You are on page 1of 800

Erdoğan Tekin, lise öğreniminden sonra devlet öğrencisi olarak İngiltere’de metalbilim

öğrenimi gördü. Leeds Üniversitesi’nden çeliklerin menevişlenmesi üzerine doktorasını


aldı. 1964’te yurda dönüşünde ODTÜ Metalurji Bölümü’nün kurulma çalışmalarına
katıldı. 1966-68 yıllarında Gölcük Askeri Tersanelerinde yedek subaylık görevini yaptı.
Daha sonra, yurt içinde ve yurt dışında çeşitli sanayi kuruluşlarında yöneticilik yaptı.
1978 yılında yeniden ODTÜ’ye döndü.

Prof.Tekin’in temel ilgi alanı çelikler ve çelik üretim teknolojileridir. Türkiye üniversite-
lerinde bu alanda ders veren tek öğretim üyesi olmuştur. Yurtiçi ve yurtdışı kongrelerde
sunduğu bildiriler, Türkçe ve İngilizce yayınladığı makaleler, proje raporları ve kitapların-
dan oluşan toplam yayın sayısı 150’yi geçmiştir.

Mayıs 2005’te yaş haddinden emekli olan Prof. Tekin evlidir; hepsi de evli olan üç oğlu
vardır.
GİRİŞ

Elinizdeki bu sözlük kırk yıllık bir derlemenin ve iki yılık bir yazım çalışmasının ürü-
nüdür. Türkçe’ye ilk ilgim ortaokul sıralarında başladı ve daha sonraki yıllarda mera-
kım yoğunlaşarak arttı. Devlet öğrencisi olarak İngiltere’de eğitim gördüğüm sürede “dil”
konusuna özel bir ilgi duydum. Bir yandan sözcüklerin kökleri ve türetim biçimleri ile
ilgilenirken diğer yandan ulusların kültürlerinin dilleri ile olan ilişkilerini öğrenmeye
çalıştım. Şunu anladım ki “dil” bir ulusun yaşam ve kültüründe en önemli birleştirici
ögelerden biridir.

Doktora sonrası Türkiye’ye döndüğümde ODTÜ’de öğretim üyesi olarak çalışırken


eğitimin hem orta düzeyde hem de üniversite düzeyinde İngilizce yapılmasını çok ya-
dırgadım. Ne yazık ki öğretim üyeleri arasında TÜRKÇE’nin bilim dili olamayacağını
savunanlar ve bilim dilinin İngilizce olması gerektiğine inananlar da vardı. Yabancı dil
bilme gereğinin başka, yabancı dilde eğitim yapmanın başka bir şey olduğunu bir türlü
kavrayamadık. Öyle ki bugün geldiğimiz noktada ilk okul düzeyinde bile eğitimi yabancı
dille yapma eğilimleri belirmiş durumda.

Ben her toplumun eğitiminin kendi dilinde gerçekleştirilmesi gereğine inanıyorum. Ya-
bancı dil bilmenin yararlı olduğunu ve gereğini de kabul ediyorum. Ancak, yabancı dil
bilmenin Türkçe’yi ihmal, hattâ dışlama anlamına gelmemesi gerekir. Bugün her alanda
Türkçe’nin bir dil kirlenmesi içinde olduğunu görmenin üzüntüsünü yaşıyorum. Eldeki
bu sözlük, biraz da bu duruma tepkimi göstermektedir.

Türkiye’de bilim Türkçe yapılabilir ve yapılmalıdır da. Buna tüm kalbimle inanıyorum.
Ancak bu, tüm sözcük ve deyimlerin mutlak Türkçe olması zorunluluğunu getirmez. Bir
çok bilimsel sözcük yabancı kökeninden geldiği gibi kalabilir. Örneğin, radyo, televizyon,
tren, petrol, benzin, metal, plastik v.b. sözcükler artık dilimize yerleşmiş durumdadır.
Buna karşın difüzyon, transformasyon, elastik yerine rahatlıkla, yayınım, dönüşüm, es-
nek denebilir. Nasıl ki reziztans yerine direnç kullanıyoruz, mukavemet yerine de dayanç
kullanabiliriz. Stres yerine, niye, gerilim demeyenler var, anlamıyorum.

Türkçe sözcük kullanmak, toplumun bireyleri arasında iletişim ve anlaşımı artıracağı ve


kolaylaştıracağı için gereklidir. Bugün nasıl ki kompüter değil bilgisayar, mobil telefon
değil cep telefonu diyoruz; bunu hem günlük ve hem de bilim sözcüklerinde yaygınlaş-
tırabiliriz. İşte bu inançla 40 yıl önce bilimsel ve teknik sözcük derlemelerine başladım.
Bu çalışmamın ilk ürünü 35 yıl önce TDK’nın yayınladığı “Metabilim İşlem Terimleri
Sözlüğü”m oldu. Yıllar içinde yetersiz kalan bu sözlüğü, öğrencilerim, meslektaşlarım ve
sanayi çalışanları güncelleştirmemi istediler. Şimdi bu fırsatı bulduğum için çok mutlu-
yum.

Bu sözlüğü hazırlarken metalbilim ve gereçbilim alanlarında 100’ü aşkın ders kitabı, uz-
manlık kitabı ve başvuru kitabı tarandı. Çıkarılan sözcükler ABC… sıralamasında yerleş-
tirilip dizildiler; daha sonra da Türkçe karşılıkları bulunup işlendi.

Sözcüklerin kapsam alanı çok geniş tutuldu. Bu biraz da zorunluluk olarak doğdu. Metal-
bilim ve gereçbilim bir yandan fizik, kimya, matematik gibi fen bilimleri ve diğer yandan
maden mühendisliği, kimya mühendisliği, makine mühendisliği v.b. gibi mühendislik
alanlarını içermektedir. Ayrıca, modern teknoloji ile gelişen ve yaygınlaşan gereç türle-
rinden ötürü, eskiden yalnızca metalleri kapsayan metalbilim, genişleyerek, metalbilim
ve gereçbilim adını almıştır. Bugün bu bilim dallarının içine hem metal gereçler hem de
seramikler, camlar, karmalar, plastikler, nanogereçler ve biyogereçler girmektedir. Öyle
ki biyogereç kitapları çok sayıda tıp sözcüklerini içermektedir. İşte bu nedenle elinizdeki
sözlüğün içerdiği sözcükler tıp sözcüklerini de kapsamaktadır.

İngilizce sözcüklerin bazılarına yeni Türkçe sözcükler önerirken hem İngilizce sözcükle-
rin türetildiği özgün kökenleri araştırıldı ve hem de Türkçeleri önerilirken Türkçe yazım
kurallarına uyuldu. Örneğin “martensite”, “bainite”, “austenite” gibi İngilizce evre adları,
özgün araştırıcılarının adlarından türetildiğinden, Türkçeleri de martensit, beynit, oste-
nit olarak kullanılmak zorundadır. Ancak, Türkçe’de dendrit olarak kullanılan “dendrite”
Yunanca dendron (=ağaç) ve ondan türetilen dendritēs (=ağacın) sözcüklerinden türetil-
miştir. Bu nedenle, biçimsel olarak dallı nesne anlamına gelen dendrit yerine dallanmak
fiilinden türetilen “dallantı” önerilmektedir. Benzer biçimde Türkçe’de ötektik olarak kul-
lanılan “eutectic” yerine, eu-(iyi) ve tēkein (erimek) tamlamasından gelen eutēkos (=ko-
layca eriyen)’dan türetilen “kolayerir” önerilmektedir. Bunun uzantısı olan eutectoid ise
“ötektik gibi” anlamı taşır ve Türkçe olarak kolayerirsi denebilir.

Ön ekli ve ard ekli İngilizce sözcüklerde de bu eklerin anlamları göz önüne alınarak Türk-
çeleştirmeler yapıldı. Örneğin, Türkçe’de deoksidasyon olarak kullanılan “deoxidation”
deyimi olumsuzluk anlamı getiren (de-) ön eki nedeniyle oksijensizleştirme ya da, daha
düzgünce, “oksijen giderme” olarak önerildi. Ard eklere örnek olarak ta, paslanmaz çelik
türleri olan “ferritic”, “martensitic”, “austenitic” için ferritik, martensitik ve ostenitik değil,
ferritli, martensitli ve ostenitli önerildi.

Bazı İngilizce sözcüklerin anlamları incelenerek Türkçe karşılıklar önerildi. Örneğin,


Türkçe’de, korrozyon olması gereken fakat yanlış olarak korozyon olarak kullanılan “cor-
rosion” sözcüğü, Latince corrodere (=kemirmek) fiilinden gelen corrosio (=kemirme)’dan
türetilmiştir. “Corrosion” karşılığı olarak Türkçe’de de kemirmek fiiline yakın olan “yemek”
(içim içimi yedi, sıkıldım, bozuldum) fiilinden türetilen “yenim” önerilmektedir. Benzer
bir örnek te “insert” için verilebilir: Bu sözcük de Latince “inserere” {in-(içine)+serere
(bağlamak)} fiilinden gelen {insertus (=içine bağlama)} sözcüğünden türetilmiştir. Bağ-
lantı, başka sözcükler için kullanıldığından insört yerine “sokuntu” önerilmektedir. Yine
bunun gibi “implant” sözcüğü Fransızca “implanter” (iyice dikmek, tutturmak, koymak)
fiilinden türetilmiştir. Kısa söyleyiş yeğlendiğinden koymak fiilinden türetilen “koyuntu”
implant yerine önerilmektedir. Bir diğer örnek, Türkçe’de kompozit olarak kullanılan
“composite” sözcüğüdür; Latince componere {com-(birlikte)+ponere (koymak)} fiilinden
gelen “compositus” sözcüğünden türetilmiştir. Modern anlamı, değişik gereçlerin birlik-
teliğinden oluşan ortak gereç demektir. Bu deyim için “karma” önerilmektedir. Benzer
biçimde kristal için “örüt”, indentör için “izaçar”, spektrum için “görünge”, spektromet-
re için “görüngeölçer”, banyo için “yunak” kullanılmıştır. Örnekler çoğaltılabilir. Ancak
bunlar, kullanılan yöntemin bilimsel ve akılcı olduğunu kanıtlamak için verilmektedir.
Önemli olan Türkçe’yi benimsemek, sevmek ve onun zenginliğinden yararlanarak onu
geliştirmektir.

Sözlükteki tüm İngilizce girdiler ABC… sıralamasıyla dizilmiştir. Türkçe karşılıkları bir
ya da birden çok olabilmektedir ve bunlar sırasıyla yan yana belirtilmiştir. Türkçe karşı-
lıklar verilirken, eski ile yeni sözcük; öztürkçe ile yabancı sözcükler birlikte verilmiştir. Bir
sözcük, Türkçe’de kullanılıyorsa, bu sözlükte yerini aldı. Ancak, yeni önerilen ve T.D.K.
Sözlüğü’nde bulunan Türkçe sözcükler hep yeğlendi. Bazı sözcüklerin hangi alana özgü
olduğu (kim.), (fiz.), (mek.), (yerb.), (tıp.) gibi kısaltmalarla imgelenmiştir. Kimya söz-
cüklerinin çoğunun kimyasal simgeleri verilmiştir. Benzer yöntemle, maden cevherleri ile
minerallerin bazılarının da kimyasal simgeleri verilmiştir. Bazı bilimsel yasa ve kuralların
da kısaca denklemleri belirtilmiştir. Türkçe-İngilizce bölümündeki Türkçe sözcükler de
ABC... sıralamasına göre dizilmişlerdir.

Elinizdeki sözlüğün kapsamı çok geniş olmakla birlikte, bu bilim dallarının tüm sözcük-
lerini içerdiği iddia edilemez. Ancak, metalbilim ve gereçbilim alanında yazılmış dünya-
nın en kapsamlı ve güvenilir İngilizce-Türkçe ve Türkçe-İngilizce karşılıklar sözlüğü oldu-
ğu rahatlıkla söylenebilir. Umarım, bu alanda çalışan bilim adamlarına, araştırmacılara,
uzmanlara, mühendislere ve öğrencilere yararlı olur. Dileğim, bu sözlüğü kullananların
Türkçe sözcükleri kullanmak ve yabancı sözcükler yerine yeni Türkçe sözcükler türetmek
için bir çaba içine girmeleridir.

E. Tekin
10.02.2006, Ankara
TEŞEKKÜR

Kırk yılı aşkın süredir gerçekleştirilen derlemeler ve iki yıla yakın yazım çalışmaları sı-
rasında bana pek çok insan yardımcı oldu. Bunların tümünü anımsamama olanak yok;
ancak, hepsine de açıkça teşekkür ediyorum.

Bu sözlüğün basımını üstlenen ERDEMİR Genel Müdürlüğü’ne ve bana büyük destek


veren önceki ve şimdiki yöneticilerine, ayrıca emeği geçen tüm Erdemir çalışanlarına
sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Bu sözlüğü hazırlama aşamasında kendilerine danıştığım uzman arkadaşlarım özveriyle


bana yardımcı oldu ve destek verdiler. Uzmanlık alanlarına göre aşağıda adları sıralanan
dostlarıma minnettarım: Müh. Oğuz Özgen (yüksek fırınlar), Prof. Dr. Asuman Türk-
menoğlu (yerbilim), Müh. Tayfun Yaşayan (yerbilim), Prof. Dr. Macit Özenbaş (nano-
gerçekler), Prof. Dr. Ali Kalkanlı (döküm), Y. Müh. Yaylalı Günay (döküm), Y. Müh.
Yalçın Polat (döküm), Y. Müh. Burç Aral (döküm), Prof. Dr. Yavuz Topkaya (özütleme
metalbilimi), Prof. Dr. Abdullah Öztürk (seramik), Prof. Dr. Cevdet Kaynak (plastik ge-
reçler), Y. Doç. Dr. Caner Durucan (biyogerçekler), Y. Doç. Dr. Arcan Dericioğlu (yeni
teknolojiler) ve ayrıca Şişe-Cam yöneticileri.

Bu sözlüğün basıma hazırlık aşamasında ODTÜ Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bö-


lümü asistanları bana çok yardımcı oldu. Başta Kemal Davut ve Ertan Tan olmak üzere
Can Ayaş, Tarık Aydoğmuş, Yankı Başaran, Aytaç Çelik, Pınar Karpuz, Alper Kınacı, Sıla
Süer, Fatih Şen ve Cem Taşan’a yardımlarından dolayı teşekkür borçluyum.

Sözcük ve deyimlerin sıralama ve dizilişlerinde teknisyen Mahmut Başpolat çalıştı; ken-


disine teşekkür ederim.

Bu sözlüğün ortaya çıkması için yaptığım geceli gündüzlü yoğun çalışmalarda bana sa-
bırla yardımcı olan ve sevgiyle sürekli destek veren eşim Christine’e sonsuz minnettarlık
duyuyorum. Onsuz bu sözlük gerçekleştirilemezdi.

Prof. Dr. Erdoğan Tekin


ÖNSÖZ

Dünyanın hızlı bir değişim süreci yaşadığı bu çağda, bilginin önemi ve bilgiye erişim dü-
zeyi daha da önem kazanmıştır. Kurulduğu günden bugüne, bilgiye yönelik yatırımlara
çok büyük önem veren ve en büyük kazanımını entellektüel sermaye olarak değerlendi-
ren ERDEMİR, sahip olduğu 41 yıllık teknik ve teknolojik bilgi birikimini paylaşmak
amacıyla bilimsel yayınlara da destek vermektedir. Ülkemizde kendi alanında ilk defa
kapsamlı bir şekilde hazırlanan bu sözlük: öğrencilere, akademisyenlere, sanayi kuruluş-
larında çalışan teknik elemanlara ve mühendislere önemli katkılar sağlayacaktır.

Alanında önemli bir eksikliği giderecek olan bu çalışmaya katkıda bulunmak,


ERDEMİR’in kurumsal sosyal sorumluluğunun bir ürünüdür. ERDEMİR, sanayimizin
ihtiyaç duyduğu uzmanların bilgi ve deneyimini artırmayı ve toplumun beklentilerini
karşılama doğrultusunda yapılan çalışmalara destek vermeyi sürdürecektir. ERDEMİR’in
42. işletme yılına denk gelen bir dönemde kaleme alınan bu sözlük, eğitim çalışmaların-
da yararlanılması amacıyla bütün üniversitelerin, araştırma kuruluşlarının ve sanayinin
kullanımına sunulmaktadır.

Bu vesileyle, ERDEMİR Bilim ve Teknoloji Serisi kapsamında yayımlanan sözlüğün ha-


zırlanmasında başta değerli hocamız Prof. Dr. Erdoğan TEKİN olmak üzere emeği geçen
herkesi kutluyorum.

Oğuz ÖZGEN
Genel Müdür
ve
Yönetim Kurulu Üyesi
A
A vitamini: Retinol ABA eşçoğuzları: ABA copolymers
A.A. E.A.O: A.C. E.A.F. Abajur: Lamp shade
A.A. (AtomAğırlığı): A.W (Atomic Abajur: Lampshade
Weight) Abaküs: Abacus
A.A. kaynağı: A.C. Welding Abamper (=10amper): Abampere
A.A. Motorları: A.C. Motors Abanoz: Ebony
A.A.Alaşım simgeleri (Aluminyum Abanoz tahtası: Calamander
Birliği): A.A.Alloy designations Abartma: Exaggeration
(AluminiumAssociation)
Abbe değişmezi: Abbe constant
A.F.S. (Amerikan Dökümcüler Derneği ):
A.F.S.(American Foundrymen’s Society) Abbe kırılımölçeri: Abbe refractometer
A.F.S. Deneyleri: A.F.S. Tests Abbe sayısı: Abbe number (u)
A.I. (Asfalt Enstitüsü –ABD): A.I. Abbe yoğunlacı: Abbe condenser
(Asphalt Institute) Abbe’nin görüntü oluşum kuramı: Abbe
A.I.S.I çelik sınıflandırması: A.I.S.I. Steel theory of image formation
classification Abel ayıracı: Abel’s reagent
A.I.S.I çelik simgeleri: A.I.S.I. Steel Abfarad (=10 farad): Abfarad
designations Abkulon (=10 kulon): Abcoulomb
A.I.S.I / S.A.E çelik simgeleri: A.I.S.I / Abom (10e-9 ohm): Abohm
S.A.E Steel designations Abra: Makeweight
A.I.S.I. (Amerika Demir Çelik ABS-PA: ABS-polyamide (ABS-PA)
Enstitüsü): A.I.S.I. ABS-PC alaşımı: ABS-polycarbonate
A.N. (Atom numarası ): A.N (Atomic (ABS-PC) Alloy
Number)
ABS-SMA: ABS-styrene-maleic anhdride
A.N.S.I (Amerika Ulusal Satandartlar (ABS-SMA)
Enstitüsü): A.N.S.I (American National
Standards Institute) ABS çoğuzu: ABS polymer
A.P.T.(Amerika Petrol Enstitüsü ): A.P.I. ABS polimeri: ABS polymer
(American Petroleum Institute) Abvat (10e-7 vat): Abwatt
A.S.M. (Amerika Metal Derneği ): A.S.M. Abvolt (=10e-8 volt): Abvolt
(American Society for Metals) Acayip: Idiosyncratic; Unnatural
A.S.M.E. (Amerikan Makine Müh. ACCAR süreci: ACCAR process
Derneği): A.S.M.E. (American Society of Accoloy (alaşımı): Accoloy
Mechanical Engineers) Acem kılıcı: Two-edged sword
A.S.T.M. birleşik simgeleme dizgesi: Acemi: Unpracticed; Unskilled
A.S.T.M. unifed numbering system
Acheson fırını: Acheson furnace
A.S.T.M. (Amerikan Gereç Deneme
Derneği): A.S.T.M.(American Society for Acı: Affliction; Bitter
Testing of Materials) Acı bira: Ale
A3O4 tür oksitler: A3O4- type oxides Acı duymama (tıp): Hypesthesia
AA alaşım simgeleri: Aluminium Acı madde (kim.): Bitter substance
association alloy designations Acı sıvı: Bitters
“A” birikinti: “A” segregate Acı su: Hard water
Aba: Gaberdine Acı tat: Tang
Aba: Hodden Acı tortu suyu: Bittern
Acıyan yer (tıp) Açık ocak (maden)

Acıyan yer (tıp): Sore Açık boya: Tincture


Acil: Urgent Açık çevrim (kimya): Open chain
Acil durum: Emergency Açık çevrimli: Open chain
Acil durum k alıbı: Emergency mould Açık delik: Through hole
Acil durum oluğu: Emergency launder Açık deniz çapası: Drift anchor
Acil durum potası: Emergency ladle Açık deniz petrol platformu: Off-shore
Acil durum suyu: Emergency; urgency petroleum platform
Acil iniş: Forced landing Açık devre (elekt): Open-circuit
ACT (İleri Döküm Yöntemi): ACT Açık dizge: Open system
(Advanced casting technique) Açık erke bölgeleri: Allowed energy zones
acun: Cosmos Açık fırınlama: Open firing
Aç(ıl)ma: Unwinding Açık geçi (hadde): Open pass
Aç(ıl)ma (ambalaj): Unwrapping Açık gözeli köpük: Open-cell foam
Açacak: Bottle opener Açık gözeli plastik: Open-cell cellular
Açan: Dilatant plastic
Açı: Bevel; Elbow; Angle Açık gözeli sünger: Open-cell foam
Açı deneme: Angle testing Açık gözenek: Open pore
Açı ortay: Bisectrix Açık gözenek oylumu: Open pore volume
Açı ölçme: Angle measuring Açık gözeneklilik: Open porosity
Açıcı (kangal vb): Uncoiler Açık halka (kim.): Side chain (=Lateral
Açıcı role: Decoiler roller chain)
Açığa çıkan (kimya): Nascent Açık hava: OpenAir
Açığa çıkış: Nascence (=Nascency) Açık işletme (maden): Surface mining
Açığa çıkış: Nascency Açık kabarcık: Open blister
Açığa çıkmış durum: Nascent state Açık kalıba döküm: Open mould casting
Açık: Vivid; Plain; Unambiguous; Açık kalıp: Open die
Uncovered; Open; Limpid Açık kalıpta dövme: Open-die forging
Açık (bütçe): Deficit Açık kalibre (hadde): Open pass
Açık ağıl: Hovel Açık kangal (çelik): Open coil
Açık ağızlı anahtar: Spanner Açık kangal tavlaması: Open coil
Açık akıtımlı döküm: Open stream Annealing
casting
Açık kare paso (hadde): Open square pass
Açık alan (elekte delik alanı/toplam
alan)(cam): OpenArea Açık kum kalıp: Open sand moulding
Açık arkalı basgaç: Open back press Açık kuşaklar: Allowed bands
Açık arkalı pres: Open back press Açık kutu geçisi (hadde): Open box pass
Açık artırma: Auction Açık kutu kalibre (hadde): Open box pass
Açık artırma: Vendue Açık kuyu fırın: Open pit furnace
Açık bağlantı: Open joint Açık maden işletmesi: Open pit mining
Açık başlı pota: Open-top ladle Açık mavimsi yeşil: Aqua
Açık başlı tomruk kalıbı: Open-top ingot Açık morsu mavi: Azure
mould Açık ocak (maden): Open pit
Açık besleyici (döküm): Open riser Açık ocak (maden): Opencast (=Open pit)

2
Açık ocak madenciliği Açısal nicem sayısı
Açık ocak madenciliği: Opencast mining Açıkta kalan yüzey: Exposed finish
(=Open pit mining) Açıkta kalmış: Exposed
Açık ocak madenciliği: Open pit mining Açıkta olmayan kullanım yüzeyli:
Açık parlak kırmızı: Scarlet U-finish (=Unexposed finish)
Açık pazar: Open market Açıları eşit: Isogonic
Açık pembe yakut: Balas ruby Açılı: Angled
Açık pota (cam): Open pot Açılı eğme: Angle bending
Açık renk: Tint Açılı işleme: Oblique machining
Açık renk: Tincture Açılı kesme: Oblique cutting
Açık renk: Transparent colour Açılı taşlayıp parlatma (düz cam kenarı):
Antique level
Açık renk gözlü: Glass-eyed
Açılı vana: Angle valve
Açık sarı: Agate gray
Açılılık: Angularity
Açık tabanlı geniş başlı tomruk kalıbı:
Open bottom big-end-up ingot mould Açılır asma köprü: Drawbridge
Açılır kapanır döküm deliği: Collapsible
Açık uçlu değirmenler: Hollow end mills
sprue
Açık uçlu merdaneler: Open-end rolls Açılır kapanır masa: Drop table
Açık yalazlı fırın: Open flame furnace Açılır kapanır metal maça: Collapsible
Açık yalazlı ışıtaç (maden): Naked lamp metal core
Açık yük vagonu: Lorry Açılma: Efflorescence
Açık yüzlü kum kalıba döküm: Open Açılma (refrakter): Bursting
sand casting Açılma dayancı: Bursting strength
Açık yüzlü kalıp (döküm): Open-face Açılmamış: (kangal) Uncoiled; Unopened
mould Açılmamış delik: Blind hole
Açıklama: Exposition; Explanation Açılmış delik: Pierced hole
Açıklaması olanaksız: Unaccountable Açımlama: Decipherment
Açıklanamaz: Unaccountable Açınım eğrisi: Involute
Açıklanmamış: Unexplained Açıölçer (x- ışınları): Goniometer
Açıklanmayan: Unexplained Açıölçer tablası: Goniometer stage
Açıklayıcı: Explanatory Açısal: Angular
Açıklık: Gap; Open; Clearance; Span; Açısal açıklık: Angular aperture
Orifice; (foto)Aperture Açısal büyütme: Angular magnification
Açıklık bağlantıları (tıp): Gap junctions Açısal çözünüm: Angular resolution
(=Cell-cell contact) Açısal çözünürlük: Angular resolution
Açıklık mastarı: Gage bar Açısal devinirlik: Angular momentum
Açıklık sınırlayıcı (optik): Aperture stop Açısal dönüm: Angular displacement
Açıklık zıtlığı: Aperture contrast Açısal haddeleme yöntemi: Angular
Açıklıklı fırın: Slot furnace rolling method
Açıklıklı taramalı evre zıtlıklı Açısal hız: Angular velocity
mikroskopi: Aperture scanning phase- Açısal ivme: AngularAccelaration
contrast microscopy Açısal moment: Angular momentum
Açıklıklı yakın alan taramalı mikroskopi: Açısal nicem sayısı: Angular quantum
Aperture near-field scanning microscopy number

3
Açısal sıklık Ağ ağ olma

Açısal sıklık: Angular frequency Adi: Unexceptional


Açısal uzaklık: Angular distance Adi siğil: Verruca vulgaris
Açısız: Agonic Adipik asit: Adipic acid
Açış: Opener Adlandırma: Nomenclature
Açı-yükseklikölçeri: Tachymeter Adli: Forensic
Açkılama: Buffing Adli tıp: Forensic medicine
Açkılama çarkı: Buff wheel Adli tıp: Medical jurisprudance
Açkılama çarkı: Buffing wheel Admitans: Admittance
Açlık: Malnutrition; Famine ADP: Arenosine diphosphate (ADP)
Açlık hastalığı (tıp): Polyphagia Adrenal bezi (tıp): Suprarenal gland
Açma: Sleave; Dilatancy; Unpacking; Adrenalin: Adrenaline
Unrolling; Exposure; (kangal vb) Adsal: Nominal
Uncoiling; (kilit vb.) Unlocking
Adularya: Adularia
Açma çıkıntısı: Knockout
Aero metali (Al+Zn+Cu): Aero metal
Açma süresi: Exposure time
Aerobik: Aerobic
Açma-kapama denetimi: On-off control
Aerodinamik (bilim): Aerodynamics;
Ad etiketi: Name plate; Name tag Aerodynamic
Adacık: Key Aerojel: Aerogel
Adacık göze: Islet-cell Aerosiderit: Aerosiderite
Adacıklar (emaye bozukluğu): Crawling Aerosol: Aerosol
Adale romatizması (tıp): Fibrositis Aerosol püskürteci: AerosolAtomizer
Adaletsiz: Unjust Afiş: Poster; Placard
Adams–Williamson yasası: Adams– Afyon: Opium
Williamson law
Afyon ruhu: Laudanum
Adamsit: Adamsite
Afyon zehiri: Thebain
Adapti hassas döküm süreci: Adapti
Afyonkeşlik: Opiumism
investment casting process
Afyonlu (ilaç): Opiate
Adaptör: Adapter
Ag alaşımı: Proplatinum
Adeline çelik yapım süreci: Adeline
steelmaking process Agalit: Agalite
Adenin: Adenine Agar yayınma deneyi: Agar diffusion test
Adenoid ameliyatı (tıp): Adenoidectomy Agarik minerali: Agaric mineral
Adenosin: Adenosine Agat: Agate
Adenosin difosfat (ADP): Adenosine Aglomera: Agglomerate
diphosphate (ADP) Aglutinasyon (tıp): Agglutination
Adenosin fosfat: Addenosin phosphate Aglutinin (tıp): Agglutinin
(ATP) Agrandizman lambası: Enlarging lamp
Adenosin trifosfat: Adenosine Agrandizör: Aggrandizer; Photographic
triphosphate (ATP) enlarger
Adım: Step Agrega: Aggregate
Adım (dişli): Pitch Ağ: Mesh; Grid; Netting; Net; Network;
Adımölçer: Pedometer (göz) Reticulum; Web
Adımsayar: Pedometer Ağ ağ olma: Reticulation

4
Ağ biçimli Ağılı çözelti
Ağ biçimli: Plexiform; Retiform Ağartma maddesi: Bleach; Blancher
Ağ bozucu (oksitler-cam): Network Ağartma teknesi: Bleach
modifier Ağartma tozu: Bleaching powder
Ağ çözümlemesi: Network analysis Ağcık lifi (göz): Reticular fibre
Ağ değiştiren yükün: Network-modifying Ağdalı: Viscose; Viscous
ion Ağdalı akış: Viscous flow
Ağ gözü: Mesh Ağdalı bozunum (cam): Viscous
Ağ katman (göz): Retina deformation
Ağ katman gözlemi (tıp): Retinoscopy Ağdalı esnek: Viscoelastic
Ağ katman körlüğü (tıp): Retinitis Ağdalı esnek bozunum: Viscoelastic
pigmentosa deformation
Ağ katman sayrılığı (tıp): Retinopathy Ağdalı esnek davranım: Viscoelastic
Ağ katman yangısı (tıp): Retinitis behaviour
Ağ kutusu (e.mik.): Grid box Ağdalı esnek gevşeme: Viscoelastic
Ağ oluşturan yükün: Network-forming relaxation
ion Ağdalı esnek gevşeme katsayısı:
Ağ oluşturucu (oksitler-cam): Network Viscoelastic relaxation modulus
former Ağdalı esnek sürünme: Viscoelastic creep
Ağ örgüsü: Network Ağdalı esneklik: Viscoelasticity
Ağ örme: Netting Ağdalı esneklik katsayısı: Viscoelastic
Ağ teli: Netting wire modulus (Mve)
Ağ tutkalı (e.mik.): Grid glue Ağdalı madde: Viscous substance
Ağaç burgusu: Broach Ağdalı yapışkan: Viscous adhesive
Ağaç dalı: Limb; Twig; Branch Ağdalı yoğruk: Viscoplastic
Ağaç direk (maden): Timber Ağdalı yoğrukluk: Viscoplasticity
Ağaç işleri: Woodworking Ağdalık birimi (10N-sec/m): Poise
Ağaç kabuğu: Bark Ağdalık ölçümü: Viscometry
Ağaç kesme: Woodchopping (= Viscosimetry)
Ağaç oymacılığı: Xylography Ağdalıkölçer: Viscometer (=Viscosimeter)
Ağaç sökme: Timber drawing Ağdalılık: Viscosity
Ağaç tirizi (sepetçilik): Split1 Ağdalılık aralığı: Viscous range
Ağaç vidası: Lag screw (=Coach screw) Ağdalılık direnci: Viscous resistance
Ağar(t)ma: Whitening Ağdalılık katsayısı: Viscosity coefficient
Ağarmış: Whitish; Grizzled Ağdalılık sayısı: Viscosity number
Ağartan: Whitener Ağı: Toxicant; Poison; Toxin; Venom
Ağartıcı: Blancher; Decolorant Ağı bilimi (tıp): Toxicology
Ağartılmamış (kumaş): Unfinished Ağı hastalığı (tıp): Toxicosis
Ağartılmış: Whited Ağı üreten (tıp): Toxicogenic
Ağartılmış pamuklu kumaş: Mercerized Ağıl: Fold (=lap); Pen; Yard
fabric Ağıla(n)ma: Toxication; Poisoning
Ağartma: Bleaching; Mercerization; Ağılı: Toxic; Venomous; Poisonous
Blanching Ağılı çözelti: Toxic solution

5
Ağılı duman Ağırlıklı ortalama

Ağılı duman: Toxic fumes Ağır metal florür camı: Heavy metal-
Ağılı gaz: Toxic gas fluoride glass
Ağılı protein: Toxalbumin Ağır metal oksit camı: Heavy metal oxide
(HMO) glass
Ağılık izlemi: Toxicity monitoring
Ağır metal tuzları (Pb;Os;Mo;W;U. v.b.):
Ağılılık: Toxicity
Heavy-metal salts
Ağımsı: Reticulated
Ağır ortam: Heavy medium
Ağır: Massive; Heavy; Weighty; Gross
Ağır ortamlı ayırma: Heavy medium
Ağır agrega: Heavy aggregate separation
Ağır atom: Heavy atom Ağır parçacık (atom): Heavy particle
Ağır barit: Heavy spar Ağır profil: Heavy section
Ağır beton: Loaded concrete Ağır profil haddesi: Heavy section mill
Ağır bombalama uçağı: Heavy bomber Ağır saclar: Heavy plates
Ağır brokar: Baldachin Ağır sanayi: Heavy industry
Ağır cisim: Weight Ağır silahla donatılmış: Heavy-armed
Ağır hidrojen: Deuterium; Heavy Ağır silahlı: Heavy-armed
hydrogen Ağır su: Deuterium oxide; Heavy water
Ağır hurda: Heavy scrap Ağır taşlama çarkı: Muller
Ağır iş: Heavy duty Ağır top: Heavy artillery
Ağır iş araçları: Heavy duty vehicles Ağır tortu (maden): Placer
Ağır iş çelikleri: Ultraservice steels Ağır tortu madenciliği: Placer mining
Ağır iş makinaları: Heavy duty machines; Ağır yük arabası: Cart
Heavy machinery
Ağır yüklenti: Heavy burden
Ağır iş refrakteri: Extra duty refractory
Ağırlaşan (hastalık): Ingravescent
Ağır iş sırı: Extra duty glaze
Ağırlaşma: Ingravescence
Ağır iş takımları: Heavy duty tools
Ağırlık: Heft; Gravity; Weight
Ağır iş tuğlası: Extra duty brick
Ağırlık boşaltma kayışı: Discharge weight
Ağır iş ateş tuğlası: Superduty fireclay belt
brick
Ağırlık denetimi: Weight control
Ağır iş yağları: Heavy duty oils
Ağırlık derişimleştirme: Gravity
Ağır işçilik: Manual labour concentration
Ağır işlik şamot tuğla: Superduty fireclay Ağırlık düşürme deneyi: Drop weight test
brick
Ağırlık farkı birikimi: Gravity segregation
Ağır kil: Heavy clay
Ağırlık merkezi: Centre of gravity
Ağır kil ürünler: Heavy clay products
Ağırlık ortalamalı molekül ağırlığı:
Ağır kimyasallar: Heavy chemicals Weight-average molecular weight
Ağır kruvazör: Heavy cruiser Ağırlık özekli konaç dizgesi (mat.):
Ağır külçe (metal): Slug Barycentric coordinate system
Ağır külçe deneyi: Slug test Ağırlık yüzdesi: Weight percent
Ağır küme: Heavy aggregate Ağırlıklı: Weighted
Ağır mağnezyum oksit: Heavy Ağırlıklı kesit alanı: Weighted cross-
magnesium oxide section
Ağır metal: Heavy metal Ağırlıklı ortalama: Weighted average

6
Ağırlıklı tuzak Ahlâk konuları
Ağırlıklı tuzak: Deadfall Ağızda dikey çatlağı (cam): Split finish
Ağırlıkölçüm (bilim): Gravimetry Ağızda kaba kalıp izi (cam): Open ring
Ağırlıksal: Gravimetric Ağızda kaba kalıp izi (cam): Joint seam
Ağırlıksal birikim: Gravitational Ağızdan alınan: Peroral
segregation Ağızdan dolma tüfek: Muzzleloader
Ağırlıksal çözümleme: Ağızdan döküm (pota): Lip pouring
GravimetricAnalysis Ağızdan verilen: Oral
Ağırlıksız: Unweighted; Weightless Ağızdışı implantları: Extraoral implants
Ağırlıksızlık: Weightlessness Ağızdışı koyuntuları: Extraoral implants
Ağırsak: Boss Ağızla ilgili: Oral
Ağıtutar: Antitoxine Ağızlık (çalgı): Mouthpiece
Ağız: Chop; Edge; Orifice Ağlaşma (seramik bezemesi):
Ağız (canlı): Mouth Reticulation
Ağız (şişe): Mouthpiece Ağlı çoğuz: Network polymer
Ağız açan (tıp): Gag Ağlı dağlama (çelik): Network etching
Ağız açma: Flaring Ağlı eşçoğuz: Network copolymer
Ağlı içyapı: Network structure
Ağız açma (şişe): Cork age
Ağlı kopolimer: Network copolymer
Ağız açma aleti: Flaring tool
Ağlı molekül yapısı (çoğuz): Network
Ağız açma raybası (cam): Pucella molecular structure
Ağız bilimi (tıp): Stomatology Ağlı polimer: Network polymer
Ağız boşluğu: Chop2 Ağlı yapı: Network structure
Ağız çatlakları (bardak): Rim splits Ağrayan (yara): Tender
Ağız düzlüğü (cam): Sealing ring; Locking Ağrı: Pain; Ache
ring (=Sealing surface) Ağrı dindirici: Analgesic; Painkiller; (ilaç)
Ağız düzlüğü (cam): Lip Anodyne
Ağız genişletme (cam): Flaring Ağrı duyarlıkölçeri: Algometer
Ağız içi küresel genişliği (cam): Undercut Ağrı veren: Painful
ring Ağrıdan kıvranma (tıp): Writhing
Ağız içi mastarı (cam): Bore gauge Ağrılı: Painful; Pained
Ağız kenar kalınlığı (bardak): Edge Ağrılı seyirce: Tic douloureux
thickness Ağrısız: Painless
Ağız kenarı; (bardak) Rim; (cam) Brim Ağsı: Plexal; Reticular
Ağız kesme makinası (cam): Fire finisher Ağsı alyuvar (tıp): Reticulocyte
Ağız mızıkası: Harmonium Ağsı göze: Reticulum cell
Ağız yakma: Fire finishing; (cam): Edge Ağsı yapı: Reticulum
fusion Ağsız: Webless
Ağız yakma hatası (cam): Bad glaze Ağyuvar: Reticulocyte
Ağız yangısı (tıp): Stomatitis Ağzına kadar dolu: Topfull
Ağız yangısı yapan (tıp): Stomatitic Ahenk: Harmony
Ağız yarası (tıp): Canker Ahenkli: Rhythmical; Harmonious
Ağız yuvarlatma (cam): Rounding of rim Ahenksiz: Incompatible
Ağıza ilişkin (tıp): Stomatic Ahlâk konuları: Ethical issues

7
Ahlâksal Akciğer (tıp)

Ahlâksal: Ethical Ak benek (tıp): Walleye


Ahlâksal konular: Ethical issues Ak benekli temper döküm: White-heart
Ahşap: Wood; Wooden; Timbered maleable cast iron
Ahşap ayaklı köprü: Trestle bridge Ak boya: Leuco base; white paint
Ahşap cilası: Wood veneer Ak buğu (CO gazı-madencilik): White
damp
Ahşap çivi: Treenail
Ak deri (tıp): Leucoderma
Ahşap direk: Stull
Ak kan (tıp): Lymph
Ahşap işi: Woodwork
Ak kan bezesi (tıp): Lymphadenitis
Ahşap kırevi: Lodge
Ak kan damarları bilimi (tıp):
Ahşap kirişler: Timbering
Lymphatics
AIDS: Acquired Immune Deficiency
Ak kan düğümü (tıp): Lymph gland
Syndrome (AIDS)
(=Lymph node)
AISI çelik sınıflandırması: AISI steel Ak kan gözesi (tıp): Lymph cell
classification (=Lymphocyte)
AISI çelikleri: AISI steels Ak kan gözesi (tıp): Lymphocyte
AISI H-çelikleri: AISI H-steels Ak kan uru: Lymphoma
AISI çelik simgeleri: AISI steel Ak kansal: Lymphoid
designations
Ak kansı (tıp): Lymphoid
AISI/SAE simgeleme dizgesi: AISI/SAE
designation system Ak katman (nitrürleme): White layer
AISI/SAE standart çelikleri: AISI/SAE Ak paklama: White pickling
standard steels Ak pirinç: White brass
AISI/SAE alaşımlı çelikleri: AISI/SAE Ak tunç: White bronze
alloy steels Ak yanaklı lastik (oto): Whitewall tire
Aich metali: Aich’s metal Akabilirlik (döküm kumu): Flowability
Aile: Family Akaç: Drain
Airy çemberi: Airy disk Akaç (döküm): Gate
Airy çözünümü: Airy resolution Akaç borusu: Drain pipe
Airy çözünürlüğü: Airy resolution Akaç dökümü: Drain casting
Airy deseni: Airy pattern Akaç tuğlası: Drain tile
Ajax-Northrup fırını: Ajax-Northrup Akaçlama: Drainage
furnace Akaçlama boruları: Drainage piping
Ajax süreci: Ajax process Akaçlı model (döküm): Gated pattern
Ak: White Akademi: Academy
Ak altın: White gold Akademik: Academic
Ak altın lehimi: White gold solder Akak: Duct; Channel
Ak arkum: Quicksand Akan: Leaky
Ak arsenik: WhiteArsenic Akantit: Acanthite
Ak asbest: Mineral wool Akarca: Fistula
Ak asitleme: White pickling Akarcalı: Fistulous (=Fistular)
Ak bakır: White copper Akasya sakızı: Gum arabic
Ak benek (tıp): Leucoma Akciğer (tıp): Lung

8
Akciğer çıkarımı (tıp) Akışkan basıncı
Akciğer çıkarımı (tıp): Pneumonectomy Akım besleyicisi: Supply
Akciğer daralması (tıp): Atelectasis Akım denetleci: Galvanostat
Akciğer sönümü (tıp): Atelectasis Akım duyarlı algılayıcılar: Amperometric
Akciğer tozacası (tıp): Pneumoconiosus sensors
Akciğer ve mideye ilişkin (tıp): Akım kesici: Circle breaker
Pneumogastric Akım verimliliği: Current efficiency
Akciğer yangısı (tıp): Pneumonia Akım yoğunluğu: Current density
Akciğer zarı hastalığı (tıp): Hyaline Akımla kaplama: Galvanoplasty
membrane disease Akımlı tel: Live wire
Akciğer zarı su toplaması (tıp): Akımölçer: Ampermeter; Ammeter
Hydrothorax (elekt.); Rheoscope
Akciğere ilişkin: Pneumonic Akımsız: Electroless
Akça: Whitish Akınak (tıp): Fistula
Akçıl: Whitish Akıntı: Effluence
Akçıl göz bebeği: Walleye Akıntı: Leakage
Akçıl göz bebekli (tıp): Walleyed Akıntı (burun): Defluxion
Akçıl hormonu: Melatonin Akıölçer: Fluxmeter
Akderi (deri hastalığı): Vitiligo Akış: Flow; Effluence
Akdın tulumu: Pantdress Akış bilimi: Rheology
Akordiyon: Accordion Akış çizgesi: Flow chart; Flow diagram;
Akermanit: Akermanite Hydrograph
Akı: Flux Akış çizgileri: Flow lines
Akı çizgileri (mıknatısAlan): Flux lines Akış çizgisi: Streamline
Akı yoğunluğu: Flux density (B) Akış deliği (besleyici) (cam): Orifice ring
Akıcı: Effluent Akış denetimi: Flow control
Akıcı film derişimi: Flowing-film Akış denetimli kok fırını: Flow-controlled
concentration coke oven
Akıl almaz: Incredible; Incomprehensible; Akış gerilimi (gerçek gerilim): Flow stress
Inconceivable Akış gözesi: Flow cell
Akıl durgunluğu (tıp): Hyponoia Akış hızı: Flow rate
Akıl hastalığı (tıp): Mental illness Akış indisi: Flow index
Akıl hastanesi: Mental hospital Akış izleme: Flow monitoring
Akıl hesabı: Mental arithmetic Akış korozyonu: Impingement attack
Akıl sağlığı: Sanity Akış koşulları: Flow conditions
Akıl/ruh hastalığı tedavisi (tıp): Mental Akış ölçme Aygıtı: Venturi pipe
treatment Akış sayacı (parça büyüklüğü): Stream
Akıllı: Rational counter
Akılsal: Mental Akış yapısı: Flow structure
Akım: Current Akış yenimi: Impingement attack
Akım-gerilim eğrisi: Current-potential Akış yolu (cam) Cumba: Alcove
curve Akışkan: Fluid
Akım azaltma: Current decay Akışkan basıncı: Fluid pressure

9
Akışkan basınçlı biçimleme Akma menevişlemesi (ısılmekanik işlem)

Akışkan basınçlı biçimleme: Fluid Akıtma (cam): Draining (=tapping)


pressure forming Akıtma döküm: Drain casting
Akışkan debiölçeri (cam): Orifice plate Akıtma döküm (seramik): Drain casting
Akışkan demir cevheri indirgeme süreci: (=Hollow casting)
Fluid Iron Ore Reduction (FIOR) process Akıtma mili: Stopper rod
Akışkan kumlu kalıplama: Fluid sand Akıtma mili tuğlası: Stopper rod sleeve
moulding
Akıtma oluğu: Drop chute
Akışkan kumlu kalıplar: Fluid sand
Akıtma oluğu Bilya oluğu (cam): Chute
moulds
Akıtma yoğunluğu (toz): Pour density
Akışkan sürtünmesi: Fluid friction
Akıtmalı kaplama: Flow coating
Akışkan tezgenli parçalama birimi:
Fluidized catalytic cracking unit (FCCU) Akide şekeri: Hard candy; Rock candy;
Akışkan yatak: Fluidized bed Sugar candy
Akışkan yatak süreçleri (sünger demir): Akide şekerimsi kırılma (tanelerarası
Fluidized-bed processes kırılma): Rock candy fracture
Akışkan yatak teknolojisi: Fluidized-bed Akik: Agate
technology Akik taşı taklidi bilye: Immy
Akışkan yatak tepkimeci: Fluidized-bed Akikli salyangoz kabuğu: Agate shell
reactor Akikli yeşimli kuvarz: Agate jasper
Akışkan yatakta kaplama: Fluidized-bed Akil kökü: Acyl radical
coating Akins sınıflacı: Akins classifier
Akışkanlar: Fluids; Effluents Akkereste: Whitewood
Akışkanlar dinamiği (bilim): Akkor: Glow; Incandescent; Red glow;
Hydrodynamics (=Hydrokinetics) White heat; Candescent
Akışkanlar kinetiği (bilim): Akkorlaşma: Incandescency; Glowing;
Hydrokinetics (=Hydrodynamics) Incandescence (=Incandescency)
Akışkanlaşmış: Fluidized Akkorlaşmış: Glowing
Akışkanlaştırma: Fluidization Akkorluk: Candescence
Akışkanlaştırma kavurması: Fluidizing Akla sığmaz: Inconceivable
roasting
Aklaş(tır)ma: Whitening
Akışkanlığı hıza bağlı artan: Thixotropic
Aklaştıran (nesne): Whitener
Akışkanlığın hıza bağlı artması:
Thixotropy Akma: Effluence
Akışkanlık: Fluidity Akma (çekme deneyi): Yielding
Akışlı cam boru üretimi: Overflow Akma (seramik boyama): Running
process Akma çizgisi (seramik): Drain line
Akışlı göze ölçümü: Fluorescent cell Akma dayancı: Yield strength
sorting (=Flow cytometry) Akma düşmesi: Yield drop
Akışlı göze sayımı: Flow cytometry Akma gerilimi (σa): Yield stress (σy)
Akışlı gözesayar: Flow cytometer Akma gerinimi: Yield strain
Akışölçer: Rheometer; Flowmeter Akma kırışıkları: Breaks
Akıtaç (çelik): Stopper Akma kıstası: Yield criterion
Akıtaç kafası: Stopper head Akma menevişlemesi (ısılmekanik
Akıtma: Pouring işlem): Flow tempering

10
Akma noktası Aksırtıcı (madde)
Akma noktası: Yield point Akrilat: Acrylate
Akma noktası olgusu: Yield point Akrilat temelli basınç duyarlı yapışkan:
phenomenon Acrylate-based pressure sensitiveAdhesive
Akma noktası uzaması: Yield point Akrilatlar: Acrylates
elongation Akrilatlı silikon uretanlar: Acrylated
Akma oranı: Yield ratio silicone urethanes
Akma sıcaklığı (10e5 poise sıcaklığı): Akrilatlı silikonlar: Acrylated silicones
Flow point Akrilatlı üretanlar: Acrylated urethanes
Akma süresi (seramik): Drain time Akrilik asit: AcrylicAcid
Akma uzaması: Yield point elongation Akrilik bileşikler: Acrylic compounds
Akmaklı (tıp): Fistulous (=Fistular) Akrilik elyaf: Acrylic fiber
Akmasız ray: Dead rail Akrilik emayeler: Acrylic enamels
Akmaz: Viscose Akrilik ester reçineler: Acrylic ester resins
Akmaz: Viscous Akrilik esterler: Acrylic esters
Akmaz benzeri akış: Quasiviscous flow Akrilik kaplama: Acrylic coating
Akmaz benzeri eğrisi: Quasiviscous curve Akrilik lateks: Acrylic latex
Akmazlık: Viscosity Akrilik lif: Acrylic fibre
Akmazlık aralığı (çoğuz): Viscous range Akrilik lif: Acrylic fiber
Akmazlık birimi: Poise Akrilik plastikler: Acrylic plastics
Akmazlık direnci: Viscous resistance Akrilik reçineler: Acrylic resins
Akmazlık katsayısı: Viscosity coefficient Akrilikanhidrid: AcrylicAnhydride
Akmazlık katsayısı: Coefficient of Akrilikler: Acrylics
viscosity
Akrilik-stiren-akrilonitril (ASA):
Akmazlık ölçümü (bilim): Viscometry Acrylic-styrene-acrylonitriles (ASA)
(=Viscosimetry)
Akrilonitril: Acrylonitrile
Akmazlıkölçer: Viscometer
(=Viscosimeter) Akrilonitril butadien: Acrylonitrile
butadiene
Akmermer: Alabaster
Akrilonitril butadiyen stiren (ABS):
Akmika: Muscovite Acrylonitrile–butadiene-styrene (ABS)
Akne (tıp): Acne Akrilonitril butadiyenli kauçuk:
Akort: Tuning Acrylonitrile–butadiene-rubber
Akort düdüğü: Pitch pipe Akrilonitril polimer: Acrylonitrile
Akort edilebilir: Tunable polymer
Akort vidası: Tuning peg Akrolein: Acrolein
Akort vidası: Tuning pin (=Tuning peg) Aks: Axle
Akpirit: Marcasite Aks yatağı: Axle journal
Akrabalık: Relationship Aksak (tıp): Hipshot
Akridin: Acridine Aksak zırh levhası: Lame
Akriflavin: Acriflavine Aksam: Component
Akrilaldehit: Acrylaldehyde (=Acrolein) Aksama: Limping
Akrilamid: Acrylamide Aksırma (tıp): Sternutation
Akrilan (iplik): Acrilan Aksırtıcı (madde): Sternutatory

11
Aksırtıcı zehirli gaz Alan elektron mikroskobu

Aksırtıcı zehirli gaz: Sternutator Aktomiyosin (kas proteini): Actomyosin


Aksilik: Mishap Akuamarin: Aquamarine
Aksiyom: Axiom Akun: Amyloid
Akson: Axone Akustik: Acoustic
Aksu: Cataract Akustik yayım: Acoustic emission (AE)
Akşın: Albina Akustik yayım denemesi: Acoustic
Akşınlık (tıp): Albinism emission testing
Aktaraç: Transducer Akü: Accumulator; Storage battery
Aktarıcı soğutma ızgarası: Roller cooling Akü gözesi: Storage cell
bed Akü kavanozu: Battery jar
Aktarılabilir: Transferable Aküpanktür (tıp): acupuncture
Aktarım: Transfer Akvaryum: Aquarium
Aktarım ıletim: Transmission Akyeşim: Jadeite
Aktarım levhası: Dead plate Akyuvar: Leukocyte (=Leucocyte)
Aktarım yolluğu: Carry-overApron Akyuvar azlığı (tıp): Leucopenia
Aktarma: Transfer (=Leukopenia)
Aktarma arabası: Transfer car Akyuvar çokluğu (tıp): Leucocytosis
Aktarma baskı (cam hatası): Offset (=Leukocytosis)
printing Akyuvar oluşumu (tıp): Leucopoiesis
Aktarma halkası: Transfer loop Akyuvarsızlık (tıp): Agranulocytosis
Aktarma kalıbı: Transfer die Al: Scarlet; Sanguine; Red
Aktarma noktası: Transfer point Al-fin süreci: Al-fin process
Aktarma organları: Drive train Al renk: Hemachrome
Aktarma potası: Transfer pot; Transfer Alabamin (=Astatin): Alabamine
ladle (=Astatine)
Aktarma yeri: Transfer point Alabaster camı: Alabaster glass
Aktarma zinciri: Transfer change Alaca: Mottle
Aktarmalı kalıplama: Transfer moulding Alaca bakır cevheri: Bornite
Aktinik cam: Actinic glass Alaca dokuma: Gingham
Aktinik dizisi (kim.): Actinide series Alacalı: Anisochromatic
Aktinik ışınlar: Actinic rays Alacalı bölge: Mottled zone
Aktinit elementler: Actinide elements Alacalı demir (Gri+beyaz d.demir):
Aktinit ögeler: Actinide elements Mottled iron
Aktinitler: Actinides (=Actinonlar) Alacalı dökme demir: Mottled cast iron
Aktinon: Actinon Alan: Ground; Area; Field
Aktinouranyum: Actinouranium Alan daralması: Area reduction
Aktinyum: Actinium Alan derinliği (optik): Depth of field
Aktinyum dizisi (A.t: 89 103 ): Actinides Alan diyaframı (optik): Field diaphragm
(=Actinonlar) Alan düzlemi (optik): Field plane
Aktinyum dizisi metalleri: Actinium Alan eğriliği (optik cam): Field curvature
series of metals Alan elektron mikroskobu: Field electron
Aktivite: Activity microscope

12
Alan etkili transistör Alaşma
Alan etkili transistör: Field-effect Alaşım çeliği: Alloy steel
transistor (FET) Alaşım dizgeleri: Alloy systems
Alan kavisi (mercek): Curvature of field Alaşım dökümü: Alloy casting
Alan kuramı: Field theory Alaşım elementleri: Alloying elements
Alan mıknatısı: Field magnet Alaşım hurdası: Alloy scrap
Alan numarası (optik): Field number Alaşım kaplama: Alloy plating
Alan salıcısı: Field emitter Alaşım kaplaması: Alloy plating
Alan salım kaynağı: Field emission source Alaşım karbürü: Alloy carbide
(=Field emitter) Alaşım katıkları: Alloy additions
Alan salım tabancalı geçirimli elektron Alaşım nitrürleri: Alloy nitrides
mikroskobu: Field-emission gun
Alaşım ögeleri: Alloying elements
transmission electron microscope
Alaşım silosu: Alloy hopper
Alan salım tabancalı taramalı elektron
mikroskobu: Field-emission gun scanning Alaşım tasarımı: Alloy design
electron microscope Alaşım tozu: Alloy powder
Alan salım tabancası: Field-emission gun Alaşım yapımı: Alloy making
Alan salımı: Field emission Alaşım yapışkanı: Alloy adhesive
Alan salımlı mikroskop: Field-emission Alaşımlama: Alloying
microscope Alaşımlama katıkları: Alloying additions
Alan sargısı (elekt.): Field winding Alaşımlanmamış: Unalloyed
Alan yeğinliği: Field strength (=Field Alaşımlı çelik: Alloy steel
intensity) Alaşımlı çelik çubuklar: Alloy steel bars
Alan yükünlü mikroskop: Field ion Alaşımlı çelik döküm: Alloy steel casting
microscope Alaşımlı çelik levha: Alloy steel plate
Alan yükünlü mikroskopi: Field ion Alaşımlı çelik tel: Alloy steel wire
microscopy
Alaşımlı demir dökümler: Alloyed iron
Alan yükünleşme mikroskobu: Field- castings
ionization microscope
Alaşımlı dökme demir: Alloy cast iron
Alanin: Alanine
Alaşımlı döküm: Alloy casting
Alanit: Allanite
Alaşımlı otomat çelikleri: Free-machining
Alanölçer: Planimeter alloy steels
Alanölçüm yöntemi (metalografi): Alaşımlı pik demir: Ermalite™
Planimetric method
Alaşımlı takım çeliği: Alloy tool steel
Alanölçümsel: Planimetric
Alaşımlı yapı çelikleri: Constructional
Alanölçümü: Planimetry Alloy steels
Alansal çözümleme: Areal analysis Alaşımlı yay teli: Alloy spring wire
Alansal x–ışınları çözümlemesi: Areal Alaşımsız: Unalloyed
x–ray analysis
Alaşımsız çelikler: Nonalloyed steels;
Alarm: Alarm Unalloyed steels
Alaska boru hattı: Alaskan pipeline Alaşımsız küresel dökme demir:
Alaskit: Alaskite Unalloyed ductile iron
Alaşım: Alloy Alaşımsızlaş(tır)ma: Dealloying
Alaşım bileşimi: Alloy composition Alaşma: Laking

13
Alaşmış Alevle kesme hatası (cam)

Alaşmış: Laked Alçılı kalıplama: Plaster moulding


Alaybozan tüfeği: Blunderbuss Alçılı yüzey: Plaster base finish
Alaz: Flame Alçıtaşı çimentosu: Keene’s cement
Alaz yaldızı: Fire gilt Alçıtaşı kalıp: Gypsum mould
Alaz yanığı (tıp): Flash burn Aldal süreci: Aldip process
Albino (tıp): Albina Aldatma: Trick
Albion metali: Albion metal Aldehitler: Aldehydes
Albit: Albite Aldol: Aldol
Albörüce (tıp): Lupus erythematosus Aldosteron: Aldosterone
Albumin: Albumin Aldoz: Aldose
Albüm: Album Aldoz şekeri: Mannose
Albümin özü: Protein Aldrin: Aldrin
Alçak: Low Aleksandrit: Alexandrite
Alçak basınç: Low pressure Alerji (tıp): Allergy
Alçak basınçölçer: McLeod gauge Alerji deneyi (tıp): Patch test
Alçak frekans (30-300 KHz): Low Alerjik tepki (tıp): Allergic reaction
frequency Alet: Instrument; Equipment; Device;
Alçak gerilimli taşlama: Low-stress Organ; Gadget; Appliance; Rig
grinding Alet kulübesi: Toolhouse
Alçak sıklık: Low frequency Alet sapı: Tang
Alçalan çatal noktası (üçlü çizge): Alet takımı: Kit; Tool-kit
Descending fork point Alet yapımı: Tool making
Alçaltılmış spout: Submerged throat Aletle şekillendirme: Tooling
(=Submarine throat) Aletrin: Allethrin
Alçaltım: Depression Alev: Flame; Blaze
Alçaltma: Lowering Alev algılama: Flame detection
Alçatılmış spout (cam): Sump throat Alev bölmesi: Combustion chamber
(Submarine throat) Alev direnci: Flame resistance
Alçı: Plaster Alev duvarı: Flash wall
Alçı gibi: Gypseous Alev fışkırması (fırın deliği): Sting-out
Alçı içeren: Gypsiferous Alev gömleği: Muffle
Alçı kalıba döküm: Slip casting; Plaster Alev izi: Spark
mould casting
Alev sönmesi: Blow out
Alçı kalıp (döküm): Plaster mould
Alev tepmesi: Flare-back
Alçı kaplama: Plastering; Plasterwork
Alevalmaz: Nonflammable
Alçı katman: Plastering
Alevde yumuşatarak biçim verme (cam):
Alçı sıvama: Plastering Scientific glass blowing (=Lame working)
Alçı taşı: Gypsum Aleve dayanıklı cam: Flame-proof glass;
Alçı tezyinat: Plasterwork Flame-resistant glass
Alçılama: Plastering Alevle çakma (cam): Flame blowing
Alçılanmış: Plastered Alevle kesme (cam): Sear-off
Alçılı: Gypseous; Gypsiferous Alevle kesme hatası (cam): Bad sear-off

14
Alevle parlatılmış (cam) Alın frezesi
Alevle parlatılmış (cam): Fire finished Algılama kısıtı: Limit of detection;
Alevle parlatılmış kenar (cam): Fire Detection limit
finished edge Algılama kolimatörü: Detector collimator
Alevle parlatılmış ağız (cam): Fire Algılama koşutacı: Detector collimator
finished rim Algılanabilen en düşük kütle: Minimum
Alevle parlatma (cam): Fire finishing detectable mass
Alfa: Alpha Algılanmamış: Undetected
Alfa-beta alumina: Alpha-betaAlumina Algılayıcı: Sensor; Detector
Alfa-beta pirinçleri: Alpha – beta brasses Algılayıcı aygıtlar: Sensing devices;
Alfa-beta titan: Alpha-beta titanium Sensory devices
Alfa-beta yapısı: Alpha – beta structure Algılayıcı buzlanması: Detector icing
Alfa-Fe2O3: Alpha-Fe2O3 Algılayıcı kapağı: Detector shutter
Alfa alumina: Alpha alumina Algılayıcı nicem verimliliği: Detector
Alfa amino asitler: Alpha Amino Acids quantum efficiency
Alfa bölgesi: Alpha region Algılayıcı penceresi: Detector window
Alfa demir: Alpha iron Algılayıcı sinir (tıp): Receptor
Alfa dengeleyici: Alpha stabilizer Algılayım (=sezgi): Sense
Alfa dengeleyici element: Alpha Algısal: Sensory
stabilizing element Algısallık: Susceptibility
Alfa evresi: Alpha phase Alginatlar: Alginates
Alfa ferrit: Alpha ferrite (=ferrite) Alginik asit: Alginic acid
Alfa ışınları: Alpha rays ALGOL (bilgisayar): ALGOL
Alfa iki üstü: Alpha double prime (ALGOritmic Language)
Alfa kabuğu: Alpha case Algoritma: Algorithm
Alfa kalay: Alpha tin Alıcı: Acceptor; Receiver
Alfa martensit: Alpha martensite Alıcı atomlar: AcceptorAtoms
Alfa oluşturu ögeler: Alpha forming Alıcı doyumu: Acceptor saturation
elements Alıcı düzeyi: Acceptor level
Alfa oluşturucu elementler: Alpha Alıcı elektron durumu: Acceptor electron
forming elements state
Alfa oluşturucular: Alpha formers Alıcı katışkıları: Acceptor impurities
Alfa parçacıkları: Alpha particles Alıcı maşa (cam): Take-out tongue
Alfa pirinçleri: Alpha brasses Alıcı yer: Acceptor site
Alfa saçılımı: Alpha scattering Alıkoyabilirlik: Retentivity
Alfa selüloz: Alpha cellulose Alıkoyma: Retention
Alfa süreci: Alpha process Alın: Brow; (tıp) Forehead; (madencilik)
Alfa titanyum: Alpha titanium Face
Alfa uranyum: Alpha uranium Alın bağlantısı: Butt joint
Alfa üstü: Alpha prime Alın çatlakları: Butt cracks
Alfa yokoluşumu: Alpha decay Alın dişlisi: Spur gear
Algaroth tozu (SbCl): Powder of Algaroth Alın frezeleme: Face milling
Algılama: Detection Alın frezesi: Face mill

15
Alın göçmesi (Madencilik) Alkali toprak borat camları

Alın göçmesi (Madencilik): Face fall Alkali-germanat camları: Alkali-


Alın kaynağı: Butt weld germanate glassses
Alın kaynaklaması: Butt welding Alkali-serbest fosfat camları: Alkali-free
Alın kaynaklı: Butt welded phosphate glasses
Alın kaynaklı boru: Butt welded pipe Alkali aluminosilikat camları: Alkali-
aluminosilicate glasses
Alın taşıyıcı (madencilik): Face conveyor
Alkali borosilikat camları: Alkali-
Alından fasetAçma: Spot facing borosilicate glasses
Alınlık (kilit): Hand plate Alkali boya: Basic dye
Alıntı: Adaptation Alkali çatlatması: Caustic cracking
Alışılmamış: Unconventional; Unfamiliar; Alkali çinko borosilikat camları: Alkali
Unusual zinc borosilicate glasses
Alışılmış: Familiar; Usual; Routine Alkali çinko silikat camları: Alkali zinc
Alışılmış yöntem: Routine silicate glasses
Alışkı düzlemi: Habit plane Alkali deterjanlar: Alkaline detergents
Alıştırma: Exercise Alkali direnci (porselen emayeler): Alkali
Alıştırma: Bedding resistance
Alıştırma defteri: Workbook Alkali fazlalığı (tıp): Alkalosis
Alıştırma süresi: Running-in-period Alkali giderme: DeAlkalization
Alışveriş arabası: Trolley Alkali halitler: Alkali halides
Alışveriş merkezi: Mart Alkali ile pas giderme: Alkaline derusting
Alifatik aminler: Aliphatic amines Alkali ile temizleme: Alkaline cleaning
Alifatik bileşikler: Aliphatic compounds Alkali ile tufal giderme: Alkaline
Alifatik çoğuzlar: Aliphatic polymers descaling
Alifatik epoksiler: Aliphatic epoxies Alkali korrozyonu: Alkali corrosion
Alifatik karbohidratlar: Aliphatic Alkali metaller: Alkaline metals
hydrocarbons Alkali oksitler: Alkaline oxides
Alifatik polimerler: Aliphatic polymers Alkali ölçme: Alkalimetry
Alifatik poliol epoksiler: Aliphatic polyol Alkali önleyiciler: Alkali inhibitors
epoxies Alkali silikat camları: Alkali-silicate
Alifatikler: Aliphatics glasses
Alil alkol: Allyl alcohol (=Propenyl Alkali sodyum stanat yunakları: Alkaline
alcohol) sodium stannate baths
Alil asetat: Allyl acetate Alkali temizleyici: Alkaline cleaner
Alil gurubu: Allyl group Alkali toprak alumina silikat camı:
Alil klorür: Allyl chloride Alkaline earth alumina silicate glass
Alil metakrilat: Allyl methacrylate Alkali toprak alumino-silikat camları:
Alkaline earth alumino-silicate glass
Alil plastik: Allyl plastic
Alkali toprak alumino-borosilikat
Alil sülfür: Allyl sulphide camları: Alkaline earth alumino-
Aliller: Allyls borosilicate glasses
Alilli reçineler: Allyl resins Alkali toprak borat camları: Alkaline
Alizarin: Alizarine earth borate glasses

16
Alkali toprak boroalumino-silikat camları Almaşma
Alkali toprak boroalumino-silikat Alken dizisi: Alkene series
camları: Alkaline earth boroalumino- Alkınma: Fading
silicate glass Alkid kaplama: Alkyd coating
Alkali toprak germanat camları: Alkaline Alkid plastik: Alkyd plastic
earth germanate glass
Alkid reçineler: Alkyd resins
Alkali toprak metalleri: Alkaline earth
metals Alkidler: Alkyds
Alkali toprak oksitleri (CaO): Alkaline Alkil kökü: Alkyl group
earth oxides Alkilleşme: Alkylation
Alkali toprak sırlar: Alkaline earth glazes Alkin: Alkine (=Alkyne)
Alkali toprak silikat camları: Alkaline Alkin dizisi: Alkylene series
earth silicate glasses Alkocel: Alcogel
Alkali toprak sülfürleri: Alkaline earth Alkol: Aqua vitae; alcohol
sulphides Alkol ayrıştırma: Alcoholysis
Alkali uranatlar: Uranium orange Alkol yoğunlaştırıcı: Vinificator
Alkali yenimi: Alkali corrosion Alkolle ovma: Embrocation
Alkali yunak: Alkaline bath Alkoller: Alcohols
Alkaliler: Alkalies Alkollü: Spirituous
Alkalili: Basic; Alkaline Alkollü benzin: Gasohol
Alkalili çözelti: Alkaline solution Alkollü içki: Stimulant
Alkalili dağlama: Alkaline etching Alkollü pelte: Alcogel
Alkalili elektrik arkı ocağı: Basic electric Alkaloid: Alkaloid
arc furnace (B.O.F) Alkolölçer: Alcoholmeter
Alkalili elektrik ark ocağı süreci: Basic Alkomaks: Alcomax
electric arc process (B.O.P)
Allen metali: Allen’s metal
Alkalili fırın: Basic furnace
Allen tornavidası: Allen wrench
Alkalili kurşun karbonat: Basic lead
Allen vidası: Allen screw
carbonate
Allık parlatma tozu(=Kızıl hematit):
Alkalili kurşun kromat: Basic lead
Rouge
chromate
Allis –Chalmers denetimli atmosfer
Alkalili taban: Basic bottom
tepkimeci: Allis – Chalmers controlled
Alkalili yansızlaştırıcı: Alkaline atmosphere Reactor (ACCAR)
neutralizer
Allopren: Alloprene
Alkalilik: Basicity; alkalinity
Almaç: Receiver
Alkalilik indisi: Basicity index
Alman denizaltısı: U-boat
Alkalilik oranı: Basicity ratio
Alman gümüşü: German silver
Alkaliölçer: Alkalimeter
Alman gümüşü eşyalar: German silver
Alkaliye daldırma: Caustic dip articles
Alkan: Alkane Alman Standartlar Enstititüsü: Deutsche
Alkan damarı (tıp): Artery Institut für Normung (DIN)
Alkan dizisi: Alkane series Almandin: Almandine
Alkana çevirme (tıp): Arterializstion Almaşık akım: Alternating current
Alken: Alkene Almaşma: Alternation

17
Almenec süreci Alt uzay ilingesi (mat.)

Almenec süreci: Almenec processes Alt geçit: Underpass; Subway


Alnı konik tuğla: End skew Alt göğüs kemiği (tıp): Xiphisternum
Alni: Alni (=Aluminium nickel) Alt göğüs kemiğine ilişkin (tıp):
AlNi mıknatısları: AlNi magnets Xiphisternal
AlNiCO alaşımları: AlNiCo alloys Alt gövde: Undercarriage
Alnico mıknatıs alaşımları: Alnico Alt grup: Subgroup
magnetic alloys Alt im (mat.): Subindex
Alnico mıknatısları: Alnico magnets Alt karın (tıp): Hypogastrium
(=Hypogastria)
Alofan: Allophane
Alt kalıp: Boss
Alotrop: Allotrope
Alt kaplama (oto): Undercoating
Alpaka yünü: Alpaca
Alt kapma merdaneleri: Bottom pinch
Alpax alaşımı: Alpax alloy rolls
Alrak süreci: Alrak process Alt karın (tıp): Pelvic cavity;
Alsı: Heme hypogastrium
Alsifer: Alsifer Alt karın zarı (tıp): Caul
Alstonit: Alstonite Alt kat (boya): Prime coat
Alt: Lower; Bottom Alt katman Temel: Substratum
Alt akma noktası: Lower yield point Alt köpek dişi (çocuk): Stomach tooth
Alt astar: Precoat Alt küme (mat.): Subset
Alt başlık: Subtitle Alt oksit (kim.): Suboxide
Alt bezeme (seramik): Underglaze Alt öbek (mat.): Subgroup
decoration Alt öğecik (atom bileşenlerinden her
Alt bezeme mürekkepleri (seramik): biri): Subatom
Underglaze inks Alt öğeciksel: Subatomic
Alt bölüm: Subsection Alt örgü (mat.): Sublattice
Alt çene: Jaw Alt özdek: Substrate
Alt çene: Submaxilla Alt renk: Undertint
Alt çene kası (tıp): Digastric muscle Alt sır (çinicilik): Underglaze
Alt sırlama (çinicilik): Underglazing
Alt çene kemiği (tıp): Jawbone;
Submaxilla; Chinbone Alt takım: Subgroup
Alt çene kemiğine ilişkin (tıp): Alt taraf: Underside
Submaxillary Alt taş (elekt.): Substrate
Alt çene tükrük bezi (tıp): Submaxillary Alt tavlama noktası: Lower annealing
gland point
Alt çenesi çıkık (tıp): Underhung Alt tavlama sıcaklığı: Lower annealing
temperature (=Lower annealing point)
Alt çeneye ilişkin: Submaxillary
Alt temel: Subbase
Alt çıkıntı: Bottom pipe
Alt ulam (mat.): Subcategory
Alt çöküntü (yerbilim): Underthrust
Alt uzay (mat.): Subspace
Alt derece: Bottom flask
Alt uzay düzgünlüğü (mat.): Subspace
Alt derece (döküm): Drag uniformity
Alt deri (tıp): Derma, dermis Alt uzay ilingesi (mat.): Subspace
Alt dizey (mat.): Submatrix topology

18
Alt üst Altın kabuk
Alt üst: Upside-down Altıgensel sıkı istifli birim göze:
Alt vites dişlisi (mak.): Underdrive Hexagonal close-packed unit cell
Alt yüz: Underside Altıgensel sıkı istifli düzlem: Hexagonal
Altderi (tıp): Corioum close-packed plane
Alternatif akım: Alternating current Altıgensel sıkı istifli metal: Hexagonal
Alternatif akım motorları: Alternating close-packed metal
current motors Altıgensel sıkı istifli örüt: Hexagonal
Alternatif akımlı ark kaynağı: Alternating close-packed crystal
current arc welding Altıgensel sıkı istifli yön: Hexagonal
Alternatör: Alternator close-packed direction
Altı: Six Altıklorlu etan: Hexachloroethane
Altı C-atomlu şeker: Hexose Altıköşe (kesitli) çubuklar: Hexagons
Altı değerlikli: Sexivalent Altılı soğuk hadde: Cluster mill; Cluster
Altı değerlikli (kim.): Hexavalent rolling mill
Altı düz mavna: Keelboat Altın: Yellow metal; Gold
Altı etil dört fosfat: Hexaethyl Altın-Platin alaşımları: Gold-platinum
tetraphosphate (HETP) alloys
Altı kat: Sextuple Altın amalgamı: Gold amalgam
Altı köşeli cıvata: Hexagonal bolt Altın arıtma: Gold refining
Altı köşeli piramit: Hexagonal pyramid Altın arayıcı: Gold digger
Altı köşeli pirinç çubuk: Hexagonal brass Altın ayarı: k arat
rod Altın ayırma ızgarası: Riffle
Altı köşeli prizma: Hexagonal prism Altın baskı (dekor): Gold print
Altı köşeli somun: Hexagonal nut
Altın boya: Gold paint
Altı köşeli vida: Hexagonal screw
Altın derişimi: Gold concentration
Altı parçalı: Sextuple
Altın döküntüsü: Gold waste
Altı parçalı eğriler: Sextuple curves
Altın dövme: Gold beating
Altı parçalı noktalar: Sextuple points
Altın dövücüsü: Goldbeater
Altı yollu döküm makinası: Six-strand
casting machine Altın düğme: Gold button
Altı yollu kütük döküm makinası: Six- Altın eşya: Gold ware
strand billet caster Altın folyo: Gold foil
Altı yüzlü (katı cisim): Hexahedron Altın haddeleme: Gold rolling
Altıayda bir: Semiannual Altın haddesi: Gold rolling mill
Altıgen (geom.): Hexagon Altın hakkâkı: Gold engraver
Altıgen biçimli: Hexagonal Altın hâkketme: Gold engraving
Altıgen telli emprime cam: Hexagonal Altın hidroksit: Gold hydroxide
mesh wired glass
Altın içerikli: Auriferous
Altıgensel: Hexagonal
Altın içerikli kum: Banket
Altıgensel bor nitrür: Hexagonal boron
nitride Altın için yağ: Gold essence
Altıgensel kafes: Hexagonal lattice Altın iyodür: Gold iodide
Altıgensel sıkı istifli: Hexagonal close- Altın izabesi: Gold smelting
packed (hcp) Altın kabuk: Gold shell

19
Altın kakma Altimetre

Altın kakma: Gold embossment Altın telürür: Gold telluride


Altın kaplama: Gold coating; Gold Altın terazisi: Gold scales
plating; Gilding Altın tezyinat: Gold decoration
Altın kaplı: Gold-plated; Gold cased; Gold Altın tozu: Gold dust; Gold powder
filled; Gold plated
Altın üçklorür: Gold trichloride; auric
Altın kaplı tel: Gold covered wire chloride
Altın karatı: Gold caratage Altın üçsiyanür: Gold tricyanide
Altın klorür: Gold chloride Altın üçsülfür: Gold trisulphide
Altın külçe: Gold bullion Altın üreten: Aurific
Altın madalya: Gold medal Altın varak: Gold foil
Altın madenciliği: Gold mining
Altın varakcısı: Goldbeater
Altın madeni: Gold mine
Altın veren: Aurific
Altın madeni bölgesi: Gold field
Altın vernik: Gold varnish
Altın miktarı: Gold content
Altın (ya da gümüş) külçesi: Bullion
Altın numarası: Gold number
Altın yaldız: Gold bronze
Altın oksit: Gold oxide
Altın yaldız boya: Gold bronze paint
Altın oranı: Golden ratio
Altın yaldız tozu: Gold bronze powder
Altın oyma: Gold engraving
Altın yaldızlama: Gilding
Altın oymacısı: Gold engraver
Altın yaldızlı: Gilt (=Gilded)
Altın önlük: Gold front
Altın yaldızlı gümüş: Silver gilt
Altın para: Gold coinage; Gold coin
Altın yaldızlı metal: Gilded metal
Altın parlatıcı: Gold burnisher
(=Giltmetal)
Altın pul: Gold spangle
Altın yaprak: Goldleaf
Altın renkli boya: Gold paint
Altın yaprak elektrodu: Goldleaf
Altın rezervi: Gold reserve electrode
Altın saat: Gold watch Altın zerreli kum: Placer
Altın saçak: Gold trimming Altın zincir: Gold chain
Altın sarısı: Golden yellow Altıncı: Sixth
Altın sikke: Gold coin Altıncı çift sinir (tıp): Abducent nerve
Altın silgisi: Gold eraser Altıncı derisi: Goldbeaters’ skin
Altın silici: Gold eraser Altınla süsleme: Aurification
Altın siyanür: Gold cyanide Altınlı: Golden; Graphic tellurium;
Altın sonda: Gold probe Auriferous; Auric; Aurous
Altın stoğu: Gold reserve Altınlı demir: Auriferous
Altın suyu: Aqua regia Altınlı demirli pirit: Auriferrous pyrite
Altın sülfür: Gold sulphide Altınlı gümüş: Doré silver
Altın tabak: Gold plate Altınlı macun: Paste gold
Altın taklidi (alaşım): Pinchbeck Altınsı: Golden
Altın talaşı: Gold chips Altıucaylı (sapınç düzeltici): Sextupole
Altın tel: Gold wire Altıyüzlü yapı: Octet structure
Altın tel çekme: Gold wire drawing Altimetre: Altimeter

20
Altlık Aluminayla toklaştırılmış zirkonya
Altlık: Book rack; Support; Mat; Board; Alttan üflemeli alkali oksijen süreci:
Underlay; Bolster Bottom blown basic oxygen process
Altlık (seramik): Saddle Altuni: Aureate
Altlık plâkası: Bolster plate Altyapı: Infrastructure
Altlıksız: Matless Altyapı (içyapı): Substructure
Altmış: Sixty Altyazı: Caption
Altmışıncı: Sixtieth Alumel: Alumel
Alttan ateşlemeli fırın (cam): Under-fired Alumilit süreci: Alumilite process
furnace Alumina: Alumina
Alttan çekişli fırın (cam): Down-draught Alumina – grafit: Alumina-graphite
kiln
Alumina – silika dengeli evre çizgisi:
Alttan dökülmüş: Bottom cast Alumina-Silica equilibrium phase diagram
Alttan döküm: Bottom casting; Uphill Alumina – silika dizgesi: Alumina-Silica
casting (=Bottom pouring) system
Alttan dökümlü kalıbın içine giriş Alumina – silika tuğlamsıları: Alumina-
yolluğu: Fountain Silica refractories
Alttan girişli yolluk: Bottom gate Alumina aluminyum titanat karmalar:
Alttan kabarcıklandırma: Bottom Alumina aluminium titanate composites
bubbling Alumina borosilikat camı: Alumina
Alttan kapaklı kepçe: Drop bucket borosilcate glass
Alttan karıştırımlı konverter: Bottom Alumina destekli aluminyum: Alumina-
stirring converter reinforced aluminium
Alttan karıştırmalı çevirteç: Bottom Alumina kalıntılar: Alumina inclusions
stirring converter Alumina porseleni: Alumina porcelain
Alttan karıştırma: Bottom stirring Alumina seramikleri: Alumina ceramics
Alttan kaynaklama: Overhead-position Alumina silika reflakterler: Alumina-
welding silica refractories
Alttan oksijenle kireç üfleme süreci Alumina temelli destekler: Alumina-
(çelik): Oxygen and lime bottom blowing
based reinforcements
(OBM) process
Alumina titan karbür karmalar:
Alttan saplı sıvacı tahtası: Hawk
Alumina-titanium carbide composites
Alttan üfleme: Bottom blowing
Alumina tuğlalar: Alumina bricks
Alttan üfleme dizgesi: Bottom blowing
Alumina zirkonya dizgesi: Alumina
system
zirconia system
Alttan üflemeli konvertör: Bottom blown
Alumina zirkonya silikalı gereçler:
converter
Alumina-zirconia-silica (AZS) materials
Alttan üflemeli oksijen çelik yapımı:
Aluminalı beyaz eşya: Alumina whiteware
Bottom blown oxygen steelmaking
Aluminalı kum: Fat sand
Alttan üflemeli sinterleme: Up-draught
sintering Aluminat camları: Aluminate glasses
Alttan üflemeli süreçler: Bottom blown Aluminat kalıntılar: Aluminate inclusions
processes Aluminatlar: Aluminates
Alttan üflemeli toplaklama: Up-draught Aluminayla toklaştırılmış zirkonya:
sintering Alumina toughened zirconia

21
Aluminoborat camları Aluminyum bromür

Aluminoborat camları: Aluminoborate Aluminyum-mangan alaşımları:


glasses Aluminium-manganese alloys
Aluminoborosilikat cam lifleri: Aluminyum örtü: Aluminium coating
Aluminoborosilicate fiberglasses Aluminyum örtülü sac: Aluminium
Aluminoborosilikat camları: coated sheet
Aluminoborosilicate glasses Aluminyum alaşımı sac: Aluminium alloy
Aluminogermanat camları: sheet
Aluminogermanate glasses Aluminyum alaşımı dökümler:
Aluminokromit: Aluminochromite Aluminium alloy castings
Aluminosilikat camı: Aluminosilicate Aluminyum alaşımı işlem simgesi:
glass Aluminium alloy temper designation
Aluminosilikat eriyikleri: Aluminosilicate Aluminyum alaşımı seçimi: Aluminium
melts alloy selection
Aluminosilikat lifi: Aluminosilicate fibre Aluminyum alaşımı sıkmalar:
Aluminium alloy extrusions
Aluminosilikatlar: Aluminosilicates
Aluminyum alaşımları: Aluminium alloys
Aluminotermi: Aluminothermy
Aluminyum alaşımları sınıflandırması:
Aluminotermik indirgeme: Aluminium alloy classification;
Aluminothermic reduction Classification of aluminium alloys
Aluminotermik kaynağı: Thermit welding Aluminyum alaşımları simgeleri:
Aluminotermik kaynak: Aluminothermic Aluminium alloy designations
welding Aluminyum anayapılı karmalar:
Aluminotermik süreç: Aluminothermic Aluminium-matrix composites
process Aluminyum anodik kaplama: Aluminium
Aluminotermik tepkime: anodic coating
Aluminothermic reaction Aluminyum asetat: Aluminium acetate
Aluminyum: Aluminium Aluminyum bakır alaşımı sacı:
Aluminyum-bakır-çinko alaşımları: Aluminium-copper alloy sheet
Aluminium-copper-zinc alloys Aluminyum bakır alaşımları:
Aluminyum-bakır alaşımları: Aluminium Aluminium-copper alloys
copper alloys Aluminyum bakır çinko alaşımları:
Aluminyum-bakır dengeli evre çizgesi: Aluminium copper zinc alloys
Aluminium copper equilibrium phase Aluminyum bakır dizgesi: Aluminium-
diagram copper system
Aluminyum-bakır dizgesi: Aluminium Aluminyum bakır evre çizgesi:
copper system Aluminium-copper phase diagramme
Aluminyum-çinko alaşımları: Aluminyum bakır silis alaşımları:
Aluminium-zinc alloys Aluminium copper silicon alloys
Aluminyum-magnesyum dengeli Aluminyum bileşikleri: Aluminium
evre çizgesi: Aluminium magnesium compounds
equilibrium phase digram Aluminyum Birliği (ABD): Aluminium
Aluminyum-magnesyum dizgesi: Association (AA)
Aluminium magnesium system Aluminyum bitirmeleri: Aluminium
Aluminyum-magnezyum-mangan finishes
alaşımları: Aluminium magnesium- Aluminyum bromür: Aluminium
manganese alloys bromide

22
Aluminyum camı seramikleri Aluminyum pirinci
Aluminyum camı seramikleri: Aluminyum işlem simgeleri: Aluminium
Aluminosilicate glass ceramics temper designation
Aluminyum cevheri: Aluminium ore Aluminyum iyodür: Aluminium iodide
Aluminyum çinko bakır alaşımları: Aluminyum izabesi: Aluminium smelting
Aluminium zinc copper alloys Aluminyum kaplamalı sac: Aluminium
Aluminyum çubuk: Aluminium rod coated sheet
Aluminyum döküm alaşımları: Aluminyum kaplama: Aluminium coating
Aluminium casting alloys Aluminyum kaplama süreci: Al-fin
Aluminyum dökümhanesi: Aluminium process; Alplate process
foundry Aluminyum kaplı: Alclad
Aluminyum dökümhanesi uygulaması: Aluminyum kaplı çelik şerit: Feran
Aluminium foundry practice Aluminyum kaplı metal: Alclad metal
Aluminyum dökümler: Aluminium Aluminyum kaplı sac: Alclad sheet
castings
Aluminyum kaynağı: Aluminium welding
Aluminyum dövme: Aluminium forging
Aluminyum klorlama: Aluminium
Aluminyum edilginleştirme: Aluminium chlorination
passivation
Aluminyum klorür: Aluminium chloride
Aluminyum emayesi: Aluminium enamel
Aluminyum korumalı ark kaynağı:
Aluminyum emayesi: Alumina enamel Aluminium shielded arc welding
Aluminyum emdirilmiş çelik: Calorized Aluminyum laktat {Al3}: Aluminium
steel lactate
Aluminyum emdirilmiş yüzey: Calorized Aluminyum levha: Aluminium plate
surface
Aluminyum lityum alaşımları:
Aluminyum emdirme: Aluminising; Aluminium lithium alloys
Calorizing
Aluminyum lityum döküm alaşımları:
Aluminyum florür: Aluminium fluoride CastAluminium lithium alloys
Aluminyum folyo: Aluminium foil Aluminyum magnesyum alaşımları:
Aluminyum fosfat: Aluminium phosphate Aluminium magnesium alloys
Aluminyum fosfür: Aluminium Aluminyum metafosfat: Aluminium
phosphide metaphosphate
Aluminyum giydirik: Alclad Aluminyum nikel dengeli evre çizgesi:
Aluminyum giydirik çelik: Aluminium Aluminium nickel equilibrium phase
clad steel diagram
Aluminyum giydirik metal: Alclad metal Aluminyum nitrat: Aluminium nitrate
Aluminyum giydirik sac: Alclad sheet Aluminyum nitrür: Aluminium nitride
Aluminyum giydirme: Aluminium Aluminyum oksit: Alumina
cladding Aluminyum oksit: Aluminium oxide
Aluminyum hazne: Aluminium bomb Aluminyum oksit lifler: Aluminium oxide
Aluminyum hidroksit: Aluminium fibres
hydroxide Aluminyum perklorat: Aluminium
Aluminyum hurdası: Aluminium scrap perchlorate
Aluminyum hücresi: Aluminium cell Aluminyum peteği: Aluminium
Aluminyum indirgeme hücresi: honeycombe
Aluminium reduction cell Aluminyum pirinci: Aluminium brass

23
Aluminyum pres döküm Alunit

Aluminyum pres döküm: Die cast Aluminyum üçalkil: Aluminium trialkyl


aluminium Aluminyum üretimi: Aluminium
Aluminyum pul: Aluminium flake production
Aluminyum sac: Aluminium sheet Aluminyum ürünleri: Aluminium
Aluminyum sert lehimleme alaşımı: products
Aluminium brazing alloy Aluminyum varak: Aluminium foil
Aluminyum sesüstü kaynağı: Aluminium Aluminyuma daldırma süreci: Aldip
ultrasonic welding process
Aluminyum sınıflandırması: Aluminium Aluminyumla durgunlaştırılmış çelik:
classification Aluminium killed steel
Aluminyum sırrı: Aluminium enamel Aluminyumla oksijen giderme:
Aluminyum silikat: Aluminium silicate Deoxidation with aluminium
(=Mullite) Aluminyumla oksijeni giderilmiş çelik:
Aluminyum silisyum alaşımı: Aluminium Aluminium deoxidized steel
silicon alloy Aluminyumlama: Aluminizing
Aluminyum silisyum dengeli evre Aluminyumlanmış: Aluminized
çizgesi: Aluminium silicon equilibrium Aluminyumlanmış çelik: Aluminised
phase digram steel
Aluminyum silisyum dizgesi: Aluminium Aluminyumlanmış elekler: Aluminised
silicon system screens
Aluminyum silisyum döküm alaşımları: Aluminyumlanmış yassı ürün:
Aluminium silicon casting alloys Aluminized flat product
Aluminyum standartları ve verileri: Aluminyumlu: Aluminous
Aluminium standards and data
Aluminyumlu cevher: Aluminous ore
Aluminyum sülfat: Alum; Aluminium
Aluminyumlu demir: Ferroaluminium
sulphate
Aluminyumlu filiz: Aluminous ore
Aluminyum sülfür: Aluminium sulphide
Aluminyumlu ısıl indirgeme:
Aluminyum şerit: Aluminium strip
Aluminothermic reduction
Aluminyum temelli alaşımlar:
Aluminyumlu ısıl kaynak:
Aluminium base alloys
Aluminothermic welding
Aluminyum temelli dökümler:
Aluminyumlu ısıl süreç: Aluminothermic
Aluminium base coatings
process
Aluminyum titan alaşımları: Aluminium
Aluminyumlu ısıl tepkime:
titanium alloys
Aluminothermic reaction
Aluminyum titan dengeli evre çizgesi:
Aluminyumlu ısıtım: Aluminothermy
Aluminium titanium equilibrium phase
diagram Aluminyumlu kil: Aluminous clay
Aluminyum titan dizgesi: Aluminium Aluminyumluk emaye: Alumina enamel
titanium system Aluminyumsuzlaşma: Dealuminizing
Aluminyum titanat: Aluminium titanate Aluminyumun elektrikli arıtımı:
Aluminyum tozu: Aluminium powder Aluminium electrolytic refining
Aluminyum tuncu: Albronze; Aluminium Aluminyumun oksijen gidermesi:
bronze Aluminium deoxidation
Aluminyum tuncu alaşımları: Alundum: Alundum
Aluminium bronze alloys Alunit: Alunite (=Alunit, alumstone)

24
Alüvyon Ames taşınır sertlik ölçeri
Alüvyon: Alluvion Ambligonit: Amblygonite
Alüvyon derişimi: Alluvial concentration AmBnXp örüt yapıları: AmBnXp crystal
Alüvyonlu: Alluvial structures
Alüvyonlu bırakıntı: Alluvial deposit Ambülans: Ambulance
Alyuvar: Erytrocyte; Red blood cell Amelelik: Manual labour
Alyuvar artımı (tıp): Polycythemia Ameliyat: Surgery; (tıp) Operation; (tıp)
Surgical operation
Alyuvar azalması (kan): Aglobulism
Ameliyat ipliği (tıp): Catgut
Alyuvar azlığı (tıp): Oligocythemia
Ameliyat sonrası (tıp): Postoperative
Alyuvar oluşturan (tıp): Erythropoietin
Ameliyat sonrası mikrop kapması (tıp):
Alyuvar oluşumu (tıp): Erythropoiesis Postoperative infection
Alyuvar ölçümü (tıp): Erytrocytometry Ameliyathane: Surgery
Alyuvar sayacı (tıp): Erythrocytometer Ameliyatla böbreğin çıkarılması (tıp):
Alyuvar sayımı (tıp): Erythrocytometry Nephrectomy
Alyuvarlar (tıp): Erytron American süzgeci: American filter
Alyuvarölçer (tıp): Erytrocytometer Amerikan Demir ve Çelik Enstitüsü:
Alzak süreci: Alzac process American Iron And Steel Institute (AISI)
Alzheimer hastalığı (tıp): Alzheimer’s Amerikan Dişli Üreticileri Birliği:
disease American Gear Manufacturers Association
Âmâ (tıp): Eyeless; (tıp) Blind (AGMA)
Amaç: Motive; Objective Amerikan Dökümcüler Derneği:
American Foundrymen’s Society (AFS)
Amalgam: Amalgam
Amerikan Gereç Deneme Derneği:
Amalık (tıp): Amaurosis Amerian Society for the Testing of
Amatol (%80 Amonyum nitrat + %20 Materials (ASTM)
TNT): Amatol Amerikan ham petrolü: American crude
Amazon taşı (yeşil + feldspat): Amazonite petroleum
Ambalaj kâğıdı: Kraft paper Amerikan kabakütük haddehanesi:
Ambalaj talaşı: Exelsior American bloomery
Ambalaj ve sevk: Handling Amerikan Kaynak Derneği: American
Ambalajlama: Packaging; Packing Welding Society (AWS)
Ambar: Barn; Storage; Wareroom; Amerikan konik boru vidası: Pipe thread
Warehouse; Stockroom; Storehouse; Amerikan Metal Borsası: American Metal
Storeroom; Store Market (AMM)
Ambar defteri: Stock book Amerikan otel camı: American hotel
china
Ambar kapağı: Hatch
Amerikan T-rayı: American tee rail
Ambar sayımı: Stocktaking
Amerikan tel ölçeği: American wire gage
Ambarlama: Storage
Amerikan Ulusal Standartlar Enstitüsü:
Amber: Amber (= Succinite)
American National Standards Institute
Amber (Balina ifrazatı): Ambergris (AMSI)
Amber cam: Amber glass Amerisiyum: Americium [Am]
Amberlit reçineleri: Amberlite resins Ames deneyi: Ames test
Ambilgonit: Ambylgonite Ames taşınır sertlik ölçeri: Ames portable
Ambipolar bağlantı: Ambipolar coupling hardness tester

25
Ametist (=mortaş) Amonyum karbamat

Ametist (=mortaş): Amethyst Ammetre (elekt): Ammeter


Amfetamin: Amphetamine Amoco™ grafit lifleri: Amoco™ graphite
Amfibol (min.): Amphibole fibres
Amfigen: Amphigene Amonyak: Ammonia
Amfoterik (=çift etkili): Amphoteric Amonyak çözeltisi: Ammonia solution
Amidin: Amidine (=Ammonia water)
Amidin (Nişasta): Amidin Amonyak gazı: Ammonia gas
Amidler: Amides Amonyak geri kazanımı: Ammonia
Amidleşim: Amidation recovery
Amidol: Amidol Amonyak halojenürleri (amonyak
Amil alkol: Amyl alcohol halitleri): Ammonia halide
Amil grubu: Amyl group Amonyak püskürtme gazı: Ammonia
purge gas
Amil nitrit: Amyl nitrite
Amilaz: Amylase Amonyak ruhu: Spirit of hartshorh
Amilen: Amylene Amonyak sülfat: Ammonia sulphate
Amiloid (tıp): Amyloid Amonyak temelli atmosfer: Ammonia
base atmosphere
Amilopektin: Amylopectine
Amilopsin (enzim): Amylopsin Amonyaklı karbonlama: Ammonia
carburizing
Amiloz n: Amylose
Amonyaklı reçine: GumAmmoniac
Amin aktarım (kim): Transamination
Amonyaklı sıvıda özütleme: Ammonia
Amin çözümleme: Aminolysis
leaching
Aminler: Amines
Amonyaklı su: Ammonia water
Aminli asitler: Amino acids
Amonyat: Ammoniate
Aminli plastikler: Amino plastics
Amonyum asetat: Ammonium acetate
Aminli reçineler: Amino resines
Amino içeren bileşik: Amino Amonyum benzoat: Ammonium
benzoate
Amino asit üreten protein (tıp): Histone
Amonyum bikarbonat: Ammonium
Amino asitler: Amino acids
bicarbonate
Amino benzoik asit: Amino benzoic acid
Amonyum bromür: Ammonium bromide
Amino grubu: Amino group
(=Amino radical) Amonyum dihidrofen fosfat: Ammonium
dihydrogen phosphate
Amino kalıplama bileşikleri: Amino
moulding compounds Amonyum dikromat: Ammonium
Amino melamin form aldehit: Amino dichromate
melamine form aldehyde (MF) Amonyum ferrosiyanür: Ammonium
Amino plastikleri: Amino plastics ferrocyanide
Amino reçine dizgesi: Amino resin Amonyum florür: Ammonium fluoride
system Amonyum hidroksit: Spirit of hartshorh;
Amino reçineleri: Amino resines Ammonium hydroxide
Amino reçineli ısılsertleşen: Amino resin Amonyum ikiflorür: Ammonium
termoset bifluoride
Amino üre formaldehit: Amino urea Amonyum karbamat: Ammonium
formaldehyde carbamate

26
Amonyum karbonat Ana dişli
Amonyum karbonat: Ammonium Amperölçer: Ammeter
carbonate Ampilaj: Stacking (=Checkers)
Amonyum klorür: SalAmmoniac Ampisilin: Ampiciline
Amonyum klorür: Ammonium chloride Ampul: Bulb; Glass-bulb; Ampoule; Light
Amonyum klorürlü lehim eritkeni: bulb; Ampule
Ammonium chloride solder flux Ampül kapatma yeri: Pinch
Amonyum kökü: Ammonium radical Amsler aşınma aygıtı: Amsler wear
Amonyum kromat: Ammonium chromate machine
Amonyum nitrat: Ammonium nitrate Amsler aşınma deneyi: Amsler wear test
Amonyum oksalat: Ammonium oxalate Amsler yorulma aygıtı: Amsler fatigue
Amonyum perklorat: Ammonium machine
perchlorate AmXp örüt yapıları: AmXp crystal
Amonyum polielektrolit: Amonium structures
polyelectrolyte Amyant: Asbestos; Earth flax; Mineral
Amonyum sodyum hidrojen ortofosfat: wool
Ammonium sodium hydrogen Amyantus: Amianthus
orthophosphate An: Scintilla; Moment; Instant; Trice
Amonyum sülfat: Ammonium sulphate
Ana: Key; Main; Principal; Primary; Basic;
Amonyum sülfit: Ammonium sulphite Master
Amonyum sülfür: Ammonium sulphide Ana atardamar: Aorta
Amonyum tiyosiyanat: Ammonium Ana atardamar daralması (tıp): Aortic
thiocyanate coarctation
Amonyum tiyosülfat: Ammonium Ana atardamar darlığı (tıp): Aortic
thiosulphate stenosis
Amonyum tuzu: Ammonium salt Ana atardamar kapakçığı (tıp): Aortic
Amorf: Hyaline; Amorphous; valve
Noncrystalline Ana atardamar röntgeni (tıp):
Amorf buz: Vitreous ice; Amorphous ice Aortography
Amorf gereçler: Amorphous materials Ana atardamar torbalaşımı (tıp): Aortic
Amorf karbür: Amorphous carbide anevrism
Amorf katı: Noncrystalline solid Ana atardamar yangısı (tıp): Aortitis
Amorf metal: Amorphous metal Ana atardamar yayı (tıp): Aortic arch
Amorf silika: Precipitated silica Ana atardamar yetmezliği (tıp): Aortic
Amorf yapılar: Amorphous structures insufficiency
Amortisman: Depreciation Ana atardamar yırtılması (tıp):
Amortisör: Shock absorber Aortoclasia
Amortisör askısı: Axle sling Ana atardamara ilişkin (tıp): Aortic
Amosit: Amosite Ana aygıt: Master instrument
Amper–saat: Ampere–hour Ana bellek (bilg.): Main memory
Amper–saniye: Ampere-second Ana cadde: High street
Amper (elektrik akım şiddeti birimi): Ana cam: Parent glass (=Base glass)
Ampere Ana damar: Trunk
Amper yasası: Ampere’s Law Ana dişli: Master gear

27
Ana düzenleç Anavatan

Ana düzenleç: Master controller Anafor: Backstream


Ana evre: Parent metal Anafor (cam): Back stream
Ana gaz borusu: Gas main Anahtar: Key; switch
Ana gereç: Parent material Anahtar bakırı (elekt): Switch copper
Ana güverte: Main deck Anahtar çivisi: Broach
Ana hat: Trunk line Anahtar deliği: Keyhole
Ana hat (demiryolu): Main line Anahtar delikli deney çubuğu: Keyhole
Ana ışık (foto): Key light test piece
Ana ışın (optik): Chief ray Anahtar delikli numune: Keyhole
Ana işlem birimi (bilg.): Mainframe specimen
Ana kalıp: Block mould Anahtar kılavuzu: Keyway
Ana kemer: Crown; Main crown; (fırın) Anahtar tablosu: Switchboard
Main arch Anahtar teslim (iş): Turnkey
Ana kumanda: Main drive; Master control Anahtar teslim proje: Turnkey project
Ana kumanda odası: Main pulpit Anahtar teslimi sözleşme: Turnkey
Ana kural: Basic rule; Ground rule contract
Ana kütle (Yerbilimi): Groundmass Anahtar tırtığı: Bitting
Ana maden kanalı (y. fırın): Iron trough Anahtar yatağı: Talon
Ana mastar: Check gage Anahtardeliği çentikli numune: Keyhole
Ana metal: Basis metal; Parent metal; Base notch specimen
metal Anahtarsız: Keyless
Ana mil yatağı: Journal bearing
Analiz: Analysis
Ana model: Master pattern
Analog: Analogue
Ana parça: Master part
Analog aygıtlar: Analogue devices
Ana plan: Master plan
Analoğu dijitale çevirici: Analog-to-
Ana silo: Storage hopper digital converter
Ana sinir (tıp): Trunk Anaokulu: Kindergarten
Ana su borusu: Water mains
Anapara: Capital
Ana şaft: Jack shaft
Anapara maliyeti: Capital cost
Ana şalter: Master switch
Anapara yatırımı: Capital investment
Ana tahrik motoru: Main drive motor
Anasıvı: Mother liquor
Ana tasarım: Key desing
Anason: Aniseed
Ana tasarım boyutları: Principal design
dimensions Anasonlu şeker: Lickerish (=Liquorish)
Ana toplardamar (tıp): Vena cava Anasonlu şeker: Liquorish
Ana üretim programı: Master production Anastetik: Anesthetic
scheduale Anastezi: Anesthesia
Ana yay: Mainspring Anastigmatik: Anastigmatic
Ana yol: Highway; Trunk road Anatas: Anatase
Anabergit: Annabergite Anatomi: Anatomy
Anadingil: Crank Anatomi modeli: Manikin (=Mannequin)
Anadirek: Pillar Anavatan: Homeland

28
Anayapı Anlık numune
Anayapı: Matrix (içyapı) Anilin: Aniline
Anayapı çökelimi: Matrix precipitation Anilin boyaları: Aniline dyes
Anayapı çökeltisi: Matrix precipitate Anilin formaldehit: Aniline form
Anayapı evresi: Matrix phase aldehyde
Anayapı metali: Matrix metal Anilin formaldehit reçineler: Aniline-
Anciokardiyografi (tıp): Angiocardiography form aldehyde resins
Andaç: Memento Anilin karası (boya): Aniline black
Andalusit: Andalusite Anilin noktası: Aniline point
Anderson kuramı (üstün iletkenler): Anilin hidroklorür: Aniline
Anderson theory hydrochloride
Andesilen asidi: Undecylenic acid Anisil alkol: Anisyl alcohol
Andesin: Andesine Anisil asetat: Anisyl acetate
Andezit: Andesite Anisol: Anisol
Andırım: Analogy Antimon kurşun alaşımları: Antimony
lead alloys
Andırış: Simulacrum
Anizometrik kristal: Anisometric crystal
Andosteron: Androsterone
Anjin (tıp): Quinsy; Angina
Andrade akışkansılık yasası: Andrade
viscosity law Ankarataşı: Andesite
Andrade sürünme yasası: Andrade creep Ankerit: Ankerite
law Anket kağıdı: Questionnaire
Andradit: Andradite Ankorit: Anchorite
Androjen: Androgen Ankraj civatası: Anchor bolt
Anelastik deformasyon: Anelastic Anlam: Meaning
deformation Anlamı açık: Unequivocal
Anestezi verilmemiş (tıp): Unanesthetized Anlamlı: Meaningful
Anetol: Anethole Anlamsız: Meaningless
Angentit: Angentite Anlaşıl(a)maz: Incomprehensible
Anglesit: Lead vitriol (=anglesite) Anlaşılabilir: Understandable
Ångtröm birimi: Ångström unit (A.U) Anlaşılamayan: Uncomprehendable
Angus Smith süreci: Angus Smith process Anlaşılması zor: Inexplicit
Anhidrid: Anhydride Anlaşılmaz: Inarticulate
Anılar: Memoirs Anlaşma: Treaty; Agreement
Anıştırma: Implication Anlaşmazlık: Disagreement
Anıt: Memorial; Monument Anlaşmazlık çözücü: Umpire
Anıt yapı: Pantheon Anlayış: Understanding
Ani: Momentary; Immediate Anlayışlı: Understanding
Ani artış: Upsurge Anlık: Instantaneous
Ani ateş: Flush Anlık değer: Instantaneous value
Ani çakma: Flash Anlık denetim: Spot checking
Ani işgörmezlik: Sudden failure Anlık eşçoğuzlaşma: Instantaneous
Ani parlayan ışık: Glint copolymerization
Ani yükseliş: Zoom Anlık numune: Spot sample

29
Anlık uzama Antimon kurşun dengeli evre çizgesi

Anlık uzama: Instantaneous elongation Antibiyotikler direnci: Antibiotic


Anma: Nominal resistance
Anma boyutları: Nominal dimensions Antibodi (tıp): Antibody
Anma büyüklüğü: Nominal size Antiferroelektrik: Antiferroelectric
Anma dayancı: Nominal strength Antiferroelektriklik: Antiferroelectricity
Anma değeri: Nominal value Antiferromanyetik: Antiferromagnetic
Anma gerilimi: Nominal stress Antiferromanyetik gereç:
Antiferromagnetic material
Anma gerinimi: Nominal strain
Antiferromanyetik yatkınlık:
Anma sığası: Nominal capacity Antiferromagnetic susceptibility
Anma töreni: Memorial ceremony Antiferromanyetiklik:
Anodik parlatma: Anodic polishing Antiferromagnetism
Anodik uç: Anodic tip Antiflorür: Antifluoride
Anolit (=anot çözeltisi): Anolyte Antijen (=bağıştıran): Antigen
Anorganik: Inorganic Antijen dönüşü: Antigen retrieval
Anorganik bileşikler: Inorganic Antijenlik: Antigenicity
compounds Antikatot: Anticathode
Anorganik boyaözü: Inorganic pigment Antika görünümlü çekme cam: Antique
Anorganik doldurucular(k arma): drawn glass
Inorganic fillers Antika görünümlü düz cam: Antique
Anorganik kimya: Inorganic chemistry drawn flat glass
Anortit: Anorthite Antika tahta eşya: Treen (=Treenware)
Anot: Anode Antilogaritma (mat.): Antilogarithm
Anot akımı: Anode current Antimanyetik: Antimagnetic
Antimon: Antimony [Sb]
Anot çamuru: Anode mud; Anode slime
Antimon alaşımları: Antimony alloys
Anot çözeltisi: Anodizing solution;
Anolyte Antimon beyazı: Butter of Antimony
Anot kaplamaları: Anodic coatings Antimon bizmut denge çizgesi: Antimony
bismuth equilibrium diagram
Anot plâkası: Anode plate
Antimon cevherleri: Antimony ores
Anot tepkimeleri: Anodic reactions
Antimon hidroklorür deneyi: Antimony
Anot verimliliği: Anode efficiency hydrochloride test
Anot yenimi: Anode corrosion Antimon ışıltısı: Antimony glance
Anotlama: Anodizing Antimon kadmiyum dengeli evre çizgesi:
Anotsal: Anodic Antimony cadmium equilibrium phase
Anotsal çözünme: Anodic dissolution diagram
Anotsal önleyici: Anodic inhibitor Antimon kalay alaşımları: Antimony tin
alloys
Anotsal parlatma: Anodic brightening
Antimon kalay dengeli evre çizgesi:
Anotsal temizleme: Anodic cleaning Antimony tin equilibrium phase diagram
(=reverse current cleaning)
Antimon-kurşun alaşımları: Antimony-
Ansiklopedi: Encyclopedia lead alloys
Anten: Antenna; Aerial Antimon kurşun dengeli evre çizgesi:
Antibiyotikler: Antibiotics Antimony lead equilibrium phase diagram

30
Antimon oksit Ara mercek
Antimon oksit: Antimony oxide Apaçık: Unmistakable
Antimon selenür: Antimony selenide Apandis (tıp): Vermiform appendix
Antimon sülfat: Antimony sulphate Apandisit (tıp): Appendicitis
Antimon sülfür: Antimony pentasulphide Apandisit ameliyatı: Appendectomy
Antimon üçsülfür: Antimony trisulphide Apandisit yangısı: Appendicitis
(=Stibnite) Apartman: Apartment
Antimonil: Antimonyl Apartman dairesi: Flat
Antimonit: Antimonite Apatit: Apatite
Antimonlu (3 değerlikli): Antimonous Apış arası: Perineum
Antimonlu (5 değerlikli): Antimonic Apokromatik: Apochromatic
Antimonlu kurşun alaşımları: Apokromatik nesnel mercek:
Antimonial lead alloys Apochromatic objective
Antimonlu nikel: Antimonial nickel Apomorfin: Apomorphine
Antimon bromür: Antimony bromide Apreleme (tekstil): Sizing
Antimon Curufu: Couverture Apseli şişkinlik: Blain
Antimon dışığı: Couverture Aptal altını: Fool’s gold
Antimon florür: Antimony flouride Ara: Interval; Intermediate; Time-out;
Antimon iyodür: Antimony iodide (sinema) Intermission
Antimon karaciğeri (Tioantimonit): Ara ara: Intermittent
Liver of Antimony (= Thioantimonites) Ara basınç: Intermediate pressure
Antimon klorür: Antimony chloride Ara beynin orta bölümü: Thalamus
Antimon potasyum tartarat: Tartar Ara bileşen: Intermediate constituent
emetic, Antimony potassium tartrate
Ara bileşik: Intermediate compound
Antimon sülfür: Antimony sulphide
Ara buhar türbini: Bleeder turbine
Antimon telürür: Antimony telluride
Ara endüklemli yeniden ısıtma:
Antinükleon (fiz.): Antinucleon Intermediate induction reheating
Antipirin: Antipyrine Ara evre: Intermediate phase
Antiseptik: Germicide Ara gereç katmanları: Intermediate
Antitoksin: Antitoxine material layers
Antofilit: Anthophyllite Ara görüntü: Intermediate image
Antrakinon: Anthraquinone Ara hadde (grubu): Intermediate train
Antrakinon boyası: Anthraquinone dye Ara haddehane: Intermediate rolling mill
Antrakonit: Anthraconite Ara haddeleme: Intermediate rolling
Antraksilon: Anthraxylon Ara kademe (cam): Step
Antrasen: Anthracene Ara kat: Mezzanine
Antrasit: Anthracite; Glance coal Ara katı çözelti: Intermediate solid
Antre: Doorway solution
Antrepo: Warehouse Ara katman: Interlayer
Anus: Anus Ara katman cevheri: Contact ore
Anyon: Anion Ara kayışı: Link belt
Anyonlu değiştirim: Anionic exchange Ara madde: Inclusion body
Apaçık: Marked Ara mercek: Intermediate lens

31
Ara metaller Arayer (örüt)

Ara metaller: Intermediate metals Aralık bileziği: Shimmer


Ara mili: Gear shaft Aralık dolduran yapıştırıcı: Gap-
Ara oksitler: Intermediate oxides; (cam) fillingAdhesive
Intermediates Aralık kapakçığı: Aperture diaphragm
Ara parça Isıcam çerçeve çıtası: Spacer Aralık mastarı: Block gauge
Ara payı: Clearance Aralıklı: Spaced; Intermittent
Ara takozu: Link block Aralıklı çalışan fırın: Intermittent kiln
Ara tavlama: IntermediateAnnealing (=Batch lehr)
Ara toplam: Subtotal Aralıklı çekme makinası: Intermittent-
pull machine
Ara tuğla örgüsü: Intermediate brickwork
Aralıklı dikiş kaynağı: Stitch weld
Ara tutturma camı: Intermediate sealing
glass (=Solder glass) Aralıklı elektrot: Intermediate electrode
(=Bipolar electrode)
Ara yolluk: Between-guide
Aralıklı harman verme (cam fırını): Strip
Ara yüzey kesme bölgesi: Interfacial shear
filling
zone
Aralıklı kaynak: Intermittent weld
Ara zamanı: Meantime
Aralıklı plastik kalıbı: Positive flash
Araba: Car
mould
Araba: Automobile
Aralıklı süreç: Intermittent process
Araba dingili: Axletree
Aralıksız: Incessant
Araba oku: Shaft
Arama: Search
Araba tabanlı fırın: Bogie hearth furnace;
Arama deliği (maden): Prospect hole
Car-bottom furnace
Arama delmesi: Prospection drilling
Araba tavanı: Car top
Aramidli aluminyum lata: Aramid-
Araba tekerleği: Cartwheel
aluminium laminate (Arall)
Arabalı kurutucu (cam): Car drier
Aramit elyafı: Aramid fibre
Arabalı otel: Motel
Aramit elyafı destekli k arma: Aramid
Arabaya koşma: Inspanning fibre reinforced composite
Araca bindirilmiş vinç: Trolley Crane Aramit elyafı destekli kompozit: Aramid
Araç: Implement; Instrument fibre reinforced composite
Araç katık: Agent Aramit lifi: Aramid fibre
Araçlama: Instrumentation Aramitler: Aramids
Arada: Intermediate Arap sabunu: Soft soap
Aradan dökülme: Consolidation trickling Arap zamkı: Gum arabic
Aradizi öğeleri: Transition series elements Arapsaçı: Tangle
Araevre: Interphase Arapsaçına dönme: Entanglement
Araevre sınırı: Interphase boundary Arasal: Intermediate
Aragon kireçtaşı: Aragonite Araşit asit: Arachidic acid
Aragonit: Aragonite Araştırma: Investigation; Research; Study
Araldit (reçine): Araldite Araştırma Geliştirme (AR-GE): Research
Aralık: Range; Separation; Gap; Aperture; and Development (RE-DE)
Backlash; Blank; Spacing Araya sokma: Insertion
Aralık açısı: Aperture angle Arayer (örüt): Interstice

32
Arayer atomlu bileşik Arduvaz
Arayer atomlu bileşik: Interstitial Arda kalıplama (döküm): Sweep
compound moulding
Arayer atomlu karbürler: Interstitial Ardarda: Tandem
carbides Ardaşma: Alternation
Arayer atomlu katı çözelti: Interstitial Ardboyama: Post-painting
solid solution
Ardek: Suffix
Arayer-atomsuz alaşım: Interstitial – free
alloy Ardgerimli beton: Posttensioned concrete
Arayer atomu: Interstitial atom Ardgerme (betonarme): Posttensioning
(=Interstitialcy) Ardhaddeleme: Post-rolling
Arayer atomu yayınımı: Interstitialcy Ardıç reçinesi: Gum juniper
diffusion Ardıç sakızı: Gum juniper
Arayer bozukluğu: Interstitial defect Ardıç yağı: Oil of cade
Arayer katışkı atomu: Interstitial impurity Ardıl: Sequent; Sequential; Subsequent;
atom Tandem
Arayer katışkıları: Interstitial impurities Ardıl hadde: Tandem rolling mill
Arayer yayınımı: Interstitial diffusion Ardıl üretim: Serial production
Arayere ilişkin: Interstitial
Ardıllık: Subsequence
Arayerler: Interstitial sites
Ardışık: Tandem; Alternate; Consecutive;
Arayüzey: Interface Successive; Sequent; Sequential
Arayüzey bozuklukları: Interfacial defects Ardışık (mat): Series
Arayüzey dayancı (karma): Interfacial Ardışık dağlama: Serial etching
strength
Ardışık değirmen: Cascade mill
Arayüzey dislokasyonu: Interfacial
dislocation Ardışık döküm: Sequence casting
Arayüzey erki: Interfacial energy Ardışık eşçoğuzlar: Alternating
Arayüzey gerilmesi: Interfacial tension copolymers
Arayüzey hataları: Interfacial defects Ardışık hadde: Tandem mill
Arayüzey sorunları (tıp): Interface Ardışık kaynak: Sequence welding
problems Ardışık kaynak zamanlayıcısı: Sequence
Arayüzeye ilişkin: Interfacial weld timer (=Sequence timer)
Arayüzeysel: Interfacial Ardışık kesme yöntemi: Consecutive-cut
Arazi: Field method
Arazi hurdası: Country scrap Ardışık kopolimerler: Alternating
copolymers
Archard katsayısı: Archard’s coefficient
Ardışık merdaneler: Alternate rolls
Ard biçimleme: Postforming
Ardışık örnekleme: Sequential sampling
Ard ısıtma (kaynak): Post heating
(=Postheating) Ardışık tepkimeler: Consecutive reactions
Ard ısıtma (kaynak): Postheating Ardışık yaklaştırma: Iteration
Ard ışık: Backlight Ardışıklandırma: Cascading
Ard kafa (tıp): Occiput Ardışım: Sequence
Ard kafa kemiği (tıp): Occipital bone Ardiye: Storehouse
Ard kafasal (tıp): Occipital Ardtakı: Suffix
ARD süreci: ARD process Arduvaz: Slating; Slate

33
Arduvaz çekici Arıtılmamış soda

Arduvaz çekici: Zax Arı reçinesi: Propolis


Arduvaz döşeme: Slating Arı sirke asidi: Glacial acetic acid
Arduvaz kaplama: Stating Arı soda: WhiteAlkali
Arduvazlı şist: Slaty schist Arı su: Aqua pura
Argaç: Pick Arı sütü: Royal jelly
Argaç (dokumacılık): Woof Arı yemi: Beebread
Argaç (karmalar, dokumacılık): Weft Arıkovanı koku: Beehive coke
Argand çizgesi: Argand diagramme Arıkovanı koku fırını: Beehive coke oven
Argand lambası: Argand lamp Arılaştırılmış: Purified
Argentit: Silver glance (=Argentite) Arılaştırılmış su: Purified water
Arginin: Arginine Arılaştırma: Purification
Argol: Tartar Arılık: Purity
Argon: Argon Arındırıcı (cam): PlainingAgent
Argon arkı: Argon arc (=RefiningAgent)
Argon arkı süreci: Argon arc process Arındırma (cam): Plaining (=Refining)
Argon atmosphere: Argon atmosphere Arındırma bölgesi (cam fırını):
Argon gazı: Argon gas RefiningZone
Argon kabarcıklama: Argon bubbling Arınık: Sterile
Argon üfleme: Argon blowing; Argon gas Arınıklaştırıcı: Sterilant
flushing (=Argon purging) Arınıklaştırım: Sterilization
Argonla çalkalama: Argon rinse Arınma: Refinement; Purification
Argonla gaz giderme: Argon degasssing Arış: Woof
Argonla karıştırma: Argon stirring Arış (dokuma): Wale
Argonlu oksijenli karbonsuzlaştırma: Arıtıcı: Detergent; (madde) Refiner
Argon-oxygen-decarburization (AOD) Arıtıcı direnci: Detergent resistance
Argonlu oksijenli karbonsuzlaştırma Arıtık: Refined
ocağı: Argon-oxygen-decarburization Arıtık altın: Refined gold
furnace(AOD)
Arıtık bakır: Refined copper
Argonlu oksijenli karbonsuzlaştırma
süreci: Argon-oxygen-decarburization Arıtık çinko: RefinedZinc
(AOD) process Arıtık gümüş: Refined silver
Arı: Undiluted; Pure Arıtık kurşun: Refined lead
Arı alkol: Absolute alcohol Arıtık metal: Refined metal
Arı asetik asit: Glacial acetic acid Arıtık şeker: Refined sugar
Arı gümüş: King’s silver Arıtık yağ: Refined oil
Arı kil: kaolin (= China clay) Arıtılabilir: Refinable
Arı kovanı: Hive; Beehive Arıtılabilirlik: Refinability
Arı kovanı fırın: Beehive kiln Arıtılmamış: Unrefined
Arı madde: Pure substance Arıtılmamış bakır: Cement copper
Arı metal: Pure metal Arıtılmamış ilaç: Galenical
Arı oksit: Pure oxide Arıtılmamış kükürtlü bakır: Chili bar
Arı olmayan: Impure Arıtılmamış soda: Black ash

34
Arıtılmış demir Armatür
Arıtılmış demir: Refined iron Arka fren: Rear break
Arıtım: Plaining (=Refining); Refinement Arka fren pabucu: Rear break shoe
Arıtkan: Flux Arka kapağı açılan otomobil: Hatchback
Arıtma: Purification; Purging; Lavation; Arka kapak: Tailboard
Refining Arka kapak: Rear cover
Arıtma sıcaklığı: Maturing temperature Arka kapı: Rear door
Arıtma ürünü: Raffinate product Arka kaynak: Back weld
Arıza: Fault; Breakdown Arka kemer tuğlası: Rear liptile
Arızalı: Faulty Arka koltuk: Rear seat
Aritmetik: Arithmetic Arka koltuklar (araba): Tonneau
Aritmetik ortalama: Arithmetic (al) Arka makas: Rear spring
average; arithmetic mean Arka odak düzlemi: Back focal plane
Ark: Arc; Tailrace Arka odak uzaklığı: Back focal length
Ark düzenleci: Arc regulator Arka parmaklık: Rear barrier
Ark kaynağı yapma: Arc welding Arka pervaz: Back moulding
Ark boyu: Arc length Arka tampon: Rear bumper
Ark dengeliliği: Arc stability Arka tekerlek: Rear wheel
Ark dengesizliği: Arc instability Arka yatak kovanı: Rear bearing cup
Ark dikeci: Arc column Arka yay: Rear spring
Ark eksiuçu: Arc cathode Arkadan motorlu araba: Rear engined car
Ark gerilimi: Arc voltage Arkadan yanmalı fırın: End-fired furnace
Ark kaynağı: Arc weld (=End port furnace)
Ark kaynaklaması: Arc welding Arkadan yanm alı fırın (cam): End-port
Ark lambası: Arc lamp; Arc light furnace
Ark ocağı: Arc furnace Arkalık: Backrest
Ark ocağı elektrodu: Arc furnace Arkalıksız sandalye: Taboret (=Tabouret)
electrode Arkartıuçu: Arc anode
Ark ocağında eritme: Arc furnace melting Arkası düz iskemle: Straight chair
Ark özelliği: Arc characteristic Arkası görünür ayna: See-through mirror
Ark parlaması: Arc glare Arkası zamklı kağıt: Paster
Ark süresi: Arc time Arkasını gösteren ayna: One-way mirror
Ark üflemesi: Arc blow Arkeoloji: Paleology (=Archeology)
Ark voltajı: Arc voltage Arkla eritme: Arc melting
Ark yalazları: Arc flames Arkla kesme: Arc cutting
Arka: Back; Tail; Breech; Rear; Reverse Arklanma: Arcing
Arka beyin (tıp): Rhombencephalon Arklı ısıtma: Arc heating
Arka beyin (tıp): Metencephalon; Arklı olukaçma: Arc gauging
Myelencephalon Arklı pirinç kaynağı: Arc brazing
Arka çamurluk: Rear fender Arklı plazma püskürtme: Arc plasma
Arka dingil: Rear-axle spraying
Arka duvar (cam fırın): Back wall Arklı sert lehimleme: Arc brazing
(=Gabble wall) Armatür: Armature

35
Armco demiri Artı ışın çözümlemesi

Armco demiri: Armco iron Arsenik bromür: Arsenic bromide


Armco süreçleri: Armco processes Arsenik cevherleri: Arsenic ores
Armoni: Harmony Arsenik içeren: Arseniferous
Armonik: Harmonic Arsenik ikisülfür: Arsenic disulphide
Armonika: Harmonica Arsenik iyodür: Arsenic iodide
Armonyum (=küçük org): Harmonium Arsenik klorür: Arsenic chloride
Armudi (cam): Pearshaped Arsenik oksit: Arsenious oxide
Armudumsu: Aludel Arsenik oksit: Arsenic oxide
Armut biçimli: Pearshaped Arsenik selenür: Arsenic selenide
Arnold yorulma deneyi: Arnold’s fatigue Arsenik sülfür: RubyArsenic (=Realgar)
test Arsenik sülfür: Arsenic sulphide
Aromatik aminler: AromaticAmines Arsenik tuzu: Arsenate
Aromatik bileşikler: Aromatic Arsenik üçklorür: Arsenic trichloride;
compounds Arsenous chloride; Butter of arsenic
Aromatik epoksiler: Aromatic epoxies Arsenik üçoksit: Arsenic trioxide
Aromatik eşçoğuzlar: Aromatic (=Arsenious oxide)
copolymers Arsenik üçsülfür: Arsenic trisulphide
Aromatik halkalar (kim.): Aromatic rings Arsenik üreten: Arseniferous
Aromatik kopoliester: Aromatic Arsenikli: Arsenical; Arsenous
copolyester Arsenikli bakır: Arsenical copper
Aromatik poliamid lif: Aromatic Arsenikli demir cevheri: Arsenical iron
polyamide fibre ore
Aromatik poliesterler: Aromatic ethers Arsenikli demir sülfür: Arsenopyrite
Arp (çalgı): Harp Arsenikli ham maden (eritilmiş): Speiss
Arpa: Barley Arsenikli nikel: Arsenical nickel
Arpa özü: Barley sugar Arsenikli pirit: Arsenopyrite
Arpa özü: Malt extract Arsenikli pirit: Arsenical pyrite
Arpa şekeri: Barley sugar (=Arsenopyrlite)
Arpacık (tüfek): Front sight; Rear sight Arsenit (kim.): Arsenite
Arrhenius bağlantısı: Arrhenius Arseno kökü: Arseno radical
relationship Arsenolit: Arsenolite
Arrhenius davranımı: Arrhenius Arsin: Arsine
behaviour Arsino kökü: Arsino radical
Arrhenius denklemi: Arrhenius equation Arşimet kuralı: Archimedes’ Principle
Arrhenius eğrisi: Arrhenius plot Arşimet yasası: Archimedes Law
Arrhenius hız yasası: Arrhenius rate law Artakalan: Leftover
Arsenat: Arsenate Artarak: Progressive
Arsenidler (kim): Arsenides Artı: Plus; Positive
Arsenik: Arsenic [As] Artı dikeç: Positive column
Arsenik asidi: Arsenous acid Artı göz merceği: Positive eyepiece
Arsenik asidi: Arsenic acid Artı ışın çözümlemesi: Positive ray
Arsenik beşflorür: Arsenic pentafluoride Analysis

36
Artı ışınlar Artıuçsal denetim
Artı ışınlar: Positive rays Artırılmış basınçlı taramalı elektron
Artı mıknatıs ucu: Positive magnetic pole mikroskobu (1-750Pa): Extended-
pressure scanning electron microscope
Artı oküler (diyaframı nesnel mercek
tarafında olan göz merceği): Positive Artırma: Augmentation
eyepiece Artış: Increase
Artı sapma (görüntü): Positive distortion Artıuç: Anode
Artı sayı: Positive number Artıuç açıklığı: Anode aperture
Artı simgesi: Positive sign Artıuç akımı: Anode current
Artı yük: Positive charge Artıuç aşırıgerilimi: Anodic overpotential
Artı yük taşıyıcı: Positive charge carrier Artıuç bakırı: Anode copper
Artı yükünlü ışınlar: Positive rays Artıuç çamuru: Anode mud; Anode slime
Artıcık: Positron Artıuç çevriği: Anode compartment
Artıçeker: Electropositive Artıuç çözeltisi: Anodizing anolyte;
Artıçekerlik: Electropositivity Anodizing solution
Artık: Residual; Antiseptic; Residue; Artıuç direnci: Anode resistance
Leftover; Remanent; (kimya) Residuum Artıuç doyumu: Anodic saturation
Artık indükleme: Remanent induction Artıuç edilginleş(tir)mesi: Anodic
(Br) passivation
Artık mıknatıslanım: Remanence (Br); Artıuç etkisi: Anode effect
Remanent magnetization Artıuç gerilimi: Anode potential
Artık öge: Residual element Artıuç levhası: Anode plate
Artık tortu (şarap): Ullage Artıuç oksitlenmesi: Anodic oxidation
Artık ucaylanım: Remanent polarization Artıuç polarizasyonu: Anode polarization
(PR) Artıuç sıvısı: Anode film; Anolyte
Artık ürün: Residuum Artıuç tepkimeleri: Anode reactions
Artım: Increment Artıuç ucayla(n)ması: Anode
Artımlı: Incremental polarization; Anodic polarization
Artımsal: Incremental Artıuç ucu: Anodic tip
Artın: Cation Artıuç ucu oksitlenmesi: Anodic tip
Artın değişim sığası: Cation exchange oxidation
capacity Artıuç verimliliği: Anode efficiency
Artın değişimi: Cation exchange Artıuç yenimi: Anode corrosion
Artın değişimi: Base exchange Artıuç zarı: Anode film
Artın değişimli reçine: Cation-exchange Artıuçlama: Anodization; Anodizing
resin Artıuçlanmış: Anodized
Artın kil yüzermesi: Cation clay Artıuçlanmış aluminyum: Anodized
adsorption Aluminium
Artın yeri: Cation site Artıuçlanmış kaplamalar: Anodized
Artınlı çoğuzla(n)ma: Cationic coatings
polymerization Artıuçsal: Anodic
Artınlı yüzdürme: Cationic floatation Artıuçsal çözünme: Anodic dissolution
Artınsal: Cationic Artıuçsal dağlama: Anodic etching
Artınsal iletinç: Cationic conductance Artıuçsal denetim: Anodic control

37
Artıuçsal edilginleş(tir)me Asetilen şaloması

Artıuçsal edilginleş(tir)me: Anodic Asansör: Elevator; Lift


passivation Asansör boşluğu: Well
Artıuçsal işlem: Anodic treatment Asansör türü T-profili: Elevator tee
Artıuçsal katman: Anodic layer Asbest: Asbestos
Artıuçsal koruma: Anodic protection Asbest hastalığı (tıp): Asbestosis
Artıuçsal önleyici: Anodic inhibitor Asbest macunu: Asbestos cement
Artıuçsal paklama: Anodic pickling Asbest örtü: Asbestos blanket
Artıuçsal parlatma: Anodic polishing Asbest parçalar (cam): Pad
Artıuçsal parlatma: Anodic brightening Asbest yünü: Asbestos wool
Artıuçsal temizleme: Anodic cleaning Asbestli: Asbestic
(=reverse current cleaning)
Asbestoz: Asbestosis
Artıuçsal zar: Anodic film
Asbolan: Asbolan
Artsu yolu: Tailrace
ASEA – SKF pota arıtma ocağı: ASEA
Artuç kaplamaları: Anodic coatings – SKF ladle refining furnace
Artuç tepkimeleri: Anodic reactions ASEA/SKF süreci: ASEA-SKF process
Asa: Truncheon; Baton; Sceptre; Wand Asenkron: Asynchronous
ASA film nitelendirmesi: ASA film rating Asenkron motor: Asynchronous motor
Asal: Basal; Noble Asetal: Acetal
Asal gaz: Inert gas Asetal çoğuzlar: Acetal copolymers
Asal gaz püskürtme: Inert gas flushing Asetal eşçoğuzlar: Acetal copolymers
Asal gaz püskürtme süreçleri: Inert gas Asetal homopolimer: Acetal
flushing processes homopolymers
Asal gazla korumalı ark kaynağı: Inert Asetal polimerler: Acetal polymers
gas shielded -arc welding
Asetal reçineler: Acetal resins
Asal gazla korumalı ark kaynağı süreci:
Inert gas shielded -arc process Asetal tektürel çoğuz: Acetal
homopolymers
Asal gazlar: Noble gases; Rare-gases
Asetaldehit: Acetaldehyde
Asal gazlı ark kaynağı: Inert gas arc
welding Asetaldol: Acetaldol
Asal karıştırma gazı: Inert stirring gas Asetamid: Acetamide
Asal metaller: Noble metals Asetat: Acetate
Asal yapım yıkım: Basal metabolism Asetat plastikleri: Acetate plastics
Asal yapım yıkım oranı (tıp): Basal Asetik asit: Acetic acid
metabolic rate (BMR) Asetikanhidrid: Acetic anhyride
Asalak: Parasite Asetil gurubu: Acetyl group
Asalak bilimi (tıp): Parasitology Asetilbenzen: Acetophenone
Asalak hastalığı (tıp): Parasitosis Asetilen: Acetylene
Asalak öldürücü (tıp): Parasiticidal Asetilen çoğuzlan(dır)ması: Acetylene
Asalak sapınçlar (elektron mercekleri): polymerization
ParasiticAberrations Asetilen dizisi: Acetylene series
Asalak sayrılığı (tıp): Parasitosis Asetilen karası: Acetylene black
Asalak yakalama (atom): Parasitic capture Asetilen kaynağı: Acetylene welding
Asalakkıran (tıp): Parasiticide Asetilen şaloması: Acetylene torch

38
Asetilid Asit elektrik ark ocağı
Asetilid: Acetylide Asıltılı durum: Colloidal state
Asetilkolin: Acetylocholine Asıltılı gereç: Colloidal material
Asetilsalisilik asit: Acetylsalicylic acid Asıltılı kil: Colloidal clay
(=Aspirin) Asıltılı parçacık: Colloidal particle
Asetin: Glycerol monocetate (=Acetin) Asıltılı silika: Colloidal silica
Aseton: Acetone Asıltısıvı: Emulsion
Asfalt: Pitch; Asphalt Aside dayanıklı: Acidfast
Asfalt boyaları: Asphlatic paints Aside dirençli çimento: Perichlor
Asfalt çimentosu: Asphalt concrete Asimow’un üç yasası: Asimow’s three laws
Asfalt karışımları: Asphalt mixes Asimtot (= sonuşmaz): Asymtote
Asfalt yol: Blacktop; Tarmac Asit: Acid
Asfalta ilişkin: Asphaltic Asit gevrekleştirmesi: Acid embrittlement
Asfaltlama: Bituminization; Bituminizing Asit süreci: Acid process
Asgari: Minimum Asit arıtkanlar: Acid fluxes
Asgari ücret: Living wage Asit astar: Acid lining
Ashby Brown kuralı: Ashby Brown rule Asit astarlı fırın: Acid furnace
Ashby denklemi: Ashby equation Asit astarlı kupol ocağı: Acid lined cupola
Ashland reçinesi: Isocure Asit bakır sülfat deneyi: Acid copper
Asıcı: Suspensory sulphate test
Asıcı bağ (göz merceği kası) (tıp): Asit bakırı: Acid copper
Suspensory ligament Asit banyosu: Acid bath
Asıl: Primary; Main Asit Bessemer çeliği: Acid Bessemer steel
Asılı fırın: Hanging furnace Asit Bessemer dışığı: Acid Bessemer slag
Asılı hücre zarı (tıp): Suspended Asit Bessemer dönüştürgeci: Acid
membrane Bessemer converter
Asılıp sallanma: Dangling Asit Bessemer süreci: Acid Bessemer
process
Asılma (y.fırın): Hanging
Asit borik: Boric acid; Orthoboric acid
Asıltı (kim.): Suspension
Asit borik tuzu: Borate
Asıltı altın: Colloidal gold
Asit boyalar: Acid dyes
Asıltı kalıntılar: Suspended inclusions
Asit curuf: Acid slag
Asıltı maddesi (kim.): Suspension agent
Asit çamuru: Acid sludge
Asıltı parçacıklar: Suspended particles
Asit çelik: Acid steel
Asıltı zar: Suspended membrane
Asit çelik yapımı: Acid steelmaking
Asıltılama: Peptization
Asit çözeltisi: Acid solution
Asıltılayan: Peptizer Asit değeri: Acid value
Asıltılayıcı: Peptizing Asit dışık: Acid slag
Asılıtılı: Colloidal Asit direnci: Acid resistance
Asıltılı altın (tıp): Colloidal gold Asit dökülürler: Acidic castables
Asıltılı ayırma: Levigation Asit dönüştürgeç: Acid converter
Asıltılı çözelti: Sol; Colloidal solution Asit duman: Acid smoke
Asıltılı dağınım: Colloidal dispersion Asit elektrik ark ocağı: Acid electric –Arc
Asıltılı dizge: Colloidal system furnace

39
Asit elektrik ark ocağı süreci Asitsi

Asit elektrik ark ocağı süreci: Acid Asit zehirlenmesi (kan): Acidosis (=Acid
electric –Arc furnace process intoxidation)
Asit elektrik çelik yapımı: Acid electric Asite daldırma: Acid dipping
steel melting Asite dirençli: Acid proof; Acid resistant
Asit eritkenler: Acid fluxes Asite dirençli alaşımlar: Acid resistant
Asit geri kazanımı: Acid regeneration alloys
Asit gevrekleştirmesi: Acid brittleness Asite dirençli çelikler: Acid resistant steels
Asit giderici (ilaç): Antacid Asite dirençli dökme demirler: Acid
Asit hamurla paklama: Acid paste resisting cast irons
pickling Asite dirençli emaye: Acid proof enamel
Asit hidrojeni: Acidic hyrogen Asite dirençli metaller: Acid resistant
Asit kaya: Acid rock metals
Asit konvertör: Acid converter Asite dirençli tuğlalar: Acid resistant
Asit kökü: Acid radical bricks
Asit kupol dışığı: Acid cupola slag Asitle dekorlanmış (cam): Etched
Asit kupol ocağı: Acid cupola Asitle desen işleme (cam): Acid
Asit oksitler: Acid oxides embossing
Asit ölçme: Acidimetry Asitle donuklaştırma (cam): Acid frosting
Asit refrakterler: Acid refractories Asitle markalama (cam): Stamping2
Asit saldırısı: Acid attack (=Acid badging)
Asit Siemens – Martin çeliği: Acid open Asitle matlaştırma: Acid frosting
hearth steel Asitle paklama: Acid pickling
Asit Siemens-Martin çelik yapımı: Acid Asitleme: Pickling
open hearth steel making Asitleme banyosu: Pickling bath
Asit Siemens-Martin dışıkları: Acid open Asitleme hattı: Pickling line
hearth slags
Asitleştiren: Acidifier
Asit Siemens-Martin ocağı: Acid open
Asitli: Acidic
hearth process
Asit sinter: Acid sinter Asitli bazlı etken: Amphoteric
Asit taban ve astar: Acid bottom and Asitli boyayla boyanabilen: Acidiophile
lining Asitli dağlama: Acid etching
Asit tankı: Acid tank Asitli derin dağlama: DeepAcid etching
Asit topak: Acid pellet Asitli parlatma: Acid polishing; (cam)
Asit toplak: Acid sinter Bright etching
Asit tuğlamsılar: Acid refractories Asitli parlatma yunağı (cam): Bright
Asit tuncu: Acid bronze etching bath
Asit tuz: Acid salt Asitli sıvıda özütleme: Acid leaching
Asit üreten: Acid-forming Asitli tavlama: AcidAnnealing
Asit yağmuru: Acid rain Asitli temizleme: Acid cleaning
Asit yenimi: Acid corrosion Asitli yenim: Acid corrosion
Asit yetersizliği: Hypoacidity Asitli-bazlı: Amphoter
Asit yunağı: Acid bath Asitlik: Acidity; Acidness (=Acidity)
Asit yüksek fırın dışıkları: Acid blast Asitölçer: Acidimeter
furnace slags Asitsi: Acidic

40
Asitsiz oymacılık Aston işlenik demir süreci
Asitsiz oymacılık: Drypoint Assel haddesi (Boru): Assel mill
Asitsizlik (mide) (tıp): Achlorhydria Astar: First coat; Undercoat;
Asitte özütleme: Acid extraction Undercoating; Liner; Lining
Askarel (trafo yalıtkanı): Askarel™ Astar astarlama: Lining
Askarit: Threadword Astar gereci (kalıp): Facing material
Askat (mat.): Submultiple Astar kiremiti: Facing tile
Asker çantası: Kit bag; Barrack’s bag Astar kumu (döküm): Facing sand
Asker konutu: Billet Astar tuğlası: Facing brick
Asker taşıma uçağı: Troop carrier Astarlama: Undercoating
Askeri birlik: Troop Astarlama (döküm): Facing
Askeri donatım: Ordnance Astarlanmış: Lined
Askeri karargâh: Garrison Astarlı: Lined
Askı: Peg; Hanger; Rack; Sling Astarlık bez: Percaline
Astatin: Astatine
Askı civatası: Hand bolt; Suspension bolt
Astım: Phtisic; (tıp) Asthma
Askı çatlaklar: Hanger cracks
Astım ilacı: Isoproterenol
Askı ipi: Lanyard
Astımlı (tıp): Phtisic
Askı yolluğu (hadde): Hanging guide
Astigmat (yayıkgörür): Astigmatic
Askı zinciri: Hand chain
Astigmat düzeltici: Stigmator
Askılama: Scaffolding
Astigmatlık (=yayıkgörü): Astigmatism
Askılı: Suspensory
Astigmatlık düzeltici mercek:
Askılı kemer (fırın): SuspendedArch Anastigmatic lens
Askorbik asit: AscorbicAcid (=Vitamin C) Astigmatsız: Anastigmatic
Aslan surat hastalığı (tıp): Leontiasis Astigmatsızlık: Anastigmatism
ASME Elkitabı: ASME Handbook Astiğmatsız nesnel mercek: Anastigmatic
ASM Metaller Başvuru Kitabı: ASM objective
Metals Reference Book ASTM demirdışı tane büyüklüğü
ASM Mühendislik Gereçleri Başvuru standartları: ASTM nonferrous grain size
Kitabı: ASM Engineered Materials standards
Reference Book ASTM deneyleri: ASTM tests
ASM Mühendislik Gereçleri El Kitabı: ASTM östenit tane büyüklüğü:
ASM Engineered Materials Handbook ASTMAustenitic grain size
Asma: Hanging ASTM standart çelikleri: ASTM standard
Asma duvar: Curtain wall steels
Asma kat: Mezzanine ASTM şartnameleri: ASTM specifications
Asma kemer (cam fırını): Back arch ASTM tane büyüklüğü: ASTM grain size
Asma kilit: Paddlock ASTM tane büyüklüğü imleci: ASTM
Asma kilit menteşesi: Hasp grain size index
ASTM tane büyüklüğü sayısı: A.S.T.M.
Asma köprü: Suspension bridge
grain size number
Asma yatak: Hanger bearing
ASTM tane büyüklüğü sayısı: ASTM
Asparajin: Asparagine grain size number
Aspiratörlü baca çekişi: Forced draught Aston işlenik demir süreci: Aston
Aspirin: Aspirin (=AcetylsalicylicAcid) wrought iron process

41
Aston süreci Aşındırıcı parçacıklar

Aston süreci: Aston process Aşı boyası: Red ochre


Astüleşke (mat.): Proper fraction Aşı ekleme: Seed charge
Aşağı: Lower Aşı izi: Vaccination
Aşağı akış: Downstream Aşı kalemi: Graft
Aşağı beynit: Lower bainite Aşı kristali: Seed crystal
Aşağı çekiş (baca): Downdraft Aşık çıkıntısı (tıp): m alleous
Aşağı çekişli fırın: Downdraft kiln Aşık kemiği: Trochlea; (tıp) Talus
Aşağı çekme (cam): Down-draw Aşık kemiğine ilişkin (tıp): Trochlear
Aşağı denetim kısıtı: Lower control limit Aşıla(n)ma: Inoculation
(LCL) Aşılak: Seed crystal
Aşağı doğru kaynaklama: Downwards Aşılama (tıp): Vaccination
welding
Aşılama gereçleri: Inoculating materials
Aşağı dönüşül çözeltili sıcaklığı: Lower
Aşılamaya ilişkin (tıp): Vaccinal
critical solution temperature
Aşılanan canlı doku (tıp): İmplant
Aşağı dönüşül sıcaklık: Lower critical
temperature Aşılanmış: Inoculated
Aşağı dönüşüm sıcaklığı: Lower Aşılayıcı (madde): Inoculant
transformation temperature Aşılı: Inoculated
Aşama: Gradation; Grade; Stage Aşılı dökme demir türü: Meehanite
Aşamalı: Progressive; Gradual Aşılı dökme demir: Inoculated cast iron
Aşamalı basgaç: Stage compressor Aşılı eşçoğuzlar: Graft copolymers
Aşamalı büyüme (çoğuzlama): Step Aşılı kır dökme demir: Inoculated gray
growth cast iron
Aşamalı dağlama: Sequence etching Aşınabilir: Wearable
(=Differential etching) Aşınabilir dirim gereçler: Bioerodable
Aşamalı işlem kalıbı: Progressive die materials
Aşamalı kalıp: Progressive die Aşınabilirlik: Wearability
Aşamalı kırılma: Progressive fracture; Aşınan: Wearing
Step fracture Aşınan parça: Wearing part
Aşamalı kırma: Stage crushing Aşındıran: Abrader
Aşamalı kompresör: Stage compressor Aşındırıcı: Abrasive; Erosive; Grit;
Aşamalı soğutma: Interrupted cooling Abradant; (madde) Erodent
Aşamalı su basma: Stage pumping Aşındırıcı büyüklüğü: Grit size
Aşamalı suverme: Interrupted quench Aşındırıcı çamur: Abrasive slurry
(=Interrupted quenching) Aşındırıcı gereçler: Abrasive materials
Aşamalı tav: SteppedAnneal Aşındırıcı ile yüzey temizleme: Scouring
Aşamalı yaşlan(dır)ma: Progressive Aşındırıcı kayış: Abrasive belt
ageing; Step aging; Interrupted ageing Aşındırıcı kayışta parlatma: Abrasive belt
Aşamalı yüzdürme: Stage flotation polishing
Aşçılık: Cookery Aşındırıcı kayışta taşlama: Abrasive belt
Aşı (madde): Vaccine grinding
Aşı aleti: Vaccinator Aşındırıcı ortam: Abrasive medium
Aşı boyası: Ochre Aşındırıcı parçacıklar: Abrasive particles

42
Aşındırıcı pelte Aşırı ısı kertesi
Aşındırıcı pelte: Abrasive gel Aşınma döküntüsü: Wear dibris; Detritus
Aşındırıcı püskürtümlü temizleme: Aşınma hattı: Wearing line
Abrasive blast cleaning; Abrasive blasting Aşınma hızı: Wear rate
Aşındırıcı püskürtümlü talaşlı imalat: Aşınma imleci: Wear index
Abrasive jet machining (AJM)
Aşınma işgörmezliği: Wear-out failure
Aşındırıcı seramikler: Abrasive ceramics
Aşınma katsayısı: Wear coefficient
Aşındırıcı sertliği: Abrasive hardness
Aşınma plakası: Wear plate
Aşındırıcı talaş: Abrasive flour
Aşınma yarası: Wear scar
Aşındırıcı tane büyüklüğü: Abrasive
grain size Aşınma yastığı (biçimleme): Wear pad
Aşındırıcı tanecik büyüklüğü: Abrasive Aşınmamış: Unworn
grit size Aşınmış: Worn
Aşındırıcı tanecikler: Abrasive grits Aşırı: Excess; Extreme; Ultra; Ultra-
Aşındırıcı tanecikli kesme: Abrasive grit Aşırı biçimleme: Overforming
cutting Aşırı büyüme: Hypertrophy
Aşındırıcı tekerlek: Abrasive disk Aşırı büyüme: Overgrowth
Aşındırıcı toz: Abrasive dust Aşırı canlı: Hyperactive
Aşındırıcı tozlar: Abrasive powders
Aşırı çalışma (bezeler): Hyperfunction
Aşındırıcılı kağıt: Abrasive paper
Aşırı çekme: Overdrawing
Aşındırıcılı kesme: Abrasive cutting
Aşırı dağlama: Overetching
Aşındırıcılı su püskürtümlü kesme:
Abrasive waterjet cutting Aşırı damar oluşumu (tıp):
Vascularization
Aşındırıcılı talaşlı işleme: Abrasive
machining Aşırı dolan kalibre (hadde): Overfilled
pass
Aşındırıcılı temizleme: Abrasive cleaning
Aşındırıcılı testere: Abrasive saw Aşırı doygun: Supersaturated
Aşındırma: Abrasion Aşırı doygun çözelti: Supersaturated
solution
Aşındırma çarkı: Disk wheel
Aşırı doygun katı çözelti: Supersaturated
Aşınık yüzey: Abraded surface
solid solution
Aşınmalık parça: Wearing part
Aşırı doygunluk: Supersaturation
Aşınma: Erosion; Abrasion; Wear
Aşırı doygunluk kısıtı eğrisi (kim):
Aşınma bozulması: Wear-out failure Spinodal curve
Aşınma çarpanı: Wear factor (k) Aşırı duyarlık (tıp): Erethism
Aşınma çevrimleri: Wear cycles Aşırı duyarlık (tıp): Hyperesthesia
Aşınma çizgisi: Wearing line
Aşırı eğme: Overbending
Aşınma denemesi: Wear testing
Aşırı eşçarpanlı dağılım (mat.):
Aşınma deneyi: Wear test Hypergeometric distribution
Aşınma direnci: Wear resistance Aşırı ezme: Overdraft (=Overdraught)
Aşınma dirençli: Wear resistant; Aşırı fırınlama (refrakter): Overfiring
Wearproof
Aşırı gerilim (elekt.): Overvoltage
Aşınma dirençli çelik: Wear resistant
steel; Wear-resisting steel Aşırı germe: Overstressing
Aşınma dirençli takım çeliği: Wear Aşırı göze çoğalması (tıp): Hyperplasia
resistant tool steel Aşırı ısı kertesi: Degree of superheat

43
Aşırı ısınma At başlığı

Aşırı ısınma: Overheating; Superheating Aşırı soğutuk: Supercooled


Aşırı ısınmış: Overheated; Superheated Aşırı soğutuk eriyik: Supercooled melt
Aşırı ısınmış parça: Overheated part Aşırı soğutuk sıvı: Supercooled liquid
Aşırı ısıtılmış: Overheated Aşırı soğutulmuş: Supercooled
Aşırı ısıtılmış parça: Overheated part Aşırı susuzluk: Polydipsia
Aşırı ısıtma: Superheating; Overheating Aşırı şekerlilik: Saccharinity
Aşırı ince: Hyperfine Aşırı tane büyümesi: Exaggerated grain
Aşırı ince toz: Hyperfine powder growth
Aşırı indirgenmiş çelik: Overreduced Aşırı tatlılık: Saccharinity
steel Aşırı tükürük salgılama (tıp): Ptyalism
Aşırı işitme duyarlığı (tıp): Hyperacousia Aşırı uzantı (tıp): Hyperextension
Aşırı kansızlık (tıp): AplasticAnemia Aşırı üretim: Overproduction
Aşırı kasılım (tıp): Hyperkinesia Aşırı yağ birikmesi (kalça): Steatopygia
Aşırı kasılmış (tıp): Hypertonic Aşırı yağ salgılama (tıp): Seborrhea
Aşırı kemik gözenekliliği (tıp): Osteoporosis Aşırı yağlı (tıp): Steatopygic; Steatopygous
Aşırı oburluk (tıp): Hyperphagia Aşırı yakma (cam): Oxyburn
Aşırı oksitlenme: Overoxidation Aşırı yanık kireç: Dead lime
Aşırı oksitlenmiş: Overoxidized Aşırı yaşlan(dır)ma: Overaging
Aşırı ostenitleme: Overaustenitizing Aşırı yaşlan(dırıl)mış: Overaged
Aşırı paklama: Overpickling Aşırı yaşlan(dırıl)mış alaşım: Overaged
Aşırı paklanmış: Overpickled alloy
Aşırı parlatılmış yüzey: Overpolished Aşırı yaşlan(dırıl)mış aluminyum
surface alaşımı: Overaged aluminium alloy
Aşırı parlatma: Overpolishing Aşırı yaşlan(dırıl)mış içyapı: Overaged
Aşırı pozlama: Overexposure microstructure
Aşırı püskürtüm: Overspraying Aşırı yük (fiz.): Hypercharge
Aşırı salgı (tıp): Hypersecretion Aşırı yükleme: Overloading
Aşırı sertleş(tir)me: Overhardening Aşırı ateşleme: Overfiring
Aşırı sertleş(tiril)miş çelik: Overhardened Aşırıbazlı: Ultrabasic
steel Aşırıduyarlılık: Hypersensitivity
Aşırı sırlama: Overglazing Aşırıduyarlılık tepkimeleri:
Aşırı soğu(t)ma: Supercooling; Hypersensitivity reactions
Undercooling Aşırıetkin: Hyperactive
Aşırı soğu(tul)muş: Undercooled Aşırısertleş(tiril)miş: Overhardened
Aşırı soğu(tul)muş çözelti: Undercooled Aşırtmalı haddeleme: Drag over rolling
solution
Aşırtma hadde: Drag over mill
Aşırı soğu(tul)muş eriyik: Undercooled
Aşırtma haddeli haddehane: Drag over
melt
rolling mill
Aşırı soğu(tul)muş eriyik metal:
Undercooled molten metal Aşıya ilişkin: Vaccinal
Aşırı soğu(tul)muş sıvı: Undercooled Aşil kirişi (tıp): Achilles tendon
liquid Aşkın gözeneklilik: Gross porosity
Aşırı soğutma (sürekli döküm): Aşoz: Scarf
Overcooling At başlığı: Bridle; Chanfron

44
At nalı Ateşleme kordonu
At nalı: Horseshoe Ateş tuğlası: Refractory brick
At nalı fırın: End-fired furnace (=End Ateş tuğlası: Firebrick; Fireclay brick
port furnace) Ateş tuğlası kili: Fire clay
At nalı yalazlı fırın (cam): U-flame Ateş yavaşlatıcı: Fire retardant
furnace (=Flame retardant)
At sulama havuzu: Horsepond Ateş yükselten (tıp): Febrifacient
At yarışları alanı: Hippodrome Ateş yükseltici: Pyrogen; Pyrogenic
Atakamit: Atacamite Ateşe dayanıklı: Fireproof; Fire-resistant
Ataktik: Atactic Ateşe dayanıklı astar: Refractory lining
Ataktik polimer: Atactic polymer Ateşe dayanıklı cam: Refractory glass;
Ataktiklik: Atacticity Pyrex; Silex
Atalet: Inertia; Inaction Ateşe dayanıklı çömlek: Saggard
Atan: Palpitant (=Paltitating); Pulsant; Ateşe dayanıklı gereç: Refractory material
Pulsator Ateşe dayanıklı harç: Refractory mortar
At arabası: Hackney coach Ateşe dayanıklı kılma: Fireproofing
Atardamar: Artery Ateşe dayanıklı metal: Refractory metal
Atardamar genişlemesi (tıp): Varix Ateşe dayanıklı sır: Refractory glaze
Atardamar hemoglobini: Oxyhemoglobin Ateşe dayanıklı toprak: Segger
Atardamar içi: Intraaortic; Intraarterial; Ateşe dayanıklı yüzey: Refractory surface
(tıp) Interarterial
Ateşe dayanıklılık: Fire-resistance
Atardamar içi balon pompaları:
Intraaortic balloon pumps Ateşe dayanır: Refractory
Atardamar içi balonu: Intraaortic balloon Ateşe dayanırlık: Refractoriness
Atardamar yangısı (tıp): Arteritis Ateş etme (ask.): Firing
Atardamara ilişkin: Arterial Ateşkili: Fireclay
Atebrin: Atabrine; Quinacrine Ateşkili refrakterleri: Fireclay refractories
Atelye: Shop; Workshop Ateşle oluşmuş (yer bilim): Pyrogenous
Atelye projesi: Workshop drawing Ateşle sağaltım (tıpı): Pyretotherapy
Ateş: Blaze; Febriferous; Febricity; Pyrexia; Ateşle tedavi (tıp): Pyretotherapy
Fire; (tıp) Temperature Ateşle yaldızlanmış: Fire-gilt
Ateş bilimi: Pyrology Ateşle(n)me: Ignition
Ateş borulu kazan: Fire tube boiler Ateşleme: Blast-off
Ateş deliği (seramik): Glory hole Ateşleme akımı: Ignition current
Ateş düşmesi (tıp): Defervescence Ateşleme bobini: Ignition coil
Ateş düşürme (tıp): Antipyresis Ateşleme çubuğu: Linstock
Ateş düşürücü (ilaç): Antipyretis; Ateşleme dağıtıcısı: Ignition distributer
Feebrifuge Ateşleme distribütörü: Ignition
Ateş düşürücü (tıp): Febrifugal distributer
Ateş geciktirici: Fire retardant (=Flame Ateşleme düzeni: Fuze
retardant) Ateşleme erimi (ask.): Firing range
Ateş karıştırma: Stoking Ateşleme kaybı: Ignition loss
Ateş kili: Refractory clay; Saggard Ateşleme kıvılcımı: Ignition spark
Ateş perdesi: Barrage Ateşleme kordonu: Ignition cord

45
Ateşleme sırası Atlet

Ateşleme sırası: Ignition sequence Atılası hurda: Junk


Ateşlemeli ocak: Fire-box Atım: Pulse; Shot
Ateşlendirici (madde): Pyrogen; Atım dalga biçimi: Pulse waveform
Pyrogenic Atım düzensizliği: Arrhythmia
Ateşlenebilir: Ignitible Atım yüksekliği çözümleci (X-ışınları):
Ateşlenebilirlik: Ignitibility Pulse-height analyzer
Ateşlenen: Incalescent Atımlı arklı volfram arklı kaynak: Pulsed
Ateşlenme: Pyrexia; (oto) Sparking arc tungsten arc welding (GTAP-P)
Ateşleyici: Igniter Atımlı akım (elekt): Pulsed current
Ateşli: Igneous; Febrile Atımlı Nd: YAG lazeri: Pulsed Nd: YAG
Ateşli blisterArıtma: Blister fire refining laser
Ateşli hastalıklar bilimi (tıp): Pyretology Atımlı plasmalı kesme: Pulsed plasma
Ateşli romatizma (tıp): Rheumatic fever cutting
Ateşli silah: Firearm Atımlı püskürtüm aktarımı: Pulsed spray
Ateşlik: Hearth; (yer) Fire pot transfer
Ateşlilik (tıp): Febrility Atış: Shoot
Ateşsi magma: Igneous magma Atış bilimi: Ballistics
Ateştaşı: malmstone (=firestone) Atış destek duvarı (ask.): Butt
Ateşte arıtma: Fire refining Atik: Lissome
Ateşte bitirme: Fire finish Atkı: Wrapping; Mantle; Woof; Weft;
Ateştuğlası harcı: Fireclay mortar Muffatee; Strap; Girder; (dokuma) Pick
Ateştuğlası kili: Fireclay Atkı bağ: Cross link
Atfetme: Attribution Atkılama: Three-dimensional weaving;
Athyweld süreci: Athyweld process Strapping; Cross linking
Atık: Waste; (cam) Trim; (vücut) Egesta Atkılama istasyonu: Strapping station
Atık gaz: Waste gas Atkılama makinası: Strapping machine
Atık gaz çözümlemesi: Waste gasAnalysis Atkılama takımları: Strapping tools
Atık hurda: Dormant scrap Atkılama ve etiketleme istasyonu:
Strapping and labelling station
Atık ısı: Waste heat
Atık ısı fırını: Waste-heat oven Atlama: Jump
Atık ısı geri kazanımı: Waste-heat Atlama kirişi: Spring beam
recovery Atlama sıcaklığı (kaynak): Interpass
Atık ısı kanalları (kok fırını): Waste-heat temperature
ducts Atlama tahtası: Springboard
Atık ısı kazanı: Waste heat boiler Atlama taşı: Steppingstone
Atık su: Waste water Atlamalı dönüşüm: Electrostatic
Atık su arıtımı: Waste water treament transformation
Atık su durultumu: Waste water Atlamalı kaynak: Skip weld
clarification Atlangaç: Steppingstone
Atık yağ: Waste oil Atlas: Atlas
Atık yığını: Dump Atlas taşı: Satin spar
Atıklama: Dumping Atlayım (tıp): Metastasis
Atıl: Inactive; Inert Atlet: Vest

46
Atlı karınca Atom görünge ayrıştırması

Atlı karınca: Whirligig Atom boşluğu göçü: Vacancy migration


Atlı vinç (maden): Whim Atom boşluğu halkası: Vacancy ring
Atma: (yürek) Throbbing; Pulsing Atom boşluğu ikilisi: Vacancy pair
Atmalık insörtler: Throw away inserts Atom boşluğu işleyimi: Vacancy
Atmalık sokuntular: Throw away inserts mechanism
Atmosfer: Atmosphere Atom boşluğu kümesi: Cluster of
Atmosfer aşındırması: Weathering vacancies
Atmosfer basıncı: Atmospheric pressure Atom boşluğu oluşumu: Vacancy
formation
Atmosfer basıncı ölçer: Barometer
Atom boşluğu yayınımı: Vacancy
Atmosfer basıncına dayanıklı ince
pencere (x-ışınları görünge ölçeri): diffusion
Atmospheric thin window Atom boşlukları çökmesi: Collapse of
Atmosfer bileşeni: Atmosphere vacancies
constituent Atom boşluklu sürünme: Vacancy creep
Atmosfer bileşimi: Atmosphere Atom büyüklüğü: Atomic size
composition Atom büyüklük etmeni: Atomic size
Atmosfer denetimi: Atmosphere control factor
Atmosfer etkileri: Atmospheric effects Atom çapı: Atomic diameter
Atmosfer üreteci (fırın): Atmosphere Atom çekirdeği: Atomic nucleus
generator Atom dağılımı: Atomic distribution
Atmosfer üretimi (fırın): Atmosphere Atom değişmezleri: Atomic constants
generation Atom derişimi: Atomic concentration
Atmosfer yenileme: Atmosphere
Atom devinimi: Atomic movement
replenishment
Atom devinirliği: Atomic mobility
Atmosfere ilişkin: Atmospheric
Atom dikeci EELS’i: Atomic-column
Atom: Atom
EELS
Atom ağırlığı: Atomic weight (A.W.)
Atom dizilim göstergesi: Atomic packing
Atom atığı: Atomic waste factor (APF)
Atom aynası (örüt): Atom mirror Atom dizilimi: Atomic packing
Atom bağı: Atomic bond Atom dolancası: Atomic orbital
Atom bağlanması: Atomic bonding Atom durumları: Atomic states
Atom başlığı: Atomic warhead Atom düzeni: Atomic order
Atom bilimi (fiz.): Atomics
Atom düzenlenimi: Atomic ordering
Atom birimleri: Atomic units
Atom düzenleşimi: Atomic coordination
Atom bombası: Atom bomb (A-bomb)
Atom düzensizliği: Atomic disorder
Atom bombasının patlama gücü: Yield
Atom düzlemleri: Atomic planes
Atom boşluğu (örüt): Vacancy (=Vacant
site) Atom erki: Atomic energy
Atom boşluğu bozuklukları: Vacancy Atom erki düzeyi: Atomic energy level
defects Atom fiziği: Atomic physics
Atom boşluğu dengesi: Vacancy Atom füzyonu: Atomic fusion
equilibrium Atom göçü: Atomic migration
Atom boşluğu derişimi: Vacancy Atom görünge ayrıştırması: Atomic
concentration spectroscopy

47
Atom görüngeleri Atomsal düzenlenme

Atom görüngeleri: Atomic spectra Atom silahları: Nuclear warheads; Atomic


Atom görüngesi: Atomic spectrum weapons
Atom gücü: Atomic power Atom spektroskopisi: Atomic
Atom hızlandırıcısı: Atomic accelerator spectroscopy
Atom ısısı: Atomic heat Atom tayfları: Atomic spectra
Atom ışınımı: Atomic radiation Atom tepkimeci: Atomic reactor
Atom titreşimi: Atomic vibration
Atom itişimi: Atomic repulsion
Atom ucaylanması: Atomic polarization
Atom ivmeci: Atomic accelerator
Atom uyarımı: Atomic excitation
Atom kabuğu: Atomic shell
Atom uyumsuzluğu: Atomic misfit
Atom kaynaşması: Atomic fusion
Atom uyumsuzluk çarpanı: Atomic misfit
Atom konumu: Atomic position
parameter
Atom kuramı: Atomic theory
Atom yakıtı: Atomic fuel
Atom kümelenmesi: Clustering of Atoms
Atom yapısı: Atomic structure
Atom kümesi: Cluster of Atoms
Atom yarıçapı: Atomic radius
Atom kütle numarası: Atomic mass
Atom yayınımı: Atomic diffusion;
number
Diffusion of atoms
Atom kütlesi: Atomic mass
Atom yerdeğişimi: Atomic displacement
Atom kütlesi birimi: Atomic mass unit
Atom yeri: Atomic site
(amu)
Atom yeri kusurları: Atomic point defects
Atom merceği: Atom lens
Atom yığımı: Atomic stacking
Atom mıknatıslılığı: Atomic magnetism
Atom yükü: Atomic charge
Atom modeli: Atomic model
Atom yüzdesi: Atomic percent
Atom momenti: Atomic moment
Atomlararası: Interatomic
Atom nicem sayısı: Atomic quantum
number Atomlararası aralık: Interatomic
separation; Interatomic spacing
Atom numarası (z): Atomic number (z)
Atomlararası boşluk: Interstice
Atom oranı: Atom fraction
Atomlararası kuvvet: Interatomic force
Atom oylumu: Atomic volume
Atomlararası uzaklık: Interatomic
Atom parçalanması: Atomic fission
distance
Atom patlaması: Atomic explosion
Atomların olağan durumları: Normal
Atom reaktörü: Atomic reactor state of atoms
Atom reaktörü: Nuclear reactor Atomsal: Atomic
Atom reaktörü: Reactor Atomsal ark kaynağı: Atomic arc welding
Atom saati: Atomic clock Atomsal atık: Atomic waste
Atom saçılımı: Atomic scattering Atomsal azot: Atomic nitrogen
Atom salınımı: Atomic oscillation Atomsal bağ: Atomic bond
Atom santralı: Atomic power station Atomsal bağlama kuvvetleri: Atomic
Atom sıçrama hızı: Atomic jump rate binding forces
Atom sıçrama sıklığı: Atomic jump Atomsal çekim: Atomic attraction
frequency Atomsal düzen: Atomic order
Atom sıçraması: Atomic jump Atomsal düzenlenme: Atomic
Atom sıklığı: Atomic frequency arrangement

48
Atomsal düzenleşim Ayak

Atomsal düzenleşim: Atomic Auger elektronları: Auger electrons


coordination Auger olgusu: Auger effect
Atomsal hidrojen: Atomic hydrogen; Auger spektroskopisi: Auger spectroscopy
Nascent hydrogen Aurer metali (%65 misch metal + %35
Atomsal hidrojen kaynağı: Atomic Fe): Aurer metal
hydrogen welding Av bıçağı: Bowie knife
Atomsal hidrojen süreci: Atomic Av saçması: Bird shot
hydrogen process Av tüfeği: Shotgun
Atomsal hidrojen Arkı: Atomic hydrogen Avadanlık: Tool-kit; Rig; Kit; Tools
Arc
Avantaj: Benefit
Atomsal ısı: Atomic heat
Avara: Idle; Out-of-gear
Atomsal ısı sığası: Atomic heat capacity
Avara çark: Idler roller; Freewheel
Atomsal kuvvet mikroskobu: Atomic
force microscope Avara dişlisi: Idler gear
Atomsal kuvvet mikroskopisi: Atomic Avara kasnağı: Idler pulley; Empty reel
force microscopy Avara mil: Jackshaft
Atomsal kuvvetli ses mikroskopisi: Avara mili: Gear shaft
Atomic force acoustic microscopy Avarit: Awarite
Atomsal mıknatıslık momenti: Atomic Avarya ısısı (cam): Holding heat; Idle load
magnetic moment heat
Atomsal saçılım: Atomic scattering Avarya ısısı tüketim yitiği: Idle load heat
Atomsal saçılım çarpanı: Atomic consumption loss
scattering factor Avarya mal: Jetsam
Atomsal soğurum: Atomic absorption Avcı borusu: Alpenhorn
Atomsal soğurum görünge ölçümü: Avize: Luminaire
Atomic absorption spectrometry Avlandı borusu (avcılık): Mort
Atomsal soğurum görünge ölçeri: Atomic Avlu: Yard
Absorption spectrometer
Avogadro değişmezi: Avogadro’s constant
Atomsal soğurum katsayısı: Atomic
Absorption coefficient Avogadro sayısı: Avogadro’s number
(=Avogadro’s constant)
Atomsal soğurum spektroskopisi: Atomic
Absorption spectroscopy (AAS) Avogadro yasası: Avogadro’s law
Atomsal yayım spektroskopisi: Atomic Avrami denklemi: Avrami equation
emission spectroscopy Avuç içi: Palm
Atomsal yerdeğişim: Atomic displacement Avurt (tıp): Cheek
Atölye: Machine shop AX bileşikleri: AX compounds
Atrament süreci: Atrament process AX örüt yapıları: AX crystal structures
Atrampaj (cam): Start-up AX örüt yapısı: AX crytal structure
Atrampaj (cam): Heating up AX yapılar: AX structures
Atropin: Atropine Ay: Month
Atropin zehirlenmesi: Atropism Ay aracı: Mooncraft
AuBe yapısı: AuBe structure Ay emekleci (taşıt): Moon-crawler
Auger çözümlemesi: Auger Analysis Aya: Palm
Auger elektron spektroskopisi: Auger Ayak: (2inç = 30;48cm) Foot; (cam) Foot;
electron spectroscopy (cam) Stem; (hadde) Housing

49
Ayak bakımı (tıp) Ayarlanabilir süzgeç (ışık süzgeci)

Ayak bakımı (tıp): Pedicure Ayaklı: Footed


Ayak başparmağı: Big toe Ayaklı cam eşya: Goblet
Ayak biçimli: Pediform Ayaklı çark (çömlekcilik): Kick wheel
Ayak bileği: Tarsus; Ankle Ayaklı çay bardağı: Footed tea glass
Ayak bileği eklemi (tıp): Ankle joint Ayaklı çerçeve sehpa: Gantry
Ayak borusu: Pen stock (=leg pipe) Ayaklı dökme demir tava: Spider
Ayak değirmeni: Treadmill Ayaklı konsol: Highboy
Ayak freni: Foot brake Ayaklı lamba: Floor lamp
Ayak hastalıkları hekimliği (tıp): Ayaklı sehpa: Spider
Podiatry Ayaklı su bardağı: Water goblet
Ayak hastalıkları uzmanı (tıp): Podiatrist Ayaklı testere: Slash saw
Ayak izi: Footprint Ayaklı ürünler (cam): Stem ware
Ayak kalıbı (bardak): Stem mould Ayaklık: Stilt; Footboard; Footplate;
Ayak kare: Square foot (masa) Trestle
Ayak kösteği: Balland chain Ayaklık izleri (refrakter): Stilt marks
Ayak küçük parmağı: Little toe Ayaksı: Pediform
Ayak parmağı: Toe Ayakyolu: Water closet (WC)
Ayak parmağı şişi (tıp): Bunion Ayar: Adjustment; Tuning; Tune-up;
Ayak parmağı ucu: Tiptoe (mücevher ağırlık birimi) Carat
Ayak parmak eklemi değiştirimi: Toe Ayar ağırlığı: Makeweight
joint replacement Ayar dövmesi: Restriking
Ayak sürtme aşın(dır)ması: Scuffing Ayar edilmemiş: Unadjusted
Ayak sürtme aşınması direnci: Scuffing Ayar noktalı denetim: Set point control
abrasion resistance (Servo control)
Ayak sürtme izi: Scuff marks Ayar noktası (süreç den.): Set point
Ayak tabanı: Tread Ayar pulu: Shimmer
Ayak tahtası: Footboard Ayar sacı: Shimmer
Ayak takma (cam): Stemming Ayar somunu: Adjusting nut
Ayak takma işlemi (cam): Stem joining Ayar vidası: Adjusting screw
process Ayar vidası: Check screw
Ayak tarağı (tıp): Metatarsus Ayarı kaymış: Out-of-alignment
Ayak tırnağı (tıp): Toe nail Ayarlama: Calibration; Adjusting
Ayak zinciri: Gyve Ayarlama eğrisi: Calibration curve
Ayak(hadde): Stand Ayarlama eğrisi eğimi: Calibration factor
Ayakayası (tıp): Thenar Ayarlama etmeni: Calibration factor
Ayakda mahmuzlu kanca: Climbing irons Ayarlama sonucu: Calibration result
Ayakkabı: Shoe Ayarlama standardı: Calibration standard
Ayakkabı bağcığı: Shoestring (=Shoelace) Ayarlama yöntemi (örütbilim):
Ayakkabı dili: Tongue Calibration method
Ayakkabı geçireği: Galosh Ayarlanabilir: Adjustable; Tunable
Ayakkabı kalıbı: Shoetree Ayarlanabilir süzgeç (ışık süzgeci):
Ayakkabı tabanı: Sole Turnable filter

50
Ayarlanmamış Ayırma maddesi (kimya)

Ayarlanmamış: Unadjusted Aygıtsal çözümleme: Instrumental


Ayarlı: Gaged analysis
Ayarlı bağlaşkı (fiz.kim.): Variocoupler Aygıtsal hata: Instrumental error
Ayarlı çözelti (kim): Standard solution Aygıtsal sapma: Instrumental deviation
Ayarlı endükleç (elekt.): Variometer1 Ayı postu: Bearskin
Ayarlı gönye: Try square; Bevel Ayıklama: Sorting
Ayarsız: Unadjusted Ayıklama makinesi: Sorting machine
Aya’ya ilişkin: Palmar Ayıklanmamış tuğlalar: Kiln run
Ayazlama (tıp): Frostbite Ayıraç: Indicator; Reagent
Ayazlanmış (tıp): Frostbitten Ayıraç şişesi: Reagent bottle
Aybaşı (tıp): Period Ayıran: Isolator
Aydan aya: Monthly Ayırgalı: Serial
Aydınger kağıdı: Tracing paper Ayırıcı: Distinctive; Classifier; Separator
Aydınlanınç: Illuminance Ayırıcı (madde): Deflocculant; Release
agent (=Parting agent)
Aydınlatıcı: Illuminator
Ayırıcı (madde)- (seramik)-(dışık):
Aydınlatma: Illumination; Lighting;
Parting Agent
Luminosity
Ayırıcı aygıt: Discharge device
Aydınlatma camı: Illuminating glass
Ayırıcı madde (döküm): Die coating
Aydınlatma için cam eşya: Illuminating
glass ware Ayırıcı vana: Septum valve
Aydınlatma tesisatı: Lighting installation Ayır(ıl)ma: Scission
Aydınlık: Light Ayırım etmeni: Separation factor
Aydınlık alan: Bright field Ayırım renkleri: Code colours
Aydınlık alan aydınlatması: Bright field Ayırımsız: Unexceptional
illumination; Light-field illumination Ayırma: Screening; Selection;
Aydınlık alan görüntüsü: Bright field Dismantling; Unfixing; Parting; Isolation;
image Grading; Disconnection; (uzay aracı)
Undocking; (maden) Sorting; (sac)
Aydınlık alan mikroskopisi: Bright field
Swording
microscopy
Ayırma bileşiği (döküm): Parting
Aydınlık bölge (gaz boşalımı): Positive compound
column
Ayırma düzlemi (döküm): Parting plane
Aydınlık camı: Plain rolled glass
(=Honticuttural glass) Ayırma eleği: Grading screen; Sizing
screen
Aydınlık camı (çatı): Horticultural glass
Ayırma erki (atom): Separation energy
Aygıt: Appliance; Instrument; Gadget;
Equipment; Device; Implement; Apparatus Ayırma hunisi (cam): Seperatory funnel;
(kimya) Separating funnel
Aygıt güvenilirliği: Equipment reliability
Ayırma kayışı: Sorting belt
Aygıt kullanma: Instrumentation
Ayırma kısıtları: Parting limits
Aygıt odası: Instrument room
Ayırma kumu: Parting sand (=Parting
Aygıt panosu: Instrument panel compound)
Aygıtla işgörme: Instrumentation Ayırma maddesi (kimya): Sequestering
Aygıtlama: Instrumentation agent

51
Ayırma masası Ayrıksı

Ayırma masası: Kick-off table Aynamsı yüzey: Butter finish


Ayırma sıvısı (döküm): Parting liquid Aynaya bağlama: Chucking
Ayırma sopası (keten): Scutch Aynı doğruda: In-line
(=Scutcher) Aynı eksende: In-line
Ayırma sopası (keten): Scutcher Aynı evrede (fiz.): In-phase
Ayırma takımları: Parting tools Aynstayniyum: Einsteinium
Ayırma tamburu: Separating drum Ayrı: Unconnected; Separate; Distinct
Ayırma tozu (döküm): Parting powder Ayrıcalık: Exemption
Ayırma yüzeyi: Parting surface Ayrıcalıklı: Discrete
Ayırt edilemez: Indistinct; Ayrık: Deflocculated; Crevice
Indistinguishable Ayrık bacaklı (tıp): Spraddle-legged
Ayır(t)ma: Separation Ayrık cam: Cleaved glass
Aykırılık (mat): Singularity Ayrık dönüşüm (çelik): Split
Ayla: Halo transformation
Aylalar (=Balık gözleri) (yüzey hatası): Ayrık kalıp: Split die
Haloes (=Fish eyes) Ayrık kemik: Sequestrum
Aylanç: Helicoid Ayrık ötektik: Divorced eutectic
Aylık: Monthly; Salary Ayrık parçacıklar: Deflocculated particles
Aylık maaş: Monthly salary Ayrık perlit: Divorced pearlite
Aylık ödeme: Monthly payment Ayrık sementit: Divorced cementite
Aylık taksit: Monthly instalment Ayrık yenimi: Crevice corrosion
Ayna: Looking glass; Mirror Ayrıklama (=karantina): Quarantine
Ayna (torna): Headstock Ayrıklanan katışkı: Segregating impurity
Ayna bakışımı: Parity Ayrıklanan öge: Segregating element
Ayna camı: Plate glass Ayrıklanık: Segregated
Ayna çenesi: Chuck jaw Ayrıklanık kalıntılar: Segregated
Ayna dişli ve küçük dişli takımı: Gear inclusions
and pinion set Ayrıklanık katışkılar: Segregated
Ayna gibi: Mirrorlike impurities
Ayna gibi parlaklık: Specular gloss Ayrıklanım: Segregation
Ayna gibi yüzey: Mirror finish Ayrıklanım dağlaması: Segregation
etching (=Coring etching)
Ayna nitelikli cam: Silvering quality glass
Ayrıklanım katsayısı: Segregation
Ayna sırı: Tain coefficient
Ayna tahtası: Panel1 Ayrıklanım kuşaklanması: Segregation
Aynadaki görüntü: Mirror image banding
Aynalı aydınlatıcı: Mirror illuminator Ayrıklanım kuşakları: Segregation bands
Aynalı cevher: Looking-glass ore Ayrıklanma (cam): Delamination
Aynalı gökgözler: Reflecting telescope Ayrıklanmış: Segregated
Aynalı nesnel mercek: Mirror objective Ayrıklantı: Segregate
Aynalı teleskop: Reflecting telescope Ayrıklaşma: Deflocculation
Aynalık testeresi: Panel-saw Ayrıklık uzaklığı: Distance of separation
Aynamsı parlaklık: Specular gloss Ayrıksı: Anomalous

52
Ayrıksı dağılım Ayrışık çökelti

Ayrıksı dağılım: Anomalous dispersion Ayrımlı mıknatıslılık ölçer: Differential


Ayrıksı görüntü: Anomalous image magnetometer
Ayrıksı soğurum: Anomalous absorption Ayrımlı örütle(n)me: Fractional
Ayrıksılık: Anomaly crtystallization
Ayrılabilir: Isolable Ayrımlı sertleşmiş merdane: Differential
Ayrılamaz: Inseparable hardened roll
Ayrılık: Separation Ayrımlı sertleştirme: Differential
hardening
Ayrılma: Breakaway
Ayrılma: Separation Ayrımlı sıvı özütleme: Fractional liquid
extraction
Ayrılma (toz m.): Capping
Ayrımlı soğuma: Differential cooling
Ayrım: Parting; Distinction
Ayrımlı soğuma eğrisi: Differential
Ayrım yapmayan: Uncritical
cooling curve
Ayrımlama: Fractionation
Ayrımlı suverme: Differential quenching
Ayrımlama dikeçleri: Fractionating
columns Ayrımlı taram alı kalori ölçer:
Differential scanning calorimeter
Ayrımlaşım: Metamorphism
Ayrımlı: Differential Ayrımlı yüzdürme: Differential floation
Ayrımlı aydınlatma: Differential Ayrımlı yüzey kırılımölçeri: Differential
illumination surface refractometer (DSR)
Ayrımlı dağlama: Differential etching Ayrımsal: Fractional
Ayrımlı eğri: Differential curve Ayrımsal damıtım: Fractional distillation
Ayrımlı geçirgenlik: Differential Ayrımsal doy(ur)um: Fractional
permeability saturation
Ayrımlı genleşmeölçer: Differential Ayrımsal girişim zıtlıklı ışık
dilatometer mikroskobu: Differential interference
Ayrımlı genleşme ölçümü: Differential contrast light microscope
dilatometry Ayrımsal girişim zıtlıklı ışık
Ayrımlı genleşme ölçümü çözümlemesi: mikroskopisi: Differential interference
Differential dilatometric analysis contrast light microscopy
Ayrımlı havalandırma: Differential Ayrıntı çizimi: Detail drawing
aeration Ayrıntı tasarımı: Detail design
Ayrımlı ısıl çözümleme: Differential Ayrırma düzlemi (döküm: Parting plane
thermal analysis (DTA)
Ayrışan: Labile
Ayrımlı ısıl çözümleyici: Differential
thermal analyzer Ayrışık: Dissociated; Decomposed;
Ayrımlı ısıl işlem: Differential heat Inhomogeneous (=Heterogeneous);
treatment Differential
Ayrımlı ısılAğırlık çözümlemesi: Ayrışık amonyak: DissociatedAmmonia
Differential thermogravimetric analysis Ayrışık atom: SeparatedAtom
(DTG) Ayrışık çekirdeklenme: Inhomogeneous
Ayrımlı ısılçift: Differential thermocouple nucleation
Ayrımlı ısıtma: Differential heating Ayrışık çökelme: Inhomogeneous
Ayrımlı kaplama: Differential coating precipitation
Ayrımlı kırılımölçer (ışık): Diffential Ayrışık çökelti: Inhomogeneous
refractometer precipitate

53
Ayrışık denge Azot atmosferi

Ayrışık denge: Heterogeneous equilibrium Az pişirme: Underfiring


Ayrışık dislokasyon: Dissociated Az potasyumlu flogapit: Subpotassic
dislocation phlogopite
Ayrışıklık: Inhomogeneity; Heterogeneity Az seyrek: Sparsed
Ayrışım basıncı: Dissociation pressure Az süreğen (hastalık): Subacute
Ayrışım değişmezi: Dissociation constant Azal(t)ma: Decrease
Ayrışım devinbilimi: Decomposition Azalan: Decrescent
kinetics Azalış: Decrement; Diminution
Ayrışım erki: Dissociation energy Azaltıcı: Reductive
Ayrışım hızı: Dissociation rate Azaltılmış: Reduced
Ayrışım kinetiği: Decomposition kinetics Azaltılmış: Minimized
Ayrışım tepkimeleri: Decomposition Azaltılmış basınç: Reduced pressure
reactions
Azaltılmış oylum: Reduced volume
Ayrışımlı damıtım: Destructive
distillation Azaltma: Lowering; Minimization;
Reduction; Rarefaction (=Rarefication)
Ayrışma: Decomposition; Dissociation
Azdırma bıçağı: Hob
Ayrışma değeri: Decomposition value
Azı dişi (tıp): Molar tooth
Ayrışma elektronu: Decay electron
Azı dişi dolgusu (tıp): Molar tooth filling
Ayrışma gerilimi: Decomposition voltage;
Decompositon potential Azıcık: Drib
Ayrışma ısısı: Heat of decomposition Azınlık taşıyıcıları (yarıiletkenler):
Minority carriers
Ayrışma sıcaklığı: Decomposition
temperature Azido kökü: Azido radical
Ayrışmamış (kimya): Undissociated Azim: Determination
Ayrışmamış gübre: Green manure Azimut nicem sayısı: Azimuthal quantum
Ayrışmaz (kim.): Indecomposable number
Ayrışmış: Dissociated Azinler: Azines
Aytaşı: Adularia; Moonstone Azlık: Scarcity; Shortage
Aytaşı camı: Moonstone glass Azma tanelileşme: Ingotism
Ayyaşlık: Alcoholism Azman: Jumbo; Whopper
Az: Inconsiderable; Negligible; Scant Azman grafit (gri dökme demir):
(=Scanty); Insufficient; Meager; Little; Graphite kish
Low; (sayısal) Few Azman metal kütlesi: Dingot
Az belirgin (tıp): Subclinical Azman tanelilik: Ingotism
Az bulunur: Scarce Azmanlaşma: Overgrowth; (tıp)
Az değerli maden: Dredge Hypertrophy
Az doygun (kim.): Undersaturated Azo bileşikleri: Azo compounds
Az ezilmiş tel (%10): Mild-drawn wire Azo boyaları: Azo-dyes
Az gelişmiş: Underdeveloped Azo grubu: Azo group
Az gelişmiş ülkeler: Underdeveloped Azobenzen: Azobenzene
countries Azot: Nitrogen [N]
Az gelişmişlik: Underdevelopment Azot aktarma: Nitrogen transfer
Az gelişmişlik (tıp): Ectomorphy Azot atmosferi: Nitrogen atmosphere

54
Azot bakterileri

Azot bakterileri: Nitrobacteria; Nitrous


bacteria
Azot basma (çelik): Nitrogen flush
Azot çevrimi: Nitrogen cycle
Azot dörtoksit: Nitrogen tetroxide
Azot eğimi (nitrürleme): Nitrogen
gradient
Azot giderme: Nitrogen removal; (kim.)
Denitrification
Azot hardalı: Nitrogen mustard
Azot ikioksit: Nitrogen dioxide
Azot kapma: Nitrogen pick-up
Azot oksit: Nitric oxide
Azot oksitler: Nitrogen oxides
Azot oksitleri: Nitrous oxides
Azot özünseme: Nitrogen fixation
Azot saptama: Nitrogen fixation
Azot uyuşukluğu: Nitrogen narcosis
Azot yayınımı: Nitrogen diffusion
Azotemi: Azotemia
Azotla giderme (çelik): Nitrogen
degassing
Azotlu: Nitrogenous; Nitrous
Azotlu boyalar: Azo-dyes
Azotlu karbonlama: Nicarbing;
Nitrocarburizing
Azotlu karbonlama fırını:
Nitrocarburizing furnace
Azotlu kireç: Nitrochalk
Azotlu metan: Nitromethane
Azotölçer: Nitrometer
Azoturya: Azoturia
Azrak toprak metalleri: Rare-earth metals
(=Rare-earths)
Azrak toprak mıknatıs alaşımları: Rare-
earth magnetic alloys
Azrak toprak minarelleri: Rare-earth
minerals
Azrak toprak ögeleri (AtN=57-7): Rare-
earth elements
Azurit: BlueAshes; Blue malachite; Azurite

55
B
B 12 vitamini: Cyanocobalamin Bagaj (oto): Baggage; Trunk
B gözeleri: B cells Bagaj kapağı: Rear cover
B.O.F fabrikası: B.O.F plant Bagaryatski ilişkisi: Bagaryatski relation
B.O.F tesisi: B.O.F plant Bağ: Trabecula; Trussing; Lacing; Fastener;
B1-vitamini: Thiamine Vineyard; Tie; Vinculum; (kim) Bond;
B2-vitamini: Riboflavine (tıp) Nexus
B3 vitamini: Pantothemic acid Bağ açısı: Bond angle
Babbit alaşımı: White metal Bağ biçimli: Ligamental (=Ligamentary;
Ligamentous)
Babit metali: Babbitt’s metal
Bağ boyu: Bond length
Baca: Flue; Stack; Chimney
Bağ bozumu: Vine-harvest
Baca astarı: Flue lining
Bağ çizgisi (mat.): Vinculum
Baca çekişi: Stack draught; Draught
Bağ dayancı: Bond strength
Baca deliği: Vent; Flue
Bağ doku (tıp): Ligament
Baca fırın: Finger shaft furnace
Bağ doku bağlanması (kemik):
Baca gazı: Flue gas; Stack gas
Syndesmosis
Baca gazı sıcaklığı: Stack temperature
Bağ dokusal (tıp): Syndesmotic
Baca gazlarıyla çalışan kazan: Waste heat
boiler Bağ dolancası (fiz): Bond orbital; Bonding
orbital
Baca kanalı: Stack flue
Bağ dönüşü: Bond rotation
Baca kurumu: Soot
Bağ elektronu: Bonding electron
Baca kurumu üfleci: Soot blower
Bağ erki: Bonding energy; Bond energy
Baca külahı: Tallboy
Bağ inceleme bilimi: Syndesmology
Baca külü: Flue ash
Bağ kopması: Bond rupture
Baca sıvası: Parget
Bağ kuvveti: Bond force
Baca sürgüsü: Chimney damper
Bağ sarma: Lashing
Baca şapkası: Bonnet
Bağ türleri: Bonding types
Baca şiberi: Stack damper
Bağ yönlülüğü: Bond directionality
Baca tozu: Flue dust
Bağ yükü: Bond face
Baca tuğlası: Chimney brick
Baca valfı: Chimney valve Bağa: Tortoise shell
Bacak: Limb; Leg Bağa: Scale; Carapace
Badana: Calcimine Bağcılık: Viticulture
Badanalama: Whitewashing Bağdadi çıta: Plaster board
Badeleyit: Baddeleyite Bağdadi yapı: Timberwork
Badem özü: Amyddalin Bağdaşık: Coherent
Bademcik (tıp): Amygdala; Tonsil Bağdaşık arayüzey: Coherent interface
Bademcik çıkarma ameliyatı (tıp): Bağdaşık çökelme: Coherent precipitation
Tonsilectomy Bağdaşık çökelti: Coherent precipitate
Bademcik kesme ameliyatı: Tonsilotomy Bağdaşık ışık: Coherent light
Bademcik yangısı(tıp): Quinsy; Tonsilitis Bağdaşık kaynak: Coherent source
Badıç: Pod Bağdaşık saçılım: Coherent scattering
Bağdaşık spinodal Bağırsak kurdu bulaşımı (tıp)

Bağdaşık spinodal: Coherent spinodal Bağıl kütle (bağıllık kuramı): Relativistic


Bağdaşık Stokes-Raman karşıtı mass (m)
mikroskobi: Coherent anti-Stokes Raman Bağıl mıknatıs geçirgenliği: Relative
microscopy magnetic permeability ( μr)
Bağdaşıklık: Coherency Bağıl molekül ağırlığı: Relative molecular
Bağdaşım: Coherence (=Coherency) weight
Bağdaşım boyu (optik): Coherence length Bağıl nem: Relative humidity
Bağdaşım eni (optik): Coherence width Bağıl parçacık (bağıllık kuramı):
Bağdaşım gerinimleri: Coherency strains Relativistic particle
Bağdaşım sertleşmesi: Coherency Bağıl pürüzlülük (yüzey): Relative
hardening roughness
Bağdaşım sondalı mikroskobi: Coherence Bağıl sertlik: Relative hardness
probe microscopy Bağıl sıklık: Relative frequency
Bağdaşmaz: Noncoherent; Incoherent; Bağıl standart sapma (%): Relative
(tıp) Incompatible standard deviation
Bağdaşmaz arayüzey: Incoherent Bağıl suverme hızı: Relative quenching
interface; Noncoherent interface rate
Bağdaşmaz çökelme: Noncoherent Bağıl viskosite: Relative viscosity
precipitation; Incoherent precipitation Bağıl yayılma: Relative dispersion
Bağdaşmaz çökelti: Incoherent Bağıl yoğunluk: Relative density
precipitate; Noncoherent precipitate
Bağıllık: Relativity
Bağdaşmaz girişimli aydınlatma:
Incoherent interface illumination Bağıllık kuramı: Relativity theory
Bağdaşmaz saçılım: Incoherent scattering Bağımlı: Dependent
Bağdaşmazlık: Incoherency Bağımlılık: Dependence
Bağdışık ışınım: Coherent radiation Bağımsız: Distinct; Separate; Independent
Bağdışık ikizler: Coherent twins Bağımsız değişken: Independent variable
Bağgıç demiri: Tag Bağımsız itişli role: Individually driven
roller
Bağıl: Relativistic; Relative
Bağıntı: Relationship
Bağıl açıklık (mercek): Relative aperture
(1/f ) Bağır (tıp): Bosom
Bağıl ağdalılık: Relative viscosity Bağırsak (tıp): Enteron; Gut
Bağıl akmazlık: Relative viscosity Bağırsak açımı (tıp): Enterotomy
Bağıl değerlik: Relative valency Bağırsak askısı (tıp): Mesentery
Bağıl devinim: Relative motion Bağırsak bilimi (tıp): Enterology
Bağıl eşdeğer: Relative equivalent Bağırsak dışında bulunan (tıp):
Bağıl geçirgenlik ( μr = μ / μo): Relative Parenteral
permeability ( μr) Bağırsak düğümlenmesi (tıp): Volvulus
Bağıl geçirimlilik: Relative permittivity Bağırsak hormonu (tıp): Enterogastrone
Bağıl hız: Relative speed; Relative velocity Bağırsak içi görüntüleyicisi: Enteroscope
Bağıl hız (bağıllık kuramı): Relativistic Bağırsak kurdu: Taenia (=Tenia)
velocity Bağırsak kurdu bulaşımı (tıp):
Bağıl ivme: Relative accelaration Trichinization

57
Bağırsak kurdu düşürücü (ecz) Bağlama halatı (den.)

Bağırsak kurdu düşürücü (ecz): Bağışıklık kazandırma (tıp):


Taeniafuge Immunization
Bağırsak kurdu hastalığı(tıp): Taeniasis; Bağışıklık kimyası (tıp):
Trichinosis Immunochemistry
Bağırsak kurdu öldürücü (ecz): Bağışıklık sağlayıcı (tıp): Immunogenic
Taeniacide Bağışıklık sağlayıcılık (tıp):
Bağırsak kurtlu: Trichinous Immunogenicity
Bağırsak solucanı: Threadword Bağışıklık sayrı bilimi: Immunopathology
Bağırsak tıkanması (tıp): Ileus Bağışıklık serumu (tıp): Immune serum
Bağırsak yangısı (tıp): Enteritis; Bağışıklık sondalı elektron mikroskopi:
Enterocolitis; Giardiasis Immunoelectron microscopy
Bağırsaklar (tıp): Intestine Bağışıklık tedavisi (tıp): Immunotherapy
Bağırsakların yavaş çalışması: Stasis Bağışıklık tepkisi (tıp): Immune response;
Bağırsakta delik açma (tıp): Ileostomy Immunological response; Immunoreaction
Bağışcı: Donor Bağışıklık yitimi (tıp): Immunosupression
Bağışcı atom: Donor atom Bağışıklık yitirici (tıp):
Bağışcı durumu: Donor state Immunosupressive
Bağışcı düzeyi: Donor level Bağışıksal sağıltım: Immunotherapy
Bağışcı elektron: Donor electron Bağıştıran: Antigen
Bağışcı erk düzeyi: Donor energy level Bağıştıranlık: Antigenicity
Bağışcı katışkı: Donor impurity Bağla(n)ma: Fasciation
Bağışcı katışkı atomları: Donor impurity Bağla(n)ma yüzeyi: Faying surface
atoms Bağlağı: Weir
Bağışcı tükenimi: Donor exhaustion Bağlak: Lift
Bağışık (tıp): Immune Bağlam: Wisp
Bağışıklama (tıp): Immunization Bağlam Tomar: Sheaf
Bağışıklayan (tıp): Immunizer Bağlama: Jointing; Binding; Bonding;
Bağışıklığa ilişkin (tıp): Immunogenetic Fixing; Joining; Fastening
Bağışıklık (tıp): Immunity Bağlama civatası: Anchor bolt
Bağışıklık altını: Immunogold Bağlama (damar): Inosculation
Bağışıklık bilimi: Immunology Bağlama (kimya): Setting
Bağışıklık bilimine ilişkin (tıp): Bağlama (tıp): Fixation
Immunqlogic(al) Bağlama bölgesi: Bonding zone
Bağışıklık deneyi (tıp): Immunoassay Bağlama çizgisi (denge çizgeleri): Tie-line
Bağışıklık doku bilimi: Immunohistology Bağlama çokgeni: Bonding polyhedron
Bağışıklık florışıllığı (tıp): Bağlama çubuğu: Tie-rod
Immunofluorescence Bağlama dayancı: Cohesive strength
Bağışıklık florışıması:
Bağlama demiri zincir baklası: Shackle
Immunofluorescence
Bağlama dörtyüzlüsü: Tie-tetrahedron
Bağışıklık globulinleri (tıp):
Immunoglobulins Bağlama erki: Bonding energy
Bağışıklık göze kimyası: Bağlama gereçleri: Jointing materials
Immunocytochemistry Bağlama halatı (den.): Bull rope

58
Bağlama ipi (tıp) Bağlı dislokasyon

Bağlama ipi (tıp): Ligature Bağlantı açıklığı: Joint clearance


Bağlama kalası: Girt (=Gird-Girth ) Bağlantı alanı: Joint area
Bağlama kazığı (at v.b.): Hitching post Bağlantı çatlağı (cam): Joint crack
Bağlama kili: Bonding clay Bağlantı çizgisi: Joint line (=Parting line)
Bağlama kolu: Connecting rod Bağlantı çubuğu: Joint bar
Bağlama kuvveti: Bonding force Bağlantı elemanı (ray): Joint bar
Bağlama levhası: Fish plate Bağlantı gerilimi: Junction potential
Bağlama merteği: Rafter Bağlantı hazırlama: Joint preparation
Bağlama parçası: Tie piece Bağlantı işareti: Matchmark
Bağlama teli: Binding wire Bağlantı kesme: Disconnection
Bağlama tuğlası: Block brick Bağlantı koşullandırma süresi: Joint-
Bağlama üçgeni: Tie-triangle conditioning time
Bağlama vidası: Connecting screw Bağlantı kökü (kaynak): Root of joint
Bağlama yöntemi: Fastening method Bağlantı levhası: Web
Bağlama(gemi yükü): Lashing Bağlantı parçası: Braclet
Bağlamalı delici: Jig borer Bağlantı payı: Joint tolerance
Bağlamalı delme: Jig boring Bağlantı tasarımı: Joint design
Bağlamalı taşlama: Jig grinding Bağlantı verimliliği (kaynak): Joint
Bağlamalı taşlayıcı: Jig grinder efficiency
Bağlanık: Bonded Bağlantı yaşlandırma süresi: Joint-aging
time
Bağlanık metal: Bonded metal
Bağlantılar: Joints
Bağlanım: Alligation
Bağlantılı doğrultucu: Junction rectifier
Bağlanım (istat.): Regression
Bağlanım çözümlemesi: Regression Bağlantılı gözeneklilik (seramik):
analysis Connected porosity
Bağlanım denklemi: Regression equation Bağlantılı transistör: Junction transistor
Bağlanım eğrisi: Regression curve Bağlantı zinciri: Drawchain
Bağlanım erki: Binding energy Bağlaşık: Coupled
Bağlanım işlevi: Regression function Bağlaşık: Colligative
Bağlanım katsayısı: Regression coefficient Bağlaşık devre: Coupled cicuit
Bağlanım kuvvetleri: Binding forces Bağlaşık özellikler: Colligative properties
Bağlanmamış: Uncombined Bağlaştırıcı: Coupler
Bağlanmamış su: Uncombined water Bağlayıcı: Binder; Ligative; Internuncial
Bağlanmış: Bonded (sodyum tiyosülfat çözeltisi) Fixer
Bağlanmış: Coupled Bağlayıcı doku: Connective tissue
Bağlantı: Bonded joint; Connection; Bağlayıcısız cam yünü: Loose wool
Fitting; Junction; Liaison; Attachment Bağlayıcısız elyaf: Bare fiber; Pristine fibre
Bağlantı Eklem: Joint1 (=Bare fibre)
Bağlantı Lüle: Link Bağlı: Combined; Anchored; Fixed; Sessile
Bağlantı (iki kan damarı arası): Bağlı amonyak: Fixed ammonia
Anastomosis Bağlı dislokasyon: Anchored dislocation

59
Bağlı gazlar (kok gazı) Bakır dönüştürgeci

Bağlı gazlar (kok gazı): Fixed gases Bakelite gömme: Bakelite mounting
Bağlı gözeler: Linked cells Bakı metni: Manuscript
Bağlı karbon: Combined carbon; Fixed Bakım (mek): Maintenance; (hasta)
carbon Tendance
Bağlı kundura: Oxford shoe Bakım deliği: Manhole
Bağlı merdane: Fixed roll Bakım etiketi: Hangtag
Bağlı metal: Bonded metal Bakım şartnamesi: Maintenance
Bağlı siyanür: Combined cyanide specification
Bağlı su: Combined water Bakım ve temizlik odası: Utility room
Bağlı yan: Fixed side Bakım yapılabilir: Maintainable
Bağönler: Antibonding Bakımsız: Neglected
Bağönler dalga işlevi (fiz): Antibonding Bakınak (tıp): Polyclinic
wave function Bakır: Copper
Bağönler dolanca (fiz): Antibonding Bakır-altın alaşımları: Copper gold alloys
orbital
Bakır-berilyum alaşımları: Copper
Bağönler durumlar: Antibonding states beryllium alloys
Bağsal (tıp): Ligamental (=Ligamentary; Bakır-konstantan: Copper-constantan
Ligamentous)
Bakır alaşımları: Copper alloys
Bağsavar (=Bağönler): Antibonding
Bakır altın dizgesi: Copper gold system
Bağsavar dalga işlevi: Antibonding wave
function Bakır altın sürekli çözünürlüklü tür
ikili evre çizgesi: Copper gold continuous
Bağsavar dolanca: Antibonding orbital
solubility type binary phase diagramme
Bağsavar durumlar: Antibonding states
Bakır aluminyum alaşımları: Copper-
Bağsız: Ungirt aluminium alloys
Bağsız (fiz. kim): Unbound Bakır anayapılı karmalar: Copper-matrix
Bağsız ayakkabı: Step-in composites
Bahar kerestesi: Spring wood Bakır antimonit: Regulus of Venus
Baharat kavonozu: Spice jar Bakır arıtma: Copper refining
Bahçe: Garden Bakır arsenit: Copper arsenite
Bahçe kapısı: Gate; Garden gate Bakır asetat: Copper acetate
Bahçe kiremiti: Garden tile Bakır berilyum dengeli evre çizgesi:
Bahçe kovası: Water-can Copper beryllium equilibrium phase
Bahçıvan beli: Spade diagramme
Bahn metali: Bahnmetal Bakır bromür: Copper bromide
Bahşiş: Tip Bakır buhar tepkimesi: Copper steam
Bailey-Hirsch kuramı: Bailey-Hisrch reaction
theory Bakır cevherleri: Copper ores
Bain çarpıklığı (örüt): Bain distortion Bakır çinko alaşımları: Copper zinc alloys
Bain gerinimi (örüt): Bain strain Bakır çinko dengeli evre çizgesi: Copper
Bain uyumluluğu (örüt): Bain zinc equilibrium phase diagramme
correspondence Bakır derişintileri: Copper concentrates
Bakelit: Bakelite Bakır dönüştürgeci: Copper converter

60
Bakır emayesi Bakır tel

Bakır emayesi: Copper enamel Bakır krom kaplama: Copper chromium


Bakır eritme: Copper melting plating
Bakır florür: Copper fluoride Bakır kromat: Copper chromate
Bakır Geliştirme Birliği (ABD): Copper Bakır kurşun alaşımları: Copper lead
Development Association (CDA) alloys
Bakır giydirilmiş: Copper clad Bakır küfü: Aeruga; Blue ashes
Bakır giydirilmiş çelik: Copper clad steel Bakır levha (Bakır klişe baskısı):
Copperplate
Bakır giydirme: Copper cladding
Bakır matı: Copper matte
Bakır gümüş alaşımları: Copper silver
alloys Bakır mavisi: Covellite (=Covelline)
Bakır gümüş dengeli evre çizgesi: Copper Bakır modeller: Copper patterns
silver equilibrium phase diagramme Bakır nikel alaşımları: Copper nickel
Bakır hidroksit: Blue ashes; Copper alloys; Cupronickels
hydroxide Bakır nikel dengeli evre çizgesi: Copper
Bakır hurdası: Copper scrap nickel equilibrium phase diagramme
Bakır içerikli: Chalcogenite Bakır nikel dizgesi: Copper nickel system
Bakır içerikli camlar: Chalcogenite Bakır nitrat: Copper nitrate
glasses Bakır oksijen dizgesi: Copper oxygen
Bakır için Hızlandırılmış Tuz Püskürtme system
(BHTP) deneyi: Copper Accelerated Salt Bakır oksit: Ruby copper (=Cuprite);
Spray (CASS) test Copper oxide
Bakır iyodür: Copper iodide Bakır oymacılığı: Chalcography
Bakır izabesi: Copper smelting Bakır parça dökümleri: Copper castings
Bakır kalay alaşımları: Copper tin alloys Bakır pası: Verdigris
Bakır kalay dengeli evre çizgesi: Copper Bakır piriti: Copper pyrites
tin equilibrium phase diagramme Bakır profiller: Copper shapes
Bakır kalıp: Copper mould Bakır rengi verme: Copper tinting
Bakır kaplama: Copper plating Bakır saçması: Bean shot
Bakır kaplama (cam): Coppering Bakır sarım: Copper winding
Bakır kaplı: Copper plated Bakır selenür: Copper selenide
Bakır kaplı sac: Copper plated sheet Bakır sertlehim alaşımı: Copper brazing
Bakır kaplı tel: Coppered wire alloy
Bakır kaplı yüzey: Copper plated surface Bakır sertlehimi: Copper brazing
Bakır kavaklama: Copper poling Bakır sıvı özütlemesi: Copper leaching
Bakır kavurma: Copper roasting Bakır silis alaşımları: Copper silicon
Bakır klorür: Copper chloride alloys
Bakır konsantreleri: Copper concentrates Bakır siyanür: Copper cyanide
Bakır konvertörü: Copper converter Bakır sülfat: Copper sulphate (= blue
vitriole)
Bakır krom dengeli evre çizgesi: Copper
chromium equilibrium phase diagramme Bakır sülfat deneyi: Copper sulphate test
Bakır krom dizgesi: Copper chromium Bakır sülfür: Copper sulphide
system Bakır tel: Copper wire

61
Bakır temelli alaşımlar Bakteri inceleme (mikroskop)

Bakır temelli alaşımlar: Copper base Bakışımlı laminat: Symmetrical laminate


alloys Bakışımlılık ekseni: Axis of symmetry
Bakır tozu: Copper powder Bakışımsız: Asymmetric; Antisymmetric;
Bakır yeşili: Verdigrisy Dissymmetric; (örüt) Hemimorphic
Bakıra civa kaplama: Quicking Bakışımsız atom: Asymmetric atom
Bakırcı: Coppersmith Bakışımsız bozunum: Preferential
Bakırcı takımları: Cooper’s tools deformation
Bakırkafa (emaye): Copperhead Bakışımsız karbon atomu: Asymmetric
Bakırlama: Coppering carbon atom
Bakırlanmış: Coppered Bakışımsız laminat: Unsymmetric
laminate
Bakırlanmış tel: Coppered wire
Bakışımsız molekül: Dissymmetric
Bakırlı: Cuprophane; Coppery molecule
Bakırlı (+3): Cupric Bakışımsız nesnel mercek: Asymmetric
Bakırlı (+2): Cuprous objective lens
Bakırlı amonyak bileşikleri: Bakışımsız objektif: Asymmetric objective
Cuprammonium compounds lens
Bakırlı baskı: Galvanography Bakışımsızlık: Asymmetry; Dissymmetry
Bakırlı çelik: Copper steel Bakışımsızlık yöntemi: Dissymmetry
Bakırlı nikel: Copper nickel (= niccolite) method
Bakırlı sır: Flambe glaze Bakkam kerestesi: Logwood
Bakırlı yatak alaşımları: Copper bearing Bakla kırı (renk): Dapple-gray
alloys Baklalı zincir korkuluğu: Chain-link
Bakırlık emaye: Copper enamel fence
Bakırlı pirit: Chalcopyrite Baklava biçimli: Diamond shaped
Bakırlı zümrüt: Diaptose Baklava biçimli hazırlama geçileri /
Bakırsı: Coppery pasoları (hadde): Diamond roughing
Bakırsılama: Copper tinting passes
Bakışım: Symmetry Baklava biçimli kesilmiş cam: Diamond
cut
Bakışım bölümü düzlemi: Sagittal section
(=Sagittal plane) Baklava desenli cam: Diamond patterned
glass
Bakışım bölümü odak düzlemi: Sagittal
focus Baklava desenli cam: Lozenge glass
Bakışım düzlemi: Plane of symmetry Baklavalı çelik sac: Checkered steel plate
Bakışım ekseni: Axis of symmetry Baklavalı sac: Riflet sheet
Bakışım maskesi: Negative replica Baklavalı kalın sac: Checker plate
Bakışım öğeleri (örüt bilimi): Symmetry Bakraç: Bucket
elements Bakteri (tıp): Bacterium
Bakışımlı: Symmetrical; Zygomorphic Bakteri aşısı (tıp): Bacterin
Bakışımlı bozunum biçimi: Symmetric Bakteri çoğalmasını durdurma (tıp):
deformation mode Bakteriostasis
Bakışımlı gibi ikizler: Mimetic twins Bakteri inceleme (mikroskop):
(=Pseudosymmetric twins) Bacterioscopy

62
Bakteri kırımı (tıp) Balistik elektron salımı mikroskopisi

Bakteri kırımı (tıp): Bacteriolysis Balçıklı demir cevheri: Bog iron ore
Bakteri ölçümsel çözümleme (tıp): Balçıklı kalıplama: Loam moulding
Nephelometric analysis Baldır (tıp): Leg
Bakteri ölçümü (tıp): Nephelometry Baldırın ön bölümü (tıp): Shin guard
Bakteri öldüren: Bactericide Bale pabucu: Toeshoe
Bakteri öldürücü sabun: Invert soap Balgam: Mucus; (tıp) Phlegm
Bakteri üremesini durduran (madde): Balgamtaşı: Jasper
Bakteriostat
Balık ağı: Fishnet
Bakteri üretimi: Culture
Balık bıçağı: Fish knife
Bakteri üretme tabağı (tıp): Petri dish
Balık biçimli: Pisciform
Bakteri yenimi: Bacteria corrosion
Balık gözlü mercek: Fish-eye
Bakteri yiyen (virüs): Bacteriophage
Balık havuzu: Fish bowl
Bakteri yok etme (tıp): Bacteriophagy
Balık kavanozu: Fishbowl
Bakteriler: Bacteria
Balık kılçığı çizgesi: Fishbone diagramme
Bakteriler bilimi (tıp): Bacteriology
Balık özü: Fish protein concentrate (FPC)
Bakterilere ilişkin: Bacterial
Balık pulu: Scale
Bakterili sıvıda özütleme: Bacterial
leaching Balık pulumsu kabuk: Scale
Bakterimsi: Bacteroid Balık sepeti: Creel
Bakteriölçer (tıp): Nephelometer Balık sırtı tepe (yer b.): Hogback
Bakterisel tutma: Bacterial adhesion Balık tutkalı: Fish glue; Isinglass
Bakteriyle çözüşme (tıp): Bacterization Balık üretme çiftliği: Hatchery
Baktertorodopsin (tıp): Balık zıpkını: Fishgig
Bacteriorhodopsin Balıkağzı (yüzey kusuru): Fishmouthing
Bal: Honey (=Alligatoring)
Bal mumu: Beeswax Balıkçı feneri: Jacklight
Bal rakısı: Melad Balıkçı kaması: Gaff
Bal rengi (cam): Amber (glass) Balık gözleri (kırık yüzey): Fisheyes
Bal taşı (aluminyum cevheri): Balıkkuyruğu (dövme): Fish tailing
Honeystone (=Mellite) Balıkpulu (seramik bozukluğu): Fishscale
Bal torbası: Honey hag Balıksı: Pisciform
Balansiye: Walking beam Balıksırtı: Herringbone
Balas yakutu: Balas ruby Balıksırtı çatı: Span roof
Balata: Balata Balıksırtı deseni: Herringbone pattern
Balbach elektoliz süreci: Balbach Balıksırtı desenli kumaş: Herringbone
electrolytic process tweed
Balçık: Lute; Gook; Loam; Sullage; Slime; Balina dişi: Whalebone
Argil Balina yağı: Whale oil
Balçık değirmeni: Loam mill Balistik akım ölçer: Ballistic galvanometer
Balçık dökme: Loam casting Balistik deney: Ballistic test
Balçık kalıp: Loam moulds Balistik elektron salımı mikroskopisi:
Balçıklanma: Sulling Ballistic electron emission microscopy

63
Balistik füze Bardaklama

Balistik füze: Ballistic missile Bant: Tape; Band; Strap


Balistik sarkaç: Ballistic pendulum Bant konveyör: Belt conveyor
Balkıma: Shimmy Bantlı araba: Tripper
Balkon(tiyatro): Gallery Bantlı kafa (şişe): Cork mouth
Ball kili: Ball clay Bantlı kantar: Belt weigher
Ballı şarap: Oenomel Bantsız: Strapless
Balmer dizisi (kim): Balmer series Banyo: Bath
Balmumu: Wax Banyo arıtımı: Bath purification
Balmumu asidi: Cerotic acid Banyo bileşiği (film): Developer
Balmumu heykelciği: Ceroplastics Banyo bileşimi: Bath composition
Balmumu işi (süs tezyinat): Waxwork Banyo bilimi (tıp): Balneology
Balmumu ormancılığı: Cerography Banyo bulaşımı: Bath contamination
Balon: Balloon Banyo çalkanması: Bath agitation
Balon (kimya) Derece (döküm): Flask Banyo düzeyi: Bath level
Balon biçimli şarap bardağı: Wine Banyo etme (film): Development
inhaler Banyo tuzları: Bath salts
Balon joje (cam): Volumetric flask Banyo ve kurutucu (film): Paper processer
Balpeteği: Honeycomb Bao: Alkaline earth oxides
Balsam: Balsam
Bara: Busbar
Balsamlı: Balsamic
Baraj: Dam
Balta: Axe
Baraj (cam): Curtain
Baltacılık: Woodcutting
Baraka: Hangar; Hovel; Barrack; Shed
Baltimore yivi: Baltimore groove
Barba yasası: Barba’s law
Balya: Bale
Barberit (%88 Cu + %5 Ni + %5 Sn + %2
Balya çemberi haddesi: Cotton baling mill Si): Barberite
Balya şeridi: Cotton tie; Hoop iron Barbital: Veronal
Balya teli: Haywire Barbital: Barbital
Balyoz: Hammer; About-sledge; Sledge Barbitürat: Barbiturate
hammer
Barbitürat zehirlenmesi (tıp):
Balyozla vurma: Sledging Barbiturism
Bambu: Bamboo Barbitürik asit: Barbituric acid
Banda alınmamış: Unrecorded Barbotin: Barbotine
Banda alınmış: Recorded Bardak: Cup
Bandaj: Bandage Bardak-kapaksı kırılma: Cup-and-cone
Bandırma taşı: Boracite fracture
Bank: Banquette Bardak-kapaksı kırılma yüzeyi: Cup-and-
Banka: Bank cone fracture surface
Banka kalayı: Banka tin Bardak-kapaksı tür sünek kırılma: Cup-
Bankacılık: Banking and-cone type ductile fracture
Banox süreci (Fosfatlama türleri): Banox Bardak-kapaksılık: Cuppiness
process Bardaklama: Cupping

64
Bardaklama deneyi Basaç

Bardaklama deneyi: Cupping test Baryum kromat: Barium chromate


Bardaksı çark: Cup wheel Baryum kurşun borosilikat camı: Barium
Bardaksı kırılma: Cup fracture lead borosilicate glass
Bardeen Herring kaynağı: Bardeen Baryum manganat: Barium manganate
Herring source Baryum metafosfat: Barium
Barff süreci (paslanma önleyici): Barff metaphospate
process Baryum metasilikat: Barium metasilicate
Barflama: Barffing Baryum molibdat: Barium molybdate
Barınak: Hanbour Baryum neodimiyum titanat
Barilla: Barilla yalıtkanları: Barium-neodymium titanate
dielectrics
Barit: Barite (=Baryte)
Baryum nitrat: Barium nitrate
Barita: Heavy earth (=Baryta)
Baryum oksit: Heavy earth (=Baryta)
Baritokalsit (BaCO3 + CaCO3):
Barytocalcite Baryum oksit: Barium oxide (=Baryta )
Barkhausen etkisi: Barkhausen effect Baryum osmulit: Barium osmullite
Barlow hastalığı (tıp): Infantile scurvy Baryum perklorat: Barium perchlorate
(=Barlow’s disease) Baryum peroksit: Barium peroxide
Barlow kuralı: Barlow’s rule Baryum selenat: Barium selenate
Barn (1 barn = 10-24 cm2): Barn Baryum selenür: Barium selenide
Barometre: Barometer Baryum stanat: Barium stannate
Barut (KNO3 + C + S): Gunpowder Baryum stearat: Baryum stearate
Barut fabrikası: Powder mill Baryum sülfat: Heavy spar (=Barite)
Barut kağıdı: Gunpaper Baryum sülfat: Barite (Baryte)
Barvoy süreci: Barvoy’s process Baryum sülfat: Barium sulphate
Baryon ( Nükleon + hiperon ): Baryon Baryum sülfat türü: Calk
Baryum: Barium Baryum sülfür: Barium sulphide
Baryum aluminat: Barium aluminate Baryum tantal oksinitrür: Barium
tantalum oxynitride
Baryum aluminoborosilikat camı:
Barium aluminoborosilicate glass Baryum titanat: Barium titanate
Baryum asetat: Barium acetate Baryum titanat temelli yalıtkanlar:
Barium titanate-based dielectrics
Baryum aşılayıcılar: Barium inoculants
Baryum tiyosülfat: Baryum thiosulphate
Baryum beyazı: Blanc fixe
Baryum tungstat: Barium tungstate
Baryum bileşikleri: Barium compounds
Baryum zirkon titanat: Barium zirconium
Baryum bromat: Barium bromate titanate
Baryum bromür: Barium bromide Baryum zirkonat: Barium zirconate
Baryum ferrit: Barium ferrite Baryumlu: Baric
Baryum florür: Barium fluoride Baryumlu çimento: Barium cements
Baryum hidroksit: Barium hydroxide Baryumlu göbek camı: Barium crown
Baryum iyodür: Barium iodide glass
Baryum karbonat: Barium carbonate Baryumlu krital cam: Barium flint glass
Baryum klorür: Barium chloride Basaç: Pump

65
Basamak Basınç yitimi

Basamak: Platform; Jog; Step; Stair (kapı) Basınç ayar valfı: Swing check valve
Doorstep (mat) Order Basınç azal(t)ımı: Decompression
Basamaklı: Gradual Basınç azaltıcı: Decompressive
Basamaklı biçim (kim): Echelon form Basınç bilimi: Pneumatics
Basamaklı çoğuzlanma (kim): Stepwise Basınç bilimi: Pneumodynamics
polymerization (=Pneumatics)
Basamaklı dizey (mat): Echelon matrix Basınç birimi (1 bar = 105 Pa): Bar
Basamaklı işleme deneyi (kalıntı Basınç birimi (1atm=101.325 pascals):
belirleme): Stepdown test Atmosphere
Basamaklı mercek: Echelon lens Basınç çatlağı (cam): Pressure check
Basamaklı sıkma: Stepped extrusion Basınç çizgesi: Barogram
Basamaklı süzgeç: Ladder filter Basınç denemesi: Pressure testing
Basamaklı taşlama yöntemi: Step-grind Basınç denetimi: Pressure control
procedure
Basınç destekli toplaklama/sinterleme:
Basamaklı yapım (model yapımı): Pressure-assisted sintering
Stepped construction
Basınç duyargası: Pressure sensor
Basamaklı yolluk: Step-gate
Basınç düşmeli sıkma: Pressure-to-
Basarık: Tereadle pressure extrusion
Basgaç: Press Basınç düşmesi: Decompression; Pressure
Basgaç çerçevesi: Press frame drop
Basgaçta dövme: Press forging Basınç düşürme: Decompression;
Bash ve Harsch deneyi: Bash and Harsch Rarefaction (=Rarefication); Rarefication;
test Pressure reduction
Bası: Edition Basınç düşürme vanası: Relief valve
Basıcı: Pressor; printer Basınç düşürücü: Pressure reducer
Basık kemer (fırın): Segmental arch Basınç düzenleci: Pressure regulator
Basıklık (istatistik): Kurtosis Basınç etkili evre: Pressure-induced phase
Basılabilirlik: Compressibility Basınç etkili süneklik: Pressure-induced
ductility
Basılmış: Pressed
Basınç gözler (fiz.): Baroscope
Basım: Edition
Basınç kayması (fiz.): Pressure shift
Basımcılık: Typography
Basınç kırılması (cam): Pressure breakage
Basımlı: Compressed
Basınç kısıtlayıcı açıklık (mikroskop):
Basın: Press
Pressure-limiting aperture
Basınca duyarlı: Pressure-sensitive
Basınç kimyası: Piezochemistry
Basınca duyarlı yapıştırıcılar: Pressure-
Basınç merkezi: Pressure centre
sensitive adhesives
Basınç ölçümü: Barometry
Basınç: Pressure
Basınç pistonu contası: Ramseal
Basınç-Sıcaklık-Bileşim (B-S-B) çizgesi:
Pressure-Temperature-Composition (P-T- Basınç sıkılığı: Pressure tightness
X) diagramme Basınç vanası: Pressure valve
Basınç algılayıcısı: Pressure sensor Basınç yetersizliği: Hypobarism
Basınç artırıcı fan: Booster fan Basınç yitimi: Pressure loss

66
Basınç yüksekliği Basınçlı üfleme havası basıncı

Basınç yüksekliği: Pressure head Basınçlı havalı soğutma tüneli (cam):


Basınçla direnç değiştiren gereç: Forced convection lehr
Piezoresistive material Basınçlı ısı taşınımı: Forced convection
Basınçlandırılmış: Pressurized Basınçlı indirgeme: Pressure reduction
Basınçlı: Pressurized; Compressed Basınçlı kap: Autoclave
Basınçlı akışkan: Pressurized fluid Basınçlı kap nitelikli çelik: Pressure vessel
quality steel
Basınçlı akıtma: Pressure pouring
Basınçlı kaplar: Pressure vessels
Basınçlı alın kaynağı: Upset welding
Basınçlı kapta kalıplama: Autoclave
Basınçlı aluminyum döküm: Die cast moulding
aluminium
Basınçlı kapta kürleme: Autoclave curing
Basınçlı besleme: Pressure-feeding
Basınçlı kaynak: Coldweld; Diffusion
Basınçlı buhar: Pressurized steam welding (DFW); Pressure welding; Solid-
Basınçlı çinko döküm: Die cast Zinc phase welding; Solid-state welding
Basınçlı delgi: Jack hammer Basınçlı kazan: Pressure boiler
Basınçlı dolaşım: Forced circulation Basınçlı kimyasal buhar sızdırma: Forced
Basınçlı dolaşımlı soğutma: Forced chemical vapour infiltration (FCVI)
circulation cooling Basınçlı körük: Pressure blower
Basınçlı dökme: Pressure pouring Basınçlı kuru hava: Dried blast
Basınçlı dökülmüş modeller: Pressure Basınçlı meme: Pressure nozzle
cast patterns Basınçlı nitrürleme: Pressure nitriding
Basınçlı döküm: Die casting Basınçlı parça döküm: Die casting
(=Pressure die casting) Basınçlı püskürtme kalıplaması
Basınçlı döküm alaşımları: Die casting (plastikler): Reaction injection moulding
alloys (RIM)
Basınçlı döküm makinası: Die casting Basınçlı sıcak hava: Hot blast
machine Basınçlı sıvı nitrürleme: Liquid pressure
nitriding
Basınçlı elbise: Pressure suit
Basınçlı sıvıda özütleme: Forward
Basınçlı gaz kaynağı: Pressure gas welding pressure leach
Basınçlı hava: Compressed air; Forced air Basınçlı sıvıdan özütleme: Pressure
Basınçlı hava akımı: Induced draught leaching
(=Induced draft) Basınçlı soğutma: Forced cooling
Basınçlı hava çekişi: Forced draught Basınçlı suyla temizleme: Hydroblast
Basınçlı hava kabı: Air bottle Basınçlı süzgeç: Pressure filter
Basınçlı hava üfürümü: Air blast Basınçlı tank (seramik): Pressure tank
Basınçlı havayla soğutma: Forced air Basınçlı titreşim: Forced vibration
cooling Basınçlı torba: Pressure bag
Basınçlı havayla suverme: Forced air Basınçlı torbayla kalıplama: Pressure bag
quenching moulding
Basınçlı havayla tedavi (tıp): Basınçlı üfleme havası: Blast air
Pneumatotherapy Basınçlı üfleme havası (y. fırın): Blast
Basınçlı havayla temizleme: Blast cleaning Basınçlı üfleme havası basıncı: Blast
Basınçlı havalı: Pneumatic pressure

67
Basınçlı üfleme havası hızı Baskılı

Basınçlı üfleme havası hızı: Blast velocity Basınçyazar: Barograph


Basınçlı üfleme havası oranı: Blast rate Basil: Bacillus
Basınçlı üfleme havası sıcaklığı: Blast Basile ilişkin (tıp): Bacillar
temperature Basiret: Foresight
Basınçlı yağlama: Pressure lubrication Basit: Simple
Basınç-Oylum (B-O) çizgesi: Pressure- Basit dekor (cam): Simple cut
Volume (P-V) diagramme Basit eğ(il)me: Simple bending
Basınç-Oylum-Sıcaklık (B-O-S) çizgesi: Basit harmonik devinim: Simple
Pressure-Volume-Temperature (P-V-T) harmonic motion
diagramme
Basit kesir: Proper fraction
Basınçölçer: Barometer; Pressure gauge
Basit kesme dekor (cam): Grey cut
Basınçsal: Baric
Basit kesme dekorlama (cam): Grey
Basınçsal elektikli örüt: Piezoelectric cutting
crystal
Basit kırık: Simple fracture
Basınçsal elektrik: Piezoelectricity
Basit sarkaç: Simple pendulum
Basınçsal elektrik etkisi: Piezoelectric
effect Basitleştirme: Simplification
Basınçsal elektrikli: Piezoelectric Basitrasin (tıp): Bacitracin
Baskı: Gag; Edition; Printing; Press (cam)
Basınçsal elektrikli bağla(n)ma katsayısı:
Badge (dekor-cam) Prunt
Piezoelectric coupling coefficient
Baskı alaşımları döküm makinası:
Basınçsal elektrikli çınlaç: Piezoelectric
Intertype
resonator
Baskı basgacı: Gag press
Basınçsal elektrikli çoğuz: Piezoelektrik
polymer Baskı çekici: Flatter
Basınçsal elektrikli gereç: Piezoelectric Baskı çubuğu: Depression bar
material Baskı devre (elekt.): Printed circuit
Basınçsal elektrikli salıngaç: Piezoelectric Baskı hatası: Misprint
oscillator Baskı kartonu: Pressboard
Basınçsal elektrikli seramik: Piezoelectric Baskı kıskacı: Hammer tongs
ceramic Baskı kolu: Depressor arm
Basınçsal elektrikli titreteç: Piezoelektrik Baskı levhası: Pressure plate
vibrators
Baskı levhası/silindiri: Platen
Basınçsal elektrikli üreteç: Piezoelectric
generator Baskı metali: Linotype metal; Stereotype
metal
Basınçsal elektriklilik: Piezoelectricity
Baskı presi: Gad press
Basınç-Sıcaklık (B-S) çizgesi: Pressure-
Temperature (P -T) diagramme Baskı süzgeç: Filter press
Basınçsız: Pressureless Baskı tuğlası: Repressed brick
Basınçsız kalıplama (seramik): Dropping Baskı yapma: Pressing
Baskıda: In-print
Basınçsız sinterleme: Pressureless
sintering Baskılama: Straight pressing; Pressing
Basınçsız toplaklama: Pressureless Baskılanmış toz: Pressed powder
sintering Baskılı: Compressive

68
Baskılı cam Başabaş noktası

Baskılı cam: Pressed glass (= Presssed Basmalı gömme: Compression mounting


ware) Basmalı gömme epoksisi: Compression
Baskılı cam eşya: Pressed ware mounting epoxy
Baskılı geçirme: Press fit Basmalı kalıplama (döküm):
Baskılı makas: Gag shear Compression moulding
Baskılı öngerme: Induced compression Basmalı kalıplama aygıtı: Compression
moulding equipment
Baskılı sürükle(n)me: Induced drag
Basmalı püskürtmeli kalıplama:
Baskısı tükenmiş: Out-of-print
Compression injection moulding
Baskıya ilişkin: Typographical
Basmalı sıcak kalıplama: Hot-
Baskül: Bascule compression moulding
Basma: Printing; Compression; (kumaş) Basmaya ilişkin: Compressive
Chintz
Bastırgan (yüzdürme): Depressant
Basma basıncı: Hold-down pressure
Bastırıcı (ilaç): Suppresant
Basma bozunumu: Compressive
Bastırıcı (tıp): Depressor
deformation
Bastırım: Depression
Basma bölgesi (talaş oluşumu):
CompressionZone Bastırma kaynağı: Push welding
Basma çarpanı: Compressive modulus Bastırma maske: Impression replica
Basma çatlağı (sıkıt): Pressing crack Bastırma merdanesi: Hold down roll
Basma dayancı: Compression strength Bastırma plakası (kesme): Waster-plate
Basma deneyi: Compression test Bastırma süresi (direnç kaynağı): Hold
time
Basma eğmesi: Compression bending
Baston: Walking stick
Basma gerilimi: Compressive stress
Basur (tıp): Hemorrhoid
Basma gerinimi: Compression strain
Basur ameliyatı (tıp): Hemorrhoidectomy
Basma gerinimi: Compressive strain
Basur memesi (tıp): Piles
Basma harf (baskı): Type
Bas-üfle süreci: Press-and-blow process
Basma kafa (cam): Snap cap
Baş: Initial; Principal; Head
Basma katsayısı: Compression modulus
Baş ağrısı (tıp): Headache
Basma oranı: Compression ratio
Baş aşağı: Upside-down
Basma örgüsü: Compression texture
Baş ayrılması: Debonding
Basma özellikleri: Compressive properties
Baş bakla (zincir): Head sprocket
Basma süreci: Compression process
Baş dayanağı (koltuk): Headrest
Basma tuğla: Pressed brick (=Dry-pressed
brick) Baş dönmesi (tıp): Vertigo
Basma türü kalıplama: Compression-type Baş dövme çekici: Heading hammer
moulding Baş kepeği: Scurf
Basma yayı: Compression spring Baş nezlesi (tıp): Head cold
Basma yüklemesi: Compressive loading Baş sargısı (kadın): Taenia (=Tenia)
Basmaç: Compressor Baş ve gövde iskeleti (tıp): Axial skeleton
Basmaç diski: Compressor disks Baş yastığı: Pillow
Basmaç kanatcıkları: Compressor blades Başabaş noktası: Break-even point

69
Başarısız Batırma kuyu (mad.)

Başarısız: Unsuccessful Başlık: Casque; Title; Bonnet; Headline;


Başarısızlık: Failure Caption; Cap
Başat: Dominant; Predominant Başlık çivisi: Forelock
Başatlık: Dominance Başlık kaya (yer b.): Cap rock
Başka: Variant Başnokta (mat): Origin
Başkalaşım (tıp): Lesion Başörtüsü: Kerchief
Başkalaşım (yerbilim): Metamorphism Başparmak (ayak): Pollex
Başkalaşmış: Metamorphic Başparmak (el): Thumb
Başkalaşmış demir cevherleri: Başparmak altı bilek kemiği(tıp):
Metamorphosed iron ores Trapezium (=Trapeziod)
Başkalaşmış kayaçlar: Metamorphic rocks Başparmak altı bilek kemiği(tıp):
Trapezoid
Başkalaştıran (tıp): Mutagenic
Başparmak tırnağı (el): Thumbnail
Başkalaştıranlık (tıp): Mutageneicity
Başsız: Headless
Başkomutanlık (karargâhı): High-
command Başsız çivi: Headless nail; Sprig
Başla(t)ma: Initiation Başsız çivi çakma: Sprigging
Başlama: Starting Başsız perçin: Headless rivet
Başlama sacı (elektroliz)-(Cu): Starting Başsız vida: Headless screw
sheet Baştanaşağı control: Checkup
Başlangıç çarpanı: Initial modulus Baştanbaşa: Overall; Throughout;
Başlangıç geçirmezliği: Initial Through
permeability Başüstü: Overhead
Başlangıç gerilimi: Initial stress Başüstü vinci: Overhead crane
Başlangıç gerinimi: Initial strain Bat(ır)ma: Plunging
Başlangıç kalınlığı: Initial thickness Bat(ırıl)mış: Immersed
Başlangıç kasbaşı (tıp): Origin Bataklık: Bog
Başlangıç maliyeti: Initial cost Bataklık alevi: Ignis fatuus
Başlangıç sıcaklığı: Initial temperature Bataklık cevheri: Bog ore
Başlangıç soğurum hızı: Initial rate of Bataklık çamuru: Muck
absorption (IRA) Bataklık gazı: Marsh gas
Başlangıç toparlanması: Initial recovery Bataklık humması (tıp): Ague
Başlangıç yumuşaması: Initial softening Bataklık kömürü: Peat
Başlatıcı: Initiator Bataklık toprağı: Bog earth
Başlı cıvata: Head bolt Bataklık turbası: Bog peat
Başlı çivi: Head nail Batarya: Battery
Başlı kama: Gib Batık: Submerged
Başlı vida: Head screw Batır yüzdür yöntemi (yoğunluk deneyi):
Başlıca: Principal Sink-float method
Başlığı çıkarılmış: Uncapped Batırılabilir: Immersible
Başlığı çıkarılmış MEMS pulu: Uncapped Batırma: Immersion
MEMS wafer Batırma kuyu (mad.): Sink roll

70
Batiskap Bazlı refrakter tuğlalar

Batiskap: Bathyscape Bazik cüruf: Basic slag


Batma sıcaklığı (cam): Sink point Bazik çözelti: Basic solution
Batmış: Submerged Bazik oksijen çelik üretimi: Basic oxygen
Baton: Baton steelmaking
Battaniye: Blanket Bazik oksijen fırını: Basic oxygen furnace
(B.O.F.)
Baumann baskısı: Baumann printing
Bazik oksijen konvertörü: Basic oxygen
Baumann kükürt baskısı: Baumann converter (B.O.C.)
sulphur printing
Bazik oksijen süreci: Basic oxygen process
Baumé ölçeği: Baumé scale (B.O.P.)
Baumé yoğunluğu: Baumé gravity Bazik pik demiri: Basic pig iron
Bauschinger olgusu: Bauschinger effect Bazik refrakter astar: Basic refractory
Bavul: Suitcase; Valise lining
Bayağı: Unexceptional Bazik refrakterler: Basic refractories
Bayağı kesir (mat.): Simple fraction Bazik tuğla: Basic brick
Bayağı logaritma: Common logarithm Bazik tuz: Basic salt
Bayat: Stale; Rancid Bazlar: Alkalies
Bayat ayıraç: Stagnant reagent Bazlı: Alkaline; Basic
Bayat çözelti: Stagnant solution Bazlı astar: Basic lining
Bayat dağlayıcı: Stagnant etchant Bazlı astarlı: Basic lined
Bayer süreci (Al): Bayer process Bazlı çelik: Basic steel
Bayer süzgeci (renkli optik süzgeçler): Bazlı çelik yapımı: Basic steelmaking
Bayer filter Bazlı çözelti: Alkaline solution; Basic
Bayerit: Bayerite solution
Baygın: Unconscious Bazlı dışık: Basic slag
Bayıl(tıl)mamış: Unanesthetized Bazlı elektrik ark ocağı: Basic electric arc
furnace (B.O.F)
Bayılmış: Unconscious
Bazlı elektrik ark ocağı süreci: Basic
Bayi: Subsidiary electric arc process (B.O.P)
Bayrak: Banner Bazlı fırın: Basic furnace
Bayrak: Flag Bazlı oksijen çelik üretimi: Basic oxygen
Bayrak direği: Flagpole; Mast; Shaft steelmaking
Bayrak kumaşı: Bunting Bazlı oksijen dönüştürgeci: Basic oxygen
Baz astarlı dönüştürgeç: Basic lined converter (B.O.C.)
converter Bazlı oksijen fırını (B.O.F): Basic oxygen
Baz astarlı pota: Basic lined ladle furnace (B.O.F.)
Baz (kim): Base Bazlı oksijen süreci: Basic oxygen process
(B.O.P.)
Bazal yığışım (yer b.): Basal congomerate
Bazlı oksitler: Basic oxides
Bazalt: Basalt
Bazlı pik demiri: Basic pig iron
Bazalt eşya: Basalt ware
Bazlı refrakter astar: Basic refractory
Bazik amino asit: Histidine lining
Bazik asetat: Subacetate Bazlı refrakter tuğlalar: Basic refractory
Bazik astarlı: Basic lined bricks

71
Bazlı refrakterler Belirgin çil derinliği

Bazlı refrakterler: Basic refractories Bekçi sopası: Nightstick


Bazlı siemens-martin ocağı: Basic open Beklenen: Expected
hearth furnace Beklenen değer: Expected value
Bazlı taban: Basic bottom Beklenmedik: Uncalculated; Unexpected;
Bazlı tek parça refrakter: Basic Unforeseen
monolithic refractory Beklenmedik bozulma: Sudden failure
Bazlı tuz: Basic salt Beklenti: Expectation
Bazlılık: Alkalinity; Basicity Bekletme: Holding
Bazlılık belirteci: Basicity index Bekletme (cam): Maturing (=Ageing)
Bazlılık oranı: Basicity ratio Bekletme aralığı (cam): Maturing range
BCS kuramı: BCS theory Bekletme fırını: Holding furnace
BDT çizimi: CAD drawing Bekletme sepeti: Holding basket
Beaufort rüzgar ölçeği: Beaufort scale Bekletme sıcaklığı (cam): Maturing
Bebek arabası: Go-cart temperature
Bebek önlüğü: Tier Bekletme süresi: Holding period
Bebek sandalyası: Highchair Bekletme teknesi: Storage tank
Bebek takımı: Layette Bel: Waist
Beck alüminyum geri kazanım süreci: Bel (=10 dB): Bel
Beck aluminum recovery process Bel (tıp): Loin
Becking haddesi: Becking mill Bel ağrısı: Lumbago
Beckmann ısıölçeri: Beckmann Bel kemiği: Backbone
thermometer
Bel kemiğinin yan kıvrımı (tıp): Scoliosis
Beden: Body
Bel kirişi: Gibbet
Beden eğitimi: Physical education
Bel omurları (tıp): Lumbar vertebrae
Beden (vücut yapısı): Physique
Belaltı inmesi (tıp): Paraplegia
Bedende su birikimi (tıp): Anasarca (=Paraplegy)
Bedende su toplaması (tıp): Dropsy Belarmin: Bellarmine
Bedenin doğal savunması (tıp): Defense Belçika çinko ölçütü: BelgianZinc gage
mechanism
Belçika mermeri: Rance
Bedenişleyiş ölçeri: Plethysmograph
Belçika türü salgılı çubuk haddesi:
Bedensel (tıp): Physical Belgian looping mill
Bedensel uyarı alıcı (tıp): Interoceptive Belçika türü salgılı çubuk haddesi:
Bedensel uyarı almacı (tıp): Interoceptor Belgian mill
Bedson haddesi: Bedson mill Belge: Certificate
Beer-Lambert denklemi: Beer-Lambert Belge: Acta
equation Belginlik: Precision
Beer-Lambert yasası: Beer-Lambert Law Belirgin: Definite; Typical; Marked;
Beherglas: Beaker Distinctive; Characteristic
Beilby katmanı: Beilby layer Belirgin basınç: Characteristic pressure
Bek: Gas jet; Burner Belirgin çarpan: Characteristic parameter
Bek taşı: Burner block Belirgin çil derinliği: Definite chill depth

72
Belirgin çil döküm Benaktizin

Belirgin çil döküm: Definite chill casting Belirteç: Indicator; Determinant


Belirgin çil döküm merdane: Definite Belirten: Indicative
chill cast roll Belirtgen: Determinant
Belirgin çizgiler: Characteristic lines Belirti: Sign; Indication; Symbol (tıp)
Belirgin doruklar (x-ışınları): Symptom
Characteristic peaks Belirtibilim (tıp): Symtomatology
Belirgin eğri: Characteristic curve Belirtik işlev: Explicit function
Belirgin görünge: Characteristic spectrum Belirtili: Characteristic
Belirgin ışınım: Characteristic radiation Belirtisel: Pathognomonic
Belirgin kök: Characteristic root Belirtisel (tıp): Symptomatic(al)
Belirgin oran: Characteristic ratio Belirtme aralığı(örüt): Identity period
Belirgin sıcaklık: Characteristic Belit: Axiom
temperature Belkemiği (tıp): Spine
Belirgin vektör: Characteristic vector Belkemiği eğriliği: Lordosis
Belirgin veri: Characteristic data Belleek porseleni: Belleek china
Belirgin x-ışınları: Characteristic x-rays Bellek: Memory
Belirgin yokluk: Characteristic absence Bellek (bilgisayar): Storage
Belirginlikler: Characteristics Bellek bilimi: Mnemonics
Belirleme: Characterization; Bellek binişimi: Memory interleaving
Identification; Determination Bellek dökümü: Memory dump
Belirleme dağlaması: Identification Bellek erişim yazmacı: Memory adress
etching register
Belirleme kısıtı: Limit of detection Bellek korunumu: Memory protection
Belirlenmemiş: Undetermined Bellek sayfası: Memory page
Belirleyici aygıt: Indicating instrument Bellek sığası: Memoriy capacity
Belirli: Definite; Specific Bellek veri yazmacı: Memory buffer
Belirli sayı: Quota register
Belirme: Nascence (=Nascency) Bellek yeri: Memory location
Belirsiz: Inconclusive; Undefined; Bellek yitimi (tıp): Amnesia
Uncertain; Indistinct; Indeterminate; Bellek yitirici (tıp): Amnestic
Indefinite
Bellekli alaşımlar: Memory alloys
Belirsiz çil bölge: Indefinite chill Bellemeli ray: Girder rail
Belirsiz çil bölgeli döküm: Indefinite chill Belli başlı: Cardinal
casting
Belli başlı gerilimler: Principal stresses
Belirsiz çilli merdane: Indefinite chill roll
Bellik: Bookmark
Belirsizlik: Uncertainty
Belverme: Neckingdown (=Necking)
Belirsizlik: Indeterminancy
Belverme (çekme deneyi): Necking
Belirsizlik kuralı: Indeterminancy
principle (=Uncertainty principle) Belverme gerinimi: Necking strain
Ben: Speckle; (vücut) Mole
Belirsizlik kuralı (atom): Uncertainty
principle (=Heisenberg uncertainty Benadril: Banadryl
principle) Benaktizin: Benactyzine

73
Bencik Bereketsiz

Bencik: Speckle Benzerlik: Similarity


Bencikli kâğıt: Granite paper Benzersizlik: Unconformity
Benek: Blob; Mackle; Macula; Dapple; Benzeşik: Homologous
Fleck; Mottle; Speck; Dot; Spot; (ekran) Benzeşik sıcaklık: Homologous
Blip temperature
Benek hastalığı (tıp): Pinta Benzeşim: Analogy
Benek isli görüntü (paklama): Smudge Benzeştirme (ısıl işlem): Homogenization
Benekleme: Stippling Benzeteç: Simulator
Benekli: Variolitic; Streaky; Dappled Benzeti: Copy; Simile
Benekli akçaağaç testeresi: Bird’s-eye Benzetim (bilgisayar): Simulation
maple Benzetme: Simile
Benekli dekorlama (seramik): Stippling Benzeyiş: Simulacrum; Analogy
Benekli pik: Mottled cast iron Benzi atmış: Pallid
Benekli porselen emaye: Stippled finish Benzidin: Benzidine
Benekli seramik eşya: Speckled ware Benzil alkol: Benzyl alcohol
Benet metali: Benet metal Benzil kökü: Benzyl radical
Bengough-Stuart süreci: Bengough-Stuart Benzil selüloz: Benzyl cellulose
process
Benzilidin klorür: Benzylidine chloride
Benmari: Double boiler
Benzin: Gasoline; Benzine
Bent: Weir; Dike (=Dyke)
Benzin alma: Gassing
Bent kapağı: Floodgate
Benzinci: Gas station
Bentanitleme: Benthanizing
Benzoat: Benzoate
Bentonit: Bentonite
Benzofenon: Benzophenone
Benzal kökü: Benzal radical Benzoik asit: Benzoic acid
Benzaldehit: Benzaldehyde Benzoil kökü: Benzoyl radical
Benzemez: Unlike; Dissimilar Benzoil peroksit: Benzoyl peroxide (BPO)
Benzemez metal yenimi: Dissimilar metal Benzoin: Benzoin
corrosion
Benzoken: Benzocaine
Benzemez metaller: Dissimilar metals
Benzokinon: Benzoquinone
Benzen: Benzene (=Benzol)
Benzol: Benzol (=Benzene)
Benzen altıklörür: Benzene hexachloride
Benzonitril: Benzonitrile (=Phenyl
Benzen etilen: Benzene ethylene cyanide)
Benzen halkası: Benzene ring Benzopirin: Benzopyrene
Benzen molekülü: Benzene molecule Benzotiyazoller: Benzothiozoles
Benzen yapısı: Benzene structure Benzotriazol: Benzotriazole
Benzer: Identical; Homologue; BenzotriyaZoller: BenzotriaZoles
Homologous; Analogue; Similar
Berberin: Berberine
Benzer çokgenler (mat.): Similar polygons
Bere: Bonnet; Bump; Skullcap; Barret;
Benzer dizeyler (mat.): Similar matrices (tıp) Bruise; Lesion (tıp) Ecchymosis;
Benzer kümeler (mat.): Similar sets (cam) Bruise
Benzer üçgenler (mat.): Similar triangles Bereketsiz: Unproductive

74
Berg Barrett yöntemi Besleme süreci

Berg Barrett yöntemi: Berg Barrett Bertrandit: Bertrandite


method Berzelius süreci: Berzelius process
Bergama halısı: Bergoamo Besbelli: Unmistakable
Bergius süreci (kömür): Bergius process Besin: Aliment; Food; Viand; Nutrition
Beriberi (tıp): Beriberi Besin kanalı: Enteron
Beril: Beryl Besincik: Nutrilite
Beril zehirlenmesi (tıp): Berylliosis Besinsel: Trophic
Berilya: Beryllia (=Beryllium oxide) Besleme: Feeding; Alimentation
Berilyum: Glucinium (=Beryllium) Besleme (cam): Charging
Berilyum alaşımı: Beryllium alloy Besleme (döküm): Feeding
Berilyum bakır alaşımları: Beryllium Besleme altını: Lining gold
copper alloys
Besleme borusu: Feed pipe
Berilyum cevheri: Bertrandite
Besleme çarkı: Feed wheel (=Regulating
Berilyum florür: Beryllium fluoride wheel)
Berilyum nitrür: Beryllium nitride Besleme çizgileri (taşlama): Feed lines
Berilyum oksit: Beryllium oxide Besleme çubuğu: Feed rod; Feed bar
(=Beryllia)
Besleme deliği: Feed inlet
Berilyum penceresi (X-ışınları):
Beryllium window Besleme denetimi: Feed control
Berilyum sezici: Beryllium detector Besleme dizgesi: Feeding system; Supply
(=Beryllometer ) system
Berilyum silikat: Phenacite Besleme düzeni: Feed arrangement
Berilyum sülfür: Beryllium sulphide Besleme gereci: Feed material
Berilyum tuncu: Beryllium bronze Besleme halkası: Feed ring
Berilyumlu monel: Beryllium monel Besleme harmanı: Feed mix
Berkelyum: Berkelium Besleme hattı (elekt): Feed lines
Berlin mavisi: Berlin blue Besleme havuzu: Dozzle
Berlinit: Berlinite Besleme hızı: Feed rate
Bernal modeli: Bernal modeli Besleme hunisi: Feed funnel
Bernoulli denklemi: Bernoulli’s equation Besleme izleri: Feed marks
Bernoulli teoremi: Bernoulli’s theorem Besleme kazanı: Feed boiler
Berrak: Vivid; Limpid Besleme kuvveti: Feed force
Berrak cam hamuru: Clear frit Besleme oluğu: Feed chute
Berrak seramik sır: Clear ceramic glaze Besleme palladyumu: Lining palladium
Berrak sır: Clear glaze Besleme platini: Lining platinum
Berraklık: Vividness Besleme pompası: Feed pump
Berthollide bileşikleri: Berthollide Besleme silosu: Feed bin
compounds Besleme silosu: Feed hopper
Bertrand eğrisi: Bertrant curve Besleme sistemi: Feeding system; Supply
Bertrand mercekleri: Bertrand lens system
Bertrand Thiel süreci: Bertrand Thiel Besleme suyu: Feed water
process Besleme süreci: Feeding process

75
Besleme tablası Beşli bakışımlılık

Besleme tablası: Feed apron Besleyici yüksekliği (döküm): Riser


Besleme teknesi: Feed tub height
Besleme türbini: Feed turbine Besleyiciden döküm: Riser-gating
Besleme valsı: Feed crusher Bessel işlevi: Bessel function
Besleme yöntemi (cam fırını): Method of Bessemer çeliği: Bessemer steel
feeding Bessemer dönüştürgeci: Bessemer
Beslemeli öğütme (seramik): Infeed converter
grinding Bessemer konvertörü: Bessemer converter
Beslemeli yüzey taşlama: Infeed surface Bessemer sülfür atığı: Bessemer matte
grinding
Bessemer süreci: Bessemer process
Beslenme: Nutrition
Bessemer üflemesi: Bessemer blow
Beslenme yetersizliği (tıp): Dystropia
Beste: Tune
Besler taşıyıcı: Feeder conveyor
Beş: Five
Besleyen: Aliment
Beş açılı: Pentagular
Besleyici: Alimentative; Nutritious
Beş değerlikli (kim.): Quinquevalent
Besleyici (döküm): Sinkhead (=Riser); (=Pentavalent)
Feeder (=Feeder head)
Beş değerlikli (kimya): Pentavalent
Besleyici bağlantısı: Feeder opening
Beş değerlikli denge: Quinquivariant
Besleyici bağlantısı (cam): Feeder equilibrium
connection (=Feeder opening)
Beş değerlilik (kim.): Quinquevalency
Besleyici bloğu: Riser block
Beş elektrotlu tüp (elekt.): Pentode
Besleyici boynu (döküm): Riser neck
Beş kat: Quintuple; Quintuplex
Besleyici boynu kiremiti (döküm): Neck-
down (=Washburn,Knock-off, Water core) Beş katlı eğriler: Quintuple curves
Besleyici boyun uzunluğu (döküm): Riser Beş katlı noktalar: Quintuple points
distance Beş kenarlı: Pentagular
Besleyici çanağı (cam): Feeder boot Beş kopya: Quintuplicate
(=Feeder bowl) Beş misli: Quintuple; Quintuplex
Besleyici çanağı (cam): Nose Beş nüsha: Quintuplicate
Besleyici çubuğu: Feeding rod Beş parçalı: Quinquepartite
Besleyici gömleği (döküm): Riser sleeve
Beş parmaklı: Pentadactyl
Besleyici kafası: Feeder head; Header
Beş saniye deneyi: Five second test
Besleyici kanalı: Feeder channel
Beş yüzlü: Pentahedron
Besleyici kısıtlama maçası: Washburn
core Beşe bölünmüş: Quinquepartite
Besleyici metali: Head metal Beşgen (geom.): Pentagon
Besleyici öz (tıp): Papablast Beşik kızak: Cradle
Besleyici roleli masa: Feeding roller table Beşik merdanesi: Cradle roll
Besleyici siperi: Feeder gate Beşinci: Fifth
Besleyici süreci (cam): Feeder process Beşinci sınıf beşli denge: Class - V
(=Gob process) quinary equilibrium
Besleyici yastığı (döküm): Riser pad Beşli: Quinary
(=Riser contact) Beşli bakışımlılık: Fivefold symmetry

76
Beşli denge Beyaz dökme demir dökümü (işlem)

Beşli denge: Quinary equilibrium Betimsel: Descriptive


Beşli kolayerir: Quinary eutectic Betimsel kırılım bilimi: Decriptive
Beşli ötektik: Quinary eutectic fractography
Beşvolfram üçkarbür: Penta tungsten Beton: Concrete
tricarbide Beton demiri: Concrete reinforcing bar
BET (katıların yüzey alanı ölçüm Beton germe: Post-tensioning
yöntemi): BET (Brunauer-Emmett-Teller) Beton kırıcı: Concrete breaker
BET denklemi: Brunauer-Emmett-Teller Beton pekiştirici çelik: Concrete
(BET) equation reinforcing steel
BET kuramı: Brunauer-Emmett-Teller Beton pekiştirici çubuk: Concrete
(BET) theory reinforcing bar
BET yöntemi: Brunauer-Emmett-Teller Beton pekiştirme: Concrete reinforcement
(BET) method Beton sertleşmesi: Hardening of concrete
Beta-kordierit: Beta-cordierite Beton takviyesi: Concrete reinforcement
Beta alumina: Beta alumina Beton tuğla: Cement block
Beta beneği: Beta fleck Betonarme: Reinforced concrete
Beta dengeleştirici katkı: Beta stabilizing Betonarme boru: Reinforced concrete
agent pipe
Beta dönüşümü: Beta transformation Betonarme demiri: Reinforcing bar
Beta evresi: Beta phase (=Rebar)
Beta ışınları: Beta rays Betonarme köprü: Reinforced bridge
Betonarmelik çelik çubuk: Concrete
Beta ivdireci: Betatron
reinforcing steel bar
Beta kalay: Beta tin
Betonarmelik çubuk: Concrete
Beta ötektoid dengeleyici: Beta eutectoid reinforcing bar
stabilizer Betterton süreci (Pb): Betterton’s process
Beta parçacığı: Beta particle Betts kurşun elektolizi süreci (Pb): Betts
Beta pirinci: Beta brass electrolytic lead process (=Bett’s process)
Beta titanyum: Beta titanium Betts süreci (Pb): Betts process
Beta volfram yapısı: Beta tungsten Beyaz: White
structure Beyaz alumina: White alumina
Beta yapısı: Beta structure Beyaz arsenik: Arsenious oxide
Beta yokoluşumu: Beta decay (= Beta Beyaz bağlayıcı: White colouring
disintegration) Beyaz bakır: White copper
Betanaftilamin: Beta-napthylamine Beyaz bitirim: White finish
Betanaftol: Betanaphthol Beyaz cam: White flint
Betanlama ( Tel galvanizleme türü ): Beyaz çini: Ironstone china
Bethanizing Beyaz deri: White leather
Betatron: Betatron Beyaz dökme demir: White cast iron
Bethe kuramı: Bethe theory Beyaz dökme demir dökümler (parça):
Bethe-Heitler modeli: Bethe-Heitler White cast iron castings
model Beyaz dökme demir dökümü (işlem):
Betimleme: Description White cast iron casting

77
Beyaz ekmek Beynit dönüşümü

Beyaz ekmek: Light bread Beyin kıvrımı (tıp): Gyrus; Convolution


Beyaz eşya: Appliance; White goods; Beyin kıvrımı girintisi (tıp) Yiv: Sulcus
Whiteware Beyin pelteleşmesi (tıp):
Beyaz ışık: White light Encephalomalacia
Beyaz ışıklı girişim mikroskopisi: White- Beyin sulanması (tıp): Softening of the
light interference microscopy brain
Beyaz ışınım: White radiation Beyin ve beyin zarı yangısı (tıp):
Meningoencephalitis
Beyaz kurşun: Basic lead carbonate; White
lead Beyin ve omurilik içzarı (tıp): Pia mater
Beyaz kurşun cevheri: White lead ore Beyin ve omurilik zarı (tıp): Meninges
Beyaz lâl taşı: White garnet Beyin x-ışınları fotoğrafı (tıp):
Encephalogram; Encephalograph
Beyaz lekelenme (cam): Milkiness
Beyin x-ışınları fotoğrafı çekimi (tıp):
Beyaz madde: White matter Encephalography
Beyaz metal: German silver; White metal Beyin yangısı (tıp): Encephalitis;
Beyaz nikel cevheri: White nickel ore Cephalitis
Beyaz pas: White rust Beyin yarım küresi (tıp): Flocculus;
Beyaz safir: White sapphire Cerebral hemisphere
Beyaz sırlı çin porseleni: Blanc-de-chine Beyin yarısı (tıp): Hemisphere
Beyaz sinir dokusu (tıp): White matter; Beyin zarı (tıp): Cerebral cortex; Tela
Alba Beyin zarı uru (tıp): Meningioma
Beyaz sinir lifi (tıp): Lemniscus Beyin zarı yangısı: Meningitis
Beyaz toprak: Terra alba Beyin zarına ilişkin (tıp): Pallial
Beyaz vitriyol: White vitrid Beyin zedelenmesi: Cerebral accident
Beyaz yağımsı leke (cam yüzeyi): Fade Beyin/omurilik uru: Glioma
Beyaza boyanmış: Whited Beyin+omurilik yangısı (tıp):
Beyazlatıcı: Bleach Encephalomyelitis
Beyazlatılmış: Whited; Bleached Beyinciğin orta bölmesi (tıp): Vermes;
Vermis
Beyazlatma: Bleaching; Blanching
Beyinciğin orta yumrusu üzeri (tıp):
Beyazlık: Whiteness Vermiform process
Beygir gücü (1hp = 746 watts): Horse- Beyincik (tıp): Cerebellum
power Beyinde su toplanması (tıp):
Beyin (tıp) Brain; Encephalon Hydrocephaly
Beyin akım çizgesi: Electroencephalogram Beyinin en sivri noktası (tıp): Fastigium
(EEG) Beyinsel (tıp): Encephalic; Cerebral
Beyin akımyazarı: Electroencephalograph Beynit: Bainite
Beyin akımyazımı: Beynit başlama sıcaklığı: Bainite start
Electroencephalography temperature
Beyin çıkıntısı (tıp): Hippocampus Beynit biçimseli: Bainite morphology
Beyin dokusunun sertleşmesi (tıp): Beynit bitim sıcaklığı: Bainite finish
Sclerencephalia temperature
Beyin göçü: Brain drain Beynit burnu: Bainite nose
Beyin humması (tıp): Brain fever Beynit dönüşümü: Bainite transformation;
Beyin keseleşimi (tıp): Encephalocele Bainitic transformation

78
Beynit levhası Bıçkıhane

Beynit levhası: Bainite plate Bezir yağlı maçalar (döküm): Linseed oil
Beynit morfolojisi: Bainite morphology cores
Beynit oluşumu: Bainite formation Bezle dağlama: Swab etching
Beynit sertleştirmesi: Bainite hardening Bezle silme: Swabbing
Beynite ilişkin: Bainitic Bezli elek: Tammy
Beynitli: Bainitic BH halkası: BH loop
Beynitli çelikler: Bainitic steels BHTP deneyi: CASS test
Beynitli içyapı: Bainitic microstructure Bıçak: Knife
Beynitli yapı: Bainitic structure Bıçak ağzı: Knife-edge
Beyzi: Oval; Oviform Bıçak altlığı: Knife-rest
Bez: Material; Fabric; Cloth Bıçak bileme aleti: Knife-sharpener
Bez süzgeç: Fabric filter Bıçak bileme aygıtı: Knife sharpener
Bez süzgeç torbası: Fabric filter bag Bıçak bileyici: Knife grinder
Bez zımpara: Sand cloth Bıçak dövme: Knife forging
Beze: Lumph gland (=Lymph node ) (tıp) Bıçak çizgisi atağı (yenim): Knife line
Gland; Lymph node attack
Beze çıkarımı (tıp): Adenotomy Bıçak eğesi: Blade file; Knife file
Beze humması (tıp): Infectious Bıçak gibi saplanan (ağrı): Fulgurating
mononucleosis
Bıçak izleri (ince kesme): Knife marks
Beze şişmesi (tıp): Adenia
Bıçak kaplama: Blade coating; Knife
Beze taneciği (tıp): Alveolus coating
Beze uru (tıp): Adenocarcinoma Bıçak kasası: Knife box
Beze yangısı (tıp): Adenitis Bıçak kılıfı: Knife case
Bezecik: Glandule Bıçak kutusu: Knife box
Bezek: Ornament Bıçak sırtı döngülü: Knife edge pivot
Bezelye biçimli: Pisiform Bıçak taşlayıcı: Knife grinder
Bezelyemsi demir cevheri: Pea iron ore Bıçak temizleme tahtası: Knifeboard
Bezeme: Pattern Bıçak yapıcı (aygıt): Knifemaker
Bezeme fırınlaması (seramik):
Bıçakla kesilebilir (mineral): Sectility
Decorating fire
Bıçaklı karıştırıcı: Blade mixer
Bezemeli: Decorative
Bıçaklı kırıcı: Blade crusher
Bezemeli cam: Figured glass
Bezemeli krom kaplama: Decorated Bıçkı: Sawing machine; Saw; Ripping saw
chrome plating (=Rip saw)
Bezemeli nikel kaplama: Decorated nickel Bıçkı hendeği: Saw pit
plating Bıçkı talaşı: Sawdust
Bezenme: Decoration Bıçkı talaşında kurutma (kaplama):
Bezenmiş: Decorated Sawdust drying
Bezenmiş cam: Stained glass Bıçkı tezgahı: Sawhorse
Bezenmiş dislokasyon: Decorated Bıçkı tozu: Sawdust
dislocation Bıçkıcı: Sawyer
Bezir yağı: Linseed oil Bıçkıhane: Sawmill

79
Bıçkılama Biçimlenebilirlik

Bıçkılama: Sawing Biçim verilmiş: Shaped


Bırakım: Deposition Biçim verilmiş delik: Shaped hole
Bırakım hızı: Deposition rate Biçim verilmiş merdane: Shaped roll
Bırakım sırası: Deposition sequence Biçim verilmiş yiv: Shaped groove
Bırakım verimliliği: Deposition efficiency Biçimleme: Forming; Edging
Bırakıntı: Deposited; Deposit Biçimleme aşamaları: Forming stages
Bırakıntı altı: Under-deposit Biçimleme davranımı: Forming behaviour
Bırakıntı altı saldırısı (yenim): Under- Biçimleme frezelemesi: Form milling
deposit attack Biçimleme haddelemesi: Form rolling
Bırakıntı derinliği: Depth of deposition Biçimleme ıstampası: Form cutter
Bırakıntı kaynak metali: Deposited weld Biçimleme işlemleri: Forming operations
metal
Biçimleme kalıbı: Form die
Bırakıntı metal: Deposited metal
Biçimleme kalıpları: Forming dies
Bırakıntı metal bölgeciği: Deposited
metal zone Biçimleme kısıtı çizgesi: Forming limit
diagram
Bırakıntı yenimi: Deposit attack; Deposit
corrosion Biçimleme kısıtı çizgisi: Forming limit
line
Biasetil: Biacetyl
Biçimleme kısıtı eğrisi: Forming limit
Biber özü: Capsaicin
curve
Biberlik: Pepperbox
Biçimleme merdaneleri: Forming rolls
Biberon: Feeding bottle
Biçimleme sıcaklığı aralığı dar olan cam:
Biblo: Knickknack (=Nicknack) Short glass
Biblo (cam): Trinket (=Trinklet) Biçimleme süreçleri: Forming processes
Bicheroux süreci (cam): Bicheroux Biçimleme süresi: Forming time
process
Biçimleme takımı: Form tool
Biçerdöver: Harvester
Biçimleme taşlaması: Form grinding
Biçilmiş: Sawn
Biçimleme tezgahı: Form block
Biçilmiş kereste: Sawn timber
Biçimleme tornalaması: Form turning
Biçim: Format; Form; Shape; Mode
Biçimleme ve kaynaklama haddesi:
Biçim bellekli alaşımlar: Shape memory Forming and welding mill
alloys
Biçimlendirilememe sıcaklığına ulaşma
Biçim bilimi: Morphology süresi (cam): Setting rate
Biçim bozukluğu (cam): Out-of-shape Biçimlendirilmiş ürünler (tuğla):
Biçim bozuklukları (cam): Freaks Insulating shaped products
Biçim çözümlemesi: Shape analysis Biçimlendirilmiş yalıtım ürünleri:
Biçim çözünürlüğü (elektron mik.): Insulating shaped products
Shape resolution Biçimlendirme: Shaping
Biçim düzlemleri (örüt): Planes of form Biçimlendirme (optik cam): Figuring
Biçim etmeni: Shape factor Biçimlendirme süreçleri: Shaping
Biçim kesici: Form cutter processes
Biçim kesme: Form cutting Biçimlenebilir: Formable
Biçim ölçümü: Morphometry Biçimlenebilirlik: Formability

80
Biçimlenebilirlik kısıtları Bileştirme

Biçimlenebilirlik kısıtları: Formability Bileşen yitimi: Impoverishment


limits Bileşik: Compound
Biçimlenmemiş: Unformed Bileşik çekirdeği: Compound nucleus
Biçimlenmemiş optik cam: Optical blank Bileşik gözetleç: Compound microscope
Biçimlenmesi güç metaller: Difficult-to- Bileşik gözmerceği/oküler: Compound
form metals eyepiece
Biçimlenmiş yoğun ürün (cam): Dense Bileşik ışık mikroskobu: Compound light
shaped products microscope
Biçimleyici: Former Bileşik kalıp: Compound die
Biçimli: Shaped Bileşik mercek: Multielement lens
Biçimli insertler: Shaped inserts Bileşik mikroskop: Compound
Biçimli sokuntular: Shaped inserts microscope
Biçimli zımba: Shaped punch Bileşik sıkıt: Compound compact
Biçimlik: Jig and fixture; Gabarite Bileşik yapı: Composite construction
Biçimsel: Morphological; Modal Bileşik yarıiletkenler: Compound
Biçimsel sürtünme (tıp): Form drag semiconductors
Biçimsiz: Formless; Shapeless; Bileşim: Composition
Pseudomorph Bileşim ayarlama: Composition
Biçme makinası: Reaping machine adjustment
(=Reaper) Bileşim çizgesi: Constitution diagram
Bifenil: Biphenyl Bileşim dalgalanması: Composition
Bikarbonat: Bicarbonate fluctuation
Biklorit: Bichloride Bileşim değişimi: Composition variation
Bikron (10-9m): Bicron Bileşim değişkeni: Composition variable
Bilardo: Billiard Bileşim eşitleme: Homogenization
Bildiri: Manifestation Bileşim eşitleme ısıl işlemi:
Bildirilmemiş: Unreported Homogenization heat treatment
Bildirim cetveli: Time sheet Bileşim eşitleme işlemi: Homogenizing
Bileği taşı: Oil stone; Oilstone; treatment
Grindstone; Grinding stone Bileşim gözeleri: Composition cells
Bilek (tıp): Wrist Bileşim kısıtı: Composition limit
Bilek eklemi (tıp): Wrist joint Bileşiminde su bulunan (kim.): Hydrate;
Bilek kemiği (tıp): Pisiform; Multanglum; Hydrous
Wrist bone Bileşimi değiştirilmiş çelik: Modified
Bilek sargısı: Wristlet steel
Bileme: Honing; Whetting Bileşimi farklı cam kırığı: Foreign cullet
Bileme makinası: Grinding machine Bileşimsel: Compositional
Bileme taşı: Hone; Whetstone; Sand disk Bileşimsel çözümleme: Compositional
Bilenmiş: Keen edged; Honed; Whetted analysis
Bileşen: Ingredient; Constituent; Bileşke: Resultant
Component Bileştirim: Synthesis
Bileşen sayısı: Number of component (C) Bileştirme: Compounding

81
Bilet Bilyalı değirmen

Bilet: Ticket Bilgisayar dilleri: Computer languages


Bilet gişesi: Box office Bilgisayar programı: Computer
Bilet ücreti (taşıt): Fare programme; Computer software
Bilet zımbası: Ticket punch Bilgisayarla kumanda: Cybernation
Biley taşlar: Honing stone (=hone) Bilgisayarlı: Computerized
Bileyici: Sharpener Bilgisayarlı aygıtlar: Computerized
instruments
Bilezik: Wristlet; Braclet; Segment; Sleeve;
Clip; Race; Collar; Collet; (mak) Thimble Bilgisayarlı denetim: Computerized
control
Bilezik altı çatlağı (cam): Neck crack
Bilgisayarlı Sayısal Denetim (BST):
Bilezik dili: Ring latch Computerized Numeric Control (CNC)
Bilezik vidası: Clip screw Bilgisayarlı tomogrofi (tıp):
Bilezikli bağlantı: Ring joint Computerized tomography
Bilgi: Knowledge; Information; Lore Bilgisayarlılaş(tır)ma: Computerization
Bilgi depolama: Information storage Bilim: Science
Bilgi işlem: Information processing Bilim kenti: University
Bilgi işlem merkezi: Information Bilim kurgu: Science fiction
processing centre Bilimadamı: Scientist
Bilgin: Scientist; Scholar Bilimsel araştırma: Scientific research
BilginlikBurs: Scholarship Bilimsel inceleme: Treatise
Bilgisayar: Computer Bilimsel nitelik: Technicality
Bilgisayar ağı: Computer network Bilimsel olmayan: Unscientific
Bilgisayar denetimli işlemler: Computer Bilimsel yöntem: Scientific method
controlled operations
Bilimsellik: Being scientific
Bilgisayar destekli çözümleme:
Bilimsellik dışı: Unscientific
Computer-aided analysis
Bilinçsiz (tıp): Unconscious
Bilgisayar destekli deneme ve muayene:
Computer-aided testing and inspection Bilineer (mat.): Bilineart
(CATI) Bilinen: Familiar
Bilgisayar destekli gereç seçimi: Bilinen çokluk (mat.): Known quantity
Computer-aided materials selection Bilinmeyen: Unfamiliar; Unidentified;
Bilgisayar destekli imalat: Computer Unknown
integrated manufacturing (CIM) Bilişim: Informatics
Bilgisayar destekli süreç planlama: Bilon (madeni para alaşımı): Billon
Computer-aided process planning (CAPP) Bilya: Shot; Ball
Bilgisayar destekli talaşlı imalat: Bilya deneyi (cam): Ball test
Computer-aided machining (CCAM)
Bilya haddeleme tezgahı: Ball rolling mill
Bilgisayar destekli tasarım (BDT):
Computer-aided design (CAD) Bilya püskürtme: Shot blasting
Bilya üretimi: Shotting
Bilgisayar destekli üretim / imâlat:
Computer-aided manufacturing (CAM) Bilyalama: Shot blasting; Shot peening
Bilgisayar destekli yeniden yapılama: Bilyalı cıvata: Ball screw
Computer-aided reconstruction Bilyalı değirmen: Ball mill

82
Bilyalı değirmende öğütme Bir atomlu

Bilyalı değirmende öğütme: Ball milling Binde bir watt: Milliwatt (mW)
Bilyalı parlatma: Ball burnishing; Ball Bindirme: Superimposition; Lapping;
sizing (Elekt.) Modulation; (kaynak) Overlap
Bilyalı rulman: Ball bearing Bindirme bağlantı: Lap joint
Bilyalı rulman çeliği: Ball bearing steel Bindirme kaplama (bina):
Bilyalı sarkaç deneyi: Ball pendulum test Weatherboarding
Bilyalı sertleştirme: Shot peening Bindirme kaynağı yapma: Lap welding
Bilyalı sızdırmaz: Ball sealer Bindirme kaynaklaması: Lap welding
Bilyalı yatak: Ball bearing Bindirme kaynaklı: Lap-welded
Bilyalı yatak çeliği: Ball bearing steel Bindirme kaynaklı bağlantı: Lap-welded
joint
Bilyasız değirmen: Cascade mill
Bindirme kaynaklı boru: Lap-welded pipe
Bilye: Mig (=Migg; Miggle)
Bindirmeli alın kaynağı: Reinforced butt
Bilye: Taw
weld
Bilye oyunu: Taw
Bindirmeli eğme: Tangent bending
Bilyeli eklem: Ball joint
Bindirmeli ek: Lap joint
Bilyeli valf: Ball valve
Bindirmeli kaynak: Splice weld
Bin: Thousand
Binek arabası: Carriage
Bin çevrim: Kilocycle
Binek atı: Hackney
Bin kalori: Kilocalorie (kcal)
Binek taşı: Steppingstone
Bin küri: Kilocurie
Bingham akışkanı: Bingham fluid
Bin litre: Kilolitre
Bingham ayıracı: Bingham’s etch
Bin metre: Kilometer
Bingham denklemi: Bingham equation
Bin mol: Kilomole
Bingham gereci: Bingham material
Bin paund (= 1000 lbs): Kip
Bingham plastiği: Bingham plastic
Bin ton: Kiloton
Biniş (taşıt): Boarding
Bin vat: Kilowatt
Biniş/iniş merdiveni (uçak): Boarding
Bin volt: Kilovolt (Kv) ramp
Bin voltamper: Kilovolt-ampere Binme (at): Mounting
Bin yıl: Millenium Binom dağılımı: Binomial distribution
Bina: Facilities; Building; Structure Biot çarpanı: Biot’s modulus
Bina iskeleti: Cage Biotin: Biotin
Bina katı: Storey Biotit: Biotite
Bin bar (basınçBirimi): Kilobar (kb) Bioverit: Bioverit
Bin bayt: Kilobyte Bir: Unity; One
Binde bir amper: Milliampere (mA) Bir adımlık mesafe: Step
Binde bir bar: Millibar (mb) Bir anda: Instantaneous
Binde bir gram: Miligramme (mg) Bir angstromluk mikroskop: One
Binde bir litre: Millilitre (mLt) angstrom microscope
Binde bir metre: Millimeter (mm) Bir asitli: Monoacidic (=Monoacid)
Binde bir volt: Millivolt (mV) Bir atomlu: Monatomic

83
Bir bakışımlı Birim alana düşen kütle

Bir bakışımlı: Monosymetric Bira kupası: Beer mug


Bir bazlı: Monobasic Bira mayalama teknesi: Tun
Bir biçimli: Uniform Bira mayası: Barm; Brewer’s yeast
Bir biçimlilik: Uniformity Bira sifonu: Beer pump
Bir bileşenli yapıştırıcı: One-component Bira şişesi: Beer bottle
adhesive Birbirine bağlı olmayan: Unconnected
Bir dakika teli: One-minute wire Birbirine geçen: Intermeshing
Bir değerlik: Monad Birbirine geçme: Interpenetration
Bir değerlikli: Monovalent; Univalent Birbirine girme: Entanglement
Bir değerliklilik: Monovalency Birbirine karıştırma: Intermixing
(=Monovalence); Univalency Birbirinin yerine konulabilir:
(=Univalence) Interchangeable; Interchangeable
Bir değişkenli: Univariant Birçok: Several; Many
Bir değişkenli denge: Univariant Birden yanma: Deflagration
equilibrium Bireşim: Synthesis
Bir kerede eritilen cam: Melt Birikeç: Battery
Bir kereli kalıplama: One shot moulding Biriken katışkı: Segregating impurity
Bir kez: Once Biriken öge: Segregating element
Bir klorlu: Monochloride Biriki: Reserve
Bir metreküp: Stere Birikik erke: Stored energy
Bir milyon herz: Megahertz (MHz) Birikik erkeli kaynaklama: Stored-energy
Bir milyon om: Megaohm welding
Bir milyon ton: Megaton Birikim: Accumulation; (met) Segregation
Bir milyon vat: Megawatt Birikim çizgisi: Line of segregation
Bir milyon volt: Megavolt Birikim katsayısı: Segregation coefficient
Bir moleküllü: Unimolecular Birikim kuşaklanması: Segregation
banding
Bir moleküllü düzey: Unimolecular level
Birikim kuşakları: Segregation bands
Bir moleküllü tepkimeler: Unimolecular
Birikinti: Deposit; Segregate
reactions
Birikinti çukuru: Sump
Bir öğecikli (= bir atomlu): Monatomic
Birikinti(li): Segregated
Bir örütlü: Monotropic
Birikmiş: Segregated
Bir ucu keser diğeri balta olan alet:
Birikmiş kalıntılar: Segregated inclusions
Twibil
Birikmiş katışkılar: Segregated impurities
Bir yana çevirme: Shunt
Birikmiş şey (stok): Backlog
Bir yana yat(ır)ma: Tipping
Biriktirme teknesi: Storage tank
Bir yandan öbürüne: Traverse
Biriktirmeç: Accumulator
Bir yardalık ölçü: Yard measure
Birim: Module; Unit
Bir yüzü konik tuğla: Skew brick
Birim alana düşen ışık şiddeti: (=Işınınç)
Bira: Beer Illuminance
Bira bardağı: Beer stein Birim alana düşen kütle: Mass per unit
Bira fabrikası: Brewery area

84
Birim dislokasyonlar Birincil yeniden kristallenme

Birim dislokasyonlar: Unit dislocations Birincil çökelme: Primary precipitation


Birim fiyat: Unit price Birincil çökelti: Primary precipitate
Birim gerinim: Unit strain Birincil çözünürlük kısıtı: Limit of
Birim göze (örütbilim): Unit cell primary solubility
Birim göze başına atom sayısı (örüt Birincil dışık: Primary slag
bilim): Number of atoms per unit cell Birincil eksicik: Primary electron
Birim göze oylumu: Unit cell volume Birincil elek: Primary screen
Birim güç (talaşlı imalat): Unit power Birincil elektron: Primary electron
Birim işlemler: Unit operations Birincil evre: Primary phase
Birim maliyet: Unit cost Birincil ferrit: Primary ferrite
Birim oyluma düşen kütle: Mass per unit Birincil görünge: Primary spectrum
volume Birincil görüntü: Primary image
Birim süreçler: Unit processes Birincil görüntü düzlemi: Primary image
Birim süreye düşen kütle: Mass per unit plane
time Birincil göze (tıp): Primary cell
Birim uzunluğa düşen kütle: Mass per Birincil grafitlenme: Primary
unit length graphitization
Birimsel: Unitary Birincil hadde: Primary rolling mill
Birimsel tasarım: Modular design Birincil içyapı bileşeni: Primary
Birinci: First microconstituent
Birinci aşama grafitlen(dir)me: First Birincil istifleyici: Prime piler
stage graphitization Birincil karbür: Primary carbide
Birinci derece denklem: Simple equation Birincil kayma: Primary slip
Birinci kerte geçisi: First-order transition Birincil kaynama (emaye fırınlaması):
Birinci kerte tepkimesi: First-order Primary boiling
reaction Birincil kesme: Primary shear
Birinci sınıf beşli denge: Class - I quinary Birincil kırıcı: Primary crusher
equilibrium
Birincil lif: Primary fibre
Birinci sınıf dörtlü denge: Class - I
Birincil metal: Primary metal
quaternary equilibrium
Birincil mineral: Primary mineral
Birinci sınıf üçlü denge: Class - I ternary
equilibrium Birincil ostenit: Primary austenite
Birincil: Primary Birincil renkler: Primary colours
Birincil akım dağılımı (elektroliz): Birincil salım: Primary emission
Primary current distribution Birincil sargı (elekt.): Primary coil
Birincil azalma (x-ışınları): Primary Birincil sementit: Primary cementite
extinction Birincil soğu(t)ma bölgesi (s. döküm):
Birincil bağ: Primary bond Primary coolingZone
Birincil boğma (döküm): Primary choke Birincil sürünme: Primary creep
Birincil bozunum süreci: Primary Birincil taneler: Primary crystals
deformation process Birincil tufal giderici: Primary descaler
Birincil çekinti (döküm): Primary pipe Birincil yeniden kristallenme: Primary
Birincil çekme boşluğu: Primary pipe recrystallization

85
Birincil yenilenme Bitişebilirlik

Birincil yenilenme: Primary Bisküvi: Biscuit


recrystallization Bismalemidler: Bismaleimides (BMI)
Biritriyum mineralı: Nuevite Bisülfat: Bisulphate
Birkaç: Several Bisülfür: Bisulphite
Birkaç çizgiyi kesen (doğru): Transversal Bit(iril)memiş: Unfinished1
Birleş(tir)me: Unification Bitirici (kalıp): Finisher
Birleş(tiril)miş: Unified Bitirilmiş: Finished
Birleşik: Unified; Indiscrete; Combined Bitirim: Finish
Birleşik alan kuramı (fiz.): Unified field Bitirme: Termination; Depletion;
theory Finishing
Birleşik ayıraçlar (seramikler): Mixed Bitirme aşaması (cam eritme): Finish
reagents
Bitirme ayağı: Finishing stand
Birleşik bağlanma: Mixed bonding
Bitirme ezmesi: Finishing reduction
Birleşik delgiler: Combination drills
Bitirme geçisi: Finishing pass
Birleşik dislokasyon: Mixed dislocation
Bitirme haddelemesi: Finishing; Finish
Birleşik fırın: Combination oven rolling
Birleşik gerilimler: Combined stresses Bitirme haddesi: Finishing mill
Birleşik ısıtma: Combination heating
Bitirme haddesi gergi merdanesi:
Birleşik kalıp: Combination die; Finishing mill hooper
Combination mould
Bitirme haddesi sarıcısı: Finishing mill
Birleşik süreç: Combination process looper
Birleşik üflemeli süreçler: Combination Bitirme hattı: Finishing line
blown processes
Bitirme hızı (hadde): Finishing speed
Birleşim: Combination
Bitirme işlemi: Finishing process;
Birleşme: Merger; Association
Finishing treatment
Birleştirici (kalaylama hattı): Stitcher
Bitirme işlemleri: Finishing operations
Birleştirilmiş: Unified
Bitirme kalıbı: Finishing die (=Finisher)
Birleştirilmiş sayılama/simgeleme
dizgesi: Unified Numbering System (UNS) Bitirme katarı: Finishing train
Birleştirim: Combination Bitirme merdanesi: Finishing roll
Birleştirme: Inosculation Bitirme pasosu: Finishing pass
Birlik: Association; Family; Unity; Union Bitirme payı: Finish allowance
Birlikte: Together Bitirme sıcaklığı (sıcak biçimleme):
Finishing temperature
Birlikte devinim: Cooperative movement
Bitirme takımları: Finishing tools
Birmingham tel mastarı: Birmingham
wire gage Bitirme talaşlı imalâtı: Finish machining
Birmingham tel ölçeği: Birmingham wire Bitirme taşlaması: Finish grinding
gage Bitirme tezgahı (hadde): Finishing stand
Birörütlülük: Monotropism Bitirme yivi: Finishing groove
Bisiklet: Bicycle; Bike Bitiş: Termination; Symphysis
Bisk: Bisque (= Biscuit) Bitişebilir: Agglutinable
Bisk ateşi: Bisque fire Bitişebilirlik: Agglutinability

86
Bitişik Bizmut iyodür

Bitişik: Osculant; Inseparable; Adjoint; Biyoloji mikroskobu: Upright light


Adjacent microscope
Bitişik anayapı: Adjoint matrix Biyoloji nanoaygıtlarının ön
Bitişik parmaklı (tıp): Syndactyl örneklemesi: Prototyping of biological
nanodevices
Bitişiklik: Juxtaposition
Biyolojik: Biological
Bitki sütü: Latex
Biyolojik gereçler: Biological materials
Bitki yağı: Vegetable oil
Biyolojik yenim: Biological corrosion
Bitkin: Asthemic (=Biocorrosion)
Bitkinlik (tıp): Asthenia Biyomedikal alaşımlar: Biomedical alloys
Bitkisel ilaç: Galenical Biyomekanik: Biomechanical
Bitlenme merhemi (ecz.): Blue oinment Biyomekanik (bilim): Biomechanics
Bitme: Ending Biyomekanik özellikler: Biomechanical
Bitmez: Unending properties
Bitonit: Bytownite Biyomer: Biomer
Bitüm: Pitch; Bitumen Biyonik: Bionic
Bitümleme: Bituminization Biyopotensiyel: Bio potential
Bitümlü: Bituminous Biyopsi: Biopsy
Bitümlü boya: Bituminous paint Biyoritim: Biorhythm
Bitümlü demir filizi: Bituminous iron ore Biyoseramikler: Bioceramics
Bitümlü gereç: Bituminous material Biyoteknolojisi: Biotechnology
Bitümlü karışım: Bituminous mixture Biyouyumlu: Biocompatible
Bitümlü kömür: Bituminous coal Biyoyapışkan: Bioadhesives
Bitümlü linyit zifti: Bituminous lignite Biz: Broach; Bodkin; Reamer
pitch Bizfenol A: Bisphenol A (BPA)
Bitümlü macun: Bituminous mastic Bizfenol A epoksi: Bisphenol A epoxy
Bitümlü tıkayıcı: Bituminous sealants Bizfenol A fumarat: Bisphenol A fumarate
Biyel kolu: Connecting rod Bizmalemid reçineler: Bismaleimide
Biyoaktif: Bioactive resins
Biyobenzetim süreci: Biomimetic Bizmit: Bismite (=bismuth ochre)
processing Bizmut: Bismuth
Biyocam: Bioglass Bizmut alaşımları: Bismuth alloys
Biyoekololji: Bioecology Bizmut aluminat: Bismuth aluminate
Biyoelektrotlar: Bioelectrodes Bizmut arıtma kazanı: Kettle for refining
Biyogaz: Biogas bismuth
Biyogereçler: Biomaterials Bizmut bromür: Bismuth bromide
Biyografi: Memoir Bizmut florür: Bismuth fluoride
Biyokatalist: Biocatalyst Bizmut fosfat: Bismuth phosphate
Biyokimyasal: Biochemical Bizmut hidroksit: Bismuth hydroxide
Biyokimyasal tepkimeler: Biochemical Bizmut hidrür: Bismuth hydride
reactions Bizmut ışıması: Bismuth glance
Biyoloji: Biology Bizmut iyodür: Bismuth iodide

87
Bizmut karbonat Boğaz

Bizmut karbonat: Bismuth carbonate Blok eşçoğuzlama: Block


Bizmut klorür: Bismuth chloride copolymerization
Bizmut lehimi: Bismuth solder Blok haddesi: Primary rolling mill;
Bloomer (=blooming mill); Cogging mill
Bizmutlu: Bismuthous
Blok kopolimer: Block copolymer
Bizmut madeni: Bismuth mine
Blok kopolimerizasyon: Block
Bizmut nitrat: Bismuth nitrate
copolymerization
Bizmut oksiklorür: Bismuth oxychloride
Blok sert lehimlemesi: Block brazing
Bizmut oksit: Bismuth oxide
Blok zımba: Block punch
Bizmut özütleme: Bismuth extraction
Bloknot sümen: Writing pad
Bizmut sarısı: Bismuth ochre
Bloknot parmak eti: Pad
Bizmut selenür: Bismuth selenide Blucin: Blue jeans
Bizmut silikat: Bismuth silicate Blum Yüzey kaplama (cam): Bloom
Bizmut sülfat: Bismuth sulphate Blum haddesi: Blooming mill (=Cogging
Bizmut sülfür: Bismuth sulphide mill )
Bizmut telürür: Bismuth telluride Blum makası: Bloom shears
Bizmut titanat: Bismuth titanate Bluz: Tucker
Bizmut triklorür: Bismuth trichloride BNF püskürtme deneyi: BNF jet test
Bizmut tuzu: Bismuth salt Bobin ığ: Reel
Bizmut üçoksit: Bismuth trioxide Bobin sarım: Coil
Bizmutat: Bismuthate Bobin (elekt.): Bobbin
Bizmutat camlar: Bismuthate glasses Bobin açıcı: Decoiler
Bizmutinit: Bismuthinite Bobin ağırlığı: Coil weight
Bizmutit: Bismuthite Bobin arabası: Coil car
Bizmut-kadmiyum alaşımları: Bismuth- Bobin endüvisi (elekt): Armature
cadmium alloys Bobin kutusu: Coil box
Bizmutlu: Bismuthic Bobin sarıcı: Coiler
Bizmutlu boya: Bismuthic paint Boca düzeni (araba): Tipple
Bizote (cam): Bevel Boca yeri: Tipple
Bizote yapma: Bevelling Bocurgat (den): Capstan
Blake çeneli kırıcısı: Blake jaw crusher Bocurgat halatı: Parbuckle
Blister bakır: Blister copper Bodur (tıp): Pyknic
Bloch bölge kuramı: Bloch zone theory Bodur baca fırın: Low shaft furnace
Bloch dalga fonksiyonu: Bloch wave Boersch olgusu (erk genişlemesi: Boersch
function effect
Bloch dalgaları: Bloch waves Bogi: Ingot buggy; Bogie
Bloch duvarları: Bloch walls Boğ(ul)ma: Strangulation
Bloch fonksiyonları: Bloch functions Boğa başı (tuğla): Bull header
Bloch kuramı: Bloch theorem Boğa bloklar: Bull blocks
Bloch sıcaklığı: Bloch temperature Boğada suyu: Lye
Blok: Block; Dresser Boğak: Croup
Blok eşçoğuz: Block copolymer Boğaz: Throat

88
Boğaz (y. fırın) Bor alaşımları

Boğaz (y. fırın): Throat Bolton ayıracı: Bolton’s reagent


Boğaz ağrısı (tıp): Sore throat Boltzmann bağıntısı: Boltzmann relation
Boğaz derinliği (elektrot kaynak): Throat Boltzmann bindirme kuralı: Boltzmann
depth superposition principle
Boğaz hastalıkları bilimi (tıp): Boltzmann dağılımı: Boltzmann
Laryngology distribution
Boğaz kayışı (at): Throatlatch Boltzmann değişmezi
Boğaz muayene aleti (tıp): Laryngoscope (1.3803x10-16erg/°C): Boltzmann
constant
Boğaz yangısı: Angina
Boltzmann denklemi: Boltzmann
Boğazdan çıkarma aygıtı: Probang equation
Boğma: Throttling Boltzmann etmeni: Boltzmann factor
Boğmaca (tıp): Pertussis Bolyston ayıracı: Bolyston’s reagent
Boğucu: Choke Bom: Boom
Boğum: Nodule Bomba: Bomb; Bombshell
Boğumlu: Nodular Bomba kaloriölçer: Bomb calorimeter
Bohça: Parcel; Packet Bomba yapma (cam): Bending
Bohemya kristali (cam): Bohemian Bombalı zıpkın: Bomb lance
crystal Bombardıman uçağı: Bomb carrier
Bohr atom modeli: Bohr atomic model Bombe fırın (oto cam): Softening furnace
Bohr atomu: Bohr atom (=Sagging kiln)
Bohr dolancası: Bohr orbit Bombe fırını (oto cam): Sagging kiln
Bohr hidrojen atomu: Bohr hydrogen Bombe yapma fırını (cam): Serial
atom bending oven
Bohr kuramı: Bohr theory Bombeli bölüm (cam): Principal
curvature
Bohr magnetonu (9.27x10-21erg/gauss):
Bombeli cam: Bent glass
Bohr magneton
Bome (sıvı yoğunluk birimi): Baume
Bohr yarıçapı: Bohr radius
Bomlu vinç: Jib crane; Boom hoist
Boks eldiveni: Box glove
Bonanza: Bonanza
Boksit: Bauxite
Bonbon: Sugarplum
Boksit çimentosu: Bauxite cement
Boncuk dizisi: String1
Boksit kili: Bauxite clay
Boncuk işi: Beading
Bol: Abundant; Plenteous; Plentiful Boncuk kenar: Bulb edge
Bol akıtarak temizleme: Scouring Boncuklama: Beading
Bol gereç: Abundant material Boncuklama emayesi: Beading enamel
Bolivya kalay derişintisi: Barilla Boncuklar: Beads
Bolivyanit: Bolivianite Boncuklarla süslü: Beacon
Bollaştırma deneyi (boru): Flare test Boncuklu: Beacon
Bolluk: Plenitude; Affluence Bonderleme: Bonderizing
Bolluk izotop oranı: Abundance Bondorlama: Bondorising
Bolo (pala türü): Bolo Bor: Boron
Bolometre: Bolometer Bor alaşımları: Boron alloys

89
Bor camı Boru demeti

Bor camı: Borate glass Borda kancası (gemi): Grapnel


Bor elyafı: Boron fibre Borda tahtası (gemi): Skid
Bor elyaflı karma: Boron fibre reinforced Bordeaux karışımı: Bordeaux mixture
composite.
Bordini olgusu: Bordini effect
Bor elyaflı kompozit: Boron fibre
Bordo şarabı şişesi: Bordeaux bottle
reinforced composite.
Bor epoksi karması: Boron-epoxy Borlu çelik niteliği: Boron steel grade
composite Borlu çelikler: Boron steels
Bor epoksi laminatı: Boron-epoxy Borlu demir önalaşımı: Ferroboron
laminate Bormann etkisi: Bormann effect
Bor fosfat: Boron phosphate Born kuramı: Born theory
Bor karbür: Boron carbide Borneol: Borneol (Bornyl alcohol)
Bor katımı: Boron addition Born-Haber çevrimi: Born-Haber cycle
Bor katımlı çelikler: Boron added steels Bornit: Bornite
Bor katkılı silis yarı-iletken: Boron- Bornonit: Bournonite
doped silicon semiconductor
Bornoz: Bathrobe
Bor lifi: Boron fibre
Borofosfosilikat camları:
Bor nitrür: Boron nitride Borophosphosilicate glasses (BPSG)
Bor nitrür yapısı: Boron nitride structure Borohidrid: Borohydryde
Bor oksit: Boric oxide; Boron oxide Borosilikat (kim.): Borosilicate
Bor oksit camı: Boric oxide glass Borosilikat camı: Borosilicate glass
Bor sertleşebilirlik etkisi: Boron Borosilisik asit (kim.): Borosilicic acid
hardenability effect
Borsa: Stock exchange (=Stock market)
Bor üçbromür: Boron tribromide
Boru: Pipage; Tube; Pipe
Bor üçflorür: Boron trifluoride
Boru (cam): Tubing
Bor üçiyodür: Boron triiodide
Boru ağı: Tubing
Bor üçklorür: Boron trichloride
Boru ağızlığı: Spigot
Bora: Hurricane
Boru ağzı: Tubulure
Boraks kireci: Borax lime
Boru ağzını şişirme: Flaring
Boraks tozu: Borax powder
Boru anahtarı: Pipe wrench
Boral: Boral
Boran: Borane Boru bağlantısı (mak): Union
Borasit: Boracite Boru bandı: Skelp
Borat: Borate Boru biçimi verme: Tubulation
Borat gereçler: Borate materials Boru biçimli: Tubular(=Tubulate)
Borax: Borax (=Sodium tetraborate) Boru biçimli mufla fırını: Tube furnace
Borazan: Hand horn; Trumpet Boru bombası: Pipe bomb
Borchers-Schimdt süreci: Borchers- Boru bükme deneyi: Proof-bend test
Schimdt process Boru çekme: Tube drawing
Borç: Debt Boru çelikleri: Pipe steels
Borç kaydı: Debit Boru demeti: Tube bundle

90
Boru direk Boşa giden döküm

Boru direk: Tubular prop Borumsu çekinti: Pipe shrinkage (=Pipe)


Boru dirseği: Knee piece Borusal: Vasiform
Boru donanımı: Pipe fitting Borusuz: Pipeless
Boru döşeme: Tubulation; Piping Borürler: Borides
Boru elektrot: Tubular electrode Borürlü takımlar: Boride tools
Boru fabrikası: Pipe mill Bor-volfram lifler: Boron-tungsten fibres
Boru fırın: Tube furnace Bosch süreci: Bosch process
Boru haddehanesi: Pipe rolling mill; Pipe Bose parçacığı: Bose particle
mill Bose-Einstein dağılımı: Bose-Einstein
Boru hattı: Pipeline distribution
Boru hattı yıkama suyu: Flushing liquid Bose-Einstein istatistiği: Bose-Einstein
Boru ile iletme: Pipage statistics
Boru kaplaması: Pipe coating Bose-Einstein yoğunlaşması: Bose-
Boru kaynağı: Pipe welding; Tube welding Einstein condensation
Boru kaynak hattı: Pipe welding line Boson (Bose-Einstein istatistiğine uyan
Boru kaynak tesisi: Pipe welding plant atom zerresi): Boson
Boru keskisi: Pipe cutter Bostan dolabı: Water wheel
Boru sacı: Skelp Bostan korkuluğu: Jackstraw; Scarecrow
Boru soba (yüksek fırın): Pipe stove Boswell sınıflaması: Boswell classification
Boru şebekesi: Piping Boş: Unprofitable; Empty; Unoccupied;
Idle; Blank
Boru taşıyıcı direkler dizisi: Pipe rack
Boş akım (almaç): Dark current
Boru tuğla: Sleeve
Boş atom yeri (örüt): Vacant site
Boru ucu: Nipple
(= Vacancy); Unoccupied atomic site
Boru üretimi: Pipe production
Boş defter: Blankbook
Boru vida kılavuzu: Pipe tap
Boş dizey: Empty matrix
Boru yapımı: Tube making
Boş dökümler: Hollow castings
Boru yivi: Pipe thread
Boş dövme: Hollow forging
Boru yolu: Pipeline
Boş fırın: Uncharged furnace
Boruboyu (nesnel mercek-göz merceği
uzaklığı): Tubelength Boş kalan kısım (fıçı): Ullage
Borucuk (tıp): Tubule Boş kör kalıp: Blank mould
Boruiçi boru: Drawtube Boş küme: Empty set
Borulu mercek: Tube lens Boş lif: Hollow fibre
Borulu soğutucu: Pipe coil cooler Boş mermi: Blank cartridge
Borulu tarayıcı (tarayıcı sondalı Boş payı: Head clearance
mikroskop): Tube scanner Boş yiv: Blank groove
Boruluk kil karışımı: Pipe body Boşa akan damla (cam): Tail weight
Boruluk sac: Skelp Boşa büyütme: Empty magnification
Borumsu: Tubular (=Tubulate); Pipy Boşa dönen kasnak: Idler roller
Borumsu bozukluk (içyapı): Piping Boşa giden döküm: Waste casting

91
Boşa üfleme Boya fıçısı

Boşa üfleme: Fanning Boşluk açma deneyi: Hollow drill testing


Boşal(t)ım: Discharge Boşluk birleşmesi: Void coalescence
Boşalım (yarı iletkenler): Exhaustion Boşluk içeriği: Void content
Boşalım aralığı (yarı iletkenler): Boşluk oluşumu: Vacuolation; Void
Exhaustion range formation
Boşalım borusu (fiz.): Discharge tube Boşluk oranı: Void space
Boşaltıcı (soğutma fırını-cam): Emptier Boşlukcuk: Microvoid; Void
Boşaltık: Discharged Boşlukcuklu: Vacuolar
Boşaltık toz: Discharged dust Boşlukçuk büyümesi: Void growth
Boşaltılmamış: Undischarged Boşlukçuk çekirdeklenmesi: Void
nucleation
Boşaltılmış: Discharged; Depleted
Boşluklu: Vacuolar
Boşaltım aygıtı: Discharge device
Boşta: Out-of-gear
Boşaltım borusu: Discharge pipe
Boşta çalışma: Idling
Boşaltım elektrodu: Discharge electrode
Botülin: Botulin
Boşaltım gerilimi: Discharge potential
Botülinüs: Botulinus
Boşaltma: Incavation; Unpacking;
Egestion; Depletion; Discharging; Bouduard denklemi: Boudouard equation
Evacuation; Unloading Bovling: Bowling
Boşaltma (buhar): Blowoff Bower-Berff süreci ( Çelikte pas önleme
süreci): Bower-Berff process
Boşaltma (gemi): Stevedoring
Bowman: Bowman capsule
Boşaltma (toz tutucu): Dumping
Boy: Length
Boşaltma arabası (cevher): Dumper car
Boy-en oranı: Aspect ratio
Boşaltma aygıtı: Ejector
Boy çekmesi: End shrink
Boşaltma çizikleri (cam): Take-out marks
Boy ekseni: Longitudinal axis
Boşaltma deliği: Tapping hole
Boy makası: Dividing shear
Boşaltma döküm: Inversion casting
Boy ölçümü: Linear measurement
Boşaltma düzeni: Tipple Boy uzatma (cam): Drawing out
Boşaltma istasyonu: Discgharging station Boy yatağı: Cradle
Boşaltma kertiği: Relief slot Boy yatağı rolesi: Cradle roll
Boşaltma makarası (hadde): Payoff reel Boya: Dye; Paint
Boşaltma musluğu: Blow cock; Petcock Boya ağacı: Dyewood
Boşaltma pompası: Ejector Boya astarı: Primer
Boşaltma rıhtımı: Unloading wharf Boya astarı: Ground laying
Boşaltma vanası: Bleeder (=Bleeder valve) Boya çökeltileri (TEM numune
Boşaltma vanası: Bleeder valve bozukluğu): Stain precipitates
Boşbağırsak (tıp): Jejunum Boya değirmeni: Paint mill
Boşluk: Incavation; Cavity;Separation; Boya dolgu: Dressing
Emptiness; Void; Backlash; Space; Blank Boya fabrikası: Dyeworks
Boşluk (tıp): Lumen; Sinus Boya fıçısı: Vat

92
Boya fırçası Boyun kalıbı

Boya fırçası: Paintbrush Boylamasına: Longitudinal; Longitudinal


Boya giringen: Dye penetrant direction; Lengthwise
Boya giringen deneyi: Dye penetrant test Boylamasına alan: Longitudinal field
Boya girinimi: Dye penetration Boylamasına eksen: Longitudinal axis
Boya hattı: Paint line Boylamasına göze (kereste): Longitudinal
Boya karıştırma: Paint mixing cell
Boya kazanı: Kier Boylamasına içyapı: Longitudinal
microstructure
Boy’a kesilmemiş kangal: Uncropped coil
Boylamasına yarılma: Longitudinal
Boy’a kesim: Cut-to-length splitting
Boy’a kesme: Shear-to-length Boylamsal: Longitudinal
(cut-to-length)
Boyle sıcaklığı: Boyle temperature
Boya maddesi: Dyestuff
Boyle yasası: Boyle’s law
Boya makaslama: Shear-to-length
(cut-to-length) Boyna küreği (gemi): Scull
Boya penetranı: Dye penetrant Boyna küreği (döküm): Sweep
Boya soğurumu: Dye absorption Boynu eğrilik (tıp): Torticollis
(=Wryneck)
Boya soğurumu deneyi: Dye-absorption
test Boynu tutuk: Stiff-necked
Boya tutar: Dyeable Boynuz: Horn
Boya tutması: Paint adherence Boynuz (Direnç kay.): Horn
Boya üretimi: Paint production Boynuz aralığı (kaynak): Horn spacing
Boyacılık: Dyeing Boynuz baskaç: Horn press
Boyalı: Painted Boynuz gümüşü: Cerargyrite
Boyama: Painting; Dyeing Boynuz gümüşü: Horn silver
Boyamalı geçirme (kalıp): Spotting (=Cerargyrite)
Boyanabilen akyuvar azalması (tıp): Boynuz kurşunu: Horn lead
Neutropenia Boynuz yolluk (döküm): Horngate
Boyanabilen akyuvarlar (tıp): Boynuzlu klârinet: Hornpipe
Neutrophils Boynuztaşı: Hornstone; Hornblende
Boyanabilen bakterili süt (tıp): Boyun altı (cam şişe): Base of neck
Acidophilus milk Boyun atkısı: Scarf; Muffler; Tippet;
Boyanabilir: Dyeable Neckerchief
Boyanabilirlik: Dyeability Boyun atkısı (kadın): Tucker
Boyanmış: Painted Boyun bilezik açıklığı (cam): Neck ring
Boyaözü: Pigment opening
Boyar madde: Dyestuff Boyun borusu (TV): Neck tube
Boyasız: Unpainted; Untinged Boyun çarpıklığı: Torticollis (=Wryneck)
Boy-çap oranı (delik): Length-to- Boyun çatlağı (cam): Annular crack
diameter ratio Boyun incinmesi (oto-kaza) (tıp):
Boylam: Longitude; Meridian Whiplash injury
Boylama kirişi: Girder Boyun kalıbı: Neck ring (=Neck mould)

93
Boyun kalıbı (şişe) Bozuk metal

Boyun kalıbı (şişe): Ring mould (=Neck Boyut ölçümü: Dimensioning


mould) Boyut tut(tur)ma: Fixturing
Boyun kalıbı kolu: Neck ring holder Boyutlama: Dimensioning
Boyun kası (tıp): Trapezius Boyutlama (mek. işlem): Sizing
Boyun kürkü: Necklet Boyutlama blokları: Sizing blocks
Boyun omuru (tıp): Cervical vertebra Boyutlama haddesi: Sizing mill
Boyun yapıştır(ıl)ması (cam): Neck Boyutlama merdaneleri: Sizing rolls
sealing
Boyutlandırma: Sizing
Boyun yapıştırma makinası: Neck sealing
Boyutlu seslendirme: Stereophony
machine
Boyutlu sesli: Stereophonic
Boyuna: Longitudinal
Boyuna akıntı (cam fırını): Longitudinal Boyutsal: Dimensional
current Boyutsal ayarlama: Dimensional
Boyuna çatlak: Longitudinal crack adjustment
Boyuna dalgalar (sesüstü deneyi): Boyutsal ayırma: Dimensional
Longitudinal waves coordination
Boyuna dikey: Transverse Boyutsal çekme: Dimensional contraction
Boyuna dikişli çelik boru: Longitudinally- Boyutsal çözümleme: Dimensional
welded steel pipe analysis
Boyuna kama tuğlası: Feather side Boyutsal değişim: Dimensional change
Boyuna kaynaklı çelik boru: Boyutsal denetim: Dimensional control
Longitudinally-welded steel pipe Boyutsal dengelilik: Dimensional stability
Boyuna kesme (=uzun kesik): Slashing Boyutsal genleşme: Dimensional
Boyuna konik tuğla: Side skew brick expansion
Boyuna köşe çatlağı: Longitudinal corner Boyutsal kesinlik: Dimensional accuracy
crack Boyutsal kısıtlamalar: Dimensional
Boyuna yarma: Slashing limitations
Boyuna yön: Longitudinal direction Boyutsal paylar: Dimensional tolerances
Boyuna yüzey çatlağı: Longitudinal facial Boyutsal Büzülme: Dimensional
crack contraction
Boyunbağı: Necktie Boyutsuz: Nondimensional
Boyunduruk: Yoke; Oxbow Boyuttutar: Fixture
Boyunduruk takma: Inspanning Boyuttutarda suverme: Press quenching
Boyut: Dimension Boz: Gray (=Grey)
Boyut ayarlaması: Dimensional Boz inme: Cataract
adjustment Boza: Zythum
Boyut değişimi: Dimensional change Bozuk: Stagnant; Putrid; Out-of-order;
Boyut denetimi: Dimensional control Defective
Boyut dengeliliği: Dimensional stability Bozuk gıda bakterisi: Botulinus
Boyut kayması (döküm): Off-dimension Bozuk gıda zehiri: Botulin
Boyut kayması (maça): Off-gauge (=Off- Bozuk kalaylı teneke: Menders
size) Bozuk metal: Disturbed metal

94
Bozuk para Böbrek süzme elemanı (tıp)

Bozuk para: Mintage; Coin; Small change Bozunum ikizlenmesi: Deformation


Bozuk sac: Defective sheet twinning
Bozuk tel: Cuppy wire Bozunum ikizleri: Deformation twins
Bozuk üflenmiş (cam): Badly blown Bozunum kuşakları: Deformation bands
Bozuk ürün: Defective product Bozunum noktası (seramik):
Deformation point
Bozuk yüzey: Disturbed metal
Bozunum oluşbiçimi haritası:
Bozukluk: Imperfection; Defect
Deformation mechanism map
Bozukluk bulma: Defect detection
Bozunum oluşbiçimleri: Deformation
Bozukluk düzeltme: Defect correction mechanisms
Bozuksuz: Flaw-free Bozunum ötektiği (seramik):
Bozulabilen dirim koyuntuları (tıp): Deformation eutectic
Biodegradable implant Bozunum sıcaklığı: Deformation
Bozulma: Breakdown; Biodegradation temperature
Bozulma hızı: Failure rate Bozunum süreçleri: Deformation
Bozulma sıklığı: Failure frequency processes
Bozulmalararası ortalama süre: Mean Bozunumlu: Deformed
time between failures Bozunumlu metal: Deformed metal
Bozulmamış: Unaffected Bozunumlu tutturma: Deformation
Bozulmaz mal (eşya): Hard goods bonding
Bozulmuş: Rancid Böbreğe ilişkin (tıp): Nephritic
Bozulum: Degradation Böbreği çevreleyen yağ katmanı (tıp):
Bozulum sıcaklığı: Degradation Perinephrium
temperature Böbrek: Kindey
Bozulum ürünü: Decay product Böbrek açımı (tıp): Nephrotomy
Bozunabilir: Deformable Böbrek ağrısı (tıp): Nephralgia
Bozunabilir kalıntı: Deformable inclusion Böbrek aktarması (tıp): Kidney transplant
Bozundurma: Deformation Böbrek ameliyatı (tıp): Nephrectomy
Bozundurma süreçleri: Deformation Böbrek biçimli: Reniform
processes Böbrek bilimi (tıp): Nephrology
Bozundurulmuş: Deformed Böbrek bozukluğu (tıp): Nephrosis
Bozundurulmuş metal: Deformed metal Böbrek çalışmazlığı: Renal failure
Bozunma: Decay Böbrek destek aygıtları (tıp): Kidney
Bozunum: Deformation assist devices
Bozunum altyapısı: Deformation Böbrek dializi: Kidney dialysis
substructure Böbrek enzimi: Renin
Bozunum bölgesi: DeformationZone Böbrek işlevi (tıp): Renal function
Bozunum çizgileri: Deformation lines Böbrek makinası: Kindey machine
Bozunum deneyi (döküm): Deformation Böbrek süzdürme: Kidney dialysis
test Böbrek süzme elemanı (tıp): Kidney
Bozunum dokusu: Deformation texture nephron

95
Böbrek taşı Bölüm oyutu (mat.)

Böbrek taşı: Kindey stone; (tıp) Nephrite; Bölgecikler: Colonies


Nephrolith Bölgesel: Zonal; Local; Locational;
Böbrek taşı çıkarımı (tıp): Nephrotomy Localized
Böbrek tıkama deneyi (tıp): Renal Bölgesel akım: Local current
embolus test Bölgesel akım yoğunluğu: Local current
Böbrek transplantı: Kidney transplant density
Böbrek üstü (tıp): Adrenal; Suprarenal Bölgesel arıtılmış: Zone refined
Böbrek üstü bezesi (tıp): Adrenal gland Bölgesel arıtılmış metal: Zone refined
Böbrek üstü bezesinin ameliyatla metal
çıkarılması (tıp): Adrenalectomy Bölgesel arıtma: Zone refining
Böbrek üstü bezleri salgısı (tıp): Adrenal Bölgesel birikim: Zonal segregation
Böbrek üstü bezi: Suprarenal gland Bölgesel eritme: Zone melting(=Zone
fusion)
Böbrek yangısı (tıp): Nephritis
Bölgesel etki (yenim): Local action
Böbrek zarı (tıp): Kidney membrane
Bölgesel göze (yenim): Local cell
Böbreksi cevher (Hematit türü): Kidney
ore Bölgesel ısıtma: Localized heating
Böcek: Insect Bölgesel katılaşma: Local solidification
Böcek/haşere öldürücü ilaç: Insecticide Bölgesel kesme süreci (çapak oluşumu):
Localized shear process
Böcek zehiri: Pesticide
Bölgesel sertleş(tir)me: Zone hardening
Böğür çapı (vida): Pitch diameter
Bölgesel soğuk işleme: Localized cold
Böhmit: Boehmite working
Böl(ün)me: Segmentation Bölme (mat.): Division
Böleç: Diaphragm Bölme duvarları: Baffle walls
Böleçli kabuk kalıplama: Diaphragm shell Bölme kiremiti: Partition tile
moulding Bölme makası: Dividing shear
Böleçli kabuk kalıplama makinası: Bölmecik: Trabecula
Diaphragm shell moulding machine
Bölmesiz fırın (cam): Single-chamber
Bölek (göğüs boşluğu) (tıp): furnace
Mediastanum Bölücü: Separator
Bölge: Zone; Location (tıp) Tract Bölücü kalıp (dövme): Edger
Bölge kuramı: Zone theory Bölük göze: Divided cell
Bölgecik: Domain Bölüm: Section; Segment; Division; Part;
Bölgecik büyümesi: Domain growth Portion; Category; Class; (mat) Quotient
Bölgecik desenleri: Domain patterns Bölüm (şube): Department
Bölgecik dönmesi: Domain rotation Bölüm çapı (dişli): Pitch diameter
Bölgecik duvarı: Domain boundary Bölüm çemberi (dişli): Pitch circle
(=Bloch wall) Bölüm çizgisi: Graduation
Bölgecik duvarı: Domain wall Bölüm dönüşümü (mat.): Quotient
(=Bloch wall) transformation
Bölgecik duvarı erki: Domain wall energy Bölüm kümesi (mat.): Quotient set
Bölgecik yapısı: Domain structure Bölüm oyutu (mat.): Quotient field

96
Bölüm öbeği (mat.) Bromik asit

Bölüm öbeği (mat.): Quotient group Brewster açısı: Brewster angle


Bölümleme: Classification Brewster açısı mikroskopisi: Brewster-
Bölümlü: Serial angle microscopy
Bölümlü cam eşya: Volumetric glassware Brezilya kauçuğu: Para rubber
Bölümsel: Segmental Bridgeman kristal büyütmesi: Bridgeman
crystal growth
Bölünebilir: Scissile
Bright hastalığı (tıp): Bright’s disease
Bölünge (geometri): Segment
Briket: Briquette
Bölüngel küme (mat): Segmental set
Bölünme (çoğuz bozulması): Scission Briket harmanlama: Briquette blending
Bölünmemiş: Indiscrete; Undivided Briketleme: Briquetting
Bölünmez: Indivisible Brillouin bölgeleri: Brillouin zones
Bölünüm: Fission (=Atomic fission, Brillouin dalga boyu: Brillouin
nuclear fission) wavelength
Bölünüm gereci (atom): Fissile material Brillouin fonksiyonu: Brillouin function
Bölünüm görüngesi: Fission spectrum Brinell aşındırma deneyi: Brinell wear
test
Bölünüm ürünleri (atom): Fission
products Brinell aşındırma makinesi: Brinell wear
machine
Bölüşüm: Partition
Brinell sertliği: Brinell hardness
Bölüşüm işlevi: Partition function
Brinell sertlik deneyi: Brinell hardness
Bölüşüm katsayısı: Partition coefficient (K) test
Bölüşüm yasası: Partition law Brinell sertlik ölçeği: Brinell hardness
Börüce: Lupus (=Lupus vulgeris) scale
Bragg açısı: Bragg angle Brinell sertlik ölçeri: Brinell hardness
Bragg denklemi (nλ = 2d Sin φ): Bragg’s tester (=Brinell tester)
equation Brinell sertlik ölçümü: Brinell hardness
Bragg dorukları (x-ışınları): Bragg peaks measurement
Bragg koşulu: Bragg condition Brinell sertlik sayısı: Brinell hardness
Bragg yasası: Bragg’s law number
Bragg yöntemi: Bragg method Bristol sırı: Bristol glaze
Bragit: Bragite Britanya metali (Antimuan + Bakır
içeren çinko): Brittania metal
Braket: Bracket
Briyantin: Bandoline; Macassar oil
Brassert asitlendirme süreci: Brassert
acid hardening process Brogerit: Broggerite
Bravais kafesleri: Bravais lattices Brokantit: Brochantite
Brazilin: Brazilin Brom: Bromine
Bregma (tıp): Bregma Brom asidi: Hydrobromic acid
Brendi bardağı (cam): Snifler (Brandy Brom fazlalığı: Bromism
inhaler) Bromal: Bromal
Brener çözeltisi: Brener solution Bromat: Bromate
Breş (yer B.): Breccia Bromik asit: Bromic acid

97
Bromizm (tıp) Buhar çıkaran

Bromizm (tıp): Bromism Bucky çizgesi: Bucky diagram


Bromlu (-: Bromic Bucky küresi: Buckyball
Bromlulaştırma (kim.): Bromination Bucurgat: Hand jack; Jack; Whim
Bromoform: Bromoform Buçuk (saat): Half-hour
Bromür: Bromide Budak: Ramification; Knar
Bromürlü kağıt (fotoğraf): Bromide Budama: Sprigging; Trimming
paper Budanmış: Trimmed
Bronit: Braunite Bugünkü değer: Present value
Bronkoskop (tıp): Bronchoscope Buğday: Wheat
Bronkostomi (tıp): Bronchostomy Buğday değirmeni: Gristmill
Bronşit (tıp): Bronchitis Buğu: Brume; Vapour
Bronşlar (tıp): Bronchia Buğu asıltısı: Aerosol
Brookfield akmazlıkölçeri: Brookfield Buğulama: Hazing
viscometer
Buğulanma (camBozukluğu): Clouding
Brookfield viskometresi: Brookfield
Buğulanma (ısıcam): Condensation
viscometer
Buğuların yoğuşumu: Condensation of
Broş: Broach
vapours
Broşlama: Broaching
Buğulaş(tır)ma: Vapourization
Broşür: Pamphlet; Leaflet
Buğulaşan: Vapourescent
Brouwer çizgeleri: Brouwer diagrams
Buğulaşma: Vapourescence
Brown devinimi: Brownian motion
Buğulu: Steamy; Brumous
Brown ve Sharp ölçeği: Brown and Sharp
Buğulu cam: Smoked glass
gauge
Buğulu kaplama: Gas plating (=Vapour
Brownsdon aşındırma deneyi:
plating)
Brownsdon wear test
Buğusuz: Vapourless
Brukit: Brookite
Buhar: Vapour; Steam
Brunswick yeşili: Brunswick green
Buhar açanağı: Poppet valve
Brunton ocağı: Brunton furnace
Buhar aktarımı: Vapour transport
Brusit: Brucite
Buhar aktarımı aşaması (suverme):
Bruşit (Kalsyum hidrojen fosfat):
Vapour transport stage
Brushite
Buhar atmosferi: Steam atmosphere
Brülör: Oil burner; Burner
Buhar basıncı: Steam pressure; Vapour
Brülör boşluğu: Port
pressure
Brülör çıkış ayar parçası (cam): Tongue1
Buhar basıncı geçişim ölçümü: Vapour-
Brülör memesi: Burner nozzle pressure osmometry
Brülör odacığı: Doghouse Buhar borulu kurutucu (refrakter):
Brüsin: Brucine Steam rack drier
Brüt: Gross Buhar borusu: Steam pipe
Brüt ton: Gross ton (=Long ton) Buhar çekici: Steam hammer
Brytal süreci: Brytal process Buhar çıkaran: Vapourific

98
Buhar evreli lehimleme Bukminsterfuleren

Buhar evreli lehimleme: Vapour phase Buharlaşmaz: Nonvolatile


soldering Buharlaştırıcı: Evaporator; Vapourizer
Buhar geçirmez: Steamtight Buharlaştırılmış metal kaplama:
Buhar jeti pompası: Vapour-jet pump Vapourized metal coating
Buhar kazanı: Boiler; Steam boiler Buharlaştırma aygıtı: Evaporation unit
Buhar korumalı kaynaklama: Steam Buharlaştırma kabı (cam): Evaporating
shielded welding dish
Buhar örtü (suverme): Vapour blankent Buharlaştırma sepeti (tel): Evaporation
Buhar örtü aşaması (suverme): Vapour basket
blankent stage Buharlaştırma teknesi (toz): Evaporation
Buhar püskürteci: Steam ejector boat
Buhar sırı: Vapour glaze Buharlaştırma tortusu: Residue of
evaporation
Buhar tepkimesi (bakır): Steam reaction
Buharlı: Vapourous; Steamy
Buhar tıkacı: Vapour lock
Buharlı alarm düdüğü: Typhon
Buhar üfleme (yüzey temizleme): Vapour
blasting Buharlı bırakım: Vapour deposition
Buhar üretimi: Steam generation Buharlı çekiç: Steam hammer
Buhar vanası: Poppet valve Buharlı dövme çekici: Drop steam
hammer
Buhar yoğunlaşması: Vapour
Buharlı gemi: Steamship; Steamboat
condensation
Buharlı ısı değiştirici: Calandria
Buhar yoğunluğu: Vapour density
Buharlı işlem: Steam treating
Buhara yön verme: Steam steering
Buharlı kaplama: Vapour plating
Buharda bükülmüş tahta: Bentwood
Buharlı mavileştirme: Steam blueing
Buharlaş(tır)ma: Vapourization;
Evaporation Buharlı menevişleme: Steam tempering
Buharlaş(tır)ma süreci: Evaporation Buharlı temizleme: Steam cleaning
process Buharlı yağ giderme: Vapour degreasing
Buharlaş(tırıl)mış: Vapourized Buharölçer: Evaporimeter
Buharlaşabilir: Vapourable; Vapourability Buhar-sıvı dengesi: Vapour-liquid
Buharlaşan: Vapourescent equilibrium
Buharlaşıcı: Volatile Buharsız: Vapourless
Buharlaşma: Volatilization; Buharsızlaş(tır)ma: Devolatilization
Vapourescence Buhur: Liquid stprax; Storax; Tacamahac
Buharlaşma dağıntısı: Entropy of (=Tacmahack); Incense
vaporization Buhurdan: Thurible
Buharlaşma entropisi: Entropy of Buji (oto): Spark plug
vaporization Bukağı: Gyve; Shackle
Buharlaşma hızı: Evaporation rate Bukağılık: Pastern
Buharlaşma ısısı: Heat of evaporation; Bukle: Tress; Link
Heat of vaporization Bukminsterfuleren: Buckminsterfullerene
Buharlaşmaölçer: Evaporimeter (=Buckyball)

99
Bulamaç Burgu

Bulamaç: Slurry Bulunma: Availability


Bulanık: Glazed; Unclear; Turbid; Bulunmamış: Undetected
Translucent Bulunmayan x-ışınları yansıması: Absent
Bulanıklık: Mackle; Turbidity x-ray reflection
Bulanma: Nauseation (tıp) Nausea Bulunmayan yansıma: Absent reflection
Bulantı: Nausea Bulunmayış: Absence
Bulaşıcı (tıp): Pestilent; (tıp) Infectious Bulunmaz: Unobtainable
Bulaşıcı hastalığa ilişkin (tıp): Zymotic Buluş: Invention
Bulaşıcı hastalık (tıp): Zymosis; Infectious Bulut bilimi: Nephology
disease; Zymotic disease Bulut fotoğrafı: Nephogram
Bulaşıcı hastalık yayan (tıp): Pestiferous Bulut fotoğrafı çeken aygıt: Nephograph
Bulaşıcı karaciğer yangısı (tıp): Infectious Bulut yükseklik ölçeri: Celiometer
hepatisis Bulutizler: Nephoscope
Bulaşıcılık (tıp): Infectiousness Bunalım: Crisis
Bulaşık: Contaminated; (tıp) Septic Bundy-kaynaklı çelik boru: Bundy-weld
Bulaşık çözelti: Contaminated solution steel tubing
Bulaşık su: Contaminated water Bunker: Bin; Bunker; Hopper
Bulaşık yüzey: Contaminated surface Bunsen gözesi: Bunsen cell
Bulaşıklık (tıp): Septicity Bunsen yakıcısı: Bunsen burner
Bulaşım: Contamination Burç: Tower; Bush; Collar
Bulaşımkıran (tıp): Disinfectant Burç (mak): Bushing
Bulaşımkırım:Disinfection Burç başı: Bearing boss
Bulaşımönler (ilaç): Anti-infective Burç düzeneği: Bushing assembly
Bulaşkan: Contaminant Burgaç: Gurge; Turbulence; Cyclone;
Backstream; Eddy; Whirlpool;
Bulaşmamış: Incontaminate
Screwdriver; Vortex
Bulaşsız: Aseptic
Burgaç akımı: Eddy current
Bulaştırıcı: Contaminating
Burgaçlanma: Gurge
Bulaştırılamaz: Incontaminable
Burgaçlı: Turbulent; Vortical
Bulaştırma: Contamination
Burgaçlı akış: Turbulent flow
Bulaş(tır)ma (hastalık): Infection Burgaçlı değirmen: Screw mill
Bulbus (tıp): Medulla oblongata Burgaçlı karıştırıcı: Screw mixer
Buldozer: Bulldozer Burgaçlı yoğurucu: Screw kneader
Bulgur: Kibble Burgaçlı yunak: Whirlpool bath
Bullard Dunn süreci: Bullard Dunn Burgaçsız döküm deliği: Nonswirl nozzle
process
Burger devresi: Burger’s circuit
Bullu pipet (cam): Volumetric pipette
Burger yönleci: Burger’s vector
Bulucu: Detector
Burger yönleci belirlemesi: Burger’s
Bulunabilirlik: Availability vector determination
Bulunamama: Unavailability Burgu: Screw; Auger; Trepan; Gimlet;
Bulunamaz: Unavailable Reamer; Drill; Tap

100
Burgu bileme Buruş(tur)ma

Burgu bileme: Drill sharpening Burulum gerilimi: Torsional stress


Burgu büyüklüğü: Drill size Burulum sarkacı: Torsion pendulum
Burgu çeliği: Drill steel Burulum tartısı: Torsion scale; (mek.):
Burgu kovanı: Drillstock Torsion balance
Burgu plakası: Drill plate Burulumölçer: Torsionmeter
Burgu sarmal açısı: Drill helix angle Burulumsal: Torsional
Burgu talaşı: Drill borings (=bit) Burulumsal bozun(dur)um: Torsional
Burgu ucu: Drill bit deformation
Burgu yüzeyi (geom.): Helicoid Burun (eşısıl dönüşüm eğrisi ): Nose
Burgulama: Boring Burun (tıp): Nose
Burgulama Sondaj: Drilling Burun akıntısı: Rheum
Burgulu kazık: Screw pile Burun arkası sızıntısı (tıp): Postnassal
drip
Burgulu madencilik: Auger mining
Burun arkasına ilişkin (tıp): Postnassal
Burk(ul)ma (cam boru): Twisting
Burun boğaz hastalıkları bilimi:
Burkulma: Twist
Rhinolaryngology
Burkulma kırığı (tıp): Sprain fracture
Burun boğaz yangısı (tıp):
Burkulmayla incinme (tıp): Sprain Rhinopharyngitis
Burma: Torsion Burun boşluğu (tıp): Nasal cavity
Burma açısı: Angle of twist Burun deliği (tıp): Nostril
Burma aynası: Torsion mirror Burun hastalıkları bilimi: Rhinology
Burma boru: Helicon
Burun kanaması: Nosebleed
Burma bozun(dur)umu: Torsional
Burun konisi (roket): Nose cone
deformation
Burun muayene aygıtı: Rhinoscope
Burma çubuğu: Torsion bar
Burun muayenesi: Rhinoscopy
Burma deneyi: Torsion test
Burun sıcaklığı(eşısıl dönüşüm): Nose
Burma gerilimi: Torsional stress
temperature
Burma kırılması katsayısı: Modulus of
Burun siperi (roket): Nosepiece
rupture in torsion
Burma sınır (içyapı): Twist boundary Burun ve alına ilişkin (tıp): Nasofrontal
Burmaç: Screw Burun yangısı (tıp): Rhinitis
Burma-makaslama deneyi: Torsion-shear Buruna ilişkin: Nasal
test Burunluk: Respirator
Burslu öğrenci: Scholar Burunluk (at): Noseband
Buru: Torque Burunluk (hayvan): Muzzle
Buruk: Acrid Burunsuz: Noseless
Burulabilirlik: Torsibility Buruntu: Tenesmus
Burulma: Screw motion Buruölçer: Torque meter
Burulmuş: Tortile Buruş: Buckle
Burulum: Twist Buruş oluşumu: Buckle formation
Burulum (mek.): Torsion Buruş(tur)ma: Wrinkling

101
Buruşma Büklümlü

Buruşma: Buckling; crimpling Buz üretimi: Ice production


Buruşma gerilimi: Buckling stress Buza ilişkin: Glacial
Buruşmaz kumaş: Noncrimpling cloth Buzdağı: Iceberg
Buruşuk: Crimpled; Rimple; Buckled; Buzdolabı: Refrigerator; Fridge
Wrinkled; (sac) Corrugated Buzhane: Ice house
Buruşukluk: Buckle Buzkıran (gemi): Icebreaker
But: Thigh Buzlandırma (cam): Graining
Butadiyen akrilonitril kaucuk: Buzlandırma banyosu (cam): Frosting
Butadiene-acrylonitrile rubber bath
Butadiyen kaucuk: Butadiene rubber (BP) Buzlanma: Frosting
Buton kaynağı: Buton welding Buzlanmaz: Anti-icer
Buvat (elekt.): Junction box Buzlanmış: Frosted
Buz: Ice Buzlu: Icey; Iced
Buz baltası: Ice axe Buzlu ampul: Frost bulb; (cam) Pearl
Buz çağlayan: Icefall Buzlu ampul: Satine etched (pearl)
Buz çiçekleri (cam buzlanması): Buzlu cam: Bone glass; Frosted glass;
Frostwork Ground glass (=Frosted)
Buz çivisi: Ice nail Buzlu su: Ice water; Iced water
Buz çözme: Unfreezing Buzluk: Icebox; Deep freeze
Buz değiştirimi: Freeze substitution Buzsuz: Iceless
Buz erimesi: Defrosting Buzul: Glacier
Buz gibi: Stone-cold; Ice-cold Buzul akıntısı: Glacier milk
Buz hokeyi: Ice hockey Buzul bilimi: Glaciology
Buz iğnesi (sirüs bulutları): Ice needle Buzul birikintisi (yer b.): Glacial drift
Buz katmanı (çift cam): Frost Buzul çiziği: Stria
Buz kayağı: Ice skate Buzul çökertisi (yer b.): Glacial deposits
Buz kesesi: Ice bag; Cold pack Buzul izi (yer b.): Eskar
Buz kıracağı: Ice pick Buzul sütü: Glacier milk
Buz kristalleri: Ice crystals Buzul taşı: Moraine
Buz küpü: Ice cube Buzul tortusu: Till
Buz makinası: Ice machine Buzula ilişkin: Glacial
Buz maşası: Ice tongs Buzullu: Glacial
Buz nalçası: Ice creeper Buzunu çözme: Defrosting
Buz oluşumu: Ice formation Büfe: Buffet; Sideboard
Buz saçağı: Ice stick; Icicle Büfe kasesi: Buffet bowl
Buz sıyırıcı: Ice scrapper Büğet: Weir
Buz sisi: Ice fog Bük(ül)me: Twisting
Buz testeresi: Ice saw Büklüm: Meander; Twine; Bouckle; Bend;
Buz torbası: Ice bag Convolution
Buz tutmuş: Iced Büklümlü: Bouckled

102
Bükme Bütirin

Bükme: Wringing; Bending; Spinning Büküntü gerilimi: Flexure stress


Bükme çarpanı: Flexural modulus Bülten: Bulletin
Bükme döngüsü: Bending moment Bünye (tıp): Structure
Bükme kolu: Bending arm Bünye bilimi: Anatomy
Bükme kuşağı: Kink band Bünyesel: Idiosyncratic
Bükme makinesi: Bending machine Büret (kim.): Burette
Bükme merdanesi: Beading roll Bürgüt: Shift
Bükme momenti: Bending moment Büro camı: Document glass
Bükme tezgahı: Jim crow Bürsit (tıp): Bursitis
Bükme yarıçapı: Bending radius Bürümcük: Raw silk; Tulle; Silk fibe;
Bükmeç: Brake Gauze
Bükücü: Winder Büst: Bust
Bükük: Doglegged Büst sütunu: Herm (=Herma)
Bükülebilir: Pliable; Bendable; Flexible Bütadiyen: Vinylethylene; Butadiene
Bükülebilir kam (basınç ayarı): Flexible Bütadiyen stiren plastikleri: Butadiene
cam styerene plastics
Bükülebilirlik: Bendability Bütadiyen türü bileşik: Butadiene type
Bükülebilme: Flexibility compound
Bükülme: Flexion Bütakeyn: Butacaine
Bükülme dayancı: Flexural strength Bütan: Butane
Bükülme esnemezliği: Flexural rigidity Bütanediyol: Butanediol
Bükülmemiş: Unwarped Bütanol: Butanol (=Butyl alcohol)
Bükülmemiş cam elyaf demeti: Strand Bütanon: Butanone (=Ethyl methyl
Bükülmemiş ham ipek: Floss ketone)
Bükülmeye ilişkin: Flexural Bütçe: Budget
Bükülmez: Inflexible Bütil: Butyl
Bükülmezlik: Inflexibility Bütil aldehit: Butyl aldehyde
Bükülmüş: Tortile; Spun Bütil alkol: Butyl alcohol
Bükülmüş cam iplik: Spun glass Bütil asetat: Butyl acetate
Bükülmüş ipek: Organzine Bütil çekme makinası (cam): Butyl
Bükülmüş ipek kumaşı: Organzine extruding machine
Bükülmüş kordon: Torsade Bütil glisidil eter: Butyl glycidyl ether
Bükülür: Pliant Bütil metakrilat: Butyl methacrylate
Bükülüş: Twine Bütil stearat: Butyl stearate
Büküm: Inflection (=Inflexion) Bütilen: Butylene
Büküm noktası: Inflection point Bütilen kökü: Butylene radical
Bükümlü ayak (cam): Twisted stem Bütilen plastikler: Butylene plastics
Bükümlü cam elyaf ipliği: Continuous Bütirat: Butyrate
yarn Bütirik asit: Butyric acid
Büküntü: Flexure Bütirin: Butyrin

103
Bütün Büyüteç

Bütün: Solid; Total; Unitary; Indiscrete; Büyük kesitli yassı kütük: Large slab
Undivided; Unbroken; Whole Büyük kitap: Tome
Bütünler açı (geom.): Supplementary Büyük konak: Mansion
angle Büyük kumtaşı: Sarsen
Bütünlük: Totality Büyük küme: Passel
Büyü asidi: Magic acid Büyük otobüs: Omnibus
Büyü(l)tüm: Enlargement Büyük özlü çok yönlü lifler: Large-core
Büyük: Massive; Major; Mega; Macro; multimode fibres
Large Büyük pres: Extra large press
Büyük alanlı karma yapı onarımı: Büyük sandal: Longboat
Large Area Composite Structure Repair
(LACOSR) Büyük sayılar yasası: Law of large
numbers
Büyük alışveriş mağazası: Supermarket
Büyük sepet: Carryall
Büyük ambalaj sandığı: Crate
Büyük ton: Long ton
Büyük balık ağı: Sein
Büyük tuğla: Jumbo brick
Büyük bıçak: Spade
Büyük uçak: Liner
Büyük bira bardağı: Stein; (cam) Seidel
Büyük vazo: Boughpot
Büyük birikim: Macrosegregation
Büyük yığın: Passel
Büyük boy: Outsize; Oversize
Büyük yük: Major load
Büyük cep çakısı: Jackknife
Büyük zemberek: Mainspring
Büyük çan (y.fırın): Large bell
Büyüklük: Magnitude; Size
Büyük çan hoperi (y.fırın): Large bell
Büyüklük aralığı: Size range
hopper
Büyüklük boyutları: Size dimensions
Büyük çap: Major diameter
Büyüklük dağılımı: Size distribution
Büyük çelik kuruluşu: Mega steelworks
Büyüklük dağılımı eğrisi: Size
Büyük çivi: Spike distribution graph
Büyük davul: Bass drum Büyüklük dışlanımlı kromatografi: Size
Büyük el çantası (bayan): Tote bag exclusion chromatography
Büyük elektrik ark fırınlı çelik fabrikası: Büyüklük etkisi (özellikler: Size effect
Mega electric arc furnace steel plant Büyüklük etmeni: Size exclusion
Büyük fıçı: Hogshead; Tun chromatography
Büyük firkete: Bodkin Büyüklük etmeni: Size factor
Büyük gerilim: Macroscopic stress; Büyül(t)me: Enlargement
Macrostress Büyülü sayı (atom): Magic number
Büyük gerinim: Macrostrain Büyüme: Growth
Büyük hatalar: Major defects Büyüme engelleme (tıp): Growth
Büyük ısı birimi (=1000 Kcals): Therm inhibition
(=Therme) Büyüme hızı: Growth rate; Rate of growth
Büyük ilye: Gluteus maximus Büyürgöze (tıp): Blastomere
Büyük kase: Jumbo bowl Büyüteç: Burning glass; Enlarging lens
Büyük kesitli profil: Heavy section (=magnifier); Magnifying glass

104
Büyüten

Büyüten: Magnifying
Büyütme: Size enlargement; Enlargement;
Magnification
Büyütme (fotoğraf): Aggrandizement;
Aggrandizing
Büyütme gücü: Magnifying power
Büyütme gücü ölçeri (teleskop):
Dynameter
Büyütme kısıtı: Limit of magnification
Büyütücü (foto): Aggrandizer; Enlarger
Büyütülmüş: Enlarged
Büzeç: Sphingosine
Büzgeç (tıp): Sphinder
Büzgen kas: Sphinder
Büzme: Astringency
Büzücü: Astringent; Styptic(al)
Büzüklük: Warpage
Büzülme: Contraction
Büzülme (pelte): Syneresis
Büzülme (tıp): Strangulation
Büzülme payı: Contraction allowance
Büzülme boşluğu: Contraction cavity
Büzülmüş: Contracted
Büzülmüş (tıp): Strangulated
Büzülmüş parça: Contracted component
Büzülüm (tıp): Diastalsis

105
C
C-eğrisi: C -Curve Cam blok: Glass block; Structural glass
C süreci (Croning süreci ): C process Cam boncuk: Bead; Glass bead
(Croning process ) Cam boru: Glass pipe; Glass tube; Gauge-
C/B oranı: C/B ratio glass
Caka tezgahı: Bending brake Cam boru çekme bandı: Caterpillar belt
Cakopsit: Jacobsite Cam boru ucunu kapatma: Pinching
Calloy: CALLOY Cam boru uçları kesimi Kırpma:
Cam: Pane Trimming
Cam boyalı: Stereochromy
Cam-seramik gereçler: Glass-ceramic
materials Cam boyalı resim: Stereochrome
Cam ağırlık: Paper weight Cam boyalı resim yapma: Stereochromy
Cam akıtma bloğu: Tap out block Cam cila: Glaze
Cam akıtma deliği: Tapping hole Cam cukurcuğu: Bloach
Cam akıtma havuzu: Running out pit Cam çatı: Glass roof
Cam akma oluğu: Trough Cam çekiş hızı (fırın): Glass pull rate
Cam alma çubuğu: Spinning rod; Cam çekme bloğu: Debiteuse
Gathering iron; Pontil; Punty Cam çekme çubuğu: Draw bar
Cam alma deliği: Ringhole Cam çekme hızı: Drawing speed
Cam alma kepçesi: Ladle Cam çekme makinası: Drawing machine
Cam altı refrakteri (fırın): Bottom Cam çerçeve: Glass frame
Claywork Cam çubuk: Rod (=Glass rod); Cane
Cam anayapı: Glass matrix Cam damlası (Cam üretimi): Glass drop
Cam anayapılı karmalar: Glass-matrix Cam dayama sehpası: Horse
Composites Cam değiştirici oksit: Glass modifying
Cam ara oksiti (Al2O3): Glass oxide
intermediate oxide Cam derinliği (fırın): Glass depth
Cam askı mandalı: Tongs Cam destekli beton: Glass reinforced
Cam avadanlık: Glass apparatus concrete
Cam ayna: Glass mirror Cam destekli beton pano: Glass concrete
panel
Cam bağlı mika: Glass-bonded mica
Cam destekli çoğuz: Glass reinforced
Cam bağlı seramik: Glass-bonded polymer (GRP)
ceramic
Cam destekli polimer: Glass reinforced
Cam bardak: Glass polymer (GRP)
Cam besleme oluğu: Forehearth Cam dışığı: Glass gall
Cam bez: GlassCloth Cam dökme: Ladling
Cam bez destekli poliesterler: Glass Cloth Cam duvar: Glass wall
reinforced polyesters Cam düğme: Glass button
Cam bezi: Glass-cloth Cam düzeyi (fırın): Glass level
Cam bıçağı (cam): Glass knife Cam düzeyi üstü refrakter: TopClaywork
Cam biçimleme çubuğu: Ponty Cam elektriği: Vitreous electricity
Cam biçimli: Vitriform Cam elektrot (ph ölçümü): Glass
Cam bilya: Glass marble electrode
Cam elması Cam kirleten (madde)

Cam elması: Glass cutter Cam harmanı erimesi: Fritting


Cam elyaf: Fibre glass Cam hurdası: Glass waste
Cam elyaf: Staple sliver (=Sliver) Cam ipeği: Glass silk
Cam elyaf çilesi: Staple fibre yarn Cam ipliği: Spun glass
Cam elyaf destekli çoğuz: Glass-fibre- Cam işi: Glasswork
reinforced polymer (GFRP) Cam kalınlığı (pencere camı): Substance
Cam elyaf destekli katmanlar: Glass- Cam kap: Container ware
fibre-reinforcedComposites
Cam kap: Glass container
Cam elyaf destekli plastik: Fibrous glass
Cam kapak: Glass cover
reinforced plastic
Cam kaplı çelik: Glassed steel
Cam elyaf destekli poliester: Glass-fibre-
reinforced polyester Cam kaplı çelik: Glass coated steel
(=Glassed steel)
Cam elyaf destekli reçineler: Glass-fibre-
reinforced resins Cam kaplı çelik (porselen emaye türü):
Cam elyaf kağıdı: All-glass paper Glass coated steel
Cam elyaf sarma makarası: Spindle Cam kase: Glass dish
Cam elyafı: Sliver Cam kavanoz: Glass bell; Bulb; Glass ball;
Glass jar
Cam elyafı kopması: Bead down
Cam kaya: Buchite
Cam elyafın ilk çekilişi: Strartling down
Cam keçe: Chopped strandmat; Glass fibre
Cam emaye çatlağı: Fishscale mat
Cam emayeleri: Glass-enamels Cam kesici: Glass-cutter
Cam eritme: Glass melting Cam kesici kafası: Block
Cam eritme fırını: Glass melting furnace Cam kesit (inceleme örneği): Ring section
Cam eritme havuzu: Bath of glass
Cam kesme: Cutting
Cam eriyiği: Glass metal
Cam kesme elması: Cutter
Cam eşya: Glassware
Cam kesme makası: Glass cutting knife
Cam ev eşyası: Household glassware
Cam kırıcısı: Cullet crusher
Cam fabrikası: Glass factory; Glass works
Cam kırığı: Cullet
Cam fanus: Glass bell
Cam kırığı (havalı cam) Zar: Dice
Cam fırını: Glass furnace
Cam kırığı (suda ufalanmış): Quenched
Cam fırını tuğlası: Tank block cullet
Cam fırınının boşta çalışması: Blocking Cam kırığı değirmeni: Cullet crusher
Cam filament: Glass filament Cam kırığı potası: Drag ladle
Cam fitil: Staple sliver (=Sliver) Cam kırığı yüklentisi: Charge of cullet
Cam fitil: Roving Cam kırığına demir karışması (cam):
Cam geçişi: Glass transition Iron Contamination
Cam gerilimi: Glass stress Cam kırıksız harman verme (cam):
Cam gibi: Hyaloid Charging batch without Cullet
Cam gözlü: Glass-eyed Cam kırpıntısı: Glass frit
Cam gravürü: Glass etching Cam kimyası: Glass chemistry
Cam halka: Glass ring Cam kiremit: Glass tile
Cam hamuru: Egyptian blue Cam kirleten (madde): Glass contaminant

107
Cam koparma Cam yapımı

Cam koparma: Breaking off Cam sanayii: Glass industry


Cam koparma katı: Top floor Cam sepet: Glass basket
Cam köpüğü: Cellular glass; Foam glass; Cam seramiği: Glass ceramic
Multicellular glass Cam seramik süreci: Glass-ceramic
Cam kristalleştirme: Devitrification processes
Cam kumu: Glass sand; Glass-making Cam sırlı tuğla: Glazed brick
sand Cam silindir (=Cam merdanesi): Glass
Cam kutu: Glass box roller
Cam küreler: Glass spheres Cam sopa: Cane
Cam levha: Sheet glass (=Window glass); Cam sürahi: Carafe; Glass jug
Glass sheet Cam süsü: Frigger
Cam lifi: Fiberglass; Glass fibre Cam süzgeç: Glass filter
Cam lifi destek: Glass fibre reinforcement Cam şeridi: Ribbon (=Glass ribbon)
Cam lifi kaplama (toz met.): Sizing Cam şeridi makinası: Ribbon machine
Cam lifi sızması: Wicking Cam şeridi süreci (ampül üretimi):
Cam macunu: Putty; Glass cement Ribbon process
Cam maça: Glass core Cam şeridinin eriyikten ayrıldığı nokta
Cam makası: Glass shears (cam): Root
Cam masa: Glass table Cam şerit: Glass strip
Cam matkabı: Glass drill Cam şişe: Glass bottle
Cam merdane: Glass roller Cam tabak: Glass plate
Cam mozaik: Slab; Glass mosaic; Slab of Cam takma: Glazing
tesserae; Tessera Cam tavlama: Glass annealing
Cam musluk: Stopcock Cam tavlaması: Annealing of glass
Cam nakış aygıtı: Hyalograph Cam tel: Spun glass; Glass filament
Cam nakışı: Hyalography Cam teli: Glass silk
Cam ocağı: Glass oven Cam tozlu asfalt: Glasphalt
Cam oluşturan maddeler: Glass Cam tozu: Granulated glass; Ground glass
ingredients Cam tozu çiziği (cam): Block rake
Cam opallaşması: Striking Cam tuğla: Glass brick; Solar-screen tile
Cam örütleyici oksit (Na2O): Glass Cam tülü: Glass tissue
modifying oxide Cam üfleme: Glass blowing
Cam pamuğu: Glass-fibre Cam üfleme kalıbı: Glass blowing mould
Cam parlatma: Glass polishing Cam üfleyici (kişi): Glassblower
Cam pişirme fırını: Glass kiln Cam ürünler: Glass products
Cam plaka: Structural glass Cam vazo: Glass vase
Cam prizma: Glass prism Cam verme süreci: Feeding process
Cam pulu: Glass flake Cam yapıcı (oksit): Glass former
Cam pürüzü: Bloach Cam yapıcı oksit: Glass forming oxide
Cam referans sıcaklıkları: Glass reference (=Glass former)
points Cam yapımı: Glasswork; Glass forming;
Cam rengi: Glass colour Glass making

108
Cam yapısı Camsı bor oksit camları

Cam yapısı: Glass structure Camelyaf eriticiler: Fiberglass melters


Cam yapısının durağanlık sıcaklığı: Camelyaf kumaş: Fiberglass fabric
Fictive temperature Camelyaf örülü kumaş: Fiberglass woven
Cam yeşili: Bottle green fabric
Cam yumuşama sıcaklığı: Glass softening Camelyaf yalıtımı: Fiberglass insulation
point Ca-Mg-Fe silikat: Malacolite
Cam yükünizli tutturucular: Glass Camı ısıtarak biçim verme: Lampworking
ionomer cements Camın batış sıcaklığı: Sink-in-point
Cam yünü: Glass wool Camkeser: Glass diamond
Cam yüzeyi: Glass surface Camlama: Glazing
Cam yüzeyi matlaşması (optik cam): Camlanmış çelik: Glassed steel
Tarnishing Camlaş(tır)ma: Vitrification
Cam yüzeyini renklendirme: Copper Camlaş(tırıl)mış: Vitrified
staining
Camlaşabilen: Vitrescent
Cam zar: Glass film
Camlaşabilir: Vitrifiable
Cam zımparalama: Glass grinding Camlaşan: Vitrescent
Cama batırma: Depressing Camlaşma: Vitrescence
Cama daldırma: Depressing Camlaşma aralığı (sıcaklık): Vitrification
Cama dekor yapma: Painting on glass range
Cama dönüş(tür)me: Vitrification Camlaşma sıcaklığı: Glass transition
Cama dönüşme: Vitrescence temperature (Tg); Transformation point;
Cama ilişkin: Vitreous Transformation temperature
Camadan bağı (den): Square knot Camlaşma sıcaklık aralığı:
Transformation range
Cambaz salıncağı: Trapeze
Camlaşmış: Devitrified
Cambaz teli: High wire
Camlaşmış bağ: Vitrified bond
Camcı bıçağı: Glazing knife
Camlaşmış dışık: Devitrified slag
Camcı borusu: Blow tube Camlaşmış Curuf: Devitrified slag
Camcı çivisi: Glazer’s poind Camlı: Vitrified; Vitreous; Glazed
Camcı elması: Diamond pencil; Glazer’s Camlı asfalt: Glasphalt
diamond
Camölçek: Burette
Camcı kalemi: Glass-cutter; Glazer’s
Cam-seramik: Vitro-ceramic (= Glass
Chisel
Ceramic)
Camcı keskisi: Glass Cutter
Camsı: Hyaline; Vitriform; Vitreous;
Camcı macunu: Glazer’s putty Glassy
Camcı pensesi: Glazier’s pliers Camsı aralık: Glassy range
Camcılık: Glasswork Camsı bağ: Vitrified bond
Camekan: Shopwindow; Glass-case Camsı bağlar: Vitreous bonds
Camelyaf destek: Fiberglass reinforcement Camsı bağlı taşlama çarkı: Vitrified wheel
Camelyaf destekli karmalar: Fiberglass- Camsı bağlı taşlama çarkları: Vitreous
reinforced composites bonded grinding wheels
Camelyaf epoksi karması: Fiberglass- Camsı bor oksit camları: Vitreous boric
epoxy composite oxide glasses

109
Camsı cisim (göz) Caspersson yöntemi

Camsı cisim (göz): Vitreous body Canlı dokuların boya tutucu hücreleri:
(= Vitreous humor) Reticuloendothelial system (RES)
Camsı çamur harmanı: Vitreous slip Canlı elektrikliliği: Bioelectricity
Camsı çoğuzlar: Glassy polymers Canlı karbondioksit ölçeri: Biometer
Camsı durum: Glassy state; Vitreous Canlı tehlike: Biohazard
condition Canlı varlık: Organism
Camsı emaye: Vitreous enamel
Canlı yayın: Telecast
Camsı implantlar (tıp): Vitreous implants
Canlıda (tıp): In vivo
Camsı kalıntı: Glassy inclusion
Canlılar bilimi: Biology
Camsı koyuntular: Vitreous implants
Canlılar coğrafyası: Biogeography
Camsı lehimCamı: Vitreous solder glass
Canlılar çevresi bilimi: Bioecology
Camsı metal: Glassy metal
Canlılar dinamiği: Biodynamics
Camsı metal sülfatı: Vitriol
Canlılar dinamiğine ilişkin:
Camsı olmayan: Nonvitreous
Biodynamical
Camsı polimerler: Glassy polymers
Canlılar elektriği bilimi: Electrobiology
Camsı selenyum: Vitreous selenium
Canlılar elektroniği: Bioelectronics
Camsı seramik: Vitreous china
Canlılar erkesi bilimi: Bioenergetics
Camsı silika: Vitreous silica
Canlılar yoğunluğu: Biomass
Camsı silikaCamı: Vitreous silica glass
Canlılık: Vividness; Vitality
Camsı susuz sodyum tetraborat: Borax
glass Canlılık muayenesi: Bioscopy
Camsı yapı: Vitreous structure Canlılık yitimi: Biodegradation
Camsı yemek takımı: Vitreous dinnerware Canlızehiri: Biotoxin
Camsı yer seramiği: Vitreous floor tile Cansız: Lacklustre
Camsı yer tuğlası: Vitreous floor tile Cansızlaşma: Abiotrophy
Camsılaşan: Vitrescent CaO: Glass modifying oxide
Camsılık: Vitreousness Capetown yakutu: Cape ruby
Camsız: Glassless; Nonvitreous Carapella ayıracı: Carapella’s reagent
Camyuvar (doğal): Tektite Carbro süreci: Carbro process
Can suyu (Kan v.b.): Sap Cari fiyat: Market price; Quotation
Candela (aydınlanma yeğinliği birimi): Carl Still soğurumlu sıyırma: Carl Still
Candela absorption stripping
Canfield ayırıcı: Canfield’s reagent Carl Still süreci: Carl Still process
Cankurtaran: Ambulance Carnauba mumu (Kabuk döküm):
Cankurtaran halatı: Life line Carnauba wax
Cankurtaran kemeri: Life belt Carnot çevrimi: CarnotCycle
Cankurtaran salı: Life raft Carnot ısıldevinimsel verimliliği: Carnot
Cankurtaran sandalı: Lifeboat; Whaleboat thermodynamic efficiency
Cankurtaran simidi: Life buoy Carnot termodinamik verimliliği: Carnot
Cankurtaran yeleği: Life jacket thermodynamic efficiency
Canlı: Vital; Vivid; Organism Carosel süreci: Carosel process
Canlı doku aşılama: Implantation Caspersson yöntemi: Caspersson’s method

110
CASS deneyi (yenim) Cevher işleme

CASS deneyi (yenim): Copper acetic salt Cephe taşı: Face stone
spray (CASS) Cephe tuğlası: Facing brick
Casting-Henry süzgeci (optik): Casting- Cepken: Jupe; Waistcoat
Henry filter Cer: Traction
Catalan ocağı (demir): Catalan hearth Cer çubuğu: Drawbar
Catalan süreci (demir): Catalan process
Cerabone: CERABONE*
Cauldron süreci: Cauldron process
Cerahat: Purulence
Caydırıcı: Deterrent
Cerahatlenme (tıp): Maturation
C-biçimli tutturgaç: Circlip
Cerahatli (tıp): Mattery
Cebir: Algebra
Cerahatli akıntı (tıp): Gleet
Cebire: Fish plate; Splint
Ceralumin: CERALUMIN®
Cebire pernosu: Fishbolt
Ceravital: CERAVITAL*
Cebireye alma: Splinting
Cerrah: Surgeon
Cebirsel: Algebraic
Cerrah bıçağı: Scalpel
Cebirsel açılım: Algebraic extension
Cerrah mili (tıp): Probang
Cebirsel denklem: Algebraic equation
Cerrah mili ile yoklama (tıp): Tent stitch
Cebirsel devrik dönüşüm (mat):
Algebraic Conjugate Cerrahi (tıp): Surgical
Cebirsel sayı: Algebraic number Cerrahi parça çıkarma (tıp): Surgical
resection
Cebri çekiş: Induced draught (=Induced
draft) Cerrahlık: Surgeoncy
Cedre: Goiter; Struam Ceset: Carcass; Codaver
Cehennem suyu: Aqua fortis Ceset kesme (tıp): Necrotomy
Cehennemlik (fırın): Hotspot Ceset yakma: Cineration
Cehennemlik tuğlası: Burner block Cetvel: Ruler; Table
Ceket: Jacket; Coat Cevahirci oymacılık: Lapidary
Cellat tipi: Widdy Cevher: Ore
Cenaze arabası: Hearse Cevher arama: Ore prospecting
Cenaze evi: Mortuary Cevher ayırma: Ore sorting (=Ore sizing)
Cenaze merasimi: Funeral Cevher birikisi: Ore reserve
Cenchar kömür önısıtıcısı: Cenchar coal Cevher boşaltma: Ore unloading
preheater Cevher bunkeri: Ore storage bunker
Cendere: Arbor press Cevher damarı: Bunch
Cenin: Embryo Cevher değerlendirme: Evaluation of ores
Cep: Pocket Cevher depolama: Ore storage
Cep defteri: Pocketbook Cevher derişimi: Ore concentration
Cep feneri: Penlight Cevher derişintisi: Ore concentrate
Cep kitabı: Pocket book Cevher eleme: Ore screening
Cep saati: Fob watch Cevher gemisi: Ore carrier
Cephane: Ordnance; Ammunition Cevher harmanlama: Ore blending
Cephanelik: Ammunition dump Cevher hazırlama: Ore preparation
Cephe kaplaması (bina): Facework Cevher işleme: Ore processing

111
Cevher kalitesi Cıvık çamur

Cevher kalitesi: Ore grade Charpy deneyi: Charpy test


Cevher katımı: Ore down Charpy geçiş sıcaklığı: Charpy transtion
Cevher kaynatması (çelik): Ore boil temperature
Cevher kırıcı: Ore crusher Charpy tavan erki: Charpy shelf energy
Cevher kok oranı: Ore coke ratio Charpy V-çentikli çarpma deneyi:
Cevher konsantresi: Ore concentrate Charpy V-notch impact test
Cevher madenciliği: Ore mining Charpy V-çentikli çarpma erki: Charpy
V-notch impact energy
Cevher mineralleri: Ore minerals
Charpy V-çentikli tokluğu: Charpy V-
Cevher niteliği: Ore grade
notch toughness
Cevher rezervi: Ore reserve
Chemcor süreci (cam): Chemcor process
Cevher stok sahası: Bedding plant
Cherenkov ışınımı: Cherenkov radiation
Cevher stok sahası: Ore stockyard
Chevreul kuralı: Chevreul’s rule
Cevher taşıma: Ore handling
Chevreul tuzu: Chevreul’s salt
Cevher tozu: Ore fines
Chromet: CHROMET
Cevher treni: Ore train
Chvorinov kuralı: Chvorinov’s rule
Cevher yatağı: Ore deposit
Chvorinov kuramı: Chvorinov’s theory
Cevher yatağı sınırı: Ore deposit limit
Cılız: Thin
Cevher yığağı: Ore storage bunker
Cılız cevher: Low-grade ore
Cevher yıkama: Ore washing
Cılızlık: Ectomorphy
Cevher yönlerdirme: Ore handling
Cımbız: Nippers; Tweezer
Cevher yunağı: Buddle
Cevher zenginleştirme: Beneficiation; Cırcır bileziği: Ratchet ring
Mineral dressing (=Ore dressing) Cırcır delgi: Ratchet
Cevher zenginleştirme düzeneği: Jigging Cırcır dişli: Shaper wheel; Ratchet wheel
Cevherde metal çözümleme işlemi: Cırcırlı delgi: Ratchet drill
Assaying Cırcırlı pafta: Ratchet diestock
Cevherin şevli yüzü: Bezel Cırcırlı rayba: Ratchet reamer
Ceviz koku: Coke nut; Nut coke Cırcırlı tornavida: Ratchet screwdriver
Cevizkıran (kıskaç): Nutcracker Cırcırlı vinç: Ratchet winch
Ceza: Penalty Cırıltı: Stridulation
Cezve: Coffee pot Cırıltılı: Stridulatory
CG eşçoğuzları: Collagen- Cırlak: Stridulant (=Stridulous)
glycosaminoglycan (CG) Copolymers Cırlayan: Stridulatory
CG kopolimerleri: Collagen- Cıvata anahtarı: Dogwrench
glycosaminoglycan (CG) Copolymers
Cıvata başı: Bolthead
Chamet A tuncu: CHAMET BRONZE A
Cıvata çeliği: Bolting steel
Chantillon süreci: Chantillon process
Cıvata keskisi: Bolt chisel
Charles yasası: Charles’s law
Cıvata somunu: Screw nut
Charpy çarpma deneyi: Charpy impact
test Cıvata tezgahı: Bolt cutter
Charpy çarpma numunesi: Charpy Cıvık: Oozy; Thin
impact specimen Cıvık çamur: Slosh

112
Cıvık madde Civalı (+2)

Cıvık madde: Slime Ciroskopik: Gyroscopic


Cıvık virüs (tıp): Myxovirus Cirostat: Gyrostat
Cibinlik: Netting Cirostatik: Gyrostatics
Cibre: Marc Cisim: Object; Substance; (fiz.) Body
Cibsit: Gibbsite Cisimlerin mukavemeti: Strength of
Cicoz: Glass marble materials
Cidar (cam): Wall Civa: Quicksilver; Mercury)
Cidar kalınlığı (cam): Wall thickness Civa alaşımı: Amalgam
Cihaz: Appliance; Device Civa asidi: Mercuric acid
Ciklet: Bubble gum Civa birbromür: Mercurous bromide
Cila: Luster; Lacquer; Sheen; Burnishment; Civa birflorür: Mercurous flouride
Burnishing; Varnish; Lustre; Shiner Civa biriyodür: Mercurous iodide
(=Shiner scale); Gloss
Civa birklorür: Mercurous chloride
Cila makinası: Glazer (=Calomel)
Cilalama: Levigation Civa birsülfat: Mercurous suplhate
Cilalama makinası: Planishing machine Civa buharlı ampül: Mercury vapour
Cilalama tamburu: Tumbling barrel lamp
Cilalayıcı: Planisher Civa gözeneklilği: Mercury porosity
Cilalı: Sleek; Glossy; Varnished; Glazed Civa gözesi (elektroliz): Mercury cell
Cilalı alçı taşı: Satin stone Civa ikibromür: Mercuric bromide
Cilasını alma: Roughening Civa ikiflorür: Mercuric flouride
Cilasız: Unfinished; Unvarnished; Civa ikiiyodür: Mercuric iodide
Glossless Civa ikiklorür: Mercuric chloride
Cilt: Volume; Skin Civa ikisülfat: Mercuric sulphate
Cilt beni: Mole Civa klorür: Calomel
Cilt bezi: Jaconet; Leatherette Civa nitrat: Mercury nitrate
Cilt hastalığı (tıp): Dermatosis Civa oksit: Mercuric oxide
Cilt iltihabı (tıp): Dermatitis Civa oksit: Mercury oxide
Cilt mantarı: Dermatophyte Civa oksiti: Red oxide
Cilt renksizlenmesi (tıp): Argyria Civa patlayıcısı: Fulminate of mercury
Ciltcilik: Bookbinding Civa selenür: Mercury selenide
Ciltleme: Bookbinding Civa sülfür: Vermilion
Ciltlenmemiş: Unbound Civa sülfür: Mercuric sulphide
Ciltli (kitap): Hardback; Hardbound Civa telürür: Mercury telluride
Ciltsiz (kitap): Unbound; Paperback Civa tiyosiyanat: Mercury thiocyanate
Cimtomsonit: Jimthompsonite Civa zehirlenmesi: Hydrargyrism
Cinnet: Insanity Civadra çubuğu (den): Whisker boom
Cins: Type; Brand Civa-kadmiyum alaşımları: Mercury-
Cinsiyet organları: Genitalia cadmium alloys
Cirit: Javelin Civalı: Mercurial
Ciroskop: Gyroscope Civalı (+2): Mercuric

113
Civalı (+1) Coulomb alanı

Civalı (+1): Mercurous Colburn düz cam üretimi: Colburn sheet


Civalı alaşımlama: Amalgamation process
Civalı ark lambası: Mercury-arc lamp Colburn süreci: Colburn process
Civalı basınçölçer: Mercurial barometer Coldbond: Coldbond
Civalı çözelti: Blue dip Comalloy: Comalloy™
Civalı doğrultmaç: Ignitron Combarloy: Combarloy
Civalı gözenekölçümü: Mercury Compton değişimli ışınımı: Compton
porosimetry modified radiation
Civalı hassas döküm: Mercast process Compton elektronu: Compton electron
Civalı kabuk kalıplar: Mercury-process Compton olgusu: Compton effect
shell moulds Compton saçılgacı: Compton scatterer
Civalı model: Mercury pattern Compton saçılımı: Compton scattering
Civalı redresör: Ignitron Compton yanayı: Compton profile
Civalıkrom: Mercurochrome Concast: CONCAST
(=Merbromin)
Condon-Morse eğrileri: Condon-Morse
Civar: Vicinity curves
Civata: Bolt Connor kapısı: Connor gate
Civata gövdesi: Shank
Conta: Gasket
Civata sökme: Unbolting
Conta bileziği: Sealing ring
Civatalama: Bolting
Conta gereci: Sealing material; Gasket
Civatalama gereci: Bolting material material
Civaya ilişkin: Mercurial Conta halkası: Gasket ring
Clapeyron denklemi: Clapeyron’s Conta macunu: Sealing cement
equation
Conta rondelası (oto): Sealing ring
Clausius-Clapeyron denklemi: Clausius
-Clapeyron equation Conta yapıştırıcı: Gasket cement
Cleveland haddeleri: Cleveland rolling Conta yeri: Seal fit
mills Cop: Bludgeon; Truncheon
Cliff-Lorimer oranı (x-ışınları): Cliff- Corrodkote deneyi (yenim): Corrodkote
Lorimer ratio test
CNC’li dişli biçimleyici: CNC gear Cor-Ten çeliği: Cor-Ten steel
sharper Cottrell-Bilby kuramı: Cottrell-Bilby
CNC’li makina: CNC machine theory
CNC programlaması: CNC programming Cottrell-Lomer kilidi: Cottrell-Lomer
CNC’li şerit testere: CNC band saw lock
CNC’li taşlayıcı: CNC grinder Cottrell-Stokes yasası: Cottrell-Stokes law
CNC’li tezgah: CNC machine Cottrell atmosferi: Cottrell atmosphere
CNC’li torna: CNC lathe Cottrell çivilemesi: Cottrell pinning
CNC’li torna tezgâhı: CNC turning Cottrell çökelteçleri: Cottrell precipitators
machine Cottrell süreci (dumandan çökeltme):
CoCrMo alaşımı: CoCrMo alloy Cottrell process
CoCrWNi alaşımı: CoCrWNi alloy Cottrell toz tutucuları: Cottrell treaters
Coğrafya: Geography Coulomb alanı: Coulomb field

114
Coulomb çekimi Curuf taneleme

Coulomb çekimi: Coulombic attraction Curuf akıtma: Slag tapping


Coulomb erki: Coulomb energy Curuf akıtma (fırın): Slag flushing
Coulomb kuvvetleri: Coulombic forces Curuf akıtma deliği: Slag notch
Coulomb saçılımı: Coulomb scattering Curuf alıcı: Deslagger
Coulomb sürtünme katsayısı: Coulomb Curuf alma: Slagging-A2441off
friction coefficient Curuf alma: Deslagging
Coulomb tümlevi: Coulomb integral Curuf altı kaynağı: Electroslag welding
Coulomb yasası: Coulomb’s law (EW)
Cowper sobası: Cowper stove Curuf altı kaynaklaması: Electroslag
Cozefenit: Josephenite welding (EW)
Cramer kuralı: Cramer’s rule Curuf altında elektrikli yeniden eritme:
Croning süreci: Croning process (=Shell Electroslag remelting (ESR)(=consumable
moulding) electrode remelting)
Crookes camı: Crookes glass Curuf ayırıcı (alet): Slag separator
CsCl yapısı: CsCl structure Curuf barajı: Slag dam
Cumba: Bow window; Oriel Curuf çekici (makine): Deslagger
CuNiCo alaşımı: CUNICO Curuf çekme: Deslagging
CuNiFe alaşımı: CUNIFE Curuf çukuru: Slag dump
CuNiCo mıknatıs alaşımları: CuNiCo Curuf deliği: Slag hole
magnetic alloys Curuf deliği soğutucusu (y. fırın):
Curie: Curie;unit of radioactivity Monkey cooler
Curie-Weiss yasası: Curie-Weiss law Curuf dengelileşmesi: Slag stabilization
Curie noktası: Curie point Curuf düzeyi: Slag level
Curie sıcaklığı: Curie temperature Curuf giderme (Pb): Scorification
(=Curie point) Curuf granülleri: Slag granules
Currant ayıracı: Currant’s reagent Curuf hattı: Slag line
Curuf: Cinder Curuf hattı tuğlaları: Slag line bricks
Curuf deliği: Cinder notch Curuf ipliksisi: Slag stringer
Curuf deliği sıvaması: Cinder patch Curuf işlemi: Slag treatment
Curuf deliği tapası (=Monki kapama Curuf kalıntısı: Slag inclusion
tertibatı): Cinder notch stopper Curuf kanalı: Slag runner
Curuf kanalı: Cinder runner Curuf kapanı: Slag trap
Curuf potası: Cinder ladle; Cinder pot Curuf katmanı: Slag layer
Curuf yaması: Cinder patch Curuf kurabiyesi (numune): Slag pancake
Cübbe: Gaberdine Curuf kurumu: Slag sand
Cüce (tıp): Dwarf Curuf maçası (döküm): SkimCore
Cücük: Embryo Curuf oluşturma: Slagging
Cücük oluşumu: Embryo formation Curuf potası: Slag ladle
Cücüklenme: Embryo formation Curuf sıkışımı: Slag entrapment
Cüppe: Surcoat Curuf sıyırma (çelik): Slag skimming
Curuf: Slag Curuf süprüntü: Scum
Curuf Lav külü: Scoria Curuf taneleme: Slag granulation

115
Curuf toplayıcı

Curuf toplayıcı: Coagulant


Curuf Tortu: Sullage
Curuf tutarlılığı: SlagConsistency
Curuf tutucu blok: Skim bar
Curuf viskometresi: Slag viscometer
Curuf yoketme: Slag disposal
Curuf yünü: Slag granules
Curuf yünü: Slag wool
Curufaltı (katışkılı metal): Regulus
Curuflandırma: Slagging
Curuflu: Slaggy
Curufluk (döküm): Runner
Cüsse: Bulk
Cüsseli: Massive
Cüzdan: Purse; Burse; Wallet
Cüzzam (tıp): Hansens desease
(=Leprosy)
Cüzzam hastanesi: Lazaretto;
Leprosarium; (tıp) Leper hospital
Cüzzamlı: Laper; Lazar; (tıp) Leper; (tıp)
Leprous
CYAM süreci: CYAM process
CzermakCiva fırını: Czermak mercury
furnace
Czochralski ayıraçları: Czochralski
reagents
Czochralski örüt büyümesi: Czochralski
Crystal growth
Czochralski süreci: Czochralski process
Czochralski yöntemi: Czochralski method

116
Ç
Çaba: Effort; Exertion Çakıllı göktaşı: Chondrite
Çabuk: Quick; Fast; Swift Çakım: Scintillation; Scintilla
Çabuk değişen takımlar: Quick-change Çakıp atlama: Flashover
tooling Çakışık: Coincident
Çabuk değiştirme kartuşu: Quick change Çakışık yer kafesi: Coincident site lattice
cartridge (CSL)
Çabuk dondurma (biyolojik numune): Çakışım: Coincidence
Quick-freezing
Çakışım kafesi: Coincidence lattice
Çabuk dondurmalı derin dağlama:
Çakışım sınırı: Coincidence boundary
Quick-freeze deep-etch
Çakma: Flashover; Sparking
Çabuk donma (cam): Fast setting
Çakma gerilimi: Breakdown voltage
Çabuk takım ve kalıp değişimi: Quick
tool-and-die exchange Çakma kazık: Raker pile
Çabuk tutuşan madde: Tinder Çakma vida: Drive screw
Çabuk yanıp sönme: Twinkle Çakmak: Lighter
Çabuklama: Quicking Çakmaklı tabanca: Matchlock
ÇAC metal (Zn+Al+Hg alaşımı): ZAM Çakmaklı tüfek: Flintlock
metal Çakmaktaşı: Silex; Chert; Firestone; Flint
Çadır: Tabernacle Çalarsaat: Alarm clock
Çadır: Tent Çalgıç: Plectron; Plectrum
Çadır bezi tuval: Canvas Çalgızili: Cynball
Çadır dikişi: Tent stitch Çalı çırpı demeti: Brush
Çadır direği: Lodgepole Çalı süpürgesi: Besom
Çadır gereçleri: Tentage Çalılık: Brush
Çadır kapısı: Tent fly Çalış(tır)ma: Operation
Çadır kazığı: Tent peg Çalışamama: Failure
Çadır kumaşı: Ticking Çalışamaz: Disabled
Çağ: Period; century Çalışan: Working
Çağlayan: Cascade Çalışan astar: Working lining
Çağrı: Call Çalışan karışım kazanı: Active mixer
Çakak: Ram Çalışan karıştırıcı: Active mixer
Çakarak atlama: Flashover Çalışılabilir (=işletilebilir): Workable
Çakı: Knife; Pocketknife; Penknife Çalışılabilir cevher: Workable ore
Çakı ile kesme: Whittling Çalışılabilirlik: Workability
Çakı lokması: Bit Çalışılabilirlik belirteci: Workability
Çakıl: Grit; Stone; Gravel index
Çakıl kayaç: Conglomerate Çalışma: Labour; Working; Work; Study
Çakıl taşı: Pebble Çalışma (gereçler): Performance
Çakıl taşlı değirmen: Pebble mill Çalışma açısı (kaynak): Work angle
Çakıllı: Gritty Çalışma akımı: Working current
Çalışma aralığı (cam) Çamur koyulaştırma havuzu

Çalışma aralığı (cam): Working range Çalkalama fıçısı: Scouring vat


Çalışma düzlemi: Plane of working Çalkalama sıvısı: Flushing liquid
Çalışma geliştiriciler: Performance Çalkalanan yunak: Agitated bath
enhancers Çalkalayıcı: Agitator
Çalışma gerilimi: Working voltage Çalkalayıcı: Shaker
Çalışma havuzu (cam): Gathering end Çalkantı: Turbulence
Çalışma havuzu (şişe fırını): Nose Çalkantılı: Turbulent
Çalışma izlemesi: Performance Çalkar: Erlenmeyer flask
monitoring Çalpara: Cynball
Çalışma kablosu (kaynak): Work lead Çam ağaçsı çizgiler (pres cam üretimi):
Çalışma kayıt defteri: Workbook Christmas tree
Çalışma kısmı kemeri (cam): Working Çam ağaçsı örüt (dallantı türü): Pine-
end crown tree crystal
Çalışma koşulları: Working conditions Çam ağaçsı çatlama (cam): Conchoidal
Çalışma masası: Worktable fracture
Çalışma noktası: Working point Çam modeller (döküm): Pine patterns
Çalışma odası: Office; Workroom Çamaşır: Washing
Çalışma oylumu: Working volume Çamaşır dolabı: Linen closet (=Linen
cupboard)
Çalışma ölçüleri: Performance measures
Çamaşır kazanı: Wash-boiler; Kier
Çalışma ömrü: Service life; Working life
Çamaşır kurutucusu: Tumble- drier
Çalışma platformu: Working platform
Çamaşır leğeni: Washtub
Çalışma programı: Work programme
Çamaşır sepeti: Linen basket
Çalışma sıcaklığı: Operating temperature
Çamaşır sodası: Soda
Çalışma sıcaklığı (cam): Gathering
tempering; Working temperature; Çamaşır tahtası: Washboard
Working point Çamaşır teknesi: Kier; Washpot
Çalışma sıcaklıkları: Service Çamaşırhane: Laundry; Launderette;
temperatures Laundromat
Çalışma sığası: Working capacity Çamçak: Pipkin; Piggin
Çalışma süresi: Campaign; Campaign life Çamsakızı: Rosin
Çalışma uzaklığı (mikroskop): Working Çamur: Daub; Slime; Gook; Sludge; Mud
distance Çamur (ser.): Slip
Çalışma var: Work-in-process (WIP) Çamur ayırıcı: Sludge separator
Çalışma yarıçapı (sürekli d. Mak.): Çamur çukuru: Catch basin; Strake
Working radius Çamur değirmeni: Pug mill
Çalışma yeri: Work place Çamur eşiği: Mudsill
Çalışmama: Dysfunction Çamur fırını: Scove kiln
Çalışmaz: Inactive Çamur giderme: Sludge removal
Çalıştay: Workshop; Symposium Çamur karma: Blunging
Çalıştırma: Start-up; Drive Çamur karma makinesi: Blunger
Çalkalama: Shaking; Flushing; Jigging; Çamur koyulaştırma havuzu: Sludge
Rinsing; Agitation thickening tank

118
Çamur numunesi alma Çapak temizleme makinesi

Çamur numunesi alma: Sludge sampling Çanaklama presi: Dishing press


Çamur oluşumu: Sludge formation Çanaklanmış: Dished
Çamur tamiri (döküm): Mud daub Çanaklı sınıflandırıcı: Bowl classifier
Çamur tavası: Sludge pans Çanaksı koltuk: Bucket seat
Çamur topu: Clay gun; Mud gun; Cinder Çank: Crock
notch stopper Çansı fırın: Bell-type furnace
Çamur yoğurma: Pugging Çansı tavlama fırını: Bell-type annealing
Çamurkaya (yer b.): Mudstone furnace (= Bell annealer )
Çamurla kapama (cam): Clamming Çansı tavlayıcı: Bell annealer
Çamurla tıkama: Mudding Çansız: Bell-less
Çamurla tıkama (fırın): Mud-up Çansız tepe (y.fırın): Bell-less top
(=Mudding up) Çansız tepe dizgesi: Bell-less top system
Çamurlama: Mudding Çansız tepe sistemi: Bell-less top system
Çamurlama bileşikleri (döküm): Çanta: Bag
Mudding compounds Çanta kayışı: Strap
Çamurlama çamuru: Spatter Çap (geom.): Diameter
Çamurlaşma: Sludging Çap (top): Calibre
Çamurlu: Turbid Çap ölçütü: Diameter gauge
Çamurluk: Mudquard; Fender; Çap pergeli: Gauge tester; Caliper; Calipre
Spatterdash; (oto) Splashboard compass
Çamurtutan (oto): Splash guard Çap ucu: Antipode
Çan: Bell Çapa: Hoe; Anchor
Çan biçimli dağılım: Bell-shaped Çapa tırnağı: Fluke
distribuiton Çapak: Burr; Chip; Fin; Seem
Çan çubukları: Bell rods Çapak (cam): Hackle mark
Çan fırın (kangal için): Bell furnace Çapak (döküm): Flash
Çan metali (%80 Cu + %20 Sn): Bell Çapak alım bölgesi: Deburring station
metal
Çapak alma: Burring (deburring)
Çan metali cevheri: Bell metal ore Çapak alma dizgesi: Deburring system
Çan sarkması: Bell overhang Çapak alma makinası: Deburring
Çanak: Vessel; Basin; Bowl; Calfix; machine
Earthenware; Pan Çapak artığı: Flash extension
Çanak biçimi verme: Dishing Çapak bölgesi (dövme kalıpları): Flash
Çanak biçimli tekerlekler: Dish-type land
wheels Çapak giderici: Burr remover
Çanak tabanlı elektrik ark fırınları: Çapak giderme: Burring (deburring);
Dished-bottom electric arc furnaces Deseaming
Çanak çömlek: Pottery Çapak hattı (dövme): Flash line
Çanak çömlek: Figuline Çapak kırma: Chipping
Çanaklama (vagon tekerleği): Dishing Çapak temizleme makinesi: Burr
Çanaklama aygıtı: Dishing press removing machine

119
Çapak yırtığı (hadde hatası) Çaput

Çapak yırtığı (hadde hatası): Sliver Çapraz eğme deneyi: Cross-bend test
Çapakaltı çatlakları: Butt cracks Çapraz gen oluşturma (tıp):
Çapaklanma boşluğu (dövme): Flash Recombination
land Çapraz hadde: Cross country mill
Çapaklar: Checks Çapraz hadde dizisi: Cross country train
Çapaklı (göz): Mattery Çapraz haddeleme: Cross rolling
Çapaklı kenar (pencere camı): Feather Çapraz haddeleme makinesi: Transverse
edge rolling machine
Çapaksız: Burr-free Çapraz ışınlı elektron mikroskobu: Cross
Çapaksız dilme: Burr-free slitting Beam electron microscope
Çapaksız dövme: Flashless forging Çapraz ilişki (görüntü): Cross correlation
Çapraz kayma: Cross slip
Çapalı karıştırıcı: Anchor agitator
Çapraz kesit: Transection
Çaplamasına: Traverse
Çapraz kır(ıl)ma dayancı: Cross-breaking
Çaplanmış: Gaged
strength
Çapraşık: Inexplicit
Çapraz kırışıklar: Cross breaks (=Coil
Çapraz: Diagonal; Cross breaks)
Çapraz ateşli ocak: Cross fired furnace Çapraz kuşaklı lastik (oto): Bias-ply tire
Çapraz bağ: Cross link Çapraz laminat: Cross laminate
Çapraz bağ ayrılması: Cross-link scission Çapraz polarizatörler: Crossed polars
Çapraz bağ yoğunluğu: Cross-link Çapraz roleli düzleyicisi: Cross roll
density straighlener
Çapraz bağla(n)ma: Cross-linking Çapraz tel çatlakları: Cross-wire cracks
Çapraz bağlama: Cross bonding Çapraz tel işgörmezliği: Cross-wire
Çapraz bağlı: Cross linked failure
Çapraz bağlı çoğuz: Cross linked polymer Çapraz tel kaynağı: Cross-wire weld
Çapraz bağlı kauçuk: Cross linked rubber Çapraz tel kaynaklama: Cross-wire
welding
Çapraz bağlı polimer: Cross linked
polymer Çapraz tel kırılması: Cross-wire fracture
Çapraz beslemeli taşlama: Cross-feed Çapraz tel kopması: Cross-wire rupture
grinding (surface) Çapraz teller: Cross wires
Çapraz bükme deneyi: Cross-bend test Çapraz yolluk: Cross gate
Çapraz curuf izi (cam): Diagonal dross Çapraz yön: Cross direction
scar Çaprazlama: Transverse
Çapraz çekiçli değirmen: Cross hammer Çaprazlama hadde: Looping mill
mill Çaprazlama haddeleme: Diagonal rolling
Çapraz çubuk: Cross bar (=rest bar) Çaprazlama haddeleme yöntemi:
Çapraz dikiş: Herringbone stitch Diagonal rolling method
Çapraz dikiş: Lockstitch Çapsal: Diametrical
Çapraz dövme: Cross forging Çapsal hatve: Diametrical pitch
Çapraz duvar (fırın): Cross wall Çaput: Tatter

120
Çardak Çarpıtımsız mercek

Çardak: Booth; Pergola; Bower; Çarpık levha (pencere camı): Crocked


Tabernacle sheet
Çare: Antidote Çarpık model: Distorted pattern
Çarık: Sandal Çarpıklık: Warpage
Çarık bağı: Babiche Çarpılan (mat.): Multiplicand
Çarıkzincirli araç: Crawler Çarpılma: Distortion
Çark: Pulley; Impeller; Disk; Wheel Çarpılma denetimi: Distortion control
Çark deliği (taşlama çarkı): Arbor hole Çarpılma erki: Distortion energy
Çark deneyi (refrakter): Ring test Çarpılma erki kuramı: Distortion energy
Çark dişi: Gear tooth; Cog theory
Çark düzeni: Wheelwork Çarpılma payı: Distortion allowence
Çark kanadı: Blade Çarpılmış: Distorted
Çark mili: Runner shaft; Mandrel Çarpım tablosu: Multiplication table
Çark salmastrası: Runner seal Çarpım çizelgesi: Multiplication table
Çark takımı: Gear set Çarpımsal: Multiplicative
Çarklı besleyici: Disk feeder Çarpımsal doğrusal işlev (mat.):
Çarklı kayışlı sürekli döküm: Wheel-belt Multiplicative linear function
continuous casting Çarpımsal işlev (mat.): Multiplicative
Çarklı kayışlı sürekli döküm makinası: function
Wheel-belt continuos caster Çarpımsal öbek (mat.): Multiplicative
Çarklı kırıcı: Disc crusher group
Çarklı nokta (mat.): Fixed-point Çarpımsal özdeşlik (mat.): Multiplicative
Çarklı parlatıcı: Disc polisher identity
Çarklı taşlayıcı: Disc grinder Çarpımsal ters (mat.): Multiplicative
Çarklı taşlayıcı: Disk grinder reciprocal
Çarpan: Pulsator; Parameter; Factor; Çarpınım (mat): Factorial
Modulus; Pulsant Çarpıntı (kalp): Tachycardia; Palpitation
Çarpan (mat.): Multiplier Çarpıntılı (tıp): Palpitant (=Paltitating)
Çarpan (yürek): Palpitant (=Paltitating) Çarpışma: Collision; Crash
Çarpanlara ayırma: Factoring Çarpışma iyonlaşması: Collision
Çarpı: Times ionization
Çarpı işareti (x): Times sign Çarpışma kesit alanı: Collision cross-
Çarpık: Distorted section
Çarpık bacak (tıp): Bowleg; Knock-knee Çarpışma kovanı: Percussion cap
Çarpık bacaklı: Knock-kneed; Bowlegged Çarpışma kuramı: Collision theory
Çarpık çene (tıp): Wapperjaw Çarpışma sayısı: Collision number
Çarpık çeneli (tıp): Wapperjawed Çarpışma şıklığı: Collision frequency
Çarpık düzlem: Distorted plane Çarpışma yükünleşmesi: Collision
Çarpık görüntülü ayna: Distorting ionization
mirror Çarpışmamış nötronlar: Virgin neutrons
Çarpık kemikli (tıp): Valgus Çarpıtımsız mercek: Orthoscopic lens

121
Çarpma Çatı kaplama (düz kiremit)

Çarpma: Beat; Bumping; Impact Çarpmalı biçimlendirme: Crush forming


Çarpma (kalp): Throbbing Çarpmalı değirmen: Impact mill
Çarpma (mat): Multiplication Çarpmalı dövme: Impact forging
Çarpma aşınması: Impingement wear Çarpmalı dövme kalıpları: Impact
Çarpma aygıtı: Impact tester forging dies
Çarpma aygıtı: Impactor Çarpmalı dövme makinası: Impact
Çarpma basıncı: Impact pressure forging machine
Çarpma bozunumu: Impact deformation Çarpmalı ekstrüzyon: Impact extrusion
Çarpma çiziği: Impact line Çarpmalı kırıcı: Impact crusher
Çarpma davranımı: Impact behaviour Çarpmalı öğütme: Impact grinding
Çarpma dayancı: Impact strength Çarpmalı sıkma: Impact extrusion
Çarpma değeri: Impact value (=Impact Çarpmalı sıkma kalıpları: Impact
energy) extrusion dies
Çarpma denemesi: Impact testing Çarşaf: Sheet
Çarpma deneyi: Impact test Çarşı pazar: Mart
Çarpma deneyi (cam): Dart test Çatal anahtar: Hex nut wrench
Çarpma deneyi aygıtı: Impact testing Çatal bağlama: Jaw fitting
machine Çatal bıçak: Cutlery
Çarpma direnci: Impact resistance Çatal bıçak çelikleri: Cutlery steels
Çarpma erki: Impact energy (=Impact Çatal bıçaklık paslanmaz çelikler:
strength) Cutlery stainless steels
Çarpma geçiş eğrisi: Impact transition Çatal boru: Bifurcated pipe
curve
Çatal çivi: Staple
Çarpma geçiş sıcaklığı: Impact transition
Çatal perçin: Bifurcated rivet
temperature
Çatal ucu: Prong
Çarpma hasarı (örüt): Knock-on damage
Çatal uç: Fish tail bit
Çarpma işareti: Multiplication sign (x)
Çatal yöntemi (mıknatıslama): Yoke
Çarpma kırılması: Impact fracture
method
Çarpma makinası: Impact machine
Çatal/tırmık vb. dişli: Tine (=Tyne)
Çarpma numunesi: Impact specimen
Çatallama: Chelation
Çarpma özellikleri: Impact properties
Çatallaşma: Bifurcation
Çarpma tamponu: Bumper
Çatallı: Bifurcated
Çarpma tavan erki: Impact shelf energy
Çatallı: Tined
Çarpma tokluğu: Impact toughness
Çatallı besleyici: Forked runner
Çarpma yastığı: Impact pad
Çatallı kaldırıcı: Forklift
Çarpma yüklemesi: Impact loading
Çatallı oluk: Bifurcated launder
Çarpmalı aşınma yenimi: Erosion
corrosion Çatallı zıpkın: Leister
Çarpmalı bakır kaplama: Copper strike Çatı: Roof
coating Çatı kapağı: Hatch
Çarpmalı baskılama: Impact pressing Çatı kaplama (düz kiremit): Shining

122
Çatı kemeri Çatlaklı cam (dekorasyon)

Çatı kemeri: Vault Çatlak doldurma (kalıp ve maça):


Çatı kiremiti: Roofing tile Daubing
Çatı kirişi: Rafter Çatlak durdurma: Crack arrest; Crack
pinning
Çatı levhası: Shingling
Çatlak durdurucu: Crack-arrester
Çatı parçacıkları (düz kiremit yapımı):
Roofing granules Çatlak düzlemi: Crack plane
Çatkı: Frame; Framework; Truss; Çatlak düzlemi konumu: Crack plane
Assembly orientation
Çatkı çoğuzları: Framework polymers Çatlak eğilmesi (seramik anayapılı
karmalar): Crack bowing
Çatkı gözeleri: Assembly cells
Çatlak giderme (yassı kütük): Deseaming
Çatkı yapısı: Framework structure
Çatlak gövde (şişe): Cracked body
Çatkılı silikat: Framework silicate
Çatlak hızı: Crack velocity
Çatlağın ilk büyüklüğü: Original crack
size Çatlak ilerleme hızı: Crack propagation
rate; Rate of crack propagation
Çatlak: Breach; Fault; Clink; Fissure;
Çatlak ilerlemesi: Crack propagation
Crack; Greenstick fracture; Diapir; Spoke;
Leak Çatlak ilerlemesi (cam)=Kenar gezmesi
(cam): Snaking
Çatlak (döküm): Seam
Çatlak ingot: Dry ingot
Çatlak (yer b.): Joint1
Çatlak kapama beki (cam): Flash burner
Çatlak açılım kayması: Crack opening
displacement Çatlak oluşumu: Crack formation
Çatlak önleme çıkıntısı: Cracking strip
Çatlak ağzı: Crack mouth
Çatlak önü: Crack front
Çatlak ağzı açılımı kayması: Crack
mouth opening displacement Çatlak saptırma: Crack deflection
Çatlak algılayıcı: Crack detector Çatlak sırlı: Crackled
Çatlak başlatma gerilimi: Crack initiation Çatlak sırlı eşya: Crackled ware
stress Çatlak tomruk: Dry ingot
Çatlak başlaması: Crack initiation Çatlak tuğla: Shuffs
Çatlak biçimi: Crack pattern Çatlak ucu: Crack tip
Çatlak bilezik (şişe): Cracked collar Çatlak ucu gerilim yeğinliği: Crack tip
stress intensity
Çatlak bilezik arası (şişe): Cracked
locking ring Çatlak ucu kayması: Crack tip
displacement
Çatlak boyu: Crack length
Çatlak uzaması: Crack extension
Çatlak büyüklüğü: Crack size
Çatlak uzunluğu: Crack length
Çatlak büyümesi: Crack growth
Çatlak vida: Cracked thread
Çatlak çekirdeklenmesi: Crack nucleation Çatlak yüzeyi: Crack surface
Çatlak dallanması: Crack branching Çatlak yüzeyi kayması: Crack surface
(forking) displacement
Çatlak derinliği: Crack depth Çatlakkaya: Septarium
Çatlak detektörü: Crack detector Çatlaklı cam (dekorasyon): Crackled
Çatlak dip (şişe): Cracked bottom glass

123
Çatlaksı bozukluk Çekin

Çatlaksı bozukluk: Flaw Çekiç siperi: Hammer shield


Çatlama: Cracking Çekiç takımı: Hammer tool
Çatlama (seramik): Dunting Çekiç yatağı: Hammer guide
Çatlantı: Crackledama Çekiçle dövme: Hammering
Çatlatma demiri: Chest knife Çekiçle düzeltme: Peening
Çatlayabilir: Fissile Çekiçleme: Hammering; Hammer
Çatma: Pyramid forging; Peening
Çavdar hastalığı (tıp): Ergotism Çekiçleme presi: Cogging press
Çavlan dizisi: Cascade sequence Çekiçleme süreci: Cogging process
Çay: Tea Çekiçlemeli hadde: Cogging mill
Çay bardağı: Tea cup Çekiçlemeli haddeleme: Cogging
Çay demliği: Teapot Çekiçlemeli sertleştirilmiş: Hammer
Çay fincanı: Tea glass hard
Çay gülü: Tea rose Çekiçlenmiş: Hammer-wrought;
Hammered
Çay kaşığı: Tea spoon
Çekiçlenmiş cam: Hammered glass
Çay masası: Tea table
Çekiçlenmiş demir: Hammered iron
Çay sandığı: Tea-chest
Çekiçlenmiş görünüm (cam):
Çay tabağı: Tea saucer Hammertone
Çay torbası (kağıt): Tea-bag Çekiçlenmiş metal: Hammered metal
Çaydanlık: Kettle Çekiçlenmiş parça: Hammer forging
Çaydanlık emziği: Spout Çekiçli balta: Hammer axe
Çaydanlık kılıfı: Tea cozy Çekiçli değirmen: Hammer mill
Çaydanlık türü pota (döküm): Tea-pot Çekiçli değirmen eleği: Hammer mill
ladle screen
Çayır: Lawn Çekiçli dövme: Hammer forging
Çayırlık: Paddock Çekiçli dövme ürünü: Hammer forging
Çek(il)me: Traction product
Çekçek: Go-cart Çekiçli kaynaklama: Hammer welding
Çeker: Tractor (Forge welding)
Çeker bezi: Jaguard Çekiçli kırıcı: Hammer crusher
Çeker kamarası: Checker chamber Çekiçli öğütücü: Hammer mill
Çekicilik: Attraction Çekiçzımba: Hammer punch
Çekicin sivri ucu: Peen Çekilebilirlik: Drawability
Çekicli değirmen: Hammer mill Çekilebilirlik aygıtı: Flex-tester
Çekiç: Hammer Çekim: Inflection (=Inflexion)
Çekiç başı: Hammer head Çekim: Attraction
Çekiç kemiği (kulak): Malleus Çekim kuvveti: Attraction force
Çekiç kemiği (tıp): Hammer Çekimlik boru: Tube stock
Çekiç sapı: Hammer clip Çekin: Trailer

124
Çekin (fiz.) Çekirdeksel denklem (atom)

Çekin (fiz.): Nuclide Çekirdek kuvvetleri (atom): Nuclear


Çekincik (fiz.): Baryon forces
Çekincik (atom): Nucleon Çekirdek metalbilimi: Nuclear
Çekinti: Contraction; (döküm) Blowpipe metallurgy
Çekinti (katılaşma): Shrinkage Çekirdek özü: Laetrile
Çekinti ağı: Filamentary shrinkage Çekirdek parçacığı: Nucleon
Çekinti boşluğu: Shrinkage cavity; Çekirdek parçacığı merkezi: Nucleor
Shrinkage void Çekirdek parçalanması: Nuclear fission
Çekinti bozukluğu: Shrinkage defect Çekirdek parçalanması (atom): Nuclear
Çekinti çatlakları: Shrinkage cracks disintegration
Çekinti gözenekleri: Shrinkage pores Çekirdek proteini: Nucleoprotein
Çekinti gözenekliliği: Shrinkage porosity Çekirdek sayısı: Nuclear number
Çekinti payı: Shrinkage allowance Çekirdek tepkimeci: Nuclear reactor
Çekinti sıcaklığı: Shrinkage temperature Çekirdek tepkimeci gereçleri: Nuclear
(Ts) reactor materials
Çekinti sonrası: After-contraction Çekirdek tepkimeci kalkan gereçleri:
Çekintili: Shrunk Nuclear reactor shielding material
Çekintiönler bileşikler: Antipiping Çekirdek tepkimeci yakıtları: Nuclear
compounds reactor fuels
Çekintisiz tok bakır: Tough pitch copper Çekirdek tepkimesi (atom): Nuclear
reaction
Çekip götürme: Towing
Çekirdek yapısı: Nuclear structure
Çekirdek: Core; Seed; Nucleus
Çekirdek bilimi: Nucleonics Çekirdek yükü (atom): Nuclear charge
Çekirdek bölünmesi (atom): Nuclear Çekirdekleme yolu dağlaması:
fission Nucleation track etching
Çekirdek devinimi (atom): Nuclear Çekirdeklendirici (madde): Nucleating
motion agent
Çekirdek döngüsü: Nuclear spin Çekirdeklendirilmiş cam: Pyroceram
Çekirdek dönüşümleri (atom): Nuclear Çekirdeklenme: Nucleation
transmutations Çekirdeklenme başlatan: Nucleator
Çekirdek ekleme: Seed charge Çekirdeklenme hızı: Nucleation rate;
Çekirdek elektronları: Core electrons Rate of nucleation
Çekirdek fiziği: Nuclear physics Çekirdeklenme ilerlemesi: Nucleation
Çekirdek fiziği uygulamaları: Nucleonics propagation
Çekirdek içi: Kernel Çekirdeklenme süreci: Nucleation
process
Çekirdek içi (atom): Intranuclear
Çekirdeklenme yerleri: Nucleation sites
Çekirdek kaynaşım halkası (atom):
Tokamak Çekirdeksel: Nuclear
Çekirdek kaynaşımı (atom): Nuclear Çekirdeksel fırıl (atom): Nuclear spin
fusion Çekirdeksel asıltı: Nuclear emulsion
Çekirdek kesit alanı (atom): Nuclear Çekirdeksel denklem (atom): Nuclear
cross section equation

125
Çekirdeksel engel Çekme merdanesi

Çekirdeksel engel: Nuclear barrier Çekme çelik köşebent: Rolled steel


Çekirdeksel erk (atom): Nuclear energy section
Çekirdeksel eşiz: Nuclear isomer Çekme çelik profil: Rolled steel shape
Çekirdeksel mıknatıslı çınlaşım: Nuclear Çekme çinko: Rolled zinc
magnetic resonance (NMR) Çekme çizikleri: Draw marks
Çekirdeksel mıknatıssal döngü: Nuclear Çekme çubuğu: Bait
magnetic moment Çekme çubuğu: Drain bar
Çekirdeksel silahlar: Nuclear warheads Çekme dağlaması: Shrink etching
Çekirdeksel ucaylanma (atom): Nuclear Çekme dayancı: Maximum tensile
polarization strength (=Ultimate tensile strength);
Çekirdeksel yakıt: Nuclear fuel Tensile strength (UTS)
Çekirdeksel yapı (atom): Nuclear Çekme denemesi: Tensile testing
structure Çekme deneyi: Tensile test
Çekirdeksel zincirleme tepkime: Nuclear Çekme direnci (seramik): Drag
chain reaction
Çekme dişlisi (Sürekli döküm): Haulage
Çekirdeksiz indükleme ocağı: Coreless gear
induction furnace
Çekme dizgesi: Pull system
Çekirdekzarı (göze): Nuclear membrane
Çekme elyaf: Drawn fibre
Çekiş: Haulage; Draft
Çekme fabrikası: Drawing plant
Çekiş (cam): Pull
Çekme gerilimi: Tensile stress
Çekiş akımı (cam): Pull current
Çekme gerilimi: Drawing stress (=draw
Çekişim: Mutual attraction stress); Draw stress
Çekizinciri: Drawchain Çekme gerinimi: Tensile strain
Çekme: Milling; Draw; Shrink; Çekme gücü: Traction
Contraction
Çekme halatı: Hawser; Hauling cable;
Çekme (tel): Drawing Towline; Towrope
Çekme ayak (bardak): Pulled stem Çekme halkası: Draw ring
(=Drawn stem)
Çekme kablosu (Sürekli döküm):
Çekme aygıtı (iplik; ipek v.b.): Serigraph Haulage cable
Çekme baskacı: Drawing press Çekme kalıpları: Drawing dies
Çekme biçimlemesi: Shrink forming Çekme kepçe: Drag-line bucket
Çekme bileşiği: Drawing compound Çekme kısıtı: Drawing limit
Çekme boncuğu: Draw bead Çekme kiriş: Rolled beam
Çekme boru: Rolled tube Çekme kovan: Drawn shell
Çekme boşluğu: Blowpipe; Contraction Çekme köşebent: Rolled section
cavity
Çekme kuvveti: Pull force
Çekme bozuklukları: Puckering
Çekme makinası (cam): Thiokol extruder
Çekme cam: Drain glass; Drawn glass machine
Çekme çatlağı: Pull crack Çekme malafası: Drawing mandrel;
Çekme çekici: Enlarging hammer Broach
Çekme çelik: Rolled steel Çekme merdanesi: Pulling roll

126
Çekme nitelikli Çelik eritme

Çekme nitelikli: Drawing quality Çektirme: Galiot


Çekme nitelikli çelikler: Drawing quality Çekül: Plumb; Plump-bob
steels Çekül ipi: Plumb line
Çekme nitelikli özel durgunlaştırılmış Çelenk: Wreath
çelik saç: Drawing quality special killed
Çeli (fiz.): Impedance (Z)
steel sheet
Çelik (bitki): Graft
Çekme oranı: Draw ratio
Çelik: Steel
Çekme parça (döküm): Loose piece
Çelik adları: Steel nomenclature
Çekme payı: Scalage
Çelik ağır profilleri: Steel shapes
Çekme payı: Contraction allowance
Çelik akışı: Steel stream
Çekme payı (döküm): Shrinkage
allowance Çelik akışı merkezlemesi: Steel stream
centring
Çekme pirinç: Rolled brass
Çekme presi: Drawing press Çelik arıtma: Steel refining
Çekme profil: Rolled shape Çelik bağ: Steel set
Çekme süreci: Drawing process Çelik baraka: Quonset hut
Çekme şıkışması: Shrink on Çelik başlık: Hard hat
Çekme takımları: Drawing tools Çelik bıçak: Steel knife
Çekme tel: Rolled wire Çelik bilya dolu silindir (tuğla çarpma
deneyi): Rattler
Çekme vidası (döküm): Draw screw
Çelik bilyalı raspalama: Shot peening
Çekme vinci: Jimmy
Çelik boru: Steel pipe; Steel tube
Çekme yağlayıcısı: Drawing lubricant
Çelik boru: Steel tubing
Çekme yarıçapı: Draw radius
Çelik ciğer: Iron lung
Çekme zımbası: Drawing punch
Çelik çember: Hoop iron
Çekme zinciri: Towline
Çelik çomak oyunu: Tipcat
Çekme-basma biçimlemesi: Radial draw
forming Çelik çözümlemesi: Steel analysis
Çekmeli biçimlendirme: Draw forming Çelik çubuk: Steel bar
Çekmeli çarpma aygıtı: Tensile impact Çelik çubuk demeti: Fagot (=Faggot)
tester Çelik çubuklar: Steel rods
Çekmeli sıkılmış (karmalar): Pultruded Çelik dikeç: Steel column
Çekmeli sıkılmış parça (karmalar): Çelik direk: Steel prop
Pultruded part Çelik döküm elkitabı: Steel Casting
Çekmeli sıkma (karmalar): Pultrusion Handbook
Çekmen: Trocar (=Trochar) Çelik dökümhanesi: Steel foundry
Çekmiş: Shrunk Çelik dökümler (parça): Steel castings
Çekmiş: Contracted Çelik dökümü (işlem): Steel casting
Çektiri: Tugboat Çelik düzeyi (döküm teknesi): Steel level
Çektiri (yasak bölgede park edilmiş Çelik düzeyi denetleci (döküm teknesi):
araba çekimi): Towaway Steel level controller
Çektiri bölgesi: TowawayZone Çelik eritme: Steel melting

127
Çelik eşya Çember testere

Çelik eşya: Steelwork Çelik şerit: Steel strip


Çelik fabrikası: Steel mill (=Steel plant ; Çelik tavlama: Annealing of steel
Steel works) Çelik tel: Steel wire
Çelik fiyatları: Steel prices Çelik temel (kalaylama): Steel base
Çelik hakkaklığı: Siderography; Steel Çelik terimleri: Steel nomenclature
engraving Çelik tozu: Steel powder
Çelik halat: Steel cord; Steel rope Çelik tüketicileri: Steel consumers
Çelik hasır: Steel meshing (=Steel mesh) Çelik türü: Steel grade
Çelik hurdası: Steel scrap Çelik uç: Steel bit
Çelik içyapısı: Steel microstructure Çelik üreticileri: Steel producers
Çelik iskelet (bina): Steelwork Çelik üretim teknolojileri: Steel
Çelik işi: Steelwork production techniques
Çelik kabakütüğü: Steel bloom Çelik üretimi: Steel production
Çelik kabayapısı: Steel macrostructure Çelik ürünleri: Steel products
Çelik kasa: Strongbox Çelik yapı: Steel structure
Çelik kayış: Steel belt Çelik yapı: Steel construction
Çelik kayışlı taşıyıcı: Steel conveyor Çelik yapım fırını: Steelmaking furnace
Çelik kolon (cam fırını): Buckstay Çelik yapımı: Steelmaking
Çelik konstrüksiyon: Steel construction Çelik yarıürünleri: Steel semiproducts
Çelik köşebentler: Steel angles Çelik yassı kütükler: Steel slabs
Çelik kullanıcıları: Steel users Çelik yataklar: Steel bearings
Çelik kumu (metal): Shot Çelik yunağı: Steel bath
Çelik kuşak: Band steel Çelik yünü: Steel wool
Çelik kütük: Steel billet Çelik zırh: Steel shell
Çelik levha: Steel plate Çelik zırh başlığı: Basinet
Çelik levhalı taşıyıcı: Apron conveyor Çelikhane: Steel mill (=Steel plant ; Steel
works)
Çelik lif: Steel fibre
Çelikhane: Steel plant
Çelik mavisi: Steel blue
Çelikhane: Steel works
Çelik metalografisi: Steel metallography
Çelikhane Eritme atölyesi: Melt shop
Çelik niteliği: Steel quality
Çeliklerin sınıflandırması: Classification
Çelik oymacılığı: Siderography of steels
Çelik potası: Steel ladle Çelimsiz: Thin
Çelik profiller: Steel sections Çelimsiz (tıp): Unformed
Çelik saclar: Steel sheets Çelişkisiz: Unambivalent
Çelik seçimi: Steel selection Çello: Violencello
Çelik sertleştirme: Hardening of steel Çeltik kabuklu pirinç: Paddy
Çelik slablar: Steel slabs Çeltik tarlası: Paddy
Çelik standartları: Steel standards Çember: Hoop; Gyre; Ring; Circle
Çelik sütun: Steel column Çember testere: Rim saw

128
Çemberli kasnak Çentikli çubuk çarpma deneyi

Çemberli kasnak: Rim wheel Çengel: Grapple; Holdfast; Hook


Çembersel: Cycloid; Circular; Çengel (çubuk hatası): Hook
Circumferential Çengel biçimli: Unciform
Çembersel alan: Circular field Çengel civatası: Rag bolt
Çembersel devinim: Gyre Çengel kemik (el bileği): Unciform
Çembersel dizili ince tel makinası: Çengelcik: Hamulus
Circular tandem fine-wire machine Çengelli: Barbed; Hamular; Hooked
Çembersel dönme: Gyration Çengelli demir: Grapple
Çembersel kalın saclar: Circular plates Çengelli konveyör: Hook conveyor
Çembersel kesme: Circle shear Çenk: Lyre
Çembersel kuyu fırın: Circular pit Çentik: Notch; Crenation; Indentation;
furnace Serration; Kerf; Nick
Çembersel taşlama: Circle grinding Çentik açılmış: Notched
Çembersel testere: Disc saw Çentik açısı: Notch angle
Çene: Jaw Çentik açma: Notching
Çene (tıp): Maxilla; Chin Çentik açma basgacı: Notching press
Çentik dayancı: Notch strength
Çene altı atardamarı (tıp): Maxillary
artery Çentik deneyi: Notch test
Çene altı bezi (tıp): Maxillary gland Çentik derinliği: Notch depth
Çene ameliyatı (tıp): Genioplasty Çentik duyarlılığı: Notch sensitivity
Çentik etkisi: Notch effect
Çene boşluğu (tıp): Maxillary sinus
Çentik etmeni: Notch factor
Çene kası (tıp): Masseter
Çentik gevrekliği: Notch brittleness
Çene kemiği: Jaw bone; Maxilla
Çentik kırma deneyi (kaynak): Nick
Çene kilitlenmesi (tıp): Trismus break test
Çene ucu (tıp): Gonion Çentik kopma dayancı: Notch rupture
Çene uru (tıp): Actinomycosis strength
Çene ve çene kemiğine ilişkin (tıp): Çentik sivriliği: Notch sharpness (=Notch
Maxillary acuity)
Çene ve yüz ameliyatı (tıp): Maxillofacial Çentik sünekliği: Notch-ductility
surgery Çentik tokluğu: Notch toughness
Çene ve yüz protezleri (tıp): Maxillofacial Çentik ucu sivriliği: Notch acuity
prostheses Çentik yanayı: Notch profile
Çene ve yüze ilişkin (tıp): Maxillofacial Çentikleme: Indentation; nothcing
Çeneli anahtar: Jaw spanner Çentikli: Jagged; Notched
Çeneli ayna: Dog chuck Çentikli çarpma deneyi: Notched-impact
test
Çeneli kavrama: Dog arm
Çentikli çarpma tokluğu: Notched-
Çeneli kazıcı: Clamshell dredge impact toughness
Çeneli kırıcı: Jaw crusher Çentikli çubuk: Notched bar
Çeneli mengene: Jaw vice Çentikli çubuk çarpma deneyi: Notched
Çeneye diş yerleştirme: Implantation bar impact test

129
Çentikli deney numunesi Çevre ölçer (tıp)

Çentikli deney numunesi: Notched test Çevirim: Conversion


specimen (=Notched specimen) Çevirim katsayısı: Conversion factor
Çentikli kırma deneyi (kaynak): Nicked Çevirimli kaplama: Conversion coating
fracture test
Çevirimli örtme: Conversion coating
Çentikli numune: Notched specimen
Çevirme: Spin
Çentilme: Chippage
Çevirme: Rimming
Çentme: Chipping; Slotting; Nicking
Çevirme (hadde): Tilt
Çepeçevre çatlama (cam boru): Spiral
Çevirme düzenli fırın: Tilting furnace
fracture
Çepin: Trowel Çevirteç: Manipulator
Çerçeve: Mount; Framework; Casing Çevirtim: Conversion
Çerçeve Tekerlek ispiti: Rim Çevre: Locality; Circumference;
Environment; Perimeter; Vicinity; Rim
Çerçeve şase: Frame
Çevre atomları: Neighbouring atoms
Çerçeve camı (resim): Picture framing
glass (=Picture glass) Çevre bilimi: Bionomics; Ecology;
Environmental science
Çerçeve camı (resim): Picture glass
Çevre bilimsel: Bionomic(al)
Çerçeve çubuğu: Muntin
Çevre çizgisel biçimleme: Contour
Çerçeve duvarı doldurma: Nogging forming
Çerçeveleme(resim): Inlaying
Çevre çizgisel frezeleme: Contour milling
Çerçöp: Raff; Junk; Litter; Scum
Çevre çizgisel şertleştirme: Contour
Çerez: Gorp hardening
Çeşit: Variety; Type Çevre çizgisel talaşlı işleme: Contour
Çeşitkenar köşebentler: Unequal angles machining
Çeşitle(n)me: Varying Çevre çizgisi: Contour
Çeşitli: Varietal; Miscellaneous; Various; Çevre düzeni: Environmental plan
Several Çevre düzenlemesi: Environmental
Çeşitli büyüklüklerde: Varisized planning
Çeşitlilik: Variegation; Variety Çevre gelişimi: Environmental
Çeşme: Water fountain; Fountain; development
Drinking fountain Çevre havası: Ambient air
Çeşni: Sample Çevre kırımı: Ecocide
Çeşnisel: Varietal Çevre kirlenmesi: Environmental
Çetele: Tally pollution
Çevirgeç: Turnstile Çevre kirletici: Environmental pollutant
Çeviri: Translation Çevre kirliliği: Environmental pollution
Çevirici: Alternator Çevre koruma: Environmental protection
Çevirici çıkış yolluğu (hadde): Delivery Çevre koşulları: Environmental
twist guide conditions
Çevirici oval yolluk (hadde): Oval Çevre mühendisliği: Environmental
repeater (=Oval twister) engineering
Çevirici role: Ending roller Çevre ölçer (tıp): Perimeter

130
Çevre ölçme Çevrimsel fırın

Çevre ölçme: Perimetry Çevresel ayrılma: Circumferential split


Çevre sıcaklığı: Ambient temperature Çevresel etmenler: Environmental factors
Çevre sıcaklığı: Environmental Çevresel geçirimli taramalı elektron
temperature mikroskopisi: Environmental
Çevre tasarımı: Environmental plan transmission scanning electron
microscopy
Çevre uyumlu: Autoplastic
Çevresel gerilim çatlatması:
Çevre uzunluğu: Perimeter
Environmental stress cracking
Çevredeki: Neighbouring
Çevresel gerilim yüzey çatlatması:
Çevrekaya: Rimrock Environmental stress crazing
Çevreleç: Muffle Çevresel koşullar: Environmental
Çevreleme: Envelopment conditions
Çevrelenik: Peritectic Çevresel özellik: Ambience
Çevrelenik bileşim: Peritectic Çevresel sinirler (tıp): Peripheral nerves
composition Çevresel taramalı elektron mikroskobu:
Çevreleniksi çizge: Peritectoid Environmental scanning electron
diagramme microscope
Çevrelenik çelikler: Peritectic steels Çevresel taramalı elektron mikroskopisi:
Çevrelenik çizge: Peritectic diagramme Environmental scanning electron
microscopy
Çevrelenik değişim: Peritectic change
Çevresel ucaylanmış ışık: Circularly
Çevrelenik denge: Peritectic equilibrium
polarized light
Çevrelenik dizge: Peritectic system
Çevreye uyum bilgisi: Ergonomics
Çevrelenik nokta: Peritectic point Çevreye uyumlu: Ergonomical
Çevrelenik sıcaklık: Peritectic Çevreye uyumlu tasarım: Ergonomical
temperature design
Çevrelenik tepkime: Peritectic reaction Çevrik: Inverted
Çevreleniksi: Peritectoid Çevrik gözetleç: Inverted microscope
Çevreleniksi bileşim: Peritectoid Çevrik ışık mikroskobu: Inverted light
composition microscope
Çevreleniksi çizge: Peritectoid Çevrik metal mikroskopu: Inverted
diagramme metallurgical microscope
Çevreleniksi değişim: Peritectoid change Çevrik mikroskop: Inverted microscope
Çevreleniksi denge: Peritectoid Çevrilemez: Inconvertible
equilibrium
Çevrim: Cycle
Çevreleniksi dizge: Peritectoid system
Çevrim çarpanı: Conversion factor
Çevreleniksi nokta: Peritectoid point
Çevrim dışı (bilgisayar): Off-line
Çevreleniksi sıcaklık: Peritectoid
temperature Çevrim sayısı: Number of cycles
Çevrim süresi: Cycle time
Çevreleniksi tepkime: Peritectoid
reaction Çevrimsel: Cyclic
Çevresel: Environmental; Peripheral; Çevrimsel çizelge: Periodic table
Circumferential; Ambient Çevrimsel fırın: Periodic kiln

131
Çevrimsel gerilim uygulamaları Çıkış gazı

Çevrimsel gerilim uygulamaları: Cyclic Çıkarma hızı: Withdrawal speed


stress applications Çıkarma makarası: Hoisting sheave
Çevrimsel gerilimler: Cyclic stressing Çıkarma makinası: Hoisting machine
Çevrimsel süreç: Cyclic process Çıkarma merdanesi: Withdrawal roll
Çevrimsel tavlama: Cycle annealing Çıkarma tırnağı (kalıp): Knock-up
Çevrimsel yük: Cyclic load Çıkarma verimi: Hoisting capacity
Çevrimsel yükleme: Cyclic loading Çıkartım: Ejection
Çevrimsiz: Acyclic Çıkartım izi: Ejection mark
Çevrinti: Gurge; Whirl Çıkartma: Decal
Çeyiz: Trousseau Çıkık: Out-of-joint; Protrusive
Çeyrek: Quarter Çıkık (tıp): Dislocation
Çeyrek çember: Quadrant Çıkık damarlı (tıp): Venous
Çeyrek dalga levhası (optik): Quarter- Çıkık diş: Bucktooth
wave plate
Çıkık kalça kemikli: Hipshot
Çeyrek sert: Quarter hard
Çıkım: Evolution
Çeyrek sertlik işlemi: Quarter-hard
temper Çıkın: Packet
Çeyrek sertlikli: Quarter hard Çıkıntı: Nib; Appendix; Point; Protrusion;
Apophysis; Limb; Ledge
Çıban (tıp): Bleb; Boil; Pustule; Furuncle
Çıkıntı (döküm yüzey bozukluğu): Riser
Çıbanlı (tıp): Furuncular
(=Feeder; Feeding head)
Çığ: Avalanche
Çıkıntı (mak.): Tongue
Çığ diyodu: Avalanche diode
Çıkıntı kusurlu yüzey: Liquidated surface
Çığ etkisi: Avalanche effect
Çıkıntılar: Pop-outs
Çığ voltajı: Avalanche voltage
Çıkıntılar (hadde kusuru): Extrusions
Çıkak: Outlet
Çıkıntılı: Protrusive
Çıkan (mat.): Subtrahend
Çıkıntılı dip: Rocker bottom (=Rocker)
Çıkan gaz: Evolved gas
Çıkıntılı dip: Rocker
Çıkan gaz çözümlemesi: Evolved gas
analysis (EGA) Çıkıntılı dip (cam): Spike
Çıkan ısı: Generated heat Çıkıntılı mıknatıslı mercek: Snorkel lens
Çıkarıcı: Ejector; Extracter; Knockout Çıkıntılı taban (şişe): Flanged bottom
Çıkarılabilir kapak (fırın): Removable Çıkış: Outflow; Exit; Outlet
cover Çıkış (hadde): Delivery1
Çıkarım: Extraction Çıkış açısı (x-ışınları): Take-off angle
Çıkarım (mantık): Inference Çıkış basıncı: Exit pressure
Çıkarma: Egestion Çıkış borusu: Manifold; Exhaust manifold
Çıkarma (fırın): Withdrawal Çıkış bölümü (hadde): Exit section
Çıkarma (maden): Hoisting Çıkış cizikleri (cam): Exit scars
Çıkarma (mat.): Deduction; Subtraction Çıkış düzlemi: Exit plane
Çıkarma (paket): Unpacking Çıkış gazı: Exit gas

132
Çıkış gerilimi Çiçek özü

Çıkış gerilimi: Exit tension Çınlama: Ting; Resonation


Çıkış hızı (hadde): Exit speed Çınlanım: Resonance
Çıkış izi (hadde): Exit mark Çınlataç: Resonator
Çıkış kalınlığı: Exit thickness Çınlayan: Resonant
Çıkış manifoldu: Exhaust manifold Çınlayan tünelleme aygıtı: Resonant
Çıkış masası: Exit table; Mill run-out tunneling device
table; Delivery table; Back table; Delivery Çıplak: Bare
desk; Run-out table Çıplak çelik: Bare steel
Çıkış merdaneleri (Galvanizleme): Exit Çıplak elektrot: Bare electrode; Bare-wire
rolls electrode
Çıkış pompası: Exhaust pump Çıplak göz: Naked eye
Çıkış portu (cam): Exhaust port Çıplak gözle görülebilir: Macroscopic
Çıkış rolesi masası (hadde): Delivery (al)
roller table Çıplak gözle üç boyutlu görüntü izleme:
Çıkış sarıcısı: Exit looper Autostereoscopy
Çıkış sıcaklığı: Exit temperature Çıplak numune (metalbilim):
Çıkış tarafı gerilim rolesi: Exit tension Unmounted specimen
reel Çıplak tel: Bare wire
Çıkış tezgahı: Delivery table Çıplaklaşma: Denudation
Çıkış ucu: Discharge end Çıplaklaşmış: Denuded
Çıkış üfleci: Exhaust fan Çıplaklaşmış bölgecik: Denuded zone
Çıkış yan yolluğu (hadde): Delivery side Çıra: Lightwood
guide Çırçır: Silk mill
Çıkış yanması: Afterburning Çırçır (pamuktan çiğit ayıran makine):
Çıkış yeri: Outlet Gin
Çıkış yolluğu (hadde): Exit guide Çırpma (bakır): Flapping
(=Delivery guide) Çırpma tokmağı: Paddle
Çıkma: Oriel Çıta: Slat; Splint
Çıkma: Cantilever; Mounting; Run-out; Çıta(= ince dar tahta): Lath
Breakout Çıta(= ince dilim): Sliver
Çıkma algılayıcı: Cantilever sensor Çıta rendesi: Reglet plane
Çıkma kemer: Sprung arch Çıtalı geçme: Tongue-and-groove joint
Çıkma kiriş: Cantilever beam Çiçek bozuğu (tıp): Variole
Çıkrık: Pulley; Jenny; Spinning wheel; Çiçek bozuğu (tıp): Pockmarked
Traction hoist; Reel; Sheave (=Pocky)
Çıkrık iği: Reel Çiçek dürbünü: Kaleidoscope
Çıkrık makarası: Pirn Çiçek hastalığı (tıp): Smallpox;Variolal
Çıkrıkçı: Winder Çiçek kakmalı renkli züccaciye:
Çıktı: Output Murrtime glass
Çıngırak: Hand-bell Çiçek moru (boya): Gentian violet
Çıngırtı: Tinkle; Tang Çiçek özü: Essential oil

133
Çiçek vazosu Çift dışbükey merceksi

Çiçek vazosu: Jardiniere Çift bükülü: Biflex


Çiçek yağı: Neroli oil Çift cam: Double-glazing
Çiçekleme (cam): Bloom Çift camlı (pencere): Double-glazed
Çiçeklenme: Flowers Çift curuf alma: Double slagging
Çiçeklenme (cam): Weathering Çift curuf süreci: Double slag process
Çiçeklenme (cam): Sulpate bloom Çift curuf uygulaması: Double slag
(=Bloom) practice
Çiçeklenme (görüntü): Blooming Çift curuf yöntemi: Double slag method
Çiçeklenmiş cam: Weathered glass Çift curuf işlemi (çelik): Two-slag
Çiçekler: Flowers operation
Çiçekli tac: Anadem Çift curuflu süreç (çelik): Double-slag
process
Çiçeklik: Planter
Çift çan (yüksek fırın): Double bell
Çiçeklik (pencere): Window box
Çift çapraz kayma: Double cross slip
Çiçeksi rozet: Rosette
Çift çarklı parlatıcı: Twin polisher
Çiçeksi grafit: Rosette graphite
Çift çarklı taşlama tezgahı (cam): Twin
Çift: Even; Double; Dual grinder
Çift ağızlı: Double-ended Çift çeneli kepçe: Clamshell; Clamshell
Çift ağızlı (bıçak v.b.): Double-edged bucket
Çift ağızlı balta: Double-axe Çift çeneli kova: Clamshell bucket
Çift akışlı suverme: Double cascade Çift çeneli tarak: Clamshell bucket
quench Çift çengelli baklalı zincir: Ladder chain
Çift akıtma (seramik): Double draining Çift çentikli basma deneyi: Double-notch
Çift akma sınırı: Double yield point compression test
Çift arıtma: Double refining Çift çeperli tencere: Double boiler
Çift ayrışma (kim.): Double Çift dağlama: Double etching
decomposition Çift daldırma (sırlama): Double dipping
Çift bağ: Double bond Çift damla süreci (cam): Double-gob
Çift bakışımlı: Bisymmetric(al) process
Çift bakışımlılık: Bisymmetry Çift damla yöntemi (cam): Double gob
Çift bazlı (kim.): Dibasic process
Çift bıçaklı saban: Lister Çift damlalı süreç (cam): Double-gob
Çift bombeli oto camı: Compound process (=Douple-cavity process)
curvature Çift değişim: Double exchange
Çift boşluklu kalıp (cam): Double cavity Çift demir molibden karbürü: Double
mould iron molybdenum carbide
Çift boşluklu kalıp süreci: Double cavity Çift demir volfram karbürü: Double iron
mould process tungsten carbide
Çift burma deneyi: Double torsion test Çift denetim: Double-check
Çift burma yöntemi: Double torsion (DT) Çift dışbükey: Biconvex
technique Çift dışbükey merceksi: Lenticular

134
Çift dışbükey mercek Çift namlulu (tüfek)

Çift dışbükey mercek: Lenticular lens; Çift içbükey: Biconcave


Biconvex lens Çift ikili (=iki ayak): Double dua
Çift dışık alma: Double slagging Çift kabuklu kusur (çelik): Double skin
Çift dışık süreci: Double slag process Çift karbür: Double carbide
Çift dışık uygulaması: Double slag Çift kat cam: Ply glass
practice
Çift katkılama: Double doping
Çift dışık yöntemi: Double slag method
Çift katkılama yöntemi: Double doping
Çift dışıklı çalışma: Two-slag operation method
Çift dışıklı süreç: Double-slag process Çift katlı (araç): Double-decker
Çift dikaçılı (geom.): Birectangular Çift katlı cam: Double glazing unit
Çift dökümlü merdaneler: Double- Çift katlı göz merceği: Bifilar eyepiece
poured rolls
Çift katlı oküler: Bifilar eyepiece
Çift eğmeli numune tutucu (e.mik.):
Çift katman: Double layer
Double-tilt holder
Çift kayma: Double slip
Çift elenmiş öğütülmüş refrakter gereç:
Double-screened ground refractory Çift kaynaklı bağlantı: Double welded
material joint
Çift elyaflı doku: Double fibre texture Çift kaynama noktaları: Double boiling
points
Çift erime noktaları: Double melting
points Çift kaynamalı dizge: Double boiling
system
Çift erimeli dizge: Double melting system
Çift kemerli fırın: Double crown furnace
Çift eşlem: Even parity
Çift kırılım {=çift kırımlı gerecin
Çift etkili: Amphoteric
belirteçleri farkı (Dn)}: Birefringence
Çift etkili biçimlendirme: Double action
Çift kırılım ölçümü: Birefringence
forming
measurement
Çift etkili davranım: Amphotheric
Çift kırılma (ışık): Double refraction
behavior
Çift kırınım: Double diffraction
Çift etkili kalıp: Double action die
Çift kıvrım çekirdeklenmesi: Double
Çift evreli ısıl işlem: Dual phase heat
kink nucleation
treatment
Çift kuvvetli basgaç (cam): Toggle press
Çift evreli çelikler: Dual phase steels
Çift makaralı palanga: Double tackle
Çift gerdan: Double chin
Çift mantarlı ray: Double-headed rail
Çift görme (göz): Diplopia
Çift menevişleme: Double tempering
Çift görüntü: Ghost image
Çift mercekli gözlük camı: Solid bifocals
Çift gösterici merceği: Double projector
lens Çift mercekli yansıtımlı fotoğraf
makinesi: Twin-lens reflex camera
Çift ışın: Double beam
Çift metalli levha: Bimetallic plate
Çift ışın girişimi (fiz.): Double-beam
interference Çift motorlu: Twin-engine
Çift ışın girişimli mikroskopi: Double- Çift motorlu jet (uçak): Twinjet
beam interference microscopy Çift motorlu uçak: Twin-engine plane
Çift ışınsal (bakışımlılık): Biradial Çift namlulu (tüfek): Double-barrelled

135
Çift normalleme (ısıl işlem) Çiğit boyası

Çift normalleme (ısıl işlem): Double Çift U-yivli kaynak: Double U-groove
normalizing weld
Çift odakla(n)ma (elekt. Optiği): Double Çift üfleme süreci (cam): Blow-and-blow
focussing process
Çift odaklı: Bifocal Çift üşek: Diode
Çift oluklu: Bisulcate Çift vuruşlu (yürek): Dicrotic
Çift oluşumu (atom): Pair production Çift vuruşlu buharlı şahmerdan: Double
Çift örgülü (kumaş): Double-knift acting steam hammer
Çift rakamlı: Double-digit Çift vuruşlu çekiç: Double-acting
hammer
Çift reçineli bağlama: Dual resin bonding
Çift V-yivli kaynak: Double V-groove
Çift renk süzgeci (optik): Dichroic filter
weld
Çift renkli: Dichromatic; Dichoric
Çift yakıtlı bek: Combination burner
(=Dichroitic)
Çift yaşlandırma: Double ageing
Çift renkli kristal: Dichroic crystal
Çift yatak: Twin bed
Çift renkli örüt: Dichroic crystal
Çift yokoluşumu (atom): Pair
Çift renkli renk: Dichroic colour
annihilation
Çift renklilik: Dichroism
Çift yoğuşturucu: Double condenser
Çift salgılı (tıp): Heterocrine
Çift yönlü: Bidirectional
Çift sargılı bobin: Bifilar winding
Çift yönlü ısı derleyici: Regenerator;
Çift sarmal: Double-helix Checker chamber
Çift sarmal dişli: Herringbone gear Çift yüzlü çömlek: Double-face ware
Çift satır arası: Double-space Çift-atom boşluğu: Di-vacany
Çift sayılar: Even numbers Çifte: Double-barrelled
Çift sıra düğmeli: Double-breasted Çifte: Duplex
Çift sinterleme: Double sintering Çifte: Shotgun
Çift suverme: Regenerative quenching Çifte freze: Straddle mill
Çift sürgülü (pencere): Double-hung Çifte frezeleme: Straddle milling
Çift sürme: Plowing Çifte gerdan (tıp): Jowl
Çift sürme (Sürülmüş arazi): Tillage Çifte iz yöntemi (sertlik): Double
Çift taraflı ayna: Two-way mirror impression method
Çift taraflı inme (tıp): Diplegia Çifte kilit: Double-lock
Çift taraflı üfleç: Bifurcated fan Çifte nikel kaplama: Duplex nickel
Çift tavlama: Double annealing plating
Çift toplayıcı mercek: Double condenser Çifte suverme: Double quenching
lens Çiftiz: Doublet
Çift tuz: Double salt Çiftler: Pairs
Çift tümsekli mercek: Biconvex lens Çiftli: Doublet
Çift ucay: Double pole Çiftlik hayvanları: Livestock
Çift uçlu: Double-ended Çiftlik işleri barakası: Bothy
Çift uskurlu gemi: Twin-screw ship Çiğit boyası: Gossypol

136
Çiğit küspesi Çinko demir dizgesi

Çiğit küspesi: Cotton cake Çin beyazı: Chinese white (= Flowers of


Çil: Macula solaris Zinc); Zinc white
Çil (deri): Speckle Çin buhurdanı: Joss stick
Çil (tıp): Lentigo Çin ipeği: Pongee
Çil derinliği: Chill depth Çin kili: China clay
Çil dökme demir: Chilled cast iron Çin porseleni: Bone china; Celadon;
Chinese porcelain
Çil döküm: Chilled casting; Chill casting
Çin süreci (seramik): China process
Çile: Sleave; Skein
Çin tuncu: Chinese bronze
Çile (yün): Hank
Çin yazılı ötektik: Chinese script eutectic
Çilingir: Locksmith
Çin yazısı: Chinese script
Çilingir dükkanı: Smithery
Çinileme: Porcelainization
Çilingir eğesi: Key file
Çinko: Zinc
Çillenme (kaynakta birikinti): Freckling
Çinko akrilat: Zinc acrylate
Çilli cam: Seedy glass
Çinko alaşımı seçimi: Zinc alloy selection
Çilli metal: Speckled metal
Çinko alaşımları: Zinc alloys
Çim: Turf Çinko alaşımlarını parlatma:
Çim biçici: Lawn mower Fadgenising
Çim biçme bıçağı: Mower blade Çinko arıtma: Zinc purification; Zinc
Çim biçme makinası: Lawn mower refining
Çim biçme makinası: Mower Çinko arsenit: Zinc arsenide
Çim su serpeci: Lawn sprinkler Çinko asetat: Zinc acetate
Çim sulayıcı: Lawn sprinkler Çinko asidi: Zincate
Çimbalo: Harpsichord Çinko bakır alaşımları: Zinc copper
Çimen: Turf; Lawn alloys
Çinko bakır denge çizgesi: Zinc copper
Çimen biçici: Grass mower
equilibrium diagramme
Çimen biçme makinası: Grass mower
Çinko bakır dizgesi: Zinc copper system
Çimen yeşili (renk): Grass-green
Çinko bakır evre çizgesi: Zinc copper
Çimenlik: Lawn phase diagramme
Çimento: Cement Çinko bakır çifti: Zinc-copper couple
Çimento karıcısı: Cement mixer Çinko bileşikleri: Zinc compounds
Çimento karışımı: Cement paste Çinko bilyaları: Zinc shot
Çimento katsayısı: Cement factor Çinko borosilikat camı: Zinc borosilicate
Çimento kazıyıcı: Cement scraper glass
Çimento kili: Cement clay Çinko bromür: Zinc bromide
Çimento mozaiği: Terrazzo Çinko camı: Zinc glass
Çimento pastası: Cement paste Çinko cevherleri: Zinc ores
Çimento sertleşmesi: Hardening of Çinko çöpleri: Zinc sticks
cement Çinko damıtma: Zinc distillation
Çimlendirilmiş arpa: Malt Çinko demir dizgesi: Zinc iron system

137
Çinko derişintiler Çinko sülfür

Çinko derişintiler: Zinc concentrates Çinko klorür: Zinc chloride


Çinko dışık-buharlaştırma: Zinc slag- Çinko kromat: Zinc chromate
fuming Çinko kurşun alaşımları: Zinc-lead alloys
Çinko emdirme: Zinc impregnation Çinko kurşun dizgesi: Zinc lead system
Çinko ferriti: Zinc ferrite Çinko kurtları (yüzey bozukluğu): Zinc
Çinko fırını: Zinc furnace worms
Çinko florür: Zinc fluoride Çinko külçesi: Spelter
Çinko fosfat kaplama: Zinc Çinko kütüğü: Zinc ingot metal; Zinc
phosphatizing bloom
Çinko fosfat örtü: Zinc phosphate coating Çinko lehimi (%50Zn+%50Cu): Spelter
Çinko fosfat tutturucular: Zinc solder
phosphate cements Çinko levha: Zinc plate
Çinko fosfatlama: Zinc phosphatizing Çinko mat sırları: Zinc matte glazes
Çinko fosfür: Zinc phosphide Çinko mineralleri: Zinc minerals
Çinko hidrometalurjisi: Zinc Çinko molibdat: Zinc molybdate
hydrometallurgy Çinko nikel denge çizgesi: Zinc nickel
Çinko içeren: Zincferous equilibrium diagramme
Çinko ikioksit: Zinc dioxide Çinko nikel dizgesi: Zinc nickel system
Çinko indirgeme: Zinc reduction Çinko oksit: Zinc oxide
Çinko indirgeme denklemi: Zinc Çinko oksit boya: Chinese white
reduction equation (= Flowers of Zinc)
Çinko iyodür: Zinc iodide Çinko özellikleri: Zinc properties
Çinko izabesi: Zinc smelting Çinko parçacıkları: Zinc granule
Çinko kaplama: Galvanizing; Çinko peroksit: Zinc peroxide
Zincification; Zincing (=Galvanizing); Çinko pigmentleri: Zinc pigments
Galvanization; Zinc coating
Çinko polikarboksilat tutturucular: Zinc
Çinko kaplama (işleme): Zinc plating polycarboxylate cements
Çinko kaplanmış: Zinc coated Çinko polikarbonat (dişcilik): Zinc
Çinko kaplı: Galvanized; Zinc coated polycarbonate
Çinko kaplı bakır sac: Zinc-coated Çinko püskürtme: Zinc spraying
copper sheet Çinko sarısı: Zinc yellow
Çinko kaplı çelik sac: Zinc coated steel Çinko selenit: Zinc selenite
sheet
Çinko selenür: Zinc selenide
Çinko kaplı demir: Galvanized iron
Çinko sıvıdan özütlemesi: Zinc leaching
Çinko kaplı sac: Galvanized steel
Çinko silikat: Zinc silicate
Çinko kaplı sac: Zinc coated sheet
Çinko siyanür: Zinc cyanide
Çinko kaplı tel: Galvanized wire
Çinko stearat: Zinc stearate
Çinko karbonat: Zinc carbonate
Çinko sülfat: Zinc sulphate
Çinko kavurma: Zinc roasting
Çinko sülfür: Black jack (blende); Zinc
Çinko kızıl oksiti: Red oxide of Zinc blende(=Sphalerite); Zinc sulphide (=Zinc
Çinko kireci: Zinc lime blende)

138
Çinko şerartlama Çizen nesnel mercek/objektif

Çinko şerartlama: Zinc sherardizing Çinkosuzlaşma: Dezincification


Çinko tel: Zinc wire Çinkosuzlaşmış pirinç: Dezincified brass
Çinko telürür: Zinc telluride Çinkotaşı: Zincite
Çinko temelli alaşımlar: Zinc-base alloys Çiriş: Paste
Çinko temelli basınçlı döküm alaşımları: Çirişli keten bezi: Buckram
Zinc base die casting alloys Çiseleme: Drizzle
Çinko temelli yatak alaşımlar: Zinc-base Çisenti (yağmur): Mizzle
bearing alloys Çisiltili: Drizzly
Çinko titanya kapama camı: Zinc-titania Çiş (tıp): Urine
cover glass
Çit: Fence; Fencing; Enclosure; Barrier
Çinko toplaklama: Zinc sintering
Çit korkuluk: Railing; Rail
Çinko tozu: Zinc dust; Zinc powder
Çit dizisi: Hedgerow
Çinko tutgacı (derin çekmelik galvanizli
çelik): Zinc grip Çit kazığı: Pole
Çinko üflemeli fırını: Zinc blast furnace Çivi: Gib; Nail
Çinko üzerine resim oyma: Zincography Çivi çıkarma: Unnailing
Çinko varağı: Zinc foil Çivi izi: Pin mark (=Point mark)
Çinko yeşili: Zinc green Çivi sökme: Unnailing
Çinko zehirlenmesi: Zincalism Çivigömen: Nailset
Çinkoca zenginleştirilmiş çelik: Zinc- Çivileme: Transfixion; Transfixing;
enriched steel Nailing
Çinkodan zehirlenme(tıp): Zincalism Çivisiz: Pegless; nailless
Çinko-demir bileşikleri: Zinc-iron Çivit: Indigotin
compounds Çivit: Indigo (=Indigotin)
Çinkofosfat kaplama: Granodising Çivit boyası: Induline; Indigo blue
Çinkografi: Zincography; Glass etching Çivitleme: Blueing
Çinkografi resmi: Zincograph Çivitleme tuzu: Blueing salt
Çinkolama: Zincating; Galvanizing; Çivri çentik: Sharp notch
Zincification; Zincing (=Galvanizing) Çiy: Dew
Çinkolanmış demir: Galvanized iron Çiy aygıtı: Dew cup instrument
Çinkolanmış tel: Galvanized wire Çiy noktası: Dew point
Çinkolanmışların tavlanması: Çiy noktası sıcaklığı: Dew point
Galvannealing temperature
Çinkolu: Zincous; Zinky; Zincic Çiy sıcaklığı çözümleci: Dew point
Çinkolu boyaözleri: Zinc pigments analyser
Çinkolu cam: Zinc crown glass Çiylenme sıcaklığı: Dew point
Çinkolu kurşun (%20Zn + %80Pb): Çizelge: Table; Chart; Tabulation; List
Terne Çizelgeleme: Tabulation; Tabularization
Çinkolu merhem (%20Zn0): Zinc Çizelgesel: Tabular
oinment Çizen nesnel mercek/objektif: Marking
Çinkolu tuğla yüzeyi: Zinc flash objective

139
Çizenek Çoğul saçılım

Çizenek: Graph Çizilmiş resim: Tracing


Çizenekli formül: Structural formula Çizim bilimi: Cartography
Çizge: Diagramme (=Diagram) Çizimli kare deneyi: Scribed square test
Çizge bilimi: Nomography Çizinme: Abrasion
Çizgi: Streak; Striation; Line Çizinme aşınması: Abrasive wear
Çizgi belirteçleri: Line indices (=Miller Çizinme direnci: Abrasion resistance
indices) Çizinme hasarı: Abrasion damage
Çizgi çifti (görünge): Line pair Çizinme sertlik deneyleri: Abrasion
Çizgi çizer: Tracer hardness tests
Çizgi çizme: Lineation Çizintili aşınma: Abrasion
Çizgi çözünürlüğü: Line resolution Çizit: Cartogram
Çizgi dizisi: Lineation Çizitke: Nomography
Çizgi enlenmesi (x-ışınları): Line Çizme: Boot
broadening Çizme (sürtünme hatası): Scoring
Çizgi odağı (x-ışınları): Line focus Çizme çekeceği: Bootjack
Çizgilerle bölme: Lineation Çizme deneyi: Scratch test
Çizgili: Graphic (al); Lineate; Streaked; Çizme eğrileri: Scribe lines
Streaky; Striped; Striated; Banded
Çizme izleri: Scribe marks
Çizgili cam: Fluted glass
Çocuğa/bebeğe ilişkin: Infantile
Çizgili desenli cam: Ribbed glass
Çocuk al(dır)ma: Abortion
Çizgili kağıt: Laid paper
Çocuk arabası: Bassinet; Perambulator
Çizgisel: Linear; Graphic (al);
Çocuk bakımı (tıp): Pediatrics
Diagrammatic
Çocuk bezi: Diaper; Napkin
Çizgisel görünge: Line spectrum
Çocuk bilimi: Pedology
Çizik: Scratch; Cut; Microcut; Sleek;
Striation Çocuk diş bakımı: Pedodontics
Çizik (cam): Crush Çocuk düşürten (şey): Aborticide
Çizik dağlama izi: Scratch trace Çocuk düşürtücü (ilaç): Abortfacient
Çizik direnci: Scratch-resistance Çocuk felci (tıp): Infantile paralysis
Çizik dirençli: Scratch resistant Çocuk felci aşısı: Salk vaccine
Çizik dirençli kaplamalar: Scratch Çocuk iskorbütü (tıp): Infantile scurvy
resistant coatings (=Barlow’s disease)
Çizik ilişkili hasar: Scratch-induced Çocuk önlüğü: Pinafore; Bib
damage Çocuk tekkesi: Biggin
Çizik kalıp: Scratched mould Çoğaltaç: Duplicator
Çizik yüzey: Abraded surface Çoğaltılabilir: Duplicable
Çiziklenme: Scoring Çoğaltma: Augmentation; Duplication;
Çiziklerle süsleme: Lining Multiplication
Çizikli sürtünme aşınması: Scraching Çoğaltma hakkı: Copyright
abrasion; Scratching abrasive wear Çoğul: Plural
Çiziksiz: Unmarked Çoğul saçılım: Plural scattering

140
Çoğultmalı Çok az alaşımlı dengeli çelikler

Çoğultmalı: Multiplex Çoğuza ilişkin: Polymeric


Çoğuz: Polymer Çoğuzla(ş)ma: Polymerization
Çoğuz adları: Polymer names Çoğuzlama fırını: Polymerizing oven
Çoğuz akışkanlar: Polymer fluids Çoğuzlaşma başlatıcı: Polymerization
Çoğuz anayapı: Polymer matrix Initiator
Çoğuz anayapılı karma: Polymer-matrix Çoğuzlaşma ısısı: Heat of polymerization
composite Çoğuzlaşma kertesi: Degree of
Çoğuz anayapılı karmalar: Polymer- polymerization (DP)
matrix composites Çoğuzlaştırıcı enzim: Polymerase
Çoğuz artıuç: Polymeric cathode Çoğuzlu: Polymeric
Çoğuz biçimleri: Polymer forms Çoğuzlu moleküller kümesi: Micelle
Çoğuz bilimi: Polymer science Çoğuzluk: Polymerism
Çoğuz çevrimi: Polymer conversion Çoğuzsal: Polymeric
Çoğuz eriyik: Polymer melt Çoğuzsuzlaş(tır)ma: Depolymerization
Çoğuz fırçası: Polymer brush (=cracking)
Çoğuz film: Polymeric film Çok: Plenteous; Plentiful; Very; Numerous
Çoğuz gereçler: Polymeric materials Çok acı: Picric
Çoğuz harmanı: Polymer blend Çok açılı: Multangular; Polyangular
Çoğuz içyapıları: Polymer Çok arı: Ultrapure; Superpure
microstructures Çok arı demir: Puron
Çoğuz inceüretimi: Polymer Çok arı metal: Superpure metal
microfabrication Çok arıtılmış: Ultrapure
Çoğuz kimyası: Polymer chemistry Çok aşamalı: Multi-stage
Çoğuz lifi: Polymer fibre; Polymeric fibre Çok aşamalı bakır arıtma: Multiple
Çoğuz mantar: Polymer mushroom copper refining
Çoğuz mıknatıslı şerit: Polymeric Çok aşamalı eksenel turbo körük: Multi-
magnetic tape stage axial flow turbo-blower; Multiple-
Çoğuz nanobağlantı: Polymer stage axial turbo-blower
nanojunction Çok aşamalı elek: Multi-stage screen
Çoğuz ortam: Polymer medium Çok aşamalı merkezkaç turbo-körük:
Çoğuz örütlemesi hızbilimi: Kinetics of Multi-stage centrifugal turbo-blower
polymer crystallization Çok aşamalı merkezkaçlı körük: Multi-
Çoğuz örütleri: Polymer crystals stage centrifugal blower
Çoğuz özellikleri: Polymer properties Çok aşamalı örnekleme: Multi-stage
Çoğuz parçalanması: Depolymerization sampling
(=cracking) Çok atkılı kaynak: Multiple-pass weld
Çoğuz reçineleri: Polymer resins Çok atomlu: Polyatomic
Çoğuz saydam incekeseleri: Polymer Çok ayaklı dilmeli haddeleme: Multi-
transparent microcapsules strand slit rolling
Çoğuz sıvılar: Polymeric liquids Çok az: Minute
Çoğuz zar: Polymer membrane; Çok az alaşımlı dengeli çelikler:
Polymeric film Microalloyed stabilized steels

141
Çok az alaşımlama Çok ezmeli makinalar (tel)

Çok az alaşımlama: Microalloying Çok değişkenli dizge: Multivariant


Çok az alaşımlı çelikler: Microalloyed system
steels Çok değişkenli nitelik denetimi: Multi-
Çok başlı eğitim mikroskopu: Multihead variable quality control
teaching microscope Çok delikli nozul/döküm deliği (SDM):
Çok başlı mikroskop: Multihead Multi-hole nozzle
microscope Çok delikli tuğla: Multi-hole brick
Çok bazlı: Polybasic Çok düşük frekans (10-30 khz): Very low
frequency
Çok bıçaklı pulluk: Gangplow
Çok düşük genleşimli cam: Ultralow-
Çok biçimli: Polymorph
expansion glass
Çok biçimli: Polymorphic Çok düşük karbonlu çelik döküm: Mitis
Çok biçimlilik: Polymorphism casting
(=Allotropy) Çok düşük karbonlu çelikler: Ultralow
Çok bileşenli dizge: Multicomponent carbon steels
system Çok düşük karbonlu demir: Soft iron
Çok bileşenli oksit cam: Multicomponent Çok düşük karbonlu ferrokrom:
oxide glass Extralow carbon ferrochrome
Çok boşluklu pres döküm kalıpları: Çok düşük karbonlu ferrotitan: Extralow
Multiple-cavity die-casting dies carbon ferrotitanium
Çok büyük: Whopper Çok düşük karbonlu ostenitli paslanmaz
Çok büyük uçak gemisi: Supercarrier çelikler: Extra low carbon grade austenitic
Çok çekirdeklenmiş dev gözeler: stainless steels
Multinucleated giant cells Çok düşük karbonlu soğuk haddelenmiş
çelik: Enamelling iron
Çok çekirdekli: Polynuclear
Çok düşük sıcaklıkta yönsemez:
Çok çengelli olta: Trawl line
Ultralow-temperature isotropic (ULTI)
Çok çengelli yapay yem (balıkçılık): Plug
Çok düşük sıklık: Very low frequency
Çok çevrimli (özdecik): Macrocyclic Çok eğimli kalıp: Multi-tapered mould
Çok çoğuzlu harman: Polyblend Çok eksenli: Multiaxial
Çok dağılımlılık (molekül büyüklüğü): Çok eksenli dayanç deneyi: Multiaxial
Polydispersity strength testing
Çok dağılımlılık belirteci: Polydispersity Çok eksenli gerilim: Multiaxial stress
index (PDI)
Çok esterli: Polyester (PET)
Çok dalgalı ışık görünge ölçeri:
Çok etkili dövme kalıpları: Multiple-
Polychromator impression forging dies
Çok değerli: Invaluable; Multiple-valued Çok evreli: Multiphase; Polyphase
Çok değerlikli (kim.): Multivalent Çok evreli alaşım: Polyphase alloy
Çok değerlikli alkoller: Polyalcohols Çok evreli gereç: Polyphase material
Çok değerliklilik: Polyvalent; (kim.) Çok evreli içyapı: Multiphase
Multivalance microstructure
Çok değişkenli: Multivariate Çok ezmeli makinalar (tel): Multiple
Çok değişkenli: Multivarient draft machines

142
Çok fazlı (elektrik) Çok küçük parçacık

Çok fazlı (elektrik): Polyphase Çok kanallı sürekli döküm makinası:


Çok fotonlu mikroskopi: Multiphoton Multi-strand continuous casting machine
microscopy Çok kanallı çözümleç: Multichannel
Çok geçili: Multipass analyzer
Çok geniş açılı mercek: Pantoscope Çok katlı (bina): High-rise
Çok hassas mikrometre: Ultramicrometer Çok katlı ısıcam: Multiple glazing unit
Çok hazneli fırın: Multi-hearth furnace Çok katlı kaplama: Multi-layer plating
Çok hızlandırılmış gerilim deneyleri Çok katlı tümlev (mat.): Multiple integral
(mak.): Highly accelerated stress tests Çok katlı yansımaz kaplama: Broadband
(HAST) antireflection coating
Çok hızlı: High-speed Çok katlı yansıtmaz kaplama: Multilayer
Çok hızlı soğu(t)ma: Ultrafast cooling antireflection coating
Çok hızlı soğu(t)malı süreç: Ultrafast Çok katmanlı yapıştırıcı: Multiple-layer
cooling process adhesive
Çok ışıklı lamba: Photoflood lamp Çok katmanlı seramik: Multilayer
Çok ince: Ultrathin ceramic (MLC)
Çok ince bisküvi: Wafer Çok katmanlı seramik sığaçlar:
Çok ince cam: Glass film Multilayer ceramic capacitors
Çok ince dilici (e. Mik. Numunesi): Çok kaydırmalı basgaç: Multiple-slide
Ultramicrotome press
Çok ince dilme: Ultramicrotomy Çok kaydırmalı pres: Multiple-slide press
Çok ince DLH kaplama: Ultrathin DLC Çok kısa: Momentary
coating Çok konili: Polyconic
Çok ince düz cam (<1mm): Extra thin Çok kökenli: Heterogeneous
sheet glass Çok kökenlilik: Heterogeneity
Çok ince kaplama ince bırakıntı Çok köşeli: Multangula
(kaynak): Flash plate
Çok köşeli: Polyangular
Çok ince kesit: Ultrathin section
Çok kromozomlu (tıp): Polyploid
Çok ince pencere (x-ışınları görünge
Çok kromozomluluk (tıp): Polyploidy
ölçeri): Ultrathin window
Çok kullanımlı kalıp (döküm): Multi-use
Çok ince taşlanmış cam: Velvet finish
glass mould
Çok ince toz (<10): Superfines Çok kullanımlı modeller (döküm):
Multiple-use pattrens
Çok ince yüzey işlemesi: Surface
micromachining Çok kutuplu: Multipolar
Çok iri yuvarlak inci 20 puntoluk harf: Çok kutuplu üreteç: Multipolar generator
Paragon Çok küçük: Miniscule; Minute;
Çok işlevli kalıp (döküm): Unit die; Microscopic
Follow die Çok küçük boşluk: Microvoid
Çok işlevli tekizler: Polyfunctional Çok küçük gerilimler: Microscopic
monomers stresses (=Microstresses)
Çok kalın metal levha: Platina Çok küçük parçacık: Ultrafine particle

143
Çok küçük parçacık makinası Çok yetenekli

Çok küçük parçacık makinası: Ultrafine Çok süslü vazo: Tazza


particle machine Çok şişmiş boyun (şişe): Hollow neck
Çok küçük tane büyüklüğü: Ultrafine- Çok tabanlı kavurucu: Multiple-hearth
grain-size roaster
Çok küllü kömür: High ash coal Çok taneli: Polycrystalline
Çok moleküllü: Multimolecular; (kim.) Çok taneli: Polycrystal
Supramolecular
Çok taneli cam: Polycrystalline glass
Çok nemli kil süreci: Soft-mud process
Çok taneli elmas: Polycrystalline
Çok nemli kil tuğla: Soft-mud brick diamond
Çok nitelik tutar: Multigrade
Çok taneli küp bor nitrür: Polycrystalline
Çok nitelik tutar yağ: Multigrade oil cubic boron nitride (PCBN)
Çok ortamlı süzgeçler: Multi-media Çok taneli seramikler: Polycrystalline
filters ceramics
Çok örütlü: Polymorph; Polymorphic; Çok taneli sinterli elmas: Polycrystalline
Polycrystalline sintered diamond
Çok örütlü cam: Polycrystalline glass Çok taneli toplaklanmış elmas:
Çok örütlülük: Polymorphism Polycrystalline sintered diamond
(=Allotropy) Çok tatlı: Saccharine; very sweet
Çok özdekcikli: Multimolecular
Çok terimli (mat.): Polynomial
Çok parçalı dövme kalıpları: Multiple-
Çok terimli işlev (mat.): Polynomial
part forging dies
function
Çok parçalı yataklar: Multi-part bearings
Çok türellik: Heterogeneity
Çok parlak: Vivid
Çok türlülük: Multiplicity
Çok pasolu: Multipass
Çok ucaylı: Multipolar; Heteropolar
Çok renkli: Versicoloured; Many-
coloured; Multicolour; Polychrome; Multi- Çok ucaylı üreteç: Multipolar generator
coloured; Polychromatic (=Polychrome) Çok uçlu: Multipolar
Çok renkli desen: Polychrome decoration Çok uçlu sinir gözesi (tıp): Multipolar
Çok renkli ışınım: Polychromatic nerve cell
radiation Çok üflemeli işlem/uygulama: Multi-
Çok renkli seramik: Multicolour ceramic injection operation
Çok renkli süsleme makinası: Çok vidalı sıkmaç: Multiple-screw
Multicolour machine extruder
Çok renkli şerit: Multi-coloured strip Çok vitaminli: Multivitamin
Çok renklilik: Plegchroism; Çok vitaminli haplar: Multivitamin
Polychromatism tablets
Çok saydam cam: High-transmission Çok vuruşlu dövme kalıpları: Multiple-
glass ram forging dies
Çok sayıda: Muttitude Çok yakaçlı döner firın: Round kiln
Çok sert: Extra hard Çok yapımlı: Heterogeneous
Çok soğuk: Ice-cold Çok yapımlılık: Heterogeneity
Çok susama (tıp): Polydipsia Çok yetenekli: Versatile

144
Çok yivli merdaneler Çoklu türel çekirdeklenme

Çok yivli merdaneler: Multigroove rolls Çokelektronlu yapılar kuramı: Many


Çok yönlü: Miscellaneous; Versatile; electron theory
Multidirectional; Omnidirectional Çokgen (geom.): Polygon
Çok yönlü anten: Omnidirectional Çokgenleşme: Polygonization
antenna Çokgenleşmiş: Polygonized
Çok yönlü laminat: Multidirectional Çokgenleşmiş içyapı: Polygonized
laminate microstructure
Çok yüksek: Ultrahigh Çokgenleşmiş tane: Polygonized grain
Çok yüksek dayançlı çelikler: Extra high Çokgenleşmiş yapı: Polygonized structure
strength steels; Ultrahigh strength steels; Çokhalkalılar: Polycyclics
Ultrahigh-strength steels Çokişlevli (molekül): Polyfunctional
Çok yüksek dayançlı kalıp bileşiği: Çoklu: Multiple
Extra high strength moulding compound
Çoklu bükmeler: Multiple bends
(XMC)
Çoklu çekmeler: Multiple draws
Çok yüksek frekans: Superhigh
frequency; (3-300 mhz) Very high Çoklu doymamış bileşikler:
Polyunsaturated compounds
frequency
Çoklu elektrot kaynağı: Multiple-
Çok yüksek güç: Ultrahigh power
electrode welding
Çok yüksek güçlü elektrik ark ocağı:
Çoklu ester: Polyester (PET)
Ultrahigh power electric arc furnace
Çoklu işlemci: Multiprocessor
Çok yüksek güçlü trafo: Ultrahigh power
transformer Çoklu işleme: Multiprocessing
Çoklu itkili kaynak: Multiple-impulse
Çok yüksek kerteli arılık: Ultrahigh
welding
purity
Çoklu karbonat: Polycarbonate (PC)
Çok yüksek molekül ağırlığı: Ultrahigh-
molecular-weight (UHMW) Çoklu kayma: Multiple slip
Çok yüksek molekül ağırlıklı polietilen: Çoklu matkap: Gang drill
Ultrahigh molecular weight polyethylene Çoklu menevişleme: Multiple tempering
(UHMWPE) Çoklu nokta kaynağı: Multiple spot
Çok yüksek molekül ağırlıklı polietilen: welding
UHMW polyethylene (UHMWPE) Çoklu numune alma: Multiple sampling
Çok yüksek sıklık: Very high frequency; Çoklu numune tutucu: Multiple
Superhigh frequency specimen holder
Çok yüksek sıklık (300-3000 mhz): Çoklu oksitler: Multiple oxides
Ultrahigh frequency (UHF) Çoklu saçılım: Multible scattering
Çok yüksek vakum: Ultrahigh vacuum Çoklu sertleşim (tıp): Multiple sclerosis
(UHV) (MS)
Çok yüzlü (geom biçimi): Polyhedron Çoklu sinir yangısı (tıp): Polyneutritis
Çok yüzlü (geom.): Polyhedral Çoklu süreç (Cu): Multiple pocess
Çokbiçimli maddeler: Polymorphic Çoklu testere: Gang saw
substances Çoklu türel: Heterogeneous
Çokbiçimlilik: Allotropism® Çoklu türel çekirdeklenme:
polimorphism Heterogeneous nucleation

145
Çoklu türel çökelme Çökkünlük giderici

Çoklu türel çökelme: Heterogeneous Çökelimli sertleştirilmiş çelik:


precipitation Precipitation-hardened steel
Çoklu türel dönüşüm: Heterogeneous Çökelimli sertleştirilmiş paslanmaz
transformation çelik: Precipitation-hardened stainless
Çoklu türel yapı: Heterogeneous structure steel
Çoklu uyarım: Multiple excitation Çökelimli sertleştirme: Precipitation
strengthening
Çoklu yonga modülleri: Multichip
modules (MCM) Çökelme: Sedimentation
Çoklueter: Polyether Çökelme hızbilimi: Kinetics of
precipitation
Çokluizopren (Doğal kauçuk çoğuzu /
Çökelme hızı: Rate of precipitation
polimeri): Polyisoprene
Çökelteç: Flocculator
Çokluk: Multiplicity; Multitude
Çökelti: Precipitate
Çokluörüt: Polycrystal
Çökeltik: Deposit
Çolak bırakma: Maiming
Çökelti açısı: Dihedral angle
Çomak: Truncheon
Çökelti arayüzeyi: Precipitate interface
Çopur: Pock; Variole; Pockmarked; Pocky
Çökelti biçimseli: Precipitate morphology
Çorap: Hose; Stocking
Çökelti birikimi: Precipitate segregation
Çorap bağı: Garter
Çökelti boyu: Precipitate length
Çorba servis kâsesi: Tureen
Çökelti büyüklüğü: Precipitate size
Çotuk: Stub
Çökelti dağılımı: Precipitate distribution
Çotuk: Stump
Çökelti dağlama: Precipitate etching
Çöğünme: Seesaw
Çökelti evresi: Precipitate phase
Çök(tür)me: Settling
Çökelti irileşmesi: Coarsening of
Çökebilirlik: Collapsibility; Precipitation precipitales
Çökelek: Sediment Çökelti irileşmesi: Precipitate coarsening
Çökelim sertleşmeli paslanmış çelikler: Çökelti sınırı: Precipitate boundary
Precipitation-hardening stainless steels Çökelti yüzeyi: Precipitate surface
Çökelim sertleşmesi: Precipitation Çökeltici: Flocculant
hardening
Çökeltilerarası: Interparticle
Çökelimli sertleşebilir: Precipitation
Çökeltilerarası uzaklık: Interparticle
hardenable
distance
Çökelimli sertleşebilir alaşımlar:
Çökeltili bırakıntılar: Eluvial deposits
Precipitation hardenable alloys
Çökel(t)me: Precipitation
Çökelimli sertleşen alaşımlar:
Precipitation hardening alloys Çökel(t)me (kim.): Flocculation;
Sedimentation
Çökelimli sertleşen gereçler:
Precipitation hardening materials Çökeltme elektrodu: Receiving electrode
Çökelimli sertleşme: Precipitation Çökeltme ısıl işlemi: Precipitation heat
hardening treatment
Çökelimli sertleştirilmiş: Precipitation Çökertilmiş silika: Precipitated silica
hardened Çökkünlük giderici: Antidepressant

146
Çökme Çözümlenebilir

Çökme: Collapse Çörten: Flume


Çökme direnci: Dent resistance Çöz(ül)me: Unwrapping
Çöktürme deneyi: Settling test Çöz(ül)me (sargı): Unwinding
Çöktürme havuzu: Sedimentation pond; Çözelti: Tincture; Solution
Settling basin; Settling pond Çözelti dağıntısı: Entropy of solution
Çöktürme tesisi: Sedimentation plant Çözelti entropisi: Entropy of solution
Çökük dip (cam): Sunken bottom Çözelti rengi ölçeri: Tintometer
Çökük katman (yerbilim): Syncline Çözeltiyle temizleme: Solution cleaning
Çökük omuz (cam): Dropped shoulder; Çözen: Solvent
Sunken shoulder
Çözençeker asıltı: Lyophilic colloid
Çöküntü: Dent; Graben
Çözeniter asıltı: Lyophobic colloid
Çöküntüler: Draws
Çözenli özütleme (kim): Solvent
Çömlek: Pot; Slipware; Crock; extraction
Earthenware
Çözgü: Woof; Wale
Çömlek işi: Pottery
Çözme: Unfixing; Unbinding
Çömlek kırığı: Shard (=Sherd)
Çözme (kangal): Unrolling
Çömlekci spatulası: Pallet
Çözme kuvveti: Unbinding force
Çömlekcilik: Pottery
Çözme kuvveti dağılımı: Unbinding force
Çömlekçi: Potter distribution
Çömlekçi kili: Argil; Figuline Çözme yolu: Unbinding pathway
Çömlekçi tablası: Turntable Çözücü: Solvent
Çömlekçi çarkı: Potter’s wheel Çözücü akrilikler: Solvent acrylics
Çömlektaşı: Potstone Çözücü artıkları: Solvent wastes
Çöp: Trash; Raff; Garbage Çözücüyle temizleme: Solvent cleaning
Çöp arabası: Dust cart Çözülmez: Indecomposable
Çöp bidonu: Litterbin Çözülüm: Degradation
Çöp değirmeni: Garbage grinder Çözülüm sıcaklığı: Degradation
Çöp demeti: Jackstraw temperature
Çöp kamyonu: Garbage truck Çözülür koyuntular: Degradable
Çöp kutusu: Litterbin implants
Çöp öğüteci: Garbage disposer; Garbage Çözümleç: Analyzer
grinder Çözümleme: Decipherment
Çöp sepeti: Litterbasket; Wastebasket Çözümleme (kim.): Analysis
Çöp tenekesi: Dustbin; Garbage can; Çözümleme ayıracı (kim.): Analytical
Trash can reagent
Çöp toplama: Scavenging Çözümleme çizgisi: Analysis line
Çöp torbası: Litterbag Çözümleme hunisi (cam): Analytical
Çöp yakma: Garbage incineration funnel
Çöpçü: Scavenger Çözümlenebilen en düşük uzaklık oranı:
Çöpcü öğe: Scavenging element; Minimum resolvable distance
Scavenger element Çözümlenebilir: Analyzable

147
Çözümlenebilirlik Çubuk bakteri (tıp)

Çözümlenebilirlik: Analyzability Çözünmez bileşen: Insoluble component


Çözümleyici: Analyzer Çözünmez kirleticiler: Insoluble
Çözümsel: Analytical (=analytic) contaminants
Çözümsel denetim: Analytical control Çözünmezlik: Insolubility
Çözümsel elektron mikroskobu: Çözünmüş: Dissolved
Analytical electron microscope Çözünmüş karbon: Dissolved carbon
Çözümsel elektron mikroskopisi: Çözünük: Dissolved
Analytical electron microscopy Çözünük: Resolved
Çözümsel kimya: Analytical chemistry Çözünük element: Dissolved element
Çözümsel tartı: Analytical balance Çözünük gaz: Dissolved gas
Çözümsel yaklaşım: Analytical approach Çözünük karbon: Dissolved carbon
Çözün(dür)me: Dissolution Çözünük kesme gerilimi: Resolved shear
Çözün(dür)üm: Resolution stress
Çözündürme: Soaking Çözünük öğe: Dissolved element
Çözündürme: Solutionizing Çözünüp su olma: Deliquescence
Çözündürme çoğuzlaştırması: Solution Çözünür: Soluble
polymerization Çözünür anot süreci: Soluble anode
Çözündürme gücü: Resolving power process
Çözündürme ısıl işlemi: Solution heat Çözünür eksiuç süreci: Soluble anode
treatment (=Solutionizing) process
Çözündürme işlemi: Solutionizing Çözünür gümüş: Collargol
Çözündürme işlemi: Solution treatment Çözünür yağ: Soluble oil
(=Solutionizing) Çözünürlük: Solubility
Çözündürme işlemi uygulanmış: Çözünürlük (optik, elektronik):
Solutionized Resolution
Çözündürme uygulanmış: Solutionized Çözünürlük çarpanı: Solubility
Çözündürmeli dağlama: Dissolution parameter
etching Çözünürlük eğrisi: Solubility curve
Çözünen: Solute Çözünürlük gücü: Resolving power
Çözünen atom: Solute atom Çözünürlük kısıtı: Limit of resolution
Çözünen evre: Solute phase Çözünürlük kısıtı: Solubility limit
Çözünen sertleştirmesi: Solute hardening Çözünürlük ürünü: Solubility product
Çözünme basıncı: Solution pressure ÇS aluminyum alaşımları: PH
Çözünme gerilimi: Solution potential aluminium alloys
Çözünme ısısı: Heat of dissociation ÇS çelikler: PH steels
Çözünme ısısı: Heat of solution ÇS paslanmaz çelikler: PH stainless steels
Çözünme sertleşmesi: Solution Çubuk: Wattle; Barstock; Bar; Wand;
hardening (=Solid solution hardening) Stick; Rod
Çözünmez: Indissoluble; Insoluble Çubuk pistole: Spline
Çözünmez (kim.): Irresoluble Çubuk ağırlığı: Bar weight
Çözünmez artıuç: Inert anode Çubuk bakteri (tıp): Mycobacterium

148
Çubuk bakteri veremi (tıp) Çürük kalay

Çubuk bakteri veremi (tıp): Çukur (yer b.): Graben


Mycobacterium tuberculosis Çukur açma: Scooping
Çubuk bükeci: Bar folder Çukur gözlü (tıp): Hollow-eyed
Çubuk çapı: Bar diameter Çukur kalça kemiği (tıp): Acetabulum
Çubuk çekme: Bar drawing Çukur kas (tıp): Arytenoid muscle
Çubuk çekme hattı: Bar drawing line
Çukur madeni taş: Mazarine
Çubuk demir: Bar iron
Çukurcuk: Variole; Crevice; Dimple;
Çubuk fırını: Bar furnace Alveolus; Pit
Çubuk haddesi: Bar mill; Rod mill Çukurcuk (tıp): Vallecula
Çubuk ısıtma: Bar heating Çukurcukla(n)ma: Dimpling
Çubuk ısıtma fırını: Bar heating furnace
Çukurcuklama taşlayıcısı: Dimpling
Çubuk kangal: Rod coil grinder
Çubuk kangalı: Bar coil Çukurcuklanma (yenim): Pitting
Çubuk kusurları: Rod defects Çukurcuklanma yenimi: Pitting
Çubuk mıknatıs: Bar magnet corrosion (=Pit corrosion)
Çubuk rubi (cam): Flashing knob Çukurcuklanmış çelik: Pitted steel
Çubuk stoğu: Bar stock Çukurcuklanmış yüzey: Pitted surface
Çubuk takozlu kangal: Bar-in coil Çukurcuklu: Variolitic; Alveolar; Dimpled
Çubuk ürünler: Bar products Çukurcuklu emaye: Nitty enamal
Çubuk yığını: Bar stock
Çukurcuklu kemik: Alveolar bone
Çubukcuk: Twig
Çukurcukluluk (cam bozukluğu): Crush
Çubukla destekleme (kalıp): Rodding
Çukurda döküm: Pit-casting
Çubuklama (maça-döküm): Rodding
Çukurda kalıplama (döküm): Pit
Çubuklu: Streaky moulding
Çubuklu çizelge: Bar chart
Çukurlama: Countersinking
Çubuklu çizge: Histogram
Çukursu: Glenoid
Çubuklu değirmen: Rod mill
Çukurumsu: Alveolar
Çubuklu elek: Bar screen
Çul: Haircloth; Sacking; (at) Saddle
Çubuklu kangal: Bar-in coil
blanket
Çubuklu pamuklu kumaş: Gingham
Çuval: Bag; Gunnysack (=Gunny-bag);
Çubuksu: Twiggy; Bacillar; Baculiforun; Carryall; Sack
Virgulate; Virgate (= Virgulate)
Çuval bezi: Sacking; Baline; Gunny
Çubuksu bakteri: Bacillus
Çuval giysi: Sack dress; Zoot suit
Çubuksu bakteriler (tıp): Bacteroid
Çuvaldız: Bodkin; Packing-needle
Çubuksu organeller (tıp): Mitochondrid
Çümbüş: Banjo
Çubuktan elyaf çekme (cam): Drawing
from rods Çürük: Putrid; (tıp) Ecchymosis; Carious;
Çuha: Broadcloth; Green cloth (tıp)Bruise
Çuha elbise: Camlet Çürük buhar: Waste steam
Çukur: Pit; Dent; Trench; Arytenoid; Çürük gaz: Waste gas
Cavity; Pit; Pot Çürük kalay: Gray tin

149
Çürük kaya

Çürük kaya: Saprolite


Çürük kaya kumu: Rotten rock sand
Çürük küfü: Penicillium
Çürüklük (diş): Cariousness; Putrescence
Çürüktaş: Rottenstone
Çürükte yetişen: Saprogenic
Çürüme: Decay
Çürüme: Putrefication
Çürümeye yol açan (bakteri v.b):
Sapremic
Çürümüş (diş): Carious
Çürüten: Sapremic
Çürüten (bakteri): Saprogenic
Çürüyebilen dirim koyuntuları:
Biodegradable implant

150
D
D süreci (döküm): D process (= Fordath Dağınımlı: Dispersed
process) Dağınmış: Dispersed
D2 vitamini: Calciferol Dağıntı: Entropy (S); Dispersoid
Dabbağhane (deri): Tannery Dağıntı çizelgesi: Entropy chart
Dadı: Day nurse Dağıntı çizgesi: Entropy diagram
Dağ bilimi (yer b.): Orology Dağıntı değişimi: Entropy change
Dağ çizimbilimi: Orography Dağıntısal kısıtlanmış dizgeler:
Dağ oluşumu (yer b.): Orogeny Entropically confined systems
Dağ yamacının taş yığıntısı: Scree Dağıntısal kuvvet: Entropic force
Dağcı borusu: Alpenhorn Dağıntısal soğutulmuş katman:
Entropically cooled layer
Dağcı çengeli: Karabiner
Dağıtaç: Distributor
Dağcı çivisi: Piton
Dağıtan: Dispersant
Dağcı değneği: Alpenstock
Dağıtıcı (madde): Dispersant
Dağdeviren (bomba): Blockbuster
Dağıtım: Distribution
Dağılım: Dissipation; Distribution;
Dispersion Dağıtım panosu: Switchboard
Dağılım anahattı: Distribution main Dağıtım tabağı: Platter
Dağılım eğrisi: Distribution curve Dağıtım tepsisi: Platter
Dağılım etmeni: Dissipation factor Dağıtma: Dispensing
Dağlama: Searing
Dağılım işlevi: Distribution function
Dağlama (metal): Etching
Dağılım katsayısı: Distribution coefficient
Dağlama (tıp): Cauterization
Dağılım oranı: Distribution ratio
Dağlama ayıracı: Etching reagent
Dağılma: Fragmentization; Disintegration
Dağlama camı: Etching glass
Dağılma ısısı: Heat of disintegration
Dağlama çatlağı: Etching crack
Dağınık: Sparsed; Dispersed; Dissipated;
Diffuse Dağlama çözeltisi: Etching solution
Dağınık ışık: Stray light Dağlama çukurcukları: Etch pits
Dağınık ışınım: Stray radiation Dağlama deneyi: Etch test
Dağlama deneyi parçası: Etch test cut
Dağınık saçılma: Diffuse scattering
Dağlama durulaması: Etch rinsing
Dağınık sıcaklık: Nonuniform
temperature Dağlama izleri: Etch figures
Dağınık yansıma: Diffuse reflection Dağlama koşulları: Etching conditions
Dağınık yansıtanç: Diffuse reflectance Dağlama sıcaklığı: Etching temperature
Dağınık yansıtımlı FTIR spektroskopisi: Dağlama süresi: Etching period
Diffuse reflectance FTIR spectroscopy Dağlama zıtlığı: Etching contrast
Dağınıklaştırıcı: Dispersing agent Dağlamacılık (deri): Pyrography
Dağınım: Dispersion Dağlamalı parlatma: Attack polishing
Dağınım etkileri: Dispersion effects Dağlamalı temizleme: Etch cleaning
Dağınım ortamı: Dispersion medium Dağlanık: Sear
Dağınım sertleşmesi: Dispersion Dağlanık (metal): Etched
hardening Dağlanma izi: Sear
Dağlanmış Daldırma tankı

Dağlanmış: Etched Dal(dır)ma: Plunging


Dağlanmış cam deseni: Plate etching Dal(dırıl)mış: Immersed
Dağlanmış çelik numune: Etched steel Dala(n)ma: Irritation
specimen Dalağa ilişkin (tıp): Splenetic(al)
Dağlanmış metal numune: Etched metal (=Splenic)
specimen Dalak (tıp): Spleen
Dağlanmış metalografi numunesi: Dalak büyümesi (tıp): Splenomegaly
Etched metallographic specimen Dalak çıkarma ameliyatı (tıp):
Dağlanmış numune: Etched specimen Splenectomy
Dağlayıcı: Etchant; Etching agent Dalak şişmesi (sıtma): Ague cake
Dağlayıcı derişimi: Etchant concentration Dalak yangısı (tıp): Splenitis
Dağlayıcı seçimi: Etchant selection Dalar kepçe: Dipper
Dağlayıcı uygunluğu: Etchant suitability Dalcıklar (elektrikli kaplama
Daha düşük fiyat teklif etme: bozukluğu): Trees
Underbidding Dalcıklı yapı: Lineage structure
Daha yüksek: Higher Daldan çit: Wattle
Dahiliye hekimliği: Internal medicine Daldıraç: Catheter
Dahra: Hand axe; Broad hatchet Daldırık: Submerged
Daido potada arıtma süreci (çelik): Daldırık elektrot: Submerged electrode
Daido ladle refining process Daldırık elektrotlu fırın: Submerged
Daire: Department; Circle; Apartment; electrode furnace
Ring Daldırılabilir: Immersible
Daire halkası (geom.): Annulus Daldırılmış: Dipped
Dairenin sekizde biri: Octant Daldırma: Dipping; Immersion; Digging
Dairesel: Round; Circumferential Daldırma aşı (tıp): Whipgraft
Dairesel bıçkı: Disc saw Daldırma borusu: Sublance
Dairesel eğe: Circular file Daldırma borusu sondası: Sublance probe
Dairesel kafatası testeresi (tıp): Trephine Daldırma düzeneği: Immersion system
Dairesel kesitli tünel fırın: Circular kiln Daldırma elektrotlu fırın: Immersed
electrode furnace
Dairesel mil (tel çapı ölçü birimi):
Circular mil Daldırma fosfat örtü: Immersion
phosphate coating
Dairesel örme: Circumferential weaving
Daldırma kaplama: Immersion plating
Dairesel sarma: Circumferential winding (=Dip plating)
Dairesel testere: Disc saw Daldırma merceği: Immersion lens
Dakika: Minute Daldırma ortamı: Immersion medium
Dakron: Dacron Daldırma örtü: Immersion coating
Daktilo: Typewriter Daldırma sıcaklıkölçeri: Immersion
Daktilo yazısı: Typewriting pyrometer
Daktiloda yazma: Typewriting Daldırma süresi: Immersion time
Dal: Branch; Ramification; Wicker Daldırma süzgeçi: Immersion filter
Dal biçimli: Ramiform Daldırma tankı: Dip tank

152
Daldırma thermostat Dalga peryodu

Daldırma thermostat: Immersion Dalga boyu dağınımlı x-ışınları


thermostat florışınımı: Wavelength-dispersive x-ray
Daldırma uçlu nano yazıcı: Dip-pen fluorescence
nanolithography Dalga boyu dağınımlı x-ışınları görünge
Daldırmalı alkalili temizleme: Immersion gözlemi: Wavelength-dispersive x-ray
alkaline cleaning; Soak alkaline cleaning spectroscopy
Daldırmalı asitli temizleme: Immersion Dalga boyu dağınımlı x-ışınları görünge
acid cleaning ölçümü: Wavelength-dispersive x-ray
spectrometry
Daldırmalı bağlantı (tuğla): Dipped joint
Dalga boyu dağınımlı x-ışınları
Daldırmalı boyama: Dip painting görüngeölçeri: Wavelength-dispersive x-
Daldırmalı dondurma: Immersion ray spectrometer
freezing Dalga boyu dağınımlı x-ışınları
Daldırmalı dondurma (işlem): Plunge görüngesi: Wavelength-dispersive x-ray
freezing spectrum
Daldırmalı dondurma aygıtı: Plunge Dalga çıkını: Wave package
freezing device Dalga çözümleci: Wave analyser
Daldırmalı dondurucu: Plunge freezer Dalga çözümleme: Wave analysis
Daldırmalı döküm: Dip casting Dalga çukuru: Wave trough
Daldırmalı kalay kaplama: Contact tin Dalga dalga: Undulated
plating Dalga dalga ilerleyen: Undulatory
Daldırmalı kapama / kaplama (seramik): Dalga denklemi: Wave equation
Dip encapsulation
Dalga devinimi: Wave motion
Daldırmalı kaplama: Dip coating; Dip
Dalga girişimi: Interference of waves
plating; Immersion coating
Dalga işlevi: Wave function
Daldırmalı kırılma ölçümü (optik):
Immersion refractometry Dalga işleyimsel model: Wave-mechanical
model
Daldırmalı sert lehimleme: Dip brazing
Dalga kapanı: Wave trap
Daldırmalı sertleşme: Immersion
hardening Dalga karnı (fiz.): Antinode
Daldırmalı su ısıtıcısı: Immersion heater Dalga katarı: Wave train
Daldırmalı suverme: Immersion Dalga kayağı: Surfboard
quenching Dalga kayakçılığı: Surfing (=Surfriding)
Daldırmalı taşlama: Plunge grinding Dalga kılavuzu: Wave guide
Daldırmalı temizleme (metal): Soak Dalga kuramı: Undulatory theory
cleaning; Immersion cleaning Dalga kuramı (ışık): Wave theory
Dalga: Wave Dalga kuşağı: Wave band
Dalga biçimi: Wave form Dalga kümesi: Wave group
Dalga boyu: Wavelength Dalga mekaniği: Wave mechanics
Dalga boyu dağınımlı görünge gözlemi: Dalga mekaniği modeli: Wave-
Wavelength-dispersive spectroscopy mechanical model
Dalga boyu dağınımlı görünge ölçer: Dalga optiği: Wave optics
Wavelength-dispersive spectrometer Dalga peryodu: Wave period

153
Dalga sayısı Dallı zincir polimerler

Dalga sayısı: Wave number Dallanmış zincir (kim.): Branched chain


Dalga sıklığı: Wave frequency Dallantı: Dendrite
Dalga yayılması (fiz.): Undulation Dallantı çekirdeklenmesi: Dendritic
Dalga yüzeyi: Wave surface nucleation
Dalga yüzü: Wave front Dallantı dalcıkları: Dendrite subbranches
Dalgakıran: Breakwater; Wave breaker; Dallantı dalları: Dendrite branches
Jetty Dallantı görüntüsü: Dendritic
Dalgalanan: Undulant; Fluctuant; morphology
Undulating Dallantı kolları: Dendrite arms
Dalgalanım elektron mikroskopi: Dallantı oluşumu: Dendrite formation
Fluctuation electron microscopy Dallantılararası: Interdendritic
Dalgalanma: Fluctuation; Undulance; Dallantılararası birikim: Interdendritic
Undulation segregation
Dalgalanma (elekt.): Surge Dallantılararası birikinti: Interdendritic
Dalgalar: Corrugations segregate
Dalgalı: Sinuous; Wavy; Undulated; Dallantılararası çekinti: Interdendritic
Undulant shrinkage
Dalgalı akım: Alternating current Dallantılararası gözenekler:
Interdendritic pores
Dalgalı akım motorları: Alternating
current motors Dallantılararası gözeneklilik:
Interdendritic porosity
Dalgalı biçim: Undulation
Dallantılararası saldırı (yenim):
Dalgalı damar (cam): Wavy cord Interdendritic attack
Dalgalı gerilim: Alternating stress Dallantılararası sıvı: Interdendritic liquid
Dalgalı ilerleme: Undulation Dallantılararası yenim: Interdendritic
Dalgalı kenar (cam): Curled edge corrosion
Dalgalılık (yüzey): Waviness Dallantılı: Dendritic
Dalgamsı: Undulatory Dallantılı büyüme: Dendritic growth
Dalgasız: Waveless Dallantılı içyapı: Dendritic
Dalgıç: Plunger microstructure
Dalgıç elektrot: Immersion electrode Dallantılı katılaşma: Dendritic
solidification
Dalgıç ısıtıcı: Immersion heater
Dallantılı yapı: Dendritic structure
Dalgıç merdane: Sink roll
Dallı: Ramiform; Branched
Dalgıç odacığı: Bathyscape
Dallı çoğuz: Branched polymer
Dalgıç pompa: Immersion pump; Plunger Dallı polietilen: Branched polyethylene
pump
Dallı polimer: Branched polymer
Dalınç (tıp): Trance
Dallı polimer gereçler: Branched
Dallanma: Branching; Ramification polymeric materials
Dallanma noktası (mat.): Branch point Dallı zincir çoğuzlar: Branched chain
Dallanmış: Branched polymer
Dallanmış karbonzinciri (kim.): Dallı zincir polimerler: Branched chain
Branched carbon chain polymer

154
Dalma boru Damarlaşma (tıp)

Dalma boru: Immersion pipe Damar büzüp açan (tıp): Vasoactive


Dalma çizikleri (mek. İşleme): Feed lines Damar büzüp açma (tıp): Vasoactivity
Dalmış: Submerged Damar diziliş ve yayılışı (tıp): Vasculature
Dalton yasaları: Dalton’s laws Damar düzeni: Vasculature
Dalton’un kısımsal basınçlar yasası: Damar etkin: Vasoactive
Dalton’s law of partial pressure Damar etkinliği: Vasoactivity
Dalyan çiti: Weir
Damar genişlemesi (tıp): Aneurysm
Dam: Roof
Damar genişliğini düzenleyen (sinir):
Dam altı: Loft Vasomotor
Dama desenli: Tattersall Damar ışını: Vascular ray
Dama tahtası: Checkerboard Damar içi: Intravascular
Dama taşı: Checker Damar içi pıhtılaşması (tıp): Thrombus
Damacana: Demijohn
Damar implantı (tıp): Vascular implant
Damağa ilişkin: Palatral
Damar katman (yerbilim): Sill
Damak: Palate
Damar kayacı (yer b.): Dike (=Dyke)
Damak ameliyatı (tıp): Staphyloplasty
Damar kesme (kan alma için):
Damak eteği (tıp): Velum Venepuncture (=Venipuncture)
Damaksı: Palatral Damar koyuntusu: Vascular implant
Damalı: Tattersall Damar röntgeni (tıp): Venograph
Damar: Streak
Damar röntgeni çekimi (tıp): Venography
Damar (cam bozukluğu): Cord
Damar sertleşmesi (tıp): Arteriosclerosis
Damar (cam): Lap mark; Ream (=Cord)
Damar sıkacı (tıp): Tourniquet
Damar (maden): Lode; Ledge
Damar tıkantısı: Embolus (Emboli)
Damar (tıp): Ampulla
Damar uru (tıp): Angioma
Damar (tıp): Endothelium
Damar yağ bağlaması: Atherosclerosis
Damar (tıp): Vein
Damar yumağı (tıp): Glomerulus
Damar (yüzey hatası): Seam
Damar yürek ışın çekimi:
Damar açıcı ilaç: Vasodilator
Angiocardiography
Damar açımı: Embolectomy
Damarcık (tıp): Veinlet
Damar açma (tıp): Endarterectomy;
Vasodilatation Damardan besleme (tıp): Drip-feed
Damar ağı (tıp): Plexus Damardan ilaç verme (tıp): Transfusion
Damar ağı (yüzey bozukluğu): Veining Damardan kan alma (tıp): Venesection
(= Venisection)
Damar ağına ilişkin (tıp): Plexal
Damarlandırma: Graining
Damar aşısı (tıp): Vascular grafts
Damar bağlama (tıp): Ligation Damarlandırma macunu: Graining paste
Damar bilimi (tıp): Angiology; Damarlandırma merdanesi: Graining roll
Arteriology Damarlanma (yüzey): Bloating
Damar büzücü (tıp): Vasoconstrictive Damarlar (cam): Streaks (cords)
Damar büzücü ilaç: Vasoconstrictor Damarlar (yüzey hatası): Seams
Damar büzülmesi (tıp): Vasoconstriction Damarlaşma (tıp): Veining

155
Damarlı Dar açılı saçılım (x-ışınları)

Damarlı: Vascular; Streaked; Ribbed; Damla sıcaklığı: Gob temperature


Streaky Damla tamponu (cam): Gather guide
Damarlı (tıp): Veined Damla yolu (cam): Delivery equipment
Damarlı (yerbilimi): Banded Damla yöntemi (cam): Gob process
Damarlı akik: Onyx Damla(t)ma: Dripping
Damarlı cevher: Banded ore Damlacık: Drib; Droplet
Damarlı çömlek: Agate ware Damlaç: Burette
Damarlı demir oluşumu (yerbilimi): Damlalı dağlama: Drop etching
Banded iron formation Damlalı yağlama: Drop-feed oiling
Damarlı doku (tıp): Vascular tissue Damlalı yağlama (mak.): Drip-feed
Damarlı mermer : Grainy marble Damlalık: Dropper; Stactometer
Damarlı turba (maden): Banded peat Damlalık (mutfak evyesi): Drainboard
Damarlılaşma: Vascularization Damlalık şişe: Dropping bottle
Damarlılık: Vascularity; (tıp) Venosity Damlalık taşı (cam): Drip course
Damarsal: Vascular Damlalıklı yağdanlık: Drop oiler
Damarsal tümör (tıp): Vascular tumor Damlama (cam): Gobbing
Damarsal ur: Vascular tumor Damlama kenarı: List edge
Damarsı (tıp): Arterial Damlaölçer: Stactometer
Damga: Stamp; Seal Damlataş: Stalactite
Damga basma (kızgın demir): Searing Damlatma: Dropping
Damga demiri: Marking iron Damlatma hunisi: Dropping funnel
Damgalama: Coining Damlayan: Dropping
Damgalama makinası: Stamping maching Damperli kamyon: Dump truck
Damıtık: Distillate; Distilled Damtaşı: Slate
Damıtık içki: Liquor Dana gözlü yapı (Dökme demirler ):
Damıtık su: Distilled water Bull’s eye structure
Damıtım düzeni: Alembic Danburit: Danburite
Dang (tıp): Dengue
Damıtımlı arıtma: Refining byDistillation
Daniell gözesi: Daniell cell
Damıtma: Distillation
Danner süreci (camçubuk/boru): Danner
Damıtma: Stilling process
Damıtma balonu: Distilling flask Dantel: Lacing; Lace; Lacework; Crochet
Damıtma borusu: Distilling tube Dantela ipliği: Gimp
Damıtma kulesi: Distillation tower Dantelli: Invected
Damıtma tortusu: Residue of Distillation Dar: Narrow
Damla: Blob; Glob; (cam) Gob; Trickle; Dar açı: Acute angle; Small angle
Dribblet; (cam) Bead; (ecz.) Gutta Dar açılı esnek saçılım: Small-angle
Damla hunisi (cam): Guide funnel elastic scattering
Damla kabı (su toplama): Drip-pan Dar açılı kırınım: Low-angle diffraction
Damla oluşturucu (cam): Feeder Dar açılı saçılım (x-ışınları): Small angle
(=Feeder head) scattering

156
Dar açılı sınır Data

Dar açılı sınır: Low-angle boundary; Daralım (tıp): Stenosis


Small angle boundary Daralma: Constriction
Dar açılı tane sınırı: Low angle grain Daralma (katılaşma): Shrink
boundary
Daralma çatlağı: Restriction crack
Dar açılı tane sınırı: Small angle grain
Daralmış: Constricted
boundary
Daralmış kıvrıntı: Constricted jog
Dar açılı tuğla: End skew
Daraltıcı (örgensel dokular): Styptic(al)
Dar açılı x-ışınları saçılımı: Small angle
x-ray scattering (SAXS) Daraltıcı maça (döküm): Strainer core
Dar ağızlı cam kaplar: Narrow mouth Daraltma (metal): Drawing down
containers Daraltma (optik): Anamorphism
Dar aralıklı cam: Short glass Darbe: Knock; Impact; Beat; Stroke
Dar boğaz (şişe): Choked neck Darbe hatası (cam): Batter; Cockle
Dar boğazlı cam kaplar: Narrow neck Darbeli delgi: Hammer drill
containers Darbeli el delgisi: Hammer hand drill
Dar bölge tıkayıcıları (tıp): Zonula Darbeli süsleme (cam): Needle etching
occludents
Darboğaz: Bottleneck; Bottle neck
Dar dalga boyu aralıklı süzgeç (ışık):
Notch filter Darbuka: Drum
Dar delikten sızma: Effusion Darçıkım: Extrusion
Dar demiryolu: Narrow gauge railway Darçıkım kusuru: ExtrusionDefect
Dar gerdanlık: Necklet Darçıkım külçesi: Extrusion stock
Dar kanal: Constriction Darçıkım kütüğü: Extrusion billet
Dar kuşak: Stripe Darçıkım tomruğu: Extrusion ingot
Dar maden tüneli: Shoot Darçıkımlı: Extruded
Dar paçalı: Peg top Darçıkımlı çubuk: Extruded bar
Dar paylı dövme: Close tolerance forging Darçıkımlı kalın çubuk: Extruded rod
Dar saçılım: Forward scattering Darçıkımlı metal: Extruded metal
Dar spor pantalonu: Sweat pants Darçıkımlı metal çubuk: Extruded metal
bar
Dar şerit: Narrow strip
Darı süpürgesi: Grain sorghum
Dar tabanlı ingot kalıbı: Big-end-up ingot
mould Darken denklemi: Darken equation
Dar tabanlı kalıp: Big-end-up mould Darkuşaklı yansıtmaz kaplama:
Narrowband antireflection coating
Dar tabanlı tomruk: Big-end-up ingot
Darp takımları: Coining tools
Dar tabanlı tomruk kalıbı: Big-end-up
ingot mould Darp zımbası: Coining punch
Dar ve çıkıntılı göğüs tahtası (tıp): Darphane: Mint
Pigeon breast Darplama: Coining
Dara: Counterweight; Tare Darplama kalıbı: Coining die
Darağacı: Widdy Dart (döküm): Scab
Daralı ağırlık: Gross weight Dasimetre: Dasymeter
Daralım: Diastalsis Data: Counterbalance

157
Datolit Deflektör

Datolit: Datolite Dazlaklık (tıp): Alopecia


Dava: Case d-dolancası: d-orbital
Davlumbaz: Hood Dd-sıcaklığı: Ae-temperature
Davranım: Behaviour; Performance DDT: Dichlorodiphenyltrichloroethane
Davul: Timpano; Drum (DDT)
Davullar (orkestra): Timpani De Broglie dalga boyu: de Broglie
wavelength
Dayak: Sprag; Stock
De Broglie denklemi: de Broglie equation
Dayama noktası: Fulcrum
Debi: Flow rate
Dayanak: Pier; Support; Basis; Girder
Debiölçer: Flowmeter
Dayanak (bisiklet v.b.): Kicktand
Debitöz (cam): Debiteuse
Dayanç: Strength Debitöz dudağı (cam): Slot
Dayanç-ağırlık oranı: Strength-to-weight Debitöz kabarcığı (cam): Open blister;
ratio Debiteuse bubble
Dayanç artırıcı ısıl işlemler: Debriyaj: Clutch
Strengthening heat treatments
Dedriyaj kutusu: Clutch housing
Dayanç artırma: Strengthening
Debriyaj tamburu: Clutch drum
Dayanç özellikleri: Strength properties Debye belirgin sıcaklığı: Debye
Dayanç-yoğunluk oranı: Strength-to- characteristic temperature
density ratio Debye belirgin sıklığı: Debye
Dayançlı: Strong characteristic frequency
Dayançlılaştırma: Strengthening Debye birimi (=10 e.u ): Debye unit
Dayanıklı: Robust; Wearable; Wearproof; Debye halkası: Debye ring
Durable Debye kuramı: Debye theory
Dayanıklı çanak çömlek: Stoneware Debye sıcaklığı: Debye temperature
Dayanıklı tüketim malları: Durable Debye ve Huckel kuramı (elektroliz):
consumable goods Debye and Huckel’s theory
Dayanıklılık: Durability; Endurance Debye-Huckel perdeleme değişmezi:
Dayanıklılık aralığı: Endurance range; Debye-Huckel screening constant
Limiting range (=Endurance range) Debye-Scherrer kamerası: Debye-
Dayanıklılık dayancı: Endurance strength Scherrer camera
Dayanıklılık deneyleri: Endurance tests Debye-Scherrer X-ışınları kırınımı:
(=Fatigue tests) Debye-Scherrer X-ray diffraction
Debye-Scherrer yöntemi: Debye-Scherrer
Dayanıklılık kısıtı: Endurance limit
method
Dayanıklılık oranı: Endurance ratio
Debye-Scherrer-Hall toz yöntemi: Debye-
Dayanıksız: Labile; Weak; Sleazy Scherrer-Hall powder method
Dayanıksız gereç: Labile material Defa: Times
Dayanıksızlık: Weakness Defile: Fashion show
Dayanma gerilimi: Bearing stress Define: Treasure
Dayanma takozu: Kicking piece Define: Trove
Dazlak: Bald Deflektör: Deflector

158
Defne asidi Değişik marmenevişleme

Defne asidi: Lauric acid (=Dodecanoic Değerlikli bileşik: Valence compound


acid) Değerlikli örütler: Valence crystals
Deformasyon: Deformation Değersiz: Inconsiderable; Useless;
Deformasyon çizgileri: Deformation lines Unworthy
Deformasyon ikizlenmesi: Deformation Değersiz hurda: Junk
twinning Değersiz oyuncak: Trinket
Deformasyon kuşakları: Deformation Değersiz takı: Trinket
bands Değirme çarkı yuvası: Wheelrace
Deformasyon mekanizmaları: Değirmen: Grinding mill
Deformation mechanisms
Değirmen: Mill
Deforme: Deformed
Değirmen çarkı: Mill wheel
Deforme olmayan takımlar:
Değirmen deresi: Flume
Nondeforming tools
Değirmen havuzu: Millpond
Değdirmeli dondurma: Contact freezing
Değirmen motoru: Mill motor
Değdirmeli yanayölçer: Contact
profilometer Değirmen oluğu: Headrace
Değeç: Ligand Değirmen oluğu: Millrace
Değer: Value Değirmen seti: Mildam
Değer biçme: Assessment Değirmen suyu akıntısı: Millstream
Değer katsayısı: Q-factor Değirmen taşı: Grinding stone; Metate;
Millstone
Değerini düşük belirleme:
Underestimation Değirmencilik: Milling
Değerini yükseltme: Upgrading Değiş tokuş: Exchange
Değerlendirilebilir boksit: Metallurgical- Değiş tokuş yapma: Reciprocating
grade bauxide Değiş(tir)im: Exchange
Değerlendirilmiş güvenirlik: Asessed Değiş(tirile)mez: Unchangeable
reliability Değişebilirlik: Variability
Değerlendirme: Assessment; Appraisal; Değişen: Fluctuant
Evaluation Değişik: Modified; Variant
Değerlendirme maliyeti: Appraisal cost Değişik Bauer-Vogel süreci: Modified
Değerli: Precious; Valuable Bauer-Vogel process
Değerli metaller: Precious metals Değişik biçimleri olan: Variform
Değerli taş: Gem; Gemstone Değişik biçimli: Variform
Değerli taş oymacılığı: Glyptics Değişik halkalı (kim.): Heterocyclic
Değerli taşlar: Precious stones (=Precious Değişik halkalı bileşikler (kim.):
gems) Heterocyclic compounds
Değerlik: Valency Değişik halkalı çoğuzlar (kim.):
Değerlik (kim.): Valence (= Valency) Heterochain polymers
Değişik halkalı ısılplastik çoğuzlar
Değerlik doyması: Saturation of valency
(kim.): Heterochain thermoplastic
Değerlik eksicikleri: Valence electrons polymers
Değerlik elektronları: Valence electrons Değişik marmenevişleme: Modified
Değerlik kuşağı (atom): Valence band martempering

159
Değişik renkli Değme basıncı

Değişik renkli: Heterochromatic; Değişmez düzlem gerinimi: Invariant


Heterochromous plane strain
Değişik renklilik: Heterochromatism Değişmez gerilimli dağlama:
Değişik yağlara uygun nesnel mercek: Potentiostatic etching
Multi-immersion objective Değişmez hız: Steady rate
Değişim: Change; Variation Değişmez hızlı sürünme: Steady-rate
Değişim entegrali: Exchange integral creep
Değişim erki: Exchange energy Değişmez konumlu kaynaklama: Fixed
position welding
Değişim etkileşimi: Exchange interaction
Değişmez maliyet: fixed cost
Değişim kuvvetleri: Exchange forces
Değişmez nokta: Invariant point
Değişim tepkimeleri: Exchange reactions
Değişmez oran: Steady rate
Değişimli: Modified
Değişmez oylum: Constant volume
Değişimli direnç: Varistor
Değişmez sıcaklık: Constant temperature
Değişimsel: Variational
Değişmez sıcaklık kabı: Thermostat
Değişinç (fiz.kim.): Variance
Değişmez tepkime: Invariant reaction
Değişke (ist.): Variance
Değişmez uyum (aydınlatmayla
Değişken: Variable değişmeyen renk karşılaştırması):
Değişken basınçlı SEM: Variable-pressure Invariant match
SEM Değişmez yeğinlik: Constant intensity
Değişken boyutlu haddeleme: Free-size Değişmez yeğinlikli pirometre: Constant
rolling intensity pyrometer
Değişken maliyetler: Variable costs Değişmez yöney: Invariant vector
Değişken sayısal açıklıklı nesnel mercek: Değişmez yük: Constant load
Variable numerical-aperture objective
Değişmezlik: Invariance
Değişkenlere göre inceleme: Inspection
Değiştirge (mat.): Parameter
by variables
Değiştirgeç: Variometer
Değişkenlik: Variability; Variableness
Değiştirgesel: Parametric
Değişme: Shift factor
Değiştirgesel denklemler: Parametric
Değişmeyen: Unchanging
equations
Değişmez: Invariant; Invariable; Constant Değiştirilebilir: Exchangeable
Değişmez ağırlık besleyicisi: Constant- Değiştirilebilir uçlar: Replaceable tips
weight feeder
Değiştirilebilirlik: Exchangeability
Değişmez alt öbek (mat.): Invariant
subgroup Değiştirilemez (para): Inconvertible
Değişmez basınç: Constant pressure Değiştirim: Modification
Değişmez beslemeli taşlama: Fixed-feed Değme: Kissing (=Touching); Contact
grinding Değme açısı: Contact angle
Değişmez denge: Invariant equilibrium Değme alanı: Contact area
Değişmez derişim: Constant Değme arayüzeyi: Contact interference
concentration Değme arkı: Arc of contact
Değişmez düzlem: Invariant plane Değme basıncı: Contact pressure

160
Değme baskısı Deliklerarası uzaklığı (elekt.)

Değme baskısı: Contact printing Deler çekiç: Machine drill


Değme bölgesi: Zone of contact Delf porseleni: Delf porcelain
Değme gerilimi: Contact stress Delft çömleği: Delft ware
Değme kaplaması: Contact plating Delgeç: Piercer
Değme süresi: Contact time Delgi: Gimlet; Broach; Borer; Trepan;
Değme uzunluğu: Length of contact Eyeleteer; Drill; Auger
Değme voltajı: Contact potential Delgi kolu: Bitstock
Değme yorulması: Contact fatigue Delgi makinası: Key punch
Değmeden kalıp değiştirme: No touch Delgi ölçeği: Bit gauge
exchange of dies (NOTED) Delgi tezgahı: Churn drill
Değmeli baskı: Contact printing Delgili boru tezgahı: Piercing mill
Değmeli kalıp süreçleri: Contact mould Delgili kesme ): Nibbling
processes Delhiz: Gallery
Değmeli tutturma: Contact cement Delibaş(hastalık): Louping ill
Değmelik ikimetalli: Contact bimetal Delici: Piercer
Değmesiz yanay ölçümü: Non-contact Delici çekiç: Jack hammer
profilometry Delik: Vent; Orifice; Pierced; Bore; Eyehole
Değnek: Switch; Stick; Wand; Walking Delik (elektron): Hole
stick; Bar Delik (kemik içi): Meatus
Dehliz: Vestibule Delik (mek): Hole
Dehşet: Panic Delik açma: Boring; Perforation
Dehye denklemi: Dehye equation Delik açma süreçleri: Hole making
Dekan: Decane processes
Dekape çelik sac: Pickled steel sheet Delik burgulama süreci: Hole-drilling
Dekape sac: Pickled sheet process
Dekart ekseni (geom): Cartesian axis Delik çapı: Bore diameter
Dekor hatası (cam): Dim design Delik- çekkinliği çarpanı: Hole-affinity
parameter
Dekor pastası (cam): Etching paste
Delik doğruluğu: Hole straightness
Dekoratif cam: Stained glass
Delik dövme: Hollow forging
Dekorlama (cam): Embossing
Delik düzgünlüğü: Hole straightness
Dekorlama (cam): Etching
Delik hazırlama: Hole preparation
Dekorlama (cam): Rotting
(=Deep etching) Delik kapağı (y. Fırın): Wicket
Dekorlama fırını: Decorating kiln Delik kaynağı: Plug weld
Dekorlama tornası (cam): Engraving Delik kaynağı yapma: Plug welding
lathe Delik mastarı: Centre punch
Dekorlanmamış züccaciye: Blank Delik ölçeği: Plug gauge
Dekovil hattı: Narrow gauge railway; Light Delik pergel: Feeler
railway Delik testereleri: Hole saws
Deksroamfetamin: Dextroamphetamine Delikcik: Ventage
Dekstrin: Dextrin; Starch gum Deliklerarası uzaklığı (elekt.): Pitch

161
Delikli Demir cevheri topaklanması

Delikli: Holey; Perforated Delme makinası: Reamer


Delikli burgu çubuğu: Hollow rod Delme soğutucusu: Drilling coolant
Delikli cam tuğla: Ventilating brick Delme süresi: Drilling time
Delikli cıvata: Eyebolt Delme takımları: Boride tools; Piercing
Delikli cıvata vidası: Eyebolt screw tools; Boring tools
Delikli çelik sac: Perforated steel sheet Delme zımbası: Blanking punch
Delikli eşya: Hollow ware Delta bağlantı: Delta connection
Delikli kalıpta biçimleme: Pot die Delta demir: Delta iron
forming Delta ferrit: Delta ferrite
Delikli karbonzarı (e.mik.): Holey carbon Delta metali: Delta metal
film Demet: Sheaf; Hank; Bundle; Truss; Tuft;
Delikli kurşun levha (akü): Grid Bunch
Delikli kürek: Sieve shovel Demet dayancı: Bundle strength
Delikli perçin: Hollow rivet Demet deste: Wisp
Delikli plaka (tel çekme): Wortle Demet voltajı: Beam voltage
Delikli sac: Perforated sheet Demet yapma: Fagoting
Delikli taban tuğlası: Checker Demetcik: Fascicle
Delikli tahta: Pegboard Demetleme: Fagoting; Sheaving;
Delikli tuğla: Air brick; Hollow brick; Fasciculation
Perforated brick; Rider brick Demir: Iron
Delikli yay: Eyelet spring Demir alaşımları: Ferrous alloys
Delikli yolluk: Pop gate Demir aluminat: Iron aluminate
Delikli yolluk: Ronceray runner Demir amonyum sülfat: Iron ammonium
Deliksiz: Holeless; Unperforated; Ventless; sulphate
Imperforate (=Imperforated) Demir arıtımı: Iron refining
Delikzımbası: Eyeleteer Demir artık: Heavy iron
Delilik: Insanity Demir asetat: Iron acetate
Delinebilir: Drillable Demir asidi tuzu: Ferrate
Delinmemiş: Unperforated Demir ayaklık (odun yakmak için):
Delinmiş: Pierced Andiron (=Firedog)
Deliotu hastalığı (tıp): LocaDisease Demir başlık (maden): Gossan
(=Locoism) Demir beşkarbonil: Iron pentacarbonyl
Delip geçme: Transpiercing Demir bileşikler: Iron compounds
Delme: Drilling; Piercing; Trepanation; Demir biroksit: Iron monoxide
Transfixion; Perforation; Boring
Demir bromür: Iron bromide
Delme akımı: Flashover
Demir cevheri beslemesi: Iron ore feed
Delme akışkanları: Drilling fluids
Demir cevheri kaynakları: Iron ore
Delme basıncı: Drilling pressure deposits
Delme beslemesi: Drilling feed Demir cevheri rezervleri: Iron ore
Delme çubuğu: Boring bar reserves
Delme kalıpları: Piercing dies Demir cevheri topaklanması: Iron ore
Delme makinaları: Boring machines palletizing

162
Demir cevheri topakları Demir kromat

Demir cevheri topakları: Iron ore pellets Demir hurdası hazırlama: Ferrous scrap
Demir cevherleri: Iron ores processing
Demir civata: Black bolt Demir hurdası toplama: Ferrous scrap
collecting
Demir Curufu: Iron cinder
Demir ızgara: Gridiron
Demir çatkı: Iron framework
Demir içeren: Ferriferous; Ferruginous
Demir çekirdek: Iron core
Demir içeren anlamına ön ek: Ferro-;
Demir çelik fabrikası: Iron and steel plant;
ferri-
Iron and steel works
Demir ikiklorür: Iron chloride (=Ferrous
Demir çelik ticareti: Iron and steel trade
chloride)
Demir çerçeve: Iron frame Demir ikiklorür dörthidrat: Iron chloride
Demir çivi: Iron nail tetrahydrate
Demir çubuk: Iron rod Demir işi: Ironwork
Demir çubuk (manivela): Tommy bar Demir iyodür: Iron iodide
Demir çubuk demeti: Fagot (=Faggot) Demir izabesi: Siderurgy
Demir döküm: Iron casting Demir kalay: Heavy metal
Demir döküm deliği matkabı: Iron notch Demir kalıp: Iron mould
drill Demir kama: Lewis (=Lewisson)
Demir döküm deliği(y. fırın): Iron notch Demir kaplama: Iron plating
(=Taphole)
Demir kaplı: Ironclad
Demir dökümhanesi: Iron foundry
Demir karbon alaşımları: Iron-carbon
Demir dökümler: Iron castings alloys
Demir eritme haznesi: Iron crucible Demir karbon çizgesi: Iron carbon
Demir eşya: Ironware diagram
Demir ferrosiyanür: Iron ferrocyanide Demir karbon dengeli evre çizgesi: Iron
(=Prussian blue) carbon equilibrium phase diagram
Demir florür: Iron fluoride Demir karbonat: Iron carbonate
Demir folyo: Iron foil Demir karbürleri: Iron carbides
Demir fosfat: Iron phosphate Demir kasnak: Iron pulley
Demir fosfat iki hidrat: Iron perchlorate Demir kırı: Iron gray
dihydrate Demir kimyası: Iron chemistry
Demir fosfat örtü: Iron phosphate coating Demir kirletmesi: Iron contamination
Demir fosfür: Iron phosphide Demir klişesi: Ferrotype
Demir giderme (cam): Deironing Demir kobalt tozu: Iron cobalt powder
Demir giderme (cam): Removal of iron Demir kobalt tozu mıknatısı: Iron cobalt
(=Deironing) powder magnet
Demir grafit denge dizgesi: Iron graphite Demir konstantan ısılçifti: Iron
equilibrium system constantan thermocouple
Demir grafit dengeli evre çizgesi: Iron Demir kova (Maden): Kibble
graphite equilibrium phase diagram Demir krom alaşımları: Iron-chromium
Demir hırdavat: Hardware alloys
Demir hurdası: Ferrous scrap Demir kromat: Iron chromate

163
Demir levha Demirci çekici

Demir levha: Iron plate Demir temelli alaşımlar: Iron base alloys
Demir macunu: Iron putty Demir temelli ısı dirençli alaşımlar: Iron-
Demir maden ocağı: Iron ore pit base heat resisting alloys
Demir madeni: Iron mine Demir temelli merdaneler: Iron-base rolls
Demir makara: Iron pulley Demir temelli yüksek sıcaklık alaşımları:
High-temperature iron-base alloys
Demir manivela kolu: Crowbar
Demir testeresi: Cold saw
Demir merdaneler: Iron rolls
Demir titanat: Iron titanate
Demir metalbilimi: Ferrous metallurgy
Demir tozu: Iron powder
Demir metalbilimi süreçleri: Ferrous
metallurgical processes Demir tozu kaplı elektrot: Iron-powder
electrode
Demir metalbilimine ilişkin: Ferrous
metallurgical Demir tozuyla kesme: Powder cutting
Demir nikel alaşımları: Iron-nickel alloys Demir üçbromür: Iron tribromide
Demir nikelli pil/akü: Iron-nickel Demir üçflorür: Iron trifluoride
accumulator (=Ferric fluoride)
Demir nitrat: Iron nitrate Demir üçklorür: Iron trichloride
(=Ferric chloride)
Demir nitrat dokuzhidrat: Iron nitrate
Demir üçoksit: Iron trioxide
nonahydrate
(=Ferric oxide)
Demir oksit: Iron oxide (=Ferrous oxide)
Demir üçsülfat: Iron trisulphate
Demir oksit curufu: Iron dross (=Ferric sulphate)
Demir oksitleri: Iron oxides Demir üretimi (y.fırın): Ironmaking
Demir pası: Iron rust Demir varak: Iron foil
Demir paslı su: Red water Demir yapı: Iron construction
Demir perklorat hidrat: Iron perchlorate Demir yapımı: Ironmaking
hydrate Demir yüklü epoksi modeller (döküm):
Demir perklorür: Iron perchloride Iron-filled epoxy patterns
Demir piriti: Iron pyrite Demir yüksek fırını: Iron blast furnace
Demir pulu: Hammer scale Demir yükünü: Iron ion
Demir ray: Iron rail Demir-azot alaşımları: Iron-nitrogen
Demir sac: Black sheet alloys
Demir silikat: Chamosite; Iron silicate Demir-azot denge dizgesi: Iron-nitrogen
Demir silisid: Iron silicide equilibrium system
Demir siyanür: Iron cyanide Demir-azot dengeli evre çizgesi: Iron-
nitrogen equilibrium phaseDiagram
Demir sülfat: Iron sulphate (=Ferrous
sulphate) Demir-azot evre çizgesi: Iron-nitrogen
phase diagram
Demir sülfür: Iron sulphide
Demir-bakır ikili dizgesi: Iron-copper
Demir sülyeni: Red ochre binary system
Demir şapı: Ferric alum (=Iron alum) Demirce aluminyumca zengin toprak:
Demir talaşı: Iron chips Pedalfer
Demir taşı: Ironstone Demirci: Ironsmith; Blacksmith
Demir tel: Iron wire Demirci çekici: Fuller

164
Demirci dövmesi Demir-krom-kobaltlı mıknatıs alaşımları

Demirci dövmesi: Smith forging Demiriki demirüç oksit: Ferrosoferric


Demirci dükkanı: Smithery oxide
Demirci kaynağı: Hammer weld Demiriki elektrikli: Ferroelectric
Demirci kaynağı (işlem): Hammer Demiriki elektrikli gereçler: Ferroelectric
welding (Forge welding) materials
Demirci kıskacı: Fire tongs; Blacksmith’s Demiriki elektriklilik: Ferroelectricity
press; Clip tongs; Smith’s tongs Demiriki iyonu: Ferrous ion
Demirci körüğü: Smiths bellow Demiriki mıknatıslı gereçler:
Demirci ocağı: Bloomery; Fire bed; Ferromagnetic materials
Smiths forge; Smithy forge Demiriki mıknatıslılığı: Ferromagnetism
Demirci örsü: Smith’s anvil Demirin üçlü noktaları: Iron triple points
Demirci takımları: Blacksmith’s tools Demir-kalay denge dizgesi: Iron-tin
Demirci testeresi: Hacksaw equilibrium system
Demirci ustası: Ironmaster Demir-kalay dengeli evre çizgesi: Iron-tin
Demircilik: Ironworking equilibrium phase diagram
Demir-çinko denge dizgesi: Iron-zinc Demir-kalay dizgesi: Iron-tin system
equilibrium system Demir-kalay evre çizgesi: Iron-tin
Demir-çinko dengeli evre çizgesi: Iron- phaseDiagram
zinc equilibrium phase diagram Demir-karbon çizgesi: Iron-carbon
Demir-çinko evre çizgesi: Iron-zinc diagram
phaseDiagram Demir-karbon dengeli evre çizelgesi:
Demir-demir fosfür ötektiği: Iron-iron Iron-carbon equilibrium phase diagram
phosphide eutectic
Demir-karbon dizgesi: Iron-carbon
Demir-demir kabür ötektiği: Iron-iron system
catrbide eutectic
Demir-karbon eriyikleri: Iron-carbon
Demirdışı: Nonferrous melts
Demirdışı ağır metal alaşımları: Demir-karbon ötektiği: Iron-carbon
Nonferrous heavy metal alloys eutectic
Demirdışı ağır metaller: Nonferrous Demir-karbon-mangan evre çizgesi:
heavy metals
Iron-carbon-manganese phase diagram
Demirdışı alaşımlar: Nonferrous alloys
Demir-konstantan çifti: Iron-constantan
Demirdışı dökümler: Nonferrous castings couple
Demirdışı hafif metal alaşımları: Demir-krom alaşımı dökümler: Iron-
Nonferrous light metal alloys chromium alloy castings
Demirdışı hafif metaller: Nonferrous Demir-krom denge dizgesi: Iron-
light metals chromium equilibrium system
Demirdışı metaller: Nonferrous metals
Demir-krom evre çizgesi: Iron-chromium
Demir-grafit evre çizgesi: Iron-Graphite phase diagram
Phase diagram
Demir-krom- karbon dizgesi: Iron-
Demirgülü (demir cevheri): Floss ferri Chromium- carbon system
Demirhane: Ironworks Demir-krom-kobaltlı mıknatıs
Demir-hidrojen alaşımları: Iron- alaşımları: Iron-Chromium- cobalt
hydrogen alloys magnetic alloys

165
Demir-krom-mangan-azot dizgesi Demir-silisyum alaşımları

Demir-krom-mangan-azot dizgesi: Iron- Demirli önalaşım: Ferroalloy


Chromium-manganese-nitrogen systems Demirli önalaşım tozu: Ferroalloy dust
Demir-krom-nikel alaşımı dökümleri: Demirli önalaşımlama: Ferroalloying
Iron-Chromium-nickel alloy castings Demirli önalaşımlama metalleri:
Demir-krom-nikel dizgesi: Iron- Ferroalloying metals
Chromium-nickel system Demirli protein: Ferritin
Demir-krom-nikel paslanmaz çelikleri: Demirli silisyum (önalaşımı):
Iron-Chromium-nickel stainless steels Ferrosilicon
Demir-krom paslanmaz çelikleri: Iron- Demirli titan (önalaşımı): Ferro-titanium
chromium stainless steels Demirli vanadyum (önalaşımı): Ferro-
Demir-kükürt dengeli evre çizgesi: Iron- vanadium
sulphur equilibrium phase diagram Demirli volfram (önalaşımı): Ferro-
Demir-kükürt-karbon alaşım dizgesi: tungsten
Iron-sulphur-carbon alloy system Demirli yük: Ferrous charge
Demirleme yeri (gemi): Moorage; Moon- Demirli yüklenti: Ferrous charge
berth; Anchorage Demirli yüklenti gereçleri: Iron-bearing
Demirli: Ferriferous; Ferro-; Ferrous charge materials
Demirli aluminyumlu demir önalaşımı: Demirli tantal önalaşımı: Ferro-tantalum
Ferroaluminium Demirli zirkon: Ferro-zirconium
Demirli arduvaz: Ferruginous slate Demir-mangan alaşımları: Iron-
Demirli balçık: Iron clay manganese alloys
Demirli beton: Reinforced concrete Demir-mangan-silis-oksijen dizgesi:
Iron-manganese-silicon-oxygen system
Demirli bor (önalaşımı): Ferroboron
Demir-nikel denge dizgesi: Iron-nickel
Demirli çakmaktaşı: Ferruginous cherts
equilibrium system
Demirli gereçler (+3): Ferric materials Demir-nikel evre çizgesi: Iron-nickel
Demirli gereçler (+2): Ferrous materials phase diagram
Demirli globülin: Transferrin Demir-nikel ikili dizgesi: Iron-nickel
Demirli göktaşları: Iron meteorites binary system
Demirli göletaşı: Siderolite Demir-oksijen alaşımları: Iron-oxygen
alloys
Demirli karbonatlar: Ferruginous
carbonates Demir-oksijen dengeli evre çizgesi: Iron-
oxygen equilibrium phase diagram
Demirli kayağantaş: Ferruginous slate
Demiroksitli kuvarz: Tigereye
Demirli kil: Iron clay
Demirsel mıknatıslı: Ferromagnetic
Demirli krom (önalaşımı):
Demirsel mıknatıslılık: Ferromagnetism
Ferrochromium
Demir-sementit denge dizgesi: Iron
Demirli kum: Iron sand (=Iserine)
cementite equilibrium system
Demirli kumtaşı: Ferruginous sandstone Demir-sementit dengeli evre çizgesi: Iron
Demirli kurşun sülfür: Marmatite cementite equilibrium phase diagram
Demir mangan (önalaşımı): Demir-sementit evre çizgesi: Iron-Iron
Ferromanganese carbide phase diagram
Demirli nikelli auminyum kaplama: Demir-silisyum alaşımları: Iron-silicon
Calite alloys

166
Demir-silisyum ikili dizgesi Denetimli basınç-çevrimi

Demir-silisyum ikili dizgesi: Iron-silicon Demiryolu vagonu: Railway carriage


binary system Demiryolu yarması: Railway cutting
Demir-silisyum mıknatıs alaşımları: Demle(n)me: Brewing
Iron-silicon magnetic alloys Demlendirme (çelik): Soaking
Demir-silisyum-karbon üçlü çizgesi: Demlendirme çukuru (çelik): Soaking pit
Iron-silicon-carbon ternary diagram
Demlendirme sıcaklığı: Soaking
Demir-su dizgesi: Iron-water system temperature
Demirüç amonyum sitrat: Ferric Demlendirme süresi: Soaking time
ammonium citrate
Demode: Unfashionable
Demirüç asetat: Ferric acetate
Denektaşı: Yardstick; Touchstone
Demirüç asidi: Ferric acid
Deneme: Trial; Testing; Experimentation
Demirüç elektrikli: Ferrielectric Deneme çalıştırması: Trial run
Demirüç elektrikli gereçler: Ferrielectric Deneme dökümü: Pilot casting
materials
Deneme kuruluşu: Experimental plant
Demirüç elektrikliliği: Ferrielectricity
Deneme merdanesi: Galley roller
Demirüç fosfat: Ferric phosphate
Deneme potacığı: Cupe
Demirüç hidroksit: Ferric hydroxide
Deneme roketi: MX missile
Demirüç içeren: Ferric
Deneme siparişi: Trial order
Demirüç iyonu: Ferric ion Deneme süreci: Pilot process
Demirüç klorür: Ferric chloride Deneme tepkimeci: Experimental reactor
Demirüç mıknatıslı: Ferrimagnetic Deneme tesisi: Pilot plant
Demirüç mıknatıslı gereçler: Denenebilir: Triable
Ferrimagnetic materials
Denenmiş: Tried
Demirüç oksit: Ferric oxide (=Haematite)
Denetilemeyen: Uncontrollable
Demirüç potasyum sülfat: Ferric
Denetim: Control; check-up
potassium sulphate (=Ferric alum)
Denetim çizelgesi: Check list
Demiryolu: Railroad (=Railway)
Denetim çizelgesi: Check sheet
Demiryolu ağı: Railway network
Denetim çizelgesi: Control chart
Demiryolu genişliği: Railway gauge
Denetim deneyleri: Control tests
Demiryolu hattı: Railway track
Denetim dışı: Out-of-control
Demiryolu kavşağı: Railway junction
Denetim dizgesi: Control system
Demiryolu kırmataşı: Railroad ballast
Denetim programı: Control programme
Demiryolu köprüsü: Railway bridge
Denetimli: Controlled
Demiryolu mühendisiliği: Railway
Denetimli atmosfer (fırın): Controlled
engineering atmosphere
Demiryolu rayı üretimi: Railroad rail Denetimli atmosferli ısıl işlem:
production Controlled atmosphere heat treatment
Demiryolu rayları: Railroad rails; Denetimli atmosferli ostenitleme:
Trackage Controlled atmosphere austenitization
Demiryolu tekerleği: Railway wheel Denetimli atmosferli tavlama: Controlled
Demiryolu traversi: Tie atmosphere annealing
Demiryolu vagon tekerlekleri: Railroad Denetimli basınç-çevrimi: Controlled
car wheels pressure-cycle

167
Denetimli basınçlı dökme Denge değişmezi

Denetimli basınçlı dökme: Controlled Deney parçası: Test piece (=Test sample)
pressure pouring Deney sonucu: Test result
Denetimli dağlama: Controlled etching Deney tüpü: Test tube
Denetimli değişken: Controlled variable Deney verileri: Test data
Denetimli dizge: Controlled system Deney yapma: Testing
Denetimli dönüşüm: Controlled Deney yöntemi: Testing method
transformation
Deneyim: Practice; Experience
Denetimli gözenekli cam: Controlled
pore glass Deneyimsel: Empirical
Denetimli haddeleme: Controlled rolling Deneyimsiz: Inexperienced
Denetimli ısılçekirdeksel tepkime: Deneyimsiz: Unpracticed
Controlled thermonuclear reaction (CTR) Deneylik: Laboratory
Denetimli ısıtma: Controlled heating Deneysel: Experimental; Empirical
Denetimli matlaştırma: Controlled Deneysel araştırma: Experimental
devitrification research
Denetimli saydamsızlaştırma: Controlled Deneysel değer: Experimental value
devitrification
Deneysel değişken: Experimental variable
Denetimli soğutma: Controlled cooling
Deneysel denklem: Empirical equation
Denetimli süreç: Controlled process
Deneysel fizik: Experimental physics
Denetimsiz: Uncontrolled
Deneysel formül: Empirical formula
Denetimsiz bitirim (yüzey): Mill finish
Deneysel kimya: Experimental chemistry
Denetleç: Controller
Deneysel SAE alaşımlı çelikleri:
Denetleme: Checking; Inspection
Experimental SAE alloy steels
Denetlenmemiş: Unchecked
Deneysel saptama: Experimental
Denetlenmiş: Controlled determination
Denetlik: Monitor Deneysel tasarım: Experimental design
Deney: Experiment; Test Deneysel tepkimeç: Experimental reactor
Deney aygıtı: Test equipment
Deneysel veri: Experimental data
Deney çevresi: Test environment
Deneysel yanılgı: Experimental error
Deney çıkıntısı (döküm): Test lug
Deneysel yöntemler: Experimental
Deney çubuğu: Test rod; Test bar; Test techniques
stick
Denge: Equilibrium
Deney değeri: Test value
Denge ayrılığı uzaklığı: Equilibrium
Deney duyarlılığı: Testing sensitivity
separation distance
Deney eleği: Testing sieve
Denge bağıntısı: Equilibrium relationship
Deney hatası: Testing error
Denge basıncı: Equilibrium pressure
Deney konisi: Test cone
Denge benzeri: Quasi-equilibrium
Deney numunesi: Test specimen
Denge bölümü: Equilibrium quotient
Deney numunesi çıkarma parçası:
Coupon Denge çizgesi: EquilibriumDiagram
Deney numunesi konumu: Test specimen Denge dağılımı: EquilibriumDistribution
orientation Denge değişmezi: Equilibrium constant

168
Denge dönüşümü Dengesi bozuk

Denge dönüşümü: Equilibrium Dengelenmiş: Balanced


transformation Dengeleyici: Equalizer; balancer
Denge dönüşümü sıcaklığı: Equilibrium Dengeleyici gözmerceği: Compensation
transformation temperature eyepiece (=Compensating eyepiece)
Denge erki: Equilibrium energy Dengeleyici mercek: Compensating lens
Denge evresi: Equilibrium phase Dengeleyici merdane: Stabilizing roll
Denge gerilimi: Equilibrium potential Dengeleyici oküler: Compensation
Denge ısıtması: Equilibrium heating eyepiece (=Compensating eyepiece)
Denge katılaşması: Equilibrium Dengeleyici tel ( ısılçift): Compensating
solidification lead wires
Denge kısmi basıncı: Equilibrium partial Dengeleyiciler (çoğuzlar): Stabilizers
pressure Dengeli: Balanced; Stable; Steady
Denge kıstası: Equilibrium criterion Dengeli ark: Stable arc
Denge kolayerir sıcaklığı: Equilibrium Dengeli dağılım: EquilibriumDistribution
eutectic temperature Dengeli dizge: Balanced system; Stable
Denge koşulları: Equilibrium conditions system
Denge potansiyeli: Equilibrium potential Dengeli dondurma: Equilibrium freezing
Denge sıcaklığı: Equilibrium temperature Dengeli evre: Stable phase
Denge sınırları: Equilibrium boundaries Dengeli evre çizgesi: Equilibrium
Denge tartı: Balance phaseDiagram
Dengedışı evreler: Nonequilibrium phases Dengeli gözeler: Stable cells
Dengedışı katılaşma: Nonequilibrium Dengeli ısıtma: Equilibrium heating
solidification Dengeli karbür: Stable carbide
Dengedışı soğu(t)ma: Nonequilibrium Dengeli katılaşma: Equilibrium
cooling solidification
Dengedışı yapılar: Nonequilibrium Dengeli kırma yöntemi: Balanced-break
structures method
Dengedışılık: Nonequilibrium Dengeli laminat: Balanced laminate
Dengeleme: Equalizing; Compensation Dengeli sistem: Stable system
Dengeleme akımı: Equalizing current Dengeli sütsü temizleyici: Stable emulsion
Dengeleme çubuğu: Equalizer bar cleaner
Dengeleme direnci: Equalizing resistance Dengeli tasarım: Balanced design
Dengeleme düzeni (uçak): Trim tab Dengelileş(tir)me: Stabilizing
Dengeleme halatı: Guy Dengelileş(tir)me(hız çelikleri):
Stabilization
Dengeleme halkası: Equalizing ring
Dengelileştirilmiş zirkonya: Stabilized
Dengeleme işlemi: Stabilizing treatment zirconia
Dengeleme kolu: Walking beam Dengelilik: Equilibrium; Stability
Dengeleme tavı: Stabilizing anneal Dengemsi: Quasi-equilibrium
Dengeleme vanası: Equalizing valve Dengemsi dizge: Pseudoequilibrium
Dengeleme yayı: Equalizer spring system
Dengeleme yükü: Equalizing charge Dengesi bozuk: Unbalanced

169
Dengesiz Denkleşme çizgisi (teknik resim)

Dengesiz: Instable; Out-of-balance; Deniz kuvvetleri: Naval forces


Nonequilibrium; Unbalanced; Ataxic; Deniz kuvvetlerine ilişkin: Naval
Unstable; Unsteady
Deniz levazımatı: Marine supplies
Dengesiz bileşik: Unstable compound
Deniz mili (1852m): Nautical mile
Dengesiz çatlak: Unstable crack
Deniz motoru: Marine engine
Dengesiz çekirdek: Unstable nucleus
Deniz pusulası: Marine compass
Dengesiz dizge: Unstable system
Deniz radarı: Sonar
Dengesiz durum: Nonsteady state;
Deniz suyu: Sea water
Unstable state; Unsteady state
Deniz suyu arıtma tesisi: Sea water
Dengesiz durum koşulları: Nonsteady-
distillating plant
state conditions
Deniz suyu dağıtım ağı: Sea water
Dengesiz durum yayınımı: Nonsteady-
distribution piping
state diffusion; Unsteady state diffusion
Deniz suyu pompalama istasyonu: Sea
Dengesiz evre: Unstable phase
water pumping station
Dengesiz karbür: Unstable carbide
Deniz taşımacılığı: Merchant shipping
Dengesiz katılaşma: Nonequilibrium
Deniz ticaret filosu: Merchant navy
solidification
Deniz tuzu: Marine salt
Dengesiz soğu(t)ma: Nonequilibrium
cooling Deniz uçağı: Hydroplane
Dengesiz sütsü temizleyici (madde): Deniz üssü: Naval base
Unstable emulsion cleaner Deniz yosunu jelatini: Agar-agar
Dengesiz yapılar: Nonequilibrium Deniz yükselmesi (yer b.): Eustacy
structures Denizaltı: Submarine
Dengesiz yürüme: Ataxia (=ataxy) Denizaltı avcı botu: Submarine chaser
Dengesiz yürüme: TabesDorsalis Denizaltı avcı gemisi: Antisubmarine
(=locomotor ataxia)
Denizci palangası: Burton
Dengesizlik: Nonequilibrium; Imparity;
Denizciliğe ilişkin: Maritime
Imbalance; Instability
Denizciliğe ilişkin: Nautical
Dengesizlik etkileri: Nonequilibrium
effects Denizden havaya fırlatılan füze:
Underwater-to-air missle (UAM)
Deniştiren: Denaturing
Denize ilişkin: Marine
Deniştirici: Denaturing agent
Denk: Matching; Bale
Deniz altı kablosu: Submarine cable
Denk bağı: Coordinate bond
Deniz altı madenciliği: Undersea mining
Denk çizgiler: Match lines (=Matched
Deniz altı mayını: Submarine mine
edges)
Deniz bilimi: Marine science
Denk dönüşüm: Coordinate
Deniz feneri: Lantern transformation
Deniz feneri: Lighthouse; Pharos Denk getirme: Matching
Deniz kabarması: High tide Denklem: Equation
Deniz kızağı: Aquaplane Denkleş(tir)me: Compensation
Deniz kömürü: Sea coal Denkleşme çizgisi (teknik resim): Match
Deniz kumu: Sea sand line

170
Denşirilmiş Deri yangısı (tıp)

Denşirilmiş: Denaturated Derecelendirme: Grading


Denşirim: Denaturation Dereceli: Graduated
Denye (grms/1000m): Denier Dereceli bardak: Measuring glass
Deoksiribonükleik asit (DNA): (=Measuring cup)
Deoxyribonucleic acid (DNA) Dereceli pipet: Measuring pippet
Deokso süreci: Deoxo process Derecesiz kalıplama makinası: Flaskless
Depo: Vault; Store; Stockroom; Wareroom; moulding machine
Stock house; Storehouse; Storeroom; Dergi: Magazine
Storage; Warehouse Deri: Fell; Tegument; Skin; Leather
Depo doldurma: Tankage; Tank filling Deri altı: Subcutaneous
Depo edilmiş mal: Stockpile Deri altı koyuntu yerleştirme (tıp):
Depo malı: Stock Subcutaneous implantation
Depo oylumu: Tankage Deri altı koyuntulama (tıp):
Depolama: Storage Subcutaneous implantation
Depolama dizgeleri: Storage systems Deri altı yangısı(tıp): Cellulitis
Depolama ömrü: Storage life Deri aşılama (tıp): Dermatoplasty
Depolanmış erk: Stored energy Deri bilimi: Dermatology
Deprem: Quake Deri değiştirme (tıp): Skin replacement
Deprem bilimi: Seismology Deri dilimi: Dermatome
Deprem eğrisi: Seismogram Deri düzeltim (tıp): Dermabrasion
Depremçizer: Seismograph Deri eşya: Leather goods
Depremgörür: Seismoscope Deri hastalığı (tıp): Tetter
Depremölçer: Seismometer Deri içi (tıp): Intradermal; Transdermal
Dere: Gullet Deri içine ilaç verme (tıp): Transdermal
drug delivery
Dere cevheri: Fluviatile
Deri irinlenmesi (tıp): Pyoderma
Dere kalayı: Stream tin
Deri kabarcığı (tıp): Papilloma
Derece: Order; Gradation; Graduation;
Degree; Grade Deri kasnak: Leather pulley
Derece (döküm): Moulding box Deri kayık: Bidarka
Derece çevirme (döküm): Rolling over Deri kazıyıcı (cerrah aleti): Scarificator
Derece çevirme makinası (döküm): Deri oluşumu (tıp): Skin formation
Rollover machine Deri ökçe: Leather hell
Derece çevirme plâkası (döküm): Deri pulu (tıp): Squama
Rollover board Deri sertleşmesi (yaşlılar): Scleroderma
Derece desteği (döküm): Flask bar (=Scleriasis)
Derece kelepçeleri (döküm): Mould Deri sertliğinde: Leather-hard
clamps Deri sıyırma (tıp): Excoriation
Derece kelepçesi (döküm): Flask clamp Deri tokmağı: Leather hammer
Derece kenedi (döküm): Gland box Deri veremi (tıp): Lupus (=Lupus
Dereceleme: Gradation vulgeris)
Derecelendirilmiş: Graded Deri yangısı (tıp): Dermatitis

171
Deri yenilenmesi şablonu (tıp) Derinlik

Deri yenilenmesi şablonu (tıp): Skin Derin dağlanmış numune: Deep etched
regenaration template (SRT) specimen
Deri zımbası: Leather punch Derin dağlanmış yüzey: Deep etched
Deriaşılama (tıp): Dermagraft surface
Deriiçi aygıtları (tıp): Percutaneous Derin delme: Deep drilling; Gun drill
Devices Derin dondurma: Deep freezing
Derikeser (aygıt): Dermatome Derin dondurucu: Deep freezer
Derimsi (çoğuz): Leathery Derin dondurulmuş: Deep frozen
Derin: Deep Derin göreç: Stereoscope
Derin bilgi: Mastery Derin gören: Stereoscopic
Derin çatlak: Fissate Derin gören gözetleç: Stereoscopic
Derin çekilmiş: Deep drawn microscope
Derin çekilmiş aluminyum: Deep drawn Derin gören mikroskop: Stereoscopic
aluminium microscope
Derin çekilmiş aluminyum sac: Derin görüntü: Stereoscopy
DeepDrawn aluminium sheet Derin gösterici: Stereoviewer
Derin çekilmiş çelik: Deep drawn steel Derin içyapı fotoğrafı: Stereoscopic
Derin çekilmiş çelik sac: Deep drawn steel micrograph
sheet Derin kabuk (çelik): Deep case
Derin çekilmiş pirinç: Deep drawn brass Derin kayaç (yer b.): Batholite
Derin çekme: Deep drawing Derin kesme (dekor): Deep cut
Derin çekme bardak: Deep drawn cup Derin maden cevheri: Deep mined ore
Derin çekme kalıbı: Deep drawing die Derin maden minerali: Deep mined
Derin çekme manşet: Deep drawn cup mineral
Derin çekme nitelikli: Deep drawing Derin madencilik: Deep mining
quality Derin röntgen resmi: Stereoradiograph
Derin çekme nitelikli çelik sac: Deep Derin sertleşen: Deep hardening
drawing quality steel sheet Derin sertleşen çelikler: Deep hardening
Derin çekme nitelikli sac: Deep drawing steels
quality sheet Derin sıvama: Deep drawing
Derin çekme sacı: Deep drawing sheet Derin spout (döküm): Submerged throat
Derin çekme şeriti: Deep drawing steels (=Submarine throat); Submarine throat;
Derin çekmelik çelikler: Deep drawing Sump throat
steels Derin tava: Saucepan
Derin çekmelik saç: Deep drawing sheet Derin uyku (tıp): Sopor
Derin çekmelik şerit: Deep drawing strip Derin ve geniş: Yawning
Derin çizikler: Digs Derin yivli bilyalı rulman: Deep groove
Derin dağlama: Deep etching ball bearing
Derin dağlanmış: Deep etched Derinin kabarıp kaşınması (tıp):
Derin dağlanmış çelik: Deep etched steel Urtication
Derin dağlanmış metal: Deep etched Derinin pul pul olması (tıp): Ichthyosis
metal Derinlik: Depth

172
Derinlik ölçme Destek merdanesi

Derinlik ölçme: Bathymetry Ders kitabı: Schoolbook; Textbook


Derinlik sıcaklığı çizgesi: Ders notu: Text
Bathythermogram Ders programı: Timetable
Derinlik sıcaklıkölçeri: Derslik: Schoolroom
Bathythermograph
Derz aralığı: Joint gap
Derinlik yoklama: Sounding
Derz oyuğu: Joint groove
Derinlikölçer: Bathometer; Bathymeter;
Desenli: Engraved; patterned
Depth gauge
Desenli cam: Patterned glass
Derinyatak süzgeci: Deepbed filter
(=Figured glass)
Derisi sıyrılma: Excoriation
Desenli merdane: Engraving roll
Derişik: Concentrated
Desenli merdane (cam): Patterned roller
Derişik asit: Concentrated acid (=Engraved roller)
Derişik cevher: Hutch Desensiz cam: Plain rolled glass
Derişik çözelti: Concentrated solution (=Honticuttural glass)
Derişik demir cevherleri: Concentrated Desibel: Decibel (dB)
iron ores Desikatör: Desiccator
Derişik hidroklorik asit: Concentrated Deskloizit: Descloizite
hydrochloric acid
Deste: Bunch; Sheaf; Bundle
Derişik nitrik asit: Aqua fortis
Destek: Mount; Underpinning; Trussing;
Derişik sülfürik asit: Concentrated Jack; Reinforcement; Bracket; Brace;
sulphuric acid Backing; Stake; Support; Sprag; Stock;
Derişik sülfürik asit: Oil of vitriol Support fixture
Derişim: Concentration Destek (basım): Underlay
Derişim eğimi: Concentration gradient Destek altlığı: Backing board
Derişim etkisi: Concentration effect Destek bağı (tıp): Sustentaculum
Derişim gözesi: Concentration cell Destek bağlacı: Support fixture
Derişim ucaylaması: Concentration Destek çemberi: Binding ring
polarization Destek çubuğu: Backing bar
Derişim yanayı: Concentration profile Destek çubuğu (döküm): Gagger
Derişimleme süreçleri: Concentrating Destek doku: Stroma
processes
Destek eleği (e.mik.): Support grid
Derişinti: Concentrate
Destek evresi: Reinforcing phase
Deriştireç: Concentrator
Destek filmi: Backing film
Derlenik: Resilient
Destek gergisi: End stiffener
Derlenir: Resilient
Destek kontrol parçası (mak.): Backstay
Derlenme (met.): Resilience (=Resiliency)
Destek levhası: Bolster
Derlenme katsayısı: Modulus of resilience
Destek merdaneleri: Backing-up rolls
Dermansızlık (tıp): Anergy; Hyposthenia
(= Back up rolls)
Dermatofit (tıp): Dermatophyte
Destek merdaneleri kaçıklık gidericisi:
Dermatoloji (tıp): Dermatology Back-up rolls eccentricity compensator
Derme çatma: Jerry-built Destek merdanesi: Back roll; Supporting
Ders: Subject; Lecture roll

173
Destek pimleri (zımbalama) Devingen kuvvet mikroskopisi

Destek pimleri (zımbalama): Support Dev jet uçağı: Superjet


pins Dev molekül: Macromolecule
Destek plakası: Support plate Dev tanker (>75000ton): Supertanker
Destek plakası (cam fırını): Patch block Dev yapı: Megastructure
Destek pompası: Backing pump Deva: Medicine
Destek rolesi: Bearing roller Devam kartı: Timecard
Destek takım: Backer Devam kontrol saati: Time clock
Destek tuğlası: Backing brick Deve tüyü: Camelhair
Destek yamaması: Burning on Deveboynu (döküm): Gooseneck
Destek yapı: Backbone structure Deveboynu torna: Gap lathe
Destekleme: Alimentation; Sheaving; Devetüyü rengi: Fallow
Backing; Reinforcement; Reinforcing Devindiren (fiz.): Motor
Destekleyici: Sustentacular Devindiren güç: Impetus
Destekli: Reinforced Devindirici (fiz.): Motive
Destekli ağız (cam): Reinforced rim Devinebilir: Movable
Destekli aşındırıcılar: Reinforced Devinen: Moving
abrasives
Devingen: Movable; Moving; Dynamical
Destekli ayna camı: Reinforced mirror (=Dynamic); Mobile; Dynamic
glass Devingen ağdalılık: Dynamical viscosity
Destekli dilici: Backed-up slitter Devingen bozukluklar: DynamicDefects
Destekli dilme makinası: Backed-up Devingen dayanç: Dynamic strength
slitter
Devingen deneyler: Dynamic tests
Destekli karbon-karbon karmalar:
Reinforced carbon-carbon composites Devingen denge: Dynamic equilibrium
Destekli plastikler: Reinforced plastics Devingen dengesizlik: Dynamic
instability; Dynamic unbalance
(RP)
Devingen denklemler: Dynamic
Destekli ürünler: Reinforced products
equations
Desteksiz: Unreinforced
Devingen dislokasyon: Mobile dislocation
Desteksiz poliesterler: Unreinforces
Devingen esneklik çarpanı: Dynamic
polyesters
modulus of elasticiy
Destekzarı (mikroskopi): Support film Devingen eşiz: Tautomer
Desteleme: Bundling Devingen eşizlenebilir: Tautomerizable
Deşenit: Dechenite Devingen eşizlenme: Tautomerization
Deşme: Incision Devingen eşizleştiren: Tautomerizing
Detay resmi: Detail drawing Devingen eşizleştirme: Tautomerization
Detektör: Detector Devingen eşizleyen: Tautomerizing
Deterjan: Detergent Devingen eşizlik: Tautomerism
Deterjan direnci: Detergent resistance Devingen frenleme: Dynamic braking
Determinant (mat): Determinant Devingen gerilim gereyi: Dynamic stress
Detroit bardaklama deneyi: Detroit cup tensor
test Devingen kuvvet mikroskopisi: Dynamic
Dev aynası: Burning mirror force microscopy

174
Devingen mandrel Dezenfekte etme

Devingen mandrel: Molten mandrel Devinimsizlik: Immobility


Devingen mekanik deneme: Dynamic- Devinimsizlik: Inaction
mechanical testing Devinirlik sakınımı: Conservation of
Devingen mekanik görüngeölçer: momentum
Dynamic mechanical spectrometer (DMS) Devinme: Locomotion
Devingen mekanik ölçüm: Dynamic Devinmeyen: Unmoving
mechanical measurement
Devir: Period; Rotation; Turn
Devingen özellikler: Dynamic properties
Devir-çevir numune tutucu: Tilt rotate
Devingen pelte sıcaklığı: Dynamic gel holder
temperature (DGT)
Devirdaim pompası: Circulation pump
Devingen sürünme: Dynamic creep
Devirici araba: Car dumper
Devingen yatak: Moving bed
Devirli: Periodic
Devingen yırtma deneyi: Dynamic tear
test Devirme (fırından döküm): Tilting
Devingen yöntem: Dynamic method Devirme deneyi: Knock-down test
Devingen yükleme: Dynamic loading Devirme kasalı kamyon: RearDump truck
Devingenlik: Mobility (μ) Devirme muylu çemberi: Tilting trunnion
ring
Devinim: Kinesis; Motion
Devirmeli araba: Dumper car
Devinim bilimi: Kinematics
Devirölçer: Tachometer
Devinim duyusu: Kinesthesis
Devitrit: Devitrite
Devinim erki: Kinetic energy
Devlet: State
Devinim gücü: Driving power
Devre: Time; Period; Loop
Devinim incelemesi: Motion study
Devre (elekt): Circuit
Devinim kuvveti: Momentum; Driving
force Devre dışı: Off
Devinim sayrılığı: Motion sickness Devre kesici (elekt.): Limit switch; Circuit
breaker
Devinim yasası: Law of motion
Devre kesici diyot: Breakdown diode
Devinimbilim: Dynamics
Devre kurma (elekt.): Wiring
Devinimli: Mobile
Devreden cam kırığı: Hot cullet; Return
Devinimlilik: Mobility (μ) cullet
Devinimsel: Kinetic
Devreye alma: Start-up
Devinimsel ağdalılık: Kinematic viscosity
Devridaim: Recirculation
Devinimsel basınç: Kinetic pressure
Devridaim havası: Recirculated air
Devinimsel kırınım: Kinematic
Devridaim pompası: Recirculation pump
diffraction
Devridaim soğutucu sıvısı: Recirculated
Devinimsel kırınım kuramı: Kinematical
coolant
theory of diffraction
DeVries deneyi (sertlik): DeVries test
Devinimsel sürtünme: Kinetic friction
Devşirilmemiş: Unpicked
Devinimsiz: Motionless; Immobile;
Inactive Devşirim: Permutation
Devinimsiz dislokasyon: Sessile Dezenfektan (tıp): Disinfectant
dislocation Dezenfekte etme: Disinfection

175
D-H gaz giderici Dışa ilişkin

D-H gaz giderici: D-H vacuum degasser Dış elektronlar: Outer electrons
D-H gaz giderme süreci: D-H degassing Dış geçişim (kim.): Exosmosis
process Dış geçişimsel (kim.): Exosmic
D-H tepkimeleri: D-H reactions Dış gelişken: Ectogeneous (=Exogeneous)
D-H vakum süreci: Dortmund-Horder- Dış kapak: Outer cover
Huttenunion (D-H) vacuum process
Dış katman: Skin
D-H vakumlu gaz giderme: D-H vacuum
degassing Dış katman sertleştirme (çelik): Shell
investment casting
D-H vakumlu gaz giderme süreci: D-H
vacuum degassing process Dış katmanı kesip çıkarma: Paring
D-H yeniden dolaşımı: D-H recirculation Dış kaynaklı (tıp): Heterogenous
Dı1-sıcaklığı: Ac1-temperature Dış kaynaklı parçalanma (kim.):
Heterolysis
Dı2-sıcaklığı: Ac2-temperature
Dış kemikleşme (tıp): Ectosteal;
Dı3-sıcaklığı: Ac3-temperature Ectosteosis
DIN asit direnci deneyi: DIN acid Dış kökenli: Ectogeneous (=Exogeneous)
resistance test
Dış kökenli bakteriler: Ectogeneous
DIN çelik simgeleri: DIN steel
bacteria
designations
Dış kökenli kalıntılar (çelik): Exogeneous
DIN çelik standartları: DIN steel
inclusions
standards
Dış kulak arkası (tıp): Antitragus
DIN film nitelendirmesi: DIN film rating
Dış kulak estetik ameliyatı (tıp):
DIN gereç sayıları: DIN material numbers
Otoplasty
DIN standartı çelikler: DIN standard
Dış kulak kanalı (tıp): Helix
steels
Dış lastik: Tyre
Dış: Outside; Extrinsic; External
Dış liman: Outport
Dış ağı: Exotoxin
Dış bölge: External zone Dış masdar: External gauge
Dış buhar bırakımı: Outside vapour Dış metal soğutucular (döküm): External
deposition chills
Dış burç: Liner bushing Dış mineral: Perimorph
Dış bükey ayna: Convex mirror Dış salgı (tıp): Exocrine
Dış cevher: Perimorph Dış şaşılık (tıp): Walleye
Dış çap (sürekli döküm): External radius Dış taraf: Outside
Dış çevre koşulları: External Dış ucaylaşım: Heteropolarity
environmental conditions Dış uyumlu: Exteroceptive
Dış çözüşme: Heterolysis Dış yanmalı: External-combustion
Dış deri: Ectoderm Dış yansıma: External reflection
Dış destek: Outrigger Dış yüzey: Periphery
Dış duyar (dış uyarılarla çalışan duyu Dış yüzü farklı camla kaplı cam: Cased
organı): Exteroceptor glass
Dış duyarlı: Exteroceptive Dışa atım: Exhaust
Dış eksicikler (fiz.): Outer electrons Dışa ilişkin: External

176
Dışa vurmuş altkatman Dışıklı

Dışa vurmuş altkatman: Exposed Dışık çekme: Deslagging


underlayer Dışık çukuru: Slag dump
Dışalım: Import Dışık deliği: Cinder notch
Dışalım izni: Import license/permit Dışık deliği: Slag hole
Dışalım(cılık): Importation Dışık deliği tıkacı (y.fırın): Bott
Dışarı: Outside Dışık dengelileşmesi: Slag stabilization
Dışarı akan: Effluent Dışık düzeyi: Slag level; Slag line
Dışarı akış: Outflow Dışık düzeyi tuğlaları: Slag line bricks
Dışarı döndüren kas (tıp): Evertor Dışık giderme: Scorification
Dışarı salma (kim.): Desorption Dışık ipliksisi: Slag stringer
Dışarı sürüklenme: Drag-out Dışık işlemi: Slag treatment
Dışarıdan: Outside Dışık kalıntısı: Slag inclusion
Dışarıdan alınan cam kırığı: Foreign Dışık kanalı: Slag runner
cullet
Dışık kapanı: Slag trap
Dışatım: Exhaust
Dışık katmanı: Slag layer
Dışatım borusu: Exhaust pipe
Dışık kumu: Slag sand
Dışatım borusu: Tailpipe
Dışık kurabiyesi: Slag pancake
Dışatım gazı: Exhaust gas
Dışık maçası: Skim core
Dışatım gazı temizlemesi: Exhaust gas
cleaning Dışık oluşturma: Slag forming; Slagging
Dışatım kapısı: Exhaust port Dışık oluşturucu (madde): Slag forming
agent
Dışbükey: Convex
Dışık potası: Slag ladle; Cinder ladle;
Dışbükey çokgen: Convex polygon
Cinder pot
Dışbükey çokyüzlü: Convex polyhedron
Dışık potası (curuf potası): Slag pot
Dışbükey kaynak: Convex weld
Dışık potası taşıyıcısı: Slag pot carrier
Dışbükey mercek: Convex lens
Dışık seti: Slag dam
Dışbükey yüzey: Convex surface
Dışık sıkışımı: Slag entrapment
Dışbükeylik: Gibbosity; Convexity
Dışık sıyırma: Slag skimming
Dışı sert kabuk döküm: Chill casting
Dışık tanecikleri: Slag granules
Dışık: Scoria; Egesta; Cinder; Slag; Sullage
Dışık taneleme: Slag granulation
Dışık akıtma: Slag flushing; Slag tapping
Dışık toplayıcı: Coagulant
Dışık akıtma deliği: Slag notch
Dışık tutarlılığı: Slag consistency
Dışık akıtma deliği: Slag tapping hole
Dışık tutucu blok: Skim bar
Dışık alıcı: Deslagger
Dışık uzaklaştırma: Slag removing
Dışık alma: Slagging
Dışık viskometresi: Slag viscometer
Dışık altında elektrikli yeniden eritme:
Electroslag remelting (ESR)(=consumable Dışık yaması: Cinder patch
electrode remelting) Dışık yünü: Slag wool
Dışık atımı: Slag disposal Dışıkaltı: Regulus
Dışık atma: Slag disposal Dışıklandırma: Slagging
Dışık ayırıcı: Slag separator Dışıklı: Slaggy

177
Dışıklı kömür Dielektrik soğurumu

Dışıklı kömür: Clinkering coal Diamonyum fosfat: Diammonium


Dışıklık: Runner phosphate
Dışık-metal tepkimeleri: Slag-metal Diaoptaz: Dioptase
reactions Diapozitif film: Diapositive film
Dışınlı: Extrinsic Dia-sertlikölçeri: Dia-tester (=Wolpert
Dışınlı dizilim hatası: Extrinsic stacking hardness tester)
fault Diaspor: Diaspore
Dışınlı hatalar: Extrinsic faults Diasporlu kil: Diaspore clay
Dışınlı iletim: Extrinsic conduction Diatomit: Diatomite (=diatomaceous
Dışınlı yarıiletken: Extrinsic earth)
semiconductor Diba: Baldachin
Dışınlı yayınım: Extrinsic diffusion Dibek tokmağı: Pestle
Dışkı: Excrement Dibi tapalı tomruk kalıbı: Plug bottom
Dışkökenli: Exogeneous ingot mould
Dışkökenli kalıntılar: Exogeneous Dicitoksin: Digitoxin
inclusions Didier kok fırını: Didier coke oven
Dışlanım: Exclusion Didimiyum (Praseodimiyum ile
Dışlanım kuralı: Exclusion principle neodimiyumun doğal karışımı):
(=Pauli principle) Didymium
Dışmerkezli: Excentric Dieldrin: Dieldrin
Dışmerkezli mil: Excentric shaft Dielektrik: Dielectric
Dışsal: Extrinsic; External; Extraneous Dielektrik algısallığı: Dielectric
Dışsal bakteriler: Ectogeneous bacteria susceptibility
Dışsatım: Export Dielektrik çarpanı: Dielectric coefficient
Dışta gelişen bakteriler: Ectogeneous (k)
bacteria Dielektrik çoğuzlaması: Dielectric
Dıştan değişim (Yer b.): Metasomasis polymerization
Dıştan ısıtmalı fırın: Externally heated Dielektrik çökümü: Dielectric breakdown
furnace Dielektrik davranımı: Dielectric
Dıştan kükürt giderme: External behaviour
Desulphurization Dielektrik dayancı: Dielectric strength
Dıştan uygulamalı voltaj (yenim): Dielektrik değişmezi: Dielectric constant
Impressed voltage
Dielektrik gecikimi: Dielectric hysteresis
Dışzar (tıp): Adventitial
Dielektrik gereçler: Dielectric materials
Dışzehir: Exotoxin
Dielektrik gerinimi: Dielectric strain
Dialil ftalat: Diallyl phthalat
Dielektrik gevşemesi: Dielectric
Dialil izoftalat: Diallyl isopthalate (DAIP) relaxation
Dialiller: Diallyls Dielektrik özellikleri: Dielectric
Diamantin: Diamantine properties
Diamanyetik: Diamagnetic Dielektrik seramikler: Dielectric ceramics
Diaminohekzan: Diaminohexane Dielektrik soğurumu: Dielectric
Diamoks süreci: Diamox process absorption

178
Dielektrik ucaylanması Dikey çemberler (mat.)

Dielektrik ucaylanması: Dielectric Dik tezgah (hadde): Edger


polarization Dik üçgen: Right angled triangle
Dielektrik uzanımı: Dielectric Dikdörtgen (geom.): Rectangle
displacement (D) Dikdörtgen biçimli: Rectangular
Dielektrik yitimi: Dielectric loss Dikdörtgen biçimli ocak: Rectangular
Diescher haddesi: Diescher mill kiln
Dietert aygıtı: Dietert tester Dikdörtgen kesilmiş elmas: Bagulette
Dietert süreci (Hassas döküm): Dietert Dikdörtgen kesitli tuğla: Rectangular
process brick
Difenil oksit reçineler: Diphenyl oxide Dikdörtgensel: Rectangular
resins Dikeç: Column
Diferansiyel: Differential Dikeç arkası erke süzgeci: Post-column
Diferansiyel dişlisi: Differential gear energy filter
Diferansiyel hesap: Differential calculus Dikeç arkası kamera: Post-column
camera
Diferensiyel silindir (cam): Differential
cylinder Dikeç fırın: Shaft furnace
Difosgen: Diphosgene Dikeç içi erke süzgeci (TEM): In-column
energy filter
Difraktometre: Diffractometer
Dikeç içi kamera (TEM): In-column
Difteri (tıp): Diphteria camera
Difüzör: Diffuser Dikeç içinde reçine süreci: Resin-in-
Difüzyon pompası: Diffusion pump column process
Diglikol stearat: Diglycol stearate Dikeçli delici: Column drill
Diğerinin etkisini arttıran: Synergistic Dikeçli matkap: Column drill
Dijitalin: Digitalin Diken: Barb; Thorn
Dik: Vertical Dikenli: Barbed
Dik açı: Right angle Dikenli tel: Barbed wire
Dik açılı: Right angled Dikey: Vertical; Perpendicular
Dik duruşlu: Orthostatic Dikey (mat.): Orthogonal
Dik eksenli: Orthorhombic Dikey açılan kapak (fırın): Tweel
(=Tuille)
Dik eksenli konik dişli: Hypoid gear
Dikey aşınma: Upward wear
Dik eksenli örüt: Orthorhombic crystal
Dikey aydınlatıcı: Vertical illuminator
Dik evrak dosyası: Vertical file
Dikey aydınlatma: Vertical illumination
Dik hadde tezgahı: Vertical stand
Dikey baca-fırınlar: Vertical shaft
Dik ışık mikroskobu: Upright light furnaces; Vertical flue-ovens
microscope Dikey biçimleme: Vertical shaping
Dik kırışıklıklar (cam): Brush marks Dikey broşlama: Vertical broaching
Dik konaçlar: Rectangular coordinates Dikey çatlak: Vertical crack
Dik konaçlar dizgesi: Rectangular Dikey çekme süreci (cam boru): Up-draw
coordinate system process
Dik optik (cam): Straight optic Dikey çemberler (mat.): Orthogonal
Dik pahlama (15°-30°) (cam): Steep bevel circles

179
Dikey çizgi Dikişsiz boru

Dikey çizgi: Vertical line Dikey şeritli testereleme: Upright


Dikey çokterimliler (mat.): Orthogonal bandsawing
polynomials Dikey takım (mat.): Orthagonal family
Dikey delik açma makinası: Vertical Dikey tavlama fırını: Vertical annealing
boring machine furnace
Dikey dizey (mat.): Orthogonal matrix Dikey torna: Vertical turning machine
Dikey dönüşüm: Orthogonal Dikey tornalama: Vertical turning
transformation Dikey yöneyler (mat.): Orthogonal
Dikey düzleyici: Vertical straightener vectors
Dikey eksenli örüt (mat.): Orthogonal Dikey yükleme: Vertical loading
crystal Dikey yüzey taşlama: Vertical surface
Dikey ezme ayağı (hadde): Vertical grinding
reduction stand Dikey-bacalı fırınlar: Vertical-flue ovens
Dikey fırında çinko üretimi: Zinc vertical Dikili taş: Obelisk
retorting Dikiş: Sewing
Dikey gerçek gerilim: Principal true stress Dikiş (kaynak): Seam; Weld
Dikey gerilimler: Principal stresses Dikiş açısı (kaynak): Push angle
Dikey gezinge: Orthogonal trajectory Dikiş boyu: Size of weld
Dikey işlevler (mat.): Orthogonal Dikiş çantası: Workbasket
functions Dikiş kaynağı: Seam weld; Stich-welding
Dikey izdüşüm: Orthogonal projection Dikiş kaynağı yapma: Seam welding
Dikey kesit: Vertical section Dikiş kaynaklaması: Seam welding
Dikey kesme: Vertical cutting Dikiş kökü: Root of weld
Dikey konaç ekseni (mat.): Axis of Dikiş nakış işi: Needlework
ordinates
Dikiş sökme: Unseaming
Dikey konumlu kaynaklama: Vertical
Dikiş teyeli: Stitch
position welding
Dikiş yüksüğü: Thimble
Dikey kuyu fırın: Vertical pit-type furnace
Dikişaltı çatlağı (kaynak): Underbead
Dikey küme (mat.): Orthogonal set
crack
Dikey laplama aygıtı: Vertical lapping
Dikişaltı erimesi (kaynak): Undercut
machine melting
Dikey maça fırını (döküm): Tower oven Dikişçi: Sewer
Dikey matkap: Upright drilling machine Dikişli boru: Welded pipe
Dikey öbek (mat.): Orthogonal group Dikişli boru haddesi: Forming and
Dikey örgüler: Orthogonal weaves welding mill
Dikey parlak tavlama hattı: Vertical Dikişli boru tezgahı: Forming and
bright annealing line welding mill
Dikey sarmal taşıyıcı: Screw elevator Dikişli boru ürünleri: Welded tubular
Dikey sürekli döküm makinası: Vertical products
type continious casting machine Dikişsiz: Seamless
Dikey sürekli galvaniz hattı: Vertical Dikişsiz boru: Seamless pipe; Weldless
continuous galvanizing line pipe

180
Dikişsiz boru fabrikası Dinamik frenleme

Dikişsiz boru fabrikası: Seamless pipe Dil laboratuarı: Language laboratory


plant Dil yangısı (tıp): Glossitis
Dikişsiz boru haddesi: Seamless pipe mill Dilantin: Dilantin
Dikişsiz çelik boru: Seamless steel tube/ Dilatometre: Dilatometer
pipe
Dilbasan (tıp): Spatula
Dikişsiz gaz borusu: Seamless gas pipe
Dilcik: Languet
Dikişsiz tambur: Seamless drum
Dilekçe: Petition
Dikit: Stalagmite
Dilici: Chopper; Slitter
Dikitölçer: Stalagmometer
Dilici disk testere (cam kesme): Slitter
Dikkat: Tendance
Dilim: Segment; Sector; Slice; Shred
Dikkate alınmış: Noted
Dilim (radyatör): Fin
Dikkatsizce suverme: Drastic quenching
Dilimleme: Dissection
Dikler açı (geo.): Complementary angle
Dilimlenmiş elyaf: Chopped fibre
Dikleştirme: Cockling
Dilimsel: Segmental
Diklorodimetilsilan: Dichlorodimetyl
silane (DCDMS) Dilinmiş: Shredded
Diklorvos: Dichlorvos Dilinmiş hurda: Shredded scrap
Dikme: Pillar; Erection; Seaming Dilme: Shredding; Slitting
Dikme vinci: Pillar crane Dilme hattı (çelik): Slitting line
Dikme vinç: Gib crane; Derrick Dilme hurda: Shredded scrap
Dikmelik: Sine Dilme makası: Slitting shear
Dikmelik eğrisi: Sinusoid Dilme makinası: Slitting machine (Slitter)
Dikmelik yayı (mat.): Arc sine Dilme makinesi: Slabbing machine
Dikromat: Dichromate Dilme testeresi: Rift saw
Dikromat işlemi (Mg): Dichromate Dilme tezgahı: Slitter
treatment Dilmik (beyin): Lobe
Dikromik asit: Dichromic acid Dilmik ayırımı (beyin): Lobotomy
Dikroskop (iki renklilik aygıtı): Dilmik çıkarımı (tıp): Lobectomy
Dichroscope Dilmikcik: Lobule
Diktafon: Dictaphone Dilmikli: Lobed; Lobulated
Dikumarin (kan pıhtılaşmasını önler): Dilmiksi (tıp): Lobular
Dicoumarin (=Dicoumarol) Dilsiz (tıp): Mute
Dil: Language Dimağ (tıp): Encephalon; Brain
Dil (kapı): Catch; Latch Dimdik: Upstanding
Dil (mak.): Trippet Dimetil hidrazin: Dimethyl hydrazine
Dil (tıp): Tongue Dimetil sülfoksit: Dimethyl sulfoxide
Dil altı (tıp): Hypoglossal (DMSO)
Dil altı siniri (tıp): Hypoglossal nerve Din ( kuvvet birimi = 10 -5 newton):
Dil ameliyatı: Glossectomy Dyne
Dil bağı (tıp): Tongue-tie Dinamik: Dynamics
Dil bastırıcı (tıp): Tongue depressor Dinamik frenleme: Dynamic braking

181
Dinamit Direksiyon mili (oto)

Dinamit: Dynamite Dioktil sebakat karıştırıcısı: Dioctyl


Dinamit atma (maden): Blasting sebacate mixer
Dinamo: Dynamo Diopsid: Diopside
Dinamometre: Dynamometer Diorit: Diorite
Dinas tuğlaları: Dinas bricks Dip: Floor; Breech; Butt; Bottom
Dinatron: Dynatron Dip çatlağı (kaynak): Toe crack
Dingil (mak.): Axle; Arbor; Shaft; Spindle; Dip çukurluğu (cam): Pushed-up bottom
Axis Dip duvar: End wall
Dingil açıklığı (oto): Wheelbase Dip izleri (cam): Strain marks
Dingil başı: Axle arm Dip kalıbı: Bottom plate2
Dingil başı: Steering knuckle Dip kalınlığı (cam): Sham thickness
Dingil başlığı: Hubcap; Nave Dip kaya (yer b.): Bedrock
Dingil çivisi: Linchpin Dip kırılması (cam): Breaking off of base
Dingil dövme: Axle forging Dip koçanı: Stub
Dingil kovanı: Axle oil box Dip markası (cam): Lettering on bottom
Dingil mandalı: Axle latch Dip not: Footnote
Dingil mili: Axle shaft Dip tarama: Dredging
Dingil somunu: Axle nut Dip tarama makinası: Dredge
Dingil takımı: Bogie Dip yanduvarı (şişe): Murgatroyd belt
Dingil yatağı: Shaft bearing Dip yatağı: Thrust bearing
Dingilli: Axled Dip yolluğu (ingot): Trumpet
Dingin: Passive; Quiet Dipçik: Butt
Dinginleş(tir)me: Passivation Dipçik demiri (tüfek): Butt plate
Dinginleştirici: Passivator Dipçiksiz (tüfek): Stockless
Dinginlik: Inertia; Passivity Diplik: Underlay
Diplomalı: Licentiate
Dings-Crockett mıknatıslı ayırıcısı:
Dings-Crockett magnetic separator Dipotasyum tartarat (DKT): Dipotassium
tartrate (DKT)
Dinleme (dinleteç-tıp): Auscultation
Dipte konveks mercek: Bull’s eye1
Dinlendirme (cam çekmeden fırını sıcak
tutma): Lie bye (=Free over) Dipten dökülmüş: Bottom poured
Dinlendirme (cam): Conditioning Dipten döküm: Bottom pouring
Dinlenme bölgesi (spautlu fırın): Dipten dökümlü pota: Bottom pour ladle
Conditioner Dipten kapaklı silo: Hopper
Dinlenme ile işleme arası süresi (cam): Dirac kuramı: Dirac theory
Standing-off (=CoolingDown period) Direk: Beam; Post; Pillar; Pole; Girder;
Dinleteç: Sthetescope Column; Spar; Stob
Dioksin salımları: Dioxin emissions Direk (maden): Prop
Dioktil flatat: Dioctyl phthalate Direk haddesi: Beam mill
Dioktil fosfat: Dioctyl phosphate Direksiyon dişlisi (oto): Steering gear
Dioktil sebakat (DOS): Dioctyl sebacate Direksiyon kullanma: Steering
(DOS) Direksiyon mili (oto): Steering column

182
Direksiyon rotu (oto) Dirimsel çürüme

Direksiyon rotu (oto): Tie-rod Dirim elektronik bilimi: Bionics


Direksiyon simidi (oto): Steering wheel; Dirim elektronikli: Bionic
Driving wheel Dirim elektrotları: Bioelectrodes
Direksiz: Mastless Dirim fiziği: Biophysics
Dirence: Resistor Dirim geçişim (ilaç geçiş hızı):
Direncil: Resist Bioavailibility
Direnç (R=E/I): Resistance (R) Dirim gözlemi: Bioscopy
Direnç alaşımları: Resistance alloys Dirim kimyası: Biochemistry
Direnç kaynağı: Resistance weld Dirim kütle: Biomass
Direnç kaynağı kalıbı: Resistance welding Dirim mekaniği: Biomechanics
die Dirim mekaniksel: Biomechanical
Direnç kaynağı yapma: Resistance Dirim mekaniksel özellikler:
welding Biomechanival properties
Direnç kaynaklaması: Resistance welding Dirim mühendisliği: Bioengineering
Direnç lehimi: Resistance soldering Dirim ölçü birimi: Biometrics
Direnç sayısı: Resistance number (=Biometry)
Direnç teli: Resistance wire Dirim ölçü birimi: Biometry
Dirençli fırın: Resistance furnace Dirim ritmi: Biorhythm
Dirençli pirometre: Resistance pyrometer Dirim seramikleri: Bioceramics
Dirençli sarsak ocak: Rocking resistor Dirim soğurum: Bioabsorption
furnace Dirim teknolojisi: Biotechnology
Dirençli sert lehimleme: Resistance Dirim tezgen: Biocatalyst
brazing
Dirim uyumlu: Biocompatible
Dirençli sıcaklıkölçer: Resistance
Dirimbilim: Biology
thermometer
Dirimetkin: Bioactive
Diretken (kim): Buffer
Dirimetkin cam seramikler: Bioactive
Diretken ayıraç: Buffer reagent
glass-ceramics
Diretken çözelti: Buffer solution
Dirimetkin tutturma: Bioactive fixation
Dirgen: Hayfork
Dirimkimyasal: Biochemical
Diricikkıranlar: Antibiotics
Dirimkimyasal tepkimeler: Biochemical
Dirik dayanç: Dynamic strength reactions
Dirik deneyler: Dynamic tests Dirimölçer: Biometer
Diril çevre: Biological environment Dirimsel: Vital; Biological
Diril davranım: Biological performance Dirimsel aşınabilir: Bioerodable
Diril değişim: Biological variation Dirimsel bozulabilen: Biodegradable
Diril etkinlik: Bioactivity Dirimsel büyüme: Biological growth
Dirilik: Vitality Dirimsel çevre bilimi: Bioecology
Diriltgen: Biogen; Biogenic Dirimsel çözünebilir: Bioresorvable
Dirim benzeşim: Biomimetry Dirimsel çözünebilir gereçler:
Dirim benzeşimsel: Biomimetic Bioresorvable materials
Dirim biçimsel: Biomorphic Dirimsel çürüme: Biodegradation

183
Dirimsel çürüyebilen Dislokasyon düğümü

Dirimsel çürüyebilen: Biodegradable Dirsek hareketi (mekanik): Knee action


Dirimsel dönüştürüm: Bioconversion Dirsek kemiği: Ulna
Dirimsel duyarga: Biosensor Dirsek maçası (döküm): Bend core
Dirimsel eşdeğerlik: Bioequivalence Dirsekli eklem: Toggle joint
Dirimsel gaz: Biogas Dirsekli kiriş: Cantilever beam
Dirimsel gereçler: Biological materials; Dirsekli manivela: Knee lever
Biomaterials Dirsekli mil: Crankshaft
Dirimsel ışıldama: Bioluminescence Disco süreci: Disco process
Dirimsel ışıldayan: Bioluminescent Disk: Disk
Dirimsel işlevler: Vital functions Disk frenler: Disc brakes
Dirimsel kemik tutturucular: Biofix bone Disk peletleyici: Disc pelletizer
pins
Disk testere (cam kesme): Slitting disk
Dirimsel oksitlenme: Biological oxidation (Slitter)
Dirimsel organlar: Vitals Disk testere (cam kesme): Slitting wheel
Dirimsel özgüdüm (tıp): Biofeedback (Slitter)
Dirimsel sağaltım: Biotherapy Disk topaklayıcı: Disc pelletizer
Dirimsel sığa (Bir solukluk hava): Vital Diskli freze: Side and face cutter
capacity Diskli freze: Side milling
Dirimsel tedavi: Biotherapy Dislokasyon: Dislocation
Dirimsel tıp: Biomedicine Dislokasyon ağı: Dislocation network
Dirimsel tıp alaşımları: Biomedical alloys Dislokasyon ayrışımı: Dislocation
Dirimsel tıp araştırması: Biomedical dissociation
research Dislokasyon basamağı: Jog; Dislocation
Dirimsel tıp duyargaları: Biomedical jog
sensors Dislokasyon bezemesi: Dislocation
Dirimsel tıp uygulamaları: Biomedical decoration
applications Dislokasyon birleşimi: Dislocation
Dirimsel tıpa ilişkin: Biomedical coalescence
Dirimsel tutturma: Biological fixation Dislokasyon çekirdeği: Dislocation core
Dirimsel uyumluluk: Biocompatability Dislokasyon çizgisi: Dislocation line
Dirimsel uyumluluk deneyi: Dislokasyon çoğalımı: Dislocation
Biocompatibility testing multiplication
Dirimsel yansızlık: Bioinert Dislokasyon dağlama çukurcukları:
Dirimsel yapışkanlar: Bioadhesives Dislocation etch pits
Dirimsel yenim: Biological corrosion Dislokasyon dağlaması: Dislocation
(=Biocorrosion) etching
Dirsek: Toggle; Corner joint; (mak.) Dislokasyon devinimi: Dislocation
Elbow; Crank; Cantilever; (mak.) Knee; motion; Dislocation movement
(tıp) Shoulder Dislokasyon dolanımı: Dislocation tangle
Dirsek borusu: Elbow hose Dislokasyon durdurumu: Dislocation
Dirsek çıkıntısı: Olecranon pinning
Dirsek eklemi: Elbow joint Dislokasyon düğümü: Dislocation node

184
Dislokasyon eğilmesi Diş eti

Dislokasyon eğilmesi: Dislocation bowing Disprozyum: Dysprosium


Dislokasyon erki: Dislocation energy Distribütör: Distributor
Dislokasyon etkileşimi: Dislocation Disülfür köprüleri: Disulphide bridges
interaction Diş: Knurl; Indentation; Thread;
Dislokasyon gerilim alanı: Dislocation Tooth (mak.); (tıp) Tooth
stress field Diş açma: Screwing; Thread cutting; Screw
Dislokasyon gerinim erki: Dislocation cutting
strain energy Diş açma makinesi: Screwing machine
Dislokasyon hızı: Dislocation velocity Diş açma takımları: Threading tools
Dislokasyon ilmeği: Dislocation loop Diş açma taşlaması (refrak.): Thread
Dislokasyon itimi: Dislocation repulsion grinding
Dislokasyon kayması: Dislocation glide Diş ağrısı (tıp): Odontalgia; Toothache
Dislokasyon kaynağı: Dislocation source Diş alaşımları: Dental alloys
Dislokasyon kıvrığı: Dislocation kink Diş arası: Diastema
Dislokasyon kilitlenmesi: Dislocation Diş biçimi (testereler): Tooth form
locking Diş bilimi (tıp): Odontology
Dislokasyon kuramları: Dislocation Diş boşluğu: Backlash
theories
Diş cerrahisi (tıp): Dental surgery;
Dislokasyon sarmalı: Dislocation helix Dentosurgery
Dislokasyon sıkışıklığı: Dislocation jam Diş çekilmiş(mak): Tapped
Dislokasyon tepkimesi: Dislocation Diş çekimi (tıp): Exodontia
reaction
Diş çekme (mak): Screw cutting; Tapping;
Dislokasyon tırmanması: Dislocation Thread tapping
climb
Diş çekme takımları (mak): Screw cutting
Dislokasyon türleri: Dislocation types tools
Dislokasyon üretimi: Dislocation Diş çevreleyen bağ (tıp): Periodontal
generation ligament
Dislokasyon yığılımı: Dislocation pile-up Diş çevresi sağrılığı (tıp): Periodontal
Dislokasyon yoğunluğu: Dislocation desease
density Diş çıkarma (bebek): Teething
Dislokasyon yokoluşumu: Dislocation Diş çöpü: Toothpick
annihilation
Diş çukurları bölümü: Alveolar ridge
Dislokasyonların yokoluşu: Annihilation
Diş dili çapı (vida): Minor diameter
of dislocations
Diş diş oluş: Serration
Dispeçer: Dispatcher
Diş doku (tıp): Odonblast
Disprosiyum bromür: Dysprosium
bromide Diş düzeltim (tıp): Orthodontia
Disprosiyum iyodür: Dysprosium iodide Diş düzeltim bilimi (tıp): Orthodontics
(=Orthodontria)
Disprosiyum klorür: Dysprosium
chloride Diş düzeltim uzmanı (tıp): Orthodontist
Disprosiyum oksit: Dysprosium oxide Diş düzeltimine ilişkin (tıp): Orthodontic
Disprosiyum perklorat: Dysprosium Diş emayesi: Tooth enamel
perchlorate Diş eti: Gingiva; Gum

185
Diş eti hastalıkları bilimi (tıp Dişli kollu kriko

Diş eti hastalıkları bilimi (tıp): Dişaçma makinası: Screw cutting


Periodontology machine
Diş eti yangısı (tıp): Gingivitis; Gumboil; Dişci dentinseramiği: Dental
Periodontitis dentineceramic
Diş etleri ve kemikleri bilimi (tıp): Dişci implantı: Dental implant
Periodontics Dişci koyuntusu: Dental implant
Diş etlerine ilişkin (tıp): Periodontal Dişci malgaması: Dental amalgam
Diş fırçası: Toothbrush Dişci reçinesi: Stent
Diş fırlaklığı (tıp): Overbite Dişci seramiği: Dental ceramic
Diş frezeleme (mak.): Thread millng Dişciliğe ilişkin (tıp): Dental
Diş frezesi (mak): Hob Dişcilik (tıp): Dentistry
Diş gelişimi (tıp): Odontogenesis Dişcilik iç salgısı (tıp): Estradiol
Diş halkası (bebek): Teething ring Dişçi alaşımları: Dental alloys
Diş ipliği: Dental floss Dişçi porseleni: Dental porcelain
Diş işleme makinası: Gear cutting Dişi kalıp: Matrix
machine Dişkökünü saran kemiksi doku:
Diş izleri (frezeleme): Toothmarks Cementum
Diş kalınlığı (dişliler): Tooth thickness Dişlek: Toothy
Diş kemiği (tıp): Dentine Dişli: Tined; Serrated; Knurled; Gear
Diş kesme: Gear cutting; Thread cutting Dişli açma: Gear shaping
(mak.) Dişli açma tezgâhı: Gear shaper
Diş kiri: Tartar Dişli bağlayıcı: Threaded fastener
Diş koruyucu: Tooth-protector Dişli bitirme: Gear finishing
Diş koyuntusu: Dental implant Dişli çapağı temizleme: Gear deburring
Diş lokması: Die chaser; (mak) ScrewDie Dişli çapağı temizleme makinası: Gear
Diş macunu: Toothpaste deburring machine
Diş minesi: Ivory Dişli çark: Rack wheel; Cog wheel; Gear
Diş oluşumu: Odontogenesis wheel
Diş özü dokusu (tıp): Odonblast Dişli çark mandalı: Ratchet
Diş porseleni: Dental porcelain Dişli çark takımı: Gear train
Diş sayısı (dişliler): Number of teeth Dişli çember: Girth gear
Diş tozu (tıp): Tooth powder Dişli deliği: Sprocket hole
Diş uru (tıp): Odontoma Dişli dişi: Gear tooth
Diş yanayı (mak.): Thread profile Dişli düzeneği: Gearing
Diş yanı: Tooth flank Dişli frezesi: Gear miller; Hobber
Diş yapısı (tıp): Dentition Dişli imalatı: Gear manufacturing
Diş yuvası açma: Screw tapping Dişli insört: Threaded insert
Diş yüzeyi: Tooth face Dişli kavrama: Ratchet coupling
Dişaçar (mak): Screw cutting die Dişli kenar: Serration
Dişaçma aynası (mak): Screw cutting Dişli kılavuz (mak.): Die
head Dişli kollu kriko: Rack and lever jack

186
Dişli kolu Dizesiz üçboyutlu eşizlik

Dişli kolu: Gear arm Diyalogit: Dialogite


Dişli kriko: Gear jack Diyamıknatıslılık: Diamagnetism
Dişli kuramı: Gear theory Diyapazon: Diapason; Tuning fork;
Dişli kutusu: Gear box (=Gearbox) Tonometer
Dişli mekanizması: Gear mechanism; Diyastez (tıp): Diastase
Gearshift Diyazin: Diazine
Dişli mil: Pinion shaft Diyazo kökü: Diazo radical
Dişli mili: Gear shaft Diyazoamino kökü: Diazoamino group
Dişli muayenesi: Gear inspection Diyazometan: Diazomethane
Dişli planyası: Gear shaper Diyoksan (patlar sıvı): Dioxane
Dişli ray: Rack rail; Rack Diyoksin: Dioxin
Dişli raylı demiryolu: Rack railway Diyoptır (optik): Dioptre
Dişli sokuntu: Threaded insert Diyoptometre: Dioptometer
Dişli takımı: Gear set Diyot: Diode
Dişli takımı (saat): Wheelwork Diyot lazer: Diode laser
Dişli tekerlek: Rack wheel Diyot tabanca: Diode gun
Dişli tepesi çemberi (mak.): Addendum Diz (tıp): Knee
circle Diz bağı: Garter
Dişli tertibatı: Gear assembly Diz büken kas (tıp): Sartorius
Dişli traşlama: Gear shaving Diz eklemi: Knee joint
Dişli türleri: Gear types Diz ekleminde su toplanması (tıp): Water
on the knee
Dişli yapma: Gear making
Diz kapağı: Patella; Kneecap
Dişli yivi açma: Gear chamfering
Diz kapağı kemiği (tıp): Kneepan
Dişli yivi açma frezesi: Gear chamfering
cutter Diz kemiği (tıp): Kneecap; Patella
Dişli zincir çarkı: Ragwheel Diz korunağı: Shine
Dişli zincir çarkı: Sprocket wheel Diz örtüsü: Lap robe
Dişlik: Tooth-protector Dizanteri (tıp): Dysentery; Bloody flux
Dişlisiz: Gearless Dizanterili: Dyesenteric
Dişölçer: Odontograph Dizel lokomotifi: Diesel locomotive
Dizel motor bloğu: Diesel engine block
Dişsiz: Edentulus
Dizel motoru: Diesel engine
Divan: Couch
Dizel yakıtı: Diesel fuel
Divinil eter: Divinyl ether
Dizesiz: Atactic
Diyafram: Diaphragm
Dizesiz çoğuz: Atactic polymer
Diyafram (foto.): Iris shutter
Dizesiz dizileşim: Atactic configuration
Diyafram kası (tıp): Phrenic muscle
Dizesiz düzenleme: Atactic arrangement
Diyafram yangısı (tıp): Phrenitis
Dizesiz konbiçim: Atactic configuration
Diyaframa ilişkin (tıp): Phrenic
Dizesiz üçboyutlu eşiz: Atactic
Diyaframlı vana: Diaphragm valve stereoisomer
Diyagram: Diagramme (=Diagram) Dizesiz üçboyutlu eşizlik: Atactic
Diyaliz (tıp): Dialysis stereoisomerism

187
Dizesiz yapı Doğal çinko cevheri

Dizesiz yapı: Atactic structure Dizisel kesitler: Serial sections


Dizesizlik: Atacticity Dizisel toplama özelliği: Serial collection
Dizey (mat): Matrix mode
Dizey optiği: Matrix optics Dizlik: Jambeau; Kneepad
Dizge: System Dizme: Typesetting; Typography
Dizge daralımı: System constraint Dizüstü bilgisayarı: Laptop
Dizge eniyileştirmesi: System D-kuşağı iletimi: d-band conduction
optimization Dobell çözeltisi (tıp): Dobell’s solution
Dizge tasarımı: SystemDesign Dodge kırıcı: Dodge crusher
Dizgeli: Systematic Doğa: Nature
Dizgeli denetim: Systematic control Doğadışı: Unnatural
Dizgesel: Systemic Doğal: Native; Natural
Dizgi: Typesetting Doğal (Fe+Ni) alaşımı: Josephenite
Dizgi hatası: Typographical error Doğal (Ir+Os) alaşımı:
Dizgin: Rein Iridosmine(=Iridosmium)
Dizgin başlığı (koşum): Headstall Doğal altın: Native gold
Dizgin halkası: Terret Doğal alumina: Native alumina
Dizgisel: Typographical Doğal amalgam: Native amalgam
Dizi: Order; Row; Catena; Series Doğal antimuan: Native antimony
Dizi bağlama: Series connection Doğal arı metal: Native metal
Dizi boncuk: Chaplet Doğal arsenik: Native arsenic
Dizi dizgesi (elektrikli arıtma): Series Doğal asfalt: Gilsonite; Elaterite
system
Doğal bağlı: Natural bonded
Dizi hadde: Tandem mill
Doğal bağlı kalıp kumu (döküm):
Dizi kalıp: Tandem die (=Follow die) Naturally bonded moulding sand
Dizilebilir: Lineable Doğal bağlı kum: Natural bonded sand
Diziliş: Format Doğal bakır: Native copper
Dizilmıknatıs: Paramagnet Doğal baskı: Natural print
Dizilmıknatıslık: Paramagnetism
Doğal bilimler: Physical sciences
Dizilmıknatıssal: Paramagnetic
Doğal bizmut: Native bismuth
Dizilmıknatıssal gereçler: Paramagnetic
Doğal blok mika: Natural block mica
materials
Dizilmiş: Ordered Doğal bolluk (yerdeşler: Natural
abundance
Dizin: List; Index
Doğal büyüklük dağılımı: Natural size
Dizinleme: Listing; Indexing distribution
Dizisel: Unilinear; Serial Doğal büyüklükte: Full-scale
Dizisel elektron erk-yitimi görünge Doğal cam: Obsidian glass
ölçümü: Serial electron energy-loss
spectrometry Doğal civa: Native mercury
Dizisel elektron erk-yitimi Doğal çekiş (fırın): Natural draft
görüngeölçeri: Serial electron energy-loss Doğal çinko cevheri: Red zinc ore
spectrometer (=Zincite)

188
Doğal çinko oksit Doğru merkezli düzlem (TEM)

Doğal çinko oksit: Zincite Doğal sıklık: Natural frequency


Doğal çinko sülfür: Blende Doğal sodyum karbonat cevheri: Natron
Doğal demir: Native iron Doğal telluryum: Native tellurium
Doğal destek: Natural support Doğal yaşlan(dır)ma (Al): Natural aging
Doğal dikit: Pillar Doğal zeolitler: NaturalZeolites
Doğal dolaşım: Natural circulation Doğalsızlaş(tır)ma: Denaturation
Doğal elmas: Natural diamond; Bort Doğrama: Shredding; Lumber
Doğal frekans: Natural frequency Doğrama hırdavatı: Joiner hardware
Doğal gaz: Natural gas Doğramacı: Joiner
Doğal gaz boru hattı: Natural gas pipeline Doğramacı eğesi: Joint file
Doğal gaz kuyusu: Gasser Doğramacı kıskacı: Joiner’s cramp
Doğal gaz tepkimesi: Natural gas reaction Doğramacılık: Joinery
Doğal gerinim: Natural strain Doğranık elyaf: Discreet fiber (=chopped
Doğal gümüş: Native silver fiber)
Doğru: True; Straight; Accurate; Exact;
Doğal gümüş cevheri: Acanthite
Direct
Doğal güneş camı: Natural daylight glass
Doğru akım: Direct current (DC)
Doğal havalandırma: Natural ventilation
Doğru akım gücü: Direct current power
Doğal ışık: Natural light
Doğru akım motoru: Direct current
Doğal ışınetkinlik: Natural radioctivity motor
Doğal ipek: Raw silk Doğru akım plazması: Direct Current
Doğal kalsyum fosfat: Phosphorite Plasma (DCP)
Doğal kauçuk: Natural rubber (NR) Doğru akım üreteci: Direct current
Doğal kaynaklar: Natural resources generator; Dynamo
Doğal kum: Natural sand Doğru akımlı ark ocağı: DC Electric arc
furnace
Doğal kurşun oksit: Litharge
Doğru akımlı elektrik ark ocağı: Direct
Doğal külçe: Nugget arc furnace
Doğal manganez: Periclase (=native Doğru akımlı elektrik ocağı: Direct
manganese) current electric furnace
Doğal metal: Native metal Doğru akımlı elektrikli ark ocağı: Direct
Doğal mıknatıs: Loadstone (=Lodestone) current electric arc furnace
Doğal MnO2: Polianit (=Pollux) Doğru akımlı ocak: DC furnace; Direct
Doğal Os-Ir alaşımı: Osmiridium current furnace
Doğal osmiyum: Osmite Doğru akımlı ocak işletmesi: DC furnace
Doğal pirit: Native pyrite operation
Doğal platin: Native platinum Doğru akımlı ocak refrakterleri: DC
furnace refractories
Doğal potasyum klorür: Sylvine
Doğru akımlı temizleme: Direct current
Doğal radyoaktivite: Natural radioctivity cleaning (=cathodic cleaning)
Doğal reçineler: Natural resins Doğru merkezli: Eucentric
Doğal renk: Natural color Doğru merkezli düzlem (TEM):
Doğal sayı: Natural number Eucentric plane

189
Doğru merkezli yükseklik (TEM) Doğruluk

Doğru merkezli yükseklik (TEM): Doğrudan oksitlenme: Direct oxidation


Eucentric height Doğrudan okuyan aygıtlar: Direct
Doğru olmama: Inaccuracy reading instruments
Doğru olmayan: Inaccurate Doğrudan pişirme: Direct firing
Doğru olmayan: Nonlinear Doğrudan sayısal denetim: Direct
Doğrudan: Direct numerical control (DNC)
Doğrudan ateşlemeli fırın: Direct-fired Doğrudan sert lehimleme: Direct brazing
furnace Doğrudan sertleştirme: Direct hardening
Doğrudan ateşlenen fırın: Direct-fired Doğrudan sıkma: Direct extrusion
furnace
Doğrudan soğu(t)ma: Direct cooling
Doğrudan bağlı: Direct-bonded
Doğrudan soğutmalı döküm: Direct chill
Doğrudan bağlı alkali tuğla: Direct- casting
bonded basic brick
Doğrudan suda suverme: Direct water
Doğrudan bağlı manyezit krom quenching
refrakterler: Direct bond magnesite
chrome refractories Doğrudan suverme: Direct quenching;
Pot quenching
Doğrudan biçimleme: Direct forming
Doğrudan süreç: Direct process
Doğrudan birincil soğutucu: Direct
primary cooler Doğrudan yağda suverme: Direct oil
quenching
Doğrudan çekme yüklemesi: Direct
tensile loading Doğrudan yonga tutturma: Direct chip
Doğrudan değme: Direct contact attachment (DCA)
Doğrudan değmeli emdirme: Direct Doğrula(n)ma: Verification; Affirmation
contact impregnation Doğrulanabilir: Verifiable
Doğrudan demir indirgemesi: Direct iron Doğrulayıcı: Affirmative
reduction Doğrultaç (mek.): Leveler
Doğrudan döküm: Direct casting Doğrultma: Straightening
Doğrudan ekstrüzyon: Direct extrusion Doğrultma basgacı (ray): Gag press
Doğrudan eritme süreci: Direct melt Doğrultma merdanesi: Straightening roll
process
Doğrultma tezgahı: Straightening
Doğrudan fırınlama: Direct firing machine
Doğrudan haddeleme: Direct rolling Doğrultmaç: Gag press; (elekt.) Rectifier
Doğrudan ısıtmalı kurutucu: Direct-head Doğrultmaç diyot: Rectifier Diode
drier
Doğrultucu (çelik): Straightener
Doğrudan indirgeme: Direct reduction
Doğrultucu bağlantı (elekt.): Rectifying
Doğrudan indirgeme fabrikası: Direct
reduction plant junction
Doğrudan indirgeme süreçleri: Direct Doğrultulmuş (elekt.): Rectified
reduction processes Doğrultulmuş akım (elekt.): Rectified
Doğrudan indirgenmiş: Direct reduced current
Doğrudan indirgenmiş demir: Direct Doğrultulmuş gerilim (elekt.): Rectified
reduced iron (DRI) voltage
Doğrudan izabe süreçleri: Direct smelting Doğrultum: Rectification
processes Doğruluk: Accuracy

190
Doğrusal Doğrusal tarama

Doğrusal: Linear Doğrusal ısıl genleşme katsayısı: Linear


Doğrusal ağdalılık esnekliği: Linear coefficient of thermal expansion
viscoelasticity Doğrusal içdeğer biçme: Linear
Doğrusal atom yoğunluğu: Linear atomic interpolation
density Doğrusal işlem: Linear operation
Doğrusal bağımlılık: Linear dependence Doğrusal işlev: Linear function
Doğrusal bağımsızlık: Linear Doğrusal ivdireç: Linear accelerator
independence (=Linac)
Doğrusal bağlanım: Linear regression Doğrusal kafes: Linear lattice
Doğrusal basma gerinimi: Linear Doğrusal katışım: Linear combination
compressive strain Doğrusal kuruma çekintisi: Linear drying
Doğrusal büyü(t)me: Linear shrinkage
magnification
Doğrusal kusurlar (örüt): Line defects
Doğrusal büyüme: Linear growth
Doğrusal molekül: Linear molecule
Doğrusal büyüme hızı yasası: Linear
Doğrusal molekül yapısı: Linear
growth rate law
moleculer structure
Doğrusal cebir: Linear algebra
Doğrusal moment: Linear momentum
Doğrusal çekme gerinimi: Linear tensile
strain Doğrusal oksitlenme hızı: Linear
oxidation rate
Doğrusal çoğuz: Linear polymer
Doğrusal olmayan katsayı: Nonlinear
Doğrusal çözümleme (x-ışınları): Linear coefficient
analysis
Doğrusal olmayan optik: Nonlinear
Doğrusal denklem: Linear equation optics
Doğrusal devinirlik: Linear momentum Doğrusal olmayan voltaj: Nonlinear
Doğrusal doğrulu: Rectilineal voltage
(=Rectilinear)
Doğrusal orta yoğunluklu polietilen:
Doğrusal dönüşüm: Linear Linear medium-density polyethylene
transformation (LMDPE)
Doğrusal düşük yoğunluklu polietilen: Doğrusal öge: Linear element
Linear low-density polyethylene (LLDPE)
Doğrusal ölçüm: Linear measurement
Doğrusal esnek kırılma mekaniği: Linear
elastic fracture mechanics (LEFM) Doğrusal ölçüm aygıtları: Linear
measuring instruments
Doğrusal esneklik: Linear elasticity
Doğrusal örgü: Linear lattice
Doğrusal eşbiçimlilik: Linear
isomorphism Doğrusal polarizör: Linear polarizer
Doğrusal genleşme: Linear expansion Doğrusal polimer: Linear polymer
Doğrusal genleşme katsayısı: Coefficient Doğrusal programlama: Linear
of linear expansion; Linear expansion programming
coefficient Doğrusal raymalama: Line reaming
Doğrusal gerilim: Line tension Doğrusal sertleşme: Linear hardening
Doğrusal gerinim: Linear strain Doğrusal soğurum katsayısı: Linear
Doğrusal hata: Linear defect absorption coefficient
Doğrusal hızlandırıcı (yükün): Linear Doğrusal standartlar: Linear standarts
accelerator (=Linac) Doğrusal tarama: Line scan

191
Doğrusal ucaylanmış ışık Doku tutturucu (tıp)

Doğrusal ucaylanmış ışık: Linearly Doksanıncı: Nintieth


polarized light Doktor: Physician; Doctor
Doğrusal ucaylayıcı: Linear polarizer Doktor yardımcısı: Paramedic
Doğrusal viskoelastisite: Linear Doktora sonrası: PostDoctoral
viscoelasticity Doktora sonrası dersleri: Post-doctoral
Doğrusal yinelem: Linear iteration courses
Doğrusal yoğunluk: LinearDensity (Pl) Doktorluk stajı: Internship
Doğrusal yöney: Line vector Doktrin: Teachings
Doğrusallık: Linearity Doku: Texture
Doğrusallık hipotezi: Linearity hypothesis Doku (tıp): Gray matter; Tissue
Doğrusallık varsayımı: Linearity Doku aşılama (tıp): Transplantation;
hypothesis Anaplastic; Transplant
Doğru-yanlış sınavı: True-false test Doku ayrışımı (tıp): Histolysis
Doğu ametisti: Oriental amethyst Doku bilimci (tıp): Histologist
Doğu mor yakutu: Oriental amethyst Doku bilimi (tıp): Histology
Doğu sarı yakutu: Oriental topaz Doku çözümleme yöntemleri (tıp):
Doğu topazı: Oriental topaz Tissue analysis techniques
Doğu zümrütü: Oriental emerald Doku çözümlemesi (tıp): Tissue analysis
Doğulu: Oriental Doku dallantı gözeleri (tıp): Tissue
dendritic cells (DC’s)
Doğum (tıp): Birth
Doku dönüşümü: Metaplasia
Doğum bilimi (tıp): Obstetrics
Doku ekleri (tıp): Tissue attachments
Doğum kontrol aygıtı (tıp): Intrauterine
Doku gelişmesi (tıp): Histogenesis
loop
Doku hastalıkları bilimi (tıp):
Doğum sonrası (tıp): Postnatal Histopathology
Doğum sonrası ağrıları (tıp): Afterpains Doku içbüyümesi (tıp): Tissue ingrowth
Doğum sonrası mikrop kapması (tıp): Doku işlev bilimi (tıp): Histophysiology
Postnatal infection
Doku katılaşması (tıp): Scleroma
Doğum uzmanı: Obstetrician
Doku kesiti (5-10 mm): Histological
Doğum yeri: Hometown section
Doğum-ölüm istatistikleri: Vital statistics Doku kimyası (tıp): Histochemistry
Doğuray (mat): Generatrix Doku kültürü: Tissue culture
Doğurucu koşullar: Germanative Doku kültürü mikroskobu (tıp): Tissue-
conditions culture microscope
Doğusal: Oriental Doku numunesi hazırlama aygıtı (tıp):
Doğuş: Nascence (=Nascency) Tissue processor
Doğuş durumu (atomsal hidrojen): Doku oluşturma (tıp): Tissue
Nascent state regeneration
Doğuştan cilt bozukluğu (tıp): Nevus Doku ölümü: Necrosis
(= Naevus) Doku sayrılık bilimi (tıp): Histopathology
Doğuzümrütü: Oriental emerald Doku sertleşmesi (tıp): Sclerosis
Dok: Dock Doku sertleştiricisi (madde): Sclerosant
Doksan: Ninty Doku tutturucu (tıp): Tissue adhesive

192
Doku uyuşumu (tıp Dolaylı sıkma

Doku uyuşumu (tıp): Histocompatibility Dolambaçlı: Winding; Indirect


Doku üremesi: Histogenesis Dolambaçlı ayırıcı: Zigzag seperator
Doku üretimi (tıp): Tissue culture Dolambaçlı kümeleyici: Zigzag classifier
Dokularda koyu madde fazlalığı (tıp): Dolamsız: Acyclic
Melanosis Dolanan yük: Circulating load
Dokulu yüzey: Textured surface Dolanca (atom): Orbital
Dokuma: Web; Texturing; Weave; Textiles Dolanca eksiciği: Orbital electron
Dokuma kumaş: Textile fabric Dolanca elektronu: Orbital electron
Dokuma sanayii: Textile industry Dolanca hızı: Orbital velocity
Dokuma tarağı: Reed Dolanca kabuğu: Orbital shell
Dokuma tezgahı: Loom
Dolanca nicem sayısı: Orbital quantum
Dokumacılık: Weaving number
Dokunarak: Palpatory Dolancal eksicik: Shell grab
Dokunca: Damage Dolancal elektron: Shell grab
Dokunma: Touch Dolancasal: Orbital
Dokunma yanılgısı (tıp): Paresthesia Dolanma: Twist
Dokunsal: Tactile; Palpatory Dolap: Wheel
Dokunsal algılama: Tactile sensing Dolaş(tır)ım: Entanglement
Dokunulmamış: Untouched Dolaşık akış: Turbulent flow
Dokunum çemberi (geom): Osculating
Dolaşım: Circulation
circle
Dolaşım pompası: Circulation pump
Dokunum düzlemi (geom): Osculating
plane Dolaşım suyu: Circulation water
Dokunum küresi (geom.): Osculating Dolaşımlı daldırma tankı: Recirculating
sphere dip tank
Dokunumlu: Osculating (=Osculatory) Dolaşımlı yağ: Circulating oil
Dokunup geçen: Lambent Dolaşımlı yağ dizgeleri: Circulating oil
Dokusal: Textural; Tissual systems
Dokusal sağaltım (tıp): Naprapathy Dolaştırım dayancı: Entanglement
strength
Dokusal tedavi (tıp): Naprapathy
Dolaştırımlı durumlar: Entangled states
Dokuz: Nine
Dolaylı: Indirect
Dokuz inç eşdeğeri (refrakter san.):
Nine-inch equivalent Dolaylı ark fırını: Indirect-arc-furnace
Dokuzgen: Nonagon Dolaylı ekstrüzyon: Indirect extrusion
Dokuzuncu: Ninth Dolaylı emdirme: Indirect impregnation
Dol(durul)mamış ısılplastikler: Unfilled Dolaylı indirgeme: Indirect reduction
thermoplastics Dolaylı indirgeme süreci: Indirect
Dolak: Putlee; Putty; Legging reduction process
Dolama: Winding; Reeling Dolaylı maliyet: Indirect cost
Dolama (tıp): Whitlow Dolaylı sert lehimleme: Indirect brazing
Dolambaç: Maze Dolaylı sıkma: Indirect extrusion

193
Dolaylı yakıt yakan fırın Dolumluk (seramik)

Dolaylı yakıt yakan fırın: Indirect fuel- Dolgulama harcı: Ramming mixture
fired furnace Dolgulama oranı: Packing fraction
Doldur boşalt kabuklu döküm: Slip Dolgulu astar: Rammed lining
casting
Dolgun: Compact
Doldur-boşalt fırını (seramik): Periodic
Dolgunluk düzeyi: Stockline
kiln
Dolgunluk düzeyi algılayıcıları: Stockline
Doldurma: Stocking; Charging; Filling;
detectors
Loading
Dolikosefal (tıp): Longhead
Doldurma astar: Rammed lining
Dolma kalem: Pen
Doldurma dövmesi: Core forging
Dolma noktası (cam): Filling point;
Doldurma kutulama: Boxing
Unfilled
Doldurma maçası: Cover core
Dolmamış (cam): Not filled
Doldurma oranı: Packing factor
Dolmamış köşe (hadde): Unfilled corner
(=Packing fraction)
Doldurma oranı: Packing fraction Dolomit: Dolomite
Doldurma yoğunluğu: Packing density Dolomit püskürtme makinası: Dolomite
throwing machine
Doldurulmamış: Uncharged
Dolomit refrakter: Dolomite refractory
Doldurulmuş ısılplastikler: Filled
thermoplastics Dolomit tıkız: Pearl spar (=Dolomite)
Dolerit: Dolerite Dolomit tuğla: Dolomite brick
Dolgu: Shimmer Dolomitli kireç: Dolomitic lime
Dolgu (fırına bir defada verilen harman Dolomitli kireçtaşı: Dolomite limestone
yükü): Fill Dolomitli manyezitli tuğlalar: Dolomite-
Dolgu alçısı: Spackle magnesite bricks
Dolgu bileşikleri: Filling compounds Dolu: Plenteous; Plentiful; Full
Dolgu çubuğu: Filler rod Dolu elektron kabukları: Closed electron
shells
Dolgu duvar: Curtain wall
Dolu elektron kabukları: Filled electron
Dolgu gereci: Proppant; (döküm) Packing shells
material; Stowing material; Filler material
Dolu kablo: Solid cable
Dolgu gereçleri: Filler materials
Dolu kabuk (atom): Closed shell;
Dolgu kaynağı ayağı: Leg of a fillet weld Completed shell
Dolgu kumu: Backing sand Dolu kalıp dökümü: Full-mould casting
Dolgu macunu: Spackle; Filler Dolu kalıp süreci: Full-mould process
Dolgu macunu (oto): Sealant Dolu kapasite (cam kalıbı): Overflow
Dolgu maddesi: Paddling capacity
Dolgu maddesi (dişcilik) Tutkal: Cement Dolu merkez (sac): Full centre
Dolgu makinası: Stowing machine Dolu sığa: Overflow capacity
Dolgu metali (kaynak): Filler metal Dolu tuğla: Solid brick
Dolgu sacı: Filler sheet Dolu yoğunluk: Full density
Dolgu yapma (maden): Stowing Doluluk: Plenitude; Fullness
Dolgulama: Packing; Ramming Dolumluk (seramik): Fill

194
Domuz damı Donmuş (tıp)

Domuz damı: Chock Dondurucu: Cryogenic; Refrigerant


Domuz derisi (yüzey hatası-seramik): Dondurucu gereçler: Cryogenic materials
Pigskin Dondurucu sıcaklık: Cryogenical
Domuz yağı: (katı) Lard; (sıvı) Lard oil temperature
Don (giyim): Pants; Underpants Dondurucu vakum pompası: Cryogenic
Don (iklim): Frost pump
Don yağı: Tallow Dondurucuda saklama: Refrigeration
Donakalım (tıp): Catatonia Donduruculu elektron mikroskobisi:
Cryoelectron microscpy
Donakalım tutması (tıp): Catalepsy
Donduruculu elektron mikroskobu:
Donanım: Apparatus; Equipment; Cryoelectron microscope
Assembly; Accessory
Donduruculu elektron tomografisi:
Donanma: Fleet; Navy Cryoelectron tomography
Donanma (ABD) yırtma deneyi: Navy Donduruculu sabitleme: Cryofixation
(USA) tear test
Donduruculu sabitleme aygıtı:
Donanma metali: Admiralty metal Cryofixation device
Donanma pirinci: Naval brass Dondurumlu ayırma: Cryogenic
Donatım: Installation separation
Donatma: Implementation Dondurumlu kırma: Cryofracture
Dondurarak dağlama: Freeze etching (=Freeze fracture)
Dondurarak kırma: Freeze fracture Dondurumlu ultramikrotom:
Cryoultramicrotome
Dondurarak kırma aygıtı: Freeze fracture
device Dondurumlu ultramikrotomi:
Cryoultramicrotomy
Dondurarak kurutma: Freeze drying
Dongun kap: Crystat
Dondur-çöz deneyi: Freeze-thaw test
Donlu çorap: Tights
Dondurgan: Cryogenic
Donma: Freezing; frosting
Dondurgan gereçler: Cryogenic materials
Donma aralığı: Freezing range
Dondurma: Gelation; Ice cream;
Donma bilimi: Cryoscopy
Refrigeration
Donma hızı: Freezing velocity
Dondurma dizgesi: Cryogenic system
Donma koruyucu (madde):
Dondurma işlemi: Cold treatment
Cryoprotectant
(=Subzero treatment)
Donma noktası: Freezing point
Dondurma işlemi (yaşlandırma):
Refrigeration treatment Donma noktası (su): Ice point
Dondurma kabı: Cryostat Donma noktası altında soğutma:
Subfreezing
Dondurma sondası: Cryoprobe
Donma ölçer: Cryoscope
Dondurma ve çözme deneyi (tuğla):
Freezing and thawing test Donma ölçümü: Cryoscopy
Dondurmalık (iç içe 2 cam kadeh): Icer- Donma önler: Antifreeze
and-liner Donma sıcaklığı: Freezing temperature
Dondurmaz: Anti-icer Donmatutar: Cryoprotectant
Dondurucu (aygıt): Cryogen; Donmuş: Frozen; Glacé; Hard set
Refrigerator; Donmuş (tıp): Frostbitten

195
Donmuş çağlayan Doruk üretim

Donmuş çağlayan: Icefall Donuk sırlı seramik eşya: Majolica


Donmuş kesit: Frozen section Donuk ters renklendirme: Cryonegative
Donmuş lâv: Lava staining
Donmuş sulu numune: Frozen hydrated Donuk yüzey: Dull surface
specimen Donuk yüzeyli merdane: Dull roll
Donubilim: Cryogenics Donukgörür (tıp): Amblyopic
Donuk: Glazed; Frosted; Glossless; Donuklaşma: Tarnishing
Opacified; Mat; Dingy; Dull; Frozen; Donuklaştırıcı madde (cam): Opacifier
Matte; Lacklustre; Fuzzy Donuklaştırılmış: Opacified
Donuk akik: Jasper Donuklaştırılmış emayeler: Opacified
Donuk alev: Soft fire enamels
Donuk altın (seramik): Starved gold Donuklaştırılmış sırlar: Opacified glazes
Donuk bitirim: Dull finish Donuklaştırma (cam): Opacification
Donuk cam: Opalescent glass (=Opal Donuklaştırma dağlayıcısı: MatteDip
glass) Donuklaştırma macunu: Mat(t) etching
Donuk cam kaplama: Flashing paste
Donuk doku (emaye bozukluğu): Fuzzy Donukluk: Tarnish; Fuzz; Dullness;
texture Opacity; (seramik) Scumming
Donuk emaye: Mat(t)enamel Donuksu: Opaline
Donuk emayeler: Opacified enamels Doolittle denklemi: Doolittle equation
Donuk görü (tıp): Amblyopia Doping: Doping
(=Amblyopy) Doppler enlenmesi: Doppler broading
Donuk görünüm: Dull appearance Doppler girişimölçeri: Doppler
interferometer
Donuk hidratlar: Cryohydrates
Doppler kayması: Doppler shift
Donuk ışıklı titreme: Shimmy
Doppler olgusu: Doppler effect
Donuk kabuk: Frozen shell
Doran (yer belirleyen aygıt): DORAN
Donuk katman: Frozen layer (=Frozen (DOppler RANge)
shell)
Dore gümüşü: Doré silver
Donuk kesit: Cryosection
Doré metali: Doré metal
Donuk kesme: Mat(t) cutting
Dorr sınıflandırıcısı: Dorr classifier
Donuk numune aktarıcısı (tıp):
Dorr yoğunlaştıracısı: Dorr thickener
Cryotransfer holder
Dorr-türü yoğunlaştırıcı: Dorr-type
Donuk numune aktarımı (tıp):
thickener
Cryotransfer
Doruk: Vertex; Top; Peak; Tip; Pitch
Donuk numune hazırlama aygıtı (tıp):
Cryopreparation device Doruk bindirimi (x-ışınları görüngesi):
Peak overlap
Donuk numune kesicisi (tıp): Cryoknife
Doruk dalgaboyu (görünge): Peak
Donuk renk: Shaded colour wavelength
Donuk sıçrantı: Cold shut Doruk fırınlama sıcaklığı (seramik):
Donuk sır: Matte glaze; Opalescent glaze; Peak firing temperature
Mat glaze Doruk üretim: Peak output; Peak
Donuk sır (seramik): Starved glaze production

196
Doruk üretim istemi Döker

Doruk üretim istemi: Peak production Doygunluk mıknatıslılığı: Saturation


demand magnetization (Ms)
Doruk yaşlandırması: Peak aging Doygunluk noktası: Saturation point
Dosya: File; Dossier Doygunluk ölçeği: Saturation scale
Dow elektroliz gözesi: Dow electrolytic Doygunluk sığası: Saturation capacity
cell Doygunluk son noktası: Saturation end
Dow süreci (Mg): Dow process point
Dowson gazı: Dowson gas Doygunluk ucaylanması: Saturation
Doygun: Saturated; Impregnated polarization
Doygun alkol: Saturated alcohol Doygunsuzlaş(tır)ma: Desaturation
Doygun bileşik: Saturated compound Doymamış: Undersaturated; (kim)
Doygun buhar: Saturated vapour Unsaturated
Doygun çözelti: Saturated solution Doymamış bağ (kim): Unsaturated bond
Doygun gaz: Saturated gas Doymamış bileşik (kim): Unsaturated
compound
Doygun hidrokarbon: Saturated
hydrocarbon Doymamış çözelti (kim): Unsaturated
Doygun kalomel elektrot: Saturated solution
calomel electrode Doymamış karbonhidrat: Unsaturated
Doygun katı çözelti: Saturated solid hydrocarbon
solution Doymamış katı çözelti: Unsaturated solid
Doygun kil: Saturated clay solution
Doygun mıknatıs: Saturated magnet Doymamış maden yağı: Unsaturated
mineral oil
Doygun poliester: Saturated polyester
Doymamış molekül zinciri: Unsaturated
Doygun su buharı: Saturated steam
molecular chain
Doygunlaştırıcı (madde): Saturant
Doymamış poliester: Unsaturated
Doygunluk: Saturation polyester
Doygunluk akımı: Saturation current Doymamış yağlar (kim): Unsaturated fats
Doygunluk akısı yoğunluğu: Saturation Doymamışlık (kim): Unsaturation
fluxDensity
Doymaz (tıp): Voracious
Doygunluk aralığı: Saturation range
Doymazlık (tıp): Bulimia
Doygunluk basıncı: Saturation pressure
Doymuş: Saturated
Doygunluk denetimi: Saturation control
Doymuşluk: Saturation
Doygunluk durumu: Saturation condition
Doyum: Saturation
Doygunluk eğrisi: Saturation curve
Doyum kertesi: Degree of saturation
Doygunluk endüklemi: Saturation
induction (Bs) Doyum noktası: Saturation point
Doygunluk etkinliği: Saturation activity Doyurucu madde: Impregnant
Doygunluk etkisi: Saturation effect Doyurucu özdek: Impregnant
Doygunluk etmeni: Saturation factor Doz: Dose; Potion
Doygunluk katsayısı: Saturation Dozaj: Dosage
coefficient Dozlama: Dosing
Doygunluk kazanımı: Saturation gain Döker: Dumper

197
Dökme Döküm fırınları

Dökme: Pouring Dökme replika: Cast replica


Dökme alaşım: Cast alloy Dökme tıpkıörnek: Cast replica
Dökme astar: Castable lining Dökme tunç: Cast bronze
Dökme cam: Cast glass Dökücü: Dump car (=Dumper)
Dökme cam merdanesi: Casting roll Döküldüğü gibi: As-cast
Dökme çelik hurdası: Cast steel scrap Dökülebilir: Castable
Dökme çelik merdaneler: Cast steel rolls Dökülebilir astar: Castable lining
Dökme çelik tekerlek üretimi: Cast steel Dökülebilir gömme gereçleri: Castable
wheels production mounting materials
Dökme çelik tekerlekler: Cast steel wheels Dökülebilir ısılyoğruklar
Dökme çelikler: Cast steels (termoplastikler): Castable thermoplastics
Dökme çoğuzla(n)ması: Cast Dökülebilir refrakterler: Castable
refractories
polymerization
Dökülebilirler: Castables
Dökme de kum sarması: Burnt-in-sand
Dökülebilirlik: Castability
Dökme deliği: Taphole; Nozzle; Ingate
Dökülmüş alaşım: As-cast alloy
Dökme deliği kili: Taphole clay
Döküm: Heat; Cast; Casting
Dökme deliği tuğlası: Nozzle brick
Döküm ağırlığı: Casting weight
Dökme demir: Cast iron
Döküm akış hızı: Casting speed
Dökme demir boru: Cast iron pipe
Döküm alanı: Casting floor
Dökme demir emayesi: Cast iron enamel
Döküm alaşımları: Casting alloys
Dökme demir hurdası: Cast iron scrap
Döküm alınmış: Tapped
Dökme demir kalıplar: Cast iron moulds
Döküm alma (ocaktan; fırından):
Dökme demir merdaneler: Cast iron rolls Tapping
Dökme demir üretimi: Cast iron Döküm alma (potadan): Teeming
production
Döküm analizi: Heat analysis
Dökme demir yolluk: Cast iron guide
Döküm arabası: Bogie
Dökme demirlerin sınıflandırması:
Döküm arabası: Casting bogie; Casting
Classification of cast irons
copper
Dökme epoksi: Cast epoxy
Döküm belirtgenleri: Casting
Dökme işleme: Pouring practice characteristics
Dökme kalıplar: Cast dies Döküm boşluğu: Casting cavity
Dökme karbür: Cast carbide Döküm bölgeleri: Casting zones
Dökme kobalt: Cast cobalt Döküm çarpıklığı: Casting distortion
Dökme kobalt alaşımından takımlar: Döküm çekintisi: Casting shrinkage
Cast cobalt alloy tools Döküm çevrimi: Casting cycle
Dökme kobalt alaşımları: Cast cobalt Döküm çözümlemesi: Heat analysis
alloys
Döküm çözümlemesinden kabul
Dökme merdaneler: Cast rolls edilebilir sapmalar (çelik): Permissible
Dökme metal: Cast metal deviations from heat analysis
Dökme parçalar: Cast parts Döküm çukuru: Pouring pit
Dökme pirinç: Cast brass Döküm fırınları: Casting furnaces

198
Döküm gerilimleri Dölüt torbası delimi (tıp)

Döküm gerilimleri: Casting stresses Döküm teknikleri: Casting techniques


Döküm gerinimleri: Casting strains Döküm temizleme: Fettling
Döküm hatası: Casting defect Döküm temizleme aygıtı: Wheelaborator
Döküm havuzu: Pouring basin Döküm temizliği: Fettle
Döküm haznesi örtüleri: Cast tundish Döküm toleransı: Casting allowance
covers Döküm tozu: Casting powder
Döküm hızı: Rate of casting; Casting Döküm verimi: Casting yield
speed
Döküm vinci: Casting crane
Döküm holü: Cast house; Casting bay;
Döküm yapısı: Cast structure
Casting house
Döküm yarası (refrakter): Casting scar
Döküm içyapısı: Cast microstructure
Döküm yolluğu: Tapping lounder
Döküm kalıbı: Casting mould
Döküm yolluğu: Tapping spout
Döküm kalıpları: Casting dies
Döküm yöntemi: Casting method
Döküm kanalı: Casting strand
Dökümcü: Caster
Döküm kapakları: Cast tundish covers
Dökümcü kaşığı: Dogtail
Döküm kaynağı: Cast weld
Dökümden-döküme süresi: Tap-to-tap
Döküm kepçesi: Hand ladle
time
Döküm koku: Foundry coke
Döküme hazır pota: Receiving ladle
Döküm kumu: Casting sand; Filler sand
Dökümhane: Foundry
Döküm leğeni: Pouring basin
Dökümhane çevrim kumu: System sand
Döküm makinası: Casting machine;
Dökümhane hurdası: Foundry scrap
Caster
Dökümhane tuğlaları: Loam bricks
Döküm masası: Casting table
Dökümlük alaşımlar: Casting alloys
Döküm modeli: Casting pattern
Dökümlük bakır: Casting copper
Döküm oluğunda katılaşmış kütle: Sow
block Dökümlük paslanmaz çelikler: Cast
stainless steels
Döküm oranı: Casting rate
Dökümsüz dizgi (basım): Cold type
Döküm payı: Casting allowance
Döküntü: Junk; Waste product; Scree;
Döküm pirinci: Casting brass
Debris; Rubble; Litter; Raff; Rag
Döküm platformu (potadan): Casting
Döküntü (deri hastalığı): Serpigo
platform; Teeming platform
Döküntüden dokunmuş (kumaş): Spun
Döküm potası: Casting ladle; Pouring
silk
ladle; Teeming ladle
Döküntülerden döküm: Waste casting
Döküm sıcaklığı: Casting temperature;
Pouring temperature Döl (tıp): Seed
Döküm soğutaçları: Casting chills Döleş (tıp): Placenta
Döküm süresi: Casting time Dölet (tıp): Embryo
Döküm tamburu: Casting drum Dölle(n)me: Impregnation
Döküm tasarımı: Casting design Dölüt boşluğu (tıp): Blastocoete
Döküm teknesi: Tundish Dölüt öldürme (tıp): Aborticide
Döküm teknesi arabası (SDM): Tundish Dölüt torbası (tıp): Amnion
car Dölüt torbası delimi (tıp): Amniocentesis

199
Dölütçük (tıp) Döner fıçı katıkları (parlatma)

Dölütçük (tıp): Blastocyst Dönemsel: Periodic


Dölyatağı: Matrix Dönen: Revolving
Dölyatağı (tıp): Womb; Uterus Dönen çarklı eşodaklı mikroskop:
Dölyatağı içi (tıp): Intrauterine Spinning disk confocal microscope
Dölyatağı içi aygıtları(tıp): Intrauterine Dönen hurda: Circulating scrap
devices Döner: Rotary
Dölyatağı kabarcığı (tıp): Matrix vesicles Döner anot: Rotating anode
Dölyatağı kanaması (tıp): Metrorrhagia Döner artıuç: Rotating anode
Dölyatağı sancısı (tıp): Uteralgia Döner bahçe sulayıcısı: Sprinkler
Dölyolu: Vagina Döner baskı: Rotogravure
Dölyatağı yangısı: Metritis Döner başlık (mak.): Turret
Dölyolu yangısı (tıp): Vaginitis Döner başlıklı basgaçlar: Turret presses
Dölyoluna ilişkin (tıp): Vaginal Döner başlıklı delme makinaları: Turret-
Dölyolunun çıkarılma ameliyatı (tıp): type drilling machines
Vaginectomy Döner başlıklı frezeler: Turret-type
Döndü (döküm): Remelt milling machines
Döndüreç: Loop Döner başlıklı torna: Turret lathe
Döndüren dişli: Driving pinion Döner başlıklı zımbalı basgaç: Turret-
Döndürgeç: Cyclotron type punch press
Döndürme: Spin Döner besleyici: Rotary feeder
Döndürme yöntemi: Spinning method Döner bıçak: Circular blade
Döndürmeli dövme: Rotary forging Döner bıçaklı pulluk: Rotary cultivator;
Rototiller; Rotary tiller
Döndürmeli kaplama: Spin coating
Döner bilyalı değirmen: Tumbling ball
Döndürmeli kaynaklama: Spin welding
mill
Döndürücü kuvvet: Rotational force
Döner boşaltıcı: Tippler (=Tipple)
Döneç: Rotor
Döner çan (y. fırın): Rotating bell
Döneçli paraşüt: Rotochute
Döner çanak (cam boru): Bowl
Döneçli pervaneli uçak: Rotodyne
Döner çanak (cam): Rotating bowl
Dönel: Gyroidal; Rotary; Rotational
Döner çarklı mikrotom: Disc microtome
Dönel devinim: Rotary motion
Döner çevirteç (elekt.): Rotary converter
Dönel manyetik: Gyromagnetic
Döner dirençli nokta kaynağı: Roll
Dönel mıknatıslı: Gyromagnetic resistance spot welding
Dönel mıknatıssal: Gyromagnetical Döner döküm teknesi: Swivelling tundish
Dönel mıktanıssal oran: Gyromagnetic Döner dönüştürgeç (metal): Rotary
ratio converter
Dönel motor: Rotary engine Döner eklem: Gimmal
Dönel yuvarlanma eğrisi(geom): Cycloid Döner elek: Trommel; Rotary screen;
Dönem: Time; Period; Term Trommel screen
Dönem ödevi: Term paper Döner eriyik karıştırıcı (cam): Rotary
Dönemeç: Turning smelter
Dönemeçli: Zigzag; Sinuous Döner fıçı katıkları (parlatma): Mill stars

200
Döner fırın Dönme dolap

Döner fırın: Rotary furnace; Rotary kiln Döner pusula: Gyro compass
Döner fırın tuğlası: Rotary kiln block Döner püskürteç kafası: Rotary spray
Döner flaş: Flashcube head
Döner gerinim ölçer: Rotating strain Döner sıcak testere: Rotating hot saw
gauge Döner silindir: Rotating cylinder
Döner havlu: Jack towel Döner silo: Rotating hopper
Döner hazne: Tumbler Döner soğutucu: Rotary cooler
Döner ızgaralı dikey fırın: Rotary grate Döner tabanlı fırın: Rotary hearth
shaft kiln furnace
Döner imbikli fırın: Rotary retort furnace Döner tabla (mikroskop): Circular stage
Döner imbikli sürekli fırın: Rotary retort Döner tambur: Tumbling barrel; Rotary
continuous furnace drum
Döner imbikli yığımlı fırın: Rotary retort Döner tamburlu kurutucu: Rotary drum
batch furnace dryer
Döner kalbur: Trommel Döner tandiş: Swivelling tundish
Döner kalıba üfleme (cam): Turn mould Döner tavlama: Rotary annealing
blowing Döner tavlama fırını: Rotary annealing
Döner kalıp (cam): Paste mould furnace
Döner kalıp içine üfleme (cam): Paste Döner testere: Circular saw; Disk saw
mould blowing Döner tırmık: Rotary harrow
Döner kalıplama (çoğuzlar): Rotational Döner tokaç: Rotary swager
moulding
Döner tokaçlama: Rotary swaging
Döner kalıplı dövme: Roll forging
Döner top (silah): Swivel
Döner kanatlı uçak: Rotorcraft
Döner vinç: Rotary crane
Döner kanca: Swivel hook
Döner yoğuşturucu: Rotary condenser
Döner kesici: Rotary cutter
Dönerli delme (boru): Rotary piercing
Döner kırıcı: Gyratory crusher; Rotary
crusher Döngeç: Rotator
Döner körük: Rotary blower Döngel dolam: Annulus
Döner kristal yöntemi (örütbilim): Döngü: Loop; Cyclone
Rotating crystal method Döngü (mek): Moment
Döner kule: Turret Döngü bilimi: Gyrostatics
Döner kurutucu: Rotary dryer Döngül: Pivot; Cylone
Döner makas: Flying shears Döngül nokta (TEM): Pivot point
Döner mıknatıs: Rotary magnet Döngül nokta düzlemi (TEM): Plane of
Döner oluk: Distribution chute; Revolving pivot point
chute; Swivel chute; Swivel launder Döngülü gaz yıkayıcı: Cyclonic scrubber
Döner örüt yöntemi: Rotating crystal Döngülü sertleştirme: Spin hardening
method Döngülü toz tutucular: Cyclone dust
Döner piramit (pencere camı): Carousel collectors
Döner platform (lokomotif): Turntable Dönme: Rotation
Döner pota (cam): Revolving pot Dönme dolap: Wheel

201
Dönü (fiz) Dönüşül misel derişimi

Dönü (fiz): Spin Dönüşül boyutlar: Critical dimensions


Dönü nicem sayısı (fiz): Spin quantum Dönüşül bozukluk: Critical defect
number Dönüşül bozunum: Critical deformation
Dönü ucaylanmış düşük erkli elektron Dönüşül büyüklük: Critical size
mikroskopisi: Spin polorized low-energy
Dönüşül cücük büyüklüğü: Critical
electron microscopy
embryo size
Dönüm noktası: Cusp
Dönüşül çap (suverme): Critical diameter
Dönüm noktası (kimya): End point (Dc )
Dönüp ters yönde giden (tıp): Recurrent Dönüşül çatlak boyu: Critical crack length
Dönüş: Gyre; Turn; Rotation Dönüşül çekirdek yarıçapı: Critical
Dönüş hızı: Rotational speed nucleus radius
Dönüş hurdası: Revert scrap Dönüşül dalga sayısı: Critical wave
Dönüş makarası: Tail pulley number
Dönüşke (mat): Transform Dönüşül dalgaboyu: Critical wavelength
Dönüşlü: Rotational Dönüşül değişmezler: Critical constants
Dönüşme: Conversion Dönüşül durum: Critical condition
Dönüşmemiş ostenit: Retained austenite Dönüşül eğim açısı: Critical rake angle
Dönüştürgeç (elekt.): Transformer Dönüşül eğri: Critical curve
Dönüştürgeç (metal): Converter Dönüşül elyaf boyu: Critical fibre length
Dönüştürgeç astarı: Converter lining Dönüşül elyaf dayancı: Critical fibre
Dönüştürgeç işletmesi: Converter strength
operations Dönüşül gerilim (elekt.): Critical voltage
Dönüştürgeç sığası: Converter capacity Dönüşül gerilim (mek.): Critical stress
Dönüştürgeç tasarımı: ConverterDesign Dönüşül gerilim yeğinliği: Critical stress
Dönüştürgeç zırhı: Converter shell intensity
Dönüştürüm fırını: Converting furnace Dönüşül gerilim yoğunluğu çarpanı
(mek.): Critical stress intensity factor
Dönüştürüm süreci: Converting process
Dönüşül gerinim: Critical strain
Dönüşül: Critical
Dönüşül hız: Critical speed
Dönüşül açı: Critical angle
Dönüşül kesme gerilimi: Critical shear
Dönüşül akım yoğunluğu: Critical stress
currentDensity
Dönüşül kesme gerilimi bileşeni: Critical
Dönüşül akış hızı: Critical flow rate resolved shear stress
Dönüşül alan: Critical field Dönüşül kesme gerinimi: Critical shear
Dönüşül aralık: Critical range strain
Dönüşül aydınlatma: Critical illumination Dönüşül kırılım açısı: Critical refraction
Dönüşül bağlama çizgisi ( üçlü dizge): angle
Critical tie-line Dönüşül kütle: Critical mass
Dönüşül basınç: Critical pressure Dönüşül mıknatıs alanı: Critical magnetic
Dönüşül boy: Critical length field
Dönüşül boy-en oranı: Critical aspect Dönüşül misel derişimi: Critical micelle
ratio concentration

202
Dönüşül molekül ağırlığı Dört bölümlü ocaklar

Dönüşül molekül ağırlığı: Critical Dönüşüm çizgesi: Transformation


molecule weight diagramme
Dönüşül nokta: Critical point Dönüşüm etkili yoğrukluk:
Dönüşül nokta kurutması: Critical-point Transformation induced plasticity (TRIP)
drying Dönüşüm etkili yoğrukluklu çelikler:
Dönüşül nokta kurutucusu: Critical- Transformation induced plasticity steels
(TRIP steels)
point dryer
Dönüşüm gerilimi: Transformation stress
Dönüşül oylum: Critical volume
Dönüşüm gerinimi: Transformation
Dönüşül özgür erk: Critical free energy
strain
Dönüşül sıcaklık: Critical temperature
Dönüşüm hızı: Rate of transformation
Dönüşül sıcaklık aralıkları: Critical
Dönüşüm ısısı: Heat of transformation
temperature ranges
Dönüşüm sıcaklığı: Transformation point;
Dönüşül sıcaklıkaltı eşısıl dönüşümü:
Transformation temperature
Subcritical isothermal transformation
Dönüşüm sonu eğrisi: End of
Dönüşül sıcaklıkaltı tavı: Subcritical transformation curve
anneal
Dönüşüm süresi: Transformation time
Dönüşül sıcaklıkaltı tavlaması:
Subcritical annealing Dönüşümle toklaştırılmış zirkonya:
Transformation toughened zirconia
Dönüşül sıcaklıklararası tavlama:
Intercritical annealing Dönüşümsel: Transformational
Dönüşül soğuma: Critical cooling Dönüşümsel bileşen: Transformational
component
Dönüşül soğuma hızı: Critical cooling
rate Dörde kesmek: Quartersaw
Dönüşül sönüm: Critical damping Dördül: Square
Dönüşül uyarım erki (yükünlenme): Dördül dizey (mat): Square matrix
Critical excitation energy Dördüncü: Fourth
Dönüşül üfleme havası: Critical air blast Dördüncü dereceden (mat.): Biquadrate
Dönüşül yarıçap: Critical radius Dördüncü sınıf beşli denge: Class - IV
Dönüşül yarıçap oranı: Critical radius quinary equilibrium
ratio Dördüncü sınıf dörtlü denge: Class - IV
Dönüşül yol yöntemi: Critical path quaternary equilibrium
method (CPM) Dördüzler: Quadruplets
Dönüşül yükünleme erki: Critical Dört: Four; Tetra
ionization potential Dört atomlu (molekül): Tetratomic
Dönüşül yüzey: Critical surface Dört ayaklı haddeler: Four-strand mills
Dönüşül yüzey gerilimi: Critical surface Dört ayaklı sürekli hadde: Four strand
tension continuous mill
Dönüşülaltı: Subcritical Dört bazlı: Tetrabasic
Dönüşülaltı çatlak büyümesi (tıp): Dört bazlılık: Tetrabasicity
Subcritical crak growth Dört bileşenli: Quarternary
Dönüşülüstü kurutma: Hypercritical Dört bilyalı aşınma deneyi: Four-ball
drying wear test
Dönüşüm: Transformation Dört bölümlü ocaklar: Four-divided
Dönüşüm aralığı: Transformation range ovens

203
Dört çevrimli motor Dörtlü basgaç

Dört çevrimli motor: Four-cycle engine Dört terimli (mat.): Quadrinomial


Dört değerlikli (kim.): Quadrivalent; Dört tezgahlı haddeler: Four-strand mills
Tetravalent Dört tezgahlı sürekli hadde: Four stand
Dört değerlikli kök (kim.): Tetrad continuous mill
Dört değerliklilik: Tetravalence Dört ucay: Quadrupole
(=Tetravalency); Tetravalency Dört ucaylı mercek: Quadrupole lens
Dört değerliklilik (kim.): Quadrivalency Dört yanlı: Quadripartite
(=Quadrivalence) Dört yollu sürekli döküm makinası: Four
Dört değerliklilik (kim.): Tetravalency strand continuous casting machine
Dört değişkenli: Quadrivariant Dört yüzlü: Tetrahedral
Dört değişkenli denge: Quadrivariant Dörtbrometan: Tetrabromoethane
equilibrium Dörtetil pirofosfat: Tetraethyl
Dört devirli motor: Four-cycle engine pyrophosphate (TEPP)
Dört eksenli denetim: Four-axis control Dörtetilortosilikat: Tetraethylortosilicate
Dört elektrotlu lamba: Tetrod (TEOS)
Dört hidroksilli alkol: Tetracid Dörtfloretilen: Tetrafloroethylene
Dört işlevli epoksi: Tetrafunctional epoxy Dörtfloretilen-propilen elastomeri:
Tetrafluoroethylene-propylene elastomer
Dört kat: Fourfold; Quadplex; Quadruple
Dörtgen: Tetragon; (geom.) Quadrilateral;
Dört katlı: Quadruplicate
Quadrangle
Dört kaymalı basgaç: Four-slide presses
Dörtgen biçimli: Quadrangler; Tetragonal
Dört kenarlı: Quadrilateral
Dörtgensel (geom.): Tetragonal
Dört klorlu (bileşik): Tetrachloride
Dörtgensel birim göze: Tetragonal unit
Dört kopya çıkarma: Quadruplication cell
Dört köşe geçi: Square pass Dörtgensel örüt: Tetragonal crystal
Dört köşe kesitli çubuklar (çelik): Dörtgensel örütlü yapı: Tetragonal crystal
Squares structure
Dört köşe seren yelkeni: Square sail Dörtgensel zirkonya çoktanelileri:
Dört köşe tuğla: Straight brick Tetragonal Zirconia polycrystals (TZP)
Dört köşeli: Quadrate Dörtgensi: Quadrangler
Dört kutup: Quadrupole Dörtkloretan: Tetrachloroethane
Dört metilli aluminyum hidroksit: Dörtkloretilen: Tetrachloroethylene
Tetramethyl-aluminium hydroxide Dörtköşe paso: Square pass
(TMAH)
Dörtköşeler: Squares
Dört misli: Quadruple
Dörtlenik (mat.): Biquadratic
Dört mm’lik pencere camı: Double
Dörtlenik denklem (math.): Biquadratic
strength window glass
equation
Dört noktalı eğme: Four point bend
Dörtlü: Quadplex; Quaternary;
Dört oksijenli oksit: Tetroxide Biquadrate; Quarternary; Quadruplicate;
Dört parçalı: Quadripartite Quadripartite; Quadruplet
Dört teker çekişli: Four-wheel drive Dörtlü alaşım: Quarternary alloy
Dört teker çekişli araç: Four-wheel drive Dörtlü amonyum bileşikleri: Quaternary
vehicle ammonium compounds
Dört tekerlekli at arabası: Buckboard Dörtlü basgaç: Four-point press

204
Dörtlü çevrelenik Dövme kalıbı

Dörtlü çevrelenik: Quaternary peritectic Döşek: Mattress


Dörtlü çift yönlü yassı hadde: Four high Döşeme: Baseboard; Paving; Floor; Slate;
reversing plate mill Flooring
Dörtlü denge: Quaternary equilibrium Döşeme cilası: Floor polish
Dörtlü dizge: Quaternary system Döşeme gereçleri: Furnishing
Dörtlü eğri: Quadruple curve Döşeme kirişi: Stringpiece
Dörtlü eşbiçimli dizge: Quaternary Döşeme plakası (cam): Pavement light
isomorphous system Döşeme tahtası: Floorboard
Dörtlü eşdeğer eğrisi: Quaternary Döşeme tuğlası: Paving brick
isopleth
Döşemealtı: Underfloor
Dörtlü eşsıcaklık eğrisi: Quaternary
isotherm Döşemealtı ısıtması: Underfloor heating
Dörtlü grup: Quadruplet Döşemeci çekici: Tack hammer
Dörtlü hadde: Four-high mill Döşemelik: Furnishing
Dörtlü haddeler: Four-high rolling mills Döşemelik kalın kadife kumaş: Moquette
Dörtlü kolayerir: Quaternary eutectic Döşemelik kumaş: Furnishing fabric
Dörtlü kolayerir eşsıcaklık kesiti: Döşenmemiş: Unfurnished
Quaternary eutectic isotherm Döteryum: Deuterium
Dörtlü kolayerir içyapısı: Quaternary Döteryum bromür: Deuterium bromide
eutectic microstructure Döteryum klorür: Deuterium chloride
Dörtlü kolayerirsi: Quaternary eutectoid Döteryum sülfür: Deuterium sulphide
Dörtlü nokta: Quadruple point Dötron: Deuteron
Dörtlü ötektik: Quaternary eutectic Döv(ül)me: Pounding
Dörtlü ötektoid: Quaternary eutectoid Döveçte yatay dövme: Machine forging
Dörtlü peritektik: Quaternary peritectic Dövme: Beating; Forging; Battering
Dörtlü peritektoid: Quaternary Dövme alaşım: Forged alloy
peritektoid
Dövme aralığı: Forging range
Dörtlü press: Four-point press
Dövme basıncı: Forging pressure
Dörtlü soğuk hadde: Steckel mill
Dövme çekici: Drop hammer; Forging
Dörtlü uç: Four point bit
hammer
Dörtmetilortosilikat:
Tetramethylortosilicate (TMOS) Dövme çelik: Forged steel
Dörtnitrometan: Tetranitromethane Dövme çelik merdaneler: Forged-steel
rolls
Dörtte bir (=çeyrek): Quarter
Dövme çizgileri: Grain flow
Dörtte bir galon: Quart
Dövme çubuk: Hammered bar
Dörtte birlik: Quartile
Dövme demir: Forged iron
Dörtüçgenyüzlü (geom.): Tetrahedron
Dövme deneyi: Hammer test; Upset test
Dörtyüzlü: Tetrahedron
Dövme desenli cam: Hammered glass
Dörtyüzlü bağ: Tetrahedral bond
Dövme düzlemi: Forging plane
Dörtyüzlü bağlanma: Tetrahedral
bonding Dövme gerinimleri: Forging strains
Dörtyüzlü yerleri (örütbilim): Dövme gümüş: Beaten silver
Tetrahedral sites Dövme kalıbı: Forging die

205
Dövme kalıbı altlığı Duhring kuralı

Dövme kalıbı altlığı: Bolster Dövülebilir: Beatable


Dövme kaynağı: Forge weld; Hammer Dövülecek külçe: Stock
weld Dövülgen demir: Malleable iron
Dövme levha: Hammered plate Dövülgen nikel: Malleable nicel
Dövme mandreli: Saddle Dövülgenlik: Malleability
Dövme merdaneleri: Forging rolls (=Gap Dövülmüş: Forged; Hammered;
rolls) Hammered-wrought; Beaten
Dövme metal: Hammered metal
Dövülmüş çelik: Forged steel
Dövme nitelikli: Forging grade
Dövülmüş kabuksuz hububat: Groats
Dövme nitelikli çelikler: Forging grade
Dövüş sanatı: Martial arts
steels
Dövme ocağı: Hammer furnace Dövüşe ilişkin: Martial
Dövme piki: Forge pig iron (=Forge pigs) Döytoryum: Heavy hydrogen
Dövme sertliği (kalıp kumu): Degree of Döytoryumlama: Deuteration
ramming Drenaj: Drainage
Dövme tekerlekler (tren): Forged wheels Drenaj boruları: Drainage piping
Dövme tezgahı: Forging press; Forge; Drude-Lorentz elektron kuramı: Drude-
Forging machine (=upsetter header) Lorentz electron theory
Dövme tufalı: Forge scale Ds1-sıcaklığı: Ar1-temperature
Dövme uygunluğu deneyi: Knock-down Ds3-sıcaklığı: Ar3-temperature
test Ds4-sıcaklığı: Ar4-temperature
Dövme zarfı: Forging envelope (=Finish Dsm-sıcaklığı: Acm-temperature
allowence)
Du/D oranı: Du /D ratio
Dövmeci kalıbı doldurucusu: Fuller
Duba: Float
Dövmeç: Forging press
Duba: Pontoon (=Ponton)
Dövmeler: Forgings
Dubalı köprü: Ponton bridge
Dövmeli kabartma: Bossing
Duble cam: Double strength window glass
Dövmeli kaynaklama: Forge welding
Dövmelik ingot: Forging ingot Dudağa ilişkin: Labial
Dövmelik kütük: Billet for forging; Dudağımsı (tıp): Labial
Forging billet Dudak: Lip
Dövmelik tomruk: Forging ingot Dudak (tıp): Labium
Dövmelikler: Forging stock Dudak boyası: Lipstick
Dövük: Forged; Hammered Dudak boyası: Rouge
Dövük alaşım: Forged alloy Dudak -diş’e ilişkin (tıp): Labiodental
Dövük çelik: Forged steel Dudak takısı: Labret
Dövük çubuk: Hammered bar Dudak-artdamak’a ilişkin (tıp):
Dövük demir: Forged iron Labiovelar
Dövük içyapı: Forged microstructure Dudak-geniz’e ilişkin (tıp): Labionasal
Dövük içyapı: Forged microstructure Dudaklık: Labret
Dövük yapı: Forged structure Duham süreci: Duham process
Dövük yapı: Forged structure Duhring kuralı: Duhring’s rule

206
Dulong ve Petit yasası Duran dalga

Dulong ve Petit yasası: Dulong and Petit’s Dumura uğramış organ (tıp): Vestige;
Law Vestigium
Duman: Fume; Smoke Dumura uğramış organ kalınıtısı/izi
Duman atma: Fume removal (tıp): Vestigial
Duman bacası: Smoke shaft Duo hadde: Two-high mill
Duman barutu: Smoke powder Dur(dur)ma: Stop
Duman çıkaran: Fuming Duraç: Stator
Duman çıkarma dizgesi: Fume extraction Durağan: Static; Stationary
system Durağan akışkan yatak: Stationary
Duman çıkış deneyi: Smoke-evolution fluidized bed
test Durağan basınç: Static pressure
Duman çökeltme: Fume precipitation Durağan çekme deneyi: Static tensile test
Duman çözümleci: Smoke analyzer Durağan dalga (fiz.): Stationary wave
Duman çözümleme: Smoke analysis Durağan dalga mikroskopisi: Standing-
Duman denetim dizgesi: Smoke control wave microscopy
system Durağan damla: Sessile drop
Duman denetimi: Smoke control Durağan deneme: Static testing
Duman işleme: Fume treatment Durağan denge: Static equilibrium
Duman işleme tesisi: Fume treatment Durağan dislokasyon: Sessile dislocation
plant
Durağan durum: Stationary state
Duman kanalı: Smoke flue
Durağan elektrik: Static electricity
Duman külü: Fly-ash
Durağan esneklik çarpanı: Static modulus
Duman külü temelli kalıp tozları: Fly-ash of elasticity
based mould powders
Durağan esnemezlik: Static stiffness
Duman oluşumu: Smoke generation
Durağan gerilim: Static stress
Dumanlanma (cam hatası): Hazing
Durağan karıştırma: Static mixing
Dumanlı: Fuliginous
Durağan makas: Stationary shear
Dumanlı kuvars: Bull quartz
Durağan özellikler: Static properties
Dumanlı nitrik asit: Fuming nitric acid
Durağan yorulma: Static fatigue
Dumanlı sülfürik asit: Fuming sulphuric
acid; Oleum Durağanlık bilgisi: Statics
Dumansı: Smoky Durak: Stop; Station
Dumansı kuvars: Smoky quartz Duraksama çizgileri: Arrest lines
Dumansız: Smokeless Duraksama noktası: Arrest point
Dumansız barut: Cordite; Smokeless Duraksama sıcaklığı: Arrest temperature
powder Dural akım yöntemi: Galvanostatic
Dumansız kömür: Smokeless coal method
Dumansız yakıt: Smokeless fuel Duralama: Tempering
Dumet teli: Dumet wire Duralama: Toughening (=Tempering)
Dumura uğrama (tıp): Atropy Duralplat: Duralplat
Dumura uğrama (tıp): Hypoplasia Duralumin: Duralumin
(=Hypoplasty) Duran dalga: Standing wave

207
Durduraç Duruyüksel savurma

Durduraç: Brake Durultucu: Deactivator


Durduraç pabucu: Brake shoe Durultucu sürahi: Decanter
Durduran (kim.): Anticatalyst Durultucu tank: Decanter tank
Durdurma: Oppilation Durum: Mode; Moment; Situation;
Durdurma (fırın): Shut down Layout; State
Durdurma vanası: Check valve Durum değişkenleri: State variables
Durdurucu: Inhibitor; Suppresant Durum denklemi: Equation of state
Durdurucu madde (kaplama): Stop-off Durum işlevi: State function
Durduruculu kaplama: Stop-off coating Durum noktası (sıcaklık+bileşim): State
point
Durgun: Inactive; Off-peak; Slack
Duruş: Lay-up; Downtime; Offtime;
Durgun (bayat): Stagnant
Layout
Durgun çelik: Dead steel (=killed stell )
Duruş (=bozulma): Breakdown
Durgun çelik: Killed steel
Duruş süresi: Downtime; Offtime; Power-
Durgun durum: Steady state off period; Down time
Durgun hava: Still air Duruş yönü (yüzey izleri): Lay
Durgun olmayan durum: Nonsteady state Duruşma: Trial
Durgun piyasa: Oigopsony Duruyük: Electrostatic
Durgun teknede kaplama: Still tank Duruyük alanı: Electrostatic field
plating
Duruyük bilimi: Elctrostatics
Durgunlaştırılmış (çelik): Killed;
Duruyük birimleri: Electrostatic units
Deoxidised
Duruyük çekimi: Electrostatic attraction
Durgunluk: Stasis
Duruyük erki: Electrostatic energy
Durgunluk gerilimi: Rest potential
Duruyük erki çözümleci: Electrostatic
Durma (=araverme): Interruption
energy analyzer
Durma süresi (sonda): Dwell time
Duruyük etkileşimi: Electrostatic
Durmaksızın: Incessant interaction
Durometre: Durometer Duruyük indüklemi: Electrostatic
Durometre sertlik aygıtı: Durometer induction
hardness tester Duruyük kuvvet mikroskopisi:
Duroskop: Duroskop Electrostatic force microscopy
Duru: Clear; Limpid Duruyük üreteci: Electrostatic generator
Duruk: Static Duruyüklü mercek: Electrostatic lens
Duruk kütle (fizik): Rest mass Duruyüksel ayırma: Electrostatic
Durulama: Rinsing separation
Durulama birimi: Rinsing unit Duruyüksel gaz temizleme: Electrostatic
gas cleaning
Durulama tankı: Rinsing tank
Duruyüksel odaklama aygıtı:
Durulama yunağı: Rinse bath
Electrostatic focusingDevice
Durultma havuzu: Settling pond
Duruyüksel püskürtme: Electrostatic
Durultma haznesi: Decanter tank spraying
Durultma Sıvı akıtma: Decantation Duruyüksel savurma: Electrostatic
Durultma tankı: Decanter tank spinning

208
Duruyüksel toz çökeltici Düğme anahtar

Duruyüksel toz çökeltici: Electrostatic Duyarca (alerji) önleyici (ilaç):


precipitator Antihistamine
Durville döküm süreci: Durville casting Duyarca (tıp): Allergy
process Duyarca önleyen ilaç: Antihistaminic
Durville süreci (döküm): Durville process Duyarcal (tıp): Allergic
Duş: Shower Duyarcal sayrılık (tıp): Idiopathy
Duş başlığı: Shower head Duyarcal tepki: Allergic reaction
Dut ağacı kabuğu: Tapa Duyarga: Sensor; Antenna
Dutsu yığın (tıp): Morula Duyarlaştırıcı: Sensitizer
Duvar: Enclosure; Wall Duyarlı basınçölçer: Statoscope
Duvar boşluğu: Wall space Duyarlı renk levhası (optik): Sensitive
Duvar brülörü: Wall burner tint plate
Duvar çinisi: Tile Duyarlık: Aesthesia; Esthesia
Duvar dolgusu: Nogging Duyarlıkölçer: Esthesiometer
Duvar etekliği: Plinth Duyarlıkölçer (foto): Sensitometer
Duvar fayansı: Wall tile Duyarlılaşma (ostenitli p.çelik):
Duvar fotoğrafı: Photomural Sensitization
Duvar kağıdı: Wallpaper Duyarlılaşmış ostenitli paslanmaz çelik:
Duvar kalınlığı: Wall thickness Sensitized austenitic stainless steel
Duvar kaplaması: Wallboard Duyarlılaşmış paslanmaz çelik: Sensitized
Duvar kasası: Wall safe stainless steel
Duvar kayması: Wall slip Duyarlılık: Sensitivity
Duvar kiremiti: Wall tile Duyarlılık azalması (tıp): Abirriration
Duvar kirişi: Wall plate Duygu: Esthesis
Duvar kovuğu: Loophole Duygu uyarma: Titillation
Duvar latası: Wall plate; Tie beam Duyma: Aesthesia
Duvar prizi: Wall socket Duyu: Faculty; Esthesis; Sense
Duvar resmi: Mural Duyu azalması (tıp): Hyperthesia
Duvar saati: Clock Duyu yitimi (tıp): Anesthesia
Duvar temeli: Underpinning Duyulabilen seslerin altındaki: Infrasonic
Duvar ütüleme: Wall ironing Duyulabilirlik: Audibility
Duvarcı çekici: Scutch (=Scutcher) Duyulmayan ses dalgası: Ultrasound
Duvarcı sıvası: Grout wave
Duvarcı tokmağı: Brick hammer Duyulur: Audible
Duvarcılık: Masonry; Bricklaying Duyum: Sense; Esthesia
Duvardan duvara: Wall-to-wall Duyumsal: Sensory
Duvardan duvara halı: Wall-to-wall Duyuru: Notice; Manifestation
carpet Duyuş: Esthesis
Duvarın dış köşesi: Quoin Dübel: Dowel
Duvarsız: Unwalled Düdük: Whistle
Duy: Socket Düğme anahtar: Button

209
Düğme başlı cıvata Düşük alaşımlı çelikler

Düğme başlı cıvata: Buttonhead bolt Dünya çapında ticaret: Worldwide trade
Düğme deneyi (porselen emaye) Dürbün: Binoculars
(kaplamalı çelik tel): Button test Dürbünlü deringösterir: Binocular
Düğme kalıbı: Buttonmould stereoscope
Düğme kancası: Buttonhook Dürbünlü gözetleç: Binocular microscope
Düğme kaynak: Button welding Dürbünlü gözlemleme kafası: Binocular
Düğüm: Twist; Twine; Tie; Ganglion; Knot viewing head
Düğüm (tıp): Node Dürbünlü mikroskop: Binocular
microscope
Düğüm düzlemleri: Nodal planes
Dürbünlü stereoskop: Binocular
Düğüm noktası: Nodal point; (=yumru) stereoscope
Node
Düreks yatakları: Durex bearings
Düğüm noktası (elekt.): Branch point
Dürtme: Poke
Düğümcük şişkinlik (tıp): Nodule
Dürtü: Motive; Impetus
Düğümlenme: Strangulation
Düşen bilya deneyi: Falling ball test
Düğümlenmiş şey: Tangle
Düşen dışık: Falling slag
Düğümleri kesilmemiş havlu kumaş:
Terry cloth Düşer çekiç (dövme): Gravity hammer
Düşey: Plumb
Düğümlü: Nodular; Strangulated
Düşey: Vertical
Düğümlü bağırsak (tıp): Strangulated
intestines Düşey bölüm: Subgroup
Düğümlü fıtık (tıp): Strangulated bernia Düşey bölüntü: Y-intercept
Düğümlü örgü: Macrame Düşey büyümeli: Orthotropic
Düğümsel: Nodal; Nodical; Ganglionic Düşey dengeleyici (uçak): Vertical
stabilizer
Dükkan: Shop; Store
Düşey düz iniş: Pancake landing
Dülger bağı: Half hitch
Düşey konaç: Ordinate
Dülger keskisi: Socket chisel
Düşey yolluk (döküm): Sprue
Dülgerlik: Woodworking
Düşey yolluk haznesi (döküm): Sprue
Dülgerlik ağaç işleri: Woodwork well
Dümbelek: Kettledrum; Tabor (=Tabour); Düşey yolluk kesim düğmesi (döküm):
Timbal (=Tymbal); Timpano Sprue button
Dümbelekler: Timpani Düşey yolluk kesme (döküm): Sprue
Dümdüz: Uniform cutting
Dümen köşkü (gemi): Wheelhouse Düşkü: Hobby
Dümen kullanma: Steering Düşkün: Addict
Dümen mili: Pintle Düşme: Impingement
Dümen yekesi (gemi): Helm Düşmemiş (tıp): Undescended
Dün: Yesterday Düşük (organ): Ptotic
Dünya: Globe; World Düşük: Low
Dünya çapında: Worldwide Düşük alaşımlı çelik sac: Low alloy steel
Dünya çapında rekabet: Worldwide sheet
competition Düşük alaşımlı çelikler: Low alloy steels

210
Düşük alaşımlı küresel dökme demir Düşük karbonlu çelik boru

Düşük alaşımlı küresel dökme demir: Düşük eritkenli dolomit refrakterler:


Low alloy ductile iron Low-flux dolomite refractories
Düşük alaşımlı özel amaçlı çelikler: Low- Düşük erkeli elektron kırınımı: Low-
alloy special purpose steels energy electron diffraction
Düşük alaşımlı özel amaçlı takım Düşük erkeli elektron mikroskobu: Low-
çelikleri: Low-alloy special purpose tool energy electron microscope
steels Düşük erkeli kırılmalar: Low-energy
Düşük alaşımlı takım çelikleri: Low alloy fractures
tool steels Düşük erkeli yükün saçılım
Düşük alaşımlı yapı çelikleri: Structural spektroskopisi: Low-energy ion-scattering
low alloy steels spectroscopy (LEISS)
Düşük alaşımlı yüksek dayançlı Düşük fosforlu bakır: Low-residual
(DAYD) çelikler: Low alloy high strength phosphorus copper
(HSLA)steels Düşük fosforlu curuf: Low-phosphorous
Düşük arılık: Low purity slag
Düşük arılıklı metal: Low purity metal Düşük fosforlu çelikler: Low-
Düşük basınç: Low pressure; Trough phosphorous steels
Düşük basınçlı civalı lambalar: Low- Düşük fosforlu dışık: Low-phosphorous
pressure mercury discharge lamps slag
Düşük basınçlı kimyasal buhar bırakımı: Düşük fosforlu kurşunlu çelikler: Leaded
Low-pressure chemical vapour deposition low-phosphorus steels
(LPCVD) Düşük frekanslı endüksiyon ocağı: Low-
frequency induction furnace
Düşük basınçlı kokil dökümü: Low
pressure permanent mould casting Düşük geçişim basınçlı (fiz.): Hypotonic
(LPPM) Düşük genleşimli alaşımlar: Low-
Düşük basınçlı sodyumlu lambalar: Low- expansion alloys
pressure sodium discharge lamps Düşük genleşimli sırlar: Low-expansion
Düşük biçimlenebilirlikli gereçler: glazes
Lower-formability materials Düşük gerilim: Low voltage
Düşük boğaz (seramik): Drop throat Düşük gerilimli elektron mikroskobu (1-
(=Submarine throat) 5 kv): Low-voltage electron microscope
Düşük çekmeli reçineler: Low-shrink Düşük gerilimli trafo sacı çelikleri: Low-
resins stress electrical sheet steels
Düşük çevrimli yorulma: Low-cycle Düşük güçle çalışan: Underpowered
fatigue Düşük güçlü: Underpowered
Düşük çevrimli yorulma aygıtı: Low- Düşük hidrojenli elektrot (kaynak): Low-
cycle fatigue machine hydrogen electrode
Düşük dayanç: Low strength Düşük hidrojenli kaynak süreçleri: Low
Düşük dayançlı çelikler: Low strength hydrogen welding processes
steels Düşük kan basıncı: Hypotension
Düşük erime sıcaklıklı alaşımlar: Low- Düşük karbonlu çelik (%0.12-0.25 C):
melting alloys Mild steel
Düşük erime sıcaklıklı cam: Low-melting Düşük karbonlu çelik boru: Low-carbon
glass steel tubing

211
Düşük karbonlu çelik dereceler (döküm) Düşük sürtünme kaplaması

Düşük karbonlu çelik dereceler (döküm): Düşük sıcaklık çelikleri: Low-temperature


Low-carbon steel flasks steels
Düşük karbonlu çelik kalıplar: Low- Düşük sıcaklık deneyleri: Low-
carbon steel moulds temperature tests
Düşük karbonlu çelik maçalar (döküm): Düşük sıcaklık kameraları: Low-
Low-carbon steel cores temperature cameras
Düşük karbonlu çelik tel: Low-carbon Düşük sıcaklık koklaştırması
steel wire (400 C°-600 C°): Low-temperature
Düşük karbonlu çelikler: Low-carbon carbonization
steels Düşük sıcaklık koku: Low-temperature
Düşük karbonlu çelikten kırpma coke
takımları: Low-carbon steel trimming Düşük sıcaklık plazması: Low-
tools temperature plasma
Düşük karbonlu demirli krom önalaşımı: Düşük sıcaklık sırı: Low-temperature
Low-carbon ferrochrome glaze
Düşük karbonlu demirli mangan: Low- Düşük sıcaklık sürünmesi: Low-
carbon ferromanganese temperature creep
Düşük karbonlu derin çekme çelikleri: Düşük sıcaklık yorulması: Low-
Low-carbon deep drawing steels temperature fatigue
Düşük karbonlu kalıp çelikleri Düşük sıcaklık yönsemez karbonu: Low-
(plastikler için): Low-carbon mould steels temperature isotropic (LHI) carbon
Düşük karbonlu kolay işlenebilir çelik: Düşük sıcaklık yunağı (yüzey
Low-carbon free-cutting steel sertleştirme): Low-temperature bath
Düşük karbonlu martensit: Low-carbon Düşük sıcaklıklı gömme odası (e.mik.):
martensite Low-temperature embedding chamber
Düşük karbonlu otomat çeliği: Low- Düşük sıcaklıkta fırınlanmış: Soft-burnt
(=Soft-fired)
carbon free-cutting steel
Düşük sıcaklıkta fırınlanmış: Soft-fired
Düşük kızıl sıcaklıklar (500 C°-700 C°):
Low red heat Düşük sıcaklıkta fırınlanmış seramik:
Pate tendre
Düşük nabız (<60/sn) (tıp): Bradycardia
Düşük sıcaklıkta fırınlanmış seramik
Düşük nitelikli (=standartaltı):
eşyalar: Soft-fired ware
Substandard; Low-grade
Düşük sıcaklıkta işleme: Warm working
Düşük nitelikli alaşımlar: Low-grade
alloys Düşük sıcaklıkta mekanik özellikler:
Low-temperature mechanical properties
Düşük nitelikli cevher: Low-grade ore
Düşük sıcaklıkta sıvı karbonlama: Low-
Düşük nitelikli çelikler: Low-grade steels temperature liquid carburizing
Düşük nitelikli dökme demirler: Low- Düşük sıcaklıkta yeniden kullanılabilir
grade cast irons yüzey yalıtımı: Low-temperature reusable
Düşük nitelikli kristal (cam): Half crystal surface insulation (LBST)
Düşük perlitli boru çeliği: Low-pearlite Düşük sıklıklı endüklem ocağı: Low-
tube steel frequency induction furnace
Düşük sertleşebilirlikli çelik: Low- Düşük sıklıklı ses hoparlörü: Woofer
hardenability steel Düşük sürtünme kaplaması: Low-friction
Düşük sıcaklık: Low-temperature coating

212
Düşük tansiyon (tıp) Düz dipli

Düşük tansiyon (tıp): Hypotension Düşünül örüt: Ideal crystal


Düşük tavan erki: Low shelf energy Düşünül suverme: Ideal quench
Düşük üretim: Underproduction Düşünüş: Mentality
Düşük vakum (10-1-10-4P): Low vacuum Düşürme ağırlıklı çarpma deneyi
Düşük vakumlu taramalı elektron (dövme): Drop weight impact test
mikroskobu: Low-vacuum scanning Düşürme ağırlıklı yırtma deneyi: Drop
electron microscope weight tear test (DWTT)
Düşük vakumlu taramalı elektron Düşürme bilyası: Drop ball
mikroskopisi: Low-vacuum scanning Düşürme denemesi: Drop testing
electron microscopy Düşürme deneyi (raylar): Drop test
Düşük voltaj (elekt.): Low voltage Düşürücü trafo: Step-down transformer
Düşük vücut sıcaklığı (tıp): Hypothermia Düşürülmüş: Reduced
(=Hypothermy)
Düşürülmüş sıcaklık: Reduced
Düşük yansıtmalı kaplama: Low temperature
reflection coating
Düşürülmüş voltaj: Reduced voltage
Düşük yitimli steatit: Low-loss steatite
Düşüş: Decrease
Düşük yoğunluklu görüntüleme: Low-
dose imaging Düz: Plain; Tabular; Planiform; Slick;
Smooth; Straight
Düşük yoğunluklu polietilen: Low-
density polyethylene Düz açı: Straight angle
Düşüklük (tıp): Ptosis Düz açı (180°): Flat angle
Düşünce: Opinion Düz ayaklı ray: Broad footed rail
Düşünme durgusu (tıp): Mental block Düz ayna (torna): Faceplate
Düşünül: Ideal Düz aynalı frenler: Disc brakes
Düşünül akışkan: Ideal fluid Düz baskı çekici: Facing hammer
Düşünül akışkan akışı: Ideal fluid flow Düz biçimli: Planiform
Düşünül çap: IdealDiameter Düz boğaz (cam): Straight throat
Düşünül çevrim: Ideal cycle Düz burgaç: Shaft drill
Düşünül çözelti: Ideal solution Düz cam: Flat glass; Plane glass; Sheet
glass (=Window glass); Float glass
Düşünül derişim: Ideal concentration
Düz cam aydınlatıcı: Plane glass
Düşünül dönüşül çap: Ideal critical illuminator
diameter
Düz cam kalınlığı: Strength
Düşünül gaz: Perfect gas; Ideal gas
Düz çark: Straight wheel
Düşünül gaz sıcaklık ölçeği: Ideal gas
Düz çeneli (tıp): Orthognathic
temperature scale
Düz çenelilik (tıp): Orthognatism
Düşünül gaz yasaları: Ideal gas laws
Düz çizgi: Straight-line
Düşünül karışım: Ideal mixture
Düz dışbükey: Planoconvex
Düşünül karışım dağıntısı: Ideal entropy
of mixing Düz dışbükey mercek: Planoconvex lens
Düşünül katı: Ideal solid Düz dışık: Flush slag
Düşünül olmayan çözeltiler: Nonideal Düz dip: Flat bottom
solutions Düz dipli: Flat bottom

213
Düz dişli Düzenleşim sekizyüzlüsü

Düz dişli: Spur gear Düz yüzey: Pane


Düz döneç: Gyrator Düz yüzeyli: Planiform
Düz dönen: Gyroscopic Düzbaşlı çivi: Dog nail
Düz döner: Gyroscope Düzcam kenarının iki yüzden
Düz dönme: Gyration perdahlanması (=şişe ağız kenarının
yuvarlanması): Arrising
Düz dönme yarıçapı: Radius of gyration
(k) Düze: Debiteuse
Düz eğe: Hand file Düzel(t)me: Betterment
Düz ek: Square joint Düzelteç: Leveler
Düz ek (marangozluk): Butt joint Düzeltici bakım: Corrective maintenance
Düz freze: Face mill Düzeltilme: Reclamation
Düz frezeleme: Face milling Düzeltilmiş: Reformed
Düz geçit: Level crossing Düzeltim: Correction
Düz görüntü (optik): Erect image Düzeltim (kimya): Reforming
Düz gösteren: Orthoscopic Düzeltim halkası (mikroskop):
Correction collar
Düz içbükey: Planoconcave
Düzeltme: Levelling; Revamping;
Düz içbükey mercek: Planoconcave lens
Correction; Unbending
Düz kas (tıp): Rectus; Smooth muscle
Düzeltme çarpanı: Correction factor
Düz katlantı: Plain lap
Düzeltme masası: Copy Desk
Düz kemer (cam): Jack arch
Düzen: Sequence; Setup; Format; Order;
Düz kenar: Flat edge System; Layout
Düz kısa ceket: Sack coat Düzen katsayısı: Order parameter
Düz kiremit: Shingling Düzenek: Setup
Düz matkap: ShaftDrill Düzengeç: Regulator
Düz menteşe: Butt hinge Düzenleç: Governor
Düz merdaneler: Smooth rolls Düzenleme: Arrangement
Düz örgü: Plain knit Düzenleme enzimleri: Prostaglandin
Düz örgü (elek): Plain weave Düzenlenmiş: Ordered
Düz piyano: Square piano Düzenleşim (=eşgüdüm): Coordination
Düz saplı matkap ucları: Straight-shank Düzenleşim (örüt yapısı): Ordering
Drills
Düzenleşim bileşiği: Coordination
Düz spaut (cam): Level throat (=Straight compound
throat)
Düzenleşim çokyüzlüsü: Coordination
Düz taşlama (cam levha kenarı): Stop polyhedron
bevel
Düzenleşim dörtyüzlüsü: Coordination
Düz tıpa: Straight dowell tetrahedron
Düz torna aynası: Face chuck Düzenleşim kimyası: Coordination
Düz tuğla: Straight brick chemistry
Düz ucaylanma (kaynak): Straight Düzenleşim sayısı: Coordination number
polarity Düzenleşim sekizyüzlüsü: Coordination
Düz yuvarlak: Terete octahedron

214
Düzenleyici Düzlem trigonometri

Düzenleyici: Regulator Düzgen: Invariant


Düzenli: Neat; Harmonious; Ordered; Düzgen dizi (mat.): Invariant series
Regular Düzgenaltı (mat.): Subnormal
Düzenli birim göze (örütbilim): Ordered Düzgü: Norm
unit cell
Düzgün: Slick; Smooth; Ordered; Sleek;
Düzenli çözelti: Regular solution Neat; Regular
Düzenli dizey (mat.): Regular matrix Düzgün beşgen: Regular pentagon
Düzenli eğri: Regular curve Düzgün çokgen: Regular polygon
Düzenli eşçoğuz: Regular copolymer Düzgün çokyüzlü: Regular polyhedron
Düzenli eşpolimer: Regular copolymer Düzgün dağılımlı yükleme: Blanket feed
Düzenli evre: Ordered phase (=Blanket feeding)
Düzenli işlev: Regular function Düzgün dislokasyon: Perfect dislocation
Düzenli katı çözelti: Ordered solid Düzgün dörtyüzlü: Regular tetrahedron
solution Düzgün kesilmiş (cam): Clean cut
Düzenli kristal: Ordered crystal Düzgün olmayan: Uneven
Düzenli örgü: Superlattice Düzgün olmayan kesim (cam): Sugary cut
Düzenli örüt: Ordered crystal Düzgün piramit: Regular pyramid
Düzenli yapı: Ordered structure Düzgün prizma: Regular prism
Düzenlilik: Regularity Düzgün sekizyüzlü: Regular octagon
Düzenlilik sertleşmesi: Order hardening Düzgün yansıma: Regular reflection
Düzenlilik-düzensizlik dönüşümü:
Düzgün yüzey: Plane surface; Facet
Order-disorder transformation
Düzgünleme çözeltisi: Levelling solution
Düzensiz: Disordered; Uneven; Irregular;
(tıp) Ataxic Düzgünleştirme (döküm kalıbı): Slicking
(=Sleeking)
Düzensiz akış: Turbulent flow
Düzgünlük: Regularity
Düzensiz biçimli: Free-form
Düzgünlükölçer: Profilometer
Düzensiz katı çözelti: Disordered solid
solution Düzgünsüzlük: Imperfection
Düzensiz sıcaklık dağılımı: Uneven Düzine: Dozen
temperatureDistribution Düzlem: Plane
Düzensiz yapı: Disordered structure Düzlem açıklığı (mercek): Hiatus
Düzensizleşme: Disordering Düzlem açısı: Plane angle
Düzensizleşmiş: Disordered Düzlem aralığı denklemleri: Plane-
Düzensizlik: Chaos; Irregularity spacing equations
Düzesiz çökelme: Uneven precipitation Düzlem baskı: Planograph
Düzesiz dağılım: Uneven distribution Düzlem baskı tekniği: Planography
Düzesiz soğu(t)ma: Uneven cooling Düzlem çizim: Stereography
Düzey: Level Düzlem geometri: Plane geometry
Düzey denetimi: Level control Düzlem imleci: Index of planes
Düzey göstergesi: Dipstick Düzlem ölçümü: Planometry
Düzeyleme: Levelling Düzlem trigonometri: Plane trigonometry

215
Düzlem yuvar Dwight-Lloyd sinter makinası

Düzlem yuvar: Planisphere Düzzincir (kimya): Straight chain


Düzleme: Straightening; Ironing; Dwight-Lloyd sinter makinası: Dwight-
Flattening (=Levelling); Levelling; Lloyd sintering machine
Broaching
Düzleme aleti (cam): Flattening tool
Düzleme çizgileri (sac): Leveller line
Düzleme merdaneleri: Levelling rolls
Düzleme plakası (cam): Pallet (=palette)
Düzlemler demeti: Family of planes {hkl}
Düzlemler takımı: Zone of planes
Düzlemler topluluğu: Family of planes
{hkl}
Düzlemlerarası: Interplanar
Düzlemlerarası açı: Interplanar angle
Düzlemlerarası aralığı: Interplanar
spacing
Düzlemlerarası uzaklık: Interplanar
distance
Düzlemölçer: Planimeter; Planometer
Düzlemsel: Planar
Düzlemsel atom yoğunluğu: Planar
atomic density
Düzlemsel bozukluk: Planar Defect
Düzlemsel büyüme: Planar growth
Düzlemsel eğme deneyi: Plane bending
test
Düzlemsel gerilim: Plane stress
Düzlemsel gerilimli kırılma tokluğu:
Plane-stress fracture tougness (Kc)
Düzlemsel gerinim: Plane strain
Düzlemsel gerinim koşulları: Plane-strain
conditions
Düzlemsel gerinimli kırılma tokluğu:
Plane-strain fracture toughness (Kıc)
Düzlemsel taşlayıcı: Planar grinder
Düzlemsel ucaylanmış ışık: Plane-
polarized light
Düzlemsel yoğunluk: Planar density
Düzleşme (aşınma): Planation
Düzletme: Gagging
Düztaban (tıp): Flatfooted

216
E
E vitamini: Tocopherol Edilgin demir: Passive iron
Eberbach aygıtı: Eberbach (=Micro Edilginleştirici: Passivator
penetration tester) Edilginleştirme daldırısı: Passivating dip
E-bitirimli: E-finish Edilginleştirme kaplaması: Passivation
Ebonit: Vulcanite; Hard rubber; Ebonite coating
Ebulioskop: Ebullioscope Edilginlik: Passivity
Ebulioskopi: Ebulliocopy Edinme (=satın alma): Procurement
Ebüşör çapağı (cam): Blank tear; Blank Edison ölçütü: Edison gauge (=Edison
mould; Parison mould gage)
Ebüşör katlanması (cam): Blank seam Edwards halkası: Edward’s ring
Ebüşör tablası (cam): Blank table Edwin-Elektrokemisk süreci (Demir
E-cam (cam elyafı): E-glass izabesi): Edwin-Electrokemisk process
E-camı elyafları: E-glass fibres Efendi: Master
Efko-Virgo süreci (tufal alma): Efko-
E-camı kumaşlı reçine karmaları: E-glass
Virgo process
fabric-resin composites
Egemen: Dominant
E-camı poliyester I- profilleri: E-glass-
polyester I-beams Egemenlik: Dominance
Ece eşyası: Queen’s ware Egzema (tıp): Eczema
Eckman süreci (silisleme ; silis kaplama): Eğe: File
Eckman process Eğe çeliği: File steel
Ecza: Drug; Medicine Eğe deneyi (takım ç.): File test
Ecza şişesi: Chemical bottle; Medicine Eğe sertliği: File hardness
bottle; Phial Eğe sertliği deneyi: File hardness test
Eczacılığa ilişkin: Pharmaceutical Eğe tozu: Scobs
Eczacılık: Pharmaceutics Eğeleme: Levigation; Filing
Eczacılık bilimi: Pharmacology Eğeleme makinası: Filing machine
Eczacılık uygulamaları: Pharmaceutical Eğeleme tahtası: Filing board
applications Eğici birim (Üst role yolluğu birimi):
Eczane: Pharmacy; Chemist shop Bending unit
Eczane (ABD): Drug store Eğik: Inclined; Bevelled; Oblique; Tilted
Eddy akımı: Eddy current Eğik asansör: Skip hoist
Eddy akımı denemesi (Tahribatsız Eğik aydınlatma: Oblique illumination
muayene): Eddy current testing Eğik bağlantı: Scarf joint
Eddy akımı erke yitimi: Eddy current Eğik buharlaştırma gölgelemesi: Oblique
energy loss evaporation shadowing
Eddy akımı yitimi: Eddy current loss Eğik cam: Bent glass
Eddy akımıyla inceleme: Eddy current Eğik derece (döküm): Slip flask
inspection Eğik düzlem: Inclined plane
Eddy yayınımı: Eddy diffusion Eğik işleme: Oblique machining
Edilgenleştirme: Passivation Eğik kafa (cam): Bent finish
Edilgin: Passive Eğik kafalılık (tıp): Plagiocephaly
Edilgin bağışıklık (tıp): Passive immunity (=Plagiocephaism)
Eğik kazık Eğreti yapı

Eğik kazık: Batter pile Eğimli çıkıntı: Bevel flanging


Eğik kenar (geom.): Hypotenuse Eğimölçer: Gradiometer; Inclinometer
Eğik kesimli çark (taşlama): Tapered Eğinti: Flexure
wheel Eğinti denemesi: Flexure testing
Eğik kesme: Oblique cutting Eğinti gerilimi: Flexure stress
Eğik kırık (45°C): Slant fracture Eğirilmiş: Spun
Eğik kırılma: Slant fracture Eğirme: Spinning
Eğik sınır: Tilt boundary Eğirme tezgâhı: Spinning frame
Eğik taşlama: Taper-grinding Eğitici: Educative
Eğik taşlama yöntemi: Taper-grinding Eğitim: Training; Education
procedure Eğitim gereci: Teaching material
Eğik yüzlü tuğla: Neat brick Eğitim gözetleci: Teaching microscope
Eğikeksenli: Monoclinic Eğitim kampı: Training camp
Eğikeksenli birim gözeler: Monoclinic Eğitim mikroskobu: Teaching microscope
unit cells
Eğitimsel: Educational
Eğikeksenli örüt: Monoclinic crystal
Eğitme: Training
Eğiklik: Chamfer
Eğitmen: Instructor
Eğiklik (cam): Bent
Eğme: Tilting; Bending; Tilt
Eğilebilir: Bendable; Flexible
Eğme açısı: Bend angle; Bending angle
Eğilebilir basgaç: Inclinable press
Eğme aygıtı: Bending apparatus
Eğilebilirlik: Bendability
Eğme çarpanı: Flexural modulus
Eğilebilme: Flexibility
Eğme dayancı: Bend strength; Bending
Eğilim: Trend; Tendency strength
Eğilip bükelebilen: Lithe Eğme deneyi: Bend test; Bending test
Eğilme: Tipping; Flexion; Bending Eğme döngüsü: Bending moment
Eğilme (kaplama): Bowing Eğme gerilimi: Bending stress
Eğilme dayancı: Flexural strength Eğme kalıp (döküm): Tilt mold
Eğilme esnemezliği: Flexural rigidity Eğme kırılması katsayısı: Modulus of
Eğilmemiş: Unwarped rupture in bending
Eğilmeye ilişkin: Flexural Eğme kolu: Bending arm
Eğilmez: Inflexible Eğme makinesi: Bending machine
Eğilmezlik: Inflexibility Eğme merdanesi: Bending roll
Eğilmiş: Inclined; Tilted Eğme rezonansı: Flexural resonance
Eğim: Inclination; Decline; (geom.) Slope; Eğme rolesi: Bending roller
Pitch; Bevel; Gradient Eğme tamburu: Bending cylinder
Eğim açısı: Rake angle Eğme yarıçapı: Bending radius; Bend
Eğim ölçer: Clinometer radius
Eğim ölçümü: Clinometry Eğreti: Provisional; Stopgap
Eğimli: Cantic; Inclined; Bevelled Eğreti dikiş: Hemstitch
Eğimli bileme: Bevelling Eğreti masa: Trestle table
Eğimli boru: Beveled pipe Eğreti yapı: Barrack

218
Eğri Ekleme
Eğri: Graph; Nonlinear; Curve; Plot Einstein’ın ışık-elektriksel denklemi:
Eğri ayak parmağı (tıp): Hammertoe Einstein’s photoelectric equation
Eğri boyun: Slant neck (Bent neck) Einzel merceği: Einzel lens
Eğri büğrü: Sinuous; Flexuous Ejanşör: Heat Exchanger
Eğri büğrülük: Tortuosity Ek: Augmentation; Attachment;
Addendum; Articulation;
Eğri çizme: Plotting
Appendix;Tailpiece; Addition
Eğri eğri: Leaner
Ek ısıtma (cam): Boosting
Eğri gönye: Bevelled square
Ek ısıtmalı eritme: Boosting melting
Eğri kafa (cam): Shifted finish(=Offset
Ek kalıplama: Burning on
finish); Shifting; Offset punt
Ek katot (elektrolitik kaplama): Robber
Eğri kalıp: Curved mould
Ek kaynağı: Joint welding
Eğri kesik: Bevel cut
Ek levhası: Fish plate
Eğri kılıç: Scimitar; Simitar; Falchion
Ek parça: Articulation component
Eğri molekül: Nonlinear molecule
Ek pimi: Toggle
Eğri şerit: Bias band
Ek yeri çıkıntısı (cam): Overflush
Eğri tuğla: Bevel brick (=Overpass; fin)
Eğrik: Curved; Doglegged Ek yeri çıkıntısı (cam): Overpress
Eğrik ray: Cambered rail Ekin: Culture
Eğrilce: Rickets Ekin sapı: Haulm; Straw
Eğrilik: Flection; Curvature; Sinus; Eklem: Articulation; Junction
Camfer; (cam boru) Bow
Eklem ağrısı (tıp): Arthralgia;
Eğrilik yarıçapı: Radius of curvature Arthrodynia
Eğrilme: Warpage; Cambering Eklem bacaklıların kabuğu: Chitin
Eğrilmiş: Curved Eklem bilimi: Arthrology
Eğriölçer: Stadiometer Eklem değiştirme (tıp): Joint replacement
Ehil: Qualified Eklem hastalığı (tıp): Arthropathy
Ehil olmayan: Unqualified Eklem iltihabı (tıp): Arthritis
Ehliyet: Qualification; License Eklem kireçlenmesi (gut) (tıp): Tophus
Einstein belirgin sıcaklığı: Einstein Eklem parçası: Articulation component
characteristic temperature
Eklem pimi: Toggle bolt
Einstein belirgin sıklığı: Einstein
characteristic frequency Eklem sertleşmesi (tıp): Eburnation
Einstein katsayısı: Einstein coefficient Eklem sıvısı (tıp): Synovial fluid
(=Synovia)
Einstein kayması: Einstein shift
Eklem sıvısına ilişkin (tıp): Synovial
Einstein yayınım denklemi: Einstein
diffusion equation Eklem uru: Sarcoma
Einstein-Bose yoğuşumu: Einstein-Bose Eklem v.b. bilimi: Orthopedics
condensation Eklem yangısı (tıp): Arthritis
Einstein-de Haas olgusu: Einstein-de Eklem zarı yangısı (tıp): Synovitis
Haas Effect Eklemce: Arthrosis
Einstein’ın görecelik kuramı: Einstein’s Ekleme: Tailpiece; Articulation; Jointing;
theory of relativity Insertion

219
Ekleme kalıp Eksi çarpılma (görüntü)

Ekleme kalıp: Insert die Eksen: Pivot; Pintle; Axis


Ekleme parçası: Rail fish Eksen ölçüleri farklı: Anisometric
Ekleme tepkimesi (kim.): Addition Eksen ölçümsel: Axonometric
reaction Eksen ölçümü: Axonometry
Ekleme yapıştırma (cam): Joining Eksen ucu: Pole
Eklemli basgaç: Knucle-joint press Eksen-üstü sapınçlar (optik): On-axis
Eklemli kol: Toggle aberrations
Eklemli sürgü: Toggle Eksendışı holografi: Off-axis holography
Eklenik: Adjoint Eksendışı sapınçlar (optik): Off-axis
Eklenik anayapı: Adjoint matrix aberrations
Eklenik bileşik: Addition compound Eksenel: Axial
Eklenik çoğuzlama: Addition Eksenel bakışımlılık: Axial symmetry
polymerization Eksenel basınç: Axial pressure
Eklenik çoğuzlar: Addition polymers Eksenel baskı: Thrust
Eklenik polimerizasyon: Addition Eksenel besleme: Axial feeding
polymerization
Eksenel birikim: Axial segregation
Eklenik polimerler: Addition polymers
Eksenel buhar bırakımı: Vapour axial
Eklojit: Eclogite deposition (VAD)
Ekmek kızartma makinesi: Toaster Eksenel büyü(t)me (optik): Axial
Ekmek küfü: Rhizopus magnification
Ekmek ve pasta dükkanı: Bakery Eksenel conta: Face seal
Ekmek sepeti: Breadbasket Eksenel çözünürlük: Axial resolution (Rz)
Ekmek tahtası: Breadboard Eksenel dövme: Upend forging
Ekokardiyografi (tıp): Echocardiography Eksenel frezeleme: Peripheral milling
Ekokardiyogram (tıp): Echocardiogram Eksenel gerinim: Axial strain
Ekokardiyoloji (tıp): Echocardiology Eksenel gözeneklilik: Axial porosity
Ekoloji: Ecology Eksenel nokta yayılım işlevi: Axial point-
Ekonomi politikası: Economic policy spread function
Ekonomi(bilim): Economics Eksenel oran: Axial ratio
Ekonomik: Economic Eksenel renk sapıncı: Axial chromatic
Ekonomik bunalım: Economic crisis aberration
Ekonomik büyüme: Economic growth Eksenel tomografi: Axial tomography
Ekonomik kuramlar: Economic theories Eksenellik: Axiality
Ekonomik verimlilik: EconomicEfficiency Eksenli dövme: Upending (=Upsetting)
Ekosid: Ecocide Eksenölçer: Axonometre
Ekran: Screen; Curtain Eksenel yatak: Thrust bearing
Ekran büyüklüğü: Screen size Ekser: Spike
Ekran kaldırma kolu (TEM): Screen lift Eksi: Minus; Negative
lever Eksi açı (dişli): Negative rake
Ekran kemeri (cam): Shadow arch Eksi çarpılma (görüntü): Negative
Eksantriklik: Radial runout distortion

220
Eksi değerlik Ekskavatör
Eksi değerlik: Electronegative valency Eksinsel değiştirim: Anionic exchange
Eksi direnç: Negative resistance Eksinsel iletim: Anionic conductance
Eksi gözmerceği: Negative eyepiece Eksiton: Exciton
Eksi işareti: Negative sign Eksiuç: Negative electrode; Cathode
Eksi kala: Negative collar Eksiuç akım yoğunluğu: Cathode current
Eksi oküler: Negative eyepiece density
Eksi sapma (eksi karışım entalpisi): Eksiuç akımı: Cathode current
Negative deviation Eksiuç aşırıgerilimi: Cathodic
Eksi sayı: Negative number overpotential
Eksi sıcaklık katsayısı: Negative Eksiuç bakırı: Cathode copper
temperature coefficient (NTC) Eksiuç bırakıntısı: Cathode deposit
Eksi suverme: Negative quenching Eksiuç bölümü: Cathode compartment
(=Negative hardening) Eksiuç çözeltisi: Catholyte
Eksi tırmanış: Negative climb Eksiuç dikromatı: Cathodic dichromate
Eksi ucay (mıknatıs): Negative pole (CDC)
Eksi yanak: Negative collar Eksiuç direnci: Cathode resistance
Eksi yük: Negative charge Eksiuç ışıldamalı görüngeölçer:
Eksi yük taşıyıcı: Negative charge carrier Cathodoluminescence spectrometer
Eksi yüklü: Negatively charged Eksiuç ışıldamalı mikroskopi:
Cathodoluminescence microscopy
Eksi yüklü parçacık: Negatively charged
particle Eksiuç ışıldaması: Cathodic luminescence
Eksicik: Electron Eksiuç ışınları: Cathode rays
Eksiçeker: Electronegative Eksiuç ışıtacı: Cathode ray tube
Eksiçekerlik: Electronegativity Eksiuç polarizasyonu: Cathodic
polarization
Eksik: Imperfect; Deficient
Eksiuç tepkimeleri: Cathode reactions
Eksik döküm: Runout
Eksiuç ucaylaması: Cathodic polarization
Eksiklik: Shortage
Eksiuç verimliliği: Cathode efficiency
Eksiksiz: Unabridged; Perfect; Complete
Eksiuç zarı: Cathode film
Eksil(t)me: Decrease
Eksiuçlama akımı: Impressed current
Eksilen: Decrescent
Eksiuçsal: Cathodic
Eksiliş: Diminution; Decrement
Eksiuçsal dağlama: Cathodic etching
Eksiltici: Reductive
Eksiuçsal denetim: Cathodic control
Eksin: Anion
Eksiuçsal fışkırtma: Cathodic sputtering
Eksin artın oranı: Anion cation ratio
Eksiuçsal kaplama: Cathodic coating
Eksin boşluğu: Anion vacancy
Eksiuçsal koruma: Cathodic protection
Eksin değişimi: AnionExchange
Eksiuçsal önleyiciler: Cathodic inhibitors
Eksin değişimli reçine: Anion-exchange
resin Eksiuçsal paklama: Cathodic pickling
Eksinli çoğuzlaşım: Anionic Eksiuçsal temizleme: Cathodic cleaning
polymerization Eksiuçsal tepkimeler: Cathodic reactions
Eksinsel: Anionic Ekskavatör: Excavator; Backhoe; Drager

221
Ekstra sert El makası (mak)

Ekstra sert: Extra hard El aynası: Hand glass


Ekstrüzyon: Extrusion El baltası: Hand axe; Hatchet
Ekstrüzyon aygıtı: Extrusion equipment El baskısı: Hand printing
Ekstrüzyon aygıtı: Extruder El bezi: Face-cloth; Towelette; Washcloth
Ekstrüzyon basıncı: Extrusion pressure El bileyi çarkı: Hand grinder
Ekstrüzyon kalıbı: Extrusion die El bombası: Grenade; Handgrenade
Ekstrüzyon kaplaması: Extrusion coating El burgusu: Hand auger
Ekstrüzyon kaynağı: Extrusion welding El cenderesi: Handpress
Ekstrüzyon kusuru: Extrusion defect El çanı: Hand-bell
Ekstrüzyon külçesi: Extrusion stock El çantası: Valise; Handbag; Gripsack;
Ekstrüzyon kütüğü: Extrusion billet Satchel
Ekstrüzyon merkez hatası: Extrusion pipe El çarkı: Handwheel
Ekstrüzyon oranı: Extrusion ratio El çekici: Hand rammer
Ekstrüzyon tezgahı: Extrusion press El çıkrığı: Hand spinning wheel
Ekstrüzyon tomruğu: Extrusion ingot El değirmeni: Hand-mill; Quern
Ekstrüzyon ürünleri: Extrusion products El delgisi: Hand drill; Hand punch; Hand
Ekşi: Acidulatent (=Acidulous); Acidic; puncher
Sour; Vinegary El dokuma tezgahı: Hand loom
Ekşice: Subacid El dökümü: Hand casting
Ekşilik: Verjuice; Acidity; Acidness El dürbünü: Field glasses
Ekşimiş: Rancid El feneri: Torch; Flashlight
Ekşit: Acid El freni: Handbrake
Ekşiten: Acidifier El frezesi: Hand milling machine
Ekzantirik mil: Camshaft El iği: Hand sprindle
Ekzantrik: Excentric El ilanı: Leaflet
Ekzantrik mili: Excentric shaft; Cam shaft El imalat kalıbı (cam): Forming block
Ekzantrik press: Eccentric press El işi: Handicraft; Handiwork
Ekzos: Exhaust El işi eğitimi: Manual traning
Ekzos fanı: Exhaust fan
El işi torbası: Workbag
Ekzos gazı: Exhaust gas
El izi: Handprint
Ekzos gazı temizlemesi: Exhaust gas
El kemiği (tıp): Metacarpus
cleaning
Ekzos uç borusu: Tailpipe El kitabı: Manual; Handbook
Ekzost borusu: Exhaust pipe El klavuzu: Hand tap
Ekzotermik: Exothermic El krikosu: Hand jack
El: Hand El kuklası: Handpuppet
El aletleri: Tools; Hand tools El kumandalı: Hand operated
El alfabesi: Manual alphapet El kumandalı hadde: Guide mill
El arabası: Barrow; Go-cart; Handcart; El kürkü: Muff
Wheelbarrow; Handbarrow El lambası: Hand torch
El ayası: Palm; Thenar; Hand glass El makası (mak): Hand shears

222
El manivelası Elek deneyi
El manivelası: Hand lever; Bit brace; Elastomer epoksiler: Elastomer-epoxies
Jimmy Elastomer pul: Elastomeric stamp
El maskesi: Hand screen Elastomerik izomer: Elastomeric polymer
El matkabı: Hand drill El-ayak parmakları deri sertleşmesi (tıp):
El matkabı ve ucu (mak.): Brace and bit Sclerodactylia
El mengenesi: Hand clamp; Hand vise Elbise: Garment; Wear; Dress
El merdiveni: Ladder Elbise askısı: Hanger
El örgüsü: Handwoven Elbise dolabı: Garderobe
El örsü: Hand anvil Elbise takımı: Suit of clothes
El presi: Handpress Elde edilememe: Unavailability
El püskürteci: Hand spray (=Hand Elde edilemez: Unavailable; Unobtainable
sprayer) Elde taşlama (cam): Offhand girnding
El raybası: Hand reamer (=Freehand grinding)
El rendesi: Hand planer Elde üfleme (cam): Hand blowing
El sanatı: Handicraft Elde yapılmış: Handmade
El sürülmemiş: Untouched Eldeki maça (döküm): Stock core
El şaloması: Hand torch Eldeki mal: Stock
El tarağı (tıp): Metacarpus Elden düşme: Secondhand
El tarağına ilişkin (tıp): Metacarpal Elden geçirilmiş kum: Reconditioned
El testeresi: Handsaw sand
El tezgâhı (dokuma): Handloom Elden geçirme: Reconditioning
El topu: Handball Eldiven: Gloves
El tulumbası: Hand pump; Stirrup pump Eldiven kutusu: Glove box
El üfleme (cam): Hand-blown; Mouth Ele ilişkin: Manual
blowing (=Hand blowing) Elek: Sieve; Screen; Grate
El üfleme avadanlığı (cam): Mouth tools Elek ağ: Mesh grid; Screen mesh
El üfleme cam: Mouth blown glass Elek analizi: Screen analysis (=Sieve
(=Hand blown glass) analysis)
El vitesi: Stick shift Elek bezi: Screen cloth; Tamis
El yağdanlığı: Hand lubricator Elek büyüklüğü: Screen size
El yapımı tuğla: Handmade brick Elek çemberi: Sieve disk
El yazısı: Handwriting Elek çerçevesi: Sieve frame
El yazması: Manuscript Elek çözümleme eğrisi: Sieve analysis
El yıkama (cerrah): Scrubbing curve
El zımbası: Hand punch (=Hand puncher) Elek çözümlemesi: Granulametric
Elaltında: Available analysis; Screen analysis; Sieve analysis
Elastik bant: Elastic band Elek delik boyutuna yakın: Near-mesh
Elastîkî pantolon: Stretchpants (=Near- size)
Elastin: Elastin Elek delik boyutuna yakın parçacıklar:
Elastohidrodinamik yağlama: Near-size particles
Elastohydrodynamic lubrication Elek delik uzaklığı: Bridge width
Elastomer: Elastomer Elek deneyi: Sieve test

223
Elek deneyi (seramik) Elektrik boşal(t)ımlı taşlama

Elek deneyi (seramik): Screen test Electrical current


Elek geçişi sarsma: Jigging through the Elektrik akımı üreten: Galvanic
screen Elektrik akımı yoğunluğu: Electric
Elek ızgarası: Sieve grate current density (J)
Elek izleri: Mesh marks Elektrik alanı: Electrical field; Electric
Elek numarası: Screen number field
Elek oranı: Sieve fraction Elektrik alanı dayancı: Electric field
Elek örtüsü (cam): Screen strength
Elek sarsağı: Sieve -shaker Elektrik alanı eğimli mikroskopi: Electric
Elek sınıflandırması: Sieve classification field gradiend microscopy (EFM)
(=Sieve analysis); Sieve grading Elektrik alanı yöneyi: Electric field vector
Elek teli: Gauze Elektrik ampulü: Light bulb; Electric light
Elek teli sayacı: Mesh counter bulb
Elek üstü (boyut): Oversize Elektrik anahtarı: Switch
Elek üstü (kalan toz): Plus sieve Elektrik ark dönüştürgeci: Electric arc
Elek üstü artıklar: Shorts converter
Elek üstü sarsma: Jigging on the screen Elektrik ark kaynağı: Electric arc welding
Elek üstündeki elekaltı malzeme (cam): Elektrik ark konvertörü: Electric arc
Undersize in oversize converter
Elek verimi: Screen efficiency Elektrik ark ocağı (EAO): Electric arc
Elekaltı: Screen underflow; Subsieve; furnace (EAF)
(maden) Garbles (=Garblings); Elektrik ark ocağı sığası: Electric arc
Underscreen furnace capacity
Elekaltı büyüklüğü (<44mm veya Elektrik ark ocaklı çelikhane: Electric steel
37mm): Subsieve size plant
Elekaltı çözümlemesi: Subsieve analysis Elektrik arkı: Electric arc
Elekaltı malzeme (cam): Undersize Elektrik arklı çelik yapımı: Electric arc
Elekaltı malzemesi: Underscreen material steelmaking
Elekaltı oranı (<44): Subsieve fraction Elektrik arklı kesme: Electric arc cutting
Elekgözü: Mesh Elektrik arklı püskürtüm: Electric arc
Eleklerin delik sayısı: Mesh number of spraying
screens Elektrik bağlantısı: Electrical connection
Eleklik tel: Gauze wire Elektrik bırakımlı kaplama:
Elekrikle devinen: Electrophoretic Electrodeposited coating
Elekrot denetimi: Electrode control Elektrik birimleri: Electric units
Eleksiz kırma: Free crushing Elektrik boşal(t)ımı: Electrical discharge
Elektrikli biçimleme: Electro forming Elektrik boşal(t)ımlı işleme (EBI):
Elektrik: Electricity; Electric Electrical discharge machining (EDM)
Elektrik ağı: Electrical network Elektrik boşaltımlı dokulandırması:
Elektrik akı yoğunluğu: Electric flux Electro-discharge texturing
density Elektrik boşal(t)ımlı taşlama: Electrical
Elektrik akımı: Current; Electric current; discharge grinding

224
Elektrik boşaltımlı tel kesme Elektrik sacı çelik türleri
Elektrik boşaltımlı tel kesme: Electrical Elektrik ikiucaylı momenti: Electric
discharge wire cutting dipole moment
Elektrik camı: Electric glass (=E-glass) Elektrik ikiucaylıları: Electric dipoles
Elektrik çarpması: Electric shock Elektrik iletimi: Electrical conduction
Elektrik çeliği (=trafo sacı): Electric steel Elektrik iletimli çoğuzlar:
Elektrik devresi: Electrical circuit Electroconductive polymers
Elektrik direği: Utility pole Elektrik iletkeni: Electrical conductor
Elektrik direnci: Electric resistance; Elektrik iletkenliği: Electrical
Electrical resistance conductivity
Elektrik direnç kaynaklı (EDK) boru: Elektrik jeneratörü: Power generator
Electric-resistance-welded(ERW) pipe Elektrik kablosu: Electrical cable
Elektrik direnç kaynaklı (EDK) boru Elektrik kaynağı: Electric welding
ürünler: Electric-resistance-welded(ERW) Elektrik kaynağı süreçleri: Electric weld
tubular products processes
Elektrik direnç teli: Electrical resistor Elektrik kaynaklı büyük çaplı boru:
Elektrik direnci fırın: Electric resistance Electric-welded large diameter pipe
furnace Elektrik kesintisi: Power failure
Elektrik dirençli gerinim ölçütü: Elektrik kuvvet mikroskopisi: Electric
Electrical resistance strain gages force microscopy
Elektrik dirençli ısıölçer: Electrical Elektrik lambası: Electric lamp
resistance thermometer Elektrik motoru: Electric motor
Elektrik dirençli pirometre: Electric Elektrik motoru: Electromotor
resistance pyrometer
Elektrik mühendisi: Electrical engineer
Elektrik dirençli tel: Electric resistance
Elektrik mühendisliği: Electrical
wire engineering
Elektrik dirençli yükseksıcaklıkölçer: Elektrik ocağı çeliği: Electric furnace steel
Electric resistance pyrometer
Elektrik ocağı pik demiri: Electric pig
Elektrik dönüştürgeçleri: Electric iron
transformers
Elektrik ölçü aygıtı: Electrical measuring
Elektrik erki: Electrical energy instrument
Elektrik fırını: Electrical furnace Elektrik ölçümlü: Electrometric
Elektrik geçirgenliği: Electric permittivity Elektrik ölçümlü titrasyon: Electrometric
Elektrik gerilimi: Electrical potential; titration
Electric potential Elektrik ölçümü: Electrical measurement
Elektrik gücü: Wattage; Electric power; Elektrik özdirenci: Electrical resistivity
Electrical power
Elektrik özellikleri: Electric properties;
Elektrik gücü yitimi: Electric power loss Electrical properties
Elektrik hattı: Power line Elektrik porseleni: Electric porcelain;
Elektrik hız bilimi: Electrokinetics Electrical porcelain
Elektrik ısısı: Electric heat Elektrik potansiyeli: Electrical potential
Elektrik ışığı: Electric light Elektrik sacı (=trafo sacı): Electrical sheet
Elektrik ikiucaylı döngüsü: Electric Elektrik sacı çelik türleri: Electrical sheet
dipole moment steel grades

225
Elektrik sacı çelikleri Elektrikli biçimleme

Elektrik sacı çelikleri: Electrical sheet Elektrikle ısıtma: Galvanothermy


steels Elektrikle sinirde duyarlık değişimi (tıp):
Elektrik sacı çelikleri bileşimi: Electrical Elctrotonus
sheet steels composition Elektrikli: Electric; Electrical; Electrolytic
Elektrik sacı çelikleri çekirdek tavlaması: Elektrikli-optik kiplenim: Electro-optical
Electrical sheet steels core annealing modulation
Elektrik sacı çelikleri kristal dokusu: Elektrikli ağartma: Electrolytic bleaching
Electrical sheet steels crystallographic Elektrikli aletler: Electrical appliances
texture
Elektrikli alkalili temizleme: Electrolytic
Elektrik sacı çelikleri sınıflandırması: alkaline cleaning
Electrical sheet steels classification
Elektrikli ameliyat: Electrosurgery
Elektrik sacı çelikleri uygulamaları: Elektrikli arıtma: Electrorefining
Electrical sheet steels applications
Elektrikli ark kaynağı: Arc welding
Elektrik santralı: Powerhouse; Power
plant (=Power station) Elektrikli asıltı devinimi: Electrophoresis
(=cataphoresis)
Elektrik sarsımı: Electroshock
Elektrikli asıltıdan kaplama:
Elektrik sarsımlı tedavi (tıp): Electrophoresis (=cataphoresis)
Electroshock therapy
Elektrikli asitli temizleme: Electrolytic
Elektrik seramikleri: Electrical ceramics acid cleaning
Elektrik sigorta metalleri: Electric fuse Elektrikli aşındırma: Electroerosion
metals Elektrikli aşındırma ile metal işleme:
Elektrik sobası: Electric stove Electroerosion metal working
Elektrik süpürgesi: Vacuum cleaner Elektrikli aşınma: Electroerosion
(= Vacuum sweeper) Elektrikli ateşleme: Electrical ignition
Elektrik şebekesi: Electrical network Elektrikli avandanlıklar: Electrical
Elektrik şimşeği: Flashover appliances
Elektrik şoku (tıp): Electroshock Elektrikli aygıt: Electrical apparatus;
Elektrik trafoları: Electric transformers Electrical device; Electrical equipment
Elektrik tüketimi: Power consumption Elektrikli ayırma: Electrolytic separation
Elektrik ucaylanması: Electric Elektrikli ayrış(tır)ma: Electrolytic
polarization dissociation; Electrolysis; Electrolyzation
Elektrik üreteci: Electrical generator; Elektrikli ayrıştırma gazı: Electrolytic
Electric generator dissociation gas
Elektrikli ayrıştırma gazı salımı:
Elektrik voltajı: Electric potential
Electrolytic gas Emission
Elektrik yalıtımı: Electrical insulation
Elektrikli ayrıştırma yunağı: Electrolytic
Elektrik yalıtkanı: Electrical insulator bath
Elektrik yükü: Electrical charge; Electric Elektrikli battaniye: Electric blanket
charge; Electrical load Elektrikli bırakım: Electrical deposition;
Elektrik yükü yoğunluğu: Electric charge Electrolytic deposition; Electrodeposition
density Elektrikli bırakıntı: Electrodeposition;
Elektrikle dağlama (tıp): Galvanocautery Electrodeposit
Elektrikle devinimli bırakıntı: Elektrikli biçimleme: Electrical forming;
Electrophoretic deposition Electroforming

226
Elektrikli biçimlenmiş Elektrikli ısıtıcı
Elektrikli biçimlenmiş: Electroformed Elektrikli döküm refrakteri: Electro-cast
Elektrikli biçimlenmiş kalıp: refractory
Electroformed mould Elektrikli endüksiyon ocağı: Electric
Elektrikli biçimlenmiş nikel: induction furnace
Electroformed nickel Elektrikli eritme dökümü: Electrocast
Elektrikli curufla arıtma: Electroslag Elektrikli eritme fırını: Electric melting
refining furnace
Elektrikli çapak alma: Electrodeburring Elektrikli eritme kaynağı: Electrofusion
Elektrikli çarpma kaynağı: Percussion welding
welding Elektrikli eritmeyle dökülmüş tuğla:
Elektrikli çarpmalı kaynaklama: Electro- Electrocast brick
percussion welding Elektrikli fırın: Resistance furnace;
Elektrikli çekiç: Power drop hammers Electric furnace; Electrical furnace
Elektrikli çelik yapımı: Electric Elektrikli florışıllık: Electrofluorescence
steelmaking Elektrikli gaz dinamiği (bilim):
Elektrikli çinko kaplama: Electrogasdynamics
Electrogalvanising Elektrikli gaz kaynağı: Electrogas welding
Elektrikli çinko kaplanmış çelik: Elektrikli geçişim: Electro-osmosis (EO)
Electrogalvanized steel
Elektrikli geçişimsel: Electro-osmotic
Elektrikli çizim: Electrograph
Elektrikli geçişimsel akış: Electro-osmotic
Elektrikli çoğuzlaşım: flow
Electropolymerization
Elektrikli geçişimsel pompalama:
Elektrikli çökel(t)me: Electrolytic Electro-osmotic pumping
precipitation; Electrical precipitation
Elektrikli gezer testere: Saber saw
Elektrikli çöktürücü: Electrical
precipitator Elektrikli gezer vinç: Electric overhead
traveling cranes
Elektrikli çözümleme (kim.):
Electroanalysis Elektrikli gümüş kaplama:
Electrosilvering; Galvanic silvering
Elektrikli dağlama: Electrical etching;
Potensiostatic etching; Electrolytic etching Elektrikli gümüşleme: Electrosilvering
(=anodic etching) Elektrikli haberleşme: Electrical
Elektrikli delici: Electrical driller communication
Elektrikli demir yapımı fırını: Electric Elektrikli ısıl: Electrothermic
ironmaking furnace Elektrikli ısıl ışıma:
Elektrikli demiryolu: Electrical railway Electrothermoluminescence
Elektrikli destekleme (cam): Electric Elektrikli ısıl izabe: Electrothermic
boosting smelting
Elektrikli devingen: Electromotive Elektrikli ısıl kaynaklama: Electrothermic
Elektrikli devingen kuvvet: Electromotive welding
force (emf) Elektrikli ısıl özütleme: Electrothermic
Elektrikli devingenlik dizisi: winning
Electromotive series Elektrikli ısıl yöntemler: Electrothermic
Elektrikli dışıkla arıtma: Electroslag methods
refining Elektrikli ısıtıcı: Electrical heater

227
Elektrikli ısıtma Elektrikli kimyasal yükseltgenme

Elektrikli ısıtma: Electric heating; Elektrikli kimyasal çapakalma:


Electrical heating Electrochemical deburring
Elektrikli ısıtma (cam eriyiği): Electric Elektrikli kimyasal dağlama:
boosting Electrochemical etching
Elektrikli ısıtma kangalı: Electric heating Elektrikli kimyasal delik açma:
coil Electrochemical hole making
Elektrikli ışıldayan: Electroluminescent Elektrikli kimyasal edilgenleş(tir)me:
Elektrikli ışıldayan görüntü: Electrochemical passivation
Electroluminescent display Elektrikli kimyasal edilginlik:
Elektrikli iğne (tıp): Electric needle Electrochemical passivity
Elektrikli iğne ile kesme (tıp): Elektrikli kimyasal erk: Electrochemical
Electroscission energy
Elektrikli ince kaplama: Striking Elektrikli kimyasal eşdeğer:
Elektrikli inceltme: Electrolytic thinning Electrochemical equivalent
Elektrikli indirgeme fırınları: Electric Elektrikli kimyasal göze: Electrochemical
reduction furnaces cell
Elektrikli izabe: Electrosmelting Elektrikli kimyasal indirgeme:
Electrochemical reduction
Elektrikli kalay kaplama: Electrotinning;
Electrotinplate; Electrolytic tinning Elektrikli kimyasal işleme (EKI):
Electrochemical machining (ECM)
Elektrikli kalay kaplama (işlemi):
Electrotinplating (=Electrotinning) Elektrikli kimyasal kaplama:
Electrocoating
Elektrikli kalaylama: Electrolytic tinning
Elektrikli kimyasal koruma:
Elektrikli kalaylama hattı (EKH):
Electrochemical protection
Electrolytic tinning line (ETL)
Elektrikli kimyasal mikro işleme:
Elektrikli kaplama: Electrodeposition;
Electrochemical micromachining
Electroplating
Elektrikli kimyasal ölçüm:
Elektrikli kaplama aygıtı: Electroplater
Electrochemical measurement
Elektrikli kaplama parlatıcısı:
Elektrikli kimyasal paklama:
Electrobrightener
Electrochemical pickling
Elektrikli kaplamalı taşlama çarkı:
Elektrikli kimyasal parlatma:
Electroplated grinding wheel
Electrochemical polishing
Elektrikli kaplanmış: Electroplated
Elektrikli kimyasal taşlama:
Elektrikli kaplanmış çinko: Electroplated Electrochemical grinding (ECG)
zinc
Elektrikli kimyasal tepkime:
Elektrikli kaplanmış ince katman: Strike Electrochemical reaction
Elektrikli kaplanmış örtü: Electroplated Elektrikli kimyasal ucayla(n)ma:
coating Electrochemical polarization
Elektrikli kesme: Electroscission Elektrikli kimyasal yatkınlık:
Elektrikli kimyasal: Electrochemical Electrochemical affinity
Elektrikli kimyasal bozulum: Elektrikli kimyasal yenim:
Electrochemical degradation Electrochemical corrosion
Elektrikli kimyasal buhar bırakım süreci: Elektrikli kimyasal yükseltgenme:
Electrochemical vapour deposition process Electrochemical oxidation

228
Elektrikli klişe Elektrikli sağaltım (tıp)
Elektrikli klişe: Electrotype Elektrikli mıknatıssal deneme:
Elektrikli klişe yapımı: Electrotyping Electromagnetic testing
Elektrikli korumu: Galvanic protection Elektrikli mıknatıssal döküm:
Elektrikli kurutma ocağı: Electrical drying Electromagnetic casting
oven Elektrikli mıknatıssal fren:
Elektrikli kurutucu: Dielectric oven Electromagnetic brake
(=Dryer) Elektrikli mıknatıssal fren-pabucu:
Elektrikli matkap: Power drill Electromagnetic brake-shoe
Elektrikli mekanik davranım: Elektrikli mıknatıssal girişim:
Electromechanical coupling Electromagnetic interference (EMI)
Elektrikli mekanik parlatma: Elektrikli mıknatıssal görünge:
Electromechanical polishing Electromagnetic spectrum
Elektrikli mekanik yük: Elektrikli mıknatıssal ışınım:
Electromechanical load Electromagnetic radiation
Elektrikli mekaniksel: Electromechanical Elektrikli mıknatıssal indükleme:
Elektrikli mıknatıs: Electromagnet Electromagnetic induction
Elektrikli mıknatıssal alan: Elektrikli mıknatıssal kalkanlama:
Electromagnetic field Electromagnetic shielding
Elektrikli mıknatıs bilimi: Elektrikli mıknatıssal karıştırma:
Electromagnetics Electromagnetic stirring
Elektrikli mıknatıssal birimler: Elektrikli mıknatıssal mercek (elektron
Electromagnetic units mikroskobu): Electromagnetic lens
Elektrikli mıknatıssallık kuramı: Elektrikli mıknatıssal odaklama:
Electromagnetic theory Electromagnetic focusing
Elektrikli mıknatıssal odaklama aygıtı: Elektrikli ocak: Electric oven
Electromagnetic focusing device Elektrikli özütleme: Electro extraction;
Elektrikli mıknatıssal uyarım: Electro winning; Electrolytic extraction
Electromagnetic stimulation Elektrikli parlaklaştırıcı:
Elektrikli mıknatıslar: Electromagnets Electrobrightener
Elektrikli mıknatıslı vinç: Electrolifting Elektrikli parlaklaştırma:
magnet Electrobrightening; Electrolytic
Elektrikli mıknatıssal: Electromagnetic brightening
Elektrikli mıknatıssal ayırıcı: Elektrikli parlatıcı (metal):
Electromagnetic separator Electropolisher
Elektrikli mıknatıssal ayırma: Elektrikli parlatma: Electropolishing; (Al)
Electromagnetic separation Brytal process
Elektrikli mıknatıssal biçimleme: Elektrikli parlatma aygıtı: Electropolisher
Electromagnetic forming Elektrikli pıhtılaş(tır)ma: Electrical
Elektrikli mıknatıssal çatlak sezici: coagulation
Electromagnetic crack detector Elektrikli renklendirme: Electrocoloring
Elektrikli mıknatıssal çekim: Elektrikli renklendirme süreci:
Electromagnetic attraction Electrocolour process
Elektrikli mıknatıssal dalgalar: Elektrikli sağaltım (tıp):
Electromagnetic waves Elctrotherapeutics

229
Elektrikli sandalye (ABD) Elektriksel indüklemli ısıtma

Elektrikli sandalye (ABD): Electric chair Elektrikli etüv: Electrical drying oven
Elektrikli sıcak başlık: Electric hot top Elektriklileştirme: Electrification
Elektrikli sıcaklıkölçer: Elektrikölçer: Electrometer
Electrothermometer Elektrikölçerle ölçüm: Electrometry
Elektrikli sıyırma: Electrolytic stripping; Elektriksel: Electrical
(kalaylı sac) Electrostripping Elektriksel algılama: Electrical sensing
Elektrikli sinir/kas uyarımı: Faradization Elektriksel artıuç: Electrolytic anode
Elektrikli süreç: Electrical process Elektriksel boyut değişimi:
Elektrikli süzdürüm: Electrodialysis Electrostriction
Elektrikli süzgeç: Electrical filter; Elektriksel boyut değişimli gereç:
Electrofilter Electrostrictive material
Elektrikli şerit testere: Electrical band saw Elektriksel boyut deyişimi olgusu:
Elektrikli tabla (ocak): Hot plate ElectrostrictiveEffect
Elektrikli takımlar: Power tools Elektriksel çekim: Electrical attraction
Elektrikli taşlama: Electrolytic grinding Elektriksel çöküm: Electrical breakdown
Elektriksel daralma: Electrostriction
Elektrikli tav çukurları: Electric soaking
pits Elektriksel deneme: Electrical testing
Elektrikli tedavi (tıp): Elctrotherapeutics Elektriksel devingen: Electrodynamical
Elektrikli teknoloji: Electrotechnology Elektriksel devingenlik bilimi:
Electrodynamics
Elektrikli temizleme: Electrocleaning;
Electrolytic cleaning Elektriksel eksilik ölçeği: Electronegativity
scale
Elektrikli temizleyici: Electrolytic cleaner
Elektriksel eksiuç: Electrolytic cathode
Elektrikli toz çökeltici: Electrical dust
Elektriksel etkin: Electroactive
precipitator
Elektriksel etkin katılar: Electroactive
Elektrikli toz çökeltme: Electrical dust solids
precipitation
Elektriksel etkin katman: Electroactive
Elektrikli toz tutucu: Electric precipitator layer
Elektrikli toz tutucu: Electrical dust Elektriksel etkin kırıntılar: Electroactive
collector fragments
Elektrikli tunç kaplama: Electrolytic Elektriksel gerilim (mek.): Electrical
bronzing stress
Elektrikli tüp fırın: Electrical tube furnace Elektriksel göçlü yükün değişimi:
Elektrikli yağ giderme: Electrolytic Electrical migration ion exchange
degreasing Elektriksel göze: Electrolytic cell
Elektrikli yağ giderme yunağı: Elektriksel gürültü: Electrical noise
Electrolytic degreasing bath Elektriksel ışıldama: Electroluminescence
Elektrikli yakma alın kaynağı: Electric Elektriksel ikiucaylı: Electrical dipole
flash welding Elektriksel ilaç devinimi (tıp):
Elektrikli yakma alın kaynaklama süreci: Cataphoresis
Electric flash welding process Elektriksel indüklem: Electrical induction
Elektrikli yaldızlama: Electrogilding Elektriksel indüklemli ısıtma: Electrical
Elektrikli yunak: Electrical bath induction heating

230
Elektriksel indüklemli sert lehimleme Elektrolitik bakır
Elektriksel indüklemli sert lehimleme: Elektriksiz nikel kaplama: Electroless
Electrical induction brazing nickel plating
Elektriksel işbilim: Electromechanics Elektroaktif: Electroactive
Elektriksel katkılama: Electrical doping Elektroansefalograf (tıp):
Elektriksel kimya: Electrochemistry Electroencephalograph
Elektriksel kimya dizisi: Electrochemical Elektroansefalografi (tıp):
series Electroencephalography
Elektriksel kuvvetölçer: Elektrodinamik: Electrodynamical
Electrodynamometer Elektrodinamometre:
Elektriksel metalbilim: Electrometallurgy Electrodynamometer
Elektriksel metalbilim süreçleri: Elektroenselogram:
Electrometallurgical processes Electroencephalogram (EEG)
Elektriksel metalbilime ilişkin: Elektroforetik: Electrophoretic
Electrometallurgical Elektroforetik bırakıntı: Electrophoretic
Elektriksel mıknatıslılık: deposition
Electromagnetism Elektroforez: Electrophoresis
Elektriksel optik gereçleri: Electro-optic (=cataphoresis)
materials Elektrogalvanizli çelik: Electrogalvanized
Elektriksel optik seramikleri: Electro- steel
optic ceramics Elektrografi: Electrography
Elektrik porseleni: Electric porcelain Elektrohidrodinamik pompalama:
Elektriksel salınım üreteci(elekt.): Electrohydrodynamic (EHD) pumping
Vibrator Elektrokardiyograf (tıp):
Elektrik seramikleri: Electrical ceramics Electrocardiograph
Elektriksel sesbilimi: Electroacoustics Elektrokardiyogram (EKG):
Electrocardiogram (ECG)
Elektriksel taşınım: Electrotransport
Elektrokimya: Electrochemistry
Elektriksel ucaylanma: Electrical
polarization Elektrokinetik bilimi: Electrokinetics
Elektriksel uyarım: Electrical stimulation Elektrokronograf: Electrochronograph
Elektriksel yansızlık: Electroneutrality Elektrokronografi: Electrochronography
Elektriksel yenim: Electrolytic corrosion Elektrolit: Electrolyte
(=Galvanic corrosion) Elektrolit akış hızı: Electrolyte flow rate
Elektriksel yük: Electrical charge Elektrolit çözüştüren: Electrolyzer
Elektriksiz: Electroless Elektrolitik: Electrolytic
Elektriksiz bırakım: Electroless Elektrolitik ayrışma: Electrolytic
deposition dissociation
Elektriksiz bırakıntı: Electroless Elektrolitik aluminyum: Electrolytic
deposition aluminum
Elektriksiz kaplama: Electroless plating Elektrolitik arıtma: Electrolytic refining
Elektriksiz karma kaplama: Electroless Elektrolitik ayırma: Electrolytic
composite plating separation
Elektriksiz nikel: Electroless nickel Elektrolitik bakır: Electrolytic copper

231
Elektrolitik blister arıtma Elektron bombardımanlı buharlaştırma

Elektrolitik blister arıtma: Electrolytic Elektroliz gerilimi: Electrolytic potential


blister refining Elektroliz tankı: Electrolytic tank
Elektrolitik çinko: Electrolytic zinc Elektroliz yunağı: Electrolytic bath;
Elektrolitik çözelti basıncı: Electrolytic Galvanic bath
solution pressure Elektrolizle kaplama: Electrolytic plating
Elektrolitik dağlama: Electrolytic etching Elektromanyetik: Electromagnetic
(=anodic etching) Elektromanyetik çatlak sezici:
Elektrolitik demir: Electrolytic iron Electromagnetic crack detector
Elektrolitik göze işletmesi: Electrolytic Elektromanyetik karıştırma:
cell operation Electromagnetic stirring
Elektrolitik indirgeme: Electrolytic Elektromanyetik radyasyon:
reduction Electromagnetic radiation
Elektrolitik kalay: Electrolytic tin Elektromanyetik uyarım: Electromagnetic
Elektrolitik kalaylı sac: Electrolytic tin stimulation
plate Elektromekanik: Electromechanics
Elektrolitik krom kaplı çelik: Electrolytic Elektrometalbilimsel:
chromium-coated steel Electrometallurgical
Elektrolitik kurşun: Electrolytic lead Elektromıknatıs duyarlı mürekkep:
Supramor
Elektrolitik kurşun arıtma: Electrolytic
lead refining Elektromıknatıslar: Electromagnets
Elektrolitik mağnezyum: Electrolytic Elektromotif dizi: Electromotive series
magnesium Elektromotor: Electromotive
Elektrolitik mangan: Electrolytic Elektromotor kuvvet: Electromotive force
manganese (emf)
Elektrolitik metal: Electrolytic metal Elektron: Electron
Elektrolitik nikel: Electrolytic nickel Elektron-fonon etkileşmesi: Electron-
phonon interaction
Elektrolitik nikel arıtma: Electrolytic
nickel refining Elektron akışı: Electron flow
Elektrolitik özütleme: Electrolytic Elektron aktarımı: Electron transfer
extraction Elektron alıcı: Electrophilic
Elektrolitik paklama: Electrolytic pickling Elektron alıcılar: Electron acceptors
Elektrolitik parlatma: Electrolytic Elektron altkabukları: Electron subshells
polishing Elektron atlaması: Electron hopping
Elektrolitik tok bakır: Electrolytic tough Elektron atom oranı: Electron atom ratio
pitch (ETP) copper Elektron bağışcısı: Electron donor
Elektrolitik toz: Electrolytic powder Elektron bağlanma erki: Electron binding
Elektrolitik yenim: Electrolytic corrosion energy
(=Galvanic corrosion) Elektron bileşiği: Electron compound
Elektroliz: Electrolysis Elektron birimi: Electron unit
Elektroliz çamuru: Electrolytic slime Elektron bombardımanı: Electron
Elektroliz çözeltisi: Electrolyte; bombardment
Electrolytic solution Elektron bombardımanlı buharlaştırma:
Elektroliz devresi: Electrolytic circuit Electron beam evaporator

232
Elektron boşal(t)ımı Elektron görünge gözlemi
Elektron boşal(t)ımı: Electron discharge Elektron dönüsü: Electron spin
Elektron boşal(t)ımlı talaşlı işleme: Elektron durgu kütlesi: Electron rest mass
Electron disccharge machining Elektron durumları: Electron states
Elektron boşluğu: Electron vacancy Elektronegatif: Electronegative
Elektron bulutu: Electron cloud Elektronegatiflik: Electronegativity
Elektron Compton saçılımı: Electron Elektronegatiflik ölçeği: Electronegativity
Compton scattering scale
Elektron Compton yanayı: Electron Elektronegative değerlik: Electronegative
Compton profile valency
Elektron çekerliği: Electron affinity Elektron eksikli ortaklaşım bağı: Electron
Elektron çifti: Electron pair deficient covalent bond
Elektron çoğal(t)ımı: Electron Elektron eksikliği: Electron deficiency
multiplication Elektron-elektron etkileşimi: Electron-
Elektron çoğaltıcı: Electron multiplier electron interaction
Elektron dağılımı: Electron distribution Elektron erki: Electron energy
Elektron dalgaboyu: Electron wavelength Elektron erki dağılımı: Electron energy
distribution
Elektron değerlikli: Electrovalent
Elektron erki kuşağı: Electron energy
Elektron değerlikli bağ: Electrovalent band
bond
Elektron erki yitimi görüngeölçeri:
Elektron değerlikli bileşikler: Electron energy-loss spectrometer (EELS)
Electrovalent compounds
Elektron erki yitimi görüngesi: Electron
Elektron değerliliği: Electrovalence energy-loss spectrum
(=Electrovalency)
Elektron erki yitimi spektrometresi:
Elektron değerliliği: Electrovalency Electron energy-loss spectrometer (EELS)
Elektron değişimi: Electron exchange Elektron erki yitimi spektroskopisi:
Elektron deliği: Electron-hole (p) Electron energy-loss spectrocopy (EELS)
Elektron deliği iletimi: Electron-hole Elektron fırlatımı: Electron ejection
conduction Elektron gazı: Electron gas
Elektron demeti: Electron beam Elektron geçiş simulatörü (b. programı):
Elektron demeti ayırıcısı: Electron Electron flight simulator
biprism Elektron geçişimleri: Electron transitions
Elektron demeti merkezlemesi: Electron- Elektron geliş sayısı: Electron dose
beam alignment Elektron geri saçılım kırınımı: Electron
Elektron demeti parlaklığı: Electron- backscatter diffraction
beam brightness Elektron geri saçılım kırınımı deseni:
Elektron demeti uyarımlı akım: Electron Electron backscatter diffraction pattern
beam-induced current Elektron geri saçılımı: Electron
Elektron derişimi: Electron concentration backscattering
Elektron devinirliği: Electron mobility Elektron gezingesi: Electron trajectory
Elektron dolancası: Electron orbital Elektron gökgözleri: Electron telescope
Elektron döngü rezonansı: Electron spin Elektron görünge gözlemi: Electron
resonance (ESR) spectroscopy

233
Elektron görüngegözleri Elektron mikroprobu

Elektron görüngegözleri: Electron Elektron kabuğu simgeleri: Electron shell


spectroscope notation
Elektron görüngeölçeri: Electron Elektron kalkanı: Electron shield
spectrometer Elektron kamerası: Electron camera
Elektron görüntüsü: Electron image Elektron kanallaması: Electron
Elektron gözetleci: Electron microscope channeling
Elektron hızı: Electron velocity Elektron kapımı: Electron capture
Elektron hızlandırıcı: Synchrotron Elektron kaynağı: Electron source
Elektron hızlandırıcı: Electron accelerator Elektron kesit görüntülemesi: Electron
Elektron hızlandırıcı ışınımı: tomography
Synchrotron radiation Elektron kırınım deseni: Electron
Elektron ışını: Electron beam diffraction pattern
Elektron ışını parlaklığı: Electron-beam Elektron kırınımı: Electron diffraction
brightness Elektron konbiçimi: Electron
Elektron ışınıyla bırakım: Electron-beam configuration
deposition (EBD) Elektron kristalografisi: Electron
Elektron ışınıyla bırakımlı uçlar: crystallography
Electron-beam deposited (EBD) tips Elektron kuramı: Electron theory
Elektron ışınıyla buharlaştırma: Elektron kuşağı görüngesi: Electronic
Electron-beamEvaporation band spectrum
Elektron ışınıyla işleme: Electron-beam Elektron kuşak yapısı: Electron band
machining (EBM) structure
Elektron ışınıyla kaynaklama: Electron- Elektron kuşakları: Electron bands
beam welding (EBW) Elektron kümelenmesi: Electron grouping
Elektron ışınıyla kesme: Electron-beam Elektron kütlesi: Electron mass
cutting Elektron merceği: Electron lens
Elektron ışınlı basım: Electron beam Elektron metalografi: Electron
lithography metallography
Elektron ışınlı incesonda: Electron-beam Elektron metalografi incelemesi: Electron
microprobe metallographical study
Elektron ışınlı incesondalı çözümleç: Elektron metalografisine ilişkin: Electron
Electron-beam microprobe analyzer metallographical
Elektron ışınlı yeniden eritme: Electron- Elektron metalyapıbilimi: Electron
beam remelting metallography
Elektron iletimi: Electron conduction Elektron metalyapıbilimi incelemesi:
Elektron incesondalı çözümleç: Electron metallographical study
Electron microprobe analyzer (=Electron Elektron mıknatıssal döngüsü: Electron
microprobe) magnetic moment
Elektron incesondası: Electron Elektron mikroprob çözümleci:
microprobe Electron microprobe analyzer (=Electron
Elektron iş işlevi: Electron work function microprobe)
Elektron itimi: Electron repulsion Elektron mikroprobu: Electron
Elektron kabuğu: Electron shell microprobe

234
Elektron mikroskobuna ilişkin Elektron-delik çifti
Elektron mikroskobuna ilişkin: Electron Elektron soğurumu: Absorption of
microscopical electrons
Elektron mikroskobu dikeci: Electron Elektron sondalı hassas çözümleç:
microscope column Electron probe microanalyzer
Elektron mikroskobu görüntüsü: Elektron sondalı hassas çözümleme:
Electron micrograph Electron probe microanalysis
Elektron mikroskobu gözlemlemesi: Elektron sondalı x-ışınları hassas
Electron microscopic observation çözümlemesi: Electron probe X-rays
Elektron mikroskobu incelemesi: microanalysis (EPMA)
Electron microscopy; Electron microscopic Elektron sondası: Electron probe
study
Elektron spektroskobu: Electron
Elektron mikroskopi: Electron spectroscope
microscopy
Elektron spektroskopisi: Electron
Elektron nüfusu: Electron population
spectroscopy
Elektron olasılık yoğunluğu dağılımı:
Electron probability density distribution Elektron sürüklenmesi: Electron drift
Elektron optiği: Electron optics Elektron tabancası: Electron gun
Elektron optik dizgesi: Electron optical Elektron taraması: Electron scanning
system Elektron tekrenklendirmesi (e.m.):
Elektron optik ekseni: Electron optical Electron monochromator
axis Elektron teleskobu: Electron telescope
Elektron optik ekseni: Electron optical Elektron tomografisi: Electron
oxis tomography
Elektron optik görüntüsü: Electron Elektron toplayıcısı: Electron collector
optical image
Elektron topu merkezlemesi: Electron
Elektron ortalama özgür gidimi: Electron gun alignment
mean free path
Elektron tuzağı: Electron trap
Elektron örütbilimi: Electron
crystallography Elektron tübü: Vacuum tube
Elektron paramanyetik rezonansı: Elektron tünelleme gözetleci: Electron
Electron paramagnetic resonance (EPR) tunelling microscope
Elektron paylaşımı: Electron sharing Elektron tünelleme mikroskobu: Electron
tunelling microscope
Elektron pozitron çifti: Electron positron
pair Elektron üçboyutlu resimlemesi: Electron
holography
Elektron püskerteci: Electron gun
Elektron yağdırımı: Electron
Elektron rezonans yitimi spektroskopisi:
bombardment
Electron resonance loss spectroscopy
(EELS) Elektron yatkınlığı: Electron affinity
Elektron saçılımı: Electron scattering Elektron yoğunluğu: Electron density
Elektron salıcı: Electron emitter Elektron yörüngesi: Electron orbit
Elektron salımı: Electron emission Elektron yük bulutu: Electron charge
cloud
Elektron siklotron rezonanslı kimyasal
buhar bırakımı: Electron cyclotron Elektron yükü: Electron charge; Electronic
resonance chemical vapour deposition charge
(ECR-CVD) Elektron-delik çifti: Electron-hole pair

235
Elektronik Elektrot çapı

Elektronik: Electronic Elektronik veri işleme: Electronic data


Elektronik (bilim): Electronics processing
Elektronik ateşleme: Electronic ignition Elektronlar: Electrons
Elektronik aygıt: Electronic instrument Elektronları geçirmeyen numune: Bulk
Elektronik aygıtlar: Electronic devices specimen
Elektronik bohr magnetronu: Electronic Elektronların dalga mekaniği davranımı:
bohr magnetron Wave mechanical behaviour of the
Electron
Elektronik denetim: Electronic control
Elektronmağnezyum alaşımları:
Elektronik denetim aygıtları: Electronic Electronmagnesium alloys
control devices
Elektronsal: Electronic
Elektronik donanım: Electronic
equipment Elektronvolt (1.602*10e-19): Electronvolt
(eV)
Elektronik durum yoğunluğu: Electronic
density of states Elektropozitif: Electropositive
Elektronik endüstrisi: Electronic industry Elektropozitiflik: Electropositivity
Elektronik gereçler: Electronic materials Elektroskop: Electroscope
Elektronik göz: Electronic eye Elektrostatik: Elctrostatics
Elektronik gürültü: Electromic noise Elektrostatik: Electrostatic
Elektronik hesap makinası: Electronic Elektrostatik alan: Electrostatic field
calculator Elektrostatik ayırma: Electrostatic
Elektronik iletim: Electronic conduction separation
Elektronik iletken: Electronic conductor Elektrostatik birimleri: Electrostatic units
Elektronik iletkenlik: Electronic Elektrostatik çekim: Electrostatic
conductance (=Electronic conductivity) attraction
Elektronik itiş: Electronic repulsion Elektrostatik çökeltim: Electrostatic
Elektronik laboratuarı: Electronic precipitation
laboratory Elektrostatik enerji: ElectrostaticEnergy
Elektronik mühendisi: Electronic Elektrostatik etkileşim: Electrostatic
engineer interaction
Elektronik mühendisliği: Electronic Elektrostatik gaz temizleme: Electrostatic
engineering gas cleaning
Elektronik müzik: Electronic music Elektrostatik mercek: Electrostatic lens
Elektronik özgül ısı: Electronic specific Elektrostatik odaklama aygıtı:
heat Electrostatic focusing device
Elektronik salım: Electronic emission Elektrostatik savurma: Electrostatic
Elektronik seramikleri: Electronic spinning
ceramics Elektrostatik toz tutucu: Electrostatic
Elektronik sır (kaplama): Electronic glaze precipitator
Elektronik simgeler: Electronic notation Elektrot: Electrode
Elektronik süzgeç: Electronic filter Elektrot aralığı: Electrode spacing
Elektronik ucaylanma: Electronic Elektrot basıncı: Electrode pressure
polarization Elektrot bileşimi: Electrode composition
Elektronik uyarım: Electronic excitation Elektrot çapı: Electrode diameter

236
Elektrot çarpmalı kaynaklama Eliptik
Elektrot çarpmalı kaynaklama: Elektrum: Electrum
Electrode-percussion welding Eleküstü: Shorts
Elektrot çubuğu: Filler rod Eleküstü iriler (seramik): Knockings
Elektrot darbe kaynağı: Electrode- Eleme: Sifting (=screening); Elimination;
percussion welding Sieving; Screening
Elektrot dayanağı: Electrode holder Eleme bandı: Screening band
Elektrot demeti: Electrode beam Eleme döküntüsü: Sieving residue
Elektrot direnci: Electrode resistance Eleme eğrisi: Screen curve
Elektrot düzenleci: Electrode-regulator Eleme katsayısı: Screening coefficient
Elektrot gerilimi: Electrode potential; Eleme kayışı: Screening band
Electrode voltage Eleme oranı: Screening ratio
Elektrot gerilimi ölçümü: Electrode Eleme sığası: Screening capacity
potential measurement
Eleme tamburu: Sizing trommel
Elektrot kablosu: Electrode cable
(=Electrode lead) Eleme tesisi: Screening plant
Elektrot kayması: Electrode slipping Eleme verimliliği: Screening Efficiency
Elektrot kayması (kaynak): Electrode skid Eleme yüzeyi: Screening surface
Elektrot kelepçesi: Electrode clamp Element: Element
Elektrot kolları: Electrode arms Element çözümlemesi: Elemental analysis
Elektrot konumu: Electrode position Element eşitlemesi: Elemental balance
Elektrot kuvveti (kaynak): Electrode force Element haritalaması: Elemental mapping
Elektrot ömrü: Electrode life Element haritası: Elemental map
Elektrot örtü kalınlığı: Electrode coating Elementsel: Elemental
thickness Eleme-yıkama: Screening and washing
Elektrot örtüsü: Electrode coating Eleme-yıkama tesisi: Screening and
Elektrot pensi: Electrode holder washing plant
Elektrot püskürteçleri: Electrode sprays Elenmiş aşındırıcı toz: Graded abrasive
Elektrot seçimi: Electrode selection Elenmiş cevher: Screened ore
Elektrot süreçleri hızbilimi: Kinetics of Elenmiş kok: Sifted coke
electrode processes Elenmiş kömür: Graded coal; Sifted coal
Elektrot tüketimi: Electrode consumption Elenti: Siftings; Garbles (=Garblings)
Elektrot ucu: Electrode tip Eler taşıyıcı (maden): Screening conveyor
Elektrot verimliliği: Electrode efficiency Elevatörlü fırın: Elevator furnace
Elektrotermik: Electrothermic Elevatörlü fırın: Elevator kiln
Elektrotermik kaynaklama: Elevon (uçak): Elevon
Electrothermic welding Eleyip ayırma: Sifting (=screening)
Elektrotip (baskı): Electrotype Elips: Ellipse
Elektrotlararası aralığı: Interelectrode gap Elipsçizer: Trammel
Elektrotluk çelik: Electrode steel Elipsli ucaylandırılmış ışık: Elliptically
Elektrotluk gereç: Electrode material polarized light
Elektrottan metale direnç: Electrode-to- Elipsoid: Ellipsoid
metal resistance Eliptik: Elliptical

237
Eliptik işlev Elmas pasta

Eliptik işlev: Elliptical function Elle kumanda: Manual control


Elktrostatik püskürtme: Electrostatic Elle muayene (tıp): Palpation
spraying Elle püskürtme: Hand spraying
Elle ark kaynağı: Manual arc welding Elle şalomalı yüzey temizleme: Hand
Elle ateşleme: Hand firing scarfing
Elle ateşlenen: Hand fired Elle taşınır pota: Hand ladle
Elle ateşlenen kazan: Hand fired boiler Elle taşlama tezgahı: Muller crusher
Elle ayar: Hand adjustment (=Dry pan)
Elle ayıklama: Hand sorting Elle üretim (madencilik): Hand mining
Elle ayıklanmış: Hand sorted Elle yağlama: Hand lubrication
Elle ayıklanmış cevher: Hand sorted ore Elle yaldızlama: Hand gilding
Elle ayırma: Hand picking Elle yapılan: Manual
Elle baskılama (cam): Hand pressing Elle yapılan harman: Hand mix
Elle basma: Hand printing Elle yükleme (soğutma fırını): Carrying-
Elle besleme (cam): Hand feeding in
Elle biçimleme (refrakter): Hand forming Elli: Fifty
Elle boyama: Hand dyeing Ellinci: Fiftieth
Elle boyama (cam): Hand painting Ellingam çizgeleri: Ellingam diagrams
Elle çalışan çim biçici: Hand mower Elma asidi: Malic acid
Elle çalışan kıskaç: Manual clamp Elma asidi tuzu: Malate
Elle çalışır: Hand-driven Elma suyu: Mulling
Elle çalıştırılan: Manually operated; Hand Elmacık kavsi (tıp): Zygoma; Zygomatic
operated arch
Elle çalıştırılan basgaçlar/presler: Elmacık kemiği (tıp): Jugal bone; Malar
Manually operated presses bone; Molar bone; Zygomatic bone
Elle çalıştırma: Manipulation (=Malar bone, cheekbone)
Elle çekiçleme: Hand ramming Elmas: Glass diamond; Diamond
Elle çekilmiş: Hand drawn Elmas aşındırıcılar: Diamond abrasives
Elle çekilmiş tel: Hand drawn wire Elmas bıçak: Diamond knife
Elle çekme: Hand drawing Elmas işleme (cam dekoru): Diamond
Elle delme: Hand drilling pointEngraving
Elle denetim: Manual control Elmas izaçar: Brale
Elle dökme: Hand casting Elmas kakıcı: Diamond setter
Elle dökülmüş: Hand cast Elmas kalıp: Diamond mould
Elle dövme: Smith forging; Hand forging Elmas kesici: Cutter block
(=Flat die forging) Elmas kırıntısı: Carbonado (=bort)
Elle dövülmüş: Hand forged Elmas küp yapı: Diamond cubic structure
Elle işler: Hand-driven Elmas küpsel: Diamond cubic
Elle kalıplama: Hand moulding Elmas macun: Diamond paste
Elle karıştırma (beton): Hand mixing Elmas madeni: Diamond mine
Elle kaynaklama: Manual welding Elmas pasta: Diamond paste

238
Elmas piramit sertliği Emaye boya
Elmas piramit sertliği: Diamond pyramid Elmore süreci: Elmore process
hardness (DPH) Eloksal: Eloxal
Elmas piramit sertlik deneyi: Diamond Eloksal kaplamalar: Anodized coatings
pyramid hardness test
Eloksal örtüler: Anodized coatings
Elmas piramit sertlik numarası:
Eloksallama: Anodizing; Anodization
Diamond pyramid hardness number
Eloksallanmış: Anodized
Elmas sertlik izaçarı: Brale hardness
indenter Eloksallı: Anodized
Elmas traşlama: Diamond cutting Eloksallı aluminyum: Anodized
Elmas traşlama atölyesi: Diamond cutting aluminium
shop ELRED döküm yöntemi: ELRED method
Elmas uç: Diamond bit of casting
Elmas uçlu keski: Diamond cutter ELRED süreci (sünger demir): ELRED
process
Elmas uçlu matkap: Diamond drill
Elsner altın tepkimesi: Elsner’s gold
Elmas uçlu takım: Diamond tool reaction
Elmas uçlu takımlar: Diamond-tipped Elverişli: Versatile; Suitable
tools
Elverişlilik: Versitility
Elmas yerine geçen maddeler: Diamond
subtitutes Elverişsiz: Impractical; Unsuitable;
Unfavourable
Elmas yontucu: Diamond dresser
Elyaf: Fiber
Elmas yüzük: Diamond ring
Elyaf ayrılması: Debonding
Elmasımsı zar: Diamondlike film
Elyaf besleyici: Fibre feeder
Elmasla çizme (cam): Starting a cut
Elyaf çekme: Fiber pullout; (cam)
Elmaslı camkeser: Diamond glass-cutter
Attenuation
Elmaslı çark: Diamond wheel
Elyaf demeti: Fiber bundle; Vascular
Elmaslı delme: Diamond boring; bundle
Diamond drilling
Elyaf köprüleme: Fiber bridging
Elmaslı kaya matkabı: Diamond rock drill
Elyaf püskürtme: Fibre blowing
Elmaslı kesme çarkı: Diamond cut-off
whell Elyaf püskürtme memesi (cam): Spout
Elmaslı kil: Kimberlite Elyafcık: Microfiber
Elmaslı sondaj: Diamond drilling Elyaf Ekseni: Fiber axis
Elmaslı taşlama: Diamond grinding Elyaflaşmamış cam: Shot (=Slug)
Elmaslı taşlama çarkı: Diamond grinding Elyaflı doku: Bacillary structure
wheel Elyaflı serpantin: Chrysotile
Elmaslı testere: Diamond saw Elzem: Essential
Elmaslı testereleme: Diamond sawing Em: Medicament; Medication
Elmaslı uç: Diamond crown Emanet para: Trust fund
Elmastraş: Glass-cutter Emanet yeri: Left-luggage (office)
Elmastraşlı ayna: Diamond wheel Emare: Vestige; Enamel
Elmas zar: Diamond film Emaye baskı: Enamel print
Elmaşekeri: Lollipop (=Lolly) Emaye boya: Enamel-paint

239
Emaye çukurcuklanması En az çalışma ömrü

Emaye çukurcuklanması: Pocking Emdirme: Impregnation


Emaye dalgası (yüzey hatası): Liver Emdirmeli kaplama: Coating by
Emaye eşya: Enamelware impregnation
Emaye fırını: Enamelling furnace Emdirmeli örtme: Coating by
impregnation
Emaye giderme: Deenameling
Emeç: Aspirator
Emaye inceliği: Fineness of enamel
Emekli maaşı: Pension
Emaye kalkması (porselen): Pop-off
Emaye kaplama: Enamel plating Emeklilik (=Emekli aylığı):
Superannuation
Emaye lekesi: Blemish
Emici: Resorbable
Emaye renklendirme: Enamel colouring
Emilmiş nem: Hygroscopic water
Emaye renkleri: Enamel colours
Emiş: Suction
Emaye sıyırma: De -enameling
Emiş kasası: Wind box
Emaye sıyırma: Deenameling
Emk dizisi: Emf series
Emaye tel: Glazed wire
Emlak: Property
Emaye: Frit
Emme: Intake; Suction; Sucking
Emayeleme: Painting on glass
Emme basma tulumba: Force pump
Emayeleme: Enamelling
Emme borusu: Manifold
Emayeleme sacları: Enamelling sheets
Emme döküm: Suction casting
Emayeli: Enamelled
Emme fanı: Suction fan
Emayeli eşya: Enamelware
Emme pompası: Suction pump
Emayeli levha: Enamelled plate
Emme tulumba: Suction pump
Emayeli metal sac: Enamelled metal plate
Emmeli süreç (cam): Suction process
Emayeli tel: Enamelled wire
Emniyet camı: Laminated glass;
Emayeli tuğla: Enamelled brick Shatterproof glass
Emayelik çelik: Enamelling iron Emniyet kemeri: Seat belt (=Safety belt )
Emboli (damar): Embolism Emniyet mandalı: Sear
Embolit: Embolite Emniyet somunu: Locknut; Lock nut
Embriyo oluşumu (tıp): Embryo Emniyet şalteri: Limit switch
formation
Emniyet vanası: Relief valve
Embriyon: Embryo
Emniyet zinciri: Guard-chain
Emcik: Teat
Emprime cam: Lozenge glass; Ribbed
Emdirik: Impregnated glass; Figure glass; Dewdrop glass; Trefoil;
Emdirik çözelti: Impregnated solution Cathedral glass; Sparkle glass; Orange glass
Emdirik elektrot: Impregnated electrode Emprime camda merdane izi: Bloach
Emdirik kağıt: Impregnated paper Emtia: Ware
Emdirik kumaş: Impregnated cloth Emzirme: Lactation
Emdirik örtü: Impregnated coating En: Breadth
Emdirik tuğla: Impregnated brick En az: Minimal; Minimum
Emdirik yüzey: Impregnated surface En az çalışma ömrü: Minimum service
Emdirilmiş: Impregnated life

240
En az zıtlıklı odaklama Endurion süreci (fosfatlama)
En az zıtlıklı odaklama: Minimum En yakın: Nearest
contrast focusing En yakın atom sayısı: Coordination
En büyük: Ultimate number; Ligancy
En büyük boy: King size En yakın komşu: Closest neighbour
En büyük kas (tıp): Gluteus maximus En yakın komşu atomlar: Nearest
En büyük ortak çarpan (mat.): Highest neighbour atoms
common factor En yakın komşular: Nearest neighbours
En çok: Maximum; Most; Maximal En yeni: Modern
En düşük: Lowest En yeni plastikler: Modern plastics
En düşük enerji kuralı: Minimum enegy En yüksek: Ultimate; Maximum
principle En yüksek basınç: Maximum pressure
En düşük kütle oranı: Minimum mass En yüksek eğri (evre çizgesi): Maximum
fraction curve
En düşük sertlik: Minimum hardness En yüksek eritme hızı: Maximum melting
En fazla: Maximal rate
En fazla uzama: Maximum elongation En yüksek gerilim: Maximum stress;
En iyi: Optimal; Optimum Maximum voltage
En iyileştirme: Optimization En yüksek gerinim: Maximum strain
En keskin görüş noktası (tıp): Yellow spot En yüksek kullanma sıcaklığı (cam):
Maximum use temperature
En küçük: Minimum
En yüksek nokta (evre çizgesi): Maximum
En küçük bükme yarıçapı: Minimum point
bend radius
En yüksek sertlik: Maximum hardness
En küçük ortak çarpan (mat.): Lowest
common multiple En yüksek sıcaklık: Maximum
temperature
En küçük ortak payda (mat.): Lowest
common denominator En yüksek uçunum noktası: Maximum
sublimation point
En küçük üstikiler (mat.): Least squares
En yüksek yoğunluk: Maximum density
En nitelikli saclar: Primes
En yüksek yoğunluklu düzlemler:
En son: Ultimate; Last Highest density planes
En son teknolojik gelişme: State-of-the- En yüksek yük: Maximum load
art
Enantiyomer: Enantiomer
En uygun: Optimum; Optimal; Most
suitable Enargit: Enargite
En uygun koşullar: Optimum conditions Endam aynası: Cheval glass
En uygun nem (döküm): Optimum Endelionit: Endellionite
moisture Endofulerin: Endofullerine
En uygun numune kalınlığı: Optimum Endoksil: Indoxyl
specimen thickness Endorfin: Endorphin
En uzak odak uzaklığı (foto): Hyperfocal Endoskop: Endoscope
distance Endoskopi: Endoscopy
En uzun sinir gözesi uzantısı (tıp): Axone Endurion süreci (fosfatlama): Endurion
En üst uzama: Maximum elongation process

241
Endükle(n)me Engel voltajı

Endükle(n)me: Induction Endüktanssız: Noninductive


Endüklem kangalı: Induction coil Endüktör: Inductor
Endüklemli: Inductive Endülüs taşı: Andalusite
Endüklemli ısıtma: Induction heating Endüstri: Industry
Endüklemli sertleştirme: Induction Endüstriyel: Industrial
hardening Enerji: Energy
Endüklemli bağlama (ısılplastik Enerji arzı: Power supply
karmalar): Induction bonding Enerji birimleri: Energy units
Endüklemli direnç: Inductive reactance Enerji dağınımı: Energy distribution
Endüklemli eritme: Levitation melting; Enerji dağıtımı: Power distribution
Induction melting
Enerji engeli: Potential barrier
Endüklemli galtavlama: Induction
galvannealing Enerji eşitleme: Energy balance
Endüklemli karıştırma: Induction stirring Enerji geri kazanımı: Energy recovery
Endüklemli kaynaklama: Induction Enerji hattı: Energy line
welding Enerji hesaplaması: Energy quantization
Endüklemli kürleme yapıştırıcıları: Enerji içeriği: Energy content
Induction curing adhesives Enerji iletim hattı: Power line
Endüklemli kürleme: Induction curing Enerji kaynağı: Energy source
Endüklemli menevişleme: Induction Enerji kesilmesi: Energy cut
tempering Enerji kullanımı: Energy use
Endüklemli ocak: Induction furnace Enerji kuşağı: Energy band
Endüklemli sert lehimleme: Induction Enerji maliyeti: Energy cost
brazing
Enerji nakil hattı: Power transmission line
Endüklemli sertleş(tiril)miş: Induction
Enerji nakli: Power transmission
hardened
Enerji sakınımı: Conservation of energy
Endüklemli sertleş(tiril)miş kabuk:
Induction hardened case Enerji tüketimi: Energy consumption
Endüklenmiş elektrik: Magnetoelectricity Enerji üretimi: Energy generation
Endükleyici: Inductive Enerji verici: Energizer
Endüksiyon (elekt.): Induction Enerji yitimi: Energy loss
Endüksiyon motoru: Induction motor Enerji yönetimi: Energy management
Endüksiyon ocağı: Induction furnace Enerjik: Vital; Energetic
Endüksiyonla ısıtma: Induction heating Enflasyon: Inflation
Endüksiyonla sertleştirme: Induction Engebeleşim (yer b.): Diastrophism
hardening Engel: Hamper; Hindrance; Obstacle;
Endüksiyonla eritme: Induction melting Barrier
Endüksiyonlu elektrik ocakları: Engel gerilimi: Barrier potential
Induction electric furnaces Engel kaplaması: Barrier coat
Endüktans: Inductance Engel katmanı: Barrier layer
Endüktans geçirgenliği: Inductance Engel plastikleri: Barrier plastics
permeability Engel voltajı: Barrier voltage (Vgb)

242
Engel zarı Enzim
Engel zarı: Barrier film Enlemesine gerinim (sac): Edge strain
Engelleme: Oppilation; Obstruction; Enlemesine tomruk çatlakları: Folds
Blocking Enlenme: Broadening
Engelleme süzgeci (optik): Barrier filter Enli: Broad; Wide
Engelleyici: Obstructive Enli şerit: Stripe
Engelleyici (kim.): Anticatalytic; Inhibitor Ense: Nape
Engelli: Handicapped; Hindered Ense (tıp): Scruff
Engelli çök(tür)me: Hindered settling Ense bağı (tıp): Ligamentum nuchae
Engelli çök(tür)meli sınıflandırıcı: Ense kemiğine ilişkin (tıp): Sphenoidal
Hindered-settling classifier
Enser: Spike
Engin: Immense
Ensiz: Narrow
Enine: Transverse; Transversal
Enstatit: Enstatite
Enine akıntı (cam fırını): Transverse
Ensülin: Insulin
current
Ensülin fazlalığı (tıp): Hyperinsulinism
Enine basma: Transverse compression
Ensülin sarsımı: Insulin shock
Enine çatlak: Pull crack; Transverse crack
Ensülin şoku: Insulin shock
Enine çatlama: Transverse cracking;
Transverse fracture; (cam levha) Cross Ensülin verici koyuntular: Insulin
break delivery implants
Enine çizgili: Lineate Entalpi: Heat content (=Enthalpy)
Enine dalga: Transverse wave Entalpi (Isı yığıntısı): Enthalpy (H)
Enine dayanç: Transverse strength Entalpi çizelgesi: Enthalpy chart
Enine eğme deneyi: Radial test Entalpi çizgesi: Enthalpy diagram
(=Transverse bend test) Entari: Dress; Frock
Enine eğme deneyi: Transverse bending Entegre demir çelik fabrikası: Integrated
test iron and steel plant
Enine gerinim: Transverse strain Entegre devre: Integrated circuit
Enine kabartılar (sac): Reel breaks (=Reel Enterferans (optik): Interference
kinks) Enterferometri (optik): Interferometry
Enine kama tuğlası: Feather-end-on-edge Enterfrometre (optik): Interferometer
Enine kemerli fırın: Traverse-arch kiln Enteroskop: Enteroscope
Enine kesit: Transverse section; Cross Enteroskopi: Enteroscopy
section
Enterpolasyon: Interpolation
Enine kırılma (cam): Transverse fracture
Entropi: Entropy (S)
(=Cross break)
Entropi çizelgesi: Entropy chart
Enine kopma gerilimi: Transverse rupture
stress Entropi çizgesi: Entropy diagram
Enine yön: Cross direction; Transverse Entropi değişimi: Entropy change
direction Entropi kuvveti: Entropic force
Enjektör: Injector Envanter: Stock book; Inventory
Enkaz: Debris; Wreck; (araç) Carcass Envanter çıkarma: Stocktaking
Enlemesine: Traverse Enzim: Ferment; Enzyme

243
Enzim ayrışımı Ergenlik çıbanı

Enzim ayrışımı: Enzymolysis Epsilon demir karbürü: Epsilon iron


Enzim bilimi: Enzymology carbide
Enzim etkinliği: Enzyme activity Epsilon demir nitrürü: Epsilon iron
Enzim etkisi: Enzyme action nitride
Enzim gözekimyası (tıp): Enzyme Epsilon evresi: Epsilon phase
cytochemistry Epsilon karbonitrat: Epsilon carbonitride
Enzim hazırlama: Enzyme preparation Epsilon karbür: Epsilon carbide (=Epsilon
Enzimsel yarılma: Enzymatic cleavage iron carbide)
Eosin (boya-tıp): Eosin Epsilon martensit: Epsilon martensite
Eosinle boyanabilen (göze-tıp): Epsilon yapı (7 değerlik elektronu/4
Eosinophil atom): Epsilon structure
Epiderm (tıp): Scarfskin (=Epidermis) Epsom tuzları: Epsom salts
Epikadmiyum: Epicadmium Epsomit: Epsomite
Epikadmiyum nötronları: Epicadmium Epstein deneyi (elektrik sacı): Epstein test
neutrons Er azığı: Ration
Epitaksi: Epitaxy Er bezi: Testicle; Testis
Epitel: Epithelium Er bezi çıkarımı (tıp): Orchidectomy
Epoksi: Epoxy Er bezi yangısı (tıp): Orchiditis
Epoksi kaplama: Epoxy cracking Er suyu kanalı çıkarma ameliyatı (tıp):
Epoksi amin kaplama: Epoxy amine Vasectomy
coating Erbezi torbası (tıp): Scrotum
Epoksi çatlaması: Epoxy coatings Erbezini çıkarma ameliyatı (tıp):
Epoksi çimento: Epoxy cement Gonadectomy
Epoksi dökümlü reçineler: Epoxy cast Erbiyum: Erbium
resins Erbiyum bromür: Erbium bromide
Epoksi esterler: Epoxy esters Erbiyum florür: Erbium fluoride
Epoksi modeller: Epoxy patterns Erbiyum iyodür: Erbium iodide
Epoksi reçineler: Epoxy resins Erbiyum katkılı elyaf yükselticiler:
Epoksi reçineli modeller: Epoxy-resin Erbium-doped fibre amplifiers
patterns Erbiyum klorür: Erbium chloride
Epoksi renk atımı: Epoxy discoloration Erbiyum klorür altıhidrat: Erbium
Epoksi yapıştırıcı: Epoxy cement chloride hexahydrate
Epoksi yumuşak gömüleri: Epoxy soft Erbiyum nitrat beşhidrat: Erbium nitrate
mounts pentahydrate
Epoksi anayapılı reçineler: Epoxy matrix Erbiyum oksit: Erbium oxide
resins Erbiyum perklorat: Erbium perchloride
Epoksili fenolikler: Epoxy-phenolics ERDEMİR çelik standartları: ERDEMIR
Epoksili naylonlar: Epoxy-nylons steel standarts
Epoksili plastik: Epoxy plastic ERDEMİR standart çelikleri: ERDEMIR
Epon reçinesi: Epon resin standart steels
EPP süreci (sünger demir): Expanded Erg: Erg
Precessive Plasma (EPP) process Ergenlik çıbanı: Whelk

244
Ergonovin Erir
Ergonovin: Ergonovine Erime sıcaklığı: Melting point (=Melting
Ergosterol: Ergosterol temperature)
Ergotamin: Ergotamine Erime sıcaklığı düşmesi: Melting-point
Eri(t)me: Melting depression
Eri(t)me hızı: Rate of melting Erime sıcaklığı düşük cam: Soft glass
Eri(t)me süreci: Fusion process Erime süresi (çelik): Melt down period
Eri(t)me süresi: Melting period Erime tepkimeleri: Melting reactions
Erichsen deneyi: Erichsen test Erime yüzeyi: Fusion face
Eril kromozom: Y chromosome Erimeli dökme refrakter: Fusion cast
refractory
Erim: Range
Erimeli döküm (seramik): Fusion casting
Erim bulucu: Range finder
Erimemiş silika (sıvı cam): Scum
Erime: Fusion
Erime (lisin etkisi): Lysis Erimeüstü sıcaklığı: Superheat
Erime (tıp): Marasmus Erimiş: Molten; Fused
Erime aralığı: Melting range Erimiş cam: Molten glass
Erime basıncı: Melting pressure Erimiş cam yağlayıcı: Molten glass
lubricant
Erime başlangıcı: Incipient melting
Erimiş curuf: Molten slag
Erime birimi: Fusion unit
Erimiş çelik: Molten steel
Erime boşlukcukları: Fusion voids
Erimiş dışık: Molten slag
Erime bölgesi: Fusion zone
Erimiş kalay kabı: Washpot
Erime dağıntısı: Entropy of fusion
(=Entropy of melting) Erimiş karbonatlı yakıt gözesi: Molten
Erime dağıntısı: Entropy of melting carbonate fuel cells (MCFCs)
Erime deneyi (cam): Fusion test Erimiş kaynak: Molten weld
Erime eğrisi: Melting curve Erimiş kurşun yunağı: Molten lead bath
Erime entropisi: Entropy of fusion Erimiş metal oluğu: Sow channel
(=Entropy of melting) Erimiş metal yunağı: Molten metal bath
Erime entropisi: Entropy of melting Erimiş metalde suverme (çelik): Molten
Erime gizil ısısı: Latent heat of fusion metal quench
Erime hızı: Melting rate Erimiş özdek (=Eriyik): Melt
Erime hızlandırıcılar (cam): Melting Erimiş parçacık bırakımı (seramik):
accelerators Molten particle deposition
Erime ısısı: Heat of fusion; Heat of melting Erimiş pik demiri: Molten iron
Erime imleci: Melt index Erimiş sülfat katmanı (cam ocağı): Gall
Erime kaynağı: Fusion weld Erimiş tuz: Molten salt
Erime kaynaklı: Fusion welded Erimiş tuz yunağı: Fused-salt bath;
Erime kaynaklı parça: Fusion welded part Molten salt bath
Erime kırılması: Melt fracture Erimiş tuzlar: Fused salts
Erime noktaları (fırın): Melting spots Erinofort: Erinofort
Erime noktası: Melting point (=Melting Erinoid: Erinoid
temperature) Erir: Fusible

245
Erit göze (tıp) Erke bilimi

Erit göze (tıp): Lysosome Eritme kaynaklı kaplamalar: Fusion-


Eriterek açığa çıkarma deneyi: Elution welded coatings
test Eritme kulesi (elektrikli kalay kaplama):
Eritici (cam): Melter Melting tower
Eritildiği potada soğutulmuş optik cam: Eritme külçesi: Pig
Transfer glass Eritme noktaları: Melting spots
Eritilerek (cam üzerine) tutturulmuş: Eritme sığası (fırın): Melting capacity
Fired-on Eritme suyu (kar): Meltwater
Eritken: Fluxing agent; Flux Eritme süresi: Meltdown period
Eritken alma: Flux removal Eritme yitikleri: Melting losses
Eritken artıkları: Flux residues Eritmeli dökülmüş: Fused-cast
Eritken çekirdekli ark kaynağı: Flux- Eritmeli sert lehimleme: Flow brazing
cored arc welding Eritrit: Erythrite
Eritken çekme: Flux removal Eritritol: Erythritol
Eritken hattı: Fluxline (=Metal line) Eritromisin (antibiyotik): Erythromycin
Eritken hattı yenimi (fırın): Fluxline Eritrosin: Erythrosine
corrosion Eriyebilirlik: Fusibility
Eritken macunu: Flux paste Eriyen sigorta: Fusible plug
Eritken örtü: Flux cover Eriyik: Melt
Eritken süreci (Terne sac): Flux process Eriyik akıtma: Tapping
(Terne plate) Eriyik basıncı: Ferrostatic pressure
Eritken toz: Flux powder Eriyik cam: Melt
Eritkenleme: Fluxing Eriyik çekme (plastikler): Melt extrusion
Eritkenleme gereci: Fluxing material Eriyik dayancı: Melt strength
Eritkenli oksijenle kesme: Flux-oxygen Eriyik havuzu: Molten pool
cutting Eriyik imleci: Melt index
Eritkensiz: Fluxless Eriyik savurma: Melt spinning
Eritkensiz sert lehimleme: Fluxless Eriyikten dökme refrakter: Molten cast
brazing refractory
Eritme alanı (cam fırını): Melting area Eriyip solan (tıp): Tabesent
(=Melt end) Eriyip solma (tıp): Tabescence
Eritme bölgesi (cam): Melt end Eriyometre: Eriometer
Eritme bölümü kemeri (cam): Crown Erk: Energy
Eritme curufu: Melt-down slag Erk durumu: Energy state
Eritme dışığı: Melt-down slag Erke: Energy
Eritme fırını: Melting furnace Erke açıklığı: Energy gap (=Energy band
Eritme gücü (fırın): Melting capacity gap)
Eritme kayıpları: Melting losses Erke aktarımı: Energy transfer
Eritme kaynağı: Fusion welding Erke azalması: Energy decrease
Eritme kaynaklı borular: Fusion welded Erke bilgisi: Energetics
pipes Erke bilimi: Energetics

246
Erke birimleri Erken ur belirleme:
Erke birimleri: Energy units Erke sakınımı yasası: Law of conservation
Erke bulunurluğu: Energy availability of energy
Erke çukuru: Energy trough (=Energy Erke salımı: Energy release
well) Erke seçimli ayrık: Energy-selecting slit
Erke dağınımı: Energy distribution Erke soğurumu: Energy absorption
Erke dağınımlı görünge gözlemi: Energy- Erke süzgeci: Energy filter
dispersive spectroscopy Erke süzme: Energy filtering
Erke dağınımlı görüngeölçer: Energy- Erke süzümlü elektron kesit çizimi:
dispersive spectrometer Energy-filtered electron tomography
Erke dağınımlı x- ışınları görüngeölçeri: Erke süzümlü elektron tomografisi:
Energy dispersive X-ray spectrometer Energy-filtered electron tomography
(EDS) Erke süzümlü geçirimli elektron
Erke dağınımlı X-ışınları çözümleci: mikroskobisi: Energy-filtering
Energy dispersive X-ray analyser transmission electron micoscopy
Erke dağınımlı X-ışınları çözümlemesi: Erke süzümlü geçirimli elektron
Energy dispersive X-ray analysis (EDXA) mikroskobu: Energy filtering TEM
Erke dağınımlı X-ışınları görünge Erke süzümlü görüntüleme: Energy-
filtered imaging
gözlemi: Energy-dispersive X-ray
spectroscopy Erke süzümü: Energy filtering
Erke dağınımlı X-ışınları görüngesi: Erke toplanımı: Energy accumulation
Energy-dispersive X-ray spectrum Erke tutumu: Energy conservation
Erke değiş(tir)imi: Energy alteration Erke tüketimi: Energy consumption
Erke denklemi: Energy equation Erke üretimi: Energy generation
Erke düzeyi: Energy level Erke ürünü (BH)max: Energy product
Erke eşbölüşümü: Equipartition of energy Erke verici: Energizer
Erke eşdeğeri: Energy equivalence Erke verimliliği: Energy efficiency
Erke eşitleme: Energy balance Erke yitimi: Energy loss
Erke geri kazanımı: Energy recovery Erke yitimli ayrıntılı yapı: Energy-loss
fine structure
Erke güçlendirimi: Energy amplification
Erke yitimli görünge: Energy-loss
Erke hattı: Energy line spectrum
Erke hesaplanması: Energy quantization Erke yitimsiz doruk: Zero-loss peak
Erke içeriği: Energy content Erke yitimsiz elektronlar: Zero-loss
Erke kaynağı: Energy source electrons
Erke kazancı: Energy gain Erke yönetimi: Energy management
Erke kesilmesi: Energy cut Erkek giysisi: Men’s wear
Erke kullanımı: Energy use Erkekler tuvaleti: Men’s room
Erke kuşağı: Energy band Erkeklik hormonu: Testosterone
Erke kuşağı açıklığı: Energy band gap Erkeklik organı: Penis
Erke kuyusu: Energy well Erke-kuşağı modeli: Energy band model
Erke maliyeti: Energy cost Erkelendirici: Energizer
Erke ölçer: Energometer Erkeli: Energetic
Erke sakınımı: Conservation of energy Erken ur belirleme: Early tumor detection

247
Erken vuru (yürek) Esnek geriyaylanma

Erken vuru (yürek): Extrasystole Esnek benzeri saçınım: Quasielastic


Erkeölçüm: Energometry scattering
Erkeyutan: Endergonic Esnek bilezik: Elastic collar
Erlen: Erlenmeyer Esnek bozunum: Temporary deformation;
Elastic deformation
Erlenmeyer: Erlenmeyer flask
Esnek bölge: Elastic region
Ermalit™: Ermalite™
Esnek çarpılma (biçim değişimi): Elastic
Erozyon: Erosion distortion
Erozyonlu yenim: Erosion corrosion Esnek çarpışma: Elastic collision
Ersuyu: Seed Esnek dalgalar: Elastic waves
Ertesi: Next Esnek davranım: Elastic behaviour
Ertikensiz lehimleme: Fluxless soldering Esnek deformasyon: Elastic deformation
Erubesit: Erubescite Esnek değişmezleri: Elastic constants
Erzak: Foodstuff; Lander; Stores; Larder Esnek dengelilik: Elastic stability
Esağdalılık durumu: Isoviscous state Esnek dengesizlik: Elastic instability
Esas: Texture; Master; Substantial; Esnek dizge: Flexible system
Essential Esnek durunurluluk: Elastic resilience
Esas cam: Parent glass (=Base glass) Esnek eğme: Elastic deflection
Eser: Vestige Esnek elektron saçılımı: Elastic electron
Eser (miktar): Trace scatter
Eser element: Tramp element Esnek elyaflar: Elastic fibres
(=Trace element) Esnek erim: Elastic range
Eser öğe: Trace element Esnek erke: Elastic energy
Esinti: Draft Esnek esnemezlik: Elastic stiffness
Esintili: Drafty Esnek esnemezlik katsayısı: Elastic
Eski: Old; Obsolete stiffness coefficient
Esnek etkileşim: Elastic interaction
Eski gemi teknesi: Hulk
Esnek Frenkel-Kontorova Zinciri: Elastic
Eski hurda: Old scrap
Frenkel-Kontorova chain
Eski mısır birası: Zythum Esnek gecikim: Elastic hysteresis
Eski nüsha (basım): Back number (=mechanical hysteresis)
Eski püskü: Tattered Esnek geç etki: Elastic after-effect
Eski sayı: Back number Esnek gerçek gerinim: Elastic true strain
Eskiden: Once (ee)
Eskişehir taşı: Sepiolite Esnek gereçler: Elastic materials
Eskrim değneği: Singlestick Esnek gerilim: Elastic stress
Esmer: Fulvous Esnek gerilim derişimi: Elastic stress
Esmer baskı: Brownprint concentration
Esmer ipek: Tussah Esnek gerinim: Elastic strain
Esmer şeker: Brown sugar Esnek gerinim erki: Elastic strain energy
Esnek: Flexible; Nonrigid; Stretchy; Elastic; Esnek gerinim toparlanması: Elastic
Lissome; Supple strain recovery (=Elastic recovery)
Esnek aralık: Elastic range Esnek geriyaylanma: Elastic springback

248
Esnek halka Eş
Esnek halka: Elastic collar Esneklik katsayısı: Coefficient of elasticity
Esnek histeresis: Elastic hysteresis Esneklik katsayısı: Modulus of elasticity
(=mechanical hysteresis) (Young’s Modulus)
Esnek imâlat sistemleri: Flexible Esneklik kısıtı: Elastic limit (=Limit of
manufacturing systems (FMS) elasticity)
Esnek kalıp: Flexible mould Esneklik kitle katsayısı: Bulk modulus of
Esnek kalıp yapma: Flexible die forming elasticity
Esnek karmalar: Flexible composites Esneklik kuramı: Elastic theory
Esnek kavrama: Elastic clutch Esneklik oranı (sa/sc ): Elastic ratio
Esnek kesme: Elastic shear Esneksi saçınım: Quasielastic scattering
Esnek kukla çubuğu: Flexible dummy bar Esneme: Yawning; Oscitation (=Oscitance)
Esnek kuvvet: Elastic force Esneme halkası: Expansion loop
Esnek lifler: Elastic fibres Esnemez: Inelastic; Rigid; Stiff
Esnek mandrel: Flexible mandrel Esnemez çarpışma: Inelastic collision
Esnek oluklu kalıp: Flex-lip die Esnemez gereç: Rigid material
Esnek pantolon: Stretchpants Esnemez saçılım: Inelastic scattering
Esnek pelte: Elastic gel Esnemez saçılım kesiti (fiz.): Inelastic
scattering cross-section
Esnek plastik: Nonrigid plastic
Esnemezlik: Inelasticity; Rigidity; Stiffness
Esnek saçılım: Elastic scattering
Esnemezlik katsayısı: Modulus of rigidity
Esnek saçılım kesit alanı: Elastic
Esnemez olmayan: Nonrigid
scattering cross-section
Esner: Nonrigid
Esnek tampon çubuğu: Flexible dummy
bar Esnetin (esnek doku proteini): Elastin
Esnek temas: Elastic contact Esneyiş (tıp): Oscitation (=Oscitance)
Esnek titreşim: Elastic vibration Esrarkeş: Narcomaniac
Esnek toparlanma: Elastic recovery Esrarkeşlik (tıp): Narcomania
Esnek uyma: Elastic compliance Esrarkeşlik: Opiumism
Esnek uyma değişmezi: Elastic Esrime (tıp): Trance
compliance constant Ester bağı: Ester linkage
Esnek uyumsuzluk: Elastic mismatch Esteraz: Esterase
Esnek yapım dizgeleri: Flexible Esterler: Esters
manufacturing systems (FMS) Esterleşme: Esterification
Esnek zorlama: Elastic compliance Estetik ağız ameliyatı (tıp): Stomatoplasty
Esnekçoğuz: Elastomer Estetik burun ameliyatı (tıp):
Esnekçoğuz epoksiler: Elastomer-epoxies Rhinoplastly
Esnekçoğuz pul: Elastomeric stamp Estetik meme ameliyatı (tıp): Mamoplasty
Esnekçoğuz takımlar: Elastomeric tooling Estradiyol: Estradiol
Esnekçoğuzsal çoğuz: Elastomeric Estriol: Estriol
polymer Estrojen: Estrogen
Esneklik: Elasticity Estron: Estrone
Esneklik kalibrasyonu: Elastic calibration Eş: Even; iso-

249
Eş açılı Eş ölçekli çizim

Eş açılı: Equiangular; Isogonic Eş eksenli tane yapısı: Equiaxed grain


Eş açılı (geom.): Isogonal (=Isogonic) structure
Eş açılı çokgen (geom.): Isogon Eş eksenli taneler: Equiaxed grains
Eş altıyüzlü: Rhombus Eş elektrik noktası: Isoelectric point
Eş altıyüzlü: Rhombohedron Eş elektronik noktası: Isoelectronic point
Eş altıyüzlü dizge: Rhombohedral system Eş elektronlu: Isoelectronic
Eş altıyüzlü örüt: Rhombohedral crystal Eş entropili: Isoentropic
Eş anlamlı: Synonymous Eş enzim: Isomerase
Eş anlı: Simultaneous Eş etkime: Synergy
Eş etkin: Synergetic; Synergistic
Eş anlı devinim: Simultaneous motion
Eş etkin ilaç (ecz): Synergist
Eş anlılık: Simultaneity
Eş etkinlik: Synergy; Synergism
Eş anlılık etmeni: Simultaneity factor
Eş evreli: In-phase
Eş basınç eğrisi: Isobar
Eş geçişim basınçlı: Isosmotic (=Isotonic)
Eş basınçlı: Isopiestic; Isostatic
Eş gerilimli: Isoelectric
Eş basınçlı sıkıtlama: Isostatic
compaction Eş hacimli: Isochoric
Eş biçimleme: Isoforming Eş hızlı (oto): Synchromesh
Eş biçimli: Isomorphous Eş hızlı kavrama (oto): Synchromesh
device
Eş biçimli kristal: Homeomorph
Eş ılıncıklı: Isotone
Eş biçimli örüt: Homeomorph
Eş ışınımlı: Isodose
Eş biçimlilik (örüt): Homeomorphism
Eş karşıntan (tıp): Isoantibody
Eş büyüklüklü dağılım: Monodispersion
Eş kaynama: Azeotropism (=Azeotropy)
Eş çaplı: Isodiametric Eş kaynarlık (kim.): Azeotropism
Eş çevrimli: Isocyclic (=Azeotropy)
Eş çift biçimli: Isodimorphic Eş kırınım (göz-ışık): Isometropia
Eş dağıntılı: Isoentropic Eş kristalli: Isomorph
Eş dağıntılı değişimler: Isoentropic Eş kristallilik: Isomorphism
changes Eş kümeç (kim.): Isoagglutinin
Eş değer eğrisi: Isopleth Eş kümeç üreten (tıp): Isoagglutinogen
Eş değer kesiti: Isopleth Eş kümeleşim (tıp): Isoagglutination
Eş değerleç (kim.): Titrant Eş kümeleştirici (tıp): Isoagglutinative
Eş dengeli: Isostatic Eş merkezli: Homocentic
Eş derişim (kim.): Titer (=Titre) Eş mıknatıs alanlı: Isomagnetic
Eş dozlu: Isodose Eş nitelikli: Osculant
Eş dönemli: Isochronal (=Isochronous) Eş oranlı: Isogonic
Eş eğimli: Isoclinal Eş oylum eğrisi (fiz.): Isochore
Eş eğimli (mat.): Synclinal Eş oyumlu: Isochoric
Eş eğrikli (mat.): Synclastic Eş ölçekli: Isometric
Eş eksenli: Equiaxed; Equiaxial; Equant Eş ölçekli çizgi: Isometric line
Eş eksenli bölge: Equiaxed zone Eş ölçekli çizim: Isometric drawing

250
Eş ölçekli dönüşüm Eşdeğer kesir
Eş ölçekli dönüşüm: Isometric Eş yığıntı: Isenthalpic
transformation Eş yönlü: Isotropic
Eş ölçekli izdüşüm: Isometric projection Eşaçılar: Equiangles
Eş ölçekli uzaylar: Isometric spaces Eşaçılı çokgen: Equiangular polygon
Eş ölçekli yüzeyler: Isometric surfaces Eşaçılı izdüşüm: Equiangular projection
Eş ölçü: Isometry Eşaçılı üçgen: Equiangular triangle
Eş ölçülü: Isometric Eşarp: Scarf; Wrapping; Tippet
Eş örnekli: Analogue Eşarp iğnesi: Tiepin (=Scarfpin)
Eş örütlü: Isomorphous; Isomorph Eşartanlı dizi: Arithmetic(al) progression
Eş örütlü dizge: Isomorphous system Eşbasınçlı baskılama: Isostatic pressing
Eş örütlü dizi: Isomorphous series Eşbasınçlı kalıplama: Isostatic moulding
Eş örütlü evre çizgesi: Isomorphous phase Eşbasınçlı toz baskılama: Isostatic powder
diagram (=Continuous solid solubility pressing
diagram) Eşbiçim: Equiform
Eş örütlü ikili dizge: Isomorphous binary Eşbiçimli: Isomorph; Equiform;
system Isomorphic; Homoplastic
Eş örütlü karbürler: Isomorphous Eşbiçimlilik: Homoplasty
carbides Eşboyutlu: Equant
Eş örütlü üçlü çizge: Isomorphous ternary Eşbölüşüm: Equipartition
diagram
Eşçekirdekli (kim.): Homonuclear
Eş örütlülük: Isogonism; Isomorphism
Eşçekirdekli molekül (kim.):
Eş pH’lı: Isohydric Homonuclear molecule
Eş renkli (optik): Isochromatic Eşçoğuz: Homopolimer; Copolymer
Eş sağaltım (tıp): Homeopathy Eşçoğuzla(n)ma: Copolymerization
Eş sapmalı (mıknatıs alanı): Isogonic Eşdayanç: Equicohesive
Eş sıcaklık eğrisi: Isotherm Eşdayanç sıcaklığı: Equicohesive
Eş sıcaklık eğrisi (hava bilimi): Isocheim temperature
Eş süreleme: Synchronization Eşdeğer: Equivalent
Eş süreli: Isochronal (=Isochronous) Eşdeğer-gram: Gram-equivalent
Eş süreli sürünme eğrileri: Isochronous (=Equivalent weight)
creep curves Eşdeğer ağırlık: Equivalent weight
Eş süresiz devinim: Aperiodic motion Eşdeğer çap: Equivalent diameter
Eş tuzlu: Isosmotic (=Isotonic) Eşdeğer dolancalar: Equivalent orbitals
Eş tür (kim.): Isolog Eşdeğer erk: Equivalent energy
Eş tür doku (tıp): Homograft Eşdeğer iletkenlik: Equivalent
conductance
Eş türel (kim.): Isologous
Eşdeğer iletkenlik: Equivalent
Eş ucaylı: Homopolar conductivity
Eş ucaylı bağ: Homopolar bond Eşdeğer J-uzaklığı: Equivalent J-distance
(=Covalent bond) Eşdeğer karbon içeriği: Equivalent carbon
Eş ucaylı örüt: Homopolar crystal content (=CarbonEquivalen)
Eş yapılı: Isomorph Eşdeğer kesir: Equivalent fraction

251
Eşdeğer küre çapı Eşize ilişkin

Eşdeğer küre çapı: Equivalent spherical Eşısıl dönüşüm süresi: Isothermal


diameter transformation time
Eşdeğer odak uzaklığı: Equivalent focal Eşısıl dönüşüm ürünü: Isothermal
length transformation (IT) product
Eşdeğer yük: Equivalent charge Eşısıl dövme: Isothermal forging
Eşdeğerleme (kim): Titration Eşısıl kalori ölçümü: Isothermal
Eşdeğerlik: Equivalence (=Equivalency) calorimetry
Eşdeğerlik etkeni: Equivalance factor Eşısıl olmayan süreçler: Nonisothermal
Eşdeğerlikli (kim.): Isosteric processes
Eşdeğerlilik: Isosterism Eşısıl tavlama: Isothermal annealing
Eşdüzen (yer b.): Homotaxis Eşısıl yayınım: Isothermal diffusion
Eşdüzenli (yer b.): Homotaxial Eşısıl yenilenme: Isothermal
Eşerir: Synthectic recrystallization
Eşerir denge: Synthectic equilibrium Eşi bulunmayan: Unpaired
Eşey göze: Germ cell Eşik: Threshold; Doorstep; Sill
Eşgerilim (karma): Isostress Eşik sıcaklığı: Threshold temperature
Eşgerilimli yükleme (karma): Isostress Eşikieksenli: Equibiaxial
loading Eşikieksenli bozunum: Equibiaxial
Eşgerinim (karma): Isostrain deformation
Eşgerinimli yükleme (karma): Isostrain Eşikieksenli gerilim dağılımı: Equibiaxial
loading stress distribution
Eşhalkalı bileşikler: Homocyclic Eşikli spaut (cam): Lifted throat
compounds Eşine az rastlanır: Uncommon
Eşısıl: Isothermal Eşit: Even; Equal
Eşısıl basılabilirlik: Isothermal Eşit aralık: Equal interval
compressibility Eşit artış: Equal increment
Eşısıl basılabilirlik katsayısı: Isothermal Eşit dağılımlı çökelme: Uniform
compressibility coefficient precipitation
Eşısıl biçimleme: Isothermal forming Eşit dizeyler: Equal matrices
Eşısıl biçimlenmiş parçalar: Isothermally- Eşit işlev: Equal function
formed components
Eşit kenarlı köşebent: Equal leg angle
Eşısıl çekirdeklenme: Isothermal
nucleation Eşit kümeler: Equal sets
Eşısıl çökelme: Isothermal precipitation Eşit olmayan: Unequal
Eşısıl denge: IsothermalEquilibrium Eşit olmayan çökelme: Uneven
precipitation
Eşısıl dönüşüm: Isothermal
Eşit olmayan dağılım: Uneven
transformation (IT)
distribution
Eşısıl dönüşüm çizgesi: Isothermal
Eşitleme: Equilization; Equalizing
transformation (IT) diagram
Eşitlik: Equality
Eşısıl dönüşüm eğrisi: Isothermal
transformation curve Eşitsizlik: Inequality; Imparity
Eşısıl dönüşüm sıcaklığı: Isothermal Eşiz: Isomer
transformation temperature Eşize ilişkin: Isomeric

252
Eşizlik Eşözdekbiçimli kristal
Eşizlik: Isomerism Eşleşik eriyen alaşım: Congruently
Eşkaynar (kim): Azeotropic melting alloy
Eşkaynar karışım (kim): Azeotropic Eşleşik eriyen evre: Congruently melting
mixture phase
Eşkaynar sıvı (kim): Azeotrope Eşleşik evre dönüşümü: Congruent phase
transformation
Eşkenar: Equilateral
Eşleşik nokta: Congruent point
Eşkenar çokgen: Equilateral polygon
Eşleşmemiş: Unpaired
Eşkenar dörtgen: Rhombus; (geom.)
Lozenge Eşlev (mat.): Isomorphism; Bijection
Eşkenar dörtgen geçi (hadde): Diamond Eşmerkezli: Concentric
pass Eşodaklı: Confocal
Eşkenar dörtgen kalibre: Diamond pass Eşodaklı gözetleç: Confocal microscope
Eşkenar dörtyüzlü: Equilateral Eşodaklı kafa (eşodaklı mikroskop):
tetrahedron Confocal head
Eşkenar freze: Equal angle cutter Eşodaklı lazerli tarama mikroskobisi:
Eşkenar köşebentler: Equal angles Confocal laser scanning microscopy
Eşkenar üçgen: Equilateral triangle Eşodaklı lazerli tarama mikroskobu:
Eşköşeli: Equiangular Confocal laser scanning microscope
Eşkristalli: Homoeomorphous Eşodaklı mikroskobi: Confocal
microscopy
Eşlem: Parity
Eşodaklı mikroskop: Confocal
Eşlem sakınımı: Parity conservation microscope
Eşleme: Synchronous timing; Scoring; Eşodaklı Raman mikroskobisi: Confocal
Synchronization Raman microscopy
Eşleme göstergeci: Synchronoscope(=Syn Eşodaklı teta mikroskobisi: Confocal
chroscope) theta microscopy
Eşlemeli: Synchronistic (al); Synchronous Eşofman: Sweat shirt
Eşlemeli motor: Synchronous motor Eşölçümsel: Isometric
Eşlenik: Conjugate Eşölçümsüz: Anisometric
Eşlenik çift bağ: Conjugate double bond Eşölçümsüz örüt: Anisometric crystal
Eşlenik çözeltiler: Conjugate solutions Eşörütlü: Isomorphic; Homoeomorphous
Eşlenik düzlemler: Conjugate planes Eşörütlü değişebilen: Allomerous
Eşlenik evreler: Conjugate phases (Allomeric)
Eşlenik karmaşık: Conjugate complex Eşörütlü değişim: Allomerism
Eşlenik kayma: Conjugate slip Eşözdek: Allotrope
Eşlenik kompleks: Conjugate complex Eşözdek değişimi: Allotropic change
Eşlenik kuvvet (mak): Couple Eşözdek dönüşümü: Allotropic
Eşleşik: Congruent transformation
Eşleşik çift: Congruent pair Eşözdekbiçimli: Allotriomorphic
Eşleşik dönüşüm: Congruent Eşözdekbiçimli (nesne): Allotriomorph
transformation Eşözdekbiçimli kristal: Allotriomorphic
Eşleşik erime: Congruent melting crytal

253
Eşözdekbiçimli örüt Etilen glikol dimetakrilat

Eşözdekbiçimli örüt: Allotriomorphic Et suyu: Brewis


crytal Et suyu: Meat juice
Eşözdekli: Allotropic Et yemez hastalığı (tıp): Kwachiorkor
Eşözdekli kristal: Allotropic crytal Etakrinik asit: Ethacrynic acid
Eşözdekli örüt: Allotropic crytal Etalon (aygıt)(ışık): Etalon
Eşözdeklilik: Allotropism® Etambütol: Ethambutol
(=Polimorphism) Etan: Ethane
Eşözdeklilik: Enantropy (=Allotropy) Etanol: Proof spirit; Ethanol (=Ethyl
Eşsertlik çizgileri: Isosklers alcohol); Rectified spirit
Eşsiz: Unique; Incomparable Etanolamin: Ethanolamine
Eşsizleş(tir)me (kim.): Isomerization Etchell fırını: Etchells furnace
Eşsürekli: Equicontinuous Etçalığı: Botulism
Eşsürekli işlevler (mat.): Equicontinuous Ete batma (tıp): Ingrowth
functions Etek: Tail; Side; Bridle
Eşsürekli küme (mat.): Equicontinuous Etek çizgisi: Hemline
set
Etek teli: Wire cloth
Eşsürel: Periodic
Eteklik: Jupe
Eşsürel yasa: Periodic law
Eten: Ethene
Eşsüreli gerilim – gerinim eğrisi:
Eten çoğuzları: Ethene polymers
Isochronous stress – strain curve
Eten polimerleri: Ethene polymers
Eştezgen: Cocatalyst
Eter: Ether (=EthylEther)
Eşuzaklık: Equidistant
Etiket: Tab; Tag; Lable
Eşya: Commodity; Implement
Etil: Ethyl
Eşya listesi: Inventory
Etil akrilat: Ethyl acrylate
Eşyanlı: Cis
Etil alkol: Ethanol (=Ethyl alcohol)
Eşyanlı çoğuzlar: Isotactic polymers
Etil aluminyum ikiklorur: Ethyl
Eşyanlı konbiçim: Isotactic configuration aluminium dichloride
Eşyanlı yapı (çoğuzlar): Isostatic structure Etil asetat: Ethyl acetate
Eşyönlü karmalar: Isotropic composites Etil grubu: Ethyl group
Eşzamanlama: Synchronous timing Etil kökü: Ethyl group
Eşzamanlı: Simultaneous; Concurrent; Etil selüloz: Ethyl cellulose
Synchronistic (al); Synchronous
Etil silikat: Ethyl silicate
Eşzamanlı çakar: Syhchroflash
Etilat: Ethylate
Eşzamanlı ısıtma: Concurrent heating
Etilen: Ethylene
Eşzamanlı kaynaklama: Series welding
Etilen bütilen eşçoğuzu: Ethylene-
Eşzamansız: Asynchronous butylene copolymer
Eşzamansız motor: Asynchronous motor Etilen etil akrilat eşçoğuzu: Ethylene-
Et bıçağı: Carving knife ethyl acrylate copolymer
Et dolabı: Meat safe Etilen glikol: Ethylene glycol
Et kalınlığı farklılığı (cam boru): Etilen glikol dimetakrilat: Ethylene glycol
Excentricity dimethacrylate (EGDM)

254
Etilen klorotrifloretilen Etkin kabuk
Etilen klorotrifloretilen: Ethylene Etkin açısal hız: Effective angular velocity
chlorotrifluoroethylene (ECTFE) Etkin akış: Effective flow
Etilen oksit: Ethylene oxide Etkin anayapı: Active matrix
Etilen oksit arınıklaştırımı: Ethylene Etkin anayapılı sıvı örüt gösterimi:
oxide sterilization Active-matrix liquid crystal display
Etilen plastikler: Ethylene plastics Etkin asit: Strong acid
Etilen propilen diyen kauçuğu: Ethylene-
Etkin atom sayısı kuralı: Effective atomic
propylene-diene rubber
number rule
Etilen propilen kauçuğu: Ethylene-
Etkin atom yarıçapı: Effective atomic
propylene rubber
radius
Etilen vinil alkol eşçoğuzu: Ethylene-
vinyl alcohol copolymer Etkin atom yükü: Effective atomic charge
Etilen vinil asetat: Ethylene-vinyl acetate Etkin bağ: Active bond
(EVA) Etkin basınç: Effective pressure
Etilen vinil asetat eşçoğuzu: Ethylene- Etkin CaSi üfleme (çelik): Effective CaSi
vinyl acetate copolymer injection
Etin içine doğru büyüme(tıp): Ingrowth Etkin CaSi’li tel besleme (çelik): Effective
Etken: Factor CaSi-wire feeding
Etki: Influence; Effect; Impression Etkin çalışma çapı (hadde): Effective
Etki geciktirici madde (foto-banyo): working diameter
Restrainer Etkin çatlak büyüklüğü: Effective crack
Etkilendirilmiş: Impressed size
Etkilendirilmiş ucaylanma: Induced Etkin çekirdek yükü: Effective nuclear
polarisation charge
Etkilenmemiş: Unaffected Etkin dağılım katsayısı: Effective
Etkilenmemiş bölge (kaynak): Unaffected distribution coefficient
zone Etkin dinamik katsayısı: Effective
Etkilenmemiş eksen: Neutral axis dynamic modulus
Etkileşen bileşenler: Interacting Etkin direnç (elekt.): Impedance (Z)
components Etkin evre kayması: Effective phase shift
Etkileşik çiftlenmiş plazma: Inductively Etkin gerilim: Effective stress
coupled plasma (ICP) Etkin gerinim: Effective strain
Etkileşik çiftlenmiş plazmalı atom salımı Etkin gerinim hızı: Effective strain rate
spektroskopisi: Inductively coupled
plasma atomicEmission spectroscopy Etkin gözeneklilik: Effective porosity
(ICP-AES) Etkin güç: Real power (=Active power)
Etkileşim: Interaction Etkin ışınlı: Photoactinic
Etkileşim çarpanı: Interaction parameter Etkin ışınsal: Photoactinic
Etkileşim erki: Interaction energy Etkin ızgara yüzeyi: Effective grate surface
Etkileşim ısısı: Heat of activation Etkin iletinç: Effective conductance
Etkileşim oylumu: Interaction volume Etkin iyon derişimi: Effective ion
Etkili: Efficacious concentration
Etkin: Effective; Efficacious; Active Etkin kabuk: Effective case

255
Etkin kabuk derinliği Etkinlik dizisi

Etkin kabuk derinliği: Effective case Etkin yitim etmeni: Effective loss factor
depth Etkin yoğunluk (seramikler): Effective
Etkin karbon: Active carbon density
Etkin katman: Active layer Etkin yüzey: Active surface
Etkin kayma dizgesi: Active slip system Etkin yüzey direnci: Effective surface
Etkin kayma düzlemi: Active slip plane resistance
Etkin kesit-alanı: Effective cross-section Etkinleşik: Activated
Etkin kesme gerilimi: Effective shear Etkinleşim: Activation
stress Etkinleşim aşırıgerilimi: Activation
Etkin kok bölgesi (kok f.): Active coke overpotential
zone Etkinleşim dağıntısı: Activation entropy
Etkin kuvvet eğimi: Effective force Etkinleşim entalpisi: Activation enthalpy
gradient
Etkinleşim entropisi: Activation entropy
Etkin kütle: Active mass; Effective mass
Etkinleşim erki: Activation energy
Etkin ligand derişimi: Effective ligand
concentration Etkinleşim ısınımı: Activation enthalpy
Etkin merkezler: Active centres Etkinleşim özgür erki: Activation free
energy
Etkin metalli sert lehimleme: Active
metal brazing Etkinleşim ucaylanması: Activation
polarization
Etkin nokta: Active site
Etkinleşim yığıntısı/ısıntısı: Activation
Etkin odak uzaklığı: Effective focal length
enthalpy
Etkin oksijen üfleme (çelik): Effective
Etkinleşmiş: Activated
oxygen injection
Etkinleşmiş çapraz-kayma: Activated
Etkin ortam: Effective medium
cross – slip
Etkin ortam kuramı: Effective medium
theory Etkinleşmiş yunak: Activated bath
Etkin örtü: Active coating Etkinleştirici: Activator
Etkin piksel algılayıcısı: Active pixel Etkinleştirilmiş: Activated
sensor Etkinleştirilmiş alumina: Activated
Etkin sıcaklık: Effective temperature alumina
Etkin sığanç: Effective capacitance Etkinleş(tiril)miş karbon: Activated
carbon
Etkin sönüm değişmezi: Effective
damping constant Etkinleş(tiril)miş karmaşık: Activated
complex
Etkin sürtünme katsayısı: Effective
coefficient of friction Etkinleş(tiril)miş kompleks: Activated
Etkin uzunluk: Effective length complex
Etkin verim: Effective output Etkinleş(tiril)miş kömür: Activated coal
Etkin yapısal esnemezlik: Effective Etkinleştirilmiş tepkin uçunum:
structural stiffness Activated reactive evaporation
Etkin yarıçap: Effective radius Etkinleyici: Activating
Etkin yarı-ömür: Effective half-life Etkinlik: Efficacy; Activity
Etkin yay değişmezi: Effective spring Etkinlik bölümü: Activity quotient
constant Etkinlik dizisi: Activity series

256
Etkinlik katsayısı: Evre zıtlığı mikroskobu
Etkinlik katsayısı: Activity coefficient Evre açısı: Phase angle
Etkinlik oranı: Activity ratio Evre aylası (Evre zıtlıklı ışık
Etkinliklerin sonsuz seyreltim dizgesi: mikroskobu): Phase halo
Infinite dilution system of activities Evre ayrımı: Phase seperation
Etkinsizleştirici: Deactivator Evre ayrımlı cam: Phase-seperated glass
Etkinsizleştirme: Deactivation Evre bağıntısı: Phase relationship
Etkisiz: Ineffectual Evre belirleme: Identification of phases
Etkisiz (kim.): Inert Evre bileşimi: Phase composition
Etkisiz atmosfer: Inert atmosphere Evre büyümesi: Phase growth
Etkisiz dolgu maddeleri: Inert filler Evre çekirdeklenmesi: Phase nucleation
Etkisiz fırın atmosferi: Inert furnace Evre çizgesi: Phase diagramme
atmosphere Evre çökelmesi: Phase precipitation
Etkisizleştirilmiş: Inactive Evre çözümlemesi: Phase analysis
Etli güveç: Pot roast Evre dağılımı: Phase distribution
Etmen: Factor Evre değişimi: Phase change
Etol: Tippet; Stole Evre dengesi: Phase equilibrium
Ettinghausen olgusu: Ettinghausen effect Evre dönüşümü: Phase transformation
E-türü borosilikat cam: E-type borosilicate Evre dönüşümü hızbilimi: Kinetics of
glass phase transformation
Euler kuralı: Euler’s rule Evre geçişi: Phase transition
EURONORM standartları: EURONORM Evre halkası (optik): Phase ring
standarts
Evre karışımı: Phase mixture
Ev: Dwelling house; Home; House;
Tenement Evre kayması: Phase shift
Ev idaresi: Home economics Evre kuralı: Phase rule
Ev yapımı tabanca: Zip gun Evre maskesi: Phase mask
Evcik: Playpen Evre nesnesi (dalga evresini değiştiren
nesne): Phase object
Everhard-Thornley algılayıcısı: Everhard-
Thornley detector Evre oluşumu: Phase formation
Evgin: Urgent Evre sayısı: Number of phases
Evirgeme: Recycling Evre sınırı: Phase boundary
Evirgenebilir: Recyclable Evre sınırları kesit alanı: Intersection of
phase boundaries
Evirgenebilirlik: Recyclability
Evre süzgeci: Phase plate
Evirtik: Inverse
Evre yüzdesi: Phase percentage
Evirtik döküm: Investing casting
Evre zıtlığı: Phase contrast
Evirtim: Inversion
Evre zıtlığı aydınlatması: Phase-contrast
Evirtim noktası: Inversion point
illumination
Evye: Sink
Evre zıtlığı gözetleci: Phase-contrast
Evrak çantası: Briefcase; Portfolio microscope
Evrak işi: Paperwork Evre zıtlığı mikroskobu: Phase-contrast
Evre: Moment; Phase microscope

257
Evre zıtlığı mikroskopisi Ezme haddelemesi geçileri

Evre zıtlığı mikroskopisi: Phase-contrast Evsiz: Homeless


microscopy Ewald çatkısı: Ewald construction
Evre zıtlıklı ışık mikroskobu: Phase- Ewald çemberi: Ewald sphere
contrast light microscope
Ewald elektrostatik erki: Ewald
Evre zıtlıklı ışık mikroskopisi: Phase- electrostatic energy
contrast light microscopy
Eyer: Pad; Saddle
Evre zıtlıklı nesnel mercek: Phase-
Eyer altlığı: Saddle blanket
contrast objective
Eyer altlığı keçe: Saddlecloth
Evren: Universe; Cosmos
Eyer derisi: Saddle leather
Evren ışınları: Cosmic rays
Eyer erevesi: Saddletree
Evren tozu: Cosmic dust
Eyer kayışı: Breeching
Evrensel: Universal; Common
Eyer sabunu: Saddle soap
Evrensel ayar: Universal calibration
Eyer vurması: Saddle soar
Evrensel bağlantı: Universal joint
Eyerkaltağı: Saddletree
Evrensel belirteç: Universal indicator
Eyerkaşı: Saddlebow
Evrensel değişmezler: Universal constants
(= WLF constants) Eylem: Performance
Evrensel delgi makinası: Universal Eylemsiz: Inert
drilling machine Eylemsizlik: Inertia
Evrensel deneme aygıtı: Universal testing Eylemsizlik dizgesi: Inertial system
machine Eylemsizlik döngüsü: Moment of inertia
Evrensel dövme tezgahı: Universal Eylemsizlik kütlesi: Inertial mass
forging mill
Eylemsizlik momenti: Moment of inertia
Evrensel elektrikli parlatma çözeltisi:
Universal electropolishing solution Eyletik: Induced
Evrensel elektrikli parlatma yunağı: Eyletik çiftucay (atom): Induced dipole
Universal electropolishing bath Eyletik çiftucay döngüsü: Induced dipole
Evrensel freze: Universal milling machine moment
Evrensel gaz değişmezi: Universal gas Eyletik tepkime: Induced reaction
constant Eza: Injury
Evrensel hadde: Universal mill Ezik dip (cam): Indented base
Evrensel haddeleme: Universal rolling Ezik kaya (tıp): Mylonite
Evrensel kalibrasyon: Universal Ezik yamama: Crush dressing
calibration Ezilebilir: Squeezable
Evrensel kavrama: Universal coupling Ezilemez: Uncrushable
Evrensel kesmeli taşlayıcı: Universal Ezilmiş: Crushed
cutter grinder Ezme: Paste; Crushing; Mash; Pap;
Evrensel taşlama makinası: Universal Ezme (hadde): Reduction; Draught;
grinding machine Breakdown
Evrensel yoğunlaç: Universal condenser Ezme bilyası: Crushing ball
Evrensel yorulma eğrisi: Universal fatigue Ezme haddelemesi: Breakdown rolling
curve Ezme haddelemesi geçileri: Breakdown
Evrik sabun: Invert soap rolling passes

258
Ezme kafası (basgaç)
Ezme kafası (basgaç): Tup
Ezme merdanesi: Work roll; Cogging
roll; Crushing drum; Crushing trommel;
(hadde) Working roll
Ezme merdanesi çapı: Work roll diameter
Ezme merdanesi kayması: Work roll
shifting
Ezme merdanesi eğilmesi: Work roll
bending
Ezme oranı: Reduction ratio
Ezme reçel: Marmalade
Ezme verimliliği: Crushing efficiency

259
F
f sayısı (diyafram ayarı): f number Faraday değişmezi: Faraday constant
Fabrika: Works; Factory; Plant; Mill Faraday etkisi: Faraday effect (=Faraday
Fabrika bakımı: Plant maintenance rotation)
Fabrika çıkışlı ısıl işlemli çelikler: Mill- Faraday kafesi: Faraday cage; Screening
heat-treated steels cage
Fabrika hurdası: Home scrap Faraday kalkanı: Faraday shield (=Faraday
Fabrika içi cam kırığı: Domestic cullet cage)
Fabrika içi cam lekesi: Domestic mark Faraday yasaları (elektroliz): Faraday’s
laws
Fabrika içi hurda (metal): Revert scrap;
Domestic scrap Faraş: Dustpan
Fabrika kuruluş yeri: Plant location Farazi: Hypothetical
Fabrika mühendisliği: Plant engineering Fare kapanı: Rattrap; Mousetrap
Fabrika sığası: Plant capacity Farenjit (tıp): Pharyngitis
Fabrika tasarımı: Factory design; Plant Farfara: Flouncing
design Farfaralı kumaş: Flouncing
Fabrika yardımcı tesisleri: Plant utilities Faringoskop (tıp): Pharyngoscope
Fabrika yerleştirimi: Plant layout; Factory Fark: Distinction; Difference
layout Fark edilemez: Indistinguishable
Fabry-Perot girişimölçeri: Fabry-Perot Fark gözetmeyen: Uncritical
interferometer Farkedilmemiş bozukluk:
Façeta: Facet; Bezel UndetectedFailure
Fahrenhayt: Fahrenheit Farkına varılmamış: Unnoticed
Fahrenhayt derecesi: Fahrenheit degree Farklı: Variant; Unequal; Different; Unlike;
Fahrenheit ölçeği (32 0F-212 0F): Separate
Fahrenheit scale Farklı bırakım (yüzey kaplama):
Fajan kuralları (atom bağı): Fajan’s rules Heteroepitaxy
Faktoring: Factoring Farklı kristalli: Allomorphous
Fakülte: Faculty Farklı olma: Varying
Fakülte öğretim kurulu: Faculty Farklı örütlü: Allomorphous
Falconbridge süreci: Falconbridge process Farklı sıklıklı: Heterochromatic
Famatinit: Famatinite Farklılık: Difference
Familya (periyodik cetvel): Subgroup Farmakolit: Pharmacolite
Fan: Ventilator; Blower Farris gaz genleşme ölçeri: Farris gas
Fan motoru: Fan motor dilatometer
Fanila: Undershirt; Flannel Fasıla: Time-out
Fanus: Bell jar; Lantern Fasulya sırığı: Stake
Far: Headlight; Dash-light Fatura: Bill; Invoice
Farad (10e9 emu)(sığa birimi): Farad Fayalit: Fayalite
Faraday (96500 Coulomb)(elektrik yük Fayans: Faience; Tile
birimi): Faraday Fayans mozaikler: Faience mosaics
Faraday bardağı (e.m.): Faraday cup Fayanslı eşya: Faience ware
Faraday çizgileri: Faraday lines Fayanslı tuğla: Faience tile
Fayton Fenollü reçine maçaları (döküm)

Fayton: Hanson Fenazin: Phenazine


Fazla: Ultra; Ultra-; Excess Fenci: Scientist
Fazla asitli: Hyperacid Fener: Lamp; Lantern
Fazla basınç rahatsızlığı (tıp): Fener çarkı (mak): Crown Wheel
Hyperbarism Fener dişlisi: Lantern pinion
Fazla dağıntı: Excess entropy Fener gemisi: Lightship
Fazla ekşi: Hyperacid
Fener mili: Mandrel
Fazla entalpi: Excess enthalpy
Fenetidin: Phenatidine
Fazla entropi: Excess entropy
Fenetol: Phenetole
Fazla erke: Excess energy
Fenformin: Phenformin
Fazla hava: Excess air
Fenil: Phenyl
Fazla hava beki: Excess air burner
Fenil asetat: Phenyl acetate
Fazla havalı alev: Blue flame
Fenil halkası devinimi: Phenyl ring
Fazla ısı: Excess heat
motion
Fazla mesai: Overtime
Fenilalanin: Phenylalanine
Fazla miktar: Excess quantity
Fenilalanin: Phenylaminoproprionic acid
Fazla oksijen: Excess oxygen
(=Phenylalanine)
Fazla poz verme: Overexposure
Fenilbütazon: Phenylbutazone
Fazla talaşlı işleme: Hogging
Fenilen: Phenylene
Fazla yanma havası: Excess air
Fenilketonüre (kalıtsal bir anormallik):
Fazla yığıntı: Excess enthalpy
Phenylketonuria
Fazla yük: Excess load
Fenilsilan reçineleri: Phenylsilane resins
Fazlalık: Margin; Redundance
(=Redundancy) Fenobarbital: Phenobarbital
Fazlalık kazıma (kaynak): Back gauging Fenoksi: Phenoxy
Feder (döküm): Tie piece Fenoksi reçinesi: Phenoxy resin
Fehling çözeltisi (şeker): Fehling’s Fenoksit: Phenoxid
solution Fenol: Phenol
Fekül: Fecula Fenol kırmızısı: Phenol red
Felaket: Affliction Fenol-formaldehit: Phenol formadehyde
Felce uğratan (tıp): Paralyzer (PF)
Felç: Paralysis; Palsy; (tıp) Stroke; (tıp) Fenol-formaldehit reçineler: Phenol-
Diplegia; (tıp) Apoplexy formaldehyde resins
Felçli: Palsied; Paralytic Fenolftalein: Phenolphtalein
Felspat: Felspar (=Feldspar) Fenolik asit: Phenolic acid
Felşpatlı kum: Feldspathic sand Fenollü: Phenolic
Fen: Science Fenollü kalıplama bileşiği: Phenolic
Fen adamı: Scientist moulding compound
Fen Hüner: Science Fenollü kaplama: Phenolic coating
Fenakein: Phenacaine Fenollü laminat: Phenolic laminate
Fenasetin: Phenacetine Fenollü reçine maçaları (döküm):
Fenasit: Phenacite Phenolic-resin cores

261
Fenollü reçineler (döküm) Ferritli temper döküm

Fenollü reçineler (döküm): Phenolic Ferrimanyetik: Ferrimagnetic


resins Ferrimanyetik malzemeler: Ferrimagnetic
Fenotiazin: Phenothiazine materials
Fensiklidin (uyuşturucu): Phencyclidin Ferrisiyanik asit: Ferricynic acid
Feragat etme: Waiving Ferrisiyanür: Ferricynide
Ferahlatıcı (ilaç): Antidepressant Ferrit: Ferrite
Feran: Feran Ferrit çizgiler: Ferrite streaks (=Ferrite
Ferberit: Ferberite banding)
Feredoksin: Ferredoxin Ferrit dayançlılaştırıcı: Ferrite
Fergusonit: Fergusonite strengthening
Fergusonit-formanit: Fergusonite- Ferrit dayançlılaştırıcı öge: Ferrite
formanite strengthening element
Fermat kuralı: Fermat’s principle Ferrit dengeleştirici öge: Ferrite
Fermi: Fermi stabilizing element
Fermi belirgin erk düzeyi: Fermi Ferrit dengeleştirici ögeler: Ferrite
characteristic energy level stabilizing elements
Fermi bozulumu: Fermi decay Ferrit dengeleştiriciler: Ferrite stabilizers
Fermi çizgesi: Fermi plot Ferrit dengeliliği: Ferrite stability
Fermi dağılımı: Fermi distribution Ferrit güçlendirici: Ferrite strengthener
Fermi değişmezi: Fermi constant Ferrit güçlendirme: Ferrite strengthening
Fermi düzeyi: Fermi level (Ef) Ferrit hayaleti: Ferrite ghost
Fermi erki: Fermi energy (Ef) Ferrit kuşakları: Ferrite banding (=Ferrite
streaks)
Fermi etkileşimi: Fermi interaction
Ferrit kuşakları: Ferrite streaks (=Ferrite
Fermi gerilimi: Fermi potential
banding)
Fermi işlevi: Fermi function
Ferrit sayısı (ostenitli paslanmaz): Ferrite
Fermi rosenansı: Fermi rosenance number
Fermi sıcaklığı: Fermi temperature Ferrit tane büyüklüğü: Ferrite grain size;
Fermi yüzeyi: Fermi surface Ferritic grain size
Fermi-Dirac dağılım işlevi: Fermi-Dirac Ferrit tanesi: Ferrite grain
distribution function Ferrite ilişkin: Ferritic
Fermiyonlar (atom): Fermions
Ferritin: Ferritin
Fermiyum: Fermium
Ferritleme (dökme demir): Ferritizing
Fermuar: SlideFastener
Ferritleme tavı (dökme demir):
Fernbach şişesi: Fernbach bottle Ferritizing anneal
Fernico™ (Demir+nikel+kobalt): Fernico Ferritler (seramik): Ferrites
Ferobestos™: Ferobestos Ferritli: Ferritic
Ferrat: Ferrate Ferritli paslanmaz çelikler: Ferritic
Ferrielektriksel: Ferrielectric stainless steels (=Ferritics)
Ferrielektriksel malzemeler: Ferrielectric Ferritli perlitli çelikler: Ferritic-pearlitic
materials steels
Ferrik (+3 değerlikli demir): Ferric Ferritli temper döküm: Ferritic malleable
Ferrik asit: Ferric acid cast iron

262
Ferritli temper dökümler Fırçalı taşlama

Ferritli temper dökümler: Ferritic Ferromolibden: Ferromolybdenum


malleable iron castings Ferronikel: Ferronickel
Ferritli yapı: Ferritic structure Ferroniyobyum: Ferrocolumbium
Ferritliler: Ferritics (=Ferroniobium)
Ferrit-perlit kuşaklanması: Ferrite- Ferroniyobyum: Ferroniobium
pearlite banding Ferroselen: Ferroselenium
Ferroalaşım: Ferroalloy Ferrosilis: Ferrosilicon
Ferroalaşım tozu: Ferroalloy dust Ferrospinel: Ferrospinel
Ferrobor: Ferroboron FERROSTAN süreci (kalay kaplama):
Ferroelektrik: Ferroelectric FERROSTAN process
Ferroelektrik Curie noktası: Ferroelectric Ferrotantal: Ferro-tantalum
Curie point Ferrotitan: Ferro-titanium
Ferroelektrik gecikim: Ferroelectric Ferrovanadyum: Ferro-vanadium
hysteresis Ferrovolfram: Ferro-tungsten
Ferroelektrik histeresis: Ferroelectric Ferroxcube B (yumuşak mıknatıs):
hysteresis Ferroxcube B™
Ferroelektrik olgusu: Ferroelectric effect Ferroxdur™ (sert mıknatıs): Ferroxdur™
Ferroelektrikli malzemeler: Ferroelectric Ferrozirkon: Ferro-zirconium
materials
Féry ışınım pirometresi: Féry radiation
Ferroelektrikli seramikler: Ferroelectric pyrometer
ceramics
Féry pirometresi: Fery pyrometer
Ferroelektriklilik: Ferroelectricity
Fery yüksek sıcaklıkölçeri: Fery
Ferrofosfor: Ferrophosphorus pyrometer
Ferrograf: Ferrograph Fıçı: Butt; Vat; Cask; Barrel; Draught; Keg
Ferrokobalt: Ferrocobalt Fıçı kapağı: Barrelhead
Ferrokrom: Ferrochromium Fıçı karnı: Bilge
Ferroks kübü: Ferrox cube Fıçı tapası: Bung; Spigot
Ferroksil ayıracı (pas belirtici): Ferroxyl Fıçıda parlatma: Rumbling; Burnishing
indicator
Fıçılama: Barreling (=Tumbling)
Ferrolektrik bölgeciği: Ferroelectric
domain Fıçılık: Rick
Ferrolektrik ince zar: Ferroelectric thin Fındık: Nut
Films Fındık kömürü: Nut-coal (=Nuts)
Ferrolum™: Ferrolum™ Fındıkkıran: Nutcracker
Ferromangan: Ferromanganese FIOR™ süreci (sünger demir): FIOR™
Ferromangan yüksek fırını: process
Ferromanganese blast furnace Fırça: Brush; Sprag
Ferromanyetik: Ferromagnetic Fırça ile boyama: Brushing
Ferromıknatıslı: Ferromagnetic Fırça teli: Brush wire
Ferromıknatıslı malzemeler: Fırçalama: Brushing; Scrubbing
Ferromagnetic materials Fırçalı anotlama: Brush anodizing
Ferromıknatıslılık: Ferromagnetism Fırçalı taşlama: Brush grinding

263
Fırçayla kaplama Fırın tabanı (cam)

Fırçayla kaplama: Brush plating Fırın dolgu oylumu: Burden volume


Fırçayla parlatma: Brush polishing Fırın dolgusu: Burden
Fırçayla temizleme: Brush cleaning Fırın dolgusu devinimi: Burden
Fırdöndü: Vane; Turnbuckle; Swivel movement
Fırfır: Flouncing Fırın dolgusu oranı: Burden ratio
Fırfırlı bluz yakası: Jabot Fırın doluyken renk değiştirme: On-the-
fly
Fırıldak: Turnbuckle; Weathercock;
Pinwheel; Weather vane; Whirligig Fırın döküm deliği: Tap hole
Fırıldanma: Whirling; Whirl Fırın duvarları: Oven walls
Fırın: Bakery; Furnace; Oven; Kiln Fırın gazı: Kiln gas
Fırın ağzı: Spout Fırın girdisi: Furnace stock
Fırın ak kurumu (seramik): Kiln white Fırın ısıtma: Furnace heating
Fırın ısıtma ögesi: Furnace heating
Fırın arabası (seramik): Kiln car
element
Fırın astarı: Kiln lining; Furnace lining
Fırın içduvarı: Furnace inwall
Fırın astarı (cam): Tank-lining
Fırın içi: Furnace chamber
Fırın astarı onarımı: Fettle
Fırın içi çökmesi (y.fırın): Slip
Fırın ateşleme: Firing up
Fırın içini sıvama/onarma: Fettling
Fırın atmosferi: Furnace atmosphere
Fırın izleri (tuğla): Kiln marks
Fırın atmosferi düzenleci: Furnace
Fırın kalsinasyonu: Kiln calcination
atmosphere regulator
Fırın kapağı: Furnace door
Fırın atmosferi düzenlemesi: Furnace
atmosphere regulation Fırın kapağı: Tweel block (=Tweel)
Fırın atmosferi üreteci: Furnace Fırın kapakları: Furnace flaps
atmosphere generator Fırın kapakları (kok fırını): Oven doors
Fırın atmosferi üretimi: Furnace Fırın kapama: Blow-out
atmosphere generation Fırın kaplaması: Kiln wash
Fırın bacası: Kiln shaft Fırın karıştırma çubuğu: Rabble
Fırın boyutları: Furnace dimensions Fırın kenar duvarı: Jamb
Fırın bölme duvarı (cam): Bridge Fırın kulesi: Furnace turret
Fırın bölme duvarı (cam): Bridge wall Fırın küsküsü: Rake
(=Bridge) Fırın odası (kok fırını): Oven chamber
Fırın büyüklüğü: Furnace size Fırın oluğu: Canal
Fırın camı: Oven glass Fırın ön bölümü (cam): Forehearth
Fırın çatısı: Crown (= Cap) Fırın raf destekleri: Props
Fırın deliği: Tap hole Fırın sıcaklığı: Furnace temperature
Fırın denetimi: Furnace control Fırın sığası: Furnace capacity
Fırın destek parçaları (seramik): Kiln Fırın süreçleri (sünger demir): Kiln
furniture processes
Fırın dışıkları: Furnace slags Fırın taban bloğu (cam): Bottom block
Fırın doldurma: Burdening Fırın taban tuğlası: Oven sole-brick
Fırın dolgu büyüklüğü: Burden size Fırın tabanı: Hearth
Fırın dolgu gereçleri: Burden materials Fırın tabanı (cam): Tank bottom

264
Fırın tabanı cam plakası Fıska alma borusu (cam)

Fırın tabanı cam plakası: Tank-lining Fırınlanmamış seramik eşya: Greenware


glass Fırınlanmamış tuğla: Green brick;
Fırın tavanı: Crown Unburned brick
Fırın tıkacı: Bott Fırınlanmış: Fired; Baked
Fırın tozu: Kiln dust Fırınlanmış alçıtaşı tozu: Calcined
Fırın tufali (Ag-Cu alaşımları): Fire scale gypsum
Fırın tuğlası karışımı: Kiln run Fırınlanmış alumina: Calcined alumina
Fırın türü: Furnace type Fırınlanmış dolomit: Calcined dolomite
Fırın yüklentisi: Furnace charge Fırınlanmış ham refrakter: Calcine
Fırın yükü: Burden; Furnace stock; Fırınlanmış kaynaşık taneli refrakter:
Furnace charge Rebonded fused grain refractory
Fırın zırhı: Furnace shell; Kiln shell Fırınlanmış manyezi: Calcined magnesite
Fırına dayanıklı eşya: Bakeware Fırınlanmış pirit: Calcined pyrite
Fırına üfleme: Furnace purging Fırınlanmış refrakter dolomit: Calcined
Fırında arındırılmış bakır: Fire-refined refractory dolomite
copper Fırınlanmış seramikler: Fired ceramics
Fırında indirgeme süreci: Kiln reduction Fırınlanmış tuğla: Fired brick
process Fırınlık cam eşya: Oven glassware
Fırında kurutma: Oven drying; Killing (=Kitchen glassware); Ovenproof glass
Fırında kurutulmuş: Kiln-dried (=Ovenware); Ovenware
Fırından dökme: Tapping Fırla(t)ma: Ejaculation
Fırından dökülmüş: Tapped Fırlak (uzuv): Exsert
Fırından döküm hızı: Rate of tapping Fırlak çeneli (tıp): Prognathic
Fırının ilk ısıtılması: Heating up (=Prognathous)
Fırınlama: Killing; Calcining Fırlak çenelilik (tıp): Prognathism
Fırınlama (seramik): Firing; Burning Fırlak dişli (tıp): Toothy
Fırınlama aralığı: Firing range Fırlak göz: Exophthalmos
(=Exophthalmia)
Fırınlama bölgesi: Firing zone
Fırlak gözlü guşa (tıp): Exophthalmic
Fırınlama çekintisi: Firing shrinkage goiter
Fırınlama çubukları (refrakter): Burning Fırlatan: Ejaculator
bars
Fırlatıcı: Launcher; Ejector
Fırınlama davranımı (seramik): Firing
behaviour Fırlatma (roket): Launching
Fırınlama kabı (seramik): Sagger Fırlatma koltuğu (uçak): Ejection seat
Fırınlama öncesi rafları: Stilliards Fırlatma kulesi: Launcher
Fırınlama sıcaklığı: Firing temperature Fırlatma rampası: Launching pad
Fırınlama süresi: Firing time Fırsat: Opportunity
Fırınlanmamış: Unbaked Fısfıs: Spray; Aerosol
Fırınlanmamış porselen emaye kaplama: Fıska (cam): Gob
Bisque (=Biscuit) Fıska alma: Gathering
Fırınlanmamış refrakterler: Unburned Fıska alma borusu (cam): Pottette
refractories (=Boot)

265
Fıska alma deliği Filiz aşısı (ağaç)

Fıska alma deliği: Gathering hole Fibronektin: Fibronectin


Fıska kabarcığı (cam): Gathering bubble Fick yasaları: Fick’s laws
Fıska-damla (cam): Gather Fick’in birinci yasası: Fick’sFirst law
Fıska-damla (cam): Lump (=Batch pile) Fick’in ikinci yasası: Fick’s second law
Fıskayı kalıpta biçimleme: Blocking Fil derisi oluşumu (seramik): Elephant
Fıskiye: Fountain skin effect
Fıskiye şırınga: Squirt Fil dişi: Ivory
Fıskiyeli çeşme: Bubbler Fil dişi eşya: Ivory
Fıstık yağı: Arachis oil Fil kulağı: Elephant ear
Fışkı: Dung Filament: Filament
Fışkı şerbeti: Liquid manure Filament doyumu: Filament saturation
Fışkın: Shoot Filament ısıtma: Filament heating
Fışkıran kuyu: Gusher Filament ısıtma akımı: Filament heating
Fışkırtaç (dişçilik): Water pik current
Fışkırtan: Ejaculator Filament kaplama: Filament coating
Fışkırtarak ıslatma: Squirting Filament miğferi (e.mik): Wehnelt
Fışkır(t)ma: Ejection; Squirting; Gush; Filament sargısı: Filament winding
Ejaculation Filament sarma: Filament winding
Fışkır(t)ma (sıvı/gaz): Regurgitation Filament sayısı: Filament number
Fışkırtma kalıbı: Extrusion die Filament temizleme: Flashing
Fışkırtma tulumba: Jet pump Fildişi: Tusk
Fıtık (tıp): Hernia Fildişi ağacı kozalağı: Ivory nut
Fıtık ameliyatı (tıp): Hernioplasty; Fildişi karası (boya): Ivory black
Herniotomy File: Net
Fıtık dikişi (tıp): Herniorrhaphy Fileto(et): Fillet
Fiber optik bilimi: Fiber optics Filibit (tıp): Phlebitis
Fiber optik çiftleyici: Fiber optic-coupler Filibit (tıp): White leg (=Milk leg)
Fiber optik kablo: Fibre-optic cable Filika: Boat; Whaleboat; Tender
Fiberfraks™ (Yapay refrakter elyaf): Filika demiri: Grapnel
Fiberfrax Filim: Motion picture; Film
Fiberiller: Fiberils Filim hızı: Film speed
Fiberoptik: Fiber optics Filim kalınlık ölçeri: Film-thickness
Fibonacci dizisi: Fibonacci series meter
Fibrin: Fibrin Filim kasedi: Film casette
Fibrinojen (tıp): Fibrinogen Filim kurutma kabı: Film desiccator
Fibro cam takviyesi: GlassFibre Filim kurutucusu: Film dryer
reinforcement Filim sütsüsü: Film emulsion
Fibro-ferrit: Fibro-ferrite Filipsit: Phillipsite
Fibroin (tıp): Fibroin Filiz: (maden) Ore; (bitki) Shoot; (bitki)
Fibroks: Fibrox Wand
Fibrolit: Fibrolite Filiz aşısı (ağaç): Graft

266
Filiz bezemeli çanak çömlek Fiziksel tezgen

Filiz bezemeli çanak çömlek: Sprigged Fitil (hadde hatası): Fin


ware Fitil (tıp): Bougie
Filmaşin (çelik): Wire rod Fitil çengel (gaz lambası): Pickwick
Fincan: CamFlower Fitil ile yara işletme (tıp): Tent stitch
Fincan: Noggin Fitiller (haddeleme hatası): Fins
Fincan tabağı: Saucer (=Overfills)
Findley denklemi: Findley’s equation Fitilli kadife: Corduroy
Finisaj (cam): Secondary forming Fitilli tüfek: Matchlock
Finisör (cam): Blow mould Fiting: Fitting
Finisör tablası (cam): Mould table Fiyat: Price
Finişör masası (cam): Blow table Fiyat teklifi (ihale): Bid
Fink süreci: Fink process Fiyat teklifi yapma: Bidding
Finkl-Mohr pota arıtma ocağı: Finkl-
Fizeau girişim saçakları (fiz.): Fizeau
Mohr ladle refining furnace
fringes
Fire: Scalage
Fizik (bilim): Physics
Fire: Waste
Fizik (vücut): Physique
Firkateyn: Frigate
Fizik tedavi uzmanı (tıp): Physical
Firkete: Hairpin therapist
Firth sertlikölçeri: Firth hardometer
Fizik tedavisi: Physiotherapy; Physical
Firuze: Turquoise therapy
Firuze rengi: Turquoise blue Fizikçi: Physicist
Firuze taşı: Chalchuite Fiziksel: Physical
Fischer süreci (kalıp): Fischer process Fiziksel belirginlikler: Physical
Fischer-Tropsch süreci: Fischer-Tropsch characteristics
process
Fiziksel buharlı bırakım: Physical vapour
Fiska-damla (cam): Gather deposition (PVD)
Fiske: Flick; Flip; (cam) Blister Fiziksel çatlak büyüklüğü: Physical crack
Fiskeli yonga teknolojisi: Flip-chip size (ap)
technology
Fiziksel dağlama: Physical etching
Fistan: Dress; Frock
Fiziksel değişim: Physical change
Fisto: Loop stitch
Fiziksel değişmezler: Physical constants
Fistül: Fistula
Fiziksel deneme: Physical testing
Fiş: Tag
Fiziksel deney: Physical test
Fiş (elektrik): Plug
Fiziksel gerilim: Physical stress
Fiş yayı: Jack spring
Fiziksel kimya: Physical chemistry
Fişek: Cartridge
Fişek haznesi: Magazine Fiziksel metalbilim: Physical metallurgy
Fişek kutusu: Cartridge box Fiziksel nesnel mercek açıklığı: Physical
objective aperture
Fişek pirinci: Cartridge brass
Fiziksel özellikler: Physical properties
Fişeklik: Magazine; Cartridge belt;
Cartouche Fiziksel soğurum: Physisorption
Fitil: Detonafor; Fiber; Cord; (dinamit) Fiziksel tedavi: Physical therapy
Fuse Fiziksel tezgen: Physical catalyst

267
Fiziksel ve kimyasal Florlama (su)

Fiziksel ve kimyasal: Physicochemical Florışıl fotoğraf: Fluorography


Fiziksel ve kimyasal özellikler: Florışıldama bozulması: Photobleaching
Physicochemical properties Florışılgözler: Fluoroscope
Fiziksel yüzerme: Physical adsorption Florışıllı gözleme: Fluoroscopy
Fizostigmin: Physostigmine Florışılölçer: Fluorometer
Fizyoloji (tıp): Physiology Florışıma: Fluorescence
Fizyolojik (tıp): Physiological Florışıma bağıntılı spektroskopi:
Fizyolojik tuzlu su (tıp): Physiological Fluorescence correction
saline Florışıma dindirimi: Quenching of
Fizyolojik zıtlık: Physiological contrast fluorescence
Fizyopatoloji (tıp): Physiopathology Florışıma düzeltimi: Fluorescence
Fizyoterapi (tıp): Physiotherapy anisometry
Flama: Burgee; Pennant Florışıma mikroskobu: Fluorescence
microscope
Flament bağlantı yeri (ampül): Pinch
Florışıma mikroskopisi: Fluorescence
Flanj: Flange; Bridle
microscopy
Flaş ampülü: Flash bulb
Florışıma oranlaması: Fluorescence
Flaş lambası: Flash lamp ratioing
Flatör (cam): Floater Florışıma ölçümü: Fluorimetry
Flatör atma deliği: Lug (=Floater notch) Florışıma ömrü: Fluorescence lifetime
Flatör orta kilit parçası (cam): Anchor Florışıma ömürlü görüntüleme:
Flavanon: Flavanone Fluorescence lifetime imaging
Flavon: Flavone Florışıma ömürlü görüntüleme
Flavoprotein: Flavoprotein mikroskopisi: Fluorescence-lifetime
Flick dağlaması: Flick’s etch imaging microscopy
Flick dağlayıcısı: Flick’s etchant Florışıma rezonansıyla erke aktarımı:
Fluorescence resonance energy transfer
Flinta: Flintlock
Florışıma süzgeci: Fluorescence filter
Flintshire süreci: Flintshire process
Florışıma verimi: Fluorescence yield
Floborat yunağı: Fluoborate bath
Florışımalı benekli mikroskopi:
Floboratlı kaplama: Fluoborate plating
Fluorescent speckle microscopy
Floborik asitle elektrikli parlaklaştırma:
Florışımalı boya: Fluorescent dye
Fluoboric acid electro brightening
Florışımalı proteinler: Fluorescent
Flogopit: Phlogopite proteins
Flor: Fluorine Florışımalı stereomikroskop:
Flor önişlemi: Fluorine pretreatment Fluorescence stereomicroscope
Flor zehirlenmesi: Fluorosis Florışıyan: Fluorescent
Floresan: Fluorescence Florışıyan mıknatıslı parçacık
Floresan: Fluorescent muayenesi: Fluorescent magnetic particle
Floresan camı: Fluorescent glass; inspection
Luminescent glass Florışıyan penetran muayenesi:
Floresanlı çatlak belirleme: Glo-crack Fluorescent penetrant inspection
detection Floritli nesnel mercek: Fluorite objective
Florflogopit mika: Fluorphlogopite mica Florlama (su): Fluoridation

268
Florlanma Fon

Florlanma: Fluorination Florölçer: Fluorometer


Florlanmış epoksi reçinesi: Fluorinated Floroürasil: Fluorouracil
epoxy resin Florür camı: Fluoride glass
Florlanmış etilen propilen: Fluorinated Florür içeriği: Fluoride content
ethylene propylene (FEP) Florür yükünü (F-): Fluoride ion
Florlanmış etilen propilen eşçoğuzu: Florürleme: Fluoridization
Fluorinated ethylene-propylene copolymer
Florürler: Fluorides
Florlu aluminat camları: Fluoroaluminate
glasses Florürlü tepkime: Fluorination
Florlu çoğuzlar: Fluoropolymers Florürsavar: Antifluoride
Florlu elastomerler: Fluoroelastomers Flory değişmezi: Flory constant
Florlu etilen propilen: Fluoroethylene Flory durum denklemi: Flory equation
propylene of state
Florlu germanat camları: Flory-Huggins denklemi: Flory-Huggins
Fluorogermanate glasses equation
Florlu karbon çoğuzu: Fluorocarbon Flory-Huggins kafes modeli: Flory-
polymer Huggins lattice model
Florlu karbon elastomeri: Fluorocarbon Flosilikat: Fluosilicate
elastomer Flosilikat yunağı: Fluosilicate bath
Florlu karbon hidrat plastikleri: Floş: Floss
Fluorohydrocarbon plastics Flot camı: Float glass
Florlu karbon kaplama: Fluorocarbon Fluks: Flux
coating Flukslama: Fluxing
Florlu karbon kauçuğu: Fluorocarbon Flukssuz: Fluxless
rubber
Fluon™: Fluoni (Polytetra-fluorethylene)
Florlu karbon plastikler: Fluorocarbon
Fluoresin: Fluorescein
plastics
Fluosol: Fluosol
Florlu karbon soğutucu: Fluorocarbon
refrigerant Fluşpat: Fluorspar
Florlu karbonlar: Fluorocarbons Flüorin: Fluorene
Florlu katı kavurma: Fluosolid roasting F-merkezleri: F-centers (=Colour centres)
Florlu krom: Fluorochrome Fok: Seal
Florlu naftalin: Fluoronaphthlene Fok derisi: Sealskin
Florlu nitrobenzen: Fluoronitrobenzene Fokurdama: Gurgitation; Bubbling
Florlu optik cam: Fluor crown glass Folik asit: Folic acid (=Vitamin Bc)
Florlu plastikler: Fluoroplastics Folluk: Nesting box
Florlu silikonlar: Fluorosilicones Folyo: Tin foil; Foil
Florlu zirkonhafnat camları: Fluoro Folyo bezeme: Foil decorating
zircohafnate glasses Folyo dekorlama: Foil decorating
Florofosfat: Fluorophosphate Folyo haddeleme: Foil rolling
Florometre: Fluorometer Folyo haddesi: Foil mill
Florosilik asit: Fluorosilic acid Folyo paketleme: Foil wrapping
Floroskop: Fluoroscope Fon: Fund

269
Fon rengi (cam) Fosforesan

Fon rengi (cam): Ground colour Fosfat kaplamalar: Phosphate coatings


Fonga: Gathering iron; Pontil (=Punty) Fosfat örtüler: Phosphate coatings
Fongaya cam sarma: Gathering Fosfat temizleyici: Phosphate cleaner
Fonolit: Phonolite Fosfataz: Phosphatase
Fonon: Phonon Fosfatla kaplama: Granosealing
Footner süreci: Footner process Fosfatlama: Phosphatization
Forhart kanal kapağı: Gate Fosfatlama: Phosphatizing
Forklift: Forklift (=Phosphating)
Forlider (hadde): Strand pass Fosfatlanmış çelik: Parkerized steel
Forma takımı: Form tool Fosfatlaş(tır)ma: Phosphatization
Formaldehit: Formaldehyde Fosfatlı: Phosphatic
Formaldehit çoğuzlanması: Fosfatlı boksit: Phosphatic bauxite
Formaldehyde polymerization Fosfatlı düşük kırılma indisli cam:
Formalin (%40Formaldehit çözeltisi): Phosphate crown glass
Formalin (=Formol) Fosfatlı yapay gübre: Phosphate
Formalite: Routine Fosfaturya (idrarda aşırı fosfat):
Formalite gereği: ProForma Phosphaturia
Formamid: Formamidge Fosfin: Phosphine
Format: Format Fosfit: Phosphite
Formik asit: Formic acid Fosfokreatin: Phosphocreatine
Formika: Formica Fosfonyum: Phosphonium
Formol: Formol Fosfor: Phosphorus [P]
Formvar™: Formvar™ Fosfor beşklorür: Phosphorus
Formvar™ maske: Formvar™ replica pentachloride
Fors optik (cam): Swirl optic Fosfor beşoksit: Phosphorus pentoxide
Forsterit: Forsterite Fosfor giderme: Dephosphorization
Forsterit porseleni: Forsterite porcelain Fosfor giderme süreci: Dephosphorization
Forsteritli beyaz eşya: Forsterite process
whiteware Fosfor içeren: Phosphoric
Fosfat: Phosphate Fosfor içeren: Phosphorous
Fosfat astarlama: Bonderizing Fosfor kuşağı: Phosphorus banding
Fosfat bağı: Phosphate bonding Fosfor kuşaklanması: Phosphorus
Fosfat bağlayıcı (madde): Phosphate- banding
bonding agent Fosfor oksibromür: Phosphorus
Fosfat camı: Phosphate glass oxybromide
Fosfat çimento dizgesi: Phosphate cement Fosfor tuncu: Phosphor bronze;
system Phosphorous bronze
Fosfat kaplama: Phosphatizing Fosfor üçbromür: Phosphorus tribromide
(=Phosphating) Fosfor üçiyodür: Phosphorus triiodide
Fosfat kaplama çözeltisi: Phosphating Fosfor üçklorür: Phosphorus trichloride
solution Fosforesan: Phosphorescent;
Fosfat kaplama tankı: Phosphating tank Phosphorescence

270
Fosforışıl Foton yoğunluğu

Fosforışıl: Phosphorescent Fotoelektron spektropisi: Photoelectron


Fosforışıllık: Phosphorescence spectroscopy
Fosforışıma: Phosphorescence Fotoflaş: Photoflash
Fosforik asit: Phosphoric acid Fotoform™ cam: Fotoform™ glass
Fosforil kökü: Phosphoryl group Fotoform™ süreci (Corning) (cam):
Fotoform™ process
Fosforit (fosfat gübresi anamaddesi):
Phosphorite Fotogravür: Photogravure
Fosforlu: Phosphorous Fotoğraf albümü: Album
Fosforlu bakır: Phosphorised copper Fotoğraf banyo+basım işi: Photofinising
Fosforlu boya: Luminous paint Fotoğraf baskı: Photoprint
Fosforlu demir önalaşımı: Fotoğraf büyütücü (aygıt): Photographic
Ferrophosphorus enlarger
Fosforlu ekran: Phosphor screen Fotoğraf camı: Plate; Photographic glass
Fosforlu hidrojen: Phosphoreted Fotoğraf çekme: Photography;
hydrogen Photographying
Fosforlu kolay işlenebilir çelikler: Fotoğraf makinası: Camera
Rephosphorised free machining steels Fotoğrafçılık: Photography
Fosforlu lipidler: Phospholipids Fotoğrafla çinko klişe yapma:
(=Phosphatides) Photozincography
Fosforlu otomat çelikleri: Fotoğraflı gözetleç: Photomicroscope
Rephosphorised free machining steels Fotoğraflı haritacılık: Photogrammetry
Fosforlu protein: Phosphoprotein Fotoğraflı keşif: Photoreconnaissance
Fosforlu silikat camları: Phosphosilicate Fotoğraflı klişe: Photogravure; Phototype
glasses (PSG) Fotoğraflı klişe yapımı: Phototypy
Fosforus asit: Phosphorus acid Fotoğraflı mikroskop: Photomicroscope
Fosfür birikimi (çelik): Phosphide Fotoğraflı topoğrafya: Phototopography
segregation (=Phosphide streaks) Fotoharita: Photomap
Fosfür çizgileri (çelik): Phosphide streaks Fotoışık: Photoflash
(=Phosphide segregation) Fotojenik: Photogenic
Fosfür kuşağı (çelik): Phosphide banding Fotokatot: Photocathode
Fosfür kuşaklanması: Phosphide banding Fotokopi: Photocopy
Fosfürler: Phosphides Fotokopi makinası: Photostat
Fosgen: Phosgen Fotolüminesans: Photoluminescence
Fosgenit: Phosgenite Fotometre: Photometer
Fosil: Fossil Fotomikrografi: Photomicrography
Fosil balık: Ichthyolite Foton: Photon; Light quantum
Fosil yakıtlar: FossilFuels Foton algılayıcı: Photodetector
Fosilleşme: Fossilization Foton bilimi: Photonics
Fot (lümen/cm aydınlanma birimi): Phot Foton düzeltimli görünge gözlemi:
Fotoağ yöntemi: Photogrid process Photoncorrelation spectroscopy
Fotobiyoloji: Photobiology Foton soğurumu: Photon absorption
Fotodiyot: Photodiode Foton yoğunluğu: Photon density

271
Fotonlu kuvvet mikroskobu Fry ayıracı

Fotonlu kuvvet mikroskobu: Photonic Fransız dekorlaması (cam): French


force microscope embossing
Fotonükleer: Photonuclear Fransiyum: Francium
Foto-ofset (basım): Photo-offset Frasch süreci (kükürt): Frasch process
Fotopolimer: Photopolymer Fraunhofer çizgileri: Fraunhofer lines
Fotorezist (ışık dirençli) (çoğuz): Fraunhofer kırınımı (ışık): Fraunhofer
Photoresist diffraction
Fotosel: Photocell; Photoelectric cell Frayberglit: Freibergite
Fotosentez: Photosynthesis Frémont deneyi: Frémont test
Fototransistör: Phototransistor Fren: Brake
Fototüp (mikroskop): Phototube Fren pabucu: Brake shoe
Foucault görüntülemesi: Foucault Fren pabucu kaplaması: Brake shoe lining
imaging Fren takozu: Sprag
Fourcault süreci (cam): Fourcault process Frenkel hatası (atom boşluğu): Frenkel
Fourier çözümlemesi (mat.): Fourier imperfection (=Frenkel defect)
analysis Freon: Dichlorodifloromethane
Fourier dizisi (mat.): Fourier’s series Freon (soğutucu gaz): Freon
Fourier Dönüşümlü Kızılötesi Fresnel (=10e12 hertz): Fresnel
spektroskopisi: Fourier Transform Fresnel denklemi: Fresnel’s formula
Infrared (FTIR) spectroscopy Fresnel görüntüsü: Fresnel image
Fourier dönüşümlü kızılötesi Fresnel kırınımı (ışık): Fresnel diffraction
spektroskopisi: Fourier transform infrared
Fresnel merceği: Fresnel lens
(FTIR) spectroscopy
Fresnel püskülleri (kırılım): Fresnel
Fourier dönüşümü (mat.): Fourier
fringes
transform
Fresnel zıtlığı: Fresnel contrast
Fourier yasası (ısı): Fourier’s law
Fretz-Moon boru tezgahı (dikişli boru):
Fowler çözeltisi (tıp): Fowler’s solution
Fretz-Moon tube mill
Fox-Flory çarpanları: Fox-Flory Freze bıçağı: Hob; Milling cutter; Cutter
parameters
Freze çakısı pensi: Collette
Fox-Flory denklemi: Fox-Flory equation
Freze makinası: Milling machine
Förster yarıçapı: Förster radius
Frezeleme: Milling; Hobbing
Fötr şapka: Fedora; Homburg
Frezeleme payı: Milling allowance
Frak: Dress suit; Frock coat; Tail coat
Frezelenmiş yüzey durumu: Milling
Frak gömleği: Dress shirt surface finish
Francala: Light bread Friedel Crafts çoğuzlaş(tır)ması: Friedel-
Francois fırını (kok): Francois oven Crafts polymerization
Francois-Rextroth fırını (kok): Francois- Friedel-Crafts tepkimesi: Friedel-Crafts
Rextroth oven reaction
Frankit: Franckeite Friedel-Crafts tezgenleri: Friedel-Crafts
Franklinit: Franklinite catalysts
Frank-Read kaynağı (dislokasyon): Frislebenit: Frieslebenite
Frank-Read source Fry ayıracı: Fry’s reagent

272
Ftalein

Ftalein: Phthlein
Ftalik anhidrit: Phthalic anhydride
Ftalik asit: Phthalic acid
Ftalosiyanin: Phthalocyanine
FTIR spektrometresi: FTIR spectrometer
Fuar: Exposition; Fair
Fug (çalgı): Fugue
Fuga: Joint gap
Fugasite: Fugacity
Fular: Muffler; Foulard
Fulerinler: Fullerenes
Fuller toprağı: Fuller’s earth
Fulleren borucuğu: Nanotube
Fuller-Lehigh değirmeni: Fuller-Lehigh
mill
Fumaks süreci (kükürt giderme): Fumaks
process
Fumeric asit: Boletic acid (=Fumaric acid)
Funda toprağı: Leaf mould
Furan: Furan (=Furfuran)
Furan reçineleri: Furan resins
Furanlı fırınlanmaz kum kalıplar: Furan
no-bake sand moulds
Furfural: Furfural
Furfuril alkol: Furfuryl alcohol
Furko cam çekme süreci: Fourcault
process
Furosemit: Furosemide (=Fursemide)
Fülminat: Fulminate
Füme cam: Smoked glass
Fümerik asit: Fumaric acid (=Boletic acid)
Füniküler: Funicular railway
Fünye: Detonafor
Füze: Missile
Füze: Projectile1
Füze: Rocket
Füzecilik: Missilery
Füzesavar: Antimissile
Füzesavar füze: Antiballistic missile
(ABM)

273
G
Gabardin (kumaş): Gaberdine Galtavlı: Galvanealed
Gabari: Gabarite Galtavlı sac: Galvanealed sheet
Gabnit: Gabnite Galvanik: Galvanic
Gabor odağı: Gabor focus Galvanik bakır kaplama: Galvanic
Gabro (felspatlı: Gabbro coppering
Gabya çubuğu (den.): Topmast Galvanik bırakıntı: Galvanic deposit
Gabya yelkeni (den.): Topsail Galvanik çift: Galvanic couple
Gadolinit: Gadolinite Galvanik dağlama: Galvanic etching
Gadoliniyum: Gadolinium Galvanik dizi: Galvanic series
Gadoliniyum asetat hidrat: Gadolinium Galvanik göze: Galvanic cell
acetate hydrate Galvanik kaplama: Galvanic coating;
Gadoliniyum bromür: Gadolinium Galvanic plating
bromide Galvanik renklendirme: Galvanic
Gadoliniyum ferrat: Gadolinium ferrate colouring
Gadoliniyum florür: Gadolinium fluoride Galvanik renklendirme süreci: Galvanic
colouring process
Gadoliniyum galyum garnet: Gadolinium
gallium garnet Galvanik sert krom kaplama: Galvanic
hard chrome plating
Gadoliniyum iyodür: Gadolinium iodide
Galvanik yenim: Galvanic corrosion
Gadoliniyum klorür: Gadolinium
chloride Galvanizleme: Galvanization
Gadoliniyum oksit: Gadolinium oxide Galvanizleme: Zincing (=Galvanizing)
Gadoliniyum perklorat: Gadolinium Galvanizleme süreci: Galvanizing process
perchloride Galvanizleme tankı: Galvanizing tank
Gaflet: Negligence Galvanizleme teknesi: Galvanizing tank
Gaga (sürahi): Spout Galvanizleme tesisi: Galvanizing plant
Gahnit: Gahnite Galvanizleme yunağı: Galvanizing bath
Galaksit: Galaxite Galvanizli: Galvanized
Galaktosemya (tıp): Galactosemia Galvanizli bakır tel: Galvanized copper
wire
Galaktoz: Galactose
Galvanizli boru: Galvanized pipe;
Galaktozlu glikozit: Galactoside
Galvanized tube
Galen: Galena
Galvanizli cıvata: Galvanized belt
Galenit: Glance lead; Galenite (=Galena)
Galvanizli çelik: Galvanized steel
Galenli: Galenical
Galvanizli çelik kablo: Galvanized steel
Galeri: Gallery cable
Galeyn: Gallein Galvanizli çelik sac: Galvanized steel sheet
Galik asit: Gallic acid; Trihydroxybenzoic Galvanizli çelik tel: Galvanized steel wire
acid
Galvanizli çelik tel (1 dk. kaplanmış tel):
Galmey: Galmei One-minute wire
Galon (4.546 lt): Gallon Galvanizli çivi: Galvanized nail
Galoş: Galosh Galvanizli metal: Galvanized metal
Galsama: Gill Galvanizli oluklu sac: Galvanized
Galtavlama: Galvannealing corrogated sheet
Galvanizli pilon Gamzele(n)me

Galvanizli pilon: Galvanized pylon Gama amino bütirik asit: Gamma Amino
Galvanizli sac: Galvanized sheet; Latten Butyric Acid (GABA)
(=Lattin) Gamma alumina: Gamma alumina
Galvanizli şerit: Galvanized strip Gamma bölgesi (Fe-C çizgesi ): Gamma
Galvanizli tel: Galvanized wire region
Galvanizli tel halat: Galvanized wire rope Gamma demir: Gamma iron
Galvanizli yüksek gerilim hattı direği: Gamma dengeleştirici: Gamma stabilizer
Galvanized pylon Gamma dengeleştirici öge: Gamma
Galvanografi: Galvanography stabilizing element
Galvanometre: Galvanometer Gamma detektörü: Gamma detector
Galvanometreli ayna: Galvanometric Gamma evresi: Gamma phase
mirror
Gamma globülin (tıp): Gamma globuline
Galvanometri: Galvanometry
Gamma halkası (Fe-C çizgesi ): Gamma
Galvanoplasti: Galvanoplasty
loop
Galvanoskop: Galvanoscope
Gamma ışın fotoğrafı: Gamma
Galvanostat: Galvanostat radiograph
Galyum: Gallium Gamma ışınımı: Gamma radiation
Galyum antimonid: Gallium antimonide Gamma ışınları: Gamma rays
Galyum arsenid: Gallium arsenide Gamma ışınları görüngesi: Gamma rays
Galyum bromür: Gallium bromide spectrum
Galyum demir üçoksit: Gallium ferric Gamma ışınları görüngeölçeri: Gamma
oxide rays spectrometer
Galyum florür: Gallium fluoride Gamma oluşturucu: Gamma former
Galyum fosfür: Gallium phosphide (=Austenite former)
Galyum hidroksit: Gallic hydroxide Gamma oluşturucu öge: Gamma forming
Galyum indiyum alaşımları: Gallium element
indium alloys Gamma örüt yapısı: Gamma crytal
Galyum indiyum denge dizgesi: Gallium structure
indium equilibrium system Gamma pirinci: Gamma brass
Galyum indiyum dengeli evre çizgesi:
Gamma radyografı: Gamma radiograph
Gallium equilibrium phase diagramme
Gamma radyografisi: Gamma
Galyum indiyum kolayeriri: Gallium
indium eutectic radiography
Galyum iyodür: Gallium iodide Gamma salıcısı: Gamma emitter
Galyum klorür: Gallium chloride Gamma sezici: Gamma detector
Galyum nitrür: Gallium nitride Gamma soğurumu: Gamma absorption
Galyum nitrür nanoteller: Gallium Gamma tanesi: Gamma grain (=Austenite
nitride nanowires grain)
Galyum oksit: Gallium oxide Gamma taraması: Gamma scanning
Galyum perklorat: Gallium perchlorate Gamma yapısı: Gamma structure
Galyum sülfat: Gallium sulphate Gamsele: Oilskin
Galyuma ilişkin: Gallic Gamze: Dimple
Galyumlu: Gallic; Gallous Gamzele(n)me: Dimpling

275
Gamzeleme taşlayıcısı Gaz çözümlemesi

Gamzeleme taşlayıcısı: Dimpling grinder Gayda: Bagpipe


Gamzeli: Dimpled Gaylusit: Gaylussite
Gamzeli kırılma: Dimpled fracture Gay-Lussac yasaları: Guy-Lussac’s laws
Gamzeli kırılma yüzeyi: Dimpled fracture Gayriresmi: Unofficial
surface Gayrisafi milli hasıla: Gross national
Gamzeli kopma: Dimple rupture product (GNP)
Gang: Gangue Gaz: Gas
Gang (mad.): Matrix Gaz ağı: Gas grid
Gangren: Gangrene Gaz akımı: Gas stream
Ganister: Ganister Gaz akış borusu: Flue pipe
Gar: Station Gaz akışı: Gas flow
Garaj: Garage Gaz alevi: Gas jet
Gardner çarpma deneyi: Gardner impact Gaz alevli süreçler: Gas-flame processes
test
Gaz algılayıcı: Gas sensor
Gardrop: Garderobe; Wardrobe
Gaz alıcı (madde): Getter
Gargara: Mouthwash
Gaz arıtma: Gas cleaning; Gas purification
Garnet taşı: Pyrope
Gaz arıtmacı: Gas cleaner
Garnierit: Garnierite
Gaz arzı: Gas supply
Garnizon: Garrison
Gaz ayırma: Gas separation; Atmolysis
Garrett haddesi (ince yuvarlaklar):
Garrett mill Gaz balonu: Gasbag
Gastrin: Gastrine Gaz basıncı: Gas pressure
Gastrit (tıp): Gastritis Gaz basınçölçeri: Tensimeter
Gastroloji: Gastrology Gaz beki: Gas burner
Gastroskop: Gastroscope Gaz beton: Gas concrete
Gatan görüntüleme süzgeci: Gatan Gaz boruhattı: Gas pipeline
imaging filter Gaz borusu: Gas pipe (=Gas piping)
Gauss (=1Maxwell/cm2 =10Weber/m2): Gaz boşal(t)ımı: Gas discharge
Gauss (G) Gaz boşaltımlı lâmba: Gas-discharge
Gauss akı kanıtsavı: Gauss’s flux theorem lamp
Gauss dağılım işlevi: Gaussian Gaz boşluğu: Gas pocket; (çelik) Blowhole
distribution function
Gaz bulucu: Gas tester (=Gas detector)
Gauss dağılımı: Gaussian distribution
Gaz cepciği: Gas pocket
Gauss eğrisi: Gaussian curve (=Normal
curve) Gaz çıkarıcı: Gas extractor
Gauss hata işlevi: Gaussian error function Gaz çıkarma: Degassification
Gauss mercek denklemi: Gaussian lens Gaz çıkımı: Gas evolution
equation Gaz çıkış borusu: Offtake
Gauss odağı: Gaussian focus Gaz çıkışı: Gas outlet
Gauss optiği: Gaussian optics Gaz çıkması (cam): Reboil
Gauss süreci: Gaussian process Gaz çöküntüsü: Gas cavity
Gaussölçeri: Gaussmeter Gaz çözümleci: Gas analyzer
Gayakol: Guaiacol (=Methyl catechol) Gaz çözümlemesi: Gas analysis

276
Gaz çözünürlüğü Gaz lambası

Gaz çözünürlüğü: Gas solubility Gaz gözenekleri: Gas holes; Gas pores
Gaz dağıtım borusu: Gas distribution pipe (metal)
Gaz dağıtımı: Gas distribution Gaz gözenekliliği: Gas porosity
Gaz dedektörü: Gas detector Gaz hamları: Gas blowpipe
Gaz değişmezi: Gas constant Gaz hattı: Gas line
Gaz deliği açma (kum kalıp): Venting Gaz haznesi: Pneumatic trough; (lamba)
Font
Gaz delikciği: Pinhole
Gaz hızbilimi: Gas kinetics
Gaz denetimi: Gas control
Gaz ısıtımlı: Gas heated
Gaz deneyi: Gas test
Gaz ısıtımlı fırın: Gas heated furnace
Gaz dengesi: Gas balance; Gas equilibrium
Gaz ısıtmalı alın kaynağı (ray): Gas-
Gaz denklemi: Gas equation heated butt-pressude method of welding
Gaz depolama: Gas storage Gaz içeriği: Gas concent
Gaz deposu: Gas tank; Gasholder Gaz kabarcığı: Gas bubble
Gaz derişimi: Gas concentration Gaz kaçağı: Gas leakage
Gaz dolaşımı: Gas circulation Gaz kaçağı bulucusu: Gas leak detector
Gaz donanımı takıtları: Gas fittings Gaz kaçırmaz: Gastight
Gaz doyumu: Gas saturation Gaz kalıntı (cam): Gaseous inclusion
Gaz durumu: Gaseous state Gaz kalması (tıp): Emphysema
Gaz durumunda: Gaseous Gaz kamışı: Gas blowpipe
Gaz düzenleci: Gas regulator Gaz kanalı: Gas flue
Gaz düzenleyici: Gas regulator Gaz kapanı: Gas trap
Gaz evresi: Gas phase Gaz kapma: Gas pick-up
Gaz fırını: Gas furnace; Gas oven Gaz karbonlayıcı: Gaseous carburizer
Gaz fitili: Gas mantle Gaz karışımı: Gas mixture
Gaz geçirgenliği: Gas permeability Gaz karıştırıcı: Gas mixer
Gaz geçirmez: Gas impermeable Gaz katranı: Gas tar
Gaz giderici (madde): Degasser Gaz kaynağı: Gas weld; (işlem) Gas
Gaz giderici eritken: Degassing flux welding
Gaz giderici flaks: Degassing flux Gaz kaynağı: Oxy-fuel gas welding (OFW)
Gaz giderici vakum haznesi (aygıt): Gaz kaynaklı: Gas welded
Vacuum tank degasser (VTD) Gaz kimyası: Gas chemistry
Gaz giderme: Degassing Gaz kinetiği: Gas kinetics
Gaz giderme birimi: Degassing unit Gaz koku: Gas coke
Gaz giderme kulesi: Degassing tower Gaz korumalı ark: Gas-shielded arc
Gaz giderme süreci: Degassing process Gaz kömürü: Gas coal
Gaz giderme tesisi: Degassing plant Gaz körüğü: Gas blower
Gaz giderme uygulaması: Degassing Gaz kromatogrifisi: Gas chromatography
operation Gaz kromatolojisi: Gas chromatology
Gaz girişi: Gas inlet Gaz kurumu: Gas cinders
Gaz gözeneği: Gas pocket; Gas cavity; Gaz külü: Gas cinders
(cam) Boil Gaz lambası: Gas lamp

277
Gaz lazeri Gaz yoğunlaşımı

Gaz lazeri: Gas laser Gaz şişkinliği (karın): Tympanites


Gaz lekesi: Gas mark Gaz tankı: Gasholder; Gas tank
Gaz maskesi: Gas mask Gaz tankı (e.m.): Buffer tank
Gaz meyzeri: Gas maser Gaz temizleci: Gas cleaner
Gaz molekülü: Gas molecule Gaz temizleme: Gas scrubbing
Gaz numunesi: Gas sample Gaz temizleme kulesi: Gas scrubber
Gaz numunesi alma: Gas sampling Gaz tepkimeleri: Gas reactions
Gaz ocağı: Gas oven; Gas cooker Gaz toplacı: Gas collector
Gaz odası: Gas chamber Gaz torbası: Gasbag; Ballonet
Gaz oksijen: Gaseous oxygen Gaz tortusu: Gas residue
Gaz olarak: Gaseous Gaz tutma: Occlusion
Gaz oluşturumu (mineral): Gaz tüketimi: Gas consumption
Pneumatolysis Gaz tüpü: Gas cylinder
Gaz oranı: Gas ratio Gaz türbini: Gas turbine
Gaz ölçme: Aerometry Gaz ucaylaması: Gas polarization
Gaz örnekleme: Gas sampling Gaz uçurma (numune): Bake out
Gaz örnekleme kabı: Gas sampling tube Gaz üfleme: Gas flushing (=Gas rinsing;
Gaz örtülü ark kaynağı: Gas shielded arc Gas stirring)
welding Gaz üfleme: Gas rinsing
Gaz örtülü kaynak: Gas shielded welding Gaz üreteci: Gas generator
Gaz örtülü volfram ark kaynağı: Gas Gaz üreteci: Gas producer
tungsten-arc welding (GTAW)
Gaz üretimi: Gas production
Gaz örtülü volfram ark kesmesi: Gas
Gaz veren: Gasser
tungsten-arc cutting
Gaz verici (cam fırını tabanı): Bubbler
Gaz patlayıcı: Gaseous explosive
Gaz verme (cam): Bubbling
Gaz püskürtme: Gas flushing (=Gas
rinsing ;Gas stirring) Gaz yağı: Paraffin oil (=Kerosene)
Gaz püskürtme dizgesi: Gas purging Gaz yakacı: Gas burner
system Gaz yakımlı fırın: Gas-fired furnace
Gaz salımı: Gas emission Gaz yakıt: Gaseous fuel
Gaz santralı: Gas plant Gaz yakıtlı: Gas fired
Gaz sezici: Gas tester (=Gas detector) Gaz yakıtlı fırın: Gas fired furnace
Gaz sıkışması: Gas entrapment Gaz yasaları (fiz.): Gas laws
Gaz sıvılaşması: Gas liquefaction Gaz yayılması: Gas evolution
Gaz sızdırmaz: Gasproof Gaz yayınımı: Diffusion of gases
Gaz sızıntısı: Gas escape Gaz yenimi: Gas corrosion
Gaz sobası: Gas-stove; Oil stove Gaz yıkama: Gas washing
Gaz soğurma: Gas absorption Gaz yıkama şişesi: Gas washing bottle
Gaz soğurma şişesi: Gas absorption bottle Gaz yıkayıcı: Scrubber
Gaz soğutucu: Gas cooler Gaz yoğunlacı: Gas condenser
Gaz süzgeci: Gas filter Gaz yoğunlaşabilirliği: Gas condensibility
Gaz şişesi: Gas bottle Gaz yoğunlaşımı: Gas condensation

278
Gaz yoğunluğu Gebelik hormonu (tıp)

Gaz yoğunluğu: Gas density Gazlı basınçlı sinterleme: Gas pressure


Gaz yoğunluğu ölçeri: Dasymeter sintering
Gaz yoğunlukölçeri: Aerometer Gazlı bez: Gauze
Gaz yükünleşimi: Gas ionization Gazlı fırın: Gas furnace
Gaz yüzermesi: Gas adsorption Gazlı ısıölçer: Gas thermometer
Gaz zehirle(n)mesi: Gas poisoning Gazlı ısıtma: Gas heating
Gazda karbonlama: Gas carburizing Gazlı kangren (tıp): Gas gangrene
Gazda sementasyon: Gas carburizing Gazlı kaplama: Gas plating (=Vapour
plating)
Gazda suverilmiş: Gas quenched
Gazlı karbon kaynağı (karbonlama):
Gazda suverme: Gas quenching
Gaseous source of carbon
Gazdan zehirlenme: Gas poisoning
Gazlı karıştırma (çelik): Gas stirring
Gazete: Gazette; Newspaper Gazlı kesici: Gas knife
Gazete kağıdı: Newsprint Gazlı metal ark kaynaklaması: Gas metal
Gazeteci kulübesi: Newsstand arc welding
Gazı giderilmiş: Degassed Gazlı metal arklı kesme: Gas metal arc
Gazı giderilmiş çelik: Degassed steel cutting
Gazı giderilmiş metal: Degassed metal Gazlı nitrürleme: Gas nitriding
Gazını boşaltma: Outgassing Gazlı perdeleme (çelik): Gas shrouding
Gazışıldama: Glowing Gazlı sıcaklıkölçer: Gas thermometer
Gaz-katı ayırımı: Gas-solid separation Gazlı siyanürleme: Gas cyaniding (=Gas
Gaz-katı ayırımı siklonu: Gas-solid carbonitriding)
separation cyclone Gazlı termometre: Gas thermometer
Gaz-katı tepkimeleri: Gas-solid reactions Gazlı yüzey (seramik): Gassy surface
Gazla ağartma: Gas bleaching Gazlık kömür: Gas coal
Gazla dağlama: Dry etching Gazlılık: Flatulence
Gazla ısıtılan: Gas fired Gazolin: Petrol (=Petroleum); Gasoline
Gazla kaşarlama: Gas bleaching Gazometre: Gas holder; Gas absorption
Gazla paklama: Gas pickling bottle
Gazla soğutulan: Gas cooled Gazoz: Soda
Gazla soğutulan tepkimeç: Gas cooled Gazoz makinası: Gasogene
reactor Gazölçer: Aerometer; Gas meter;
Gasometer; Eudimeter
Gazla soğutulmuş: Gas cooled
Gaz-sıvı metal tepkimeleri: Gas-liquid
Gazlanma (metal): Gassing
metal reactions
Gazlanma (porselen emaye): Gassing
Gazsızlanma süreci (cam): Fining
Gazlar mekaniği: Aeromechanics
Gazsızlaştırma kulesi: Degassing tower
Gazların soğurumu: Absorption of gases
Gazyağı: Kerosene (=Kerosine)
Gazlaş(tır)ma: Gassification
Gazyağı lâmbası şişesi: Lamp chimney;
Gazlaşım: Gassification Lamp glass
Gazlaştırılabilir: Gasifiable Gebe: Gravid
Gazlı: Gassy; Gaseous Gebelik hormonu (tıp): Progestrone
Gazlı akış basıncı ölçer: Sympiesometer (=Progestine)

279
Gebelik önleyici implantlar (tıp) Geçici sıvı evreli bağla(n)ma (seramikler)

Gebelik önleyici implantlar (tıp): Geç çatlama (dökme demir+pirinç):


Contraceptive implants Season cracking (=seasoning)
Gebelik önleyici koyuntu (tıp): Geç etki (tıp): Aftereffect
Contraceptive implants Geç ısı (Atom tepkimesi): After-heat
Gebelik önleyici rahim aygıtları (tıp): Geç katılaşan çimento: Slow setting
Contraceptive intrauterine devices cement
Gece başlığı: Nightcap Geç(ir)me: Transmittal
Gece kilidi: Night latch Geçen ışık: Transmitted light
Gece klübü: Nightclub Geçerli: Viable; Valid
Gece körlüğü (tıp): Moon-blindness Geçerli kılma: Enforcement
Gece körü: Night-blind; Moon-blind; Geçerli nicem sayısı: Good quantum
Moon-eyed number
Gece körü göz (tıp): Mooneye Geçerliliğini yitirme: Invalidation
Gece lâmbası: Night light Geçerlilik: Validity
Gece vardiyası: Night shift Geçersiz: Invalid
Gecekondu: Shanty Geçersiz değerlendirme: Invalid
Gecelik (giysi): Night clothes (=Night evaluation
robe) Geçersiz kılınmış: Invalidated
Gecik(tir)me: Delay; Retardation Geçersizlik: Invalidity
Gecik(tiril)miş: Delayed Geçi (hadde): Pass
Gecikinti: Hysteresis Geçi başına ezme (hadde): Reduction per
Gecikinti erki yitimi: Hysteresis energy pass
loss Geçi sırası (hadde): Pass sequence
Gecikinti halkası: Hysteresis loop Geçi tasarımı (hadde): Pass design
Gecikinti yitimi: Hysteresis loss Geçi yolluğu (hadde): Pass guides
Gecikme: Lagging; Time lag; Delay Geçici: Stopgap; Momentary; Temporary;
Tentative; Transient; Transitory;
Gecikmeli: Retarded; Delayed
Provisional; Impermanent
Gecikmeli akma: Delayed yielding
Geçici akım: Transient current
Gecikmeli çatlama: Delayed cracking
Geçici bağdaşım: Temporal coherence
Gecikmeli kırılma: Delayed fracture Geçici bozunum: Temporary deformation
Gecikmeli soğu(t)ma: Retarded cooling Geçici deneyler: Transient test
Gecikmeli yorulma: Static fatigue Geçici destek (maden): Temporary
Gecikmeli yumuşama (çelik): Delayed support
softening Geçici durum: Transience (=Transiency)
Gecikmesiz: Immediate Geçici gerilim (cam): Temporary stress
Geciktirici (madde-kimya): Retardant Geçici gerinim (cam): Temporary strain
(=Retarder)
Geçici işgörmezlik: Intermittent failure
Gecik(tiril)miş: Retarded
Geçici örgensel kaplama: Temporary
Geciktirme plâkası: Retardation plate organic coating
Geciktirme süzgeci: Delay screen (=Skim Geçici renk: Fugitive
strainer) Geçici sıvı evreli bağla(n)ma
Geç: Late (seramikler): Transient liquid-phase
Geç çatlama: Seasoning (TLP) bonding

280
Geçici sıvı evreli üretim Gedrit

Geçici sıvı evreli üretim: Transient liquid- Geçiş öğeleri: Transition elements
phase (TLP) processing Geçiş örgüsü: Transition lattice
Geçici tepki: Transient response Geçiş sıcaklığı (çarpma tokluğu):
Geçicilik: Transience (=Transiency) Transition temperature
Geçikmeli nötronlar: Delayed neutrons Geçiş süresi: Transition time
Geçikmiş balıkpullanması (seramik): Geçiş ücreti ödeme yeri: Tollgate
Delayed fishscaling Geçiş yapısı: Transition structure
Geçirgen: Permeable; Pervious Geçişen: Interpenetrating
Geçirgenlik: Permeability
Geçişen çoğuz ağı: Interpenetrating
Geçirim: Transmission polymer network
Geçirim katsayısı: Transmission Geçişim: Interpenetration
coefficient (=Transmittance)
Geçişim (kimya): Osmosis
Geçirim ölçümü (seramik tozlar):
Permeametry Geçişim basıncı: Osmotic pressure; Root
pressure
Geçirimli elektron mikroskobu:
Transmission electron microscope (TEM) Geçişim etkileşimleri: Osmotic
interactions
Geçirimli elektron mikroskopisi:
Transmission electron microscopy Geçişim ölçümü: Osmometry
Geçirimli florışıma mikroskopisi: Geçişim pompası: Osmotic pump
Transmitted fluorescence microscopy Geçişimli: Intermeshing
Geçirimli florışıma mikroskopisi: Geçişimli ağ: Interpenetrating network
Transmitted light interface microscope Geçişimölçer: Osmometer
Geçirinç: Transmission coefficient Geçişimsel: Osmotic
(=Transmittance); Permeance (H2O
vapour); Transmittance Geçişimsel basınç: Osmotic pressure
Geçirirlik: Permittivity Geçit: Vestibule; Walkway
Geçirme: Permeance Geçme: Driftbolt (=driftpin); Infiltration;
Geçirmez (sıvı, gaz): Impermeable; Fit; Shim
Impervious Geçme anahtar: Box wrench
Geçirmezlik: Impermeability Geçme boru: Drawtube
Geçiş: Transition Geçme çarklar: Mounted wheels
Geçiş bölgesi: Transition zone Geçme derece (döküm): Snap flask
Geçiş çözücüsü (numune hazırlama): Geçme freze: Arbor-type cutter
Transitional solvent Geçme kafa bitirimi: Bayonet cap finish
Geçiş dönemi: Transition period Geçme ray: Gauntlet
Geçiş durumu: Transition state Geçme sac: Match-plate
Geçiş evresi: Transition phase Geçme tahta: Matchboard
Geçiş kafesi (örütbilim): Transition lattice Geçmeli bindirme: Scarfing
Geçiş karbürü: Transition carbide Geçmeli ekyeri (marangozluk): Scarf
Geçiş metali karmaşıkları: Transition Geçmeli tahta kaplama: Drop siding
metal complexes
Gedanit: Gedanit
Geçiş metali oksitleri: Transition metal
oxides Gedik: Breach; Gap
Geçiş noktası (çarpma tokluğu): Gedik dişli: Gap-toothed
Transition point Gedrit: Gedrite

281
Gehlenit Gemi sacı

Gehlenit: Gehlenite Gelişmemiş ülke: Undeveloped country


Gehlerit: Gehlerite Geliştirilmiş balıkkemiği dişliler:
Geiger sayacı: Geiger counter Modified herringbone Gears
Geisdorfit: Geisdorffite Geliştirilmiş gaz soğutmalı tepkimeç:
Geisler ışılağı: Geissler tube Advanced gas-cooled reactor (AGR)
Gelberi: Skim bob; Skimmer; Rake Geliştirilmiş gaz türbinleri: Advanced gas
turbines
Geleneksel: Traditional; Conventional
Geliştirilmiş gereç mühendisliği:
Geleneksel cam: TraditionalGlass Advanced materials engineering
Geleneksel seramikler: Traditional Geliştirilmiş gereçbilim: Advanced
ceramics materials science
Gelgit devinimi: Reciprocating motion Geliştirilmiş gereçler: Advanced materials
Gelgitin geli: High tide Geliştirilmiş ısılyoğruklar: Advanced
Gelin şapkası: Juliet cap thermoplastics
Gelin teli: Tinsel Geliştirilmiş karmalar: Advanced
Gelip geçici yiten: Evanescent composites
Gelir: Earning; Yield; Income Geliştirilmiş lif destekli karmalar:
Gelir getiren yük (taşıt): Payload Advanced fiber-reinforced composites
Gelir sağlamayan: Uneconomical Geliştirilmiş metalbilim: Advanced
metallurgy
Geliş açısı: Angle of incidence
Geliştirilmiş seramikler: Advanced
Geliş açısı (x-ışınları): Glancing angle
ceramics
Geliş(tiril)miş: Advanced
Geliştirilmiş termoplastikler: Advanced
Geliş(tiril)miş: Improved thermoplastics
Geliş(tiril)miş nitelik: Improved quality Gemi: Vessel; Boat; Ship
Geliş(tiril)miş özellikler: Improved Gemi bayrakları: Bunting
properties
Gemi bordasında teslim: Free alongside
Gelişememe (tıp): Hypoplasia ship (FAS)
(=Hypoplasty)
Gemi boşaltma: Ship unloading
Gelişen: Developing
Gemi darası: Dead weight
Gelişigüzel: Haphazard; Arbitrary;
Random Gemi direği: Mast
Gelişigüzel numune: Random sample Gemi enkazı: Wreck
Gelişigüzellik: Randomness Gemi havuzu: Dock
Gelişim: Development Gemi inşaat mühendisi: Naval architect
Gelişme: Progress; Improvement Gemi inşaat mühendisiliği: Naval
architecture
Gelişmemiş: Unformed; Nascent;
Undeveloped; (uzuv vb.) Aplastic Gemi inşaatı: Ship building
Gelişmemiş alyuvar (tıp): Hematoblast Gemi kaburgası: Keel
Gelişmemiş beyin (tıp): Undeveloped Gemi kıçı: Stern
brain Gemi kızağı: Slipway
Gelişmemiş kaslar (tıp): Underdeveloped Gemi omurgası: Keel
muscles Gemi omurgası mastarı (döküm): Keel
Gelişmemiş kişilik: Undeveloped block
personality Gemi sacı: Ship plate

282
Gemi teknesi Geniş süpürge

Gemi teknesi: Hull Geniş açı: Wide angle; (90°-180°) Obtuse


Gemi topu metali: Admiralty gunmetal angle
Gemi yapımı: Ship building Geniş açılı (geom.): Obtuse angled
Gemi yükleme: Ship loading Geniş açılı delikli karanlık alan
Gemi yükü: Boatload; Shipload algılayıcısı (SEM): High-angle annular
darkfield detector
Gemi/uçak seyrüseferi: Navigation
Geniş açılı esnek saçılım (SEM): High-
Gemici pirinci: Admiralty brass angle elastic scattering (=Rutheford
Gemilere ilişkin: Naval scattering)
Geminin kayıtlı olduğu liman: Home Geniş açılı gelenışınlı elektron kırınımı:
port Large-angle convergent beam electron
Gemini™ merceği: Gemini™ lens diffraction
Gen iletim: Recombinant DNA Geniş açılı köşebentler: Wide flanged
Gen oluşan: Recombinant (=Gene shapes
splicing) Geniş açılı mercek: Fish-eye; Wide-angle
lens
Gen oluşumu: Recombination
Geniş açılı sınır: Large angle bounday
Genel: Universal; General
Geniş açılı tane sınırı: Large angle grain
Genel bakım: General overall
boundary
Genel dağılımlı çökelti: General
Geniş açılı üçgen (geom.): Obtuse angled
precipilate
triangle
Genel ekonomi: Macroeconomics Geniş açılı x-ışınları saçılımı: Wide-angle
Genel gaz denklemi: General gas equation x-ray scattering (WAXS)
Genel giderler: Overhead expenses Geniş ağızlı kaplar (cam): Wide mouth
Genel kimya: General chemistry containers
Genel Newton akışkanı: Generalized Geniş ağızlı satır: Broad hatchet
Newtonian fluid Geniş alanlı göz merceği: Widefield
Genel yenim: General corrosion eyepiece
Genel yolluk (pik döküm): Sow Geniş alanlı oküler: Widefield eyepiece
Genelleme: Generalization Geniş ayaklı profil: Broad flanged beam
Genelleş(tiril)miş: Conventional Geniş başlı çivi: Panel-pin
Genelleşmiş dövme: Conventional forging Geniş başlıklı I-profili: Wide flange beam
Genelleşmiş elyaf destekli beton: Geniş başlıklı I-profili haddesi: Wide
Conventional fibre-reinforced concrete flange beam mill
Genelleşmiş frezeleme: Conventional Geniş çizgiler: Broad lines
milling Geniş I-profili: Wide flange
Genelleşmiş gerilim: Conventional stress Geniş iz (cam): Deep-sleek
Genelleşmiş gerinim: Conventional strain Geniş kenar (yassı kütük): Wide side
Genelleşmiş silahlar: Conventional Geniş keski: Boaster
weapons Geniş paçalı pantolon: Oxford bags
Genelleşmiş yöntemler: Conventional Geniş perde (sinema): Wide-screen
techniques Geniş sıcak şerit haddeleri: Wide hot-strip
Genetik (tıp): Genetic (=Genetical) mills
Geniş: Extensive; Broad; Wide Geniş süpürge: Push broom

283
Geniş şerit Genlik

Geniş şerit: Broad strip; Wide strip Genleşimsel yumuşama noktası (cam):
Geniş şerit haddesi: Broad strip mill Dilatometric softening point
Geniş tabanlı kalıp (döküm): Big-end- Genleşirlik: Expansivity (=coefficient of
down mould expansion)
Geniş tabanlı putrel: Broad flanged beam Genleşme: Dilatation; Dilation; Expansion
Geniş taşçı kalemi: Boaster Genleşme bağlantısı: Expansion joint
Geniş tümleşim (transistör): Large scale Genleşme borusu: Expansion pipe
integration (LSI ) Genleşme çatlağı: Expansion crack
Geniş yassı çelik: Wide flat steel Genleşme eğrisi: Dilatometric curve
Genişle(t)me: Broadening Genleşme hızı: Rate of expansion
Genişlemiş kısım (kanal): Ampulla Genleşme katsayısı: Coefficient of
expansion
Genişleten: Dilatant
Genleşme körüğü: Expansion bellows
Genişletilmiş ağız: Flared end
Genleşme kuvveti: Expansion force
Genişletilmiş erke-yitimli ayrıntılı
yapı: Extended energy-loss fine structure Genleşme makarası: Expansion roll
(EXELFS) Genleşme ölçüm yöntemi: Dilatometric
method
Genişletilmiş uç: Flared end
Genleşme ölçümleri: Dilatometric
Genişletme: Dilatancy
measurements
Genişleyen kıskaçlar: Extending clamps
Genleşme ölçümsel: Dilatometric
Genişliğine konik tuğla: End skew on Genleşme ölçümü: Dilatometry
edge
Genleşme payı: Expansion allowence
Genişlik: Width; Breadth
Genleşme sonrası: After-expansion
Genişlikölçer: Width gage
Genleşme yatağı: Expansion bearing
Genize ilişkin: Guttaral
Genleşme yumuşaması sıcaklığı:
Genleme (dövme): Heading Dilatometric softening temperature
Genleşebilir: Dilatable; Expendable Genleşmeli geçirme: Expansion fit
Genleşen: Expansive Genleşmeölçer: Dilatometer
Genleşen buhar kapanı: Expansive steam Genleşmez cam: Zero-expansion glass
trap Genleşmiş: Expanded
Genleşen çimento: Expansive cement Genleştiren: Dilator
Genleşen grafit kalıp: Expendable Genleştirici: Dilative; Expander
graphite mould
Genleştirici malafa: Expander mandrel
Genleşen harç: Expansive mortar
Genleş(tiril)miş curuf (=sünger curuf):
Genleşen kalıba döküm: Expendable Expanded slag (=foamed slag)
mould casting Genleş(tiril)miş dışık: Expanded slag
Genleşen kalıp: Expendable mould (=foamed slag)
Genleşen maça (döküm): Expendable Genleş(tiril)miş yüksek fırın dışığı:
core Expanded blast-furnace slag
Genleşen metaller: Expanding metals Genleştirme süreci: Expanding process
Genleşen yapışkan: Expansive cement Genliği azalan dalga: Evanescent wave
Genleşik: Expanded Genliği azalmayan (fiz.): Undamped
Genleşik çoğuzlar: Expanded polymers Genlik: Amplitude

284
Genlik kiple(n)mesi Gereç maliyeti

Genlik kiple(n)mesi: Amplitude Gerçek görüntü: Real image


modulation Gerçek görüntü büyütücü mercek:
Genlik modülasyonu: Amplitude Positive lens
modulation Gerçek gözeneklilik: True porosity
Genlik zıtlığı: Amplitude contrast Gerçek ortalama: True mean
Gentamisin: Gentamicin Gerçek oylum: True volume
Genzel (tıp): Orinasal Gerçek parçacıklı karmalar: True
Geolin™ (Aluminyum parlatıcı): Geolin™ particulate composites
Geometri: Geometry Gerçek sayı: Real number
Geometrik: Geometric (=Geometrical) Gerçek soğuma hızı: Actual cooling rate
Geometrik boyutlar: Geometric Gerçek uç-numune etkileşimi: True tip-
dimensions sample interaction
Geometrik dizi: Geometric progression Gerçek yoğunluk: True density
Geometrik eşiz: Geometric isomer Gerçekleştirme: Realization
Geometrik eşizleme: Geometric Gerçeklik: Reality
isomerism Gerdanlık: Neclace
Geometrik eşizlik: Geometrical Gerdel: Pail
isomerism
Gerdirici: Bridle
Geometrik modelleme: Geometric
Gerdirme donanımı: Tension bridle
modelling
Gerdirme makarası: Tension reel
Geometrik optik: Geometrical optics
Gerdirme makası: Snub pulley
Geometrik ortalama: Geometric mean;
Geometrical average Gerdirme merdanesi (hadde): Bridle roll
Geometrik pay: Geometric tolerance Gereç: Implement; Material
Gerber yasası: Gerber’s law Gereç akışı: Material flow
Gerçeği söyleten ilaç (tıp): Truth drug; Gereç bozukluları: Material defects
Truth-serum Gereç deneme: Materials testing
Gerçek: True; Truth; Fact; Real Gereç denetim dizgesi: Material control
Gerçek atomsal çözünüm: True atomic system
resolution Gereç deneyleri: Materials tests
Gerçek büyütme (optik): Real Gereç devinimi: Materail movement
magnification Gereç gereksinimleri: Material
Gerçek çözelti: Actual solution requirement
Gerçek değil: Untrue Gereç gereksinme planlaması: Materail
Gerçek dışı: Unreal requirement planning
Gerçek dizey (mat.): Real matrix Gereç hareketi: Materail movement
Gerçek eğme: True bending Gereç hareketleri: Material handling
Gerçek genleşme (sıvı): Absolute Gereç işlevleri: Material functions
expansion Gereç işleyim: Materials processing
Gerçek gerilim: True stress Gereç işleyim yöntemleri: Materials
Gerçek gerilim -gerçek gerinim çizgesi: processing methods
True stress-true strain diagramme Gereç kaldırma: Materail removal
Gerçek gerinim: True strain Gereç maliyeti: Material cost

285
Gereç mühendisliği Geri ödenti

Gereç mühendisliği: Materials Gerginlik: Stiffness; Tension


engineering Gerginlik ayarı: Loop control
Gereç nitelendirme: Material Gerginlik ayarlayıcı: Looper
characterization Geri: Rear;Back; Reverse; Tail
Gereç seçenekleri: Material alternatives Geri akış: Reflux
Gereç seçimi: Material selection
Geri alan: Background
Gereç standartları: Material standards
Geri alan ışınımı: Background radiation
Gereç teknolojileri: Materials
Geri besleme: Feedback
technologies
Geri beslemeli denetim: Feedback control
Gereç tepkisi: Material response
Gereç yerine koyumu: Material Geri beslemeli denetim aygıtları:
substitution Feedback control devices
Gereç yönetimi: Materials handling Geri bildirim: Feedback
Gereç yönlendirme: Material handling Geri bükme deneyi: Reverse bend test
Gereç yönlendirme dizgesi: Material Geri çekiş: Back draft
handling system Geri çekme (şaloma): Flashback
Gereçbilim: Materials science Geri çekme pimi: Ejector return pin
Gereçler: Materials Geri çekme yayı: Back pull spring
Gereçlerin dayancı: Strength of materials Geri dönüş borusu: Return pipe
Gerekli: Unexpendable; Necessary Geri dönüşlü şişe: Multi-trip bottle
Gerekli şeyler: Necessaries (=Returnable bottle)
Gereksinim: Necessity Geri dönüşsüz: Irrevocable;
Gereksiz: Inessential; Unessential; Unrecoverable; Nonreturn
Unnecessary Geri dönüşsüz banka teminat mektubu:
Geren kas (tıp): Tensor Irrevocable letter of credit
Gerey: Tensor Geri dönüşsüz şişe: Nonreturn bottle;
Gereyler işlencesi: Calculus of tensors Single-trip bottle (One-way bottle)
Gergef: Tenter Geri dönüşsüz vana: Nonreturn valve
Gergef işi: Tapestry Geri emiş: Back draft
Gergef kancası: Tenterhook Geri gelmez: Irrevocable
Gergi (tıp): Tonus Geri iste(n)me: Reclamation
Gergi bozukluğu (tıp): Dystonia Geri isteme: Re-claim
Gergi çubuğu: Tie-rod Geri kalan: Lagging
Gergi halatı: Backstay Geri kalma: Lagging
Gergi kasnağı: Tension pulley Geri kayma: Backward slip
Gergi mili (dokuma): Breast beam Geri kazanılabilir: Recyclable
Gergi teli: Guy Geri kazanılabilirlik: Recyclability
Gergi yitimi: Atony (=Atonia) Geri kazanım: Recycling
Gergili kasınç (tıp): Tonic spasm Geri kazanım kutusu: Recycling bin
Gergin: Tight; Taut Geri kıvırma (kemer): Hemming
Gerginleş(tir)me: Stiffening Geri ödenmez: Nonrefundable
Gerginleştirme: Tautening Geri ödenti: Refund

286
Geri plan çıkarımı (görüntü) Gerilim ölçümüne ilişkin (elekt.)

Geri plan çıkarımı (görüntü): Gerilim çatlaması işgörmezliği: Stress-


Background subtraction cracking failure
Geri saçılım: Backscattering Gerilim çatlatması (akrilikler): Stress
Geri saçılmış elektron: Backscattered crazing
electron Gerilim çevrimi: Stress cycle
Geri saçılmış elektron algılayıcısı: Gerilim dağılımı: Stress distribution
Backscattered electron detector Gerilim denetleci: Potentiostat
Geri saçılmış elektron görüntülemesi: Gerilim derişimi: Stress concentration
Backscattered electron imaging Gerilim derişimi çarpanı: Stress-
Geri saçılmış elektron kırınımı: concentration factor
Backscattered electron diffraction Gerilim destekli yenilenme/
Geri saçılmış elektronlar: Backscattered yeniden kristallenme: Stress induced
electron recrystallization
Geri saçılmış Kikuchi kırınımı: Gerilim durumu (mek.): State of stress
Backscattered Kikuchi diffraction Gerilim düzen direnci (elekt.): Bleeder
Geri sıçrama (fizik): Restitution resistor
Geri taşma (kalp kanı): Regurgitation Gerilim eğimi (e=V/m): Electric field
Geri tepme: Backfire; Backlash Gerilim eşitleme tavı: Stress equalizing
Geri tepme basıncı: Back pressure anneal
Geri tepme subapı: Check valve Gerilim eşitlemesi: Stress equalization
Geri üfleme (cam): Blowback Gerilim farkı (elekt.): Potential difference
Geri vites: Reverse gear Gerilim genliği (mek.): Stress amplitude
Geri yansıma: Back reflection Gerilim gevşemesi: Stress relaxation
Geri yansıtmalı Laue kamerası: Back Gerilim giderilmiş metal: Stress relieved
reflection Laue camera metal
Geri yansıtmalı Laue yöntemi: Back Gerilim giderme: Stress relieving
reflection Laue method Gerilim giderme işlemi: Stress relieving
Gerici: Stretcher treatment
Geriden aydınlatma: Backlighting Gerilim giderme tavı: Stress relief anneal
Gerikazanım: Recovery Gerilim giderme tavlaması: Stress relief
annealing
Gerikazanım tesisi: Recovery plant
Gerilim gözesi: Stress cell
Gerileme (hastalık): Regression
Gerilim kırması: Stress fracture
Gerilen: Stretchy
Gerilim koruma körelimi (tıp): Stress
Gerilim (elekt): Tension; Potential;
protection atrophy
Voltage
Gerilim merkezleme: Voltage alignment
Gerilim: (mek.) Stress
Gerilim oranı: Stress ratio
Gerilim aktarma: Stress transfer
Gerilim oynaması (elekt.): Voltage
Gerilim alanı: Stress field
fluctuation
Gerilim aralığı: Stress range
Gerilim ölçümü (mek.): Stress
Gerilim artırıcılar: Stress raisers measurement
Gerilim çatlağı: Stress crack Gerilim ölçümüne ilişkin (elekt.):
Gerilim çatlaması: Stress cracking Potentiometric

287
Gerilim verimliliği (kaplama) Geriye eğilme

Gerilim verimliliği (kaplama): Voltage Gerilimölçerli: Potentiometric


efficiency Gerilimölçerli eşdeğerlenim:
Gerilim yeğinliği: Stress intensity Potentiometric titration
Gerilim yeğinliği çarpanı: Stress-intensity Gerilim-sayı (G-S) eğrisi (metal
factor (KI) yorulması): Stress-number (S-N ) curve
Gerilim yeğinlik aralığı: Stress-intensity Gerilim-sayı çizgesi: Stress-number
range diagram
Gerilim yoğunlaştırıcı: Stress Gerinim: Strain
concentrator Gerinim çözümlemesi: Strain analysis
Gerilim yükseltici: Stress raiser (=stress Gerinim çubukları (presleme): Strain
riser) rods
Gerilim-gerinim çizgesi: Stress-strain Gerinim dağılımı: Strain distribution
diagramme Gerinim durumu: State of strain
Gerilim-gerinim davranımı: Stress-strain Gerinim duyarlılığı: Strain rate sensitivity
behaviour (m)
Gerilim-gerinim eğrisi: Stress-strain Gerinim erki: Strain energy
curve
Gerinim genliği: Strain amplitude
Gerilim-kopma dayancı: Stress-rupture
strength Gerinim gevşemesi: Strain relaxation
Gerilim-kopma deneyi: Stess-rupture test Gerinim hızı: Strain rate
Gerilim-kopma deneyi (sürünme): Gerinim izleri: Strain markings
Stress-rupture test Gerinim izleyici(cam): Strain viewer
Gerilim-kopma eğrisi (sürünme): Stress- (=Polariscope)
rupture curve Gerinim sertleş(tir)me katsayısı: Strain-
Gerilim-kopma kırılması: Stress-rupture hardening coefficient
fracture Gerinim sertleş(tir)mesi: Strain
Gerilimli: Stressed; Off-temper hardening
Gerilimli bölge: Stressed zone Gerinim sertleş(tir)mesi hızı: Rate of
Gerilimli cam (suya damlatılmış): Prince strain hardening
rubert drop Gerinim sertleş(tir)mesi katsayısı:
Gerilimli korrozyon: Stress corrosion Modulus of strain-hardening (=Rate of
strain)
Gerilimli tel (elekt.): Live wire
Gerinim yaşlan(dır)ması: Strain aging
Gerilimli yaşlandırma: Stress ageing
Gerinim yaşlandırması gevrekleşmesi
Gerilimli yenim: Stress corrosion (düşük karbonlu çelik): Strain-age
Gerilimli yenim çatlakları: Stress- embrittlement
corrosion cracks Gerinimli: Strained
Gerilimli yenim çatlaması(GYÇ): Stress-
Gerinimli cam disk: Strain disc
corrosion cracking (SCC)
Gerinimli yapı: Strained structure
Gerilimli yenim kırıkları: Stress-
corrosion fractures Gerinimölçer: Strain gauge; Strainometer
Gerilimli yenim kırılması: Stress- Gerinimsiz nesnel mercek: Strain-free
corrosion fracture objective
Gerilimölçer (elekt.): Potentiometer Geriplan: Background
Gerilimölçer (mek.): Tensiometer Geriye eğik: Recurvate
(=Tensometer) Geriye eğilme: Recurvation

288
Geriye gitme Gevrek davranım

Geriye gitme: Regression Germanyum trasistor: Germanium


Geriye kaynaklama: Backhand welding transistor
Geriye kıvrılma: Retroflexion Germanyum yongası: Germanium chip
(=Retroflection) Germanyum zar: Germanium membrane
Geriye ölçütleme: Retrogradation Germanyumlu: Germanic
Geriye sayma: Countdown Germe: Tensioning; Stretching
Geriye sıkma: Backward extrusion Germe avadanı: Clamp jig
Germanit: Germanite Germe ayarlayıcı role: Dancer roller
Germanium: Germanium Germe çenesi: Clamp jaw
Germanyum alaşımları: Germanium Germe çubuğu: Jockey stick
alloys Germe düzeni: Jockey gear
Germanyum algılayıcı: Germanium Germe düzlemesi: Tension levelling
detector Germe gemi: Tension bridle
Germanyum arsenik sülfat camları: Germe gerinimleri: Stretcher strains;
Germanium-arsenic-sulphate Glasses Stretch strains (=Lüders lines)
Germanyum bromür: Germanium Germe izleri: Stretch strains (=Lüders
bromide lines)
Germanyum cevheri: Renierite Germe kasnağı: Jockey wheel
Germanyum doğrultucu (elekt.): Germe kuvveti(mak): Tension
Germanium rectifier Germe merdanesi (hadde): Tension roll
Germanyum eriyiği: Germanium melt Germeli biçimleç: Stretch former
Germanyum etoksit: Germanium Germeli biçimleme: Stretch forming
ethoxide Germeli çekme: Stretch-drawing
Germanyum florür: Germanium fluoride Germeli doğrultma: Stretcher-
Germanyum ikiklorür: Germanium straightening
dichloride Germeli doğrultmaç: Stretcher leveler
Germanyum ikioksit: Germanium Germeli numune tablası (TEM):
dioxide Straining stage
Germanyum iyodür: Germanium iodide Germeli zincir: Stud chain
Germanyum klorür: Germanium chloride Gersdorfit: Gersdorffite
Germanyum kristali: Germanium crystal Getr: Legging; Gambago
Germanyum metoksit: Germanium Geviş getirme: Regurgitation
methoxide Gevreğe benzer davranım: Quasibrittle
Germanyum nitrür: Germanium nitride behaviour
Germanyum oksit: Germanium oxide Gevrek: Biscuit; Brittle; Crisp
Germanyum örütlü yarıiletkeni: Gevrek alumina: Fryable alumina
Germanium crystal semiconductor Gevrek bakır: Dry copper
Germanyum örütü: Germanium crystal Gevrek benzeri davranım: Quasibrittle
Germanyum selenür: Germanium behaviour
selenide Gevrek çatlak: Brittle crack
Germanyum sülfür: Germanium sulphide Gevrek çatlak ilerlemesi: Brittle crack
Germanyum telerür: Germanium telurite propagation
Germanyum tozu: Germanium powder Gevrek davranım: Brittle behaviour

289
Gevrek erozyon davranımı Gırtlak gözlemleme (tıp)

Gevrek erozyon davranımı: Brittle Gevşeme süresi: Relaxation time


erosion behaviour Gevşetici (tıp): Laxative
Gevrek gereç: Brittle material Gevşetici hormon (tıp): Relaxin
Gevrek gümüş cevheri: Brittle silver ore Gevşeyen implant: Loosening implant
Gevrek işgörmezlik: Brittle failure Gevşeyen koyuntu: Loosening implant
Gevrek kaplama: Brittle coating Geykiyetit: Geikielite
Gevrek katı: Brittle solid Geyner (tıp): Locus
Gevrek kırılma: Brittle fracture Geyserit: Geyserite
Gevrek malzeme: Brittle material Gez (tüfek): Hindsight
Gevrek metal: Brittle metal Gezen: Walking
Gevrekleşme: Embrittlement Gezenek (mat.): Locus
Gevrekleşmiş: Embrittled Gezer direk (maden): Temporary prop
Gevrekleşmiş alaşım: Embrittled alloy Gezer dişli: Planet Gear
Gevrekleşmiş evre: Embrittled phase Gezer domuz damı (maden): Temporary
Gevrekleştiren: Embrittling chock
Gevrekleştiren çökelti: Embrittling Gezer döküm teknesi: Flying tundish
precipitate Gezer kaldırga/vinç: Gantry crane
Gevrekleştiren evre: Embrittling phase Gezer mikroskop: Mobile microscope
Gevrekleştiren öge: Embrittling element Gezer tandiş: Flying tundish
Gevreklik: Brittleness; Shortness Gezer vinç: Overhead crane
Gevreklik sıcaklığı: Brittle temperature Gezi: Travel; Trip
Gevreklik sıcaklık aralığı: Brittle Gezi filmi: Travel film
temperature range
Gezici kalıp: Floating die
Gevşe(t)me: Loosening; Unloosening;
Unwinding Gezici sertlikölçer: Portable hardness
tester
Gevşek: Sleazy; Ungirt; Slack; Loose;
Incompact; Limp Gezici tıpaç (boru çekme): Floating plug
Gevşek (doku): Hypotonic Gezinge (geo.): Trajectory
Gevşek dizili haddeleme: Loose pack Gezinti platformu (fabrika): Cat walk
rolling Ghosh yasası: Ghosh’s law
Gevşek geçme: Loose fit Gıcırtı: Rasping
Gevşek kablo: Slack cable Gıda: Food; Viand; Nutrition
Gevşek metal (kaplama): Loose metal Gıda zehirlenmesi: Botulism
Gevşek modeller (döküm): Loose pattern Gıdık: Jowl
Gevşek parça (kalıp): Loose piece Gıdıklama: Titillation
Gevşek toprak: Loam Gırtlağa ilişkin (tıp): Glottal; Laryngal;
Gevşem (yürek kası): Diastasis; Diastole Glottic
Gevşem basıncı (tıp): Diastolic pressure Gırtlak: Gullet; Glottis; Voice box; Larynx;
(tıp) Throat; (tıp) Oropharynx
Gevşeme: Relaxation
Gırtlak açımı: Laryngotomy
Gevşeme katsayısı (çoğuzlar): Relaxation
modulus Gırtlak ameliyatı (tıp): Laryngotomy
Gevşeme sıklığı (elekt.): Relaxation Gırtlak gözlemleci: Laryngoscope
frequency Gırtlak gözlemleme (tıp): Laryngoscopy

290
Gırtlak mikrofonu Giriş deliği

Gırtlak mikrofonu: Larynx microphone Giga: Giga


Gırtlak yangısı (tıp): Laryngitis Giga electron voltu (= 109 eV): Giga
Gırtlaksı: Glottic electron volts (GeV)
Gırtlaktan: Guttaral Gigahertz (= 109 Hz): Gigahertz (GHz)
Gışa: Tegument; Membrane Gilsonit: Gilsonite
Gibbs evre kuralı (P+F= C+2): Gibbs Gimelinit: Gmelinite
phase rule Ginzburg-London üstüniletkenlik
Gibbs işlevi: Gibbs function (=Free kuramı: Ginzburg-London
energy) superconductivity theory
Gibbs özgür erki ( F=H-TS ): Gibbs free Girdap: Gurge; Whirl; Eddy; Vortex
energy (F) Girdi: Input
Gibbs üçgeni ( üçlü denge çizgesi ): Gibbs Girdi-çıktı: Input-output
triangle Girilemez: Impenetrable
Gibbs-DiMarzio kuramı: Gibbs-DiMarzio Girilemezlik: Impenetrability
theory Girim: Penetration
Gibbs-Duhem denklemi: Gibbs-Duhem Girim derinliği: Depth of penetration
equation
Girim derinliği (X-ışınları): Penetration
Gibbs-Hemlholtz denklemi: Gibbs- depth
Hemlholtz equation
Girim etmeni (atom): Penetration factor
Gibi görünme: Simulation Girim hızı (elektrikli kimyasal işleme):
Gibi yapma: Simulation Penetration rate
Gibsit (yer b.): Gibbsite Girim sertliği: Penetration hardness
Gibsit katmanı: Gibbsite layer (=Indentation hardness)
Gidergen alan: Coercive field Girimölçer: Penetrameter
Gidergen kuvvet (Hc) (fiz.): Coercive Girimsizlik: Impenetrability
force Girinebilir: Penetrable
Gidergen mıknatıslanma (fiz.): Coercive Girinti: Dent; Indentation; Crater
magnetization Girinti (yüzey bozukluğu): Intrusion
Gidergen ucaylanma (fiz.): Coercive Girinti direnci: Dent resistance
polarization
Girinti kabuk (hadde): Rolled-in scale
Gidergenlik: Coercivity
Girinti tufal (haddelenmiş çelik yüzey):
Giderici: Suppresant Rolled-in scale
Giderilebilir nem (tuğla): Hygroscopic Girintiler (yüzey hatası): Pop-ins
water
Giriş: Vestibule; Hall; Mouth; Access;
Giderim: Relief Entrance; Inlet; Doorway; Entry
Giderimli parlatma: Relief polishing Giriş (bölüm): Introduction
Gidici: Downsprue (=sprue) Giriş açıklığı: Mouth
Gidici (döküm): Downgate (=sprue) Giriş basıncı: Intake pressure
(downsprue)
Giriş besleme merdaneleri (Elektrikli
Gidim izi: Trajectory kalay kaplama): Entry feed rolls
Gidiş geliş otobüsü: Shuttle bus Giriş bölümü (hadde): Entry section
Gidiş geliş servisi: Shuttle service Giriş deliği: Manhol; Feed inlet; (cam)
Gidon (bisiklet): Handlebar Inlet port

291
Giriş gerginliği (hadde) Gjer fırını

Giriş gerginliği (hadde): Entry tension Girişimölçer ile genleşme ölçümü:


Giriş gergisi (Elektrikli kalay kaplama): Interferometric dilatometry
Entry bridle Girişme: Undertaking
Giriş gerilimi (hadde): Entry tension Girit (pat.): Sinus
Giriş gerilme rolesi (hadde): Inlet tension Girme: Infiltration
reel Girme–çıkma fırın: In-and-out furnace
Giriş hızı (hadde): Entry speed Gitar: Guitar
Giriş izi (haddeleme): Entry mark Gittikçe incelen: Taper
Giriş kalınlığı (hadde): Entry thickness Giydirik metal: Clad metal
Giriş kasası (hadde): Entry guide box Giydirik metaller: Plymetals (=Clad
Giriş masası (hadde): Approach table metals)
Giriş oluğu (hadde): Running gate Giydirme: Dressing; Cladding (mek.)
(=Ingate) Giydirme camı: Cladding glass
Giriş role yolu: Ingoing roller table Giydirme gereçleri: Clad materials
Giriş role yolu (hadde): Mill approach Giydirme metal: Clad metal
table Giyilebilir: Wearable
Giriş sıcaklığı: Inlet temperature Giyilebilirlik: Wearability
Giriş ucu (hadde): Entry end Giyilmemiş: Unworn
Giriş yan yolluğu (hadde): Entry side Giyilmeye elverişli: Wearing
guide Giyim: Toilette; Dress
Giriş yeri: Entry Giyinme: Dressing
Giriş yolluğu: Inlet guide (=Entry guide) Giyotin: Shears; Guillotine
Giriş yolluğu (hadde): Entry guide Giyotin makas: Upcut shear; Shears;
Girişim (fiz.): Interference Down-cut shear; Guillotine cutter
Girişim eğrisi: Interferogram (=Guillotine shears)
Girişim filtresi (optik): Interference filter Giysi: Dress; Suit; Wear; Vestment;
Toggery; Garment
Girişim işletme: Enterprise
Giz: Secret; Latent
Girişim mikroskobu: Interference
Gizil çözücü: Latent solvent
microscope
Gizil erk: Potential energy
Girişim mikroskopisi: Interference
microscopy Gizil ısı: Latent heat
Girişim nesnel merceği/objektifi: Gizil sertleşme: Latent hardening
Interference objective Gizli: Latent; Secret
Girişim ölçümlü mikroskop: Gizli bozukluklar: Dormant defects
Interferometric microscope Gizli çivileme: Blind nailing
Girişim ölçümü: Interferometry Gizli geçme: Blind joint
Girişim renkleri: Interference colours Gizli ısı: Sensible heat
Girişim saçakları: Interference fringes Gizli mahzen: Cache
Girişim süzgeci: Interference filter Gizli süre (tıp): Latent period
Girişim yansımalı mikroskopi: Gizli tuzak: Booby trap
Interference reflection microscopy Gizyöney: Invariant vector
Girişimölçer: Interferometer Gjer fırını: Gjer’s kiln

292
GK test Göbek karbon içeriği (mek.)

GK test: PF test Glutamat eritken: Glutamate flux


Glaubert tuzu: Glaubert’s salt Glutamik asit: Glutamic acid
Glikojen: Glycogen (=Glutaminic acid)
Glikojen üretimi: Glycogenesis Glutamin: Glutamine
Glikol: Glycol Glükagon (hormon): Glucagon
Glikolik asit: Glycolic acid Glüon (fiz.): Gluon
Glikolipidler: Glycolipids Glütaraldehit: Glutaraldehyde
Glikoliz: Glycolysis Glütation: Glutathione
Glikoprotein: Glycoprotein Glüteli: Glutinous
Glikoz: Glucose (=Dextrose) Glüten: Gluten
Glikoz parçalanması: Glycolysis Glüten asidi: Glutaric acid
Glikozid: Glycoside Goblen: Gobelin
Glikozüri: Glycosuria Goblet: Goblet
Glimetit: Glimmetite Goldschmidt süreci (metalbilim):
Glioksal: Glyoxal Goldschmidt process
Gliptal: Glyptal Goldschmidt termit süreci: Goldschmidt
thermit process
Gliptal reçineler: Glyptal resins
Gomalaka: Shellfire
Gliseraldehit: Glyceraldehyde
Gonca vazosu: Bud vase
Gliserid: Glyceride
Gondol: Gondola
Gliserik asit: Glyceric acid
Gong: Gong
Gliseril kökü: Glyceryl radical
Gonyometre: Gonimometer
Gliserin: Glycerine (=Glycerol)
Gooch krozesi: Gooch crucible
Gliserol: Glycerol
Goodman yasası: Goodmann’s law
Glisidiller: Glycidyls
Gorham süreci: Gorham process
Glisin: Glycine
Goslarit: Goslarite
Gliyoma (tıp): Glioma
Gostarit (doğal ZnSO): Gostarite
Globar ( SiC direnc ): Globar
Gough-Joule olgusu: Gough-Joule effect
Globerit: Glauberite
Gould döner civa ocağı: Gould rotary
Globulin: Globulin
mercury kiln
Glokodot: Glaucodot
Göbeğe ilişkin (tıp): Umbilical
Glokofan: Glaucophane
Göbek: (mek.) Mandrel; Omphavos;
Glokoma (göz): Glaucoma (tıp) Umbilicus; Olmphalos; (met.) Core
Glokonit: Glauconite (=Terre-verte) Göbek (tıp): Navel
Glokonitli kil: Glauconite clay Göbek bağı (tıp): Umbilical cord
Glokonitli kum: Glauconite sand Göbek bileşimi (mek.): Core composition
Glukonat: Gluconate Göbek boyu delgisi: Radial drill
Glukonit: Gluconite Göbek çukuru (tıp): Umbilication
Glukoz asidi: Gluconic acid Göbek içyapısı (mek.): Core
Glukozit: Glucoside microstructure
Glukozüri (tıp): Glucosuria Göbek karbon içeriği (mek.): Core
Glutamat: Glutamate carbon content

293
Göbek karbonu (mek.) Gölgelenmiş maske

Göbek karbonu (mek.): Core carbon Göğüs zarında hava toplanması (tıp):
Göbek sertliği (mek.): Core hardness Pneumothoray
Göbekli: Ventricose Göğüse ilişkin (tıp): Thoracal
Göbekli tuğla: Cored brick Göğüse ilişkin (tıp): Thoracic (=Thoracal)
Göbeklilik: Ventricosity Göğüslü bindirme: Scarf
Göç: Migration Göğüslü bindirme: Scarfing
Göç önleme etmeni deneyi: Migration Göğüslük (=önlük): Bib
Inhibition Factor (MIF) test Gök cevher: Lapis lazuli
Göç(ürt)me deneyi (işlenebilirlik): Gök mavisi: Azure
Slump test
Gök taşı: Blue coppers (=Blue stone)
Göçme: Collapse; Implosion
Gök taşı: Blue stone
Göçme direnci (boru): Collapse resistance
Gök yakut: Hyacinth (zircon)
Göçük gövde (cam): Indented body
Gök yeşil (renk): Glaucous
Göçüm: Metastasis
Göçürtme: Slumping Gök zümrüt: Aquamarine
Göden (tıp): Rectum Gökdelen (bina): Skyscraper
Gödensel (tıp): Rectal Gökgözler: Telescope
Göğüs: Breast; Bosom; Thorax; Petto; Gökkuşağı taşı ıris: Iris (=rainbow quarta)
Breast; Larynx; (tıp) Chest Göktaş: Blue coppers (=Blue stone)
Göğüs açımı (tıp): Thoracotomy Göktaşı: Meteor; Meteorite; Aerolith;
Göğüs ağrısı (kalp): Angina pectoris Lazulite
Göğüs dinleme aygıtı (tıp): Sthetescope Göktaşı bilimi: Meteoritics
Göğüs duvarı (fırın): Breast-wall Göktaşı çakılı: Chondrule
Göğüs hastalıklarına ilişkin (tıp): Göktaşı demiri: Meteoric iron
Pectoral Gökyakut: Sapphire
Göğüs kafesi (tıp): Thorax Gökyakut bıçağı: Sapphire knife
Göğüs kemiği (tıp): Breastbone Gökyakuttan yapılmış: Sapphirine
(=chestbone)
Gökyüzü haritası: Planisphere
Göğüs kemiği (tıp): Chestbone
Göl bakırı ( Superior gölü): Lake copper
Göğüs kemiği (tıp): Sternum
Gölcük: Plash
Göğüs kemiği üst bölümü (tıp):
Manubrium Gölcükler (Büyük katışkı birikintileri):
Lakes
Göğüs kemiğine birleşmeyan kaburga:
False rib Gölek: Water hole
Göğüs kemiğine ilişkin (tıp): Sternal Gölge: Shadow; Umbra
Göğüs matkabı (tıp): Breast drill Gölge görüntü (STEM): Shadow image
Göğüs onarımı (tıp): Thoracoplasty Gölge resim (tezyinat): Grisaille
Göğüs ve göğüs boşluğuna ilişkin: Gölgeleme: Shadowing (met.)
Pectoral Gölgeleme açısı: Shadow angle
Göğüs zarı (tıp): Pleura Gölgelemeli elektron mikroskobu:
Göğüs zarı ameliyatı (tıp): Pleurotomy Shadow microscope
Göğüs zarı yangısı (tıp): Pleurisy Gölgelendirme: Shadowing
Göğüs zarına ilişkin (tıp): Pleural Gölgelenmiş maske: Shadow cast replica

294
Gölgelik Görünen

Gölgelik: Blind; Umbra; Window shade; Gönderim: Transmission; Dispatching


Canopy; Tunica; Sleeve Gönderim üzerine ödemeli: Cash on
Gömlek (mek.): Liner shipment (C.O.S)
Gömlek: Shirt Gönderme faturası: Shipping bill
Gömlek tutucu: Liner holder Göndermeç: Transmitter
Gömme: (e.m.numunesi) Embedding; Gönye: Square
(numune hazırlama) Mounting Gönye tezgahı: Bevelling board
Gömme başlı çivi: Blind nail Görece hız oluşturucu: Synchrocyclotron
Gömme başlı somun: Blind nut Görece yansıtım: Specular reflection
Gömme bileşikleri: Embedding Göreli: Relative
compunds
Görelilik kuramı: Theory of relativity
Gömme değirmen: Sinking mill
Görenek dışı: Unconventional
Gömme dolap: Closet
Görev: Assignment; Duty; Job; Service;
Gömme eklem (diş-çene ): Gomphosis Task; Work
Gömme hatası: Mounting artifact Görgü: Experience
Gömme kalıbı: Embedding mould Görkemli: Superb
Gömme numune (tıp): Specimen block Görme: Vision; Photoreception
Gömme ortamı: Embedding medium Görme belleği: Visual memory
Gömme ortamı: Mountant (=Mounting
Görme bozukluğu: Visual defect
medium)
Görme derinliği: Depth of focus
Gömme ortamı: Mounting medium
Görme duyusu: Eyesight
Gömme reçinesi: Mounting resin
Görme kuvveti: Sight
Gömme süreci: Mounting process
Görme ölçümü: Optometry
Gömme tozu: Mounting powder
Görme siniri (tıp): Optic nerve
Gömme uygulaması: Mounting
application Görme siniri (tıp): Photoreceptor
Gömü: Trove Görme siniri (tıp): Visual nerve
Gömüldürük: Yoke Görmezlik: Amaurosis
Gömülebilirlik: Embeddability Görsel: Visual
Gömülmemiş (metalbilim): Unmounted Görsel duyu: Visual sense
Gömülmemiş numune: Unmounted Görsel eğitim: Visual education
specimen Görsel eğitim araçları: Visual education
Gömülü (met.): Embedded; Mounted aids
Gömülü aşındırıcı: Embedded abrasive Görsel işitsel: Audiovisial
Gömülü atom yöntemi: Embedded atom Görsel işitsel araçlar: Audiovisial aids
method (EAM) Görsel işitsel eğitim: Audiovisial
Gömülü numune (metal): Mounted education
specimen Görsel işitsel eğitim gereçleri: Audiovisial
Gömüt: Tomb educational materials
Gön: Shagreen Görü: Intuition
Gönder: Flagpole Görülen: Visual
Gönder(il)me: Transmittal Görülür: Visible
Gönderici: Dispatcher Görünen: Visual; Apparent

295
Görünen genleşme Görüntü onarma

Görünen genleşme: Apparent expansion Görüngesel görüntüleme: Spectral


Görünen gözeneklilik: Apparent porosity imaging
Görünen oylum: Apparent volume Görüngesel ışınölçer: Spectrophotometer
Görünen yayınırlık: Apparent diffusivity Görüngesel ışınölçüm:
Spectrophotometry
Görünen yoğunluk: Apparent density
Görüngesel küçük ışıkölçer:
Görünge: Spectrum Microspectrophotometer
Görünge bilimi: Spectrology Görüngesel renk ölçümü:
Görünge çizgilerinin çok ince yapısı: Spectrocolorimetry
Hyperfine structure of spectrum lines Görüngesel seçerlik: Spectral selectivity
Görünge çizimi: Spectrography Görüngesel yansıma (tek dalga boyu):
Görünge çizimsel: Spectrographic Spectral reflectance
Görünge çözümleme: Spectral analysis Görüngesel yoğunluk: Spectral density
Görünge çözümlenmesi: Spectrum Görüntü: Image
analysis Görüntü basması: Image compression
Görünge görüntüleme: Spectral imaging Görüntü benzetimi: Image simulation
Görünge görüntüsü: Spectral image Görüntü bozukluğu (cam): Deviation
Görünge gözlemi: Spectroscopy Görüntü çemberi: Image circle
Görünge ışınölçer: Spectrobolometer Görüntü çözümleme: Image analysis
Görünge ölçümü: Spectrometry Görüntü çözümleme dizgesi: Image-
Görünge renkleri: Spectrum colours analysis system
Görünge resmi/fotoğrafı: Spectrogram Görüntü depolama: Image archiving
Görüngeçizer: Spectrograph Görüntü depolama yazılımı: Image
Görüngeçizimsel çözümleme: archiving software
Spectrographic analysis Görüntü dönmesi (e.m).: Image rotation
Görüngegözler: Spectroscope Görüntü düzlemi: Image plane
Görüngegözlere ilişkin: Spectroscopic Görüntü elde etme: Image acquisition
Görüngeölçer: Spectrometer Görüntü girişim mikroskopisi: Image
interference microscopy
Görüngeölçümsel: Spectrometric
Görüntü girişimi: Image interference
Görüngeölçümsel çözümleme:
Spectrometric analysis Görüntü işleme: Image processing
Görüngesel: Spectral Görüntü iyileştirme: Image enhancement
Görüngesel ayırma (florışımalı nesneler): Görüntü kangalları (e.mik.): Image coils
Spectral unmixing Görüntü karıştırma: Image mixing
Görüngesel bindirme: Spectral overlap Görüntü kaydetme: Image recording
Görüngesel çizgisel tarama: Spectral Görüntü kırpışması (radar): Bobbing
linescan Görüntü kurgulama: Image montaging
Görüngesel çözümleme: Spectral analysis Görüntü levhası: Image plate
Görüngesel dizi: Spectral series Görüntü modu: Image mode
Görüngesel duyarlılık: Spectral sensitivity Görüntü netliği: Image definition
Görüngesel görüntü: Spectral image Görüntü noktası: Image point
Görüngesel görüntü küpü (üç boyutlu Görüntü oluşumu: Image formation
grafik): Spectral image cube Görüntü onarma: Image restoration

296
Görüntü oranı (TV) Göz bebekleri denksizliği (tıp)

Görüntü oranı (TV): Aspect ratio Gösterge camı: Gauge-glass


Görüntü ölçme: Iconometry Gösterge çubuğu: Dipstick
Görüntü parlaklığı: Image gloss Gösterge sayısı: Index number
Görüntü plâkalı almaç: Image-plate Gösterge tablosu: Indicating panel
detector Göstergeç: Indicator
Görüntü plâkası: Image plate Gösteri: Exhibition
Görüntü sayısallaştırma: Pixelation Gösterici aygıt: Indicating instrument
Görüntü süzgeci: Image filter Göstermelik: Swatch
Görüntü uzaklığı: Image distance Götit: Goethite
Görüntü uzayı: Image space Götürü iş: Taskwork
Görüntü veritabanı: Image database Götürü iş dökümhanesi: Jobbing foundry
Görüntü yeğinliştireci: Image intensifier Götürücü (organlardan dışarı)(tıp):
Görüntü yitimi: Fade-out Efferent
Görüntü zıtlığı: Photometric contrast Götürücü kova: Skip car
Görüntü zıtlığı(mikroskop): Image Gövde: Body; (mek.) Housing
contrast Gövde (y. fırın): Stack
Görüntü zıtlığının devingen kuramı: Gövde altı (şişe): Heel
Dynamical theory of image contrast Gövde borusu (mikroskop): Body tube
Görüntüleme perdesi: Viewing screen Gövde çatlağı (şişe): Body cuts
Görüntülü uzaklıkölçer: Iconometer Gövde çizgileri: Body rings
Görünür: Visible Gövde duvarı (fırın): Ring wall
Görünür biriki (maden): Proved reserve Gövde kalıbı (şişe): Body mould
Görünür giringen (boya): Visible Gövde kalıp çizgisi çatlaması (cam):
penetrant Hairline cracking
Görünür ışık: Visible light Gövde maçası (döküm): Body core
Görünür ışık görüngesi: Visible spectrum Gövde zırhı: Body armour
Görünürlük: Visibility Gövdede kaba kalıp izi (cam): Open
Görünürlük bozukluğu (mercek): mould
Visibility distortion Göz: Eye; Eyehole
Görünüş: Configuration Göz akı: Sclera
Görüş: Opinion; Vision; Sight Göz akı yumuşaması (tıp): Scleromalacia
Görüş açısı: Angle of view; Visual angle Göz akını kısmen çıkarma: Scleretomy
Görüş alanı: Field of view; Visual field Göz akının iğneyle delinmesi (tıp):
Görüş alanını ölçme (tıp): Perimetry Scleronyxis
Görüş çizgisi: Line of vision Göz bankası (tıp): Eye bank
Görüş uzaklığı: Visibility Göz banyosu (tıp): Eye-bath
Görüşe engel olan: Blinding Göz bebeği (tıp): Pupil
Görüşölçer: Optometer Göz bebeği büzülümü (tıp): Miosis
Gösteren: Indicative (=Myosis)
Gösteren (şey): Indicant Göz bebeği büzülümü (tıp): Myosis
Gösterge: Indicant; Pointer; Indicator Göz bebeğinin renkli iç zarı (tıp): Uvea
Gösterge basıncı: Gauge pressure Göz bebekleri denksizliği (tıp):

297
Göz biçimli benek Göze (tıp)

Anisocoria Göz küresi: Orb


Göz biçimli benek: Ocellation Göz merceği: Eye lens
Göz bilgini: Opticist Göz merceği uyumu: Accomodation
Göz bilimi (tıp): Ophtalmology Göz muayene aygıtı: Orthoscope
Göz bilimsel uygulamalar: Göz perdesi: Cataract
Opthalmologic applications Göz siniri: Abducent nerve
Göz boyası: Eyeliner Göz siperi: Eyeshade
Göz çapaklanması (tıp): Hypopyon
Göz suyu: Eyewash
Göz çukuru altı (tıp): Suborbital
Göz titremi: Nystagmus
Göz çukuru altı kemiği (tıp): Suborbital
Göz uzmanı: Ophtalmologist
bone
Göz çukuruna ilişkin: Orbital Göz yangısı: Ophtalmia (=Ophtalmitis);
(tıp) Eye irritation
Göz demiri (den.): Bower anchor
Göz yangısı deneyleri (tıp): Eye irritation
Göz dibi (tıp): Eyeground tests
Göz dibi göreci: Ophtalmoscope
Göz yaşarması: Lachrymation
Göz dibi gözleyimi (tıp): Ophtalmoscopy
Göz yaşartıcı (tıp): Lachrymatory
Göz doktoru (tıp): Ophtalmologist
Göz yaşartıcı gaz: TearGas
Göz dökümleri: Eye castings
Göz yaşartıcı madde (tıp): Lachrymator
Göz fincanı: Eyecup
Göz yeri (mikroskop): Eyepoint
Göz göz: Alveolate
Göz yorgunluğu: Eyestrain
Göz hastalıkları uzmanı: Oculist
Göz yuvarlağı (tıp): Eyeball
Göz içi: Intraocular
Göz yuvarlağı kası (tıp): Extraocular
Göz içi mercek koyuntular: Intraocular
muscle
lens implants
Göz yuvası: Eye socket
Göz içi mercekleri: Intraocular lens
Göz implantı: Eye implant Göz zarı: Hyaloid membrane
Göz kapağı (tıp): Eyelid; Palbera Gözakı ameliyatı (tıp): Sclerotomy
Göz kapağı ameliyatı (tıp): Gözakı bistürisi (tıp): Sclerotome
Blepharoplasty Gözakı plastik cerrahisi (tıp): Scleroplasty
Göz kapağı bağlayıcı dokusu (tıp): Tarsus Gözbebeği (tıp): Iris (=rainbow quarta)
Göz kapağı kasıncı: Blepharospasm Gözbebeği genişlemesi (tıp): Mydriasis
Göz kapağı kırpışması (tıp): Gözbebeği yangısı (tıp): Iritis
Blepharospasm Gözbebekleriarası uzaklık: Interpupillary
Göz kapağı yangısı (tıp): Blepharitis; distance
Ophtalmia (=Ophtalmitis) Gözden çabuk kaybolan: Evanescent
Göz kararması (tıp): Grayout Gözden geçirme: Revision
Göz kaşınması: Eye irritation Gözden kaçmış: Unnoticed
Göz kırpıştırma: Twinkle Gözdevindiren (tıp): Oculomotor
Göz kırpma: Twinkle Gözdevindiren sinir (tıp): Oculomotor
Göz koruyucu: Eye protector nerve
Göz koyuntusu: Eye implant Göze: Alveolus
Göz kuruluğu (tıp): Xerophthalmia Göze (tıp): Loculus

298
Göze ayırtetme Gözeli yapı

Göze ayırtetme: Cell differentiation Göze uyması: Cellular adaptation


Göze azlığı (tıp): Hypoplasia Göze üre(t)mesi (tıp): CellGeneration
(=Hypoplasty) Göze yağı (tıp): Lipofuscine
Göze beslenmesi: Cell feed Göze yapısı: Cell structure
Göze bilimi: Cytology Göze yapısı görüngesi (tıp): Cell structure
Göze boyası (tıp): Cytochrome spectrum ( CCS )
Göze bozulumu (örütbilim): Cell Göze yapışması: Cell adhesion
distortion Göze yayılımı: Cell layout
Göze bölünmesi (tıp): Cell division; Göze yenidendoğumu (tıp): Cell
Segmentation regeneration
Göze büyüklüğü: Cell size Göze yozlaşması: Cytolysis
Göze çarpan: Marked Göze yutumu (tıp): Endocytosis;
Göze çekirdeği: Energid; Nucleus of cell Phagocytosis
Göze çeperi (tıp): Cell wall Göze yutumu hızbilimi (tıp): Kinetics of
Göze çözünümü: Cytolysis phagocytosis
Göze değişimi: Metaplasia Göze yutumu kötüleşmesi (tıp):
Phagocytosis impairment
Göze değişmezi: Cell constant
Göze zarı: Plasma membrane
Göze derişimi: Cell concentration
Göze zarı (tıp): Cell membrane
Göze devresi: Cell circuit
Göze zehirlenmesi: Cytotoxicity
Göze dışı: Extracellular
Göze zehirleyici: Cytotoxin
Göze dışı matris: Extracellular matrix
göze): Intranuclear
Göze duvarı: Cell wall
Gözeler: Cells (clayware)
Göze eriten (tıp): Lysin
Gözeler arası boyar madde (tıp):
Göze gerilimi: Cell potential Inclusion body
Göze içi (tıp): Intracellular Gözelerarası: Intercellular
Göze kalıtımı bilimi: Cytogenetics Gözelerarası grafit (met.): Intercellular
Göze kimyası: Cytochemistry graphite
Göze kurtuluş indisi (tıp): Cell survival Gözelerarası maddesi (tıp): Matrix
index Gözelere bölünme (tıp): Loculation
Göze kültürü (tıp): Cell culture Gözelerin ölü dokuya dönüşmesi (tıp):
Göze oluşumu: Cytogenesis Necrobiosis
Göze ortamlı tepki: Cell-mediated Gözelerin ölümü: Necrobiosis
responce Gözeleşme: Loculation
Göze öldüren: Cytolysin Gözeli: Alveolar; Cellular; Cellulous; (tıp)
Göze örgen: Organelle Locular
Göze sığası (kaplama): Cell capacity Gözeli arayüzey: Cellular interface
Göze sıvısı: Cell fluid Gözeli çökelme: Cellular precipitation
Göze tasarımı (kaplama): Cell design Gözeli dönüşüm: Cellular transformation
Göze tepkimesi: Cell reaction Gözeli katılaşma: Cellular solidification
Göze tutması: Cell adhesion Gözeli ötektik: Cellular eutecticc
Göz’e tutturulan mercekler: Contact Gözeli plastik: Cellular plastic
lenses Gözeli yapı: Cellular structure

299
Gözeli yapışkan Gözsüz

Gözeli yapışkan: Cellular adhesive Gözetleçe ilişkin: Microscopic


Gözenek: (met.) Pinhole; Alveolus; (met.) Gözetleçle görülemeyecek kadar küçük:
Blowhole; Alveolation; (met.) Pore Submicroscopic
Gözenekcik: Micropore Gözetleçle görülemeyen çökelti:
Gözenek büyüklüğü (met.): Pore size Submicroscopic precipitate
Gözenek büyüklüğü dağılımı: Pore size Gözetleçle inceleme: Micrography;
distribution Microscopic examination
Gözenek içeren: Poriferous Gözetleçle inceleme: Microscopy
Gözenek kapatıcı aygıt: Mogullizer™ Gözetleme: Lookout
Gözenek karmaşası (cam): Boiling Gözetleme deliği (fırın): Peep hole
Gözenek oluşturucu: Vesicant Gözetleme kulesi: Lookout tower
Gözetleme penceresi (TEM): Viewing
Gözenek oylumu: Pore volume
window
Gözenek ölçümü: Porosimetry
Gözle denetim: Visual control
Gözenek suyu (seramik): Pore water Gözle inceleme: Visual inspection
Gözeneklenmiş: Pored Gözle muayene: Visual inspection
Gözenekli: Reticular; Pored; Porous Gözle tutturulan mercekler: Contact
Gözenekli (balpeteği): Alveolate (d) lenses
Gözenekli alumina: Activated alumina; Gözlem: Observation
Porous alumina Gözlem balonu: Blimp
Gözenekli camlar: Porous glasses Gözlem evi: Observatory
Gözenekli döküm: Spongy casting; Blown Gözlemci: Observer
casting Gözleme: Pancake
Gözenekli kalıplar: Porous moulds Gözleme dışık/curuf: Pancake slag
Gözenekli koyuntu (tıp): Porous implant Gözleme ızgarası: Waffle iron
Gözenekli plastik deri: Poromeric Gözleme yapım (demir çelik): Pancaking
Gözenekli seramikler: Porous ceramics Gözlemleme: Observation
Gözenekli silika: Porous silica Gözlemleme açısı (o. mikroskop): Field
Gözenekli süzgeçler: Porous filters diameter
Gözenekli tapa: Porous plug Gözlerarası (tıp): Interocular
Gözenekli tel: Cuppy wire Gözlü akik: Eye agate
Gözenekli tuğla: Hydroceramic Gözlü kanca: Eyehook
Gözenekli vikor camı: Porous vycor glass Gözlük: Eyeglasses; Glasses; Specktacles
Gözenekli yatak: Porous bearing (Specks)
Gözenekli zar: Porous diaphragm Gözlük camı: Opthalmic glass; Spectacle
glass
Gözeneklilik: Porosity
Gözlük uzmanı: Optometrist
Gözenekölçer: Porosimeter
Gözlükçü: Optician
Gözeneksiz çelik: Cement steel
Gözmerceği (mikroskop): Ocular
Gözeneksiz döküm: Pore-free casting (=Eyepiece)
Gözenekten dışa atım: Exudation Gözmerceği borusu: Eyepiece tube
Gözenekten geçme: Permeation Gözmerceği mikrometresi: Eyepiece
Gözetleç: Microscope micrometer
Gözetleç camı: MicroscopicGlass Gözsüz: Eyeless

300
Göztaşı Gram yöntemi (pataloji)

Göztaşı: Blue jack; Blue metal Grafit lif: Graphite fibre


Gözü yaşaran (tıp): Lachrymose Grafit macunu: Graphite cement
Gözü yaşlı: Lachrymose Grafit maça (döküm): Graphite core
Gözünden yaş gelme (tıp): Lachrymosity Grafit oluşumu: Graphite formation
Gözyaşartıcı gaz: Tear-gas Grafit örtü: Graphite coating
Gözyaşı: Tear; Rheum Grafit pota: Black lead crucible; Graphite
Gözyaşı damlası: Teardrop crucible
Gözyaşı kemiği (tıp): Lacrimal bone Grafit temelli karbon refrakter: Graphite
Gözyaşı salgılaması (tıp): Lachrymation base carbon refractory
Gözyaşına ilişkin (tıp): Lachrymal Grafit tuğla: Karbate; Graphite brick
Grafik: Graph; Plot Grafit tüketimi: Graphite consumption
Grafik kağıdı: Graph paper Grafit ürün: Graphite product
Grafik kağıdı: Plotting paper Grafit yapraksıları: Graphite flakes
Grafit: Free carbon; Graphite Grafit yatak: Graphite bearing
Grafit aşılayıcı (gri d.d.): Graphite Grafit yumrusu: Graphite nodule
inoculant Grafit yumuşaması: Graphite softening
Grafit boru: Graphite tube Grafitle yağlanan yatak: Graphite
Grafit boru fırını: Graphite tube furnace lubricated bearing
Grafit boya: Graphite paint Grafitlen(dir)me (ısıl işlem):
Grafit büyümesi: Graphite growth Graphitization
Grafit çekirdeklenmesi: Graphite Grafitlen(dir)me (ısıl işlem): Graphitizing
nucleation Grafitlendirme fırını: Graphitizing
Grafit çökelimi: Graphite precipitation furnace
Grafit çökeltisi: Graphite precipitate Grafitleşmiş karbon (döküm): Graphitic
Grafit değirmeni: Graphite mill carbon
Grafit destekli aluminyum: Graphite- Grafitleyici: Graphitizer
reinforced aluminium Grafitli: Graphitic
Grafit direnç: Graphite resistor Grafitli ateş tuğlası: Kryptol; Graphite
Grafit elektrot: Graphite electrode refractory brick
Grafit elyaf: Graphite fibre Grafitli çelikler: Graphitic steels
Grafit elyaf reçine karmaları: Graphite- Grafitli dökme demirler: Graphitic cast
fibre-resin composites irons
Grafit epoksi karmaları: Graphite epoxy Grafitli katı yağ: Graphite grease
composites Grafitli tunç: Graphitic bronze
Grafit fırça: Graphite brush Grafitli yağ: Oil dag
Grafit hamuru: Graphite paste Grafitli yağlayıcı: Graphite lubricant
Grafit kalıp: Graphite mould Grafitli yenim: Graphitic corrosion
Grafit kaplama: Graphite coating Grafitsi: Plumbaginous
Grafit karbonu: Graphitic carbon Graham yasası (gaz yayınımı): Graham’s
Grafit katımı: Graphite addition law
Grafit küresi: Graphite spheroid Gram: Gramme
Grafit levha: Graphite plate Gram yöntemi (pataloji): Gram’s method

301
Gram-atom (Avogadro atom sayısı) Guatr (tıp)

Gram-atom (Avogadro atom sayısı): Gri düzey: Gray level


Gram-atom Gri görüntü: Halftone
Granit: Granite Gri kalay: Gray tin
Granit kırıntıları: Granite chips Gri nesne (fizik): Gray body
Granitli arduvaz: Black chalk Gri pik demiri: Gray iron
Granitli döşeme taşı: Granolith Griffith çatlak kuramı: Griffith crack
Granitten çökeltme cukuru: Float theory (=Griffith theory)
Granulit (yer.b): Granulite Griffith çatlak modeli: Griffith crack
Granulosit (tıp): Granulocyte model
Granül soda: Dense soda ash Griffith çatlakları: Griffith’s cracks
Gravimetre: Gravimeter Griffith çatlakları (cam): Griffith law
Gravür: Wood engraving Griffith denklemi: Griffith equation
Gravür süreci: Deep etch process Griffith kuramı: Griffith’s theory
Gravürleme: Deep etch process; Deep Griffith’in gevrek kırılma kuramı:
etching Griffith theory of brittle fracture
Gray haddesi: Gray mill Griffith’in işgörmezlik kıstası: Griffith
Greaves-Etchell fırını: Greaves-Etchell’s criteria of failure
furnace Griffith-Orowan-Irwin çözümlemesi:
Greenough stereomikroskobu: Griffith-Orowan-Irwin analysis
Greenough stereomicroscope Grignard ayırıcı: Grignard reagent
Greenwalt tıkız (=sinter) yatağı: Gri-kahverengi leke (cam): Gas mark
Greenwalt sinter bed
Grilik (cam): Greyness
Grena: Topazolite
Grillo süreci: Grillo process
Greninger çizelgesi: Greninger chart
Grinalit: Greenalite
Greninger-Toriano bağıntısı: Greninger-
Toriano relationship Griölçek görüntüsü: Grayscale image
Gres kutusu: Grease cup Grip (tıp): Influenza; Flue; Grippe
Gres lekeleri: Grease marks Grisen: Greisen
Gresleme: Greasing Grizofulvin: Griseofulvin
Grev: Strike Grizu (CH4+hava): Fire-damp
Greyder: Grader; Scraper Grossman çizgesi (suverme): Grossman
chart
Greyder bıçağı: Scraper blade; Grader
blade Gruner teoremi: Gruner’s theorem
Gri: Gray (= grey) Grunerit: Grunerite
Gri antimuan: Grey antimony Grup: Category; Group
Gri bakır (Gümüş minerali): Freibergite Grupfar: Sealed headlamp
Gri bakır sülfat cevheri: Fahl ore Grüneisen yasası: Grüneisen’s law
Gri bazalt: Tephrite G-S çizgesi (metal yorulması): S-N
Gri curuf: Grey slag diagramme
Gri dışık: Grey slag G-S eğrisi (metal yorulması): S-N curve
Gri dökme demir: Grey cast iron; Grey Guanidin: Guanidine
iron; Gray cast iron Guanin: Guanine
Gri dövme piki: Grey forge pig Guatr (tıp): Goiter

302
Guatrlı (tıp) Gümüş alaşımları

Guatrlı (tıp): Goitrous Güçlü: Strong


Gudde(tıp): Gland Güçlü çekirdeksel etkileşimler (fiz.):
Guerin süreci: Guerin process Strong nuclear interactions
Gugol (=10 ): Googol Güçlü fren: Power brake
Guillet çizgeleri: Guillet diagrams Güçlü torna: Power lathe
Guinier-Preston (GP) bölgecikleri: Güçölçer: Dynamometer
Guinier-Prestone (GP) zones Güçsüz: Asthemic
Gumit (Uranyum cevheri): Gummite Güçsüz (tıp): Weak
Guşa: Goiter; (tıp) Struam Güçsüzlen(dir)me: Attenuation
Guşalı: Goitrous Güçsüzlük: Asthenia
Gut hastalığı: Podagra Güçsüzlük (tıp): Weakness; Hyposthenia
Gutaperka: Gutta-percha Güderi: Buff; Ooze leather
Gübre: Dung; Manure; Fertilizer; Plant Güderi kaplı çubuk: Buff stick
food; Muck Güdü: Motive
Gübre arabası: Tumbrel Güdüm: Set point control (Servo control)
Gübre çatalı: Dung fork Güdümbilim: Cybernetics
Gübre tırmığı: Muckrake Güdümden çıkmış: Out-of-control
Gübrelik dışkı/fışkı: Manure Güdümleme: Cybernation
Gübrelik insan dışkısı: Night soil Güdümlü roket: Guided missile
Güç: Wattage; Power Güdümsüz: Nondirective; Undirected
Güç aktarımı: Power transmission Güğüm: Hydria
Güç çarpanı: Power factor Gühercile: Niter (=Nitre)
Güç dağıtımı: Power distribution Güherçile: Saltpeter
Güç faktörü: Power factor Gül goncaları (kaplama hatası): Rosebuds
Güç freni: Power brake Gül kuarz: Rose quartz
Güç gereksinimi: Power requirement Gül nezlesi (tıp): Rose fever
Güç kaynağı: Power supply Gül renkleri: Familla rose
Güç merkezi: Power plant (=Power Gül suyu: Rose water
station) Gülbezek: Rose window
Güç ölçme: Dynamometry Gülcük: Roseola (=Rose rash)
Güç sunumu: Power supply Güldürme gazı (N2O): LaughingGas
Güç tepkimeci: Power reactor Güldürücü gaz: Nitrous oxide
Güç üreteci: Power generator (=Laughing gas)
Güç verilmeyen süre (E.A.O.): Power-off Gülle: Cannonball
period Gülle doldurma: Shuttling
Güç yitiği: Power loss Gülle gibi: Weighty
Güç yükselteci: Power amplifier Gümbürde(t)me (elektrikli kaplama):
Güç yükseltimi: Power amplification Rumbling
Güç zinciri: Power chain Gümeç: Honeycomb
Güçlendirici: Booster Gümrüksüz liman: Free port
Güçlendirici (hastalık sonrası): Analeptic Gümüş: Silver
Güçlendirme: Reinforcing; Reinforcement Gümüş alaşımları: Silver alloys

303
Gümüş aluminyum dizgesi Gümüş pulcuklar

Gümüş aluminyum dizgesi: Silver Gümüş kaplama (cam): Silvering


aluminium system Gümüş kaplama nitelikli cam: Silvering
Gümüş aluminyum evre çizgesi: Silver quality Glass
aluminium phase diagram Gümüş kaplama yunağı: Silver bath
Gümüş arıtma: Silver refining Gümüş kaplanmış: Silver plated
Gümüş arsenat: Silver arsenate Gümüş kaplı: Silvered; Silver plated
Gümüş arsenit: Silver arsenite Gümüş kaplı bakır: Silver plated copper
Gümüş asetat: Silver acetate Gümüş karbonat: Silver carbonate; Gray
Gümüş bakır denge çizgesi: Silver copper silver
equilibrium diagram Gümüş kaşık: Silver spoon
Gümüş bakır dizgesi: Silver copper Gümüş katman: Silver case
system
Gümüş klorür: Argentous chloride; Silver
Gümüş benzoat: Silver benzoate chloride
Gümüş bıçak: Silver knife Gümüş kromat: Silver chromate
Gümüş bromat: Silver bromate Gümüş kumu(beyaz silika): Silver sand
Gümüş bromür: Silver bromide Gümüş kurşun cevheri: Silver lead ore
Gümüş cevheri: Embolite; Silver ore Gümüş kuyumcusu: Silversmith
Gümüş çatal: Silver fork Gümüş külçe: Silver ingot
Gümüş çinko pili: Silver zinc battery Gümüş lehimi: Silver solder
Gümüş çubuk: Silver rod Gümüş lehimi yapma: Silver soldering
Gümüş değişimli zeolit: Silver-exchanged Gümüş metavanadat: Silver metavanadate
zeolite
Gümüş nitrat: Silver nitrate
Gümüş dekorlama (cam): Yellow staining
Gümüş nitrit: Silver nitrite
(=silver staining)
Gümüş dörtflorborat: Silver Gümüş oksijen alaşımları: Silver oxygen
tetrafluoroborate alloys
Gümüş dörttungstat: Silver tetratungstate Gümüş oksijen dizgesi: Silver oxygen
system
Gümüş dövme: Silver beating
Gümüş oksit: Silver oxide
Gümüş elektrot: Silver electrode
Gümüş para standardı: Silver standard
Gümüş eşya: Silverware
Gümüş parlaklığı: Silver lustre
Gümüş florür: Silver flakes
Gümüş parlatıcı: Silver cleaner
Gümüş folyo: Silver fluoride
Gümüş parlatma macunu: Silver cleaner
Gümüş fosfat: Silver phosphate paste
Gümüş giderme: Desilverisation Gümüş perklorat: Silver perchlorate
Gümüş haddeleme: Silver rolling Gümüş permanganat: Silver
Gümüş hastalığı (tıp): Silver leaf disease permanganate
Gümüş hidrojenflorür: Silver Gümüş pırıltısı: Silver glance (=Argentite)
hydrogenfluoride Gümüş platin alaşımları: Silver platinum
Gümüş içeren: Argentous alloys
Gümüş işi (tezyinat): Silverwork Gümüş platin dizgesi: Silver platinum
Gümüş iyodat: Silver iodate system
Gümüş iyodür: Silver iodide Gümüş potası: Silver crucible
Gümüş kaplama: Silver plating Gümüş pulcuklar: Silver enhancement

304
Gümüş rengi Güneşlik

Gümüş rengi: Platinum blonde Gümüşlü telüryum: Graphic tellurium


Gümüş renkli: Silvery Gümüşlü zıtlık artırma: Silver
Gümüş saçması: Silver shot autometallography
Gümüş selenür: Silver selenide Gümüşlü zıtlık artırma: Silver
Gümüş sert lehimi: Silver brazing enhancement
Gümüş siyanat: Silver cyanate Gümüşölçümsel eşdeğerleyim (kim.):
Argentinometric titration
Gümüş siyanür: Silver cyanide
Gün aşırı gelen sıtma nöbeti (tıp): Tertian
Gümüş sofra takımı: Flat silver fever
Gümüş sülfat: Silver sulphate
Gün aşırı olan (tıp): Tertian
Gümüş sülfit: Silver sulphite
Günce: Diary
Gümüş sülfür: Silver sulphide
Güncel: Up-to-date
Gümüş tel: Silver wire
Güncelleştirme: Updating
Gümüş telürür: Silver telluride; Hessite
Gündem: Agenda (tekil agendum)
Gümüş temelli alaşımlar: Silver base
Gündüz fırını (cam): Day tank
alloys
Gündüz vardiyası: Dayshift
Gümüş tiyosiyanat: Silver thiocyanate
Güneş çarpması: Heat prostration;
Gümüş tozu: Silver powder
Sunstroke
Gümüş tuncu: Silver bronze
Güneş enerjisi: Solar energy
Gümüş üretimi: Silver production
Güneş enerjisi ölçeri: Pyrheliometer
Gümüş ürünleri: Silver products
Güneş erki: Solar energy
Gümüş varağı: Silver foil
Güneş geçirmez: Sunproof
Gümüş yunağı: Silver bath
Güneş görüngesi: Solar spectrum
Gümüş yünü: Silver wool
Güneş gözlüğü: Sunglasses
Gümüş zarf: Silver case
Güneş ısısı: Solar heat
Gümüş zincir: Silver chain
Güneş ışığı: Solar light; Sunlight
Gümüşi: Silvery
Güneş ışığıyla haberleşme: Heliography
Gümüşleme: Silvering
Güneş ışınımı: Solar radiation
Gümüşlenmiş: Silvered
Güneş lekesi: Macula solaris
Gümüşlü: Argentiferous
Güneş lekesi (cilt): Sunspot
Gümüşlü: Argentous
Güneş pili: Solar battery (=Solar cell)
Gümüşlü altın cevheri: Electrum
Güneş pili: Solar cell
Gümüşlü amalgam: Silver amalgam
Güneş saati: Sundial
Gümüşlü ayna: Silver mirror
Güneş siperliği: Sunshade
Gümüşlü dekorlama (cam): Silver
staining Güneş şapkası: Sunbonnet
Gümüşlü galen: Argentiferous galena Güneş şemsiyesi: Parasol
Gümüşlü kalay sülfür: Franckeite Güneş taşı (K-Al silikat): Sunstone
Gümüşlü kurşun sülfür: Argentiferous Güneş tedavisi (tıp): Heliotherapy
galena Güneşgözler: Helioscope
Gümüşlü sert lehim alaşımı: Silver Güneşle sağaltım (tıp): Heliotherapy
brazing alloy Güneşlik: Sunblind; Window blind;
Gümüşlü sert lehimleme: Silver brazing Parasol; Sunshade; Solarium; (oto.) Visor

305
Güneşte solmaz Güzellik ameliyatı

Güneşte solmaz: Sunfast Güvenlik gerilimi: Safe stress


Güney: South Güvenlik ışıtacı: Safety lamp(= Davy
Güngösterir (saat): Heliostat lamp)
Günışığı: Daylight Güvenlik kemeri: Life belt
Günlemeç: Logbook Güvenlik kilidi: Check lock
Günlük: Tacamahac (=Tacmahack); Güvenlik lâmbası: Safety light; Safety
Incense; Liquid stprax; Storax lamp (=Davy lamp)
Günlük döküm sayısı: Heats per day Güvenlik vanası: Bleeder (=Bleeder valve )
Günlük hazne: Day tank Güvenlik vanası: Check valve
Günlük sepet: Day-bin Güvenlik vanası: Safety valve
Günlük tank: Day tank Güvenlik vanası (y.fırın): Bleeder valve
Gürültü: Noise Güvenlik yönetmeliği: Safety regulations
Gürültü geçirmez: Noiseproof Güvercin göğüslü (tıp): Pigeon-breasted
Gürültü pisliği: Noise pollution Güvercin göğüsü: Pigeon breast
Gürültü yalıtımı: Noise insulation Güvercin göğüsü (kemik hastalığı):
Gürültüsüz: Noiseless Chicken breast
Gürz: Mace Güverte: Deck
Güve: Tineid Güverte üstü kamara (gemi): Trunk cabin
Güve yemez: Mothproof Güverte yükü: Deck cargo
Güve yemiş: Month-eaten Güzel koku: Scent
Güveç: Casserole; Escallop; Pipkin; Olla; Güzel kokulu: Balsamic
Pot; Stewpan Güzel sanatlar: Fine arts
Güven: Safety; Trust Güzel yazı: Calligraphy
Güvence: Guarantee Güzellik ameliyatı: Plastic surgery
Güvencesiz: Unsafe
Güvenilebilir: Trustable
Güvenilir: Reliable
Güvenilirlik: Reliability
Güvenilmez: Unreliable
Güvenle uçulabilir: Airworthy
Güvenli: Safe
Güvenli gerilim (tasarım): Safe stress
Güvenli patlayıcı (maden): Safety
explosive
Güvenli stok düzeyi: Safety stock level
Güvenlik: Safety
Güvenlik astarı: Safety lining
Güvenlik astarı dökülürleri: Safety lining
castables
Güvenlik camı: SafetyGlass
Güvenlik çarpanı: Safety factor
Güvenlik fitili (elekt.): Safety fuse

306
H
Haber bülteni: News sheet Hadde geçi tasarımı: Mill pass design;
Haber: Information Roll pass design
Haber: News Hadde geçisi: Mill pass; Roll pass
Haber bülteni: Newsletter Hadde giriş-çıkış levhaları: Fore plates
Haber dergisi: News magazine Hadde kalibresi: Roll pass
Haber süreci: Haber process Hadde mastarı: Roll calibre
Habersiz denetim: Spot checking Hadde motoru: Mill drive; Mill motor
Habis (ur): Malignant Hadde otomasyonu: Mill automation
Hadde pasosu: Mill pass; Roll pass
Habislik (ur): Malignance (=Malignancy)
Hadde sacı: Rolled sheet; Rolled plate
Hacamat (tıp): Cupping
Hadde tezgahı: Draw bench; Draw head;
Hacamat bardağı: Cupping glass Mill stand; Rolling stand
Hacamat fincanı: Cumping glass Hadde tufalı: Mill scale; Rolling scale
Hacim: Bulk Hadde ürünleri: Rolling mill products
Hacim merkezli: Body centred Hadde yayı: Mill spring
Hacim merkezli birim göze: Body centred Hadde yığını: Mill spack
unit-cell Hadde yolluğu: Apron
Hacim merkezli kare prizmalı: Body Hadde yüzeyi: Mill finish
centred tetragonal
Haddehane: Rolling mill
Hacim merkezli kare prizmalı kristal:
Haddeleme: Rolling
Body centred tetragonal crystal
Haddeleme çatlağı: Rolling crack
Hacim merkezli kare prizmalı yapı: Body
centred tetragonal structure Haddeleme ekseni: Rolling line
Haddeleme hızı: Rolling speed
Hacim merkezli kristal: Body centred
crystal Haddeleme kuvveti: Rolling force
Hacim merkezli küp: Body centered cube Haddeleme programı: Rolling
programme
Hacim merkezli küplü: Body centred
cubic Haddeleme süreci: Rolling process
Haddeleme sürtünmesi: Rolling friction
Hacim merkezli küplü metal: Body
centred cubic metal Haddeleme teknolojisi: Rolling
technology
Hacim merkezli yapı: Body centred
structure Haddeleme yöntemi: Rolling technique
Hacim ölçümü: Stereometry Haddeleme yönü: Rolling direction
Haddelenebilir: Rollable
Haç kesitli profil haddesi: Sack mill
Haddelenebilirlik: Rollability
Haç kesitli profiller: Cruciform sections
Haddelenmiş: Rolled
Hadde: Bloomery
Haddelenmiş alaşım: Rolled alloy
Hadde ayağı: RollHousing
Haddelenmiş altın (Pirinç: Rolled gold
Hadde ayağı: Rolling stand
Haddelenmiş aluminyum: Rolled
Hadde ayağı dizisi: Train of stands aluminium
Hadde bozuğu: Cobble Haddelenmiş bakır: Rolled copper
Hadde çatlağı: Rolling crack Haddelenmiş cam: Rolled glass
Hadde çıkış masası: Rear table Haddelenmiş çelik: Rolled steel; As rolled
Hadde ezmeleri: Mill drafts steel
Haddelenmiş çelik köşebent Hafniyum ikioksit

Haddelenmiş çelik köşebent: Rolled steel Hafif felçli (tıp): Paretic


section Hafif iş: Light duty
Haddelenmiş çelik profil: Rolled steel Hafif iş alaşımları: Light duty alloys
shape Hafif iş takımları: Light duty tools
Haddelenmiş çelik sac: Rolled steel sheet
Hafif iş tuğlaları: Light duty bricks
Haddelenmiş çelik ürünleri: Rolled steel
Hafif kazıntı (optik cam): Slight scratch
products
Hafif kruvazör: Light cruiser
Haddelenmiş çinko: Rolled zinc
Hafif makinalı tüfek: Automatic
Haddelenmiş çubuk: Rolled bar
rifle; Lewis gun; Light machine gun;
Haddelenmiş kiriş: Rolled beam Submachine gun; (ask.) Bren-gun
Haddelenmiş köşebent: Rolled section Hafif metal alaşımları: Light metal alloys
Haddelenmiş kurşun: Rolled lead Hafif metaller: Light metals
Haddelenmiş metal: Rolled metal Hafif nemli: Damp-dry
Haddelenmiş paslanmaz çelik: Rolled Hafif örtülü elektrot: Lightly coated
stainless steel
electrode
Haddelenmiş plastik: Rolled plastic
Hafif pahlanmış kenar: Smoothed edge
Haddelenmiş profil: Rolled shape
Hafif parlaklık: Lambency
Haddelenmiş sac: Rolled sheet
Hafif profil haddesi: Light section mill
Haddelenmiş ürün: Rolled product
Hafif profiller: Light sections
Haddelenmiş yapı: As-rolled structure
Hafif refrakterler: Light weight
Haddelenmiş yassı çelik ürünleri: Rolled refractories
flat steel products
Hafif sara (hastalık): Petit mal
Haddelenmiş yassı ürünler: Rolled flat
products Hafif soda: Light soda ash
Haddeli boyama: Roller coating Hafif süvari: LightHorse
Haddeli eğilmesi: Roll bending Hafif top (ask.): Light artillery
Haddeli yassılama: Roll flattening Hafif uçak: Light plane
Haddeli yivleme: Roll threading Hafif vurma: Flip
Haddeye uygunluk deneyi: Dump test Hafif yağ: Light oil
Hadfield çeliği: Hadfield steel Hafif yağ gerikazanımı: Light oil recovery
Hadfield mangan çeliği: Hadfield Hafif yanık: First-degree burn
manganese steel Hafif yara: Scotch
Hafıza kaybı (tıp): Amnesia Hafif zırhlı taşıyıcı (ask.): Bren-carrier
Hafif: Light Hafifçe çıkık çeneli (tıp): Mesognathic
Hafif alaşım: Light alloy Hafifçe çıkık çenelilik (tıp):
Hafif ateş (tıp): Febricula Mesognathism
Hafif bombardıman uçağı: Light bomber Hafifçe renklendirme: Tinging
Hafif çekilmiş: Light drawn Hafiflik: Lightness
Hafif dağlama: Light etching Hafniyum: Hafnium
Hafif damar (cam): Light cord Hafniyum bromür: Hafnium bromide
Hafif ezme: Saddening Hafniyum florür: Hafnium fluoride
Hafif ezmeli geçi: Pinch pass (=Skinpass) Hafniyum ikiborür: Hafnium diboride
Hafif ezmeli hadde: Light break down mill Hafniyum ikioksit: Hafnium dioxide

308
Hafniyum karbür Halkalı haddeleme

Hafniyum karbür: Hafnium carbide Halat kopması: Rope breaking


Hafniyum klorür: Hafnium chloride Halat sargısı: Whip
Hafniyum nitrür: Hafnium nitride Halat takımı: Tackle
Hafniyum oksiklorür hidrat: Hafnium Halat tamburu: Hoisting drum; Hoist
oxychloride hydrate drum
Hafniyum oksit: Hafnium oxide Halat teli: Rope wire; (asma köprü)
Hafniyum sülfat: Hafnium sulphate Bridge wire
Hafniyum sünger: Hafnium sponge Halat yapım evi: Ropery
Hafniyum tel: Hafnium wire Halatlı: Funicular
Hafniyum tozu: Hafnium powder Halatlı araba: Drag carrier
Hafniyum varak: Hafnium foil Halatlı ekskavatör: Dragline
Hafniyumlu zirkon minerali: Malacon Halatlı kazıcı: Dragline
Hafriyat: Digging Halatlı vinç: Rope hoist
Hafriyat: Excavation Halen olan: Occurent
Hagen-Poiseille denklemi: Hagen- Halet kolu: Strand
Poiseuille equation Halhal: Bangle
Hägg karbürü (Fe2C): Hägg carbide Halı: Carpet
Haigh yorulma makinası: Haigh fatigue Halı döşeme: Carpeting
machine
Halı döşenmemiş: Uncarpeted
Hâk edilmiş çelik ile basılan resim: Steel
engraving Halı saçağı: Web
Hak iddiası: Re-claim Halısız: Uncarpeted
Hakem: Umpire Halid camları: Halide glasses
Hakem deneyi (anlaşmazlık): Referee test Halidler: Halides
Haketme: Scribing Halka: Gyre; Annulus; Halter; Torus;
Toroid; Loop; Ring; Collet; Collar; Link;
Hâki (renk): Khaki
Collette; Grommet (= Grummet )
Hakiki: Real
Halka başlı civata: Wringbolt
Hakkak kalemi: Burin
Halka başlı vida: Screw eye
Hakkaklık: Carving; Stylography;
Lapidary; Engraving Halka biçimli: Toric; Round
Hakkından vazgeçme: Waiving Halka bilezik: Bangle
Haklılığı gösterilemez: Unjustifiable Halka delikli kalıp: Annular die
Haksız: Unjust; Unjustifiable Halka dişli: Ring gear
Hal: State Halka dövme: Saddling
Halat: Lashing; Rope; Cable Halka kesme (çoğuzlar): Ring scission
Halat düğümü: Blackwall hitch; Stevedore Halka maça (döküm): Ring core
knot Halka yolluk (döküm): Ring gate
Halat germe: Rope tensioning Halkalı: Annular; (kim.) Cyclic
Halat germe aygıtı: Rope tensioning Halkalı bileşikler: Cyclic compounds;
device Ring compounds
Halat gövdesi: Bight Halkalı civata: Ringbolt
Halat ipliği: Yarn Halkalı diyafram: Annular diaphram
Halat kasnağı: Rope wheel Halkalı haddeleme: Ring rolling

309
Halkalı kalıp Hamlaç

Halkalı kalıp: Annular die Ham bakır: Cement copper; Blind copper;
Halkalı kırıcı (seramik): Ring crusher Malleable copper; Black copper
Halkalı moleküller: Cyclic molecules Ham bakır izabesi: Black copper smelting
Halkalı parafin: Cycloparaffin Ham boraks: Tincal
Halkalı vida: Eyebolt Ham cam: Raw glass
Halkasal: Annular Ham cam elyafı: Basic glass fibre
Halkasal açıklık: Annular space Ham cevher: Run of mine
Halkasal karanlık alan algılacı: Annular Ham çelik: Crude steel
darkfield detector Ham deri: Shagreen; Parfleche; Rawhide
Halkasal meme: Annular bushing Ham dişli: Gear blank
Hall devingenliği (elektron): Hall Ham döküm: As-cast
mobility Ham döküm yapısı: As-cast structure
Hall etkisi: Hall effect Ham elyaf: Basic fibre
Hall katsayısı: Hall coefficient Ham gümüş: Doré silver
Hall olgusu: Hall effect Ham ipek: Raw silk
Hall süreci (Al): Hall process Ham iplik: Raw fibre
Hall yöntemi (e.mik.): Hall method Ham kauçuk: Latex
Hall-Herault aluminyum süreci: Hall- Ham kösele: Raw leather
Herault aluminum process Ham kurşun: Base bullion
Hall-Herault süreci (Al): Hall-Heroult Ham lif: Raw fibre; Basic fibre
process Ham lifler: Prepregs
Hall-Petch denklemi: Hall-Petch equation Ham madde: Raw material
Halmoz alma (cam): Skimming Ham metal: Blank
Halmoz alma deliği (cam): Skimming Ham metal tutucu: Blankholder
hole Ham meyve suyu: Verjuice
Halmoz gelberisi (cam): Skimmer rod Ham optik cam parçası: Chunk glass
Halmoz havuzcuğu (cam): Skimming Ham para: Stock
pocket Ham petrol: Crude oil
Halojen (kim.): Halogen Ham refrakter dolomit (%50
Halojen lâmba: Halogen lamp MgCO3+%50 CaCO): Raw refractory
Halojen zar: Halogen film dolomite
Halojenleşme: Halogenation Ham sıkıt: Green compact
Halojenli (kim.): Halogenous Ham sır: Raw glaze
Halojenli camlar: Halogen-containing Ham soda: Black ash
glasses Ham sodyum sülfat: Salt-cake
Halojenli organik çözücüler: Halogenated Ham şeker (şeker kamışı): Muscovado
organic solvents Ham şerbet: Raw juice
Haloysit: Halloysite Hamak: Hammock
Halpin-Tsai denklemi: Halpin-Tsai Hamam taşı: Mazarine
equation Hamburg beyazı: Hamburg white
Ham: Unrefined; Unbaked; Crude; Raw Hamilton kuralı: Hamilton’s principle
Ham ateş tuğlası kili: Ground fireclay Hamlaç: Torch; Burner

310
Hamlaç iğnesi Harman atma ağzı (cam fırın)

Hamlaç iğnesi: Jet needle Harç kireci: Dead lime


Hamlaçlı lehimci: Blowpipe solderer Harç teknesi: Hod; Keeve
Hamlık (tıp): Hypokinesia (=Hypokinesis) Harç tutması: Initial set
Hammersmith fırını: Hammersmith Hardal: Mustard
furnace Hardal gazı: Mustard gas
Hamule: Haul Hardal yakısı (tıp): Sinapism
Hamur: Paste Hareket: Locomotion
Hamur bıçağı: Pallet knife Hareket: Motion
Hamur kabartıcı: Baking powder Hareket dişlisi: Drive gear
Hamur macun: Pâte Hareket etüdü: Motion study
Hamur tahtası: Kneading table; Kneading Hareket etüdü: Motion study
trough Hareket kasları felci (tıp): Motor paralysis
Hamur yoğurucu: Dough mixer Hareket yeteneği yitimi(tıp):
Hamur/macun yapma: Impastation; Immobilization
Impasting Hareket zinciri: Drive chain
Hanawalt yöntemi (X-ışınları): Hanawalt Hareketli merdane (cam): Floating roll
method Hareketsiz: Motionless
Hançer: Dagger; Poniard Hareketsizleştirme: Immobilization
Hançere: Voice box; (tıp) Larynx; (tıp) Hareketsizlik (tıp): Hypokinesia
Glottis (=Hypokinesis)
Hançere üstü lenf dokusu şişkinliği (tıp): Hareli bezemeler (kırınım): Moiré
Adenoids patterns
Hançerimsi: Xiphoid Hareli desenler: Moiré patterns
Hangar: Hangar; Shed Harf: Letter
Hansgrig mağnezyum süreci: Hansgrig Harf biçimi: Typeface
magnesium process (=Hansgrig process) Harf dizme: Type-casting
Hansgrig süreci: Hansgrig process Harf dökümhanesi: Type foundry
Hanson-Van Winkle-Munning süreci: Harf kalıbı (basım): Mat
Hanson-Van Winkle-Munning process Harf metali (Pb+Sn): Type metal
Hap: Tablet; Pill Harf üstü simgesi: Tittle
Hap biçiminde: Pilular Harfleri dizilmiş: Type-cast
Hapsı: Pilular Haring gözesi: Haring cell
Harap kulübe: Hovel Harita: Cartogram; Map
Harbi: Ramrod Harita çıkarma: Mapping
Harbi bezi (tüfek): Swab Harita kitabı: Atlas
Harc sertleşmesi: Hardening of mortar Haritacılık: Cartography
Harcama: Expenditure Haritalama: Mapping
Harcamalar: Expenses Harman: Blend; Batch
Harcanamaz: Unexpendable Harman (fırın girdisi): Charge
Harcırah beyannamesi: Voucher Harman ağzı duvarı (cam): End wall
Harç: Daub; Mortar Harman akıntısı (cam): Batch stream
Harç bağı dayancı: Mortar bond strength Harman atma ağzı (cam fırın): Filling
Harç karışımı: Mortar admixture pocket

311
Harman atma ağzı (cam) Hassas döküm

Harman atma ağzı (cam): Dog house Harmanlanmış kalıp kumları: Blended
Harman bileşimi (cam): Composition molding sands
Harman bileşimi (cam): Percentage Harmanlayıcı: Rake; Blender
composition Harmoni özelliği: Tonality
Harman birleşimi (cam): Batch Harmonik devinim: Periodic motion
composition (=Batch formula) Harmotom: Harmotome
Harman bunkeri (cam): Batch bunker Harrington omur saptırma çubuğu (tıp):
Harman dairesi (cam): BatchHouse Harrington spinal distraction rod
Harman dövme: Threshing Harris denklemi (karbonlama): Harris
Harman dövme makinası: Threshing equation
machine (=Thresher) Harris süreci: Harris process
Harman gereçleri (cam): Batch materials Hartmann çizgileri: Hartmann lines
Harman karıştırıcı (cam): Batch mixer (=Lüders lines)
Harman karıştırma (cam): Batch mixing Hasar: Injury; Damage; Harm
Harman karıştırma teknesi (cam): Hasar oranı: Damage ratio
Mixing box
Hasara uğramamış: Undamaged
Harman kaybı (cam): Batch loss
Hasarlanmış: Damaged; Shatterred
Harman kulesi (cam): Batch tower
Hasarlı: Damaged
Harman kurutucusu (refrakter): Batch
drier Hasarsız: Undamaged
Harman nemi (cam): Batch moisture Hasat: Harvest
Harman örtüsü (cam): Blanket Hasgirg süreci (Mg): Hasgirg process
Harman reçetesi (cam): Batch formula Hasılat: Yield
Harman savurma: Winnow Hasır: Matting; Mat; Straw
Harman silosu: Storage hopper Hasır örgüsü: Matting; Matting; Couching
Harman tankı: Scale car Hasırlı damacana: Carboy
Harman taşı (cam): Batch stone Hasırlı şişe: Flask
Harman verici (cam): Batch charger Hasırsız: Matless
(=Batch feeder) Hassas: Fine; Tender
Harman verme: Charging Hassas bitirme: Superfinishing
Harman verme ağzı (cam fırını): Hassas çözümleme: Microanalysis
Charging end Hassas delme: Microdrilling
Harman verme bölgesi (fırın): Firing Hassas delme: Precision boring
zone; Charging zone
Hassas dilimleme: Precision slicing
Harman yığını (cam): Batch pile; Lump
Hassas dökme: Investing
Harmaniye: Cape
Hassas dökülmüş: Precision cast
Harmanlama: Blending
Hassas dökülmüş alaşım: Precision cast
Harmanlama alanı: Blending yard
alloy
Harmanlama karışımı: Blending mix
Hassas dökülmüş metal: Precision cast
Harmanlama makinası: Reclaimer metal
Harmanlama sahası: Blending yard Hassas döküm: Lost-wax process; Cire
Harmanlama silosu: Blending bin purdue process; Investment casting
Harmanlanmış: Blended (=Precision casting)

312
Hassas döküm (işlem) Haşıllama merdanesi (tekst.)

Hassas döküm (işlem): Precision casting Hasta bakıcı: Nurse


Hassas döküm alaşımı: Precision cast Hasta bakıcılık: Nursing
alloy Hasta dokuları kazıma (tıp): Erasion
Hassas döküm bileşiği: Investment Hasta muayene odası: Clinic
compound Hasta odası: Sickroom
Hassas döküm kalıpları: Investment Hasta yatağı: Sickbed
moulds
Hastalandıran: Sickening
Hassas döküm karışımı: Investment Hastalandıran (tıp): Pathogenic
mixture
Hastalandırma (tıp): Pathogenecity;
Hassas döküm önastarı: Investment Pathogenesis; Pathogeny
precoat
Hastalığın en şiddetli dönemi: Fastigium
Hassas dökümler (parça): Precision
Hastalığın gerilemesi (tıp): Lysis
castings
Hastalık: Infirmity; Illness; Sickness; (tıp)
Hassas dövme: Precision forging
Ailment
Hassas ince porselen: Tender porcelain
Hastalık belirtisi (tıp): Stigma
Hassas işleme: Precision machining
Hastalık bilimi (tıp): Nosology
Hassas kesim (cam): Fine cutting
Hastalık hafiflemesi (tıp): Catabasis
Hassas kırınım: Microdiffraction
Hastalık izi: Stigma
Hassas levha: Feeler plate Hastalık kalıntısı (tıp): Sequela
Hassas matkap: Jig borer Hastalık kapma: Infection
Hassas mercek: Microlens Hastalık krizi (tıp): Acme
Hassas odaklı radyografi (seramikler): Hastalık mikrobu (tıp): Pathogen
Microfocus radiography
Hastalık oluşum incelemesi (tıp):
Hassas parlatma: Fine polishing Epidemiology
Hassas plazmalı kesme: Fine plasma Hastalık seyir raporu (tıp): Casebook
cutting
Hastalık teşhisine yarayan (tıp):
Hassas püskürteç: Microinjector Pathognomonic
Hassas radyografi: Microradiography Hastalık yapmayan (tıp): Nonpathogenic
Hassas süzme: Microfiltration Hastalıklar bilimi (tıp): Pathology
Hassas talaş alma: Microchipping Hastalıkların bölüm ve betimleme bilimi
Hassas talaşlı imalat: Micromachining (tıp): Nosography
Hassas tartı: Precision scales Hastalıklı (tıp): Ailing
Hassas taşlama: Precision grinding; (cam) Hastane: Hospital
Smooth grinding Hastaneye yatır(ıl)ma: Hospitalization
Hassas tavlama: Fine annealing Hastelloy™ alaşımları: Hastelloys™
Hassas terazi: Trebuchet (=Trebucket) Hastingsit: Hastingsite
Hassas yoğunlukölçer: Microdensitometer Haşa: Saddlecloth
Hassas yuvarlaklar (çelik çubuk): Haşa (at): Caparison
Precision rounds Haşarat öldürücü (ilaç): Pesticide
Hassas zımbalama: Fine blanking Haşere: Insect
Hassas zımparalama: Fine grinding Haşıllama macunu (tekst.): Sizing paste
Hassaslık: Precision Haşıllama merdanesi (tekst.): Sizing
Hasta: Sick; Ill roller

313
Haşıllama sübyesi (tekst.) Hava keseciği (akciğer)

Haşıllama sübyesi (tekst.): Sizing Hava çekici: Air hammer


emulsion Hava çelikleri: Air hardening steels
Haşıllama yağı (tekst.): Sizing oil Hava çelikleri: Air quenching steels
Haşiş: Cannabis Hava deliği: Vent-hole
Haşiye: Marginalia Hava deliği borusu: Vent pipe
Haşlama: Searing Hava destekli biçimleme: Air-assist
Haşlamlılar toprağı: Infusorial earth forming
Hat borusu: Line pipe Hava devinim bilimi: Aerodynamics
Hat borusu nitelikli çelikler: Line-pipe- Hava devinimsel: Aerodynamic
quality steels Hava durumu: Weather condition
Hat frekansı: Line frequnecy Hava durumu göstergeci: Weatherglass
Hata: Defect; Fault; Error; Mistake Hava dümeni: Airfoil
Hatalı: Imperfect; Incorrect; Inexact; Hava etkileri: Atmospheric effects
Erroneous; Defective
Hava fanı (y.fırın): Turbo-blower
Hatalı çubuk: Defective bar
Hava fişeği: Skyrocket
Hatalı davranım (mek.): Erroneous
behaviour Hava freni: Airbrake
Hatalı dekor kesme (cam): Dim letters Hava freni (paraşüt): Drogue
Hatasız: Undefective Hava geçirmez: Air tight
Hatip kürsüsü: Podium Hava geçirmez: Airproof
Hatmi lokumu: Marshmallow Hava giderici (aygıt): Deaerator
Hattatlık: Calligraphy Hava girdisi: Air supply
Hatve: Pitch hava giriş – çıkış kapağı: Air vent
Hatveölçer: Pitch gauge Hava girişi: Air intake
Hausmanit: Hausmanite Hava göbekli (bobin-elekt.): Air-cored
Haussner süreci (sert krom kaplama): Hava haritası: Air map; Weather map
Haussner process Hava hattı: Overhead line
Hav: Fluff Hava hekimliği (tıp): Aeromedicine
Hava: Weather; Air; Atmosphere Hava hücresi: Air chamber
Hava – gaz oranı: Air-to-gas ratio Hava ısıldevinim bilimi:
Hava açıklığı: Air gap Aerothermodynamics
Hava akışı: Air-flow; Airflow Hava ısıtıcısı: Air heater
Hava alma borusu: Schnorkel Hava ısıtma kamarası: Checker
Hava aralığı: Air gap Hava içeriği: Air content
Hava basımı (= basınçlı hava): Air blast Hava ile gazı ayıran bölme duvarı (cam):
Hava basıncı: Atmospheric pressure Tongue tile
Hava basıncıölçeri: Manometer Hava kabarcığı: Air bubble
Hava beslemesi: Air supply Hava kabarcığı boşluğu: Air-bubble void
Hava bilimi: Meteorology Hava kablosu: Overhead cable
Hava cepleri (kil): Air pockets Hava kaçağı (cam): Indraft air
Hava cereyanı: Draft; Draught Hava kaçırmaz fırın: Air-tight furnace
Hava çanları (optik cam kusuru): Air Hava kayaklı gemi: Hovercraft
bells Hava keseciği (akciğer): Alveolus

314
Hava kilidi Havada suverme

Hava kilidi: Airlock Hava vanası: Air valve


Hava kirletici: Air pollutant Hava vurgunu (tıp): Aeroembolism
Hava kirliliği: Air pollution Hava yenimi: Atmospheric corrosion
Hava klapesi: Louver Hava yenimi direnci: Atmospheric
Hava köprüsü (uçak): Air bridge corrosion resistance
Hava kumandalı: Air operated Havacıl: Aerobic
Hava kütlesi: Air mass Havacıl (mikroorganizma): Aerobe
Hava odası: Air chamber Havacılık: Aviation
Hava örtüsü: Air jacket Havada mavileştirme bitirmesi: Air-
Hava perdesi: Air curtain blued finish
Hava postası: Air mail Havada oksitlenme: Air oxidation;
Hava püskürtme: Air injection Atmospheric oxidation
Hava savaşı: Air war Havada oksitlenme deneyleri: Air
oxidation tests
Hava sıcaklığı: Atmospheric temperature
Havada sertleşebilir: Air hardenable
Hava sıkışımı: Air entrainment
Havada sertleşebilir çelik: Air hardenable
Hava sıkışımlı beton: Air entrained
steel
concrete
Havada sertleşen çelikler: Air hardening
Hava sızdırmaz: Airproof; Airtight;
steels
Hermetic
Havada sertleşen kum: Air-set sand
Hava sızdırmaz fırın: Airtight furnace
Havada sertleşen refrakter harç: Air-
Hava silindiri: Air cylinder
setting refractory mortar
Hava simidi ( y.fırın ): Bustle main pipe
(= Bustle pipe) Havada sertleşen takım çeliği: Air
hardening tool steel
Hava simidi (y. fırın): Bustle pipe
Havada sertleşme: Self-hardening (=Air
Hava soğutmalı borular hardening)
(kılavuz çatal-cam): Mace pipes
Havada sertleştirilmiş: Air hardened
Hava subabı: Air cock; Ventil
Havada sertleştirilmiş çelik: Air hardened
Hava süzgeci: Air cleaner; Air filtre
steel
Hava süzme: Air filtration Havada soğutma: Air cooling
Hava tabancası: Air gun Havada soğutulmuş: Air cooled
Hava taşımacılığı: Air freight Havada soğutulmuş curuf: Air-cooled
Hava temizleme: Air cleaning slag
Hava termodinamiği: Havada soğutulmuş çelik: Air-cooled steel
Aerothermodynamics Havada soğutulmuş dışık: Air-cooled slag
Hava torbası: Air bag Havada soğutulmuş dışık betonu: Air-
Hava tulumbası: Air pump cooled slag concrete
Hava tüfeği: Air rifle Havada suverilen çelikler: Air quenching
Hava tüketimi: Air consumption steels
Hava üfleme: Air blowing Havada suverilmiş: Air quenched
Hava üfleme süresi (soba-y.fırın): On- Havada suverilmiş çelik: Air quenched
blast time steel
Hava üssü: Air base Havada suverme: Air quenching

315
Havada uçan Havasını alma süreci

Havada uçan: Airborne Havalı elektrik fırını: Electric muffle


Havadan havaya füze: Air-to-air missile furnace
Havadan yere füze: Air-to-surface missile Havalı fırın: Muffle furnace; Air furnace
Havagazı: Blue watergas; Producer gas Havalı güvenlik camı (oto): Tempered
Havai fişek: Fireworks safety glass
Havai fişekcilik: Pyrotechnics Havalı güvenlik camı (oto): Toughened
safety glass (=Tempered safety glass)
Havai hat arabası: Cable car
Havalı itici: Pneumatic pusher
Havalan(dır)ma: Airing
Havalı kavurma: Blast roaster
Havalandırıcı: Ventilator; Aerator;
Breather Havalı kenar silici püskürteçler:
Havalandırılabilir: Ventilable Pneumatic edge wiper jets
Havalandırılmış beton: Aerated concrete Havalı keski: Air chisel
Havalandırma: Aeration; Ventilation; Havalı keski tabancası: Pneumatic chisel
Fanning; (cevher) Weathering Havalı kireç püskürtme: Pneumatic lime
Havalandırma aygıtı: Ventilating injection
equipment Havalı kireç püskürtme dizgesi:
Havalandırma borusu: Air shaft Pneumatic lime injection system
Havalandırma boşluğu (bina): Air well Havalı pelte: Aerogel
Havalandırma deliği: Air vent Havalı plazma püskürtme: Air plasma
Havalandırma dizgesi: Venting system spraying (APS)
Havalandırma geçidi (maden): Air way Havalı sıkılama (kalıp): Air ramming
Havalandırma hücresi: Aeration cell Havalı sınıflandırma: Air classification
Havalandırma kanalı: Ventiduct Havalı su sisinde soğutma: Air-water mist
cooling
Havalandırmalı yunak: Aerated bath
Havalı şarj arabası(y. fırın): Pneumatic
Havalandırmalı yunakta nitrürleme:
skid car
Aerated bath nitriding
Havalı temizleme: Airblasting
Havalanmış (uçak): Airborne
Havalı tokmak: Pneumatic rammer
Havaleli: Top-heavy
Havalı yüklenti arabası: Pneumatic skid
Havalı: Pneumatic
car
Havalı aktarım: Pneumatic transfer
Havalı yüzdürme: Air floatation
Havalı ark flaması: Arcair torch
Havan: Mortar
Havalı asıltı: Aerocolloid
Havan eli: Pestle
Havalı ayırıcı: Pneumatic separator
Havan topu: Howitzer
Havalı bükme kalıbı: Air bend die
Havan ve tokmak (cam): Mortar and
Havalı bükme kalıbında bükme: Air
pestle
bending
Havanın soğuma ve buharlaşma ölçeri:
Havalı cam: Tempered glass; Toughened
Kata thermometer
glass
Havaölçer (Kupol ocağı): Orifice plate
Havalı çekiç: PneumaticHammer
Havalı delgi: Pneumatic drill Havaparası: Key money
Havalı devre kesici: Air blast circuit Havası boşaltılmış: Deflated
breaker Havası boşaltılmış oylum: Vacuum
Havalı dövme tabancası (döküm): Havasını alma: Deairing; Deaeration
Pneumatic rammer Havasını alma süreci: Deaeration process

316
Havasını boşaltma Hazımsızlık (tıp)

Havasını boşaltma: Deflation; Havşa matkabı: Countersink


Vacuumization Havşalı: Countersunk
Havasını giderme: Deaeration; Deairing Havuç boya: Xanthophyll
Havasız: Anaerobic Havuç özü: Carotene
Havasız kurutma: Lyopbilization Havuçsu tane: Columnar grain
Havasız organizmalar: Anaerobic Havuçsu tane bölgesi: Columnar zone
organisms Havuçsu tane büyümesi: Columnar
Havasız tuğla: Deaired brick growth
Havasız yapıştırıcı: Anaerobic adhesive Havuçsu yapı: Columnar structure
Havasızlıktan boğulma (tıp): Asphyxia; Havuz: Receptacle; Bath
Asphyxiation Havuz derinliği (döküm haznesi): Pool
Havaya dayanıklı: Weatherproof depth
Havaya ilişkin: Atmospheric Havuz voltajı (elektroliz): Tank voltage
Havaya kalkma: Levitation Havuzcuk (cam fırını): Side pocket; Slag
Havaya karşı korunaklı: Weatherproof pocket; (cam) Basin
Havaya şahlanma: Underdraught Havuzdan çıkarma (gemi): Undocking
(=Underdraft) Havuzlama: Lockage
Havaya yüksel(t)me: Levitation Havya: Soldering iron
Hava-yakıt oranı (fırın): Air-fuel ratio Havya başı: Bit
Hava-yakıt oranı denetleci (fırın): Air- Haworth deneyi (aşınma): Haworth test
fuel ratio controller Haya: Testicle
Hava-yakıt-gaz brülörü: Air-fuel-gas Hayalet: Ghost
burner Hayalet çizgiler (hadde): Ghost lines
Hava-yakıt-gaz karışımı: Air-fuel-gas Hayalojen: Hyalogene
mixture Hayati: Vital
Hava-yakıt-gaz yakıcısı: Air-fuel-gas Hayati kimya: Biochemistry
burner
Hayati uzuvlar (tıp): Vitals
Havayazar (basınç: Meteograph
Hayvan kabuğu: Carapace
Havayolu: Airline; Airway Hayvan kimyası: Zoochemistry
Haversian dizgesi: Haversian system Hayvan kömürü: Animal charcoal
Havı dökülmüş: Threadbare (=Bone char; Bone black)
Havlı: Pilose (=Pilous; Pileous) Hayvan postu doldurma: Taxidermi
Havlu: Towel Hayvan sürüsü: Pod
Havlu askılığı (duvar): Towel rail Hayvan tersi: Dung
Havluluk: Towel rail Hayvan yağı: Fat
Havluluk kumaş: Toweling Hayvan yağları: Animal fats
Havsala (tıp): Pelvic cavity; Pelvis Hayvandan insana aşılanan (doku):
Havsız: Threadbare Zooplastic
Havşa: Counterbore; Pouring cup; Sink Hayvandan insana doku aşılama (tıp):
shaft; (döküm) SprueHole Zoografting (=Zooplasty)
Havşa açma: Countersinking; Roll Hazelette süreci: Hazelette process
threading; Counterboring; (mak) Sinking Hazıma ilişkin: Peptic
Havşa kesici (döküm): Sprue cutter Hazımsızlık (tıp): Indigestion

317
Hazır değil Helyum

Hazır değil: Unavailable Hedvall olgusu (seramik): Hedvall effect


Hazır durumda: Stand-by Hegeler fırını: Hegeler furnace
Hazır giyim: Ready-made; Ready-to-wear Heisenberg belirsizlik kuralı:
Hazır ürün: Finished product Heisenberg’s uncertainity principle
Hazır yakıt: Canned fuel Hekim: Physician
Hazırlama: Preparation Hekimliğe giriş: Premedical
Hazırlama artığı (maden): Tailing (Tail) Hekimliğe hazırlık (tıp): Premedical
Hazırlama ayağı (hadde): Rougher; Hekimlik ruhsatı verme: Licentiation
Roughing down stand (=Roughing stand) Heksilresorsinol: Hexylresorcinol
Hazırlama geçisi: Roughing pass Heksoz: Hexose
Hazırlama hadde dizisi: Roughing train Hektorit: Hectorite
Hazırlama haddelemesi ( çelik): Hekzadekan: Hexadecane (=Cetane)
Roughing Hekzadekanol: Hexadecanol
Hazırlama haddesi (hadde): Roughing (=Cetyl alcohol)
mill Hekzafloropropilen: Hexafluoropropylene
Hazırlama kırıkları (sac): Handling Hekzakloroetan: Hexachloroethane
breaks Hekzaklorofen: Hexachlorophene
Hazırlama pasosu (hadde): Roughing Hekzamin: Hexamine (=Methenamine)
pass Hekzamin metenamin: Hexamethylene
Hazırlanmış azotlu fırın atmosferi: tetramine
Prepared nitrogen atmosphere Hekzan: Hexane
Hazırlanmış fırın atmosferi: Prepared Hekzan diamin: Hexamethylene diamine
atmosphere
Hekzan diisosiyanat: Hexamethylene
Hazırlanmış kömür: Dressed coal diisocyanate
Hazırlık: Preparation Hekzanoik asit: Hexanoic acid
Hazırlıksız: Unprepared (=Caproic acid)
Hazine: Trove; Treasure Hekzil kökü: Hexyl group
Hazne: Bunker; Receptacle; Tank; Hearth Hekzil resorsinol: Hexylresorcinol
Hazne derinliği (y.fırın): Hearth depth Hekzon: Hexone
Hazne katmanı: Hearth layer Hela: Lavatory; Water closet (WC)
Hazneli fırın: Retort furnace Helezon: Spiral
Hazneli fırın kütüğü (Pb+Ag): Retort Helezon dişli: Helical gear
bullion Helezon freze: Spiralmill
Hazneli kavurma: Hearth roasting Helezon taşıyıcı: Screw conveyor
Hazneli kavurucu: Hearth roaster Helezoni (kemik): Turbinal; Gyroidal
Hazneli tür fırın: Hearth type furnace Helezoni matkap: Twist drill
H-demiri: H-iron Helikon (çalgı): Helicon
Hedef: Objective; Target Helikopter: Helicopter
Hedef arkası duvarı: Butt Helikopter alanı: Helidrome (=Heliport)
Hedef kazığı (oyun): Hob Helis: Helix
Hedef merkezi: Bull’s eye Helmholtz özgür erki: Helmholtz free
Hedef tahtası: Dartboard energy (TS)
Hedenbergit: Hedenbergite Helyum: Helium

318
Helyum atmosferi Hessit

Helyum atmosferi: Helium atmosphere Heptoklar: Heptachlor


Helyum atom mikroskobu: Helium atom Heptoz: Heptose
microscope Her yerde: Throughout
Helyum gazı: Helium gas Her yıl: Yearly
Helyum yayınım katsayısı: Helium Herbaryum: Herbarium
diffusion coefficient Herbert sertlik ölçeri: Herbert Hardness
Helyum yayınımı: Helium diffusion tester
Hem asit hem baz özellikli nesne: Herek: Stake
Amphoter
Hergünkü: Routine
Hemateyin: Hematein
Hering fırınları: Hering furnaces
Hematin: Hematine
Heroult elektrik ark ocağı: Heroult
Hematit: Hematite; Bloodstone electric arc furnace
Hematit cevheri: Hematite ore Heroult fırını: Héroult furnace
Hematit piki: Hematite pig iron Heroult süreci: Héroult process
Hematit tozu: Hematite dust Herrenschmidt fırını: Herrenschmidt
Hematitten pik demiri: Forge iron furnace
Hematoksilin: Hematoxylin Herreshoff fırını: Herreshoff furnace
Hemeroid (tıp): Piles Hersinit: Hercynite
Hemiomorfit: Hemiomorphite Hertz (sıklık birimi) (1 çevrim/s): Hertz
Hemofili (tıp): Hemophilia (Hz)
Hemofilli (tıp): Hemophilic Hertz çatlağı: Hertzian crack
Hemoglobin (tıp): Hemoglobin Hertz dalgası: Hertzian wave
Hemoliz (tıp): Hemolysis Hertz kırılımı: Hertz fracture
Hemosiderin (kanda demir oksit): Hesaba katılmamış: Unnumbered
Hemosiderin Hesaba sığmaz: Incomputable
Hemşire: Nurse Hesabı verilmemiş: Unaccounted-for
Hendek: Pit; Gully; Trench; Gutter; Dike Hesap: Arithmetic; Calculation
(=Dyke)
Hesap cüzdanı: Bank book
Henderson dışık kavurma süreci:
Hesap makinesi: Calculator
Henderson cinder roasting process
Hesap tahtası: Abacus
Henning pirometresi: Henning pyrometer
Hesaplama: Calculation; Computation
Henning yüksekısıölçeri: Henning
pyrometer Hesaplanabilir: Calculable
Henry (indüklem kuvvet birimi): Henry Hesaplanamaz: Incalculable;
(H) Incomputable
Henry etkinliği (kim.): Henrian activity Hesaplanmamış: Uncalculated
Henry yasası (kim.): Henry’s law Hesaplanmış: Calculated
Henry yasası çarpanı (kim.): Henry’s law Hesaplı: Calculated
coefficient Hesapta olmayan: Uncalculated
Henüz: Yet Hesaptan düşme: Deduction
Henüz elyaflaşmamış cam: Slug Hesperidin: Hesperidin
Heparin: Heparin Hess yasası: Hess’s law
Heptan: Heptane Hessit: Hessite

319
Heterodin (elekt.) Hızlı ışıl işleme

Heterodin (elekt.): Heterodyne Hızbilim: Kinetics


Heteropolar: Heteropolar Hızbilim değişmezi: Kinetic constant
Heusler alaşımları (Cu+Mn+Al içerikli Hızbilim kuramı: Kinetic theory
mıknatıslar): Heusler’s alloys Hızbilimsel gaz kuramı: Kinetic theory
Hevea kauçuğu: Hevea rubber of gases
Hevenk: Cluster Hızlandırıcı (=ivmeç): Cyclotron;
Heybe: Carpetbeg; Kyack; Packsack; Accelerator
Saddlebag Hızlandırılmış: Accelerated
Heybetli: Massive Hızlandırılmış deney: Accelerated test
Heyecan yaratıcı küçük gazete: Tabloid Hızlandırılmış fotoğrafcılık: Time lapse
Heykel: Alto-relievo; Statue; Sculpture photography
Heykel tabanı: Plinth; Pedestal Hızlandırılmış ısıtma:
Heyn gerilimleri: Heyn stresses AcceleratedHeating
(=Microscopic stresses) Hızlandırılmış işleme: Jet machining
Heynes-stellite™ alaşımları: Heynes- Hızlandırılmış soğutma: Accelerated
stellite™ alloys cooling
Hezaren: Bentwood Hızlandırılmış sürünme deneyi:
Hıçkırık: Hiccup Accelerated creep test
Hıfzısıhha: Sanitation Hızlandırılmış talaşlı imalat: Jet
machining
Hırdavat: Hardware; Ironmongery
Hızlandırılmış yaşlandırma: Accelerated
Hırdavatçı: Ironmonger
ageing
Hırdavatçılık: Ironmongery
Hızlandırma gerilimi (e. Mik):
Hırıltı (tıp): Fremitus; Rale; Stridor Accelerating voltage
Hırka: Cardigan Hızlanma: Acceleration
Hırsız: Robber Hızlı: Swift; Fast
Hısımlık: Relationship Hızlı ağartma: Rapid bleaching
Hıyarcıklı veba (tıp): Bubonic plague Hızlı bölünüm (atom): Fast fission
Hız: Speed; Velocity; Rate (R=t-1) Hızlı daldırma pirometresi: Quick
Hız ayarlayıcısı (aygıt): Speed governor immersion pyrometer
Hız belirleyici süreç: Rate-controlling Hızlı daldırma yükseksıcaklıkölçeri:
process Quick immersion pyrometer
Hız botu: Powderboat Hızlı deneme: Rapid testing
Hız denetimi: Speed control Hızlı dondurma (biyoloji numunesi):
Hız duyarlı gereçler: Speed-sensitive Slam freezing
materials Hızlı dondurucu: Blast freezer
Hız kesimli ışınım: Braking radiation Hızlı eksen (ışık): Fast axis
(=Bremsstrahlung) Hızlı eri(t)me: Rapid melting
Hız kesme: Decelaration Hızlı Fourier dönüşümü: Fast Fourier
Hız kısıtlayıcı aşama: Rate-limiting step transform
Hız ölçme borusu: Pitot tube Hızlı geçme: Zapping
Hız yasaları: Rate laws Hızlı göstergeç (göz bilim): Tachistoscope
Hızar: Saw; Bucksaw Hızlı ışıl işleme: Rapid thermal processing
Hızar makinesi: Slabbing gang (RTP)

320
Hızlı ikincil elektronlar Hidrojen bağlanması

Hızlı ikincil elektronlar: Fast secondary Hiç kesintisiz döküm: Continuous-


electrons Continuous casting (=Conti-Conti casting)
Hızlı katılaşma: Rapid solidification Hiçbir şey: Naught
Hızlı katılaşmış alaşım: Rapidly solidified Hidnokarpik asit: Hydnocarpic acid
alloy Hidrargilit: Hydrargillite (=Gibbsite)
Hızlı kaynatma: Rapid boiling Hidrasit: Hydracid
Hızlı kırma denemesi: Fast fracture Hidrastin: Hydrastine
testing
Hidrastinin: Hydrastinine
Hızlı kuruyan çimento: Quick-setting
Hidrasyon direnci: Hydration resistance
cement
Hidrazin: Hydrazine
Hızlı marmenevişleme yağı: Fast
martempering oil Hidrazin türevleri (kim.): Hydrazine
derivatives
Hızlı nötronlar: Fast neutrons
Hidrazoik asit: Hydrazoic acid
Hızlı pıhtılaşma: Rapid coagulation
(=Azoimide)
Hızlı sertleşen cam: Quick setting glass
(=short glass) Hidriodik asit: Hydriodic acid
Hızlı sertleşen çimento: Rapid hardening Hidroborasit: Hydroboracite
cement Hidrobromik asit: Hydrobromic acid
Hızlı sertleşme (cam): Fast setting Hidrodinamik: Hydrodynamics
Hızlı soğu(t)ma: Rapid cooling (=Hydrokinetics)
Hızlı suverme yağı: Fast quenching oil Hidroelektrik: Hydroelectric
Hızlı şerit (trafik): Fast lane Hidroelektrik barajı: Hydroelectric dam
Hızlı tarama: Rapid scanning Hidroelektrik santralı: Hydroelectric
power station
Hızlı tepkimeç (atom tepkimeci): Fast
reactor Hidrofan: Hydrophane
Hızlı tren: Bullet train Hidrofil pamuk: Absorbent cotton
Hızlı tren yolu: Fast track Hidroflorik asit: Hydrofluoric acid
Hızlı üretken tepkimeç: Fast breeder Hidroflorürsüzleşme:
reactor Dehydroflourination
Hızlı vurmalı delme (mad.): Rapid Hidrofor: Hydrophore
percussion drilling Hidrofoyl: Hydrofoil
Hızlı yağ: Fast oil Hidrograf: Hydrograph
Hızlı yanma: Rapid combustion Hidrografi: Hydrography
Hızlı yarış yolu: Fast track Hidrojel: Hydrogel
Hızlı yazan: Tachygraph Hidrojen: Hydrogen
Hızlı yazı: Tachygraphy Hidrojen aşırı gerilimi (elektrikli
Hızlı yükün iletkeni: Fast ion conductor kaplama): Hydrogen overvoltage
Hızölçer: Speedometer; Velocimeter Hidrojen atmosferi: Hydrogen
Hızölçer (akışkanlar): Pitometer atmosphere
Hibbard fırını: Hibbard’s furnace Hidrojen atomu: Hydrogen atom
Hiç: Naught Hidrojen bağı: Hydrogen bond
Hiç kesintisiz döküm: Conti-Conti Hidrojen bağışcısı: Hydrogen donor
casting Hidrojen bağlanması: Hydrogen bonding

321
Hidrojen bağlı örütler Hidrojen-metan oranı (fırın atmosferi)

Hidrojen bağlı örütler: Hydrogen-bond Hidrojen üretici yenim: Hydrogen


crystals producing corrosion
Hidrojen bileşikleri: Hydrogen Hidrojen üretim süreci: Hydrik process
compounds Hidrojen üsteli: Hydrogen exponent
Hidrojen bombası: Hydrogen bomb Hidrojen yarı-gözesi: Hydrogen half-cell
(=H-bomb); Thermonuclear bomb Hidrojen yerdeşi: Hydrogen isotope
Hidrojen bromür: Hydrogen bromide Hidrojen yitimi: Hydrogen loss
Hidrojen çatlağı: Hydrogen crack Hidrojen yükünleri derişimi: Hydrogen-
Hidrojen çatlatması (kaynak): Hydrogen ion concentration
cracking Hidrojen yükünleşme odası: Hydrogen
Hidrojen çıkışı: Hydrogen evolution ionization chamber
Hidrojen elektrotu: Hydrogen electrode Hidrojen yükünleşmesi: Hydrogen
Hidrojen florür: Hydrogen flouride ionization
Hidrojen fosfür: Phosphine Hidrojen yükünü: Hydrogen ion
Hidrojen gazı: Hydrogen gas Hidrojen yükünü derişimi: Hydrogen ion
Hidrojen gevrekleştirmesi: Hydrogen concentration
embrittlement Hidrojenit: Hydrogenite
Hidrojen giderme: Dehydrogenation; Hidrojenle ayrışma (kim.):
Hydrogen removal Hydrogenolysis
Hidrojen hasarı: Hydrogen damage Hidrojenle indirgenmiş: Hydrogen-
Hidrojen iyodür: Hydrogen iodide reduced
Hidrojen iyonları üsteli: Hydrogen-ion Hidrojenle indirgenmiş metal toz:
exponent Hydrogen-reduced metal powder
Hidrojen kabarcıklan(dır)ması: Hidrojenle kükürt giderme:
Hydrogen blistering Hydrodesulphurization
Hidrojen kabarığı: Hydrogen springer Hidrojenle(n)me: Hydrogenetion;
Hydrogenization
Hidrojen kaynağı: Atomic arc welding;
Hydrogen welding Hidrojenlenmiş nitrilli kauçuk:
Hydrogenated nitrile rubber
Hidrojen klorür: Hydrogen chloride
Hidrojenlenmiş örütsüz silis:
Hidrojen köprüsü (kim.): Hydrogen Hydrogenated amorphous silicon
bridge
Hidrojenli: Hydrogeneous
Hidrojen molekülü: Hydrogen molecule
Hidrojenli istifli tavlama fırını: Hydrogen
Hidrojen peroksit: Hydrogen peroxide batch annealing furnace
Hidrojen peroksit çözeltisi: Hydrogen Hidrojenli sert lehimleme: Hydrogen
peroxide solution brazing
Hidrojen siyanür: Hydrogen cyanide Hidrojenli tavlama: Hydrogen annealing
Hidrojen su oranı: Hydrogen-water ratio Hidrojenli tavlama fırını: Hydrogen
(H2/H2O) annealing furnace
Hidrojen sülfür: Hydrogen sulphide Hidrojenli tavlanmış kangal: Hydrogen
Hidrojen sülfür giderme: Hydrogen annealed coil
sulphide removal Hidrojen-metal dengeleri: Hydrogen-
Hidrojen şişi: Hydrogen springer metal equilibria
Hidrojen telürür: Hydrogen telluride Hidrojen-metan oranı (fırın atmosferi):
Hidrojen üreteci: Hydrogen generator Hydrogen-methane ratio

322
Hidrojen-palladyum dizgesi Hidrostatik

Hidrojen-palladyum dizgesi: Hydrogen- Hidrolik açıklık denetimi: Hydraulic gap


palladium system control
Hidrojen-su buharı oranı: Hydrogen- Hidrolik basgaç: Hydraulic press
water vapour ratio Hidrolik basınç: Hydraulic pressure
Hidrokarbon: Hydrocarbon Hidrolik basınçlı püskürteçler: Hydraulic
Hidrokarbon gazı: Hydrocarbon gas pressure sprays
Hidrokarbon reçineler: Hydrocarbon Hidrolik bilimi: Hydraulics
resins Hidrolik çalıştırma dizgesi: Hydraulic
Hidrokarbon sıvısı: Hydrocarbon liquid driving system
Hidrokarbon-buhar tepkimesi: Hidrolik deney: Hydraulic test
Hydrocarbon-steam reaction Hidrolik deney aygıtı (çekme): Hydraulic
Hidrokarbonlu çoğuzlar: Hydrocarbon testing machine
polymers Hidrolik dövme tezgahı: Hydraulic
Hidrokarbonlu plastikler: Hydrocarbon forging press
plastics Hidrolik fren: Hydraulic brake
Hidrokinon: Hydroquinol Hidrolik kalıp (sürekli döküm):
(=Hydroquinone) Hydraulic mould
Hidrokinon: Quinol Hidrolik kalıp salınacı (sürekli döküm):
Hidroklorik asit: Hydrochloric acid Hydraulic mould oscillator
Hidroklorik asit direnci (cam): Hidrolik makas: Hydraulic shears
Hydrochloric acid resistance Hidrolik pota kaldırma: Hydraulic ladle
Hidroklorik asitli paklama: lifting
Hydrochloric-acid pickling Hidrolik press: Hydraulic press
Hidroklorürsüzleşme: Hidrolik preste biçimleme: Hydroforming
Dehydrochlorination Hidrolik salınım (Sürekli döküm):
Hidrokonik kırıcı: Hydrocone crusher Hydraulic oscillation
Hidrokortizon: Hydrocortisone Hidrolik sınıflandırıcı: Hydraulic
Hidroksietil metakrilat: Hydroxyethyl classifier
methacrylate Hidrolik yağ: Hydraulic oil
Hidroksil grubu: Hydroxyl group Hidrolit: Hydrolyte; Hydrolith (=Calcium
Hidroksil karbonat apatit: Hydroxyl- hydride)
carbonate apatite (HCA) Hidroliz: Hydrolysis
Hidroksilamin: Hydroxylamine Hidroloji: Hydrology
Hidroksilapatit: Hydroxylapatite (HA) Hidrometalurji: Hydrometallurgy
Hidroksilapatit kaplı gözenekli metaller: Hidrometre: Hydrometer
Hydroxylapatit-coated porous metals Hidron (Kurşun %35 sodyum alaşımı):
Hidroksilapatit kaplı metaller: Hydrone
Hydroxylapatit-coated metals Hidroplastik: Hydroplastic
Hidroksit: Hydroxide Hidroplastik biçimleme: Hydroplastic
Hidroksit çökelimli (seramikler): forming
Hydroxide precipitation Hidrosel: Hydrocelle
Hidroksit kökü: Hydroxyl radical Hidroselüloz: Hydrocellulose
Hidrol: Hydrol Hidroskop: Hydroscope
Hidrolik: Hydraulic Hidrostatik: Hydrostatics

323
Hidrostatik basınç Hizmet birimi

Hidrostatik basınç: Hydrostatic pressure Hipofosfat: Hypophosphate


Hidrostatik çarpan: Hyrostatic modulus Hipofosforik asit: Hypophosphoric acid
Hidrostatik ekstrüzyon: Hydrostatic Hipofosforuz asit: Hypophosphorous acid
extrusion Hipofosfür: Hypophosphite
Hidrostatik gerilim: Hydrostatic tension Hipoklor asidi: Hypochlorous acid
Hidrostatik kuvvetler: Hydrostatic forces Hipoklorit: Hypochlorite
Hidrostatik sıkma: Hydrostatic extrusion Hipokşantin: Hypoxanthine
Hidrotermal demir cevherleri: Hiponitrüs asit: Hyponitrous acid
Hydrothermal iron ores
Hiposülfür: Hyposulphite
Hidrotermik: Hydrothermal
Hiposülfürlü sıvıda özütleme:
Hidrozinkit: Hydrozincite Hyposulphite leaching
Hidrür: Hydride Hiposülfüruz asit: Hyposulphurous acid
Hidrür evresi: Hydride phase Hipotalamus: Hypothalamus
Hidrürlü tufal giderme: Hydride Hipotenüs: Hypotenuse
descaling
Hipotez: Hypothesis
Hijyen: Hygiene
Hiristo teğeli: Herringbone stitch
Hilâl mercek (optik): Meniscus
Hirth-Pound modeli (örüt yüzey): Hirth-
Hilâlsi çatlak: Crescent crack
Pound model
Hile: Trick
Hisse: Ration
Hilgenstock süreci: Hilgenstock process
Hisse senedi: Stock certificate
Hilger spektrometresi: Hilger
spectrometer Hissedar: Stockholder
Hindiba kökü: Taraxacum Histamin: Histamine
Hint ipeği: Tussah Histeresis (mıknatıs): Hysteresis
Hint kamışı: Bamboo Histeresis enerji yitimi: Hysteresis energy
loss
Hint keneviri: Marijuane; Jute
Histeresis halkası: Hysteresis loop
Hint yağı: Castor-oil
Histeresisölçer: Ferrograph
Hint yağı ana-maddesi: Ricinolein
Histidin: Histidine
Hipalon: Hypalon (HYP)
Hiperbol: Hyperbola Histon: Histone
Hiperbolik dişli: Screw gear Hitachi tamburlu kayışlı döküm
makinası: Hitachi wheel-belt caster
Hipermetropluk: Hypermetropia
(=Hyperopia) Hitchener süreci: Hitchener process
Hipermetropluk: Hyperopia Hiyalin: Hyaline
Hiperon (atom): Hyperon Hiyalofan: Hyalophane
Hiperon (fiz.): Xi particle (=Hyperon) Hiyalüronidaz (ilaç): Hyaluronidase
Hipersten: Hypersthene Hiyalüronik asit (tıp): Hyaluronic acid
Hiper-uzay (mat.): Hyperspace Hiyosin: Hyoscine (=Scopolamine)
Hipodrom: Hippodrome Hiyosiyamin: Hyoscyamine
Hipofiz ameliyatı: Hyposectomy Hizadan çıkmış: Out-of-alignment
Hipofiz bezesi: Pituitary; (tıp) Hizasız: Nonaligned
Hypophysis; (tıp) Pituitary gland Hizmet: Service
Hipofiz bezesi ile ilgili (tıp): Pituitary Hizmet birimi: Server

324
Hizmet ömrü Humma titremesi (tıp)

Hizmet ömrü: Service life Honlama: Honing


H-kesitli kiriş: H-beam (=H-bar; =H- Honlama makinaları: Honing machines
ginder) Hooke katısı: Hookean solid
H-kirişi: H-bar; H-ginder Hooke yasası: Hooke’s law
H-kuşaklı çelikler: H-band steels Hooke yasasına uyan katı: Hookean solid
(=H-steels) Hooker süreci (sıkma): Hooker process
HMK (Hacim Merkezli Küp): BCC Hoopes arıtma süreci: Hoopes refining
Hobi: Hobby process (=Hoopes process)
Hodgkin hastalığı (tıp): Hodgkin’s disease Hoopes süreci (Al): Hoopes process
Hoesch süreci: Hoesch process Hoparlör: Loudspeaker
Hoffman fırını (refrakter): Hoffman kiln Hopeit: Hopeite
Hoffmann zıtlık değiştirim mikroskobisi: Hopkalit (Ag: Hopcalite
Hoffmann modulation contrast Horasan harcı: Grog
microscopy Hormon: Hormone
Hoganes süreci: Hoganes süreci Horolog: Horologue
Hokey: Hockey Horoz: (tabanca) Tumbler; (tüfek)
Hol: Hall Percussion lock
Holborn pirometresi: Holborn pyrometer Hortum: Hose; Hose pipe
Holborn yüksekısıölçeri: Holborn Hortum makarası: Hose reel
pyrometer Hortumlu huni (uçak): Drogue
Holfos süreci: Holfos process Hoverkraft: Hovercraft
Hollanda yaldızı: Dutch gilding Hölandit: Heulandite
Holmiyum: Holmium Hörgüç: Hump
Holmiyum bromür: Holmium bromide Hörgüçsel: Spinodal
Holmiyum florür: Holmium fluoride Hörgüçsel ayrışım: Spinodal
Holmiyum iyodür: Holmium iodide decomposition
Holmiyum karbonat hidrat: Holmium Höyük: Tumulus
carbonate hydrate H-putreli: H-beam (=H-bar; =H-ginder)
Holmiyum klorür: Holmium chloride Hububat alkolü: Grain alcohol
Holmiyum klorür altıhidrat: Holmium Hudut: Boundary
chloride hexahydrate Hudutsuz: Immense
Holmiyum külçe: Holmium ingot Huey deneyi: Huey test
Holmiyum nitrat beşhidrat: Holmium Huggins denklemi: Huggins equation
nitrate pentahydrate Huggins katsayısı: Huggins coefficient
Holmiyum oksit: Holmium oxide Hull gözesi (elektrikli bırakım): Hull cell
Holmiyum taneler: Holmium granule Hull-Davey çizelgeleri (X-ışınları): Hull-
Homeopati: Homeopathy Davey charts
Homojen atmosfer: Homogeneous Hume-Rothery kuralları: Hume-Rothery
atmosphere rules
Homojen karbonlama: Homogeneous Humit: Humite
carburizing Humma (tıp): Flush; Febricity; Pyrexia;
Homojenize süt: Homogenized milk Fever
Homopolimer (kim.): Homopolimer Humma titremesi (tıp): Algor

325
Hummalı (tıp) HYL süreci (sünger demir)

Hummalı (tıp): Febrile Hurda tekne: Hulk


Humphrey sarmal konsentratörü: Hurda tel: Scrap wire
Humphrey’s spiral concentrator Hurda toplama: Scrap collection
Hund kuralı (seramik): Hund’s rule Hurda vagon tekerleği: Scrap wagon
Huni: Funnel wheel
Huni makinası (TV camı): Centrifugal Hurda yığını: Scrap pile
casting machine (CCM) Hurda yükleme: Scrap charging
Hunimsi organ (tıp): Infundibulum Hurdalık: Junkyard; Scrapyard
Hunnak: Croup Hurma ağacı: Palm
Hunter süreci: Hunter process Hurma dalı: Palm branch
Huntington-Heberlein fırını: Hurma yağı: Palm oil
Huntington-Heberlein furnace Huruç: Outflow
Huntsman süreci: Huntsman process Huygen gözmerceği/oküleri: Huygenian
Hurç: Saddlebag; Holdall; Catchall; eyepiece
Carryall; Kit bag; (mak) Sleeve Huygens ilkesi: Huygens’ principle
Hurda: Scrap Hübnerit: Huebnerite
Hurda balyalama makinası: Scrap baller Hücre (hapishane): Ward
Hurda çelik: Scrap steel Hücre iskeleti (tıp): Cytoskeleton
Hurda demetleme presi: Scrap bundling Hücre sıvısı (Sitoplazma): Cytosol
pres
Hükümsüz: Invalidated
Hurda eşya: Scrappage
Hükümsüz kılma: Invalidation
Hurda kangallama makinası: Scrap
coiling machine Hünerli: Inventive
Hurda katışkıları: Scrap contaminants Hünersiz: Unskilled
Hurda kesme makinası: Scrap cutter; HYL III süreci (sünger demir): HYL III
Scrap shearing machine process
HYL süreci (sünger demir): HYL process
Hurda kırpma: Scrap shredding
Hurda makarası: Scrap spool
Hurda makası: Scrap cutter
Hurda önısıtıcısı (E.A.O.): Scrap
preheater
Hurda önısıtma (E.A.O.): Scrap
preheating
Hurda önısıtma dizgesi (E.A.O.): Scrap
preheating system
Hurda önısıtma fırını (E.A.O.): Scrap
preheating furnace
Hurda paketleme presi: Scrap bailing pres
Hurda parçalayıcı: Scrap chopper
Hurda ray: Scrap rail
Hurda sağanlığı: Scrap platform
Hurda sahası: Scrap yard
Hurda sarma makinası: Scrap coiling
machine

326
I
I – profili: Joist (=I-beam) Irgat başlığı: Drum head
I profili: I-beam Irgat kolu: Capstan bar
ICI süreci (Ti): ICI process Isı: Heat
Ilıca: Thermal springs Isı akısı: Heat flux
Ilıcalar: Thermae Isı akısı yoğunluğu: Heat flux density
Ilık: Tepid; Warm; Hypothermal Isı akışı: Heat flow
Ilık biçimleme: Warm forming Isı akışı yoğunluğu: Heat-flow intensity
Ilık çalışma: Warm working Isı aktarım katsayısı: Heat transfer
Ilık dövme: Warm forging coefficient
Ilık sıkılama: Warm compaction Isı aktarımı: Heat transfer (=Thermal
transfer)
Ilıklık: Warmth
Isı alıcı (Isı santralı): Economiser
Ilımlama: Moderating
Isı alışverişi: Heat exchange
Ilımlayıcı (atom): Moderator
Isı artan: Incalescent
Ilımlı devinim: Conservative motion
Isı arzı: Heat supply
Ilımlı tırmanma: Conservative climb
Isı birimi: Thermal unit
Ilıncık: Neutron
Isı çatlağı: Heat crack (=Thermal crack)
Ilıncık akısı: Neutron flux
Isı çekimi: Decalescence
Ilıncık çarpışma hasarı: Neutron collision
damage Isı çevirimi: Heat conversation
Ilıncık çarpışması: Neutron collision Isı çıkarımı: Extraction of heat
Ilıncık erki: Neutron energy Isı çıkarımı: Heat evolution
Ilıncık etkileşim çözümlemesi: Neutron Isı çıkımı: Heat evolution
activation analysis Isı değişimsiz: Adiabatic
Ilıncık gevretmesi: Neutron embrittlement Isı değişmesiz bozunum: Adiabatic
Ilıncık hasarı: Neutron damage deformation
Ilıncık ışınımı: Neutron irradiation Isı değişmesiz süreçler: Adiabatic processes
Ilıncık kırınımı: Neutron diffraction Isı değiştirgeci (fırın): Regenerator
(=Recuperator)
Ilıncık saçılımı: Neutron scattering
Isı değiştirici (=ejanjör): Heat exchanger
Ilıncık sayısı: Neutron number (N)
Isı değiştirimi: Heat exchange
Ilıncık sıcaklığı: Neutron temperature
Isı değiştirimi: Heat interchange
Ilıncık yakalama: Neutron capture
Isı dengeleyiciler: Heat stabilizers
Ilıncık yakalama kesit alanı: Neutron
capture cross section Isı dengesi: Heat balance
Ilıncıl: Neutrino Isı denklemi: Heat equation
INMETCO süreci™(sünger demir): Isı detektörü: Heat detector
INMETCO process™ Isı direnci: Heat resistance
INRED süreci™(sünger demir): INRED Isı dirençli: Heat resisting (=Heat resistant)
process™ Isı dirençli alaşımlar: Heat resistant alloys
Irakgörür: Telescope Isı dirençli alaşımlar: Heat-resistant alloys
Iraksak: Divergent Isı dirençli boyalar: Heat resistant paints
Iraksak dizi: Divergent series Isı dirençli çelikler: Heat resistant steels
Iraksama: Divergence Isı düzenleci: Heat regulator
Isı düzenleme Isıalan kimyasal tepkime

Isı düzenleme: Heat regulation Isı sakımı: Heat conservation


Isı emen: Heat sink Isı salım hızı: Heat release rate
Isı emme: Heat intake Isı salımı: Heat emission; Heat release
Isı erki: Heat energy Isı sezici: Heat detector
Isı eşitliği: Heat equation Isı sığası: Heat capacity
Isı etkisi: Heat effect Isı soğuran cam: Heat absorbing glass
Isı gecikimi: Heat lag Isı soğurucu: Heat absorber
Isı geçiren: Transcalent Isı soğurum sığası: Heat absorption
Isı geçiren cam: Heat-transmitting glass capacity
Isı geçirimi: Transcalency Isı soğurumu: Heat absorption
Isı geçirmez: Adiathermic Isı süzgeci: Heat filter
Isı geçirmezlik: Adiathermacy Isı talebi: Heat requirement
Isı gereksinimi: Heat requirement Isı teknolojisi: Heat technology
Isı geri kazanımı: Heat recovery Isı toplacı: Heat accumulator
Isı geri kazanımı: Recuperation Isı toplama: Heat accumulation
Isı girdisi: Heat input Isı tulumbası: Heat pump
Isı girişi: Heat input Isı tutma: Heat sealing; Heat retention
Isı havuzu: Heat sink Isı tutumluluğu: Heat conservation
Isı ışınımı: Heat radiation Isı tüketimi: Heat consumption
Isı ışınımı geçirgenliği: Diathermancy Isı üreteci: Heat generator
Isı ışınımını tutma: Athermancy Isı üretimi: Heat generation; Heat
production
Isı içeriği: Heat content (=Enthalpy)
Isı yalıtacı: Heat insulator
Isı ile tedavi (tıp): Diathermy
Isı yalıtıcı çimento: Thermal insulating
Isı iletimi: Heat conduction (=Thermal cement
conduction)
Isı yalıtımı: Thermal insulation; Heat
Isı iletkeni: Heat conductor (=Thermal insulation
conductor)
Isı yalıtımlı: Heat insulated
Isı iletkenliği: Heat conductivity (=Thermal
Isı yalıtımlı yapı: Heat insulated structure
conductivity)
Isı yalıtkanı: Heat insulator
Isı kaçağı: Heat leakage
Isı yayıcı: Heat dissipator
Isı kalkanı: Heat shield
Isı yayılımı: Heat dissipation; (vücut)
Isı kaynağı: Heat source
Thermolysis
Isı kazanımı: Heat gain
Isı yayımı: Convection
Isı kuramı: Heat theory
Isı yitimi: Heat loss
Isı miktarı: Heat quantitiy
Isı yükü: Heat load
Isı motoru: Heat engine
Isıalan: Endothermic
Isı motoru çevrimi: Heat-engine cycle
Isıalan atmosfer: Endothermic atmosphere
Isı mühendisi: Heat engineer
Isıalan fırın atmosferi: Endothermic
Isı mühendisliği: Heat engineering furnace atmosphere
Isı niceliği: Heat quantitiy Isıalan kimyasal tepkime: Endothermic
Isı sağlama dizgesi: Heat supply system chemical reaction

328
Isıalan temelli atmosfer Isıl eksicik

Isıalan temelli atmosfer: Endothermic base Isıl çarpılma sıcaklığı: Heat distortion
atmosphere point
Isıalan tepkimeler: Endothermic reactions Isıl çatlak: Heat check; Firecrack
Isıalan üreteci: Endothermic generator Isıl çatlama: Firecracking; Heat checking
Isıda eğilme sıcaklığı (plâstikler): Heat Isıl çekirdeksel (atom): Thermonuclear
deflection temperature (HDT) Isıl çekirdeksel tepkimeler (fizik):
Isıdan etkilenmiş: Heat affected Thermonuclear reactions
Isıdan etkilenmiş bölge (IEB): Heat Isıl çekme: Thermal contraction
affected zone (HAZ) Isıl çekme katsayısı: Thermal contraction
Isıdan etkilenmiş katman: Heat afeected coefficient
layer Isıl çevrim: Thermal cycle
Isıdan yararlanma: Heat utilization Isıl çizgi: Heat mark
Isıgözler: Thermoscope Isıl çoğuz bozulumu: Thermal
Isıl: Thermal; Calorific; (fiz.) Caloric depolymerization
Isıl ağırlık ölçer: Thermogravimeter Isıl çökel(t)im: Thermal precipitation
Isıl ağırlık ölçümsel: Thermogravimetric Isıl çökeltici: Thermal precipitator
Isıl ağırlık ölçümsel çözümleme: Isıl çözümleme: Thermal analysis
Thermogravimetric analysis (TGA) Isıl dağlama: Thermal etching
Isıl ağırlık ölçümü: Thermogravimetry Isıl dalgalanma: Thermal fluctuation
Isıl akım: Thermal current Isıl dayanıklılık (cam): Thermal endurance
Isıl aktarım: Thermal transfer; Thermal Isıl değer: Calorific value
transference Isıl denge: Thermal equilibrium
Isıl alan-salımı: Thermal field-emission Isıl dengeleyici (madde): Thermal stabilizer
(=Shottky field emission)
Isıl dengeli: Thermostable
Isıl alan-salımlı mikroskop: Thermal field-
emission microscope Isıl dengeli çoğuzlar: Thermally-stable
poylmers
Isıl atomsal kuvvet mikroskopisi: Thermal
atomic force microscopy Isıl dengelilik: Thermostability; (fiz.) Heat
death
Isıl ayrışım: Pyrohydrolysis; (kim)
Thermolysis Isıl direnç: Thermistor; Heat resistance
Isıl ayrışım: Pyrolysis Isıl direnç katsayısı: Thermal coefficient of
resistance (TCR)
Isıl ayrışma: Thermal decomposition
Isıl dirençli: Heat resistant
Isıl ayrışma sıcaklığı: Thermal
decomposition temperature Isıl dirençlilik: Thermal resistivity
Isıl biçimleme: Thermoforming Isıl dirençlilik katsayısı: Thermal resistivity
coefficient
Isıl bozulma: Thermal degradation
Isıl dörtgensel zirkonya: Thermal
Isıl bozunumlu karbon: Pyrolytic carbon tetragonal zirconia (TZP)
Isıl burgu (maden): Thermal drill Isıl duraksama: Thermal arrest
Isıl büyüme: Thermal growth Isıl düzenleç: Thermoregular
Isıl büzülme: Thermal contraction Isıl eğilme sıcaklığı (çoğuz): Heat-
Isıl cam: Thermal glass deflection temperature; Heat-distortion
Isıl çalkala(n)ma: Thermal agitation temperature
Isıl çapak alma: Thermal deburring Isıl eksicik: Thermoelectron

329
Isıl elektrik Isıl kimya

Isıl elektrik: Pyroelectric Isıl ilerlemeli mikrotom (tıp): Thermal-


Isıl elektrik akımı: Thermocurrent advance microtome
Isıl elektrik özellikler: Thermoelectric Isıl iletim: Thermal conduction
properties Isıl iletken: Heat conductor (=Thermal
Isıl elektrikli soğu(t)ma: Thermoelectric conductor)
cooling (=Peltier effect) Isıl iletken: Thermal conductor
Isıl elektrikli yüksek sıcaklıkölçer: Isıl iletkenlik: Thermal conductivity
Thermoelectric pyrometer Isıl iletkenlik katsayısı: Coefficient of
Isıl elektriklik: Thermoelectricity thermal conductivity
Isıl elektriklik (örütler): Pyroelectricity Isıl işlem: Heat treatment; Thermal
Isıl elektriksel: Thermoelectric(al) treatment
Isıl elektron: Thermoelectron Isıl işlem aygıtı: Heat treatment equipment
Isıl enerji: Thermal energy Isıl işlem birimi: Heat treatment unit
Isıl engel: Thermal barrier Isıl işlem fırını: Heat treatment furnace
Isıl erk: Thermal energy Isıl işlem uygulaması: Heat treatment
Isıl esnek: Thermoelastic application
Isıl esnek davranım: Thermoelastic Isıl işlem uygulanabilir: Heat treatable
behaviour Isıl işlem uygulanmayan: Nonheattreatable
Isıl etki: Thermal effect Isıl işlem uygulanmaz: Nonheattreatable
Isıl etkin yapıştırıcı: Heat-activated Isıl işlem uygulanmaz alaşım:
adhesive Nonheattreatable alloy
Isıl etkinleşim: Thermal activation Isıl işlem uygulanmış: Heat treated
Isıl fosforışıma: Thermophosphorescence Isıl işlem uygulanmış alaşım: Heat treated
Isıl fotoğraf çekimi: Thermography alloy
Isıl geçirinç: Thermal transmittance Isıl işlem uygulanmış çelik: Heat treated
steel
Isıl genleşme: Thermal expansion
Isıl işlem yöntemi: Heat treatment
Isıl genleşme katsayısı: Coefficient of
procedure
thermal expansion (CTE)
Isıl işleme hazır tel: Process wire
Isıl genleşme katsayısı: Thermal expansion
coefficient (TEC) Isıl işlemle cam yoğunluğunu artırma:
Compacting
Isıl genleşme uyumsuzluğu: Thermal
expansion mismatch Isıl işlemli raylar: Heat-treated rails
Isıl gerilim: Thermal stress Isıl işlemlik alaşımlar: Heat treatable alloys
Isıl gerilim çatla(t)ması: Thermal stress Isıl işlemlik çelikler: Heat treatable steels
cracking Isıl iz: Heat mark
Isıl gerilim gevşemesi: Thermal stress Isıl kaplama: Pyrolytic plating
relexation Isıl kayma (e. Mik): Thermal drift
Isıl gerlimler: Thermal stresses (=specimen drift)
Isıl grafit: Pyrolytic graphite Isıl kesme: Thermal cutting
Isıl güç: Heating power Isıl kıpırdanma: Thermal agitation
Isıl güdümlü evre ayırma: Thermally- Isıl kısıt (fiz.): Heating limit
induced phase seperation Isıl kimya: Pyrochemistry;
Isıl gürültü: Thermal noise Thermochemistry

330
Isıl kimyasal Isılçizer

Isıl kimyasal: Pyrochemical; Isıl sezim: Thermal sensing


Thermochemical Isıl sığa: Thermal capacity
Isıl kimyasal kaplama: Thermochemical Isıl sıklık gürültüsü: Thermal frequency
plating noise
Isıl konveksiyon: Thermal convection Isıl sonda: Thermal probe
Isıl kuvvet: Thermal force Isıl şişme (refrakter): Thermal spalling
Isıl kürleme: Thermal curing Isıl şok: Thermal shock
Isıl mekanik: Thermomechanical Isıl şoka dirençli cam: Oven glass
Isıl mekanik gerilimler: Thermomechanical Isıl taşınım: Thermal convection
stresses
Isıl tepkime: Thermal reaction
Isıl mekanik süreçler: Thermomechanical
processes Isıl tepkimeç: Thermal reactor
Isıl metalbilim: Pyrometallurgy Isıl titreşim: Thermal vibration
Isıl metalbilimsel: Pyrometallurgical Isıl titreşim genliği: Thermal vibration
amplitude
Isıl metalbilimsel süreçler:
Pyrometallurgical processes Isıl toklaşma: Thermal toughening
Isıl mıknatıssal: Thermomagnetic Isıl uyumsuzluk: Thermal mismatch
Isıl mıknatıssal etki: Thermomagnetic Isıl verimlilik: Thermal efficiency
effect Isıl yalıtım: Thermal insulation
Isıl oksitlenme: Thermal oxidation Isıl yaşlan(dır)ma: Thermal aging
Isıl ölçümsel: Pyrometric Isıl yayınık saçılım: Thermal diffuse
Isıl ölçümsel koni (döküm): Pyrometric scattering
cone Isıl yayınım: Thermal diffusion
Isıl ölçümsel koni eşdeğeri: Pyrometric Isıl yayınırlık: Thermal diffusivity
cone equivalent (PCE) Isıl yorulma: Thermal fatigue
Isıl özdirenç: Thermal resistivity Isıl yorulma deneyleri: Thermal fatigue
Isıl özdirenç katsayısı: Thermal resistivity tests
coefficient Isıl yükün: Thermion
Isıl özellikler: Thermal properties
Isıl yükün akımı: Thermionic current
Isıl özütleme: Smelting
Isıl yükün bilimi: Thermionics
Isıl parlak: Candescent
Isıl yükün kaynağı: Thermionic source
Isıl parlaklık: Candescence
Isıl yükün salıcı: Thermionic emitter
Isıl pil: Thermopile
Isıl yükün salımı: Thermionic emission
Isıl püskürtme: Thermal spraying
Isıl yükün tabancası: Thermionic gun
Isıl püskürtme (kaplama): Flame spraying
(=Thermal spraying) Isıl yükünleşme: Thermal ionization;
Thermionization
Isıl püskürtümlü kaplama: Thermal spray
coating Isıl yükünsel: Thermionic
Isıl renklendirme: Heat tinting Isıl yükünsel akım: Thermionic current
Isıl sağaltım: Diathermy Isıl yükünsel kaynak: Thermionic source
Isıl sağaltım: Thermotherapy Isıl yükünsel salıcı: Thermionic emitter
Isıl sarsım: Thermal shock Isıl yükünsel salım: Thermionic emission
Isıl sarsım direnci: Thermal-shock Isılçift: Thermocouple
resistance Isılçizer: Thermograph

331
Isıldevingen bağışıklık Isısız dönüşüm

Isıldevingen bağışıklık: Thermodynamic Isılyoğruk elastomerler: Thermoplastic


immunity elastomers
Isıldevingen denge: Thermodynamic Isılyoğruk florlu çoğuzlar: Thermoplastic
equilibrium fluoropolymers
Isıldevingen erime noktası: Isılyoğruk karmalar: Thermoplastic
Thermodynamic melting point composites (TPC)
Isıldevingen erke: Thermodynamic energy Isılyoğruk poliimidler: Thermoplastic
Isıldevingen sıcaklık (K): Thermodynamic polyimids (TPI)
temperature Isılyoğruk poliüretanlar: Thermoplastic
Isıldevinim bilimi: Thermodynamics polyurethanes (TPUR)
Isıldevinimin ikinci yasası: Second law of Isılyoğruk polyesterler: Thermoplastic
thermodynamics poylesters (TPE)
Isıldevinimsel: Thermodynamic(al) Isılyoğruk püskürtümlü kalıplama:
Thermoplastic injection moulding
Isıldirençölçer: Diathermometer
Isılyoğruk reçine: Thermoplastic resin
Isılfiziksel özellik: Thermophysical
property Isılyoğruk sünger: Thermoplastic foam
Isılışıldama: Thermoluminescence Isılyoğruklar: Thermoplastics
Isılışınım: Thermal radiation Isılyönelimli: Thermotropic
Isılışınımölçer: Radiomicrometer Isılyönelimli sıvı örüt/kristal:
Thermotropic liquid crystal
Isılmekanik çözümleme:
Isınan: Calescent
Thermomechanical analysis (TMA)
Isınarak ışık yayma: Incandescence
Isılmıknatıssal çözümleme:
(=Incandescency)
Thermomagnetic analysis
Isınarak ışık yayma: Incandescency
Isılsertleşen anayapılı tek yönlü
büyütülmüş karmalar: Thermoset-matrix Isınımla rengi atmış cam: Dichroic glass
unidirectional advanced composites Isının işleysel eşdeğeri: Mechanical
Isılsertleşen çoğuzlar: Thermosetting equivalent of heat
polymers Isının mekanik eşdeğeri (1cal=4.186J):
Isılsertleşen epoksiler: Thermosetting Mechanical equivalent of heat
epoxies Isınma: Calescence
Isılsertleşen plastikler: Thermosetting Isıölçer: Tasimeter; Calorimeter
plastics Isıölçüm bilimi: Calorimetry
Isılsertleşen polyester reçineler: Thermoset Isıölçümsel çözümleme: Calorimetric
polyester resins analysis
Isılsertleşen polyesterler: Thermosetting Isırım (hızlı): Nibbling
polyesters Isırım geçisi: Pinch pass (=Pinchpass)
Isılsertleşen reçineler: Thermosetting resins Isırım geçisi: Pinchpass (=Skinpass)
Isılsertleşim: Thermosetting Isısız: Adiabatic
Isılsertleşenler: Thermosets Isısız bozunum: Adiabatic deformation
Isılyoğruk: Thermoplastic Isısız değişimler: Adiabatic changes
Isılyoğruk alaşımlar: Thermoplastic alloys Isısız dizel motorları: Adiabatic diesel
Isılyoğruk çoğuzlar: Thermoplastic engines
polymers Isısız dönüşüm: Adiabatic transformation

332
Isısız sıcaklık Isıyla tedavi

Isısız sıcaklık: Adiabatic temperature Isıtma süresi (kaynak): Heat time


Isısız soğutma: Adiabatic cooling Isıtma tablası (mikroskop): Heating stage
Isısız süreçler: Adiabatic processes Isıtma verimliliği: Heating efficiency
Isıtaç: Heater Isıtma yeğinliği: Heating intensity
Isıtarak ayrıştırma (kim): Ustulation Isıtma yöntemi: Heating method
Isıtıcı: Heater Isıtma yükü: Heating load
Isıtıcı akışkan: Heating fluid Isıveren: Exothermal (=Exothermic)
Isıtıcı aygıt: Heating device Isıveren astar: Exothermic sleeve
Isıtıcı baca gazları: Heating flues Isıveren atmosfer: Exothermic atmosphere
Isıtılmış: Heated Isıveren besleyici başlığı: Exothermic
Isıtılmış basma bağlaması (çoğuzlar): feeder heads
Heated press joining Isıveren besleyici kolluğu: Exothermic
Isıtılmış filament: Heated filament feeder sleeves
Isıtılmış hava: Heated air Isıveren besleyiciler: Exothermic risers
Isıtılmış kalıplar: Heated dies Isıveren bileşikler: Exothermic compounds
Isıtılmış tel: Heated filament Isıveren fırın atmosferi: Exothermic
Isıtma: Heating furnace atmosphere
Isıtma aygıtı: Heating apparatus; Heating Isıveren gaz: Exothermic gas
device Isıveren gaz üreteci: Exothermic gas
Isıtma birimi: Heating unit generator
Isıtma borusu: Heating pipe Isıveren gereç: Exothermic material
Isıtma bölgesi: Heating zone Isıveren pota katkıları: Exothermic ladle
additions
Isıtma çevrimi: Heating cycle
Isıveren temelli atmosfer: Exothermic base
Isıtma çizelgesi: Heating chart atmosphere
Isıtma çubuğu: Heating element Isıveren tepkimeler: Exothermic reactions
Isıtma dizgesi: Heating system Isıveren toz: Exothermic powder
Isıtma düzeni: Heating arrangement Isıveren-ısıalan temelli atmosfer (fırın):
Isıtma eğrisi: Heating curve Exothermic endothermic base atmosphere
Isıtma elemanı: Heating element Isıya dayanıklı cam: Thermal glass
Isıtma etkisi: Heating effect Isıya dayanıklılık: Thermostability
Isıtma fırını: Heating furnace Isıya dayanır (madde): Thermostable
Isıtma gücü: Heating power Isıya dirençli: Refractory
Isıtma hızı: Heating rate Isıya dirençli alaşım: Refractory alloy
Isıtma ızgarası: Heating grid Isıya dirençli alaşımlar: Heat-resisting
Isıtma kangalı: Heating coil alloys
Isıtma levhası: Heating plate Isıya dirençli cam: Heat-resisting glass
Isıtma ortamı: Heating medium Isıya dirençli çelikler: Heat-resisting steels
Isıtma sıcaklığı: Heating temperature Isıya dirençli gereç: Refractory material
Isıtma sığası: Heating capacity Isıya dirençli metal: Refractory metal
Isıtma sistemi: Heating system Isıya ilişkin: Thermal
Isıtma süresi: Heating time Isıyla tedavi: Thermotherapy

333
Iskarta Işık ölçümü

Iskarta: Waste; Discard; Waste product Işık devinimsel: Optokinetic


Iskarta cam: Waste glass Işık dirimbilimi: Photobiology
Iskarta tel: Waste wire Işık dönmesi: Optical rotation
Iskartalar: Rejects Işık duyargaları: Light sensors
Iskartaya çıkarma: Rejection Işık duyarlı: Photosensitiser
Islah edilmiş çelik: Tempered steel Işık ekseni: Optical axis (=Optic axis)
Islah işlemi: Tempering Işık elektron bilimi: Optoelectronics
Islak: Oozy; Damped; Waterish; Wet; Dank Işık erki: Luminous energy
Islak hazneli sıcaklıkölçer: Wet-bulb Işık etkimez: Photostable
thermometer Işık geçirgenliği (fiz.): Transmittance;
Islaklık: Wetness Luminous transmittance
Islanabilir: Wettable Işık geçirimi: Light transmission
Islanabilirlik: Wettability Işık geçirmez: Light proof; (cam) Opaque
Islanma: Wetting Işık gözetleci: Light microscope
Islanma açısı: Wetting angle Işık gözetleçbilimi: Light microscopy
Islanmaz: Nonwettable; Wetproof Işık halkası: Halo
Islanmaz yüzey: Nonwettable surface Işık hızı (299.792.458 m/s): Speed of light
Islatarak yumuşatma: Maceration Işık kapatıcı: Light shutter
Islatıcı (madde): Wetting agent Işık kaynağı odaklı aydınlatma: Source-
Islatılabilir: Wettable focussed illumination
Islatılabilirlik: Wettability Işık kesici (mikroskop): Light chopper
Islatma: Dampening Işık kılavuzu (ışık lifi): Light guide
Islatma: Wetting Işık kırıcı: Refractor
Islatmayan: Nonwetting Işık kırılımı: Light refraction; Refraction
of light
Islık: Whistle
Işık kırınımı: Diffraction of light;
Işgı: Drawknife Photodiffraction
Işığa duyarlı: Photosensitive; Light Işık kırınımı deseni: Optical diffraction
sensitive; Photoreceptive pattern
Işığa duyarlı cam: Photosensitive glass Işık kimyası: Photochemistry
Işığa duyarlılaş(tır)ma: Photosensitization Işık körlüğü: Hemeralopia
Işığa duyarlılık: Photosensitivity Işık maya: Luciferase
Işığa ilişkin: Optical; Optic Işık metalografisi: Light metallography
Işığa uyum: Light adaptation Işık metalyapıbilimi: Light metallography
Işığı dağıtan cam: Diffusing glass Işık mikroskobu: Light microscope
Işığı yayan cam: Light diffusing glass Işık mikroskobuyla üç boyutlu resim
Işık: Light oluşturma: Holomicrography
Işık akı yoğunluğu: Illuminance Işık mikroskopisi: Light microscopy
Işık akısı: Luminous flux Işık mikroskopu: Optical microscope
Işık bilimi: Photics; Optics Işık ölçümsel: Photometric
Işık borusu: Phototube Işık ölçümsel zıtlık: Photometric contrast
Işık dengeleyicileri: Light stabilizers Işık ölçümü: Photometry

334
Işık özümsel Işıksal deneme

Işık özümsel: Photoautotrophic Işık yönlendirici blok: Light directing


Işık saçan: Luciferous; Irradiant block
Işık saçıcı: Diffuser Işıkçakar: Flashgun (=Flasher)
Işık saçılımı: Light scattering Işıkçakar ampülü: Flash lamp
Işık salan diyot: Light emitting diode Işıkduyar: Photosensitive
(LED) Işıkduyarlık: Photosensitivity
Işık salan katılar: Light emitting solids Işıkla elektron yayan katot: Photocathode
Işık salımı: Light emission Işıkla fotoğraf çekimi: Photoflash
Işık salımı: Optical emission photography
Işık salımlı görünge gösterimi: Optical Işıkla koyulaşan cam: Photochromatic glass
emission spectroscopy (OES) Işıkla oymacılık: Heliography
Işık sapıncı: Optical aberration Işıkla renk değiştiren: Photochromic
Işık sapması: Aberration Işıkla renk değiştirme: Photochromism
Işık serpinmesi: Dispersion of light Işıklandırıcı: Illuminator
Işık soğurucu: Light absorber Işıklandırma: Illumination
Işık soğurumu: Absorption of light; Light Işıklandırma (tiyatro): Lighting
absorption; Optical absorption Işıklı: Luminiferous; Luciferous; Luminous
Işık süzgeci: Optical filter; Light filter Işıklı gökgözler: Optical telescope
(=Colour filter) Işıklı görüngeölçer: Optical spectrometer
Işık süzmesi: Pencil of light Işıklı ırakgörür: Optical telescope
Işık tarama: Optical scanning Işıklı kalem: Light pencil
Işık tarayıcı: Optical scanner Işıklı kutu: Light box
Işık ucaylanımlı mikroskop: Polarization Işıklı nokta: Blip
microscope Işıklı radar: Lidar (=Light radar); LIDAR
Işık ucaylanması: Polarization of light (LIght raDAR)
Işık ürküsü (tıp): Photophobia Işıklı tuzak (böcek): Light trap
Işık veren: Luminiferous Işıklı yanayölçer: Optical profilometer
Işık verici: Illuminant Işıklı yükseksıcaklıkölçer:
Pyrophotometer; Optical pyrometer
Işık vurması: Light impingement
Işıkölçer (foto.): Photometer; Lightmeter;
Işık yansıması: Light reflection; Reflection
Actinometer
of light
Işıksal: Optical; Optic
Işık yayan: Luminiferous; Luminous
Işıksal bağdaşım: Optical coherence
Işık yayımı: Light emission
Işıksal bağdaşımlı tomografi: Optical
Işık yayınımı: Diffusion of light coherence tomography
Işık yayma: Luminosity Işıksal boru uzunluğu (mikroskop):
Işık yeğinliği: Luminous intensity Optical tubelength
Işık yolu: Optical way Işıksal bozulma (lazer etkisi): Optical
Işık yolu farkı: Optical path difference breakdown
Işık yolu uzunluğu: Optical path length Işıksal dağlama: Optical etching
Işık yolu uzunluğu farkı: Optical path Işıksal davranım: Optical behaviour
length difference Işıksal deneme: Optical testing

335
Işıksal eşiz Işıl salım

Işıksal eşiz: Optical isomer Işıl elektriksel: Photoelectric


Işıksal eşizlik: Optical isomerism Işıl elektriksel etki: Photoelectric effect
Işıksal etkinlik: Optical activity (=Optical Işıl elektriksel göze: Photoelectric cell
rotation) Işıl elektron mikroskopisi: Photoelectron
Işıksal gereçler: Optical materials microscopy
Işıksal gözetleçbilimi: Optical microscopy Işıl elektronlar: Photoelectrons
Işıksal kıstırma: Optical trapping Işıl gerilim etkisi: Photovoltaic effect
Işıksal konum görüntüleme: Optical Işıl gerilim gözesi: Photovoltaic cell
orientation imaging Işıl gerilimsel (elektrik): Photovoltaic
Işıksal merkez: Optical centre Işıl haber: Heliogram
Işıksal metalyapıbilimi: Optical Işıl ılıncık: Photoneutron
metallography (OM)
Işıl ısıl sapmalı görünge gözlemi:
Işıksal özellikler: Optical properties Photothermal deflection spectroscopy (PDS)
Işıksal sapma: Optical deviation; Optical Işıl ışıldayan: Photoluminescent
deflection
Işıl iletim: Photoconduction
Işıksal sıcaklık: Optical temperature
Işıl iletimsel: Photoconductive
Işıksal uygulamalar: Optical applications
Işıl iletimsel etki: Photoconductive effect
Işıksal yoğunluk: Optical density
Işıl iletken: Photoconductor
Işıksal yönserlik: Optical anisotropy
Işıl iletken çoğuzlar: Photoconductive
Işıksız: Lightless
polymers
Işıkta yaşar: Photobiotic
Işıl iletkenlik: Photoconductivity
Işıktan doğan (tıp): Photogenic
Işıl kimya: Photochemistry
Işıktan kaçan: Lucifugous
Işıl kimyasal: Photochemical
Işıktan ürken (tıp): Photophobic
Işıl kimyasal cam: Photochemical glass
Işıl akım: Photocurrent
Işıl kimyasal duyarlı camlar:
Işıl algılama: Photoreception Photochemically sensitive glasses
Işıl algılayıcı: Photodetector Işıl kimyasal endüklem: Photochemical
Işıl ayrışım: Photodissociation induction
Işıl bireşimsel: Photosynthetic Işıl kimyasal eşdeğer: Photochemical
Işıl bozulma: Photolysis equivalent (hn)
Işıl bölünüm: Photofission Işıl kimyasal frezeleme: Photochemical
Işıl canlı: Photobiotic milling
Işıl çekirdeksel: Photonuclear Işıl kimyasal işleme (mak): Photochemical
Işıl çekirdeksel tepkime: Photonuclear machining
reaction Işıl kimyasal tepkimeler: Photochemical
Işıl çoğaltıcı: Photomultiplier reactions
Işıl çoğuz: Photopolymer Işıl klişe: Photoengraving
Işıl devinim: Photokinesis Işıl klişe yapma: Photoengraving
Işıl devinimbilimi: Photodynamics Işıl mezon: Photomeson
Işıl devinimsel: Photodynamic; Işıl nötron: Photoneutron
Photokinetic Işıl parçalanım: Photodisintegration
Işıl eksicikler: Photoelectrons Işıl salım: Photoemission

336
Işıl salımlı Işınetkin atom

Işıl salımlı: Photoemissive Işıma: Irradiation; Fluorescence


Işıl salımlı algılayıcı: Photoemissive Işın: Ray; Streak; Beam
detector Işın akımı: Beam current
Işıl salımlı elektron mikroskopisi: Photo Işın aktarıcı: Diathermal
emission electron microscopy
Işın almış: Irradiated
Işıl seramik süreç: Photoceramic process
Işın demeti: Beam
Işıl ses mikroskopisi: Photoacoustic
Işın demeti ayırıcısı: Beam splitter
microscopy (PAM)
Işın demeti ayırma prizması: Beam
Işıl tortulanma (seramik):
Photosedimentation splitting prism
Işıl yükünleşim: Photoionization Işın demeti bağdaşımı: Beam coherence
Işılbireşim: Photosynthesis Işın demeti beli (odaklanmış ışın
demetinin en küçük çapı): Beam waist
Işılçubuk: Globar
Işın demeti deliği: Beam hole
Işıldak: Projector; Searchlight; Flasher;
Flashgun Işın demeti dönüşü: Beam rotation
Işıldama: Scintillation; Sparkling; Işın demeti eğilmesi: Beam tilt
Luminescence Işın demeti genişlemesi: Beam broadening
Işıldama sönümü: Scintillation decay Işın demeti gerilimi: Beam voltage
Işıldama sönümü süresi: Scintillation decay Işın demeti kayması: Beam shift
time Işın demeti merkezi: Beam centre
Işıldama süresi: Scintillation duration Işın demeti merkezi ayarı: Beam centre
Işıldanım: Photoluminescence adjustment
Işıldayan: Phosphorescent; Blinking; Işın demeti merkezleme: Beam centring
Scintillant Işın demeti uzaklaşımı: Beam divergence
Işılelektron görünge ölçümü:
Işın durdurucu: Beam stop
Photoelectron spectroscopy
Işın etkin bozulma (inceleme numunesi):
Işılesnek: Photoelastic
Phototoxicity
Işılesnek kaplamalar: Photoelastic coatings
Işın geçirici: Diathermal
Işılesneklik: Photoelasticity
Işın geçmesini engelleyen: Beam stop
Işılgöze: Photocell
Işın hasarı: Beam damage
Işılgöze: Photoelectric cell (=Photocell)
Işın saçan: Irradiant
Işılrenkli cam: Photochromic glass
Işın saçımı: Irradiation
Işıltepkin: Photoresponsive
Işın saptırıcılar: Beam deflectors
Işıltı: Flash; Glow; Luminance
Işın saptırma dizisi: Beam blank
Işıltılı: Ship; Glowing; Luminescent
Işıltılı alın kaynağı: Flash butt welding Işın saptırma kangalları: Beam coils
(=Flash welding) Işın tedavisi: Phototherapy(=Radiotherapy)
Işıltılı boya: Luminous paint Işın yavaşlaması: Beam decelaration
Işıltılı izabe: Flash smelting Işındayan: Irradiant
Işıltılı kavurma: Flash roasting Işınduygun: Radiosensitive
Işıltılı kavurucu: Flash roaster Işınetkin: Radioactive
Işıltılı kristal: Scintillation crystal Işınetkin artık: Radioactive waste
Işıltılı örüt: Scintillation crystal Işınetkin atom: Hot atom; Radiactive atom

337
Işınetkin bulaşım Işınım yayınırlığı

Işınetkin bulaşım: Radiactive Işınetkinlik ölçeri: Scintillation counter


contamination (=Scintillometer)
Işınetkin çekin (atom): Radionuclide Işıngözlem: Radioscopy
Işınetkin çökelme: Radiactive precipitation Işıngözler: Radioscope
Işınetkin çözülme: Radioactive decay Işınım: Radiation
Işınetkin denge: Radioactive equilibrium Işınım akı yoğunluğu: Radiant flux
Işınetkin dizi: Radioactive series density; Radiation flux density
Işınetkin gereç: Radiactive material; Işınım akısı: Radiant flux; Radiation flux
Radioactive material Işınım alanı: Radiation area; Radiation field
Işınetkin ısı: Radiactive heat Işınım alıngısı: Radiation dose
Işınetkin ışıma: Radiactive irradiation Işınım arınıklaştırma: Radiation
Işınetkin ışınlar: Radiactive rays sterilization
Işınetkin izleme: Radioactive tracing Işınım belirteci: Radiation detector
Işınetkin izler: Radioactive tracer Işınım boruları: Radiant tubes
Işınetkin izleyici: Radioactive tracer; Işınım çelisi: Radiation impedance
Radiotracer Işınım değişmezi: Radiactive constant
Işınetkin izotoplar: Radioactive isotopes Işınım demeti: Radiation beam
Işınetkin kapma: Radiactive capture Işınım deneyi: Radiation test
Işınetkin kirlenme: Radiactive pollution Işınım dozu: Radiation dose
Işınetkin kobalt: Radiocobalt Işınım etkisi: Radiation effect
Işınetkin kül: Fall-out Işınım fiziği: Radiation physics
Işınetkin madde: Radiactive substance Işınım frekansı: Radiation frequency
Işınetkin mineral: Radiactive mineral Işınım girişimi: Radiation interference
Işınetkin öge: Radiactive element; Işınım göstergesi: Radiation indicator
Radioelement Işınım hasarı: Radiation damage
Işınetkin özellikler: Radiactive properties Işınım kalkanı: Radiation shield
Işınetkin serpinti: Radiactive fall-out Işınım laboratuarı: Radiation laboratory
Işınetkin sezyum: Radiocesium Işınım niteliği (ışınım görüngesi):
Işınetkin standart numune: Radioactive Radiation quality
standard specimen Işınım ölçümlü izlemesi: Radiation
Işınetkin stronsiyum: Radiostrontium monitoring
(Strontium 90) Işınım ölçümü: Actinometry; Radiation
Işınetkin tanılama (tıp): Radiodiagnosis measurement
Işınetkin tortu: Radiactive deposit Işınım salımı: Radiant emittance
Işınetkin toryum: Radiothorium Işınım soğurucu: Radiation absorber
Işınetkin yarı-ömür: Radiactive half-life Işınım soğurumu: Absorption of radiation;
Işınetkin yerdeş: Radioactive isotopes Radiation absorbance
Işınetkin zehirlenme: Radiactive poisoning Işınım süzgeci: Radiation filter
Işınetkin zincir: Radiactive chain Işınım tehlikesi: Radiation hazard
Işınetkinlik: Radioactivity Işınım yatkınlığı: Radiation susceptibility
Işınetkinlik birimi: Curie;unit of Işınım yayıcılığı: Radiant emittance
radioactivity Işınım yayınırlığı: Radiation emissivity

338
Işınım yayınırlığı katsayısı Izgara yükü

Işınım yayınırlığı katsayısı: Radiation Izgara demiri: Grate rod


emissivity coefficient Izgara yükü: Grate charge
Işınım yeğinliği: Irradiance
Işınım yeğinliği: Radiation intensity
Işınım yoğunluğu: Radiation density
Işınımdan korunma: Radiation protection
Işınımla cam özelliği değişimi: Solarization
Işınımlı: Radiant
Işınımlı doku aşılama (tıp): Radiation
grafting
Işınımlı pirometre: Radiation pyrometer
Işınımlı stronsiyum: Strontium
90(=Radiostrontium)
Işınımlı yükseksıcaklıkölçer: Radiation
pyrometer
Işınımölçer: Actinometer
Işınımölçer: Bolometer
Işınımölçer: Radiation gage
Işınımyazımı: Bolograph
Işınınç: Irradiance
Işınır çarpışma (atom): Radiative collision
Işınlama: Irradiation; Dosing
Işınlanmış: Irradiated
Işınlı ameliyat (tıp): Radiosurgery
Işınlı sonda balonu: Radiosonde
Işınlı tedavi: Radiotherapy; Radiothermy
Işınlı tedavi gözlükleri: Radiotheraphy
glasses
Işınölçer: Dosimeter
Işınsal: Radial
Işınsal ısıl: Photothermal; Photothermic
Işıntı: Dose
Işıntı oranı: Dose rate
Işıtan enzim (ateş böceği): Luciferase
Işıtan madde (ateş böceği): Luciferin
Itır özü: Geraniol
Itrium demir garneti: Yttrium iron garnet
(YIG)
Izdırap: Affliction
Izgara: Firepan; Grate; Grid; Crib;
(pişirme) Grill
Izgara demiri: Grate bar

339
İ
İbre: Pointer İç hastalıkları: Internal diseases
İbrik: Water-can İç hurda: Home scrap
İbrişim: Silk thread İç ışınım: Internal radiation
İcat: Invention İç iletken: Internal conductor
İç: Inner; Inside; Internal İç iskelet (tıp): Endoskeleton
İç açıcı: Antidepressant İç kabuklaşma (y.fırın): Scaffolding
İç basınç: Internal pressure İç kanama (tıp): Hematocele
İç başkalaşım (yer bilimi): İç kapak: Inner cover
Endomorphism İç kırılma (tıp): Internal fracture
İç boyut: Internal dimension İç kırılma bağla(n)ması/onarımı: Internal
İç bükey kavis (oto camı): Concave bow fracture fixation
İç bükeyliği bozuk (cam): Shallow İç kökenli: İndigenous (=Endogeneous)
İç çamaşırı: Underwear İç kulağı çevreleyen kemiklere ilişkin
İç çamaşırları: Underclothes (tıp): Periotic
İç çap: Internal diameter İç kulak: Internal ear; (tıp) Inner ear
İç çap (boru): Calibre İç kulak sertleşmesi (tıp): Otosclerosis
İç çarpım (mat.): Inner product İç kulak sıvısı: Endolymph
İç çekinti: Internal shrinkage İç kulak torbacığı yangısı (tıp): Utriculitis
İç çekinti çatlakları: Internal shrinkage İç kusur: Internal defect
cracks
İç kuyu: Blind shaft
İç çeper gözesi (mide): Parietal cell
İç lâstik (oto): Inner tube
İç çerçeve (resim): Passe-partout
İç lastik (top): Bladder
İç çiller: Internal chills
İç masura yuvası (rulman): Inner race
İç değer bulma: Interpolation
İç mineral: Endomorph
İç delme: Internal boring
İç oda: Thalamium
İç denge: Homoestasis
İç oksitlenme: Internal oxidation
İç deri (tıp): Endoblast
İç plazma (tıp): Endoplasm
İç deri (tıp): Endoderm (=Endoblast)
İç renk (altın): Inside colour
İç dişler: Internal teeth
İç salgı: Internal secretion; Hormone;
İç dişli: Internal gear
İncretion; (tıp) Endocrine
İç duvar astar tuğlası (y.fırın): Inwall
İç salgı bezi (tıp): Endocrine gland
brick
İç elektronlar: Core electrons; Inner İç salgı bilimi (tıp): Endocrinology
electrons İç salgısal (tıp): Endocrinal
İç enerji: Internal energy (E) İç sırlama: Internal glazing
İç enzim (tıp): Endoenzyme İç sıvı (tıp): Endolymph
İç erke: Internal energy (E) İç soğutma: Internal cooling
İç geçişim: Endosmosis İç soğutma havası: Internal cooling air
İç gerilim: Internal stress İç soğutma parçaları: Internal chills
İç gömleği: Undershirt İç soğutucu: Internal chill
İç göreç (tıp): Endoscope İç solunum: Internal respiration
İç gözleyim (tıp): Endoscopy İç sürtünme (fiz.): Internal friction
İç sürtünme katsayısı (fiz.) İçrek

İç sürtünme katsayısı (fiz.): Internal İçerde: Inside


friction coefficient İçerde bulunan: Inner
İç temizliği (torbido arabası)(y.fırın): İçeren: İnclusive
Dekishing İçeri akış: Inflow
İç uyuşturucu: Endorphin İçeri sürüklenme: Drag-in
İç uzuvları örten zar (tıp): Omentum İçeride: Inboard
İç yağı: Adipose İçerik: Content; Ingredient
İç yağı asidi: Stearic acid İçermeli ayırtlam (met): İnclusive
İç yansıma (optik): Internal reflection disjunction
İç yansıtınçlı spektroskopi: Internal İçgösterimi (tıp): Endoscopy
reflectance spectroscopy İçgösterir (tıp): Endoscope
İç yapı: Internal structure İçi boş kamış: Kex
İç yarıçap (geom.): Apothem İçi boş maça: Hollow core
İç yarık: Internal burst; Internal fissure İçi cam kaplanmış pota: Glazed pot
(=Internal burst) İçi oyuk mil: Quill
İç yüzey: Internal surface İçi su dolu yatak: Waterbed
İç zar: (tıp) Mesothelium; (tıp) Intima; İçiçe dönen pervaneler: Intermeshing
(yürek) Endothelium rotors
İç zar gözesi (tıp): Endothelial cell İçiçe geçmiş uçları açık cam eşya: Aludel
İç zar uru (tıp): Mesothelioma İçiçe oluşan: Endomorphic
İç zehir: Endotoxin İçiçe oluşum: Endomorphy
İç zehir (tıp): Autotoxin İçinde: Inside
İç zehirlenme: Endotoxis İçinde (gemi: Inboard
İç zehirlenme (tıp): Autointoxication İçine çekme (nefes): Inhalation
(=Autotoxemia); Autotoxemia
İçine girilebilir: Penetrable
İçaçı ölçer: Gonimometer
İçine sızıcı (boya): Penetrant
İçbükey: Concave (=Penetrating)
İçbükey merdane: Concave roll İçini torna etme: Internal turning
İçbükey şişe: Pinchbottle İçinti (ilaç): Potion
İçbükeylik: Concavity İçitme: Injection
İçdağlama: Microetching İçki: Liquor; Alcoholik drink
İçdağlama uygulaması: Microetching İçki kadehi: Drinking glass
applcation İçki kutuları: Beverage containers
İçdağlanmış: Microetched İçki sürahisi: Decanter
İçdağlanmış yüzey: Microetched surface İçkökenli: Endogeneous
İçderi: Hypoblast İçkökenli kalıntılar:
İçe akış: Indraft Endogeneousİnclusions
İçe doğru yarılma: Inburst İçkulak salyangoz kemiği (tıp): Modiolus
İçe özgü: Internal İçme: Drinking
İçe patlama: Implosion İçme eşyaları: Drinkware
İçe yönelik (ruhbilim): Autistic İçme suyu: Drinking water
İçe yöneliklik: Autistism İçrek: Implicit

341
İçsel İdiomorfik tek kristal

İçsel: Intrinsic; Internal İçyapısal etkiler: Microstructural effects


İçsel ağdalılık: Intrinsic viscosity (IV) İçyapısal inceleme: Microstructural
İçsel akmazlık: Intrinsic viscosity (IV) examination
İçsel erk: Intrinsic energy İçyapısal inceleme: Microstructural study
İçsel yarıiletken: Intrinsic semiconductor İçyapısal temizlik: Microcleanliness
İçtaraf: Inside İçyapıya İlişkin: Microstructural
İçten çözütmeli (cam elyaf): Internal İçyükül: Dielectric
airwinding İçyükül akışkan: Dielectric fluid
İçten doğan: Spontaneous İçyükül çarpanı: Dielectric coefficient (k)
İçten ısıtma: Internal heating İçyükül çoğuzlanması: Dielectric
İçten ısıtmalı fırın: Internally heated polymerization
furnace İçyükül çökümü: Dielectric breakdown
İçten oluk açma: Internal broaching İçyükül davranımı: Dielectric behaviour
İçten taşlama: Internal grinding İçyükül dayancı: Dielectric strength
İçten yanmalı motor: Internal combustion İçyükül değişmezi: Dielectric constant
engine İçyükül gecikimi: Dielectric hysteresis
İçten yaylı: Innerspring İçyükül geçirgenliği: Dielectric
İçten yaylı yatak: Innerspring mattress permittivity
İçten zehirleyen: Endotoxic İçyükül gereçler: Dielectric materials
İçyağı: Tallow; Fat İçyükül gerinimi: Dielectric strain
İçyapı: Microstructure İçyükül gevşeme: Dielectric relaxation
İçyapı araştırması: Microstructural İçyükül gevşeme dayancı: Dielectric
research relaxatinal strength
İçyapı belirleme: İdentification of İçyükül ısıtma: Dielectric heating
microstructure İçyükül kaynağı: Dielectric welding
İçyapı bileşeni: Microconstituent İçyükül kürleme: Dielectric curing
İçyapı bozukluğu: Microstructural defect İçyükül ölçümü: Dielecrometry
İçyapı fotoğrafı: Photomicrograph İçyükül özellikleri: Dielectric properties
İçyapı fotoğrafı çekimi/incelenmesi: İçyükül seramikler: Dielectric ceramics
Photomicrography İçyükül soğurumu: Dielectric absorption
İçyapı incelemesi: Microstructural İçyükül ucaylanması: Dielectric
examination polarization
İçyapı incelemesi: Microstructural study İçyükül uzanımı: Dielectric displacement
İçyapı kesiti: Microsection (D)
İçyapı numunesi: Microsection İçyükül yatkınlığı: Dielectric
İçyapı resmi: Micrograph susceptibility
İçyapısal: Microstructural İçyükül yitimi: Dielectric loss
İçyapısal araştırma: Microstructural İdare lâmbası: Lampion
research İdeal: İdeal
İçyapısal bozukluk: Microstructural İdeal olmayan çözeltiler: Nonideal
defect solutions
İçyapısal çözümleme: Microstructural İdiomorfik tek kristal: İdiomorphic single
analysis crystal

342
İdman İhale dosyası

İdman: Exercise İğne izi (yüzey hatası-seramik): Point


İdokraz: İdocrase mark
İdrar: Urine İğne martensit: Lath martensite (=Needle
martensite)
İdrar azlığı (tıp): Oliguria
İğne martensit: Martensite needle
İdrar boşluğu (böbrek): Pelvis
(=Martensite lath)
İdrar bozukluğu (tıp): Dysuria
İğne martensit destesi: Lath martensite
İdrar tahlili: Urinalysis bundle
İdrar yolları hastalıkları bilimi: Urology İğne taneler (içyapı): Needles (=Needle
İdrar zorluğu: Strangury grains)
İdrar/aptes bozma zorluğu (tıp): İğne ucu: Pinpoint
Tenesmus İğne ucu oya: Point lace
İdrara irin karışması (tıp): Pyuria İğnebaşı (sır hatası): Spitout
İdrarda azot birikimi (tıp): Azoturia İğnebaşı kabarcıklar: Pinhead blisters;
İdrarda ipliksiler bulunması (tıp): Pepper’s blisters (=Pin-head blisters)
Trichiasis İğnedeliği açıklığı (mikroskop): Pinhole
İdrarda şeker: Glucosuria; Glycosuria aperture
İdrarını tutamama: İncontinence İğnedeliği gözenekliliği (döküm):
Pinhole porosity
İdrarını tutamayan: İncontinent
İğnedeliği gözmerceği/oküleri: Pinhole
İdrarsızlık (tıp): Anuria (=Anuresis) eyepiece
İğ: Wharve; (text.) Spindle İğnedeliği yöntemi (X-ışınları): Pinhole
İğ ana göze: Fibroblast method
İğ dokulaşma (tıp): Fibroplasia; Fibrosis İğnedenlik: Pinchcushion
İğ dokulu ur: Fibroid; (tıp) Fibroma; İğnedenlik çarpıtımı (optik bozulum):
Fibrosarcoma Pincushion distortion
İğ göze: Fibrocyte İğneleme: Pinning; acupuncture
İğdokusal ur: Keolid (=Cheloid) İğneler: Needles (=Needle grains)
İğne: Needle İğneli çelik: Needled steel
İğne ardı dikiş: Herringbone stitch İğnemsi: Acicular
İğne arkı: Needle arc İğnemsi alfa: Acicular alpha
İğne bağlantı: Pin-joint İğnemsi alfalı yapı: Platelet alpha
İğne batması: Pinprick structure
İğne biçimli: Aciform İğnemsi delgi aleti: Aguille
İğne çiziği (yüzey hatası-seramik): Pin İğnemsi dökme demir: Acicular cast iron
scratch İğnemsi ferrit: Acicular ferrite
İğne danteli: Needle lace İğnemsi martensit: Acicular martensite
İğne deliği: Pinhole İğnemsi silisli Fe3C: Marles constituent
İğne genleşme deneyi (boru): Pin İğnemsi tane: Acicular grain
expansion test İğnemsi yapı: Acicular structure
İğne işi: Pinwork İğnemsileme ögeleri: Needling agents
İğne izi (yüzey hatası-seramik): Pin mark İğneyle açılan delik: Pinprick
(=Point mark) İhale dosyası: Bidding file

343
İhmal edilebilir İki evreli çelikler

İhmal edilebilir: Negligible İki bileşenli yapıştırıcı: Two-component


İhmal edilmiş: Neglected adhesive
İhmalkârlık: Negligence İki boyutlu: Uniplanar
İhrig süreci (silis kaplama): İhrig process İki boyutlu elektron dizgesi: Two-
İhrigleme: İhrigizing dimensional electron system (2-DES)
İhtilaç: Trepidation İki boyutlu elektron gazı: Two-
dimensional electron gas (2-DEG)
İhtimam: Tendance
İki boyutlu esneklik: Two-dimensional
İhtira beratı: Patent elasticity
İhtiyaç fazlası: Surplus İki bölmeli fırın (cam): Double crown
İhtiyaç maddeleri: Necessaries furnace; Wasp-wasted tank
İhtiyari: Arbitrary İki bütil ftalat: Dibutyl phthalate
İkame: Substitution İki büyüklüklü hurda: Duplex scrap
İkameli: Substitutional İki çekirdekli: Binuclear
İki: Two İki çevrimli motor: Two cycle engine
İki açılı: Biangular İki çıkıntılı: Digastric
İki ağızlı: Two-edged İki değerlikli: Bivalent; (kim.) Dyad
İki ağızlı anahtar: End wrench İki değerlikli demirli: Ferrous
İki ağızlı kazma: Double pick İki değerliklilik: Bivalency
İki aşamalı kayma: Duplex slip İki değişkenli: Bivariant (=Bivariate)
İki aşamalı kompresör: Two stage İki değişkenli denge: Bivariant
compressor equilibrium
İki aşamalı nitrürleme: Double stage İki değişkenli denge: Divariant
nitriding equilibrium
İki atardamardan biri: İliac artery İki dikme arası: Bay
İki atomlu: Diatomic İki doğrulu: Bilinear
İki atomlu gaz: Diatomic gas İki düğümlü: Binodal
İki atomlu molekül: Diatomic molecule İki düğümlü eğri: Binodal curve
İki atomlular: Diatoms İki düzlemli: Dihedral
İki ayaklı (silah desteği): Bipod İki düzlemli açı: Dihedral angle
İki ayrı fırında eritme: Duplex melting İki eksenli: Biaxial
İki bazlı asitler: Dibasic acids İki eksenli gerilim: Biaxial stress; Biaxial
İki bazlı kalsyum fosfat: Dibasic calcium tension
phosphate İki eksenli örüt: Biaxial crystal
İki bileşenli: Binary İki eksenli sargı: Biaxial winding
İki bileşenli denge çizgesi: Binary İki eksenli yükleme: Biaxial load
equilibrium diagram
İki eksenlilik: Biaxiality
İki bileşenli dengeli evre çizgesi: Binary
equilibrium phase diagram İki etil karbonat: Diethyl carbonate
İki bileşenli dizge: Two-component İki evreli (metal.): Diphase; Dual phase
system; Binary system İki evreli (elekt): Two-phase
İki bileşenli görüntü işleme: Binary İki evreli alaşımlar: Duplex alloys
Image processing İki evreli çelikler: Dual phase steels

344
İki evreli çoğuz İki ucaylı transistör

İki evreli çoğuz: Two-phase polymer İki kükürtlü (kim.): Disulphide


İki evreli içyapı: Duplex microstructure; İki makaralı palanga: Gun tackle
Dual phase microstructure İki merdaneli dikişsiz boru haddesi:
İki evreli motor: Two-stroke engine Diescher mill
İki evreli paslanmaz çelikler: Duplex İki merli: Dimer
stainless steels (=Dual phase stainless İki merlileşme: Dimerization
steels)
İki metalli: Bimetal; Bimetallic
İki evreli pelteler: Diphasic gels
İki metalli sigorta: Bimetallic fuse
İki evreli pirinçler: Duplex brasses
İki metalli şerit: Bimetal strip; Bimetallic
İki foton uyarımı: Two-photon excitation strip
İki gözle görüş: Binnocular vision
İki metalliler: Bimetallics
İki gözlü mikroskop: Binocular
İki metilli (kim.): Dimethyl
microscope
İki misli: Two-fold
İki ışınlı durumu (e. kırınımı): Two-
beam condition İki moleküllü: Bimolecular
İki işlevli: Bifunctional İki odaklı cam: Bifocal lens
İki işlevli çoğuz: Bifunctional polymer İki optik eksenli kristal: Biaxial crystal
İki işlevli merler: Bifunctional mers İki örütlü: Bicrystal; Bimorph
İki işlevli molekül: Bifunctional molecule İki örütlülük: Enantiotropy
İki işlevli polimer: Bifunctional polymer İki parçalı: Two-piece
İki karınlı (tıp): Digastric İki parçalı kalıp (cam): Split mould
İki karınlı kas (tıp): Digastric muscle İki potalı kalaylama: Two pot tinning
İki kat: Two-fold İki renkli: Dichromic; Amphichromatic;
İki katarası boşluğu: Spandrel Bicoloured; (gözüken) Dichromatic
İki katlı: Bifold İki renkli cam: Dichroic glass
İki katlı tümlev (mat.): Double integral İki renkli ucaylayıcı: Dichroic polarizer
İki katmanlı ışın demeti: Two-layer beam İki renklilik: Dichromatism
İki katmanlı merdane: Double pour roll İki sıralı tav fırını: Double reheating
İki kez: Twice furnace
İki kez eritme: Duplexing (duplex İki su molekülü içeren (kim.): Dihydrate
melting) İki sulu: Dihydrate
İki kişilik at arabası: Stanhope İki tarafı keskin: Two-edged; Double-
İki kişilik taşıt: Two-seater edged
İki kişilik yatak: Double bed İki taraflı planya tezgahı: Jim crow
İki klorlu: Bichloride İki terimli: Binomial
İki kristalli: Bimorph; Bicrystal İki terimli dağılım: Binomial distribution
İki kristallilik: Enantiotropy İki ucaylı: Bipolar
İki kromlu (kim.): Dichromic İki ucaylı alan: Bipolar field
İki kulplu küp: Amphora İki ucaylı bağlantı transistörü: Bipolar
İki kutuplu: Bipolar; Dipole junction transistor
İki kutuplu elektrot: Bipolar electrode İki ucaylı elektrot: Bipolar electrode
İki kutuplu transistör: Bipolar transistor İki ucaylı transistör: Bipolar transistor

345
İki uçlu nanotel aygıtı İkili ötektik dizge

İki uçlu nanotel aygıtı: Two-terminal İkili alaşım: Binary alloy


nanowire device İkili benzeri: Quasibinary
İki uyumlu: Biharmonic İkili benzeri alaşımlar: Quasibinary alloys
İki uyumlu denklem: Biharmonic İkili benzeri dizge: Quasibinary system
equation
İkili benzeri kesiti: Quasibinary section
İki uyumlu fonksiyon: Biharmonic
İkili bileşik: Binary compound
function
İkili brülör: Dual fuel burner
İki uyumlu işlev: Biharmonic function
İkili çelikler: Duplex steels
İki volfram karbür: Ditungsten carbide
İkili çift haddeli sac: Double-doubleİron
İki yanlı: Bilateral
İkili çizge: Binary diagram
İki yanlı bakışım: Bilateral symmetry
İki yanlı kemikli (tıp): Biproerietal İkili çözelti: Binary solution
İki yataklı otel odası: Twin room İkili denge çizgesi: Binary equilibrium
diagram
İki yivli: Bisulcate
İkili denge dizgesi: Binary equilibrium
İki yönlü kenar kırma (bizote): Double system
bevel
İkili dizge: Binary system
İki yönlü taşıyıcı: Reversing conveyor
İkili elektron bileşiği: Binary electron
İki yönlü tren: Reversing train compound
İki yüzü perdahlanmış kenar (düz cam):
İkili eritme: Duplex melting
Seamed edge (Arrised edge)
İkili eriyik: Binary melt
İki yüzü taşlanmış dökme düz cam: Plate
glass İkili eşbiçimli alaşım: Binary
isomorphous alloy
İki zamanlı motor: Two cycle engine;
Two-stroke engine İkili eşbiçimli dizge: Binary isomorphous
system
İkibiçimli: Dimorphous (=Diomorphic);
Dimorphic İkili eşerir: Binary syntectic
İkibiçimlilik: Dimorphism İkili evre: Binary phase
İkietil hekzil fosforik asit: EHPA (di-ethyl İkili evre: Diphase
hexyl phosphoric acid) İkili evre çizgesi: Binary phase diagram
İkievreli sütsü temizleme: Diphase İkili hadde: Two-high mill
cleaning İkili jet teknolojisi: Dual jet technology
İkievreli sütsü temizleyici: Diphase İkili kalıp (cam): Double-cavity mould
emulsion cleaner
İkili kapakçığa ilişkin (tıp): Mitral
İkievreli yapı: Duplex structure
İkili kapakçık (tıp): Mitral valve
İkifenilmalin: Diphenylamine
İkili kaplama: Duplex coating
İkikalsiyum silikat: Dicalcium silicate
İkili monotektik çizge: Binary monotectic
İkikloretan: Dichloroethane diagram
İkiklormetan: Dichloromethane İkili monotektik dizge: Binary monotectic
İkikristallilik: Dimorphism system
İkilem: Dilemma İkili ötektik alaşım: Binary eutectic alloy
İkileme: Duplexing (duplex melting) İkili ötektik çizge: Binary eutectic
İkileme (ses kaydı): Matrixing diagram
İkili: Double; Dual; Duplex; Binary İkili ötektik dizge: Binary eutectic system

346
İkili ötektoid çizge İkincil kristalleşme

İkili ötektoid çizge: Binary eutectiod İkinci uyumlu mikroskopi: Second


diagram harmonic microscopy
İkili ötektoid dizge: Binary eutectiod İkincil: Secondary
system İkincil azalım (x-ışınları yeğinliği):
İkili palanga: Garnet Secondary extinction
İkili peritektik çizge: Binary peritectic İkincil bağlanma: Secondary bonding
diagram İkincil bağlar: Secondary bonds
İkili peritektik dizge: Binary peritectic İkincil biçimleme: Secondary forming
system
İkincil bobin (elekt): Secondary coil
İkili peritektoid çizge: Binary peritectoid
İkincil bombe (cam): Secondary
diagram
curvature
İkili peritektoid dizge: Binary peritectoid
İkincil bozunum süreçleri: Secondary
system
deformation processes
İkili prizma: Biprism
İkincil çekinti (katılaşma): Secondary
İkili prizma: Bi-prism pipe
İkili sintektik çizge: Binary syntectic İkincil çekirdeklenme: Secondary
diagram; Binary syntectic system nucleation
İkili suverme: Regenerative quenching İkincil çekme boşluğu: Secondary pipe
İkili tane büyüklüğü: Duplex grain size İkincil çelik yapımı: Secondary
İkili tekdeğişkenli eğri: Binary univariant steelmaking
curve İkincil çelik yapımı fırını: Secondary
İkili tersinir hadde: Two-high reserving steelmaking furnace
mill İkincil dağlama: Secondary etching
İkili tersinmez hadde: Two-high İkincil dallantı kolları: Secondary
nonreserving mill dendrite arms
İkili yakıt yakıcısı: Dual fuel burner İkincil dallantı kolları uzaklığı:
İkililik: Duality Secondary dendrite arms spacing (SDAS)
İkimetalli levha: Bimetallic plate İkincil eksicikler: Secondary electrons
İkimetalli yenimi: Bimetallic corrosion İkincil elektron algılayıcısı: Secondary
İkinci: Second electron detector
İkinci aşama grafitlenme: Second stage İkincil elektron görüntülenmesi:
graphitization Secondary electron imaging
İkinci derece (mat.): Quadric İkincil elektronlar: Secondary electrons
İkinci derece yüzeyi (mat.): Quadric İkincil florışıma: Secondary fluorescence
İkinci evre: Second phase İkincil genleşme: Secondary expansion
İkinci kerte geçişi: Second-order İkincil gevşeme: Secondary relaxation
transition İkincil göze: Secondary cell
İkinci pişirme (cam): Second firing İkincil grafitlenme: Secondary
İkinci sınıf beşli denge: Class - II quinary graphitization
equilibrium İkincil ışınım: Secondary radiation
İkinci sınıf dörtlü denge: Class - II İkincil kesme: Secondary shear
quaternary equilibrium İkincil kırıcı: Recrusher
İkinci sınıf üçlü denge: Class - II ternary İkincil kristalleşme: Secondary
equilibrium crystallization

347
İkincil metal İklimleyici

İkincil metal: Secondary metal İkiucaylı: Dipole


İkincil metalbilim (çelik): Secondary İkiucaylı bağlantı: Ambipolar coupling
metallurgy İkiucaylı bağlar: Dipole bonds
İkincil metalbilim işlemleri (çelik): İkiucaylı döngüsü: Dipole moment
Secondary metallurgical operations İkiucaylı gereç: Dipolar material
İkincil metalbilim uygulaması (çelik): İkiucaylı molekül: Dipole molecule
Secondary metallurgy application
İkiucaylı momenti: Dipole moment
İkincil oksijen: Secondary oxygen
İkiucaylı sürtünmesi: Dipole friction
İkincil örütleşme: Secondary
İkiucaylı ucaylan(dır)ması: Dipolar
crystallization
polarization
İkincil renk: Secondary colour
İkiucaylı ucaylanması: Dipole
İkincil salım: Secondary emission polarization
İkincil sertleş(tir)me (çelik): Secondary İkiucaylı-dörtucaylı etkileşimi: Dipole-
hardening quadrupoleİnteraction
İkincil sertleş(tir)me doruğu (çelik): İkiucaylı-ikiucaylı etkileşimi: Dipole-
Secondary hardening peak dipoleİnteraction
İkincil sertleşme sıcaklığı: Secondary İkiye ayırma: Bisection
hardening temperature İkiye bölme: Bisection
İkincil süreçler: Secondary processes İkiz: Dual; Twin
İkincil sürünme: Secondary creep İkiz bakışımlı (örüt): Holomorphic
İkincil tepkime (kim): Side pocket İkiz düzlemi: Twin plane
İkincil türev (matematik): Second İkiz kristal: Macle; Hemitrope
derivative İkiz kuşakları (içyapı): Twin bands
İkincil x-ışınları: Secondary x-rays İkiz mercek (SEM ve TEM): Twin lens
İkincil yapı: Secondary structure İkiz örüt: Hemitrope; Macle
İkincil yeniden kristallenme: Secondary İkiz örütlük: Hemitropism
recrystallization
İkiz sınırı (iç yapı): Twin boundary
İkincil yenilenme: Secondary
İkiz yükün {Hem(+) hem(-) yükün}:
recrystallization
Zwitter-ion(=Zwitterion)
İkincil yükün: Secondaryİon İkizkenar: Isosceles
İkincil yükünlü kütle görünge gözlem/ İkizkenar üçgen: Isosceles triangle
spektroskopisi: Secondary Ion Mass
spectroscopy (SIMS) İkizlenik: Twinned
İkincil yükünlü kütle görünge gözlemi: İkizlenik İçyapı: Twinned microstructure
Secondary-ion mass spectroscopy (SIMS) İkizlenik örüt: Twinned crystal
İkincil yükünlü kütle görünge ölçümü/ İkizlenik tane: Twinned grain
spektrometrisi: Secondary Ion Mass İkizlenme: Twinning
Spectrometry (SIMS) İkizlenme düzlemi: Twinning plane
İkincil yükünlü kütle spektroskopisi: İkizlenme gerilimi: Twinning stress
Secondary-Ion mass spectroscopy İkizlenme yönü: Twinning direction
İkiörütlü: Dimorphic İkizlenmiş: Twinned
İkiörütlülük: Dimorphism İklimleme: Air-conditioning
İkirenkçil: Dichromat İklimleyici: Air-conditioner; Air-
İkiucaylı: Dipolar conditioning unit

348
İkmal İletkenlik yitimi

İkmal: Supply İleri teknoloji: High technology


İkonoskop (TV): Iconoscope İleri teknoloji seramikleri: High-
İksir: Elixir technology ceramics
İktisadi: Economic İleri üretim teknolojisi: Advenced
İktisat (bilimi): Economics manufacturing technology
İlaca/zehire direnç (tıp): Tolerance İlerleme: Progression; Improvement;
Propagation; Progress
İlaç: Drug; Medicine; Medicament;
Medication; Estradiol; (tıp) Pill; (tıp) İlerleme hızı: Rate of propagation
Physic İlerlemeli: Progressive
İlaç ampülü: Pharmaceutical vial İlerlemeli yöntem (alazlı yüzey sertleşt.):
İlaç bilimi: Materia medica; Progressive method
Pharmacognosy İleteç: Transistor
İlaç etkilerini inceleme bilimi: İleteç (saatçilik): Pallet
Pharmacodynamics İleten: Conducting; Conductive
İlaç etkisi eşdeğerliliği: Bioequivalence İletici: Conducting; Conductive
İlaç katkısı: Excipient İletim: Conduction
İlaç kimyası: Pharmaceutical chemistry İletim akımı: Conduction current
İlaç kullanma: Medication İletim elektronu: Conduction electron
İlaç kutusu: Pillbox İletim kuşağı: Conduction band
İlaç sersemliği: Narcosis
İletimli ısı aktarımı: Conductive heat
İlaç şişesi: Medicine bottle; Phial; transfer
Pharmaceutical vial
İletinç: Conductance
İlaç teslimi: Drug delivery
İletinç oranı: Conductance ratio
İlaç vererek: Medicinal
İletişim dizgesi: Intercom system
İlaç verme: Medication
İletken: Conductive; Conductor (elekt.)
İlaçla önleme (hastalık):
Chemoprophylaxis İletken atom kuveti mikroskobisi:
Conductive atomic force microscopy
İlaçla tedavi: Medical treatment
İletken boya: Conductive paint
İlaçla tedavi: Medication
İlaçla uyuma: Narcotism İletken çoğuzlar: Conducting polymers
İlan tahtası: Billboard; Signboard İletken gereç: Conductive material
İlceltik aluminyum-silisyum alaşımı: İletken merdane: Conduit roll
Modified aluminium-silicon alloy İletken plastik: Ionomer
İleri: Advanced İletken plastikler: Conductive plastics
İleri besleme: Forward feed İletken polimerler: Conducting polymers
İleri ekstrüzyon: Forward extrusion İletken seramik: Conductive ceramic
İleri geri (devinim): Seesaw İletken seramik fayans: Conductive
İleri gerilim (elektronik): Forward bias ceramic tile
İleri karmalar: Advanced composites İletken yapıştırıcı: Conductive adhesive
İleri kompozitler: Advanced composites İletkenlik: Conductivity
İleri saçılım: Forward scattering İletkenlik birimi (1/ohm): Siemens
İleri seramikler: Advanced ceramics İletkenlik ölçümü: Conductimetry
İleri sıkma: Forward extrusion İletkenlik yitimi: Electrical breakdown

349
İletkenlikölçer İltihaplı(tıp)

İletkenlikölçer: Conductimeter; İlit: Illite


Conductometer İlk: Initial; First
İletkenlikölçümlü: Conductometric İlk curuf: Primary slag
İletkenlikölçümlü çözümleme: İlk çalıştırma: Start-up
Conductimetric analysis
İlk elek: Scalper
İletkenlikölçümlü titrasyon:
İlk geçi (hadde): Initial pass; Leader pass
Conductimetric titration
İlk geçi ayağı (hadde): Rougher
İletkensiz çözelti: Nonelectrolyte
İlk hareket bobini: Booster coil
İletmeyen: Nonconducting
İlk hız (namlu): Muzzle velocity
İlgi: Relationship
İlk kalınlık: Initial thickness
İlgin (mat.): Affine
İlk kaplama: First coat
İlgin bozun(dur)um: Affine deformation
İlk maliyet: Original cost; Initial cost
İlgin işlev: Affine function
İlk oğulcuk (tıp): Blastula
İlgin konaç dizgesi (mat.): Affine
coordinate system İlk örnek: Antetype
İlgin özellikler: Affine properties İlk örnek: Prototype
İlginlik: Affinity İlk örtü: First coat
İlik (tıp): Myelopathy; Medulla; Marrow İlk paso: Leader; Initial pass; (hadde)
İlik anagözesi (tıp): Myeloblast Root pass
İlik dokulaşması (tıp): Myelofibrosis İlk sıcaklık: Initial temperature
İlik gözesi (tıp): Myelocyte İlk sıvı değme aşaması: Initial liquid
contact stage
İlik içi aygıtı: Intramedullary device
İlk üfleme: First blow; Puffing; Preblowing
İlik içine ilişkin: Intramedullar
İlk yardım: First aid
İlik uru (tıp): Myeloma
İlke: Principle
İlik uyuşturucusu (tıp): Spinal anesthesia
İlkel: Primitive
İlikli kemik (tıp): Marrowbone
İlkel gözeler (örütbilim): Primitive cells
İliksel (tıp): Myelogenous
İlkel mıknatıslanma: Paleomagnetism
İliksel akyuvar uru (tıp): Myelogenous
leukemia İlkel ur (tıp): Blastoma
İliksel kemik uru (tıp): Myelogenous İlkel zamanölçer: Horologue
sarcoma İllet: Infirmity
İliksi (tıp): Myeloid İlmek: Bowknot; Loop
İliksi madde (tıp): Medulla İlmek düğümü: Loop knot
İlinge bilgisi: Topology İlmekli dikiş: Loop stitch
İlingesel: Topological İlmenit: İlmenite
İlişki: Correlation İlmik: Halter; Stitch
İlişki çözümlemesi (mat.): Correlation İlmik eğrisi (mat.) (r=b+aCosq):
analysis Limaçon
İlişki etmeni: Correlation factor İltihap: Defluxion; Inflammation
İlişkilendirilmemiş: Unrelated İltihaplanma: Irritation
İlişkisiz: Unrelated İltihaplı (tıp): Phlogistic
İliştirme: Tack; Basting; Pinning İltihaplı(tıp): Inflammatory

350
İlvait İnce dalsı

İlvait: Ilvaite İmünoloji (tıp): Immunology


İlyam: Illam İmünopatoloji (tıp): Immunopathology
İlyumlu nikeller: Illium nickels İnanılmaz: Incredible
İm: Mark; Symbol İnce: Diaphanous; Fine; Thin; Straticulate
İmal edilebilir: Manufacturable İnce (taneli) seramikler: Fine ceramics
İmal edilmiş: Manufactured İnce altın yaldızlı donuk bal renkli cam:
İmal etme: Manufacturing Aventurine
İmalât için tasarım: Design for İnce asıltılı pelte: Sol-gel
manufacture İnce asıltılı pelte süreci: Sol-gel
İmalat resmi: Detail drawing; Shop processing
drawing İnce ayar: Fine-tuning
İmalat sanayii: Manufacturingİndustries İnce ayar vanası: Needle valve
İmalat sistemi: Manufacturing system İnce bağırsak (tıp): Small intestine
İmalat süreçleri: Manufacturing processes İnce bağırsak hormonu (tıp):
İmalata ilişkin: Manufactural Enterokinase
İmalathane: Manufacturing plant/shop İnce bağırsak kılsısı: Villus
İmbik: Alembic; Matrass (=Mattrass) İnce balık pulu: Shingle
İmbik (şişesi) (kimya): Retort İnce balık pulu (aşırı fırınlanmış yüzeyde
İmbikten geçirme: Stilling bozukluk): Shiner scale
İmdat telefonu: Call box İnce beyaz amorf silika: Opalite
İmge oransızlığı (görme bozukluğu): İnce beyaz eşya: Fine whiteware
Aniseikonia İnce beyaz kil: Pipe clay
İmhof hunileri (cam): Imhof settling İnce boru: Tubule
cones İnce buz: Silver thaw
İmidazol: Imidazole İnce buz katmanı: Verglass
İmitasyon tunç: Imitation bronze İnce cam kırığı: Splinter
İmla: Orthography İnce camla kaplama (cam eşya yüzeyi):
İmleç: Index; (mat.) Signum Overlaying (=Flashing)
İmleme: Implication; Marking İnce CuCO3 çökeltisi: Kalvan
İmleme (im): Notation İnce çamur: Slurry
İmlev (mat.): Signum function İnce çapak (cam): Fine hackle
İmli atom: Ragget atom İnce çapaklı alan (cam): Area of fine
İmli ögecik: Ragget atom hackle
İmperial izabe süreci: Imperial smelting İnce çatlak (cam): Hair crack
process İnce çin porseleni: Fine china
İmpervit: Impervite İnce çinkotozu: Merillite
İmplant (tıp): Implant İnce çizgi: Hairline
İmplant alaşımları: Implant alloys İnce çizgi (yiv): Stria
İmplant geri kazanımı: Implant retrieval İnce çizik: Fine scratch
İmplant kaynaklaması: Implant welding İnce dal: Twig
İmsel: Symbolic İnce dallardan yapılmış: Twiggen
İmtiyaz: Tenure İnce dalsı: Twiggy

351
İnce damar (cam) İnce saat yayı

İnce damar (cam): String İnce kumlanmış cam: Satine finish glass
İnce damar (tıp): Venule İnce kuş tüyü: Filoplume; Penna
İnce damarsı (tıp): Venular İnce lâma haddesi: Morgan mill
İnce delikten cebri elyaf çekimi: İnce lehim: Fine solder
Mechanical drawing from bushing İnce levha: Lamina; Lamination
İnce destek: Slide İnce levha (optik cam): Slab glass
İnce dikey yüzey çizgisi (cam): Cat İnce levhalı: Laminar (=Laminal)
scratch
İnce levhalı: Laminated
İnce dikey yüzey çizikleri: Drag marks
İnce levhaya ilişkin: Laminar (=Laminal)
İnce dip (cam): Light bottom
İnce mercek: Simple lens (=Thin lens)
İnce dipli: Light bottomed
İnce mercek (t<<f): Thin lens
İnce dişli: Fine-toothed
İnce dişli boy testeresi: Half rip saw İnce mercek denklemi (1/So+1/Si = 1/f):
(=Half ripper) Thin-lens equation
İnce dişli boy testeresi: Half ripper İnce muşamba: Oilskin
İnce dişli testere: Fine-toothed saw İnce müslin kumaş: Tiffany; Mull
İnce doldurma gücü: Micro-throwing İnce naylon kumaş: Tricot
power İnce oksit zar: Thin oxide film
İnce elek: Fine sieve İnce omuz (cam): Light shoulder
İnce film: Thin film İnce öğütme: Fine grinding
İnce folyo: Thin foil İnce öğütme değirmeni: Regrinding mill
İnce geçi (hadde): Skin-pass; Finish cut İnce öğütülmüş cam: Finely crushed glass
İnce geçili haddeleme: Skin rolling İnce öğütülmüş cam: Granulated glass
İnce gümüş (99.9): Fine silver İnce örülü elek: Fine meshed sieve
İnce horoz tüyü: Fine hackle İnce parça birleşmesi (cam): Balling
İnce ince didiklenmiş yün: Flock İnce parlatma (cam): Lapping
İnce ipekli kumaş: Messaline İnce parlatma kağıdı: Fine polishing
İnce kabuk: Light case paper
İnce kağıt: Tissue paper İnce paso: Skin-pass
İnce kaplama (seramik): Dust coat İnce pencere camı: Single-thickness sheet
İnce kesim: Micrurgy glass; Single-thickness window glass;
İnce kesit: Thin section Thin sheet glass; (2 mm) Single-strength
İnce kesme (e.m.): Microtomy window glass
İnce kırıcı: Fine crusher İnce perdah makinası: Supercalender
İnce kırma: Fine crushing İnce perdelik kumaş: Scrim
İnce kıyılmış: Fine-cut İnce pergel: Hair compass
İnce kıyım: Fine-cut İnce perlit: Fine pearlite
İnce kireçtaşı tozu: Paris white İnce pervaz: Listel
İnce kömür: Fine coal İnce plastikle paketleme: Shrink
İnce kömür tozu: Fine coal dust packaging
İnce kum: Git İnce porselen: Bone china
İnce kum: Parting sand (=Parting İnce renkli patiska: Batiste
compound) İnce saat yayı: Hairspring

352
İnce sac haddesi İncelik sayısı (kum)

İnce sac haddesi: Pack mill İnce uzun kılıç: Rapier


İnce saydam kağıt: Onionskin İnce uzun sülfat kabarcığı (cam): Grey
İnce saydam kumaş: Sheer blibe
İnce silisli toprak: Diatomaceous earth İnce uzun tahta: Matchwood
(=Infusorial earth) İnce uzunluk oranı: Slenderness ratio
İnce slab: Thin slab İnce varak: Thin foil
İnce sulu kil (çinicilik): Slurry İnce ve sert çanak çömlek: Graniteware
İnce süzgeç: Ultrafilter İnce yapı: Fine structure
İnce süzme (kim.): Ultrafiltration İnce yassıkütük: Thin slab
İnce şerit: Shred İnce yassıkütük döküm makinası: Thin
İnce tabaka: Lamina slab casting machine
İnce tahta: Scaleboard İnce yassıkütük dökümü: Thin slab
casting
İnce tahta: Scantling
İnce yuvarlak tahta: Dowel plate
İnce tahta çubuk: Splint
İnce zar: Thin film; (tıp) Pellicle
İnce tahta levha: Veneer
İnce zar bırakım yöntemleri: Thin film
İnce tane: Fine-grain deposition techniques
İnce taneli: Fine-grained İnce zar dağlaması: Through wafer
İnce taneli bölge (kaynak): Refined zone etching
İnce taneli çelik: Fine-grained steel İnce zar elektriksel ışıması: Thin-film
İnce taneli granit: Granophyre electroluminescence
İnce taneli içyapı: Fine-grained İnce zar elması: Thin film diamond
microstructure İnce zar kaplama: Thin film coating
İnce taneli metaller: Fine-grained metals İnce zımpara şeridi: Fine grinding belt
İnce taneli muskovit: Sericite İnce zırh levhası: Splint
İnce taneli taşlama çarkı: Fine-grained İncecik: Hairlike
grinding disk
İncekeser: Microtome
İnce taneli yapı: Fine-grained structure
İncekeser bıçağı: Microtome knife
İnce taneli yassı sünger (seramik):
Elephant ear İnceleme: Investigation; Inspection
İnce taneli zımpara kağıdı: Fine-grained İnceleme aygıtları: Inspection equipment
emery paper İnceleme çizgesi: Inspection diagramme
İnce tarak (cam): Fine lines İnceleme deliği: Inspection hole
İnce taşlama: Smooth grinding İnceleme masası: Inspection table
İnce taşlanmış kenar (cam): Polished edge İnceleme partisi: Inspection lot
İnce tavlama: Fine annealing İnceleme potacığı: Cupe
İnce tel: Fine wire İnceleme süresi: Inspection time
İnce tel makinası: Fine wire machine İnceleme yöntemi: Inspection method
İnce testere dişi: Serrulation İnceleme yöntemleri: Inspection
İnce toz şeker: Castor sugar techniques
İnce toz yapma: Trituration İncelik: Diapheneity; Fineness;
İnce tozlar (<44μm) Elek altı: Fines Slenderness
İnce uzun: Virgate (= Virgulate); İncelik oranı: Slenderness ratio
Vermiform İncelik sayısı (kum): Fineness number

353
İncelmiş İndiyum antimonit

İncelmiş: Refined İndialit: Indialite


İnceltici: (Al-Si) Modifier; İndiana haloysiti: Malinite
(boya) Thinner; (madde) Deflocculant; İndiken: Indician
Refiner İndirgeç: Reductase
İnceltik alaşım: Modified alloy İndirgeme (kim.): Reduction
İnceltik Al-Si alaşımı: Modified Al-Si İndirgeme fırını: Reduction furnace
alloy
İndirgeme gözesi: Reduction cell
İnceltilmiş: Refined
İndirgeme süreci: Reduction process
İnceltilmiş tane: Refined grain
İndirgeme tankı: Reduction cell
İnceltim: Refinement; (Al-Si alaşımları)
Modification İndirgeme tepkimesi: Reduction reaction
İnceltme: Fining; Refining İndirgen: Reducing agent
İnceltme (seramik): Deflocculation İndirgen atmosfer (fırın): Reducing
atmosphere
İncesertlik: Microhardness
İndirgen atmosferli fırınlama: Flashing
İncesertlik deneyi: Microhardness test
İndirgen fırın atmosferi: Reducing
İncesertlik izaçarı: Microhardness furnace atmosphere
indentor
İndirgen gaz: Reducing gas
İncesertlik izi: Microhardness indentation
İndirgen yalaz (fırın): Reducing flame
İncesertlik ölçeri: Microhardness tester
İndirgenebilir: Reducible
İncesertlik ölçümü: Microhardness
İndirgenebilir çokterimli (mat.):
measurement
Reducible polynomial
İncesüzgeç: Deepbed filter
İndirgenebilir üleşke (mat.): Reducible
İnci: Pearl fraction
İnci beyazı: Pearl white İndirgenebilirlik: Reducibility
İnci dolgusu: Pearl filter İndirgenemez (kim.): Irreducible
İnci özü: Pearl essence İndirgenik tuğla: Flashed brick
İnci parlaklığı: Pearlescence İndirgenmiş: Reduced
İnci parlaklığında: Pearlescent İndirgenmiş demir: Reduced iron
İnci rengi: Pearl gray İndirgeyici: Reducing
İncik (tıp): Shank İndirgeyici (kimya): Reductive
İncik kemiği (tıp): Tibia İndirgeyici enzim (tıp): Reductase
İncimsi parlaklık: Pearly lustre İndirgeyici madde: Reducing agent
İncinme (tıp): Trauma; Traumatism İndirgeyici ortam: Reducing medium
İncinmemiş (tıp): Uninjured İndirici trafo merkezi (elekt.): Substation
İncoloy™ alaşımı: Incoloy™ İndirip kaldırma düzeneği (hadde
İnconel™ alaşımı (%80Ni+%14Cr+%6Fe): merdaneleri): Screw-gear
Inconel™ İndirme: Lowering
İnç (= 25.4 mm): Inch İndirme masası (sürekli döküm):
İnç başına iz sayısı: Tracks per inch (TPI) Depressing table
İnç kare (6): Square Inch İndisleme: Indexing
İndamin: Indamine İndiyum: Indium
İnden: Indene İndiyum antimonit: Indium antimonide

354
İndiyum asetat İnsan kuvveti

İndiyum asetat: Indium acetate İngiliz kırmızısı: English red


İndiyum bromür: Indium bromide İngiliz kiremiti: English tile
İndiyum çubuk: Indium rod İngiliz pik demiri: English pigİron
İndiyum folyo: Indium foil İngiliz porseleni: English china
İndiyum fosfür: İndium phosphide İngiliz Standartları: British Standard
İndiyum hidroksit: İndium hydroxide specifications
İndiyum katıklı kalay oksit: İndium- İngiliz tel ölçüsü: English wire gauge
doped tin oxide (ITO) İngot: Ingot
İndiyum klorür: Indium chloride İngot arabası: Pot car
İndiyum nitrür: Indium nitride İngot çelik: Ingot steel
İndiyum oksit: Indium oxide İngot çevirici (hadde): Ingot manipulator
İndiyum selenür: İndium selenide İngot çevirme masası: Ingot turntable
İndiyum sülfür: İndium sulphide İngot dökümü: Ingot teeming
İndiyum talyum alaşımları: Indium- İngot kalıbı: Ingot mould
thallium alloys İngot kanaması: Ingot bleeding
İndiyum tel: İndium wire İnip çıkan: Fluctuant
İndiyum telürür: İndium telluride İniş: Decline
İndiyum tozu: İndium powder İniş (uçak): Touchdown; Landing
İndiyum üçflorür: İndium triflouride İniş borusu (=pantalon) (y. fırın):
İndiyum üçiyodür: İndium triiodide Downcomer
İndiyum üçklorür: İndium trichloride İniş takımı (uçak): Landing gear
İndiyum varak: İndium foil İniş takımı çeliği: Landing gear steel
İndiyum-kalay oksit: İndium-tin oxide İniş-çıkış: Seesaw
İndofenol: Indophenol İnişli: Downhill
İndoksil potasyum sülfat: İndician İnişli çıkışlı: Undulating
İndol: Indole (=Indol) İnkübatör (tıp): Incubator
İndoleasetik asit: Indoleacetic acid İnme: Apoplexy; Paralysis; Palsy; Stroke;
(göz) Cataract
İndolebutirik asit: Indolebutyric acid
İnmeli: Paralytic
İnebe: Uvea
İnoculin™: Inoculin™
İnebe yangısı (tıp): Uveitis
İnositol: Inositol
İneç: Syncline
İnsan: Human
İnek sağağı: Loan
İnsan aygıtları mühendisliği: Human
İnek sağma yeri: Loan engineering
İnerkalkar lâmba: Droplight İnsan gövdesi (tıp): Torso
İngiliz anahtarı: English monkey wrench İnsan gübresi: Night soil
İngiliz anahtarı: Wrench İnsan hakları: Civil riohts (=human
İngiliz birası: Ale rights)
İngiliz fayansı: English tile İnsan katkılı imalât: Human integrated
İngiliz fontu: English pigİron manufacturing (Hİm)
İngiliz ısı birimi: British thermal unit İnsan kaynakları: Human resources
(B.t.u.) İnsan kuvveti: Man power

355
İnsan yapımı İpliksi mineral

İnsan yapımı: Man-made İpek kumaş: Spun silk


İnsan yönetimi: Human engineering İpek kumaşla cam dekorlama:
İnsana bulaşan hayvan hastalığı (tıp): Seriography (=Silk screen printing)
Zoonosis İpek lifi: Silk fibre
İnsancıl: Human İpek özü: Sericin; Fibroin
İnsert: Insert İpek pamuğu: Silk cotton
İnşaat: Erection; Building İpek taklidi kumaş: Pongee
İnşaat çeliği: Concrete reinforcing steel İpek teli: Silk fiber
İnşaat demiri: Concrete reinforcing bar; İpek tezgahı: Silk loom
Reinforcing bar (=Rebar) İpekböceği kozası: Cocoon
İnşaat demiri haddehanesi: Rebar mill İpekçilik: Sericulture
İnşaat mühendisliği: Civil engineering İpekli: Sericeous; Silky
İnşaat tuğlası: Building brick; Common İpekli dokuma: Silk fabric
brick İpekli fabrikası: Silk factory
İntegral: Integral İpekli kanaviçe: Silken gauze
İntegral hesabı (mat.): Integral calculus İpekli kumaş: Silk fabric
İntercast™ süreci: Intercast process™ İpeksi: Silky
İntizam: Regularity İpeksi kırılma (mek.): Silky fracture
İnulin: Inulin İperit: Mustard gas
İnvar™ alaşımı İple bağlama: Tethering
(Fe+36%Ni+0.5%Mn+0.2%C): Invar™
İplik: Thread; Yarn; Cord; (cam hatası)
İnyoit: Inyoite String
İnyük (kim.): Redox İplik demeti: Yarn bundle
İodargirit: Iodargyrite İplik fabrikası (=iplikhane): Spinning
İodobromit: Iodobromite factory
İosipescu kesme deneyi numunesi: İplik lifi: Yarn filament
Iosipescu shear test specimen İplik makarası: Hasp
İp: Thread; Yarn; String; Rope İplik makinesi: Bobbin and fly frame
İp geçirme deliği: Eyelet İplik sarma makinası: Winding frame
İp merdiven: Rope ladder İplik sayısı: Yarn number
İp yapım evi: Ropery İplik teli: Strand
İpek: Silk İplik yumağı: Clew
İpek apresi (tekst.): Silk finish İplikcik: Fiber
İpek atkı teli: Organzine İplikcik: Filament
İpek baskı: Serigraph İplikçilik: Filature
İpek baskılama: Serigraphy İplikhane: Spinning factory
İpek bükme: Silk spinning İplikkurdu: Threadword
İpek fabrikası: Silk mill; Silk factory İplikli: Filar; Thready
İpek ipliği bükme: Silk spinning İpliksi: Filar; Thready; Filamentary
İpek kağıt: Tissue paper İpliksi bakteri (tıp): Treponema
İpek kozası: Silk cocoon İpliksi mineral: Trichite

356
İpotek İrkilim

İpotek: Mortgage; Hypothec İri parçacıklı karma: Large-particle


İpotekli: Mortgaged composite; Particulate composite
İptal: Cancellation İri parçacıklı kompozit: Particulate
İptal etme: Deleting composite; Large-particle composite
İrade dışı kasılma (tıp): Tic İri saçma: Buckshot
İraklık açısı: Parallax İri sandık: Container
İri: Outsize; Coarse; Macroscopic (al); İri taneli bakır: Dry chopper
Large; Jumbo; Massive; Macro; Gross İri taneli grafit: Large grain graphite
İri alyuvar (iri ur) (tıp): Macrocyte İri taneli kum: Grit
İri alyuvarlı: Macrocytic İri taneli sıkma grafit: Large grain
İri alyuvarlı kansızlık (tıp): Macrocytic extruded graphite
anemia İri tuğla: Jumbo brick
İri başlı çivi: Doornail; Stud İri tüy: Quill
İri başlı küçük çivi: Tintack; Tack İri ur: Macrocyst
İri beyinli (tıp): Macrocephalic İri yutargöze (tıp): Macrophage;
İri beyinlilik: Macrocephaly Histiocyte
İri civata somunu: Lug nut İridosmin: Iridosmine (=Iridosmium)
İri çoğuz: Macromer İridyum: İridium
İri delikli karbon zarı: Lacey carbon film İridyum bromür: İridium bromide
İri göze: Macrocyte; Heterocyst İridyum oksit: İridium oxide
İri gözeli: Macrocytic İridyum osmiyum alaşımı: Iridosmine
İri hatasız çimento: Macro-defect-free İridyum süngeri: İridium sponge
(MDE) cement İridyum teli: İridium wire
İri kabarcık (cam kusuru): Glass eye İridyum üçklorür: İridium trichloride
İri kabarcık (tıp): Bulla İridyum varak: İridium foil
İri kafatası: Macrocephalus İridyumlu: İridic
İri kaldırım taşı: Flag stone İrileşme: Coarsening; (tıp) Hypertrophy
İri kemik göze (tıp): Osteoclast İrileştirme: Size enlargement
İri kemik göze etkinliği (tıp): Osteoclastic İrilik: Coarseness
activity İrin: Purulence
İri kemik gözeye ilişkin (tıp): Osteoclastic İrin (tıp): Pyin
İri kemikli: Big-boned İrin akması (tıp): Pyorrhea
İri mangan: Massive manganese İrin gibi (tıp): Pyoid
İri molekül: Macro molecule İrin toplama (tıp): Purulence
İri molekül: Macromolecule İrinimsi: Pyoid
İri moleküle ilişkin: Macromolecular İrinlenme: Purulence; (tıp) Pyogenesis;
İri mürekkep lekesi: Blotch (tıp) Pyosis
İri nesne fotoğrafçılığı: İrinli: Mattery; (tıp) Purulent; (tıp)
Macrophotography Pyogenic
İri nesnegözler: Macroscope İrinli sidik: Pyuria
İri parça: Lump İris ameliyatı (tıp): İridectomy
İri parçacıklı: Particulate İrkilim: Erethism; Induction

357
İrkilim kangalı (elekt.) İstif kesme (oksijenli kesme)

İrkilim kangalı (elekt.): Inductance İsli silika (amorf silika): Fumed silica
İrkilimli: Inductive İsnat: Attribution
İrkilimli tepkinç: Inductive reactance İSO çelik simgeleme dizgesi: ISO steel
İrkilimsiz: Noninductive designation system
İrkilteç (tıp): Pacemaker İSO çelik simgeleri: ISO steel designations
İrlanda kahvesi bardağı: İrish coffee glass İSO çelik standartları: ISO steel standards
İrmik: Farina; Semolina İSO standart çelikleri: ISO standard steels
İrmikli: Farinose İspermeçet yağı: Spermaceti; Sperm oil
İrtibat: Liaison İspiralya: Deck light
İs: Smut İspirto (kim): Spirit
İs lekesi: Smudge; Smear İspirtolu: Spirituous
İsatin: İsatin İsraf: Waste
İserin (manyetik kum): İserine (=Iron İsraf döküm: Waste casting
sand) İstakoz sepeti İp bobini tokmağı: Creel
İshal: Catharsis İstampalama: Stamping1
İshalli (tıp): Dyesenteric İstamplalama merdanesi: Roller stamping
die
İsilik (tıp): Heat rash
İstatiksel mekanik: Statistical mechanics
İsim plâkası (kapı): Doorplate
İstatistik: Statistic
İskandil çubuğu (y. fırın): Test rod
İstatistiksel: Statistical
İskandil ipi: Plumb line
İstatistiksel çıkarsama: Statisticİnference
İskandil kurşunu: Plummet; (elekt.) Sink
shaft İstatistiksel önsav: Statistical hypothesis
İskara çukuru: Catch basin İstatistiksel sınama: Statistic test
İstatistiksel termodinamik: Statistical
İskele: Quay
thermodynamics
İskele kirişi: Putlog
İstavroz (merdane): Wobler
İskele tahtası: Gangplank
İstavroz dişli(si): Small differential gear
İskeleli inşaat: Trestle work
İsteğe bağlı: Optional
İskelet: Framework; Carcass
İstem: Demand
İskelet (tıp): Skeleton İstem hızı: Demand rate
İskelet model: Skeleton pattern İstem oynamaları: Demand fluctuations
İskeletcik: Myotome İstenmeyen renk (cam): Bad colour
İskelete ilişkin: Skeletal İstiap hacmi: Tonnage
İskeletsel (tıp): Skeletal İstif: Stack; Stacking
İskemle: Chair; Stool; Seat İstif bozukluğu: Stacking fault
İskender taşı: Alexandrite İstif bozukluğu erki: Stacking fault energy
İskoç etekliği: Kilt İstif dizisi: Stacking sequence
İskoç fırını: Scotch kiln İstif düzeyi: Pile level
İskoç tuyeri: Scotch tuyere İstif düzeyi göstergeci: Pile level indicator
İskorbit hastalığı (tıp): Scurvy İstif kaynağı: Stack welding
İsli: Fuliginous İstif kesme (oksijenli kesme): Stack
İsli kömür: Lignite; Cannel cutting

358
İstifleme İşitme ölçümü

İstifleme: Piling; Packing; Stacking; Laying İş merdanesi: Work roll


up; Setting (Laying up) İş mevsimi: High season
İstifleme makinası: Stacker İş ölçümü: Work measurement
İstifleyici (aygıt): Piler İş programı: Work programme
İstifli haddeleme (sac): Pack rolling İş tanımı: Job description
İstifli kalıplama (döküm): Stack moulding İş tasarrufu sağlayan: Labour-saving
(=Multiple moulding)
İş tutma (mak.): Workholding
İstifli karbonlama: Pack carburizing
İş tutucu (mak.): Work holder
İstifli karbonlama: Pack hardening
İş yeri: Work site
(=Pack carburizing)
İş yükü: Work load
İstifli katılama (örtü): Pack cementation
İşaret: Mark; Signal; Marking
İstifli kuyu fırın: Pit type batch furnace
İşaret bizi: Marking tool
İstifli tavlama: Pack annealing
İşaret çubuğu: Pointer; Digit
İstihdam: Emphysement
İşaret direği: Signpost
İstihkam siperi: Parapet
İstiridye: Oyster İşaret fişeği: Very lights (= Very pistol)
İstiridye çatalı: Oyster folk İşaret gönderi: Signpost
İstiridye kabuğu: Oyster shell; Clamshell İşaret levhası (yol): Guideboard
İstiridye mengene: Clam İşaret, İz: Sign; Marking
İstiska: Dropsy; Anasarca İşaretleme: Marking
İstisna: Exemption İşaretlenmemiş: Unmarked
İsveç demiri: Swedish iron İşcilik maliyeti: Labour cost
İş: Task; Business; Occupation; Job; İşçi: Worker
Labour; Work İşe uyum bilgisi: Ergonomics
İş ahlakı: Work ethics İşe uyumlu: Ergonomical
İş akışı şeması: Flow sheet İşe yaramaz: İmpractical
İş anlaşmazlığı: Labour dispute İşe yarar büyütme: Useful magnification
İş bağlama düzeneği: Jig İşe yarar ısı: Available heat
İş bağlama düzeneği sarsacı: Jig pulsator İşeme (tıp): Urination
İş bağlama düzeni: Jig and fixture İşgal edilmemiş: Unoccupied
İş çantası: Workbasket İşgörmezlik: Failure
İş değerlendirmesi: Work study; Work İşgörmezlik çözümlemesi: Failure
evaluation analysis
İş düzeni: Setup İşgörmezlik hızı: Failure rate
İş etüdü: Work study İşgörmezlik maliyeti: Failure cost
İş giysisi: Frock İşgörmezlik sıklığı: Failure frequency
İş gücü: Manpower; Work force İşitilebilirlik: Audibility
İş günü: Workday İşitilir: Audible
İş işlevi (fiz.): Work function (c) (F) İşitirlilik: Audibility
İş izlencesi: Work sheet İşitme bilimi (tıp): Audiology
İş kapatımı: Lockout İşitme çizelgesi: Audiogram
İş makinası: Business machine İşitme ölçümü: Audiometry

359
İşitmeölçer İşletim dizisindeki işlemler

İşitmeölçer: Audiometer İşleneç (mat.): Operand


İşkembe: Tripe İşlenemez: Unmachinable
İşkence: Dogwrench İşlenen parça: Workpiece
İşle(t)me: Operation İşlenik: Worked; Wrought
İşlem: Process; Practice; Transaction; İşlenik alaşımlar: Wrought alloys
Treatment; (mat.) Operation İşlenik aluminyum alaşımları:
İşlem ağı: Intermeshing Aluminium wrought alloys
İşlem çözümlemesi: Operations analysis İşlenik boru: Wrought pipe
İşlem durumu (Al-alaşımları): Temper İşlenik çelik tekerlekler (vagon):
İşlem görmemiş çelik: Crude steel Wrought-steel wheels
İşlem hurdası: Process scrap İşlenik çelik ürünler: Wrought steel
İşlem sertleşmesi: Work hardening products
(=strain hardening) İşlenik çelikler: Wrought steels
İşlem sertleşmesi katsayısı: Coefficient of İşlenik demir: Wrought iron
work hardening İşlenik ferritli paslanmaz çelikler:
İşlem sırası: Operation sequence Wrought ferritic stainless steels
İşlem sonrası ölçüleme: Postprocess İşlenik metaller: Wrought metals
gauging İşlenik ostenitli paslanmaz çelikler:
İşlem yapan: Operant Wrought austenitic stainles steels
İşlem yapılan tesisler: Processing facilities İşlenik paslanmaz çelikler: Wrought
İşlem yeteneği: Process capability (PC) stainless steels
İşlem yönetimi: Operations management İşlenmekte: In-process
İşlemde: In-process İşlenmemiş: Raw
İşleme: Processing; Tooling; Machining; İşlenmemiş: Virgin
Manufacturing; Working İşlenmemiş dişli: Gear blank
İşleme gerilimi: Machining stress İşlenmemiş gereç: Virgin material
(=Residual stress) İşlenmemiş ham demir: Puddleİron
İşleme hasarı: Machining damage İşlenmemiş kenar (cam): Sharp edge
İşleme payı: Machining allowance; Process İşlenmemiş metal: Virgin metal
tolerance İşlenmemiş optik cam: Blank
İşlemeli kumaş: Tricolette İşlenmemiş optik cam parçaları: Selected
İşlemeli venedik camı: Laced glass chunks
İşlememe: Dysfunction İşlenmemiş pamuk: Raw cotton
İşlemeyen: İdle İşlenmemiş yün: Virgin wool
İşlemsel: Practical İşlenmesi güç gereçler: Difficult-to-
İşlemsel sanayi hurdası: Prompt machine materials
industrial scrap İşlenmiş: Worked
İşlence: Calculus İşlenmiş metal: Worked metal
İşlenebilir: Machinable İşler gerilim: Operating stress
İşlenebilir cevher: Free-milling ore İşlerge: Mechanism
İşlenebilirlik: Machinability İşletilebilirlik: Workability
İşlenebilirlik belirteci: Machinability İşletim dizisindeki işlemler: On-line
index treatments

360
İşletim koşulları İterbiyum

İşletim koşulları: Operating conditions İşleysel davranım: Mechanical behaviour


İşletim sıcaklığı: Operating temperature İşleysel deneme: Mechanical testing
İşletim süreci çizelgesi: Operational İşleysel deney: Mechanical test
process chart İşleysel gecikim: Mechanical hysteresis
İşletim süreci denetimi: Operational (=Elastic hysteresis)
process control İşleysel gerilim: Mechanical stress
İşletim süresi: Operating time İşleysel ikiz: Mechanical twin
İşletim verileri: Operating data İşleysel ikizlenme: Mechanical twinning
İşletme: Operating; Plant (yer.) İşleysel işgörmezlik: Mechanical failure
İşletme (maden): Exploitation İşleysel kaplama: Mechanical plating
İşletme buharı: Process steam İşleysel kimya: Mechanochemistry
İşletme çevrimi: Operating cycle İşleysel koşulca (=Mekanik şartname):
İşletme maliyetleri: Operating costs Mechanical specification
İşletme talimatları: Workbook İşleysel metalbilim: Mechanical
İşletmeye alma: Commissioning; Start-up metallurgy
İşlev: Function İşleysel özellikler: Mechanical properties
İşlevbilimi (beden-tıp): Physiology İşleysel parlatma: Mechanical polishing
İşlevbilimsel: Physiological İşleysel sağaltım: Mechanotherapy
İşlevsel: Functional İşlik: Workshop
İşlevsel çizge: Block diagram İşlik çizimi: Workshop drawing
İşlevsel çözümleme: Functional analysis İşporta malı: Catchpenny
İşlevsel tasarım: Functional design İşsiz: Out-of-work; Unemployed
İşlevselliğe göre nitelendirilmiş gereçler: İşsizlik: Unemployment
Functionally graded materials (FGMs) İşsizlik ödentisi: Unemployment
İşlevsellik: Functionality compensation; Unemployment benefit
İşley bilimi: Mechanics İşsizlik sigortası: Unemployment
İşleyalmaç (mekanik uyarılara duyarlı insurance
sinir ucu): Mechhanoreceptor İşsizlik yardımı: Unemployment benefit
İşleyen: Working İştah: Appetite
İşleyimsel: Industrial İştah açıcı: Whet
İşleysel: Mechanical İştahsızlık (tıp): Inaccetence
İşleysel (mekanik) çatlak: Mechanical İşveç çeliği: Swedish steel
crack İşyeri çalışanları: Personnel
İşleysel (mekanik) durum denklemi: İş-yoğun: Labour-intensive
Mechanical equation of state
İtabarit: Itabarite
İşleysel (mekanik) merkezleme:
İtakolumit (kumaş türü): Itacolumite
Mechanical alignment
İtalyan asbesti: Italian asbestos
İşleysel basgaç: Mechanical press
İşleysel bitirme: Mechanical finishing İtalyan çinisi: Majolica
İşleysel bozun(dur)um: Mechanical İt-çek (el. devre): Push-pull
deformation İterbit: Ytterbite (=Gadolinite)
İşleysel bozundurum süreçleri: İterbiya: Ytterbia
Mechanical deformation processes İterbiyum: Ytterbium

361
İterbiyum bromür İtriyum talaşı

İterbiyum bromür: Ytterbium bromide İtlaf: Culling


İterbiyum florür: Ytterbium fluoride İtme: Repulsion; Impulse; Poke
İterbiyum iyodür: Ytterbium iodide İtme aygıtı: Pushing device
İterbiyum klorür: Ytterbium chloride İtme gücü: Driving power
İterbiyum külçesi: Ytterbiumİngot İtme kuvveti: Driving force; Thrust
İterbiyum nitrat beşhidrat: Ytterbium İtmeli fırın: End pusher furnace
nitrate pentahydrate İtmeli kaynak: Poke welding
İterbiyum oksit: Ytterbium oxide İtriya: Yttria
İterbiyum talaşı: Ytterbium chips İtriya dengeli (ZrO2): Yttria-stabilized
İterbiyum tozu: Ytterbium powder ZrO2 (YSR)
İterbiyumlu: Ytterbous; Ytterbic İtriya katkılı kare prizmalı zirkonya
İtfaiye arabası: Fire engine çoklu kristaller: Yttria-doped tetragonal
İtfaiye hortumu: Fire-hose Zirconia polycrystals (Y-TZP)
İthalat: İmport İtriyat: Perfumery
İthalat permisi: İmport license/permit İtriyat mağazası: Perfumery
İthalatçılık: İmportation İtriyum: Yttrium
İtici: Ejector; Pusher; Repulsive; İtriyum altıborür: Yttrium hexaboride
Propellant; Tappet; (aygıt) Pusher; (kok İtriyum aluminyum garneti: Yttrium
f.) Ram aluminium garnet (YAG)
İtici burgaç: Ejector drills itriyum aluminyum partaşı: Yttrium
İtici çubuk: Push rod aluminium garnet (YAG)
İtici çubuk (motor): Pushrod İtriyum aluminyum perovskit: Yttrium
aluminium perovskite
İtici iğnesi: Ejector pin
İtriyum baryum bakır oksit: Yttrium
İtici kuvvet: Impulsion
barium copper oxide
İtici matkap: Ejector drills
İtriyum baryum bakır oksit karbonat:
İtici motor: Driving motor Yttrium barium copper oxide carbonate
İtici pim: Ejection pin İtriyum bromür: Yttrium bromide
İtici pim: Ejector pin İtriyum dallantılı parçalar: Yttrium
İtici plaka: Ejector plate dendritic pieces
İtici roleler: Driving rollers İtriyum florür: Yttrium fluoride
İtici taraf: Drive side İtriyum grubu metali: Yttrium metal
İtici yarısı: Ejector half İtriyum iyodür: Yttrium iodide
İticili fırın: Pusher-type furnace İtriyum karbür: Yttrium carbide
İticili sürekli fırın: Pusher-type İtriyum katkılı zirkonya: Yttrium-doped
continuous furnace zirconia
İtip çıkarma (döküm): Knockout İtriyum klorür: Yttrium chloride
İtiraz edilemez: Unobjectionable İtriyum külçesi: Yttrium Ingot
İtiş: Impulse; Repulsion İtriyum metalleri (nadir toprak ögeleri
İtiş iğnesi: Knockout Pin (= Ejector Pin) grubu): Yttrium metals
İtiş izi: Ejection mark İtriyum oksit: Yttrium oxide
İtiş pimi: Knockout Pin (= Ejector Pin) İtriyum perklorat: Yttrium perchlorate
İtişim (fiz.): Antigravity İtriyum talaşı: Yttrium chip

362
İtriyum tozu İyotlama

İtriyum tozu: Yttrium powder İyileşme bakımı (tıp): Aftercare


İtriyuma ilişkin: Yttric İyileşmeyen diş yuvası (tıp): Dry socket
İtriyumlu demirli nartaşı: Yttrium Iron İyileşmez: Unrecoverable
garnet (YIG) İyileştiren (tıp): Recuperative;
İtrotantalit: Yttrotantalite Recuperator
İvaarit: Iwaarite İyileştirici: Medicinal
İvdireç: Atom smasher; Accelerator İyileştirilmiş: Reformed
İvedi: Quick; Immediate; Prompt; Urgent İyileştirilmiş doğal gaz: Reformed natural
İvedi dönüşül (atom): Prompt critical gas
İvedi durdurma: Emergency shut-down İyileştirme: Medication; Healing;
İvedi durdurma dizgesi: Emergency shut- İmproving
down system İyodat: Iodate
İvedi durum: Emergency İyodoform: Iodoform
İvedi durum oksijen üfleme borusu: İyodol: Iodol
Emergency oxygen lance İyodometri: Iodometry
İvedi güç: Emergency power İyodopsin: Iodopsin
İvedi kapama: Emergency shut-down İyodür: Iodide
İvedi kapama dizgesi: Emergency shut- İyodür süreci: Iodide process
down system
İyolit: Iolite (=Cordierite)
İvedi nötronlar: Prompt neutrons
İyon (=yükün): Ion
İvedilik: Urgency
İyon bağı: Ionic bond
İvme: Acceleration
İyon yarıçapı: Ionic radius
İvme alanlı transistor: Drift transistor
İyon yayınımı: Diffusion ofİons
İvme ışınımı (fiz.): Bremsstrahlung
İyonik curuf: Ionic slag
İvmeç: Accelerator
İyonik kristal: Ionic crystal
İvmeölçer: Accelerometer
İyonlaş(tırıl)mış: Ionized
İyi fırınlanmamış tuğla: Salmon brick
(Place brick) İyonlaşabilir (kim.): Ionizable
İyi fırınlanmış: Hard-fired İyonlaşma: Ionisation
İyi fırınlanmış eşya: Hard-fired ware İyonon: Ionone
İyi piş(iril)miş: Hard-burnt İyonsal: Ionic
İyi şişirilmiş: Blown-out İyonsuzlaştırma: Deionisation
İyi şişmemiş (cam): Not blown-up İyonyum: Ionium
İyi tavlanmamış (cam): Off-temper İyot: Iodine
İyi üflenmemiş: Not blown-up İyot asetamid: Iodoacetamide
İyice arı çinko: Redistilled zinc İyot asidi: Iodic acid
İyice bükülmüş (iplik): Hard-spun İyot birbromür: Iodine monobromide
İyice pişmiş dolomit: Double burnt İyot birklorür: Iodine monochloride
dolomite İyot değeri: Iodine value
İyicil ur (tıp): Carcinoid İyot ölçümü: Iodometry
İyileş(tir)me: Betterment İyot üçklorür: Iodine trichloride
İyileşme (tıp): Meiosis; Recuperation İyotlama: Iodization

363
İyotlaştırma (kim.) İzole bandı

İyotlaştırma (kim.): Iodination İzlenebilir: Traceble


İyotlu: Iodic; Iodus İzleşen: Sequent; Sequential
İyotlu benzen: Iodobenzene İzleşim: Sequence
İyotlu beş florlu benzen: İzleyen: Next
Iodopentafluorobenzene İzleyici (madde)-(cam) İzleyen (şey):
İyotlu etan: Iodoethane Tracer
İyotlu metan: Iodomethane İzli kalıpta dövme: Impression die forging
İyotlu sirke asidi: Iodoacetic acid İzli mermi: Tracer bullet
İz: Vestige; Groove; Path; Streak; İzmarit: Butt
Impression; Indentation İzoamil asetat: Isoamyl acetate
İz dağlama: Track etching İzobütan: Isobutane
İz dayancı: Indentation strength İzobütil akrilat: Isobutyl acrylate
İz deneyleri: Indentation tests İzobütil asetat: Isobutyl acetate
İz element: Tramp element (=Trace İzobütil benzen: Isobutylbenzene
element)
İzobütil nitrat: Isobutyl nitrate
İz izleyen denetleç: Track-following
İzobütil nitrit: Isobutyl nitride
controller
İzobütil propionat: Isobutyl propionate
İz kırığı (seramik): Indentation fracture
İzobütil siyanoakrilat: Isobutyl
İz öge: Tramp element (=Trace element)
cyanoacrylate
İz sertliği: Indentation hardness
İzobütil vinileter: Isobutyl vinyl ether
İzabe: Smelting
İzobütilamin: Isobutylamine
İzabe fırını: Smelter
İzobütilen: Isobutylene (=İsobutene)
İzabe haznesi: Retort
İzobütilen-izopren: İsobutylene-isoprene
İzabe ocağı: Smelter
İzobütilen-izopren elastomer:
İzaçar: Indentor (=Indenter) Isobutylene-isoprene elastomer
İzaçar girinimi: Indentor penetration İzobütilen-izopren kauçuk: Isobutylene-
İzaçar yükü: Indentor load isoprene rubber
İzafiyet: Relativity İzobütirik asit: Isobutyric acid
İz-dağlanık çoğuzlar: Track-etched İzobütiril klorür: Isobutyryl chloride
polymers İzod aygıtı: Izod tester
İz-dağlanık polikarbonat zarlar: Track- İzod çarpma deneyi: Izod impact test
etched polycarbonate membranes
İzod çentikli-çubuk çarpma deneyi: Izod
İzdüşüm: Projection notched-barİmpact test
İzdüşüm baskısı: Projection printing İzod değeri: Izod value
İzdüşüm merceği (e. mik): Projection lens İzod deneyi: Izod test (=Izod impact test)
İzlanda kalsiti: Iceland spar İzoforon diamin: Isophorone diamine
İzleme: Tracing (IpD)
İzleme aygıtı: Monitor İzoftalik asit: Isopthalic acid
İzleme İstasyonu (uydu): Tracking station İzoftalik camelyafpoliester recine:
İzleme levhası (döküm): Follow board Isophthalic fiberglass-polyester resin
İzleme noktaları: Tooling points İzolatör: Insulator
İzleme sertleştirmesi: Contour hardening İzole bandı: Insulation tape

364
İzolösin

İzolösin: Isoleucine
İzomer: Isomer
İzomerik siyanik asit: Isocyanate acid
(=Isomeric cyanic acid)
İzomerlik: Isomerism
İzoniyezid: Isoniazid (=Isonicotinic acid
hydrazide)
İzonoton: Isotone
İzooktan: Isooctane
İzopentan: Isopentane
İzopren: Isoprene
İzopropil: Isopropyl
İzopropil alkol: Isopropyl alcohol
İzopropil asetat: Isopropyl acetate
İzopropil eter: Isopropyl ether
İzopropil kökü: Isopropyl radical
İzopropilamin: Isopropylamine
İzosiyanat (kim.): Isocyanate
İzosiyanatlı plastikler: Isocyanate plastics
İzosiyanik asit: Isocyanic acid
İzosiyanin: Isocyanine
İzotiyosiyano kökü: Isothiocyano radical
İzotop: Isotope
İzotopluk: Isotopy
İzsiz: Unmarked

365
J
J – tümlevi: J – integral Jelatin üreten enzim: Collagenase
Jablonski çizgesi: Jablonski diagramme Jelatin varak: Gelatine foil
Jack karbürü: Jack’s carbide Jelatine ilişkin: Gelatinous
Jacquet çözeltisi: Jacquet’s solution Jelatinleş(tir)me: Gelatinization
Jacquet elektroliz çözeltisi: Jacquet’s Jelatinleştiren: Gelatinizer
electrolyte (=Jacquet’s solution) Jelatinli: Gelatinous
Jacquet yöntemi: Jacquet method Jelatinli dinamit: Gelignite
Jakint: Jacinth Jelatinli kağıt: Gelatinous paper
Jakutinga: Jacutinga Jelatinli merdane: Gelatinous roller
Jaluzi: Jalousie Jena camı: Jena glass
Jamesonit: Jamesonite Jengari: Verdigrisy
Jamin-Lebedev girişimi mikroskobu: Jeoloji: Geology
Jamin-Lebedev interference microscope Jeotermal: Geothermal (=Geothermic)
Jant: Rim Jernkontoret (JK) kalıntı çizelgesi:
Jant kapağı: Hubcap Jernkontoret (JK) inclusion chart
Japon gülü desenli cam: Rose-patterned Jernkontoret (JK) kalıntı sınıflandırması:
glass Jernkontoret (JK) inclusion classification
Japon İnce Seramikler Birliği: Japanese Jernkontoret (JK) kırılma sayısı:
Fine Ceramics Association (IFCA) Jernkontoret (JK) farcture number
Japon kılıcı: Japanese sword Jernkontoret (JK) tane büyüklüğü
Japon Sanayi Standartları: Japan standartları: Jernkontoret (JK) grain size
Industrial Standarts (JIS) standards
Japon Standartları Enstitüsü: Japan Jersey ateştuğlası: Jersey fireclay brick
Institute of Standarts (JIS) Jet çekiği: Vena contracta
Jarse: Jersey Jet itişi: Jet propulsion
Jarse bluz: Jersey blouse Jet izi (uçak): Jet stream
Jartiyer: Garter Jet motoru: Jet engine
Javel suyu: Javel water Jet motoru alaşımları: Jet engine alloys
Javelle suyu: Javelle water Jet tepki kuvveti: Jet thrust
Jeffries çarpanı (metalografi): Jeffries’ Jet uçağı: Jet plane
multiplier Jet yakıtı: Jet fuel
Jeffries yöntemi (metalografi): Jeffries Jetal: Jetal
procedure (=Planimetric procedure)
Jeton: Jetton
Jelatin: Gelatine
Jilet: Razor blade
Jelatin dinamiti: Gelatine dynamite
(=Gelignite) Jimnastik ayakkabısı: Plimsole; Gym
shoes
Jelatin folyo: Gelatine foil
Jinekoloji (tıp): Gynecology
Jelatin ipeği: Gelatine silk
Jiromanyetik oran (fiz.): Gyromagnetic
Jelatin kapsül: Gelatine capsule ratio
Jelatin kolası: Gelatine glue Jirve cam: Ice-flower glass; Flake glass;
Jelatin maske: Gelatine replica Glue etched glass; Ice-patterned glass
Jelatin özü: Collagen (=Glue-etched glass)
Jelatin süzgeci: Gelatine filter Jirve yapma (cam): Glue etching
Johann geometrisi (örüt bilim) Jüt

Johann geometrisi (örüt bilim): Johann Joule-Kelvin olgusu: Joule-Kelvin effect


geometry (=Joule Thomson effect)
Johansson geometrisi (örüt bilim): Jöle: Jelly
Johansson geometry Junghans – Rossi süreci: Junghans-Rossi
Johansson görüngeölçeri: Johansson process
spectrometer Junker kalıbı: Junker’s mould
Johansson spektrometresi: Johansson Jurin yasası: Jurin law
spectrometer Jüt: Jute
Johnson etkisi: Johnson effect
Johnson-Gilman’ın akma kuramı:
Johnson-Gilman theory of yielding
Johnson-Mehl denklemi: Johnson – Mehl
equation
Jominy çubuğu: Jominy bar
Jominy deney numunesi: Jominy test
specimen
Jominy deneyi: Jominy test
Jominy eğrisi: Jominy curve
Jominy eşdeğer soğuma hızı: Jominy
equivalent cooling rate (Je)
Jominy numunesi: Jominy specimen
Jominy sertleşebilirlik deneyi: Jominy
hardenability test (=Jominy test)
Jominy sertleşebilirlik eğrileri: Jominy
hardenability curves
Jominy standard deney çubuğu: Jominy
standard test specimen
Jominy uca suverme deneyi: Jominy end-
quench test
Jominy uzaklığı: Jominy distance
Jones alaşımlar kuramı: Jones’ theory of
alloys
Josephson bağlantısı: JosephsonJunction
Josephson etkisi: Josephson effect
Joshi olgusu: Joshi effect
Joule – Thompson olgusu: Joule-
Thompson effect (=Joule – Kelvin effect)
Joule (=107 erg): Joule
Joule deneyi: Joule experiment
Joule erk yasası: Joule’s energy law
Joule eşdeğeri: Joule’s equivalent
Joule ısıtması: Joule heating
Joule olgusu: Joule effect
Joule yasaları: Joule’s laws

367
K
K-BOS (Bazik oksijen süreci): K-BOP Kaba kenar (seramik): Dry edging
K-mezon: K-mezon (=Kaon) Kaba kesim (cam): Roughing; Rough
K-uzayı: K-space cutting
K dizisi: K series Kaba kırma: Coarse crushing
K etmeni: K factor Kaba kırmataş: Rubble
K ışınımı: K radiation Kaba lal taşı: Spinel
K Monel alaşımı: K Monel Kaba metal: Coarse metal
Kaba: Macro; Rasped; Coarse Kaba mukavva: Strawboard
Kaba agrega (>4.75mm): Coarse Kaba öğütme: Coarse grinding
aggregate Kaba öğütülmüş hububat (=bulgur):
Kaba aşındırıcılar: Coarse abrasives Kıbble
Kaba biçimlendirme (optik cam): Kaba pamuklu bez: Drill
Paddling Kaba parçacık: Coarse particle
Kaba birikim: Macrosegregation Kaba parlatma: Rough polishing
Kaba bitirme (yüzey): Rough finishing Kaba perlit: Coarse pearlite
Kaba büyüklük: Coarse size Kaba plâka cam: Rough plate glass
Kaba çekinti: Macroshrinkage Kaba potin: Blucher
Kaba dağlama: Macroscopic etching Kaba rende: Block plane
(=Macroetching) Kaba saplama civatası: Chock bold
Kaba dağlamaya ilişkin: Macroscopic (al) Kaba sıva: Roughcast
Kaba dış yüzey teması: Rough Kaba sıva malası: Browning trowel
macroscopic contact Kaba talaşlı işleme: Rough machining
Kaba dökme cam: Rough cast glass Kaba tane: Coarse grain
Kaba dökme cam levha: Rough cast plate Kaba taneli: Coarse-grained
Kaba dövme: Fullering; Dummying Kaba taneli bölge: Coarsened zone
Kaba eğe: Bit file Kaba taneli çelik: Coarse-grained steel
Kaba elek: Grizzly; Coarse screen Kaba taneli metal: Coarse-grained metal
Kaba elmas: Bort Kaba taneli zımpara kağıdı: Coarse-
Kaba ezme: Breakdown grained emery paper
Kaba ezme geçileri: Breakdown passes Kaba tarak: Ruffer
Kaba ezme haddesi: Breakdown mill Kaba taşlama: Roughing; Coarse grinding;
Kaba ezme merdanesi: Breakdown roll Rough grinding; (cam) Chipping
Kaba ezme pasoları: Breakdown passes Kaba taşlanmış: Smoothed edge
Kaba haddeleme merdaneleri: Grain rolls Kaba toplaşık: Coarse aggregate
Kaba haddelenmiş yassı kütük: Roughed Kaba tuğla: Chuff brick
slab Kaba tüylü: Thrummy
Kaba ızgara: Grizzly Kaba yakut: Ruby spinel
Kaba inceleme: Macro examination Kaba yüzeyli cam: Hammered glass
Kaba kalbur: Riddle Kaba zımparalama: Rough grinding
Kaba kalburla eleme: Riddlings Kabaca öğütülmüş hububat: Grits
Kaba kalıp izi (cam): Blank seam Kabadağlama: Macroetching
Kabadağlama ayıraçları Kabartan

Kabadağlama ayıraçları: Macroetching Kabarcık basıncı: Bubble pressure


reagents Kabarcık çekirdeklenmesi: Bubble
Kabadağlama dağlayıcıları: Macroetching nucleation
etchants (=Macroetching reagents) Kabarcık doku (tıp): Granulation tissue
Kabadağlama fotoğrafcılığı: Macrography Kabarcık giderme (cam eriyik): Blocking
Kabadağlama fotoğrafı: Macrograph Kabarcık izi (çiçek hatalığı): Pock
Kabadağlama yapısı: Macrostructure Kabarcık odası: Bubble chamber
Kabak fener: Jack-o-lantern Kabarcık oluşturan (deri): Vesicant
Kabakulak (tıp): Mumps; Parotitis Kabarcık oluşumu: Bubbling; Bubble
Kabakütük: Bloom formation; (deri) Vesication
Kabakütük büyüklükleri: Bloom sizes Kabarcık yapısı (porselen emaye): Bubble
Kabakütük döküm makinesi: Bloom structure
caster Kabarcıklanma (deri): Vesiculation;
Kabakütük döküm makinesi: Bloom Bubbling; (kaplama) Blistering
casting machine (=Bloom caster) Kabarcıklanma noktası: Bubble point
Kabakütük ezme: Cogging Kabarcıklanma yatkınlığı: Seeding
Kabakütük ezme süreci: Cogging process potential
Kabakütük hadde ayağı: Blooming stand Kabarcıklanmayan: Nonblistering
Kabakütük hadde katarı: Blooming train Kabarcıklar (boru yüzey hatası): Pimples
Kabakütük haddeleme: Blooming Kabarcıklı: Tuberous; Papillar
Kabakütük haddesi: Bloomer (blooming (=Papillose); Vesiculate; Papillose;
mill) Vesicular
Kabakütük haddesi: Blooming mill Kabarcıklı bakır: Blister copper
(=Cogging mill ) Kabarcıklı cam: Seedy glass
Kabakütük haddesi: Cogging mill Kabarcıklı gözeli plastikler: Syntactic
Kabakütük kesici makası: Bloom crop cellular plastics
shears Kabarcıklı sünger (yapay): Syntactic foam
Kabakütük makası: Bloom shears Kabarcıksı (tıp): Papillar (=Papillose)
Kabakütük merdanesi: Blooming roll
Kabarcıksız: Blister-free; Seed-free
Kabakütük tav fırını: Bloom heating
Kabarcıksız (cam): Plain; Plained
furnace
Kabarcıksızlaşma süresi: Seed-free time
Kabakütük temizleme: Bloom
conditioning Kabarık: Bulging; Tumid; Tumescence;
Kabal camı (CaO+B2O3+Al2O): Cabal Tumescent; Umbonal
glass Kabarık çapraz dokulu kumaş: Twill
Kabalaşma: Coarsening Kabarıklık: Bulge
Kabalık: Coarseness Kabarıntı: Cobble
Kabara: Tack; Hobnail; Spike Kabarma: Flushing; Intumescence;
Kabaran: Effervescent Effervescence; Spatting; Tumefaction;
Vesication; Spalling; (refrakter) Rise; (sıvı
Kabarcık: Bleb; Vesicle; Weal; Wheal
çelik) Rimming
(=weal); Pustule; Pustulation; Tubercle;
Bubble; Blowhole; Pock; Blister; (deri) Kabarmamış dışık: Flush slag
Water blister; (dil) Papilla; (seramik) Boil Kabartan (deri): Vesicant

369
Kabartı Kabuk sertleştirme çelikleri

Kabartı: Blister Kablolu tren: Cable train; Funicular


Kabartılı kaynak: Projection welding railway
Kabartma: Embossing; Embossment; Kablosuz: Cordless
Alto-relievo; Embossing; Roughening; Kabuğunu soyma: Excortication
Bloating; Bossing Kabuk: Double skin; Tegument; Crust;
Kabartma (cılık): Repoussé Skin; Pod; Carapace; Rind; (deri) Scab;
Kabartma alçı duvar süsü: Pargetting (ceviz v.b.) Hull; (yüzey bozukluğu) Scab
Kabartma baskı: Relief print Kabuk atma (seramik): Shock
Kabartma basma: Stamping Kabuk bağlama: Encrusting
Kabartma desen: Relief design Kabuk bağlama: Incrustation
Kabartma desenli cam pano: Glass cameo Kabuk bağlamış: Scabrous
Kabartma haddesi: Stamp mill Kabuk bağlatan (ilaç): Escharotic
Kabartma kalıbı: Embossing die Kabuk bileşimi (çelik): Case composition
Kabartma kesme dekor (cam): Engraving Kabuk dayancı: Peel strength
in relief Kabuk derinliği (çelik): Case depth
Kabartma merdanesi: Raising roller; Kabuk derinliği eşdağılımlılığı: Case
Relief roller depth uniformity
Kabartma motif işleme (cam): Intarsia Kabuk derinliği ölçümü (çelik): Case
Kabartma süs: Boss depth measurement
Kabartma şekil: Cartouche Kabuk döküm: Shell moulding
Kabartma tozu: Saleratus Kabuk döküm süreci: Croning process
Kabartma yazı (körler): Braille (= Shell moulding)
Kabartma yazı makinesi: Braillewriter Kabuk elektronu (atom): Shell electron
Kabartmalı: Umbonal; Embossed; Ribbed Kabuk içyapısı (çelik): Case
microstructure
Kabartmalı gabardin: Tricotine
Kabuk kalıba döküm: Shell mould casting
Kabartmalı metal: Embossed metal
Kabayapı: Macrostructure Kabuk kalıp (döküm): Shell moulding
Kabayapı fotoğrafı: Photomacrograph Kabuk kalkması: Exfoliation
Kabayapı fotoğrafı çekimi: Kabuk kalkması (haddeli yassı metal
Photomacrography ürünler): Skin lamination
Kabazit: Chabazite Kabuk maça (döküm): Shell core
Kabilit: Chalybite (=Brown spar) Kabuk maça üfleci: Shell core blower
Kabin: Booth Kabuk sertleştirilmiş: Case hardened
Kablo: Cable Kabuk sertleştirilmiş çelik: Case
hardened steel
Kablo bağlantı ucu: Binding post
Kabuk sertleştirilmiş dişli: Case hardened
Kablo borusu (elekt.): Conduit gear
Kablo makarası: Cable drum Kabuk sertleştirilmiş merdane: Case
Kablo tamburu: Cable drum hardened roll
Kablolu: Funicular Kabuk sertleştirme: Case hardening
Kablolu demiryolu: Cable railway Kabuk sertleştirme çelikleri: Case
Kablolu televizyon: Cable TV hardening steels

370
Kabuk sertleştirme fırını Kaçınılmaz

Kabuk sertleştirme fırını: Case hardening Kabul edilemezlik: Unacceptability


furnace Kabul etmeme: Rejection
Kabuk sertleştirme gazı: Case hardening Kabul muayenesi: Acceptance inspection
gas
Kabul örneklemesi: Acceptance sampling
Kabuk sertleştirme ortamı: Case
hardening medium Kabul sertifikası: Acceptance certificate
Kabuk sertleştirme sıcaklığı: Case Kabul şartnamesi: Acceptance
hardening temperature specification
Kabuk sertleştirme süresi: Case Kabul yöntemi: Acceptance procedure
hardening period Kabuledilebilirlik: Acceptability
Kabuk sertliği: Case hardness Kabuledilebilirlik düzeyi: Acceptability
Kabuk sertliği ölçümü: Case hardness level
measurement Kaburga: True rib; Slat
Kabuk soyulmuş çelik çubuk: Peeled steel Kaburga (ahşap gemi): Wale
rod
Kaburga (kemiği): Rib
Kabuk yüzme: Scalping
Kaburgalı: Ribbed
Kabuk zırh: Shell and milling cutter
Kaburgalı boru: Ribbed pipe
Kabukaltı: Bark
Kaburgalı soğutucu: Ribbed cooler
Kabukaltı (beyin): Subcortex
(=Subcontractor) Kabza: Grip; Haft; Hilt; Handle
Kabuklamış: Incrustated Kaçak (= sızıntı): Leakage
Kabuklanma: Incrustation Kaçak (elekt.): Leak
Kabuklu: Scurfy Kaçak akım: Stray current
Kabuklu hassas döküm: Shell investment Kaçak akım yenimi: Stray-current
casting corrosion
Kabuklu kalıba döküm: Shell mould Kaçak doruk (x-ışınları): Escape peak
casting Kaçak mıknatıs alanı: Stray magnetic field
Kabuklu kalıplama: Shell moulding Kaçık: Off-centre
Kabuklu merdane: Chill rolls Kaçık (emaye): Breakout
Kabuksu çatlak (mineral çatlağı): Kaçık ağızlı dönüştürgeç: Eccentric
Conchoidal crack converter
Kabuksu kırılma: Conchodial fracture Kaçık kare profil (hadde): Off-square
Kabuksuz arpa kırması: Pearl barley section
Kabul: Acceptance Kaçık kütük: Diamond billet
Kabul açısı (x-ışınları): Acceptance angle Kaçık odaklama: Overfocusing
Kabul belgesi: Acceptance certificate Kaçıklık: Parallax
Kabul deneyleri: Acceptance tests Kaçıklık (cam kusuru): Offset
Kabul edilebilir: Permissible; Acceptable Kaçıklık (döküm): Mismatch; Radial
Kabul edilebilir nitelik düzeyi: runout; Excentricity
Acceptable quality level (AQL) Kaçıklık etmeni: Shift factor
Kabul edilebilir sapma: Permissible Kaçıklık oranı: Mismatch ratio
deviation Kaçınılmaz: Inescapable; Inevitable;
Kabul edilemez: Unacceptable Imminent; Unavoidable; Imperative

371
Kaçınılmazlık Kafatası derisi

Kaçınılmazlık: Unavoidability Kadmiyum karbonat: Cadmium


Kaçırmaz: Tight carbonate
Kaçış: Escape Kadmiyum klorür: Cadmium chloride
Kaçış erki (elektron) c= F=3kT/2: Work Kadmiyum molibdat: Cadmium
function (c) (F) molybdate
Kaçma: Break away; Breakout; Escaping Kadmiyum nitrat: Cadmium nitrate
Kaçma eğilimi: Escaping tendency Kadmiyum oksit: Cadmium oxide
Kadavra (tıp): Codaver Kadmiyum selenür: Cadmium selenide
Kadeh: Goblet Kadmiyum stearat: Cadmium stearate
Kadem: Foot Kadmiyum sülfat: Cadmium sulphate
Kademe: Gradation Kadmiyum sülfür: Greenockite;
Kademe anahtarı (elekt.): Tap switch Cadmium sulphide
Kadın ceketi: Jupe Kadmiyum telürür: Cadmium tellurate
Kadın çantası: Handbag Kadmiyum temelli alaşımlar: Cadmium
base alloys
Kadın göğsü: Bust
Kadmiyum tungstat: Cadmium tungstate
Kadın pelerini: Pelisse
Kadın terziliği: Dressmaking Kadmiyum üstü: Epicadmium
Kadın yeleği: Bodice Kadran: Dial
Kadırga: Trireme Kafa: Head
Kadife: Velure; Velvet Kafa altı yüzey çatlağı (şişe): Checks
under finish
Kadife fırça: Velure
Kafa bağı: Pack wax
Kadife kordon: Chenille
Kafa bileziği (şise): Ring collar
Kadife taklidi (kumaş): Velveteen
Kafa çatlağı (cam): Split2
Kadifeden yapılmış: Velveteen
Kafa deliği açma: Countersinking
Kadifemsi: Velvety
Kafa kafaya: Head-to-head
Kadmiyum: Cadmium
Kafa kalıbı: Finish mould
Kadmiyum alaşımları: Cadmium alloys
Kafa kalıbı (şise): Ring
Kadmiyum arsenid: Cadmium arsenide
Kafa kemiklerinin birleşme çizgisine
Kadmiyum bizmut alaşımları: Cadmium
bismuth alloys ilişkin (tıp) sağ-sol bakışım düzlemi:
Sagittal
Kadmiyum bromür: Cadmium bromide
Kafa sertleştirme (ray): Head hardening
Kadmiyum civa alaşımları: Cadmium-
mercury alloys Kafa şapkası süzgeci (x-ışınları): Top-hat
filter
Kadmiyum dörtflor borat: Cadmium
tetrafluoriteborate Kafa tuğlası (y.fırın): Top brick
Kadmiyum florür: Cadmium fluoride Kafa vidası (cam): Applied thread
Kadmiyum fosfür: Cadmium phosphide Kafa yırtığı (şişe): Danny
Kadmiyum iyodür: Cadmium iodide Kafası çıkarılabilen çekiç: Set hammer
Kadmiyum kaplama: Cadmium plating Kafatası (tıp): Sinciput; Skull; Cranium
Kadmiyum kaplı çelik: Cadmium plated Kafatası delgisi (tıp): Trepan
steel Kafatası derisi: Scalp

372
Kafatası dış zarı (tıp) Kalan gerilim

Kafatası dış zarı (tıp): Pericranium Kağıt süzgeçler: Paper filters


Kafatası dış zarına ilişkin (tıp): Kağıt torba: Paper bag
Pericranial Kağıt tutucu: Paperweight
Kafatası içi (tıp): Intracranial Kağıt üretimi: Paper manufacturing
Kafatası kemiği (tıp): Parietal bone Kağıt yapımı: Papermaking
Kafatası kemikleri ek yeri (tıp): Suture Kağıtsı görüntüler: Paper-like displays
Kafatasını delme işlemi (tıp): Kağıttan hurufat kalıbı: Flong
Trephination Kağnı: Tumbrel; Oxcart
Kafatasının ön bölümü (tıp): Sinciput Kahkaha gazı: Nitrous oxide (=Laughing
Kafein: Caffeine gas)
Kafes: Skeleton; Lattice; Cage Kahlbaum demiri (%99.975 Fe):
Kafes implant: Cage implant Kahlbaum iron
Kafes işi: Treillage; Trellis Kahverengi: Brown
Kafes kiriş sistemi: Trussing Kahverengi demir cevheri: Brown iron
Kafes koyuntu: Cage implant ore
Kafes köprü: Truss bridge Kahverengi hematit: Brown hematite
Kafes sandık: Crate Kahverengileştirme: Brown tinting;
Browning
Kafes teli: Gauze
Kaide: Foundation
Kafes telli somya: Fabric spring
Kainat: Cosmos
Kafesli: Latticed
Kainit: Kainite
Kafesli tambur: Lattice drum
Kaka: Turd
Kâfur: Camphor
Kakma: Inlaying
Kafurlu afyon ruhu: Paregoric
Kakma(cılık): Repoussé
Kagir duvar: Stone-wall
Kakmalarla süsleme: Inlaying
Kağıt: Paper
Kakodil asidi (kim.): Cocodylic acid
Kağıt ağırlığı: Paperweight
Kakodil kökü (kim.): Cacodyl group
Kağıt bebek: Paper doll
Kala deliği: Collar hole
Kağıt bıçağı: PaperKnife
Kalacak yer: Accomodation
Kağıt desteği (kağıt üretimi): Deckle
Kalafat demiri: Rippling iron
Kağıt hamuru: Wood pulp; Pulp
Kalafat kalemi: Fullering tool
Kağıt kaplamacığı: Paperhanging
Kalafat kaynağı: Caulk weld
Kağıt keseceği: Paper cutter
Kalafat üstüpüsü: Oakum
Kağıt kesme: Paper cutting
Kalafatlama: Calking; Jagging; Caulking
Kağıt kromatografisi: Paper
Kalaj tuğlası: Seal block; (cam) Lipped
chromatography
cover tile; (cam) Tuckbrick
Kağıt kutusu: Papeterie
Kalamin: Calamine; Hemimorphite;
Kağıt lekesi (cam): Paper hum; Paper stain Remanent; Zinc spar (=Calamine;
Kağıt mendil: Tissue Smithsonite)
Kağıt para: Paper money Kalan: Residual
Kağıt sanayi: Paper industry Kalan gerilim: Residual stress

373
Kalan imge Kalaylanmış

Kalan imge: Photogene Kalay kaplı: Tin coated; Tin plated


Kalan kireç: Residual lime Kalay kaplı sac: Tin coated sheet; Tin
Kalan ostenit: Retained austenite plated sheet
Kalan osteniti belirleme: Retained Kalay klorür: Tin chloride
austenite determination Kalay kurşun alaşımı: Terne metal
Kalas: Putlog; Plank; Timber; Beam (=Terne)
Kalas döşeme: Planking Kalay kurşun alaşımı kaplı sac: Terne
Kalas kaplama: Planking plate
Kalaslar: Planking Kalay kurşun kaplı saclar: Long terne
sheets
Kalaverit: Calaverite
Kalay: Tin Kalay küresi (düz cam): Drip crater
Kalay alaşımı: Pewter; Stannum Kalay levha: Tin plate
Kalay alaşımları: Tin alloys Kalay madeni havzası: Stannary
Kalay arıtma kazanı: Kettle for refining Kalay nitrat: Tin nitrate
tin Kalay oksit: Stannous oxide; Tin oxide
Kalay asetat: Tin acetate Kalay oksit katmanı: Tin oxide layer
Kalay asidi: Stannic acid Kalay oksitleme: Tin tossing
Kalay babiti: Tin babbitt Kalay potası: Tin pot
Kalay banyosu (cam): Float bath; Tin bath Kalay ruhu (boyama): Tin spirit
Kalay bilyaları: Tin shot Kalay sacı: Tain
Kalay bromür: Tin bromide Kalay sülfat: Tin sulphate
Kalay çıkarma: Detinning Kalay sülfür: Stannic sulphide; Mosaic
Kalay çubuğu: Tin bar / rod gold; Tin sulphide
Kalay demir alaşımı katmanı: Tin-iron Kalay tanecikleri: Tin granule
alloy layer Kalay taşı: Cassiterite (=Tinstone)
Kalay dörtflorborat: Tin tetrafluoroborate Kalay teli: Tin wire
Kalay dörtklorür: Stannic chloride Kalay terlemesi: Tin sweat
Kalay fabrikası: Tinworks Kalay tozu: Tin powder
Kalay florür: Tin fluoride (= Stannous Kalay tuncu: Tin bronze
fluoride); Stannic fluoride
Kalay varağı: Tin foil
Kalay folyo: Tin foil
Kalay vebası (Ak kalayın gri toza
Kalay hastalığı: Tin pest
dönüşümü): Tin plague
Kalay içeren: Stanniferous
Kalay yaldızı: Tain
Kalay ikiklorür: Stannous chloride
Kalayca: Tinker
Kalay ikioksit: Stannic oxide
Kalaycı: Whitesmith
Kalay iyodür: Tin iodide (= Stannic
iodide) Kalaylama: Tinning
Kalay kaplama: Tin coating Kalaylama hattı: Tinning line
Kalay kaplama: Tin plating Kalaylama makinası: Tinning machine
Kalay kaplama: Tinning Kalaylama posası: Scruff
Kalay kaplama kalınlığı: Tin coating Kalaylama potası: Tinning pot (=tin pot)
thickness Kalaylanmış: Tinned

374
Kalaylı Kalıba döküm

Kalaylı: Tinned; Tinny; Stannic; Stannous Kaldırım tokmağı: Hand rammer


Kalaylı emaye: Tin enamel Kaldırma: Hoisting; Lifting; (talaşlı
Kalaylı kurşun varak: Albion metal işleme) Pickup
Kalaylı sac: Tinned sheet Kaldırma aygıtı (dövme): Pickoff
Kalaysızlaş(tır)ma: Detinning Kaldırma çarkı: Hoisting wheel
Kalaytaşı: Tinstone (=Cassiterite) Kaldırma gücü (sıvı): Buoyancy
Kalbur: Crib; Grate; Screen Kaldırma kepçesi: Hoisting bucket
Kalbur kemiği (tıp): Ethmoid Kaldırma kolu: Boom
Kalburdan geçirme: Sifting; Screening; Kaldırma kuvveti: Lifting force
Sieving Kaldırma kuvveti (sıvı): Buoyant force
Kalburlama tamburu: Screening drum Kaldırma levhası: Lifting plate
Kalça: Slat; (tıp) Hip; (tıp) Thigh Kaldırma makinası: Hoisting machine
Kalça arkakası (tıp): Biceps Kaldırma mıknatısı: Lifting magnet
Kalça eklemi (tıp): Hip joint Kaldırma tamburu: Lifting drum
Kalça eklemi değiştirme (tıp): Hip joint Kaldırma zinciri: Hoisting chain
replacement Kaldo çelik yapımı süreci: Kaldo
Kalça eklemi implantları (tıp): Hip joint steelmaking process (=Kaldo process)
implants Kaldo süreci (çelik): Kaldo process
Kalça eklemi koyuntuları: Hip joint Kaldo ve Ekertorp süreci: Kaldo and
implants Ekertorp process
Kalça kemiği: Femur; Hucklebone; (tıp) Kale burcu: Bastion
Hipbone; (tıp) Ilium; (tıp) Thigh bone Kalebent etme (gemi): Intern
Kalça kemiği alt bölümü (tıp): Ischium Kalem: Pencil
Kalça kemiğine ilişkin (tıp): Iliac Kalem açıcı: Sharpener
Kalça kemikleriarası boşluğuna ilişkin Kalem açma: Pencil sharpening
(tıp): Pelvic Kalem biçimli: Penciliform
Kalça protezi: Cementless hip prosthesis Kalem keski: Hand chisel
Kalça siniri (tıp): Sciatic nevre Kalem lokması: Bit
Kalça sinirine ilşkin (tıp): Sciatic Kalem maça (döküm): Pencil core
Kalça tutturma (tıp): Hip fixation Kalem sivriltme: Pencil sharpening
Kalça tutturma çivisi (tıp): Hip fixation Kalem ucu: Nib; Pen point
nail
Kalem yarası (torna vb.): Chatter mark
Kalçaya ilşkin: Sciatic
Kalem yolluklar (döküm): Pencil gates
Kaldıraç: Lever; Pinch bar (=Ripping bar)
Kalemle işleme: Engraving
Kaldıraç kolu: Lever arm
Kalemlik: Penholder
Kaldıraç kolu kuralı: Lever arm principle
Kalemsi: Penciliform
Kaldıraç kuralı: Lever rule Kalemtraş: Pencil sharpener
Kaldırgaç: Jack; Winch Kalhane: Refinery
Kaldırgaç halatı: Winch rope Kalıba çekme: Blocking
Kaldırım: Paving; Pavement; Sidewalk Kalıba döküm: Die casting (=Pressure die
Kaldırım taşı: Cobblestone; Kerb casting)

375
Kalıbın alt bölümü Kalıntı dizisi ipliksi

Kalıbın alt bölümü: Lower punch Kalın dişli cıvata: Stove bolt
Kalıcı: Permanent Kalın düz cam: Thick sheet glass
Kalıcı beyaz: Permanent white Kalın düzcam: Crystal sheet glass
Kalıcı boyutsal değişim: Permanent linear Kalın gövde (şişe): Heavy panel
change Kalın harf: Bold letter
Kalıcı bozunum: Permanent deformation Kalın kabuk (çelik): Heavy case
Kalıcı deformasyon: Permanent Kalın kaymak: Double cream
deformation
Kalın kesit (>1μ): Thick section
Kalıcı dipol: Permanent dipole
Kalın mercek (t>>f): Thick lens
Kalıcı gerilim: Machining stress;
Permanent stress; Residual stress Kalın numune: Bulk specimen
Kalıcı gerilim derecesi (cam): Temper Kalın parlatma çarkı: Mop
Kalıcı gerinim: Permanent strain Kalın pencere camı (8-10mm): Extra
heavy sheet glass; Extra thick sheet glass
Kalıcı içgerilim: Residual internal stress
Kalın yün ceket: Makinaw
Kalıcı ikiucaylı: Permanent dipole
Kalın yünlü kumaş: Petersham
Kalıcı ikiucaylı bağı: Permanent dipole
bond Kalın zar algılıyıcıları: Thick-film sensors
Kalıcı mıknatıs alanı: Residual magnetic Kalın zar yağlaması: Thick film
field lubrication
Kalıcı mıknatıs alaşımları: Permanent Kalınç: Permanence
magnet alloys Kalınç: Remanence (Br)
Kalıcı mıknatıs merceği (e.m.): Kalınlaştırma: Thickening
Permanent magnet lens Kalınlık: Thickness
Kalıcı mıknatıslılık: Residual magnetism Kalınlık haritası: Thickness map
(=Remanence)
Kalınlık mastarı: Feeler gauge
Kalıcı öge: Residual element
Kalınlık oynaması (cam): In-line
Kalıcı renk: Permanent colour variation
Kalıcı sertlik: Permanent hardness Kalınlık ölçeği: Feeler gauge
Kalıcı toz: Residual dust Kalınlıkölçer: Thickness gauge; Thickness
Kalıcı uzama: Permanent elongation meter
Kalıcı yöntemi (mıknatıslı parçacıklı Kalınsac: Plate
inceleme): Residual method Kalınsac haddesi: Platemill; Plate rolling
Kalıcılık: Permanence mill
Kalın: Thick Kalıntı (metal içyapısı): Inclusion
Kalın bağırsak: Colon; (tıp) Bowels; (tıp) Kalıntı belirleme: Identification of
Large intestine inclusions
Kalın bağırsak ağrısı: Colic Kalıntı biçim denetimi (çelik): Inclusion
Kalın bağırsak ameliyatı(tıp): Colectomy shape control
Kalın bağırsak sonu parçası (tıp): Kalıntı biçimselliği: Inclusion
Sigmoid flexure morphology
Kalın battaniye: Makinaw blanket Kalıntı cam: Moil
Kalın cam: Plate glass Kalıntı değerlendirme: Inclusion rating
Kalın dip (şişe): Heavy bottom Kalıntı dizisi ipliksi: Stringer

376
Kalıntı içeriği Kalıp kenetleme dizgesi

Kalıntı içeriği: Inclusion content Kalıp çizgisi: Parting line


Kalıntı sayımı: Inclusion count Kalıp çizgisi (cam): Joint line (=seam)
Kalıntılar: Inclusions Kalıp çizikleri: Die scratches
Kalıp: Templet; Preform; Mould (=Mold); Kalıp dalması (döküm): Die sinking
Die; Template Kalıp değişmezi: Mould constant
Kalıp açıklığı: Die clearance; Shut height Kalıp değişmezleri: Die parameters
Kalıp alçısı: Moulding plaster Kalıp değiştirme: Die changeover
Kalıp altderecesi: Mould drag Kalıp denkliği: Die match
Kalıp altlığı: Mould board (=Match plate Kalıp direnci: Moulding resistance
joint board)
Kalıp dizilişi: Die layout
Kalıp aralığı (dövme): Shut height
Kalıp düzeyi (sürekli döküm): Mould
Kalıp atölyesi: Mould shop level
Kalıp ayırıcı (özdek): Mould-release agent Kalıp düzeyi denetim dizgesi (sürekli
Kalıp ayırma: Die parting döküm): Mould level control system
Kalıp ayırma makinası: Roll-over Kalıp düzeyi denetimi (sürekli döküm):
moulding machine Mould level control
Kalıp aynası: Die chuck Kalıp düzeyi ölçüm dizgesi: Mould level
Kalıp aynası: Die head measuring system
Kalıp baskılama: Die pressing Kalıp eğeleme: Die filing
Kalıp başlığı: Die block Kalıp ekyeri (döküm): Parting line
Kalıp bıçağı: Hobbing cutter Kalıp geometresi: Die geometry
Kalıp bloğu: Mould block Kalıp gereci: (döküm) Moulding material;
Kalıp boşaltıcı (cam): Mould emptier Mould material
Kalıp boşluğu: Die cavity; (döküm) Kalıp içi sıvamaları: Mould washes
Mould cavity Kalıp içyüzeyi (cam): Mould face
Kalıp boyaları: Moulding paints; Mould Kalıp işleme (mek.): Die cutting
washes Kalıp izi: Baffle mark; Mould mark; Pulled
Kalıp boyama: Mould dressing; Mould glass; Plunger seam; (cam) Seam
facing; Mould coating; Mould pasting Kalıp kaçığı: Mould shift
Kalıp boyası (döküm): Wash (=cuts) Kalıp kafa yolluğu: Drop gate
Kalıp boyut değişimi: Mould dilation Kalıp kapama: Coring up
Kalıp boyutları: Die dimensions Kalıp kaplama (cam): Mould coating
Kalıp bozma (döküm): Shake-out (=Mould facing)
Kalıp büzüşümü: Mould dilation Kalıp kaplaması: Die coating
Kalıp ceketi: Mould jacket Kalıp karıştırıcı (sürekli döküm): Mould
Kalıp çatlağı: Mould crack stirrer
Kalıp çekintisi: Mould shrinkage Kalıp kayması: Die shift
Kalıp çekmesi: Mould dilation; Mould Kalıp kaynağı: Die welding
shrinkage Kalıp keneti: Die-lock
Kalıp çelikleri: Die steels Kalıp kenetleme dizgesi: Die-locking
Kalıp çerçevesi (çelik): Mould frame system

377
Kalıp keskinleştirici Kalıplama presi

Kalıp keskinleştirici: Dresser Kalıp takozu: Die cushion; Die shoe


Kalıp kesme: Die cutting Kalıp tasarımı: Die design
Kalıp kovanı: Die block Kalıp taşlama: Die grinding
Kalıp kumları: Moulding sands Kalıp taşlayıcı: Die grinder
Kalıp kumu karışımı: Moulding sand Kalıp tepkimesi: Moulding reaction
mixture Kalıp tezgahı: Mould board (=Match plate
Kalıp kurtağı: Die assembly joint board)
Kalıp kurutma: Mould drying Kalıp tozları (sürekli döküm): Mould
Kalıp kutuları: Moulding boxes powders
Kalıp lehimleme: Die soldering Kalıp törpüleme: Die filing
Kalıp maça düzeneği: Mould-core Kalıp tuğlası: Pressed brick (=Dry-pressed
assembly brick)
Kalıp maçası: Mould core Kalıp tutturucu: Mould clip
Kalıp montajı: Die assembly Kalıp tutucu: Die holder
Kalıp oyma: Die sinking Kalıp uygacı: Die adapter
Kalıp oyma makinası: Die-sinking Kalıp üst kalıbı (döküm): Mould cope
machine Kalıp verimi: Die yield
Kalıp oyuğu açma: Hubbing Kalıp yağı (seramik): Dope
Kalıp ömrü: Die life; Mould life Kalıp yağlama: Doping; (SDM) Mould
Kalıp peynir: Brick cheese lubrication; (sürekli döküm) Mould oiling
Kalıp plâkası: Mould board (=Match plate Kalıp yağlama fırçası (cam): Swab
joint board) Kalıp yağlayıcı: Die lubricant
Kalıp salınım levhası (sürekli döküm): Kalıp yapımı: Moulding (=Molding)
Mould oscillation table
Kalıp yarıçapı: Die radius
Kalıp salınımı (sürekli döküm): Mould
oscillation Kalıp yerleşim görünümü: Mould
configuration
Kalıp setliği: Mould hardness
Kalıp yüzeyi: Mould surface
Kalıp sıcaklığı: Mould temperature
Kalıpcı kuralı: Moulder’s rule
Kalıp soğutma (cam): Mould cooling
Kalıpçı: Moulder
Kalıp soğutma ceketi (SDM): Mould
cooling jacket Kalıpla üfleme (cam): Mould blowing
Kalıp soğutma havası (cam): Section Kalıplama: Die forming; Moulding
cooling air (=Molding)
Kalıp sokuntusu: Die insert Kalıplama basgacı (toz met.): Moulding
Kalıp suyu (döküm): Temper water press
Kalıp şişme oranı: Die swell ratio Kalıplama çakılı: Moulding gravel
Kalıp şişmesi: Die swell Kalıplama çevrimi: Moulding cycle
Kalıp tahtası çatma (döküm): Stave Kalıplama gereci: Moulding material
construction Kalıplama levhaları: Moulding plates
Kalıp takımı: Die set; Gang dies Kalıplama makinası: Die forming
Kalıp takımları merkezlemesi: Die set machine; Moulding machine
alignment Kalıplama presi: Moulding press

378
Kalıplama refrakteri Kalori

Kalıplama refrakteri: Moulding refractory Kalibreli laboratuar eleği: Match sieve


Kalıplama yöntemi: Moulding procedure Kalibreli merdane: Grooved roll
Kalıplanabilir ısıverenler: Mouldable Kaliforniyum: Californium
exothermics Kalit: Calite
Kalıplanabilirlik (kum): Mouldability Kalite: Quality
Kalıplanabilirlik denetleci: Mouldability Kalite kontrol departmanı: Quality
controller™ control department
Kalıplanmış cam: Moulded glass Kalkan: Shield
Kalıplık: Die block Kalkan göbeği: Olmphalos
Kalıpsız cam: Offhand glass Kalkan kabartması: Umbo
Kalıpsız cam eşya yapımı: Offhand Kalkan yüzey: Ascending surface
process Kalkanbezi (tıp): Thyroid; Thyroid gland
Kalıpta biçimlendirme: Die forming Kalkanbezi çıkarma ameliyatı:
Kalıpta çapakalma: Die scalping Thyroidectomy
Kalıpta dövme: Swaging; Blocker type Kalkanbezi hormonu (tıp): Thyroxine
forging; Die forging; Drop forging Kalkanbezi yarılması ameliyatı:
Kalıpta dövme kalıbı: Die forging die Thyroidotomy
Kalıpta dövme kalıpları: Drop forging Kalkanbezi yetmezliği (tıp):
dies Hypothroidism
Kalkanbezinin aşırı çalışması (tıp):
Kalıpta kabartma: Stamping
Hyperthyroidism
Kalıpta zımbalama: Drop stamping
Kalkanlama (ışınım): Shielding
Kalıptan çıkarma: Take-out Kalkansı kıkırdak (tıp): Thyroid cartilage
Kalıptan çıkarma (cam): Demoulding Kalkantit: Chalkanthite
Kalıptan model çıkarma: Draw Kalkerli: Calcareous
Kalıptan model çıkarma levhası Kalkerli kayaçlar: Calcareous rocks
(döküm): Drawplate
Kalkerli kil: Calcerous clay
Kalıtım: Genetic (=Genetical)
Kalkma: Pop-off
Kalıtım: Genetic heritage Kalkma köprü: Drawbridge
Kalıtım bilimi (tıp): Genetics Kalkmış yüzey: Double skin
Kalıtım yasası: Genetic code Kalkogenit: Chalcogenite
Kalıtımsal bağışıklık bilimi (tıp): Kalkosit: Chalcocite (= Chalcocine);
Immunogenetics Copper glance
Kalıtımsal yapı (tıp): Genotype Kalling-Dommarfvet süreci (döküm):
Kalibrasyon: Calibration Kalling-Dommarfvet process
Kalibrasyon malafası: Calibrating Kallus (kaynaştırıcı kemik doku): Callus
mandrels Kalmex ısıveren karışımları: Kalmex
Kalibre (hadde): Pass exothermic mixtures
Kalibre açma: Grooving Kalomel: Mercurous chloride (=Calomel)
Kalibre dizaynı (hadde): Pass design Kalomel elektrot: Calomel electrode
Kalibre etme: Jigging Kalomel yarıgözesi: Calomel half-cell
Kalibre kömür: Sifted coal Kalori: Calorie

379
Kalori değeri Kalsyum molibdat

Kalori değeri: Calorific value Kalsyum: Calcium


Kalorili: Calorific Kalsyum altıborür: Calcium hexaboride
Kalorimetri: Calorimetry Kalsyum aluminat: Calcium aluminate
Kaloriölçer: Calorimeter Kalsyum aluminyum silikatları: Calcium
Kaloriölçüm bilimi: Calorimetry alumina silicates
Kalorisel: Calorific Kalsyum alümino borosilikat: Calcium
alumino borosilicate
Kalp (tıp): Heart
Kalsyum arsenat: Calcium arsenate
Kalp adalesi (tıp): Myocardium
Kalsyum asetat: Calcium acetate
Kalp atışı (tıp): Stroke; Heartbeat
Kalsyum bileşikleri: Calcium compounds
Kalp destekçisi karıncıksal yardım
Kalsyum borosilikat: Datolite
dizgesi: Heartmate Ventricular Asist
System Kalsyum borür: Calcium boride
Kalp durması (tıp): Heart failure Kalsyum bromür: Calcium bromide
Kalp kapakcığı (tıp): Heart valve Kalsyum fazlalığı (kan): Hypercalcemia
Kalp kapakcığı implantı (tıp): Heart valve Kalsyum florür: Calcium fluoride
implant Kalsyum florür tek örütleri: Fluorite
Kalp kapakcığı koyuntusu: Heart valve single crystals
implant Kalsyum fosfat: Calcium phosphate
Kalp krizi (tıp): Heart attack Kalsyum fosfür: Calcium phosphide
Kalp nakli (tıp): Heart transplant Kalsyum hidrojen fosfat: Calcium
hydrogen phosphate(=Brushite)
Kalp sektesi: Heart failure
Kalsyum hidroksit: Calcium hydroxide
Kalp ve akciğer makinası (tıp): Heart and
lung machine Kalsyum hidrür: Calcium hydride
Kalsilit: Kalsilite Kalsyum hipoklorür: Calcium
hypochloride
Kalsinasyon: Calcination
Kalsyum ışığı: Calcium light
Kalsinasyon kertesi: Degree of calcination
Kalsyum iyodat: Calcium iodate
Kalsine alumina: Calcined alumina
Kalsyum karbonat: Calcite
Kalsine balçık: Calcined ganister
Kalsyum karbonat: Calcium carbonate
Kalsine dolomit: Calcined dolomite
Kalsyum karbonat oluşturan: Calciferous
Kalsine etme: Calcining
Kalsyum karbonat tozu: Whiting
Kalsine manyezi: Calcined magnesite
Kalsyum karbür: Calcium carbide
Kalsit: Calcite Kalsyum klorür: Calcium chloride
Kalsitit: Calcitite Kalsyum magnezyum alaşımları:
Kalsitli: Calcitic Calcium magnesium alloys
Kalsitli kireç: Calcitic lime Kalsyum magnezyum karbonat: Calcium
Kalsitli kireçtaşı: Calcitic limestone magnesium carbonate
Kalsiya: Calcia Kalsyum magnezyum oksitleri topağı:
Kalsiya-alumina dizgesi: Calcia-alumina Magno mass
system Kalsyum mikası: Margarite (=Calcium
Kalsiya-alumina-silika dizgesi: Calcia- mica)
alumina-silica system Kalsyum molibdat: Calcium molybdate

380
Kalsyum nitrat Kamış

Kalsyum nitrat: Calcium nitrate Kama: Spine; Poniard; Trench knife;


Kalsyum nitrit: Calcium nitrite Dagger; Breechblock; Feather; Wedge;
Shimmer; Key; Gib; Spline
Kalsyum nitrür: Calcium nitride
Kama biçimi: Sphenoidal
Kalsyum noksanlığından doğan kasılma
(tıp): Tetany Kama oluğu kumpası: Keyway caliper
Kalsyum oksalat: Calcium oxalate Kama taşı: Sphene (=Titanite)
Kalsyum oksit: Calcium oxide Kama tuğlası: Key brick; Wedge brick
Kalsyum oksit: Quicklime Kama yeri: Slot
Kalsyum peroksit: Calcium peroxide Kama yuvası: Spine; Keyway
Kalsyum propiyonat: Calcium propionate Kamalama: Feathering; Wedging; Rapping
Kalsyum silikat: Calcium silicate Kamalama makinası: Dowel machine
Kalsyum silis: Calcium silicon Kamalı şalter (elekt.): Knife switch
Kalsyum silis tozu: Calcium silicon Kamara (gemi): Cabin
powder Kamara gözetleme deliği (cam): Pit door
Kalsyum silis tozu üfleme: Calcium Kamasit (Göktaşlarındaki Ni-Fe
silicon powder injection alaşımı): Kamacite
Kalsyum silis üfleme: Calcium silicon Kamataşı: Titanite (=Sphene)
injection Kambur: Hump; (cam) Warped; (kil
Kalsyum silisid: Calcium silicide çarkı) Hump; (kimse) Hunchback
Kalsyum silisli tel: Calcium silicon wire Kambur levha (cam): Warped sheet
Kalsyum silisli tel besleme: Calcium Kambur masa: Hump table
silicon wire feeding Kamburlu tel (telli cam): Bowed wire
Kalsyum siyanamid: Calcium cynamide Kamburluk: (tıp) Lordosis; (tıp) Spinal
Kalsyum siyanür: Calcium cyanide curvature; (düz cam) Bow; (pencere camı)
Kalsyum stearat (Kabuk döküm ): Concave bow; (tıp) Kyphosis
Calcium stearate Kamburluk deneyi (cam): Flatness test
Kalsyum sülfat: Calcium sulphate Kamburumsu: Umbonal
Kalsyum sülfür: Calcium sulphide Kamçı: Whip
Kalsyum titanat: Calcium titanate Kamçı ipi: Whiplash
Kalsyum tungstat: Calcium tungstate Kamçı sapı: Whipstock
Kalsyum yükünü (Ca2+): Calcium ion Kamçı sırımı: Thong
Kalsyum zirkonat: CalciumZirconate Kamçı sicim: Whipcord
Kalsyumlu: Calcic Kamçı ucu: Lash
Kalsyumlu kil: Calcareous clay Kamçı vuruşu: Lash
Kalunit: Kalunite Kamenol: Kamenol
Kalunit süreci: Kalunite process Kamera: Camera
Kalvan: Kalvan Kamera değişmezi (TEM): Camera
Kalyon: Galleon constant
Kam: Cam Kamera haznesi (TEM): Camera chamber
Kam mili: Camshaft Kameriye: Bower
Kam tekerleği: Camwheel Kamış: Wattle; Reed; (tıp) Penis

381
Kamış kavalı Kan sıvısı

Kamış kavalı: Panpipe Kan dolaşımı bilimi (tıp): Hemodynamics


Kamış kemiği (tıp): Fibrous Kan dolaşımı durması: Hemostasis
Kamış mızıkası: Panpipe (=Hemostasia)
Kamlı şalter (elektrik): Cam switch Kan dolaşımsal (tıp): Hemodynamic
Kampanya: Campaign Kan dönüşümü (kara kan→ alkan):
Kampanya süresi: Campaign life Hematosis
Kampilit (mimetit türü): Campylite Kan erimesel (tıp): Hemolytic
Kamplit: Kamplyte Kan erimesi: Hemolysis
Kamu görevi: Civil service Kan eriten (tıp): Hemolycine
Kamyon: Lorry; Truck Kan gazı duyargaları: Blood gas sensors
Kamyon kantarı: Truck scale Kan gereç etkileşimleri: Blood-material
Kamyon römorku: Truck trailer interactions
Kamyon taşımacılığı: Trucking Kan gözesi: Blood cell; Hemocyte
Kamyon yükü: Truckload Kan grubu: Blood group
Kamyonculuk: Trucking Kan hücumu (tıp): Hyperemia
Kamyonet: Panel truck; Van Kan ileten (damar v.b.): Sanguiferous
Kan: Blood Kan irinlenmesi (tıp): Pyemia
Kan akışı: Blood flow Kan izge: Hemin
Kan akışını kolaylaştıran (tıp): Kan kalemi: Styptic pencil
Hemagogue Kan kanseri (tıp): Leukemia
Kan aktarımı (tıp): Blood transfusion Kan kesesi (tıp): Hemocoele
Kan alma (tıp): Bloodletting; (tıp) Kan kırmızısı: Hemachrome
Phlebotomization; Phlebotomy Kan kümeleşimi (tıp): Hemagglutination
Kan ayırıcı (tıp): Hematocrit Kan kümeleştirici (tıp): Hemagglutinin
Kan azalımı (tıp): Anhydremia Kan lekesi: Bloodstain
Kan azlığı (tıp): Ischemia Kan nakledici (tıp): Transfuser
Kan bankası (tıp): Blood bank Kan nakli (tıp): Transfusion
Kan basıncı (tıp): Blood pressure
Kan oksijensizliği (tıp): Anoxemia
Kan basıncı artırıcı (tıp): Pressor
Kan oluşturan (tıp): Hematogeneous
Kan basıncını düşüren (ilaç):
Kan oluşumu (besin sindirimi):
Antihypertensive
Sanguification
Kan basıncını yükseltici (tıp):
Hypertensive Kan oluşumu (tıp): Hematogenesis
Kan basınçölçeri (tıp): Sphygmometer Kan pıhtısı (damar): Embolus (Emboli)
Kan bilimi: Hematology Kan plazması: Blood plasma
Kan birikimi (tıp): Hemostasis Kan pompaları: Blood pumps
(=Hemostasia) Kan rengi: Sanguine
Kan boyası: Hemocyanin Kan sayacı (tıp): Hemacytometer
Kan çıbanı (tıp): Hematoma; Furuncle Kan sayımı (tıp): Blood count
Kan damarı: Blood vessel Kan sıcaklığı (tıp): Blood heat
Kan deneyi (tıp): Blood test Kan sıvısı: Plasma

382
Kan sızması (tıp) Kancalı çivi

Kan sızması (tıp): Diapedesis Kanallı endüksiyon ocağı: Channel


Kan söktüren: Hemagogue induction furnaces
Kan süzdüreci (tıp): Hemodialyzer Kanallı fırın: Channel-type furnaces
Kan süzdürümü (tıp): Hemodialysis Kanallı gözeneklilik: Intercommunicating
porosity
Kan süzme (tıp): Hemofiltration
Kanallı karıştırıcı: Paddle mixer
Kan şekeri (tıp): Blood sugar
Kan şekeri yüksekliği (tıp): Kanallı yatak: Porous bearing
Hyperglycemia Kanama (sıvı çelik taşması): Bleeding
Kan toplağı: Hematoma Kanama (tıp): Bleeding; Hemorrage
Kan toplaması sonucu (tıp): Hypostatic Kanama durdurucu (ilaç):
Kan toplanması: Hyperemia Antihemorragic; Hemostat
Kan türü (tıp): Blood group Kanama durdurucu (tıp): Styptic(al)
Kan uyumluluğu: Blood compatibility Kanama durması: Hemostasis
(=Hemostasia)
Kan uyumsuzluğu: Blood incompatibility
Kanama önler: Bioflavonoid
Kan yapıcı (ilaç): Hematinic
Kanamalı ingot: Bleeding ingot
Kan yerine geçen maddeler: Blood
substitutes Kanamalı tomruk: Bleeding ingot
Kan yuvarı (tıp): Hemocyte Kanamisin: Kanamycine
Kan zehirlenmesi (tıp): Blood poisoning; Kanat (mak.): Impeller; Limb; Wing;
Enterotoximia; Toxemia Flapper
Kan zehirlenmesi (tıp): Sepsis; Septicemia Kanat açıklığı (uçak): Wingspan
Kana (cam): Jug Kanat bölmesi (uçak): Pod
Kana ilişkin: Sanguinolent Kanat kalıbı: Wing die
Kanal: Vestibule; Groove; Vas; Flume; Kanat örtü tüyü (kuş): Tectrix
Channel; Runner Kanat yükü (uçak): Wing load
Kanal açma (makine): Grooving Kanatcık: Fin
Kanal açma keskisi: Grooving chisel Kanatcık (uçak): Wing flap
Kanal freze çakısı: Grooving cutter Kanatcık pancuru (uçak): Tab
Kanal kapağı: Head gate Kanatçık (uçak): Aileron
Kanal kapağı: Wicket Kanatlı boru: Ribbed pipe
Kanal oluşumu: Channeling Kanatlı çark: Blade wheel
Kanalcık: Canalicullus Kanaviçe: Petit point
Kanalizasyon: Underdrainage; Sewer Kanayan nokta (deri): Plague spot
system Kanbastı hastalığı (tıp):
Kanalizasyon borusu: Sewer pipe Hemochromatosis
Kanalizasyon kiremiti: Sewer tile Kanca: Barb; Gudgeon; Peg; Grapple;
Kanalizasyon tuğlası: Sewer brick Agrafe; Clasp; Hook
Kanallama: Channeling Kanca boşaltma: Declutching
Kanallar: Channels Kanca makarası: Hook block
Kanallararası soğutma (sürekli d.): Kancalı: Hamular; Hooked; Barbed
Interstand cooling Kancalı çivi: Rail dog

383
Kancalı demir Kansızlık (tıp)

Kancalı demir: Grapnel Kangrenli yara (tıp): Noma


Kancalı taşıyıcı: Hook conveyor Kanı azalmış (tıp): Anhydremic
Kancalı tutamak (tıp): Tenaculum Kanı oksijensiz (kimse): Anoxemic
Kancalı tür seramik renkli cilası: Kanı pıhtılaşmayan (tıp): Hemophilic
Anchored-type ceramic veneer Kanı pıhtılaştıran lipoprotein (tıp):
Kancalı vinç: Dogging crane Thromboplastin
Kanda azot birikimi (tıp): Azotemia Kanı sulandırıcı (ilaç): Attenuant
Kanda bakteri bulunması (tıp): Kanı zehirlenmiş (tıp): Sapremia
Bacteremia Kanın pıhtılaşmaması (tıp): Hemophilia
Kanda basil bulunması (tıp): Bacillemia Kanını akıtma: Exsanguination
Kanda şeker azlığı (tıp): Hypoglycemia Kanıt: Evidence
Kanda üre fazlalığı (tıp): Lithemia Kanıt yük: Proofload
Kanda üre fazlalılığı (tıp): Hyperuricemia Kanıtlama denemesi: Proof testing
Kanda üreyen (tıp): Hematogeneous Kanıtlayan: Indicative
Kandil: Bougie; Oil lamp; Lamp Kanıtsav: Theorem
Kandil isi: Lampblack Kanla dolu: Sanguineous
Kanepe: Bench; Seat; Settee; Couch; Sofa Kanlanmış (tıp): Sanguinolent
Kanepe yastığı: Bolster Kanlı: Sanguinolent; Sanguineous
Kangal: Skein; Hank; Coil Kanlı balgam (tıp): Hemoptysis
Kangal açıcı: Decoiler Kanlı basur: Dysentery
Kangal açma: Decoiling; Levelling Kanlı idrar: Hematuria
Kangal açma bıçağı: Coil peeler Kano: Canoe
Kangal ağırlığı: Coil weight Kansal (tıp): Hematic
Kangal arabası: Coil carnage; Coil car; Kanser: Carcinoma; (tıp) Cancer
Coil jack Kanser üremesi (tıp): Carcinogenesis
Kangal bağlama: Coil binding Kanser üreten (tıp): Carcinogen;
Kangal dikleyici: Upcoiler Carcinogenic
Kangal izleri: Coil breaks Kanser üreten bileşikler (tıp):
Kangal kaldırıcı: Coil elevator Carcinogenic compounds
Kangal kaynağı: Coil weld Kanser üreten maddeler: Carcinogenic
Kangal kırışıkları (hadde): Coil breaks agents
(=Cross breaks) Kanser üretkenliği (tıp): Carcinogenicity
Kangal kutusu: Coil box Kansere ilişkin (tıp): Oncological
Kangal sarıcı: Coiler Kanserli göze inceleme: Cytotechnology
Kangal sarma: Coiling Kanserli ur (tıp): Scirrhosity
Kangal taşıyıcı: Coil conveyor; Coil Kansı: Hematoid
carnage Kansız: Bloodless
Kangal tavlama: Coil annealing Kansız (tıp): Exsanguine
Kangal tavlama fırını: Coil annealing Kansız ameliyat (tıp): Bloodless surgery
furnace Kansızlık (tıp): Oligocythemia;
Kangren (tıp): Necrosis Hypochromic anemia; Exsanguinity

384
Kansu Kapalı paso

Kansu: Serum; (tıp) Blood serum Kapakçıklara ilişkin (kalp): Valvular


Kantar: Scale; Bascule; Weigh-bridge Kapaklı: Lidded
Kantar altı silosu: Surge hopper Kapaklı çelik (tomruk dökümü): Capped
Kantar üstü silosu: Service hopper steel
Kantarlı araba: Scale car Kapaklı içki maşrapası: Tankard
Kantaşı: Bloodstone; Heliotrope Kapaklı ingot: Capped ingot
Kanthal alaşımı: Kanthal alloy Kapaklı sepet: Hamper
Kanthal teli: Kanthal wire Kapaklı tavlama fırını: Cover annealing
Kantin: Canteen furnace
Kanunsuz: Unlawful Kapaklı tomruk: Capped ingot
Kanül: Cannula Kapaksız: Lidless
Kaolin: Kaolin (= China clay) Kapalı: Closed; Sealed; Off
Kaolin kili: Kaolin clay Kapalı damıtma haznesi: Closed retort
Kaolinit: Kaolinite Kapalı devre (elekt.): Closed circuit
Kaon: Kaon (=k-meson) Kapalı devre öğütme: Closed-circuit
grinding
Kaopton: Kapton
Kapalı dizge: Closed system
Kaos: Chaos
Kapalı döngü: Closed-loop
Kap: Barret; Utensil; Pot; Receptacle
Kapalı eğri (mat.): Simple curve
Kap kaçak: Pots and pans
Kapalı elektron kabukları: Closed
Kapa(n)ma: Occlusion; Enclosure
electron shells
Kapaç: Valve; Shutter
Kapalı geçi (hadde): Closed pass
Kapaç çelikleri: Valve steels
Kapalı gözeli plastikler: Closed-cell
Kapaç yayı: Valve spring cellular plastics
Kapaç yayı teli: Valve spring wire Kapalı gözeli sünger: Closed-cell foam
Kapaç yuvası: Valve seat Kapalı gözenek: Closed pore
Kapaççık: Valvelet Kapalı gözeneklilik (seramik): Closed
Kapaçlı: Valved porosity
Kapaçsı: Valvular Kapalı ışınım kaynağı: Sealed source
Kapaçsız: Valveless Kapalı ışıtaç: Sealed headlamp
Kapak: Lid; Baffle; Cover; Cap Kapalı imbik: Closed retort
Kapak dizgesi: Baffle system Kapalı kabuk: Closed shell
Kapak mastarı: Cap gauge Kapalı kalıp: Closed die
Kapak ölçeği: Cap gauge Kapalı kalıp dövmesi: Closed-die forging
Kapak plâkası: Cover tile Kapalı kalıp süreci: Closed mould process
Kapak taşı: Capstone Kapalı kalıpta dövme: Closed die forging
Kapak tuğlası: Cover block Kapalı kalibre: Closed pass
Kapakçık (tıp): Valve Kapalı kutu tavı: Close box annealing
Kapakçık (tıp): Valvule Kapalı kuyu fırın: Closed-pit furnace
Kapakçık yangısı (tıp): Valvulitis Kapalı paso: Closed pass

385
Kapalı pota (cam) Kaplama yunağı

Kapalı pota (cam): Closed pot Kapı zembereği: Door check


Kapalı tabanlı tomruk Kalıbı: Close Kapı zili: Doorbell
bottom ingot mould Kapı zinciri: Door chain
Kapalı tavlama: Close annealing Kapıcık: Wicket
Kapalı yonga: Closed chip Kapısal damar: Portal vein
Kapalı yükseklik (basgaç): Shut height Kapkara: Coal black
Kapama: Encasement; Sealing; Shut-off; Kaplama: Coating; Fairing; Plating; Casing
Masking; Capping; Stop-off
Kaplama akmazlığı ölçeri: Zahn cup
Kapama (yemek; etli güveç): Pot roast
Kaplama altın (pirinç üzeri): Filled gold
Kapama düğmesi: Disconnecting switch
Kaplama aralığı (akım yoğunluğu):
Kapama plakası: Blanking plate Plating range
Kapama tuğlası: Lipped cover tile Kaplama astarı: Primer
Kapama tuğlası: Seal block Kaplama aygıtı: Coating device
Kapan: Trap Kaplama birimi: Plating unit
Kapanan numune taşıyıcı (e.m.): Folding Kaplama cam: Incrustated glass
grid
Kaplama camı: Glazing glass
Kapanca: Trap; Deadfall
Kaplama çatlağı: Craze
Kapanma: Closure
Kaplama çatlaması: Crazing
Kapanmış çizik (hadde): Healed-over
scratch Kaplama çözeltisi: Plating solution
Kapanmış kesik yüzey çatlakları Kaplama gözeleri: Plating cells
(porselen): Tearing Kaplama kalınlığı: Coating thickness
Kapasite (=şişenin iç hacmi): Capacity Kaplama kalınlığı saptaması: Coating
Kapasitör: Capacitor thickness determination
Kapatma: Shut down Kaplama kiremiti: Furring tile
Kape (cam): Moil; Nubbin Kaplama kumaş: Upholstery
Kapeli valf: Angle valve Kaplama merdaneleri: Coating rolls
Kapı: Outlet Kaplama metali: Coating metal
Kapı aynası: Panel1 Kaplama niteliği: Continuity of coating
Kapı çerçevesi: Doorframe Kaplama plâkası (cam): Dalle
Kapı eşiği: Doorsill Kaplama rafı: Plating rack
Kapı kilidi: Doorlock Kaplama süreci: Coating process
Kapı menteşesi: Doorhinge Kaplama sürekliliği: Continuity of coating
Kapı perdesi: Portiere Kaplama tahtası: Veneer; Veneering
Kapı sürgüsü: Doorbolt Kaplama takviyesi: Inlaying
Kapı sürmesi: Slide bar Kaplama tamburu: Plating barrel
Kapı süvesi: Doorpost Kaplama tankları: Plating tanks
Kapı tamponu: Doorstop Kaplama taşı: Face stone
Kapı tokmağı: Doorknocker Kaplama tesisi: Plating unit
Kapı tokmağı: Rapper Kaplama tutması: Coating adherence
Kapı topuzu: Doorknob Kaplama yunağı: Plating bath

386
Kaplamalı Kara cisim sıcaklığı

Kaplamalı: Plated Kapsam: Extent; Scope


Kaplamalı madeni para: Sandwich coin Kapsamlı: Overall; Wide-ranging
Kaplamalı tel çekme: Wet drawing Kapsayan: İnclusive
Kaplamasız cam: Bare glass Kapsül: Detonafor
Kaplamsal: Extensive Kapsül kafa (şişe): Crown finish
Kaplamsal değişken: Extensive variable Kapsül takma: Capping
Kaplamsal özellikler: Extensive properties Kapsül(tüp): Wafer
Kaplan çizikleri (haddeleme bozukluğu): Kapsülden çıkarma: Deencapsulation
Tiger stripes Kapsülleme (cam): Encapsullation
Kaplangözü: Tigereye Kaptıkaçtı: Station vagon
Kaplanmamış: Uncoated Kâr: Profit
Kaplanmamış cam elyaf: Pristine fibre; Kar arabası: Snowmobile
Bare fibre
Kar gülü (cam): Ice-flower glass
Kaplanmamış monolitik çıkma:
Kar küreme: Plowing
Uncoated monolithic cantilever
Kar küreme aygıtı: Plow
Kaplı: Plated
Kar kürücü: Rotary plow; Rotary
Kaplı ürünler: Coated products
snowplow; Rotary tiller
Kaplıca: Hot spring; Thermal spring
Kar kürüme makinası: Snowblower
Kaplıca suları: Thermal waters
Kar lastiği (oto): Snow tire
Kaplıcalar: Thermae
Kâr ortaklığı: Profit-sharing
Kaplin: China clay
Kâr payı: Bonus
Kaplin kenetlenme: Coupling
Kar siperi (yol): Snow fence
Kaplumbağa kabuğu: Tortoise shell
Kar siperi (yol): Snowbreak (=Snow fence)
Kaplumbağa taşı: Septarium
Kar taneleri (yüzey hatası): Snowflakes
Kapma: (hadde) Bite; (seramik) Pickup (=Flakes, hairline cracks)
Kapma açısı: Angle of nip Kar tümseği: Mogul
Kapma açısı (hadde): Angle of bite; Bite Kara: Melanistic; Black
angle
Kara amber madeni: Jet mine
Kapma karbon: Pick-up carbon
Kara anotlama (Al): Black anodising
Kapma merdanesi: Pinch roll
Kara bakır: Black copper
Kapmalı vinç: Grab crane
Kara bakır izabesi: Black copper smelting
Kaporta: Bodywork; Fairing
Kara barut: Black blasting powder
Kaporta sacı: Automobile body sheet
Kara boya: Nigrosine
Kaportacılık: Bodywork
Kara cisim: Black body
Kaposi eklem uru (tıp): Kaposi’s sarcoma
Kara cisim davranımı: Black body
Kappa karbür: Kappa carbide behaviour
Kaprilik asit: Caprilic acid Kara cisim ışınımı: Black body radiation
Kaproik asit: Caproic acid Kara cisim koşulu: Black body condition
Kaprolak: Caprolactam Kara cisim sıcaklığı: Black body
Kapron asiti: Caproic acid temperature

387
Kara curuf Karalaştırma süreçleri

Kara curuf: Black slag Kara renk: Sable


Kara çekirdek (tuğla): Black core Kara seramikler: Black ceramics
Kara çekirdeklenme (tuğla): Black coring Kara tahta: Chalkboard
Kara dışık: Black slag Kara tavlama: Black annealing
Kara elmas: Black diamond Kara tavlanmış: Black annealed
Kara eloksallama: Black anodising Kara tellüryum: Black tellurium
Kara ısı aralığı: Black heat range Kara termit: Black thermit
Kara ışık: Black light Kara turmalin: Schorl
Kara kaplama: Black plate Kara tümör (tıp): Melanoma
Kara kaya (volkanik): Melaphyre Kara ur (tıp): Melanoma
Kara kayağan: Slate Kara yara: Blacking scab; Blackened scab
Kara kayağan taşı: Black chalk Kara yürek (tuğla): Black heart (Black
Kara kehribar: Jet core)
Kara kehribar madeni: Jet mine Karaamber: Jet
Kara kobalt (=Asbolit): Black cobalt Karaciğer: Liver
(=Asbolite) Karaciğer aktarımı: Liver transplant
Kara kum: Black sand Karaciğer ameliyatı: Hepatectomy
Kara kurşun: Black lead Karaciğer çıkarma (tıp): Hepatectomy
Kara kurum lekesi: Smear Karaciğer gözesi (tıp): Hepatocyte
Kara kusmuk (tıp): Vomito Karaciğer hastalığı (tıp): Hepatopathy
Kara kutu (elekt.): Black box Karaciğer kelebeği (tıp): Liver fluke
Kara kükürt: Black sulphur Karaciğer nakli (tıp): Liver transplant
Kara leke: Black stain; Smudge; Karaciğer özü: Liver extract
(SnO2+SnS-cam) Drip flake Karaciğer rengi: Liver brown; Liver
Kara lekele(n)me: Black staining maroon
Kara manyetik kum: Menachite Karaciğer tümörü (tıp): Hepatoma
Kara mayını: Land mine Karaciğer yangısı: Hepatitis
Kara mürekkep: Indian ink Karaciğer zehirlenmesi (tıp):
(=Chinese ink) Hepatotoxicity
Kara nikel: Black nickel Karaciğersi: Liverish
Kara nikel kaplama: Black nickel plating Karaç: Carburettor
Kara nikel yunağı: Black nickel bath Karaelmas: Carbon diamond
Kara nokta (seramik): Black speck Karafe: Carafe
Kara oksit: Black oxide Karafilm kaplama süreci: Jetal
Kara oksit kaplama: Black oxide plating Karahumma: Plague
Kara oksitli bitim: Black oxide finish Karakteristik: Typical; Characteristic
Kara oksitli bitirme: Black oxide finish Karakteristik eğri: Characteristic curve
Kara oksitli kobalt: Earthy cobalt Karalama kağıdı: Work sheet
Kara parlak bazalt: Tachylite; Tachylyte Karalaştırma: Blackening
Kara porselen emaye kaplama: Black Karalaştırma süreçleri: Blackening
edging processes

388
Karamela Karbon biroksit /Karbon ikioksit oranı

Karamela: Toffee Kararmış döküm gözenekleri: Blacking


Karamum: Propolis holes
Karanlığa uyum (göz): Dark adaptation Kararname (ABD): Executive order
Karanlık: Dark; Melanism Kararsız: Unstable; Unsteady
Karanlık alan (foto): Dark field Karartma: Darkening
Karanlık alan almacı: Darkfield detector Karartma karbonu: Blacking carbon
Karanlık alan aydınlatıcısı (foto): Karasal: Terrestrial
Darkfield illuminator Karasal tortul: Terrigenous deposit
Karanlık alan aydınlatması (foto): Dark Karasu: Glaucoma
field illumination
Karat: Carat
Karanlık alan görüntüsü (foto): Dark
field image Karatahta: Blackboard
Karanlık alan kondenseri: Darkfield Karatahta emayesi: Blackboard enamel
condenser Karataş: Propylite; Sphalerite; Zinc blende
Karanlık alan mikroskobu: Dark field Karaya çık(ar)ma: Landing
microscobe Karaya zamkı: Karaya gum
Karanlık alan mikroskopisi: Darkfield Karayürekli parça temper döküm:
microscopy Blackhearth malleable casting
Karanlık alan nesnel merceği / objektifi: Karayürekli temper döküm: Blackheart
Darkfield objective malleable casting
Karanlık alan yoğunlacı: Darkfield Karbamat: Carbamate
condenser
Karbamik asit: Carbamic acid
Karanlık alan yöntemi: Dark field
technique Karbat: Karbate
Karanlık alanlı elektron mikroskopisi: Karbilamin: Carbylamine
Darkfield electron microscopy Karboksil (COOH) kökü: Carboxyl
Karanlık alanlı ışık mikroskobu: Karboksilik asit: Carboxylic acid
Darkfield light microscope Karbolik asit: Phenol
Karanlık oda (foto): Darkroom Karbon: Carbon
Karantina: Isolation; Quarantine Karbon arklı kesme: Carbon arc cutting
Karantina bayrağı: Quarantine flag Karbon arzı: Carbon supply
Karantina süresi: Quarantine period Karbon astarlı kalıp (seramik): Paste
Karantina tüzüğü: Quarantine regulations mould
Karantinaya alınmış (tıp): Isolated Karbon azaltma: Carbon reduction
Kararlı: Steady Karbon bırakıntı tepkimesi: Carbon
Kararlı durum: Steady state deposition reaction
Kararlılık: Determination; Steadiness Karbon bırakıntısı: Carbon deposition
Kararlılık kuramı: Steady-state theory Karbon bileşeni: Carbon constituent
Kararma: (ışık) Fade-out; Ustulation; Karbon birikimi: Carbon segregation
(film) Fogging; (yüzey) Tarnishing Karbon biroksit: Carbon monoxide
Kararma ölçer (fotoğraf): Densitometer Karbon biroksit /Karbon ikioksit oranı:
Kararmış: Ustulate Carbon monoxide-Carbon dioxide ratio

389
Karbon biroksit eşçoğuzla(n)ması Karbon kumu

Karbon biroksit eşçoğuzla(n)ması: Karbon eşdeğeri: Carbon equivalent (Ce)


Carbon monoxide copolymerization Karbon etkinliği: Carbon activity
Karbon bloğu: Carbon block Karbon giderme: Carbon elimination;
Karbon blok refrakterleri: Carbon block Carbon removal
refractories Karbon girimi: Carbon penetration
Karbon çeliğinden kalıplar: Carbon steel Karbon grafit anayapılı karma: Carbon/
dies graphite matrix composite
Karbon çeliğinden tel: Carbon steel wire Karbon gücü: Carbon potential
Karbon çelikleri: Carbon steels Karbon içeriği: Carbon concent
Karbon çevrimi: Carbon cycle Karbon içerikli: Carbonaceous;
Karbon çıkartma maskesi: Carbon Carboniferous
extraction replica Karbon ikioksit: Carbon dioxide
Karbon çubuk: Carbon rod Karbon ikioksit fazlalığı (kan):
Karbon çubuk biçimleyici: Carbon rod Hypercapnia (=Hypercarbia)
shaper Karbon ikioksit kaynağı: Carbon dioxide
Karbon denetimi: Carbon control welding
Karbon derişimi: Carbon concentration Karbon ikioksit kum süreci: Carbon
Karbon derişimi eğimi: Carbon dioxide sand process
concentration gradient Karbon ikioksit lazeri: Carbon dioxide
Karbon dokuma destekli fenolik laser
reçineler: Carbon fabric reinforced Karbon ikioksit süreci: Carbon dioxide
phenolic resins process
Karbon dörtklorür: Carbon tetrachloride Karbon ikioksit süreci kalıplaması:
Karbon elektrot: Carbon electrode Carbon dioxide process moulding
Karbon elektrotlu ark kaynağı: Carbon Karbon ikioksit süreci kalıpları: Carbon
electrode arc welding dioxide process moulds
Karbon elyaf destekli çoğuz: Carbon fibre Karbon ikioksit süreci maçaları: Carbon
reinforced polymer dioxide process cores
Karbon elyaf destekli naylon: Carbon Karbon ikioksit yayımı: Carbon dioxide
fibre reinforced nylon emission
Karbon elyaf destekli palstik: Carbon Karbon ikioksitini uçurma:
fibre reinforced plastic (CFRP) Decarbonation
Karbon elyaf/epoksi peteği: Carbon fiber/ Karbon ikisülfür: Carbon disulfide
epoxy honeycomb Karbon istem hızı (karbonlama): Rate of
Karbon elyafı: Carbon fiber carbon demand
Karbon elyafı destekli karbon: Carbon Karbon istemi: Carbon demand
fiber reinforced carbon
Karbon kağıdı: Carbon paper
Karbon elyafı destekli karma: Carbon
Karbon karası: Carbon black
fiber reinforced composites
Karbon kaynağı: Source of carbon
Karbon elyaflı karma: Carbon fiber
reinforced composite Karbon kaynaması: Carbon boil
Karbon elyaflı seramik karmalar: Carbon Karbon kırıntıları: Carbon cherts
fibre ceramic composites Karbon kumu: Carbon sand

390
Karbon lifi Karbonlu ark kaynağı

Karbon lifi: Carbon fiber Karboniller: Carbonyls


Karbon maça: Carbon core Karbon-karbon karmaları: Carbon-
Karbon maske: Carbon replica carbon composites
Karbon nanoborucuk: Carbon nanotube Karbon-karbon karması: Carbon-carbon
Karbon noktacıklar: Carbon spots composite
Karbon oksitlenmesi: Carbon oxidation Karbon-karbon kompozitleri: Carbon-
carbon composites
Karbon örtme (işlem): Carbon coating
Karbonlama: Carburizing; Carburization
Karbon örtü: Carbon coating
Karbonlama atmosferi: Carburizing
Karbon örüt yapısı: Carbon crystal atmosphere
structure
Karbonlama bileşikleri: Carburizing
Karbon parça: Carbon block compounds
Karbon reçine karmaları: Carbon-resin Karbonlama çelikleri: Carburizing steels
composite
Karbonlama fırını: Carburizing furnace
Karbon refrakterler: Carbon refractories
Karbonlama gazı: Carburizing gas
Karbon seramik refrakter: Carbon-
ceramic refractory Karbonlama gereci: Carburizing material
Karbon soğurumu: Carbon absorption Karbonlama hızı: Carburizing rate
Karbon süreci (fotoğ): Carbon process Karbonlama kutusu: Carburizing
container
Karbon şerit: Carbon braid; Carbon strip
Karbonlama ortamı: Carburizing
Karbon takoz: Carbon block
medium
Karbon tamamlama: Carbon restoration
Karbonlama önleyici bileşikler:
Karbon tuğla: Carbon brick Anticarburizing compounds
Karbon tuğlalar: Carbon refractories Karbonlama sandığı: Carburizing box
Karbon üfleme: Carbon injection Karbonlama sıcaklığı: Carburizing
Karbon üfleme aygıtı: Carbon injection temperature
equipment Karbonlama süreci: Carburizing process
Karbon yapısı: Carbon structure Karbonlama süresi: Carburizing period
Karbon yayınımı: Carbon diffusion Karbonlama yalazı: Carburizing flame
Karbon yığılması: Carbon builtup Karbonlanma derinliği: Depth of
Karbon yüzdürme: Carbon flotation carburization
Karbon zar: Carbon film Karbonlanmış: Carburized
Karbonat: Carbonate Karbonlanmış çelik: Carburized steel
Karbonatlaşma: Carbonation Karbonlanmış kabuk: Carburized case
Karbonhidratlar: Carbohydrates Karbonlanmış katman: Carburized layer
Karbonik anhidraz (çinkolu enzim): Karbonlanmış yüzey: Carburized surface
Carbonic anhydrase Karbonlayıcı: Carburizing; Carburizer
Karbonik asit: Carbonic acid Karbonlayıcı fırın atmosferi: Carburizing
Karbonil: Carbonyl furnace atmosphere
Karbonil klorür: Phosgen Karbonlu: Carbonaceous; Carboniferous
Karbonil süreci: Carbonyl process Karbonlu ark kaynağı: Carbon arc
Karbonil tozu: Carbonyl powder welding

391
Karbonlu bırakıntı Kardan kutusu

Karbonlu bırakıntı: Carbonaceous Karbonsuzlaştırıcı gaz: Decarburizing gas


deposit Karbonya bitirimi: Carbonia finish
Karbonlu demir cevheri: Black band iron Karbonyum (+ yüklü organik yükün):
ore Carbonium
Karbonlu demirtaşı: Black band ironstone Karbonyum yükünü: Carbonium ion
Karbonlu döküm gözenekleri: Blacking Karborundum: Carborundum
casting holes
Karbür: Carbide
Karbonlu elektrik sacı çelikleri: Carbon
electrical sheet steels Karbür ağı: Carbide network
Karbonlu hidrojen: Hydrocarbon Karbür biçimseli: Carbide morphology
Karbonlu kenarlar: Carbon edges Karbür birikimi: Carbide segregation
Karbonlu nitrürleme: Carbonitriding Karbür birikintisi: Carbide segregate
Karbonlu nitrürlenmiş kabuk: Karbür çekirdeklenmesi: Carbide
Carbonitrided case nucleation
Karbonlu şist: Blackstone Karbür çökelimi: Carbide precipitation
Karbonlu takım çelikleri: Carbon tool Karbür dağılımı: Carbide distribution
steels Karbür durdurumu: Carbide pinning
Karbonlu yapı çelikleri: Structural carbon Karbür elyafı: Carbide fibre
steels Karbür irileşmesi: Coarsening of carbides
Karbonlu yay çeliği: Carbon spring steel Karbür lif: Carbide fibre
Karbon-mangan-kromlu çelikler: Karbür morfolojisi: Carbide morphology
Carbon-Manganese-Chromium steels
Karbür oluşturmayan ögeler: Noncarbide
Karbon-manganlı çelikler: Carbon- forming elements
Manganese steels
Karbür oluşturmayanlar: Noncarbide
Karbonsuz: Carbonless formers
Karbonsuzlaş(tır)ma: Decarburizing Karbür oluşturucu: Carbide former
Karbonsuzlaşma: Decarburization Karbür oluşturucu element: Carbide
Karbonsuzlaşma derinliği: Depth of forming element
decarburization Karbür oluşumu: Carbide formation
Karbonsuzlaşmış: Decarburized Karbür uç: Carbide tip
Karbonsuzlaşmış çelik: Decarburized Karbür uçlu delgiler: Carbide-tipped
steel drills
Karbonsuzlaşmış çelik parça:
Karbür uçlu kesici takımlar: Carbide
Decarburized steel component
cutting tools
Karbonsuzlaşmış katman: Decarb
Karbür yapıları: Carbide structures
(=decarburized layer)
Karbür yumrulanması: Carbide
Karbonsuzlaşmış yüzey: Decarburized
coalescence
surface
Karbüratör: Carburettor
Karbonsuzlaştırıcı: Decarburizing
Karbüratör iğnesi: Needle valve
Karbonsuzlaştırıcı atmosfer:
Decarburizing atmosphere Karbürlü takımlar: Carbide tools
Karbonsuzlaştırıcı fırın atmosferi: Kardan kavraması: Universal coupling
Decarburizing furnace atmosphere Kardan kutusu: Transfer case

392
Kardan mili Karışık lifli melez (karma)

Kardan mili: Propeller shaft; (oto) Shaft Karın içi göstergeci (tıp): Laparoscope
drive Karın içi gözgülemi (tıp): Laparoscopy
Kardan muhafazası: Transfer case Karın muayenesi (tıp): Abdominoscopy
Kardiyograf (tıp): Cardiograph Karın zarı (vücut): Peritoneum
Kardiyografi (tıp): Cardiography Karın zarı süzdürümü/dializi (tıp):
Kardiyoloji (tıp): Cardiology Peritoneal dialysis
Kare: Square Karın zarı yangısı (tıp): Peritonitis
Kare alın kaynağı: Square groove weld Karın/mideye ilişkin: Gastric
Kare delme: Square drilling Karın’a ilişkin (tıp): Abdominal; Ventral
Kare desenli cam: Square glass Karınca hatası (döküm): Pinhole porosity
Kare dizimli merdaneler: Turk’s head rolls Karıncalan(dır)ma (tıp): Tingling
Kare kenarı (elek.-cam): Hole size Karıncalanma (tıp): Pins and needles;
Formication
Kare kesitli tuğla: Pup
Karıncalanma (yenim): Pitting
Kare kiremit: Quarry
Karıncalanma duygusu (tıp): Tingling
Kare prizma: Tetragonal prism
sensation
Kare şişe: Square bottle Karıncalanma yenimi: Pitting corrosion
Kare telli cam: Square mesh wired glass (=Pit corrosion)
Kare yiv: Square groove Karıncalanma yenimi (metal): Pit
Karekök: Square root corrosion
Kareli iskoç kumaşı: Tartan Karıncalanmaönler (özdek): Antipitting
Kareli kağıt: Plotting paper agent
Karenaj (uçak): Fairing Karıncalanmış çelik: Pitted steel
Karesel ikilenik (mat.): Quadratic Karıncalanmış yüzey: Pitted surface
Karıncık (yürek): Ventricle
Karesel kare: Quadrate
Karıncık +kulakcıklara ilişkin:
Karfiçe çekici: Tack hammer
Atrioventricular
Kargaburun: Long-nosed pliers; Pliers
Karıncıl (tıp): Celiac fluid
Kargabüken özü: Strychnine
Karından bağırsağa delik açma (tıp):
Kargı: Spear Enteroscopy
Karık: Furrow Karınzarı (tıp): Midriff
Karın: (vücut) Tummy; Venter; Belly; (y. Karış ile ölçme: Spanning
fırın) Bosh; (tıp) Abdomen Karış uzunluğu: Span
Karın açısı (y. fırın): Bosh angle Karış(tır)ma ısısı: Heat of mixing
Karın ağrısı (tıp): Gastralgia Karış(tırıl)mış: Mixed; Stirred
Karın ameliyatı (tıp): Laparotomy Karışabilir: Miscible
Karın borusu: Belly-pipe (blow pipe) Karışabilir sıvılar: Miscible liquids
Karın boşluğu (tıp): Body cavity; Solar Karışabilirlik: Miscibility
plexus Karışabilirlik aralığı: Miscibility gap
Karın boşluğu (tıp): Venter Karışık: Mixed
Karın boşluğu organları (tıp): Viscera Karışık lifli melez (karma): Intraply
Karın hastalığı (tıp): Celiac disease hybrid

393
Karışabilir sıvılar Karma renk

Karışık metal saclar bütünü: Ply Karıştırım: Admixture


Karışık oksit seramikler: Mixed oxide Karıştırımlı döküm: Rheocasting (=Stir
ceramics casting)
Karışık oksitler: Mixed oxides Karıştırma: Agitation; Mixing; Stirring;
Karışık tane boyu: Mixed grain size (sıvı metal) Rabbling
Karışık taneli karmalar: Particulate Karıştırma kazanı: Mixer
composites Karıştırma tamburu: Mixing drum
Karışık taneli seramikler: Particulate Karıştırmalı: Stirred
ceramics Karıştırmalı bilyalı değirmen: Agitation
Karışıksız: Unmixed ball mill (ABM)
Karışım: Mixture; Blend Karıştırmalı çözelti: Stirred solution
Karışım dağıntısı: Entropy of mixing Karıştırmalı değirmen: Stirred mill
Karışım entalpisi: Enthalpy of mixing Karıştırmalı elektroliz yunağı: Stirred
Karışım entropisi: Entropy of mixing electrolytic bath
Karışım kuralları: Mixture rules Karıştırmalı eriyik: Stirred melt
Karışım oylumu: Volume of mixing Karıştırmalı sıvı çelik: Stirred molten steel
Karışım rengi: Tertiary colour Karıştırmalı sıvıda özütleme: Agitation
leaching
Karışım yığıntısı: Enthalpy of mixing
Karides kokteyl takımı (cam): Icer-and-
Karışımın tümleşik özgül erki: Integral liner
free energy of mixing
Karina (den.): Bilge
Karışımlar kuralı (Katmanlı karmalar):
Rule of mixtures Karkez fırını (cam): Kiln
Karışımların log kuralı: Log rule of Kârlı: Profitable
mixtures Kârlılık: Profitibility
Karışımların ters kuralı: Inverse rule of Karma bağlantı: Composite joint
mixtures Karma bırakıntı: Composite deposit
Karışlama: Spanning Karma çark: Composite wheel
Karışma bölgesi (düz cam): Conditioner Karma dökme merdane: Composite cast
Karışmaz: Immiscible roll
Karışmaz çözelti: Immiscible solution Karma elektrot: Composite electrode
Karışmaz sıvı: Immiscible liquid Karma geliştirme: Composite
Karışmazlık: Immiscibility development
Karışmazlık kısıtları: Immiscibility limits Karma gereçler: Composite materials
Karıştıraç: Palette knife Karma kalıba döküm: Composite mould
casting
Karıştırıcı: Blender; Shaker; Mixer;
Karma kalıp: Composite mould
Agitator; Rake; (aygıt) Stirrer; (optik cam)
Thimble Karma kırılması: Composite fracture
Karıştırılan yunak: Agitated bath; Stirred Karma kürü: Composite cure
bath Karma laminat: Composite laminate
Karış(tırıl)mış: Stirred; Mixed Karma plâka: Composite plate
Karıştırılmış harman (cam): Mix Karma renk: Secondary colour

394
Karma seramik kalıp Karşılaştırma yöntemi

Karma seramik kalıp: Composite ceramic Karmaşık Young çarpanı: Complex


mould Young’s modulus
Karma sıkıt: Composite compact Karmaşık yükün: Complex ion
Karma takım: Composite tool Karmaşık yüküncü: Complexing agent
Karma üretim yöntemleri: Composite Karmaşıklık: Complication
fabrication techniques Karmaşıklık oluşum oranı: Complication
Karma üretimi: Composite manufacture incidance rate
Karma yapı: Composite structure Karmaşıksız: Uncomplicated
Karma yapımı: Composite construction Karnaval camı: Carnival glass
Karma yapımı: Fabrication of composites Karnaval giysisi: Fancy dress
Karma yaprak: Composite laminate Karnegit: Carnegieite
Karma yorulması: Composite fatigue Karnelit: Carnellite
Karmadöküm: Compocasting Karnotit: Carnotite
Karmakarışık şey: Tangle Karolen: Carotene
Karmakarışık yapma: Snagging Karon karışımı: Caron’s cement
(=Offhand grinding) Kârsız: Unprofitable
Karmalar: Composites Karşı: Opposite
Karmaşa: Chaos Karşı elektromotor kuvveti: Back e.m.f
Karmaşık: Complex Karşı üfleme: Counter blow
Karmaşık dalga işlevi: Complex wave Karşıakım kuralı: Countercurrent
function principle
Karmaşık eşlenik: Complex conjugate Karşıakımlı durultum: Countercurrent
Karmaşık eşlenik matris: Complex decantation
conjugate matrix Karşıkor: Antibody
Karmaşık gerilim: Complex stress Karşılama: Indemnification
Karmaşık ışınım: Complex radiation Karşılama arabası: Limousine
Karmaşık iyon: Complex ion Karşılama çekici: Counterblow hammer
Karmaşık iyoncu: Complexing agent Karşılaştırma: Comparison
Karmaşık kalıntılar: Complex inclusions Karşılaştırma çizelgeleri: Comparison
tables
Karmaşık karbür: Complex carbide
Karşılaştırma düzlemi: Reference plane
Karmaşık kesme çarpanı: Complex shear
modulus Karşılaştırma elektrodu: Reference
electrode
Karmaşık kusur: Complex defect
Karşılaştırma gereci (tıp): Reference
Karmaşık oksit: Complex oxide material
Karmaşık oksit kalıntılar: Complex oxide Karşılaştırma insanı (tıp): Reference
inclusions human
Karmaşık silikat kalıntılar: Complex Karşılaştırma mikroskobu: Comparison
silicate inclusions microscope
Karmaşık tuz: Complex salt Karşılaştırma standardı: Comparison
Karmaşık uygunluk: Complex compliance standard
Karmaşık üçlü dizge: Complex ternary Karşılaştırma yöntemi: Comparison
system method

395
Karşılık Kas zafiyeti

Karşılık: Response Kartuş: Cartridge


Karşılık bileziği: Check ring Kartvizit: Business card
Karşılık gelen: Correspondence Karyola: Bedstead
Karşılık pulu: Check ring Karyola çerçevesi: Bedframe
Karşılıklı: Mutual; Reciprocal Karyola etekliği: Dust ruffle
Karşılıklı ardıl: Syndiotactic Kas: Muscle; Thews
Karşılıklı ardıl eşiz: Syndiotactic isomer Kas ağrısı (tıp): Myalgia; Myogenic pain
Karşılıklı ardıl yapı: Syndiotactic Kas ameliyatı (tıp): Myomectomy
structure Kas bilimi (tıp): Myology
Karşılıklı ardıllık: Syndiotacticity Kas distrofisi (tıp): Muscular distropy
Karşılıklı bağımlılık: Interdependence Kas doku (tıp): Muscle tissue
Karşılıklı çekim: Mutual attraction
Kas doku globülini (tıp): Myosin
Karşılıklı etkileşim: Mutual interaction
Kas duyu lifi (tıp): Muscle spindle
Karşıntan üreten (tıp): Isoantigen
Kas eşgüdüm yetersizliği (tıp): Ataxia
Karşıt: Antipode; Incompatible; (=ataxy)
Reciprocal; Reverse
Kas gerici (beden) hareketi (tıp):
Karşıt çekincik: Antinucleon Isometric exercise
Karşıt ılıncık: Antineutron Kas gerici (tıp): Myotonic
Karşıt madde: Antimatter Kas gerilimi (tıp): Isometric
Karşıt nötrino (fiz.): Antineutrino Kas gerilmesi (tıp): Tonus; Myotonia
Karşıt nötron: Antineutron Kas gevşekliği (tıp): Dystonia
Karşıt önelcik: Antiproton Kas gevşetici (ecza): Relaxant
Karşıt özdek: Antimatter Kas gözesi (tıp): Myoblast
Karşıt parçacık: Antiparticle
Kas güçsüzlüğü (tıp): Myasthenia
Karşıt proton: Antiproton
Kas hastalığı (tıp): Myopathy
Karşıteksiuç: Anticathode
Kas içi (tıp): Intramuscular
Karşıtlama: Reciprocating
Kas kansıvısı: Muscle plasma
Karşıtlaşım: Reciprocal translocation
Kas kasıcı: Inotropic
Karter: Oil pan; Sump; Crankcase
Kas lifi (tıp): Stria
Kartezyen geometrisi: Cartesian geometry
Kas plazması (tıp): Muscle plasma
Kartezyen konaç dizgesi (geom):
Cartesian coordinate system Kas sayrılığı (tıp): Myopathy
Kartezyen konaçlar uzayı (mat.): Kas seğirmesi: Myoclonus; (tıp)
Cartesian coordinate space Fasciculation
Kartezyen konaçları (geom): Cartesian Kas sıvısı (tıp): Myoglobin
coordinates Kas sistemi (tıp): Musculature
Karton: Carton; Pasteboard Kas teli: Sinew
Karton bıçağı: Board cutter Kas uru (tıp): Myoma
Karton ciltli: Casebound Kas uru çıkarımı (tıp): Myomectomy
Kartonpiyer: Plaster board; Papier-mâché Kas ve sinire ilişkin (tıp): Myoneural
Kartpostal: Postcard Kas zafiyeti: Muscular distropy

396
Kas zayıflığı (tıp) Katalog

Kas zayıflığı (tıp): Atony (=Atonia) Kasınçlı inmeli hasta (tıp): Spastic
Kas(ıl)ma: Adduction Kasınçönler (ilaç): Antispasmodic
Kasa: Vault; Kist; Till; Cashbox; Box; Kasır: Kiosk
Strongbox Kasırga: Hurricane; Whirlwind
Kasa defteri: Cashbook Kasis şişkinlik: Bump
Kasa fırın: Box furnace Kask: Helmet
Kas’a ilişkin: Muscular; (tıp) Myogenic Kas-kemik bağı (tıp): Tendon
Kasa yükleme: Box charging Kasket siperi: Visor
Kasada kalıplama: Box moulding Kaskı civatası: Clamp bolt
Kasada tavlanmış: Box annealed Kaslar demeti (kalp): Atrioventricular
Kasada/kutuda tavlama: Box annealing bundle
Kasap bezi: Butcher linen Kasma merdanesi: Flex roll
Kasap bıçağı: Whittle; Butcher’s knife Kasmalı haddeleme: Flex rolling
Kasap kağıdı: Butcher paper Kasnak: Ring; Tambour; Hoop; Drum;
Kasap satırı: Meat axe Pulley; Rim
Kasap testeresi: Butcher’s saw Kasnak tahtası: Lag
Kasar kas (tıp): Flexor Kasnı: Galbanum
Kasarlama: Blanching Kassal: Muscular
Kâse: Bowl; Mazer Kasta üreyen (tıp): Myogenic
Kaset: Cassette Kastner gözesi: Kastner cell
Kaset çalıcı: Casette player Kaş: Brow; Eyebrow
Kaset kaydedici: Casette recorder Kâşâne: Mansion
Kasgücüölçer: Ergograph Kaşarası: Glabella
Kasha kuralı: Kasha’s rule Kaşık: Spoon
Kasığa ilişkin (tıp): Pubic Kaşık burgacı: Spoon drill
Kasık (tıp): Groin; Pubes Kaşın(dır)an: Itching; Irritation
Kasık bağı: Jockstrap; Suspensor; Truss Kaşıntı (tıp): Itch
Kasık fıtığı (tıp): Bubonocele Kaşıntılı deri hastalığı (tıp): Urticaria
Kasık kemikleri (tıp): Pubic bone Kaşkol: Muffatee; Scarf
Kasık röntgeni (tıp): Pyelogram Kaşmir: Kerseymere
Kasık yarığı (tıp): Hernia Kat: Plication; Plicature; Floor; Suit; Layer;
Kasılımca: Tetany (boya) Coat
Kasılımgözler: Myoscope Kat geçirme (lâstik): Retreading
Kasılımyazar: Myograph Kat kat: Imbricative
Kasılmaönler: Antispasmodic Kat kat sarma: Enfolding
Kasım (kalp-tıp): Systole Kat metal: Ply
Kasımlı (kalp-tıp): Systolic Kata sıcaklıkölçeri: Kata thermometer
Kasınç: Cramp; Myalgia; (tıp) Kink Katalepsi (tıp): Catalepsy
Kasınçlı: Spastic Katalizör (kim): Activator
Kasınçlı inme (tıp): Spastic paralysis Katalog: Catalogue

397
Katalog içeriği Katılaşma noktası (cam)

Katalog içeriği: Listing Katı gereçler: Solid materials


Katapleksi (tıp): Cataplexy Katı hal: Solid state
Katarak: Cataract Katı içeriği: Solid content
Katarak ameliyatı: Couching Katı karbon ikioksit: Dry ice
Katayama denklemi: Katayama equation Katı karbonlama: Solid carburizing
Kategori: Category Katı karbonlayıcı (madde): Solid
Kateter: Catheter carburizer
Katı: Leathery; Hard; Solid Katı kaynaşması: Cohesion of solids
Katı (yiyecek): Tough Katı kil (y.bil.): Lithomarge
Katı asıltı: Suspensoid Katı kireçli toprak: Marlite
Katı asıltı (hava): Lithometeor Katı köpük: Styrofoam
Katı atık: Excrement Katı oksit yakıt pilleri: Solid oxide fuel
cells
Katı atıklar: Solid wastes
Katı örtü: Solid covering
Katı bitkisel yağ: Fat
Katı örtü özdeğı: Solid-covering substance
Katı çekinti (döküm): Solid shrinkage
Katı sementasyon: Solid carburizing
(=Casting shrinkage)
Katı sinterleme: Solid sintering
Katı çekmesi: Solid contraction
Katı toplaklama: Solid sintering
Katı çökelimi: Solid precipitation
Katı yağ: Grease
Katı çözelti: Solid solution
Katı yakıt: Solid fuel
Katı çözelti sertleşmesi: Solid solution
strengthening (Solid solution hardening) Katı yiyecek: Solid food
Katı çözünürlük: Solid solubility Katık: Addition agent; Additive
Katı döküm: Solid casting Katık karbon: Added carbon
Katı durum: Solid state Katı-katı eğrisi: Solvus
Katı durum bağı: Solid-state bond Katılabilirlik: Additivity
Katı durum bağlanması: Solid-state Katılabilirlik yasası: Additivity law
bonding Katılama: Cementation
Katı durum dönüşümleri: Solid-state Katılaşma: Solidification
transformations Katılaşma aralığı: Solidification range
Katı durum erimesi: Solid-state fusion Katılaşma cephesi: Solidification front
Katı durum fiziği: Solid-state physics Katılaşma çekintisi: Solidification
Katı durum toplaklaması/sinterlemesi: shrinkage
Solid-state sintering (SSS) Katılaşma çekintisi çatlağı: Solidification-
Katı durumda yayınımlı bağla(n)ma: shrinkage crack
Solid-state diffusion bonding Katılaşma çekmesi çatlağı: Hot crack
Katı elektrolit: Solid electrolyte (=Solidification shrinkage crack)
Katı elektrolit algılayıcılar: Solid Katılaşma çizgesi: Solidification
electrolyte sensors diagramme
Katı evre: Solid phase Katılaşma hızı: Rate of solidification
Katı evre tepkimesi: Solid-phase reaction Katılaşma ısısı: Heat of solidification
Katı evre yoğunlaşması: Solid-phase Katılaşma noktası: Solidifying point
condensation Katılaşma noktası (cam): Strain point

398
Katılaşma parlaklaşması Katla(n)ma

Katılaşma parlaklaşması: Recalescence Katışkı birikintisi: Impurity segregate


Katılaşma sıcaklığı: Solidifying point; Katışkı bulutu: Impurity cloud
Solidification temperature; (cam) Strain Katışkı dağılımı: Impurity distribution
point
Katışkı derişimi: Impurity concentration
Katılaşma süreci: Solidification process
Katışkı düzeyi: Impurity level
Katılaşma süresi: Solidification time
Katışkı etkileşimi: Impurity interaction
Katılaşmayan yağ: Eleoptene Katışkı içeriği: Impurity content
Katılaşmış: Hard set Katışkı ögesi: Impurity element
Katılaşmış (doku-tıp): Sclerosed; (tıp) Katışkı sürünmesi: Impurity drag
Ossified
Katışkı tutucu: Scavenger
Katılaşmış kabuk (sürekli döküm mak.):
Solidified shell Katışkı tutucu element: Scavenger
element
Katılaştırıcı: Hardener
Katışkı tutucu öge: Scavenger element
Katılaştırma: Gelation
Katışkı tutucu öğe: Scavenging element
Katılma: Participation
Katışkı yayınımı: Impurity diffusion
Katılmış karbon: Added carbon
Katışkılı: Impure
Katım: Addition
Katışkılı metal: Impure metal
Katım bileşiği: Addition compound
Katışkılı sodyum nitrat: Caliche
Katım özdeği: Addition agent
Katışkılı yarıiletkenler: Impurity
Katım renkleri: Additive colours semiconductors
Katım tepkimesi: Addition reaction Katıyağ lekeleri: Grease marks
Katımlı aşındırıcılar: Reinforced Katıyağ sürme: Greasing
abrasives
Katıyağ tabancası: Grease gun
Katımlı süreç: Additive process
Katıyağlı kalaylama: Grease tinning
Katışık: Admixture; Impure
Katkı alaşımı (metal): Hardener
Katışık evreler: Impure phases
Katkı bileşiği: Additive compound
Katışık kurşun külçesi: Base bullion
Katkı gereçleri: Additive materials
Katışık metal: Impure metal
Katkı maddeleri: Additive agents
Katışıklı manyezit: Mesitite
Katkı maddesi: Additive
Katışıklı parça alumina (%90-9: Tough
Katkı renkleri: Additive colours
alumina
Katkı siloları: Additive bins
Katışıklı SnO4: Putty powder
Katkılama: Doping
Katışıksız: Perfect; Pure; Undiluted; Virgin
Katkılama dengelemesi: Doping
Katışıksız altın: Virgin gold
compensation
Katışkı (metal): Impurity
Katkılanık: Doped
Katışkı alaşım öğeleri: Tramp alloys
Katkılanık kuvarz camı: Doped quartz
Katışkı aralığı: Impurity range glass
Katışkı atmosferi: Impurity atmosphere Katkılanık yarıiletken: Doped
Katışkı atomu: Impurity atom semiconductor
Katışkı bileşikleri: Impurity compounds Katkılayıcı (madde): Dopant
Katışkı birikimi: Impurity segregation Katla(n)ma: Plication (=Plicature)

399
Katlama Katmanlı mal üretimi

Katlama: Lapping; Folding Katmanlar bilimi (yerbilim): Stratigraphy


Katlama (mat.): Scalar multiplication Katmanlararası: Interlamellar
Katlama deneyi: Folding test Katmanlararası aralık: Interlamellar
Katlanabilir: Pliable spacing
Katlanır: Pliant Katmanlararası biçimler (karma):
Interply forms
Katlanır gözlük: Lorgnette
Katmanlararası çatlama: Interlaminar
Katlanır masa: Tilt-top table cracking
Katlanma kabarcığı: Lap blister Katmanlararası direnç (trafo sacı):
Katlanmış: Plicated Interlamination resistance
Katlantı (hadde hatası): Lap Katmanlarası su (3 Katmanlı
Katlantı (yüzey hatası): Fold (=lap) monmorilonit): Interlayer water
Katlararası camı (yapı): Spandrel glass Katmanlaş(tır)ma: Lamination;
Katlaşık: Cored Stratification
Katlaşık dökümler: Cored casting Katmanlaştırma süreçleri: Lamination
processes
Katlaşık yapı (katılaşma): Cored structure
Katmanlı: Straticulate; Foliated; Platy;
Katlaşma: Coring Stratiform; Lamellar; Laminated
Katlaşma dağlaması: Segregation etching Katmanlı akış: Laminar flow
(=Coring etching)
Katmanlı akik taşı: Sardonix
Katlı: Foliated
Katmanlı borular: Laminated tubes
Katlı çatkı: Sandwich construction
Katmanlı cam: Laminated glass
Katlı eğme (sac): Tangent bending
Katmanlı cam: Laminated safety
Katlı fırın: Sandwich kiln glass(=Laminated glass)
Katlı fırınlama (seramik): Decking Katmanlı çökelme: Lamellar precipitation
Katlı gereç: Sandwich material Katmanlı düz cam: Laminated sheet glass
Katlı karma: Sandwich Katmanlı emniyet camı: Laminated safety
Katlı kıvrımlı: Plicated glass(=Laminated glass)
Katlı oranlar yasası: Law of multiple Katmanlı grafit: Lamellar graphite
proportions Katmanlı ısıl katılaşan gereçler:
Katlı yapılar: Sandwich structures Laminated thermosetting materials
Katman: Lamella; Layer; Stratification; Katmanlı içyapı: Lamellar microstructure
Stratum; Streak Katmanlı kafes: Layer lattice
Katman ayrılımı: Lamination Katmanlı kapsül (ilaç): Spansule
Katman ayrılması: Delamination Katmanlı karma: Laminar composite
Katman boşluğu: Laminate void Katmanlı karmalar: Layered composites
Katman çıkarma: Skiving Katmanlı kil: Varved clay
Katman kalkması: Exfoliation Katmanlı kolayerir: Lamellar eutectic
Katman kesme: Skiving Katmanlı kolayerirsi: Lamellar eutectoid
Katmaniçi biçimler (karma): Intraply Katmanlı kompozit: Laminar composite
forms Katmanlı mal üretimi: Laminated object
Katmaniçi melez (karma): Intraply hybrid manufacturing (LOM)

400
Katmanlı odaklama dizisi (TEM) Kauçuk kaplı kumaş

Katmanlı odaklama dizisi (TEM): Katran: Tar; Bitumen


Through-focus series Katran emdirilmiş: Bitumen impregnated
Katmanlı örgü: Layer lattice Katran fıçısı: Bitumen barrel
Katmanlı ötektik: Lamellar eutectic Katran fırçası: Tar brush
Katmanlı ötektoid: Lamellar eutectoid Katran kazanı: Bitumen cooker
Katmanlı perlit: Lamellar pearlite Katran örtü: Tar coating
Katmanlı perovskit yapısı: Layered Katran ruhu: Creosol; Creozote
peroyskite structure
Katran sürme: Tar coating
Katmanlı piritler: Lamellar pyrites
(=marcasite) Katran taşı: Pitchstone
Katmanlı plastikler: Laminated plastics Katran temelli karbon lifi: Pitch-based
carbon fibre
Katmanlı sementit: Lamellar cementite
Katran tortusunu ayırma: Tar decanting
Katmanlı silikatlar: Latered silicates
Katranlı: Bituminous; Pitchy; Tarry
Katmanlı taş: Spar
Katranlı bazik refrakterler: Tar-bearing
Katmanlı yapı: Lamellar structure beasic refractories
Katmanlı yapılar: Layered structures
Katranlı harç: Maltha
Katmanlı yatak: Laminated bearing
Katranlı kağıt: Bitumen paper; Tarpaper
Katmanlı yay: Laminated spring
Katranlı kum: Tar sand
Katmanlı yırtılma: Lamellar tear
Katranlı muşamba: Tarpaulin
Katmanlı yuvarlak çubuklar: Laminated
Katranlı sıkılama karışımı: Tar-bearing
round rods
basic rimming mix
Katmansal: Lamellar
Katranlı tokmaklama karışımı: Tar-
Katmansal aralık: Lamellar spacing bearing basic rimming mix
Katmansı: Lamellar Katrilyon: Quadrillon
Katmer: Plication; Plicature Katsayı: Constant; Factor; Coefficient;
Katmerlenme: Imbrication Modulus
Katmerli: Imbricated; Imbricative Katsız: Undoubled
Katmersiz: Undoubled Katyon: Cation
Katodik fışkırtma: Cathodic sputtering Katyon değişimi: Base exchange
Katodoluminesans: Cathodoluminescence Katyonik: Cationic
Katolit: Catholyte Katyonlu yüzdürme: Cationic floatation
Katot: Cathode Kauçuk: Gum elastic; Gum; Rubber;
Katot aşırıgerilim: Cathodic overpotential Caoutchouc
Katot bakırı: Cathode copper Kauçuk astar: Rubber lining
Katot bırakıntısı: Cathode deposit Kauçuk basgacı: Rubber press
Katot dikromatı: Cathodic dichromate Kauçuk battaniye (biçimleme): Rubber
(CDC ) blanket
Katot lambası: Cathode ray tube Kauçuk conta: Rubber joint
Katotlama akımı: Impressed current Kauçuk çekiç: Rubber mallet
Katotsal: Cathodic Kauçuk hamuru: Rubber paste
Katotsal paklama: Cathodic pickling Kauçuk kaplı kumaş: Mackintosh

401
Kauçuk klişe Kaya delme burgusu

Kauçuk klişe: Rubber plate Kavram: Concept; Bite; Engagement;


Kauçuk levha: Rubber plate Grabbing; Gripping; Coupling; Clutch;
Kauçuk presi: Rubber press Chuck
Kavrama kutusu: Clutch housing
Kauçuk reçinesi: Gum resin
Kavrama tamburu: Clutch drum
Kauçuk sünger: Sponge rubber
Kavramalı transmisyon dişlisi: Tumbler
Kauçuk yalıtımlı: Rubber insulated
gear
Kauçuklu biçimleme: Rubber forming
Kavramış (haddeleme): Engaged
Kauçuklu gereçler: Rubber materials
Kavramsal: Conceptual
Kauçuklu kablo: Rubber cable
Kavranamaz: Incomprehensible
Kauçuklu yastık: Rubber pad
Kavrayıcı: Mandrel
Kauçuklu yastıklı biçimleme: Rubber-pad
Kavrayıcı alt merdane: Bottom pinch
forming roller
Kauçuksu: Rubbery Kavrayıcı alt role: Bottom pinch roller
Kauçuksu aralık (çoğuzlar): Rubbery Kavrayış: Understanding
range
Kavruk: Sear; Roasted
Kauçuksu davranım (çoğuzlar): Rubbery
behaviour Kavruk bakır piriti: Roasted copper pyrite
Kaurbathoff ayıracı: Kaurbathoff ’s reagent Kavruk cevher: Roasted ore
Kavruk demir piriti: Roasted iron pyrite
Kav: Tinder
Kavrulma (cam): Overstriking
Kavaklama (bakır): Poling (=Plugging)
Kavrulmuş: Roasted
Kaval: Pipe
Kavrulmuş bakır piriti: Magistral
Kaval kemiği: Tibia
Kavrulmuş bakır piriti: Roasted copper
Kaval matkap: Hollow auger
pyrite
Kavale: Dowel pin
Kavrulmuş demir piriti: Roasted iron
Kavanoz: Jar pyrite
Kavanoz boğazı: Tubulure Kavşak: Intersection; Junction
Kavarcıklı şiş: Whelky Kavşak tıkanması (trafik): Gridlock
Kavela: Treenail Kavurma: Roasting
Kavis: Curvature Kavurma fırınları: Roasting furnaces
Kavisli: Curved Kavurma indirgeme tepkimesi: Roast-
Kavisli kanal: Curved channel reduction reaction
Kavisli pencere: Bow window Kavurma süreci: Roasting process
Kavisli sürekli döküm: Curved Kavuşmaz: Asymtote
continuous casting Kawasaki çelik süreci (çelik): Kawasaki
Kavisli sürekli döküm makinaları: Steel process
Curved continuous casting machines Kaya: Regolith (=Mantle rock); Rock
Kavlama (seramik): Spalling Kaya bilimi: Petrography
Kavlama direnci: Spalling resistance Kaya delgisi: Hammer rock drill
Kavlı çakmak kutusu: Tinderbox Kaya delici (aygıt): Rock driller
Kavlıç: Hernia Kaya delme burgusu: Rock drill

402
Kaya delme matkabı Kayma engelleme kuramı

Kaya delme matkabı: Rock drill Kayık: Boat; Rowboat; Rowing boat; Scull
Kaya deri (asbest türü): Rock cork Kayık disk (tıp): Slipped disk
(=Rock leather) Kayık itme sırığı: Quant
Kaya matkabı: Jack hammer drill Kayık kancası: Boat hook
Kaya oluşturucu mineral türü: Mizzonite Kayık küreği: Oar
Kaya tozu: Rock dust Kayık tabak: Boat
Kaya tuzu: Halite; Rock salt Kayık taban: Flanged bottom
Kaya yığını (yerbilim): Talus Kayıkcık (lab.): Boat
Kayaç yapısı: Structure Kayıkçılık: Boating
Kayaçbilim: Petrology Kayıkhane: Boathouse
Kayaçsal (yerbilim): Structural Kayıksı: Navicular
Kayaçsal yerbilimi: Structural geology Kayıksı kemik: Navicular bone
Kayağan taş: Slate Kayıp: Detriment
Kayak: Ski; Skate Kayış: Tab; Belt; Strap
Kayaklı gemi: Hydrofoil Kayış çemberi: Drum
Kayayünü: Rockwool Kayış geçirme: Belting
Kaydedici aygıt: Recording instrument Kayışlı besleyici: Belt feeder
Kaydedici denetleç: Recording controller Kayışlı fırın: Belt kiln
Kaydedici kasa: Cash register Kayışlı hareketlendirme: Belt drive
Kaydedilmemiş: Unrecorded Kayışlı kantar: Belt weigher
Kaydetme: Listing Kayışlı karıştırıcı: Belt mixer
Kaydırak: Scooter Kayışlı kok taşıyıcı: Coke belt conveyor
Kaydırımlı: Displacive Kayışlı parlatma: Belt polisher
Kaydırımlı dönüşüm: Displacive Kayışlı sarıcı: Belt wrapper
transformation Kayışlı tahrik: Belt drive
Kaydırma kütüğü: Skid Kayışlı taşıyıcı: Belt conveyor
Kaydırmaca izi: Curling Kayışlı taşlama: Belt grinding
Kaydırmalı geçirme: Slip fit Kayışlı taşlayıcı: Belt grinder
Kaydırmalı parlatma: Skid-polishing Kayışlı yükleme: Belt charging
Kaydırmalı parlatma süreci: Skid- Kayışsız: Beltless; Strapless
polishing process Kayıt: Record
Kaygan: Slippery Kayıt aygıtı: Recorder
Kaygan akış: Streamline flow(=Laminar Kayıtsız: Unrecorded
flow)
Kayma: Shift; Shim; Glide (=Slip); Sliding
Kaygan bağlantı: Slip joint
Kayma (döküm hatası): Ramoff
Kayganlaştırıcı: Drawing compound
Kayma aşınması deneyi: Sliding abrasion
Kayıcı bilezik: Sliding collar test
Kayıcı dişli: Sliding gear Kayma düzlemi: Glide plane (=Slip plane)
Kayıcı kavrama: Sliding clutch Kayma engelleme kuramı: Slip-
Kayığımsı: Scaphoid interference theory

403
Kayma oluşum bilimi (yer b.) Kaynak talimatı

Kayma oluşum bilimi (yer b.): Tectonics Kaynak dolgu metali: Weld metal
Kaymak: Heavy cream Kaynak dolgusu: Nugget
Kaymaklı süt: Whole milk Kaynak dönüştürgeci: Welding
Kaymakölçer: Lactoscope transformer
Kaymaktaşı: Alabaster Kaynak elektrodu: Welding electrode;
Welding rod
Kaymalı yatak (mek.): Journal bearing
Kaynak eritkeni: Welding flux
Kaymasız tel çekme haddesi: Nonslip wire
drawing machine Kaynak fırını: Welding furnace
Kaymış disk: Slipped disk Kaynak gecikme süreci: Weld delay time
Kaynak geometrisi: Weld geometry
Kaymış müldefon (cam): Bad bottom
plate match Kaynak gerilimleri: Welding stresses
Kaymış tampon izi (cam): Baffle twist Kaynak girinimi (kaynak): Joint
penetration
Kayna(t)ma: Boiling
Kaynak halesi: Corona
Kaynaç: Welding press
Kaynak hatası: Weld defect
Kaynak: Origin; Water source; Resource;
Welding; Weld; Weldment; Source; Well Kaynak hattı: Weld line
Kaynak akımı: Welding current Kaynak havuzu: Weld pool
Kaynak akımölçeri: Weld gage Kaynak içyapısı: Weld microstructure
Kaynak inceleme: Source inspection
Kaynak atölyesi: Welding shop
Kaynak işlemi: Welding treatment
Kaynak aygıtı: Welding equipment
Kaynak kabloları: Welding leads
Kaynak aylası: Corona
Kaynak kesim yüzeyleri: WeldZones
Kaynak bağlantısı: Welded joint
Kaynak kimyası: Weld chemistry
Kaynak basıncı: Welding pressure
Kaynak konumu: Welding position
Kaynak başı: Weld head
Kaynak kökü (kaynak): Root of weld
Kaynak boncuğu (kaynak): Weave bead
Kaynak kuvveti: Welding force
Kaynak boşluğu: Undercutting
Kaynak lambası: Blow lamp
Kaynak boyu: Size of weld
Kaynak makinası: Welding machine
Kaynak bozukluğu: Weld defect
Kaynak metalbilimi: Welding metallurgy
Kaynak bükme deneyi: Root bend test
Kaynak metali: Filler metal
Kaynak büyüklüğü: Weld size
Kaynak metalografisi: Weld
Kaynak çatlağı: Weld crack metallography
Kaynak çevrimi: Welding cycle Kaynak plastikleri: Welding plastics
Kaynak çizgisi: Weld line Kaynak saati: Weld timer
Kaynak çubuğu: Welding bar Kaynak sırası: Welding sequence
Kaynak çürümesi: Weld decay Kaynak sonrası ısıl işlemi: Postwelding
Kaynak demeti: Fagot (=Faggot) heat treatment
Kaynak deney numunesi: All-weld-metal Kaynak suyu: Fresh water
test specimen Kaynak süresi: Weld time
Kaynak dikişi: Weld bead Kaynak tabancası: Welding gun
Kaynak dolgu çubuğu: Welding filler rod Kaynak talimatı: Welding procedure

404
Kaynak tasarımı Kaynaşık kuvarz

Kaynak tasarımı: Welding design Kaynaklık çubuk demeti: Welding bar


Kaynak tekniği: Welding technique pile
Kaynak teli: Welding wire Kaynaksız: Weldless
Kaynak topağı: Weld nugget Kaynaksız boru: Weldless pipe
Kaynak toplam süre saati: Weld-interval Kaynaksız boru: Weldless tube
timer Kaynaksız kaucuk: Seamless rubber
Kaynak toplam süresi: Weld interval Kaynaktaşı (yer b.): Geyserite
Kaynak tozu: Welding flux Kaynama: Boiling ; Rimming; Ebullition
Kaynak trafosu: Welding transformer Kaynama eğilimi (cam): Tendency to
Kaynak ucu: Welding tip reboil
Kaynak üreteci: Welding generator Kaynama gözleyim: Ebulliocopy
Kaynak yanayı: Weld profile Kaynama kabarcığı (cam): Reboil bubble
Kaynak yanığı: Welding flash Kaynama noktası: Boiling point
Kaynak yapısı: Weld structure Kaynama noktası ölçeri: Ebullioscope
Kaynak yapma: Welding Kaynama noktası yükselimi: Elevation of
boiling point
Kaynak yeri (cam): Seal
Kaynama noktasını yükseltme
Kaynak yöntemi: Welding technique değişmezi: Ebulloscopic constant
Kaynak yüzü: Face of weld Kaynama sıcaklığı: Boiling temperature
Kaynakçı fırçası: Hard brush; Scrubbing Kaynar çelik: ; Rimming steel (=Rimmed
brush steel); Unkilled steel; Wild steel
Kaynakçı gözlüğü: Welding glasses Kaynar çelik ingotu: Cog
Kaynakçı maskesi: Hand screen; Face Kaynar çelik tomruğu: Cog
shield
Kaynar su tepkimeci: Boiling water
Kaynakçı şaloması: Blow torch; Welding reactor (BWR)
torch
Kaynaşabilir: Fusible
Kaynaklama: Welding
Kaynaşabilirlik: Fusibility
Kaynaklama hızı: Speed of travel; Welding
speed Kaynaşık: Fused
Kaynaklanabilir: Weldable Kaynaşık çift odaklı gözlük camı: Fused
bifocals
Kaynaklanabilir alaşımlar: Weldable
Kaynaşık dökülmüş: Fused-cast
alloys
Kaynaşık dökülmüş tuğla refrakterler:
Kaynaklanabilir çelikler: Weldable steels
Fused-cast brick refractories
Kaynaklanabilir metaller: Weldable
Kaynaşık dökümlü refrakterler:
metals
Monofrax
Kaynaklanabilirlik: Weldability
Kaynaşık eklem (tıp): Synarthrosis
Kaynaklanan metal: Base metal
Kaynaşık karbürler: Cemented carbides
Kaynaklanmış: Welded
Kaynaşık karbürlü takımlar: Cemented
Kaynaklı: Welded carbide tools
Kaynaklı bağlantı: Welded joint Kaynaşık kemik (tıp): Synostosis
Kaynaklı parça: Weldment (=Synosterisis)
Kaynaklı ray bağlantısı: Welded rail joint Kaynaşık kuvarz: Fused quartz

405
Kaynaşık silika Kazıma (seramik)

Kaynaşık silika: Fused silica (=Fused Kazan suyu: Boiler feed


quartz) Kazan taşı: Incrustation; Boiler scale
Kaynaşık silika borular: Fused-silica Kazan taşı oluşumu: Boiler incrustation
tubes
Kazan yakıtı: Boiler fuel
Kaynaşık silika dökültüler: Fused-silica
Kazan yalıtma: Lagging
castables
Kazan yapımı: Boiler making
Kaynaşık silika refrakterler: Fused-silica
refractories Kazancı: Coppersmith
Kaynaşık taneli refrakter: Fused-grain Kazanç: Profit; Yield; Earning
refractory Kazanç ortaklığı: Profit-sharing
Kaynaşım süreci: Fusion process Kazançlı: Economical; Profitable
Kaynaşır: Fusible Kazançlı değil: Uneconomical
Kaynaşma (atom): Fusion Kazançlılık: Profitibility
Kaynaşma (kemik): Ankylosis Kazançsız: Unprofitable
Kaynaşma (kemik): Symphysis Kazanda arıtma: Vessel refining
Kaynaşma bölgesi: Bonding zone Kazantaşı önleyicisi (madde): Boiler
Kaynaşma derinliği: Depth of fusion compound
Kaynaşma sürtünmesi: Adhesive friction Kazar yükleyici (maden): Scraper loader
Kaynaşmalı aşınma: Adhesive wear Kazaratar: Excavator
Kaynatan: Ebullitor Kazaratar kepçesi: Excavator bucket
Kaynatılmış öz (ecza.): Decoction Kazartaşır (maden): Scraper
Kaynatma (cam): Sealing Kazboynu: Gooseneck
Kaynayan: Ebullient Kazboyunlu basınçlı döküm makinası:
Kayser sertlik deneyi: Kayser hardness Goose-neck die casting machine
test Kazı: Excavation
Kayşat: Scree Kazı kovası (mad.): Sinking bucket
Kaytan: Cord; Tab; Lacing; Ribbon; String Kazıcı: Digger; Excavator
Kaytanla bağlama: Lacing Kazık: Post; Pole; Stob; Pile; Stake
Kaza: Accident Kazık çivisi: Driftbolt (=driftpin)
Kazan: Boiler Kazık çukuru: Posthole
Kazan atık ısısı: Boiler waste heat Kazık tokmağı: Pile driver
Kazan basıncı: Boiler pressure Kazık yığını: Spiling
Kazan besleme suyu: Boiler feed water Kazıklama: Transfixion
Kazan buharı: Live steam Kazıklı çit: Paling
Kazan çeliği: Boiler steel Kazıklı humma: Lockjaw (=Locked jaw ;
Kazan çubukları: Fire-bars trismus)
Kazan dairesi: Boiler house; (gemi) Kazıklı humma (tıp): Tetanus
Stokehole Kazıksız: Pegless
Kazan donanımı: Boiler fittings Kazıma: Scraping
Kazan kılıfı: Boiler casing Kazıma (metal yüzey): Scratching
Kazan sacı: Boiler plate; Boiler sheet Kazıma (seramik): Sgraffito

406
Kazıma aleti Kellik’e ilişkin

Kazıma aleti: Scraper Kehribar asidi: Succinic acid


Kazımayla tarama: Dredging Kehribar camı: Amber glass
Kazınık yüzey: Abraded surface Kehribardan yapılmış: Succinic
Kazınma (yüzey): Abrasion Kek: Cake
Kazıntı: Ramentum; Scratch; Deep-sleek; Kek kapağı (cam): Cake dome
Scraping Kek tabağı (cam): Cake plate
Kazıntı (cam yüzeyi): Tit Kekik: Thyme
Kazıntı (cam): Wart (=Tit) Kekik yağı: Carvacrol; Thyme camphor
Kazıntı sertliği (metal): Scratch hardness (=Thymol, Thymic acid)
Kazıyan: Abrader Kekik’e ilişkin: Thymic
Kazıyıcı (greyder): Scraper Kekliküzümü yağı: Oil of wintergreen
Kazıyıcı bıçağı: Scraper blade Kekre: Acrid
Kazıyıcılık: Stylography Kel: Bald
Kazma: Engraving; Digging; Mattock; Kelebek: Butterfly
Excavation Kelebek cıvata: Butterfly bolt;
Kazma (alet): Pickaxe Thumbscrew; Wingbolt
Kazma dişli (tıp): Macrodont Kelebek eğrisi: Lemniscate
Keatit (yer b.): Keatite Kelebek gözlük: Pince-nez
Kebap şişi: Skewer; Spit; Turnspit Kelebek hastalığı (tıp): Liver-rot; Liver
Kebe (koyun derisinden yapılan palto): fluke disease
Zamarra Kelebek klape: Chock block
Keçe: Felt; (cam elyaf) Mat Kelebek vana: Butterfly valve; Throttle
Keçe şerit: Sealing band valve
Keçe yastık: Felt pad Kelebek vida: Thumbscrew; Butterfly
screw
Keçeli: Felted
Kelebek yöntemi: Butterfly method
Keçeli parlatıcı: Felted polisher
Kelebekli somun: Thumb nut (=Wing nut)
Keçeli rondela: Sealing washer
Kelepçe: Handcuff; Manacle; Flask clamp;
Keçeyle parlatma: Glossing
Clamp; Shackle
Keder: Heartache; Affliction Kelepçe (mak): Yoke
Kedigözü (yol): Cat’s eye Kelime: Word
Kedi-gözü (yol): Cat’s eye Kelime körlüğü: Dyslexia
Kedi-otu asidi: Valeric acid Kelle kömür: Cob coal
Keene alçısı: Keene’s cement Kelle şekeri: Sugar loaf
Keep çekinti deneyi (döküm): Keep’s Keller ayırıcı: Keller’s reagent
shrinkage test
Keller kıvılcım deneyi: Keller’s spark test
Keep sertlik deneyi: Keep’s hardness test
Kelley-Bueche denklemi: Kelley-Bueche
Kefeki: Tartar equation
Kefekitaşı: Sandstone Kellik: Alopecia; (deri hastalığı) Tinea;
Kefen: Shroud (tıp) Atrichia (=Atrichiosis)
Kehribar: Amber (= Succinite) Kellik’e ilişkin: Tineal

407
Kellner gözmerceği Kemik irileşmesi (tıp)

Kellner gözmerceği: Kellner eyepiece Kemick süreci (pas önleme): Kemick


Kellner oküleri: Kellner eyepiece process
Kellog sıcak başlık süreci (çelik): Kellog Kemiği yeniden kırma (tıp): Unsetting
hot top process (=Kellog’s process) Kemiğin elektriksel uyarımı: Electrical
Kellog süreci: Kellog’s process stimulation of bone
Kelly dönüştürgeci: Kelly converter Kemiğin kaslarla birleşmesi (tıp):
Kelly süreci: Kelly process Syssarcosis
Kelly süzgeci: Kelly filter Kemiğin yeniden biçimleme işleyişleri:
Remodeling mechanisms of bone
Kelpe: Stake
Kemiğin yumuşatıcı maddesi: Osteogen
Kelvin (1Kelvin = 1kWh): Kelvin
Kemik: Bone
Kelvin elektrikölçeri: Kelvin electrometer
Kemik anagözesi (tıp): Osteoblast
Kelvin sıcaklık ölçeği: Kelvin temperature
scale Kemik aşılama (tıp): Bone graft
Kelvin sonda mikroskopisi: Kelvin probe Kemik bağ dokusu (tıp): Ligament
microscopy Kemik benzeri: Bone analogue
Keman: Violin Kemik bileşimi: Bone composition
Keman yayı: Fiddlestick Kemik bilimi (tıp): Osteology
Kemençe: Kit Kemik boşluğu (tıp): Lacuna
Kement: Widdy; Lariat; Spancel; Lasso Kemik çarpıklığı (tıp): Valgus
Kemer: Vault; Girdle; Arch; Cincture; Bolt Kemik çıkıntısı (tıp): Osteophyte
Kemer: Belt Kemik çürümesi (tıp): Osteolysis
Kemer ayağı (fırın): Skew hack; (inşaat) Kemik dışzarı: Periosteum
Haunch Kemik dışzarı altı implantlar (tıp):
Kemer aynalığı: Tympanum Subperiosteal implants
Kemer bağlantı tuğlası: Arch anchor Kemik dışzarı altı koyuntular (tıp):
block Subperiosteal implants
Kemer dikişi: Girth seam Kemik dışzarı yangısı (tıp): Periostitis
Kemer köşeliği: Spandrel Kemik dokusu oluşumlu bağlama:
Kemer takma: Belting Bonding osteogenesis
Kemer tokası: Buckle Kemik dolgusu: Bone cement
Kemer tuğla: Gaged brick Kemik dolgusu hastalığı: Bone cement
Kemer tuğlası: Arch block; (fırın) Arch desease
brick Kemik ekleme: Bone apposition
Kemer üstü dolgusu: Spandrel Kemik gövdesi (tıp): Diaphysis
Kemer yatak taşı: Skew back; Springer Kemik gözeleri: Osteocytes
Kemerleme: Bridging Kemik gübresi: Bone meal
Kemerli fırın: Arch furnace Kemik içebüyümesi: Bone ingrowth
Kemerli kadın ceketi: Tunic Kemik içeren (tıp): Ossiferous
Kemersiz: Ungirt Kemik içzarı (tıp): Endosteum
Kemertaşı: Keystone Kemik iliği yangısı (tıp): Osteomylelitis
Kemfin: Camphene Kemik irileşmesi (tıp): Hyperostosis

408
Kemik kanseri (tıp) Kenar destek roleleri (hadde)

Kemik kanseri (tıp): Osteoid cancer Kemikçe (ilaçsız kemik ve kas sağaltımı)
Kemik karası: Bone black (tıp): Osteopathy
Kemik kaynaşması: Bone bonding Kemikçe uzmanı (tıp): Osteopath
Kemik kaynaşması (tıp): Synostosis Kemikçik (tıp): Ossicle
(=Synosterisis) Kemikiçi implantlar (tıp): Endosteal
Kemik kazıyıcı (cerrahlık): Xyster implants
Kemik kesimi (tıp): Osteotomy Kemikiçi koyuntuları: Endosteal implants
Kemik keskisi (tıp): Osteotome Kemikiçi oyuğu (tıp): Antrum
Kemik kırığı: Bone fracture Kemikiçi zarına ilişkin kemik/kıkırdak
içindeki (tıp): Endosteal
Kemik kırığı iyileşmesi: Bone fracture
Kemikiletken gereç: Osteoconductive
healing
material
Kemik kırma aygıtı (tıp): Osteoclast
Kemikleş(tir)me: Ossification
Kemik kömürü: Animal charcoal (=Bone
Kemikleşme: Ostosis; (kıkırdak) (tıp)
char; Bone black) Achondroplasia
Kemik kömürü: Bone char Kemikleşmiş (tıp): Ossified;
Kemik kömürü tozu: Bone black Achondroplastic; Ossific
Kemik kusuru: Bone defect Kemikli: Boned; Bony; Osseus
Kemik külü: Bone ash Kemiksi: Osteoid; (tıp) Osseus
Kemik külü seramiği: Bone china Kemiksi seramik: Osteoceramic
Kemik oluşturucu (tıp): Osteogenetic Kemikten oluşmuş: Osseus
Kemik oluşturucu göze: Osteogenic cell Kemikten ses iletimi (tıp): Bone
Kemik oluşumu (tıp): Ostosis; conduction
Osteogenesis Kemostat (bakteri üretme düzeneği):
Kemik özellikleri: Bone properties Chemostat
Kemik özü (tıp): Ossein Kemrok: Kemrock
Kemik suyu peltesi: Gelatine Kenar: Boundary; Margin; Border; Edge;
Side; Rim
Kemik tozu: Bone meal
Kenar astarlama: Edge lining
Kemik tümleşimi (tıp): Osteointegration
Kenar ayrıntısı yitimi (mikroskop):
Kemik ucu: Condyle Vignetting
Kemik uru (tıp): Osteophyte; Osteoma Kenar bağlantısı: Edge joint
Kemik ve eklem çarpıklığı (tıp): Varus Kenar bitirme işlemi: Edge finishing
Kemik vidası: Bone screw Kenar bölgeleri: Edge zones
Kemik yağı: Bone oil (=Dippel’s oil) Kenar çatlağı (cam): Rip-in
Kemik yangısı (tıp): Osteitis Kenar çatlakları (sac)(cam): Edge cracks
Kemik yapısı: Bone structure Kenar çekintisi: Edge shrinkage
Kemik yeniden modellemesi: Bone re- Kenar dayancı (kesiciler): Edge strength
modeling Kenar destek merdaneleri (hadde):
Kemik yumuşaması (tıp): Osteolysis; Edging rolls
Osteomalacia Kenar destek roleleri (hadde): Edging
Kemik yutulması (tıp): Osteoclasis rolls

409
Kenar dislokasyonu Kendiliğinden eritkenli toplak / sinter

Kenar dislokasyonu: Edge dislocation Kenar toklaştırma: Rim toughening


Kenar duvar tuğlası: Jamb brick Kenar tutma: Edge retention
Kenar düzeltici: Edger Kenar tutucu: Edge holder; (cam) Knurl;
Kenar düzeltme: Edging (cam) Fork
Kenar düzeltme: False wiring (=Curling) Kenar tutucu (makine-cam): Edge roll
machine
Kenar düzeltme (sac): Side trimming
Kenar tutucu hızı (cam): Edge roll speed
Kenar etkileri (sertlik ölçümü): Êdge
effects Kenar tutucu makara (cam): Edge rolls
Kenar ezme merdaneleri: Edge rolls Kenar tutucu mil kafası (cam): Edge roll
barrel
Kenar ezme tezgahı: Edger mill
Kenarı belirlenmiş film beslemeli
Kenar frezesi: Edge mill
büyüme: Edge-defined film-fed growth
Kenar gerinim çizgileri: Edge strain lines (EFG)
Kenar hazırlama (kesiciler): Edge Kenarı kırılmış (cam): Smoothed edge
preparation Kenarı kıvrık: Involute
Kenar izleme yöntemi (metallografi): Kenarı kıvrık dişli dişleri: Involute gear
Edge trailing technique teeth
Kenar izleme yöntemi (metalografi): Kenarlama: Edging
Edge-trailing technique
Kenarlama merdaneleri: Edge rolls
Kenar kapak tuğlaları (kamara): End
cover tiles Kenarları iki yüzden perdahlanmış düz
cam: Arristed edge
Kenar kesici: Edger; Side nipper
Kenarlık: Flange
Kenar kesme makası: Side shear
Kenarlık çeliği: Flange steel (=Fire box
Kenar kırma (cam): Bevelling steel)
Kenar kırpıcı: Edge trimmer Kendi: Self; Eigen-; Self-acting
Kenar kırpma: Edge trimming; Side Kendi cam kırığı harmanı: Running batch
trimming
Kendi kendine oksitlenme (kim.):
Kenar kıskaçları: Edge clamps Autooxidation
Kenar kıvırma (dikişli boru): Crimping Kendi kendini besleyen: Self-feeding
Kenar kirişi: Edge beam Kendicil: Spontaneous
Kenar kopması (cam): Peeling (=Orange Kendicil ucaylanma: Spontaneous
peel) polarization
Kenar koruma: Edge retention Kendiliğinden: Autogeneous
Kenar notları: Marginalia Kendiliğinden ayarlanan: Self-aligning
Kenar ortayı: Median Kendiliğinden boşalan: Self-discharging
Kenar pahlama: Pencil edging; (cam) Kendiliğinden çalışan (üreteç): Self-
Edging exciting
Kenar parlatma: Edge polishing Kendiliğinden çatlama (cam):
Kenar tahtası: Baseboard Spontaneous cracking
Kenar taşı: Kerb Kendiliğinden eritkenli: Self-fluxing
Kenar temizleme fırçası (cam): Edging Kendiliğinden eritkenli toplak / sinter:
brush Self-fluxing sinter

410
Kendiliğinden florışıma Kentlerarası telefon

Kendiliğinden florışıma: Kendiliğinden tavlanma: Self-annealing


Autofluorescence Kendiliğinden yağlanma: Self lubricating
Kendiliğinden işlemler: Autogeneous Kendiliğinden yaşlanma: Self-aging
operations
Kendiliğinden yoğunlaşım: Self-
Kendiliğinden itişli: Self-propelled condensation
Kendiliğinden katılaşan reçine: Cold box Kendinden: Intrinsic; Self
resin
Kendinden eksenlenen bilyalı rulman:
Kendiliğinden kırılma (cam):
Self-aligning ball bearing
Spontaneous breaking
Kendinden eritken cevher: Self-fluxing
Kendiliğinden kilitlenme: Self-locking
ore
Kendiliğinden kurma: Self-winding
Kendinden merkezlemeli optik dizge:
Kendiliğinden kurulan: Self-winding Self-aligning optical system
Kendiliğinden kurulan kol saati: Self- Kendinden soğutmalı motor: Self-
winding watch
ventilated motor
Kendiliğinden kurulan saat: Self-winding
Kendinden yağlayıcı çoğuzlar: Self-
clock
lubricating polymers
Kendiliğinden kurulma: Self-assembly
kendinden yarıiletken: Intrinsic
Kendiliğinden kürlenme: Self-curing semiconductor
Kendiliğinden menevişlenme: Self- Kendinden yok olan reçine: Self-
tempering
extinguishing resin
Kendiliğinden merkezlenen: Self-
Kendine özgü biçimli: Idiomorphic
centering
Kendiliğinden odaklanma: Autofocusing Kendin-yap: Do-it-yourself
Kendiliğinden oluşan büyüme: Self- Kendin-yap eşyası: Do-it-yourself kit
assembled growth Kendir: Hemp
Kendiliğinden oluşan küçücük kesecikler Kene öldürücü ilaç: Miticide
(tıp): Self-assembled microscopic vesicles Kenet: Bracket; Holdfast; Gripper; Fish
Kendiliğinden oluşan nanoborucuk plate
demetleri: Self-assembled nanotube Kenet demiri: Agrafe; Dog iron; Clevis
bunches
Kenet fayansı: Clip tile
Kendiliğinden oluşan nanoborucuklar:
Self-assembled nanotubes Kenet halkası: Clevis
Kendiliğinden oluşan nanoparçacıklar: Kenet pimi: Gudgeon pin
Self-assembled nanoparticles Kenet taşı: Keystone
Kendiliğinden oluşan tekkatman (tıp): Kenet tuğlası: Header
Self-assembled monolayer (SAM) Kenet tuğlası fayansı: Header tile
Kendiliğinden oluşan yapılar: Self- Kenetleme: Chelation
assembled structures
Kenetli ek: Keyed joint
Kendiliğinden örgütlenme: Self-
organization Kenevir: Hemp
Kendiliğinden pişen: Self-baking Kenmore süreci: Kenmore process
Kendiliğinden suverilme: Self-quenching Kennametal: Kennametal
Kendiliğinden taşlama: Autogeneous Kental: Quintal
grinding Kentlerarası telefon: Trunk call

411
Kentlerarası telefon hattı Kesici taşlayıcı

Kentlerarası telefon hattı: Toll line Kerr gözesi: Kerr cell


Kep: Biggin Kerr olgusu: Kerr effect
Kepçe: Bucket; Face shovel; (cam) Scoop Kerre: Times
Kepçe sapı: Scoop holder Kerte: Degree
Kepçeleme: Scooping Kerteriz: Bearing
Kepçeli vinç: Grab bucket crane Kertik: Knurl; Kerf
Kepçemsi: Arytenoid Kertik açma: Knurling; Slotting
Kepçeyle alınan numune (cam): Spoon Kertikli: Knurled; Jagged
proof Kes(il)me: Scission
Kepçeyle cam alma: Ladling Kese: Bag; Bladder; Cyst; (tıp) Vesicle
Kepek (deri): Scall Kese biçiminde çıkıntı: Sacculation
Kepek hamuru: Branmash Kese biçimli: Sacciform
Kepekli (ekmek): Furfuraceous Kese kağıdı: Bag
Kepekli: Whole-wheat Kese kağıdı kalıplaması: Bag moulding
Kepekli (deri): Scurfy Kese kalınlığı: Capsule thickness
Kepekli ekmek: Whole-wheat bread Kese yangısı (tıp): Bursitis
Kepenk: Shutter1 Kesecik: Sacculation
Kerargirit (doğal AgCl): Kerargyrite Kesecik (iç kulak): Saccule
Keratin: Keratin Kesel (geom.): Geodesic
Kereste: Wood; Timbering; Timber; Kesel çizgi (geom.): Geodesic line
Lumber Keseli: Vesicular; Vesiculate; Cystic
Kereste bağı: Timber set Kesemsi (tıp): Cystoid
Kereste deposu: Lumberyard Kesen: Nipping
Kereste fabrikası: Lumbermill; Sawmill Kesen (geometri): Secant
Kereste işi: Timberwork Kesenlik yayı (geom.): Arc secant
Kereste kurutma fırını: Dry kiln Keserek yüzey temizleme: Overhauling
Kereste özü: Sapwood (=Scalping)
Kerestecilik: Lumbering Kesici: Nipper; Incisory; Cutter; Chopper;
Keresteden yapılmış: Timbered (hava akımı) Damper
Kerestelik ağaçlar: Stumpage Kesici ağız: Cutting edge
Kermes: Kermess Kesici bıçak: Cutting blade
Kermesit: Kermesite Kesici cetveli (cam): Cutter’s lath
Kern süreci: Kern’s process Kesici diş: Incisor
Kernit: Kernite Kesici elmas (cam): Block wheel
Kerpeten: Bit pincers Kesici kasnak: Shearer drum
Kerpeten: Cutting nippers; Pincers; Kesici pensesi (cam): Cutter’s pliers
Universal pliers; Nail puller Kesici rule tutucusu (cam): Chuck block
Kerpiç: Adobe; Sub-dried brick (Adobe Kesici takım çelikleri: Cutting tool steels
brick); Rammed earth Kesici takımlar: Cutting tools
Kerpiç tuğla: Adobe brick Kesici taşlayıcı: Cutter grinder

412
Kesici uç Kesintili talaş

Kesici uç: Cutting tip; Chaser proportions


Kesici uç oyuklaşması: Cratering Kesin red: Final rejection
Kesik: Discontinuous; Junket; Wheyey; Kesinbileşim: Stoichiometry
Truncated; Dextran; (tıp) Incision Kesinbileşim alaşımlaması:
Kesik cam: Chopped glass Stoichiometric alloying
Kesik cam eşya: Incised glassware Kesinbileşim çözümlemesi:
Kesik elyaf: Chopped fibre Stoichiometric analysis
Kesik kenar: Cut edge; Sheared edge Kesinbileşim katımları: Stoichiometric
additions
Kesik kesik: Intermittent
Kesinbileşimli: Stoichiometric
Kesik kesik çeken makine: Intermittent-
pull machine Kesinbileşimsiz: Nonstoichiometric
Kesik kesik nefes alma (tıp): Panting Kesinbileşimsiz bileşikler:
Kesik koni: Frustum; Ungula Nonstoichiometric compounds
Kesik silindir (geom): Ungula Kesine yakın biçimde döküm: Near-net-
shape casting
Kesik süt suyu: Whey
Kesinlik: Certainty; Precision
Kesik şey: Truncation
Kesinti: Cut-off; Deduction; Discontinuity;
Kesik taş: Sawn stone Disruption; Flaw; Intercept; Interruption;
Kesik taşıyıcı: Crop conveyor Stop; Trim
Kesikler: Crops Kesintili: Discontinuous; Intermittent;
Kesiklik: Truncation; Discontinuity Interrupted; Semi-continuous
Kesiksiz iplik: Continuous yarn Kesintili akımlı kaplama: Interrupted-
Kesilebilir: Scissile current plating
Kesilit: Chessylite Kesintili akma: Discontinuous yielding
Kesilmemiş: Uncut Kesintili çalışan fırın (cam): Intermittent
Kesilmemiş plaka (cam): Uncut sheet kiln (=Batch lehr)
Kesilmiş: Sawn Kesintili çatlak ilerlemesi: Discontinuous
crack propogation
Kesilmiş (süt): Wheyey
Kesintili elyaf karmalar: Discontinuous
Kesilmiş cam elyaf: Chopped strand
fiber composites
Kesilmiş hadde camı: Rough glass Kesintili elyaflar: Discontinuous fibers
Kesilmiş taş: Sawn stone Kesintili güç kaynağı: Pulsed power
Kesim: Section welding
Kesim boyu: Cut-to-length Kesintili kesme: Interrupted cutting;
Kesim isi (çömlek altı): Sworl Discontinuous shear
Kesin: Net; Positive; Unambivalent; Kesintili kırılma: Discontinuous fracture
Ultimate; Unquestionable; Exact; Precise; Kesintili soğutma: Interrupted cooling
Definite; Fulgurating; Unambiguous; Kesintili suverme (çelik): Interrupted
Specific quenching; Marquenching (=Step
Kesin çil derinliği: Clear chill depth quenching)
Kesin olmayan: Inconclusive Kesintili süreç: Intermittent process
Kesin oranlar yasası: Law of definite Kesintili talaş: Discontinuous chip

413
Kesintili tane büyümesi Keskinlik

Kesintili tane büyümesi: Discontinuous Kesiş açısı: Radial rake (angle)


grain growth Kesiş açısı (oto): Rake angle
Kesintili yaşlandırma: Interrupted ageing Kesişim: Intersection
Kesintisiz: Incessant; Continuous; Kesit: Section; X-section
Unceasing; Steady; Gross
Kesit alanı (enine): Cross sectional area
Kesintisiz cam elyaf: Continuous filament
Kesit alanı daralması (çekme deneyi):
Kesintisiz çözünürlük: Continuous Reduction of area
solubility
Kesit alma (tıp): Sectioning
Kesintisiz çözünürlük türü evre çizgesi:
Continuous solubility type binary phase Kesit daraltma: Drawing down
diagramme Kesit dilimleri: Section ribbon
Kesintisiz dökümlü haddeleme: Endless Kesit genişletme dövmesi: Gathering
casting rolling Kesit indirimi: Draught
Kesintisiz elyaf: Continuous fibre Kesit kalınlığı: Section thickness
Kesintisiz elyaf destekli reçineler: Kesit kalınlığı ölçümü: Section thickness
Continuous-fibre-reinforced resins measurement
Kesintisiz elyaf güçlendirme: Continuous Kesit katsayısı: Section modulus
fibre reinforcement
Kesit röntgeni (tıp): Tomography
Kesintisiz evre: Continuous phase
Kesite dikey gerilim: Normal stress
Kesintisiz görünge: Continuous spectrum
Kesite dikey gerilim katsayısı: Normal-
Kesintisiz haddeleme: Endless rolling
stress coefficient
Kesintisiz katı çözletili çizge:
Kesite dikey kuvvet: Normal force
Isomorphous phase diagram
(=Continuous solid solubility diagram) Kesitine sertleşen çelikler: Through
Kesintisiz katı çözünürlüğü: Continuous hardening steels
solid solubility Kesitleme: Sectioning
Kesintisiz katı çözünürlük çizgesi: Kesitleme açısı: Sectioning angle
Continuous solid solubility diagram Keski: Chaser; Chisel
Kesintisiz kaynaklı haddeleme: Endless Keski çeliği: Chisel steel
welding rolling
Keskin: Vivid; Acute; Sharp; Trenchant;
Kesintisiz lif: Continuous fibre Keen; Edged; Incisive
Kesintisiz süreç: Continuous process Keskin ağızlı: Keen edged
Kesintisiz tane sınırı ağı: Continuous Keskin çentik: Sharp notch
grain bounday network
Keskin dönemeç: Zig
Kesintisiz tane sınırı çökeltisi:
Continuous grain bounday precipitate Keskin kenar: Sharp edge
Kesintisiz tane sınırı zarı: Continuous Keskin kenarlı tuğla: Featheredge (brick)
grain bounday film Keskin koku: Tang
Kesintiye uğramış: Interrupted Keskin kumlar: Sharp sands
Kesip atma (cam): Trimming Keskin takım: Edged tool
Kesip çıkarma (tıp): Excision; Abscission Keskince: Subacute
Kesirlere ayırma (mat.): Fractionization Keskinleştirme (seramik): Dressing
Kesirsel: Fractional Keskinlik: Sharpness

414
Kesme Kes-taş’ı yöntemi

Kesme: Shut-off; Disruption; Chop; Kesme kaybı (cam): Cutting loss


Dissection; Excision; Truncation; Shear; Kesme kenarı: Shear edge
Incision; Cutting
Kesme kırılması: Shear fracture
Kesme (geometri): Sector
Kesme kuşakları: Shear bands
Kesme (işlem): Shearing
Kesme kuvveti: Cutting force; Shear force
Kesme açısı: Angle of shear; Cutting angle;
Kesme kuvveti mikroskopisi: Shear force
Shear angle
microscopy
Kesme akması: Shear yielding
Kesme makinası: Cut-off machine
Kesme anahtarı: Disconnecting switch
Kesme masası: Cutting-off table; (cam)
Kesme aygıtı: Cutter Cutter’s table
Kesme bölgesi: Shear zone Kesme mikroskopu: Dissection
Kesme cam: Cut-glass microscope
Kesme çarkı: Cut-off wheel Kesme oranı: Cutting rate
Kesme çarkı (cam): Cutting wheel Kesme özellikleri: Shear properties
Kesme damarları: Shear ledges (=Radial Kesme sıvısı: Cutting fluid
marks) Kesme süresi: Cutting time
Kesme dayancı: Shear strength Kesme şaloması: Cutting torch
Kesme dekorlama işlemi (cam): Kesme şalteri: Disconnecting switch
Engraving
Kesme takımı gereçleri: Cutting tool
Kesme denemesi: Shear testing materials
Kesme deneyi numunesi: Shear test Kesme takımı seçimi: Cutting tool
specimen selection
Kesme derinliği: Depth of cut Kesme takımı sokuntuları: Cutting tool
Kesme diski: Cut-off wheel inserts
Kesme dönüşümü: Shear transformation Kesme tornası (cam): Cutting lathe
(=Martensite transformation) Kesme ucu: Cutting tip
Kesme dudağı (sünek kırılma): Shear lip Kesme uzaklığı: Shear distance
Kesme düzlemi: Shear plane Kesme uzunluğu: Length of cut
Kesme elması: Cutter’s diamond Kesme yanakları (sünek kırılma): Shear
Kesme gerilimi: Shear stress lips
Kesme gerinimi: Shear strain Kesme yontması: Shear hackle
Kesme gerinimi hızı: Shear starin rate Kesme yöntemi (tane büyüklüğü):
Kesme gravür (cam): Intaglio Intercept method (=Intercept procedure);
Kesme hattı: Shearing line Intercept procedure
Kesme hızı: Cutting speed; Shear rate Kesme yönü: Shear direction
Kesme incelemesi: Shearography Kesmeli dekorlama (cam): Decorative
cutting
Kesme izleri: Shear ledges (=Radial
marks) Kesmeye yarayan: Incisory
Kesme kalıp: Gabarite Kesmez: Blunt
Kesme katı (cam): Top floor Kesmik: Wheyey; Dextran
Kesme katsayısı: Modulus of shear; Shear Kestanecik: Prostate
modulus (G) Kes-taş’ı yöntemi: Cut-and-carry method

415
Kesternich deneyleri Kılavuz çubuk

Kesternich deneyleri: Kesternich tests Kıç: Stern


Kestirme (yol): By-pass Kıç (tıp): Slat
Keşif (askeri): Reconnaissance Kıç çarkı (gemi): Sternwheel
Keşif uçağı: Reconnaissance aircraft Kıkırdak: Gristle
Keşmekeş: Chaos Kıkırdak (tıp): Cartilage
Keşmir kumaş: Cashmere Kıkırdak altına ilişkin (tıp):
Keşmir yünü: Cashmere Subcartilaginous
Keten: (bitki) Flax; (kumaş) Linen Kıkırdak asidi: Chondroitim
Keten dantel: Torchon lace Kıkırdak enzimi: Collagenase
Keten helvası: Spun sugar Kıkırdak içi (tıp): Endochondral
Keten ipliği: Harl Kıkırdak içi kireçlenmesi (tıp):
Endochondral calcification
Keten tarağı: Hatchel
Kıkırdak patlatma (tıp): Chondroblast
Keten tiftiği: Lint
Kıkırdak tutkalı: Collagen
Keten tohumu: Flaxseed; Linseed
Kıkırdak uru (tıp): Chondroma
Keten tohumu yağı: Linseed oil
Kıkırdak yapısı (tıp): Cartilage structure
Keten tokmağı: Swingle
Kıkırdak zarı (tıp): Perichondrium
Keten/pamuk tohumu posası: Oil cake
Kıkırdak zarına ilişkin (tıp):
Ketıl: Kettle
Perichondrial
Ketin: Ketene
Kıkırdaklı (tıp): Cartilaginous
Ketol: Ketol
Kıkırdaklı ur (tıp): Enchondroma
Keton: Ketone
Kıkırdaksı: Chondroid
Keton birikimi (tıp): Ketosis
Kıl: Hair; Birse; Trichome; (memeliler)
Keton hastalığı: Ketosis Pelage
Keton kökü: Ketone radical Kıl biçimli: Villiform
Ketonlu: Keto; Ketonic Kıl demeti: Penicil
Ketonlu idrar (tıp): Ketonuria Kıl döken (ilaç): Depilatory
Ketonlu-alkollü: Ketol Kıl elek: Hair sieve
Keton-üretim: Ketogenesis Kıl fanila: Hair shirt
Ketose: Ketose Kıl fırça: Hair pencil
Keuffel ve Esser renk çözümleyicisi: Kıl makası: Hair clipper
Keuffel and Esser colour analyzer
Kıl tarağı: Hair card
Kevgir: Skimmer
Kıl testere: Bracket saw; Jigsaw
Kevlar (lif): Kevlar
Kıl testeresi ile oyma: Jigsawing
Kevlar elyafı: Kevlar fibre
Kıl yay: Hairspring
Kevlar elyafı destekli çoğuz: Kevlar-fibre-
Kılaptan: Tinsel
reinforced polymer (KFRP)
Kılavuz: Guide; Jig; Tap; Pilot
Kevlar reçineli karmalar: Kevlar-resin
composites Kılavuz balon: Pilot baloon
Keysort kırınım veri kartları: Keysort Kılavuz çizgi: Guideline
diffraction datacards Kılavuz çubuk: Guide bar; (dövme) Porter

416
Kılavuz delgi Kırbaç

Kılavuz delgi: Hand borer Kılcal olay: Capillarity action


Kılavuz döküm: Die casting (=Pressure Kılcal pirit: Capillary pyrite
die casting) Kılcal yüzey çatlakları: Checks
Kılavuz halkası: Guide ring Kılcallık: Capillarity
Kılavuz ip: Guadeline Kılcıklar (döküm hatası): Micropipes
Kılavuz kalıp: Die proof Kılçık: Fishbone
Kılavuz kasnak: Jockey wheel Kılıcına eğri ray: Cambered rail
Kılavuz kullanma: Jigging Kılıcına eğrilik: Camber
Kılavuz lâmba: Pilot lamp Kılıcına eğrilme: Cambering
Kılavuz lokma takımı: Dies and taps Kılıç: Sword; Blade
Kılavuz lokomotif: Pilot engine Kılıç hamayili: Baldrick
Kılavuz pim: Guide pin Kılıç kayışı: Baldrick
Kılavuz pimi: Locating pin Kılıç kınının üstü: Locket
Kılavuz ray: Slide bar; Guardrail; Check Kılıf: Cover; Tegument; Tunica; Jacket
rail; Guide rail; Lead rail; Sliding rail
Kılıf: Sheath
Kılavuz salma: Hobbing
Kılıf kınına sokma: Sheathing
Kılavuz takımlar: Guide tools Kıllı: Pilose (=Pilous; Pileous); Villose
Kılavuz tekerlek: Gage wheel Kılsı (gereç): Whisker
Kılavuz tutgacı: Tap holder Kılsı destekli karmalar: Whisker-
Kılavuz yolluk (hadde): Guide reinforced composites
Kılavuz zıvanası: Guide bushing Kılsı destekli seramikler: Whisker
Kılavuzla diş açma: Tapering reinforced ceramics
Kılavuzlu eğme deneyi: Guided bend test Kımıldamayan: Unmoving
Kılcal akış: Capillary flow Kımıldamaz: Immovable
Kılcal çatlak: Capillary crack; Hairline Kımıldamazlık: Immobility
crack; Hairline craze Kın: Sheath
Kılcal çatlak: Microcrack; Microfissure Kına: Henna
(=Microcrack) Kınnap: Twine; Packthread; String
Kılcal çatlak ağı: Fissuring Kıpırdanma: Wiggle
Kılcal çatlak ilerlemesi: Microcrack Kıpırtı: Wiggle
progression (=Microcrack propagation);
Microcrack propagation Kıpkızıl: Red-hot
Kılcal çatlak oluşumu: Microcrack Kıpkızıl (tıp): Sanguineous
formation Kır dökme demir: Gray cast iron; Gray
Kılcal çatlaklar: Checks iron
Kılcal çatlama: Microcracking; Kır dökme demir: White cast iron
Microcrazing (=Microcracking) Kır kayağı: Langlauf
Kılcal çekim: Capillary attraction Kır rengi: Gray (=Grey)
Kılcal damarda dolaşım (tıp): Kır saç: Grizzle
Microcirculation Kırba: Leather bottle
Kılcal kalıp: Capillary die Kırbaç: Whip

417
Kırbaçlama Kırılmada tane büyüklüğü

Kırbaçlama: Lashing Kırılma dayancı: Crushing strength;


Kırıcı: Crusher Fracture strength; (cam) Breaking
strength; (hidrostatik basınç) Disruption
Kırıcı çenesi: Crusher jaw
strength
Kırıcı silindiri: Crusher roll
Kırılma deneyleri: Fracture tests
Kırık: Breakage; Fault; Breach; Broken;
Kırılma deseni: Fracture pattern
Fractured; Shattered
Kırılma direnci: Fracture resistance
Kırık ağız (şişe): Chipped ring
Kırılma dizgesi: Fracture system
Kırık cam: Cullet
Kır(ıl)ma erki: Fracture energy
Kırık dökük eşya: Rummage
Kırılma gerilimi: Fracture stress
Kırık iyileşmesi (tıp): Fracture healing
(=Rupture stress)
Kırık kenar (cam): Chipped edge
Kırılma görüntüsü geçiş sıcaklığı:
Kırık köşe (cam): Chipped corner Fracture Appearance Transition
Kırık parça: Fractured part; Fragment Temperature (FATT)
Kırık sağal(t)ma (tıp): Fracture healing Kırılma güvenceli tasarım: Fracture safe
Kırık tuğla: Bat design
Kırık yüzey: Fracture surface Kırılma imleci düşük optik cam: Dense
crown
Kırık yüzey fotoğrafı: Fractograph;
Fractographic photograph Kırılma imleci düşük optik cam: Optical
crown glass
Kırıksal: Fractural
Kırılma imleci yüksek optik cam: Dense
Kırılabilir: Fracturable flint
Kırılgan: Fragile Kırılma imleci yüksek optik cam: Optical
Kırılganlaşma: Embrittlement flint glass
Kırılganlık: Shortness; Brittleness Kırılma incelemesi: Fractographic
Kırılım (ışık): Refraction investigation
Kırılım açısı: Angle of refraction Kırılma konisi (sünek kırılma): Fracture
Kırılım doğrultumu: Refraction cone
correction Kırılma mekaniği: Fracture mechanics
Kırılım imleci: Index of refraction Kırılma oluşbiçim haritaları: Fracture
Kırılım imleci (n): Refractive index (n) mechanism maps
Kırılım ölçme: Refractometry Kırılma oluşbiçimi: Fracture mechanism
Kırılım yasası (ışık): Law of refraction Kırılma sünekliği: Fracture ductility
Kırılım yasasına uymayan ışık: Kırılma tokluğu: Fracture toughness
Extraordinary ray Kırılma tokluğu denemesi: Fracture
Kırılımölçer: Refractometer toughness testing
Kırılma tokluğu deneyi: Fracture
Kırılımsal (mek.): Fractographic
tougness test
Kırılımsal (ışık): Refractive
Kırılma yolluğu (döküm): Knock off riser
Kırılırlık: Refractivity
Kırılma yüzeyi: Fracture surface
Kır(ıl)ış: Breakage
Kırılma yüzeyi izleri: Fracture surface
Kır(ıl)ma: Breakage; Fracture markings
Kırılma bilimi: Fractography Kırılmada tane büyüklüğü: Fracture
Kırılma çalışması: Fractographic study grain size

418
Kırılmada yüzde uzama Kırma

Kırılmada yüzde uzama: Percent Kırınım saçılımı: Diffraction scattering


elongation at fracture Kırınım yeğinliği: Diffracted intensity
Kırılmamış: Unbroken Kırınım yöntemi: Diffraction technique
Kırılmaya ilişkin: Fractographic Kırınıma uğramamış dalga: Surround
Kırılmaz: Unbreakable wave
Kırılmaz bardak: Unbreakable glass Kırınıma uğramış: Diffracted
Kırılmaz cam: Shatterless glass; Kırınımın devingen kuramı: Dynamical
Shatterproof glass; Unbreakable glass theory of diffraction
Kırılmış: Fractured; Crushed; Shattered Kırınımlayıcı (fiz.): Diffractive
Kırınım: Diffraction Kırınımlı: Diffracted; Diffractive
Kırınım açısı: Diffraction angle Kırınımlı dalga: Diffracted wave
Kırınım ağı: Diffraction grating Kırınımölçer: Diffractometer
Kırınım aralığı: Diffraction aperture Kırınımsız elektron çemberi: Electron
Kırınım bezemesi: Diffraction pattern Ronchigram
Kırınım bezemesi imlemesi: Diffraction Kırınımsız ışın: Direct beam
pattern indexing Kırıntı: Particle; Ballast; Debris; Crumble;
Kırınım çemberi: Diffraction disk Spall
Kırınım çizgileri: Diffraction lines Kırıntılanma: Crumbling
Kırınım çözümlemesi: Diffraction Kırıntılar: Cherts
analysis Kırış(tır)ma: Wrinkling
Kırınım değişmezi: Diffraction constant Kırışık: Crinkled; Corrugated; Seam;
Kırınım demeti yeğinliği: Intensity of Rimple; Ripple; (cam) Lap; (yüzey
diffracted beam bozukluğu) Wrinkle
Kırınım fotoğrafı: Diffraction photograph Kırışık sac: Corrugated sheet
Kırınım gediği: Diffraction aperture Kırışıklar: Corrugations
Kırınım geometrisi: Diffraction geometry Kırışıklık (cam): Chill mark
Kırınım görüngesi: Diffraction spectrum Kırışıklık (cam): Shadow (=Chill mark)
Kırınım görüntüsü: Diffractogram Kırışıklık girintisi: Wrinkle depression
Kırınım halkası: Diffraction ring Kırışıksız: Unrippled
Kırınım ızgarası: Phase mask Kırışıksız şerit: Unrippled strip
Kırınım imleci (fiz.): Diffractive index Kırışmamış: Unrippled
Kırınım kısıtı: Diffraction limit Kırışmış: Crinkled
Kırınım kristali: Diffracting crystal Kırk: Forty
Kırınım kuramı: Diffraction theory Kırkı: Shears
Kırınım merceği: Diffraction lens Kırkım: Fleece
Kırınım merkezleme: Diffraction Kırkıncı: Fortieth
centering Kırkma (işlem): Trimming
Kırınım modu: Diffraction mode Kırkma makinası: Shearer
Kırınım noktaları: Diffraction spots Kırlangıç kuyruğu (doğramacılık): Tenon
Kırınım örütü: Diffracting crystal Kırlaşmış: Grizzled
Kırınım saçakları: Diffraction fringes Kırma (işlem): Crushing

419
Kırma Kırpılmış parça (metal)

Kırma: Grit Kırmızı civa sülfür: Red sulphide of


Kırma (hububat): Grits mercury
Kırma aralığı: Crushing gap Kırmızı çamur (Bayer süresi): Red mud
Kırma aygıtı: Crushing equipment; Kırmızı demir oksit: English red
Crusher Kırmızı demir oksit (boya): Rubigo
Kırma büyüklüğü: Grit size Kırmızı fosfor: Red phosphorus
Kırma cevher: Crushed ore Kırmızı kahverengi aşı boyası: Umber
Kırma çakıl: Crushed gravel Kırmızı kil: Laterite
Kırma çekici: Crushing hammer Kırmızı killi demir cevheri: Laterite iron
ore
Kırma çentiği: Breakoff notch
Kırmızı körlüğü: Red blindness; (tıp)
Kırma değirmeni: Crushing mill
Protanopia
Kırma gücü: Crushing power
Kırmızı kurşun oksit: Red lead
Kırma halkası: Crusher ring (=Minium)
Kırma hububat: Groats Kırmızı mısır mermeri: Syenite
Kırma kireçtaşı: Crushed limestone Kırmızı nikel cevheri: Red nickel ore
Kırma kok: Crushed coke Kırmızı okra: Reddle
Kırma merdanesi: Roller press Kırmızı parlatma tozu: Jeveller’s rouge
Kırma sığası: Crushing capacity Kırmızı renk: Red colour
kırma taş: Ballast Kırmızı renk (arma): Gules
Kırma taş: Macadam Kırmızı şarap kadehi: Claret
Kırma taşlı asfalt: Tarmacadam Kırmızı şarap şişesi: Burgundy bottle
Kırma tesisi: Crushing plant Kırmızı tebeşir: Red chalk
Kırma verimliliği: Crushing efficiency Kırmızı tebeşir: Reddle
Kırma yüklemesi (deney): Fracture Kırmızı turnusol kağıdı: Red litmus paper
loading Kırmızı yakut: Red ruby
Kırmalı dantel göğüslük: Jabot Kırmızı zırnık: Red arsenic; Red sulphur
Kırmaölçer (göz): Dioptometer of arsenic
Kırmataş: Crushed aggregate Kırmızıdan başka her renge duyarlı:
Kırmız boyası: Kermes Orthochromatic
Kırmızı: Red Kırmızımsı: Sanguine
Kırmızı abanoz: Red elbony Kırnap: Tie
Kırmızı akik taşı: Sard (=Sardine, sardius) Kırpan: Nipping
Kırmızı anilin: Rosaniline Kırpıcı: Nipper
Kırmızı biber çubuğu: Chili bar Kırpıcı (aygıt): Trimmer
Kırmızı boya: Kermes Kırpık: Nick
Kırmızı boya maddesi: Red dyestuff Kırpılmamış: Untrimmed
Kırmızı boya özü: Red pigmet Kırpılmamış kangal: Uncropped coil
Kırmızı cam: Red glass Kırpılmış: Trimmed
Kırmızı civa oksit: Red mercuric oxide Kırpılmış kenar: Trimmed edge
Kırmızı civa sülfür: Cinnabar Kırpılmış parça (metal): Offal

420
Kırpıntı (dövme) Kısa ton (=2000 lb = 907.18Kg)

Kırpıntı (dövme): Rag Kısa dalga boyu: Short-wavelength


Kırpıntı hurda: Shredded scrap Kısa dalga boyu kısıtı (x-ışınları): Short-
Kırpıntı itme arabası: Crop pusher car wavelength limit
Kırpıntı kilimi: Rag rug Kısa devre (elekt): Short circuit
Kırpıntı lifler: Staples Kısa devre yapma (elekt): Short circuiting
Kırpıntı makası: Crop shears; Cropping Kısa devreli aktarım (kaynak): Short
shears circuiting transfer
Kırpıntı parçaları: Crop ends Kısa don: Undershorts
Kırpıntı taşıyıcı: Crop conveyor Kısa elyaflı atık yün: Mungo
Kırpıntı torbası: Ragbag Kısa erim düzeni (x-ışınları): Short-range
Kırpıntılama: Shredding order
Kırpıntılar: Crops; Trimmings Kısa erim: Short range
Kırpışan: Blinking Kısa erimli düzen: Short range order
Kırpışım (fizik): Scintillation Kısa erimli güdüm: Short range
Kırpışım sayacı: Scintillation counter navigation (SHORAN)
(=Scintillometer) Kısa harf: Letteret
Kırpışım sayacı: Scintillometer Kısa kafalı (tıp): Brachycephalic
Kırpışım sönümü: Scintillation decay (=Brachycephalous)
Kırpışım sönümü süresi: Scintillation Kısa kafalılık (tıp): Brachycephaly
decay time Kısa kalın sopa: Singlestick
Kırpışım süresi: Scintillation duration Kısa kamçı: Quirt
Kırpışımlaç: Scintillator Kısa kız çorabı: Bobbysocks
Kırpışımlı örüt: Scintillation crystal Kısa kürek: Paddle
Kırpma: Nicking; Scissoring; Cropping Kısa küskü: Jimmy
Kırpma bıçakları: Trimmer blades Kısa lif (cam): Short fibre
Kırpma iticisi: Trimmer punch Kısa lifli talk ürünleri: Loomite
Kırpma kalıbı: Trimming die (=Snofibre)
Kırpma makası: Cropping shears Kısa parmaklı (tıp): Brachydactylic
Kırpma takımları: Clipping tools Kısa parmaklılık (tıp): Brachydactyly
Kırpma tutucusu: Trimmer shoe Kısa seramik elyaflar: Ceramic short
Kırtasiye: Stationery fibres
Kıs(ıl)ma: Restriction Kısa sicim: Lanyard
Kısa: Short Kısa süreli: Part-time
Kısa arklı lâmba: Short-arc lamp Kısa süreli dağlama: Short-term etching
Kısa baca fırın: Low shaft furnace Kısa süreli fırın duruşu (y.fırın): Banking
Kısa boyunlu (cam): Short neck the furnace
Kısa cam elyafı: Staple fibre Kısa süreli iş: Part-time employment
Kısa çorap: Half-hose Kısa süreli üfleme: Puff
Kısa dalga: Shortwave Kısa tane: Short grain
Kısa dalga boyluları geçirme süzgeci: Kısa ton (=2000 lb = 907.18Kg): Short ton
Short-pass filter (=Net ton)

421
Kısa ve parlak alev Kısıtsız

Kısa ve parlak alev: Sharp fire Kısımsal menevişleme: Partial tempering


Kısa yazı: Stenograph Kısımsal sertleş(tir)me: Partial hardening
Kısa yün: Tow; Underwool Kısımsal suverme: Partial quenching
Kısa zincir dallanması (kim.): Short- Kısımsal tavlama: Partial annealing
chain branching Kısımsal yenim: Partial corrosion
Kısadevre: By-pass Kısımsallık: Partiality
Kısadevre anahattı: By-pass main Kısıntı: Restriction
Kısalık: Shortness Kısırlık (tıp): Agenesia
Kısaltılmamış: Unabridged Kısıt: Constraint; Limit
Kısaltma: Abbreviation Kısıt istemli nitelik: Restrictive
Kısaltma (tepe): Truncation requirement quality
Kısasüre ölçümü: Chronoscopy Kısıt istemli nitelikli çubuklar:
Restrictive requirement quality bars
Kısasüreölçer: Chronoscope
Kısıtla(n)ma: Restriction
Kısılma: Entrapment
Kısıtlama: Constraint
Kısılma (ses): Fade-out
Kısıtlama: Limitation
Kısılmış: Entrapped
Kısıtlama (bütçe): Holddown
Kısılmış katışkılar: Entrapped impurities Kısıtlanmamış: Uninhibited
Kısım: Division; Portion; Part; Segment Kısıtlanmış çekme (döküm): Hindered
Kısımsal: Partial contraction
Kısımsal basınç: Partial pressure Kısıtlayan: Limiting
Kısımsal çözünürlük: Partial solubility Kısıtlayıcı: Limiting
Kısımsal dağılım: Partial distribution Kısıtlayıcı (Limiter) (elekt): Limiter
Kısımsal dağılım oranı: Partial Kısıtlayıcı (nesne): Restraint
distribution ratio Kısıtlayıcı akım yoğunluğu: Limiting
Kısımsal daldırma: Partial immersion current density
Kısımsal dengelileştirilmiş: Partially Kısıtlayıcı küre (x-ışınları): Limiting
stabilized sphere
Kısımsal dengelileştirilmiş zirkonya: Kısıtlayıcı oksijen imleci deneyi: Limiting
Partially stabilized zirconia (PSZ) oxygen index (LOI) test
Kısımsal erime: Partial melting; Liquation Kısıtlayıcı sürünme gerilimi: Limiting
creep stress
Kısımsal geçici sıvı evreli sert lehimleme
(seramik): Partial transient liquid-phase Kısıtlı: Limited
brazing (PTLP) Kısıtlı çözünürlük: Limited solubility
Kısımsal grafitli dökme demir: Partially Kısıtlı katı çözeltisi: Limited solid
graphitized cast iron solution
Kısımsal işgörmezlik: Partial failure Kısıtlı katı çözünürlüğü: Limited solid
Kısımsal kaplama: Partial plating solubility
Kısımsal katı çözünürlük: Partial solid Kısıtlı katı çözünürlüklü çizge: Limited
solubility solid solubility diagram
Kısımsal kristalleşme: Partial Kısıtsız: Unreserved; Limitless;
crystallization Unconstrained; Unlimited; Unbounded

422
Kısıtsız bağlanma Kıvrılma

Kısıtsız bağlanma: Unconstrained binding Kıvılcım: Scintilla; Spark


Kısıtsız çözünürlük: Unlimited solubility Kıvılcım aralığı: Spark gap
Kısıtsız katı çözünürlüğü: Unlimited solid Kıvılcım aşındırması: Spark erosion
solubility Kıvılcım bobini (elekt): Spark coil
Kıskaç: Nail puller; Chelate; Grips; (=Induction coil)
Nippers; Clamp; Gripper; Grab; Tongs Kıvılcım çakımlı biçimleme: Spark
Kıskaç gözlük: Pince-nez discharge forming
Kıskaç kepçe: Clamshell grab Kıvılcım çakımlı makina: Spark discharge
Kıskaçlama: Chelation; Clamping machine
Kıskaçlı eğici: Grip tilter Kıvılcım deneyi (çelik): Spark test
Kıskaçlı kepçe: Grab bucket Kıvılcım erki: Spark energy
Kıskı: Buffer; Shimmer; Wedge Kıvılcım görüngesi: Spark spectrum
Kıskı gibi: Wedgelike Kıvılcım kangalı: Spark coil (=Induction
coil)
Kıskılı genleşmeölçer: Wedge
extensomeer Kıvılcım saçan: Scintillant
Kıskıya benzer: Wedgelike Kıvılcım saçma: Scintillation; Sparking
Kısma: Throttle; Throttling Kıvılcım üreteci: Spark generator
Kısma bobini (elekt.): Reactance coil Kıvılcımlanan alaşımlar: Pyrophoric
alloys
Kısma borusu: Throttle
Kıvılcımlanma: Sparking
Kısma sürgüsü: Choke
Kıvılcımlı havai fişek: Sparker
Kısma valfı: Throttle valve
Kıvılcımlı telsiz vericisi: Spark transmitter
Kısma/kapama vanası: Block valve
Kıvılcımsız takımlar: Nonsparking tools
Kısmi diferansiyel (mat.): Partial
differential Kıvırak: Leno
Kısmi felç (tıp): Paresis Kıvırcık: Kink; Crimp
Kısmi felçli: Paretic Kıvırcık iplik: Leno
Kıstas: Criterion; Yardstick Kıvırcıklama: Crimping
Kıstırıcı: Nipper Kıvırma (mek.): Lapping
Kıt: Meager; Insufficient; Scant(=Scanty); Kıvırma deneyi: Snarl test
Sparsel Kıvırma kalıbı: Bending die
Kıtalararası balistik füze: Kıvırmalı biçimleme: Wiper forming
Transcontinental ballistic missle (TCBM) Kıvrak: Lithe; Supple; Lissome
Kıtalararası güdümlü füze: Kıvrık: Lap; Sigmoid; Writhen; Flexuous;
Intercontinental ballistic missile (ICBM) Doglegged
Kıtık: Mungo; Tow Kıvrık bağırsak (tıp): Ileum
Kıtıklı alçı levha: Plaster board Kıvrık bağırsak yangısı (tıp): Ileitis
Kıtıktan yapılmış bez: Tow cloth Kıvrık tulumba: Volute pump
Kıtlık: Scarcity Kıvrıklık: Volution; Sinus
Kıvam: Consistency Kıvrılgan kaynak (cam): Dry joint
Kıvamlama: Thickening Kıvrılma: Writhing; Plication (=Plicature);
Kıvamlayıcı: Thickener Plicature; Volution; Sinuation

423
Kıvrılma (hadde) Kızıl demir cevheri

Kıvrılma (hadde): Underdraught Kızamık: Rubeola; Rose rash; Roseola


(=Underdraft) (=Rose rash)
Kıvrılma (tıp): Flexion Kızamık (tıp): Measles
Kıvrım: Bend; Plication (=Plicature); Kızamıkcık (tıp): German measles;
Plicature; Plat; Twine; Buckle; Kink; Gyrus; Rubeola; Rubella
Meander; Sinuation; Volute; Convolution Kızarık: Rubescent; (tıp) Laked
Kıvrım çizgisi: Bend line Kızarık yüzlülük (tıp): Rubor
Kıvrım düzlemi: Kink plane Kızarıklık: Rubor
Kıvrım kıvrım olma: Vermiculation Kızarıklık (tıp): Rubescence
Kıvrım rolesi: Effective roller Kızarma (tıp): Laking
Kıvrımlama: Kinking Kızartı (tıp): Weal; Wheal (=weal);
Kıvrımlı: Sinuous; Tortuous; Conchal; Erythema; Inflammation
Winding; Flexuous Kızartılı: Rubescent
Kıvrımlılık: Tortuosity Kızartılmış ekmek: Toast
Kıvrıntı: Ripple Kızdırıcı (mak.): Superheater
Kıvrıntılı: Tortuous Kızdırılmış: Heated
Kıvrıntılı kanal: Anfractuosity Kızdırma yitiği (cam): Ignition loss
Kıvrıntılı yüzey (tıp): Anfractuosity Kızgın: Superheated
Kıyas: Analogy Kızgın başlık (ingot kalıbı): Dozzle
Kıyas kabul etmez: Incomparable Kızgın buhar: Superheated steam
Kıyaslama: Analogy; Comparison Kızgın buhar borusu: Superheated steam
Kıyassız: Unique pipe
Kıyı: List; Side Kızgın buharla işlem (çelik): Barffing
Kıyı çizgileri (yüzey hatası): Shorelines Kızgın hava: Hot air
Kıyı kumu: Beach sand Kızgın hava körüğü (yüksek fırın): Hot-
Kıyıdan uzak petrol platformu: Off-shore air blower
petroleum platform Kızgın hava üflentisi (yüksek fırın): Hot-
Kıyılmış: Shredded air blast
Kıyılmış ağaç yongası: Hogged fuel Kızgın ısı: Superheat
Kıyma makinası: Mincer Kızgın nokta: Hotspot
Kıymetli taş: Jewel; Precious stone Kızgın yüzey: Hot surface
Kıymık: Shred; Splinter; Sliver; Kızıl: Sanguine; Red
Matchwood; Chip; Spall; Splint Kızıl (tıp): Scarlatina
Kızak: Skid; Luge; Sled; Toboggan Kızıl alumina: Ruby alumina
Kızak borusu: Skid pipe Kızıl bakır cevheri: Red copper ore;
Kızak çıtası (mobilya): Bearing rail Cuprite
Kızak izi: Skid mark Kızıl bakır oksit: Red copper oxide
Kızak kancası: Grab Kızıl civa oksidi: Mercuric acid
Kızaklı araba: Sledge Kızıl çinkotaşı: Red zinc ore (=Zincite)
Kızaklı arabayla gitme: Sledging Kızıl çökelti: Red precipitate
Kızaklı uçak: Skip plane Kızıl demir cevheri: Red iron ore

424
Kızıl gevrek Kızılötesi soğurum görüngesi

Kızıl gevrek: Red hot (=Red short) Kızılötesi fotoğrafçılığı: Infrared


Kızıl gevreklik (çelik): Red shortness photography
(=Hot shortness) Kızılötesi gaz çözümleci: Infrared gas
Kızıl gümüş cevheri: Red silver ore anlyzer
(=Pyrargyrite) Kızılötesi geçirimli mikroskopi: Infrared
transmission microscopy
Kızıl güngözü taşı: Fire opal
Kızılötesi görünge gözlemleme: Infrared
Kızıl hematit: Red hematite
spectroscopy
Kızıl hematit tozu: Crocus Kızılötesi görüngeölçeri: Infrared
Kızıl kantaşı: Red iron ore (=Red spectrometer
hematite) Kızılötesi görüngesi: Infrared spectrum
Kızıl kayma (Doppler olgusu): Red shift Kızılötesi güdüm: Infrared guiding
Kızıl kok: Red coke Kızılötesi güdüm dizgesi: Infrared
Kızıl kumtaşı: Red sandstone guidance system
Kızıl kurşun: Minium Kızılötesi haritası: Infrared map
Kızıl kurşun: Red lead (=Minium) Kızılötesi ışınım sıcaklıkölçeri: Infrared
radiation pyrometer
Kızıl leke: Red stain
Kızılötesi ışınımı: Infrared radiation
Kızıl pas: Red rust
Kızılötesi ışınları: Infrared rays
Kızıl pirinç: Red brass
Kızılötesi ışınlı fırın: Infrared oven
Kızıl renklendirme (cam): Red staining
(=Copper staining) Kızılötesi iletişim: Infrared
communication
Kızıl sertlik: Red hardness
Kızılötesi incelemesi (seramikler):
Kızıl sıcaklık: Red heat Infrared inspection
Kızıl sıcaklık: White heat (=Red heat) Kızılötesi kamerası: Infrared camera
Kızıl sıcaklık aralığı: Red heat range; Kızılötesi kurutucusu: Infrared dryer
White heat range Kızılötesi lambası: Infrared lamp
Kızıl zırnık: Realgar Kızılötesi lazeri: Infrared laser
Kızılgöz (hastalık): Pinkeye Kızılötesi lif optiği: Infrared fibre optics
Kızılımsı tunç: Semi-red brass Kızılötesi mikroskobu: Infrared
Kızılımsı tunç eritme: Semi-red brass microscope
melting Kızılötesi mikroskopisi: Infrared
Kızıllık (tıp): Erythrism microscopy
Kızılötesi (λ=700 nm-1 mm): Infrared Kızılötesi nesnel merceği: Infrared
objective
Kızılötesi belirleme: Infrared detection
Kızılötesi optiği: Infrared optics
Kızılötesi belirleyicisi: Infrared detector
Kızılötesi polarizörü: Infrared polarizer
Kızılötesi camları: Infrared glasses
Kızılötesi salım: Infrared emission
Kızılötesi çözümleyicisi: Infrared analyser
Kızılötesi sıcaklık ölçümleri: Infrared
Kızılötesi dalgaları: Infrared waves thermometer measurements
Kızılötesi dedektörü: Infrared detector Kızılötesi soğurum (cam): Infrared
Kızılötesi dişçilik lazerleri: Infrared absorption
dental lasers Kızılötesi soğurum görüngesi: Infrared
Kızılötesi filmi: Infrared film absorption spectrum

425
Kızılötesi soğurum spektroskopisi Killi taş

Kızılötesi soğurum spektroskopisi: Kil madenciliği: Clay winning


Infrared absorption spectroscopy Kil mineralleri: Clay minerals
Kızılötesi soğurumlu cam: Infrared Kil sulandırma: Pugging
absorbing glass
Kil taşı: Argilltite
Kızılötesi spektroskopisi: Infrared
Kil topu: Clay gun
spectroscopy
Kil tuğlası: Clay brick
Kızılötesi süzgeci (optik): Heat filter
Kil ürünleri: Clay products
Kızılötesi süzgeç: Infrared filter
Kile (35.239 lt-ABD: Bushel
Kızılötesi tedavi lazerleri: Infrared
therapeutical lasers Kiler: Storeroom; Buttery; Pantry; Lander
Kızılötesi yansımalı mikroskopi: Infrared Kilim: Tapis
reflectance microscopy Kilit: Talon; Fastening; Lock
Kızılötesi yansımalı spektroskopi: Kilit açma: Unbolting; Unlocking
Infrared reflection spectroscopy (IRRS) Kilit baklası: Shackle
Kızılötesi yansıtma: Infrared reflection Kilit çarkı: Ratchet wheel
Kızıltaş: Raddle Kilit dili: Bolt
Kızışan: Incalescent Kilit pimi: Forelock
Kibrit: Match Kilit somunu: Locknut; Check nut
Kibrit çöpü: Matchstick Kilit taşı: Keystone; Arch stone
Kibrit kutusu: Matchbox Kilit tuğlası: Key brick
Kibritlik kereste: Matchwood Kilitleme: Keying; Locking
Kick benzerlik kuralı: Kıck’s rule of Kilitleme pimi: Locking pin
similarity Kilitlenmemiş: Unbarred
Kick yasası: Kick’s law Kilitlenmiş: Locked
Kick’in benzerlik kuralı: Kick’s rule of Kilitlenmiş çene (tıp): Trismus
similarity
Kilitli: Locked
Kiev (bir tür yoğunlaştırıcı): Kieve
Kilitli dolap: Locker
Kikuchi deseni: Kikuchi pattern
Kilitli dövme kalıpları: Locked forging
Kikuchi kırınımı: Kikuchi diffraction dies
Kikuchi kuşağı: Kikuchi band Kilitli pul: Lock-washer
Kikucki çizgileri: Kikuchı lines Kilitsiz: Lockless
Kil: Clay Killi: Argillaceous
Kil ayırıcı: Desliner Killi çamur: Lute
Kil ayırma: Deslining Killi demir cevherleri: Argillaceous iron
Kil bağlayıcı: Coldbond ores
Kil deposu: Clay room Killi diaspor: Diaspore clay
Kil hamuru: Wauk Killi gereçler: Argillaceous materials
Kil hamuru (süslü çini): Barbotine Killi kara toprak: Adobe
Kil harcı: Clay mortar Killi kaya: Pelite
Kil harcı karışımı: Clay mortar-mix Killi kum: Fat sand
Kil içeriği: Clay content Killi taş: Argilltite

426
Killi Kimyasal dağlama

Killi toprak: Hardpan Kimyasal bağlı (pişirilmemiş tuğla):


Killi tuğla: Clay brick Chemically bonded
Killi yapı kiremiti: Structural clay tile Kimyasal bağlı kum: Chemically bonded
sand
Killi yapraktaşı: Shale
Kimyasal bağlı refrakter harç: Chemically
Kilobar: Kilobar (kb)
bonded refractory mortar
Kilobayt: Kilobyte
Kimyasal bağlı tuğla: Chemically bonded
Kilogram (=1000gr): Kilogram (Kg) brick
Kilogram-kuvvet: Kilogram-force Kimyasal bırakıntı: Chemical deposition
Kilogrammetre: Kilogrammetre (Kg-m) Kimyasal bileşik: Chemical compound
Kilohertz: Kilohertz (kHz) Kimyasal bileşik su: Chemically combined
Kilokalori: Kilocalorie (kcal) water
Kiloküri: Kilocurie Kimyasal bileşim: Chemical composition
Kilolitre: Kilolitre Kimyasal bileşim aralıkları: Chemical
Kilometre: Kilometer composition ranges
Kilomol: Kilomole Kimyasal bileşim kısıtları: Chemical
composition limits
Kilosikl: Kilocycle
Kimyasal bireşim: Chemical synthesis
Kilovat: Kilowatt
Kimyasal bireşim: Chemosynthesis
Kilovat-saat: Kilowatt-hour (kwh)
Kimyasal birikim: Chemical segregation
Kilovolt: Kilovolt (Kv)
Kimyasal buğu taşınımı: Chemical
Kil-su çamuru: Clay-water paste vapour transport
Kimberlit: Kimberlite Kimyasal buhar çökeltimi: Chemical
Kimya: Chemistry vapour deposition (CVD)
Kimya mühendisliği: Chemical Kimyasal buhar çökeltimli karbon:
engineering Chemical vapour deposited carbon
Kimyaca arı: Chemically pure Kimyasal buhar geçisimi: Chemical
Kimyasal: Chemical vapour infiltration
Kimyasal algaç (tıp): Chemoreceptor Kimyasal cerrahlık: Chemosurgery
Kimyasal arılık: Chemical purity Kimyasal çevirtim: Chemical conversion
Kimyasal aşınma: Chemical wear Kimyasal çevirtim kaplaması: Chemical
conversion coating
Kimyasal ayırma: Chemical separation
Kimyasal çoktürellik: Chemical
Kimyasal ayrış(tır)ım: Chemolysis heterogeneity
Kimyasal ayrışım: Chemical Kimyasal çökelme: Chemical precipitation
decomposition
Kimyasal çökeltilmiş toz: Chemically
Kimyasal bağ: Chemical bond precipitated powder
Kimyasal bağ haritalaması: Chemical Kimyasal çözümleme: Chemical analysis;
state mapping Chemical assay
Kimyasal bağlanma: Chemical bonding Kimyasal çözümleme için elektron
Kimyasal bağlanma erki: Chemical spektrokopisi/görünge gözlemi: Electron
bonding energy spectroscopy for chemical analysis (ESCA)
Kimyasal bağlayıcılar: Chemical cements Kimyasal dağlama: Chemical etching

427
Kimyasal dayanıklılık (seramik) Kimyasal tepkime

Kimyasal dayanıklılık (seramik): Kimyasal işlem: Chemical treatment


Chemical durability Kimyasal işleme: Chemical milling
Kimyasal değişim: Chemical change Kimyasal kaldır(ıl)ma: Chemical ablation
Kimyasal değiştirici (özdek): Chemical Kimyasal kaplama: Chemical coating
modifier Kimyasal koşutluk: Chemical
Kimyasal denge: Chemical equilibrium specification
Kimyasal denklem: Chemical equation Kimyasal körleme: Chemical blanking
Kimyasal dondurma: Chemical frosting Kimyasal kuvvet: Chemical force
Kimyasal edilgin bileşik: Chemically Kimyasal kuvvet mikroskobisi: Chemical
tempered compound force microscopy
Kimyasal edilgin cam: Chemically Kimyasal mekanik parlatma: Chemical-
tempered glass mechanical polishing
Kimyasal elektriğe ilişkin: Voltaic Kimyasal metalbilim: Chemical
Kimyasal element: Chemical element metallurgy
Kimyasal erk: Chemical potential Kimyasal öge: Chemical element
(Gi = mi) Kimyasal özellikler: Chemical properties
Kimyasal eşdeğer: Chemical equivalent Kimyasal parlaklaştırma: Chemical
Kimyasal eşdeğerlik: Chemical brightening
equivalence Kimyasal parlatma: Chemical polishing
Kimyasal eşdeğerlilik: Chemical Kimyasal porselen: Chemical porcelain
equivalency Kimyasal potansiyel: Chemical potential
Kimyasal etki: Chemical action Kimyasal sağaltım: Chemotherapy
Kimyasal etkileşim: Chemical interaction Kimyasal sabitleme: Chemical fixation
Kimyasal frezeleme: Chemical milling Kimyasal saldırı: Chemical attack
Kimyasal geçişim: Chemosmosis Kimyasal savaş: Chemical warfare
Kimyasal gereç: Chemical material Kimyasal sertleştirme: Chemical
Kimyasal gereç uzaklaştırma: Chemical hardening
material removal Kimyasal sınıflandırma: Chemotaxonomy
Kimyasal gerilim: Chemical potential (Gi Kimyasal simge: Chemical symbol
= mi) Kimyasal soğurum: Chemisorption
Kimyasal güçlendirilmiş: Chemically Kimyasal sürtünmeli aşınma: Chemical
strenghened abrasion
Kimyasal güçlendirilmiş cam: Chemically Kimyasal şahitleme: Chemical fixation
strengthened glass Kimyasal şartname: Chemical
Kimyasal heterojenlik: Chemical specification
heterogeneity Kimyasal talaşlı işleme: Chemical
Kimyasal hızbilim: Chemical kinetics machining
Kimyasal homojenlik: Chemical Kimyasal tedavi: Chemotherapy
homogeneity Kimyasal tektürellik: Chemical
Kimyasal ışıldama: Chemiluminescence homogeneity
Kimyasal ilginlik: Chemical affinity Kimyasal temizleme: Chemical cleaning
Kimyasal indirgeme: Chemical reduction Kimyasal tepkime: Chemical reaction

428
Kimyasal tortu Kireçleştirme

Kimyasal tortu: Chemical deposition Kiraz rengi: Cerice


Kimyasal uç: Chemical tip Kirchhoff denklemleri: Kirchhoff ’s
Kimyasal yatkınlık: Chemical affinity equations
Kimyasal yayınım: Chemical diffusion Kirchhoff yasası: Kirchhoff ’s law
Kimyasal yayınım katsayısı: Chemical Kireç: Lime
diffusion coefficent Kireç bileşimi: Lime compositon
Kimyasal yenim: Chemical corrosion Kireç camı: Lime glass
Kimyasal yönelme: Chemotaxis Kireç felşputu: Lime felspar
Kimyasal yüzerme: Chemical adsorption Kireç fosfatı: Phosphate of lime
Kimyasallar: Chemicals Kireç harcı: Lime montar
Kimyon yağı: Cymene Kireç kalsine tesisi: Lime calcining plant
Kinaz (maya): Kinase Kireç katım dizgesi (çelik): Lime adding
Kinematik: Kinematics system
Kinematik viskosite: Kinematic viscosity Kireç katımları: Lime additions
Kinetik: Kinetics Kireç kaymağı: Bleaching lime; Milk of
lime; Calcium hypochloride; Chloride of
Kinetik enerji: Kinetic energy
lime
Kinglor-Metor süreci (sünger demir):
Kireç kayna(t)ması (çelik): Lime boil
Kinglor-Metor process
Kireç kaynağı ile kaplama (soğuk çekme
Kinin: Quinine; (ecz.) Totaquine
çubuk): Sull coating
Kininli su: Quinine water
Kireç kırma: Lime crushing
Kiniş: Slot
Kireç ocağı: Lime kiln
Kiniş kalemi: Rabbet chisel
Kireç öğütücü: Lime grinder
Kiniş rendesi: Rabbet plane
Kireç örtme: Lime coating
Kinol: Quinol
Kireç örtü: Lime coating
Kinolin: Quinoline
Kireç püskürtme: Lime-injection
Kinon: Quinone
Kireç püskürtme aygıtı: Lime-injection
Kioton: Kiloton equipment
Kiovolt doruğu: Kilovolts peak (Kvp) Kireç suyu: Lime water
Kiovolt-amper: Kilovolt-ampere Kireç sütunu: Stylolite
Kip: Mode; Module; Kip Kireç sütü: Kalk milk
Kip cihazı (cam): Kipps apparatus Kireç temelli: Lime-base
Kiplenmemiş: Unmodulated Kireç torbası: Lime bag
Kiplenmemiş dalga: Unmodulated wave Kireç yakma: Lime burning
Kipp gaz üreteci: Kipp gas generator Kireç-demir -silika eriyikleri: Lime-iron-
Kir: Dirt silica melts
Kir giderici: Detergent Kireçleme: Liming
Kir yarası (Hartford üretimi): Dirty blank Kireçlenme (tıp): Calcification; Calcinosis
Kiracı: Lessee Kireçlenmiş dokular: Calcified tissues
Kiralama kütüphanesi: Lending library Kireçleşme: Calcification
Kirayı veren: Lessor Kireçleştirme: Calcining

429
Kireçleştirme süreci Kitap bilimi

Kireçleştirme süreci: Calcining process diffusion couple


Kireçleştirme tortusu: Residue of Kirlenmemiş: Axenic; Incontaminate;
calcination Unpolluted
Kireçli: Calcareous; Calciferous; Limy; Kirlenmiş: Polluted
Chalky (=Chalked); Calcic Kirleten: Polluter
Kireçli kil: Calcareous clay; Calcerous clay Kirletici: Pollutant
Kireçli kumtaşı: Calcerous sandstone; Kirletilmemiş: Unpolluted
Chalky sandstone
Kirletilmiş: Polluted
Kireçli kükürt: Limesulphur
Kirli: Blae; Unclean
Kireçli optik cam: Optical crown glass
Kirli beyaz: Oyster white
Kireçli su: Limewater; Hard water
Kirli çamaşır: Laundry
Kireçli toprak: Marl; Pedocal
Kirli dip (şişe): Dirty base
Kireçli topraktaşı: Marlstone
Kirli kan: Venous
Kireçli uranit: Lime uranite
Kirli kan bolluğu (tıp): Venosity
Kireçli üfleme düz cam: Lime crown glass
Kirli su borusu: Waste pipe
Kireç-silika oranı: Lime-silica ratio
Kirlilik: Pollution; Uncleanness
Kireçsizleştirme: Decalcification
Kirlilik giderme: Decontamination
Kireçtaşı: Limestone; Travertine;
Chalkstone Kirliliksavar: Anticontaminator
Kireçtaşı kırıntısı: Limestone chips Kirpik: Lash; Cilia; Eyelash
Kireçte soğutma: Lime cooling Kirpik batması (tıp): Trichiasis
Kiremit: Tile; Pantile Kirpik kasları kötürümlüğü(tıp):
Cyclopedia
Kiremit döşeme: Tiling
Kirpik kıvrımı: Ciliary process
Kiremit fırını: Brick kiln
Kirpik sonda: Eyelash probe
Kiremit/çini döşenmiş yüzey: Tiling
Kirpik+iris yangısı (tıp): Iridocyclitis
Kiriş: Trabecula; Sinew; Beam; Chord;
Truss; Tendon; Gut Kirpiksi: Ciliary
Kiriş (çalgı teli): Catgut Kirpiksi kas (göz): Ciliary muscle
Kiriş çarpanı: Chord modulus Kirpiler (Galvanizleme): Porcupines
Kiriş destekli maça: Cantilever-supported Kirsch deneyi: Kirsch test
core Kirschner teli (tıp): Kirschner wire
Kiriş dikme (tıp): Tenorrhapy Kiruna demir cevheri: Kiruna iron ore
Kiriş haddesi: Beam mill Kish grafiti: Kish graphite
Kiriş kemiği: Trabecular bone Kiss süreci: Kiss process
Kiriş kesme (tıp): Tenotomy Kist: Vesicle; Cyst
Kiriş kütüğü: Beam blank Kistli: Cystic
Kiriş levhası: Support plate Kişi: Self
Kiriş yangısı (tıp): Tendonitis Kişisel: Idiopathical
Kirişli köprü: Girder bridge; Lattice bridge Kişisel eşya: Paraphernalia
Kirkendall olgusu: Kirkendall effect Kitap: Book; Work
Kirkendall yayınım çifti: Kirkendall Kitap bilimi: Bibliology

430
Kitap cildi Klor-alkali süreci

Kitap cildi: Tome Kjeldahl şişesi: Kjeldahl flask


Kitap gömleği: Book jacket Kjellin fırını: Kjellin furnace
Kitap Kabı: Book jacket Klakson: Motor horn
Kitap kılıfı: Dust jacket (=Dust wrapper); Klapa: Tab
Dust wrapper Klâpa: Lapel
Kitap rafı: Book rack; Bookshelf Klâsifikatör: Classifier
Kitap rafları: Stack Klasik çekirdekleme kuramı: Classical
Kitapcık: Pamphlet nucleation theory
Kitaplık: Bookcase Klasik mekanik: Classical mechanics
Kitin: Chitin Klavsen: Harpsichord
Kitle: Bulk Klavuz çatalı (cam): Guide fork
Kitle direnci: Bulk resistance Klavuz çizgi: Guideline
Kitle gözenekliliği: Bulk porosity Klavuz kitap: Guidebook
Kitle iletkenliği: Bulk conductivity Klavye: Keyboard; Keyset; Finger board
Kitle katsayısı: Bulk modulus Klâvyeli: Keyed
Kitle oylumu: Bulk volume Klein şişesi (geom.): Klein bottle
Kitle özgül ağırlığı: Bulk specific gravity Klemens: Clip
Kitle özgür erki: Bulk free energy Klemm ayıracı: Klemm’s reagent
Kitle polimerlenmesi: Bulk
Klepo pernosu: Clip bolt
polymerization
Kling potaları: Kling ladles
Kitle yapışkanı: Bulk adherend
Klinik (tıp): Infirmary; Clinic
Kitle yapıştırıcı: Bulk adhesive
Klinik denemeler (tıp): Clinical trials
Kitle yerleştirme: Bulk handling
Kitle yerleştirme dizgesi: Bulk handling Klinik sıcaklıkölçeri (tıp): Clinical
system thermometer
Kitle yoğunluğu: Bulk density Klinik uygulamalar (tıp): Clinical
applications
Kitlesel akış: Bulk flow
Kliniköncesi (tıp): Preclinical
Kitlesel bozun(dur)um: Bulk deformation
Kliniksel: Clinical
Kitlesel bozun(dur)um süreçleri: Bulk
deformation processes Klinker: Clinker
Kitlesel çoğuzlanma: Bulk polymerization Klistron: Klystron
Kitlesel gereç: Bulk material Klişe: Stereotype
Kitlesel kalıplama: Bulk moulding Kloantit: Chloanthite
Kitlesel kalıplama bileşiği: Bulk moulding Klockner-Humboldt-Deutz süreci:
compound (BMC) Klockner-Humboldt-Deutz process
Kitlesel özellikler: Bulk properties Klor: Chlorine
Kitlesel yayınım: Bulk diffusion Klor asidi: Chloric acid
Kiyanit: Kyanite Klor ayırma: Chlorine parting
Kizerit: Kieserite Klor ikioksit: Chlorine dioxide
Kiznek: Underwool Klor özütleme: Chlorine extraction
Kjeldahl beheri: Kjeldahl flask Klor-alkali süreci: Chlor-alkali process

431
Kloramfenikol Knoop sertlik deneyi

Kloramfenikol: Chloramphenicol Kloropikrin: Chloropicrin


Kloramin: Chloramine Kloroplatinik asit: Platinum chloride
Klorapatit: Chlorapatite solution
Klorargrit: Chloragyrite Kloropren: Chloroprene
Klordan: Chlordane Kloropren elastomer: Chloroprene
elastomer
Klorendik anhidrate: Chlorendic
anhydrate (CA) Kloropren örtü: Chloroprene coating
Klorendik cam elyafı: Chlorendic Kloroprenli kauçuk: Chloroprene rubber
fibreglass Klorosülfonatlı poliüretan:
Klorendik destekli polyester: Chlorendic Chlorosulphonated polyethylene
reinforced polyester Klorotrifloretilen: Chlorotrifuorethylene
Klorendik polyester reçine: Chlorendic (CTFE)
polyester resin Klorpromazin: Chlorpromazine
Klorendikler: Chlorendics Klorsavar: Antichlor
Klorfan (ısıtılınca ışık yayan fluorit): Klortetrasiklin: Chlortetracycline
Chlorphane Klorür: Chloride
Kloriki floriki metan: Klorür tuzu yunağı: Chloride salt bath
Dichlorodifloromethane Klorür yükünlü gerilim yenimi
Klorit (Al Fe Mg silikat): Chlorite çatlaması: Chloride-ion stress-corrosion
Klorlama: Chlorination cracking
Klorlanmış: Chlorinated Klorürleme: Chlorination
Klorlanmış hidrokarbonlar: Chlorinated Klorürlü altın kaplama: Chloride gold
hydrocarbons plating
Klorlu: Chloric; Chlorous Klorürlü çinko kaplama: Chloride zinc
Klorlu bütil: Chlorobutyl plating
Klorlu çözücüler: Chlorinated solvents Klorürlü kaplama yunağı: Chloride
plating bath
Klorlu etan: Chloroethane
Klorürlü karbonatlı tuz yunağı: Chloride
Klorlu florlu karbonhiratlı plastikler: carbonate salt bath
Chlorofluorohydracarbon plastic
Klorürlü nikel kaplama: Chloride nickel
Klorlu karbonhidratlat: plating
Chlorohydracarbons
Klorürlü sülfatlı nikel kaplama: Chloride
Klorlu kavurma: Chloridizing roasting sulphate nickel plating
Klorlu poliüretan: Chlorinated K-mezon: K-meson
polyethyline (CPE)
Knab-Carves fırını: Knab-Carves oven
Klorlu polivinil klorür: Chlorinated
Knoop izaçarı: Knoop indenter
polyvinyl chloride (CPC)
Knoop izli sertlik deneyi: Knoop
Klorlu sülfonik asit: Chlorosulphonic acid
indentation hardness test
Klorluluk: Chlorinity
Knoop izli sertlikölçeri: Knoop
Klorobutil: Chlorobutyl indentation hardness tester
Kloroetan: Chloroethane Knoop sertliği: Knoop hardness
Klorofil: Chlorophyll Knoop sertlik deneyi: Knoop hardness
Kloroform: Chloroform test

432
Knoop sertlik sayısı Kok boyutlandırma

Knoop sertlik sayısı: Knoop hardness Kobalt temelli yüksek sıcaklık alaşımları:
number (KHN) High-temperature cobalt-base alloys
Knoop sertlikölçeri: Knoop hardness Kobalt tiyosiyanat: Cobalt thiocyanate
tester Kobalt volfram alaşımları: Cobalt-
Knudsen akışı: Knudsen flow tungsten alloys
Knudsen denklemi: Knudsen equation Kobalt yunağı: Cobalt bath
Knudsen gözesi: Knudsen cell (=Effusion Kobalt-60: Cobalt-60
cell) Kobaltit: Cobaltite
Knudsen sayısı: Knudsen number Kobaltla bağlanmış volfram-titanyum
Knudsen vakumölçeri: Knudsen vacuum karbür sinteri: Kennametal
gage Kobaltlı alaşım çelikleri: Cobalt alloy
Kobalt: Cobalt steels
Kobalt alaşımları: Cobalt alloys Kobaltlı cam: Cobalt glass; Smalto
Kobalt asetat: Cobalt acetate Kobaltlı demir önalaşımı: Ferrocobalt
Kobalt bağlayıcı: Cobalt binder Kobaltlı yüksek hız çelikleri: Cobalt high
speed steels
Kobalt bağlı volfram karbür: Cobalt-
bonded tungsten carbide Kocakafalı (tıp): Macrocephalic;
Macrocephalus
Kobalt bileşikleri: Cobalt compounds
Kocakafalılık (tıp): Macrocephaly
Kobalt bombası: Cobalt bomb
Kocakarı ilacı: Nostrum
Kobalt bromür: Cobalt bromide
Kocaman: Oversize; Mega; Immense
Kobalt camı: Smalt
Koç: Ram
Kobalt cevheri: Red cobalt (=Red ochre)
Koç boynuzundan boru: Shophar
Kobalt hidroksit: Cobalt hydroxide (=Shofar)
Kobalt iyodür: Cobalt iodide Kod (=şifre): Code
Kobalt kaplama: Cobalt plating Kodachrome renkli film: Kodachrome
Kobalt klorür: Cobalt chloride colour film
Kobalt krom alaşımları: Cobalt- Kodachrome saydam filmi: Kodachrome
chromium alloys slide film
Kobalt kürleme: Co-curing Koesit: Coesite
Kobalt kütüğü: Cobalt bloom Koğuş (hastane): Ward
Kobalt metali: Cobalt metal Kohenit (göktaşı sementiti): Cohenite
Kobalt naftenat: Cobalt naphthenate Kohler aydınlatması (ışık mikroskobu):
Kobalt oksit: Zaffar(=Zaffre,zaffer); Cobalt Köhler illumination
oxide Kohler kaynağı (ışık): Kohler source
Kobalt oksitli cam tozu: Smalt Kohlrausch yasası: Kohlrausch’s Law
Kobalt selenür: Cobalt selenide Kohlrausch yöntemi: Kohlrausch method
Kobalt temelli alaşımlar: Cobalt-base Kok: Coke
alloys
Kok bataryası: Coke battery
Kobalt temelli ısı dirençli alaşımlar:
Cobalt base heat resisting alloys Kok boşaltıcı: Coke unloader
Kobalt temelli üstünalaşımlar: Cobalt Kok boşaltma: Coke discharging
base superalloys Kok boyutlandırma: Coke sizing

433
Kok çözümlemesi Kol kası (tıp)

Kok çözümlemesi: Coke analysis Kokil kalıp: Permanent mould


Kok dayancı: Coke strength Kokil merdane: Chill rolls
Kok değirmeni: Coke rolls Koklama: Olfaction
Kok dökme: Coke unloading Koklama duyusu (tıp): Olfaction
Kok eleği: Coke screen Koklama organı (tıp): Olfactory organ
Kok eleme: Coke screening Koklaş(tır)ma: Coking
Kok eleme tesisi: Coke screening plant Koklaşabilir kömür: Coking coal
Kok fabrikası: Coke oven plant; Coke Koklaşabilir kömür tozu: Coking fines
plant Koklaşma deneyleri: Coking tests
Kok fırını: Coke oven Koklaşmayan kömür: Noncoking coal
Kok fırınını yükleme: Coke oven charging Kokmuş: Putrid
Kok gazı: Coke-oven gas; Coke gas; Coke Koku: Odor
oven gas ( COG )
Koku alamama (tıp): Anosmia
Kok gereksinmesi: Coke requirement
Koku alma siniri (tıp): Olfactory nerve
Kok gözenekliliği: Coke porosity
Koku bilimi (tıp): Olfactronics
Kok itme arabası: Coke pusher
Koku duyarlıkölçeri: Olfactometer
Kok kırıcı: Coke crusher
Koku giderici: Deodorant
Kok kırma: Coke crushing
Koku giderme: Deodorization
Kok külü: Coke ash
Koku şişesi: Scent bottle (=Perfume
Kok küspesi: Coke cake bottle)
Kok mıcırı: Coke cinder Koku yayar: Odorant
Kok ocağı: Coke furnace Kokulu bileşikler: Aromatic compounds
Kok oranı (y.fırını): Coke rate Kokulu çay: Oolong
Kok rampası (kok f.): Coke wharf Kokulu hidrokarbonlar: Aromatic
Kok söndürme: Coke quenching hydrocarbons
Kok söndürme arabası: Coke quenching Kokulu madde: Odorant
car Kokulu reçine: Tacamahac (=Tacmahack);
Kok söndürme kulesi: Coke quenching Animé (=animi); Bdellium; Elemi
tower; Coke tower Kol: Lever; Limb; Handle; Tappet;
Kok söndürücü: Coke cooler Ramification; Crank; Rod; (elekt) Tap;
Kok tepkenliği: Coke reactivity (tıp) Brachium
Kok tozu: Coke breeze Kol ağrısı (tıp): Brachialga
Kok verimi: Coke yield Kol bacak kısalığı (doğuştan): Phocomely
Kok yatağı: Coke bed Kol bağı: Garter
Kok zifti: Coke pitch Kol dayanağı: Armrest
Kokil demir: Chill iron Kol demiri: Bolt
Kokil döküm: Gravity die casting Kol felci (tıp): Wrist-drop
Kokil döküm: Permanet mould casting Kol inmesi (tıp): Wrist-drop
Kokil dökümler: Chill castings; Chill iron Kol kabağı: Loofa
castings Kol kabağı: Luffa (=Loofa)
Kokil kalıbı: Mould (=Mold) Kol kası (tıp): Biceps

434
Kol kemiği Kolayerir öncesi evresi

Kol kemiği: Ulna; (tıp) Humerus Kolayerir alaşım: Eutectic alloy


Kol kemiğine ilişkin (tıp): Humeral Kolayerir bağlaması: Eutectic bonding
Kol orta siniri (tıp): Median nerve Kolayerir bakır oksit: Eutectic cuprous
Kol saati: Watch oxide
Kol saati: Wrist watch Kolayerir bileşen: Eutectic constituent
Kol saati kayışı: Watch-strap Kolayerir bileşimi: Eutectic composition
Kol saati kutusu: Watchcase Kolayerir çizgesi: Eutectic diagram
Kol saplaması: Handle locking screw Kolayerir çizgisi: Eutectic line
Kola: Paste Kolayerir dizgesi: Eutectic system
Kolay anlaşılır: Limpid Kolayerir dökme demir: Eutectic cast iron
Kolay eriyen alaşımlar: Fusible alloys Kolayerir dönüşümü: Eutectic
transformation
Kolay işleme: Free machining
Kolayerir duraksaması: Eutectic arrest
Kolay işlenebilen cam: Sweet glass
Kolayerir erime sıcaklığı: Eutectic
Kolay işlenebilir alaşımlı çelik çubuklar:
melting temperature
Free-machining alloy steel bars
Kolayerir erimesi: Eutectic melting
Kolay işlenebilir alaşımlı çelikler: Free-
machining alloy steels Kolayerir eşsıcaklığı: Eutectic isotherm
Kolay işlenebilir bakır: Free machining Kolayerir evre karışımı: Eutectic phase
copper mixture
Kolay işlenebilir çelikler: Free machining Kolayerir evresi: Eutectic phase
steels Kolayerir göze dağlaması: Eutectic cell-
Kolay işlenebilir paslanmaz çelikler: Free etching
machining stainless steels Kolayerir göze oluşumu: Eutectic cell
Kolay işlenebilir tel: Free machining wire formation
Kolay kayma: Easy glide Kolayerir gözesi: Eutectic cell
Kolay kesilen çelikler: Free cutting steels Kolayerir grafiti: Eutectic graphite
Kolay kesilen karbon çelikleri: Free- Kolayerir gülsüleri: Eutectic rosettes
cutting carbon steels Kolayerir içyapısı: Eutectic microstructure
Kolay kesilen paslanmaz çelikler: Free Kolayerir karbürleri: Eutectic carbides
cutting stainless steels Kolayerir karışımı: Eutectic mixture
Kolay kesilen pirinç: Free cutting brass Kolayerir karması: Eutectic composite
Kolay kesilen tunç: Free cutting bronze Kolayerir katılaşması: Eutectic
Kolay kırılan camlar: Frangible glasses solidification
Kolay kırılır: Frangible Kolayerir kayması: Eutectic shift
Kolay mıknatıslan(dır)ma: Easy Kolayerir kümesi: Eutectic colony
magnetisation Kolayerir lehimi: Eutectic solder
Kolay mıknatıslan(dır)ma yönleri: Easy Kolayerir noktası: Eutectic point
magnetisation directions Kolayerir osteniti (ledebürit): Eutectic
Kolay talaşlı işleme: Free machining austenite
Kolayerir: Eutectic Kolayerir öncesi: Proeutectic
Kolayerir ağı: Eutectic network Kolayerir öncesi evresi: Proeutectic phase

435
Kolayerir öncesi osteniti Kompresör diski

Kolayerir öncesi osteniti: Proeutectic Kollektör (elekt): Brush


austenite Kollektör boru: Header
Kolayerir öncesi sementit: Proeutectic Kollodion (nitroselülozlu organik
cementite çözücü): Collodion
Kolayerir sementiti (ledebürit): Eutectic Kolloid: Colloid
cementite
Kolloidal: Colloidal
Kolayerir sıcaklığı: Eutectic temperature
Kolloidal silika: Colloidal silica
Kolayerir sıvı: Eutectic liquid
Kollu çark: Spider
Kolayerir tepkime eşsıcaklık eğrisi:
Kollu pergel: Trammel
Eutectic reaction isotherm
Kollu testere: English pad saw
Kolayerir tepkimesi: Eutectic reaction
Kollu vinç: Jib crane
Kolayerir yapısı: Eutectic structure
Kolluk: Arm-band
Kolayeriraltı: Hypoeutectic
Kolojen-Glikosaminoglikan eşçoğuz:
Kolayeriraltı alaşımlar: Hypoeutectic
Collogen-glycosaminoglycan (CG)
alloys
copolymer
Kolayeriraltı dökme demirler:
Kolomanit: Colomanite
Hypoeutectic cast alloys
Kolon: Tumpline (tıp); Colon
Kolayerirsi: Eutectoid
Koloniler: Colonies
Kolayerirsi alaşım: Eutectoid alloy
Kolonlama (yüksek fırın): Pillaring
Kolayerirsi öncesi: Proeutectoid
Kolonlu tozaltı kaynak makinası:
Kolayerirsi öncesi evresi: Proeutectoid
LColumn-type submerged Arc welding
phase
machine
Kolayerirsi öncesi ferriti: Proeutectoid
Kolonya: Lotion; Toilet water
ferrite
Kolthoff tampon çözeltileri: Kolthoff
Kolayerirsi öncesi karbürü: Proeutectoid
buffer solutions
carbide
Koltuk: Seat; Armchair
Kolayerirsi öncesi sementiti: Proeutectoid
cementite Koltuk kılıfı: Slipcover
Kolayerirüstü: Hypereutectic Koltukaltı (tıp): Axilla
Kolayerirüstü alaşımlar: Hypereutectic Koltukluk: Dress shield
alloys Kolumbit: Columbite
Kolayerirüstü dökme demirler: Kolye: Neclace
Hypereutectic cast irons Kolza yağı: Rapeseed oil (=Colza oil)
Kolbağı (tıp): Sling Komisyonculuk: Factoring
Kolene süreci (tufal giderme): Kolene Kompak disk: Compact disc
process
Komplikasyon (tıp): Complication
Kolera (tıp): Cholera
Komplikasyon oluşum oranı:
Kolesterol: Cholesterol Complication incidance rate
Koli: Parcel Kompozitler: Composites
Kolik: Colic Kompresör: (mek.) Compressor; (motor)
Kolimatör: Collimator Superchanger
Kolin (B vitamin türü): Choline Kompresör diski: Compressor disks

436
Kompresör kanatcıkları Kontak mercekleri

Kompresör kanatcıkları: Compressor Konik kavrama: Cone clutch


blades Konik kenar (cam): Taper bevel
Komşu: Neighbor; Neighboring; Konik kırıcı: Cone crusher
Neighbouring; Adjacent
Konik mandrel (vello-süreci): Vertical
Komşu atomlar: Neighbouring atoms mandrel
Komşu düzlem: Adjacent plane Konik merdane: Cone shaped roll;
Komşu tane: Adjacent grain Conical roll
Komuta merkezi: Nerve centre Konik oluk: Cone chute
Konaç dizgesi: Coordinate system Konik ölçü: Conical measure
Konaç ekseni (mat.): Axis Konik perçin: Bevelled rivet
Konaç ölçme makinesi: Coordinate Konik sütunaltı (mim.): Gutta
Measuring Machine (CMM) Konik tornalama: Taper turning
Konaçlar: Coordinates Konik uç: Bevelled end
Konbiçim: Configuration Konik uçlu: Tapered
Konbiçimsel: Configurational Konik vida kılavuzu: Taper
Konbiçimsel dağıntı: Configurational Konik yatay taşı (cam): Tapered skew
entropy back
Konbiçimsel entropi: Configurational Konikleştirilmiş: Tapered
entropy
Koniklik (döküm): Draft
Kondensat: Condensate
Koniklik açısı (döküm): Draft angle
Kondensatör: Condenser;
(elekt.) Capacitor Konkasör: Jaw crusher; Crusher
Konfeksiyon: Ready-to-wear Konlama: Coning
Konferans: Conference; Lecture Konowalow yasası: Konowalow’s law
Koni: Cone; Bevel Konsantratör: Concentrator
Koni ve çeyrekleme yöntemi (seramik): Konsantre: Concentrate
Cone and quartering method Konsayı dizgesi: Coordinate system
Konik: Tapered Konserve açacağı: Tin-opener
Konik çark: Bevel wheel; Cone wheel Konserve edilmiş: Canned
Konik delme: Taper boring Konserve kavanozu: Preserve jar
Konik dişli: Bevel drive gear; Miter gear; Konserve kutusu: Can
Tapered thread; Bevel gear Konserve kutusu (teneke): Tin can
Konik dişli mil: Bevel gear shaft Konserve tenekesi: Can
Konik dişli takımı: Bevelled gearing Konserveleme: Canning
Konik dişli yatağı: Bevel gear bearing Konsol: Tallboy
Konik gönye: Bevelled ruler Konsol kiriş: Cantilever beam
Konik işleme: Coning Konstantan (%60Cu+%40Ni): Constantan
Konik işleme kalıpları: Coning dies Konşimento: Bill of lading; Freight bill
Konik işleme takımları: Coning tools Kontak anahtarı: Ignition switch; (oto)
Konik izdüşüm: Polyconic projection Ignition key
Konik kaloriölçer: Cone calorimeter Kontak mercekleri: Contact lenses

437
Konteyner Koppers yanürünlü kok fırınları

Konteyner: Container Konveyör: Conveyor


Kontinü hadde: Continuous mill Konyak bardağı (cam): Brandy inhaler
Kontorlu haddeleme: Roll forging Konyak şişesi: Brandy glass
Kontra somun: Check nut; Back nut; Jam Koopers hidrosonik gaz temizleme
nut dizgesi: Koopers Hydro-Sonic gas cleaning
Kontraplak: Scaleboard system
Kontrol: Checking; Controlling Koopers vakumlu karbonat süreci:
Kontrol listesi: Check list Koppers vacuum carbonate process
Kontrol saati: Timer Koopers-Ford dizgesi: Koopers-Ford
system
Konu: Topic; Subject
Konukcu atomlar (fiz.): Host atoms Koparma demiri (cam): Chest knife
Konukcu tepkisi: Host response Koparma demiri (cam): Wetting-off iron
(= ChestKnife)
Konukevi: Guest house; Hostel
Koparma kafa: Pilfer proof
Konulma: Placement
Koparma kuvveti: Rupture force
Konum: Position; Orientation
Koparmalı sürtünme aşınması: Grinding
Konumlan(dırıl)mamış: Nonoriented
abrasion wear (= Grinding wear)
Konumlan(dırıl)mamış çelik sac:
Kopça: Buckle; Hook and eye; Clasp
Nonoriented steel sheet
Kopilya: Cotter pin; Pin cotter
Konumlandırılmış: Oriented
Kopma: Rupture; Breakaway
Konumlandırılmış çelik sac: Oriented
steel sheet Kopma deneyi (sürünme): Rupture test
Konumlu kaynak: Position weld Kopma gerilimi: Rupture stress
Konumsal: Orientational (=Breaking stress)
Konumsal görünteleme: Orientation Kopma katman (cam): Hydrated layer
imaging Kopma katsayısı: Modulus of rupture
Konumsal görüntüleme mikroskopisi: Kopma noktası (sürünme): Rupture point
Orientation imaging microscopy Kopma süresi (sürünme): Rupture time
Konumsal haritalama: Orientation Kopma talaş: Hammer scale
mapping
Kopma uzaması: Elongation at rupture
Konuşma: Lecture
Kopmalı çökelme: Breakaway
Konuşma güçlüğü (tıp): Dysphasia precipitatiton
Konut: House; Tenement; Dwelling Kopmalı oksitlenme: Breakaway oxidation
Konveksiyon: Convection Kopmalı yenim: Breakaway corrosion
Konveksiyon akımı: Convection current Kopmamış talaş: Closed chip (potential
Konveksiyon yitikleri: Convection losses chip)
Konvertör: Converter Kopolimer: Copolymer
Konvertör astarı: Converter lining Kopp yasası: Kopp’s law
Konvertör işletmesi: Converter operations Koppers fırını: Koppers oven
Konvertör sığası: Converter capacity Koppers kapısı (kok fırını): Koopers door
Konvertör tasarımı: Converter design Koppers yanürünlü kok fırınları:
Konvertör zırhı: Converter shell Koppers by-product coke ovens

438
Koppers-Becker fırını Korunmayan

Koppers-Becker fırını: Koppers-Becker Korona: Corona


oven Koronlama: Corronising
Kopuk: Broken; Ruptured Korrosif: Corrosive
Kopuk kaya parçası: Boulder Korrozyon: Corrosion
Kopuk tel (telli cam): Broken wire Korsaj: Bodice
Kopya: Dublicate; Copy Korse: Cincture; Girdle
Kopya çıkarma: Transcription Koru(n)ma: Conservation
Kopya kağıdı: Carbon paper Koruk suyu: Verjuice
Kopya tutucu: Copyholder Koruma: Protection; Shielding
Kopyalama: Duplication Koruma atmosferi (fırın): Protective
atmosphere
Kopyalama (teknik resim): Tracing
Koruma ayarları: Protection settings
Korasit: Coracite (= Pitchblende )
Koruma bloğu (dövme): Sow block
Kordierid beyaz eşya: Cordierite
whiteware Koruma borusu: Impervite; Protection
tube
Kordierid porseleni: Cordierite porcelain
Koruma filmi (ışınım): Protective film
Kordierit: Cordierite
Koruma gazı: Shielding gas
Kordiert cam seramiği: Cordierite glass- Koruma giysisi: Protective clothing
ceramic
Koruma gözlüğü: Goggles; Protective
Kordon: Lap; Cord; Strand goggles
Kordon çekme kalıbı: Beading die Koruma halkası: Guard ring
Kordon çekme merdanesi: Beading roll Korumalı akış dökümü: Closed stream
Kordon kaynağı: Bead weld (=Surface casting
weld) Korumalı ark kaynağı: Shielded arc
Kordonlu kesme (cam): Bad bead welding
Kordonsuz: Cordless Korumalı metal arklı kaynaklama:
Sheilded metal arc welding
Koridor: Gallery; Coridor
Korumalı metal arklı kesme: Sheilded
Korindon: Carborundum; Corundum
metal arc cutting
Korkayaç (yer b.): Igneous rock
Korumalık: Guard; Sow block
Korkuluk: Guardrail; Balustrade;
Korumalıksız: Unshielded
Handrail; Railing
Korumalıksız karbon elektrot kaynağı:
Korkuluk direği: Baluster
Unshielded carbon electrode welding
Korkuluk duvarı: Parapet Korumalıksız metal ark kaynağı:
Korna: Horn; Motor horn Unshielded metal arc welding
Kornea (göz): Cornea Korumalıksız metal elektrot kaynağı:
Kornea ameliyatı (tıp): Keratoplasty Unshielded metal electrode welding
Kornea çıkıklığı (tıp): Keratoconus Korumasız: Unguarded; Unprotected
Kornea gözeleri çoğalması: Korundum: Corundum
Hyperkeratosis Korundumlu aşındırıcı: Corundum
Kornea yangısı (tıp): Keratitis abrasive
(=Keratoma) Korunmasız: Unguarded; Unprotected
Korniş: Stringcourse Korunmayan: Unprotected

439
Koruyucu Koşut levha algılaması

Koruyucu: Inhibitive; Preventive; Kossel çizgileri: Kossel lines


Protective Kossel konileri (Kikuchi çizgileri): Kossel
Koruyucu atmosfer: Protective cones
atmosphere Kossel-Möllenstedt bezemesi: Kossel-
Koruyucu atmosferde çözündürme: Möllenstedt pattern
Protective atmosphere solutionizing Kossel-Sommerfeld yerdeğiştirme yasası
Koruyucu atmosferde ısıl işlem: (Spektroskopi): Kossel-Sommerfeld
Protective atmosphere heat treatment displacement law
Koruyucu atmosferde menevişleme: Kostik: Caustic
Protective atmosphere tempering Kostik potaş: Caustic potash
Koruyucu atmosferde ostenitleme: Kostik soda: Caustic soda
Protective atmosphere austenization Kostovit: Kostovite
Koruyucu atmosferde tavlama: Protective Koşucu çubuk (düz cam taşlaması):
atmosphere annealing Runner bar
Koruyucu bakım: Preventive maintenance Koşucu kesiği (düz cam taşlaması):
Koruyucu başlık: Helmet Runner cut
Koruyucu boya: Protective paint Koşul: Condition; Stipulation
Koruyucu cam: Protective glass Koşullandırıcı (madde): Conditioner
Koruyucu çember: Bandage Koşullandırma: Conditioning
Koruyucu çubuk (oto): Roll bar Koşullandırma ısıl işlemi: Conditioning
heat treatment
Koruyucu ekran: Grille
Koşulsuz: Unconditional; Unreserved
Koruyucu film: Protective film
Koşulsuz dengelilik: Unconditional
Koruyucu göze: Guard cell
stability
Koruyucu gözlük: Goggles; Eye protection Koşum demiri: Drawbolt
glasses; Protective eyewear; Safety goggles
Koşum kayışı (at arabası): Trace
Koruyucu kaplama: Inhibitive coating;
Koşum takımı: Harness; Tack
Protective coating
Koşut: Parallel
Koruyucu kılıf: Shift
Koşut demetli x-ışınları görüngeölçeri:
Koruyucu levha (kapı): Kick plate Parallel-beam x-ray spectrometer
Koruyucu oksit: Protective oxide Koşut elektronlu erke yitimli görünge
Koruyucu oksit katman: Protective oxide gözlemi: Parallel electron energy-loss
layer spectroscopy
Koruyucu örtü: Frisket; Inhibitive coating Koşut elyaf desteği: Parallel fibre
Koruyucu örtü (mobilya): Antimacassar reinforcement
Koruyucu perde: Shielded curtain Koşut elyaf destekli halka: Parallel fibre
reinforced ring
Koruyucu yağ filmi: Protective oil film
Koşut erke yitimli elektron
Kosinüs yasası: Cosine law görüngeölçeri: Parallel energy-loss electon
Kosletleme(Çeliklerde yenim önleme spectrometer
süreci): Cosslettizing Koşut laminat: Parallel laminate
Kossel bezeme çizgileri: Kossel pattern Koşut levha: Parallel-plate
lines (=Kossel lines) Koşut levha algılaması: Parallel-plate
Kossel bezemeleri: Kossel patterns sensing

440
Koşut levha işleteci Koyuntu güvenilirliği (tıp)

Koşut levha işleteci: Parallel-plate Kovar: Kovar


actuator Kovelit: Covellite (=Covelline)
Koşut yüzlü: Parallelepiped Kovuk: Pocket; Cavity; Sinus
Koşutla(n)ma: Collimation Kovuklaşma: Cavitation
Koşutlaç: Collimator Kovuklaşma hasarı: Cavitation damage
Koşutlanmış ışın demeti: Collimated Kovuklaşma yıpranması: Cavitation
beam erosion
Koşutlanmış x-ışınları demeti: Kovuklu yenim: Cavitation corrosion
Collimated x-ray beam Koy bölgesi (TTT çizelgeleri): Bay region
Koşutlayan: Collimating Koyma: Set
Koşutlayıcı: Collimating; Collimator Koyu: Turbid; Thick; Dark
Koşutluk: Parallelism Koyu boya: Toner
Kota: Quota Koyu esmer: Melanistic
Kotadışı: Nonquota Koyu esmerlik: Melanism; Melanosis
Kotasız: Nonquota Koyu kahverengi: Burnt sienna
Kotunit (yer b.): Cotunnite Koyu kestane (renk): Dark brown
Kova: Bucket; Pail Koyu kırmızı (renk): Oxblood
Kova zinciri: Bucket chain Koyu kırmızı cam: Ruby; Ruby glass
Kovalı bant: Bucket belt Koyu kırmızı parlaklık: Ruby lustre
Kovalı elavatör: Bucket chain; Bucket Koyu kızıl taşçömlek: Böttger ware
elevator Koyu kiremit rengi boya: Burnt ocher
Kovalı harmanlama makinesi: Bucket- Koyu mavi: Oxford blue; Royal blue
wheel reclaimer
Koyu mor: Royal purple
Kovalı harmanlayıcı: Bucket-wheel
reclaimer Koyu pembe: Burnt rose
Koyu renk: Dark colour
Kovalı kayış: Bucket belt
Koyu renkli: High-coloured
Kovalı kazıcı: Backhoe
Koyu renklilik: Melanism
Kovalı konveyör: Bucket conveyor
Koyu turuncu: Burnt orange
Kovalı tarak: Ladder dredger
Koyu yağ: Stand oil
Kovalı taşıyıcı: Pan conveyor; Bucket
conveyor Koyu yeşil: Bottle green
Kovalı yükleme: Bucket charging Koyulaştırma (cam): Thickening
Kovan: Bushing; Annular bushing; Koyuluk: Tone
Cartridge case; Hive; Arbor; Sleeve; Koyun derisi: Sheepskin
Hollow cylinder Koyun postu: Sheepskin
Kovan aynası: Shell clam dredge Koyun yünü: Fleece
Kovan küsküsü: Bushing needle Koyuntu: Implant
Kovan pistonlu buhar makinası: Trunk Koyuntu alaşımları: Implant alloys
engine Koyuntu gereçleri: Implant materials
Kovan raybası: Shellac bond Koyuntu geri kazanımı: Implant retrieval
Kovan role: Barrel roller Koyuntu güvenilirliği (tıp): Reliability of
Kovan zımba: Hollow punch implant

441
Koyuntu kaynaklaması Kömür püskürtme

Koyuntu kaynaklaması: Implant welding Kömür bunkeri: Coal bunker


Koyuntu ömrü: Implant life Kömür çıkarma: Coal drawing
Koyuntu yerleştirme(tıp): Implantation Kömür çözümlemesi: Coal analysis
Koyuntu-doku arayüzeyi: Implant-tissue Kömür çuvalı: Coal bag
interface Kömür damarı (maden): Coal seam
Koyut: Postulation; Postulate Kömür dökme: Coal unloading
Koyutlama: Postulation Kömür düzeyleme: Coal levelling
Koza: Cocoon Kömür düzeyleyici: Coal leveller
Koza süreci: Cocoon process Kömür elarabası: Coal barrow
Kozmetik kavanozu: Cosmetic jar Kömür eleme: Coal screening
Kozmik ışın göstergeci: Hodoscope Kömür gazı: Coal gas
Köftün: Oil cake
Kömür gazlaştırma: Coal gasification
Kök: (kaynak) Root; Radical; Gap;
Kömür harmanları: Coal blends
(kimya) Base
Kömür hazırlama: Coal dressing; Coal
Kök açıklığı (kaynak): Root opening
preparation
Kök çatlağı (kaynak): Root crack
Kömür hazırlama birimi: Dressing plant
Kök değişimi (kim.): Base exchange
Kömür hidrojenle(n)mesi:
Kök değiştirim sığası: Base exchange Hydrogenetion of coal
capacity
Kömür karası: Jet-black; Coal black
Kök dişciliği bilimi (tıp): Endodontology
Kömür karbonlaşması: Coal
Kök dişçiliği (tıp): Endodontia carbonization
(=Endodontics)
Kömür karıştırma: Coal mixing
Kök geçişi (kaynak): Root pass
Kömür katranı: Coal tar
Kök girinimi (kaynak): Root penetration
Kömür katranı reçineleri: Coal tar resins
Kök levhası (döküm): Stool plate
Kömür kazması: Coalpick
Kök metal: Base metal
Kömür kırıcı: Coal breaker
Kök pasosu (kaynak): Root pass
Kömür kimyasalları: Coal chemicals
Kök plakası: Stool plate
Kömür konveyörü: Coal conveyor
Kök üssü (mat.): Index
Kömür kovası: Scuttle
Kök yüzü (kaynak): Root face
Kök zehiri: Rotenone Kömür lekesi: Carbon mark
Kökçe (kim.): Radical Kömür madenciliği: Coal mining
Köken: Source; Origin Kömür madeni: Colliery
Kökenden yayılan izler (kırılma yüzeyi): Kömür mavnası: Keel
Radial marks Kömür nakliye gemisi: Collier
Köknar: Fir Kömür ocağı: Colliery; Coal mine
Köknar kerestesi: Fir (=Coal-pit)
Kömür: Char; Coal Kömür öğütme: Coal grinding
Kömür arabası devirme: Coal car Kömür önısıtma: Coal preheating
unloading Kömür petrografisi: Coal petrography
Kömür atma: Stoking Kömür püskürtme: Coal injection

442
Kömür silosu Köpüklü dışık

Kömür silosu: Coal bin; Coal storage-bin; Köprü kalıp: Bridge die
Coal bunker Köprü molekül: Bridge molecule
Kömür taşıma geçidi (kömür ocağı): Köprü teli: Bridge wire
Haulageway Köprücük altı atar/toplar damarı (tıp):
Kömür taşıyıcı: Coal conveyor Subclavian
Kömür teknesi: Coal bin Köprücük altına ilişkin: Subclavian
Kömür temizleme: Coal cleaning Köprücük kemiği (tıp): Collarbone
Kömür tozlaştırma: Coal pulverization Köprücük kemiği ucu (tıp): Acromion
Kömür tozlayıcı: Coal pulverizer Köprüle(n)meyen oksijen: Nonbridging
Kömür tozu: Cinder; Coal dust; Culm oxygen (NBO)
Kömür tozu tıkızları: Culm briquettes Köprüleme: Bridging
Kömür üfleme: Coal injection Köprüleme (katılaşma): Solder short
(Bridging)
Kömür yanürünleri: Coal chemicals
Köprüleme oksijeni: Bridging oxygen
Kömür yatağı: Coal bed
Köprüleme tuğlası: Block brick
Kömür yığağı: Coal hopper
Köprülü vinç: Bridge crane
Kömür yıkama: Coal washing
Köpüğünü alma: Defoaming
Kömür yıkama makinası: Coal washing
Köpük: Spume; Foam; Froth; Scum;
machine
Skimmings; Lather; Suds
Kömür yıkama tesisi: Launder
Köpük alıcı(döküm): Skim bob
Kömür yükleme: Coal charging
Köpük alma kapağı(döküm): Skim gate
Kömürlerin sınıflandırması:
Köpük bağlama: Foaming
Classification of coals
Köpük camı: Cellular glass; Foam glass;
Kömürleş(tir)me: Charring; Carbonation Multicellular glass
Kömürleşebilir: Carbonizable Köpük giderici (madde): Defoamer;
Kömürleşme: Carbonization; Coalification Defrothing agent
Kömürleştirme: Carbonizing Köpük giderme: Defoaming
Kömürlü maden: Black band Köpük hattı: Foam line
Kömürlük: Bunker; Coal bunker Köpük model (döküm): Styrofoam
Kömürsü: Char pattern
Kömürün karbon içeriği: Coal rant Köpük önleyici (özdek): Antifoaming
agent
Köntinü döküm: Continuous casting
Köpük sıyırıcı: Skim bob
Köpek balığı derisi: Shagreen
Köpüklen(dir)me: Frothing
Köpek dişi (tıp): Cuspid
Köpüklenme: Foaming
Köpek kulübesi: Doghouse
Köpüklenmiş cam eriyiği: Foamed glass
Köpekdişi(üst çene): Eyetooth
Köpüklü: Lathery; Spumous; Spumy
Köprü: Bridge; (diş) Bridge (Spumous); Sudsy; Foamed
Köprü açıklığı: Span Köpüklü alçı kalıplar: Foamed-plaster
Köprü ayağı: Abutment moulds
Köprü cıvata: U-bolt Köpüklü curuf: Foamed slag
Köprü devresi: Bridge circuit Köpüklü dışık: Foamed slag

443
Köpüklü sabun Köşebent eğme

Köpüklü sabun: Lathery soap Körelme: Atrophy; Blinding


Köpüklü yüzdürme: Froth floatation Körlenme (seramik): Dulling
Köpükten kalıp yapma: Foam moulding Körleten: Blinding
Köpüleme: Quilting Körletme (maden): Blinding
Köpülenmiş: Quilted Körlüğe ilişkin (tıp): Amaurotic
Köpülü yorgan: Quilt Körlük: Amaurosis
Köpüren: Effervescent Körlük bilimi (tıp): Typhology
Köpürme: Ebullition; Spume; Körpe: Fresh; Tender
Effervescence Körük: Blower; Fan; Bellows
Köpürme (şampanya): Sparkling Körük ağzı: Blast gate
Köpürmeyen: Nonfoaming Körük çatkısı: Fan assembly
Köpür(t)me: Foaming Körük motoru: Fan engine
Köpürtücü: Foaming agent Körüklü ısıtıcı: Blast heater
Köpürtücüler: Frothers Kös: Bass drum
Köpür(tül)müş: Foamed Kösele: Leather
Kör: Eyeless; Blind; Blunt; Diverticulum Kösele bıçağı: Skiver
Kör bağırsak (tıp): Appendix Kösele conta: Leather ring
Kör bağırsak ameliyatı (tıp): Kösele gibi: Leathery
Appendectomy Kösele kayış: Leather strap (=Leather belt)
Kör bağırsak yangısı (tıp): Appendicitis Kösele perdahlayıcı: Leather roller
Kör bağırsak yangısı (tıp): Typhlitis Kösele sabunu: Leather soap
Kör besleyici: Blind riser Kösele zımbası: Leather punch
Kör bıçak: Blunt blade Köstek: Sprag; Lap; Tether
Kör delik: Blind hole; Counterbore Kösüre taşı: Holystone
Kör flanş: Blank flange Köşe: Angle; Corner; Nook
Kör geçi (hadde): Dummy pass Köşe açısı: Bevel (corner angel)
Kör kalıp (cam): Blank mould Köşe aşınması (seramik): Corner wear
Kör kapak: Dummy plug Köşe atomu: Corner atom
Kör kasa: Blind casing Köşe bağlantısı: Corner joint
Kör kavurucu: Blind roaster Köşe bükme: Beading
Kör kurşun: Stray bullet Köşe çatlağı: Corner crack
Kör kuyu: Blind shaft Köşe dikişi: Fillet weld
Kör nokta: Scotoma Köşe kaynağı: Fillet weld
Kör nokta (göz): Blind spot Köşe kırma (cam): Cut-off corner
Kör pas: Dummy pass Köşe kıvırma: Beading
Kör testere: Blunt saw Köşe taşı: Quoin
Körbağırsak: Vermiform process; Köşe tuğlası: Angle brick
Vermiform appendix Köşe yuvarlama frezesi: Half concave
Kördüğüm: Cobble milling cutter
Körelim: Atropy Köşebent eğme: Angle bending

444
Köşebentler Kriko

Köşebentler: Angles Kötülük: Malignance (=Malignancy)


Köşegen: Diagonal Kötürüm: Palsied; (tıp) Paralytic
Köşegen geçi (haddeleme): Diagonal pass Kötürüm etme: Mutulation; Maiming
Köşeleri dik kesilmiş düz cam: Facetted Kötürümlük: Paralysis; Maimedness;
glass (içki) Jake leg
Köşeli: Angled; Angular KR süreci: KR process
Köşeli ayraç: Bracket Kral altını (renk): Regal gold
Köşeli çökelti: Angular precipitate Kral asası: Sceptre
Köşeli dolgu: Angular fillet Kral suyu: Aqua regia
Köşeli kumlar: Sharp sands Kraliçe eşyası (cam): Queen’s ware
Köşeli taneli toz: Angular powder; Kramer değişmezi (x-ışınları): Kramer’s
Granular powder constant (K)
Köşeli taşlama taşı (porselen emaye): Kramer -Kronig bağıntıları (tıp):
Rubbing stone Kramer-Kronig relations
Köşeli yığın: Breccia Kramp (tıp): Cramp
Köşelik: Gusset Krank: Crank
Köşelilik: Angularity Krank kolu(mak): Trace
Köşesiz: Agonic Krank kutusu: Crankcase
Köşk: Kiosk Krank mili: Crankshaft
Kötü: Ill; Malignant; Bad Krank pimi: Wrist pin
Kranz üçlü süreci: Kranz triplex process
Kötü beslenme: Malnutrition
Krater: Crater
Kötü cam kalınlığı dağılımı: Poor
distribution Krauss haddesi: Krauss mill
Kötü kalınlık dağılımı (cam): Bad Kravat: Necktie; Tie
distribution Kravat iğnesi: Scarfpin; Tiepin; Stickpin;
Kötü karıştırma: Poor mixing Tie clip; Tie-tack
Kötü tavlama (cam): Poor annealing K-reçinesi: K-resin
Kötü ur üreten: Carcinogen Kremalık (cam): Sugar creamer
Kötü ur üretimi: Carcinogenesis Kremayer dişli: Rack and pinion gear
Kötü ur üretkenliği: Carcinogenicity Kremayer frezesi: Rack cutting machine
Kötücül: Virulent Krennerit: Krennerite
Kötücül (ur): Anaplastic Kreozot: Creozote
Krep: Pancake
Kötücül büyüme: Malignant growth
Krepo: Clip
Kötücül ur: Cancer; Malignant cancer;
Carcinoma Kresilik asit: Cresylic acid
Kötüleşen(tıp): Ingravescent Kresol: Creosol
Kötüleşme: Deterioration; (tıp) Kretin: Creatine
Ingravescence Kretinin: Creatinine
Kötüleşmiş: Deteriorated Kriko: Jackscrew; Jack

445
Kriko kolu Krom emdirimi

Kriko kolu: Jack lever Kristalleştirici (cam): Modifier


Kriko pompası: Jack pump Kristalli: Crystalline; Porphyritic
Kriko yayı: Jack spring Kristalli fenol: Resorcinol
Krioskop: Cryoscope Kristalli görüngeölçer: Crystal
Krioskopi: Cryoscopy spectrometer
Kriptol: Kryptol Kristalli kalıntı (cam): Stone
Kripton: Krypton Kristalli kovuk (yer b.): Geode
Krisoberil: Chrysoberyl Kristalli spectrometre: Crystal
spectrometer
Krisokolla: Chrysocolla
Kristallilik: Crystallihity
Krisotil: Chrysotile
Kristalografi: Crystallography
Kristal (=örüt): Crystal
Kristalografik: Crystallographic
Kristal anizotropisi: Crystal anisotropy
Kristalsi: Crystalloid; (cam) Semi-crystal
Kristal biçimli boşlukcuk: Negative
Kristalsiz (=örütsüz): Noncrystalline
crystal
Kristalsiz katı: Noncrystalline solid
Kristal cam: Lead crystal; Crystal glass;
Cut glass; Devitrified glass Kristobalit: Cristobalite
Kristal çatlaması: Decrepitation Kritik: Critical
Kristal çoğuzlar: Crystal polymers Kritik boyutlar: Critical dimensions
Kristal çözümleme: Crystal analysis Kritik hata (cam): Critical defect
Kristal kuarz: Crystal quartz Kritik soğuma: Critical cooling
Kristal kümesi(yer b.): Crystalline Kriyohidratlar: Cryohydrates
aggregate Kriyojen: Cryogen
Kristal polimerler: Crystalline polymers Kriyojenik: Cryogenics
Kristal sır: Crystalline glaze Kriyolit: Cryolite
Kristal suyu: Crystal water Kriz: Crisis
Kristal tarayıcı: Crystal scanner Kroger-Vink simgelemesi: Kroger-Vink
notation
Kristal taşı: Devitrification stone
Krokesit: Crookesite
Kristal yapılı: Phanerocrystalline
Kroll dağlayıcısı (Ti): Kroll’s etchant
Kristal yemek takımı: Glass dinnerware
Kroll süreci: Kroll’s process
Kristal yüzey: Facet
Kroll süreci (Ti): Kroll process
Kristalit: Crystallite
Kroll-Betterton süreci: Kroll-Betterton
Kristalizör: Crystallizer process
Kristalleşebilir: Crystallizable Krom: Chromium
Kristalleşme: Crystallization Krom alaşımları: Chromium alloys
Kristalleşme hızı: Rate of crystallization Krom bakır alaşımları: Chromium
Kristalleşme ısısı: Heat of crystallization copper alloys
Kristalleşme yolları: Crystallization paths Krom cevheri: Chrome ore
Kristalleşmemiş: Uncrystallized Krom emdirimi: Chromium impregnation

446
Krom emdirimli Krom-manyezit tuğla

Krom emdirimli: Chromium impregnated Kromik asitli artıuçlama: Chromic acid


Krom kaplama: Chromizing; Chromium anodizing
plating; Chromium coating Kromil klorür: Chromyl chloride
Krom kaplı: Chrome coated; Chromium- Kromit: Chromite
plated Kromit taşı: Black speck
Krom kaplı çelik: Chromium-plated steel Krom-kalay pembesi: Chrome-tin-pink
Krom kaplı metal: Chromium-plated Kromlama: Chromizing
metal
Kromlu: Chromic; Chromous; Chromyl
Krom kaplı sac: Chromium-plated sheet
Kromlu amalgam: Chrome amalgam
Krom kaplı yüzey: Chromium-plated
Kromlu asitleme işlemi: Chrome pickle
surface
treatment
Krom karası: Chrome black
Kromlu bakır: Chromium copper
Krom karbonat: Chromous carbonate
Kromlu çelikler: Chromium steels
Krom karbürleri: Chromium carbides
Kromlu demir önalaşımı: Ferrochromium
Krom kırmızısı: Chrome red
Kromlu demirtaşı: Chrome ironstone
Krom nikel alaşımları: Chromium-nickel
Kromlu dökme demirler: Chromium cast
alloys
irons
Krom nitrür: Chromium nitride
Kromlu manganlı çelikler: Chromium-
Krom oksit: Chromium oxide; Chromia manganese steels
Krom sarısı: Chrome yellow Kromlu molibdenli çelikler: Chrome
Krom şapı: Chrome alum molybdenum steels
Krom temelli alaşımlar: Chromium base Kromlu molibdenli ısı dirençli çelikler:
alloys Chromium-molybdenum heat-resistant
Krom tuzu: Chromic salt steels
Krom yeşili: Viridian; Chrome green Kromlu paklama: Chrome pickling
Kromat çevrimli örtme: Chromate Kromlu paklama işlemi: Chrome pickle
conversion coating treatment
Kromat işlemi: Chromate treatment Kromlu refrakterler: Chrome refractories
Kromat kaplama: Chromate coating Kromlu sıcak iş takım çelikleri:
Chromium hot work tool steels
Kromatlama: Chromatizing; Chromating
Kromlu silisli yay çeliği: Chromium-
Kromatlar: Chromates silicon spring steel
Kromatograf: Chromatograph Kromlu takım çelikleri: Chromium tool
Kromatografi: Chromatography steels
Kromel: Chromel Kromlu tuğla: Chrome brick
Kromel-alumel: Chromel-alumel Kromlu tuğla: Chromite brick
Kromel-alumel çifti: Chromel-alumel Kromlu tunç: Chromium bronze
couple Kromlu vanadyumlu yay çelikleri:
Kromik asit: Chromic acid Chromium-vanadium spring steels
Kromik asitli anotlama: Chromic acid Krom-manyezit tuğla: Chrome magnesite
anodizing brick

447
Krom-nikelli çelikler Kulak çınlaması (tıp)

Krom-nikelli çelikler: Chrome nickel Ksi parçacığı: Xi particle (=Hyperon)


steels Ksidar reçineleri: Xydar resins
Kromofor: Chromophore Ksilan: Xylan
Kromozom: Chromosome Ksilen: Xylol (=Xylene)
Kromozom birleşmesi: Synapsis Ksilidin: Xylidine
Kromozom ipliği (tıp): Chromonema Ksilofon (çalgı): Xylophone
Kromozom sayısı (tıp): Ploidy Ksiloz: Xylose
Kromozomsal sapınç: Chromosomal
Kuantum fiziği: Quantum physics
aberration
Kuantum mekaniği: Quantum mechanics
Kromozon özelliklerini belirleme:
Karyotyping Kuark: Quark
Krom-vanadyumlu çelikler: Chrome Kuarz camı: Fused quartz
vanadium steels Kuarz merceği: Quartz lens
Kromya: Chromia Kubbe (mim.): Vault; Dome
Kronig Penney modeli: Kronig Penney Kubbe tuğlası: Dome brick
model
Kubbeli: Domed
Kronik sınıflayıcı: Cone classifier
Kucak: Lap
Kronometre: Chronometer
Kucak masası: Lapboard
Kroşe: Crochet
Kucaküstü bilgisayarı: Laptop
Kroton asidi: Crotonic acid
Kuduz: Lyssa; (tıp) Hydrophobia
Kroton yağı: Croton oil
Kuinhidron: Quinhydrone
Krouse doğrudan eğmeli yorulma deneyi
makinası: Krose direct flexure fatigue- Kuinhidron yarı-gözesi: Quinhydrone
testing machine half-cell
Kroze: Crucible Kuinidin: Quinidine
Krupp süreci: Krupp’s process Kukla: (mek.) Dummy;
(oyuncak) Marionetta
Krupp-CODIR süreci: Krupp-CODIR
process Kukla başı: Dummy bar
Krupp-Renn süreci: Krupp-Renn process Kukla başı alıcısı: Dummy bar receiver
Kruvaze: Double-breasted Kukla zinciri: Dummy bar chain
Ksantan: Xanthan Kulaç (1.829m): Fathom
Ksantat: Xanthate Kulak: Ear
Ksantik asit: Xanthic acid Kulak (mak.): Flange; Gill
Ksenon: Xenon Kulak ağrısı (tıp): Earache; Otalgia
Ksenon ark lambası: Xenon arc lamb Kulak ardı tümüğü (tıp): Mastoid
Ksenon ikiflorür: Xenon difluoride Kulak bilimi (tıp): Otology
Ksenotim (ıtriyum ortofosfat mineral): Kulak borusu (tıp): Aural orifice
Xenotime Kulak burun boğaz bilimi (tıp):
Kserojel: Xerogel Otorhinolaryngology
Kseroradyografi: Xeroradiography Kulak çınlaması (tıp): Tinnitus

448
Kulak damlası Kum değirmeni

Kulak damlası: Ear drops Kullanılmamış (film): Unexposed


Kulak implantı: Ear implant; (tıp) Kullanılmamış film (fotoğraf):
Otology implant Unexposed film
Kulak inceleme aygıtı: Otoscope Kullanılmayan: Obsolete
Kulak kepçesi (tıp): Tragus Kullanılmış: Old; Used; Spent
Kulak kiri (tıp): Cerumen Kullanım: Use; Usage
Kulak koruyucu: Earflap Kullanım ömrü (döküm kumu): Bench
Kulak koyuntusu: Otology implant; Ear life
implant Kullanışlı: Usable
Kulak kürdanı: Earpick Kullanışsız: Impractical; Impracticable
Kulak memesi (tıp): Ear-lobe Kullanma: Handling; Utilization
Kulak pense: Bracket Kullanma kılavuzu: Instruction book;
Kulak tıkacı: Earplug Manual
Kulak yangısı (tıp): Otitis Kulon (elektrik yük birimi): Coulomb
Kulak zarı (tıp): Tympanum; Eardrum Kulon ölçme: Coulometer
Kulak zarı çöküntüsü (tıp): Umbo Kulonölçüm (seramik toz): Coulometry
Kulak zarı yangısı (tıp): Tympanitis Kulonölçümsel: Coulometric
Kulakaltı tükürük bezi (tıp): Parotid Kulonölçümsel algılayıcılar: Coulometric
sensors
Kulakaltı tükürük bezi yangısı (tıp):
Parotitis Kulp: Grip; Handle; Holder; Lug
Kulakcık (tıp): Atrium Kulplu: Ansate
Kulakcık +karıncığa ilişkin: Atrio- Kulplu anahtar (mak): Handle wrench
ventricular (AV) Kulplu büyük bardak: Mug
Kulaklı gelberi (cam): Thumb rake Kulplu kana: Pitcher
Kulaklı somun: Thumb nut (=Wing nut) Kulpsuz kana: Decanter
Kulaklı Te: Drop Tee Kuluçka: Incubation
Kulaklık: Headphone; Headset; Earflap Kuluçka dönemi (tıp): Incubation period
Kulaktan dolma: Secondhand Kuluçka makinası (dönüşüm): İncubator
Kulaktaşı (tıp): Otolith Kuluçka süresi: Incubation period
Kule: Column Kuluçka yeri: Hatchery
Kulecik: Turret Kuluçkaya yatma: Incubation
Kullanıcı: User Kulübe: Booth; Shanty; Cabin; Lodge
Kullanık: Spent Kum: Sand
Kullanık paklama çözeltisi: Spent pickle Kum bağlayıcı ve sıvı karıştırma
liquor; Spent pickle solution (=Spent (döküm): Mulling and tempering
pickle) Kum bağlayıcılar: Sand binders
Kullanık sıvı (hidromet): Spent liquor Kum dağıtacı: Sand distributor
Kullanılabilir: Usable Kum değirmeni: Sand crusher; Sand
Kullanılmamış: Unused mixer

449
Kum deliği (döküm hatası) Kum unu

Kum deliği (döküm hatası): Sand hole Kum kalıplama: Sand moulding
Kum denemesi: Sand testing Kum karıştırıcı(döküm): Sand mixer
Kum denetimi (döküm): Sand control Kum karıştırma (döküm): Sand mixing
Kum deneyi (döküm): Sand test Kum karıştırma makinası: Muller
Kum deneyi sonuçları: Sand test results Kum keskinliği: Sand angularity
Kum deneyi verileri: Sand test data Kum kırıntılama: Sand fitting
Kum dökümler: Sand castings Kum kömür karışımı: Black sand
Kum dövme (döküm): Ramming Kum köşeliliği (döküm): Sand angularity
Kum dövme tokmağı (döküm): Sand Kum kurutma: Sand drying
rammer Kum kurutucu: Sand dryer
Kum duvar: Sand wall
Kum maçalar (döküm): Sand cores
Kum düşmesi (döküm): Sand inclusions
Kum maçalı kokil kalıp (döküm):
Kum düşüğü (döküm kusuru): Drop Semipermanent mould
(drop off, drop out)
Kum mikseri (seramik): Pug mill
Kum eleği: Sand sieve
Kum ocağı: Sandpit
Kum eleği sınıflandırması (döküm): Sand
Kum püskürteci: Sand ejector; Sandblaster
sieve grading
Kum püskürtme: Sand blasting; Grit
Kum erozyonu (döküm bozukluğu):
blasting
Wash (=cuts)
Kum püskürtme: Sandblasting
Kum eşdeğeri: Sand equivalent
Kum genleşme izi (döküm): Rattail Kum püskürtme deneyi: Grit blasting test
Kum genleşmesi: Sand expansion Kum saati: Sandglass
Kum geri kazanımı (döküm): Sand Kum sabanı (kum akışı yönlendiricisi):
reclamation Sand plow
Kum giderme (döküm): Sand removal Kum sandığı: Sandbox
Kum gözenekliliği (kum boşluk oranı): Kum savurma süreci: Sand spun process
Sand porosity Kum serpeci: Sand slinger
Kum harmanlama (döküm): Sand Kum serpme borusu: Sanding pipe
mulling Kum serpme makinası: Sand blower
Kum hazırlama (döküm): Sand Kum sıvıda özütlemesi: Sand leaching
preparation
Kum slingeri (döküm): Sand slinger
Kum inceliği (döküm): Sand fineness
Kum süzgeç: Sand filter
Kum inceliği sayısı (döküm): Sand
fineness number Kum temizleyicisi: Scrubber
Kum izleri (döküm): Sand marks; (sac) Kum tepeciği: Dune
Sand marks Kum tokmağı: Sand hammer
Kum kalıntılar: Sand inclusions Kum torbası: Sandbag
Kum kalıp: Sand mould Kum torbası (uçuş balonu): Ballast
Kum kalıp dayancı: Sand mould strength Kum tozu: Sand dust
Kum kalıp eşi (döküm): Sand match Kum unu: Sand dust

450
Kum yakması Kunduz yağı

Kum yakması: Sand burning Kumlama: Sand blasting; Shot blasting


Kum yatağı (kupol ocağı): Sand bed Kumlama (yüzey sertleştirme): Peening
Kum yoğurma: Sand mulling Kumlama aygıtı: Sandblasting apparatus
Kum yunağı: Sand bath Kumlama aygıtı: Sanding apparatus
Kum yunaklı fırın: Sand bath furnace Kumlama memesi: Sandblasting nozzle
Kuma dökülmüş: Sand-cast Kumlama odası: Shot chamber
Kuma dökülmüş çelik parça: Sand-cast Kumlama tamburu: Sanding drum
steel component Kumlamadan çıkan kum: Spent grinding
Kuma dökülmüş dökme demir: Sand-cast sand
cast iron Kumlamadan çıkan kum tozu: Spent
Kuma dökülmüş parçalar: Sand-cast grinding sand
pieces Kumlu: Gritty; Siliceous (=Silicious);
Kuma döküm: Sand casting Sabulous (= Sandy); Arenaceous; Sanded;
Calculous
Kumanda: Control; Mastery
Kumlu çakıl: Hoggin
Kumanda kolu: Hand lever
Kumlu çıkıntı(döküm): Sand buckle
Kumanda masası: Control board
Kumlu demir cevheri: Taconite
Kumanda mili: Drive shaft
Kumlu kil: Arenaceous clay
Kumanda odası: Instrument room;
Control pulpit Kumlu kireçli kerpiç: Rammed earth
Kumanda panosu: Control panel; Kumlu lal: Uvarovite
Operating panel Kumlu parlatma(kaplama): Sanding
Kumandadışı: Out-of-control Kumlu toprak: Loam
Kumaron: Coumarone Kumlu yüzey: Sand finish
Kumaş: Cloth; Material; Fabric Kumpas: Caliper gage; Caliper
Kumaş desteği: Fabric reinforcement Kumsaçma: Dust shot
Kumaş dolgulu fenolikler: Fabric filled Kumsal kumu: Beach sand
phenolics Kumsu: Arenaceous
Kumaş dolgulu melaminler: Fabric filled Kumtaşı: Sandstone
melamines
Kumtaşlı bakır cevheri: Copper barilla
Kumaş elyafı: Textile fibre Kumul: Dune
Kumaş gergisi: Tenter Kumul izleri (kırık yüzey): Beach marks
Kumaş parçası: Swatch Kundak (tüfek): Stock
Kumbara: Money box Kundak takımı (bebek): Swaddling
Kumdan altın ayırma: Placer mining clothes
Kumdan süzme: Sand filtration Kundura bağcığı: Shoelace
Kumkaya: Flysch Kundura derisi: Shoe leather
Kumkaya (yer b.): Burstone Kundura yüzü: Vamp
Kum-kireç tuğlası: Sand-lime brick Kunduz asidi: Sebacic acid
Kumla temizleme: Grit blasting Kunduz yağı: Castor

451
Kuntra (den.) Kurşun biroksit

Kuntra (den.): Tack Kurbanlı koruma (yenim): Sacrificial


Kunzit: Kunzite protection
Kuperit: Cupperite; Cooperite Kurdele: List; Tape; Band; Ribbon
Kupferit: Kupfferite Kurdele şerit: Elastic band
Kupkuru: Airdry Kurdeşen: Urticaria
Kuplaj rakor (boru): Coupling Kurdeşen (tıp): Rash; Hives; Nettle rash;
Uredo
Kupol ocağı: Cupola
Kurdjumow-Sachs bağıntısı (örütbilim):
Kupol ocağı eritkenlemesi: Cupola
Kurdjumow-Sachs relationship
fluxing
Kurgu: Setup
Kupol ocağı işletimi: Cupola operation
Kurgulama: Editing
Kupol ocağı kireçtaşı: Cupola limestone
Kurma: Erection; Assembly
Kupol ocağı koku: Cupola coke
Kurma çizimleri (=montaj çizimleri):
Kupol ocağı yüklenti gereçleri: Cupola
charge materials Assembly drawing
Kupol ocağı yüklenti hesaplamaları: Kurma hattı (=montaj hattı): Assembly
Cupola charge calculations line
Kupol ocağı yüklentisi: Cupola charge Kurnakov noktası: Kurnakov point
Kupon: Coupon Kurşun (metal): Plumbum; Lead
Kuprit: Cuprite Kurşun (silah): Bullet
Kural: Rule; Algorithm Kurşun alaşımları: Lead alloys
Kuram: Theory; Hypothesis Kurşun anot: Lead anode
Kuramlama: Theorization; Theorizing Kurşun antimonat: Naples yellow
Kuramsal: Theoritical; Academic; Kurşun antimuan alaşımları: Lead-
Hypothetical antimony alloys
Kuramsal aritmetik: Theoritical Kurşun arıtımı: Lead refining
arithmetic Kurşun arıtma kazanı: Kettle for refining
Kuramsal fizik: Theoritical physics lead
Kuramsal kimya: Theoritical chemistry Kurşun arsenat: Lead arsenate
Kuramsal yoğunluk: Theoritical density Kurşun asetat: Lead acetate (=Sugar of
lead)
Kurbağa: Frog
Kurşun asetat üçhidrat: Lead acetate
Kurbağacık: Clamp dog
trihydrate
Kurban: Sacrifice
Kurşun azid: Lead azide
Kurban anot (yenim): Sacrificial anode
Kurşun babiti (yatak alaşımı): Lead
Kurban artıuç: Sacrificial anode babbitt
Kurban etme: Sacrifizing Kurşun bakır evre çizgesi: Lead copper
Kurban film: Sacrificial film phase diagram
Kurban korozyonu: Sacrificial corrosion Kurşun bırakımı (cam): Lead release
Kurban yenimi: Sacrificial corrosion Kurşun bilyası: Lead shot
Kurban zar: Sacrificial film Kurşun biroksit: Lead monoxide

452
Kurşun bizmut alaşımları Kurşun mağnezyum niyobat seramikleri

Kurşun bizmut alaşımları: Lead bismuth Kurşun galyat camları: Lead galliate
alloys glasses
Kurşun bizmut evre çizgesi: Lead bismuth Kurşun geçirmez: Bulletproof
phase diagram Kurşun geçirmez cam: Bullet- resisting
Kurşun bizmut içyapıları: Lead bismuth glass; Bulletproof glass
microstructures Kurşun geçirmez zırh: Bulletproof
Kurşun- bizmut-kadmium -kalay armour
ötektiği: Lead bismuth-cadmium-tin Kurşun germanet: Lead germanate
eutectic Kurşun germanet camları: Lead
Kurşun borat: Lead borate germanate glasses
Kurşun borat camları: Lead borate glasses Kurşun giderme: Deleading
Kurşun borosilikat: Lead borosilicate Kurşun hızında tren: Bullet train
Kurşun borosilikat camı: Lead Kurşun içeren: Plumbiferous
borosilicate glass Kurşun ikioksit: Lead dioxide
Kurşun boru: Lead pipe; Lead tube Kurşun ikisilikat: Lead frit
Kurşun boyası: Massicot (=Massicotite) Kurşun iyodat: Lead iodate
Kurşun bromür: Lead bromide Kurşun iyodür: Lead iodide
Kurşun cevherleri: Lead ores Kurşun izabesi: Lead smelting
Kurşun curufu: Lead slag Kurşun kalem: Lead pencil; Pencil
Kurşun çatı: Lead roofing Kurşun kalem açacağı: Pencil sharpener
Kurşun çinko alaşımları: Lead zinc alloys Kurşun kalıntıları: Lead inclusions
Kurşun çinko borat camları: Lead-zinc Kurşun kalkan: Lead screen
borate glasses Kurşun kaplama: Lead coating; Lead
Kurşun çinko niyobat: Lead zinc niobate plating
(PZN) Kurşun kaplı: Lead coated
Kurşun çivi: Lead nail Kurşun kaplı sac: Lead coated sheet; Lead
Kurşun çubuk: Lead rod plated sheet
Kurşun dışığı: Lead slag Kurşun karbonat: Lead carbonate
Kurşun dökümler: Lead castings Kurşun katılmış: Leaded
Kurşun dökümü (işlem): Lead casting Kurşun katkılı beton: Leaded concrete
Kurşun dört florborat: Lead Kurşun klorür: Lead chloride
tetrafluoroborate Kurşun kromat: Lead chromate
Kurşun dörtetil: Tetraethyl lead Kurşun külçesi: Lead ingot
Kurşun fabrikası: Lead plant Kurşun lantan zirkonat titanat: Lead
Kurşun floroborat camları: Lead lanthanum Zirconate titanate (PLZT)
fluoroborate glasses Kurşun levha: Rolled lead
Kurşun florogermanat camları: Lead Kurşun mağnezyum niyobat: Lead
fluorogermanate glasses magnesium niobate (PMN)
Kurşun florosilikat camları: Lead Kurşun mağnezyum niyobat seramikleri:
fluorosilicate glasses Lead magnesium niobate ceramics

453
Kurşun mağnezyum tungstat Kurşun zehirle(n)mesi

Kurşun mağnezyum tungstat: Lead Kurşun sülfür: Lead sulphide


magnesium tungstate (PMW) Kurşun şekeri: Sugar of lead; Lead acetate
Kurşun manşon: Lead sleeve Kurşun şeritli cam: Leaded glass
Kurşun metaniobat: Lead metaniobate Kurşun tantalat: Lead tantalate
Kurşun metavanadat: Lead metavanadate Kurşun tavlama: Lead annealing
Kurşun minarelleri: Lead minerals Kurşun tel: Lead wire; Bob
Kurşun molibdat: Lead molybdate Kurşun telürür: Lead telluride
Kurşun nikel niyobat: Lead nickel niobate Kurşun temelli alaşımlar: Lead base
(PNN) alloys
Kurşun nitrat: Lead nitrate Kurşun temelli lehim alaşımları: Lead
Kurşun niyobat: Lead niobate base soldering alloys
Kurşun odalı süreç: Lead-chamber Kurşun terlemesi: Lead sweat
process Kurşun tesisi: Lead plant
Kurşun oksit karışımlı alkali oksit silika Kurşun tetraetil: Lead tetra ethyl
camı: Lead oxide-mixed alkali oxide-silica
glass Kurşun titanat: Lead titanat (PT); Lead
titanate
Kurşun oksitleme: Cupellation
Kurşun titanat yükülleri: Lead titanat
Kurşun oksitlemeyle zenginleştirme: dielectrics
Scorification
Kurşun titanat zirkonat: Lead titanat
Kurşun örtülü: Lead coated zirconate
Kurşun örütü: Lead crystal
Kurşun tiyosiyanat: Lead throcyanate
Kurşun özellikleri: Lead properties
Kurşun topaklama: Lead sintering
Kurşun parçacıkları: Lead granules
Kurşun torbası düşürme deneyi (cam):
Kurşun pencere çerçevesi: Came Shot bag test
Kurşun perde: Lead screen Kurşun tozu: Black lead; Lead powder
Kurşun pırıltısı: Lead glance (=Galene) Kurşun tungstat: Lead tungstate
Kurşun pota ocağı: Lead pot furnace Kurşun tutturma: Lead burning
Kurşun potada ısıtma: Lead pot heating Kurşun ve lehim işleri: Plumbing
Kurşun selenit: Lead selenite Kurşun vida: Lead screw
Kurşun selenür: Lead selenide Kurşun yunağı: Lead bath
Kurşun sertleş(tir)mesi: Hardening of Kurşun yunağı örtüsü: Lead bath covering
lead
Kurşun yunağında suverme: Lead bath
Kurşun silikat: Lead silicate quenching
Kurşun silikat camları: Lead silicate
Kurşun yunağında tavlama: Lead bath
glasses
annealing (=Lead annealing)
Kurşun sinterleme: Lead sintering
Kurşun yunağından geçirme: Lead
Kurşun sitrat: Lead citrate patenting
Kurşun siyanamid: Lead cyanamide Kurşun yüksek fırını: Lead blast furnace
Kurşun stanat: Lead stannate Kurşun zehirle(n)mesi: Lead poisoning;
Kurşun sülfat: Lead sulphate (tıp) Plumbism

454
Kurşun zirkonat Kurşunsuz mazot (yakıt)

Kurşun zirkonat: Lead zirconate Kurşunlu halosilikat camları: Lead


Kurşun zirkonat-titanat: Lead-zirconate- halosilicate glasses
titanate (PZT) Kurşunlu kalay tunçları: Leaded tin
Kurşun-antimuan -kalay alaşımları: bronzes
Lead-antimony tin alloys Kurşunlu kızıl pirinç: Leaded red brass
Kurşun-bizmut-kadmium-kalay Kurşunlu kolay işlenebilir çelikler:
alaşımları: Lead bismuth-cadmium-tin Leaded resulphurized rephosphorized free
alloys machining steels; Leaded free machining
Kurşundan çinko ayırma: Lead dezincing steels
Kurşundan gümüş ayırma: Lead Kurşunlu kristal: Lead crystal
desilverization Kurşunlu kristal cam: Full lead crystal
Kurşundan gümüş giderme: Parke’s Kurşunlu mangan tunçları: Leaded
process manganese bronzes
Kurşuni (renk): Grizzle; Oxford gray; Kurşunlu optik cam: Crown flint glass;
Steel gray; Griseous Optical flint glass
Kurşuni mavi: Blae Kurşunlu otomat çelikleri: Leaded free
Kurşun-kalay alaşımları: Lead-tin alloys machining steels; Leaded resulphurized
Kurşun-kalay denge çizgesi: Lead-tin rephosphorized free machining steels
equilibrium diagram Kurşunlu pirinç: Leaded brass
Kurşun-kalay denge dizgesi: Lead-tin Kurşunlu sac: Lead coated sheet; Lead
equilibrium system plated sheet
Kurşun-kalay dizgesi: Lead-tin system Kurşunlu sarı pirinçleri: Leaded yellow
Kurşun-kalay kaplı: Lead-tin coated brasses
Kurşun-kalay kaplı sac: Lead-tin coated Kurşunlu seramik yonga taşıyıcı: Leaded
sheet ceramic chip carrier
Kurşun-kalay lehimi: Lead-tin solder Kurşunlu sır: Lead glaze
Kurşunlu: Leaded; Plumbiferous; Kurşunlu teneke: Terne plate
Plumberous; Plumbic; Plumbous Kurşunlu tunç: Leaded bronze
Kurşunlu alkali cam: Lead alkali glass Kurşunlu yarı -kızıl pirinç: Leaded semi-
Kurşunlu bakır: Leaded copper red brass
Kurşunlu baryumlu cam: Lead barium Kurşunlu yatak tunçları: Leaded bearing
crown glass(=Barium flint glass) bronzes
Kurşunlu cam: Flint glass; Lead glass Kurşunsu: Plumberous
Kurşunlu çelik: Lead bearing steel Kurşunsuz: Leadfree; Nonleaded;
Kurşunlu çelikler (otomatik ç.): Leaded Unleaded
steels Kurşunsuz bağlantı: Leadfree joint
Kurşunlu demir niyobat: Lead iron Kurşunsuz benzin: Nonleaded gas
niobate (PEN) (american); Nonleaded gasoline; Unleaded
Kurşunlu demir tungstat: Lead iron petrol; White gas (=white gasoline);
tungstate (PFW) (yakıt) Leadfree benzine
Kurşunlu fosfor tuncu: Leaded phosphor Kurşunsuz lehim: Leadfree solder
bronz Kurşunsuz mazot (yakıt): Leadfree diesel

455
Kurşunsuz paket Kuru püskürtme

Kurşunsuz paket: Leadless package Kuru göze: Dry cell


Kurşunsuz sır: Leadless glaze Kuru hacim ölçüsü: Dry measure
Kurşunsuzlaştırma: Deleading Kuru haddeleme sürtünmesi: Dry rolling
Kurşunu giderilmiş: Deleaded friction
Kurşunu giderilmiş çözelti: Deleaded Kuru harman: Dry blend
solution Kuru havuz (gemi): Dry dock
Kurt yeniğimsi: Vermicular Kuru hidrojen: Dry hydrogen
Kurt yeniğimsi süs: Vermiculation Kuru kalıplama: Dry moulding; Dry
Kurtarma: Salvaging; Rescue pressing
Kurtarma ağı: Life net Kuru kalıplama süreci: Dry-pressed
process (=Dry process)
Kurtlanma (bağırsak): Helminthiasis;
(tıp) Myiasis Kuru kalıplanmış tuğla: Dry-pressed
brick
Kurtulma (diskolasyon): Unpinning
Kuru kalıplayıcı (seramik): Dry press
Kuru: Juiceless; Dry
Kuru kereste: Dry wood
Kuru ağaç: Deadwood
Kuru kırma: Dry crushing
Kuru bağ dayancı: Dry bond strength
(=Dry strength) Kuru kızak: Dry dock
Kuru bağlantı: Dry joint Kuru kok soğutma: Dry coke cooling
Kuru bağlayıcı: Dry binder Kuru korozyon: Dry corrosion
Kuru bağlı yapıştırıcı: Dry bond adhesive Kuru kömür: Dry coal
Kuru basınçlı hava üfleme: Dry blasting Kuru kum: Dried sand; Dry sand
Kuru baskılama: Dry pressing Kuru kum kalıba döküm: Dry sand
casting
Kuru buhar: Dry steam
Kuru kum kalıp: Dry sand mould
Kuru buz: Dry ice
Kuru kum maça: Dry sand core
Kuru cevher: Dry ore
Kuru kütle girişim ölçümü: Dry-mass
Kuru çark: Dry disk interferometry
Kuru çekme: Dry drawing Kuru kütle interferometresi: Dry-mass
Kuru çözümleme: Dry analysis interferometry
(=Spectrometric analysis); Dry assay Kuru maden posası: Dry dross
Kuru dağlama: Dry etching Kuru maya: Yeast cake
Kuru damıtma: Dry distillation Kuru nesnel mercek: Dry objective
Kuru dayanç: Dry strength Kuru objektiv: Dry objective
Kuru deri (hastalığı): Xeroderma Kuru oksitle(n)me: Dry oxidation
Kuru duvar: Drywall Kuru ot: Hay
Kuru eleme: Dry sieving Kuru öksürük (tıp): Dry cough; Hacking
Kuru elyaf: Dry fibre cough
Kuru fırın: Dry kiln Kuru parlatma (cam): Dry polishing
Kuru galvanizleme: Dry galvanising Kuru pil: Dry cell; Dry battery
Kuru geçirgenlik: Dry permeability Kuru püskürtme: Dry blasting

456
Kuru püskürtü Kurutulmuş kol kabağı içi

Kuru püskürtü: Dry spray Kuruluş: Foundation


Kuru renkli kaplama: Dry colour coating Kuruluş maliyeti: Capital cost
Kuru sargılama: Dry winding Kurum: Fly ash; Soot
Kuru sarsma: Dry vibrating Kurum bırakıntısı: Soot deposition
Kuru sarsma harcı: Dry vibrating mix Kurum boyası: Bistre
Kuru savurma: Dry spinning Kurum lekesi: Smut
Kuru sıkı: Blank cartridge Kuruma ısısı: Heat of dehydration
Kuru sır: Dry glaze Kurumayan: Nondrying
Kuru siyanürleme: Dry cyaniding Kurumayan yağlar: Nondrying oils
(=carbonitriding) Kurumaz: Nondrying
Kuru söndürme (kok): Dry quenching Kurumiçi: Inhouse
Kuru süreç: Dry process Kurumlanma: Sooting
Kuru süreç emayelemesi: Dry-process Kurumlu: Fuliginous
enamelling
Kurutma: Drying; Curing; Desiccation
Kuru süreç sırlaması: Dry-process
Kurutma (ecz): Ustulation
enamelling
Kurutma çatlağı (seramik): Drying crack
Kuru sürtünme: Dry friction
Kurutma çekintisi: Drying shrinkage
Kuru şap: Burnt alum
Kurutma diski (alçı): Bat
Kuru şerit dizgesi: Dry strip system
Kurutma dolabı (döküm): Drying oven
Kuru talaşlı imalât: Dry machining
Kurutma fırını: Drying kiln
Kuru tamburlama: Dry tumbling
Kurutma kabı: Desiccator
Kuru taşlama: Dry grinding
Kurutma kağıdı: Blotter
Kuru taşlama (seramik): Dry milling
Kurutma levhası: Drying plate
Kuru tava (taşlama aygıtı): Dry pan
Kurutma odası: Hot-air chamber
Kuru teksir: Xerography
Kurutma sıcaklığı: Drying temperature
Kuru teksir makinası: Xerox
Kurutma sobası: Drying stove
Kuru temizleme: Dry cleaning
Kurutma süresi: Drying time
Kuru toz: Dry dust
Kurutma tabancası: Heat gun
Kuru toz baskılama: Dry powder pressing
Kurutma tamburu: Drying drum
Kuru uçlu sıcaklıkölçer: Dry-bulb
thermometer Kurutucu: Exsiccative; Desiccant
Kuru ve fırınlanmış basma deneyi: Dry Kurutucu (aygıt): Exsiccator; Desiccator
and baked compression test Kurutucu (madde): Dryer
Kuru ve sıcak: Xerothermic Kurutucu (madde)-(döküm): Drier
Kuru yenim: Dry corrosion Kurutucu (makina): Drier
Kuru(t)ma: Exsiccation Kurutucu tünel: Tunnel drier
Kurulama: Drying Kurutulmuş: Dried
Kurulama bezi: Tea towel; Tea-cloth Kurutulmuş bitki korunağı: Herbarium
Kuruluk: Exsiccation; Dryness Kurutulmuş kol kabağı içi: Loofa; Luffa

457
Kurutulmuş kum Kuşaklı yapı

Kurutulmuş kum: Dried sand Kuş bakışı: Bird’s-eye


Kurutup gevrekleştirme: Torrefaction Kuş bakışı manzara: Bird’s-eye view
Kuruyan yağ: Drying oil Kuş kafesi: Birdcage (=Bird swing)
Kus(tur)ma: Regurgitation Kuş korunağı: Bird sanctuary
Kuskun (atcılık): Backstrap Kuş pençeleri (yüzey hadde kusuru):
Kusma: Sickness; Vomitus; Desorption Floppers
Kusmuk (tıp): Vomitus Kuş tüyleri: Plumage
Kusserow halkası (tıp): Kusserow ring Kuş tüyü: Fluff; Feather
Kuş tüyü yatak: Feather bed
Kusturucu (ilaç) (tıp): Vomitory
Kuş tüyü yorgan: Duvet
Kusturucu (tıp): Regurgitant
Kuş tüyünden yapılmış şey: Feathering
Kusur: Negligence; Defect; Fault
Kuş yemi: Birdseed
Kusur bulucu: Defect detector
Kuşak: Stringcourse; Loincloth; Girdle;
Kusur dedektörü: Defect detector
Ribbon; Band; Waistcloth
Kusur düzeltme: Defect correction
Kuşak açıklığı: Band gap
Kusur içerikliyarı iletken: Defect Kuşak aralığı (erk): Band gap
semiconductor
Kuşak dikişi: Girth seam
Kusur örtme özelliği (seramik sırı):
Healing power Kuşak geçili süzgeç: Bandpass filtre
Kusur sezici: Defect detector Kuşak geçişi (optik/elektronik süzgeç):
Bandpass
Kusur sezme: Defect detection
Kuşak genişliği (fiz.): Bandwidth
Kusur yakma: Scarfing
Kuşak görünge: Band spectrum
Kusurlu: Defective; Faulty; Imperfect
Kuşak iz: Band mark
Kusurlu camı düzeltme: Salvaging
Kuşak kenarı erki (fiz.): Band edge energy
Kusurlu çubuk: Defective bar
Kuşak kuramı (fiz.): Band theory
Kusurlu evre: Defect phase
Kuşak modeli: Band model
Kusurlu gelişme: Agenesia
Kuşak yapısı: Band structure
Kusurlu görme (tıp): Ametropia
Kuşak yoğunluğu: Band density
Kusurlu kapanış (diş): Malocclusion
Kuşakcıklar (örüt kayması): Microbands
Kusurlu kristaller: Imperfect crystals
Kuşaklama: Bracing
Kusurlu örütler: Imperfect crystals
Kuşaklama (cam): Banding
Kusurlu sac: Defective sheet Kuşaklanma (çelik): Banding
Kusurlu ürün: Defective product Kuşaklar (erk kuşakları) (fiz.): Bands
Kusurlu yapı: Defect structure (energy bands)
Kusurlular: Rejects Kuşaklı: Striped; Ribbed; Banded
Kusursuz: Perfect Kuşaklı içyapı: Banded microstructure
Kusursuz elmas: Paragon Kuşaklı kil: Illite
Kusursuz gaz: Perfect gas Kuşaklı kumlama: Belt sanding
Kuş (terzilik): Gusset Kuşaklı yapı: Banded structure

458
Kuşaksız Kuvvet ölçme

Kuşaksız: Beltless; Ungirt Kutup boru hattı: Arctic pipeline


Kuşat(ıl)ma: Enclosure Kutup tuncu: Arctic bronze
Kuşat(ıl)mış: Encircled Kutup vidası: End screw
Kuşatık: Enveloped; Encircled Kutuplu: Polar
Kuşatık evre: Enveloped phase Kutupsal: Polar
Kuşatık parçacık: Enveloped particle Kutuya koyma: Canning
Kuşatık tane: Encircled grain Kuvars: Silex; Quartz
Kuşatma: Encirclement; Envelopment Kuvars bileşimli: Quartziferous
Kuşe kağıt: Glossy paper Kuvars camı: Silica glass (=Quartz glass);
Kuşet (tren): Berth Quartz glass
Kuşkonmaz asidi: Aspartic acid Kuvars fırını: Quartz furnace
Kuşkusuz: Questionless; Without doubt Kuvars halojen lâmbası: Quartz halogen
Kuşpalazı (tıp): Diphteria lamp
Kuştüyleri (iç yapı hatası-seramik): Kuvars katmanlı hematit: Itabarite
Feathers Kuvars kristali: Quartz crystal
Kuştüyü cevheri: Feather ore Kuvars kristalli monitör: Quartz-crystal
Kuştüyü taraması (seramik): Feather monitor
combing Kuvars maçalar (döküm): Quartz cores
Kuştüyümsü beynit: Feathery bainite Kuvars örütü: Quartz crystal
Kuşuni renkli (yet b.): Mesocratic Kuvars saati: Quartz clock
Kutnahorit (yer b.): Kutnahorite Kuvars tozu hastalığı (tıp): Silicosis
Kutnu: Silkaline (=Silkolene) Kuvarslı: Quartziferous
Kutta-Toukowskt kanıtsavı: Kutta- Kuvarzit: Quartzite
Toukowskt theorem Kuvvet: Force
Kutter formülü: Kutter’s formula Kuvvet alanı: Field of force
Kutu: Box; Bin; Canister Kuvvet birimi: Unit of force
Kutu fırın: Box furnace; BoxKiln Kuvvet çizgisi: Line of force
Kutu geçi: Box-pass Kuvvet değişimi mikroskopisi: Force
Kutu kamera: Box camera modulation microscopy
Kutu paso: Box-pass Kuvvet döngüsü: Moment of force
Kutu profil: Hollow section Kuvvet fonksiyonu (mat.): Power
Kutu yükleme: Box charging function
Kutuda tavlama: Pot annealing Kuvvet hapı: Pep pill
Kutuda tavlanmış: Box annealed Kuvvet ilacı: Tonic
Kutuda toz dövmesi (Be): Canned- Kuvvet merkezi: Power centre
powder forging Kuvvet mikroskopisi: Force microscopy
Kutu-kutu geçisi: Box-box pass Kuvvet momenti: Torque; Moment of
Kutu-kutu pasosu: Box-box pass force
Kutup (fizik): Pole Kuvvet ölçme: Dynamometry

459
Kuvvetler çokgeni Küçük iz sertliği

Kuvvetler çokgeni: Polygon of forces Kuzguni kara: Jet-black


Kuvvetli: Energetic; Strong Kuzu kürkü: Budge; Krimmer
Kuvvetli asit: Strong acid Kuzu yünü: Lamb’s wool
Kuvvetli ışıkla aydınlatma: Küba demiri: Mayari iron
Transillumination Küçücük: Tiny; Fine
Kuvvetli ışıtan: Transilluminator Küçücüklük: Fineness
Kuvvetli patlayıcı madde: High explosive Küçük: Little; Minor
Kuvvetölçer: Dynamometer Küçük atardamar (tıp): Arteriole
Kuyruk: Tail Küçük azı dişine ilişkin (tıp): Premolar
Kuyruk (cam bozukluğu): Tail Küçük bahçe küreği: Trowel
Kuyruk halatı: Tail rope Küçük birikim: Microsegregation
Kuyruk ucu: Tag (=Interdendritic segregation coring)
Kuyruklu düğme (cam hatası): Stringy Küçük birikinti: Microsegregate
knot Küçük boyuta indirgenmiş fotoğrafçılık:
Kuyruklu yıldız kuyrukları Microphotography
(Metalografi): Comet tails Küçük cam şişe (tıp): Ampule
Kuyruksokumu kemiği (tıp): Sacrum Küçük çan (y. fırın): Small bell
Kuyruksuz uçurtma: Parakite Küçük çember (küre kesiti): Small circle
Kuytu yer: Nook Küçük çengel: Barbule
Kuyu: Circular pit; Well; (maden) Pit; Küçük çengelli olta: Gang hook
(yer b.) Borehole
Küçük demet (lif): Roving
Kuyu açma (mad.): Shaft drilling
Küçük depo: Bin
Kuyu açma donanımı (petrol): Rig
Küçük dil: Languet
Kuyu başı: Pit top
Küçük dil (tıp): Uvula
Kuyu çıkrığı: Sweep
Küçük dil ameliyatı (tıp): Uvulectomy
Kuyu dibi: Pit bottom
Küçük dişli: Pinion
Kuyu pompası: Sump pump
Küçük dişli (tıp): Microdont
Kuyu-fırın: Pit-furnace
(Microdontic)
Kuyu-fırın kapağı: Pit cover
Küçük dümbelek: Taborine
Kuyu-fırında tavlama: Pit soaking
Küçük filika: Yawl
Kuyumcu: Jeweller; Goldsmith
Küçük flüt: Tonette
Kuyumcu emayesi: Jeweller’s enamel
Küçük gözenekler oylumu (<12nm):
Kuyumcu harcı: Jeweller’s cement Micropore volume
Kuyumcu kırmızısı: Jeweller’s rouge Küçük gözeneklilik: Microporosity
Kuyumcu merceği: Loupe Küçük harf: Minscule; Letteret
Kuyumcu şapı: Jeweller’s borax Küçük hastane: Infirmary
Kuyumcu tartısı: Troy weight Küçük iğ: Pirn
Kuyumcu tutkalı: Jeweller’s cement Küçük iz sertliği: Micropenetration
Kuyumculuk: Jewellery hardness

460
Küçük iz sertlikölçeri Kükürt asidi (kim.)

Küçük iz sertlikölçeri: Micopenetration Küçük taneli alumina: Microcrystalline


tester alumina
Küçük kabarcık (cam): (<0.2mm) Fine Küçük taneli içyapı: Small grained
seed microstructure; Fine grained
Küçük kabarcık (tıp): Phlyctena microstructure
Küçük kadırga: Galiot Küçük taneli sıkma grafit: Fine-grain
extruded graphite
Küçük kafalı (tıp): Microcephalic
Küçük tava: Pannikin
Küçük kafalılık (tıp): Microcephalism
Küçük tokmak (dövme): Pin rammer
Küçük kafataslı: Microcephalic (=Pegging rammer)
Küçük kafataslılık: Microcephalism Küçük toprak kap: Pipkin
Küçük kalkan: Buckler Küçük uzun kabarcık (cam): Blibe; Small
Küçük kapaç: Valvelet elongated bubble
Küçük kapalı kamyon: Panel truck Küçük yassı şişe: Flasket
Küçük kapalı minibüs: Panel van Küçük yastık: Pad
Küçük kesim: Microdissection Küçük yüzey çöküntüsü (cam): Deep-
Küçük kesitli raylar: Light rails optic
Küçük köy: Hamlet Küçükakım göstergesi: Galvanoscope
Küçük kulplu bardak: Noggin Küçükakım ölçümü: Galvanometry
Küçük leke: Fleck Küçükakımölçer: Galvanometer
Küçük mutfak: Kitchenette Küçükce: Minor
Küçük nesne fotografı: Microphotograph Küçülen: Decrescent
Küçük numune: Spot sample Küçültme: Size reduction; Minimization;
Fining; Reduction
Küçük org: Melodeon; Harmonium
Küçültme borusu: Reduction pipe
Küçük ölçekli biyolojik yüzey özellikleri:
Surface microbiological properties Küçültme dişlisi: Reduction gear
Küçük ölçekli mekanik yüzey özellikleri: Küçültme makarası: Reduction pulley
Surface micromechanical properties Küçültme oranı: Reduction ratio
Küçük parça: Dribblet; Shred; Dot Küçültme ölçeği: Reduction scale
Küçük parçacık: Molecule Küçültücü mercek/ayna: Reducing glass
Küçük parmak: Little finger Küçültülmüş: Minimized
Küçük pota: Pony ladle Küçültülmüş pullanma (galvanizleme):
Küçük profiller: Small sections Minimized spangle
Küçük salata kâsesi (cam): Nappy Küf: Fungus; Mildew
Küçük sandal: Cog Küf asidi: Gibberellic acid
Küçük soğurum: Microabsorption Küf özü: Fumagilin
Küçük tane: Fine-grain Küflü: Fungous
Küçük tanecik ölçer: Eriometer Küftozu: Ferbam
Küçük taneli: Microcrystalline; (içyapı) Kükürt: Sulfur (=Sulphur); Sulphur
Small grained; Fine-grained Kükürt asidi (kim.): Thio acid

461
Kükürt baskı Kül kovası

Kükürt baskı: Sulphur print (Baumann Kükürtlü: Thionic; Sulphurous; Thio-


print) Kükürtlü aldehit: Thioaldehyde
Kükürt baskısı alma (çelik): Sulphur Kükürtlü arsenik: Realgar
printing
Kükürtlü asitler: Thionic acids
Kükürt çarpraz bağlanımı: Sulphur
crosslinking Kükürtlü bakır külçesi: Copper matte
Kükürt çiçekleri (kükürt tozu): Flowers Kükürtlü Bessemer külçesi: Bessemer
of sulphur matte
Kükürt çimentosu: Sulphur cement Kükürtlü doğal gas: Sour gas
Kükürt denetimi (kupol): Sulphur control Kükürtlü gaz: Sulphurous gas
Kükürt dolgulu ürün: Sulphur- Kükürtlü kolay işlenir çelikler:
impregnated product Resulphurized free machining steels
Kükürt giderici: Desulphurizer Kükürtlü kurşun: Galenite (=Galena)
Kükürt giderme (çelik): Desulphurization Kükürtlü kurşunlu çelikler: Leaded
resulphurized steels
Kükürt giderme borusu:
Desulphurization lance Kükürtlü kurşunlu otomat çelikleri:
Resulphurized, rephosphorized free
Kükürt giderme tesisi: Desulphurization machining steels
plant
Kükürtlü küke (Cu): Matte
Kükürt ikioksit: Sulphur dioxide
Kükürtlü külçe: Matte
Kükürt ikioksit eşçoğuzu: Sulphur
dioxide copolymer Kükürtlü külçe izabesi: Matte smelting
Kükürt karaciğeri: Liver of sulphur Kükürtlü otomat çelikleri: Resulphurized
free machining steels
Kükürt kubbe (mağnezyum dökümü):
Sulphur dome Kükürtlü sirke asidi: Thioacetic acid
Kükürt külçesi: Brimstone Kükürtlü siyanür: Thiocyanate
Kükürt lekesi (metal yüzey): Sulphur Kükürtlü siyanür asidi: Thiocyanic acid
stain Kükürtlü siyanür kökü: Thiocyano radical
Kükürt noktası: Sulphur point Kül: Ash; Calx; Cinder
Kükürt renkli: Sulphur coloured Kül belirleme: Ash determination
Kükürt üçoksit: Sulphur trioxide Kül bileşeni: Ash constituent
Kükürt üçoksit: Sulphuric Kül bunkeri: Ash bunker
anhydride(=Sulphur trioxide) Kül curuf: Dross
Kükürte ilişkin: Thionic Kül curuf çekme: Drossing
Kükürtle sertleştirme (kauçuk): Kül çukuru: Ash pit
Vulcanization
Kül grafit karışımları: Ash graphite
Kükürtleme: Vulcanization mixtures
Kükürtlendirme (lastik): Sulphur Kül içeriği: Ash content
vulcanization
Kül kabı: Cinerarium
Kükürtlenme: Sulphurization; (metal
yüzey) Sulphidation; (sır bozukluğu) Kül kapağı: Ash door
Sulphuring (=Starring, feathering) Kül kovası: Ash bucket

462
Kül oluğu Küpsel bor nitrür takımları

Kül oluğu: Ash chute Küme (mat.): Set


Kül rengi: Gray (=Grey) Küme durumu: State of aggregation
Kül renkli: Ashen Küme etkileşimi çarpanı: Group-
Kül sandığı: Ash box interaction parameter
Kül suyu: Lixivium; Lye Küme karbür: Massive carbide
Kül tablası: Ashtray Küme katkı çarpanı: Group-contribution
parameter
Kül tavası: Ash pan
Kümeleme: Piling
Kül vagonu: Ash car
Kümelenik: Clustered
Kül yosunu: Barilla
Kümelenik kusurlar: Clustered defects
Külah (y. fırın): Bell
Kümelenme: Clustering; Conglomeration
Külahımsı: Mitral
Kümeler kuramı (mat.): Set theory
Külbütör: Rocker
Kümeli: Tufted
Külbütör çubuğu (cam): Push rod
Kümeli hadde: Cluster mill; Cluster
Külbütör yatağı (oto.): Rocker bearing rolling mill
Külçe: Ingot; Bullion; Lump Kümeli merdaneli hadde: Roll cluster mill
Külçe bakır: Ingot copper Kümes: Pen; Henhouse (=Hennery);
Külçe cam: Chunk glass Hennery
Külçe çatlağı: Ingot crack Künk: Pipe
Külçe demir: Cold pig; Ingot iron Küp: Jar; Cube
Külçe dökümü: Ingot casting Küp dokusu: Cube texture
Külçe dövme: Ingot forging Küp düzlemleri: Cubic planes
Külçe kalay: Black tin Küp kenarları: Cube edges
Külçe pirinç: Ingot brass Küp köşeleri: Cube corners
Külçe sac: Black sheet Küp merkez atomu: Cube centre atom
Külçeleme: Balling Küp merkezi: Cube centre
Külçeleme fırını: Balling furnace Küp olmayan: Noncubic
Külçeleme tamburu: Balling drum Küp olmayan kristal: Noncubic crystal
Külde soğutma: Ash cooling Küp olmayan örüt: Noncubic crystal
Külhan: Grate room Küp örgüsü: Cube texture
Külhan ağzı: Stokehole Küp örütlü: Cubic
Küllen(dir)me: Scorification Küp süzgeçler (optik): Filter cube
Küllük: Ash pan; Cinerarium; Ashery Küp yönleri: Cubic directions
Külot: Underpants; Pants Küpe: Eardrop; Earring
Kültür (tıp): Culture Küplü: Cubic
Kültür dolabı (tıp): Incubator Küpsel: Cubic
Külünk: Tommy bar Küpsel bor nitrür: Cubic boron nitride
Küme: Bunch; Group; Tuft; Batch; Pile; (CBN)
Troop; Cluster; Aggregate; Agglomerate; Küpsel bor nitrür takımları: Cubic boron
Bank nitride tools

463
Küpsel dizgeler Kürk kaplama

Küpsel dizgeler: Cubic systems Küresel dökme demir: Ductile iron


Küpsel elmas: Diamond cubic Ductile cast iron; Nodular iron; Ductile
cast iron; Nodular cast iron
Küpsel evreler: Cubic phases
Küresel dökme demir merdane: Ductile
Küpsel ferritler: Cubic ferrites
iron roll; Nodular cast iron roll
Küpsel karbür: Cubic carbides
Küresel eklem: Knuckle-joint
Küpsel nitrürler: Cubic nitrides
Küresel geometri (geom): Spherical
Küpsel örüt: Cubic crystal geometry
Küpsel örüt dizgesi: Cubic crystal system Küresel gösterim (örüt bilimi): Spherical
Küpsel sıkı istifli: Cubic close packed projection
Küpsü kırılma (cam): Dice Küresel grafit: Nodular graphite;
Kürdan: Toothpick Spheroidal graphite
Küre: Orb; Sphere Küresel grafitli dökme demir: Spheroid
Küre yatak (mak.): Spherical bearing cast iron; Spheroidal graphitic cast iron
Kürecik: Bead; Globula Küresel kesme (geom): Spherical sector
Kürek: Shovel; Oar; Spade; Scull Küresel kolayerir içyapı: Spheroidal
eutectic microstructure
Kürek kemiği (tıp): Blade bone; Scapula
Küresel konaçlar (geom): Spherical
Kürek kemiği ağrısı (tıp): Scapulalgia coordinates
Kürek kemiği çıkarma ameliyatı (tıp):
Küresel ötektik içyapı: Spheroidal eutectic
Scapulectomy
microstructure
Kürek kemiğinin kaburgalara
Küresel sapınç (optik): Spherical
tutturulması (tıp): Scapulopexy
aberration
Kürek palası: Blade
Küresel sapınçsız mercek: Aspheric lens
Kürekli yarış kayığı: Scull
Küresel sementit: Spheroiditic cementite
Kürekli yükleyici (mak.): Shovel loader (=Spheroidal cementite); Spheroidal
Küreleş(tir)me (çelik): Globularization cementite; Globular cementite
(=Spherodization) Küresel trigonometri (geom): Spherical
Küreleşmiş karbür: Spheroidized carbide trigonometry
Küreme: Shoveling Küresel üçgen (geom): Spherical triangle
Küremsi: Spheroid; Globoid; Spherulite; Küresel valf: Ball valve
Spheroidite
Küreselleşmiş perlit: Spheroidized pearlite
Küremsi grafitli dökme demir:
Küreselleştirilmiş çelik: Spheroidized
Spherulitic graphite cast iron (=Ductile
steel
cast iron); Spherulitic graphite iron
Küreselleştirme: Nodulizing
Kürer taşıyıcı (maden): Scraper conveyor
Küresel: Nodular; Spherulitic; Globular; Küreselleştirme (ısıl işlem):
Orbicular; Spherical; Spheroidal Spheroidizing; Spheroidization
Küresel (grafitli) dökme demir: Nodular Küriyum: Curium
cast iron (=Nodular iron) Kürk: Fur; Peltry; Pelage
Küresel bağlantı: Knuckle-joint Kürk kalpak: Busby
Küresel çokgen (geom): Spherical polygon Kürk kaplama: Furring

464
Kürklü elbise Kütük dökümü

Kürklü elbise: Pelisse Kütle kalıplaması: Bulk-moulding


Kürleme: Curing Kütle koruma yasası: Law of conservation
Kürleme hızı: Curing rate of mass
Kürleme reçinesi: Curing resin Kütle merkezi: Barycentre
Kürleme süreçleri: Curing processes Kütle özeği: Barycentre
Kürleme süresi: Curing time Kütle saçılımı: Mass scattering
Kürtaj (tıp): Abortion Kütle sakınımı yasası: Law of
Küskü: Crowbar; Handspike conservation of mass
Küskü (kalay kaplama yunağı): Scruff Kütle sayısı: Mass number; Nucleon
number (=Mass number)
Küspe: Oil cake
Küştere: Rabbet plane; Jack plane Kütle soğurum katsayısı: Mass absorption
coefficient
Küt: Snub
Kütle soğurumu: Mass absorption
Küt beden: Pyknic
Kütle spektrografı (fiz.): Mass
Küt burun rende: Bullnose
spectograph
Küt çıkıntı: Stub
Kütle spektrografisi: Mass spectography
Küt kaynak: Butt weld
Kütle spektrometresi (fiz.): Mass
Kütle: Mass; Body spectrometer
Kütle akışı: Mass flow Kütle spektroskobu (fiz.): Mass
Kütle akışı denetimi: Mass flow control spectroscope
Kütle aktarımı: Mass transfer Kütle yitimi: Loss of mass
Kütle birimi: Mass unit Kütle-erke denklemi (E=mc2): Mass-
Kütle çekimi: Gravitation energy equation
Kütle denkliği: Mass balance Kütle-eylem dengeleri: Mass-action
Kütle devinimi: Mass action; Mass equilibrium
movement Kütleler etki yasası: Law of mass action;
Kütle eksiği: Mass defect; Mass effect Mass action law
Kütle görünge çizimi: Mass spectography Kütlesel aşınma: Bulk erosion
Kütle görünge gözlemi (fiz.): Mass Kütlesel çekim: Gravitation
spectroscopy Kütlesel haritalama: Mass mapping
Kütle görünge ölçümü (fiz.): Mass Kütlesel soğurum: Mass absorption
spectrometry (MS)
Kütleşme (göze çekirdeği): Pyknosis
Kütle görüngegözleri: Mass spectroscope
Kütük: Trunk; Billet; Block
Kütle görüngeizleri: Mass spectograph
Kütük bağı (kereste): Timber set
Kütle görüngeölçeri: Mass spectrometer
Kütük boyu (metal): Billet length
Kütle görüngesi (fiz.): Mass spectrum
Kütle kalınlığı: Mass thickness Kütük büyüklüğü: Billet size
Kütle kalınlığı zıtlığı: Mass-thickness Kütük döküm hızı: Billet casting speed
contrast Kütük döküm makinesi: Billet caster;
Kütle kalıplama bileşiği: Bulk-moulding Billet casting machine (= Billet caster)
compound (BMC) Kütük dökümü: Billet casting

465
Kütük haddesi

Kütük haddesi: Billet mill


Kütük imleme: Billet marking
Kütük kelepçesi: Dog
Kütük kısgacı: Dog
Kütük makası: Billet shears
Kütük markalama: Billet marking
Kütük markalama makinası: Billet
marking machine
Kütük salı (çift tekneli yelkenli):
Catamaran
Kütük sandal: Piragua
Kütük tav ocağı: Billet re-heating furnace
Kütük üretimi: Billet production
Kütük vagonu: Billet car
Kütük yerleştirme: Billet handling
Kütük yerleştirme dizgesi: Billet handling
system
Kütük yüzeyi: Billet surface
Kütük(metal): Billet
Kütüphane: Library
Küvet: Tub; Bathtub
kX birimleri (KX = 100.202 pm ): kX
units
Kyoger-Vink simgelemesi: Kyoger-Vink
notation

466
L
L-ışınımı: L-radiation Lakton (kim.): Lactone
L- dopa (parkinson ilacı): L-dopa Laktoz: Sugar of milk; Milk sugar; Lactose
Labirent: Maze Lal: Vermeil
Lâboratuar: Laboratory Lâl taşı: Garnet
Laboratuar camı: Chemical glass Lal yakut: Balas ruby
Laboratuar ısılçiftleri: Laboratory Lale vazosu: Tulip vase
thermocouples
Lalende gözesi: Lalende cell
Laboratuar numunesi: Laboratory sample
Lâma: Fish plate; Flat rod; Lath
Laboratuar şişesi: Laboratory bottle
Lâma civatası: Fishbolt
Laboratuar terazisi: Chemical balance
Lâma eki: Fish joint
Laboratuar türü ışık mikroskobu:
Laboratory light mixroscope Lamagal (%40 Al2O3 + %60MgO):
Labradorit: Labradorite Lamagal
Lacivert: Indigo blue; Cerulean; Navy blue Lamalar (metal): Flats
Lâciverttaş: Lapis lazuli; Lazurite Lâmba: Lamp
Laçkalama: Unscrewing Lâmba isi: Carbon black; Lampblack
Laetril: Laetrile Lâmba karası: Lampblack
Laevulinik asit: Laevulic acid (=Laevulinic Lâmba şişesi: Lamp glass
acid) Lamba ve zıvana: Tongue-and-groove
Lager (bira türü): Lager joint
Lağım: Sewage; Sewer Lambda noktası: Lambda point
Lağım atma (madencilik): Well blasting Lambert (parlaklık birimi): Lambert
Lağım barutu (maden): Blast powder; Lambert yasası: Lambert’s law
Blasting powder Lambert’in aydınlatma yasası: Lambert’s
Lağım borusu: Waste pipe law of illumination
Lağım pisliği: Sewage Lamberton haddesi: Lamberton mill
Lâhit: Sarcophagus Lambri: Wainscott
Lâhza: Moment Lambri kaplama: Wainscotting
Laist-Cooper süreci: Laist-Cooper process Lâme (kumaş): Lamé
Lâk: Lac; Lacquer Lame değişmezi: Lame’s constant
Lâk kürleme fırını: Lacquer curing Laminasyon: Lamination
furnace
Laminat: Laminate
Lake: Lacquer; Lac
Lâklama: Lacquering Laminat boşluğu: Laminate void
Lâklı: Lacquered Laminat katmanı: Laminate ply; Lamina
Lâklı teneke: Lacquered tin plate Lamine cam: Laminated glass; Laminated
safety glass (=Laminated glass)
Lakolit (yerb.): Laccolith
Laktam (kim.): Lactam Lamine düz cam: Laminated sheet glass
Lâktat: Lactate Lamine telli cam: Laminated wire glass
Lâktaz: Lactase Lamonit: Laumonite
Laktik asit: Lactic acid Lampadit: Lampadite
Laktik hidrojen çıkartan enzim: Lactic Lamprofilit: Lamprophyllite
dehydrogenase (LDH) Lanarkit: Lanarkite
Landau’nun üstünakışkanlık yasası Laterna

Landau’nun üstünakışkanlık yasası: Lantanit: Lanthanide


Landau’s superfluidity theory Lantanür: Lantanite
Lane süreci: Lane’s process Lantanür dizisi: Lanthanide series
Lang yöntemi( x-ışınları): Lang method Lantanür elementleri: Lanthanide
Langbeynit: Langbeinite elements
Langelier imleci: Langelier index Lanz perlit demiri: Lanz Perlit iron
Langerhans adacığı (pankreas): Lanz perlit süreci: Lanz pearlite process
Langerhans Islet Lapa: Flummery; Mash; Pap
Langevin işlevi: Langevin function Lâpa (ecz.): Magma
Langevin türü piezoelektrik-titretici: Lapa yenimi: Poultice corrosion
Langevin-type piezoelectric vibrator Laplace denklemi: Laplace equation
Langhan gözeleri (tıp): Langhans’ cells Laplace işlem simgesi (Ñ2): Laplace
Langley (güneş ışınlama birimi): Langley operator
Langmuir alanları: Langmuir sites Larenjit (tıp): Laryngitis
Langmuir delik doldurması: Langmuir Larson-Miller çarpanı (sürünme):
hole filling Larson-Miller parameter
Langmuir denklemi: Langmuir equation LAS dizgesi: LAS (LiO2-Al2O3-SiO2)
Langmuir gözenekcikleri: Langmuir system
microvoids Lastik: Gum
Langmuir sığası: Langmuir capacity Lastik (oto): Tire
Lanolin: Wool fat; Lanoline Lâstik ayakkabı: Gumshoe
Lantan: Lanthanum Lastik başlı çekiç: Mallet
Lantan altıborür: Lanthanum hexaboride Lastik boru: Rubber piping
Lantan altıborür filamanı: Lanthanum Lastik boru kıskacı: Pinchcock
hexaboride filament Lastik damağı (oto): Tire bead
Lantan aluminat: Lanthanum aluminate Lastik hortum: Rubber hose
Lantan aluminat örüt yapısı: Lanthanum Lastik kalıp: Rubber mould
aluminate crystal structure Lastik kaplanmış: Rubber coated
Lantan aluminyum altkatmanı: Lastik mühürle desenleme (cam): Stamp
Lanthanum aluminium substrate etching
Lantan bromür: Lanthanum bromide Lâstik otu: Guayule
Lantan dizisi: Lanthanide series Lâstik otu kauçuğu: Guayule rubber
Lantan dizisi metalleri: Lanthanide Lastik sünger: Sponge rubber
metals Lastik şişirme (oto): Tire inflation
Lantan dizisi ögeleri: Lanthanide Lastik tekerlekli araçlar: Rubber-wheeled
elements vehicles
Lantan florür: Lanthanum fluoride Lastik tırtılı (oto): Tread
Lantan hidroksit: Lanthanum hydroxide Lastik yaması: Rubber plate
Lantan iyodür: Lanthanum iodide Lastik zinciri (oto): Tire chain
Lantan klorür: Lanthanum chloride Lata: Batten; Stud; Slat
Lantan oksit: Lanthanum oxide Lateks: Latex
Lantan perklorür: Lanthanum Laterit (Limonit ve aluminyum üçhidrat
perchloride karışımı): Laterite
Lantan titanat: Lanthanum titanate Laterna: Hand organ

468
Laue bezemesi (x-ışınları) Ledebüritli dökme demir
Laue bezemesi (x-ışınları): Laue pattern Lazer Raman spektroskopisi: Laser-
Laue bölgeleri: Laue zones Raman spectroscopy
Laue çizgesi (x-ışınları): Laue diagram Lazer saçılımı: Laser scattering
Laue denklemleri (x-ışınları): Laue Lazer taraması: Laser scanning
equations Lazerle bombardıman: Zapping
Laue geri yansı(t)ma yöntemi (x-ışınları): Lazerli delme: Laser drilling
Laue back reflection method Lazerli frezeleme: Laser milling
Laue kamerası (x-ışınları): Laue camera Lazerli ısıl işlem: Laser heat treating
Laue koşulları (x-ışınları): Laue Lazerli işleme: Laser-beam machining
conditions Lazerli kaynaklama: Laser-beam welding
Laue x-ışınları kırınım fotoğrafı: Laue Lazerli kesme: Laser-beam cutting
x-ray diffraction photograph
Lazerli mikrosonda: Laser microprobe
Laue yöntemi (x-ışınları): Laue method
Lazerli nokta kaynaklaması: Laser spot
Lauth haddesi: Lauth mill welding
Lâv: Lava Lazerli salım görünge çözümlemesi:
Lavabo: Sink; Washbasin; Washbowl; Laser emission spectrum microanalysis
Lavatory Lazerli talaşlı işleme: Laser machining
Lavaj tesisi: Launder Lazerli tornalama: Laser turning
Lavanta: Lavender Lazulit: Lazulite
Lavanta kesesi: Sachet Lazurit: Lazurite
Lavanta yağı: Lavender oil LD çelik yapımı süreci: LD steelmaking
Laves evreleri (metal): Laves phases process
Lâvman: Enema LD dönüştürgeci: LD converter
Lâvman sıvısı (tıp): Enema LD konvertörü (çelik): LD converter
Lavoisier ve Laplace yasası: Lavoisier and LD süreci (çelik): LD process
laplace law LD-AC süreci (çelik): LD -AC process
Laxal süreci: Laxal process Le Chatelier kuralı: Le Chatelier’s
Lazer: Laser principle
Lazer camı: Laser glass Leckie süreci: Leckie process
Lazer Doppler kuralı: Laser Doppler Leclanche gözesi: Leclanche cell
principle Lecoca deneyi: Lecoca test
Lazer ışığı: Laser light Lecromelt potada arıtma süreci:
Lazer ışını: Laser-beam Lecromelt ladle refining process
Lazer ışınımı: Laser radiation Ledebürit (beyaz d.d.): Ledeburite
Lazer ışınlı uyarılmış akım: Laser beam- Ledebürit biçimseli: Ledeburite
induced current morphology
Lazer kararması (seramikler): Laser Ledebürit dönüşümü: Ledeburite
extinction transformation
Lazer kaynağı: Laser weld Ledebürit oluşumu: Ledeburite formation
Lazer parlama yöntemi (seramikler): Ledebürite ilişkin: Ledeburitic
Laser flash method Ledebüritli: Ledeburitic
Lazer penceresi gereçleri: Laser window Ledebüritli dökme demir: Ledeburitic
materials cast iron

469
Ledhilit Levha makas baskısı

Ledhilit: Leadhillite Lekelenebilirlik: Stainability


Ledloy çelikleri: Ledloy steels Lekele(n)me (metal): Tarnishing
Lee-White deneyi (tıp): Lee-White test Lekeli humma (tıp): Typhus
Leğen: (vücut) Pelvis; Pan; Water-bowl; Lekeli yüzey (metal): Tarnished surface
Basin; Pelvic; (aygıt) Washtub Lekemsi görüntü: Checker pattern
Leğen bağırsağı (tıp): Pelvic colon Lekesiz: Stainless
Leğen boşluğu: Pelvic cavity Lema: Shimmering
Leğen kuşağı kemikleri (tıp): Pelvic arc Lenf (tıp): Cell fluid
bones (=Pelvic girdle) Lenf damarları bilimi (tıp): Lymphatics
Leğen yangısı (tıp): Pyelitis Lenf guddesi (tıp): Lumph gland
Leğenin alt bölümü (tıp): Perineum (=Lymph node )
Lehim: Solder Lenf guddesi (tıp): Lymph node
Lehim bağlantıları: Solder joints Lenfa (tıp): Lymph
Lehim çubuğu: Solder rod Lenfoma (tıp): Lymphoma
Lehim daldırması: Solder dip Lenfositoz (akkan gözesi çoğalması)
Lehim eritkeni: Solder flux (tıp): Lymphocytosis
Lehim gevrekleşmesi: Solder Lenger takımı: Anchorage
embrittlement Lennard-Jones çarpanları: Lennard-Jones
Lehim gözlüğü: Solder glasses parameters
Lehim macunu: Solder paste Lente: Guy; Backstay
Lehim metalleri: Solder metals Leonhardt çizelgesi (x-ışınları):
Lehim pastası: Paste solder Leonhardt chart
Lehim sonrası temizliği: Postsolder Lepidokrosit: Lepidochrosite
cleaning Lepidolit: Lepidolite
Lehimci lehimi: Plumber’s solder Lepleme: Lapping
Lehimleme: Soldering Lepton (atom): Lepton
Lehimleme eritkenleri: Soldering fluxes Leş: Carcass
Lehimleme ocağı: Soldering furnace Leş yiyen (kuş): Scavenger
Lehimleme yöntemleri: Soldering Leşkokusu: Codaverine
methods Levazım: Stores
Lehimlenebilir: Solderable Levazım birliği: Quartermaster unit
Lehimlenebilirlik: Solderability Levazım deposu: Quartermaster depot
Lehimli bağlantılar: Soldered joints Levazım planı: Quartermaster plan
Leidie süreci: Leidie process Levazım sınıfı: Quartermaster corps
Leke: Blob; Smear; Mackle; Macula; Levazım subayı: Quartermaster
Tarnish; Stain; Spot; Streak Levha: Banner; Pane; Placard; Plate; Plate
Leke baskı: Aquatint armour
Leke giderici: Stain remover Levha doğrultucu: Plate leveller
Leke giderme: Stain removal Levha hadde ayağı: Plate rolling stand
Leke tutmaz: Stainproof Levha haddesi: Plate rolling mill; Plate
Lekeci kili: Fuller’s earth mill
Lekeci toprağı: Fuller’s earth Levha istifi: Plate stack
Lekelenebilir: Stainable Levha makas baskısı: Plate shear gag

470
Levha makası Lifli
Levha makası: Plate shears Lif çapı: Fiber diameter
Levha martensit (çelik): Plate martensite Lif çekme: Fiber pullout
Levha şeridi: Plate strip Lif çıkması: Fiber exposure
Levha üretimi: Plate production Lif demeti: Fiber bundle
Levha yığını: Plate stack Lif derişimi: Fiber concentration
Levhacık: Platelet Lif destek: Fibre reinforcement
Levhalı hematit: Jacutinga Lif destekli ısılplastik: Fiber-containing
thermoplastic
Levizit: Lewisite
Lif destekli karma: Fiber reinforced
Levulin: Levulin composite
Levülin asidi: Levulinic acid Lif destekli metal anayapılı karmalar:
Levye: Lever Fiber-reinforced metal matrix composites
Levy-Mises bağıntısı: Levy-Mises Lif destekli plastik: Fiber reinforced
relationship plastic (FRP)
Levy-Mises yoğrukluk denklemleri: Lif destekli plastik: Fiber-reinforced
Levy-Mises plasticity equations plastic (FRP)
Lewis asitleri ve bazları: Lewis acids and Lif destekli seramik anayapılı karmalar:
bases Fiber-reinforced ceramic matrix
Lewis-Randall yasası: Lewis-RandallLaw composites
Lexan: Lexan Lif dokusu: Fiber texture
Leylak rengi: Mauve Lif dolgu: Fiberfill
Lif doyum noktası: Fiber saturation point
Lezzet: Flavour
Lif eğirme: Fiber spinning
Lığ: Laterite; Sludge; Alluvion
Lif ekseni: Fiber axis
Lığlı: Alluvial
Lif evresi: Fiber phase
Lığlı bırakıntı: Alluvial deposit
Lif gerilimi: Fiber stress
Lığlı kil: Alluvial clay
Lif içeriği: Fiber content
Liberya cevheri: Liberian ore
Lif konumu: Fiber orientation
Libetenit: Libethenite Lif konumu/derişimi etkisi: Fiber
Libre (=453.6g): Pound orientation/concentration effect
Lidar: LIDAR (LIght raDAR) Lif köprüleme: Fiber bridging
Lider öncesi geçi (hadde): Strand pass Lif optik bilimi: Fiber optics
Lider öncesi paso (hadde): Strand pass Lif optik çiftleyici: Fiber optic-coupler
Lider paso (hadde): Leader pass Lif oylum oranı: Fibre volume fraction
Lidit (patlayıcı): Lyddite Lif püskürtme: Fibre blowing
Lidokeyn: Lidocaine Lif reçine oranı: Fibre-to-resin ratio
Lidya taşı: Lydian stone Lif sayısı: Fiber count
Lif: Fiber; String Lif yönü: Fiber direction
Lif ayrılması: Fiber debonding Lifcik: Microfiber; Fibril
Lif biçimli: Fibriform Lifcikleş(tir)me: Fibrilation
Lif boyu: Fiber length Lifle destekleme: Fiber reinforcement
Lif boyu etkisi: Fiber length effect Liflerarası örme (karma): Interply knitting
Lif bükülme esnemezliği: Fibre torsional Lifleşmemiş cam: Shot (=Slug)
rigidity Lifli: Filar; Thready; Fibrous

471
Lifli doku Litre

Lifli doku: Fibrous tissue Linolyum: Linoleum


Lifli kalsit: Satin spar Linotip: Letterpress; Linotype
Lifli kırılma: Fibrious fracture Linyin: Lignin
Lifli kırılma yüzeyi: Fibrious fracture Linyit: Cannel; Brown coal; Lignite
surface Linyit briketleri: Lignite briquettes
Lifli magnezyum silika: Agalite Linyit katranı: Bitumen tar
Lifli mağnezyum minerali: Palygorskite Linyit tıkızları: Lignite briquettes
Lifli refrakter karma yalıtımı: Fibrous Linz-Donowitz (LD) süreci (çelik): Linz-
refractory composite insulation (FRCI) Donowitz (LD) process
Lifli siloksikon: Fibrox Linz-Donowitz/ARBED-CNRM (LD/AC)
Lifli yalıtılmış mıknatıs teli: Fibrous süreci (çelik): Linz-Donowitz/ARBED-
insulated magnet wire CNRM (LD/AC) process
Lifli yapı: Fibrous structure Lionit: Lionite
Ligand: Ligand Lipaz: Lipase
Lignin (çoğuz): Lignin Lipid (tıp): Lipid
Ligroin (kuru temizleme): Ligroine Lipid ayrıştırıcı: Lipoclastic (=Lipolytic)
Likör: Liqueur Lipid yüzermesi: Lipid adsorption
Likör bardağı: Cordial glass Lipo asidi: Lipoic acid
Likör sürahisi: Captain’s decanter Lipoliz: Lipolysis
Liman: Port;Seaport; Harbour Lipoma: Lipoma
Liman kenti: Seaport Lipowitz alaşımı: Lipowitz’s alloy
Limana bağlı kalma (gemi): Mooring Lir: Lyre
Lime: Ribbon Lirkonit: Lirconite
Limon: Lemon Lisan: Language
Limon kromu: Lemon chrome Lisans: License
Limon özü: Limonene Lisans öğrencisi: Undergraduate
Limon sarısı: Citrine Lisans sahibi: Licensee
Limon tuzu: Sour salt; Citric acid Lisansüstü: Postgraduate
Limonit: Brown hematite; Limonite Lisansüstü diploması: Master’s degree
Limonitli demir cevherleri: Limonite iron Lisansüstü eğitimi: Postgraduate
ores education
Limozin: Limousine Lise: High school
Linalil asetat: Linalyl acetate Lisercik asit: Lysergic acid
Linalol: Linalol Lisin: Lysine
Linde kaynağı: Linde welding Lisozim: Lysozyme
Linde süreci: Linde process Liste: List; Listing
Linden (haşarat ve ot öldürücü): Lindane Lister hastalığı: Listeriosis
Lindholm deneyi (tıp): Lindholm test Litemi: Lithemia
Linin: Linin Litiofilit: Lithiophilite
Linkomisin: Lincomycin Litograf: Lithograph
Linnait: Linnaeite Litopon (ak boya): Litphopone
Linoleik asit: Linoleic acid Litre: Litre

472
Littleton yumuşama noktası (cam) Liyakat
Littleton yumuşama noktası (cam): Lityum kobaltit: Lithium cobaltite
Littleton softening point Lityum kromat: Lithium chromate
Litya: Lithia; Lithium oxide Lityum külçesi: Lithium ingot
Lityalı gereçler: Lithia materials Lityum mangan oksit: Lithium
Lityalı porselen: Lithia porcelain manganese oxide
Lityum: Lithium Lityum metaborat: Lithium metaborate
Lityum alaşımları: Lithium alloys Lityum molibdat: Lithium molybdate
Lityum alumina silikat: Lithium alumina Lityum nitrat: Lithium nitrate
silicate (LAS) Lityum nitrit: Lithium nitrite
Lityum aluminat: Lithium aluminate Lityum nitrür: Lithium nitride
Lityum aluminosilikat cam seramikler:
Lityum niyobat: Lithium niobate
Lithium aluminosilicate glass-ceramics
Lityum niyobit örüt yapısı: Lithium
Lityum aluminosilikat camları: Lithium
niobite crystal structure
aluminnosilicate glasses
Lityum aluminyum alaşımı: Lithium- Lityum oksit: Lithia; Lithium oxide
aluminium alloy Lityum oksit örüt yapısı: Lithium oxide
Lityum aluminyum döyterür: Lithium crystal structure
aluminium deuteride Lityum ortosilikat: Lithium orthosilicate
Lityum aluminyum hidrür: Lithium Lityum parçaları: Lithium chunks
aluminium hydride Lityum perklorat: Lithium perchlorate
Lityum amid: Lithium amide Lityum peroksit: Lithium peroxide
Lityum asetat: Lithium acetate Lityum selenit: Lithium selenite
Lityum azid: Lithium azide Lityum silikat: Lithium silicate
Lityum benzoat: Lithium benzoate Lityum silikat camları: Lithium silicate
Lityum bilyası: Lithium shot glasses
Lityum borohidrat: Lithium borohydrate Lityum sülfat: Lithium sulphate
Lityum bromür: Lithium bromide Lityum sülfür: Lithium sulphide
Lityum camları: Lithium glasses Lityum şeridi: Lithium ribbon
Lityum cevheri: Ambylgonite Lityum tantalat: Lithium tantalate
Lityum cevherleri: Lithium ores Lityum teli: Lithium wire
Lityum çubuğu: Lithium rod Lityum tetraborat: Lithium tetraborate
Lityum etoksit: Lithium ethoxide Lityum tetrabromonikelat: Lithium
Lityum ferrit: Lithium ferrite tetrabromonickelate
Lityum florür: Lithium fluoride Lityum tetrafloroborat: Lithium
Lityum fosfat: Lithium phosphate tetrafluoroborate
Lityum hidrat: Lithium hydrate Lityum tetrakloroaluminat: Lithium
Lityum hidroksit: Lithium hydroxide tetrachloroaluminate
Lityum ikisilikat: Lithium disilicate Lityum titanat: Lithium titanate
Lityum iyodat: Lithium iodate Lityum tozu: Lithium powder
Lityum iyodür: Lithium iodide Lityum tungstat: Lithium tungstate
Lityum karbonat: Lithium carbonate Lityum zirkonat: LithiumZirconate
Lityum klorür: Lithium chloride Lityum-çoğuz pili: Lithium-polymer
Lityum klorür çözümleci: Lithium battery
chloride analyzer Liyakat: Qualification

473
Lizardit Löokofan

Lizardit: Lizardite Lorandit: Lorandite


Lob: Lobe Lordoz (tıp): Lordosis
Lobcuk (tıp): Lobule Lorensiyum: Lawrencium
Loblin: Lobeline Lorentz alanı (fiz.): Lorentz field
Loblu (tıp): Lobed Lorentz değişmezi (fiz.): Lorentz constant
Loca deliği (gemi): Hawse Lorentz değişmezi (x-ışınları): Lorentz
Loca koltuğu (opera): Box seat factor (=Lorents constant)
Loder: Loader Lorentz dönüşümü (fiz.): Lorentz
Log (logaritma): Log transformation
Logaritma: Logarithm Lorentz işlevi: Lorentz function
Logaritma cetveli: Logarithmic table Lorentz kuvveti: Lorentz force
Logaritmasal: Logarithmic Lorentz merceği (e.mik.): LorentzLens
Logaritmik azalma: Logarithmic Lorentz mikroskopisi (TEM): Lorentz
decrement microscopy
logaritmik büyüme: Logarithmic growth Lorentz sayısı: Lorentz number
Logaritmik eğri: Logarithmic curve Lorentz ucaylama etmeni (x-ışınları):
Logaritmik gerinim: Logarithmic strain Lorentz-polarization factor
Logaritmik sürünme: Logarithmic creep Lorentz-Fitzgerald çekmesi: Lorentz-
Lokavt: Lockout Fitzgerald contraction
Lokma: Die; Morsel Lorentz-Lorentz eşitliği: Lorentz-Lorentz
expression
Lokma anahtar: Socket spanner; Socket
wrench Lorentz-Lorenz denklemi: Lorenz-Lorenz
equation
Lokma aynası: Die chuck
Lorik asit: Lauric acid (=Dodecanoic acid)
Lokma başlığı: Die box; Die head
Loril alkol: Lauryl alcohol
Lokma kalıbı: Die chaser
Lorionit: Laurionite
Lokma(tıp): Condyle
Lorit (Rutenyum ve Osmiyum sülfürü):
Lokman ruhu: Ether (=Ethyl ether)
Laurite
Lokomotif: Locomotive; Traction engine
Loschmidt değişmezi
Lombar (gemi): Porthole (= 2.68719 x 10 /m3): Loschmidt’s
Lomboz (gemi): Deadlight constant
Lomer-Cottrell dislokasyonları: Lomer- Losonit: Lawsonite
Cottrell dislocations Losyon: Lotion
Lomer-Cottrell durağan dislokasyonları:
Lowig süreci: Lowig process
Lomer-Cottrell sessile dislocations
Lök: Lute
Lomer-Cottrell engeli: Lomer-Cottrell
barrier Lökasit (tıp): Leucocyte
Lomer-Cottrell kilitleri: Lomer-Cottrell Lökoman (tıp): Leucomaine
locks Lökosidin (akyuvarları öldüren bakteri):
Lomit: Loomite (= Snofibre) Leucocidin
Longmaid-Henderson süreci: Longmaid- Lökosit (tıp): Leukocyte (=Leucocyte)
Henderson process Lökosit üretici: Vinblastine
Longwall yöntemi: Longwall method Lökün: Putty
Loran: Loran Löokofan: Leuocophane

474
Lös
Lös: Loess
Lösemi (tıp): Leukemia
Lösin: Leucine
Lösit: Leucite
Löşatelierit: Lechatelierite
LSD: Lysergic acid diethylamide (LSD)
LS-RIOR süreci (sünger demir):
LS-RIOR process
Luce-Rozan süreci: Luce-Rozan process
Ludwig deneyi: Ludwig test
Lumbago (tıp): Lumbago
Lusit: Lucite
Lutesyum: Lutetium (=Lutecium)
Lutesyum florür: Lutetium fluoride
Lutesyum iyodür: Lutetium iodide
Lutesyum klorür: Lutetium chloride
Lutesyum külçesi: Lutetium ingot
Lutesyum oksit: Lutetium oxide
Lutesyum talaşı: Lutetium chip
Lutesyum tozu: Lutetium powder
Luzonit: Luzonite
Lüder çizgileri: Lüder’s lines
Lüders kuşakları: Lüders bands (=Lüder’s
lines)
Lüks lambası camı: PressureLamp
chimney
Lüks moda: High-style
Lüle: Pipe; Lock; (sac) Tag
Lüleci çamuru: Pipe clay
Lületaşı: Sepiolite; Meerschaum
Lümen (ışık akısı birimi): Lumen
Lümisterol: Lumisterol
Lünker tozu: Exothermic powder
Lüstür (cam): Luster
Lütein: Lutein
Lüteolin: Luteolin
Lüzümsuz kağıt: Wastepaper
Lyman dizisi: Lyman series

475
M
Maaş: Salary; Pay Maça çökebilirliği: Core collapsibility
Maaş bordrosu: Payroll Maça çökmesi (döküm): Core crush;
Mablak: Spatula Crush
MacArthur-Forrest siyanür süreci (Au): Maça çubuğu: Core rod; Core spindle
MacArthur-Forrest cyanide process Maça delikleri: Core holes
MacArthur-Forrest süreci: MacArthur- Maça demiri: Core bar
Forrest process Maça demirleri: Core irons
MacDougall kavurma fırını: MacDougall Maça dolgusu: Core filler
roasting furnace Maça düzeneği: Core assembly
Mach (hız/ses hızı): Mach Maça feneri (döküm): Core arbor
Mach sayısı: Mach number Maça fıçısı: Core barrel
Machölçer: Machmeter Maça gözeneği: Core blow
Macht-Zehnder girişimölçeri: Macht- Maça hafifletici: Core lightener
Zehnder interferometer
Maça havalığı: Core vent
Mackenzie amalgamı: Mackenzie’s
amalgam Maça holü: Coreroom
Macun: Putty; Paste; Lute; Theriac Maça iskeleti: Core crab
(=Theriaca); Dope; Cement Maça itici: Core extruder; Core shooter
Macun bıçağı: Putty knife Maça kaçığı: Core shift
Macun tozu: Putty powder Maça kalkması: Core raise
Macunlu eritkenler: Paste fluxes Maça kamyonu: Core truck
Maça (döküm): Core Maça kanatcığı: Core fin
Maça bağlama bileşikleri: Core jointing Maça kayması: Core shift
compounds Maça kırıcı: Core breaker
Maça bağlama düzeneği: Core jig Maça kumu: Core sand
Maça bağlayıcı (döküm): Core binder; Maça kumu karışımları: Core sand
Core compound mixtures
Maça başı: Core print Maça kurutma levhası: Plates
Maça biçimleyici: Core stickle template Maça kurutucu: Core drier
Maça bileşiği: Core compound Maça kuşakları: Core bands
Maça boşluğu: Core cavity Maça levhası: Drying plate
Maça boyaları: Core coatings Maça macunları: Core pastes
Maça boyaları: Core washes (= Core Maça makinası: Coremaking machine
coatings) Maça merdaneleri: Core rolls
Maça boyama: Core dressing Maça pimi: Core pin
Maça boyası: Core dressing Maça pişirme: Core baking
Maça çamuru: Core mud Maça pürüzlülük mastarı(döküm):
Maça çercevesi: Core frame Swedishİron
Maça çıkarıcı: Core extruder Maça püskürteci: Core sprayer
Maça çıkarma: Core shooting Maça püskürtücü: Core sprayer
Maça çıktısı: Core branch Maça refrakterliği: Core refractiveness
Maça çivileri: Pipe nails Maça sakızı: Core gum
Maça çivisi: Pipe-chaplet (=Pipe nails) Maça sandığı (döküm): Core box
Maça sertliği Madensel boyaözü
Maça sertliği: Core hardness Maden deliği burgusu (y. fırın): Tap hole
Maça sıkılama: Core ramming drill
Maça sökme makinası: Core knockout Maden dışığı: Dross
machine Maden dışığı çekme: Drossing
Maça tasarımı: Core design Maden harcı içinde reçine süreci: Resin-
Maça taşlama makinası: Core grinder in-pulp (RIP) process
Maça teknesi: Strainer core Maden kuyusu: Shaft
Maça telleri: Core wires Maden mühendisi: Mining engineer
Maça tutturgacı: Core jig Maden mühendisliği: Mining engineering
Maça üfleci: Core blower Maden ocağı: Mine
Maça yağları: Core oils Maden ocağı bölme payandası: Bunton
Maça yapımı (döküm): Coremaking Maden parçası: Spall
Maça yapma makinası: Coremaking Maden posası: Dross
machine
Maden suyu: Mineral water
Maça yengeci: Core crab
Maden suyu kaynağı: Mineral spring
Maça yerleştirme: Core setting
Maden suyu sodası: Soda water
Maça yerleştirme makinası: Core setting
jig Maden talaşı: Swaging
Maça yoğunluğu: Core density Maden yatağı: Ore deposit; Mine;
(madencilik) Deposit
Maçacı: Coremaker
Maçahane: Coreroom Maden yıkama çukuru: Abacus major
Maçalama: Coring Maden yürümesi (döküm): Misrun
Maçalı kalıp: Cored mould Maden yüzü: Breast
Maçuna: Derrick Madenci başlığı: Miner’s helmet
Madalya: Medal (=Medallion) Madenci feneri: Davy lamp
Madalyon: Locket Madenci ışıtacı: Miner’s lamp
Madde: Matter; Item; Substance; Stuff Madenci kovası: Kıbble
Maddenin fiziksel durumları: Physical Madenci tavası: Miner’s pan
states of matter Madencilik: Mining
Maddenin ikili doğası: Dual nature of Madeni barometre: Aneroid barometer
matter Madeni eşya: Hardware; Metalware
Maddesel: Physical Madeni gömlek (top): Jacket
Maddi: Substantial Madeni katran: Maltha; Mineral tar
Madelung değişmezi: Madelung constant
Madeni levha: Lattin
Maden arama: Prospection
Madeni para basma: Monetization
Maden çamuru: Pulp
Madeni pul (para): Planchet
Maden çıkarma: Mining
Madeni ses: Tang
Maden çıktılarından pik demiri: All-
mine pig-irons Madeni yağ: Liquid petrolatum
Maden damarı: Seam Madeni yağ: Mineral oil
Maden deliği (y. fırın): Tap hole; Iron Madenleri üfleçle ısıtıp inceleme:
tap-hole Pyrology
Maden deliği açma burgacı: Iron tap-hole Madensel: Inorganic
drill Madensel boyaözü: Inorganic pigment

477
Madsenel süreci (çelik) Magnezyum üçsilikat

Madsenel süreci (çelik): Madsenell Magnezyum ikisülfit: Magnesium


process bisulphide
Mafsal: Link Magnezyum iyodür: Magnesium iodide
Mafsallı bant taşıyıcı: Apron conveyor Magnezyum karbonat: Magnesium
Mafsallı taşıyıcı kayış: Link belt konveyor carbonate
Magazin: Magazine Magnezyum klorür: Magnesium chloride
Magemit: Maghemite (g-Fe2O3) Magnezyum kurşun evre çizgesi:
Magnesium-lead phase diagram
Magma (yer b.): Magma
Magnezyum kurşun evre dizgesi:
Magmasal: Magmatic
Magnesium-lead phase equilibrium
Magmasal ayrışma: Magmatic segregation
Magnezyum külçe: Magnesium ingot
Magmaya ilişkin: Magmatic
Magnezyum mikası: Phlogopite
Magnafluks: Magnaflux
Magnezyum molibdat: Magnesium
Magnalium (Al+Mg) alaşımı: Magnalium molybdate
Magnetomotif kuvvet birimi: Gilbert Magnezyum nitrat: Magnesium nitrate
Magnezya dengeli zirkonya: Zirconia Magnezyum nitrat altıhidrat: Magnesium
stabilized with MgO nitrate hexahydrate
Magnezyum: Magnesium Magnezyum oksit: Bitter earth;
Magnezyum alaşım dökümü: Magnesium Magnesium oxide; Magnesia
alloy casting Magnezyum oksit kalsyum oksit dizgesi:
Magnezyum alaşım simgeleri: Magnesium oxide-calcium oxide system
Magnesium alloy designations Magnezyum oksit silika dizgesi:
Magnezyum alaşımları: Magnesium Magnesium oxide-silica system
alloys Magnezyum oksit-aluminyum nitrür
Magnezyum aluminat: Magnesium karmalar: Magnesium oxide-aluminum
aluminate nitride composites
Magnezyum aluminosilikat: Magnesium Magnezyum parçacıkları: Magnesium
aluminosilicate (MAS) granule
Magnezyum aluminosilikatlı Magnezyum pirofosfat: Magnesium
cam-seramik camları: Magnesium pyrophosphate
aluminosilicate glass-ceramic glasses Magnezyum silisid: Magnesium silicide
Magnezyum anayapılı karmalar: Magnezyum sülfat: Magnesium sulphate
Magnesium-matrix composites Magnezyum sütü: Milk of magnesia
Magnezyum arsenat: Magnesium arsenate Magnezyum şeridi: Magnesium ribbon
Magnezyum bromür: Magnesium Magnezyum talaşı: Magnesium turnings
bromide Magnezyum temelli alaşımlar:
Magnezyum çubuğu: Magnesium rod Magnesium base alloys
Magnezyum florür: Magnesium flouride Magnezyum titanat: Magnesium titanate
Magnezyum florür kaplama: Magnesium Magnezyum tozu: Magnesium powder
flouride coating Magnezyum tozu + potasyum perklorat:
Magnezyum fosfat hidrat: Magnesium Ophorite
phosphate hydrate Magnezyum tungstat: Magnesium
Magnezyum hidroksit: Magnesium tungstate
hydroxide Magnezyum üçsilikat: Magnesium
Magnezyum ışığı: Magnesium light trisilicate

478
Magnezyum zirkonat Makinalanma
Magnezyum zirkonat: Magnesium Makaramsı kemik (tıp): Trochlea
zirconate Makas: (yapı) Truss; (aygıt) Scissors;
Magnezyum-aluminyum evre çizgesi: Shears
Magnesium-aluminium phase diagram Makas bıçağı: Shear blade
Magnezyum-kalsyum alaşımları: Makas çatlağı (cam): Burn marks
Magnesium-calcium alloys
Makas izi: Shear mark; Burn marks
Magnezyum-silis evre çizgesi:
Magnesium-silicon phase diagram Makas kamı: Shear cam
Magno kütlesi: Magno mass Makas kollarının geçme ayarı (cam):
Overlap
Magnox™: Magnox™
Makas köprücüğü (oto): Hanger
Mag-Spar™ üflemesi (kükürt giderme):
Mag-Spar™ injection Makas köprüsü: Gantry
Mağara: Grotto Makas rayı (demiryolu): Tongue
Mağaza: Shop; Store Makas su püskürteci: Shear spray
Mahal: Location Makas suyu: Shear spray
Mahir: Proficient Makas yarası: Shear mark; (cam) Cut-off
Mahmuz (top): Spade scar
Mahmuz bölgesi: Calcar region Makasla kesme: Scissoring
Mahruti dişli: Bevel gear Makasla kesme: Shear cutting
Mahsül: Yield Makaslı köprü: Truss bridge
Mahzen: Vault Maket: Maquette
Makadam: Macadam Makina: Machine
Makale: Writing Makina atölyesi: Machine shop
Makara: Wharve; Roller; Bobbin; Pulley; Makina çalışırken onarım (cam): On-
Reel; Spool the-fly
Makara dili: Sheave Makina işi: Machine-made
Makara tabanlı fırın: Roller hearth Makina kullanımı: Machine utilization
furnace Makina kumanda birimi: Machine
Makara yan yüzeyi (mak): Cheek control unit
Makaralı çevirici yolluk (hadde): Roller Makina mühendisi: Mechanical engineer
twister guide Makina mühendisliği: Mechanical
Makaralı çıkış çevirici yolluğu (hadde): engineering
Roller exit twist guide Makina odası: Engine room
Makaralı çıkış yolluğu (hadde): Roller Makina takımları: Machine tools
exit guide
Makina verimliliği: Machine efficiency
Makaralı film (foto): Roll film
Makina yağı: Grease
Makaralı giriş yolluğu (hadde): Roller
entry guide Makina yağı: Machine oil
Makaralı tünel fırın: Roller tunnel Makinada yapılmış: Machine-made
furnace Makinada yıkama: Machine-washing
Makaralı yatak: Roller bearing Makinadan alma (cam): Take-out
Makaralı yatak çelikleri: Roller bearing Makinadan çıkarma (cam): Delivery
steels Makinadan yararlanma: Machine
Makaralı zincir: Block chain utilization
Makaramsı: Trochleariform Makinalanma: Mechanization

479
Makinalar Mandal ipi

Makinalar: Machinery Maliye: Finance


Makinalı dövme: Machine forging Maliyet: Cost
Makinalı kalıplama: Machine moulding Maliyet denetimi: Cost control
Makinalı kaynaklama: Machine welding Maliyet etkinliği: Cost effectiveness
Makinalı perçinleme: Machine riveting Maliyet muhasebesi: Cost accounting
Makinalı tabanca (ask.): Burp gun Maliyet planlaması: Cost planning
Makinalı tüfek: Machine-gun Malkomlama: Malcomising
Makosen: Moccasin Malonic asit: Malonic acid
Makrame: Macrame Malpigi cisimciği (tıp): Malpighian
Makromer: Macromer corposcule
Makroskop: Macroscope Malpigi katmanı (deri): Malpighian layer
Maksimit (patlayıcı): Maximite Malt: Malt
Maksimum hız: Top speed Malt özü: Malt extract
Maksimum üretim: Peak production Malt şekeri: Malt sugar (=Maltose)
Makul: Valid; Rational Malt unu: Smeddum
Makul düşünüş: Sanity Malta humması (tıp): Malta fever;
Makula (göz): Macula Undulant fever
Mal: Commodity Maltataşı: Holystone
Mal defteri: Stock book Maltaz: Maltase
Mal etme: Attribution Maltlı süt: Malted milk
Mal gönderme: Consignment Maltlı süt tozu: Malted milk
Mal tesliminde ödemeli: Cash on delivery Maltol: Maltol
(C.O.D) Malül (tıp): Disabled
Mal yığını: Stockpile Malül olma (tıp): Disablement
Mala: Hoe; Trowel Malzeme: Material
Mala pafta: Hand stock; Screw plate Malzeme bilimi: Materials science
Malafa: Arbor Malzeme seçimi: Materials selection
Malafat: Mandrel Malzeme tepkisi: Material response
Malafat deneyi (çelik kaplama): Mandrel Malzeme yönetimi: Materials handling
test Malzemeler: Materials
Malakit: Malachite Mama sandalyası: Highchair
Malakit yeşili: Malachite green Mamul: Manufactured
Malakolit: Malacolite Mamul eşya: Manufactured goods
Malakon: Malacon Manandonit: Manandonite
Malat: Malate Manchester fırını (tavlama fırın türü):
Maldonit: Maldonite Manchester furnace
Maleik anhidrit: Maleic anhydride; Maleic Mancınık: Ballista; Mangonel; Trebuchet
acid (=Trebucket); Sling; Catapult; Launcher
Malezya kalayı: Straits tin Mandal: Ratchet; Gripper; Peg; Tumbler;
Mâlî: Financial Pawl; Catch; Trippet; Clamp; Latch
Malikane: Manor Mandal dişi: Ratchet tooth
Malinit: Malinite Mandal ipi: Latchstring

480
Mandal izleri Manifaturacı (mağaza)
Mandal izleri: (cam) Tong marks; Mangan hidroksit: Manganese hydroxide
(yorulma yüzeyi) Ratchet marks (=Manganite)
Mandal kolu: Ratchet handle Mangan ikioksit: Manganese dioxide
Mandallı kavrama: Snap clutch Mangan iyodür: Manganese iodide
Mandalsız: Pegless Mangan karbonat: Red manganese;
Mandıra: Dairy Manganese spar; Manganese carbonate
Mandolin biçimli erk süzgeçi: Mandolin Mangan karbürü: Manganese carbide
energy filter Mangan klorür: Manganese chloride
Mandrel: Mandrel Mangan kükürt oranı (çelik): Manganese
Mandrelli boru haddehanesi: Plug rolling sulphur ratio
mill Mangan molibdat: Manganese molybdate
Mandrelli haddeleme (dikişsiz boru): Mangan nitrat: Manganese nitrate
Plug rolling Mangan oksijen dizgesi: Manganese-
Mandrelsiz boru çekme: Tube sinking oxygen system
Mandren bağlantısı (cam): Plunger Mangan oksit: Manganese oxide;
linkage Manganous oxide
Mandren çatlağı (cam): Plunger spike Mangan oksit tozu: Manganese oxide
powder
Mandren halkası (cam): Pressing ring
(=Plunger ring) Mangan pırıltısı: Manganese glance
Mangan sülfür: Manganese sulphide
Mandren kolu (cam): Plunger lever
Mangan sülfür kalıntılar: Manganese
Mandren kovan somunu (cam):
sulphide inclusions
Alignment collar
Mangan talaşları: Manganese chips
Mandren tablası (cam): Plunger collar
Mangan tozu: Manganese powder
Mandren taşıyıcısı (cam): Plunger carrier
Mangan tunçları: Manganese bronzes
Mandren-ebüşör (cam): Plunger
Mangan yeşili: Manganese green
Manej at: Paddock
Mangan-çinko ferriti: Manganese-zinc
Manevra: Manipulation ferrite
Manevra atışı (ask.): Dry run Manganit: Manganite
Manevra fişeği: Blank bullet; Cartridge Manganlı: Manganous; Manganic
blank
Manganlı bakır: Manganese copper
Manevra lokomotifi: Switch engine
Manganlı çelikler: Manganese steels
Mangal: Firepan Manganlı demir cevherleri:
Mangan: Manganese Manganiferrous iron ores
Mangan alaşımları: Manganese alloys Manganlı demir önalaşımı:
Mangan asidi: Manganic acid Ferromanganese
Mangan bileşikleri: Manganese Manganlı ferrit: Manganese ferrite
compounds Manganlı silisli yatak pirinci: Manganese-
Mangan bromür: Manganese bromide silicon bearing brass
Mangan florür: Manganese flouride Manganosit: Manganosite
Mangan fosfat: Manganese phosphate Manganotantalit: Manganotantalite
Mangan fosfat örtüsü: Manganese Mania: Barrier; Hamper
phosphate coating Manifaturacı (mağaza): Mercery

481
Manifesto Manyezit

Manifesto: Shipping charges Mantıksız: Unreasonable; Illogical


Manifold: Manifold Manto: Coat; (y. fırın) Mantle
Manipülasyon: Manipulation Manyetik: Magnetic
Manipülator (hadde): Manipulator Manyetik anahtar (elekt): Solenoid switch
Manitol: Mannitol Manyetik devre: Magnetic circuit
Manitol altınitrat: Mannitol hexanitrate Manyetik eğimölçer: Variometer
Manivela: Crank; Pinch bar (=Ripping Manyetik konsantrasyon: Magnetic
bar); Tappet; Handspike concentration
Manivela: Lever Manyetik polarizasyon: Magnetic
Manivela ile oynatma: Prying polarization
Manivelalı kelepçe: Toggle clamp Manyetik rezonans: Magnetic resonance
Manken: Manikin (Mannequin) (MR)
Mannesmann haddesi (boru): Manyetik sapma düzeltici: Quadrantal
Mannesmann mill corrector
Mannesmann süreci (dikişsiz boru): Manyetik teyp: Magnetic tape
Mannesmann process Manyetik toz ile örtülü ve gaz korumalı
Mannhes süreci (bakır): Mannhes process ark kaynağı: Gas shielded magnetic flux
Manometre: Pressure gauge; Manometer arc welding
Manoz: Mannose Manyetit: Magnetite
Mansener süreci: Mansener process Manyetit kaplama: Barffing
Mansfield süreci (bakır): Mansfield Manyeto (elekt.): Magneto
process Manyeton (birim): Magneton
Manşet (gazete): Headline Manyeton fışkırımlı bırakım: Magnetron
Manşon: Muff; Sleeve sputtering deposition
Manşon mandrel ucu (cam boru): Collar Manyetostatik: Magnetostatics
Mantar: Fungus; (şişe) Cork Manyetostatik erk: Magnetostatic energy
Mantar asidi: Suberic acid Manyetron: Magnetion; Magnetron
Mantar hastalığı (tıp): Mycosis (=Bohr magneton)
Mantar öldürücü (ilaç): Fungicide Manyezi: Magnesia
Mantar tabancası: Cap pistol Manyezi camı: Magnesia glass
Mantar tıpa: Cork Manyezi çimentosu: Magnesia cement
Mantar zehiri: Amaniting; Muscarine; Manyezi dolomit tuğlası: Magnesia-
Mycotoxin dolomite brick
Mantarlı: Fungous Manyezi harcı: Magnesia mortar
Mantarlı kafa (şişe): Cork finish Manyezi karbon refrakterler: Magnesia-
Mantık: Logic carbon refractories
Mantıklı: Logical Manyezi kireci: Magnesian lime
Mantıklı bir sonuca varmayan: Manyezi seramikler: Magnesia ceramics
Inconsequential Manyezi şapı: Magnesia alum
Mantıklı olma (tıp): Sanity Manyezi tuğlası: Magnesia brick
Mantıksal: Logical; Legitimate Manyezili silisli demirli refrakterler:
Mantıksal deneycilik: Logical empiricism Magnesioferrite refractories
Mantıksal olguculuk: Logical positivism Manyezit: Bitter earth; Magnesite

482
Manyezitli taşlama çarkı Martensit levhası
Manyezitli taşlama çarkı: Magnesite Markoff zinciri (mat): Markoff chain
wheel Markownikoff kuralı (kimya):
Manyezoferrit: Magnesioferrite Markownikoff ’s rule
Manyezokromit: Magnesiochromite Marles bileşeni: Marles constituent
Manzara: Scenery Marltaşı: Marlstone
Mapa: Eyebolt; Ringbolt Marmalat: Marmalade
Marangoz: Joiner Marmarit: Marmarite; Marmatite
Marangoz aletleri: Joiner’s tools Marmenevişleme (çelik): Martempering
Marangoz çekici: Joiner’s hammer Marmenevişleme işlemi: Martempering
Marangoz ıskarpelası: Joiner’s chisel treatment
Marangoz işkencesi: Joiner’s clamp Marmenevişleme ortamı: Martempering
Marangoz kerpeteni: Joiner’s tongs medium
Marangoz mengenesi: Joiner’s vice; Marmenevişleme sıcaklığı: Martempering
Joiner’s cramp temperature
Marangoz raspası: Joiner’s grater Marmenevişleme süresi: Martempering
period
Marangoz rendesi: Jack plane
Marmenevişleme tuzu: Martempering salt
Marangoz takımı: Joiner’s kit
Marmenevişleme yağı: Martempering oil
Marangoz takımları: Woodworking tools
Marmenevişlenmiş: Martempered
Marangoz testeresi: Joiner’s saw
Marmenevişlenmiş çelik: Martempered
Marangoz tezgahı: Joiner’s bench
steel
Marangoz tokmağı: Joiner’s mallet
Maroken ciltli (kitap): Hardcover
Marangozluk: Joinery; Woodwork;
Marsık: Cinder; Half burnt coal
Carpentry; Woodworking
Marsuverilmiş: Marquenched
Marazi: Marasmic
Marsuverilmiş çelik: Marquenched steel
Marble ayıracı (paslanmaz ç.): Marble’s
reagent Marş: Starter
Margarin: Margarine Martensit (çelik içyapısı): Martensite
Margarit: Margarite (=Calcium mica) Martensit aralığı (sıcaklık): Martensite
range
Marialit: Marialite
Martensit başlama sıcaklığı: Martensite
Marihuana: Marijuane
start (Ms) temperature
Marimba (çalgı): Marimba
Martensit biçimselliği: Martensite
Marka: Brand; (şişe altı) Ramp morphology
Marka çekici: Marking hammer Martensit birim gözesi: Martensitic unit
Markalama: Stamping (=Acid badging) cell
Markalama (cam): Badging Martensit dönüşüm gerinimi: Martensite
Markalama bıçakları (dövme): Marking transformation strain
knives Martensit dönüşümü: Martensite
Markalama takımları: Marking tools transformation; Martensitic
Markalanmamış: Unbranded transformation
Mark-Houwink çarpanları: Mark- Martensit iğnemsisi: Martensite lath;
Houwink parameters Martensite needle (=Martensite lath)
Mark-Houwink-Sakurada denklemi: Martensit ikizleri: Martensite twins
Mark-Houwink-Sakurda equation Martensit levhası: Martensite plate

483
Martensit oluşumu Mat kesme (cam)

Martensit oluşumu: Martensite formation Maske çıkarma (e-mik): Replication


Martensit örüt yapısı: Martensite crystal Maske sıyırma: Unmasking
structure; Martensitic crystal structure Maske yöntemi: Replica technique
Martensit sonbulma sıcaklığı: Martensite Maskeleme: Masking
finish (Mf) temperature Maskeleme maddesi: Maskant
Martensit tanesi: Martensite grain Maskeleme şeridi: Masking tape
Martensite ilişkin: Martensitic Masraf: Expenditure
Martensitli: Martensitic Masraflar: Expenses
Martensitli içyapı: Martensitic Mastar: Gauge; Jig and fixture; Template;
microstructure Guard; Jig
Martensitli paslanmaz çelikler: Mastar (cam kesme): Straight edge;
Martensitic stainless steels; Martensitics Cutter’s table ruler
Martensitli valf çeliği: Martensitic valve Mastar ağzı: Feeler
steel
Mastar çekme (döküm): Strike-off
Martensitli yapı: Martensitic structure
Mastar kalıp: Block
Martensitliler (p. çelik): Martensitics
Mastar latası: Gage lath
Martı gübresi: Guano
Mastar payı: Gage tolerance
Maruz kalma (ışınım): Exposure
Mastarlama: Jigging
Maruz kalma süresi: Exposure time
Master alaşım: Master alloy
Maruz kalmış: Exposed
Master derecesi (akademik): Master’s
Maryaşlan(dırıl)abilir (çelik): Marageable degree
Maryaşlan(dırıl)mış: Maraged Mastik (boya): Mastic
Maryaşlan(dırıl)mış çelik: Maraged steel Mastika: Gum mustic
Maryaşlandırma: Maraging Masura: Bobbin; Spool
Maryaşlandırma alaşımı: Maraging alloy Masuralı yatak: Roller bearing
Maryaşlandırma çeliği: Maraging steel Maşa: Hair pin; Forceps; Tongs; Shanks;
Maryaşlandırma sıcaklığı: Maraging Fire tongs
temperature Maşa (cam): Pinching tool; Snap
Maryaşlandırma süresi: Maraging period Maşalı pim: Pin cotter; Cotter pin
Masa: Table Maşara kenarı (tarım): Levee
Masa (ayna üretimi): Fixed table Maşon: Collar
Masa örtüsü: Tablecloth Maşrapa: Mug; Mazer; Pipkin; Cannikin
Masa örtüsü + peçeteler: Table linen Mat (renk): Dull; Glossless; Matte; Mat
Masa radyosu: Table radio Mat altın yaldız: Burnishing gold
Masa saati: Clock Mat aşındırma ile dekorlama (cam):
Masa şekeri: Sucrose Multi-tone etching
Masa tenisi: Table tenis Mat bitirim: Dull finish
Masa tuzu: Common salt (=Table salt) Mat cam: Obscure glass
Masajla tedavi (tıp): Massotherapy Mat emaye: Mat(t) enamel
Masamsı: Tabular Mat gümüş yaldız: Burnishing siver
Maske: False face; Mask Mat izabesi: Matte smelting
Maske (e-mik): Replica Mat kesme (cam): Mat(t) cutting

484
Mat sır Maya gücü ölçeri
Mat sır: Mat glaze Matris yatağı: Die cushion
Mat yüzey: Dull surface Mattheissen kuralı (elektrik):
Matal kalıp tepkimesi: Metal mould Mattheissen’s rule
reaction Matweieff ayıracı (demir): Matweieff ’s
Matano arayüzeyi: Matano interface reagent
Matara: Water bottle; Canteen Mavi (renk): Cyanic; Blue
Matem rengi: Sable Mavi akik: Blue onyx
Matematik: Mathematics Mavi alev: Blue flame
Matematik öğrenimi: Mathematical study Mavi asbestos: Crocidolite
Matematiksel: Mathematical Mavi bakır cevheri: Blue copper ore
Matematiksel biçimsellik: Mathematical Mavi bakırtaşı: Blue copper ore
morphology Mavi con (CaF2 türü): Blue john
Matematiksel çözümleme: Mathematical Mavi daldırma: Blue dip
analysis Mavi demir oksit karışımı: Blue billy
Matematiksel mantık: Mathematical logic Mavi demirtaşı: Blue iron ore
Matematiksel tümevarım: Mathematical Mavi emaye: Blue enamel
induction Mavi gaz: Blue gas
Matematiksel yanılım: Mathematical Mavi gevreklik (çelik): Blue brittleness
fallacy
Mavi ispirto: Denaturated alcohol
Mathesius metali: Mathesius metal
Mavi karışım: Blue billy
Matheson bağlantısı: Matheson joint
Mavi merhem: Blue oinment
Matkap: Drill
Mavi porselen: Delf
Matkap aynası: Drillstock; Scroll chuck
Mavi tavlama: Blue annealing
Matkap bileme: Drill sharpening
Mavi tavlı kalın sac: Blue annealed plate
Matkap boynu: Bit neck
Mavi tavlı levha: Blue annealed plate
Matkap kolu: Brace; Bitstock
Mavi toz: Blue powder
Matkap kovanı: Bit holder
Mavileştirme: Blueing
Matkap plakası: Drill plate Mavimsi yeşil boya: Bice
Matkap saplaması: Bit pin Mavitaş: Blue coppers (=Blue stone); Blue
Matkap şaftı: Bit shank stone
Matkap talaşı: Drill borings Mavi-yeşil boya: Indophenol
Matkap tezgahı: Drill press Mavle (andalusit türü): Mavle
Matkap ucu yivi: Pod Mavna: Barge; Lighter
Matlaşmış kafa: Frosted finish Mavna gönderi: Barge spike
Matlaştırma (cam): Obscuring; Maxwell (mıknatıssal akı birimi):
Burnishing Maxwell
Matlaştırma macunu (cam): Mat(t) Maxwell-Boltzmann dağılımı: Maxwell-
etching paste Boltzmann distribution
Matlık: Opacity; (renk) Dullness Maxwell-Boltzmann yasası: Maxwell-
Matlokit: Matlockite Boltzmann law
Matrah: Tax assesment Maya: Yeast; Ferment
Matrak: Bludgeon; Truncheon Maya bilimi: Zymology; Zymurgy
Matris (hadde merdanesi): Tongue Maya gücü ölçeri: Zymoscope

485
Maya kristal (cam) Mekanik biçimlenmiş plastik

Maya kristal (cam): Nucleus Mazer: Optical lazer


Maya mantar (tıp): Blastomycete Mazgal: Porthole; Loophole
Maya mantar hastalığı (tıp): Mazgal pencere boşluğu: Embrasure
Blastomycosis Mazgallı somun: Castel nut
Maya mantarı: Yeast plant Mazı tozu: Tannin
Maya özü: Zymase Mazot: Diesel fuel
Maya üreten: Zymoplastic; Zymogen Mazot: Gas oil (= Diesel oil)
Mayabozan: Antiferment Mazotlu buhar kazanı: Oil fired boiler
Mayala(n)ma: Brewing; Fermantation; McCance ayıracı (demir: McCance
Yeasting reagent
Mayalanabilir: Fermantable McDougall fırını: McDougall furnace
Mayalanabilirlik: Fermantability McDowell-Wellman süreci: McDowell-
Mayalandıran: Zymogenic Wellman (DLM) process
Mayalandırıcı: Zymolytic McKee dağıtacı (y.fırn): McKee
distributor
Mayalandırıcı madde: Zyme
McKee tepe: McKee top
Mayalanma: Zymolysis; Zymosis
McKee tepesi (y.fırın): McKee top
Mayalanma hızlandırıcı: Zymosthenic
Mcquaid-Ehn deneyi: Mcquaid-Ehn test
Mayalanmaya ilişkin: Zymotic
McQuaid-Ehn tane büyüklüğü:
Mayalanmış: Fermented McQuaid-Ehn grain size
Mayalaşma: Zymogenesis Mecmua: Magazine
Mayalayan: Fermantative Meç: Blade; Rapier
Mayalayıcı: Fermantative Mega: Mega
Mayalı: Yeasty Megabayt (=106 bayt): Megabyte
Mayaölçer: Zymometer Megafon: Megaphone
Mayasıl: Eczema; (tıp) Chilblains Megaherz: Megahertz (MHz)
Mayasız ekmek: Azyme Megaom: Megaohm
Mayaya dönüşen: Zymogen Megaton: Megaton
Mayaya dönüşme: Zymogenesis Megavat: Megawatt
Mayhoş: Acidulatent (=Acidulous); Megavolt: Megavolt
Subacid Mehanit: Meehanite
Mayhoşluk: Verjuice Mehanit süreci: Meehanite process
Mayın: Mine Meissner olgusu: Meissner effect
Mayın geçi (hadde): Diagonal pass Mekanik: Mechanical
Mayın gemisi: Minelayer Mekanik: Mechanics
Mayın kalibre (hadde): Diamond pass Mekanik alaşım: Mechanical alloy
Mayın paso (hadde): Diagonal pass Mekanik alaşımlama: Mechanical alloying
Mayın tarayıcı (gemi): Minesweeper Mekanik aygıtlar: Mechanical equipment
Mayın tarlası: Minefield Mekanik aygıtlı hazne: Federal hearth
Maymuncuk: Picklock; Passe-partout; Mekanik bağlantı: Mechanical joint
Monkey cooler Mekanik baskaç: Mechanical press
Maytap: Sparkler Mekanik biçimlenmiş plastik:
Mazak alaşımı: Mazak alloy Mechanically formed plastics

486
Mekanik bitirme Meme başı yangısı (tıp)
Mekanik bitirme: Mechanical finishing Mekik: Shuttle
Mekanik bozulma: Mechanodegradation Mekik atma: Pick
Mekanik bozun(dur)um: Mechanical Mekik fırın: Shuttle kiln
deformation Mekik ipliği: Pirn
Mekanik davranım: Mechanical Mekik kızak (numune tutucu): Shuttle-
behaviour stage
Mekanik deformasyon: Mechanical Mekik kolu (teks): Raceway
deformation Mekik oyası: Tatting
Mekanik deneme: Mechanical testing Mekik oyası yapma: Tatting
Mekanik deney: Mechanical test Mekik taşıyıcı: Shuttle-belt conveyor
Mekanik eklem: Mechanical joint Mektup: Letter
Mekanik gerilim: Mechanical stress Mektup kağıdı: Writing paper
Mekanik ikiz: Mechanical twin Melakonit (doğal bakır oksit): Melaconite
Mekanik ikizlenme: Mechanical twinning Melamin: Melamine
Mekanik işgörmezlik: Mechanical failure Melamin fenol reçinesi: Melamine-phenol
Mekanik işleme: Mechanical working resin
Mekanik kaplama: Mechanical plating Melamin formaldehit: Melamine
Mekanik karıştırma: Mechanical mixing formaldehyde
Mekanik kürek: Mechanical shovel Melamin formaldehit reçinesi:
Mekanik metalbilim: Mechanical Melamine-formaldehyde resin
metallurgy Melamin plastikleri: Melamine plastics
Mekanik örselenim: Mechanical response Melamin reçineler: Melamine resins
Mekanik özellikler: Mechanical Melanin (koyukahve pigment): Melanine
properties; Mechanical characteristics Melanit: Melanite
Mekanik parçalanma (refrakter): Melanterit: Melanterit
Mechanical spalling Melas: Molass
Mekanik parlatma: Mechanical polishing Melas suyu (döküm kalıbı): Molasses
Mekanik pompa: Mechanical pump water
Mekanik pres: Mechanical press Melce: Bield
Mekanik sürmeli incekeser: Mechanical Melez: Half-blood (ed); Half-bred (=Half-
advance microtome breed); Hybrid
Mekanik şartname: Mechanical Melez dolanca: Hybrid orbital
specification Melez karma: Hybrid composite
Mekanik teçhizat: Mechanical equipment Melezle(n)me (yarı iletkenler):
Mekanik temizleme: Mechanical cleaning Hybridization
Mekanik tepkime: Mechanical response Melilit: Melilite
Mekanik tutturma: Mechanical fastening Melloslama: Mellosing
Mekanik tutturucular: Mechanical Melodi: Tune
fasteners Membran: Membrane
Mekanik yapışma: Mechanical adhesion Meme: Orifice; (tıp) Breast; Petto; Mamma
Mekanik yöntemlerle tedavi: Meme ameliyatı: Mastectomy
Mechanotherapy Meme başı: Nipple; Teat; Mammilla
Mekanizma: Mechanism; (tüfek) Gunlock Meme başı yangısı (tıp): Thelitis

487
Meme iğnesi (cam boru) Mercanlar ve gözenekli seramikler

Meme iğnesi (cam boru): Bushing needle Menevişleme süresi: Tempering time
Meme iltihabı (tıp): Mastitis Menevişleme yağı: Tempering oil
Meme röntgeni (tıp): Mammogram Menevişlenmemiş: Untempered
Meme röntgeni çekme (tıp): Menevişlenmemiş martensit:
Mammography Untempered martensite
Meme ucu: Papilla Menevişlenmiş: Tempered
Meme üfleci: Bushing blower Menevişli: Tempered
Meme yangısı: Mastitis Menevişli çelik: Tempered steel
Memecik (tıp): Mammilla Menevişli içyapı: Tempered
Memecikli: Mammillated microstructure
Memecikli yüzey: Mammillated surface Menevişli katman (hazırlama yanlışı):
Tempered layer
Memenin kesip çıkarılması (tıp):
Mastectomy Menevişli martensit: Tempered
martensite
Menakit: Menachite
Menevişli yapı: Tempered structure
Mendeleev yasası (peryodik çizelge):
Mendeleev’s Law Menfez: Vent-hole
Mendelevyum (yapay ışınetkin öge): Menfezsiz: Ventless
Mendelevium Mengene: Clamp; Vice; Chuck
Menderes: Meander Menhaden balık yağı: Menhaden fish oil
Mendil: Handerchief Méniére hastalığı (kulak): Méniére’s
syndrome (=Méniére’s disease)
Mendirek: Jetty1
Menisküs (tıp) Üst yüzeyi hilalsi sıvı
Mendozit: Mendozite (=Soda alum)
sütunu: Meniscus
Menenjit (tıp): Meningitis
Menisküs biçimli mercek: Meniscus lens
Menenjit bakterisi): Pneumococcus
Menteşe: Hinge
Meneviş: Temper
Menteşe pimi: Gudgeon
Meneviş gevrekleşmesi: Temper
Menteşeli derece (döküm): Snap flask
embrittlement
Mentin: Menthen
Meneviş gevrekliği: Temper brittleness
Mentol: Menthol
Meneviş renkleri: Temper colours
Mentollü: Menthollated
Meneviş süresi (elektror kaynağı):
Temper time Menzil: Range
Menevişleme: Damascening; Draw; Meperidin (uyuşturucu): Meperidine
Drawing; (cam) Iridizing; (çelik) Meprobamat: Meprobamate
Tempering Mer (- iz): Mer
Menevişleme atmosferi: Tempering Mera: Paddock
atmosphere Merak: Hobby
Menevişleme çevrimi: Tempering cycle Merasim elbisesi: Vestment
Menevişleme fırını: Tempering furnace Merbromin: Mercurochrome
Menevişleme katsayısı: Tempering (=Merbromin)
parameter Mercan: Corap
Menevişleme ortamı: Tempering medium Mercan pembesi: Corap pink
Menevişleme sıcaklığı: Tempering Mercanlar ve gözenekli seramikler:
temperature Corals and porous ceramics

488
Mercast süreci Merdaneli sıkılama (toz met.)
Mercast süreci: Mercast process Merdane eğriltme: Roll skewing
Mercast süreci (katı civa modelli hassas Merdane izi (cam): Pluck; Roll(er) mark
döküm): Mercast process Merdane izleri: Roll marks
Merceğe ilişkin: Lenticular Merdane kaçıklığı: Roll eccentricity
Mercek: Lens Merdane kalası: Roll collar
Mercek akımı (e.mik.): Lens current Merdane kapması: Roll bite
Mercek aralığı (e.mik.): Lens gap Merdane kaynaklama: Roll welding
Mercek bilimi: Dioptrics Merdane kırıcı: Roll crusher
Mercek bozuklukları: Lens defects Merdane kullanım boyu: Roll barrel
Mercek çerçevesi: Lens holder Merdane mastarı: Roll template
Mercek değiştirme: Lens replacement Merdane parlatıcı: Roll polisher
Mercek denklemi: Lens equation Merdane parlatma: Roll polishing
Mercek içi algılayıcı: In-lens detector Merdane rafı: Roller rack
Mercek kaplama (işlem): Lens coating Merdane rektifiye tezgâhı: Roll grinder
Mercek kaplaması: Lens coating Merdane sarması: Collaring
Mercek perdesi: Diaphragm Merdane soğutucu sıvısı: Roll coolant
Mercek siperi: Gobo Merdane soğutucu sıvısı akışı: Roll
Mercek soğutucu (e.mik): Lens chiller coolant flow
Mercek yapımcısının denklemi: Merdane taşıyıcı gövde: Roll housing
Lensmaker’s equation Merdane taşlama makinası: Roll grinding
Mercek yapıştırıcı: Optical cement machine (=Roll grinder)
Merceksel: Dioptrical Merdane taşlama tezgâhı: Roll grinder
Merdane taşlaması: Roll grinding
Merceksiz: Lensless
Merdane tornalama: Roll turning
Merceksiz mikroskop: Lensless
microscope Merdane tornası: Roll lathe
Mercimek biçimli: Lentoid Merdane yanağı: Roll shoulder
Mercimeksi: Lentoid Merdane yarası (cam): Roll(er)
impression
Merdane: Cylinder; Roller; Roll
Merdane yatağı: Roll bearing
Merdane aralığı (hadde): Mill roll gap
Merdane yivleri: Roll grooves
Merdane askısı: Roller rack
Merdanelerarası boşluk: Root gap
Merdane basıncı: Roll force
Merdanelerarası uzaklık: Pitch
Merdane basınçlı kaynak: Roll welding
Merdaneli biçimleme: Roll forming
Merdane çapı: Roll diameter Merdaneli düzleme: Roll straightening
Merdane çiziği (cam): Roll(er) scratch Merdaneli ezme: Rotary squeeze
Merdane değiştirme: Roll changing Merdaneli ıstampalama: Roller stamping
Merdane değiştirme düzeneği: Roll Merdaneli kenar bezeme: Roller rim
changing rig decorating
Merdane doğrultma tezgâhı: Roller Merdaneli kırıcı: Roll crusher;
leveller Disintegrator crusher
Merdane dökümü: Roll casting Merdaneli masa (hadde): Roller table;
Merdane düzleme: Roll straightening; Mill table
Roller levelling Merdaneli sıkılama (toz met.): Roll
Merdane eğikliği: Roll camber compacting

489
Merdaneli sıkıştırıcı Merkezleme tablası (TEM)

Merdaneli sıkıştırıcı: Roll squeezer Merkez gözenekliliği: Centre porosity


(=Crocodile squeezer) Merkez kanal (düzcam üretimi):
Merdaneli taşlama makinası: Dry pan Constriction
Merdaneli yassılama: Roller flattening Merkez maçası (döküm): Centre core
Merdiven: Stair way; Stairs; Stair case Merkez sertliği: Centre hardness
(=Stair way); Ladder Merkez soğuması: Centre cooling
Merdiven basamağı: Stair Merkez soğuması eğrisi: Centre cooling
Merdiven halısı: Stair carpet curve
Merdiven küpeştesi: Handrail Merkez yolluğu: Trumpet assembly
Merdiven parmaklığı: Handrail Merkez yolluklu kalıp: Centre-gated
Merdivensi çoğuz: Ladder polymer mould
Merkezden kaçık: Eccentric
Merhem (ecz.): Liniment; Oinment;
Unguent; Inunction Merkezden kaçık baskaç: Eccentric press
Meridyen dürbünü: Transit instrument Merkezden kaçık tabandan döküm:
Eccentric bottom tapping
Merika ayıracı (Ni): Merica’s reagent
Merkezden kaçık tabandan dökümlü
Merilit: Merillite
elektrik ark ocağı: Eccentric bottom
Merill süzgeci (basınçlı süzgeç türü): tapping electric arc furnace
Merill filter Merkezden kaçık tabanlı elektrik ark
Merill-Crowe süreci (altın): Merill-Crowe ocağı: Eccentric bottom electric arc
process furnace
Merilleme (fosfatlama türü): Merilising Merkezden kaçık tabanlı fırın: Eccentric
Merkaptan (mikrop öldürücü): bottom tapping furnace
Mercaptan Merkezden kaçık yükleme: Eccentric
Merkaptopürin (kan kanseri ilacı): loading
Mercaptopurine Merkezden kaçıklık: Eccentricity
Merkez: Omphavos; Centre Merkezden kaymış: Out-of-alignment
Merkez atomu: Centre atom Merkezden merkeze: Centre-to-centre
Merkez birikimi (döküm): Centre line Merkezden sapmış: Off-centre
segregation Merkezden savurma: Centre spinning
Merkez boşluğu (döküm): Pipe Merkezî: Centralized
Merkez boşluğu (döküm): Pipe shrinkage Merkezî denetim: Centralized control
(=Pipe) Merkezî yağlama: Centralized lubrication
Merkez çatlaması: Centre burst Merkezkaç ( etkisinde): Centrifugal
Merkez çekintisi: Centre line shrinkage Merkezkaç çekim (cam elyaf): Centrifugal
Merkez çekintisi: Pipe drawing
Merkez çekme boşluğu: Centre line Merkezkaç dökümlü boru: Spun pipe
shrinkage Merkezkaç kuvveti: Centrifugal force
Merkez çizgisi: Centre line Merkezleme: Centering; Alignment
Merkez dalgaboyu: Centre wavelength Merkezleme aynası: Centering chuck
Merkez deliği: Centre hole Merkezleme delmesi: Centre drilling
Merkez ekseni: Centreline Merkezleme pimi: Dowel pin
Merkez ekseni çekintisi: Centreline Merkezleme tablası (TEM): Centering
shrinkage stage

490
Merkezlenmemiş (ışın) Metal dalması (döküm)
Merkezlenmemiş (ışın): Nonaligned Metabolizma: Metabolism
Merkezlenmiş: Centered Metadon: Methadone
Merkezlenmiş karanlık alan: Centered Metafosfat: Metaphosphate
darkfield Metafosforik asit: Metaphosphoric acid
Merkezleştirilmiş: Centralized Metakrilat: Methacrylate
Mermer: Marble Metakrilat bağlayıcı: Methacrylate
Mermer görünümlü opal cam: Alabaster coupling agent
glass Metakrilik asit: Methacrylic acid
Mermerlenmiş: Marbled Metakuanol: Methaqualone
Mermerli: Marbled Metal: Metal
Mermersi bitirim: Marbleized finish Metal akışı: Metal flow
Mermersi yüzey: Marbleized finish Metal anayapı: Metal matrix; Metallic
Mermi: Ball; Bombshell; Bullet; Projectile matrix
Mermi kutusu: Cartouche Metal anayapılı karmalar: Metal-matrix
Mermi tabanı: Sabot composites (MMC)
Mermisiz kovan: Blank cartridge Metal anayapılı lifli karmalar: Metal
Merrifield bireşimi: Merrifield synthesis matrix-fibre composites
Mersaum: Meerschaum Metal ark kaynağı: Metallic arc welding
Mertek: Girder; Stud Metal arsenitleri ve antimonitleri: Speiss
Merton: Mertone Metal artıklar: Metallic wastes
Mervinit: Merwinite Metal asal gaz (MAG) kaynağı: Metal
Mesane (tıp): Urinary bladder; Vesica Inert-gas (MIG) welding
Mesitilen: Mesitylene Metal bağ: Metallic bond
Mesitit: Mesitite Metal bantlama (ambalaj): Hooping
Meskalin: Mescaline Metal belirteci: Metal detector
Mesken: Tenement Metal bırakım hızı: Metal deposition rate
Meslek: Business; Occupation; Profession Metal bırakımı: Metal deposition
Meslek okulu: Training school Metal biçimleme: Metal forming
Mesnager çentiği (çarpma deneyi): Metal biçimleme işlemleri: Metal forming
Mesnager notch operations
Mesnager deney çubuğu (çarpma Metal boru: Metal pipe; Metal piping;
deneyi): Mesnager test piece Metal tube
Mesnet: Bracket; Mount; Fulcrum; Basis; Metal boyası: Metallic paint
Stand Metal bulaşkan: Metallic contaminant
Messiter yataklama dizgesi: Messiter Metal cam: Metallic glass (=Amorphous
bedding system alloy)
Mest: Sandal Metal curuf sistemleri: Metal-slag systems
Meşale: Torch Metal çark testere: Metallic disc saw
Meşale ışığı: Torchlight Metal çizgisi: Metal line
Meşe kabuğu: Tanbark Metal çözeltileri: Metallic solutions
Meşime (tıp): Placenta Metal dağınımı: Metal dispersion
Meşin: Leather Metal dalması (döküm): Metal
Meşru: Licit penetration

491
Metal değdirmeli dondurma Metal örtme

Metal değdirmeli dondurma: Metal- Metal kaldırma: Metal removal


mirror cryofixation Metal kalıba döküm: Permanet mould
Metal değdirmeli dondurma aygıtı: casting
Metal-mirror cryofixation device Metal kalıp: (döküm) Permanent mould;
Metal detektörü: Metal detector Chill mould; (mek.) Metallic die
Metal dışılar (ögeler): Nonmetals Metal kaplama: Metal plating; Metallic
Metal dolgu maddesi: Metal filler plating; Sheathing; (işlem) Metallic coating
Metal dökümler: Metal castings Metal kaplamalar: Metallic coatings
Metal dökümü: Metal casting Metal kaplı: Metallized
Metal döner testere: Metallic disc saw Metal kaplı refrakter: Metal-cased
Metal düzeyi: Metal line (=Metal level) refractory
Metal düzeyi kesiği: Metal line cut (=Flux Metal kaplı yüzey: Metallized surface
line corrosion) Metal karıştırma kazanı: Metal mixer
Metal eksikli oksitler: Metal-deficient Metal karşılaştırma aygıtı (döküm):
oxides Metals comparator
Metal elektrot: Metal electrode Metal kesme: Metal cutting
Metal elektrotlu ark kaynağı: Metal Metal kesme gücü: Metal cutting power
electrode arc welding Metal kesme işlemleri: Metal cutting
Metal emdirme: Metallic cementation operations
Metal eriyiği: Melt Metal kesme sıcaklığı: Metal cutting
Metal eşya: Metalware temperature
Metal eşya yapımcısı: Metalsmith Metal kıl: Metal whisker
Metal filament: Metal filament Metal levha: Metallic plate; Metal plate
Metal gereçler: Metallic materials Metal lif: Metallic fibre
Metal gerikazanımı: Metal reclamation Metal lifcik: Metalic whisker
Metal gölgeleme (metalografi): Metal Metal maça: Metal core
shadowing Metal maça sandıkları (döküm): Metal
Metal gözetleci: Metallurgical microscope core boxes
(=Metallograph) Metal mıknatıs: Metallic magnet
Metal grisi: Metallic gray Metal mikroskobu: Metallograph
Metal halitli ark lambası: Metal-halide Metal mikroskobu: Metallurgical
arc lamp microscope (=Metallograph)
Metal hasır: Expanded metal Metal model plakası modelleri (döküm):
Metal hattı (eriyik): Metal line Metal match-plate patterns
Metal içeren: Metalliferous Metal modeller (döküm): Metal patterns
Metal iletimi: Metallic conduction Metal numunesi hazırlama:
Metal inceleme numunesi: Metallographic Metallographic specimen preparation
specimen Metal oksit yarıiletken: Metal-oxide
Metal incelenmesi: Metallographic semiconductor
examination Metal oksit yarıiletkenler: Metal oxide
Metal indirgemesi: Metallic reduction semiconductors
Metal iş bağlama düzeneği: Metallic jig Metal oksitleri: Metal oxides
Metal işleme: Metalworking Metal oymacılığı: Toreutics
Metal kabarcığı (kaplama): Metal blister Metal örtme: Metallic coating

492
Metal örtüler Metalografi numunesi
Metal örtüler: Metal coatings Metalbilimsel değişimler: Metallurgical
Metal özellikleri: Metal properties changes
Metal özütleme: Metal extraction Metalbilimsel dizgeler: Metallurgical
Metal para: Mintage; Coin systems
Metal para deneyi: Coin test Metalbilimsel inceleme: Metallurgical
Metal parlatıcılar (madde): Metal study
polishes Metalbilimsel işlem: Metallurgical
Metal perde: Apron treatment
Metal püskürtme: Metal spraying; Metalbilimsel pota ocağı: Ladle
Metallizing (=Spray metallizing) metallurgical furnace
Metal püskürtümlü kalıplama: Metal Metalbilimsel süreç: Metallurgical process
injection moulding Metalbilimsel yapı: Metallurgical
Metal refrakterler: Metallic refractories structure
Metal renklendirme: Metal colouring Metalci: Metalsmith
Metal renkleri: Metallic colours Metaldışı: Nonmetal ( = Nonmetallic )
Metal sac: Metal sheet Metaldışı gereçler: Nonmetal materials;
Metal sıkıt: Metal compact Nonmetallic materials
Metal sız(dır)ması: Metal infiltration Metaldışı kalıntılar: Nonmetallic
Metal süzgeci: Core strainer inclusions
Metal şerit: Metal strip Metaldışı kaplama: Nonmetallic coating
Metal talaşı: Metal chips Metal-dışık dizgeleri: Metal-slag systems
Metal tel: Metal wire Metale ilişkin: Metallic
Metal temizleme: Metal cleaning Metalik levhalı hematit: Specularite
Metal testeresi: Metal saw Metalle kaplama: Metallization
Metal tozları: Metal powders Metalleme: Metallizing (=Spray
Metal tozu topaklama: Fritting metallizing); Metallization
Metal tutturma: Metal bonding Metallenmiş: Metallized
Metal tutturma gereci: Metal bonding Metallenmiş yüzey: Metallized surface
material Metallerarası: Intermetallic
Metal tuzu içeren: Metalline Metallerarası bileşik: Intermetallic
Metal verimi: Metal recovery compound
Metal yamama: Metal facing Metallerarası evre: Intermetallic phase
Metal yıkama eriyiği (fırın içi): Wash Metalleşmiş topak: Metallized pellet
metal melt Metalli: Metalliferous; Metallic
Metal yorulması: Metal fatigue Metalli örgensel bırakım: Metallo-organic
Metal zırh: Plating deposition (MOD)
Metal zıvana: Bush Metalli örgensel kimyasal buhar
Metalbilim: Metallurgy bırakımı: Metal-organic chemical vapour
Metalbilim araştırması: Metallurgical deposition (MOCVD)
research Metalli örgenseller: Metal-organics
Metalbilimci: Metallurgist Metalli seramik: Cermet
Metalbilimsel: Metallurgical Metalografi: Metallography
Metalbilimsel araştırma: Metallurgical Metalografi numunesi: Metallographic
research specimen

493
Metalografi numunesi hazırlama Metre çevrimi

Metalografi numunesi hazırlama: Metil alkol: Wood spirit; Methyl alcohol;


Metallographic specimen preparation Pyroligneous alcohol; Wood alcohol;
Metalografik: Metallographic Denaturated alcohol; Methanol
Metalografik inceleme: Metallographic Metil asetat: Methylacetate
examination Metil asetilen propodien: Methyl
Metalografiye ilişkin: Metallographic acetylene propadiene (MAPP)
Metal-oksit yarıiletken: Metal-oxide Metil benzen: Methyl benzene (=Toluene)
semiconductor (MOS) Metil bromür: Methyl bromide
Metal-oksit-silis etkili transistör: Metil etil keton: Methyl ethyl ketone
Metal-oxide-silicon field effect transistor Metil etil keton peroksit: Methyl ethyl
(MOSFET) ketone peroxide (MEKP)
Metals Handbook (Metal Elkitabı): Metil klorür: Methyl chloride
Metals Handbook (ASM)
Metil mavisi imleci: Methyl blue index
Metalsel: Metallic
(MBI)
Metalsi: Metalloid
Metil metakrilat: Methyl methacrylate
Metalsi elementler: Metalloid elements (MMA)
Metalsi ögeler: Metalloid elements Metil metakrilat eşçoğuzu: Methyl
Metalurjik: Metallurgical metacrylate copolymer
Metalurjik kok: Metallurgical coke Metil metakrilat stiren: Methyl
Metalyapıbilim: Metallography metacrylate styrene
Metamer: Metamer Metil moru: Methyl violet
Metamerik: Metameric Metil oranj: Methyl orange
Metamfetamin: Methamphetamine Metil salisilat: Oil of wintergreen; Methyl
Metamic ( Cr-Al2O3’ce yüksek bir metal- salicylate (=Wintergreen oil)
seramik): Metamic Metil selüloz: Methylcellulose
Metamorfik: Metamorphic Metil siyanür: Acetonitrile
Metan: Marsh gas; Methane Metilal: Methlal; Methylal
Metan dizisi: Methane series Metilen klörür: Methylene chloride
Metana dönüştürüm: Bioconversion Metilen mavisi: Methylene blue
Metanol: Methanol Metilendianilin: Methylenedianiline
Metasilikatlar: Metasilicates (MDA)
Metastaz (tıp): Metastasis Metilenli iyot: Methylene iodine
Metatektik: Metatectic (=Peritectoid) Metilol türevleri: Mrthylol derivatives
Metatoluidine: Meta-toluidine Metilüçklorlu silan: Methyltrichlorosilane
Metelik gümüşü (=Gümüş bozuk para): (MTS)
Silver coinage Metin: Text
Metemoglobin: Methemoglobin Metionin: Methionine
Metenamin: Methenamine Metkolleme (aluminyum çökertme türü):
Meteor: Aerolith Metcolising
Meteoroloji gemisi (okyanus): Weather Metoksiklor: Methoxycxhlor
ship Metotreksat: Methotrexate
Meteoroloji haritası: Weather map Metre: Meter; Metre
Meteoroloji istasyonu: Weather station Metre çevrimi: Metric conversion

494
Metre dizgesi Mıknatıs kuvvet mikroskopisi
Metre dizgesi: Metric system (SI) Mezure: Tape measure
Metre kare: Square meter Mezür: Measuring cylinder
Metre kilogram saniye (MKS): Meter- Mıcırlı kok: Small coke
kilogram-second (MKS) Mıh: Nail
Metre mum (lümen / m): Lux ( lx) Mıhlama: Transfixing; Pinning
Metre’ye ilişkin: Metric Mıhlanık: Pinned
Metrik: Metric Mıhlanık dislokasyonlar: Pinned
Metrik ton (=1000 kg): Metric ton dislocations
Metro: Metro; Underground railway; Mıhlanmış: Pinned
Subway Mıknastıs alaşımı: Permalloy™
Metronom: Metronome Mıknatıs: Magnet
Mevcut mal: Supply Mıknatıs: Nonmagnetic
Mevki tayin radarı: Short range Mıknatıs akı çizgisi: Magnetic flux line
navigation (SHORAN) Mıknatıs akı yoğunluğu: Magnetic flux
Meyan balı (=Meyan şekeri): Liquorice density (=Magnetic induction) (B)
(=Liqurish) Mıknatıs akısı: Magnetic flux
Meyer değişmezi: Meyer’s constant Mıknatıs alan yeğinliği: Magnetic field
Meyer sertlik deneyi: Meyer hardness test strength (H)
Meyil: Bevel Mıknatıs alan yöneyi: Magnetic field
vector
Meyilli çakılmış çivi: Toe nail
Mıknatıs alanı: Magnetic field
Meyilli kazık: Batter pile
Mıknatıs alanı giderimi: Magnetic field
Meyonit: Meionite cancellation
Meyve kabuğu: Rind Mıknatıs bilimi: Magnetics
Meyve sıkıcı: Fruit juicer Mıknatıs birimleri: Magnetic units
Meyve şekeri: Fruit sugar; Invert sugar; Mıknatıs bobini: Magnetic coil
Laevulose; Fructose Mıknatıs çekirdeği: Magnetic core
Meyve tabağı: Fruit nappy Mıknatıs çelikleri: Magnet steels
Meyveli gazoz: Soda pop Mıknatıs deneyi: Magnetic test
Meyveli şeker: Lollipop (=Lolly) Mıknatıs devresi: Magnetic circuit
Meyvenin etli bölümü: Pepo Mıknatıs doyumluluğu: Magnetic
Meyzer (uyarılmış ışınım salımlı mini saturation
dalga yükseltici): Maser (=Microwavw Mıknatıs döngüsü: Magnetic moment
Amplification by Stimulated Emission of Mıknatıs düzdönmesi: Magnetic gyration
Radiation)
Mıknatıs fırılları (atom): Magnetic spins
Mezar: Tomb; Grave; Footstone; Mıknatıs geçikimi: Magnetic hystresis
Gravestone
Mıknatıs gereç: Antiferromagnetic
Mezartaşı: Tombstone material
Mezat: Auction; Vendue Mıknatıs histeresizi: Magnetic hysteresis
Mezbaha: Abattoir Mıknatıs ibresi: Magnetic needle
Mezbele: Hovel Mıknatıs iğnesi: Magnetic needle
Mezitil oksit: Mesityl oxide Mıknatıs kelepçesi (e.m): Magnetic yoke
Mezon (atom): Meson Mıknatıs kuvvet mikroskopisi: Magnetic
Mezuniyet: Graduation force microscopy

495
Mıknatıs kuvveti Mıknatıslılığı giderme

Mıknatıs kuvveti: Magnetic force Mıknatıslı devinim: Magnetomotive


Mıknatıs perdeler: Magnetic screens Mıknatıslı devinim kuvveti:
Mıknatıs ucayı: Magnetic pole Magnetomotive force
Mıknatıs yatkınlığı (Àm=M/H): Magnetic Mıknatıslı endüklemli karıştırma:
susceptibility (Àm) Magnetic-induction stirring
Mıknatısla(n)ma eğrisi: Magnetization Mıknatıslı gereçler: Magnetic materials
curve (=ferromagnetic materials)
Mıknatıslanabilir: Magnetizable Mıknatıslı ışıldatma deneyi: Magnoglow
Mıknatıslanabilirlik: Magnetizability test
Mıknatıslanma: Magnetization Mıknatıslı istifleyici: Magnetic stacker
Mıknatıslanmayan paslanmaz çelikler Mıknatıslı kalkanlama: Magnetic
(ostenitli paslanmaz ç.): Nonmagnetic shielding
stainless steels Mıknatıslı laltaşı: Magnetic garnet
Mıknatıslanmaz: Antimagnetic; Mıknatıslı mercek: Pancake lens;
Nonmagnetic Magnetic lens
Mıknatıslanmaz alaşım: Nonmagnetic Mıknatıslı metaller: Magnetic metals
alloy Mıknatıslı optik Kerr olgusu: Magneto-
Mıknatıslanmaz çelikler: Nonmagnetic optical Kerr effect
steels
Mıknatıslı optik mikroskopi: Magneto-
Mıknatıslanmaz gereç: Nonmagnetic optical microscopy
material
Mıknatıslı örüt yönserliği:
Mıknatıslanmazlık: Antiferromagnetism Magnetocrystalline anisotropy
Mıknatıslaş(tır)ma: Magnetization Mıknatıslı örüt yönserliği erki:
Mıknatıslaşma sıcaklığı: Magnetic change Magnetocrystalline anisotropy energy
point Mıknatıslı parçacık deneyi: Magnaflux
Mıknatıslayan: Magnetizing test; Magnetic particle test
Mıknatıslayan kuvvet: Magnetizing force Mıknatıslı parçacıklı inceleme: Magnetic-
Mıknatıslayıcı: Magnetizer particle inspection; Magnaflux inspection
Mıknatıslı: Magnetic Mıknatıslı piritler: Magnetic pyrites
Mıknatıslı ayırıcı: Magnetic separator Mıknatıslı prizma: Magnetic prism
Mıknatıslı ayırım: Magnetic separation Mıknatıslı prizmalı görüngeölçer:
Mıknatıslı bellek (bilgisayar): Magnetic Magnetic sector spectometer
storage Mıknatıslı rezonanslı görüntüleme:
Mıknatıslı çatlak belirleme: Magnetic Magnetic resonace imaging (MRI)
crack detection Mıknatıslı seramikler: Magnetic ceramics
Mıknatıslı çeneler (mek.): Magnetic Mıknatıslı şerit: Magnetic tape
chucks
Mıknatıslı tambur: Magnetic drum
Mıknatıslı çözümleme incelemesi:
Mıknatıslı tavlama: Magnetic anneal
Magnetic-analysis inspection
Mıknatıslı toz deneyi: Magnoglow test
Mıknatıslı demir cevheri: Magnetite;
Magnetic iron ore Mıknatıslı vinç: Magnetic crane
Mıknatıslı demir oksitler: Magnetic iron Mıknatıslı yataklar (mek.): Magnetic
oxides bearings
Mıknatıslı derişikleştirme: Magnetic Mıknatıslık: Antiferromagnetism
concentration Mıknatıslılığı giderme: Demagnetization

496
Mıknatıslılığı giderme eğrisi Mıknatıstaşı
Mıknatıslılığı giderme eğrisi: Mıknatıssal gecikim çevrimi: Magnetic
Demagnetization curve hysteresis loop
Mıknatıslılığı giderme erki: Mıknatıssal gecikim yitikleri: Magnetic
Demagnetization energy hysteresis losses
Mıknatıslılık: Magnetism Mıknatıssal geçirgenlik (μ= B/H]:
Mıknatıslılık değişim noktası: Magnetic Magnetic permeability (μ)
change point (=Cunepoint) Mıknatıssal hidrodinamik:
Mıknatıslılık dönüşüm noktası: Magnetic Magnetohydrodynamics
transformation point Mıknatıssal ışık bilgisi: Magneto-optics
Mıknatıslılık nicem sayısı: Magnetic Mıknatıssal ikiucaylı: Magnetic dipole
quantum number Mıknatıssal ikiucaylı döngüsü: Magnetic
Mıknatıslılık yeğinliği: Intensity of dipole moment
magnetisation Mıknatıssal irkilem: Magnetic induction
Mıknatıslılık yeğinliği: Magnetic intensity (=Magnetic flux density)
Mıknatıslılıkölçer: Magnetometer Mıknatıssal kimya: Magnetochemistry
Mıknatıssal: Magnetic Mıknatıssal merkezleme: Magnetic
Mıknatıssal akı: Magnetic flux alignment
Mıknatıssal alan göstergeci: Mıknatıssal ögeler: Magnetic elements
Magnetoscope Mıknatıssal özellikler: Magnetic
Mıknatıssal bölgecikler: Magnetic properties
domains Mıknatıssal rezonanslı kuvvet
Mıknatıssal büzülüm: Magnetostriction mikroskopisi: Magnetic resonance force
Mıknatıssal büzülüm erki: microscopy
Magnetostrictive energy Mıknatıssal statik: Magnetostatics
Mıknatıssal Curie sıcaklığı: Magnetic Mıknatıssal statik erk: Magnetostatic
Curie temperature energy
Mıknatıssal çevrim: Magnetic cycle Mıknatıssal tepki: Magnetic response
Mıknatıssal çınlanım: Magnetic Mıknatıssal ucaylanma: Magnetic
resonance (MR) polarization
Mıknatıssal çözümlemeli inceleme: Mıknatıssal yaşlan(dır)ma: Magnetic
Magnetic analysis inspection ageing
Mıknatıssal direnç: Reluctance Mıknatıssal yüksüren: Magnetomotive
Mıknatıssal dirençlilik: Reluctivity Mıknatıssavar: Antiferromagnetic
Mıknatıssal doyumluluk: Magnetic Mıknatıssavar gereç: Antiferromagnetic
saturation material
Mıknatıssal döngü: Magnetic moment Mıknatıssavar yatkınlık:
Mıknatıssal dönüşüm: Magnetic Antiferromagnetic susceptibility
transformation Mıknatıssavar yönserlik:
Mıknatıssal ekdirenç: Magneto resistance Antiferromagnetic anisotropy
Mıknatıssal elektrik: Magnetoelectricity Mıknatıssavarlık: Antiferromagnetism
Mıknatıssal endükleme: Magnetic Mıknatıssızlaştırılmış: Demagnetized
induction (=Magnetic flux density) Mıknatıssızlaştırma: Degaussing
Mıknatıssal endüksiyon birimi: Tesla (=Demagnetization)
Mıknatıssal gecikim: Magnetic hysteresis Mıknatıstaşı: Loadstone (=Lodestone)

497
Mıknatıstaşı Mikrodalga mikroskopisi

Mıknatıstaşı: Lodestone Midrex süreci (sünger demir): Midrex


Mısır ekme makinası: Corn drill process
Mısır mavisi: Egyptian blue Midye kabuğu izleri (kırık yüzey):
Mısır tuncu: Egyptian bronze Clamshell marks
Mie saçılımı (ışık): Mie scattering
Mızıka: Harmonica; Dart; Spear; Lance
Migra demiri (özel pig): Migra iron
Mızrap: Plectron (=Plectrum)
Miğfer: Hard hat; Journal; Armet; Tin hat;
Micheal katkısı: Micheal addition
Helmet; Casque
Michelson girişimölçeri: Michelson
Miğfer sorgucu: Panache
interferometer
Miğfer tüyü: Panache
Microcast (hassas döküm türü):
Microcast Mihengir: Jig; Jig and fixture
Mide: Tummy; Stomach Mihenk: Gauge; Yardstick
Mide + bağırsak ameliyatı (tıp): Mihenktaşı: Touchstone
Gastroenterostomy Mihver pimi: Swivel pin
Mide + bağırsak yangısı (tıp): Mika: Mica; Biotite
Gastroenteritis Mika dolgulu fenolikler: Mica-filled
Mide ağrısı (tıp): Stomachache phenolics
Mide ameliyatı (tıp): Gastrectomy Mika kristalleri: Mica crystals
Mide bilimi: Gastrology Mika örütleri: Mica crystals
Mide bulantısı: Sickness Mika şişti: Mica schist
Mide ekşimesi (tıp): Heartburn; Hyper Mika yapısı: Mica structure
acidity; Pyrosis; Water brash (=heartburn); Mikalı cam: Laminated safety glass
(tıp) Cardialgia (=Laminated glass); Temper glass
Mide kapısı: Pylorus Mikalı hematit: Micaceous hematite
Mide kapısı açımı (tıp): Pylorotomy Mikalı kaya: Glimmetite
Mide kapısı çıkarımı (tıp): Pylorectomy Mikanit: Micanite
Mide kapısı kasıncı (tıp): Pylorospasm Mikro elyaf: Microfiber
Mide kapısı onarımı (tıp): Pyloroplasty Mikro süzgeç: Microfilter
Mide nevraljisi (tıp): Gastralgia Mikroalaşımlama: Microalloying
Mide suyu (tıp): Gastric juice Mikroalaşımlı çelikler: Microalloyed
Mide suyu enzimi (tıp): Pepsine steels
Mide suyu hormonu (tıp): Gastrine Mikroamper: Microampere
Mide taşı (tıp): Gastrolith Mikroamperölçer: Mikroammeter
Mide ülseri (tıp): Gastric ulcer Mikroanaliz: Microanalysis
Mide yangısı: Gastritis Mikrobiyoloji laboratuarı cam eşyaları:
Mide yıkama tulumbası (tıp): Stomach Microbiological glass ware
pump Mikroçözümleme: Micro analysis
Mide/karın ağrısına ilişkin: Gastralgic Mikrodalga (λ=1mm-50cm): Microwave
Mideiçi göstergeci: Gastroscope Mikrodalga gereçleri: Microwave
Mideiçi incelemesi: Gastroscopy materials
Mideye delik açılma ameliyatı (tıp): Mikrodalga ile tutturma: Microwave
Gastrotomy fixation
Midrex EDR süreci (sünger demir): Mikrodalga mikroskopisi: Microwave
Midrex EDR process microscopy

498
Mikrodalga ocağı Mil doğrultma
Mikrodalga ocağı: Microwave oven Mikroplazma: Microplasma
Mikrodalgalı bağlama: Microwave joining Mikroplu: Septic
Mikrodalgalı görüngegözlemi: Mikropluluk: Septicity
Microwave spectroscopy Mikroprob: Microprobe (=Electron beam
Mikrodalgalı görüngegözler: Microwave microprobe analyzer)
spectroscope Mikropsuz: Antiseptic
Mikroelektronik bilimi: Microelectronics Mikropsuz: Sterile; Germfree; Germless;
Mikroelektronik üretimi: Microelectronic Aseptic; Axenic; (tıp) Sanitary
fabrication Mikroradyografi: Microradiography
Mikrofon: Microphone Mikrosertlik: Microhardness
Mikrofon siperi: Gobo Mikrosertlik deneyi: Microhardness test
Mikrografi: Micrography Mikrosertlik ölçeri: Microhardness tester
Mikroişlemci: Microprocessor Mikrosertlik ölçümü: Microhardness
Mikrokalorimetre algılayıcı: measurement
Microcalorimeter detector Mikroskoba ilişkin: Microscopic
Mikrokozmik tuz: Microcosmic salt Mikroskop: Microscope
Mikrolag: Microlug Mikroskop borusu: Microscope tube
Mikrolif: Microfibre Mikroskop camı: Microscopic glass
Mikrolin: Microcline Mikroskop kapak camı: Cover glass
Mikrolit: Microlite Mikroskop kapatıcı/obtüratörü:
Microscope shutter
Mikrom (10-6 ohm): Microhm
Mikroskop tabanı: Microscope base
Mikrometre (ölçüm aygıtı): Micrometer
Mikroskopla ameliyat (tıp): Microsurgery
(=Micron)
Mikroskopla büyütüp kesmek (tıp):
Mikrometreli oküler: Micrometer
Micrugy
eyepiece
Mikroskopla inceleme: Microscopic
Mikron (=10-6 m): Micron (mm) examination; Microscopy
Mikronaltı parçacıklar: Submicrons Mikrosüzme (seramik tozları):
Mikronaltılar: Submicrons Microfiltration
Mikronölçer: Micrometer Mikrosüzgeç: Microfilter
Mikronölçerli gözmerceği: Micrometer Mikro-tester (özel sertlikölçer): Mikro-
eyepiece tester
Mikroorganizmalar: Microrganisms Mikrotom (=ince dilici): Microtome
Mikrop: Germ; Microbe Mikrotom bıçağı: Microtome knife
Mikrop öldüren (ilaç): Microbicit Miksedema (tıp): Myxedema
Mikrop öldürme (tıp): Disinfection Mikser (çelik): Mixer
Mikrop öldürücü: Disinfectant; Germ- Miktar: Quantity; Amount
killer; (ilaç) Antiseptic; (madde) Miktar belirtme: Quantification
Germicide; (tıp) Sterilant; (tıp) Germ- Mil: Pivot; Mandrel; Shaft; Pintle; Sullage;
killer Spindle
Mikrop öldürücülük (tıp): Antisepsis Mil (=1609.35m): Mile
Mikrop taşıyıcı (tıp): Germ-carrier Mil (mak): Arbor
Mikropegmatit: Micropegmatite Mil dirseği: Cam
Mikroplardan arındırma: Sterilization Mil doğrultma: Shaft straightening

499
Mil doğrultma basgacı Minican (=Mikrop)

Mil doğrultma basgacı: Shaft Milyon: Mega; Million


straightening press Milyondabir amper: Microampere
Mil doğrultma makinası: Shaft Mimari: Architectural
straightening machine Mimari örtü kaplama emayeleri:
Mil doğrultma presi: Shaft straightening Architectural cover coat enamels
press Mimarlık camı: Architectural glass
Mil düzeneği: Shafting Mimarlık tuncu: Architectural bronze
Mil kare: Square mile Mimetit: Mimetite
Mil salmastrası: Shaft packing Minder kumaşı: Ticking
Mil ucu: Journal Mine: Glaze; Enamel
Mil yatağı: Shaft bearing Mine pulu: Paillette
Mil yivi: Spline Mineleme: Enamelling
Mil yuvası: Spline Mineli: Enamelled; Glazed
Mil yuvası mastarları: Spline gauges Mineli kap: Glazed pot
Milerit: Millerite Mineli seramik: Glazed ceramic
Milibar: Millibar (mb) Mineölçer (diş): Odontograph
Miligram: Miligramme (mg) Mineral: Mineral
Mililitre: Millilitre (mLt) Mineral bilimi: Mineralogy
Milimetre: Millimeter (mm) Mineral dolgulu ısılsertleşenler: Mineral
Milimetrik kağıt: Plotting paper filled thermoset
Miliskop ( özel sıcaklık belirteci aygıtı Mineral işleme: Mineral processing
(döküm)): Milliscope™ Mineral lifler: Mineral fibres
Milivolt: Millivolt (mV) Mineral mikroskobu: Petrographic
Miliwatt): Milliwatt (mW) microscope
Millenme: Sulling Mineralden özütlenen metal: Primary
Miller imleçleri: Indices for cubic crystal metal
planes (=Miller indices) Minerali alınmış: Demineralized
Miller imleçleri (küp örütleri): Miller Minerali alınmış su: Demineralized water
indices Mineralini alma: Demineralization
Miller klorlama süreci: Miller Mineralleştiriciler: Mineralizers
chlorination process Mineralli kömür: Mother of coal
Miller süreci (Au): Miller’s process (=Mineral coal)
Miller-Bravais imleçleri (altıgen örütler): Mineralsizleştirilmiş: Demineralized
Miller-Bravais indices (=Miller indices) Mineralsizleştirilmiş su: Demineralized
Millik çelik çubuk: Shafting water
Milner-Debye kuramı: Milner-Debye Mineralsizleştirme: Demineralization
theory Mineroloji: Mineralogy
Milyar (109): Billion Minervit: Minervite
Milyar kere: Giga Mini yutargöze (kan): Microphage
Milyar metre: Gigameter Minialyuvar: Microcyte
Milyar ton: Gigaton Minibüs: Minibus
Milyar vat: Gigawatt Minican (=Mikrop): Bacillus; (tıp)
Milyarda bir (109)(=ufacık): Nano Bacterium

500
Minican kıran (ilaç) Moebius süreci (Ag)
Minican kıran (ilaç): Bactericide Moça taşı: Mocha stone
Minicanlar (tıp): Bacteria Moda: Trend; Fashion
Minicanlılar: Microrganisms Modakrilik (yapay çoğuz ipliği):
Minidalga: Microwave Modacrylic
Minidevre: Microcircuit Modası geçmiş: Unfashionable
Minigöze (tıp): Microcyte Modası geçmiş giysiler: Unfashionable
Minigözlem ameliyatı: Microsurgery clothes
Model: Template; Specimen; Sample;
Minikesim (tıp): Microdissection
Preform; Model; Norm; (döküm) Pattern
Minikürecikler: Microspheres
Model alaşımı (döküm): Pattern metal
Minilif: Microfibril
Model alçısı (döküm): Pattern plaster
Minimum (=en az): Minimum
Model bağlama plakası (döküm):
Miniörüt: Microlite Matchplate
Minnacık: Nano Model çatkısı: Pattern assembly
Minnesotait: Minnesotaite Model çıkarma mandalı: Draw peg
Minozit: Mizzonite Model çıkarma vidası (döküm): Draw
Minüskül: Miniscule screw
Minyatür: Miniature Model çizimi: Pattern layout
Minyum: Minium Model gereçleri: Pattern materials
Mira (topoğrafya): Levelling rod Model girintisi: Crush bead; Crush strip
Misel: Micelle Model konikliği: Pattern draft
Mishmetal (%50Ce+%50La+Ne+): Model kumu: Facing sand
Mischmetal Model payı (döküm): Pattern allowance
Misina: Fishline; Gut Model plâkası (döküm): Rapping plate
Misket: Mig (=Migg; Miggle); Ball; (gülle) Model taslağı (döküm): Pattern draft
Grapeshot Model üretimi (döküm): Rigging
Misket limonu: Lime Modelhane (döküm): Patternshop
Mispik: Mispickle Modelin döküme yapışma izi (döküm):
Mitokondriyumlar: Mitochondrid Sticker
Mitscherlich yasası: Mitscherlich’s law Modell sayısı (aşınma): Modell number
Miyelin: Myelin Modem: Modem
Miyelin kılıfı (tıp): Myelin sheath Moderatör: Moderator
Miyograf (tıp): Myograph Modern: Modern
Miyop (tıp): Short-sighted; Nearsighted; Modernleştirme: Modernization
Myope Modül (mat): Modulus
Miyopluk (tıp): Myopia (=Myopy) Modül (mek.): Module
Miyosin: Myosin Modül çakısı: Gang milling cutter
Miyoskop (tıp): Myoscope Modüle edilmemiş: Unmodulated
Miyotom (tıp): Myotome Modüllü: Modular
Mizan: Trial balance Moebius elektroliz süreci: Moebius
Mobilya: Furniture electrolytic process
Mobilyalı: Furnished Moebius gözesi (Ag): Moebius cell
Mobilyasız: Unfurnished Moebius süreci (Ag): Moebius process

501
Moffat süreci (çelik) Molekülsel zar

Moffat süreci (çelik): Moffat process Molekül eleği: Molecular sieve


Mogulizör: Mogullizer™ Molekül formülü: Molecular formula
Moher: Mohair Molekül hacmi: Molecular volume
Mohs ölçeği (sertlik): Mohs scale Molekül ışını: Molecular ray
Mohs sertliği: Mohs hardness Molekül ışınlı bırakım: Molecular beam
Mohs sertlik ölçeği: Mohs hardness scale deposition
Moksa: Moxa Molekül içi: Intramolecular
Molal: Molal Molekül katmanlı elektrotlar: Electrodes
Molal çözelti: Molal solution with molecular layers
Molalite: Molality Molekül kimyası (çoğuz): Molecular
chemistry (polymer)
Molallik: Molality
Molekül konumu: Molecular orientation
Molar (kim): Molar
Molekül kütlesi: Molecular mass
Molar çekim değişmezleri: Molar
Molekül polarizasyonu: Molecular
attraction constants
polarization
Molar çözelti: Molar solution
Molekül spektrumu: Molecular spectrum
Molar dağıntı: Molar entropy
Molekül toplaşımı: Molecular association
Molar entropi: Molar entropy
Molekül yapısı (çoğuz): Molecular
Molar erk: Molar energy structure
Molar ısı sığası: Molar heat capacity (C) Molekül yatkınlığı: Molecular
Molar iletkenlik: Molar conductance susceptibility
Molar küme alan çarpanları: Molar group Molekülarite: Molecularity
area parameters Molekülden ayrılan atom grubu: Residue
Molar küme oylum çarpanları: Molar Moleküle ilişkin: Molecular
group volume parameters
Moleküler: Molecular
Molar oylum: Molar volume
Moleküler biyoloji: Molecular biology
Molarite: Molarity (M)
Moleküler curuf teorileri: Molecular slag
Molarlık: Molarity (M) theories
Moldavit: Moldavite Moleküler kristal: Molecular crystal
Moldrit: Mouldrite Molekül-gram: Gram-molecule
Molekül (kim.): Molecule Moleküliçi bağlar: Intramolecular bonds
Molekül ağırlığı (kütle ortalaması): Moleküliçi çekimler: Intramolecular
Molecular weight (mass-average) attractions
Molekül ağırlığı (sayı ortalaması): Moleküllerarası kuvvet: Intermolecular
Molecular weight (number average) force
Molekül bağlanması: Molecular bonding Moleküllü evreler: Molecular phases
Molekül boyu: Molecular length Molekülsel: Molecular
Molekül çıkarım (Göze): Exocytosis Molekülsel iletkenlik: Molecular
Molekül damıtımı: Molecular distillation conductivity
Molekül demeti: Molecular beam Molekülsel süzme: Molecular sieving
(=Molecular ray) Molekülsel tekkatman: Molecular
Molekül derişimi: Molecular monolayer
concentration Molekülsel zar: Molecular film
Molekül dolancası: Molecular orbital (=Molecular monolayer)

502
Molibdat Monotektikaltı
Molibdat: Molybdate Mollerleme (özel aluminyum emdirme
Molibden: Molybdenum işlemi): Mollerising
Molibden alaşımları: Molybdenum alloys Molotof kokteyli (patlar şişe): Molotov
Molibden beşklorür: Molbdenium 5- cocktail
chloride Moloz: Debris; Rubble; (maden) Mullock
Molibden bileşikleri: Molybdenum Moment sakınımı: Conservation of
compounds momentum
Molibden çubuğu: Molybdenium rod Momentum (fiz.): Momentum
Molibden ikibromür: Molybdenium 2- Monalbit: Monalbite
bromide Monazit: Monazite
Molibden ikisilis: Molybdenum disiliside Monazit kumu: Monazite sand
Molibden ikisülfür: Molybdenum Mond gazı: Mond gas
disulfide Mond süreci (Ni): Mond process
Molibden ikisülfürlü yağlayıcı: Monel metali (%67Ni+%28Cu+Fe):
Molybdenum disulfide lubricant Monel metal
Molibden karbür: Molybdenum carbide Monell süreci (çelik): Monell process
Molibden katısı: Molybdenum solid Mongolizm (tıp): Down’s syndrome
Molibden oksit: Molybdenum oxide Monitor: Monitor
(=Molybdic oxide) Monki soğutucu (y. fırın): Monkey cooler
Molibden teli: Molbdenium wire Monofraks: Monofrax
Molibden temelli yüksek hız çelikleri: Monogram: Monogram
Molybdenum base high speed steels
Monohidrat: Monohydrate
Molibden tozu: Molybdenium powder
Monokini: Tank suit
Molibden üçbromür: Molybdenium 3-
bromide Monoklinik: Monoclinic
Molibden üçoksit: Molybdenum trioxide Monoklinik kristal: Monoclinic crystal
Molibden varak: Molybdenium foil Monokromatik objektif: Monochromatic
objective
Molibden-demir alaşımları:
Molybdenum-iron alloys Monokromatör: Monochromator
Molibdenit: Molybdenite Monoks: Monox
Molibdenli: Molybdenous; Molybdenic Monolitik astar: Monolithic lining
Molibdenli alaşım çelikleri: Molybdenum Monomer: Monomer
alloy steels Monoray: Monorail
Molibdenli çelikler: Molybdenum steels Monosakkarit: Monosaccharide
Molibdenli demir önalaşımı: Monosit (tıp): Monocyte
Ferromolybdenum Monosodyum glutamat: Monosodium
Molibdenli sıcak iş takımı çelikleri: glutamate (MSG)
Molybdenum hot-work tool steels Monotektik: Monotectic
Molibdenli yüksek hız takım çelikleri: Monotektik denge: Monotectic
Molybdenum high speed tool steels equilibrium
Molibden-mangan süreci: Moly- Monotektik noktası: Monotectic point
manganese process Monotektik tepkimesi: Monotectic
Molibdin: Molybdena (=Molybdine) reaction
Molit: Molyte Monotektikaltı: Hypomonotectic

503
Monotektiküstü Motor hasarı

Monotektiküstü: Hypermonotectic Morfin bağımlılığı (tıp): Morphinism


Monoton: Monotonous Morg: Morgue
Monotron (sertlik ölçer): Monotron Morgan haddesi: Morgan mill
Monotron deneyi: Monotron test Morganit: Morganite
Monotron sertlik deneyi: Monotron Morgoil (kaymalı hadde yatağı): Morgoil
hardness test Morötesi: Ultraviolet
Monotropizm: Monotropism Morötesi bozumu: Ultraviolet degradation
Monozom (tıp): Monosom Morötesi dalgaları: Ultraviolet waves
Montaj: Installation; Erection; Assembly Morötesi dengeleştirici: Ultraviolet
Montaj atölyesi: Assembly shop stabilizer
Montaj çizimi: Assembly drawing Morötesi emici cam: Document glass
Montaj fabrikası: Assembly plant Morötesi görünür ışık görüngegösterimi:
Montaj hattı: Assembly line Ultraviolet-visible spectroscopy
Montaj parçaları: Kit Morötesi ışık: Ultraviolet light
Montaj projesi: Assembly drawing Morötesi ışınım (?= 4x10e-7-5x10e-9 m):
Ultraviolet radiation
Montaj şartnamesi: Installation
specification Morötesi kürlemesi: Ultraviolet curing
Montbrayit: Montbrayite Morötesi lazeri: Ultraviolet laser
Morötesi mikroskopi: Ultraviolet
Monte Carlo taslaması: Monte Carlo
microscopy
simulation
Morötesi süzgeci: Ultraviolet filter
Montebrasit (yer b.): Montebrasite
Mors alfabesi: Morse alphabet
Monthier mavisi: Monthier’s blue
Morula (tıp): Morula
Montiselit (yer b.): Monticellite
Morumsu koyu mavi (renk): Mazerine
Montmorilonit (yer b.): Montmorillonite
blue
Monzonit (yer b.): Monzonit Moseley sayıları: Moseley numbers
Moore süzgeci: Moore filter Moseley yasası: Moseley’s law
Moorewood makinası: Moorewood Moskoftoprağı: Diatomite
machine (=diatomaceous earth)
Moos agat’ı: Moos agate Mosotit (CaCO3 türü): Mossotite
Mor: Purple Mosotti alanı: Mosotti field
Mor bakır cevheri: Purple copper ore Mostra: Swatch
Mor boya: Amaranth Motel: Motel
Mor kuvars: Amethyst Motor: Motor; Engine
Mor orkide rengi (cam): Orchid Motor ayarı: Tune-up
Mor yakut: Hyacinth (zircon); Amethyst Motor beygir gücü: Engine horse-power;
Morarık (tıp): Purpura Motor horsepower
Morarma: Hepatization; Purpura Motor bozulması: Engine failure
Morarma (tıp): Cyanosis Motor çatkısı: Engine frame
Morartı: Ecchymosis Motor değiş(tir)imi: Engine replacement
Morartılı: Purpuric Motor deneyi: Engine test
Moren: Moraine Motor devri: Engine revolutions
Morfin: Morphine Motor hasarı: Engine damage

504
Motor kapağı Mushet çeliği
Motor kapağı: Engine hood Muhtelif: Various
Motor onarımı: Engine repair Muhteşem: Superb
Motor revizyonu: Engine overhaul Muhtıra: Memorandum
Motor seri numarası: Engine serial Mukavement: Strength
number Mukavva: Carton; Chipboard; Paperboard;
Motor şaftı: Engine shaft Pasteboard; Scaleboard
Motor şasisi: Engine frame Mukoprotein: Mucoprotein
Motor tahrikli: Motor-driven Mukoza: Mucosa
Motor vuruntusu: Engine knock Mulit: Mullite
Motor yağı: Engine oil Mulitli zirkonya: Mullite-zirconia
Motor yağı çanağı: Oil pan Multivitamin: Multivitamin
Motor yağlığı: Crankcase Mum: Bougie; Candle; Paraffin wax; Wax
Motor yenilemi: Engine overhaul candle
Motorbot: Motorboat Mum (ışık şiddeti birimi): Candela
Motorlu: Motorized; Motor-driven Mum dibi: Stub
Motorlu bisiklet: Motorbike Mum dirençli (cama asitle dekor): Wax
Motorlu bot: Motorboat resist
Motorlu kasnak: Power reel Mum fitili: Candlewick
Motorlu kayık: Motorboat Mum giderme: Dewaxing
Motorlu kızak: Snowmobile Mum model (döküm): Wax pattern
Motorlu numune tablası: Motorized stage Mum yağı: Tallow
Motorlu taşıt: Motor vehicle Mumdan yapılmış: Waxen
Motor-üreteç düzeneği: Motor-generator Mumlanmış: Waxed
set Mumlanmiş ayakkabı sicimi: Waxed end
Motosiklet: Motorcycle Mumlu: Waxen; Waxed; Waxy
Motramit: Mottramite Mumlu bez: Cerecloth
Mozaik: Mosaic Mumlu kumaş boyama: Batik (=Battik)
Mozayik altını: Mosaic gold Mumluk camı: Candle shade; Hurricane
Mozayik örüt: Mosaic crystal shade
Mozayik yapı: Mosaic strucuture Mumluk halkası: Bobeche
Mozayikcilik: Tesselation Mumluk mum: Candle wax
Mozayiklerle süsleme sanatı: Tesselation Mumluluk: Waxiness
Möbius şeridi (geom.): Möbius strip Mumya: Mummy
Muamele: Transaction Munsell değeri (ışık): Munsell value
Muayene: Inspection Muntazam: Regular; Harmonious; Orderly
Muayene çekici (tıp): Plexor (=Plessor) Muntz metali (3Cu+2Zn): Muntz metal
Muayenehane (tıp): Surgery Muon (atom): Mu-meson (=Muon)
Muazzam: Voluminous Murakami ayıracı (çelik): Murakami’s
Mufla fırını: Muffle furnace reagent
Muhafaza: Casing Murex süreci: Murex process
Muhafaza kutusu: Container Musandra: Sideboard
Muhakkak: Unquestionable Mushet çeliği: Mushet steel

505
Muska Mühendislik yayınları

Muska: Amulet Mühendislik çalışması: Engineering study


Muskovit (yer b.): Muscovite Mühendislik çoğuzları: Engineering
Muslin (kumaş): Longcloth; Messaline; polymers
Muslin Mühendislik çözümlemesi: Engineering
Musluk: Valve; Faucet; Tap; Stopcock analysis
Musluk pompası: Plunger Mühendislik eğitimi: Engineering
education
Musluk suyu: Tap water
Mühendislik ekonomisi: Engineering
Musluklu vana: Plug cock economy
Musur: Feedbox; Manger; Hayrack Mühendislik fakültesi: Engineering
Muşabak: Treillage; Trellis faculty
Muşamba: Oilcloth; Linoleum Mühendislik gereçleri: Engineering
Muşamba yağmurluk: Slicker materials
Muşta: Slug Mühendislik gerilimi: Engineering stress
Mutad: Routine Mühendislik gerilimi-mühendislik
gerinimi çizgesi: Engineering stress-
Mutemet: Trustee
engineering strain diagram
Mutfak: Kitchen
Mühendislik gerilimi-mühendislik
Mutfak cam eşyası: Kitchen glassware; gerinimi eğrisi: Engineering stress-
Oven glassware engineering strain curve
Mutfak eşyası: Kitchenware; Utensil Mühendislik gerinimi: Engineering
Mutlak: Perfect; Absolute strain
Mutlak sıfır: Absolute zero Mühendislik ısılplastikleri: Engineering
Mutmanit (yer b.): Muthmannite thermoplastics (EPT)
Muylu: Pivot; Trunniun Mühendislik istatistikleri: Engineering
statistics
Muylu (merdane): Neck
Mühendislik karmaları: Engineering
Muylu yatağı: Journal bearing composites
Muz yağı: Amyl acetate (=Amylacetic Mühendislik krom kaplaması:
ether) Engineering chromium plating
Muz yağı: Banana oil (=Amyl acetate) Mühendislik mesleği: Engineering
Mübadele: Barter profession
Mücellit bıçağı: Bolt knife Mühendislik okulu: Engineering school
Mücevher: Jewel; Gem Mühendislik plastikleri: Engineering
Mücevher kesme: Jewel cutting plastics
Mücevherat: Jewellery Mühendislik polimerleri: Engineering
polymers
Mücevherci: Jeweller; Lapidarist
Mühendislik seramikleri: Engineering
Müdür: Manager ceramics
Mühendis: Engineer Mühendislik tasarımı: Engineering design
Mühendislik: Engineering Mühendislik uygulamaları: Engineering
Mühendislik ahlâkı: Engineering ethics applications
Mühendislik alaşımları: Engineering Mühendislik yaklaşımı: Engineering
alloys approach
Mühendislik bölümü: Engineering Mühendislik yayınları: Engineering
department literature

506
Mühlet Müzik teli ölçeği
Mühlet: Time limit Müşterek: Joint; Common
Mühür: Stamp; Seal Müşterek girişim (iş): Joint venture
Mühür mumu: Sealant Müşteri: Customer
Mühürleme: Sealing Müşteri hizmetleri: Customer service
Mükerrer: Recurrent Müşteri istemleri: Customer requirements
Müldebağ (cam): Neck mould; Neck ring; Mütasyona yolaçan (tıp): Mutagenic
Finish mould Mütasyonlaşım: Mutageneicity
Müldebağ kollarının ileri geri çalışması Mütevelli: Trustee
(cam): Invert mechanism Müzakere: Negotiation
Müldebağ kolu (cam): Neck ring holder Müzik: Music
Müldefon (cam): Bottom plate Müzik akort aygıtı: Diapason
Müleyyin (ilaç): Laxative Müzik teli: Music wire
Mülitli porselen: Mullite porcelain Müzik teli ölçeği: Music wire gauge
Mülitli refrakterler: Mullite refractories
Mülitli seramik eşyalar: Mullite
whiteware
Mülkiyet: Tenure
Mültipleks (elekt.): Multiplex
Mümetal: Mumetal
Müptela: Addict
Mürdesenk: Litharge
Mürdesenk camı: Litharge glass
Mürekkep: Ink
Mürekkep balığı süreci: Cuttlefish process
Mürekkep boyası: Ink colour
Mürekkep kalemi: Pen
Mürekkep lekesi: Blot
Mürekkep püskürtmü: Inkjet
Mürekkep püskürtümlü yazıcı: Ink-jet
printer
Müsademe: Percussion
Müsademe düzeni: Percussion mechanism
Müsademe kovanı: Percussion cap
Müsademeli atış: Percussion fire
Müsademeli tapa: Percussion fuse
Müsekkin: Painkiller
Müsekkin (ilaç): Paregoric
Müshil: Hydragogue
Müstakil tahrikli role: Individually driven
roller
Müstecir: Lessee
Müsvette: Manuscript

507
N
Na-Al-Ca silikat: Labradorite Namlu: Gun barrel
Nabarro-Herring sürünme işleyimi: Namlu ağzı: Muzzle
Nabarro-Herring creep mechanism Namlu çeliği (top): Gun barrel steel
Nabarro-Herring sürünmesi: Nabarro- Namlu deliği: Gun bore
Herring creep Namlu delme: Gundrilling
Nabarro-Herring yayınımlı sürünmesi: Namlu temizleme çubuğu: Ramrod
Nabarro-Herring diffusion creep Nankin (pamuklu Çin kumaşı): Nankeen
Nabız (tıp): Pulsation; Spigot Nanoaygıtlar: Nanodevices
Nabız atışı: Pulsation Nanoborucuklar: Nanotubes
Nabız eğrisi (tıp): Kymogram Nanocurie (10-9 curie): Nanocurie (nC)
Nabızölçer (tıp): Kymograph Nanoevreli seramikler: Nanophase
(=Cymograph); Sphygmus (=Pulse) ceramics
Nabızyazar (tıp): Sphygmomanometer Nanofarad (10-9 farad): Nanofarad (nF)
Nabza ilişkin (tıp): Sphygmograph Nanofotonik bilimi: Nanophotonics
Nacak: Hatchet; Hand axe Nanogereçlerin elektron kırınımı:
NaCl yapısı: NaCl structure Electron nanodiffraction
Nadir: Uncommon; Scarce; Rare Nanogold (1.4 nm boyutlu altın
Nadir toprak metalleri: Rare-earth metals parçacıkları): Nanogold™
(=Rare-earths) Nanohenry (10-9 henry): Nanohenry (nH)
Nafile: Unprofitable Nanoiz (sertlik izi): Nanoindentation
Nafta: Naphtha Nanoizacar: Nanoindenter
Naftalin: Mothball; Naphthalene Nanokarmalar: Nanocomposites
Naftalinli: Naphthalic Nanokırınım: Nanodiffraction
Naften: Naphthene Nanokristaller: Nanocrystals
Naftol: Naphthol Nanomakinalar: Nanomachines
Nanometre: Nanometer
Nagyagit: Nagyagite
Nanometre (10-9 metre): Nanometer (nm)
Nağme: Tune
Nanometre boyutlu elektron demeti:
Nakil hattı (elekt.): Transmission line Nanometer-sized electron beam
Nakit akışı: Cash flow Nanometre boyutlu elektron sondası:
Nakit para: Cash Nanometer-sized electron probe
Nakletme: Haulage Nanometre boyutlu yapı geliştirme:
Nakliyatçı: Mover Nanolithography
Nakliye: Freight; Transportation Nanometre boyutlu yapılar: Nanometer-
Nakliye sigortası: Freight insurance sized structures
Nakrit: Nacrite Nanooptoelektronik aygıtları:
Nanooptoelectronic devices
Nal: Horseshoe
Nanooptoelektronik bilimi:
Nalbant: Blacksmith Nanooptoelectronics
Nalbur: Ironmonger Nanoölçümsel yapı: Ultrastructure
Nalburiye: Ironmongery Nanoörütler: Nanocrystals
Nalburluk: Ironmongery Nanoparçacık: Nanoparticle
Nalın: Sabot Nanoparçacık inceleme: Nanovid
Nalorfin: Nalorphine microscopy
Nanoparçacıklar Nem çeken
Nanoparçacıklar: Nanoparticles Navlun: Freight; Shipping document
Nanosaniye (10-9 saniye): Nanosecond Naylon epoksiler: Nylon-epoxies
(nsec) Naylon plastikler: Nylon-plastics
Nanosonda: Nanoprobe Naylonlar: Nylons
Nanosonda kullanımı: Nanoprobe mode Nazari: Hypothetical
Nanosüzgeç: Nanofiltre Nazarlık: Amulet
Nanosüzme: Nanofiltration Ne olduğu bilinmeyen: Unaccounted-for
Nanoteknoloji: Nanotechnology Neceftaşı: Fluorite; Quartz
Nanoteknoloji ahlâkı: Ethics of Neceftaşı kafesi: Fluorite lattice
nanotechnology Nedeni bilinmeyen (hastalık):
Nanoteller: Nanowires Idiopathical
Nanotellerin taşınım özellikleri: Neden-ve-etki çizgesi: Cause-and-effect
Transport properties of nanowires diagram
Nanovid mikroskopisi: Nanovid Neel kuramı (ferrimıknatıslılık): Neel
microscopy theory
Nanowatt (10-9 watt): Nanowatt (nW) Neel sıcaklığı (seramikler): Neel
temperature
Nanoyapılar: Nanostructures
Nefelin: Nepheline
Nanoyapılı gereçler: Nanostructured
materials Nefelin siyenit: Nepheline syenite
Napalm: Napalm Nefelinit: Nephelinite
Nefelinli bazalt: Nephelinite
Napalm bombası: Napalm bomb
Nefes (tıp): Breath
Napoli sarısı: Naples yellow
Nefes alma: Breathing
Nar çiçeği rengi: Vermilion
Nefes borusu: Bronchus; (tıp) Trachea;
Nar kırmızısı (renk): Garnet Windpipe
Nar şurubu: Grenadine Nefes darlığı (tıp): Asthma; Phtisic;
Narenciye: Hesperidium Dyspnea; Hypopnea
Narenciyecilik: Citriculture Nefes tıkanması: Apnea
Nargile: Hubble-bubble; Water pipe Nefesli çalgı: Wind instrument
Narin: Tender; Frangible Nefrit: Nephrite
Narkotik: Narcotic Nefron (tıp): Nephron
Narkoz: Narcosis Neft: Naphtha
Narsin: Narceine Neft yağı: Oil of turpentine
Nartaşı: Garnet Negatif (tıp): Negative
Nasır (tıp): Callus; Callosity Nehir deseni (kırık yüzey): River pattern
Nasırlaşma: Keratosis; (tıp) Nehir ve kolları: WaterSystem
Hyperkeratosis Nekahat: (hastalık) Recuperation; (tıp)
Nasicon seramikleri: Nasicon ceramics Meiosis
Natalit (% 95 alkol+eter): Natalite Nekroz (tıp): Necrosis
Natroalunit: Natroalunite Nem: Moisture; Humidity
Natrolit: Natrolite Nem algılayıcıları: Humidity sensors
Natron: Natron Nem buhar geçişimi: Moisture vapour
Navier-Stokes denklemi: Navier-Stokes transmission
equation Nem çeken: Humectant

509
Nem dengesi Nesne uzaklığı (mikroskop)

Nem dengesi: Moisture equilibrium Neodimiyum-itriyum aluminyum laltaşı


Nem geçirmez: Dampproof lazeri: Neodymium: yttrium aluminum
garmet laser
Nem geçirmez katman: Damp course
(=Damp check) Neodimiyum-YAG lazeri: Neodymium-
YAG laser
Nem genleştirmesi (seramik): Moisture
expansion Neofen cam: Neophane glass
Nem giderici: Desiccant Neomisin: Neomycin
Nem giderme: Dehumidification Neon: Neon
Neopren: Neoprene
Nem gösterici: Hygroscope
Neopren kauçuk: Neoprene rubber
Nem içeriği: Moisture content
Neper logaritması: Natural logarithm(ln)
Nem kaçış delikleri (harç): Weep holes
Neperyan logaritma: Napierian
Nem kurutacı: Humidity drier logarithms (=Natural logarithms)
Nem ölçme: Hygrometry Neptunit: Neptunite
Nem soğurumu: Moisture absorption Neptunyum: Neptunium
Nem tutmaz: Nonwettable Nerkoza uğramış kemik (tıp):
Nem yeniden kazanımı: Moisture regain Sequestrum
Nemçeken: Hydric Nernst dağılım yasası (kim.): Nernst
Nemçeker: Desiccator; Hygroscopic distribution law
Nemgözler: Hygroscope Nernst denklemi (kim.): Nernst equation
Nemlendirici (aygıt): Humidifier Nernst gerilimi (kim.): Nernst potential
Nemlendirme: Watering; Humidification; Nernst ısı kanıtsavı (kim.): Nernst heat
Moistenning; Dampening theorem
Nemlenmez: Wetproof Nernst olgusu (kim.): Nernst effect
Nemlettirmeyen: Nonwetting Nerofizyoloji (tıp): Neurophysiology
Nerol: Nerol
Nemli: Waterish; Wet; Damp; Hydric;
Moist; Humid Neron (tıp): Nerve cell (=Neurone)
Nemli depolama lekeleri (galvanizli sac): Neropatoloji (tıp): Neuropathology
Wet-storage stains Nerotoksin (tıp): Neurotoxin
Nemli depolama lekeleri (sac): Humid- Nervür (çelik): Rib
storage stains Nervür kalibresi: Deforming groove
Nemli ve soğuk: Dank Nervürlü: Ribbed
Nemlilik: Humidity Nervürlü beton çubuğu: Deformed
Nemlilik deneyi (yenim): Humidity test concrete reinforcing bar
Nemölçer: Hygrometer Nervürlü çelik çubuk: Deformed
reinforcing steel bar; Ribbed steel rod;
Nemölçer (kalıp kumu): Moisture teller Rebar
Nemsizleştirme: Dehumidification Nervürlü çelik çubuk haddesi: Rebar mill
Nemyazar: Hygrograph Nervürlü çubuk: Deformed reinforcing
Neodimiyum: Neodymium bar
Neodimiyum camı: Neodymium glass Nervürlü inşaat demiri: Rebar; Deformed
Neodimiyum oksit: Neodymium oxide reinforcing bar
Neodimiyum sülfat: Neodymium sulphate Nesne: Thing; Object
Neodimiyum-demir-bor alaşımları: Nesne uzaklığı (mikroskop): Object
Neodymium-iron-boron alloys distance

510
Nesnecik Nicemleme
Nesnecik: Corposcule Newton’un ağdalılık yasası: Newton’s
Nesnecik kuramı: Corpuscular theory laws of viscosity
Nesneciksel: Corpuscular Newton’un devinim yasaları: Newton’s
Nesnel düzlem: Object plane laws of motion
Nesnel mercek: Nosepiece; Objective; Newton’un mercek denklemi: Newton’s
Objective glass; Objective lens lens equation
Nesnel mercek açıklığı: Objective Newton’un soğuma yasası: Newton’s laws
aperature of cooling
Nesnel mercek açıklığı (TEM): Objective Nezle: Cold
diaphragm Nicaro süreci (Ni): Nicaro proces
Nesnel mercek açıklığı güdümü (TEM): Nicel: Quantitative; (mat) Cardinal
Objective aperture control Nicel (=sayısal): Colligative
Nesnel mercek diyaframı (optik mik.): Nicel çözümleme: Quantitative analysis
Objective diaphragm Nicel işlem (mat.): Quantic
Nesnel mercek prizması: Objective prism Nicel metalografi: Quantitative
Nesnel nokta: Object point metallography
Nessler çözeltisi (amonyak tanır): Nicel metalyapıbilim: Quantitative
Nessler’s solution metallography
Neşter (tıp): Bistoury; Lancet Nicel mikroçözümleme: Qualititative
Net: Net microanalysis
Net kâr: Net profit Nicel ölçüm: Quantitative measurement
Net tonaj (gemi): Net tonnage Nicel özellikler: Colligative properties
Net ulusal gelir: Net national product Nicel sertleşebilirlik: Quantitative
Net-biçimli dövme: Net-shape forging hardenability
Nete yakın biçimde döküm: Near-net- Nicel tepkime: Quantitative reaction
shape casting Niceleme: Quantification
Nete yakın biçimleme: Near-net-shaping Nicelik: Quantity
Nete-yakın-biçim: Near-net-shape Nicelik sayısı: Cardinal number
Netlik derinliği: Depth of focus Nicelten (mat.): Quantifier
Neumann kuşakları (çekme deneyi): Nicem: Quantum
Neumann bands Nicem atlaması (atom): Quantum jump
Neumann-Kopp kuralı: Neumann-Kopp Nicem durumu (fiz.): Quantum state
rule
Nicem düzeyi (atom): Quantum level
Newton: Newton (N)
Nicem fiziği: Quantum physics
Newton ağdalı akışkanı: Newtonian
viscous fluid Nicem istatistiği: Quantum statistics
Newton ağdalığı katsayısı: Newtonian Nicem kuramı (fiz.): Quantum theory
viscosity coefficient Nicem kuyusu (fiz.): Quantum well
Newton ağdalılığı: Newtonian viscosity Nicem noktaları (yarıiletken): Quantum
Newton akışkanı: Newtonian fluid dots
Newton halkaları (ışık): Newton’s rings Nicem sayıları (fiz.): Quantum numbers
Newton mekaniği: Newtonian mechanics Nicem teli (yarıiletken): Quantum wire
Newton viskositesi: Newtonian viscosity Nicem verimliliği: Quantum efficiency
Newton yasasına uymayan akışkan: Non- Nicem verimliliği: Quantum yield
Newtonian fluid Nicemleme: Quantization

511
Nicemsel elektronik Nikel temelli ısı dirençli alaşımlar

Nicemsel elektronik: Quantum electronics Nikel fosfür: Nickel phosphide


Nicemsel eşdeğerlik ilkesi: Quantum Nikel geçirme: Nickel cladding
equivalence principle Nikel gümüşü: German silver; Nickel
Nicemsel mekanik (fiz.): Quantum silver
mechanics Nikel hidroksit: Nickel hydroxide
Nicemsel sürem (fizik): Quantic Nikel içeren: Nickeliferrous
continuum
Nikel içeriği: Nickel content
Nichrome: Nichrome
Nikel iyodür: Nickel iodide
Niclausse kazanı: Niclauss boiler
Nikel kalay tunçları: Nickel-tin bronzes
Ni-Fe toplacı: Ni-Fe accumulator
Nikel kaplama: Nickeling; Nickel coating;
Nihale: Trivet
Nickel plating
Ni-hard (%4Ni + %2Cr: Ni-hard
Nikel kaplı: Nickel plated
Ni-hard dökme demir: Ni-hard cast iron
Nikel kaplı sac: Nickel plated sheet
Nikalon: Nicalon
Nikel karbonat cevheri: Zaratite
Nikel: Nickel
Nikel karbonil: Nickel carbonyl
Nikel akrilik boya: Nickel acrylic paint
Nikel klörür: Nickel chloride
Nikel alaşımları: Nickel alloys
Nikel kobalt alaşımları: Nickel-cobalt
Nikel aluminitler: Nickel aluminides
alloys
Nikel aluminyum üstünalaşımı: Nickel
Nikel kobalt dizgesi: Nickel-cobalt system
aluminium superalloy
Nikel kobalt evre çizgesi: Nickel-cobalt
Nikel arsenid: Nickel arsenide
phase diagram
Nikel arsenit: Niccolite
Nikel krom alaşımları: Nickel-chromium
Nikel asetat: Nickel acetate alloys
Nikel bakır alaşımları: Nickel copper Nikel krom dizgesi: Nickel-chromium
alloys
system
Nikel bakır evre çizgesi: Nickel-copper
Nikel krom evre çizgesi: Nickel-
phase diagramme
chromium phase diagramme
Nikel biroksit: Nickel monoxide
Nikel levha: Nickel plate
Nikel bromür: Nickel bromide
Nikel nitrat altıhidrat: Nickel nitrate
Nikel cevherleri: Nickel ores hexahydrate
Nikel çelik karması: Niclad Nikel oksit: Nickel oxide
Nikel çubuk: Nickel rod Nikel örtülü: Nickel clad
Nikel demir aküsü: Nickel-iron Nikel özütleme: Nickel extraction
accumulator
Nikel piritleri: Nickel pyrites
Nikel demir alaşımları: Nickel-iron alloys
Nikel skutterudit: Nickel skutterudite
Nikel demir dizgesi: Nickel-iron system
Nikel sülfat anotlar: Nickel sulphate
Nikel demir evre çizgesi: Nickel-iron
anodes
phase diagramme
Nikel sülfür: Nickel sulphide
Nikel demir mıknatıs alaşımları: Nickel-
iron magnetic alloys Nikel taşı: Garnierite
Nikel demir toplacı: Nickel-iron Nikel tel: Nickel wire
accumulator Nikel temelli alaşımlar: Nickel-base alloys
Nikel dörtflorlu borat: Nickel Nikel temelli ısı dirençli alaşımlar:
tetrafluoroborate Nickel-base heat resisting alloys

512
Nikel temelli üstünalaşımlar Nitelik düşürme
Nikel temelli üstünalaşımlar: Nickel-base Nikris (tıp): Podagra
superalloys Nilvar (%36Ni içerikli alaşım ): Nilvar
Nikel temelli yüksek sıcaklık alaşımları: Nimonik alaşımlar: Nimonic alloys
High-temperature nickel-base alloys Nimonikler: Nimonics
Nikel titan alaşımları: Nickel-titanium Niobit: Niobite (=Columbite)
alloys
Nipel: Nipple
Nikel titan dizgesi: Nickel-titanium Nipkow çarkı: Nipkow disk
system
Nirengi: Triangulation
Nikel titan evre çizgesi: Nickel-titanium
phase diagramme Ni-resist dökme demir: Ni-resist cast iron
Nikel topakları: Nickel pellets Nisaiye (tıp): Gynecology
Nisap: Quarum
Nikel tozu: Nickel powder
Nisbet: Ratio
Nikel varağı: Nickel foil
Nistatin: Nystatin
Nikel yapraksısı: Nickel flake
Nişadır: Sal ammoniac
Nikel yerine geçen metaller: Nickel
substitutes Nişadırlı kalay kaplama: Salt ammoniac
tinning
Nikele daldırma (kaplama): Nickel
dipping Nişan: Medal (=Medallion)
Nikelin: Nickeline Nişan çizgisi (tüfek): Line of sight
Nikelin sülfürlü dışığı: Nickel matte Nişan hattı: Line of fire (=Line of sight)
Nişankes: Marking gauge
Nikelleme: Nickeling
Nişasta: Amylum; Fecula
Nikelleme tuzları: Nickeling salts
Nişasta kola: Starch
Nikelli: Nickeliferrous
Nişastalaşma: Amylogenesis
Nikelli cevherler: Niceliferous ores
Nişastalı: Amylaceous
Nikelli çelikler: Nickel steels
Nişastanın şekere dönüşümü: Amylolysis
Nikelli demir önalaşımı: Ferronickel
Nital (dağlayıcı ): Nital
Nikelli dökme çelikler: Nickel cast steels
Nitel: Qualitative
Nikelli dökme demirler: Nickel cast irons
Nitel çözümleme: Qualitative analysis
Nikelli ferrit: Nickel ferrite
Nitel deney: Qualitative test
Nikelli gümüşler: Nickel-silvers
Nitel inceleme: Inspection by attributes
Nikelli kromlu çelikler: Nickel-chromium
Nitelendirme: Characterization
steels
Nitelik: Attribute; Attribution; Grade;
Nikelli kromlu molibdenli çelikler: Quality; Qualification
Nickel-chromium-molybdenum steels
Nitelik belirteci: Quality characteristic
Nikelli molibdenli çelikler: Nickel-
molybdenum steels Nitelik çemberleri: Quality circles
Nikelli pirinç: Nickel brass Nitelik denetim çizelgeleri: Quality
control charts
Nikelli tunç: Nickel bronze
Nitelik denetim süreci: Quality control
Nikelsizleşme: Denickelification process
Nikol prizması: Nicol prism Nitelik denetimi: Quality control
Nikolit: Kupfernickel (=Niccolite) Nitelik denetimi bölümü: Quality audit;
Nikotin: Nicotine Quality control department
Nikotin asidi: Nicotinic acid (=Niacin) Nitelik doğrulaması: Quality verification
Nikotinamid: Nicotinamide Nitelik düşürme: Downgrade

513
Nitelik el kitabı Niyobyum çubuk

Nitelik el kitabı: Quality manual Nitroparafin: Nitroparaffin


Nitelik etmeni: Quality factor (Q) Nitrosamin: Nitrosamine
Nitelik geliştirme: Quality development Nitroselüloz kaplama: Nitrocellulose
Nitelik geliştirme tavlaması: Quality coating
development anneal (QDA) Nitroselüloz laklar: Nitrocellulose
Nitelik güvence dizgesi: Quality assurance lacquers
system Nitroso kökü: Nitroso radical
Nitelik güvence gözetimi: Quality Nitrus asit: Nitrus acid
assurance surveillance Nitrür bağlı SiC: Nitride-bonded SiC
Nitelik güvencesi: Quality assurance Nitrür kalıntılar: Nitride inclusions
Nitelik mühendisliği: Quality engineering Nitrür oluşturan ögeler: Nitride forming
Nitelik sorunları: Quality problems elements
Nitelik tasarımı: Quality design Nitrür oluşturucular: Nitride formers
Nitelik tasarımı evresi: Quality design Nitrür oluşumu: Nitride formation
phase Nitrür sertleştirmesi (çelik): Nitride
Nitelik yitimi: Quality loss hardening
Niteliklendirme: Grading Nitrür-karbür kalıntı türleri: Nitride-
Nitelikli: Qualified carbide inclusion types
Nitelikli bırakıntı: Reguline deposit Nitrür-karbür kalıntılar: Nitride-carbide
Nitelikli çelik türü: Quality steel grade inclusions
Nitelikli çelikler: Quality steels Nitrürleme: Nitriding
Nitralloy çelikleri: Nitralloy steels Nitrürleme atmosferi: Nitriding
atmosphere
Nitrat: Nitrate
Nitrürleme çelikleri: Nitriding steels
Nitrat (tuzları)yunağı: Nitre bath
Nitrürleme fırın atmosferi: Nitriding
Nitrat bakterisi: Nitrate bacterium furnace atmosphere
Nitrat giderme (kim.): Denitrating Nitrürleme fırını: Nitriding furnace
Nitrat yunağı: Nitrasiling bath Nitrürleme ortamı: Nitriding medium
Nitratite: Nitratite Nitrürleme sıcaklığı: Nitriding
Nitratla(ştır)ma: Nitration temperature
Nitratlama (emayeleme): Nitrasiling Nitrürleme süresi: Nitriding period
Nitratlaşma: Nitrification Nitrürlenmiş: Nitrided
Nitratlaştıran: Nitrator Nitrürlenmiş çelik: Nitrided steel
Nitratlı yunak: Nitrate bath Nitrürler: Nitrides
Nitrik asit: Nitric acid Nitrürlü: Nitrided
Nitrik asit deneyi: Nitric acid test Nitrürlü kabuk: Nitrided case
Nitril: Nitrile Niyobiyum klorür: Niobium chloride
Nitril fenolikler: Nitrile-phenolics Niyobyum: Niobium (= Columbium)
Nitrit: Nitrite Niyobyum alaşımları: Niobium alloys
Nitro kökü: Nitro radical Niyobyum beşoksit: Niobium pentoxide
Nitrobenzen: Nitrobenzene Niyobyum birborür: Niobium
Nitrofüran: Nitrofuran monoboride
Nitrogliserin: Nitroglycerine Niyobyum bromür: Niobium bromide
Nitrometan: Nitromethane Niyobyum çubuk: Niobium rod

514
Niyobyum etoksit Normagal
Niyobyum etoksit: Niobium ethoxide Nokta zımbası: Centre punch
Niyobyum florür: Niobium fluoride Noktadan delme: Spot drilling
Niyobyum ikiborür: Niobium diboride Noktadan noktaya denetim: Point-to-
Niyobyum ikioksit: Niobium dioxide point control
Niyobyum karbonitrür: Niobium carbo- Noktalı: Dotted
nitride Noktalı haritalama: Dot mapping
Niyobyum karbür: Niobium carbide Noktalı klişe: Halftone
Niyobyum nitrür: Niobium nitride Noktalı virgül: Semicolon
Niyobyum oksit: Niobium oxide Nokta-nokta (basım): Dot-matrix
Niyobyum özütleme: Niobium extraction Noktasal birikim: Microsegregation
Niyobyum silis: Niobium silicide (=Interdendritic segregation coring)
Niyobyum tozu: Niobium powder Noktasal bozukluk (örüt): Point defect
Niyobyum varak: Niobium foil Noktasal çekinti (döküm):
Niyobyumlu çelikler: Niobium steels Microshrinkage
Niyobyumlu demir önalaşımı: Noktasal çözünürlük: Point resolution
Ferrocolumbium (=Ferroniobium) Noktasal durduraç (karanlık alan
Nobelyum (yapay ışınetkin öge): mikroskopisi): Patch stop
Nobelium Noktasal gerilim: Microstress
Noksan: Unfinished; Partial; Deficient; Noktasal gerinim: Microstrain
Absent; Incomplete
Noktasal gözeneklilik: Microporosity
Noksansızlık: Wholeness
Noktasal kaynak (ışık): Point source
Nokta: Period; Macula; Full stop; Point;
Spot; Dot Noktasal yansıtımlı mikroskop: Point
projection microscope
Nokta açısı (mek. işleme): Point angle
Nokta büyüklüğü: Spot size Noktasal yüzey temizleme (çelik): Spot
scarfing
Nokta çatlağı: Bruise; Star
Nomarski ayrımlı girişim mikroskopisi:
Nokta çıkıntılar(kaplama): Spotting out Nomarski differential-interference
Nokta deneyleri: Spot tests microscopy
Nokta kaynağı: Point welding (=Spot Nomarski mikroskopisi: Nomarski
welding); Spot weld microscopy
Nokta kaynağı tabancıları: Spot-welding Nomarsky girişim zıtlığı (optik):
guns Nomarsky interference contrast
Nokta kaynağı yapılabilir: Spot-weldable Nomarsky ikili prizması: Nomarsky
Nokta kaynağı yapılabilir metaller: Spot- biprism
weldable metals
Nomeit: Noumeite
Nokta kaynağı yapma: Spot welding
Nominal kapasite: Nominal capacity
Nokta kaynaklı: Spot welded
Nomograf: Nomograph
Nokta kaynaklı çelik: Spot welded steel
Nomogram: Nomogram (=Nomograph)
Nokta sayım yöntemi: Point counting
method Nonadekanoik asit: Nonadecanoic acid
Nokta sayımı: Point counting Norbergit: Norbergite
Nokta sondalar: Point probes Norbid: Norbide
Nokta tarama: Spot scanning Norepinefrin: Norepinephrine
Nokta yöntemi (yalazlı sertleştirme): Norm: Norm
Spot method Normagal: Normagal

515
Normal Numune alma yöntemi

Normal: Normal Nötron aktivasyon analizi: Neutron


Normal çelik (tam katmanlı perlitli activation analysis
çelik): Normal steel Nötron bombası: Neutron bomb
Normal çözelti: Normal solution Nötron çarpışma hasarı: Neutron
Normal elektrot gerilimi: Normal collision damage
electrode potential Nötron çarpışması: Neutron collision
Normal görme (tıp): Trichromatopsia Nötron deliği: Beam hole
Normal sıcaklık ve basınç: Normal Nötron demeti: Neutron beam
temperature and pressure
Nötron enerjisi: Neutron energy
Normalaltı: Subnormal
Nötron etkinleşim çözümlemesi: Neutron
Normaldışı çelikler: Abnormal steels activation analysis
Normalite (kimya): Normality Nötron gevretmesi: Neutron
Normalleme (çelik ısıl işlemi): embritlement
Normalizing
Nötron hasarı: Neutron damage
Normalleme ısıl işlemi: Normalizing heat
Nötron ışını: Neutron beam
treatment
Normallenmiş çelik: Normalized steel Nötron ışınımı: Neutron irradiation
Normallenmiş çelik ürünler: Normalized Nötron kırınımı: Neutron diffraction
steel products Nötron radyografisi: Neutron radiography
Normallenmiş içyapı: Normalized Nötron saçılımı: Neutron scattering
microstructure Nötron sayısı: Neutron number (N)
Normallenmiş Makina parçaları: Nötron sıcaklığı ( T=2E / 3k ): Neutron
Normalized machine components temperature
Normallenmiş yapı: Normalized stucture Nötron soğurucu cam: Neutron-
Northrup fırını: Northrup furnace absorbing glass
Novalak reçineleri (döküm): Novalak Nötron soğurumu: Absorption of
resins neutrons; Neutron absorption
Novhav: Know-how Nötron yakalama: Neutron capture
Nozelit: Noselite Nötron yavaşlatıcı: Moderator
Nozul: Nozzle Nötron yayınımı: Diffusion of neutrons
Nöbet: Turn n-p-n transistör: n-p-n transistor
Nöbet cetveli: Scroll n-türü iletkenlik: n-type conductivity
Nöbet(tıp): Crisis n-türü katkılı yarıiletken: n-type extrinsic
Nöbetci: Guard semiconductor
Nöron: Neurone n-türü yarıiletken: n-type semiconductor
Nörotik (tıp): Neurotic Nu-değeri (ışık): Nu-value
Nötr cam: Neutral glass (=Neutral tinted Nuevit: Nuevite
glass) Numune: Type; Sample; Swatch;
Nötretto (elektriksiz mezon) (atom): Specimen; Matrix1
Neutretto Numune alıcı (aygıt)-(refrak.): Thief
Nötrino (atom): Neutrino (=Sample thief)
Nötrofiller (tıp): Neutrophils Numune alma: Sampling
Nötron (atom): Neutron Numune alma yöntemi: Sampling
Nötron akısı: Neutron flux procedure

516
Numune altlığı (mikroskop) NZP cam seramikleri
Numune altlığı (mikroskop): Mechanical Nükleaz: Nuclease
stage Nükleer: Nuclear
Numune aralığı: Sample range Nükleer enerji: Nuclear energy
Numune bozulumu (e-mikros): Specimen Nükleer engel (atom): Nuclear barrier
distortion Nükleer güç (devlet): Nuclear power
Numune cam: Proof (=Rod proof) Nükleer manyetik rezonans: Nuclear
Numune cam (fırından): Rod proof magnetic resonance (NMR)
Numune çubuğu: Specimen rod Nükleer metalurji: Nuclear metallurgy
Numune hazırlama: Sample preparation; Nükleer mıknatıslı rezonans
Specimen preparation spektroskopisi: Nuclear magnetic
Numune hazırlama aygıtı: Specimen resonance spectroscopy
processor Nükleer reaktör: Nuclear reactor
Numune hazırlama süreci: Specimen Nükleer reaktör malzemeleri: Nuclear
processing reactor materials
Numune ızgarası (e-mikros): Specimen Nükleer reaktör yakıtları: Nuclear reactor
grid (=Specimen screen) fuels
Numune kayması (TEM): Specimen drift Nükleer tepkimeci seramikleri: Nuclear
Numune kesme yüzeyi: Block face reactor ceramics
Numune kızağı: Stage Nükleer tepkimeç: Power reactor; Nuclear
Numune kızağı (e-mikros): Specimen reactor
stage Nükleer uygulama seramiği: Nuclear
Numune kirlenmesi (e-mikros)): ceramic
Specimen contamination Nükleer yakıt: Nuclear fuel
Numune konum yüksekliği (TEM): Nükleer yakıt kabı: Can
Specimen height Nükleik asitler: Nucleic acids
Numune odacığı (e-mikros): Specimen Nükleor: Nucleor
chamber Nükleosid: Nucleoside
Numune odacığı hava kilidi: Specimen Nükleotid: Nucleotide
airlock
Nüklid: Nuclide
Numune ortalaması: Sample mean
Nükseden: Recurrent
Numune pensesi: Tweezers
Nüksetme: Recurrence
Numune standart sapması: Sample
standart deviation Nüvesiz endüksiyon ocağı: Coreless
induction furnace
Numune tablası (mik.): Mechanical stage;
Stage Nüzul: Palsy
Numune tablası kıskacı (mikroskop): Nyquist kıstası: Nyquist criterion
Stage-clip NZP cam seramikleri: NZP glass-
Numune tablası ölçeri: Stage micrometer ceramics
Numune tablası taraması: Stage scanning
Numune tutucu (e-mikros): Specimen
holder
Numune yükü (e-mikros): Specimen
charge
Nüfus patlaması: Population explosion

517
O
Oba: Tent Oda tipi rejeneratör (cam): Box-type
Oberhoffer ayıracı (kaba dağlama): regenerator
Oberhoffer’s reagent Odak: Focus
Objektif: Objective Odak derinliği: Depth of focus
Obur: Voracious Odak düzlemi: Focal plane; Plane of focus
Oburluk: Bulimia; Polyphagia; (tıp) Odak kayması: Astigmatism
Voracity Odak noktası (optik): Focal point
Obüs: Howitzer Odak noktası (x-ışınları): Focal spot
Ocak: Furnace; Oven; Firebox; Fireplace Odak uzaklığı: Focal length
Ocak (cam): Heater Odak yalpalayıcı: Focus wobbler
Ocak astarı: Furnace lining Odakaltı: Underfocus
Ocak atımı: Burden Odaklama: Focalization; Focusing
Ocak bacası: Flue Odaklama aygıtı (x-ışınları): Focusing
Ocak boyutları: Furnace dimensions device
Ocak büyüklüğü: Furnace size Odaklama desteği: Focussing aid
Ocak curufu: Hearth cinder Odaklama ekranı: Focussing screen
Ocak çeliği: Flange steel (=Fire box steel) Odaklama kaçıklığı: Overfocusing
Ocak demiri: Dog iron Odaklanmamış: Out-of-focus;
Ocak dışığı: Hearth cinder Unfocussed
Ocak gelberisi: Rabble Odaklanmış: Focused
Ocak ızgarası: Grate Odaklanmış kızılötesi erke kaynağı:
Focused infrared energy (FIRE) welding
Ocak isi: Carbon black
Odaklanmış yükün demeti: Focussed ion
Ocak kapağı: Furnace door
beam
Ocak kaynağı: Furnace weld
Odaklanmış yükün demetli geçirimli
Ocak kaynaklaması: Furnace welding elektron mikroskobu: Focussed ion beam
Ocak kütük demiri: Hand dog transmission electron microscope
Ocak oluğu (cam): Canal Odaklanmış yükün demetli işleme:
Ocak onarımı: Fettling Focussed ion beam milling
Ocak rafı: Hob; Mantle Odaklanmış yükün demetli mikroskop:
Ocak sacı: Griddle Focussed ion beam microscope
Ocak sığası: Furnace capacity Odaklanmış yükün demetli taramalı
elektron mikroskobu: Focussed ion beam
Ocak siperi: Fireguard
scanning electron microscope
Ocak taban tuğlası: Hearth brick Odaklayıcı kamera (x-ışınları): Focusing
Ocak tabanı: Hearth camera
Ocak taşı: Hearthstone Odaksal bulaş (tıp): Focal infection
Ocakta sert lehimleme: Furnace brazing Odontolit: Odontolite (=Occidental
Ocaktan patlatmalı döküm: Jet-tapping turquoise)
O-conta: O-ring Odun: Billet; Hardwood; Wood
Octanol: Octanol Odun asidi: Pyroligneous acid
Oda: Chamber; Room Odun biçimli(asbestler): Ligniform
Oda sıcaklığında sıkma: Koldflo Odun ispirtosu: Wood spirit
Odun katranı Oksijen borulu konvertör (çelik)
Odun katranı: Wood pitch; Wood tar Okaliptüs: Sugar gum
Odun kovası: Woodbin Oklava: Rolling pin
Odun kömürü: Charcoal; Wood coal Oksalat: Oxalate
Odun kömürü mavileştirmesi: Charcoal Oksalat eşçökelimi: Oxalate
blueing coprecipitation
Odun kömürü temelli atmosfer: Charcoal Oksalat yükünü: Oxalate ion
base atmophere Oksalik asit: Oxalic acid
Odun kömüründen pik demiri: Charcoal Oksazin: Oxazine
pig iron
Oksiasetilen: Oxy-acetylene
Odun özü: Lignin; Heartwood
Oksiasetilen kaynağı: Oxy-acetylene
Odun sirkesi: Wood vinegar welding
Odun şekeri: Wood sugar Oksiasetilen şaloması: Oxy-acetylene
Odun talaşı: Wood flour torch
Odun talaşı dolgulu fenolikler: Wood Oksiasetilen yakacı: Oxy-acetylene burner
flour filled phenolics Oksiasetilen yalazı: Oxy-acetylene flame
Odun yığını: Pyre; Woodpile Oksiasetilenle kesme: Oxy-acetylene
Odunculuk: Woodchopping; Woodcutting cutting (OFC)
Odunlaşma: Lignification Oksiasetilenli metal püskürtme:
Odunluk: Woodshed Oxyacetylene metal spraying
Odunsu: Ligneous; Xyloid; Woody Oksidaz: Oxidase
Odunsu yapı: Woody structure Oksiflorür camları: Oxyfluoride glasses
Odyometre (tıp): Audiometer Oksihalit camları: Oxyhalide glasses
Oersted (mıknatıssal yeğinlik birimi): Oksihidrojen (oksijen hidrojen karışımı):
Oersted Oxyhydrogen
Ofis: Office Oksijen: Oxygen
Oforit: Ophorite Oksijen açlığı (elektroliz): Oxygen
Oftalmoskop (tıp): Ophtalmoscope starvation
Ogit: Augite Oksijen akışı: Oxygen flow
Oğul yemi: Beebread Oksijen algılayıcısı: Oxygen sensor
O-halkası: O-ring Oksijen arılığı: Oxygen purity
Ohm (elektrik direnç birimi): Ohm (W) Oksijen arklı kesme: Oxygen arc cutting
Ohm direnci: Ohmic resistance Oksijen ayırma süreci: Deoxo process
Ohm iletkeni: Ohmic conductor Oksijen bakır dizgesi: Oxygen-copper
Ohm yasası: Ohm’s law system
Ohmölçer: Ohmmeter Oksijen bakır evre çizgesi: Oxygen-
copper phase diagramme
Ok: Arrow; Dart; (at arabası) Pole
Oksijen başlatıcı: Oxygen initiator
Ok türü geçi (hadde): Gothic pass
Oksijen bomba kaloriölçeri: Oxygen
Ok türü paso (hadde): Gothic pass bomb calorimeter
Ok ucu: Arrow head Oksijen borulu dönüştürgeç: Oxygen
Ok ucu: Barb lance converter
Ok zehiri: Ouabain Oksijen borulu konvertör (çelik): Oxygen
Oka benzer: Sagittal lance converter

519
Oksijen çadırı Oksijenli doğal gazla kaynaklama

Oksijen çadırı: Oxygen tent Oksijen üfleme borulu toz üfleme süreci
Oksijen derişim gözesi: Oxygen (çelik): Oxygen lance powder (OLP)
concentration cell process
Oksijen derişimi: Oxygen concentration Oksijen üfleme borusu (çelik): Oxygen
Oksijen duyargalar: Oxygen sensors lance
Oksijen eksikliği (tıp): Anoxia Oksijen üfleme borusu ile üfleme (çelik):
Oxygen lance blowing
Oksijen elektrodu: Oxygen electrode
Oksijen üflemeli pnömatik süreç (çelik):
Oksijen fabrikası: Oxygen plant Oxygen-blown pneumatic process
Oksijen gazı: Gaseous oxygen Oksijen ve karbon üfleme: Oxygen and
Oksijen geçirgenliği: Oxygen permeability carbon injection
Oksijen gevrekleştirmesi: Oxygen Oksijen verici aygıt: Oxygenator
embrittlement Oksijen verme: Oxygenation
Oksijen giderici: Deoxidizer; Deoxidizing Oksijen yakıtlı süreçler: Oxyfuel
Oksijen giderici atmosfer: Deoxidizing processes
atmosphere Oksijen yetersizliği (yenim): Oxygen
Oksijen giderici ortam: Deoxidizing deficiency
medium Oksijen yetmezliği (tıp): Hypoxia
Oksijen giderme: Deoxidation; Oxygen Oksijen-boru-toz (OBT)dönüştürgeci
deoxidation (çelik): Oxygen-lance-powder (OLP)
Oksijen giderme: Deoxygenation converter
Oksijen giderme hızı: Deoxidation rate Oksijeni giderilmemiş (çelik): Unkilled
Oksijen giderme ürünleri: Deoxidation Oksijeni giderilmiş: Deoxidized
products Oksijeni giderilmiş bakır: Deoxidized
Oksijen gözesi: Oxygen cell copper
Oksijen gümüş dizgesi: Oxygen-silver Oksijeni giderilmiş çelik: Deoxidized
system steel
Oksijen gümüş evre çizgesi: Oxygen- Oksijeni giderilmiş metal: Deoxidized
silver phase diagramme metal
Oksijen hamlacı: Oxygen torch Oksijeni tam giderilmiş çelik: Killed steel
Oksijen içeriği: Oxygen content Oksijenini alma: Deoxygenation
Oksijen kaynağı: Oxygen welding; Oksijenle kesme: Oxygen cutting
Autogeneous welding Oksijenle yivli kesme: Oxygen gauging
Oksijen kireç tozu süreci (çelik): Oxygen- Oksijenle zenginleştirilmiş üfleme havası
chaux(lime) powder (OCP) process (y.fırın): Oxygen enriched blast
Oksijen maskesi: Oxygen mask Oksijenle zenginleştirme (yakma havası):
Oksijen parlamalı izabe süreci: Oxygen Oxygen enrichment
flash smelting process Oksijenleme: Oxygenation
Oksijen plazmalı kesme: Oxygen plasma Oksijenli asit: Oxiacid (=Oxygen acid)
cutting Oksijenli çelik yapımı: Oxygen
Oksijen soğurumu: Oxygen absorption steelmaking
Oksijen sondası (cam): Oxygen probe Oksijenli çelik yapımı süreçleri: Oxygen
Oksijen tüketimi: Oxygen consumption steelmaking process
Oksijen üfleme: Oxygen blowing Oksijenli doğal gazla kaynaklama:
(=Oxygen purging) Oxynatural gas welding

520
Oksijenli doğal gazla kesme Oksitlenmeyen çelikler
Oksijenli doğal gazla kesme: Oxynatural Oksit kalıntılar: Oxide inclusions
gas cutting Oksit kaplama: Oxide coating
Oksijenli hemoglobin (tıp): Oksit katmanı: Oxide layer
Methemoglobin
Oksit maske: Oxide replica
Oksijenli hidrojen ile kaynaklama:
Oksit oluşumu: Oxide formation
Oxyhydrogen welding
Oksit örtü: Oxide coating
Oksijenli hidrojen ile kesme:
Oxyhydrogen cutting Oksit seramikleri: Oxide ceramics
Oksijenli madde: Oxidant Oksit üstüniletkenler: Oxide
superconductors
Oksijenli propan: Oxypropane
Oksit zarından maske: Oxide film replica
Oksijenli propanla kesme: Oxypropane
cutting Oksitetrasiklin: Terramycin;
Oxytetracycline
Oksijenli sülfür: Oxysulfide
Oksitle(n)me: Oxidization
Oksijenli sülfürik asit: Peroxysulphuric
acid (=Persulphuric acid) Oksitlemeli izabe: Oxidizing smelting
Oksijenli süreçler (çelik): Oxygen Oksitlemeyen: Nonoxidizing
processes Oksitlemeyen fırın atmosferi:
Oksijenli tuz: Oxysalt Nonoxidizing furnace atmosphere
Oksijenli yakıt gazı: Oxy-fuel gas Oksitlemeyen koşullar: Nonoxidizing
conditions
Oksijenli yakıt gazı karışımı: Oxy-fuel
gas mixture Oksitlemeyen mineral asitleri:
Nonoxidizing mineral acids
Oksijenli yakıt gazı yalazı: Oxy-fuel gas
flame Oksitlenebilir: Oxidizable
Oksijenli yakıt gazla kesme: Oxy-fuel gas Oksitlenebilirlik: Oxidizability
cutting Oksitlenme: Oxidation
Oksijensiz asit: Hydracid Oksitlenme direnci: Oxidation resistance
Oksijensiz bakır: Oxygen-free copper Oksitlenme hızbilimi: Kinetics of
Oksijensiz yüksek iletkenlik bakırı: oxidation
Oxygen-free high-conductivity copper Oksitlenme ısısı: Heat of oxidation
(OFHC-copper) Oksitlenme önleyici: Antioxidant
Oksijensiz yüksek nitelikli bakır: Oksitlenme potansiyeli: Oxidation
Oxygen-free high grade copper (OFHC) potential
Oksiklorür: Oxychloride Oksitlenme sayısı: Oxidation number
Oksinitrür: Oxynitride Oksitlenme tepkimesi: Oxidation reaction
Oksisülfür: Oxysulfide Oksitlenme yitikleri: Oxidation losses
Oksit: Oxide Oksitlenmenin logaritmik yasası:
Oksit camları: Oxide glasses Logarithmic law of oxidation
Oksit dağılım destekli alaşımlar: Oxide- Oksitlenmenin tersüstel yasası:
dispersion-strengthened alloys Logarithmic law of oxidation
Oksit destekli nanotel: Oxide-enhanced Oksitlenmesavar: Antioxidant
nanowire Oksitlenmeyen: Nonoxidizing
Oksit dizgeleri: Oxide systems Oksitlenmeyen alaşımlar: Nonoxidizing
Oksit giderimi: Oxide removal alloys
Oksit kalıntı çizelgesi: Oxide inclusion Oksitlenmeyen çelikler: Nonoxidizing
chart steels

521
Oksitlenmiş çelik Olağandışı kalp büyümesi (tıp)

Oksitlenmiş çelik: Oxidized steel Okuma yeteneksizliği (tıp): Dyslexia


Oksitlenmiş nanoborucuk: Oxidized Okuma yitimi (tıp): Word blindness
nanotube Oküler (mikroskop): Eyepiece
Oksitlenmiş tane büyüklüğü: Oxidation Oküler borusu: Eyepiece tube
grain size Okyanus bilimi: Oceanology
Oksitlenmiş yüzey: Oxidized surface Okyanus gemisi: Ocean-going ship
Oksitleyen: Oxidizer Okzalik asitli anotlama: Oxalic acid
Oksitleyici: Oxidizing; (madde) Oxidizer; anodizing
Oxydant; Oxidizing agent Olabilirlik: Probability
Oksitleyici atmosfer: Oxidizing Olağan: Ordinary; Routine; Normal
atmosphere
Olağan alumina (<%95 Al2O): Regular
Oksitleyici bileşikler: Oxidizing alumina
compounds
Olağan bakım: Routine maintenance
Oksitleyici curuf: Oxidizing slag
Olağan birikim: Normal segregation
Oksitleyici erime: Oxidizing fusion
Olağan dağılım: Normal distribution
Oksitleyici fırın atmosferi: Oxidizing
Olağan devinim: Conservative motion
furnace atmosphere
Olağan elektrik porseleni: Normal
Oksitleyici izabe: Oxidizing smelting
electrical porcelain
Oksitleyici kavurma: Oxidizing roast
Olağan ışık: Ordinary light
Oksitleyici maya: Oxidase
Olağan ışın: Ordinary ray
Oksitleyici yalaz: Oxidizing flame Olağan iş: Routine work
Oksitli bakır: Set copper Olağan sıcaklık ve basınç: Normal
Oksitosin: Oxytocin temperature and pressure
Oksitsiz seramikler: Nonoxide ceramics Olağan tırmanma (dislokasyon):
Oksonyum: Oxonium Conservative climb
Oksonyum bileşiği (kim): Oxonium Olağan yerinde olan: Orthotopic
compound Olağan yerinde olan organ nakli (tıp):
Oksu: Sagittal Orthotopic transplant
Oktahedrit: Octahedrite Olağandan az ağırlıklı (h): Underweight
Oktakalsyum fosfat: Octacalcium Olağandışı: Unusual; Anomalous;
phosphate (OCP) Extraordinary; Uncommon; Abnormal
Oktan: Octane Olağandışı bozulma: Uncommon failure
Oktan sayısı (yakıt): Octane number Olağandışı büyüyen doku (tıp):
Oktet: Octet Neoplasm
Oktil kökü: Octyl group Olağandışı doku değişimi (tıp):
Metamorphosis
Okul: School
Olağandışı ışık: Extraordinary ray
Okul çantası: Schoolbag
Olağandışı işgörmezlik: Uncommon
Okul gemisi: Training ship
failure
Okul otobüsü: School bus
Olağandışı işgörmezlik türü: Uncommon
Okuma büyüteci: Hand glass failure mode
Okuma lâmbası: Reading lamp Olağandışı kalp büyümesi (tıp):
Okuma merceği: Reading glass Auxocardia

522
Olağandışı tane büyümesi Oluklu altlık
Olağandışı tane büyümesi: Abnormal Olivin: Olivine
grain growth Olivin kumu: Olivine sand
Olağanüstü: Incredible; Special Olivin minerali: Peridot
Olanaksız: Impossible Olması yakın: Imminent
Olası: Probable Olmayan: Unskilled
Olası neden: Probable cause Olsen deneyi: Olsen test
Olasılık dağılımı: Probability distribution Olsen kupa deneyi: Olsen cup test
Olasılık eğrisi: Probability curve Olsen süneklik deneyi: Olsen ductility test
Olasılık işlevi: Probability function (=Olsen test)
Olasılık kuramı: Probability theory Olta: Fishhooh
Olasılık oranı sınaması: Probability ratio Olta çengeli: Fishhook
test Olta ipi: Fishline
Olasılık öğesi: Probability element Olta kamışı: Fly rod
Olasılık tümlev dönüşümü: Probability Olta makarası: Pirn
integral transformation Olta takımı: Tackle
Olasılık yoğunluk işlevi: Probability Olta ucu: Barb
density function
Olta yemi: Bait
Olasılıklar hesabı: Calculus of probability
Oltil alkol: Octanol
Olasılıklar işlencesi: Calculus of
Oltutaşı: Jet
probability
Oluk: Groove; Conduit; Rut; Gutter;
Olay: Occurence; Event; Incident;
Channel; Feeder channel; Pipe; Flume;
Phenomenon
Furrow; Drainpipe; Rabbet; Miter; Chute;
Olay yeri: Locus in quo Launder; Trough; Downspout; Flute;
Oldukça: Substantial Sulcus; Runner; Chamfer; Stria
Oleat: Oleate Oluk açısı: Chamfer angle
Olefin değişimli stiren akronitril: Olefin- Oluk açma: Fluting; Slotting; Chamfering;
modified styrene-acrylonitrile (ASO) Broaching
Olefin plastikleri: Olefin plastics Oluk açma Makinasi: Broaching machine
Olefinler: Olefines (=Olefins; alkenes) Oluk açma takımları: Broaching tools
Oleik asit: Oleic acid Oluk ağzı (cam): Trough lip
Oleil alkol: Oleyl alcohol Oluk astarı: Chute liner
Olein: Olein (=Triolein) Oluk biçimli parçalar: Channel-shape
Olgu: Effect; Fact; Phenomenon; parts
Occurence Oluk freze bıçağı: Rabbet miller
Olgun: Mature Oluk geçiş ağzı (cam): Letter box
Olgunlaşan: Maturing (=Ageing) Oluk kapağı: Chute door
Olgunlaşma: Maturation Oluk tuğlası: Runner brick
Olgunlaştırma (gereç): Maturation agent Oluk türü yolluk: Breakout repeater
Olgunluk: Maturity Oluklama: Corrugating
Oligoklaz: Oligoclase Oluklar: Corrugations
Oligomer: Oligomer Oluklu: Ribbed; Striated; Corrugated
Oliver süzgeci: Oliver filter Oluklu altlık: Serrated saddle

523
Oluklu cam Onaylamama

Oluklu cam: Corrugated glass Omurga: Orthopedics; Spine; (tıp)


Oluklu haddeleme: Channel rolling Backbone
Oluklu haddeleme yöntemi: Channel Omurga bel kemiği (tıp): Spinal column
rolling method Omurga kanalı (tıp): Spinal canal
Oluklu ingot: Corrugated ingot Omurga sabitleme aygıtı (tıp): Spinal
Oluklu kalıp: Corrugated mould fixation device
Oluklu kasnak: Grooved drum; Rope Omurgaya ilişkin (tıp): Spinal
wheel Omurilik (tıp): Spinal cord; Medulla
Oluklu keski: Hollow chisel; Gouge spinalis
Oluklu levha: Corrugated plate Omurilik hastalığı (tıp): Myelopathy
Oluklu lif: Hollow fibre Omurilik zafiyeti (tıp): Tabes dorsalis
(=locomotor ataxia)
Oluklu makara: Sheave
Omurilikte sutoplanması (tıp):
Oluklu matkap ucu: Pod Syringomyelia
Oluklu mil: Hollow shaft Omurilikten sualma (tıp): Spinal tap
Oluklu mukavva: Corrugated board Omuz(tıp): Shoulder
Oluklu role: Grooved roller Omuz atkısı: Shawl
Oluklu şampanya bardağı: Fluted Omuz eklemi (tıp): Shoulder joint
champagne glass
Omuz kası (tıp): Pectoral muscle
Oluklu tomruk: Corrugated ingot
Omuz kemiği (tıp): Pectoral arch
Oluklu tomruk kalıbı: Corrugated ingot (=Pectoral girdle)
moulds
Omuz koyuntusu (tıp): Humeral implant
Oluksuz: Fluteless
Omuz kurdelesi (giysi): Bertha
Olumlu: Positive; Affirmative Omuz ve kürek kemiğine ilişkin (tıp):
Oluş: Occurence Scapular
Oluş kertesi: Incidence On: Ten
Oluşbiçimi: Mechanism On düzine: Smallgross
Oluşum: Texture; Formation; Generation On kat: Tenfold
Oluşum çizgesi: Constitution diagram On misli: Tenfold
Oluşum ısısı: Heat of formation Onaltı: Sixteen
Oluşum süresi (atom): Generation time Onaltıncı: Sixteenth
Oluşumsal aşırı soğuma: Constitutional Onarıcı (tıp): Reconstituent
supercooling Onarım: Maintenance; Restitution;
Oluşumsal yetersiz soğuma: Service; Repair
Constitutional undercooling Onarım (döküm): Daubing
Omega evresi: Omega phase Onarım bölümü (porselen): Hospital
Omega süzgeci (TEM): Omega filter Onarım cerrahisi: Neoplasty
Omfasit: Omphacite Onarım iyileş(tir)me: Restoration
Omnibüs: Omnibus Onarma: Fixing; Mending;
Omur çıkıntısı (tıp): Diapophysis; Pedicle; Reconditioning; Revamping; Repair
Zygapophysis Onayla(n)ma: Affirmation
Omur yangısı (tıp): Spondylitis Onaylamama: Disapprobation
Omura ilişkin: Spinal (=Disapproval)

524
Onaylayıcı Oppenheimar olgusu
Onaylayıcı: Affirmative Oniki yüzlü: Dodecahedral;
Onaylı elek: Certified sieve Dodecahedron
Onbeş: Fifteen Oniki yüzlü düzlemleri: Dodecahedral
planes
Onbeşgen: Quindecagon
Onikili: Duodecimal
Onbeşgen (geom.): Pentadecagon
Onikili dizge: Duodecimal system
Onbeşinci: Fifteenth
Onikinci: Twelfth
Onbir: Eleven
Onikiparmak bağırsağı (tıp): Duodenum
Onbir kenarlı çokgen: Hendecagon
Onikiparmak bağırsağı yangısı (tıp):
Ondabir gram: Decigram Duodenitis
Ondabir litre: Deciliter Onikiparmak bağırsağına ilişkin (tıp):
Ondabir metre: Decimeter Duodenal
Ondabir metreküp: Decistere Oniks: Onyx
Ondalık: Decimal Oniks mermeri: Onyx marble
Ondalık çekesi: Decimal point Onksekiz sekiz çeliği: Eighteen eight steel
Ondalık kesir: Decimal fraction Onlu aralık: Decile
Ondalık kesir noktası: Decimal point Onofrit: Onofrite
Ondalık sayı dizgesi: Algorism Ons (=28.3gr): Ounce
Ondalık üleşke: Decimal fraction Onsager denklemi: Onsager equation
Ondokuz: Nineteen Onsekiz: Eighteen
Ondokuzuncu: Nineteeth Onsekizinci: Eighteenth
Ondördüncü: Fourteenth Onulmaz: Unrecoverable
Ondört: Fourteen Onuncu: Tenth
Ondüle: Buckle Onuncu sinir (tıp): Vagus nerve
Ondüle cam: Corrugated glass Onyedi: Seventeen
Ondüle düzcam: Corrugated sheet glass Onyedinci: Seventeenth
Ondüle telli cam: Corrugated wired glass Oolit: Oolite
Ondüleler: Corrugations Oolitli demirtaşı: Oolitic ironstone
Ondüleli: Undulated; Undulant; Opal: Opal
Corrugated Opal cam: Opal glass
Ondüleli kalıp: Corrugated mould Opal kaplama cam: Ply glass
Ondüleli levha cam: Corrugated rolled Opalışıma: Opalescence
glass Opalin: Opaline (=Milk glass)
Ondüleli sac: Corrugated sheet Opalit: Opalite
ONERA süreci™ (krom kaplama türü): Opalleşmiş akik: Agate opal
ONERA process Opera binası: Opera house
Ongun: Totem Opera gözlüğü: Opera glasses
Ongun direği: Totem pole Opera güftesi: Libretto
Ongunsal: Totemic Operatör (tıp): Surgeon
Oniki: Twelve Operatörlük (tıp): Surgeoncy
Oniki düzine: Gross Oppenheimar olgusu: Oppenheimar
Oniki düzine: Gross effect

525
Opsonin (kan serumu maddesi) Organcıl (tıp)

Opsonin (kan serumu maddesi): Opsonin Orak gözelilik (tıp): Sicklemia (=Sickle
Optik: Optics; Optical cell anemia)
Optik ağ: Grating Orak makinası: Reaping machine
Optik aktarım işlevi: Optical transfer (=Reaper)
function Oran: Fraction; Proportion; Ratio; Rate
Optik bulucu: Optical detector Oran dışı (mat): Irrational
Optik cam: Optical glass Orangit: Orangite
Optik cam damarı: Stria Oranlı işlev: Rational function
Optik cam tavlama sıcaklığı: Optical Oranlı sayı: Rational number
annealing temperature Oransal: Fractional; Proportional;
Optik camı: Fused silica (=Fused quartz) Rational; Rational
Optik davranım: Optical behaviour Oransal denetim: Proportional control
Optik deneme: Optical testing Oransal kırılma: Fractal
Optik detektör: Optical detector Oransal kırılma boyutu: Fractal
Optik dönme: Optical rotation dimension
Optik eksen: Optic axis Oransal kısıt: Proportional limit
Optik elyaflı kablo: Fibre-optic cable Oransal kuşak: Proportional band
Optik gereçler: Optical materials Oransal toparlanma: Fractional recovery
Optik gösterge: Visualizer Oransız: Disproportional;
Optik lif: Optical fibre Disproportionate
Optik metalografi: Optical metallography Oransız yumuşama: Disproportionate
(OM) softening
Optik mikroskop: Optical microscope Oransızlaşım: Disproportionation
Optik mikroskopi: Optical microscopy Orantısal artış: Increment
Optik özellikler: Optical properties Orantısallık kısıtı: Limit of
proportionality
Optik pirometre: Optical pyrometer
Optik sapma: Optical deviation; Optical Ordinat (mat): Ordinate
deflection Ordonat: Ordnance
Optik soğurum: Optical absorption Ordonat haritası: Ordnance map
Optik uygulamalar: Optical applications Oreomisin: Aureomycin
Optik yağ: Immersion oil Orford süreci: Orford process
Optoelektronik: Optoelectronics Org.: Organ
Optokinetik: Optokinetic Organ: Organ
Optometre: Optometer Organ aşılama (tıp): Graft(ing)
Optometry: Optometry Organ içi (tıp): Fundus
Optüratör (foto): Shutter Organ kültürü (tıp): Organ culture
Orafit macunu: Black lead Organ nakli: (tıp) Graft; Transplant;
Orak: Sickle Transplantation
Orak eğesi: Reaper file Organ tanımı (tıp): Organography
Orak göze (tıp): Sickle cell Organ üremesi (tıp): Organogenesis
Orak gözeli kansızlık (tıp): Sickle cell Organbilimi (tıp): Organology
anemia Organcıl (tıp): Organotropic

526
Organik Ortak
Organik: Organic Orta alaşımlı çelikler: Medium-alloy
Organik asitler: Organic acids steels
Organik bileşikler: Organic compounds Orta aralık (değerler): Midrange
Organik fosfitler: Organic phosphites Orta beyin (tıp): Mesencephalon
Organik kimya: Organic chemistry Orta büyüklük: Medium size
Organizma: Organism Orta cidar (cam): Media; (damar) Media
Organları örten en dış katman (tıp): Orta çatlağı: Median crack
Epithelium Orta değer: Median
Organometalik: Organometallic Orta frekanslar (300-3000kHz): Medium
Organometalik bileşik: Organometallic frequencies
compound Orta gerilimli elektron mikroskobu (300-
Organölçer: Plethysmograph 400 kV): Intermediate-voltage electron
Orifis: Orifice microscope
Orkide vazosu: Orchid vase Orta incelikli slab dökümü: Medium thin
Orkla süreci: Orkla process slab casting
Orlon™: Orlon™ Orta incelikli yassıkütük dökümü:
Medium thin slab casting
Ormancılık: Woodcraft
Orta karbonlu çelikler (%0.3-0.5C):
Ornatık: Substituent
Medium-carbon steels
Ornatık atom: Substitutional atom
(= Substituent) Orta kıvrımlılık (sac): Full centre
Ornatık bileşik (kim.): Substitution Orta kol (atlı araba): Perch
product Orta kulak (tıp): Tympanum
Ornatım: Substitution Orta kulak ameliyatı (tıp): Scleretomy
Ornatım bozukluğu: Substitutional defect Orta kulak yangısı (tıp): Tympanitis
Ornatımlı katı çözelti: Substitutional solid Orta nitelikli ürün: Middlings
solution Orta nokta: Midpoint
Ornatımlı öğe: Substitutional element Orta oranlı (mat): Mean proportional
Ornatımlı yayınım: Substitutional Orta parmak (tıp): Medius
diffusion Orta profil haddesi: Medium-section mill
Ornatımsal: Substitutional Orta sıklıklar: Medium frequencies
Ornitin: Ornithine
Orta sünger: Mesaglea
Orograf: Orograph
Orta tavlı boru: Medium annealed tubing
Orowan bağıntısı (metal): Orowan
relation Orta yoğunluklu kaplama: Medium-
density overlay (MDO)
Orpiment: Orpiment
Orta yoğunluklu polietilen: Medium-
Orsat çözümleci (gaz): Orsat apparatus density polyethylene (MDPE)
(=Orsat analyzer)
Orta yoğunluklu sunta: Medium-density
Orsinol: Orcinol fiberboard (MDF)
Orta: Mean; Medium; Middle; Medial;
Ortacık (fiz.): Meson
Moderate
Ortada: Intermediate
Orta ağırlıklı işler için şamot tuğla:
Medium-duty fireclay brick Ortadan ikiye ayıran: Median
Orta alan denklemi: Mean-field Ortaderi (tıp): Mesoderm
expression Ortak: Joint; Common

527
Ortak bölen Ortokromatik süzgeç

Ortak bölen: Common divisor Ortalama kare sapması: Mean square


Ortak çarpan: Common multiple deviation
Ortak değerlikli: Covalent Ortalama karekök (mat.): Root mean
Ortak değerlikli bağ: Covalent bond square
Ortak değerlikli bağlanma: Covalent Ortalama karekök hatası: Mean square
bonding error
Ortak değerlikli düzenleşim: Covalent Ortalama kiriş uzunluğu: Mean chords
coordination length
Ortak değerlikli örütler/kristaller: Ortalama molekül ağırlığı: Average
Covalent crystals molecular weight
Ortak değerliklilik: Covalency Ortalama nitelik koruması: Average
quality protection
Ortak eksen: Zone axis
Ortalama numune sayısı: Average sample
Ortak ekstrüzyon: Coextrusion
number (ASN)
Ortak kullanımlı elektronlar: Shared
Ortalama ömür: Mean life
electrons
Ortalama parçacık büyüklüğü: Average
Ortak odak düzlemli mercek: Parfocal
particle size
lens
Ortalama sapma: Average deviation;
Ortak odaklı (mercekler): Parfocal
Mean deviation
Ortak odaklı gözmerceği/oküler
Ortalama sıcaklık: Mean temperature
(mikroskop): Parfocal eyepiece
Ortalama tane büyüklüğü: Average grain
Ortak sıkma: Coextrusion
size
Ortakdeğerlikli kristaller: Covalent
Ortalama tane çapı: Average grain
crystals
diameter
Ortakdeğerlikli örütler: Covalent crystals
Ortalama uzaklık: Mean distance
Ortalama: Medial; Average; Mean;
Ortalama yorulma gerilimi: Mean fatigue
Averaging
stress
Ortalama (mat.): Median
Ortalama yük: Average load
Ortalama akım: Average current
Ortalamalar yasası: Law of averages
Ortalama alma: Averaging
Ortam: Medium
Ortalama basınç: Mean pressure
Ortamsal: Ambient
Ortalama çıkış niteliği: Average outgoing
Ortay (geom.): Bisector
quality
Ortayollu: Moderate
Ortalama değer: Average value; Mean
value Ortikon: Orthicon
Ortalama gerilim: Mean stress Ortoferrosilit: Orthoferrosilite
Ortalama gidim: Mean free path Ortofosfat: Orthophosphate
Ortalama güneş günü: Mean solar day Ortofosforik asit: Orthophosphoric acid
Ortalama güneş saati: Mena solar time Ortogenez: Orthogenesis
Ortalama hata: Average error Ortohidrojen: Orthohydrogen
Ortalama işlem süresi: Mean processing Ortoklas: Orthoclase
time Ortoklas felspat: Orthoclase feldspar
Ortalama kare kök uzunluğu (molekül): Ortokromatik süzgeç: Orthochromatic
Root mean-square length filter

528
Orton konileri Ostenit perlit arayüzeyi
Orton konileri: Orton cones Osmenevişli küresel dökme demir:
Ortopedi (kemik): Orthopedics Austempered ductile iron
Ortopedik (tıp): Orthopaedic; Orthopedic Osmenevişli küresel dökme demir:
Ortopedik ameliyat (tıp): Orthopaedic Austempered nodular cast iron
surgery (=Austempered ductile iron)
Osmiridyum: Osmiridium
Ortopedik koyuntu/implant: Orthopedic
implant Osmit: Osmite
Ortorombik: Orthorhombic Osmiyum: Osmium
Ortorombik kristal: Orthorhombic crystal Osmiyum kalem alaşımı: Osmium pen
alloy
Ortorombik örüt dizgesi: Orthorhombic
crystal system Osmiyum tetroksit: Osmimum tetroxide
Ortorombik örüt yapısı: Orthorhombic Osmiyumlu: Osmic; Osmious
crystal structure Osmiyumlu iridyum: Osmiridium
Ortorombik yapı: Orthorhombic Osprey süreci: Osprey process
structure Ostenit (çelik): Austenite
Ortosilikatlar: Orthosilicates (=Olivines) Ostenit ayrışması: Austenite
Ortoskop (tıp): Orthoscope decomposition
Ortotik (zayıf kas/eklem kuvvetlendirme Ostenit beynit dönüşümü: Austenite
bilimi): Orthotics bainite transformation
Ortotoluidin: Orthotoludine Ostenit dayanç artırıcılar: Austenite
strengtheners
Ortotropik karma: Orthotropic composite
Ostenit dayançlanması: Austenite
Oruç: Fast strengthening
Osbiçimleme (çelik): Ausforming Ostenit dengeleyici: Austenite stabilizer
Osbiçimleme sıcaklığı: Ausforming Ostenit dengeleyici öge: Austenite
temperature stabilizing element
Osbiçimlenik: Ausformed Ostenit dengelileşmesi: Austenite
Osbiçimlenik çelik: Ausformed steel stabilization
Osbiçimlenmiş: Ausformed Ostenit dengeliliği: Austenite stability
Osbiçimlenmiş çelik: Ausformed steel Ostenit ferrit arayüzeyi: Austenite ferrite
Osilatör: Oscillator interfaces
Osilograf: Oscillograph Ostenit ferrit dönüşümü: Austenite ferrite
transformation
Osilogram: Oscillogram
Ostenit martensit dönüşümü: Austenite
Osiloskop: Oscilloscope martensite transformations
Osleoklasis (tıp): Osteoclasis Ostenit oluşturucu: Gamma former
Osmenevişleme (çelik): Austempering (=Austenite former)
Osmenevişleme sıcaklığı: Austempering Ostenit oluşturucu öge: Gamma forming
temperature element; Austenite forming element
Osmenevişleme süresi: Austempering Ostenit oluşumu: Austenite formation
time Ostenit örüt yapısı: Austenite crystal
Osmenevişleme yunağı: Austempering structure
bath Ostenit perlit arayüzeyi: Austenite
Osmenevişli: Austempered pearlite interface

529
Ostenit perlit dönüşümü Otomatik

Ostenit perlit dönüşümü: Austenite Ostenitli yapı: Austenitic structure


pearlite transformation Ostenitli yüksek manganlı çelik:
Ostenit tane büyüklüğü: Austenite grain Austenitic high manganese steel
size; Austenitic grain size Ostenitliler: Austenitics ® Austenitic
Ostenit tane büyümesi: Austenite grain stainless stesls
growth Osteojen (tıp): Osteogen
Ostenit tane sınırı: Austenite grain Osteojen göze (tıp): Osteogenic cell
boundary
Osteoporoz (tıp): Osteoporosis
Ostenit taneleri: Austenite grains
Osteositler (tıp): Osteocytes
Ostenit yapısı: Austenite structure
Ostrojen (dişilik hormonu): Oestrogen
Ostenite ilişkin: Austenitic
Ostenitleme: Austenitization; Ostwald olgunlaşması (metal): Ostwald
Austenitizing ripening
Ostenitleme ısıl işlemi: Austenitizing heat Ostwald-Planck seyreltim yasası:
treatment Ostwald-Planck dilution law
Ostenitleme işlemi: Austenitizing Oswald seyreltim yasası: Oswald’s
treatment dilution law
Ostenitleme sıcaklığı: Austenitization Oswald-de Waele-Nutting modeli:
temperature; Austenitizing temperature Oswald-de Waele-Nutting model
Ostenitleme süresi: Austenitization time; Oswald-Fenske ağdalılıkölçeri: Oswald-
Austenitizing time Fenske viscometer
Ostenitleme tuzları: Austenitizing salts Osyaşlandırma (metal): Ausaging
Ostenitlenmiş: Austenitized Ot oluğu (ahır): Hayrack
Ostenitlenmiş çelik: Austenitized steel Ot öldürür (ilaç): Herbicide
Ostenitli: Austenitic Otağ: Tent
Ostenitli alaşım çelikleri: Austenitic alloy Oto lastiği: Rubber tyre
steels Otobüs: Bus
Ostenitli dökme demir: Austenitic cast Otofretaj: Autofrettage
iron
Otojen: Autogeneous
Ostenitli gri dökme demir türü: Causal
metal Otojen işlemler: Autogeneous operations
Ostenitli ısı dirençli alaşımlar: Austenitic Otojen izabe: Autogeneous smelting
heat resistant alloys Otojen kavurma: Autogeneous roasting
Ostenitli ısılmekanik işlemler: Austenitic Otojen taşlama: Autogeneous grinding
thermomechanical treatments Otokatalitik: Autocatalytic
Ostenitli içyapı: Austenitic microstructure Otokatalitik etkiler: Autocatalytic effects
Ostenitli küresel dökme demir: Otokatalitik kaplama: Autocatalytic
Austenitic ductile cast iron; Austenitic plating
nodular cast iron
Otoklav: Autoclave
Ostenitli mangan çeliği: Austenitic
manganese steel Otomasyon: Automation
Ostenitli paslanmaz çelikler: Austenitic Otomat bakırı: Free machining copper
stainless steels Otomat çelikleri: Free machining steels;
Ostenitli sfero: Austenitic nodular cast Free cutting steels
iron Otomatik: Self; Automated; Automatic

530
Otomatik aktarma Otomobil üretimi
Otomatik aktarma: Automatic Otomatik ölçme dizgesi: Automatic
transmission measuring system
Otomatik aktarma makinası: Automated Otomatik parlatma: Automatic polishing
transfer machine Otomatik parlatma aygıtı: Automatic
Otomatik alarm: Auto-alarm polishing machine
Otomatik ayırma: Automatic sorting Otomatik pilot: Automatic pilot
Otomatik basgaç: Automatic press Otomatik pres: Automatic press
Otomatik baskılama: Automatic pressing Otomatik presleme: Automatic pressing
Otomatik besleme: Automatic feeding Otomatik programlı takımlar:
Otomatik beslemeli fırın: Self-feeding Automatically programmed tools (APT)
furnace Otomatik püskürtme: Automatic spraying
Otomatik biçimleme: Automatic forming Otomatik satış makinası: Vending
Otomatik boşalan: Self-discharging machine
Otomatik sıcak dövme: Automatic hot
Otomatik camölçek: Automatic burette
forging
Otomatik damlaç: Automatic burette
Otomatik soba işletmesi: Automatic stove
Otomatik denetim: Automatic control operations
Otomatik gereç yönlendirme: Automatic Otomatik sürekli kaynaklama: Automatic
materials handling continuous welding
Otomatik gözlemleme: Automated Otomatik tabanca: Automatic revolver
inspection Otomatik takım değiştirici: Automatic
Otomatik güdümlü araçlar: Automated tool changer
guided vehicles (AGV) Otomatik takım konumlama: Automatic
Otomatik harf dizici: Teletypesetter tool positioning
Otomatik ısıtma: Automatic heating Otomatik taslak çizimi: Automated
Otomatik kalıp: Automatic mould drafting
Otomatik kalıp yapımı: Automatic mould Otomatik tel çapı denetimi: Automatic
making wire gage control
Otomatik kaynaklama: Automatic Otomatik veri işleme: Automatic data
welding processing
Otomatik kesici: Automatic cutter; (cam) Otomatik vida makinası: Automatic
Vitrea (cutter) screw machine
Otomatik kilitlenme: Self-locking Otomatik yağlanma: Self lubricating
Otomatik kurutucu: Automatic drier Otomatikleştirilmiş: Automated
Otomatik merkezlenen: Self-centering Otomobil: Automobile; Motorcar; Car
Otomatik merkezlenen matkaplar: Self- Otomobil gövdesi: Car body
centering drills Otomobil kaporta sacı: Motor car body
Otomatik merkezlenen torna aynası: sheet
Self-centering chuck Otomobil motor bloğu: Automobile
Otomatik metal – ark süreci: Automatic engine block
metal – arc process Otomobil sürme: Motoring
Otomatik muayene: Automated Otomobil tentesi: Tonneau
inspection Otomobil üreticisi: Automaker
Otomatik odaklama: Autofocusing Otomobil üretimi: Carmaking

531
Otomobil valf yayı Oylum özekli kare prizmalı

Otomobil valf yayı: Automobile valve Ovallik: Ovality


spring Ovarak deriyi yağlama(tıp): Inunction
Otomotiv: Automotive Ovarak iyileştirme (tıp): Massotherapy
Otomotiv Mühendisleri Derneği (ABD): Ovarak temizleme: Scouring
Society of Automotive Engineers (S.A.E.) Ovma: Scouring
Otomotiv sanayii: Automotive industry Ovma fırçası: Scrubbing brush
Otopsi: Necropsy; Necrotomy; (tıp) Ovshinsky aygıtı: Ovshinsky device
Autopsy
Ovuşturma: Scrubbing
Otoradyograf (fiz.): Autoradiograph
Owen jet deneyi: Owen jet test
Otoradyografi: Auotradiography
Owens süreci (cam): Owens process
Otoskop: Otoscope
Oxford süreci (Ni ve Cu): Oxford process
Otostop: Hitchhike Oy: Vote
Ottaş: Pyrite Oya: Lace
Otto çevrimi (mak.): Otto cycle Oya işi: Lacework; Needle lace
Otto fırınları: Otto ovens Oyalayıcı: Time-consuming
Otto kendinden sızmazlıklı kok fırını Oybirliği: Unanimity
kapağı: Otto self-sealing coke-oven door
Oygu (tıp): Sinus
Otto yüksek sığalı kok fırını: Otto high
Oygu yangısı (tıp): Sinusitis
capacity coke oven
Oylama: Voting
Otto-Coppee fırını: Otto-Coppee oven
Oylama makinası: Voting machine
Otunit: Autunite
Oylum: Volume; Bulk
Oturga: Ischium
Oylum daralması: Volume contraction
Oturma salonu: Hall
Oylum doldurma etmeni: Space-filling
Oturma sırası (tiyatro vb.): Tier factor
Oturma yeri: Perch Oylum esnekliği: Volume elasticity
Oturmalık: Banquette Oylum genleşmesi: Volume expansion
O-türü kalıntılar (çelik): O-type Oylum merkezli: Body centred
inclusions
Oylum merkezli küp: Body centred cube
Oval: Ellipse; Oval; Elliptical
Oylum merkezli küp örüt: Body centred
Oval ağız (cam): Oval mouth cubic crystal
Oval çatlak yanayı: Elliptical crack Oylum merkezli küp metal: Body centred
contour cubic metal
Oval delik (orta kulak): Oval window Oylum oranı: Volume fraction
Oval geçi (hadde): Oval repeater (=Oval Oylum oranı eşiği: Threshold volume
twister) fraction
Oval kalibre (hadde): Oval repeater; Oylum öge: Voxel
(hadde) Oval twister Oylum öge geometrisi: Voxel geometry
Oval tel: Convex wire Oylum ölçme: Volumetry
Oval yörüngeler: Elliptical orbits Oylum ölçüm: Stereometry
Ovalama: Scrubbing Oylum özekli birim göze: Body centred
Ovalamaç: Liniment unit-cell
Ovalleşmiş (cam boru): Out-of-round Oylum özekli kare prizmalı: Body
(=Ovality) centred tetragonal

532
Oylum özekli kare prizmalı kristal Oyuk kaya (yerbilim)
Oylum özekli kare prizmalı kristal: Body Oyma kalemi: Bevel
centred tetragonal crystal Oyma kalıp: Xylograph
Oylum özekli kare prizmalı yapı: Body Oyma takımları: Engraving tools
centred tetragonal structure
Oyma testeresi: Jigger saw; Scroll saw
Oylum özekli küp: Body centered cube
Oyma yapılmış: Engraved
Oylum özekli küplü: Body centred cubic
Oymacı: Engraver; Carver
Oylum özekli küplü metal: Body centred
Oymacı kalemi: Burin
cubic metal
Oylum özekli örüt: Body centred crystal Oymacı takımları: Engraver’s tools
Oylum özekli yapı: Body centred Oymacılık: Xylography; Engraving;
structure Carving; Stylography; Woodcraft
Oylum yoğunluğu: Volume density Oymalı bilmece: Jigsaw puzzle
Oylum yüzdesi: Volume percent Oymalı sürtünme aşınması (mek.):
Gouging wear
Oylumlu: Voluminous
Oymalı süs: Glyptograph
Oylumölçer: Volumeter
Oymalı taş sanduka: Sarcophagus
Oylumsal: Volumetric
Oynak: Flexible; Unstable; Unsteady;
Oylumsal boyutlama: Volumetric sizing
Supple
Oylumsal bozukluklar: Volume defects
Oynak ayçası (tıp): Meniscus
Oylumsal çekinti: Volumetric shrinkage
Oynak denge: Unstable equilibrium
Oylumsal çözümleme: Volume assaying;
Oynak durum: Unstable state
Volumetric analysis
Oylumsal daralma: Volumetric Oynak eklem: Toggle
contraciton Oynak mandrel: Snake
Oylumsal değişim: Volume change Oynak titreme: Chatter vibration
Oylumsal esneklik: Volume elasticity Oynak yatak: Self-aligning ball bearing
Oylumsal esneklik katsayısı: Volumetric Oynak yer: Link
modulus of elasticity Oynak yeri: Articulation
Oylumsal genleşme: Volume expansion Oyuk: Flute; Groove; Pit; Canalicullus;
Oylumsal genleşme katsayısı: Coefficient Cavity; Engraved; Incavation; Sinus; Rut
of volume expansion Oyuk (kemik): Glenoid
Oylumsal gerinim: Volume strain Oyuk artıuç: Hollow anode
Oylumsal ısıl genleşme katsayısı: Oyuk bilya: Hollow ball
Volumetric thermal expansion coefficient Oyuk bilyalı yatak: Grooved ball bearing
Oylumsal kümeleme: Volumetric sizing Oyuk burgu: Hollow drill
Oylumsal oran: Volume fraction Oyuk çubuk: Hollow bar
Oylumsal özdirenç (plastikler): Volume Oyuk desteği (kaynak): Spacer strip
resistivity
Oyuk dingil: Hollow axle
Oylumsal özgür erk: Volume free energy
Oyuk dökümler: Hollow castings
Oylumsal yayınım: Bulk diffusion
Oyuk eksiuç: Hollow cathode
Oylumsal yayınım: Volume diffusion
(= Bulk diffusion) Oyuk frezesi: Slot cutter; End mill
Oylumsal yoğunluk: Bulk density Oyuk kabakütük: High bloom
Oyma: Incavation; Scribing; Inscription; Oyuk katot: Hollow cathode
Engraving Oyuk kaya (yerbilim): Amygdaloid

533
Oyuk kiriş

Oyuk kiriş: Hollow beam


Oyuk maça: Hollow core
Oyuk matkap: Hollow drill
Oyuk muylu: Hollow trunnion
Oyuk zımba: Socket punch
Oyuk/oluk açma makinası (cam):
Mitering machine
Oyuklama (sürtünme aşınması): Plowing
Oyuklaşma: Pitting; Cavitation
Oyuklaşmış çelik: Pitted steel
Oyuklu aşınma: Crater wear
Oyuklu maça (döküm): Fluted core
Oyuklu merdaneler: Ribbed rolls
Oyuklu merdaneli kırıcı (refrakter):
Ribbed rolls
Oyulma (=erozyon): Erosion
Oyulma (cam): Upward drilling; Rat
holing
Oyulmuş: Engraved
Oyun: Trick
Oyun kağıdı: Playing card
Oyun zarı: Dice
Oyuncak: Plaything; Toy
Oyuncak asker: Tin soldier; Toy soldier
Oyuncak at (sallanan): Hobby-horse
Oyuncak kutusu: Playbox
Oyuncak tabanca: Toy gun
Oyuntu: Crater; Indentation
Ozmometre: Osmometer
Ozmoz basıncı: Root pressure
Ozokerit: Earthy wax
Ozokerit: Ozocerite (=Mineral wax; Earth
wax)
Ozon: Ozone
Ozon ayrışımı: Ozonolysis
Ozona dirençli kauçuk şerit: Ozone-
resistant rubber tape
Ozonit (patlayıcı): Ozonide
Ozonlama: Ozonization
Ozonlaş(tır)ma: Ozonization
Ozonlaştırıcı: Ozonizer
Ozonlu: Ozoniferous
Ozoserit: Mineral wax (=Ozocerrite)

534
Ö
Öbek: Tuft; Group; Centre Öğütme artığı: Grinding residue
Öbür: Reverse; Other Öğütme basıncı: Grinding pressure
Öcenol: Eugenol Öğütme beslemesi: Grinding feed
Öd: Bile Öğütme cisimleri (bilya: Grinding media
Öd asidi: Cholic acid; Taurocholic acid Öğütme döküntüsü: Grinding waste
Öd boyası: Bilirubin Öğütme duyarlılığı: Grinding
Öd kesesi çıkarımı (tıp): Cholecystectomy susceptibility
Öd kesesi yangısı (tıp): Cholecystitis Öğütme makinası: Grinding mill
Ödem (tıp): Edema Öğütme merdanesi: Grinding roll
Ödeme: Payment Öğütme oranı: Grinding ratio
Ödenek: Allocation; Fund Öğütme sığası: Grinding capacity
Ödeneksiz: Unfunded Öğütme süreci: Grinding process
Ödenmemiş: Unpaid Öğütme taşı: Grit
Ödenti: Pay Öğütme tesisi: Grinding plant
Ödimetre (kim.): Eudimeter Öğütme yöntemi: Grinding method
Ödsel: Bilious Öğütücü: Grinder
Ödül: Bonus Öğütülebilirlik imleci: Grindability index
Öge: Element Öğütülmüş: Ground
Ögecik: Atom Öğütülmüş cam: Powdered glass; Crushed
Ögeler çizelgesi: Periodic table glass
Ögeler dizgesi: Periodic system Öğütülmüş cevher: Millrun
Ögesel: Elemental Öğütülmüş kömür (döküm): Sea coal
Ögesel bileşim çözümlemesi (kim.): Öğütülmüş şamot: Ground fireclay
Elemental composition analysis Ökçe: Ankle; Heel
Ögesel çözümleme: Elemental analysis Ökçe köselesi: Heeltap
Ögesel eşitleme: Elemental balance Ökçe seridi: Rand
Ögesel harita: Elemental map Ökçe veteri: Achilles tendon
Ögesel haritalama: Elemental mapping Ökçelik (kösele parçası): Heelpiece
Ögesel x-ışınları haritalaması: Elemental Ökçesiz: Heelless
x-ray mapping Öklaz: Euclase
Öğrenci: Student Öklid algoritması: Euclidean algorithm
Öğrenci gözetleci: Student microscope Öklid geometrisi: Euclidean geometry
Öğrenci mikroskobu: Student microscope Öklid uzayı: Euclidean space
Öğrenim: Study Öklit koyutlarına dayanmayan: Non-
Öğreti: Instruction; Teaching Euclidian
Öğretici: Educative; Instructive Öklit koyutlarına dayanmayan geometri:
Öğretim: Education; Teaching Non-Euclidian geometry
Öğretme: Teaching Ökriptit: Eucryptite
Öğretmen: Instructor; Teacher Ökromatin (tıp): Euchromation
Öğretmen okulu: Training college Öksenit (Nb+Ti+Y+Er+Ce+U içeren bir
Öğürtü (tıp): Vomiturition mineral): Euxenite
Öğütme: Grinding; Trituration; Milling; Öksürük ilacı: Linctus
Mulling Öksürük şekeri: Gumdrop
Öksürüksel Ön cam silgisi

Öksürüksel: Tussive Ölçüm vidalı gözmerceği: Micrometer-


Öküz arabası: Oxcart screw eyepiece
Öküz ödü (tıp): Gall Ölçümlü ekonomi: Econometrics
Ölçek: Scale Ölçün: Standard
Ölçek çubuğu: Scale bar Ölçünleştirme: Standardization
Ölçekli cam kap: Measuring cylinder Ölçüsüz: Immeasurable
Ölçekli cetvel: Sector Ölçüt: Gauge; Gauge; Criterion
Ölçekli tartı: Weighted scales Öldürücü (tıp): Virulent
Ölçke: Modulus Öldürücü asalak (tıp): Parasitoid
Ölçme: Measurement; Measuring Öldürücü hastalık (tıp): Virulent disease
Ölçme bağlantısı (ısılçift): Measuring Öldürücü ilaç: Biocide
junction Öldürülmüş: Killed
Ölçme çubuğu: Measuring rod
Ölü açı: Dead angle
Ölçü: Amount; Measure
Ölü açımı (tıp): Autopsy
Ölçü (kalınlık/çap): Gage (=Gauge)
Ölü ağırlık yüklemesi: Dead weight
Ölçü aleti: Measure loading
Ölçü aletleri: Measuring instruments Ölü bölge: Dead zone
Ölçü aygıtları: Measuring instruments
Ölü doku (tıp): Infarct
Ölçü bardağı: Measuring glass
Ölü doku oluşumu: Infarction
(=Measuring cup)
Ölçü bilimi: Mensuration; Metrology Ölü katman (yarı iletken): Dead layer
Ölçü çubuğu: Gauging rod Ölü kavurma: Dead roasting
Ölçü eşitliği: Isometry Ölü merkez: Dead centre
Ölçü mastarı: Gauge tester Ölü renkler: Dead colours
Ölçülebilir: Measurable Ölü süre (almaç): Deadtime
Ölçülebilir katsayılar: Measurable Ölü yolluk: Dead riser
parameters Ölü zaman: Dead time
Ölçülebilirlik: Measurability Ölüden yamama (tıp): Allograft
Ölçülemez: Immeasurable Ölükafa: Deadhead
Ölçülmüş: Measured Ölülük: Morgue
Ölçülmüş katsayılar: Measured Ölüm: Biolysis
parameters Ölümcül hastalık (tıp): Terminal illness
Ölçülü: Graduated; Measured; Gaged Ömür çevrimi: Life cycle
Ölçüm: Measurement
Ön: Front; Initial
Ölçüm aygıtı: Gage (=Gauge)
Ön alyuvar (ilik): Erythroblast
Ölçüm boyu (çekme deneyi): Gage length
Ön avlu: Dooryard
Ölçüm boyu noktaları: Datum points
(=Gagemarks) Ön bağırsak (tıp): Stomodeum
Ölçüm çizgisi: Gage line Ön balkon (tiyatro): Mezzanine
Ölçüm dizgesi: Measuring system Ön belirti (tıp): Prodrome
Ölçüm merceği: Filar eyepiece (=Filar Ön beyin (tıp): Endbrain; Forebrain;
micrometer) Procencephalon; Telecephalon
Ölçüm standartları: Measurement Ön cam (oto): Windscreen (=Windshield)
standards Ön cam silgisi: Windshield wiper

536
Ön cephe Önemsiz yük
Ön cephe: Facade; Front Önceden kaplanık metal ürünler
Ön çepersel (kafatası): Anteroparietal (biçimleme): Precoated metal products
Ön dilmiğin kısmen çıkarılması (beyin) Önceden kestirelemez: Unpredictable
(tıp): Topectomy Önceki: Once; Prior
Ön diş: Incisor; Foretooth Önceki ostenit (çelik): Prior austenite
Ön duvar: Front wall; (cam ocağı) Gable Önceki ostenit tane büyüklüğü: Prior
wall austenite grain size
Ön gövde (gemi): Forebody Önceki ostenit taneleri: Prior austenite
Ön hazne: Forehearth grains
Ön ısıtıcı: Economiser Öncel: Primary
Ön ışıtaç: Headlight Öncelik: Priority
Ön işleme: Prior processing Öncü: Primer
Ön kafa: Sinciput Öncü (karbonlanmış çoğuz lif):
Precursor
Ön kapak (cam fırın): Skimmer block
Önçatkılama: Preassembling
Ön kemer tuğlası (cam f.): Front lip tile
Önçatkılanmış: Preassembled
Ön kol kemiğine ilişkin (tıp): Radial
Önçatlak uzunluğu: Pre-crack length
Ön koşullandırma: Preconditioning
Öndamıtma: Predistillation
Ön lamba: Headlight
Önden çekişli: Front wheel drive
Ön mercek: Front lens
Önden çekişli araba: Front wheel drive
Ön model: Prototype car
Ön odak düzlemi: Front focal plane Önder: Leader
Ön odak uzaklığı: Front focal length Öndövme: Dummying; Cogging
Ön örnek yapımı: Prototyping Öndövme aygıtı: Cogging press
Ön plan: Foreground Öne çekişli kaynaklama: Forehand
Ön sindirim borucuğu (tıp): Foregut welding
Ön tekerlek mafsalı (oto): Steering Öne dönüklük (döl yatağı): Anteversion
knuckle Önelcik: Proton
Ön yelken (yelkenli): Headsail Önem: Importance; Significance
Önalaşım: Master alloy; Hardener Önemli: Major; Important; Significant
Önalaşımlama: Prealloying Önemli arıza: Major failure
Önalaşımlı tozlar: Prealloyed powders Önemli bozukluk: Major defect
Önastar: Precoating Önemli duruş: Major failure
Önastarlama: Precoating Önemli gerinimler: Major strains
Önayar: Presetting Önemli ilerleme: Breakthrough
Önayarlama: Presetting Önemsiz: Inconsequential; Negligible;
Önayırıcı: Preseperator Inconsiderable; Inessential; Unessential
Önayırma: Prefractionation Önemsiz ayrıntı: Inconsequentia
Önayrışma: Predissociation Önemsiz bozulma: Minor failure
Önbaskılama (cam): Prepressing Önemsiz duruş: Minor failure
Önbırakıntı: Predeposition Önemsiz gerinimler: Minor strains
Önceden belirlenmiş yük: Proofload Önemsiz işgörmezlik: Minor failure
Önceden kaplanık: Precoated Önemsiz yük: Minor load

537
Öneri Örgensel hastalık

Öneri: Offer; Proposal Önmontaj: Preassembling


Önerilen fiyat: Quotation Önmontajlı: Preassembled
Önerme: Hypothesis; Theorem Önpresleme: Prepressing
Öngerilimli: Prestressed Önpresleme makinası (düz lamina cam):
Öngerilimli beton: Prestressed concrete Prepressing unit
Öngerilimli tel: Prestressed wire Önsav: Hypothesis
Öngerme: Prestressing Önsindirici: Peptonizer
Öngölgeleme: Preshadowing Önsinterleme: Presintering
Öngölgelenmiş: Preshadowed Önsoğutma: Precooling
Öngölgelenmiş maske: Preshadowed Önsoğutucu: Precooler
replica Öntemizleme: Precleaning
Öngörü: Prediction; Foresight Öntemizleme: Preliminary cleaning
Öngörülmemiş: Uncalculated; Öntemizleme(yüzey): Scalping
Unpredicted Öntoplaklama: Presintering
Önharmanlama: Preblending Önyanma: Precombustion
Önısıtıcı: Preheater; Regenerator Önyanma odası (dövme): Precombustion
Önısıtma: Preheating chamber
Önindirgeme: Prereduction Önyükselteç: Preamplifier
Önişlem: Pretreatment Öpücük: Kisser
Önkafaya ilişkin (tıp): Procephalic Öpüşen yüzeyler (metal): Striking
Önkalaylı lehimleme: Sweat soldering surfaces; Contact surfaces
Önkalsinasyon: Precalcination Öpüşme: Kissing (=Touching)
Önkalsinasyon tesisi (çimento): Örgen: Organ
Precalcination plant Örgencik (tıp): Organelle
Önkaplama: Precoating Örgencil: Organotropic
Önkaplanmış çelik sac: Precoated steel- Örgenlik: Organism
sheet Örgensel: Organic
Önkarışımlı: Premixed Örgensel aluminyumlu bileşikler:
Önkarışımlı kalıplama: Premixed Organoaluminium compounds
moulding Örgensel asıltı: Organosol
Önkarıştırma: Premixing Örgensel asitler: Organic acids
Önkırıcı: Precrusher Örgensel astar ve kalıp gereci: Plastisol
Önkırma: Precrushing Örgensel aygıt: Organic device
Önkoşul: Prerequisite Örgensel bağ: Organic bond
Önleç: Bumper Örgensel bağlayıcı: Organic binder
Önlemsiz suverme: Drastic quenching Örgensel bileşikler: Organic compounds
Önlenemez: Unavoidable Örgensel bromlu bileşikler:
Önlenemezlik: Unavoidability Organobromine compounds
Önleyici: Inhibitor; Inhibitive; Preventive Örgensel çözücüler: Organic solvents
Önleyici (kim.): Anticatalytic Örgensel fosfitler: Organic phosphites
Önleyici bakım: Preventive maintenance Örgensel fosfor: Organophosphorus
Önleyici inceleme: Preventive inspection Örgensel gereçler: Organic materials
Önlük: Apron Örgensel hastalık: Organic disease

538
Örgensel kalay katıkları Örgütlenebilir
Örgensel kalay katıkları: Organotin Örgü dönüşü: Lattice rotation
additives Örgü düzlemi: Lattice plane
Örgensel kaplama: Organic coating Örgü elek: Woven-wire screen
Örgensel kimya: Organic chemistry Örgü en yakınlık sayısı: Lattice
Örgensel klorlu bileşikler: coordination number
Organochlorine compounds Örgü erki: Lattice energy
Örgensel kök (kimya): Organic base Örgü genleşmesi: Lattice expansion
Örgensel lif: Organic fibre Örgü gerinimleri: Lattice strains
Örgensel lifli keçe: Organic-fibre felt Örgü görüntüsü (e.mik.): Lattice image
Örgensel metalli: Organometallic Örgü işi: Knitting work
Örgensel metalli bileşik: Organometallic Örgü katmanı: Lattice layer
compound Örgü katsayıları: Lattice parameter
Örgensel reçineler: Organic resins (=Lattice constants)
Örgensel sağaltım (tıp): Organotherapy Örgü kirişi: Lattice beam
Örgensel tedavi (tıp): Organotherapy Örgü konumu: Lattice position
Örgensel teknoloji: Organic technology Örgü kuramı: Lattice theory
Örgensel transistör: Organic transistor Örgü noktası: Lattice point
Örgensel zar: Organic film Örgü oylumu: Lattice volume
Örgensellik: Organicism Örgü sepet: Crib
Örgü: Mesh; Knitting; Braiding; Plat; Örgü suyu: Lattice water
Knitwear; (örüt b.) Lattice; Örgü sürtünme gerilimi: Lattice friction
Örgü aktarımı (örüt b.): Lattice stress
translation Örgü sürtünmesi: Lattice friction
Örgü atom boşlukları: Lattice vacancies Örgü şişi (tekst.): Knitting needle
Örgü bakışımı: Lattice symmetry Örgü tarağı: Raddle
Örgü benzerliği: Lattice correspondence Örgü teli: Weaving wire
Örgü biçimi: Lattice form Örgü titreşimleri: Lattice vibrations
Örgü biçimli süs: Braiding Örgü tuğlası: Checkers tile
Örgü boyutları: Lattice dimensions Örgü türü (örüt b.): Lattice type
Örgü bozuklukları: Lattice imperfections Örgü türü çarpanı: Lattice type factor
(=Lattice defects)
Örgü uzayı: Lattice space
Örgü bükülmesi: Lattice bending
Örgü yapısı: Lattice structure
Örgü çakışması: Lattice coincidence
Örgü yöneyi: Lattice vector
Örgü çarpılım kuramı: Lattice distortion
theory Örgü yönleci: Lattice translation
Örgü çarpılımı: Lattice distortion Örgüleme: Latticing
Örgü çarşaf: Batt Örgülü: Latticed
Örgü dalgaları: Lattice waves Örgülü kumaş: Woven fabric
Örgü değişmez bozunumu: Lattice Örgüsel: Plexal
invariant deformation Örgüt: Organization
Örgü değişmezi ölçümü: Lattice Örgüt şeması: Organization chart
parameter measurement Örgütlen(dir)me: Organization
Örgü değişmezleri: Lattice constants Örgütlenebilir: Organizable

539
Örgütlenmiş Örümcek ağımsı çatlaklar (cam)
Örgütlenmiş: Organized Örtme maçası: Cover core
Örgütlenmiş araştırma: Organized Örtme süreci: Coating process
research Örtme tozları: Coating powders
Örgütlenmiş işçiler: Organized labour Örtü: Mantle; Dustsheet; Tegument;
Örme: Weave; Knitting; (ağ) Spin; Shroud; Cased glass; Coating; Cover;Sheet;
(ipek/örümcek) Spinning Blanket; (seramik) Coat
Örme çimentosu: Bricking cement Örtü kalınlığı: Coating thickness
Örme işi: Tricot Örtü kalınlığı saptaması: Coating
Örme kumaşlar: Knitted fabrics thickness determination
Örme makinası: Knitting machine Örtü metali: Coating metal
Örnek: Assay; Type; Matrix;Template; Örtü tutması: Coating adherence
Sample; Norm; Swatch; Specimen Örtülü: Covered; Shielded arc welding
Örnek alma: Assaying Örtülü asıltılar (seramik toz): Coated
Örnek gösterme: Typification colloids
Örnek olay: Case Örtülü aşındırıcı: Coated abrasive
Örnekleme: Sampling Örtülü aşındırıcılı ürün: Coated abrasive
product
Örnekleme incelemesi: Sampling
inspection Örtülü çelik: Coated steel
Örnekleme kaşığı: Sampling spoon Örtülü elektrot: Coated electrode;
Covered electrode
Örnekleme yanılgısı: Sampling error
Örtülü elektrot: Shielded metal electrode
Örneksel: Typical
welding; Submerged electrode
Örneksel aygıtlar: Analogue devices
Örtülü insörtler: Coated inserts
Örnekselden sayısala çevirici: Analog-to-
Örtülü karbür: Coated carbide
digital converter
Örtülü karbür takımları: Coated carbide
Öropiyum: Europium
tools
Öropiyum bileşikleri: Europium
Örtülü kesme takımları: Coated cutting
compounds
tools
Öropiyum florür: Europium fluoride
Örtülü koyuntular: Coated inserts
Öropiyum iyodür: Europium iodide
Örtülü kumaş: Coated fabric
Öropiyum klorür: Europium chloride
Örtülü metal: Coated metal
Öropiyum oksit: Europium oxide Örtülü pürtük (yüzey hatası): Pock
Örs: Anvil Örtülü sermetler: Coated cermets
Örs boğazı: Web Örtülü takımlar: Coated tools
Örs etkisi: Anvil effect Örtülü yüksek hız çelikleri: Coated high
Örs kemiği (tıp): Anvil speed steels
Örsele(n)me: Traumatization Örtülü yüzey: Coated surface
Örselenim: Trauma; Traumatism Örtüsüz: Uncovered
Örseleyici: Traumatic Örtüsüz elektrot: Bare-wire electrode
Örsenti: Lesion Örülmemiş kumaş: Nonwoven fabric
Örtenek: Shift; Omentum Örülmüş giysi: Knitwear
Örtme: Stop-off; Capping Örümcek ağı: Cobweb
Örtme camı: Coverslip Örümcek ağımsı çatlaklar (cam): Cold
Örtme gücü: Covering power plunger

540
Örümcek kalıp Örütsel inceleme
Örümcek kalıp: Spider die (=Porthole die) Örüt yapıları: Crystal structures
Örümceksi yüzey izi (cam): Oil crizzle Örüt yapılı: Phanerocrystalline
Örüt: Crystal Örüt yapısı: Crystalline structure
Örüt bakışımlılığı: Crystal symmetry Örüt yapısı belirleme: Identification of
Örüt biçimi: Crystal form crystal structure
Örüt biçimli boşlukcuk: Negative crystal Örüt yönleri: Crystal directions
Örüt bozuklukları: Crystal defects Örüt yönleri topluluğu: Family of crystal
Örüt büyümesi: Crystal growth directions
Örüt büyütme: Crystal growing Örüt yönsemezliği: Crystal anisotropy
Örüt çatlaması: Decrepitation Örüt yönü: Lattice direction
Örüt çekme: Crystal pulling Örüt yüzeyleri: Crystal faces
Örüt çekme yöntemleri: Crystal pulling Örütbilim: Crystallography
techniques Örütleşebilir: Crystallizable
Örüt çözümleme: Crystal analysis Örütleşen seramikler: Crystallization
Örüt dizgeleri: Crystal systems ceramics
Örüt doğrultması: Crystal rectifier Örütleşim: Crystallization
Örüt düzlemleri: Crystal planes Örütleşme hızı: Rate of crystallization
Örüt düzlemleri topluluğu: Family of Örütleşme ısısı: Heat of crystallization
crystal planes Örütleşme suyu: Water of crystallization
Örüt eksenleri: Crystal axes Örütleşme yolları: Crystallization paths
Örüt kafesi: Crystal lattice Örütleşmemiş: Uncrystallized
Örüt katışkısı: Crystal impurity Örütleyici: Crystallizer
Örüt kenarı: Crystal edge Örütlü: Crystalline
Örüt kesintisi: Crystal discontinuity Örütlü camlar: Glass-ceramics
Örüt kırılması: Crystal fracture; Örütlü çoğuzlar: Crystalline polymers
Crystalline fracture Örütlü evre: Crystalline phase
Örüt konumu: Crystal orientation Örütlü gereçler: Crystalline materials
Örüt kusurları: Crystal defects; Crystal Örütlü gibi: Quasicrystal
imperfections Örütlü görüngeölçer: Crystal
Örüt kümeleri: Crystal groups spectrometer
Örüt numunesi: Crystal specimen Örütlü madde: Crystalline substance
Örüt osilatörü (=örüt salınmacı): Crystal Örütlü özdek: Crystalline substance
oscillator Örütlü seramik: Crystalline ceramic
Örüt ögeleri: Crystal elements Örütlü yapı: Crystalline structure
Örüt örgüsü: Crystal lattice Örütlülük: Crystallinity
Örüt salınmacı: Crystal oscillator Örütsel: Crystalline; Crystallographic
Örüt saptama: Crystal determination Örütsel ağ: Crystallographic net
Örüt sınıflandırma: Crystal classification Örütsel çözümleme: Crystallographic
Örüt suyu: Crystal water analysis
Örüt süreksizliği: Crystal discontinuity Örütsel düzlemler: Crystallographic
Örüt taracıyı: Crystal scanner planes
Örüt tekrenklendiricisi: Crystal Örütsel inceleme: Crystallographic
monochromator examination

541
Örütsel izdüşüm Ötektiküstü

Örütsel izdüşüm: Crystallographic Ötektik duraksama: Eutectic arrest


projection Ötektik erime: Eutectic melting
Örütsel kırılma: Crystalline fracture Ötektik erime sıcaklığı: Eutectic melting
Örütsel uyumsuzluk: Crystallographic temperature
mismatch Ötektik eşsıcaklığı: Eutectic isotherm
Örütsel yapı: Crystallographic structure Ötektik evre: Eutectic phase
Örütsel yönler: Crystallographic Ötektik evre karışımı: Eutectic phase
directions mixture
Örütsü: Crystallite; Crystalloid; Ötektik göze: Eutectic cell
Quasicrystal Ötektik göze dağlama: Eutectic cell-
Örütsüz: Amorphous; Noncrystalline etching
Örütsüz buz: Vitreous ice; Amorphous ice Ötektik göze oluşumu: Eutectic cell
Örütsüz durum: Amorphous state formation
Örütsüz evre: Amorphous phase Ötektik grafit: Eutectic graphite
Örütsüz gereçler: Amorphous materials Ötektik gülsüler (içyapı): Eutectic rosettes
Örütsüz grafit: Amorphous graphite Ötektik içyapı: Eutectic microstructure
Örütsüz ısılplastik zar: Amorphous Ötektik karbürler: Eutectic carbides
thermoplastic film Ötektik karışım: Eutectic mixture
Örütsüz karbon: Amorphous carbon Ötektik karma: Eutectic composite
Örütsüz karbür: Amorphous carbide Ötektik solid: Eutectic solid
Örütsüz katı: Noncrystalline solid Ötektik katılaşma: Eutectic solidification
Örütsüz katılar: Amorphous solids Ötektik kayma: Eutectic shift
Örütsüz metal: Amorphous metal Ötektik kümesi: Eutectic colony
Örütsüz yapı: Noncrystalline structure; Ötektik lehim: Eutectic solder
Amorphous structures Ötektik nokta: Eutectic point
Örütsüz yarı – iletken: Amorphous Ötektik ostenit: Eutectic austenite
semiconductor
Ötektik sementit: Eutectic cementite
Östaki borusu (tıp): Eustachian tube
Ötektik sıcaklığı: Eutectic temperature
Öte değişim: Metasomasis
Ötektik sıvı: Eutectic liquid
Öteberi çantası: Catchall
Ötektik tepkime: Eutectic reaction
Ötektik: Eutectic Ötektik tepkimesi eşsıcaklık eğrisi:
Ötektik ağ (çökelti): Eutectic network Eutectic reaction isotherm
Ötektik alaşım: Eutectic alloy Ötektik yapı: Eutectic structure
Ötektik bağlanma: Eutectic bonding Ötektikaltı: Hypoeutectic
Ötektik bakır oksit: Eutectic cuprous Ötektikaltı alaşımlar: Hypoeutectic alloys
oxide Ötektikaltı dökme demirler (%C<4.3):
Ötektik bileşen: Eutectic constituent Hypoeutectic cast alloys
Ötektik bileşim: Eutectic composition Ötektiköncesi: Proeutectic
Ötektik çizge: Eutectic diagram Ötektiköncesi evresi: Proeutectic phase
Ötektik çizgisi: Eutectic line Ötektiköncesi osteniti: Proeutectic
Ötektik dizge: Eutectic system austenite
Ötektik dökme demir: Eutectic cast iron Ötektiköncesi sementiti: Proeutectic
Ötektik dönüşüm: Eutectic cementite
transformation Ötektiküstü: Hypereutectic

542
Ötektiküstü alaşımlar Özdecik damıtımı
Ötektiküstü alaşımlar: Hypereutectic Ötektoidöncesi karbürü: Proeutectoid
alloys carbide
Ötektiküstü dökme demirler (%C>4.3): Ötektoidöncesi sementiti: Proeutectoid
Hypereutectic cast irons cementite
Ötektoid: Eutectoid Ötektoidüstü: Hypereutectoid
Ötektoid alaşım: Eutectoid alloy Ötektoidüstü alaşımlar: Hypereutectoid
Ötektoid bileşen: Eutectoid constituent alloys
Ötektoid bileşimi: Eutectoid composition Ötektoidüstü çelikler (%C>0.8):
Ötektoid çelik (%0.8C): Eutectoid steel Hypereutectoid steels
Ötektoid çizge: Eutectoid diagram Ötele(n)me: Translation; Extrapolation
Ötektoid çizgisi: Eutectoid line Öteleme (gerilim-gerinim çizgesi): Offset
Ötektoid denge: Dystatic equilibrium Öteleme gerilimi: Proof stress; Offset
(=Eutectoid equilibrium) stress
Ötektoid dizge: Eutectoid system Öteleme işlevleri: Extrapolation functions
Ötektoid dönüşüm: Eutectoid Öteleme yöntemi: Offset method
transformation Ötelemeli akma: Offset yield
Ötektoid evre: Eutectoid phase Ötelemeli akma dayancı: Offset yield
Ötektoid evre karışımı: Eutectoid phase strength
mixture
Ötürük (tıp): Catharsis
Ötektoid ferriti: Eutectoid ferrite
Öykence: Pneumonia
Ötektoid içyapı: Eutectoid microstructure
Öykenceli: Pneumonic
Ötektoid karbon içeriği: Eutectoid carbon
content Öz: Self; Eigen
Ötektoid katlaşma: Eutectoid coring Özarayeratomu: Self-interstitial
Ötektoid kayma: Eutectoid shift Özaşılama (tıp): Autoinoculation
Ötektoid noktası: Eutectoid point Özayrışım (kim.): Homolysis
Ötektoid sementiti: Eutectoid cementite Özayrışımsal (kim.): Homolytic
Ötektoid sıcaklığı: Eutectoid temperature Özbağışıklık (tıp): Autoimmunizaton
Ötektoid tepkime: Eutectoid reaction Özbağlaşma: Cohesion
Ötektoid tepkimesi eşsıcaklık eğrisi: Özbeze: Prostate
Eutectoid reaction isotherm Özbeze çıkarımı: Prostatecdomy
Ötektoid yalın karbonlu çelik: Eutectoid Özbiçimli: Automorphic
plain carbon steel
Özbiçimli: Idiomorph; Idiomorphic;
Ötektoid yapısı: Eutectoid structure Idiomorphic crystal
Ötektoidaltı: Hypoeutectoid Özbiçimlilik: Idiomorphism
Ötektoidaltı alaşımlar: Hypoeutectoid Özbiçimsel: Idiomorphic
alloys
Özbiçimsellik: Idiomorphism
Ötektoidaltı çelikler (%C<0.8):
Hypoeutectoid steels Özbulaşım (tıp): Autoinfection
Ötektoidöncesi: Proeutectoid Özdecik: Molecule
Ötektoidöncesi evresi: Proeutectoid phase Özdecik ağırlığı: Molecular weight (mass-
Ötektoidöncesi ferrit: Free ferrite average); Molecular weight (number
(=Proeutectoid ferrite) average)
Ötektoidöncesi ferriti: Proeutectoid Özdecik boyu: Molecular length
ferrite Özdecik damıtımı: Molecular distillation

543
Özdecik demeti Özeritir

Özdecik demeti: Molecular beam Özdevinimsel: Automatic


(=Molecular ray) Özdirenç: Specific resistance (=Resistivity)
Özdecik derişimi: Molecular Özdönüştürgeç (elekt.): Autotransformer
concentration Özek: Centre
Özdecik görüngesi: Molecular spectrum Özek doku (tıp): Parenchyma
Özdecik ışını: Molecular ray Özel: Distinctive; Unofficial; Selective;
Özdecik içi: Intramolecular Particular; Special
Özdecik ilintisi: Molecular formula Özel alaşım: Special alloy
Özdecik kimyası: Molecular chemistry Özel amaçlı düşük alaşımlı takım
(polymer) çelikleri: Low alloy special-purpose tool
Özdecik konumu: Molecular orientation steels
Özdecik oylumu: Molecular volume Özel amaçlı takım çeliği: Special purpose
Özdecik ucaylanması: Molecular tool steel
polarization Özel baskı: Special edition
Özdecik yapısı: Molecular structure Özel beyaz şarap şişesi: Hock bottle
(polymer)
Özel biçimli pahlama (cam): Shaped
Özdecik yörüngeci: Molecular orbital bevel
Özdeciklik: Molecularity Özel cep sertlikölçeri: Duroskop
Özdeciksel: Molecular Özel çelik: Special steel
Özdeciksel dışık kuramları: Molecular Özel çelikler: Nonstandard steels
slag theories
Özel görev: Assignment
Özdeciksel dirilbilim: Molecular biology
Özel karbür: Special carbide
Özdeciksel elek: Molecular sieve
Özel nitelik: Special quality
Özdeciksel evreler: Molecular phases
Özel nitelikli: Special quality
Özdeciksel iletkenlik: Molecular
conductivity Özel nitelikli çelik çubuklar: Special
quality steel bars
Özdeciksel örüt: Molecular crystal
Özel nitelikli çubuklar: Special quality
Özdeciksel tekkatman: Molecular
bars
monolayer
Özel şarap bardağı: Roemer (=Hock
Özdeciksel yatkınlık: Molecular
susceptibility glass)
Özdeciksel zar: Molecular film Özel uygulama plastikleri: Speciality
(=Molecular monolayer) plastics
Özdeğişimi: Metamorphosis Özellik: Property; Attribute; Speciality
Özdeğişmez (mat.): Automorphic Özellik değişimleri: Property changes
Özdeğişmez işlev (mat.): Automorphic Özellik etmeni: Property factor
function Özellik ölçme aygıtı: Attribute measuring
Özdek: Stuff; Matter; Substance gauge
Özden (tıp): Thymus (=Thymus gland) Özellikleri yöne bağlı: Aeolotropic
Özdenetim: Automatic control; Slef- Özence: Bonus
regulation Özendirici: Incentive
Özdenge (tıp): Homoestasis Özenli soğutma (cam): Fine annealing
Özdeş: Identical Özerime (tıp): Autolysis
Özdeş ikiz: Identical twin Özeritir: Autolysin

544
Özeritken cevher Özışınyazımı (fiz.)
Özeritken cevher: Self-fluxing ore Özgül nem: Specific humidity
Özeritken toplak/sinter: Self-fluxing Özgül oylum (V/M): Specific volume
sinter Özgül özellikler: Specific properties
Özeritkenli: Self-fluxing Özgül viskosite: Specific viscosity
Özeritkenli toplak: Self-fluxing sinter Özgül yüzey: Specific surface
Özet: Extract; Synopsis; Summation; Özgün: Eigen; Original
Summary
Özgün çatlak büyüklüğü: Original crack
Özetleme: Summarization size (ao)
Özetlenmemiş: Uncondensed Özgün değer: Eigen value
Özflorışıma: Autofluorescence Özgün durum: Eigen state
Özgeçirgenlik: Permeance Özgün gerinim: Eigenstrain
Özgeçmiş: Biography Özgün işlev: Eigen function
Özgelişim: Orthogenesis Özgün mineral: Original mineral
Özgelişimsel: Orthogenetectic Özgün vektör: Eigen vector
(=Orthogenic)
Özgün yöney: Eigen vector
Özgerilimli (yaşlandırma içgerilimi):
Self-stressed Özgür: Uncombined; Free
Özgerilimli yapı: Self-stressed structure Özgür aşındırıcı: Free abrasives
Özgü: Special; Specific Özgür elektron: Free electron
Özgül: Specific Özgür elektron modeli: Free-electron
Özgül ağdalılık: Specific viscosity model
Özgül ağırlık: Specific gravity Özgür enerji: Free energy
Özgül ağırlık ölçümü: Gravimetry Özgür entapti: Free enthalpy
Özgül ağırlıkölçer: Gravimeter Özgür erk: Free energy; Gibbs function
(=Free energy)
Özgül akmazlık: Specific viscosity
Özgül çekme dayancı: Specific tensile Özgür erk çizgesi: Free energy diagram
strength (=Specific strength) Özgür erk yüzeyi (denge çizgeleri): Free
Özgül çekme katsayısı: Specific tensile energy surface
modulus (=Specific modulus) Özgür ferrit: Free ferrite (=Proeutectoid
Özgül dağıntı: Specific entropy ferrite)
Özgül dayanç: Specific strength Özgür ısıntı: Free enthalpy
Özgül entropi: Specific entropy Özgür karbon: Free carbon
Özgül erk: Specific energy Özgür kök (kim.): Free radical
Özgül esnemezlik: Specific stiffness Özgür kök çoğuzlan(dır)ması: Free-
Özgül gaz oylumu: Specific gas volume radical polymerization
Özgül ısı: Specific heat Özgür kök toplayıcıları: Free-radical
scavanger
Özgül ısı sığası: Specific heat capacity
Özgür oylum: Free volume
Özgül indüklem sığası: Specific inductive
capacity Özgür sementit: Free cementite
Özgül itki (fiz): Specific impulse Özgür silika: Free silica
Özgül katsayı: Specific modulus (=Specific Özgür yığıntı: Free enthalpy
stiffness) Özgürlük kerteleri: Degrees of freedom
Özgül kırılma artışı (optik): Specific Özışınyazımı (fiz.): Autoradiography;
refractive increment Autoradiograph

545
Özindüklenme Özyükünleşme

Özindüklenme: Self-induction Öztezleş(tir)en: Autocatalytic


Özirkilim: Self-induction Öztezleş(tir)en etkiler: Autocatalytic
Özişlev (kimya): Parachor effects
Özitişli: Self-propelled Öztezleş(tir)me: Autocatalysis
Öziyonlaşma: Autoionization Öztezleştirmeli kaplama: Autocatalytic
Özizabe: Autogeneous smelting plating
Özkavurma: Autogeneous roasting Öztoplanma: Self-assembly
Özkaynaklama: Autogeneous welding Özüt: Extract
Özkürlenme: Self-curing Özütleme: Extraction
Özkürlenme bağlayıcısı (maça): Self- Özütleme (metal kazanımı): Winning
curing binder Özütleme metalbilimi: Extractive
Özlü: Cored metallurgy
Özlü tel: Cored wire Özütleme metalbilimi mühendisliği:
Extractive metallurgical engineering
Özlü tel besleme (çelik): Cored wire
feeding Özütleme metalbilimi sanayii: Extractive
metallurgical industry
Özlü tel katımı (çelik): Cored wire
addition Özütleme metalbilimi süreçleri:
Extractive metallurgical processes
Özmadde: Elemantary substance
Özütleme süreçleri: Extraction processes
Özmenevişlenme (çelik): Self-tempering;
Autotempering Özütlemeye ilişkin: Extractive
Öznel: Nominative; Subjective Özütleştirme tortusu: Residue of
extraction
Özoksitlenme: Autooxidation
Özütleyici: Extractant
Özonarım (tıp): Autoplastic transplant;
Autoplasty Özyama: Autograft
Özonarımsal (tıp): Autoplastic Özyamama: Autografting
Özörgütlenme: Self-organization Özyaşlanma (metal): Self-aging
Özradyografi: Auotradiography Özyayınım (metal): Self-diffusion
Özrenkser: Autochrome Özyayınım katsayısı: Self-diffusion
coefficient
Özsertleşme: Self hardening
Özyoğunlaşım: Self-condensation
Özsertleşme: Self-hardening (=Air
hardening) Özyükünleşme: Autoionization
Özsimge: Monogram
Özsindirim (tıp): Self-digestion
Özsindirim suyu (tıp): Autolysin
Özsoğurum (ışınetkinlik): Self-
absorption
Özsoğutum: Autorefrigeration
Özstereoskopi: Autostereoscopy
Özsu: Juice; Sap
Özsuver(il)me (çelik): Self-quenching
Özsürt(ün)me: Autofrettage
Öztavlama: Self annealing
Öztavlanma (çelik): Self-annealing

546
P
Pabuç: Shoe Paklama kafesi: Pickling rack
Pachua tankı: Pachua tank Paklama lekesi: Pickle stain
Paça kıvrığı: Turnup Paklama önleyicisi: Pickling inhibitor
Paçavra: Tatter Paklama sepeti: Pickling basket; Pickle
Paçavra bıçağı: Rag knife basket
Paçavra kâğıdı: Rag paper Paklama sıcaklığı: Pickling temperature
Padavra: Shingling Paklama tankı (çelik): Pickling tank
Pafta kolu: Bit stock; Die stock (=Pickler)
Pafta lokması: Screw thread chaser; Screw Paklama yunağı (çelik): Pickling bath
die Paklanık: Pickled
Pafta takım: Dies and taps Paklanmış: Pickled
Pah: Camber; Chamfer; (sanayi kaplar) Paklanmış çelik sac: Pickled steel sheet
Miter Paklanmış sac: Pickled sheet
Pah parlatma makinası (cam): Miter Paklayıcı: Pickle
grinding machine Paklayıcı: Pickle liquor (=Pickle)
Pah verme: Chamfering PAL dizgesi: Phase Alternating Line (PAL)
Paha biçme: Estimate; Estimation system
Pahalı: Expensive Pala: Paddle; Machete; Matchet; Scimitar;
Pahını alma: Chamfering Simitar; Whittle
Pahlama: Bevelling Palamar: Hawser
Pahlama makinası: Mitering machine Palamar parası: Moorage
Pahlı bağlantı: Scarf point Palan: Pad
Pahlı kenar: Bevelled edge Palan kolanı: Surcingle
Pahlı uç: Bevelled end Palanga: Pulley; Block chain; Tackle; Gin
Pahlı yüz: Bevelled face block; Hoist; Pulley block; Whip
Paket: Parcel; Packet Palanga düzeneği: Traction drive
Paket postası: Parcel post Palangalı direk: Derrick
Paketleme: Packaging; Packing; Wrapping Pale: Blade
Paketleme dairesi: Packing department Pale açısı: Blade angle
Paketleme gereçleri: Packing materials Pale kanadı: Blade
Paketlenmiş tuğla: Packaged brick Paleoloji: Paleology (=Archeology)
Paklaç (=Paklama tankı) (çelik): Pickling Paleontoloji: Paleontology
tank (=Pickler) Palet: Palette; Pallet
Paklama: Pickling Palet makarası: Pallet roller
Paklama bileşiği: Pickling compound Paletli araç: Crawler
Paklama bozukluğu: Pickling defect Paligorskit (yer b.): Palygorskite
Paklama çözeltisi: Pickle liquor (=Pickle) Palladyum: Palladium
Paklama çözeltisi: Pickling solution Palladyum alaşımı: Palladium alloy
Paklama deneyi: Pickling test Palladyum asetat: Palladium acetate
Paklama gevrekliği: Pickle brittleness Palladyum bilyaları: Palladium shots
Paklama hapları: Pickle pills Palladyum bromür: Palladium bromide
Paklama hattı: Pickling line Palladyum çubuğu: Palladium rod
Palladyum hidrojen dizgesi Panzehir taşı

Palladyum hidrojen dizgesi: Palladium- Pamuklu çöple alınan örnek (tıp): Swab1
hydrogen system Pamuklu kumaş: Cotton fabric
Palladyum iyodür: Palladium iodide Pamuktaş: Travertine
Palladyum kaplama: Palladium plating Panayır: Fair; Kermess
Palladyum karası: Palladium black Pancar şekeri: Beet sugar (=Sucrose)
Palladyum klorür: Palladium chloride Pancur: Window shade; Jalousie; Shutter1;
Palladyum nanoteller: Palladium Louver1
nanowires Pancur tahtası: Louver1
Palladyum nitrat: Palladium nitrate Pancurlu kapı: Blind door
Palladyum oksit: Palladium oxide Pancurlu kapı/pencere: Louver1
Palladyum siyanür: Palladium cyanide Pandispanya: Sponge cake
Palladyum sülfat: Palladium sulphate Pandül: Rocker
Palladyum sülfür: Palladium sulphide Panellerle ısıtma: Panel-heating
Palladyum süngeri: Palladium sponge Panik (tıp): Panic
Palladyum tanecikleri: Palladium Panik atak (tıp): Panic attack
granules
Panikleme: Panicking
Palladyum tozu: Palladium powder
Pankreas: Pancreas
Palladyum varağı: Palladium foil
Pankreas (alma) ameliyatı (tıp):
Palladyum-altın (alaşım): Palladium-gold Pancreatectomy
Palladyum-gümüş: Palladium-silver Pankreas destek aygıtları (tıp): Pancreatic
Palladyumla kaplama: Palladiumization assist devices
Palladyumlama: Palladiumization Pankreas enzimi: Ribonuclease
Palladyumlu: Palladic; Palladous Pankreas suyu lipazı (tıp): Steapsin
Palmitik asit: Palmitic acid Pankreas yangısı (tıp): Pancreatitis
Palmitin: Tripalmitine; Palmitin Pankreasa ilişkin (tıp): Pancreatic
Palto: Overcoat; Coat; Tog; Topcoat Pankreatin: Pancreatin
Palto/şapka askısı: Hall tree Pankreozimin: Pancreozymin
p-aminofenil fosfat: p-aminophenyl Pansiyon: Boarding house
phosphate (PAPP)
Pantalon: Trousers; (y.fırın) Downcomer
Pamuk: Cotton
Pantazot: Leatherette
Pamuk bağı: Cotton tie
PAN-temelli karbon lifleri: PAN-based
Pamuk balyası: Cotton bale carbon fibres
Pamuk barutu: Guncotton; Pyroxyline Pantograf: Pantograph
Pamuk çekirdeği yağı: Cotton seed oil Panton dizgesi (baskı mürekkebi
Pamuk çırçırı: Cotton gin karışımı): Pantone system
Pamuk yağı: Cottonseed oil; Cotton seed Pantoskop: Pantoscope
oil Pantotenik asit: Pantothemic acid
Pamuk/yün doldurulmuş: Quilted Pantufla: Pantoffle
Pamukla dağlama: Swab etching Panzehir: Heal-all; Mithridate; Antidote;
Pamukla silme: Swabbing (tıp) Alexipharmic; (yılan) Theriac
Pamuklu bez fabrikası: Cotton mill (=Theriaca)
Pamuklu çöp (tıp): Swab1 Panzehir taşı: Opal

548
Papağan humması (tıp) Paravana
Papağan humması (tıp): Psittacosis Paraformaldehit: Paraformaldehyde
Papağan kömürü: Parrot coal Paragon çeliği: Paragon steel
Papaverin: Papaverine Paragonit: Paragonite
Papaya: Papain Parahidrojen: Parahydrogen
Papaya mayası: Papain Paralaks (fiz.): Parallax
Papyon: Bow tie Paraldehit: Paraaldehyde
Para: Money Paralel: Parallel
Para altını: Coinage gold Paralel yüzlü: Parallelepiped
Para ayrılmamış: Unfunded Paralelkenar: Parallelogram; Rhomboid
Para basım evi: Mint Paralı köprü: Tollbridge
Para basımı: Coining Paralı yol: Turnpike
Para basma: Mintage Paraliz (tıp): Paralysis
Para borsası: Money market Paramanyet: Paramagnet
Para cezası: Fine Paramanyetik: Paramagnetic
Para çantası: Moneybag Paramanyetik gereçler: Paramagnetic
Para gümüşü: Coin silver materials
Para havalesi: Money order Paramanyetizm: Paramagnetism
Para kemeri: Money belt Parametre: Parameter
Para kesesi: Burse Parametrik denklemler: Parametric
equations
Para sandığı: Kist
Paramorf (yer b.): Paramorph
Para sürümü: Money supply
Paramparça olma: Smash
Para şişkinliği: Inflation
Parasal: Monetary; Financial
Para tuncu: Coinage bronze
Parasempatetik (tıp): Parasympathetic
Paraaminobenzoik asit: Para-
aminobenzoic acid Parasempatetik sinir dizgesi (tıp):
Parasympathetic nervous system
Parabol: Parabola
Parasimen: Paracymene
Parabol ayna: Parabolic mirror
Paraşüt: Parachute
Parabol yansıtıcı: Parabolic reflector
Paraşüt birliği eri: Paratrooper
Parabolsu: Parabolic
Paraşüt birlikleri: Parachute troops
Parabolsu büyüme: Parabolic growth
Paraşüt ipi: Rip cord
Parabolsu büyüme hızı: Parabolic growth
rate Paraşütcü: Paratrooper
Parabolsu büyüme hızı yasası Paraşütle uçma: Parakite
(oksitlenme): Parabolic growth rate law Paratifo (tıp): Paratypoid
Parabolsu sertleşme: Parabolic hardening Paratiroid (tıp): Paratyroid
Parabolsu yoğunlaç: Paraboloid Paratiroid bezesi (tıp): Paratyroid gland
condenser Paratiroid çıkarımı (tıp):
Parabolsu yük ötelemesi: Paraboloid load Parathyroidectomy
displacement Paratoluidin: Paratoluidine
Paraelektrik: Paraelectric Paratyon: Parathion
Parafin: Wax; Paraffin Paravan: Paravane
Parafin dizisi: Paraffin series Paravana: Fender; Shielded; Screen

549
Parazit Parçalı ekstrüzyon kalıbı

Parazit: (tıp) Parasite; (radyo) Parçacık hızlandırıcı (fiz.): Particle


Atmospherics accelerator
Parazitli yükleme: Parasitic charging Parçacık kirlenmesi: Particle
Parça: Morsel; Tailpiece; Part; Particle; contamination
Piece; Portion; Rag Parçacık yoğunluğu (asıltı): Turbidity
Parça büyüklüğü: Lump size Parçacık yoğunluk ölçümü (asıltı):
Parça cam: Chunks Turbidometry (=Turbidimetry)
Parça cevher: Lump ore Parçacık yoğunlukölçeri: Turbidimeter
Parça çıkarma (mak.): Part ejection Parçacıklararası: Interparticle
Parça çizelgesi: Parts list Parçacıklararası uzaklık: Interparticle
Parça döküm: Casting distance
Parça döküm taşlama: Snagging Parçala(n)ma: Fragmentization;Segment
(= Offhand grinding) ation
Parça indiyum: IndiumPieces Parçala(n)ma (kim.): Cracking
Parça kalkması: Galling Parçalama: Spliting; Shattering
Parça kömür: Block coal; Lump coal Parçalama deneyi: Shatter test
Parça listesi: Parts list Parçalanabilir: Shatterable
Parça parça: Fragmentary; Modular Parçalanamaz: Indivisible
Parça yükleme: Part loading Parçalanık döküntü: Detritus
Parçaalım (tıp): Biopsy Parçalanma: Degradation; Disintegration;
Fragmentation; Shattering
Parçacık: Speck; Fleck;Particle
Parçalanma (atom): Spallation; (fiz.)
Parçacık biçimi: Particle shape
Fission (=Atomic fission, nuclear fission);
Parçacık boy ayrımı: Particle sizing (yüzey) Spatting
Parçacık büyüklüğü: Particle size Parçalanma biçimi (duracam): Fracture
Parçacık büyüklüğü çözümlemesi: Pattern
Particle size analysis (=Granulo-metric Parçalanma çatlakları: Shatter cracks
analysis) (=Flakes)
Parçacık büyüklüğü dağılımı: Particle Parçalanmaz: Shatterproof
size distribution
Parçalanmaz cam: Shatterless glass;
Parçacık büyüklüğü eğrisi: Particle-size Shatterproof glass
curve
Parçalanmış: Comminuted; Shattered
Parçacık büyüklüğü enlenmesi
Parçalanmış kırık(tıp): Comminuted
(X-ışınları) (örütbilim): Particle-size
fracture
broadening
Parçalayan: Shattering
Parçacık büyüklük dağılımölçeri:
Sedigraph Parçalayıcı: Smasher
Parçacık büyüklükleri eğrisi: Particle size Parçalayıcılar (yüksek fırın gazı):
curve Disintegrators
Parçacık desteği: Particle reinforcement Parçalı: Fragmented
Parçacık destekli karma: Particle- Parçalı çekirdekli akyuvarlar (tıp):
reinforced composite Polymorphonuclear leukocytes
Parçacık destekli kompozit: Particle- Parçalı derece (döküm): Snap flask
reinforced composite Parçalı ekstrüzyon kalıbı: Porthole die

550
Parçalı halka kalıp Parlak tavlı
Parçalı halka kalıp: Split-ring mould Parlak Bessemer teli (çelik): Bright
Parçalı kalıp: Split die; Multiple mould Bessemer wire
Parçalı lav: Taxite Parlak bitirme: Bright finish; Luster finish
Parçalı maça kutusu (döküm): Split core Parlak çekilmiş çelik tel: Bright drawn
box steel wire
Parçalı model (döküm): Parted pattern; Parlak dağlama: Clear etching (=Bright
SplitPattern etching)
Parçalı sıkma kalıbı: Porthole die Parlak daldırma: Bright dipping
Parfüm: Perfume Parlak dekor: Blazonry
Parfüm şişesi: Scent bottle (=Perfume Parlak demir: Specular iron
bottle) Parlak elektrikli bırakım: Bright
Parfümcülük: Perfumery electrodeposition
Parıldama: Scintillation; Luminescence; Parlak gümüş yaldız: Bright silver
Glissening; Twinkling; Shimmy; Sparkling Parlak ışıkta görme (hastalık): Photopia
Parıldayan: Iridescent; (mücevher) Parlak kağıt: Satin paper
Sparking Parlak kaplama: Bright plating
Parıltı: Luminance; Glow; Twinkle; Glitter; Parlak kaplama katığı: Bright plating
Shiner; Shiner scale; Glint; Glimmer; additive
Flash; Shimmering; Sheen; Luminosity Parlak kaplamalı tel: Liqour-finished wire
Parıltılı: Phosphorescent; Luminescent Parlak kırmızı: High-coloured; Vermeil;
Parıltılı boşaltım: Glow discharge Vermilion
Parıltılı boşaltımlı nitrürleme: Glow Parlak kömür: Lean coal
discharge nitriding Parlak küçük cisim: Spangle
Parıltılı boya: LuminousPaint Parlak levha: Bright plate
Paris beyazı: Paris white Parlak menevişli yay çeliği: Bright
Paris mavisi: Paris blue tempered spring steel
Paris yeşili: Paris green (=Sweinfurt Parlak metal: Vermeil
green) Parlak nitrürleme (çelik): Bright nitriding
Parison (cam): Parison; Blank Parlak opal (cam): Satine glass
Park yasaklı bölge (araba): Towaway zone Parlak pik: Glazy pig
Parka (giysi): Parka Parlak renkler: Glowing colours; Luster
Parke: Parquet colours
Parke döşeme: Parqueting Parlak sert çelik sac: Hood and Fender
stock
Parke süreci: Parke’sProcess
Parlak sert tel: Bright hard wire
Parkerleme (fosfatlama türü): Parkerizing
Parlak sır: Bright glaze
Parkerlenmiş çelik: Parkerized steel
Parlak şeritli yünlü kumaş: Algerienne
Parkinson hastalığı: Parkinson’s disease
Parlak tavlama (çelik): Bright annealing
Parlak: Ship; Glossy; Nacrous
Parlak tavlama hattı: Bright annealing
Parlak altın (kaplama): Satin gold line
Parlak altın yaldız: Bright gold Parlak tavlama tesisi: Bright annealing
Parlak altuni sır: Tigereye plant
Parlak apre (tekstil): Glazed finish Parlak tavlı: Bright annealed

551
Parlak tavlı boru Parmaklık

Parlak tavlı boru: Bright annealed tubing Parlatılmış yüzey: Polished surface
Parlak tavlı çelik: Bright annealed steel Parlatma: Buffing; Burnishment;
Parlak yansıtınç: Luminous reflectance Levigation; Polishing; Lapping
Parlak yeşil: Virid Parlatma (pamuklu kumaş):
Parlak yumuşak tel: Bright soft wire Mercerization
Parlak yüzey: Satin finish; (seramik) Parlatma bozukluğu: Polishing artifact
Surface sheen Parlatma çarkı: Polishing disk; Polishing
Parlakca: Lambent wheel; Bob; Glaze wheel
Parlaklaştırıcı: Brightener; Brightening Parlatma çiziği (cam): Block reek
agent Parlatma çözeltisi: Polishing solution
Parlaklaştırma: Brightening Parlatma elması: Polishing diamond
Parlaklaştırma çözeltisi: Bright dip Parlatma gereçleri: Polishing materials
Parlaklık: Shiner (=Shiner scale); Parlatma hatası (cam): Hogging
Vividness; Burnishing; Brightness; Parlatma hızı: Polishing rate
Glossiness; Gloss; Luminosity; Luster; Parlatma macunu: Polishing agent;
Lightness Polishing paste
Parlaklık aralığı: Bright range Parlatma macunu (cam): Putty
Parlaklık başlangıcı sıcaklığı (cam): Parlatma makinası: Polishing machine
Incipient glass temperatures (IGT)
Parlatma sübyesi: Polishing emulsion
Parlaklık giderici: Glaze breaker
Parlatma sütsüsü: Polishing emulsion
Parlaklıkölçer: Photometer; Glossmeter
Parlatma tozu: Polishing powder;
Parlama: Glitter; Deflagration; Sparking Polishing agent
Parlama kalkanı: Flash shield Parlatma tozu (cam): Bloodstone
Parlama noktası: Flash point Parlatmalı dağlama: Polish etch
Parlama sıcaklığı (yağ): Flash point Parmak: Finger
Parlamaz cam: Anti-dazzle glass Parmak boyası: Finger paint
(=Nonglare glass)
Parmak delik: Finger gate
Parlamaz sır: Nonlustrous glaze
Parmak eklem kemiği (tıp): Knucklebone
Parlanti döküm süreci: Parlanti casting
process Parmak eklemi (tıp): Finger joint;
Knuckle; Knuckle joint
Parlataç: Polisher
Parmak eklemi koyuntuları (tıp): Finger
Parlatıcı: (aygıt) Polisher; (mak.) Buffer joint implants
Parlatılabilir: Burnishable Parmak eklemi protezi (tıp): Finger joint
Parlatılmamış: Unpolished prosthesis
Parlatılmamış numune (metalbilim): Parmak freze (mek.): End mill
Unpolished specimen Parmak freze çakısı (= uç freze çakısı):
Parlatılmış: Polished End milling cutter
Parlatılmış altın: Burnished gold Parmak giriş (kalıp): Finger gate
Parlatılmış çelik yüzeyi: Polished steel Parmak izi: Fingerprint
surface Parmak kemiği (tıp): Phalange
Parlatılmış kenar: Polished edge Parmaklık: Guardrail; Fence; Fencing;
Parlatılmış metal: Polished metal Grille; Balustrade; Banister (=Bannister);
Parlatılmış üfleme cam eşya: Rock crystal Railing; Rail

552
Parmaklık çubuğu Paso başına ezme (hadde)
Parmaklık çubuğu: Pale Pasif: Passive
Parmaklık direği: Baluster Pasivasyon: Passivation
Parmaklıklı oyun yeri (çocuk): Playpen Paslan(dır)maz: Noncorrosive
Parmaksız: Fingerless Paslanma: Rusting
Parola: Password Paslanmaz: Nonrusting (=Stainless);
Paros mermeri: Parian marble Rustproof
Parotit: Parotid Paslanmaz çelik: Stainless stell
Parsons Duncan süreci (Kalıpbaşı Paslanmaz çelik çubuk: Stainless steel bar
ısıtmalı tomruk dökümü): Parsons Paslanmaz çelik dökümler: Stainless steel
Duncan Process castings
Parşömen: Parchment; Vellum Paslanmaz çelik kalın çubuk: Stainless
Parşömen kâğıdı: Rag Paper steel rod
Parşömen taklidi kağıt: Vellum paper Paslanmaz çelik kaplama: Stainless steel
plating
Parşömen tomarı: Scroll
Paslanmaz çelik kütük: Stainless steel
Parti (mal): Lot billet
Parti büyüklüğü: Lot size Paslanmaz çelik levha: Stainless steel plate
Parti kalitesi koruması: Lot quality Paslanmaz çelik sac: Stainless steel sheet
protection
Paslanmaz çelik şerit: Stainless steel strip
Parti nitelik koruması: Lot quality
Paslanmaz çelik yassıkütük: Stainless steel
protection
slab
Parti yüzde kusurlu toleransı: Lot Paslanmaz çelikler: Nonrusting steels;
tolerance percent defective (LTPD) Stainless steels
Parvolin: Parvoline Paslanmaz çelikleri sertleştirme süreci:
Pas: Rust Malcomising
Pas bağlantısı: Rust joint Paslanmaz çeliklerin sınıflandırması:
Pas giderici: Rust remover Classification of stainless steels
Pas giderme: Rust removing Paslanmaz demirler: Rustless irons;
Pas küfü sporu (tıp): Telium Stainless irons
Pas önleme: Rust inhibition; Rust Paslanmaz dökme demir: Stainless cast
prevention iron
Pas önleme astarlaması: Rust proofing Paslanmaz otomat çelikleri: Free
machining stainless steels
Pas önleyici: Rust inhibitor
Paslanmaz yassı ürünler: Stainless flat
Pas önleyici yağlar: Rust preventive oils products
Pas renginde: Ferruginous Paslanmış: Rusted
Pasa (maden artığı): Tallow Paslanmış çelik: Rusted steel
Pasaport: Passport Paslanmış çelik yüzey: Rusted steel
Pascal (kuvvet birimi) (N/m): Pascal surface
Pascal’ın akışkanlar basıncı yasası: Paslı: Rusted; Rusty
Pascal’s law of fluid pressures Paslılık: Rustiness
Pashen dizisi (fiz.): Pashen series Paso (hadde): Pass
Pashen eğrisi: Pashen curve Paso başına ezme (hadde): Reduction per
Pashen yasası (fiz.): Pashen’s law pass

553
Paso sırası Patlayıcı gaz

Paso sırası: Pass sequence Patlak boru: Burst pipe


Paso tasarımı: Roll pass design Patlak fıska (cam): Open blister
Paso yolluğu: Pass guides Patlak gözlü: Walleyed; (tıp) Ox-eyed
Paspas: Mat; Doormat Patlak grafit (dökme demir): Exploded
Paspassız: Matless graphite
Passız: Rustless; Stainless Patlak küçük kabarcık (cam): Broken
seed
Pasta: Paste; Cake
Patlak martensit: Burst martensite
Pastel kalem: Pastel pencil
Patlak uzun kabarcık (cam): Broken
Pastel renki: Pastel colour
blister
Pastil: Pastille; Lozenge
Patlama (oto lastiği): Blowout
Pastorize (edilmiş): Pasteurized
Patlama dayancı: Bursting strength
Pastorize aygıtı: Pasteurizer
Patlama merkezi (atom bombası):
Pastorize etme: Pasteurization Ground zero
Pastorize süt: Pasteurized milk Patlama olgusu: Burst phenomenon
Pastör tedavisi (tıp): Pasteurism Patlama sonrası gazı (maden ocağı):
Patates nişastası: Farina Afterdamp
Paten: Skate Patlama şoklu yükleme: Explosive shock
Patent: Patent loading
Patent başvurusu: Patent application Patlamalı bağlama: Explosive bonding
Patent bürosu: Patent office Patlamalı kaynaklama: Explosion welding
Patent çıkarma: Patenting Patlamalı tutturma: Explosive bonding
Patent hakkı talebi: Patent claim Patlamamış: Unexploded
Patent hakları: Patent rights Patlamamış mayın: Unexploded mine
Patent sahibi: Patentee Patlamaya dayanıklı: Explosion proof
Patent sarısı: Patent yellow (=Turner’s Patlamış: Exploded
yellow) Patlangaçlar (çelik emayesi): Poppers;
Patentleme (çelik): Patenting Jumpers
Patentlenmiş: Patented Patlar asit: Fulminic acid
Patentlenmiş çelik tel: Patented steel wire Patlar zehir: Cyclonite
Patentli: Patented Patlatıcı: Detonative
Patentli ilaç: Patent medicine Patlatma: Blasting1; Blowing out
Patera süreci (Ag): Patera process Patlatma düzeni: Fuze
Patika: Walkway Patlatma kaynağı: Explosion welding
Patika iletim bozukluğu (yalıtıcı Patlatma maddesi: Blowing agent
refrakter): Track Patlatma şişirmesi deneyi: Explosion
Patinaj ayakkabısı: Ice skate bulge test
Patio süreci (Ag): Patio process Patlayabilirlik: Explosiveness
Patiska: Cambric; Percale Patlayıcı (madde): Explosive; Detonative
Patla(t)ma: Detonation; Explosion; Patlayıcı altın: Fulminating gold
Blowing Patlayıcı antimuan: Explosive antimony
Patlak: Burst; Exploded Patlayıcı gaz: Explosive gas

554
Patlayıcı gaz basıncı Pekleşik
Patlayıcı gaz basıncı: Explosive gas Pazar: Outlet; Market
pressure Pazar çözümlemesi: Market analysis
Patlayıcı gereçler: Explosive materials Pazar sepeti: Market basket
Patlayıcı gümüş: Fulminating silver Pazarlama: Marketing
Patlayıcı jelatin: Blasting gelatine Pazarlanabilir: Marketable
Patlayıcı karışım: Explosive mixture Pazen: Flannel
Patlayıcı madde: Fulminate Pazu: Biceps
Patlayıcı platin: Fulminating platinum Pazu kemiği (tıp): Humerus
Patlayıcılar: Explosives Pazubant: Arm-band
Patlayıcıyla biçimlendirme: Explosive Pazusal: Bicipital
forming PB oranı: PB-ratio
Patlayıcıyla kaynaklama: Explosive PBO lifler: Polybenzoxazole (PBO) fibres
welding
PCB (=poliklorlu bifeniller): PCB
Patojen (tıp): Pathogen (Polychlorinated biphenys)
Patoloji (tıp): Pathology PCE (=Pirometrik koni eşdeğeri): PCE
Patolojik (tıp): Pathological (Pyrometric Cone Equivalent)
Patoz (tıp): Brown lung PCTFE: Polychlorotrifluoroethylene
Patron (dikim): Pattern (PCTFE)
Patronit: Patronite Peach-Koehler denklemi: Peach-Koehler
equation
Pattison süreci (Kurşundan gümüş
çıkarma): Pattison’s process Peçe: Veil
Paul Wurth tepe (y. fırın): Paul Wurth top Peçelik kumaş: Veiling
Pauli dışlama kuralı (atom): Pauli Peçete: Napkin
exclusion principle Ped baskı (seramik): Pad print
Pay: Margin; Tolerance; Clearance; Pedal: Tereadle
Allowance; Ration Pedallı testere: Jigger saw
Pay değeri: Tolerance value Pedersen süreci: Pedersen process
Pay kısıtları: Tolerance limits Pedikür: Pedicure
Pay(mat): Numerator Pegmatit: Pegmatite
Payanda: Brace; Truss; Pier; Backstay; Pek: Hard
Stake; (madencilik) Sprag Pek büyük: Voluminous
Payda: Denominator Pek çok: Many
Paydaşma: Participation Pek çok: Very; Plenty
Paye: Title Pek tatlı: Sugary; Very sweet
Paylaşık elektron bağları: Shared electron Pekişik: Reinforced
bonds Pekişik plastikler: Reinforced plastics
Paylaşık elektronlar: Shared electrons (RP)
Paylaşım: Partition; Sharing Pekiştirim: Reinforcement
Paylaşımlı elektronlar: Shared electrons Pekiştirme: Reinforcing
Paylaştırım: Allocation Pekiştirme lifi: Reinforcing fibre
Payran: Pyran Pekleş(tir)me: Strain hardening; Stiffening
Payton: Landau Pekleşik: Work-hardened

555
Pekleşik çelik Pense

Pekleşik çelik: Work-hardened steel Peltemsi aşama (katı+sıvı): Mushy stage


Pekleşik metal: Work-hardened metal Peltemsi bölge: Mushy zone
Pekleşme: Work hardening (=strain Peltemsi evre: Mushy phase
hardening) Peltemsi evre bölgesi (sürekli döküm):
Pekleşme hızı: Work hardening rate Mushy phase zone (=Mushy zone)
Pekleşme katsayısı: Strain-hardening Peltier olgusu: Peltier effect
coefficient Peltier soğutması: Peltier cooling
Pekleşme üsteli: Strain-hardening
Pelür: Tissue
exponent
Pelvis (tıp): Pelvis
Peklik (tıp): Impaction
Pembe betil: Morganite
Pekmez: Long sweetening
Peksimet: Biscuit; Hardtack; Zwieback Pembe kuarz: Rose quartz
Pektat: Pectate Pembe lâl: Rhodolite
Pektaz: Pectase Pembe yemek (temizleme karışımı): Pink
meal
Pektik asit: Pectic acid
Pempe tuz: Pink salt
Pektinoz: Arabinose
Pencere: Aperture; Window
Pektolit: Pectolite
Pelagra (vitamin eksikliği) (tıp): Pellagra Pencere alnı: Tympanum
Pelerin: Mantalet; Cape Pencere boşluğu: Embrasure
Pelesenk: Balsam; Tacamahac Pencere camı: Window glass;
(=Tacmahack) Windowpane; Panel; Sheet glass
Pelet: Pellet Pencere çerçevesi: Window frame
Pellin deneyi (sertlik): Pellin’s test Pencere eşiği: Window sill
Pelte: Gel; Jell-O; Jelly Pencere kanadı: Flapper; Shutter1
Pelte etkisi: Gel effect Pencere orta sütunu: Trumeau
Pelte geçirim kromatografisi (tıp): Gel Penceresiz: Windowless
permeation chromatogapy Penceresiz algılayıcı (x-ışınları görünge
Pelte yağ: Grease ölçeri): Windowless detector
Peltek konuşma: Lisp; Lallation; Lalling Pençe: Talon
Pelteklik: Lisp; Lallation Penetran: Penetrant
Pelteleş(tir)me: Gelatification Penetraskop (sertlik aygıtı): Penetrascope
(=Gelatinization) Penetrol karartma süreci (çelik yüzey):
Pelteleş(tir)me: Pectization Penetrol black process
Pelteleş(tir)me (fiz.): Gelation Penisilamin: Penicilamine
Pelteleşim: Gelation Penisilin: Penicilline
Pelteleşme sıcaklığı: Gel point Penisilin kafa (cam): Penicillin finish
Pelteleşme süresi: Gel time Penisilin şişesi (cam): Penicillin phial
Pelteleştiren: Gelatinizer Penisilyum: Penicillium
Pelteleştirici: Gellant Penning basınçölçeri: Penning gauge
Pelteleştirici (madde): Gelling agent Penrose bezemeleri: Penrose tilings
Pelteleştirme: Gelatinization; Gelling Pens: Forceps
Peltemsi: Mushy; Collodial Pense: Pliers

556
Pense (elmas üretimi) Perde yayı teli
Pense (elmas üretimi): Shanks Perçin kıskacı: Riveting tongs
Penset: Forceps Perçin maşası: Rivet clamp (=Riveting
Pentaboran (roket sıvısı): Pentaboran clamp)
Pentahidrat (beş molekül su içeren): Perçin pulu: Rivet shim
Pentahydrate Perçin sapı: Rivet shank
Pentaklorofenol: Pentachlorophenol Perçin tabancası: Rivet gun
Pentan: Pentane Perçin zımbası: Blunt punch; Drift punch;
Pentil grubu: Pentyl group Riveting punch
Pentlandit: Pentlandite Perçinleme: Riveting
Pentobarbital: Pentobarbital Perçinli bağlantı: Riveted joint
Pentosan: Pentosan Perçinlik çubuklar: Rivet bars
Pentot: Pentode Perdah: Gloss; Burnishment; Burnishing;
Pentoz (beş karbonlu monosakkarit): Glaze
Pentose Perdah bıçağı: Slicker
Pentoz şekeri: Ribose Perdah çarkı: Buff wheel; Buffing wheel;
Pepsin: Pepsine Glaze wheel
Pepsin üreten: Pepsinogen Perdah fırçası: Sizing brush
Peptidaz: Peptidase Perdah kesişi (teks): Finishing cut
Peptik ülser: Peptic ulcer Perdah Makinasi: Calendar
Peptit: Peptide Perdah silindiri: Tumbling barrel
Peptit bağı: Peptide bond Perdah taşı: Floatstone
Pepton: Peptone Perdahlama: Buffing; Honing;
Peptonla(ştır)ma: Peptonization Calendering; Blanching; Burnishing
Peptonlaştıran: Peptonizer Perdahlama (dövme; biçimleme): Edging
Perakende: Retail Perdahlama bileşiği: Burnishing
Perakende fiyatı: Retail price compound
Perasit: Peracid Perdahlama makinası: Planishing
Perborat: Perborate machine
Perçem: Tuft; Lock Perdahlanabilir: Burnishable
Perçemli: Tufted Perdahlayıcı: Buffer; Planisher; Glazer
Perçin: Rivet Perdahlı bitirim: Glazed finish
Perçin açıklığı: Rivet spacing Perdahlı kağıt: Glazed paper
Perçin aralığı: Rivet interval (=Rivet Perdahlı lif: Glazed fibre
spacing) Perdahlı yüzey: Even surface; Finished
Perçin basgacı: Riveting press surface
Perçin çapı: Rivet diameter Perdahsız: Non-glazed; Unfinished
Perçin çekici: Riveter; Snap hammer Perde: Blind; Baffle; Membrane; Curtain;
Perçin deneyleri: Rivet tests Cataract; Screen; Shroud
Perçin dikişi: Rivet seam Perde askı rayı: Traverse rod
Perçin dizisi: Rivet raw Perde duvarı: Baffle wall
Perçin kaynağı: Rivet weld (=Plug weld); Perde tutamağı: Tieback
Stud arc welding; Studding Perde yayı teli: Curtain spring wire

557
Perdecikler (kaplama hatası) Pesek

Perdecikler (kaplama hatası): Curtains Perlitli çelik: Pearlitic steel


Perdeleme: Screening Perlitli dökme demir: Pearlitic cast iron
Perdeleme (çelik): Shrouding Perlitli içyapı: Pearlitic microstructure
Perfloro alkoksi alkan: Perfluoro alkoxy Perlitli küresel dökme demir: Pearlitic
alkane (PFA) nodular cast iron
Perfloro elastomerler: Perfluoro Perlitli temper dökme demir: Pearlitic
elastomers (FFKM) malleable cast iron
Pergel: Compass Perlitli temper döküm: Pearlitic malleable
Perhidropolisilazen: Perhydropolysilazane cast iron (=Pearlitic malleable iron)
(PHS) Perlitli yapı: Pearlitic structure
Peridot: Peridot Permalloy™: Permalloy™
Peridotit: Peridotite Permanganat: Permanganete
Periklas: Periclase Permanganik asit: Permanganic acid
Perine: Perineum Permeans: Permeance (H2O vapour)
Periskop: Periscope Permeçe: Towrope
Peritektik: Peritectic Permutit süreci (Su): Permutit process
Peritektik çelikler: Peritectic steels Permütasyon (mat.): Permutation
Peritektoid: Peritectoid; Metatectic Peroksi bileşikler: Peroxy compounds
Peritektoid denge: Metatectic equilibrium Peroksidaz: Peroxidase
(=Peritectoid equilibrium) Peroksit: Peroxide
Peritektoid dönüşüm: Peritectoid Peron: Platform
transformation
Perosa berilyum süreci: Perosa beryllium
Periton (tıp): Peritoneum process
Periyost (tıp): Periosteum Perovskit (yer b.): Perovskite
Perklorik asit: Perchloric acid Perovskit niobatlar: Perovskite niobates
Perkloroetilen: Perchloroethylene Perovskit titanatlar: Perovskite titanates
Perlit: (yer b.) Perlite; (çelik içyapısı) Perovskit yapı: Perovskite structure
Pearlite
Perrin süreci (çelik): PerrinProcess
Perlit başlama eğrisi (dönüşüm): Pearlite
start curve Persaj (cam): Preblowing (=First blow);
Puffing
Perlit bitim eğrisi (dönüşüm): Pearlite
finish curve Persaj havası (cam): Counter blow
Perlit dönüşümü: Pearlite transformation Personel: Personnel
Perlit ferriti: Pearlitic ferrite Peruk: Wig; Periwing
Perlit katman aralığı: Pearlite lamellar Pervane: Propeller; Impeller
spacing Pervane kanadı: Vane; Blade; Propeller
Perlit kuşaklanması (çelik): Pearlite blade
banding Pervaz: Edge; Fillet; Stringcourse
Perlit kümesi: Pearlite colony Peryodik tablo: Periodic table
Perlit sementiti: Pearlitic cementite Peryodik yasa: Periodic law
Perlit tane büyüklüğü: Pearlite grain size Peryot: Period
Perlit yumrusu: Pearlite nodule Pesartit (yer b.): Pessartite
Perlitli: Pearlitic Pesek: Tartar

558
Peş Pıhtılaştırıcı
Peş: Gusset; Tail Petrol taşıma aracı: Tanker
Peşin fiyat: Cash-price Petrol taşıma gemisi: Tanker
Peşin ödeme: Cash payment Petrol yatağı: Oil field
Peşin ödeme indirimi: Cash discount Petrollü kum: Oil sand
Peşkir: Towel; Napkin Petzit: Petzite
Peşleme meneviş (çelik): Snap temper Pey sürme (ihale): Bidding
Peşlemeli döküm: Continuous- Peyke: Bench
Continuous casting; Conti-Conti casting Peynir tabağı: Cheese plate
Peşpeşe: Tandem; Consecutive; Successive; Peynirlik kapağı: Cheese dome
Head-to-tail Pfanhauser platin yunağı: Pfanhauser’s
Peşpeşe dizilişi (hadde): In tandem platinum bath
arrangement pH-değeri: pH-value
Peşpeşe döküm (SDM): Multiple casting pH-ölçümü: pH-measurement
Peşpeşeli döküm: Sequence casting Pıhtı göze (tıp): Thrombocyte; Blood
Peştamal: Breechcloth; Loincloth; Platelet
Waistcloth Pıhtı göze tutması (tıp): Platelet adhesion
Petalit: Petalite Pıhtı maya: Thromboplastin; (kim.)
Petek: Honeycomb Thrombin; Thrombokinase
Petek desenli cam: Honeycomb glass Pıhtı teli: Fibrin
Petek yapı (Al): Honeycomb structure Pıhtı teli erimesi (tıp): Fibrinolysis
Peternoster: Chaplet Pıhtı teli eriten: Fibrinolytic
Petrokimya: Petrochemistry Pıhtı teli eriten enzim: Fibrinolytic
Petrokimya sanayii: Petrochemical enzyme
industry Pıhtı teli eritici (tıp): Fibrinolysin
Petrokimyasal: Petrochemical Pıhtı teli eritme dizgesi: Fibrinolytic
Petrokimyasal ürünler: Petrochemical system
products Pıhtı teli üreten: Fibrinogen
Petrol: Petroleum Pıhtıcık: Prothrombin
Petrol alanı boru ürünleri: Oil-country Pıhtıçözer (tıp): Anticoagulant;
tubular products Anticoagulative
Petrol arıtım artığı tıkızları: Petroleum- Pıhtılaşan: Coagulating
refining residue briquettes Pıhtılaşık: Coagulated
Petrol delme: Petrol drilling Pıhtılaşma: Coagulation; Thrombosis;
Petrol delme borusu: Petrol drilling pipe Flocculation
Petrol depoları sahası: Tank farm Pıhtılaşma direnci (tıp):
Petrol gemisi: Oil tanker Thromboresistance
Petrol katranı temelli karbon lifi: Pıhtılaşmayla damar tıkanması (tıp):
Petroleum pitch-based carbon fibre Thromboembolism
Petrol kimyası: Petrochemistry Pıhtılaşmış: Coagulated
Petrol koku: Petroleum coke Pıhtılaştıran: Coagulating; Coagulant
Petrol kuyusu: Oil well Pıhtılaştırgan: Coagulative
Petrol kuyusu patlayıcısı: Torpedo Pıhtılaştırıcı: Flocculating agent;
Petrol platformu: Oil rig Coagulant; (tıp) Thromboplastic

559
Pıhtılaştırılabilirlik (kan) Piling-Bedworth (PB) oranı

Pıhtılaştırılabilirlik (kan): Piezokuvveti mikroskopisi: Piezoforce


Thrombogenicity microscopy
Pıhtılı toplar damar yangısı (tıp): Piezoseramik: Piezoceramic
Thrombophlebitis Piezotepkimeli görüntüleme:
Pıhtıönler: Anticoagulative Piezoresponse imaging
(=Anticoagulant) Piezotepkimeli kuvvet mikroskopisi:
Pılı pırtı: Rummage Piezoresponse force microscopy
Pınar: Fountain; Well Pigment: Pigment
Pırazvana: Tang Pik demiri: Pig; Pig iron
Pırılda: Coruscation Pik döküm makinası: Pig casting machine
Pırıldama: Iridescence Pik hurdası: Iron scrap
Pırıltı: Iridescent; Twinkle Pik kalıp: Iron mould
Pırıltılı bakır: Chalcocite (= Chalcocine); Pik kanalı: Pig bed
Copper glance Pik kurşunu: Pig lead
Pırıltılı mineral: Glance Pik ve cevher süreci (çelik): Pig-and-ore
Pırtık: Tattered process
Picon deneyi (Tl): Picon test Pik ve hurda süreci (çelik): Pig and scrap
Pidgeon süreci (Mg): PidgeonProcess process
Pierce karıştırıcısı: Pierce amalgamator Pik yatağı: Pig bed
Pierce-Smith dönüştürgeci: Pierce-Smith Pikap: Station vagon
converter Pikle akışkanlaştırma (çelik): Pigging up
Piezodirençli: Piezoresistive Pikle karbon artırma (çelik): Pigging
Piezodirençli gereç: Piezoresistive back
material Piknometre: Pyknometer; Picnometer
Piezoelekrik osilatör: Piezoelectric Piko (10-12): Piko
oscillator Pikofarad: Picofarad
Piezoelektrik: Piezoelectric Pikolin: Picoline
Piezoelektrik başlatıcı (devinim): Pikral (%4Pikrik asitli metil alkol): Picral
Piezoelectric actuator
Pikrat: Picrate
Piezoelektrik etkisi: Piezoelectric effect
Pikrik asit: Picric acid
Piezoelektrik jeneratör: Piezoelectric
Pikrit: Picrite
generator
Pikrotoksin: Picrotoxin
Piezoelektrik kristal: Piezoelectric crystal
Piezoelektrik malzeme: Piezoelectric Piksel: Picture element (=Pixel)
material Piksel kaydırma: Pixel shifting
Piezoelektrik polimer: Piezoelektrik Pil: Battery; Primary cell
polymers Pilet kaplama yunakları: Pilet Plating
Piezoelektrik rezonatör: Piezoelectric baths
resonator Pilger boru küçültme süreci: Pilger tube-
Piezoelektrik seramik: Piezoelectric reducing process
ceramic Pilger haddesi (boru): Pilger mill
Piezoelektrik tarayıcı: Piezoelectric Piling-Bedworth (PB) oranı: Piling-
scanner Bedworth (P.B.) ratio

560
Pilkington süreci (cam) Piritli cevher oksitlenmesi
Pilkington süreci (cam): Pilkington Piramit dizgesi (kristalografi): Pyramidal
process system
Pilokerpin: Pilocarpine Piramit sertlik sayısı: Pyramid hardness
Pilon: Pylon number
Pilor (tıp): Pylorus Piramit taban düzlemi (örütbilim):
Pilot: Pilot Pyramidal plane
Pilotsuz: Unpiloted Piramitsi: Pyramidal
Pilotsuz uçak: Remote controlled aircraft; Pirani vakum ölçeri: Pirani vacuum gauge
Unpiloted aircraft Pirargirit (yer b.): Ruby silver; Pyrargyrite
Pilumin süreci (Al) (tıp): Pylumin process Pireks: Pyrex
Pim: Pin; Gib; Gudgeon; (döküm) Dowel Piridin: Pyridine
Pim zımbası (=Delik büyütücü): Drift Piridoksin: Pyridoxine
Pi-mezon: Pi-meson (=Pion) Pirimidin: Pyrimidine
Pinen: Pinene Pirinç: (metal) Brass; (besin) Rice
Pinit: Pinite Pirinç çubuk: Brass rod
Pinolin: Pinolin Pirinç döküm: Brass casting
Pinömatik: Pneumatic Pirinç eritme: Brass melting
Pinömatik çekiç: Pneumatic hammer Pirinç eritme ocağı: Brass melting
Pinpon: (=Pingpong) Table tennis furnaces
Pinpon raketi: Paddle Pirinç eşya: Brassware
Pint (=1/8galon): Pint Pirinç haddeleme: Brass rolling
Pinyon dişli: Driving; Pinion Pirinç haddesi: Brass rolling mill
Pinyon dişli kutusu: Pinion stand Pirinç hazırlama işlemi: Brass finishing
Pinyon şaft: Spindle shaft; Spindle; Pinion Pirinç kaplama: Brass plating; Brassing
shaft Pirinç kaplama yunağı: Brass bath
Piobert çizikleri (derin çekme): Piobert Pirinç kaplı: Brassy
lines Pirinç kaplı lastik teli: Brass plated tire-
Pi-ortacık: Pi-meson (=Pion) chord
Pip dayama yeri (cam): Pig Pirinç lehimi: Brass solder
Piperazin: Piperazin Pirinç levha: Brass plate
Piperidin: Piperidene Pirinç parlaklaştırıcılar: Brass polisher
Piperin: Piperine Pirinç renklendirme: Brass colouring
Piperonal: Piperonal Pirinç sac: Brass sheet
Pipet: Pipette Pirinçsi: Brassy
Pipo: Pipe; Blowing iron; (cam) Pontil Pirit: Fool’s gold; Pyrite
(=Punty); Revolving sleeve; Revolving tube Pirit izabesi: Pyritic smelting
Pipo sapı: Pipestem Pirit’e ilişkin: Pyritic
Pipodan sarkan cam (cam boru): Piritli: Pyritical (=Pyritous)
Catenary Piritli bakır izabesi: Pyritic copper
Pipotaşı (kızıl): Pipestone smelting
Piramit (mat.): Pyramid Piritli cevher oksitlenmesi: Pyritic
Piramit araba (cam): Barrow smelting

561
Piritli kömür Pişirme sıcaklığı (boya)

Piritli kömür: Drossy coal Pis yüzey: Contaminated surface;


Piritrin ve: Pyrethrin Impregnated surface
Piroelektriklilik: Pyroelectricity Piset (cam): Washing bottle
Pirofanit: Pyrophanite Pislenme: Contamination
Pirofilit: Pyrophillite; Pyrophyllite Pislenmemiş: Incontaminate
Pirofosfat: Pyrophosphate Pisletici: Contaminating
Pirofosfat yunağı (bakır kaplama): Pisletici parçacık: Contaminating particle
Pyrophosphate bath Pisletilemez: Incontaminable
Pirofosforik asit: Pyrophosphoric acid Pisletme: Contamination
Pirogalik asit: Pyrogallic acid Pislik: Uncleanness; Dirt; Dirtiness
(=Pyrogallol) Pislik tuzağı ( döküm): Dirt trap
Pirogallol: Pyrogallol Pisolit: Pisolite
Pirokatekol: Pyorcatechol Pistole: French curve
Piroksen: Pyroxene Piston: Piston
Pirol: Pyrrole Piston başı (oto): Piston crown
Piroliz: Pyrolysis Piston başlığı: Crosshead
Piroloji: Pyrology Piston kolu (oto): Piston rod
Pirolüsit: Pyrolusite Piston yayı: Piston ring
Pirometalurji: Pyrometallurgy Pistonlu körük: Piston blower
Pirometre: Pyrometer Pistonlu motor: Reciprocating engine
Pirometri: Pyrometry Pişirilmemiş sıkıt: Green compact
Piromorfit: Pyromorphite Pişirilmeyen kum: No-bake sand
Piron: Pyrone Pişirilmiş: Baked
Pirop: Pyrope; Pyrople Pişirilmiş maça: Baked core
Piroseram: Pyroceram Pişirilmiş seramikler: Fired ceramics
Pirosilikatlar: Pyrosilicates Pişirilmiş toprak: Terra cotta
Pirostat: Pyrostat Pişirilmiş topraktan çanak-çömlek: Terra
cotta ware
Pirosülfat: Pyrosulphate
Pişirilmiş topraktan mimarlık tuğlası:
Pirosülfürik asit: Pyrosulphuric acid
Architectural terra cotta
Pirotit: Pyrrhotine; Pyrrhotite
Pişirilmiş tuğla: Fired brick
Pis: Contaminated; Unclean; Impure
Pişirme: Baking; Cooking; Curing; Firing
Pis buğu: Effluvium Pişirme (cam üzeri boya): Firing on
Pis çelik: Dirty steel Pişirme bölgesi (fırın): Firing zone
Pis çözelti: Contaminated solution; Pişirme çekintisi: Firing shrinkage
Impregnated solution
Pişirme fırını: Baking oven; Burning kiln;
Pis döküm: Dirty casting (cam) Decorating kiln
Pis gaz toplayıcısı (EAO): Snorkel Pişirme genleşmesi: Firing expansion
Pis içyapılı çelik: Dirty steel Pişirme işlemi: Baking operation
Pis içyapılı döküm: Dirty casting Pişirme sıcaklığı: Baking temperature
Pis köpük: Scrum Pişirme sıcaklığı (boya): Firing
Pis su: Contaminated water temperature

562
Pişirme süresi Plastik yapımı
Pişirme süresi: Firing time; Baking time Plankeit: Plancheite
Pişirme yüzeyi (elektrikli fırın): Cooktop Planlama: Planning
Pişkin maça: Baked core Planya: Planer (=Planing machine)
Pişkin tuğla: Body brick Planya makinası: Planer; Shaper; Planing
Pişmemiş: Unbaked machine
Pitot borusu (akışkanlar): Pitot tube Planya tezgahı: Facing lathe
Pittsburg düz cam süreci: Pittsburg sheet Planyalama: Planing
process Planyalanmış: Planed
Pityalin: Ptyalin Plasenta (tıp): Placenta
Piyano: Piano Plasmered süreci (sünger demir):
Piyano akort anahtarı: Tuning hammer; Plasmared process
Tuning wrench Plaster: Plaster
Piyano teli (çelik): Piano wire Plastijel: Plastigel
Piyano tuşları: Ivories Plastik: Plastic
Piyanoloto: Rocker Plastik astar: Plastic lining
Piyasa araştırması: Market research Plastik astar gereci: Mud
Piyasa çözümlemesi: Market analysis Plastik biçimleme: Plastic forming
Piyasa değeri: Market value; Quotation Plastik bomba: Plastic bomb
Piyasa fiyatı: Market price Plastik cam: Plexiglass; Lucite
Piyon: Pion Plastik cerrahi (tıp): Anaplasty
Plak: Record Plastik cerrahi ile organ onarımı (tıp):
Plâk döndüreci: Turntable Neoplasty
Plâka: Dalle Plastik deformasyon (metal): Plastic
Plâka (refrakter): Plate block deformation
Plâka basma: Matrixing Plastik film: Plastic film
Plâka döşeme (cam): Patching Plastik gereçler: Plastics; Plastic materials
Plâka film: Film plate Plastik kalıbı: Plastic mould
Plâka tuğla: Split Plastik köpük: Plastic foam
Plakart: Placard Plastik laminatlar: Plastic laminates
Plan: Plat; Schema; Project; Scheme; Plan; Plastik maça kutuları (döküm): Plastic
Layout core boxes
Plancır (cam): Feeder needle; Feeder Plastik maske: Plastic replica
plunger; Revolving tube (=Revolving Plastik modeller (döküm): Plastic
sleeve); Needle patterns
Plancır kamı (cam): Needle cam Plastik parçalar: Plastic components
Planck dağılım yasası: Planck distribution Plastik pelte: Plastigel
law
Plastik sanatlar: Plastic arts
Planck değişmezi (h=6.624x10e-27 erg-
sec): Planck’s constant (h) Plastik sertlikölçeri: Durometer
Planck’ın ışınım yasası: Planck’s law of Plastik sünger: Plastic foam
radiation Plastik torba: Sack
Planeter hadde (yassı kütükten sac Plastik yapıcı: Plasticizer
üreten hadde): Planetary mill Plastik yapımı: Fabrication of plastics

563
Plastik yataklar (mak.) Plazma püskürtme

Plastik yataklar (mak.): Plastic bearings Platin palladyum altın alaşımı: Platinum-
Plastik zar: Plastic film palladium-gold alloy
Plastikler: Plastics Platin rodyum alaşımları: Platinum-
rhodium alloys
Plastikleşme önlemesi: Antiplasticization
Platin siyanür: Platinum cyanide
Plastikleşme önleyici: Antiplasticizer
Platin sülfür: Platinum sulphide
Plastikleşmesavar: Antiplasticizer
Platin süngeri: Platinum sponge
Plastikleştirici: Plasticizer Platin taklidi: Platina
Plastikleştirme: Plasticization Platin tel: Platinum wire
Plastiksi: Semiplastic Platin tezgenleştirici: Platinum catalysts
Plastisite (mek.): Plasticity Platin tozu: Platinum black; Platinum
Plastisol: Plastisol powder
Platform: Platform Platin tül: Platinum gauze
Platin: Platinum Platin varağı: Platinum foil
Platin alaşımları: Platinum alloys Plâtina: Platina
Platin anot: Platinum anode Platin-gümüş dizgesi: Platinum-silver
system
Platin bilyaları: Platinum shot
Platin-gümüş evre çizgesi: Platinum-
Platin bromür: Platinum bromide silver phase diagramme
Platin cevheri: Platinum ore Platinle kaplama: Platinization
Platin derişimi: Platinum concentration Platinleme: Platinating; Platinizing;
Platin dirençli sıcaklıkölçer: Platinum Platinization
resistance thermometer Platinlenmiş asbest: Platinized asbestos
Platin içeren: Platiniferous Platinli: Platiniferous; Platinic; Platinous
Platin iridyum alaşımları: Platinum- Platinli artıuç: Platinum anode
iridium alloys Platinli asbest: Platinized asbestos
Platin iridyum denge dizgesi: Platinum- Platinli iridyumlu doğal cevher:
iridium equilibrium system Platiniridium
Platin iridyum evre çizgesi: Platinum- Platinsi: Platinoid
iridium phase diagramme Plattner harcı (seramik): Plattner mortar
Platin iridyumlu uç: Platinum-iridium tip Plazma: (fizik) Plasma; (tıp) Plasma
Platin iyodür: Platinum iodide Plazma ark kaynağı: Plasma-arc welding
Platin kaplama: Platinating; Platinizing; Plazma ark kesmesi: Plasma-arc cutting
Platinum plating Plazma atımlı spektrofotometri: Plasma-
Platin kaplama (refrakter): Platinum emission spectrophotometry
Cladding Plazma bırakıntısı: Plasma deposition
Platin karası: Platinum black Plazma destekli kimyasal buharlı
bırakım: Plasma-assisted chemical vapour
Platin katımlı asbest: Platinized asbestos
deposition (PACVD)
Platin klorürler: Platinum chlorides
Plazma ışınlı işleme (mak): Plasma beam
Platin kullanımları: Platinum uses machining
Platin lehimi: Platinum solder Plazma işlemi: Plasma treatment
Platin oksit: Platinum oxide Plazma proteinleri: Plasma proteins
Platin özütleme: Platinum extraction Plazma püskürtme: Plasma spraying

564
Plazma püskürtümlü alumina Polarlama voltajı (elekt.)
Plazma püskürtümlü alumina: Plasma- Plutonyum: Plutonium
sprayed alumina p-n bağlantısı: p-n junction
Plazma püskürtümlü krom oksit: Pnömatik çekiç: Air hammer
Plasma-sprayed chromic oxide
Pnömatoterapi (tıp): Pneumatotherapy
Plazma püskürtümlü metal kaplama:
Plasma spray metallizing Pnömokok (zatürre): Pneumococcus
Plazma püskürtümlü zirkonya: Plasma- p-n-p transistörü: p-n-p transistor
sprayed zirconia Pockels gözesi: Pockels cell
Plazma püskürtümü: Plasma spraying Pockels olgusu (elektrikle kırılım imleci
Plazma tabancası: Plasma gun değişimi): Pockels effect
Plazma tükürümü: Plasma sputtering Podyum: Podium
Plazmabürgüsü (tıp): Plasmalemma Pohlman yöntemi (sesüstü deneyi):
Plazmalı arıtma: Plasma purification Pohlman method
Plazmalı çoğuzlama: Plasma Poiseuille denklemi: Poisseuille’s equation
polymerization Poiseuille yasası ]: Poisseuille’s law
Plazmalı dağlama (metal): Plasma Poisseuille akışı: Poisseuille flow
etching Poisson oranı: Poisson’s ratio
Plazmalı dağlama aygıtı: Plasma etching Poisson oranı işlevi: Poisson’s ratio
device function
Plazmalı eritme (eritme): Plasma melting Pokayok: Pokayoke
Plazmalı görüntü panoları: Plasma Polarimetre: Polarimeter (=Polariscope)
display panels (PDP)
Polariskop: Polariscope
Plazmalı hassas kesme: High-definition
plasma cutting Polarite: Polarity
Plazmalı kesiciler: Plasma cutters Polarizasyon: Polarization
Plazmalı kimyasal işlem: Plasma chemical Polarizasyon gerilimi: Bias
processing Polarize: Polarized
Plazmalı osmiyum kaplayıcı (aygıt): Polarize edici: Polarizing
Osmium plasma coater Polarize gözlük: Polarized glasses
Plazmalı şaloma: Plasma torches Polarize ışık: Polarized light
Plazmalı temizleme: Plasma cleaning
Polarize molekül: Polarized molecule
Plazmalı temizleme aygıtı: Plasma
Polarize olmamış: Non-polarized
cleaning device
Polarizör: Polarizer (Nicol prizm)
Plazmalı toplaklama/sinterleme: Plasma
sintering Polarlama (elekt.): Bias
Plazmon (zayıf bağlı elektronların Polarlama akımı (elekt.): Bias current
salınım erki nicemi): Plasmon Polarlama direnci (elekt.): Bias resistor
Plazmon doruğu (görünge): Plasmon Polarlama gecik(tir)mesi: Bias retardation
peak Polarlama gerilimi (elekt.): Bias voltage;
Pleksiglas: Plexiglass Biasing potential
Plessy yeşili: Plessy’s green Polarlama pili (elekt.): Bias cell
Pletismograf (tıp): Plethysmograph Polarlama trafosu (elekt.): Biasing
Plevra (tıp): Pleura transformer
Plumbsol™: Plumbsol™ Polarlama voltajı (elekt.): Biasing voltage

565
Polarlamalı mikroskopi Poliimid sulfon

Polarlamalı mikroskopi: Polarizing Poliester reçineler: Polyester resins


microscopy Poliester üretanlar: Polyester urethanes
Polarma direnci: Biasing resistor Polieter: Polyether
Polarma gerilimi üreteci: Bias generator Polieter eter keton: Polyether ether ketone
Polaroid™: Polaroid™ (PEEK)
Polaroid™ fotoğraf makinası: Polaroid™ Polieter sulfon: Polyether sulfone (PES)
camera Polieter üretanlar: Polyether urethanes
Polaron (fizik): Polaron Polietereterketon: Polyetheretherketone
Poliakrilamid: Polyacrylamide (PEEK)
Poliakrilat: Polyacrylate (PAR) Polieter-imid: Polyether-imide (PEI)
Poliakrilikler: Polyacrylics Polieterketon: Polyetherketone (PEK)
Poliakrilonitril: Polyacrylonitrile Polietilen: Polyethene; Polyethylene (PE)
Poliakrilonitril (PAN): Polyacrylonitrile Polietilen çarşaflar: Polyethylene sheets
(PAN) Polietilen glikol: Polyethylene glycol
Poliamid eşçoğuz: Polyamide copolymer (PEG)
Poliamid-imid: Polyamide-imide (PAI) Polietilen lifler: Polyethylene fibres
Poliamidler: Polyamides (PA) Polietilen oksit: Polyethylene oxide (PEO)
Poliamido amin: Polyamido amine Polietilen plastikler: Polyethylene plastics
(PAMAM) Polietilen reçineler: Polyethylene resins
Poliamin: Polyamine Polietilen tozu: Polyethylene powder
Polianilin: Polyaniline Polifenilin eter: Polyphenylene ether
Polianit: Polianit (=Pollux) (PPE)
Poliaril sulfon: Polyaryl sulfone (PAS) Polifenilin oksit: Polyphenylene oxide
Poliarilat: Polyarylate (PAR) (PPO)
Poliarileter: Polyarylether (PAE) Polifenilin sulfon (PPSU): Polyphenylene
Poliarlatlar: Polyarlates sulfone
Poliaromatik ester: Polyaromatic ester Polifenilin sülfür: Polyphenylene sulphide
Poliaromatik kabuklar: Polyaromatic Poliflorokarbonlar: Polyfluorocarbons
shells Poliformaldehit: Polyformaldehyde (PF)
Poliaromatik keton: Polyaromatic ketone Poliftalamidler: Polyphthalamides (PPA)
(PAK) Poliglikolik asit: Polyglycolic acid (PGA)
Poliasetal: Polyacetal Poliglikoller: Polyglycols
Poliasetilen: Polyacetylene Polihalit: Polyhalite
Polibasit: Polybasite Polihidrik alkoller: Polyhidric alcohols
Polibutadiyen: Polybutadiene Polihidroksibütarat: Polyhydroxybutarate
Polibütilen: Polybutylene (PB) (PHB)
Polibütilen tereftalat: Polybutylene Polihidroksietil metaakrilat:
terephthalate (PBT) Polyhydroxyethyl methacrylate (PHEMA)
Polidimetilsiloksan: Polydimethylsiloxane Polihidroksivalerat: Polyhydroxyvalerate
(PMDS) (PHV)
Polielektrolit: Polyelectrolyte Poliimid: Polyimide (PI)
Poliester: Polyester (PET) Poliimid camı: Polyimide-glass
Poliester ipliği: Polyester fibre Poliimid sulfon: Polyimide sulfone

566
Poliizobütilen Poliüretan kaplama
Poliizobütilen: Polyisobutylene (PIB) Polipeptit: Polypeptide
Poliizopren: Polyisoprene Polipropilen: Polypropylene;
Polikarbonat: Polycarbonate (PC) Polypropylene (PP)
Poliketonlar: Polyketones Polipropilen borular: Polypropylene tubes
Poliketonlar: Polyketones (PEK) Polipropilen sıcak eriyikleri:
Poliklinik: Polyclinic Polypropylene hot melts
Polisakkaritler: Polysaccharides
Polikloropren: Polychloroprene
Polisilikon: Polysilicon
Polikristal: Polycrystal
Polisilikon çınlaçlar: Polysilicon
Polilaktikasit: Polylactic acid (PLA)
resonators
Polimer (=çoğuz): Polymer
Polisilikon demeti: Polysilicon beam
Polimer adları: Polymer names
Polisilikon film: Polysilicon film
Polimer bilimi: Polymer science
Polisilikon içyapısı: Polysilicon
Polimer elyafı: Polymer fibre; Polymeric microstructure
fibre
Polisilikon kalıcı gerilimi: Polysilicon
Polimer film: Polymeric film residual stress
Polimer gereçler: Polymeric materials Polisilikon katman: Polysilicon layer
Polimer harmanı: Polymer blend Polisilikon kırılma dayancı: Polysilicon
Polimer katot: Polymeric cathode fracture strength
Polimer kristalleri: Polymer crystals Polisilikon kırılma tokluğu: Polysilicon
Polimer parçalanması: Depolymerization fracture toughness
(=cracking) Polisilikon rezonatörler: Polysilicon
Polimer reçineleri: Polymer resins resonators
Polimer zar: Polymer film Polisilikon sürtünmesi: Polysilicon
Polimeraz: Polymerase friction
Polimerizasyon fırını (reçineler): Polisilikon şerit: Polysilicon strip
Polymerizing oven Polisilikon yorulması: Polysilicon fatigue
Polimerizasyon kertesi: Degree of Polisilikon yüzey inceişlemi: Polysilicon
polymerization (DP) surface micromachining
Polimerle(ş)me: Polymerization Polistiren: Polystyrene (PS)
Polimetan: Polymethane Polisulfon: Polysulfone (PSU)
Polimetil metakrilat: Polymethyl Polisülfür: Polysulphide
methacrylate (PMMA) Polisülfür elastomeri: Polysulphide
Polimetilen difenilen izosiyanat: elastomer
Polymethylene diphenylene isocyanate Politeknik: Polytechnic
(PMDI) Politetra-floretilen: Fluoni (Polytetra-
Polinükleotit: Polynucleotide fluorethylene)
Polioksanon: Polydioxane (PDS) Politetrafloroetilen: Teflon;
Polioksimetilen: Polyoxymethylene Polytetrafluoroethylene (PTFE)
(POM) Poliüretan: Polyurathane (PU)
Poliolefin eşçoğuzlar: Polyolefin Poliüretan elastomer: Polyurethane
copolymers elastomer
Poliolefinler: Polyolefins Poliüretan kaplama: Polyurethane coating

567
Poliüretan köpük Portakal çiçeği esansı

Poliüretan köpük: Polyurethane foam Porselen emayesi: Porcelain enamel


Poliüretan sünger: Polyurethane foam Porselen emayesi inceliği: Porcelain-
Polivinil alkol: Polyvinyl alcohol (PVAL) enamel fineness
Polivinil asetat: Polyvinyl acetate (PVA) Porselen emayesi kırıntısı: Porcelain-
enamel frit
Polivinil butiral: Polyvinyl butyral (PVB)
Porselen eşya: Chinaware
Polivinil florür: Polyvinyl fluoride (PVF)
Porselen ezme teknesi: Grinding vat
Polivinil kaplama: Polyvinyl coating
Porselen hamuru: Pâte
Polivinil klorür: Polyvinyl chloride (PVC)
Porselen kırığı: Grog1
Poliviniliden klorür: Polyvinylidene
Porselen mozaik: Porcelain tile
chloride (PVDC)
Porselen sırı: Porcelain enamel
Polivinilidin florür: Polyvinylidene
fluoride (PVDF) Porselen sırlama: Porcelain enamelling
Polivinilidin florür eşçoğuzu: Porselen süreci: Porcelain process
Polyvinylidene fluoride copolymer Porselen taklidi: Semiceramic
Polivinilli alkollü çözeltiler: Polyvinyl Porselen yağdanlık: Lekythos
alcohol solutions Porselen yalıtıcı: Porcelain insulator
Polonyum: Polonium Porselen yeşimtaşı: Porcelain jasper
Poluethow deneyi: Poluethow test Porselenleme: Porcelainization
Polusit: Pollucite Porselensi: Semiceramic
Polyester elastomer: Polyester elastomer Port (cam): Port
Polyester eşçoğuzlar: Polyester Port ağzı (cam): Port mouth
copolymers Port ağzı yan duvarı (cam): Jamb; Port
Polyester kaplama: Polyester coating jamb
Polyester kumaşlar: Polyester fabrics Port altı ateşleme (cam): Under port
Polyester laminatlar: Polyester laminates firing
Port arka duvarı (cam): Port back wall
Polyester örgüsüz kumaş: Polyester
nonwoven fabric Port arka kemeri (cam): Port rear arch
Polyester plastikler: Polyester plastics Port boynu (cam): Port neck
Polyesterleme: Polyesterification Port boynu kemeri (cam): Cap
Poly-Si süreci: Poly-Si process Port boynu kemeri (cam): Port cap rake;
Port neck crown
Pomat (ecza): Unguent
Port boynu tabanı (cam): Port floor; Port
Pompa: Pump neck bottom; Sill
Pompa gövdesi: Pump body Port eşiği (cam): Port apron
Pomza (%65-75SiO2 + %15Al2O3 + Na): Port eşiği kemeri (cam): Port arch; Port
Pumice cap; Port cover; Port crown
Pomza taşı: Floatstone; Cotton stone; Port içinden ateşleme (cam): Through
Rottenstone Port firing
Porfir (kaya): Porphyroid Port kemeri (cam): Port cap; Port cover;
Porselen: Porcelain Port crown
Porselen cam: Hyalithe Port şahtası (cam): Port uptake; Uptake
Porselen çamuru: Kaolin(= China clay) Port üstü ateşleme (cam): Overport firing
Porselen emaye taşlaması: Stoning Portakal çiçeği esansı: Neroli oil

568
Portakal desenli cam Pota oturgacı
Portakal desenli cam: Orange glass Pota aktarımı: Ladle transfer
Portakal kabuğu (yüzey hatası) Kabuk Pota arabası: Ladle bogie (=Ladle car);
soyma: Peeling (=Orange peel) (cam) Pot wagon
Portakal kabuğu (yüzey kusuru): Orange Pota astarı: Crucible wash; Ladle lining
peel Pota boşaltma: Ladle teeming (=Ladle
Portakal kabuğumsu görüntü (yüzey Pouring)
kusuru): Orange Peel effect Pota boşaltma süresi: Ladle teeming time
Portakal kırmızısı: Orange red Pota büyüklüğü: Ladle size
Portakal kurşunu: Orange lead Pota camı: Pot glass
Portakal yağı: Neroli oil Pota çeliği: Crucible steel
Portakalsı mineral: Orange mineral Pota çevrim süresi (çelik): Ladle cycle
Portal damar: Portal vein time
Portal vinç: Gantry crane Pota deliği: Ladle nozzle
Portland çimentolu beton: Portland Pota donatma: Ladle rigging
cement concrete
Pota dökümü: Ladle pouring
Portland çimentosu: Portland cement
Pota fırını (cam): Pot furnace
Portland yüksek fırın dışığı çimentosu:
Portland blast-furnace slag cement Pota fırını tabanı (cam): Siege; Bench
Porto şarabı kadehi (cam): Port glass Pota halkası (cam): Pot ring (=Gathering
ring, ring)
Portre: Portrait
Pota ısıtma: Ladle heating
Portre heykeli: Portrait bust
Pota işlem yeri: Ladle treatment station
Portre yontusu: Portrait bust
Pota işlemi: Ladle treatment
Posa: Fecula; Dreg; Sediment; Foots; Marc;
(maden) Tailings Pota kabarcıklanması: Ladle bubbling
Posalı: Feculant Pota kabuğu: Ladle shell
Post: Peltry; Fell; Woolfell Pota kaldırma dizgesi: Ladle lifting
Post doldurma: Taxidermi system
Posta: Post; Mail Pota kapağı: Ladle cover
Posta çantası: Mail bag Pota katıkları: Ladle additions
Posta dağıtım: Mail delivery Pota kaynaması: Ladle bubbling
Posta damgası: Postmark Pota kimyasal aralıkları ve kısıtları: Ladle
chemical ranges and limits
Posta kutusu: Mailbox; Postbox
Posta pulu: Postage stamp Pota kurutma: Ladle drying
Posta siparişi: Mail-order Pota kurutma aygıtı: Ladle drier
Postalama: Maling Pota kurutucusu: Ladle drier
Postalanabilir: Mailable Pota metalbilimi: Ladle metallurgy
Poster: Poster Pota metalurjisi: Ladle metallurgy
Postulat (mat): Postulate Pota mili: Stopper rod
Pota (cam): Pot Pota mili tuğlası: Rod cover
Pota (metal): Ladle Pota numunesi: Ladle sample
Pota ağzı: Spout Pota ocağı: Ladle furnace
Pota akıtma: Ladle pouring; Ladle Pota ocak: Crucible furnace
teeming Pota oturgacı: Ladle turret

569
Pota önısıtması (cam) Potasyum karbonat

Pota önısıtması (cam): Pot arching Potanın konduğu yer (cam): Seat
Pota önısıtması (cam): Pot firing (=Pot Potansiyel (elektrik): Potential
arching) Potansiyel enerji: Potential energy
Pota perdelemesi: Ladle shrouding Potansiyel erk engeli: Potential barrier
Pota rubisi (cam): Pot ruby Potansiyel farkı: Potential difference
Pota sakalı (çelik): Ladle skull Potansiyometre: Potentiometer
Pota sıçrama kalkanı: Ladle splash shield Potansiyometrik titrasyon:
Pota sığası: Ladle capacity Potentiometric titration
Pota tabanına toz serpme (cam): Breezing Potansiyostat: Potentiostat
Pota tepkimeleri: Ladle reactions Potas yapılan yer: Ashery
Pota tıpası: Ladle stopper Potasyum: Potassium
Pota tuğlası: Ladle brick Potasyum antimonat: Potassium
Pota vinci: Casting crane; Ladle crane antimonate
Pota yakutu: Pot ruby Potasyum asetat: Potassium acetate
Potada dondurulmuş cam: Pot cooled Potasyum bikarbonat: Potassium
glass bicarbonate
Potada gaz giderme (çelik): Ladle Potasyum borohidrat: Potassium
degassing borohydrate
Potada kükürt giderme (çelik): Ladle Potasyum bromat: Potassium bromate
desulphurization
Potasyum bromür: Potassium bromide
Potada silisyum giderme (çelik): Ladle
Potasyum çubuğu: Potassium rod
desiliconization
Potada soğutma (cam): Pot cooling Potasyum dikromat: Potassium
dichromate
Potada suverme (çelik): Pot quenching
(=Direct quenching) Potasyum ferrisiyanür: Potassium
ferricynanide
Potadan döküm hızı: Rate of teeming
Potasyum ferrosiyanür: Potassium
Potadan döküm teknesine perdeleme:
ferrocyanide
Ladle-to-tundish shrouding
Potasyum florür: Potassium fluoride
Potadan kalıba döküm: Teeming
Potasyum fluoborat (döküm): Potassium
Potadan kalıba gaz giderme (çelik):
fluoborate
Ladle-to-mould degassing
Potadan kalıba vakumlu gaz giderme Potasyum fosfat: Potassium phosphate
(çelik): Ladle-to-mould vacuum degassing Potasyum germanat camları: Potassium-
Potadan potaya aktarma (sıvı metal): germenate glasses
Reladling Potasyum hidrojen diflorür: Potassium
Potadan potaya gaz giderme (çelik): hydrogen difluoride
Ladle-to-ladle degassing Potasyum hidroksit: Potassium hydroxide
Potadan potaya vakumlu gaz giderme Potasyum ikihidrojen fosfat: Potassium
(çelik): Ladle-to-ladle vacuum degassing dihydrogenPhosphate
Potalı arıtma fırını (çelik): Ladle refining Potasyum iyodat: Potassium iodate
furnace Potasyum iyodür: Potassium iodide
Potalı ocak: Crucible furnace Potasyum karbonat: Pearl ash; Potash;
Potalı ocak çeliği: Crucible steel Potassium carbonate

570
Potasyum klorat Praseodimiyum klorür
Potasyum klorat: Potassium chlorate Potasyum tiyosiyanat: Potassium
Potasyum klorür: Potassium chloride thiocyanate
Potasyum kromat: Potassium chromate Potasyum tiyosülfat: Potassium
thiosulphate
Potasyum kurşun silikat camları:
Potassium-lead silicate glasses Potasyum tungstat: Potassium tungstate
Potasyum külçesi: Potassium ingot Potasyumlu argonlu yaş belirleme:
Potassium argon dating
Potasyum metabisülfür: Potassium
metabisulphite Potaş: Potash; Pearl ash; Potash alum
Potasyum metavanadat: Potassium Potaş camı: Potash glass
metavanadate Potaş feldspar: Potash feldspar
Potasyum molibdat: Potassium molybdate Potaya püskürtme süreci (çelik): Ladle
Potasyum nitrat: Potash nitre; Potassium injection process
nitrate Potin: Buskin
Potasyum nitrit: Potassium nitrite Potur (ata biniş pantalonu): Jodhpur
Potasyum niyobat: Potassium niobate Poundal (=13563din): Poundal (foot-
pound-sec)
Potasyum oksit: Potash oxide
Pourbaix çizgeleri: Pourbaix diagrammes
Potasyum parçaları: Potassium chunks
Povelit: Powellite
Potasyum perklorat: Potassium
perchlorate Poyra: Axle oil box; Hub
Potasyum permanganat: Potassium Poyra civatası: Hub bolt
permanganate Poyra kovanı: Hub bushing
Potasyum persulfat: Potassium Pozitif tam sayı: Natural number
persulphate Pozitron (atom): Positron
Potasyum pirofosfat: Potassium Pozitronyum: Positronium
pyrophosphate Pozlandırma (foto): Exposure
Potasyum rutanat: Potassium rhuthenate Pozometre: Actinometer; Lightmeter
Potasyum selenat: Potassium selenate Pörsük: Limp
Potasyum selenit: Potassium selenite Pörsümüş: Sapless
Potasyum selenosiyanat: Potassium Pösteki: Sheepskin
selenocyanate
Pragmatik: Pragmatic
Potasyum silikat camları: Potassium- Prandtl-Tomlison modeli: Prandtl-
silicate glasses Tomlinson model
Potasyum siyanat: Potassium cyanate Pranga: Gyve; Balland chain; Shackle
Potasyum siyanür: Potassium cyanide Praseodimiyum: Praseodymium
Potasyum sodyum kurşun silikat Praseodimiyum bromür: Praseodymium
camları: Potassium-sodium lead silicate bromide
glasses
Praseodimiyum florür: Praseodymium
Potasyum sülfat: Potassium sulphate fluoride
Potasyum sülfit: Potassium sulphite Praseodimiyum iyodür: Praseodymium
Potasyum süperoksit: Potassium iodide
superoxide Praseodimiyum klorür: Praseodymium
Potasyum tantalat: Potassium tantalate chloride

571
Praseodimiyum külçesi Propilen karbonat

Praseodimiyum külçesi: Praseodymium Profil çekme: Section drawing


ingot Profil gövdesi: Web
Praseodimiyum oksit: Praseodymium Profil haddesi: Section mill
oxide
Profil tel: Shaped wire
Praseodimiyum perklorat:
Profiller: Sections
Praseodymium perchlorate
Proforma fatura: Proforma invoice
Praseodimiyum sarısı: Praseodymium
yellow Program: Programme; Schedule
Praseodimiyum talaşı: Praseodymium Program değerlendirme: Programme
chip evaluation
Praseodimiyum tozu: Praseodymium Programlanabilir: Programmable
powder Programlanabilir robotlar:
Praseodimiyum varağı: Praseodymium Programmable robots
foil Proje: Project; Scheme
Pratik: Practical; Viable Proje dairesi: Engineering department
Preece deneyi (Galvanizleme): Preece test Proje yönetimi: Project management
Prefabrik kaplama: Drywall Projeksiyon makinası: SlideProjector
Prepregler (çoğuzlanmamış reçinelerde Projektör: Searchlight
lif katmanları): Prepregs Projesteron (tıp): Progestrone
Pres: Press (=Progestine)
Pres çerçevesi: Press frame Prokain: Procaine
Pres döküm: Die casting; Pressure die Prolaktin: Prolactin
casting Prolamin: Prolamine; (kim.) Gliadine
Presbitlik (tıp): Presbyopia Prolan: Prolan
Presleme (cam): Straight Pressing Prolin (tıp): Proline
Preslenmiş toz: Pressed Powder Prometyum: Promethium; Illinium
Pres-üfleme yöntemi (cam): Press-and- Propan: Propane
blowProcess
Propan fışkırtımlı dondurma: Propane-
Prim: Bonus jet freezing
Prime Western çinkosu: Prime Western Propan fışkırtımlı dondurma aygıtı:
zinc Propane-jet freezing device
Primer elyaf (cam): Primary fibre Propan fışkırtımlı dondurucu (aygıt):
Priorit (Nb): Priorite Propane-jet freezer
Priz (elekt): Jack; Outlet Propan gazı: Colour gas
Priz bileziği: Jack sleeve Propanal: Propanal (=Propyl aldehyde)
Priz fişi: Jack Plug Propant: Proppant
Prizma: Prism Propen: Propene (=Propylene)
Prizmamsı: Prismatic Propil aldehit: Propyl aldehyde
Proaktinyum: Proactinium Propil alkol: Propyl alcohol
Problem (mat.): Problem Propilen: Propylene
Profil: Profile; (çelik) Section Propilen glikol: Propylene glycol
Profil boru: Shaped tube Propilen karbonat: Propylene carbonate

572
Propilen kökü Putrel
Propilen kökü: Propylene radical Pudra şekeri: Icing sugar
Propilit: Propylite Pul: Washer; Flake; Stamp; Wafer;
Proplatin (Ni; Bi; Ag alaşımı): (galvanizleme) Spangle; (süs) Spangle
Proplatinum Pul pul dökülme: Exfoliation; Flaking
Prostat (tıp): Prostate Pul zımba: Coining punch
Prostat çıkarımı (tıp): Prostatecdomy Pulla kaplı: Squamous
Protaktinyum: Protactinium Pullama: Coining
Protal süreci: Protal process Pullanma: Flaking
Proteaz: Proteaz Pullar (yüzey bozukluğu): Flakes
Protein: Protein Pullu: Furfuraceous; Squamous
Protein biyoetkinliği: Protein bioactivity Pullu cam: Flaked glass
Protein çözümü (tıp): Proteolysis Pullu mika: Lepidolite
Protein katlanması: Protein folding Pulluk: Plow; Lister
Protein kristalografisi: Protein Pulluk sapı: Plowstaff
crystallography Pulluk taban demiri: Plowshoe
Protein örütbilimi: Protein Pulluk tabanı: Landside
crystallography Pulsu aşındırıcılar: Shales
Protein parçalayıcı enzim (tıp): Pulsu çatlak: Flake crack
Proteolytic enzyme
Pulsu çatlama: Flaking
Protein yapay kimyası: Protein synthetic
Pulsu toz: Flake powder
chemistry
Pulverizatör: Atomizer
Proteinaz: Proteinaze
Punç bardağı (cam): Punch glass
Proteinli idrar (tıp): Proteinuria
Punç kasesi (cam): Punch bowl
Proteoz: Proteose
Punta: Stitch
Protez (tıp): Prosthesis
Punta başlığı (torna): Tailstock
Protezcilik (tıp): Prosthetics
Punta kalemi: Centre bit
Protolak süreci (Al): Protolac process
Punta ölçeği: Line gauge
Proton (atom): Proton
Puntasız işleme: Centreless machining
Protonalır (çözelti): Protophilic
Puntasız talaşlı işleme: Centreless
Protonverir (çözelti): Protogenic machining
Protoplazma: Protoplasma Puntasız taşlama: Centreless grinding
Prototip: Prototype Puntasız taşlama tezgahı: Centreless
Protrombin (tıp): Prothrombin grinding machine
Protyum: Protium Puntasız taşlanmış çubuklar: Centreless
Prustit: Proustite ground bars
Prusya mavisi {K.Fe}: Prussian blue Puron: Puron
Psilomelan: Psilomelane Pus: Mist; (değerli metal lekesi) Haze
p-türü dışsal yarıiletken: p-type extrinsic Puslu: Brumous
semiconductor Pusula: Compass; Tag
p-türü yarıiletken: p-type semiconductor Pusula tabanı (den.): Binnacle
Puaz: Poise Putrel: Boom

573
Putrel Işın Püskürtmeli temizleme

Putrel Işın: Beam Püskürtme bölgesi (sürekli döküm):


Puzolan: Pozzuolana Spray zone
Püre: Pap Püskürtme deliği: Injection nozzle
Pürin: Purine Püskürtme havası (cam): Primary air
Pürpürin: Purpurin Püskürtme hunisi (yangın söndürücü):
Horn
Pürsek: Rough
Püskürtme kavurması: Spray roasting
Pürtük: Knurl; Tit; Wart; Lenticule
Püskürtme kulesi: Spray tower
Pürtüklendirme: Lenticulation
Püskürtme memesi (cam): Nozzle
Pürtükler (cam yüzey): Pockmarks
Püskürtme metaller: Sprayed metals
Pürtüklü: Knurled
Püskürtme pompası: Injection pump
Pürtüklü deri: Pebble leather
Püskürtme sarkması (bozukluk): Spray
Pürtüklü haddeleme: Ragging sagging
Pürtüklü merdane: Ragged roll Püskürtme sıvısı: Spray liquid
Pürüz: Lenticule Püskürtme suyu (sürekli döküm): Spray
Pürüz giderme: Cutting down water
Pürüz perçin rondelası: Burr Püskürtme süreci: Spray process
Pürüzalır: Rymer; Reamer Püskürtme tabancası: Cup gun
Pürüzleme: Roughening Püskürtme tabancası: Spray gun
Pürüzlen(dir)me: Roughening Püskürtme toz: Atomized powder
Pürüzlendirilmiş cam eşya: Chipped glass Püskürtme tulumbası: Jerk pump
Pürüzler: Asperities; Uneven; Jagged; Püskürtme yakıtı: Injection fuel
Scabrous; Rugged; Erose; Rough; Rasped Püskürtme yüzey: Sprayed surface
Pürüzlü kenar (cam): Rough edge Püskürtmeli aktarım (kaynak): Spray
Pürüzlü yüzey: Rough surface; Rugged transfer
surface Püskürtmeli bakır kaplama: Copper
Pürüzlülük: Ruggedness; Roughness spray coating
Pürüzsüz: Smooth Püskürtmeli boyama: Spray painting
Püskül: Tag; Fringe; Tuft; Tassel; Penicil Püskürtmeli dondurma: Spray freezing
Püskülle(n)me: Tasseling Püskürtmeli donukluk (seramik): Spray
Püsküllü: Tufted; Thrummy frost
Püsküllü demet modeli (çoğuzlar): Püskürtmeli durulama: Spray rinsing
Fringed-micelle model Püskürtmeli gaz temizleyici: Jet scrubber
Püskürme makinası: Fettling machine Püskürtmeli kaplama: Spray coating
Püskürteç: Air sprayer; Pulverizer; Püskürtmeli karıştırıcı: Jet mixer
Injector; Atomizer; Spray Püskürtmeli kurutucu: Jet drier;
Püskürtme: Injection; Atomizing; (seramik) Spray dryer
Spraying; Sputtering Püskürtmeli metal kaplama: Spray
Püskürtme basıncı: Injection pressure metallizing
Püskürtme borusu: Injection lance; Püskürtmeli metalleme: Spray metallizing
Injection Pipe Püskürtmeli suverme: Spray quenching
Püskürtme boya: Spray paint Püskürtmeli temizleme: Spray cleaning

574
Püskürtmeli yakıcı Pyrex™ camı
Püskürtmeli yakıcı: Impact burner Pütürlü: Scabrous
Püskürtmeli yerleştirme (lif destekli Pütürlü yüzey (cam): Orange peel;
ürün): Spray lay-up Orange skin
Püskürtmeyle alkalili temizleme: Spray Pütürlülük (yüzey kusuru): Pebbles
alkaline (=Orange peel)
Püskürtmeyle asitli temizleme: Spray Pyrex™ camı: Pyrex™ glass
acid cleaning
Püskürtü: Spray; Lava
Püskürtücü: Sprinkler
Püskürtük: Atomized; Sprayed; Sprinkled
Püskürtük metal kalıplar: Sprayed-metal
moulds
Püskürtülmüş: Atomized; Sprayed
Püskürtüm: Sputtering; Ejection;
Atomization
Püskürtümlü bırakıntı: Spray deposition;
Sputter deposition
Püskürtümlü biçimleme: Spray forming
Püskürtümlü biçimleme yöntemleri:
Spray forming methods
Püskürtümlü elektrikli parlatma: Jet
electropolishing
Püskürtümlü kalıplama: Injection
moulding; Spray moulding
Püskürtümlü kalıplama bileşikleri:
Injection moulding compounds
Püskürtümlü kaplama: Sputter coating
Püskürtümlü kaplayıcı: Sputter coater
Püskürtümlü metal film: Sputtering
Püskürtümlü motor: Injection engine
Püskürtümlü soğutma: Mist cooling;
Injection cooling
Püskürtümlü üflemeli kalıplama:
Injection blow moulding
Püskürtümlü yağlama: Mist lubrication
Püskürük: Ejecta; Volcanic; Pyroclastic;
(yer b.) Extrunsive
Püskürük çamur: Volcanic mud
Püskürük kül: Volcanic ash
Püskürük örütlü: Pyrocrystalline
Püstül (tıp): Pustule
Pütürler: Asperities

575
Q
Q-BOP dönüştürgeci: Q-BOP vessel
Q-BOP süreci: Q-BOP process
Q-etmeni: Q-factor
R
Rabıta: Vinculum Radyum: Radium
Radar: Radar Radyum bromür: Radium bromide
Radar kamerası: Radar camera Radyum dizisi: Radium series
Radenhein süreci (Mg): Radenhein Radyum kaplı: Radium coated
process Radyum klorür: Radium chloride
Radon: Radon Radyum standart numunesi: Radium
Radyal (mak.): Radial standard specimen
Radyal açı: Radial rake Radyum sülfat: Radium sulphate
Radyal dingil: Radial axle Radyumlu tedavi (tıp): Radium therapy
Radyal dişli frezesi: Radial gear cutter Raf: Rack; Ledge
Radyal dövme: Draw forging (=radial Rafine altın: Refined gold
forging) Rafine bakır: Refined copper
Radyal matkap: Radial drill Rafine çinko: RefinedZinc
Radyasyon: Radiation Rafine gümüş: Refined silver
Radyasyon sterilizasyonu: Radiation Rafine kurşun: Refined lead
sterilization Rafine şeker: Refined sugar
Radyatör ızgarası: Grille Rafine yağ: Refined oil
Radyo: Wireless; Radio Rafineri: Refinery
Radyo dalgaları: Radio waves Rafinoz: Rafinose
Radyo frekansı (15 kHz-108 kHz): Radio- Rahatlatıcı (ilaç): Relaxant
frequency
Rahatsız: Ailing; Uncomfortable
Radyo frekanslı ısıtma: Radio-frequency
heating Rahatsız edici: Uncomfortable
Radyo girişimölçeri (radyo teleskop): Rahatsızlık: Ailment
Radio interferometer Rahim (alma) ameliyatı (tıp):
Radyo gökgözler: Radio telescope Hysterectomy
Radyo gürültüsü: Atmospherics Rahim (tıp): Womb; Uterus
Radyo lâmbası: Radio tube Rahim iltihabı (tıp): Metritis
Radyo teleskop: Radio telescope Rahim kanaması (tıp): Metrorrhagia
Radyoaktif: Radioactive Rahim kılıfı: Intrauterine loop
Radyoaktivite: Radioactivity Rahim sancısı (tıp): Uteralgia
Radyofrekanslı ışıltılı boşaltımlı plazma Rahle: BookRack
bırakımı (tıp): Radiofrequency glow Rakam: Digit
discharge (RFGD) plasma deposition Rakor: Pipe fitting; Union; (elek) Sleeve
Radyofrekanslı ışıltılı boşaltımlı tedavi Rakor somunu (mak): Sleeve nut
(tıp): Radiofrequency glow discharge Raman görüngegözlemi: Raman
treatment spectroscopy
Radyolu iletişim: Radio communication Raman görüngeleri: Raman spectrum
Radyomikrometre: Radiomicrometer Raman olgusu: Raman effect
Radyoskop: Radioscope Raman spektroskopisi: Raman
Radyoterapi: Radiotherapy spectroscopy
Radyotermi: Radiothermy Ramnoz: Rhamnose
Radyoyla işletim: Telemechanics Ramsayit: Ramsayite
Ramsden gözmerceği (mikroskop) Ray tabanı

Ramsden gözmerceği (mikroskop): Ray çelikleri: Rail steels


Ramsden eyepiece Ray çivisi: Dog spike; (maden) Rail spike
Ramsden oküleri: Ramsden eyepiece Ray çubuğu: Rail bar
Ramsey ve Young kuralı: Ramsey and Ray damgalama: Rail branding
Young’s rule Ray denemesi: Rail testing
Randupson süreci (kalıplama): Ray deney aygıtı: Rail tester
Randupson process Ray deneyi: Rail test
Raney nikel tezgeni: Raney nickel catalyst Ray desteği: Rail brace
Rankine çevrimi: Rankine cycle Ray dilme: Rail slitting
Rankine sıcaklığı (°R): Rankine Ray dilme haddesi: Rail slitting mill
temperature (°R)
Ray doğrultma basgacı: Rail straightening
Ransburg süreci (boyama): Ransburg press
process
Ray doğrultma makinası: Rail
Raoult yasası: Raoult’s law straightening machine (=Rail straightener)
Rapor edilmemiş: Unreported Ray doğrultmacı: Rail straightener
Raptiye: Thumbtack Ray döşeme: Tracking
Rasgele: Random; Arbitrary Ray eğici: Rail bender
Rasgele dizilimli eşçoğuz: Random Ray eğme aleti: Rail bending tool
copolymer Ray eğme makinası: Rail bending
Rasgele seçim: Random selection machine
Rasgelelik: Randomness Ray ek yeri: Rail joint
Rasla(ş)ma: Encounter Ray eki: Rail joint
Raslantı: Coincidence Ray geçisi (hadde): Rail pass
Raslantısal: Incidental; Haphazard; Ray genleşimi: Rail expansion
Accidental Ray göbeği: Rail boss
Raslantısal değişimler: Chance variations Ray gönyesi: Rail square
Raslantısal hatalar: Accidental errors Ray haddehanesi: Rail rolling mill
Raslantısal neden: Chance cause Ray haddeleme: Rail rolling
Raspa: Rasp; Scraper1; Scraper2 Ray haddesi: Rail mill
Rastık: Kohl; Mascara Ray incelemesi: Rail inspection
Raşitizm (tıp): Rickets Ray kafası: Rail head; Railhead
Ray: Rail; (harman besleme arabası)- Ray kalibresi (hadde): Rail pass
(cam) Track Ray kesiti: Rail section
Ray açıklığı: Rail gauge Ray kırılması: Rail breakage; Rail fracture
Ray açıklık kalıbı: Rail gauge template Ray kıvıracı: Jim crow
Ray ayağı: Rail base; Foot ofRail Ray krikosu: Rail jack
Ray bağlantı çubuğu: Fish plate Ray mantarı: Rail head
Ray bağlantı çubukları: Rail joint bars Ray markalama: Rail branding
Ray bağlantı demiri: Rail connection Ray mastarı: Rail gauge
Ray bağlantı elemanları: Rail joint bars Ray mıhı: Rail spike
Ray bağlantısı: Rail junction Ray muayenesi: Rail inspection
Ray boyutları: Rail dimensions Ray pabucu: Rail slipper
Ray civatası: Rail bolt; Rail screw Ray tabanı: Rail base

578
Ray taşıma çatalı Refrakter çamuru sıkmacı
Ray taşıma çatalı: Rail fork Reçine alkolü: Resinol
Ray taşıyıcı: Rail carrier Reçine asidi: Abietic acid
Ray tesbiti: Rail fixation Reçine bağlı çark (taşlama): Resinoid
Ray testeresi: Rail saw wheel
Ray uzunluğu: Rail length Reçine dökümü: Resin-casting
Ray vagoneti: Rail buggy Reçine emdirilmiş kumtaşı: Kemrock
Ray yatağı: Rail brace Reçine kehribarı: Amberoid
Ray yerleştirici: Rail layer Reçineleme: Resining
Ray yerleştirme: Rail fixation Reçineleştirme: Resinification
Rayba: Flaring tool; Rymer; Reamer; Reçineli: Resinoid; Gummiferous;
Broach Resinaceous; Resinous
Rayba çekme: Reaming Reçineli kum (döküm): Precoated sands
Rayba kanalı: Broach gullet Reçinemsi: Resinoid
Rayba salma: Reaming Reddetme: Rejection
Redoks: Redox
Rayba sarma: Broaching
Redoks belirteçleri: Redox indicators
Rayba tasarımı: Broach design
Redoks gerilimleri: Redox potentials
Raybalama: Reaming
Redoks süreci (metal tutturma): Redox
Raydan çıkma: Derailing
process
Rayleigh çevrimi: Rayleigh cycle
Redoks tepkimeleri: Redox reactions
Rayleigh damıtımı: Rayleigh distillation Redonda fosfatı: Redonda phosphate
Rayleigh kuramı: Rayleigh theory Redresör: Rectifier
Rayleigh oranı: Rayleigh ratio Redrutit: Redruthite (=Copper glance)
Rayleigh saçılımı: Rayleigh scattering Redulit (kurşun): Redulith
Rayleigh sayısı: Rayleigh number Redüktör dişlisi: Reduction gear
Rayleigh yasası: Rayleigh law Reel: Real
Raylı köprü: Rail bridge Reel sayı: Real number
R-değeri: R-value Refah: Affluence
Reaktans: Reactance Referans noktaları (döküm): Tooling
Reaktif enerji: Reactive energy points
Reaktör: Reactor Refleks (tıp): Reflex
Reaumur sıcaklık ölçeği: Reaumur Reflektans: Reflectance; Reflectancy
temperature scale Refrakter: Refractory
Rebap (çalgı): Lyre Refrakter alaşım: Refractory alloy
Reçel: Jam Refrakter astar: Refractory lining
Reçel dolu toprak kavanoz: Terrine Refrakter aşınması: Erosion of
(=Terrene) refractories
Reçel kavanozu: Jam jar Refrakter blok: Refractory block
Reçete: (ecza) Prescription; Recipe Refrakter çamuru: Slip
Reçeteye göre yapılan ilaç: Magistral Refrakter çamuru kaplama: Slip coating
Reçine: Rosin; Resin; Pitch; Gum Refrakter çamuru oluşturma: Slip
Reçine aktarımlı kalıplama: Resin- forming
transfer moulding (RTM) Refrakter çamuru sıkmacı: Slip trailer

579
Refrakter çamuru sırı Renk değişim süresi (cam)

Refrakter çamuru sırı: Slip glaze Rejeneratör örgü düzeni: Checker pattern
Refrakter çimento: Refractory cement Rejenere kum: Reconditioned sand
Refrakter dolgulama karışımı: Refractory Rekolte (üretim): Yield
ramming mixture Rekor: Record; Nipple
Refrakter erimesi: Slagging of refractories Rektifikasyon: Rectification
Refrakter gereç: Refractory material Rektum (tıp): Rectum
Refrakter harç: Refractory mortar Reküperatör: Recuperator
Refrakter karışım: Refractory mixture Relaksin: Relaxin
Refrakter karma kaplama: Refractory Relüktans: Reluctance
composite coating
Rem (tıp): Rem (roentgen equivalent in
Refrakter kili: Refractory clay man)
Refrakter krom cevheri: Refractory Remanans: Remanent induction (Br);
chrome ore Remanence (Br)
Refrakter manyezi: Refractory magnesia Remolinit: Remolinite
Refrakter metal: Refractory metal Rende: Rasp
Refrakter özelliklilik: Refractoriness Rende dişi: Raker tooth
Refrakter parçalanması: Spatting of
Rende talaşı: Scrap
refractories
Rendeleme: Grating; Rasping
Refrakter sacayağı: Spurs
Rene alaşımları: Rene alloys
Refrakter teknolojisi: Refractory
technology Rengarenk: Versicoloured; Variegated;
Varicoloured
Refrakter tuğla: Refractory brick
Rengarenk cevher: Variegated ore
Refrakter üzerine kaplama: Veneer
Refrakter yamama karışımı: Refractory Renge duyarlı: Colour sensitive
patching mixture Renge duyarlı duyarga: Colour sensitive
Refrakter yenimi: Refractory corrosion sensor
Refrakter yıpranması: Erosion Renge duyarlı süzgeç: Colour sensitive
ofRefractories filter
Refrakter yüzey: Refractory surface Rengi solmuş: Blae; Dingy
Refrakterlik: Refractoriness Rengini atmış: Off-colour
Refraktolit: Refractolith Renin: Renin
Refrex: Refrex Renirit: Renierite
Reglanpalto: Raglan Renk: Colour; Tincture; Hue
Regülator: Regulator; Governor Renk açkılaması: Colour buffing
R-eğrisi (kırılma): R-curve Renk atma: Discolouration
Rehber: Guide Renk atma önleyici karışım (numune
Rehin: Mortgage gömme): Antifade medium
Rehinci dükkânı: Hockshop Renk berraklığı: Chroma
Reimann geometrisi: Riemannian Renk bilgisi (video): Chrominance
geometry Renk bilimi: Chromatics
Rejeneratör: Checker chamber; Renk çözümçizeri: Chromatograph
Regenerator Renk çözümü: Chromatography
Rejeneratör dolgusu: Stacking Renk değişim süresi (cam): Change-over
(=Checkers) time

580
Renk değişimliliği Renkli garnet
Renk değişimliliği: Metachromatism Renklendirici: Colouring agent
Renk değiştiren: Metachromatic (=Colourant)
Renk değiştirme (renkli cam eriyiği): Renklendirici (madde): Colorant;
Change-over Colouring agent
Renk dengeleme (foto): Colour Renklendirilmiş cam: Pot metal
compensation Renklendirme: (cam) Tinting; Staining;
Renk derişintisi: Colour concentrate (sinema) Toning
Renk duyarlılığı: Colour sensitivity Renklendirme: Variegation; Colouring;
Renk giderici: Decolorant; Decolourizer Variegating
Renk karmalı görüntü: Anaglyph Renklendirme daldırması: Colour
dipping
Renk karmalı gözlük: Anaglyph glasses
Renklenme: Colouration
Renk kırpışımı: Opalescence
Renklenmez: Apochromatic
Renk kodu: Colour code
Renklenmez nesnel mercek:
Renk koyulaştıran: Auxochromic
Apochromatic objective
Renk koyulaştıran atom: Auxochrome
Renklenmezlik (optik): Apochromatism
Renk koyuluğu: Tone
Renkleri kırpışan: Opalescent
Renk körlüğü (tıp): Monochromatism
Renklerin aslına uygun: Orthochromatic
Renk körü (kimse): Monochromate
Renklerle bezeme: Variegating
Renk körü (tıp): Monochromatic
Renkli: Chromatic
Renk merkezleri: Colour centres
Renkli benekli cam: Aventurine
Renk oksit: Color oxide
Renkli bezeme: Decalcomania; (dekor)
Renk oynaşımı: Opalescence Decal
Renk özü: Tint Renkli cam: Smalto; Coloured glass
Renk Renk: Variegated Renkli cam bulguru (sırlama; emaye):
Renk sabitleyiciler (madde): Mordants Frit
Renk saçılımı: Chromatic dispersion Renkli cam hamuru: Coloured frit
Renk sıcaklığı: Colour temperature Renkli cam sırı: Fritted glaze
Renk simgesi: Colour code Renkli cam tozu: Frit; (dekor için) Pate
Renk süzgeci: Light filter; Colour filter de verre
Renk tonu: Hue Renkli cam tozundan cam: Fritted glass
Renk üçgenleri: Compatibility triangles Renkli camla cam kaplama: Flashing
Renk üreten: Chromogen Renkli çubuk: Flash ruby
Renk verme: Tinging Renkli dağlama: Colour etching
Renk veya boyaya ilişkin: Tinctorial Renkli dökme cam: Cathedral glass
Renk yerleştirme (cam): Registration Renkli emaye: Coloured enamel
Renk yerleştirme imi (cam): Registration Renkli eşarp: Belcher
mark Renkli fosfat örtü: Colour phosphate
Renk yerleştirme pimi (cam): coating
Registration pin Renkli fotoğrafcılık: Photochromy
Renk zıtlığı: Colour contrast Renkli fotomikrografi: Colour
Renkdeş: Homochromatic photomicrography
Renkdeşlik: Homochromatism Renkli garnet: Grossularite

581
Renkli kabarcık (cam) Ret

Renkli kabarcık (cam): Colour blibe Renkser sapınç: Chromatic aberration


Renkli kabartma: Cameo Renkserlik: Chromaticity
Renkli kamera: Colour camera Renksiz: Untinged; Colourless
Renkli lamine cam (oto): Tinted Renksiz cam: Colurless glass
laminated glass Renksiz kaplama maddesi: Colourless
Renkli mermer: Brocatel base; Colourless flux
Renkli metalografi: Colour metallography Renksiz zirkon: Jargoon
Renkli nokta: Fleck Renksiz zirkonyum taşı: Hyacinthine
Renkli pırıltı: Iridescence Renksizlenme: Discolouration
Renkli protein: Chromoprotein Renksizleştirici (madde)(seramik):
Renkli seramik: Ceramic color glaze Decolourizer
Renkli şerit: List Renksizleştirme (seramik): Decolourizing
Renkli TV camları: Colour TV glasses Renkveren: Pigment; Chromophore
Renklilik: Variegation Renkyapan: Chromophore
Renkölçer: Colorimeter Renselarit (sabuntaşı türü): Rensselaerite
Renkölçümsel: Colorimetric Renyum: Rhenium
Reoloji: Rheology
Renkölçümsel çözümleme: Colorimetric
analysis Reosta: Rheostat; (elekt.) Potentiometer
Renkseçer: Monochromator Reotropic gevreklik: Rheotropic
brittleness
Renksel: Tinctorial
Rep (tıp): Rep (roentgen equivalent
Renksel sapınç düzeltimli düzlemsel
physical)
mercek: Planapochramat
Republic-Stokes süreci (karıştırımlı gaz
Renkseme: Chrominance; Chromating giderme): Republic-Stokes process
Renkseme artıuçlaması: Colour anodizing Reseptör: Receptor
Renkseme bilimi: Chromatography Resever: Receiver
Renkseme eloksallaması: Colour Resim: Picture; Portrait; Tableau
anodizing
Resim çerçevesi: Picture frame
Renksemeli: Chromatographic
Resim öğesi: Picture element (=Pixel)
Renksemeye ilişkin: Chromatographic
Resim sehpası: Plane table
Renksemez: Achromatic
Resimli: Pictorial
Renksemez mercek: Achromatic lens
Resimli duvar dokuması: Tapestry
Renksemez nesnel mercek: Achromatic
Resimli kitap: Pictorial book
objective
Resimyazı: Pictograph
Renksemez objektif: Achromatic objective
Resistin (Cu+Mn alaşımları): Resistin
Renksemez sapmaz yoğunlaç:
Achromatic-aplanatic condenser Resolin (reçine türü): Resolin
Renksemez yoğunlaç: Achromatic Resolite (reçine türü): Resolite
condenser Resorsinol: Resorcinol
Renkser: Chromatic Respiratör: Respirator
Renkser büyütme farkı: Chromatic Ressam çubuğu: Mahlstick (=Maulstick)
difference of magnification Ressam kömürü: Fusain
Renkser saçılım: Chromatic dispersion Ret: Rejection

582
Retene Rockwell sertlik ölçeri
Retene: Retene Ringelmann ölçeği (hava kirliliği):
Retina (tıp): Retina Ringelmann’s scale
Retina görüntüsü: Photogene Ringer çözeltisi: Ringer’s solution
Retinal (A vitamini aldehiti): Retinal; Rinmann yeşili: Rinmann’s green
Retinene Rinoloji: Rhinology
Retinol: Retinol Rinoskop: Rhinoscope
Retinoskop: Skiascope; (tıp) Retinoscope Rio Tinto bakır sıvıdan özütlemesi: Rio
Revir: Sick bay Tinto copper leaching
Revizyon: Revision; Overhauling; Rio Tinto süreci (Cu): Rio Tinto process
Scalping Ripidolit: Ripidolite
Revizyon yapma: Reconditioning Risin: Ricin
Revnak: Sheen; Shiner; Shiner scale Risin oleik asit: Ricinoleic acid
Revolver (tabanca): Revolver Risinolin: Ricinolein
Revolver başlı torna: Capstan lathe Ritimsizlik (yürek): Arrhythmia
Revolver başlı torna: Revolver Ritz birleştirme kuralı: Ritz combination
principle
Reynold sayısı {Re}: Reynold’s number
Ritz yöntemi: Ritz procedure
Reyon: Rayon
Riyolit: Rhyolite
Reze: Hinge
Robot: Robot
Rezerv: Reserve
Robot bilimi: Robotics
Rezervuar: Reservoir
Robot tabancayla onarım: Robotic gun
Rezonans: Resonance repair
Rezonatör: Resonator Robot tabancayla onarım dizgesi:
RF değeri: RF value Robotic gun repair system
RH dolaşımlı gaz giderici (çelik): RH Robota ilişkin: Robotic
recirculation degasser Robotlu: Robotic
RH işlemi (çelik): RH treatment Robotlu püskürtme dizgesi: Robotic
RH tesisi (çelik): RH plant spray system
Rheostan alaşımı (%52 Cu+%25 Rochelle bakırı (elektroliz): Rochelle
Ni+%18Zn+%5 Fe): Rheostan copper
Rh-faktörü: Rhesus factor (=Rh factor) Rochon prizması: Rochon prism
RH-OB süreci (çelik): RH-OB process Rockingham cam eşyalar: Rockingham
Rıhtım: Dock; Quay; Wharf ware
Ribonükleaz: Ribonuclease Rockrite boru daraltma süreci: Rockrite
Ribonükleik asit: Ribonucleic acid (RNA) tube-reducing process
Rockwell girinim deneyi (plastikler):
Riboz: Ribose
Rockwell penetration test
Ribozom: Ribosome
Rockwell sertliği: Rockwell hardness
Richard iş bağlama düzeneği: Richard’s
Rockwell sertlik deneyi: Rockwell
jig
hardness test
Riecke kuralı: Riecke’s principle
Rockwell sertlik ölçekleri: Rockwell
Riemann tümlevi: Riemann integral hardness scales
Rima eleği (cam): Wedge wire screen Rockwell sertlik ölçeri: Rockwell hardness
Rimel: Eye shadow tester

583
Rockwell sertlik ölçümü Rölanti memesi

Rockwell sertlik ölçümü: Rockwell Roleli karıştırıcı: Mulling machine


hardness measurement Roleli karıştırma makinası: Mulling
Rockwell sertlik sayısı: Rockwell hardness machine
number (HR) Roma tuğlası ( 5x10x30.5 cm ): Roman
Rockwell toparlanma deneyi (plastikler): brick
Rockwell recovery test Romatizma: Rheumatism
Rockwell yüzey sertliği deneyi: Rockwell Romatizma benzeri: Rheumatoid
superficial hardness test; Rockwell Romatizmalı: Rheumatic
superficial test
Romatizmalı atardamar yangısı:
Rockwell yüzey sertliği ölçümü: Rockwell Rheumatoid arthiritis
superficial hardness measurement
Rombik dizge: Rhombic system
Rockwell yüzey sertliği sayısı: Rockwell
Rombik kristaller: Rhombic crystals
superficial hardness number (HR)
Rombik örütler: Rhombic crystals
Rodaj: Lapping
Rombohedral kristal: Rhombohedral
Rodaj destek yerleştirme: Bedding
crystal
Rodaj pastası: Emery paste
Ronceray yolluğu: Ronceray runner
Rodamin: Rhodamine
Rondela: Washer; Sleeve
Rodokrosit: Rhodochrosite
Rongalit: Rongalite
Rodolit: Rhodolite
Root körüğü: Root’s blower
Rodonit: Rhodonite Root üfleci: Root’s blower
Rodopsin (retina maddesi): Rhodopsin Rose metali (%50 Bi+%25 Pb+%25 Sn):
Rodyum: Rhodium Rose’s metal
Rodyum kaplama: Rhodanising Rose süreci (altın): Rose process
Rodyumlama: Rhodanising Roskoelit: Roscoelite
Rodyumlu: Rhodic Ross süzgeçleri: Ross filters
Rodyumlu altın (doğal altın): Rhodium Rosslyn metali (karma metal): Rosslyn
gold metal
Roket: Missile; Projectile1; Rocket Roşel tuzu: Rochelle salt
Roket: Tracking station Rotadan çık(ar)ma: Yaw
Roket destek iskeleti: Gantry scaffold Rotatif (matbaa): Rotary press
Roket kızağı: Rocket sled Rotatif freze: Rotary cutter
Roket motoru: Rocket engine Rotatif matbaa: Web press
Roket yakıtı: Propellant Rotatör: Rotator
Roketatar: Rocket launcher Rotor: Rotor
Roketatar taşıtı: Rocket launcher Rotor süreci (çelik): Rotor process
Roketçilik: Missilery Roux şişesi: Culture flask
Role: Cylinder; Roller Rovalizleme (kaplama): Rovalising
Role çıkış yolu (hadde): Mill run-out table Rovelver torna tezgahı (mak.): Turret
Role düzleşmesi (aşınma): Roller lathe
flattening Rozet: Badge
Role yolu: Roller table Rozit: Rosite
Roleli karıştırıcı: Muller Rölanti memesi: Idler nozzle

584
Rölantide çalışma Rydberg dizisi
Rölantide çalışma: Idling Rulman alaşım: Bearing alloy
Römork: Trailer Rulman bileziği: Race
Römorkör: Tugboat; Towboat; Tug Rulman çelikleri: Roller bearing steels;
Röntgen (ışınım birimi): Roentgen; Bearing steels
Röntgen Rulo: Roll
Röntgen çekim niteliği: Radiographic Rulo arabası: Coil jack (= coil car)
quality Rutenyum: Ruthenium
Röntgen çekimi: Radiography Rutenyum kaplama: Ruthenium plating
Röntgen ışınları: X-rays Rutenyum kırmızısı: Ruthenium red
Röntgen resmi: Radiograph Rutherford (ışınım bozunma miktarı):
Röntgenini çekme: X-ray radiography Rutherford
Röntgenle inceleme: Radioscopy; Rutherford atomu: Rutherford atom
Radiography Rutherford-Bohr atomu: Rutherford-
Röntgensel: Radiographic Bohr atom
Ruam (tıp): Glanders Rutil: Rutile
Rubelit (turmalin türü): Rubellite Rutubet: Humidity
Ruben kahverengisi: Ruben’s brown Rutubetli: Damp; Humid
Rubi (cam): Flash ruby Rünge yasası: Runge’s law
Rubidyum: Rubidium Rütbe: Title
Rubidyum bromür: Rubidium bromide Rüzgar açısı: Wind angle
Rubidyum florür: Rubidium fluoride Rüzgar çanı: Wind-bell
Rubidyum hidroksit: Rubidium hydroxide Rüzgar gülü: Weathercock
Rubidyum karbonat: Rubidium carbonate Rüzgar süsü: Wind charms
Rubidyum klorür: Rubidium chloride Rüzgar tüneli: Wind tunnel
Rubidyum sülfat: Rubidium sulphate Rüzgar yükü: Wind load
Rubidyum şapı: Rubidium alum Rüzgara dayanıklı: Windproof
Rubigo: Rubigo Rydberg değişmezi: Rydberg constant
Rubikon tavası (düz cam): Catch pan Rydberg dizisi: Rydberg series
Rubin sayısı: Rubin number
Rubio demir cevheri: Rubio iron ore
Rugan: Patent leather
Ruh sağlığı (tıp): Mental health
Ruhen sarsılma (tıp): Traumatization
Ruhsal: Mental
Ruhsal olgunluk: Mental maturity
Ruhsal sapınç (tıp): Mental Aberration
Ruhsat: License
Ruhsat sahibi: Licensee
Ruhsatlı kimse: Licentiate
Ruj: Lipstick; Rouge
Rulman: Roller bearing; Bearing

585
S
S-biçimli: Sigmoid Sabun köpüğü: Suds; Lather
S-cam lifleri: S-glass fibres Sabuna dönüş(tür)me (kimya):
S-eğrileri (eşısıl dönüşüm): S-curves Saponification
(C curves) Sabunlaş(tır)ma: Saponification
S.A.E El kitabı: S.A.E Manual Sabunlu çekilmiş tel: Soap-drawn wire
Saat: Watch; Clock; (zaman) Hour Sabunlu hadde bitirimi(yüzey): Soap-
Saat anahtarı: Watch key rolled finish
Saat bileziği: Wristlet Sabunlu su: Suds
Saat camı: Watch glass Sabuntaşı: Potstone; Steatite; Soapstone
Saat cebi: Watch pocket Sabuntaşı porseleni: Steatite porcelain
Saat farkı: Time-difference Sabuntaşlı beyaz eşya: Steatite whiteware
Saat kaytanı: Watch guard Sabuntaşlı talk: Steatite talc
Saat kösteği: Fob; Watch chain; Watch Sac: Sheathing; Sheet
guard Sac biçimleme işlemleri: Sheet forming
Saat tuncu: Clock bronze operations
Saat zembereği: Watch spring Sac dokusu (zorunlu konum): Sheet
Saatci merceği: Loupe texture
Saatli iş: Timework Sac ekstrüzyonu: Sheet extrusion
Saban: Plow Sac gereç: Sheet material
Saban kemiği (tıp): Vomer Sac ıstampalama: Sheet stamping
Saban kemiğine ilişkin (tıp): Vomerine Sac kalıplama: Sheet moulding
Saban kulağı: Plowshare Sac kalıplama bileşiği (plastikler): Sheet
moulding compound (SMC)
Saban sapı: Plowstaff
Sac kesme makası: Squaring shear
Saban uçdemiri: Plowshare
Sac kırışığı: Cross breaks (=Coil breaks)
Sabin (ses soğurma birimi): Sabin
Sac metal: Sheet metal
Sabit: Fixed; Sessile; Immovable; Steady
Sac metal biçimlemesi: Sheet metal
Sabit boya: Vat dye
forming
Sabit değirmen taşı: Bedstone
Sac metal ölçeği: Sheet metal gague
Sabit eklem (tıp): Symphysis
Sac muhafazalı tuğla: Steel encased brick
Sabit konumlu otomatikleşme: Fixed-
position automation Sac sıkması: Sheet extrusion
Sabit konumlu yapım: Fixed-position Sac tambur: Iron drum
fabrication Sac ucu kusuru: Fish tailing
Sabit merdane (cam): Fixed roll Sacayağı: Spider
Sabit mürekkep: Marking ink Saç: Hair
Sabit sarı çiçek boyası: Xanthin Saç bağı: Bandeau; Fillet
Sabit yataklı freze makinası: Fixed-bed Saç bilimi: Trichology
milling machine Saç dalgası: Marcel waves
Sablaj (cam): Frosting Saç dökülmesi: Atrichia (=Atrichiosis);
Sabun: Soap Defluxion
Sabun katmanı deneyi: Soap- film Saç fırçası: Hairbrush
method Saç filesi: Bandeau; Hair net; Fascia
Sabun kili: Fuller’s earth Saç hastalığı: Trichosis
Saç iğnesi Safra
Saç iğnesi: Hair pin Saçılmış yansıma: Scattered reflection
Saç kesici: Hair clipper Saçımsı: Hairlike
Saç kesme makinası: Shearer Saçkıran (tıp): Barber’s itch
Saç kökü (tıp): Hair folicle Saçma: Shot
Saç kurdelası: Topknot; Headband Saçma büyüklüğü: Shot size
Saç kurutucu: Blow- dryer; Hair-dryer Saçma metali: Shot metal
Saç lülesi: Tress Saçma püskürtme: Shot blasting
Saç örgüsü: Braiding Saçma tanesi: Shot
Saç püskürteci: Hair spray Saçsı: Trichoid
Saç teli (tıp): Barba Saçsız: Hairless
Saç tokası: Hairpin; Hairgrip Saçsızlık: Atrichia (=Atrichiosis)
Saç topuzu: Topknot Sade cam: Plain glass
Saçak: Tag; Fringe Sadeleştirme: Simplification
Saçaklı: Thrummy SAE alaşımlı çelikleri: SAE alloy steels
Saçayağı: Trivet SAE çelik simgeleri: SAE steel
Saçılım: Dispersion; Scattering designations
Saçılım açısı: Scattering angle SAE çelikleri: SAE steels
Saçılım katsayısı (seramik): Coefficient SAE düşük alaşımlı çelikleri: SAE low
of scatter alloy steels
Saçılım kesit alanı: Scattering cross SAE karbon çelikleri: SAE carbon steels
section SAE simgeleri: SAE designations
Saçılım ölçümleri: Scattering SAE standart çelikleri: SAE standard
measurements steels
Saçılım yitiği: Scattering loss SAE standart sayılama dizgesi: SAE
Saçılımlı ışık ucayölçeri/polarimetresi: standard numbering system
scattering light polarimeter SAE standartları: SAE standard
Saçılımsız: Unscattered specifications
Saçılımsız elektronlar: Unscattered SAE şartnameleri: SAE specifications
electrons Saf: Pure
Saçılma: Scattering Saf alkoller: Neutral spirits
Saçılma yeğinliği (x – ışınları): Intensity Saf silis camı: Silica glass (=Quartz glass)
of scattering Saf soda: White alkali
Saçılmamış: Unscattered Saf su: Aqua pura
Saçılmamış elektronlar: Unscattered Safha zayiatı (cam): Shrinkage
electrons Safi milli hasıla: Net national product
Saçılmış: Scattered Safiha: Latten (=Lattin)
Saçılmış eksicikler: Scattered electrons Safir bıçağı: Sapphire knife
Saçılmış elektronlar: Scattered electrons Safir(mavi korondum): Sapphire
Saçılmış ışık: Scattered light Safirden yapılmış: Sapphirine
Saçılmış ışın: Scattered beam Safirin (Mg+Al silikatlı cevher):
Saçılmış ışınım: Scattered radiation Sapphirine
Saçılmış parçacıklar: Scattered particles Safra: Jetsam; Dross; (denizcilik) Ballast;
Saçılmış x-ışınları: Scattered x-rays (tıp) Bile; Yellow bile

587
Safra kesesi / Kist ameliyatı Sağrı kemiği ile beşinci bel omuru kaynaşması (tıp)

Safra kesesi / Kist ameliyatı: Cystectomy Sağlanabilirlik: Availability


Safran pirinci: Saffron bronze Sağlığa uygun: Sanitary
Safranboyası (tıp): Saffranine Sağlık: Health
Safrasal (tıp): Bilious Sağlık bilgisi: Medical knowledge;
Safrataşı (tıp): Gallstone; Bilestone Hygiene
Safrol: Safrole Sağlık çavuşu (tıp): Paramedic
Sagital: Sagittal Sağlık eşyaları: Sanitaryware
Sağal(t)ım: Healing Sağlık evi: Sanitarium
Sağaltıcı: Medicinal; Therapeutic(al); Sağlık koruma: Sanitation
Reconstituent Sağlık kuralları: Hygiene
Sağaltıcı (tedavi edici) diriletkinlik (tıp): Sağlık muayenesi: Physical examination;
Therapeutic bioactivity (tıp) Medical examination
Sağaltıcı (tedavi edici) ışıksal oksitlenme Sağlık mühendisliği: Sanitary engineering
(tıp): Therapeutic photo-oxidation Sağlık öğüdü: Medical advice
Sağaltıcı (tedavi edici) nano-aygıtlar Sağlık tedavisi: Medical treatment
(tıp): Therapeutic nanodevices
Sağlık ve güvenlik: Health and safety
Sağaltıcı (tedavi edici) nano-gereçler
(tıp): Therapeutic nanomaterials Sağlıkla ilgili: Medical; Sanitary
Sağaltıcı (tedavi edici) nano-teknoloji Sağlıklı: Healthy
(tıp): Therapeutic nanotechnology Sağlıklılaştırma: Sanitization
Sağaltım: Treatment; Therapy Sağrı derisi: Shagreen
Sağaltım belirteci: Therapeutic(al) index Sağrı kemiği: Sacrum
Sağaltım bilimi: Therapeutics Sağrı kemiği + bele ilişkin (tıp):
Sağaltımsal: Therapeutic(al) Sacrolumbar
Sağanak: Cloudbursting; Shower Sağrı kemiği + kaburgaya ilişkin (tıp):
Sacrocostal
Sağdan sola: Counterclockwise
Sağrı kemiği + kalça kemiği eklemi ağrısı
Sağduyu: Common sense
(tıp): Sacrocoxalgia
Sağgörü: Foresight
Sağrı kemiği + kalça kemiği eklemi
Sağınım (tıp): Peristalsis yangisi (tıp): Sacroilitis
Sağınımlı: Peristaltic Sağrı kemiği + kalça kemiğine ilişkin
Sağır: Stone-deaf (tıp): Sacroiliac
Sağır ray: Dead rail Sağrı kemiği + omurga kemiğine ilişkin
Sağır/dilsiz alfabesi: Manual alphapet (tıp): Sacrosciatic
Sağlam: Valid; Sound; Robust; Steady; Sağrı kemiği + omurgaya ilişkin (tıp):
Strong; Substantial Sacrospinal
Sağlam (giysi): Wearproof Sağrı kemiği + omurlara ilişkin (tıp):
Sağlam dökümler (parça): Sound castings Sacrovertebral
Sağlam gereçler: Strong materials Sağrı kemiği ağrısı (tıp): Sacrodynia
Sağlama: Procurement; Supply Sağrı kemiği ameliyatı (tıp): Sacrotomy
Sağlamlaştırma: Fixing Sağrı kemiği çıkarımı: Sacrotomy
Sağlamlık: Tenacity Sağrı kemiği eğrisi (tıp): Sacralgia
Sağlamlık belirleme deneyi (mek.): Sağrı kemiği ile beşinci bel omuru
Hollow drill testing kaynaşması (tıp): Sacralization

588
Sağrı kemiği omurları (tıp) Salgılı (mek.)
Sağrı kemiği omurları (tıp): Sacral Sakız ağacı reçinesi: Turpentine
vertebrae Sakızlı: Gummiferous; Resinaceous;
Sağrı kemiğine ilişkin (tıp): Sacral Resinous
Saha: Site; Ground Sakin: Unmoving; Limpid; Tranquil
Saha mikroskobu: Field microscope Sakinleştirici (ilaç): Tranquilizer
Sahan: Plate Sakinleştirme: Tranquilization
Sahanlık: Platform; Well Sakkarat: Saccharate
Sahibi çıkmamış (eşya: Unclaimed Sakkarik asit: Saccharic acid
Sahiplik: Tenure Sakkarit şeker: Saccharide
Sahne: Stage Sakkaroz: Saccharose (=Sucrose)
Sahne dekorları: Scenery; Stage Saklama: Conservation
decorations Saklı: Secret; Latent
Sahte: Fake Saklı mum (= Yitik mum süreci )
Sahte altın: Oroide (Döküm): Cire perdue; Lost vax process)
Sahte altın külçe: Gold brick Sakrum (tıp): Sacrum
Sahte taban (dövme): False bottom Saksı: Jardiniere; Crock; (cam) Planter
Sahte yakut: False topaz Saksifragin(patlayıcı): Saxifragin
Saka arabası: Water wagon Sal: Float; Raft
Sakağı: Glanders Sal ağacı kerestesi: Balsa wood
Sakal: Barba Salamander: Salamander
Sakal: Sycosis Salamura: Salted; Pickle
Sakal (çelik üretimi): Scull Salamura yapma: Dry-salting
Sakal giderme (çelik): Skull removal Salan: Emitter
Sakal kılı: Whisker Salapurya: Barge; Lighter
Sakal oluşumu (çelik): Skull formation Salata kasesi (cam): Salad bowl
Sakallı civata: Jag bolt Salgaç: Emitter
Sakaltaşı (cam): Tuckstone Salgı: Flexure; Shimmy die; Flat edge
trimmer; Distortion; Secretion; (mak.)
Sakaltaşı sırası (cam): Tuckwall Backlash; (tıp) Humor
Sakarin: Saccharin Salgı arabası (hadde): Loop car
Sakat: Handicapped; Disabled; Malformed Salgı azlığı (tıp): Hyposecretion
Sakatat: Offal Salgı bezesi uru (tıp): Adenoma
Sakatlama: Maiming; Mutulation Salgı bezi: Gland
Sakatlanma: Disablement Salgı denetimi: Distortion control
Sakatlığı düzeltmek için kemik kırma Salgı organı (tıp): Emunctory
ameliyatı (tıp): Osteoclasis
Salgı payı: Distortion allowence
Sakatlık: Infirmity; Maimedness
Salgılama: (hadde) Looping;
Sakatlık (tıp): Malformation (tıp) Secretion; Incretion
Sakıncasız: Unobjectionable Salgılama oranı: Excretion ratio
Sakınım: Conservation Salgılama tezgahları (hadde): Looping
Sakınım yasaları: Conservation laws train
Sakız: Gum mustic; Gum Salgılar (tıp): Excreta
Sakız ağacı kaucuğu: Balata Salgılı (mek.): Distorted

589
Salgın nezle Salt sıklık

Salgın nezle: Influenza Sallama sıkıştırma makinası (döküm):


Salgın ve öldürücü hastalık: Pestilence Jolt-squeeze machine
Salgısal (tıp): Emunctory; Humoral; Sallanan oluk: Swinging launder
Excretory Sallanma: Wriggle; Dangling; Flapping
Salgısal tepki (tıp): Humoral response Sallantı (yerbilim): Tremor
Salhane: Abattoir Sallantı elektrot: Dangler
Salıcı: Emitter; Emissive Sallar masa: Jerking table
Salım: Emission Sallar sıkıştırır sıyırıcı (döküm): Jolt-
Salım görüngesi: EmissionSpectrum squeeze stripper
Salım gücü: Emissive power Sallar tabanlı fırın: Shaker hearth furnace
Salımlılık: Emissivity Sallı köprü: Float bridge
Salımsal: Emissive Salma şahmerdan: Drop hammer
Salımsallık: Emissivity Salma taşlama: Plunge grinding
Salınaç: Oscillator Salmastra: Packing; Gasket
Salınan: Oscillating Salmastra bileziği (mak): Gland
Salıncak (cam): Birdswing; Birdcage; Salmastra halkası: Gasket ring
Chicken roost
Salmastra kovanı: Gland
Salıncak sarkaç: Swinging pendulum
Salmastra kutusu: Gland box
Salıncaklı dövme makinası: Swing
Salmastra rondelas: Sealing washer
forging machine
Salıncaklı taşlayıcı (Makina): Swing Salmastra somunu (mak): Gland nut
frame grinder Salmastra yuvası: Stuffing box
Salınım: Oscillation Salmonella (bakteri): Salmonella
Salınım devinimi: Oscillating motion Salname: Yearbook
Salınım eğrisi: Oscillogram Salol: Salol
Salınım peryodu: Period of oscillation Salon: Lounge
Salınım sayısı: Number of oscillations Salt: Perfect; Absolute
Salınımçizer: Oscillograph Salt ağdalılık: Absolute viscosity
Salınımizler: Oscilloscope Salt birimler (elektrik): Absolute units
Salınımlı: Oscillating Salt erime noktası: Absolute melting point
Salınımlı ark ocağı: Oscillating arc Salt erime sıcaklığı: Homologous
furnace temperature
Salınımlı kuvvet mikroskopisi: Pulsed Salt frekans: Absolute frequency
force microscopy Salt genleşme: Absolute expansion
Salisilamid: Salicylamide Salt nem: Absolute humidity
Salisilat: Salicylate Salt Okunur Bellek (bilgisayar): Read
Salisilik asit: Salicylic acid Only Memory (ROM)
Salisin: Salicine Salt sıcaklık: Absolute temperature;
Salisinalid: Salicyanide Homologous temperature
Salk aşısı (tıp): Salk vaccine Salt sıcaklık ölçeği: Absolute
Salkım: Truss; Cluster temperatureScale
Sallama: Shaking; Joggle; (cam) Swinging Salt sıfır: Absolute zero
Sallama çay: Tea-bag Salt sıklık: Absolute frequency

590
Salt tepkime hızı kuramı Sancısız
Salt tepkime hızı kuramı: Absolute Sanal mikroskopi: Virtual microscopy
reaction rate theory Sanal odak: Imaginary focus
Salt termodinamik ölçeği: Absolute Sanal Sayı: Imaginary number
thermodynamic scale Sanat: Art
Salt yoğunluk: Absolute density Sanat dökümleri: Art castings
Saltanat kayığı: Barge Sanat eşyası: Artware
Salya (tıp): Drool Sanat eşyası sırı: Artware glaze
Salyangoz: Scroll case
Sanat seramikleri: Art ceramics
Salyangoz çarkı (mak): Scroll gear
Sanat tuncu: Art bronze
Saman: Haulm; Hay; Straw
Sanatçı: Artist
Saman döşek: Pallet
Sanatkarane işlenmiş cam: Art glass
Saman nezlesi (tıp): Hay fever
Sanatoryum (tıp): Sanitarium
Saman yığını: Haycock; Haystack
Sanayi: Industry
Samanlık: Barn; Hayloft
Sanayi atmosfer yenimi: Industrial
Samarskit: Samarskite atmospheric corrosion
Samaryum: Samarium Sanayi dışığı: IndustrialSlag
Samaryum florür: Samarium fluoride Sanayi elması: Industrial diamond; Bort
Samaryum ikibromür: Samarium Sanayi fırını: Industrial furnace
dibromide
Sanayi işlemi: Industrial treatment
Samaryum ikiiyodür: Samarium diiodide
Sanayi kimyası: Industrial chemistry
Samaryum ikiklorür: Samarium
dichloride Sanayi krom kaplaması: Industrial
chromium plating
Samaryum kobaltlı toz: Samarium cobalt
powder Sanayi mühendiliği: Industrial
engineering
Samaryum külçesi: Samarium ingot
Sanayi nitelik denetimi: Industrial quality
Samaryum oksit: Samarium oxide
control
Samaryum perklorat: Samarium
Sanayi PVC’si: Technical PVC
perchlorate
Sanayi seramikleri: Industrial ceramics
Samaryum talaşı: Samarium chip
Sanayi suyu: Industrial water
Samaryum üçbromür: Samarium
tribromide Sanayi süreç denetimi: Industrial process
control
Samaryum üçiyodür: Samarium tri iodide
Sanayi tasarımı: Industrial design
Samaryum üçklorür: Samarium
trichloride Sanayi uygulaması: Industrial application
Samur kürkü: Sable Sanayisel: Industrial
Sanal: Unreal; Imaginary; Nominal Sancak: Banner
Sanal birim: Imaginary unit Sancı: Grip; Pain; Colic; Twinge
Sanal çember: Imaginary circle Sancı veren: Painful
Sanal çizgi: Imaginary line Sancılanma (tıp): Twinging
Sanal eksen: Imaginary axis Sancılanmış: Pained
Sanal görüntü: Virtual image; (sertlik Sancılı: Painful; Pained
ölçümü) (tıp) Mythical image Sancılı ishal (tıp): Dysentery
Sanal kök: Imaginary root Sancısız: Painless

591
Sandal Saptırıcı yolluk

Sandal: Boat; Sandal; Scull; Rowboat; Sapan izi: Rut


Rowing boat Sapınç: Aberration
Sandal gezintisi: Boating Sapınç düzeltici (e. mik): Aberration
Sandal kemiği (tıp): Navicular bone; corrector
Scaphoid Sapınçsız optik sistem: First-order optics
Sandal vinci: Davit Saplaç: Bolt; Eyebolt
Sandalımsı: Scaphoid Saplama: Gib; Anchor; Driftbolt; Driftpin;
Sandalye: Seat; Chair Drop bolt; Journal; Stud
Sandaviç (karma): Sandwich Saplama cıvata: Stud bolt
Sandaviç gereç: Sandwich material Saplama kaynağı: Stud arc welding
Sandaviç haddeleme: Sandwich rolling Saplama taşlama makinası: Journal
Sandaviç yapılar: Sandwich structures grinding machine
Sandberg işlemi(ısıl işlem): Sandberg Saplama vidası: Setscrew
treatment Saplamalı anahtar: Pin wrench
Sandığa koyma: Encasement Saplı cıvata: Bullet bolt
Sandık: Trunk; Chest; Bin; Box; Case Saplı kama: Hammer wedge
Sandık arabası: Bin car Saplı kesici: Shank-type cutter
Sandık çivisi: Box nail; Trunk nail Saplı kristal bardak takımı: Stemware
Sandık kiriş: Girder box Saplı süpürge: Broom
Sandık odası: Storeroom; Trunk room Saplı tava: Griddle
Sandıklama: Encasement Sapma: Deflection; Deviation
Sandviç karma: Sandwich composite Sapma açısı: Angle of deviation;
Sangria kanası (cam): Sangria pitcher Deflection angle
Sanidin: Sanidine Sapma noktası: Inflection point
Saniter süreci(pik demiri): Saniter’s Sapmaölçer (mıknatıs alanı):
process Declinometer
Santigrat (sıcaklık derecesi): Centigrade Sapmasız (optik): Aplanatic
Santigrat derece: C Celsius ; degrees Sapmasız çizgi: Agonic line
centigrade Sapmasız ışık: Zero-order light
Santimetre (=0.01 m): Centimeter Sapmasız Laue bölgesi: Zero-order Laue
Santimetre-gram-saniye (CGS) dizgesi: zone
Centimetre-gram-second (CGS) system Sapmasız mercek: Aplanatic lens
Santonin: Santonin Sapmasız yoğunlaç: Aplanatic condenser
Santrifüj: Centrifuge Sapmaz: Undeviating
Santrifüj boru: Spun pipe Saponit (kil minerali): Saponite
Santrifüjlü kurutucu: Spin-dryer Sapsız küp: Olla
Santur: Dulcimer Saptama: Determination
Sap: Butt; Handle; Haft; Lug; Shaft Saptanmamış: Undetermined
Sap (alet): Shank Saptırıcı: Deflector
Sap (çalgı): Finger board Saptırıcı ayna: Diverting mirror
Sap(tır)ma gerilimi: DeflectionStress Saptırıcı mercek: Diverging lens
Sapak: Turning Saptırıcı prizma: Diverting prism
Sapan: Catapult; Sling Saptırıcı yolluk: Deflector gate

592
Saptırma Sarımsı opal cam
Saptırma: Diversion Sarı korundum: Yellow corundum
Saptırma bobinleri (elektrondemeti): (=oriental topaz)
Deflection coils Sarı körelim (tıp): Yellow atrophy
Saptırma döküm (çelik): Diverted heat Sarı kurşun cevheri: Yellow lead ore
Saptırma levhası: Deflecting plate Sarı leke (retina): Macula lutea
Saptırma merdanesi: Deflector roll Sarı leke (tıp): Xanthoma
Saptırma oluğu (cam): Deflector chute Sarı maden: Yellow metal
Saraç: Saddler Sarı metal (%1-3 Pb-60/40 pirinç): Yellow
Saraç bıçağı: Slicker metal
Saraçlık: Saddlery Sarı metal tomruğu (Cu+Zn+Sn+Pb):
Yellow ingot metal
Saran (Isıl yoğruk madde): Saran
Sarı nokta: Yellow spot
Sararma (kaplama): Yellowing
Sarı pas: Yellow rust
Sararma solma (beniz): Sallowness
Sarı pasta: Yellow cake
Sararmış: Flacescent; Pallid Sarı pirinçler: Yellow brasses
Sararmış (beniz): Sallow Sarı prusiat: Yellow prussiate
Sardalya: Sardine Sarı toprak eşya: Yellow earthen ware
Sardunya asidi: Pelargonic acid Sarı tunç: Yellow bronze
Sarf malzemeleri: Consumables Sarı yakut: Chrysotile; topaz
Sargı: Coil; Band; Winding; Wrapping; Sarı yakut renginde: Topazine
Swathe; Bandage; (tıp) Fascia Sarı yalaz: Luminous flame
Sargı bezi: Jaconet Sarı yaldız: Gold paint; Gold bronze
Sargı sarma: Fasciation Sarı zırnık: Orpiment
Sargılama: Swathing Sarıbenek: Chloasma
Sargısını çözme: Unbandaging Sarıcı role: Wrapper roll
Sarhoş (olmuş): Intoxicated Sarıcık: Zeaxanthin
Sarhoş edici: Intoxicating; (madde) Sarık: Turban
Intoxicant Sarıksı kadın başlığı: Turban
Sarı: Yellow; Xanthous; Vitelline Sarılı: Enveloped
Sarı alev: Luminous flame Sarılı evre: Enveloped phase
Sarı aşı boyası: Yellow ochre Sarılı parçacık: Enveloped particle
Sarı bakır cevheri: Yellow copper ore Sarılık: (renk) Yellowness; (tıp) Jaundice;
Sarı boya: Flavine; Xanthone; Quercetin Hepatitis
Sarı çiçek boyası: Xanthein(=Xanthene) Sarılık imleci: Yellowness index
Sarı dalgalar: Yellow waves Sarılış: Twine
Sarı demir tozu (boya): Yellow iron ore Sarılma: Twist
Sarı derili: Xanthous Sarılmış: Encircled
Sarı enzim (tıp): Yellow enzyme Sarım: Convolution; Twine;
Sarı florışımalı protein: Yellow fluorescent (mek.) Winding
protein Sarı-mavi körlüğü (tıp): Tritanopia
Sarı humma: Vomito; (tıp) Yellow fever; Sarımsı: Xanthous; Flacescent; Xanthic
Yellow jack Sarımsı kahverengi: Fulvous
Sarı katran boyası: Flavopurpurin Sarımsı opal cam: Pot-opal glass

593
Sarımsı pembe Sarsak taşıyıcı

Sarımsı pembe: Salmon Sarmal eğri: Helix


Sarımtrak: Xanthic; Jargoon Sarmal eksen açısı (işleme): Lead angle
Sarkaç: Pendulum Sarmal eksen boyu (işleme): Lead
Sarkan talaş: Continuous chip Sarmal kalıp soğutması: Spiral mould
Sarkık: Ptotic; Slack cooling
Sarkıklık: Ptosis Sarmal kümeleyici: Spiral classifier
Sarkıt: Stalactite Sarmal matkap: Helical drill
Sarkma: Hanging; (döküm) Sag; (sac) Sarmal oluk: Helical chute; Spiral chute
Sagging Sarmal sarış: Helical winding
Sarkma cam biçimlendirme: Dropping Sarmal sıkmaç: Screw extruder
Sarkma noktası (cam): Sag point Sarmal taşıyıcı: Worm conveyer; Screw
Sarkma yöntemiyle cam biçimleme: conveyor
Sagging Sarmal yay: Spiral spring; Volute spring
Sarkoma (tıp): Sarcoma Sarmalama: Enfolding
Sarma: Winding; Wrapping; Seizing; Sarmallık: Volution; Turbination
Envelopment; Reeling; Collaring; (mak) Sarmaşık kasesi (cam): Ivy bowl
Seizing (up); Seizure
Sarmış yatak (mak): Seized bearing
Sarma çapı (tel çekme): Wrapping
Sarnıç: Vat; Bunker; Tank; Tankage
diameter
Sarnıçlı vagon: Tank car
Sarma deneyi (tel çekme): Wrapping test
Sarraf: Goldsmith
Sarma gerilimi: Winding tension
Sars(ıl)ma: Jolting
Sarma makinası (cam): Spinner
Sarsak: Vibratory; Oscillating; Vibrating;
Sarma modeli: Winding pattern
Vibrant; (mak.) Shaker; Jerking table;
Sarma tamburu (cam): Collet Gyratory crusher
Sarmaç: Winding drum; Hoisting drum; Sarsak akış ağzı: Rocking spout
Cable drum; Helical; Turbinal; Conchal;
Sarsak ark ocağı: Rocking arc furnace
Spiral; Gyroidal
Sarsak besleyici: Vibrating feeder;
Sarmal (cisim): Volute
Vibratory feeder
Sarmal (içli) değirmen: Helical mill
Sarsak elek: Jerking table; Jigging screen;
Sarmal açısı: Helix angle Oscillating screen; Shaking screen;
Sarmal bakteri (tıp): Spirillum; Spirochete Vibrating screen; Vibratory screen
Sarmal baskı yayı: Helical compression Sarsak kalıp: Oscillating mould
spring Sarsak kalıplı basgaç: Oscillating die press
Sarmal besleyici (döküm): Worm feeder Sarsak kesme: Rocking shear
Sarmal bobin (elekt): Selenoid Sarsak konkasör: Gyratory crusher
Sarmal burgu: Auger drill; Helical drill Sarsak masa: Shaker table
Sarmal delgi: Twist drill Sarsak oluk: Grasshopper conveyor;
Sarmal deney (alaşım akışkanlığı): Spiral Vibrating chute; (maden) Oscillating
test conveyor
Sarmal deniz kabuğu: Conch Sarsak sevk bandı: Shaker conveyor
Sarmal devinim: Screw motion Sarsak tabla: Oscillating table
Sarmal dislokasyon: Screw dislocation Sarsak taşıyıcı: Oscillating conveyor;
Sarmal dişli: Screw gear; Helical gear Shaker conveyor

594
Sarsak yolluk Saybolt kablı ağdalıkölçeri
Sarsak yolluk: Rocking runner Satış fiyatı: Sales price; Sale price
Sarsaklık: Parakinesia; Parakinesis Satış pavyonu: Booth
Sarsar-sıkıştırır kalıplama makinası Satış verileri: Sales data
(döküm): Jolt-squeeze moulding machine Satma: Selling
Sarsar tokmak: Jolt rammer Satranç: Chess
Sarsar tür kalıplama makinası (döküm): Satranç tahtası: Chessboard
Jolt-type moulding machine Sauver ayıracı: Sauver’s reagent
Sarsıcı (tıp): Traumatic Sauver çizgesi: Sauver’s diagramme
Sarsım alıcı: Shock cooling Savak: Flume; Launder; Water gate;
Sarsım direnci: Shock resistance Floodgate
Sarsım dirençli: Shock resistant Savak kalkanı: Splashboard
Sarsım dirençli takım çelikleri: Shock- Savak kapağı: Head gate; Flashboard
resisting tool steels Savaş: War
Sarsım emici: Shock absorber Savaş gemisi: Battleship
Sarsımlı sağaltım (tıp): Shock treatment Savaş gereçleri: Ordnance
Sarsımlı yükleme: Shock loading Savaş uçağı: Warplane
Sarsıntı: Flip; Traumatism; Jerk Savat (Ag+Cu+Pb+S alaşımı): Niello
Sarsıntı (tıp): Trauma Savruntu: Flurry
Savsaklama: Negligence
Sarsıntı bunaması (tıp): Traumatic
dementia Savunma balonu: Barrage baloon
Sarsıntıölçer: Tromometer Savunmasız: Unquarded
Sarsıntısız: Jerk-free Savurgan: Wasteful
Savurganlık: Wastefulness
Sarsmalı kalıp makinası: Jerk moulding
machine Savurma: Centrifuging; Spinning;
Centrifugal barrel tumbling
Sasolit (doğal H3BO): Sassolite
Savurma döküm: Centrifugal casting
Saten kumaş: Satin
Savurma döküm kalıpları: Centrifugal
Saten yüzey: Satin finish moulds
Satıcı: Vendor Savurma döküm makinası: Spinner
Satıcı değerlendirmesi: Vendor appraisal Savurma yöntemleri (seramik toz):
Satıcı sıralaması: Vendor rating Centrifugal techniques
Satılabilir: Vendible Savurmaç: Centrifuge
Satılabilir cevher: Merchantable ore Savurmalı ayırım (emaye): Centrifugal
Satılacak mal: Stock Separation
Satın alınmış hurda: Bought scrap Savurmalı biçimleme: Flospinning
Savurmalı kaplama: Coating spin
Satınalma: Procurement; Purchasing
Savurmalı kurutucu: Spin-dryer
Satır: Line
Savurmalı seramik dökümü: Jiggering
Satır dökücü: Linecaster
Sayaç: Numerator; Counter
Satır döküm makinası: Linecaster
Sayak: Hodden
Satır dökümü: Linecasting
Saybolt evrensel ağdalılığı: Saybolt
Satır sayısı: Linage universal viscosity
Satış: Sale; Vendition Saybolt kablı ağdalıkölçeri: Saybolt flask
Satış ederi: Sale price viskosimeter

595
Saydam Sayıtımsal nitelik denetimi

Saydam: Hyaline; Hyaloid; Diaphanous; Sayım oranı: Count rate


Limpid; Transparent; Slide Sayısal: Quantitative; Arithmetical;
Saydam cam: Clear glass; High Digital; Numerical
transmission glass; Transparent glass Sayısal açıklık (mikroskop): Numerical
Saydam emaye: Transparent enamel aperture (NA)
Saydam film: Diapositive film Sayısal açıklık ölçeri (mikroskop):
Saydam gökyakut: Water sapphire Apertometer
Saydam göstericisi: Slide projector Sayısal atım: Digital pulse
Saydam kat: Cornea Sayısal bağlantı çiziti: Nomogram;
Saydam kat aşılama (göz): Nomograph
Epikeratophakia (corneal transplant) Sayısal bilgisayar: Digital computer
Saydam kat implantları: Corneal implants Sayısal dizi (burgular): NumericalSeries
Saydam kat koyuntuları: Corneal Sayısal görüntü: Digital image
implants Sayısal görüntü çözümleme: Digital
Saydam kıkırdak (tıp): Hyaline cartilage image analysis
Saydam kuvarz: Rock crystal Sayısal gözetleç: Digital microscope
Saydam opal: Hyalite Sayısal güdüm: Numerical control
Saydam renk: Transparent colour Sayısal güdümlü makinalar: Numerical
Saydam zar (tıp): Hyaloid membrane control machines
Saydamlık: Transparence; Transparency; Sayısal işleyici: Digital pulse processor
Diapheneity Sayısal kamera: Digital camera
Saydamsızlık: Opacity Sayısal kırınım görüntüsü: Digital
Sayfa: Page diffractogram
Sayfa buldurucu: Bookmark Sayısal mikroskop: Digital microscope
Sayfa kenarı: Margin Sayısal ortalamalı molekül ağırlığı:
Number average molecular weight
Sayfa kenarına yazılı: Marginal
Sayısal pütürlülük ortalaması: Arithmetic
Sayı: Number; Quantity; Digit
roughness average
Sayı bilgisi: Arithmetic
Sayısal sinyal: Digital signal
Sayı birimi (mat.): Unity
Sayısallama: Digitization
Sayı tahtası: Scoreboard
Sayısız: Unnumbered
Sayıca çok: Numerous
Sayıtım: Statistic
Sayıcı: Numerator
Sayıtım bilimi: Statistics
Sayıl: Scalar
Sayıtımsal: Statistical
Sayıl çarpım: (mat) Dot product; Scalar
Sayıtımsal çıkarsama: Statistic inference
product
Sayıtımsal değerlendirme: Statistical
Sayıl çarpma: Scalar multiplication
evaluation
Sayıl çokluk (mat): Scalar quantity
Sayıtımsal deneysel tasarım: Statistical
Sayıl değişken (mat): Scalar variable experimental design
Sayıl dizey (mat): Scalar matrix Sayıtımsal ısıldevinim bilimi: Statistical
Sayıl oyut (mat): Scalar field thermodynamics
Sayılmamış: Unnumbered Sayıtımsal mekanik: Statistical mechanics
Sayım: Count Sayıtımsal nitelik denetimi: Statistical
Sayım çizelgesi: Inventory quality control

596
Sayıtımsal önsav Seçkili çınlanım
Sayıtımsal önsav: Statistical hypothesis Schoop püskürtmesi (kaplama): Schoop
Sayıtımsal sınama: Statistical test Spraying
Sayıtımsal süreç denetimi: Statistical Schoop süreci (kaplama): Schoop process
process control Schoril süreci (kaplama): Schoril process
Sayıtımsal yayıntı: Statistical spread Schottky alan salıcısı: Schottky field
Sayıtımsal yöntemler: Statistical methods emitter
Sayıtlama tabanı (mat.): Radix Schottky alan-salımı: Schottky field
Sayrı bilimi: Nosology emission
Sayrıl: Pathogenic; Pathological Schottky bozukluğu: Schottky defect;
Schottky imperfection
Sayrılatan: Sickening
Schottky diyodu: Schottky diode
Sayrılatma: Pathogenecity
Schottky engeli: Schottky barrier
Sayrılık: Sickness
Schottky etkisi (hışırtı): Schottky effect
Sayrılık bilimi (tıp): Pathology
Schottky gerilim engeli: Schottky
Sayrılık kalıntısı (tıp): Sequela
potential barrier
Sayrılma (tıp): Pathogenesis; Pathogeny
Schottky gürültüsü (elektrik): Schottky
Sayrısız (tıp): Nonpathogenic noise
Sayvan: Valance; Canopy Schottky katımı: Schottky injection
Saz: Wattle; (sepetlik) Wicker Schottky kenedi (bit): Schottky clamp
Saz teli: String Schottky kuramı: Schottky theory
S-B çizgesi (sıcaklık-bileşim çizgesi): T-X Schrödinger dalga denklemi: Schrödinger
diagrammme wave equation
S-camı: S-glass Schrödinger denklemi: Schrödinger
Schaeffler çizgesi: Schaeffler’s diagramme equation
Scheele yeşili (içerikli çökelti): Scheele’s Schulze-Hardy kuralı: Schulze-Hardy rule
green Schumann ışınları: Schumann rays
Scherbius dizgesi (hadde motorları): Schweinfurter yeşili: Schweinfurter green
Scherbius system
Schweitzer ayıracı (rayon üretimi):
Scherbius sistemi: Scherbius system
Schweitzer’s reagent
Scherrer formülü (x-ışınları): Scherrer
Scott fırını(civa): Scott furnace
formula
Sebze/meyve suyu: Liquor; Juice
Scherzer kuralı: Scherzer theorem
Sebzeci arabası: Pushcart
Scherzer odaksızlığı: Scherzer defocus
(Df ) Sebze-protein: Texturee vegetable protein
Schick deneyi (difteri bağışıklık deneyi): Seçenek: Alternative; Option
Schick test Seçilmez: Indistinct
Schlieren fotoğraf çekimi: Schlieren Seçilmiş: Selected
photography Seçilmiş alan elektron kırınımı: Selected-
Schlieren zıtlık mikroskopisi: Schlieren area electron diffranction
contrast microscopy Seçilmiş alan kırınımı: Selected-area
Schmid yasası: Schmid’s law diffraction
Schmidt gökgözleri: Schmidt telescope Seçilmiş alan kırınımı açıklığı: Selected-
Schmidt teleskobu: Schmidt telescope area diffracture aperture
Schoen haddesi (Vagon tekerleği): Seçkili: Selective; Selected
Schoen mill Seçkili çınlanım: Selective resonance

597
Seçkili çökelme Seebeck katsayısı

Seçkili çökelme: Preferential precipitation Seçkili yüzey sertleştirme: Selective


Seçkili elektrikli bırakım: Selective surface hardening
electrodeposition Seçkisiz: Random
Seçkili endüklemliSertleştirme: Selective Seçkisiz ardıllık (kaynak): Random
induction hardening sequence
Seçkili girişim: Selective interference Seçkisiz dağılım: Random distribution
Seçkili ısıtma: Selective heating Seçkisiz değişken: Random variable
Seçkili kabukSertleştirme: Selected case Seçkisiz düzen: Random order
hardening Seçkisiz erişim: Random access
Seçkili kaplama: Selective coating; Seçkisiz erişim belleği: Random access
Selective plating memory (RAM)
Seçkili karbonlama: Selective carburizing Seçkisiz eşçoğuz: Random copolymer
Seçkili karbonlu nitrürleme: Selected Seçkisiz katı çözelti: Random solid
carbonitriding
solution
Seçkili katman toplaklaması/
Seçkisiz konum: Random orientation
sinterlemesi: Seletive layer sintering (SLS)
Seçkisiz örnek: Random sample
Seçkili konum: Preferred orientation
Seçkisiz örnekleme: Random sampling
Seçkili lazerli toplaklama/sinterleme:
Selective laser sintering (SLS) Seçkisiz sayılar: Random numbers
Seçkili menevişleme: Selective tempering Seçkisiz süreç: Random process
Seçkili nitrürleme: Selective nitriding Seçkisiz yanılgı: Random error
Seçkili oksitleme: Preferential oxidation; Seçkisiz yöney: Random vector
Selective oxidation Seçkisiz yürüyüş: Random walk
Seçkili örtme: Selective coating Seçkisizlik: Randomness
Seçkili parlatma: Highlighting; Selective Seçme: Selection
polishing Seçmetaş: Eclogite
Seçkili salım: Selective emission Sedef: Mother-of-pearl; Nacre
Seçkili sementasyon: Selective carburizing Sedef gibi parlayan: Nacrous
Seçkili sertleştirme: Selective hardening Sedef hastalığı (tıp): Psoriasis
Seçkili sıvıdan özütleme: Selective Sedef kaplama boncuk: Mother-of-pearl
leaching bead
Seçkili siyanürleme: Selective cyaniding Sedef parlaklığı (cam): Iridescent lustre
Seçkili soğutma: Selective cooling Sedef sayrılığı (tıp): Psoriasis
Seçkili suverme: Selective quenching Sedeflenmiş: Nacred
Seçkili tavlama: Selective annealing
Sedefli: Nacred; Nacrous
Seçkili tezgensel indirge(n)me (kim.):
Sedefotu yağı: Rue oil
Selective catalytic reduction
Sedeften: Nacrous
Seçkili tezgensiz indirge(n)me (kim.):
Selective noncatalytic reduction Sedigraf: Sedigraph
Seçkili yansıma: Selective reflection Sedir: Couch; Sofa
Seçkili yenim: Selective corrosion Sedliç tuzu: Seidlitz powders
Seçkili yükseltgenme: Preferential Sedye: Barrow; Gurney
oxidation Seebeck gerilimi: Seebeck potential
Seçkili yüzdürme: Selective flotation Seebeck katsayısı: Seebeck coefficient

598
Seebeck olgusu Selenyum diyotu
Seebeck olgusu: Seebeck effect Sekiz yüzlü düzlemi: Octahedral plane
Seekay mumu: Seekay wax Sekiz yüzlü konumu: Octahedral position
Seemann-Bohlin kamerası (x-ışınları): Sekizgen: Octangle; Octagon
Seemann-Bohlin camera Sekizgen profiller: Octogons
Sefalin: Cephaeline Sekizgenli piritler: Hepatic pyrites
Sefaloridin: Cephaloridine (=Marcasite)
Sefertası: Mess kit Sekizinci: Eighth
Seger konileri (fırın sıcaklık Sekizli takım: Octad
göstergeleri)-(döküm): Seger cones
Sekizlik: Octet
Segman: Segment; (oto) Piston ring
Sekme (örütbilim): Slip
Seğirdim eksiciği: Recoil electron
Sekme çizgisi: Slip line
Seğirdim elektronu: Recoil electron
Sekme dizgesi: Slip system
Seğirme (tıp): Myoclonus
Sekme düzlemi: Slip plane
Sehpa: Stand; Trestle
Sekme engellenmesi: Slip interference
Sehpalı masa: Trestle table
Sekme kuşakları: Slip bands
Sehta: Sehta (cobaltite)
Sekme oluşbiçimi (seramik): Hopping
Sek seti: Levee
mechanism
Sekant (trigonometri): Secant
Sekme yöneyi: Slip vector
Sekant çarpanı: Secant modulus
Sekme yönü: Slip direction
Seki: Terrace
Sekobarbital: Secobarbital
Seki duvarı: Podium
Sekretin (ince bağırsak hormonu)(tıp):
Sekiz: Eight
Secretin
Sekiz açılı: Octagonal; Octangular;
Octangle Seksen: Eighty
Sekiz değerlikli atom: Octad Sekstant: Sextant
Sekiz eğrisi: Lemniscate Sekte: Stop
Sekiz eksi N kuralı: Eight minus N (8-N) Sektirme: Ricocheting
rule Sel yatağı: Gullet
Sekiz kanallı sürekli döküm makinası: Sel yatağı: Gully
Eight strand continuous casting machine Sele: Saddle
Sekiz kat: Octuplicate; Octuplex Selen asidi: Selenious acid
Sekiz kenarlı: Octagonal Selenat: Selenate
Sekiz kopya: Octuplicate Selenik asit: Selenic acid
Sekiz misli: Octuplex Selenit: Selenite; Selenide
Sekiz ucaylı mercek (e.mik.): Octopole Selenoid: Selenoid
lens
Selenür türü kalıntılar: Selenide-type
Sekiz yolluklu sürekli döküm makinası: inclusions
Eight strand continuous casting machine
Selenyum: Selenium
Sekiz yüzlü: Octahedral; (oylum)
Octahedron Selenyum birklorür: Selenium
monochloride
Sekiz yüzlü arayer konumu: Octahedral
interstitial site Selenyum bromür: Selenium bromide
Sekiz yüzlü boşluğu: Octahedral void Selenyum camı: Selenium glass
(=OctahedralSite) Selenyum diyotu: Selenium diode

599
Selenyum dörtbromür Senarmontit

Selenyum dörtbromür: Selenium Selüloz diasetat: Cellulose diacetate


tetrabromide Selüloz dolgulu melamin: Cellulose filled
Selenyum dörtklorür: Selenium melamine
tetrachloride Selüloz ester: Cellulose ester
Selenyum florür: Selenium fluoride Selüloz ipliği: Cellulosic fibre
Selenyum fotometresi: Selenium Selüloz nitrat: Cellulose nitrate; Gun-
photometer cotton; Nitrocellulose
Selenyum gözesi: Selenium cell Selüloz pamuk elyafı: Cellulose cotton
Selenyum ikioksit: Selenium dioxide fibre
Selenyum ikisülfür: Selenium disulphide Selüloz propionat: Cellulose propionate
Selenyum katmanı: Selenium layer Selüloz selofan: Cellulose cellophane
Selenyum klorür: Selenium chloride Selüloz üçasetat: Cellulose triacetate
Selenyum oksiklorür: Selenium Selüloz zantat: Cellulose xanthate
oxychloride Selülozlu: Cellulosic
Selenyum oksit: Selenium oxide Selülozlu plastikler: Cellulosic plastics
Selenyum sülfür: Selenium sulphide SEM Raman dizgesi: SEM Raman system
Selenyum topağı: Selenium pellet Semaver: Samovar
Selenyum tozu: Selenium powder Sembol: Symbol
Selenyumlu (+2): Selenious Sementasyon: Carburization
Selenyumlu bakır: Selenium copper Semente: Carburized
Selenyumlu cam: Selenium glass Semente edilmiş çelik: Carburized steel
Selenyumlu çimento: Selenitic cement Sementit: Cementite
Selenyumlu demir önalaşımı: Sementit ağı: Cementite network
Ferroselenium Sementit ayrışımı: Cementite dissociation
Selenyumlu doğrultmaç: Selenium Sementit ayrışması: Cementite
rectifier decomposition
Selenyumlu ışıkölçer: Selenium Sementit büyümesi: Cementite growth
photometer Sementit çekirdeklenmesi: Cementite
Selestin: Celestine; Celestite nucleation
Selet: Sole plate Sementit çökelimi: Cementite
Sellobiyoz: Cellobiose precipitation
Selofan: Cellophane Sementit çökeltisi: Cementite precipitate
Selsiyan: Celsian Sementit oluşumu: Cementite formation
Selsiyus: C Celsius ; degrees centigrade Sementum: Cementum
Selsiyus ölçeği: Celsius scale Semer: Packseddle; Saddle
Seluloid: Celluloid Semer kaynak: Saddle weld
Selüloz: Cellulose Semikok: Semicoke
Selüloz asetat: Cellulose acetate Seminer: Seminar
Selüloz asetat butirat: Cellulose acetate- Sempatik sinir ameliyatı (tıp):
butyrate (CAB) Sympatectomy
Selüloz asetat propionat: Cellulose Sempatin (tıp): Sympathin
acetate-propionate (CAP) Sempozyum: Symposium
Selüloz bütirat: Cellulose butyrate Senarmontit: Senarmontite

600
Sendika Seramik örüt yapıları
Sendika: Labour union; Trade union Seramik çamuru karma: Blunging
Sendrom (tıp): Syndrome Seramik çözümleme: Ceramics analysis
Sendzimir haddesi: Sendzimir mill Seramik dielektrik: Ceramic dielectric
Sendzimir süreci: Sendzimir process Seramik dolgulu çoğuzlar: Ceramic-filled
Sene: Year polymers
Senelik: Yearly Seramik duvar fayansları: Ceramic wall
Senkron: Synchronous tiles
Senkron motor: Synchronous motor Seramik elyaf: Ceramic fiber
Senkronizasyon: Synchronization Seramik endüstrisi: Ceramic industry
Senkrosiklotron: Synchrocyclotron Seramik eşya: China
Senkrotron: Synchrotron Seramik evre çizgeleri: Ceramic phase
diagrams
Sentetik: Synthetic; Plastic
Seramik evreler: Ceramic phases
Sentez: Synthesis
Sepeleme: Sifting; screening Seramik fayanslar: Ceramic tiles
Sepet: Catchall; Pot; Basket; Skelp; Seramik ferrit: Ceramic ferrit
(motosiklet) Sidecar Seramik gereçler: Ceramic materials
Sepet beşik: Bassinet Seramik ipliksiler: Ceramic whiskers
Sepet örgülü ısı dönüştürgeci: Seramik işgörmezlik çözümlemesi:
Basketweave checkerwork Ceramics failure analysis
Sepet örgüsü: Basket weave; Basketweave; Seramik kabuklu hassas döküm yöntemi:
Plash; Wicker Ceramic sheel investment method
Sepet örme: Pleaching Seramik kalıba döküm: Ceramic mould
Sepetçilik: Basketry casting
Sepileme: Tanning Seramik kalıplar: Ceramic moulds
Sepiolit: Sepiolite Seramik kaplama: Ceramic coating
Septisemi (tıp): Septicemia; Sepsis Seramik karmalar: Ceramic composites
Ser camı: Skylight Seramik katı çözeltiler: Ceramic Solid
Sera: Greenhouse Solutions
Sera etkisi: Greenhouse effect Seramik kesme takımları: Ceramic
cutting tools
Seramik: Ceramic article; Ceramic
Seramik kristalleri: Ceramic crystals
Seramik anayapılı karmalar: Ceramic-
matrix composites (CMC) Seramik kurutma tahtası: Pallet
Seramik aşındırıcılar: Ceramic abrasives Seramik macun: Ceramic paste
Seramik bağ: Ceramic bond Seramik maça: Ceramic core
Seramik bağlayıcı: Ceramic binder Seramik-metal kaplama: Ceramic-metal
Seramik beyaz eşyalar: Ceramic coating
whiteware Seramik mıknatıslar: Ceramic magnets
Seramik cam bezemeler: Ceramic glass Seramik mozaikli fayans: Ceramic mosaic
decorations tile
Seramik cam emayeler: Ceramic glass Seramik mürekkebi: Stamping ink
enamels (ceramic enamels or glass (=Ceramic ink)
enamels) Seramik örtü: Ceramic coating
Seramik cila: Ceramic veneer Seramik örüt yapıları: Ceramic crystals
Seramik çamuru dökme: Cupping structures

601
Seramik örütleri Serpingen

Seramik örütleri: Ceramic crystals Serbest eğme: Free bend


Seramik paket: Ceramic package Serbest geçme: Free fit
Seramik püskürtme örtüler/kaplamalar: Serbest hacim: Free volume
Inorganic spray coatings (SAC) Serbest liman: Free port
Seramik renklendirici: Ceramic colorant Serbest silika: Free silica
Seramik-seramik karması: Ceramic- Serbest sinterle(tir)me: Free sintering
ceramic composite Serbest stilde yapılmış cam: Offhand glass
Seramik sır: Ceramic glaze Serbest ticaret: Free trade
Seramik sızdırmazlık contaları: Ceramic Serbest titreşim: Free vibration
seals
Serbest toplaklaş(tır)ma: Free sintering
Seramik sünger: Ceramic foam
Serbest üfleme (cam): Offhand process;
Seramik süreci: Ceramic process Chair work; Free blowing
Seramik takımlar: Ceramic tools Serbest üfleme camı: Free-blown glass
Seramik tozlar: Ceramic powders Serçe parmağı: Pinkie
Seramik üretimi: Ceramic fabrication Serdümen: Quartermaster
Seramik ürünler: Ceramic products Sereğen kalıp: Permanent mould
Seramik üstüniletkenler: Ceramic Sergi: Exhibition; Exposition;Gallery
superconductors
Sergi evi: Exhibition hall
Seramik yakıcılar: Ceramic burners
Sergi salonu: Exhibition hall
Seramik yapımı: Fabrication of ceramics
Seri: Series; Serial
Seramik yarıiletkenler: Ceramic
Seri ateşli (top): Quick-fire
semiconductors
Seri bağlama (elekt.): Series connection
Seramik yoğunlaştırma: Ceramics
densification Seri bağlı (elekt.): Series
Seramik zırh: Ceramic armor Seri sayısı: Serial number
Seramikler: Ceramics Seri üretim: Mass production; Serial
production
Seramiklere ilişkin: Ceramic
Seri üretim delgi makinaları: Mass-
Serandit: Serandite
production boring machines
Serargerit: Cerargyrite
Serin (ipeközü aminoasidi): Serine
Serbest: Uncontrolled; Unconstrained;
Serlevha: Caption
Free
Sermaye: Capital
Serbest aşındırıcı: Free abrasives
Sermaye yatırımı: Capital investment
Serbest bağlantılı zincir: Freely jointed
chain Sermaye yoğun: Capital-intensive
Serbest baskılama: Free pressing Sermet: Cermet
Serbest biçimleme takımları (cam): Sermet dizgeleri: CermetSystems
Finish tools Seroksitler: Ceroxides
Serbest çökelme: Free-settling Serotonin: Serotonin
Serbest çökelme oranı: Free-settling ratio Serpantin: Serpentine
Serbest çubuklu basgaç: Open rod press Serpek süreci (amonyak): Serpek process
Serbest dönen zincir: Freely rotating Serpici: Sprinkler
chain Serpindirici: Dispersant
Serbest dönme: Free rotation Serpingen: Dispersive

602
Serpingen kızılötesi mikroskopisi Sert kıl
Serpingen kızılötesi mikroskopisi: Sert alaşım: Hard alloy
Dispersive infrared microscopy Sert anotlama: Hard anodizing
Serpingen Raman mikroskopisi: Sert ateşkili: Flint fireclay
Dispersive Raman microscopy Sert beyaz porselen: Parian ware
Serpinik: Dispersed Sert borosilikat camı: Hard borosilicate
Serpinik çekinti boşlukları: glass
DispersedShrinkage Sert bölge çatlaması (kaynak): Hard-zone
Serpinik çökelti: Dispersed precipitate cracking
Serpinik etkileşimler: Dispersive Sert cam: Flint glass; Hard glass
interactions
Sert cam emayeler: Hard glass enamels
Serpinik evre: Dispersed phase
Sert çekilmiş: Hard drawn; Hard-drawn
Serpinik gözeneklilik: Dispersed porosity
Sert çekilmiş bakır tel: Hard drawn
Serpinik karıştırma: Dispersive mixing copper wire
Serpinik sertleş(tir)me: Dispersion Sert çekilmiş boru: Hard-drawn tubing
strengthening (= Dispersion hardening)
Sert çekilmiş çelik tel: Hard drawn steel
Serpinik sertleşmiş: Dispersion wire
strengthened(=Dispersion hardened)
Sert çekilmiş tel: Hard drawn wire
Serpinik sertleşmiş alaşım: Dispersion
strengthened alloy Sert çekilmiş yay teli: Hard-drawn spring
wire
Serpinik sertleşmiş çelik: Dispersion
strengthened(hardened) steel Sert çekme (tel): Hard drawing
Serpinik sertleşmiş gereçler: Dispersion Sert çelik: Hard steel
strengthened materials Sert çini: Stoneware
Serpinik sertleşmiş karmalar: Dispersion Sert çinko: Hard zinc
strengthened composites Sert demir cevherleri: Hard iron ores
Serpinik sertleşmiş metal: Dispersion Sert emayeli eşya: Flint-enamelled ware
strengthened(hardened) metal Sert ferritler: Hard ferrites
Serpinikleştirici: Dispersing agent Sert fırçalama: Scratch brushing
Serpinme: Dispersion Sert içki: Grog; Hard drink
Serpinme bağı: Dispersion bond Sert kabuklu merdane: Chilled cast iron
Serpinme etkileri: Dispersion effects roll
Serpinme kuvvetleri: Dispersion forces Sert kanser uru (tıp): Scirrhus
(=London forces) Sert kanserli ura ilişkin (tıp): Scirrhous
Serpinme ortamı: Dispersion medium Sert kaplama: Hard facing; Hard plating;
Serpinme sertleşmesi: Dispersion Hard-facing
hardening Sert kaplama alaşımları: Hard-facing
Serpinti: Dispersoid; Siftings; Flurry alloys
Serpintili kavurma: Shower roasting Sert katman (tıp): Sclera
Serpme: Spatter Sert katman kaplama: Surfacing;
Serpme ağ: Sein; Casting net Surfacing weld
Serpme boyama (döküm): Swabbing Sert kauçuk: Hard rubber
Serpme gübre: Top-dressing Sert kaya: Hard rock
Serseri kurşun: Stray bullet Sert kereste: Hardwood
Sert: Tough; Leathery; Trenchant; Hard Sert kıl: Bristle

603
Sert kil (yerbilim) Sertleşebilirlik kuşaklı çelikler

Sert kil (yerbilim): Till Sert soğuk haddelenmiş karbon çeliği


Sert krom: Hard chromium şerit: Hard temper cold-rolled carbon steel
strip
Sert krom kaplama: Durionising
Sert su: Hard water
Sert krom kaplama: Hard chromium
plating (=Hard chrome plating) Sert süngertaşı: Ragstone
Sert kurşun: Hard lead Sert talk: Indurated talc
Sert küre modeli (atom): Hard sphere Sert toprak: Hardpan; Hard soil
model Sert tortu (kalay): Hard head
Sert lehim: Braze; Brazing solder; Hard Sert tuğla: Clinker brick
solder Sert tüy: Quill feather
Sert lehim alaşımı: Brazing alloy Sert ur (tıp): Scirrhosity; Scirrhus
Sert lehim dolgu metalleri: Brazing filler Sert x-ışınları (λ=0.01-1.00 nm): Hard
metals x-rays
Sert lehim eritkeni: Brazing fluxes Sert yay: Hard spring
Sert lehim kaynağı: Braze welding Sert yüzey: Hard surface
Sert lehim metali: Brazing metal Sert yüzey kaplama: Hard surfacing
Sert lehim sacı: Brazing sheet Sert yüzey kaplama alaşımları: Hard
surfacing alloys
Sert lehim yöntemleri: Brazing methods
Sertifika: Certificate
Sert lehimleme: Brazing
Sertkafa: Hardhead
Sert lehimleme sonrası işlemleri: Sertleş(tir)me: Stiffening; Hardening
Postbraze operations
Sertleş(tir)me hızı: Hardening rate
Sert lehimli bağlantı: Brazed joint
Sertleş(tiril)memiş: Unhardened
Sert macun: Hard paste
Sertleş(tiril)memiş çap: Unhardened
Sert maden damarı: Hard rock diameter
Sert menevişli: Hard temper (=Full hard Sertleş(tiril)memiş çelik: Unhardened
temper) steel
Sert metal: Hard metal Sertleşebilir: Hardenable
Sert mıknatıs: Hard magnet Sertleşebilir çelikler: Hardenable steels
Sert mıknatıslı alaşım: Magnetically hard Sertleşebilirlik (çelik): Hardenability
alloy Sertleşebilirlik artırıcılar (çelik):
Sert mıknatıslı gereç: Hard magnetic Hardenability intensifiers
material Sertleşebilirlik değeri (H-değeri):
Sert mıknatıslı seramik: Hardenability value (H-value)
Magnetoplumbite Sertleşebilirlik deneyi: Hardenability test
Sert mineli demir kap kacak: Graniteware (Jominy test)
Sert nikel: Hard nickel Sertleşebilirlik eğrisi: Hardenability curve
Sert nikel kaplama: Hard nickel plating (=Jominy curve)
Sert pişirilmiş: Hard-braked Sertleşebilirlik güvenceli çelikler:
Hardenability guaranteed steels (=H-
Sert porselen: Hard porcelain steels); H-bandSteels (=H-steels)
Sert protein: Scleroprotein Sertleşebilirlik kuşağı: Hardenability
Sert pürüzlü yüzey oluşumu: Oxyburn band (H-band)
Sert pvc: Hard pvc Sertleşebilirlik kuşaklı çelikler:
Sert reçine: Hard resin Hardenability bandSteels (=H-steels)

604
Sertleşme (tıp) Seryum iyodür
Sertleşme (tıp): Keratosis Sertlik-çekme dayancı bağıntısı:
Sertleşme derinliği (çelik): Depth of Hardness-tensile strength relation
hardening Sertlik dağılım eğrileri: Hardness patterns
Sertleşme geciktirici: Hardening retarder Sertlik değeri: Hardness value
Sertleşmemiş noktalar (karbonlama): Sertlik değişimi: Hardness variation
Soft spots Sertlik denemesi: Hardness testing
Sertleşmeyen: Nonhardenable Sertlik deneyi: Hardness test
Sertleşmez: Nonhardenable Sertlik eğimi: Hardness gradient
Sertleşmez alaşımlar: Nonhardenable Sertlik girinimi: Hardness penetration
alloys
Sertlik okuması: Hardness reading
Sertleşmez çelikler: Nonhardenable steels
Sertlik ölçeği: Hardness scale
Sertleşmiş: (tıp) Sclerosed;
(çelik) Hardened Sertlik ölçüm hasarı: Brinelling
Sertleşmiş beton: Hardened concrete Sertlik ölçümü: Hardness measurement
Sertleşmiş çelik: Hardened steel Sertlik sayısı: Hardness number
Sertleştirici (çoğuzlar): Hardener Sertlik tarama eğrisi: Hardness traverse
curve
Sertleştirici madde: Hardening agent
Sertleştirilmiş: Hardened Sertlik taraması: Hardness traverse
Sertleştirilmiş cam: Hardened glass Sertlikölçer: Hardness tester; Hardness
testing machine
Sertleştirilmiş çelik: Hardened steel
Sert-yumuşak oranı: Hard soft ratio
Sertleştirilmiş çelik bilya: Hardened steel
ball Serum: Serum
Sertleştirilmiş çelik tel: Hardened steel Serum bilimi (tıp): Serology
wire Serum kızılı: Cerium rouge (=Cerium
Sertleştirilmiş kabuk (karbonlama): oxide)
Hardened case Serusit: Cerrussite
Sertleştirme (çelik): Hardening Servantit: Cervantite (=Antimony ochre)
Sertleştirme (cam): Tempering; Servarizleme süreci (çelik kaplama):
Toughening Servarizing process
Sertleştirme (tıp): Ossification Server (bilg.): Server
Sertleştirme bileşiği: Hardening Servet: Property; Affluence;Wealth
compound (=Hardener) Servis: Service
Sertleştirme fırını: Hardening furnace Servit: Cervit
Sertleştirme karbonu (karbonlama): Servomekanizma: Servomechanism
Hardening carbon
Serya: Ceria (CeO2)
Sertleştirme ortamı: Hardening medium;
Serya destekli zirkonya: Zirconia
Sertleştirme sıcaklığı: Hardening
stabilized with CeO2
temperature
Sertleştirme sığası: Hardening capacity Seryum: Cerium
Sertleştirme süreci: Hardening process Seryum bileşikleri: Cerium compounds
Sertleştirme tesisi: Hardening shop Seryum bromür: Cerium bromide
Sertleştirme-menevişleme fırını: Seryum florür: Cerium fluoride
Hardening-tempering furnace Seryum ikioksit: Cerium dioxide (=Ceria)
Sertlik: Hardness Seryum iyodür: Cerium iodide

605
Seryum klorür Sesüstü algılayıcı

Seryum klorür: Cerium chloride Ses söndürücü gereç: Sound-damping


Seryum oksit: Cerium oxide material
Seryum oksitli cam: Crookes glass Ses şeridi: Recording tape
Seryum perklorat: Cerium perchloride Ses telleri (tıp): Vocal cords
Seryum sülfat: Cerium sulphate Ses tonu: Timbre
Seryum temelli alaşımlar: Cerrobase Ses yayımı: Acoustic emission (AE)
alloys Ses yayımı denemesi: Acoustic emission
Seryum tungstat: Cerium tunstate testing
Seryum yükünü: Ceric ion Ses yitimi: Acoustic fading
Seryum yükünü başlatımı: Ceric ion Ses yitimi (tıp): Aphonia
initiation Ses yükseltici: Megaphone
Seryumlu: Cerous; Ceric Sesaltı: Infrasonic; (fiz.) Subsonic
Ses: Sound; Voice Sesci fırını: Sesci furnaced
Ses alıcı: Tape recorder Sese ilişkin: Acoustic
Ses bandı: Recording tape Ses-ışıksal gereçler: Acoustooptic
Ses bilimi: Acoustics materials
Ses çelisi: Acoustic impedance (Za) Sesle derinlikölçer: Sonic depth finder
Ses çınlanımı: Acoustic resonance Sesle ilgili: Sonic
Ses çözümleci: Panoramic analyzer Seslence: Loudspeaker
Ses dalgaları: Acoustic waves Seslendirici: Tape player
Ses dalgası: Sound wave Sesli algılama: Acoustic detection
Ses deneyi (döküm): Sonic testing Sesli bulma: Acoustic detection
Ses duvarı: Sonic barrier Sesli ışıksal ışınayırıcı: Acousto-optical
beamsplitter
Ses empedansı (fiz.): Acoustic impedance
(Za) Sesli ışıldama: Sonoluminescence
Ses frekansı: Audio-frequency Seslik: Microphone
Ses geçirmez: Noiseproof; Soundproof Sesoptik gereçler: Acoustooptic materials
Ses geçirmez yapma: Soundproofing Sesölçer: Tonometer; Acoustometer;
Phonometer; Sonometer
Ses görüngeçizeri: Sound spectrograph
Sessel: Sonic
Ses görüngesi: Sound spectrogram
Sessiz: Mute; Soundless; Quiet; Tranquil
Ses kaydedici: Tape recorder
Sessiz alttan oksijen üflemeli çelik üretim
Ses mikroskobu: Acoustic microscope
süreci: Quiet bottom-blown oxygen
Ses mikroskopisi: Acoustic microscopy steelmaking process(Q-BOP)
Ses ölçme: Phonometry Sessizlik: Silence
Ses öykümesi: Onomatopoeia Sesten beş kat hızlı: Hypersonic
Ses patlaması (jet uçağı): Sonic boom Sesten hızlı: Supersonic
Ses perdesi: Tone Sesten hızlı uçak: Supersonic aircraft
Ses rezonansı (fiz.): Acoustic resonance Sesüstü: Hypersonic; Ultrasonic;
Ses salımı: Sonic emission Supersonic
Ses sıklığı: Audio-frequency Sesüstü algılama: Ultrasonic detection
Ses söndürme: Sound damping Sesüstü algılayıcı: Ultrasonic detector

606
Sesüstü aşındırıcılı işleme Seyreltim yasası
Sesüstü aşındırıcılı işleme: Ultrasonic Sesüstü titreşimi: Ultrasonic vibration
abrasive machining Sesüstü uçak: Hypersonic aircraft
Sesüstü bağla(n)ma: Ultrasonic bonding Sesüstü üretici: Ultrasonic generator
Sesüstü bağlantı: Ultrasonic coupling Sesüstü üretim: Ultrasonic generation
Sesüstü bilimi: Ultrasonics Sesüstü yağlama: Ultrasonic lubrication
Sesüstü çarklı kesme aygıtı: Ultrasonic Sesüstü yalazlı püskürtüm: Hypersonic
disk-cutting device flame spraying
Sesüstü çarpmalı öğütme: Ultrasonic Sesüstü yansıtaç: Supersonic reflectoscope
impact grinding
Sesüstü yöntemi: Ultrasonic method
Sesüstü çift kırılımı (fiz.): Ultrasonic
birefringence Set: Weir; Water gate; Dike; Dyke; Barrier;
Dam
Sesüstü çiftleme: Ultrasonic coupling
Setan sayısı (benzin): Cetane number
Sesüstü çözümleme: Ultrasonic analysis
Sevk etme: Shipping bill; SteamSteering
Sesüstü dalga demeti: Ultrasonic beam
Sevk halkası: Feed ring
Sesüstü dalgaları: Ultrasonic waves
Sevk helezonu: LiftingScrew
Sesüstü dalgalarıyla temizleme:
Ultrasonic cleaning Sevk sarmalı: Lifting screw
Sesüstü denemesi (tahribatsız muayene): Sevkiyat: Consignment
Ultrasonic testing; Supersonic testing; Seyahat: Travel
Ultrasonic testing Seyir jurnali: Logbook
Sesüstü erki: Ultrasonic energy Seyirce: Tic
Sesüstü görünge gösterimi: Ultrasonic Seyirme (tıp): Twitching
spectroscopy Seyrek: Thin; Scarce; Infrequent
Sesüstü görüntüleme: Ultrasonic imaging Seyreklik: Infrequency; Scarcity
Sesüstü hızları: Ultrasonic velocities Seyreltici: Thinner; Diluent
Sesüstü ısıl etki: Ultrasonic thermal action Seyreltik: Diluted; Dilute; Lean
Sesüstü inceleme: Ultrasonic inspection Seyreltik alkol: Dilute alcohol
Sesüstü kaynağı: Ultrasonic welding Seyreltik asit: Dilute acid
Sesüstü kaynaklaması: Ultrasonic welding Seyreltik atmosfer: Lean atmosphere
Sesüstü kırılma bilimi: Ultrasonic Seyreltik çözelti: Dilute solution
fractography
Seyreltik fırın atmosferi: Lean furnace
Sesüstü kuvvet mikroskopisi: Ultrasonic
atmosphere (=Lean atmosphere)
force microscopy
Seyreltik gazla ateşleme: Lean-gas firing
Sesüstü lehimleme: Ultrasonic soldering
Seyreltik harç: Lean mortar
Sesüstü lehimleri: Ultrasonic solders
Seyreltik karışım: Lean mixture
Sesüstü muayene: Ultrasonic inspection
Seyreltik yakıt gazı: Lean fuel gas
Sesüstü sıklığı (f>20kHz): Ultrasonic
frequency Seyreltilmemiş: Undiluted
Sesüstü sıkma: Ultrasonic extrusion Seyreltilmemiş hidrokarbon gazları:
Sesüstü tahribatsız muayene: Ultrasonic Undiluted hydrocarbon gases
nondestructive inspection Seyreltilmiş: Diluted
Sesüstü talaşlı işleme: Ultrasonic Seyreltim: Dilution
machining Seyreltim tankı: Dilution tank
Sesüstü tetikleme: Ultrasound triggering Seyreltim yasası: Dilution law

607
Seyreltken Sıcak bozun(dur)um

Seyreltken: Diluent Sheffield kireci (parlatma): Sheffield lime


Seyreltme: Rarefaction; Rarefication Sheffield levhası(gümüş kaplı bakır):
Seyyar: Mobile Sheffield plate
Seyyar köprü: Ponton bridge Shepherd deneyi (sertleşebilirlik):
Seyyar merdiven ayağı: Spoke Sheppard process
Sezgi: Intuition Sheppard süreci: Sherard process
Sezgisel: Intuitive Sherard süreci (çinko kaplama):
Sherardizing (=Sherard process)
Sezilemez: Imperceptible
Shockley kısımsalları (dislokasyon):
Sezyum: Caesium; Cesium Shockley partials
Sezyum alüminyum silikat: Cesium Shoppler süreci(W): Shoppler process
aluminium silicate
Shore sertliği: Shore hardness
Sezyum asetat: Cesium acetate
Shore sertlik deneyi: Shore hardness test
Sezyum bromür: Cesium bromide
Shore sertlikölçeri: Shore scleroscope
Sezyum florür: Cesium fluoride
Shorter süreci (yüzey sertleştirme):
Sezyum hidroksit: Cesium hydroxide
Shorter process
Sezyum iyodur örüt yapısı: Cesium
SI-birimleri (fiz.): SI-units
iodide crystal structure
Sıcak: Hot
Sezyum iyodür: Cesium iodide
Sıcak bağla(n)ma: Hot bonding
Sezyum karbonat: Cesium carbonate
Sezyum klorür: Cesium chloride Sıcak basınç kaynağı: Hot pressure
bonding
Sezyum klorür kafesi: Cesium chloride
lattice Sıcak basınçlı kaynak: Hot pressure
bonding
Sezyum klorür örüt yapısı: Cesium
chloride crystal structure Sıcak baskılama: Hot pressing
Sezyum klorür yapısı: Cesium chloride Sıcak baskılanmış: Hot-pressed
structure Sıcak baskılı silis karbür: Hot-pressed
Sezyum nitrat: Cesium nitrite silicon carbide (HPSC)
Sezyum oksalat: Cesium oxalate Sıcak baskılı silis nitrür: Hot-pressed
silicon nitride (HPSN)
Sezyum perklorat: Cesium perchlorate
Sıcak baskılı yayınma bağlaması
Sezyum sülfat: Cesium sulphate
(karmalar): Hot-pressed diffusion
Sezyum titanat: Cesium titanate bonding
Sfalerit: Sphalerite Sıcak basma kalıpları: Drop forging dies
Sfero (d. demir): Nodular cast iron; Sıcak basmalı dövme: Hot press forging
Ductile cast iron; Ductile iron; Nodular
Sıcak başlık: Hot top
iron
Sıcak başlıklı ingot: Hot-topped ingot
Sfero merdaneler: Ductile iron rolls
Sıcak başlıklı tomruk: Hot-topped ingot
Sharp dizisi: Sharp series(S series)
Sıcak biçimleme: Hot forming
Sharple süreci (mum ayırma): Sharple’s
process Sıcak biçimlendirme: Hot forming
Shaw süreci (hassas döküm): Shaw Sıcak biçimlenmiş: Hot formed
process (=Osborn shaw Process) Sıcak biçimlenmiş ürün: Hot formed
Sheffield bileşimi (kalıp): Sheffield product
composition Sıcak bozun(dur)um: Hot deformation

608
Sıcak bozun(dur)um süreçleri Sıcak haddeleme
Sıcak bozun(dur)um süreçleri: Hot Sıcak daldırmalı kokil döküm makinası:
deformation processes Hot chamber machine (=Gooseneck
Sıcak bozun(durul)muş: Hot deformed machine)
Sıcak bozun(durul)muş alaşım: Hot- Sıcak dalgası: Heat wave
deformed alloy Sıcak dayanç (kum): Hot strength
Sıcak bozun(durul)muş çelik: Hot- Sıcak deformasyon: Hot deformation
deformed steel Sıcak dengeli basılmış silis nitrür: Hot
Sıcak bozun(durul)muş metal: Hot- isostatically pressed silicon nitride
deformed metal Sıcak dengeli basılmış tepkimeyle
Sıcak bölge (cam fırını): Hot spot bağlanmış silis nitrür: Hot isostatically
Sıcak cam işlemleri: Hot end pressed reaction-bondedSilicon nitride
Sıcak çalışma: Hot working (HIP-RBSN)
Sıcak çalışma sıcaklığı: Hot-working Sıcak dengeli basınç kaynağı: Hot
temperature isostatic pressure welding
Sıcak çalışma süreçleri: Hot-working Sıcak dengeli baskılama: Hot isostatic
processes pressing (HIP)
Sıcak çarpması (tıp): Heat cramps; Heat- Sıcak dengeli dövme: Hot isostatic forging
stroke (HIF)
Sıcak çatlak (çelik): Hot crack Sıcak döküm onarım gereçleri: Hot
(=Solidification shrinkage crack) casting repair materials
Sıcak çekilmiş: Hot drawn Sıcak dövme: Hot-upset forging (=Hot
Sıcak çekilmiş bakır tel: Hot drawn upsetting)
copper wire Sıcak dövme: Hot forging
Sıcak çekilmiş çelik tel: Hot drawn steel Sıcak duvarlı fırın: Hot wall furnace
wire Sıcak duvarlı tepkimeç: Hot-wall reactor
Sıcak çekilmiş tel: Hot drawn wire Sıcak düzeltme (ray): Hot straightening
Sıcak çekme: Hot drawing Sıcak eğme: Hot bending
Sıcak çekme tel: Hot drawn wire Sıcak eksiuclu basınçölçer: Hot-cathode
Sıcak çinko kaplama: Hot-galvanising gauge
Sıcak çubuk: Hot rod (=wire rod) Sıcak eksiuç topu: Hot cathode gun
Sıcak dağlama: Hot etching (=Thermionic cathode gun)
Sıcak daldırımlı aluminyum kaplama: Sıcak ekstrüzyon: Hot extrusion
Hot-dip aluminium coating Sıcak eriyen tutkal: Hot melt glue
Sıcak daldırımlı çinko kaplama: Hot-dip Sıcak eriyik: Hot melt
galvanizing Sıcak eriyik süreci: Hot-melt process
Sıcak daldırımlı galvanizleme: Hot-dip Sıcak gaz kaynağı: Hot-gas welding
galvanizing
Sıcak gaz püskürtme (cam): Hot gas
Sıcak daldırımlı kalay kaplama: Hot-dip
injection (HGI)
tin plating
Sıcak gevrek: Hot short
Sıcak daldırımlı kaplama: Hot-dip
coating Sıcak gevreklik (çelik): Hot shortness
Sıcak daldırımlı süreç: Hot-dip process Sıcak hadde: Hot mill (=Hot rolling mill)
Sıcak daldırma süreci: Hot dipping Sıcak hadde ürünü: Hot-rolled product
process Sıcak haddeleme: Hot rolling

609
Sıcak haddelenmiş Sıcak su dolaşım dizgesi

Sıcak haddelenmiş: Hot-rolled Sıcak kaynaklama: Hot welding


Sıcak haddelenmiş alaşım: Hot-rolled Sıcak kenar (cam): Red edge
alloy Sıcak kesme: Shear-off
Sıcak haddelenmiş alaşımlı çelik Sıcak kesme (cam): Burning off;
çubuklar: Hot-rolled alloy steel rods; Hot- Cracking-off; Hot cut
rolled steel bars
Sıcak kesme makinası: Burn-off machine
Sıcak haddelenmiş çelik kalın çubuklar:
Hot-rolled steel rods Sıcak kesme makinası (cam): Shear-off
machine
Sıcak haddelenmiş çelik levha: Hot rolled
steel plate Sıcak kutu reçinesi: Box resin; (döküm)
Hot-box resin
Sıcak haddelenmiş çelik saclar: Hot-
rolled steel sheets Sıcak kutu süreci (döküm): Hot-box
Sıcak haddelenmiş filmaşin: Hot rolled process
wire rod Sıcak metal (y. fırın): Liquid pig iron;
Sıcak haddelenmiş kangal: Hot-rolled Molten pig iron; Hot metal
coils Sıcak metal karıştırıcı kazanı: Hot metal
Sıcak haddelenmiş sarılı kangal: Hot- mixer
rolled spoiled coils Sıcak metal potası: Hot metal ladle
Sıcak haddelenmiş tellik çubuk: Hot Sıcak metal potası: Iron ladle
rolled wire-rod Sıcak metal potası (y. fırın): Pugh-type
Sıcak haddelenmiş ürün: Hot-rolled ladle
product Sıcak nokta (cam fırın): Spring (=Hot
Sıcak hava: Heated air; Hot air spot)
Sıcak hava odası: Hot-air chamber Sıcak odacık: Hot chamber
Sıcak hava üfleme borusu: Tuyere Sıcak odalı basınçlı döküm makinası:
Sıcak hava valfı (y. fırın): Hot blast valve Hot chamber die casting machine
Sıcak havalı kupol ocağı: Hot blast cupola Sıcak onarım (cam): Hot repair
Sıcak iş çelikleri: Hot work steels Sıcak onarım gereci: Hot repair material
Sıcak iş takım çelikleri: Hot work tool Sıcak presleme: Hot pressing
steels (=Hot work steels) Sıcak preslenmiş: Hot-pressed
Sıcak işleme: Hot working; (cam) Hot Sıcak püskürtme: Hot spraying
finishing
Sıcak sertlik: Hot hardness
Sıcak işleme sıcaklığı: Hot-working
temperature Sıcak sıkma: Hot extrusion
Sıcak işlenebilirlik: Hot workability Sıcak sıralı hadde: Hot tandem mill
Sıcak işlenik: Hot-worked Sıcak slab: Hot slab
Sıcak işlenik alaşım: Hot-worked alloy Sıcak su: Hot water
Sıcak işlenik çelik: Hot-worked steel Sıcak su arzı: Hot-water supply
Sıcak işlenik yapı: Hot-worked structure Sıcak su arzı dizgesi: Hot-water supply
Sıcak kalıp (cam): Hot mould system
Sıcak kangal sarıcı: Down coiler Sıcak su boru döşemi: Hot-water piping
Sıcak katot tabancası: Thermionic Sıcak su boru şebekesi: Hot-water piping
cathode gun (=Hot cathode gun) Sıcak su borusu: Hot-water pipe
Sıcak katot topu: Hot cathode gun Sıcak su dolaşım dizgesi: Hot-water
(=Thermionic cathode gun) circulation system

610
Sıcak su dolaşımı Sıcaklık-bileşim çizgeleri
Sıcak su dolaşımı: Hot-water circulation Sıcaklığa bağımlı martensit: Athermal
Sıcak su havuzu: Hot tub martensit
Sıcak su tankı: Hot-water tank Sıcaklığı yükselen: Calescent
Sıcak su tankı emayeleri: Hot-water tank Sıcaklık: Meteograph; Temperature
enamels Sıcaklık algılıyıcıları: Temperature
Sıcak suverilmiş: Hot-quenched sensors
Sıcak suverilmiş çelik: Hot-quenched Sıcaklık aralığı: Temperature interval;
Steel Temperature range
Sıcak suverme: Hot quenching Sıcaklık artışı: Temperature increase;
Sıcak suverme yunağı: Hot quenching Temperature rise
bath Sıcaklık bağımlı direnç (elekt.):
Sıcak şerbet (tıp): Caudle Temperature-dependent resistance
Sıcak şerit: Hot strip Sıcaklık çevrim çizelgesi: Temperatıre
conversion table
Sıcak şerit haddesi: HotStrip mill
Sıcaklık çevrimi: Temperature conversion
Sıcak şerit haddesi ürünleri: HotStrip
mill products Sıcaklık dağılımı: Temperature
distribution
Sıcak talaş giderme: Hot trimming
Sıcaklık değişim mikroskopisi (göze):
Sıcak tek eksenli baskılama: Hot uniaxial
Photothermal microscopy
pressing
Sıcaklık değişimi: Temperature variation
Sıcak tel çekme: Hot-wire drawing
Sıcaklık denetleci: Thermostat
Sıcak tel deneyi (yağ): Hot-wire test
Sıcaklık düşmesi: Temperature decrease;
Sıcak tel süreci: Hot-wire process
Temperature drop
Sıcak telle cam çatlatma: Hot-wire cutting
Sıcaklık eğimi: Temperature gradient
Sıcak telli çözümleç (karbonlama): Hot-
Sıcaklık eğimli fırın: Gradient furnace;
wire analyzer
Rosenhain furnace
Sıcak testere: Hot saw
Sıcaklık eşitleme: Soaking
Sıcak testereleme: Hot sawing
Sıcaklık eşitleme bölgesi (SDM):
Sıcak tıkızlama: Hot briquetting Temperature equilizing zone
Sıcak tıkızlanmış demir: Hot briquetted Sıcaklık göstergeci: Temperature indicator
iron (HBI)
Sıcaklık ölçeği: Temperature scale
Sıcak yassıkütük: Hot slab
Sıcaklık ölçüm aygıtı: Temperature
Sıcak yassıkütük haddelemesi: Hot slab measurement device
rolling
Sıcaklık ölçümü: Temperature
Sıcak yırtık: Hot tear measurement; Thermometry
Sıcak yırtılma (çelik): Hot tearing Sıcaklık özdirenç katsayısı: Temperature
Sıcak yolluklar (döküm): Hot runners resistivity coefficient
Sıcak yüzey: Hot surface Sıcaklık seçimi: Temperature selection
Sıcak yüzey ezme haddelemesi: Hot skin- Sıcaklık tekdüzeliliği: Temperature
pass rolling uniformity
Sıcak yüzey temizleme: HotScarfing Sıcaklık tekdüzeliliği taraması (ısıl
Sıcaklığa bağımlı: Athermal işlem): Temperature uniformity survey
Sıcaklığa bağımlı dönüşüm: Athermal Sıcaklık-bileşim çizgeleri: Temperature-
transformation compositon diagrammes

611
Sıcaklık-bileşim evre çizgeleri Sıkı damarlı (tahta)

Sıcaklık-bileşim evre çizgeleri: Sıfıra kurma: Zero setting


Temperature-compositon phase Sıfıraltı: Subzero
diagrammes Sıfıraltı ameliyatı(tıp): Cryosurgery
Sıcaklıkölçer: Thermometer Sıfıraltı ayırması: Cryogenic separation
Sıcak-soğuk işleme: Hot-cold working Sıfıraltı çelikleri: Cryogenic steels
(=Warm working)
Sıfıraltı çökeltisi: Cryoprecipitate
Sıçan kuyruğu: Rattail
Sıfıraltı gereçleri: Cryogenic materials
Sıçrama: Jump; (hadde) Mill spring;
Sıfıraltı işlemi: Subzero treatment
(döküm) Splashing
Sıfıraltı ölçeri: Cryometer
Sıçrama sıklığı: Jump frequency
Sıfıraltı sağaltımı (tıp): Cryotherapy
Sıçrama tahtası: Trampoline
Sıfıraltı uygulamaları: Cryogenic
Sıçrantı: (döküm) Splashing; (kaynak) applications
Spatter
Sıfırlayıcı (mat.): Annihilator
Sıçrantı korumalığı: Splash-guard
Sığ: Shallow
Sıçrantı siperi: Splash-guard
Sığ çekme: Shallow drawing
Sıçrantı yitiği (kaynak): Spatter loss
Sığ sertleşen: Shallow hardening; Shallow
Sıçratıcı: Splasher hardenable
Sıçratma (döküm): Splashing Sığ sertleşen çelikler: Shallow hardenable
Sıfat: Attribution steels; Shallow hardening steels
Sıfır: Naught; Zero Sığ sertleşme: Shallow hardening; Shallow
Sıfır ayarı: ZeroSetting; Zero adjustment hardened
Sıfır basınç ayarlayıcısı: Zero governor Sığ sertleşmiş çelik: Shallow hardened
Sıfır bozukluk (koyuntu): Zero defect steel
Sıfır düzenli tepkime: Zero order reaction Sığa: Capacity
Sığaç: Capacitor
Sıfır elektrik noktası (asıltı): Isoelectric
point Sığınak: Hanbour; Bield; Shepherd test;
Sconce
Sıfır erkeli termonükleer aygıt: Zero
Energy Thermonuclear Apparatus (ZETA) Sığınç: Capacitance
Sıfır güçlü (mat.): Nilpotent Sıhhi tesisatçı: Plumber
Sıfır güçlü dizey (mat.): Nilpotent matrix Sıhhi tesisatçılık: Plumbing
Sıfır güçlü işleç (mat): Nilpotent operator Sık istifli altıgen kristaller: Hexagonal
close-packed crystals
Sıfır güçlü öbek (mat): Nilpotent group
Sık istifli altıgen metaller: Hexagonal
Sıfır güçlü öğe (mat): Nilpotent element close-packed metals
Sıfır hata: Zero error Sık istifli altıgen örütler: Hexagonal
Sıfır karbonsuzlaşma: Zero close-packed crystals
decarburization Sık sık kasılma (tıp): Tetanization
Sıfır konumu: Zero position Sıkaç: Tourniquet
Sıfır noktası: Zero point Sıkarak suyunu çıkarma: Wringing
Sıfır noktası erki: Zero point energy Sıkı: Taut; Tight; Compact; Stiff
Sıfır polarlama: Zero bias Sıkı çamur süreci (refrakter): Stiff mud
Sıfır yer çekimi: Zero gravity process
Sıfır yük hattı (y. fırın): Zero stockline Sıkı damarlı (tahta): Hard-grained

612
Sıkı derece (döküm) Sıkıştırma derecesi (döküm)
Sıkı derece (döküm): Tight flask Sıkılama presi: Compacting press
Sıkı dokunmuş: Tightknit Sıkılanmış grafitli dökme demir:
Sıkı dokunmuş (kumaş): High-count; Vermicular iron; Compacted graphite cast
Tightnit fabric iron
Sıkı geçirme: Push fit Sıkılık: Compactness
Sıkı geçme: Clearance fit; Shrink fit; Tight Sıkım: Extrusion
fit; Wrap forming; Wringing fit Sıkım kusuru: Extrusion defect
Sıkı geçme (mak.): Snug fit Sıkım külçesi: Extrusion stock
Sıkı geçmeli biçimleme: Shrink forming Sıkım kütüğü: Extrusion billet
Sıkı istifleme: Close packing Sıkımlı: Extruded
Sıkı istifli: Close packed Sıkımlı çubuk: Extruded bar
Sıkı istifli altıgen: Close packed hexagonal Sıkımlı kalın çubuk: Extruded rod
Sıkı istifli altıgen kristal: Close packed Sıkımlı kalıplama: Extrusion molding
hexagonal crystal Sıkımlı metal: Extruded metal
Sıkı istifli altıgen örüt: Close packed Sıkımlı metal çubuk: Extruded metal bar
hexagonal crystal Sıkış(tır)ma: Impaction
Sıkı istifli altıgen yapı: Close packed Sıkış(tırıl)amaz: Incompressible
hexagonal structure Sıkış(tırıl)amazlık: Incompressibility
Sıkı istifli düzlem: Close packed planes Sıkış(tırıla)maz sıvı: Incompressible
Sıkı istifli kristal: Close packed crystal liquid
Sıkı istifli örüt: Close packed crystal Sıkışabilirlik: Compressibility
Sıkı istifli örüt yapısı: Close packed Sıkışık: Jammed; Stiff
crystal structure Sıkışma: Jamming; Entrapment
Sıkı istifli seramik yapılar: Close packed Sıkışma olgusu (elektronlar): Pinch effect
ceramic structures Sıkışmış: Jammed; Entrapped
Sıkı istifli yapı: Close packed structure Sıkışmış gaz: Entrapped gas
Sıkı istifli yön: Close packed direction Sıkışmışlık yoğunluğu: Green density
Sıkı kasnak: Keyed pulley (=Pressed density)
Sıkı pay: Close tolerance Sıkıştırıcı (pompa): Pressure pump
Sıkı paylı dövme: No-draft forging Sıkıştırıcı Makina (Makina): Compactor
Sıkı tolerans: Close tolerance Sıkıştırılabilir: Compressible
Sıkı zemin: Hard soil Sıkıştırılabilirlik: Compressibility
Sıkıcı: Blocker Sıkıştırılmış: Compressed; Pressed
Sıkılabilir: Squeezable Sıkıştırılmış küspe: Cellotex
Sıkılabilirlik: Compactibility; Sıkıştırma: Pinching; Compaction;
Squeezability Tightening
Sıkılama: Tamping; Compacting; Sıkıştırma (döküm): Squeezing
Stemming; Ramming; Compaction; Sıkıştırma aygıtı: Compaction equipment
Packing Sıkıştırma aynası: Elastic chuck
Sıkılama (tüfek): Wadding Sıkıştırma basıncı: Compaction pressure
Sıkılama basgacı: Compacting press Sıkıştırma çekici: Peen pin
Sıkılama basıncı: Compacting pressure Sıkıştırma derecesi (döküm): Degree of
Sıkılama Makinasi (döküm): Bumper ramming

613
Sıkıştırma izi (cam) Sınır katmanı kuramı

Sıkıştırma izi (cam): Pinch mark Sıkma tasarımı: Clamping design


Sıkıştırma kafası (döküm): Squeeze head Sıkma tezgahı: Extrusion press
Sıkıştırma makinası: Squeeze machine Sıkma ürünleri: Extrusion products
Sıkıştırma makinası (döküm derecesi): Sıkma vidası: Clamp screw
Squeezer machine Sıkma yöntemleri: Extrusion methods
Sıkıştırma merdaneleri: Squeezer rolls; Sıkmaç: Tamper; Extruder; Vice;
Pinch rolls (serigrafi) Squeegee
Sıkıştırma oranı: Rate of compression Sıkmaç gümüşü (serigrafi): Squeegee
Sıkıştırma somunu: Check nut silver
Sıkıştırma tablası (döküm): Squeeze Sıkmaç macunu (serigrafi): Squeegee
board paste
Sıkıştırma takımları: Compaction tooling Sıkmaç yağı (serigrafi): Squeegee oil
Sıkıştırma tuğlası: Wedge brick Sıkmalı kalıplama: Extrusion blow
Sıkıştırmalı döküm: Squeeze casting moulding
Sıkıştırmalı kalıplama: Squeeze moulding Sıkmalık dövme: Extrusion forging
Sıkıştırmalı kaynaklama: Impaction Sıktırma: Clamping
Sıkıt: Compact Sıktırma basıncı: Clamping pressure
Sıkıt tekerlek: Compact disc Sımsıkı bağlama: Trussing
Sıkıtlama: Compacting Sımsıkı giysi (balet): Leotard
Sıkıtlanabilirlik: Compactibility Sımsıkı kapalı: Weathertight
Sıkıtlanmış grafit: Compacted graphite Sınai kap: Container ware
Sıkıtlanmış grafitli dökme demir: Sınama: Trial; Examination
Compacted graphitic cast iron; CG iron Sınama yanılma (mat.): Trial and error
Sıkıyönetim: Martial law Sınav: Test; Examination
Sıklık: Frequency Sınıf: Grade; Schoolroom; Class
Sıklık dağılımı: Frequency distribution Sınıflandırıcı: Classifier
Sıklık eğrisi: Isopleth Sınıflandırılmış: Graded
Sıkma: Compression; Wringing; Sınıflandırma: Sizing; Classification;
Tightening Grading
Sıkma aygıtı: Extruder; Extrusion
Sınıflandırma bilgisi (bitki b.): Taxonomy
equipment
Sınır: Border; Boundary
Sıkma basıncı: Extrusion pressure
Sınır alanı (metal): Boundary area
Sıkma çemberi: Gathering hoop
Sınır dengesi (metal): Boundary
Sıkma kalıbı: Extrusion die
equilibrium
Sıkma kaplaması: Extrusion coating
Sınır devinirliği (metal): Boundary
Sıkma kasnağı: Gathering hoop; mobility
Sıkma kaynağı: Extrusion welding Sınır gerilimleri (metal): Boundary
Sıkma kemer (bina): Compressed arch stresses
Sıkma kuvveti: Clamping force Sınır göçü (metal): Boundary migration
Sıkma merdanesi: Blocker roll Sınır katmanı: Boundary layer
Sıkma merkez hatası: Extrusion pipe Sınır katmanı kuramı: Boundary layer
Sıkma oranı: Extrusion ratio theory

614
Sınır kayması (metal) Sırmalı kordon
Sınır kayması (metal): Boundary sliding Sıralı: Serial
Sınır kesişimi: Boundary intersection Sıralı çekme makinaları: Tandem drawing
Sınır üstü süzgeci (optik): Edge filter machines
Sınır yayınımı (metal): Boundary Sıralı hadde: Tandem rolling mill
diffusion Sıralı taramalı eşodaklı mikroskop:
Sınır yer değişimi: Boundary Tandem scanning confocal microscope
displacement Sıraltı renklendirme kaplaması
Sınırcık (içyapı): Subboundary (seramik): Engobe
Sınırsal: Marginal Sırık: Bar; Pole
Sınırsız: Unlimited; Immeasurable; Sırım: Leather thongs; Whipcord; Babiche;
Transfinite; Infinite; Indefinite Thong
Sınırtaşı: Landmark Sırım köselesi: Thong leather
Sır: Secret; Glazing glass; Porcelain Sırla kaplama: Glazing
enamel; Enamel; Luster; Glaze; (çinicilik) Sırla(n)ma: Vitrification
Glost; (porselen) Smear Sırlama: Porcelainization; Enamelling;
Sır akışı: Glaze flow Glazing
Sır boyaözü: Luster pigments Sırlama fırını: Glazing kiln; Glazing oven
Sır çatlağı: Craze crack; Craze Sırlama ocağı: Glost oven
Sır çatlaması: Crazing Sırlanmamış: Unglazed
Sır çözeltileri: Luster colours Sırlanmamış fayans: Unglazed tile
Sır fırınlama ocağı (seramik): Glost kiln Sırlanmış: Enamelled
Sır lekeleri: GlazeStains Sırlı: Vitrified; Enamelled; Glazed
Sır ocağı: Glost oven Sırlı binaiçi fayansı: Glazed interior tile
Sır pigmenti: Luster pigments Sırlı bitirim (yüzey): Glazed finish
Sır pulu: Paillette Sırlı çanak: Slipware
Sır tutması (seramik ): Glaze fit Sırlı çömlek: Glazed pottery
Sır üstüne dekorlama (seramik): Inglaze Sırlı fayans: Glazed tile
decoration Sırlı kap: Glazed pot
Sıra: Catena; Turn; Order; Tier; Banquette; Sırlı kiremit: Glazed tile
Sequence; Bench; Row Sırlı lif: Glazed fibre
Sıra değiştir(il)me: Transposition Sırlı metal: Glazed metal
Sıra sayısı: Serial number Sırlı seramik: Glost; Faience ware; Glazed
Sıraca (tıp): Scrofula ceramic
Sıraca illetine ilişkin (tıp): Scrofulous Sırlı seramik mozaik fayansı: Glazed
Sıracalı: Scrofulous ceramic mosaic tile
Sıradan: Unexceptional; Ordinary; Sırlı tuğla: Glazed brick
Common Sırlı yapı birimi: Glazed structural unit
Sırala(n)ma: Juxtaposition Sırma: Silver wire
Sıralaç: Dossier Sırma kordon: Gold braid
Sıralaç çivisi: Spindle file Sırma saç: Towhead
Sıralama: Gradation Sırma saçlı: Towheaded
Sıralanabilir: Lineable Sırmalı kordon: Aguillette

615
Sırmalı şerit Sıvı karbonlayıcı

Sırmalı şerit: Gallon; Gold lace; Gimp Sıvı çelik: Molten steel; Liquid steel
Sırsız: Unglazed Sıvı çelik düzeyi (döküm teknesi): Liquid
Sırsız alan (seramik): Crawling steel level
Sırsız ayak (seramik): Dry-foot Sıvı çelik düzeyi denetimi: Liquid-steel
Sırsız mozaik: Paver tile level control
Sırsız porselen: Pavers Sıvı çelik sığası: Liquid steel capacity
Sırt: Shoulder Sıvı çelik üretimi: Liquid-steel production
Sırt ağrısı (tıp): Backache Sıvı çelik üretkenliği: Liquid-steel
Sırt çantası: Knapsack productivity
Sırt çantası: Packsack Sıvı çelik yunağı: Steel bath
Sırt torbası: Backpack Sıvı çıkaran (beze): Aquiparous
Sırt yükü: Backpack Sıvı demir: Liquid iron
Sırtı destekli kısa testere: Backsaw Sıvı demir akağı (y.fırın): Iron runner
Sırtlık: Packboard Sıvı demir oksit: Liquid iron oxide
Sıtma: Malaria; Paludism; Ague Sıvı demir silikatlar: Liquid iron silicates
Sıtma ilacı: Atabrine; Quinacrine; Quinine Sıvı dışıklar: Liquid slags
Sıtma nöbeti (tıp): Ague fit Sıvı dolaşımı yavaşlaması (vücut): Stasis
Sıva: Plaster; Parget Sıvı durum: Liquid state
Sıva kaplama: Overcoat Sıvı em(dir)me deneyi: Liquid-penetrant
Sıva tirizi: Lath test
Sıvama: Daubing; Pargetting Sıvı emdirimi: Liquid impregnation
Sıvanmış: Plastered Sıvı emdirme incelemesi: Liquid-
penetrant inspection
Sıvantı: Smudge
Sıvı evre: Liquid phase
Sıvı: Aqua; Liquid
Sıvı altın: Liquid gold Sıvı evre dökümü: Liquid-phase casting
Sıvı ayırma: LiquidSeparation Sıvı evreli sinterleme: Liquid-phase
sintering
Sıvı azot: Liquid nitrogen
Sıvı evreli toplaklama: Liquid-phase
Sıvı azotsuz algılayıcı: Liquid nitrogen sintering
free detector
Sıvı gaz: Liquid gas
Sıvı bağlayıcılı (cam elyaf): Emulsion
bound Sıvı gümüş: Liquid silver
Sıvı bırakımı: Syneresis Sıvı hava: Liquid air
Sıvı birikim gözesi: Effusion cell Sıvı havuz (sürekli d.): Liquid pool
Sıvı birikimi (tıp): Effusion Sıvı hayvansal yağ: Oleo oil
Sıvı cam: Liquid glass Sıvı hidrokarbon: Liquid hydrocarbon
Sıvı curuflar: Liquid slags Sıvı hidrokarbonlu karbon kaynağı
Sıvı çarpması: Liquid impingement (karbonlama): Liquid hydrocarbon
sources of carbon
Sıvı çekintisi: Liquid contraction; Liquid
shrinkage Sıvı ışık kılavuzu: Liquid light guide
Sıvı çekirdek (sürekli d.): Liquid core Sıvı kan: Blood plasma
Sıvı çeliği karıştırma: Stirring of molten Sıvı karbonlama: Liquid carburizing
steel Sıvı karbonlayıcı: Liquid carburizer

616
Sıvı karbonlu nitrürleme Sıvılaş(tır)ma
Sıvı karbonlu nitrürleme: Liquid Sıvı pik karıştırıcı kazanı: Hot metal
carbonitriding mixer
Sıvı karışırlık aralığı: Liquid miscibility Sıvı pik kükürt giderme tesisi: Hot metal
gap desulphurization plant
Sıvı kristal: Liquid crystal Sıvı pik kükürt gidermesi: Hot metal
Sıvı kristalli polimerler: Liquid- desulphurization
crystalline polymers Sıvı pik potası: Iron ladle; Hot metal ladle
Sıvı kromatografisi: Liquid Sıvı pik taşıma: Hot metal transfer
chromatography Sıvı pik taşıyıcı: Hot metal transfer car
Sıvı metal (katılaşma öncesi): Mother Sıvı püskürtümlü kalıplama: Liquid
metal injection moulding
Sıvı metal basıncı: Metalstatic pressure; Sıvı reçine: Liquid resin
Head
Sıvı sarılım (kim): Solvation
Sıvı metal gevrekleşmesi: Liquid-metal
Sıvı sürtünmeli yatak: Oil flooded bearing
embrittlement
Sıvı tuncsu altın: Liquid bronze gold
Sıvı metal saldırısı (erozyon-yenim):
Liquid-metal attack Sıvı yağ: Oil
Sıvı metal sızması: Liquid-metal Sıvı yağlayıcılar: Liquid lubricants
infiltration Sıvı yakıt: Liquid fuel
Sıvı metal yunağı: Metal bath Sıvı yakıt alma: Refueling
Sıvı metal yüklentisi: Liquid-metal charge Sıvı yakıt ikmali: Refueling
Sıvı metal yükün kaynağı: Liquid-metal Sıvı yayınımı: Diffusion of liquids
ion source Sıvı yoğunluğu ölçeri: Hydrometer
Sıvı nitrürleme: Liquid nitriding Sıvı yüzü pisliği: Scum
Sıvı oksijen: Liquid oxygen; Lox Sıvı yüzü tortusu: Skimmings
Sıvı oksijen pompası: Lox pump Sıvıda özütleme: Leaching; Lixiviation
Sıvı oksijen tankı: Lox storage tank Sıvıda özütleme balçığı: Leaching slime
Sıvı oyuklaştırması: Liquid cavitation Sıvıda özütleme çözeltileri: Leach
Sıvı ölçüsü: Liquid measure solutions
Sıvı örtü: Liquid covering Sıvıda özütleme yüzdürmesi: Leaching-
Sıvı örtü özdeği: Liquid covering flotation
substance Sıvıda özütlenebilir: Leachable
Sıvı örüt: Liquid crystal Sıvıda özütlenebilirlik: Leachability
Sıvı örüt çoğuzları: Liquid crystal Sıvıdan katıya geçiş: Liquid-to-solid
polymers transition
Sıvı örüt görüntülemesi: Liquid-crystal Sıvık su: Mucin
display Sıvı-katı dönüşümleri: LiquidSolid
Sıvı örütlü çoğuzlar: Liquid-crystalline transformations
polymers Sıvı-katı dönüşümü: Liquid-to-solid
Sıvı parlak altın: Liquid bright gold transformation
Sıvı parlatma altını: Liquid bright gold; Sıvı-katı tepkimeleri: Liquid solid
Liquid burnish gold reactions
Sıvı pik (yüksek fırın): Hot metal Sıvıların yoğuşumu: Condensation of
Sıvı pik demiri: Molten iron; Liquid pig liquids
iron Sıvılaş(tır)ma: Liquidization; Liquifaction

617
Sıvılaş(tırıl)abilir Sızıntı toplama

Sıvılaş(tırıl)abilir: Liquefiable Sıyırma zarı: Stripping film


Sıvılaş(tırıl)mış: Liquefied Sıyırtma: Scoring
Sıvılaşan: Liquescent Sıyrık: Scarification; Scuffing; (tıp) Scotch
Sıvılaşım: Liquescence; Liquation Sıyrık kaplama: Stripped coating
Sıvılaşım sıcaklığı: Liquation temperature Sıyrıksız: Unmarked
Sıvılaşmama: Incondensibility Sıyrılabilir: Strippable
Sıvılaştıran: Liquefier Sıyrılabilir kaplama: Strippable coating
Sıvılaştırıcı: Liquifactive Sıyrılma (dislokasyon): Unpinning
Sıvılaştırılamayan gaz: Permanent gas Sıyrılmış kaplama: Stripped coating
Sıvılaştırılamaz: Incondensible Sıyrıntı: Scraping
Sıvılaştırılmış petrol gazı: Liquefied Sız(dır)ma: Exudation
petroleum gas (LPG) Sız(ıl)abilir: Penetrable
Sıvılaştırma aygıtı: Liquefier Sızan (şey): Permeator
Sıvılı ayrıştırım: Elutriation
Sızan miktar: Seepage
Sıvılı bağlantı: Wiped joint
Sızdarmazlık keçesi: Seal ring
Sıvılı bitirim: Liquor finish
Sızdırmaz: Leakproof; Impermeable
Sıvılı honlama: Liquid honing
Sızdırmaz tıpa: Sealing plug
Sıvılı yüzey işlemi: Liquor finish
Sızdırmazlık: Impermeability
Sıvılık: Liquidity
Sızdırmazlık burcu: Seal bushing
Sıvı-metal yenimi: Liquid-metal corrosion
Sızdırmazlık camı: Sealing glass
Sıvısal metalbilim: Hydrometallurgy
Sızdırmazlık denemesi: Leak testing
Sıvısal metalbilim süreçleri:
Hydrometallurgical processes Sızdırmazlık gereci: Sealing material
Sıvısal metalbilime özgü: Sızdırmazlık halkası: Sealing ring
Hydrometallurgical Sızdırmazlık kaynağı: Seal weld
Sıvısal taşınım: Liquid erosion Sızdırmazlık kovanı: Seal bushing
Sıvı-sıvı dengesi: Liquid-liquid Sızdırmazlık macunu: Sealing cement
equilibrium Sızdırmazlık maddesi: Sealant; Thiokols
Sıvısız: Aneroid Sızı (tıp): Pain; Ache
Sıyıraç (zahire silosu): Strickle Sızıcı: Permeative; Penetrant; Penetrating
Sıyırarak işleme (mak.): Skiving Sızıcıyla inceleme: Penetration inspection
Sıyırıcı (makina): Stripper Sızıcıyla kırma deneyi: Penetration
Sıyırıcı zımba: Stripper punch fracture test
Sıyırma: Skiving; Scraping Sızım: Penetration
Sıyırma (döküm): Drawing Sızınaklı (tıp): Fistulous (=Fistular)
Sıyırma (kalıp): Stripping Sızınım(fizik): Effusion
Sıyırma eriyiği: Wash metal Sızıntı: Trickle; Exudation; Seepage;
Sıyırma maske: Extraction replica Effusion; Leakage; Leak
Sıyırma pimleri (döküm): Stripper pins Sızıntı boşluğu (cam): Leaky blank
Sıyırma plakası (döküm): Stripping plate Sızıntı deneyi: Exudation test
Sıyırma süresi: Stripping time Sızıntı gazlar: Effusion gases
Sıyırma vinci: Stripper crane Sızıntı toplama: Drainage

618
Sızıntılı Silika
Sızıntılı: Oozy; Leaky Siemens-Martin ocağında çelikyapımı:
Sızıntılı tıpa: Leaky stopper Open-hearth steelmaking
Sızırak (tıp): Fistula Siemens-Martin süreci (çelik): Open-
Sızlama (tıp): Tingling hearth process
Sızma: Seepage; Leakage Sieurin süreci (sünger demir): Sieurin
process
Sialonlar(seramik): Sialons
Sievert yasası (gaz): Sievert’s law
Sicil: Record
Sifon: Siphon (=Syphon); (döküm) Slag
Sicil defterler: Libri dam
Sicim: Cord; Tie; Twine; Cord; String Sigara izmariti: Stub
Sicimsi: Stringy Sigma evresi (FeCr): Sigma phase
Sicimsi kalıntılar: Stringy inclusions; S- Sigma kapakçıkları (kalp): Sigma valve
type inclusions
Sigma parçacığı: Sigma particle
Siderit: Siderite
Sigorta: Insurance; (elekt.) Fuse
Sideroz (akciğer hastalığı): Siderosis
Siğil (tıp): Papilloma; Verruca; Wart
Sidiğe ilişkin (tıp): Urinary
Siğilli (tıp): Papillose (=Papullose)
Sidik: Urine
Sikke levhası: Planchet
Sidik analizi (tıp): Urinalysis
Siklet: Heft
Sidik borusu: Ureter
Siklizin: Cyclizine
Sidik çıkaran organlar (tıp): Urinary
organs Siklon: Cyclone
Sidik gözgülemi: Uroscopy (=Urinoscopy) Siklopentan: Cyclopentane
Sidik sarısı: Uroxanthin Siklopropan: Cyclopropane
Sidiksağan (tıp): Ureter Siklotron: Cyclotron
Sidiksağana ilişkin (tıp): Ureteral Sikoz hastalığı (saç): Sycosis
Sidiktaşı (tıp): Urolith Silah: Weapon; Gun
Sidiktorbası: Bladder; Urinary bladder; Silah ateşi: Gunfire
Vesica Silah Kol (tıp): Arm
Sidiktorbası açımı (tıp): Cystostomy Silah yapımı: Weaponry
Sidiktorbası delgisi (tıp): Cystotome Silâhhane: Gun room
Sidiktorbası yangısı (tıp): Cystitis Silahlan(dır)ma: Arming
Sidikyolu gözgüleme: Urethroscopy Silahlanmış: Armed
Sidikyolu gözgüleyicisi: Urethroscope Silahlar: Weaponary
Sidikyolu hastalığı (tıp): Urinary disease Silahlı: Armed
Sidikyolu protezi: Urinary prosthesis Silahsız: Unarmed
Sidikyolu yangısı (tıp): Urethritis Silahsızlan(dır)ma: Unarming
Sidikyolutaşı (tıp): Urinary calculus Silanlar: Silanes
Sidot harmanı: Sidot’s blende Silecek (araba): Windshield wiper
Siedal sapınçları: Siedel aberrations Silgi: Erasor; Rubber
Siemens: Siemens Silicol süreci (hidrojen): Silicol process
Siemens-Martin çeliği: Open-hearth steel Silik: Pallid; Faint
Siemens-Martin ocağı (çelik): Open- Silik gravür (şişe): Faint lettering
hearth furnace Silika: Silica

619
Silika camı Silisyum emdirme

Silika camı: Silicate glass Silimanit: Silimanite; Silliminate


Silika jel türü: Mertone Silindir: Cylinder; Roll
Silika jeli: Silica gel Silindir açma fırını (cam): Flattening kiln
Silika köpüğü: Silica scum Silindir açma masası (cam): Flattening
Silika kumu (min %95SiO2): Silica sand table
Silika peltesi: Silica gel Silindir anot: Hollow anode
Silika tozu (%99.5SiO2): Silica flour Silindir biçimleme: Cylinder forming
Silika tuğlaları: Dinas bricks; Silica bricks Silindir biçimli parça: CylindricalShape
Silika unu: Silica flour Silindir ceketi: Cylinder jacket
Silikat: Silicate Silindir çark: Cylinder wheel
Silikat kalıntılar (çelik): Silicate Silindir gömleği: Cylinder liner
inclusions Silindir gömleğini yenileme (oto):
Silikat kumu: Silicate sand Relining
Silikat seramikler: Silicate ceramics Silindir kapak contası: Block gasket
Silikat tuğla: Ganister brick Silindir mercek: Cylindrical lens
Silikatlar: Silicates Silindir rektifiye tezgahı: Cylinder boring
Silikatlaşma: Silication machine
Silikatlı siyah volkanik kaya: Gabbro Silindir süreci (düz cam): Cylinder
Silikatsız camlar: Nonsilicate glasses process
Silikatsız oksitli cam: Nonsilicate oxide Silindir ütü: Calendar
ceramic Silindire ilişkin: Cylindrical
Silikon akışkanlar: Silicone fluids Silindire resim oyan aygıt: Electrograph
Silikon detektör: Silicon detector Silindirik saplı rayba: Chucking reamer
Silikon elastomeri: Silicone elastomer Silindirli ütüleme: Calendering
Silikon esteri: Silicon ester Silinti silme: Erasure
Silikon kaplama: Silicone coating Silip çıkarma: Erasing
Silikon kauçukları: Silicone rubbers Silisid: Silicide
(VMQ)
Silisit asit: Silicic acid
Silikon plastiği: Silicone plastic
Silisyum: Silicium; Silicon
Silikon reçinesi: Silicone resin
Silisyum alaşımları: Silicon alloys
Silikon temelli basınç duyarlı yapıştırıcı:
Silicone-based pressure-sensitive adhesive Silisyum altıborür: Silicon hexaboride
Silikon yağları: Silicone oils Silisyum biroksit: Silicon monoxide
Silikonlar (çoğuz): Silicones Silisyum direnci: Silicon resistance
Silikonlu kauçuk: Silicone rubber Silisyum dörtborür: Silicon tetraboride
Silikonlu kauçuk yastık ile baskı: Pad Silisyum dörtbromür: Silicon
print tetrabromide
Silikonlu meme protezleri (tıp): Silicone Silisyum dörtflorür: Silicon tetrafluoride
breast protheses Silisyum dörtiyodür: Silicon tetraiodide
Silikonlu yalıtıcı cilalar: Silicone Silisyum dörtklorür: Silicon tetrachloride
insulating varnishes Silisyum emdirme: Siliconizing
Silikoz: Silicosis Silisyum emdirme: Silicon impregnation
Silikozlu (tıp): Silicotic (=Siliconizing)

620
Silisyum florür Siloksanlar
Silisyum florür: Silicon fluoride Silisyumlama: Siliconizing
Silisyum giderme: Desiliconizing Silisyumlu: Silicic; Siliceous; Silicious;
Silisyum hassas alaşımı: Silicon precision Siliciferous
alloy Silisyumlu algılayıcı: Silicon detector
Silisyum içeren: Siliciferous Silisyumlu bakır: Silicon copper
Silisyum ikioksit: Silicon dioxide (=Silica) Silisyumlu cam: Silicate glass
Silisyum ikisülfür: Silicon disulphide Silisyumlu çelik saç: Silicon steel sheet
Silisyum kaplama: Ihrigizing; Eckman Silisyumlu çelikler: Silicon steels
process
Silisyumlu demir: Siliconeisen
Silisyum karbonitrür: Silicon
Silisyumlu demir cevheri: Ironstone
carbonitride
Silisyum karbonitrür lif: Silicon Silisyumlu demir önalaşımı: Ferrosilicon
carbonitride fibre Silisyumlu doğrultmaç: Silicon rectifier
Silisyum karbür: Silicon carbide Silisyumlu güneş pili: Silicon solar cell
Silisyum karbür aşındırıcılar: Silicon Silisyumlu kalsiyum (çelik): Silicocalcium
carbide abrasive Silisyumlu mangan (çelik):
Silisyum karbür kılı destekli alumina: Silicomanganese
Silicon carbide whisker reinforced alumina Silisyumlu manganlı çelikler: Silicon-
Silisyum karbür kılı destekli silisyum manganese steels
nitrür: Silicon carbide whisker reinforced Silisyumlu manganlı demir önalaşımı:
silicon nitride Ferromanganese-silicon
Silisyum karbür kıllar: Silicon carbide Silisyumlu manganlı pik demiri: Silicon
whiskers spiegel
Silisyum karbür krozeler: Silicon carbide Silisyumlu pirinç: Silicon brass
crucibles
Silisyumlu şamot: Siliceous fire clay
Silisyum karbür lifler: Silicon carbide
fibres Silisyumlu takım çelikleri: Silicon tool
steels
Silisyum karbür tuğlası: Silicon carbide
brick Silisyumlu yarıiletken: Silicon
Silisyum nitrür: Silicon nitride semiconductor
Silisyum nitrür anayapılı karmalar: Silisyumlu yay çelikleri: Silicon spring
Silicon nitride matrix composites steels
Silisyum nitrür bağlı silisyum karbür: Silisyumlu zar (SiO ya da SiN): Silicon
Silicon nitride bonded silicon carbide film
Silisyum parçaları: Silicon pieces Silkeleme: Shaking
Silisyum pirinci: Silicon brass Silkme: Knockout
Silisyum temelli seramikler: Silicon- Silme: Erasing; (geri alan bilgileri)
based ceramics Deconvolution
Silisyum tozu: Silicon powder Silme kalıbı: Sweep
Silisyum tuncu: Silicon bronze Silmeli dağlama: Etching by swabbing
Silisyum vadisi: Silicon valley (USA) Silmeli kaplama (galvanizleme): Wiped
Silisyum yarıiletkeni: Silicon coat
semiconductor Silo: Bin; Bunker; Silo; Storage bin
Silisyum yongası: Silicon chip Silo arabası: Bin car
Silisyumdam üretilen: Silicic Siloksanlar: Siloxanes

621
Siloksikon Sinir sistemi (tıp)

Siloksikon: Siloxicon Sinema filmi: Motion picture


Silumin TM alaşımı: Silumin TM alloy Sinhalit [Mg(Al;Fe)] BO4]: Sinhalit
Silvanit: Sylvanite Sini: Tray
Silvin: Sylvine; Sylvite Sinir: Gray matter; (tıp) Nerve
Simetidin: Cimetidine Sinir ağı (tıp): Plexus
Simetri: Symmetry Sinir ağına ilişkin: Plexal
Simetrik: Symmetrical Sinir ağrısı (tıp): Neuralgia
Simge: Sign; Designation; Symbol; Ramp Sinir ameliyatı (tıp): Neurectomy;
Simge harf: Hieroglyph Neurosurgery
Simge kondurağı: Pad Sinir anagöze uru (tıp): Neuroblastoma
Simge renkleri: Code colours Sinir anagözesi (tıp): Neuroblast
Simge yazı: Hieroglyphics Sinir anatomisi (tıp): Neuroanatomy
Simgecilik: Typology Sinir bağ dokusu (tıp): Neuroglia
Simgeleme: Typification Sinir bilimi (tıp): Neurology
Simgeler dizisi: Nomenclature Sinir cerrahı (tıp): Neurosurgeon
Simgesel: Symbolic Sinir devim salgısı (tıp):
Simgesel mantık: Symbolic logic; Neurotransmitter
Mathematical logic Sinir dizgesi (tıp): Sensorium
Similatör: Simulator Sinir doku (tıp): Nerve tissue
Simit: Bagel; Ring; (geo.) Torus; (y. fırın) Sinir doku uru (tıp): Neuroma
Bustle pipe
Sinir düğümü: Ganglion
Sinamil alkol: Cinnamyl alcohol
Sinir düğümü yangısı (tıp): Ganglionitis
Sincap kafesi (elektrik): Squirrel cage
Sinir gazı: Nerve gas
Sincap kafesli motor (elekt.): Squirrel-
cage motor Sinir gözesi: Cyton; Nerve cell
Sindesmoloji (tıp): Syndesmology Sinir gözesi (tıp): Neurone
Sindirici: Peptic Sinir hastası: Neurotic
Sindirici ilaç (tıp): Pancreatin Sinir iç salgısı (tıp): Neurohormone
Sindirilemez (tıp): Indigestible Sinir ilacı: Nervine
Sindirilmemiş: Undigested Sinir iplikciği yağı (tıp): Myelin
Sindirim: Digestion Sinir iplikleri demeti (tıp): Fascicle
Sindirim bilimi (tıp): Gastroenterology Sinir işlev bilimi (tıp): Neurophysiology
Sindirim bozukluğu (tıp): Dyspepsia Sinir kavşağı (tıp): Synapse
Sindirim dışı yolla bedene giren: Sinir kavşağı (tıp): Synapsis
Parenteral Sinir kesilmesi (tıp): Neurotomy
Sindirim güçlüğü: Indigestion Sinir kökenli (tıp): Neurogenic
Sindirim suyu: Gastric juice Sinir lifi (tıp): Nerve fibre (=Axon ,
Sindirimsel: Peptic dendrite)
Sine: Bosom Sinir lifleri bağlayıcısı: Internuncial
Sinek gözü merceği: Fly-eye lens Sinir merkezi (tıp): Nerve centre
Sineklik: Fly net Sinir sayrılık bilimi (tıp): Neuropathology
Sinema: Cinema; Movie Sinir sistemi (tıp): Nervation

622
Sinir telciği (tıp) Siren
Sinir telciği (tıp): Neurofibril Sinterleme bölgesi: Sintering zone
Sinir telcik uru (tıp): Neurofibroma Sinterleme sıcaklığı: Sintering
Sinir ucu: End organ temperature
Sinir ve damara ilişkin (tıp): Sinterleme süreci: Sintering process
Neurovascular Sinterlenebilir: Sinterable
Sinir yangısı (tıp): Neuritis Sinterlenmiş alumina: Sintered alumina
Sinir yapıbilimi: Neuroanatomy Sinterlenmiş aluminyum tozu: Sintered-
Sinir yatıştırıcı (tıp): Neuroleptic aluminium powder (SAP)
Sinir yolu (tıp): Nerve track Sinterlenmiş cam: Sintered-glass
Sinir zarı (tıp): Perineurium Sinterlenmiş çok taneli elmas: Sintered
polycrystalline diamond
Sinir zarı yangısı (tıp): Perineuritis
Sinterlenmiş karbürler: Sintered carbides
Sinir zayıflığı (tıp): Neurasthenia
Sinterlenmiş manyezit: Sintered
Sinir zehiri: Neurotoxin magnesite
Siniri çevreleyen zar (tıp): Perineurium Sinterlenmiş mulit: Sintered mullite
Sinirli: Neurotic Sinterleşme bölgesi (cam): Fritting zone
Sinirsel (tıp): Neural Sintilatör: Scintillator
Sinirsel tepi (tıp): Nerve impulse Sintine: Bilge
Sinkroflaş: Syhchroflash Sintine borusu (den.): Bilge pipe
Sinkronoskop: Synchronoscope(=Synchr Sintine pompası (den.): Bilge pump
oscope) Sintine tahtası (den.): Bilge board
Sinkroskop: Synchroscope Sinusoid (mat): Sinusoid
Sinral: Cineole Sinusoidal: Sinusoidal
Sinteks: Sintex Sinüs: Sine
Sintektik: Synthectic Sinüs eğrisi: Sinusoid
Sintepe: Tumulus Sinüs iltihabı: Sinusitis
Sinter: Sinter Sinüs koşulu: Sine condition
Sinter bağı: Sinter bonding Sinüzit (tıp): Sinusitis
Sinter elektrot: Self-baking electrode Sinyal: Signal
Sinter fırını: Sintering furnace Sinyal camı: Signal glass
Sinter ızgarası: Sintering grate Sinyal iskeleti (demiryolu): Gantry
Sinter karbür: Hard metal Sinyal yükseltimi: Signal amplification
Sinter kayışı: Sintering belt Sinyal-gürültü oranı: Signal-to-noise ratio
Sinter kırıcısı: Sinter crusher SiO4 dörtyüzlüsü: SiO4 tetrahedron
Sinter Makinasi: Sinter machine; Sintering Sipariş: Order
machine Siper: Trench; Shielded; Buckler; Guard;
Sinter tesisi: Sintering plant Parapet; Sconce
Sinter üretimi: Sinter production Siper havanı (silah): Trench mortar
Sinter yatağı: Sintering bed Siper humması (tıp): Trench fever
Sinter yüklentisi: Sinter charge Siper kazığı: Palisade
Sinterleme: Sintering Sipersiz: Unshielded
Sinterleme aşamaları: Sintering stages Siren: Hooter

623
Sirke Siyanür tuzu yunağı

Sirke: Vinegar Sivri uç: Prong; Point; Cusp


Sirke asidi: Acetic acid Sivri uçla çizme: Scribing
Sirke gibi: Vinegary Sivri uçla delme: Transfixing
Sirkeli bal şerbeti: Oxymel Sivri uçlu: Pointed
Sirkeölçer: Acetomer Sivri uçlu alet: Prong
Sis: Mist; Fog; Brume Sivri uçlu demir (maden): Gad
Sis düdüğü: Diaphone Sivri uçlu taşçı çekici: Bit
Sis odalı çözümleç: Fog chamber analyzer Sivri ve keskin dişli: Saber-toothed
Sis odası: Fog chamber Sivrice: Subacute
Sislenme: Clouding; Fogging Sivrilik: Pointedness; Sharpness
Sisli: Brumous; Foggy; Misty Sivriltme: Whetting
Sisli soğutma: Mist cooling Siyah: Black
Sisli suverme: Fog quenching Siyah amber: Black amber
Sismograf: Seismograph Siyah antimuan sülfür: Black antimony
Sismozkop: Seismoscope sulphide
Sistein: Cysteine Siyah boya: Black dye
Sistem: System Siyah cam: Black glass
Sistematik: Systematic Siyah gümüş: Black silver
Sistin: Cystine Siyah kehribar: Black amber
Sistre: Scraper Siyah laletaşı: Black spinel
Sitokinesis: Cytokinesis Siyah mikalı granit: Granitite
Sitositerol: Sitosterol Siyanamit: Cyanamide
Sitozin: Cytosine Siyanik asit: Cyanic acid
Sitral: Citral Siyanin: Cyanine
Sitrat: Citrate Siyanisidler: Cyanicides
Sitrat pelte yöntemi: Citrate gel method Siyanit: Cyanite
Sitrik asit: Citric acid Siyanoakrilatlar: Cyanoacrylates
Sivilce: Bleb; Whelk; Weal; Acne; Pustule; Siyanoakrilatlı cerrahi yapıştırıcılar:
Pustulation; Phlyctena; Spot Cyanoacrylate surgical adhesives
Sivilce yapan (ilaç): Pustulant Siyanoguinidin: Dicyandiamide
Sivilcelenme (tıp): Pustulation Siyanojen (CN)2: Cyanogen
Sivilceli: Whelky; Pustular; Pustulous; Siyanosit: Cyanosite
Papular Siyanür: Cyanide
Sivilcemsi (tıp): Papular Siyanür asidi: Cyanuric acid; Hydrocyanic
Sivri: Incisive; Pointed; Tapered; Sharp acid; Prussic acid
Sivri bilenmiş: Edged Siyanür çamurları: Cyanide slimes
Sivri çekiç: Hammer pick Siyanür çözeltisi: Cyanide solution
Sivri çentik dayancı: Sharp-notch strength Siyanür donukluğu: Cyanide mottling
Sivri çıkıntı: Cusp Siyanür süreci: Cyanide process
Sivri kaya (yer b.): Aguille Siyanür tuzu: Cyanide salt
Sivri olmayan: Obtuse Siyanür tuzu yunağı: Cyanide salt bath

624
Siyanür yunağı Soba borusu
Siyanür yunağı: Cyanide bath Skandiyum tozu: Scandium powder
Siyanürleme: Cyaniding Skanogram: Scannogram
Siyanürlenmiş: Cyanided Skanoskop: Scanoscope
Siyanürlenmiş kabuk (çelik): Cyanided Skapolit: Scapolite
case Skatol: Skatole
Siyanürlü altın kaplama: Cyanide gold Skeleroskop: Scleroscope
plating Ski: Ski
Siyanürlü bakır: Cyanide copper Skip arabası (yüksek fırın): Skip car
Siyanürlü bakır kaplama: Cyanide copper Skip çukuru: Skip pit
plating
Skip rampası (y. fırın): Ramp
Siyanürlü çinko kaplama: Cyanide zinc
plating Skip vinci (y. fırın): Skip hoist
Siyanürlü gümüş kaplama: Cyanide silver Skip yolu: Skip bridge
plating Sklereskop deneyi: Scleroscope test
Siyanürlü kadmiyum kaplama: Cyanide Sklereskop sertlik deneyi: Scleroscope
cadmium plating hardness test
Siyanürlü kaplama: Cyanide plating Sklereskop sertlik sayısı: Scleroscope
Siyanürlü kaplama yunağı: Cyanide hardness number
plating bath Sklerometre: Sclerometer
Siyanürlü karbonlama: Cyanide Skleroprotein: Scleroprotein
carburizing Skolesit: Scolecite
Siyanürlü karbonlama yunağı: Cyanide Skopolamin: Scopolamine
carburizing bath Skorodit: Scorodite
Siyanürlü özütleme: Cyanidation process Skorzalit: Scorzalite
Siyanürlü pirinç kaplama: Cyanide brass Skrotum (tıp): Scrotum
plating
Skuba (suya dalma): Scuba
Siyanürlü sertleştirme: Cyanide
hardening Skutterudit: Skutterudite
Siyatik (tıp): Sciatica Slab (çelik): Slab
Siyek: Urethra Slab haddesi: Slabbing mill
Skalar (mat.: Scalar Slag (FPS ölçü dizgesi): Slug
Skaler çarpımı (mat.): Dot product Smaltit: Smaltite
Skandiya: Scandia Smee gözesi: Smee cell
Skandiyum: Scandium Smitsonit (yer b.): Smithsonite
Skandiyum dallantı parçaları: Scandium Smokin: Tuxedo
dendritic pieces Snead süreci (ısıl işlem): Snead process
Skandiyum florür: Scandium fluoride Snell’in kırılım yasası (ışık): Snell’s law of
Skandiyum iyodür: Scandium iodide refraction
Skandiyum klorür: Scandium chloride Soba (y. fırın): Stove
Skandiyum oksit: Scandium oxide Soba ana gas borusu (y. fırın): Stove gas
main
Skandiyum perklorat: Scandium
perchlorate Soba astarı (y. fırın): Stove lining
Skandiyum sülfat beşhidrat: Scandium Soba bacası (y. fırın): Stove stack
sulphate pentahydrate Soba borusu: Stove pipe

625
Soba duvarı (y. fırın) Sodyum iyodür

Soba duvarı (y. fırın): Stove wall Sodyum aluminyum hidrür: Sodium
Soba kubbesi (y. fırın): Stove dome aluminium hydride
Soba odası: Checker chamber Sodyum amid: Sodium amide
Soba örmesi: Checker work Sodyum antimonat: Sodium antimonate
Soba tuğlası (y.fırın): Checker brick Sodyum asetat: Sodium acetate
Soda: Soda Sodyum azid: Sodium azide
Soda camı: Soda glass; Soda-ash glass Sodyum benzoat: Sodium benzoate
Soda çökeltisi: Lye Sodyum bikarbonat: Soda; Baking soda;
Bicarbonate of soda; Sodium bicarbonate
Soda feldpat: Albite
Sodyum bizmutat: Sodium bismuthate
Soda kireç camı: Soda-lime glass
Sodyum borat camı: Sodium-borate glass
Soda kireç silika camı: Soda-lime-silica
Sodyum borohidrür: Sodium
glass
borohydride
Soda kireç silikat camı: Soda-lime-silicate Sodyum borosilikat camı: Sodium
glass borosilicate glass
Soda külü: Soda ash Sodyum buharlı lamba: Sodium-vapor
Soda silika camı: Soda-silica glass lamp
Soda silikat camı: Alkaline silicate glass Sodyum civa amalgamı: Sodium mercury
Soda silikatı: Silicate of soda amalgam
Sodalı baryum silikat camı: Soda- Sodyum çinko borosilikat camı: Sodium-
barium-silicate glass zinc borosilicate glass
Sodalı borosilikat camı: Soda borosilicate Sodyum çubuğu: Sodium stick
glass Sodyum dikromat: Sodium dichromate
Sodalı kireç: Soda lime Sodyum dirençli borat camı: Sodium-
Sodalit: Sodalite resistant borate glass
Sodataşı: Sodalite Sodyum dörtborat: Sodium tetraborate
Sodaya daldırma (parlatma): Soda dip Sodyum dörtsülfür: Sodium tetrasulphide
Soderberg elektrotları (aluminyum): Sodyum felşpat: Sodium feldspar; Albite
Soderberg electrodes Sodyum florasetat: Sodium fluoroacetate
Sodyum: Sodium Sodyum floroborat camları: Sodium-
fluoroborate glasses
Sodyum akrilat: Sodium acrylate
Sodyum florür: Sodium fluoride
Sodyum alginat: Sodium alginate
Sodyum fosfat: Sodium phosphate
Sodyum altıfloraluminat: Sodium
hexafluoroaluminate Sodyum germanat camları: Sodium-
germanate glasses
Sodyum altıflortitanat: Sodium
hexafluorotitanate Sodyum hekzamatafosfat: Calgon
Sodyum altıflorzirkonat: Sodium Sodyum hidroksit: Soda; Caustic soda;
Sodium hydroxide
hexafluorozirconate
Sodyum hidroksit yunağı: Caustic soda
Sodyum altınitrokobaltat: Sodium
bath
hexanitrocobaltate
Sodyum hidrür: Sodium hydride
Sodyum aluminosilikat camı: Sodium-
aluminosilicate glass Sodyum hipoklorit: Sodium hypochlorite
Sodyum aluminyum borosilikat camı: Sodyum iyodat: Sodium iodate
Sodium-aluminium borosilicate glass Sodyum iyodür: Sodium iodide

626
Sodyum karbonat Soğuk basınçlı hava hattı
Sodyum karbonat: Sodium carbonate; Sodyum sülfat: Sodium sulphate;
soda ash Glauber’s salt
Sodyum klorat: Sodium chlorate Sodyum sülfit: Sodium sulphite
Sodyum klorür: Sodium chloride Sodyum sülfür: Sodium sulphide
Sodyum klorür yapısı: Sodium chloride Sodyum telürit: Sodium tellurite
structure Sodyum tetraborat: Sodium tetraborate;
Sodyum kromat: Sodium chromate Sodium pyoborate
Sodyum kurşun alaşımı: Sodium-lead Sodyum tiyosiyanat: Sodium thiocyanate
alloy Sodyum tiyosülfat: Sodium thiosulphate
Sodyum kurşun silikat camı: Sodium lead Sodyum zirkonyum fosfat: Sodium
silicate glass zirconium phosphate
Sodyum külçesi: Sodium ingot Sofa: Sofa
Sodyum metabisülfit: Sodium Sofra: Table1
metabisulphite
Sofra eşyası (cam): Tableware
Sodyum metatitanat: Sodium
metatitanate Sofra takımı: Napery; Place setting
Sodyum molibdat: Sodium molybdate Sofra tuzu: Sodium chloride; Table salt
Sodyum nitrat: Sodium nitrate Soğancık (cam fırını): Menüscus; Onion
Sodyum nitrit: Sodium nitride Soğancık (cam): Onion
Sodyum niyobat: Sodium niobate Soğanilik (tıp): Medulla oblongata
Sodyum oksit: Sodium oxide Soğruk nem: Absorbed moisture
Sodyum parçacıkları: Sodium pieces Soğu(t)ma bölgesi: Cooling zone
Sodyum parçası: Sodium lump Soğu(t)ma hızı: Rate of cooling
Sodyum perborat: Sodium perborate Soğubilimi: Cryogenics
Sodyum perklorat: Sodium perchlorate Soğuk (kafa) şişirme: Cold heading
Sodyum permanganat: Sodium Soğuk akış: Cold flow
permanganate Soğuk alan salıcısı (fiz.): Cold field
Sodyum peroksit: Sodium peroxide emitter
Sodyum pirofosfat: Sodium Soğuk alan salımı (fiz.): Cold field
pyrophosphate emission
Sodyum potasyum alaşımı: Sodium Soğuk alan salımı tabancası: Cold field-
potassium alloy emission gun
Sodyum selenat: Sodium selenate Soğuk algınlığı (tıp): Rheum
Sodyum selenit: Sodium selenite Soğuk alkaliyle temizleme: Cold alkaline
Sodyum siklamet: Sodium cyclamate cleaning
Sodyum silikat: Sodium silicate; Water Soğuk asitle temizleme: Cold acid
glass cleaning
Sodyum silikat camları: Sodium-silicate Soğuk bağla(n)ma: Cold bonding
glasses Soğuk bağlantı: Cold junction
Sodyum silikat yapıştırıcı: Sodium silicate Soğuk basılmış: Cold pressed
glue Soğuk basınç kaynağı: Cold pressure weld
Sodyum siyanat: Sodium cyanate Soğuk basınçlı hava: Cold blast
Sodyum siyanür: Sodium cyanide Soğuk basınçlı hava hattı: Cold blast main

627
Soğuk basınçlı kaynaklama Soğuk depolama

Soğuk basınçlı kaynaklama: Cold Soğuk bozunumlu çelik: Cold deformed


pressure welding steel
Soğuk basma: Cold pressed; Cold pressing Soğuk bozunumlu metal: Cold deformed
Soğuk basma kaynağı: Cold indentation metal
welding Soğuk cam: Cold glass
Soğuk basma metal ürünler: Cold pressed Soğuk çarpmalı ekstruzyon: Cold impact
metal products extrusion
Soğuk biçimleme: Cold forming Soğuk çarpmalı sıkma: Cold impact
Soğuk biçimleme işlemleri: Cold forming extrusion
operations Soğuk çarpmalı sıkma presi: Cold impact
Soğuk biçimlendirme: Cold shaping extrusion pres
Soğuk biçimlenmiş: Cold formed Soğuk çatlak: Cold crack
Soğuk biçimlenmiş çelik ürün: Cold Soğuk çatlama: Cold cracking
formed steel product Soğuk çekiçleme: Hammer hardening
Soğuk bitirim: Cold finishing Soğuk çekilmiş: Cold-drawn
Soğuk bitirimli: Cold-finished Soğuk çekilmiş bakır çubuk: Cold-drawn
Soğuk bitirimli alaşım çeliği çubuklar: copper bar
Cold-finished alloy steel bars Soğuk çekilmiş bakır tel: Cold-drawn
Soğuk bitirimli borular: Cold-finished copper wire
tubes Soğuk çekilmiş çelik tel: Cold-drawnSteel
Soğuk bitirimli çelik: Cold-finished steel wire
Soğuk bitirimli çelik çubuk: Cold- Soğuk çekilmiş çubuk: Cold-drawn bar
finished steel bar Soğuk çekilmiş kalın çubuk: Cold-drawn
Soğuk bitirimli çelik ürün: Cold-finished rod
steel product Soğuk çekme: Cold drawing
Soğuk bitirimli çubuk: Cold-finished bar
Soğuk çekme borular: Cold-drawn tubes
Soğuk bitirimli karbon çeliği çubuklar:
Soğuk çekme işlemi: Cold drawing
Cold-finished carbon steel bars
operation
Soğuk bitirimli sac: Cold-finished sheet
Soğuk çekme kalıbı: Cold drawing die
Soğuk bitirimli şerit: Cold-finished strip
Soğuk çekme teller: Cold-drawn wires
Soğuk bitirimli yassı ürünler: Cold-
finished flat products Soğuk çekme yüksüğü: Cold drawing die
Soğuk bozunuk: Cold deformed Soğuk çinko kaplama: Cold galvanizing
Soğuk bozunuk alaşım: Cold deformed Soğuk çözen: Cold solvent
alloy Soğuk çözenli yıkama: Cold solvent
Soğuk bozunuk çelik: Cold deformedSteel washing
Soğuk bozunuk metal: Cold deformed Soğuk dağlama (metal): Cold etching
metal Soğuk daldırma çatlakları: Cold plunger
Soğuk bozunum: Cold deformation Soğuk deformasyon: Cold deformation
Soğuk bozunum süreçleri: Cold Soğuk delme: Cold punching
deformation processes Soğuk deneme çalıştırması: Cold run;
Soğuk bozunumlu: Cold deformed Cold trial
Soğuk bozunumlu alaşım: Cold deformed Soğuk denetleme: Cold inspection
alloy Soğuk depolama: Cold storage

628
Soğuk dil (çelik) Soğuk keski
Soğuk dil (çelik): Cold lap Soğuk haddelenmiş çelik: Cold-rolled
Soğuk döküm: Misrun steel
Soğuk dövme: Cold forging; Hammer Soğuk haddelenmiş çelik sac: Cold-rolled
hardening steel sheet
Soğuk dövme tezgahı: Cold forging Soğuk haddelenmiş çelik şerit: Cold-
machine rolled steel strip
Soğuk dövülmüş: Cold-forged Soğuk haddelenmiş profiller: Cold-rolled
shapes
Soğuk dövülmüş çelik: Cold-forged steel
Soğuk haddelenmiş şerit: Cold-rolled
Soğuk dövülmüş metal: Cold-forged strip
metal
Soğuk hava deposu: Cold storage house;
Soğuk duvarlı fırın: Cold wall furnace Cold store
Soğuk ekstruzyon: Cold-extrusion Soğuk hava kasası: Cold box
Soğuk elek: Cold screen Soğuk hava vanası: Cold blast valve
Soğuk emayeleme: Cold enamelling Soğuk hava vanası (soba-fırın): Snort
Soğuk eşbasınçlı baskılama: Cold valve
isostatic pressing Soğuk hazneli basınçlı döküm: Cold-
Soğuk ezilmiş: Cold reduced chamber die casting
Soğuk ezme: Cold reduction Soğuk iş: Cold work
Soğuk ezme haddesi: Cold reduction mill Soğuk iş çelikleri: Cold work steels
Soğuk ezmeli: Cold reduced Soğuk iş kalıp çelikleri: Cold work die
steels
Soğuk ezmeli çelik: Cold reduced steel
Soğuk iş takım çelikleri: Cold work tool
Soğuk ezmeli çelik sac: Cold reduced steel steels
sheet
Soğuk iş yüzdesi: Cold work percentage
Soğuk ezmeli yassı ürünler: Cold reduced
flat products Soğuk işlem: Cold treatment; Subzero
treatment; Cold work
Soğuk fosfatlama: Cold phosphating
Soğuk işleme: Cold working; (cam) Cold
Soğuk galvanizleme: Cold galvanizing finish
Soğuk germe: Cold stretch Soğuk işlenmiş: Cold worked
Soğuk gevrek: Cold short Soğuk işlenmiş çelik: Cold worked steel
Soğuk gevreklik (çelik): Cold shortness Soğuk işlenmiş yapı: Cold worked
Soğuk gömme (metalografi): Cold structure
mounting Soğuk kalıplama (döküm): Cold
Soğuk gömme gereçleri: Cold mounting moulding
materials Soğuk kalıplar: No-bake moulds
Soğuk hadde: Cold mill; Cold rolling mill Soğuk kalıpta suverme: Cold die
Soğuk hadde ürünü: Cold-rolled product quenching
Soğuk haddehane: Cold rolling mill Soğuk kaplama: Cold coating
Soğuk haddeleme: Cold rolling Soğuk katlantı: Cold lap
Soğuk haddelenmiş: Cold-rolled Soğuk kauçuk (yapay): Cold rubber
Soğuk haddelenmiş alaşım: Cold-rolled Soğuk kaynak: Cold weld
alloy Soğuk kaynaklama: Cold welding
Soğuk haddelenmiş bakır: Cold-rolled Soğuk kenar kesme: Cold trimming
copper Soğuk keski: Cold chisel

629
Soğuk kesme (cam) Soğuma ortamı

Soğuk kesme (cam): Cold cutting Soğuk suverme: Cold equenching; Cold
Soğuk kesme (Testere): Cold sawing quenching
Soğuk kırma dayancı: Cold crushing Soğuk şerit haddesi: Cold strip mill
strength Soğuk şerit hattı: Cold stripping line
Soğuk kum: No-bake sand Soğuk şişirme dövmesi: Cold upset
Soğuk kutu reçinesi: Cold box resin forging
Soğuk kutu süreci: Cold box process Soğuk şişirme kalıpları: Cold heading
Soğuk külçe (metal): Cold slug dies
Soğuk maçalar: No-bake cores Soğuk tabla (TEM): Cold stage
Soğuk makas: Cold shears Soğuk tel çekme: Cold wire drawing
Soğuk merdaneli biçimleme (dişli): Cold- Soğuk testere: Cold saw
roll forming Soğuk traşlama: Cold trimming
Soğuk muayene: Cold inspection Soğuk tuzak (TEM): Cold trap
Soğuk oda: Cold chamber Soğuk uç kaplaması: Cold-end coating
Soğuk onarım: Cold repair
Soğuk uç kesme makası: Cold end shears
Soğuk onarım püskürtme harcı: Cold
Soğuk vurması: Frostbite
gunning mix
Soğuk onarım püskürtmesi: Cold Soğuk vurmuş: Frostbitten
gunning Soğuk yapıştırıcı: Cold setting adhesive
Soğuk örtü: Cold coating Soğuk yolluk (döküm): Cold riser
Soğuk parmak (TEM): Cold finger Soğuk yük: Cold charge
Soğuk pik külçeleri: Cold pigs Soğuk yükleme: Cold charging
Soğuk presleme: Cold pressing Soğuk yüzey (cam): Cold side
Soğuk preste kalıplama: Cold-press Soğuk zımba: Cold punch
moulding Soğuk zımbalama: Cold punching
Soğuk reçine: No-bake binder Soğuk zımbalama kalıpları: Cold
Soğuk savurma denemesi: Cold spin punching dies
testing
Soğukta saklama: Cold storage
Soğuk sertleşen yapıştırıcı: Cold setting
adhesive Soğukta sertleşen bağlayıcı: Cold setting
binders
Soğuk sıkılama: Cold compacting
Soğukta sertleşen reçineler: Cold set
Soğuk sıkma: Cold-extrusion
resins
Soğuk sıkma aluminyum: Cold-extruded
aluminium Soğukta sertleşme süreci: Cold setting
process
Soğuk sıkma aluminyum tel: Cold-
extruded aluminium wire Soğuma: Cooling
Soğuk sıkma aygıtı: Cold extrusion press Soğuma aşamaları (ısıl işlem): Cooling
stages
Soğuk sıkma bakır: Cold-extruded copper
Soğuma çatlağı: Cooling crack
Soğuk sıkma bakır tel: Cold-extruded
copper wire Soğuma derinliği: Depth of chill
Soğuk sıkma çelik: Cold-extruded steel Soğuma eğrisi: Cooling curve
Soğuk sıkma çelik tel: Cold-extruded steel Soğuma gerilimleri: Cooling stresses
wire Soğuma izi (cam): Chill mark
Soğuk sıyırma: Cold stripping Soğuma ortamı: Cooling medium

630
Soğuma süresi Soğutma tablası (mikroskop)
Soğuma süresi: Cooling period Soğutma bölgesi (cam): Cooling chamber
Soğumuş pik: Cold pig Soğutma bunkeri: Cooling bin
Soğurabilirlik: Absorptivity Soğutma ceketi: Cooling jacket
Soğuran: Absorptive; Sorbent Soğutma çekintisi: Cooling shrinkage
Soğurgan: Absorbent Soğutma çevrimi: Cooling cycle;
Soğurgan pamuk (tıp): Absorbent cotton Refrigerating cycle
Soğurganlık: Absorbency Soğutma çözeltisi: Cooling solution
Soğurma: Absorption Soğutma deneyi: Cooling test; (döküm)
Soğurma hızı: Rate of absorption Chill test
Soğurucu: Absorber Soğutma dizgesi: Cooling system;
Soğuruculuk: Absorbency Refrigerating system
Soğuruk su: Absorbed water Soğutma etkileri: Chill effects
Soğurulabilir: Absorbable Soğutma fırını (cam): Soaking pit
Soğurulabilir gereçler: Absorbable Soğutma gücü: Cooling power
materials Soğutma haznesi: Cooling chamber
Soğurulabilirlik: Absorbability Soğutma hızı: Cooling rate
Soğurulmuş: Absorbed Soğutma hurdası: Chill scrap
Soğurulmuş gaz: Absorbed gas Soğutma ızgarası: Cooling bed; Cooling
Soğurulmuş nem: Absorbed moisture grate; Hot bed; Cooling table
Soğurulmuş su: Absorbed water Soğutma kanalı: Cooling channel; Gill
Soğurum: Absorption; Sorption Soğutma kanatcığı: Cooling fin
Soğurum açısı: Take-off angle Soğutma karkası (cam): Annealing kiln
Soğurum akımı: Absorption current Soğutma kırığı (cam): Broken in lehr
Soğurum çözümlemesi: Absorption Soğutma kulesi: Cooling tower
analysis Soğutma masası (soğutucu role yolu):
Soğurum doruğu: Absorption maximum Cooling table
Soğurum düzeltmesi: Absorption Soğutma ortamı: Cooling medium
correction Soğutma paneli: Cooling panel
Soğurum görüngeölçeri: Soğutma sıvıları: Cooling liquids
Spectrophotometer Soğutma sonu lekeleri (şişe): Cold end
Soğurum görüngeleri: Absorption spectra specks
Soğurum ısısı: Heat of absorption Soğutma suyu: Cooling water
Soğurum katsayısı: Absorption coefficient Soğutma suyu çıkışı: Cooling water outlet
Soğurum kenarı: Absorption edge Soğutma suyu girişi: Cooling water inlet
Soğurum kesit alanı: Absorption cross Soğutma suyu kanalı: Cooling water duct
-section
Soğutma suyu tankı: Cooling water tank
Soğurum kuşakları: Absorption bands
Soğutma süresi: Cooling period; (cam)
Soğurum zıtlığı: Absorption contrast Taking-down period; Cooling down
Soğurunç: Absorbance period; (kaynak) Quench time; Chill time
Soğutaç: Cooler Soğutma tablası (cam): Dead plate
Soğutma: Chilling; Refrigeration; Cooling Soğutma tablası (mikroskop): Cooling
Soğutma akışkanları: Cooling fluids stage

631
Soğutma teknesi (demirci) Solukölçer (tıp)

Soğutma teknesi (demirci): Smiths trough Sola dönen: Left-handed


Soğutma tesisi: Refrigerating plant Sola dönüm (optik-ucay düzlemi):
Soğutma tüneli (cam): Lehr; Annealing Levorotatory
lehr; Tunnel lehr Sola dönümlü vida dislokasyon: Left-
Soğutma tüneli (dekorlama): Decorating handed screw dislocation
lehr Sola dönüş (optik-ucay düzlemi):
Soğutma tüneli iticisi: Lehr pusher Levorotation
Soğutma tüneli taşıma kuşağı (cam): Solak: Southpaw; Left-handed
Lehr belt Solaryum: Solarium
Soğutma tüneli tavası (cam): Pan Solenoit: Solenoid
Soğutma tüneli yükleyicisi (cam): Lehr Sol-gel: Sol-gel
loader; Lehr pusher Sol-gel camı: Sol-gel glass
Soğutma verimliliği: Cooling efficiency Sol-gel işleme: Sol-gel processing
Soğutmalık: Cooling panel Solgun: Sallow; Pale; Pallid; Faded; (tıp)
Soğutucu: Skimmer Bloodless
Soğutucu (aygıt): Cooler Solgunluk: Sallowness; Pallor
Soğutucu (madde): Refrigerant Solma (renk): Discolouration; Fading
Soğutucu (özdek): Coolant Solmamış: Unfaded
Soğutucu bölme (düz cam): Cooler Solmaz: Unfading
Soğutucu gaz: Refrigerating gas Solmaz renk: Unfading colour
Soğutucu levhalar: Chill plates Solmuş: Faded
Soğutucu parça: Chill; Densener Solucan (yüzey hatası-döküm): Worm
Soğutucu sıvı: Refrigerating liquid Solucan biçimli: Vermiform
Soğutuk: Chilled Solucan ilacı: Vermifuge
Soğutuk aynalı çözümleç: Chilled mirror Solucanlanma (bağırsak): Enterobiasis
analyzer Solucansı: Vermicular
Soğutuk dökme demir: Chilled cast iron Solucansı grafit (dökme demir):
Soğutuk dökme demir merdane: Chilled Vermicular graphite
cast iron roll Solucansı grafitli dökme demir:
Soğutuk oda (yaşlandırma): Refrigerated Vermicular graphite iron
store Soluğan (deniz kabarması): Ground swell
Soğutuk parça döküm: Chilled casting Soluk: Breathing; Faded; Breath; Sallow;
Sokak feneri direği: Lampost Exhalation; Faint; Pale; Off-colour
Sokak lambası: Streetlight Soluk alamama: Apnea
Sokak temizliği: Scavenging Soluk borusu: Trachea
Soket kaynak: Socket weld Soluk borusu açımı (tıp): Tracheotomy
Sokum dalgaları: Insertion waves Soluk borusu yangısı (tıp): Tracheitis
Sokuntu (mek.): Insert Soluk darlığı: Dyspnea
Sol: Left; Sol Soluk renk: Tint; Shaded colour
Sol dönümlü kesici: Left-hand cutting tool Soluk verme: Exhalation
Sol karıncık destek aygıtı (tıp): Left Solukluk: Pallor
ventricular assist device (LVAD) Solukölçer (tıp): Pneumatometer

632
Soluksuzluk Sondaj makinaları
Soluksuzluk: Apnea Son dışık (=son curuf): Final slag
Solukta alkol oranı ölçeri: Breathalyzer Son doymuşluk: End saturation
Solukta alkol oranı ölçme: Son durum: Up-to-date
Breathalyzation Son geçi (hadde): Finish cut
Soluma: Panting Son gözeneklilik: Final porosity
Solunduraç (dalgıç): Aqua-lung Son inceleme: Final inspection
Solungaç: Gill Son işleme payı: Finish allowance
Solunum azalması (tıp): Adiaphoresis Son işlemler: Finishing; Secondary
Solunum borucukları (tıp): Bronchia forming
Solunum borucukları yangısı (tıp): Son mercek (e-mik.): Projector lens
Bronchitis Son muayene: Final inspection
Solunum borusu (tıp): Bronchial tube Son nokta denetimi (çelik üretimi): End
Solunum dalcığı (tıp): Bronchiole point control
Solunum durması (tıp): Adiaphoresis Son parlatma: Final polishing
Solunum kaydedici (tıp): Pneumograph Son paso: Finish cut
Solunum kaydetme (tıp): Pneumography Son pişirme (boya): Third firing
Solunumölçer (tıp): Spirometer Son sıcaklık: Final temperature
Solunumyazar (tıp): Spirograph Son talaşlı işleme: Finish machining
Solunumyolları açımı: Bronchostomy Son taşlama: Finish grinding
Solunumyolları gözlemi (tıp): Son tavlama (demirdışı alaşımlar): Final
Bronchoscopy annealing
Solunumyolları kasıncı (tıp): Son temizleme birimi (kalaylama):
Bronchospasm Branner
Solunumyollarıgözleri: Bronchoscope Son üfleme: Final blow
Solvay süreci (yıkama): Solvay process Son ürün: End product
Som kablo: Solid cable Son yakıcı (jet motoru): Afterburner
Som kayaç: Solid rock Sona er(dir)me: Termination
Somaki: Porphyritic; Porphyroid Sonar: Sonar
Sombrerit: Sombrerite Sonbulma: Termination
Somon rengi: Salmon colour Sonda: Tip; Bougie; Probe
Somon tuğla: Salmon brick (Place brick) Sonda akımı: Probe current
Somun: Nut Sonda çalışması: Probe performance
Somun anahtar: Screw key Sonda ile muayene (tıp): Probing
Somun anahtarı: Lug wrench; Wrench Sonda nitelendirmesi: Probe
characterization
Somun kas (tıp): Splenius
Sonda ucu: Probe tip
Somun kas’a ilişkin (tıp): Splenial
Sondaj: Boring; Sounding
Somya: Bedspring; Mattress
Sondaj borusu: Drill pipe
Son: Outcome; Last; End; Terminal
Sondaj çubuğu: Boring bar
Son biçimleme (seramikler): Final
shaping Sondaj deliği: Borehole
Son curuf: FinalSlag Sondaj elması: Black diamond
Son çözümleme (kömür): Ultimate Sondaj kulesi: Derrick
analysis Sondaj makinaları: Boring machines

633
Sondaj takımları Söndürülmüş

Sondaj takımları: Boring tools Sonuç çıkarma: Inference


Sondaj yapma: Probing Sonuç doğuran: Operant
Sondalama: Probing Sonuçlandırma: Finalization
Sonda-numune uzaklığı: Probe-sample Sonuçsuz: Indeterminate; Inconsequential;
distance Inconclusive
Sonda-yüzey uzaklığı: Probe-surface Sonuşmaz: Asymtotic
distance Sonuşmaz çizgi: Asymtotic line
Sonlama pimi: End pin Sonverme: Termination; Ending
Sonlu: Finite Sopa: Stick
Sonlu ögeli çözümleme: Finite element Sorbik asit: Sorbic acid
analysis (FEA) Sorbit (eski terim) (çelik içyapısı): Sorbite
Sonlu ögeli gerilim çözümlemesi: Finite- Sorbitli perlit (eski terim): Sorbitic
element stress analysis pearlite
Sonlu ötesi: Transfinite Sorbitol: Sorbitol
Sonlu ötesi sayı (mat): Transfinite number Sorboz: Sorboze
Sonraki: Next Sorguç: Tuft; Aigrette; Casque
Sonsuz: Unbounded; Endless; Transfinite; Sorguçlu: Tufted
Timeless; Infinite Soru: Question
Sonsuz değişebilen hız denetimi: Soru çizelgesi: Questionnaire
Infinitely variable speed control
Sorun: Problem
Sonsuz dişli: Worm gear; Screw gear;
Helical gear Sorun çözme: Trouble shooting
Sonsuz ip: Endless yarn Soy geliştirme mühendisliği: Genetic
engineering
Sonsuz kayış: Continuous belt; Endless
belt Soya yapıştırıcısı: Soybean glue
Sonsuz kayışlı taşıyıcılar: Continuous belt Soyaçekim: Genetic; Genetical
conveyors Soyaçekim yasası: Genetic code
Sonsuz küçük: Infinitesimal Soyma deneyi: Peel test
Sonsuz palet: Endless track Soytarı külahı: Fool’s cap
Sonsuz seyreltim: Infinite dilution Soyunma giyinme odası: Locker room
Sonsuz vida: Archimedes screw; Endless Soyut: Abstract; Nonfigurative
screw Sökme: Disassembling; Unfixing;
Sonsuz vida çarkı: Worm wheel Dismantling
Sonsuz vidalı çalıştırma düzeni: Worm Sökülmüş: Unpicked
drive Söküm: Disassembly
Sonsuz zincir: Endless chain Söküş: Disassembly
Sonsuzluk: Infinity Sömestre: Term
Sonsuzluk düzeltimli optik: Infinity- Sömürme: Exploitation
corrected optics Sön(dür)me (ışık): Extinction; Deflation;
Sonsuzluk optiği: Infinity optics Burn-out; (kok) Quenching
Sonu gelmez: Unending Söndürme kulesi (kok): Quenching tower
Sonuç: Consequence; Result; Outcome; Söndürülemez: Inextinguishable
Conclusion Söndürülmüş: Burned-out

634
Söndürülmüş kok Standard mastar boyu
Söndürülmüş kok: Quenched coke Spaut bloğu (cam): Throat block
Sönme: Flashback Spektografi: Spectrography
Sönmemiş kireç: Quicklime Spektrofotometri: Spectrophotometry
Sönmüş: Burned-out Spektrografik analiz: Spectrographic
Sönmüş balçık: Calcined ganister analysis
Sönmüş kireç: Caustic lime; Hydrated Spektrometre: Spectrometer
lime; Lime hydrate; Slaked lime Spektrometrik analiz: Spectrometric
Sönük: Lacklustre; Deflated; Faint analysis
Spektroskop: Spectroscope
Sönük renkler: Dead colours
Spektroskopi: Spectroscopy
Sönük salınım: Damped oscillation
Spektroskopik: Spectroscopic
Sönük titreşim: Damped vibration
Spekularit: Specularite
Sönüm katsayısı: Extinction coefficient
Spekülom (tıp): Speculum; Specular
Sönüm kuşağı: Extinction contour
Sperilit: Sperrylite
Sönüm oranı: Extinction factor;
Spermaceti: Spermaceti
Extinction ratio
Spermin: Spermine
Sönüm sığası: Damping capacity
Spesartin: Spessartine
Sönüm solma (cam yüzeyi): Fading
Spinel: Spinel
Sönüm uzaklığı (nm): Extinction distance
Spinel yapısı: Spinel structure
Sönümlendirici (titreşim): Damper Spinodal ayrışım: Spinodal
Sönümlen(dir)me (titreşim): Damping decomposition
Sönümlendirme deneyi: Damping test Spinodal yapı: Spinodal structure
Sönümlü: Damped Spiral konveyör: Screw conveyor
Sönümlü dalga: Damped wave Spirek fırını (Hg): Spirek furnace
Sönümlü salınım: Damped oscillation Splenyus (tıp): Splenius
Sönümlü tartı: Damped balance Spodumen: Spodumene
Sönümsüz: Undamped Spontane polarizasyon: Spontaneous
Sörf yapma: Surfing(=Surfriding) polarization
Söve: Jamb Spor ceket: Blazer
Söz: Term Spor elbisesi: Playsuit
Spor salonu: Gymnasium
Sözcük: Word
Spurr reçinesi: Spurr’s resin
Sözcük baskı kalıbı: Logotype
Sri Lanka çakılı: Illam
Sözleşme: Contract
SSD çizgesi: TTT diagramme
Sözlü: Oral
SSD eğrisi dizi: Knee of TTT curve
Sözlük: Lexicon; Dictionary
Stafelit (doğal fosfat): Staffelite
Sözlük bilgisi: Lecixography
Stajer tıp öğrencisi (hastane): Intern
Sözlük bilimi: Lexicology Stajerlik: Internship
Sözlükcülük: Lecixography Stalloy çeliği (%3.5Si): Stalloy
Sparrow kıstası (optik): Sparrow criterion Stanat yunağı: Stannate bath
Spastik: Spastic Stanatlar: Stannates
Spatula: Spatula Standard mastar boyu: Standard gauge
Spaut (cam): Flow block; Throat length

635
Standart Stereoskop

Standart: Norm; Standard Stanyol: Tin foil


Standart altın: Standard gold Starlit: Starlite
Standart biçimler (refrakter): Standard Starter (oto): Starter
shapes Stassano fırını: Stassano furnace
Standart deney parçası: Standard test Statiflaks(çatlak bulma): Statiflux
piece Statik: Static; Statics
Standart elektrot gerilimi: Standard Statik elektrik: Static electricity
electrode potential
Statik elektrik giderme: Destaticization
Standart hata: Standard error
Statik elektrik önler: Antistatic agent
Standart kalay: Standard tin
Statik elektrik önleyici kaplama:
Standart mastar: Standard gauge Antistatic coatings
Standart model (döküm): Standard Statkulom: Statcoulomb
pattern
Stator (elek.): Stator
Standart numune: Standard sample
Statoskop: Statoscope
Standart ölçek: Standard gauge
Stavrolit: Staurolite
Standart ölçü: Module
Stead ayırıcı: Stead’s reagent
Standart pirinç: Standard brass
Stead gevrekliği (çelik sac): Stead’s
Standart pirometrik koni: Standard brittleness
pyrometric cone
Steapsin: Steapsin
Standart sapma: Standard deviation
Stearatlar: Stearates
Standart sıcaklık ve basınç: Standard
temperature and pressure Stearik asid: Stearic acid
Standart tane büyüklüğü: Standard grain- Stearin: Tristearin; Stearine
size Steckel haddesi: Steckel mill
Standart tane büyüklüğü fotoğrafı: Stedit (gri dökme demir): Steadite
Standard grain-size micrograph Stefan değişmezi: Stefan’s constant
Standart tel ölçeği: Standard wire gage Stefan yasası (kara cisim): Stefan’s law
Standart üstü toz (büyüklük): Oversize (Stefan-Boltzmann law)
powder Stefan-Boltzman değişmezi: Stefan-
Standart yarıgöze: Standard half-cell Boltzman constant(=Stefan’s constant)
Standart yarı-göze: Standard half-shell Stefanit: Black silver; Stephanite
Standartaltı: Substandard Steifel haddesi: Steifel mill
Standartaltı çelik: Substandard steel Steifel süreci: Steifel process
Standartdışı: Off-grade; Nonstandart Steiner tünel deneyi: Steiner tunnel test
Standartdışı çelikler: Nonstandard steels Stelit alaşımları (ısı dirençli): Stellite
Standartdışı metal: Off-grade metal Stellit takımlar: Stellite tools
Standartdışı pik: Off-grade iron Steno: Stenograph
Standartlaştırılmış deneyler: Steno ile yazan (aygıt): Tachygraph
Standardized tests Stenografi: Stenograph
Standartlaştırma: Standardization Stereoizomer: Stereoisomer
Stanin: Stannine(=stannite) Stereoizomerizm: Stereoisomerism
Stanit: Stannite Stereology: Stereology
Stannum: Stannum Stereoskop: Stereoscope

636
Stereospesifik Stronsiyum baryum niyobat
Stereospesifik: Stereospecific Stişovit (silika türü): Stishovite
Stereospesifik polimer: Stereospecific Stoikiometri (kim.): Stoichiometry
polymer Stok: Supply; Stock
Stereotip: Stereotype Stok (10-4 m2/sec): Stoke
Sterilizasyon: Sterilization Stok düzeyi: Stockline; Stock level
Sterilize etme: Sanitization Stok hattı: Stockline
Sterling: Sterling Stok mevcudu: Inventory
Sterling gümüşü (%92): Sterling silver Stok sahası: Stockyard
Sterling süreci: Sterling process Stoke kayması (sıklık azalması): Stoke’s
Steroid (kim): Steroid Shift
Sterol: Sterol Stoke kuşakları: Stoke’s bands
Sterro-metal (pirinç): Sterro metal Stoke yasası: Stoke’s law
Steteskop (tıp): Sthetescope Stokes karşıtı Raman saçılımı: Anti-
Stetit: Steatite stokes Raman scattering
Stibikonit: Stibiconite Stoktan alma makinası: Reclaimer
Stibin: Stibine Stolzit: Stolzite
Stibnit: Stibnite; Antimonite Stop lambası: Rear lamp
Stigmasterol: Stigmasterol Stop lambası (oto): Stoplight
Stilben: Stilbene Stope sıvıdan özütlemesi (bakır): Stope
Stilbit: Stilbite; Desmine leaching
Stilboestrol: Stilboestrol Stoper: Stopper
Stilit (patlayıcı): Steelite Stoper kafası (pota): Stopper head
Stiren: Styrene; Vinylbenzene Stoper mili (alttan dökümlü pota):
Stopper rod
Stiren akrilonitril: Styrene-acrylonitrile
(SAN) Stoper mili tuğlası: Stopper rod sleeve
Stiren butadiyen: Styrene butadiene (SB) Stor: Blind
Stiren butadiyen blok eşçoğuzları: Strampaj (cam): Firing up
Styrene-butadiene block (SB_BL) Stras: Strass
copolymers Straumanis yöntemi (x-ışınları):
Stiren butadiyen elastomeri: Styrene- Straumanis method
butadiene elastomer Strauss deneyi: Strauss test
Stiren eşçoğuzları: Styrene copolymers Streptomisin: Streptomycin
Stiren kaucuk plastikleri: Styrene-rubber Striknin: Strychnine
plastics Stroma (tıp): Stroma
Stiren reçinesi: Styrene resin Stronsiyum: Strontium
Stiren-butadiyen kauçuğu: Styrene- Stronsiyum 90: Strontium 90;
butadine rubber (SBR) Radiostrontium
Stirenli: Styrenic Stronsiyum altıborür: Strontium
Stirenli çoğuzlar: Styrenic polymers hexaboride
Stirling yaklaşımı: Stirling’s Stronsiyum asetat: Strontium acetate
approximation Stronsiyum baryum niyobat: Strontium
Stirofom: Styrofoam barium niobate (SBN)

637
Stronsiyum birimi (Sr-90) Su dağıtım düzeni

Stronsiyum birimi (Sr-90): Strontium Su bilgisi: Hydrography


unit Su bilimi: Hydrology
Stronsiyum bromür: Strontium bromide Su birikintisi: Water hole; Plash
Stronsiyum dallantı parçaları: Strontium Su birleşim ısısı: Heat of hydration
dendritic pieces
Su bombası: Hydrobomb
Stronsiyum ferrit tozu: Strontium ferrite
Su borusu: Conduit
powder
Stronsiyum florür: Strontium fluoride Su boşaltma borusu: Drain pipe
Stronsiyum hidroksit: Strontium Su buharı: Water vapour
hydroxide Su buharı aktarım hızı: Water vapour
Stronsiyum iyodür: Strontium iodide transmission rate
Stronsiyum karbonat: Strontium Su buharı aktarımı: Water vapour
carbonate transmission (=WVT)
Stronsiyum klorür: Strontium chloride Su buharı basıncı: Water varpour pressure
Stronsiyum manganat: Strontium Su buharı direnci: Water vapour
manganate resistance
Stronsiyum molibdat: Strontium Su buharı geçirgenliği (özellik): Water
molybdate vapour permeability
Stronsiyum nitrat: Strontium nitrate Su buharı geçirinci: Water vapour
Stronsiyum oksit: Strontium oxide permeance
Stronsiyum parçacıkları: Strontium Su buharı özdirenci: Water vapour
granules resistivity
Stronsiyum peroksit: Strontium peroxide Su buharı yayınımı: Water vapour
diffusion
Stronsiyum sülfat: Strontium sulphate
Stronsiyum titanat: Strontium titanate Su bulaşımı: Water contamination
Stronsiyum zirkonat: StroniumZirconate Su buzu: Water ice
Strontiya: Strontia Su camı: Waterglass
Strontiyan: Strontian(=Strontianite) Su ciğeri: Scuba
Strontiyanit: Strontianite Su çarkı: Water turbine; Water motor;
Water wheel
Strüverit: Struverite
Su çarkı oluğu: Headrace
Stub tel ölçeği: Stub’s wire gauge
Su çeken: Hydrophilic (=Hydrophile)
Su: Water; Aqua
Su çeker: Dehydrating agent; Wettable
Su aralığı yöntemi (sesüstü deneyi):
Water-gap technique Su çekici: Water hammer
Su arıtacı: Water clarifier Su çekmez: Nonhygroscopic
Su arıtım işletmesi: Water treatment plant Su çeşmesi: Water fountain
Su arıtımı: Water treatment Su çevirisi: Whirlpool
Su arıtma: Water purification Su çiçeği (hastalık): Varicella; Chicken
Su arkı: Canal pox
Su bardağı: Tumbler; Water glass Su çiçeğine ilişkin (tıp): Varicellar
Su basıncı: Water pressure Su çizgisi: Water line
Su batır yüzdür dizgesi: Water sink-float Su çukuru: Sump
system Su dağıtım düzeni: Waterworks

638
Su dağıtım şebekesi Su püskürtümlü talaşlı imalat
Su dağıtım şebekesi: WaterSystem Su iter yüzeyler: HydrophobicSurfaces
Su dalgası: Water wave Su jeti: Water-jet
Su değirmeni: Water mill Su kabı (numune toplacı): Water trough
Su deneyi: Water test Su kaçırmazlık deneyi: Hydraulic test
Su dikeci: Water column Su kanalı: Gullet
Su direnci (katı yağlar): Water resistance Su kanatları: Water wings
Su dizgesi: WaterSystem Su kapağı: Water gate
Su dolaşımı: Water circulation Su kapanı: Moisture trap
Su düzeyi: Water level Su katımı: Slaking
Su düzeyi göstergeci: Water gauge Su kayağı: Hydro-ski; Water ski; Water
Su elektrodu: Water electrode source
Su emme hızı (tuğla): Suction rate Su kaynağı: Spring
(Absorption rate) Su kesimi: Water line
Su eşdeğeri: Water equivalent Su kırışıklığı (cam): Water marks
Su gazı: Blue gas Su kızağı: Aquaplane
Su geçirmez: Waterproof Su kirlenmesi: Water contamination;
Su geçirmez çimento: Waterproof cement Water pollution
Su geçirmez katman: Barrier layer Su körüğü: Trompe
Su genleşimli poliester: Water-extended Su kulesi: Water tower
polyester Su kuyusu: Water-well
Su girişi: Water inflow Su kuyusu borusu: Water-well pipe
Su gömleği: Water jacket Su kürü: Hydropathy
Su göstergeci: Hydroscope Su maçası: Water core
Su gücü: Water power; Hydropower Su mancanası: Scuttlebutt
Su hendeği: Trough Su minerali giderici (madde): Water
Su ısıl: Hydrothermal deminealizer
Su ısıl demir cevherleri: Hydrothermal Su niteliği: Water quality
iron ores Su oluğu: Water spout
Su ısıl oksitleme: Hydrothermal oxidation Su penceresi: Water window
Su ısıl örütleşme: Hydrothermal Su pervazı: Water table
crystallization Su pompası: Water pump
Su ısıtıcısı: Water-heater; Thermosiphon Su püskürteci: Water spray
Su içeren: Watery Su püskürten: Watering
Su içeriği: Water content Su püskürtme: Water spraying
Su ile birleşme direnci: Hydration Su püskürtme deliği: Water spray nozzle
resistance Su püskürtme dizgesi: Water spraying
Su ile birleşme ısısı: Heat of hydration stystem
Su ile tedavi (tıp): Hydropathy; Water Su püskürtümlü kesme: Water-jet cutting
cure Su püskürtümlü soğutma: Water spray
Su işleri: Waterworks cooling
Su iten: Hydrophobe Su püskürtümlü talaşlı imalat: Water-jet
Su iter (yüzey): Hydrophobic machining

639
Su saati Suda suverilmiş

Su saati: Water clock Su yitirme: Dehydration


Su safiri: Water sapphire Su yolu: Conduit; Flume; Gully; Waterway;
Su savağı: Wheelrace Dike; Dyke; Canal; Gutter
Su savar: Water-repellent Su yumuşatıcı (madde): Water
Su sayacı: Watermeter deminealizer; Water softener
Su sertliği: Water hardness Su yumuşatma: Water softening
Su sıçratma: Plash Su yunağı: Water bath
Su sıkarak camı ufalama (cam): Su yükünü: Hydronium
Shrending Su yüzeyinde kalabilir: Buoyant
Su sızdırmaz: Watertight Subap: Valve
Su sızdırmaz oda: Water-tight chamber Subasar: Hydrophore
Su soğurumu: Water absorption Subra: Dress shield
Su soğutmalı boru (fırın): Skid pipe Subuğulu işlem (oksitleme): Steam
Su soğutmalı boru baraj (cam): Skimmer treating
Su soğutmalı demirdışı kalıbı: Junker’s Subuğulu mavileştirme: Steam blueing
mould Subuğulu menevişleme: Steam tempering
Su soğutmalı üfleme borusu (çelik): Subuğulu temizleme: Steam cleaning
Water cooled lance
Subuğusu: Steam
Su soğutucusu: Water cooler
Subuğusu atmosferi: Steam atmosphere
Su sürahisi: Water jug
Sucuk: Cervelat
Su sütunu: Water column
Sucul: Hydrophilic (=Hydrophile)
Su süzgeci: Water filter
Su-çimento oranı: Water-cement ratio
Su şebekesi: Water mains
Suda altın kaplama: Water gilding
Su şişesi: Water bottle
Suda ayrışan: Hydrolyte
Su tabancası (oyuncak): Water pistol
Suda çözünen çoğuz: Water-soluble
Su tankı: Water tank
polymer
Su tası: Cannikin
Suda çözünenleri ayırma yıkaması:
Su temelli yapıştırıcılar: Water-base Lixiviation; Leaching
adhesives
Suda çözünür: Water-soluble
Su testisi: Water jug
Suda saydam: Hydrophane
Su tonu (1018 lt.): Water ton
Suda serleşen takım çelikleri: Water-
Su toplaması (tıp): Hydrocelle hardening tool steels
Su tulumu: Lysterbag Suda sertleş(tir)me: Water-hardening
Su tutuculuğu (harç): Water retentivity Suda sertleşen çelikler: Water-hardening
Su tüketimi: Water consumption steels
Su türbini: Water motor; Water turbine Suda sertleştirilmiş: Water hardened
Su uçağı: Hydroplane Suda sertleştirilmiş çelik: Water hardened
Su ürküsü: Hydrophobia steel
Su ürünleri üretimi: Mariculture Suda sertleştirme (cam): Quenching
Su yastığı: Water pillow Suda soğutma: Water cooling
Su yatağı: Waterbed Suda soğutulmuş: Water-cooled
Su yitimi ısısı: Heat of dehydration Suda suverilmiş: Water quenched

640
Suda suverilmiş çelik Supromor
Suda suverilmiş çelik: Water quenched Sulu çamur: Slurry
steel Sulu çamur havuzu: Slurry pond
Suda suverme: Water quenching Sulu çamur pompası: Slurry pump
Suda suverme işlemi: Water quenching Sulu çamur süreci: Slurry process
operation
Sulu çıban (tıp): Hydatid
Suda suverme tankı: Water quenching
tank Sulu çimento: Slurry; Neat cement
Suda tedavi (tıp): Hydrotherapy Sulu çözelti: Aqueous solution
Sudan aşınmış: Water worn Sulu demir sülfat: Green vitriol; Copperas
Sugazı: Water gas Sulu elektolit: Aqueous electrolyte
Sugazı tepkimesi: Water gas reaction Sulu galyum nitrat: Gallium nitrate
Su-katı oranı: Water-solid ratio hydrate
Suksinik asit: Succinic acid Sulu harç: Grout; (seramik) Slurry
Sulama: Watering; Irrigation Sulu hematit: Hydrohematite
Sulama (=suverme) (çelik): Quenching Sulu krom oksit: Viridian
Sulama (kok fırınları): Watering Sulu kum: Silt (=Slime)
Sulama borusu: Irrigation pipe Sulu nikel magnezyum silikat: Noumeite
Sulandırıcı: Thinner; Diluent Sulu oksit mineraller: Hydrated oxide
mineral’s
Sulangan: Deliquescent
Sulu oksitlenmiş nikel minarelleri: Nickel
Sulanma: Hydration; Slaking;
Deliquescence bloom
Sulanma direnci: Hydration resistance Sulu oksitler: Hydrous oxides
Sulanma suyu: Water of hydration Sulu pelte: Hydrogel
Sulanma tepkimesi: Hydration reaction Sulu potaş: Hydrated potash
Sulayan: Watering Sulu sepken: Sleet
Sulfonamidli ilaçlar (ecz.): Sulphonamide Sulu sürgün: Cholera
drugs(=Sulpha drugs) Sulu taramalı elektron mikroskopisi: Wet
Sulpha ilaçlar: Sulpha drugs scanning electron microscopy
Sulu: Thin; Aqueous; Hydrate; Watery; Sulu yenim: Aqueous corrosion
Hydrous Sulu yoğruk: Hydroplastic
Sulu alkaliler: Aqueous alkalies Sulu yoğruk biçimleme (seramik):
Sulu alumina: Hydrated alumina; Hydroplastic forming
Aluminium hydroxide Suluca: Waterish
Sulu aluminyum potasyum silikat: Pinite Sumatra sakızı: Gutta-percha
Sulu aluminyum silikat: Allophane; Bole Sumermeri: Alabaster
Sulu arap zamkı: Gum water Sundurma: Hangar; Shed; Marquee
Sulu asıltı: Hydrosol Sundurma kiriş: Cantilever beam
Sulu ayrışım: Hydrolysis Suni gübre: Agricultural chemical
Sulu ayrışma ürünü (kim.): Hydrolysate Sunta: Beaverboard; Hardboard; Masonite
Sulu bakır sülfat: Blue vitriol; Blue stone Supap: Stopcock
Sulu boya: Water colour; Tempera Supap iteceği (mak.): Tappet
Sulu boya resim: Tempera Supromor: Supramor

641
Suret Suverme yaşlanması (çelik)

Suret: Transcript; Dublicate; Copy Suverilmiş ve menevişlenmiş çelik


Susam: Sesame çubuklar: Quenched-and-tempered steel
rods
Susam çekirdeğimsi kemik (tıp):
Sesamoid Suverilmiş ve menevişlenmiş çelikler:
Quenched-and-tempered steels
Susam yağı: Sesame oil
Suverilmiş ve menevişlenmiş olağanüstü
Susamsı: Sesamoid uygulama çelikleri: Quenched-and-
Susavar: Hydrophobe tempered ultraservice steels
Susevmez (kim.): Hydrophobe Suverilmiş yapı: As-quench structure
Suskun: Mute Suverilmiş yapı (çelik): Quenched
structure
Sustalı çakı: Clasp knife; Switchblade
Suverme (çelik): Quenching
Sustalı halka: Karabiner
Suverme arabaları: Quench cars
Sustalı kavrama: Snap clutch
Suverme aşamaları: Quenching stages
Susturucu (silah): Muffler (=silencer)
Suverme basgacı: Quenching press
Susturucu (tabanca): Silencer
Suverme çatlakları: Quench-cracks;
Susuz: Absolute; Waterless; Juiceless; Quenching cracks
Anhydride; Anhydrite; Anhydrous Suverme çatlaması: Quench cracking
Susuz alkol: Absolute alcohol Suverme çevrimi: Quenching cycle
Susuz amonyak: Anhydrous ammonia Suverme düzeneği: Quenching equipment
Susuz boraks: Anhydrous borax Suverme gerilimleri: Quenching stresses
Susuz kalma: Dehydration Suverme gücü: Quenching power;
Susuz örüt: Anhydrous crystal Cooling power
Susuz plastik refrakterler: Anhydrous Suverme havuzu: Quenching pool
plastic refractories Suverme haznesi: Quench chamber
Susuz plastik tuğlamsılar: Anhydrous Suverme hızı: Quenching rate
plastic refractories Suverme istasyonu: Quenching station
Susuzlaş(tır)ma: Dehydration Suverme odası: Quench chamber
Susuzlaşma ısısı: Heat of dehydration Suverme ortamı: Quenchant; Quenching
medium
Susuzlaşma tepkimeleri: Dehydration
reactions Suverme ortamı sıcaklığı: Quenching
medium temperature
Sututmaz: Water repellant; Nonwettable
Suverme salımları: Quenching emissions
Sututmaz yüzey: Nonwettable surface
Suverme sertleş(tir)mesi: Quench
Suver ve menevişle: Quench-and-temper hardening
Suveren: Quenchant Suverme sıvısı: Quenching liquid
Suverilmiş: Quenched Suverme suyu: Quenching water
Suverilmiş çelik: QuenchedSteel Suverme süresi: Quench period
Suverilmiş içyapı (çelik): Quenched Suverme tankı: Quenching tank
microstructure Suverme tuzlu suyu: Quenching brine
Suverilmiş sertlik: As-quench hardness Suverme yağları: Quenching oils
Suverilmiş ve menevişlenmiş: Quenched- Suverme yaşlanması (çelik): Quench-
and-tempered ageing

642
Suverme yaşlanması gevrekleşmesi Sülfür küreleştirme
Suverme yaşlanması gevrekleşmesi: Südomorf (min.): Pseudomorph
Quench-age embrittlement Südovollastonit: Pseudowollastonite
Suverme yeğinliği: Quench severity; Süet: Suede
Quenching intensity; Severity of quench Süet kumaş: Suede cloth
Suverme yöntemi: Quenching method Süflaj (cam): Puff
Suvermeli tavlama (ostenitli p. çelik): Süflaj başlığı (cam): Blow head
Quench annealing
Süflaj havası (cam): Final blow
Suya akıtılmış cam kırığı: Dragladled
Sükut: Silence
cullet
Sülfadiazin: Sulphadiazien
Suya daldırımlı nesnel mercek (biy.
mikroskobu): Water-immersion objective Sülfamat banyosu: Sulphamate bath
Suya daldırma: Dousing Sülfamat yunağı: Sulphamate bath
Suya dayanıklı: Water-resistant; (boya) Sülfamatlı kaplama: Sulphamate plating
Water-fast Sülfanilamid: Sulphanilamide
Suya indirme (gemi): Launching Sülfanilik asit: Sulphanilic acid
Su-yağ sütsüsü: Water-oil emulsion Sülfat: Sulphate
Suyla sertleşen çimento: Hydraulic Sülfat banyosu: Sulphate bath
cement Sülfat kabarağı (cam): White wash;
Suyla soğutma: Water cooling Saltcake seed
Suyla soğutulan elektrotlar: Water-cooled Sülfat kabarcığı (cam): Saltcake seed;
electrodes Scab
Suyla soğutulan fırın trafoları (EAO): Sülfat kopuğu: Salt water (Gall)
Water-cooled furnace transformers Sülfat yunağı: Sulphate bath
Suyla soğutulan paneller (EAF: Water- Sülfatlanma: Sulphating
cooled panels Sülfatlaştırma: Vitriolization
Suyla soğutulmuş: Water-cooled Sülfinil: Sulphinyl
Suyla tedavi: Hydrotherapy Sülfinil kökü: Sulphinyl group
Suyolu: Duct Sülfiril klorür: Sulphuryl chloride
Suyu alınmış: Dewaterred Sülfiril kökü: Sulphuryl group
Suyu alınmış süzgeç keki: Dewaterred Sülfon: Sulphone
filter cake Sülfonamid: Sulphonamide
Suyu giderilmiş: Dewaterred Sülfonat: Sulphonate
Suyun kalıcı sertliği: Permanet hardness Sülfonik: Sulphonic
of water Sülfonik asitler: Sulphonic acids
Suyunu alma: Desiccation; Dewatering Sülfonil: Sulphonyl
Suyunu giderme (kömür): Dewatering Sülfonmetan: Sulphonmethane
Süblimat (kim.): Sublimate Sülfonyum: Sulphonium
Süblimeleme (tahtaya civa klorür Sülfür kalıntılar (çelik): Sulphide
emdirme): Kyanization inclusions
Sübye: Emulsion Sülfür köprüler: Sulphide bridges
Sübyemsi: Emulsive Sülfür küreleştirme:
Südobrukit: Pseudobrookite SulphideSpheroidization

643
Sülfür lekesi (cam) Süpürgelik

Sülfür lekesi (cam): Sulphide stain Sünek metal: Ductile metal


Sülfür türü kalıntılar (çelik): Sulphide- Sünek-gevrek geçiş sıcaklığı: Ductile-
type inclusions brittle transition temperature
Sülfür yumrulaşması (çelik): Sulphide Sünek-gevrek geçişi: Ductile-Brittle
spheroidization transition
Sülfürik asit: Sulphuric acid Süneklik: Ductility
Sülfürik asitli anotlama: Sulphuric acid Süneksizlik sıcaklığı (çelik): Nil-ductility
anodizing temperature
Sülfürik asitli paklama: Sulphuric acid Sünger: Sponge
pickling Sünger çoğuzlar: Expanded polymers
Sülfürik asitli temizleme: Sulphuric acid
Sünger demir: Direct reduced iron (DRI);
cleaning
Sponge iron
Sülfüril: Sulphuryl
Sünger demir niteliği: Sponge iron quality
Sülfürler (bileşik): Sulphides
Sünger demir teknolojisi: Sponge iron
Sülfürlü gerilimli çatlama (yenim): technology
Sulphide stress cracking (SSC)
Sünger demir üretimi: Sponge iron
Sülfüröz asit: Sulphurous acid production
Sülfürük asitle yakma: Vitriolization Sünger kağıdı: Blotter
Süllüm: Ladder; Stepladder Sünger plastik (=köpüklü plastik):
Sülüğen: Vermilion; Cinnabar Foamed plastic
Sülyen: Blue lead; Red lead; Minium Sünger polimerler: Expanded polymers
Sülyen boya: Red lead paint Süngerimsi kemik: Alveolar bone;
Sümük: Mucus Cancellous bone
Sümüklü ve irinli: Mucopurulent Süngersi: Spongy
Sümüksü madde: Mucoid Süngersi baş: Spongy top
Sümüksü zar: Mucosa Süngersi döküm: Spongy casting
Sümüksü zar: Mucous membrane; Süngersi emaye: Spongy enamel
Mucosa Süngertaşı (yer b.): Tufa; Calctufa;
Sümüksü zar implantları: Mucasal Variolite; Pumice; Rottenstone
implants
Süngertaşımsı: Variolitic
Sümüksü zar koyuntuları (tıp): Mucasal
Sünükleştirici: Plasticizer
implants
Süperfosfat: Superphosphate
Sünek: Ductile; Tractile
Sünek alaşım: Ductile alloy Süperparamıknatıs: Superparamagnet
Sünek çatlak ilerlemesi: Ductile crack Süpersonik: Supersonic
propagation Süpersonik uçak: Supersonic aircraft
Sünek davranım: Ductile behaviour Süprüntü: Scrum; Litter; Garbage; Offal;
Sünek dökme demir: Ductile iron (ductile Sweeps; Trash
cast iron) Süpürge özü: Sparteine
Sünek gereçler: Ductile materials Süpürge sapı: Broomstick
Sünek kırılma: Ductile fracture Süpürge tırmığı: Brush rake
Sünek kırılma ölçütü: Ductile fracture Süpürgelik: Baseboard; Washboard; (bina)
criterion Skirting

644
Sürahi Sürekli dikey çekme (cam)
Sürahi: Jug; Pitcher Süreç seçimi: Process selection
Sürdürülebilir: Sustainable Süreç sıralaması: Process layout
Sürdürülebilir iç basınç: Sustainable Süreç sırasında: In-process
internal pressure Süreç tavı: Process annealing
Sürdürülebilirlik: Maintainability; Süreç tavlaması: Process annealing
Sustainability Süreç teknolojisi: Process technology
Süre: Time; Period; Term; Duration; Time Süreç teli: Process wire
limit
Süreç yapılabilirliği: Process capability
Süre ayarlayıcı: Timer (PC)
Süre değişmezi: Time constant
Süreç yazar: Word processor
Süre devinim incelemesi: Time and
Süreç yerleşimi: Process layout
motion study
Süreç yinelenebilirliği: Process
Süre incelemesi: Time study
repeatability
Süre ölçme: Timing
Süreçleme: Processing
Süre sıcaklık bindirmesi: Time- Süreğen (müzmin): Chronic
temprature superpositon
Süreğen yangılı süreç: Chronic
Süreç: Process inflammatory process
Süreç akış şeması: Process flow sheet; Sürekli: Unending; Permanent; Full-time;
Processing flow sheet Chronic; Continuous; Steady
Süreç balıkkabuklanması (fırınlama): Sürekli akış: Continuous flow
Process fishscaling
Sürekli alın kaynağı süreci: Continuous
Süreç çalışırlığı: Process performance butt weld process
Süreç değerlendirme: Process evaluation Sürekli beslenen elektrot:
Süreç değişimi: Process variation Nonconsumable electrode
Süreç değişkeni: Process variable Sürekli biçimleme ve kaynaklama
Süreç değişkenliği: Process variability haddesi: Continuous forming and welding
Süreç denetimi: Process control mill
Süreç dengeliliği: Process stability Sürekli boru haddesi: Continuous tube
rolling mill
Süreç hurdası: Process scrap
Sürekli büyütme merceği: Zoom lens
Süreç içi: In-process
Sürekli çalışan fırın (cam): Continuous
Süreç içi denetim: In-process control
tank
Süreç içi inceleme: In-process inspection
Sürekli çekme süreci (pencere camı):
Süreç içi nitelik denetimi: In-process Continuous drawing process
quality control
Sürekli çelik yapımı: Continuous
Süreç içi ölçüm: In-process measurement steelmaking
Süreç metalbilimi: Process metallurgy Sürekli çökelme: Continuous precipitation
Süreç modelleme: Process modeling Sürekli çubuk haddeleri: Continuous bar
Süreç mühendisliği: Process engineering mills
Süreç otomasyonu: Process automation Sürekli çubuk haddesi: Continuous rod
Süreç oynaklığı: Process flexibility mill
Süreç payı: Process tolerance Sürekli devinim: Perpetuum mobile
Süreç planlama: Process planning Sürekli dikey çekme (cam): Updraw

645
Sürekli dikişsiz boru haddesi Sürekli soğu(t)ma dönüşümü

Sürekli dikişsiz boru haddesi: Sürekli kımıldama (tıp): Dysphoria


Continuous seamless tube mill Sürekli kurşun tavlama: Continuous lead
Sürekli dikişsiz süreç: Continuous annealing
seamless process Sürekli kurutucu (seramik): Continuous
Sürekli dökülmüş: Continuously cast drier
Sürekli dökülmüş çelik: Continuously Sürekli kükürt giderme: Continuous
cast steel desulphurization
Sürekli dökülmüş çelik kütük: Sürekli kükürt giderme dizgesi:
Continuously cast steel billet Continuous desulphurization system
Sürekli dökülmüş çelik slab: Sürekli kütük haddesi: Continuous billet
Continuously cast steel slab mill
Sürekli dökülmüş çelik yassıkütük: Sürekli maden işletmeciliği: Continuous
Continuously cast steel slab mining
Sürekli dökülmüş çelikler: Continuous Sürekli menevişleme: Continuous
cast steels tempering
Sürekli döküm: Continuous casting; Sürekli mıknatıs: Permanent magnet
Strand casting
Sürekli nitelik geliştirme: Continuous
Sürekli döküm fabrikası: Continuous quality improvement
casting plant; Continuous casting works
Sürekli ocak dökümü: Continuous
Sürekli döküm hızı: Continuous casting
tapping
speed
Sürekli örnek alma: Continuous sampling
Sürekli döküm kanalı: Continuous casting
channel Sürekli paklama hattı: Continuous
Sürekli döküm makinası: Continuous pickling line
caster; Continuous casting machine Sürekli sıcak daldırmayla galvanizleme:
(CCM) Continuous hot dip galvanizing
Sürekli döner fırın: Continuous rotary Sürekli sıcak daldırmayla kaplama:
kiln Continuous hot dip coating
Sürekli elektrot: Continuous electrode Sürekli sıcak kaplama: Continuous hot
Sürekli fırın: Continuous furnace coating
Sürekli fosfatlama: Continuous Sürekli sıcak şerit haddesi: Continuous
phosphating hotStrip mill
Sürekli galvanizleme: Continuous Sürekli sıkma: Continuous extrusion
galvanizing Sürekli sıralı hadde: Continuous tandem
Sürekli hadde: Continuous rolling mill; rolling mill
Continuous mill Sürekli sıralı hadde tezgahları:
Sürekli haddeleme: Continuous rolling Continuous rolling train
Sürekli ısıtma fırını: Continuous heating Sürekli soğu(t)ma: Continuous cooling
furnace Sürekli soğu(t)ma çizgesi: Continuous
Sürekli indirgen dışıklı süreç (çelik): cooling diagram
Dead-melt process Sürekli soğu(t)ma dönüşüm çizgesi:
Sürekli kalıplama (maçalar): Continuous Continuous cooling transformation
moulding diagram
Sürekli kaplama hattı: Continuous Sürekli soğu(t)ma dönüşümü:
coating line Continuous cooling transformation

646
Sürekli soğuk ezme haddesi Sürtme plakası
Sürekli soğuk ezme haddesi: Continuous Sürgülenmemiş: Unbarred
cold reduction mills Sürgülü dilimleç: Sliding microtome
Sürekli suverme: Continuous quenching Sürgülü direnç: Rheostat
Sürekli süreç sanayileri: Continuous- Sürgülü gözenekli tapa: Pneumatic
process industries porous plug
Sürekli şerit kaplama süreci: Sürgülü kam: Sliding cam
ContinuousStrip coating process
Sürgülü kam mili: Sliding camshaft
Sürekli tavlama: Continuous annealing
Sürgülü mastar: Snap gauge
Sürekli tavlama fırını: Continuous
annealing furnace Sürgülü merdiven: Sliding ladder
Sürekli yükleme: Continuous charging Sürgülü mikrotom: Sliding microtome
Sürekli yüksek kan basıncı (tıp): Essential Sürgülü numune tablası: Sliding stage
hypertension Sürgülü tapa (çelik potası): Slide gate
Süreklilik: Continuity Sürgülü tapa deliği: Slide gate nozzle
Süreklilik denklemleri: Continuity Sürgülü trombon (çalgı): Slide trombone
equations Sürgülü vana: Gate valve
Süreklilik hakkı (prof): Tenure Sürgün: Wand; Sprig; Twig; Catharsis;
Süreksiz: Transient; Transitory; Shoot
Impermanent; Discontinuous Sürgün özü (kim.): Gibberellin
Süreksiz kesme: Discontinuous shear Sürgüsünü açma: Unbaring
Süreksizlik: Discontinuity; (yerbilim) Sürgüsüz: Unbarred
Unconformity
Sürme: Tilth; Drive; Mascara; Kohl
Süreli esnek: Anelastic
Sürme araba: Trolley
Süreli esnek bozunum: Anelastic
deformation Sürme çarkı: Driving wheel
Süreli esnek davranım: Anelastic behavior Sürme dişlisi: Drive gear
Süreli esnek gerinim: Anelastic strain Sürme kama: Spile
Süreli esneklik: Anelasticity Sürme kayışı: Drive belt
Süreli suverme (çelik): Time quenching Sürme kolu: Feed bar
Sürem: Continuum Sürme köprü: Reinforced bridge
Sürem ışınımı: Continuum radiation Sürme mekanizması: Drive mechanism
Süreölçer: Chronometer Sürme mili: Drive shaft
Süre-sıcaklık eğrisi: Time-temperature Sürme pencere: Sash window
curve Sürme zinciri: Drive chain
Süre-sıcaklık-dönüşüm (SSD) çizgeleri: Sürmeli kalaylama: Wipe tinning
Time-temperature-transformation (TTT)
Sürmeli kompas: Sliding caliper
diagramme
Sür-sil yönemi (asitli temizleme): Wipe
Süresi dolmamış: Unexpired on-wipe off method
Sürfle yapma (kumaş): Pinking; Knocking Sürtme çiziği (cam): Scrub marks; Brush
Sürgen: Cathartic; Physic marks
Sürgü: Bolt; Baffle; Catch; Harrow; Sürtme etkisi (fosfat kaplama): Wiping
Fastening; Slide bar; Damper effect
Sürgü çilingiri: Bold cutter Sürtme plakası: Rubbing board

647
Sürtmeli tarama (sesüstü denemesi) Sürünme kısıtı

Sürtmeli tarama (sesüstü denemesi): Sürtünmesavar metal: Antifriction metal


Contact scanning Sürtünmesavar yataklar (mak.):
Sürtünme: Friction Antifrictional bearings
Sürtünme açısı: Friction angle Sürtünmesel: Frictional
Sürtünme bilimi: Tribology Sürtünmeye ilişkin: Frictional
Sürtünme bilimine ilişkin: Tribological Sürücü: Propellant
Sürtünme çarpanı: Friction coefficient Sürücü motor: Driving motor
Sürtünme çizikleri: FrictionScratches Sürücü role: Pinch roll
Sürtünme direnci: Frictional resistance Sürükleme akışı: Drag flow
Sürtünme elektriklenmesi: Sürükleme azalması: Drag reduction
Triboelectricity
Sürüklemeölçer (uçak): Driftmeter
Sürtünme ısısı: Frictional heat; Heat of
friction Sürüklenme: Drift; Drag
Sürtünme ışıması: Triboluminescence Sürüklenme devingenliği: Drift mobility
Sürtünme ışınımı: Triboluminescence Sürüklenme hızı: Drift velocity (v)
Sürtünme ışınımlı: Triboluminescent Sürüklenme katsayısı: Drag coefficient
Sürtünme izi: Rub mark Sürüklenme kuvveti: Drag force
Sürtünme katsayısı: Coefficient of friction Sürünme: Creep
Sürtünme kaynağı: Friction welding Sürünme bozunumu: Creep deformation
Sürtünme kaynaklaması: Friction welding Sürünme çarpanı (çoğuzlar): Creep
Sürtünme kuvveti: Friction force modulus
Sürtünme kuvveti mikroskopisi: Friction Sürünme davranımı: Creep behaviour
force microscopy Sürünme dayancı: Creep strength
Sürtünme olukları: Friction gouges Sürünme denemesi: Creep testing
Sürtünme önleyici alaşım: Antifriction Sürünme deneyleri: Creep tests
alloy
Sürünme direnci: Creep resistance
Sürtünme özellikleri: Tribological
properties Sürünme dirençli: Creep resistant
Sürtünme testere: Friction saw Sürünme dirençli alaşımlar: Creep
resistant alloys
Sürtünme yayılımı bölgeleri: Friction
dissipation zones Sürünme dirençli çelikler: Creep resistant
Sürtünme yorulması: Chafing fatigue steels
Sürtünmeli aşındırma değirmeni: Sürünme dirençli paslanmaz çelikler:
Attrition mill Creep resistant stainless steels
Sürtünmeli aşınım: Attrition Sürünme durdurucu: Drag bridle
Sürtünmeli aşınma: Attritious wear Sürünme eğrisi: Creep curve
Sürtünmeli kimyasal oksitlenme: Sürünme gerilimi: Creep stress
Tribochemical oxidation Sürünme gerinimi: Creep strain
Sürtünmeli kimyasal tepkime: Sürünme hızı: Creep rate
Tribochemical reaction Sürünme hızı çizelgesi: Creep rate
Sürtünmeli testereleme: Friction sawing diagram
Sürtünmeölçer: Tribometer Sürünme işgörmezliği: Creep failure
Sürtünmesavar alaşım: Antifriction alloy Sürünme kısıtı: Creep limit

648
Sürünme kopması Sütsüleyici (madde)
Sürünme kopması: Creep rupture Süt: Milk
Sürünme kopması dayancı: Creep rupture Süt akiği: Galactite
strength Süt albümini: Lactalbumin
Sürünme kopması deneyi: Creep rupture Süt arıtan (ilaç): Galactogogue
test
Süt asidi: Lactic acid
Sürünme mekanizmaları: Creep
Süt basili: Lactobasillus
mechanisms
Süt beyaz cam: Milk glass
Sürünme olgusu: Creep phenomenon
Süt damarı (tıp): Milk vein
Sürünme oluşbiçimleri: Creep
mechanisms Süt dişi: Milk tooth
Sürünme ömrü: Creep life Süt dişleri: Deciduous teeth
Sürünme özelliği: Creep property Süt humması: Milk fever
Sürünme toparlanması: Creep recovery Süt kafa (cam): Milk finish
Süs: Plumage; Ornament; Fandangle Süt kesmiği: Junket
Süsen özü: Irone Süt kokteyli: Milk shake
Süsleme: Refurbishment; Dinking; Süt ölçer: Lactometer
Decoration Süt pıhtılaştırma enzimi: Renin
Süslenme: Toilette Süt proteini: Lactoprotein
Süslenmiş (seramik): Decorated Süt sağma: Milking
Süsleyici: Ornamental Süt sağma Makinasi: Milking machine
Süslü: Ornamental; Gilded; Tressured; Süt salgılama: Lactation
Decorative Süt salgılayan: Lactescent
Süslü cam: Grisaille Süt sancısı: Milk sickness
Süslü demir çerçeve: Portal frame Süt şekeri: Milk sugar; Galactose; Sugar of
Süslü duvar: Veneer milk; Lactose
Süslü duvar fayansı: Decorative wall tile Süt şişesi: Milk bottle
Süslü elbise: Plumage Süt tozu: Dry milk
Süslü eşya: Knickknack (=Nicknack); Süt yapıcı: Lactogenic
Fandangle Sütanne: Wet-nurse
Süslü kaplamalar: Decorative coatings Sütçü arabası: Milk-float
Süslü kenar şeridi (mobilya): Banding Süte ilişkin: Lactary; Lactic
Süslü kesme: Dinking Sütlenmiş: Lactescent
Süslü kıvrım: Torsade Sütlü: Lactary; Lactescent; Lacteal; Milky
Süslü kopça: Agrafe Sütlü içki: Milk punch
Süslü krom kaplama: Decorative chrome Sütsü: Emulsion; Emulsive
plating Sütsü bardak: Opaline (=Milk glass)
Süslü nikel kaplama: Decorative nickel Sütsü cam: Alabaster glass
plating Sütsü temizleyici: Emulsion cleaner
Süslü tüy: Plume Sütsü yapıştırıcılar: Emulsion adhesives
Süslü yakalık: Neckband Sütsüleştirme: Emulsification
Süspansuar (tıp): Suspensor Sütsüleyici (madde): Emulsifier
Süssüz cam: Naced glass (=Emulsifying agent)

649
Sütsülük (cam) Süzüntü

Sütsülük (cam): Milkiness Süzme tortusu: Residue of filtering


Sütsüyle temizleme: Emulsion cleaning Süzme vanası: Drain valve
Süttaşı: Galactite Süzmeli sıvıdan özütleme: Percolation
Sütun: Pillar; Caryadit; Column leaching
Sütun arkası kamera (TEM): Post-column Süzülebilir: Filterable
camera Süzülebilirlik: Filterability
Sütun gövdesi: Dado; Shaft Süzülerek uçma: Gliding
Sütun içi erke süzgeci: In-column energy Süzüntü: Filtrate
filter
Sütun içi kamera (TEM): In-column
camera
Sütun kaidesi: Pedestal
Sütun tabanı: Plinth; (mim.) Podium
Sütunsu: Columnar
Sütümsü: Lacteal
Sütyuvar: Lactoglobulin
Süvari kılıcı: Saber
Süvari subayı çantası: Sabretache
Süvari tabancası: Horse pistol
Süyek: Splint
Süyekleme: Splinting
Süz(ül)me: Percolation; Infiltration
Süzdürücü: Dialyzer
Süzdürüm: Dialyzation; Dialysis
Süzdürümsel (tıp): Dialytic
Süzerek arıtım: Elutriation
Süzgeç: Filter; Strainer
Süzgeç (kalıp): Screen
Süzgeç artığı: Residue
Süzgeç bezi: Filter cloth
Süzgeç çarkı (optik): Filter wheel
Süzgeç kağıdı: Filter paper
Süzgeç kaydırıcı (optik): Filter slider
Süzgeç sıvışığı: Filter cake
Süzgeç tepsisi (optik): Filter tray
Süzgeç tozu: Filter dust
Süzgeçcik: Microfilter
Süzgeçli kova: Water can
Süzme: Filtration
Süzme bezi: Filter cloth
Süzme peynir: Pot cheese

650
Ş
Şablon: Gauge; Template; Templet; Şalomalı kesme: Flame cutting
Gabarite Şalomalı sert lehimleme: Torch brazing
Şablon (kumlama dekor-cam): Stencil Şalomalı yüzey temizleyici (aygıt) (çelik):
Şablon kesme makinası: Trammel Scarfer
Şaft: Shaft Şalomayla ısıtma: Torch heating
Şaft delme makinası: Shaft borer; Shaft Şalomayla kesme: Torch cutting
boring machine Şalomayla menevişleme: Torch tempering
Şaft kovanı (mak.): Journal box; Pillow Şalomayla tavlama: Torch annealing
block
Şalter: Circuit breaker; Circle breaker
Şaft presi: Arbor press
Şalter dolabı (elekt.): Swithcabinet
Şaft yatağı: Shaft bearing
Şalter kabini: Main pulpit
Şah balı: Royal jelly
Şalupa: Longboat
Şahdamarı (tıp): Carotid artery; Aorta
Şalvar: Pantalets
Şaheser: Masterpiece
Şam çeliği: Damascus steel
Şahin ağı: Bow net
Şam kumaşı: Damaks
Şahit çubuk: Arbitration bar
Şamandıra: Float; Buoy
Şahit deney çubuğu: Arbitration test bar
Şamdan: Candlestick
Şahit numune: Arbitration specimen;
Proof bar Şamdan halkası: Bobeche
Şahmerdan: Ram; Battering ram; Drop Şamdanlık: Sconce
block; Tilted hammer; Triphammer; Şamosit: Chamosite
Hammer; Pile driver Şamot: Chammotte; Pot clay
Şahmerdan yatağı: Hammer guide Şamot çamuru: Fire clay; Fireclay
Şahmerdanda dövme kalıpları: Drop Şamot harcı: Fireclay mortar
forging dies
Şamot kalıp (optik cam): Fireclay mould
Şahmerdanlı matkap: Hammer drill
Şamot refrakter: Fireclay refractories
Şahta: Drawing tower
Şamot ring: Revolving sleeve; Revolving
Şahta (cam): Tower tube; (cam) Bushing
Şahta kapakları (cam): Tower doors Şamot ring yatağı (cam): Tube seat
Şahta parçaları (cam): Tower sections Şamot tuğlası: Firebrick; Fireclay brick
Şakak kemiği çıkıntısı (tıp): Zygoma Şampanya şişesi: Champagne bottle
Şakak kemiğine ilişkin (tıp): Squamosal Şampuan: Shampoo
Şakak kemiğinin sert bölümüne ilişkin Şangırdaç: Rattler
(tıp): Petrosal; Petrous
Şans: Chance
Şaklama: Suction stop
Şans değişimleri: Chance variations
Şakul: Plumb
Şantiye: Site; Work site
Şaküllü cetvel: Plumb rule
Şanzıman: Pinion stand; Gear box
Şal: Wrapping; Neckerchief; Shawl;
Bunting; Stole Şap: Alum
Şaloma: Welding torch; Blow torch; Torch; Şapırtılı suverme (çelik): Splat quenching
Blowpipe Şapka: Cap
Şalomalı kaynaklama: Gas-flame welding Şapka asacak kanca: Hatpag
Şapka askısı Şekerleşme

Şapka askısı: Hatstand Şaşı: Walleyed; (tıp) Strabismal


Şapka iğnesi: Hatpin Şaşılık (tıp): Strabismus
Şapka kalıbı: Shaper Şaşılık ameliyatı (tıp): Strabotomy
Şapka kutusu: Bandbox; Hatbox Şaşırtma tuğla (cam): Checker brick
Şapkalık: Hatstand Şaşırtma tuğla örgüsü: Checker brick
Şaplama (deri): Tawing work
Şaplı: Aluminous Şaşkınlaşma (tıp): Panicking
Şaplı kösele: White leather Şatukit: Shattuckite
Şaptaşı: Alumstone (=Alunite) Şavak: Loden
Şarap: Wine Şayak: Kersey; Serge; Petersham
Şarap alkolü ölçeri: Vinometer Şebeke: Network
Şarap fıçısı: Puncheon Şef platformu (orkestra): Podium
Şarap kadehi: Wine glass Şeffaf: Transparent
Şarap kaynatma: Mulling Şeffaf alçıtaşı: Selenite
Şarap konacağı: Wine-bin Şeffaf mermer: Calcite
Şarap niteliği: Vinosity Şeker: Sugar
Şarap soğutucusu: Wine-cooler Şeker ayıran: Sucroclastic
Şarap sürahisi: Carafe Şeker fabrikası: Sugar refinery; Refinery
Şarap tortusu: Argol; Tartar Şeker gibi: Sugary
Şarap tulumu: Wineskin Şeker hastalığı (tıp): Diabetes
Şarap uzmanı: Oenophile Şeker hastası: Diabetic
Şarap üzümü yetiştirme: Viniculture Şeker kamışı: Sugar cane
Şarapçılık: Oenology; Enology Şeker kamışı tarlası: Sugar plantation
Şaraplık: Wine-bin Şeker kavanozu: Candy jar
Şarapnel: Grapeshot; Shrapnel Şeker maşası: Sugar tongs
Şarj: Burden Şeker melası: Sugar molasses
Şarj arabası: Skip car Şeker ölçümü (şekerli eriyik):
Şarj arabası (kok f.): Charging car Saccharimetry
Şarj etme: Charging Şeker pancarı: Sugar beet
Şarj malzemeleri: Burden materials; Şeker parçalayan: Sucroclastic
Charging materials Şeker pekmezi: Theriac (=Theriaca)
Şarj platformu: Charge platform Şeker sakızı: Sugar gum
Şarj seviyesi (y.fırın): Stockline Şeker sayrılığı: Diabetes
Şarj silosu: Receiving hopper Şeker şerbeti: Molass
Şarj teli: Corona wire Şeker topağı: Sugar lump
Şarj vagoneti: Charging skip Şeker üreten: Sacchariferous
Şart koşma: Stipulation Şekerleme: Frosting; Sugarplum
Şartname: Specification Şekerlenmiş: Glacé
Şartname kısıtları: Specification limits Şekerleş(tir)me: Saccharization
Şasi (oto): Chassis; Undercarriage Şekerleşme: Saccharification

652
Şekerli Şıra
Şekerli: Saccharine; Sacchariferous; Sugary Şerit kurdu (tıp): Stomach worm
Şekerlik: Sugar bowl; (cam) Urn Şerit kurutucu: Strip dryer
Şekerölçer: Saccharimeter Şerit maske yöntemi (tem): Tape replica
Şekersiz: Sugarless method
Şekillendirme: Shaping Şerit metre: Tape measure
Şelit: Scheelite Şerit ölçüleme: Strip gauging
Şellak (reçine): Shellfire Şerit sertliği: Strip hardness
Şellak bağı: Shellac bond materials Şerit süreçleme: Strip processing
Şellaklı bağlama gereçleri: Shellack Şerit süreçleme hattı: Strip processing line
Şellolik asit: Shellproof Şerit tavlama: Strip annealing
Şema: Schema; Sketch Şerit temizleme: Strip cleaning
Şemsiye: Umbrella Şerit temizleme birimi: Strip cleaning
Şenlik: Kermess unit
Şenlik ateşi: Balefire; Bonfire Şerit testere: Bandsaw; Endless saw; Scroll
saw
Şerardlama (çinko kaplama): Sherd
Şerit testere bıçakları: Bandsaw blades
Şerbet: Juice
Şerit: (tıp) Taenia; Tenia; (kumaş) Lacing; Şerit testereli makinalar: Bandsawing
Fascia; Tab; Tape; Ribbon; Band; (metal) machines
Strip Şerit yassılığı: Strip flatness
Şerit büzülmesi: Strip buckling Şerit yassılık denetimi: Strip flatness
Şerit çekme deneyi: Tape pull test control
Şerit çıkış kalınlığı: Strip exit thickness Şerit yassılık ölçümü: Strip flatness
measurement
Şerit dantel: Mechlin lace
Şerit yüzey niteliği: Strip surface quality
Şerit doku (beyin): Taenia (=Tenia)
Şerit yüzeyi: Strip surface
Şerit dökümü (çelik): Strip casting; Tape
casting Şerit zımparalı Makina: Band-filing
machine
Şerit eni: Strip width
Şeritli: Striped
Şerit gerilim kuvveti: Strip tension force
Şeritsiz: Stripless
Şerit gerilimi: Strip tension
Şerit giriş kalınlığı: Strip entry thickness Şetland yünü: Shield
Şerit haddehanesi: Strip mill Şev: Bezel; Chamfer1
Şerit haddeleme: Strip rolling Şevli: Bevelled
Şerit işleme: Strip processing Şevli boru: Bevelled pipe
Şerit işleme hattı: Strip processing line Şevli çıkıntı: Bevel flanging
Şerit kalınlığı: Band thickness; Strip Şey: Thing
thickness Şeytan tırnağı: Agnail; Hangnail
Şerit kangalı: Strip coil Şeytantersi (sakız): Galbanum
Şerit kaplama: Strip coating Şezlong: Deck chair
Şerit kenarı: Strip edge Şıkırdama: Clinking
Şerit kırışığı: Cross breaks (=Coil breaks) Şıpıdık pabuç: Step-in
Şerit kurdele: Cordon Şıra: Stum

653
Şırınga Şişkinlik (tıp)

Şırınga: Needle; (tıp) Syringe Şiş damarlı: Varicellate


Şırınga etme: Injection Şiş döküm: Strained casting
Şırınga yöntemi: Syringe method Şiş gövde (cam): Bulged body
Şiber (cam): Damper Şiş kafa (cam): Bulged finish
Şiberi (cam): Gate Şiş tığ: Knitting needle
Şiddet: Intensity Şişe: Bottle
Şiddetle çarpma: Smash Şişe açacağı: Bottle-opener
Şiddetlendiriciler: Intensifiers Şişe ağzı: Tubulure
Şiddetli ağrı (tıp): Grip; Twinge Şişe ağzı halkası: Cap seat
Şiddetli ağrı/sancı (tıp): Throe Şişe boğazı: Bottleneck
Şiddetli kas seğirmesi (tıp): Trepidation Şişe camı: Bottle glass; Green glass
Şiddetli sancı: Acute pain Şişe dibi: Punt; Bottom; (cam) Base
Şifa verici (tıp): Therapeutic(al) Şişe dibi taşla(n)ması (cam): Puntying
Şifa yurdu: Sanitarium Şişe fırçası: Bottlebrush
Şifalı: Recuperative; Therapeutic Şişe gövdesi: Body
Şifoniyer: Highboy Şişe kafası: Ring
Şifoniyer: Tallboy Şişe kapağı: Pilfer proof
Şifre çözer: Decorder Şişe sanayi: Bottle industry
Şifre çözme: Decoding Şişe tabanı (cam): Pushed punt
Şifre çözücü: Decorder Şişe tabanı dengesizliği: Heat tap
Şifre yüzük: Gimmal Şişecik: Vial
Şilep: Freighter Şişeleme: Bottling
Şili değirmeni: Edge mill; Edge runner Şişi inmiş (tıp): Detusmescent
Şili gühecilesi: Sodium nitrate; Chile Şişik: Tumescent; Upset; Swollen
saltpetre; Soda nitre; Caliche Şişik kafa: Shifted finish; Offset finish;
Şili kırıcısı: Chilian mill Shifting; (cam hatası) Offset finish
Şişiren: Tumefacient
Şilifli (cam kap): Socket
Şişiril(ebil)ir: Inflatable
Şilingen: Looper
Şişirilmemiş (cam): Unfilled
Şim: Shimmer
Şişirilmiş (cam): Inflated; Blown up
Şimdiye dek: Hitherto; Yet
Şişirme: Upend forging; Upending;
Şimşek: Lightning Upsetting; Bloating; Bulging; Upsetting
Şingıl (bina kaplaması): Shingling Şişirme deneyi: Upset test
Şirkete özgü: Proprietary Şişirme dövmesi: Jumping up; Upset
Şirkete özgü süreç: Proprietary process forging
Şist: Schist Şişirme tezgahı: Upsetter
Şist tuğla: Shale brick Şişkin: Inflated; Bulging; Ventricose;
Şiş: Intumescence; Bodkin; Tumefaction; Intumescent; Turgid; Tumid
Tumor; Gibbosity; Protuberance; Spit; Şişkin damar (tıp): Varicose vein
Needle; Scriber; (döküm) Sweep; (tıp) Şişkinlik (tıp): Tumefaction; Ventricosity;
Apophysis; (yüzey hatası) Swell Flatulence; Bulge; Lump; Ganglion; (ur)
Şiş çekme: Venting Intumescence

654
Şişkinlik inmesi (tıp) Şüpheye yer bırakmayan
Şişkinlik inmesi (tıp): Detumescence Şrihersit: Schriehersite
Şişkinlik yapan (mide): Flatulent Şuhardit: Schuchardite
Şişkinlikle ilgili: Ganglionic Şurup: Julep; Syrup; (ilaç) Elixir
Şişkinsi: Bulging Şuruplu: Syrupy
Şişlik: Tubercle; Turgestence Şüphe götürür: Questinable
Şişlik yapan: Tumefacient Şüphesiz: Questionless; Unquestionable
Şişmanlık (tıp): Adiposity Şüpheye yer bırakmayan: Unambiguous;
Şişme: Turgestence; Bulging; Unequivocal
Intumescence; Swelling; Tumescence;
Spatting; Tumefaction; (metal yüzey)
Spalling; (seramik) Bloating
Şişme deneyi: Spalling test
Şişme direnci: Spalling resistance
Şişme direnci imleci: Spalling resistance
index
Şişme etkisi: Bulging effect
Şişme katsayısı: Coefficient of swelling
Şişme yatak: Air cushion
Şişmece: Emphysema
Şişmiş: Inflated; Tumescent; Swollen
Şişmiş varisli(tıp): Cirsoid
Şiv: Miter; Bevel
Şiv keski: Bevelled chisel
Şiv rendesi: Bevelling plane
Şivazit (civalı tetraedrit): Schwatzite
Şivleme: Bevelling
Şivli ekleme: Bevelled halving
Şivli kenar: Bevel edge
Şnorkel: Schnorkel
Şok: Shock
Şok bobini: Reactance coil
Şok soğutma: Shock cooling
Şok tedavi: Shock therapy
Şoklama yüklemesi: Shock loading
Şorlomit: Schorlomite
Şortit: Shortite
Şömine: Fireplace
Şömine rafı: Mantlepiece
Şömine tahtası: Fireboard
Şömizet: Tucker
Şönt(elet.): Shunt

655
T
T cetveli: T-square Rocker
Tabak: Plate Taban örtüsü: Ground coat
Tabak altlığı: Place mat Taban plakası: Base plate; Bed plate;
Tabak çarkı: Dish wheel Bedplate; Sole plate; Bottom plate; Floor
plate
Tabak dolabı: Buffet
Taban sıcaklığı (cam fırını): Bottom heat
Tabak rafı: Plate rail
Taban sıkılama gereçleri: Bottom
Tabaka: Lamination; Layer; Tunica; Sheet ramming materials
Tabakalı: Platy Taban tahtası: Board
Tabakhane: Tannery Taban tavası: Pan
Tabaklama (deri): Tanning Taban tuğlası: Floor brick; Bottom block
Tabaklanmamış deri: Rawhide Taban yalıtımı (fırın): Bottom insulation
Tabaklık: Plate rail Taban yamama: Bottom patching
Taban: Foundation; Substratum; Floor; Taban yamama gereçleri: Bottom
Heel; Radix; Bottom; Base patching materials
Taban astarı: Ground coat Tabana ilişkin: Basal
Taban camı (cam fırını): Bottom glass Tabanca: Handgun; Gun
Taban çukurcuğu (tuğla): Panel (=Frog) Tabanca merceği (alan salımı
Taban çukurcuğu şişme deneyi mikroskobu): Gun lens
(refrakter): Panel spalling test Tabancalı onarım (fırın): Gunning; Gun
Taban deliği: Nozzle repair
Taban demir kütlesi (yüksek fırın): Tabanda kalıplama: Floor moulding
Salamander Tabandan basınçlı döküm: Bottom
Taban demiri: Cross bar (=rest bar) pressure casting
Taban durumu (atom): Ground state Tabandan dökülmüş: Bottom poured
Taban düzlemi: Basal plane Tabandan döküm: Bottom running;
Bottom pouring; (pota) Bottom teeming
Taban eğimi: Batter
Tabandan döküm alma (metal fırını):
Taban elektrotu: Base electrode Bottom tapping
Taban kanalı (fabrika): Sole-flue Tabandan dökümlü elektrik ark ocağı:
Taban kaplama tuğlası (fırın): Paving Bottom tapping electric arc furnace
block Tabandan dökümlü ocak: Bottom tapping
Taban kaplaması (cam fırını): Bottom furnace
pavement Tabandan dökümlü pota: Bottom pour
Taban kayması: Basal slip ladle; Bottom pouring ladle
Taban kıvrımı (cam): Insweep Tabandan fırın dökümü: Bottom tapping
Taban kili (kömür madeni): Underclay Tabandan üfleme: Bottom blowing
Taban kiremiti: FloorTile Tabanlama kalıpları: Bottoming dies
Taban kirişi (inşaat): Groundsill Tabanlık: Underlay
Taban köselesi: Sole leather Tabansal: Basal
Taban levhası: Bottom plate; (demiryolu) Tabas: Rash
Ground plate Tabas (cilt hastalığı): Pemphigus;
Taban oturmazlığı (şişe): Rocker bottom; Pemphix
Tabaslı Tahta resim kalıbı
Tabaslı: Pemphigous Tahribatsız muayene: Nondestructive
Tabii logaritma: Napierian logarithms; inspection
Natural logarithm(ln) Tahrikli kasnak: Power reel
Tabip (tıp): Physician Tahrikli taraf: Drive side
Tablayla deriştirme (maden.): Table Tahriksiz merdane: Idler roll
concentration Tahriksiz taraf (merdane): Offside
Tablet: Tablet Tahsis etme: Allocation
Tablo: Tableau Tahsisat: Allocation; Allowance
Tabloid: Tabloid Taht: Throne
Tabure: Footstool; Taboret; Tabouret; Stool Tahta: Timber; Lumber; Wood
Tabya: Bastion Tahta bacak (tıp): Peg leg
Taç (levha): Crown Tahta bacaklı (tıp): Peglegged
Taçlı dişli: Crown gear Tahta basma kalıbı: Wood block
Taçlı somun: Castle nut; Slotted hexagonal Tahta bölme (maden ocağı): Brattice
nut
Tahta cilası: Wood veneer
Tad: Taste
Tahta çanak çömlek: Woodenware
Taenit: Taenite
Tahta çekiç: Beetle
Tafta (kumaş): Taffeta
Tahta çivi: Peg
Taguchi deneyleri: Taguchi experiments
Tahta çivi ile çivileme: Pegging
Taguchi yaklaşımı: Taguchi approach
Tahta çivi tapa: Dowel
Taguchi yöntemleri: Taguchi methods
Tahta dilimleme (inceleme için numune
Tahıl: Cereal çıkarma): Xylotomy
Tahılsı bağlayıcılar: Cereal binders Tahta fırçası: Scrub brush
Tahkimat: Bastion Tahta kalıp: Wooden mould
Tahliye: Evacuation Tahta kaplama: Wainscotting; Panelling;
Tahmin: Prediction; Forecast; Estimate; Veneering; Boarding
Estimation Tahta kazık: Peg
Tahmin edilemez: Unpredictable Tahta kazık çakacı: Peg rammer
Tahribatlı deneme: Destructive testing Tahta kazık çakma: Pegging
Tahribatlı deney yöntemleri: Destructive Tahta levhalar: Panelling
test methods
Tahta maşa: Woodjack
Tahribatlı deneyler: Destructive tests
Tahta maşrapa: Piggin
Tahribatsız: Nondestructive
Tahta merdiven basamağı: Tread
Tahribatsız analiz: Nondestructive
Tahta musluk tıkacı: Spigot
analysis
Tahta oyma işi: Wood carving
Tahribatsız deneme: Nondestructive
testing Tahta oymacılığı: Wood carving; Wood
engraving
Tahribatsız deneme yöntemleri:
Nondestructive testing methods Tahta perde: Fencing; Fence
Tahribatsız deneyler: Nondestructive tests Tahta perde binme: Boarding
(NDT) Tahta resim kalıbı: Xylograph

657
Tahta tıkaçlar Takma dişçilik (tıp)

Tahta tıkaçlar: Spiling Takım frezeyle frezeleme: Gang milling


Tahta tornacılığı: Wood turning Takım geometrisi: Tool geometry
Tahta ürünler: Wood products Takım gereçleri: Tool materials
Tahtadan yapılmış: Wooden Takım işgörmezliği: Tool failure
Tahtalı şahmerdan: Board hammer Takım kaplaması: Tool coating
Tahtamsı: Woody Takım kovanı: Jig bushing
Tahterevalli: Seesaw Takım maliyeti: Tool cost
Tahtırevan: Palankeen; Palanquin Takım matkap: Gang drill
Tainton süreci (e. galvanizleme): Tainton Takım ölümü: Tool death
process Takım ömrü: Tool life
Takalama (döküm): Jar ramming; Jolt Takım ruhu: Team spirit
ramming
Takım sandığı: Tool chest
Takas: Barter
Takım tasarımı: Tool design
Takeometre: Transit compass
Takım taşlaması: Tool grinding
Takı: Jewellery
Takım taşlayıcı: Tool grinder
Takı iğnesi: Brooch
Takım yapıcı mikroskobu: Toolmaker’s
Takı metali: Pericious metal microscope
Takılacak merdane: Off-line roll Takım yenileme (mak.): Retooling
Takılı bıçaklı kesici: Inserted-blade cutter Takım zımba: Gang punch
Takılı dişli kesici: Inserted-tooth type Takımın yeniden taşlanması: Tool re-
cutter grinding
Takılı dişli testere: Inserted-tooth saw Takımlar: Tools
Takılı merdane: On-line roll Takımlık kumaş: Suiting
Takılı uç: Jack-bit Takımsız imalat: Tool-less manufacturing
Takım (=ekip): Team Takıt: Fixture; Module
Takım: Implement; Kit; Rig; (elbise) Suit Takıtlı: Modular
Takım arabası: Tool car Takıtlı tasarım: Modular design
Takım aşınması: Tool wear Takimetre: Tachimeter
Takım belirteçleri: Tool characteristics Takimetre ile ölçüm: Tachimetry
Takım bozulması: Tool failure Takitoskop: Tachistoscope
Takım çalışması: Team work Takke: Nightcap; Skullcap
Takım çantası: Tool kit Takla: Flip
Takım çelikleri: Tool steels Taklit: Fake; Imitation
Takım çeliklerin sınıflandırması: Taklit mücevherat: Imitation jewelry
Classification of tool steels
Taklit tunç: Imitation bronze
Takım değiştirme: Tool changing
Takma diş: Dental plate; Denture; False
Takım delgi: Gang punch teeth
Takım dilici: Gang slitter Takma diş protezi: Denture prostheses
Takım elbise: Two piece suit Takma dişçilik (tıp): Prosthodontia;
Takım freze: Gang mill Prosthodontics

658
Takma göz Talyum oksit
Takma göz: Glass eye Talaşlı işleme dizgesi: Machining system
Takma parçalı model (döküm): Loose- Talaşlı işleme erki: Machining energy
piece pattern Talaşlı işleme gücü: Machining power
Takma saç: Hairpiece; Wig; Periwing Talaşlı işleme maliyeti: Machining costs
Takometre: Tachometer Talaşlı işleme payı: Machining allowance
Takonit (yer b.): Taconite Talaşlı işleme titreşimi: Machining
Takoz: Dummy block; Wedge vibration
Takoz (optik cam): Slab Talaşlı işlemeye uygun değil:
Takoz eksiuçlar: Dummy cathodes Unmachinable
Takoz katotlar: Dummy cathodes Talaşlı işlenebilir: Machinable
Talaşlı işlenebilir seramikler: Machinable
Takoz kullanımı: Dummying
ceramics
Takoz mastarı: Gage block; Gauge block
Talaşlı işlenebilirlik: Machinability
Takozlama: Dummying; Lashing
Talaşlı işlenmiş: Machined
Takozlu fırın: Wedge furnace
Talaşsız: Chipless
Taksi: Taxi; Taxicab
Talaşsız süreç: Chipless process
Taksimat: Graduation Talaşsız vida açma: ChiplessTapping
Taksimatlı: Graduated Talebin az olduğu zaman: Off-peak
Taksimatlı cam eşya: Graduated glassware Talep: Demand
Taktik: Tactics Talep hızı: Demand rate
Takunya: Sabot Tali: Auxiliary
Takvim: Calendar Talidomit (ilaç): Thalidomide
Takviye: Reinforcement; Patching Talim ahırı (at): Training stable
Takviye köselesi: Backstay Talk: Potstone; Talc; Talcum
Tal yağı: Tall oil Talk pudrası: Talcum powder
Talaş: Spall; Chip Talk tozu: French chalk
Talaş alma: Chipping Talol: Tall oil
Talaş atma: Chip disposal Talyum: Thallium
Talaş dolaşıklığı: Chip entanglement Talyum arsenit: Thallium arsenide
Talaş kaldırma: Machining Talyum asetat: Thallium acetate
Talaş kaynaşması: Chip welding Talyum bromür: Thallium bromide
Talaş kırıcı: Chip breaker Talyum çubuğu: Thallium rod
Talaş kırma: Chip breaking Talyum florür: Thallium fluoride
Talaş oluşumu: Chip formation Talyum iyodür: Thallium iodide
Talaş yapışması: Built-up edge Talyum kalsiyum baryum bakır oksit:
Talaşlı imalat: Machining Thallium calcium barium copper oxide
Talaşlı imalât ekonomisi: Economics of Talyum karbonat: Thallium carbonate
machining Talyum klorür: Thallium chloride
Talaşlı imalat hasarı: Machining damage Talyum nitrat: Thallium nitrate
Talaşlı işleme: Machining Talyum oksit: Thallium oxide

659
Talyum selenür Tam konik püskürtme deliği

Talyum selenür: Thallium selenide Tam fırınlanmış dolomit: Double burnt


Talyum sülfat: Thallium sulphate dolomite; Dead dolomite; Deadburnt
dolomite
Talyum sülfür: Thallium sulphide
Tam fırınlanmış dolomitli refrakterler:
Talyum tanecikleri: Thallium granule Deadburnt dolomite refractories
Talyum-baryum-kalsyum oksit Tam fırınlanmış manyezit: Deadburnt
üstüniletkeni: Thallium-barium-calcium magnesite
oxide (TBCO) superconductor Tam fırınlanmış refrakter gereç: Dead
Talyumlu: Thalic; Thallous refractory material
Tam: Total; Full; Unabridged; Perfect; Tam fırınlanmış refrakter gereçler:
Exact; Precise; Solid; Complete; Accurate Deadburnt refractory materials
Tam açı: Solid angle Tam görme (tıp): Trichromatopsia
Tam akışkan (fiz.): Superfluid Tam görür: Trichromat
Tam akışkanlık (fiz.): Superfluidity Tam ışınım: Complete radiation
Tam bitirilmemiş cam (taşlama ve Tam ışıtan: Holophote
parlatma): Short finish Tam iç yansıma: Total internal reflection
Tam bozulma: Complete failure Tam iç yansıma açısı: Critical angle
Tam bölen (mat.): Aliquat Tam iç yansımalı florışıma: Total internal
reflection fluorescence
Tam çözünmüş asıltı: Lyophilic colloid
Tam iç yansımalı florışıma mikroskopisi:
Tam çözünürlük: Complete solubility Total internal reflection fluorescence
Tam dalga levhası: Full-wave plate microscopy
Tam denge: Complete equilibrium Tam iç yansımalı florışıma nesnel
merceği: Total internal reflection
Tam dolmamış dolgu (dövme): Underfill
fluorescence objective
Tam dolmamış kesit (hadde): Underfill Tam iç yansımalı florışıma
Tam donuk: Opaque spektroskopisi: Total internal reflection
Tam donuk emayeler: Opaque enamels fluorescence spectroscopy
Tam donuk seramik sır: Opaque ceramic Tam işgörmezlik: Complete failure
glaze Tam işlenmiş elektrik sacı: Fully
processed electrical sheet
Tam donuk sır: Opaque glaze
Tam karbonsuzlaşma: Complete
Tam durgun: Fully killed
decarburisation
Tam durgun çelik: Fully killed steel Tam kare sayı: Square number
Tam erimiş harman (cam): Batch- free Tam katı çözelti: Complete solid solution
Tam eriyik süreci: Dead-melt process Tam katılaşma eğrisi: Solidus
Tam etkin: Full blast Tam katılaşma sıcaklığı: Solidus
Tam fırınlanmış: Doubleburnt; temperature
Deadburnt Tam katılaşma sıcaklığı ölçümü: Solidus
Tam fırınlanmış doğal manyezit: temperature measurement
Deadburnt natural magnesite Tam kavurma: Dead roasting; Dead roast
Tam fırınlanmış doğal manyezitli Tam kaynaşma: Complete fusion
reftakterler: Deadburnt natural Tam konik püskürtme deliği: Full-cone
refractories spray nozzle

660
Tam kükürt çıkartma Tamoranlı bileşik
Tam kükürt çıkartma: Dead roast Tam yuvarlak kenar (cam): Full round
Tam oksijen giderilmiş çelik : Fully killed edge
steel Tam zamanında: Just-in-time (JIT)
Tam oransız: Nonstoichiometric Tamamiyle kör: Stone-blind
Tam oransız bileşikler: Nonstoichiometric Tamamlama: Completion
compounds Tamamlama suyu: Make-up water
Tam oransız metallerarası bileşikler: Tambur: Bull block; Tumbler; Drum;
Nonstoichiometric intermetallic Barrel
compounds Tambur elek: Cylinder screen
Tam otomatik ısıl işlem: Full-automatic Tambur makas: Drum shear
heat treatment Tambur pota: Drum ladle
Tam otomatik işletim: Full-automatic Tambur süzgeç: Drum filter
operation
Tamburda aşınma deneyi: Drum abrasion
Tam otomatik kaplama: Full-automatic test
plating
Tamburda bitirme: Barrel finishing
Tam ölçüde: Full-scale Tamburda döndürme: Barrel tumbling
Tam ölçülü tuğla: Gaged brick Tamburda kaplama: Barrel plating
Tam örütleşmemiş mineral: Subhedral Tamburda parlatma: Barrel burnishing
Tam pişmiş: Deadburnt; Doubleburnt Tamburda temizleme: Barrel cleaning;
Tam renk körlüğü (tıp): Achromatic Water rolling
vision Tamburda yuvarlanma: Tumbling
Tam sağlık muayenesi (tıp): Check-up Tamburlama: Barreling; Tumbling;
Tam sert: Full-hard; Full hard Centrifugal barrel tumbling
Tam sert sac çelik: Full-hard sheet steel Tamburlu ayırıcı: Drum separator
Tam sertleş(tir)me: Full hardening Tamburlu değirmen: Drum mill
Tam sıvılaşma eğrisi: Liquidus line; Tamburlu delme tezgahı: Barrel type
Liquidus piercing mill
Tamburlu ısıtıcı: Salamander
Tam sıvılaşma eğrisi çizimleri: Liquidus
plots Tamburlu karıştırıcı: Drum mixer
Tam sıvılaşma sıcaklığı: Liquidus Tamburlu kesici: Drum cutter
temperature Tamburlu süzgeç: Filter drum
Tam sıvılaşma yüzeyi: Liquidus surface Tamburlu taşlama: Cylindrical grinding
Tam sıvılaşmanın eşsıcaklık eğrileri: Tamburlu topaklayıcı: Drum pelletizer
Liquidus isotherms Tamburlu vinç: Drum hoist
Tam sürekli hadde: Fully continuous mill Tambursu çarpılma: Barrel distortion
Tam tavlama: Dead annealing; Full Tamir: Repair; Mending
annealing Tamlık: Precision; Wholeness
Tam tepkime: Complete reaction Tamoranlı: Stoichiometric
Tam yanma: Complete combustion; Full Tamoranlı alaşımlama: Stoichiometric
combustion alloying
Tam yumuşak işlemli çelik şerit: Dead Tamoranlı bileşik: Stoichiometric
soft temper steel strip compound

661
Tamoranlı çözümleme Tane küçültücü öğe

Tamoranlı çözümleme: Stoichiometric Tane büyüklüğü değişimi: Grain-size


analysis variation
Tamoranlı katımlar: Stoichiometric Tane büyüklüğü denetimi: Grain size
additions control
Tamoranlı metallerarası bileşik: Tane büyüklüğü ölçümü: Grain size
Stoichiometric intermetallic compound measurement
Tamoranlı ölçümü: Stoichiometry Tane büyüklüğü sayısı (metal): Grain-size
Tampon: Fender; Baffle; Dashoot; Plug; index; Mesh number; Grit number
Buffer; Tampon; (tıp) Pad Tane büyüklüğü sertleşmesi (çelik):
Tampon ayıraç: Buffer reagent Grain-size strengthening
Tampon çapağı (cam): Baffle mark Tane büyüme hızı: Grain growth rate
Tampon çözelti: Buffer solution Tane büyümesi: Grain growth
Tampon çubuk (sürekli döküm): Dummy Tane çıkarma: Grain pull out
bar
Tane dökme: Grain pull out
Tampon çubuk zinciri: Dummy bar chain
Tane ezilmesi: Grain deformation
Tampon duvarı (cam): Baffle wall
Tane içi çatlağı: Intragranular crack
Tampon kırığı (cam): Baffle flange
Tane içi çatlaması: Intracrystalline
Tampon kolu (cam): Baffle arm cracking; Intragranular cracking
Tampon koyma: Wadding Tane içi çökelimi: Intragranular
Tampon kutusu: Dashoot precipitation
Tampon silindiri (cam): Baffle cylinder Tane içi çökeltisi: Intragranular precipitate
Tampon tank: Buffer tank Tane içine ilişkin: Intracrystalline;
Tampon tesbit kolu (cam): Baffle handle Transcrystalline; Intragranular;
Tamsayı: Integer Transgranular
Tanaka deseni: Tanaka pattern Tane inceliği sayısı (döküm): Grain
Tanat (kim.): Tannate Fineness number
Tandem: Tandem Tane irileşmesi: Grain coarsening
Tandem hadde: Tandem rolling mill Tane konumlama: Grain orienting
Tandır (ocak): Floor furnace Tane konumlu: Grain oriented
Tandiş (SDM): Tundish; Liquid steel level Tane konumlu çelik sac: Grain oriented
Tane: Grain; Seed steel sheet
Tane akışı: Grain flow Tane konumlu yüksek silisyumlu
çelikler: Grain oriented high silicon steels
Tane biçimi: Grain shape
Tane konumsuz trafo sacı: Nongrain-
Tane bozunumu: Grain deformation
oriented electrical sheet
Tane büyüklüğü: Grain size; (cam
hammaddesi): Gap Tane konumu: Grain orientation
Tane büyüklüğü ayırımı (cam Tane küçültme: Grain refinement; Grain
hammaddesi): Gap grading refining
Tane büyüklüğü bozulması: Grain-size Tane küçültme ısıl işlemi: Refining heat
degradation Tane küçültücü: Densifier; Grain refiner
Tane büyüklüğü dağılımı: Grain size Tane küçültücü öğe: Grain refining
distribution element

662
Tane ölçümsel çözümleme Tanelerarası oksitlenme
Tane ölçümsel çözümleme: Tanecik: Fleck; Particle; Granule; (içyapı)
Granulametric analysis Subgrain
Tane sayacı: Particle counter Tanecik yapısı: Subgrain structure
Tane sınırı: Grain boundary Tanecikli akyuvar (tıp): Granulocyte
Tane sınırı alanı: Grain boundary area Taneiçi çatlağı (metal): Transgranular
Tane sınırı birikimi: Grain boundary crack
segregation Taneiçi çatlaması (metal): Transgranular
Tane sınırı birikintisi: Grain boundary cracking
segregate Taneiçi çökelimi (metal): Transgranular
Tane sınırı çekirdeklenmesi: Grain precipitation
boundary nucleation Taneiçi çökeltisi (metal): Transgranular
Tane sınırı çökelimi: Grain boundary precipitate
precipitation Taneiçsel: Intragranular; Intracrystalline;
Tane sınırı çökeltisi: Grain boundary Transgranular; Transcrystalline
precipitate
Tanekaya (yer b.): Granulite
Tane sınırı dağlaması: Grain boundary
etching Tanele(n)me: Granulation
Tane sınırı dislokasyonu: Grain boundary Taneleme: Graining
dislocation (GBD) Tanelenmiş: Grained
Tane sınırı göçü: Grain boundary Tanelerarası: Intercrystalline;
migration Intergranular
Tane sınırı kayması (sürünme): Grain Tanelerarası çatlak: Intercrystalline crack
boundary sliding Tanelerarası çatlama: Intercrystalline
Tane sınırı sementiti: Grain boundary cracking; Intergranular cracking
cementite Tanelerarası çökelme: Intercrystalline
Tane sınırı sıvılaşması: Grain boundary precipitation; Intergranular precipitation
liquation
Tanelerarası çökelti: Intergranular
Tane sınırı sülfür çökelimi (çelik): Grain precipitate; Transcrystalline precipitate
boundary sulphide precipitation
Tanelerarası gerilimli yenim çatlağı:
Tane sınırı yayınımı: Grain boundary Intergranular stress-corrosion crack
diffusion
Tanelerarası gerilimli yenim çatlaması:
Tane sınırı yenimi: Grain boundary Intergranular stress-corrosion cracking
corrosion
Tanelerarası gevrekleşme (metal):
Tane sınırı zarı: Grain boundary film
Intercrystalline embrittlement;
Tane sınırına saldırı: Grain boundary Intergranular embrittlement
attack
Tanelerarası işgörmezlik: Intercrystalline
Tane tane: Grainy failure
Tane uzaması: Grain elongation Tanelerarası kırılma: Intercrystalline
Tane yapılı (yerbilim): Saccharoidal fracture; Intergranular fracture;
Tane yapısı: Grain structure Tanelerarası kopma: Intercrystalline
Tane zıtlığı (metalografi): Grain contrast rupture
Tane zıtlık dağlaması: Grain contrast Tanelerarası oksitlenme: Intercrystalline
etching oxidation

663
Tanelerarası yenim Tapalı haddeleme

Tanelerarası yenim: Intercrystalline Tanısal: Diagnostic


corrosion; Intergranular corrosion Tanısal (tıp): Prognostic
Tanelerarası yenim deneyleri: Tanıtsal: Pathognomonic
Intercrystalline corrosion tests
Tanik asit: Tannic acid
Taneleş(tir)me: Granulation
Tanin: Tannin
Taneleştirilmiş curuf: Granulated slag
Taninli: Tannic
Taneleştirilmiş metal: Granulated metal
Tanjant (geom.): Tangent
Taneleştirilmiş yüksek fırın dışığı:
Granulated blast-furnace slag Tank: Tank; (ask) Tank
Taneleyici: Granulator Tank fırın (cam): Tank furnace
Taneli: Saccharoidal; Grainy; Grained; Tank fırında eritilmiş cam: Tank glass
Sugary; Granular Tank fırını taban camı: Tank-lining glass
Taneli demir: Iron granule Tanker: Oil tanker; Tanker
Taneli döküm tozları: Granulated casting Tanksavar: Antitank
powders Tansiyon (cam): Poor annealing
Taneli kırılma: Granular fracture; Tantal: Tantalum
Crystalline fracture
Tantal alaşımları: Tantalum alloys
Taneli kireç taşı: Pisolite
Tantal borür: Tantalum boride
Taneli kireçtaşı: Oolite
Tantal bromür: Tantalum bromide
Taneli kül: Granular ash
Tantal çubuğu: Tantalum rod
Taneli merdaneler: Grain rolls
Tantal florür: Tantalum fluoride
Taneli refrakter gereçler: Granular
refractory materials Tantal ikiborür: Tantalum diboride
Taneli ur (tıp): Granuloma Tantal iyodür: Tantalum iodide
Taneli yapı: Granular structure Tantal karbür: Tantalum carbide
Tanemsi: Grainy; Granular Tantal klorür: Tantalum chloride
Tanesel: Saccharoidal; Granular Tantal nitrür: Tantalum nitride
Tanesiz: Grainless Tantal oksit: Tantalum oxide
Taneye ilişkin: Granular Tantal teli: Tantalum wire
Tanı: Prognosis; (tıp) Diagnosis Tantal tozu: Tantalum powder
Tanı borusu (tıp): Blowpipe Tantal varak: Tantalum foil
Tanıbilim (tıp): Diagnostics Tantalat (kim.): Tantalate
Tanık örnek: Proof bar Tantalik asit: Tantalic acid
Tanım: Definition Tantalit: Tantalite
Tanıma boyaması aygıtı: Staining device Tantallı: Tantalous
Tanıma boyası: Identification stain Tantallı tunç (%0.2Ta+%10Al+%1.2Mo+
Tanımlama: Identification; Description Cu): Tantalum bronze
Tanımlanmamış: Undefined Tapa: Plug; Stopper
Tanımsız: Undefined Tapa patlatıcı: Detonafor
Tanınan: Familiar Tapalama (cam): Capping
Tanınmayan: Unfamiliar; Unidentified Tapalı haddeleme: Plug rolling

664
Tapan Taramalı Jolue-genleşme mikroskopisi

Tapan: Harrow Taramaçlı kamera (TV): Iconoscope


Taraça: Terrace camera
Tarak: Harrow;(cam) Bait; (pencere camı) Taramagörür: Scanoscope
Cat scratch Taramalı Auger mikroskopisi: Scanning
Tarak ağı (balıkçılık): Trawl Auger microscopy (SAM)
Tarak ağlı balıkçı teknesi: Trawler Taramalı direnç mikroskopisi: Scanning
resistance microscopy
Tarak kepçesi: Dredging bucket
Taramalı durağan elektrikli kuvvet
Tarak kovası: Dredging bucket mikroskopisi: Scanning electrostatic force
Tarak oluşumu (derin çekme): Earing; microscopy (SEFM)
Scalloping Taramalı elektrikli kimya mikroskopisi:
Taraklanma çizgileri (derin çekme): Scanning electrochemical microscopy
Earing (SECM)
Taraklanmış çömlek: Combed ware Taramalı elektrokimyasal gerilim
Taraklanmış yüzey: Combed finish mikroskopisi: Scanning electrochemical
potential microscopy
Taraklı Makina: Dredge
Taramalı elektron fotoğraf çekimi:
Taraklı taşıyıcı: Raker conveyor
Scanning electron micrography
Tarama: Hatch; Hatching; Scanning;
Taramalı elektron fotoğrafı: Scanning
Lining; Combing
electron micrograph
Tarama (çizgileri): Hachure
Taramalı elektron mikroskobu: Scanning
Tarama (elekt.): Sweep electron microscope (SEM)
Tarama alanı: Scan area Taramalı elektron mikroskobuyla
Tarama aralığı: Scan range inceleme: Scanning electron microscopy
Tarama bobinleri (e.mik): Scan coils Taramalı eşodaklı mikroskop: Scanning
Tarama büyüklüğü: Scan size confocal microscope
Tarama çizgili madeni levha: Line Taramalı geçirimli elektron mikroskobu:
engraving Scanning transmission electron
microscope (STEM)
Tarama çizgili resim/baskı: Line
engraving Taramalı geçirimli elektron
mikroskopisi: Scanning transmission
Tarama çizgisi: Scanning line electron microscopy
Tarama hızı: Scan rate; Scan speed; Taramalı geçirimli x-ışınları
Scanning speed; Scanning velocity mikroskobu: Scanning transmission x-ray
Tarama kafası (e.mik): Scan head microscope
Tarama kepçesi (mak.): Scraper Taramalı geçirimli x-ışınları
Tarama kızağı: Scanning stage mikroskopisi: Scanning transmission x-
Tarama merceği: Scan lens ray microscopy
Tarama oranı: Scan rate Taramalı ısıl genleşme mikroskopisi:
Scanning thermal expansion microscopy
Tarama resim: Line drawing
Taramalı ısıl mikroskobu: Scanning
Tarama sıklığı: Scan frequency; Scanning thermal microscope
frequency
Taramalı ısıl mikroskopi: Scanning
Tarama yönü: Scan direction thermal microscopy
Taramaç: Iconoscope Taramalı Jolue-genleşme mikroskopisi:
Taramaçizer: Scannogram Scanning Jolue-expansion microscopy

665
Taramalı Kelvin sonda mikroskopisi Tartılmamış

Taramalı Kelvin sonda mikroskopisi: Taramalı yakın alan optik mikroskopisi:


Scanning Kelvin probe microscopy Scanning near field optical microscopy
(SKPM) (SNOM)
Taramalı kimyasal gerilim mikroskopisi: Taramalı yakın alan ses mikroskopisi:
Scanning chemical potential microscopy Scanning near-field acoustic microscopy
(SCPM) Taramalı yöresel hızlanma mikroskopisi:
Taramalı kuvvet mikroskobu: Scanning Scanning local-acceleration microscopy
force microscope (SLAM)
Taramalı kuvvet mikroskopisi: Scanning Taramalı yükün iletimi mikroskopisi:
force microscopy Scanning ion-conductance microscopy
Taramalı lazer mikroskobu: Scanning (SICM)
laser microscope Taramalı yüzey gerilimi mikroskopisi:
Scanning surface potential microscopy
Taramalı lazerli eritme: Scanned laser
fusion (SLFS) Tarayıcı: Scanner
Taramalı lazerli fotopolimerizasyon: Tarayıcı elektron demeti (elektron
Scanned laser photopolimerization (SLP) mikroskobu): Scanning electron beam
Taramalı lazerli ses mikroskobu: Tarayıcı ışın demeti: Scanning beam
Scanning photoacoustic microscope Tarçıntaşı: Hessonite (=Cinnamone stone)
Taramalı lazerli toplaklama/sinterleme: Taret (sürekli döküm): Turret
Scanned laser sintering(SLFS) Taret silah tabanı: Turret mount
Taramalı mıknatıssal mikroskopi: Taret topu: Turret gun
Scanning magnetic microscopy (SMM) Tarım: Agriculture
Taramalı mikroskopi: Scanning Tarım aletleri: AgriculturalTools
microscopy
Tarım kimyasalı: Agricultural chemical
Taramalı nanoiz bırakımı: Scanning
Tarımsal: Agricultural
nanoindentation (SN)
Tarımsal kimya sanayi: Chemurgy
Taramalı ses mikroskopisi: Scanning
acoustic microscopy (SAM) Tarife (taşıtlar): Timetable
Taramalı sığaç mikroskopisi: Scanning Tarihi geçmiş: Out-of-date
capacitance microscopy (SCM) Tarla: Field
Taramalı sondalı mikroskop: Scanning Tarla sürme: Plowing
probe microscope Tartar: Tartar
Taramalı sondalı mikroskopi: Scanning Tartar emetik: Tartar emetic
probe microscopy Tartarat: Tartarate
Taramalı tünelleme mikroskobu: Tartarik asit: Tartaric acid
Scanning tunneling microscope
Tartı: Weighing device; Weighted scales
Taramalı tünelleme mikroskopisi:
Tartı kabı (cam): Weighing bottle
Scanning tunneling microscopy
Tartılabilir: Weighable
Taramalı tünelleme sondası: Scanning
tunneling probe Tartılabilirlik: Weighability
Tartılı besleyici: Weigh feeder
Taramalı ucaylanma kuvveti
mikroskopisi: Scanning polarization force Tartılı depo: Weigh hopper
microscopy (SPFM) Tartılmamış: Unweighed

666
Tartışılabilir Taş parçası
Tartışılabilir: Negotiable; Questinable Taslak çekme: Draught
Tartışma: Negotiation Taslak karbonlama: Blank carburizing
Tartışmasız: Undisputed Taslak makinesi: Blanking machine
Tartma: Weighing; Weighting Taslak nitrürleme: Blank nitriding
Tartma aygıtı: Weighing device Taslak tutucu (derin çekme): Blank
Tartma istasyonu: Weighing station holder
Tarz: Way; Mode; Vessel Taslaklama delme: Blanking
Tas: Pannikin; Mazer; Bowl Taslaklama kalıpları: Blanking dies
Tasarı: Plan; Scheme; Schema; Project Taslaklama takımları: BlankingTools
Tasarı geometri: Descriptive geometry Taslam: Model
Tasarım: Design Taslama: Simulation
Tasarım aşamaları: Design stages Tasma halkası: Terret
Tasarım dayanakları: Design parameters Tasnif etme: Screening
Tasarım değerlendirme: Design Taş: Masonry
evaluation
Taş: Basin; Stone
Tasarım evresi: Design phase
Taş basma işi (resim): Lithography
Tasarım hataları: Design defects
Taş basması: Lithoprint; Lithograph
Tasarım incelemesi: Design review
Taş biçimli: Syphate; Syphiform; Lithology
Tasarım kavramı: Design conception
Taş çıkarma (maden): Quarrying
Tasarım kısıtlamaları: Design limitations
Taş dolgu: Rubble
Tasarım kısıtları: Design limits
Taş duvar: Stonework; Stone-wall
Tasarım mühendisliği: Design
engineering Taş eritici (tıp): Lithontriptic
Tasarım seçimi: Design selection Taş eritme (tıp): Litholysis
Tasarım süreci: Design process Taş ezici (aygıt)(tıp): Lithotripter
Tasarımlama: Designing Taş ezme (tıp): Lithotrity
Tasarımlanmış gereçler: Engineered Taş gülle: Pellet
materials Taş kaldırıcı: Lewis; Lewisson
Tasarımlanmış nanoyapılar: Engineered Taş keten: Asbestos
nanostructures
Taş kırıcı (aygıt): Rock crusher; Stone
Tasarımlanmış plastikler: Engineered crusher
plastics
Taş kırım (tıp): Lithotomy
Tasarımlanmış tuğla: Engineered brick
Taş kırıntısı: Ballast
Tasarımsal: Schematic
Taş kırma makinası: Stone crusher
Tasarlama: Schematization; Planning
Tasarlanmış tuğla: Scuptured brick Taş kömürü: Hard coal; Fat coal
Tasarruf: Thrift Taş ocağı: Stone pit; Stone quarry; Quarry
Tasdikname: Transcript Taş ocakçılığı: Quarrying
Tasfiye etme: Refining Taş oluşumu (vücut): Lithiasis
Taslak: Plan; Design; Scheme; Preform; Taş oymacılığı: Stereotomy
Roughcast; Draft; Blank Taş parçası: Spall

667
Taş porselen (eski terim) Taşlama çatlakları

Taş porselen (eski terim): Stone china Taşınım akımı: Convection current
(Ironstone ware) Taşınım olayları: Transport phenomena
Taş tahta: Shale Taşınım özellikleri: Transport properties
Taş yığını: Levee Taşınım sayısı (elektroliz): Transference
Taş yontma: Hammerdressing number; Transport number
Taş yontma çekici: Hack hammer Taşınım yitikleri: Convection losses
Taş yontma makinası: Stonecutter Taşınımlı ısı aktarımı: Convection heat
Taş yontmacılığı: Masonry transfer
Taşan: Effluent Taşırma: Outpouring
Taşaron: Subcontractor Taşıt: Transport vehicle; Transport;
Carriage; Vehicle
Taşcı çekici: Bushhammer
Taşıt basamağı: Footplate
Taşcı harcı: Masonry cement
Taşıt darası: Dead weight
Taşcı kalemi: Boasting chisel
Taşıt korunağı: Garage
Taşcılık: Stonework; Stonemasonry;
Masonry Taşıt tutması (tıp): Motion sickness
Taşeron dökümhane: Jobbing foundry Taşıta teslim: Free on board (f.o.b)
Taşıboşalt kamyonu: DumpTruck Taşıyıcı: Carrier; Transporter; Conveyor;
Taşıl: Fossil Porter
Taşıl bilim: Paleontology Taşıyıcı dalga: Carrier wave
Taşıl kum: Ozocerite (=Mineral wax; Taşıyıcı devinirliği: Carrier mobility
Earth wax) Taşıyıcı gaz: Carrier gas
Taşıl yakıtlar: Fossil fuels Taşıyıcı kayış: Conveyor belt
Taşıllaşma: Fossilization Taşıyıcı kiriş: Girder
Taşıma: Shipping; Haulage; Freight; Taşıyıcı makara: Idler roller
Transportation Taşıyıcı merdane: Carrying roll
Taşıma aracı: Vehicle
Taşıyıcı tabanlı fırın: Conveyor-bottom
Taşıma belgeleri: Shipping documents furnace
Taşıma kayışı: Tumpline Taşıyıcı vidası: Conveyor screw
Taşıma şirketi: Transportation company; Taşıyıcılı fırın: Conveyor furnace
Shipping company
Taşkın: Overflow; Ebullient
Taşıma ücreti: Shipping bill
Taşkın geçi: Overfilled pass
Taşımacılık: Transportation
Taşkın kalibre: Overfilled pass
Taşımacılık camı: Transportation glass
Taşkınlık: Ebullience (=ebulliency)
Taşımalı hadde (üstten geri vermeli
hadde): Drag over mill Taşlama: Grinding
Taşımalı haddeleme: Drag over rolling Taşlama basıncı: Grinding pressure
Taşınabilir: Portable; Transportable Taşlama beslemesi: Grinding feed
Taşınabilir merdiven: Stepladder Taşlama bölümü (cam): Polishing shop
Taşınabilirlik: Transportability Taşlama çarkı: Grinding wheel; Grinding
Taşınım: Transport; Convection; disk
Transportation Taşlama çatlakları: Grinding cracks

668
Taşlama diski Tavlama (metal; cam)
Taşlama diski: Grinding disk Taşlı (tıp): Calculous
Taşlama döküntüsü: Swarf Taşma: Flushing; Gush; Flooding; Run-
Taşlama duyarlılığı: Grinding sensitivity out; Overflow
Taşlama gereci (toz/macun): Grinding Taşma çatal: Yoke
agent Taşma oluğu: Flow off
Taşlama gerilimi: Grinding stress Taşmalar: Spills
Taşlama ısısı: Grinding heat Taşmış kalıp izi (ağız üstü cam): Plunger
Taşlama izleri: Chatter marks seam
Taşlama kayışı: Grinding belt Taşmış kalıp izi (cam): Top head
Taşlama kumu: Grinding sand Taşsı: Lithic; Lithoid
Taşlama makinası: Grinder Tat: Flavour
Taşlama merdanesi: Grinding roll Tatil: Holiday
Taşlama oluğu: Grinding relief Tatlı mısır: Sugar corn(=Sweet corn)
Taşlama oranı: Grinding rate Tatlı sıvı: Long sweetening
Taşlama sığası: Grinding capacity Tatlı su: Fresh water
Taşlama sıvısı: Grinding fluid Tatminkar değil: Unsatisfactory
Taşlama talaşı: Swarf Taun (tıp): Plague
Taşlama tezgahına yerleştirme (cam): Tav: Reheating; Anneal
Setting (Laying up) Tav çukuru: Soaking pit
Taşlama tozu çiziği (cam): Sleek Tav çukuru fırını (çelik): Soaking pit
Taşlama yağı: Grinding oil furnace
Taşlama yanığı: Grinding burn Tav fırını: Heating furnace; Reheating
furnace; Annealing kiln; Annealing
Taşlama yöntemi: Grinding method
furnace
Taşlama yüzeyi: Grinding surface
Tava: Escallop; Frying pan; Pan
Taşlamayla biçimleme: Coping
Tava kiremit: Pan tile
Taşlanabilirlik: Grindability
Tavada yıkama (altın): Panning
Taşlanabilirlik imleci: Grindability index
Tavalı konveyör: Pan conveyor
Taşlanmış: Ground; Sanded
Tavalı soğutma fırını (cam): Pan lehr
Taşlanmış cam yayıcısı: Ground-glass
Tavalı taşıyıcı: Pan conveyor
diffuser
Tavan: Ceiling; Roof
Taşlanmış dip (cam): Ground base;
Puntied base Tavan arası: Garret
Taşlanmış düz cam: Polished plate (=Plate Tavan erki (çarpma tokluğu): Shelf
glass) energy
Taşlanmış kalın cam: Thick polished plate Tavan lambası: Ceiling light
glass Tavan tuğlası: Dome brick
Taşlanmış telli cam: Polished wired glass Tavan vinci: Overhead crane
Taşlanmış yüzey: Ground surface Tavanarası: Loft
Taşlaşma: Petrification Tavla: Backgammon
Taşlaştırma: Silification Tavlama (metal; cam): Annealing

669
Tavlama aralığı (cam) Tecimsel amonyum karbonat

Tavlama aralığı (cam): Annealing range Taze harç: Green mortar


Tavlama fırını: Annealing furnace Taze kalıp (kum): Green mould
Tavlama ikiz kuşakları: Annealing twin Taze martensit: Fresh martensite
bands Tazmin etme: Indemnification;
Tavlama ikizleri (metal): Annealing twins Imdemnification
Tavlama karkezi (cam): Muffle lehr Tazmin istemi: Re-claim
Tavlama kulesi: Drawing tower Tazminat: Restitution; Imdemnification
Tavlama noktası (cam): Annealing point Tazminat alma: Imdemnification
Tavlama sıcaklığı: Annealing temperature T-bağlantı: T-joint
Tavlama süreci: Annealing process; T-destek (maden): T-support
Annealing period TDMAC: Tridodecylmethylammonium
Tavlama tabanı: Annealing base chloride (TDMAC)
Tavlanmış: Annealed TDNB (Tek Duvarlı Nano Borucuk):
Tavlı: Annealed; (cam) Tempered SWNT (Single Wall Nano Tubing)
Tavlı cam: Tempered glass; Toughened TDNB çekme dayancı: SWNT tensile
glass strength
Tavlı çelik: Annealed steel TDNB elektronik yapısı: SWNT
electronic structure
Tavlı tel: Annealed wire
TDNB epoksi karmalar: SWNT epoxy
Tavlı yapı: Annealed structure
composites
Tavşan dudağı (insan): Harelip
TDNB esneklik çarpanı: SWNT flexural
Tavşan dudaklı (insan): Harelipped modulus
Tavşan kulağı (kalıp): Rabbit ear TDNB halat: SWNT rope
Tavuk karası (tıp): Moon-blind; Moon- TDNB ısıl iletkenliği: SWNT thermal
eyed conductivity
Tavuklama (maden): Sorting TDNB iletimi: SWNT conductance
Tavuklanmış töz: Picked ore TDNB mıknatıs direnci: SWNT magneto-
Tavuskuşu bakırı: Peacock copper resistance
Tavuskuşu cevheri: Peacock ore; Bornite TDNB üretim yöntemleri: SWNT
Tayın: Ration production techniques
Taylor dizisi: Taylor series TDNB temelli gereçler: SWNT based
materials
Taylor süreci (tel): Taylor process
TDNB yapısı: SWNT structure
Taylor takım ömrü değişmezleri: Taylor
tool life constants TDNB yüzey alanı: SWNT surface area
Taylor takım ömrü denklemi: TaylorTool Tebeşir: Chalk
life equation Tebeşirli: Chalky (=Chalked)
Taylor-White süreci (hız çelikleri): Tecim: Trade; Commerce
Taylor-White process Tecimsel: Mercantile; Commercial
Taze: Fresh Tecimsel ad: Tradename
Taze beton: Green concrete Tecimsel aluminyum: Commercial
Taze buhar: Live steam aluminium
Taze döküm kumu: Greensand Tecimsel amonyum karbonat: Sal volatile

670
Tecimsel arılıkta Tek boşluklu dövme çekiçleri
Tecimsel arılıkta: Commercially pure Teğel (kaynak): Stitch
Tecimsel arılıkta aluminyum: Teğet: Tangent
Commercially pure aluminium Teğet altı (mat.): Subtangent
Tecimsel arılıkta bakır: Commercially Teğet çarpanı: Tangent modulus
pure copper
Teğet doğrusu (geom.): Tangent line
Tecimsel bakır: Commercial copper
Teğet düzlemi (geom.): Tangent plane
Tecimsel çinko: Spelter
Teğet eğrisi (geom.): Tangent curve
Tecimsel çubuklar (çelik): Merchant bars
Teğet yöneyi (geom.): Tangent vector
Tecimsel demir: Ingot iron Teğet yüzeyler (geom.): Tangent surfaces
Tecimsel demir: Merchant iron (=Crown Teğetlik: Tangency
iron)
Teğetlik yayı (mat.): ArcTangent
Tecimsel girişim: Venture
Teğetsel: Tangential
Tecimsel hadde ürünü: Mill product
Teğetsel kuvvet: Tangential force
Tecimsel kaplama: Commercial coating
Tehlike: Danger; Hazard
Tecimsel kordierit: Commercial cordierite
Tehlike çanı: Tocsin
Tecimsel nitelik: Commercial quality
Tehlike işareti: Alarm
Tecimsel nitelikli: Commercial grade
Tehlike zili: Alarm bell; Tocsin
Tecimsel örtü: Commercial coating
Tehlikeli: Virulent; Hazardous
Tecimsel tel: Merchant wire
Tehlikeli atık: Hazardous waste
Tecrit gömleği: Lagging
Tehlikeli hava kirliliği: Hazardous air
Tecrübe: Experience pollution (HAP)
Tedarik: Procurement Tek: Unpaired; Unique; Single
Tedarik etme: Supply Tek akyuvar: Monocyte
Tedarikçi: Supplier Tek aşamalı nitrürleme: Single-stage
Tedarikçi değerlendirme: Supplier nitriding
evaluation Tek ayaklı hadde: Single-stand mill
Tedavi (tıp): Therapy; Treatment; Healing Tek ayaklı soğuk tersinir hadde: Single-
Tedavi belirteci (tıp): Therapeutic(al) strand cold reversing mill
index Tek bağ (kim.): Single bond
Tedavi bilimi: Therapeutics Tek bileşenli: Unary
Tedavi edici: Therapeutic(al) Tek bileşenli denge: Unary equilibrium
Tedavi edilebilir (tıp): Treatable Tek bileşenli denge dizgesi: Unary
Tedavi gücü (tıp): Healing power equilibrium system
Tedavisi güç (tıp): Unrecoverable Tek bileşenli evre çizgesi: Unary phase
Tedrici: Gradual diagram
Tedrici aşınma (yer b.): Gradation Tek bileşenli evre dengesi: One-
component phase equilibrium
Teflik asit: Teflic acid
Tek bileşenli oksit camı: Single-
Teflon: Teflon component oxide glass
Teflon katmanı: Teflon layer Tek boşluklu dövme çekiçleri: Single-
Teğel: Backstitch cavity forging hammers

671
Tek boşluklu dövme kalıpları Tek parça dışık alma bıçakları (pota ocağı)

Tek boşluklu dövme kalıpları: Single- Tek katlı yansıtmasız kaplama: Single-
cavity forging dies layer antireflection coating
Tek bölgecik: Single domain Tek katman: Monolayer
Tek bölmeli fırın: Chamber klin Tek kesme (örüt bilim): Single shear
Tek brülörlü kuyu fırınlar: One-way fired Tek konulu yazı: Monograph
pits Tek kristal: Single crystal
Tek brülörlü tav çukuru (eski): One way- Tek kristalli (ferrit;martensit):
fired soaking pit Monotropic
Tek çekirdekli: Mononuclear Tek kutuplu (fiz.): Unipolar
Tek çekirdekli gözeyutumu dizgesi: Tek lif: Monofilament
Mononuclear phagocytic system
Tek lifli çıkarma deneyi: Single-fiber
Tek çevrimli (=Eşhalkalı) (kim.): pullout test
Homocyclic Tek menevişli hadde: Unitemper mill;
Tek çevrimli molekül: Homocyclic Temper rolling
molecule Tek mercekli göz merceği (oküler):
Tek damla (cam): Single gob Simple eyepiece
Tek damla süreci (cam): Single-gob Tek mercekli gözetleç: Simple microscope
process Tek mercekli mikroskop: Simple
Tek damla yöntemi (cam): Single-gob microscope
feeding Tek mercekli yansıtmalı kamera: Single
Tek duvarlı nanoborucuk (TDNB): Single lens reflex camera
wall nanotube (SWNT) Tek noktadan kesme: Single point cutting
Tek eksenden eğmeli tutucu (numune): Tek noktadan tornalama: Single point
Single-tilt holder turning
Tek eksenli toz baskılama: Uniaxial Tek noktaya yansıyan (optik): Stigmatic
powder pressing Tek numune: Single sample
Tek elektron saçılımı: Single scattering Tek örnek: Single sample
Tek evre: Single phase Tek örnekleme: Single sampling
Tek evreli alaşım: Single-phase alloy Tek örüt: Idiomorphic crystal
Tek evreli denge: One-phase equilibrium Tek örüt bozukluluğu: Mosaic crystal
Tek evreli gereç: Single-phase material Tek özekli (optik): Stigmatic
Tek fırınlanmış porselen emaye: One fire Tek parça ağızlar (torpido): Monolithic
finish porcelain enamel mouths
Tek gerilimli mercek (e-mik): Tek parça camlı bölge: Pane
Unipotential lens (=einzel lens) Tek parça çalışan astar (pota ocağı):
Tek gövdeli: Monoblock Monolithic working lining
Tek hat: Single-track Tek parça çarpma yastıkları (torpido):
Monolithic striker pads
Tek itişli kaynak: Single-impulse welding
Tek parça delikler (EAO): Monolithic
Tek J-dikişli kaynak: Single-J groove weld ports
Tek kalıp: Unit die Tek parça delta (EAO): Monolithic delta
Tek kat: Monolayer Tek parça dışık alma bıçakları (pota
Tek katlı emaye eşya: One coat ware ocağı): Monolithic skimmer blades

672
Tek parça güvenlik astarı (pota ocağı) Tek yönlü katılaşma
Tek parça güvenlik astarı (pota ocağı): Tek tane üretimi: Single-crystal
Monolithic safety lining production
Tek parça iletken: Solid conductor Tek tane üretimi yöntemleri: Single-
Tek parça kalıp: Block mould; Solid die crystal production methods
Tek parça kesiciler (mak): Solid cutters Tek taneli elmas: Single-crystal diamond
Tek parça mayo: Tank suit Tek taneli örüt: Single crystal
Tek parça model (döküm): One-piece Tek taneli silisyum: Single-crystal silicon
pattern; Solid pattern Tek taraflı: Unilateral
Tek parça refrakter: Monolithic refractory Tek tel: Monofilament
Tek parça taban (EAO): Monolithic Tek telli direnç: Solid wire
bottom
Tek temper haddesi (yassı ürün):
Tek parça taş: Monolith Unitemper mill (=Temper rolling)
Tek parça tavan (EAO): Monolithic roof Tek terimli (mat.): Monomial
Tek parça yan blok (cam): Soldier block; Tek tezgahlı hadde: Single-stand mill
Solid block
Tek uçlu alet: Single-pointTool
Tek parçalı: Monolithic
Tek uçlu takım: Single-pointTool
Tek parmaklı eldiven: Mitten
Tek U-dikişi (kaynak): Single U-groove
Tek pervaneli: Single-screw
weld
Tek prizmalı mıknatıslı görüngeölçer:
Tek uskurlu: Single-screw
Single-prism magnetic spectrometer
Tek ray: Monorail Tek V-dikişi kaynak: Single V-groove weld
Tek renkli: Monochrome; Unicoloured; Tek vuruş kaynağı: Single run weld
Monochromatic; Homochromatic Tek yan felci (tıp): Monoplegia
Tek renkli ışık: Monochromatic light Tek yan inmesi (tıp): Monoplegia
Tek renkli ışınım: Monochromatic Tek yanlı: Unilateral
radiation Tek yanlı kaynak bağlantısı: Single-
Tek renkli nesnel mercek: monochromatic welded joint
objective Tek yanlı pay: Unilateral tolerance
Tek renkli süsleme: Monochrome Tek yollu besleyici (seramik): Uniscramler
decoration
Tek yollu döküm makinası: Single-strand
Tek renklilik: Monochromatism; casting machine
Homochromatism
Tek yollu yassıkütük döküm makinası:
Tek sargı: Wap Single-strand slab caster
Tek sıcaklıkta biçimleme: Isothermal Tek yönlü: Unidirectional
forming
Tek yönlü ateşleme: One-way firing
Tek sıcaklıkta dövme: Isothermal forging
Tek yönlü elektron aktarımı:
Tek sıralı brülör (fırın): Line burner Unidirectional electronTransfer
Tek sıralı yakaç: Line burner
Tek yönlü gölgeleme (e-mik):
Tek sinir kavşaklı (tıp): Monosynaptic Unidirectional shadowing
Tek su moleküllü: Monohydrate Tek yönlü hadde: Nonreversing mill
Tek süreçli (tıp): Unipolar Tek yönlü katılaşma: Unidirectional
Tek tane: Single crystal solidification

673
Tek yönlü laminat Tekkökenli

Tek yönlü laminat: Unidirectional Tekeksenli kuru baskılama: Uniaxial dry


laminate pressing
Tek yönlü yayınım: Unidirectional Tekeksenli örüt: Uniaxial crystal
diffusion Tekeksenli sıcak baskılama: Uniaxial hot
Tek yüzlü kılıç: Backsword pressing
Tek-çiftli çekirdek (tek sayılı proton+çift Tekeksenli sıkılma: Uniaxial compaction
sayılı nöron): Odd-even nucleus Tekeksenli yükleme: Uniaxial loading
Tekdüze: Monotonic; Uniform; Tekel: Monopoly
Monotonous
Tek-elek dağılımı (döküm kumu): One-
Tekdüze astar: Monolithic lining screen distribution
Tekdüze çökelme: Uniform precipitation Teker eğrisi (geo): Trochoid
Tekdüze dağılım: Uniform distribution Tekerir: Monotectic
Tekdüze genleşme: Uniform expansion Tekerir dengesi: Monotectic equilibrium
Tekdüze gerinim: Uniform strain Tekerir dönüşümü: Monotectic
Tekdüze gerinim hızı: Uniform strain rate transformation
Tekdüze kesit: Uniform cross section Tekerir noktası: Monotectic point
Tekdüze mıknatıs alanı: Uniform Tekerir sıcaklığı: Monotectic temperature
magnetic field Tekerir tepkimesi: Monotectic reaction
Tekdüze saldırı (yenim): Uniform attack Tekeriraltı: Hypomonotectic
Tekdüze sertlik: Uniform hardness Tekerirüstü: Hypermonotectic
Tekdüze sertlik dağılımı: Uniform Tekerlek: Disk; Wheel
hardness distribution
Tekerlek göbeği: Hub
Tekdüze sıcaklık dağılımı:
Tekerlek haddeleme süreci: Wheel-rolling
UniformTemperature distribution
process
Tekdüze uzama: Uniform elongation
Tekerlek ispiti: Radius
Tekdüze yenim: Uniform corrosion
Tekerlek izi: Furrow; Track; Rut
Tekdüze yoğunluk: Uniform density
Tekerlek parmağı: Spoke
Tekdüze yük: Uniform load
Tekerlek poyrası: Nave
Tekdüzelik: Uniformity
Tekerlekçi: Wheelwright
Tekdüzlemli: Uniplanar
Tekerlekli araç: Wheeler
Tekdüzlemli eklem (tıp): Ginglymus
Tekerlekli sandalye: Wheelchair
Tekeğimli: Monoclinal
Tekerlekli tahta kayak: Skateboard
Tekeğimli çatı: Shed roof
Tekerleksiz: Wheelless
Tekeksenli: Uniaxial
Tekerleme: Buffing
Tekeksenli basma dayancı denemesi:
Tekil kromozom: Monosom
Uniaxial compression strengthTesting
Tekil nokta (mat.): Isolated point
Tekeksenli çekme dayancı deneyleri:
UniaxialTensile strengthTest Tekil sayrılık: Idiopathy
Tekeksenli gerilim: Uniaxial stress; Tekiz: Monomer
Uniaxial tension Tekiz birimi: Monomer unit
Tekeksenli gerinim: Uniaxial strain Tekkökenli: Homogeneous

674
Tekli filament Tel kayışlı soğutma tüneli (cam)
Tekli filament: Monofilament Tekucaylı: Unipolar
Tekli filament sıkması (poliamidler): Tekucaylı mercek: Single-polepiece lens
Monofilament extrusion Tekyönlü ferroelektrik: Uniaxial
Tekli oksitler: Single oxides ferroelectric
Teklif: Offer; Proposal Tel: Yarn; Wire; Wire mesh
Teklif (ihale): Tender Tel açılımlığı: Cuppiness
Teklif veren: Vendor Tel ağı: Wire mesh
Tekne: Vessel; Vat; Hull; Tub; Trough; Tel bağlama: Wire bonding; Wire clinging
Syncline Tel besleme (çelik): Wire feeding
Tekne bandosu (karayipler): Steel band Tel besleme makinası (çelik): Wire
Tekne geriz: Sink feeding machine
Teknede arıtma: Vessel refining Tel biçimli: Filiform
Teknede paklama: Vat pickling Tel conta: Binding joint
Teknetum: Technetium Tel çapı: Wire diameter
Teknik: Technical Tel çapraz (optik): Reticle; Reticule
Teknik ayrıntı: Technicality Tel çekme: Wiring; Wire drawing
Teknik beyazeşya seramikleri: Technical Tel çekme hızı: Wire drawing speed
whiteware ceramics Tel çekme levhası: Drawplate
Teknik cam: Technical glass Tel çekme lokması: Wire drawing die
Teknik proje: Engineering design Tel çekme makinası: Wire drawing
Teknik PVC: Technical PVC machine; Drawing machine
Teknik resim: Engineering drawing; Tel çekme tezgahı: Drawbench
Graphics; Mechanical drawing Tel çerçeve: Wire frame
Teknik seramikler: Technical ceramics Tel çubuk: Wire bar
Teknik tutma dayancı (çentikli çekme Tel dalgaları (cam): Insertion waves
deneyi): Technical cohesive strength Tel eşya: Wirework
Teknik üniversite: Polytechnic; Technical Tel fabrikası: Wireworks
university Tel fırça: Wire brushing; Wire brush;
Teknografi: Technography (tuğla desenleme) Brick scratches
Teknokrat: Technocrat Tel haddesi: Wire mill
Teknoloji: Technology Tel halat: Wire rope
Teknoloji aktarımı: TechnologyTransfer Tel iplik: Iron yarn
Teknolojik: Technological Tel işi: Wirework; Filigree
Tek-örütlü volfram filamenti: Tungsten Tel izi: Chain mark
single-crystal filament Tel kabarcıkları (cam): Train of bubbles
Teksesli (müz.): Monotonic Tel kalaylama: Wire tinning
Teksir makinası: Duplicator Tel kalbur: Grid
Tekstil: Textiles Tel kaplama: Wire coating
Tekstil elyafı: Textile fibre Tel kayış: Chain belt
Tekstil sanayii: Textile industry Tel kayışlı soğutma tüneli (cam):
Tek-tekli çekirdek: Odd-odd nucleus Conveyor belt lehr

675
Tel kesimli tuğla Telsiz telefon

Tel kesimli tuğla: Wire-cut brick Telekominikasyon: Telecommunication


Tel keskisi: Wire cutter Telemetre: Range finder
Tel kopması (cam): Loose weld Teleprinter: Teletype
Tel mastarı: Wire gauge Teleskop: Telescope
Tel ölçeri: Wire gauge Televizyon: Television
Tel örgü: Wire-wove; Wire gauze Televizyon alıcısı: Television receiver
Tel örgülü çit: Woven-wire fence Televizyon camları: TV glasses
Tel raptiye: Paper clip; Staple Televizyon istasyonu: Televison station
Tel sepet: Wire basket Televizyon vericisi: TelevisionTransmitter
Tel tel: Thready Televizyon yayını: Telecast
Tel testere: Wire saw Televizyonlu telefon: Picturephone
Tel üretimi: Wire manufacturing Telgraf: Aerogram; Telegram; Telegraph
Tel üretimi sanayii: Wire manufacturing Telgraf tekniği: Telegraphy
industry Telgrafcılık: Telegraphy
Tel ürünleri: Wire products Telif hakkı: Copyright
Tel yapımı: Wire manufacturing Telin yüzeye çıkması (telli cam): Chain
Tel yay: Wire spring mark
Tel zımbası: Stapler Telkari: Wirework
Tela: Wigan; Baline Telkinle iyile(tir)şme (tıp): Mental
Telafi edilemez: Unrecoverable healing
Telcik: Filament; (tıp) Fibril Telle bağlanmış: Wired
Telcik sargısı: Filament winding Telle sarma: Wiring
Telcikli: Fibrous Telleme: Wiring
Telciksi: Filiform; Filamentary Telli: Funicular; Wired
Telciksi çekinti (döküm): Filamentary Telli cam: Georgian glass; Wire glass;
shrinkage Wired glass
Telli çark: Wire wheel
Telciksi yenim: Filiform corrosion
Telli desenli cam: Wired patterned glass;
Tel çekme levhası: Dracoplate
Figured wired glass
Telden örülmüş: Wire-wove
Telli dolap: Meat safe
Telef olma: Waste
Telli emniyet camı: Wired safety glass
Teleferik: Cable car
Telli emprime cam: Figured wired glass
Telefon: Phone; Telephone
Telli fırça: Wire brushing
Telefon direği: Utility pole; Telephone
Telli fırça ile fırçalama: Wire brushing
pole
Telli kömür: Fusain
Telefon kulaklığı: Earphone
Tellik çubuk: Wire rod
Telefon kulübesi: Telephone booth;
Telephone box Tellik kütle (bakır tel çekimi): Wire bar
Telefon santralı: Telephone exchange; Telsi: Filiform
Switchboard Telsiz: Cordless; Wireless
Telek: Feather; Quill Telsiz telefon: Wireless; Radiotelephone

676
Teluryumlu Temper döküm
Teluryumlu: Tellurium Temel işlemler: Unit operations
Teluryumlu: Tellurous; Telluric Temel kazıkları: Piling
Teluryumlu bilyaları: Tellurium shot Temel kesit (fiz.): Principal section
Teluryumlu çillendirici (döküm): Temel kural: Cardinal rule
Tellurium chill inducing agent Temel metal: Base metal
Teluryumlu dörtbromür: Tellurium Temel nicem sayısı (atom): Principal
tetrabromide quantum number
Teluryumlu dörtiyodür: Tellurium Temel noktalar (optik): Principal points
tetraiodide
Temel odak (odak): Principal focus
Teluryumlu dörtklorür: Tellurium
tetrachloride Temel odak noktası: Principal focal point
Teluryumlu ikioksit: Tellurium dioxide Temel parçacık (atom): Fundamental
particle
Teluryumlu kurşun: Lead tellurium
Temel parçacıklar: Elementary particles
Teluryumlu tanecikleri: Tellurium
granule Temel plan: Master plan
Teluryumlu tozu: Tellurium powder Temel renk: Primary colours
Telürit: Tellurite Temel süreçler: Unit processes
Telürür: Telluride Temel tasarım: Key desing
Telve: Sediment; Dreg Temel zerre: Quark
Temas: Contact Temel-besi: Isoleucine
Temas açısı: Angle of contact Temin etme: Procurement
Temas arayüzeyi (haddeleme): Contact Temiz: Sanitary
interference Temiz çelik: Clean steel
Temayül: Tendency Temiz çelik üretimi: Clean steel
Temel: Key; Principal; Elementary; production
Basic; Master; Essential; Fundamental; Temiz gaz: Clean gas
Foundation; Substantial; Basis;
Substructure; Base; Substructure Temiz gaz hattı: Clean gas main
Temel alaşım: Hardener (=Master alloy) Temiz içyapı: Clean microstructure
Temel araştırma: Basic research (=Pure Temizleç: Cleaner
research) Temizleme: Purging; Lavation; Cleaning;
Temel cam: Base glass (tıp) Sanitization
Temel civatası: Foundation bolt Temizleme bileşikleri: Cleaning
compounds
Temel çakma: Piling
Temel düzlem (örüt bilim): Principal Temizleme çözenleri: Cleaning solvents
plane Temizleme yağı: Wash oil
Temel eğri: Master curve Temizlenebilirlik (seramik): Cleanability
Temel eksen (optik): Principal axis Temizleyici: Cleaner
Temel hurda: Capital scrap Temizleyici cam kırığı: Flush cullet
Temel ışın: Principal ray Temizlik: Cleanness
Temel ızgarası (inşaat): Grillage Temper dökme demir: Malleable cast
Temel ilke: Guideline; Basic principle; iron; Malleable iron
Guadeline Temper döküm: Malleable casting

677
Temper dökümcü Tepkimeç gömleği

Temper dökümcü: Malleable founder Teofilin: Theophyline


Temper dökümhanesi: Malleable foundry Teorem: Theorem
Temper haddesi: Temper mill Teori: Theory
Temper karbon (d. demir): Temper Tepe: Overhead; Peak; Pitch; Tuft; Vertex;
carbon Top; Sinciput; Apex
Temperleme (ısıl işlem): Tempering Tepe açısı: Apex angle
Temperleştirme (dökme d.): Tepe basıncı (y.fırın): Top pressure
Malleabilizing; Malleabilization Tepe düzeneği (y.fırın): Top equipment
Tempil alaşımları: Tempil alloys Tepe sarkması: Overhang
Tempo aleti: Metronome Tepe vinci: Overhead crane
Ten (tıp): Skin Tepegöz: Overhead projector
Ten rengi: Body colour Tepeleme: Topfull
Tenantit: Tennantite Tepesi kesik (geo): Truncated
Tencere: Stewpan; Pot; Cooker Tepke: Reflex
Tencere tava: Pots and pans Tepke bilimi: Reflexology
Tendon: Tendon Tepke hareketi: Reflex action
Teneffüs: Breathing Tepke kemeri (sinir): Reflex arc
Teneke: Tin plate; Can; Latten (=Lattin) Tepken: Reactant
Teneke eşya: Tinware Tepki: Response
Teneke işi: Tinwork Tepkili: Reactive
Teneke kap: Tin-pot Tepkili bomba: Rocket bomb
Teneke kutu: Canister Tepkili mermi: Rocket
Teneke saclar: Long terne sheets Tepkili türbin: Turbojet
Teneke yapımı: Canmaking Tepkili türbinli motor: Turbojet engine
Tenekeci: Whitesmith Tepkili uçak: Jet plane
Tenekeleme: Canning Tepkime: Reaction
Tenekemsi: Tinny Tepkime bağlanması (seramik): Reaction
Tenis topu: Tennis ball bonding
Tenor (maden): Grade Tepkime dağıntısı: Entropy of reaction
Tenorit: Tenorite Tepkime hızı: Rate of reaction; Reaction
Tensimetre: Tensimeter rate
Tensör (mat.): Tensor Tepkime ısısı: Heat of reaction
Tensörler hesabı: Calculus of tensors Tepkime işlergesi: Mechanism of reaction
Tente: Marquee; Canopy; Tent Tepkime kertesi: Order of reaction
Tentür: Tincture Tepkime merkezi: Reaction centre
Tenya (tıp): Taenia (=Tenia) Tepkime özeği: Reaction centre
Tenya düşürücü: Taeniafuge Tepkime süresi: Reaction time
Tenya öldürücü: Taeniacide Tepkimeç: Reactor
Teobromin: Theobromine Tepkimeç denetimi: Reactor control
Teodolit: Theodolite Tepkimeç gömleği: Reactor blanket

678
Tepkimeç ısıl gücü Termodinamik
Tepkimeç ısıl gücü: Reactor thermal Terbiyum klorür: Terbium chloride
power Terbiyum külçesi: Terbium ingot
Tepkimeç kabuğu: Reactor shell Terbiyum nitrat beşhidrat: Terbium
Tepkimeç soğutucu akışkanı: Reactor nitrate pentahydrate
coolant Terbiyum oksit: Terbium oxide; Terbia
Tepkimeç zırhı: Reactor shell Terbiyum talaşı: Terbium chips
Tepkimesiz: Nonreactive Terbiyum tozu: Terbium powder
Tepkimesiz eriyik sızması: Nonreactive Terebentin: Turpentine
melt infiltration
Terebic acid: Terebic acid
Tepkimesiz gaz: Inert gas
Tereftalik asit: Terephthalic acid
Tepkimeyle kürlenmiş cam: Reaction Terementin: Oil ofTurpentine
cured glass
Tereyağ: Butter
Tepkin: Reactive
Tereyağ bıçağı: Butter knife
Tepkin bobin: Reactive coil
Terilen: Terylene
Tepkin çekirdek: Reactive core
Terim: Term
Tepkin erk: Reactive energy
Terimce: Terminology
Tepkin göbek: Reactive core
Terimler dizgesi: Terminology
Tepkin güç: Reactive power
Terimler dizisi: Nomenclature
Tepkin kok: Reactive coke
Terleme: Diaphoresis; (metal) Sweating;
Tepkin ortam (fiz.): Reactive medium (refrakter) Exudation
Tepkin yükünlü dağlama: Reactive ion Terletici: Sudorific
etching (RTE)
Terletici (ilaç): Diaphoretic
Tepkinç: Reactance (X)
Terletmez (madde): Antiperspirant
Tepkinirlik: Reactivity
Terlik: Sandal; Slipper; Pantoffle
Tepkisel: Reactive
Termik kuvvet santrali: Thermal power
Tepkisiz: Noble station
Tepkisiz gerilim: Noble potential Terminal: Terminal
Tepsi: Salver; Tray; Server Terminoloji: Nomenclature; Terminology
Tepsi kenarı: Ledge Termisfon: Water-heater
Tepsili araba: Trolley Termit (kaynak): Thermit
Ter: Sudor Termit kaynağı: Thermit weld; Thermit
Ter bezi (tıp): Sweat gland welding
Teramisin: Terramycin Termit tepkimeleri (kaynak): Thermit
Teras: Terrace reactions
Terazi: Balance; Bascule Termiyon: Thermion
Terazileme: Balancing Termodinamiğin birinci yasası: First law
of thermodynamics
Terbiyum: Terbium
Termodinamiğin ikinci yasası: Second
Terbiyum bromür: Terbium bromide law of thermodynamics
Terbiyum florür: Terbium fluoride Termodinamik: Thermodynamics;
Terbiyum iyodür: Terbium iodide Thermodynamic(al)

679
Termodinamik denge Tersinir göze

Termodinamik denge: Thermodynamic Ters eğri (mat.): Reciprocal curve


equilibrium Ters evre levhası (ışık mik.): Negative
Termodinamik enerji: Thermodynamic phase plate
energy Ters evre zıtlığı (ışık mik.): Negative
Termoelektrik pirometre: Thermoelectric phase contrast
pyrometer
Ters gaz kromatografisi: Inverse gas-
Termoelektrisite: Thermoelectricity chromatography
Termometre: Thermometer Ters işlev (mat.): Reciprocal function
Termonükleer: Thermonuclear Ters kafes (örütbilim): Reciprocal lattice
Termopil: Thermopile Ters kaldıraç kuralı: Inverse lever rule
Termoplâstik sünger: Thermoplastic foam Ters kümeler (mat.): Reciprocal sets
Termoplastikler: Thermoplastics Ters maske (e.m): Negative replica
Termos: Thermos; Vacuum bottle; Ters metal mikroskobu: Inverted
Vacuum flask metallurgical microscope
Termos camı: Dewar flask; Vacuum flask Ters mikroskop: Inverted microscope
Termosetler: Thermosets Ters ohm: Reciprocal ohm
Termosifon: Thermosiphon Ters omurgamsı yapı: Inverse spinal
Termoskop: Thermoscope structure
Termostat: Thermostat Ters örgü (örütbilim): Reciprocal lattice
Terpen: Terpene Ters piezoelektrik etkisi: Reverse
Terpinol: Terpineol piezoelectric effect
Terpolimer: Terpolymer Ters sertleş(tir)me: Negative hardening;
Ters: Inverse; Reverse; (mat.) Reciprocal Negative quenching
Ters açı: Negative rake Ters soğuma (dökme demir): Inverse chill
Ters akım: Counter current Ters soğuma eğrisi: Inverse cooling curve
Ters akım (p-n yarıiletken): Reverse bias Ters spinel: Inverse spinel
Ters akıntı: Backstream; Cross current; Ters sütsü: Inverse emulsion
Back stream; Counter current Ters tırmanış (dislokasyon): Negative
Ters bağıntı (mat.): Reciprocal relation climb
Ters birikim: Negative segregation; Ters ucaylılık (kaynak): Reverse polarity
Inverse segregation; Inverse segregation Ters uzay: Reciprocal space
Ters çevirme: Inversion Ters yüz edilebilir: Eversible
Ters çevrilmiş: Inverted Ters yüz etme: Eversion
Ters denklem (mat.): Reciprocal equation Tersane: Arsenal; Shivering (Peeling)
Ters dizey (mat.): Reciprocal matrix Terseşli eşiz: Trans-isomer
Ters dizge: Reciprocal system Ters-hız soğu(t)ma eğrisi: Inverse-rate
Ters dizilmıknatıslılık: Diamagnetism cooling curve
Ters doğum (tıp): Breech birth Tersinir: Reversible
Ters dolgu dizgisi (kaynak): Backstep Tersinir geçirgenlik: Reversible
sequence permeability
Ters döndürme: Eversion Tersinir göze: Reversible cell

680
Tersinir hadde Teşhis edilemeyen
Tersinir hadde: Reversing mill Tescilli marka: RegisteredTrademark
Tersinir kalınsac haddesi: Reversing plate Teselli ilacı (tıp): Placebo
mill Tesis: Installation
Tersinir levha haddesi: Reversing plate Tesisat: Facilities; Installation
mill
Tesisatcılık: Plumbery
Tersinir soğuk haddeleme: Reversing cold
reduction mill; Reversing cold rolling Tesisatçı: Plumber
Tersinir Steckel haddesi: Reversing Tesisatçı dükkanı: Plumbery
Steckel mill Tesisatçı lehimi: Plumber’s solder
Tersinir süreç: Reversible process Tesisatçılık: Plumbing
Tersinir tepkime: Reversible reaction Tesisler: Works
Tersinir tren: Reversing train Teskere: Handbarrow; Barrow
Tersinmez: Irreversible Teskinleştirici: Anodyne
Tersinmez tepkime: Irreversible reaction Tesla: Tesla
Tersinmezlik: Irreversibility Teslim: Delivery
Terslik yasası (foto): Law of reciprocity Teslim niteliği: Delivery quality
Tersüstel: Logarithm Teslim tarihi: Delivery date
Tersüstel azalma: Logarithmic decrement Teslimat: Delivery
Tersüstel büyüme: Logarithmic growth Tespit etme: Fixation
Tersüstel çizelge: Logarithmic table Tespit flanşı (mek.): Attach flange
Tersüstel denklem: Logarithmic equation Testere: Bucksaw; Sawing machine; Saw
Tersüstel eğri: Logarithmic curve Testere ağzı: Saw blade
Tersüstel gerinim: Logarithmic strain Testere bıçağı: Saw blade
Tersüstel işlev: Logarithmic function Testere dişi: Sawtooth; Serration
Tersüstel sarmal: Logarithmic spiral Testere dişli: Sawtoothed
Tersüstel sürünme: Logarithmic creep Testere freze: Fly cutter
Tersüstel türev: Logarithmic derivative Testere frezelemesi: Fly cutting
Tersyüzleme: Transposition Testere talaşı: Sawdust
Tertemiz: Bioclean Testere taşlama: Saw gumming
Tertibat: Setup Testere tozu: Sawdust
Tertip: Layout Testeredişli kenarlar (hadde): Checked
Tertip basım: Typography edges
Terzi kası: Sartorius Testerelenmiş: Sawn
Terzi ruleti: Tracer Testereyle kesme: Sawing
Terzi tebeşiri: French chalk Testi: Crock
Tesadüf: Chance Testosteron (erkeklik h.): Testosterone
Tesadüfî neden: Chance cause Tesviye aleti: Leveller
Tesbit bileziği (mek.): Attach collar Teşbih: Simile
Tesbit sürgüsü (mek.): Attach rail Teşhis: Identification; (tıp) Prognosis
Tescil etme: Record Teşhis edilemeyen: Unidentified

681
Teşrih bıçağı Tıkaçlama bileşiği

Teşrih bıçağı: Scalpel Tezgen: Catalyst; Activator


Teşrih etme: Dissection Tezgen Lewis asitleri: Catalytic Lewis
Teta çözücü: Theta solvent acids
Teta sıcaklığı: ThetaTemperature Tezgensel: Catalytic
Tetanos: Tetanus Tezgensel parçalama: Catalytic cracking
Tetanoz: Lockjaw; Locked jaw; Trismus Tezgensel tepkime: Catalytic reaction
Tetik: Trigger Tezhipçi: Illuminator
Tetik mekanizması (mak.): Tripper Tezleştirici: Catalyzer
Tetikleyici: Energizer Tezleştirme: Catalysis
Tetra sodyum pirofosfat: Pyro Tezleyici: Catalytic agent; Catalytic
Tetradimit: Tetradymite Teztutuşur: Hypergolic
Tetrahedrit: Tetrahedrite Teztutuşur madde: Hypergol
Tetrasiklin: Tetracycline Tezyinet: Ornament
Tetril: Tetryl Thiokol: Thiokol extruder machine
Tetrod: Tetrod Thomas dönüştürgeci: Thomas converter
Tetroksit: Tetroxide Thomson saçılımı: Thomson scattering
Tevzi tablosu: Switchboard Thon halkaları (kırınım fotoğrafı): Thon
Teyel: Tack rings
Teyelleme: Basting Tıbbi: Medical
Teyp: Tape Tıbbi gereç: Materia medica
Teyp çalıcı: Tape player Tıbbi tedavi: Medical treatment
Teyzin etme: Dinking Tıbbi ürünler: Medical products
Tez: Treatise; Prompt; Urgent; Quick; Tıbbi ürünler sanayii: Medical industry
Thesis TIG kaynağı: Tungsten inert-gas(TIG)
Tezçakar: Pyrophorous welding
Tezçakar (madde): Pyrophoric Tığ: Broach; Scriber; Crochet hook; Needle
Tezçakar alaşımlar: Pyrophoric alloys Tıka(n)ma: Occlusion
Tezçökelir: Lyophobic Tıkaç: Bung; Tap; Gag; Bott; Plug;
Tezçökelir asıltı: Lyophobic colloid Embolus; Emboli; Stop; Stopper; Gagger;
Tezek: Turd Seal; Dowel; (tıp) Tampon; Thrombus
Tezgah: Bench; Workbench; Stand; Tıkaç bobini: Reactance coil
Counter; Trestle Tıkaç kafası: Stopper head
Tezgah keskisi: Hand chisel Tıkaç tuğlası: Stopper brick
Tezgah ömrü: Bench life Tıkaç türü insert (tıp): Plug-type inserts
Tezgah tokmağı: Bench rammer Tıkaç türü sokuntu (mek.): Plug-type
Tezgah üfleci: Bench blower inserts
Tezgah üstü delme makinaları: Bench Tıkaçlama: Blocking; Wadding
drilling machines Tıkaçlama (cam fırını): Plugging; Poling
Tezgahlar dizisi (hadde): Train of stands Tıkaçlama bileşiği: Plugging compound

682
Tıkalı Tırtıllı çentik yöntemi
Tıkalı: Clogged Tırabzan: Handrail
Tıkalı damarı ameliyatla açma (tıp): Tırmanma: Mounting; (diskolasyon)
Embolectomy Climb
Tıkama: Sealing; Caulking; Stop-off; Tırmanma demiri: Climbing irons
Blocking Tırmanma merdiveni: Scaling ladder
Tıkama süngeri: Weather strip Tırmık: Scarification; Scotch; Harrow;
Tıkama topu (y. fırın): Mud gun Rake; Drag
Tıkanı (tıp): Atresia; Embolism Tırmıklı ayırıcı: Rake classifier
Tıkanık: Clogged Tırmıklı kümeleç: Rake classifier
Tıkanık (damar): Embolic Tırnak: Latch; Trippet; Knockout;
Tıkanık fırın: Hanging furnace Fingernail; Nail; (tıp) Onyx
Tıkanıklığı giderme: Unblocking Tırnak cilası: Nail polish
Tıkanıklık (tıp): Atresia Tırnak dibi derisi (tıp): Perionychium
Tıkanma: Clogging Tırnak fırçası: Nail brush
Tıkayıcı kil karışımları: Botting clay Tırnak iltihabı (tıp): Paronychia
mixtures Tırnak kalınlaşması (tıp): Scleronychia
Tıkız: Briquette Tırnak makası: Nail scissors
Tıkız harmanlama: Briquette blending Tırnak törpüsü: Nail file
Tıkız üretimi: Briquette production Tırnak yangısı: Paronychia
Tıkızlama: Briquetting Tırnaklı kavrama (mek.): Dog arm; Dog
Tıklama (döküm): Rapping clutch
Tıklama çubuğu (döküm): Rapping bar Tırpan: Scythe
Tıklama plâkası (döküm): Rapping plate Tırpan eğesi: Reaper file
Tıknaz: Pyknic Tırtık: Serration; Serrulation; Bitting;
Tımarhane: Mental hospital Reed; Crenation; Indentation
Tınaz: Haycock; Haystack; Rick; Pile-up; Tırtıklama: Reeling; Reeding
Stack Tırtıklı: Erose
Tınaz tabanı: Staddle Tırtıklılık: Serrulation
Tıngırtı: Tang; Tinkle Tırtıksız (pul): Unperforated
Tını: Timbre Tırtıl: Knurl; Serration
Tınım: Tonality Tırtıl bıçağı: Jagging iron
Tınlama: Resonation Tırtıl çekme: Knurling
Tınlayan: Resonant Tırtıl haddesi: Knurling disc
Tıp aygıtları: Medical devices Tırtıl tekerlek kamı: Ratchet cam
Tıp doktoru: Medical doctor Tırtıl tekerlekli taşıt: Half-track
Tıp hukuku: Medical jurisprudance Tırtıllama: Knurling
Tıpa: Stop; Stopcock Tırtıllı: Invected; Serrated; Knurled
Tıpalama: Blocking; Plugging Tırtıllı cam alma çubuğu: Gadget
Tıpa-tıp maskesi: Positive replica Tırtıllı çentik yöntemi: Chevron notch
Tıpkı: Copy; Dublicate method

683
Tırtıllı desen (kırık yüzey) Tirizli tahta

Tırtıllı desen (kırık yüzey): Chevron Tikel molal özellikler (kim.): Partial
pattern; Herringbone pattern molal properties
Tırtıllı izler (kırık yüzey): Chevron Tikel molar özgür erk (kim.): Partial
markings; Herringbone markings molar free energy
Tırtıllı kayış: Caterpillar belt Tikel oksitleme yöntemi: Partial oxidation
Tırtıllı merdane: Corrugated roll; Knurled method
roll; Reeler Tikel örütleşim: Partial crystallization
Tırtıllı somun: Knurled-nut Tikel tanımlı (mat): Meromorphic
Tırtıllı vida: Knurled-screw Tikel tanımlı işlev (mat.): Meromorphic
Tırtılsız: Imperforate; Imperforated function
Ticaret: Trade; Commerce Tikel türetke: Partial differential
Ticaret filosu: Mercantile fleet; Merchant Tikel türev (mat.): Partial derivative
marine Tikel türev alma: Partial differentiation
Ticaret merkezi: Emporium Tikel türevsel denklem (mat.): Partial
Ticari: Commercial; Mercantile differential equation
Ticari ad: Tradename Tikel üleşke: Partial fraction
Ticari demir: Merchant iron; Crown iron Tikellik: Partiality
Ticari evrak: Mercantile paper Timerosal: Thimerosal
Ticari kalite: Commercial quality Timin: Thymine
Ticari tel: Merchant wire Timofeef ayıracı (çinko alaş.): Timofeef ’s
reagent
Ticonium alaşımı (Ni+Co+Cr): Ticonium
Timsah derisi: Alligator skin; Orange peel
Tiemanit: Tiemannite
Timsah derisi görünümü: Alligatoring;
Tifdruk: Rotogravure Fish mouthing
Tifo (tıp): Enteric fever; Typhoid fever Timsah sırtı (porselen kusuru): Alligator
Tifo basili (tıp): Typhoid basillus hide
Tifoya benzer (tıp): Typhoidal Timüs bezi: Thymus (=Thymus gland)
Tifoya ilişkin: Typhoidal TiN kaplı yüksek hız çelikleri: TiN-coated
Tiftik: Mohair high speed steels
Tiftik kumaş: Mohair fabric Tinkalkonit: Tincalconit
Tifüs: Typhus TiN-kaplamalar: TiN-coatings
Tiglik asit: Tiglic acid Tintometre: Tintometer
Tik (tıp): Tic Tipo baskısı: Letterpress
Tik kerestesi: Teakwood Tire: Thread
Tikel: Partial; Particular Tirfon: Rail screw
Tikel basınç: Partial pressure Tirit: Brewis
Tikel dislokasyon: Partial dislocation Tiritli ekmek: Brewis
Tikel girinim kaynağı: Partial penetration Tiriz (mek.): Fillet; Slat; Batten; Listel
welding Tirizleme: Reeding
Tikel kesir (mat.): Partial fraction Tirizli tahta: Board and batten

684
Tiroid (tıp) Titreşim çözümlemesi
Tiroid (tıp): Thyroid gland Titan oksisülfat: Titanium oxysulphate
Tiroksin: Thyroxine Titan oksitleri: Titanium oxides
Tirosin: Tyrosine Titan silis: Titanium silicide
Tirotrisin: Tyrothricin Titan sülfat: Titanium sulphate
Tirpidin: Mattock Titan süngeri: Titanium sponge
Tirşe: Parchment; Vellum Titan teli: Titanium wire
Tirşemsi kumaş: Vellum cloth Titan tozu: Titanium powder
Tişört: T-shirt Titan üçklorür: TitaniumTrichloride
Titan: Titanium Titan varağı: Titanium foil
Titan-aluminyum alaşımları: Titanium-
Titan alaşımları: Titanium alloys
aluminium alloys
Titan aluminitleri: Titanium aluminides Titanat: Titanate
Titan anayapılı karmalar: Titanium Titanat seramikleri: Titanate ceramics
matrix composites
Titanik asit: Titanic acid
Titan bakır alaşımları: Titanium-copper
Titanit: Sphene; Titanite
alloys
Titanlı: Titanous
Titan borür: Titanium boride
Titanlı andrasit: Iwaarite
Titan bromür: Titanium bromide
Titanlı beyaz eşya: Titania whiteware
Titan buharlaştırma külçesi: Titanium
Titanlı çelik: Titanium steel
evaporation slug
Titanlı porselen: Titania porcelain
Titan çubuk: Titanium rod
Titanya: Titania
Titan dörtklorür: Titanium tetrachloride
Titanya katkılı silika camı: Titania-doped
Titan florür: Titanium fluoride silica glass
Titan halidler: Titanium halides Titanya-silika: Titania-silica
Titan hidrür: Titanium hydride Titrek ışık: Glimmer; Flicker; Shimmering
Titan ikiborür: Titanium diboride Titrek tutucu: Pulsator jig
Titan ikioksit: Titanium dioxide Titrem bilimi: Tonetics
Titan ikioksit alumina: Titanium dioxide Titrem birimi: Toneme
alumina Titreme: Trepidation; Tremor
Titan ikioksit ile kısıtlı katman: Titanium Titreme pürüz (hadde): Chatter
dioxide-terminated layer
Titremeli felç (tıp): Parkinson’s disease
Titan iyodür: Titanium iodide Titrenti: Trepidation
Titan karbohidrür: Titanium Titrercik (titreşim nicemi): Phonon
carbohydride
Titreş(tir)en: Vibratory; Vibrating
Titan karbonitrür: Titanium carbonitride
Titreşen: Pulsant; Vibrant
Titan karbür: Titanium carbide
Titreşen takım: Vibrating tool
Titan klorürler: Titanium chlorides Titreşim: Libration; Vibration
Titan kristalleri: Titanium crystal Titreşim algılayıcıları: Vibration sensors
Titan nitrat: Titanium nitrate Titreşim çözümlemesi: Vibration analysis;
Titan nitrür: Titanium nitride Vibrational analysis

685
Titreşim çubuğu (keman) Toklaştırma (metal)

Titreşim çubuğu (keman): Bass-bar Titreşimsel özgül ısı: Vibrational specific


Titreşim düzlemi: Plane of vibration heat
Titreşim genliği: Amplitude of vibrations Titreşken: Vibrator
Titreşim kaynağı: Vibration welding Tiyamin: Thiamine
Titreşim sıklığı: Vibration frequency Tiyazol: Thiazole
Titreşim söndürme: Vibration damping; Tiyoasetamit: Thioacetamide
Damping Tiyofen: Thiophen
Titreşimli: Vibratory; Vibrant Tiyokoller: Thiokols
Titreşimli aşın(dır)ma: Fretting wear Tiyonil: Thionyl
Titreşimli aşınma: Fretting Tiyonil klorür: Thionyl chloride
Titreşimli aşınma yenimi: Fretting Tiyonin: Thionin
corrosion Tiyopental: Thiopental
Titreşimli aşınma yorulması: Fretting Tiyosülfat: Thiosulphate
fatigue Tiyosülfürik asit: Thiosulphuric acid
Titreşimli bağla(n)ma: Vibrational Tiyoürasil: Thiouracil
bonding
Tiyoürel: Thiourea
Titreşimli baskılama: Vibratory pressing
T-kirişi: T-beam
Titreşimli bıçak: Vibrating knife
TNT: Trinitrotoluene (TNT)
Titreşimli bilyalı değirmen: Vibratory
Tohum tarfı: Pod
ball mill
Tok (metal): Tough
Titreşimli bitirme (yüzey): Vibratory
finishing Tok alaşım: Tough alloy
Titreşimli değirmen: Vibrating mill Tok çelik: Tough steel
Titreşimli incekeser: Vibrating microtome Tok kırılma: Silky fracture
Titreşimli masaj aygıtı: Vibrator Tok metal: Tough metal
Titreşimli microtom: Vibrating Tok oturmuş bakır: Tough pitch copper
microtome Toka: Fastener; Fastening; Clasp; Hasp;
Titreşimli miniakımölçer: Vibration (cam) Hair pin
galvanometer Tokaç: Paddle; Mallet
Titreşimli parlatma: Vibratory polishing Tokaçlama: Threshing; Swaging
Titreşimli tabla (maden): Oscillating table Tokaçlama bloğu: Swage block
Titreşimlilik: Vibrance; Vibrancy Tokaçlama kalıbı: Swaging die
Titreşimsavar: Antivibration Tokaçlamalık kütle: Swage block
Titreşimsel: Vibrational Tokaçlanmış: Swaged
Titreşimsel dağıntı: Vibrational entropy Tokatlaç: Swager
Titreşimsel entropi: Vibrational entropy Toklaştı(rıl)mış: Toughened
Titreşimsel nicem sayıları: Vibrational Toklaştırıcı: Toughener
quantum numbers Toklaştırılmış plastikler: Toughened
Titreşimsel örgü dalgası: Vibrational plastics
lattice wave Toklaştırma (metal): Toughening

686
Tokluk Top kalkanı
Tokluk: Toughness Tomruk dökümü: Ingot teeming; Ingot
Tokluk katsayısı: Modulus ofToughness casting
Tokmak: Bludgeon; Hammer; Rammer; Tomruk dövme: Ingot forging
Beetle; Gavel; Mallet Tomruk eğicisi: Ingot tilter
Tokmak: Ram; Knob Tomruk itici: Ingot pusher
Tokmak (döküm): Gagger Tomruk kalıbı: Ingot mould
Tokmaklama: Hammering; Hand Tomruk kanaması: Ingot bleeding
ramming; Tamping; Ramming; (döküm) Tomruk katılaşması: Ingot solidification
Rapping
Tomruk köşesi birikimi: Ingot corner
Tokmaklama harcı: Ramming mixture segregation
Toksafen (böcek zehiri): Toxaphene Tomruk maşası: Ingot tongs
Tokuyasu yöntemi (çok ince kesit Tomruk sıyırma: Ingot stripping
hazırlama)-(tıp): TokuyasuTechnique
Tomruk sıyırma vinci: Ingot stripping
Tolan: Tolan crane
Tolerans: Margin; Allowance Tomruk tav ocağı: Ingot reheating furnace
Tolerans (mak): Tolerance Tomruk testeresi: Ingot cutter
Tolidin: Tolidine Tomruk vagonu: Ingot buggy
Tolil kökü: Tolyl group Tomruk yapısı: Ingot structure
Toluat (kim.): Toluate Tomruk yükleme: Ingot charging
Toluen: Toluene; Methylbenzene; Toluol Tomruk yükleme vinci: Ingot charging
Toluidin: Toluidine crane
Toluik asit: Toluic acid Tomruk yüzeyi temizleme: Ingot scarfing
Toluil kökü: Toluyl group Tomrukculuk (orman): Logging
Tomar: Scroll; Web; Web Tomson hafif makinalı tüfeği: Tommy
Tomar yapma: Wadding gun
Tombak (%70-92 Cu + %30-8Zn): Tomsonit: Thomsonite
Tombac Ton (1000 kg.): Ton; Tonne
Tomlinson modeli: Tomlinson model Tonaj: Tonnage
Tomografi: Tomography Toner: Toner
Tomogram: Tomogram Tonik: Tonic water; (ecz.) Tonic
Tomruk: Trunk; Ingot Ton-kuvvet (fiz.): Tone-force
Tomruk altlığı (çelik): Stool Top: Tuft; Roll; Linstock; Ball; (ask)
Tomruk arabası: Ingot car; Pot car Cannon; Artillery; Gun
Tomruk çatlağı: Ingot crack Top ağzı tapası: Tampion; Tompion
Tomruk çeliği üretimi: Ingot steel Top alaşımı: Gun metal
production Top ateşi: Gunfire; Shellolic acid
Tomruk çelik: Ingot steel Top ateşleme ipi: Lanyard
Tomruk çevirici: Ingot manipulator Top falyası: Vent
Tomruk çevirme masası: Ingot turntable Top kalkanı: Blast plate

687
Top kancası Toplam

Top kancası: Pintle Topaksızlaşmış: Deflocculated


Top kristal (çoğuz): Spherulite Topak-toplak oranı: Pellet-sinter ratio
Top kulesi: Barbette Topal: Hipshot; Lame
Top kundağı: Gun carriage Topallama: Limping
Top kuyruğu (ask.): Breech Toparlaklı: Lobed
Top metali: Gun metal Toparlaklık: Roundness
Top metali kum dökümleri: Gun-metal Toparlanma (metal): Recovery
sand castings Toparlanma hızbilimi: Kinetics of
Top namlusu: Gun barrel recovery
Top örüt: Spherulite Topaz: Topaz
Top siperi: Barbette Topazımsı: Topazine
Top tomar: Roll Topazolit: Topazolite
Topaç: Gyrostat; Peg top Topculuk: Ordnance; Gunnery; Artillery
Topaç biçimli: Napiform Topla(n)ma: Collection
Topaç pusula: Gyro compass Toplaç: Collector; Armature
Topak: Glob; Floccule; (metal) Pellet Toplak: Sinter
Topak aktinolit: Nephrite Toplak ızgarası: Sintering grate
Topak büyüklüğü (metal): Pellet size Toplak kayışı: Sintering belt
Topak tesisi: Pellet plant Toplak kırıcısı: Sinter crusher
Topak üretimi: Pellet production Toplak makinası: Sinter machine;
Topak yığını: Pellet pile-up Sintering machine
Topak yüklentisi: Pellet charge Toplak manyezit: Sintered magnesite
Topaklaç: Pelletizing machine; Pelletizer; Toplak tesisi: Sintering plant
Pelletizing drum Toplak üretimi: Sinter production
Topaklama: Pelletizing Toplak yüklentisi: Sinter charge
Topaklama gereçleri: Pelletizing materials Toplaklama: Sintering
Topaklama hızı: Pelletizing rate Toplaklama aşamaları: Sintering stages
Topaklama koşulları: Pelletizing Toplaklama bağı: Sinter bonding
conditions
Toplaklama bölgesi: Sintering zone
Topaklama makinası: Pelletizing machine
Toplaklama fırını: Sintering furnace
Topaklama sığası: Pelletizing capacity
Toplaklama sıcaklığı: Sintering
Topaklama verimi: Pelletizing output temperature
Topaklama yüklentisi: Pelletizing charge Toplaklama sıcaklık aralığı: Sintering
Topaklanma: Flocculence (=Flocculency) range
Topaklanmış zift: Pelleted pitch Toplaklama süreci: Sintering process
Topaklaşım (kim.): Flocculation Toplaklama yatağı: Sintering bed
Topaklayıcı: Flocculant Toplaklanabilir: Sinterable
Topaksı: Flocculent Toplaklanabilir toz: Sinterable powder
Topaksızlaşma: Deflocculation Toplam: Summation; Total; Amount; Sum

688
Toplam düzgünlük Toplayıcı mercek
Toplam düzgünlük: Additive uniformity Toplantı: Meeting; Conference
Toplam elekaltı dağılımı: Cumulative Toplantı salonu: Hall
undersize distribution Toplantı yeri: Venue
Toplam eleküstü dağılımı: Cumulative Toplar: Gunnery
oversize distribution
Toplardamar: Vein
Toplam ezme (hadde): Overall reduction
Toplardamar akışı durması (tıp):
Toplam geçirinç: Total transmittance Venostasis
Toplam gözeneklilik: Total porosity Toplardamar genişlemesi (tıp): Varicosis
Toplam ışınlanma miktarı: Integral dose Toplardamar içzarı yangısı: Phlebitis
Toplam işlev (mat.): Additive function Toplardamarların şişmesi (tıp):
Toplam kabuk (yüzey sert.): Total case Varicocele
Toplam karbon: Total carbon Toplak: Agglomerate; Aggregate; Sintered
Toplam karma yapısı: Integral composite Toplak alumina: Sintered
structure Toplak aluminyum tozu: Sintered-
Toplam nitelik denetimi: Total quality aluminium powder (SAP)
control (TQC) Toplak a-silisyum karbür: Sintered α-
Toplam ray uzunluğu: Trackage silicon carbide
Toplam siyanür (siyanür yunağı): Total Toplak bakır: Coalesced copper
cyanide Toplak basınçsız silisyum nitrür: Sintered
Toplam yüzey köpüğü: Integral skin foam pressureless silicon nitride (SSN)
Toplam yüzey pürüzlülüğü: Total surface Toplak cam: Sintered-glass
roughness Toplak camlı yayınaç: Sintered-glass
Toplama: Collection; Picking diffuser
Toplama (mat.): Summation Toplak çoktaneli elmas: Sintered
Toplama açısı (x-ışınları): Collection polycrystalline diamond
angle Toplak karbür bilyası: Sintered alumina
Toplama borusu: Drainpipe Toplak karbürler: Sintered carbides;
Toplama cevher: Picked ore Sintered carbide ball
Toplama dövmesi: Gathering Toplak mulit: Sintered mullite
Toplama elektrodu: Collecting electrode Toplak silisyum karbür: Sintered silicon
carbide (SSC)
Toplama hendeği: Catch drain
Toplak silisyum nitrür: Sintered silicon
Toplama verimliliği (x-ışınları): nitride (SSN)
Collection efficiency
Toplak tepkime bağlı silisyum nitrür:
Toplanak: Reservoir Sintered reaction-bonded silicon nitride
Toplanık: Cumulative (SRBSN)
Toplanık dağılım: Cumulative Toplaşık ürünler: Agglomerated products
distribution Toplaşım: Agglomeration; Coalescence
Toplanım: Accumulation Toplaştırma tesisi: Agglomerating plant
Toplanma: Meeting Toplayıcı mercek: Double condenser;
Toplanmamış: Unpicked Collector lens

689
Toplu elektrot Torna puntaları

Toplu elektrot: Nested electrode Topuk: Heel; (döküm) Sprue base; (mad)
Toplu iğne: Pin Jamb; (tıp) Ankle
Toplu iğne başı: Pinhead Topuk beki: Heel burner
Toplu iğne çıkarma: Unpinning Topuk eklemi (tıp): Pastern joint
Toplu kalıp: Combination mould Topuk kemiği (tıp): Pastern; Anklebone
Toplu kalıplar (döküm): Family moulds Topuk maçası (döküm): Splash core
Toplu kalıplar (dövme): Family dies Topun kuyruk kapağı (ask.): Breechblock
Toplumsal çevre bilimi: Human ecology Topuz: Mace; Knob; (maden) Bullet
Topografik: Topographic(al) Topuzlu: Knobby
Topografik çizim aygıtı: Orograph Tor (basınç birimi) (133.32 pascal): Torr
Topoğrafya haritası: Topographic map Tor (geo.): Toroid
Topoloji: Topology Torba: Bag; Sack
Topomikroskopi: Topomicroscopy Torba (tıp): Cyst
Toprağı işleme: Tilth Torba ağ: Trawl
Toprak: Ground; Earth; Terra; Regolith; Torba çimento: Limebag
Mantle rock; Soil Torba kalıplama: Bag moulding
Toprak aşınımı: Erosion Torba süzgeç (Toz tutucu): Bag filter
Toprak bilimi: Pedology Torbacık: Vesicle
Toprak boya: Ochre Torbacık (tıp): Bladder; Diverticulum
Toprak burgusu: Earth auger; (maden) Torbalı (tıp): Cystic
Probe Torbalı süzgeç: Bag filter
Toprak eşya: Earthenware Torbalı süzgeç odası: Bag house
Toprak kaya: Mantle rock Torbamsı: Cystoid
Toprak kobaltı: Earthy cobalt Torbernit: Torbernite
Toprak metalleri: Earth metals Torianit (ışınetkin cevher): Thorianite
Toprak oluşumu: Pedogenesis Torin: Taurine
Toprak rengi: Earth colour Torit: Thorite
Topraklama: Grounding Tork (mek.): Torque
Topraklı: Earthy Torkmetre (mek.): Torque meter
Topraklı demir cevheri: Earthy iron ore Torna: Turning machine; (tezgahı) Lathe
Topraklı hematit: Earthy hematite; Reddle Torna aynası: Chuck; Poppet; Poppethead;
Topraklı kobalt: Asbolan Poppethead; Screw chuck; Turret head
Topraklı kömür: Earthy coal Torna bağlaması: Lathe fixture
Topraklı linyit kömürü: Earthy brown Torna iği: Lathe spindle
coal Torna işi: Turnery; Lathe work
Topraksı yığıntı (maden): Gangue Torna kesme takımları: Lathe cutting
Toprakta kazılan iz: Furrow tools
Toptan satış: Wholesale Torna mili: Spindle; Mandrel
Toptan üretim: Mass production Torna puntaları: Lathe centres

690
Torna takımı Toz besleme
Torna takımı: Turning tool Tortulaş(tırıla)maz: Nonsedimentable
Torna takımları: Lathe tools Tortulaşma: Sludging; Sedimentation
Torna tasarımı: Lathe design Tortulu: Feculant
Torna yatağı: Lathe bed Tortulu maya: Bottom yeast
Tornacı: Turner Tortulu şist: Shale
Tornacılık: Turnery Torya: Thoria
Tornalama: Turning Torya dağılımlı (TD) nikel: Thoria-
Tornalama merkezi: Turning centre dispersed (TD) nickel
Tornalama yivleri: Turning grooves Toryum: Thorium
Tornavida: Screwdriver Toryum florür temelli camlar: Thorium-
fluoride-based glasses
Toron (radon yerdeşi): Thoron
Tos vuraç: Butt rammer
Torpido: Torpedo
Tos vurma: Butt; Butting
Torpido arabası (y.fırın): Torpedo car
Tost: Toast
Torpido bombardıman uçağı: Torpedo
bomber Totem: Totem
Torpido botu: Torpedo boat Totem direği: Totem pole
Torpido kovanı: TorpedoTube Totem heykeli: Totem
Torpido muhribi: Torpedo-boat destroyer Totomer: Tautomer
Torpido potası (sıcak metal): Submarine Townsend elektron çığı kuramı:
ladle Townsend electron avalanche theory
Torpido üssü: Torpedo station Toynak (hayvan): Nail
Torpil: Torpedo Toz: Dust; Powder; Mote
Tortu: Sedimentation; Sludge; Fecula; Toz alçı: Plaster of Paris
Foots; Dreg; Slime; Sediment; Residuum Toz alma: Dusting
Tortu çöktürme: Settling Toz alma: Dedusting
Tortu çözümlemesi: Sedimentation Toz altı kaynağı: Shielded carbon
analysis electrode welding
Tortu derinliği: Depth of deposition Toz altı metal elektrotlu kaynak: Shielded
Tortu giderme: Sludge removal metal electrode welding
Tortu havuzu: Sedimentation pond Toz altın: Gold powder
Tortu oluşumu: Sludge formation Toz ayırıcı: Cyclone separator
Tortul: Sedimentary Toz ayırma: Dust extraction
Tortul cevher: Sedimentary ore Toz bağlama: Encrusting
Tortul kaya: Sedimentary rock Toz bağlayıcı: Powder binder
Tortul kil: Sedimentary clay Toz bağlayıcılı (cam elyaf): Powder
Tortulandırma tesisi: Sedimentation plant bound
Tortulandırma yöntemleri: Toz baskılama: Dust pressing; Powder
Sedimentation methods pressing
Tortulardan kaya oluşumu (yer b.): Toz belirginlikleri: Powder characteristics
Diagenesis Toz besleme: Powder feed

691
Toz bezemeleri indisleme (x – ışınları) Toz yitikleri

Toz bezemeleri indisleme (x – ışınları): Toz kömür değirmeni: Coal pulverising


Indexing powder patterns mill
Toz bezi: Duster Toz kömür püskürtme: Pulverized coal
Toz cam: Powdered glass injection
Toz cevher: Fine ore Toz kümesi (cam): Feathers
Toz cevher indirgeme süreci: Fine ore Toz küreği: Dustpan
reduction process Toz metalbilimi: Powder metallurgy (PM)
Toz çekirdek: Dust core Toz metalbilimi üretimi: Powder
Toz çıkışı: Dust exit metallurgy production
Toz çinko: Mossy zinc; Zinc dust Toz metalbilimi ürünleri: Powder
Toz çökertme: Dust settling metallurgy products
Toz deneme: Powder testing Toz metalbilimi yöntemleri: Powder
metallurgy methods
Toz eritken: Powdered flux
Toz metaller: Powdered metals
Toz fırçası: Duster
Toz oluşumu: Dust formation; Dust
Toz geçirmez: Dustproof generation
Toz giderme: Dedusting; Dust removing Toz ölçer: Konimeter
Toz giderme dizgesi: Dedusting system Toz örtü: Powder covering
Toz giderme tesisi: Dedusting plant Toz örtüsü: Dust cover
Toz giderme ve süzme tesisi: Dedusting
Toz presleme: Powder pressing
and filtering plant
Toz sayrılığı (tıp): Pneumoconiosis
Toz görüngesi: Powder spectrum
Toz sıkılama: Powder compacting
Toz grafit (doğal karbon türü): Plumbago
Toz soda (cam): Light soda ash
Toz harmanlama: Powder blending
Toz süzgeci: Dust filter
Toz hastalığı (tıp): Pneumoconiosis
Toz süzme: Dust filtering
Toz işlemi: Dust treatment
Toz şeker: Granulated sugar; Icing sugar
Toz işlenmesi: Dust treatment
Toz tebeşir: Whiting
Toz kalıplama: Powder moulding
Toz kapakları: Dust vawes Toz toplama: Dust collection
Toz kaplama: Powder coating Toz toplar: Dust-collector
Toz karıştırma: Powder mixing Toz toplayıcı: Dust arrester; Dust-collector
Toz katımı (döküm): Dusting Toz tutucu: Dust catcher
Toz kaynağı: Powder welding; Submerged- Toz uzaklaştırma: Dust removal
arc welding Toz üretimi: Powder production
Toz kılıfı: Dustsheet Toz ürünleri: Powder products
Toz kırınım deseni: Powder diffraction Toz vanaları: Dust vawes
pattern Toz yağlayıcı (toz met.): Powder lubricant
Toz kırınımı: Powder diffraction Toz yakma (kesme işlemi): Powder
Toz kireç: Powdered lime burning
Toz kirletmesi: Dust pollution Toz yayımı: Dust emission
Toz kömür: Duff Toz yitikleri: Dust losses

692
Toz yöntemi (x-ışınları) Tremolit
Toz yöntemi (x-ışınları): Powder method Trafo sacı çelikleri: Electrical sheet steels;
Toz yuvası: Dust-collector Electrical steels
Toz yüzlüğü: Dust mask Trahom (tıp): Trachoma
Tozaltı karbon elektrotlu kaynak: Trakit (yerbilim): Trachyte
Shielded carbon electrode welding Traktör: Traction engine; Tractor
Tozan: Molecule Trampa: Exchange; Barter
Tozla: Loess Trampet: Drum
Tozla kesme: Powder cutting Tramplen: Trampoline; Springboard
Tozlama: Dusting Tramvay: Streetcar; Tramway
Tozlandırılmış: Powdered Tramvay rayı: Tram rail
Tozlandırılmış eritken: Powdered flux Transatlantik (gemi): Ocean liner
Tozlanma (parlaklık hatası): Powdering Transdüser (güç aktarma/dönüştürme
Tozlaş(tırıl)mış silika: Pulverized silica aygıtı): Transducer
Tozlaş(tırıl)mış yakıt: Pulverized fuel Transfer (cam): Decal
Tozlaş(tırılmış): Pulverized Transfer potası (döküm): Transfer ladle
Tozlaş(tırılmış) kömür: Pulverized coal Transferin (kan): Transferrin
Tozlaşma: Efflorescence Transformatör: Transformer
Tozlaştır(ıl)ma: Pulverization Transistör: Transistor
Tozlaştırıcı: Pulverizer Transizomer: Trans-isomer
Tozlu: Dusty; Powdery Transmisyon: Transmission
Tozluk: Putlee; Putty; Legging Transmisyon dişli kavraması (mak):
Tozuma (cam): Carry over Tumbler
Tören borusu: Fanfare Transmisyon kayışı: Drive belt
Töresel bilgi: Lore Transmisyon zinciri: Link belt
Törpü: Riffler; File; Rasp Transmitans: Transmittance
Törpü çeliği: File steel Trapez: Trapeze
Törpüleme: Filing; Rasping Trapez dişli (mek.): Buttress Gear
Töz: Ore Trapez vida dişi (mek.): Buttress screw
T-profili: T-beam thread
T-profiller: Tees Traş bıçağı: Razor blade
Trabekül (tıp): Trabecula Traş kolonyası: Aftershave
Trabzan: Railing; Rail; Balustrade; Traşlama: Shaving
Banister; Bannister Traşlama (dış yüzey): Scalping
Trafik: Traffic Traşlanmış ekstrüzyon ingotu: Scalped
Trafik ışığı: Traffic light extrusion ingot
Trafik tıkanıklığı: Traffic jam Traşlanmış sıkma tomruğu: Scalped
Trafik yöneltme külahı: Bollard extrusion ingot
Trafo: Transformer Travma (tıp): Trauma
Trafo sacı: Electric steel; Electrical sheet Tremolit: Tremolite

693
Tren Tufal giderme

Tren: Train Triptofan: Tryptophane


Tren dizilişi (hadde): In-tandem Trisiyanoetil seluloz: Tricyanoethyl
arrangement cellulose
Trende teslim: Free on rail Trişin (bağırsak kurdu): Trichina
Treonin: Threonine Trişinli (tıp): Trichinous
Tresca kıstası: Tresca criterion Trişinoz (tıp): Trichinosis
Treyler (oto): Trailer Trişit (yerbilim): Trichite
Triazin: Triazine Tritanopya: Tritanopia
Triazol: Triazole Triton: Triton
Tribometre: Tribometer Trityum (hidrojen yerdeşi): Tritium
Tridimit: Tridymite Trityum çekirdeği: Triton
Trifilit: Tripylite Trityumlu bileşik: Tritiated compound
Trigonal (örüt): Trigonal Triyot: Triode
Trigonometri: Trigonometry Troilit: Troilite
Trigonometrik: Trigonometric Trokanter (tıp): Trochanter
Trigonometrik fonksiyon (mat): Trokar (tıp): Trocar (=Trochar)
Trigonometric function
Trombon: Trombone
Trigonometrik oranlar: Trigonometric
Trombosit: Blood platelets
ratios
(=Thrombocytes)
Triklinik (örüt): Triclinic
Trombosit (tıp): Platelet
Triklinik örüt: Triclinic crystal
Tromboz (tıp): Thrombosis
Triko: Tricot
Trommsdorff olgusu: Trommsdorff effect
Trikoz (tıp): Trichosis
Trona: Trona
Trilyon: Tera
Tropin: Tropine
Trilyon (amerikan): Trillion
Trouton ağdalılığı: Trouton viscosity
Trilyon hertz (1000 GHz): Terahertz
Trouton kuralı: Trouton’s rule
Trilyondabir farad: Picofarad
Trouton viskositesi: Trouton viscosity
Trimetadiyon: Trimethadione
Tröst: Trust
Trimolit: Trimolite
Trustit (eski deyim): Troosite
Trinitrobenzen (TNB): Trinitrobenzene
(TNB) Tuba (çalgı): Tuba
Trinitrokresol: Trinitrocresol Tubulin tekizi: Tubulin monomer
Trio hadde: Three-high mill Tucker ayıracı (Al): Tucker’s reagent
Trioksit: Trioxide Tufal (çelik): Scale
Trioktil ftalat: Trioctyl phthalate Tufal arabası: Scale car
Trip valf (cam): Spool valve Tufal çöküntüsü (yüzey hatası): Scale pit
Triployid: Triploid Tufal çukuru: Scale pit
Tripoli (silika tozu aşındırıcı): Tripoli Tufal giderici: Descaler
Tripsin (pankreas salgısı) (tıp): Trypsin Tufal giderici macun: Descaling jelly
Triptan: Triptane Tufal giderme: Scale removal; Descaling

694
Tufal giderme (çelik) Tulyum iyodür
Tufal giderme (çelik): Bullard Dunn Tuğla kalıplama: Brick moulding
process Tuğla katmanı: Brick layer
Tufal kaldırma: Descaling Tuğla keskisi: Brick chisel
Tufal kırıcı: Descaler; (aygıt) Scale Tuğla kırığı: Brick ballast
breaker
Tuğla kırıntısı: Brick ballast
Tufal kırıcı merdane: Crimping roll
Tuğla kurutma: Brick drying
Tufal kırıcı role: Breaker roller
Tuğla ocağı: Brickkiln; Brick kiln;
Tufal kırma: Scale breaking; Crimping Brickyard
Tufal kuyusu: Scale pit Tuğla örgüsü: Brickwork
Tufal oluşumu: Scaling; Scale formation Tuğla örme: Bricklaying
Tufal temizleme: Scale cleaning Tuğla örücülüğü: Bricklaying
Tufalle(n)meyen: Nonscaling Tuğla pişirme: Brick burning
Tufallemeyen fırın atmosferi: Nonscaling Tuğla taban göçüğü: Frog (=Panel)
furnace atmosphore
Tuğla testeresi: Brick saw
Tufallenmeyen çelik: Nonscaling steel
Tuğla tozu: Brick dust
Tufallı çamur: Slurry
Tuğla yapımı: Brickmaking
Tufalli çamur havuzu: Slurry pond
Tuğlacı çekici: Brick axe
Tufalli çamur koyulaştırıcı: Slurry
Tuğlalı: Tegular
thickener
Tuğlamsı: Tegular; Refractory
Tufalli çamur pompası: Slurry pump
Tuhaf: Unnatural; Strange
Tufalli çamur süreci: Slurry process
Tuhaf parçacıklar (atom): Strange
Tufalsavar bileşik (takımlar): Anti-scale
particles
compound
Tuhafiye: Smaltware(s)
Tuğ: Tail; Aigrette
Tuhaflık (atom): Strangeness
Tuğla: Brick
Tukon sertliği: Tukon hardness
Tuğla altlık: Bat
Tukon sertlikölçeri: TukonTester
Tuğla arası kumu (pişirmede yapışma
önleyici): Placing sand Tulga: Helmet
Tuğla astar: Brick lining Tuluk: Leather bottle
Tuğla aşınması: Brick wear Tulum: Leather bottle
Tuğla basgacı: Repress Tulum peyniri: Brynza (=Bryndza)
Tuğla duvar: Masonry; Brick wall Tulumba: Pump
Tuğla ev: Brick house Tulumba kolu: Pump handle
Tuğla fırını: Brick kiln Tulumba pistonu: Plunger
Tuğla gibi: Tegular Tulumlu zurna: Bagpipe
Tuğla harmanı: Brickyard Tulya: Thulia
Tuğla istifleme (fırın): Hacking Tulyum: Thulium
Tuğla işi: Brickwork Tulyum bromür: Thulium bromide
Tuğla kalıbı: Brick mould; Brick moulding Tulyum florür: Thulium fluoride
die Tulyum iyodür: Thulium iodide

695
Tulyum klorür Tutturgan

Tulyum klorür: Thulium chloride Turuncu sarı: Yellow ochre


Tulyum oksit: Thulium oxide Tuşlar dizisi: Keyboard
Tulyum perklorat: Thulium perchlorate Tuşlu: Keyed
Tulyum tozu: Thulium powder Tutabilirlik (mıknatıslılık): Retentivity
Tuman: Underpants Tutaç: Holder; Forceps
Tumba: Tilt Tutaç (cam kapaklar): Knob
Tump: Levee Tutaç yapma takımları (cam): KnobTools
Tunç: Bronze Tutak (mek.): Grip
Tunç bitimli: Bronze finish Tutam: Tuft; Wisp
Tunç çağı: Bronze age Tutamaç: Holder
Tunç çubuk: Bronze rod Tutamak: Holder; Grip; Tang
Tunç heykel: Bronze statue Tutamaklı: Ansate
Tunç kaplama: Bronzing; Bronze plating Tutanak: Lug; Acta
Tunç kaynağı: Bronze welding Tutar: Amount
Tunç parlaklığı (mineraller): Schiller Tutarlı: Consistent
Tunç rengi verme: Bronze tinting Tutarlılık: Consistency
Tunç şerit: Bronze ribbon Tutarsız: Inconsistent
Tunç yatak: Bronze bearing; Gun metal Tutarsızlık: Inconsistency; Unconformity
bearing Tutgaç: Arbor
Tunçsu parlatma: Schillerization Tutkal: Gelatine; Agglutinant; Gum; Glue
Tunçsulama: Bronzing; Bronze tinting Tutkal asidi: Mucic acid
Tunçsulaştırma: Schillerization Tutkallı alçı: Gesso
Tung yağı: Tung-oil Tutkan: Adherent
Tungstat: Tungstate Tutkanlık: Adherence
Tunik: Tunic Tutma: Retention; Holding; Adhesion;
Turba: Peat Hold; Fit; Cohesion
Turbojet: Turbojet Tutma basıncı: Hold-down pressure
Turbo-körük: Turbo-blower Tutma çatalı (seramik): Fork
Turgit (demir oksit cevheri): Turgite Tutma deneyi: AdhesionTest
Turkuvaz: Turquoise; Turquoise blue Tutma deneyi (galvanizli sac): Beading
Turmalin: Tourmaline test
Turner sarısı (boya): Patent yellow; Tutma kuvveti: Holding force
Turner’s yellow Tutma levhası: Platen
Turnike: Turnstile Tutma sepeti: Holding basket
Turnusol: Litmus Tutma süresi: Hold time
Turnusol kağıdı: Litmus paper Tutmaç: Holddown
Turnuva: Tournament Tutmuş: Glued
Turşu: Pickle Tutturaç: Fixture; Fastener; Clip
Turuncu: Jacinthe Tutturgan: Cohesive

696
Tutturgan dayanç Tuz keki
Tutturgan dayanç: Cohesive strength Tutuşkan yağ: Inflammable oil
Tutturganlık: Cohesiveness Tutuşkanlık: Inflammability
Tutturma: Pinning; Bonding; Joining; Tutuşma: Deflagration; Ignition
Sealing; Setting; Joggle; Clamping; Tack Tutuşma noktası: Flash point
Tutturma aygıtı: Clamping device Tutuşma noktası (kok fırınları): Kindling
Tutturma bileziği: Attach collar point
Tutturma fayansı: Clip tile Tutuşma sıcaklığı: IgnitionTemperature
Tutturma flanşı: Attach flange Tutuşmaz: Incombustible; Flameproof;
Tutturma kaynağı: Tack weld Nonflammable; Uninflammable
Tutturma mercekler: Contact lenses Tutuşmaz gaz: Uninflammable gas
Tutturma süreçleri: Joining processes Tutuşmaz sıvı: Uninflammable liquid
Tutturma sürgüsü: Attach rail Tutuşmazlık: Incombustibility;
Uninflammability
Tutturucu gereç: Cementitious material
Tutturucu zar: Adhesive film Tutuşturma: Lighting; Igniting
Tutturulmuş: Fixed Tutuşturucu: Igniter
Tutturulmuş mika parçacıları: Micanite Tutuşucu: Flammable
Tutu: Hypothec; Mortgage Tutya külçesi: Spelter
Tutucu: Bridle; Jack; Blocker; Pawl Tutya tozu: Tutty
Tutucu çerçeveye yerleştirme (optik Tutyataşı: Calamine
cam): Blocking Tuval: Toile
Tutucu çubuğu: Bridle rod Tuvalet: Toilette; Toilet; Water closet
Tutucu takımlar (optik cam): Blocking (WC); Lavatory
tools Tuvalet eşyası: Toiletry
Tutucu yayı: Bridle spring Tuvalet kağıdı: Toilet paper
Tutuda: Mortgaged Tuvalet sabunu: Toilet soap
Tutulma: Entrapment Tuvönan: Run of mine
Tutulmuş: Entrapped Tuyer tuğlası (y. fırın): Tuyere brick
Tutum: Thrift Tuz: Sal; Salt
Tutumlu: Economical Tuz banyosu: Salt bath
Tutumluluk: Thriftiness Tuz çözeltisi: Salt solution
Tutuş: Hold Tuz derişimi: Salt concentration
Tutuş(turul)abilir: Ignitible Tuz derişimi aynı: Isotonic
Tutuş(turul)abilirlik: Ignitibility Tuz giderme: Desalting; Salt removal;
Tutuşabilirlik denemesi (plastikler): Desalination
Flammability testing Tuz gölü: Salt lake; Salina
Tutuşkan: Inflammable Tuz içeren: Saline
Tutuşkan cözücü: Inflammable solvent Tuz içeren (kayaçlar): Saliferrus
Tutuşkan gaz: Inflammable gas Tuz içeriği: Salt content
Tutuşkan sıvı: Inflammable liquid Tuz keki: Salt cake

697
Tuz kutusu Tükenim aralığı

Tuz kutusu: Salt-box Tuzla: Salina; Saltern; Saltworks


Tuz ocağı: Salina Tuzla çökeltme (kim.): Salting out
Tuz ölçer: Salimeter (=Salinometer) Tuzla havuzu: Saltpan
Tuz potası: Salt pot Tuzlama: Salinization; Dry-salting
Tuz püskürtme deneyi (yenim): Salt spray Tuzlanmış: Salted
test Tuzlaşma: Salification
Tuz sırı (seramik): Salt glaze Tuzlu: Salty; Saline; Saliferrus
Tuz sisi deneyi (yenim): Salt fog test Tuzlu su: Brine; Salt water
(=Salt spray test) Tuzlu su havuzu: Brine pit
Tuz tavası: Saltpan Tuzlu suda özütleme: Brine leaching
Tuz tortusu: Salt deposit Tuzlu suda soğutma: Brine cooling
Tuz yunağı: Salt bath Tuzlu suda suverme: Brine quenching
Tuz yunağı ayarlanması: Salt bath Tuzluluk: Salinity; Saltiness; Chlorinity
rectification
Tuzölçer: Salinometer
Tuz yunağı ayarlayıcısı (madde): Salt
Tuzruhu (HCl): Spirit of salt;
bath rectifier
Hydrochloric acid
Tuz yunağı kirlenmesi: Salt bath
Tuzsuz: Saltless
contamination
Tuzsuzlaştırma: Desalination; Desalting
Tuz yunağında ısıl işlem: Salt bath
heatTreatment Tuzüreten: Halogen
Tuz yunağında ısıtma: Salt bath heating Tuzüretenleşme: Halogenation
Tuz yunağında marmenevişleme: Salt Tuzüretenli: Halogenous
bath martempering Tuzüretenli örgensel çözücüler:
Tuz yunağında menevişleme: Salt Halogenated organic solvents
bathTempering Tüberkülin (tıp): Tuberculin
Tuz yunağında östenitleme: Salt bath Tübingen implantı: Tübingen implant
austenization Tübingen koyuntusu: Tübingen implant
Tuz yunağında sert lehimleme: Salt bath Tüccar haddesi (eski): Merchant mill
brazing Tüf (yerbilim): Tuff
Tuz yunağında suverme: Salt bath Tüfek: Gun; Rifle
quenching
Tüfek kayışı: Sling
Tuz yunağında tavlama: Salt bath
annealing Tüfek kundağı: Gunstock
Tuz yunağında tufal giderme: Salt bath Tüfek kurşunu: Slug
descaling Tüfek namlusu: Gun barrel
Tuzak: Mousetrap; Snare; Trap Tükenik: Depleted
Tuzak bomba: Booby trap Tükenik alan: Depleted area
Tuzak yemi: Bait Tükenik anayapı: Depleted matrix
Tuzkarbonlu plastikler: Halocarbon Tükenik bölgecik: Depleted zone
plastics Tükenim: Exhaustion; Depletion
Tuzkarbonlu zar: Halocarbon film Tükenim aralığı: Exhaustion range

698
Tükenim bölgesi Tümler metal oksit yarıiletken
Tükenim bölgesi: Depletion region Tüm basım: Stereotype
Tükenim katmanı ( yarı iletken ): Tüm başkalaşım (tıp): Holometabolism
Depletion layer Tüm başkalaşımsal (tıp): Holometabolic
Tükenme (soy): Extinction Tüm bedeni etkileyen (tıp): Systemic
Tükenmeyen: Nonconsumable Tüm bedeni etkileyen ağılılık/zehirlilik
Tükenmez: Nonconsumable (tıp): Systemic toxicity
Tükenmez elektrot: Nonconsumable Tüm belirti: Syndrome
electrode Tüm çamurlu süreç: All-slimes process
Tükenmez elektrotlu ark kaynağı: Tüm demir bağlama sığası (tıp): Total
Nonconsumable electrode arc welding iron binding capacity
Tükenmez sonda: Nonconsumable probe Tüm diz değiştirimi (tıp): Total knee
Tüketici: Consumer; Customer replacement
Tüketilemez: Unexpendable; Tüm eritme evresi (cam): Melting until
Inconsumable seed-free
Tüketilen elektrot: Consumable electrode Tüm gün: Full-time
Tüketilen elektrotlu arklı eritme: Tüm ışınım alma miktarı: Integral dose;
Consumable electrode arc melting Volume dose
Tüketilen elektrotlu yeniden eritme: Tüm kalça implantı (tıp): Total hip
Consumable electrode remelting implant
Tüm kalça koyuntusu: Total hip implant
Tüketilenler: Consumables
Tüm konumlu elektrot: All-position
Tüketilir elektrotlu vakum fırını: Vacuum
electrode
consumable-electrode furnace
Tüm renklere duyarlı: Panchromatic
Tüketilir kaynaklar: Depletable resources
Tüm renklere duyarlı film: Panchromatic
Tüketilmemiş: Unconsumed film
Tüketilmiş: Spent Tüm renkleri görür: Trichromat
Tüketim: Consumption Tüm renkli: Panchromatic
Tüketme: Depletion Tümden: Overall
Tükürme (Ag-O alaşımı): Spitting Tümden gelim: Deduction
Tükürük: Drool Tümden sertleştirme: Through hardening
Tül: Tulle; Netting; Grenadine; Gauze; Tümerime: Meltdown
Sheer; Net
Tümkatmanlı virüs (tıp): Virion
Tülbent: Tamis; Butter muslin;
Tümleme: Integration; Completion;
Cheesecloth
Complement
Tüm: Total; Overall; Unitary; Whole; Tümlenik kabuk: Completed shell
Complete
Tümler: Complementary; Explementary
Tüm açı (360): Perigon
Tümler açı: Explementary angle
Tüm bakım: Overhauling; Scalping
Tümler maskeler: Complementary
Tüm bakışık (örüt): Holohedral replicas
Tüm bakışım: Holohedry (=Holohedrism) Tümler metal oksit yarıiletken:
Tüm bakışımlılık (atom parçacıkları): Complementary metal oxide
Unitary symmetry (SU3) semiconductors (CMOS)

699
Tümler renk Türdeş

Tümler renk: Complementary colour Tümük boşluğu (tıp): Mastoid cell


Tümleşik: Integrated Tümük çıkarımı (tıp): Mastoidectomy
Tümleşik demir çelik fabrikası: Tümük iltihabı (tıp): Mastoiditis
Integrated iron and steel plant Tümük yangısı (tıp): Mastoiditis
Tümleşik devre: Integrated circuit Tünek: Roost; Perch
Tümleşik imalat dizgeleri: Integrated Tünel: Tunnel
manufacturing systems
Tünel fırın: Continuous furnace; Tunnel
Tümleşik nitelik denetimi: Integrated furnace; Tunnel kiln; Chamber klin
quality control
Tünel fırın (cam): Lehr
Tümleşik veri işleme: Integrated data
Tünel olgusu (fiz.): Tunnel effect
processing (IDP)
Tünelleme akımı (fiz.): Tunneling current
Tümleşik yeğinlik (x – ışınları):
Integrated intensity Tünelleme algılayıcısı (fiz.): Tunneling
detector
Tümleştirme: Integration
Tünelleme bağlantıları (fiz.): Tunneling
Tümleştirme kamerası (x – ışınları):
junctions
Integrating camera
Tünelli madencilik (altın): Dirift mining
Tümlev (mat.): Integral
Tüp: Tube; Jar; Mouthpiece
Tümlev işlencesi (mat.): Integral calculus
Tüp gaz: Bottled gas
Tümlevi alınan (mat.): Integrand
Tür: Brand; Type; Variety
Tümlevleme (mat.): Integration
Tür bilimi: Typology
Tümlevlenen (mat.): Integrand
Türban: Turban
Tümlevli denklem (mat.): Integral
equation Türbin: Turbine
Tümlevsel denetim: Integral control Türbin çark kanadı: Runner blade
Tümleyen (mat.): Integrant Türbin çıkış kanalı: Tailrace
Tümleyici: Integrant; Integral; Türbin kanadı: Vane
Complementary Türbin kanatçıkları: Turbine blades
Tümleyici maskeler (kırık yüzey): Türbin lokomotifli tren: Turbo train
Complementary replicas Türbin oluğu: Penstock
Tümlük: Wholeness; Totality Türbinli karıştırıcı: Blade mixer
Tümör: Tumor; Neoplasm Türbinli motorlar: Turbine engines
Tümör (tıp): Neoplasia Türbinli pervane motoru: Turbo-
Tümör oluşumu (tıp): Tumorigenesis propeller engine
Tümsek: Protuberance; Mogul; Bank; Türbinli üreteç: Turbogenerator
Hump Türbinli vakum pompası:
Tümü bazlı fırın: All basic furnace Turbomolecular pump
Tümü sinterli fırın yükü: All sinter Türbişon: Bottle-opener
burden Türbülans: Turbulence
Tümük (tıp): Mastoid Türbülanslı: Turbulent
Tümük ameliyatı (tıp): Mastoidectomy Türdeş: Uniform; Homogeneous

700
Türdeş atmosfer Tüylü elbise
Türdeş atmosfer: Homogeneous Türevsel: Differential
atmosphere Türevsel ayrımlı ısıl çözümleme:
Türdeş bozunum: Homogeneous Derivative differential thermal analysis
deformation (DDTA)
Türdeş çekirdeklenme: Homogeneous Türevsel denetim: Derivative control
nucleation Türevsel denklem (mat.): Differential
Türdeş çokterimli (mat): Homogeneous equation
polynomial Türevsel hesap: Differential calculus
Türdeş çökelme: Homogeneous Türeyen(mat): Holomorphic
precipitation Türgen: Allele
Türdeş dönüşüm: Homogeneous Türk çelik standartları: Turkish steel
transformation standards
Türdeş hurda eritme: Homogeneous scrap Türk Standartlar Enstitüsü: Turkish
melting Standards Institute
Türdeş ısıl işlem: Homogeneous heat Türk standartları: Turkish standards
treatment Institute
Türdeş işlev (mat): Homogeneous Türlü: Varietal
function Türlülük: Variety
Türdeş karbonlama: Homogeneous Türlütaş: Amphibole
carburizing
Türpen: Terpene
Türdeş kurşun: Homogeneous lead
Türpend: Terpineol
Türdeş yapışma (fiz. kim.): Cohesion
Türsel: Varietal
Türdeşik: Homogenized
Türü: Anatase; Octahedrite; Orange lead
Türdeşik süt: Homogenized milk
Tüten: Fuming
Türdeşleme: Homogenizing;
Tüten delik: Fumarole
Homogenization
Tüter ilaç: Fumigant
Türdeşleme ısıl işlemi: Homogenization
heat treatment Tütsü: Tacamahac; Tacmahack; Incense
Türdeşleme işlemi: Homogenizing Tütsüleme: Fumigation
treatment Tütün kalıntısı (pipo): Dottle
Türdeşleme sıcaklığı: Homogenization Tüvit: Tweed
temperature Tüy: Trichome; Pelage; Hair; Plume;
Türdeşleme süresi: Homogenization Feather
period Tüy kalem: Quill pen
Türdeşleştirilmiş: Homogenized Tüy yumağı: Hairball
Türdeşlik: Uniformity; Homogeneity Tüycük: Plumelet
Türdeşsizlik: Inhomogeneity Tüyer (y. fırın): Tuyere
Türeks: Hard borosilicate glass Tüyer başı (y. fırın): Tuyere stock
Türetke: Differential Tüyer boynu (y. fırın): Gooseneck
Türetme: Derivation Tüylü: Lanose; Pilose; Pilous; Pileous
Türev: Derivative; Derivation Tüylü elbise: Plumage

701
Tüylü hayvan derisi

Tüylü hayvan derisi: Peltry


Tüylü yüz: Nap
Tüylü yüzlü bez (metal parlatma):
Napped cloth
Tüysüz: Hairless; Napless
Tüzel: Legal
TV ekran presi (cam): Extra large press
TV kamera tüpü: Orthicon
Twaddale ölçeği (sıvıların özgül ağırlığı):
Twaddale scale
Tylor elekleri: Tylor screens
Tyndall olgusu (ışık saçılımı): Tyndall
effect

702
U
U biçimi verme: U-ing Ucaylanık ışık mikroskopisi: Polarized
U biçimi verme makinası: U-ing machine light microscopy
U-alevli fırın: End-fired furnace (=End Ucaylanık molekül: Polarized molecule
port furnace) Ucaylanma: Polarization
U-biçim dökümü: U-shape casting Ucaylanma azalması: Depolarization
U-biçimli göze: U-shape cell Ucaylanmamış: Non-polarized
U-biçimli tasarım: U-shaped design Ucaylanmamış ışık: Non-polarized light
U-borusu: U-tube Ucaylayıcı: Polarizing
U-bükme kalıbı: U-bend die Ucaylayıcı prizma (optik): Polarizing
prism
Uca bağlı antijen: Tip-bound antigen
Ucaylayıcı süzgeç (optik): Polarizing filter
Uca bağlı bağıştıran: Tip-bound antigen
Ucaylı: Polar
Uca bağlı canlı molekülü: Tip-bound
Ucaylı bağ (kimya): Polar bond
biomolecule
(=Electrovalnet bond)
Uca suverilmiş: End quenched
Ucaylı bileşik: Polar compound
Uca suverme: End quenching Ucaylı küme (molekül): Polar group
Uca suverme deneyi: End quench test Ucaylı molekül: Polar molecule
Uca suverme sertleşebilirliği: End quench Ucaylılaşırlık: Polarizability
hardenability
Ucaylılık: Polarity
Uca suverme sertleşebilirlik denemesi:
Ucayölçer: Polarimeter (=Polariscope)
End quench hardenability testing
Ucayparçası (e-mik.): Polepiece
Uca suverme sertleşebilirlik deneyi: End
quench hardenability test (=End quench Ucaysal: Polar
test) Ucaysal konaçlar (mat.): Polar
coordinates
Uca suverme sertleşebilirlik eğrisi: End
quench hardenability curve Ucaysız: Nonpolar
Uca suverme sertleştirmesi: End quench Ucaysız bileşikler: Nonpolar compounds
hardening Ucaysızlandırılmış: Unpolarized
Ucay: Pole Ucaysızlandırılmış ışık: Unpolarized light
Ucaygösterir: Polariscope Ucaysızlaş(tır)ma: Depolarization
Ucaylama gerilimi: Bias Ucaysızlaştırıcı: Depolarizer
Ucaylamalı mikroskopi: Polarizing Ucu çengelli halat: Prolonge
microscopy Ucu kalın sopa: Bludgeon
Ucaylanabilen çoğuz: Polyelectrolyte Ucu kesik: Sawed-off
Ucaylandırıcı: Polarizer (Nicol prizm) Ucu kesik tuğla: Clip
Ucaylanık: Polarized Ucu kesik tuğla: End-cut brick
Ucaylanık gözlük: Polarized glasses Ucu sivri: Spiked
Ucaylanık ışık: Polarized light Ucu sivri çizgi aleti: Scriber
Ucaylanık ışık aydınlatması: Polarized Ucun çözümleme: Atmolysis
light illumination Ucunlaşma: Gasification
Ucaylanık ışık mikroskobu: Polarized Ucunlu: Gaseous
light microscope Ucuz: Inexpensive
Ucuz eşya dükkanı Uçları şişkin köşebentler

Ucuz eşya dükkanı: Thriftshot Uç tepesi: Tip apex


Ucuz metal: Base metal Uç titreşimi: Tip vibration
Ucuzluk pazarı: Thriftshot Uç yarıçapı: Tip radius
Uç: Nib; Butt; End; Tip; Terminal Uç yüzeyi: Tip surface
Uç açısı: Point angle Uçağın taşıdığı yük: Payload
Uç biçimi: Tip shape Uçak: Aeroplane; Airplane; Airplane; Air
Uç birleş(tir)me: Anastomosis carrier; Aircraft
Uç bloğu: End block Uçak bilimi: Aeronautics
Uç cıvatası: End nut Uçak çatkısı: Airframe
Uç değerler: Extreme values Uçak dolmuşu: Air shuttle
Uç değiştirme: Tip replacement Uçak kanadı ana kirişi: Spar
Uç duvar: End wall Uçak kapısı: Hatch
Uç dürtülü atom gevşemesi: Tip-induced Uçak kargosu: Air cargo
atomic relaxation
Uçak mektubu: Air letter; Aerogram
Uç dürtülü nicem noktası: Tip-induced
quantum dot Uçak nitelikli: Aircraft quality
Uç eğimi: Tip deflection Uçak nitelikli çelikler: Aircraft quality
steels
Uç ezmesi (mek. işleme): Pointing
Uçak nitelikli çubuklar: Aircraft quality
Uç gereci: Tip material
rods
Uç hazırlama: Tip preparation
Uçak pervanesi: Airscrew
Uç irileşmesi (kemik irileşmesi) (tıp):
Acromegaly Uçak postası: Air mail
Uç izi (merdane): End mark Uçak tutması: Airsickness
Uç kaplaması: Peen plating Uçak yükü: Air cargo
Uç kayması: Tip displacement Uçakla taşınan yük: Air freight
Uç kesme takımları: Cutting-off tools Uçaksavar: Antiaircraft
Uç kıvrımı: Tip convolution Uçaksavar topu: Antiaircraft
Uç kızılötesi (15mm-1mm): Extreme Uçan benekçikler (göz): Muscae volitantes
infrared Uçan daire: Unidentified flynig object
Uç makası: End shears (UFO)
Uç merkezli birim hücre: End-centered Uçar giyotin makası: Guillotine flying
unit cell shears
Uç molekül aralığı: Tip-molcule gap Uçar makas: Flying shears
Uç morötesi (4-200 nm): Extreme Uç-çıkma çatkısı: Tip-cantilever assembly
ultraviolet Uç-çoğuz arayüzeyi: Tip-polymer
Uç ölçüleme: End sizing interface
Uç parçası: End piece Uçdamar genişlemesi (tıp): Telangiectasis
Uç salınım genliği: Tip oscillation Uçganlık: Fugacity
amplitude Uçkun: Flue ash
Uç salınımı: Tip oscillation Uçları kırpılmamış (kumaş): Unfinished
Uç sertleştirme (ray): End hardening Uçları şişkin köşebentler: Bulb angles

704
Uçma Ufak
Uçma: Volatilization Uçucu toplama dizgesi (kok fırını): Foul
Uçmaz: Nonvolatile gas collecting system
Uçmerkezli: End-centred Uçucu tuzlar: Volatile salts
Uç-molekül uzaklığı: Tip-molecule Uçucu ürünler (kok fırını): Volatile
distance products
Uç-numune aralığı: Tip-sample gap Uçucu yapıştırıcı: Evaporative adhesive
Uç-numune arayüzeyi: Tip-sample Uçucular (kömür): Foul gas
inteface Uçuculuk: Volatility
Uç-numune ayrımı: Tip-sample Uçuk: Pallid; Off-colour; (tıp) Cold sore
separation
Uçukluk (beniz): Pallor
Uç-numune bağlantısı: Tip-sample
Uçuntu: Sublimate
junction
Uç-numune dizgesi: Tip-sample system Uçunum (kim.): Sublimation
Uç-numune elektrik alanı: Tip-sample Uçunum basıncı: Sublimation pressure
electric field Uçunum eğrisi: Sublimation curve
Uç-numune erk yayılımı: Tip-sample Uçunum gizli ısısı: Latent heat of
energy dissipation sublimation
Uç-numune etkileşim gerilimi: Tip- Uçunum ısısı: Heat of sublimation
sample interaction potential Uçunum noktası: Sublimation point
Uç-numune etkileşimi: Tip-sample Uçunum sıcaklığı: Sublimation
interaction temperature
Uç-numune gerilimi: Tip-sample Uçurtma: Kite
potential
Uçuş: Flight
Uç-numune kuvveti: Tip-sample force
Uçuş ışığı (uçak): Navigation light
Uç-numune teması: Tip-sample contact
Uçuş yakıtı (%40 nitrogliserin + %60
Uç-numune uzaklığı: Tip-sample distance selüloz nitrat): Ballistite
Uç-parçacık uzaklığı: Tip-particle
Uçuş yörüngesi: Ballistic trajectory
distance
Uçuşa elverişlilik: Airworthiness
Uçsal: Terminal
Uçsal evre: Terminal phase Uçuş-denemesi: Flight-test
Uçsal gösterim (örütbilim; Uç-yüzey ayrımı: Tip-surface separation
kristallografi): Pole figure Uç-yüzey etkileşimi: Tip-surface
Uçsal katı çözelti: Terminal solid solution interaction
Uç-sıvı arayüzeyi: Tip-liquid interface Uç-yüzey gerilimi: Tip-surface potential
Uçtan frezeleme: End milling Uç-yüzey uzaklığı: Tip-surface distance
Uçucu: Evaporative; Volatile Udel™: Udel™
Uçucu kül: Fly ash U-demiri: Channel bar; U-bar
Uçucu miktarı: Volatile content Udilit™ (Cd): Udylite™
Uçucu model dökümü: Evaporative- Udimet™ ısı dirençli alaşımları: Udimet™
pattern casting heat resistant alloys
Uçucu örgensel bileşik: Volatile organic U-dirseği: U-bend
compound Ufacık: Tiny
Uçucu sıvı: Volatile liquid Ufak: Inconsiderable; Minor

705
Ufak davul Ur damar yayılışı
Ufak davul: Tambour U-lama basgacı: U-ing pres
Ufak hançer: Stiletto U-lama makinası: U-ing machine
Ufak ilaç şişesi (cam): Ampoule Ulaştır(ıl)ma: Transmittal
Ufak leke: Speck Uleksit: Ulexite
Ufak parça: Morsel Ulmanite: Ullmannite (=Nickeliferous
Ufak pota: Cupel grey antimony)
Ufak potada eritme / arıtma: Cupellation Ulna (tıp): Ulna
Ufak şişe: Vial Ultramarin: Ultramarine
Ufala(n)ma: Comminution Ultramikroskop: Ultramicroscope
Ufalama değirmeni: Kibbling mill Ultramikrotomda dilinmiş kesit: Thin
Ufalanabilirlik: Friability section
Ufalandırılma: Granulation Ulusal: National
Ufalandırılmış cam kırığı: Shrended Ulusal anıt: National monument
cullet Ulusal gelir: National income
Ufalandırılmış dışık: Granulated slag Uluslararası: International
Ufalandırılmış metal: Granulated metal Uluslararası Birimler Dizgesi:
Ufalandırılmış yüksek fırın dışığı: International System of Units (ISU)
Granulated blast-furnace slag Uluslararası Sıcaklık Ölçeği:
Ufalanık kireç taşı: Malm International Temperature Scale (ITS)
Ufalanır: Friable Uluslararası Standartlar Örgütü:
International Standards Organization
Ufalanma: Crumbling; Efflorescence;
(ISO)
Deflocculation
Uluslararası tavlı bakır standardı:
Ufalanmış: Comminuted
International annealed copper standard
Ufalanmış bırakıntılar: Detrial deposits
Uluslararası Uygulamalı Sıcaklık Ölçeği:
Ufalantı: Crumble International Practical Temperature Scale
Ufalmış parçacıklar: Deflocculated Ulvöspinel: Ulvöspinel
particles
Umklapp süreci: Umklapp process
Ufaltma: Size reduction
Umulmadık: Unforeseen
Ugine - Sejornet süreci (camlı sıkma):
Ugine-Sejournet process Un: Farina
Ugine-Perrin süreci: Ugine-Perrin process Unlu: Farinose
Uğraş: Occupation; Profession UNS simgeleme dizgesi: UNS designation
system
Uğurcalık: Tier
Ur (tıp): Ganglion; Gibbosity; Tumor;
Uğurtaşı: Birthstone Neoplasm
Uintahit (Ural asfaltiti): Uintahite Ur bağımlı bağıştıranlar/antijenler:
U-kesitli çelik çubuk: U-bar Tumor associated antigens (TAA’s)
U-kıvırma basgacı/presi: U-ing pres Ur bırakımı: Tumor deposition
U-kirişi: Channel beam Ur bilimi (tıp): Oncology
Ulam: Category Ur bilimsel: Oncological
U-lama: U-ing Ur damar yayılışı: Tumor vasculature

706
Ur hedefleme Uyarıcı sinir (tıp)
Ur hedefleme: Tumor targeting Uranyum yapısı: Uranium structure
Ur oluşumu: Tumorigenesis Uranyumlu: Uranous; Uranic
Ur özellikleri: Tumor properties Uranyumötesi: Transuranic
Ur(tıp): Tubercle Urasil: Uracil
Urakonit: Uraconite (=Uranic ochre) Urat (ürik asit tuzu): Urate
Uraltaşı (Mg-Fe-Ca cevheri): Uralite Urbilimsel nanotedavi (tıp): Oncological
Urananit: Urananite nanotherapeutics
Uranil asetat: Uranyl acetate Urcuk: Papilloma
Uranil kökü: Uranyl group Urgan: Rope; Lasso; Lashing
Uraninit: Uraninite (=Pitchblende) Urlaşma (tıp): Neoplasia
Uranit: Uranite Uronik asit: Uronic acid
Uranmika: Uranmica (=Torberite) Usa vurma: Deduction
Uranofan: Uranophane Usalit: Usalite
Uranotantalit: Uranotantalite Usare: Juice
Uranötesi ögeler: Transuranic elements Usdışı: Irrational
Uranya: Urania Uskur: Screw propeller; Propeller;
Impeller
Uranyum: Uranium
Ussal: Rational; Mental
Uranyum altıflorür: Uranium
hexafluoride Ussal bozukluk (tıp): Mental defect
Uranyum cevheri: Uraninite; Yellowcake; Ussal çöküntü (tıp): Mental deterrioration
Pitchblende Ussal körlük (tıp): Mental blindness
Uranyum cürufları: Uranium slags Ussal uyanıklık (tıp): Mental alertness
Uranyum dışıkları: Uranium slags Ussal yeti: Mental faculty
Uranyum dizisi: Uranium series Usta: Proficient; Master; Wright
Uranyum fosfür: Uranium phosphide Ustalık: Science; Mastery
Uranyum ikioksit: Uranium dioxide Ustalık bilgisi: Know-how
Uranyum karbür: Uranium carbide Ustura: Blade; Straight razor; Razor
Uranyum kavuniçisi: Uranium orange Ustura ağzı: Razor edge
Uranyum kırmızısı: Uranium red Ustura kayışı: Strap
Uranyum kurşunu: Uranium lead Usturmaca: Fender
Uranyum mikası: Uranium mica Usul: Way; Mode; Procedure
Uranyum nitrür: Uranium nitride Ut (çalgı): Lute
Uranyum oksit: Urania Utah tümden yapay yüreği (tıp): Utah
Uranyum özütlemesi: Uranium extraction total artificial heart
Uranyum parçalanması: Uranium fission Uvarovit: Uvarovite
Uranyum pırıltısı: Uraconite (=Uranic Uvra (cam): Gathering hole
ochre) Uyargaç: Excitor
Uranyum sarısı: Uranium yellow Uyarı: Warning; Stimulus
Uranyum silisid: Uranium silicide Uyarıcı: Exciter
Uranyum sülfür: Uranium sulphide Uyarıcı (madde): Stimulant
Uranyum üçoksit: Uranium trioxide Uyarıcı sinir (tıp): Excitor

707
Uyarıcık Uyum (döküm)
Uyarıcık: Exciton Uygulanabilirlik: Applicability; Feasibility
Uyarık: Excited Uygulanabilirlik çalışması: Feasibility
Uyarık atom: Excited atom study
Uyarık durum: Excited state Uygulanamaz: Inapplicable; Impracticable
Uyarık ikili tekiz: Excimer; Excited dimer Uygulanmış: Impressed
Uyarık ikili tekiz florışıması: Excimer Uygulayım bilimi: Technology
fluorescence Uygulayımsal: Technical; Technological
Uyarılabilir: Excitable Uygun: Matching; Proper; Viable; Suitable
Uyarılgan: Excitable Uygun olmayan: Unsuitable
Uyarılgan sinir (tıp): Excitable nerve Uygun olmayan: Unfavourable;
Uyarılmış beden sıvısı (tıp): Stimulated Inconvenient
body fluid (SBF) Uygunluk: Compliance; Harmony;
Uyarılmış durum: Excited state Conformance; Viability; Accomodation
Uyarım: Excitation; Stimulation Uygunluk belgesi: Certificate of
conformance
Uyarım dengeleyici (florışımalı
mikroskop): Excitation balancer Uygunluk denemesi: Tryout
Uyarım gerilimi: Excitation voltage Uygunluk niteliği: Quality of
conformance
Uyarım gerilimi: Excitation potential;
Excitation voltage Uygunsuz: Inconvenient; Incompatible
Uyarım hatası (Bragg koşulundan Uygunsuzluk: Incompatibility; (tıp)
sapma): Excitation error Insomnia
Uyarım voltajı: Excitation potential; Uyku getiren: Soporific
Excitation voltage Uyku getiren (tıp): Soporiferous
Uyarla(n)ma: Adaptation Uyku hastalığı (tıp): Narcolepsy;
Uyarlanmış optik: Adaptive optics Encephalitis lethargica
Uyarlayıcı: Adapter Uyku sayrılığı (tıp): Nona
Uyartı: Stimulus Uyluk: Thigh
Uydu: Satellite Uyluk atardamarı: Femoral artery
Uydu haberleşmesi: Satellite Uyluk kası (tıp): Quadiceps
communications Uyluk kasına ilişkin (tıp): Quadricipital
Uydurma: Matching Uyluk kemiği yumrusu: Trochanter
Uygarlık: Civilization Uyluk/kalça kemiğine ilişkin: Femoral
Uygu: Correspondence Uyma: Accomodation; Compliance; Fit
Uygulama: Application; Practice Uyma etmeni: Accomodation factor
Uygulama gerilimi yeğinlik çarpanı: Uyma gerilimi: Accomodation stress
Applied stress intensity factor (Kı) Uyma kıvrımı: Accomodation kinks
Uygulama yükü: Applied load Uymayan: Incongruent
Uygulamalı: Practical Uymayan (nitelik denetimi):
Uygulamalı fizik: Applied physics Nonconforming
Uygulamalı matematik: Applied Uytenbogardit (yer b.): Uytenbogaardite
mathematics Uyum: Adaptation; Compliance; Harmony
Uygulanabilir: Feasible; Applicable Uyum (döküm): Registration

708
Uyumcul (fiz) Uzaklaştıran sinir (tıp)
Uyumcul (fiz): Harmonic Uyuşturucu: Anaesthetic; Hard drug;
Uyumcul bölme: Harmonic division Anesthetic; Narcose; (ecz.) Sedative; (ilaç)
Opiate; Narcotic
Uyumcul çözümleme: Harmonic analysis
Uyuşturum: Anesthesia
Uyumcul dalga: Harmonic wave
Uyuşukluk: Hypokinesia (=Hypokinesis);
Uyumcul devinim: Harmonic motion
Abirriration; Torpor; Narcotism
Uyumcul dizi: Harmonic progression
Uyuşukluk verici: Torporific
Uyumcul doğrultmaç: Harmonic rectifier
Uyuşum: Conformation; (çevre)
Uyumcul işlev: Harmonic function Integration
Uyumcul oran: Harmonic ratio Uyuşum çizgileri: Match lines; Matched
Uyumcul orantı: Harmonic proportion edges
Uyumcul ortalama: Harmonic average Uyuşumlu: Matching
Uyumlu: Keyed; Matching; Compatible; Uyuşumsal: Conformational
Harmonious; Harmonic; Rhythmical Uyuşumsal dağıntı: Conformational
Uyumlu katmanlar: Compliant layers entropy
Uyumluluk: Compatibility Uyuşumsal entropi: Conformational
Uyumluluk belgesi: Certificate of entropy
compliance Uyutucu: Narcose; Opiate; Soporiferous
Uyumölçer: Adaptometer Uyutumlu sağaltım (tıp): Hypnotherapy
Uyumsuz: Anharmonic Uyuz: Mange
Uyumsuz devinim: Anharmonic motion Uza(tıl)mış: Extended; Extended length
Uyumsuz erime: Incongruent melting Uzak: Far
Uyumsuz erime noktası: Incongruent Uzak alan kırınımı: Far-field diffraction
melting point (=Fraunhofer diffraction)
Uyumsuz evre dönüşümü: Incongruent Uzak alan optiği: Far-field optics
phase transformation
Uzak büyüten: Telephoto
Uyumsuz salınım: Anharmonic
Uzak büyüten mercek: Telephoto lens
oscillation
Uzak farı (taşıt): High beam
Uyumsuz titreşimler: Anharmonic
vibrations Uzak görebilirlik: Far-sightedness
(=Hypermetropia)
Uyumsuzluk: Mismatch; Anharmonicity;
Incongruence; Incongruity Uzak görür (tıp): Presbyope
Uyumsuzluk oranı: Mismatch ratio Uzak kızılötesi (λ=6-15μm): Far infrared
Uyurgezerlik (tıp): Noctanbulism Uzak morötesi (200-300nm): Far
ultraviolet
Uyuşan: Congruent
Uzak noktası (göz odaklaması): Far point
Uyuşma: Agreement; Pins and needles
Uzak yazısı: Teletype
Uyuşmaz: Incoherent; Incompatible;
Incongruent Uzakgörmez: Short-sighted; Myope
Uyuşmazlık: Unconformity; Uzakgörmezlik: Myopia (=Myopy)
Incompatibility Uzakgörür: Hyperopic
Uyuşmazlık: Incongruence; Incongruity Uzaklaşım: Abdution
Uyuşturma: Anesthetization Uzaklaştıran sinir (tıp): Abductor

709
Uzaklaştırma Uzay yükü sapıncı (elektron m.)
Uzaklaştırma: Ablation Uzamış x-ışınları soğurumlu ince yapı:
Uzaklık: Distance Extended X-ray absorption fine structure
(EXAFS)
Uzaklık-genlik eğrisi (dövme): Distance-
amplitude curve Uzamış yuvarsı: Prolate spheroid
Uzaklıkölçer: Telemeter Uzamkimya: Stereochemistry
Uzakta: Long-distance Uzamölçüm: Geometry
Uzaktan kumanda: Remote control Uzamsal (atom molekül): Stereoic(al)
Uzaktan kumanda aygıtı: Remote Uzamsal dengelileş(tir)me: Steric
controller stabilization
Uzaktan kumandalı: Remote controlled Uzamsal engel (örütbilim): Steric
hindrance
Uzaktan kumandalı kapı: Remote
controlled door Uzamseçimli: Stereospecific
Uzaktan kumandalı mikroskopi: Uzanım: Displacement
Telemicroscopy Uzanım dikenimsisi: Displacement spike
Uzaktan kumandalı roket: Remote Uzanım dizisi: Displacement series
controlled rocket Uzanımlı: Displacive
Uzaktan kumandalı televizyon: Remote- Uzantı: Apophysis; Diverticulum; Point;
controlled television Extensity
Uzaktan kumandalı uçak: Remote Uzantı kemik (tıp): Exostosis
controlled aircraft Uzantılı: Protrusive
Uzaktan süreçleme: Teleprocessing Uzatıcılar (çoğuz): Extenders
Uzaktarım: Telemechanics Uzatım: Extensity; Extension
Uzama: Elongation Uzatım oranı: Extension ratio
Uzamalı bükme karmaları: Extensional- Uzatma: Lengthening
bending composite
Uzay: Universe; Space
Uzamaölçer: Extensometer
Uzay aracı: Spacecraft
Uzamçoğuz: Stereospecific polymer
Uzay eğrisi (mat): Space curve
Uzam-düzenli kauçuklar: Stereo-regular
rubbers Uzay geometri: Solid geometry
Uzameşiz: Stereoisomer Uzay giysisi: Spacesuit
Uzameşizlik: Stereoisomerism Uzay kafesleri (örüt bilimi): Space lattices
Uzamış: Elongated; Prolate Uzay kalkanları: Space shields
Uzamış dislokasyon: Extended dislocation Uzay kapsülü: Space capsule
Uzamış ferrit tanesi: Elongated ferrite Uzay kümeleri (x-ışınları): Space groups
grain Uzay mekiği: Space shuttle
Uzamış kıvrıntı: Extended jog Uzay modelleri (denge çizgeleri): Space
models
Uzamış silikat kalıntı: Elongated silicate
inclusion Uzay örgüleri: Space lattices
Uzamış sülfür kalıntı: Elongated sulphide Uzay uçuşu: Space flight
inclusion Uzay yansıma bakışımı: Parity
Uzamış tane: Elongated grain Uzay yükü (fiz): Space charge
Uzamış tek bölgeli mıknatıslar: Elongated Uzay yükü sapıncı (elektron m.): Space
single domain magnets charge aberration

710
Uzaya fırlatma Uzun zincirli molekül
Uzaya fırlatma: Blast-off Uzun erimli düzen (örütbilim): Long
Uzayabilir: Extensible range order (LRO)
Uzayabilirlik: Extensibility Uzun erimli düzen etkileşimi: Long range
Uzayan: Stretchy; Spatial order interaction
Uzaysal bağdaşım (ışık): Spatial Uzun erimli düzen katsayısı: Long range
coherence order parameter
Uzaysal çözünüm: Spatial resolution Uzun erimli top: Heavy artillery
Uzaysal dirimbilimi: Space bioscience Uzun ince çene (tıp): Lantern jaw
Uzaysal fark yöntemi (görünge ölçümü): Uzun kabarcık: Long blister
Spatial difference technique Uzun kafa: Longhead
Uzaysal frekans (optik): Spatial frequency Uzun kemik (tıp): Long bone
Uzaysal sıklık: Spatial frequency Uzun kızak: Bobsled
Uzaysal süzgeç (optik): Spatial filter Uzun menteşe: Piano hinge
Uzay-zaman: Space-time Uzun resim: Panel1
Uzay-zaman süremi: Space-time Uzun saplı kaşık: Barspoon
continuum Uzun saplı süpürge: Push broom
Uziletişim: Telecommunication Uzun saplı tencere: Saucepan
Uzman: Expert; Specialist; Master Uzun sivri diş: Tusk
Uzman gözetleç/mikroskop: Dedicated Uzun sülfat kabarcığı (cam): Elongated
microscope saltcake seed
Uzmanlaşma: Specialization Uzun süreli: Long-term
Uzmanlık: Speciality Uzun süreli çekim (foto): Time exposure
Uzmanlık dalı: Speciality Uzun süreli dağlama: Long-term etching
Uzölçüm: Telemetry Uzun süreli duruş (y. fırın): Blow-out
Uzun: Long; Tall Uzun süren kasınç (tıp): Tonus
Uzun avara gönderi (den.): Barge pole Uzun şort: Bermuda shorts
Uzun bardak: Long drink Uzun talaş: Continuous chip
Uzun boylu: Tall Uzun ton (=1016kg): Long ton
Uzun boyunlu (cam): Long neck Uzun tozluk: Gambago; (giysi)
Uzun boyunlu şişe: Matrass (=Mattrass) Spatterdash
Uzun cam: Slow-settling glass (=Long Uzun ürün haddeleri: Long product mills;
glass); Long glass Long product rolling mills
Uzun cam elyafı: Long glass fibre Uzun ürünler (metal): Long products
Uzun cam lifi: Silk (Long glass fibre) Uzun yalazlı kömür: Free burning coal
Uzun çelik ürünler: Long steel products Uzun yara: Slashing
Uzun çizme: Jackboot Uzun yassı sepet: Flasket
Uzun dalgaboylu ışınım: Soft radiation Uzun yay: Longbow
Uzun davul: Tambourine Uzun yön: Longitudinal direction
Uzun delik: Slot Uzun yular: Longe
Uzun eldiven: Gauntlet Uzun zincirli molekül: Long chain
Uzun erim: Long range molecule

711
Uzunca

Uzunca: Oblong
Uzunçalar: Longplayer
Uzunkanatlı menteşe: Strap-hinge
Uzunluğuna: Longitudinal; Lengthwise
Uzunluk: Length; (çoğuz) Extended
length; (kadem türü) Footage
Uzuv: Limb; (tıp) Organ
Uzuv kesme (ameliyat): Amputation
Uzuv uzaklaştırması (tıp): Abdution
Uzviyet: Organism

712
Ü
Ücret: Salary; Earning; Pay; Fee; Wage Üç boyutlu mikroskop: Stereomicroscope
Ücret maliyetleri: Wage costs Üç boyutlu mikroskopi: Stereomicroscopy
Ücretsiz: Unpaid Üç boyutlu örgü: Three-dimensional
Ücretsiz izin: Leave without pay (lwop) knitting
Üç: Three Üç boyutlu örme: Three-dimensional
Üç asitli (kim.): Triacid weaving
Üç aşamalı lamba: Three-way bulb Üç boyutlu resim: Hologram
Üç atomlu (molekül): Triatomic Üç boyutlu resim oluşturma: Holography
Üç başlı kas (tıp): Triceps Üç boyutlu röntgen resmi:
Stereoradiograph
Üç bazlı: Tribasic
Üç boyutlu röntgen resmi çekme:
Üç biçimli: Trimorph Stereoradiography
Üç biçimlilik: Trimorphism Üç boyutlu tane büyüklüğü: Spatial grain
Üç bileşenli evre çizgesi: Ternary phase size
diagramme Üç boyutlu uzay: Euclidean space
Üç boyutlama: Stereology
Üç boyutluluk: Tridimensionality
Üç boyutlu: Three-dimensional;
Üç bölgeli bileşikler: Ternary compounds
Tridimensional; Trimetric; Spatial
Üç bölmeli: Triform
Üç boyutlu ağ: Three-dimensional
network Üç bölümlü: Trinary
Üç boyutlu atom sondası: Three- Üç çatallı zıpkın: Trident
dimensional atom probe (3-DAP) Üç çeneli ayna (mak.): Three-jaw chuck
Üç boyutlu çatkılama: Three-dimensional Üç çentikli: Tricuspic
reconstruction Üç çevrimli: Tricyclic
Üç boyutlu çizge: Stereogram; Üç çeyrek: Three-quarter
Stereography
Üç çeyrek sert (demirdışı alaşımlar):
Üç boyutlu görüntü: Diorama; Three-quarter hard
Stereogram
Üç çeyrek tuğla: Three-quarter brick
Üç boyutlu görüntü bilimi: Stereoscopy
Üç çıkışlı aygıtlar: Three-terminal devices
Üç boyutlu görüntü için numune tutucu:
Stereoscopic specimen holder Üç çizgili: Trilinear
Üç boyutlu görüntü yapma: Stereograph Üç damla beslemesi (cam): Triple gob
feeding
Üç boyutlu gösterici: Stereoviewer
Üç damla süreci (cam): Triple-cavity
Üç boyutlu gözetleç: Stereomicroscope process; Triple-gob process
Üç boyutlu içyapı fotoğrafı: Stereoscopic Üç damla yöntemi (cam): Triple gobbing
micrograph
Üç değerlikli: Tervalent
Üç boyutlu izdüşüm: Trimetric projection
Üç değerlikli (kim.): Triad; Trivalent
Üç boyutlu karıştırıcık: Three-dimesional
micromixer Üç değerliklilik: Tervalence; Tervalency
Üç boyutlu kuvvet alanı: Three- Üç değerliklilik (kim.): Trivalance;
dimensional force field Trivalency
Üç boyutlu kuvvet alanlı görünge Üç değişkenli denge: Tervarient
ölçümü: Three-dimensional force field equilibrium
spectroscopy Üç dilimli: Tripartite
Üç dişli Üç yüzlü
Üç dişli: Tridentate Üç köşeli: Triangler; Trigonal; Three-
Üç durumlu molekül anahtarı: Three- cornered
state molecular switch Üç kristalli (büneral): Triamorph
Üç düzlemli (biçim): Trihedron Üç mercekli: Trinocular
Üç düzlemli (geo): Trihedral Üç mercekli gözlemleme kafası:
Üç düzlemli açı: Trihedral angle Trinocular viewing head
Üç eğik eksenli: Triclinic Üç metalli anhidridler: Trimetallic
anhydrides
Üç eksenli: Triaxial
Üç misli: Treble; Trine
Üç eksenli basma: Triaxial compression
Üç mm’lik pencere camı: Demi-double
Üç eksenli germe: Triaxial tension strength window glass
Üç eksenli ivmeölçer: Three-axis Üç moleküllü: Termolecular; Trimolecular
accelerometer
Üç moleküllü tepkimeler: Termolecular
Üç elektrotlu mercek (e.m.): Einzel lens reactions
Üç etilamin: Triethylamine Üç noktadan eğme: Three-point bending
Üç evreli: Three-phase Üç odaklı: Trifocal
Üç evreli denge çizgesi: Three-phase Üç oksit (kim.): Trioxide
equilibrium diagramme
Üç örütlü (örütbilim): Trimorph;
Üç evreli tepkimeler: Three-phase Triamorph
reactions Üç örütlülük (örütbilim): Trimorphism
Üç fazlı (elekt.): Three-phase Üç parçalı: Tripartite; Tripart; (giysi)
Üç foton uyarımı: Three photon excitation Three-piece
Üç gözlü ilmik: Prolonge knot Üç potalı kalaylama: Three pot tinning
Üç ışınlı: Triradiated Üç renk içeren: Trichromatic
Üç ikiz sinir (tıp): Trigeminal nerve Üç renk kullanımı (baskı): Trichromatism
Üç ikiz sinir ağrısı: Trigeminal neuralgia Üç renkli: Tricoloured; Three-colour
Üç ikiz sinire ilişkin (tıp): Trigeminal Üç renkli (baskı): Trichromatic
Üç kapakçık (kalp) (tıp): Tricuspic valve Üç renkli basma yöntemi: Three-colour
Üç kat: Treble; Trine; Threefold process
Üç kat kromozomlu (tıp): Triploid Üç renklilenme: Trichroism
Üç kat olma: Triplicity Üç renklilik: Trichromatism
Üç katlı: Three-ply Üç sıralı: Triserial
Üç katmanlı bakışımlı levha: Three-layer Üç suiçeren: Trihydrate
symmetric plate Üç tekerlekli bisiklet: Tricycle
Üç kenarlı: Tricornered; Trilateral Üç tekerlekli iniş takımı: Tricycle landing
Üç kez: Threefold; Thrice gear
Üç klorlu: Trichloride Üç tekerlekli taşıt: Three-wheeler
Üç klorürlü fenoksiasetik asit: Üç tekneli kayık: Trimaran
Trichlorophenoxyacetic acid Üç uçlu: Tricuspic; Tridentate
Üç klorürlü sirke asidi: Trichloroacetic Üç vurulu (tıp): Trichrotic
acid Üç yanlı: Trilateral
Üç kopya çıkarma: Triplication Üç yüzlü: Trihedron; Trihedral

714
Üçalkilli fosfat Üfleme beki (cam şişirme)
Üçalkilli fosfat: Trialkyl phosphate Üçlü hadde: Three-high mill
Üçayak (foto): Tripod Üçlü hidrat: Trihydrate
Üçayak dikme: Derrick Üçlü kalıp: Triple-cavity mould
Üçayaklı parlatıcı: Tripod polisher Üçlü kolayerir: Ternary eutectic
Üçbrommetanol: Tribromomethanol Üçlü kolayerirsi: Ternary eutectoid
Üçe ayırma: Trisection; Trifurcation Üçlü mullit: Ternary mullite
Üçe bölme: Trifurcation; Trisection Üçlü nokta (içyapı taneleri): Triple point
Üçe bölünme: Trichotomy Üçlü ötektik: Ternary eutectic
Üçetilen glikol: Triethylene glycol Üçlü ötektoid: Ternary eutectoid
Üçetilli aluminyum: Triethyl aluminium Üçlü parçalanma (atom): Ternary fission
Üçgen (geo.): Triangle Üçterimli (mat): Trinomial
Üçgen bağlantı: Delta connection Üçüncü: Tertiary; Third
Üçgen bayrak: Burgee; Pennant Üçüncü pişirme: Third firing
Üçgen kesitli: Triquetrous Üçüncü renk: Tertiary colour
Üçgen mumluk: Hearse Üçüncü sınıf beşli denge: Class - III
Üçgenleme: Triangulation quinary equilibrium
Üçgensel: Triangler; Trigonal Üçüncü sınıf dörtlü denge: Class - III
Üçkalsyum fosfat: Tricalcium phosphate quaternary equilibrium
(TCP) Üçüncü sınıf üçlü denge: Class - III
Üçkloretilen: Trichloroethylene ternary equilibrium
Üçklorür (kim.): Trichloride Üçüncü uyumlu foton mikroskopisi:
Third harmonic microscopy
Üçlem: Triplet
Üçüncül: Tertiary
Üçlem durumu: Triplet state
Üçleme: Triplication Üçüncül amid çoğuzu: Tertiary amide
polymer
Üçlenme: Trichotomy; Triplicity
Üçüncül sürünme: Tertiary creep
Üçlü: Ternary; Trinary; Triad
Üçüz: Triplet
Üçlü bağ: Triple bond
Üçüz bakışımlı: Trigonal
Üçlü benzeri dizge: Quasiternary system
Üfleç: Ventilator; Blower; Ventilating fan;
Üçlü benzeri kesiti: Quasiternary section Torch; Fan
Üçlü burgu ucu: Three way bit Üfleç (cam): Blow iron
Üçlü çizimler (denge çizgeleri): Ternary Üfleç kanatçığı: Fan blade
plots
Üfleç kayışı: Fan belt
Üçlü çoğuz: Terpolymer
Üfleç motoru: Fan motor; Fan engine
Üçlü çoğuzlanma: Terpolymerization
Üfleçli kurşun fırını: Lead blast furnace
Üçlü dengeli evre çizgesi: Ternary
equilibrium phase diagramme Üfleme: Blow; Purging
Üçlü dizge: Ternary system Üfleme (cam): Blowing
Üçlü eğri (basınç-sıcaklık çizgesi): Triple Üfleme basıncı: Blow pressure
curve Üfleme başlığı: Blow head
Üçlü evre çizgesi: Ternary phase Üfleme beki (cam şişirme): Blowing
diagramme burner

715
Üfleme bileziği (cam) Üniversal yassıkütük haddesi
Üfleme bileziği (cam): Blowing ring Üflemeli maça yapımı: Core blowing
Üfleme borudan düz cam: Blown sheet Üflemeli sıkma döküm: Blow squeeze
Üfleme borusu: Blow iron; Blowpipe; casting
(cam) Blowing iron; (çelik) Lance; (y. Üflemeli süreçler: Blowing processes
fırın) Blow pipe Üflenerek ucu açılmış (cam): Blown out
Üfleme borusu kabarcıklanma dengesi Üflenmiş cama biçim verme: Making on
süreci: Lance bubbling equilibrium (LBE) a post
process Üfleyerek kurutma (sac): Blow- dry
Üfleme borusu kullanımı (çelik): Lancing Üfleyerek uç açma (cam): Blowing out
Üfleme borusu oksijeni (çelik): Lance Üfürme cam: Blown glass
oxygen Üfürme düz cam: Cylinder glass
Üfleme borusu soğutma dizgesi: Lance Üfürme zar sıkması: Blown-film extrusion
cooling system Üfürme zar süreci: Blown-film process
Üfleme borusu tutucuları: Lance - holders Üfürüm (tıp): Bruit
Üfleme borusu yönlendireci (çelik): Üğüntü: Sawdust; Ramentum
Lance manipulator
Üleşim: Partition
Üfleme borusunda cama şekil verme:
Üleşim işlevi: Partition function
Making on blow pipe
Üleşke: Fraction
Üfleme cam: Blow glass; Blown glass
Ülser: Ulcer
Üfleme cam eşya: Blown glassware
Ülsere dönüştüren (tıp): Ulcerative
Üfleme çatlağı: Pressure check
Ülserimsi: Ulcerous
Üfleme düz cam: Crown glass
Ülserleşme (tıp): Ulceration
Üfleme gazı: Purging gas Ülserleştiren (tıp): Ulcerogenic
Üfleme hacmi: Blast volume Ülserli: Ulcerous
Üfleme havası hattı (cam): Blow air line Ümüş: Muck
Üfleme havası kurutma: Air-drying Üniforma: Uniform
Üfleme havası önısıtıcısı: Blast preheater Ünite (ecz.): Unit
Üfleme havası önısıtması: Blast air Üniversal dövme tezgahı: Universal
preheating forging mill
Üfleme hızı: Rate of injection Üniversal hadde: Universal mill
Üfleme işlemi: Blowing operation Üniversal hadde: Universal rolling mill
Üfleme izi: Checker pattern (=Universal mill)
Üfleme kalıbı: Blow mould Üniversal kalın sac haddesi: Universal
plate mill
Üfleme memesi: Blast nozzle
Üniversal kavrama: Universal coupling
Üfleme plakası: Blow plate
Üniversal kiriş haddesi: Universal beam
Üfleme sap (cam): Hollow stem; Straw mill
stem
Üniversal mafsal (mak.): Universal joint
Üfleme sonrası (oksijen): Afterblow Üniversal pense: Combination pliers
Üfleme süresi: Blow time Üniversal profil haddesi: Gray mill
Üfleme tuğlası: Tuyere brick Üniversal rende: Bullnose pilers
Üflemeli biçimleme: Blow forming Üniversal yassıkütük haddesi: Universal
Üflemeli kalıplama: Blow molding slabbing mill

716
Üniversite Ürün
Üniversite: University Üretim dezgesi: Production system
Üniversite öğrencisi: Undergraduate Üretim hattı: Production line
Üniversite yerleşkesi: University campus Üretim hızı: Production rate
Üre: Urea Üretim koşulları: Production conditions
Üre formaldehid: Urea formaldehyde; Üretim maliyetleri: Production costs
Methanol Üretim planlaması: Production planning
Üre formaldehit plastikleri: Urea Üretim resmi: Shop drawing; Production
formaldehyde plastics drawing
Üre formaldehit reçinesi: Urea- Üretim sığası: Production capacity
formaldehyde resin
Üretim sırasında inceleme: In-process
Üre oluşumu: Urea formation
inspection
Üre reçineleri: Urea resins
Üretim tasarlama: Production design
Üre sarısı: Xanthine
Üretim ve taşıma kırığı (cam): Handling
Üreaz: Urease breakage
Üre-formaldehit yapıştırıcı: Urea- Üretim verimliliği: Production efficiency
formaldehyde adhesive
Üretim yönetimi: Production
Üreido kökü: Ureido group
management
Üreit: Ureide
Üretim yöntemleri: Production methods
Üreme: Biogenesis
Üretimde çubuk ölçümü: In-line bar
Üremi (tıp): Uremia measurament
Üremsel: Biogenetical Üretimde düzleme: In-line straightening
Üresel: Uric
Üretimde haddeleme: In-line rolling
Üretan (kim): Urethane
Üretimde vakumlu torbalı süzgeç: In-line
Üretan akrilat: Urethane-acrylate vacuum bag filter
Üretan elastomeri: Urethane elastomer Üretken: Productive
Üretan katı köpükleri: Urethane rigid Üretken doku (tıp): Histogen
foam
Üretken olmayan: Unproductive;
Üretan köpükleri: Urethane foams
Nonproductive
Üretan plastikleri: Urethane plastics
Üretken tepkimeç: Breeder reactor
Üretan reçineleri: Urethane resins
Üretkenlik: Productivity
Üretan süngerleri: Urethane rigid foam;
Urethane foams Üretra (tıp): Urethra
Üreteç: Generator Üreyen: Biogenic
Üreteç gazı: Generator gas Üreylen kökü: Ureylene group
Üretici göze (tıp): Matrix1 Ürik (tıp): Uric; Uric acid
Üretici renk: Complementary colour Ürkme: Alarm
Üretik alumina: Manufactured alumina Ürküntü: Panic
Üretik eşya: Manufactured goods Ürküntü şaşkınlığı: Panic attack
Üretim: Production; Culture Üroloji: Urology
Üretim artığı hurda: New scrap Üroskopi (tıp): Uroscopy (=Urinoscopy)
Üretim çizelgesi (çelik): Tonnage chart Ürperme: Trepidation
Üretim denetimi: Production control Ürün: Product; Yield; Throughput

717
Ürün geliştirme Üstel soğur(ul)ma
Ürün geliştirme: Product development Üst ıslah sıcaklığı (cam): Upper annealing
Ürün karışımı: Product mix temperature
Ürün mimarisi: Product architecture Üst kalınlık kısıtı (haddeleme): Upper
thickness limit (UCL)
Ürün niceliği: Product quantity; Product
quality Üst kalıp: Mould cover (=Cover die)
Ürün oylumu: Product volume Üst kaplama: Cover coat
Ürün ömrü: Product life Üst karın bölgesi (tıp): Hypochondrium
Ürün şartnamesi: Product specification Üst kat: Upstairs
Ürün tasarımı: Product design Üst katman sertliği: Skin hardness
Ürün yerleştirimi: Product layout Üst mercek (TEM): Top lens
Üs: Index Üst merdane: Top roll
Üst: Top; Upper Üst örtü: Cover coat
Üst (Bragg denklemi): Order (n) Üst sır: Overglaze
Üst (mat.): Exponent Üst sır süslemesi: Overglaze decoration
Üst akma noktası: Upper yield point Üst sıra yan blok (cam): Flux block
Üst beynit: Upper bainite Üst sıvı (kim): Supernatant liquid
Üst bırakıntı: Epitaxy Üst söve: Lintel
Üst birikim: Positive segregation Üst şartname kısıtı: Upper specification
limit (USL)
Üst bölge (sürekli döküm): Top zone
Üst taraf: Upside
Üst çekme dayancı: Ultimate tensile
strength; Ultimate strength Üst tavlama noktası: Upper annealing
point
Üst çekme gerilimi: Ultimate tensile stress
Üst tavlama sıcaklığı: Upper annealing
Üst çekmece: Top-drawer
temperature
Üst çıkıcı (döküm): Top riser
Üst yutak (tıp): Nasopharnynx
Üst damak (tıp): Soft palate
Üst yük: Peak load
Üst denetim kısıtı: Upper control limit
Üst yüzey: Upside
Üst derece (döküm): Cope
Üst yüzey kuvveti (sıvı): Meniscus force
Üst dönüşül çözelti sıcaklığı: Upper
Üst yüzey pürüzlülüğü (kaplama): Shell
critical solution temperature
Üst yüzeyi hilalsi sıvı sütunu: Meniscus
Üst dönüşül sıcaklık: Upper critical
temperature Üst-alt süreci (Cu-Ni ayırma): Top and
bottom process
Üst dönüşüm sıcaklığı: Upper
transformation temperature Üstbırakım: Epitaxy
Üst eşiz: Metamer Üstbırakımlı büyüme: Epitaxial growth
Üst eşizli: Metameric Üstderi: Scarfskin; Epidermis
Üst eşizlik: Metamerisim Üstdüzey: Advanced
Üst ezme (hadde): Overdraft; Üstel (mat.): Exponential
Overdraught) Üstel dağılım: Exponential distribution
Üst güverte: Spar deck Üstel denklem: Exponential equation
Üst ısıl değer: Gross calorific value Üstel işlev: Exponential function
Üst ıslah noktası (cam): Upper annealing Üstel soğur(ul)ma: Exponential
point absorption

718
Üstel yokolum Üzengi kemiğine ilişkin (tıp)
Üstel yokolum: Exponential decay Üstüniletimli nicem girişim aygıtı:
Üstelöncesi değişmezi (Arrhenius Superconducting quantum interference
denklemi): Preexponential constant device (SQUID)
Üstlenme: Undertaking Üstüniletken (gereç): Superconductor
Üstten aydınlatıcı: Epi-illuminator Üstüniletken mıknatıs: Superconducting
magnet
Üstten aydınlatma: Epi-illumination
Üstüniletkenlik: Superconductivity
Üstten aydınlatmalı nesnel mercek: Epi-
Üstünörgü: Superlattice
objective
Üstünplastisite: Superplasticity
Üstten doldurmalı kireç ocağı: Shaft lime
kiln Üstüntunçlar (Al-Mn pirinçleri): Super
bronzes
Üstten florışımalı mikroskop:
Epifluorescence microscope Üstünyoğruk: Superplastic
Üstten giriş tutucusu (TEM): Top-entry Üstünyoğruk biçimleme: Superplastic
holder forming
Üstten taşıntı yöntemi (cam temizleme): Üstünyoğruk davranım: Superplastic
Overflow process behaviour
Üstü açık depo: Yard Üstünyoğruk seramikler: Superplastic
ceramics
Üstü açık iki tekerlekli araba: Tilbury
Üstünyoğrukluk: Superplasticity
Üstü açılır araba: Landau
Üstüpü: Oakum
Üstübeç: Ceruse; White lead; Ultra;
Predominant Üstüste binme: Imbrication
Üstünalaşım anayapılı karmalar: Üstüste binmiş: Imbricated
Superalloy-matrix composites Üstüste fotoğraf çekme (hata): Double
exposure
Üstünalaşımlar (Cr,Ni,Ti-Fe): Superalloys
Üstyapı: Superstructure
Üstünaşındırıcılar: Superabrasives
Üşek: Electrode
Üstünaşındırıcılı taşlama çarkları:
Superabrasive grinding wheels Ütü istemeyen: Drip-dry
Üstünçözelti: Extra solution Ütüleme: Ironing
Üstünçözünüm: Superresolution Ütüleme haddesi: Temper mill
Üstündizil mıknatıs: Superparamagnet Ütülenmemiş çamaşır: Dry wash
Üstüne uydurma: Bevelling Ütüsüz (giysi): Wash-and-wear
Üstüneritken: Superflux Üvea: Uvea
Üstüneritken katımlı: Superfluxed Üvendire: Gad
Üstüneritkenli: Superfluxed Üvey: Half-blood
Üstünesnek saçılım: Superelastic Üveylik: Half bloodedness
scattering Üvez asidi: Sorbic acid
Üstünhonlama: Superfinishing Üzengi: Stirrup
Üstünileten (eylem): Superconducting Üzengi kayışı: Stirrup leather; Stirrup
Üstüniletim: Superconduction strap
Üzengi kemiği (orta kulak): Stapes
Üstüniletimli mıknatıs erke depolama
dizgesi: Superconducting magnetic energy Üzengi kemiği (tıp): Stirrup bone
storage system (SMES) Üzengi kemiğine ilişkin (tıp): Stapedial

719
Üzeri dekorlu cam

Üzeri dekorlu cam: Sintered glass


Üzüm asidi: Pyruvic acid
Üzüm bağı: Vineyard; Vinery
Üzüm fidanlığı: Vinery
Üzüm posası: Marc
Üzüm şekeri: Glucose (=Dextrose)
Üzüm şekeri dönüşümü: Glycolysis
Üzüntü: Heartache

720
V
V kaplaması (bir dalgaboyunu Vakumda buharlaştırma: Vacuum
yansıtmayan kaplama): V coating evaporation
V kesitli kalıp: V-die Vakumda damıtım: Vacuum distillation
Vagon: Car; Railcar; Wagon Vakumda dondurup kurutma:
Vagon çeki çubuğu: Drawbar Lyophilization
Vagon çekici (demiryolu): Car haul Vakumda döküm: Vacuum casting
Vagon gemisi: Sea train Vakumda endüklemli eritme: Vacuum
induction melting
Vajina (tıp): Vagina
Vakumda eritme: Vacuum melting;
Vakıf: Foundation Vacuum fusion
Vaktinde: Timely Vakumda florışıl görüntü: Vacuum
Vakum: Vacuum fluorescence display (VDF)
Vakum destekli reçine püskürtme süreci: Vakumda gaz giderme: Vacuum degassing
Vacuum assisted resin injection process Vakumda gaz giderme birimi: Vacuum
Vakum fırını: Vacuum furnace degassing unit
Vakum freni: Booster brake Vakumda ısıl işlem: Vacuum heat
Vakum gresi: Vacuum grease treatment
Vakum haznesi: Vacuum chamber; Vakumda işlem: Vacuum treatment
Vacuum tank Vakumda kadmiyum örtme: Cadmium
Vakum işlemi uygulanmış çelik: Vacuum vacuum coating
treated steel Vakumda kadmiyum sülfatlı örtme:
Vakum katıyağı: Vacuum grease Cadmium sulphate vacuum coating
Vakum kilidi: Airlock Vakumda kalıplama: Vacuum moulding
Vakum körüğü: Vacuum bellows Vakumda kaplama: Vacuum coating
Vakum metalbilimi: Vacuum metallurgy Vakumda karbonat süreci: Vacuum
carbonate process
Vakum odası: Vacuum chamber; (cam)
Vacuum cabin Vakumda karbonlu oksijen giderme
(p.çelik): Vacuum-carbon deoxidation
Vakum oluşumu: Vacuum forming (VCD)
Vakum ölçümü: Vacuum measurement Vakumda kokil döküm: Vacuum
Vakum pompası: Vacuum pump permanent mould casting
Vakum sızması: Vacuum infiltration Vakumda krom kaplama: Chromium
Vakum tıkacı: Vacuum seal vacuum coating
Vakum torbası: Vacuum bag Vakumda kurutma: Vacuum drying
Vakum üfleme yöntemi (cam): Vacuum- Vakumda metal kaplama: Vacuum
and-blow process metallizing
Vakum yaratma: Vacuumization Vakumda metal kaplama (cam): Vacuum
coating
Vakumda argonlu karbonsuzlaştırma:
Vacuum argon decarburization (VAD) Vakumda oksijen giderme: Vacuum
deoxidation
Vakumda arıtma: Vacuum refining
Vakumda oksijenle karbonsuzlaştırma:
Vakumda arkla yeniden eritme: Vacuum Vacuum oxygen decarburization (VOD)
arc remelting (VAR)
Vakumda oksijenle karbonsuzlaştırma
Vakumda bırakım: Vacuum deposition fırını: Vacuum oxygen decarburization
Vakumda biçimleme: Vacuum forming (VOD) furnace
Vakumda paketleme Vanilin
Vakumda paketleme: Vacuum packing Van der Waals kuvvetleri: Van der Waals
Vakumda plazma püskürtme: Vacuum forces
plasma spraying (VPS) Van der Waals oylumu: Van der Waals
Vakumda sertleştirme: Vacuum Volume
hardening Van dyke kahverengisi: Van dyke brown
Vakumda sıcak baskılama: Vacuum hot Van Valkenburgh deneyi (cevherlerde W,
pressing (VHP) V, Ti, Mo belirleme): Van Valkenburgh
Vakumda tavlama: Vacuum annealing test
Vakumda torbalı kalıplama (plastikler): Vana: Valve; Stopcock
Vacuum bag moulding Vanadat: Vanadate
Vakumla potada gaz giderimi: Vacuum Vanadinit: Vanadinite
ladle degassing Vanadyum: Vanadium
Vakumla şişirme (cam): Vacuum blowing Vanadyum alaşımları: Vanadium alloys
Vakumlu besleme (cam): Suction feeding Vanadyum alaşımlı çelikler: Vanadium
Vakumlu fırın: Vacuum furnace alloyed steels
Vakumlu gaz giderici: Vacuum degasser Vanadyum asitli: Vanadic acid
Vakumlu hazne: Vacuum tank Vanadyum beşoksit: Vanadium pentoxide
Vakumlu kalıp (cam): Suction mould Vanadyum borür: Vanadium boride
Vakumlu süreç: Suction process Vanadyum bromür: Vanadium bromide
Vakumlu süzgeç: Vacuum filter Vanadyum cevherleri: Vanadium ores
Vakumlu süzgeçli tamburlar: Vacuum Vanadyum çubuğu: Vanadium rod
filter drums Vanadyum florürler: Vanadium fluorides
Vakumölçer: Vacuum gauge Vanadyum iyodür: Vanadium iodide
Vakum-üfleme yöntemi (cam): Suck-and Vanadyum karbür: Vanadium carbide
blow process Vanadyum klorürler: Vanadium chlorides
Valentinit (antimuan minerali): Vanadyum nitrür: Vanadium nitride
Valentinite Vanadyum oksitler: Vanadium oxides
Valf: Valve Vanadyum oksiüçklorür: Vanadium
Valf çelikleri: Valve steels oxytrichloride
Valf yayı: Valve spring Vanadyum silisid: Vanadium silicide
Valf yayı teli: Valve spring wire Vanadyum talaşı: Vanadium turnings
Valf yuvası: Valve seat Vanadyum tanecikleri: Vanadium
Valflı: Valved; Valvate granules
Valfsız: Valveless Vanadyum tozu: Vanadium powder
Valin: Valine Vanadyum varağı: Vanadium foil
Valiz: Handbag; Valise; Suitcase Vanadyumlu (+2): Vanadous
Van Arkel süreci: Van Arkel process Vanadyumlu (+3): Vanadic
Van de Graaf üreteci: Van de Graaf Vanadyumlu çelikler: Vanadium steels
generator Vanadyumlu kalay sarısı: Vanadium tin-
Van der Waals bağı: Van der Waals bond yellow
Van der Waals denklemi: Van der Waals Vanadyumlu tunçlar: Vanadium bronzes
equation Vanilin: Vanillin

722
Vanilya Veratrin (kim.)
Vanilya: Vanilla Vat (güç birimi): Watt
Van’t Hoff denklemi: Van’t Hoff equation Vatmetre: Wattmeter
Van’t Hoff kuralı: Van’t Hoff ’s principle Vat-saat: Watt-hour
Van’t Hoff ’un eşoylum eğrisi: Van’t Hoff ’s Vatsız akım: Wattless current
isochore Vavelit: Wavellite
Van’t Hoff ’un eşsıcaklık eğrisi: Van’t Vazelin: Petrolatum; Petroleum jelly;
Hoff ’s isotherm Vaseline
Vantilatör: Ventilating fan Vazgeçilemez: Unexpendable
Vantuz: Cupping glass; Cumping glass Vazo biçiminde: Vasiform
Vapur: Boat; Ship fever; Steamer; V-birikinti: V-segregate
Steamship
V-çentiği: V-notch
Vapur bağlantılı tren: Boat train
V-çentikli Charpy denemesi: V-notch
Var: Available charpy testing
Varak: Foil V-çentikli Charpy deneyi: V-notch charpy
Varakcılık: Goldbeating test
Vardiya: Shift V-çentikli çarpma deneyi: V-notch
Varfarin: Warefarin impact test
Vargel bıçkı: Reciprocating saw V-çentikli çarpma tokluğu: V-notch
Vargel testere: Hacksaw; Reciprocating impact toughness
saw V-çentikli tokluk: V-notch toughness
Vargel testere bıçağı: Hacksaw blade V-dişlisi: Herringbone gear
Vargel tezgahı: Shaper Veba (tıp): Plague; Pestilence
Vargı: Conclusion Veba bölgesi: Plague spot
Varil: Butt; Keg; Cask; Barrel Veba getiren (tıp): Pestilential
Varis (tıp): Varicosis; Varix Vectra reçineleri: Vectra resins
Varis ameliyatı (tıp): Varicotomy Vectran elyafı: Vectran fibre
Varisit: Variscite Vectran lifi: Vectran fibre
Varisli (tıp): Varicellate; Varicose Vegard yasası (örütbilim): Vegard’s law
Varistor: Varistor Vektör çözümlemesi: Vector analysis
Varlık: Property; Wealth Vektörler hesabı: Calculus ofVectors
Varolan gerilim: Inherent stress Velo-süreci (cam): Vello-process
Varoli köprüsü (beyin): PonsVarolii Velur: Velure
Varsayım: Hypothesis Venedik beyazı: Venetian white
Varsayımlı: Hypothetical Venedik kırmızısı: Venetian red
Varsıl atmosfer: Rich atmosphere Venedik sandalı: Gondola
Varsıl fırın atmosferi: Rich furnace Venturi borusu: Venturi tube; Venturi
atmosphere pipe
Varyoz: Sledge hammer Venturi etkisi (perdeleme): Venturi effect
Vasat: Mean Venturi yıkayıcı (gaz): Venturi washer;
Vasıf: Qualification Venturi scrubber
Vasıta: Vehicle Veratrin (kim.): Veratrin(e)

723
Verem (tıp) Vickers sertlikölçeri
Verem (tıp): Tuberculosis; White plague; Verimlilik: Productivity
Phthisis Verimsiz: Inefficient; Unproductive
Verem dutu (tıp): Yaws Verimsizlik: Inefficiency
Vereme ilişkin: Tubercular; Tuberculate Veriş: Delivery1
Veremli: Phtisic; Tubercular; Tuberculate; Verit: Dose; (ecz.) Dosage
(tıp) Tuberculous Vermikulit: Vermiculate; Vermiculite
Verev (kumaş): Bias Vermiyon: Red sulphide of mercury
Verev ek: Bevelled joint Vernik: Gloss; Varnish; Glaze; Lacquer
Vergi: Tax Vernikleme: Lacquering
Vergi iadesi: Tax return Vernikli: Varnished; Lacquered
Vergi indirimi: Tax deduction Verniksiz: Unvarnished
Vergi kaybı: Tax loss Verniye: Caliper
Vergi muafiyeti: Tax exemption Vestiyer: Wardrobe
Vergi mükellefi: Tax payer Vestonit: Westonite
Vergi mükellefiyeti: Tax liability Veter: Tendon
Vergi oranı: Tax rate Veter (tıp): Sinew
Vergi ödeyen: Tax payer Vezüvanit: Vesuvianite
Vergi pulu: Tax stamp Vibratör: Vibrator
Vergiden muaf: Tax-free Vickers elmas piramit sertliği: Vickers
Vergilendirme: Taxation diamond pyramid hardness
Vergisiz: Tax-free Vickers elmas piramit sertlikölçeri:
Vergiye tabi: Taxable Vickers diamond pyramid hardness tester
Veri: Datum Vickers incesertliği: Vickers
microhardness
Veri bankası: Data bank
Vickers incesertlik deneyi: Vickers
Veri değerlendirme: Data evaluation microhardness test
Veri depolama: Data storage Vickers incesertlikölçeri: Vickers
Veri işleme: Data processing microhardness tester
Veri işleme dizgesi: Data processing Vickers mikrosertliği: Vickers
system microhardness
Veri noktaları: Datum points; Gagemarks Vickers piramit sayısı: Vickers pyramid
Veri tabanı: Data base; Database number
Veri tabanı yönetim dizgeleri: Database Vickers sertliği: Vickers hardness (HV)
management systems Vickers sertlik deneyi: Vickers hardness
Verici: Transmitter test
Verici: Broadcasting transmitter Vickers sertlik ölçeği: Vickers hardness
scale
Verici kazan: Feed boiler
Vickers sertlik ölçümü: Vickers hardness
Verici kırıcı: Feed crusher
measurement
Verilebilir neden: Assignable cause
Vickers sertlik sayısı: Vickers hardness
Veriler: Data number (HVN)
Verim: Output; (kimya) Yield Vickers sertlikölçeri: Vickers hardness
Verimli: Efficient; Productive; Efficiency tester

724
Vida Vinil çoğuzları
Vida: Screw Video kamerası: Video camera
Vida açma: Hobbing Video kaseti: Video casette
Vida adımı: Screw pitch Video kaseti göstericisi: Video casette
Vida başı yuvası: Countersink player
Vida çıkarma: Unscrewing Video kaseti kaydedicisi: Video casette
recorder
Vida dişi: Screw thread (=Screw tooth);
(şişe) Thread Video kaydedici: Video recorder
Vida dişi frezesi: Screw milling cutter Video mikroskopisi: Video microscopy
Vida elevatör: Screw elevator Video oyunu: Video game
Vida freze tezgahı: Screw milling machine Video şeridi: Videotape
Vida hatve mastarı: Screw gauge Vidicon boru (video,TV.): Vidicon ™ tube
Vida hatvesi: Screw pitch Vilemit: Willemite
Vida kılavuzu: Hob; Screw tap Vilüs (tıp): Villus
Vida lokması: Charser; Screw tap and Vilüs biçimli: Villiform
stock Vilüslü: Villose
Vida makinası: Screw machine Vinç: Wiuch; Winch; Crane; Hoisting
Vida pulu: Screw ferrule crane; Hoisting machine; Hoist
Vida salma: Binding Vinç bomu: Crane boom
Vida sökücü: Screw extractor Vinç çengeli: Crane hook
Vida tarağı: Screwthreaded gauge Vinç çubuğu: Capstan bar
Vidalama (hadde): Screwdown Vinç halatı: Winch rope
Vidalama ayarlayıcı: Screwdown position Vinç kablosu: Hoisting cable
regulator Vinç kavracı: Grab
Vidalı basgaç: Screw pres Vinç kepçesi: Grab
Vidalı çivi: Screw nail Vinç kıskacı: Lifting tongs
Vidalı dayak: Screw dolly Vinç kolu: Gibbet
Vidalı halka: Screw eye Vinç köprüsü arabası: Trolley
Vidalı kafa (şişe): Threaded finish Vinç makarası: Gin block
Vidalı kaldırgaç: Jackscrew Vinç potası: Crane ladle
Vidalı kama: Screw wedge Vinç rayı: Crane rail
Vidalı kanca: Screw hook Vinç tamburu: Hoist drum
Vidalı kapak: Screw cap Vinç zinciri: Hoisting chain
Vidalı mikrometre: Screw micrometer Vinçle kaldırma: Hoisting
Vidalı mikrometreli gözmerceği Vinil: Vinyl
(mikroskop): Screw micrometer eyepiece Vinil alkol: Vinyl alcohol
Vidalı pres: Screw pres Vinil asetat: Vinyl acetate
Vidalı vana: Screw valve Vinil asetat plastikleri: Vinyl acetate
Vidalık çubuk: Screw stock plastics
Vidalık tel: Screw wire Vinil bileşikleri: Vinyl compounds
Video: Video Vinil çarşaflar: Vinyl sheets
Video borusu: Video tube Vinil çoğuzları: Vinyl polymers

725
Vinil esterleri Voksel (en küçük sayısal görüntü)
Vinil esterleri: Vinyl esters Viskoplastik: Viscoplastic
Vinil eterleri: Vinyl ethers Viskoplastisite: Viscoplasticity
Vinil fenolikler: Vinyl-phenolics Viskosite: Viscosity
Vinil klorür: Vinyl chloride Viskosite sayısı: Viscosity number
Vinil klorür plastikleri: Vinyl chloride Viskoz: Viscose
plastics Vişne çürüğü rengi: Maroon
Vinil klorür -vinil asetat plastikleri: Vişneçürüğü (renk): Carmine
Vinyl chloride-vinyl acetate (VC-VA)
Vitalyum™ (Cr+Co+Mo alaşımları):
plastics
Vitallium™
Vinil kökü: Vinyl group
Vitamin: Vitamin(e)
Vinil lateks: Vinyl latex
Vitamin fazlalığı (tıp): Hypervitaminosis
Vinil metakrilat: Vinyl methacrylate
Vitamin verme: Vitaminization
Vinil polimerleri: Vinyl polymers
Vitelin: Vitellin
Vinil reçinesi: Vinyl resin
Viterit: Witherite
Vinilasetilen: Vinylacetylene
Vites kolu: Gearshift; Gear lever; Gear
Vinilidin florür eşçoğuzu: Vinylidene shift
fluoride copolymer
Vites kutusu: Gearbox; Gear box; Gearbox
Vinilidin klorür: Vinylidene chloride
Vitray: Leaded glass
Vinilidin klorür plastikleri: Vinylidene
Vitreosil™ (silika türü): Vitreosil™
chloride plastics
Vitrin: Glass-case; Shopwindow
Vinilidin kökü: Vinylidene group
Vitrin camı: Glass for shop windows
Vinilli polisilan: Vinylic polysilane
Vitrin düzenleme: Window dressing
Vinilpridin eşçoğuzu: Vinylpyridine
copolymer Vitrin mankeni: Dress-stand
Vinsan anjini (tıp): Trench mouth Vitriyol: Vitriol
(=Vincentis angine) Vitriyol pırıltısı: Vitriol ochre
Viomisin: Viomycin Vitriyolleştirme: Vitriolization
Viosterol (tıp): Viosterol Vivyanit: Vivianite
Viraj (hadde): Repeater Viyana kireci: Vienna lime
Virgül ( mercek bozukluğu): Coma Viyola: Viola
Virüs (tıp): Zyme; Virus Viyolonsel: Cello; Violencello
Virüs bilimi (tıp): Virology Vizite çağrısı: Sick call
Virüs bulaşı: Virosis Vizör: Visor
Virüs enfeksiyonu (tıp): Virosis V-kalıp: V-die
Virüs öldürücü ilaç: Viricide V-kanalı: V-groove
Virüs öldürücü ilaç: Virucida (=Viricide) V-kayışı: V-belt
Virüse ilişkin (tıp): Viral V-kayışı kasnağı: Sheave
Viski bardağı (türü) (cam): Old fashion V-kaynağı: V-weld
Viskoelastik: Viscoelastic V-motor: V-engine
Viskoelastik deformasyon: Viscoelastic Vogel-Fulcher bağıntısı: Vogel-Fulcher
deformation relation
Viskoelastisite: Viscoelasticity Voksel (en küçük sayısal görüntü): Voxel

726
Voksel geometrisi Volterra dislokasyonu
Voksel geometrisi: Voxel geometry Volframlı bakırlı metal anayapılı
Volan: Flywheel karmalar: Tungsten-copper metal-matrix-
composites
Volastonit: Wollastonite
Volframlı çelikler: Tungsten steels
Volbortit: Volborthite
Volframlı keski çeliği: Tungsten chisel
Volfram: Tungsten
steel
Volfram alaşımları: Tungsten alloys
Volframlı kromlu çelikler: Tungsten-
Volfram altıflorür: Tungsten hexafluoride chromium steels
Volfram altıklorür: Tungsten Volframlı sıcak iş çelikleri: Tungsten hot-
hexachloride work steels
Volfram asidi: Tungstic acid Volframlı yüksek hız çelikleri: Tungsten
Volfram birkarbür: Tungsten high-speed steels
monocarbide Volframlı yüksek hız takım çelikleri:
Volfram borür: Tungsten boride Tungsten high-speed tool steels
Volfram bromür: Tungsten bromide Volfram-renyum: Tungsten-rhenium
Volfram çubuğu: Tungsten rod Volkan külü: Ejecta
Volfram filamenti: Tungsten filament Volkan taşı (y.bil.): Lapillus-pilli
Volfram filamentli lâmba: Incandescent Volkanik: Pyroclastic; Volcanic; Igneous
lamp Volkanik cam: Perlite; Volcanic glass
Volfram karbür / kobalt (WC-Co): Volkanik cam ipliği: Pele’s hair
Tungsten carbide / cobalt Volkanik granit: Rhyolite
Volfram karbürleri: Tungsten carbides Volkanik kaya: Volcanic glass
Volfram klorürleri: Tungsten chlorides Volkanik kayaç: Phonolite; Igneous rock
Volfram lambası: Tungsten lamp Volkanik kristalli: Pyrocrystalline
Volfram oksit: Tungsten oxide Volkanik kül (çimento): Pozzuolana
Volfram pırıltısı: Wolfram ochre Volkanik magma: Igneous magma
Volfram silisid: Tungsten silicide Volkanik süngertaşı (hidrolik çimento):
Volfram soygaz kaynağı: Tungsten inert- Terras; Trass
gas(TIG) welding Volkanit: Ebonite
Volfram sülfür: Tungsten sulphide Volkanize kauçuk: Hard rubber
Volfram teli: Tungsten wire Volkmann kanalı (tıp): Volkmann’s canal
Volfram temelli yüksek hız çelikleri: Volt (gerilim birimi): Volt
Tungsten base high speed steels Volta çifti: Voltaic couple
Volfram tozu: Tungsten powder Volta gözesi: Voltaic cell
Volfram tuncu: Tungsten bronze Volta pili: Voltaic battery; Galvanic
Volfram uç: Tungsten tip battery; Voltaic pile
Volfram üçoksit: Tungstite; Tungsten Voltaj (elekt.): Voltage
trioxide Voltaj merkezleme (e.m.): Voltage
Volfram üretim süreci: Tungsten alignment
production process Voltametre: Voltameter
Volfram varak: Tungsten foil Voltamper: Volt-ampere (VA)
Volframit: Wolframite Volterra dislokasyonu: Volterra
Volframlı: Tungstic dislocation

727
Voltölçer-Amperölçer V-yivi
Voltölçer-Amperölçer: Voltammeter Vücut suyu: Body water
Von Mises akma kıstası: Von Mises Vücuttan ameliyatla parça çıkarılması
yielding criterion (tıp): Ablation
Von Mises etkin gerilimi: Von Mises Vürtzit: Wurtzite
effective stress Vürtzit yapısı: Wurtzite structure
Von Mises kıstası: Von Mises criterion Vüstit: Wustite
Vroman etkisi (tıp): Vroman effect Vycor camı: Vycor glass
V-silindirli motor (oto.): V-type-engine V-yivi: V-groove
V-takozu: V-block
Vulfenit: Wulfenite
Vulkanize etme: Vulcanization
Vur(ul)ma: Pounding
Vuran: Pulsant
Vurgulama devresi (elekt.): Accentuator
Vurma: Pulsing; Battering; Blow;
Percussion
Vurma (ışık): Impingement
Vurmalı delme: Percussion drilling
Vurtzilit (katı bitüm türü): Wurtzillite
Vurtzit: Wurtzite
Vuru: Stroke
Vuruntu (motor): Pinking (=Knocking)
Vuruntu Çarpma: Knock
Vuruntu önleyici bileşikler: Antiknock
compounds
Vuruntuönler (motor): Antiknock
Vuruntusuz (motor): Knockless
Vuruş: Knock; Beat; Strike; Stroke; Blow
Vuruş sayısı (biçimleme): Number of
strokes
Vuruşlu çalgı: Percussion instrument
Vuruşlu muayene (tıp): Percussion
Vücuda bağlanan sıvı borusu (tıp):
Cannula
Vücut (tıp): Body
Vücut bileşimi: Body composition
Vücut bölümlerinin adları (tıp):
Toponomy
Vücut rengi: Pigment colour
Vücut sıcaklığı düşük: Hypothermal
Vücut sıcaklığının düşürülmesi (tıp):
Hypothermia (=Hypothermy)

728
W
Waelz döner fırını (çinko): Waelz rotary Weiss değişmezleri: Weiss constants
kiln (=Molecular constants)
Waelz fırını (çinko): Waelz kiln Weldclad-tozaltı sert kaynak kaplama
Waelz maçası: Waelz core makinası: Weldclad-submerged cladding
machine
Waelz süreci (çinko): Waelz process
Welsh süreci (Cu): Welsh process
Wagner yaklaşımı: Wagner approximation
Wenstrom haddesi (yassı ürün):
Walden kuralı: Walden’s rule
Wenstrom mill
Wallner çizgileri (gevrek kırılma):
Wenzel yasası (çözünme): Wenzel’s law
Wallner lines
Werner kuramı: Werner’s theory
Walloon süreci (dövme demir): Walloon
process Weston gözesi: Weston cell
Walter etmenleri: Walter’s factors Wetherill çinko oksit süreci: Wetherill
zinc oxide process
Walterleme (parlatma): Walterisation
Wetherill mıknatıslı ayırıcısı: Wetheril
Walthal süreci (alümina): Walthal process
magnetic separator
Wankel motoru: Wankel engine
Wetherill süreci (ZnO): Wetherill process
Wanner yüksek sıcaklıkölçeri: Wanner
Wettangel süreci (Zn): Wettangel process
pyrometer
Wheatstone köprüsü (elekt.): Wheatstone
Washburn maçası: Washburn core
bridge
Washoe süreci: Washoe process
Wiberg-Soderfors süreci (sünger demir):
Wassermann deneyi (tıp): Wassermann Wiberg-Soderfors process
test
Widmanstatten ferrit: Widmanstatten
Wassermann tepkimesi (tıp): ferrite
Wassermann reaction
Widmanstatten yapı: Widmanstatten
Watts çözeltisi: Watts solution structure
Watts yunağı (nikel kaplama): Watts bath Wiedemann-Franz değişmezi (fiz.):
Weaton - Najarian çinko yoğunlacı: Wiedemann Franz constant
Weaton-Najarian zinc condenser Wiedemann-Franz-Lorenz yasası:
Weber (mıknatıs akı birimi): Weber Wiedemann-Franz-Lorentz law
Wedgewood (İngiliz çömleği): Wien süzgeci (e.mik): Wien filter
Wedgewood™ Wigner erki (örüt): Wigner energy
Weibel süreci (kaynak): Weibel process Wigner etkisi (ışınım): Wigner effect
Weibull çizgesi: Weibull graph Wilfley masası (madencilik): Wilfley table
Weibull dağılımı: Weibull distribution Williams besleyicisi (döküm): Williams
Weibull istatistiği: Weibull statistics riser
Weibull katsayısı: Weibull modulus Williamson moru: Williamson’s violet
Weibull kuramı: Weibull theory (weakest- Willputte fırınları (kok): Willputte ovens
link) Wilson sis odası: Wilson cloud chamber
Weibull modeli: Weibull model WLF bağıntısı: William-Handel-Ferry
Weibull sayılamı: Weibull statistics (WLF) relation
Woestyn kuralı (dışık özgül ısıları)

Woestyn kuralı (dışık özgül ısıları):


Woestyn’s rule
Wohlwill süreci (Au): Wohlwill process
Wollaston prizması (girişimli
mikroskop): Wollaston prism
Wollaston teli (Pt): Wollaston wire
Wollf yasası (tıp): Wollf ’s law
Wolpert sertlikölçeri: Dia-tester
(=Wolpert hardness tester)
Wood alaşımı: Wood’s alloy (=Wood’s
metal)
Wood metali (Bi + Pb + Cd): Wood’s
metal
Wootz çeliği: Wootz steel
Wootz süreci (eski çelik): Wootz process
Worcester porseleni: Worcester porcelain;
Worcester china
Wöhler deney aygıtı: Wöhler testing
machine
Wöhler deneyi: Wöhler test
Wöhler yorulma deneyi: Wöhler fatigue
test
Wullf ağı (örütbilim): Wulff net
Wullf savı: Wullf theorem
Wullf teoremi: Wullf theorem
Wurth tepesi (y. fırın): Wurth top
Wüstit indirgemesi: Wustite reduction
Wüstit indirgenme bölgesi (y. fırın):
Wustite reductionZone
Wyckoff simgelemi: Wyckoff notation

730
X
X ışınlaması: X-ırradiation X-ışınları fotoelektron spektroskopisi:
X ışınları yayma: X-ırradiation X-ray photoelectron spectroscopy (XPS)
(=Electron spectroscopy)
X-birimi (10e-11cm=10e-3Å): X-unit
X-ışınları girişimölçümü: X-ray
X-ekseni: X-axis
interferometry
X-ışınımı: X-radiation(X-ray radiation)
X-ışınları görüngegözlemi: X-ray
X-ışınları: Röntgen rays; X-rays spectroscopy
X-ışınları aygıtı: X-ray machine X-ışınları görüngegözleri: X-ray
X-ışınları belirgin görüngeleri: X-ray spectroscope
characteristic spectra X-ışınları görüngeleri: X-ray spectra
X-ışınları belirlemesi: X-ray X-ışınları görüngeölçeri: X-ray
determination spectrometer
X-ışınları bilgisayarlı tomografisi: X-ray X-ışınları görüngeölçümü: X-ray
computed tomography spectrometry (XRS)
X-ışınları borusu: X-ray tube X-ışınları haritalaması: X-ray mapping
X-ışınları çalışmaları: X-ray studies X-ışınları ışıksalımlı elektron
X-ışınları çözümlenmesi: X-ray analysis mikroskopisi: X-ray photoemission
electron microscopy
X-ışınları dalga dağılım çözümlemesi:
X-ışınları ince çözümlemesi: X-ray
X-ray W.D. analysis
microanalysis
X-ışınları denemesi: X-ray testing
X-ışınları ince resimlemesi:
X-ışınları deneyi: X-ray test Microradiography
X-ışınları döner anodu: X-ray rotating X-ışınları kaçış açısı: X-ray take-off angle
anode X-ışınları kalkanlaması: X-ray shielding
X-ışınları duyarlılığı: X-ray sensitivity X-ışınları kaynağı: X-ray source
X-ışınları erke dağılım çözümlemesi: X- X-ışınları kırınım verileri: X-ray
ray E.D. analysis diffraction data
X-ışınları erke dağılımlı görünge X-ışınları kırınım yeğinlikleri: X-ray
gösterimi: X-ray energy-dispersive diffraction intensities
spectroscopy X-ışınları kırınım yüzey betimi: X-ray
X-ışınları erke dağılımlı görüngeölçer: diffraction topography
X-ray energy-dispersive spectrometer X-ışınları kırınımı: Diffraction of x-rays;
X-ışınları florışıl deneyleri: X-ray X-ray diffraction (XRD)
fluorescence tests X-ışınları kırınımı belirlemesi: X-ray
X-ışınları florışıl görüngeölçümü: X-ray diffraction determination
fluorescence spectrometry (XRFS) X-ışınları kırınımölçeri: X-ray
X-ışınları florışıması mikroskobu: X-ray diffractometer
fluorescence microscope X-ışınları kolimatörü: X-ray collimator
X-ışınları florışıması: X-ray fluorescence X-ışınları koruyucu camı: X-ray shielding
X-ışınları fotoelektron çözümleme glass
yöntemi: X-ray photoelectron analysis X-ışınları mikroradyografisi: X-ray
technique microradiography
X-ışınları mikroskobu X-Y tablası (seramikler)

X-ışınları mikroskobu: X-ray microscope X-ışınları yüzey betimi: X-ray


X-ışınları mikroskopisi: X-ray topography(XRT)
microscopy X-ışınları yüzey betimi yöntemleri: X-ray
X-ışınları mikrotomografisi: X-ray topographic techniques
microtomography X-ışınlarına karşı koruyucu cam: X-ray
X-ışınları ölçeri: X-ray gauge protective glass
X-ışınları örütbilimi: X-ray X-ışınlarının dalgaboyu dağınımlı
crystallography çözümlemesi: Wavelength dispersive
analysis of x-rays
X-ışınları örütbilimsel yöntemleri: X-ray
crystallographic techniques X-ışınlarıyla bombardıman: Zapping
X-ışınları saçılım çarpanı: X-ray X-ışınlarıyla gerilim ölçümü: X-ray stress
scattering factor measurement
X-ışınları saçılımı: X-ray scattering X-ışınlarıyla muayene: X-ray inspection
X-ışınları salımı: X-ray emission X-ışınlarıyla resim çekimi: X-ray
radiography
X-ışınları sayacı: X-ray counter
X-kesimi (mat.): X-intercept
X-ışınları sayım oranı: X-ray count rate
X-kromozomu: X chromosome
X-ışınları soğurumu: Absorption of X-
rays; X-ray absorption X-kuşağı: X-band
X-ışınları spektroskobu: X-ray X-Y tablası (seramikler): X-Y stage
spectroscope
X-ışınları süzgeci: X-ray filter
X-ışınları tomografisi: X-ray tomography
X-ışınları tortusu: X-ray sedimentation
X-ışınları toz kırınım ölçümü: X-ray
powder diffractometry
X-ışınları toz kırınımı: X-ray powder
diffraction
X-ışınları toz verileri: X-ray powder data
X-ışınları ucaylanması: X-ray polarization
X-ışınları ultramikroskobu: X-ray
ultramicroscope
X-ışınları verileri: X-ray data
X-ışınları yansımaları: X-ray reflections
X-ışınları yansıtırlığı: X-ray reflectivity
X-ışınları yapı çözümlemesi: X-ray
structural analysis
X-ışınları yazıcısı: X-ray recorder
X-ışınları yeğinliği: X-ray intensity
X-ışınları yoğunluğu: X-ray density

732
Y
Y alaşımı: Y alloy Yağ fışkırtmalı temizleme: Oil flushing
Y kromozomu: Y chromosome Yağ filmi (yataklar): Oil film
Yaba: Hayfork; Winnow Yağ gazı (%85H2+Karbonhidratlar): Oil
Yaban kaya: Xenolith gas
Yabancı: Extraneous; Foreign Yağ gibi: Unguinous
Yabancı bayrak: False colours Yağ giderme: Degreasing
Yabancı cisim: Foreign body Yağ gözesi: Fat cell
Yabancı cisim dev gözesi: Foreign body Yağ ibriği: Oilcan
giant cell (FBGC) Yağ içeren: Unguinous; Oleaginous
Yabancı cisim tepkimesi: Foreign reaction Yağ kabarcığı (tıp): Milium
Yabancı kırınım çizgileri: Extraneous Yağ karartması (çelik): Oil blackening
diffraction lines Yağ katmanı: Oil layer
Yabancı madde girmesi (cam): Yağ keçesi: Oil seal
Impression
Yağ kutusu: Oil box
Yabancı madde hasarı: Foreign object
Yağ lambası: Oil lamp
damage (FOD)
Yağ lekeleri (cam): Oil marks; Oil spots
Yad belirtim (asalak araştırma yöntemi):
Xenodiagnosis Yağ lekesi: Smear; Oil stain; Smudge;
(döküm) Oil shot
Yad biçim: Paramorph
Yağ lekesi deneyi: Oil stain test
Yad doku aşısı (tıp): Heterograft;
Xenograft Yağ memesi: Oil nipple
Yad doku aşısı (tıp): Xenograft Yağ oluşumu (tıp): Lipogenesis
Yad dokulu ameliyat (tıp): Heteroplasty Yağ parlaklığında: Oil bright
Yad kaya: Xenolith Yağ soğutucusu: Oil cooler
Yad kırınım (tıp): Anisometropia Yağ sürtünmeli yatak (mak.): Oil flooded
bearing
Yad oluşum (tıp): Heterotopia
Yağ süzgeci: Oil filter
Yad oluşumsal organ nakli (tıp):
Heterotopic transplant Yağ tabancası: Oil gun
Yadigar: Memento Yağ tankı: Oil tank
Yafta: Lable; Tag; Hangtag; Poster; Placard; Yağ teknesi (oto): Sump
Tab Yağ temelli: Oil-based
Yagi anteni (elektr): Yagi antenna Yağ tümörü (tıp): Fatty tumor
Yağ: Fat; Oil; Lipid Yağ uru: Fatty tumor; Lipoma
Yağ asitleri: Fatty acids Yağ varili: Oil barrel
Yağ ayrıştırıcı: Lipoclastic; Lipolytic Yağ ve ağartma deneyi (çatlak belirleme):
Yağ çeken: Oleophilic Oil and whiting test
Yağ çözenler: Solvent degreasers Yağ veren: Oleaginous
Yağ dokusu (tıp): Adipose tissue; Fatty Yağ yakıcı: Oil burner
tissue Yağ yakımlı: Oil firing
Yağ dolaşımı: Oil circulation Yağ yakıtlı: Oil firing
Yağ fıçısı: Oil barrel Yağ yakıtlı fırın: Oil firing furnace
Yağ yayınımlı pompa Yağlı kalıp (döküm)
Yağ yayınımlı pompa: Oil-diffusion pump Yağır: Saddle-gall
Yağ yumrusu (tıp): Atheroma Yağış çizgesi: Hyetograph
Yağ yunağı: Oil bath Yağış inceleme: Hyetography
Yağ yunağı dizgesi: Oil-bath system Yağış ölçme: Udometry
Yağ yüzermesi: Lipid adsorption Yağış ölçümü: Pluviometry
Yağ zarı: Oil film Yağışölçer: Pluviometer; Udometer
Yağda çözünür: Fatsoluble Yağışyazar (yağmur miktarını ölçen
Yağda marmenevişleme: Oil aygıt): Udograph
martempering Yağ-kum karıştırıcı: Rotoil mixer
Yağda marmenevişlenmiş: Oil Yağla kullanılan mercek: Oil-immersion
martempered lens; Immersion objective
Yağda marmenevişlenmiş çelik: Oil Yağla ovma: Embrocation
martempered steel Yağlama: Lubrication; Oiling
Yağda menevişleme: Oil tempering Yağlama (kaynak): Buttering
Yağda menevişlenmiş mekanik yay teli: Yağlama birimi: Oiling unit
Oil tempered mechanical spring wire Yağlama gresi: Lubricating grease
Yağda sertleş(tir)me: Oil hardening Yağlama katkıları: Lubricating additives
Yağda sertleş(tir)me ortamı: Yağlama pompası: Lubricating pump
Oil-hardening medium
Yağlama yağı (sıvı): Lubricating oil
Yağda sertleş(tir)me yağları:
Oil-hardening oils Yağlanmamış: Unlubricated
Yağda sertleş(tiril)en çelikler: Yağlanmamış numune: Unlubricated
Oil-hardening steels sample
Yağda sertleş(tiril)en soğuk iş çelikleri: Yağlanmamış yüzey: Unlubricated surface
Oil-hardening cold-work steels Yağların hidrojenle(n)mesi:
Yağda sertleş(tiril)en takım çelikleri: Oil- Hydrogenetion of oils
hardening tool steels Yağlayıcı (madde): Lubricant
Yağda sertleş(tiril)miş: Oil hardened Yağlayıcı verimliliği: Lubricant efficiency
Yağda sertleş(tiril)miş çelik: Yağlı: Adipose; Fatty; Oily; Unguinous;
Oil-hardened steel Oleaginous
Yağda suverilen çelikler: Oil quenching Yağlı bağlama: Oil bonding
steels Yağlı boya: Oil colour; Oil paint (=Oil
Yağda suverilmiş: Oil quenched colour)
Yağda suverilmiş çelik: Oil quenched steel Yağlı boya kalemi: Grease pencil
Yağda suverme: Oil quenching Yağlı boya katığı: Extenders
Yağda suverme ortamı: Oil quenching Yağlı boya resim: Painting; Oil painting
medium Yağlı boya resim tahtası: Panel-board
Yağda suverme tankı: Oil quenching tank Yağlı boya taklidi resim (bez): Oleograph
Yağda suverme yağları: Oil quenching oils Yağlı cila: Oil varnish
Yağdanlık: Grease cup; Oil box; Oilcan Yağlı kağıt: Wax paper; Waxed paper
Yağı az kaymak: Light cream Yağlı kalıp (döküm): Oil mould

734
Yağlı kömür Yakınalan taramalı ışık mikroskopisi
Yağlı kömür: Fat coal Yağsız: Unlubricated; Fatless
Yağlı kum: Precoated sands; Oil-sand Yağsız kömür: Sub-bituminous coal
Yağlı kum (döküm): Oil sand Yağsız kum: Greensand
Yağlı kum maçalar (döküm): Oil-sand Yağsız süt dondurması: Ice milk
cores Yağsız yataklar: Oilless bearings
Yağlı linyit: Bitumen lignite Yahudi hastalığı: Tay-Sachs disease
Yağlı maça (döküm): Oil core Yaka: Flange; Collar1
Yağlı mercek: Immersion lens Yaka düğmesi: Collar button; Stud
Yağlı merdane: Oily roll Yakaç: Pilot light; Burner
Yağlı nesnel mercek: Immersion objective; Yakaç kanama vanası: Burner shot-off
Oil-immersion lens valve
Yağlı objektif: Oil-immersion lens; Yakaç memesi: Burner nozzle
Immersion objective
Yakalama kesit alanı: Capture cross -
Yağlı parlatma: Buttering section
Yağlı protein: Lipoprotein Yakamoz: Noctiluca
Yağlı reçine: Oleoresin Yakı: Moxa; (tıp) Cataplasm
Yağlı salgı (tıp): Smegma Yakıcı: Caustic
Yağlı sürgün(tıp): Sprue Yakıcı soda: Caustic soda
Yağlı tortu şişti: Oil shale Yakıcı soda çatlatması: Caustic cracking
Yağlı yapağı: Yolky wool Yakıcı soda gevrekleştirmesi: Caustic
Yağlı yoğunlaç (mercek): Oil-immersion embrittlement
condenser Yakıcı soda yunağı: Caustic soda bath
Yağlı yozlaşma (tıp): Fatty degeneration Yakıcı sodaya daldırma: Caustic dip
Yağlı yumuşak maden kömürü: Yakılıp kül olmuş: Incinerated
Bituminous coal
Yak(ıl)ma (ölü): Incineration
Yağlılık: Adiposity
Yakılmış: Incinerated
Yağmur borusu: Downspout
Yakımlı süsleme (tahta: Encaustic
Yağmur buzu: Glitter
Yakın: Neighboring; Neighbouring
Yağmur damlası (cam deseni): Dewdrop
Yakın çekim (fotoğraf): Close-up
Yağmur damlası desenli cam: Sparkle
Yakın görmezlik: Long sightedness;
glass; Water drop glass; Dew drop glass
Hypermetropie
Yağmur geçirmez giysi: Rainwear
Yakın kızılötesi (λ=700nm-1mm): Near
Yağmur oluğu: Gutter infrared
Yağmur ölçeği: Rain gauge Yakın morötesi (λ=300-380 nm): Near
Yağmur suyu fıçısı: Water-butt ultraviolet
Yağmurluk: Raincoat; Mackintosh Yakınalan optiği: Nearfield optics
Yağ-oksijen bağlayıcı (döküm): Oil- Yakınalan taramalı ışık gözetleci:
oxygen binder (=Cold setting binder; air Nearfield scanning optical microscope
setting binder) Yakınalan taramalı ışık mikroskopisi:
Yağsı: Adipose; Oleaginous Nearfield scanning optical microscopy

735
Yakıngören Yalaz görüngesi
Yakıngören: Nearsighted Yaklaşık: Approximate
Yakıngörmez: Hyperopic Yaklaşık dengeli dizge:
Yakıngörmezlik: Hypermetropia; Pseudoequilibrium system
Hyperopia; Hyperopia Yaklaşım: Approximation
Yakını iyi görememe: Presbyopia Yaklaşım: Approach
Yakını iyi göremeyen: Presbyope Yaklaşma uzunluğu: Length of approach
Yakınsak: Convergent Yaklaştırıcı mercek: Zoom lens
Yakınsak ışın demetli elektron kırınımı: Yakma: Lighting; Burn-off; Cauterization;
Convergent-beam electron diffraction Calcination; Burning
Yakınsak ışınlı elektron kırınımı: Large- Yakma alın kaynağı: Flash weld; Flash
angle convergent beam electron diffraction butt welding; Flash welding
Yakınsak mercek: Converging lens; Yakma alın kaynağı ısıtması: Flashing
Convergent lens Yakma alın kaynaklaması: Flash welding
Yakınsak süzgeç: Convergent filter Yakma fırını (ölü): Incinerator
Yakınsaklık: Convergence Yakma havası (cam): Secondary air
Yakınsaklık yarıçapı: Radius of Yakma süreci: Calcining process
convergence Yakut: Ruby
Yakınsama: Convergence Yakut camı: Ruby glass
Yakınsama açısı (TEM): Convergence Yakut gümüşü: Ruby silver
angle
Yakut spineli: Ruby spinel
Yakınsayan: Converging
Yalak: Bowl; Flume; Trough; Water trough;
Yakınsayan ışın demeti: Converging beam Trough
Yakınsayan mercek: Converging lens Yalak (yalaksı reflakter) (cam): Shut-off
Yakıp kül etme (ölü): Incineration Yalama yalazlı fırın: Reverberatory
Yakıt: Fuel furnace
Yakıt alkollü: Power alcohol Yalan: Untrue
Yakıt gazı: Fuel gas Yalan göstergeci: Lie detector
Yakıt gözesi: Fuel cell Yalan makinası: Lie detector
Yakıt-hava oranı: Fuel-air ratio Yalancı çukurcuklar: False brinelling
Yakıt ögesi (atom tepkimesi): Fuel Yalancı karbonlama: Blank carburizing
element Yalancı nitrürleme: Blank nitriding
Yakıt pili: Fuel cell Yalancı takoz (dövme): False bottom
Yakıt pompası: Fuel pump Yalayan: Lambent
Yakıt püskürteci: Fuel injector Yalayıcı yağ: Lube oil
Yakıt püskürtme: Fuel injection Yalaz: Blaze; Flame
Yakıt süzgeci: Fuel filter Yalaz başı: Flame head
Yakıt verimli: Fuel-efficient Yalaz deneyi: Flame test
Yakıt verimli fırın: Fuel-efficient furnace Yalaz duvarı: Flash wall
Yakıt yağ: Fuel oil Yalaz geciktirici: Flame retardant
Yaklaş(tır)ma: Adduction Yalaz görüngesi: Flame spectra

736
Yalaz izleri (seramik) Yalın küp yapı (örüt bilim)
Yalaz izleri (seramik): Fire marks Yaldızlı: Aureate; Gilded
Yalaz sıcaklığı: Flame temperature Yalın: Uncomplicated; Plain; Elementary;
Yalaz yavaşlatıcı: Fire retardant; Flame Simple
retardant Yalın akış: Simple flow
Yalazla düzeltme (metaller): Flame Yalın aşkın genişleme (mat.): Simple
straightening transcendental extension
Yalazla eritme: Flame fusion Yalın bakışımlı işlevler: Elemantary
Yalazla ısıtma: Flame heating symmetric functions
Yalazla kesme: Flame cutting; Torch Yalın cam: Plain glass
cutting Yalın cebirsel genişleme: Simple algebraic
Yalazla kesme makinesi: Flame cutting extension
machine Yalın çokyüzlü: Simple polyhedron
Yalazla kesmeli temizleme: Hogging Yalın denklem (mat.): Simple equation
Yalazla menevişleme: Flame tempering Yalın dikeç işlemleri (mat.): Elementary
column operations
Yalazla parlatma: Glazing
Yalın dizeç işlemleri (mat.): Elementary
Yalazla sertleştirilmiş: Flame hardened row operations
Yalazla sertleştirilmiş kabuk: Flame Yalın dizey: Elemantary matrix
hardened case
Yalın dizi: Elemantary series
Yalazla tavlama: Flame annealing; Torch
Yalın eğme: Simple bending
annealing
Yalın eğri (mat.): Simple curve
Yalazla temizleme: Flame cleaning
Yalın göze: Simple cell
Yalazla tufal alma: Flame descaling
Yalın gözmerceği (mikroskop): Simple
Yalazla yakma (cam): Burning eyepiece
Yalazlaç: Flame-head Yalın işlemler: Elementary operations
Yalazlı bağlama: Flame scaling Yalın işlev: Elementary function; (mat.)
Yalazlı ısılölçüm: Flame photometry Simple function
Yalazlı ısıölçer: Flame photometer Yalın kafes: Simple lattice
Yalazlı kaplama: Flame plating Yalın kalay katmanı: Free tin layer
Yalazlı katman kesme: Stack flame cutting Yalın karbonlu çelik hurdası: Plain
Yalazlı mum giderme: Flash dewaxing carbon steel scrap
Yalazlı parlatma (cam): Firepolish Yalın karbonlu çelikler: Plain carbon
steels
Yalazlı sertleştirme: Spinning method;
Yalın kare prizma yapı (örüt bilim):
Flame hardening
Simple tetragonal structure
Yalazlı tufal alma: Flame-type scarfing
Yalın kat: Undoubled
Yaldız: Veneering; Gild Yalın kesir: Simple fraction
Yaldız cila: Veneer Yalın kök (mat.): Simple root
Yaldız kenarlı: Gilt-edged Yalın küp kristal: Simple cubic crystal
Yaldız mürekkep: Gold ink Yalın küp örüt: Simple cubic crystal
Yaldız saçak: Gold trimming Yalın küp yapı (örüt bilim): Simple cubic
Yaldızlama: Aurification; Bronze tinting structure

737
Yalın mercek Yamul(t)ma
Yalın mercek: Simple lens (=Thin lens) Yalıtkan: Dielectric; Nonconductor;
Yalın ortorombik yapı (örüt bilim): Insulator
Simple orthorombic structure Yalıtkan gereçler: Insulating materials
Yalın sementit: Free cementite Yalıtma bileziği: Grommet; Grummet
Yalın türetik denklemler (mat.): Yalka devriği: Lapel
Elementary differential equations Yalnız: Unaided
Yalın uyumcul devinim: Simple curve Yalnız çift (elektronlar ): Lone pair
Yalın uyumlu devinim: Simple harmonic Yalnız iki renk görebilen: Dichromat
motion Yalnızca cam kırığı harmanı verme
Yalın yükleme: Dead weight loading (cam): Charging cullet only
Yalınlaştırma: Simplification Yalpa: Shimmy die (=Flat edge trimmer)
Yalıtaç: Isolator; Insulator; Dielectric Yalpa omurgası (den.): Bilge keel
Yalıtan: Nonconducting; Insulating Yalpala(t)ma: Yaw
Yalıtıcı: Insulating; Insulating shaped Yalpalaç: Wobbler
products; Isolator Yalpalama: Precession; Wriggle
Yalıtıcı ateştuğlası: Insulating firebrick Yalpalatmaz: Gyrostabilizer
Yalıtıcı destek parçaları (döküm): Yalpalayıcı (e.mik): Wobbler
Insulating pads and sleeves Yalpalı testere: Drunken saw
Yalıtıcı gereçler: Insulating materials Yama: Darn; Patch
Yalıtıcı kağıt: Insulating paper Yama işi: Patchwork
Yalıtıcı manşon: Insulating sleeve Yamacı: Doctor
Yalıtıcı refrakter: Insulating refractory Yamaç (dağ): Side
Yalıtıcı şamot tuğla: Insulating firebrick Yamalık: Vamp
Yalıtıcı tahta: Insulating board Yamama: Patching; Facing
Yalıtıcı tampon: Insulating pad Yamama gereci: Facing material
Yalıtıcı yastık: Insulating pad Yamuk (cam): Leaner; (yer b.) Trapezium;
Yalıtıcı yen: Insulating sleeve (geom) Trapezoid
Yalıtılabilir: Isolable Yamuk ağızlı kesme: Slanting
Yalıtılmış: Insulated Yamuk ayak (cam): Bent stem
Yalıtılmış tel: Insulated wire Yamuk boyun (cam): Slug neck; Sug neck
Yamuk dip (cam): Sloping bottom (Heel
Yalıtım: Isolation; Insulation
top); Slugged bottom
Yalıtım direnci: Insulation resistance
Yamuk dip (şişe): Heel tap
Yalıtım katmanı: Insulation layer
Yamuk kafalılık (tıp): Plagiocephaly;
Yalıtım plakası (cam): Insulation board Plagiocephalism
Yalıtım şeridi: Insulation tape Yamuk yüzlü: Trapezohedral
Yalıtım tahtası: Insulation board Yamuk yüzlü (biçim): Trapezohedron
Yalıtım tuğlası (cam): Insulation brick Yamuk yüzlü örüt: Trapezohedron crytal
Yalıtım yorganı (cam): Insulation blanket Yamuksu (geo.): Trapeziform
Yalıtımlı cam: Insulated glass Yamul(t)ma: Distortion

738
Yan Yangın musluğu
Yan: Adjacent; Flank Yanardöner: Versicoloured; Opalescent
Yan aşınması: Flank wear Yanardöner renkli (cam): Iridescence
Yan besleyici (döküm): Side riser Yanardönerlik: Opalescence
Yan düzlem: Adjacent plane Yanaştırma masası (hadde): Mill
Yan görünüş: Profile approach table; Approach table
Yan halka: Side chain (=Lateral chain) Yanay: Profile
Yan ışık: Sidelight Yanaylaç: Profiler
Yan kesiş açısı: Lip angle Yanayölçer: Profilometer
Yandan boşaltan araba: Tip cart
Yan kırpıcı: Side trimmer
Yandan boşaltımlı yükleyici: Side tip
Yan kol: Shunt
loader
Yan korkuluk: Side guard
Yandan dövme: Upsetting
Yan kuruluş: Subsidiary company
Yandan geçiş: By-pass
Yan maden kanalı(y. fırın): Iron runner Yandan geçişli kalp ameliyatı (tıp): By-
Yan merdane (hadde): Side reaction; Side pass heart surgery
roll Yandan geçişli soğutma: By-pass cooling
Yan tane: Adjacent grain Yandan girişli kamera: Side-entry camera
Yan yelken (den): Trysail Yandan girişli tutucu (TEM): Side-entry
Yan yolluk: Side gate; Guard holder
Yan yolluk (haddeleme): Side guide Yandan taşlama: Side grinding
Yan yön: Side Yandan üflemeli dönüştürgeç: Side-blown
Yan yük (hadde): End thrust converter; Side blown converter
Yana kayma: Skid Yandan üflemeli konvertör: Side-blown
converter; Side blown converter
Yana yatırılmış: Tilted
Yandan yakımlı fırın: Side fired furnace;
Yana yatırma: Tilting Cross-fired furnace
Yanabilir: Burnable Yandaş: Cis
Yanak: Flank; Jowl; Cheek; Flange Yandaş eşiz: Cis-isomer
Yanak aşınması: Flank wear Yandaş isopren: Cis-isoprene
Yanak genişliği (dişli): Face width Yandaş izomer: Cis-isomer
Yanak kası (tıp): Bucinator Yandaş yapı: Cis structure
Yanal: Lateral Yangı (tıp): Defluxion; Inflammation
Yanar: Combustible Yangılı (tıp): Phlogistic; Inflammatory
Yanar tümsek (yer b.): Hornitol Yangın: Fire
Yanardağ: Volcano Yangın bombası: Firebomb
Yanardağ ağzı: Chimney; Crater Yangın çanı: Fire bell
Yanardağ camı: Obsidian glass; Volcanic Yangın duvarı: Fire wall
glass Yangın hortumu: Stand pipe
Yanardağ hasarı (yer b.): Fumarole Yangın kovası: Fire bucket
Yanardağ külü: Volcanic ash Yangın musluğu: Plug; Fire cock; Hydrant;
Yanardağa ilişkin: Volcanic Water plug

739
Yangın sigortası Yanma havası
Yangın sigortası: Fire insurance Yanılgı bulma: Error detection
Yangın söndürme hortumu: Fire-hose Yanılgı düzeltimi: Error correction
Yangın söndürme köpüğü: Fire foam; Yanılgı işlevi: Error function
Firefoam Yanılgı kısıtı: Error limit
Yangın söndürücü: Extinguisher; Fire Yanılmaz: Unmistakable
extinguisher
Yanıltıcı belirti (tahribatsız muayene):
Yangın tehlikesi: Fire hazard False indication
Yangın uyarısı: Fire alarm Yanıltmaca: Fallacy
Yangın zili: Fire bell Yanıp sönmeli izabe: Flash smelting
Yangına dirençli: Fire resistive Yanıp sönmeli kavurucu: Flash roaster
Yangına dirençli gereç: Fire resistive Yanıp tükenme: Burn-out
material Yankı: Echo
Yangına karşı kiremit: Fireproofing tile Yankılı derinlikölçer: Echo sounder
Yangıönler: Antipyrotic Yankılı kas gösterimi (sesüstü dalgaları)
Yanıcı: Combustible (tıp): Echogram
Yanıcı bileşen: Combustible constituent Yankılı yer bulma: Echolocation
Yanıcı gazlar: Combustible gases Yankılı yürek akım yazımı:
Yanık (=yanmış): Burnt Echocardiography
Yanık (fosforlu ekran): Burn in Yankılı yürek bilimi: Echocardiology
Yanık (tıp): Burn Yankılı yürek gösterimi: Echocardiogram
Yanık amonyak: Burnt ammonia Yanlamasına dalgalı: Kink
Yanık amonyak atmosferi: Burnt Yanlamasına eksrüzyon: Lateral extrusion
ammonia atmosphere Yanlamasına sıkma: Lateral extrusion
Yanık bırakıntı: Burned deposit; Burnt Yanlış anlama: Misapprehension
deposit Yanlış ayar: Misalignment
Yanık çelik: Burnt steel Yanlış bağlama: False wiring (=Curling)
Yanık dolomit: Burnt dolomite Yanlış kullanım: Misuse
Yanık izi: Sear Yanlış kullanım bozulması: Misuse failure
Yanık kapama: Burn dressing Yanlış merkezleme: Misalignment
Yanık kireç: Deadburnt lime; Burnt lime Yanlış uygulama: Misapplication
Yanık kireçtaşı: Burnt limestone Yanlışlık: Fallacy; False hood; Inaccuracy
Yanık kum: Burned sand Yanma: Ignition; Ustulation; Burning;
Yanık manyezit: Burnt magnesite Combustion; Overstriking
Yanık merhemi: Antipyrotic; Calamine Yanma (kireç): Calcination
lotion Yanma artığı: Combustion residue
Yanık pirit: Burnt pyrite; Calcined pyrite Yanma artığı oksijen: Excess oxygen
Yanık tuğla: Bat Yanma bölgesi: CombustionZone
Yanık yağ: Waste oil Yanma fırınları: Combustion furnaces
Yanıktaş: Basalt Yanma gazı: Combustion gas
Yanılgı: Fault; Error Yanma havası: Combustion air

740
Yanma hızı Yansız sıcaklık (ısılçift)
Yanma hızı: Rate of combustion Yansıtıcı demir: Specular iron
Yanma ısısı: Heat of combustion Yansıtıcı sac: Reflector sheet
Yanma kamarası (kok): Flue Yansıtıcı-geçirici süzgeç (optik): Dichroic
Yanma kertesi: Degree of calcination mirror
Yanma odası: Combustion chamber Yansıtım: Projection
Yanma tepkimeleri: Combustion reactions Yansıtım gözmerceği: Projection eyepiece
Yanma tortusu: Residue of combustion Yansıtım merceği: Projection lens
Yanma ürünü: Combustion product Yansıtımlı mikroskop: Projection
microscope
Yanma verimliliği: Combustion efficiency
Yansıtınç: Reflectance; Reflectancy
Yanma yitiği: Loss on ingition
Yansıtırlık: Reflectivity; Reflectance;
Yanmaz: Noncombustible; Fireproof; Reflectancy
Incombustible
Yansıtma kaplaması: Speculum plating
Yanmaz gazlar: Noncombustible gases
Yansıtma yöntemi: Reflection method
Yanmazlık: Incombustibility
Yansıtmayan: Unreflecting
Yanmaztaş: Asbestos; Ganister
Yansıtmayan yüzey: Unreflecting surface
Yanmaztaş: Firestone
Yansıtmaz cam: Nonreflecting glass
Yanmaztaş tuğlası: Ganister brick
Yansıyan: Reflecting
Yanmış: Ustulate
Yansız: Neutral; Inert
Yanmış dolomit: Burned dolomite
Yansız alev: Neutral flame
Yansı bıçak: Bevelled cutter
Yansız artıuç: Inert anode
Yansık açı (180°-360°): Reflex angle
Yansız atmosfer: Neutral atmosphere;
Yansıma: Reflection Inert atmosphere
Yansıma açısı: Angle of reflection Yansız cam: Neutral glass; Neutral tinted
Yansıma düzlemi: Plane of reflection glass
Yansıma gösterici (sesüstü deneyi): Yansız çözelti: Neutral solution
Reflectoscope Yansız dolgu maddesi: Inert filler
Yansıma katsayısı: Coefficient of Yansız eritken: Neutral flux
reflectivity
Yansız fırın atmosferi: Neutral furnace
Yansıma kuralları: Reflection rules atmosphere (=Neutral atmosphere)
Yansıma küresi (x-ışınları): Sphere of Yansız flaks: Neutral flux
reflection; Ewald sphere
Yansız gri cam: Neutral grey glass; Neutral
Yansıma önleyici kaplama (cam): tinted glass
Antireflection coating
Yansız nokta (haddeleme): Neutral point
Yansıma yasası (ışık): Law of reflection
Yansız plazma püskürtme: Inert plasma
Yansımalı kamera: Reflex camera spraying (IPS)
Yansımasavar kaplama (cam): Yansız refrakter tuğlalar: Neutral
Antireflection coating refractory bricks
Yansıtabilirlik: Reflectability Yansız refrakterler: Neutral refractories
Yansıtaç: Reflector; Speculum Yansız sıcaklık (ısılçift): Neutral
Yansıtan: Specular; Reflecting; Reflector temperature

741
Yansız sıvıdan özütleme Yapay platin (%24Zn+%14Ni+%2W+Cu)
Yansız sıvıdan özütleme: Neutral leaching Yapay dölle(n)me (tıp): Artificial
Yansız su: Neutral water insemination
Yansız süzgeç (ışık): Neutral filter Yapay dölleme/aşılama aygıtı (tıp):
Impregnator
Yansız temizleyiciler: Neutral cleaners
Yapay döllenmiş (tıp): Impregnated
Yansız yalaz: Neutral flame
Yapay elmas: Man-made diamond;
Yansız yoğunluk süzgeci: Neutral-density Rhinestone; Synthetic diamond; Bullet
filter
Yapay flor mikası: Synthetic fluorine mica
Yansızlaş(tır)ma: Neutralization
Yapay gözbebeği takma (tıp): Iridotomy
Yansızlaşma ısısı: Heat of neutralization
Yapay grafit: Synthetic graphite
Yanürün: By-product
Yapay gübre: Agricultural chemical
Yanürünlü kok fırını: By-product coke
Yapay ışınetkinlik: Artificial radioactivity
oven
Yapay iklimleme: Artificial weathering
Yanyana dizili hadde: Cross country mill
Yapay ipek: Floss; Rayon; Artificial silk
Yanyana tezgahlar dizisi (hadde): Open
train Yapay isopren: Synthetic isoprene
Yanyanalık: Juxtaposition Yapay kalıp kumu: Synthetic moulding
sand
Yanyol: Loop line
Yapay kalp (tıp): Artificial heart
Yapağı: Fleece; Wool
Yapay kaucuk: Butyl rubber; Neoprene
Yapağı tarak makinası: Ratteening
machine Yapay kauçuklar: Synthetic rubbers
Yapağı yağı: Yoke Yapay kehribar: Amberoid
Yapay: Unnatural; Man-made; Imitation; Yapay kok: Formcoke
Plastic; Artificial; Synthetic Yapay korundum: Lionite
Yapay akciğer: Iron lung Yapay köpük: Styrofoam
Yapay aşılama: Artificial inoculation Yapay kum karışımları (döküm):
Synthetic sand mixtures
Yapay aşındırıcılar: Artificial abrasives;
Synhetic abrasives Yapay kuvarz: Synthetic quartz
Yapay aygıtlar: Synthetic devices Yapay lif dolgulu alkidler: Synthetic-
fibre-filled alkyds
Yapay bacak (tıp): Stump
Yapay madde: Artefact
Yapay baryum sülfat: Blanc fixe
Yapay manyezit: Synthetic magnesite
Yapay böbrek (tıp): Artificial kidney
Yapay mıknatıs: Artificial magnet
Yapay bütil kauçuk: Synthetic butyl
rubber Yapay nanogözenekli zar: Synthetic
nanoporous membrane
Yapay deri: Leatherette; Artificial leather;
Yapay nesne: Artifact (=Artefact)
Leatheroid; Naughyde; Rexine
Yapay omur: Artificial vertebra
Yapay doğal kauçuk: Synthetic natural
rubber Yapay organlar (tıp): Artificial organs
Yapay doku mühendisliği (tıp): Tissue Yapay ortamda (tıp): In vitro
engineering Yapay özdek: Artefact
Yapay doku mühendisliği yapı iskeleleri: Yapay platin (%24Zn+%14Ni+%2W+Cu):
Tissue engineering scaffolds Platinoid

742
Yapay reçine Yapısal bozukluk (örütbilim)
Yapay reçine: Mouldrite Yapı sırlaması: Structural glazing
Yapay reçineler: Artificial resins; Synthetic Yapı süngerleri: Structural foams
resins Yapı taşı: Building block
Yapay solunum (tıp): Artificial respiration Yapı tuğlası: Building brick; Common
Yapay sünger: Foamed plastic brick
Yapay taş: Synthetic stone Yapı yapıştırıcıları: Structural adhesives
Yapay tunç: Art bronze Yapı yüklenicisi: Builder
Yapay uzuv mühendisliği: Bioengineering Yapıcı: Constructive; Builder
Yapay uzuv takma: Prosthesis Yapıcı girişim: Constructive interference
Yapay uzuvlar: Artificial organs Yapıcık: Substructure
Yapay yakut: boule Yapıdışı yapıştırıcılar: Nonstructural
adhesives
Yapay yaşlandırma: Artificial ageing
Yapılabilir: Manufacturable; Feasible
Yapay yaşlandırma sertleşmesi: Artificial
age hardening Yapılabilirlik: Feasibility
Yapay yün: Lanital Yapılabilirlik çalışması: Feasibility study
Yapay yürek: Artificial heart Yapılabilirlik raporu: Feasibility report
Yapay zeka: Artificial intelligence Yapılagelen: Routine
Yapay zeolitler: ArtificialZeolites Yapılamaz: Impracticable
Yapı: Texture; Configuration; Yapılmış: Manufactured
Construction; Building; Structure Yapım: Fabrication
Yapı camı: Construction glass Yapım bozuklukları: Manufacturing
defects
Yapı çarpanı: Structure factor
Yapım dizgesi: Manufacturing system
Yapı çeliği levhası: Structural steel plate
Yapım kaynak planlaması: Manufacturing
Yapı çelikleri: Constructional steels;
resource planning
Structural steels
Yapım maliyeti: Manufacturing cost
Yapı duyarlı: Structure sensitive
Yapım mühendisliği: Manufacturing
Yapı duyarlı özellik: Structure-sensitive engineering
property
Yapım sanayii: Manufacturing industries
Yapı duyarsız: Structure insensitive
Yapım süreçleri: Manufacturing processes
Yapı duyarsız özellik: Structure-
Yapıma ilişkin: Manufactural
insensitive property
Yapı-özellik ilişkileri: Structure-property
Yapı etmeni: Structure factor
relations
Yapı gereçleri: Building materials
Yapısal: Intrinsic; Constructional
Yapı görüntüsü (e.optik): Structure image
Yapısal ağdalılık: Intrinsic viscosity (IV)
Yapı iskelesi: Scaffold Yapısal aşırısoğuma: Constitutional
Yapı köpükleri: Structural foams supercooling
Yapı malzemeleri: Building materials Yapısal bağlantılar: Constitutive relations
Yapı profilleri (çelik): Structural sections; Yapısal Bedensel (tıp): Structural
Structural shapes Yapısal bozukluk (örütbilim): Structural
Yapı seramikleri: Structural ceramics defect; Structural imperfection

743
Yapısal dönüşüm Yapıt
Yapısal dönüşüm: Structural Yapışkan dağılımı: Adhesive dispersion
transformation Yapışkan harç: Fat mortar
Yapısal erk: Intrinsic energy Yapışkan işgörmezliği: Adhesive failure
Yapısal esnemezlik: Structural rigidity Yapışkan seramik renkli cila: Adhesion
Yapısal eşiz: Constitutional isomer type ceramic veneer
Yapısal eşizlik: Structural isomerism Yapışkan sıvı: Gook
Yapısal formül: Structural formula Yapışkan uranyum cevheri: Gummite
Yapısal gerilim: Inherent stress Yapışkan zar: Adhesive film
Yapısal izomer: Constitutional isomer Yapışkanlı bağlama: Adhesive bonding
Yapısal kalıp bileşikleri: Structural Yapışkanlı tutturma: Adhesive bonding
moulding compounds
Yapışkanlık: Viscidity; Adherence;
Yapısal karmalar: Structural composites Cohesiveness
Yapısal kil kiremiti: Structural clay tile Yapışkı: Sticker
Yapısal kil ürünler: Structural clay Yapışkı kopması (sac): Sticker break
products
Yapışma: Cohesion; Seizing; Sticking;
Yapısal killi yüzey tuğlası: Structural clay Adhesion
facing tile
Yapışma bağı: Adhesive bond
Yapısal kompozitler: Structural
composites Yapışma dayancı: Adhesive strength
Yapısal nitelikli çelikler: Structural Yapışma deneyi: Adhesion test
quality steels Yapışma güçlendirici: Adhesion promoter
Yapısal nokta bozukluğu: Intrinsic point Yapışma güçlendirme: Adhesion
defect promotion
Yapısal özellikler: Constitutive properties Yapışma kuvveti mikroskopisi: Adhesion
Yapısal zayıflık: Inherent weakness force microscopy
Yapısal zayıflıktan işgörmezlik: Inherent Yapışma lekeleri: Gathering
weakness failure Yapışma noktası (sulu kil): Sticky point
Yapış(tırıl)abilir: Agglutinable Yapışma sıcaklığı (döküm): Sintering
Yapışabilirlik: Agglutinability point
Yapışık: Osculant; Glued Yapışmış: Glued
Yapışık ikizlik (tıp): Parabiosis Yapıştıran: Agglutinant; Agglutinin
Yapışık nesneyi açma: Unglueing Yapıştırıcı: Adhesive
Yapışık parmaklı (tıp): Syndactyl Yapıştırma: Sealing; Agglutination
Yapışık toprak (metal yüzey): Soil Yapıştırma ayak (cam): Stuck shank
Yapışık tufal: Pickle patch Yapıştırma bağlantı: Adhesive bonded
Yapışkan: Agglutinant; Adherent; Viscous; joint
Gluey; Viscid; Glutinous; Adhesive; Yapıştırma camı: Solder glass
Cohesive; Gummous; Gummy Yapıştırma makinesi (cam): Sealing lathe
Yapışkan bağ: Adhesive bond Yapıştırmalı engelleme: Cohesive
Yapışkan bağlama: Adhesive joining blocking
Yapışkan bağlantı: Adhesive joint Yapıt: Work

744
Yaprak Yarıbağdaşık çökelti
Yaprak: Lamination Yararlı büyütme: Useful magnification
Yaprak (kağıt): Sheet Yararlı oylum: Working volume
Yaprak asidi: Abscisic acid Yararlı ömür: Useful life
Yaprak gübresi: Leaf mould Yararlılık: Usefulness
Yaprak kayaç: Schist Yararsız: Unprofitable; Useless; Unmarked
Yaprak yay: Leaf spring Yaratıcı: Inventive
Yapraklı: Laminated Yaratıcı gaz ve çelik süreci: Creative gas
and steel (CGS) process
Yapraklı kömür: Slaty coal
Yaraya dönüştüren: Ulcerative
Yapraksı: Flake
Yarda (=0.9144m): Yard
Yapraksı grafit (gri d. d.): Flake graphite
Yarda ile satılan kumaş: Yard goods
Yapraktaş: Schist
Yarda kare (0.836 m): SquareYard
Yar: Heugh
Yardım: Aid
Yara: Saddle-gall; Injury; Wash (=cuts);
Wound; Lesion; Sore Yardımcı: Auxiliary
Yara (tıp): Ulcer Yardımcı aygıt: Ancillary equipment
Yara bandı: Scotch tape Yardımcı birimler: Utilities
Yardımcı donanım: Ancillary equipment;
Yara bezi: Stupe
Auxiliary equipment
Yara çürümesi: Gangrene
Yardımcı gemi: Tender
Yara dikişi (tıp): Suture
Yardımcı işletmeler: Utility services
Yara iyileş(tir)me (tıp): Wound healing
Yardımcı kompresör: Booster
Yara izi: Seam Yardımcı mercek: Auxiliary lens
Yara kabuğu (tıp): Eschar; Scab1 Yardımcı merdane: Breast roller
Yara pamuğu (tıp): Pledget Yardımcı parça: Accessory
Yara şeridi: Scotch tape Yardımcı servisler: Utilities
Yara tamponu: Pledget Yardımcı yakıt: Auxiliary fuel
Yara yapan: Ulcerogenic Yardımcısız: Unaided
Yarala(n)ma: Traumatization Yargıç tokmağı: Gavel
Yaralama: Injuring; Maiming; Trauma; Yargılama: Trial
Traumatism
Yarı: Half
Yaralanmamış: Uninjured
Yarıahşap (bina): Half-timbered
Yaralanmış: Injured Yarıakışkan: Semifluid
Yaralaşma: Ulceration Yarıantrasit: Semianthracite
Yaralayıcı: Injurious Yarıarıtık metal: Regulus
Yaralı (tıp): Ulcerous; Injured Yarıastarlı (giysi): Half-lined
Yaramsı: Ulcerous Yarıbağdaşık: Semicoherent
Yarar: Utility; Benefit
Yarıbağdaşık çökelim: Semicoherent
Yararcı: Pragmatic precipitation
Yararlanma: Usage; Utilization Yarıbağdaşık çökelti: Semicoherent
Yararlı: Useful precipitate

745
Yarıbağdaşıklık Yarıiletken komponent
Yarıbağdaşıklık: Semicoherency Yarıdonuk: Opaline; Semiopaque
Yarıbağdaşım: Semicoherency Yarıdonuk örtü emayeleri: Semiopaque
Yarıbeyin (tıp): Parietal lobe cover coat enamels
Yarıbitirici (dövme): Semifinisher Yarıdurgun çelik: Semikilled steel
Yarıbitirimli: Half-finished; Semifinished Yarıdüzlem: Half plane
Yarıbitirimli çelik: Semifinished steel Yarıenli tuğla: Soap brick
Yarıbitirimli çelik ürünler: Semifinished Yarıerimiş cevher: Hard head
steel products Yarıesnemez: Semirigid
Yarıbitirimli metal: Semifinished metal Yarıesnemez plastik: Semirigid plastic
Yarıbitirimli ürün: Half-finished product Yarıfelç (tıp): Hemiplegia; Semiparalyzed
Yarıbitirimli ürünler: Semifinished Yarıgeçirgen: Semipermeable
products Yarıgeçirgen renk: Semitransparent colour
Yarıbitirme (bitirme işlemleri öncesi Yarıgeçirgen zar: Semipermanent
işlemleri): Semifinishing membrane
Yarıboy: Half-length Yarıgeçirgenlik: Semipermeability
Yarıcamsı: Semivitreous Yarıgöze: Half cell
Yarıcamsı yemek takımı: Semivitreous Yarıgöze gerilimi: Half cell potential
dinnerware Yarıgöze tepkimesi: Half cell reaction
Yarıçap: Radius Yarıiletim: Semiconduction
Yarıçap oranı: Radius ratio Yarıiletken: Semiconductor
Yarıçap yöneyi: Radius vector Yarıiletken algılayıcı: Semiconductor
Yarıçap yönünde: Radial detector
Yarıçapsal: Radial Yarıiletken alıcı katışkısı: Semiconductor
Yarıçapsal açı: Radial rake acceptor impurity
Yarıçapsal genleşme: Radial expansion Yarıiletken aygıt: Semiconductor device
Yarıiletken bağışcı katışkısı:
Yarıçapsal gerilim: Radial stress
Semiconductor donor impurity
Yarıçapsal kaçıklık: Radial runout
Yarıiletken bağlantı: Semiconductor
Yarıçelik: Semisteel function
Yarıçember: Semicircle Yarıiletken bellek: Semiconductor
Yarıçevrim: Hemicycle; Half-cycle memory
Yarıdalga plâkası (optik): Half-wave plate Yarıiletken direnci: Semiconductor
Yarıdengeli: Metastable resistance
Yarıdengeli bölge: Metastable region Yarıiletken diyot: Semiconductor diode
Yarıdengeli çökelti: Metastable precipitate Yarıiletken doğrultmaç: Semiconductor
rectifier
Yarıdengeli denge: Metastable equilibrium
Yarıiletken gereç: Semiconductor material
Yarıdengeli evre: Metastable phase
Yarıiletken gerinimölçer: Semiconductor
Yarıdengeli karbür: Metastable carbide strain gage
Yarıdengelilik: Metastability Yarıiletken komponent: Semiconductor
Yarıdevre: Half time component

746
Yarıiletken parça Yarımetaller
Yarıiletken parça: Semiconductor Yarılma: Fissuring; Scission; Scission;
component Cleavage
Yarıiletken seramikler: Semiconducting Yarılma benzeri: Quasicleavage
ceramics Yarılma benzeri kırılma: Quasicleavage
Yarıiletken teknolojisi: Semiconductor fracture
technology Yarılma çatlağı: Cleavage crack
Yarıiletken yonga: Semiconductor chip Yarılma dayancı: Cleavage strength
Yarıiletkenli algılayıcı: Solid-state Yarılma düzlemi: Cleavage plane
detector Yarılma kırılması: Cleavage fracture
Yarıince: Semithin Yarılma kopması: Cleavage rupture
Yarıince kesit: Semithin section Yarılmış damağın ameliyatla
Yarıinme: Hemiplegia düzeltilmesi (tıp): Staphylorrhaphy
Yarıinmeli: Semiparalyzed Yarım: Half
Yarıişlenmiş: Half-finished Yarım asetal: Hemiacetal
Yarık: Breach; Sulcus; Fissate; Cleavage; Yarım beden: Half size
Fissure; Split1; Leak Yarım boy: Half-length
Yarık (metaller): Clink Yarım conta: Scarf point
Yarık dudak (tıp): Harelip Yarım çember: Hemicycle
Yarık dudaklı (tıp): Harelipped Yarım çizme: Half boot
Yarık kalıp: Slit die Yarım daire: Semicircle; Half-round
Yarık kaynağı: Slot weld; Slot welding Yarım dairesel: Semicircular
Yarıkabuk: Half shell Yarım elips: Semiellipse
Yarıkalıcı: Semipermanent Yarım fincan: Half-cup
Yarıkatı: Semisolid Yarım güverteli bot: Launch
Yarıkavrulur alumina: Semifriable Yarım kaburga: False rib
alumina
Yarım kalıp (gözlük camı): Micoquille
Yarıkaynar çelik: Rising steel Yarım kile (18 lt): Half-bushel
Yarıkcıklar: Fissure veins Yarım kollu fanila: T-shirt
Yarıkırık (tıp): Greenstick fracture Yarım küre: Hemisphere; Semisphere
Yarıkızıl pirinç: Semired brass Yarım litre: Half-litre
Yarıkok: Semicoke Yarım ortacık (atom): K-mezon; Kaon
Yarıkör: Gravel-blind Yarım silindir: Semicylinder
Yarıkristal: Semi-crystal Yarım takma diş (tıp): Partial denture
Yarıkristal polimerler: Semicrystalline Yarım ücret: Half-fare
polymers
Yarım V-dikişli kaynak: Single-bevel
Yarıküre: Semisphere groove weld
Yarıküresel: Semispherical Yarımat sır: Semi-matte glaze; Vellum
Yarılabilir: Scissile; Fissile glaze
Yarılanım: Cytokinesis Yarımetalik: Submetallic
Yarılanımlı çoğalma (göze): Meiosis Yarımetaller: Semimetals

747
Yarımetalsel Yassı başlı çekiç

Yarımetalsel: Submetallic Yarış arabası: Racing car


Yarımfıçı: Tub Yarış kızağı: Bobsled
Yarımkan: Half-blood (ed); Half-bred; Yarış otomobili: Racing car
Half-breed Yarış teknesi: Speedboat
Yarıopal (cam): Opaline Yarışma: Tournament
Yarıotomatik: Semiautomatic Yarıterebentin: Hemiterpene
Yarıotomatik kaplama: Semiautomatic Yarıtetik: Half cock
plating
Yarıucaylı: Semipolar
Yarıotomatik torna: Semiautomatic lathe
Yarıucaylı bağ: Semipolar bond
Yarıömür: Half life
Yarıürünler: Semifinished products
Yarıörütsel çoğuzlar: Semicrystalline Yarıya indirme (bayrak): Half-mast
polymers
Yarıyağlı kömür: Cherry coal
Yarıparlak kaplama: Semibright plating
Yarıyıl: Term
Yarıparlak kaplama çözeltisi: Semibright
plating solution Yarıyıllık: Semiannual
Yarıparlak kaplama yunağı: Semibright Yarıyoğruk: Semiplastic
plating bath Yarıyuvak: Semicylinder
Yarıparlak katman: Semibright layer Yarıyuvarlak (çubuk): Half-round
Yarırenklenmesiz: Semiapochromat Yarıyüzlü (örütbilim): Hemihedral
Yarırenklenmesiz nesnel mercek: Yarma: Incision; Slitting; Split1
Semiapochromat objective Yarma (ask.): Breakthrough
Yarısaydam: Translucent Yarma geçi: Knurling pass
Yarısaydam cam: Transluscent glass Yarma paso (hadde): Knurling pass
Yarısaydam emaye: Translucent enamel Yarma testeresi: Ripping saw (=Rip saw)
Yarısaydam renk: Majolica colour Yarma yıvana deliği: Slotting
Yarısaydamlık: Translucence Yarmalı kabakütük: Beam blank
Yarıselüloz: Hemicellulose Yarosit: Jarosite
Yarısert: Half hard Yasa: Law
Yarı-sert soğuk haddelenmiş karbon Yasak bölge: Forbidden zone
çeliği şerit: Half-hard temper cold-rolled Yasak erke düzeyi: Forbidden energy level
carbon steel strip
Yasal: Valid; Licit; Legal
Yarısürekli (işlem): Semipermanent
Yasal meşru: Legitimate
Yarısürekli: Semi-continuous
Yasalara aykırı: Unlawful
Yarısürekli döküm: Semi-continuous
Yassı: Patelliform; Flat; Obtuse
casting
Yassı (tıp): Platy
Yarısürekli haddeleme: Semi-continuous
rolling Yassı alan: Flat field
Yarısürekli süreç: Semi-continuous Yassı alan nesnel merceği: Flat field
process objective
Yarısürekli üretim süreci: Semi- Yassı arkalı kalıplar: Flat-back dies
continuous production process Yassı başlı çekiç: Face hammer

748
Yassı burunlu (tıp) Yassılık denetimi (haddeleme)
Yassı burunlu (tıp): Paltyrrhinian; Yassı taneli yapı: Pancake grain structure
Platyrrhine Yassı taşlama makinası: Flat grinding
Yassı bükme deneyi: Flat torsion test machine
Yassı cam merdaneleri: Forming rolls Yassı tel: Flat wire
Yassı çekme süreci: Flat-drawn process Yassı tuğla: Tile
Yassı çelik ürünleri: Flat steel products Yassı uzunlar: Flats
Yassı çubuk: Flat rod Yassı ürünler: Flat products
Yassı eğe: Knife file; Hand file Yassı yüzlü modeller (kalıp): Flat-side
Yassı geçi: Flat pass patterns
Yassı haddeleme yöntemi (=ray): Flat Yassıkütük: Flat billet; Slab
rolling method Yassıkütük boyu: Slab length
Yassı haddelenmiş: Flat rolled Yassıkütük döküm makinası: Slab caster
Yassı haddelenmiş çelik ürünleri: Flat Yassıkütük dökümü: Slab casting
rolled steel products Yassıkütük döndürme: Slab turning
Yassı haddelenmiş hadde ürünleri: Flat Yassıkütük ezme haddesi: Slab cogging
rolled mill products mill
Yassı haddelenmiş ürünler: Flat rolled Yassıkütük genişliği: Slab width
products Yassıkütük haddeleme süreci: Slabbing
Yassı halat: Flat rope process
Yassı hap (ecz.): Troche Yassıkütük haddesi: Slabbing mill
Yassı kaba dövme (parça): Pancake Yassıkütük istif makinası: Slab piler
forging Yassıkütük kalınlığı: Slab thickness
Yassı kafalı (tıp): Paltycephalous; Yassıkütük kesiti: Slab section
Platycephalic
Yassıkütük kesme: Slab cutting
Yassı kalıp: Flat die
Yassıkütük makası: Slab shears
Yassı kalıpta dövme: Hand forging; Flat
Yassıkütük sahası: SlabYard1
die forging; Flat-die forging
Yassıkütük sevk dizgesi: Slab handling
Yassı kalıpta dövme çekiçleri: Flat die
system
forging hammers
Yassıkütük sevki: Slab handling
Yassı kangal tav fırını: Catenary furnace
Yassıkütük üretimi: Slabbing
Yassı kap: Pan
Yassıkütük yüzey temizlemesi: Slab
Yassı kenar kırpıcı: Flat edge trimmer conditioning
Yassı kepçe: Turner Yassıkütük yüzeyi: Slab surface
Yassı kırılma: Flat fracture Yassılama: Manding; Flattening; Levelling
Yassı kurşun: Flat lead Yassılama deneyi (boru): Flattening test
Yassı kütük muayenesi: Slab inspection Yassılama merdaneleri: Flatenning rolls
Yassı maça (döküm): Slab core Yassılayıcı: Flattener
Yassı matkap: Flat drill Yassılık: Flatness
Yassı model: Flat back Yassılık denetimi (haddeleme): Flatness
Yassı paso: Flat pass control

749
Yassılık denetimi dizgesi Yaşamsal davranım

Yassılık denetimi dizgesi: Flatness control Yaş kum kalıplaması: Green-sand


system moulding
Yassılık hedefi: Flatness target Yaş kum karışımı: Green-sand mixture
Yassılık payı: Flatness tolerans Yaş kum maça (döküm): Green-sand core
Yassılıktan sapma (hadde): Out-of-flat Yaş montaj: Wet installation
Yassıltıcı: Flatter Yaş oksitleme süreci (HS giderme): Wet
Yassıltma (cam): Flatting oxidation process
Yaş öğütme: Wet grinding
Yassıltma makinası: Flatter
Yaş püskürtmeli temizleme: Wet blast
Yassı-ve-kenarlama haddelemesi: Flat-
cleaning
and-edging rolling
Yaş savurma aygıtları (gaz temizleme):
Yastık: Pillow; Buffer1 Wet centrifugal devices
Yastık plâkası: Bolster plate Yaş seramik kütle: Green ceramic body
Yastıklama (döküm): Padding Yaş sıkıt: Green compact
Yaş: Moist; Humid; Fresh; Wet; Damp Yaş söndürme (kok): Wet quenching
Yaş analiz: Wet analysis Yaş süreçli emayeleme: Wet process
Yaş ayırma: Wet separation enamelting
Yaş baskılama: Plastic pressing Yaş taşlama: Wet grinding
Yaş baskılama (seramik): Wet pressing Yaş taşlama (seramik): Wet milling
Yaş çatkılama: Wet installation Yaş temizleme dizgesi (y. fırın gazı): Wet-
Yaş çekme: Wet drawing cleaning system
Yaş çevirme: Wet spinning Yaş toz dayancı: Powder green strength
Yaş çözümleme: Wet analysis Yaş tozlar: Wet fines
Yaş tür Cottrell çökelticileri: Wet-type
Yaş çukur (y. fırın): Wet pit
Cottrell precipitators
Yaş dağlama: Wet etching
Yaş üflemeli temizleme: Wet blasting
Yaş dayanç: Wet strength (=Wet blast cleaning)
Yaş dayanç (kum): Green strength Yaş yıkayıcı (gaz): Wet scrubber (=Wet
Yaş dolama: Wet spinning washer)
Yaş eleme (cam): Wet sieving Yaş yoğruk biçimleme (seramik): Wet
Yaş galvanizleme: Wet galvanizing plastic forming
Yaş yoğunluk (sıkıtlama): Pressed density
Yaş hazırlama: Wet dressing
(=Green density)
Yaş karıştırıcı (seramik): Wet pans
Yaş yöntem (kömür): Wet method
Yaş karıştırma (seramik): Blunging
Yaş yüklentili izabe (bakır): Wet-charge
Yaş kırma: Wet crushing smelting
Yaş kimyasal toz hazırlama: Wet chemical Yaşam destekleyici: Vital
powder preparation Yaşama gücü: Vital force
Yaş kum: Green sand Yaşamsal: Biological
Yaş kum astarı: Green-sand facing Yaşamsal çevre: Biological environment
Yaş kum boyası: Green-sand facing Yaşamsal davranım: Biological
Yaş kum kalıbı: Green-sand mould performance

750
Yaşamsal değişim Yatak takımı
Yaşamsal değişim: Biological variation Yaşlılık hekimliği: Gerratrics
Yaşamsal gereçler: Biological materials Yaşlılık hekimliliği (tıp): Geriatrics
Yaşlandırılabilir: Age hardenable Yaşmak: Veil
Yaşlandırılabilir alaşım: Age hardenable Yat: Yacht
alloy Yat limanı: Marina
Yaşlandırılabilir aluminyum alaşımları: Yatak: Mattress; Bed; Bearing
Age hardening aluminium alloys
Yatak (hadde): Lining
Yaşlandırılabilir çelik: Age hardenable
Yatak alaşımı: Bearing alloy
steel; Age hardening steel
Yatak ayırtmacı: Bearing separator
Yaşlandırılmış: Age hardened; Aged
Yatak basıncı: Bearing pressure
Yaşlandırılmış alaşım: Age hardened alloy
Yatak boşluğu: Bearing clearance
Yaşlandırılmış alaşım: Aged alloy
Yatak çarpanı: Bearing modulus
Yaşlandırılmış aluminyum alaşımı: Age
hardened aluminium alloy Yatak çarşafı: Bed linen
Yaşlandırılmış aluminyum alaşımı: Aged Yatak çelikleri: Bearing steels
aluminium alloy Yatak çerçevesi: Bedframe
Yaşlandırılmış içyapı: Age hardened Yatak çiziklenmesi (mekanik): False
microstructure brinelling
Yaşlandırma: Aging Yatak genleşmesi: Bed expansion
Yaşlandırma alaşımları: Age hardening Yatak gereçleri: Bearing materials
alloys Yatak gövdesi: Pillow block; Bearing block
Yaşlandırma fırını: Age hardening Yatak ısıtıcı: Bedwarmer
furnace; Aging furnace
Yatak kasası: Bearing choke; Chock
Yaşlandırma işlemi: Age hardening
Yatak kasası kelepçesi: Chock clamp
treatment; Aging treatment
Yatak katmanı derinliği: Depth of hearth
Yaşlandırma katsayısı: Aging coefficient
layer
Yaşlandırma sertleşmesi: Age hardening
Yatak koku (kupol): Bed coke
Yaşlandırma sıcaklığı: Age hardening
Yatak kovanı: Bearing housing
temperature; Aging temperature
Yatak lambası: Bedlamp
Yaşlandırma süreci: Age hardening
process Yatak metalleri: Bearing metals
Yaşlandırma süresi: Age hardening Yatak nitelikli çubuklar: Bearing quality
period; Aging period; Aging time rods
Yaşlandırma ve iklimleme denemesi: Yatak odası: Bedroom
Aging and weathering testing Yatak ömrü: Bearing life
Yaşlanma yumuşaması: Age softening Yatak örtüsü: Bedcover; Bedspread;
Yaşlanmayan: Nonageing Bedspread
Yaşlanmayan alaşım: Nonageing alloy Yatak pirinci: Bearing brass
Yaşlanmayan çelik: Nonageing steel Yatak sapması: Bearing deviation
Yaşlılık bilimi (tıp): Gerontology Yatak sızdırmazlık contası: Bearing seal
Yaşlılık dişciliği: Gerodontics; Yatak şapkası: Bearing cap
Gerodontia; Gerodontology Yatak takımı: Bedclothes; Bedding

751
Yatak taşıma sığası Yatık kırışık (cam)
Yatak taşıma sığası: Bearing capacity Yatay galvanizleme hattı: Horizontal
Yatak tıkacı: Bearing seal galvanizing line
Yatak tuncu: Bearing bronze Yatay hadde tezgahı: Horizontal stand
Yatak yağlama: Bearing lubrication Yatay halkalı-haddeleme: Horizontal
Yatak yarası (tıp): Bedsore ring-rolling
Yatak yeri: Journal Yatay halkalı-haddeleme makinaları:
Horizontal ring-rolling machines
Yatak yitiği: Bearing loss
Yatay iletim: Advection
Yatak yuvası: Bearing housing
Yatay kaynaklama: Flat position welding;
Yatak yüklenmesi (kupol): Bed charge
Horizontal-position welding; Downhand
Yatak zarfı: Box welding
Yataklık çelikler: Bearing steels Yatay konaç (mat): Abscissa
Yataklık çubuklar: Bearing quality rods
Yatay konaç ekseni (mat.): Axis of
Yatalak (insan): Bedfast; Sick-abed abscissas
Yatan hurda: Dormant scrap Yatay konum: Horizontal position
Yatan hasta (hastane): Inpatient Yatay kuvvet mikroskopisi: Lateral force
Yatay: Horizontal microscopy
Yatay broşlama: Horizontal broaching Yatay küresel sapınç (optik): Lateral
Yatay brüler: Lateral burner spherical aberration; Lateral chromatic
Yatay burgulama: Horizontal drilling aberration
Yatay büyütme: Lateral magnification Yatay sarsak besleyici: Reciprocating
Yatay cam çekme makinası: Horizontal feeder
drawing machine Yatay silindirik taşlayıcı: Horizontal
Yatay çatlak: Lateral crack cylindrical grinder
Yatay çekme makinası (cam): Rolling Yatay su çarkı: Breast wheel
machine Yatay sürekli döküm: Horizontal
Yatay çinko kaplama hattı: Horizontal continuous casting
galvanizing line Yatay şerit testere: Horizontal bandsaw
Yatay dağılımlı karma: Orthotropic Yatay taşlama: Horizontal grinding
composite
Yatay taşlama çarkı: Horizontal grinding
Yatay delme: Horizontal boring disc
Yatay dingil: Radial axle Yatay yakıcı: Lateral burner
Yatay döküm çatlakları: Lateral casting Yatay yapıştırma makinası (cam):
cracks
Horizontal sealing machine (HSM)
Yatay döndürümlü alın kaynağı (boru):
Yatay yükleme: Horizontal loading
Horizontal-rolled-position welding
Yatay dövme: Radial forging Yatay yüzey taşlayıcı: Horizontal surface
grinder
Yatay eksen: Abscissa
Yatık: Inclined; Oblique; Recumbent
Yatay fırında çinko üretimi: Zinc
horizontal retorting Yatık dayak köşebendi: Shell auger
Yatay frezeleme: Down milling; Climb Yatık geçi: Oblique roll pass
milling; Horizontal milling Yatık kırışık (cam): Washboard

752
Yatık paso (hadde) Yayın istasyonu
Yatık paso (hadde): Oblique roll pass Yay çelikleri: Spring steels
Yatık sınır (içyapı): Tilt boundary Yay çubuğu: Torsion bar
Yatırım (ekon.): Investment Yay değişmezi: Spring constant (k)
Yatırım maliyeti: Investment cost Yay kirişi: Bow string
Yatırma: Tilting Yay menevişi: Spring temper
Yatışkın durum: Steady state Yay türü sürekli döküm makineleri: Bow-
Yatışkın durum gerilimi: Steady-state type continuous casting machines
potential Yay(ıl)ma (hastalık): Transmittal
Yatışkın durum koşulları: Steady-state Yaya köprüsü: Foot bridge
conditions Yaya yolu: Footpath
Yatışkın durum sürünmesi: Steady-state Yayaç: Broadcasting station; Emitter
creep
Yayan: Emitter
Yatışkın durum yayınımı: Steady-state
diffusion Yayçizer (geom.): Areograph
Yatıştırıcı: Paregoric Yaygın: Diffuse; Widespread; Wide-
ranging
Yatıştırıcı (ilaç): Abirrirant; Depressant
Yaygın kötücül ur (tıp): Carcinomatosis
Yatıştırma: Moderating
Yaygın küçük (<0.2 mm) kabarcıklar:
Yatkınlık: Affinity
Dusty seed
Yatkınlık: Susceptibility
Yaygın ur (tıp): Sarcomatosis
Yatkınlık (hastalık): Diathesis
Yayıcı: Emitter; Emissive; Diffuser
Yavaş: Slow
Yayıcı (transistör): Emitter (Transistor)
Yavaş biçimlenen cam: Long glass
Yayıcı bağlantısı: Emitter junction
Yavaş çatlak büyümesi: Slow crack growth
Yayıcı verimliliği: Emitter efficiency
(SCG)
Yayık: Tub; Anastigmatic
Yavaş devinimlilik: Bradykinesis
Yavaş eksen (ışık devinimi): Slow axis Yayık ayranı: Buttermilk
Yavaş nötron (EK<10 e.v.): Slow neutron Yayıkgörü: Astigmatism
Yavaş sertleşen cam: Slow-settling glass; Yayıkgörü düzeltici: Stigmator
Long glass Yayıkgörür: Astigmatic
Yavaşça: Slack Yayıkkafalı (tıp): Orthocephalic
Yavaşça suverme: Slack quenching Yayıkkafalılık (tıp): Orthocephaly
Yavaşlama: Decelaration; Stasis Yayıklık: Anastigmatism
Yavaşlatan (kim.): Anticatalyst Yayıkmercek: Anastigmatic lens
Yavaşlatıcı: Inhibitor; Retardant; Retarder Yayılma: Spreading
Yavaşlatıcı: Retarder Yayılma deneyi (lehim): Spread test
Yavaşlatıcılar (çelik): Dams Yayım: Emission
Yavaşlatma roketi: Retrorocket Yayım gücü: Emissive power
Yavaşlayan devinim: Decelarated motion Yayımlılık: Emissivity
Yavaşlık: Bradykinesis Yayın: Broadcasting
Yay: Bow; (mek.) Spring Yayın istasyonu: Broadcasting station

753
Yayınabilir Yaylı rondela

Yayınabilir: Diffusable Yayınım yasaları: Diffusion laws


Yayınabilirlik: Diffusibility Yayınım yavaşlatması: Diffusion
Yayınan atom: Diffusing atom retardation
Yayınç: Emittance Yayınım yitikleri: Diffusion losses
Yayıngan: Diffusive Yayınım yolları: Diffusion paths
Yayınganlık: Diffusivity (D) Yayınımlı: Diffusional
Yayınık: Diffused Yayınımlı bağlama: Diffusion bonding
Yayınık bağlantı: Diffused junction (diffusion welding)
Yayınık ışık: Diffused light Yayınımlı dönüşüm: Diffusional
transformation
Yayınık işlevli: Diffused function
Yayınımlı kaplama: Diffusion coating
Yayınık p-n bağlantı: Diffused p-n
junction Yayınımlı katkılama: Diffusion doping
Yayınık tabanlı transistör: Diffused base Yayınımlı kaynak: Diffusion welding
transistor (DFW)
Yayınım: Diffusion Yayınımlı kaynaklama: Diffusion bonding
(diffusion welding)
Yayınım akısı (J): Diffusion flux (J)
Yayınımlı sert lehimleme: Diffusion
Yayınım akışı: Diffusion flow
brazing
Yayınım bölgeciği: Diffusion zone
Yayınımlı sürünme: Diffusion creep;
Yayınım çalışmaları: Diffusion studies Diffusional creep
Yayınım çifti: Diffusion couple Yayınımlı tutturma: Diffusion bonding
Yayınım değişmezi: Diffusion constant (diffusion welding)
Yayınım denetimli: Diffusion controlled Yayınımölçer: Diffusiometer
Yayınım denetimli büyüme: Diffusion Yayınımsal: Diffusional
controlled growth Yayınımsız: Diffusionless
Yayınım derinliği: Diffusion depth Yayınımsız dönüşüm: Diffusionless
Yayınım dikeci: Diffusion column transformation
Yayınım engeli: Diffusion barrier Yayınımsız evre dönüşümü (= Kesme
Yayınım hızı: Diffusion rate dönüşümü): Diffusionless phase
Yayınım işlemi: Diffusion treatment transformation(=shear transformation)
Yayınım katmanı: Diffusion layer Yayınışma: Interdiffusion
Yayınım katsayısı: Diffusion coefficient; Yayınlama (radyo,TV.): Broadcasting
diffusivity Yaylanma: Springback
Yayınım maskesi: Diffusion mask Yaylı anahtar: Snap switch
Yayınım oluşbiçimi: Diffusion mechanism Yaylı araba: Spring cart
Yayınım pompası: Diffusion pump Yaylı bilezik kabı: Spring cage
Yayınım sıcaklığı: Diffusion temperature Yaylı kantar: Spring balance
Yayınım süreci: Diffusion process Yaylı kıskaçlar: Spring clips
Yayınım süresi: Diffusion period; Yaylı pergel: Screw divider; Spring
Diffusion time compasses
Yayınım uzaklığı: Diffusion distance Yaylı rondela: Lock-washer

754
Yaylı somya Yeğinlik hesaplamaları
Yaylı somya: Spring mattress Y-borusu: Y-pipe
Yaylı terazi: Spring balance Yedek: Stand-by; Spare
Yaylı yatak: Spring bed Yedek: Reserve
Yayma süreci (dövme): Expanding Yedek körük: Stand-by fan
process Yedek lastik: Spare tire
Yayölçer: Cyclometer Yedek parça: Spare part
Yaysal ölçü: Circular measure Yedi: Seven
Yaysal üçgen(geo): Circular triangle Yedi açılı (geom.): Heptagonal;
Yayvan: Patelliform Heptangular
Yayvan kalibrasyonu (hadde): Butterfly Yedi atomlu (kim.): Heptatomic
design Yedi ayaklı hadde dizisi: Seven-strand
Yayvan kanatlı köşebent geçisi (hadde): mill train
Butterfly angle pass Yedi değerlikli (kim.): Septivalent;
Yayvan kanatlı köşebent pasosu (hadde): Heptavalent
Butterfly angle pass Yedi kat: Septuple
Yayvan tasarımı: Butterfly design Yedi parçalı: Septuple
Yaz saati: Fast time Yedi parçalı eğriler: Septuple curves
Yazan nemölçer: Hygrograph Yedi parçalı noktalar: Septuple points
Yazar saat: Chronograph Yedi yüzlü (geom.): Heptahedron
Yazdıraç: Dictaphone Yediemin: Trustee
Yazı: Inscription; Writing Yedigen (geom.): Heptagon
Yazı bilimi: Graphemics Yedikenarlı: Heptagonal
Yazı görüntü: Teletext Yedinci: Seventh
Yazı işlem: Word processing Yeğin: Intensive
Yazı işlem düzeni: Word processor Yeğin denetimli haddeleme: Intensified
Yazı kağıdı: Writing paper controlled rolling
Yazı masası: Writing desk; Writing table Yeğin mıknatıslı ayırma: High-intensity
separation
Yazı yazma: Writing
Yeğin soğutma: High-intensity cooling
Yazıcı: Recorder
Yeğincik: Lepton
Yazıcı ısıölçer: Thermograph;
Anemograph Yeğinleşim: Intensification
Yeğinleştirici elekler: Intensifying screens
Yazıhane: Office
Yeğinlik: Lightness; Severity; Intensity
Yazılı: Written
Yeğinlik çarpanı (X-ışınları): Multiplicity
Yazılı belge: Written document
factor
Yazılım (bilg): Software
Yeğinlik çizelgesi (ışık yansıması): Polar
Yazım: Orthography diagramme
Yazımsal: Orthographical Yeğinlik deneyi (suverme): Severity test
Yazıt: Inscription Yeğinlik etmeni: Intensity factor
Y-bağlantı (elekt.): Y-connection Yeğinlik hesaplamaları: Intensity
Y-biçimli çatlaklar: Pulls calculations

755
Yeğinlik ölçümü Yeniden biçimleme
Yeğinlik ölçümü: Intensity measurements Yemek çanı: Dinner bell
Yeğinsel özellik: Intensive property Yemek dağıtma arabası: Server
Yeğni: Light Yemek eşyası: Cookware
Yeğni asit: Weak acid Yemek kaşığı: Tablespoon
Yeğni baz: Weak base Yemek kitabı: Cookbook
Yeğnilik: Weakness Yemek listesi: Menu
Yeke: Yoke Yemek masası: Table1
Yeknesak: Monotonous Yemek pişirme kabı: Cooker
Yekpare: Monolithic Yemek suyu: Pot liquor
Yekpare iletken: Solid conductor Yemek takımı: Dinnerware
Yekpare kalıp: Block mould; Solid die Yemek tarifi: Recipe
Yekpare refrakter: Monolithic refractory Yemek tezgahı: Buffet
Yekpare sütun: Monolith Yemek tuzu: Common salt (=Table salt)
Y-ekseni: Y-axis Yemek yapma: Cooking
Yel açısı: Wind angle Yemeklik çanak çömlek: Dinnerware
Yel çanı: Wind-bell Yemeklik yağ: Cooking oil
Yel değirmeni: Windmill Yemeni: Kerchief
Yel hızölçeri: Anemometer; Wind gauge Yementaşı: Hyacinth (zircon)
Yel tulumu: Wind cone Yemlik: Feedbox; Manger
Yel tüneli: Wind tunnel Yeni: New
Yel yöngeli: Wind cone Yeni başlayan: Incipient
Yelek: Vest; Waistcoat Yeni başlayan erime: Incipient fusion;
Yelken: Sail Incipient melting)
Yelken bezi: Sailcloth; Canvas Yeni doğan sanayi: Nascent industries
Yelken takımı: Suit of sails Yeni doğmuş: Nascent
Yelkenli gemi: Sailboat; Windjammer Yeni hurda: New scrap
Yelkovan: Vane Yeni oluşan çatlak: Incipient crack
Yelpaze çark: Radial wheel Yeni oluşan yarık: Incipient tear
Yelpaze kemer (mim.): Fan vault Yeni oluşmuş büyüme (tıp): Neoplastic
growth
Yelpazemsi çatlama (cam): Fracture cone
Yeni oluşum: Diagenesis
Yelpik: Asthma; Phtisic
Yeni uzuv reddi (tıp): Transplant rejection
Yelpikli: Phtisic
Yeniden akma (kalay elektrolizi):
Yelyönü göstergesi: Vane Reflowing; Flow brightening
Yem: Fodder Yeniden astarlama (fırın): Relining
Yem teknesi: Manger Yeniden ayırma: Resorting
Yem torbası: Feedbag; (at vb.): Nose bag Yeniden bağlı tuğla refrakterler:
Yemek: Meal Rebonded brick refractories
Yemek bileti: Meal ticket Yeniden baskılama (toz met.): Repressing
Yemek borusu (tıp): Gullet; Esophagus Yeniden biçimleme: Remodeling

756
Yeniden biçimleme işleyişleri Yenilenme sıcaklığı
Yeniden biçimleme işleyişleri: Yeniden mıknatıslama: Remagnetization
Remodeling mechanisms Yeniden öğütme: Regrinding
Yeniden bileme: Resharpening Yeniden sarma: Re-coiling
Yeniden cilalama: Refurbishment Yeniden sarma (tel): Rewiring
Yeniden çekme: Redrawing Yeniden sertleştirilmiş: Rehardened
Yeniden damıtılmış: Redistilled Yeniden sertleştirilmiş çelik: Rehardened
Yeniden damıtılmış çinko: Redistilled steel
zinc Yeniden sertleştirme: Rehardening
Yeniden damıtım: Redistillation Yeniden sıkıştırma: Recompression
Yeniden dışalım: Reimportation Yeniden soğurucu: Resorbable
Yeniden dışsatım: Reexportation Yeniden soğurucu koyuntular (tıp):
Yeniden diş tutturma (diş): Replantation Resorbable implants
Yeniden doku oluşturma (tıp): Tissue Yeniden soğurulan gereçler: Resorbable
regeneration materials
Yeniden dolaşım: Recirculation Yeniden soğurum: Resorption
Yeniden donma (buz): Regelation Yeniden sulandırma (kimya):
Yeniden dövme: Reforging Rehydrating
Yeniden süsleme: Redecoration
Yeniden eritilmiş: Remelted
Yeniden süzme: Re-straining
Yeniden eritme: Remelting
Yeniden taşlama: Regrinding
Yeniden etkinleştirme: Reactivation
Yeniden yapıcı: Reconstructive
Yeniden fosfor katımı (çelik):
Rephosphorization Yeniden yapıcı dönüşüm: Reconstructive
transformation
Yeniden fosfor katımlı: Rephosphorized
Yeniden yapım: Reconstruction
Yeniden fosforlanmış: Rephosphorised
Yeniden yükleme: Reloading
Yeniden germe: Re-straining
Yeniden zımparalama: Regrinding
Yeniden haddeleme: Rerolling
Yenileme: Revision; Renewal;
Yeniden ısınma: Recalescence
Refurbishment
Yeniden ısıtma: Reheating
Yenilenebilir: Renewable
Yeniden ısıtma davranımı (refrakter): Yenilenebilir erk: Renewable energy
Reheat behaviour
Yenilenik: Recrystallized
Yeniden ısıtma deneyi (refrakter): Reheat
test Yenilenik tane: Recrystallized grain
Yeniden ısıtma fırını: Reheating furnace Yenilenik tane büyüklüğü: Recrystallized
grain size
Yeniden işleme (züccaciye): Blocking
Yenilenme (içyapı taneleri):
Yeniden kangallama: Re-coiling Recrystallization
Yeniden karbonlanma: Recarburization Yenilenme hızbilimi: Kinetics of
Yeniden kristalleşme: Recrystallization recrystallization
Yeniden kükürt katımı (çelik): Yenilenme hızı: Rate of recrystallization
Resulphurization Yenilenme sıcaklığı: Recrystallization
Yeniden kükürt katımlı: Resulphurized temperature

757
Yenilenme tavlaması Yer değiştirim
Yenilenme tavlaması: Recrystallization Yenim türleri: Corrosion forms
annealing Yenim ürünleri: Corrosion products
Yenileş(tir)me: Revamping Yenime uğramış: Corroded
Yenileştirilmiş: Revamped Yenime uğramış çelik: Corroded steel
Yenileştirilmiş kombine hadde: Yenime uğramış metal: Corroded metal
Revamped combination mill
Yenime uğramış yüzey: Corroded surface
Yenilik: Innovation
Yenime uğrayabilirlik: Corrodibility
Yenim: Corrosion
Yenime uğrayan metal: Base metal
Yenim akımı: Corrosion current
Yenimli: Corrosive; Corroded
Yenim akımı yoğunluğu: Corrosion
current density Yenimli aşınma: Corrosive wear
Yenim denetimi: Corrosion control Yenimli çelik: Corroded steel
Yenim direnci: Corrosion resistance Yenimli çözelti: Corrosive solution
Yenim dirençli: Corrosion resistant Yenimli gereç: Corrosive material
Yenim dirençli dökme demirler: Yenimli metal: Corroded metal
Corrosion resisting cast irons Yenimli ortam: Corrosive medium
Yenim dirençli ostenitli dökme demirler: Yenimli sıvı: Corrosive liquid
Corrosion resistant austenitic cast irons Yenimli yorulma: Corrosion fatigue
Yenim dirençli paslanmaz çelikler: Yenimli yüzey: Corroded surface
Corrosion resistant stainless steels
Yepyeni: Unused
Yenim dirençli sepet: Pickle basket
Yer: Floor; Earth; Terra; Site; Place;
Yenim dökümü (tıp): Corrosion casting
Locality; Location
Yenim gevrekleştirmesi: Corrosion
Yer betimi (topoğrafya): Topography
embrittlement
Yer betimsel: Topographic
Yenim girim hızı: Corrosion penetration
rate Yer çekimi yasası: Law of gravitation
Yenim girimi: Corrosion penetration Yer değişim bozukluğu (örüt):
Yenim hızı: Corrosion rate Substitutional defect
Yenim indisi: Corrosion index Yer değişimi: Substitution
Yenim önleme: Corrosion prevention Yer değişimli: Substitutional
Yenim önleyici alaşım: Anticorrosive Yer değişimli atom: Substitutional atom;
alloy Substituent
Yenim önleyici gereç: Anticorrosive Yer değişimli bileşik: Substitution product
material Yer değişimli katı çözelti: Substitutional
Yenim önleyici katık: Anticorrosive solid solution
additive Yer değişimli katışkı atomu:
Yenim önleyici ortam: Anticorrosive Substitutional impurity atom
medium Yer değişimli öğe: Substitutional element
Yenim önleyiciler: Corrosion inhibitors Yer değişimli yayınım: Substitutional
Yenim tepkimeleri: Corrosion reactions diffusion
Yenim tepkimeleri hızbilimi: Kinetics of Yer değiştir(il)me: Transposition
corrosion reactions Yer değiştirim: Commutation

758
Yer değiştirir Yerinde kimyasal tepkimeyle sinterleme
Yer değiştirir: Commutative Yerden havaya atılan füze: Surface-to-air
Yer değiştirme: Displacement missile
Yer dinamiği bilimi: Geodynamics Yerden yere: Surface-to-surface
Yer dirim kimyası: Biogeochemistry Yerden yere atılan füze: Surface-to-
surface missile
Yer döşeme plâkası (cam): Glass paving
slab Yerdeş: Isotope
Yer fiziği: Geophysics Yerdeş ağırlığı: Isotopic weight
Yer ışıkları (sahne): Footlight Yerdeş ayırımı: Isotope segregation
Yerdeş bolluğu: Isotopic abundance
Yer istasyonu (uydu haberleşme): Earth
station Yerdeş döngüsü: Isotopic spin
Yer kabuğu: Earth’s crust Yerdeş kayımı: Isotropic shift
Yer kabuğuna ilişkin: Tectonic Yerdeş sayısı: Isotopic number
Yer kimyası: Geochemisty Yerdeş seyreltimi: Isotopic dilution
Yer küresi: Geoid Yerdeş seyreltimi çözümlenmesi: Isotopic
dilution analysis
Yer ölçümü (yer b.): Geodesy
Yerdeş yerine geçimi: Isotropic
Yer teleskobu: Terrestrial telescope substitution
Yer tezeği: Peat Yerdeşlik: Isotropism; Isotopy
Yer yapısı bilimi: Geognosy Yerel: Local; Locational; Endemic
Yeraltı: Underground Yerel belverme (mek.): Local necking
Yeraltı akaçlaması: Underground drainage Yerel çökelme: Local precipitation
Yeraltı geçidi: Underpass Yerel hastalık (tıp): Endemic
Yeraltı inşaatı: Substructure Yerel kayma: Local slip
Yeraltı kablosu: Underground cable Yerel körlük (tıp): Scotoma
Yeraltı madenciliği: Underground mining Yerel sertleşme: Local hardening
Yeraltı odası: Grotto Yerel yenim: Local corrosion
Yeraltı suyu: Ground water; Subterranean Yerısıl: Geothermal; Geothermic
water Yerinde: Timely; In-situ
Yeraltı treni: Metro Yerinde çekirdeklenme: In-situ nucleation
Yeraltı treni: Underground railway Yerinde dönüşüm: In-situ transformation
Yeraltı yenimi: Underground corrosion Yerinde duramama (tıp): Dysphoria
Yeraltı yolu: Tunnel Yerinde duran: Stationary
Yerbelirteç: Loran Yerinde elektron mikroskopi (numune
Yerbilim: Geology içinde iken denemeler yapma): In-situ
electron microscopy
Yerbilimsel: Geologic
Yerinde işleme (seramik ana yapılı
Yerçekimi: Gravitation; Gravity
karmalar): In-situ processing
Yerçekimi kuvveti: Force of gravity
Yerinde kimyasal tepkime: In-situ
Yerde kalıplama: Floor moulding chemical reaction
Yerdeğiştirimli: Displacive Yerinde kimyasal tepkimeyle sinterleme:
Yerden havaya: Surface-to-air In-situ chemical reaction sintering

759
Yerinde kuruyan kimyasal kaplayıcı Yetersiz girinim
Yerinde kuruyan kimyasal kaplayıcı: Yeşil gübre: Green manure
Dry-in-place chemical coater Yeşil ışık (trafik): Green light
Yerinde sıkılama: In-situ compaction Yeşil keçe kumaş: Baize
Yerinde süreçleme: In-situ processing Yeşil körlüğü (tıp): Deuteranopia
Yerinden oynatılamaz: Immobile Yeşil körü (tıp): Deuteranope
Yerine geçen: Substituent Yeşil kum: Glauconite (=Terre-verte)
Yerine geçen atom (başkasının): Yeşil küf (paslanmaz çelik): Green rot
Substituent atom
Yeşil lal: Uvarovite
Yerine geçme: Substitution
Yeşil öd: Biliverdine
Yerine geçmeli: Substitutional
Yeşil renk körü: Green-blind
Yerine getirme: Implementation
Yeşil renkler: Familla verte
Yerini değiştirme: Shim
Yeşil sabun: Green soap
Yerküre: Globe
Yeşil vitriyol: Green vitriol (=Copperas)
Yerleşim planı: Layout plan
Yeşilimsi: Viridescent
Yerleştirim: Allocation
Yeşilimsi mavi renk: Turquoise
Yerleştirme: Accomodation; Positioning;
Placement; Layout; Set Yeşillik: Viridity (= Greenness)
Yerleştirme (cam): Laying up Yeşilöz: Chlorophyll
Yerleştirme havası (cam): Blown down Yeşiltaş: Diorite
Yerleştirme izi (cam): Settle mark (Settle Yeşiltaş: Smaragdite; Greenstone
wave) Yeşim: Jade
Yerleştirme planı: Layout plan Yeşim renkli çanak çömlek: Jasper ware
Yerleştirmeli bilmece: Jigsaw puzzle Yeşim taşı: Nephrite; Jasper; Jade
Yerletirme dalgası (cam): Settle wave Yetenek: Capability
Yerli: Native; Domestic Yetenekli: Capable; Proficient
Yerli hurda: Domestic scrap Yeteneksiz: Incapable
Yermumu: Earthy wax; Ozocerite; Mineral Yeteneksizlik: Disability
wax; Yeter: Sufficient
Yersel: Terrestrial Yeterli: Sufficient
Yerüstü suyu: Surface water Yeterlik: Plenitude; Sufficiency
Yeryüzü: Ground Yetersiz: Meager; Incomplete; Inadequate;
Yeryüzü katmanı: Stratum Deficient; Unsatisfactory; Insufficient
Yeşil: Green Yetersiz asitleme: Underpickling
Yeşil altın: Green gold Yetersiz değerlendirme: Underestimation
Yeşil cam: Green glass Yetersiz döküm: Misrun
Yeşil çay: Green tea Yetersiz erime: Incomplete fusion
Yeşil dalgalar (renk): Green waves Yetersiz fırınlama: Underfiring
Yeşil doğal cam: Moldavite Yetersiz gerilim uygulaması (yorulma):
Yeşil florışıllı protein: Green fluorescent Understressing
protein Yetersiz girinim: Incomplete penetration

760
Yetersiz ışıklan(dır)ma (foto) Yıkamayla arıtma
Yetersiz ışıklan(dır)ma (foto): Yığımlı kurutucu: Batch drier
Underexposure Yığımlı ocak: Batch oven
Yetersiz kavaklama (bakır): Underpole Yığımlı paklama: Batch pickling
Yetersiz paklama: Underpickling Yığımlı sıvıda özütleme: Heap leaching
Yetersiz sertleş(tir)me: Underhardening Yığımlı tavlama: Batch annealing
Yetersiz sertleş(tiril)miş: Underhardened Yığımlı tavlama fırını: Batch annealing
Yetersiz sertleş(tiril)miş çelik: furnace
Underhardened steel Yığın: Cluster; Heap; Pile; Stack; Bank;
Yetersiz soğu(tul)muş çelik: Undercooled Batch; Rick
steel Yığın durumu: State of aggregation
Yetersiz soğutulmuş: Undercooled Yığın kayması: Block slip
Yetersiz suverme: Slack quenching Yığın yoğunluğu: Bulk density
Yetersiz tavlama: Underannealing Yığınlı alfa: Blocky alpha
Yetersiz yanma: Incomplete combustion Yığıntı: Heat content; Enthalpy (H)
Yetersiz yaşlandırılmış: Underaged Yığıntı çizelgesi: Enthalpy chart
Yetersiz yaşlandırılmış aluminyum Yığıntı çizgesi: Enthalpy diagram
alaşımı: Underaged aluminium alloy
Yığışık: Aggregate; Agglomerate;
Yetersiz yaşlandırma (Al alaşımları):
Agglomerate
Underaging
Yığışık ürünler: Agglomerated products
Yetersiz yükleme (değirmen):
Underloading Yığışım: Conglomerate; Agglutination;
Agglomeration
Yetersizlik: Scarcity; Disability;
Insufficiency Yığışım (yer b.): Brecciation
Yeti: Faculty Yığışma: Conglomeration
Yetkili kimse: Licentiate Yığma: Stacking; Piling; Building up;
Stocking
Yetkin sayı (mat): Perfect number
Yığma sığası: Stocking capacity
Yetmezlik: Insufficiency
Yetmiş: Seventy Yığma sırası: Buildup sequence
Yetmişinci: Seventieth Yıka-giy: Wash-and-wear
Yetmiş/otuz pirinci: Standard brass Yıkama: (tıp) Flushing; Lavation; (film)
Developing; (kömür) Washing
Yığı: Pile-up
Yıkama kabı (film): Developing tank
Yığılakalım: Cataplexy
Yıkama kulesi: Scrubber
Yığılma: Conglomeration; Pile-up
Yıkama sodası: Washing soda
Yığılma kuramı (dislokasyon): Pile-up
theory Yıkama tablası (madencilik): Wash table
Yığım: Accumulation; Batch Yıkama tamburu: Washing trommel
Yığımlı besleyici: Batch feeder Yıkama tavası: Developing tank
Yığımlı fırın: Batch-type furnace; Batch Yıkama teknesi (maden): Wash box
furnace Yıkama yağı: Wash oil
Yığımlı haddeleme: Batch rolling Yıkamaç: Developer
Yığımlı kavurma: Heap roasting Yıkamayla arıtma: Lixiviation; Leaching

761
Yıkamayla ayırma Yirmi
Yıkamayla ayırma: Elutriation Yıldız vida: Cross-head screw
Yıkanabilir: Washable Yıldızlanma: Asterism
Yıkanabilirlik: Washability Yıldızlı antimuan: Star antimony
Yıkanmamış: Unwashed Yıldızsı çatlak: Star craze
Yıkanmış cevher (maden): Jigged ore Yıldızsı çatlama (cam): Star fracture
Yıkayıcı: Developer Yıldızsı iz (hata): Star mark
Yıkıcı potaş: Caustic potash Yıldıztaşı: Sunstone; Starlite; Aventurine
Yıkım: Damage Yıldıztozu pürüzlülüğü (metalYüzey):
Yıkımlı kansızlık (tıp): Hemolytic anemia Stardusting
Yıkımsal: Catastrophic Yıllık: Yearly; Yearbook
Yıkımsal aşınma: Catastrophic wear Yıllık çökelti (yer b.): Varve
Yıkımsal işgörmezlik: Catastrophic failure Yıllık üretim: Annual output; Annual
production; Yearly output
Yıkımsız: Nondestructive
Yıkımsız çözümleme: Nondestructive Yıpranma: Erosion; Depreciation; Waste;
analysis Threadbare
Yıkımsız deneme: Nondestructive testing Yıpranmış: Used
Yıkımsız deneme yöntemleri: Yıpratıcı: Erosive
Nondestructive testing methods Yırt(ıl)ma: Tearing
Yıkımsız deneyler: Nondestructive tests Yırtık: Tattered; Leak; Tear
(NDT ) Yırtılma dayancı: Tearing strength
Yıkımsız muayene: Nondestructive Yırtılma dayancı (çoğuzlar): Tear strength
inspection Yineleme: Recurrence
Yıkıntı: Wreck Yineleme birimi (örütbilim: Repeating
Yıl: Year unit
Yılan (sıcak haddeleme): Snake Yineleme uzaklığı (örütbilim): Repeat
Yılancık (tıp): Erysipelas; St. Anthony’s distance
fire Yinelemeli çekme yöntemi: Draw and
Yılankavi çit: Worm fence; Snake fence redraw method
Yılansı (yasılarda yüzey bozukluğu): Yinelemeli eğme deneyi: Repeated bend
Snake test
Yılansı kenarlar (tavlı şerit): Snaky edges Yinelemeli ısıtaç: Recuperator
Yılantaşı: Serpentine Yinelenebilirlik: Repeatability
Yılanvari: Zig zag Yinelenen çarpma deneyi: Repeated blow
Yıldırım: Lightning test
Yıldız bağlantı (elekt.): Star connection Yinelenmiş deney: Repeated test
Yıldız çatlak: Crater crack; (cam) Star Yineleyen: Recurrent
Yıldız dövme: Draw forging; Radial Yinelge: Recurrence
forging Yinelge ilintisi: Recurrence formula
Yıldız oyuklu vida: Cross-head screw Yineli ondalık(maf): Circulating dekimal
Yıldız uç: Star bit Yirmi: Twenty

762
Yirmi eşkenar üçgen yüzlü Yoğunlaş(tır)ım
Yirmi eşkenar üçgen yüzlü: Icosahedral Yivli tomruk kalıbı: Fluted ingot mould
Yirmi eşkenar üçgen yüzlü biçim Yivli yay çeliği: Ribbed spring steel
(geom.): Icosahedron Yivsiz: Fluteless
Yirmi eşkenar üçgen yüzlü evreler: Yiyecek: Aliment; Foodstuff
Icosahedral phases Y-kesimi (mat.): Y-intercept
Yirmi eşkenar üçgen yüzlüler içeren cam: Yoder merdaneleri: Yoder rolls
Icosahedral glass
Yoğruk: Plastic
Yirmi yüzlü (geom.): Icosahedron
Yoğruk akış: Plastic flow
Yirmidört yüzlü (biçim): Trisoctahedron Yoğruk ateşkili: Plastic fireclay
Yirminci: Twentieth Yoğruk biçimleme: Plastic forming
Yiten elektrot: Consumable electrode Yoğruk bozun(dur)ma: Plastic
Yiten elektrotlu arklı eritme: Consumable deformation
electrode arc melting Yoğruk bozundurma aralığı: Plastic range
Yiten elektrotlu yeniden eritme: Yoğruk bölge (σ−ε eğrisi): Plastic region
Consumable electrode remelting Yoğruk davranım: Plastic behaviour
Yiten koyuntu (tıp): Consumable insert Yoğruk gerinim: Plastic strain (epl)
Yitik köpük: Lost-foam Yoğruk kaynaklama: Plastic welding
Yitik köpük süreci: Lost-foam process Yoğruk kil: Plastic clay; Ball clay
Yitik mum süreci: Lost-wax process Yoğruk olmayan seramikler: Nonplastic
Yitim açısı: Angle of loss; Loss angle ceramics
Yitim etmeni: Loss factor Yoğruk refrakter: Plastic refractory
Yiv: Pod; Groove; Striation; Slot; Rabbet; Yoğruklaştırıcı: Plasticizer
Rut Yoğrukluk: Plasticity
Yiv (kesici takımlar): Flute Yoğrukluk ölçümü: Plastometry
Yiv açısı: Bevel angle; Groove angle Yoğruklukölçer: Plastometer
Yiv açma: Bevelling; Chamfering; Fluting Yoğrulabilen: Plastic
Yiv açma makinesi: Bevelling machine Yoğrumlu sanatlar: Plastic arts
Yiv desteği: Spacer strip Yoğun: Turbid; Thick; Dense
Yiv kaynağı: Groove weld Yoğun buğulanma: Milkiness
Yiv yüzü: Groove face Yoğun damar (cam bozukluğu): Heavy
cord
Yivaçar: Screw cutting die
Yoğun kabarcık: Heavy seed
Yivle(n)me deneyi (Terne sac): Fluting
Yoğun ortam: Heavy medium
test (Terne plate)
Yoğun sıvıda ayırma: Heavy medium
Yivli: Ribbed; Striated separation
Yivli diş: Bevelled teeth Yoğunlaç: Condenser
Yivli hadde: Strand mill Yoğunlaç aralığı: Condenser aperture;
Yivli ingot kalıbı: Fluted ingot mould Condenser diaphram
Yivli kafa (cam): Swing stopper finisih Yoğunlama: Thickening
Yivli kenar: Fluted bevel Yoğunlama açıklığı: Condenser aperture
Yivli merdane: Grooved roll Yoğunlaş(tır)ım: Densification

763
Yoğunlaş(tır)ım süreci Yol
Yoğunlaş(tır)ım süreci: Densification Yoğuşum çoğuzlaması: Condensation
process polymerization
Yoğunlaşma ısısı: Heat of condensation Yoğuşum çoğuzu: Condensation polymer
Yoğunlaştırıcı: Condenser; Densifier; Yoğuşum katsayısı: Condensation
Thickener coefficient
Yoğunlaştırıcı mercek: Condenser lens Yoğuşum lehimlemesi: Condensation
Yoğunlaştırıcı prizma (optik mik.): soldering
Condenser prism Yoğuşum oranı: Condensation ratio
Yoğunlaştırılmış krom oksit: Densified Yoğuşum polimeri: Condensation
chromic oxide polymer
Yoğunluğu düşük (cam): Light crown; Yoğuşum polimerizasyonu: Condensation
Light flint polymerization
Yoğunluk (g/m: Density Yoğuşum tepkimesi: Condensation
reaction
Yoğunluk düşürme: Rarefaction;
Yoğuşur: Condensable
Rarefication
Yohansenit: Johannsenite
Yoğunluk düşürme: Rarefication
Yohimbin: Yohimbine
Yoğunluk karşılaştırıcı (aygıt): Density
comparator Yok: Unavailable; Absent
Yoğunluk oranı: Density ratio Yokedici: Annihilative
Yoğunluk ölçüm yöntemi: Densimetric Yokedici girişim: Destructive interference
method Yokediş: Annihilation
Yoğunluk ölçümsel: Densimetric Yoketme (hayvan): Culling
Yoğunluk ölçümü: Densimetry; Density Yoklama: Checking
measurement Yokluk: Absence; Unavailability
Yoğunluk şişesi: Pyonometer Yokolma: Extinction
Yoğunlukölçer: Pyknometer; Yokoluş: Annihilation
Densitometer; Densimeter; (şekerli eriyik) Yokoluş değişmezi (l) (atom):
Saccharimeter Transformation constant; Disirriteoration
Yoğurma: Kneading; Impastation; constant
Impasting Yokoluş ışınımı: Annihilation radiation
Yoğurma değirmeni: Pug mill Yokoluşum (elektron-delik çiftleri):
Yoğuş(turula)maz: Incondensible Recombination
Yoğuş(turula)mazlık: Incondensibility Yokoluşum süresi (değişmez):
Recombination time
Yoğuşabilir: Condensable
Yoksullaşma: Impoverishment
Yoğuşku: Condensate
Yoksullaşmış: Depleted; Impoverished
Yoğuşmamış: Uncondensed
Yoksullaşmış bölge (çökelim): Depleted
Yoğuşturucu: Condenser region
Yoğuşuk: Condensed Yokuş: Gradient
Yoğuşuk durum: Condensed state Yokuş aşağı: Downgrade; Downhill
Yoğuşuk evre: Condensed phase Yol: Walkway; Technique; Path; Algorithm;
Yoğuşum: Condensation Track

764
Yol (s. döküm mak.) Yorulma bükmesi deneyi
Yol (s. döküm mak.): Strand Yolluk sopası: Gate stick
Yol çizgisi: White line Yolluk tuğlası: Runner brick
Yol düzleme: Bulldozing Yolluk uzantısı: Runner extension
Yol düzleyici: Grader Yolluklama: Gating
Yol işareti: Guidepost Yolluklama dizgesi (döküm): Gating
Yol kabuğu (sürekli d): Strand shell system
Yol kabuğu kalınlığı (sürekli d): Strand Yolluklu hadde: Guide mill
shell thickness Yollukta katılaşan metal: Sprue
Yol kabuğu oluşumu (sürekli d): Strand Yolölçer: Odometer
shell formation Yolyazar: Odograph
Yol kabuğu uzaması (sürekli d): Strand Yoma: Hawser
shell elongation Yonga: Chip; Spall
Yol silindiri: Steamroller Yonga eni: Chip width
Yol tuzu yenimi (oto): Poultice corrosion Yonga kalınlığı: Chip thickness
Yol verici palet (hadde): Gate diverter Yonga kaynağı: Chip welding
Yol yordam: Way Yonga makinası: Hog
Yolcu eşyası: Baggage Yonga paketleme: Chip packing
Yolcu gemisi: Liner Yonga yapım işlemleri: Chip-making
Yolcu helikopteri: Helibus operations
Yolcu uçağı: Airliner Yonga yapım süresi: Chip-producing time
Yolculuk: Travel Yongalama: Whittling
Yolçizer (uçak): Air log Yontaç: Drawknife
Yoldüzler: Bulldozer Yontan: Parer
Yole: Yawl Yontma: Whittling; Paring; Chipping
Yoli kanal: Meatus Yontma bıçağı: Drawknife
Yolla(n)ma (haber): Transmittal Yontma keskisi: Chipping chisel
Yollu kütük döküm makinası: Strand Yontmataş: Paleolith
billet caster Yontu çekici: Knapping hammer
Yolluk: Trumpet; Gate; Downgate; Sprue; Yontucu kalemi: Gouge
Downsprue; Guide Yontulmamış cevher: Gemstone
Yolluk (döküm): Runner Yontulmamış taş: Fieldstone
Yolluk başı: Runner head Yordam: Technique; Procedure
Yolluk besleyici: Runner riser Yorgan: Eiderdown
Yolluk bildirisi: Voucher Yorulma (metal): Fatigue
Yolluk düzeneği (döküm): Gating Yorulma aralığı: Fatigue range
Yolluk haznesi (döküm): Runner box Yorulma aşınması: Fatigue wear
Yolluk kalıntısı: Deadhead Yorulma bozunumu: Ratcheting
Yolluk kasası (hadde): Guide box Yorulma bükmesi: Fatigue bending
Yolluk metali: Head metal Yorulma bükmesi deneyi: Fatigue
Yolluk pimi: Runner pin bending test

765
Yorulma çatlağı büyüme hızı Yönelimsel
Yorulma çatlağı büyüme hızı: Fatigue Yorulmuş yay: Fatigued spring
crack growth rate (da/dN) Yorum: Interpretation; Exposition
Yorulma çatlağı büyümesi: Fatigue crack Yosun: Moss
growth
Yosun asidi: Muramic acid
Yorulma çatlakları: Fatigue cracks
Yosun kömürü: Boghead coal
Yorulma çatlaması: Fatigue cracking
Yosun kumu: Kieselguhr; Diatomaceous
Yorulma çentik duyarlılığı: Fatigue notch earth; Infusorial earth; Diatomite
sensitivity
Yosun sodası: Barilla
Yorulma çentik etmeni: Fatigue notch
factor (Kf) Yosunlu: Diatomaceous; Mossy
Yorulma dayancı: Fatigue strength Young katsayısı: Modulus of elasticity;
Young’s Modulus
Yorulma dayancı düşme etmeni: Fatigue-
strength reduction factor Young saçakları: Young’s fringes
Yorulma dayancı indirim etmeni: Fatigue Yozlaşık: Degenerate
strength reduction factor; Fatigue notch Yozlaşık çözelti: Degenerate solution
factor Yozlaşık dolanca (fiz.): Degenerate orbital
Yorulma denemesi: Fatigue testing Yozlaşık durum: Degenerate state
Yorulma deneyi: Fatigue test Yozlaşık elektron dağılımı (fiz.):
Yorulma deneyi makinası: Fatigue testing Degenerate electron distribution
machine Yozlaşık erk düzeyleri (fiz.): Degenerate
Yorulma deneyi yöntemi: Fatigue testing energy levels
method Yozlaşık ötektik (fiz.): Degenerate eutectic
Yorulma direnci: Fatigue resistance
Yozlaşık yarıiletken (fiz.): Degenerate
Yorulma eğrisi: Fatigue curve semiconductor
Yorulma gerilimi: Fatigue stress Yozlaşma: Degeneration; Retrogradation
Yorulma işgörmezliği: Fatigue failure Yozluk: Degeneracy
Yorulma kırılması: Fatigue fracture Yön: Direction
Yorulma kısıtı: Fatigue limit Yön belirteçleri: Direction indices
Yorulma kopması: Fatigue rupture Yön değiştirici: Deflector
Yorulma oranı: Fatigue ratio Yön değiştirici merdane: Bending roll
Yorulma ömrü: Fatigue life (N) Yön imleci: Index of direction
Yorulma sünekliği: Fatigue ductility (Df) Yönelik: Oriented
Yorulma yivcikleri: Fatigue striations Yönelim: Orientation
Yorulma yükü: Fatigue load Yönelim bağıntısı: Orientation
Yorulmuş: Fatigued relationship
Yorulmuş çelik: Fatigued steel Yönelim sertleş(tir)mesi: Orientation
Yorulmuş çelik parça: Fatigued steel hardening
component Yönelimli gereçler: Oriented materials
Yorulmuş metal: Fatigued metal Yönelimli polietilen: Oriented
Yorulmuş mil: Fatigued shaft polyethylene
Yorulmuş parça: Fatigued component Yönelimsel: Orientational

766
Yönelimsel düzen Yönverici
Yönelimsel düzen: Orientational order Yönlenik katılaşmış: Directionally
Yönelteç (hadde): Handlebar solidified
Yönetici: Executive Yönlenik katılaşmış kolayerirler:
Directionally solidified eutectics
Yönetici uçağı: Executive plane
Yönlenik metal oksitleme süreci:
Yönetilemeyen: Uncontrollable Directed metal oxidation process
Yönetilemez: Unmanageable (DI-MOX)™
Yönetilmeyen: Undirected Yönler demeti: Family of directions
Yönetim: Administration; Management <uvw>
Yönetim bilgi dizgesi: Management Yönler takımı: Zone of directions
information system Yönlü: Directional
Yönetim felsefesi: Management Yönlü bağlar: Directional bonds
philosophy Yönlü büyüme: Directional growth
Yönetim kurulu: Executive board Yönlü katılaşma: Directional solidification
Yönetim kurulu toplantısı: Executive Yönlü özellikler: Directional properties
meeting
Yönsemez: Isotropic
Yönetim yaklaşımı: Management
Yönsemez gereç: Isotropic material
approach
Yönsemez gibi: Quasiisotropic
Yönetimsel: Managerial
Yönsemez karmalar: Isotropic composites
Yönetimsel karar: Managerial decision
Yönsemez kütle: Isotropic body
Yönetme: Handling
Yönser: Anisotropic; Aeolotropic
Yönetme halatı: Guide rope
Yönser çekme: Isotropic shrinkage
Yöney (mat.) Vector
Yönser esneklik: Anisotropic elasticity
Yöney alanı: Vector field
Yönser gereçler: Anisotropic materials
Yöney işlevi: Vector function
Yönser kütle: Anisotropic body
Yöney örgüsü: Vector lattice
Yönser lata: Anisotropic laminate
Yöney uzayı: Vector space
Yönser ölçek: Anisotropic modulus
Yöneylem araştırması: Operational
research; Operations research Yönser özdek: Anisotropic body
Yöneyler işlencesi: Calculus of vectors Yönser özdekler: Anisotropic substances
Yöneysel: Vectorial Yönser özellikler: Anisotropic properties;
Isotropic properties
Yöneysel cebir: Vector algebra
Yönserlik: Anisotropy
Yöneysel çarpım: Vector multiplication
Yönsüz: Nondirectional
Yöneysel çözümleme: Vector analysis
Yönsüz bağ: Nondirectional bond
Yöneysel örnek: Vector model
Yöntem: Practice; Technique; Path;
Yöneysel ürün: Vector product Method; Procedure
Yönlen(diril)memiş: Nonoriented Yöntem mühendisliği: Methods
Yönlen(diril)memiş çelik sac: engineering
Nonoriented steel sheet Yöntem-süre-ölçüm: Method-time-
Yönlenik: Directed; Directional measurement (MTM)
Yönlenik bağ: Directed bond Yönverici: Collimating; Collimator

767
Yöre Yumrulaştırma ısıl işlemi (çelik)
Yöre: Vicinity; Zone; Locality Yumru: Whelky; Apophysis; Protuberance;
Yörel sözlük: Lexicon Tumor; Lump1; Globular; Nodule;
Spheroid; Globule
Yöresel: Native; Localized
Yumru (çelik): Spheroidite
Yöresizleşme: Delocalization
Yumru (kemik): Tuberosity
Yöresizleşmiş: Delocalized
Yumru aşındırıcı: Shot
Yöresizleşmiş dolanca (atom):
Delocalized orbital Yumru ateşkili: Nodular Fireclay; Burley;
Burley flint
Yöresizleşmiş elektronlar: Delocalized
electrons Yumru ayak(lı): Talipes; Clubfoot
Yörünge: Path; Orbit; Trajectory Yumru ayaklı (tıp): Taliped
Yörüngealtı: Suborbital Yumru biçim: Nodular form
Yörüngesel: Orbital Yumru damlası: Globula
Y-Si-Al-O-N seramikleri: Y-Si-Al-O-N Yumru grafit: Nodular graphite;
ceramics Spheroidal graphite
Yufka: Wafer Yumru karbon (temper d. d.): Temper
carbon
Yufka dağlama: Through wafer etching
Yumru sementit: Globular cementite;
Yukaç (yer b.): Diapir Spheroiditic cementite; Spheroidal
Yukaç (yerbilim): Nappe cementite
Yukain: Eucaine Yumru şamot: Nodular Fireclay; Burley;
Yukarı beynit (çelik): Upper bainite Burley flint
Yukarı doğru: Upward Yumru(tıp): Condyloid
Yukarı doğru çıkma eğilmesi: Upward Yumruca: Spherulite
cantilever deflection Yumruk: Buffet; Fist; Box; Slug1
Yukarı vuruş (piston): Upstroke Yumrulama: Balling
Yukarı yayınım: Uphill diffusion Yumrulaş(tır)ma: Globularization;
Yukarıdan aşağıya çekme süresi (cam): Spherodization
Down-draw process Yumrulaşım: Coalescence
Yukarıdan pota dökümü: Uphill teeming Yumrulaşma: Tubeculation
Yulaf unu: Oatmeal Yumrulaşmış içyapı: Spheroidized
Yular: Halter; Tether; Hackamore; microstructure
Headrope; Bridle Yumrulaşmış karbür: Spheroidized
Yumak: Floccule carbide
Yumak lüle: Skein Yumrulaşmış sementit: Spheroidized
cementite; Divorced cementite
Yumakcık: Glomerulus
Yumrulaştırılmış çelik: Spheroidized steel
Yumaklama: Balling
Yumrulaştırma: Spheroidization;
Yumaklama fırını: Balling furnace Spheroidizing
Yumaklama tamburu: Balling drum; Yumrulaştırma (Mg katımı - küresel
Balling mill d.d.): Nodulizing
Yumaklanma: Flocculence (=Flocculency) Yumrulaştırma ısıl işlemi (çelik):
Yumaksı: Flocculent Spheroidizing heat treatment

768
Yumrulaştırma tavlaması Yumuşak yüzeyleme
Yumrulaştırma tavlaması: Spheroidize Yumuşak: Pliant; Tender; Soft; Limp
annealing Yumuşak cam: Soft glass
Yumrulu: Globular; Knobby; Tubercular; Yumuşak çekilmiş: Light drawn
Tuberculate; Nodular; Tuberous
Yumuşak çelik: Dead mild steel
Yumrulu kolayerir: Nodular eutectic
Yumuşak damak: Velum
Yumrulu kolayerir içyapı: Nodular
eutectic microstructure Yumuşak demir: Soft iron
Yumrulu metal tozu: Nodular metal Yumuşak deriden çarık: Moccasin
powder Yumuşak dirençli dikiş kaynağı: Mash
Yumrulu ötektik: Nodular eutectic resistance seam weld
Yumrulu ötektik içyapı: Nodular eutectic Yumuşak dokular (tıp): Soft tissues
microstructure Yumuşak ferritler (seramik): Soft ferrites
Yumrulu ötektikli içyapı: Globular Yumuşak gümüş lehimi: Plumbsol™
eutectic microstructure Yumuşak ışınım: Soft radiation
Yumrulu perlit: Nodular pearlite; Yumuşak kaplama: Soft-facing
Divorced pearlite
Yumuşak kauçuk: Soft rubber
Yumrulu toz: Nodular powder
Yumuşak kereste: Softwood
Yumurta biçimli: Oval; Oviform
Yumuşak kumtaşı: Holystone
Yumurta çırpıcı: Eggbeater
Yumuşak kurşun: Chemical lead; Soft lead
Yumurta çırpığı: Whip
Yumuşak küre: Soft sphere
Yumurta kabuğu: Eggshell
Yumuşak lehim: Soft solder
Yumurta kabuğumsu doku: Eggshelling
Yumuşak lehimleme: Soft soldering;
Yumurta kabuksu (seramik): Eggshell Soldering
Yumurta sarısı: Yoke; Vitellus Yumuşak mıknatıs: Soft magnet
Yumurta sarısı üreten: Vitelline Yumuşak mıknatıslı alaşım: Magnetically
Yumurta zarı (tıp): Vitelline membrane soft alloy
Yumurtalık: Eggcup Yumuşak mıknatıslı gereç: Soft magnetic
Yumurtalık (tıp): Ovary material
Yumurtalık çıkarılması (tıp): Yumuşak nitrürleme: Soft nitriding;
Ovariectomy Ductile nitriding
Yumurtalık yangısı (tıp): Oophoritis Yumuşak noktalar: Soft spots
Yumurtalık yangısı (tıp): Ovaritis Yumuşak odaklı mercek: Diffuser lens
Yumurtamsı: Ellipsoid Yumuşak porselen: Soft porcelain
Yumurtamsı kuvars: Thunderegg Yumuşak sünger: Wool sponge
Yumurtlama (tıp): Ovulation Yumuşak tuğla: Place brick
Yumuşa(t)ma (ısıl işlem): Softening Yumuşak tüycük: Fluff
Yumuşa(t)ma ısıl işlemi: Softening heat Yumuşak ur (tıp): Myxoma (=Myxomata)
treatment Yumuşak urlu (tıp): Myxomatous
Yumuşa(t)ma işlemi: Softening treatment Yumuşak x-ışınları (λ=1-10nm): Soft
Yumuşa(t)ma menevişi: Soft temper x-rays
Yumuşa(t)ma tavlaması: Soft annealing Yumuşak yüzeyleme: Soft-facing

769
Yumuşaklık Yuvarlaklık

Yumuşaklık: Softness Yutan bataklık: Quicksand


Yumuşama (metal): Softening Yutar göze (tıp): Phagocyte
Yumuşama aralığı (cam): Softening range Yutma: Sorption
Yumuşama gecikmesi: Retardation of Yutma güçlüğü (tıp): Dysphagia
softening Yuva: Rocker; Scarf; Miter; Cage
Yumuşama noktası (cam): Deformation Yuva açma aletleri: Bits
point; Softening point Yuva eklemi (tıp): Enarthrodial
Yumuşama sıcaklığı (cam): Softening Yuvak: Cylinder
point
Yuvalı eklem (tıp): Enarthosis
Yumuşamış kaya: Saprolite
Yuvalı mafsal (mak.): Ball joint
Yumuşatıcı: Laxative
Yuvar: Ball; Sphere
Yumuşatıcı (cilt): Emollient
Yuvarcık: Globule
Yumuşatıcı (kil): Flocculant
Yuvarcıklı aktarım (tüketilen elektrotlu
Yumuşatıcı (madde): Softener ark kaynağı): Globular transfer
Yumuşatıcı (müleyyin): Physic Yuvarla(n)ma: Tumbling
Yumuşatıcılık: Emollience Yuvarlak: Cycloid; Spherical; Round;
Yumuşatılmış su: Demineralized water Spherulitic
Yumuşatma: Negative quenching; Yuvarlak başlı civata: Buttonhead bolt
Negative hardening; Demineralization Yuvarlak bıçkı: Round saw
Yumuşatma (kil): Flocculation Yuvarlak çentik: Round notch
Yunak: Bath Yuvarlak çıkıntı: Lobe
Yunak (maden): Washery Yuvarlak çıkıntılı (tıp): Lobulated
Yunak arıtımı: Bath purification Yuvarlak çiftlik sepeti: Skelp
Yunak bileşimi: Bath composition Yuvarlak dip: Round bottom
Yunak bulaşımı: Bath contamination Yuvarlak dipli (cam): Round bottom
Yunak çalkanması: Bath agitation Yuvarlak dökeci: Round caster
Yunak düzeyi: Bath level Yuvarlak kesitli çubuklar: Rounds
Yunak karıştırma: Bath stirring Yuvarlak kesitli kütük: Round billet
Yunak sıcaklığı: Bath temperature Yuvarlak kesitli tomruk/ingot: Round
Yunak tuzları: Bath salts ingot
Yunaklama (maden): Buddling Yuvarlak köşe: Round corner
Yusyuvarlak: Orbicular Yuvarlak köşe tuğlası: Bullnose
Yutağa ilişkin (tıp): Pharyngal Yuvarlak köşeli kareler (hadde ürünü):
Yutak: Gullet; Oropharynx Round cornered squares
Yutak zarı yangısı (tıp): Pharyngitis Yuvarlak pencere: Wheel window
Yutak/gırtlak (tıp): Pharynx Yuvarlak sürgü: Drop bolt
Yutak/gırtlak göstergesi: Pharyngoscope Yuvarlak tel fırça: Wire wheel
Yutak/gırtlak hastalıkları bilimi (tıp): Yuvarlaklar: Rounds
Pharyngolology Yuvarlaklar için döküm makinası: Round
Yutak/gırtlak muayenesi (tıp): caster
Pharyngoscopy Yuvarlaklık: Roundness

770
Yuvarlamaca Yüklenici
Yuvarlamaca: Bowling Yük taşıyan kiremit: Load bearing tile
Yuvarlanma aşındırıcıları: Tumbling Yük taşıyıcı: Charge carrier
abrasives Yük-uzama eğrisi: Load - elongation
Yuvarlanma kütlesi: Tumbling mass curve
Yuvarlanma tamburları: Tumbling barrels Yük yansızlığı: Charge neutrality
Yuvarlanma zamanı: Tumbling time Yük yoğunluğu: Charge density
Yuvarlatılmış kenar (cam): Rounded edge Yük zıtlığı görüntülemesi: Charge-
contrast imaging
Yuvarlı parlatma: Ball sizing (Ball
burnishing) Yükleme: Charging; Loading;
(gemi) Stevedoring
Yuvarlı yatak: Ball bearing
Yükleme arabası: Charging car
Yuvarsal: Spherical
Yükleme arabası (kok fırınları): Larry car
Yuvarsı: Spheroidal
Yükleme aralığı: Loading range
Yuvgu elek: Cylinder screen
Yükleme çatalı (soğutma fırını):
Yuvgu süzgeç: Filter drum Carrying-in fork
Yuvgulu kırıcı: Rolling crusher Yükleme çizgesi: Loading diagramme
Yük: Weight; Haul; Charge Yükleme deliği (kok fırını): Trunnel head
Yük: Load; Charge Yükleme gereci: Charging material
Yük (elektrik): Charge Yükleme gerilimi: Loading stress
Yük akışı: Load flow Yükleme hızı: Loading rate; Rate of
Yük aktarım verimliliği: Charge transfer loading
efficiency Yükleme kantarı: Charging scales
Yük aktarımı: Charge transfer Yükleme kapağı: Charging door
Yük altında sapma sıcaklığı: Deflection Yükleme kapağı (kamyon): Tailboard
temperature under load (DTUL) Yükleme kapısı: Charge door
Yük arabası: Charging skip; Van Yükleme kovası: Charge bucket
Yük arabası: Wagon Yükleme köprüsü: Loading bridge
Yük boşaltma yeri: Tipple Yükleme limanı: Loading port
Yük dağılımı: Charge distribution Yükleme makinaları: Charging machines
Yük devinirliği: Charge mobility Yükleme sahanlığı: Charge platform
Yük gemisi: Freighter Yükleme sahası (hangar): Apron
Yük kamyonu: Transporter Yükleme sığası: Loading capacity
Yük kolu (kaldıraç): Weight-arm Yükleme silosu: Receiving hopper
Yük oranı: Burden ratio Yükleme tavası (soğutma fırını):
Carrying-in box
Yük ölçümü: Load measurement
Yükleme uygulaması: Charging practice
Yük püskürtme aygıtı: Charge-injection
device Yükleme vinci: Charging crane
Yük tablası: Barrow Yükleme yeri: Loading point
Yük taşıma sığası (gemi): Tonnage Yükleme yokuşu: Ramp
Yük taşımayan kiremit: Nonload - Yükleme yöntemleri: Loading methods
bearing tile Yüklenici: Contractor

771
Yüklenme Yüksek basınçlı kazan çeliği

Yüklenme: Undertaking Yüksek aluminalı refrakterler: High-


Yüklenmemiş: Uncharged alumina refractories
Yüklenti: Burden; Charge Yüksek aluminalı seramikler: High-
alumina ceramics
Yüklenti arabası: Skip car
Yüklenti arabası çukuru (y. fırın): Skip pit Yüksek aluminalı tuğla: High-alumina
brick
Yüklenti arabası yolu (y. fırın): Skip
bridge Yüksek aluminalı ürünler: High alumina
products
Yüklenti asılması (y. fırın): Hanging of
burden Yüksek aluminyum hatası (Ti): High
aluminium defect; Type II defect
Yüklenti dağılımı (y. fırın): Charge
distribution Yüksek arayer atomu hatası (Ti): High
Yüklenti devinirliği: Charge mobility interstitial defect
Yüklenti eşitleme: Charge balance Yüksek arılık: Hgih purity
Yüklenti gereçleri: Burden materials Yüksek arılıklı germanyum algılayıcı:
High-purity germanium detector
Yüklenti hesaplamaları: Charge
calculations Yüksek ateş (tıp): Fever
Yüklenti inişi gecikmiş fırın (y. fırın): Yüksek ateşle tedavi (tıp): Hyperthermia;
Hanging furnace Hyperthermy
Yüklenti sıcaklığı (y. fırın): Charge Yüksek ateşlilik (tıp): Hyperpyrexia;
temperature Hyperthermia; Hyperthermy
Yüklentisiz: Uncharged Yüksek baryum oksitli düşük kırılma
Yükleyici: Loader indisli cam: Barium crown glass
Yükleyici role: Charging roller Yüksek baryum oksitli yüksek kırılma
indisli cam: Barium flint glass
Yükleyici role yolu: Charging roller table
Yüksek basınç: High-pressure
Yüklü: Charged
Yüklü kayış: Loaded belt Yüksek basınç kalıbı: High-pressure
mould
Yüklü parçacık: Charged particle
Yüksek basınçlı buhar: High-pressure
Yüklü taşlama çarkı: Loaded grinding steam
wheel
Yüksek basınçlı buhar kazanı: High-
Yüklük yatağı: Murphy bed
pressure steam boiler
Yükölçer (elekt.): Load cell
Yüksek basınçlı buhar makinesi: High-
Yüksek: Tall; Elevated; High-rise; High pressure steam engine
Yüksek ağdalılık: High viscosity Yüksek basınçlı buhar türbini: High-
Yüksek akı tepkimecsi: High flux reactor pressure steam turbine
Yüksek alaşımlı çelikler: High alloy steels Yüksek basınçlı dondurma: High-
Yüksek alaşımlı dökme demirler: High- pressure freezing
alloy cast irons Yüksek basınçlı dondurma aygıtı: High-
Yüksek alaşımlı yapı çelikleri: High alloy pressure freezing device
structural steels Yüksek basınçlı esnek kalıpta biçimleme:
Yüksek alköllü: High-proof High-pressure flexible die forming
Yüksek aluminalı çimento: High-alumina Yüksek basınçlı kazan çeliği:
cement High-pressure boiler steel

772
Yüksek basınçlı kazan çeliği sacı Yüksek fırın gaz çıkış boruları
Yüksek basınçlı kazan çeliği sacı: Yüksek dayançlı pirinçler: High-tensile
High-pressure boiler steel plate brasses
Yüksek basınçlı kum kalıplama: Yüksek demirli tıkız: High iron briquette
High-pressure jolt-squeeze moulding (HIB)
Yüksek basınçlı laminat: High-pressure Yüksek duyarlıklı: High fidelity (hi-fi)
laminates Yüksek enerji: High energy
Yüksek basınçlı sıvı kromatografisi:
Yüksek enerji fiziği: High-energy physics
High-pressure liquid chromatography
Yüksek enerji fiziği: High-energy physics
Yüksek basınçlı suverme: High-pressure
quenching Yüksek enerji oranlı biçimleme: High-
Yüksek basınçlı tank: High-pressure tank energy-rate forming (HERF)
Yüksek basınçlı tufal giderici: High- Yüksek enerji salım hızları: High-energy-
pressure descaler release-rates
Yüksek basınçlı tufal giderme dizgesi: Yüksek esnemezlikli karma: High
High-pressure descaling system stiffness composite
Yüksek boratlı kaplama camları: High- Yüksek fırın: Blast furnace; Hot blast
borate sealing glasses furnace
Yüksek çarpma dirençli polistiren: High- Yüksek fırın ağız sahanlığı: Blast furnace
impact polystyrene (HIPS) charging gallery
Yüksek çekme dayançlı grafit: High- Yüksek fırın ağzı: Blast furnace mouth
tensile-strength graphite Yüksek fırın astarı: Blast furnace lining
Yüksek çekme gerilimli çelik saclar: Yüksek fırın baca tozu: Blast furnace flue
High-tensile steel sheets dust
Yüksek çevrimli metal yorulması: High- Yüksek fırın bacası: Blast furnace stack
cycle metal fatigue
Yüksek fırın boğazı: Blast furnace throat
Yüksek çevrimli yorulma: High-cycle
fatigue Yüksek fırın boyu: Blast furnace height
Yüksek çevrimli yorulma deneyi: High- Yüksek fırın cüruf çimentosu: Blast
cycle fatigue test furnace slag cement
Yüksek çoğuzlar: High polymers Yüksek fırın cürufu: Black cinder; Blast
furnace cinder; Blast furnace slag
Yüksek çözündürme gücü: High resolving
power Yüksek fırın çalıştırma ömrü: Blast
furnace campaign life
Yüksek çözünürlük: High resolution
Yüksek çözünürlüklü elektron Yüksek fırın çanları: Blast furnace bells
mikroskopisi: High-resolution electron Yüksek fırın denetimi: Blast furnace
microscopy control
Yüksek dayanç: High strength Yüksek fırın dışığı: Blast furnace cinder;
Yüksek dayançlı civata: High strength bolt Blast furnace slag; Black cinder
Yüksek dayançlı çelikler: High-strength Yüksek fırın dışık çimentosu: Blast
steels furnace cement
Yüksek dayançlı düşük alaşımlı çelikler: Yüksek fırın erime bölgesi: Blast furnace
High-strength low alloy (HSLA) steels fusion zone
Yüksek dayançlı karbon: High-strength Yüksek fırın fabrikası: Blast furnace plant
carbon Yüksek fırın gaz çıkış boruları: Uptakes

773
Yüksek fırın gazı Yüksek gerilim (elekt.)
Yüksek fırın gazı: Blast furnace gas Yüksek fırın üretkenliği: Blast furnace
Yüksek fırın hamlacları: Blast furnace productivity
tuyeres Yüksek fırın ürünü: Blast furnace product
Yüksek fırın havası: Blast furnace air Yüksek fırın yakıtları: Blast furnace fuels
Yüksek fırın haznesi: Blast furnace hearth Yüksek fırın yanürünleri: Blast furnace
Yüksek fırın iskeleti: Blast furnace by-products
framework Yüksek fırın yığım çizgisi: Blast furnace
stockline
Yüksek fırın işletimi: Blast furnace
operation Yüksek fırın yığım dağılımı: Blast furnace
stock distribution
Yüksek fırın izabesi: Blast furnace
smelting Yüksek fırın yığım yöntemleri: Blast
furnace stocking method
Yüksek fırın karın açısı: Bosh angle
Yüksek fırın yükleme arabası: Skip
Yüksek fırın karın tepkimeleri: Bosh
reactions Yüksek fırın yüklemesi: Blast furnace
charging
Yüksek fırın karnı: Bosh
Yüksek fırın yüksekliği: Blast furnace
Yüksek fırın kok tüketimi: Blast furnace height
coke consumption
Yüksek fırın yükü: Blast furnace burden;
Yüksek fırın koku: Metallurgical coke Blast furnace charge
Yüksek fırın körüğü: Blast furnace blower Yüksek fırını çalışmaya alma: Blowing-in
Yüksek fırın refrakterleri: Blast furnace Yüksek fırını durdurma: Blowing-out
refractories Yüksek fosforlu bakır: High residual
Yüksek fırın siloları: Blast furnace phosphorus copper
hoppers Yüksek fosforlu cevher: High phosporous
Yüksek fırın sinteri: Blast furnace sinter ore
Yüksek fırın sobaları: Blast furnace stoves; Yüksek fosforlu çelik: High phosporous
Cowper/Hot blast stoves steel
Yüksek fırın soğutması: Blast furnace Yüksek frekans: High-frequency
cooling Yüksek frekanslı fırın: High-frequency
Yüksek fırın tepe basıncı: Blast furnace furnace
top pressure Yüksek frekanslı kaynak: Radio-
Yüksek fırın tepesi: Blast furnace top frequency welding
Yüksek fırın tepkimeleri: Blast furnace Yüksek geçirgenlikli cam: High-
reactions transmission glass
Yüksek fırın topağı: Blast furnace pellet Yüksek geçirgenlikli mıknatıslı gereçler:
Hyperm
Yüksek fırın tuğlaları: Blast furnace
refractories Yüksek geçirim süzgeci (optik):
Yüksek fırın tuyerleri: Blast furnace High-pass filter
tuyeres Yüksek geçişim basınçlı (kim.):
Yüksek fırın üretim hızı: Blast furnace Hypertonic
production rate Yüksek geçişim basınçlı çözelti:
Yüksek fırın üretimi: Blast furnace Hypertonic solution
production Yüksek gerilim (elekt.): High voltage

774
Yüksek gerilim ayarlayıcısı (e. mik.) Yüksek katsayılı karbon
Yüksek gerilim ayarlayıcısı (e. mik.): Yüksek hızlı kırpma: High-speed
High-tension wobbler; High-voltage trimming
wobbler Yüksek hızlı kırpma makası: High-speed
Yüksek gerilim hattı: High-tension line trimming shears
Yüksek gerilim hattı direği: Pylon Yüksek hızlı mil: High-speed spindle
Yüksek gerilim kaynağı (elekt.): High- Yüksek hızlı parçacık (atom): High-
voltage supply energy particle
Yüksek gerilim porseleni: High voltage Yüksek hızlı soğutma: High-speed cooling
porcelain Yüksek hızlı tavlama: High-speed
Yüksek gerilimli elektron mikroskobu annealing
(1-3 MV): High-voltage electron Yüksek hızlı tellik çubuk: High-speed
microscope wire rod
Yüksek güç: High power Yüksek ısı denetleci: Pyrostat
Yüksek güçlü: High-powered Yüksek ısı metalbilimi: Pyrometallurgy
Yüksek güçlü motor: High power engine Yüksek iletkenlik: High-conductivity
Yüksek hız: High speed; High velocity Yüksek iletkenlikli bakır: High-
Yüksek hız çelikleri: High-speed steels conductivity copper
(HSS) Yüksek işlerlikli alumina lif: High-
performance alumina fibre
Yüksek hız rayı haddelemesi: High-speed
rail rolling Yüksek işlerlikli plastikler: High-
performance plastics
Yüksek hız rayları: High-speed rails
Yüksek kabartılmış kumaş: Brocatel
Yüksek hız takım çelikleri: High-speed
tool steels Yüksek kalite: High quality
Yüksek hızla biçimleme: High-energy- Yüksek kan basıncı: High blood pressure
rate forming Yüksek karbonlu çelikler: High-carbon
Yüksek hızla dövme: High-energy-rate steels
forging (HERF) Yüksek karbonlu elek teli: High-carbon
screen wire
Yüksek hızla yayımlı yakaç: High-velocity
convection burner Yüksek karbonlu martensit: High-carbon
martensite
Yüksek hızlı değirmen: High-speed mill
Yüksek karbonlu nitelikli çubuklar:
Yüksek hızlı delme: High-speed drilling High-carbon quality rods
Yüksek hızlı döküm: High-speed casting Yüksek karbonlu özel tel: High-carbon
Yüksek hızlı döküm teknolojisi: High- and specialty wire
speed casting technology Yüksek karbonlu yay çeliği: High carbon
Yüksek hızlı filmaşin: High-speed wire spring steel
rod Yüksek karbonlu yay teli: High-carbon
Yüksek hızlı filmler: High-speed motion spring wire
pictures Yüksek katsayılı camlar: High-moduli
Yüksek hızlı haddeleme: High-speed glasses
rolling Yüksek katsayılı grafit: High-modulus
Yüksek hızlı ısıtma: High-speed heating graphite
Yüksek hızlı kapma merdanesi: High- Yüksek katsayılı karbon: High-modulus
speed pinch roll carbon

775
Yüksek katsayılı lifler Yüksek sıklıklı dirençli sertleştirme

Yüksek katsayılı lifler: High-modulus Yüksek sertleşebilirlikli çelikler: High


fibres hardenability steels
Yüksek kontrast: High contrast Yüksek sesli: Loud
Yüksek kurşunlu kalay tuncu: High Yüksek sıcaklık: Elevated temperature;
leaded tin bronze High-temperature
Yüksek kurşunlu pirinç: High lead brass Yüksek sıcaklık alaşımları:
Yüksek kükürtlü çelikler: High sulphur High-temperature alloys
steels Yüksek sıcaklık çelikleri:
Yüksek manganlı çelikler: High High-temperature steels
manganese steels Yüksek sıcaklık çoğuzları: High
Yüksek manganlı ostenitli çelik: High temperature polymers
manganese austenitic steel Yüksek sıcaklık deneyleri: High-
Yüksek manganlı pik (%15-30Mn+%4;5- temperature tests
6;5C): Spiegeleisen; Spiegel Yüksek sıcaklık dirençli aromatikler:
Yüksek matematik: Higher mathematics High temperature-resistant aromatics
Yüksek nitelik: High quality Yüksek sıcaklık koku: High-temperature
coke
Yüksek nitelikli: High-grade; High-graded
Yüksek sıcaklık ölçümsel: Pyrometrical
Yüksek nitelikli cevher: High-grade ore
Yüksek sıcaklık ölçümü: Pyrometry
Yüksek nitelikli çelikler: High quality
steels; High-grade steels Yüksek sıcaklık üstüniletkenleri: High-
temperature superconductors
Yüksek nitelikli demir cevheri: High-
grade iron ore Yüksek sıcaklık yanması: High-
temperature combustion (COMB)
Yüksek nitelikli gereçler: High-grade
materials Yüksek sıcaklık yapıştırıcıları: High-
temperature adhesives
Yüksek nitelikli kireçtaşı: High-grade
limestone Yüksek sıcaklıklı yunak: High-
temperature bath
Yüksek nitelikli reçine: High-grade resin
Yüksek sıcaklıkta fırınlanmış seramik:
Yüksek nitelikli ürünler High quality
Pate dure
products
Yüksek sıcaklıkta karbonlama:
Yüksek nitelikli yakıt: High-grade fuel
High-temperature carburizing
Yüksek nitelikli yüksek fırın tıkızları:
Yüksek sıcaklıkta oksitlenme:
High quality blast furnace pellets
High-temperature oxidation
Yüksek oktanlı (benzin): High octane
Yüksek sığalı çubuk haddeleri:
Yüksek oktanlı benzin: High-grade fuel High capacity bar mills
Yüksek oktanlı yakıt/benzin: High octane Yüksek sıkıştırma: High compression
fuel
Yüksek sıkıştırmalı motor: High
Yüksek öğrenim: Higher education compression engine
Yüksek öğretim: Higher education Yüksek sıklık: High-frequency
Yüksek parlaklık: High gloss Yüksek sıklıklı direnç kaynağı:
Yüksek polimerler: High polymers High-frequency resistance welding
Yüksek saflık: Hgih purity Yüksek sıklıklı dirençli sertleştirme:
Yüksek sertleşebilirlik: High hardenability High-frequency resistance hardening

776
Yüksek sıklıklı elektrik kaynağı Yükseltgen asitler
Yüksek sıklıklı elektrik kaynağı: Yüksek voltaj: High tension
High frequency electric welding Yüksek yayınımlılık yolları: High
Yüksek sıklıklı endüklem ocağı: diffusivity paths
High-frequency induction furnace Yüksek yeğinlik(li): High-intensity
Yüksek sıklıklı endüklemli ısıtma: Yüksek yeğinlikli ark: High-intensity arc
High-frequency induction heating
Yüksek yeğinlikli ayırma: High-intensity
Yüksek sıklıklı endüklemli sertleştirme: separation
High-frequency induction hardening
Yüksek yeğinlikli ışık: High-intensity light
Yüksek sıklıklı ısıtma: High-frequency
heating Yüksek yeğinlikli karbon arkı:
High-intensity carbon arc
Yüksek sıklıklı ses mikroskopisi: High-
frequency acoustic microscopy Yüksek yeğinlikli soğu(t)ma: High-
intensity cooling
Yüksek silika lifleri: High-silica fibres
Yüksek silikalı cam: High-silica glass Yüksek yoğunluklu cam: Dense crown;
Dense flint
Yüksek silisyumlu aluminyum
alaşımları: High-silicon aluminium alloys Yüksek yoğunluklu mıknatıslı yaş
ayırma: Wet high-density magnetic
Yüksek silisyumlu doğal cam: Obsedian separation (WHIMS)
Yüksek silisyumlu tunç: High-silicon Yüksek yoğunluklu plazma: High-density
bronze plasma
Yüksek sodyumlu fluborat camı: High-
Yüksek yoğunluklu polietilen: High-
sodium-content fluoborate glass
density polyethylene (HDPE)
Yüksek süneklik: High ductility
Yüksek zıtlık: High contrast
Yüksek süneklikli iki evreli çelikler: High
Yüksek zıtlıklı görüntü: High-contrast
ductility dual phase steels
image
Yüksek tansiyon: High blood pressure;
(tıp) Hypertension Yüksek zıtlıklı resim: High-contrast
picture
Yüksek tansiyonluluk (tıp): Hyperpiesia;
Hyperpiesis Yükseklik: Elevation; Height
Yüksek Tc’li üstüniletken: High-Tc Yükseklik özeği (geom): Orthocenter
superconductor Yükseklikölçer: Height gauge; Orometer;
Yüksek teknoloji: High-tech; High Altimeter
technology Yükseksıcaklıkölçer: Pyrometer
Yüksek tenörlü cevher: High-grade ore Yükselen boru (kok f.): Ascension pipe
Yüksek tenörlü demir cevheri: High- Yükselen yüzey: Ascending surface
grade iron ore Yükselim: Elevation
Yüksek tepe basıncı (y. fırın): High top Yükselmeölçer: Variometer
pressure
Yükselteç: Amplifier
Yüksek vakum (p=10-5-10-7P): High
Yükseltge(n)me: Oxidization
vacuum
Yükseltgeme: Amplification
Yüksek vakumlu eritme ocağı: High-
vacuum melting furnace Yükseltgen: Oxidic; Oxidizing
Yüksek verimli kabakütük döküm Yükseltgen (madde): Oxidizing agent
makinası: High performance bloom caster Yükseltgen asitler: Oxidizing acids

777
Yükseltgen atmosfer Yükün derişim gözesi

Yükseltgen atmosfer: Oxidizing Yükseltme: Hoisting; Amplification


atmosphere Yüksük: Crucible
Yükseltgen bileşikler: Oxidizing Yüksüren: Electromotive
compounds Yüksüz: Unweighted
Yükseltgen dışık: Oxidizing slag Yükün: Ion
Yükseltgen erime: Oxidizing fusion Yükün algılayıcı: Ion detector
Yükseltgen fırın atmosferi: Oxidizing Yükün ayırma: Ion separation
furnace atmosphere
Yükün bağı: Ionic bond
Yükseltgen kavurma: Oxidizing roast
Yükün bombardımanı: Ion bombardment
Yükseltgen yalaz: Oxidizing flame
Yükün boşlukçuğu: Ion vacancy
Yükseltgenebilir: Oxidizable Yükün büyüklüğü: Ionic size
Yükseltgenebilirlik: Oxidizability Yükün büyüklüğü etkisi: Ionic size effect
Yükseltgen-indirgen enzim (tıp): Oxido- Yükün çekirdeği: Ion core
reductase
Yükün çifti: Ion pair
Yükseltgenme: Oxidation
Yükün çifti boşlukçuğu: Ion-pair vacancy
Yükseltgenme gerilimi: Oxidation
Yükün değerliği: Ionic valance
potential
Yükün değerlik: Electrovalence
Yükseltgenme gözesi: Oxidation cell
Yükün değişimi: Ion exchange
Yükseltgenme ısısı: Heat of oxidation
Yükün değiştirici: Ion exchanger
Yükseltgenme ölçümü: Oxidimetry
Yükün değiştirme reçinesi: Ion-exchange
Yükseltgenme tepkimesi: Oxidation resin
reaction
Yükün demeti: Ion beam; Ionic beam
Yükseltgenme-indirgenme belirteci:
Yükün demeti destekli bırakım: Ion-
Oxidation-reduction indicator
beam-assisted deposition (IBAD)
Yükseltgenme-indirgenme gerilimi: Yükün demeti püskürümlü kaplama
Oxidation-reduction potential aygıtı: Ion-beam sputter coating unit
Yükseltgenme-indirgenme tepkimeleri: Yükün demetiyle yerleştirim: Ion-beam
Oxidation-reduction reactions implantation
Yükseltgenmeölçer (kim.): Oxdimeter Yükün demetli basım: Ion-beam
Yükseltgenmiş nanoborucuk: Oxidized lithography
nanotube Yükün demetli inceltme: Ion-beam
Yükseltgeyen: Oxidizer thinning
Yükseltgeyici: Oxidizing Yükün demetli inceltme aygıtı: Ion-beam
thinning device
Yükselti: Height
Yükün demetli püskürtüm: Ion-beam
Yükseltici: Step-up; Amplifier
sputtering
Yükseltici dönüştürgeç: Step-up Yükün demetli püskürtümlü kaplama:
transformer Ion-beam sputter coating
Yükseltici trafo: Step-up transformer Yükün dengesi: Ionic equilibrium
Yükseltilmiş: Elevated Yükün denklemi (kim.): Ionic equation
Yükseltimli döküm: Levitation casting Yükün derişim gözesi: Ion concentration
Yükseltimli eritme: Levitation melting cell

778
Yükün derişimli göze Yükünsel örüt yarıçapları
Yükün derişimli göze: Ionic concentration Yükünleşim kesiti: Ionization cross-
cell section
Yükün destekli dağlama: Ion-assisted Yükünleşim odası: Ionization chamber
etching Yükünleşim ölçer: Ionization gauge
Yükün devinimi: Ionic movement Yükünleşme: Ionization; Ionisation
Yükün devinimliliği: Ionic mobility Yükünleşme değişmesi: Ionization
Yükün düzeni: Ionic order constant
Yükün göçü: Ion migration Yükünleşme dengesi: Ionization
Yükün hızı: Ionic velocity equilibrium
Yükünleşme gerilimi: Ionization potential
Yükün itimi (uzay aracı): Ion propulsion
Yükünleşme ısısı: Heat of ionization
Yükün kafesi: Ionic lattice
Yükünleşme kertesi: Degree of ionization
Yükün kaplama: Ion plating
Yükünleştiren: Ionizer
Yükün komşuluğu: Ionic coordination
Yükünlü buhar bırakımı: Ion vapour
Yükün kromatografisi: Ion
deposition (IVD)
chromatography
Yükünlü çoğuzlar: Ionic polymers
Yükün kuramı: Ionic theory
Yükünlü dağlama: Ion etching
Yükün kümesi: Micelle
Yükünlü parlatma: Ionic polishing
Yükün motoru: Ion engine
Yükünlü püskürtüm: Ion assisted
Yükün oranı: Ionic fraction sputtering; Ion-beam sputtering
Yükün seçimli potansiyometre(seramik Yükünlü yüzdürme: Ion flotation
tozları): Ion-selective potentiometry
Yükünsel: Ionic
Yükün sondası (fiz.): Ionosonde
Yükünsel bağ: Ionic bond
Yükün sürtünmesi: Ionic friction
Yükünsel bağlanma: Ionic bonding
Yükün ulaşımı (tıp): Iontophroesis
Yükünsel bileşik: Ionic compound
Yükün yarıçapı: Ionic radius
Yükünsel boşalma: Ionic discharge
Yükün yayınımı: Diffusion of ions
Yükünsel derişim: Ionic concentration
Yükün yerine geçmesi: Ionic substitution
Yükünsel dışık: Ionic slag
Yükün yerleştirme: Ion implantation Yükünsel dışık modelleri: Ionic slag
Yükün yoğunluğu: Ionic density models
Yükün yükü: Ionic charge Yükünsel direnç: Ionic resistance
Yükün-demetli işleme: Ion-beam Yükünsel gerilim: Ionic potential
machining Yükünsel iletim: Ionic conduction
Yükünküre (atmosfer): Ionosphere Yükünsel iletinç: Ionic conductance
Yükünlere ayıran: Ionizer Yükünsel iletken: Ionic conductor
Yükünleş(tiril)miş: Ionized
Yükünsel karmaşa bileşiği: Ionic complex
Yükünleş(tiril)miş gaz: Ionized gas
Yükünsel örüt: Ionic crystal
Yükünleşebilir: Ionizable
Yükünsel örüt yapıları: Ionic crystal
Yükünleşim: Heteropolarity; Ionization structures
Yükünleşim erki: Ionization energy Yükünsel örüt yarıçapları: Ionic crystal
Yükünleşim kenarı: Ionization edge radius

779
Yükünsel özgelik Yürürlükte

Yükünsel özgelik: Ionic character Yürek atımçizimi: Ballistocardiogram


Yükünsel tepkime: Ionic reaction Yürek atışçizgesi: Electrocardiogram
Yükünsel ucaylanma: Ionic polarization (ECG)
Yükünsel ürün: Ionic product Yürek atışyazarı: Electrocardiograph
Yükünsel yarıiletken: Ionic Yürek bilimi: Cardiology
semiconductor Yürek büyümesi (tıp): Cardiac dilatation
Yükünsüz: Nonionic Yürek dışzarı (tıp): Pericardium
Yükünsüz çözelti: Nonelectrolyte Yürek dışzarı yangısı (tıp): Pericarditis
Yükünsüz deterjan: Nonionic detergent Yürek dışzarına ilişkin (tıp): Pericardial
Yükünsüz temizleyici: Nonionic detergent Yürek durgusu (tıp): Heart block
Yükünsüzleştirme: Deionisation Yürek durması (tıp): Cardiac arrest
Yüküntaşır: Ionophore Yürek hızlandırıcı: Cardiac pacemaker
Yükünü boşaltma: Unloading Yürek içzarı (tıp): Endocardium
Yün: Pelage; Wool Yürek içzarı yangısı (tıp): Endocarditis
Yün ayırım işi: Wool stapling Yürek kapakçığı (tıp): Cardiac valve
Yün balyası: Woolpack Yürek kası: Myocardium
Yün çuvalı: Woolsack Yürek kası yangısı (tıp): Myocarditis
Yün deposu: Woolshed Yürek sayrılığı (tıp): Cardiolopathy
Yün didikleme: Flocking Yürek türü (cam kap): Heart type
Yün gergef işi: Woolwork Yürek ve akciğer baypas sistemleri:
Yün kırkım evi: Woolshed Cardiopulmonary bypass systems
Yün süngeri: Wool sponge Yürek ve akciğer yanboru dizgeleri:
Yün tartı birimi (ing.) (12.7 kg.): Tod Cardiopulmonary bypass systems
Yün ticareti: Wool stapling Yürek ve damar işlev deneyleri (tıp):
Yün üretme: Woolgrowing Cardiovascular functional tests
Yün yağı: Lanoline Yürek ve damar uygulamaları (tıp):
Cardiovascular applications
Yüncü hastalığı (tıp): Woolsorters disease
Yürek ve damarlara ilişkin (tıp):
Yüncülük: Woolgrowing Cardiovascular
Yünlü: Fleecy; Lanose Yürek vuruşu: Heartbeat
Yünlü (kumaş): Woolen Yürek yangısı (tıp): Carditis
Yünlü iskoç kumaşı: Tweed Yürek yelpiği (tıp): Cardiac asthma
Yünlü kumaş: Wool fabric Yürek yetersizliği (tıp): Cardiac
Yürek: Heart insufficiency
Yürek ağrısı: Cardialgia Yürek yöney eğrisi: Vectorcardiogram
Yürek ağrısı (tıp): Heartache Yürek yöney eğrisi çizim yöntemi:
Yürek akımyazarı: Cardiograph Vectorcardiography
Yürek akımyazımı: Cardiography Yürüme yolu: Walkway
Yürek atımçizeri: Ballistocardiograph Yürürlüğe koyma: Enforcement;
Yürek atımçizim bilimi: Implementation
Ballistocardiography Yürürlükte: Valid

780
Yürüteç (bebek) Yüzey betimli harita
Yürüteç (bebek): Go-cart Yüzdürme cam: Float glass
Yürüyen: Walking Yüzdürme cam süreci: Float glass process
Yürüyen kirişli fırın: Walking beam Yüzdürme gözeleri: Floatation cells
furnace Yüzdürme ile yoğunluk saptama yöntemi
Yürüyen merdiven: Escalator (cam): Sinker
Yürüyen tabanlı fırın: Walking hearth Yüzdürme tesisi: Floatation mill
furnace Yüzdürme-çökeltme çözümlemesi
Yüz: Face (kömür): Float and sink analysis
Yüz (sayı): Hundred Yüzdürücü deliği: Lug; Floater notch
Yüz açısı: Face angle Yüzdürücü giriş deliği: Floater hole
Yüz gram: Hectogramme Yüzebilir: Buoyant
Yüz kalıbı: Life mask Yüzebilirlik: Buoyancy
Yüz kilogram: Quintal Yüzegen: Floater
Yüz litre: Hectoliter Yüzen: Afloat
Yüz metre: Hectometer Yüzer durumda: Afloat
Yüz nevraljisi (tıp): Tic douloureux; Yüzer ev: Houseboat
Trigeminal neuralgia Yüzer katmanlı sütsü temizleyici:
Yüz pudrası: Toilet powder Floating layer emulsion cleaner
Yüz sırlama: Face glazing Yüzer merdane: Floating roll
Yüz tornası: Face lathe; Facing lathe Yüzer şamot (cam alma): Ring
Yüz tuğlası: Face brick Yüzergen: Adsorbent
Yüz(dür)me: Floatation Yüzerici: Adsorber
Yüz(dür)me karışımı: Floatation mixture Yüzerik: Adsorbate
Yüz(dür)me süreci: Floatation process Yüzerik su: Adsorbed water
Yüz(dür)me tankı: Floatation tank Yüzerilebilir: Adsorbable
Yüzde: Percent; Percentage Yüzerilmiş: Adsorbate
Yüzde 0.2 akma gerilimi: 0.2% Proof Yüzerinç: Adsorptance
stress Yüzerme: Adsorption
Yüzde hata: Percentage error Yüzerme artırıcı: Introfier
Yüzde kesit alanı daralması (çekme Yüzerme artışı: Introfaction
deneyi): Percent reduction of area Yüzerme görüngesi: Adsorption spectrum
Yüzde soğuk-iş: Percent cold work Yüzey: Surface; Facet; Face
Yüzde uzama: Percentage elongation Yüzey açısı: Face angle
Yüzde yanılgı: Percentage error
Yüzey aktarım kimyası: Surface transfer
Yüzden torna etme: Facing chemistry
Yüzdür-çökelt ayırması: Sink and float Yüzey alanı: Surface area
separation
Yüzey baskısı: Surface compression
Yüzdürme ayıraçları: Floatation reagents
Yüzey belirginlikleri: Surface
Yüzdürme bölgeli yöntem: Floating zone
method characteristics
Yüzdürme bölgesi (tek örüt): Floating Yüzey betimi: Topography
zone Yüzey betimli harita: Topographic map

781
Yüzey betimsel Yüzey haddesi

Yüzey betimsel: Topographic Yüzey destekli Raman mikroskopisi:


Yüzey biçim ölçümleri: Topography Surface enchanced Raman microscopy
measurement Yüzey devingenliği: Surface mobility
Yüzey biçimsel: Topographic(al) Yüzey durumu: Surface condition; Finish
Yüzey biçimsel bakışımsızlık: Yüzey durumu ömrü: Surface-state life
Topographical assymmetry Yüzey düzgünsüzlükleri: Surface
Yüzey biçimsel görüntüler: irregularities
Topographic(al) images Yüzey düzleme: Surfacing
Yüzey bindirme aygıtları: Surface-mount Yüzey eğimi: Surface slope
devices (SMD) Yüzey erki: Surface energy
Yüzey bindirme teknolojisi: Surface- Yüzey esnekliği: Surface elasticity
mount technology (STM) Yüzey esnemezliği: Surface stiffness
Yüzey birikimi: Inverse segregation Yüzey etkileri: Surface effects
Yüzey bitirimi: Face finish Yüzey etkin: Surface reactive; Surface-
Yüzey bitirme: Surface finishing active
Yüzey bitirme işlemi: Surface-finish Yüzey etkin madde: Surface-active agent;
Surfactant
treatment
Yüzey etkin özdek: Surfactant; Surface
Yüzey boşluğu: Surface void active agent
Yüzey bozuklukları: Surface defects Yüzey etkin tek katman: Surfactant
Yüzey bozulumu: Surface breakdown monolayer
Yüzey bulaşımı: Surface contamination Yüzey ezilmiş (hadde): Temper rolled
Yüzey bulaşkanı: Surface contaminant Yüzey ezim haddelemesi: Temper rolling
Yüzey camı: Surface glass Yüzey ezimli: Temper rolled
Yüzey çatlağı: Surface crack Yüzey ezimli çelik: Temper rolled steel
Yüzey çatlaması: Surface checking Yüzey ezimli çelik sac: Temper rolled steel
sheet
Yüzey çekintisi: Skin shrinkage
Yüzey ezmesi: Skin pass
Yüzey çizikleri: Surface marks (scratches,
Yüzey gerilimi: Surface potential
scoremarks, maching marks, grinding
marks) Yüzey gerilimi (fiz): Surface tension;
Surface energy
Yüzey çizikleri (cam): Lines
Yüzey gerilimi mikroskopisi: Surface
Yüzey çökmesi (cam): Air locks potential microscopy
Yüzey çöküntüleri (cam): Plunger suck Yüzey görünümü: Surface apperance
Yüzey çöküntüsü: Surface depression Yüzey haddeleme: Surface rolling
Yüzey çöküntüsü (yüzey hatası): Recess Yüzey haddelemesi: Temper rolling; Skin
Yüzey çözümlemesi (Auger): Surface pass rolling
analysis Yüzey haddelenmiş: Skin rolled
Yüzey dalgalılığı: Surface waviness Yüzey haddelenmiş çelik levha: Skin
Yüzey dalgası: Surface wave rolled steel plate
Yüzey değiştirimi: Surface alteration; Yüzey haddeli: Skin rolled
Surface modification Yüzey haddesi: Skin pass rolling mill

782
Yüzey hasarı Yüzey sertleştirme süreçleri
Yüzey hasarı: Surface damage Yüzey merkezli küp örüt/kristal: Face-
Yüzey hazırlama: Surface preparation centered cubic crystal
Yüzey işlemi: Surface treatment Yüzey merkezli küp yapı: Face-centered
cubic structure
Yüzey işlemi püskürteçleri: Surface
treatment sprays Yüzey merkezli küpsel (ymk): Face-
centered cubic (fcc)
Yüzey işlemleri: Surface treatments
Yüzey mıknatıslı optik Kerr olgusu:
Yüzey iyileştirme: Surfave improvement Surface magneto-optical Kerr effect
Yüzey izleri: Surface marks (scratches, Yüzey mikroskopisi: Topomicroscopy
scoremarks, maching marks, grinding
Yüzey muayenesi: Surface inspection
marks)
Yüzey nanobiyolojik özellikleri: Surface
Yüzey kaplama: Surfacing; Surface
nanobiological properties
coating
Yüzey nanomekanik özellikleri: Surface
Yüzey karbon içeriği: Surface carbon nanomechanical properties
content
Yüzey niteliği: Surface finish; Surface
Yüzey karbonsuzlaşması: Surface quality
decarburization
Yüzey oksitlenmesi: Surface oxidation
Yüzey karbonu: Surface carbon
Yüzey oylum oranı: Surface-to-volume
Yüzey katmanı: Surface layer ratio
Yüzey katsayısı (ısı aktarımı): Surface Yüzey örgüsü: Surface texture
coeffiecient
Yüzey özdirenci: Surface resistivity
Yüzey kırıntısı (seramik): Crizzle
Yüzey özgür erki: Surface free energy
Yüzey kimyası: Surface chemistry
Yüzey parlaklığı: Surface glass
Yüzey kopması (emaye): Pop-off
Yüzey pislenmesi: Surface contamination
Yüzey koruma: Surface protection Yüzey pürtüklüğü (düz cam): Sand hole
Yüzey köşegeni: Face diagonal Yüzey pürüzleme: Surface roughening
Yüzey kurutma (maça): Skin-drying Yüzey pürüzlülüğü: Roughness; Surface
Yüzey kurutmalı kum kalıplar: Skin- waviness; Surface roughness
dried sand moulds Yüzey pürüzlülüğü haritası: Surface-
Yüzey kusuru giderme(çelik yüzeyler): roughness map
Scarfing Yüzey pürüzlülüğü ölçümü: Surface
Yüzey kusuru türü: Blackened scab roughness measurement
Yüzey kuvvetleri: Surface forces Yüzey pürüzölçeri: Profilometer
Yüzey kuvvetleri aygıtı: Surface-forces Yüzey rengi: Surface colour (Flat colour)
apparatus (SFA) Yüzey renklendirme: Surface colouring
Yüzey merkezli: Face centered Yüzey sertleştirilmiş: Surface hardened
Yüzey merkezli küp: Face-centered cube Yüzey sertleştirilmiş çelik: Surface-
Yüzey merkezli küp birim göze: Face- hardened steel
centered cubic unit cell Yüzey sertleştirilmiş metal: Surface-
Yüzey merkezli küp kafes: Face-centered hardened metal
cubic lattice Yüzey sertleştirme: Surface hardening
Yüzey merkezli küp metal: Face-centered Yüzey sertleştirme süreçleri: Surface-
cubic metal hardening processes

783
Yüzey sertleştirme yöntemleri Yüzgeç

Yüzey sertleştirme yöntemleri: Surface- Yüzeyde yüzen (katı üstü sıvı):


hardening methods Supernatant
Yüzey sertliği: Skin hardness; Surface Yüzeyden bırakma: Desorption
hardness Yüzeyden katman dökülmesi (refrakter):
Yüzey sertlik ölçümü: Surface-hardness Slabbing
measurement Yüzeyden salma: Desorption
Yüzey sıyırma: Scalping Yüzeye kimyasal bırakım: Chemical
Yüzey sıyırma (taşlama çarkı): Truing vapour deposition (CVD)
Yüzey soğu(t)ması: Surface cooling Yüzeye krom yayındırma süreci:
Yüzey soğuma bölgesi: Chill zone Inchrome process
Yüzey soğuma eğrisi: Surface-cooling Yüzeye tutan: Adsorbent
curve Yüzeye tutan su: Adsorbed water
Yüzey soğutmalı döküm: Chill casting Yüzeye tutma: Adsorption
Yüzey süsü: Veneering Yüzeye yerleştirilmiş biyosüzgeç: Surface-
Yüzey taşlama: Finishing mounted biofilter
Yüzey taşlama (cam): Surface grinding Yüzeyi geliştirilmiş silisyum karbür
lifler: Surface-modified silicon carbide
Yüzey taşlama tezgahı: Surface-grinding fibers
machine
Yüzeyi gözenekli metal: Speckled metal
Yüzey tülü (cam elyaf): Overlay mat
Yüzeyi işlenmiş tuğla: Texture brick
Yüzey yanayı: Contour
Yüzeyi kurutulmuş kalıp: Skin-dried
Yüzey yapı betimi: Surface topography mould
Yüzey yapısı: Surface structure Yüzeyi pürüzlü kalın dökme cam: Thick
Yüzey yapışkanlığı (seramik): Tack rough cast plate glass
Yüzey yapışması: Surface adhesion; Yüzeyi soğutulmuş dökme demir: Chilled
Surface sticking cast iron
Yüzey yayınımı: Surface diffusion Yüzeyi soğutulmuş parça döküm: Chilled
Yüzey yırtılması: Surface tear casting
Yüzey yoğunlaştırıcı: Surface condenser Yüzeyine yatırılmış tuğla: Rowlock
Yüzey yorulma aşınması: Surface fatigue Yüzeyini pürüzlü yapma: Lenticulation
wear Yüzeyini yakma: Searing
Yüzey yorulması: Surface fatigue Yüzeyleme: Surfacing weld(=Surfacing)
Yüzeyaltı: Subsurface Yüzeysel: Superficial
Yüzeyaltı bozuklukları: Subsurface Yüzeysel genleşme: Superficial expansion
defects Yüzeysel Rockwell sertlik deneyi:
Yüzeyaltı gaz boşlukları: Subcutaneous Superficial Rockwell hardness test
blowholes Yüzeysel ses dalgası: Surface acoustic
Yüzeyaltı gözenekleri: Subsurface pores wave
Yüzeyaltı gözenekliliği: Subsurface Yüzeysel ses dalgası süzgeci: Surface
porosity acoustic wave filter
Yüzeyaltı yenimi: Subsurface corrosion Yüzeysel taşıyıcı: Orthotropic
Yüzeyaltı yırtıkları: Butt tears Yüzgeç: Fin

784
Yüzgeç (hadde kusuru)
Yüzgeç (hadde kusuru): Overfill
Yüzme hızı: Floating speed
Yüzme kanatları: Water wings
Yüzü kumlu tuğla: Sanded brick
Yüzücü haznesi (cam): Doghouse
Yüzük: Ring
Yüzük kaşı: Bezel

785
Z
Z ekseni: Z-axis Zar sıkma: Film extrusion
Z zıtlığı (SEM): Z contrast Zar yapıştırıcı: Film adhesive
Zac yağı: Oil of vitriol Zarar: Injury; Damage; Harm; Detriment
Zachariasen kuralları: Zachariasen rules Zarar verici: Injurious
Zachariasen modeli: Zachariasen model Zararı öde(t)me: Imdemnification
Zaçyağı: Sulphuric acid Zararına çalışan: Uneconomical
ZAF ayarı: ZAF correction Zararlı: Detrimental; Harmful
Zafiyet (tıp): Phthisis; Cachexia; Tabes Zararlı büyüme: Malignant growth
Zafiyetli (tıp): Cachexic Zararsız ağı: Toxoid
Zahmet: Exertion Zararsız bakteri: Lysogen
Zahn bardağı: Zahn cup Zarf: Bush; Jacket; Insert; Chock
Zak: Zac Zariçi kanalı (tıp): Transmembrane
Zamak alaşımları: Zamak alloys channel
Zaman: Time Zarlı: Membranous
Zaman alıcı: Time-consuming Zartman Ko deneyi: Zartman Ko
experiment
Zaman aralığı: Time interval; Time-lag
Zatülcenp (tıp): Pleurisy
Zaman dizisi: Chronology
Zatürre (tıp): Pneumonia
Zaman etüdü: Time study
Zatürre basili (tıp): Pneumobacillus
Zaman farkı: Time lag
Zatürreli: Pneumonic
Zaman kazandıran: Timesaving
Zayıf: Sleazy; Thin; Tender; Faint; Weak;
Zamanlama: Timing Lean; Cachexic
Zamansız: Premature Zayıf alev: Lazy flame
Zamansız çatlama/kırılma: Premature Zayıf asit: Weak acid
failure
Zayıf bağ çözülmesi: Weak-link
Zamansız işgörmezlik: Premature failure degradation
Zambak desenli: Tressured Zayıf baz: Weak base
Zambaksı süs (arma): Tressure Zayıf çekirdeksel etkileşimler: Weak
Zamk: Glue; Agglutinant; Gum nuclear interactions
Zamklı: Gummous (=Gummy) Zayıf dekor (cam hatası): Faint
Zantat: Xanthate impression
Zantofilit: Xanthophyllite Zayıf düşme: Tabes
Zar: Diaphragm; Film; Membrane; Zayıf ışınlı karanlık alan mikroskopisi:
Tegument Weak-beam darkfield microscopy
Zar (tıp): Velamen Zayıf mıknatıslı: Diamagnetic
Zar dayancı: Film strength Zayıf mıknatıslı gereçler: Diamagnetic
material
Zar dokudan gelişen kemik (tıp):
Membrane bone Zayıf mıknatıslılık: Diamagnetism
Zar geçişim ölçümü: Membrane Zayıf yalaz: Lazy flame
osmometry Zayıfla(t)ma: Attenuation
Zar geçişim ölçümü: Membrane Zayıflama (tıp): Marasmus; Tabescence;
osmometry Phthisis
Zayıflatan Zeytin
Zayıflatan: Marasmic; Decrescent; Zener çöküşü: Zener breakdown
Tabesent Zener diyotu: Zenerdioxide
Zayıflık: Weakness; Hyposthenia Zener Hillert denklemi: Zener Hillert
Zebercet: Chrysotile equation
Zebra çatı (fırın tavanı): Zebra roof Zener Hollaman çarpanı: Zener
Zeeman düzeyleri: Zeeman levels Holloman parameter
Zeeman olgusu: Zeeman effect Zener Smith bağıntısı: Zener Smith
Zefir: Zaffar(=Zaffre,zaffer) relationship
Zefiran klorür ayıracı: Zephiran chloride Zengin altın metali: Rich gold metal
reagent Zengin atmosfer: Rich atmosphere
Zehir: Toxin; Venom; Poison Zengin düşük pirinç: Rich low brass
Zehir (tıp): Toxicant Zengin fırın atmosferi: Rich furnace
Zehir giderici: Antitoxine; Detoxicant atmosphere
Zehir giderme: Detoxication Zenginleş(tir)me: Enrichment
Zehirle(n)me (tıp): Poisoning; Toxication Zenginleştirici gaz: Enriching gas
Zehirlenme belirtisi (tıp): Toxic-shock Zenginleştirilmiş: Enriched
syndrome (TSS) Zenginleştirilmiş gaz: Enriched gas
Zehirleyici: Toxicant; Poisonous; Poisoner Zenginleştirilmiş gereç: Enriched
Zehirleyici gaz: Poisonous gas material
Zehirli: Toxic; Venomous; Poisonous Zenginleştirilmiş nükleer tepkimeç
Zehirli aromatikler: Dioxin yakıtı: Enriched nuclear reactor fuel
Zehirli çözelti: Toxic solution Zenginleştirilmiş uranyum: Enriched
uranium
Zehirli duman: Toxic fumes
Zenginleştirilmiş uranyum oksit:
Zehirli gaz: Toxic gas; Lewisite; Poison gas Yellowcake
Zehirli protein: Ricin Zenginleştirilmiş yakıt: Enriched fuel
Zehirlilik (tıp): Toxicity
Zenginleştirilmiş yük gereçleri:
Zehirlilik izlemi: Toxicity monitoring Beneficiated charge materials
Zehirsiz: Nonhazardous Zenginleştirme oranı: Ratio of
Zehirsiz atık: Nonhazardous waste enrichment
Zein (mısır proteini): Zein Zenginlik: Affluence; Wealth
Zemberek: Spiral spring; Volute spring Zeolitler: Zeolites
Zemberek tutma mandalı: Trigger Zerdeçal kağıdı: Turmeric paper
Zembil: Carryall Zere: Bruise
Zemin: Floor Zerener süreci (kaynaklama): Zerener
Zemin kat: Ground floor process
Zencar: Verdigris Zeroks: Xerox
Zencefil kökü: Asarum Zerre: Tittle; Fleck; Dribblet; Particle;
Zenci kırması: Yellow Granule; Iota; Mote; Scintilla
Zener akımı: Zener current Zetmetre (tel çekme): Zetmeter
Zener çatlak çekirdeklenme oluşbiçimi: Zevkli uğraş: Hobby
Zener crack nucleation mechanism Zeytin: Olive

787
Zeytin rengi boya Zırhlı miğfer

Zeytin rengi boya: Sap gren Zımparalama tamburu: Sanding drum


Zeytin renkli: Topazolite Zımparalanabilirlik: Grindability
Zeytin yeşili (renk): Lincoln green Zımparalı bez: Emery cloth
Zeytintaşı: Olivenite Zımparalı kayışta parlatma: Abrasive belt
Zeytinyağı: Olive oil polishing
Zhutkovitsky denklemi: Zhutkovitsky’s Zımparalı kayışta taşlama: Abrasive belt
equation grinding
Zıbın: Whittle Zımparalı kesme: Abrasive cutting
Zımba: Punch; Punching machine Zımparalı silindir: Emery roll
Zımba basgacı: Punch press Zımparalı taşlama makinası: Emery
grinding machine
Zımba deneyi: Punch test
Zımparalı taşlayıcı: Emery grinder
Zımba presi: Punch press
Zıpkın: Fishspear; Harpoon; Whale iron;
Zımba teli: Staple Gaff; Spear
Zımba tutucu: Punch holder Zıpkın tüfeği: Spear gun
Zımba yarıçapı: Punch radius Zıpkın ucu: Fluke
Zımbalama: Punching Zıplama sırığı: Pogo stick
Zımbalama makinası: Punching machine Zıplatımlı sertlik deneyi: Scleroscope test;
Zımbalı levha: Burr Scleroscope hardness test
Zımbasız: Imperforate (=Imperforated) Zıplatımlı sertlik sayısı: Scleroscope
Zımbayla delme: Punching hardness number
Zımpara: Carborundum; Emery Zıplatımlı sertlikölçer: Scleroscope
Zımpara bandı: Sand belt Zıpzıp: Immy; Mig; Migg; Miggle
Zımpara bezi: Abrasive cloth Zırh: Shielded; Plate armour; Armour
Zımpara çarkı: Emery disc; Emery wheel; Zırh çelikleri: Armour steels
Grinding wheel; Abrasive wheel; Glazer Zırh delici: Armour-piercing
Zımpara elması: Block diamond Zırh eldiveni: Gauntlet
Zımpara kağıdı: Emery paper; Sand paper Zırh kaplama: Armour plating
Zımpara kayışı: Abrasive belt; Emery belt Zırh kaplı: Armour-plated
Zımpara kayışı tezgahı: Belt sander Zırh levhası: Armour plate
Zımpara macunu: Emery paste Zırh örgü: Armure
Zımpara makinası: Sanding machine Zırh yeleği: Habergeon
Zımpara plakası: Emery board Zırhlanmış: Armoured
Zımpara taneciği: Grit Zırhlı: Plated; Armoured; Battleship;
Zımpara taşı: Sand disk; Abrasive wheel; Ironclad
Emery stone Zırhlı araç: Armoured vehicle; Panzer
Zımpara taşı çarkı: Carborundum disc Zırhlı asker taşıyıcı (araç): Troop carrier
Zımpara tezgahı (cam): Paper polisher Zırhlı cam: Reinforced glass
Zımpara tozu: Emery powder Zırhlı gömlek: Byrnie
Zımparalama: Sandpapering; Sanding; Zırhlı kablo: Armoured cable
Grinding Zırhlı miğfer: Sallet

788
Zırhlı tank Zimmet
Zırhlı tank: Armoured tank Zıvana testeresi: Rabbet saw; Tenon saw;
Zırhlı tümen: Panzer division Ripping saw; Rip saw; Slash saw
Zırhlı yelek: Hauberk Zıvanalı somun: Sleeve nut
Zırnık: Arsenic Ziegler katalizörleri: Ziegler catalysts
Zırzır: Zipper Ziegler tezgenleri: Ziegler catalysts
Zıt: Antipode; Inverse; Incompatible; Ziegler-Natta katalizörü: Ziegler-Natta
Reverse catalyst
Zıt ağırlıklı döküm: Counter-gravity Ziegler-Natta tezgeni: Ziegler-Natta
casting catalyst
Zıt akımlı temizleme: Reverse-current Ziervogal süreci: Ziervogal process
cleaning; Anodic cleaning Zift: Bitumen; Pitch
Zıt bakışık eşiz: Enantiomer Zift bağlayıcı: Pitch binder
Zıt bakışıklık: Enantiomorph Zift bağlı bazik tuğla: Pitch bonded basic
Zıt bakışıklılık: Enantiomorphism brick
Zıt dönü (atom): Antiparallel spin Zift kaplı çelik: Pitch-on metal
Zıt dönü çiftlenmesi: Antiparallel spin Ziftleme: Bituminization; Bituminizing
pairing Ziftli: Bituminous
Zıt ısılçift: Differential thermocouple Ziftli harç: Bituminous grout
Zıt parçacık (fiz.): Antiparticle Ziftli içitim: Bituminous grouting
Zıt yönde çekme: Reverse drawing Ziftli metal: Pitch-on metal
Zıt yönde yeniden çekme: Reverse Ziftli parlatma: Pitch polishing
redrawing Ziftli yalıtım: Bituminous isolation
Zıtevre: Antiphase Ziftli yol: Bitumen road
Zıtevre bölgecik sınırları: Antiphase Ziglo: Zyglo
domain boundaries Zig-zag harmanlayıcı (kömür): Zigzag
Zıtevre bölgecikleri: Antiphase domains blender
Zıtevre sınırları: Antiphase boundaries Zigzag kaynak: Staggered-intermittent
Zıtlık: Contrast fillet weld
Zıtlık algılama: Contrast perception Zigzag kesici: Staggered-tooth cutters
Zıtlık artırıcı boya: Positive stain Zihin aritmetiği: Mental arithmetic
Zıtlık artırıcı metal katımı (metal Zihin yorgunluğu (tıp): Psychasthenia
sondalar): Autometallography Zihinsel: Mental
Zıtlık geliştirme: Contrast enhancement Zihniyet: Mentality
Zıtlık oranı: Contrast ratio Zikzak: Zigzag
Zıtlık pekleştirme: Negative staininig Zikzak maşa: Lazy tongs
Zıtlık pekleştirme katığı: Negative stain Zil: Bell
Zıtlık süzgeci: Contrast filtre Zil düğmesi: Push button
Zıvana: Quill; Spline; Bushing; Spine; Zil tası: Gong
Tenon Zilli tef: Timbrel
Zıvana kalemi: Rabbet chisel Zimm yöntemi: Zimm method
Zıvana kesici: Tenon auger Zimmet: Debit

789
Zincifre Zirkonya ile toklaşkırılmış seramikler

Zincifre: Vermilion; Cinnabar Zincirli konveyör: Chain conveyor


Zincir: Catena; Block chain; Shackle; Zincirli role: Chain roller
Chain Zincirli taşıyıcı: Chain conveyor
Zincir aktarımı: Chain transfer Zincote süreci (kaplama): Zincote process
Zincir asitleme: Chain pickling Zindelik: Vitality
Zincir boyu: Chain length Zinkat: Zincate
Zincir boyutları (kim): Chain dimensions Zinkat işlemi (kaplama): Zincate
Zincir büyümesi (kim.): Chain growth treatment
Zincir büyütmeli çoğuzlatma: Chain- Zinkenit: Zinckenite; Zinkenit
growth polymerization Zinkilat (çinko tozu): Zincilatel
Zincir çoğuz: Chain polymer Zinkolit: Zincolite
Zincir çoğuzlama: Chain polymerization Zinnal (çinko kaplı aluminyum): Zinnal
Zincir dikiş: Lockstitch Zircoloy: Zircoloy
Zincir dişli çark: Chain wheel Zircoloy geçirme: Zircoloy cladding
Zincir dişlisi (mak): Sprocket Zircon kumu: Zircon sand
Zincir eğrisi (mat): Catenary Zirconyum silikat: Zircon
Zincir genişleticileri (kim): Chain Zirkon: Hyacinth (zircon); Zircon; Jargoon
extenders Zirkon çimentosu: Zircon cement
Zincir gerilmesi: Chain stiffening Zirkon silikat: Zircon silicate
Zincir işi: Linkwork Zirkonatlar: Zirconates
Zincir izleri (şişe): Belt marks; Chain Zirkon-baryum-lantan-aluminyum
marks florür camları: Zirconium-barium-
Zincir katlı model: Chain folded model lanthanum-aluminium(ZBLA) fluoride
Zincir kesme: Chain scission glasses
Zincir konveyör (cam): Drawing chains Zirkonit (Zirkon türü): Zirconite
Zirkonlu: Zirconic
Zincir paklama: Chain pickling
Zirkonlu beyaz eşya: Zircon whiteware
Zincir polimer: Chain polymer
Zirkonlu karbon tuğlalar: Zircon carbon
Zincir polimerizasyon: Chain
bricks
polymerization
Zirkonlu porselen: Zircon porcelain
Zincir testere: Link tooth saw
Zirkonlu refrakter ürün: Zircon
Zincir yapı: Chain structure refractory
Zincir yüzeyi (geom): Catenoid Zirkonya: Zirconia
Zincirleme dolgu kaynağı: Chain Zirkonya alumina: Zirconia alumina
intermittent fillet welding
Zirkonya cam karmaları: Zirconia-glass
Zincirleme katlama: Chain folding composites
Zincirleme kilit: Interlock Zirkonya hidroksi apatit biyoseramikleri:
Zincirleme tepkime (kim.): Chain Zirconia-hydroxy apatite bioceramics
reaction Zirkonya ile toklaştırılmış alumina:
Zincirleme tepkime çoğuzlaması: Chain Zirconia-toughened alumina (ZTA)
reaction polymerization Zirkonya ile toklaştırılmış seramikler:
Zincirli besleyici: Apron feeder Zirconia-toughened ceramics (ZTC)

790
Zirkonya magnezi dizgesi Zorunluluk
Zirkonya magnezi dizgesi: Zirconia Zirkonyum silikat: Zirconium silicate
magnesia system Zirkonyum silisid: Zirconium silicide
Zirkonya magnezi evre çizgesi: Zirconia Zirkonyum sülfat: Zirconium sulphate
magnesia phase diagramme
Zirkonyum süngeri: Zirconium sponge
Zirkonya mullit: Zirconia mullite
Zirkonyum talaşı: Zirconium turnings
Zirkonya seramikleri: Zirconia ceramics
Zirkonyum teli: Zirconium wire
Zirkonya toklaştırma: Zirconia
toughening Zirkonyum titan stanat: Zirconium
titanium stannate
Zirkonyum: Zirconium
Zirkonyum tozu: Zirconium powder
Zirkonyum alaşımları: Zirconium alloys
Zirkonyum varağı: Zirconium foil
Zirkonyum aluminat: Zirconium
aluminate Zirkonyumlu bakır (%0.30Zr):
Zirconium copper
Zirkonyum borür: Zirconium boride
Zirkonyum bromür: Zirconium bromide Zirkonyumlu ferrosilisyum: Zirconium
ferrosilicon
Zirkonyum cevheri: Zirconium ore
Zirve: Peak
Zirkonyum çubuğu: Zirconium rod
Zisman grafiği (tıp): Zisman plot
Zirkonyum dörtklorür: Zirconium
tetrachloride Zisman yöntemi (tıp): Zisman method
Zirkonyum florür: Zirconium fluoride Ziyan: Detriment; Waste
Zirkonyum geçirilmiş: Zirconium clad Ziynet: Ornament
Zirkonyum geçirilmiş yakıt elemanları: Ziynet eşyası: Jewel
Zirconium clad fuel elements Zoisit: Zoisite
Zirkonyum hidrat: Zirconium hydrate Zon: Zone
Zirkonyum hidroksit: Zirconium Zona (tıp): Zoster
hydroxide Zopak (TiO2 türü): Zopaque
Zirkonyum hidrür: Zirconium hydride Zor: Difficult
Zirkonyum hidrür işlemi: Zirconium Zorla: Forced
hydride treatment
Zorlamalı çekiş: Induced draught;
Zirkonyum ikiborür: Zirconium diboride Induced draft
Zirkonyum ikioksit: Zirconium dioxide;
Zorlamalı geçirme: Force fit; Heavy-force
Zirconia
fit
Zirkonyum iyodür: Zirconium iodide
Zorlayıcı alan (fiz.): Coercive field
Zirkonyum karbonat: Zirconium
carbonate; Zirconat Zorlayıcı neden: Force majeure
Zirkonyum karbür: Zirconium carbide Zorlayıcılık (fiz.): Coercivity
Zirkonyum nikel alaşımları: Zirconium- Zorluk: Difficulty
nickel alloys Z-ortalama molekül ağırlığı: Z-average
Zirkonyum nitrür: Zirconium nitride molecular weight
Zirkonyum oksit: Zirconium oxide Zorunlu: Imperative; Forced
Zirkonyum oksitli refrakter ürün: Zorunlu iniş: Forced landing
Zirconium oxide refractory Zorunlu konum (x-ışınları): Preferred
Zirkonyum özütleme: Zirconium orientation
extraction Zorunluluk: Urgency

791
Z-profili gecişi

Z-profili gecişi: Zee bar pass


Z-profili pasosu: Zee bar pass
Z-profiller: Zeds; Zees; Zee bars
Z-profiller (çelik): Z-sections; Zees
Züccaciye: Tableware; Glassware
Züccaciye düzeltme makinesi: Blocking
machine
Zümrüt: Emerald
Zümrüt bakırı: Emerald copper; Dioptase
Zümrüt kesimi: Emerald cut
Zümrüt mavisi: Beryl blue
Zümrüt nikeli: Zaratite
Zümrüt nikeli: Emerald nickel (=zaratite)
Zümrüt yeşili: Beryl green; Emerald green

792

You might also like