklarda da istihdam edildikleri bilinmektedir.7

Osmanlı Devletinin güçlü oldu u dönemlerde mparatorluk içinde ya ayan


unsurlar açısından bir sıkıntı veya problemin varlı ından bahsetmek zordur. Fakat
merkezi otoritenin zayıflamasının ardından bazı olayların meydana gelmeye ba ladı ını
ve bazı kıpırdanmaların ba gösterdi ini görmekteyiz. Özellikle batıda meydana gelen
önemli de i im ve geli meler bu co rafyayla ilgisi olan Osmanlı Devletini de do rudan
etkilemekteydi. Co rafi ke ifler ve Sanayi devriminin ardından Avrupa’da önemli
olaylar meydana gelmi ve ngiltere, Fransa, Avusturya, talya ve Almanya gibi
emperyal nitelikte olan güçlü imparatorluk ve devletler dünya siyasasında yerlerini
almı lardı. Ayrıca Kafkaslar’da Rusya’nın varlı ı da hissedilir bir ekilde kendisini
göstermekteydi.

Avrupa’da Rönesans ve Reform hareketleriyle önemli bir sosyal de i im


ya amakta, Fransız ihtilâliyle birlikte de yeni pek çok akım ve ideolojiler ortaya
çıkmaktaydı. Osmanlı Devleti ise bu geli melere yeteri kadar ayak uyduramamakta ve
Avrupa’nın gerisine dü mekteydi. Bütün bunların do al bir sonucu olarak Devletin
merkezî otoritesinin sarsılmaya ve zayıflamaya ba ladı ı andan itibaren dı devletlerce
Osmanlı tebaası arasında nifak tohumları atılmaya ba lanmı ve bazı gruplar devlete
kar ı kı kırtılmı lardı. Özellikle Avrupa devletlerinin takip ettikleri bu politika “ ark
meselesi” olarak bilinmekteydi. Avrupa devletleri Hristiyan halkı koruma bahanesiyle
Osmanlı topraklarını, parçalama, aralarında payla ma ve dünyanın de i ik
bölgelerindeki kolonilerini muhafaza etmeyi amaçlamı lardı. Bu güçlerin Osmanlı

7
Yavuz Özgüldür, Ali Güler, Suat Akgül, Mesut Köro lu. Her Yönüyle Ermeni Soykırımı,
Kara Harp Okulu Basımevi, Ankara, 2001, s. 31.

3
Hristiyanları için istedikleri imtiyaz, özerklik ve ba ımsızlık onlar için de i mez bir
politika olmu tu.8

Türkiye’deki Katolikleri genellikle Fransa, talya ve Avusturya; Protestanları


ngiltere, Almanya, A.B.D; Ortodoksları da Rusya himaye ediyordu. Böylelikle Gayr-ı
Müslim unsurlar büyük devletlerin çıkarları için payla ılmı durumdaydı. Rusya
bo azlar ve stanbul ile Do u Anadolu’yu ele geçirmek için Ortodoks ve Gregoryan
Hristiyanları; ngiltere Ortado u, Mısır, Arabistan ve Irak’taki etkisini koruyup yaymak
için burada ya ayan toplulukları; Fransa ise Çukurova, Lübnan ve Suriye’deki çıkarları
gere i Katolik ve Gregoryanları kullanıyorlardı.9

Osmanlı Devleti de batılı devletlerin bu tür politikaları kar ısında mparatorluk


içerisindeki birli i sa lamak, siyasi kar ılıklar ve isyan hareketlerine meydan
bırakmamak ve ülke içerisindeki taleplerine cevap vermek amacıyla reform
niteli indeki bazı önemli kararlar almı tı. Bu kararları ilan ederken de bu isteklerin
dı tan gelen tazyiklerle de il, kendi iç dinamiklerinin etkisiyle alınmı gibi bir imajı, dı
dünyaya vermeye çalı mı tı.10

1774 yılında Osmanlı Devleti’nin Rusya ile imzaladı ı Küçük Kaynarca


Antla masına göre; Kafkaslardaki Kabartay arazisi Ruslara bırakılmakta ve Osmanlı
Hristiyan nüfuzu üzerinde onlara söz hakkı verilmekteydi. Rusya 1801 yılında
Gürcistan’ı ilhak etmi , 1806 yılının Aralık ayında Eflak-Bo dan olayları yüzünden
Osmanlı ile sava a ba lamı tı. 1812 yılında imzalanan Bükre Antla ması bazı
toprakların Rusların eline geçmesine neden olmu tur. 1828 yılında Yunan isyanından
dolayı zor durumda kalan Osmanlı, Rusya’ya sava açmı tı. Bu sava ta Ruslar
Erzurum’a kadar gelmi lerdi. 14 Eylül 1829’da imzalanan Edirne barı ına göre,
Karadeniz sahilindeki bütün kaleler ile Ahıska, Ahıkelek ve Akçur bölgelerinden
Osmanlı çekilecek ve Gürcistan’ın Rus hâkimiyetine girdi i kabul edilecekti. Bu
antla ma ile Osmanlının bütün Kafkasya ile ili kisi kesiliyordu. Bu sava esnasında

8
Yavuz Özgüldür, vd., a.g.e., s. 13-14.
9
Yavuz Özgüldür, vd., a.g.e., s. 21.
10
Erdal lter, Büyük hanet Ermeni Kilisesi ve Terör, Turhan Kitabevi, Ankara, 2007,
s.20,21.

4
Erzurum’a gelen Rus ordusunu nümayi le kar ılayan sayıları yakla ık 100.000
civarında olan bölge Ermenileri sava tan sonra Erzurum ve Ele kird bölgesiden
Rusya’ya gittiler. Bu arada kaybedilen bölgelerdeki Müslüman ahali de Osmanlı
yönetimini tercih etmi lerdi.11

Osmanlı mparatorlu u Edirne barı ından sonra Mehmet Ali Pa a isyanı ile
u ra makta ve onunla ba a çıkamamakta idi. Bu mücadele devam ederken Padi ah II.
Mahmut vefat etmi , 1 Temmuz 1839’da Abdülmecit tahta çıkmı tı. 3 Kasım 1839
Pazar günü Mustafa Re at Pa a Gülhane Hattı Hümayunu’nu okuyarak “Tanzimat-ı
Hayriye”yi ilan ediyordu.12

Tanzimat Fermanının ilânından sonra Osmanlı ülkesindeki menfi olaylar bir


türlü bitip tükenmek bilmiyor ve ilk tesirini de Lübnan’da gösteriyordu. Ardından da
Makâmât-ı Mukaddese13 meselesi ortaya çıkmı tı. 28 ubat 1853 günü stanbul’a gelen
Mençikof* Bâb-ı Âli’ye verdi i bir ültimatomla Makâmât-ı Mukaddese meselesinin bir
an önce Rusya lehine çözümlenmesini ve Ortodoks kilisesinin imtiyazları hakkında
Rusya’ya sa lam ve de i meyecek teminat verilmesini talep etmi ti. Osmanlı Devleti,
bu talebi reddetmi ve bunun sonucunda da Kırım harbi ortaya çıkmı tı. Rus ordularının
3 Temmuz 1853 günü Eflak-Bo dan’a girmesiyle ba layan ve Kırım’a intikal eden
sava ın, konumuz açısından, sadece Do u Cephesine de inmekle yetinece iz. Sava ın
ilanından sonra do uda Abdülkerim Pa a Gümrü ve Ahıska istikametinde harekete
geçmi ancak 14 Ekim’de Gümrü önünde yenilerek Arpaçayı gerisine çekilmi ve
ardından da Kars’a kadar gerilemi ti. Fakat Ruslar’ın Kars’ı muhasara altına alıp 29
Ekim’de Kars’a genel bir taarruz ba latmaları üzerine Türkler kaleyi korumaya çalı sa
da kalede ba gösteren açlık sebebiyle 28 Kasım 1855’te Kars, Ruslara teslim edilmek
zorunda kalınmı tı.14

11
Kâmuran Gürün, a.g.e., s.85.
12
Kâmuran Gürün, a.g.e., s. 85-86.
* Aleksandr Sergeyeviç Mençikof: Kırım Sava ının ilk iki yılında Rus kuvvetleri’nin
komutanı.
13
Makâmât-ı Mukaddese; Kudüs’te Hz. sa ve kilisesi, merkad-ı Meryem ve kilisesi gibi
mahallerdir.
14
Özcan Yeniçeri, “Kırım Sava ı, Islahat Fermanı ve Paris Barı Antla ması”, Türkler C
12, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002, s.848.

5
Bâb-ı Âli 18 ubat 1856 günü Gülhane hattının hükümlerini te’yit eden Islahat
Hattı Hümayununu ilan etmi ti Osmanlı mparatorlu u, Islahat Fermanını Paris
konferansından önce ne rederek bunu kendi inisiyatifiyle yaptı ını göstermek istemi tir.
Fakat, Islahat Fermanının Gayr-ı Müslimleri memnun etti i pek söylenemez. Gayr-ı
Müslimlere verilen hakların en önemlileri devlet memuriyetleriyle mülkî, askerî
mekteplere onların da girebilmelerine, kendi aralarındaki miras davalarının
patrikhanelerde görülebilmesi, resmi dil esasına mugayir olarak cinayet ve ticaret
kanunlarının ekalliyet dilleriyle de ne redilmesi, bütün cemaatlerin iki er temsilciyle
Meclis-i Vâlâ’da temsilleri ve mülkiyet haklarının ilk defa olarak ecnebilere de ait
olması kararla tırılmı tı. Bu fermanla askerlik mükellefiyeti, Fatih Sultan Mehmet
devrinden itibaren verilen dini imtiyazlarla muafiyetlerin yeni artlarla te’lif edilmek
üzere yeniden tetkik edilmek mecburiyeti, papazların öteden beri kendi cemaatlerinden
haraç eklinde aldıkları keyfî âidatın ilgasıyla aylı a ba lanmaları ve bütün ruhânî
reislerin sadâkat yemini ile mükellef tutulmaları gibi esaslar çok a ır gelmi ti. te bu
nedenlerle hem Müslimler hem de Gayr-ı Müslimler Islahat Fermanının aleyhinde
olmu lardı.15

1856 Islahat Fermanından sonra Ermeniler’in kendi aralarında yapılan


ıslahatlara taraf olmak konusunda çe itli mücadeleleri olmu tu. Bu mücadeleler 1863
Ermeni Milleti Nizamnâmesinin kabulünden sonra da devam etmi tir. Ancak bu iç
didi meler stanbul’a münhasır kalmı tı. Anadolu’da herhangi bir huzursuzluk göze
çarpmıyordu. Gerçi 1862 yılında Zeytun’da bir ayaklanma olmu tu, fakat bu isyan o
bölgenin kendi özel artlarından kaynaklanıyor ve Anadolu da çıkan di er isyanlarla
paralellik arzetmiyordu.

O dönem Anadolu’sundaki sosyal hayata baktı ımızda vatanda ların bazı


sıkıntılar içerisinde olduklarını görmek mümkündür. Do uda e kıyâlık artmı hem
Müslim hem de Gayr-ı Müslim e kıyâlar halka çe itli sıkıntılar ya atıyordu. Müslüman
çeteciler, Müslim ve Gayr-ı Müslimlere saldırıyor, Ermeni ve Rum çeteciler ise sadece
Müslümanları huzursuz ediyorlardı. Yine bu dönemde, Ermeni’lerin de çe itli sıkıntılar
ya adıkları bizzat patrik Hrimyan tarafından sürekli olarak ikâyet edilmekteydi. Bu

15
Kâmuran Gürün, a.g.e., s. 97.

6
ikâyetler daha çok fermanlarla birlikte Ermeni’lerin bazı hak ve imtiyazlarının
ellerinden alınmasından kaynaklanıyordu.16

24 Nisan 1877 de Rusya Osmanlı Devletine sava açmı tı. Bunun üzerine
Padi ah II. Abdülhamit de Gayr-ı Müslim teb’ayla birlikte bütün Osmanlı halkını sava a
katılmaya ça ırmı tı. Ermeni Milli Meclisi Patri in teklifi üzerine 7 Aralık 1877
tarihinde de Osmanlı Devleti’nin yanında sava a katılmak üzere askere yazılma kararı
aldı. Ancak, 10 Aralık’ta Plevne’nin dü mesinin ardından 18 Aralıkta tekrar toplanan
Ermeni Milli Meclisi bu defa Patrik’e ra men daha önce almı oldukları kararlarını iptal
etmi lerdir.17

Rus ordularının Edirne’ye kadar ilerlemelerinin ardından Patrik Nerses (1874-


1884) üç ki ilik bir Ermeni heyetiyle birlikte Rus Orduları ba kumandanı Grandük
Nicholas ile görü mek üzere görevlendirilmi tir. Rus Orduları ba kumandanının
huzuruna çıkan bu grup Osmanlı Ermenileri’nin Rus Çarına olan ba lılı ını
bildirmi lerdir. Grandük Nicholas ve Rusya’nın stanbul eski büyükelçisi gnatief
kendilerine “Hazırlanmakta olan barı antla masına Ermenilerle ilgili özel bir madde
konulaca ı” sözünü verdi. Gerçekten de imzalanan Ayastefanos (Ye ilköy)
antla masına (3 Mart 1878) Ermenilerle ilgili olarak 16. madde konuldu. Yukarıda da
anlatıldı ı gibi bu maddeyle ilk defa Ermeniler bir antla maya girdiler ve artık Ermeni
Meselesi bu antla mayla uluslar arası bir sorun haline geldi. Antla ma metninde yeralan
bazı maddelerin kendi çıkarları açısından sıkıntı do uraca ını gören ngiltere ise hemen
duruma müdahale ederek yeni bir antla manın imzalanması için Ruslarla gizli
görü melere ba ladı. Bu görü meler sonunda Rusya ile 30 Mayıs 1878 günü gizli bir
ba kaantla ma imzalandı. Bu antla mada Rusya, Balkanlarla ilgili hükmün
de i tirilmesini kabul etti. Fakat Do u Anadolu ile ilgili maddelerin de i tirilmesine
yana madı. Do u Anadolu üzerindeki Rus nüfusunun ngiltere’nin Asya toprakları
üzerindeki çıkarlarına ters dü tü ünü bilen ngiltere, Osmanlı Devleti ile 4 Haziran
1878 tarihinde Kıbrıs Antla masını imzaladı. Bu Antla maya göre; Kars, Ardahan ve
Batum’u ele geçiren Rusya, Osmanlı’nın Asya topraklarından bir kısmını eline
geçirmeye çalı ırsa, ngiltere, Osmanlı Devleti’nin yardımına ko acaktı. Buna kar ılık
16
Kâmuran Gürün, a.g.e., s. 119.
17
Kâmuran Gürün, a.g.e., s. 123-124.

7
olarakta, Osmanlı Devleti Kıbrıs Adası’nın yönetimini geçici süreyle ngilizlere
bırakacaktı. Ayrıca Osmanlı Devleti Gayr-ı Müslimler için ıslahat yapılaca ı hususunda
ngiliz hükümetine söz vermekteydi. Fakat bu madde ile ngiltere, Osmanlı Devleti’nin
içi lerine karı abilece i hukuki bir dayanak elde etmi oluyordu.18

ngiltere’nin Osmanlı Devleti ve Rusya’yı Berlin’de bir kongre düzenlemeye


ikna etmesinin ardından Osmanlı Ermenileri de yo un bir faaliyetin içerisine
girmi lerdir. stek ve arzularını bildirmek amacıyla ngiltere Büyükelçisi Layard’ı
ziyaret ederek, Bulgarlar gibi kendilerine de özerklik verilmesini talep etmi lerdir.
Ayrıca da Müslümanlarla Ermeni’lerin artık bir arada ya amalarının mümkün
olmadı ını iddia etmi lerdir. Bütün bunlardan ba ka Patrik Nerses, Avrupa’ya bir heyet
göndermi ve bu heyet de çe itli Avrupa ba kentlerinde bazı görü meler yaptıktan sonra
Berlin’e gelmi tir. Fakat Ermeni heyeti kongrenin yapıldı ı binaya alınmamı sa da
ancak bu heyet Ermeni istek ve iddialarını içeren bir belgeyi kongre üyelerine iletmeyi
ba armı tır. Patrik Nerses de 30 Haziran 1878 günü stanbul’daki ngiliz büyükelçisini
yeniden ziyaret etmi ve bir Ermeni projesinin kongreye sunuldu unu ve bunun
desteklenmesini talep etmi tir. Büyükelçi de “Ermenilerin âdil ve iyi bir yönetime
kavu maları için, ellerinden geleni yapmakta olduklarını” söylemi tir. Bütün bu çaba ve
gayretlerin ardından Berlin Antlma masına Osmanlı Ermenileriyle ilgili 61. madde
eklendi. Böylece Ermeni meselesi uluslar arası bir sorun haline geldi. Bundan sonradır
ki Ermeni kıpırdanmaları ve silahlı ayaklanmaları görüldü.19

Osmanlı Dönemi Sivas Ermenileri

Bir önceki ba lıkta ana hatlarıyla Berlin Kongresine kadar ki Osmanlı-Ermeni


ili kilerini vermeye çalı tık. Burada ise konumuzun esasını te kil eden Sivas
Ermenileri’nin, tarihi süreç çerçevesinde, Osmanlı Devletiyle olan ili kilerini kısaca ele
almaya çalı aca ız. Fakat Osmanlı döneminde Sivas vilâyeti ve Sivas Ermenileriyle
ilgili herhangi bir çalı manın olmaması sebebiyle daha çok Sivas Ermenilerinin sosyal,
kültürel ve ekonomik durumlarını kısaca açıklamaya çalı aca ız.

18
Bilal N. im ir, ngiliz Belgelerinde Osmanlı Ermenileri (1856-1880), Bilgi Yayınevi,
Ankara, 1986, s. 24; Ahmet Eyicil, Siyasi Tarih, s.196-198.
19
Bilal N. im ir, a.g.e., s. 29.

8
1398 yılında Kadı Burhaneddin’in Sivas yakınlarında Akkoyunlulara yenilerek
esir dü mesi ve öldürülmesinin ardından ehir halkı topraklarını Akkoyunlu hükümdarı
Karayülük Osman Bey’e vermek istemediler ve direndiler. Osman Bey’e kar ı
Tatarlardan yardım istediler. Ancak bunların da yenilerek geri çekilmesinden sonra
ehrin ya malanmasından korkan halk Osmanlı Padi ah’ı Yıldırım Bâyezid’a haber
gönderdi ve onun ehri teslim almasını istedi. Bunun üzerine Yıldırım Bâyezid, büyük
o lu Süleyman Çelebi’yi mühim bir kuvvetle Sivas’a gönderdi. Osmanlı kuvvetleri
Karayülük Osman Bey’in kuvvetlerini ma lup ettiler ve Sivas’ı teslim aldılar. Böylece
1398 yılında Sivas, Kayseri, Tokat, Niksar bölgeleri Osmanlı hâkimiyetine geçti.
Bâyezid de o lu Süleyman Çelebi’yi bu bölgeye vali olarak tayin etti. Yıldırım
Bâyezid’in 1402 Ankara Sava ı’nda Timur’a yenilmesinin ardından Osmanlı Devleti
Fetret Devri’ne girdi. Bu dönemde Sivas’ın hâkimiyeti tekrar, Kadı Burhaneddin’in
damadı Mezid Bey’e geçti. Mezid Bey Timur’dan me ur alarak ehre hakim oldu. Fakat
daha sonra Osmanlı Devleti 1408 yılında tekrar Sivas ehrine hâkim oldu.20 Timur
felaketiyle Sivas ehri her bakımdan büyük bir tahribat gördü, sosyo-ekonomik ve
demografik açıdan ehirde büyük oranda yıkım ya andı.21

Sivas bölgesi için XVI. asır iç karı ıklıklar, isyanlar ve ya maların ya andı ı bir
dönem oldu. II. Bâyezid döneminde ba layan bu tür hareketler, ehzade mücadeleleri
yüzünden yayıldı ve bu dönemde ortaya çıkan ah Kulu isyanı, Antalya’dan Sivas’a
kadar olan bölgede büyük bir katliam ve tahribata sebep olmu tu. 1514 yılında Yavuz
Sultan Selim’in kazandı ı Çaldıran Sava ı, Anadolu üzerinde emelleri olan Safevilere
büyük bir darbe indirdi ve bölge bir durulma içerisine girdi. Ancak XVI. ve XVII.
yüzyıllarda de i ik zamanlarda toplumsal ve ekonomik sebeplerle ortaya çıkan Celâli
isyanları da Anadolu halkının zaten var olan sıkıntılarının artmasına, bu bölgede
Osmanlı Devleti’nin ran’la ve isyanlarla sürekli mücadelesine sebep oldu. XVI. ve
XVII. yüzyıllarda Sivas bölgesini önemli ölçüde etkileyen isyanlar ve iç karı ıklıklar,
XVIII. ve XIX. asırlarda da e kıyalık hareketleri eklinde devam etti.22 Fakat genel

20
Ömer Demirel, Osmanlı Dönemi Sivas ehri ve Esnaf Te kilatı, Sivas Belediyesi Kültür
Yayınları, Sivas, 1998, s.8-9.
21
Ömer Demirel, Osmanlı Dönemi Sivas ehri Makaleleri, Sivas Valili i l Kültür ve
Turizm Müdürlü ü Yayınları, Sivas, 2006, s.183.
22
Ömer Demirel, 1998, a.g.e., s.14.

9
olarak Osmanlı Devleti’nin yıkılma sürecine girdi i XIX. yy’ın ortalarına kadar ehirde
önemli geli meler ya andı ve halk genelde sakin bir hayat sürdü.

Demografik Açıdan Ermeniler

Osmanlı Döneminde Sivas ehriyle ilgili ilk nüfus istatistikleri, 1454 tarihinden
itibaren sık sık yaptırılan Tahrir defterlerinden kolayca anla ılabilmektedir. 1454 yılına
ait Tahrirde ehirde toplam 567 hane (yakla ık 3000 ki i) kayıtlı olup bunun yarıdan
fazlasının Gayr-ı Müslim Ermenilerden olu tu u anla ılmaktadır. Özellikle
Ermeni’lerin Palas, Meksat, Kesi , Zilkar, Bazar, Kesi Mehter, Nurmu Kesi ismiyle
kayıtlı altı mahallede oturdukları tespit edilmi tir. Ancak bu dönemde ilgili bütün
Selçuklu ve Osmanlı ehirlerinde görüldü ü gibi dikkatlerden kaçmayan bir husus da
Müslim ve Gayr-ı Müslimlerin ayrı ayrı mahallelerde oturmaları ve genelde
mahallelerin cami ve kiliselerin etrafında toplanmı olmasıdır.

Anadolu’da Celâli isyanlarının patlak vermesinin ardından Sivas ehrinin


nüfusunda bir artı gözlemlenmi ve yeni mahalleler kurulmu tur. te bu mahallelerde
Müslim ve Gayr-ı Müslimlerin aynı mahallede oturdukları ve birbirlerine kom u
oldukları kaynakların verdi i bilgilerden anla ılmaktadır.23 1831 tarihli Osmanlı
genelinde yapılan ilk nüfus sayımında Sivas ehir merkezinde ço unlu u Ermeni olan
Gayr-ı Müslimlerin sayısı 9.000 civarındaydı. Bu dönemde Ermeni’lerin en yo un
olarak ya adıkları mahalleler; Hoca mam, Cami-i Kebir, Bazar, Köhne Civan, Sarı
eyh, Üryân-ı Müslim, Üryâni Zimmî, Kösedere-i Zimmî, Akde irmen, Kilise, A ca
Bölge, Ece, Örtülüpınar, Baldır Bazarı, Küçük Bengüler, Küçük Minare, Temürcüler
Ardı ve Bab-ı Kayseri’dir. Bu dönem Sivas nüfusuyla ilgili di er kaynakların verileri
farklılık göstermekle birlikte nüfusun 25.000-43.000 arasında de i ti i; bu nüfus da
Ermenilerin nüfusunun ise 6.000-9.000 arasında de i ti i gözlemlenmektedir.
Günümüze kadar Sivas ehrinin nüfusu özellikle Cumhuriyetin son yıllarına kadar
oldukça hızlı artmı buna ters olarak da, Gayr-ı Müslim nüfusu özellikle Birinci Dünya
Sava ından sonra hızlı bir ekilde dü mü ve son yıllarda neredeyse hiç kalmamı tır.
Sivas vilâyetindeki Müslüman ve Gayr-ı Müslim unsurların nüfusuyla ilgili daha

23
Ömer Demirel, 2006, a.g.e., s.134-135.

10
ayrıntılı incelemeyi ileri bölümlerde ayrı bir ba lık olarak ele alaca ımızdan imdilik bu
kadar de erlendirmenin yeterli oldu u kanaatindeyiz.24

Ekonomik ve Sosyo-Kültürel Açıdan Ermeniler

Osmanlı dönemi Sivas Ermenileriyle ilgili yapılmı olan ara tırmalarda; ehirde
bazı meslek kollarının üretim ve hizmet sektöründe faaliyet gösterdikleri ve bu meslek
kollarıyla u ra anlardan yarıya yakınının Gayr-ı Müslimler ve özellikle de
Ermenilerden olu tu u anla ılmaktadır. Sicillerde tesbit edilen 915 esnafın 507’si
Müslüman, 408’i ise Gayr-ı Müslimdi.25 Burada dikkati çeken en önemli husus; bazı
meslekleri yalnızca Gayr-ı Müslimler, bazılarını yalnızca Müslümanlar, bazılarını ise
hem Müslümanlar hem de Gayr-ı Müslimlerin icra etmi olmalarıdır. Balmumculu u,
Dülgerlik, Hekimlik, Kalaycılık, Kuyumculuk, Yemenicilik vs. yalnızca Ermeniler’in
u ra tı ı mesleklerdir. Yalnızca Müslümanların u ra tı ı meslekler ise; Abacılık,
Arabacılık, A çılık, Bahçıvanlık, Balıkçılık, Barutçuluk, Çıkrıkçılık, Debba lık,
Ekmekçilik, Hamamcılık, Kebapçılık, Mücellidlik, Nalbandlık, Ya cılık, Yo urtçuluk
gibi mesleklerdir. Ayrıca hem Müslümanların hem de Ermeniler’in yaptıkları meslek
alanları ise; Arpacılık, Bostancılık, Çubukçuluk, Hurdacılık, Katırcılık, Kazazlık,
Terzilik, Tüccarlık, Tuzculuk vs.dir.26

Sosyo-kültürel açıdan ise Sivas Ermenileri’nin Vilâyet dare ve Vilâyet Umumi


Meclisinde üye olarak bulunduklarını görmekteyiz. 1911 ve 1912 Sivas Vilâyet Umûmî
Meclisi ba kanla birlikte onbe üyeden olu makta ve üyelerin yedi tanesi Sivas merkez
ve sancaklardan gelen Gayr-ı Müslim ve ço unlukla da Ermenilerden olu maktaydı.
Ayrıca Ι. ve ΙΙ. Me rutiyet meclislerine Ermeni milletvekilleri de temsilci olarak
katılmı lardı.

Osmanlı ülkesinin genelinde oldu u gibi Sivas Ermenilerinin de dini inanç ve


ibadetlerinde büyük bir hürriyete sahip oldukları kaynaklarda belirtilmektedir. Sivas’ta
çe itli dönemlerde farklı özelliklere sahip sayıları be ila dokuz arasında de i en kilise

24
Ömer Demirel, Ho görü Toplumunda Ermeniler, C III, Erciyes Üniversitesi Yayını,
Kayseri, 2007, s.495,496.
25
Ömer Demirel, 1998, a.g.e., s. 63.
26
Ömer Demirel, 2006, s.186-187.

11
vardı.27 E itim faaliyetlerinde de benzer bir özgürlü e sahip olan Ermeni’lerin XIX.
yüzyılda Sivas’ta onikisi Gregoryanların ve sekizi de Protestanların olmak üzere yirmi
temel e itim kurumu vardı. Ayrıca kültürel hayatı yansıtan iki matbaa, oniki günlük
gazete ve onbe dergi ve binleri a an kitap baskılarının mevcut oldu u görülmektedir.
II. Me rutiyetten sonra onbe Ermeni yayın organından bahsedilmektedir.28

Sivas’taki Osmanlı-Ermeni ili kilerinin bozulmaya ba ladı ı dönem, özellikle


Osmanlı Devleti’nin yıkılma sürecine girdi i ve 1877-78 Osmanlı- Rus sava ının
ardından imzalanan Berlin Antla ması’ndan sonraki dönemdir. Sebeplerini ilerideki
bölümlerde etraflıca incelemeye çalı aca ımız unsurların da etkisiyle Osmanlı
Türkiye’sindeki Müslim ve Gayr-ı Müslim vatanda ların arası bozulmu , isyan ve
çarpı malar birbirini takip etmi tir.

Sivas vilâyeti Osmanlı Devletinde Ermenilerin yo un olarak ya adı ı önemli


merkezlerden biriydi. Sivas Ermenileri genel olarak ehir ve kasaba merkezlerinde
ya ıyorlardı. Ermenilerin ya adı ı bazı köyler varsa da Ermeni nüfusun büyük bölümü
ehirlerde hayatını devam ettiriyor ve genel olarak da ticaret ve zanaatla u ra ıyorlardı.
Son olarak burada Ermenilerin ya adı ı ehir, köy ve kasabaları vererek konuyu burada
bitirmek istiyoruz.

Sivas Vilâyeti Sivas, Tokat, Amasya ve Karahisar-ı arki Sancaklarından


olu uyordu. Sivas sanca ı; Merkez kaza, arkı la, Yıldızeli, Hafik, Zara, Divri i,
Darende, Gürün, Kangal, Aziziye ve Hamidiye (Bünyan)’dan olu uyordu. Sivas
ehrinde nüfusun üçte birine yakını Ermenilerden meydana gelmekteydi. Sivas ehrine
ba lı Ermenilerin ya adı ı köyler ise; Pirkinik (Çayboyu), han ( hanı), inkörek
(Esenyurt), Kaldi ve Akkaya idi. Sivas’ın batısında yer alan Yıldızeli kazasının merkezi
Yenihan’da da yakla ık olarak 1.000 Ermeni ya amaktaydı. Bu kazada Ermenilerin
yo un olarak ya adıkları köy ise Kavak köyü idi. Sivas’ın 35 km. do usundaki Hafik
kazasının merkezi Koçhisar’dır. Bu kazaya ba lı Ermeni köyleri ise Tuzhisar (A dık),

27
Ömer Demirel, 2006, a.g.e., s. 189, Osman Köker, 100 Yıl Önce Türkiye’de Ermeniler:
Orlando Carlo Calumeno Koleksiyonundan Kartpostallarla, Birzamanlar Yayıncılık,
stanbul, 2005, s.224.
28
Demirel Ömer, 2007, a.g.e., s.500-501.

12
Akpınar (Püragn), Bahçecik (Bardizag), stanoz, Gevre (Durulmu ), Düzyayla
(Khorokhon), Alçıören (Kütnü), Sarıhasan, Tav anlı, Bayıraltı (Todorag-Kiliseköy),
Yarhisar, Gamis veya Kemeris, Gavdara ya da Gavraz, Govdun-Kümes, Khandzar ya da
Khansar, Khorsana veya Korsena, Prapert, ahin (Cencin), Tımaç Torossi veya
Divegse, Vo novid ve Yenice (Fre ed)’dir. Daha do udaki Koçgiri kazasının merkezi
Zara’da 3.000 civarında Ermeni ya amaktaydı. Kazaya ba lı köyler ise Karhad,
Keçiyurdu, Çayköy ve Miadun’dur. Ermenilerin kalabalık oldu u di er bir kaza da
arkı la’dır. Buraya ba lı Temecik, Yapaltun (Gümü tepe), Karapınar, Lisanlı
(Kömürkaya), Karagöl, Alakilise (Eskiyurt), Çepni, Dendil, Burhan, Tekmen ve
Pa aköy ise Ermenilerin ya adı ı köylerdir.

Gemerek kazası da önemli bir Ermeni nüfusunun ya adı ı önemli kasabalardan


biridir. Topaç, Kurtlukaya, Kantaroz (Bo azdere), Patrenos (Çevirme) ve Gazima ara,
Ermenilerin ya adı ı köylerin ba lıcalarıdır. Divri i kazasında 1914 Osmanlı nüfus
sayımına göre 8.354 Ermeni ya ıyordu. 12.000 ki ilik kaza merkezinin üçte biri
Ermenilerden meydana gelmekteydi. Hurnavil (Maltepe), Gamsa (Kesme), Zımara (Bugün
Erzincan liç’e ba lı Altınta ), Pingyan (Adatepe), Armutag (Kavaklısu), Ar u an veya
Ar in, Güresin, Mrvana, Odur (Kayaburun), Palanga, Pargam (Uzunkaya), Sincan, Surp
Hagop köyü kazanın di er Ermeni yerle keleriydi. Sivas’ın güneyinde bulunan Kangal
kazasında 1.000 kadar Ermeni ya amaktaydı. Kangal’daki en büyük yerle im yeri Ula ve
Mancılık’tı. Ma ara ( nkonak), Yarhisar, Komsur ve Bozarmut, Kangal’ın Ermenilerin
ya adı ı di er köylerdi. Dar bir vadide birbirinden uzakta mahalleler halinde kurulmu olan
Gürün kaza merkezinde önemli bir Ermeni nüfusu vardı. Karahisar, Kavak ve Karaören
Gürün’ün yakınındaki önemli Ermeni köyleriydi. Gürün’ün güneydo usundaki Darende
kaza merkezinde 2.000 civarı Ermeni ya amaktaydı. Kazaya ba lı A adi (Günpınar) köyü
Ermenilerin ya adı ı önemi bir köydü. Sivas’ın güneyinde yer alan Aziziye kazasında 1000
kadar Ermeni ya amaktaydı. Sivas Vilâyetinin güneybatısında yer alan Hamidiye (Bünyan)
kazasında 1000 civarında Ermeni ya amaktaydı. Gigi, Sıvgın, Sarıo lan ve Erkek
Ermenilerin ya adı ı köylerdi.

Tokat sanca ı; Tokat, Erbaa, Zile ve Niksar kazalarından olu uyordu. Tokat
ehrinin üçte biri kadarı Ermeni’ydi. Bizeri, Endiz, Biskincik, Varaz, Tahtaba ,

13
Yartmı , Kervansaray, Çiftlik, Keda az, Bolis, Pazar, Krikoris ve Gesarya köyleri
Tokat kazasında Ermenilerin yerle ik oldu u köylerdi. Erbaa’ya ba lı Çozlar veya
Ço khod, Ayvaz, Sarıkaya, Sa arçal ya da Sgarhall, Cebrayil Ermenilerin ya adı ı
köylerdi. Zile’yle birlikte Zile’ye ba lı Kapıa zı ve Karameze ya da Karame e köyü
Ermenilerin ya adı ı yerlerdi.

Amasya, Merzifon, Köprü, Mecitözü, Ladik, Havza ve Gümü hacıköy


kazalarından olu an Amasya sanca ında Osmanlı nüfus sayımına göre 25.450 Ermeni
ya ıyordu. Amasya’da Savadiye ve Dere Mahallesi Ermenilerin ya adı ı mahallelerdi.
Ermenilerin yo un olarak ya adı ı ikinci yer Merzifon’du. Merzifon’a ba lı Korköy ve
Yenice Ermenilerin ya adı ı köylerdi. Köprü kazasında 1.500 kadar Ermeni ya ıyordu.
Mecitözü’nde 800 kadar Ermeni, Ladik kazasında 300 civarında Ermeni, Havza’da 350
kadar Ermeni ve Gümü hacıköy’de ise 4.000 civarında Ermeni ya amaktaydı. Ladik
kazasına ba lı Yarımcaköy de Ermenilerin ya adı ı yerlerden biriydi.

Merkez kazayla beraber Su ehri, Hamidiye, Koyulhisar ve Alucra kazalarından


olu an Karahisar-ı arkî sanca ı Ermenilerin ya adı ı yerlerden di eriydi. Sancak
merkezinde Ermeniler iki mahallede toplanmı lardı. Kalenin ete indeki Yukarı Mahalle
ve daha çok zengin Ermenilerin ya adı ı Kopeli veya Bahçe mahalleleri, Ermenilerin
ya adı ı mahallelerdir. Tamzara, Dziberi (Akbudak), Ane i, Buseyid, Çırdak
ebinkarahisar kazasında Ermenilerin ya adı ı köylerdir. Su ehri kasabasında önemli
bir Ermeni nüfusu vardı. A a ı Adzbıder, Yukarı Adzbıder (Akıncılar), Sis (Çatoluk),
Pürk (Ye ilyayla), Mı agnots, Gtanots-Kırtanos-Kirtanos, Alamunik (Ya lıçayır),
Gıraç, Sevindik, Abana (Göllüce), Yeniköy, Tmluc veya Dümlüç (Çiçekli), A vanis-
A anos, Kome dun, A ravis, Hamam Su ehri’ne ba lı Ermeni yerle im birimleriydi.
Sanca ın di er kazalarında ise çok az sayıda Ermeni vardı. Mesudiye’ye ba lı Mahmat
köyü Ermenilerin ya adı ı yerdir. Burada dikkatimizi çeken en önemli husus bütün
ehir ve kasabalarda Ermenilerin genellikle Müslümanlarla farklı mahallelerde
oturmalarıdır. Birkaç köyün haricinde farklı köylerde ya amı lardır.29

29
Osman Köker, a.g.e., ss.224-229.

14
B R NC BÖLÜM
ERMEN MESELES N N ORTAYA ÇIKI I

1.1. Ermeni Meselesinin Çıkı Sebepleri

1.1.1. Kilisenin Etkisi

Ermeni patrikhane ve kiliseleri, Ermeni milletinin her dönemde bir Cemaat


olarak dinî oldu u kadar dünyevî hayatlarını da düzenleyen bir kurumdu.30 Özellikle
Osmanlı Devletinin son dönemlerinde Osmanlı Ermenilerinin ba ı olan Patrikhanelerin
takip etmi oldukları Politikaların, Ermeni milliyetçili inin ve ayrılıkçılı ının geli mesi
ve yaygınla masında önemli bir etkisi olmu tur. Özellikle Eçmiyazin Katogikoslu unu
nüfuzu altında bulunduran Rusya, Osmanlı Ermenileri ve Ortodoks Hristiyanlar
üzerinde bazı haklar iddia etmi tir. ngiltere ve Fransa gibi Avrupalı di er büyük
devletler de Ermeni kilisesinin bu nüfuzundan yararlanmak suretiyle Ermeni
sorunlarıyla alakadar olmaya ba lamı lardır.

1862 yılında Osmanlı Devletinin kabul etti i Ermeni Milleti Nizamnâmesi


Ermeni kilisesisinin daha da ön planda olmasına zemin hazırlamı tır. Daha önceden
bazı hak ve yetkilere sahip olan Ermeni Kilisesi, bunu ba ımsızlık yolunda önemli bir
adım saymı ve daha fazlasını elde edebilmek için yo un bir çaba ve gayretin içerisine
girmi tir.31 Rusya’dan önemli bir destek alan Patrik Hrimyan (1869-1873) bu yolda
faaliyetlerine ba lamı , Van’da “Van Kartalı”, Mu ’ta “Mu Kartalı” isimli gazeteler
çıkarmı tır. Fakat Patrik Hrimyan’ın bu tür a ırı ve ayrılıkçı faaliyetlerini gören bazı
Ermeniler Hrimyan’a tepki göstermi ve Patrik Hrimyan da 1873 yılında istifa etmek
32
zorunda kalmı tır. Daha sonra Patrik olan Nerses Varjabetyan (1874-1884)da aynı
politikayı takip etmi , bu konuda ngilizlerin deste ini almaya çalı mı ve artık
Türklerle bir arada ya amanın zor oldu unu iddia etmi tir. Varjabetyan’ın ölümünden
sonra Harutyan Vehabetyan (1884-1888) patrik olmu tur. Vehabetyan kendisinden

30
Yavuz Özgüldür, a.g.e., s.137, vd.
31
Abdurrahman Küçük, “Ermeni Kilisesi ve Terör”, Ermeni Ara tırmaları 2. Türkiye
Kongresi Bildirileri, C II, ASAM, Ankara, 2007, s.741.
32
Erdal lter, Ermeni Kilisesi ve Terör -Tarihi Seyir-, Turhan Kitabevi, Ankara, 2007,
s.23,24.

15
önceki Patriklerin aksine Osmanlı Devletine ba lı kalmanın Ermeni milleti için ve
ülkenin huzuru için daha mantıklı oldu una karar vermi ve siyasi meselelerden uzak
durmaya çalı mı tır. Fakat Ermeni örgütleri Patrik’in bu tavrından rahatsız olmu lar ve
onun istifa etmesine sebep olmu lardır. Harutyan ve Habetyan’ın ardından Horen
A ıkyan (1888-1894) Patrik seçilmi ve bu dönemde Ermeni kilisesi artık Komitacıların
bir merkezi ve silah deposu haline gelmi tir.33

1881-1882 yıllarında Patrikhanenin Ermeni terör örgütlerine olan deste inin açık
bir ekilde fark edilmesinin ardından, Sivas Valisi durumu Dâhiliye Nezaretine ifreli
bir yazıyla bildirmi tir. Valinin dikkat çekti i hususlar arasında Patrikhanenin din
görevlilerini isyana te vik etmesi, isyanda yer almayanların görevlerinden
uzakla tırılması, Ermenilerden çe itli adlar altında yardım toplanması, askerlikten
kurtulmaları amacıyla Ermeni gençlere “Diyakos” verilmesi ve komitalar kurdurulması
yer almaktadır. Kilisenin silah deposu haline getirilmesiyle ilgili ilk haber Erzurum’dan
gelmi tir. zmirliyan’ın Patrik seçilmesi Komitacı Ermenileri oldukça sevindirmi ,
Zeytun ve Sasun isyanı ve Osmanlı Bankası olayı bu Patri in döneminde olmu tur.
Patrik de bu olaylara açık destek vermi ve bu da isyancıları a ırı bir ekilde
cesaretlendirmi tir. Patri in ve kilisenin olayların içerisinde yer alması bazı ileri gelen
Ermenilerin kaygılanmasına sebep olmu ve onların baskısıyla Patrik zmirliyan
görevinden istifa etmek durumunda kalmı tır. zmirliyan’ın istifasının ardından
Malachia Ormanyan Patrik olmu tur (1896-1908). Ormanyan, Ermenilerin menfaatinin
Osmanlı yönetiminde oldu una inanan birisiydi. Patrik seçilir seçilmez Osmanlı
Devletine olan ba lılı ını bildirmi ve Ermenilere kar ı sarsılan güveni yeniden tesis
etmeye çalı mı tır. Ormanyan’ın bu tavrından rahatsız olan bazı Ermeniler onu istifaya
zorlamı ve Patrik Malachia Ormanyan 1908 yılında görevinden istifa etmi tir.34

Burada, özellikle 1913 yılında Patrikli e getirilen Zaven Eghiyan’dan (1913-


1916) bahsetmemiz yerinde olacaktır. Patrik Zaven’in ba ımsız bir Ermenistan için
örgütler kurdu u, Rumlarla i birli i yaptı ı, Osmanlı Devletinin payla ılması
toplantılarına katıldı ı ve bütün bunların sonucunda da 1916 yılında Ba dat’a sürgün

33
Abdurrahman Küçük, a.g.m., s.742.
34
Abdurrahman Küçük, a.g.m., s.742,743., Erdal lter, a.g.e., s.35,36.

16
edildi i bilinmektedir. Ancak orada da zararlı faaliyetlerine devam etmi ve Mondros
Mütarekesinde Türk devleti aleyhine propoganda faaliyetinde bulunmu tur.35

XIX. yüzyıla kadar Osmanlı Devletinde Ermeni sorununun olmadı ını daha
önce de ifade etmi tik. Fakat Osmanlı Devletinin çökü sürecine girmesinin ardından
özellikle emperyalist batılı devletler ve Rusya’nın Osmanlı Devleti üzerindeki emelleri
ve çıkarları, onların mparatorlu un bir parçası olan gayr-ı Müslim unsurlarla
ilgilenmelerine yol açmı tır. Ermeni çeteleri de her türlü yolu deneyerek Ermeni
Kilisesini kendi yanlarına çekmeye çalı mı lardır. Fakat tüm bu u ra lara ra men
Anadolu’daki kiliselerin büyük ço unlu una sa duyu hâkim olmu ve terör, Ermeni
halkı arasında istedi i deste i bulamamı tır.36 Ancak yukarıda da ifade etti imiz gibi
bazı patrikler, piskoposlar ve din adamları, bu mücadelede saf tutmu lardır. Ermeni
sorununun büyümesi, uluslar arası bir sorun haline gelmesi, isyan ve terör faaliyetlerinin
meydana gelmesinde önemli bir etken olmu lardır. Hatta bazen isyanın ba aktörü
olmu lardır. Örne in Sivas Vilâyetine ba lı Hafik kazasının Tuzhisar nahiyesinde,
ihtilâlcilerin en büyük yardımcısı Papaz Asador olmu tur.37

1.1.2. Misyoner Faaliyetlerinin ve Yabancı Okulların Etkisi

Afrika’da faaliyet gösteren bir ngiliz misyonerine Afrikalı bir ihtiyarın


söyledi i “siz memleketimize geldi iniz zaman sizin mukaddes kitabınız, bizim de
topra ımız vardı. imdi ise bizim kitabımız, sizin de topra ınız var.”38 sözü bizim
burada anlatmak istedi imiz dü ünceyi en güzel biçimde ifade etmektedir.

De i ik etnik kökene ve dini inanca sahip unsurların bir arada ya adı ı geni
topraklara sahip olan Osmanlı Devleti, misyonerlik faaliyetleri için oldukça uygun bir
zemine sahipti. Çünkü azınlıklara verilen geni haklar ve yabancılara verilen
kapitülasyonlar, misyonerlerin Osmanlı Devletindeki faaliyetlerini kolayla tıran

35
Abdurrahman Küçük, Ermeni Kilisesi ve Türkler, Andaç Yayınları, Ankara, 2003, s.113.
36
Abdurrahman Küçük, a.g.m., s.743-744.
37
Mehmed Hocao lu, Tarihte Ermeni Mezalimi ve Ermeniler, Anda Da ıtım, stanbul,
1976, s. 266.
38
Ahmet Gündüz, “Osmanlı Devletinde Yapılan Misyonerlik Faaliyetleri ve Ermeni
Meselesinin Do u u, Geli mesi”, Türk Dünyası Ara tırmaları, Sayı:128, 2000, s.111.

17
etkenlerdir. Osmanlı Devletinin sahip oldu u zenginliklerden istifade etmek isteyen
batılı devletler, misyonerlik faaliyetlerine büyük önem ve destek vermi lerdir. Bu
amaçla Osmanlı topraklarına ilk gelenler Fransız misyonerleridir. 16. yüzyıldan itibaren
Fransız misyonerleri Anadolu ve Osmanlı topraklarının de i ik bölgelerinde
faaliyetlerini gerçekle tirmek için e itim, sosyal ve kültürel bir takım müesseseler
kurmu lardır.39

Özellikle Cizvit misyonerleri, Asya Türkiye’sinde yo unla mı lar ve bu bölgede


birçok okul ve çe itli müesseseler kurmu lardır. Mesela Cizvitlerin Sivas Vilâyetinde
toplam altı misyoner okulu ve bunların 910 ö rencisi oldu u tespit edilmi tir.
Misyonerler, Osmanlı topraklarına geldikleri zaman sadece e itim-ö retim faaliyetleri
ve dini faaliyetlerde bulunmamı , aynı zamanda sosyo-kültürel bazı etkinlikleri de
gerçekle tirmi lerdir. Mesela sa lık ocakları, hastaneler, dil okulları, kütüphâneler,
matbaa ve yetimhâne gibi birtakım sosyal müesseseleri de kurmu lardır.40

Osmanlı Devletinde misyoner faaliyetlerini yürüten di er Hristiyan mezhebi


Protestanlardır. Özellikle Amerikalılar, Osmanlı Devletine misyonerlik amaçlı gelen en
son te kilat olmalarına ra men en fazla etkiyi bırakmı ve en iyi organizasyonu
sa lamı lardır. Amerikalı misyonerler özelikle Anadolu üzerinde yo unla mı lardır. Bu
ba lamda en güçlü misyoner örgütü American Board olarak tanınan American Board Of
Commissioners For Foreign Missions’dır. 1820 yılında zmir’e gelen Pleny Fisk ve Levi
Persons misyonerlik çalı malarına ilk olarak burada ba lamı lardır. Ardından da stanbul,
Trabzon, Erzurum, Antep, Sivas (1851), Adana, Merzifon (1852), Diyarbakır, Kayseri ve
Harput’ta faaliyetlerine ba lamı lardır. Bu örgütler kurdukları misyonların yanında
açtıkları ilk, orta ve yüksek derecede okullar, matbaalar, hastane, yardım kurulu larıyla
çok yönlü bir faaliyetlerin içerisine girmi lerdir. Daha çok gayr-ı Müslim ö rencilerin
e itim gördü ü bu okullar din propagandasının yo un olarak yapıldı ı milliyetçilik
akımlarının azınlıklara a ılanmaya çalı ıldı ı birer kurum haline gelmi ti. Osmanlı
Devleti kapitülasyonlar sebebiyle buralara müdahale edemedi i gibi e itim ve ö retimi
sa layan yeterli mektebin olmamasından dolayı da bu okullar Anadolu’nun dört bir

39
Ayten Sezer, “Osmanlı Döneminde Misyonerlik Faaliyetleri”, Yeni Türkiye, Yıl:7,
Sayı:38, 2001, s.949-952.
40
Ayten Sezer, a.g.e., s.949.

18
yanında yayılma imkânı elde etmi lerdi.41 Bu sayede de gerek patrikhanenin ve gerekse
misyonerlerin açmı oldu u kolejlerde Ermen gençleri Fransız devriminin milliyetçilik
ilkesi ile tanı mı lardı. Aynı zamanda sınıflarda bunlara Ermeni co rafyası, edebiyatı ve
efsanele tirilmi tarihleri ö retildi.42 Böyle bir e itimin de milliyetçi ve ayrılıkçı bir neslin
ortaya çıkmasına sebep oldu u bir gerçektir. Mesela; Merzifon’da Ermeni meselesi 1892
yılında ba lamasının ardından, olayların odak noktasının Merzifon Amerikan Koleji
oldu u belirlenmi tir. Merzifon htilâl Komitasının üyeleri Karabet Tomaiyan ve
Ohannes Kayayan kolejde görevli idi. Yapılan incelemeler sonucunda ihtilâlcilerin
kullandı ı pankart, bildiri gibi dokümanların kolejin matbaasında hazırlandı ı tespit
edilmi ti. Osmanlı yetkilileri bu meselenin tetkikini isteyince kolej binaları yakılmı .
Fakat daha sonra yapılan incelemelerde yangının içerden çıktı ı tespit edilmi ti.43

Açtıkları okullarda okutulan ders kitapları ile Ermeniceyi, Ermenistan tarihini,


co rafyasını ve edebiyatını ö reterek gençlerin sözde milli uurlarının uyandırılmasını
sa lamaya çalı mı lardır. Ayrıca konsolosları marifetiyle ülkeye soktukları ayrılıkçı
fikirleri içeren gazete, dergi, kitap, harita ve benzeri yayınlar vasıtasıyla da bu fikirlerin
benimsenmesini ve daha da yaygınla masını sa lamı lardır. Bundan ba ka gençlere
hürriyetin ancak kan dökülerek elde edilece i yönünde telkinlerde de bulunmu lardır.44
Sömürge sisteminin öncüsü gibi görev yapan misyonerler, Ermeni halkına “Ermeni”
oldukları bilincini a ılayarak onların Osmanlı Devletinden kopmalarını sa lamaya
çalı mı lardır. Bu amaçla da Ermenilerin dini, kültürel ve sa lıkla ilgili konularına
e ilmi ; ibadethaneler, okullar, kütüphaneler, hastaneler ve sosyal dernekler
açmı lardır.45

41
Ayten Sezer, a.g.m., s.956-958.
42
Kâmuran Gürün, a.g.e., s. 121.
43
Erdal Açıkses, “Osmanlı Devletindeki Misyonerlik Faaliyetleri ile lgili Bir
De erlendirme”, Yeni Türkiye, Yıl:7, Sayı:38, 2001, s. 943-944.
44
Ayten Sezer, “Ermeni Meselesi ve Misyonerler”, Yeni Türkiye, Yıl:7, Sayı:38, 2001, s.
963–966.
45
Feridun Eser, Ermeni Örgütlenmeleri ve Komitacılık Hareketleri, Yenigediz Matbaası,
Kütahya, 2007, s.70.

19
1.1.3. Batılı Devletlerin Etkisi

Osmanlı Devletinde Ermeni sorununun ortaya çıkmasında hiç üphesiz büyük


devletlerin önemli bir etkisi olmu tur. Güçlü devletlerin deste ini alarak bir bir
ba ımsızlıklarını ya da muhtariyetlerini elde eden di er gayr-ı Müslim unsurları gören
Ermeniler, hedeflerine ula abilmek için benzer bir yol takip etmeye çalı mı lardır. Zira
yalnız ba larına hedefe ula maları pek mümkün gözükmemekteydi. Osmanlı Devletinin
co rafi ve stratejik durumunun farkında olan büyük güçler de Ermenileri kullanarak
46
amaçlarına ula mayı dü ünmü lerdi. Özellikle Osmanlı Devletinin XIX. yüzyılın son
çeyre inden itibaren güçten iyice dü mesi ve devletle ilgili ciddi sorunların ortaya
çıkmasından sonra büyük güçler Osmanlı Devletine kar ı uyguladıkları politikanın bir
parçası olarak Ermenileri de tahrik etmi ve kullanmı lardır. Avrupalı Devletlerin
Osmanlı Devletine kar ı dini, siyasi ve ekonomik menfaatleri do rultusunda kullandıkları
bu politika tarihte “ ark Meselesi” olarak bilinmektedir. ark meselesi büyük güçlerin
Osmanlı vatanda ı olan Hristiyanların haklarını koruma iddiasıyla Osmanlı topraklarını
kendi aralarında bölü meyi esas alan bir politika olmu tur. Bu büyük güçlerin Hristiyan
halk için istedikleri imtiyaz, özerklik ve ba ımsızlık onlar için adeta de i mez bir politika
haline gelmi tir. Asıl hedeflerine ula mak için her yolu denemekten çekinmeyen büyük
güçler, çıkarları neyi gerektiriyorsa onu kullanmaktan imtina etmemi lerdir.47

te imdi biz burada, bu devletlerden Rusya, ngiltere ve Fransa’nın Osmanlı


Devleti üzerindeki baskıları ile bu konuda oynadıkları rollerine örnekler vermeye
çalı aca ız.

1.1.3.1. Rusya’nın Rolü

Kendisini Osmanlı ülkesinde ya ayan Hristiyan halklarının hâmisi ilân eden


Ruslar, 1829-1830’larda kurdukları küçük Ermenistan bölgesini, Osmanlı Devleti’ne
kar ı kazandıkları son zaferden sonra güneye do ru da geni letmi lerdir. Amaçları

46
enol Kantarcı, Ermeni Sorunu El Kitabı, Teimk/Asam Yayınları, Ankara, 2003, s.8,
Mim Kemal Öke, Yüzyılın Kan Davası Ermeni Sorunu, rfan Yayınevi, stanbul, 6.
Baskı, s. 52.
47
Metin Kopar, “Ermeni Meselesinde Rusya’nın Genel Politikası”, Türk Dünyası
Ara tırmaları Dergisi, Sayı:158, Ekim 2005, s.49-50.

20
Ermenilere yardım etmek de il, güneye inme siyasetinin bir gere i olarak Kafkaslardan
Do u Anadolu’ya ve Basra ile skenderun’a inecek bir Ermenistan koridoru
48
yaratmaktı. Geleneksel Akdeniz’e inme ideallerini gerçekle tirmek isteyen Rusya,
1820’li yıllardan itibaren organize bir ekilde Ermenilerle ilgilenmi tir. Hatta, 1828-
1829 Osmanlı-Rus Sava ında bazı Ermeniler Rusya tarafında yer almı lar ve sava
sonunda da bazıları bu ihanetlerinin bir sonucu olarak Rusya’ya göçmü lerdi.49 1877-
1878 Osmanlı-Rus Sava ında yine Ermeniler Ruslar’a yardımcı olmu lardır. Ayrıca
patrik Nerses Varjabedyan ve zmirliyan Ermeni Meclisini toplamı ve Çar’a
ula tırılmak üzere bir muhtıra hazırlamı lardı. Çar’dan i gal ettikleri Do u
Anadolu’daki toprakları tekrar Osmanlı’ya geri vermemelerini talep emi lerdi. Sava ın
sonunda da patrik Varjabedyan Ayastefanos’taki Rus karargâhına giderek Grandük
Nicholas ile görü mü ve Do u Anadolu’nun Ruslara ilhakını, bu olmazsa bölgeye
muhtariyet verilmesini, ayet bu da olmazsa ıslahat yapılması için baskı yapılmasını
talep etmi ti. Patri in bu son talebi kabul edilmi ve Ayastefanos Antla masına 16.
madde olarak girmi tir.50

Do u Anadolu’daki Rus i gali, onların Osmanlı Ermenileri üzerindeki etkisini


arttırmı tı. Rus ordusundaki Ermeni subaylar da Ermenileri Osmanlı Devleti aleyhinde
kı kırtmaya çalı mı ve Balkanlardaki Hristiyan halk gibi kendilerine muhtariyet veya
ba ımsızlık için telkinlerde bulunmu lardır.

1.1.3.2. Fransa’nın Rolü

Osmanlı topraklarında ya ayan azınlıklara, özellikle de Ermenilere kar ı 16.


yüzyıldan itibaren ilgi duyan ve bu amaçla 1548’den itibaren Anadolu’ya seyyahlar
göndermeye ba layan Fransa, do udaki çıkarları için kendisine Katolik bir müttefik
olu turmak istiyordu. Bu amaca ula mak için özellikle Ermeniler üzerinde büyük
mesailer harcamı tı.51 Katolik Ermeni’lerin ve di er milletlere mensup gayr-ı Müslim

48
Mehmed Saray, Ermenistan ve Türk-Ermeni li kileri, Atatürk Ara tırma Merkezi
Yayını, Ankara, 2005, s. 34.
49
smail Özçelik, Ermeni Sorunu ve Gerçekler, Gündüz E itim ve Yayıncılık, Ankara,
2005, s.77.
50
enol Kantarcı, a.g.e., s. 12-13.
51
enol Kantarcı, a.g.e.,s. 9.

21
Katoliklerin hakkını korumak maksadıyla her türlü giri imde bulunan Fransa, Osmanlı
Devletine baskı uygulayarak 1830 yılında Katolik kilisesinin kurulmasını sa lamı tı.
1839 Tanzimat ve 1856 Islahat Fermanları ile verilen imtiyazlardan memnun olmayan
Fransa, 1860 yılında Lübnan’a asker göndermeye kalkı mı tı. Osmanlı Devleti de
büyük güçlerin müdahalesini engellemek için 1863’te “Ermeni Milleti Nizamnâmesi”ni
52
ilan ederek bunun önüne geçmeye çalı mı tır. Aynı zamanda Fransa 16. yüzyıldan
itibaren ba ta Suriye ve Lübnan olmak üzere Osmanlı Devletinde önemli menfaatler
elde etmi ti. Osmanlı kamu borçlarının yarısından ço unu Fransız yatırımcıları elde
etmi ve Fransız misyonerleri de özellikle Lübnan ve kutsal topraklarda, okul, hastane
53
ve di er kurumlardan olu an bir a kurmu tu. Bunlardan ba ka Fransızlar, Ermeni
tüccarlar ile ticari ili kiye girmi lerdir. Bu ili kilerin neticesinde de pek çok Ermeni
Paris’e göç etmi , orada açtıkları özel okullarda Ermeni toplumuna öncülük eden
gençlerin yeti mesini sa lamı lardır. Ayrıca Ermeni i adamları Paris’te çıkardıkları
gazetelerle Türkiye’deki Ermeni faaliyetlerine destek veren yazılar yazdırarak Fransız
kamuoyunu Ermeniler lehine etkilemi lerdir. 54

1.1.3.3. ngiltere’nin Rolü

ngiltere’nin Osmanlı Devletindeki çıkarları, di er devletlerinkine oranla çok


daha fazlaydı. ngilizlerin Orta Do u’yla olan ba lantıları Hindistan’ı i gal etmelerinin
do al bir sonucuydu. Hindistan’daki çıkarları yüzünden ngiltere buraya giden bütün
kara ve deniz ticaretini denetimi altında tutmak istiyordu. Osmanlı Devleti’nin de
co rafi olarak böyle bir konumda olması yüzünden ngilizler Rusya’ya kar ı Osmanlı’yı
koruyup kollamaları gerekti ini dü ünmekteydi.55

Dinin do u toplumlarındaki yerini fark eden ngiltere 1840 yıllarından itibaren


Hristiyanlar üzerine e ilmeye ba lamı ve Osmanlı topraklarındaki Protestanların
hamisi rolünü üstlenmi ti. Elbette bundaki kazanç az önce de belirtti imiz gibi
Hindistan ve Akdeniz üzerindeki etkinli ini korumak ve Rusların sıcak denizlere

52
Saray, Mehmet, a.g.e., s. 36.
53
A.L. Macfie, Osmanlının Son Yılları 1908-1923, Çev. Damla Acar, Funda Soysal, Kitap
Yayınevi, stanbul, 2003, s. 118.
54
Mehmed Saray, a.g.e., s. 36.
55
Mim Kemal Öke, a.g.e., s. 57.

22
inmesine engel olmaktı. Ayrıca, Rusya ve Fransa’nın Osmanlı Devleti üzerindeki
etkilerini kontrol altında tutmaya çalı mak da ngiliz siyasetinin gere i idi.56

Rusların Ayastefanos Antla masıyla Kafkasya’ya hâkim olması bir bakıma,


geleneksel ngiliz çıkarına aykırı dü mekteydi. Hem Kafkaslarda hem de Do u
Anadolu’da bu ekilde yayılan Ruslar, sadece ngilizler’in Hindistan ile olan
ba lantısını tehlikede bırakmayacak, aynı zamanda ortado udaki nüfuzunu da
zayıflatacaktı. Bu sebeple ngiltere konuyla yakından ilgilenmi , bununla ilgili olarak
Avrupa Devletlerinin de katılımıyla bir konferans düzenlenmesini Rusya’ya kabul
ettirmi ti. Berlin Konferansından önce 4 Haziran 1878’de imzalanan Kıbrıs
Antla masıyla Osmanlı Devleti ngiltere’ye Kıbrıs’ı geçici olarak veriyordu. Fakat yine
de Osmanlı Devleti Berlin Konferansında istedi ini tam olarak alamamı , Ermenilerle
ilgili 61. madde Osmanlı Devletine kabul ettirilmi ti. Bu maddeye göre Osmanlı
Devleti; Do u Anadolu’da ıslahat yapacak, asayi i sa layacak ve bununla ilgili aldı ı
tedbirler de sözkonusu devletler tarafından kontrol edilecekti.57 Böylece ngiltere
dolaylı olarak Ermeni sorununa el atmı oluyordu.

Artık bundan sonra Ermeni sorunu bir ngiliz sorunu oluyordu. ngilizler de
Osmanlı Asyası, Afrika ve Hindistan’daki çıkarları açısından stratejik bir konumda olan
Osmanlı Devletinin içi lerine karı mak için Ermenileri ve di er halkları kullanmaktan
çekinmemi tir.58

Osmanlı Devletinin jeopolitik konumu nedeniyle büyük güçler bu bölgeyi


kontrolleri altında tutabilmek için bazı politik giri imlerde bulunmu lardır. Osmanlı
Devletinin co rafi-stratejik konumu ve ekonomik potansiyeli, Avrupalı devletlerin
i tahını kabartıyordu. ngiltere, Uzakdo u ve Afrika’daki topraklarına daha rahat
ula mak ve bu bölgelere Rusların ula masını engellemek; Rusya, Akdeniz’e inebilmek;
Fransa Osmanlı Devletinde sahip oldu u kapitülasyonları korumak ve hammadde
ihtiyacını kar ılamak için Ortado u ve Afrika’ya gözlerini dikmi ti. Fakat özellikle
Ortado u ve Kuzey Afrika’daki bazı topraklar hâlâ Osmanlı Devletinin

56
enol Kantarcı, a.g.e., s. 16-17.
57
enol Kantarcı, a.g.e., s. 20.
58
Halil Metin, Türkiye’nin Siyasi Tarihinde Ermeniler ve Ermeni Olayları, Milli E itim
Bakanlı ı Yayınları, stanbul, 1997, s.63,64.

23
hâkimiyetindeydi. Bu durum da Osmanlı Devletinin önemini kat be kat arttırmaktaydı.
Büyük güçler özellikle Osmanlı Devleti hâkimiyetinde ya ayan Hristiyan unsurları ve
di er etnik kökene mensup milliyetleri kullanarak Osmanlı Devletini içte ve dı ta
zaafiyet içerisine dü ürmek istiyorlardı. Bu amaçlarına ula mak için de sözkonusu
unsurları kullanmaktan çekinmemi lerdir. Büyük güçlerin hedeflerine ula malarının
yolu bu unsurları kullanmaktan geçiyordu. Bu yüzden Rusya, ngiltere ve Fransa
stratejik hesapları nedeniyle, Ermenilerle kültürel, ekonomik ve sosyal alanda yakın
ili kiler kurmu lardır. Böylece Ermeni sorunu, Ermenilerin de il; Osmanlı Devleti
üzerinde menfaatleri olan Rusya ve ngiltere’nin sorunu olmu tur. Yalnız ba larına
hedeflerine ula amayacaklarını gören Ermeniler de bu devletlerle i birli i içerisine
girmekten çekinmemi lerdir.59

1.1.4. Ermeni Komitalarının Etkisi

Müstakil bir Ermenistan kurulabilmesine yönelik geli melerin birinci safhası


tamamlanmı , Osmanlı Ermenileri cemaatinde milliyetçi hisler filizlenmi ti. imdi sıra
asıl amaca gelmi ti. Tüm Ermenileri tek çatı altında birle tirecek ve onları yönetecek bir
olu umun gerçekle tirilmesi gerekmekteydi. Bunun için de Türkiye içerisinde ve dı ında
çe itli dernekler, cemiyetler kurulmaya ba lanmı tı.60 Hınçak, Ta nak ve Ramgavar gibi
büyük te kilatlı, siyasi programlı Komitaların kurulmasından evvel “Hayır Cemiyetleri”
adı altında kurulan örgütlerin ilki Kilikya’yı yükseltmek gayesi ile 1860 yılında kurulan
Hayırsever Cemiyeti’dir. Bunu Fedakarlar Cemiyeti takip etmi tir.61 Bunların ardından
Van’da 1872 yılında ttihat ve Halas Cemiyeti kurulmu tur. Bu cemiyet Ruslara
dayanarak güçlenmek istiyordu. Yine Van’da Kara Haç Cemiyeti kuruldu. Bu cemiyet de
zaman zaman ayaklanmalar çıkarmayı gaye edinmi ti. Bunlar Ermenilere katl, soygun,
yangın çıkarma vazifeleri veriyor, zenginlerden para alıyor, cemiyetin istekleri
do rultusunda hareket etmeyen veya aleyhlerinde çalı anları öldürüyorlardı. Bir di er
hayır cemiyeti de Ermeni Vatanseverler Cemiyetidir. Bunların amacı da Türkiye
Ermenileri için ıslahatın yapılmasını sa lamak, Ermeni’lerin serbestçe kendi kendilerini

59
Feridun Eser, a.g.e., s.46,47.
60
Mim Kemal Öke, a.g.e., s. 123.
61
Sadi Koca , Tarih Boyunca Ermeniler ve Türk-Ermeni li kileri, Altınok Matbaası,
Ankara, 1967, s. 123.

24
yönetebilmelerini temin etmek. Ayrıca bunu gerçekle tirebilecek bir güç olu turmaktı.62
1880 yılında Erzurum’da Silahlılar Cemiyeti ve ardından da Milliyetperver Kadınlar
Cemiyeti kurulmu tu. Kafkasya’da Genç Ermenistan Cemiyeti, stanbul’da Ermeni
Vatanperverler Birli i kuruldu. Bu birli in amacı Türkiye Ermenileri için idari ıslahat
yaptırmak ve buna ula abilmek için de her türlü vasıtaya müracaat etmek, hürriyetlerini
elde etmek maksadıyla dâhili bir kuvvet yaratmaya çalı maktı.63 Bunlara ilave olarak
ayrıca 1881 yılında Erzurum’da Koruyucu Vatanda lar Cemiyeti kuruldu.

Özellikle Do u Anadolu bölgesinde ve stanbul, Kafkaslar ve Çukurova


bölgelerinde bu cemiyetler Ermeni milleti için ıslahat ve özerklik dü ünceleriyle hareket
etmi ler. Ermeni toplumu içerisinde milliyetçi dü üncelerin ve ba ımsızlık fikrinin
ortaya çıkmasında önemli katkıları olmu tu. Bu cemiyetlerin sonucu olarak Van,
Erzurum ve Mu ’ta bazı hareketler ba göstermi , çete faaliyetleri hızlanmı , hükümet
yanlısı Ermenilere suikastlar tertip edilmi tir. A a ıda ayrıntılı olarak ele almaya
çalı aca ımız Hınçak ve Ta nak Cemiyetlerinin ortaya çıkmasına zemin
hazırlamı lardır.64 Nihayetinde de Armenakan Partisi, Hınçak ve Kafkasya’daki genç
Ermenistan ve ba ka adlarla çalı an komitalerin birle mesiyle Ta naksutyun meydana
geldi. imdi bunları sırasıyla incelemeye çalı alım.

1.1.4.1. Armenakan Partisi

Ermeni Komitalarının ilki olan bu cemiyet, 1885 yılının sonbaharında Mıgırdıç


Portakalyan’ın dokuz ö rencisi tarafından Van’da kurulmu tur. Bu cemiyetin hedefi
ihtilâl yolu ile Ermenileri kendi kendilerini idare edebilecek siyasi bir te ekküle
kavu turmaktı. Türkiye’de Mu , Bitlis, Trabzon ve stanbul; ran’da Tebriz, Salmas’ta
ve ABD’de ubeleri açılmı tır. Bu partiye sadece Ermeni’lerin katılmasına izin
65
verirlerdi.

62
Mehmed Hocao lu, a.g.e., s. 157.
63
Sadi Koca ,, a.g.e., s. 123.
64
Esat Uras, a.g.e., s. 430-431.
65
Nejat Göyünç, Türkler ve Ermeniler, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2005, s.98-99.,
Kâmuran Gürün, a.g.e., s.186-187., Feridun Eser, a.g.e., s.99, smail Özçelik, a.g.e.,
s.119-120.

25
Partinin bilinen faaliyetleri; Kürt kılı ına giren Hovannes Agripasyan, Vardan
Golo an ve Karabet Kulaksızyan isimli komitacıların Türk zaptiyelerine ve a iretlere
saldırmaları, çe itli cinayetlerle, Van’da 1892’de polis memuru Nuri Efendi’nin katli,
1896 Van isyanına katılmaları, Avastiyan’ın liderli inde 200 ki ilik bir çete kurmaları
ve Ta naklarla birlikte Karahisar da ları yakınlarında a iretlerle ve Asurilerle
çarpı maya girmeleridir. Daha sonra bu parti Ramgaver partisine dönü mü tür.66

1.1.4.2. Hınçak Komitası

Kafkasyalı Ermenilerden Avedis Nazarbeg ve daha sonra e i olacak olan Maro


ile arkada ları olan Kafkasyalı Ermeni ö renciler tarafından 1887’de sviçre’de Karl
Marks’ın prensipleri esas alınarak kurulmu tur. Daha sonra merkezlerini Londra’ya
ta ımı lardır. Faaliyet alanı olarak ilk sıralarda Türkiye’nin Do u bölgelerini
seçmi lerdir. Amaçları önce Türkiye Ermenistan’ını kurtarmak, ardından burayı Rus ve
ran Ermenistan ile birle tirmek ve hür Ermenistan meydana getirmekti. Siyasi
programları sosyalist, Marksist ve merkeziyetçidir. 67

Hınçak komitası ilk siyasi programında amacını öyle açıklamı tır:

“Türkiye Ermenistan’ı kendilerinin ilerlemesine engel olan esaret zincirlerini


kırmalı ve siyasi ba ımsızlı a sahip olmalıdır. Bu amaca ula mak için propaganda,
tahrik, yıldırma hareketleri yapmalıdır. Akıncı isyan çeteleri kurulmalıdır.” Londra’da
yayımlanan 1891 tarihli siyasî programında ise gayelerini öyle açıkladıklarını
görüyoruz: “Türkiye Ermenileri bugün Ermenili in en hasta yönüdür. Önce bu hasta
yön iyile tirildikten sonra Ermeni toplumunun milli ba ımsızlı ını ve siyasi
bütünlü ünü ele geçirdikten sonra Rus Ermenisini ve ran Ermenisini de kurtarmak ve
bu üçünden büyük federatif bir hükümet kurmaktı.”68

Yukarıdaki ifadelerden anla ılaca ı üzere adım adım büyük Ermenistan’ın nasıl
kurulaca ı özet bir ekilde anlatılmaya çalı ılmı tır. Fakat Hınçaklar aralarındaki çe itli

66
Azmi Süslü, Ermeniler ve 1915 Tehcir Olayı, Van Yüzüncüyıl Üniversitesi Rektörlü ü
Yayını, Yayın no:5, s. 53., smail Özçelik, a.g.e., s.120.
67
Daha Fazla Bilgi çin Tarihte Ermeniler Ve Ermeni Meselesi, Esat URAS, S. 432-441,
Belgelerle Ermeni Sorunu, Genelkurmay Yayını, S. 76-86.
68
Esat Uras, a.g.e., s. 441.

26
ihtilaflar yüzünden 1897 yılında ikiye bölünmü ler ve bazıları Nazarbeg’i desteklerken
bazıları da reform isteyerek Arpiyar Arpiaryab’ı desteklemi lerdir.69

1.1.4.3. Ta naksutyun Komitası

Ta naksutyun çetesi kurulmadan önce Rusya Ermenileri arasında bazı örgütler


mevcuttu. Bu örgütlerin ortak özelli i ba ımsız bir Ermenistan idealinde
birle meleridir. Sonunda bu örgütlerin tamamı Krispador Mikaelyan ve arkada larının
önderli inde birle erek 1890 yılında Ta naksutyun örgütünü kurmu lardır.70

Bunların kurulu amaçları arasında belki de en önemlisi Tiflis’de bulunan Genç


Ermenistan’ı Van’da bulunan Armenaganlar’ı ve Hınçak’ı birle tirerek Osmanlı
topraklarına geçen çetelere yardımcı olmaktı. Bu Komitanın kuruldu undan üç yıl
sonrasına kadar belli bir programı olmamı tır. Programdan önce i , eylem tercih
edilmi tir. Ta nakların gayesi isyanlar vasıtasıyla Osmanlı Devletinden Ermenileri
kopararak ba ımsız bir Ermenistan kurmaktı. Bunların ilk hareketleri, Anadolu’ya
çeteler sokmak, Ermenileri silahlandırmak, köylülere silah kullanımını ö retmek,
çeteler kurmak, sergerdeler yeti tirmek, savunma örgütü olu turmak ve Kürtleri
yanlarına alarak genel isyanlar çıkarmaktı.71

Ta naksutyun önce eylemi esas aldı ı için daha çok milliyetçi-sosyalist bir
politika takip etmi tir. Faaliyet alanları olarak Do u Bölgesi ve Batı Bölgesi olmak
üzere iki kısma ayrılıyorlardı. Batı bürosu faaliyetlerini özellikle propaganda üzerine
yo unla tırmı tı. Siyasi çevreleri Ermeni sorunu ile u ra tırmak, Avrupa’lı diplomatlara
görevlerini hatırlatmak, bu sorunu diplomatik çevrelerde canlı tutmak, yabancı
devletlerin kabine reislerini, önemli ahsiyetlerini kazanmak, mitingler, konferanslar
tertip etmekti. Do u bölgesi ise eylemlerine devam etmi ti.72

69
Sadi Koca , a.g.e., s. 128.
70
Esat Uras, a.g.e., s.128., Veysel Ero lu, Ermeni Mezalimi, Sebil Yayınevi, stanbul 1973,
s.61.
71
Esat Uras, a.g.e., s. 442-443., smail Özçelik, a.g.e., s.127, Feridun Eser, a.g.e., s.103,
Azmi Süslü, a.g.e., s.55., Kâmuran Gürün, a.g.e., s.194.
72
Esat Uras, a.g.e., s. 451., Kâmuran Gürün, a.g.e., s.193.

27
lk te kilatlarını Türkiye’nin muhtelif yerlerinde( stanbul, Trabzon, Van)
kurdular. Önemli yerlere Kafkasyalı ve Rusyalı Ermenileri yerle tirdiler. Bunlar suçüstü
yakalandıklarında hemen Rus elçi ve konsoloslukları duruma müdahale ediyorlardı.
Propaganda merkezlerinden biri de Paris idi. Her türlü ne riyatla Avrupa umûmi efkârı
yönlendiriliyordu.73 Pro-Armenia adlı bir gazete Pierre Gerilland tarafından çıkarılmı
ve tüm Ermeni taraflar bu gazete etrafında toplanmı lardı. Tru ak, Haraç, Alik,
Hayrenik, Razmik gibi komita gazeteleri de Avrupa kamuoyunu etkilemeye
çalı ıyorlardı.74

Ta nak Komitası 1892’de Tiflis’te bir toplantı yaptı. Bu toplantıya Erzurum,


Dersim, Van, Mu ve Bitlis gibi Türkiye’nin birçok yerinden Ermeniler katıldı. Bu
toplantıda Türkiye’de isyanlar çıkarılması, hükümet elemanlarına, hainlere, casuslara ve
hafiyelere kar ı suikast hazırlanması, Türkiye’ye silah gönderilmesi, Ermeni’lerin
silahlanarak silah kullanımının onlara ö retilmesi ve Ermeni gençleri ve milletinin
istiklal ve isyana hazırlanması kararı alınmı tı.75

Osmanlı Devleti’nin içinde ya ayan Ermeni azınlı ı, mparatorluk sınırlarında


da ınık ve düzensiz olarak ya ıyorlardı. Bu toplulukları bir ekilde birle tirmek ve
kendi emelleri do rultusunda kullanmak isteyen batılı devletler komitacılara destekler
vermi lerdir. Ülkenin hiçbir yerinde ço unlu u yakalayamayan Ermeniler, Anadolu’nun
içerisinde birtakım isyan ve katliam faaliyetleriyle ülke içerisinde huzursuzluk ve
karı ıklıkların çıkmasına sebep olmu lar, çıkan karı ıklıklar batı kamuoyunda “Ermeni
Katliamı” olarak yansıtılmı ve sonucunda da Avrupa’nın dikkatinin celbedilmesi
sa lanmı tır. Özellikle isyan ve tedhi hareketleri ile bölgedeki Müslümanlar’ın
buralardan kaçarak göç etmelerini ve nüfuslarının iyice dü mesini amaçlamı lardır.
Do uda çatı ma ortamı yaratmayı ba aran Ermeni Komitaleri ikinci a ama olarak isyan
hareketlerine ba lamı lardır. te bu isyanlardan ilki 1890’da Erzurum’da çıkarılmı tır.
Bunu yine aynı yıl meydana gelen Kumkapı gösterisi, 1892-93, Kayseri, Yozgat, Çorum
ve Merzifon olayları, 1894 Sasun isyanı ve di erleri takip etmi tir.76 Bu olaylarda

73
Sadi Koca , a.g.e., s. 136.
74
Esat Uras, a.g.e., s. 451., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyesi, Haz. H.
Erdo an Cengiz, Ankara 1983, s.23.
75
Mehmed Hocao lu, a.g.e., s. 166., smail Özçelik, a.g.e., s.129.
76
Mim Kemal Öke, a.g.e., s. 126-127.

28
binlerce Ermeni ve Müslüman hayatını kaybetmi ve adeta Osmanlının kalbi olan
Anadolu birçok karı ıklık ya amı tır.

1.2. 1830-1914 Yılları Arasında Osmanlı Devleti Nüfusuyla lgili Genel Bir
De erlendirme

Osmanlı Devletinde ilk nüfus sayımı Ceride-i Nüfus daresi tarafından 1831
yılında gerçekle tirilmi tir. mparatorlu un sınırları içerisindeki tüm kazaların nüfusları
sayılmamı olmakla beraber 1828-1829 yılının hemen ba larında hem Avrupa’da hem
de Anadolu’da yapılmı sayımdı. Ayrıca bu sayımda yalnızca erkekler sayılmı ve
Askerî ve Malî amaçlı bu sayım gerçekle tirilmi tir.77

Osmanlı Devletinde kapsamlı ilk nüfus sayımı 1881 yılında ba latılmı tır. Fakat
esas konumuza geçmeden evvel Osmanlı Devleti nüfusuyla ilgili olarak ba vurulan
kaynaklar hakkında kısaca bilgi vermenin durumu somutla tırmak açısından daha
faydalı olaca ı kanaatindeyim.

1.2.1. Osmanlı Nüfusunun Tespitinde Ba vurulan Kaynaklar

1.2.1.1. Osmanlı Kaynakları

1.2.1.1.1. Osmanlı Nüfus Sayımları

Osmanlı Devletinde ilki 1881/1882 ikincisi 1910/1911 olmak üzere iki nüfus
sayımı yapılmı tır. Daha önce de belirtti imiz gibi Osmanlı nüfus sayımlarının asıl
amacı askere alınacak potansiyel nüfusu ve vergi mükelleflerini belirlemek oldu undan
1909 öncesinde yapılan nüfus sayımlarında pratik gayeler hedeflenmi ve yalnızca
erkek nüfus sayılmı tır. 1880’li yıllardan itibaren nispeten kadın nüfusunun tespiti
cihetine gidilmekle beraber kadınların sayısı erkeklere nispeten az gösterilmi tir. Oysa,
ömürlerinin 24 yılını askerî yükümlülük altında geçiren erkeklerin sayısının kadınların

77
Kemal H. Karpat, Osmanlı Nüfusu (1830-1914) Demografik ve Sosyal Özellikleri, Tarih
Vakfı Yurt Yayınları, stanbul, 2003, s.58.

29
sayısından fazla olması biraz a ırtıcıdır. Dolayısıyla, kadınların tam olarak
sayılmadı ını söylersek daha do ru olur kanaatindeyiz. Azınlık Cemaat liderleri de,
vergi yükünden kaçmak amacıyla, her zaman nüfusu oldu undan dü ük gösterme
e iliminde olmu lardır. kinci me rutiyetten sonra Gayr-ı Müslimleri askere alma kararı
1909’dan sonra yapılan nüfus sayımlarından daha sa lıklı sonuçlar elde edilmesini
sa lamı tır. 78

Ayrıca Osmanlı nüfusunun tespiti için nüfus sayımları, salnameler ve istatistik


defterleri dı ında maliye nezareti tarafından hazırlanan 1909, 1910-1911 yıllarına ait
bazı yıllıklar da kullanılmaktadır.

Osmanlı nüfusuna ili kin istatistiklere güvenmeyen yanlı bilgilendirilmi bazı


tarihçilerin görü leri, Avrupa basınında geni yankı uyandırmı olsa da di er
Avrupalıların tanıklı ı bunu telafi edici niteliktedir. Özellikle Ubicini, Boué, Urquhart,
Kutschera, Paul Boutet, A Ritter Zur Helle Von Samo, Ernst Behm, H. Wagner, Vital,
Cuinet ba ta olmak üzere Osmanlı resmi istatistiklerini veya yıllıklarını güvenilir ve
sa lıklı kabul etmi lerdir. Ayrıca bu ki ilerin eserleri daha sonra gelen ara tırıcılar
tarafından kullanılmı ve temel kaynaklar arasında kabul edilmi tir.79

1.2.1.1.2. Salnameler

Osmanlı nüfusunun tespitinde ba vurulan önemli bir kaynak grubu da vilâyet


salnameleridir. lki 1866 yılında Bosna için yayımlanan salnameler, ilgili vilâyetin idari
taksimâti, memurları, tarih ve co rafyası, eski eserleri, ticarî, ekonomik faaliyetleri,
nüfusu, e itim kurumları gibi pek çok alanda bilgiler içermektedir. Bunlara ilave olarak
vilâyet salnameleri nüfus bilgilerini derlemek amacıyla hazırlanmadı ını belirtmekte
fayda vardır.80

78
Hikmet Özdemir, Kemal Çiçek, Ömer Turan, Ramazan Çalık, Yusuf Halaço lu.
Ermeniler Sürgün ve Göç, T.T.K. Yayınları, Ankara, 2005, s.8- 9., lhan Gedik, “Vilâyet-
ı Sitte’de Demografik Durum (1875-1914)” (Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi),
Ankara Üniversitesi nkılap Tarihi Enstitüsü, Ankara, 1985, s.7.
79
Kemal H. Karpat, a.g.e., s.43.
80
Hikmet Özdemir, vd. a.g.e., s.12, lhan Gedik, a.g.e., s.6.

30
1.2.1.1.3. Nüfus statistik Defterleri

Osmanlı nüfusu için en önemli kaynaklardan biri de Osmanlı ar ivinin en


kıymetli haznesi olarak kabul edilen istatistik defterleridir. Osmanlı nüfus ve arazi
kayıtlarının yer aldı ı istatistik defterleri, nüfus sayımının sonuçlarına dayanılarak
hazırlanmı tır.81

1.2.1.2. Ermeni Patrikhanesi statistikleri

Ermeni patrikli i tarafından temin edilen istatistikî bilgiler açıkça kilise


görevlileri tarafından muhafaza edilen vaftiz ve ölüm kayıtlarına dayanmaktadır. Bu
kayıtlar kilise kanuna göre kilisede vaftiz edilen, evlendirilen ve cenaze törenleri için
tutulan kayıtlardır. Ayrıca patri in kilise vergisi koymak ve her bölgedeki Ermeni
politik ve dini kongre yardımcılarının sayısını tespit için kullandı ı kayıtları muhafaza
etti i bilinmektedir. Ermeni Patrikli i 1882-1912 yıllarına ait istatistiki bilgiler
vermektedir.82

Osmanlı Devletindeki Ermeni nüfusuyla ilgili patrikhanenin ortaya attı ı


rakamlar tarihçiler tarafından hep ku kuyla kar ılanmı tır. Çünkü patrikhanenin nüfus
verileri siyasî amaçlarla ve uluslararası antla malarda Ermeni tezlerini desteklemek
amacıyla hazırlanmı tır. Patrikhanenin Ermeni nüfusuyla ilgili açıkladı ı rakamlar
Vilâyet-i Sitte diye adlandırılan Erzurum, Van, Bitlis, Harput, Diyarbakır ve Sivas
vilâyetleri kapsamaktadır. Di er bölgelerde ya ayan Ermeni nüfusu hakkında detaylı
herhangi bir bilgi verilmemi tir.83 Dolayısıyla bu verileri kullanacak ara tırmacının
oldukça ihtiyatlı olması gerekmektedir.

81
Hikmet Özdemir, vd., a.g.e., ss.12,14.
82
Justin McCarthy, Osmanlı Anadolu Topraklarındaki Müslüman ve Azınlık Nüfus, Çev.
hsan Gürsoy, Genelkurmay ATASE Yayınları, Ankara, 1995, s.47.
83
Hikmet Özdemir, vd., a.g.e., s.20-21.

31
1.2.1.3. Diplomatik Raporlar

Osmanlı Devletinde ya ayan Ermeni nüfusuyla ilgili olarak stanbul ve di er


Osmanlı ehirlerinde görevli yabancı diplomatlar de i ik zamanlarda ülkelerine raporlar
göndermi lerdir. Yabancıların raporlarında yer alan nüfus bilgileri genelde resmi sayım
sonuçlarına veya Ermeni Cemaati ileri gelenlerine ait beyanatlara dayanmaktadır. Bu
yüzden bunlar kullanılırken dikkatli olunması ve oldukça titiz davranılması
gerekmektedir.84

1.2.1.4. Seçilmi Kaynaklardaki Bilgiler

Osmanlı Devleti nüfusu hakkında ilk detaylı ara tırmalar, Osmanlı ülkesini
ziyaret eden seyyahlar ile bazı bilim adamları tarafından gerçekle tirilmi tir. Bunların
en dikkat çekenlerinin ba ında bir bilim adamı ve seyyah olan Vital Cuinet gelir. Bu
bilim adamının Osmanlı nüfusu ile ilgili verdi i bilgiler güvenilir bulunmu ve
ara tırmalarda vazgeçilmez bir kaynak olmu tur. Yine E.G. Ravenstein, Felix Weber,
H.F.B.Lynch ve Ludovic de Constenson di er önemli isimlerdir. Ayrıca Osmanlı
Devletinin nüfusu ile ilgili yabancı ar ivlerinde yer alan istatistiki bilgiler ara tırmacılar
için önemli veriler sunmaktadır. Mesela ngiltere ve Amerika ar ivlerinin bu konuda
önemli verileri içerdi i söylenebilir.

Birinci Dünya Sava ı devam ederken 1917 ilkbaharında Osmanlı topraklarının


payla ımı amacıyla ngiltere tarafından, vilâyet ve sancakları esas alan bir nüfus
çalı ması yaptırılmı tır. Dı i leri Bakanlı ı Tarih Birimi eski ba kanlarından G.W.
Prothero’nun editörlü ünde yapılan çalı ma iki yıl sürmü ve Osmanlı Devletindeki
bütün vilâyet ve sancakları etnik esasa göre ayrıntılı nüfus tabloları verilmi tir. 1918
yılında halen ya adı ı varsayılan Ermenileri göstermesi bakımından oldukça dikkat
çekicidir. Buna göre 1919 yılı itibariyle Osmanlı topraklarında ya ayan Ermeni’lerin
toplam sayısı 1.602.000 olarak hesaplanmı tır. Osmanlı Devletinde Ermeni nüfusuyla

84
Hikmet Özdemir, vd., a.g.e., s.17.

32
ilgili bir ba ka önemli nüfus çalı ması Birinci Dünya Sava ı sonlarında ABD’ li David
Magie tarafından hazırlanmı tır.85

Son olarak unu belirtmekte de fayda vardır ki, son dönem Osmanlı Devleti
nüfusu ile ilgili olarak bazı hususların göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Özellikle Osmanlı Devletinin XIX. yy’da yapmı oldu u sava lar ve bu sava lar
yüzünden ya anan olumsuz artlar, bula ıcı hastalıklar, mevsimlere ba lı geli meler,
mülteci sorunu, yiyecek sıkıntısı gibi önemli faktörler her türlü nüfus hesaplamalarında
dikkate alınması gereken önemli unsurlardır. Özellikle bu dönemde Balkanlardan,
Kafkaslardan Anadolu’ya ve Anadolu’dan da kom u ülkelere, bazı Avrupa ülkelerine
büyük göç hareketleri olmu tur. Bunların daima göz önünde bulundurulması
gerekmektedir.86

1.3. 1880 Sonrası Osmanlı Nüfusu

1.3.1. 1881/1882 Nüfus Sayımı

1881/1882’ de ba layan nüfus sayımının çe itli sebeplerden yakla ık olarak 1893


yılında tamamlandı ı tahmin edilmektedir. 1893 yılında yayınlanan bu nüfus kayıtları,
Osmanlı nüfusuyla ilgili XIX. yy’da derlenmi en eksiksiz ve güvenilir rakamları
vermektedir.87 Fakat yine bu sayımda bazı unsurların sayılamadı ını, sayım dı ı
kaldı ını görmekteyiz.88 1881-1882 nüfus sayımının sonuçları Tablo 1.’de
gösterilmi tir.

85
Hikmet Özdemir, vd., a.g.e., ss.25-28.
86
Hikmet Özdemir, vd., a.g.e., s.39-40.
87
Kemal H. Karpat, a.g.e., s. 73
88
1881-1882 nüfus sayımında sayımı tamamlanmı idari bölgeler: Erzurum, kodra,
Ba dat, Basra, Cezayir-i Bahri Sefid (Ege adaları), Halep, Zor Sanca ı, Kosova, Elaziz,
Musul, Manastır, Suriye ve Van. Sayıma dahil edilmeyen idari birimler: Asir ve Yemen,
Hicaz, Trablusgarp, Bingazi Mutasarrıflı ı. Özel idari veya otonom bölgeler: Mısır,
Tunus Eyaleti, Do u Rumeli Bulgar Prensli i, Girit, Bosna ve Hersek, Kıbrıs, Cebel-i
Lübnan, Sisam Beyli i.

33
Tablo 1. 1881/1882 Nüfus Sayımı Sonuçları
K E Toplam nüfus
Müslümanlar 5.893.064 6.694.073 12.587.137
Rumlar 1.097.647 1.234.550 2.332.197
Ermeniler 463.011 538.454 1.001.465
Bulgarlar 372.231 445.570 817.801
Katolikler 66.878 892.908 149.786
Yahudiler 81.889 102.117 184.006
Protestanlar 16.959 19.279 36.238
Latinler 7.524 10.716 18.240
(Monofizitler) 10.401 12.197 22.598
Süryaniler
Gayr-i Müslim 1.509 1.644 3.153
Çingeneler
Yabancı uyruklular 64.018 171.965 235.983
Toplam Nüfus 8.075.131 9.313.473 17.388.604

1881/1882-1893 nüfus sayımına ili kin de erlendirmesinde Kemal H. Karpat


17.388.52 olan tahmini nüfusuna, sayımların tamamlanamadı ı bölgelerdeki tahmini
3.100.000 ki iyi, sayımlarda yer almayan idari bilimlerin tahmini 7.300.000 ki iyi, özel
ve otonom ehirlerin tahmini 11.306.091 ve yabancı ülkelerdeki Osmanlı
vatanda larının 14.979 olan nüfusunu ekleyerek Osmanlı vatanda larının toplam
nüfusunun 39.109.631 oldu unu ifade etmektedir.89

1.3.2. 1906 ve 1914 Nüfus Sayımı

Osmanlı Devleti nüfusunun son kez sayıldı ı 1905-1906 sayımı hem teknik hem
de siyasal nedenlerle yapılmı tır. Bâb-ı Âli bu sayımı di erleri gibi uzun sürmemesi için
üç ayda bitirme kararı almı tır. Bu sayımda kaydedilen her ki iye bir kimlik kartı
verilmesi öngörülmü tü. Sözkonusu sayım kazâ nüfus memurlarından, vilâyet idare
meclisinden ve de belediye konseyinden birer üyeden, iki yedek memurdan ve yerel

89
Kemal H. Karpat, a.g.e., s. 190.

34
memur ile yerel Müslüman ve Gayr-ı müslim toplulukların birer temsilcisinden olu an
bir genel kurulun yönetiminde bütün kazâlarda yürütülmü tü. Sayım ekipleri nüfusa
kaydetmek ve bir sayım listesi düzenlemesi üzere köyleri tek tek ziyaret etmi lerdir. Bu
sayım listesinin do rulu u kazâ genel kurulu ve köyün ileri gelenleri – muhtar, imam ve
dinî cemaâtlerin rahipleri, cemaât meclisi vs. tarafından onaylanmı tır. Ayrıca nüfus
kayıtlarının güncelle tirilmesi için memurların her dört ayda bir do um, ölüm, iç ve dı
göç kayıtlarını bildirmeleri gerekmekteydi.90 Son olarak 1906 ve 1914 yılına ait nüfus
istatistiklerini vererek bu bölümü burada bitirmek istiyoruz.

Tablo 2. 1906 ve 1914 Nüfus Sayımı Sonuçları∗


1906 1914
E K
Müslümanlar 8.279.736 7.229.017 15.044.846
Rumlar 1.479.846 1.343.217 1.729.738
Ermeniler 547.526 484.182 1.161.169
Yahudiler 137.169 116.266 187.073
Rum Katolikler 15.608 14.141 62.468
Ermeni Katolikler 47.991 41.049 67.838
Protestanlar 26.925 25.560 65.844
Latinler 10.823 9.673 24.845
Süryaniler 20.288 16.697 54.750
Eski Suriyeliler 4.133
Keldaniler 1.678 693 13.211
Jakobiler 1.024 6.932
Maroniler 15.396 13.342 47.406
Samiriyeliler 147 115 164
Nasturiler 8.091
Yezidiler 2.887 40 6.957
Çingeneler 8.629 7.841 11.169
Dürziler 7.385
Kazaklar 887 905 1.006
Bulgarlar 418.107 343.423 14.908
Sırplar 1
Ulahlar 13.904 12.138 82
Katolikler
TOPLAM 11.170.533 9.714.097 18.520.016
20.884.630 18.520.016

90
Kemal H. Karpat, a.g.e., s. 207.

Hazırlamı oldu umuz istatistik Sayın Kemal Karpat’ın Osmanlı Ermenileri isimli
eserinden yararlanılarak olu turulmu tur.

35
1.4. Son Dönem Sivas ve Anadolu’daki Ermeni Nüfusuna li kin Bir
De erlendirme

Osmanlı Devletinde Ermeniler kendi ismiyle anılan millet statüsündeydiler ve en


güvenilir vatanda olarak tanınmaktaydılar. Genellikle Osmanlı Devletinin her yerinde
Ermenilere rastlamak mümkün olmakla birlikte yo un olarak altı do u vilâyetinde
ya amaktaydılar. Osmanlı Devletinde ya ayan Ermeniler’in nüfusuna ili kin kaynaklar
daha önce de belirtti imiz gibi Osmanlı kaynakları, Ermeni Patrikhanesi statistikleri,
Diplomatik belgeler ve seçilmi kaynaklardaki bilgilerdi. Berlin Konferansından sonra
uluslararası bir sorun haline gelen Ermeni meselesi Osmanlı Devletine gelen
diplomatları da yakından ilgilendirmi ve diplomatlar bu bölgelerdeki ıslahat
çalı malarının hangi a amada oldu unu sürekli denetlemi lerdir. Mesela George
Gaschen büyükelçi olarak 1880 tarihinde Osmanlı Devletinin ba kentine geldikten
sonra do u vilâyetlerinde ıslahatı art ko an Berlin Kongresinin 61. maddesinin
uygulanması için harekete geçmi tir. Reformların gerçekle mesi için en ba ta bölgenin
demografik ve etnik ko ulları hakkında bilgi edinmesi gerekmekteydi. Bu amaçla
büyükelçi bazı askeri yetkilileri stanbul’a ça ırmı tı. Katılımcılar arasında C. W.
Wilson ve Binba ı Henry Trotter da vardı. Trotter 1879 yılında Do u Vilâyetleri*
konsolosu olarak bölgeye tayin edilmi ti. Trotter’e göre o dönemde Erzurum’da
197.768 Müslüman, 55.043 Gayr-i Müslim; Van 126.208 Müslüman ve 97.555 Gayr-i
Müslim vardı. ngiliz elçi Sivas nüfusu hakkında 8 farklı nüfus tahmini toplamı tı.
Bunlardan biri Ermeni patri i tarafından verilmi ti. Fakat rakamlar hem Müslümanlar
hem Gayr-ı Müslimler açısından oldukça hatalıydı. Patrik IX. Hassoun 62.000 Hristiyan
ve 80.000 Müslüman olmak üzere Sivas’ın nüfusunu 142.000 olarak belirtmekteydi.
Sivas Ermeni Psikoposu tarafından Yarbay Wilson Ocak 1880 yılında sunulan
rakamlara göre Sivas Vilâyetinin nüfusu 201.245 Hristiyan, 694.437 Müslüman olmak
üzere 895.682 idi.91

1881 yılında Sivas’ın toplam nüfusuna ili kin tahminler 708.550-893.682


arasındadır. 50.000 Çerkez hariç tutulursa Hristiyan Müslüman oranı 1:3.4 ile 1:5.01
arasında de i mektedir. 1881/1882–1893 genel sayımının sonuçlarına göre Sivas
*
Erzurum, Diyarbakır, Harput, Mu ve Van vilâyetleri.
91
Kemal H. Karpat, a.g.e., s. 92-93.

36
vilâyetinde 766.558 Müslüman, 37.813 Rum, 116.545 Ermeni, 3.052 Katolik, 209
Yahudi, 1994 Protestan, 435 Gayr-ı Müslim Çingene ve 65 yabancı uyruklu olmak
üzere 926.671 ki i vardır.92 Sivas vilâyetine ait nüfus bilgileri Tablo 3’te sunulmu tur.

Tablo 3. Sivas Vilâyetine Ait Nüfus Bilgileri (1894, 1895, 1896, 1897)∗
Sivas Vilâyeti 1894 1895 1896 1897
Müslüman 766.559 790.348 810.916 807.651
Rumlar 37.813 41.207 43.205 42.123
Ermeniler 116.266 120.222 120.379 123.204
Bulgarlar - - - -
Katolikler 3.224 3.112 3.172 3.175
Yahudiler 209 247 245 253
Protestanlar 1994 2.647 2.652 2.706
Latinler - - - -
Suriyeliler - - - -
Gayr-i Müslim 435 1.712 - 1.764
Çingeneler
Yabancı uyruklular 65 - 106
Toplam nüfus 926.564 959.495 980.569 980.876

Esat Uras, Fransız sarı kitabından Türkiye nüfusu ve Ermeni miktarına ili kin
a a ıdaki bilgileri nakletmi tir.∗∗

Bütün Anadolu illerinde genel nüfus : 14.856.118


Bütün Anadolu illerinde Ermeni nüfus : 1.475.011
Sivas vilâyetinde genel nüfus : 1.086.015
Sivas vilâyetinde Ermeni nüfusu : 170.433

Vital Cuinet’e göre ise Sivas Vilâyetindeki Ermeni nüfusunun 170.433 oldu unu
ve Ermeni nüfusunun genel nüfusa oranının % 15.7 oldu unu nakletmi tir.93 Fakat

92
Kemal H. Karpat, a.g.e., s. 176-177.

Bu tablo Kemal H. Karpat' ın Osmanlı Nüfusu isimli eserinden faydalanılarak
olu turulmu tur.
∗∗
Ayrıca son dönem Ermeni nüfusuyla ilgili Fransız Sarı kitabı ve di er Batılı kaynaklarda
gösterilen istatistiki bilgiler hakkında Ek 22’ye bakınız.
93
Esat Uras, a.g.e., s.139.

37
yukarıda verdi imiz bilgilerin aksine Ermeni Patrikhanesi, Ermeni nüfusuyla ilgili
oldukça farklı ve tartı malı rakamlar vermi tir. Patrikhane, 1882 yılında toplam Ermeni
nüfusunu 2.660.000 olarak göstermi tir. Ayrıca Vilâyet-i Sitte’de 1.630.000 Ermeninin
ya adı ını iddia etmi ve Sivas Vilâyetinde bu rakamı 280.000 olarak göstermi tir.
Fakat bu bilgilerin, siyasi emellerine ula mak isteyen Patrikhane tarafından büyük
güçlere sunulmak amacıyla hazırlandı ı herkes tarafından bilinmektedir. Patrikhane
istatistiklerine göre Sivas Vilâyetinde 192.000 Türk, 43.000 Çerkes, 50.000 Kürt,
165.000 Ermeni, 25.000 Nasturi-Yakubi-Keldani, 30.000 Rum ve di erleri olmak üzere
507.000 nüfus vardır.94

Bayram Kodaman, Fransız Dı i leri Bakanlı ı Ar ivlerindeki istatistiklerden


1901 yılı itibariyle Sivas Vilâyetinin nüfusunu 1.215.250 olarak nakletmektedir. Burada
toplam nüfusun 1.004.000 (% 82)’i Müslüman, 142.000’i Ermeni ve 67.000’i Rum
olarak vermi tir.95

1914 Osmanlı nüfus istatistiklerine göre Sivas Vilâyetinde 1.169.443 nüfus


tespit edilmi tir. Bu sayının 939.735’ini Müslümanlar (% 80.3), 75.324’ünü Rumlar (%
6.4), 151.674’ünü Ermeniler (% 12.9) ve 2.710’unu da di erleri (% 0.4)
olu turmaktadır.96 Son olarak 1914 ılına ait Sivas Vilâyeti nüfusunu gösteren tablo
a a ıda sunulmu tur.

94
Justin McCarthy, a.g.e., s.46.
95
Bayram Kodaman, “Fransız Ar iv Vesikalarına Göre Erzurum-Van-Sivas Vilâyetinde
Ermeni Nüfusu”, Ermeni Ara tırmaları, I.Türkiye Kongresi Bildirileri, C.I., ASAM-
EREN, Anara, 2003, s.181.
96
Ahmet Gökbel, nanç Tarihi Açısından Sivas, Kitabevi Yayınları, stanbul, 2004, s.171.,
Kemal H. Karpat, a.g.e., s.216-217. Tablo 1.17.A., Bayram Kodaman, a.g.m., s.182.

38
Tablo 4: Sivas Vilâyetinin 1914 Sayımına Göre Etnik ve Dini Guruplara Göre Nüfus
Da ılımı *
Rum Ermeni

Müslümanlar Rumlar Ermeniler Katolikler Katolikler Protestanlar

Sivas 54.819 728 23.812 - 1.830 434


Tonus 40.868 - 12.969 - 141 584
Hafik 40.076 21 11.376 - - -
Darende 26.518 - 2.798 - 6 58
Divri i 30.630 - 8.354 - - -
Aziziye 50.344 8 1.038 - 4 60
Kangal 29.212 - 3.111 - - -
Koçgiri 47.203 6.112 5.980 - - 76
Gürün 15.640 - 7.788 - 414 703
Yıldızeli 39.239 569 1.379 - - -
Amasya 53.123 2.679 9.598 - 121 260
Havza 17.475 7.869 335 - - -
Köprü 41.853 4.755 1.032 - 7 320
Gümü hacıköy 24.957 3.660 3.549 - - 173
Merzifon 25.370 1.067 8.160 - 406 1.160
Ladik 13.861 4.920 343 - - -
Tokat 90.125 3.997 12.046 - 764 115
Erbaa 50.895 7.922 3.274 - - 430
Zile 69.328 154 2.833 - - 88
Niksar 22.843 4.815 3.183 - - -
Re adiye 25.660 811 - - - -
Karahisar-ı arkî 26.379 16.383 8.477 - - 17
Alucra 30.737 692 30 - - -
Mesudiye 26.510 5.264 664 - - -
Su ehri 22.871 2.040 11.240 - - 97
Koyulhisar 21.199 858 37 - - -
TOPLAM 939.735 75.324 143.406 - 3.693 4.575

*
Kemal H. Karpat,’ın “Osmanlı Nüfusu (1830-1914) Demografik ve Sosyal Özellikleri”
isimli eserinden faydalanılarak hazırlanmı tır.

39
Sonuç olarak Osmanlı Devleti sınırlarında yakla ık olarak çe itli kaynakların
verilerine göre 1.000.000-1.800.000 Ermeni nüfusunun oldu u tahmin edilmektedir.
1914 yılına ait Osmanlı istatistiklerine göre 1.294.851 Ermeni vardır. O günün artları
dikkate alındı ı zaman kaynaklarda net olarak bir rakamın verilememesi aslında
anla ılması ya da izah edilmesi güç bir durum de ildir. Fakat bazı eksiklik veya
yanlı lıklara ra men yine en güvenilir rakamların Osmanlı Devleti istatistik rakamları
oldu unu rahatlıkla söyleyebiliriz. Yine son dönem Sivas Ermenileri’nin nüfusunun da
çe itli kaynaklarda 150.000 ila 170.000 arasında de i ti i görülmektedir. Fransız Sarı
Kitabında ve Cuinet’in eserinde 170.000 rakamı geçmektedir ki aslında bu rakam 1914
istatistiklerinde Katolik ve Protestanların eklenmesiyle elde edilen 151.764 rakamıyla
aralarında çok da fazla bir farkın oldu unu söyleyemeyiz. Ayrıca son dönem Sivas
vilâyetindeki Ermeni nüfusunun genel nüfusa oranının % 15 (Cuinet’ e göre) oldu u
kabul edilmektedir.97 Yine Osmanlı Devletindeki Müslümanların genel nüfusa oranı %
80’ den fazlasını olu turmaktadır. Kısaca Osmanlı Devletinde Ermeniler’in nüfusunun
yakla ık olarak 1.500.000 civarında oldu unu ve Ermeni nüfusuna ili kin en güvenilir
kayna ın Osmanlı istatistik defterleri oldu unu rahatlıkla söyleyebiliriz.

1.5. Osmanlı Devletinde Ermeni’lerin II. Me rutiyete Kadar Sivas Vilâyetinde


Çıkardı ı syanlar

1.5.1. Sivas Olayları

Hacı skender A a isimli bir Ermeni vatanda ın Sivas’a 65 km. uzaktaki Hanlı
ve Kayadibi köyleri yakınında öldürülmesi, Ermeni’lerin isyan etmesi için bir fırsat
olmu tur. Ölüm sebebini bahane eden Ermeniler 21 Ekim 1881’de isyan etmi lerdir.98
500 kadar Ermeni valinin harem dairesine hücum ederek protesto eylemlerine
ba ladılar. Gittikçe ço alan Ermeniler 1500 ki i oldular ve hükümet aleyhine a ır sözler
sarf ettiler. Vali toplulu u ikna etmeye çalı sa da ba arılı olamamı ve gittikçe a ırıya
kaçan Ermeniler valinin harem ve selamlık dairelerini ta lamı lardır. Hükümet

97
Esat Uras, a.g.e., s.139.
98
Necati Demir, “Ermeni Hareketlerinde Sivas”, Ermeni Ara tırmaları 2. Türkiye Kongresi
Bildirileri C I, Asam, Ankara, 2007, s.282., Kemalettin Kuzucu, “Sivas’ta Ermeni
Hareketleri ve Yerel Yönetiminin Uygulamaları”, Ermeni Ara tırmaları, I. Türkiye
Kongresi Bildirileri C. I., ASAM-EREN, Ankara, 2003, s.521., Ahmet Gökbel, a.g.e.,
s.174-175.

40
Ermeni’lerin ta kınlıklarına herhangi bir kar ılık vermemi hatta hükümet kona ının
önünde toplanan Müslümanlarla Ermeniler arasında çatı ma çıkmasına da mani
olmu tur. Protesto ak am 9:30’a kadar devam etmi ve ardından da protestocular
da ılmı tır.99

Vali Hakkı Pa a Sivas Ermeni Piskoposu Bedros’tan sorumluların adını ister.


Piskopos da reddedince gerekli tahkikatı yaptırır ve 30 ki iyi tutuklattırır. Bunun
üzerine Sivas Ermeni Piskoposu Bedros, Sivas Ermeni Cemaati Ba kanı G. Odaba ıyan,
Ba kan Yardımıcısı G. Prouttiyan, Patrik Nerses, ngiliz yetkililerine suçluların serbest
bırakılması, Vali Hakkı Pa a, Göçmen Komisyonu Ba kanı Mehmet Ali Bey ve Savcı
Mehmet Efendi’nin görevlerinden alınması için kampanya ba lattılar ve sonunda da
Bâb-ı Âli bu görevlileri, 11 Ocak 1882’de görevden uzakla tırmak durumunda kaldı.100

1.5.2. Tokat Olayı

Ermeni e kıyaların 1894 yılında Tokat’ta çıkardıkları olay öyle gerçekle mi tir.
Amasya’dan Tokat’a yanlarında komita talimatı bulunan iki ki i geldi ve Tokat’ta
Komita ba ı Dırdıryan Serkiz’in evinde toplandılar. Aralarında yaptıkları müzakereler
sonucunda postanın vurulmasına karar verdiler. Bu görevi de e kıyalar Çakıcıo lu
Armanak, Kalasto lu Serkiz, Pehlivan Serkiz, Kaloso lu Kasbar, Ke i o lu Ni an,
Bezirgano lu Ovadis ve Melküno lu Leon’a verdiler.101

4 A ustos 1894 Per embe günü ak amüstü posta Tokat’tan stanbul’a gitmek
üzere yola çıktı. Para, emanet ve mektup yüklü araba gece saat bir sularında Tokat’tan
ayrıldı. Bir buçuk, iki saat sonra Gömeç köyü yakınındaki ose üzerindeki köprüye
geldiler. Köprünün altında az önce isimlerini verdi imiz e kıyalar saklandıkları yerden
çıkarak postaya saldırdılar. Posta tatarı Mehmet Efendi kar ı koymaya çalı sa da
Ermeni e kıyalar onun üzerine hücum ettiler ve vah i bir ekilde Mehmet Efendi’yi
ehit edip postadaki 107350 kuru para ile postadaki be dengi gasp ettiler. Bunun
üzerine, bir askeri müfreze Ermeni e kıyaları takibe çıktı ve ardından çarpı malar
99
Mehmed Hocao lu, a.g.e., s. 186., Kemalettin Kuzucu, a.g.m., s.521., Ahmet Gökbel,
a.g.e., s.175
100
Necati Demir, a.g.m., s.284., Kemalettin Kuzucu, a.g.m., s.523.
101
Mehmed Hocao lu, a.g.e., s. 197., Cemal Anadol, Tarihin I ı ında Ermeni Dosyası, IQ
Kültür Sanat Yayıncılık, stanbul, 2002, s.133-134., Gültekin Ural, Ermeni Dosyası,
Kamer Yayıncılık, stanbul, 1998, s.116.

41
ya andı. Bu çarpı mada Abdullah Çavu isimli bir er ehit oldu. Fakat e kıya ve
destekçileri birer birer yakalanıp harp divanına teslim edildiler. Olayın neticesinde ise
komita ve kilisenin olayın olu masındaki etkisi tespit edildi.102

1.5.3. Merzifon Olayları

Merzifon’daki ayaklanmayı ba latacak olan Ermeni ihtilâlci birli i Amasya-


Merzifon arasında De irmendere’de üstlendiler. Bu bölgedeki olayların sorumlusu,
bir Rus Ermenisi olan Leon Samayan’dı. Bunun çetesinde Toncayan Artin,
Merzifonlu ihat, Mihter Mihtiyan, Artos ve Kirkor da bulunuyordu. Ermeni
ihtilâlciler birli i taktik ve propaganda merkezi, Merzifon’daki Anadolu Kolejinde
buluyordu.

Ermeni ihtilâlciler birli inin ilk ihtilâl ve ayaklanma kıpırdanması, 1893 yılı
Ocak ayında kolejin duvarlarına “Vatansever slâm Komitası” ba lı ı altında,
Ermenilere kar ı cihat ilan edildi ini, mallarının ya malanaca ını, kendilerinin kılıçtan
geçirilece ini bildiren bir duvar ilanının yapı tırılması ile ba lamı tı. Aynı ekilde Pa a
Camiinin kapısına da Ermeni’lerin ve komitacılarının, aynı ekilde Müslümanları yok
edeceklerini bildiren bir duvar ilanı yapı tırılmı tı. Her iki tarafı da korku ve heyecan
kaplamı tı. Olayla ilgili oldu u sanılan iki Türk ö retmen tutuklanmı tı. Fakat daha
sonra yapılan tahkikat sonunda gerçek suçlu iki Ermeni yakalanarak sürgüne gönderildi.
Aynı günlerde devlet binalarının kapılarına “Ermeni milletini vergi için sıkı tırmayın,
zalimlik etmeyin yoksa hemen hesabı sorulur” eklinde ilanlar sokak aralarına ve cami
avlularına da asılmı tı. 103

Rus komitacı ihat’ın stanbul’a götürülürken, Merzifon Ermeni’lerince ani bir


baskınla kurtarılmı ve Merzifon komitasına katılmasıyla komitacı Ermeni’lerin cesareti
bir kat daha artarak ehirde sloganlar atıp sa a sola ate etmi lerdi. Türklerle iyi ili kisi
olan Ermeni Agop A a ehrin ortasında Ermeniler tarafından öldürülmü , hafif me rep
bir Ermeni kadını da da a kaldırıp tecavüz edilerek öldürülmü tü. Bu iki olay üzerine
102
Mehmed Hocao lu, a.g.e., s. 197–198., smail Özçelik, a.g.e., s.141., Cemal Anadol,
a.g.e., s.134., Gültekin Ural, a.g.e., s.117.
103
Ali Tuzcu, “Merzifon’da Ermeni Ayaklanması”, Belleten, Cilt LVII, Sayı:220, 1993, s.
810-811., Ayhan Öztürk, “Merzifon’da Ermeni Olayları (1893)”, Dünden Bugüne
Ermeni Meselesi Sempozyumu, Selçuk Üniversitesi Atatürk lkeleri ve nkılap Tarihi
Ara tırma ve Uygulama Merkezi, Konya, 2003, s.93.

42
güvenlik güçleri gerekli soru turmayı yaptı ve olayların sorumluları olan Vartsis ve L.
Leon yakalanarak stanbul’a gönderildi. Leon Perrih ve çetesi güvenlik güçleriyle
çatı tı. Bunların dördü sa , be i ölü olarak ele geçirildi. ki asker de ehit dü tü.104
Yapılan gizli soru turmada olayların Derevenk’te ve Merzifon’da planlandı ı ortaya
çıktı. Rü düni tutuklandı. Ardından derinle en tahkikatta olayda Kayayan ve
Tomayan’ın da oldu u anla ıldı. Kayayan ve Tomayan Merzifon Amerikan Kolejinde
ö retmenlik yapıyorlardı. Aynı zamanda Hınçak Komitasınin Merzifon reisiydi.105
Bunlar tutuklandıktan sonra Ankara’ya istinaf mahkemesine sevk edildiler ve Tomayan,
Kayayan ve Açıkba yan ölüm cezasına çarptırıldılar. Bu ahısların tutuklanması üzerine
ABD’nin Sivas konsolosu Jewet geli en olaylar hakkında abartılı, Türklerin aleyhine ve
Ermeni’lerin katledildiklerine dair raporlar gönderdi. Bu raporlar ABD ve ngiliz
misyonerleri aracılı ı ile kamuoyunda abartılı bir ekilde yer aldı. ngiliz hükümeti
Ermenileri çarptırıldıkları cezalardan kurtarmak için Osmanlı’ya baskı uyguladı ve bu
ki ilerin serbest bırakılmaması halinde Mısır’ı Osmanlı Devletinden ayırarak ayrı bir
devlet olarak tanıyaca ını bildirdi. Bunun üzerine sultan II. Abdülhamit bu iki
komitacıyı (Kayayan, Tomayan) serbest bırakmak zorunda kaldı. Bu ikisinden ba ka
di erlerinin de serbest bırakılması için 7 Eylül 1893 gecesi ö renciler ve komitacılar
silahlanarak Merzifon’a da ıldılar. Rastgele sa a-sola ate açtılar, yangın çıkardılar.
Bazı insanları yaraladılar, Merzifon rü diyesini yaktılar. Olayları önlemek için Amasya
ve di er kazalardan jandarmalar geldi ve gerekli önlemler alındı. Polis, komitaların
merkezine ve saklandıkları yerlere baskın düzenledi. Evlerin içinde bulunan komitacılar
polis ve asker üzerine ate açtılar, bomba attılar. 25 askeri ehit ettiler. Komitacılardan
Semoyan stanbul’a kaçtı ve Çarlık Rusya’sı konsoloslu una sı ındı. Di er komitacılar
Artin Toncayan, ihak, Stefan Ma lum’dır. Artos Kirkor ve iki komitacı ölü olarak
Gürcü kıyafetleriyle ele geçirildiler. Soru turma sonunda olaydan sorumlu oldu u
anla ılan iki profesör tutuklandı.106

104
Ali Tuzcu, a.g.m., s. 811.
105
Esat Uras, a.g.e., s. 464., Ayhan Öztürk, a.g.m., s.98.
106
Ali Tuzcu, a.g.m., s. 813-814.

43
1.5.4. 1895-1896 Yılında Sivas Vilâyetinde Meydana Gelen Olaylar

Ermeni Komitalarının yo un bir ekilde faaliyet gösterdikleri ve bazı tedhi


hareketlerine katıldıkları yıllardan biri de 1890’lı yıllar olmu tur. Gerek Gayr-ı Müslim
gerekse Müslüman unsurlar üzerinde korku ve deh et saçarak onları sindirme
politikasını takip eden bu tip çeteciler bazen ehirlerde bazen ise köy ve kasabalarda
gerçekle tirdikleri katliam, ya ma, baskın ve yangınlarla emellerine ula mayı gaye
edinmi lerdir. Ermeni çetecilerinin yıkıcı faaliyetlerinin görüldü ü yerlerden biri de
Sivas Vilâyeti olmu tur. Sivas Polis ba komiserli inin 5 Kasım 1895 tarihli raporuna
göre Refahiye, ebinkarahisar, Su ehri, Divri i, Darende, Gürün kasaba ve köylerinde
bazı karı ıklıklar meydana gelmi tir. Ermeni komitacılarının isyan ve karı ıklık
çıkarmaya yönelik tavır ve davranı ları Müslümanlar üzerinde panik havasının
ya anmasına sebep olmu tur. Sivas çar ısında meydana gelen çarpı malar yakla ık
olarak bir saat sürmü ve bu çarpı malar esnasında da bazı dükkânlar ya ma edilmi tir.
Fakat ya ma edilen mallar memurların gayretiyle tekrar sahiplerine iade edilmi ve
karga a yatı tırılarak asayi temin edilmi tir. Olaylardan iki gün sonra “Ermeniler
Müslümanlara hücum ettiler” eklinde çıkan söylenti üzerine ufak bir karı ıklık çıkmı
fakat söylentinin yalan oldu unun anla ılması üzerine ehirde tekrar sükûnet
sa lanmı tır.107

Sivas Vilâyeti ba komiserli inin olaylarla ilgili olarak 17 Kasım 1895 tarihli
raporunda; Sivas’ta Salı günü meydana gelen karı ıklık ve Per embe günü çıkan
olaylarda meydana gelen kayıpları u ekilde vermektedir. Ermenilerden 438 ölü, 88
yaralı ve Müslümanlardan be ölü, onyedi yaralı vardır. Günün kasabasında 476 ölü,
otuzbe yaralı Ermeni ve altmı dört ölü ve ellialtı yaralı Müslüman vardır. Ayrıca 457
Ermeni ve altı Müslüman evi yanmı ve sekiz Müslüman cesedi de Ermeniler tarafından
yakılmı tır.

Divri i’de ismi belirlenemeyen bir kasaba ile bazı köylerde toplam 114
Ermeninin öldü ü ve yirmidokuzunun da yaralandı ı ve yetmi sekiz Ermeni evinin de

107
Mehmed Hocao lu, a.g.e., s. 257-258., Gürsoy ahin, Osmanlı Devletinin Son
Dönemlerinde Sivas ve Su ehri Bölgelerinde Ermeni Faaliyetleri, IQ Kültür Sanat
Yayıncılık, stanbul, 2007, s.107., Kemalettin Kuzucu, a.g.m., s.526.

44
yandı ı bildirilmi tir. Kürtlerden bazılarının ölmesine ra men naa larını yanlarında
götürdükleri için sayılarının tespit edilemedi i belirtilmi tir. Darende kasabasında ise
Ermenilerin mallarının ya ma edilmesinin yanında yirmi Ermeni ve iki Müslümanın
öldü ü bildirilmektedir. Merzifon’da e yaların ya ma edilmesinin yanında seksenbir
Ermeni ve bir Müslümanın öldü ü ve yirmi Müslümanın yaralandı ı belirtilmektedir.
Tokat’ta üç-dört köyde Ermenilerden seksensekiz ki inin öldü ü ve Amasya kazasında
ise dükkânlardaki malların ya ma edildikleri, fakat herhangi bir can kaybının
ya anmadı ı bildirilmi tir.108

Yine Ermeni çetecilerin Amasya’ya ba lı Köprü kasabasından Bafralı Emin


Efendi isimli medrese ö rencisine saldırmaları ve ardından da medreseyi basmaları
üzerine yöre halkı galeyana gelmi , iki taraf arasında bazı çatı malar çıkmı tır. Çıkan bu
olaylar sonucunda ise elli ölü, onbe yaralı Ermeninin oldu u ve iki ölü, dört yaralının
da Müslüman oldu u tespit edilmi tir. 109

Sivas Vilâyeti ba komiserli inin raporuna göre; me hur Komitacı Daniel


(Tanel)’in Su ehri ile Koyulhisar arasındaki Karabayır ismindeki yerde altı saat süren
çarpı manın sonunda altı arkada ıyla birlikte ölü olarak ele geçirildi i ve dört çetecinin
de sa olarak yakalandı ı bildirilmi tir.110

Sivas Vilâyeti ba komiserli inin 8 Haziran 1896’da meydana gelen olaylarla


ilgili 5 Temmuz 1896’da gönderdi i rapora göre; Tokat’ın Niksar kazasında Ermeni
Cemaatinden Kokas Gedikyan’ın sebepsiz yere silahıyla Reji kolcusu Mustafa’yı
kur unlayarak öldürdü ünün haber alınması üzerine öldürülen ahsın Akrabalarından
Daden Mehmet isimli ahsın evinden çıkıp olay mahalline do ru gitmekte iken
Demirciyan Avedis’in kendi silahıyla Daden Mehmet’i öldürmesi üzerine halk galeyana
gelmi ve bunun sonucunda da bazı çatı malar ya anmı tır. Ya anan karga a esnasında
Ermenilerin malları ya ma edilmi , fakat daha sonra olayların yatı masının ardından bu
mallar devlet görevlilerinin gayreti sonucunda tekrar sahiplerine iade edilmi tir.

108
Hüseyin Nazım Pa a, Ermeni Olayları Tarihi, Ba bakanlık Devlet Ar ivleri Genel
Müdürlü ü Yayınları, Ankara, 1998, s.118,119.
109
Hüseyin Nazım Pa a, a.g.e., s. 153., Gürsoy ahin, a.g.e., s.117.
110
Hüseyin Nazım Pa a, a.g.e., s. 133., Gürsoy ahin, a.g.e., s.113-114.

45
Ya anan arbade sonunda ikisi kadın 130 Ermeni ölmü , onbe Ermeni de yaralanmı tır.
Rumlardan ise bir ki inin öldü ü ve bazılarının da yaralandı ı iddia edilmi se de bunun
zanna dayalı oldu u belirtilmi tir. Olayların asıl tetikleyicisi olan Kakos Gedikyan
olaylar esnasında hayatını kaybetmi tir.111

22 Eylül 1896 tarihli Sivas Vilâyeti polis ba komiserli inden dâhiliye nezaretine
gönderilen telgrafta; E in hadisesinden sonra Ma’müret-ül aziz vilâyeti sakinleri ile
Divri i kazasına ba lı Pengan, Zamare ve Ke me köyleri Ermenileri’yle bir arbadenin
ya andı ı bildirilmi tir. Olayda can kaybının ne kadar oldu u ise tam olarak tespit
edilememi tir.112

10 Ekim 1896 yılında Sivas Vilâyetinden Dâhiliye Nezareti ve Sadarete


gönderilen telgrafta, Karahisar-ı arkî’de bazı Ermeni ileri gelenlerinden zorla para
almaya çalı tıkarı ihbar edilen Karahisar’lı altı ve Sivas’lı üç ki inin takip edilerek
Karahisar Kasabası yakınında bir Ermeninin evinde yakalandıkları bildirilmi tir. Evde
yapılan aramalar sonucunda bu ki ilerle birlikte dokuz adet rovelver, be adet kapaklı ve
bir adet Rus fundalısıyla, iki adet eski biçim e hâne ve bir hayli cephane ele
geçirilmi tir. Ayrıca bazı muzır ne riyat da bu ki ilerle beraber ele geçirilmi tir.113

11 Ekim 1896 tarihinde ise; Sivas’a ba lı Perkenek (Pirkinik-Çayboyu)


köyünde, Ermeni Katoli i olan Pirkinik köyü tahsildârı (Kabz-ı Mâl) Mıgırdıc’ın evinde
yapılan arama sonucunda iki adet martini, iki adet rovelver, dört kadar martini ve
rovelver fi e i, iki gürcü ba lı ı, bazı zararlı evraklar ve Tru ak gazetesi ele
geçirilmi tir. Ba ka bir evde yapılan aramada ise bir martini ve bir rovelverle birlikte
yirmibe kadar fi ek elde edilmi tir. Yapılan tahkikat sonucunda Mıgırdıc’ın
Venedik’teki Murat Refail okulundan mezun oldu u ve Dersaadet ttihad-ı htilâl
Tru akyan Cemiyeti tarafından Sivas ve çevresinde komita te kili ve ihtilâl hareketinin
geni letilmesi ile görevlendirildi i anla ılmı tır.114

111
Hüseyin Nazım Pa a, a.g.e., s. 133., Gürsoy ahin, a.g.e., s.117,118.
112
Hüseyin Nazım Pa a, a.g.e., s. 202
113
Hüseyin Nazım Pa a, a.g.e., s. 425.
114
Hüseyin Nazım Pa a, a.g.e., s. 426.

46
Merzifon Olayı

Osmanlı Devletinin Ermeni terör faaliyetlerine kar ı çok sıkı tedbirler olmasına
kar ın Ermeni terör ve tehdidi bir türlü bitip tükenmek bilmiyordu. Temmuz 1895
tarihinde Belediye Meclis Üyesi Garabet Kuyumcuyan A a, iki komitacı tarafından
kilise kapısının önünde feci ekilde öldürüldü. Olayın hemen akabinde güvenlik güçleri
olay yerini ku atma altına alarak bazı ki ileri gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında
sözkonusu kilisenin papazı Kırmızıyan, Zangocu ve Krekor Arakelyan isimli Ermeni
asıllı Amerikan vatanda ı vardı. Tutuklularla görgü tanıkları yüzle tirildi. Fakat katiller
bulunamadı. Ardından da Papaz Kırmızıyan serbest bırakıldı. Olayların asıl sorumlusu
olan Krekor Arakelyan, ABD konsolosunun gayretleri sonucunda serbest bırakılmak
durumunda kalındı.

Ardından ehirde bazı olaylar meydana geldi. Merzifon Kaymakamı çıkan


olayları yatı tırabilmek için din adamları ve toplumun önde gelenlerini makamına
ça ırarak bir toplantı yaptı ve dini önderler ve cemaat liderlerinden sa duyu ça rısında
bulunmalarını ve cemaatlerini dizginlemelerini istedi. Fakat Papaz Kırmızıyan, Türk
tarafını olaylarda taraf olmakla suçlamı ve ngiliz Hükümetinin Ba kanı Gladston’un
tüm bu ya ananların hesabını soraca ını iddia etti. Bu sözleri üzerine papaz hakkında
rapor tutulmu ve Çorum’a sürgün edilmi tir.115

Papaz Kırmızıyan’ın tutuklanması ve ardından da sürgün edilmesi Ermeni


ayaklanmasının ilk kıvılcımı oldu. Komitacılar kendilerine kar ı olan iki Ermeni ve iki
Amerikalı profesörün evini kur unladılar. Sihak Arhali isimli Ermeniyi öldürdüler.
Ö renciler sokaklara dökülerek, sa a sola ate etmeye ve yangın çıkarmaya ba ladı. 14
Ekim 1895 günü kız kolejini yaktılar. Bazı Ermenilerin “Türkler silahlanıp Ermenileri
kesmek için geliyorlar” diye yaygara çıkarması üzerine halk pani e kapıldı. Komitacı
Ermeniler de halka silah da ıtıp, dükkânlarını kapatmalarını ve evlerine gitmelerini
istedi. Kiliseden çan seslerinin duyulmasının ardından bazı Ermeniler Türkler’e ate
etmeye ba ladı. Terzi smail Usta, Pa a Camii’nin merdivenlerinde kur unlanarak ehit
edildi. Komitacı Ermeniler, Türk kılı ına girerek Müslüman ahaliyi galeyana getirmeye

115
Ali Tuzcu, a.g.m., s. 815-817.

47
çalı tı. O günün Merzifon’un Pazar günü olması dolayısıyla çevreden birçok insan ehre
gelmi ti. Dolayısıyla tahrikçilerin kimlikleri tanınamadı. Yaralananların feryadını gören
halk yine galeyana gelerek Ermeniler üzerine yürüdü ve iki taraf arasında iddetli
çarpı malar ya andı. Fakat olaylar daha fazla büyümeden güvenlik güçleri hemen
duruma müdahale etti ve çıkan olayları yatı tırmayı ba ardı. Bu çarpı malarda
Türklerden yirmi, Ermenilerden de seksen ki i öldü ve her iki taraftan da pek çok insan
yaralandı.116

Aynı ekilde Ermeniler 3 Kasım Cuma günü Amasya Vezirköprü, Havza ve


Gümü hacıköy’de de benzer kı kırtmalar yaptılar. Vezirköprü’de Molla Mehmet’i
yaraladı ve Cuma sabahı da bir Türk genci komitacılar tarafından öldürüldü.
Gümü hacıköy’de, Ohannes’i ve belediye meclis üyesi Arif A a’yı öldürdüler. Tam
olarak olaylar yatı tı ve halk sükûnete kavu tu derken Merzifon’da bazı evlerin
i aretlendi i anla ıldı, Kaymakamın evinde patlama oldu, ehirde bazı ev ve dükkânlar
yakıldı ve Rü diye binasıyla üç handa yangın çıktı. Bunun üzerine Amasya Mutasarrıfı
Sırrı Pa a kazalardan temin etti i 1000 kadar askerle beraber Merzifon’a geldi. Tarafsız
olan Ermenileri koruma altına aldı ve ehirde tekrar huzur ve güven ortamının
olu masını sa ladı. Fakat bazı misyonerler, ehirde ya anan olaylardan Müslümanların
sorumlu oldu unu, güvenlik güçlerinin olaylarda taraf tuttu unu, en az 150 Ermeninin
öldürüldü ünü ve 80 kadar Ermeninin de yaralandı ını Avrupa ve ABD’ye rapor ettiler.
Meydana gelen olaylar ancak Ocak ve ubat 1896 yılında tam olarak kontrol altına
alınabilmi tir.117

116
Ali Tuzcu, a.g.m., s. 817-818.
117
Ali Tuzcu, a.g.m., s. 820.

48
II. BÖLÜM
B R NC DÜNYA SAVA I VE ERMEN TEHC R N N S VAS V LAYET NDE
UYGULANMASI

Birinci Dünya Sava ı gerek dünya tarihi gerekse Osmanlı tarihi açısından büyük
bir öneme sahiptir. Bu sava ın çıkı ı, olayların büyük bir sava a do ru akı ı, Osmanlı
Devleti’nin bu sava a sürükleni i veya iç ve dı etkenlerle sürüklendirili i tarihsel bir
geli imin sonudur. Bu sava ın tohumları daha XIX. yy.da atıldı. Bu sava , Fransız
htitali ve yirmibe yıla yakın süren htilal Sava larının meydana getirdi i politik,
sosyal ve ekonomik geli melerin bir sonucudur. Ulusalcılık hareketinin bir sonucu
olarak kendi milli devletlerini olu turup sanayile mede büyük geli meler kaydeden
Avrupalı devletlerin, hammadde kaynakları ve üretim mallarına pazar bulmak amacıyla
yaptıkları mücadele, sömürgecilik ve emperyalizm olarak XIX. yy.dan XX. yy.la
bıraktı ı bir mirastı. XIX. yy.lın ikinci yarısında talya ve Almanya’nın kendi ulusal
birliklerini kurmaları Avrupa’da güç dengelerini bozmakla kalmadı, özellikle Balkan
milletlerinin ulusalcılık ve ba ımsızlık hareketlerini de kamçıladı. Avrupa’daki
ekonomik, politik ve askeri geli meler Almanya-Avusturya- talya yakınla masını ve
üçlü ittifakın kurulmasını sa ladı. Buna kar ılık ngiltere, Fransa ve Rusya da üçlü
ittifakı olu turdu.118

Avrupa’da Alman birli inin kurulmasından itibaren özellikle II. Wilhelm


döneminde emperyalist politikalara büyük a ırlık verilmi ve Osmanlı Devleti do al bir
sömürge sahası olarak görülmeye ba lanmı tır. Di er taraftan Alman endüstri ürünleri
ngiltere’nin sanayi hegemonyasını tehdit etmeye ba lamı tı. Almanya 1890’lı yıllarda
dünyanın en çok üreten dördüncü ülkesi olmu tu. Almanya’nın bu ekilde geli mesi ve
yayılmacı bir politika takip etmesinden endi e duyan ngiltere, Fransa ve Rusya;
Almanya’ya kar ı ittifak antla maları imzalamı lardır.119

ngiltere, Almanya’nın bu ekilde hem ekonomik hem siyasi hem de askeri


yönden geli erek güçlenmesini endi eyle takip etmekteydi. 1890’lı yıllardan itibaren

118
Ergün Aybars, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi-I, Zeus Kitabevi Yayınları, zmir, 2006, s.43.
119
Cezmi Erarslan, “I. Dünya Sava ı ve Türkiye”, Türkler, Editörler: Hasan Celal Güzel,
Kemal Çiçek, Salim Koca, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002, C:13, s.339.

49
geli en Almanya, Güneydo u Avrupa ve Ön Asya’yı da etkisi altına alarak Afrika ve
Asya’da sömürgecilik faaliyetlerine giri ti. Bu ekilde geli en Almanya ngiltere için
ciddi bir rakip haline geldi. Almanya, ngiltere’nin Hindistan yolunu olumsuz
etkilemekteydi. Bu nedenle ngiltere Almanya’nın bu nüfuzunun kırılması gerekti ini
dü ünmekteydi. Fransa ise güçlü bir Almanya’nın kendi gelece ini tehlikeye sokaca ını
ve Alsace-Lorraine’yi yeniden ele geçirmeye çalı aca ını dü ünüyordu. Rusya ise,
sınırında güçlü bir devlet olan Almanya’nın, Do u Avrupa’daki Panslavist faaliyetlere
engel olmasından endi e duyuyordu ve Avusturya-Macaristan’ı yıkarak bütün Slavları
Rus egemenli inde birle tirmek istiyordu.120

Avusturya-Macaristan mparatorlu u topraklarındaki çok sayıda Slav


vatanda ından dolayı Rusya’dan çekiniyor ve Rusya’nın Slavlar üzerindeki nüfuzunun
bir an önce kırılması gerekti ini dü ünüyordu. talya ise, Avusturya’da kalan bazı
topraklarını geri almak ve Akdeniz’de yayılmak istiyordu. Tarafların artık saflarını
belirledi i ve kar ılıklı antla maların yapıldı ı bir ortamda, sava ın çıkması için bir
bahane yeterliydi. Görünen bahane 28 Haziran 1914’te Avusturya-Macaristan
veliahdının Saray Bosna ziyareti sırasında milliyetçi bir Sırp tarafından suikasta
u rayarak öldürülmesi olmu tur. Avusturya 23 Temmuz’da a ır bir ültimatom ve
ardından 28 Temmuz 1914’te sava ilan etmi tir. Sonunda da taraflar birbirlerine sava
ilan etmi lerdir.121

2.1. Osmanlı Devleti’nin Sava a Giri i

Trablusgarb ve Balkan Sava larından yenik çıkan Osmanlı Devleti büyük toprak
kaybına u ramı tı. Ardından da iç ve dı birçok problemle kar ı kar ıya kalmı tı.
Sava lar sonunda ordunun zayıfladı ı hissedilmi ti ve diplomatik yetersizlik ortaya
çıkmı tı. Bu dönemde orduyu güçlendirmek, orduda düzenleme yapmak amacıyla
Alman subayları tarafından ordunun e itimi tamamlanmaya çalı ıldı. Yine diplomatik
bir yalnızlık hissine kapılan Osmanlı Devleti çe itli ittifak arayı larına girdi. Bu amaçla
Almanya ile diplomatik ili kilerini geli tirdi. Fakat Osmanlı Devleti’nin ya adı ı çe itli
sava lar ittifak güçlerine olan güvenini zedelemi ti. Açıkçası Osmanlı Devleti talya,
120
Ahmet Eyicil, Siyasi Tarih, Gün Yayıncılık, Ankara, 2005, s.233.
121
Cezmi Erarslan, a.g.e., s.340.

50
Avusturya ve Almanya’ya kar ı kendisini güvende hissetmiyordu. Bu nedenle Osmanlı
Devleti ilk anla ma teklifini ngiltere’ye yaptı. Maliye Bakanı Cavit Bey Ekim 1911’de
ngiltere Bahriye Nazırı Winston Churchill’e bir mektup yazarak itilaf devletlerine
katılma teklifinde bulundu. Fakat bu teklif ngilizler tarafından reddedildi. Osmanlı
Devleti ikinci teklifini Bulgaristan’a yaptı. Fakat Bulgaristan ittifaka Almanya’yı da
dahil etmek istedi. Almanya, Bulgaristan’ın teklifini reddedince Osmanlı Devleti’nin
ittifak te ebbüsü neticesiz kaldı.122

Osmanlı Devleti üçüncü ittifak teklifini Fransa’ya yaptı. Cemal Pa a Paris’te


oldu u bir sıra Fransa dı i leri bakanıyla irtibat kurarak ittifak teklifinde bulundu. Fakat
Fransa’dan da olumlu cevap gelmedi. Son çare olarak 1914 Mayısında Rus Çarı yaz
tatili için Kırım’a geldi inde Talat Pa a ziyaretine giderek ittifak teklifinde bulundu. Bu
durum Rusların gururunu ok amı tır ancak stanbul ve bo azları ele geçirmek
konusunda müttefiklerinden istedi ini alan Rusya, Alman askeri heyetinin stanbul’da
olmasını bahane göstererek ittifak teklifini reddetti.123

Nihayetinde ittifak giri imleri sonuçsuz kalan Osmanlı Devleti adeta


Almanya’nın kuca ına itildi. Zaten ba ından beri Sait Halim, Enver ve Talat Pa alar ile
Meclis Ba kanı Halil Bey Almanya’yla ittifak taraftarıydı. Osmanlı Devleti, 22
Temmuz’da ittifak için Almanya’ya müracaat etti. Almanya da zaten böyle bir
anla mayı arzuluyordu. Zira itilaf devletlerince çembere alınmı tı.124

Almanya, Osmanlı Devletini kendi safına çekmekle, Rus kuvvetlerinin önemli


bir kısmını Kafkasya’ya çekerek Alman ve Avusturya ordularının yükünü hafifletmek,
Süvey kanalını kapamak veya orada büyük bir ngiliz gücünü me gul etmek ve
Osmanlı Halifesinin manevi gücünden yararlanmayı hedeflemekteydi.125

27 Temmuz’da stanbul’da ba layan görü melerin sonunda heyetler arasında


mutabakata varıldı ve her iki taraf arasında bir antla ma imzalandı. Gizli

122
Ahmet Eyicil, a.g.e., s.241-242.
123
Cezmi Erarslan, a.g.e., s.341.
124
Ahmet Eyicil, a.g.e., s. 243.
125
Cezmi Erarslan, a.g.e., s.343.

51
gerçekle tirilen bu görü melerde yapılan anla mayı Sait Halim Pa a, Talat ve Enver
Pa alar’la Halil Bey ve Alman elçi Wongenheim imzaladı.126

Osmanlı Devleti antla mayı imzaladı ı gün genel seferberlik kararı aldı. Meclis-
i Mebusan’ı kapattı ve iki gün sonra tarafısızlı ını ilan etti. 11 A ustos 1914 günü
ngilizlerin takibinden kaçarak Çanakkale bo azından geçip Marmara denizine giren
Alman zırhlısı Goben ve Breslav isimli sava gemileri stanbul’a sı ındı. Tarafısızlı ını
ilan eden Osmanlı Devleti’nin bu gemilere el koyması gerekmekteydi. Almanya’nın
itirazı üzerine sözde daha önce Amerika’dan alındı ı iddia edilen bu gemilere Türk
bayra ı çekildi ve tayfalarına fes giydirildi. Gemi tüm mürettebatıyla Osmanlı
donanmasına katıldı. Harbiye Nazırı Enver Pa a’nın emriyle Amiral Souchon
komutasındaki Türk donanması 27 Ekim 1914’te Karadenize açıldı. 28-29 Ekim gecesi
Odesa, Svastopol ve Novorossiki limanlarını topa tuttu. Bir oldu bittiye getirilerek tüm
bu yapılanların sonucunda da 2 Kasım’da Rusya, 5 Kasım’da da ngiltere ve Fransa
Osmanlı Devletine sava ilan etti. Osmanlı Devleti de 12 Kasım 1914’te resmen sava a
girdi ve padi ah sava a girdikten iki gün sonra Cihad-ı Ekber ilan etti.127

2.2. Osmanlı Devleti’nin Sava tı ı Cepheler

2.2.1. Kafkas Cephesi

Kafkas Sava ları 1 Kasım 1914’te Rusların saldırısıyla ba ladı. Ancak bölgedeki
Osmanlı orduları buna ba arıyla kar ı koydular ve Ruslar’ı geri püskürttüler. Enver Pa a
Rusya’ya kar ı Kafkaslar’da elde edilecek bir askeri üstünlükle “Turancı” ülküyü
gerçekle tirebilece ini dü ünüyordu. 6 Aralıkta Trabzon’a, oradan da Erzurum’a gelen
Enver Pa a’nın kı ortasında askerin yazlık kıyafetle bütün yolları geçip taarruza
geçece i fikrine kar ı çıkan 3. Ordu Komutanı Hasan zzet Pa a ile 9. ve 10. Kolordu
Komutanları istifa etti. Her eye ra men taarruz emri veren Enver Pa a 90.000 ki ilik
orduyla “Sarıkamı Harekâtı”nı ba lattı. Fakat çetin kı artları askere geçit vermedi ve
binlerce er daha sava madan donarak öldü. 14 Aralık’ta ba layan bu hazin taarruz 27
Aralık’ta Ruslar tarafından durduruldu. 28-29 Aralık’ta Sarıkamı ku atıldı fakat
126
Ahmet Eyicil, a.g.e., s.243.
127
Ahmet Eyicil, a.g.e., s.245-246.

52
binlerce er donarak öldü ü için ku atma ba arısız oldu. Rus ordusunun ileri harekâtı ile
Ardahan ve Oltu Rusların eline geçti. Bu harekâttan ancak 12 binki i geriye dönebildi.
15 bini Ruslara esir dü tü. Kafkaslarda üstünlü ü ele alan Ruslar, hemen hemen tüm
Do u Anadolu’yu ele geçirdiler.128

2.2.2. Kanal Cephesi

ngilizlerin asker, mühimmat ve malzeme sevkıyatında can damarı olan Süvey


kanalı harekâtı bu damarı kesip, çıkarılacak isyanla Mısır’ı geri almak hedefine yönelik
oldu. Cephe Komutanlı ı ise 4. Ordu Komutanı sıfatıyla Cemal Pa a’ya verildi.
ngilizler’in yakla ık 150 bin ki ilik kuvvetine kar ılık 35 bin ki ilik orduyla gelen
Cemal Pa a üstelik bir de Sina Çölü’nü a mak zorunda kaldı. Her türlü malzemesini
beraberinde götürmeye mecbur olan Osmanlı ordusunun ancak iki günlük yiyece i
vardı. Aynı gece taarruz edilmi se de ancak 600 ki i kadar kanalı geçebilmi , geçenler
de ya öldürülmü veya esir dü mü tü. Bunun üzerine geri çekilen ordu, taarruzu ileri bir
tarihe ertelendi.129

Bu ba arısız harekâttan sonra Süvey kanalı sephesinde yapılan sava önemini


yitirdi ve a ırlık Çanakkale’ye verildi. Bu harekâttan sonra bölgedeki üstünlük
ngilizler’e geçti. ngilizler Arapları Osmanlı Devleti’ne kar ı kı kırttı. erif Hüseyin
Kasım 1916’da krallı ını ilan etti. Hicaz demiryolları kesildi ve böylece Hicaz büyük
ölçüde Osmanlının elinden çıktı. 1917’de ngilizler Kudüs’ü i gal etti. talya ve Fransa
Suriye’ye asker çıkardı. ngilizler 1918’de am’ı, Fransızlar Beyrut’u aldı. Böylece
Osmanlı Devleti Ortado u’daki topraklarının büyük bir bölümünü kaybetmi oldu.130

128
Ergün Aybars, a.g.e.., s.51.
129
Cezmi Erarslan, a.g.e., s.348.
130
Ahmet Eyicil, a.g.e., s.251-252.

53
2.2.3. Çanakkale Cephesi

ngiltere ve Fransa daha sava ın ba langıcında Bo azları ve stanbul’u alarak


Osmanlı’yı sava dı ı bırakmayı, müttefiklerine yardım etmeyi ve Rusların Batıdaki
yükünü hafifletmeyi dü ünüyorlardı131.

ngiliz ve Fransız Filoları 19 ubattan itibaren Çanakkale Bo azı a zına yo un


bir bombardımana ba ladılar. Bombardıman 17 Mart’a kadar sürdü. 18 Mart 1915’te
ngiliz ve Fransız filoları bo azı geçmek için saldırıya ba ladılar. Nusret mayın
gemisinin bir gün önce Bo az’a mayın döktü ünden habersiz olan bu muhte em
donanma, Türk kuvvetlerinin amansız direni iyle kar ıla tı. Ak ama do ru bo azı
geçemeyeceklerini anlayınca sava alanını terk ettiler. Yedi tane gemilerini kaybeden
tilaf devletleri bu kez yarımadaya asker çıkarmaya ba ladılar. En kanlı sava lar da bu
dönemde oldu ve özellikle Anafartalar’da M. Kemal ve askerlerini kar ılarında
buldular. 57. alayın dillere destan olan kahramanlıkları sonucunda Anafartalar’da
Müttefikler ba arısız oldu.

Çok kanlı sava lar sonunda ngiliz – Fransız ordusu, Anafartalar ve


Conkbayırında Türk direni i kar ısında yenilgiyi kabul etmek zorunda kaldı ve
askerlerinin bir kısmını çekti. 3-6 Ocak 1916’da da di er kuvvetlerini çekerek
yarımadayı bo alttılar. Her iki tarafta da binlerce erin öldü ü bu sava ların sonunda
itilaf devletleri, Rusya’ya yardım edemediler ve Osmanlı saf dı ı edilemedi. Genel sava
iki yıl daha uzadı. ngilizler’in bu sava ın neticesinde prestiji sarsıldı ve Rusya’da
sefalet ve yoksullu un artması sonucunda ihtilâl oldu. ngiliz ve Fransız ekonomileri
sarsıldı.132

2.2.4. Irak Cephesi

Sava ın ba lamasından kısa bir süre sonra ngiltere zengin petrol kaynaklarının
bulundu u Irak’ı bir an evvel ele geçirmek istiyordu. Kısa zamanda Basra Körfezi’ne

131
Ahmet yicil, a.g.e., s.252.
132
Ergün Aybars, a.g.e., s.53-54.

54
asker çıkardı. ngilizler’in amacı Mısır ile Hindistan ba lantısını sa lamak,
Almanya’nın bölgedeki planlarını ortadan kaldırmaktı.133

ngiliz harekâtı ba layınca Albay Nurettin Bey (Pa a) Irak Cephesi


komutanlı ına atandı. ngiliz komutan Towhseld Eylül 1914’te Kutel Ammare’yi alıp
yerle mi ti. Kasım ayında yapılan çetin sava larda her iki taraf a ır kayıplar vermi ti.
Bu arada cepheye Von der Golç atandı. 7 Aralık 1915’te Türk Ordusu Kut-el
Ammare’ye saldırdı ve ku atma 4-5 ay sürdü. Sonunda a ır kayıplar veren ngiliz
ordusu Türk ordusuna teslim oldu (1916).134

2.3. Birinci Dünya Sava ı Sırasında Ermeni Faaliyetleri

Birinci Dünya Sava ının ortaya çıkmasının ardından Ermeni Komitaları ve


Patrikhane, Osmanlı Devleti’nin sava a girmesi durumunda takip edecekleri politikayı
belirlemek üzere bir araya gelmi lerdi. stanbul Galata’daki Ermeni Okulunda
Patrikhane görevlilerinin ba kanlı ında Ta naksutyun, Hınçak ve di er Ermeni
Komitalarından olu an Birle ik Ermeni Kongresi toplandı Kongrede, “Ermeniler’in
Osmanlı Devleti’ne sadık kalmaları, askeri görevlerini yapmaları, dı tesirlere
kapılmamaları” kararı alındı.135 Bu toplantının ardından 1914 Haziran’ında Erzurum’da
Ta naksutyun kongresi toplanmı tı. ki hafta süren kongreye stanbul, Trabzon, Mu ,
Erzurum, Sivas, Harput, Samsun, Adana, Beyrut, zmir, Kayseri, Konya bölgelerinden,
Ecmiyazin, Moskova, Tiflis, Tahran, Tebriz, Amerika, Mısır ve Balkan örgütlerinden ve
Avrupa, Rusya, Türkiye ö rencilerinden olmak üzere 30 üye gelmi ve yapılan
kongrede u karar alınmı tı. ” ttihat ve Terakki Partisinin aldı ı kararlara muhalefet
edilecek ve kendisiyle iddetli bir mücadeleye giri ilecektir.”.136

Birinci Dünya Sava ı patlak vermeden evvel Osmanlı Devleti’ne sadakatlerini


bildiren Ta naksutyun’ın Türkiye ubesi sözlerini tutmayarak Ruslar’ın lehine

133
Ahmet Eyicil, a.g.e., s.249.
134
Ergün Aybars, a.g.e., s.52.
135
Mim Kemal Öke, a.g.e., s.162.
136
Uras, Esat a.g.e., s.579.

55
faaliyetlere ba lamı lardır. Özellikle Do u cephesi (Kafkas)’nde Ruslarla birik olup
Osmanlı Devleti’ne kar ı cephe almı lardır.

Kamuran Gürün bu durumu Kaçaznuni’den u ekilde nakletmi tir: 1914


sonbaharı ba larında Türkiye sava a henüz girmemi , fakat sava hazırlıkları içindeyken
ön Kafkasya’da Ermeni gönüllü grupları büyük bir evk ve bilhassa amatayla te ekkül
etmeye ba ladı. Ta naksutyun Erzurum’da birkaç gün öncesi genel kurulundaki kararına
ra men mezkûr grupların te kilatlanmasında ve bilhassa silahlanmasında Türkiye’nin
aleyhine olarak fiilen yardımcı oldu. Bugün, gönüllülerimiz ön planda olmalımıydı diye
sormanın manası yoktur. Tarihi olayların kendine özgü bir mantı ı vardır. 1914
sonbaharında Ermeni gönüllüleri kuruldu ve Türklere kar ı dövü tüler. Bunun aksi
olamazdı. Zira çeyrek asırdan bu yana Ermeni toplumu belli ve kaçınılmaz bir
psikolojiyle beslenmi ti. Bu hâlet-i ruhiyenin tezahürü gerekliydi ve gereken oldu.”
Aslında bu sözler kendisinin ifadesiyle çeyrek asırlık Ermeni mücadelesinin bir özeti ve
if ası durumundaydı.137 Ülkenin her tarafından Ermeni gönüllüleri Rus ordusuna,
çetelere ve intikam olaylarına girmek üzere Kafkasya’ya gidiyorlardı. Tiflis belediye
ba kanı bir ulusal Ermeni bürosu kurarak bu örgütlenmeyi kurumsalla tırıyor ve
yapılacak olan hareketler için hazırlıyordu.138 Ayrıca seferberlik ilan edildikten sonra
Eçmiyazin Katogikosu 5 A ustos 1914’te Kafkasya Genel Valisi Worontzof Dachkof’a
bir mektup göndererek; Rusya Ermenileri’nin yüksek sadakatını ve Türkiye
Ermenileri’nin içten ba lılık ve ilgisini sunarak Çar’ın nezdinde Türkiye Ermenileri’nin
ümitlerini savunmalarını istiyordu.139 Yine Ermeni’lerin Rus tarafında
te kilatlanmalarıyla ilgili olarak Esat Uras, Çalku yan’dan öyle aktarmı tır: “Büyük
masraflarla derhal gezici Ermeni hastaneleri kuruldu. Tiflis’ten her tarafa Dama üyesi
Babacanof, Episkopos Mesrop, Tiflis Belediye ba kanı Hatisof, Kafkas Ermeni Hayır
Cemiyeti Reisi Arutyunof imzalarıyla u tamim gönderildi: “Ermeni milletinin
Rusya’ya kar ı de i meyen sadakatini göstermesi zamanı geldi. Ermeniler, hududun
ötesinde bulunan birçok karde lerini kurtarmak için hiçbir fedakârlıktan
çekinmemelidir.”

137
Kâmuran Gürün, a.g.e., s.282.
138
Mim Kemal Öke, a.g.e., s.163.
139
Kâmuran Gürün, a.g.e., s.284.

56
Gönüllü listeler dola tırıldı. Bu listelere Amerika’dan, ngiltere’den, Fransa’dan,
Bulgaristan’dan, Romanya’dan ve hatta Buhara’dan, bütün Rusya’dan gelen Ermeniler
giriyordu. Bunlar mallarını sattılar, ticaretlerini, i lerini bıraktılar. Silah ve
cephanelerini temin ettiler. Toplama yeri olan Tiflis’e ko tular. Ben, bu binlerce gence
arkada lık ettim. Vatanımızın mar ını söylüyor, bir dü üne ko ar gibi cepheye
gidiyorlardı. Bu gönüllülerden ba ka yüzbinlerce Ermeni de di er Rus teb’ası gibi, Rus
ordularında sava ıyorlar, görevlerini yapıyorlardı. Gönüllüler ise bütün bütün bunlardan
ayrıydı. Bu gönüllüler, vatanlarının, Türklerin yüzyıllardan beri ökçeleriyle ezdikleri
analarının imdadına, hudut illerinde esirlik ve zincirler altında can veren karde lerinin
yardımına ko uyorlardı. Voronzof’un emirlerine göre, Ermeniler çarpı maların ba ından
itibaren üç hafta içinde sava alanına gireceklerdi. Bu kez Ermeniler için olmak veya
olmamak söz konusuydu. htiyarlar, hastalar bile gönüllü olarak yazılmak için müracaat
ediyordu. Ermeniler bölgeyi tanıyordu. Rusların da bunlara ihtiyacı vardı. Tüm gençler
derhal cepheye ko uyordu.” 1914 Ekiminde Ruslar Osmanlı Devleti’ne kar ı sava ilan
etti. Aynı tarihte Ta naksutyun da Türkiye’ye sava ilan etti.140

Sava ilanının ardından Ruslar, ran ve Kafkasya’daki Ermenilerden gönüllü


toplamaya ve onlara silah da ıtmaya ba lamı lardı. Bin ki iden olu an ilk gönüllü
birli i Antranik’in emrine verildi. Di er üç gönüllü alayı da Osmanlı sınırına do ru yola
çıkmı tı. General Dro ikinci alayın ba ında I dır’a girmek üzere harekete geçti.
Hamazaap ve Keri yönetimindeki üçüncü ve dördüncü alaylar Kars’ı i gale
hazırlanmı tı. Bu tür geli melerden Osmanlı rahatsızdı, çünkü kendi teb’ası olan
Ermeni’lerin de bu durumdan etkilenmemeleri mümkün de ildi. Zira gelen haberler de
bu yöndeydi. Yabancı devlet konsoloslarının silahlandırdı ı Ermeniler, ran ve Kafkas
sınırına do ru ko mu , silah altına alınan Ermeni askerler o silahlarıyla dü man tarafına
geçmi ve artık Osmanlı’nın sonunun geldi ini dü ünerek isyan faaliyetlerine
ba lamı lardı. Nitekim isyanlar ardı ardına patlak verdi.141 Sava ın ilk yıllarında
Ermeniler, Rusya’nın yanı sıra ngiltere’ye müracaat etmeyi ihmal etmemi lerdi. lk
i birli i teklifini Bogos Nubar Pa a 1914 Kasım’ında yaptı. ngiltere yapılan bu
tekliflere resmi olarak olumsuz cevap vermesine ra men el altından Ermenilere
yardımcı olmaktan çekinmedi. Fransızların ise Ermenileri kendi emelleri do rultusunda
140
Esat Uras, a.g.e., s.590-591.
141
Mim Kemal Öke, a.g.e., s.163-164.

57
kullanma dü üncesi vardı. Nitekim Çukurova Ermenileri Osmanlı ordusuyla giri tikleri
silahlı çatı malardan ba arısız olmalarının ardından Musa Da ı’na çekildi. Buradan da
Fransız deniz kuvvetlerinin yardımıyla Port Said’e getirildi. Be bine yakın olan
mültecilerin yerle tirilmesi için ngiltere, talya, Rusya ve Cezayir’e ba vurulmu fakat
kabul edilmemi tir. Bunun üzerine Fransızlar bunları Osmanlılara kar ı kullanmayı
tasarlamı ve böylece ark Lejyonu (Legion d’Orient) fikri do mu tur. Fransız amirali
deniz kuvvetlerine alındı ı takdirde onlardan yararlanılabilece ini dü ünüyordu.
Amirale göre sözkonusu Ermeni gönüllüleri bir kampta toplanmalı, silah verilmeli ve
askeri ihtiyaç do rultusunda Çukurova bölgesine gönderilmeliydi. Nihayet 13 Kasım
1916’da olu turulan ark Lejyonu, Magosa’nın 58 km. dı ında sıkı bir askeri e itimden
geçtikten sonra 1917’de Filistin’de, 1918’de Kafkaslarda ve 1919’da ise Fransız
kuvvetleriyle Çukurova’da Osmanlı’ya kar ı çarpı mı lardır.142 Son olarak sevk ve
iskânının asıl sebebi olan Ermeni isyan ve ihtilâl faaliyetlerini vererek bu bölümü
burada bitirmek istiyoruz.

2.4. Birinci Dünya Sava ında Ermeniler’in Çıkardı ı syanlar

2.4.1. Zeytun Olayları

Birinci Dünya Sava ı’nın ortaya çıkmasından sonra ilk Ermeni isyanı Zeytun’da
çıkmı tır. Zeytun Ermenileri, seferberli in ilanından sonra hükümetin emirlerine kar ı
yine açıktan kar ı çıkmaya ba lamı lardı. Devlete ödemeleri gereken vergiyi ödemedikleri
gibi askerlik için de müracaatta bunmuyorlardı. Üstelik askerlik vazifesi için yola çıkan
insanların yolunu kesip e yalarını gasp ediyorlardı. 3 A ustos 1914 yılında seferberlik
ilan edildikten sonra Zeytun Ermenileri, sadece kendilerinden müte ekkil bir Ermeni
Alayı kurak için yetkililere müracaat ettiler. Bu tekliflerinin reddedilmesi üzerine isyan
ederek çevrelerindeki insanlara zarar vermeye ba ladılar. 30 A ustos 1914 yılında Zeytun
Askerlik ubesinden terhis olup memleketleri Andırın’a gitmekte olan 100’ü a kın
Müslüman’a saldırdılar, mallarını gaspettiler ve birço unu da ehit ettiler. Ayrıca nakliye
vasıtalarına saldırıp Mara yolu üzerindeki Kaymakam Pınarı mevkiinde Bi anlı köyü
Müslümanlarına hücum ettiler ve onları öldürdüler. Takibat sonucunda e kiyadan

142
Mim Kemal Öke, a.g.e., s.167-169.

58
altmı be kadarı, kendi imalleri olan birçok gra, bomba, dinamit ve di er silahlarla
yakandılar.143 Zeytun’daki Hınçak Komitası liderlerinden Çakıro lu Panos’un evinde
yapılan toplantıda “ ngilizlerin skenderun’a çıkacakları için Adana, Mara i gal oluncaya
kadar isyanlarla seferberli e mani olunması, ngilizlerin harekâtının desteklenmesi,
jandarmanın silah ve cephanesinin ele geçirilmesi, Kaymakam ve di er hükümet
görevlilerinin öldürülmesi, telgraf tellerinin kesilmesi” tavsiye edilmi tir. ubat ayında
harekete geçen sekizyüz civarındaki çeteci, Mara ’ın telgraf ba lantısını kesmi ler, askeri
kı la ve hükümet kona ına saldırmı lar ardından da Tekke manastırına sı ınmı lardır.
Yapılan ku atma esnasında jandarma komutanı Binba ı Süleyman Bey ve yirmibe erini
ehit etmi ler, otuzdört eri de yaralamı lardır. Ayrıca Mara ’ın çe itli yerlerinde e kiyalık
yapıp birçok Müslümanı öldürmü veya yaralayıp mallarını gasp etmi lerdir. Olayların
sonunda hükümet güçleri yediyüzoniki tüfek, oniki çifte, oniki mavzer tabanca, çe itli
bombalar, yetmi nakil hayvanı ve Ermeni papazıyla birlikte altmı bir e kıya ve komitaye
ait birçok doküman ele geçirmi lerdir.144

2.4.2. Kayseri’deki Ermeni Faaliyetleri

Kayseri güherçile ocaklarına ve ula ım yollarına sahip olmasından dolayı


Osmanlı Devleti için önemli ikmal ve ticaret merkezlerinden biri olmu tur. 1890
yıllarından itibaren Anadolu’nun birçok yerinde ba layan komita faaliyetleri burada da
ba lamı ve Birinci Dünya Sava ıyla birlikte oldukça yo unla mı tır. Kayseri’de
Hınçak komitası, te kilatlarını daha da yaygınla tırmak ve köylere kadar ula abilmek
için David Sultanyan, Sarkis Torosyan ve Van’lı di çi Melkon’u görevlendirmi tir.
Bunlara Kayseri’den yardımcı olan Kuyumcu Hoca Ohannes, Bakıra Karabet ve
Karde i Levon’un çalı malarıyla bol miktarda bomba imal edilmi tir. Ayrıca
Amerika’da bulunan Kayserililer’den de bol miktarda maddi yardım ve malzeme

143
Abdullah Yaman, Ermeni Meselesi ve Türkiye, Ota Yayınları, 1973, s.356-257., Halil
Metin, a.g.e., s.133, Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilaliyyesi, s.218,
Gültekin Ural, a.g.e., s. 256, Cemal Anadol, a.g.e., s.263.
144
Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilaliyyesi, ss. 219-221, Cemal Anadol,
a.g.e., s. 264, Gültekin Ural, a.g.e., ss. 257-259.

59
sa lamı lardır. Komitalerin direktifiyle Kayserili genç Ermeniler orduya katılmamı
veya katılanlar silahlarıyla birlikte firar ederek e kiyalık yapmaya ba lamı lardır.145

Seferberli in ilanının ardından Hınçak ve Ta nak komitalerinin talimatıyla


te kilatlanması ve silahlanması tamamlanan yerlerde tedhi hareketlerine ba lanmı tır.
Everek’te Asador ve arkada ları Amerika’dan büyük bir elektrik cihazı getirmi lerdir.
Bu cihazdan elde edilen elektri i sokaklara gerilen tellere vermi ler ve böylece
Müslüman halkın ve askerlerin ölümüne sebep olmu lardır. Ayrıca 1914 yılında
Amerika’da bomba yapımını ö renerek yurda dönen Kevork’un evinde kazayla
bombanın patlaması sonucu sözkonusu ki i paramparça olmu ve bomba patlayan eve
ko arak gelen fırıncı çıra ının gördüklerini hükümete bildirmesinin ardından hükümet
meseleden haberdar olmu tur. Bu olayın ardından hükümet geni bir tahkikat yapmı ve
neticesinde de Everek’te 1914 ubat’ında otuz, 1916 Mart’da yirmibir, Mayıs’ta onbir
bomba; Kayseri’de doksanı a kın çe itli bomba, dinamit ve di er patlayıcı maddeler;
dörtyüzü a kın silah ve birçok rovelver ve mavzer tabancası bulunmu tur. Develi
mezarlı ında bomba imalatına mahsus aletler, Vasio lu Hacı Parsih’in bahçesinde
yirmidört pomba ve ikiyüzelli kur un bulunmu tur. Tüm bunlardan Kayseri’nin
mükemmel bir depo haline getirildi i anla ılmı tır.146

1915 yılının ba larından itibaren Kayseri’de bazı isyan, tecavüz, gasp ve katl
olayları ba lamı tır. Yeniden harekete geçen hükümet Ermeni evlerinde mezarlıklarda,
cemiyetlerde, kiliselerde ve okullarda birçok silah, cephane, bomba, dinamit, talimat,
beyanname ele geçirmi ve birçok Ermeni’yi suçüstü yakalamı tır.

2.4.3. Bitlis Olayları

Yılın her mevsiminde i lek olan Van-Diyarbakır-Halep- skenderun yollarıyla


ba lantısı ve Mu ve Talori (Sasun) gibi Ermeni isyan merkezlerine yakınlı ı sebebiyle
Bitlis ve etrafı, Ermeni faaliyetlerinin en yo un oldu u bölgelerden biri olmu tur.147

145
Azmi Süslü, a.g.e., s.71-72., Cemal Anadol, a.g.e., s. 222, 224, 265., Ermeni Komitalarının
A’mal ve Harekât-ı htilaliyyesi, ss.221-222, Gültekin Ural, a.g.e., s.211-213.
146
Abdullah Yaman, a.g.e., s.265., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilaliyyesi,
ss. 225-227, Gültekin Ural, a.g.e., s.214, Cemal Anadol, a.g.e., s.224.
147
Azmi Süslü, a.g.e., s.73-74.

60
Bitlis Ermenileri seferberli in ilan edilmesinin ardından ilk sıralarda askere
katılmaya ve Osmanlı Devleti’nin lehinde gösteriler yapmaya ba lamı lardı. Fakat
silahlandırıldıktan sonra askerden kaçıp dü man safına geçmi lerdir. lk zamanlar küçük
olaylara karı an bu Ermeniler, daha sonra daha büyük olaylara karı maya
ba lamı lardır.148

1914 yılın Ocak ayında Bitlis’e ba lı Hizan kazasının Sekur köyüne kaçakların
yakalanması için gönderilen jandarma müfrezesini, köy halkı; Osmanlıya asker
vermeyeceklerini ve hükümeti tanımayacaklarını söyleyerek silahla kar ıladılar ve gelen
jandarmaları ehid ettiler. Aynı durum Korso, Akhis, Bikri, Ar in, Taso gibi büyük
köylerde de ya andı. Bunlar köylerine gelen veya yakınından geçen jandarmalara
saldırmı lardır.149

Taso ve Sekur köylerinde isyanın devam etti i anda ba ka bir isyan da yine
merkeze ba lı Viris’te ba ladı. Bitlis ve Hizan’ın ardından Mu ovasında da isyanlar ba
göstermeye ba ladı. Sancak’a ba lı Seronk köyüne asker celbi için gelen müfrezeye ate
açılmı ve çatı ma saatlerce devam etmi tir. Yine Akan nâhiyesine ba lı Küms köyüne
giden nahiye müdürüyle jandarmalara ate açılmı ve çarpı malar sekiz saat kadar
devam etmi tir. Çıkan olayda dokuz ki i ölmü tür. Bu olayları Taknaklar’ın delegesi
Rupen ve Komita reisi Esro’nun idare etti i ve Papazyan’ın da ba ı çekti i anla ılmı tır.
ubat ayında Küms köyünden kaçan e kiyaların Çanlı Manastıra geldikleri haberi alındı
ve buraya bir müfreze gönderildi. Müfrezenin Manastıra yakla tı ı bir anda, açılan
yaylım ate i sonucu Te men Ahmed Efendi ve bazı askerler ehit oldu. Manastırdaki
e kiyalar da kaçmayı ba ardılar. Yine asker toplamak amacıyla Hizan’a giden Bitlis
jandarma alayı komutanı ile müfrezesinin yolu Karkar deresinde kesildi ve bazı erler
burada ehit edildi.150

148
Abdullah Yaman, a.g.e., s.270., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilaliyyesi,
s.231.
149
Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilaliyyesi, s.232, Halil Metin, a.g.e., s.136.
150
Abdullah Yaman, a.g.e., s.271-272., Veysel Ero lu, a.g.e., s.151-152, Ermeni
Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilaliyyesi, s.232-233, Halil Metin, a.g.e., s.136,
Azmi Süslü, a.g.e., s.74., smail Özçelik, a.g.e., s.172,173.

61
Bütün bu ya ananlar bölgeyi adeta bir barut fıçısına çevirmi ti. Bir taraftan
Osmanlı Ordusu arkadan vurulurken bölgede önemli bir askeri gücün olmamasından
istifade ederek kadın, kız, çocuk, ya lı-genç savunmasız tüm insanlar hemen hemen
hergün katliam ve i kencelere maruz kalmı lardır. E kiyalar özellikle Ocak 1915
yılından itibaren bu tür faaliyetlerine yo un bir ekilde devam ettiler ve Do uda
Ruslar’la, batıda Çanakkale cephesinde itilâf devletleriyle sava an Osmanlı Ordusunun
ikmal yolları ve telgraf hatları kesilmi ve cepheden dönen ve asayi i sa lamakla
görevli jandarmalara ve güvenlik güçlerine saldırmı lardır.

2.4.4. Van syanı

Osmanlı tarihinde belki de Ermeniler’in kaderini de i tirecek olayların en


mühimi Van’da Rus i galiyle birlikte gerçekle ecek olan Ermeni ayaklanmasıdır. Van
vilâyeti Ermeni’lerin en yo un olarak ya adıkları (fakat hiçbir zaman ço unluk
olmadılar) bölgedir. Tarihi geçmi inden dolayı da Ermeni’lerin önemli merkezlerinden
birisidir . syan hareketi, Ermeni tehcirinin uygulanmasından yakla ık 1,5 ay önce 15
Nisan 1915 tarihinde çıkmı tır.151

Daha isyan ba lamadan önce köylerde bulunan Ermeniler, kafileler halinde Van
ehrine yerle meye ba lamı lardır. Seferberli in ilanından sonra firari olan birçok
Ermeni de ehre gizlice gelmi lerdir. Bu gelenlerle birlikte ehirde toplam 30-40 bin
silahlı Ermeninin oldu u ve bunların Rusların buraları i gal etmesini beklemekteydiler.
Van ehrinde toplu isyan hareketi ba lamadan çevrede meydana gelen isyan haberleri
duyulmaktaydı. 16 Mart tarihinde Van’ın Çatak kazasında Ermeniler jandarma
karakoluna saldırmı lardı. 20 Mart 1915 tarihinde artık Vilâyetin her tarafından
çarpı ma haberleri gelmekte ve bu çatı maların gittikçe iddetlendi i haber
verilmekteydi.

151
enol Kantarcı, “Sevk ve skân Kararına Giden Yolda Oldukça Önemli Bir Olay; II. Van
syanı”, Türk-Ermeni li kilerinin Geli imi ve 1915 Olayları Uluslar arası Sempozyumu
Bildirileri, Gazi Üniversitesi Atatürk lkeleri ve nkılap Tarihi Ara tırma ve Uygulama
Merkezi, Ankara, 2006, s.439.

62
Yine bu tür olaylar ya anmaya devam ederken birçok çetecinin akın akın Van’a
geldikleri, bölgedeki köyleri basmaya ba ladıkları, her tarafı yakıp yıktıkları, kadınlara,
kızlara hatta ihtiyarlara bile tecavüz ve i kence ettikleri haberleri gelmekteydi.

15 Nisan 1915 tarihinde Van’da isyan hareketinin ba lamasından 5 gün sonra


Ermeniler, Van’daki Osmanlı Bankasını, Duyûn-u Umûmiye binasını ve postaneyi
yakmı lar ve Müslüman mahallelerini ate e vermi lerdir.152

Ermenilerle Müslümanlar arasında iddetli çarpı maların devam etti i dönemde


ilerleyen Rus i galinin Mayıs ayının ortalarında Van’ı da içine kataca ını dü ünen vali
Cevat Bey 14 Mayıs 1915 tarihinde ehirdeki Müslüman halkın daha güvenli bölgelere
nakledilmesi emrini vermi tir. 14 Mayısta göç ba lamı tır. Göç kara ve göl yoluyla
gerçekle mi tir. Kara yolu çok tehlikeliydi, ancak bu yolu kendisini savunabilecek
olanlar tercih etmi tir. Göl yoluyla ise yakla ık 50 tane araçtan istifade edilmi , fakat bu
gemilerin sahiplerinin Ermeni olması Valiyi tedirgin etmi ti. Korkulan oldu ve sonunda
bu gemicilerden bazıları, mültecileri Tatvan yerine Rus i galindeki Adilcevaz’a
götürmü ve birçok Türk burada katledilmi tir.153 Müslümanların ehri bo altmasının
ardından Ruslar ehre girdi. Fakat Ruslar askere girmeden önce Ermeniler Van kalesini
ve kamuya ait binaları ele geçirdi. Van’ın Rus i galine girdi i 17 Mayıs tarihinden
itibaren Ermeniler ehrin yönetimini ele geçirdi. Van valisi Aram Manukyan oldu ve
çevre kaymakamlıklara da Ermeniler atandı.154

Van i gal edildikten sonra Rusların da tahrikiyle Ermeni isyanları çevreye yayıldı.
Ermeni çeteleri birçok yerde katliamlara giri ti ve bazı Müslüman köyleri yok edildi.155

Ermeni ve Rusların bu zulmünden kaçan binlerce masum insan buralardan


ülkenin batı kesimlerine do ru göç ederek seferberlik dönemindeki ilk trajediyi
ya amı lardır. Sayıları tam olarak bilinemeyen binlerce mülteci ve muhacir∗ A air ve
Muhacirin müdüriyeti umumiyesince de i ik bölgelere yerle tirilmi lerdir. Bu

152
enol Kantarcı, a.g.m., s.442-444.
153
enol Kantarcı, a.g.m., s.445.
154
enol Kantarcı, a.g.m., s.439.
155
Azmi Süslü, a.g.e., s.78.

Konu ile ilgili daha fazla bilgi için Tuncay Ö ün, a.g.e.

63
müdüriyetin kayıtlarına göre 1916 yılı bahar aylarında Anadolu’nun çe itli yerlerine
sı ınan mültecilerin sayısı 707.504’tür ve bunlar Ankara, Diyarbakır, Sivas, Trabzon,
Musul, Adana, Halep, Kastamonu, Konya, Ma’müretü’l-aziz Vilâyetleriyle; Urfa, zmit,
çel, Eski ehir, Bolu, Canik, Kayseri, Karahisar-ı sahip, Mara ve Ni de sancaklarına
yerle tirilmi lerdir. Gerçek rakamların sayılmayanlarla beraber çok daha fazla oldu u
sanılmaktadır.156 Fakat nedense ya anan bu acı trajedi hiçbir zaman dünya kamuoyunu
rahatsız etmemi , hatta hiç duyulmamı tır. Göç edemeyen Müslüman halk da Ermeni ve
Rusların merhametine bırakılmı tır. Fakat bunların da büyük ço unlu u katledilmi tir.
Aram döneminde 10.000 üzerinde masum sivil halk katledilmi , sa kalanlar büyük
i kencelere, i fallere maruz kalmı bazıları da bu i kencelere dayanamayarak feci
ekilde can vermi lerdir.157 Van’daki Ermeni hâkimiyeti yakla ık 3 yıl devam etmi ve
2 Nisan 1918 tarihinde Türkler tekrar ehrin hâkimiyetini ele geçirmi lerdir.158

2.4.5. Mu Olayları

Anadolu’nun birçok yerinde oldu u gibi Mu ve çevresinde de Ermeni


faaliyetleri seferberli in ilanı ve ardından Kafkas cephesinde Osmanlı-Rus sava ının
ba lamasıyla büyük bir hız kazanmı tır. Mu ve çevresinde ba langıçta 7000 kadar
Ermeni silahlanmı ve bunlar gruplar halinde köylere da ılmı lardır. Bunlara asker
kaça ı Ermeniler de katılmı lardır. Rus ordusunun bölgeye girmesinin ardından Hınçak
ve Ta nak çeteleri “Ruslara ba lılıklarını ve kahramanlıklarını” göstermek için Türk
köy ve kasabalarındaki kadın, çocuk ve ya lılara akla hayale gelmedik i kenceler ve
katliamlar yapmı lardır. Bu çeteler Rusya’dan gelen gönüllü Ermenilerle birlikte 30 bin
civarına ula mı tır ki bunların en me hurları Rupen ve Aram Manukyan (Van’ın
i galinden sonra Van valisi oldu)dır. Mu ’un i galinin ardından Ruslar ve Gönüllü
Ermeni birlikleri Müslümanları merhametsizce katlettiler. Kadınların ırzına geçip onları
diri diri yaktılar.159

156
Tuncay Ö ün, Unutulmu Bir Trajedi Vilayat-ı arkıyye Mültecileri (1915-1923), Babil
Yayıncılık, Ankara, 2004, s.37.
157
enol Kantarcı, a.g.m., s.447.
158
enol Kantarcı, a.g.m., s.450.
159
Azmi Süslü, a.g.e., s.80-81.

64
2.4.6. Diyarbakır Olayları

Diyarbakır vilâyetindeki Ermeni nüfusunun genel nüfusa oranının oldukça az


olmasına ra men, Ermeniler özellikle seferberlik ilan edildikten sonra Rusların
Anadolu’yu i gal edeceklerine inanarak te kilatlanma ve isyan hareketlerine a ırlık
vermi lerdir. Ermeni’lerin Ermenistan kurulmasına olan inançları o kadar kesindi ki
evlerine, okullarında, ibadethanelerinde, törenlerinde ve toplantılarında; Ermeni
liderlerinin resimleri, Ermenistan haritaları ve Ermenili e ait resimleri asmaktan
çekinmemi lerdir.160

Rusların Anadolu’ya do ru ilerledikleri haberini alan Ermeniler, asker kaçakları


ve komitacılarden olu an bir “Dam Taburu Alayı” kurdular. Bu taburdan elli kadar fedai
çe itli yerlerdeki resmi daireleri bombalayacak ve bu olay sonucunda meydana gelen
korku ve a kınlıktan istifade ederek önemli gördükleri yerleri i gal edeceklerdi.161
Durumdan haberdar olan Osmanlı güçleri bu taburu ve kaçakları ele geçirmek için
yaptı ı aramalarda; bunlardan 500 kadarını ele geçirmi tir. Yapılan istihbaratı
de erlendiren yetkililer, 12-14 Nisan 1915 tarihinde Vilâyet merkezinde altmı ın
üzerinde bomba, kutular içerisinde birçok dinamit kapsülü, kangal kangal dinamit fitili,
dinamit barutu, yüzlerce mavzer, menliher, inayder ele geçirmi lerdir. Yine evlerin
çe itli yerlerinde saklanmı 1000’den fazla asker kaça ı yakalanmı ve ele geçirilen
dokümanlarda, e er Rus ordusu bölgeye yakla acak olursa, aynen Van’da oldu u gibi,
Ermeniler isyan edip halkı katledecek, ehri yakıp Rusların i galini kolayla tıracaktı.162
Diyarbakır Valili inin yaptı ı tahkikata göre; Ermeniler bölgede pek çok olaya
karı mı lardı.

Silvan kazasının Be nik Ermeni köyüne yerle en Doryan Dono ba kanlı ındaki
bir çete, 28 Haziran 1914 yılında, milis subayı Hacı Hamit Efendi ve birli ine saldırmı
ve erlerin büyük bir kısmını ehit etmi tir. Hava de i imi için terhis edilen erler,

160
Cemal Anadol, Ermeni Dosyası, a.g.e., s.293., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı
htilaliyyesi, s.239-240., smail Özçelik, s.176.
161
Cemal Anadol, a.g.e., s.293., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi
s.240., smail Özçelik, s.176., Gültekin Ural, a.g.e., s.287.
162
Azmi Süslü, a.g.e., s.82., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi, s.240-
241., Azmi Süslü, a.g.e., s.82., smail Özçelik, a.g.e., s.176., Cemal Anadol, a.g.e., s.294.

65
Lice’ye ba lı Kom ve Som Ermeni köylerindeki çeteler tarafından saldırıya u ramı lar,
bazılarının ba ları, bazılarının da kol ve bacakları kesilmi ve hançerlerle parçalanarak
ehit edilmi lerdir. Merkeze ba lı ark nahiyesinin Arzuo lu ve ani köyü Ermenileri
me hur komitaci Hona’nın ba kanlı ında bir çete kurmu lardır. Bunlar Hızır- lyas
Müslüman köyüne, erkeklerin ço unun askerde olmasından istifade ederek saldırmı lar
ve rastladıkları bütün kadın ve çocukları ehit etmi lerdir. Kadınların öldürmeden önce
ırzlarına geçmi lerdir. Siverek-Urfa caddesinde çalı an Ermeni i çiler, ayaklanarak
jandarmalara saldırmı lar ve onları ehit etmi lerdir.163

2.4.7. Ma’müretü’l-Aziz (Elazı ) Olayları

Elazı Vilâyetindeki Ermeniler, bir taraftan komitaların, konsolosların, di er


taraftan da kilisenin, hayır cemiyetlerinin ve Ermeni okullarının tahrikiyle seferberlikten
çok önce faaliyetlerine ba lamı lardır. Bu faaliyetler seferberlikle beraber daha da
yo unla tırılmı tır. Bölgede olu turulan çeteler ve Rusya’dan gelen gönüllü birliklerle
vilâyet ve çevresinde sabotajlar yapılmı , asker ve emniyet güçleri yok edilmeye
çalı ılmı , birçok yer bombalanmı , yakılmı ve Ruslar, ngilizler ve Fransızlar lehine
casusluk yapılmı tır.164 Mesela ngiliz Konsoloslu u tercümanı olan, Osmanlı vatanda ı
bir Ermeni, II. Kolordu hakkında, bizzat dola arak bilgi toplamı tır. Topladı ı bilgiyi
konsolosa vermi , o da bunu rapor halinde ngiliz sefaretine göndermi tir. Bir ekilde
bu raporu Osmanlı yetkilileri ele geçirmi lerdir. Fakat tercüman, Rusya’nın harp
ilanından önce Beyrut yoluyla Kıbrıs’a kaçmı tır.

Dersim Kürtlerini hükümete kar ı kı kırtmak üzere stanbul’dan ve Rusya’dan


pek çok komitaci gelmi ve bunlar Dersim’de faaliyet yaparken yakalanmı lardır.165

E in’de Osmanlı ordularına gönderilmek üzere depolanmı olan gıda


maddelerini havaya uçurmak üzere E inli Filipos isimli Ermeni genci
görevlendirilmi se de biti ikteki dükkân sahibi kar ı çıkınca dükkânı ate e verdi i

163
Gültekin Ural, a.g.e., s.288., Veysel Ero lu, a.g.e., ss.174-176., Cemal Anadol,, a.g.e.,
s.294,295.
164
Azmi Süslü, a.g.e., s.83.
165
Abdullah Yaman, a.g.e., s.277., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi,
s.238., Gültekin Ural, a.g.e., s.309.

66
esnada kendisi de yanmı ve dükkânın bir kısmı yanmı tır. Filippos’un evinde yapılan
aramada olaya pek çok ki inin karı tı ı tesbit edilmi tir.166

Olaylar üzerine hükümet yetkilileri teyakkuza geçmi ler ve yapılan aramalar


sonucunda 5 bini a kın silah, 300 kadar bomba, kırk kilo bomba fitili, 200 paket
dinamit, 5 bin adet dinamit misketi ele geçirilmi tir. Bütün bu aramalarda ele geçirilen
silah ve mühimmatın bütün ehri havaya uçuracak nitelikte oldu u tespit edilmi tir..167

2.4.8. Erzurum Olayları

Rusya Ermenilerinin Kafkaslardan Osmanlı topraklarına geçtikleri yer olan bu


bölgeyi komitacılar “Garin” olarak adlandırıyordu. Ta naksutyun komitasının ark
bürosu buraya nakledilmi ; Komita Birinci Dünya Sava ı öncesi son genel kongresini
bu ehirde yapmı tır. Erzurum’un Trabzon-Van yolunun ortasında bulunması,
karayoluyla Kafkaslardan, Trabzon yoluyla da Batum ve Köstence’den gelen bilgi ve
silahların Anadolu içlerine transit geçi i, Erzurum’un önemini daha da arttırmaktaydı.168

Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Sava ına girmesinin hemen ardından Vilâyet
merkez ve Beyazıt’da bulunan Ermeniler’in büyük kısmı ve Ordudan firar eden
Ermeniler Rusya’ya iltica etmi lerdir. Rusya da bunlardan yararlanarak gönüllü olaylar
kurmu ve Rus Ordusunun ba ında Osmanlı Ordularına kar ı kullanmı tır. Bunlar da
bölgedeki Ermeni Çetecilerle birle erek Müslüman ahaliye akla hayale gelmedik
i kence ve katliamlar gerçekle tirmi lerdir.169

Ermeniler seferberlik ilan edildikten sonra askerlikten kaçmı lar, Patrikhâne’nin


de deste iyle Ermeni kiliseleri, Bedel-i Nakdî’nin yarısını ödemek suretiyle, Ermenileri
kiliselerde Rahip ve Müstahdem olarak çalı ır göstermi lerdir. Ermeniler, Erzincan’ı
âdeta bir silah deposu haline getirmi tir. Silah ve bombalarını kiliselerde saklamı lardır.

166
Azmi Süslü, a.g.e., s.84., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi, s.238,
Gültekin Ural, a.g.e., s.310., Cemal Anadol, a.g.e., s.310.
167
Abdullah Yaman, a.g.e., s.278., smail Özçelik, a.g.e., s.175., Halil Metin, a.g.e., s.139.
168
Gültekin Ural, a.g.e., s.130., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi,
s.234, Cemal Anadol, a.g.e., s.146, smail Özçelik, a.g.e., s.174.
169
Azmi Süslü, a.g.e., s.85., Halil Metin, a.g.e., s.137., Ermeni Komitalarının A’mal ve
Harekât-ı htilâliyyesi, s.234-235.

67
Fakat Surp Agop kilisesindeki bombalardan biri patlayınca di erleri de infilak etmi ve
kiliselerdeki bu tür faaliyetler ortaya çıkmı tır.

1914’ten itibaren hazırlıklarına ba layan Ermeniler, 1915 yılında harekete


geçmi ler ve özellikle 1916 Temmuz ayından itibaren Erzincan’ın Rusların eline
geçmesiyle katliamlarını yo unla tırmı lardır. Rusya’nın bölgeden çekilmesinin
ardından yörede bir Ermeni kolordusu kurulmu tur. Bu kolordu ve bölgedeki çeteler,
Erzurum, Erzincan, Bayburt ve Gümü hane’de Müslümanlar’ı imha faaliyetine yeniden
giri mi ve akla hayale gelmeyen, insanlık dı ı katliamlar gerçekle tirmi lerdir.

2.4.9. Sivas Olayları

Sivas vilâyeti Osmanlı mparatorlu u topraklarında en fazla Ermeni’nin ya adı ı


bölgelerden biridir. Daha önce de belirtti imiz gibi, Sivas vilâyetinde Ermeni’lerin
genel nüfusa oranı ortalama % 15 civarındadır. Sivas vilâyetinin özellikle co rafi
konumu itibariyle stratejik ve politik bir önemi vardı. syancı Ermeniler de bölgenin bu
öneminden dolayı terör faaliyetlerini bu bölgede yo unla tırmı lardır.

Sivas’ta Ermeni isyan ve ihtilâl te ebbüsleri ötedenberi varolmu tur. Özellikle


1894 yılından itibaren Amasya, Merzifon, Tokat, Su ehri ve Karahisar-ı arkî’de bütün
faaliyetlerine aralıksız olarak devam etmi lerdir. Buralardan me hur komitacılar ve
çeteba ları ortaya çıkmı tır ki bunların en me hurları Hafikli Daniel Çavu ve
Murad’tır.170

Me rutiyet ilan edildikten sonra me rûtî yönetim eklini halka anlatmak ve


onları bu konuda sözde bilgilendirmek isteyen Ta nak komita üyeleri köylere giderek
me ruti yönetimin Hürriyet-E itlik ve Karde lik (Uhuvvet ve Müsavat) söylemlerine
inanmamalarını, Ermeni milletinin gelece inin ancak isyan ve ihtilâlle sa lanaca ını ve
“Elinizde neyiniz varsa satın ve silahlanın” eklindeki telkinleriyle Ermeni halkını
yönlendirmeye ve isyana te vik etmi lerdir.

170
Abdullah Yaman, a.g.e., s.282.

68
1913 yılının A ustos ayında Karahisar ve Su ehri’nin gezmek amaçlı yola çıkan
Amerikalı ö retmen Mr. Hoburg Karahisar’dan dönü ünde Su ehri’nde gece bir
bahçede öldürüldü. lk önce katillerin Müslüman oldukları zannıyla hareket edildi ve
birçok insan tutuklandı. Mahkeme altı ay devam etti. Emniyet ve mahkeme var
güçleriyle katilleri bulmaya çalı tı, suçlu ve ahit olarak birçok ki iyi ça ırdı ve bazıları
tutuklandı. Neticede cinayetin ba kaları tarafından siyasi emellerle gerçekle tirildi i
anla ılınca tutuklular serbest bırakıldı. Gerçek katil bulunamadı, fakat olaylarda
Ermeniler’in parma ının oldu u anla ıldı.171 Yine 1913 senesinde, Balkan Sava larının
devam etti i bir sırada Su ehri’ne ba lı Ezbider buca ı papazı Kerih’in bazı davranı ları
hükümetin dikkatini çekmi ti. Kerih’in bir hırsızlık olayına adı karı masından dolayı evi
arandı. Papazın evinden, çalınmı e yalardan ba ka çe itli yasak silah ve cephane ortaya
çıktı. Papazın tutuklanmasının ardından Karahisar piskoposu Kerih’i kurtarmak için
hükümet ve ileri gelen bazı ki iler nezdinde aracı olmaya ve Kerih’i kurtarmaya
çalı tı.172

1914 yılına kadar devam eden Ermeni isyan ve ihtilâl hareketleri bu tarihten
itibaren yeni bir devreye girdi. Seferberli in ilanından sonra Ermeniler de
Müslümanlarla birlikte askerlik ubelerine giderek müracaat ettiler. Fakat kaydolan
Ermeniler cepheye gitmek üzere evlerine veya köylerine döndü.

ebinkarahisar’ın Yaycı köyünün papazı Sponil, Kasım ayı içinde, görünü te


patrikhane ve piskoposlu un aidatını toplamak için, Su ehri Ermeni köylerine giderek
köy halkını etrafında toplayıp u telkinlerde bulunmu tur: “Osmanlılar, ma lup
olacakları sava a girdiler. Biraz sonra Ruslar, Erzurum’dan girip buraya kadar
geleceklerdir. Ruslar önden biz arkadan, Osmanlı ordusunu me gul edece iz. Size
zamanında vermi oldu umuz silahları kullanma vakti geldi. O zaman silahları almakla
tereddüt gösteriyordunuz. Bugün anlayacaksınız ki silahlar elimizde kötü de ilmi .
Hayatını feda ederek silah da ıtmaya çalı anları siz de takdis edeceksiniz.”

Papazın aidat toplama bahanesiyle gerçekle tirdi i faaliyetlerinden sonra


Pinganlı Piza Mıgırdiç, deri ticareti bahanesiyle köyleri tefti e çıkmı tır. Bu ki inin
171
Mehmed Hocao lu, a.g.e., s.595-596.
172
Mehmed Hocao lu, a.g.e., s.596., Abdullah Yaman, a.g.e., s.285.

69
köyleri dola maktaki asıl amacı daha önce da ıttı ı silahların çalı ıp çalı madıklarını
kontrol etmek ve silah kullanmasını bilmeyenlere, onu nasıl kullanacaklarını
ö retmekti. Ayrıca kesin zafere ula acaklarına dair köylülere telkinlerde bulunuyordu.
Yalnız Sivas bölgesinde 30 bin müsellah Ermeni kuvveti hazırlandı ını,
Müslümanlar’dan eli silah tutan kimsenin köylerde kalmadı ını da sözlerine ilave
ediyordu.173 Komitaci Ermeniler sava ba ladıktan sonra yalnızca Ermeni halkı üzerinde
propaganda yapmıyorlardı, aynı zamanda Müslüman halka da seferberli e
katılmamalarını, Rusların birkaç kolordu ile yakında Sivas vilâyetini i gal edecekleri
için herkesin ailesi ba ına bulunması gerekti ini ve ba larının çaresine bakmalarını
telkin etmi lerdi. Her vesileden istifade ederek Türk kadınlarını, ahaliyi ve hükümeti
a a ılamaya çalı ıyorlardı. Bu arada firariler hakkında çıkarılan genel afla ilgili olarak
ise “korkunun ismini af koymu lar” diyecek kadar ımarmı lardı. Bu arada faaliyetlerini
iyice artıran Ermeniler arasında yapılan aramalarda elde edilen bilgilerden komitaların
Sivas vilâyetini üç bölgeye ayırdıkları ve birinci bölgeye me hur Sivaslı Muradı
(Hamparsum), di er ikisine de tanınmı iki mühim komitacıyı komutan tayin ederek
Osmanlı’yı arkadan vurmak niyetinde oldukları anla ılmı tır.174

Ermeniler, amaçlarına kolayca ula abileceklerini zannediyorlardı. Zira


seferberli in ilanından sonra bölgedeki önemli oranda erkek nüfusunun askere
alınmasından sonra daha kolay ve rahat hareket edebileceklerini zannediyorlardı. Fakat
aldanmı lardı. Zira Sivas Kafkas cephesine do ru hareket eden Osmanlı ordusu için
özellikle Su ehri ve ebinkarahisar bölgeleri, bir u rak yeriydi. Sivas’tan Erzincan’a ve
Erzurum’a Su ehri yoluyla geçen askeri kıtaların bir türlü arkası kesilmiyordu. Oysaki
Ermeniler tarafından Rusların ilk muharebeden sonra buralara geleceklerini iddia
etmi lerdi. Fakat i ler Ermeniler’in iddia ettikleri gibi olmamı tı. Sava ın
ba lamasından dört ay geçti i halde, Ruslar’dan hâlâ zafer haberleri gelmemi ti. Bu da
Ermeniler’i birazcık olsun ümitsizli e dü ürmeye ba lamı tı. Artık iyice ümitsizli e
dü memek için ilk silahı Pürk (Ye ilyayla)’te patlatmı lardı. Pürk köyü, arazisinin
geni li i, verimlili i ve nüfus oranı itibariyle Su ehri’nin önemli bir Ermeni Köyü’dür.

173
Abdullah Yaman, a.g.e., s.286-287., Gürsoy ahin, a.g.e., s.157-158., Gültekin Ural,
a.g.e., s.113., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi, s.245., Ahmet
Gökbel, a.g.e., s.177-178.
174
Gürsoy ahin, a.g.e., s.155.

70
Kaza merkezine 5 kilometre mesafede ve Köse da ının ete indedir. Topra ının verimli
olması dolayısıyla köy halkı çevresine nispeten daha müreffeh bir hayat ya amaktaydı.
Türk köyünde Ta naksutyun ubesi 1909 yılında açılmı tı ve burası bir nevi Su ehri
köyleri için merkez konumunda idi.175

23 ubat 1915 günü Su ehri’nden hareket eden Zara Te kilat-ı Mahsusa gönüllü
birlikleri, yol üzerindeki Pürk köyünden geçerken, e yalarını ta ımak için ve ilk gelen
köyde de i tirilmek üzere Pürk köyü Ermeni’lerinden iki yük hayvanı isterler. Ama
Muhtar Agop onların istediklerini vermek istemedi. Gönüllüler para teklif ederler. Fakat
ısrarlara ra men istedikleri yerine getirilmedi. te bu durum onların bir olay çıkarması
için iyi bir vesile oldu. Muhtar, içindeki isyan duygusuyla hareket ederek “bu silahları
hâlâ hangi gün için saklıyoruz” diye ba ırarak kafile memuru Nuri Efendi’yi yaraladı.
Gönüllülerin elinde daha ordu birliklerine ula madıkları için henüz silah da yoktu. Silah
sesini duyan köylüler de derhal silahlarına sarılmı lar ve gönüllülere saldırmı lardır.
Fakat olay büyümeden, kaza merkezinde duyulur duyulmaz güvenlik güçleri olay yerine
gönderildi ve böylelikle Pürk’te tutu turulmak istenen isyan ate i daha ba lamadan
söndürüldü. Yapılan aramalar sonucunda köyde ondördü mavzer olmak üzere 150
martin, manliher ve gra tüfe iyle 10 bine yakın mermi hükümetçe ele geçirildi. Yapılan
tahkikat neticesinde di er Ermeni köylerinde ve burada, silahlar ve isyan hazırlıklarının
oldu u ortaya çıktı. Aramalarda yalnızca bu köylerde 560 silah ve bomba ele
geçirildi.176 Olaylar ba lar ba lamaz Su ehri kaymakamı Ahmet Hilmi (Kalaç) Bey’in
jandarma komutanı Salim ve Ziya Beyleri yanına alarak do rudan köye gitmesi ve
olaylara jandarmanın tereddütsüz hemen kar ılık vermesi üzerine isyan büyümeden kısa
sürede sonlandırılmı tır.177

Aramaların devam etti i bir sırada, ebinkarahisar piskoposlu unun silahların


saklanmasına yönelik tebligâtına ra men bölgede önemli miktarda silah ve askeri
mühimmat ele geçirilmi tir. Sadece Ezbider köyünde yapılan aramada elli silah
bulunmu tur.178 Su ehri’nde silahların beklenmedik bir tarzda devletin eline geçmesi,

175
Gürsoy ahin, a.g.e., s.161.
176
Abdullah Yaman, a.g.e., s.288.
177
Gürsoy ahin, a.g.e., s.164., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi,
s.247-248., Gürsoy ahin, a.g.e., s.164-165.
178
Abdullah Yaman, a.g.e., s.289.

71
Mart ayından Mayıs ayına kadar Su ehri’nin ordu talimgâhı seçilerek 13 bin ki ilik,
depo kıta askerinin bulunması, Su ehri ve ebinkarahisar’daki Ermeniler’in isyan
hareketlerini geciktirmi tir.

Zara kazasında, seferberli in ilanından önce komita reislerinden Kemisli Tanil


ve arkada ları, Zara ve Hafik arasındaki Sakar Da ında, Döker köyünden oniki
Müslümanı bo azlayarak, Karahisar- arkî savcısı Cemal Bey ile iki jandarmayı
kur unlamak suretiyle ehit ettiler. Su ehri, Zara sınırı arasında Kavak gölünde büyük
bir kervanı soyduktan sonra Finih köyünde Molla Halil’in iki o lunu, Sarıyar’da
Adalıyurt ba ında dört Türk’ü, E in kazası hacılarını, Af ar deresinde çok feci bir
ekilde öldüler. Yine çetecilerden Karabo azlı Demirci o lu Ovadis yedi arkada ıyla
Harput’a kadar sarkarak birçok Müslümanı bo azlayayıp üzerlerindeki paraları alarak
Karahisar komitasına teslim etmi lerdir. Seferberlikten sonra Zara’da Ba o lu Ömer
A anın evinin duvarına fitilli iki büyük bomba ve kasabanın üst ba ında Divri i’ye
giden yol üzerindeki Kızılırmak köprüsünün altına köprüyü havaya uçurmak için bomba
koymu lardı.179

Hafik kazasında da, me hur komitaci Ö dün’lü Murad’ın izlenmesi sırasında;


Horsana köyünün giri inde yeraltında bulunan iki büyük mahzende üç sandık silah ile,
altı büyük bomba ve birkaç sandık cephane bulunmu tur. Sivas-Erzurum yolu üzerine
bulunan ve stratejik önemi haiz olan Tuzhisar’da yapılan aramada ise; yalnız bu köyde
be sandık silah, çok miktarda cephane, be dinamit, çe itli bomba, iki kutu bomba fitili,
ayrı sandıkta komitacılare ait elbise ve be teneke barut bulunmu tur. Köyün çevresinde
ma aralar bulunmu tur. Hafik kazasındaki aramada ise bir mavzer, otuzbe manliher,
dört martin, otuzbir parça martin, kırkbe yunan ra’sı, altı Rus sürmelisi, birçok
muhtelif tüfek, altmı mavzer, bir büyük Amerikan, otuz muhtelif tabanca, yirmibir
bomba, onüç gaz tenekesi barut, 13 bin fi ek, üç dinamit, kırkiki Karada , 277 muhtelif
tip tabanca ve dört kapaklı tüfek ele geçirilmi tir.

179
Mehmed Hocao lu, a.g.e., s.599., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi,
s.249, Gültekin Ural, a.g.e., s.114., Cemal Anadol, a.g.e., s.132.

72
Gürün kazasındaki aramada; oniki bomba, otuzbir dinamit paketi, birçok dinamit
kapsülü, 225 harp silahı, 714 adi silah, 234 roveluer, yirmisekiz yaralayıcı alet, 180 kilo
barut ve bir o kadar kur unla 10.000’i a kın çe itli fi ek ortaya çıkarılmı tır.

Tonus ( arkı la)’ta da, birçok feci olay meydana geldi. 300 harp tüfe i, 300’ü
a kın rovelver, çok sayıda cephane ve çe itli bombalar ele geçirildi.180

22 Temmuz 1915 tarihinde ö leden sonra 7.30 sularında Amasya’nın


Kuyumcular çar ısında bir dükkânda çıkan yangın rüzgârın da etkisiyle batı ve
güneybatı istikametinde hızla yayılmı ve ancak ertesi gün ö leden sonra saat 3’te
kontrol altına alınabilmi tir. Bu yangında 1000’e yakın ev ve dükkân yanmı , merkez
hastanesinin iki bölümü yanmı 92. Alay ve Bâyezid kı lasında önemli hasarlar ortaya
çıkmakla beraber mühimmat kurtarılabilmi tir. Olayda kasıt oldu u tahmin edilmi ve
bazı Ermeni’lerden üphelenilmi tir. Evleri yanan aileler ise bo olan Ermeni evlerine
yerle tirilmi tir.

Yine 23 Temmuz 1915 tarihinde bir Ermeni çetesi, Zile sınırı üzerinde ve da lık
yerlerde ya ayan halk ve a iretleri katletmi , köyleri yakarak Zile’ye do ru ilerlemi tir.
Ayrıca atlı bir Ermeni kafilesi Tokat ile Zile sınırında da lık bölgede oturan
Müslümanları katlederek köyleri yakmı tır. Tokat’ın Erbaa bölgesinde güvenlik
kuvvetleriyle çıkan çatı mada Pıçın da ı ormanında gizlenen onsekiz silahlı
Ermeni’den, altısı ölü, bir kadın ve iki kız da yaralı olarak ele geçirilmi tir.181

2.4.9.1. ebinkarahisar Ayaklanması

ebinkarahisar sanca ı, komitalar için Sivas Vilâyetinin en mühim


merkezlerinden birisiydi. Ruslar ve onların güdümünde olan Ermeniler bu bölgeye
oldukça fazla önem vermekteydi. ebinkarahisar, do u cephesindeki Türk ordusunun

180
Abdullah Yaman, a.g.e., s.291., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi,
s.250-251., Gültekin Ural, a.g.e., s.115-116., Cemal Anadol, a.g.e., s.133., Gürsoy ahin,
a.g.e., s.138.
181
Hikmet Özdemir, “Seferberlik lanından Rus galine Kadar Ermeni Milislerle
Çatı malar”, Türk Ermeni li kilerinin Geli imi ve 1915 Olayları Uluslar arası
Sempozyumu Bildirileri, Gazi Üniversitesi Atatürk lkeleri ve nkılap Tarihi Ara tırma
ve Uygulama Merkezi Yayını, Ankara, 2006, s.131-132.

73
ikmal yollarından birinde yer alıyordu. Do u cephesine silah ve mühimmatın
ula tırıldı ı üç yoldan birisi de buradan geçmekte idi. Bölgenin ve ebinkarahisar’ın
Osmanlı-Rus harbindeki öneminin farkında olan Ermeni komitaları öteden beri burada
faaliyetlerini özellikle de ruhani liderleri kullanarak gerçekle tirilmi lerdir. Özellikle
Osmanlı Devletin Birinci Dünya Sava ına girmesinin ardından bu faaliyetler daha da
yo unla mı , silah altındaki Ermeniler ordudan kaçarak köylerde e kiyalık yapmaya,
güvenlik kuvvetleriyle çarpı maya ve Ruslarla i birli i içerisine girmi lerdir. Hükümet
yetkililerinin (III. Ordu Komutanı Mahmut Kamil Pa a) 15 Nisan 1915 tarihinde Sivas
bölgesi içerisinde olduklarını Ba kumandanlık vekâletine bildirilmesine ve yetkililerin
de gerekli tedbirleri almalarına ra men, bu tür isyan hareketlerini önleyememi lerdir.
ebinkarahisar’da ünlü komitacı Murat’ın önderli inde büyük bir Ermeni isyanı
çıkmı tır. Yakalanan bir miktar Ermeni asker kaça ının 15 Haziran 1915 sabahı askerlik
ubelerine nakilleri sırasında Ermeni komitacılar ve 500 kadar silahlı Ermeni,
muhafızları ehit ederek yakalanan asker kaçaklarıyla beraber kaçmalarıyla olaylar
ba lamı tır.182

syanı bastırmak için ilk etapta burada bulunan polis, jandarma ve askere
sevkedilmek üzere toplanan 120 ki i ve bir miktar milis kuvvetiyle hareket edilmi tir.
Fakat isyanın ekillenmesi üzerine Su ehri’nden Erzincan’a gitmekte olan Binba ı Ali
Bey’e ait bir miktar silah ve mühimmat buraya sevkedilmi tir. Ermeniler isyan ettikleri
gün Türk mahallelerini ate e vererek yangın çıkarmı lar, yapılan uyarılara silahla cevap
vermi lerdir. Yakla ık 152 ki inin ölümüne sebebiyet vermi lerdir. ehirde asayi
kalmamı , Türkler Ermenilere, Ermeniler de Türklere saldırmı lardır.183

syanın ba lamasından sonra kaleye sı ınan Ermeniler’in sayısı Bayburt ve


havalisi ile Ezbider papazı Kerih kumandasında gelenlerle beraber 500’ü bulmu , kadın
ve çocuklarla bu sayı 2 bine ula mı tır. Kalenin muhkem bir yer olması ve yakla ık 200
metre yükseklikte olmasından dolayı askeri güçlerin buraya ovadan ula ması mümkün
de ildi. Zira a a ıda yapılan her hareket katleden rahatlıkla savu turulabiliyordu. Bu
yüzden kaleyi top ate iyle dövmek amacıyla Sivas’tan mantelli bir top ebinkarahisar’a

182
Gürsoy ahin, a.g.e., s.168-171., smail Özçelik, a.g.e., s.184., Cemal Anadol, a.g.e.,
s.330., Gültekin Ural, a.g.e., s.326.
183
Gürsoy ahin, a.g.e., s.172.

74
gönderildi. III. Ordu Komutanı Mahmud Kâmil Pa a, 16 Haziran’da bölgeye Ne et
Pa a’yı gönderdi. 30 süvari telefon ve telgraf tellerini korumakla görevlendirildi.
Sivas’tan da 234 ki ilik bir askeri tabur buraya sevkedildi ve çıkan olaylar ancak dört
gün sonra kontrol altına alınabildi.184

ki hafta süren bu isyan hareketi sonunda Ermeni’lerin giyecek, silah ve


mühimmatının azalması üzerine, 2 Temmuz gecesi çıkı için silah ve bombalarla
ablukayı yarmayı ba armı lar ve Tamzara ırma ından Kabaktepe mevkiine Eskiköy
sırtlarından Kıllıbaba ormanına daha sonra da ormanlara kaçmayı ba armı lardır.
Kaleden çıkıp kaçan Ermeni çetecilerinin sayısı 300 ila 500 arasında oldu u tahmin
edilmekteydi.185

Asiler kaçtıktan sonra kale ve içinde kalan kadın ve çocuklarla di er Ermeni


ahâli teslim alınarak bölgede güvenlik sa landı. Olaylarda askerden seksendört ehit ve
140 yaralı, Müslüman halktan ise otuz ehit ve yirmi ki i de yaralanmı tır.
Ermenilerden ise 230 ki inin öldü ü tespit edilmi tir. yirmi gün devam eden isyanda
halk büyük zarar görmü tür.

2.4.10. Trabzon Olayları

Samsun ve Trabzon Anadolu’nun Karadeniz’deki i lek limanlarından oldu u için,


komitaların Sivas, Erzurum, ebinkarahisar, Van, Elazı bölgelerine silah sevkiyatı bu
bölgeler vasıtasıyla gerçekle tiriliyordu. Seferberlikten önce, buralarda komitaların te kilat
ve ubeleri bulunmaktaydı. Bu ubeler özelikle itilaf devletleri konsolosları ve yabancı
postahaneleri aracılı ıyla Rusya’dan ve yabancı ülkelerden bilgi almaktaydılar. Silah
ihracatı için Giresun iskelesine büyük bir önem verilmi ti. Vahan Badelyan ile Kel Artin
silah ihracatı i ini yürütüyorlardı. Bir gün Artin, Rus vapurundan çıkarmakta oldu u bir
saman balyasının, vinçten bo alarak da ılması üzerine, arasında 400 martin ile çok sayıda
mavzer tüfekleriyle birçok mermi çıkmı tır.186

184
Gürsoy ahin, a.g.e., s.178-179., Gültekin Ural, a.g.e., s.327.
185
Gürsoy ahin, a.g.e., s.184., Cemal Anadol, a.g.e., s.331.
186
Abdullah Yaman, a.g.e., s.238-294., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı
htilâliyyesi, s.252-253., Cemal Anadol, a.g.e., ss.316-318., Gültekin Ural, a.g.e., ss.311-
313., smail Özçelik, a.g.e., s.180., Azmi Süslü, a.g.e., s.89.

75
Bu bölgedeki komitacı Ermeniler seferberlik emrine uymadıkları gibi Müslüman
ahalinin de askere katılmasına engel olmaya çalı mı lar ve Rus i galinin ardından galeyana
gelerek Müslüman halka saldırmı lardır. Ruslar’ın bölgeden çekimesi sonrasında
Trabzon’dan Erzincan’a kadar bütün Müslüman köyleri Ermeni çeteleri tarafından tahrip
edilmi , camiler pisliklerle doldurulmu , meyve a açları kesimi , kuyular Müslüman
cesetleriyle doldurulmu , evler kesilmi eller, ayaklar ve parçalanmı vücutlarla
doldurulmu tur.187

2.4.11. Ankara Olayları

Seferberli in ilanın ardından hazırlıklarını tamamlamı olan Ermeni çeteleri,


Ankara vilâyeti ve çevresinde birçok olayların ya anmasına sebep olmu lardır. lk
hareket, Bo azlıyan kazasının Orih köyündeki Ermeniler tarafından Akda ’a ba lı
Çayır eyhi köyünün çe itli yerlerine yerle tirilen bombalardan birinin patlaması sonucu
Sıdık isimli bir çocu un a ır yaralanmasıyla olmu tur. Bu olay sonucunda Orih,
Mente e ve deli köylerinde yapılan aramalarda pek çok silah, cephane, bomba ve
dinamit bulunmu tur. Asker toplamak üzere köye giden jandarmalara saldırdıktan sonra,
Çatkebir yakınındaki ormanlı a sı ınan yüzden fazla Ermeni, jandarmaya, yoldan gelip
hücum etmi ler ve Akda ma deni kaza merkezinde bombalar atarak gösteri
yapmı lardır. Yine Bo azlıyan’ın çevre köylerindeki 300 kadar Ermeni, çete kurarak
faaliyet göstermi öldürme, ya ma ve çapulculuk eylemlerine katılmı lardır.188

2.4.12.Adana Olayları

Osmanlı Devletinin sava a girmesinin ardından faaliyetlerini hızlandıran Ermeni


komitaları, Kafkas ve cephesinde oldu u gibi, güneyde de silahlanma ve te kilatlanma
i ini tamamlamı lar ve ngiltere ile Fransa hesabına casusluk ebekeleri kurmu lardır.
Bu casuslardan en me hurları, 1915 ubatında dü mana iltica eden Dörtyol
Ermeni’lerinden Abraham Salcıyan, Artin ve Bedros’tur.

187
Azmi Süslü, a.g.e., s.89.
188
Azmi Süslü, a.g.e., s.89-90., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi,
s.253-254.

76
24 ubat 1915 tarihinde Kö ker Toroso lu ve Muallim Agop isimli ki iler,
dü man tarafından Kıbrıs’tan getirilerek skenderun’a çıkarılmı larsa da, filo
komutanının verdi i talimatla yakalanmı ve dîvân-ı harbe verilmi tir. Aynı tarihte
topladı ı belgelerle birlikte dü man gemisine sı ınmaya çalı an Da lıo lu Artin de
yakalanmı tır. Bunlardan ba ka Saimbeyli, Dörtyol, Kozan ve di er kazalarda yüzlerce
silah, bomba, dinamit, harita ve bayrak bulunmu ve Saimbeyli’nin sarp kayalıklarına
papazlar ve komitalarca saklanan gazya ları ve 150 kg barut bulunmu tur.189

2.4.13. Urfa Olayları

Urfa sanca ı tehcire tabi tutulan Ermenilerin iskân yerlerinden biriydi. Urfa’nın
içinde yakla ık 13 bin Ermeni ya amaktaydı. Ermeni ihtilâl komitaları II. Me rutiyet’in
ilanından sonra Urfa’da te kilatlarını yaygın bir ekilde geni letip kuvvetlendirmi lerdi.
Patrikhanenin Urfa’ya piskopos olarak gönderdi i Sofomo, 1896 Ermeni isyanlarında
isyan hareketlerine bizzat katıldı ı için Trablusgarp’a sürülmü ve daha sonra da
patrikhanece Urfa’ya piskopos olarak tayin edilmi tir. Bu mezkûr ki inin yöre halkını
isyan ve ihtilâle hazırlayan faaliyetleriyle Avrupa ve ABD’de e itimlerini tamamlayıp
memleketlerine muallim olarak dönen Ermeni’lerin çalı maları, bu bölgede Ermeni
olaylarının çıkmasında önemli bir etken olmu tur. Ayrıca burada bulunan misyoner
okulları ve te kilatlarıyla yabancı ülkelerin konsolosluklarının faaliyetleri Rusya’nın
Ermeniler’i kı kırtmaları, sözkonusu olayların çıkmasında önemli bir etken olmu tur.190

Hazırlıklarını tamamlayan Urfa Ermeniler’i, artık uygun bir ortamın olu masını
beklemekteydiler. Birinci Dünya Sava ının çıkması ve Osmanlı Devletinin sava a
sürüklenmeside onlara bu imkânı vermi tir. syan hazırlıklarına ba layan komitalara,
Zeytun, Sasun, Bitlis ve Antep mıntıkalarında bir komutan maiyetinde istihdam olunmak
üzere Mara ve Diyarbakır’dan gelen asker kaçaklarından olu an silahlı bir birlik
kurmu lardır.

189
Azmi Süslü, a.g.e., ss.90-91., Cemal Anadol, a.g.e., s.313-314., Gültekin Ural, a.g.e.,
s.308., Halil Metin, a.g.e., s.142., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi,
s.295-296.
190
Abdullah Yaman, a.g.e., ss.337-340., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı
htilâliyyesi, ss.378-340.

77
lk isyan hareketi Urfa’ya 1,5 saat mesafedeki Germu köyünde çıkmı tır.
Burada bir Ermeni çetesinin varlı ından haberdar olan Devlet, buraya bir jandarma
kuvveti göndermi tir. Ama aramanın geceye denk gelmesi yüzünden bunları ele
geçirmek mümkün olmamı tır. Fakat o sırada köyün yakınında bulunan bir seferi
kuvvetin yardımıyla Germu da ında Sivaslı ve Kayserili iki Ermeni fedaisi yakalanmı
ve çok sayıda silah, bomba ve cephanede ele geçirilmi tir. Bu olay üzerine hükümet
bölgedeki silahları toplama kararı almı ve Urfa’nın içinde yakla ık 820 tüfek, 406
tabanca, ondört yaralayıcı alet, 4922 fi ek ele geçirilmi tir. 7 A ustos 1915 tarihinde
“Tellü’l-ebyaz-Urfa-Siverek” yolunda çalı an amele taburunun Ermeni fertleri,
Müslüman subay ve i çilerine saldırmı lardır. Daha sonra Tellü’l-ebyaz-Urfa kısmında
çalı an bölüktekiler, ele geçirdikleri çe itli âlet ve silahlarla subayların ve Süryani
arkada larının üzerine hücum etmi lerdir ve subay Hilmi Efendi’yi de ehit etmi lerdir.
Ayrıca dört jandarma erini ve muhtarı da yaralamı lardır.191

16 Eylül 1915 gecesi, Kilise soka ında Tarakçıo ulları’nın evinde toplanan bu
aile fertlerinden Bedros, Serkis ve Mıgırdıc ve Sason’lu bir e kıya tarafından kırk el
silah atıldı. Burasının sıkıyönetim bölgesi olmasından dolayı evi saran polis ve
jandarmalar, kapıyı açtıramayınca ba ka bir evin duvarından içeriye girmek istedi.
Ermeni mahallesinden açılan ate sonucunda bir jandarma eri ehit oldu ve Ermeniler
Kilise Çanının çalmaya ba lamasıyla Sofomo’nun idaresinde isyana ba ladılar. 4.
Kolordu’dan yardım istendi. 4. Kolordunun yardıma yeti mesinin ardından Ermeniler’in
bulundu u mahalleler ku atıldı ve teslim olmaları için bir süre tanındı. Fakat olumlu bir
kar ılık verilmeyince Ermeni’lerin sı ındıkları yerler top ate ine tutuldu. Geceli
gündüzlü çarpı maların sonunda 27 Eylül gecesi Ermeni mahallesinin kenarındaki ilk
hat ele geçirildi. Daha sonra Ermeni kilisesi üzerine gidildi. Kilise mazgallarından ate
açılması üzerine topçu ate iyle kar ılık verilmi ve bunun üzerine Ermeniler beyaz
bayrakla ate kes istediler. 600 kadar kadın ve çocuk teslim oldu. Olayların bu ekilde
bitti i zannediliyordu. Fakat kaçan çeteciler, gizli yollar, sı ınaklar bularak buralardan
askere bomba ve silah ya dırdılar. Çıkan çatı malarda halktan kırkiki, jandarmadan

191
Abdullah Yaman, a.g.e, ss. 342-345., Gültekin Ural, a.g.e., s.320-321., Cemal Anadol,
a.g.e., s.325-326., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi, s.345-346.

78
sekiz ki i öldü. Askerden biri subay 200’ü a kın ehit ve yaralı verildi. 120’den fazla
silah ele geçirildi.192

2.5. Ermeni Tehciri

2.5.1. Tehcire Giden Yol ve Tehcir Kararının Alınması

Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Harbine girmesinin ardından ülkenin durumu hiç


de iç açıcı de ildi. Özellikle 1915 yılının ilkbaharında Çanakkale cephesinde itilaf
kuvvetlerinin donanmaları ilerlerken, do uda Rus cephesi, Suriye’de Kanal cephesi ve
Irak cephesinde de ngiliz tehdidi ile kar ı kar ıya idi. Ülkenin dört bir tarafı adeta bir
ate çemberiyle sarılmı bir vaziyetteydi. çerde ise Osmanlı Devleti Ermeni
Komitalarının çıkarmı oldukları isyanlarla u ra mak durumunda kalmı tı. Komitalarca
çıkarılan bu olaylarda özellikle Osmanlı Devleti’nin ikmal yolları, askerlerin sevk
güzergâhları, yiyecek ve cephane sevkiyatı yapılan yerler hedef seçilmi ti.193

Kafkas Cephesinde Osmanlı güçleriyle çarpı an Rus ordularının Mayıs ayı


içerisinde Osmanlı topraklarına girip Van’ı i gal edece ini dü ünen Ermeniler, bölgede
Mart ve Nisan aylarında bir isyan ve ihtilâl hareketine ba lamı lardı. Seferberlik olması
münasebetiyle ve bölgedeki askeri birliklerin Kafkas cephesinde Ruslarla sava halinde
olmalarından dolayı ehirde önemli bir askeri kuvvetin olmaması, Ermeni’lerin isyan
hareketinde ba arılı olmalarını ve bazı ehirlerin yönetimini ele geçirmelerini
kolayla tırmı tır. Müslümanların canlarını kurtarmak için ehirden çıkarılmasının ve
ülkenin batısına do ru göç ettirilmesinin ardından Ruslar Van’ı i gal etmi lerdir. Bu
durum Osmanlı Devleti yöneticilerinin oldukça zor durumda kalmasına ve bazı âcil ve
kesin önlemler almalarına sebep olmu tur. Fakat bu olaylar ya anmadan önce Bâb-ı
Âli’ye Osmanlı Ermenileri’nin bir takım isyan ve ihtilâl hareketleri için hazırlık
yapmaya ba ladıkları, Ermeni’lerin özellikle de bazı misyoner okullarında çalı an
ö retmenler ve kilise görevlileri ile komita reisleri tarafından yönlendirilmeye ve

192
Gültekin Ural, a.g.e., s.323-324., Cemal Anadol, a.g.e., ss.326-328., Ermeni
Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi, ss.347-352.
193
Berna Türkdo an, 1915’ten Günümüze Tehcir (Türk-Ermeni li kileri), IQ Kültür-Sanat
Yayıncılık, stanbul, 2006, s.81.

79
silahlandırılmaya çalı ıldıkları do rultusunda ordu kumandanları tarafından istihbari
bilgiler gönderilmekteydi. Osmanlı Devleti de I. Dünya Sava ına girdikten sonra
Ermeni’lerin Osmanlı Devleti aleyhinde faaliyetlerini önleyebilmek için bazı tedbirler
almaya ba ladı ı görülmektedir. çi leri Bakanı Talat Pa a, Erzurum Mebusu Vartkes
Efendi’ye Ermeni’lerin dü manla i birli i yapmaya devam etmeleri halinde çok iddetli
tedbirler alınaca ı ihtarında bulunmu tu. Ayrıca Talat Pa a, Aralık 1915’te do u
vilâyetlerine gönderdi i gizli bir talimatta oldukça fazla sayıda var olan ve özellikle
Ermeni’lerin e itimiyle ilgilenen yabancı kurulu ve memurlarının harp sırasında ba ka
bölgelere gönderilmelerinin dü ünüldü ünü bildirmi tir.194 Takip eden günlerde Ermeni
isyanlarının devam etmesi üzerine Hükümet bir tedbir olarak Zeytun, Mara ve
civarındaki Ermenileri Konya’ya sevk etti. Fakat Ermeniler’in burada da toplu halde
bulunmaları ve o bölgedeki Ermenilerle birle me ihtimâlinden dolayı da bundan
vazgeçildi ve Halep’in güneydo usu ile Zor ve Urfa havalisine sevkedilmelerine
Hükümet tarafından karar verildi.195 çi leri Bakanı Talat Pa a, Zeytun Ermenileri’nin
ba lattı ı olayların bir türlü yatı maması üzerine 6 Mayıs 1915 tarihinde Mara
Mutasarrıflı ına gönderdi i gizli bir ifre ile Zeytun Ermenileri’nin tamamen ihraç
edilmelerini emretti.196

Osmanlı Devleti’nin ölüm kalım sava ı verdi i bir sırada Ermeniler, cephede ve
cephe gerisinde dü manın i ini kolayla tıracak bazı faaliyetlerde bulunuyorlardı. Bu
durum kar ısında ba kumandanlık 25 ubat 1915 tarihinde bütün birliklere bir genelge
gönderdi. Ermeniler’in çe itli yerlerde bazı çeteler kurdukları, askerden kaçarak
e kiyalık yaptıkları belirtilerek, bazı aramalarda bol miktarda silah ve bomba
yakalandı ı ve bunun da bir isyan hareketi oldu una dikkat çekilerek a a ıdaki
tedbirlerin alınmasını istemi tir.

“Ermeni erler seyyar orduda ve silahlı hizmetlerde kullanılmayacak, komutanlar


silahlı saldırılara kar ı koyacaklar, gerekirse örfi idare ilan edecekler, her yerde uyanık

194
Osmanlı Belgelerinde Ermeniler (1915-1920), Ba bakanlık Devlet Ar ivleri Genel
Müdürlü ü Osmanlı Ar ivi Daire Ba kanlı ı Yayını, Ankara 1995, s.6.
195
O.B.E., a.g.e., s.6.
196
O.B.E., a.g.e., s.6.

80
davranılacak, planlı hareket olmayan yerlerde arama yapılmayacak ve sâdık teb’aya
herhangi bir zarar verilmeyecektir.197

Van isyanının patlak vermesinin ardından Talat Pa a tarafından bütün vilâyetlere


gönderilen telgrafta, Ermeni komitalarının ubelerinin kapatılması, evraklarına el
konulması, komitanın ileri gelenlerinin, Muzır Ermeniler’in ve bulundukları yerde
ikâmetleri mahzurlu olan Ermeniler’in tutuklanmasını istemi tir. Bundan ba ka
Müslüman ahali ile Ermeniler arasında meydana gelebilecek çatı malara meydan
bırakılmaması talimatı verilmi tir.198 Yine aynı gün Dâhiliye Nezareti tarafından Ordu-
yı Hümayun’a a a ıdaki genelge gönderilmi tir. 26 Nisan’da da bu genelge
Ba kumandanlık tarafından bütün birliklere yollanmı tır.

Devletlü Efendim Hazreteri;

Ermeni komitalarının Memâlik-i Osmaniyye’deki te kilât-ı ihtilâliye ve


siyâsîyyeleriyle öteden beri kendilerine bir muhtariyet-i idâre te’minine ma’tuf olan
te ebbüsleri ve ilân-ı harbi müteakib Ta nak Ermeni Komitasının Rusya’da bulunan
Ermeni’lerin derhal aleyhimize hareketine ve Memâlik-i Osmaniyye’deki Ermeni’lerin
dahi ordunun düçar-ı za’af olmasına intizâr ederek o zaman bütün kuvvetleri ile ihtilâl
eylemlerine dâir ittihâz ettikleri mukarrerâtı ve her fırsattan istifâde etmek sûretiyle
memleketin hayat ve istikbâline te’sir edecek harekât-ı hâinâneye cür’etleri bi’l-hassa
devletin hâl-i harbde bulundu u u sırada Zeytun ile Bitlis, Sivas ve Van’da vukû bulan
hâdisât-ı âhle-i isyâniyye ile bir kere daha teeyyüd etmi ve esasen Merkezleri
Memâlik-i ecnebiyyede bulunan ve el-yevm unvanlarında bile ihtilâlcilik sıfatını
muhafaza eden bütün bu komitalar mesaisinin Hükûmet-i Osmaniye aleyhine olarak her
türlü esbâb ve vesâite mürâca’ât sûretiyle netice-i emelleri olan muhtariyeti istihsal
maksadı etrafında toplandı ı ve Kayseri ve Sivas ile mahall-i sâirede meydana çıkarılan
bombalar ile Rus ordusuna gönüllü olaylar te kil ederek Ruslarla birlikte memlekete
saldıran ve an-asl Osmanlı memleketi ahâlisinden olan Ermeni Komita rü’esâsının

197
O.B.E., a.g.e., s.6.
198
Yusuf Halaço lu, a.g.e., s.62,63., Bülent Bakar, Ermeni Tehciri ve Uygulanması, s.69.,
B.O.A. DH. FR. 52/96-97-98.

81
harekâtı ve Orduy-ı Osmani-yi arkadan tehdid etmek sûretiyle pek büyük bir mikyasta
alınan tertibât ve ne riyâtları ile tahakkuk eylemi dir.

Binâ’en-‘aleyh hükûmet kendisi için bir mesele-i hayâtiye te kîl eden bu kabil
tertibât ve te ebbüsâtın temâdîsine hiçbir zaman nazâr-ı i mâz ve müsâmaha ile
bakamayaca ı ve membâ-ı mefsedet olan komitaların hâlâ mevcûdiyetini me rû telâkkî
edemeyece i cihetle ifâhen de görü üldü ü vechîle bi’l-umum te kilât-ı siyâsiyyenin
ilgâsına lüzûm-ı âcil hissetmi ve îcâb eden tedâbiri ittihâz eylemi tir. Nubar’ın Hınçak ve
Ta nak ve emsali komitaların gerek pây-ı tahtta ve gerek vilâyatta bulunan ucabâtının
derhal sedleri ile evrak ve vesâikinin kat’iyyen ziyâ ve imhâsına imkân bırakmamak
sûretiyle müsâderesi ve komitalar rü’esa ve erkanının müte ebbis e hâsı ile hükümetçe
tanınan mühim ve muzır Ermeni’lerin hemen tevkîfi ve bulundukarı mahallerde devam-ı
ikâmetlerinde görünenlerin vilâyet dâhilinde münâsib görülecek mevâki’de toplattırılarak
firarlarına meydan bırakılmaması ve îcâb eden mahallerde silah taharriye ba lanarak her
türlü hâl ve ihtimâle kar ı kumandanlar ile bi’l-muhâbere kuvvetli bulunulması ve icraâtın
hüsn-i tatbiki esbâbının te’min ve istikmâli ile zuhur edecek evrak ve vesâikin tedkîki
neticesinde tevkîf olunan e hâsın dîvân-ı harblere tevdîı münâsib görülmü olmakla
mahzâr-ı tensîb bulundu u, buyuruldu u takdirde iktizâsına tevessül olunmak üzere
keyfiyetin i ’ârına müsaa’de buyurulması bâbında emri fermân hazret-i men lehü’l-
emrindir.
11. Nisan 331
Dâhiliye Nazarı Talat199

Genelgeden de anla ıldı ı gibi Ermeni’lerin özellikle harp bölgelerinde görülen


muzır hareketlerinden dolayı ülke içerisindeki bütün komita merkezlerinin
kapatılmasına, buralardaki evrak ve dosyaların imha edilmeden ele geçirilmesine,
buralarda görevli, yönetici ve ba kanlarının tevkifine karar verilmi tir. Bu kararın
alınmasından ve sözkonusu yetkililere gönderilmesinin ardından ülkenin çe itli
yerlerinde dîvân-ı harblere sevkedilmek üzere Ermenilerden bazı ki iler tutuklanmı tır.
stanbul’da 2345 ki i tevkîf edilmi tir.200 Sivas vilâyetinde de bu emrin tebli

199
Ar iv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri, 1914-1918, s.424-425’den naklen BDH. Kls. 401
E.dos.50 Y.dos 1580 f.1-3.
200
Kâmuran Gürün, a.g.e., s.307.

82
edilmesinden sonra vilâyet merkez, sancak ve kazalarında bazı ki iler tutuklanmı tır.
Sancak ve kazalarda tutuklanan Ermeni’lerin bazılarının Sivas’a gönderildikleri ve
bunlarla birlikte Sivas’ta tutuklu bulunanların sayısının 1500 ila 2000 arasında oldu u
tahmin edilmektedir.201

Alınan bütün tedbirlere ra men Ermeni isyan ve ihtilâl hareketleri devam


ediyordu. Van isyanı bütün hızıyla sürüyor ve di er bölgelerdeki isyan hareketleri de bir
türlü son bulmuyordu. Bütün bunlar kar ısında oldukça zor durumda kalan
Ba kumandan vekili Enver Pa a Ermeniler’in isyan çıkaramayacak bir ekilde etkisiz
hale getirilmesini arzuluyordu. Bu amaçla 2 Mayıs 1915 tarihinde Dâhiliye Nazırı Talat
Pa a’ya bir yazı göndermi tir. Bu yazıda, Rusların 20 Nisan 1915 tarihinde kendi
sınırında ya ayan bazı Müslümanları sefil ve peri an bir vaziyette Osmanlı sınırına
soktu u gibi Osmanlı Devleti’nin de sorun olan Ermeniler’i ya sorunun ya andı ı bu
bölgeye ya da Rus sınırı dâhiline göndermeyi teklif etmi tir. E er bunlar da olmazsa
Anadolu’nun belli yerlerine da ıtılmalarını önermi tir.202

Dâhiliye Nazırı Talat Pa a, durumun nezaketi kar ısında Meclis-i Vükeladan


çıkacak karar beklemeden ve bu i le ilgili geçici bir kanun çıkartmadan Ermeni tehcirini
ba lattı ve sorumlulu u tek ba ına üzerine aldı.203

Talat Pa a önce Van, Bitlis ve Erzurum bölgelerinde bulunan Ermeni’lerin harp


sahası dı ına çıkarılmaları konusunu ele aldı. Bu amaçla 9 Mayıs 1915 tarihinde
Erzurum Valisi Tahsin Bey’e ve Van Valisi Cevdet Bey’le Bitlis valisi Mustafa
Abdülhalık Bey’e ifre emirler gönderdi. Talat Pa a emrinde özellikle bu bölge
Ermenileri’nin isyan ve ihtilâl hareketleri içerisinde oldu unu ve buraların âdeta birer
isyan ve ihtilâl ocakları haline geldi ini belirtmekteydi. Bunların yo un olarak
ya adıkları yerlerden çıkarılarak güneye do ru sevklerinin kararla tırıldı ı
bildirilmekteydi. Ayrıca bu kararın derhal tatbikini gerçekle tirmeleri, valilere mümkün
olan her türlü yardımın yapılması gerekti ini ve Ba kumandanlık Vekaleti’nden 3. ve 4.

201
James Bryce, Arnold Toynbee, Osmanlı mparatorlu unda Ermenilere Yönelik Muamele,
C II., Çev. Atilla Tuygan, Jülide De irmenciler, Pencere Yayınları, stanbul, 2006, s.17.
202
O.B.E., a.g.e., s.8.
203
Yusuf Hikmet Bayur, Türk nkılâbı Tarihi Cilt III., Kısım III., T.T.K. Yayınları, Ankara,
1991, s.38.

83
ordu komutanlarına tebligat yazıldı ını ve bu uygulamanın Van’la birlikte Erzurum’un
güney kısmı ve Bitlis’e ba lı önemli kazalara, bilhassa Mu ve Sasun ile Talori civarına
te milini istemi tir. Ayrıca Valilerden, ordu komutanlarıyla i birli i yaparak derhal
uygulamaya geçmelerini emretmi tir.204 Talat Pa a 23 Mayıs 1915 tarihinde 4.Ordu
kumandanlı ına gönderdi i ifre telgrafında, ba ka vilâyetlere gönderilecek Ermeniler
hakkında bilgi vermekte ve bo altılması gereken yerleri öyle sıralamaktaydı:

1.Erzurum, Van, Bitlis vilâyetleri;


2.Adana, Sis ve Mersin’in merkezleri müstesna olmak üzere Adana, Mersin,
Kozan, Cebel-i Bereket livaları,
3.Mara merkez hariç Mara sanca ı;
4.Haleb vilâyetinin merkezi hariç olmak üzere skenderun, Bilan, Cisr-i u ur
ve Antakya’daki köy ve kasabalarda bulunan Ermeniler bulundukları yerlerden
çıkarılacak.

Erzurum, Van, Bitlis vilâyetlerinden çıkarılanlar, Musul vilâyetinin güneyi ile


Zor sanca ı hariç Urfa sanca ına yerle tirileceklerdi. Adana, Haleb ve Mara civarından
çıkarılacak olanlar da Suriye vilâyetinin do u kısmı ile Haleb vilâyetinin do u ve
güneydo usuna, Hükümet tarafından tayin edilen yerlere nakl ve orada iskân edilecekti.
Nakil i lemlerine nezaret etmek üzere Adana bölgesine, yanında bir mülkiye
müfetti iyle maliyeden de özel bir memur olmak üzere Mülkiye müfetti lerinden Ali
Seydi Bey, Haleb ve Mara için de aynı ekilde Hamid Bey tayin edilmi ve Ali Seydi
Bey görev yerine gitmi tir. skân yerlerine ula an Ermeniler, hal ve yerin durumuna
göre ya mevcut köy ve kasabalarda in a edecekleri evlere veyahut Hükümet tarafından
belirlenen yerlerde yeniden kuracakları köylere yerle tirileceklerdi. Ermeni köylerinin
Ba dat demiryolundan en az yirmibe kilometre uzakta olması art ko uldu. Nakli
gerekli olan Ermeniler’in sevk ve iskânı mahalli memurların idaresine bırakıldı. skân
yerlerine sevk edilen Ermeniler’in mallarının ve canlarının korunmasıyla ia e ve
istirahatlarının sa lanması, güzergâhlarında bulunan idari memurlara aitti. Sevk edilen

204
Yusuf Halaço lu, a.g.e., s.66.

84
Ermeniler tüm kıymetli mallarını ve menkullerini yanlarında götürebilirlerdi. Gayr-ı
menkul malları hakkında ise geni bir talimatnâme hazırlanmı tır.205

Do u Anadolu vilâyetleriyle Güney ve Güneydo u Anadolu vilâyetlerinden


çıkarılarak yukarıda zikretti imiz sözkonusu bölgelere gönderilmelerine karar verilen
Ermeniler’in yeniden faaliyet içerisine girmemeleri için Ba komutanlık bazı uyarılarda
bulunmu ve bu amaçla 26 Mayıs 1916 tarihinde Dâhiliye Nezaretine bir yazı
göndererek u hususların dikkate alınmasını istemi tir.206

a)Ermeni nüfusu gönderildi i yerlerdeki a iret ve iskân sayısının % 10 nisbetini


geçmemelidir.
b)Göç ettirilecek Ermeniler’in kuracakları köylerin her biri elli evden çok
olmamalıdır.
c)Ermeni göçmen aileleri seyahat ve nakil suretiyle de olsa yakın yerlere ev
de i tirememelidir.207

26 Mayıs 1915’te Ermeni isyanları ve tehcirine dair Dâhiliye Nezâretinden


Sadaret’e bir tezkire gönderildi. Dâhiliye Nezâretinin gönderdi i tezkire a a ıdadır:208

“Sava bölgelerine yakın yerlerde oturan Ermenilerden bir kısmının Hudûd-ı


Osmaniyye-yi dü man devlete kar ı koymakla me gul eden Orduy-ı Hümayûn’un
hareketlerini güçle tirme ve Erzak ve Askeri malzemelerin nakliyatını zorla tırma ve
dü man ile birlikte hareket etme ve masum insanlara silahla taarruz ve Osmanlı ehir ve
kasabalarını tasallut ile katl ve ya malamak ve dü man deniz kuvvetlerine erzak
tedarikiyle müstahkem mevkileri gösterme cüretleri bu gibi ihtilâlci unsurların hareket
sahasından uzakla tırılmasını ve asilerin hareket üssü ve yeri olan köylerin tahliyesi
icab ederek bu babda çe itli icraatlara ba lanıldı ı ve bu cümleden olmak üzere Van,
Bitlis, Erzurum vilâyetleriyle, Adana merkez, Sis ve Mersin merkezleri müstesna olmak

205
B.O.A. DH. FR, 53/94., Yusuf Halaço lu, a.g.e., s.67-68.
206
Yusuf Halaço lu, a.g.e.,s.68.
207
Genelkurmay, No 1/1, KLS 44, Dosya 207, F.2-3’den nakleden Kâmuran Gürün, Ermeni
Dosyası, s.307.
208
Yusuf Hikmet Bayur, a.g.e., s.37., Karacakaya Recep, Türk Kamuoyu ve Ermeni
Meselesi (1908-1923), Toplumsal Dönü üm Yayınları, stanbul, 2005, s.254., OBE,
s.30,31., Kâmuran Gürün, a.g.e., s.307,308.

85
üzere Adana, Mersin, Kozan, Cebel-i Bereket Isvaları ve Mara merkez müstesna olmak
üzere Mara sanca ı ve Haleb vilâyetinin merkez kazaları müstesna olmak üzere
skenderun, Belen, Cisr-i u’ür ve Antakya kazaları köy ve kasabalarında sakin
Ermeni’lerin Vilayatı Güney vilâyetlere Cenubiyyeye sevkine bi-l ibtîdar Van
vilâyetiyle sınırlı olan kuzey kesimi hariç Musul vilâyetine ve Zor sanca ına ve Urfa
merkez hariç olmak üzere Urfa sanca ının güney kesimine ve Haleb vilâyetinin do u ve
güneydo u kısmına ve Suriye vilâyetinin do u kısmında belirlenen yerlere sevk ve
iskânına ba lanmı ve devam edilmekte bulundu u beyanıyla devletin esas
menfaatlerine muvâkıf görülen bu i lerin bir usul ve kaideye ba lanması gerekti i …”

Talat Pa a imzasıyla Meclise sunulan bu tezkerenin ardından Meclis 27 Mayıs


1915 tarihinde “Vakt-i Seferde icraat-ı hükümete kar ı gelenler için Cihet-i Askeriyece
ittihaz olunacak tedâbir hakkında” isimli geçici kanunu çıkartmı tır. 1 Haziran 1915
günü Takvim-i Vekâyi’de yayımlanan bu kanunun maddeleri unlardır:

1)Vakt-i seferde ordu, kolordu ve fırka kumandanları ve bunların vekilleri ve


müstakil mevki kumandanları ahali tarafından herhangi bir sûretle evanur-i hükümete
ve müdafa-i memlekete ve muhafazai asayi e müteallik icraat ve tertibata kar ı
muhalefet ve silahla tecavüz ve mukavemet görürlerse hemen kuvvay-ı askeriye ile en
iddetli suretle tedibat yapmaya ve tecavüz ve mukavemeti esasından imha etmeye
mezun ve mecburdurlar.

2)Ordu, kolordu ve fırka kumandanları icâbât-ı askeriyeye mebni veya casusluk


ve hıyanetlerini hissettikleri köyler ve kasabalardaki ahalinin münferiden veya topluca
di er mahallere sevk ve iskân ettirebilirler.209

Böylece Dâhiliye Nezareti kendisinin ba latmı oldu u tehcir i ini orduya


devretmi tir.210 Nihayetinde de 30 Mayıs 1915 tarihinde toplanan Bakanlar Kurulu
(Heyet-i Vükelâ) a a ıdaki kararı almı tır.

209
Yusuf Hikmet Bayur, a.g.e., s.40.
210
Yusuf Halaço lu, a.g.e., s.71.

86
“Fi’l-hakika devletin varlı ını koruma ve emniyeti u runda sürekli olarak devam
eden icraat ve ıslahat-ı fedakârîsi üzerine icrâ-i sû-i tesire sebep olan bu gibi zararları
hareketlerin tesiriyle imha ve izalesi kesinlikle gerekli olan ve sözkonusu bakanlıkça bu
emirde süratle ba lanan icraatlardaki do ruluk açık oldu undan bahsi geçen tezkere
ortaya konuldu u üzere belirtilen köy ve kasabalarda sakin Ermenilerden sevki icab
edenlerin hazırlanan yerlerine rahat bir ekilde sevk ve ula tırılmalarıyla
güzergâhlarında istirahatlarının temini ve can ve mallarının korunması ve çıkı larından
itibaren varı larına kadar “Muhacirîn Tahsisatı’ndan iâ eleri ve geçmi mâli durumları
ve iktisadi vaziyetleri nisbetinde kendilerine emlak ve arazi verilmesi ve içlerinden
muhtaç olanlara hükümetçe mesken in ası ve ziraatçilere ve sanat ehline tohumluk ve
alet ve edevat verilmesi ve terk ettikleri memlekette kalan mal ve e yalarının veya
tahliye edilen köylere muhacir ve a â’ir iskânıyla emlak ve arazinin kıymeti takdir
edilerek kendilerine verilmesi ve tahliye edilen ehir ve kasabalarda oturup nakledilen
ahaliye aid gayr-ı menkullerin yazılması ve kıymet, miktar ve cinslerinin tespitinden
sonra muhacirlere tevzi ve muhacirlerin uzmanlık ve u ra ları hâricinde kalan zeytinlik,
dutluk, ba ve portakallıklarla dükkân, han, fabrika ve depo gibi akarâtın müzayede
yoluyla satılması ve idaresi ve Muamelat-ı Umumiye-i skâniyenin hızlandırma ve
düzenleme ve tetkiki ve tefti i ve bu hususta talimatname hükümleri ve sözkonusu
nezaretten alınacak ve telakki edilecek evamir dairesinde mukarrerat ittihaz ve tatbiki ve
tâli komisyonlar te kili ve maa lı memur istihdamı vazife ve selahiyetlerini haiz olmak
ve do rudan do ruya Dâhiliye Nezaretine ba lı bulunmak ve bir ba kan ile bir memur-ı
dâhiliyeden ve di er memurlar maliyeden seçilecek ve tayin edilecek iki üyeden
olu mak üzere komisyonlar olu turularak ve mahallerde mezkur talimatnamenin valiler
tarafından uygulanacak hükümler seçilmi oldu unun cevaben sözkonusu bakanlı a
tebli i ve ilgili resmi dairelere malumat i’tası tezekkür kılındı ı.”211

Talat Pa a’nın 26 Mayıs 1915 tarihinde Sadaret’e gönderdi i ve Bakanlar


Kurulu’nun 30 Mayıs’ta kabul etti i tezkereye göre Ermeniler kendileri için tahsis
edilen bölgelere can ve mal emniyetleri sa lanarak gönderilecek. Ermeniler’in ia eleri
iskân yerlerine varıncaya kadar muhacirin tahsisatından kar ılanacak. Ermeniler’e
durumları nisbetinde emlak ve arazi da ıtılacak. Muhtaç olanlara devlet ev yapacak.

211
MV. 198-24, O.B.E., s.30-32’den MV. 198-163.

87
Ziraat malzemeleri, tohumluk, alet ve edevat verilecek, Ermeniler’in memleketlerinde
bırakmak zorunda kalacakları bazı e yalarının kıymeti münasip bir ekilde kendilerine
verilecek. Yurtlarında bırakmak zorunda kaldıkları ta ınmaz malları emvâl-i metrûke
komisyonları tarafından muhafaza edilecek. Bir kısım malları ise sayımı yapıldıktan
sonra do u vilâyetlerinden gelmek zorunda kalan muhacirlere da ıtılacak. Zeytinlik,
dutluk, ba ve portakallıklarla han, dükkân, fabrika ve depo gibi yerler müzayede usûlü
ile satılacak veya kiralanacak. Buradan elde edilen gelir sahipleri namına korunmak
üzere mal sandıklarına gönderilecektir.212

Bakanlar Kurulu’nun 30 Mayıs 1915’teki kararı, 31 Mayıs 1915 tarihinde


uygulamaya konulmak üzere Dâhiliye, Harbiye ve Maliye Nezaretlerine gönderilmi tir.
Harbiye Nezaretine gönderilen kanun a a ıda verilmi tir.213

Harp bölgelerine yakın yerlerde oturan Ermenilerden bir kısmının Osmanlı


hududunu dü man devletlere kar ı korumaya gayret eden ordumuzun harekâtını
zorla tırdıkları; erzak ve askeri malzeme nakliyatını güçle tirdikleri, dü manla i birli i
yapmak ve birlikte hareket etmek emelinde oldukları, ayrıca dü man saflarına
katıldıkları, yurt içinde askerî kuvvetlere ve masum halka silahlı saldırılar
düzenledikleri, dü manın deniz kuvvetlerine malzeme sa ladıkları, müstahkem
mevkileri dü mana göstermeye cesaret ettikleri tespit edilmi tir. Bunun için isyancı
unsurların harekât sahasından uzakla tırılması gerekmektedir. Bu i lem için faaliyete
ba lanacaktır. Van, Bitlis, Erzurum vilâyetleriyle, Adana, Sis ve Mersin’in merkezleri
hariç, Mara sanca ı, Halep vilâyetinin merkez ilçeleri hariç skenderun, Beylan,
Cisrisugur, Antakya ilçelerinin köy ve kasabalarında oturan Ermeniler, güney
vilâyetlere âcil olarak sevk edilecektir. Sevk edilecek Ermeniler, Van vilâyeti ile sınır
olan kuzey kısmı hâriç olmak üzere Musul vilâyetine ve Zor sanca ına; Urfa’nın
merkezi hariç olmak üzere Urfa sanca ının güney kısmına; Halep vilâyetinin do u ve
güneydo u kısmına ve Suriye vilâyetinin do u kısmında belirlenen ve tahsis edilen
yerlere nakledilerek yerle tirileceklerdir.

212
Bülent Bakar, Ermeni Tehciri ve Uygulaması, s.78., Kâmuran Gürün, a.g.e., s.311-312.
213
Azmi Süslü, a.g.e., s.115.

88
Devletin temel çıkarları için uygun görülen bu i lemin bir yöntem ve kurala
ba lanmasını isteyen 26 Mayıs 1915 gün ve 270 sayılı tezkere, Bakanlar Kurulunda
görü ülmü tür. Görü melerde devletin varlı ını ve güvenli ini muhafaza için devam
eden uygulamalar ve fedakârca düzenlemeleri bozmaya yönelik zararlı hareketlerin
etkili bir ekilde bertaraf edilmesi mutlak surette gerekli olup, Bakanlı ınızın bu konu
ile ilgili olarak uygulamaya koydu u kararlar isabetli ve açık oldu undan,
Bakanlı ınızca bu emirde belirtilen uygulamaya ba lanması uygun bulunmu tur.
Belirtti iniz ekilde isimleri yazılı olarak bildirilen köy ve kasabalarda oturan
Ermenilerden gönderilmesi gerekenlerin, gidecekleri yerlere rahat bir ekilde
ta ınmaları ve ula tırılması ile yolculukları boyunca istirahatlerinin sa lanması, can ve
mallarının korunması ve tespit edilen yerlerine vardıklarında kesin olarak
yerle tirilmelerine kadar göçmenler ödene inden ia eleri sa lanacak, daha önce sahip
oldukları mali ve ekonomik durumları oranında, kendilerine emlak ve arazi
da ıtılacaktır. Muhtaç olanlara, devlet tarafından evler in a edilecek, çiftçilere
tohumluk, meslek sahiplerinden ihtiyacı olanlara alet ve edevat da ıtılacaktır.
Ayrıldıkları yerlerde kalan e ya ve mallarının ya da bunların de erlerinin kar ılı ı
kendilerine aynı ekilde verilecektir. Bo altılan köylere yerle tirilecek göçmen ve
a iretlere, emlak ve arazi de erleri tespit edilerek da ıtılacaktır. Bo altılan ehir ve
kasabalarda bulunan, nakledilen ki ilere ait ta ınmaz malları yazılıp; cins, de er ve
miktarı tespit edildikten sonra göçmenlere da ıtılacaktır. Göçmenlerin bildikleri ve
yaptıkları i lerin dı ında kalacak zeytin, dut, ba ve portakal bahçeleri ile dükkân,
fabrika, han ve depo gibi gelir getiren mallarının açık artırma ile satılarak yahut
kiralanmak suretiyle toplam bedelleri kendilerine verilmek üzere sahipleri adına geçici
olarak mal sandıklarına yatırılacaktır. Belirtilen bu i lerin yerine getirilmesinde
yapılacak harcamaların, göçmenler ödene inden kar ılanması için Bakanlı ınızca
düzenlenmi olan yönetmeli in bütün hükümlerinin uygulanması, terk edilmi malların
korunması, idaresi ile genel iskân i lerinin hızlandırılması, düzenlenmesi, incelenmesi
ve uygulanması, alt komisyonlar kurulması ve memur istihdam edilmesi ile ilgili görev
ve sorumluluklarını ta ımak ve do rudan do ruya Bakanlı ınıza ba lı kalmak suretiyle,
bir ba kan ile biri çi leri, di eri Maliyeden seçilerek tayin edilen iki üyeden olu acak
komisyonlar kurularak görev yerlerine gönderilmesi, komisyon gönderilmeyen yerlerde
söz konusu yönetmelik hükümlerinin, valiler tarafından yürütülmesi uygun görülmü tür.

89
Konu, Savunma Bakanlı ına ve Maliye Bakanlı ına tebli edilmi tir. Bakanlı ımız
tarafından uygulanmasına ili kin tezkere yazılmı tır.

Sava hali ve ola anüstü siyasi zorluklar dolayısıyla, ba ka yerlere nakledilen


Ermeniler’in iskân ve ia elerinin nasıl yapılaca ı a a ıdaki esaslara ba lanmı tır.

Madde 1: Nakli gerekli olanların sevklerinin sa lanması, yerel görevlilerin


yönetimine aittir.

Madde 2: Nakledilen Ermeniler, ta ınabilir bütün mallarını ve hayvanlarını


beraberlerinde götürebilirler.

Madde 3: skân yerlerine sevk edilen Ermeni’lerin yol boyunca can ve


mallarının korunmasıyla, ia e ve dinlenmelerinin sa lanmasından, gidi yolları üzerinde
bulunan yerel görevliler sorumludur. Bu konuda meydana gelecek gev eklik ve
ilgisizlikten sırasıyla bütün görevliler sorumludur.

Madde 4: Olu turulan iskân yerlerine ula an Ermeniler duruma ve yere göre; ya
mevcut köy ve kasabalarda ayrı ayrı in a edilecek evlere ya da yerel idareciler
tarafından belirlenecek yerlerde kurulacak köylere yerle tirileceklerdir. Köylerin, sa lık
artlarına uygun, tarıma ve geli meye uygun yerlerde kurulmasına özellikle dikkat
edilecektir.

Madde 5: skân bölgelerinde köy kurulmasına elveri li, bo , sahipsiz ve devlete


ait arazi bulunmaması durumunda, devlet malı olan çiftlik ve köylerin iskân için tahsis
edilmeleri uygundur.

Madde 6: Ermeni’lerin yerle tirilecekleri köy ve kasabalarda, yeniden kurulacak


Ermeni köyleri sınırlarının, Ba dat demir yoluyla birle me hatlarından ve di er demir
yolu hatlarından en az yirmibe kilometre uzaklıkta bulunması arttır.

90
Madde 7: Köy ve kasabalarda yeni yapılacak evlere yerle tirilen Ermeniler ile
yeni kurulan köylere yerle tirilen Ermeni’lerin, nüfus kütüklerine esas olabilecek bir
ekilde düzenli olarak kaydedilece i ve her ailenin ismi, lakabı, ya ı, sanatı, geldi i ve
yerle tirildi i yer ile her aileyi olu turan aile fertlerinin isim ve ya larını açıklayan bir
defter düzenlenecektir.

Madde 8: Belirlenen yere yerle tirilen bir kimsenin, ba lı bulundu u


komisyonun izni olmadan ve yerel güvenlik makamlarından özel belge alınmadan ba ka
yerlere gitmesi yasaktır.

Madde 9: skân edilecekleri yerlere ula an Ermeni’lerin, kesin yerle imlerine


kadar geçecek olan sürede ia eleri, ayrıca ihtiyacı olanlara evlerinin in ası için gerekli
harcamaları yerel makamlar, göçmen ödene inden kar ılayacaklardır.

Madde 10: a e ve iskân i lerinin hızlı olarak yürütülmesi, göç edenlerin


sa lıklarının korunması ve rahatlarının sa lanmasına ili kin hususların yerine
getirilmesi, o bölgenin en üst mülki idarecileri, sorumlu yönetici olmak üzere, göçmen
komisyonlarına aittir. Göçmen Komisyonu bulunmayan yerlerde Göçmenler Tüzü ü’ne
uygun olarak yeniden kurulması gereklidir.

Madde 11: a e ve iskân i lerinin sa lanması ve hızlı olarak yürütülmesi ve


göçmenlerin yeterince sevki; ia e ve iskân memurlarının tayini, Bakanlıktan izin
alınmak artıyla, mutasarrıf ve valilere aittir.

Madde 12: skân edilen her aileye, daha önceki iktisadi durumları ve imdiki
ihtiyaçları göz önüne alınarak yeterli miktarda arazi verilecektir.

Madde 13: Arazinin seçimi ve da ıtılması göçmen komisyonlarınca


gerçekle tirilecektir.

91
Madde 14: Belirlenen arazinin sınırı ve dönümü tesbit edildikten sonra, geçici
belge kar ılı ında sahiplerine verildikten sonra tapu ve emlak i lemlerine esas olu acak
düzenli bir ekilde, özel defterine kaydedilecektir.

Madde 15: htiyaç sahibi olan çiftçi ve meslek sahiplerine, uygun miktarda
sermaye ya da âlet ve edevat verilecektir.214

Yukarıda maddeler halinde verdi imiz yönetmelikte, Ermeniler’in nakil


i lemleriyle yerel yöneticiler görevlendirilmi tir. Nakledilen Ermeniler’in bütün
ta ınabilir mallarını yanlarında götürebilecekleri belirtilmi tir. Ermeniler’in can ve mal
güvenlikleriyle ia elerinin temininden sevk güzergâhlarında bulunan yerel yöneticiler
sorumlu tutulmu tur. Ermeniler’in mevcut köy veya kasabalarda iskân edilecekleri
veyahut da yerel yöneticiler tarafından belirlenecek yerlere yerle tirilmeleri
kararla tırılmı , kurulacak olan köylerin sa lık artları ile tarım ve geli meye uygun
yerlerde kurulmasına özellikle dikkat edilecektir. Kurulacak olan köylerin Ba dat
demiryolundan en az yirmibe kilometre uzakta olmasına dikkat edilmesi gerekti i
belirtilmi tir. Köylere yerle tirilen Ermenilerle ilgili gerekli tüm bilgileri havi
defterlerin tutulması istenmi tir. Kendileri için belirlenen köylere yerle tirilen
Ermeniler’in güvenlik güçlerinin izni olmadan bulundukları yerden ayrılmayacakları
vurgulanmı tır. skân edilen Ermeniler’in kendileri için belirlenen yerlere yerle inceye
kadar ia e ve yeni evlerinin in ası için ihtiyaç duyulan paranın muhacirîn tahsisatından
kar ılanması kararla tırılmı tır. Göçmenlerin iskân, ia e ve sa lıklarının korunması
bölgedeki milli idareciler tarafından kar ılanacaktır. skân edilen Ermeniler’e daha
önceki iktisadi durumları ve u anki ihtiyaçları göz önünde bulundurularak arazi
verilmesi kararla tırılmı tır. Arazinin seçilmesi ve da ıtılması muhacirîn komisyonuna
tevdi edilmi tir. htiyaç sahibi çiftçi ve meslek sahiplerine uygun miktarda sermaye ya
da alet ve edevat verilmesi kararla tırılmı tır.

214
Ar iv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri, C.1, ss.429-431’den naklen BDH, Kls.No.:361,
E.dos.No.:1030, Y.dos. 1445, F.1-3.

92
2.6. Tehcir’in Sivas Vilâyetinde Uygulanması

Osmanlı Devletinde, Birinci Dünya Sava ının ola anüstü artları altında isyan
eden grupların cephenin gerisinde daha güvenli bölgelere sevk ve iskânı kararı
verilmesinin ardından bu karar, tehcirin uygulanaca ı bütün bölgelere tebli edilmi tir.
Tehcirin Sivas Vilâyetindeki uygulanmasına geçmeden önce, bu bölgenin Birinci
Dünya Sava ı sırasında sahip oldu u önemden biraz bahsetmek gerekti i
kanaatindeyim. Osmanlı Devletinde co rafi konumu itibariyle Anadolu’nun ortasında
yer alan Sivas Vilâyeti, Osmanlı Devletinin Birinci Dünya Harbinde sava tı ı Do u
Cephesine oldukça yakın bir konumdaydı. Bu sebepten dolayı da Vilâyet’in iki önemli
görevi ve i levi bulunmaktaydı. Birincisi cephede sava acak erlerin temin edilip
cepheye gönderilmesi, ikincisi ise cephede sava an askerin ihtiyaç duydu u erzak,
giyim maddeleri ve ula ım vasıtalarının temin edilip Do u Cephesine ula tırılmasıdır.
Sivas Vilâyeti’nin önemini arttıran di er bir husus da, bu bölgenin bir geçi noktası
olmasıdır. Gerek kara, gerekse deniz yoluyla Do u Cephesine gönderilmesi gereken
askerî mühimmatın önemli bir bölümü Sivas Vilâyetinde bulunan yollar vasıtasıyla
Do u Cephesine ula tırılmaktaydı. Sözkonusu ihtiyaçların cepheye ula tırılması hayati
bir meseleydi. Bunun sâlimen yerine getirilmesi gerekmekteydi. Fakat o günün
artlarını dü ündü ümüzde oldukça zor bir i oldu unu görmekteyiz. Çünkü ula ımın
önemli bir kısmı karayoluyla gerçekle tirilmekteydi ve karayolu vasıtalarında, Osmanlı
Devletinin içerisinde bulundu u ekonomik artlardan dolayı, motorlu araçlar neredeyse
hiç yoktu. Anadolu yollarında motorlu vasıtalara rastlamak neredeyse imkânsızdı. Bu
nedenle ula tırma vasıtası olarak daha çok e ek, at, katır, deve ve ka nılardan
yararlanılmaktaydı. Zaten karayollarının durumu ve sayısı da hiç iç açıcı de ildi. Do u
Anadolu’da Ruslarla sava an Türk ordusunun ikmal yolu ve ana güzergâhı Sivas-
Erzurum karayolu idi. Bu yol da oldukça bozuktu ve köprüler harap bir haldeydi. Bu yol
Sivas’ın kuzeyinde yer alan Su ehri ve Refahiye’den geçmekteydi.215 Di er önemli yol
ise Sivas-Erzincan karayoluydu. Lojistik açıdan Sivas Vilâyeti Do u Cephesi için çok
önemli bir konumdaydı. Bunun farkında olan Ermeni çeteciler Sivas ve çevresinde
çe itli faaliyetlerin içerisine girmi lerdi. Ermeni Komitacılar, Osmanlı Devleti’nin Do u
cephesiyle olan irtibâtını kesebilmek için cepheye giden kafilelere saldırmı lar, yolları

215
Gürsoy ahin, a.g.e., s.191.

93
tahrip etmi lerdir. Sivas Vilâyetinin çe itli yerlerinde isyan ve ihtilâl hareketlerinin
içerisinde bulunmu lar ve gerek Müslim gerekse de Gayr-ı Müslim halk üzerinde baskı
uygulayarak onları yıldırmaya çalı mı lardır. Durumun nezaketi kar ısında oldukça zor
durumda kalan Osmanlı Devleti de askerî bir zorunluluk olarak Ermeniler ve di er
Gayr-ı Müslim unsurlardan muzır olanları, sava ın gerisinde kalan daha güvenli
bölgelere sevk ve iskân kararı almı tır.

Orta Anadolu’nun önemli merkezlerinden biri olan ve önemli bir Ermeni


nüfusunun ya adı ı Sivas vilâyetinde, di er bölgelerde oldu u gibi, Ermeniler’in askerî
açıdan daha güvenli bölgelere sevk ve iskânları kararla tırılmı tır. Sözkonusu durumla
alakâlı ilk telgraf, Dâhiliye Nâzırı Talat Pa a tarafından 1 Haziran 1915 tarihinde çe itli
vilâyet ve mutasarrıflıklarla birlikte Sivas vilâyetine gönderilen telgraftır. Telgrafta
müte ebbis ve muzır e has ile komita reislerinin teb’îd ve tevkîflerinin yanlı
anla ıldı ı, bazı yerlerde yakalanan ahısların yine yakalandıkları yerle aynı özellikleri
ta ıyan ba ka yerlere naklinin yanlı oldu u ve bu durumun tevkif edilen bu insanlar
için uygun bir ortam olu masına tekrar sebep olaca ından bu tür konularda daha
dikkatli davranılması istenmekteydi.216

14 Haziran 1915’te Sivas vilâyetine Dâhiliye Nezareti tarafından gönderilen


ifre telgrafta, Su ehri Ermenileri’nin sevki ve Sivas Ermenileri’nin ise Nezaretin izni
alınmadıkça imdilik sevk olunmaması tebli edilmi tir.217

20 Haziran 1915’te Trabzon, Mamüretü’l-caziz, Sivas, Diyarbakır vilâyetleriyle


Canik Mutasarrıflı ına gönderilen ifre telgrafta, vilâyet dâhilindeki köy ve kasabalarda
bulunan istisnasız tüm Ermeniler’in aileleriyle birlikte çıkarılarak Musul vilâyetiyle
Urfa ve Zor bölgelerine sevk olunması ve orada iskân edilmesi emredilmi tir. Ayrıca
sözkonusu vilâyet ve livalara da Ermeniler’in iskânı ile ilgili gerekli tâlimatlar
gönderilmi tir. hraç olunacak olan Ermeniler’in sevk ve iskânlarının temini maksadıyla
mahallî memurlar görevlendirilmi ve Ermeniler’in iskân edildikleri bölgelere sevkleri
esnasında can ve mallarının korunmasıyla ia e ve istirahatlerinin sa lanması için de
sözkonusu güzergâhlarda bulunan idâri memurlar görevlendirilmi tir. Ermeniler’in
216
O.B.E., s.38’den B.O.A. DH. FR, nr 53/201.
217
B.O.A. DH. ifre, nr. 54/7.

94
ihtiyaç duydukları gıda ve giyim mallarıyla beraber bütün kıymetli e yalarını yanlarında
götürebilecekleri ilan edilmi tir. Ayrıca da bununla alâkalı gerekli tedbirlerin ve
vâsıtaların temininden sonra sevkiyâtın ba layabilece i bildirilmi tir. 14 ve 20 Haziran
1915 tarihli ifre telgrafta da; istisnasız tüm Ermeniler’in sevkedilmesine derhal
ba lanması emredilmi tir.218

24 Haziran 1915 te Mamüretü’l-caziz, Trabzon, Sivas vilâyetleriyle Canik


mutasarrıflı ına gönderilen ifre telgrafta; tahliyesi kararla tırılan Ermenilerle meskûn
köy ve kasabaların isimleriyle buralarda ya ayanların miktarlarının ve hangi yolla
nerelere sevkedileceklerinin bildirilmesi istenmekteydi.219

28 Haziran 1915’te Dâhiliye Nezaretinden Trabzon, Sivas, Mamüretü’l-caziz,


Diyarbakır vilâyetleriyle Canik mutasarrıflı ına çekilen telgrafta, sevklerine ba lanan
Ermeni’lerin miktarı hakkında bir türlü malumat alınamadı ı, imdiye kadar nerelerinin
sevkiyatına ba lanılmı ve nerelere sevk edilmi olduklarının süratle bildirilmesi
istenmektedir.220

4 Temmuz 1915’te Trabzon, Sivas, Diyarbakır, Mamüretü’l-caziz vilâyetleriyle


Canik mutasarrıflı ına çekilen ifre telgrafta, öncelikli olarak ihraç olunacak olan
Ermenilerden komitacı ve muzır olanlarının aileleriyle birlikte uzakla tırılması ve esnaf
ve tüccarın vilâyet dâhilinde kasabaları de i tirilmek üzere alıkonulmasının daha do ru
oldu u bildirilmi tir.221

10 Temmuz 1915’te Erzurum, Sivas, Trabzon, Bitlis, Mamüretü’l-caziz,


Diyarbakır, Adana vilâyetleriyle Canik Mutasarrıflı ına çekilen ifrede, ihraç ve teb’id
olunan Ermeniler arasında reji’de görevli olup olmadı ının ve var ise esbâb-ı
teb’idleriyle isim ve memuriyetlerinin ne oldu unun belirtilmesi istenmekteydi.222

218
B.O.A. DH. FR, nr 54/87 (Ayrıca bkz. EK 2).
219
B.O.A., DH. FR, nr. 54/136 (Ayrıca bkz. EK 3).
220
B.O.A. DH. FR, nr.54/222.
221
B.O.A., DH. FR, nr. 54/287 (Ayrıca bkz. EK 6).
222
O.B.E., s.64’den B.O.A., DH. FR, nr. 54/368.

95
12 Temmuz 1915’te Adana, Erzurum, Bitlis, Haleb, Diyarbakır, Sivas, Trabzon,
Ma’müretü’l-aziz, Mara , zmit, Canik, Kayseri vilâyetleri ve civarlarına çekilen
telgrafta, çıkarılan Ermeni’lerin miktarıyla, çıkarıldıkları mahallerin mevki ve isimleri
hakkında önce ve sonra istenilen bilgilere bazı yetkililerden henüz cevap alınmadı ı
gibi, verilen malûmatta iskân siyasetinin belirlenmesi ve muhacirlerin da ıtılmasında
bilinmesi gereken esasları ihtiva etmedi inden nerelerden ne kadar Ermeninin hangi
tarihte nerelere sevk edildi inin bildirilmesi istenmi tir. Bundan ba ka kısmen ve
tamamen tahliye edilen köy ve kasabaların isim ve yerlerinin ve buralara muhacir
göndermek gerekip gerekmedi inin, icap eden muhacirlerin mikdarının ve civardan
temdin ve iskân edilebilecek a iretlerin mevcut olup olmadı ının tekrar bildirilmesi
gerekti i ifade edilmi tir.223

2 A ustos 1915 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden Edirne, Erzurum, Ankara, Sivas


vilâyeteriyle bazı mutasarrıflıklara gönderilen ifre telgrafta, Osmanlı Devleti
sınırlarından dı arı çıkmak isteyen erkek Ermeniler’den onaltı ila altmı ya ları arasında
bulunanların yurtdı ına gidi inin Ba kumandanlıkça yayımlanan bir genelgeyle
yasaklandı ı tebli edilmi tir.224

21 A ustos 1915’te Emniyeti Umumiye Müdüriyetinden çe itli vilâyet ve


mutasarrıflıklara gönderilen ifre telgrafta, “Ne ya ta olursa olsun kadın-erkek hiçbir
Ermeni Karargâh-ı Umumî emri olmadan Memleket hâricine çıkarılmayacaktır.”
Ba kumandanlık Vekâleti tarafından tüm ordu ve kolordu kumandanlıklarına
gönderilmi olan emrin Mülkî dare tarafından yerine getirilmesi tebli edilmi tir.
Burada Memleket haricinden maksat yabancı ülkeler oldu u belirtilmi ve Ermeniler’in
sevklerine aynen devam edilmesini istemi tir.225

29 A ustos 1915 tarihinde Adana, Halep, Konya, Sivas vilâyeteriyle bazı


mutasarrıflıklara gönderilen telgrafta, Ermeniler’in bulundukları yerlerden
çıkarılmalarıyla hedeflenenin hükûmet aleyhine herhangi bir te ebbüs ve faaliyetlerde
bulunmalarına ve bir Ermeni Devleti kurma hakkındaki milliyetçi dü ünceleri takip

223
B.O.A., DH. FR, nr. 54/412.
224
B.O.A., DH. FR, nr. 54-A/251.
225
B.O.A., DH. FR, nr. 55/141.

96
edemeyecekleri bir hâle getirilmelerini temin esasına dayandı ı belirtilmi tir. Bundan
kastın da sözkonusu ki ilerin imhası olmadı ı için sevkiyat esnasında kafilelerin can
güvenliklerinin sa lanması ve onlara hiçbir surette dokunulmaması emredilmi tir.
Muhacirler için muhacirîn tahsisâtından her türlü iâ elerine ait ihtiyaçlarının giderilmesi
istenmi tir. Sevkiyata tabî tutulanların haricinde kalanların yerlerinden çıkarılmaması ve
daha önce de tebli edildi i gibi asker aileleriyle ihtiyaç nisbetinde san’atkâr, Protestan ve
Katolik Ermeniler’in kesinlikle sevk olunmaması belirtilmi tir. Kafilelere ta’arruz, gasp
ve ırza tecavüz edenlerle bunlara önayak olan memur ve jandarmalar hakkında derhal
kanunî tâkibat yapılarak iddetle cezalandırılmaları emredilmi tir. Ayrıca bu gibilerin
memurluktan azledilerek Divân-ı Harb’e teslim edilmeleri ve isimlerinin inbâsını
emretmi , bu tür olayların yeniden ya anması durumunda sözkonusu vilâyet ve liva
mesullerinin sorumlu tutulaca ı beyan edilmi tir.226

28 Eylül 1915 tarihinde Sivas Valili inden Dâhiliye Nezaretine gönderilen ifre
telgrafta, Merkez ve çevresinden yukarıda belirtilen tarihe kadar 136.084 Ermeni
sevkedildi i, sevke hazır 6.055 Ermeni nüfusun oldu u ve kırk kadar ki inin de Malatya
yoluyla Cizre’ye gitmek üzere yollarda bulundu u belirtilmi tir.227

Genelkurmay ba kanlı ının tehcire tâbi tutulan Ermeni’lerin miktarına ve ne


kadar Ermeninin hangi kaza ve sancaktan sevkedildi ine dair verdi i bilgiler ise u
ekildedir:

Sivas vilâyetinde kütü e kayıtlı nüfus 141.592, sevk olunan nüfus 141.592.
Sevkedilen nüfusun sancak ve kazalara göre da ılımı ise öyledir:

226
O.B.E. s.87’den B.O.A., DH. FR, nr. 55/292.
227
B.O.A., DH. Eum, 2. b. 68/84 (Ayrıca bkz. EK 20).

97
Sivas Sanca ı
Sivas merkez kazası 23.455
Aziziye Kazası 949
Tonus ( arkı la) Kazası 13.113
Yıldızeli (Yenihan) Kazası 1.366
Hafik (Koçhisar) Kazası 11.347
Zara (Koçgiri) Kazası 5.978
Divri i Kazası 8.262
Darende Kazası 2.783
Gürün Kazası 7.656
Kangal Kazası 3.088
Toplam 77.997

Amasya Sanca ı
Amasya Kazası 9.398
Merzifon Kazası 8.030
Köprü (Vezirköprü) Kazası 958
Mecidözü Kazası 317
Ladik Kazası 344
Havza Kazası 321
Gümü hacıköy Kazası 3.593
Toplam 22.871

Karahisar Sanca ı
Karahisar-ı arki Kazası 8.323
Mesudiye Kazası 639
Su ehri Kazası 11.244
Koyulhisar Kazası 25
Alucra Kazası 30
Toplam 20.271

98
Tokat Sanca ı
Tokat merkez Kazası 11.431
Re adiye Kazası ----
Erbaa Kazası 2.149
Zile Kazası 2.788
Niksar Kazası 3.085
Toplam 20.453
Vilâyet Toplamı 141.592228

1914 nüfus istatistiklerine göre Katolik ve Protestanlarla birlikte toplam 151.674


nüfusu olan Sivas vilâyetindeki Ermeni’lerin bir yıl sonra neredeyse tamamına yakını
tehcire tabi tutulmu tur. Sivas’ta oturan bir yabancının 29 A ustos 1915 yılında
gönderdi i mektubu eserinde yayımlayan James Bryce’ın nakletti ine göre; genel
olarak Sivas Ermenileri’nin güneye nakledildikleri, ehirdeki bazı yabancı okul ve
yetimhanesinde okuyan ve kalanlarla birlikte hapishanede kalanlar (1.500 civarında),
yol, bina ve ev yapımında çalı tırılanlar, ordu için terzilik, ayakkabıcılık vb. yapan ve
askere alınan Ermenilerle hastanelerde görev yapan doktor, hem ire, hastabakıcılar ve
eczacıların tehcirin dı ında tutuldukları anla ılmaktadır ki, bu da ar iv belgelerini
do rulamaktadır. Normalde Protestan Ermenileri’nin tehcirin dı ında tutulmalarına
ra men Sivas’taki Protestan Ermenileri’nin de tehcir edildikleri anla ılmaktadır. Ayrıca
yatılı okuyan ö rencilerin daha sonra kafileler halinde ö retmenleriyle birlikte
sevkedildikleri anla ılmaktadır.229

14 Haziranda Su ehri Ermenileri ve 20 Haziranda Sivas vilâyetindeki


Ermeni’lerin sevk ve iskânına dair Dâhiliye Nezaretinin ifre telgrafı alındıktan sonra
tehcir i lemine ba lanıldı ı anla ılmaktadır. Fakat ilk Ermeni kafilesinin sevkine
ba lanmadan önce iki haftalık bir hazırlık dönemi olmu tur. Gerekli olan hazırlıkların
tamamlanması ve herhangi bir zorlukla kar ıla mamak için gerekli olan tedbirlerin
alınmasından sonra Sivas vilâyetindeki Ermeni’lerin Musul ve Zor’a sevkine 5 Temmuz
1915’te ba lanmı tır. Fakat bundan önce Ermeni erkeklerinin hükümet tarafından genç-

228
Ar iv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri 1914-1918 Cilt I, s.445-453’den naklen BDH
Klasör no:361, E.Dosya No:1030, Y.Dosya No:1445, Fihrist no:1-6(7,8).
229
James Bryce, Arnold Toynbee, C II, a.g.e., s.26-27.

99
ya lı, zengin ya da fakir tüm Ermeni erkeklerinin toplandı ı ve birkaç gün kı lalarda
tutulduktan sonra otuz ila elli arasında de i en gruplar halinde sevkedildikleri iddia
edilmektedir.230 Fakat Sivas Ermeni’lerinden hapsedilmemi olan erkeklerin aileleriyle
birlikte gitmelerine Vali tarafından müsaade edildi i anla ılmaktadır.231 Hükümet
yetkilileri tarafından tehcire tabi tutulacak olan Ermeni ailelerine tehcire tabi
tutulmadan iki veya üç gün evvel haber verilmi ve gerekli hazırlıkları yapmaları
kendilerine tenbih edilmi tir. Hükümet her Ermeni ailesi için bir öküz arabası tahsis
etmi (Genelde 4-5 ki iye bir ka nı tahsis ediliyordu) ve yanlarına yiyecek ve giysi
almaları hatırlatılmı tır. Yolculuk hazırlıklarına ba layan Ermeniler kendileri için
gerekli olanları tedarik ettikten sonra bazı mallarını satmaya ba lamı lardır. Fakat
bunların de erinin çok altında ancak satabildikleri tahmin edilmektedir. Çünkü göç için
verilen sürenin kısıtlı olması, onları ellerindeki bazı malları biran önce ellerinden
çıkarmaları için verilen teklifleri kabul etmek durumunda bırakmı tır. Bazı yerlerde
Müslümanlardan Ermeni’lerin mallarını zorla gasbedenler olmu sa da, hükümet derhal
bu ekilde davrananları yakalayıp cezalandırmı tır.232

Temmuz ayının ba larında ba layan ve Eylül ayına kadar devam eden sürede
Ermeni’lerin sevki belli bir program ve düzen içerisinde gerçekle tirilmi tir. Daha önce
de verdi imiz ve Sivas’tan dâhiliye nezaretine Vali Muammer Bey tarafından
gönderilen telgrafta Eylül ayının 28’ine kadar 136.084 Ermeninin gönderildi i, daha
sonra da sevke hazır 6.055 ki inin var oldu u ve yollarda da 40 kadar ki inin bulundu u
belirtilmi tir. Bu da bize Sivas vilâyetindeki tehcir i leminin Eylül ayı itibariyle büyük
oranda tamamlandı ını ve sevke hazır olanların da gönderilmesiyle tamamlanmı
olaca ını göstermektedir.

Yakla ık olarak bir yıl devam eden Ermeni ve di er Gayr-ı Müslimlerden zararlı
olanların sevk ve iskânı, Dâhiliye Nezâreti’nin 15 Mart 1916’daki çe itli Vilâyet ve
Mutasarrıflıklara gönderdi i telgrafla son bulmu tur.233 Birinci Dünya Sava ının
ola anüstü artlarından kaynaklanan ve de tamamen askeri zorunluluk dolayısıyla

230
James Bryce, Arnold Toynbee, C II, a.g.e, s.55.
231
James Bryce, Arnold Toynbee, C II, a.g.e., s.21.
232
James Bryce, Arnold Toynbee, C II, a.g.e., s.56.
233
B.O.A.DH. FR, nr. 62/21 (Ayrıca bkz. EK 14).

100
kar ıla ılan sevk ve iskân kanunu, Osmanlı Devleti’nin bekâsı için alınmı tır. Dört
cephede mücadele etmek zorunda kalan Osmanlı Devleti, içte de özellikle Ermeniler ve
di er bazı Gayr-ı Müslim unsurlar tarafından zor durumda bırakılmak istenmi tir.
Osmanlı Devleti yöneticileri de kar ı tepki olarak sevk ve iskân kanunu çıkararak
devletin birli ini ve bütünlü ünü sa lamaya çalı mı lardır. Ermeniler ve di er bazı
unsurların tehcirlerinin kararının alınmasının ardından, sözkonusu karar; bütün Vilâyet
ve Mutasarrıflıklara tebli edilerek en kısa zamanda bu i lemin yerine getirilmesi
emredilmi tir. Tehcir i leminin yürütülmesinde mülkî âmirler görevlendirilmi ve
olabilecek tüm durumlardan onların sorumlu oldu u belirtilmi tir. Sevk edilen
insanların can ve mal emniyetlerinin sa lanması, onların rahat ve huzur içerisinde
kendileri için belirlenen yerlere ula tırılmaları ısrarla belirtilmi tir. Tehcir esnasında
ya anan gasp, ırza tecavüz ve cinayetlerden sorumlu olanların derhal Divân-ı Harb’e
sevkedilmeleri ve bu tür durumlara mahal bırakılmaması istenmi tir. Ayrıca
Ermeniler’in bütün menkul mallarını yanlarında götürebilecekleri ve götüremedikleri
di er bazı mallarını ise kendilerine verilen süre içerisinde satabilecekleri tebli
edilmi tir. Ermeniler’den kalan gayr-ı menkul malların ise Vilâyet ve Mutasarrıflıklarca
belirlenen komisyonlar tarafından kayıt altına alınması ve bunların kendileri namına
korunması kararla tırılmı tır.

2.6.1. Sivas Ermenileri’nin Sevk Edildikleri Yerler ve Sevk Güzergâhları

Tehcir kararının alınmasının ardından en önemli sorun sevklerine karar verilen


bu insanların hangi yollardan ve hangi güzergâhı takip ederek nerelere iskân
edilecekleriydi. Osmanlı belgelerine baktı ımız zaman bunun planlı ve programlı bir
ekilde gerçekle tirilmesi için gereken önlemlerin alındı ı ve Ermeni’lerin sevk
güzergâhları ve sevkedilecekleri yerlerin önceden planlanıp ilgili vilâyet ve sancaklara
gönderildi ini görmekteyiz. Tehcir kararının uygulanmasıyla ilgili olarak Trabzon,
Sivas, Diyarbakır, Mamüretü’l-caziz vilâyetleriyle Canik Mutasarrıflı ına gönderilen
ifre telgrafta, buralardan sevklerine karar verilen bütün Ermeni’lerin aileleriyle birlikte
Musul vilâyetiyle Urfa ve Zor cihetlerine sevklerine karar verildi i bildirilmektedir.234
Ayrıca gerekli olan mâlûmatın Ermeni’lerin sevkedilece i mezkûr vilâyet ve sancaklara

234
B.O.A., DH. FR, nr. 54/87 (Ayrıca bkz. EK 2).

101
da tebli edildi i bu belgeden anla ılmaktadır. Ayrıca Urfa Mutasarrıflı ına çekilen
ifre telgrafta da Mamüretü’l-caziz ve Mamüretü’l-caziz-Diyarbakır yoluyla Canik ve
Sivas’tan gönderilecek Ermeni’lerin merkez hariç liva dâhilinde iskânlarının gerekli
oldu u yani buralara yerle tirilmeleri gerekti i tebli edilmi tir.235 Yine Dâhiliye
Nezaretine Sivas valili i tarafından gönderilen ifre telgrafta önemli miktarda Sivas
Ermenileri’nin nihai varı yerlerinin Cizre oldu u belirtilmekte ve yollarda bulunan
nüfusun Malatya yoluyla Cizre’ye gittikleri ifade edilmektedir.236

21 Haziran 1915’te Dâhiliye Nezaretinden Musul vilâyetine çekilen ifre


telgrafta, Musul vilâyetine gönderilen Ermeni’lerin Ba dat hattının kuzey ve do u
taraflarına kesinlikle yakla tırılmayarak özellikle bu hattın batısında bulunan yerlere
iskân edilmeleri konusunda gereken titizli in gösterilmesi istenmi tir.237

22 Haziran 1331 (5 Temmuz 1915) tarihli Dâhiliye Nezaretinin telgrafında,


Ermeni’lerin iskânlarına tahsis edilen mıntıkanın görülen lüzum üzerine de i tirildi i ve
geni letildi i, buna göre; 1)Kerkük sanca ının ran sınırına 80 km mesafedeki köy ve
kasabalar ile Musul vilâyetinin güney ve batı kesimleri, 2)Diyarbakır sınırından 25 km
içerde ve Habur ile Fırat nehirleri vadisindeki bayındır olan yerler dahil olmak üzere
Zor sanca ının güney ve batısı, 3)Halep vilâyetinin kuzey kesimi istisna olmak üzere
do u, güney ve güneybatısında varolan bütün kasabalar ile köylerde Ermeniler’in
Müslüman nüfusun % 10’u nispetinde da ıtılması ve yerle tirilmesi tebli edilmi tir.238
Yine aynı ekilde Ermeniler’in iskân edilecekleri bölgelerin geni letilerek, ran sınırı,
Musul, Halep ve Suriye vilâyetlerine Müslüman nüfusun % 10’u nisbetinde
yerle tirilmesinin kararla tırıldı ına dair ifre telgraf Zor mutasarrıflı ına
239
gönderilmi tir. Aynı konuyla ilgili ifre telgraf Adana, Erzurum, Bitlis, Haleb,
Diyarbakır, Suriye, Sivas, Trabzon, Mamüretü’l-caziz ve Musul vilâyetlerine, Adana
Emvâl-i Metrûke Komisyon Ba kanlı ına, Zor, Mara , Canik, Kayseri, zmit
mutasarrıflıklarına ve Halep Emval-i Metruke Komisyonu ba kanlı ına gönderilmi tir.

235
B.O.A., DH. FR, nr. 54/337 (Ayrıca bkz. EK 9).
236
B.O.A., DH. EUM, 2. b. 68/84 (Ayrıca bkz. EK 20).
237
B.O.A., DH. FR, nr. 54/83.
238
B.O.A., DH. UMVM, nr. 131/87.
239
O.B.E. s. 65’den naklen B.O.A.DH. FR. nr, 54/308.

102
Burada da yine Ermeni’lerin iskânına tahsis edilen mıntıkanın görülen lüzum üzerine
ta’dil ve tevsi edildi i bildirilmi tir. Buna göre;

1) Kerkük sanca ının ran hududuna seksen km. mesafede mevcut köy ve
kasabalar dahil Musul vilâyetinin güney ve batı kesimleri,

2) Diyarbakır hududundan yirmibe km dahilde ve Habur ile Fırat nehirleri


vâdisindeki ma’mureler ( ehirler) dahil olmak üzere Zor sanca ının güney ve batısı,

3) Haleb vilâyetinin kuzeyi hariç do u, güney ve güneybatısındaki tüm köy ve


kasabalar ile Suriye vilâyetinin Havran ve Kerek sancakları dahil olmak üzere
imendüfer güzergâhından yirmibe km. içerde yer alan köy ve kasabalarda Müslüman
nüfusun % 10’u nisbetinde tevzi ve iskân edileceklerdir. Sevkiyatın buna göre tertib ve
icrası bir genelgeyle bildirilmi tir.240

15 Temmuz 1915’te Dâhiliye Nezaretinden Adana, Erzurum, Bitlis, Sivas


vilâyetleriyle ile Urfa, Kayseri, Canik ve zmit mutasarrıflıklarına çekilen telgrafta,
Haleb vilâyetinin güneyi, Suriye vilâyetinin do usu ve Kerkük livasında iskânı
kararla tırılmı oldu u için Zor sanca ının % 10 nisbetini a tı ından dolayı artık buraya
yeni sevkiyatın yapılmaması, az önce zikredilen vilâyetlere sevkleri ve sevkiyat yolları
üzerinde bulunan memurlara da tebli edilmesi istenmi tir.241

3 A ustos 1915 tarihinde Dâhiliye Nâzırı’nın cevabî yazısında, Sivas vilâyetinde


sevk edilecek 4 bin haneyi a kın Ermeni oldu unun anla ılmasına ve Fındıcak
karyesinde olayların çıkmasından ötürü Sivas’tan sevk olunacak Ermeni’lerin Elbistan
yoluyla Mara ’tan geçi lerinin sâlimen olamayaca ından bunların ba ka bir yoldan
sevklerinin lüzumu Mara Mutasarrıflı ından bildirildi inden ona göre davranılması
istenmi tir.242

240
B.O.A., DH. FR, nr. 54/315.
241
O.B.E., s.68’den B.O.A., DH. FR, nr. 54/413 (Ayrıca bkz. EK 13).
242
B.O.A., DH. FR, nr. 54-A/220.

103
18 Eylül 1915 tarihinde Mamüretü’l-caziz vilâyetinden gönderilen ifre tegrafta,
14 Eylül 1915 tarihi itibariyle vilâyet mülhakatından sevk ve teb’id olunan Ermeniler’in
miktarının 51 bin civarında oldu u bildirilmi tir. Gerek yerli gerekse yabancı olan 14
bin civarında Ermeni’nin köylerde gizlenmi bir vaziyette yakalandıkları ve bunların
sevkedilmek üzere oldukları bildirilmi tir. Sivas’tan gelen kâfilelerden Malatya ile Urfa
arasında 15 bin mevcutlu iki kafile bulundu u ve bunların ekserisinin yönünün Urfa
oldu u bidirilmi tir. Bunlardan ba ka vilâyet dâhilinde herhangi bir kafilenin mevcut
olmadı ı Mamüretü’l-caziz vilâyetince Dâhiliye Nezâretine tebli edilmi tir.243 10 Eylül
1915 tarihli telgrafta ise; Urfa’ya gidecek olan Ermeniler’in Diyarbakır yoluyla Musul’a
sevklerinin daha uygun oldu u ve gerekli mâlûmâtın Diyarbakır vilâyetine gönderildi i
vurgulanmı tır.244 Yine aynı ekilde benzer bir telgraf da Sivas, Diyarbakır,
Mamüretü’l-caziz vilâyetleriyle Kayseri Mutasarrıflı ına gönderilmi tir.245

3 Ocak 1916 tarihinde Dâhiliye Nezaretinin Zor Mutasarrıfı Saad Bey’e


gönderdi i ifre telgrafta, Re’sü’l-ayn’da bulunan Ermeni’lerin Musul’a sevk edilmeleri
istenmi tir.246

1 Nisan 1916’da Dâhiliye Nezâretinden Urfa Mutasarrıflı ına gönderilen


telgrafta, Deyr-i Zor’a sevk edilmek üzere Re’sü’l-ayn’da toplanan Ermeniler’den çok
azının sevk edildikleri, di erlerinin ise toplu halde bulunmalarının sakıncalı olması
yüzünden en kısa zamanda kendileri için belirlenen yerlere sevk edilmeleri
belirtilmi tir.247

1 Nisan 1916 tarihinde Dâhiliye Nezâretinden Urfa Mutasarrıflı ına çekilen ifre
telgrafta, üç bin ki ilik Ermeni kafilesinin Zor’a hareket etti i, fakat Devletin harp
hazırlı ı yaptı ı sıralarda, Musul vilâyetinde Ermeni nüfusunun yo un olarak bulunması
dü man kuvvetini arttıraca ı ihtimâlinden dolayı Ermeni kafilelerinin Musul’a sevk
edilmeyerek Urfa dâhilinde iskânları emredilmi tir.248 Aynı ekilde benzer bir telgraf da

243
B.O.A., DH. EUM, 2. b. nr. 68/70.
244
B.O.A., O.B.E., S.99’dan B.O.A. DH. FR, nr. 56/94.
245
B.O.A., DH. FR, nr. 56/308.
246
B.O.A., DH. FR, 59/189.
247
B.O.A., DH. FR, nr. 62/199.
248
B.O.A., DH. FR, nr. 64/175.

104
Zor mutasarrıflı ına gönderilmi tir. Bu telgrafta, Musul Vilâyetinin harp bölgesi
olmasından dolayı Ermeni sevkiyatının Musul’a yapılmaması ve Mutasarrıflık ve Liva
dâhilindeki Ermenilerin bulundukları mahallerde geçici olarak iskânları istenmi tir.249

Sonuç olarak bu kadar me akkatli ve önemli bir meselenin yakla ık olarak bir
yıllık bir süre içerisinde tamamlandı ını ve Ermeni’lerin nihâi olarak iskân edilecekleri
bölgelerin bazen zaruri sebeplerden dolayı de i tirilmesine ra men yine de, bu sürecin
büyük bir titizlik ve itina ile sonuçlandırılmaya çalı ıldı ını görmekteyiz. Yalnız
sevkiyata tabi tutulan Ermeni’lerin gidecekleri ana yolların belirtilmi olmasına ra men
takip ettikleri güzergâhın ayrıntılı bir ekilde bilgisi verilmemi tir. Belgelerde Sivas
vilâyetinden sevkedilen Ermeni’lerin Malatya yolu üzerinden Cizre’ye ve Sivas-Elazı -
Diyarbakır üzerinden Urfa’ya geçtikleri ve nihaî olarak Zor ve Musul’a
yerle tirilmelerinin hesaplandı ını görmekteyiz. Fakat unu da belirtmek gerekmektedir.
Sivas vilâyeti dâhilindeki bütün Ermeni’lerin aynı güzergâhı takip edip nihâi yerlerine
ula mamı lardır. Zira Sivas vilâyetinin büyük bir co rafyayı kapsayacak ekilde geni
olması dolayısıyla sevkedilecek olan Ermeni’ler belli merkezlerde toplanmı ve buradan
da yöneticilerin tayin ettikleri en güvenli ve kestirme yollardan götürülmeye
çalı ılmı lardır. Mesela Amasya Sanca ı ve mülhakâtındaki Ermeniler, grupların belli
sayılara ula masının ardından Tokat’a, oradan Yıldızeli- arkı la-Gürün-Darende
üzerinden Malatya’ya, oradan da Adıyaman-Urfa ve Nihai varı yerleri olan Zor’a
sevkedildiklerini tahmin etmekteyiz. Yine Sivas ve çevresinde oturan Ermeni’lerin ise
Sivas-Kangal-Malatya-Diyarbakır ve Cizre’den Musul’a sevkedildikleri, ikinci bir yol
olarak da Sivas-Divri i-Ma’müretü’l-aziz-Diyarbakır ve Cizre’ye, oradan da Musul’a
sevkedildikleri, ebinkarahisar ve çevresindeki Ermenilerden sevkedilenlerin ise Zara-
Divri i-Mamüretü’l-caziz-Diyarbakır-Cizre yoluyla Musul’a sevkedilerek kendileri için
tahsis edilmi mahallere Müslüman halkın nüfusunun % 10’unu geçmeyecek ekilde ve
tren yollarına uzak mahallere yerle tirildikleri anla ılmaktadır. Biz Sivas vilâyetinden
gönderilen Ermeni’lerin daha yo un bir ekilde Musul vilâyetinde bulunan bütün köy ve
kasabalara yerle tirildiklerini tahmin etmekteyiz. Zor bölgesine de sevkedilenler
olmu tur, ancak Sivas valisinin Dâhiliye Nezaretine çekti i ve bizim de daha önce
verdi imiz belgede 136.084 ki inin Cizre’ye sevkedildikleri ve yollardaki kırk ki i

249
B.O.A. DH. FR, nr. 64/248.

105
kadar Ermeninin de yönlerinin Cizre oldu unu bildirmektedir. Bu da bizi Sivas
Ermenileri’nin Musul ve çevresinde yerle tirildikleri dü üncesine götürmektedir.

2.6.2. Sevkiyata Tabi Tutulmayan Ermeniler

Ermeni sevk ve iskân kanununun Sivas vilâyetinde uygulanmasına dair emrin


Dâhiliye Nezâreti tarafından Sivas vilâyetine gönderilmesinin ardından, idarî yetkililer
gerekli hazırlıkları yaparak sevk i lemini ba latmı lardır. Fakat yer de i tirme kararı
bütün Ermeniler için uygulanmamı tır. Osmanlı Hükümeti, ehir ve kasabalarda devlet
düzeninin sa lıklı bir ekilde yürütülebilmesi için ihtiyaç duyulan personelin
bulundukları yerde kalmalarına müsaade etmi tir. Buradaki esas amaç ise sosyal,
ekonomik ve idarî düzenin sa lıklı bir ekilde devam etmesini sa lamaktır. Fakat daha
sonra zararlı oldukları tespit edilenler de di erlerinde oldu u gibi tehcire tabi
tutulmu lardır. Zorunlu göçün dı ında tutulanlar Katolik ve Protestan Ermenilerle
Osmanlı Bankası çalı anları, Ermeni Meb’usları ve onların aileleri, Osmanlı ordusunda
çe itli görevlerde bulunan subay ve sa lık görevlilerinin yanında, ehir ve kasabalardaki
esnaf, tüccar, zanaatkâr, i çi ve ö retmenler ile bunların aileleridirler. Bunlar tehcirden
muaf tutulmu lardır.

Ayrıca, a a ıda kronolojik bir ekilde verece imiz belgelerden de anla ıldı ı
gibi ihtida edenler, Ermeni kadınlardan Müslümanlarla evlenenler, konsolosluklarda
çalı anlar, bazı önemli görevleri ifâ eden Ermeni memurlar, hasta, sakat ve ya lılar ile
on ya ın altındaki Ermeni çocuk ve yetimleri göçün dı ında tutulmu lardır. Fakat
yukarıda da belirtti imiz gibi bunlardan zararlı olanlar ve komita mensupları yaptıkları
i e bakmaksızın tehcir edilmi tir.250

8 Temmuz 1915 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden Sivas Vilâyetine gönderilen


ifre telgrafta, Amerikalı Gravford’un vilâyet dı ına çıkarılmaması ve Protestan
Ermenilerinin sevkinden sarf-ı nazar olunması tebli edilmi tir.251 15 Temmuz 1915
tarihli Dâhiliye Nezaretinin Erzurum, Trabzon, Sivas vilâyetleriyle Mara ve Canik
Mutasarrıflı ına çekilen ifre telgrafta, ihraç ve teb’id olunan Ermeniler arasında
250
Gürsoy ahin, a.g.e., s.204-205.
251
B.O.A., DH. FR, nr. 54/359.

106
Osmanlı Bankası ubelerinde müstahdem olanlar olup olmadı ının ve var ise esbâb-ı
teb’idleriyle isim ve memuriyet derecelerinin haber verilmesini istemi tir. Ayrıca
bunların bulundukları vilâyetin de i tirilmesiyle yetinilmesi istenmi tir.252

20 Temmuz 1915’te Dâhiliye Nâzırı Talat Pa a tarafından çe itli vilâyet ve


mutasarrıflıklara gönderilen telgrafta, ihraç olunan Ermenilerden bazılarının ihtida
etmeleri üzerine bulundukları yerlerde bırakıldıklarının anla ıldı ı ve bunların ihtida
etmelerine bakılmaksızın sevk edilmelerinin istendi i belirtilmi tir. Çünkü bu
ihtidaların muvakkat oldu u ve tehcirden kurtulmayı amaçladı ı ifade edilmi tir.253

4 A ustos 1915’te Erzurum, Adana, Haleb, Sivas, Trabzon vilâyeteriyle bazı


mutasarrıflıklara gönderilen telgrafta, kalan Katolik Ermenilerin sevk ve ihracından
sarf-ı nazar edilmesi ve bulundukları yerlerdeki nüfus miktarlarının bildirilmesi
istenmi tir.254 Yine aynı ekilde Katolik Ermenilerle ilgili Dâhiliye Nezaretinden Sivas
vilâyetine gönderilen telgrafta, Ermeni Katoliklerden sevk olunmayanların miktarı az
ise gönderilmemeleri emredilmi tir.255

15 A ustos 1915 tarihinde bazı vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen ifre


telgrafta, Protestan mezhebinden olan Ermenilerden sevk olunmayanların ihracından
sarf-ı nazar olunması ve vilâyet dâhilinde kalanlarla sevk olunanların miktarlarının
haber verilmesi istenmi tir.256 Yine aynı tarihte gönderilen bir ba ka telgrafta da Ermeni
Meb’us ve ailelerinin ihraç edilmemesi istenmi tir. 257

15 A ustos 1915’te Dâhiliye Nezaretinin bazı vilâyet ve mutasarrıflıklara


gönderdi i telgrafta, ihraç olunacak Ermenilerin asker, zabıtan ve zâbıtân-ı sıhhiye
ailelerinin bulundukları yerlerde bırakılarak ihraç edilmemeleri emredilmi tir.258

252
B.O.A., DH. FR, nr. 54-A/14.
253
B.O.A., DH. FR, nr. 54-A/49.
254
B.O.A., DH. FR, nr. 554-A/252 (Ayrıca bkz. EK 11).
255
B.O.A., DH. FR, nr. 54-A/290.
256
B.O.A., DH. FR, nr. 55/120.
257
O.B.E., s.78’den B.O.A., DH. FR, nr. 55/19.
258
B.O.A., DH. FR, nr. 55/18.

107
17 A ustos 1915 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden Sivas vilâyetine gönderilen
telgrafta, yetimhanelerdeki mu’allime ve çocuklarının bulundukları yerlerde
259
kalabileceklerine izin verildi i belirtilmi tir.

19 Ocak 1916 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden bazı vilâyet ve mutasarrıflıklara


gönderilen telgrafta, Ermenileri nakl ve tahliye edilmi yerlerde Düyûn-u Umûmiye ve
reji idaresinde çalı an Ermeni memurların oldu u ve buralarda sevkten istisna
tutulanlarla yeniden tayin ve i’zam olanların isimleri ve tayin tarihleriyle birlikte nereli
olduklarının bildirilmesini istemi tir.260

22 Nisan 1916 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden bazı vilâyet ve mutasarrıflıklara


gönderilen ifre telgrafta, 23 Nisan 1916 tarihi itibariyle yerli Ermenilerden sevk
edilmeyerek yerinde bırakılanlarla ba ka yerlerden gelip de geçici olarak bırakılanların
ba ka yerlere gitmek üzere yollarda ne kadar Ermeninin oldu unun iki gün içerisinde
bildirilmesi istenmi tir.261

17 Aralık 1916 tarihinde Dâhiliye Nezareti tarafından Sivas vilâyetine


gönderilen telgrafta, harp bölgelerine yakın Kemah, Kuruçay, Zara, Refahiye, Su ehri,
Karahisar-ı arki, Alucra, Giresun ve Tirebolu kazalarında sevk esnasında firar veya
ihtida ederek kalmı olan bazı Ermeniler’in dü mana casusluk etmelerinden dolayı
sevklerine lüzum görüldü ü 3. Ordu Kumandanı ı tarafından bildirildi i belirtilmi tir.
Bunların miktarlarının ve sevklerine gerek olup olmadı ının hızlı bir ekilde
bildirilmesi istenmi tir.262

Yukarıda kısaca vermeye çalı tı ımız belgelerden de anla ılaca ı gibi Ermeni
tehcirinin Sivas vilâyetinde uygulanmaya ba lamasının ardından herhangi bir ayrım
yapılmaksızın tüm Ermeniler sevke tabi tutulmu lardır. Fakat daha sonra Dâhiliye
Nezareti tarafından gönderilen di er telgraflarda sevkten muaf tutulan Ermeniler teker
teker belirtilmi tir. Ancak sözkonusu tarihe kadar herhangi bir ayrım yapılmaksızın tüm

259
O.B.E., s.83’den B.O.A., DH. FR, nr. 55/42.
260
O.B.E., s.129’dan B.O.A., DH. FR, nr. 60/48.
261
O.B.E. S.138’den B.O.A., DH. FR, nr. 63/72.
262
B.O.A., DH. FR, nr. 71/12 (Ayrıca bkz. EK 15).

108
Ermeniler sevk edilmi tir. Sevkiyatın dı ında tutulanları tekrar vermek gerekirse ilk
önce Protestan Ermeniler, Osmanlı Bankası ubelernide çalı anlar, ihtida eden bazı
Ermeniler, Katolik Ermeniler, Me’bus, asker Zabıtan ve Sıhhiyelerle bunların aileleri,
Düyûn-u Umûmiye ve Reji idaresinde çalı anlar ve Müslümanlar tarafından korunup
saklananlar tehcirin dı ında tutulmu veya bundan kurtulmu lardır. Fakat Protestan ve
Katolik Ermeniler tehcir dı ında tutulmalarına ra men önemli bir kısmının göç
ettirildi i anla ılmaktadır.

2.6.3. Sevkiyatta Kar ıla ılan Problemler

Birinci Dünya Harbi esnasında cephe gerisinin güvenli ini sa lamak ve


çıkabilecek iç karı ıklıkları önceden tedbir alıp önlemek amacıyla Ermeni’lerin cephe
gerisinde ba ka yerlere sevkleri kararının alınmasının ardından sevkiyatın ba lamasıyla
birlikte göç yollarında meydana gelebilecek her türlü ihmal, görevsizlik, saldırı, ya ma
hareketleri ve iklim artlarından ve daha ba ka olumsuzluklardan meydana gelebilecek
sorunları önlemek amacıyla Osmanlı Devletinin bazı tedbirleri almı oldu unu
görmekteyiz. Fakat bu tedbirlerin ne kadarının gerçekle tirilebildi i veya olu an
olumsuz artlar veya tecavüzlere ne ölçüde kar ı konuldu u yahut engellendi i hep
tartı ma konusu olmu tur. Yani sevk ve iskân i iyle görevlendirilen hükümet görevlileri
bu i in üstesinden hakkıyla gelebilmi ler midir? Yoksa sevk esnasında kendilerine
emanet edilmi bu insanları ölüme mi terk etmi lerdir? Yahut bir sorumsuzluk ya da
ihmal olmu mudur? Burada bizim vermeye çalı tı ımız ar iv vesikaları olaylar
hakkında teferruatlı bilgiler vermese de en azından bu süreci ba latanların niyetini
göstermesi açısından faydalı olaca ı kanaatindeyim.

14 Haziran 1915 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden Erzurum, Diyarbakır,


Ma’müretül-aziz ve Bitlis vilâyetlerine gönderilen yazıda, Erzurum’dan gönderilen 500
ki ilik bir Ermeni kafilesine Erzincan ile Erzurum arasında Kürtler tarafından
saldırılarak katledildi i, bundan dolayı yollarda bulunan Ermeniler’in hayatlarının
korunması gerekti i, ayrıca firar etmek isteyen ve memurlara mukavemet edenlerin
cezalandırılmasının tabî oldu u, fakat bunlara ahalinin karı tırılmaması gerekti i,
Ermenilerin güzergâhlarında bulunan a iret ve köylülerin saldırılarına kar ı her türlü

109
tedbirin alınması gerekti i ve Ermenilere kar ı katliam ve ya maya cüret edecek
olanların da derhal cezalandırılmaları gerekti i belirtilmi tir. Ayrıca Erzurum’a
gönderilen yazıda da çıkarılan Ermeniler’in di er yolun çok uzun olması dolayısıyla
daha önceden kullanılan eski yoldan sevklerine devam edilmesi istenmi tir.263

26 Haziran 1915’te Erzurum vilâyetine gönderilen telgrafta, ihraçlarına ba lanan


Ermeniler’n sevklerinin tehirinin do ru olmadı ı ve sevkiyata devam edilmesi gerekti i
bildirilmi tir. E er ek askeri kuvvete ihtiyaç duyulursa ordudan temin etmeleri
istenmi tir.264 Yine aynı tarihte Ma’müretü’l-aziz vilâyetine gönderilen yazıda da
muhafaza altında Erzurum’dan sevk edilen Ermeni kafilelerinin Dersim e kiyâları
tarafından yolları kesilerek katledildikleri ve bunların ellerinden Ermeni kafileleri
kurtarmak mümkün olmadı ı için gelen kafilelerin güvenliklerinin süratli bir ekilde
sa lanması istenmi tir.265

29 A ustos 1915’te çe itli vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen ifrede


özellikle Ermeni’lerin mal ve can güvenliklerinin sa lanması, gasplara engel olunması,
hayvani hislere kapılıp ırzlara geçilmesinin engellenmesi ve bunlara önayak olan
memur ve jandarmaların derhal iddetli bir ekilde cezalandırılması ve memuriyetlerine
son verilmesi emredilmi tir.266

5 Eyül 1915’te Dâhiliye Nezaretinin Halep vilâyetlerine gönderdi i ifre


telgrafta, istasyonlarda Ermeni’lerin biran evvel belirlenen mahallere sevki ve
ia elerinin temini ile olabilecek saldırılardan korunmaları istenmi tir.267

3 Kasım 1915’te Diyarbakır vilâyetine çekilen ifre telgrafta, Urfa’dan Re’sül-


ayn ve Nusaybin tarikiyle Ermeni sevkiyatı yapılırken buralarda bulunan çöl bedevileri
ve a iretlerin tecavüzlerine maruz kalarak geri dönmek zorunda kaldıkları ve bu
kafilelerin Siverek yolu üzerinden Musul’a sevklerinin yapılması istenmi tir.268

263
B.O.A., DH. FR, nr. 54/10. (Ayrıca bkz. EK 1), 54/9.
264
B.O.A., DH. FR, nr. 54/156.
265
O.B.E., s.53’den B.O.A., DH. FR, nr. 54/162.
266
O.B.E., s.87’den B.O.A., DH. FR, nr. 55/292.
267
B.O.A., DH. FR, nr. 55-A/77.
268
O.B.E., s.119’dan B.O.A., DH. FR, nr. 57/277.

110
6 Kasım 1915’te Dâhiliye Nezaretinden Urfa mutasarrıflı ına çekilen yazıda,
Urfa’dan Rakka’ya giden ilk kafileye görevlendirilen jandarmaların sevk esnasında
uygunsuz davranı larda bulundukları ve kadınların jandarmaların gözleri önünde
kaçırıldıkları ve bunların verilen emirlerin aksine imendifer hattındaki bazı yerlere
yerle tirildiklerinin muhacirin müdürü ükrü Bey tarafından bildirildi inden bu
ki ilerin dîvân-ı harbe sevk edilip cezalandırılmaları bildirilmi tir.269

Osmanlı Devletinin tehcir esnasında kafileler halinde gönderilen Ermeni’lerin


yollardaki güvenliklerini sa lamak amacıya birtakım tedbirler almı tır. Gönderilecek
olan kafileler için en güvenli yollar tercih edildi i gibi yolarda meydana gelebilecek
saldırılara ve gasblara kar ı da bir jandarma müfrezesini görevlendirerek nihai olarak
yerle tirilecekleri yerlere sa salim ula malarını temine çalı mı lardır. Fakat gidilen
yolun oldukça uzun olması ve insanların binek hayvanlarıyla ve ka nılarla sevkiyatı ve
bir kafilenin bir günde ancak 7-8 saat yol katetmesi bu yolculu un oldukça uzun ve
me akkatli olmasına neden olmu tur. Yolculu un çok uzun ve yorucu olması,
güzergâhları üzerindeki bazı kürtlerin ve bedevi Arapların kervanlara saldırmaları, bazı
jandarmaların ihmal ve sorumsuzlukları, Dersim bölgesindeki e kiyaların saldırıları,
yetersiz beslenme, iklim artları, barınma sıkıntısı ve hastalıklar gibi olumsuzluklar bu
yolculu un çok uzun ve sıkıntılı bir ekilde geçmesine yol açmı tır. Sivas ile Zor
arasındaki mesafenin 176 saat, Sivas ile Ba dat arasının 276 saat oldu unu270
dü ünürsek bu süre içerisinde ya ananların hiçte kolay olmadı ını tahmin etmek zor
olmasa gerek ama Birinci Dünya Sava ı ile Osmanlı Devletinin bu sava ta dört cephede
birden verdi i mücadeleyi ve ülkenin içerisinde bulundu u sosyo-ekonomik artları
dü ündü ümüzde Ermeni sevk ve iskânını Osmanlı Devleti açısından bir ba arı olarak
görebiliriz.

2.6.4. Sevkiyata Tabi Tutulan Ermeni’lerin Ta ınır-Ta ınmaz Mallarının Durumu

Tehcire tabi tutulan Ermeni’lerin menkul ve gayrimenkul mallarıyla ilgili


birtakım tedbirlerin alındı ı ve olu abilecek ya ma veyahut talan edilmelerinin önüne
geçilmek istendi ini görmekteyiz. Konuyla ilgili olarak ilk emir Dâhiliye Nezaretinden
269
B.O.A., DH. FR, nr. 57/309.
270
B.O.A., DH. EUM, MH. 86/97.

111
Erzurum vilâyetine çekilen ifre telgraftır. Burada Ermeni’lerin yanlarında
götüremeyecekleri mallarının de erinin tespit edildikten sonra Emval-i Metruke
Komisyonu tarafından muhafazasını veya müzayede usulüyle satılmasını ve elde edilen
gelirin mal sahiplerine verilmesini bildirmektedir.271

27 Haziran 1915’te Sivas, Trabzon, Ma’müretü’l-aziz vilâyetleriyle Canik


mutasarrıflı ına çekilen ifre telgrafta, sevklerine karar verilen Ermeni’lerin
beraberlerinde götüremeyecekleri emvali menkule ve gayr-ı menkulelerinin idare ekli
ve muhafazası hakkındaki emrin postada oldu undan imdilik muhafaza altına alınması
istenmi tir.272 28 Haziran tarihli ifrede ise; Emval-i Metrukenin muhafaza ve defterlere
kaydedilmesi için mülkiye ve maliye memurlarından olu an bir komisyonun
olu turulması istenmi tir.273

5 Temmuz 1915 tarihinde Sivas, Diyarbakır ve Ma’müretü’l-aziz vilâyetlerine


gönderilen yazıda, Ermeniler tarafından tahliye edilmi mahallerde terkedilmi ekinlerin
kaldırılıp elde edilmesi hususunda bazı problemler ortaya çıkmı tır. Bu i in Emval-i
Metruke komisyonunun gözetiminde Hükümetçe biçtirilip harmanlanması ve alınacak
mahsulden masrafların dü ülmesinin ardından kalanın askeriyeye verilmesi ve bunun
düzenli bir ekilde yerine getirilmesi için ne kadar asker, emek, alet ve edevata ihtiyaç
duyuldu unun bildirilmesini istemi tir.274

11 A ustos 1915 tarihinde çe itli vilâyet ve mutasarrıflık Emval-i Metruke


Komisyonu ba kanlıklarına Dâhiliye Nezaretince çekilen ifre telgrafta, nakledilen
Ermeni’lerin emval-i menkulelerinin çok ucuza elden çıkarıldı ı ve urdan buradan
toplanan vurguncuların malları az bir fiyatla elde etmesi ve malların yok pahasına
satılması dolayısıyla sahiplerinin zarara u ratıldı ının haber alınması üzerine;

-Tahliye edilecek bölgelere yabancı, üpheli ve mahiyeti meçhul hiçbir kimsenin


giri ve seyrine müsaade edilmemesi, gelenler varsa derhal çıkarılması,

271
B.O.A., DH. FR, nr. 53/303.
272
B.O.A., DH. FR, 54/202.
273
B.O.A., DH. FR, nr. 54/226 (Ayrıca bkz. EK 4).
274
B.O.A., DH. FR, nr. 54/301.

112
-Bunlardan ucuz mal almı lar varsa satı ın iptali gibi tedbirlere müracaatla asli
fiyatı üzerinden satılmasını sa lamak suretiyle Gayr-ı mesra menfaatlere fırsat
verilmemesi,
-Ermenilerin istedikleri e yaları götürebilmelerine müsaade edilmesi,
-Götüremeyecekleri e yadan durmakla bozulan e ya ile zaruri ihtiyaçlardan
olanların müzayede ile satılması,
-Götüremeyecekleri e yadan durmakla bozulmayanların sahibi namına
muhafazası,
-Emval-i gayri menkule kira, rehin, sözünde durarak feragat ve haciz gibi gerçek
sahibinin mülküyle ili kisini ve tasarrufunu yok etmeyecek akitlerin yasaklanması ve
hicretin ba langıcından itibaren imdiye kadar uygulanan akitlerin feshedilmi
sayılması,
-Sözle meler ve ukudat-ı muvaza’a-karaneye meydan verilmemesi,
-Satı ve fera gibi satı i lemlerine müsaade edilmesi ve ahbabının arazi ve
emlak satın almasının yasaklanması gerekti i tebli edilmi tir.275

24 A ustos 1915’te çe itli vilâyet ve mutasarrıflık Emval-i Metruke Komisyonu


Ba kanlıklarına Dâhiliye Nezaretince çekilen ifre telgrafta, nakledilen Ermeni’lerin
menkul ve gayr-ı menkul mallarının satılması ve istimlak ile toplam bedelden
borçlarının ödenmesinin ardından kalanının sahibine iadesi devletçe kararla tırılmı tır.
Bu konu hakkında bir kanun yayımlanmı oldu undan hükümete intikal etmi olan
mallar ve söz konusu arazilerin muhafazası ve hazinenin koruması ve gidenler hakkında
meydana gelecek borç ve davaları daha sonra temizlemek üzere imdilik çe it ve
davaların miktarı ile davacı ve davalıların isimlerinin belirtilen cetvellerin
hazırlanmasını istemi tir.276

24 A ustos 1915’te Dâhiliye Nezaretinden Sivas vilâyetine gönderilen telgrafta,


Devlet nakledilen Ermeni’lerin Gayr-ı menkul mallarının istimlaka ve borçlarını
vermeye karar verdi ini, bundan dolayı hükümete intikal eden hukukun muhafazası
gerekti i ve muamele-i tevsiyyenin kanunlara uydurulması icab etti ini bildirilmi tir. 29
A ustos 1915 tarihli ifrede çe itli vilâyet ve mutasarrıflık emval-i metruke komisyonu
275
O.B.E., s.76’dan B.O.A., DH. FR, nr. 54/381, B.O.A. DH. FR. Nr. 54-A/388.
276
B.O.A., DH. FR, nr. 55/196.

113
ba kanlıklarına çekilen ifre telgrafta, Ermeni’lerin nakil ve sevki ile terk edilmi
malların hükümet namına idare ve muhafazası bazı mahallerde zaruri ihtiyaçlardan olan
e yanın sa lanması zarureti açık oldu u ve söz konusu ahalinin yokluk içerisinde
olmaları uygun olmadı ından mevcut mallar arasında zaruri ihtiyaçlardan olup dı ardan
tedariki imkânı olmayan e ya ve sairenin talimatnamede be yazılı madde ve izahat
çerçevesinde müzayede yoluyla satılmasının uygun görüldü ü bildirilmi tir.277

1 Kasım 1915’te Dâhiliye Nezaretinden çe itli vilâyet ve mutasarrıflık Emval-i


Metruke idare komisyonları ba kanlı ına gönderilen yazıda, stanbul’da veya henüz
Ermenileri ba ka yerlere nakledilmemi vilâyetlerde mukim Ermeni tüccarlarıyla di er
Osmanlı veya yabancı müesseselerin malı olarak orada imdiye kadar vekil-i umur veya
ortak sıfatıyla Ermeniler tarafından idare edilmi ticarethane, emlak, fabrika vs. olup
olmadı ının ve varsa oradan nakledilenin ismiyle ve gerçek sahibinin kim oldu unun ve
bunlardan terkedilmi mal ve emlakın muhammel bedellerinin tahkik ve tedkikiyle
acilen teferruatlı bir ekilde bilgi verilmesini istemi tir.278

Ermeni’lerin ba ka mahallere sevklerinin ardından Ermenilere aid mallarla ilgili


26 Eylül 1915’te “Aher mahallere naklonulan e hasın emval, düyûn ve matlubat-ı
metrukesi hakkında kanunu muvakkat” isimli geçici bir kanun çıkmı tır. Bu kanunun
ba lıca hükümleri unlardır:

Madde 1) 14 Mayıs 1331 tarihli muvakkat kanunla ahar mahallere nakledilen


e has-ı hakikiye ve hükmiyenin terk etmi oldukları emval ve matlubat ve duyun, bu
husus için müte ekkil komisyonların her ahıs için ayrı ayrı tanzim edecekleri
mazbatalar üzerine mahkemelerce tasfiye olunur.

Madde 2) Madde 1’de beyan olunan e hasın hin-i nakillerinde mutasarrıf


bulundukları damlı, üstü örtülü ve damsız, üstü açık vakfiyenin hazine-i evkaf ve
emval-i gayr-ı menkule-i sairenin hazine-i maliye namına kayıtları icra edilerek her iki
kısım emval-i gayrı menkulenin mezkûr hazineler tarafından verilecek bedellerinden
ba’d et-tasfiye kalacak mikdarı eshabına ita olunur.
277
B.O.A., DH. FR, nr. 55/330.
278
B.O.A., DH. FR, nr. 57/241.

114
Madde 3) Bu e hasın nukut ve emval-i menkule-i metrukesiyle mevduat ve
matlubatı 1.maddede zikrolunan komisyon reisi veya vekili tarafından cem ve istirdat ve
tahsil ve dava ve emval-i metrukeden münaziçün-fih olmayanlar bi’l-müzayede fruht ile
hasıl olan mebali sahipleri namına emaneten mal sandıklarına tevdi olunur.

Bu kanunun genel anlamı, tehcire tabi tutulanların yerlerindeki bütün mal ve


mülklerinin tasfiye edilece i, dolayısıyla oraya daha sonra geri dönseler bile artık çok
azının yeniden uyum sa layabilece i ayrıca tasfiye esnasında kendilerinden veya
yakınlarından kimse olmayaca ından menfaatlerini ancak devlet yetkilileri
koruyacaktır. Yani bu konuyla görevlendirilmi olan ki ilerin inisiyatifine bırakıldı ı
anla ılmı tır.279

Bu kanunun çıkarılmasının ardından iki gün sonra Ahmet Rıza Bey bir takrir
verir ve kanunun uygulanmasını barı tan sonraya kalmasını ve II. Maddenin
de i tirilmesini ister. tirazlarını ise u cümlelere dile getirmi tir: “Kanunun bahsetti i
emval-i metruke diye tavsif etmek kanuni bir ey de ildir. Çünkü bu emvalin sahibi olan
Ermeniler mallarını isteyerek terk etmemi ler, onlar yerlerinden uzakla tırılmı , zorla,
cebirle çıkarılmı , hükümet onların mallarını memurları vasıtasıyla sattırıyor. Bu kanun
Mevki-i icraya vaz olunursa bu adamlara bir kat daha gadredilmi olacak. Çünkü
mallarına talip bulunmayacak veyahut mal de er fiyatı üzerine satılamayacaktır… Bu
da mucib-i gadirdir. Devletimiz hiçbir zaman gadr ve zulmü kabul etmez. “Ermeni’lerin
malı kısmen ya ma edildi. Kuvve-i te riiye kanunu reddedinceye kadar elde bir ey
kalmayacaktır. Yapılacak eylerin hepsi yapılmı olacak.”280

Tehcir Kanunuyla Osmanlı Devletinin güneyine göçleri kararla tırılan


Ermeniler’in geride bıraktıkları mallara ili kin Osmanlı Devleti hükümeti bazı kararlar
almı tır. lgili vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen sözkonusu yazılarda, göç eden
Ermeniler’in mallarını muhafaza etmek ve defterlere kaydını tutmak amacıyla mülkiye
ve maliye memurlarından olu an bir komisyonun kurulması istenmi tir. Ayrıca
Ermeniler’in menkul e yalarını belirli bir bedel kar ılı ında satabilecekleri281,

279
Yusuf Hikmet Bayur, a.g.e., s.45-46.
280
Yusuf Hikmet Bayur, a.g.e.,s.48-49.
281
B.O.A. DH. FR, 54/346.

115
bozulabilecek e ya ve hayvanları satmaları, e ya, mal ve mücevherlerin muhafaza altına
alınması ve gayr-ı menkul malların hiçbir yere tahsis edilmemesi ile Ermeniler’in vergi
borçlarının tahsilinin tehir edilmesi kararla tırılmı tır.282 Fakat 24 A ustos 1915’te
Emval-i Metruke Komisyonlarına gönderilen bir yazıyla Ermenilerin menkul ve gayr-ı
menkul mallarının satılması ve istimlâki ile elde edilen gelirden Ermeniler’in
borçlarının ödenmesi ve kalanın da sahibine ula tırılması tebli edilmi tir. Daha sonra
da Ermeniler’in borçlarını devlet ödemi tir.

Nakledilen Ermeniler’in mallarının çok ucuza elden çıkarıldı ı ve yok pahasına


satılmak durumunda kalındı ının haber alınması üzerine, bu malların satı ına dair
antla malar feshedilmi , memurların ancak pe in parayla ve gerçek de eri üzerinden
Ermeniler’den ev alabilmelerine izin verilmi tir. 11 A ustos 1915 tarihinde de konuyla
alâkalı genel bir teblgat ilgili tüm vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilmi tir.

26 Eylül 1915 tarihinde sevkedilen Ermenilere ait mallarla ilgili geçici bir kannu
çıkartılmı tır. Yukarıda da de indi imiz gibi bu kanunla göç ettirilen Ermeniler’in
mallarının muhafazası sözkonusu yerlerde bulunan idari memurlara bırakılmı tır. Fakat
bu kanun çıkarılırken bazı tartı malara neden olmu tur. Ahmet Rıza Bey bu kanunun
kaldırılması ve II. Maddesinin de i tirilmesi için meclise takrir vermi ve yukarıda
maddeler halinde verdi imiz kanuna muhalefet etmi tir.

2.6.5. Kimsesiz Kalan Çocukların Durumu

Günümüze kadar ihmal edilmi ara tırma konularının ba ında Dar’ül Eytamlar
gelmektedir. Birinci Dünya Sava ı yıllarında Osmanlı toplumunun önemli sosyal
yaralarından biri de kimsesiz kalmı çocuklardır. 1914 yılından itibaren kimsesiz ve
korumasız kalan bu çocuklar için Anadolu’nun birçok ehrinde yetimhâneler açılmı tır.
Nitekim bu yetimhânelerin sayısı Sivas’ta açılan yetimhâneyle birlikte altmı ikiye kadar
ula mı tır. Özellikle Osmanlı Devletinin sava ta olması dolayısıyla binlerce çocuk bu
yurtlarda barınma imkânı bulmu lar ve ortada kalıp ölüme terkedilmekten
kurtarılmı lardır. Fakat bu yurtlarda genelde bilinenin aksine yalnızca Ermeni çocukları

282
B.O.A. DH. FR, 54/420.

116
barınmamı , aynı zamanda kimsesiz kalan Müslüman ve di er gayr-ı Müslim unsurların
çocukları da buralarda barınma imkânı elde etmi lerdir. Bunların da sayısının bilinenin
aksine oldukça fazla oldu u tahmin edilmektedir. Çünkü Osmanlı Devletinin zorunlu
göç sadece Anadolu’da ya ayan Ermeniler ve Anadolu ve Kafkaslarda Rus zulmünden
kaçan Vilâyet-i arkıyye göçmenleriyle Balkanlardan göç eden veya zorunlu olarak
yurtlarından kovulan insanlar da benzer hatta daha zor durumlar ya amı lardır. Bunun
sebebi de onların yurtlarından geçici olarak de il bir daha dönmemek üzere göçmek
zorunda kalmalarıdır. Örne in Güney Kafkaslar ve Do u Anadolu’dan Rusların
zulmünden kaçan yakla ık 1 milyon civarında Müslüman topraklarını terk ederek
Anadolu’nun içlerine göçmek zorunda kalmı lardır ve bunlardan yakla ık olarak 200-
250 bini çe itli sebeplerden yollarda hayatını kaybetmi tir. Osmanlı Devleti de kimsesiz
kalan bütün çocukları yetimhânelere yerle tirmi tir. Fakat yetimhânelerdeki kapasitenin
sınırlı ve çocuk sayısının fazla olması dolayısıyla Osmanlı Devleti Hükümeti bu
çocukları özellikle Ermeni çocuklarını Müslüman ailelerin yanına yerle tirdi. Gerek
ehirlerde gerekse köylerdeki ailelerin yanarına yerle tirilen her çocuk için durumu iyi
olmayan ailelere aylık 30 kuru maa ba lamı tır. te a a ıda kronolojik olarak
vermeye çalı tı ımız ar iv belgeleri sözünü etti imiz konuyu Sivas vilâyeti ba lamında
ve genel anlamda asıl kayna ından do ru bir ekilde de erlendirmemize yardımcı
olaca ı kanaatindeyiz.

26 Haziran 1915’te Ma’arif Nazırının Diyarbakır, Haleb, Trabzon, Erzurum,


Sivas, Bitlis vs. vilâyetlerle Mara mutasarrıflı ına çekti i telgrafta, tehcire tabi tutulan
Ermeni’lerin 10 ya ından a a ı çocuklarını yetimhane tesisiyle veya tesis edilmi
darü’l-eytamlara çekmek suretiyle e itim ve ö retimleri dü ünülmü oldu undan
bunlardan vilâyet dâhilinde ne kadar çocuk bulundu unun ve orada yetimhane tesisi için
uygun binanın olup olmadı ını sormaktadır.283 Yine aynı tarihte Dâhiliye Nezaretinden
Ma’müretü’l-aziz vilâyetine çekilen telgrafta, daha önce bildirilen sahipsiz Ermeni
çocuklarının vilâyette kalabilece ini, orada kalmanın daha uygun oldu unu
bildirmi tir.284

283
B.O.A., DH. FR, nr. 54/150.
284
B.O.A., DH. FR, nr. 54/163.

117
9 A ustos 1915’de Dâhiliye Nezaretinden Haleb valisi Bekir Sami Bey’e
çekilen ifrede, erkekleri olmayan Ermeni aile ve kadınların büyük ehirlere
gönderilmelerinin uygun olmadı ı ancak küçük ya ta ve kimsesiz kalan kız ve erkek
çocukları da ınık bir ekilde slam köylerine verilebilece ini ifade etmi tir.285

Kimsesiz kalan Ermeni yetimlerinin iskân ve ia eleriyle ilgili olarak Dâhiliye


Nezareti tarafından çe itli vilâyet ve mutasarrıflıklara çekilen telgrafta, konuyla ilgili
olarak sözkonusu vali ve mutasarrıfların dikkat etmeleri gereken hususlar u ekilde
sıralanmı tır.

1)Erkekleri sevkedilip veyahut askerde olup da kimsesiz kalan ve velisiz kalan


aileler yabancı ve Ermeni bulunmayan köy ve kasabalara da ınık bir ekilde
da ıtılmaları ve muhacirin tahsisatından ia eleri te’min edilerek mahalli adetlere
alı maları,

2)Genç ve dul kadınların evlendirilmelerine,

3)12 ya ına kadar olan çocukların bizim yetimhanelere ve öksüz yurdlarına


da ıtılmalarına,

4)Yetimhanelerin mevcudu yetmedi i taktirde durumları iyi olan Müslümanlar


nezdinde mahalli adetler ile terbiye ve temsillerine,

5)Bu ekilde Müslüman aileler bulunmadı ı taktirde muhacirin tahsisatından


ayda 30 kuru iade masrafı verilmek suretiyle köylülere da ıtılmalarına ve geçen zaman
içerisinde vaki olacak icraat ve te ebbüslerden adet ve rakamlara dair peyder-pey
malumat verilmelidir.286

285
OBE, s.74’den B.O.A. DH. FR, nr. 54-A/325.
286
O.B.E., s.141-142’den B.O.A., DH. FR, nr. 63/142.

118
Dâhiliye Nezareti tarafından çe itli vilâyet ve mutasarrıflara çekilen ifre
telgrafta, ihtida eden, evlenen ve güvenilir kimselerin yanına bırakılan çocukların ahsi
mallarının korunması, murisleri ölenlere hisselerinin verilmesi istenmektedir.287

9 Mayıs 1916’da Dâhiliye Nezaretinden Ba kumandan vekili Enver Pa a’ya


çekilen cevabi telgrafta, yetimhanelere yerle tirilecek olan mühtedi ve gayr-ı muhtedi
Ermeni çocukları için gerekirse yeniden ek tahsisat verebileceklerini bildirmektedir.288

12 A ustos 1916’da Dâhiliye Nazırı Talat Pa a tarafından Haleb vilâyetine


gönderilen ifrede, Ermeni yetimlerinin ia esi için tahsisat yoksa, gerekli miktarın
bildirilmesini Halep vilâyetinden istemektedir.289

21/23 Eylül 1915’te Kayseri mutasarrıflı ına çekilen ifrede, belirtilen ahval ve
artlara nazaran sözü edilen Ermeni kızlardan ebeveynleri bulunanların ebeveynlerine
verilmeleri ve bulunmayanların ise yetimhanenin uygun bir yerinde iskânlarıyla Darü’l-
Eytam binasının muhacirler için misafirhane olarak hazırlanmasının uygun oldu u
bildirilmektedir.290

18 Ocak 1919 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden çe itli vilâyet ve mutasarrıflıklara


çekilen ifre telgrafta, Ermeni yetimlerinin, Ermeni cemaati te kilatı olan yerlerde
onlara teslimi, olmayan yerlerde ise Hükümetçe emniyet altına alınması ve gerekli
malumatın bildirilmesi talep edilmi tir.291

5 ubat 1919’da Dâhiliye Nezaretinden Kayseri Mutasarrıflı ına gönderilen


ifrede, slam aileleri yanında bulundu u söylenen Ermeni kız ve çocuklarının derhal
bulundukları yerlerden aldırılarak Ermenilerden olu an komisyona teslim edilmeleri ve
ia elerinin temininin sa lanmasını bildirmi tir.292

287
O.B.E. s.77’den B.O.A., DH. FR, 54-A/382.
288
B.O.A., DH. KMS, nr. 39/4.
289
O.B.E., s.150’den B.O.A., DH. FR, nr. 66/229.
290
O.B.E., s.151’den B.O.A., DH. FR, nr. 68/95.
291
O.B.E., s.205-206’dan B.O.A., DH. FR, nr. 95/163 (Ayrıca bkz. EK 19).
292
O.B.E., s.218’den B.O.A., DH. FR, nr. 96/76.

119
20 ubat 1919’da Dâhiliye Nezaretinden çe itli vilâyet ve mutasarrıflıklara
çekilen telgrafta, slam aileleriyle resmi müesseseler ve hususi müesseselerden alınarak
akrabalarına veya aid oldukları cemaatlere tesim edilen gayr-ı müslim çocuklardan
ba ka bazı Müslüman çocukların da Ermeni oldu u zannıyla istenmekte oldu u yapılan
ikâyetler üzerine anla ıldı ı, gerçi bahsedilen Hıristiyan çocuklar ile Müslümanların
yanlarında bulunan gayr-ı Müslim kız ve kadınların dini kimliklerini izharda serbest
oldu u ve bunlardan küçük çocukların ve di erlerinin kayıtsız artsız velilerine veya
mensub oldukları cemaatlere teslimleri gerekli ise de Müslüman çocuklarının
Hıristiyanların eline geçmesine hiçbir surette izin verilmemesi ve bu konuda dikkatli
olunmasını tebli etmi tir.293

1915 yılında uygulanan tehcirin belki de üzerinde en çok dü ünülmesi gereken


konuların ba ında Ermeni yetimlerinin durumu, onların bu süreci nasıl ya adıkları ve
atlattıkları meselesidir. Tehcir döneminde anne-babalarını kaybeden veyahut da anne-
babasından ayılmak, ayrı dü mek zorunda kalan Ermeni yetimlerini Osmanlı Devleti
yöneticileri gerekli olan tedbirleri aldıktan sonra büyük bir ço unlu unu Darü’l-
eytamlara yerle tirmi tir. Yetimhanelerdeki kontenjanın tamamen dolmasının ardından
yeni yurtların kurulması ve Ermeni yetimlerinin buralara yerle tirilmeleri konusunda
gereken hassasiyet gösterilmeye çalı ılmı tır. Yetimhanelerin tamamen dolmasının
ardından bazı Ermeni çocukların Müslüman ailelerin yanlarına verildikleri hatta
durumları iyi olmayan ailelere aylık 30 kuru ba lanarak bu çocukların iyi, sa lıklı ve
rahat bir ekilde kamaları hedeflenmi tir. Tehcire tabi tutulan, Ermeni’lerin tekrardan
evlerine dönü kararnamesinin tebli inin ardından yetimhanedeki çocukların da
ebeveynlerine ve yakınlarına tekrar istemeleri halinde verilebilece i ve e er herhangi
bir yakını bulunmazsa aid oldu u cemaata teslimine karar verilmi tir. Fakat bu
i lemlerin devam etti i sırada yetimhanelerde bulunan Müslüman yetimleri üzerinde
kilisenin bazı iddialarda bulunması ve onları almaya çalı masını fark eden hükümet
yetkilileri, yetimhanedeki görevlileri uyararak bu konuda dikkatli ve titiz
davranmalarını emretmi tir. Konumuzla alakalı olan önemli bir husus da tehcir
esnasında bazı Ermeni aileleri tehcirin o zorlu ko ullarından kurtarmak amacıyla
çocuklarını Müslüman ailelere emanet olarak bırakmalarıdır. Bunun sayısının ne kadar

293
O.B.E., s.334’den B.O.A., DH. FR, nr. 96/248.

120
oldu unu kestirmek zordur. Fakat önemli miktardaki Ermeni çocu unun bu yolla
tehcirden kurtarılarak Müslüman kom ularına emanet olarak verildi i tahmin
edilmektedir. Hatta bazı Müslümanlar yalnızca Ermeni çocuklarını de il ailelerini bile
saklayarak tehcir edilmekten kurtarmı lardır.

Ermeni yetimhanelerinde kalan ve evlatlık olarak verilen Ermeni çocuklarının


sayısına gelince, tüm resmi yazı malara ve kayıtlara ra men tehcirde kaç çocu un
evlatlık verildi i, ne kadarının yetimhanelerde barındı ı konusuna dair sa lıklı bilgilere
ve rakamlara ula mak zordur.294 1921 yılında Ermeni Patrikhanesi tarafından hazırlanan
rapora göre Müslüman ve Arap kabilelerinde bulunan yetim çocukların toplam sayısını
63 bin olarak vermekte ve bu sayıyı Sivas’ta ise 3.500 olarak göstermektedir.
Rakamların biraz abartılı oldu u ortadadır. Fakat olayın boyutunu ve birçok Ermeni
evladının bu ekilde barındırıldı ını ortaya koyması açısından önemli bir fikir
295
vermektedir.

2.6.6. Sevkiyata Tabi Tutulan Ermeni’lerin skân ve a e Masrafları

Sevk ve iskâna tabi tutulan Ermeni’lerin sevk ve iskânına ili kin gerekli olan
paranın tahsis edilmesi ve gönderilmesi hakkında bazı kararlar devlet tarafından
alındı ını ve bunları uygulamaya çalı ıldı ını, gerekli olan paranın tamamen olmasa
bile imkân dâhilinde temin edilmeye çalı ıldı ını görmekteyiz. Gerek Ermeni’lerin
iskân edilecekleri nihai yerlerine götürüldükleri yollardaki ihtiyaçları gerekse iskân
edildikleri bölgelerdeki ihtiyaçları kar ılanmaya çalı ılmı tır. Yani yerle im yerlerine
uyum sa layabilmeleri için kendilerine ihtiyaç duydukları maddi yardımlar gerek
Osmanlı Devleti gerekse yardım kurulu larının yardımlarıyla kar ılanmaya çalı ılmı tır.

1 Haziran 1915’te Dâhiliye Nezareti tarafından Suriye vilâyetine gönderilen


telgrafta, Suriye’ye gönderilecek olan Ermeni’lerin iskânı ve gerekli olan tahsisatın
temin edilip gönderilece i bildirilmekteydi.296 Yine 1 Eylül 1915’te Konya, Adana,

294
Erhan Ba yurt, Ermeni Evlatlıklar Saklı Kalmı Hayatlar, Karakutu Yayınları, stanbul,
2006, s.37.
295
Hikmet Özdemir, vd., a.g.e., s.126-127.
296
B.O.A., DH. FR, nr. 55-A/14.

121
Haleb, Suriye, Ankara Vilâyetleriyle zmit ve Eski ehir mutasarrıflıklarına çekilen
telgrafta, Ermeni’lerin iskân yerlerine düzenli bir ekilde yerle tirilmeleri için bu
konuyla ilgili olarak Konya vilâyetine 400.000, zmit sanca ına 100.000, Eski ehir
sanca ına 200.000, Adana vilâyetine 300.000, Halep vilâyetine 300.000, Suriye
vilâyetine 100.000, Ankara vilâyetine 300.000 olmak üzere toplam 1.700.000 kuru luk
havalenin gönderildi is ia elerinin düzenli bir ekilde temini ile istasyonlardaki
Ermenilere da ıtılmak üzere mümkün oldu u miktarlarda ekmek, zahire, bo teneke ve
fıçı gibi eylerin biriktirilmesiyle sefalet çekmelerine meydan verilmemesi ve mal
sandı ı var olana kafi de ilse bunun telgrafla bildirilmesini istemekteydi.297 7 Eylül
tarihinde Suriye vilâyetine çekilen telgrafta ise Suriye vilâyetine 4. Ordu
Kumandanlı ınca gösterilen lüzum üzerine 10.000 lira paranın gönderildi i
bildirilmekteydi.298

7 Eylül tarihinde de yine Suriye vilâyetine 10.000 lira gönderilmi tir.299

26 Ekim 1915’te Haleb’de muhacirin müdürü ükrü Bey’e çekilen telgrafta,


Ermeni kafileler arasında hergün açlıktan ölümler oldu undan dolayı hergün en az
100.000 liranın gönderilmesinin gerekti ini 4. Ordu Kumandanlı ının bildirmesi
üzerine gönderilen tahsisatın yeterli olup olmadı ının ve mal sandıklarının gerekli olan
havaleyi gönderemedi inin do ru olup olmadı ının haber verilmesini istemektedir.300

8 Kasım 1915’te Halep Emval-i Metruke dare Komisyonu ba kanlı ına


gönderilen telgrafta, Emvali metruke komisyonu tarafından satılan hayvanların mevcut
bedeli olan 645.810 kuru tan 600.000 kuru unun Ermeni’lerin sevk ve ia e masraflarına
harcanmasının uygun oldu u bildirilmekteydi.301 Yine 8 Kasım tarihinde Haleb’de
muhacirin müdürü ükrü Bey’e çekilen telgrafta, muhacirin tahsisatından 3.000 lira
gönderilmi oldu u, Haleb’de mevcut 600.000 kuru ile Eski ehir’den telgrafla
gönderilecek 200.000 kuru la beraber Ermeni’lerin ia e ve sevkine harcanması ve

297
B.O.A., DH. FR, nr. 55-A/17.
298
B.O.A., DH. FR, nr. 55-A/135.
299
B.O.A., DH. FR, nr. 55-A/118.
300
O.B.E., s.116-117’den B.O.A., DH. FR, nr. 57/110.
301
B.O.A., DH. FR, nr. 57/342.

122
gerekirse yeni tahsisat talebinde bulunmalarını bildirmi tir.302 ükrü Bey’e gönderilen
ifre telgrafın bir benzerini Haleb vali vekiline gönderilerek irsal olunan paranın
Ermeni’lerin ia e ve iskânlarına harcanmasını emretmekteydi.303

16 Kasım 1915’te Dâhiliye Nezaretinden Haleb Vilâyetine çekilen ifre


telgrafta, Hüdavendigar Vilâyetinden Emval-i metruke hasılatından 8.000 liranın temin
edilerek gönderildi i, emaneten malsandı ına tevdi ve Ermeni’lerin ia e ve iskânına
sarfını ve ula tırılmasını bidirmektedir.304

20 Eylül 1916’da Zor mutasarrıflı ına çekilen ifre telgrafta, Ermeni’lerin ia e


ve iskânı için muhacirin tahsisatından 10.000 (liranın) Haleb’e gönderildi i
bildirilmektedir.305

22 Mart 1917’de Dâhiliye Nezareti A air ve Muhacirin Müdüriyeti


umumiyesinden Aydın, Konya, Sivas vilâyetleriyle Eski ehir, zmit, Bolu vs. sancaklara
çekilen ifre telgrafta, muhacirin tahsisatının mültecilerle muhacirlere hasrı ve bu
tahsisattan imdiye kadar iskân ve ia eleri temin edilmekte olan Ermeni, Rum, Arap
ailelere toplam 6.640.000 kuru un gönderildi i bildirilmektedir. Bunun Vilâyet ve
mutasarrıflıkla da ılımı ise u ekildedir:

Aydın vilâyeti 50.000 Kuru


Musul vilâyeti 50.000 Kuru
stanbul vilâyeti 250.000 Kuru
Ankara vilâyeti 500.000 Kuru
Haleb vilâyeti 800.000 Kuru
Hüdavendigar vilâyeti 150.000 Kuru
Suriye vilâyeti 750.000 Kuru
Sivas vilâyeti 500.000 Kuru
Kastamonu vilâyeti 20.000 Kuru

302
B.O.A., DH. FR, nr. 57/348.
303
B.O.A., DH. FR, nr. 57/349.
304
B.O.A., DH. FR, nr. 58/24.
305
B.O.A., DH. FR, nr. 68/73.

123
Konya vilâyeti 500.000 Kuru
Ma’müretü’l-az vilâyeti 30.000 Kuru
Diyarbekir vilâyeti 30.000 Kuru
Edirne vilâyeti 50.000 Kuru
Eski ehir sanca ı 150.000 Kuru
zmit sanca ı 500.000 Kuru
Bolu sanca ı 100.000 Kuru
Zor sanca ı 1.000.000 Kuru
Karesi sanca ı 500.000 Kuru
Kütahya sanca ı 50.000 Kuru
Mara sanca ı 500.000 Kuru
Canik sanca ı 80.000 Kuru
Kayseri sanca ı 50.000 Kuru
Kale-i sultaniye sanca ı 30.000 Kuru
Toplam 6.640.000 Kuru

Bundan sonra bu gibi hususlar için muhacirin tahsisatından bir ey istenmeyerek


bunun yerine seferberlik tahsisatından ifasının sa lanmasını tebli etmi tir. Bundan
böyle olu acak olan ihtiyaçların kar ılanmasıyla seferberlik tahsisatı
306
görevlendirilmi tir.

26 Nisan 1917 tarihinde Suriye vilâyetine gönderilen ifre telgrafta, umumi


bütçenin onayından sonra 25.000 lira gönderilece i gibi, Ermeni’lerin ia esi için banka
vasıtasıyla Harbiye tahsisatından 4.000 lira gönderildi i, ayrıca bu husus için özellikle
ordu tahsisatından para harcanılmaması gerekti i ve gerekti i taktirde muhacirin
tahsisatından veya Harbiye tahsisatından para talep edilmesini emretmi tir.307

20 Haziran 1917’de çe itli vilâyet ve mutasarrıflıklara çekilen ifrede, o güne


kadar, Rum ve Ermeni mülteciler için Harbiye tahsisatından verilmekte olan
yevmiyelerin Temmuz 1917 tarihinden itibaren küçükler için altmı paraya ve büyükler

306
B.O.A., DH. FR, 74/234 (Ayrıca bkz. EK 16).
307
B.O.A., DH. FR, nr. 75/244.

124
için üç kuru a yükseltildi i bildirilmi tir.308 Bu da o güne kadar verilen paraların
yetersiz olmasına binaen Ermeniler için verilen paranın arttırıldı ını göstermektedir.

5 Eylül 1915 tarihinde Meclisi Vükelanın aldı ı bir kararla iskân yerleri
de i tirilen Rum ve Ermeniler ile 4. Ordu kumandanlı ınca ba ka yerlere nakledilen
ailelere yapılan sarfiyat için A air ve Muhacirin Müdüriyeti Umumiyesi bütçesinden
ayrılan ve ancak mültecilerin idarelerinin sa lanmasına yarayan 300.000 liranın ve
Harbiye tahsisatından sa lanan paranın yetersizli inden dolayı bunlara ilaveten 300.000
liranın daha sa lanması kararla tırılmı tır.309

8 Ekim 1917 tarihinde çe itli vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen yazıda


tehcir edilen Ermeniler ve Rumlar ile 4. Ordu mıntıkasından gönderilen e hasın
masrafları için havale gönderildi i belirtilerek bu paranın asla ba ka bir amaç için
harcanmaması, sadece söz konusu ki ilerin ihtiyaçları için kullanılması
hatırlatılmaktaydı. Urfa mutasarrıflı ına çekilen ifre telgrafta, gönderilen 2.500 liranın
söz konusu amaç do rultusunda kullanılması istenmekteydi.310 Bu tarihte di er
merkezlerin bazılarına gönderilen havale miktarları ise öyledir:

Zor Mutasarrıflı ına 2500 lira311


Haleb Vilâyetine 2000 lira312
Suriye Vilâyetine 5000 lira313
Musul Vilâyetine 3.750 lira314
Sivas Vilâyetine 4000 lira315.

Böylece Meclis-i Vükelanın kararı do rultusunda ayrılan 300.000 liranın önemli


bir kısmı 8 Ekim tarihi itibariyle çe itli vilâyet ve mutasarrıflıklara havale edilmi tir. 24
Mart 1918 tarihinde de vilâyet ve mutasarrıflıklara Ermeni, Rum ve Arab ailelerin

308
B.O.A., DH. FR, nr. 77/168.
309
B.O.A., MV. nr. 209/42.
310
B.O.A., DH. FR, nr. 80/73.
311
B.O.A. DH. FR, nr. 80/79.
312
B.O.A. DH. FR, nr. 80/80.
313
B.O.A. DH. FR, nr. 80/86.
314
B.O.A. DH. FR, nr. 80/88.
315
B.O.A. DH. FR, nr. 80/92.

125
masrafları için seferberlik tahsisatından para gönderilmi tir. Bu tarihte çe itli vilâyet ve
mutasarrıflıkların bazılarına gönderilen para yardımı ise öyledir:

316
Haleb Vilâyetine 500.000 kuru
317
Urfa Mutasarrıflı ına 500.000 kuru
318
Musul Vilâyetine 750.000 kuru
319
Sivas Vilâyetine 1.000.000 kuru .
320
Suriye Vilâyetine 500.000 kuru
321
Urfa Mutasarrıflı ına 1.000.000 kuru

7 Mayıs 1918 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden Sadarete yazılan yazıda 1917


senesi içerisindeki Ermeni, Rum ve Arab ailelerin sevk, iskân ve ia e masrafları için
ayrılan 60.000.000 kuru tan 54.440.000 kuru un harcandı ı, 1918 senesi içerisinde de
60.000.000 kuru a ihtiyaç duyuldu u belirtilmekteydi. Bunun sonucunda da 1918 senesi
için 60.000.000 kuru un seferberlik tahsisatından kar ılanması kararla tırılmı ve
Dâhiliye ve Harbiye nezaretlerine bu konuyla ilgili bilgi verilmi tir.322

Osmanlı Devleti Birinci Dünya Sava ı yıllarında ekonomik açıdan oldukça zor
ko ullarında olmasına ra men sevk ve iskânı kararla tırılan Ermenilerin ihtiyaçlarını
kar ılamaya çalı mı tır. Sevk esnasında kafilelerin ihtiyaçlarının kar ılanmasıyla iskân-ı
A âir ve Muhacirin müdüriyetini görevlendirdi. Sevkiyat esnasında muhacirlerin
ihtiyaçlarının kar ılanması için toplam 2.250.000 kuru tahsis etmi tir. Vilâyetler de
kendi imkânları ölçüsünde çe itli yardımlarda bulunmu , kendilerinin yetmedi i
zamanlarda ise merkezden tahsisat istemi lerdir. Ayrıca Osmanlı Devletinden ba ka
ülke sınırları dâhilinde çe itli faaliyetlerde bulunan yabancı kurulu lar ve yurt dı ında
ya ayan Ermeniler de tehcir edilen Ermeni ve Rumlara yardım etmi lerdir.323
Ermenilerin ihtiyaç duydu u ekmek, zahire, bo teneke ve fıçı gibi gıda maddeleri ve

316
B.O.A. DH. FR, nr. 85/204.
317
B.O.A. DH. FR, nr. 85/208.
318
B.O.A. DH. FR, nr. 85/209.
319
B.O.A. DH. FR, nr. 85/210 (Ayrıca bkz. EK 17).
320
B.O.A. DH. FR, nr. 85/213.
321
B.O.A. DH. FR, nr. 85/221.
322
B.O.A., BEO, 338597.
323
Yusuf Halaço lu, a.g.e., s.87.

126
mallar devlet tarafından temin edilmeye çalı ılmı tır. Emvâl-i Metruke komisyonu da
Ermenilere ait bazı mallardan sattıklarının bedelini sevk ve ia e masrafı olarak ihtiyaç
duyulan yerlere göndermi tir.

Dâhiliye Nezaretinin 22 Mart 1917 tarihli telgrafında da gördü ümüz gibi


Ermeni, Rum ve Arab ailelerine tehcir döneminde toplam 6.640.000 kuru
gönderilmi tir. Bu ba lamda Sivas Vilâyetine 500.000 kuru gönderilmi tir.324 Yine
belgelerden 1917 yılı içerisinde Ermeni, Rum ve Arab aileler için seferberlik
tahsisatından sevk, iskân ve iâ e masrafı olarak 54.440.000 kuru harcanmı tır. 1918
yılı içerisinde ise 60 milyon kuru a ihtiyaç duyuldu u bildirilmi tir. 1918 yılında
Osmanlı Devleti Sivas Vilâyetine 1 milyon kuru göndermi tir. Tüm bunlardan ba ka
Osmanlı Devleti Ermeni ve Rum mülteciler için yevmiyeler vermi tir. Bu yevmiye
1917 tarihinden itibaren küçükler için altmı paraya, büyükler içinse üç kuru a
yükseltilmi tir.

2.6.7. Tehcirden Kurtulmak Amacıyla Din De i tiren Ermeniler

Ermeni tehcirinin belki de dikkat çeken en önemli sosyal olaylarından biri de


tehcire tabi olmaktan kurtulmak için kendi asli dinlerini de i tirip ihtida eden
Ermenilerdir. Osmanlı Devleti yöneticilerinin tehcirden kurtulmak amacıyla dinlerini
de i tirip yerlerinde kalmaya ve bu uygulamadan kurtulmaya çalı an Ermeni’lerin
oldu unun farkına varmalarının ardından bazı tedbirler almaya çalı tıkları görülmü tür.
1 Temmuz 1915’te çe itli vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen yazıda, sevk edilen
Ermeni’lerin bazılarının toptan veya ferdi olarak yerlerinde kalmak amacıyla din
de i tirme yolunu seçtikleri belirtilerek, bu gibi durumlara kesinlikle itimat
edilmemesini ve ihtida etmi olsalar bile kendileri için kararla tırılmı yerlere
sevkiyatlarının yapılması gerekti i emredilmi tir.325 Yine 20 Temmuz 1915 tarihinde
çe itli vilâyet ve mutasarrıflıklara aynı mealde bir emir tebli edilmi tir.326 Yalnız ihtida
ederek veya evlenen ve güvenilir kimselerin yanına bırakılan çocukların oldukları yerde

324
B.O.A., DH. FR, 74/234 (Ayrıca bkz. EK 16).
325
B.O.A., DH. FR, 54/254 (Ayrıca bkz. EK 5).
326
B.O.A., DH. FR, nr. 54-A/49.

127
kalmalarına müsaade edildi i, onlara pek dokunulmadı ı327 ve ihtida eden Ermeni
kızlarının Müslümanlarla evlenmesine izin verildi ini görmekteyiz. Fakat daha sonra
Osmanlı Devletinin ihtida etmek isteyenlere kar ı takındı ı bu katı gibi gözüken
tutumun tehcir kararının verilmesinden itibaren ilk zamanlarda uygulanmaya çalı ıldı ı,
daha sonra ihtida etmek isteyenlere pek dokunulmadı ını görmekteyiz. 4 Kasım 1915
tarihinde çe itli vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen ifre yazıda, ihtida etmek isteyen
Ermenilerde göz önünde bulundurulması gereken artlar öyle sıralanmı tır:

1)Sevk edilmeyip öteden beri ikamet ettikeri mahallerde ibka olunanların


ihtidası kabul olunur.

2)Umum meyanında sevk olundukları sırada merkezlerden tebli olunan emr-i


mahsus ile alıkonulup sevklerinden sarf-ı nazar edilenlerin gerek ikametgâhı aslilerine
iade edilmi olsunlar, gerekse bir mevkide kalmı olsunlar, ihtidaları kabul olunur.328

Sevkedilen Ermeni’lerin sevkedildikleri bölgelere yerle tirilmelerinin ardından


ihtida etmeleri halinde ihtidalarının kabul edilece ine dair karar Dâhiliye nezaretince
Haleb, Suriye, Musul vilâyetleriyle Urfa ve Zor mutasarrıflıklarına bildirilmi tir.329

21 ubat 1916’da Dâhiliye Nezareti tarafından bazı vilâyet ve mutasarrıflıklara


çekilen ifre telgrafta, ihtida eden Ermeni’lerin kendilerine verilen nüfus tezkereleriyle
serbestçe dola tıklarının anla ılmasından, “ihtida etmi tir” kaydı dü ülmeksizin
bulundukları yerin ismi yazılarak mahalli zabıta memurlarınca mezkur tezkerenin
imzalanması istenmi tir.330

16 Mayıs 1917 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden Sivas Vilâyetine gönderilen


ifre telgrafta, Ermeni mühtedi ve Mühtediyelerinin yekdi eriyle evlenmelerinde
herhangi bir sakınca olmadı ını bildirmi tir.331

327
B.O.A., DH. FR, nr. 54-A/382.
328
B.O.A., DH. FR, nr. 57/281.
329
B.O.A., DH. FR, nr. 59/83.
330
B.O.A., DH. FR, nr. 61/71.
331
B.O.A., DH. FR, nr. 78/150.

128
22 Mayıs 1917’de çe itli vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen yazıda, ya ları
ondan fazla olup da ihtida eden Ermeni’lerin tezakir-i Osmaniyelerinin arkasına ikâmet
ettikleri kasaba ve mahallenin isimleri yazılarak zabıta idarelerince kayda geçirilmesi,
yine ihtida edenlerin tezakir-i Osmaniyyelerine bu suretle erh yazılıp mühürlenmesi ile
polis ve jandarma dairelerince bu i aretin ihtida eden Ermenilere aid oldu unu bilerek
sefer esnasında ona göre muamele yapılmasını istemi tir.332

28 Ekim 1918 tarihinde çe itli vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen yazıda,


Müslümanlarla evlenmi olan Ermeni kız ve kadınlarının ailelerine teslimi hakkında
bazı müracaatların oldu u, bunlardan isteyenlerin eski dinlerine dönmelerinde tamamen
serbest oldukları ve bu ekilde nikâhları kendili inden dü ece inden ebeveynlerinin
yanlarına dönebilmelerinde serbest oldukları ve bu konuda gerekenin yapılmasını
istemi tir.333

1 ubat 1919 tarihinde çe itli vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen yazıda,


zamanında bazı Müslüman aileleri tarafından himaye edilmi olan Ermeni çocuklarıyla
mühtedilerinin velilerine ve mensub oldukları cemaatlere teslimi hakkında bir tebligatın
olmasına ra men bazı yererde bu tebli in aksi istikametinde davrananların oldu u, e er
söz konusu yerlerde bu ekilde insanlar varsa mezkur ahkâmın hemen uygulanması ve
bunların iade ve teslimleri hakkında herhangi bir ikayete meydan verilmeden hakkıyla
yerine getirilmesi gerekti i emredilmi tir.334 Aynı ekilde benzer bir emir 8 ubat
1919’da çe itli vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilmi tir. Burada da Ermenilerden
yirmi ya ını doldurmayan erkek ve kadınların ihtidalarının dikkate alınmaması; yirmi
ya ını geçenlerin ise asli dinlerine dönmeleri konusunda serbest bırakılmaları
istenmi tir.335

Tehcirin zor ko ullarından kurtulmak isteyen ve yurtlarını terk etmek istemeyen


bazı Ermeniler din de i tirme yolunu veya Müslümanlarla evlenerek bulundukları yerde
kalmayı dü ünmü lerdir. Fakat Osmanlı Devleti tehcir kararının uygulandı ı bu

332
B.O.A., DH. FR, nr. 76/238.
333
B.O.A., DH. FR, nr. 93/300.
334
B.O.A., DH. FR, nr. 96/15.
335
B.O.A., DH. FR, nr. 96/100.

129
dönemde ihtida hareketlerine itibar etmeyip onları kararla tırılan yerlere sevk ve iskân
etmi tir. Yalnız bazı çocukların ve ihtida eden genç kızların bulundukları yerde
kalmalarına müsaade etmi tir. Ancak Osmanlı Devletinde tehcir i leminin
tamamlanmasının ve Ermeni muhacirlerin kendileri için belirlenen yerlere
yerle tirilmelerinin ardından ihtida etmek isteyenlerin ihtidalarını kabul etmi tir.
Bundan ba ka Müslümanlarla evlenenlerin istedikleri yerlerde kalmalarına müsaade
etmi tir. Fakat ihtida etmi olanların kimliklerinde ihtida etmi olduklarına dair bir
i aretin de kimliklerine konulmasını istemi tir.

htida etmi olan Ermeniler’in ne kadar oldukları ise kesin bilinmemekle birlikte
sevkiyata tabi tutulanlara kar ıla tırıldı ı zaman bazı çevrelerin iddia ettikleri gibi çok
önemli ve yüksek rakamlara ula mamakla birlikte olayı sosyal bir açıdan
de erlendirdi imizde ise dikkat çekici boyutlarda oldu unu söyleyebiliriz.

2.6.8. Tehcir Esnasındaki Ermeni Kayıpları

14 Haziran 1915 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden Diyarbekir, Mamüretü’l-caziz


ve Bitlis Vilâyetlerine çekilen ifre telgrafta, Erzurum’dan sevk olunan kafilenin
Kürdler tarafından katledildikleri bundan dolayı sevk edilenlerin can güvenli inin
sa lanması için gerekli tedbirlerin alınması, aykırı harekette bulunan ahısların
cezalandırılması ve kar ılıklı çatı malara meydan verilmemesi istenmekteydi.336

26 Haziran 1915’te Dâhiliye Nezaretinden Ma’müretü’l-aziz vilâyetine


gönderilen yazıda, Erzurum’dan sevk edilen Ermeni’lerin Dersim e kiyası tarafından
yolları kesilerek katledildikleri ve bunların ellerinden Ermeni kafilelerini almanın zor
olmasına ra men bu konuda kayıtsız kalınmaması ve o insanların canlarının korunması
için gereken tedbirleri acilen alınmasını emretmekteydi.337

12 Temmuz 1915’te Diyarbekir Vilâyetine gönderilen telgrafta, Ermeniler ve


Hristiyanlara yönelik katliamların oldu u, Diyarbekir’den sevk olunan e has vasıtasıyla
Mardin’de Murahhasa ile Ermenilerden ve di er Hristiyan ahaliden yediyüz ki inin
336
O.B.E. s.44’den B.O.A.DH. FR, nr.54/9.
337
O.B.E. s.52-53’den B.O.A.DH. FR, nr.54/162.

130
geceleri ehirden dı arı çıkarılarak koyun gibi bo azlandı ı ve u ana kadar bu
katliamlardan 2000 civarında ki inin öldü ü tahmin edilmekte ve buna hızlı bir cevap
verilmezse bu durumun civar ehirlere de sirayet edece inden korkuldu unun
bildirilmesi üzerine Ermeniler için uygulanan askeri ve siyasi tedbirlerin di er Hristiyan
unsurlara da te mili kesinlikle caiz olmadı ından bu gibi durumlara meydan
bırakmamak ve Hristiyanların hayatın tehlikeye sokacak bu tür olaylara bir son
verilmesi gerekti ini emretmi tir.338

17 Ekim 1915’te Suriye Vilâyetine gönderilen yazıda, Hama’da bulunan 20 bin


civarındaki muhacirin arasında humma ve dizanteri hastalıklarının ortaya çıkması
sonucunda günde 70-80 ki inin ölmesinden dolayı muhacirlerin kendileri için tahsis
edilmi iskân yerlerine bir an evvel sevklerinin yapılması istenmekteydi.339 Ayrıca aynı
telgraf Haleb’de bulunan Muhacirin müdürü ükrü Bey’e de gönderilmi ve konu
üzerinde gerekli hassasiyetin gösterilmesi istenmi tir.340 3 Kasım 1915’te Diyarbekir
Vilâyetine gönderilen yazıda, Urfa’dan Re’sü’l-ayn ve Nusaybin tarikiyle sevkedilen
Ermeni kafilelerin bedevi ve a iretlerin tecavüzlerine maruz kalıp geri dönmeleri
üzerine Siverek yoluyla sevklerinin daha uygun oldu u bildirilmi tir.341

Cephe gerisinin güvenli ini sa lamak, ordunun ikmal yollarının güvenli ini
temin etmek ve muhtemel Müslüman ahali ile Ermeniler arasındaki çatı maları önlemek
amacıyla daha güvenli bölgelere sevk ve iskânlarına karar verilen Ermeni’lerin sevk
güzergâhlarında bazı sıkıntılarla kar ıla tıklarını elde mevcut olan belgelerden
anlamaktayız. Özellikle sevk yolları üzerindeki Kürd a iretlerinin ve bedevilerin
saldırıları ve katliamları, sevk güzergâhları üzerindeki meskûn ahalinin saldırı ve
ya maları, kafilelerin güvenli ini sa lamakla görevli bazı jandarmaların ihmal,
görevsizlik ve kötü niyetleri gibi sıkıntılardan kaynaklardan kayıplar ve özellikle o
dönemde yaygın olarak görülen humma, dizanteri ve tifüs gibi salgın hastalıklardan
kayıplar ile beslenme ve barınma ihtiyaçlarının yeteri kadar giderilememesi yüzünden
bazı Ermeniler yollarda hayatını kaybetmi tir.

338
O.B.E. s.69’dan B.O.A. DH. FR, 54/406.
339
B.O.A. DH. FR, nr. 57/71 (Ayrıca bkz. EK 12).
340
O.B.E. s. 108’den B.O.A. DH. FR, nr. 57/51.
341
B.O.A. DH. FR, nr. 57/277.

131
Ermeni kayıplarıyla ilgili olarak Türk Tarih Kurumu Ba kanı Yusuf Halaço lu,
toplam sevkiyata tabi tutulan Ermeni’lerin sayısını 438.758 olarak vermekte ve bunların
382.148’inin iskân sahasına ula tıklarını, dolayısıyla bu iki rakam arasında 56.610
ki ilik farkın oldu unu ve belgelerden elde edilen bilgilere göre, bu farkın u ekilde
ortaya çıktı ını ifade etmi tir: “500 ki i Erzurum-Erzincan arasında; 2000 ki i Urfa-
Haleb arasındaki Meskene’de; 2000 ki i Mardin civarında e kıya ve Arap a iretlerinin
saldırıları sonucu katledilmi , 5 bin ve belki biraz daha fazla ki i Dersim bölgesinden
geçen kafilelere yapılan saldırılar sonucu öldürülmü tür. Ayrıca yollarda açlıktan
ölenler olmu tur. Bunların dı ında tifo, dizanteri gibi salgın hastalıklardan da, yakla ık
25-30 bin ki i telef olmu tur.”342

2.6.9. Tehcir Esnasında Suç leyenlerin Cezalandırılması

Osmanlı Devleti Ermeni ve bazı Rumların bulundukları mahallerden ülkenin


güneyine geçici olarak sevk ve iskân edilmeleri kararını aldıktan sonra bu i in güvenli
ve düzgün bir ekilde i leyebilmesi için söz konusu yerlerdeki mülki ve askeri
yetkilileri görevlendirmi ti. Ermeniler’in sevkedildikleri bölgelerdeki yetkililer ile sevk
güzergâhlarındaki vali ve mutasarrıflar kendi bölgelerinden geçecek olan kafilelerin can
ve mal emniyetini sa lamak zorundaydılar. Fakat Ermeni’lerin belirlenen mahallere
sevkleri esnasında gerek mahalli idareciler, gerekse Ermeni’lerin emniyetini sa lamakla
görevli muhafızlar ve bazı yöre halkının suistimalleri görüldü. Osmanlı Devleti de bu
ekilde suç i leyenleri cezalandırmak amacıyla onları tespit yoluna gidip suçluların
Divan-ı Harblere sevklerine ve hak ettikleri cezalara çarptırılmalarına karar verdi. Bu
ba lamda sözkonusu suçluların tespit edilip Divan-ı Harbe gönderilmek üzere bir
komisyon olu turulmasına dair Emniyeti Umumiye Müdüriyetinden Sivas’ta Bitlis
Sabık Valisi Mahzar Bey’e gönderilen telgrafta, Sivas, Trabzon, Erzurum, Ma’müretü’l-
aziz, Diyarbekir, Bitlis vilâyetleriyle Canik Mutasarrıflı ı dâhilinde Ermeni’lerin sevki
esnasında kanunlara muhalif hareket ve suistimalleri bilinen memur ve jandarmalar
hakkında tahkikat yapılması ve suçları sabit olanların divan-ı harblere tevdi eylemek
üzere adliyece münasip görülen bir ki i ile jandarma dairesinden Binba ı Ali Naki

342
Yusuf Halaço lu, a.g.e., s.98.

132
Bey’den olu an bir komisyonun olu turulması ve derhal sözkonusu mahallerde
görevlerini ifa etmeyle ba lamaları tebli edilmekteydi.343

24 Ekim 1915’te Dâhiliye Nezaretinden Sivas vilâyetine gönderilen ifre yazıda,


Ermeni sevkiyatı esnasında usulsüz hareketleri görülen Tenos ( arkı la) Kaymakamı
Cemil Bey’in görevinden azline ve hakkındaki evrakın Divan-ı Harb-i Örfi’ye
gönderilmesine dair Heyet-i Tahkikiye Reisi Mahzar Bey’e yazıldı ı
344
bildirilmekteydi.

25 Ekim 1915’te Dâhiliye Nezaretinden Sivas vilâyetine gönderilen yazıda,


Aziziye Kaymakamı Hamid Bey’in yöre Ermenileri’nin sevkleri esnasında usulsüz
hareketlerinden dolayı görevinden alınarak Divan-ı Harbi Örfi’ye gönderilmesi
emredilmekteydi.345

6 Kasım 1915’te Urfa Mutasarrıflı ına gönderilen telgrafta, Urfa’dan Rakka’ya


gönderilen ilk kafileye refakat eden muhafız jandarmaların kayıtsızlıklarından
kaynaklanan bazı uygunsuzlukların meydana geldi i, jandarmaların gözü önünde
kadınların kaçırıldı ı ve bunların emirlerin aksine imendifer güzergahı üzerindeki
köylere bazılarının yerle tirildikleri tespit edildi inden sözkonusu jandarmaların Divan-
ı Harb’e sevkedilip cezalandırılmaları bildirilmi tir.346

13 Kasım 1915’te Sivas vilâyetine gönderilen yazıda, Gürün kaymakamı u’ayb


Efendi’nin Ermeni i lerindeki uygunsuz hareketlerinden dolayı Divan-ı Harbe
gönderilmesini Tahkik Heyetinin bildirildi i ve söz konusu ki inin görevden alınması
gerekti i tebli edilmi tir.347

17 Kasım 1915’te Sivas Vilâyetine gönderilen ifrede, Su ehri Kaymakam


Vekilli inde bulunan Fahri Efendi’nin Ermeni’lerin sevkleri esnasında güvenliklerini
sa lamadı ı ve sevk günü ya anan ya malara kar ı herhangi bir ey yapmadı ı Tahkik

343
B.O.A. DH. FR, nr. 56/179.
344
O.B.E. s. 115’den naklen B.O.A. DH. FR, nr. 57/105.
345
O.B.E. s. 116’dan naklen B.O.A. DH. FR, nr. 57/116.
346
O.B.E. s. 122’den naklen B.O.A. DH. FR, nr. 57/309.
347
B.O.A. DH. FR, nr. 57/413 (Ayrıca bkz. EK 13).

133
Heyeti Riyaseti tarafından bildirildi inden bu durumun cezayı gerektirip
348
gerektirmedi inin bildirilmesini istemi tir.

22 Temmuz 1916’da Zor Mutasarrıflı ına gönderilen telgrafta, Zor’a gelen


Ermenilerden be bin lirayı aldı ı bildirilen tabur kumandanı Yüzba ı Salih Efendi
hakkında tahkikat yapılması ve bunun sonucunun Dâhiliye Nezareti Emniyeti Umumiye
Müdüriyetine bildirilmesini istemi tir.349

12 Aralık 1918 tarihinde Meclis-i Vükela’nın almı oldu u bir kararla


seferberlik sırasında tehcir esnasında yapılan tecavüzler ve suçluları tahkik için bu
suçların i lendi i her bir vilâyet ve liva için dâhiliye ve adliye memurlarından uygun
olan memurlardan mürekkeb birer heyet kurulması kararla tırılmı tır. Bunlardan biri
Ankara ve Kastamonu Vilâyetleriyle Bolu sanca ı, ikincisi Trabzon Vilâyeti ile Samsun
livasını, Üçüncüsü Bursa ve Edirne vilâyetleriyle Çatalca sanca ını, dördüncüsü Aydın
vilâyetiyle Çanakkale ve Karesi sancaklarını, be inci Konya Vilâyetiyle Eski ehir,
Karahisar, Kütahya ve Antalya sancaklarını; altıncısı Sivas vilâyetiyle Kayseri ve
Yozgat livalarını; yedincisi Erzurum, Van ve Bitlis vilâyetlerini, sekizincisi Diyarbekir,
Ma’müretül-aziz vilâyetlerini; dokuzuncusu Adana vilâyeti ile Mara sanca ını;
onuncusu Urfa, Zor ve Antep sancaklarını ihtiva edecekti.350

14 Aralık 1918’de yine Meclis-i Vükelanın almı oldu u kararda, seferberlik


esnasında meydana gelen tehcir ve isyan dolayısıyla suç i leyenlerin tahkik edilip suçu
sabit görülenlerin örfi idare mahkemelerine sevklerine dair Harbiye, Adliye ve Dâhiliye
Nezaretlerinin iste i üzerine bir zabıtname hazırlanmı tır.351

Ayrıca kurulan bu komisyonların zaruri ihtiyaç ve masraflarının seferberlik


tahsisatından kar ılanması, e er para bulunamazsa Maliye hazinesinden kar ılanaca ına
dair kararı Meclis-i Vükela 9 Aralık 1918 tarihinde almı tır.352

348
B.O.A. DH. FR, nr. 58/47.
349
B.O.A. DH. FR, 66/55.
350
O.B.E.. S.188’den naklen, B.O.A. Meclis-i Vükela Mazbataları, nr. 213/60.
351
O.B.E. s. 189’dan B.O.A. MV. nr. 213/62.
352
O.B.E.. S.191-192’den naklen MV. Nr. 213/54.

134
Osmanlı Devleti yetkilileri tehcirin nedenlerini tespit etmek üzere kurulacak
soru turma komisyonlarına tarafsız hukukçuların i tiraklerinin sa lanması hususunda
sveç, Hollanda, spanya, Danimarka hükümetlerine birer nota vermi tir.353

11 ubat 1919’da Dâhiliye Nezaretinden nazır vekili zzet Beyefendi


Hazretlerine ve Harbiye Nazırı Yaver Pa a’ya gönderilen yazıda, Ermeni tehcir, taktil
ve mallarını ya ma i lerine adı karı an Sivas Polis Müdür-i sabıkı olup Kadıköyü’nde
Mısıro lu semtinde oturan Mehmed Rif’ad Efendi hakkında Karabet A ayasyan ve
arkada larının imzasıyla verilen mektubun içeri inde yazılanlar ayet do ruysa
gerekenin yapılmasını istemi tir.354

Osmanlı Devletinin Ermeniler için tehcir kararını almasının ardından göç


ettirilen insanların can ve mal emniyetlerini sa lamak için bir dizi önlemler almı tır.
Fakat gerek mülki amirlerin gerekse sevk esnasında kendilerine refakat edecek olan
jandarma muhafızlarının ihmal ve kötü niyetlerinden kaynaklanan bazı olumsuzluklar
ya anmı tır. Osmanlı Devleti de bu tür hareket ve eylemlerde bulunan kimseleri tespit
edip gereken cezaları vermek amacıyla tahkikat komisyonları kurmu ve bunlar 1918’e
kadar faaliyetlerini sürdürerek olaylara adı karı anları belirleyip divan-ı harblere
sevklerini sa lamı lardır. Ancak bu mahalli komisyonların 1918’de görevlerini
tamamlamalarının ardından yine aynı yılın sonlarına do ru Mecis-i Vükela’nın kararıyla
Adliye ve Dâhiliye memurlarından olu an Tahkikat heyetleri olu turulmu tur. Bu
komisyonların görevi, tehcir döneminde suç i leyenleri bulup hak ettikleri cezaları
çekmeleri için Divan-ı Harblere sevklerini sa lamaktı. Söz konusu komisyonların
yaptı ı tahkikat sonucunda Ermeni tehciri esnasında ihmal ve suçları bulunan 1397 ki i
tutuklanmı ve bunların büyük kısmı idam olmak üzere çe itli cezalara
çarptırılmı lardır. Bu ba lamda Sivas vilâyetinden 648 ki i ve ebinkarahisar
mutasarrıflı ından altı ki i olmak üzere toplam Sivas vilâyetinde 654 ki i tutuklanarak
çe itli cezalara çarptırılmı lardır.355 Bunlar arasında en me hurları Tenos, Aziziye ve
Gürün Kaymakamları ile Su ehri Kaymakam vekili Fahri Efendi vardır. Bunlar

353
O.B.E. s. 195’den B.O.A. HR. MÜ, nr. 43/17.
354
B.O.A. DH. KMS, 49-1/89.
355
Kâmuran Gürün, a.g.e., s.319.

135
görevleri esnasındaki usulsüz tavır ve davranı larından ötürü azledilerek çe itli cezalara
çarptırılmı lardır.

2.6.10. Sevkiyata Tabi Tutulan Ermeni’lerin Memleketlerine Dönmelerine zin


Verilmesi

Birinci Dünya Sava ının sona ermesinin ardından ülke içerisinde herhangi bir
karı ıklık veya isyan hareketlerinin tekrar çıkmayaca ını dü ünen Osmanlı Devleti
Ermenilerin tekrar eski yurtlarına dönebilmeleri için bazı çalı malar yapmaya
ba lamı tır. Bu durumun gazete ve dergilerde dile getirilmesi Ermeniler açısından
büyük bir heyecan vesilesi olmu tu. Sokaklarda halk artık Ermenilerin tekrar eski
yerlerine gidebilece ine dair bazı çalı maların yapıldı ı söylentisini konu maktaydı. Bu
konuyla ilgili gerekli önhazırlıkları yapan Osmanlı Devleti, Ermenilerin bekledi i kararı
21 Ekim 1918 yılında almı tır. Bu kararla sava sebebiyle ba ka yerlere sevk edilmek
zorunda kalan Ermeni ve Rumların tekrar memleketlerine geri dönebilecekleri
belirtiliyordu. Sözkonusu kararın uygulanmasına dair bir tâlimatnâme de Muhacirîn
Müdüriyet-i Umumiyesi tarafından hazırlanarak ilgili memurlara gönderilmi tir. Burada
iskân edilmi olan Ermeni evlerinin derhal bo altılması emredilmi tir.

5 Kasım 1918’de alınan ve ilgili vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen bir


kararla da, yurtlarına dönmek isteyen Ermenilere her türlü kolaylı ın sa lanması, yol
masraflarının kar ılanması ve memurların Ermenileri zor durumda bırakacak herhangi
bir durum ve fiili önlemesini istemi tir.

Ermenilerin pey-der-pey eski yerlerine dönebilecekleri kararının alınmasının


ardından sözkonusu ki ilerin iskân ve ia elerinin harbiye tahsisatından kar ılanması,
seyahat edenlere yolda yetecek kadar ekmek verilmesi veya sevk güzergâhlarında
doyurulması, emniyet ve güven içerisinde seyahat edebilmeleri için trenin kullanılması
kararla tırılmı tır. Özellikle trenle gidi in mümkün olmadı ı durumlarda binek araçları
ve hayvanları temin edilmeye çalı ılmı tır. Karayoluyla seyahat edeceklere
jandarmaların refakat etmeleri sa lanmı ve Ermenilere seyahat vesikası verilmi tir.

136
Ermenilerden geri dönmek istemeyenlere kar ı oldukça ho görülü davranılmı ,
yerinde kalmak isteyenlere herhangi bir baskı yapılmamı tır. Fakat halktan bu yönde bir
baskı yapıldı ının duyulması üzerine sözkonusu ki iler uyarılmı tır. Ayrıca yerlerinde
kalmak isteyenlerin iskân ve ia elerinin ilgili vilâyet ve mutasarrıflık yoluyla
yapılmasına çalı ılmı tır.356 Eski yerlerine dönen bazı Ermenilerin istekleri üzerine
Osmanlı Devleti Ermenilerin ödemeleri gereken bazı vergilerden onları iki yıl muaf
tutarak sosyal ve ekonomik adaptasyonu tekrar yakalamalarına yardımcı olmaya
çalı ılmı tır.

Konumuzla ilgili olarak memleketlerine dönecek olan Ermeniler ve bunların geri


dönü leriyle ilgili alınması gereken tedbirler ve yapılması gereken düzenlemeler
Dâhiliye Nezareti tarafından Sivas, Edirne, Erzurum, Adana, Ankara, Aydın, Haleb,
Diyarbakır, Trabzon, Musul, Van, Kastamonu, Konya, Ma’müretü’l-aziz, Hüdavendigar
Bitlis gibi vilâyetlerle bazı mutasarrıflıklara 5 Kasım 1918 tarihli yazıda bildirilmi tir.
Buna göre;

1)Yerlerine avdet edecek Ermeni’lerin seyahat vesikası olmasına mecbur


tutulması ve mezkur vesikaların da bazı muamelat neticesinde verilmi oldu undan bazı
zorlukların çıktı ı anla ılmı tır. Bunlar hükümet tarafından gönderildikleri için vesika
teminine ihtiyaç olmadı ından trene binenlere ait bir listenin tanzimi.

2)Seyahat vesikası i’tası akabinde mahalli yöneticilerce Ermeni’lerin yanındaki


ekmek vesikalarının zorla alındı ı ve tren bulamama yüzünden bunların günlerce
ekmeksiz kaldı ı bildirildi inden aç ve susuz kalanlara bulundukları yerde ve yolda
kifayet edecek miktarda ekmek verilmesi ve sevk güzergâhlarında doyurulmaları.

3)Seyahat edecek Ermenilere haftada iki defa tren tahsis edilmesi.

4)Ermeni’lerin yol masrafların Harbiye tahsisatından kar ılanması.

356
Karacakaya, Recep, a.g.e., s.83,84,85.

137
5)Zorlama, baskı ve korkutmayla ihtida edenlerin serbest bırakılması hakkındaki
hükümlerin tam olarak yerine getirilmesi ve gerekli malumatın nezarete bildirilmesi.

6)Ermeni’lerin seyahat esnasında kar ıla abilecekleri saldırı ve tecavüzlere


engel olunması ve bu konuda mahalli inzibatların gereken titizli i göstermesi. E er bu
konuda bir ikâyet olursa bundan Mülki idareciler sorumludurlar.357

22 Ekim 1918 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden çe itli vilâyet ve


mutasarrıflıklara çekilen telgrafta ise, sava sebebiyle ba ka yerlere nakledilen Rum ve
Ermeni’lerin ia e ve iskânlarının temin edilerek emniyet içerisinde geri dönmelerine
müsaade edildi i bildirilmi tir. Buna göre;

1)Ahval-i harbiye dolayısıyla karar-ı askeri ile bir mahalden çıkarılarak di er


mahalle sevk edilmi olan bi’l-umum ahalinin çıkarıldıkları mahallere avdetlerine
müsa’ade edilmesi Meclis-i Vükelâca takarrur etmi oldu undan avdete talib olanlara
müsa’ade edilecektir.

2)Erzurum, Trabzon, Van, Bitlis, Diyarbakır, Ma’müretü’l-aziz vilâyetleriyle


Erzincan mutasarrıflı ı dâhilinde vesa’it-i ia enin adem-i kifayesine binâ’en i bu
mahaller ahâlisinden avdet etmek isteyenler içün evvel-i emrde mahalleriyle bi’l-
muhabere selâmet-i seyr ve seyahatleri ve ia e ve iskânları esbâb-ı temin edildikçe pey-
der-pey azimetlerine müsâ’ade edilmesi muktezidir.

3)Bu karar menâfi’-i âliye-i memleket nazar-ı itibara alınarak ittihaz edilmi
oldu undan emr tatbikâtında kat’iyyen ta’allül ve te’ahhura meydan verilmeyecektir.358

23 Ekim 1918 tarihinde çe itli vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen yazıda,


sava sebebiyle ba ka mahallere sevk ve nakl edilen ahalinin memleketlerine
dönmelerine müsâde edildi i ve bunların emîn ve sâlim bir ekilde dönebilmeleri için
gerekli tedbirlerin alınması ve bu hususta kusuru görülenlerin cezalandırılmaları

357
B.O.A. DH. FR, nr. 93/57 (Ayrıca bkz. EK 18).
358
B.O.A. HR. MÜ, 43/34.

138
istenmekteydi. 22 Ekim 1918 tarihinde gönderilen ifre telgrafa ek olarak gönderilen bu
yazıda;

Esbâb-ı harbiyyeden dolayı mahal-i âhara sevk ve nakl edilen bi’l-umum


ahâlinin memleketlerine avdetlerine müsa’ade i’tası Hükümetçe ne derece matlub ise
bunların emîn ve sâlim bir sûretde me’min-i seyr ü seferleri de kemâl-i ehemmiyetle
müstelzemdir. Binâ’en-aleyh mevadd-ı âtînin nazar-ı dikkatden dûr tutulmaması
muktezidir.

1)Her vilâyet veya liva merkez veya mülhakatında tâlib-i avdet ne kadar nüfus
ve aile vardır ve bunlar nerelidir.

2)Birinci fıkrada gösterilib tâlib-i avdet olan e hâsın memleketleri nazar-ı


i’tibâra alınarak avdetleri ve memleketlerinde iskânları mümkin olup olmadı ının ve
seyr-i seyahatlerinde selâmet-i kat’iyye bulunup bulunmadı ının gidecekleri memleket
hükûmetiyle muhabere edildikten ve mikdârları hakkında mahalline ve merkeze
ma’lumat verildikten sonra e hâs-ı mezkure i’ade olunabilecektir.

3)Ahali-i mezkurenin kemal-i selâmetle i’adesi i’âde eden hükümât-ı mahalliye


rü’esâsının taht-ı mes’ûliyetinde cereyan edece i cihetle husûsât-ı mebhûsenin bi’l-
muhâbere ta’yin ve tesbitinden ve ahval ve vaz’iyyet-i hâzıraya göre yollarda selâmet-i
seyr ü seyahatleri her sûretle ayân-ı i’timad me’murin-i inzibâtiyye ise sâ’ir alâkadâr
me’murin tarafından te’min edildikten sonra icra olunacaktır.

4)Husûsât-ı ânifenin tatbik ve icrâsında kusûr ve tekâsülü görülen me’mûrin


hakkında derhal en edid mücâzat tatbik edilmek üzere hemân merkeze i ’âr
kılınacaktır.359

27 Ekim 1918’de Dâhiliye Nezaretinden Diyarbekir vilâyetine çekilen yazıda;

359
O.B.E. s. 176-177’den naklen B.O.A. HR. MÜ, nr. 43/34.

139
1)El-yevm me gûl olan emval-i metrûkenin Ermeniler geldikçe pey-der-pey
tahliyesi muvafıkdır. Fakat bo olan hânelerin tahribden vikayesi lâzımdır.

2)Bitlis’ten tahrik edilen Ermeniler Diyarbekir vilâyeti ahalisinden de il iseler


bunların 23 Te rin-i Evvel sene 1334 tarihli ifreli telgrafnâme ile icra edilen tebligât
vechile sâlimen ve müreffehen memleketlerine iadeleri muktezidir.

3)Musul’dan Mardin istikâmetinde sevk olunan Ermeni’lerin de Musul


havalisinden oldukları takdirde kezalik aynı muameleye tabi olmaları icâb eder.

4)Ba’de-mâ Ermeni sevkiyâtının ta’tili ile beraber Musul ve Cizre’den


çıkarılmı olan e hâs-ı mezkurenin mahallerine iadeleri hakkında ikinci Ordu
Kumandanlı ına seri’an tebligât icrası ayrıca Harbiye nezaretine yazılmı tır.360

Buna göre kullanılmakta olan malların sahipleri olan Ermeniler geldikçe


bo altılması, Bitlis’ten gelen Ermeniler Diyarbekir ahalisinden de ilseler salimen
memleketlerine iadeleri, Musul’dan Mardin’e sevk olunanların da aynı muameleye tabi
tutulmaları ve Musul ve Cizre’den çıkarılanların yerlerine iade edilmeleri
istenmekteydi.

1 Kasım 1918 tarihli Dâhiliye Nezaretinden Hariciye Nezaretine gönderilen


yazıda; “Esbâb-ı Harbiyyeye binâ’en mahalli âhara sevk ve nakl edilmi olan Rum ve
Ermeni’lerin memleketlerine i’adeleri hakkında Hükümetçe ittihaz olunan karâr üzerine
keyfiyet ta ralara ta’mim ve tebli edilmi ve bu tebligatdan bir kısmının da birer süreti
leffen takdim kılınmı dır. Tebligât-ı vâkı’a ahâli-i mezkurenin serbesti-i seyr ve seferine
ve gidecekleri yerlerde te’min-i iskân ve ia eleriyle Kanûn-ı Esasi-i Osmânî’nin kabul
etdi i hürriyet-i vidâniyyenin mutlak ve kat’i suretde tatbikine ve mesarıf-ı
seferiyyelerinin Hükümetçe tesviyesine ve harb dolayısıyla i gâl edilmi olan mekâtib
ve me’âbid ve mü’essesât-ı sairenin ve himaye kasdıyla vaktiyle dârü’l-eytamlara ve
ahali nezdine kabul olunan yetimlerin hemen aid oldukları cemaatlere iade ve teslimine
me’tuftur. Vürûd eden ma’lmata nazaran ahali-i merkûmeden kendiliklerinden avdet

360
O.B.E. s. 178’den naklen B.O.A. HR. MÜ, nr. 43/34.

140
edenler hariç olmak üzere marifet-i Hükûmetle imdiye kadar Sivas’a 3160 nüfus
Ermeni ve 136 Rum ve Ma’müretü’l-aziz vilâyetine 2721 Ermeni, Canik’e 456 Rum ve
271 Ermeni ve di er mahallere de Rum ve Ermeni Muhacirini sevk ve iade edildi i gibi
Mente e ve Antalya Rumları tamamen mahallerine gönderilmi ve te ekkürleri
hükümet-i mahalliye tarafından tebli edilmi dir. Bunlardan ba ka Tekfurda ı ve
Edirne ahâlisinden dahi bir hayli Ermeni yerlerine sevk edildi i gibi zmit’in Ba çecik
Ermenileri kâmilen iade edilmi tir ve Ermi ’e Dârü’l-eytâmı alâkadarlarına teslim
olunmu dur. Keza Bursa ahalisinden olup vürûd etmekte olan Ermenilerle Yeniköy,
ile, Ayvalık Rum ahalîsi Pey-der-pey i’ade olundu u ve zmit’deki Ermeni Eytamıyla
di er darü’l-eytamlarda mevcud yetimler ve ahali nezdinde bulunan bi-kes Ermeni
çocuklarından birçokları da Patrikhanelere iade kılınmı tır. Tefsilat-ı ânifeden
anla ılaca ı üzere ahval ve erait-i h”azıra-i edidinden ba ka vesâit-i nakliyenin
fikdânına ra men toplam olarak 7163 Ermeni 2455 Rum yerlerine iade ve iskân edilmi
ve elyevm stanbul’da mevcud olup bu günlerde sevk edilmekte olan 1083 Ermeni ve
Rum nüfus ilave edildi i takdirde mecmû’u 10601 nüfusa ula mı olur. ahiren
te ebbüsât ve ta’kibât-ı mükerrere ve ciddiye üzerine elde edilen bir iki küçük vapurla
da Marmara havzası sakinlerinden bulunan Rum ve Ermeni’lerin ve bunlar meyânında
ile, Yeniköy ahalisinden bulunan Rumların iadesine urû’ edilmi ve gidecekleri
mahallere de gerekli mebla lar bi’l-issal iskân ve ia eleri esbâbı te’min ve her kafileye
nezaret etmek üzere birer me’mûr terfik edilmi tir. Dört sene zarfında devam eden u
hâl-i fevkaladenin ilâd etdi i günâ-gun mü kilât ve fikdân-ı vesâ’it nazar-ı dikkate
alındı ı takdirde bütün bu muamelât ve hâdisatın istis âr edilemeyece ive deruhde
edilen vazifenin a’zam-ı mesâi sarfıyla if’asına çalı ıldı ı müsta nî-i arz ve izâhdır. Ol
babda emr-ü ferman hazret-i men lehül-emrindir.”361 Bu belgeden de anla ıldı ı üzere,
1 Kasım 1918 tarihine kadar Sivas’a 3160 Ermeni ve 136 Rum geri dönmü lerdir.
Ayrıca birçok Ermeninin de stanbul’a gittikleri ve yetimhânelerde bulunan
Ermeni’lerin istemeleri durumunda yakınlarına iade edilecekleri ve e er bunlar da
bulunmazsa ait oldukları cemaatlara verilecekleri belirtilmektedir.

3 Kasım 1918’de Dâhiliye Nezareti A ayir ve Muhacirin Müdüriyet-i


Umumiyesinden bazı vilâyet ve sancaklara gönderilen yazıda, Ermeni ve Rumların

361
O.B.E. s. 179-180’den naklen B.O.A. HR. MÜ, nr. 43/34.

141
memleketlerine dönme konusunda serbest bırakılmaları, dönmek istemeyenler oldu u
takdirde bulundukları mahallerde i ve güçleriyle u ra malarının sa lanması ve sevk
olunanlardan muhtaç olanlara yardım edilmesini istemektedir.362

19 Aralık 1918 tarihinde Meclis-i vükelanın aldı ı kararla Ermeni’lerin di er


mahallere sevk ve iadelerine nezaret eden heyetlerin zaruri masraflarının ve
harcırahlarının seferberlik tahsisatından kar ılanması ve bunlara günlük iki er liranın
verilmesi kararla tırılmı tır.363

3 Ocak 1919 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden Hariciye Nezaretine gönderilen


yazıda, Osmanlı ülkesi içinde bir yerden ba ka bir yere nakledilen Ermeni ve
Rumlardan isteyenlerin asıl vilâyetlerine dönmelerine izin verilmi se de bunlardan
i ledikleri suçlardan dolayı Yunanistan ve di er ülkelere kaçmı olanların yeniden
Osmanlı ülkesine dönmelerine izin verilmeyece i, gerek Müslim gerekse gayr-ı Müslim
hiçbir muhacirin ve firarinin itilaf devletlerine ait vasıtalarla Osmanlı Devletine
gelmemeleri için yabancı ülkelerin temsilciliklerine uyarılarda bulunulması
istenmekteydi.364

18 Ocak 1919 tarihinde çe itli vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen yazıda,


Ermeni yetimlerinin Ermeni cemaati te kilatı olan yerlerde onlara teslim edilmesi,
olmayan yerlerde Hükümetçe emniyetleri sa lanarak gerekli olan malumatın
bildirilmesini istemekteydi.365 22 Ocak 1919 tarihinde Ma’müretü’l-aziz vilâyetine
gönderilen yazıda;

1) Rum ve Ermeniler için seferberlik tahsisatından dört yüz bin kuru luk
havalenin gönderilmi oldu u ve sarfı emri telgrafla tebli edilmi tir.

362
B.O.A. HR. FR, nr. 93/26.
363
O.B.E. s. 191-192’den naklen B.O.A. MV. 213/54.
364
O.B.E. s. 193-194’den B.O.A. HR. MÜ, nr. 43/16.
365
O.B.E. s. 206’dan B.O.A. DH. FR, 95/163 (Ayrıca bkz. EK 19).

142
2) Hükümetin yardımına muhtaç olup da memleketlerine dönecek olan Rum ve
Ermenilere sefer masrafları ve zaruri ihtiyaçlarının kar ılanmasıyla imdilik
dönmeyecek olanların ia elerinin temin edilmesi.

3) Üç bin liranın posta ile gönderildi i ve iki bin liranın da Kayseri’den


gönderilece ine dair bir kayıt bulunamadı ından bu konudaki tebligat ve tarih ve
numaralarının posta telgrafla bildirilmesi ve suretlerinin posta ile gönderilmesi.

4) Mahalli ahardan vilâyete sevk edilmi olup bu kez de iadeleri kâbil olamayan
Rum ve Ermenilerden yardıma muhtaç olanların ia esinin sa lanması.

5) Vilâyetden ba ka mahallere tebid edilmi olup da bu kere vilâyete avdet


edenlerin pek ziyade muhtaç olanlarına nihayet yirmibe günü geçmemek üzere yardım
yapılması caizdir.366

1 ubat 1919’da Mardin mutasarrıflı ına gönderilen ifrede, tehiri caiz olmayan
Ermeni’lerin imendüferle Arab köprüsü’ne kadar sevkleri oradan da Urfa yoluyla
memleketlerine kadar ia e ve sevklerinin teminini emredilmektedir.367

ubat 1919 da Dâhiliye Nezaretinden Sadaret’e gönderilen tezkerede, eski


yerlerine dönmeleri kararla tırılan Rum ve Ermeni’lerin ia e, sevk ve iskânlarını
mahallerinde tetkik etmek üzere olu turulan komisyonun harcırah ve zaruri
masraflarının seferberlik tahsisatından ödenmesini talep etmekteydi.368

23 ubat 1919 tarihinde Ankara vilâyetine gönderilen ifre telgrafta, geri dönen
Ermeni’lerin en fazla yirmi güne kadar olan ia elerinin temin edilebilece i ondan
sonrasının ise tahsisat müsait olmadı ından ödenemeyece ini bildirmektedir.369

366
O.B.E. s. 206-207’den naklen B.O.A. DH. FR, nr. 95/209.
367
O.B.E. s. 215-216’dan naklen B.O.A. DH. FR, nr. 96/1.
368
O.B.E. s. 216-217’den B.O.A. DH. SYS, Kr. 53/2.
369
O.B.E. s. 225’den naklen B.O.A. DH. FR, nr. 96/279.

143
19 Mart 1919’da Dâhiliye Nezaretinden Sadarete gönderilen tezkerede,
memleketlerine avdet eden Ermeni ahaliden temin-i mai etleri zımmında ufak tefek
ticaretle me gul olanlar muhacirin misillü iki sene müddetle temettü vergisinden muaf
tutulmalarını talep ettiklerinden bu gibi ki ilerin muhacirine bah olunan mali afdan
istifadelerine uan kanuni bir imkân yoksa da u anki durum ve hallerine dikkate
alınarak bazı kolaylıkların sa lanabilece ine dair Hüdavendigar Vilâyetinden gelen 18
ubat 1919 tarihli tahriratda bildirilmi ve filhakika muhacirin ol babdaki kanun ve
nizamlar mucibince tarihi iskânlarından itibaren iki sene zarfında bazı muafiyetlere
mahzar oldukları gibi harb-i umumi esnasında dü man tarafından i gâl ve ele geçirilmi
olan yerlerin ahalisinin de bazı yükümlülüklerinden istisnaları 13 Haziran 1918 tarihli
kanun ile temin edilmi olmasına nazaran bu kez de memleketlerine geri dönen Ermeni
ve Rumlardan muhtaç olanların da muhacirin ve mültecilere kıyasla muayyen bir
zamana mahsus olmak üzere ö r’den mâ-ada di er yükümlülüklerden muafiyetleri
icabat-ı ma’delet ve siyasete muvafık görülmü oldu undan keyfiyet tensib-i sâmi-i
fehimânelerine de iktiran eyledi i takdirde bu babda icab eden hâyıha-i kanuniyyenin
bi’t-tanzim ale’l-usul mevki-i mer’iyyete konulmak üzere makâm-ı celil-i Sadâret-
Penâhilerine takdimi lüzumunun Maliye Nezareti celilesine havale buyurulması talep
edilmektedir.370

7 Haziran 1919 tarihinde uray-ı devlet Hariciye Nezareti tarafından ngiliz


Yüksek Komiserli ine gönderilen tahsisatda, Müslüman ve Gayr-ı Müslim mültecilerin
acil olarak Anadolu demiryolları vasıtasıyla parasız olarak sevk edilmeleri gerekti ini
bildirmi lerdir.371

14 Mayıs 1920 tarihinde ura-yı devlet tarafından Dâhiliye Nezaretine


gönderilen tezkereyle Harb-i Umumi’de nakledilen ve eski yerlerine geri dönen
Ermeni’lerin bazı vergilerden muaf tutuldukları bildirilmi tir.372

Osmanlı Devleti Harb-i Umumi esnasında tehcire tâbi tuttu u bazı Rum ve
Ermeni’lerin harbden sonra tekrar asli yurtlarına geri dönmelerine izin vermi tir. Bu i in

370
O.B.E. s. 232-233’den naklen B.O.A. DH. SYS, nr. 53/2.
371
O.B.E. s. 247-248’den naklen B.O.A. HR. MÜ, nr. 5/326.
372
O.B.E. s. 263-266’dan naklen B.O.A. DH. SYS, nr. 53/2.

144
güvenli ve rahat bir ekilde gerçekle mesi için de yerel idarecileri sorumlu tutmu ,
gerekli olan parayı da seferberlik tahsisatından ilgili vilâyet ve mutasarrıflıklara
göndermi tir. Ermeniler, geriye dönmelerine izin verilmesinin ardından kafileler halinde
yurtlarına geri dönmeye ba lamı lardır. Fakat ne kadarının kendi memleketlerine
döndü ü konusunda kesin bir rakam vermek zordur. Özellikle birçok Ermeninin
stanbul ve çevresine do ru göç ettiklerini ve önemli bir Ermeni nüfusunun burada
oturmaya ba ladı ını ar iv vesikalarından görmekteyiz. Sivas vilâyetine ise tam olarak
ne kadar Ermeni geri dönmü tür. Bunu tam olarak ifade etmek zordur. Ama Yusuf
Halaço lu, “Ermeni Tehciri” isimli eserinde 1918 yılında Sivas vilâyetindeki Ermeni
nüfusunu ngiliz ar ivlerine dayanarak 162.000 olarak vermektedir.373 Bu rakam 1914
yılına ait Ermeni nüfusuna ili kin Osmanlı istatistiklerinin verdi i rakamlardan fazladır.
Bu da bize Sivas vilâyetine dönen Ermeni’lerin yalnızca Sivas Ermenileri de il ba ka
vilâyet ve sancaklardan gelen Ermeni’lerin de oldu u sonucuna götürmektedir. 1927
yılında ise Türkiye Cumhuriyetinde ya ayan Ermeni’lerin sayısı tahmini olarak 140.000
idi. Bunların ise tahmini yarısını stanbul’da ya ayanlar olu turuyordu.374 Ama bu
nüfusun Osmanlı Ermenileri’nin gerçek nüfusunu olu turdu unu söylemek biraz zordur.
Zira 1927 nüfus sayımında Ermeniler etnik bir grup olarak de il de lisan ve dini yönden
tanımlanmı tır.

373
Yusuf Halaço lu, a.g.e., s.106.
374
Justin McCarthy, a.g.e., s.114.

145
SONUÇ

Ermeniler, Anadolu’nun pek çok yerinde da ınık bir hayat sürmekteydiler. Fakat
Ermeni nüfusunun en yo un oldu u bölge bilindi i gibi Do u Anadolu bölgesiydi.

Türklerin Anadolu’ya girip buraları Bizans hâkimiyetinden almasının ardından


Bizanslılar için öteki olan ve sürekli dinî ve siyasi baskılara maruz kalan Ermeniler,
Türk- slam hâkimiyetine girdikten sonra oldukça özgür ve müreffeh bir hayat ya amaya
ba lamı lardır. Anadolu’daki Türk hâkimiyeti Ermeniler için huzur ve refahın
ba langıcı olmu tur. Selçuklu hâkimiyeti döneminde Ermeni’lerin
memnuniyetsizliklerine ait herhangi bir kaydın olmaması bize Ermeni’lerin bu dönemde
oldukça rahat bir hayat ya adıkları fikrine vermektedir.

Selçuklu hâkimiyeti döneminde, Bizans’ın ezmeye ve yok etmeye çalı tı ı


Ermenilerle kiliseleri korunmu , onların din ve vicdan hürriyetilerinin yanında her türlü
hak ve özgürlükleri güvence altına alınmı tır. Bunun sonucu olarak da iki toplum
birbirlerine yakınla maya ba lamı lardır.

Bu yakınla ma Osmanlı imparatorlu u döneminde de devam etmi ve iki toplum


birbirleriyle karde çe ya amaya ba lamı lardır. Aynı zamanda “tebâ-i sâdıka” olarak
adlandırılan ve devletin güven ve sevgisini kazanan Ermeniler, pek çok önemli
kademelere getirilmi lerdir. Osmanlı hâkimiyeti döneminde rahat ve huzur içinde bir
hayat süren Ermeniler, 1880’li yıllardan itibaren bazı dı güçlerin de etkisiyle yava
yava Osmanlı Devleti için sorun olmaya ba lamı lardır.

Osmanlı Devleti’nin XIX. Yüzyılın sonlarına gelindi inde artık Avrupa, Kuzey
Afrika, Do u Akdeniz ve Mısır’daki hâkimiyet alanlarını iyice yitirmi , yabancı
yatırımcılar, ticari antla ma ve dı borçlar yüzünden ekonomisi artık iyice dı a ba ımlı
bir hale gelmi ti ve dı güçlerle rekabet gücü neredeyse kalmamı tı. Tüm bu
olumsuzlukların yanında devlet düzeninde önemli aksaklıklar ortaya çıkmı , rü vet,
adam kayırma ve yolsuzluk gibi pek çok olumsuzluklar devlet bürokrasisini iyice
yıpratmı tı.

146
Osmanlı Devletinin içine dü mü oldu u bu sıkıntıları ve buhranları gören
Ermeniler, kendi geleceklerinin kaygısına dü erek, kendileri için bir karar vermek
durumunda kalmı lardır. Ya devletin bütünlü ü içerisinde Osmanlılık ideali
çerçevesinde tüm uluslarla beraber birlikte, devletin varolması için u ra acak veya da
özellikle Balkan ırklarında oldu u gibi kendi ba ımsızlıkları için mücadele yolunu
seçeceklerdi. Ermeniler ikinci yolu yani kendi ba ımsızlıklarını kazanıp millî
devletlerini kurma yolunu seçmi lerdir. Kendilerine de Bulgaristan’ı örnek almı lardır.
Tek ba larına ba ımsızlıklarını elde etmenin zor oldu unu gören Ermeniler öncelikli
olarak Dı güçlerin deste ini sa lamayı ve Ermeni milletini tek bir ideal etrafında
toplamayı hedeflemekteydiler. Çünkü ya adıkları hiçbir bölgede ço unlu u
olu turamıyorlardı ve daima Müslüman nüfusun en yo un oldukları yerlerde bile
onların yarısı kadar edemiyorlardı.

Osmanlı Devletinin üzerinde emperyalist emelleri olan ngiltere, Fransa ve


Rusya sürekli olarak devletin içi lerine müdahale ediyordu. Osmanlı Devletini zor
durumda bırakarak belli çıkarlar elde etmeye çalı an bu devletler bu amaçlarına
ula mak için daima azınlıkları kullanmı lardır. Rusya açısından Osmanlı Devleti sıcak
denizlere inmelerini, bo azlara hakim olmalarını ve ngiltere’nin Hindistan’daki
sömürgelerine rahat bir ekilde ula malarını engelleyen bir konumdaydı. ngiltere için
Hindistan ve Kuzey Afrika’daki çıkarlarını koruması açısından ve Rusların sıcak
denizlere inmelerini engellemesi yönüyle varlı ı zorunlu bir devletti. Fransa açısından
da durum pek de farklı gibi gözükmemekteydi. Osmanlı Devletiyle olan derin ticari
çıkarları ve Afrika’daki sömürgeleri onların Osmanlı Devletiyle olan ili kilerinde hep
anahtar rol oynamı tı.

Kendi ba larına Osmanlı Devletinde isteklerinin yerine getirilmeyece ini


dü ünen Ermeniler, hedeflerine ula abilmek için güçlü devletlerin himayesine ihtiyaç
duymaktaydılar. Avrupalı devletler açısından da Osmanlı Devletinin iç i lerine
müdahale etmek için Ermeniler, bulunmaz bir nimet olarak görülüyorlardı.

te bu ortamda Ermenileri kullanmak üzere 1880’li yıllardan itibaren Ermeni


ihtilâl cemiyetleri kurulmaya ba lanmı tır. Bu komitalar Ermeni ba ımsızlı ının

147
gerçekle tirilebilmesi için önemli bir adım olarak görülmü tür. Bunların en önemlileri
Hınçak, Ta naksatyun ve Ramgavar’dır. Parti programı olarak Marksist ve Sosyalist
özelliklere sahip olan bu komitalar, ihtilâl yoluyla ancak emellerini
gerçekle tirebileceklerini dü ünüyorlardı. Artık tüm hazırlık a amaları tamamlanmı
sıra bunun halk nezdinde makes bulmasına, halkında bu olu um içinde yer almasına sıra
gelmi tir. Bunun için ciddi bir propaganda te kilatı kurularak en ücra köylere dahi
gidilerek, insanlar bu konuda yönlendirilmeye ve birle tirilmeye çalı ılmı tır.
Avrupa’nın da müdahalesini sa lamak ve dünyaya Ermeni milletinin sesini duyurmak
amacıyla bazı isyan ve ihtilâl eylemlerine ve propaganda faaliyetlerine giri ilmi tir.

Yapılan çalı malar meyvesini vermi ve Ermeni meselesi Osmanlı-Rus


sava ının ardından imzalanan Ayastefanos (3 Mart 1878) antla masının 16.maddesi
olarak anla ma metninde Ermenilerin korunmasını içeren madde yer almı tı. Bu
antla maya göre Ermeni’lerin sâkin oldu u Do u Anadolu vilâyetlerinde ıslahat
yapılacak ve Ermeniler buralarda ya ayan Kürt, Türk ve Çerkeslere kar ı korunacaktı.
Bu antla mayla Ermeni meselesi ilk defa uluslararası bir antla mada yer alıyordu. Fakat
bu antla ma uygulanma fırsatı olmadan geleneksel ngiliz çıkarlarına aykırı görüldü ü
için ngiliz hükümetini rahatsız etmi ve Rusların sıcak denizlere inip ngiliz
sömürgeleriyle olan ba larını koparabilece i endi esiyle antla manın çok a ır oldu unu
önesüren ngiltere, Rusya’yı yeni bir antla ma yapılması konusunda ikna etmi ti ve
tarafları Berlin’de bir araya gelerek yeni bir antla ma imzalamaları konusunda ikna etti.
Berlin konferansı 4 Haziran 1878 tarihinde toplanmı ve taraflar arasında yeni bir
antla ma imzalanmı tı. Osmanlı Devletinin 15 Temmuz 1878’de tasdik etti i bu
antla masının 61. maddesi yine Ermeni ıslahatıyla ilgiliydi. Ermeni ıslahatı meselesini
Avrupalı devletlere de anlatıp onların deste ini almak isteyen Ermeniler, heyet halinde
Berlin’de bulunmaktaydılar. Böylece hedeflerine ula an Ermeniler, Ermeni sorununun
uluslar arası bir sorun olmasını ve bu konuyla ilgili batılı devletlerin ilgisini çekmeyi
ba armı lardı. Sıra bu devletlerin kamuoyuyla birlikte desteklerini elde etmekte idi. Bu
amaçla Anadolu’da birçok isyan ve ihtilâl hareketlerine giri mi ler ve bazen kanlı bir
ekilde bastırılan bu isyanlar, batı kamuoyunda mazlum ve masum bir halkın barbar
Türkler tarafından katledilmesi olarak yansıtılmı tı. Bu durum “masum” olarak

148
gösterilen Ermeni halka kar ı batı kamuoyunda bir sempati hatta destek olu masına
zemin hazırlamı tı.

Yıkılma ve parçalanma sürecine giren ve âdeta Emperyalist devletlerin oyunca ı


haline gelen Osmanlı Devleti de yabancı devletlerin kendi içi lerine karı malarını
engelleyebilmek için bazı sosyal ve siyasi reformları ilan edip Avrupa’nın etki ve
nüfuzundan kurtulmak ve parçalanmak üzere olan unsurları bu ekilde bir arada tutmak
dü üncesindeydi. Bu amaçla Tanzimat ve Islahat Fermanları ilan edilmi , Me rûtî bir
yönetim biçimi benimsenmi ve Müslim ve Gayr-ı Müslim unsurlar arasında e itlik
sa lanmaya çalı ılmı tır. Fakat özellikle de Balkanlardaki unsurların ba ımsızlıklarını
kazanmalarının önüne geçilememi ti. Gerçi 1908’de ilan edilen II. Me rutiyetle
Ermeniler ve Müslümanlar arasında geçici de olsa karde lik rüzgarlarının esmeye
ba ladı ı gözlemlenmektedir. Ancak bu dönem oldukça kısa sürmü ve 1909 Adana
olaylarıyla iyimser hava tekrar tarafların birbirlerine kar ı dü manca tavırlar almalarına
neden olmu tu. Ya anan bütün bu olumsuzluklar artık iki toplumun bir arada karde çe
ya amalarını, dostça alı veri te bunmalarını iyice imkânsız bir hale getirmi ti.

Osmanlı Devletinde görülen bütün bu olumsuzluklar ya anmaktayken dünyada


da hızlı bir kutupla ma ile özellikle Avrupa devletleri arasında çıkar çatı maları
meydana gelmekteydi. Almanya ve talya ulusalla masını tamamlamı , kendi milli
devletlerini kurarak sanayide dev atılımlar gerçekle tirmi lerdi. Her iki ülke artan
hammadde kaynaklarını temin etmek amacıyla bazı faaliyetlerin içerisine girmi lerdi.
Bu amaçla Almanlar, Fransızlardan Alsace-Lorraine bölgesini almı lar ve bu durum iki
ülke arasında anla mazlık ve sava ların çıkmasına sebep olmu tu. Emperyalist
devletlerin bu ekilde çıkar çatı masından kaynaklanan kutupla ma içerisine girmeleri
ve kar ılıklı ittifak ve itilaf kuvvetlerini olu turmaları Avrupa ve dolayısıyla dünyada
yeni sancıların olu masına ve en ufak bir bahaneyle bile bu büyük güçlerin birbirleriyle
sava acak bir duruma gelmelerine sebep olmu tu. Aranılan bahanenin bulunması zor
olmadı ve Sırbistan gezisi esnasında Avusturya veliahtının bir Sırp milliyetçisi
tarafından öldürülmesinin ardından Avusturya imparatorlu u Sırbistan’a sert bir
ültimatom verdi ve bazı artların yerine getirilmesini, aksi taktirde sava ilan edece ini
bildirdi. Sırbistan’ın yanında yer alan Rusya ve ngiltere de Avusturya’nın sava ilan

149
etmesi durumunda kendilerinin de Avusturya’ya kar ı sava açacaklarını ilan
ediyorlardı. Osmanlı Devleti kendisinin gelece ini teminat altına almak maksadıyla
öncelikli olarak itilaf kuvvetlerine yakla maya çalı tı. Fakat itilaf kuvvetlerinin artık
ölmek üzere olan Osmanlı Devletinin kendileri yanında sava a katılmasını bir külfet
olarak görüyorlardı. Bu yüzden Osmanlı Devletinin teklifini teker teker reddediyorlardı.
Osmanlı Devleti yetkilileri de mparatorlu un tarafsız kalması durumunda özellikle
itilaf devletleri tarafından payla ılaca ı ve parçalanaca ı korkusuyla ve Alman hayranı
olan ttihat ve Terakki’nin bazı yöneticilerinin i güzarlı ı sonucunda Almanya’yla gizli
bir antla ma imzalayarak onların safında sava a katılmayı kabul ediyorlardı. Pek çok
devlet yetkilisinin hatta padi ahın bile durumdan haberi yoktu. ngiliz takibinden kaçan
Goben ve Breslav isimli iki Alman zırhlısının Çanakkale bo azından geçmesi ve
Osmanlı Devletine sı ınmalarının ardından bu gemilerin Karadeniz’de Rus limanlarını
bombalamasıyla Osmanlı Devleti de sava a sürüklenmi oluyordu.

Osmanlı Devleti sava a girmesinin ardından pek çok cephede dü manla


mücadele etmek zorunda kalmı ve Balkan harpleriyle iyice yıpranmı ve askeri
mühimmatı neredeyse tamamen tükenmi tir. Bütün bunların yanında ekonomisi de
oldukça kötü bir durumdaydı. Osmanlı Devletinin bu zor durumundan istifade etmek
isteyen Ermeni Komitaları, faaliyetlerine büyük bir hız kazandırmı lardır. Ülkenin
özellikle sava ın yo un olarak ya andı ı cephelerin gerisinde isyan hareketleri ve bazı
huzursuzluklar çıkarmı lardı. Osmanlı Devletinin Çanakkale’de varolma mücadelesi
verdi i bir sırada Ermeniler de do u’da isyan ederek Osmanlıyı zaafa dü ürmek ve
zaten çok zayıf olan askeri gücünü iyice zayıflatmak hatta parçalamak niyetindeydiler.

Seferberli in ilan edilmesiyle birlikte askere gitmekten ve askerlik ubelerine


gidip gönüllü olarak kaydolmaktan imtina eden Ermeniler, askerlik ubelerine gidip
asker olmak ve dü manla sava mak isteyenleri yollarda katletmi ler, isteklilerin askere
gitmemeleri gerekti ini, zira Osmanlı Devletinin yenilece ini söyleyerek onlara devlet
aleyhinde telkinlerde bulunmu lardı. Do u’da bo luktan istifade edip e kiyalık yapan
komitacılar, Ermeni halkın isyan edip ba ımsızlıklarını kazanmaları konusunda
yönlendirmeye çalı mı lardı. Hatta cephelerde dü man ordularına katılmı , onlara
öncülük etmi ler ve gönüllü alaylar kurup Osmanlı askeriyle sava mı lardı.

150
Osmanlı Devleti de; Ermenilerden kaynaklanan bütün bu isyan ve karı ıklıkları
önlemek, cephe gerilerinin güvenli ini sa lamak ve Ermenileri bu tür faaliyetlerinden
dolayı etkisiz hale getirmek amacıyla, Talat ve Enver Pa aların da öncülü ünde,
Osmanlı Ermenileri’nin cephe gerisinde bulunan daha güvenli bölgelere tehcir
edilmeleri kararını 27 Mayıs 1915 tarihinde almı tır. Fakat bu tarihten önce Talat Pa a
isyan eden Zeytun Ermeni’lerini Konya istikametine sevkiyatı emrini vermi ti. Fakat
tehcirin nedeni sayılabilecek Van isyanı Osmanlı Devletinin daha radikal çözümler
üretmesine sebep olmu ve nihayetinde de tehcir kararı alınarak bütün sava
bölgelerindeki muzır Ermeni’lerin ülkenin güneyinde bulunan Musul, Suriye ve Haleb
vilâyetlerine sevklerine karar verilmi ti. Öncelikli olarak tehcir do u bölgelerinde
uygulanmı ve istisnasız bütün Ermenileri kapsamı tı.

Sorun olan Ermeni ve bazı Rumlar için geçici sevk ve iskân kararının bakanlar
kurulunca alınmasının ardından gerekli emir ve talimatlar ilgili bütün vilâyet ve
mutasarrıflıklara gönderilmi tir. Önemli bir Ermeni nüfusunun ya adı ı Sivas vilâyetine
de konuyla alakalı ilk emir 14 Haziran 1915 tarihinde Su ehri Ermenilerinin sevki ile
ilgili gelmi tir. 20 Haziran 1915 tarihinde de Sivas vilâyetinde bulunan istisnasız bütün
Ermenilerin aileleriyle birlikte Musul, Urfa ve Zor cihetlerine sevki emri gelmi tir.
Ermenilerin sevkiyle mahalli memurlar sorumlu tutulmu , gerekli olan tedbirlerin
alınması ve vasıtaların temin edilmesinden sonra icraate ba lanması kararla tırılmı tır.
Öncelikli olarak komitacı ve muzır olan Ermeniler sevkedileceklerdir. Ermenilerin sevk
ve iskânı, can ve mallarının korunması, i ae ve istirahatlerinin teminiyle sevk
güzergâhında bulunan idâri görevliler sorumlu tutulmu tur. Sevk edilecek olan Sivas
Ermenileri sevkiyat için belirli noktalarda toplanmı lardır ve kafileler belirli bir sayıya
ula tıktan sonra bir jandarma müfrezesinin korumasında bin ile ikibin ki i arasında
de i en kafileler halinde daha önceden belirlenen en güvenli ve rahat yollar tercih
edilerek nihai varı yerlerine gönderilmi lerdir. Malatya üzerinden Diyarbakır ve Urfa
yoluyla Cizre’ye gönderilen Sivas Ermenileri, buradan da nihai yerle tirilecekleri yer
olan Musul ve Zor’a sevk edilmi lerdir. Musul’a sevk edilen Ermeniler Ba dat
demiryolunun özellikle batısında bulunan yerlere belirli bir düzen ve kurallar

151
çerçevesinde yerle tirilmi lerdir. Fakat daha sonra bu bölgelere gelen nüfusun fazla
olmasından dolayı iskân edilecek yerler geni letilmi tir.

Önemli bir Ermeni nüfusunun tehcir edilmesine ra men bazı Ermeniler bundan
muaf tutulmu lardır. Bunlar Protestan ve Katolik Ermeniler, Osmanlı Bankasında
çalı anlar, mebus aileleri, asker, zabıtan ve zabıtan-ı sıhhiye aileleri, duyun-u umumiye
ve reji idaresinde çalı anlar, ihtida eden bazı Ermeniler veya saklananlar ile Müslüman
ailelere emanet bırakılan çocuklardır. Fakat Protestan ve Katolik mezhebinden olan
Ermenilerin sevk edilmemesi gerekti ine dair emrin vilayete tehcir i leminin
ba lamasından sonra ula tı ı için sözkonusu tarihe kadar herhangi bir ayrım yapılmadan
bütün Ermeniler sevk edilmi tir. Ancak o tarihden itibaren Protestan ve Katolik
Ermenilerle Osmanlı Devletinde bazı önemli görevleri ifa eden Ermeni memur ve
aileleri tehcirin dı ında tutulmu tur. Sevk edilen Ermenilerin her türlü ihtiyaçları imkân
ölçüsünde devlet tarafınadn kar ılanmı ve bu amaçla iskân-ı a air ve muhacirin
müdüriyeti görevlendirilmi tir. Ermeniler kendileri için tahsis edilen bölgelere
yerle tirildikten sonra ihtiyaç duydukları sosyal ve ekonomik deste i de devlet
imkânları ölçüsünde kar ılamaya çalı mı tır.

Geçici sevk ve iskân kanunuyla devletin güney bölgelerine yerle tirilen


Ermenilerin geride bıraktıkları mallarına ili kin Osmanlı Devleti Hükümeti bazı kararlar
almı tır. Sevke tabi tutulan Ermenilerin mallarının muhafazası için vilâyetlerde
komisyonlar kurulmu ve bunlar vasıtasıyla Ermenilerin malları muhafaza ve kayıt
altına alınmı tır. Ayrıca bu mallardan bozulma riski olanlar sahibi adına satılmı ve elde
edilen gelir ya sahibine ula tırılmaya çalı ılmı veyahut da onun adına korunmu tur.

Birinci Dünya Sava ı ve onun a ır ko ullarının sona ermesinin ardından,


Ermenilerin tekrar eski yurtlarına dönebilmeleri için Osmanlı Devleti Hükümeti bazı
çalı malara ba lamı tır. Bu durumun gazete ve dergiler yoluyla halk arasında
duyurulmasının ardından, özellikle Ermeniler arasında büyük bir sevinç ve heyecan
ya anmasına vesile olmu tur. 5 Kasım 1918 tarihinde sözkonusu kararla ilgili
kararname bütün vilayet ve sancaklara gönderilmi tir. Burada tekrar eski yerlerine
dönmek isteyen Ermenilere her türlü kolaylı ın sa lanması, yol masraflarının

152
kar ılanması ve Ermenileri zor durumda bırakacak her türlü durum ve fiilin önlenmesi
istenmi tir. Dönmek isteyen yahut bulundukları yerde kalmak isteyen Ermenilere
oldukça ho görülü davranılmı ve halktan Ermenilere sıkıntı çıkaran veya çıkarmak
isteyenler engellenmi tir. Fakat memleketlerine dönen Ermenilerden ne kadarının kendi
memleketlerine döndüklerini söylemek zordur. 1 Kasım 1918 tarihinde Dâhiliye
Nezaretinden Hariciye’ye gönderilen yazıda, sözkonusu tarih itibariyle 3160 Ermeni ve
136 Rum Sivas vilayetine dönmü tür. ngiliz ar ivlerine göre ise 1918 yılı sonu
itibariyle Sivas vilayetinde ya ayan Ermenilerin sayısı 162 bin olarak gösterilmi tir.
Fakat bu dönem içerisinde Sivas’a yalnızca Sivas Ermenileri de il aynı zamanda ba ka
vilayetlerin nüfusuna kayıtlı Ermenilerin de geldi i anla ılmaktadır. Ancak daha sonraki
yıllarda vilayetteki Ermeni nüfusu hızla dü mü ve son zamanlara kadar neredeyse
kalmamı tır.

Sonuç olarak Osmanlı Devletinin geçici sevk ve iskân kararındaki gayesi,


Hükümet aleyhinde ve müstakil bir Ermenistan hayaliyle bazı çalı malarda bulunan
Ermenilerin bu dü üncelerini takip edemeyecekleri bir hale getirmeleri esasına
dayanmaktadır. Ermenilerin toptan imha veya yok edilmeleri kesinlikle
dü ünülmemi tir.

153
B BL YOGRAFYA

AR V BELGELER

Ba bakanlık Osmanlı Ar ivi


A) Dâhiliye Nezareti tasnifi
a) Kalem-i mahsus müdüriyeti belgeleri (DH. KMS.): nr.39/4; nr. 49-1/89
b) Emniyet-i umumiye müdüriyeti muhasebe ubesi belgeleri (DH.EUM.MH)
nr. 86/97; nr. 87/111.
c) Emniyeti umumiye müdüriyeti 2. ube belgeleri (DH. EUM.2, B.) T.
68/70; nr. 68/84. d) Siyasi kısım belgeleri (DH. SYS.) nr. 5312.
d) ifre kalemi belgeleri (DR. FR.) nr.53/94; nr.531201; nr.53/303 nr.54/7; nr.54/9;
nr.54/10; nr.54/19; nr.54/71; nr.54/87; nr.54/36; nr.54/150; nr.54/156; nr.54/162;
nr.54/163 nr.54/183; nr.54/202; nr.54/222 nr.84/226; nr.54/254 nr.54/287 nr.54/301
nr.54/308; nr.54/315; nr.54/337; nr.54/359; nr.54/368; nr.54/381; nr.54/406;
nr.54/413; nr.54-A/14: nr.54-A/49; nr.54-A/251; nr.54-A/252; nr.54-A/290: nr.54-
A/325; nr.54-A/382; nr.54-A/388; nr.55/18; nr.55/19 nr.55/42; nr.55/120;
nr.55/141; nr.55/196; nr.55/292; nr.55/330; nr.55-A/14 nr.55-A/77; nr.55-A/118;
nr.55-A/135; nr.55-A/220; nr.56/94; nr.56/179; nr.56/308; nr.57/51; nr.57/105;
nr.57/110; nr.57/116; nr.57/241; nr.57/277; nr.57/309; nr.57/342; nr.57/348;
nr.57/349; nr.57/413 nr.58/24 nr.58/47; nr.59/83; nr.60/148; nr.61/71; nr.62/21;
nr.62/199; nr.63/72; nr.63/142; nr.64/175: nr.64/248; nr.66/55; nr.66/229; nr.68/73;
nr.68/95; nr.7l/12; nr.74/234; nr.75/244; nr.76/238; nr.77/l68; nr.78/150; nr.80/73;
nr.80/79; nr.80/80; nr.80/86; nr.80/88; nr.80/92; nr.85/204; nr.85/208; . nr.85/209;
nr.85/210; nr.85/213; nr.85/221 nr.93/26; nr.93/57; nr.93/300.
e) Umur-ı mahalliye-i vilâyet belgeleri (DH.UMVM) nr.13l/87.
B) Hariciye Nezareti Belgeleri
a) Hariciye mütareke evrakı belgeleri (HR.MÜ.) nr.5/326; nr.43/16: nr.43/17;
nr.43/34;
b) Hariciye Nezareti Siyasi Kısım Belgeleri (HR.SYS), nr.2876-3
C) Meclis-i Vükela Mazbataları (MV.): nr.198/24; nr.198/163; nr.209/42;
nr.213/54; nr.213/62.

154
ESERLER

AÇIKSES, Erdal. “Osmanlı Devletindeki Misyonerlik Faaliyetleri ile lgili Bir


De erlendirme”, Yeni Türkiye, Yıl:7, Sayı:38, 2001.

AKGÜN, Seçil. “Amerikalı Bir Misyonerin Anadolu’ya Bakı ları”, OTAM (Ankara
Üniversitesi Osmanlı Tarihi Ara tırma ve Uygulama Merkezi Dergisi), Sayı: 3,
1992.

AK N, Sina. Jön Türkler ve ttihat ve Terakki, mge Kitabevi Yayınları, stanbul,


2001.

ANADOL, Cemal. Ermeni Dosyası, IQ Kültür-Sanat Yayıncılık, stanbul, 2001.

AYBARS, Ergün. Türkiye Cumhuriyeti Tarihi-I, Zeus Kitabevi Yayınları, zmir, 2006.

AR V BELGELER YLE ERMEN FAAL YETLER 1914-1918. C.I. Genelkurmay


ATASE ve Genelkurmay Denetleme Ba kanlı ı Yayınları, Ankara 2005

AR V BELGELER YLE ERMEN FAAL YETLER 1914-1918 C.II., Genelkurmay


ATASE ve Genelkurmay Denetleme Ba kanlı ı Yayınları, Ankara 2005.

BAKAR, Bülent. “Ermeni Tehciri ve Uygulaması”, (Yayımlanmamı Doktora Tezi),


Marmara Üniversitesi Türkiyat Ara tırmaları Enstitüsü, stanbul, 2003.

BA YURT, Erhan. Ermeni Evlatlıklar Saklı Kalmı Hayatlar, Karakutu Yayınları,


stanbul, 2006.

BAYSAN, M. Galip. Ermeni Meselesi 1915 Zorunlu Göç (Tehcir Olayı) Nedenleri ve
Sonuçları, Üniversiteliler Ofset, zmir, 2005.

155
BAYUR, Yusuf Hikmet. Türk nkılâbı Tarihi Cilt III., Kısım III., T.T.K. Yayınları,
Ankara, 1991.

BRYCE, James, Arnold TOYNBEE. Osmanlı mparatorlu unda Ermenilere Yönelik


Muamele, 1915-1916, C I., Pencere Yayınları, Çev. Ahmet Güner, stanbul,
2005.

……..Osmanlı mparatorlu unda Ermenilere Yönelik Muamele, C II., Çev. Atilla


Tuygan, Jülide De irmenciler, Pencere Yayınları, stanbul, 2006.

Belgelerle Ermeni Sorunu, Genelkurmay Tarih ve Stratejik Etüd Ba kanlı ı Askeri


Tarih Yayınları, Ankara, 1983.

DEM REL, Ömer. Osmanlı Dönemi Sivas ehri ve Esnaf Te kilatı, Sivas Belediyesi
Kültür Yayınları, Sivas, 1998.

------ Osmanlı Dönemi Sivas ehri Makaleler, Sivas Valili i l Kültür ve Turizm
Müdürlü ü Yayınları, Sivas, 2006.

------- “Osmanlı Dönemi Sivas ehrinde Sur, Saray, Mahalleler ve Sosyo-Kültürel


Eserler”, Tarih ncelemeleri Dergisi XII, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Yayını, zmir, 1997.

DEM REL, Ömer. Ho görü Toplumunda Ermeniler, C.III., Erciyes Üniversitesi Yay.,
Kayseri, 2007.

DEM R, Necati. “Ermeni Hareketlerinde Sivas”, Ermeni Ara tırmaları 2. Türkiye


Kongresi Bildirileri C I, Asam, Ankara, 2007.

DEVEL O LU, Ferit. Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Aydın Kitabevi


Yayınları, Ankara, 2004.

156
ERARSLAN, Cezmi, “I. Dünya Sava ı ve Türkiye” Türkler, Editörler: Hasan Celal
Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002, C.13.

ERO LU, Veysel. Ermeni Mezalimi, Sebil Yayınevi, stanbul, 1973.

EY C L, Ahmet. Siyasi Tarih, Gün Yayıncılık, Ankara, 2005.

Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilaliyyesi, Haz. H. Erdo an Cengiz,


Ba bakanlık Basımevi, Ankara, 1983.

ESER, Feridun. Ermeni Örgütlenmeleri ve Komitacılık Hareketleri, Yenigediz


Matbaası, Kütahya, 2007.

GED K, lhan, “Vilâlat-ı Sitte’de Demografik Durum (1875-1914)” (Yayımlanmamı


yüksek Lisans Tezi), Ankara Üniversitesi nkılap Tarihi Enstitüsü, Ankara,
KS85.

GÖKBEL, Ahmet. nanç Tarihi Açısından Sivas, Kitabevi Yay., stanbul, 2004.

GÖYÜNÇ, Nejat. Türkler ve Ermeniler, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2005.

GÜLER, Ali, AKGÜL, Suat. Sorun Olan Ermeniler, Berikan Yayınları, Ankara, 2003.

GÜNAY, Nejla. “1895 Zeytun syanı”, Türk-Ermeni li kilerinin Geli imi ve 1915
Olayları Uluslar arası Sempozyumu Bildirileri, Gazi Üniversitesi Ara tırma ve
Uygulama Merkezi, Ankara, 2006.

GÜNDÜZ, Ahmet. “Osmanlı Devletinde Yapılan Misyonerlik Faaliyetleri ve Ermeni


Meselesinin Do u u, Geli mesi”, Türk Dünyası Ara tırmaları, Sayı:128, 2000.

GÜRÜN, Kâmuran. Ermeni Dosyası, Remzi Kitabevi Yayınları, stanbul, 2005.

157
HALAÇO LU, Yusuf. Ermeni Tehciri, Babıali Kültür Yayınları, stanbul, 2006.

----- Sürgünden Soykırıma Ermeni ddiaları, Babıalî Kültür Yayınları, stanbul, 2006.
HOCAO LU, Mehmed. Tarihte Ermeni Mezalimi ve Ermeniler, Anda Da ıtım,
stanbul, 1976.

Hüseyin Nazım Pa a. Ermeni Olayları Tarihi, Ba bakanlık Devlet Ar ivleri Genel


Müdürlü ü Yayınları, Ankara, 1998.

LTER, Erdal, Büyük hanet Ermeni Kilisesi ve Terör, Turhan Kitabevi, Ankara, 2007.

KANTARCI, enol. Ermeni Sorunu El Kitabı, Teimk/Asam Yayınları, Ankara, 2003.

--------“Sevk ve skân Kararına Giden Yolda Oldukça Önemli Bir Olay; II. Van syanı”,
Türk-Ermeni li kilerinin Geli imi ve 1915 Olayları Uluslar arası Sempozyumu
Bildirileri, Gazi Üniversitesi Atatürk lkeleri ve nkılap Tarihi Ara tırma ve
Uygulama Merkezi, Ankara, 2006.

KARACAKAYA, Recep. Türk Kamuoyu ve Ermeni Meselesi, Toplumsal Dönü üm


Yayınları, stanbul, 2005.

KARPAT, Kemal H. Osmanlı Nüfusu (1830-1914) Demografik ve Sosyal Özellikleri,


Tarih Vakfı Yurt Yayınları, stanbul, 2003.

KENT, Marian. Osmanlı mparatorlu unun Sonu ve Büyük Güçler, Çev. Ahmet Fethi,
Tarih Vakfı Yurt Yayınları, stanbul, 1999.

KILIÇ, Mehmet Ali, Tarih Boyunca Ermeniler ve Ermeni Meselesi (Yayımlanmamı Yüksek
Lisans Tezi), Gebze leri Teknoloji Ens., Sosyal Bilimler Ens., Gebze, 2003.

KOÇA , Sadi. Tarih Boyunca Ermeniler ve Türk-Ermeni li kileri, Altınok Matbaası,


Ankara, 1967.

158
KODAMAN, Bayram. ark Meselesi I ı ında Sultan II. Abdülhamidin Do u Anadolu
Politikası, Orkun Yayınevi, stanbul, 1983.

KOPAR, Metin. “Ermeni Meselesinde Rusya’nın Genel Politikası”, Türk Dünyası


Ara tırmaları Dergisi, Sayı:158, Ekim 2005.
KÖKER, Osman, Orlando Carlo Calumeno Koleksiyonundan Kartpostallarla 100 Yıl
Önce Türkiye’de Ermeniler, Bir Zamanlar Yay., stanbul, 2005.

KUZUCU, Kemalettin. “Sivas’ta Ermeni Hareketleri ve Yerel Yönetimin


Uygulamaları”, Ermeni Ara tırmaları I. Türkiye Kongresi Bildirileri, C.1.,
ASAM-EREN, Ankara, 2003.

KÜÇÜK, Abdurrahman. “Ermeni Kilisesi ve Terör”, Ermeni Ara tırmaları 2. Türkiye


Kongresi Bildirileri, C II, ASAM, Ankara, 2007.

KÜÇÜK, Abdurrahman, Ermeni Kilisesi ve Türkler, Andaç Yay., Ankara, 2003.

MACFIE, A.L. Osmanlının Son Yılları 1908-1923, Çev. Damla Acar, Funda Soysal,
Kitap Yayınevi, stanbul, 2003.

McCARTHY, Justin. Osmanlı Anadolu Topraklarındaki Müslüman ve Azınlık Nüfus,


Çev. hsan Gürsoy, Genelkurmay ATASE Yayınları, Ankara, 1995.

MET N, Halil. Türkiye’nin Siyasi Tarihinde Ermeniler ve Ermeni Olayları, Milli E itim
Bakanlı ı Yay., stanbul, 1997.

Osmanlı Belgelerinde Ermeniler (1915-1920), Ba bakanlık Devlet Ar ivleri Genel


Müdürlü ü Osmanlı Ar ivi Daire Ba kanlı ı Yayını, Ankara 1995.

OGÜN, Tuncay. Unutulmu Bir Trajedi Vilayat-ı arkıyye Mültecileri (1915-1923),


Babil Yayıncılık, Ankara, 2004.

159
ÖKE, Mim Kemal. Yüzyılın Kan Davası Ermeni Sorunu, rfan Yayınevi, stanbul, 6.
Baskı, 2003.

ÖZÇEL K, smail. Ermeni Sorunu ve Gerçekler, Gündüz E itim ve Yay., Ankara,


2005.
ÖZDEM R, Hikmet, Kemal Çiçek, Ömer Turan, Ramazan Çalık, Yusuf Halaço lu.
Ermeniler Sürgün ve Göç, T.T.K. Yayınları, Ankara, 2005.

ÖZDEM R, Hikmet. “Seferberlik lanından Rus galine Kadar Ermeni Milislerle


Çatı malar”, Türk Ermeni li kilerinin Geli imi ve 1915 Olayları Uluslar arası
Sempozyumu Bildirileri, Gazi Üniversitesi Atatürk lkeleri ve nkılap Tarihi
Ara tırma ve Uygulama Merkezi Yayını, Ankara, 2006.

ÖZGÜLDÜR, Yavuz. GÜLER, Ali. AKGÜL, Suat. KÖRO LU, Mesut. Her Yönüyle
Ermeni Soykırımı, Kara Harp Okulu Basımevi, Ankara, 2001.

ÖZTÜRK, Ayhan. “Merzifon’da Ermeni Olayları (1893)”, Dünden Bugüne Ermeni


Meselesi Sempozyumu, Selçuk Üniversitesi Atatürk lkeleri ve nkılap Tarihi
Ara tırma ve Uygulama Merkezi, Konya, 2003.

POLAT, lknur. “Osmanlı mparatorlu unda Açılan Amerikan Okulları Üzerine Bir
nceleme”, Belleten C LII, Sayı: 203, 1988.

SARAY, Mehmed. Ermenistan ve Türk-Ermeni li kileri, Atatürk Ara tırma Merkezi


Yayını, Ankara, 2005.

SEZER, Ayten. “Osmanlı Döneminde Misyonerlik Faaliyetleri”, Yeni Türkiye, Yıl:7,


Sayı:38, 2001.

------ “Ermeni Meselesi ve Misyonerler”, Yeni Türkiye, Yıl:7, Sayı:38, 2001.

160
SOLMAZ, Gürsoy. Tanıkların Diliyle Ermeni Vah eti –Bir Sözlü Tarih Denemesi–,
Yeni Türkiye Yayını, Ankara, 2001.

SÜSLÜ, Azmi. Ermeniler ve 1915 Tehcir Olayı, Van Yüzüncüyıl Üniversitesi


Rektörlü ü Yayını, Yayın no:5.

AH N, Gürsoy. Osmanlı Devletinin Son Dönemlerinde Sivas ve Su ehri Bölgelerinde


Ermeni Faaliyetleri, IQ Kültür-Sanat Yayıncık, stanbul, 2007.

EKER, Mehmet. Fetihlerle Anadolu’nun Türkle mesi ve slamla ması, Diyanet leri
Ba kanlı ı Yal., Ankara, 2007.

M R, Bilal N. ngiliz Belgelerinde Osmanlı Ermenileri (1856-1880), Bilgi Yayınevi,


Ankara, 1986.

Talat Pa a’nın Anıları. Haz. Alpay Kabacalı, Türkiye Bankası Kültür Yayınları,
stanbul, 2007.

TOZLU, Necmettin. “Osmanlı Devletinde Ermeni E itim Kurumları ve Faaliyetleri”,


Yeni Türkiye, Yıl:7, Sayı:38, 2001.

TUZCU, Ali. “Merzifon’da Ermeni Ayaklanması”, Belleten Cilt LVII, Sayı:220, 1993.

TÜRKDO AN, Berna. 1915’ten Günümüze Tehcir (Türk-Ermeni li kileri), IQ Kültür-


Sanat Yayıncılık, stanbul, 2006.

Türk Tarihinde Ermeniler Sempozyumu-Tebli ler ve Panel Konu maları, Dokuz Eylül
Üniversitesi lahiyat Fakültesi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayını, zmir, 1983.

URAL, Gültekin. Ermeni Dosyası, Kamer Yayınları, stanbul, 1998.

URAS, Esat. Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Belge Yayınları, stanbul, 1987.

161
YALÇIN, Durmu , Ya ar AKBIYIK, Yücel Özkaya. Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I-II,
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Ara tırma Merkezi
Yayını, Ankara, 2005.

YAMAN, Abdullah. Ermeni Meselesi ve Türkiye, Ota Yayınları, 1973.

YEN ÇER , Özcan. “Kırım Sava ı, Islahat Fermanı ve Paris Antla ması”, Türkler C.12,
Yeni Türkiye Yay., Ankara, 2002.

ZÜRCHER, Eric Jan. Sava , Devrim ve Ulusla ma Türkiye Tarihinde Geçi Dönemi
1908-1928, Çev. Ergun Aydıno lu, stanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları,
stanbul, 2004.

162
EKLER

EK 1. Sevk Edilen Ermenilerin Yollarda Korunması ve Bunlara Saldıranların


iddetle Cezalandırılması. B.O.A.DH. FR.54/10

163
Bâb-ıÂlî

Dâhiliye Nezâreti

Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyeti

Husûsî: 25 ifre

Erzurum Vilâyeti'
ne

C. 30 Mayıs sene [1]331. hrâc olunan Ermenilerin yollarda muhâfaza-i


hayâtlarına imkân nisbetinde çalı ılması ve esnâ-yı sevkde firâra tasaddî edenlerle
muhâfazalarının me’mûr olanlara kar ı ta‘arruzda bulunacakların te’dîbi tabî‘îdir. Fakat
buna hiç bir zaman ahâlî karı tırılmayacak ve beyne'
l-anâsır mukâteleyi intâc edecek ve
aynı zamânda hârice kar ı da pek çirkin görünecek vakâyi‘ tahaddüsüne kat‘iyyen
meydân ve imkân bırakılmayacakdır. Binâ’en-aleyh çıkarılan Ermenilerin di er yolun
pek uzun olmasına mebnî kemâ-fi'
s-sâbık eski tarîkden sevklerine devâm olunması ve
ancak güzergâhlarında bulunan a âyir ile köylerin ta‘arruzuna kar ı her dürlü esbâb ve
vesâ’itin istikmâliyle müdâfa‘ası ve katl ve gasba cür’et edeceklerin iddetle te’dîbi
lâzımdır, keyfiyet Diyârbekir, Ma‘mûretü'
l-aziz, Bitlis'
e de yazılmı dır.

Fî 1 Haziran sene [1]331 Nâzır


Tal‘at

164
EK 2. Sivas Ermenilerinin Sevkedilmesi. B.O.A.DH. FR.54/87

165
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyet-i Umûmiyye Müdüriyeti

Trabzon, Ma‘mûretü'
l-azîz, Sivas, Diyarbakır vilâyetleriyle
Canik Mutasarrıflı ına

Vilâyet dâhilindeki kurâ ve kasabâtda bulunan bilâ-istisnâ bi'


l-umûm Ermeniler
â’ileleriyle birlikte ihrâç olunarak Musul vilâyetiyle Urfa ve Zor cihetlerine sevk
olunacak ve orada iskân edilecektir. Mezkûr vilâyet ve livâlara iskân hakkında ta‘lîmât-ı
lâzime i‘tâ kılınmı tır. hrâç olunacak Ermenilerin te’mîn-i sevk ve iskânı mahallî
me’mûrîn idâresine ve mahall-i iskâniyelerine sevk edildikleri sırada muhâfaza-i hayat
ve mallarıyla te’mîn-i i‘â e ve istirâhatleri güzergâhlarındaki me’mûrîn-i idâriyeye
â’itdir. Çıkarılmı Ermeniler kâffe-i emvâl-i menkûle ve e yâlarını birlikte
götürebilirler. Îcâb eden tedâbîr ve vesâ’itin ittihâz ve istikmâliyle hemân icrâ’âta
mübâ eret olunması.
Fî 7 Haziran sene [1]331
Nâzır

166
EK 3. Tahliye Edilen Ermenilerin Ya adı ı Köy ve Kasabaların simlerinin
Bildirilmesi. B.O.A.DH. FR.54/136

167
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
skân-ı A âyir ve Muhâcirîn Müdîriyyeti

Ma‘mûretü' yle Canik Mutasarrıflı ı'


l-azîz, Trabzon, Sivas Vilâyeti' na

Tahliyesi tekarrür eden Ermenilerle meskûn köy ve kasabalar esâmî ve


mevâki‘iyle ahâlîsi mikdârının ve ne tarîkle nerelere sevk edilece inin ve bu bâbdaki
ma‘lûmât ve mutâla‘alarının serî‘an i ‘ârı.
Fî 11 Haziran sene [1]331
Nâzır Nâmına
Ali Münîf

168
EK 4. Ermeni Mallarının Muhafaza Edilmesi Ve Kayıt Altına Alınması.
B.O.A.DH. FR.54/226

169
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
skân-ı A âyir ve Muhâcirîn Müdîriyyeti
29 ifre

Kayseri Mutasarrıflı ı'


na

C. Fî 10 Haziran sene [1]331. Emvâl-i metrûkenin muhâfaza ve sebt-i defter


edilmesi zımnında me’mûrîn-i Mülkiye ve Mâliye'
den mürekkeb komisyon te kîli
muktezîdir. Bu bâbdaki mufassal ta‘lîmâtnâme fî 28 Mayıs sene [1]331 târîhinde
postaya verilmi dir, vusûlünün i ‘ârı.
Fî 15 Haziran sene [1]331.
Nâzır
Tal‘at

170
EK 5. htida Eden Ermenilerin htidasına Bakılmaksızın Sevkedilmesi.
B.O.A.DH. FR.54/254

171
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmîyye Müdîriyyeti ifre
Husûsî: 4635 Mahrem

Erzurum, Adana, Bitlis, Haleb, Diyârbekir, Trabzon, Ma‘mûretü'


l-azîz, Musul, Van,
Urfa, Kütahya, Mar‘a , çel, Eski ehir Vilâyet ve Mutasarrıflıklarına

hrâc olunan Ermenilerden ba‘zılarının müctemi‘an veyâ münferiden arz-ı ihtidâ


etdikleri ve bu sûretle memleketlerinde kalmak çâresini te’mîne çalı dıkları anla ılıyor.
htidâ netîce-i kanâ‘at oldu u için kat‘iyyen bu gibi mesâ’ilde mevzû‘-ı bahs olamaz ve
hiçbir zaman bu ekilde vukû‘ bulacak ihtidâlara i‘timâd olunamaz. Binâ’en-aleyh
öteden beri kendilerini menfa‘atlerini tehlikede gördükleri zaman bir vâsıta-i i fâl
olarak ihtidâ etdiklerini ileri süren bu kabîl e hâsın mürâca‘atlarına sûret-i kat‘iyyede
atf-ı ehemmiyyet edilmemesi ve bi'
l-âhere slâm nâmı altında da ne r-i mefsedetden geri
kalmayacak bu âdemlerin ihtidâ etseler bile yine ta‘yîn olunan mahallere sevklerinden
sarf-ı nazar olunmaması ehemmiyetle teblî olunur.

Fî 18 Haziran sene 1331


Nâzır

172
EK 6. Komitacı ve Muzır Ermenilerin Uzakla tırılması; Esnaf Ve Tüccarların
Yerlerinin De i tirilmesi. B.O.A.DH. FR.54/287

173
Bâb-ı Âli
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyeti ifre

l-azîz Vilâyetleriyle Canik Mutasarrıflı ı'


Trabzon, Sivas, Diyârbekir, Ma‘mûretü' na

hrâc olunacak Ermenilerden komitecilerle hükûmetçe muzır tânınmı e hâsın


â’ileleriyle birlikde teb‘îdleri ve kendi i leriyle me gûl tüccâr ve esnâfın vilâyet/livâ
dâhilinde kasabaları tebdîl edilmek üzere alıkonulması münâsib görüldü ünden ba‘de-
mâ o sûretle hareket olunması.

Fî 21 Haziran sene [1]331

Nâzır
Tal‘at

174
EK 7. Tahliye Edilen Ermenilerin Mahsullerinin Toplanması. B.O.A. DH. FR.
54/301.

175
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
skân-ı A‘ âyir ve Muhâcirîn Müdîriyeti ifre

Sivas, Diyârbekir ve Ma‘muretü'


l-azîz Vilâyetlerine

Ermeniler tarafından tahliye edilmi mahallerde metrûk mezrû‘âtın kaldırılub


elde edilmesi hakkında ta‘lîmâtnâmede münderic mevâddın ba‘zı mahallerde tatbîke
imkân bulunmadı ı anla ılmı ve bunların emvâl-i metrûke komisyonlarının nezâreti
tahtında olmak üzere masârıfı muhâcirîn tahsîsâtından verilerek Hükûmetce biçdirilüb
harman edilmesi ve alınacak mahsûlden masârıf-ı- vâkı‘â bi'
t-tenzîl mütebâkîsinin
takdîr olunacak fiy’ât mûcebince cihet-i askeriyeye tevdî‘i münâsib görülerek bu
husûsta cihet-i askeriyece amele taburlarıyla mu‘âvenet-i fi‘liyye îfâsı te’mîn edilmi
oldu undan zikrolunan mahsûlâtın kaldırılması içün asker veyâ ahâlîden ne mikdâr
amele ve ne cins makine ve âlât ve edevâta ihtiyâc bulundu unun serî‘an tedkîkiyle
mütâla‘âlarıyla birlikde iki güne kadar î ‘ârı.

Fî 22 Haziran sene [1]331

Nâzır Nâmına
Ali Münîf

176
EK 8. Ermenilerin skân Edilecekleri Yerlerin Geni letilmesi Ve Uygalamada
Dikkat Edilecek Hususlar. B.O.A. DH. FR. 54/315.

177
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
skân-ı A‘ âyir ve Muhâcirîn Müdîriyeti
Umûm: 361 ifre

Adana, Erzurum, Bitlis, Haleb, Diyârbekir, Sûriye, Sivas, Trabzon, Ma’mûretü’l-aziz,


Musul Vilâyâtına, Adana Emvâl-i Metrûke Komisyon Riyâsetine, Zor, Mar’a , Canik,
Kayseri, zmit Mutasarrıflıklarına, Haleb Emvâl-i Mütrûke Komisyon Riyâseti’ne

Ermenilein iskânlarına tahsîs edilen mıntıka görülen lüzûm üzerine ta’dîl ve


tevsi edilmi dir.
1-Kerkük sanca nın ran hudûduna seksen kilometro mesâfede kâ’in kasabât ve
kurâ dahî dâhil oldu u hâlde Musul vilâyetinin havâli-yi cenûbiyye ve garbiyyesi.
2-Diyârbekir hudûdundan yirmi be kilometro dâhilinde ve Habur ve Fırat
nehirleri vâdisindeki ma’mûreler dâhil olmak üzere Zor sanca ının cenûb ve garbı.
3-Haleb Vilâyeti’nin kısm-ı imâlîsi müstesnâ olmak üzere ark ve cenûb ve
cenûb-ı garbîsinde vâki’ kâffe-i kurâ ve kasabât ile Suriye Vilâyeti’nin Havran ve Kerek
sancakları dâhil olmak üzere imendüfer güzergâhlarından yirmi be kilometro dâhil
vâhil vâki’ kasabât ve kurâda ahâlî-i Müslime nüfûsunun yüzde onu nisbetinde tevzî’ ve
iskân edileceklerdir. Sevkiyâtın ona göre tertîb ve icrâsı ta’mîmen teblî olunur.
Fî 22 Haziran sene [1]331

Nâzır Nâmına
Ali Münîf

178
EK 9. Sivas’tan Gönderilecek Ermenilerin Yerle tirilmesi. B.O.A.DH. FR.
54/337.

179
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
skân-ı A âyir ve Muhâcirîn Müdîriyeti
17

Urfa Mutasarrıflı ına

C[evâb-ı] 21 Haziran sene[1]331 Ma‘mûretü'


l-azîz'
den ve Ma‘mûretü'
l-azîz
Diyarbekir tarîkıyla Canik ve Sivas'
tan gönderilecek Ermenilerin merkez müstesna
olmak üzere dâhil-i livâda iskânları muktezî olup sûret-i iskânlarına â’id ta‘lîmâtnâme
postada bu husûsda Haleb'
deki Emvâl-ı Metrûke Komisyon'
u ile muhâbere edilmesi.
Fî 24 Haziran sene [1]331

Nâzır Nâmına
mza

180
EK 10. Protestan Ermenilerin Sevk Edilmemesi. B.O.A.DH. FR. 54/359.

181
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyet-i Umûmiye Müdîriyeti
Husûsi: 62
ifre

Sivas Vilâyetine

C [evâb-ı] 25 Haziran sene [1]331 Amerikalı Gravford'


un vilâyet hâricine
çıkarılmaması ve Alman misyonerlerinden bulunan Protestan Ermenilerin sevkinden
sarf-ı nazar olunması.
Fî 25 Haziran sene[1]331

Nâzır

182
EK 11. Kalan Katolik Ermenilerin Sevk Edilmemesi. B.O.A.DH. FR. 54-A/252.

183
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyeti
Umumî: 423 ifre

Erzurum, Adana, Ankara, Bitlis, Haleb, Diyârbekir, Sivas, Trabzon, Ma‘mûratü’l-azîz,


Van Vilâyetleriyle Urfa, Canik, Mar‘a Mutasarrıflıklarına

Kalmı olan Ermeni Katoliklerinin sevk ve ihrâclarından sarf-ı nazar edilmesi


livâ/vilâyet nüfûsları mikdârının i ‘ârı.
Fî 21 Temmuz sene [1]331

Nâzır
Tal‘at

184
EK 12. Bula ıcı Hastalıklar Sebebiyle Ya anan Ölümleri Engellemek Amacıyla
Muhacirlerin Bir An Evvel Yerlerine Sevk Edilmesi. B.O.A.DH. FR.
57/71.

185
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyeti
Husûsî: 54 ifre

Sûriye Vilâyeti'
ne

Hama'
da bulunan yirmi bine yakın muhâcirîn arasında humma-yı tifo’îdî ve
dizanteri hastalıkları zuhûr ederek yevmî yetmi seksen vefeyât vukû‘ bulmakda oldu u
haber alınmı dır. Haleb'
de bulunan Muhâcirîn Müdîri ükrü Bey'
le bi'
l-muhâbere
sıhhat-i umûmiyenin muhâfazası zımnında muhâcirînin bir ân evvel mahall-i
mahsûslarına sevkleri ve netîceden ma‘lûmât i‘tâsı.

Fî 4 Te rîn-i Evvel sene [1]331

Nâzır
Tal‘at

186
EK 13. Gürün Kaymakamı u‘ayb Efendi’nin Divan-I Harbe Sevki Ve ten El
Çektirilmesi. B.O.A.DH. FR. 57/413.

187
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyet-i Umûmiye Müdîriyeti
Husûsi: 128 ifre

Sivas Vilâyetine

Gürün kaymakâmı u‘ayb Efendi'


nin Ermeni i lerindeki ahvâl ve harekât-ı
gayr-ı lâyıkasına binâen Dîvân-ı Harb'
e tevdî‘i lüzûmu Hey’et-i Tahkîkıye Riyâseti'
ne
cevâben teblî olunmu tur. Vilâyetce de mûma ileyhin i den çekdirilmesi.

Fî 31 Te rîn-i Evvel sene [1]331

Nâzır

188
EK 14. Ermeni Sevkîyâtının Durdurulması. B.O.A.DH. FR. 62/21.

189
Bâb-ı Alî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyeti
Umûmî: 9 ifre

Edirne Vilâyeti'
ne zmit Mutasarrıflı ı'
na
Adana " Bolu "
Ankara " Canik "
Aydın " Karesi "
Hüdâvendigâr " Kayseri "
Sivas " Kütahya "
Kastamonu " Ni de "
Konya " Eski ehir "
Mar‘a "

Görülen lüzûm ve îcâb-ı idârî ve askerîye binâ’en ba‘de-mâ Ermeni sevkiyâtının


ta‘tîli takarrur etdi inden imdiye kadar çıkarılanlardan ba ka artık hiç bir sebeb ve
vesîle ile Ermeni ihrâc olunmaması ta‘mîmen teblî olunur.

Fî 2 Mart sene [1]332


Nâzır
Tal‘at

190
EK 15. Harb Bölgelerine Yakın Yerlerde Firar Ederek Casusluk Yapan
Ermenilerin Sevki. B.O.A.DH. FR. 71/12.

191
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyet-i Umûmiyye Müdüriyeti
u‘be:2
Umûmî:3326
Husûsî:126 ifre
Müsta‘cel ve mahsûsdur.

Sivas Vilâyetine

Menâtık-ı harbiyeye karîb Kemah, Kuruçay, Zara, Refâhiye, Su ehri, Karahisar,


Alucura, Giresun ve Tirebolu Kazâlarında hîn-i sevkde firâr veyâ ihtidâ ederek kalmı
olan Ermenilerin dü mana câsusluk etmelerinden nâ î sevklerine lüzûm görüldü ü
Üçüncü Ordu Kumandanlı ı'
nın i ‘ârı üzerine Ba kumandanlık Vekâleti'
nden
bildiriliyor. Bunların mikdârlarının ve sevklerinde mahzûr olup olmadı ının vilâyetin
havâli-i cenûbiyyesine sevk ve iskânları hakkındaki mütâla‘anızın serî‘an i ‘ârı.

Fi 4 Kânûn-ı Evvel sene 1332

Nâzır
mzâ

192
EK 16. Ermeni, Rum Ve Araba llerinin a e ve skanlarının Muhacirin Tahsîsâtı
Yerine Seferberlik Tahsîsâtından Kar ılanması. B.O.A.DH. FR. 74/234.

193
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
A âyir ve Muhâcirîn Müdîriyyet-i Umûmiyyesi
skân u‘besi
Umûmi:49 ifre Telgraf

Muhâcirîn Tahsîsâtının mültecîlerle muhâcirîne hasrı ve imdiye kadar i bu


tahsîsâttan i‘â e ve iskânları te’mîn edilmekte olan Ermeni, Rum, Arap â’ilelerine â’id
mu‘âmelât kemâ-fi'
s-sâbık rû’yet edilmek üzere bu bâbdaki kâfe-i sarfiyyâtın
Seferberlik Tahsîsâtı'
ndan îfâsı takarrur ederek oraya imdilik Aydın Vilâyeti 50 000
Kuru , Musul Vilâyeti 50 000 Kuru , stanbul Vilâyeti 250 000 Kuru , ( stanbul ayrıca
tahrirâtla teblî edilmi tir.) Ankara Vilâyeti 500 000 Kuru , Haleb Vilâyeti 800 000
Kuru , Hüdavendigar Vilâyeti 150 000 Kuru , Sivas Vilâyeti 500 000 Kuru , Suriye
Vilâyeti 750 000 Kuru , Kastamonu Vilâyeti 20 000 Kuru , Konya Vilâyeti 500 000
Kuru , Ma‘mûretü'
l-azîz Vilâyeti 30 000 Kuru , Diyarbekir Vilâyeti 30 000 Kuru ,
Edirne Vilâyeti 50 000 Kuru , Eski ehir Sanca ı 150 000 Kuru , zmit Sanca ı 500 000
Kuru , Bolu Sanca ı 100 000 Kuru , Zor Sanca ı 1 000 000 Kuru , Karesi Sanca ı 500
000 Kuru , Kütahya Sanca ı 50 000 Kuru , Mara Sanca ı 500 000 Kuru , Canik
Sanca ı 80 000 Kuru , Kayseri Sanca ı 50 000 Kuru , Kale-i Sultâniye Sanca ı 30 000
Kuru , Yekün 6 640 000 Kuru luk havâlenâme der-dest-i irsâldir. Sarfiyât me’mûrîn-i
mülkiyye tarafından teblîgât-ı sâlife dâ’iresinde tahakkuk ve mâl sandı ınca te’diye
ettirilecektir. Havâlenâmesinin vürûdundan sonra bu gibi husûsât için kat‘iyyen
Muhâcirîn Tahsîsâtı'
ndan te’diyâtta bulunulmayarak sarfiyâtın be-heme-hâl Seferberlik
Tahsîsâtı'
ndan mevcûd havâleden îfâsıyla berâber her iki ayda bir mevzû‘-i bahs e hâsa
â’id sarfiyâtın mikdarını mübeyyin bir cedvelin isrâsı ve keyfiyyetin Muhâcirîn
dâresi'
ne teblî i.

Fî 22 Mart sene [1]333

Nâzır
Talat

194
EK 17. Ermeni, Rum Ve Arab Aileler çin Seferberlik Tahsîsâtından Para
Ayrılması. B.O.A.DH. FR. 85/210.

195
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
A âyir ve Muhâcirîn Müdîriyyet-i Umûmiyyesi
Muhasebe u’besi
Hususi: 25221

Sivas Vilâyetine

Rum, Ermeni ve Arab alileleri mesârıfına mukâbil seferberlik tahsîsâtından


üçüncü Kolordu Ahz-ı Asker riyâseti nâmına bir milyon kuru luk 23/1numaralı
havâlenâmenin sarfı için mâliyeden 19 Mart 1334 tarihinde defterdarlı a me’zuniyet
verilmi tir.

24 Mart 1334
Nazır Vekili Nâmına

196
EK 18. Ermenilerin Eski Yerlerine Dönmeleri Esnasında Dikkat Edilecek
Hususlar. B.O.A.DH. FR. 93/57.

197
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyet-i Umûmiye Müdîriyeti
u‘be: 2
Umûmî:
Husûsî: ifre
Pek Aceledir.
Umûm, Be yüz elli sekiz-

Edirne, Erzurum, Adana, Ankara, Aydın, Bitlis, Haleb, Hüdâvendigâr,


Diyârbekir, Sivâs, Trabzon, Kastamonu, Konya, Ma‘mûretü'l-aziz, Musul, Van
vilâyetine Urfa, zmit, Bolu, Canik, Çatalca, Zor, Karesi, Kudüs-i erîf, Kal‘a-i
Sultâniye, Mente e, Teke, Kayseri, Karahisâr-ı Sâhib, Eski ehir, ç il, Kütahya,
Mar‘a , Ni de, Erzincan mutasarrıflı ına
1- Yerlerine avdet edecek Ermenilerin seyâhat vesîkası istihsâline mecbûr tutulması
ve mezkûr vesîkaların da bir takım mu‘âmelât netîcesinde verilmekde olması yüzünden
ahâlînin haylî mü kilâta dûçâr oldu u anla ılmı dır. Bunlar taraf-ı hükûmetden
gönderilmekde oldukları cihetle vesîka istihsâline hâcet olmadı ından trene irkâblarında bir
liste tanzîmiyle seyyâra tevdî‘i ile iktifâ olunması.
2- Seyâhat vesîkası i‘tâsı akîbinde hükûmet-i mahalliyece Ermenilerin yedindeki
ekmek vesîkalarının istirdâd edilmekde oldu u ve halbuki tren bulunamamak yüzünden
bunların günlerce ekmeksiz kaldı ı bildirildi inden bunlara orada ve yolda kifâyet edecek
mikdârda ekmek i‘tâsı ve güzergâhda da it‘âm edilmeleri.
3- Seyâhat edecek Ermenilere haftada iki def‘a tren tahsîsi için Harbiye Nezâreti'
nden
hat komiserliklerine emir verildi inden vilâyât ve elviye ve kazâlarca da bu teblî âtdan
istifâde edilerek sevkiyâtın a‘zamî dereceye iblâ olunması.
4- Ermenilerin yol masrafları Harbiye tahsîsâtından te’mîn ve ta‘ahhüd edilmi
oldu undan masârif-i seferiyyelerinin tahsîsât-ı mezkûreden tesviyesi.
5- Cebir ve tazyîk ve havf ile ihtidâ edenler hakkındaki teblî ât-ı sâbıka mûcebince
kendilerinin serbest bırakılması hakkındaki ahkâmın kemâl-i ehemmiyetle tatbîki ve
peyderpey buraya da ma‘lûmât i‘tâsı.
6- Ermenilerin esnâ-yı seyâhatlerinde hiçbir gûnâ ta‘arruz ve tecâvüze ma‘rûz
kalmamalarının te’mîni ve âsâyi ve inzibât-ı mahallînin muhâfazası husûslarına son derece
i‘tinâ edilmesi.
Husûsât-ı muharrere hakkındaki teblî ât-ı adîdeye ra men ikâyâtın tevâlîsi vazîfeye
kar ı lâkaydâne hareket edilmekde oldu unu göstermekde oldu undan ba‘d-ezîn bu bâbda
vukû‘a gelecek ikâyâtdan dolayı Me’mûrîn-i mülkiyenin ahsen mes’ûliyetleri muhakkak
bulundu u ta‘mîmen ve kemâl-i ehemmiyetle teblî olunur.
5 Te rîn-i Evvel [1]334
Nâzır Nâmına
mzâ

(Bu fıkra Konya Vilâyeti'ne ilâveten yazılacakdır.)


7- Ermeni cemâ‘atine hemen kilise tedâriki için hükûmetce mu‘âvenet-i mü’essire
îfâsı.

198
EK 19. Ermeni Yetimlerinin Ermeni Cemaatlarına Teslimi. B.O.A.DH. FR.
95/163.

199
Bâb-ı Alî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyeti
u‘be: 2
Umûmî
Husûsî ( ifre)

Edirne Vilâyeti'
ne Urfa Mutasarrıflı ı'
na
Erzurum " zmit "
Adana " Bolu "
Ankara " Canik "
Aydın " Çatalca "
Bitlis " Karesi "
Hüdâvendigâr " Kal‘a-i Sultâniyye "
Diyârbekir " Mente e "
Sivas " Teke "
Trabzon " Kayseri "
Kastamonu " Karahisâr-ı Sâhib "
Konya " Eski ehir "
Ma‘mûretü'
l-azîz " çel "
Musul " Kütahya "
Van " Mara "
Ni de "
Erzincan "

Umûm yirmi yedi 21 Te rîn-i Evvel sene [13]34 ve 5 Te rîn-i Sânî sene [13]34
târîhli telgrafnâmelerde de i ‘âr olundu u üzere Ermeni eytâmının Ermeni cemâ‘ati
te kîlâtı olan yerlerde onlara teslîmi, olmayan yerlerde Hükûmetçe taht-ı emniyyete
alınarak ma‘lûmât i‘tâsı ta‘mîmen teblî olunur.
Fî 18 Kânûn-ı Sânî sene [13]35
Dâhiliye Nâzır Vekîli
Ahmed zzet

200
EK 20. Sivas’tan Cizre’ye Sevk Edilen ve Sevke Hazır Ermenilerin Miktarı.
B.O.A.DH.EUM.2. b. 68/84.

201
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti Mahreci
ifre Kalemi Sivas

C. 3 Eylül sene [1]331.


1- Merkez ve mülhakâtdan imdiye kadar Cizre'
ye yüz otuz altı bin seksen dört
nüfûs Ermeni sevkedilmi tir.
2- El-yevm der-dest-i sevk altı bin elli be nüfûs mevcûddur.
3- Yollarda kırk nüfûs Ermeni vardır ve cihet-i azîmetleri Malatya tarîkiyle
Cizre'
dir efendim.

Fî 15 Eylül sene [1]331


Vâlî
Mu‘ammer

202
EK 21. Sivas’tan Zor ve Ba dat’a Olan Mesafenin Bildirilmesi. B.O.A.DH.EUM.
MH. 86/97.

203
Bâb-ı Alî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyeti
Muhasebe ubesi
1325

Erkân Harbîye- Umumîye Rîyâseti Celilesine

Ekser turuk i’tibarîyle Sivas’dan Zor’a ve kezalik Sivas’dan Ba dad’a kadar


olan mesafenin zeylen beyan buyurulması arz olunur. Ol bâbda emr-u ferman hazreti
men lehul emrindir.

Emniyet-i umumiye müdürîyetî


Muhasebe müdürü

9 Muharrem 330 Harita u’besîne


Saat
Sivas’dan Deyr-i Zor’a 176
Sivas’dan Ba dad’a 276

Sual edilen mevâkîi’î muhtelife beynîndeki mesâfâtın Ba’laya kayd ve terkîm


kılınmı olmakla i bu mezkure Dahiliye Nezâreti emniyet-i umumîye müdüriyetine iade
kılındı

Erkân-ı Harbîye-i Umumîye


Harita u’besi

9 Haziran 330

204
EK 22. Son Dönem Ermeni Nüfusuyla lgili Batılı Kaynaklarda Verilen statistiki
Bilgileri çeren Belge. B.O.A.HR.SYS. 2876-3.

205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
Ambassede Imperiale Ottomane
a Berlin
S. E Hâlid Bey
a S. E Nesimi Bey
le 30 December 1917
N˚ gal 10

Telgraf-nâme Sûreti

Nüfûs dâresi'
nin resmî istatisti ine nazaran [1]330 senesinde Ermeni nüfûsu bir
milyon yirmi bin sekiz yüz seksen bire bâli olmaktadır. Muhtelif âsârda bulunan
ma‘lûmât ber-vech-i âtîdir.
Basmacıyan tarafından 1917 de aleyhimize yazılan Historia Modernes des
Armeniens nâm eserde Türkiye nüfûsuna dâ’ir esâsât-ı fenniyyeye terfîkan tanzîm
edilmi istatistik bulunmadı ından Hükûmet-i Osmâniyye'
nin Patrik-hâne'
nin ve 1893
ve 1897 târîhli Fransız Livre Jeune'
nün muhtelif tablolarında münderic ma‘lûmâtı mezc
ve mukâyese ederek mikdâr-ı nüfûs hakkında mukârin-ı sıhhat denilebilecek ma‘lûmât
istihsâl etti ini beyân ve en sahîh olmak üzre Livre Jeun '
deki ber-vech-i âtî tabloyu
dercediyor. Nüfûs umûru 14 milyon sekiz yüz elli altı bin yüz on sekiz, bundan on bir
milyon sekiz yüz bin dört yüz seksen be Müslümân ve iki milyon yedi yüz altmı bin
sekiz yüz altmı dört Hristiyan, bu Hristiyan nüfûsun bir milyon dört yüz yetmi bin on
biri Ermeni'
dir. Yüz yirmi üç bin dokuz yüz kırk yedi Mûsevi, yüz yetmi bin sekiz yüz
yirmi iki ecnebî vesâ’iredir. Revue Politique Uitiruatipole, No= 26 Mars, Avril 1917
risâlede 1897 Livre Jaune'
nindeki ma‘lûmâttan istinbât sûretiyle Vilâyet-i Sitte'
deki
Ermeni nüfûsun nisbeti ber-vech-i âtî gösterilmektedir ve bu ma‘lûmâtın Patrik-hâne
tarafından verilmi olub Hükûmet-i Osmâniyyece sahîh addedilmedi ilâve
olunmaktadır:
Sivas yüzde on yedi, Erzurum yüzde otuz, Bitlis yüzde otuz üç, Harput yüzde on
iki, Diyârbekir yüzde on yedi, Van yüzde on dokuz, Kürt ve Ermeni nüfûsun aynı
kesâfette bulundu u Van ve Bitlis vilâyetlerindeki nüfûsun nisbeti öyledir. Van: Yüzde
kırkaltı Kürt, yüzde yirmi yedi buçuk Ermeni, yüzde on altı Nastûri, yüzde on buçuk
muhteliftir. Bitlis: Yüzde elli altı üç çeyrek Kürt, yüzde otuz yedi üç çeyrek Ermeni,

228
yüzde be buçuk muhteliftir. Fransızca Büyük Ansiklopedi sahîfe 1012 resmî
istatistiklere nazaran bütün Rusya'
da yedi yüz yetmi be bin Ermeni mevcûd olub
bunların da onda dokuzundan fazlası yani yedi yüz yirmi bin kadarı mâ verâ-yı
Kafkas'
da ve Rus Ermenistan'
dadır. Ravinstein Dolarie: Türkiye Ermenistan'
daki
Ermenilerinin adedi yedi yüz altmı bin kadar tahmîn ediyor. ran'
da yüz elli bin Ermeni
mevcûd oldu unu tastîr ediyordu. Muhtelif vesâ’ika nazaran bundan bir o kadar da
Asya-yı Su râ'
da mevcûd olacaktır. S. Reclus '
e göre iki yüz bini stanbul'
da olmak üzre
Avrupa-yı Osmânî'
deki Ermenilerin adedi iki yüz elli bine bâli oluyor. Ve'
l-hâsıl be
bin Ermeni Afrika'
da yirmi bini Hindistan'
da on altı bini Avusturya'
da ve on be bin –
otuz bin Ermeni Tunus vesâ’ir mahallerde bulunuyor. Bu teferru‘âtın mecmû‘u
takrîben: ki milyon yüz elli bin eder ki bu rakamların istatistiklerine kaydedemeyece i
miktâr ile nihâyet kürre-i arz üzerinde üç milyon Ermeni vardır denilebiliyor. ngilizce
Anciclopedia Britanica 1912 do ru istatistikler elde etmek mümkin de ildir. Ma‘amâfîh
Türkiye idâresinde bulunan dokuz vilâyetde dokuz yüz yirmi be bin Gregoryan Katolik
ve Protestan olmak üzre Ermeni, altı yüz kırk be bin ve diger milel-i Hristiyaniyye yüz
bin Mûsevi ve Kıptî ile dört milyon dört yüz altmı bin slâm bulundu u tahmîn
edilmektedir. En taraf-gîrâne tahmînlere göre bile Ermeniler yüz elli dokuz kazadan
yedisi Van ve ikisi Mu civârında olmak üzre ancak dokuz kaza ve nevâhîde ekseriyete
mâliktirler. Rus Ermenistan'
ında dokuz yüz altmı bin ve ran Ermenistan'
ında yüz otuz
bin Ermeni vardır. Kafkas Co rafya Cem‘iyyeti için Zelenyi tarafından yapılan tahmîn
ber-vech-i âtîdir:
Sekiz yüz doksan altı Tiflis cilt 18 Zapistki Erzurum, Van, Bitlis. Harput,
Diyârbekir, Sivas, Haleb, Adana, Trabzon vilâyetlerinin nüfûsu altı milyondur. Bu
nüfûs miyânında Ermeniler dokuz yüz on üç bin sekiz yüz yetmi be , yahut yüzde on
be ve diger milel-i Hristiyaniyye altı yüz otuz iki bin sekiz yüz yetmi be yahut yüzde
onbir, Müslimler dört milyon dört yüz elli üç bin iki yüz elli yahut yahut yüzde yetmi
dörttürler. Ermenilerin en mühim bir kısmını hâvî ilk be vilâyetteki nüfûsun mevcûdu
iki milyon altı yüz kırk iki bin olub Ermeniler altı yüz otuz üç bin iki yüz elli yahut
yüzde yirmi dört diger milel-i Hristiyaniyye yüz yetmi dokuz bin sekiz yüz yetmi be
yahut yüzde yedi Müslümanlar bir milyon sekiz yüz yirmi sekiz bin sekiz yüz yetmi
be yahut yüzde altmı dokuzdurlar. Yedi Ermeni kazasındaki mevcûd nüfûsun mikdârı
iki yüz seksen iki bin üç yüz yetmi be olub Ermeniler yüz seksen dört bin sekiz yüz

229
yetmi be yahut yüzde altmı be , Hristiyanlar bin yahut yüzde üç, Müslümanlar
doksan altı bin be yüz yahut yüzde otuz dörttürler. Bütün dünyadaki Ermenilerin
mikdârı iki milyon dokuz yüz bin olub tahmînen bir milyon be yüz bin kadarı
Türkiye'
dedir. Garho Sâl-nâmesi 1912: Ermeni ve Kürtler ile meskûn vilâyâtın
mecmû‘-ı sekenesi iki milyon dört yüz yetmi bin dokuz yüz nüfûstan ibâret oldu u
gösterilmektedir ki bu mikdârdan iki milyona karîb mikdârını Kürtler te kîl eder.
stanbul Rus Sefâret-hânesi Ate e Militerli i'
nde bulunarak Türkiye ahvâline ve bi
tahsîsin mesâ’il-i arkiyyeye vukûfu ile me hûr olan Mîralây Tefschkoff'a nazaran
Ermeni nüfûsu tekmîl-i kürre-i arzda tahmînen üç milyona karîb, bundan Türkiye'
de bir
milyon üç yüz, bin Rusya'
da bir milyon iki yüz bin, ran'
da elli bin. 1912 de Ermeni
Patrik-hânesi tarafından tertîb olunan istatistikde Erzurum, Van, Bitlis vilâyâtındaki
Ermeni nüfûsu be yüz seksen bin gösterilmektedir. statistikin mürettibi Patrik-hâne
oldu undan bi'
t-tab‘ bu nüfûs fazla ve mübâla alı gösterilmi tir. 1897 senesi Fransa
Hükûmeti tarafından ne rolunan Sarı Kitab'
da umûm Memâlik-i Osmâniyye'
de
Ermenilerin mikdârı bir milyon dört yüz yetmi be bin gösterilmektedir.

Halîl imzâ

230
EK 23. Sivas Vilâyeti Haritası

231

You might also like