Professional Documents
Culture Documents
Abdurrahman LHAN
Danı man
Prof. Dr. Mehmet EKER
2008
Yüksek Lisans Tezi olarak sundu um “Ar iv Belgelerine Göre 1915
Yılındaki Tehcir Olayının Sivas’ta Uygulanması” adlı çalı manın, tarafımdan
bilimsel ahlak ve geleneklere aykırı dü ecek bir yardıma ba vurmaksızın yazıldı ını
ve yararlandı ım eserlerin bibliyografyada gösterilenlerden olu tu unu, bunlara atıf
yapılarak yararlanılmı oldu unu belirtir ve bunu onurumla do rularım.
..../..../........
Abdurrahman LHAN
ii
YÜKSEK L SANS TEZ SINAV TUTANA I
Ö rencinin
Adı ve Soyadı : Abdurrahman LHAN
Anabilim Dalı : slam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı
Programı : slam Tarihi ve Sanatları Programı
Tez Konusu : Ar iv Belgelerine Göre 1915 Yılındaki Tehcir
Olayının Sivas’ta Uygulanması
Sınav Tarihi ve Saati :
Adayın ki isel çalı maya dayanan tezini ………. dakikalık süre içinde
savunmasından sonra, jüri üyelerince gerek tez konusu gerekse tezin dayana ı olan
Anabilim dallarından sorulan sorulara verdi i cevaplar de erlendirilerek tezin,
BA ARILI OY B RL ile
DÜZELTME * OY ÇOKLU U
RED edilmesine ** ile karar verilmi tir.
iii
ÖZET
Abdurrahman LHAN
iv
Ermenilerin sevk ve iskânıyla ilgili emir ve talimatlar vilâyete ula tıktan sonra
gerekli hazırlıklar yapılmı ve Temmuz ayının ilk günlerinden itibaren Ermenilerin
güney bölgelere sevkine ba lanmı tır. Yolculuk için en güvenli yollar tercih edilmi
ve sevkiyat esnasında muhacirleri korumakla görevli bir jandarma müfrezesi onlara
e lik etmi tir. Ermenilerin geride bıraktıkları malları devlet tarafından korunmu ve
bu amaçla komisyonlar olu turulmu tur. Ermenilerin götürebildikleri mallarını
yanlarında götermelerine izin verilmi ve bu amaçla kendilerine yük hayvanları ve
ka nılar tahsis edilmi tir. Ermeniler günde ortalama sekiz saat yolculuk etmi ler ve
bu esnada yolcuların güvenliklerinden geçtikleri bölgelerdeki yerel idareciler
sorumlu tutulmu tur. skan bölgelerine ula an Ermeniler, kendileri için daha önceden
tahsis edilen yerlere belli bir düzen içerisinde yerle tirilmi , Ermenilerin yeni
yerlerine uyum sa layabilmeleri için gerekil olan tüm sosyal ve ekonomik destekler,
imkanlar ölçüsünde sa lanmaya çalı ılmı tır.
v
ABSTRACT
Abdurrahman LHAN
The World War I. Just began in 1914. the Ottoman Empire was in the war
with Germany and it was against England, Russia and French. But the country was in
a very desperate condition bath socially and economically. The wars that had
continued for long years and the events created tiredness and weakness within the
public. The Armenians, having known the condition of Ottoman Empire, tried to
achieve their dream of Big Armenia. They started to rebel against the Otoman
Empire.
Sivas was a very important stat efor the fact that it was in the middle of
Anatolia, having a wide geography, near the Kafkas, and it was in the middle of the
important correspanding point. It hod a great geographic and stratejic importance.
Because the all communication with Kafkas was proudied from Sivas, and the
majority of the soldiers were sent to the war area from the, and the needs of the army
were provided from Sivas, too. Knowing the importance of Sivas in the war, the
Komita Sivas Armenians, tried to weaken the Ottoman Empire in that war area and
they tried to help to Russia in the East part of the war. They damaged the roads, tried
to harm the comnunication with the army, and didn’t let the people to enroll to the
army. Their aim was to create a chaotic movements were out of control and a rabel
occured in Van state. After these events Ottoman Empire hovernment decided to
force the Armenians to leave the area tempororily by the law of committee. Like the
otherstates, in Sivas the required preparotions were finished and the Armenians were
sent to the South areas. Also the goverment provided them protection and they were
allowed to take their and the local administrations were responsible for their vofety.
vi
When they reached to their living areas, they had everything prepared systematically
and reqularly. The goverment gave every social and economical support to help the
Armenians to live in their new area in a hormoniow way.
vii
KAYNAKLARA DA R
A. AR V BELGELER
Tarihte olmu bir olay hakkında bugün bizlerin bir fikre veya dü ünceye
sahip olabilmesi için konu hakkında bazı bilgi ve belgelere sahip olmamız, olayların
ya andı ı zamanın sosyal, siyasi ve kültürel artlarını iyi bilmemiz ve de analiz
edebilmemiz gerekmektedir. Çünkü her devrin kendine has özel artları vardır.
Bugün bizlerin içerisinde bulundu u artlar, belki dünü anlamamızı
zorla tırmaktadır. Ermeni meselesi de yıkılmakta olan bir devletin son dönemlerinde
ortaya çıkan ve ülkeyi gerek içeride gerkes de dı arıda hayli me gul eden hatta bazen
zor durumda bile bırakan bir meseledir. Ermeni sorunu üzerine çalı an biz
ara tırmacılar açısından Osmanlı Devleti ar ivleri, Ermeni meselesinin siyasi ve
tarihi geçme ini ara tırmak için vazgeçilemez bir kaynak konumundadır.
Biz de tezimizin ba lı ına uygun olarak Birinci Dünya Sava ı yıllarında vuku
bulan Ermeni tehciri ve bunun Sivas vilayetinde uyulanmasıyla ilgil olarak
Ba bakanlık Osmanlı Ar ivlerine girerek konumuzla alakalı belgeleri alıp belirli bir
bütünlük içerisinde de erlendirdik ve bu yolla bir sonuca ula maya çalı tık. Öncelikli
olarak konumuzun ana ba lıklarını ve alt ba lıklarını belirleyerek ilgili olan tüm
belgeleri temin etmeye çalı tık. Fakat Ermeni sorunu ile ilgili oldukça fazla sayıda
belgenin olması ve bizim zamanımızın da sınırlı olmasından dolayı belgelerden daha
çok konuyla birinci dereceden alakalı ve en önemlilerini kullanmaya gayret ettik. Bu
ba lamda daha çok Dâhiliye Nezaretine ait olan fonları kullandık. Özellikle de ifre
kalemine ait olan belgeleri almaya ve kullanmaya çalı tık. Bundan ba ka Ermeni ve
Rumların sevk ve iskânıyla alakalı Meclis-i Vükelâ mazbataları ve Hariciye
Nezâretinin belgelerinden önemli ölçüde istifade ettik. Fakat Hariceye Nezareti
fonundan temin etti imiz belgelerin özellikle Fransızca olması bizim bu belgelerden
sınırlı sayıda yararlanabilmemize hatta konunun bu yönden biraz eksik kalmasına
sebep oldu.
viii
Ermeni meselesinin ortaya çıkı ı, tarihsel geli imi ve Ermenilerin geçici sevk
ve iskânıyla ilgili olarak Osmanlı Ar ivleri, oldukça zengin ve bol malzemeye
sahiptir. Ermeni tehciri kararının alınması ve uygulanmasına ili kin yapılan bütün
yazı malar Ba bakanlık Osmanlı Ar ivlerinde hala mevcuttur. Özellikle Ermeni
meselesinin güncelli ini koruması, uluslar arası arenade tartı ılan ve kullanılan
önemli meselelerden biri olması yüzünden Devlet Ar ivleri Genel Müdürlü ü
konuyla alakalı bütün belgeleri tasnif etmi ve önemli bir kısmını da yayımlamı tır.
Örne in bizim de tezimizi hazırlarken önemli ölçüde yararlandı ımız Ozmanlı
Belgelerinde Ermeniler (1915-1920) bunlardan sadece bir tanesidir. Ayrıca Ermeni
Komitaları, Ermenilerin Batılı devletlerle olan ili kileri ve Ermeni meselesinin siyasi
tarihçesi ile ilgili tüm belgeler yayımlanmı tır. Osmanlı Devletinde Ermenilerle ilgili
ar ivlerde varolan bütün belgeler ve bunların hangi fonda yer aldıkları, Recep
Karacakaya’nın hazırladı ı Kaynakçalı Ermeni Meselesi Kronolojisi adlı eser bu
alanda ara tarma yapmak veya ar ivleri taramak isteyenler için bir kılavuz görevi
görmektedir.
B. K TAPLAR
Son dönemlerde Ermenilerle ilgil oldukça önemli pek çok ara tırma ve
çalı ma yapılmı tır. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslar arası arenada
Diaspora Ermenileri ve birçok yabancı devlet tarafından siyasi olarak kö eye
sıkı tırılmak istenmesi, bu konuyla ilgili olarak çe itli ara tırmaların ve çalı maların
yapılmasına zemin hazırlamı tır. Ermeni meselesinin hassasiyetinin farkında olan
Osmanlı Devleti, Ermeni tehcirinden bir yıl sonra Ermenilerin ve bazı batılı
devletlerin yaptı ı propagandalara cevap niteli inde “Ermeni Komitelerinin A’mâl
ve Harekât-ı htilâliyyesi- ’lân-ı Me rutiyyet’den Evvel ve Sonra” adlı eseri
stanbul’da Matbaa-i Orhaniyye’de bastırmı ve yayımlamı tır. Bizim kullandı ımız
da yukarıda belirtti imiz eserin dilini sadele tirerek “Ermeni Kometlerinin A’mal ve
Harekât-ı htilâliyyesi” isimiyle 1983 tarihinde hazırlayıp yayımlayan H. Erdo an
Cengiz’in çalı masıdır. Eser, iki bölümden meydana gelmekte ve birinci bölümde
Ermeni meselesinin ortaya çıkı ı, komitelerin olu umu ve me rutiyetin ilanına kadar
Ermenilerin çıkardıkları isyanlar anlatılmaktadır. kinci bölümde, me rutiyetten
ix
sonra Ermenilerin stanbul ve Anadolu’da çıkardıkları isyanlar, Birinci Dünya Sava ı
yıllarındaki Ermeni faaliyetleri ve bunun sonucu olarak tehcir ele alınmaktadır. Son
bölümde Ermenilerin Do u’da gerçekle tirdikleri katliamlar ve bunlara ait gör ü
tanıklarının ifadeleri yer almaktadır. Son olarak da Ermenilerin yaptı ı katliamlar,
Ermenilerden ele geçirilen silahlar ve komitacılarla ilgili resimler vardır. Biz bu
eserden Ermenilerin tarih boyunca çıkardıkları isyanlarla ilgili olarak önemli ölçüde
istifade ettik. Ayrıca Gültekin Ural’ın yazdı ı “Ermeni Dosyası” ve Cemal
Anadol’un kaleme aldı ı “Tarihin I ı ında Ermeni Dosyası” isimli eserlerden de
Birinci Dünya Sava ına kadar Ermenilerin çıkarmı oldukları isyanlar hakkında
istifade ettik.
Ermeni meselesini siyasi ve tarihi süreç içerisinde çok yönlü olarak inceleyen
ve sonucunda da haklı bir üne kavu mu olan Esat Uras’ın “Tarihte Ermeniler ve
Ermeni Meselesi” isimli eseri, Ermeni sorunuyla ilgilenen bütün ara tırmacılar
açısından vazgeçilmez bir kaynak durumundadır. Bu eser be bölümden meydana
gelmektedir. Fakat eserin birinci bölümüne ba lamadan evvel, Lozan Konferansı
esnasında Ermeni meselesi hakkındaki tilaf Devletlerinin görü leri ve Türk tarafının
görü leri ve terörizme kadar uzanan Ermeni görü leri yer almaktadır. Lozan
Konferansından sonra Ermenilerin yaptı ı çalı malar, bütün dünya ülkelerinde
Ermeni meselesi hakkındaki hareketler, Ermenilerin üniversitelerde, bilimsel
kurumlarda, uluslararası kurulu larda yaptı ı faaliyetler, Türkiye’yi bölmeyi
amaçlayan güçlerle i birli i ve onlara deste i anlatılmaktadır. Ardından da 1973-
1985 yılları arasındaki Ermeni Terörü ele alınmaktadır. Esas kısmı ise be bölümden
meydana gelmektedir. Birinci bölümde Ermenilerle ilgili çok çe itli bilgiler yer
almaktadır. kinci Bölümde Ermeni meselesinin ortaya çıkı ı, Ermeniler hakkında
yapılan ıslahatlar, yabancı devletlerin elçileri tarafından önerilen proje ve
memorandumlar anlatılmaktadır. Üçüncü bölümde, Ermenilerin kurdu u hayır
cemiyetleri, bunların ardından olu an komitalar ve bu komitaların öncülü ünde II.
Me rutiyete kadar ortaya çıkan isyanlar incelenmektedir. Dördüncü bölümde Birinci
Dünya Sava ı yıllarında Ermeni isyanları, bunların bir sonucu olarak Ermeni tehciri
ve göçler ele alınmaktadır. Son bölümde ise Ermeni meselesinin Lozan’da
tartı ılması ve Lozan’dan sonra Ermenilerin durumu anlatılmaktadır. Bu eseri
x
di erlerinden ayıran ve ayrıcalıklı yapan yönü, Ermeni meselesiyle ilgili oldukça
etraflı bir çalı ma olması ve büyük oranda Ermenilerin kaleme aldı ı eserlerden
yararlanılarak hazırlanılmı olmabıdır. Biz de bu eserden Ermeni Komitalarının
olu um süreci, Eremin isyanları ve Ermeni nüfusu konusunda oldukça önemli
bilgileri iktibas ettik. Uluslar arası ili kiler yönüyle Ermeni meselesini inceleyen
önemli eserlerden biri de Mim Kemal Öke’nin hazırladı ı “Yüzyılın Kan Davası
Ermeni Sorunu” isimli eserdir. Oldukça geni bir literatür, farklı dillerde yazılmı
eserlerle Türk, ngiliz, Amerikan ve Fransız ar ivlerinden elde edilen belgelerden
yararlanılarak hazırlanan bu eser, Ermeni meselesinin tahisel boyutu, günümüz
uluslararası ili kiler biliminin metodolojik çerçevesi ı ı ında irdelenmi tir. Ermeni
meselesine kuramsal bir açıdan yakla ılan eserde, Ermeni sorununun olu tu u
uluslararası ortam, Osmanlı Devletiyle Batılı devletler arasındaki ili kiler
de erlendirilmekte ve Batılı devletlerin müdahalesiyle Ermeni sorunun nasıl
ekillendi i anlatılmaktadır. Biz de bu eserden Ermeni tehcirine kadarki süreçte
sebep-sonuç ba lamında önemli ölçüde istifâde etmeye çalı tık. Ermeni sorunu
hakkında en fazla istifade etti imiz eserlerden di eri de kendisi bir diplomat olan
Kâmuran Gürün’ün “Ermeni Dosyası” isimli eseridir. Ermeni sorunun ortaya çıkı ı,
Ermeni isyanlarını tetikleyen etkenler, Ermeni nüfusu, komitalar, Ermenilerin II.
Me rutiyete kadar çıkarmı oldukları isyanlar, ıslahat çalı maları, Birinci Dünya
Sava ı ve Ermenilerin tehcir edilmesi ile ilgili önemli ölçüde bu eserden yararlandık.
Ermeni meselesinin ortaya çıkı ında önemli bir payı olan Ermeni Kiliseleri
hakkında Erdal lter’in çalı ması “Büyük hanet Ermeni Kilisesi ve Terör” ve
Abdurrahman Küçük’ün “Ermeni Kilisesi ve Türkler” isimli eserleri, bu konunun
anla ımasında önemli derecede yararlandı ımız kitaplardır. Ermeni meselesiyle ilgili
olarak tarihsel süreç çerçevesinde yayımlanmı eserlerden Yusuf Halaço lu’nun
“Ermeni Tehciri” isimli eseri; bu tezi hazırlarken konunun seyri açısından önemli
ölçüde yararlandı ımız kaynaklardan biridir. Eserde, Birinci Dünya Sava ı
döneminde uygulanan Ermeni Tehcirini özellikle Osmanlı ar ivleri ve di er
devletlerin ar ivlerinden temin edilen belgeler ı ı ında inclenmi tir. Ermeni tehcirine
ili kin neredeyse bütün ar iv belgeleri kullanılarak hazırlanan eser, bu yönüyle
önemli bir ba vuru kayna ı durumundadır. Eser iki bölümden olu maktadır. lk
xi
bölümde, Birinci Dünya Sava ına kadar ve sava yıllarındaki Ermeni sorunundan
bahsedilmekte ve Tehcire giden süreç kısa ve özlü bir ekilde anlatılmaktadır. kinci
Bölümde ise Ermeni tehciri, ar iv belgelerine dayanılarak bütün yönleriyle ele
alınmaktadır. Tehcirin gayesi, tehcire tabi tutulan Ermenelerin nakli, tehcir esnasında
ortaya çıkan problemler ve alınan tedbirler, tehcir döneminde ya anan ihtidaler,
tehcir edilen Ermenilerin kalan malları ve ba ka birçok mesele ar iv belgeleri kaynak
gösterilerek incelenmi tir. Bizim de çamı tı ımız konuyla paralellik arzetti i için bu
eserden birçok noktada yararlanmaya çalı tık. Ermeni tehciriyle ilgili olarak
yararlandı ımız di er önemli eser de Azmi Süslü’nün “Ermeniler ve 1915 tehcir
olayı” isimli eseridir. Bu eser dört bölümden meydana gelmektedir. Birinci ve ikinci
bölümde Osmanlı Devleti döneminde Ermeniler ve Ermenilerin te kilatlanması
süreci, azınlıklarla ilgili 1839 ve 1856 fermanları, anayasalar, son dönem Ermeni
nüfusu, misyoner faaliyetleri, Ermeni meselesinin olu umunda kilisenin etkisi ve
patriklerin faaliyetleri ve Ermeni Komitaları, tarihsel olarak incleenmektedir. Üçüncü
bölümde Birinci Dünya Sava ı ve bu dönemdeki Ermeni faaliyetleriyle isyanları
kronolojik olarak verilmektedir. Son bölümde ise Osmanlı Devletinin askeri bir
zorunluluk olarak aldı ı sevk ve iskân kanunu ve bunun uygulanması vardır. Tehcir
döneminde Rusların Müslümanları Kafkasya’dan atması, Osmanlıyı tehcire iten son
olaylar, tehcir kanunu, talimatnameler ve kararnameler yer almaktadır. Ayrıca tehcire
Batılı ülkelerin tepkisi ve tehcir sonunda Türk ve Ermeni nüfusu verilmi tir. Bu
eserden de tehcir dönemine kadarki Ermeni isyanları ve tehcirin uygulanı ıyla ilgili
önemli belgelerin kullanılması yüzünden önemli ölçüde yararlanılmı tır. Di er bir
eser de Ermeni Tehciri ve 1909 Adana olaylarını o dönemdeki Türk basınına göre
de erlendiren Recep Karacakaya’nın “Türk Kamuoyu ve Ermeni Meselesi” isimli
ara tırmasıdır.
xii
yollardan nerelere sevk edildikleri, sevkıyat esnasında ya adıkları ve sevk
bölgelerine nasıl yerle tirildikleriyle ilgili olarak bazı bilgileri ö renmek için
sözkonusu eserden istifade etmeye çalı tık. Ayrıca Sivas’ta ve özellikle Su ehri
bölgesinde Ermeni olayları ve Birinci Dünya Sava ı yıllarında Ermenilerin tehcir
edilmesiyle ilgili olarak Gürsoy ahin’in kaleme aldı ı “Osmanlı Devleti’nin Son
Döneminde Sivas ve Su ehri Bölgelerinde Ermeni Faaliyetleri” isimli eserden
önemli ölçüde istifade edilmi tir. Özellikel o dönemle ilgili olarak Ahmet Hilmi
Kalaç’ın hatıratından önemli ölçüde iktibasın oldu u bu eserden, Su ehri
bölgesindeki Ermeni olayları ve tehcirin burada uygulanması noktasında
yararlanmaya çalı ılmı tır. Son olarak Osmanlı Devletinin nüfusuyla ilgili olarak
Kemal H. Karpat’ın “Osmanlı Nüfusu (1830-1914) demografik ve Sosyal
Özellikleri” adlı eseri, Osmanlı nüfusu ile ilgilenenler açısından ba yapıt
konumundadır. Son dönem Osmanlı nüfusuyla ilgili olarak Osmanlı istatistikî
verileri kullanılarak hazırlanan bu eserde; Osmanlı Devletinde nüfus sayımının
tarihsel geli imi, Osmanlı nüfusunun etnik ve dini da ılımı, Osmanlının son
yüzyılındaki nüfus hareketleri, ya anan göçler, siyasal sorunların Osmanlı nüfusuna
etkileri, toplumsal ve ekonomik ya am gibi pek çok önemli konu incelenmi tir.
Özellikle Osmanlı Devletinin 1830, 1877-1878, 1881-1882 nüfus sayımları, 1894
Osmanlı nüfusu, 1906-1907 nüfus sayımı ve 1914 yılındaki Osmanlı nüfusu bütün
ayrıntılarıyla verilmektedir. Ayrıca Osmanlı Devletinin nüfusuyla ilgili yabancıların
yaptı ı ara tırmalar ve verdi i rakamlar ciddi bir ekilde analiz edilmekte ve Osmanlı
Devleti istatistiklerinin verileriyle kar ıla tırılmaktadır. Eser bizim Osmanlı devleti
ve Sivas vilayetinin son dönemdeki nüfusuyla ilgili olarak kullandı ımız ve Osmanlı
istatistikî bilgilerini verdi imiz yegâne kaynaktır.
C. MAKALELER
xiii
“Osmanlı Dönemi Sivas ehri Makaleler” ve “Osmanlı Dönemi Sivas ehrinde
Sur, Saray, Mahalleler ve Soysa-Kültürel Eserler” son dönem Sivas ehrinde
sosyal ve kültürel hayatla Ermenilerin durumu hakkında önemli bilgiler vermektedir.
Yine 1880 ila 1900 yılları arısnda Ermenilerin Sivas’ta çıkarmı oldukları isyanlar ve
bazı olaylarla ilgili olarak Kemalettin Kuzucu’nun “Sivas’ta Ermeni Hareketleri ve
Yerel Yönetiminin Uygulamaları (1880-1900)” isimli makalesi, bizim için önemli
bilgileri içermektedir. Amerika, ngiltere ve Rusya’nın bölgedeki faaliyetleri ve
Ermenilerin Sivas vilayetinde çıkardı ı olaylar, ar iv kaynakları ve bazı eserlere
dayandırılarak özgün bir ekilde ele alınmı tır. 1893 yılında Ermenilerin Merzifon’da
çıkardıkları olayların ele alındı ı “Merzifon’da Ermeni Olayları (1893)” isimli
makale Ayhan Öztürk tarafından kaleme alınmı tır. Burada sözkonusu tarihteki
Ermeni olayaları derinlemesine incelenmekte ve ar iv belgelerine dayanılarak sorun
aydınlatılmaya çalı ılmaktadır. Yine Merzifon’daki Ermeni olaylarıyla ilgili olarak
Ali Tuzcu’nun “Merzifon’da Ermeni Ayaklanmaları” adlı makalesi de, bu
olaylarda etkisi olan kurum ve ki ileri, bölgenin önemi, Merzifon Amerikan
Kolejinin bölge üzerindeki etkisi ve bütün bunların sonucunda Merzifon’da meydana
gelen Birinci ve kinci Merzifon ayaklanmaları, Merzifon’daki Amerikan
konsolosunun olaylardaki etkisi ve tavrı ile komitaların bölgedeki faaliyetleri
ayrıntılı bir ekilde ele alınmaktadır.
xiv
örneklem alınarak misyoner okullarının ve di er kurulu larının Anadolu’da ya ayan
gayr-ı Müslim halk üzerindeki etkileri ve sonuçları de erledirilmektedir.
xv
AR V BELGELER NE GÖRE 1915 YILINDAK TEHC R OLAYININ
S VAS’TA UYGULANMASI
YEM N METN ii
TUTANAK iii
ÖZET iv
ABSTRACT vi
KAYNAKLARA DA R viii
Ç NDEK LER xvi
TABLO L STES xx
KISALTMALAR xxi
GR 1
Berlin Konferansına Kadar Osmanlı-Ermeni li kileri 1
Osmanlı Dönemi Sivas Ermenileri 8
Demografik Açıdan Ermeniler 10
Ekonomik ve Sosyo-Kültürel Açıdan Ermeniler 11
B R NC BÖLÜM
ERMEN MESELES N N ORTAYA ÇIKI I
xvi
1.2.1.1. Osmanlı Kaynakları 29
1.2.1.1.1. Osmanlı Nüfus Sayımları 29
1.2.1.1.2. Salnâmeler 30
1.2.1.1.3. Nüfus statistik Defterleri 31
1.2.1.2. Ermeni Patrikhânesi statistikleri 31
1.2.1.3. Diplomatik Raporlar 32
1.2.1.4. Seçilmi Kaynaklardaki Bilgiler 32
1.3. 1880 Sonrası Osmanlı Nüfusu 33
1.3.1. 1881/1882 Nüfus Sayımı 33
1.3.2. 1906 ve 1914 Nüfus Sayımı 34
1.4. Son Sivas Ermenileri’nin ve Anadolu’daki Ermeni Nüfusuna li kin Bir
De erlendirme 36
1.5. Osmanlı Devletinde Ermeni’lerin II. Me rutiyete Kadar Sivas
Vilâyetinde Çıkardı ı syanlar 40
1.5.1. Sivas Olayları 40
1.5.2. Tokat Olayı 41
1.5.3. Merzifon Olayları 42
1.5.4. 1895-1896 Yılında Sivas Vilâyetinde Meydana Gelen Olaylar 44
II. BÖLÜM
B R NC DÜNYA SAVA I VE ERMEN TEHC R N N S VAS
V LAYET NDE UYGULANMASI
xvii
2.4.10. Trabzon Olayları 75
2.4.11. Ankara Olayları 76
2.4.12. Adana Olayları 76
2.4.13. Urfa Olayları 77
2.5. Ermeni Tehciri 79
2.5.1. Tehcire Giden Yol ve Tehcir Kararının Alınması 79
2.6. Tehcir’in Sivas Vilâyetinde Uygulanması 93
2.6.1. Sivas Ermenileri’nin Sevk Edildikleri Yerler ve Sevk
Güzergahları 101
2.6.2. Sevkiyata Tabi Tutulmayan Ermeniler 106
2.6.3. Sevkiyatta Kar ıla ılan Problemler 109
2.6.4. Sevkiyata Tabi Tutulan Ermeni’lerin Ta ınır-Ta ınmaz Mallarının
Durumu 111
2.6.5. Kimsesiz Kalan Ermeni Çocukların Durumu 116
2.6.6. Sevkiyata Tabi Tutulan Ermeni’lerin skân ve a e Masrafları 121
2.6.7. Tehcirden Kurtulmak Amacıyla Din De i tiren Ermeniler 127
2.6.8. Tehcir Esnasındaki Ermeni Kayıpları 130
2.6.9. Tehcir Esnasında Suç leyenlerin Cezalandırılması 132
2.6.10. Sevkiyata Tabi Tutulan Ermeni’lerin Memleketlerine
Dönmelerine zin Verilmesi 136
SONUÇ 146
B BL YOGRAFYA 154
EKLER 163
EK 1. Sevk Edilen Ermenilerin Yollarda Korunması ve Bunlara
Saldıranların iddetle Cezalandırılması. B.O.A.DH. FR.54/10 163
EK 2. Sivas Ermenilerinin Sevkedilmesi. B.O.A.DH. FR.54/87 165
EK 3. Tahliye Edilen Ermenilerin Ya adı ı Köy ve Kasabaların
simlerinin Bildirilmesi. B.O.A.DH. FR.54/136 167
EK 4. Ermeni Mallarının Muhafaza Edilmesi Ve Kayıt Altına
Alınması. B.O.A.DH. FR.54/226 169
EK 5. htida Eden Ermenilerin htidasına Bakılmaksızın Sevkedilmesi.
B.O.A.DH. FR.54/254 171
EK 6. Komitacı ve Muzır Ermenilerin Uzakla tırılması; Esnaf Ve
Tüccarların Yerlerinin De i tirilmesi. B.O.A.DH. FR.54/287 173
EK 7. Tahliye Edilen Ermenilerin Mahsullerinin Toplanması. B.O.A.
DH. FR. 54/301. 175
EK 8. Ermenilerin skân Edilecekleri Yerlerin Geni letilmesi Ve
Uygalamada Dikkat Edilecek Hususlar. B.O.A. DH. FR.
54/315. 177
EK 9. Sivas’tan Gönderilecek Ermenilerin Yerle tirilmesi.
B.O.A.DH. FR. 54/337. 179
EK 10. Protestan Ermenilerin Sevk Edilmemesi. B.O.A.DH. FR.
54/359. 181
xviii
EK 11. Kalan Katolik Ermenilerin Sevk Edilmemesi. B.O.A.DH. FR.
54-A/252. 183
EK 12. Bula ıcı Hastalıklar Sebebiyle Ya anan Ölümleri Engellemek
Amacıyla Muhacirlerin Bir An Evvel Yerlerine Sevk Edilmesi.
B.O.A.DH. FR. 57/71. 185
EK 13. Gürün Kaymakamı u‘ayb Efendi’nin Divan-I Harbe Sevki Ve
ten El Çektirilmesi. B.O.A.DH. FR. 57/413. 187
EK 14. Ermeni Sevkîyâtının Durdurulması. B.O.A.DH. FR. 62/21. 189
EK 15. Harb Bölgelerine Yakın Yerlerde Firar Ederek Casusluk Yapan
Ermenilerin Sevki. B.O.A.DH. FR. 71/12. 191
EK 16. Ermeni, Rum Ve Araba llerinin a e ve skanlarının Muhacirin
Tahsîsâtı Yerine Seferberlik Tahsîsâtından Kar ılanması.
B.O.A.DH. FR. 74/234. 193
EK 17. Ermeni, Rum Ve Arab Aileler çin Seferberlik Tahsîsâtından
Para Ayrılması. B.O.A.DH. FR. 85/210. 195
EK 18. Ermenilerin Eski Yerlerine Dönmeleri Esnasında Dikkat
Edilecek Hususlar. B.O.A.DH. FR. 93/57. 197
EK 19. Ermeni Yetimlerinin Ermeni Cemaatlarına Teslimi.
B.O.A.DH. FR. 95/163. 199
EK 20. Sivas’tan Cizre’ye Sevk Edilen ve Sevke Hazır Ermenilerin
Miktarı. B.O.A.DH.EUM.2. b. 68/84. 201
EK 21. Sivas’tan Zor ve Ba dat’a Olan Mesafenin Bildirilmesi.
B.O.A.DH.EUM. MH. 86/97. 203
EK 22. Son Dönem Ermeni Nüfusuyla lgili Batılı Kaynaklarda Verilen
statistiki Bilgileri çeren Belge. B.O.A.HR.SYS. 2876-3. 205
EK 23. Sivas Vilâyeti Haritası 231
xix
TABLO L STES
xx
KISALTMALAR
xxi
TTK Türk Tarih Kurumu
vd. ve di erleri
vs. vesaire
yay.haz. Yayına hazırlayan
Y.EE. Yıldız Esas ve Sadrazam Kamil Pa a Evrakı
yy. Yüzyıl
xxii
GR
1
beylikleri idarelerinden bu devletlerin yönetimlerinden memnun olmadıklarına dair
herhangi bir kaydın bulunmadı ı konusunda tarihçiler hemfikirdirler. Bu dönemde
Gayr-ı Müslimlerin durumları slam hukukuna göre düzenlenmi ve bunların dini inanç
ve faaliyetlerine dokunulmamı tır. Anadolu’nun ve Çukurova bölgesinin Osmanlıların
hâkimiyetine girmesiyle Ermeniler Osmanlı tebaası olmu lardır.3
Ermeniler 19. yy’a gelindi inde ticaret ve sanat alanında rahat bir ya am süren
bir topluluk olarak aynı zamanda devlet i lerinde de istihdam ediliyorlardı. ΙΙΙ. Selim
(1789-1807) zamanında Dadyan’lar, II. Mahmut (1808-1839) zamanındaki Düz o ullar,
Balyan ailesi ve Kazan Artin gibi kimseler bunların en canlı örnekleriydi. Bu
dönemdeki Ermeni’lerin, Ermeni milletinin toplumsal ya antısının geli mesinde büyük
payları olmu tur. Bunların yardımıyla okullar, matbaalar, kütüphaneler açılmı , birçok
Ermeni genci ö renimlerini tamamlamak üzere Avrupa’ya gönderilmi tir.6
3
Yusuf Halaço lu, a.g.e., s. 14.
4
Esat Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Belge Yayınları, stanbul, 1987.s. 149.
5
Kâmuran Gürün, Ermeni Dosyası, Remzi Kitabevi Yayınları, stanbul, 2005, s. 83.
6
Esat Uras, a.g.e., s. 150.
2
1821’den sonra Osmanlı bürokrasisi içerisindeki nüfuzlarını ve güvenilirliklerini
kaybetmelerinin ardından Ermeniler öne çıkmaya ba lamı lardı. Osmanlı Devletinin
gerek merkez gerekse ta ra te kilatlarında önemli görevlere artık ço unlukla Ermeniler
getirilmi lerdir. Ermenilere sarayda verilen görevler arasında Bezirganba lık, Saray
Sarraflı ı, Darphane Nazırlı ı, Baruthane Yönetimi, Padi ahın ahsi Hazinesinin
Yönetimi leri, Kilerci ba lık, Elbise Odası Sorumlulu u, Saray Terzili i, Saray n aat
Memurlu u, Hassa Mimarlı ı sayılabilece i gibi, bütün bunlara ek olarak bazı
memurluklarda da istihdam edildikleri bilinmektedir.7
7
Yavuz Özgüldür, Ali Güler, Suat Akgül, Mesut Köro lu. Her Yönüyle Ermeni Soykırımı,
Kara Harp Okulu Basımevi, Ankara, 2001, s. 31.
3
Hristiyanları için istedikleri imtiyaz, özerklik ve ba ımsızlık onlar için de i mez bir
politika olmu tu.8
8
Yavuz Özgüldür, vd., a.g.e., s. 13-14.
9
Yavuz Özgüldür, vd., a.g.e., s. 21.
10
Erdal lter, Büyük hanet Ermeni Kilisesi ve Terör, Turhan Kitabevi, Ankara, 2007,
s.20,21.
4
Erzurum’a gelen Rus ordusunu nümayi le kar ılayan sayıları yakla ık 100.000
civarında olan bölge Ermenileri sava tan sonra Erzurum ve Ele kird bölgesiden
Rusya’ya gittiler. Bu arada kaybedilen bölgelerdeki Müslüman ahali de Osmanlı
yönetimini tercih etmi lerdi.11
Osmanlı mparatorlu u Edirne barı ından sonra Mehmet Ali Pa a isyanı ile
u ra makta ve onunla ba a çıkamamakta idi. Bu mücadele devam ederken Padi ah II.
Mahmut vefat etmi , 1 Temmuz 1839’da Abdülmecit tahta çıkmı tı. 3 Kasım 1839
Pazar günü Mustafa Re at Pa a Gülhane Hattı Hümayunu’nu okuyarak “Tanzimat-ı
Hayriye”yi ilan ediyordu.12
11
Kâmuran Gürün, a.g.e., s.85.
12
Kâmuran Gürün, a.g.e., s. 85-86.
* Aleksandr Sergeyeviç Mençikof: Kırım Sava ının ilk iki yılında Rus kuvvetleri’nin
komutanı.
13
Makâmât-ı Mukaddese; Kudüs’te Hz. sa ve kilisesi, merkad-ı Meryem ve kilisesi gibi
mahallerdir.
14
Özcan Yeniçeri, “Kırım Sava ı, Islahat Fermanı ve Paris Barı Antla ması”, Türkler C
12, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002, s.848.
5
Bâb-ı Âli 18 ubat 1856 günü Gülhane hattının hükümlerini te’yit eden Islahat
Hattı Hümayununu ilan etmi ti Osmanlı mparatorlu u, Islahat Fermanını Paris
konferansından önce ne rederek bunu kendi inisiyatifiyle yaptı ını göstermek istemi tir.
Fakat, Islahat Fermanının Gayr-ı Müslimleri memnun etti i pek söylenemez. Gayr-ı
Müslimlere verilen hakların en önemlileri devlet memuriyetleriyle mülkî, askerî
mekteplere onların da girebilmelerine, kendi aralarındaki miras davalarının
patrikhanelerde görülebilmesi, resmi dil esasına mugayir olarak cinayet ve ticaret
kanunlarının ekalliyet dilleriyle de ne redilmesi, bütün cemaatlerin iki er temsilciyle
Meclis-i Vâlâ’da temsilleri ve mülkiyet haklarının ilk defa olarak ecnebilere de ait
olması kararla tırılmı tı. Bu fermanla askerlik mükellefiyeti, Fatih Sultan Mehmet
devrinden itibaren verilen dini imtiyazlarla muafiyetlerin yeni artlarla te’lif edilmek
üzere yeniden tetkik edilmek mecburiyeti, papazların öteden beri kendi cemaatlerinden
haraç eklinde aldıkları keyfî âidatın ilgasıyla aylı a ba lanmaları ve bütün ruhânî
reislerin sadâkat yemini ile mükellef tutulmaları gibi esaslar çok a ır gelmi ti. te bu
nedenlerle hem Müslimler hem de Gayr-ı Müslimler Islahat Fermanının aleyhinde
olmu lardı.15
15
Kâmuran Gürün, a.g.e., s. 97.
6
ikâyetler daha çok fermanlarla birlikte Ermeni’lerin bazı hak ve imtiyazlarının
ellerinden alınmasından kaynaklanıyordu.16
24 Nisan 1877 de Rusya Osmanlı Devletine sava açmı tı. Bunun üzerine
Padi ah II. Abdülhamit de Gayr-ı Müslim teb’ayla birlikte bütün Osmanlı halkını sava a
katılmaya ça ırmı tı. Ermeni Milli Meclisi Patri in teklifi üzerine 7 Aralık 1877
tarihinde de Osmanlı Devleti’nin yanında sava a katılmak üzere askere yazılma kararı
aldı. Ancak, 10 Aralık’ta Plevne’nin dü mesinin ardından 18 Aralıkta tekrar toplanan
Ermeni Milli Meclisi bu defa Patrik’e ra men daha önce almı oldukları kararlarını iptal
etmi lerdir.17
7
olarakta, Osmanlı Devleti Kıbrıs Adası’nın yönetimini geçici süreyle ngilizlere
bırakacaktı. Ayrıca Osmanlı Devleti Gayr-ı Müslimler için ıslahat yapılaca ı hususunda
ngiliz hükümetine söz vermekteydi. Fakat bu madde ile ngiltere, Osmanlı Devleti’nin
içi lerine karı abilece i hukuki bir dayanak elde etmi oluyordu.18
18
Bilal N. im ir, ngiliz Belgelerinde Osmanlı Ermenileri (1856-1880), Bilgi Yayınevi,
Ankara, 1986, s. 24; Ahmet Eyicil, Siyasi Tarih, s.196-198.
19
Bilal N. im ir, a.g.e., s. 29.
8
1398 yılında Kadı Burhaneddin’in Sivas yakınlarında Akkoyunlulara yenilerek
esir dü mesi ve öldürülmesinin ardından ehir halkı topraklarını Akkoyunlu hükümdarı
Karayülük Osman Bey’e vermek istemediler ve direndiler. Osman Bey’e kar ı
Tatarlardan yardım istediler. Ancak bunların da yenilerek geri çekilmesinden sonra
ehrin ya malanmasından korkan halk Osmanlı Padi ah’ı Yıldırım Bâyezid’a haber
gönderdi ve onun ehri teslim almasını istedi. Bunun üzerine Yıldırım Bâyezid, büyük
o lu Süleyman Çelebi’yi mühim bir kuvvetle Sivas’a gönderdi. Osmanlı kuvvetleri
Karayülük Osman Bey’in kuvvetlerini ma lup ettiler ve Sivas’ı teslim aldılar. Böylece
1398 yılında Sivas, Kayseri, Tokat, Niksar bölgeleri Osmanlı hâkimiyetine geçti.
Bâyezid de o lu Süleyman Çelebi’yi bu bölgeye vali olarak tayin etti. Yıldırım
Bâyezid’in 1402 Ankara Sava ı’nda Timur’a yenilmesinin ardından Osmanlı Devleti
Fetret Devri’ne girdi. Bu dönemde Sivas’ın hâkimiyeti tekrar, Kadı Burhaneddin’in
damadı Mezid Bey’e geçti. Mezid Bey Timur’dan me ur alarak ehre hakim oldu. Fakat
daha sonra Osmanlı Devleti 1408 yılında tekrar Sivas ehrine hâkim oldu.20 Timur
felaketiyle Sivas ehri her bakımdan büyük bir tahribat gördü, sosyo-ekonomik ve
demografik açıdan ehirde büyük oranda yıkım ya andı.21
Sivas bölgesi için XVI. asır iç karı ıklıklar, isyanlar ve ya maların ya andı ı bir
dönem oldu. II. Bâyezid döneminde ba layan bu tür hareketler, ehzade mücadeleleri
yüzünden yayıldı ve bu dönemde ortaya çıkan ah Kulu isyanı, Antalya’dan Sivas’a
kadar olan bölgede büyük bir katliam ve tahribata sebep olmu tu. 1514 yılında Yavuz
Sultan Selim’in kazandı ı Çaldıran Sava ı, Anadolu üzerinde emelleri olan Safevilere
büyük bir darbe indirdi ve bölge bir durulma içerisine girdi. Ancak XVI. ve XVII.
yüzyıllarda de i ik zamanlarda toplumsal ve ekonomik sebeplerle ortaya çıkan Celâli
isyanları da Anadolu halkının zaten var olan sıkıntılarının artmasına, bu bölgede
Osmanlı Devleti’nin ran’la ve isyanlarla sürekli mücadelesine sebep oldu. XVI. ve
XVII. yüzyıllarda Sivas bölgesini önemli ölçüde etkileyen isyanlar ve iç karı ıklıklar,
XVIII. ve XIX. asırlarda da e kıyalık hareketleri eklinde devam etti.22 Fakat genel
20
Ömer Demirel, Osmanlı Dönemi Sivas ehri ve Esnaf Te kilatı, Sivas Belediyesi Kültür
Yayınları, Sivas, 1998, s.8-9.
21
Ömer Demirel, Osmanlı Dönemi Sivas ehri Makaleleri, Sivas Valili i l Kültür ve
Turizm Müdürlü ü Yayınları, Sivas, 2006, s.183.
22
Ömer Demirel, 1998, a.g.e., s.14.
9
olarak Osmanlı Devleti’nin yıkılma sürecine girdi i XIX. yy’ın ortalarına kadar ehirde
önemli geli meler ya andı ve halk genelde sakin bir hayat sürdü.
Osmanlı Döneminde Sivas ehriyle ilgili ilk nüfus istatistikleri, 1454 tarihinden
itibaren sık sık yaptırılan Tahrir defterlerinden kolayca anla ılabilmektedir. 1454 yılına
ait Tahrirde ehirde toplam 567 hane (yakla ık 3000 ki i) kayıtlı olup bunun yarıdan
fazlasının Gayr-ı Müslim Ermenilerden olu tu u anla ılmaktadır. Özellikle
Ermeni’lerin Palas, Meksat, Kesi , Zilkar, Bazar, Kesi Mehter, Nurmu Kesi ismiyle
kayıtlı altı mahallede oturdukları tespit edilmi tir. Ancak bu dönemde ilgili bütün
Selçuklu ve Osmanlı ehirlerinde görüldü ü gibi dikkatlerden kaçmayan bir husus da
Müslim ve Gayr-ı Müslimlerin ayrı ayrı mahallelerde oturmaları ve genelde
mahallelerin cami ve kiliselerin etrafında toplanmı olmasıdır.
23
Ömer Demirel, 2006, a.g.e., s.134-135.
10
ayrıntılı incelemeyi ileri bölümlerde ayrı bir ba lık olarak ele alaca ımızdan imdilik bu
kadar de erlendirmenin yeterli oldu u kanaatindeyiz.24
Osmanlı dönemi Sivas Ermenileriyle ilgili yapılmı olan ara tırmalarda; ehirde
bazı meslek kollarının üretim ve hizmet sektöründe faaliyet gösterdikleri ve bu meslek
kollarıyla u ra anlardan yarıya yakınının Gayr-ı Müslimler ve özellikle de
Ermenilerden olu tu u anla ılmaktadır. Sicillerde tesbit edilen 915 esnafın 507’si
Müslüman, 408’i ise Gayr-ı Müslimdi.25 Burada dikkati çeken en önemli husus; bazı
meslekleri yalnızca Gayr-ı Müslimler, bazılarını yalnızca Müslümanlar, bazılarını ise
hem Müslümanlar hem de Gayr-ı Müslimlerin icra etmi olmalarıdır. Balmumculu u,
Dülgerlik, Hekimlik, Kalaycılık, Kuyumculuk, Yemenicilik vs. yalnızca Ermeniler’in
u ra tı ı mesleklerdir. Yalnızca Müslümanların u ra tı ı meslekler ise; Abacılık,
Arabacılık, A çılık, Bahçıvanlık, Balıkçılık, Barutçuluk, Çıkrıkçılık, Debba lık,
Ekmekçilik, Hamamcılık, Kebapçılık, Mücellidlik, Nalbandlık, Ya cılık, Yo urtçuluk
gibi mesleklerdir. Ayrıca hem Müslümanların hem de Ermeniler’in yaptıkları meslek
alanları ise; Arpacılık, Bostancılık, Çubukçuluk, Hurdacılık, Katırcılık, Kazazlık,
Terzilik, Tüccarlık, Tuzculuk vs.dir.26
24
Ömer Demirel, Ho görü Toplumunda Ermeniler, C III, Erciyes Üniversitesi Yayını,
Kayseri, 2007, s.495,496.
25
Ömer Demirel, 1998, a.g.e., s. 63.
26
Ömer Demirel, 2006, s.186-187.
11
vardı.27 E itim faaliyetlerinde de benzer bir özgürlü e sahip olan Ermeni’lerin XIX.
yüzyılda Sivas’ta onikisi Gregoryanların ve sekizi de Protestanların olmak üzere yirmi
temel e itim kurumu vardı. Ayrıca kültürel hayatı yansıtan iki matbaa, oniki günlük
gazete ve onbe dergi ve binleri a an kitap baskılarının mevcut oldu u görülmektedir.
II. Me rutiyetten sonra onbe Ermeni yayın organından bahsedilmektedir.28
27
Ömer Demirel, 2006, a.g.e., s. 189, Osman Köker, 100 Yıl Önce Türkiye’de Ermeniler:
Orlando Carlo Calumeno Koleksiyonundan Kartpostallarla, Birzamanlar Yayıncılık,
stanbul, 2005, s.224.
28
Demirel Ömer, 2007, a.g.e., s.500-501.
12
Akpınar (Püragn), Bahçecik (Bardizag), stanoz, Gevre (Durulmu ), Düzyayla
(Khorokhon), Alçıören (Kütnü), Sarıhasan, Tav anlı, Bayıraltı (Todorag-Kiliseköy),
Yarhisar, Gamis veya Kemeris, Gavdara ya da Gavraz, Govdun-Kümes, Khandzar ya da
Khansar, Khorsana veya Korsena, Prapert, ahin (Cencin), Tımaç Torossi veya
Divegse, Vo novid ve Yenice (Fre ed)’dir. Daha do udaki Koçgiri kazasının merkezi
Zara’da 3.000 civarında Ermeni ya amaktaydı. Kazaya ba lı köyler ise Karhad,
Keçiyurdu, Çayköy ve Miadun’dur. Ermenilerin kalabalık oldu u di er bir kaza da
arkı la’dır. Buraya ba lı Temecik, Yapaltun (Gümü tepe), Karapınar, Lisanlı
(Kömürkaya), Karagöl, Alakilise (Eskiyurt), Çepni, Dendil, Burhan, Tekmen ve
Pa aköy ise Ermenilerin ya adı ı köylerdir.
Tokat sanca ı; Tokat, Erbaa, Zile ve Niksar kazalarından olu uyordu. Tokat
ehrinin üçte biri kadarı Ermeni’ydi. Bizeri, Endiz, Biskincik, Varaz, Tahtaba ,
13
Yartmı , Kervansaray, Çiftlik, Keda az, Bolis, Pazar, Krikoris ve Gesarya köyleri
Tokat kazasında Ermenilerin yerle ik oldu u köylerdi. Erbaa’ya ba lı Çozlar veya
Ço khod, Ayvaz, Sarıkaya, Sa arçal ya da Sgarhall, Cebrayil Ermenilerin ya adı ı
köylerdi. Zile’yle birlikte Zile’ye ba lı Kapıa zı ve Karameze ya da Karame e köyü
Ermenilerin ya adı ı yerlerdi.
29
Osman Köker, a.g.e., ss.224-229.
14
B R NC BÖLÜM
ERMEN MESELES N N ORTAYA ÇIKI I
30
Yavuz Özgüldür, a.g.e., s.137, vd.
31
Abdurrahman Küçük, “Ermeni Kilisesi ve Terör”, Ermeni Ara tırmaları 2. Türkiye
Kongresi Bildirileri, C II, ASAM, Ankara, 2007, s.741.
32
Erdal lter, Ermeni Kilisesi ve Terör -Tarihi Seyir-, Turhan Kitabevi, Ankara, 2007,
s.23,24.
15
önceki Patriklerin aksine Osmanlı Devletine ba lı kalmanın Ermeni milleti için ve
ülkenin huzuru için daha mantıklı oldu una karar vermi ve siyasi meselelerden uzak
durmaya çalı mı tır. Fakat Ermeni örgütleri Patrik’in bu tavrından rahatsız olmu lar ve
onun istifa etmesine sebep olmu lardır. Harutyan ve Habetyan’ın ardından Horen
A ıkyan (1888-1894) Patrik seçilmi ve bu dönemde Ermeni kilisesi artık Komitacıların
bir merkezi ve silah deposu haline gelmi tir.33
1881-1882 yıllarında Patrikhanenin Ermeni terör örgütlerine olan deste inin açık
bir ekilde fark edilmesinin ardından, Sivas Valisi durumu Dâhiliye Nezaretine ifreli
bir yazıyla bildirmi tir. Valinin dikkat çekti i hususlar arasında Patrikhanenin din
görevlilerini isyana te vik etmesi, isyanda yer almayanların görevlerinden
uzakla tırılması, Ermenilerden çe itli adlar altında yardım toplanması, askerlikten
kurtulmaları amacıyla Ermeni gençlere “Diyakos” verilmesi ve komitalar kurdurulması
yer almaktadır. Kilisenin silah deposu haline getirilmesiyle ilgili ilk haber Erzurum’dan
gelmi tir. zmirliyan’ın Patrik seçilmesi Komitacı Ermenileri oldukça sevindirmi ,
Zeytun ve Sasun isyanı ve Osmanlı Bankası olayı bu Patri in döneminde olmu tur.
Patrik de bu olaylara açık destek vermi ve bu da isyancıları a ırı bir ekilde
cesaretlendirmi tir. Patri in ve kilisenin olayların içerisinde yer alması bazı ileri gelen
Ermenilerin kaygılanmasına sebep olmu ve onların baskısıyla Patrik zmirliyan
görevinden istifa etmek durumunda kalmı tır. zmirliyan’ın istifasının ardından
Malachia Ormanyan Patrik olmu tur (1896-1908). Ormanyan, Ermenilerin menfaatinin
Osmanlı yönetiminde oldu una inanan birisiydi. Patrik seçilir seçilmez Osmanlı
Devletine olan ba lılı ını bildirmi ve Ermenilere kar ı sarsılan güveni yeniden tesis
etmeye çalı mı tır. Ormanyan’ın bu tavrından rahatsız olan bazı Ermeniler onu istifaya
zorlamı ve Patrik Malachia Ormanyan 1908 yılında görevinden istifa etmi tir.34
33
Abdurrahman Küçük, a.g.m., s.742.
34
Abdurrahman Küçük, a.g.m., s.742,743., Erdal lter, a.g.e., s.35,36.
16
edildi i bilinmektedir. Ancak orada da zararlı faaliyetlerine devam etmi ve Mondros
Mütarekesinde Türk devleti aleyhine propoganda faaliyetinde bulunmu tur.35
XIX. yüzyıla kadar Osmanlı Devletinde Ermeni sorununun olmadı ını daha
önce de ifade etmi tik. Fakat Osmanlı Devletinin çökü sürecine girmesinin ardından
özellikle emperyalist batılı devletler ve Rusya’nın Osmanlı Devleti üzerindeki emelleri
ve çıkarları, onların mparatorlu un bir parçası olan gayr-ı Müslim unsurlarla
ilgilenmelerine yol açmı tır. Ermeni çeteleri de her türlü yolu deneyerek Ermeni
Kilisesini kendi yanlarına çekmeye çalı mı lardır. Fakat tüm bu u ra lara ra men
Anadolu’daki kiliselerin büyük ço unlu una sa duyu hâkim olmu ve terör, Ermeni
halkı arasında istedi i deste i bulamamı tır.36 Ancak yukarıda da ifade etti imiz gibi
bazı patrikler, piskoposlar ve din adamları, bu mücadelede saf tutmu lardır. Ermeni
sorununun büyümesi, uluslar arası bir sorun haline gelmesi, isyan ve terör faaliyetlerinin
meydana gelmesinde önemli bir etken olmu lardır. Hatta bazen isyanın ba aktörü
olmu lardır. Örne in Sivas Vilâyetine ba lı Hafik kazasının Tuzhisar nahiyesinde,
ihtilâlcilerin en büyük yardımcısı Papaz Asador olmu tur.37
De i ik etnik kökene ve dini inanca sahip unsurların bir arada ya adı ı geni
topraklara sahip olan Osmanlı Devleti, misyonerlik faaliyetleri için oldukça uygun bir
zemine sahipti. Çünkü azınlıklara verilen geni haklar ve yabancılara verilen
kapitülasyonlar, misyonerlerin Osmanlı Devletindeki faaliyetlerini kolayla tıran
35
Abdurrahman Küçük, Ermeni Kilisesi ve Türkler, Andaç Yayınları, Ankara, 2003, s.113.
36
Abdurrahman Küçük, a.g.m., s.743-744.
37
Mehmed Hocao lu, Tarihte Ermeni Mezalimi ve Ermeniler, Anda Da ıtım, stanbul,
1976, s. 266.
38
Ahmet Gündüz, “Osmanlı Devletinde Yapılan Misyonerlik Faaliyetleri ve Ermeni
Meselesinin Do u u, Geli mesi”, Türk Dünyası Ara tırmaları, Sayı:128, 2000, s.111.
17
etkenlerdir. Osmanlı Devletinin sahip oldu u zenginliklerden istifade etmek isteyen
batılı devletler, misyonerlik faaliyetlerine büyük önem ve destek vermi lerdir. Bu
amaçla Osmanlı topraklarına ilk gelenler Fransız misyonerleridir. 16. yüzyıldan itibaren
Fransız misyonerleri Anadolu ve Osmanlı topraklarının de i ik bölgelerinde
faaliyetlerini gerçekle tirmek için e itim, sosyal ve kültürel bir takım müesseseler
kurmu lardır.39
39
Ayten Sezer, “Osmanlı Döneminde Misyonerlik Faaliyetleri”, Yeni Türkiye, Yıl:7,
Sayı:38, 2001, s.949-952.
40
Ayten Sezer, a.g.e., s.949.
18
yanında yayılma imkânı elde etmi lerdi.41 Bu sayede de gerek patrikhanenin ve gerekse
misyonerlerin açmı oldu u kolejlerde Ermen gençleri Fransız devriminin milliyetçilik
ilkesi ile tanı mı lardı. Aynı zamanda sınıflarda bunlara Ermeni co rafyası, edebiyatı ve
efsanele tirilmi tarihleri ö retildi.42 Böyle bir e itimin de milliyetçi ve ayrılıkçı bir neslin
ortaya çıkmasına sebep oldu u bir gerçektir. Mesela; Merzifon’da Ermeni meselesi 1892
yılında ba lamasının ardından, olayların odak noktasının Merzifon Amerikan Koleji
oldu u belirlenmi tir. Merzifon htilâl Komitasının üyeleri Karabet Tomaiyan ve
Ohannes Kayayan kolejde görevli idi. Yapılan incelemeler sonucunda ihtilâlcilerin
kullandı ı pankart, bildiri gibi dokümanların kolejin matbaasında hazırlandı ı tespit
edilmi ti. Osmanlı yetkilileri bu meselenin tetkikini isteyince kolej binaları yakılmı .
Fakat daha sonra yapılan incelemelerde yangının içerden çıktı ı tespit edilmi ti.43
41
Ayten Sezer, a.g.m., s.956-958.
42
Kâmuran Gürün, a.g.e., s. 121.
43
Erdal Açıkses, “Osmanlı Devletindeki Misyonerlik Faaliyetleri ile lgili Bir
De erlendirme”, Yeni Türkiye, Yıl:7, Sayı:38, 2001, s. 943-944.
44
Ayten Sezer, “Ermeni Meselesi ve Misyonerler”, Yeni Türkiye, Yıl:7, Sayı:38, 2001, s.
963–966.
45
Feridun Eser, Ermeni Örgütlenmeleri ve Komitacılık Hareketleri, Yenigediz Matbaası,
Kütahya, 2007, s.70.
19
1.1.3. Batılı Devletlerin Etkisi
46
enol Kantarcı, Ermeni Sorunu El Kitabı, Teimk/Asam Yayınları, Ankara, 2003, s.8,
Mim Kemal Öke, Yüzyılın Kan Davası Ermeni Sorunu, rfan Yayınevi, stanbul, 6.
Baskı, s. 52.
47
Metin Kopar, “Ermeni Meselesinde Rusya’nın Genel Politikası”, Türk Dünyası
Ara tırmaları Dergisi, Sayı:158, Ekim 2005, s.49-50.
20
Ermenilere yardım etmek de il, güneye inme siyasetinin bir gere i olarak Kafkaslardan
Do u Anadolu’ya ve Basra ile skenderun’a inecek bir Ermenistan koridoru
48
yaratmaktı. Geleneksel Akdeniz’e inme ideallerini gerçekle tirmek isteyen Rusya,
1820’li yıllardan itibaren organize bir ekilde Ermenilerle ilgilenmi tir. Hatta, 1828-
1829 Osmanlı-Rus Sava ında bazı Ermeniler Rusya tarafında yer almı lar ve sava
sonunda da bazıları bu ihanetlerinin bir sonucu olarak Rusya’ya göçmü lerdi.49 1877-
1878 Osmanlı-Rus Sava ında yine Ermeniler Ruslar’a yardımcı olmu lardır. Ayrıca
patrik Nerses Varjabedyan ve zmirliyan Ermeni Meclisini toplamı ve Çar’a
ula tırılmak üzere bir muhtıra hazırlamı lardı. Çar’dan i gal ettikleri Do u
Anadolu’daki toprakları tekrar Osmanlı’ya geri vermemelerini talep emi lerdi. Sava ın
sonunda da patrik Varjabedyan Ayastefanos’taki Rus karargâhına giderek Grandük
Nicholas ile görü mü ve Do u Anadolu’nun Ruslara ilhakını, bu olmazsa bölgeye
muhtariyet verilmesini, ayet bu da olmazsa ıslahat yapılması için baskı yapılmasını
talep etmi ti. Patri in bu son talebi kabul edilmi ve Ayastefanos Antla masına 16.
madde olarak girmi tir.50
48
Mehmed Saray, Ermenistan ve Türk-Ermeni li kileri, Atatürk Ara tırma Merkezi
Yayını, Ankara, 2005, s. 34.
49
smail Özçelik, Ermeni Sorunu ve Gerçekler, Gündüz E itim ve Yayıncılık, Ankara,
2005, s.77.
50
enol Kantarcı, a.g.e., s. 12-13.
51
enol Kantarcı, a.g.e.,s. 9.
21
Katoliklerin hakkını korumak maksadıyla her türlü giri imde bulunan Fransa, Osmanlı
Devletine baskı uygulayarak 1830 yılında Katolik kilisesinin kurulmasını sa lamı tı.
1839 Tanzimat ve 1856 Islahat Fermanları ile verilen imtiyazlardan memnun olmayan
Fransa, 1860 yılında Lübnan’a asker göndermeye kalkı mı tı. Osmanlı Devleti de
büyük güçlerin müdahalesini engellemek için 1863’te “Ermeni Milleti Nizamnâmesi”ni
52
ilan ederek bunun önüne geçmeye çalı mı tır. Aynı zamanda Fransa 16. yüzyıldan
itibaren ba ta Suriye ve Lübnan olmak üzere Osmanlı Devletinde önemli menfaatler
elde etmi ti. Osmanlı kamu borçlarının yarısından ço unu Fransız yatırımcıları elde
etmi ve Fransız misyonerleri de özellikle Lübnan ve kutsal topraklarda, okul, hastane
53
ve di er kurumlardan olu an bir a kurmu tu. Bunlardan ba ka Fransızlar, Ermeni
tüccarlar ile ticari ili kiye girmi lerdir. Bu ili kilerin neticesinde de pek çok Ermeni
Paris’e göç etmi , orada açtıkları özel okullarda Ermeni toplumuna öncülük eden
gençlerin yeti mesini sa lamı lardır. Ayrıca Ermeni i adamları Paris’te çıkardıkları
gazetelerle Türkiye’deki Ermeni faaliyetlerine destek veren yazılar yazdırarak Fransız
kamuoyunu Ermeniler lehine etkilemi lerdir. 54
52
Saray, Mehmet, a.g.e., s. 36.
53
A.L. Macfie, Osmanlının Son Yılları 1908-1923, Çev. Damla Acar, Funda Soysal, Kitap
Yayınevi, stanbul, 2003, s. 118.
54
Mehmed Saray, a.g.e., s. 36.
55
Mim Kemal Öke, a.g.e., s. 57.
22
inmesine engel olmaktı. Ayrıca, Rusya ve Fransa’nın Osmanlı Devleti üzerindeki
etkilerini kontrol altında tutmaya çalı mak da ngiliz siyasetinin gere i idi.56
Artık bundan sonra Ermeni sorunu bir ngiliz sorunu oluyordu. ngilizler de
Osmanlı Asyası, Afrika ve Hindistan’daki çıkarları açısından stratejik bir konumda olan
Osmanlı Devletinin içi lerine karı mak için Ermenileri ve di er halkları kullanmaktan
çekinmemi tir.58
56
enol Kantarcı, a.g.e., s. 16-17.
57
enol Kantarcı, a.g.e., s. 20.
58
Halil Metin, Türkiye’nin Siyasi Tarihinde Ermeniler ve Ermeni Olayları, Milli E itim
Bakanlı ı Yayınları, stanbul, 1997, s.63,64.
23
hâkimiyetindeydi. Bu durum da Osmanlı Devletinin önemini kat be kat arttırmaktaydı.
Büyük güçler özellikle Osmanlı Devleti hâkimiyetinde ya ayan Hristiyan unsurları ve
di er etnik kökene mensup milliyetleri kullanarak Osmanlı Devletini içte ve dı ta
zaafiyet içerisine dü ürmek istiyorlardı. Bu amaçlarına ula mak için de sözkonusu
unsurları kullanmaktan çekinmemi lerdir. Büyük güçlerin hedeflerine ula malarının
yolu bu unsurları kullanmaktan geçiyordu. Bu yüzden Rusya, ngiltere ve Fransa
stratejik hesapları nedeniyle, Ermenilerle kültürel, ekonomik ve sosyal alanda yakın
ili kiler kurmu lardır. Böylece Ermeni sorunu, Ermenilerin de il; Osmanlı Devleti
üzerinde menfaatleri olan Rusya ve ngiltere’nin sorunu olmu tur. Yalnız ba larına
hedeflerine ula amayacaklarını gören Ermeniler de bu devletlerle i birli i içerisine
girmekten çekinmemi lerdir.59
59
Feridun Eser, a.g.e., s.46,47.
60
Mim Kemal Öke, a.g.e., s. 123.
61
Sadi Koca , Tarih Boyunca Ermeniler ve Türk-Ermeni li kileri, Altınok Matbaası,
Ankara, 1967, s. 123.
24
yönetebilmelerini temin etmek. Ayrıca bunu gerçekle tirebilecek bir güç olu turmaktı.62
1880 yılında Erzurum’da Silahlılar Cemiyeti ve ardından da Milliyetperver Kadınlar
Cemiyeti kurulmu tu. Kafkasya’da Genç Ermenistan Cemiyeti, stanbul’da Ermeni
Vatanperverler Birli i kuruldu. Bu birli in amacı Türkiye Ermenileri için idari ıslahat
yaptırmak ve buna ula abilmek için de her türlü vasıtaya müracaat etmek, hürriyetlerini
elde etmek maksadıyla dâhili bir kuvvet yaratmaya çalı maktı.63 Bunlara ilave olarak
ayrıca 1881 yılında Erzurum’da Koruyucu Vatanda lar Cemiyeti kuruldu.
62
Mehmed Hocao lu, a.g.e., s. 157.
63
Sadi Koca ,, a.g.e., s. 123.
64
Esat Uras, a.g.e., s. 430-431.
65
Nejat Göyünç, Türkler ve Ermeniler, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2005, s.98-99.,
Kâmuran Gürün, a.g.e., s.186-187., Feridun Eser, a.g.e., s.99, smail Özçelik, a.g.e.,
s.119-120.
25
Partinin bilinen faaliyetleri; Kürt kılı ına giren Hovannes Agripasyan, Vardan
Golo an ve Karabet Kulaksızyan isimli komitacıların Türk zaptiyelerine ve a iretlere
saldırmaları, çe itli cinayetlerle, Van’da 1892’de polis memuru Nuri Efendi’nin katli,
1896 Van isyanına katılmaları, Avastiyan’ın liderli inde 200 ki ilik bir çete kurmaları
ve Ta naklarla birlikte Karahisar da ları yakınlarında a iretlerle ve Asurilerle
çarpı maya girmeleridir. Daha sonra bu parti Ramgaver partisine dönü mü tür.66
Yukarıdaki ifadelerden anla ılaca ı üzere adım adım büyük Ermenistan’ın nasıl
kurulaca ı özet bir ekilde anlatılmaya çalı ılmı tır. Fakat Hınçaklar aralarındaki çe itli
66
Azmi Süslü, Ermeniler ve 1915 Tehcir Olayı, Van Yüzüncüyıl Üniversitesi Rektörlü ü
Yayını, Yayın no:5, s. 53., smail Özçelik, a.g.e., s.120.
67
Daha Fazla Bilgi çin Tarihte Ermeniler Ve Ermeni Meselesi, Esat URAS, S. 432-441,
Belgelerle Ermeni Sorunu, Genelkurmay Yayını, S. 76-86.
68
Esat Uras, a.g.e., s. 441.
26
ihtilaflar yüzünden 1897 yılında ikiye bölünmü ler ve bazıları Nazarbeg’i desteklerken
bazıları da reform isteyerek Arpiyar Arpiaryab’ı desteklemi lerdir.69
Ta naksutyun önce eylemi esas aldı ı için daha çok milliyetçi-sosyalist bir
politika takip etmi tir. Faaliyet alanları olarak Do u Bölgesi ve Batı Bölgesi olmak
üzere iki kısma ayrılıyorlardı. Batı bürosu faaliyetlerini özellikle propaganda üzerine
yo unla tırmı tı. Siyasi çevreleri Ermeni sorunu ile u ra tırmak, Avrupa’lı diplomatlara
görevlerini hatırlatmak, bu sorunu diplomatik çevrelerde canlı tutmak, yabancı
devletlerin kabine reislerini, önemli ahsiyetlerini kazanmak, mitingler, konferanslar
tertip etmekti. Do u bölgesi ise eylemlerine devam etmi ti.72
69
Sadi Koca , a.g.e., s. 128.
70
Esat Uras, a.g.e., s.128., Veysel Ero lu, Ermeni Mezalimi, Sebil Yayınevi, stanbul 1973,
s.61.
71
Esat Uras, a.g.e., s. 442-443., smail Özçelik, a.g.e., s.127, Feridun Eser, a.g.e., s.103,
Azmi Süslü, a.g.e., s.55., Kâmuran Gürün, a.g.e., s.194.
72
Esat Uras, a.g.e., s. 451., Kâmuran Gürün, a.g.e., s.193.
27
lk te kilatlarını Türkiye’nin muhtelif yerlerinde( stanbul, Trabzon, Van)
kurdular. Önemli yerlere Kafkasyalı ve Rusyalı Ermenileri yerle tirdiler. Bunlar suçüstü
yakalandıklarında hemen Rus elçi ve konsoloslukları duruma müdahale ediyorlardı.
Propaganda merkezlerinden biri de Paris idi. Her türlü ne riyatla Avrupa umûmi efkârı
yönlendiriliyordu.73 Pro-Armenia adlı bir gazete Pierre Gerilland tarafından çıkarılmı
ve tüm Ermeni taraflar bu gazete etrafında toplanmı lardı. Tru ak, Haraç, Alik,
Hayrenik, Razmik gibi komita gazeteleri de Avrupa kamuoyunu etkilemeye
çalı ıyorlardı.74
73
Sadi Koca , a.g.e., s. 136.
74
Esat Uras, a.g.e., s. 451., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyesi, Haz. H.
Erdo an Cengiz, Ankara 1983, s.23.
75
Mehmed Hocao lu, a.g.e., s. 166., smail Özçelik, a.g.e., s.129.
76
Mim Kemal Öke, a.g.e., s. 126-127.
28
binlerce Ermeni ve Müslüman hayatını kaybetmi ve adeta Osmanlının kalbi olan
Anadolu birçok karı ıklık ya amı tır.
1.2. 1830-1914 Yılları Arasında Osmanlı Devleti Nüfusuyla lgili Genel Bir
De erlendirme
Osmanlı Devletinde ilk nüfus sayımı Ceride-i Nüfus daresi tarafından 1831
yılında gerçekle tirilmi tir. mparatorlu un sınırları içerisindeki tüm kazaların nüfusları
sayılmamı olmakla beraber 1828-1829 yılının hemen ba larında hem Avrupa’da hem
de Anadolu’da yapılmı sayımdı. Ayrıca bu sayımda yalnızca erkekler sayılmı ve
Askerî ve Malî amaçlı bu sayım gerçekle tirilmi tir.77
Osmanlı Devletinde kapsamlı ilk nüfus sayımı 1881 yılında ba latılmı tır. Fakat
esas konumuza geçmeden evvel Osmanlı Devleti nüfusuyla ilgili olarak ba vurulan
kaynaklar hakkında kısaca bilgi vermenin durumu somutla tırmak açısından daha
faydalı olaca ı kanaatindeyim.
Osmanlı Devletinde ilki 1881/1882 ikincisi 1910/1911 olmak üzere iki nüfus
sayımı yapılmı tır. Daha önce de belirtti imiz gibi Osmanlı nüfus sayımlarının asıl
amacı askere alınacak potansiyel nüfusu ve vergi mükelleflerini belirlemek oldu undan
1909 öncesinde yapılan nüfus sayımlarında pratik gayeler hedeflenmi ve yalnızca
erkek nüfus sayılmı tır. 1880’li yıllardan itibaren nispeten kadın nüfusunun tespiti
cihetine gidilmekle beraber kadınların sayısı erkeklere nispeten az gösterilmi tir. Oysa,
ömürlerinin 24 yılını askerî yükümlülük altında geçiren erkeklerin sayısının kadınların
77
Kemal H. Karpat, Osmanlı Nüfusu (1830-1914) Demografik ve Sosyal Özellikleri, Tarih
Vakfı Yurt Yayınları, stanbul, 2003, s.58.
29
sayısından fazla olması biraz a ırtıcıdır. Dolayısıyla, kadınların tam olarak
sayılmadı ını söylersek daha do ru olur kanaatindeyiz. Azınlık Cemaat liderleri de,
vergi yükünden kaçmak amacıyla, her zaman nüfusu oldu undan dü ük gösterme
e iliminde olmu lardır. kinci me rutiyetten sonra Gayr-ı Müslimleri askere alma kararı
1909’dan sonra yapılan nüfus sayımlarından daha sa lıklı sonuçlar elde edilmesini
sa lamı tır. 78
1.2.1.1.2. Salnameler
78
Hikmet Özdemir, Kemal Çiçek, Ömer Turan, Ramazan Çalık, Yusuf Halaço lu.
Ermeniler Sürgün ve Göç, T.T.K. Yayınları, Ankara, 2005, s.8- 9., lhan Gedik, “Vilâyet-
ı Sitte’de Demografik Durum (1875-1914)” (Yayınlanmamı Yüksek Lisans Tezi),
Ankara Üniversitesi nkılap Tarihi Enstitüsü, Ankara, 1985, s.7.
79
Kemal H. Karpat, a.g.e., s.43.
80
Hikmet Özdemir, vd. a.g.e., s.12, lhan Gedik, a.g.e., s.6.
30
1.2.1.1.3. Nüfus statistik Defterleri
81
Hikmet Özdemir, vd., a.g.e., ss.12,14.
82
Justin McCarthy, Osmanlı Anadolu Topraklarındaki Müslüman ve Azınlık Nüfus, Çev.
hsan Gürsoy, Genelkurmay ATASE Yayınları, Ankara, 1995, s.47.
83
Hikmet Özdemir, vd., a.g.e., s.20-21.
31
1.2.1.3. Diplomatik Raporlar
Osmanlı Devleti nüfusu hakkında ilk detaylı ara tırmalar, Osmanlı ülkesini
ziyaret eden seyyahlar ile bazı bilim adamları tarafından gerçekle tirilmi tir. Bunların
en dikkat çekenlerinin ba ında bir bilim adamı ve seyyah olan Vital Cuinet gelir. Bu
bilim adamının Osmanlı nüfusu ile ilgili verdi i bilgiler güvenilir bulunmu ve
ara tırmalarda vazgeçilmez bir kaynak olmu tur. Yine E.G. Ravenstein, Felix Weber,
H.F.B.Lynch ve Ludovic de Constenson di er önemli isimlerdir. Ayrıca Osmanlı
Devletinin nüfusu ile ilgili yabancı ar ivlerinde yer alan istatistiki bilgiler ara tırmacılar
için önemli veriler sunmaktadır. Mesela ngiltere ve Amerika ar ivlerinin bu konuda
önemli verileri içerdi i söylenebilir.
84
Hikmet Özdemir, vd., a.g.e., s.17.
32
ilgili bir ba ka önemli nüfus çalı ması Birinci Dünya Sava ı sonlarında ABD’ li David
Magie tarafından hazırlanmı tır.85
Son olarak unu belirtmekte de fayda vardır ki, son dönem Osmanlı Devleti
nüfusu ile ilgili olarak bazı hususların göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Özellikle Osmanlı Devletinin XIX. yy’da yapmı oldu u sava lar ve bu sava lar
yüzünden ya anan olumsuz artlar, bula ıcı hastalıklar, mevsimlere ba lı geli meler,
mülteci sorunu, yiyecek sıkıntısı gibi önemli faktörler her türlü nüfus hesaplamalarında
dikkate alınması gereken önemli unsurlardır. Özellikle bu dönemde Balkanlardan,
Kafkaslardan Anadolu’ya ve Anadolu’dan da kom u ülkelere, bazı Avrupa ülkelerine
büyük göç hareketleri olmu tur. Bunların daima göz önünde bulundurulması
gerekmektedir.86
85
Hikmet Özdemir, vd., a.g.e., ss.25-28.
86
Hikmet Özdemir, vd., a.g.e., s.39-40.
87
Kemal H. Karpat, a.g.e., s. 73
88
1881-1882 nüfus sayımında sayımı tamamlanmı idari bölgeler: Erzurum, kodra,
Ba dat, Basra, Cezayir-i Bahri Sefid (Ege adaları), Halep, Zor Sanca ı, Kosova, Elaziz,
Musul, Manastır, Suriye ve Van. Sayıma dahil edilmeyen idari birimler: Asir ve Yemen,
Hicaz, Trablusgarp, Bingazi Mutasarrıflı ı. Özel idari veya otonom bölgeler: Mısır,
Tunus Eyaleti, Do u Rumeli Bulgar Prensli i, Girit, Bosna ve Hersek, Kıbrıs, Cebel-i
Lübnan, Sisam Beyli i.
33
Tablo 1. 1881/1882 Nüfus Sayımı Sonuçları
K E Toplam nüfus
Müslümanlar 5.893.064 6.694.073 12.587.137
Rumlar 1.097.647 1.234.550 2.332.197
Ermeniler 463.011 538.454 1.001.465
Bulgarlar 372.231 445.570 817.801
Katolikler 66.878 892.908 149.786
Yahudiler 81.889 102.117 184.006
Protestanlar 16.959 19.279 36.238
Latinler 7.524 10.716 18.240
(Monofizitler) 10.401 12.197 22.598
Süryaniler
Gayr-i Müslim 1.509 1.644 3.153
Çingeneler
Yabancı uyruklular 64.018 171.965 235.983
Toplam Nüfus 8.075.131 9.313.473 17.388.604
Osmanlı Devleti nüfusunun son kez sayıldı ı 1905-1906 sayımı hem teknik hem
de siyasal nedenlerle yapılmı tır. Bâb-ı Âli bu sayımı di erleri gibi uzun sürmemesi için
üç ayda bitirme kararı almı tır. Bu sayımda kaydedilen her ki iye bir kimlik kartı
verilmesi öngörülmü tü. Sözkonusu sayım kazâ nüfus memurlarından, vilâyet idare
meclisinden ve de belediye konseyinden birer üyeden, iki yedek memurdan ve yerel
89
Kemal H. Karpat, a.g.e., s. 190.
34
memur ile yerel Müslüman ve Gayr-ı müslim toplulukların birer temsilcisinden olu an
bir genel kurulun yönetiminde bütün kazâlarda yürütülmü tü. Sayım ekipleri nüfusa
kaydetmek ve bir sayım listesi düzenlemesi üzere köyleri tek tek ziyaret etmi lerdir. Bu
sayım listesinin do rulu u kazâ genel kurulu ve köyün ileri gelenleri – muhtar, imam ve
dinî cemaâtlerin rahipleri, cemaât meclisi vs. tarafından onaylanmı tır. Ayrıca nüfus
kayıtlarının güncelle tirilmesi için memurların her dört ayda bir do um, ölüm, iç ve dı
göç kayıtlarını bildirmeleri gerekmekteydi.90 Son olarak 1906 ve 1914 yılına ait nüfus
istatistiklerini vererek bu bölümü burada bitirmek istiyoruz.
90
Kemal H. Karpat, a.g.e., s. 207.
∗
Hazırlamı oldu umuz istatistik Sayın Kemal Karpat’ın Osmanlı Ermenileri isimli
eserinden yararlanılarak olu turulmu tur.
35
1.4. Son Dönem Sivas ve Anadolu’daki Ermeni Nüfusuna li kin Bir
De erlendirme
36
vilâyetinde 766.558 Müslüman, 37.813 Rum, 116.545 Ermeni, 3.052 Katolik, 209
Yahudi, 1994 Protestan, 435 Gayr-ı Müslim Çingene ve 65 yabancı uyruklu olmak
üzere 926.671 ki i vardır.92 Sivas vilâyetine ait nüfus bilgileri Tablo 3’te sunulmu tur.
Tablo 3. Sivas Vilâyetine Ait Nüfus Bilgileri (1894, 1895, 1896, 1897)∗
Sivas Vilâyeti 1894 1895 1896 1897
Müslüman 766.559 790.348 810.916 807.651
Rumlar 37.813 41.207 43.205 42.123
Ermeniler 116.266 120.222 120.379 123.204
Bulgarlar - - - -
Katolikler 3.224 3.112 3.172 3.175
Yahudiler 209 247 245 253
Protestanlar 1994 2.647 2.652 2.706
Latinler - - - -
Suriyeliler - - - -
Gayr-i Müslim 435 1.712 - 1.764
Çingeneler
Yabancı uyruklular 65 - 106
Toplam nüfus 926.564 959.495 980.569 980.876
Esat Uras, Fransız sarı kitabından Türkiye nüfusu ve Ermeni miktarına ili kin
a a ıdaki bilgileri nakletmi tir.∗∗
Vital Cuinet’e göre ise Sivas Vilâyetindeki Ermeni nüfusunun 170.433 oldu unu
ve Ermeni nüfusunun genel nüfusa oranının % 15.7 oldu unu nakletmi tir.93 Fakat
92
Kemal H. Karpat, a.g.e., s. 176-177.
∗
Bu tablo Kemal H. Karpat' ın Osmanlı Nüfusu isimli eserinden faydalanılarak
olu turulmu tur.
∗∗
Ayrıca son dönem Ermeni nüfusuyla ilgili Fransız Sarı kitabı ve di er Batılı kaynaklarda
gösterilen istatistiki bilgiler hakkında Ek 22’ye bakınız.
93
Esat Uras, a.g.e., s.139.
37
yukarıda verdi imiz bilgilerin aksine Ermeni Patrikhanesi, Ermeni nüfusuyla ilgili
oldukça farklı ve tartı malı rakamlar vermi tir. Patrikhane, 1882 yılında toplam Ermeni
nüfusunu 2.660.000 olarak göstermi tir. Ayrıca Vilâyet-i Sitte’de 1.630.000 Ermeninin
ya adı ını iddia etmi ve Sivas Vilâyetinde bu rakamı 280.000 olarak göstermi tir.
Fakat bu bilgilerin, siyasi emellerine ula mak isteyen Patrikhane tarafından büyük
güçlere sunulmak amacıyla hazırlandı ı herkes tarafından bilinmektedir. Patrikhane
istatistiklerine göre Sivas Vilâyetinde 192.000 Türk, 43.000 Çerkes, 50.000 Kürt,
165.000 Ermeni, 25.000 Nasturi-Yakubi-Keldani, 30.000 Rum ve di erleri olmak üzere
507.000 nüfus vardır.94
94
Justin McCarthy, a.g.e., s.46.
95
Bayram Kodaman, “Fransız Ar iv Vesikalarına Göre Erzurum-Van-Sivas Vilâyetinde
Ermeni Nüfusu”, Ermeni Ara tırmaları, I.Türkiye Kongresi Bildirileri, C.I., ASAM-
EREN, Anara, 2003, s.181.
96
Ahmet Gökbel, nanç Tarihi Açısından Sivas, Kitabevi Yayınları, stanbul, 2004, s.171.,
Kemal H. Karpat, a.g.e., s.216-217. Tablo 1.17.A., Bayram Kodaman, a.g.m., s.182.
38
Tablo 4: Sivas Vilâyetinin 1914 Sayımına Göre Etnik ve Dini Guruplara Göre Nüfus
Da ılımı *
Rum Ermeni
*
Kemal H. Karpat,’ın “Osmanlı Nüfusu (1830-1914) Demografik ve Sosyal Özellikleri”
isimli eserinden faydalanılarak hazırlanmı tır.
39
Sonuç olarak Osmanlı Devleti sınırlarında yakla ık olarak çe itli kaynakların
verilerine göre 1.000.000-1.800.000 Ermeni nüfusunun oldu u tahmin edilmektedir.
1914 yılına ait Osmanlı istatistiklerine göre 1.294.851 Ermeni vardır. O günün artları
dikkate alındı ı zaman kaynaklarda net olarak bir rakamın verilememesi aslında
anla ılması ya da izah edilmesi güç bir durum de ildir. Fakat bazı eksiklik veya
yanlı lıklara ra men yine en güvenilir rakamların Osmanlı Devleti istatistik rakamları
oldu unu rahatlıkla söyleyebiliriz. Yine son dönem Sivas Ermenileri’nin nüfusunun da
çe itli kaynaklarda 150.000 ila 170.000 arasında de i ti i görülmektedir. Fransız Sarı
Kitabında ve Cuinet’in eserinde 170.000 rakamı geçmektedir ki aslında bu rakam 1914
istatistiklerinde Katolik ve Protestanların eklenmesiyle elde edilen 151.764 rakamıyla
aralarında çok da fazla bir farkın oldu unu söyleyemeyiz. Ayrıca son dönem Sivas
vilâyetindeki Ermeni nüfusunun genel nüfusa oranının % 15 (Cuinet’ e göre) oldu u
kabul edilmektedir.97 Yine Osmanlı Devletindeki Müslümanların genel nüfusa oranı %
80’ den fazlasını olu turmaktadır. Kısaca Osmanlı Devletinde Ermeniler’in nüfusunun
yakla ık olarak 1.500.000 civarında oldu unu ve Ermeni nüfusuna ili kin en güvenilir
kayna ın Osmanlı istatistik defterleri oldu unu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Hacı skender A a isimli bir Ermeni vatanda ın Sivas’a 65 km. uzaktaki Hanlı
ve Kayadibi köyleri yakınında öldürülmesi, Ermeni’lerin isyan etmesi için bir fırsat
olmu tur. Ölüm sebebini bahane eden Ermeniler 21 Ekim 1881’de isyan etmi lerdir.98
500 kadar Ermeni valinin harem dairesine hücum ederek protesto eylemlerine
ba ladılar. Gittikçe ço alan Ermeniler 1500 ki i oldular ve hükümet aleyhine a ır sözler
sarf ettiler. Vali toplulu u ikna etmeye çalı sa da ba arılı olamamı ve gittikçe a ırıya
kaçan Ermeniler valinin harem ve selamlık dairelerini ta lamı lardır. Hükümet
97
Esat Uras, a.g.e., s.139.
98
Necati Demir, “Ermeni Hareketlerinde Sivas”, Ermeni Ara tırmaları 2. Türkiye Kongresi
Bildirileri C I, Asam, Ankara, 2007, s.282., Kemalettin Kuzucu, “Sivas’ta Ermeni
Hareketleri ve Yerel Yönetiminin Uygulamaları”, Ermeni Ara tırmaları, I. Türkiye
Kongresi Bildirileri C. I., ASAM-EREN, Ankara, 2003, s.521., Ahmet Gökbel, a.g.e.,
s.174-175.
40
Ermeni’lerin ta kınlıklarına herhangi bir kar ılık vermemi hatta hükümet kona ının
önünde toplanan Müslümanlarla Ermeniler arasında çatı ma çıkmasına da mani
olmu tur. Protesto ak am 9:30’a kadar devam etmi ve ardından da protestocular
da ılmı tır.99
Ermeni e kıyaların 1894 yılında Tokat’ta çıkardıkları olay öyle gerçekle mi tir.
Amasya’dan Tokat’a yanlarında komita talimatı bulunan iki ki i geldi ve Tokat’ta
Komita ba ı Dırdıryan Serkiz’in evinde toplandılar. Aralarında yaptıkları müzakereler
sonucunda postanın vurulmasına karar verdiler. Bu görevi de e kıyalar Çakıcıo lu
Armanak, Kalasto lu Serkiz, Pehlivan Serkiz, Kaloso lu Kasbar, Ke i o lu Ni an,
Bezirgano lu Ovadis ve Melküno lu Leon’a verdiler.101
4 A ustos 1894 Per embe günü ak amüstü posta Tokat’tan stanbul’a gitmek
üzere yola çıktı. Para, emanet ve mektup yüklü araba gece saat bir sularında Tokat’tan
ayrıldı. Bir buçuk, iki saat sonra Gömeç köyü yakınındaki ose üzerindeki köprüye
geldiler. Köprünün altında az önce isimlerini verdi imiz e kıyalar saklandıkları yerden
çıkarak postaya saldırdılar. Posta tatarı Mehmet Efendi kar ı koymaya çalı sa da
Ermeni e kıyalar onun üzerine hücum ettiler ve vah i bir ekilde Mehmet Efendi’yi
ehit edip postadaki 107350 kuru para ile postadaki be dengi gasp ettiler. Bunun
üzerine, bir askeri müfreze Ermeni e kıyaları takibe çıktı ve ardından çarpı malar
99
Mehmed Hocao lu, a.g.e., s. 186., Kemalettin Kuzucu, a.g.m., s.521., Ahmet Gökbel,
a.g.e., s.175
100
Necati Demir, a.g.m., s.284., Kemalettin Kuzucu, a.g.m., s.523.
101
Mehmed Hocao lu, a.g.e., s. 197., Cemal Anadol, Tarihin I ı ında Ermeni Dosyası, IQ
Kültür Sanat Yayıncılık, stanbul, 2002, s.133-134., Gültekin Ural, Ermeni Dosyası,
Kamer Yayıncılık, stanbul, 1998, s.116.
41
ya andı. Bu çarpı mada Abdullah Çavu isimli bir er ehit oldu. Fakat e kıya ve
destekçileri birer birer yakalanıp harp divanına teslim edildiler. Olayın neticesinde ise
komita ve kilisenin olayın olu masındaki etkisi tespit edildi.102
Ermeni ihtilâlciler birli inin ilk ihtilâl ve ayaklanma kıpırdanması, 1893 yılı
Ocak ayında kolejin duvarlarına “Vatansever slâm Komitası” ba lı ı altında,
Ermenilere kar ı cihat ilan edildi ini, mallarının ya malanaca ını, kendilerinin kılıçtan
geçirilece ini bildiren bir duvar ilanının yapı tırılması ile ba lamı tı. Aynı ekilde Pa a
Camiinin kapısına da Ermeni’lerin ve komitacılarının, aynı ekilde Müslümanları yok
edeceklerini bildiren bir duvar ilanı yapı tırılmı tı. Her iki tarafı da korku ve heyecan
kaplamı tı. Olayla ilgili oldu u sanılan iki Türk ö retmen tutuklanmı tı. Fakat daha
sonra yapılan tahkikat sonunda gerçek suçlu iki Ermeni yakalanarak sürgüne gönderildi.
Aynı günlerde devlet binalarının kapılarına “Ermeni milletini vergi için sıkı tırmayın,
zalimlik etmeyin yoksa hemen hesabı sorulur” eklinde ilanlar sokak aralarına ve cami
avlularına da asılmı tı. 103
42
güvenlik güçleri gerekli soru turmayı yaptı ve olayların sorumluları olan Vartsis ve L.
Leon yakalanarak stanbul’a gönderildi. Leon Perrih ve çetesi güvenlik güçleriyle
çatı tı. Bunların dördü sa , be i ölü olarak ele geçirildi. ki asker de ehit dü tü.104
Yapılan gizli soru turmada olayların Derevenk’te ve Merzifon’da planlandı ı ortaya
çıktı. Rü düni tutuklandı. Ardından derinle en tahkikatta olayda Kayayan ve
Tomayan’ın da oldu u anla ıldı. Kayayan ve Tomayan Merzifon Amerikan Kolejinde
ö retmenlik yapıyorlardı. Aynı zamanda Hınçak Komitasınin Merzifon reisiydi.105
Bunlar tutuklandıktan sonra Ankara’ya istinaf mahkemesine sevk edildiler ve Tomayan,
Kayayan ve Açıkba yan ölüm cezasına çarptırıldılar. Bu ahısların tutuklanması üzerine
ABD’nin Sivas konsolosu Jewet geli en olaylar hakkında abartılı, Türklerin aleyhine ve
Ermeni’lerin katledildiklerine dair raporlar gönderdi. Bu raporlar ABD ve ngiliz
misyonerleri aracılı ı ile kamuoyunda abartılı bir ekilde yer aldı. ngiliz hükümeti
Ermenileri çarptırıldıkları cezalardan kurtarmak için Osmanlı’ya baskı uyguladı ve bu
ki ilerin serbest bırakılmaması halinde Mısır’ı Osmanlı Devletinden ayırarak ayrı bir
devlet olarak tanıyaca ını bildirdi. Bunun üzerine sultan II. Abdülhamit bu iki
komitacıyı (Kayayan, Tomayan) serbest bırakmak zorunda kaldı. Bu ikisinden ba ka
di erlerinin de serbest bırakılması için 7 Eylül 1893 gecesi ö renciler ve komitacılar
silahlanarak Merzifon’a da ıldılar. Rastgele sa a-sola ate açtılar, yangın çıkardılar.
Bazı insanları yaraladılar, Merzifon rü diyesini yaktılar. Olayları önlemek için Amasya
ve di er kazalardan jandarmalar geldi ve gerekli önlemler alındı. Polis, komitaların
merkezine ve saklandıkları yerlere baskın düzenledi. Evlerin içinde bulunan komitacılar
polis ve asker üzerine ate açtılar, bomba attılar. 25 askeri ehit ettiler. Komitacılardan
Semoyan stanbul’a kaçtı ve Çarlık Rusya’sı konsoloslu una sı ındı. Di er komitacılar
Artin Toncayan, ihak, Stefan Ma lum’dır. Artos Kirkor ve iki komitacı ölü olarak
Gürcü kıyafetleriyle ele geçirildiler. Soru turma sonunda olaydan sorumlu oldu u
anla ılan iki profesör tutuklandı.106
104
Ali Tuzcu, a.g.m., s. 811.
105
Esat Uras, a.g.e., s. 464., Ayhan Öztürk, a.g.m., s.98.
106
Ali Tuzcu, a.g.m., s. 813-814.
43
1.5.4. 1895-1896 Yılında Sivas Vilâyetinde Meydana Gelen Olaylar
Sivas Vilâyeti ba komiserli inin olaylarla ilgili olarak 17 Kasım 1895 tarihli
raporunda; Sivas’ta Salı günü meydana gelen karı ıklık ve Per embe günü çıkan
olaylarda meydana gelen kayıpları u ekilde vermektedir. Ermenilerden 438 ölü, 88
yaralı ve Müslümanlardan be ölü, onyedi yaralı vardır. Günün kasabasında 476 ölü,
otuzbe yaralı Ermeni ve altmı dört ölü ve ellialtı yaralı Müslüman vardır. Ayrıca 457
Ermeni ve altı Müslüman evi yanmı ve sekiz Müslüman cesedi de Ermeniler tarafından
yakılmı tır.
Divri i’de ismi belirlenemeyen bir kasaba ile bazı köylerde toplam 114
Ermeninin öldü ü ve yirmidokuzunun da yaralandı ı ve yetmi sekiz Ermeni evinin de
107
Mehmed Hocao lu, a.g.e., s. 257-258., Gürsoy ahin, Osmanlı Devletinin Son
Dönemlerinde Sivas ve Su ehri Bölgelerinde Ermeni Faaliyetleri, IQ Kültür Sanat
Yayıncılık, stanbul, 2007, s.107., Kemalettin Kuzucu, a.g.m., s.526.
44
yandı ı bildirilmi tir. Kürtlerden bazılarının ölmesine ra men naa larını yanlarında
götürdükleri için sayılarının tespit edilemedi i belirtilmi tir. Darende kasabasında ise
Ermenilerin mallarının ya ma edilmesinin yanında yirmi Ermeni ve iki Müslümanın
öldü ü bildirilmektedir. Merzifon’da e yaların ya ma edilmesinin yanında seksenbir
Ermeni ve bir Müslümanın öldü ü ve yirmi Müslümanın yaralandı ı belirtilmektedir.
Tokat’ta üç-dört köyde Ermenilerden seksensekiz ki inin öldü ü ve Amasya kazasında
ise dükkânlardaki malların ya ma edildikleri, fakat herhangi bir can kaybının
ya anmadı ı bildirilmi tir.108
108
Hüseyin Nazım Pa a, Ermeni Olayları Tarihi, Ba bakanlık Devlet Ar ivleri Genel
Müdürlü ü Yayınları, Ankara, 1998, s.118,119.
109
Hüseyin Nazım Pa a, a.g.e., s. 153., Gürsoy ahin, a.g.e., s.117.
110
Hüseyin Nazım Pa a, a.g.e., s. 133., Gürsoy ahin, a.g.e., s.113-114.
45
Ya anan arbade sonunda ikisi kadın 130 Ermeni ölmü , onbe Ermeni de yaralanmı tır.
Rumlardan ise bir ki inin öldü ü ve bazılarının da yaralandı ı iddia edilmi se de bunun
zanna dayalı oldu u belirtilmi tir. Olayların asıl tetikleyicisi olan Kakos Gedikyan
olaylar esnasında hayatını kaybetmi tir.111
22 Eylül 1896 tarihli Sivas Vilâyeti polis ba komiserli inden dâhiliye nezaretine
gönderilen telgrafta; E in hadisesinden sonra Ma’müret-ül aziz vilâyeti sakinleri ile
Divri i kazasına ba lı Pengan, Zamare ve Ke me köyleri Ermenileri’yle bir arbadenin
ya andı ı bildirilmi tir. Olayda can kaybının ne kadar oldu u ise tam olarak tespit
edilememi tir.112
111
Hüseyin Nazım Pa a, a.g.e., s. 133., Gürsoy ahin, a.g.e., s.117,118.
112
Hüseyin Nazım Pa a, a.g.e., s. 202
113
Hüseyin Nazım Pa a, a.g.e., s. 425.
114
Hüseyin Nazım Pa a, a.g.e., s. 426.
46
Merzifon Olayı
Osmanlı Devletinin Ermeni terör faaliyetlerine kar ı çok sıkı tedbirler olmasına
kar ın Ermeni terör ve tehdidi bir türlü bitip tükenmek bilmiyordu. Temmuz 1895
tarihinde Belediye Meclis Üyesi Garabet Kuyumcuyan A a, iki komitacı tarafından
kilise kapısının önünde feci ekilde öldürüldü. Olayın hemen akabinde güvenlik güçleri
olay yerini ku atma altına alarak bazı ki ileri gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında
sözkonusu kilisenin papazı Kırmızıyan, Zangocu ve Krekor Arakelyan isimli Ermeni
asıllı Amerikan vatanda ı vardı. Tutuklularla görgü tanıkları yüzle tirildi. Fakat katiller
bulunamadı. Ardından da Papaz Kırmızıyan serbest bırakıldı. Olayların asıl sorumlusu
olan Krekor Arakelyan, ABD konsolosunun gayretleri sonucunda serbest bırakılmak
durumunda kalındı.
115
Ali Tuzcu, a.g.m., s. 815-817.
47
çalı tı. O günün Merzifon’un Pazar günü olması dolayısıyla çevreden birçok insan ehre
gelmi ti. Dolayısıyla tahrikçilerin kimlikleri tanınamadı. Yaralananların feryadını gören
halk yine galeyana gelerek Ermeniler üzerine yürüdü ve iki taraf arasında iddetli
çarpı malar ya andı. Fakat olaylar daha fazla büyümeden güvenlik güçleri hemen
duruma müdahale etti ve çıkan olayları yatı tırmayı ba ardı. Bu çarpı malarda
Türklerden yirmi, Ermenilerden de seksen ki i öldü ve her iki taraftan da pek çok insan
yaralandı.116
116
Ali Tuzcu, a.g.m., s. 817-818.
117
Ali Tuzcu, a.g.m., s. 820.
48
II. BÖLÜM
B R NC DÜNYA SAVA I VE ERMEN TEHC R N N S VAS V LAYET NDE
UYGULANMASI
Birinci Dünya Sava ı gerek dünya tarihi gerekse Osmanlı tarihi açısından büyük
bir öneme sahiptir. Bu sava ın çıkı ı, olayların büyük bir sava a do ru akı ı, Osmanlı
Devleti’nin bu sava a sürükleni i veya iç ve dı etkenlerle sürüklendirili i tarihsel bir
geli imin sonudur. Bu sava ın tohumları daha XIX. yy.da atıldı. Bu sava , Fransız
htitali ve yirmibe yıla yakın süren htilal Sava larının meydana getirdi i politik,
sosyal ve ekonomik geli melerin bir sonucudur. Ulusalcılık hareketinin bir sonucu
olarak kendi milli devletlerini olu turup sanayile mede büyük geli meler kaydeden
Avrupalı devletlerin, hammadde kaynakları ve üretim mallarına pazar bulmak amacıyla
yaptıkları mücadele, sömürgecilik ve emperyalizm olarak XIX. yy.dan XX. yy.la
bıraktı ı bir mirastı. XIX. yy.lın ikinci yarısında talya ve Almanya’nın kendi ulusal
birliklerini kurmaları Avrupa’da güç dengelerini bozmakla kalmadı, özellikle Balkan
milletlerinin ulusalcılık ve ba ımsızlık hareketlerini de kamçıladı. Avrupa’daki
ekonomik, politik ve askeri geli meler Almanya-Avusturya- talya yakınla masını ve
üçlü ittifakın kurulmasını sa ladı. Buna kar ılık ngiltere, Fransa ve Rusya da üçlü
ittifakı olu turdu.118
118
Ergün Aybars, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi-I, Zeus Kitabevi Yayınları, zmir, 2006, s.43.
119
Cezmi Erarslan, “I. Dünya Sava ı ve Türkiye”, Türkler, Editörler: Hasan Celal Güzel,
Kemal Çiçek, Salim Koca, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002, C:13, s.339.
49
geli en Almanya, Güneydo u Avrupa ve Ön Asya’yı da etkisi altına alarak Afrika ve
Asya’da sömürgecilik faaliyetlerine giri ti. Bu ekilde geli en Almanya ngiltere için
ciddi bir rakip haline geldi. Almanya, ngiltere’nin Hindistan yolunu olumsuz
etkilemekteydi. Bu nedenle ngiltere Almanya’nın bu nüfuzunun kırılması gerekti ini
dü ünmekteydi. Fransa ise güçlü bir Almanya’nın kendi gelece ini tehlikeye sokaca ını
ve Alsace-Lorraine’yi yeniden ele geçirmeye çalı aca ını dü ünüyordu. Rusya ise,
sınırında güçlü bir devlet olan Almanya’nın, Do u Avrupa’daki Panslavist faaliyetlere
engel olmasından endi e duyuyordu ve Avusturya-Macaristan’ı yıkarak bütün Slavları
Rus egemenli inde birle tirmek istiyordu.120
Trablusgarb ve Balkan Sava larından yenik çıkan Osmanlı Devleti büyük toprak
kaybına u ramı tı. Ardından da iç ve dı birçok problemle kar ı kar ıya kalmı tı.
Sava lar sonunda ordunun zayıfladı ı hissedilmi ti ve diplomatik yetersizlik ortaya
çıkmı tı. Bu dönemde orduyu güçlendirmek, orduda düzenleme yapmak amacıyla
Alman subayları tarafından ordunun e itimi tamamlanmaya çalı ıldı. Yine diplomatik
bir yalnızlık hissine kapılan Osmanlı Devleti çe itli ittifak arayı larına girdi. Bu amaçla
Almanya ile diplomatik ili kilerini geli tirdi. Fakat Osmanlı Devleti’nin ya adı ı çe itli
sava lar ittifak güçlerine olan güvenini zedelemi ti. Açıkçası Osmanlı Devleti talya,
120
Ahmet Eyicil, Siyasi Tarih, Gün Yayıncılık, Ankara, 2005, s.233.
121
Cezmi Erarslan, a.g.e., s.340.
50
Avusturya ve Almanya’ya kar ı kendisini güvende hissetmiyordu. Bu nedenle Osmanlı
Devleti ilk anla ma teklifini ngiltere’ye yaptı. Maliye Bakanı Cavit Bey Ekim 1911’de
ngiltere Bahriye Nazırı Winston Churchill’e bir mektup yazarak itilaf devletlerine
katılma teklifinde bulundu. Fakat bu teklif ngilizler tarafından reddedildi. Osmanlı
Devleti ikinci teklifini Bulgaristan’a yaptı. Fakat Bulgaristan ittifaka Almanya’yı da
dahil etmek istedi. Almanya, Bulgaristan’ın teklifini reddedince Osmanlı Devleti’nin
ittifak te ebbüsü neticesiz kaldı.122
122
Ahmet Eyicil, a.g.e., s.241-242.
123
Cezmi Erarslan, a.g.e., s.341.
124
Ahmet Eyicil, a.g.e., s. 243.
125
Cezmi Erarslan, a.g.e., s.343.
51
gerçekle tirilen bu görü melerde yapılan anla mayı Sait Halim Pa a, Talat ve Enver
Pa alar’la Halil Bey ve Alman elçi Wongenheim imzaladı.126
Osmanlı Devleti antla mayı imzaladı ı gün genel seferberlik kararı aldı. Meclis-
i Mebusan’ı kapattı ve iki gün sonra tarafısızlı ını ilan etti. 11 A ustos 1914 günü
ngilizlerin takibinden kaçarak Çanakkale bo azından geçip Marmara denizine giren
Alman zırhlısı Goben ve Breslav isimli sava gemileri stanbul’a sı ındı. Tarafısızlı ını
ilan eden Osmanlı Devleti’nin bu gemilere el koyması gerekmekteydi. Almanya’nın
itirazı üzerine sözde daha önce Amerika’dan alındı ı iddia edilen bu gemilere Türk
bayra ı çekildi ve tayfalarına fes giydirildi. Gemi tüm mürettebatıyla Osmanlı
donanmasına katıldı. Harbiye Nazırı Enver Pa a’nın emriyle Amiral Souchon
komutasındaki Türk donanması 27 Ekim 1914’te Karadenize açıldı. 28-29 Ekim gecesi
Odesa, Svastopol ve Novorossiki limanlarını topa tuttu. Bir oldu bittiye getirilerek tüm
bu yapılanların sonucunda da 2 Kasım’da Rusya, 5 Kasım’da da ngiltere ve Fransa
Osmanlı Devletine sava ilan etti. Osmanlı Devleti de 12 Kasım 1914’te resmen sava a
girdi ve padi ah sava a girdikten iki gün sonra Cihad-ı Ekber ilan etti.127
Kafkas Sava ları 1 Kasım 1914’te Rusların saldırısıyla ba ladı. Ancak bölgedeki
Osmanlı orduları buna ba arıyla kar ı koydular ve Ruslar’ı geri püskürttüler. Enver Pa a
Rusya’ya kar ı Kafkaslar’da elde edilecek bir askeri üstünlükle “Turancı” ülküyü
gerçekle tirebilece ini dü ünüyordu. 6 Aralıkta Trabzon’a, oradan da Erzurum’a gelen
Enver Pa a’nın kı ortasında askerin yazlık kıyafetle bütün yolları geçip taarruza
geçece i fikrine kar ı çıkan 3. Ordu Komutanı Hasan zzet Pa a ile 9. ve 10. Kolordu
Komutanları istifa etti. Her eye ra men taarruz emri veren Enver Pa a 90.000 ki ilik
orduyla “Sarıkamı Harekâtı”nı ba lattı. Fakat çetin kı artları askere geçit vermedi ve
binlerce er daha sava madan donarak öldü. 14 Aralık’ta ba layan bu hazin taarruz 27
Aralık’ta Ruslar tarafından durduruldu. 28-29 Aralık’ta Sarıkamı ku atıldı fakat
126
Ahmet Eyicil, a.g.e., s.243.
127
Ahmet Eyicil, a.g.e., s.245-246.
52
binlerce er donarak öldü ü için ku atma ba arısız oldu. Rus ordusunun ileri harekâtı ile
Ardahan ve Oltu Rusların eline geçti. Bu harekâttan ancak 12 binki i geriye dönebildi.
15 bini Ruslara esir dü tü. Kafkaslarda üstünlü ü ele alan Ruslar, hemen hemen tüm
Do u Anadolu’yu ele geçirdiler.128
128
Ergün Aybars, a.g.e.., s.51.
129
Cezmi Erarslan, a.g.e., s.348.
130
Ahmet Eyicil, a.g.e., s.251-252.
53
2.2.3. Çanakkale Cephesi
Sava ın ba lamasından kısa bir süre sonra ngiltere zengin petrol kaynaklarının
bulundu u Irak’ı bir an evvel ele geçirmek istiyordu. Kısa zamanda Basra Körfezi’ne
131
Ahmet yicil, a.g.e., s.252.
132
Ergün Aybars, a.g.e., s.53-54.
54
asker çıkardı. ngilizler’in amacı Mısır ile Hindistan ba lantısını sa lamak,
Almanya’nın bölgedeki planlarını ortadan kaldırmaktı.133
133
Ahmet Eyicil, a.g.e., s.249.
134
Ergün Aybars, a.g.e., s.52.
135
Mim Kemal Öke, a.g.e., s.162.
136
Uras, Esat a.g.e., s.579.
55
faaliyetlere ba lamı lardır. Özellikle Do u cephesi (Kafkas)’nde Ruslarla birik olup
Osmanlı Devleti’ne kar ı cephe almı lardır.
137
Kâmuran Gürün, a.g.e., s.282.
138
Mim Kemal Öke, a.g.e., s.163.
139
Kâmuran Gürün, a.g.e., s.284.
56
Gönüllü listeler dola tırıldı. Bu listelere Amerika’dan, ngiltere’den, Fransa’dan,
Bulgaristan’dan, Romanya’dan ve hatta Buhara’dan, bütün Rusya’dan gelen Ermeniler
giriyordu. Bunlar mallarını sattılar, ticaretlerini, i lerini bıraktılar. Silah ve
cephanelerini temin ettiler. Toplama yeri olan Tiflis’e ko tular. Ben, bu binlerce gence
arkada lık ettim. Vatanımızın mar ını söylüyor, bir dü üne ko ar gibi cepheye
gidiyorlardı. Bu gönüllülerden ba ka yüzbinlerce Ermeni de di er Rus teb’ası gibi, Rus
ordularında sava ıyorlar, görevlerini yapıyorlardı. Gönüllüler ise bütün bütün bunlardan
ayrıydı. Bu gönüllüler, vatanlarının, Türklerin yüzyıllardan beri ökçeleriyle ezdikleri
analarının imdadına, hudut illerinde esirlik ve zincirler altında can veren karde lerinin
yardımına ko uyorlardı. Voronzof’un emirlerine göre, Ermeniler çarpı maların ba ından
itibaren üç hafta içinde sava alanına gireceklerdi. Bu kez Ermeniler için olmak veya
olmamak söz konusuydu. htiyarlar, hastalar bile gönüllü olarak yazılmak için müracaat
ediyordu. Ermeniler bölgeyi tanıyordu. Rusların da bunlara ihtiyacı vardı. Tüm gençler
derhal cepheye ko uyordu.” 1914 Ekiminde Ruslar Osmanlı Devleti’ne kar ı sava ilan
etti. Aynı tarihte Ta naksutyun da Türkiye’ye sava ilan etti.140
57
kullanma dü üncesi vardı. Nitekim Çukurova Ermenileri Osmanlı ordusuyla giri tikleri
silahlı çatı malardan ba arısız olmalarının ardından Musa Da ı’na çekildi. Buradan da
Fransız deniz kuvvetlerinin yardımıyla Port Said’e getirildi. Be bine yakın olan
mültecilerin yerle tirilmesi için ngiltere, talya, Rusya ve Cezayir’e ba vurulmu fakat
kabul edilmemi tir. Bunun üzerine Fransızlar bunları Osmanlılara kar ı kullanmayı
tasarlamı ve böylece ark Lejyonu (Legion d’Orient) fikri do mu tur. Fransız amirali
deniz kuvvetlerine alındı ı takdirde onlardan yararlanılabilece ini dü ünüyordu.
Amirale göre sözkonusu Ermeni gönüllüleri bir kampta toplanmalı, silah verilmeli ve
askeri ihtiyaç do rultusunda Çukurova bölgesine gönderilmeliydi. Nihayet 13 Kasım
1916’da olu turulan ark Lejyonu, Magosa’nın 58 km. dı ında sıkı bir askeri e itimden
geçtikten sonra 1917’de Filistin’de, 1918’de Kafkaslarda ve 1919’da ise Fransız
kuvvetleriyle Çukurova’da Osmanlı’ya kar ı çarpı mı lardır.142 Son olarak sevk ve
iskânının asıl sebebi olan Ermeni isyan ve ihtilâl faaliyetlerini vererek bu bölümü
burada bitirmek istiyoruz.
Birinci Dünya Sava ı’nın ortaya çıkmasından sonra ilk Ermeni isyanı Zeytun’da
çıkmı tır. Zeytun Ermenileri, seferberli in ilanından sonra hükümetin emirlerine kar ı
yine açıktan kar ı çıkmaya ba lamı lardı. Devlete ödemeleri gereken vergiyi ödemedikleri
gibi askerlik için de müracaatta bunmuyorlardı. Üstelik askerlik vazifesi için yola çıkan
insanların yolunu kesip e yalarını gasp ediyorlardı. 3 A ustos 1914 yılında seferberlik
ilan edildikten sonra Zeytun Ermenileri, sadece kendilerinden müte ekkil bir Ermeni
Alayı kurak için yetkililere müracaat ettiler. Bu tekliflerinin reddedilmesi üzerine isyan
ederek çevrelerindeki insanlara zarar vermeye ba ladılar. 30 A ustos 1914 yılında Zeytun
Askerlik ubesinden terhis olup memleketleri Andırın’a gitmekte olan 100’ü a kın
Müslüman’a saldırdılar, mallarını gaspettiler ve birço unu da ehit ettiler. Ayrıca nakliye
vasıtalarına saldırıp Mara yolu üzerindeki Kaymakam Pınarı mevkiinde Bi anlı köyü
Müslümanlarına hücum ettiler ve onları öldürdüler. Takibat sonucunda e kiyadan
142
Mim Kemal Öke, a.g.e., s.167-169.
58
altmı be kadarı, kendi imalleri olan birçok gra, bomba, dinamit ve di er silahlarla
yakandılar.143 Zeytun’daki Hınçak Komitası liderlerinden Çakıro lu Panos’un evinde
yapılan toplantıda “ ngilizlerin skenderun’a çıkacakları için Adana, Mara i gal oluncaya
kadar isyanlarla seferberli e mani olunması, ngilizlerin harekâtının desteklenmesi,
jandarmanın silah ve cephanesinin ele geçirilmesi, Kaymakam ve di er hükümet
görevlilerinin öldürülmesi, telgraf tellerinin kesilmesi” tavsiye edilmi tir. ubat ayında
harekete geçen sekizyüz civarındaki çeteci, Mara ’ın telgraf ba lantısını kesmi ler, askeri
kı la ve hükümet kona ına saldırmı lar ardından da Tekke manastırına sı ınmı lardır.
Yapılan ku atma esnasında jandarma komutanı Binba ı Süleyman Bey ve yirmibe erini
ehit etmi ler, otuzdört eri de yaralamı lardır. Ayrıca Mara ’ın çe itli yerlerinde e kiyalık
yapıp birçok Müslümanı öldürmü veya yaralayıp mallarını gasp etmi lerdir. Olayların
sonunda hükümet güçleri yediyüzoniki tüfek, oniki çifte, oniki mavzer tabanca, çe itli
bombalar, yetmi nakil hayvanı ve Ermeni papazıyla birlikte altmı bir e kıya ve komitaye
ait birçok doküman ele geçirmi lerdir.144
143
Abdullah Yaman, Ermeni Meselesi ve Türkiye, Ota Yayınları, 1973, s.356-257., Halil
Metin, a.g.e., s.133, Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilaliyyesi, s.218,
Gültekin Ural, a.g.e., s. 256, Cemal Anadol, a.g.e., s.263.
144
Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilaliyyesi, ss. 219-221, Cemal Anadol,
a.g.e., s. 264, Gültekin Ural, a.g.e., ss. 257-259.
59
sa lamı lardır. Komitalerin direktifiyle Kayserili genç Ermeniler orduya katılmamı
veya katılanlar silahlarıyla birlikte firar ederek e kiyalık yapmaya ba lamı lardır.145
1915 yılının ba larından itibaren Kayseri’de bazı isyan, tecavüz, gasp ve katl
olayları ba lamı tır. Yeniden harekete geçen hükümet Ermeni evlerinde mezarlıklarda,
cemiyetlerde, kiliselerde ve okullarda birçok silah, cephane, bomba, dinamit, talimat,
beyanname ele geçirmi ve birçok Ermeni’yi suçüstü yakalamı tır.
145
Azmi Süslü, a.g.e., s.71-72., Cemal Anadol, a.g.e., s. 222, 224, 265., Ermeni Komitalarının
A’mal ve Harekât-ı htilaliyyesi, ss.221-222, Gültekin Ural, a.g.e., s.211-213.
146
Abdullah Yaman, a.g.e., s.265., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilaliyyesi,
ss. 225-227, Gültekin Ural, a.g.e., s.214, Cemal Anadol, a.g.e., s.224.
147
Azmi Süslü, a.g.e., s.73-74.
60
Bitlis Ermenileri seferberli in ilan edilmesinin ardından ilk sıralarda askere
katılmaya ve Osmanlı Devleti’nin lehinde gösteriler yapmaya ba lamı lardı. Fakat
silahlandırıldıktan sonra askerden kaçıp dü man safına geçmi lerdir. lk zamanlar küçük
olaylara karı an bu Ermeniler, daha sonra daha büyük olaylara karı maya
ba lamı lardır.148
1914 yılın Ocak ayında Bitlis’e ba lı Hizan kazasının Sekur köyüne kaçakların
yakalanması için gönderilen jandarma müfrezesini, köy halkı; Osmanlıya asker
vermeyeceklerini ve hükümeti tanımayacaklarını söyleyerek silahla kar ıladılar ve gelen
jandarmaları ehid ettiler. Aynı durum Korso, Akhis, Bikri, Ar in, Taso gibi büyük
köylerde de ya andı. Bunlar köylerine gelen veya yakınından geçen jandarmalara
saldırmı lardır.149
Taso ve Sekur köylerinde isyanın devam etti i anda ba ka bir isyan da yine
merkeze ba lı Viris’te ba ladı. Bitlis ve Hizan’ın ardından Mu ovasında da isyanlar ba
göstermeye ba ladı. Sancak’a ba lı Seronk köyüne asker celbi için gelen müfrezeye ate
açılmı ve çatı ma saatlerce devam etmi tir. Yine Akan nâhiyesine ba lı Küms köyüne
giden nahiye müdürüyle jandarmalara ate açılmı ve çarpı malar sekiz saat kadar
devam etmi tir. Çıkan olayda dokuz ki i ölmü tür. Bu olayları Taknaklar’ın delegesi
Rupen ve Komita reisi Esro’nun idare etti i ve Papazyan’ın da ba ı çekti i anla ılmı tır.
ubat ayında Küms köyünden kaçan e kiyaların Çanlı Manastıra geldikleri haberi alındı
ve buraya bir müfreze gönderildi. Müfrezenin Manastıra yakla tı ı bir anda, açılan
yaylım ate i sonucu Te men Ahmed Efendi ve bazı askerler ehit oldu. Manastırdaki
e kiyalar da kaçmayı ba ardılar. Yine asker toplamak amacıyla Hizan’a giden Bitlis
jandarma alayı komutanı ile müfrezesinin yolu Karkar deresinde kesildi ve bazı erler
burada ehit edildi.150
148
Abdullah Yaman, a.g.e., s.270., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilaliyyesi,
s.231.
149
Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilaliyyesi, s.232, Halil Metin, a.g.e., s.136.
150
Abdullah Yaman, a.g.e., s.271-272., Veysel Ero lu, a.g.e., s.151-152, Ermeni
Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilaliyyesi, s.232-233, Halil Metin, a.g.e., s.136,
Azmi Süslü, a.g.e., s.74., smail Özçelik, a.g.e., s.172,173.
61
Bütün bu ya ananlar bölgeyi adeta bir barut fıçısına çevirmi ti. Bir taraftan
Osmanlı Ordusu arkadan vurulurken bölgede önemli bir askeri gücün olmamasından
istifade ederek kadın, kız, çocuk, ya lı-genç savunmasız tüm insanlar hemen hemen
hergün katliam ve i kencelere maruz kalmı lardır. E kiyalar özellikle Ocak 1915
yılından itibaren bu tür faaliyetlerine yo un bir ekilde devam ettiler ve Do uda
Ruslar’la, batıda Çanakkale cephesinde itilâf devletleriyle sava an Osmanlı Ordusunun
ikmal yolları ve telgraf hatları kesilmi ve cepheden dönen ve asayi i sa lamakla
görevli jandarmalara ve güvenlik güçlerine saldırmı lardır.
Daha isyan ba lamadan önce köylerde bulunan Ermeniler, kafileler halinde Van
ehrine yerle meye ba lamı lardır. Seferberli in ilanından sonra firari olan birçok
Ermeni de ehre gizlice gelmi lerdir. Bu gelenlerle birlikte ehirde toplam 30-40 bin
silahlı Ermeninin oldu u ve bunların Rusların buraları i gal etmesini beklemekteydiler.
Van ehrinde toplu isyan hareketi ba lamadan çevrede meydana gelen isyan haberleri
duyulmaktaydı. 16 Mart tarihinde Van’ın Çatak kazasında Ermeniler jandarma
karakoluna saldırmı lardı. 20 Mart 1915 tarihinde artık Vilâyetin her tarafından
çarpı ma haberleri gelmekte ve bu çatı maların gittikçe iddetlendi i haber
verilmekteydi.
151
enol Kantarcı, “Sevk ve skân Kararına Giden Yolda Oldukça Önemli Bir Olay; II. Van
syanı”, Türk-Ermeni li kilerinin Geli imi ve 1915 Olayları Uluslar arası Sempozyumu
Bildirileri, Gazi Üniversitesi Atatürk lkeleri ve nkılap Tarihi Ara tırma ve Uygulama
Merkezi, Ankara, 2006, s.439.
62
Yine bu tür olaylar ya anmaya devam ederken birçok çetecinin akın akın Van’a
geldikleri, bölgedeki köyleri basmaya ba ladıkları, her tarafı yakıp yıktıkları, kadınlara,
kızlara hatta ihtiyarlara bile tecavüz ve i kence ettikleri haberleri gelmekteydi.
Van i gal edildikten sonra Rusların da tahrikiyle Ermeni isyanları çevreye yayıldı.
Ermeni çeteleri birçok yerde katliamlara giri ti ve bazı Müslüman köyleri yok edildi.155
152
enol Kantarcı, a.g.m., s.442-444.
153
enol Kantarcı, a.g.m., s.445.
154
enol Kantarcı, a.g.m., s.439.
155
Azmi Süslü, a.g.e., s.78.
∗
Konu ile ilgili daha fazla bilgi için Tuncay Ö ün, a.g.e.
63
müdüriyetin kayıtlarına göre 1916 yılı bahar aylarında Anadolu’nun çe itli yerlerine
sı ınan mültecilerin sayısı 707.504’tür ve bunlar Ankara, Diyarbakır, Sivas, Trabzon,
Musul, Adana, Halep, Kastamonu, Konya, Ma’müretü’l-aziz Vilâyetleriyle; Urfa, zmit,
çel, Eski ehir, Bolu, Canik, Kayseri, Karahisar-ı sahip, Mara ve Ni de sancaklarına
yerle tirilmi lerdir. Gerçek rakamların sayılmayanlarla beraber çok daha fazla oldu u
sanılmaktadır.156 Fakat nedense ya anan bu acı trajedi hiçbir zaman dünya kamuoyunu
rahatsız etmemi , hatta hiç duyulmamı tır. Göç edemeyen Müslüman halk da Ermeni ve
Rusların merhametine bırakılmı tır. Fakat bunların da büyük ço unlu u katledilmi tir.
Aram döneminde 10.000 üzerinde masum sivil halk katledilmi , sa kalanlar büyük
i kencelere, i fallere maruz kalmı bazıları da bu i kencelere dayanamayarak feci
ekilde can vermi lerdir.157 Van’daki Ermeni hâkimiyeti yakla ık 3 yıl devam etmi ve
2 Nisan 1918 tarihinde Türkler tekrar ehrin hâkimiyetini ele geçirmi lerdir.158
2.4.5. Mu Olayları
156
Tuncay Ö ün, Unutulmu Bir Trajedi Vilayat-ı arkıyye Mültecileri (1915-1923), Babil
Yayıncılık, Ankara, 2004, s.37.
157
enol Kantarcı, a.g.m., s.447.
158
enol Kantarcı, a.g.m., s.450.
159
Azmi Süslü, a.g.e., s.80-81.
64
2.4.6. Diyarbakır Olayları
Silvan kazasının Be nik Ermeni köyüne yerle en Doryan Dono ba kanlı ındaki
bir çete, 28 Haziran 1914 yılında, milis subayı Hacı Hamit Efendi ve birli ine saldırmı
ve erlerin büyük bir kısmını ehit etmi tir. Hava de i imi için terhis edilen erler,
160
Cemal Anadol, Ermeni Dosyası, a.g.e., s.293., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı
htilaliyyesi, s.239-240., smail Özçelik, s.176.
161
Cemal Anadol, a.g.e., s.293., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi
s.240., smail Özçelik, s.176., Gültekin Ural, a.g.e., s.287.
162
Azmi Süslü, a.g.e., s.82., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi, s.240-
241., Azmi Süslü, a.g.e., s.82., smail Özçelik, a.g.e., s.176., Cemal Anadol, a.g.e., s.294.
65
Lice’ye ba lı Kom ve Som Ermeni köylerindeki çeteler tarafından saldırıya u ramı lar,
bazılarının ba ları, bazılarının da kol ve bacakları kesilmi ve hançerlerle parçalanarak
ehit edilmi lerdir. Merkeze ba lı ark nahiyesinin Arzuo lu ve ani köyü Ermenileri
me hur komitaci Hona’nın ba kanlı ında bir çete kurmu lardır. Bunlar Hızır- lyas
Müslüman köyüne, erkeklerin ço unun askerde olmasından istifade ederek saldırmı lar
ve rastladıkları bütün kadın ve çocukları ehit etmi lerdir. Kadınların öldürmeden önce
ırzlarına geçmi lerdir. Siverek-Urfa caddesinde çalı an Ermeni i çiler, ayaklanarak
jandarmalara saldırmı lar ve onları ehit etmi lerdir.163
163
Gültekin Ural, a.g.e., s.288., Veysel Ero lu, a.g.e., ss.174-176., Cemal Anadol,, a.g.e.,
s.294,295.
164
Azmi Süslü, a.g.e., s.83.
165
Abdullah Yaman, a.g.e., s.277., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi,
s.238., Gültekin Ural, a.g.e., s.309.
66
esnada kendisi de yanmı ve dükkânın bir kısmı yanmı tır. Filippos’un evinde yapılan
aramada olaya pek çok ki inin karı tı ı tesbit edilmi tir.166
Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Sava ına girmesinin hemen ardından Vilâyet
merkez ve Beyazıt’da bulunan Ermeniler’in büyük kısmı ve Ordudan firar eden
Ermeniler Rusya’ya iltica etmi lerdir. Rusya da bunlardan yararlanarak gönüllü olaylar
kurmu ve Rus Ordusunun ba ında Osmanlı Ordularına kar ı kullanmı tır. Bunlar da
bölgedeki Ermeni Çetecilerle birle erek Müslüman ahaliye akla hayale gelmedik
i kence ve katliamlar gerçekle tirmi lerdir.169
166
Azmi Süslü, a.g.e., s.84., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi, s.238,
Gültekin Ural, a.g.e., s.310., Cemal Anadol, a.g.e., s.310.
167
Abdullah Yaman, a.g.e., s.278., smail Özçelik, a.g.e., s.175., Halil Metin, a.g.e., s.139.
168
Gültekin Ural, a.g.e., s.130., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi,
s.234, Cemal Anadol, a.g.e., s.146, smail Özçelik, a.g.e., s.174.
169
Azmi Süslü, a.g.e., s.85., Halil Metin, a.g.e., s.137., Ermeni Komitalarının A’mal ve
Harekât-ı htilâliyyesi, s.234-235.
67
Fakat Surp Agop kilisesindeki bombalardan biri patlayınca di erleri de infilak etmi ve
kiliselerdeki bu tür faaliyetler ortaya çıkmı tır.
170
Abdullah Yaman, a.g.e., s.282.
68
1913 yılının A ustos ayında Karahisar ve Su ehri’nin gezmek amaçlı yola çıkan
Amerikalı ö retmen Mr. Hoburg Karahisar’dan dönü ünde Su ehri’nde gece bir
bahçede öldürüldü. lk önce katillerin Müslüman oldukları zannıyla hareket edildi ve
birçok insan tutuklandı. Mahkeme altı ay devam etti. Emniyet ve mahkeme var
güçleriyle katilleri bulmaya çalı tı, suçlu ve ahit olarak birçok ki iyi ça ırdı ve bazıları
tutuklandı. Neticede cinayetin ba kaları tarafından siyasi emellerle gerçekle tirildi i
anla ılınca tutuklular serbest bırakıldı. Gerçek katil bulunamadı, fakat olaylarda
Ermeniler’in parma ının oldu u anla ıldı.171 Yine 1913 senesinde, Balkan Sava larının
devam etti i bir sırada Su ehri’ne ba lı Ezbider buca ı papazı Kerih’in bazı davranı ları
hükümetin dikkatini çekmi ti. Kerih’in bir hırsızlık olayına adı karı masından dolayı evi
arandı. Papazın evinden, çalınmı e yalardan ba ka çe itli yasak silah ve cephane ortaya
çıktı. Papazın tutuklanmasının ardından Karahisar piskoposu Kerih’i kurtarmak için
hükümet ve ileri gelen bazı ki iler nezdinde aracı olmaya ve Kerih’i kurtarmaya
çalı tı.172
1914 yılına kadar devam eden Ermeni isyan ve ihtilâl hareketleri bu tarihten
itibaren yeni bir devreye girdi. Seferberli in ilanından sonra Ermeniler de
Müslümanlarla birlikte askerlik ubelerine giderek müracaat ettiler. Fakat kaydolan
Ermeniler cepheye gitmek üzere evlerine veya köylerine döndü.
69
köyleri dola maktaki asıl amacı daha önce da ıttı ı silahların çalı ıp çalı madıklarını
kontrol etmek ve silah kullanmasını bilmeyenlere, onu nasıl kullanacaklarını
ö retmekti. Ayrıca kesin zafere ula acaklarına dair köylülere telkinlerde bulunuyordu.
Yalnız Sivas bölgesinde 30 bin müsellah Ermeni kuvveti hazırlandı ını,
Müslümanlar’dan eli silah tutan kimsenin köylerde kalmadı ını da sözlerine ilave
ediyordu.173 Komitaci Ermeniler sava ba ladıktan sonra yalnızca Ermeni halkı üzerinde
propaganda yapmıyorlardı, aynı zamanda Müslüman halka da seferberli e
katılmamalarını, Rusların birkaç kolordu ile yakında Sivas vilâyetini i gal edecekleri
için herkesin ailesi ba ına bulunması gerekti ini ve ba larının çaresine bakmalarını
telkin etmi lerdi. Her vesileden istifade ederek Türk kadınlarını, ahaliyi ve hükümeti
a a ılamaya çalı ıyorlardı. Bu arada firariler hakkında çıkarılan genel afla ilgili olarak
ise “korkunun ismini af koymu lar” diyecek kadar ımarmı lardı. Bu arada faaliyetlerini
iyice artıran Ermeniler arasında yapılan aramalarda elde edilen bilgilerden komitaların
Sivas vilâyetini üç bölgeye ayırdıkları ve birinci bölgeye me hur Sivaslı Muradı
(Hamparsum), di er ikisine de tanınmı iki mühim komitacıyı komutan tayin ederek
Osmanlı’yı arkadan vurmak niyetinde oldukları anla ılmı tır.174
173
Abdullah Yaman, a.g.e., s.286-287., Gürsoy ahin, a.g.e., s.157-158., Gültekin Ural,
a.g.e., s.113., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi, s.245., Ahmet
Gökbel, a.g.e., s.177-178.
174
Gürsoy ahin, a.g.e., s.155.
70
Kaza merkezine 5 kilometre mesafede ve Köse da ının ete indedir. Topra ının verimli
olması dolayısıyla köy halkı çevresine nispeten daha müreffeh bir hayat ya amaktaydı.
Türk köyünde Ta naksutyun ubesi 1909 yılında açılmı tı ve burası bir nevi Su ehri
köyleri için merkez konumunda idi.175
23 ubat 1915 günü Su ehri’nden hareket eden Zara Te kilat-ı Mahsusa gönüllü
birlikleri, yol üzerindeki Pürk köyünden geçerken, e yalarını ta ımak için ve ilk gelen
köyde de i tirilmek üzere Pürk köyü Ermeni’lerinden iki yük hayvanı isterler. Ama
Muhtar Agop onların istediklerini vermek istemedi. Gönüllüler para teklif ederler. Fakat
ısrarlara ra men istedikleri yerine getirilmedi. te bu durum onların bir olay çıkarması
için iyi bir vesile oldu. Muhtar, içindeki isyan duygusuyla hareket ederek “bu silahları
hâlâ hangi gün için saklıyoruz” diye ba ırarak kafile memuru Nuri Efendi’yi yaraladı.
Gönüllülerin elinde daha ordu birliklerine ula madıkları için henüz silah da yoktu. Silah
sesini duyan köylüler de derhal silahlarına sarılmı lar ve gönüllülere saldırmı lardır.
Fakat olay büyümeden, kaza merkezinde duyulur duyulmaz güvenlik güçleri olay yerine
gönderildi ve böylelikle Pürk’te tutu turulmak istenen isyan ate i daha ba lamadan
söndürüldü. Yapılan aramalar sonucunda köyde ondördü mavzer olmak üzere 150
martin, manliher ve gra tüfe iyle 10 bine yakın mermi hükümetçe ele geçirildi. Yapılan
tahkikat neticesinde di er Ermeni köylerinde ve burada, silahlar ve isyan hazırlıklarının
oldu u ortaya çıktı. Aramalarda yalnızca bu köylerde 560 silah ve bomba ele
geçirildi.176 Olaylar ba lar ba lamaz Su ehri kaymakamı Ahmet Hilmi (Kalaç) Bey’in
jandarma komutanı Salim ve Ziya Beyleri yanına alarak do rudan köye gitmesi ve
olaylara jandarmanın tereddütsüz hemen kar ılık vermesi üzerine isyan büyümeden kısa
sürede sonlandırılmı tır.177
175
Gürsoy ahin, a.g.e., s.161.
176
Abdullah Yaman, a.g.e., s.288.
177
Gürsoy ahin, a.g.e., s.164., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi,
s.247-248., Gürsoy ahin, a.g.e., s.164-165.
178
Abdullah Yaman, a.g.e., s.289.
71
Mart ayından Mayıs ayına kadar Su ehri’nin ordu talimgâhı seçilerek 13 bin ki ilik,
depo kıta askerinin bulunması, Su ehri ve ebinkarahisar’daki Ermeniler’in isyan
hareketlerini geciktirmi tir.
179
Mehmed Hocao lu, a.g.e., s.599., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi,
s.249, Gültekin Ural, a.g.e., s.114., Cemal Anadol, a.g.e., s.132.
72
Gürün kazasındaki aramada; oniki bomba, otuzbir dinamit paketi, birçok dinamit
kapsülü, 225 harp silahı, 714 adi silah, 234 roveluer, yirmisekiz yaralayıcı alet, 180 kilo
barut ve bir o kadar kur unla 10.000’i a kın çe itli fi ek ortaya çıkarılmı tır.
Tonus ( arkı la)’ta da, birçok feci olay meydana geldi. 300 harp tüfe i, 300’ü
a kın rovelver, çok sayıda cephane ve çe itli bombalar ele geçirildi.180
Yine 23 Temmuz 1915 tarihinde bir Ermeni çetesi, Zile sınırı üzerinde ve da lık
yerlerde ya ayan halk ve a iretleri katletmi , köyleri yakarak Zile’ye do ru ilerlemi tir.
Ayrıca atlı bir Ermeni kafilesi Tokat ile Zile sınırında da lık bölgede oturan
Müslümanları katlederek köyleri yakmı tır. Tokat’ın Erbaa bölgesinde güvenlik
kuvvetleriyle çıkan çatı mada Pıçın da ı ormanında gizlenen onsekiz silahlı
Ermeni’den, altısı ölü, bir kadın ve iki kız da yaralı olarak ele geçirilmi tir.181
180
Abdullah Yaman, a.g.e., s.291., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi,
s.250-251., Gültekin Ural, a.g.e., s.115-116., Cemal Anadol, a.g.e., s.133., Gürsoy ahin,
a.g.e., s.138.
181
Hikmet Özdemir, “Seferberlik lanından Rus galine Kadar Ermeni Milislerle
Çatı malar”, Türk Ermeni li kilerinin Geli imi ve 1915 Olayları Uluslar arası
Sempozyumu Bildirileri, Gazi Üniversitesi Atatürk lkeleri ve nkılap Tarihi Ara tırma
ve Uygulama Merkezi Yayını, Ankara, 2006, s.131-132.
73
ikmal yollarından birinde yer alıyordu. Do u cephesine silah ve mühimmatın
ula tırıldı ı üç yoldan birisi de buradan geçmekte idi. Bölgenin ve ebinkarahisar’ın
Osmanlı-Rus harbindeki öneminin farkında olan Ermeni komitaları öteden beri burada
faaliyetlerini özellikle de ruhani liderleri kullanarak gerçekle tirilmi lerdir. Özellikle
Osmanlı Devletin Birinci Dünya Sava ına girmesinin ardından bu faaliyetler daha da
yo unla mı , silah altındaki Ermeniler ordudan kaçarak köylerde e kiyalık yapmaya,
güvenlik kuvvetleriyle çarpı maya ve Ruslarla i birli i içerisine girmi lerdir. Hükümet
yetkililerinin (III. Ordu Komutanı Mahmut Kamil Pa a) 15 Nisan 1915 tarihinde Sivas
bölgesi içerisinde olduklarını Ba kumandanlık vekâletine bildirilmesine ve yetkililerin
de gerekli tedbirleri almalarına ra men, bu tür isyan hareketlerini önleyememi lerdir.
ebinkarahisar’da ünlü komitacı Murat’ın önderli inde büyük bir Ermeni isyanı
çıkmı tır. Yakalanan bir miktar Ermeni asker kaça ının 15 Haziran 1915 sabahı askerlik
ubelerine nakilleri sırasında Ermeni komitacılar ve 500 kadar silahlı Ermeni,
muhafızları ehit ederek yakalanan asker kaçaklarıyla beraber kaçmalarıyla olaylar
ba lamı tır.182
syanı bastırmak için ilk etapta burada bulunan polis, jandarma ve askere
sevkedilmek üzere toplanan 120 ki i ve bir miktar milis kuvvetiyle hareket edilmi tir.
Fakat isyanın ekillenmesi üzerine Su ehri’nden Erzincan’a gitmekte olan Binba ı Ali
Bey’e ait bir miktar silah ve mühimmat buraya sevkedilmi tir. Ermeniler isyan ettikleri
gün Türk mahallelerini ate e vererek yangın çıkarmı lar, yapılan uyarılara silahla cevap
vermi lerdir. Yakla ık 152 ki inin ölümüne sebebiyet vermi lerdir. ehirde asayi
kalmamı , Türkler Ermenilere, Ermeniler de Türklere saldırmı lardır.183
182
Gürsoy ahin, a.g.e., s.168-171., smail Özçelik, a.g.e., s.184., Cemal Anadol, a.g.e.,
s.330., Gültekin Ural, a.g.e., s.326.
183
Gürsoy ahin, a.g.e., s.172.
74
gönderildi. III. Ordu Komutanı Mahmud Kâmil Pa a, 16 Haziran’da bölgeye Ne et
Pa a’yı gönderdi. 30 süvari telefon ve telgraf tellerini korumakla görevlendirildi.
Sivas’tan da 234 ki ilik bir askeri tabur buraya sevkedildi ve çıkan olaylar ancak dört
gün sonra kontrol altına alınabildi.184
184
Gürsoy ahin, a.g.e., s.178-179., Gültekin Ural, a.g.e., s.327.
185
Gürsoy ahin, a.g.e., s.184., Cemal Anadol, a.g.e., s.331.
186
Abdullah Yaman, a.g.e., s.238-294., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı
htilâliyyesi, s.252-253., Cemal Anadol, a.g.e., ss.316-318., Gültekin Ural, a.g.e., ss.311-
313., smail Özçelik, a.g.e., s.180., Azmi Süslü, a.g.e., s.89.
75
Bu bölgedeki komitacı Ermeniler seferberlik emrine uymadıkları gibi Müslüman
ahalinin de askere katılmasına engel olmaya çalı mı lar ve Rus i galinin ardından galeyana
gelerek Müslüman halka saldırmı lardır. Ruslar’ın bölgeden çekimesi sonrasında
Trabzon’dan Erzincan’a kadar bütün Müslüman köyleri Ermeni çeteleri tarafından tahrip
edilmi , camiler pisliklerle doldurulmu , meyve a açları kesimi , kuyular Müslüman
cesetleriyle doldurulmu , evler kesilmi eller, ayaklar ve parçalanmı vücutlarla
doldurulmu tur.187
2.4.12.Adana Olayları
187
Azmi Süslü, a.g.e., s.89.
188
Azmi Süslü, a.g.e., s.89-90., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi,
s.253-254.
76
24 ubat 1915 tarihinde Kö ker Toroso lu ve Muallim Agop isimli ki iler,
dü man tarafından Kıbrıs’tan getirilerek skenderun’a çıkarılmı larsa da, filo
komutanının verdi i talimatla yakalanmı ve dîvân-ı harbe verilmi tir. Aynı tarihte
topladı ı belgelerle birlikte dü man gemisine sı ınmaya çalı an Da lıo lu Artin de
yakalanmı tır. Bunlardan ba ka Saimbeyli, Dörtyol, Kozan ve di er kazalarda yüzlerce
silah, bomba, dinamit, harita ve bayrak bulunmu ve Saimbeyli’nin sarp kayalıklarına
papazlar ve komitalarca saklanan gazya ları ve 150 kg barut bulunmu tur.189
Urfa sanca ı tehcire tabi tutulan Ermenilerin iskân yerlerinden biriydi. Urfa’nın
içinde yakla ık 13 bin Ermeni ya amaktaydı. Ermeni ihtilâl komitaları II. Me rutiyet’in
ilanından sonra Urfa’da te kilatlarını yaygın bir ekilde geni letip kuvvetlendirmi lerdi.
Patrikhanenin Urfa’ya piskopos olarak gönderdi i Sofomo, 1896 Ermeni isyanlarında
isyan hareketlerine bizzat katıldı ı için Trablusgarp’a sürülmü ve daha sonra da
patrikhanece Urfa’ya piskopos olarak tayin edilmi tir. Bu mezkûr ki inin yöre halkını
isyan ve ihtilâle hazırlayan faaliyetleriyle Avrupa ve ABD’de e itimlerini tamamlayıp
memleketlerine muallim olarak dönen Ermeni’lerin çalı maları, bu bölgede Ermeni
olaylarının çıkmasında önemli bir etken olmu tur. Ayrıca burada bulunan misyoner
okulları ve te kilatlarıyla yabancı ülkelerin konsolosluklarının faaliyetleri Rusya’nın
Ermeniler’i kı kırtmaları, sözkonusu olayların çıkmasında önemli bir etken olmu tur.190
Hazırlıklarını tamamlayan Urfa Ermeniler’i, artık uygun bir ortamın olu masını
beklemekteydiler. Birinci Dünya Sava ının çıkması ve Osmanlı Devletinin sava a
sürüklenmeside onlara bu imkânı vermi tir. syan hazırlıklarına ba layan komitalara,
Zeytun, Sasun, Bitlis ve Antep mıntıkalarında bir komutan maiyetinde istihdam olunmak
üzere Mara ve Diyarbakır’dan gelen asker kaçaklarından olu an silahlı bir birlik
kurmu lardır.
189
Azmi Süslü, a.g.e., ss.90-91., Cemal Anadol, a.g.e., s.313-314., Gültekin Ural, a.g.e.,
s.308., Halil Metin, a.g.e., s.142., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi,
s.295-296.
190
Abdullah Yaman, a.g.e., ss.337-340., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı
htilâliyyesi, ss.378-340.
77
lk isyan hareketi Urfa’ya 1,5 saat mesafedeki Germu köyünde çıkmı tır.
Burada bir Ermeni çetesinin varlı ından haberdar olan Devlet, buraya bir jandarma
kuvveti göndermi tir. Ama aramanın geceye denk gelmesi yüzünden bunları ele
geçirmek mümkün olmamı tır. Fakat o sırada köyün yakınında bulunan bir seferi
kuvvetin yardımıyla Germu da ında Sivaslı ve Kayserili iki Ermeni fedaisi yakalanmı
ve çok sayıda silah, bomba ve cephanede ele geçirilmi tir. Bu olay üzerine hükümet
bölgedeki silahları toplama kararı almı ve Urfa’nın içinde yakla ık 820 tüfek, 406
tabanca, ondört yaralayıcı alet, 4922 fi ek ele geçirilmi tir. 7 A ustos 1915 tarihinde
“Tellü’l-ebyaz-Urfa-Siverek” yolunda çalı an amele taburunun Ermeni fertleri,
Müslüman subay ve i çilerine saldırmı lardır. Daha sonra Tellü’l-ebyaz-Urfa kısmında
çalı an bölüktekiler, ele geçirdikleri çe itli âlet ve silahlarla subayların ve Süryani
arkada larının üzerine hücum etmi lerdir ve subay Hilmi Efendi’yi de ehit etmi lerdir.
Ayrıca dört jandarma erini ve muhtarı da yaralamı lardır.191
16 Eylül 1915 gecesi, Kilise soka ında Tarakçıo ulları’nın evinde toplanan bu
aile fertlerinden Bedros, Serkis ve Mıgırdıc ve Sason’lu bir e kıya tarafından kırk el
silah atıldı. Burasının sıkıyönetim bölgesi olmasından dolayı evi saran polis ve
jandarmalar, kapıyı açtıramayınca ba ka bir evin duvarından içeriye girmek istedi.
Ermeni mahallesinden açılan ate sonucunda bir jandarma eri ehit oldu ve Ermeniler
Kilise Çanının çalmaya ba lamasıyla Sofomo’nun idaresinde isyana ba ladılar. 4.
Kolordu’dan yardım istendi. 4. Kolordunun yardıma yeti mesinin ardından Ermeniler’in
bulundu u mahalleler ku atıldı ve teslim olmaları için bir süre tanındı. Fakat olumlu bir
kar ılık verilmeyince Ermeni’lerin sı ındıkları yerler top ate ine tutuldu. Geceli
gündüzlü çarpı maların sonunda 27 Eylül gecesi Ermeni mahallesinin kenarındaki ilk
hat ele geçirildi. Daha sonra Ermeni kilisesi üzerine gidildi. Kilise mazgallarından ate
açılması üzerine topçu ate iyle kar ılık verilmi ve bunun üzerine Ermeniler beyaz
bayrakla ate kes istediler. 600 kadar kadın ve çocuk teslim oldu. Olayların bu ekilde
bitti i zannediliyordu. Fakat kaçan çeteciler, gizli yollar, sı ınaklar bularak buralardan
askere bomba ve silah ya dırdılar. Çıkan çatı malarda halktan kırkiki, jandarmadan
191
Abdullah Yaman, a.g.e, ss. 342-345., Gültekin Ural, a.g.e., s.320-321., Cemal Anadol,
a.g.e., s.325-326., Ermeni Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi, s.345-346.
78
sekiz ki i öldü. Askerden biri subay 200’ü a kın ehit ve yaralı verildi. 120’den fazla
silah ele geçirildi.192
192
Gültekin Ural, a.g.e., s.323-324., Cemal Anadol, a.g.e., ss.326-328., Ermeni
Komitalarının A’mal ve Harekât-ı htilâliyyesi, ss.347-352.
193
Berna Türkdo an, 1915’ten Günümüze Tehcir (Türk-Ermeni li kileri), IQ Kültür-Sanat
Yayıncılık, stanbul, 2006, s.81.
79
silahlandırılmaya çalı ıldıkları do rultusunda ordu kumandanları tarafından istihbari
bilgiler gönderilmekteydi. Osmanlı Devleti de I. Dünya Sava ına girdikten sonra
Ermeni’lerin Osmanlı Devleti aleyhinde faaliyetlerini önleyebilmek için bazı tedbirler
almaya ba ladı ı görülmektedir. çi leri Bakanı Talat Pa a, Erzurum Mebusu Vartkes
Efendi’ye Ermeni’lerin dü manla i birli i yapmaya devam etmeleri halinde çok iddetli
tedbirler alınaca ı ihtarında bulunmu tu. Ayrıca Talat Pa a, Aralık 1915’te do u
vilâyetlerine gönderdi i gizli bir talimatta oldukça fazla sayıda var olan ve özellikle
Ermeni’lerin e itimiyle ilgilenen yabancı kurulu ve memurlarının harp sırasında ba ka
bölgelere gönderilmelerinin dü ünüldü ünü bildirmi tir.194 Takip eden günlerde Ermeni
isyanlarının devam etmesi üzerine Hükümet bir tedbir olarak Zeytun, Mara ve
civarındaki Ermenileri Konya’ya sevk etti. Fakat Ermeniler’in burada da toplu halde
bulunmaları ve o bölgedeki Ermenilerle birle me ihtimâlinden dolayı da bundan
vazgeçildi ve Halep’in güneydo usu ile Zor ve Urfa havalisine sevkedilmelerine
Hükümet tarafından karar verildi.195 çi leri Bakanı Talat Pa a, Zeytun Ermenileri’nin
ba lattı ı olayların bir türlü yatı maması üzerine 6 Mayıs 1915 tarihinde Mara
Mutasarrıflı ına gönderdi i gizli bir ifre ile Zeytun Ermenileri’nin tamamen ihraç
edilmelerini emretti.196
Osmanlı Devleti’nin ölüm kalım sava ı verdi i bir sırada Ermeniler, cephede ve
cephe gerisinde dü manın i ini kolayla tıracak bazı faaliyetlerde bulunuyorlardı. Bu
durum kar ısında ba kumandanlık 25 ubat 1915 tarihinde bütün birliklere bir genelge
gönderdi. Ermeniler’in çe itli yerlerde bazı çeteler kurdukları, askerden kaçarak
e kiyalık yaptıkları belirtilerek, bazı aramalarda bol miktarda silah ve bomba
yakalandı ı ve bunun da bir isyan hareketi oldu una dikkat çekilerek a a ıdaki
tedbirlerin alınmasını istemi tir.
194
Osmanlı Belgelerinde Ermeniler (1915-1920), Ba bakanlık Devlet Ar ivleri Genel
Müdürlü ü Osmanlı Ar ivi Daire Ba kanlı ı Yayını, Ankara 1995, s.6.
195
O.B.E., a.g.e., s.6.
196
O.B.E., a.g.e., s.6.
80
davranılacak, planlı hareket olmayan yerlerde arama yapılmayacak ve sâdık teb’aya
herhangi bir zarar verilmeyecektir.197
197
O.B.E., a.g.e., s.6.
198
Yusuf Halaço lu, a.g.e., s.62,63., Bülent Bakar, Ermeni Tehciri ve Uygulanması, s.69.,
B.O.A. DH. FR. 52/96-97-98.
81
harekâtı ve Orduy-ı Osmani-yi arkadan tehdid etmek sûretiyle pek büyük bir mikyasta
alınan tertibât ve ne riyâtları ile tahakkuk eylemi dir.
Binâ’en-‘aleyh hükûmet kendisi için bir mesele-i hayâtiye te kîl eden bu kabil
tertibât ve te ebbüsâtın temâdîsine hiçbir zaman nazâr-ı i mâz ve müsâmaha ile
bakamayaca ı ve membâ-ı mefsedet olan komitaların hâlâ mevcûdiyetini me rû telâkkî
edemeyece i cihetle ifâhen de görü üldü ü vechîle bi’l-umum te kilât-ı siyâsiyyenin
ilgâsına lüzûm-ı âcil hissetmi ve îcâb eden tedâbiri ittihâz eylemi tir. Nubar’ın Hınçak ve
Ta nak ve emsali komitaların gerek pây-ı tahtta ve gerek vilâyatta bulunan ucabâtının
derhal sedleri ile evrak ve vesâikinin kat’iyyen ziyâ ve imhâsına imkân bırakmamak
sûretiyle müsâderesi ve komitalar rü’esa ve erkanının müte ebbis e hâsı ile hükümetçe
tanınan mühim ve muzır Ermeni’lerin hemen tevkîfi ve bulundukarı mahallerde devam-ı
ikâmetlerinde görünenlerin vilâyet dâhilinde münâsib görülecek mevâki’de toplattırılarak
firarlarına meydan bırakılmaması ve îcâb eden mahallerde silah taharriye ba lanarak her
türlü hâl ve ihtimâle kar ı kumandanlar ile bi’l-muhâbere kuvvetli bulunulması ve icraâtın
hüsn-i tatbiki esbâbının te’min ve istikmâli ile zuhur edecek evrak ve vesâikin tedkîki
neticesinde tevkîf olunan e hâsın dîvân-ı harblere tevdîı münâsib görülmü olmakla
mahzâr-ı tensîb bulundu u, buyuruldu u takdirde iktizâsına tevessül olunmak üzere
keyfiyetin i ’ârına müsaa’de buyurulması bâbında emri fermân hazret-i men lehü’l-
emrindir.
11. Nisan 331
Dâhiliye Nazarı Talat199
199
Ar iv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri, 1914-1918, s.424-425’den naklen BDH. Kls. 401
E.dos.50 Y.dos 1580 f.1-3.
200
Kâmuran Gürün, a.g.e., s.307.
82
edilmesinden sonra vilâyet merkez, sancak ve kazalarında bazı ki iler tutuklanmı tır.
Sancak ve kazalarda tutuklanan Ermeni’lerin bazılarının Sivas’a gönderildikleri ve
bunlarla birlikte Sivas’ta tutuklu bulunanların sayısının 1500 ila 2000 arasında oldu u
tahmin edilmektedir.201
201
James Bryce, Arnold Toynbee, Osmanlı mparatorlu unda Ermenilere Yönelik Muamele,
C II., Çev. Atilla Tuygan, Jülide De irmenciler, Pencere Yayınları, stanbul, 2006, s.17.
202
O.B.E., a.g.e., s.8.
203
Yusuf Hikmet Bayur, Türk nkılâbı Tarihi Cilt III., Kısım III., T.T.K. Yayınları, Ankara,
1991, s.38.
83
ordu komutanlarına tebligat yazıldı ını ve bu uygulamanın Van’la birlikte Erzurum’un
güney kısmı ve Bitlis’e ba lı önemli kazalara, bilhassa Mu ve Sasun ile Talori civarına
te milini istemi tir. Ayrıca Valilerden, ordu komutanlarıyla i birli i yaparak derhal
uygulamaya geçmelerini emretmi tir.204 Talat Pa a 23 Mayıs 1915 tarihinde 4.Ordu
kumandanlı ına gönderdi i ifre telgrafında, ba ka vilâyetlere gönderilecek Ermeniler
hakkında bilgi vermekte ve bo altılması gereken yerleri öyle sıralamaktaydı:
204
Yusuf Halaço lu, a.g.e., s.66.
84
Ermeniler tüm kıymetli mallarını ve menkullerini yanlarında götürebilirlerdi. Gayr-ı
menkul malları hakkında ise geni bir talimatnâme hazırlanmı tır.205
205
B.O.A. DH. FR, 53/94., Yusuf Halaço lu, a.g.e., s.67-68.
206
Yusuf Halaço lu, a.g.e.,s.68.
207
Genelkurmay, No 1/1, KLS 44, Dosya 207, F.2-3’den nakleden Kâmuran Gürün, Ermeni
Dosyası, s.307.
208
Yusuf Hikmet Bayur, a.g.e., s.37., Karacakaya Recep, Türk Kamuoyu ve Ermeni
Meselesi (1908-1923), Toplumsal Dönü üm Yayınları, stanbul, 2005, s.254., OBE,
s.30,31., Kâmuran Gürün, a.g.e., s.307,308.
85
üzere Adana, Mersin, Kozan, Cebel-i Bereket Isvaları ve Mara merkez müstesna olmak
üzere Mara sanca ı ve Haleb vilâyetinin merkez kazaları müstesna olmak üzere
skenderun, Belen, Cisr-i u’ür ve Antakya kazaları köy ve kasabalarında sakin
Ermeni’lerin Vilayatı Güney vilâyetlere Cenubiyyeye sevkine bi-l ibtîdar Van
vilâyetiyle sınırlı olan kuzey kesimi hariç Musul vilâyetine ve Zor sanca ına ve Urfa
merkez hariç olmak üzere Urfa sanca ının güney kesimine ve Haleb vilâyetinin do u ve
güneydo u kısmına ve Suriye vilâyetinin do u kısmında belirlenen yerlere sevk ve
iskânına ba lanmı ve devam edilmekte bulundu u beyanıyla devletin esas
menfaatlerine muvâkıf görülen bu i lerin bir usul ve kaideye ba lanması gerekti i …”
209
Yusuf Hikmet Bayur, a.g.e., s.40.
210
Yusuf Halaço lu, a.g.e., s.71.
86
“Fi’l-hakika devletin varlı ını koruma ve emniyeti u runda sürekli olarak devam
eden icraat ve ıslahat-ı fedakârîsi üzerine icrâ-i sû-i tesire sebep olan bu gibi zararları
hareketlerin tesiriyle imha ve izalesi kesinlikle gerekli olan ve sözkonusu bakanlıkça bu
emirde süratle ba lanan icraatlardaki do ruluk açık oldu undan bahsi geçen tezkere
ortaya konuldu u üzere belirtilen köy ve kasabalarda sakin Ermenilerden sevki icab
edenlerin hazırlanan yerlerine rahat bir ekilde sevk ve ula tırılmalarıyla
güzergâhlarında istirahatlarının temini ve can ve mallarının korunması ve çıkı larından
itibaren varı larına kadar “Muhacirîn Tahsisatı’ndan iâ eleri ve geçmi mâli durumları
ve iktisadi vaziyetleri nisbetinde kendilerine emlak ve arazi verilmesi ve içlerinden
muhtaç olanlara hükümetçe mesken in ası ve ziraatçilere ve sanat ehline tohumluk ve
alet ve edevat verilmesi ve terk ettikleri memlekette kalan mal ve e yalarının veya
tahliye edilen köylere muhacir ve a â’ir iskânıyla emlak ve arazinin kıymeti takdir
edilerek kendilerine verilmesi ve tahliye edilen ehir ve kasabalarda oturup nakledilen
ahaliye aid gayr-ı menkullerin yazılması ve kıymet, miktar ve cinslerinin tespitinden
sonra muhacirlere tevzi ve muhacirlerin uzmanlık ve u ra ları hâricinde kalan zeytinlik,
dutluk, ba ve portakallıklarla dükkân, han, fabrika ve depo gibi akarâtın müzayede
yoluyla satılması ve idaresi ve Muamelat-ı Umumiye-i skâniyenin hızlandırma ve
düzenleme ve tetkiki ve tefti i ve bu hususta talimatname hükümleri ve sözkonusu
nezaretten alınacak ve telakki edilecek evamir dairesinde mukarrerat ittihaz ve tatbiki ve
tâli komisyonlar te kili ve maa lı memur istihdamı vazife ve selahiyetlerini haiz olmak
ve do rudan do ruya Dâhiliye Nezaretine ba lı bulunmak ve bir ba kan ile bir memur-ı
dâhiliyeden ve di er memurlar maliyeden seçilecek ve tayin edilecek iki üyeden
olu mak üzere komisyonlar olu turularak ve mahallerde mezkur talimatnamenin valiler
tarafından uygulanacak hükümler seçilmi oldu unun cevaben sözkonusu bakanlı a
tebli i ve ilgili resmi dairelere malumat i’tası tezekkür kılındı ı.”211
211
MV. 198-24, O.B.E., s.30-32’den MV. 198-163.
87
Ziraat malzemeleri, tohumluk, alet ve edevat verilecek, Ermeniler’in memleketlerinde
bırakmak zorunda kalacakları bazı e yalarının kıymeti münasip bir ekilde kendilerine
verilecek. Yurtlarında bırakmak zorunda kaldıkları ta ınmaz malları emvâl-i metrûke
komisyonları tarafından muhafaza edilecek. Bir kısım malları ise sayımı yapıldıktan
sonra do u vilâyetlerinden gelmek zorunda kalan muhacirlere da ıtılacak. Zeytinlik,
dutluk, ba ve portakallıklarla han, dükkân, fabrika ve depo gibi yerler müzayede usûlü
ile satılacak veya kiralanacak. Buradan elde edilen gelir sahipleri namına korunmak
üzere mal sandıklarına gönderilecektir.212
212
Bülent Bakar, Ermeni Tehciri ve Uygulaması, s.78., Kâmuran Gürün, a.g.e., s.311-312.
213
Azmi Süslü, a.g.e., s.115.
88
Devletin temel çıkarları için uygun görülen bu i lemin bir yöntem ve kurala
ba lanmasını isteyen 26 Mayıs 1915 gün ve 270 sayılı tezkere, Bakanlar Kurulunda
görü ülmü tür. Görü melerde devletin varlı ını ve güvenli ini muhafaza için devam
eden uygulamalar ve fedakârca düzenlemeleri bozmaya yönelik zararlı hareketlerin
etkili bir ekilde bertaraf edilmesi mutlak surette gerekli olup, Bakanlı ınızın bu konu
ile ilgili olarak uygulamaya koydu u kararlar isabetli ve açık oldu undan,
Bakanlı ınızca bu emirde belirtilen uygulamaya ba lanması uygun bulunmu tur.
Belirtti iniz ekilde isimleri yazılı olarak bildirilen köy ve kasabalarda oturan
Ermenilerden gönderilmesi gerekenlerin, gidecekleri yerlere rahat bir ekilde
ta ınmaları ve ula tırılması ile yolculukları boyunca istirahatlerinin sa lanması, can ve
mallarının korunması ve tespit edilen yerlerine vardıklarında kesin olarak
yerle tirilmelerine kadar göçmenler ödene inden ia eleri sa lanacak, daha önce sahip
oldukları mali ve ekonomik durumları oranında, kendilerine emlak ve arazi
da ıtılacaktır. Muhtaç olanlara, devlet tarafından evler in a edilecek, çiftçilere
tohumluk, meslek sahiplerinden ihtiyacı olanlara alet ve edevat da ıtılacaktır.
Ayrıldıkları yerlerde kalan e ya ve mallarının ya da bunların de erlerinin kar ılı ı
kendilerine aynı ekilde verilecektir. Bo altılan köylere yerle tirilecek göçmen ve
a iretlere, emlak ve arazi de erleri tespit edilerek da ıtılacaktır. Bo altılan ehir ve
kasabalarda bulunan, nakledilen ki ilere ait ta ınmaz malları yazılıp; cins, de er ve
miktarı tespit edildikten sonra göçmenlere da ıtılacaktır. Göçmenlerin bildikleri ve
yaptıkları i lerin dı ında kalacak zeytin, dut, ba ve portakal bahçeleri ile dükkân,
fabrika, han ve depo gibi gelir getiren mallarının açık artırma ile satılarak yahut
kiralanmak suretiyle toplam bedelleri kendilerine verilmek üzere sahipleri adına geçici
olarak mal sandıklarına yatırılacaktır. Belirtilen bu i lerin yerine getirilmesinde
yapılacak harcamaların, göçmenler ödene inden kar ılanması için Bakanlı ınızca
düzenlenmi olan yönetmeli in bütün hükümlerinin uygulanması, terk edilmi malların
korunması, idaresi ile genel iskân i lerinin hızlandırılması, düzenlenmesi, incelenmesi
ve uygulanması, alt komisyonlar kurulması ve memur istihdam edilmesi ile ilgili görev
ve sorumluluklarını ta ımak ve do rudan do ruya Bakanlı ınıza ba lı kalmak suretiyle,
bir ba kan ile biri çi leri, di eri Maliyeden seçilerek tayin edilen iki üyeden olu acak
komisyonlar kurularak görev yerlerine gönderilmesi, komisyon gönderilmeyen yerlerde
söz konusu yönetmelik hükümlerinin, valiler tarafından yürütülmesi uygun görülmü tür.
89
Konu, Savunma Bakanlı ına ve Maliye Bakanlı ına tebli edilmi tir. Bakanlı ımız
tarafından uygulanmasına ili kin tezkere yazılmı tır.
Madde 4: Olu turulan iskân yerlerine ula an Ermeniler duruma ve yere göre; ya
mevcut köy ve kasabalarda ayrı ayrı in a edilecek evlere ya da yerel idareciler
tarafından belirlenecek yerlerde kurulacak köylere yerle tirileceklerdir. Köylerin, sa lık
artlarına uygun, tarıma ve geli meye uygun yerlerde kurulmasına özellikle dikkat
edilecektir.
90
Madde 7: Köy ve kasabalarda yeni yapılacak evlere yerle tirilen Ermeniler ile
yeni kurulan köylere yerle tirilen Ermeni’lerin, nüfus kütüklerine esas olabilecek bir
ekilde düzenli olarak kaydedilece i ve her ailenin ismi, lakabı, ya ı, sanatı, geldi i ve
yerle tirildi i yer ile her aileyi olu turan aile fertlerinin isim ve ya larını açıklayan bir
defter düzenlenecektir.
Madde 12: skân edilen her aileye, daha önceki iktisadi durumları ve imdiki
ihtiyaçları göz önüne alınarak yeterli miktarda arazi verilecektir.
91
Madde 14: Belirlenen arazinin sınırı ve dönümü tesbit edildikten sonra, geçici
belge kar ılı ında sahiplerine verildikten sonra tapu ve emlak i lemlerine esas olu acak
düzenli bir ekilde, özel defterine kaydedilecektir.
Madde 15: htiyaç sahibi olan çiftçi ve meslek sahiplerine, uygun miktarda
sermaye ya da âlet ve edevat verilecektir.214
214
Ar iv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri, C.1, ss.429-431’den naklen BDH, Kls.No.:361,
E.dos.No.:1030, Y.dos. 1445, F.1-3.
92
2.6. Tehcir’in Sivas Vilâyetinde Uygulanması
Osmanlı Devletinde, Birinci Dünya Sava ının ola anüstü artları altında isyan
eden grupların cephenin gerisinde daha güvenli bölgelere sevk ve iskânı kararı
verilmesinin ardından bu karar, tehcirin uygulanaca ı bütün bölgelere tebli edilmi tir.
Tehcirin Sivas Vilâyetindeki uygulanmasına geçmeden önce, bu bölgenin Birinci
Dünya Sava ı sırasında sahip oldu u önemden biraz bahsetmek gerekti i
kanaatindeyim. Osmanlı Devletinde co rafi konumu itibariyle Anadolu’nun ortasında
yer alan Sivas Vilâyeti, Osmanlı Devletinin Birinci Dünya Harbinde sava tı ı Do u
Cephesine oldukça yakın bir konumdaydı. Bu sebepten dolayı da Vilâyet’in iki önemli
görevi ve i levi bulunmaktaydı. Birincisi cephede sava acak erlerin temin edilip
cepheye gönderilmesi, ikincisi ise cephede sava an askerin ihtiyaç duydu u erzak,
giyim maddeleri ve ula ım vasıtalarının temin edilip Do u Cephesine ula tırılmasıdır.
Sivas Vilâyeti’nin önemini arttıran di er bir husus da, bu bölgenin bir geçi noktası
olmasıdır. Gerek kara, gerekse deniz yoluyla Do u Cephesine gönderilmesi gereken
askerî mühimmatın önemli bir bölümü Sivas Vilâyetinde bulunan yollar vasıtasıyla
Do u Cephesine ula tırılmaktaydı. Sözkonusu ihtiyaçların cepheye ula tırılması hayati
bir meseleydi. Bunun sâlimen yerine getirilmesi gerekmekteydi. Fakat o günün
artlarını dü ündü ümüzde oldukça zor bir i oldu unu görmekteyiz. Çünkü ula ımın
önemli bir kısmı karayoluyla gerçekle tirilmekteydi ve karayolu vasıtalarında, Osmanlı
Devletinin içerisinde bulundu u ekonomik artlardan dolayı, motorlu araçlar neredeyse
hiç yoktu. Anadolu yollarında motorlu vasıtalara rastlamak neredeyse imkânsızdı. Bu
nedenle ula tırma vasıtası olarak daha çok e ek, at, katır, deve ve ka nılardan
yararlanılmaktaydı. Zaten karayollarının durumu ve sayısı da hiç iç açıcı de ildi. Do u
Anadolu’da Ruslarla sava an Türk ordusunun ikmal yolu ve ana güzergâhı Sivas-
Erzurum karayolu idi. Bu yol da oldukça bozuktu ve köprüler harap bir haldeydi. Bu yol
Sivas’ın kuzeyinde yer alan Su ehri ve Refahiye’den geçmekteydi.215 Di er önemli yol
ise Sivas-Erzincan karayoluydu. Lojistik açıdan Sivas Vilâyeti Do u Cephesi için çok
önemli bir konumdaydı. Bunun farkında olan Ermeni çeteciler Sivas ve çevresinde
çe itli faaliyetlerin içerisine girmi lerdi. Ermeni Komitacılar, Osmanlı Devleti’nin Do u
cephesiyle olan irtibâtını kesebilmek için cepheye giden kafilelere saldırmı lar, yolları
215
Gürsoy ahin, a.g.e., s.191.
93
tahrip etmi lerdir. Sivas Vilâyetinin çe itli yerlerinde isyan ve ihtilâl hareketlerinin
içerisinde bulunmu lar ve gerek Müslim gerekse de Gayr-ı Müslim halk üzerinde baskı
uygulayarak onları yıldırmaya çalı mı lardır. Durumun nezaketi kar ısında oldukça zor
durumda kalan Osmanlı Devleti de askerî bir zorunluluk olarak Ermeniler ve di er
Gayr-ı Müslim unsurlardan muzır olanları, sava ın gerisinde kalan daha güvenli
bölgelere sevk ve iskân kararı almı tır.
94
ihtiyaç duydukları gıda ve giyim mallarıyla beraber bütün kıymetli e yalarını yanlarında
götürebilecekleri ilan edilmi tir. Ayrıca da bununla alâkalı gerekli tedbirlerin ve
vâsıtaların temininden sonra sevkiyâtın ba layabilece i bildirilmi tir. 14 ve 20 Haziran
1915 tarihli ifre telgrafta da; istisnasız tüm Ermeniler’in sevkedilmesine derhal
ba lanması emredilmi tir.218
218
B.O.A. DH. FR, nr 54/87 (Ayrıca bkz. EK 2).
219
B.O.A., DH. FR, nr. 54/136 (Ayrıca bkz. EK 3).
220
B.O.A. DH. FR, nr.54/222.
221
B.O.A., DH. FR, nr. 54/287 (Ayrıca bkz. EK 6).
222
O.B.E., s.64’den B.O.A., DH. FR, nr. 54/368.
95
12 Temmuz 1915’te Adana, Erzurum, Bitlis, Haleb, Diyarbakır, Sivas, Trabzon,
Ma’müretü’l-aziz, Mara , zmit, Canik, Kayseri vilâyetleri ve civarlarına çekilen
telgrafta, çıkarılan Ermeni’lerin miktarıyla, çıkarıldıkları mahallerin mevki ve isimleri
hakkında önce ve sonra istenilen bilgilere bazı yetkililerden henüz cevap alınmadı ı
gibi, verilen malûmatta iskân siyasetinin belirlenmesi ve muhacirlerin da ıtılmasında
bilinmesi gereken esasları ihtiva etmedi inden nerelerden ne kadar Ermeninin hangi
tarihte nerelere sevk edildi inin bildirilmesi istenmi tir. Bundan ba ka kısmen ve
tamamen tahliye edilen köy ve kasabaların isim ve yerlerinin ve buralara muhacir
göndermek gerekip gerekmedi inin, icap eden muhacirlerin mikdarının ve civardan
temdin ve iskân edilebilecek a iretlerin mevcut olup olmadı ının tekrar bildirilmesi
gerekti i ifade edilmi tir.223
223
B.O.A., DH. FR, nr. 54/412.
224
B.O.A., DH. FR, nr. 54-A/251.
225
B.O.A., DH. FR, nr. 55/141.
96
edemeyecekleri bir hâle getirilmelerini temin esasına dayandı ı belirtilmi tir. Bundan
kastın da sözkonusu ki ilerin imhası olmadı ı için sevkiyat esnasında kafilelerin can
güvenliklerinin sa lanması ve onlara hiçbir surette dokunulmaması emredilmi tir.
Muhacirler için muhacirîn tahsisâtından her türlü iâ elerine ait ihtiyaçlarının giderilmesi
istenmi tir. Sevkiyata tabî tutulanların haricinde kalanların yerlerinden çıkarılmaması ve
daha önce de tebli edildi i gibi asker aileleriyle ihtiyaç nisbetinde san’atkâr, Protestan ve
Katolik Ermeniler’in kesinlikle sevk olunmaması belirtilmi tir. Kafilelere ta’arruz, gasp
ve ırza tecavüz edenlerle bunlara önayak olan memur ve jandarmalar hakkında derhal
kanunî tâkibat yapılarak iddetle cezalandırılmaları emredilmi tir. Ayrıca bu gibilerin
memurluktan azledilerek Divân-ı Harb’e teslim edilmeleri ve isimlerinin inbâsını
emretmi , bu tür olayların yeniden ya anması durumunda sözkonusu vilâyet ve liva
mesullerinin sorumlu tutulaca ı beyan edilmi tir.226
28 Eylül 1915 tarihinde Sivas Valili inden Dâhiliye Nezaretine gönderilen ifre
telgrafta, Merkez ve çevresinden yukarıda belirtilen tarihe kadar 136.084 Ermeni
sevkedildi i, sevke hazır 6.055 Ermeni nüfusun oldu u ve kırk kadar ki inin de Malatya
yoluyla Cizre’ye gitmek üzere yollarda bulundu u belirtilmi tir.227
Sivas vilâyetinde kütü e kayıtlı nüfus 141.592, sevk olunan nüfus 141.592.
Sevkedilen nüfusun sancak ve kazalara göre da ılımı ise öyledir:
226
O.B.E. s.87’den B.O.A., DH. FR, nr. 55/292.
227
B.O.A., DH. Eum, 2. b. 68/84 (Ayrıca bkz. EK 20).
97
Sivas Sanca ı
Sivas merkez kazası 23.455
Aziziye Kazası 949
Tonus ( arkı la) Kazası 13.113
Yıldızeli (Yenihan) Kazası 1.366
Hafik (Koçhisar) Kazası 11.347
Zara (Koçgiri) Kazası 5.978
Divri i Kazası 8.262
Darende Kazası 2.783
Gürün Kazası 7.656
Kangal Kazası 3.088
Toplam 77.997
Amasya Sanca ı
Amasya Kazası 9.398
Merzifon Kazası 8.030
Köprü (Vezirköprü) Kazası 958
Mecidözü Kazası 317
Ladik Kazası 344
Havza Kazası 321
Gümü hacıköy Kazası 3.593
Toplam 22.871
Karahisar Sanca ı
Karahisar-ı arki Kazası 8.323
Mesudiye Kazası 639
Su ehri Kazası 11.244
Koyulhisar Kazası 25
Alucra Kazası 30
Toplam 20.271
98
Tokat Sanca ı
Tokat merkez Kazası 11.431
Re adiye Kazası ----
Erbaa Kazası 2.149
Zile Kazası 2.788
Niksar Kazası 3.085
Toplam 20.453
Vilâyet Toplamı 141.592228
228
Ar iv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri 1914-1918 Cilt I, s.445-453’den naklen BDH
Klasör no:361, E.Dosya No:1030, Y.Dosya No:1445, Fihrist no:1-6(7,8).
229
James Bryce, Arnold Toynbee, C II, a.g.e., s.26-27.
99
ya lı, zengin ya da fakir tüm Ermeni erkeklerinin toplandı ı ve birkaç gün kı lalarda
tutulduktan sonra otuz ila elli arasında de i en gruplar halinde sevkedildikleri iddia
edilmektedir.230 Fakat Sivas Ermeni’lerinden hapsedilmemi olan erkeklerin aileleriyle
birlikte gitmelerine Vali tarafından müsaade edildi i anla ılmaktadır.231 Hükümet
yetkilileri tarafından tehcire tabi tutulacak olan Ermeni ailelerine tehcire tabi
tutulmadan iki veya üç gün evvel haber verilmi ve gerekli hazırlıkları yapmaları
kendilerine tenbih edilmi tir. Hükümet her Ermeni ailesi için bir öküz arabası tahsis
etmi (Genelde 4-5 ki iye bir ka nı tahsis ediliyordu) ve yanlarına yiyecek ve giysi
almaları hatırlatılmı tır. Yolculuk hazırlıklarına ba layan Ermeniler kendileri için
gerekli olanları tedarik ettikten sonra bazı mallarını satmaya ba lamı lardır. Fakat
bunların de erinin çok altında ancak satabildikleri tahmin edilmektedir. Çünkü göç için
verilen sürenin kısıtlı olması, onları ellerindeki bazı malları biran önce ellerinden
çıkarmaları için verilen teklifleri kabul etmek durumunda bırakmı tır. Bazı yerlerde
Müslümanlardan Ermeni’lerin mallarını zorla gasbedenler olmu sa da, hükümet derhal
bu ekilde davrananları yakalayıp cezalandırmı tır.232
Temmuz ayının ba larında ba layan ve Eylül ayına kadar devam eden sürede
Ermeni’lerin sevki belli bir program ve düzen içerisinde gerçekle tirilmi tir. Daha önce
de verdi imiz ve Sivas’tan dâhiliye nezaretine Vali Muammer Bey tarafından
gönderilen telgrafta Eylül ayının 28’ine kadar 136.084 Ermeninin gönderildi i, daha
sonra da sevke hazır 6.055 ki inin var oldu u ve yollarda da 40 kadar ki inin bulundu u
belirtilmi tir. Bu da bize Sivas vilâyetindeki tehcir i leminin Eylül ayı itibariyle büyük
oranda tamamlandı ını ve sevke hazır olanların da gönderilmesiyle tamamlanmı
olaca ını göstermektedir.
Yakla ık olarak bir yıl devam eden Ermeni ve di er Gayr-ı Müslimlerden zararlı
olanların sevk ve iskânı, Dâhiliye Nezâreti’nin 15 Mart 1916’daki çe itli Vilâyet ve
Mutasarrıflıklara gönderdi i telgrafla son bulmu tur.233 Birinci Dünya Sava ının
ola anüstü artlarından kaynaklanan ve de tamamen askeri zorunluluk dolayısıyla
230
James Bryce, Arnold Toynbee, C II, a.g.e, s.55.
231
James Bryce, Arnold Toynbee, C II, a.g.e., s.21.
232
James Bryce, Arnold Toynbee, C II, a.g.e., s.56.
233
B.O.A.DH. FR, nr. 62/21 (Ayrıca bkz. EK 14).
100
kar ıla ılan sevk ve iskân kanunu, Osmanlı Devleti’nin bekâsı için alınmı tır. Dört
cephede mücadele etmek zorunda kalan Osmanlı Devleti, içte de özellikle Ermeniler ve
di er bazı Gayr-ı Müslim unsurlar tarafından zor durumda bırakılmak istenmi tir.
Osmanlı Devleti yöneticileri de kar ı tepki olarak sevk ve iskân kanunu çıkararak
devletin birli ini ve bütünlü ünü sa lamaya çalı mı lardır. Ermeniler ve di er bazı
unsurların tehcirlerinin kararının alınmasının ardından, sözkonusu karar; bütün Vilâyet
ve Mutasarrıflıklara tebli edilerek en kısa zamanda bu i lemin yerine getirilmesi
emredilmi tir. Tehcir i leminin yürütülmesinde mülkî âmirler görevlendirilmi ve
olabilecek tüm durumlardan onların sorumlu oldu u belirtilmi tir. Sevk edilen
insanların can ve mal emniyetlerinin sa lanması, onların rahat ve huzur içerisinde
kendileri için belirlenen yerlere ula tırılmaları ısrarla belirtilmi tir. Tehcir esnasında
ya anan gasp, ırza tecavüz ve cinayetlerden sorumlu olanların derhal Divân-ı Harb’e
sevkedilmeleri ve bu tür durumlara mahal bırakılmaması istenmi tir. Ayrıca
Ermeniler’in bütün menkul mallarını yanlarında götürebilecekleri ve götüremedikleri
di er bazı mallarını ise kendilerine verilen süre içerisinde satabilecekleri tebli
edilmi tir. Ermeniler’den kalan gayr-ı menkul malların ise Vilâyet ve Mutasarrıflıklarca
belirlenen komisyonlar tarafından kayıt altına alınması ve bunların kendileri namına
korunması kararla tırılmı tır.
234
B.O.A., DH. FR, nr. 54/87 (Ayrıca bkz. EK 2).
101
da tebli edildi i bu belgeden anla ılmaktadır. Ayrıca Urfa Mutasarrıflı ına çekilen
ifre telgrafta da Mamüretü’l-caziz ve Mamüretü’l-caziz-Diyarbakır yoluyla Canik ve
Sivas’tan gönderilecek Ermeni’lerin merkez hariç liva dâhilinde iskânlarının gerekli
oldu u yani buralara yerle tirilmeleri gerekti i tebli edilmi tir.235 Yine Dâhiliye
Nezaretine Sivas valili i tarafından gönderilen ifre telgrafta önemli miktarda Sivas
Ermenileri’nin nihai varı yerlerinin Cizre oldu u belirtilmekte ve yollarda bulunan
nüfusun Malatya yoluyla Cizre’ye gittikleri ifade edilmektedir.236
235
B.O.A., DH. FR, nr. 54/337 (Ayrıca bkz. EK 9).
236
B.O.A., DH. EUM, 2. b. 68/84 (Ayrıca bkz. EK 20).
237
B.O.A., DH. FR, nr. 54/83.
238
B.O.A., DH. UMVM, nr. 131/87.
239
O.B.E. s. 65’den naklen B.O.A.DH. FR. nr, 54/308.
102
Burada da yine Ermeni’lerin iskânına tahsis edilen mıntıkanın görülen lüzum üzerine
ta’dil ve tevsi edildi i bildirilmi tir. Buna göre;
1) Kerkük sanca ının ran hududuna seksen km. mesafede mevcut köy ve
kasabalar dahil Musul vilâyetinin güney ve batı kesimleri,
240
B.O.A., DH. FR, nr. 54/315.
241
O.B.E., s.68’den B.O.A., DH. FR, nr. 54/413 (Ayrıca bkz. EK 13).
242
B.O.A., DH. FR, nr. 54-A/220.
103
18 Eylül 1915 tarihinde Mamüretü’l-caziz vilâyetinden gönderilen ifre tegrafta,
14 Eylül 1915 tarihi itibariyle vilâyet mülhakatından sevk ve teb’id olunan Ermeniler’in
miktarının 51 bin civarında oldu u bildirilmi tir. Gerek yerli gerekse yabancı olan 14
bin civarında Ermeni’nin köylerde gizlenmi bir vaziyette yakalandıkları ve bunların
sevkedilmek üzere oldukları bildirilmi tir. Sivas’tan gelen kâfilelerden Malatya ile Urfa
arasında 15 bin mevcutlu iki kafile bulundu u ve bunların ekserisinin yönünün Urfa
oldu u bidirilmi tir. Bunlardan ba ka vilâyet dâhilinde herhangi bir kafilenin mevcut
olmadı ı Mamüretü’l-caziz vilâyetince Dâhiliye Nezâretine tebli edilmi tir.243 10 Eylül
1915 tarihli telgrafta ise; Urfa’ya gidecek olan Ermeniler’in Diyarbakır yoluyla Musul’a
sevklerinin daha uygun oldu u ve gerekli mâlûmâtın Diyarbakır vilâyetine gönderildi i
vurgulanmı tır.244 Yine aynı ekilde benzer bir telgraf da Sivas, Diyarbakır,
Mamüretü’l-caziz vilâyetleriyle Kayseri Mutasarrıflı ına gönderilmi tir.245
1 Nisan 1916 tarihinde Dâhiliye Nezâretinden Urfa Mutasarrıflı ına çekilen ifre
telgrafta, üç bin ki ilik Ermeni kafilesinin Zor’a hareket etti i, fakat Devletin harp
hazırlı ı yaptı ı sıralarda, Musul vilâyetinde Ermeni nüfusunun yo un olarak bulunması
dü man kuvvetini arttıraca ı ihtimâlinden dolayı Ermeni kafilelerinin Musul’a sevk
edilmeyerek Urfa dâhilinde iskânları emredilmi tir.248 Aynı ekilde benzer bir telgraf da
243
B.O.A., DH. EUM, 2. b. nr. 68/70.
244
B.O.A., O.B.E., S.99’dan B.O.A. DH. FR, nr. 56/94.
245
B.O.A., DH. FR, nr. 56/308.
246
B.O.A., DH. FR, 59/189.
247
B.O.A., DH. FR, nr. 62/199.
248
B.O.A., DH. FR, nr. 64/175.
104
Zor mutasarrıflı ına gönderilmi tir. Bu telgrafta, Musul Vilâyetinin harp bölgesi
olmasından dolayı Ermeni sevkiyatının Musul’a yapılmaması ve Mutasarrıflık ve Liva
dâhilindeki Ermenilerin bulundukları mahallerde geçici olarak iskânları istenmi tir.249
Sonuç olarak bu kadar me akkatli ve önemli bir meselenin yakla ık olarak bir
yıllık bir süre içerisinde tamamlandı ını ve Ermeni’lerin nihâi olarak iskân edilecekleri
bölgelerin bazen zaruri sebeplerden dolayı de i tirilmesine ra men yine de, bu sürecin
büyük bir titizlik ve itina ile sonuçlandırılmaya çalı ıldı ını görmekteyiz. Yalnız
sevkiyata tabi tutulan Ermeni’lerin gidecekleri ana yolların belirtilmi olmasına ra men
takip ettikleri güzergâhın ayrıntılı bir ekilde bilgisi verilmemi tir. Belgelerde Sivas
vilâyetinden sevkedilen Ermeni’lerin Malatya yolu üzerinden Cizre’ye ve Sivas-Elazı -
Diyarbakır üzerinden Urfa’ya geçtikleri ve nihaî olarak Zor ve Musul’a
yerle tirilmelerinin hesaplandı ını görmekteyiz. Fakat unu da belirtmek gerekmektedir.
Sivas vilâyeti dâhilindeki bütün Ermeni’lerin aynı güzergâhı takip edip nihâi yerlerine
ula mamı lardır. Zira Sivas vilâyetinin büyük bir co rafyayı kapsayacak ekilde geni
olması dolayısıyla sevkedilecek olan Ermeni’ler belli merkezlerde toplanmı ve buradan
da yöneticilerin tayin ettikleri en güvenli ve kestirme yollardan götürülmeye
çalı ılmı lardır. Mesela Amasya Sanca ı ve mülhakâtındaki Ermeniler, grupların belli
sayılara ula masının ardından Tokat’a, oradan Yıldızeli- arkı la-Gürün-Darende
üzerinden Malatya’ya, oradan da Adıyaman-Urfa ve Nihai varı yerleri olan Zor’a
sevkedildiklerini tahmin etmekteyiz. Yine Sivas ve çevresinde oturan Ermeni’lerin ise
Sivas-Kangal-Malatya-Diyarbakır ve Cizre’den Musul’a sevkedildikleri, ikinci bir yol
olarak da Sivas-Divri i-Ma’müretü’l-aziz-Diyarbakır ve Cizre’ye, oradan da Musul’a
sevkedildikleri, ebinkarahisar ve çevresindeki Ermenilerden sevkedilenlerin ise Zara-
Divri i-Mamüretü’l-caziz-Diyarbakır-Cizre yoluyla Musul’a sevkedilerek kendileri için
tahsis edilmi mahallere Müslüman halkın nüfusunun % 10’unu geçmeyecek ekilde ve
tren yollarına uzak mahallere yerle tirildikleri anla ılmaktadır. Biz Sivas vilâyetinden
gönderilen Ermeni’lerin daha yo un bir ekilde Musul vilâyetinde bulunan bütün köy ve
kasabalara yerle tirildiklerini tahmin etmekteyiz. Zor bölgesine de sevkedilenler
olmu tur, ancak Sivas valisinin Dâhiliye Nezaretine çekti i ve bizim de daha önce
verdi imiz belgede 136.084 ki inin Cizre’ye sevkedildikleri ve yollardaki kırk ki i
249
B.O.A. DH. FR, nr. 64/248.
105
kadar Ermeninin de yönlerinin Cizre oldu unu bildirmektedir. Bu da bizi Sivas
Ermenileri’nin Musul ve çevresinde yerle tirildikleri dü üncesine götürmektedir.
Ayrıca, a a ıda kronolojik bir ekilde verece imiz belgelerden de anla ıldı ı
gibi ihtida edenler, Ermeni kadınlardan Müslümanlarla evlenenler, konsolosluklarda
çalı anlar, bazı önemli görevleri ifâ eden Ermeni memurlar, hasta, sakat ve ya lılar ile
on ya ın altındaki Ermeni çocuk ve yetimleri göçün dı ında tutulmu lardır. Fakat
yukarıda da belirtti imiz gibi bunlardan zararlı olanlar ve komita mensupları yaptıkları
i e bakmaksızın tehcir edilmi tir.250
106
Osmanlı Bankası ubelerinde müstahdem olanlar olup olmadı ının ve var ise esbâb-ı
teb’idleriyle isim ve memuriyet derecelerinin haber verilmesini istemi tir. Ayrıca
bunların bulundukları vilâyetin de i tirilmesiyle yetinilmesi istenmi tir.252
252
B.O.A., DH. FR, nr. 54-A/14.
253
B.O.A., DH. FR, nr. 54-A/49.
254
B.O.A., DH. FR, nr. 554-A/252 (Ayrıca bkz. EK 11).
255
B.O.A., DH. FR, nr. 54-A/290.
256
B.O.A., DH. FR, nr. 55/120.
257
O.B.E., s.78’den B.O.A., DH. FR, nr. 55/19.
258
B.O.A., DH. FR, nr. 55/18.
107
17 A ustos 1915 tarihinde Dâhiliye Nezaretinden Sivas vilâyetine gönderilen
telgrafta, yetimhanelerdeki mu’allime ve çocuklarının bulundukları yerlerde
259
kalabileceklerine izin verildi i belirtilmi tir.
Yukarıda kısaca vermeye çalı tı ımız belgelerden de anla ılaca ı gibi Ermeni
tehcirinin Sivas vilâyetinde uygulanmaya ba lamasının ardından herhangi bir ayrım
yapılmaksızın tüm Ermeniler sevke tabi tutulmu lardır. Fakat daha sonra Dâhiliye
Nezareti tarafından gönderilen di er telgraflarda sevkten muaf tutulan Ermeniler teker
teker belirtilmi tir. Ancak sözkonusu tarihe kadar herhangi bir ayrım yapılmaksızın tüm
259
O.B.E., s.83’den B.O.A., DH. FR, nr. 55/42.
260
O.B.E., s.129’dan B.O.A., DH. FR, nr. 60/48.
261
O.B.E. S.138’den B.O.A., DH. FR, nr. 63/72.
262
B.O.A., DH. FR, nr. 71/12 (Ayrıca bkz. EK 15).
108
Ermeniler sevk edilmi tir. Sevkiyatın dı ında tutulanları tekrar vermek gerekirse ilk
önce Protestan Ermeniler, Osmanlı Bankası ubelernide çalı anlar, ihtida eden bazı
Ermeniler, Katolik Ermeniler, Me’bus, asker Zabıtan ve Sıhhiyelerle bunların aileleri,
Düyûn-u Umûmiye ve Reji idaresinde çalı anlar ve Müslümanlar tarafından korunup
saklananlar tehcirin dı ında tutulmu veya bundan kurtulmu lardır. Fakat Protestan ve
Katolik Ermeniler tehcir dı ında tutulmalarına ra men önemli bir kısmının göç
ettirildi i anla ılmaktadır.
109
tedbirin alınması gerekti i ve Ermenilere kar ı katliam ve ya maya cüret edecek
olanların da derhal cezalandırılmaları gerekti i belirtilmi tir. Ayrıca Erzurum’a
gönderilen yazıda da çıkarılan Ermeniler’in di er yolun çok uzun olması dolayısıyla
daha önceden kullanılan eski yoldan sevklerine devam edilmesi istenmi tir.263
263
B.O.A., DH. FR, nr. 54/10. (Ayrıca bkz. EK 1), 54/9.
264
B.O.A., DH. FR, nr. 54/156.
265
O.B.E., s.53’den B.O.A., DH. FR, nr. 54/162.
266
O.B.E., s.87’den B.O.A., DH. FR, nr. 55/292.
267
B.O.A., DH. FR, nr. 55-A/77.
268
O.B.E., s.119’dan B.O.A., DH. FR, nr. 57/277.
110
6 Kasım 1915’te Dâhiliye Nezaretinden Urfa mutasarrıflı ına çekilen yazıda,
Urfa’dan Rakka’ya giden ilk kafileye görevlendirilen jandarmaların sevk esnasında
uygunsuz davranı larda bulundukları ve kadınların jandarmaların gözleri önünde
kaçırıldıkları ve bunların verilen emirlerin aksine imendifer hattındaki bazı yerlere
yerle tirildiklerinin muhacirin müdürü ükrü Bey tarafından bildirildi inden bu
ki ilerin dîvân-ı harbe sevk edilip cezalandırılmaları bildirilmi tir.269
111
Erzurum vilâyetine çekilen ifre telgraftır. Burada Ermeni’lerin yanlarında
götüremeyecekleri mallarının de erinin tespit edildikten sonra Emval-i Metruke
Komisyonu tarafından muhafazasını veya müzayede usulüyle satılmasını ve elde edilen
gelirin mal sahiplerine verilmesini bildirmektedir.271
271
B.O.A., DH. FR, nr. 53/303.
272
B.O.A., DH. FR, 54/202.
273
B.O.A., DH. FR, nr. 54/226 (Ayrıca bkz. EK 4).
274
B.O.A., DH. FR, nr. 54/301.
112
-Bunlardan ucuz mal almı lar varsa satı ın iptali gibi tedbirlere müracaatla asli
fiyatı üzerinden satılmasını sa lamak suretiyle Gayr-ı mesra menfaatlere fırsat
verilmemesi,
-Ermenilerin istedikleri e yaları götürebilmelerine müsaade edilmesi,
-Götüremeyecekleri e yadan durmakla bozulan e ya ile zaruri ihtiyaçlardan
olanların müzayede ile satılması,
-Götüremeyecekleri e yadan durmakla bozulmayanların sahibi namına
muhafazası,
-Emval-i gayri menkule kira, rehin, sözünde durarak feragat ve haciz gibi gerçek
sahibinin mülküyle ili kisini ve tasarrufunu yok etmeyecek akitlerin yasaklanması ve
hicretin ba langıcından itibaren imdiye kadar uygulanan akitlerin feshedilmi
sayılması,
-Sözle meler ve ukudat-ı muvaza’a-karaneye meydan verilmemesi,
-Satı ve fera gibi satı i lemlerine müsaade edilmesi ve ahbabının arazi ve
emlak satın almasının yasaklanması gerekti i tebli edilmi tir.275
113
ba kanlıklarına çekilen ifre telgrafta, Ermeni’lerin nakil ve sevki ile terk edilmi
malların hükümet namına idare ve muhafazası bazı mahallerde zaruri ihtiyaçlardan olan
e yanın sa lanması zarureti açık oldu u ve söz konusu ahalinin yokluk içerisinde
olmaları uygun olmadı ından mevcut mallar arasında zaruri ihtiyaçlardan olup dı ardan
tedariki imkânı olmayan e ya ve sairenin talimatnamede be yazılı madde ve izahat
çerçevesinde müzayede yoluyla satılmasının uygun görüldü ü bildirilmi tir.277
114
Madde 3) Bu e hasın nukut ve emval-i menkule-i metrukesiyle mevduat ve
matlubatı 1.maddede zikrolunan komisyon reisi veya vekili tarafından cem ve istirdat ve
tahsil ve dava ve emval-i metrukeden münaziçün-fih olmayanlar bi’l-müzayede fruht ile
hasıl olan mebali sahipleri namına emaneten mal sandıklarına tevdi olunur.
Bu kanunun çıkarılmasının ardından iki gün sonra Ahmet Rıza Bey bir takrir
verir ve kanunun uygulanmasını barı tan sonraya kalmasını ve II. Maddenin
de i tirilmesini ister. tirazlarını ise u cümlelere dile getirmi tir: “Kanunun bahsetti i
emval-i metruke diye tavsif etmek kanuni bir ey de ildir. Çünkü bu emvalin sahibi olan
Ermeniler mallarını isteyerek terk etmemi ler, onlar yerlerinden uzakla tırılmı , zorla,
cebirle çıkarılmı , hükümet onların mallarını memurları vasıtasıyla sattırıyor. Bu kanun
Mevki-i icraya vaz olunursa bu adamlara bir kat daha gadredilmi olacak. Çünkü
mallarına talip bulunmayacak veyahut mal de er fiyatı üzerine satılamayacaktır… Bu
da mucib-i gadirdir. Devletimiz hiçbir zaman gadr ve zulmü kabul etmez. “Ermeni’lerin
malı kısmen ya ma edildi. Kuvve-i te riiye kanunu reddedinceye kadar elde bir ey
kalmayacaktır. Yapılacak eylerin hepsi yapılmı olacak.”280
279
Yusuf Hikmet Bayur, a.g.e., s.45-46.
280
Yusuf Hikmet Bayur, a.g.e.,s.48-49.
281
B.O.A. DH. FR, 54/346.
115
bozulabilecek e ya ve hayvanları satmaları, e ya, mal ve mücevherlerin muhafaza altına
alınması ve gayr-ı menkul malların hiçbir yere tahsis edilmemesi ile Ermeniler’in vergi
borçlarının tahsilinin tehir edilmesi kararla tırılmı tır.282 Fakat 24 A ustos 1915’te
Emval-i Metruke Komisyonlarına gönderilen bir yazıyla Ermenilerin menkul ve gayr-ı
menkul mallarının satılması ve istimlâki ile elde edilen gelirden Ermeniler’in
borçlarının ödenmesi ve kalanın da sahibine ula tırılması tebli edilmi tir. Daha sonra
da Ermeniler’in borçlarını devlet ödemi tir.
26 Eylül 1915 tarihinde sevkedilen Ermenilere ait mallarla ilgili geçici bir kannu
çıkartılmı tır. Yukarıda da de indi imiz gibi bu kanunla göç ettirilen Ermeniler’in
mallarının muhafazası sözkonusu yerlerde bulunan idari memurlara bırakılmı tır. Fakat
bu kanun çıkarılırken bazı tartı malara neden olmu tur. Ahmet Rıza Bey bu kanunun
kaldırılması ve II. Maddesinin de i tirilmesi için meclise takrir vermi ve yukarıda
maddeler halinde verdi imiz kanuna muhalefet etmi tir.
Günümüze kadar ihmal edilmi ara tırma konularının ba ında Dar’ül Eytamlar
gelmektedir. Birinci Dünya Sava ı yıllarında Osmanlı toplumunun önemli sosyal
yaralarından biri de kimsesiz kalmı çocuklardır. 1914 yılından itibaren kimsesiz ve
korumasız kalan bu çocuklar için Anadolu’nun birçok ehrinde yetimhâneler açılmı tır.
Nitekim bu yetimhânelerin sayısı Sivas’ta açılan yetimhâneyle birlikte altmı ikiye kadar
ula mı tır. Özellikle Osmanlı Devletinin sava ta olması dolayısıyla binlerce çocuk bu
yurtlarda barınma imkânı bulmu lar ve ortada kalıp ölüme terkedilmekten
kurtarılmı lardır. Fakat bu yurtlarda genelde bilinenin aksine yalnızca Ermeni çocukları
282
B.O.A. DH. FR, 54/420.
116
barınmamı , aynı zamanda kimsesiz kalan Müslüman ve di er gayr-ı Müslim unsurların
çocukları da buralarda barınma imkânı elde etmi lerdir. Bunların da sayısının bilinenin
aksine oldukça fazla oldu u tahmin edilmektedir. Çünkü Osmanlı Devletinin zorunlu
göç sadece Anadolu’da ya ayan Ermeniler ve Anadolu ve Kafkaslarda Rus zulmünden
kaçan Vilâyet-i arkıyye göçmenleriyle Balkanlardan göç eden veya zorunlu olarak
yurtlarından kovulan insanlar da benzer hatta daha zor durumlar ya amı lardır. Bunun
sebebi de onların yurtlarından geçici olarak de il bir daha dönmemek üzere göçmek
zorunda kalmalarıdır. Örne in Güney Kafkaslar ve Do u Anadolu’dan Rusların
zulmünden kaçan yakla ık 1 milyon civarında Müslüman topraklarını terk ederek
Anadolu’nun içlerine göçmek zorunda kalmı lardır ve bunlardan yakla ık olarak 200-
250 bini çe itli sebeplerden yollarda hayatını kaybetmi tir. Osmanlı Devleti de kimsesiz
kalan bütün çocukları yetimhânelere yerle tirmi tir. Fakat yetimhânelerdeki kapasitenin
sınırlı ve çocuk sayısının fazla olması dolayısıyla Osmanlı Devleti Hükümeti bu
çocukları özellikle Ermeni çocuklarını Müslüman ailelerin yanına yerle tirdi. Gerek
ehirlerde gerekse köylerdeki ailelerin yanarına yerle tirilen her çocuk için durumu iyi
olmayan ailelere aylık 30 kuru maa ba lamı tır. te a a ıda kronolojik olarak
vermeye çalı tı ımız ar iv belgeleri sözünü etti imiz konuyu Sivas vilâyeti ba lamında
ve genel anlamda asıl kayna ından do ru bir ekilde de erlendirmemize yardımcı
olaca ı kanaatindeyiz.
283
B.O.A., DH. FR, nr. 54/150.
284
B.O.A., DH. FR, nr. 54/163.
117
9 A ustos 1915’de Dâhiliye Nezaretinden Haleb valisi Bekir Sami Bey’e
çekilen ifrede, erkekleri olmayan Ermeni aile ve kadınların büyük ehirlere
gönderilmelerinin uygun olmadı ı ancak küçük ya ta ve kimsesiz kalan kız ve erkek
çocukları da ınık bir ekilde slam köylerine verilebilece ini ifade etmi tir.285
285
OBE, s.74’den B.O.A. DH. FR, nr. 54-A/325.
286
O.B.E., s.141-142’den B.O.A., DH. FR, nr. 63/142.
118
Dâhiliye Nezareti tarafından çe itli vilâyet ve mutasarrıflara çekilen ifre
telgrafta, ihtida eden, evlenen ve güvenilir kimselerin yanına bırakılan çocukların ahsi
mallarının korunması, murisleri ölenlere hisselerinin verilmesi istenmektedir.287
21/23 Eylül 1915’te Kayseri mutasarrıflı ına çekilen ifrede, belirtilen ahval ve
artlara nazaran sözü edilen Ermeni kızlardan ebeveynleri bulunanların ebeveynlerine
verilmeleri ve bulunmayanların ise yetimhanenin uygun bir yerinde iskânlarıyla Darü’l-
Eytam binasının muhacirler için misafirhane olarak hazırlanmasının uygun oldu u
bildirilmektedir.290
287
O.B.E. s.77’den B.O.A., DH. FR, 54-A/382.
288
B.O.A., DH. KMS, nr. 39/4.
289
O.B.E., s.150’den B.O.A., DH. FR, nr. 66/229.
290
O.B.E., s.151’den B.O.A., DH. FR, nr. 68/95.
291
O.B.E., s.205-206’dan B.O.A., DH. FR, nr. 95/163 (Ayrıca bkz. EK 19).
292
O.B.E., s.218’den B.O.A., DH. FR, nr. 96/76.
119
20 ubat 1919’da Dâhiliye Nezaretinden çe itli vilâyet ve mutasarrıflıklara
çekilen telgrafta, slam aileleriyle resmi müesseseler ve hususi müesseselerden alınarak
akrabalarına veya aid oldukları cemaatlere tesim edilen gayr-ı müslim çocuklardan
ba ka bazı Müslüman çocukların da Ermeni oldu u zannıyla istenmekte oldu u yapılan
ikâyetler üzerine anla ıldı ı, gerçi bahsedilen Hıristiyan çocuklar ile Müslümanların
yanlarında bulunan gayr-ı Müslim kız ve kadınların dini kimliklerini izharda serbest
oldu u ve bunlardan küçük çocukların ve di erlerinin kayıtsız artsız velilerine veya
mensub oldukları cemaatlere teslimleri gerekli ise de Müslüman çocuklarının
Hıristiyanların eline geçmesine hiçbir surette izin verilmemesi ve bu konuda dikkatli
olunmasını tebli etmi tir.293
293
O.B.E., s.334’den B.O.A., DH. FR, nr. 96/248.
120
oldu unu kestirmek zordur. Fakat önemli miktardaki Ermeni çocu unun bu yolla
tehcirden kurtarılarak Müslüman kom ularına emanet olarak verildi i tahmin
edilmektedir. Hatta bazı Müslümanlar yalnızca Ermeni çocuklarını de il ailelerini bile
saklayarak tehcir edilmekten kurtarmı lardır.
Sevk ve iskâna tabi tutulan Ermeni’lerin sevk ve iskânına ili kin gerekli olan
paranın tahsis edilmesi ve gönderilmesi hakkında bazı kararlar devlet tarafından
alındı ını ve bunları uygulamaya çalı ıldı ını, gerekli olan paranın tamamen olmasa
bile imkân dâhilinde temin edilmeye çalı ıldı ını görmekteyiz. Gerek Ermeni’lerin
iskân edilecekleri nihai yerlerine götürüldükleri yollardaki ihtiyaçları gerekse iskân
edildikleri bölgelerdeki ihtiyaçları kar ılanmaya çalı ılmı tır. Yani yerle im yerlerine
uyum sa layabilmeleri için kendilerine ihtiyaç duydukları maddi yardımlar gerek
Osmanlı Devleti gerekse yardım kurulu larının yardımlarıyla kar ılanmaya çalı ılmı tır.
294
Erhan Ba yurt, Ermeni Evlatlıklar Saklı Kalmı Hayatlar, Karakutu Yayınları, stanbul,
2006, s.37.
295
Hikmet Özdemir, vd., a.g.e., s.126-127.
296
B.O.A., DH. FR, nr. 55-A/14.
121
Haleb, Suriye, Ankara Vilâyetleriyle zmit ve Eski ehir mutasarrıflıklarına çekilen
telgrafta, Ermeni’lerin iskân yerlerine düzenli bir ekilde yerle tirilmeleri için bu
konuyla ilgili olarak Konya vilâyetine 400.000, zmit sanca ına 100.000, Eski ehir
sanca ına 200.000, Adana vilâyetine 300.000, Halep vilâyetine 300.000, Suriye
vilâyetine 100.000, Ankara vilâyetine 300.000 olmak üzere toplam 1.700.000 kuru luk
havalenin gönderildi is ia elerinin düzenli bir ekilde temini ile istasyonlardaki
Ermenilere da ıtılmak üzere mümkün oldu u miktarlarda ekmek, zahire, bo teneke ve
fıçı gibi eylerin biriktirilmesiyle sefalet çekmelerine meydan verilmemesi ve mal
sandı ı var olana kafi de ilse bunun telgrafla bildirilmesini istemekteydi.297 7 Eylül
tarihinde Suriye vilâyetine çekilen telgrafta ise Suriye vilâyetine 4. Ordu
Kumandanlı ınca gösterilen lüzum üzerine 10.000 lira paranın gönderildi i
bildirilmekteydi.298
297
B.O.A., DH. FR, nr. 55-A/17.
298
B.O.A., DH. FR, nr. 55-A/135.
299
B.O.A., DH. FR, nr. 55-A/118.
300
O.B.E., s.116-117’den B.O.A., DH. FR, nr. 57/110.
301
B.O.A., DH. FR, nr. 57/342.
122
gerekirse yeni tahsisat talebinde bulunmalarını bildirmi tir.302 ükrü Bey’e gönderilen
ifre telgrafın bir benzerini Haleb vali vekiline gönderilerek irsal olunan paranın
Ermeni’lerin ia e ve iskânlarına harcanmasını emretmekteydi.303
302
B.O.A., DH. FR, nr. 57/348.
303
B.O.A., DH. FR, nr. 57/349.
304
B.O.A., DH. FR, nr. 58/24.
305
B.O.A., DH. FR, nr. 68/73.
123
Konya vilâyeti 500.000 Kuru
Ma’müretü’l-az vilâyeti 30.000 Kuru
Diyarbekir vilâyeti 30.000 Kuru
Edirne vilâyeti 50.000 Kuru
Eski ehir sanca ı 150.000 Kuru
zmit sanca ı 500.000 Kuru
Bolu sanca ı 100.000 Kuru
Zor sanca ı 1.000.000 Kuru
Karesi sanca ı 500.000 Kuru
Kütahya sanca ı 50.000 Kuru
Mara sanca ı 500.000 Kuru
Canik sanca ı 80.000 Kuru
Kayseri sanca ı 50.000 Kuru
Kale-i sultaniye sanca ı 30.000 Kuru
Toplam 6.640.000 Kuru
306
B.O.A., DH. FR, 74/234 (Ayrıca bkz. EK 16).
307
B.O.A., DH. FR, nr. 75/244.
124
için üç kuru a yükseltildi i bildirilmi tir.308 Bu da o güne kadar verilen paraların
yetersiz olmasına binaen Ermeniler için verilen paranın arttırıldı ını göstermektedir.
5 Eylül 1915 tarihinde Meclisi Vükelanın aldı ı bir kararla iskân yerleri
de i tirilen Rum ve Ermeniler ile 4. Ordu kumandanlı ınca ba ka yerlere nakledilen
ailelere yapılan sarfiyat için A air ve Muhacirin Müdüriyeti Umumiyesi bütçesinden
ayrılan ve ancak mültecilerin idarelerinin sa lanmasına yarayan 300.000 liranın ve
Harbiye tahsisatından sa lanan paranın yetersizli inden dolayı bunlara ilaveten 300.000
liranın daha sa lanması kararla tırılmı tır.309
308
B.O.A., DH. FR, nr. 77/168.
309
B.O.A., MV. nr. 209/42.
310
B.O.A., DH. FR, nr. 80/73.
311
B.O.A. DH. FR, nr. 80/79.
312
B.O.A. DH. FR, nr. 80/80.
313
B.O.A. DH. FR, nr. 80/86.
314
B.O.A. DH. FR, nr. 80/88.
315
B.O.A. DH. FR, nr. 80/92.
125
masrafları için seferberlik tahsisatından para gönderilmi tir. Bu tarihte çe itli vilâyet ve
mutasarrıflıkların bazılarına gönderilen para yardımı ise öyledir:
316
Haleb Vilâyetine 500.000 kuru
317
Urfa Mutasarrıflı ına 500.000 kuru
318
Musul Vilâyetine 750.000 kuru
319
Sivas Vilâyetine 1.000.000 kuru .
320
Suriye Vilâyetine 500.000 kuru
321
Urfa Mutasarrıflı ına 1.000.000 kuru
Osmanlı Devleti Birinci Dünya Sava ı yıllarında ekonomik açıdan oldukça zor
ko ullarında olmasına ra men sevk ve iskânı kararla tırılan Ermenilerin ihtiyaçlarını
kar ılamaya çalı mı tır. Sevk esnasında kafilelerin ihtiyaçlarının kar ılanmasıyla iskân-ı
A âir ve Muhacirin müdüriyetini görevlendirdi. Sevkiyat esnasında muhacirlerin
ihtiyaçlarının kar ılanması için toplam 2.250.000 kuru tahsis etmi tir. Vilâyetler de
kendi imkânları ölçüsünde çe itli yardımlarda bulunmu , kendilerinin yetmedi i
zamanlarda ise merkezden tahsisat istemi lerdir. Ayrıca Osmanlı Devletinden ba ka
ülke sınırları dâhilinde çe itli faaliyetlerde bulunan yabancı kurulu lar ve yurt dı ında
ya ayan Ermeniler de tehcir edilen Ermeni ve Rumlara yardım etmi lerdir.323
Ermenilerin ihtiyaç duydu u ekmek, zahire, bo teneke ve fıçı gibi gıda maddeleri ve
316
B.O.A. DH. FR, nr. 85/204.
317
B.O.A. DH. FR, nr. 85/208.
318
B.O.A. DH. FR, nr. 85/209.
319
B.O.A. DH. FR, nr. 85/210 (Ayrıca bkz. EK 17).
320
B.O.A. DH. FR, nr. 85/213.
321
B.O.A. DH. FR, nr. 85/221.
322
B.O.A., BEO, 338597.
323
Yusuf Halaço lu, a.g.e., s.87.
126
mallar devlet tarafından temin edilmeye çalı ılmı tır. Emvâl-i Metruke komisyonu da
Ermenilere ait bazı mallardan sattıklarının bedelini sevk ve ia e masrafı olarak ihtiyaç
duyulan yerlere göndermi tir.
324
B.O.A., DH. FR, 74/234 (Ayrıca bkz. EK 16).
325
B.O.A., DH. FR, 54/254 (Ayrıca bkz. EK 5).
326
B.O.A., DH. FR, nr. 54-A/49.
127
kalmalarına müsaade edildi i, onlara pek dokunulmadı ı327 ve ihtida eden Ermeni
kızlarının Müslümanlarla evlenmesine izin verildi ini görmekteyiz. Fakat daha sonra
Osmanlı Devletinin ihtida etmek isteyenlere kar ı takındı ı bu katı gibi gözüken
tutumun tehcir kararının verilmesinden itibaren ilk zamanlarda uygulanmaya çalı ıldı ı,
daha sonra ihtida etmek isteyenlere pek dokunulmadı ını görmekteyiz. 4 Kasım 1915
tarihinde çe itli vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen ifre yazıda, ihtida etmek isteyen
Ermenilerde göz önünde bulundurulması gereken artlar öyle sıralanmı tır:
327
B.O.A., DH. FR, nr. 54-A/382.
328
B.O.A., DH. FR, nr. 57/281.
329
B.O.A., DH. FR, nr. 59/83.
330
B.O.A., DH. FR, nr. 61/71.
331
B.O.A., DH. FR, nr. 78/150.
128
22 Mayıs 1917’de çe itli vilâyet ve mutasarrıflıklara gönderilen yazıda, ya ları
ondan fazla olup da ihtida eden Ermeni’lerin tezakir-i Osmaniyelerinin arkasına ikâmet
ettikleri kasaba ve mahallenin isimleri yazılarak zabıta idarelerince kayda geçirilmesi,
yine ihtida edenlerin tezakir-i Osmaniyyelerine bu suretle erh yazılıp mühürlenmesi ile
polis ve jandarma dairelerince bu i aretin ihtida eden Ermenilere aid oldu unu bilerek
sefer esnasında ona göre muamele yapılmasını istemi tir.332
332
B.O.A., DH. FR, nr. 76/238.
333
B.O.A., DH. FR, nr. 93/300.
334
B.O.A., DH. FR, nr. 96/15.
335
B.O.A., DH. FR, nr. 96/100.
129
dönemde ihtida hareketlerine itibar etmeyip onları kararla tırılan yerlere sevk ve iskân
etmi tir. Yalnız bazı çocukların ve ihtida eden genç kızların bulundukları yerde
kalmalarına müsaade etmi tir. Ancak Osmanlı Devletinde tehcir i leminin
tamamlanmasının ve Ermeni muhacirlerin kendileri için belirlenen yerlere
yerle tirilmelerinin ardından ihtida etmek isteyenlerin ihtidalarını kabul etmi tir.
Bundan ba ka Müslümanlarla evlenenlerin istedikleri yerlerde kalmalarına müsaade
etmi tir. Fakat ihtida etmi olanların kimliklerinde ihtida etmi olduklarına dair bir
i aretin de kimliklerine konulmasını istemi tir.
htida etmi olan Ermeniler’in ne kadar oldukları ise kesin bilinmemekle birlikte
sevkiyata tabi tutulanlara kar ıla tırıldı ı zaman bazı çevrelerin iddia ettikleri gibi çok
önemli ve yüksek rakamlara ula mamakla birlikte olayı sosyal bir açıdan
de erlendirdi imizde ise dikkat çekici boyutlarda oldu unu söyleyebiliriz.
130
geceleri ehirden dı arı çıkarılarak koyun gibi bo azlandı ı ve u ana kadar bu
katliamlardan 2000 civarında ki inin öldü ü tahmin edilmekte ve buna hızlı bir cevap
verilmezse bu durumun civar ehirlere de sirayet edece inden korkuldu unun
bildirilmesi üzerine Ermeniler için uygulanan askeri ve siyasi tedbirlerin di er Hristiyan
unsurlara da te mili kesinlikle caiz olmadı ından bu gibi durumlara meydan
bırakmamak ve Hristiyanların hayatın tehlikeye sokacak bu tür olaylara bir son
verilmesi gerekti ini emretmi tir.338
Cephe gerisinin güvenli ini sa lamak, ordunun ikmal yollarının güvenli ini
temin etmek ve muhtemel Müslüman ahali ile Ermeniler arasındaki çatı maları önlemek
amacıyla daha güvenli bölgelere sevk ve iskânlarına karar verilen Ermeni’lerin sevk
güzergâhlarında bazı sıkıntılarla kar ıla tıklarını elde mevcut olan belgelerden
anlamaktayız. Özellikle sevk yolları üzerindeki Kürd a iretlerinin ve bedevilerin
saldırıları ve katliamları, sevk güzergâhları üzerindeki meskûn ahalinin saldırı ve
ya maları, kafilelerin güvenli ini sa lamakla görevli bazı jandarmaların ihmal,
görevsizlik ve kötü niyetleri gibi sıkıntılardan kaynaklardan kayıplar ve özellikle o
dönemde yaygın olarak görülen humma, dizanteri ve tifüs gibi salgın hastalıklardan
kayıplar ile beslenme ve barınma ihtiyaçlarının yeteri kadar giderilememesi yüzünden
bazı Ermeniler yollarda hayatını kaybetmi tir.
338
O.B.E. s.69’dan B.O.A. DH. FR, 54/406.
339
B.O.A. DH. FR, nr. 57/71 (Ayrıca bkz. EK 12).
340
O.B.E. s. 108’den B.O.A. DH. FR, nr. 57/51.
341
B.O.A. DH. FR, nr. 57/277.
131
Ermeni kayıplarıyla ilgili olarak Türk Tarih Kurumu Ba kanı Yusuf Halaço lu,
toplam sevkiyata tabi tutulan Ermeni’lerin sayısını 438.758 olarak vermekte ve bunların
382.148’inin iskân sahasına ula tıklarını, dolayısıyla bu iki rakam arasında 56.610
ki ilik farkın oldu unu ve belgelerden elde edilen bilgilere göre, bu farkın u ekilde
ortaya çıktı ını ifade etmi tir: “500 ki i Erzurum-Erzincan arasında; 2000 ki i Urfa-
Haleb arasındaki Meskene’de; 2000 ki i Mardin civarında e kıya ve Arap a iretlerinin
saldırıları sonucu katledilmi , 5 bin ve belki biraz daha fazla ki i Dersim bölgesinden
geçen kafilelere yapılan saldırılar sonucu öldürülmü tür. Ayrıca yollarda açlıktan
ölenler olmu tur. Bunların dı ında tifo, dizanteri gibi salgın hastalıklardan da, yakla ık
25-30 bin ki i telef olmu tur.”342
342
Yusuf Halaço lu, a.g.e., s.98.
132
Bey’den olu an bir komisyonun olu turulması ve derhal sözkonusu mahallerde
görevlerini ifa etmeyle ba lamaları tebli edilmekteydi.343
343
B.O.A. DH. FR, nr. 56/179.
344
O.B.E. s. 115’den naklen B.O.A. DH. FR, nr. 57/105.
345
O.B.E. s. 116’dan naklen B.O.A. DH. FR, nr. 57/116.
346
O.B.E. s. 122’den naklen B.O.A. DH. FR, nr. 57/309.
347
B.O.A. DH. FR, nr. 57/413 (Ayrıca bkz. EK 13).
133
Heyeti Riyaseti tarafından bildirildi inden bu durumun cezayı gerektirip
348
gerektirmedi inin bildirilmesini istemi tir.
348
B.O.A. DH. FR, nr. 58/47.
349
B.O.A. DH. FR, 66/55.
350
O.B.E.. S.188’den naklen, B.O.A. Meclis-i Vükela Mazbataları, nr. 213/60.
351
O.B.E. s. 189’dan B.O.A. MV. nr. 213/62.
352
O.B.E.. S.191-192’den naklen MV. Nr. 213/54.
134
Osmanlı Devleti yetkilileri tehcirin nedenlerini tespit etmek üzere kurulacak
soru turma komisyonlarına tarafsız hukukçuların i tiraklerinin sa lanması hususunda
sveç, Hollanda, spanya, Danimarka hükümetlerine birer nota vermi tir.353
353
O.B.E. s. 195’den B.O.A. HR. MÜ, nr. 43/17.
354
B.O.A. DH. KMS, 49-1/89.
355
Kâmuran Gürün, a.g.e., s.319.
135
görevleri esnasındaki usulsüz tavır ve davranı larından ötürü azledilerek çe itli cezalara
çarptırılmı lardır.
Birinci Dünya Sava ının sona ermesinin ardından ülke içerisinde herhangi bir
karı ıklık veya isyan hareketlerinin tekrar çıkmayaca ını dü ünen Osmanlı Devleti
Ermenilerin tekrar eski yurtlarına dönebilmeleri için bazı çalı malar yapmaya
ba lamı tır. Bu durumun gazete ve dergilerde dile getirilmesi Ermeniler açısından
büyük bir heyecan vesilesi olmu tu. Sokaklarda halk artık Ermenilerin tekrar eski
yerlerine gidebilece ine dair bazı çalı maların yapıldı ı söylentisini konu maktaydı. Bu
konuyla ilgili gerekli önhazırlıkları yapan Osmanlı Devleti, Ermenilerin bekledi i kararı
21 Ekim 1918 yılında almı tır. Bu kararla sava sebebiyle ba ka yerlere sevk edilmek
zorunda kalan Ermeni ve Rumların tekrar memleketlerine geri dönebilecekleri
belirtiliyordu. Sözkonusu kararın uygulanmasına dair bir tâlimatnâme de Muhacirîn
Müdüriyet-i Umumiyesi tarafından hazırlanarak ilgili memurlara gönderilmi tir. Burada
iskân edilmi olan Ermeni evlerinin derhal bo altılması emredilmi tir.
136
Ermenilerden geri dönmek istemeyenlere kar ı oldukça ho görülü davranılmı ,
yerinde kalmak isteyenlere herhangi bir baskı yapılmamı tır. Fakat halktan bu yönde bir
baskı yapıldı ının duyulması üzerine sözkonusu ki iler uyarılmı tır. Ayrıca yerlerinde
kalmak isteyenlerin iskân ve ia elerinin ilgili vilâyet ve mutasarrıflık yoluyla
yapılmasına çalı ılmı tır.356 Eski yerlerine dönen bazı Ermenilerin istekleri üzerine
Osmanlı Devleti Ermenilerin ödemeleri gereken bazı vergilerden onları iki yıl muaf
tutarak sosyal ve ekonomik adaptasyonu tekrar yakalamalarına yardımcı olmaya
çalı ılmı tır.
356
Karacakaya, Recep, a.g.e., s.83,84,85.
137
5)Zorlama, baskı ve korkutmayla ihtida edenlerin serbest bırakılması hakkındaki
hükümlerin tam olarak yerine getirilmesi ve gerekli malumatın nezarete bildirilmesi.
3)Bu karar menâfi’-i âliye-i memleket nazar-ı itibara alınarak ittihaz edilmi
oldu undan emr tatbikâtında kat’iyyen ta’allül ve te’ahhura meydan verilmeyecektir.358
357
B.O.A. DH. FR, nr. 93/57 (Ayrıca bkz. EK 18).
358
B.O.A. HR. MÜ, 43/34.
138
istenmekteydi. 22 Ekim 1918 tarihinde gönderilen ifre telgrafa ek olarak gönderilen bu
yazıda;
1)Her vilâyet veya liva merkez veya mülhakatında tâlib-i avdet ne kadar nüfus
ve aile vardır ve bunlar nerelidir.
359
O.B.E. s. 176-177’den naklen B.O.A. HR. MÜ, nr. 43/34.
139
1)El-yevm me gûl olan emval-i metrûkenin Ermeniler geldikçe pey-der-pey
tahliyesi muvafıkdır. Fakat bo olan hânelerin tahribden vikayesi lâzımdır.
360
O.B.E. s. 178’den naklen B.O.A. HR. MÜ, nr. 43/34.
140
edenler hariç olmak üzere marifet-i Hükûmetle imdiye kadar Sivas’a 3160 nüfus
Ermeni ve 136 Rum ve Ma’müretü’l-aziz vilâyetine 2721 Ermeni, Canik’e 456 Rum ve
271 Ermeni ve di er mahallere de Rum ve Ermeni Muhacirini sevk ve iade edildi i gibi
Mente e ve Antalya Rumları tamamen mahallerine gönderilmi ve te ekkürleri
hükümet-i mahalliye tarafından tebli edilmi dir. Bunlardan ba ka Tekfurda ı ve
Edirne ahâlisinden dahi bir hayli Ermeni yerlerine sevk edildi i gibi zmit’in Ba çecik
Ermenileri kâmilen iade edilmi tir ve Ermi ’e Dârü’l-eytâmı alâkadarlarına teslim
olunmu dur. Keza Bursa ahalisinden olup vürûd etmekte olan Ermenilerle Yeniköy,
ile, Ayvalık Rum ahalîsi Pey-der-pey i’ade olundu u ve zmit’deki Ermeni Eytamıyla
di er darü’l-eytamlarda mevcud yetimler ve ahali nezdinde bulunan bi-kes Ermeni
çocuklarından birçokları da Patrikhanelere iade kılınmı tır. Tefsilat-ı ânifeden
anla ılaca ı üzere ahval ve erait-i h”azıra-i edidinden ba ka vesâit-i nakliyenin
fikdânına ra men toplam olarak 7163 Ermeni 2455 Rum yerlerine iade ve iskân edilmi
ve elyevm stanbul’da mevcud olup bu günlerde sevk edilmekte olan 1083 Ermeni ve
Rum nüfus ilave edildi i takdirde mecmû’u 10601 nüfusa ula mı olur. ahiren
te ebbüsât ve ta’kibât-ı mükerrere ve ciddiye üzerine elde edilen bir iki küçük vapurla
da Marmara havzası sakinlerinden bulunan Rum ve Ermeni’lerin ve bunlar meyânında
ile, Yeniköy ahalisinden bulunan Rumların iadesine urû’ edilmi ve gidecekleri
mahallere de gerekli mebla lar bi’l-issal iskân ve ia eleri esbâbı te’min ve her kafileye
nezaret etmek üzere birer me’mûr terfik edilmi tir. Dört sene zarfında devam eden u
hâl-i fevkaladenin ilâd etdi i günâ-gun mü kilât ve fikdân-ı vesâ’it nazar-ı dikkate
alındı ı takdirde bütün bu muamelât ve hâdisatın istis âr edilemeyece ive deruhde
edilen vazifenin a’zam-ı mesâi sarfıyla if’asına çalı ıldı ı müsta nî-i arz ve izâhdır. Ol
babda emr-ü ferman hazret-i men lehül-emrindir.”361 Bu belgeden de anla ıldı ı üzere,
1 Kasım 1918 tarihine kadar Sivas’a 3160 Ermeni ve 136 Rum geri dönmü lerdir.
Ayrıca birçok Ermeninin de stanbul’a gittikleri ve yetimhânelerde bulunan
Ermeni’lerin istemeleri durumunda yakınlarına iade edilecekleri ve e er bunlar da
bulunmazsa ait oldukları cemaatlara verilecekleri belirtilmektedir.
361
O.B.E. s. 179-180’den naklen B.O.A. HR. MÜ, nr. 43/34.
141
memleketlerine dönme konusunda serbest bırakılmaları, dönmek istemeyenler oldu u
takdirde bulundukları mahallerde i ve güçleriyle u ra malarının sa lanması ve sevk
olunanlardan muhtaç olanlara yardım edilmesini istemektedir.362
1) Rum ve Ermeniler için seferberlik tahsisatından dört yüz bin kuru luk
havalenin gönderilmi oldu u ve sarfı emri telgrafla tebli edilmi tir.
362
B.O.A. HR. FR, nr. 93/26.
363
O.B.E. s. 191-192’den naklen B.O.A. MV. 213/54.
364
O.B.E. s. 193-194’den B.O.A. HR. MÜ, nr. 43/16.
365
O.B.E. s. 206’dan B.O.A. DH. FR, 95/163 (Ayrıca bkz. EK 19).
142
2) Hükümetin yardımına muhtaç olup da memleketlerine dönecek olan Rum ve
Ermenilere sefer masrafları ve zaruri ihtiyaçlarının kar ılanmasıyla imdilik
dönmeyecek olanların ia elerinin temin edilmesi.
4) Mahalli ahardan vilâyete sevk edilmi olup bu kez de iadeleri kâbil olamayan
Rum ve Ermenilerden yardıma muhtaç olanların ia esinin sa lanması.
1 ubat 1919’da Mardin mutasarrıflı ına gönderilen ifrede, tehiri caiz olmayan
Ermeni’lerin imendüferle Arab köprüsü’ne kadar sevkleri oradan da Urfa yoluyla
memleketlerine kadar ia e ve sevklerinin teminini emredilmektedir.367
23 ubat 1919 tarihinde Ankara vilâyetine gönderilen ifre telgrafta, geri dönen
Ermeni’lerin en fazla yirmi güne kadar olan ia elerinin temin edilebilece i ondan
sonrasının ise tahsisat müsait olmadı ından ödenemeyece ini bildirmektedir.369
366
O.B.E. s. 206-207’den naklen B.O.A. DH. FR, nr. 95/209.
367
O.B.E. s. 215-216’dan naklen B.O.A. DH. FR, nr. 96/1.
368
O.B.E. s. 216-217’den B.O.A. DH. SYS, Kr. 53/2.
369
O.B.E. s. 225’den naklen B.O.A. DH. FR, nr. 96/279.
143
19 Mart 1919’da Dâhiliye Nezaretinden Sadarete gönderilen tezkerede,
memleketlerine avdet eden Ermeni ahaliden temin-i mai etleri zımmında ufak tefek
ticaretle me gul olanlar muhacirin misillü iki sene müddetle temettü vergisinden muaf
tutulmalarını talep ettiklerinden bu gibi ki ilerin muhacirine bah olunan mali afdan
istifadelerine uan kanuni bir imkân yoksa da u anki durum ve hallerine dikkate
alınarak bazı kolaylıkların sa lanabilece ine dair Hüdavendigar Vilâyetinden gelen 18
ubat 1919 tarihli tahriratda bildirilmi ve filhakika muhacirin ol babdaki kanun ve
nizamlar mucibince tarihi iskânlarından itibaren iki sene zarfında bazı muafiyetlere
mahzar oldukları gibi harb-i umumi esnasında dü man tarafından i gâl ve ele geçirilmi
olan yerlerin ahalisinin de bazı yükümlülüklerinden istisnaları 13 Haziran 1918 tarihli
kanun ile temin edilmi olmasına nazaran bu kez de memleketlerine geri dönen Ermeni
ve Rumlardan muhtaç olanların da muhacirin ve mültecilere kıyasla muayyen bir
zamana mahsus olmak üzere ö r’den mâ-ada di er yükümlülüklerden muafiyetleri
icabat-ı ma’delet ve siyasete muvafık görülmü oldu undan keyfiyet tensib-i sâmi-i
fehimânelerine de iktiran eyledi i takdirde bu babda icab eden hâyıha-i kanuniyyenin
bi’t-tanzim ale’l-usul mevki-i mer’iyyete konulmak üzere makâm-ı celil-i Sadâret-
Penâhilerine takdimi lüzumunun Maliye Nezareti celilesine havale buyurulması talep
edilmektedir.370
Osmanlı Devleti Harb-i Umumi esnasında tehcire tâbi tuttu u bazı Rum ve
Ermeni’lerin harbden sonra tekrar asli yurtlarına geri dönmelerine izin vermi tir. Bu i in
370
O.B.E. s. 232-233’den naklen B.O.A. DH. SYS, nr. 53/2.
371
O.B.E. s. 247-248’den naklen B.O.A. HR. MÜ, nr. 5/326.
372
O.B.E. s. 263-266’dan naklen B.O.A. DH. SYS, nr. 53/2.
144
güvenli ve rahat bir ekilde gerçekle mesi için de yerel idarecileri sorumlu tutmu ,
gerekli olan parayı da seferberlik tahsisatından ilgili vilâyet ve mutasarrıflıklara
göndermi tir. Ermeniler, geriye dönmelerine izin verilmesinin ardından kafileler halinde
yurtlarına geri dönmeye ba lamı lardır. Fakat ne kadarının kendi memleketlerine
döndü ü konusunda kesin bir rakam vermek zordur. Özellikle birçok Ermeninin
stanbul ve çevresine do ru göç ettiklerini ve önemli bir Ermeni nüfusunun burada
oturmaya ba ladı ını ar iv vesikalarından görmekteyiz. Sivas vilâyetine ise tam olarak
ne kadar Ermeni geri dönmü tür. Bunu tam olarak ifade etmek zordur. Ama Yusuf
Halaço lu, “Ermeni Tehciri” isimli eserinde 1918 yılında Sivas vilâyetindeki Ermeni
nüfusunu ngiliz ar ivlerine dayanarak 162.000 olarak vermektedir.373 Bu rakam 1914
yılına ait Ermeni nüfusuna ili kin Osmanlı istatistiklerinin verdi i rakamlardan fazladır.
Bu da bize Sivas vilâyetine dönen Ermeni’lerin yalnızca Sivas Ermenileri de il ba ka
vilâyet ve sancaklardan gelen Ermeni’lerin de oldu u sonucuna götürmektedir. 1927
yılında ise Türkiye Cumhuriyetinde ya ayan Ermeni’lerin sayısı tahmini olarak 140.000
idi. Bunların ise tahmini yarısını stanbul’da ya ayanlar olu turuyordu.374 Ama bu
nüfusun Osmanlı Ermenileri’nin gerçek nüfusunu olu turdu unu söylemek biraz zordur.
Zira 1927 nüfus sayımında Ermeniler etnik bir grup olarak de il de lisan ve dini yönden
tanımlanmı tır.
373
Yusuf Halaço lu, a.g.e., s.106.
374
Justin McCarthy, a.g.e., s.114.
145
SONUÇ
Ermeniler, Anadolu’nun pek çok yerinde da ınık bir hayat sürmekteydiler. Fakat
Ermeni nüfusunun en yo un oldu u bölge bilindi i gibi Do u Anadolu bölgesiydi.
Osmanlı Devleti’nin XIX. Yüzyılın sonlarına gelindi inde artık Avrupa, Kuzey
Afrika, Do u Akdeniz ve Mısır’daki hâkimiyet alanlarını iyice yitirmi , yabancı
yatırımcılar, ticari antla ma ve dı borçlar yüzünden ekonomisi artık iyice dı a ba ımlı
bir hale gelmi ti ve dı güçlerle rekabet gücü neredeyse kalmamı tı. Tüm bu
olumsuzlukların yanında devlet düzeninde önemli aksaklıklar ortaya çıkmı , rü vet,
adam kayırma ve yolsuzluk gibi pek çok olumsuzluklar devlet bürokrasisini iyice
yıpratmı tı.
146
Osmanlı Devletinin içine dü mü oldu u bu sıkıntıları ve buhranları gören
Ermeniler, kendi geleceklerinin kaygısına dü erek, kendileri için bir karar vermek
durumunda kalmı lardır. Ya devletin bütünlü ü içerisinde Osmanlılık ideali
çerçevesinde tüm uluslarla beraber birlikte, devletin varolması için u ra acak veya da
özellikle Balkan ırklarında oldu u gibi kendi ba ımsızlıkları için mücadele yolunu
seçeceklerdi. Ermeniler ikinci yolu yani kendi ba ımsızlıklarını kazanıp millî
devletlerini kurma yolunu seçmi lerdir. Kendilerine de Bulgaristan’ı örnek almı lardır.
Tek ba larına ba ımsızlıklarını elde etmenin zor oldu unu gören Ermeniler öncelikli
olarak Dı güçlerin deste ini sa lamayı ve Ermeni milletini tek bir ideal etrafında
toplamayı hedeflemekteydiler. Çünkü ya adıkları hiçbir bölgede ço unlu u
olu turamıyorlardı ve daima Müslüman nüfusun en yo un oldukları yerlerde bile
onların yarısı kadar edemiyorlardı.
147
gerçekle tirilebilmesi için önemli bir adım olarak görülmü tür. Bunların en önemlileri
Hınçak, Ta naksatyun ve Ramgavar’dır. Parti programı olarak Marksist ve Sosyalist
özelliklere sahip olan bu komitalar, ihtilâl yoluyla ancak emellerini
gerçekle tirebileceklerini dü ünüyorlardı. Artık tüm hazırlık a amaları tamamlanmı
sıra bunun halk nezdinde makes bulmasına, halkında bu olu um içinde yer almasına sıra
gelmi tir. Bunun için ciddi bir propaganda te kilatı kurularak en ücra köylere dahi
gidilerek, insanlar bu konuda yönlendirilmeye ve birle tirilmeye çalı ılmı tır.
Avrupa’nın da müdahalesini sa lamak ve dünyaya Ermeni milletinin sesini duyurmak
amacıyla bazı isyan ve ihtilâl eylemlerine ve propaganda faaliyetlerine giri ilmi tir.
148
gösterilen Ermeni halka kar ı batı kamuoyunda bir sempati hatta destek olu masına
zemin hazırlamı tı.
149
etmesi durumunda kendilerinin de Avusturya’ya kar ı sava açacaklarını ilan
ediyorlardı. Osmanlı Devleti kendisinin gelece ini teminat altına almak maksadıyla
öncelikli olarak itilaf kuvvetlerine yakla maya çalı tı. Fakat itilaf kuvvetlerinin artık
ölmek üzere olan Osmanlı Devletinin kendileri yanında sava a katılmasını bir külfet
olarak görüyorlardı. Bu yüzden Osmanlı Devletinin teklifini teker teker reddediyorlardı.
Osmanlı Devleti yetkilileri de mparatorlu un tarafsız kalması durumunda özellikle
itilaf devletleri tarafından payla ılaca ı ve parçalanaca ı korkusuyla ve Alman hayranı
olan ttihat ve Terakki’nin bazı yöneticilerinin i güzarlı ı sonucunda Almanya’yla gizli
bir antla ma imzalayarak onların safında sava a katılmayı kabul ediyorlardı. Pek çok
devlet yetkilisinin hatta padi ahın bile durumdan haberi yoktu. ngiliz takibinden kaçan
Goben ve Breslav isimli iki Alman zırhlısının Çanakkale bo azından geçmesi ve
Osmanlı Devletine sı ınmalarının ardından bu gemilerin Karadeniz’de Rus limanlarını
bombalamasıyla Osmanlı Devleti de sava a sürüklenmi oluyordu.
150
Osmanlı Devleti de; Ermenilerden kaynaklanan bütün bu isyan ve karı ıklıkları
önlemek, cephe gerilerinin güvenli ini sa lamak ve Ermenileri bu tür faaliyetlerinden
dolayı etkisiz hale getirmek amacıyla, Talat ve Enver Pa aların da öncülü ünde,
Osmanlı Ermenileri’nin cephe gerisinde bulunan daha güvenli bölgelere tehcir
edilmeleri kararını 27 Mayıs 1915 tarihinde almı tır. Fakat bu tarihten önce Talat Pa a
isyan eden Zeytun Ermeni’lerini Konya istikametine sevkiyatı emrini vermi ti. Fakat
tehcirin nedeni sayılabilecek Van isyanı Osmanlı Devletinin daha radikal çözümler
üretmesine sebep olmu ve nihayetinde de tehcir kararı alınarak bütün sava
bölgelerindeki muzır Ermeni’lerin ülkenin güneyinde bulunan Musul, Suriye ve Haleb
vilâyetlerine sevklerine karar verilmi ti. Öncelikli olarak tehcir do u bölgelerinde
uygulanmı ve istisnasız bütün Ermenileri kapsamı tı.
Sorun olan Ermeni ve bazı Rumlar için geçici sevk ve iskân kararının bakanlar
kurulunca alınmasının ardından gerekli emir ve talimatlar ilgili bütün vilâyet ve
mutasarrıflıklara gönderilmi tir. Önemli bir Ermeni nüfusunun ya adı ı Sivas vilâyetine
de konuyla alakalı ilk emir 14 Haziran 1915 tarihinde Su ehri Ermenilerinin sevki ile
ilgili gelmi tir. 20 Haziran 1915 tarihinde de Sivas vilâyetinde bulunan istisnasız bütün
Ermenilerin aileleriyle birlikte Musul, Urfa ve Zor cihetlerine sevki emri gelmi tir.
Ermenilerin sevkiyle mahalli memurlar sorumlu tutulmu , gerekli olan tedbirlerin
alınması ve vasıtaların temin edilmesinden sonra icraate ba lanması kararla tırılmı tır.
Öncelikli olarak komitacı ve muzır olan Ermeniler sevkedileceklerdir. Ermenilerin sevk
ve iskânı, can ve mallarının korunması, i ae ve istirahatlerinin teminiyle sevk
güzergâhında bulunan idâri görevliler sorumlu tutulmu tur. Sevk edilecek olan Sivas
Ermenileri sevkiyat için belirli noktalarda toplanmı lardır ve kafileler belirli bir sayıya
ula tıktan sonra bir jandarma müfrezesinin korumasında bin ile ikibin ki i arasında
de i en kafileler halinde daha önceden belirlenen en güvenli ve rahat yollar tercih
edilerek nihai varı yerlerine gönderilmi lerdir. Malatya üzerinden Diyarbakır ve Urfa
yoluyla Cizre’ye gönderilen Sivas Ermenileri, buradan da nihai yerle tirilecekleri yer
olan Musul ve Zor’a sevk edilmi lerdir. Musul’a sevk edilen Ermeniler Ba dat
demiryolunun özellikle batısında bulunan yerlere belirli bir düzen ve kurallar
151
çerçevesinde yerle tirilmi lerdir. Fakat daha sonra bu bölgelere gelen nüfusun fazla
olmasından dolayı iskân edilecek yerler geni letilmi tir.
Önemli bir Ermeni nüfusunun tehcir edilmesine ra men bazı Ermeniler bundan
muaf tutulmu lardır. Bunlar Protestan ve Katolik Ermeniler, Osmanlı Bankasında
çalı anlar, mebus aileleri, asker, zabıtan ve zabıtan-ı sıhhiye aileleri, duyun-u umumiye
ve reji idaresinde çalı anlar, ihtida eden bazı Ermeniler veya saklananlar ile Müslüman
ailelere emanet bırakılan çocuklardır. Fakat Protestan ve Katolik mezhebinden olan
Ermenilerin sevk edilmemesi gerekti ine dair emrin vilayete tehcir i leminin
ba lamasından sonra ula tı ı için sözkonusu tarihe kadar herhangi bir ayrım yapılmadan
bütün Ermeniler sevk edilmi tir. Ancak o tarihden itibaren Protestan ve Katolik
Ermenilerle Osmanlı Devletinde bazı önemli görevleri ifa eden Ermeni memur ve
aileleri tehcirin dı ında tutulmu tur. Sevk edilen Ermenilerin her türlü ihtiyaçları imkân
ölçüsünde devlet tarafınadn kar ılanmı ve bu amaçla iskân-ı a air ve muhacirin
müdüriyeti görevlendirilmi tir. Ermeniler kendileri için tahsis edilen bölgelere
yerle tirildikten sonra ihtiyaç duydukları sosyal ve ekonomik deste i de devlet
imkânları ölçüsünde kar ılamaya çalı mı tır.
152
kar ılanması ve Ermenileri zor durumda bırakacak her türlü durum ve fiilin önlenmesi
istenmi tir. Dönmek isteyen yahut bulundukları yerde kalmak isteyen Ermenilere
oldukça ho görülü davranılmı ve halktan Ermenilere sıkıntı çıkaran veya çıkarmak
isteyenler engellenmi tir. Fakat memleketlerine dönen Ermenilerden ne kadarının kendi
memleketlerine döndüklerini söylemek zordur. 1 Kasım 1918 tarihinde Dâhiliye
Nezaretinden Hariciye’ye gönderilen yazıda, sözkonusu tarih itibariyle 3160 Ermeni ve
136 Rum Sivas vilayetine dönmü tür. ngiliz ar ivlerine göre ise 1918 yılı sonu
itibariyle Sivas vilayetinde ya ayan Ermenilerin sayısı 162 bin olarak gösterilmi tir.
Fakat bu dönem içerisinde Sivas’a yalnızca Sivas Ermenileri de il aynı zamanda ba ka
vilayetlerin nüfusuna kayıtlı Ermenilerin de geldi i anla ılmaktadır. Ancak daha sonraki
yıllarda vilayetteki Ermeni nüfusu hızla dü mü ve son zamanlara kadar neredeyse
kalmamı tır.
153
B BL YOGRAFYA
AR V BELGELER
154
ESERLER
AKGÜN, Seçil. “Amerikalı Bir Misyonerin Anadolu’ya Bakı ları”, OTAM (Ankara
Üniversitesi Osmanlı Tarihi Ara tırma ve Uygulama Merkezi Dergisi), Sayı: 3,
1992.
AYBARS, Ergün. Türkiye Cumhuriyeti Tarihi-I, Zeus Kitabevi Yayınları, zmir, 2006.
BAYSAN, M. Galip. Ermeni Meselesi 1915 Zorunlu Göç (Tehcir Olayı) Nedenleri ve
Sonuçları, Üniversiteliler Ofset, zmir, 2005.
155
BAYUR, Yusuf Hikmet. Türk nkılâbı Tarihi Cilt III., Kısım III., T.T.K. Yayınları,
Ankara, 1991.
DEM REL, Ömer. Osmanlı Dönemi Sivas ehri ve Esnaf Te kilatı, Sivas Belediyesi
Kültür Yayınları, Sivas, 1998.
------ Osmanlı Dönemi Sivas ehri Makaleler, Sivas Valili i l Kültür ve Turizm
Müdürlü ü Yayınları, Sivas, 2006.
DEM REL, Ömer. Ho görü Toplumunda Ermeniler, C.III., Erciyes Üniversitesi Yay.,
Kayseri, 2007.
156
ERARSLAN, Cezmi, “I. Dünya Sava ı ve Türkiye” Türkler, Editörler: Hasan Celal
Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002, C.13.
GÖKBEL, Ahmet. nanç Tarihi Açısından Sivas, Kitabevi Yay., stanbul, 2004.
GÜLER, Ali, AKGÜL, Suat. Sorun Olan Ermeniler, Berikan Yayınları, Ankara, 2003.
GÜNAY, Nejla. “1895 Zeytun syanı”, Türk-Ermeni li kilerinin Geli imi ve 1915
Olayları Uluslar arası Sempozyumu Bildirileri, Gazi Üniversitesi Ara tırma ve
Uygulama Merkezi, Ankara, 2006.
157
HALAÇO LU, Yusuf. Ermeni Tehciri, Babıali Kültür Yayınları, stanbul, 2006.
----- Sürgünden Soykırıma Ermeni ddiaları, Babıalî Kültür Yayınları, stanbul, 2006.
HOCAO LU, Mehmed. Tarihte Ermeni Mezalimi ve Ermeniler, Anda Da ıtım,
stanbul, 1976.
LTER, Erdal, Büyük hanet Ermeni Kilisesi ve Terör, Turhan Kitabevi, Ankara, 2007.
--------“Sevk ve skân Kararına Giden Yolda Oldukça Önemli Bir Olay; II. Van syanı”,
Türk-Ermeni li kilerinin Geli imi ve 1915 Olayları Uluslar arası Sempozyumu
Bildirileri, Gazi Üniversitesi Atatürk lkeleri ve nkılap Tarihi Ara tırma ve
Uygulama Merkezi, Ankara, 2006.
KENT, Marian. Osmanlı mparatorlu unun Sonu ve Büyük Güçler, Çev. Ahmet Fethi,
Tarih Vakfı Yurt Yayınları, stanbul, 1999.
KILIÇ, Mehmet Ali, Tarih Boyunca Ermeniler ve Ermeni Meselesi (Yayımlanmamı Yüksek
Lisans Tezi), Gebze leri Teknoloji Ens., Sosyal Bilimler Ens., Gebze, 2003.
158
KODAMAN, Bayram. ark Meselesi I ı ında Sultan II. Abdülhamidin Do u Anadolu
Politikası, Orkun Yayınevi, stanbul, 1983.
MACFIE, A.L. Osmanlının Son Yılları 1908-1923, Çev. Damla Acar, Funda Soysal,
Kitap Yayınevi, stanbul, 2003.
MET N, Halil. Türkiye’nin Siyasi Tarihinde Ermeniler ve Ermeni Olayları, Milli E itim
Bakanlı ı Yay., stanbul, 1997.
159
ÖKE, Mim Kemal. Yüzyılın Kan Davası Ermeni Sorunu, rfan Yayınevi, stanbul, 6.
Baskı, 2003.
ÖZGÜLDÜR, Yavuz. GÜLER, Ali. AKGÜL, Suat. KÖRO LU, Mesut. Her Yönüyle
Ermeni Soykırımı, Kara Harp Okulu Basımevi, Ankara, 2001.
POLAT, lknur. “Osmanlı mparatorlu unda Açılan Amerikan Okulları Üzerine Bir
nceleme”, Belleten C LII, Sayı: 203, 1988.
160
SOLMAZ, Gürsoy. Tanıkların Diliyle Ermeni Vah eti –Bir Sözlü Tarih Denemesi–,
Yeni Türkiye Yayını, Ankara, 2001.
EKER, Mehmet. Fetihlerle Anadolu’nun Türkle mesi ve slamla ması, Diyanet leri
Ba kanlı ı Yal., Ankara, 2007.
Talat Pa a’nın Anıları. Haz. Alpay Kabacalı, Türkiye Bankası Kültür Yayınları,
stanbul, 2007.
TUZCU, Ali. “Merzifon’da Ermeni Ayaklanması”, Belleten Cilt LVII, Sayı:220, 1993.
Türk Tarihinde Ermeniler Sempozyumu-Tebli ler ve Panel Konu maları, Dokuz Eylül
Üniversitesi lahiyat Fakültesi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayını, zmir, 1983.
URAS, Esat. Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Belge Yayınları, stanbul, 1987.
161
YALÇIN, Durmu , Ya ar AKBIYIK, Yücel Özkaya. Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I-II,
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Ara tırma Merkezi
Yayını, Ankara, 2005.
YEN ÇER , Özcan. “Kırım Sava ı, Islahat Fermanı ve Paris Antla ması”, Türkler C.12,
Yeni Türkiye Yay., Ankara, 2002.
ZÜRCHER, Eric Jan. Sava , Devrim ve Ulusla ma Türkiye Tarihinde Geçi Dönemi
1908-1928, Çev. Ergun Aydıno lu, stanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları,
stanbul, 2004.
162
EKLER
163
Bâb-ıÂlî
Dâhiliye Nezâreti
Husûsî: 25 ifre
Erzurum Vilâyeti'
ne
164
EK 2. Sivas Ermenilerinin Sevkedilmesi. B.O.A.DH. FR.54/87
165
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyet-i Umûmiyye Müdüriyeti
Trabzon, Ma‘mûretü'
l-azîz, Sivas, Diyarbakır vilâyetleriyle
Canik Mutasarrıflı ına
166
EK 3. Tahliye Edilen Ermenilerin Ya adı ı Köy ve Kasabaların simlerinin
Bildirilmesi. B.O.A.DH. FR.54/136
167
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
skân-ı A âyir ve Muhâcirîn Müdîriyyeti
168
EK 4. Ermeni Mallarının Muhafaza Edilmesi Ve Kayıt Altına Alınması.
B.O.A.DH. FR.54/226
169
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
skân-ı A âyir ve Muhâcirîn Müdîriyyeti
29 ifre
170
EK 5. htida Eden Ermenilerin htidasına Bakılmaksızın Sevkedilmesi.
B.O.A.DH. FR.54/254
171
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmîyye Müdîriyyeti ifre
Husûsî: 4635 Mahrem
172
EK 6. Komitacı ve Muzır Ermenilerin Uzakla tırılması; Esnaf Ve Tüccarların
Yerlerinin De i tirilmesi. B.O.A.DH. FR.54/287
173
Bâb-ı Âli
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyeti ifre
Nâzır
Tal‘at
174
EK 7. Tahliye Edilen Ermenilerin Mahsullerinin Toplanması. B.O.A. DH. FR.
54/301.
175
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
skân-ı A‘ âyir ve Muhâcirîn Müdîriyeti ifre
Nâzır Nâmına
Ali Münîf
176
EK 8. Ermenilerin skân Edilecekleri Yerlerin Geni letilmesi Ve Uygalamada
Dikkat Edilecek Hususlar. B.O.A. DH. FR. 54/315.
177
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
skân-ı A‘ âyir ve Muhâcirîn Müdîriyeti
Umûm: 361 ifre
Nâzır Nâmına
Ali Münîf
178
EK 9. Sivas’tan Gönderilecek Ermenilerin Yerle tirilmesi. B.O.A.DH. FR.
54/337.
179
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
skân-ı A âyir ve Muhâcirîn Müdîriyeti
17
Nâzır Nâmına
mza
180
EK 10. Protestan Ermenilerin Sevk Edilmemesi. B.O.A.DH. FR. 54/359.
181
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyet-i Umûmiye Müdîriyeti
Husûsi: 62
ifre
Sivas Vilâyetine
Nâzır
182
EK 11. Kalan Katolik Ermenilerin Sevk Edilmemesi. B.O.A.DH. FR. 54-A/252.
183
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyeti
Umumî: 423 ifre
Nâzır
Tal‘at
184
EK 12. Bula ıcı Hastalıklar Sebebiyle Ya anan Ölümleri Engellemek Amacıyla
Muhacirlerin Bir An Evvel Yerlerine Sevk Edilmesi. B.O.A.DH. FR.
57/71.
185
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyeti
Husûsî: 54 ifre
Sûriye Vilâyeti'
ne
Hama'
da bulunan yirmi bine yakın muhâcirîn arasında humma-yı tifo’îdî ve
dizanteri hastalıkları zuhûr ederek yevmî yetmi seksen vefeyât vukû‘ bulmakda oldu u
haber alınmı dır. Haleb'
de bulunan Muhâcirîn Müdîri ükrü Bey'
le bi'
l-muhâbere
sıhhat-i umûmiyenin muhâfazası zımnında muhâcirînin bir ân evvel mahall-i
mahsûslarına sevkleri ve netîceden ma‘lûmât i‘tâsı.
Nâzır
Tal‘at
186
EK 13. Gürün Kaymakamı u‘ayb Efendi’nin Divan-I Harbe Sevki Ve ten El
Çektirilmesi. B.O.A.DH. FR. 57/413.
187
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyet-i Umûmiye Müdîriyeti
Husûsi: 128 ifre
Sivas Vilâyetine
Nâzır
188
EK 14. Ermeni Sevkîyâtının Durdurulması. B.O.A.DH. FR. 62/21.
189
Bâb-ı Alî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyeti
Umûmî: 9 ifre
Edirne Vilâyeti'
ne zmit Mutasarrıflı ı'
na
Adana " Bolu "
Ankara " Canik "
Aydın " Karesi "
Hüdâvendigâr " Kayseri "
Sivas " Kütahya "
Kastamonu " Ni de "
Konya " Eski ehir "
Mar‘a "
190
EK 15. Harb Bölgelerine Yakın Yerlerde Firar Ederek Casusluk Yapan
Ermenilerin Sevki. B.O.A.DH. FR. 71/12.
191
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyet-i Umûmiyye Müdüriyeti
u‘be:2
Umûmî:3326
Husûsî:126 ifre
Müsta‘cel ve mahsûsdur.
Sivas Vilâyetine
Nâzır
mzâ
192
EK 16. Ermeni, Rum Ve Araba llerinin a e ve skanlarının Muhacirin Tahsîsâtı
Yerine Seferberlik Tahsîsâtından Kar ılanması. B.O.A.DH. FR. 74/234.
193
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
A âyir ve Muhâcirîn Müdîriyyet-i Umûmiyyesi
skân u‘besi
Umûmi:49 ifre Telgraf
Nâzır
Talat
194
EK 17. Ermeni, Rum Ve Arab Aileler çin Seferberlik Tahsîsâtından Para
Ayrılması. B.O.A.DH. FR. 85/210.
195
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
A âyir ve Muhâcirîn Müdîriyyet-i Umûmiyyesi
Muhasebe u’besi
Hususi: 25221
Sivas Vilâyetine
24 Mart 1334
Nazır Vekili Nâmına
196
EK 18. Ermenilerin Eski Yerlerine Dönmeleri Esnasında Dikkat Edilecek
Hususlar. B.O.A.DH. FR. 93/57.
197
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyet-i Umûmiye Müdîriyeti
u‘be: 2
Umûmî:
Husûsî: ifre
Pek Aceledir.
Umûm, Be yüz elli sekiz-
198
EK 19. Ermeni Yetimlerinin Ermeni Cemaatlarına Teslimi. B.O.A.DH. FR.
95/163.
199
Bâb-ı Alî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyeti
u‘be: 2
Umûmî
Husûsî ( ifre)
Edirne Vilâyeti'
ne Urfa Mutasarrıflı ı'
na
Erzurum " zmit "
Adana " Bolu "
Ankara " Canik "
Aydın " Çatalca "
Bitlis " Karesi "
Hüdâvendigâr " Kal‘a-i Sultâniyye "
Diyârbekir " Mente e "
Sivas " Teke "
Trabzon " Kayseri "
Kastamonu " Karahisâr-ı Sâhib "
Konya " Eski ehir "
Ma‘mûretü'
l-azîz " çel "
Musul " Kütahya "
Van " Mara "
Ni de "
Erzincan "
Umûm yirmi yedi 21 Te rîn-i Evvel sene [13]34 ve 5 Te rîn-i Sânî sene [13]34
târîhli telgrafnâmelerde de i ‘âr olundu u üzere Ermeni eytâmının Ermeni cemâ‘ati
te kîlâtı olan yerlerde onlara teslîmi, olmayan yerlerde Hükûmetçe taht-ı emniyyete
alınarak ma‘lûmât i‘tâsı ta‘mîmen teblî olunur.
Fî 18 Kânûn-ı Sânî sene [13]35
Dâhiliye Nâzır Vekîli
Ahmed zzet
200
EK 20. Sivas’tan Cizre’ye Sevk Edilen ve Sevke Hazır Ermenilerin Miktarı.
B.O.A.DH.EUM.2. b. 68/84.
201
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti Mahreci
ifre Kalemi Sivas
202
EK 21. Sivas’tan Zor ve Ba dat’a Olan Mesafenin Bildirilmesi. B.O.A.DH.EUM.
MH. 86/97.
203
Bâb-ı Alî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyeti
Muhasebe ubesi
1325
9 Haziran 330
204
EK 22. Son Dönem Ermeni Nüfusuyla lgili Batılı Kaynaklarda Verilen statistiki
Bilgileri çeren Belge. B.O.A.HR.SYS. 2876-3.
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
Ambassede Imperiale Ottomane
a Berlin
S. E Hâlid Bey
a S. E Nesimi Bey
le 30 December 1917
N˚ gal 10
Telgraf-nâme Sûreti
Nüfûs dâresi'
nin resmî istatisti ine nazaran [1]330 senesinde Ermeni nüfûsu bir
milyon yirmi bin sekiz yüz seksen bire bâli olmaktadır. Muhtelif âsârda bulunan
ma‘lûmât ber-vech-i âtîdir.
Basmacıyan tarafından 1917 de aleyhimize yazılan Historia Modernes des
Armeniens nâm eserde Türkiye nüfûsuna dâ’ir esâsât-ı fenniyyeye terfîkan tanzîm
edilmi istatistik bulunmadı ından Hükûmet-i Osmâniyye'
nin Patrik-hâne'
nin ve 1893
ve 1897 târîhli Fransız Livre Jeune'
nün muhtelif tablolarında münderic ma‘lûmâtı mezc
ve mukâyese ederek mikdâr-ı nüfûs hakkında mukârin-ı sıhhat denilebilecek ma‘lûmât
istihsâl etti ini beyân ve en sahîh olmak üzre Livre Jeun '
deki ber-vech-i âtî tabloyu
dercediyor. Nüfûs umûru 14 milyon sekiz yüz elli altı bin yüz on sekiz, bundan on bir
milyon sekiz yüz bin dört yüz seksen be Müslümân ve iki milyon yedi yüz altmı bin
sekiz yüz altmı dört Hristiyan, bu Hristiyan nüfûsun bir milyon dört yüz yetmi bin on
biri Ermeni'
dir. Yüz yirmi üç bin dokuz yüz kırk yedi Mûsevi, yüz yetmi bin sekiz yüz
yirmi iki ecnebî vesâ’iredir. Revue Politique Uitiruatipole, No= 26 Mars, Avril 1917
risâlede 1897 Livre Jaune'
nindeki ma‘lûmâttan istinbât sûretiyle Vilâyet-i Sitte'
deki
Ermeni nüfûsun nisbeti ber-vech-i âtî gösterilmektedir ve bu ma‘lûmâtın Patrik-hâne
tarafından verilmi olub Hükûmet-i Osmâniyyece sahîh addedilmedi ilâve
olunmaktadır:
Sivas yüzde on yedi, Erzurum yüzde otuz, Bitlis yüzde otuz üç, Harput yüzde on
iki, Diyârbekir yüzde on yedi, Van yüzde on dokuz, Kürt ve Ermeni nüfûsun aynı
kesâfette bulundu u Van ve Bitlis vilâyetlerindeki nüfûsun nisbeti öyledir. Van: Yüzde
kırkaltı Kürt, yüzde yirmi yedi buçuk Ermeni, yüzde on altı Nastûri, yüzde on buçuk
muhteliftir. Bitlis: Yüzde elli altı üç çeyrek Kürt, yüzde otuz yedi üç çeyrek Ermeni,
228
yüzde be buçuk muhteliftir. Fransızca Büyük Ansiklopedi sahîfe 1012 resmî
istatistiklere nazaran bütün Rusya'
da yedi yüz yetmi be bin Ermeni mevcûd olub
bunların da onda dokuzundan fazlası yani yedi yüz yirmi bin kadarı mâ verâ-yı
Kafkas'
da ve Rus Ermenistan'
dadır. Ravinstein Dolarie: Türkiye Ermenistan'
daki
Ermenilerinin adedi yedi yüz altmı bin kadar tahmîn ediyor. ran'
da yüz elli bin Ermeni
mevcûd oldu unu tastîr ediyordu. Muhtelif vesâ’ika nazaran bundan bir o kadar da
Asya-yı Su râ'
da mevcûd olacaktır. S. Reclus '
e göre iki yüz bini stanbul'
da olmak üzre
Avrupa-yı Osmânî'
deki Ermenilerin adedi iki yüz elli bine bâli oluyor. Ve'
l-hâsıl be
bin Ermeni Afrika'
da yirmi bini Hindistan'
da on altı bini Avusturya'
da ve on be bin –
otuz bin Ermeni Tunus vesâ’ir mahallerde bulunuyor. Bu teferru‘âtın mecmû‘u
takrîben: ki milyon yüz elli bin eder ki bu rakamların istatistiklerine kaydedemeyece i
miktâr ile nihâyet kürre-i arz üzerinde üç milyon Ermeni vardır denilebiliyor. ngilizce
Anciclopedia Britanica 1912 do ru istatistikler elde etmek mümkin de ildir. Ma‘amâfîh
Türkiye idâresinde bulunan dokuz vilâyetde dokuz yüz yirmi be bin Gregoryan Katolik
ve Protestan olmak üzre Ermeni, altı yüz kırk be bin ve diger milel-i Hristiyaniyye yüz
bin Mûsevi ve Kıptî ile dört milyon dört yüz altmı bin slâm bulundu u tahmîn
edilmektedir. En taraf-gîrâne tahmînlere göre bile Ermeniler yüz elli dokuz kazadan
yedisi Van ve ikisi Mu civârında olmak üzre ancak dokuz kaza ve nevâhîde ekseriyete
mâliktirler. Rus Ermenistan'
ında dokuz yüz altmı bin ve ran Ermenistan'
ında yüz otuz
bin Ermeni vardır. Kafkas Co rafya Cem‘iyyeti için Zelenyi tarafından yapılan tahmîn
ber-vech-i âtîdir:
Sekiz yüz doksan altı Tiflis cilt 18 Zapistki Erzurum, Van, Bitlis. Harput,
Diyârbekir, Sivas, Haleb, Adana, Trabzon vilâyetlerinin nüfûsu altı milyondur. Bu
nüfûs miyânında Ermeniler dokuz yüz on üç bin sekiz yüz yetmi be , yahut yüzde on
be ve diger milel-i Hristiyaniyye altı yüz otuz iki bin sekiz yüz yetmi be yahut yüzde
onbir, Müslimler dört milyon dört yüz elli üç bin iki yüz elli yahut yahut yüzde yetmi
dörttürler. Ermenilerin en mühim bir kısmını hâvî ilk be vilâyetteki nüfûsun mevcûdu
iki milyon altı yüz kırk iki bin olub Ermeniler altı yüz otuz üç bin iki yüz elli yahut
yüzde yirmi dört diger milel-i Hristiyaniyye yüz yetmi dokuz bin sekiz yüz yetmi be
yahut yüzde yedi Müslümanlar bir milyon sekiz yüz yirmi sekiz bin sekiz yüz yetmi
be yahut yüzde altmı dokuzdurlar. Yedi Ermeni kazasındaki mevcûd nüfûsun mikdârı
iki yüz seksen iki bin üç yüz yetmi be olub Ermeniler yüz seksen dört bin sekiz yüz
229
yetmi be yahut yüzde altmı be , Hristiyanlar bin yahut yüzde üç, Müslümanlar
doksan altı bin be yüz yahut yüzde otuz dörttürler. Bütün dünyadaki Ermenilerin
mikdârı iki milyon dokuz yüz bin olub tahmînen bir milyon be yüz bin kadarı
Türkiye'
dedir. Garho Sâl-nâmesi 1912: Ermeni ve Kürtler ile meskûn vilâyâtın
mecmû‘-ı sekenesi iki milyon dört yüz yetmi bin dokuz yüz nüfûstan ibâret oldu u
gösterilmektedir ki bu mikdârdan iki milyona karîb mikdârını Kürtler te kîl eder.
stanbul Rus Sefâret-hânesi Ate e Militerli i'
nde bulunarak Türkiye ahvâline ve bi
tahsîsin mesâ’il-i arkiyyeye vukûfu ile me hûr olan Mîralây Tefschkoff'a nazaran
Ermeni nüfûsu tekmîl-i kürre-i arzda tahmînen üç milyona karîb, bundan Türkiye'
de bir
milyon üç yüz, bin Rusya'
da bir milyon iki yüz bin, ran'
da elli bin. 1912 de Ermeni
Patrik-hânesi tarafından tertîb olunan istatistikde Erzurum, Van, Bitlis vilâyâtındaki
Ermeni nüfûsu be yüz seksen bin gösterilmektedir. statistikin mürettibi Patrik-hâne
oldu undan bi'
t-tab‘ bu nüfûs fazla ve mübâla alı gösterilmi tir. 1897 senesi Fransa
Hükûmeti tarafından ne rolunan Sarı Kitab'
da umûm Memâlik-i Osmâniyye'
de
Ermenilerin mikdârı bir milyon dört yüz yetmi be bin gösterilmektedir.
Halîl imzâ
230
EK 23. Sivas Vilâyeti Haritası
231