You are on page 1of 12

ÜNİTE 12

Sosyal Psikoloji

Amaçlar
Bu üniteyi çalıştıktan sonra;
■ Sosyal psikolojinin içerdiği alanı bilecek,
■ Bireyler arasındaki ilişkileri etkileyen birey içi süreçleri bilecek,
■ Tutum ve tutum değişmesini anlayacak,
■ Kişilerarası çekiciliği bilecek,
■ Bireylerin üye oldukları grupların onların davranışlarını nasıl etkilediğini bilecek,
■ Grup içinde liderliğin özelliklerini bilecek,
■ Kitle iletişim araçlarının davranışı nasıl etkilediğini kavrayacaksınız.

İçindekiler
■ Sosyal Psikoloji
■ Bireyler Arasındaki İlişkileri Etkileyen Birey-İçi Süreçler
■ Tutum ve Tutum Değişmesi
■ Kişilerarası Bir Süreç Olarak Çekicilik
■ Grupların Etkileri
■ Kitle İletişim Araçlarının Tutumlara Etkileri
■ Özet
■ Değerlendirme Soruları
■ Yararlanılan ve Başvurulabilecek Kaynaklar

Öneriler
■ Bu ünite, sosyal psikoloji konusunda bir özet yapmaktadır. Sosyal psikoloji dersinde öğ-
retilen konuların yaklaşık yalnızca yarısını içermektedir. Daha geniş bilgi edinmeniz için
kaynakçada bulunan yazarların kitaplarını inceleyiniz.
■ Konular, günlük yaşantımızda sıkça rastladığımız türdendir. Bakalım bizim davranışları-
mız başkalarının davranışlarını nasıl etkiliyor. Bunu siz de düşününüz.
1. SOSYAL PSİKOLOJİ

Sosyal psikolojinin çok ilginç ve aynı zamanda sorunlu yönlerinden biri, herkesin bu konuda
kendi yaşantıları yoluyla çok şey bilmesidir. Sosyal psikolojinin konuları hepimizin bildiği, tanı-
dığı günlük yaşamın davranışlarıdır.

? Sosyal psikoloji nedir?

Sosyal psikoloji bir bireyin davranış, duygu ve düşüncelerinin diğer kimselerin davranış ve
özelliklerinden nasıl etkilendiğini ya da belirlendiğini inceleyen bir bilim dalıdır.

Şimdi, davranış, duygu ve düşüncelerimizin, başkalarının davranış duygu ve düşüncelerinden


nasıl etkilenmekte olduğunu gösteren bazı örnekler vermek istiyoruz.

Bir tiyatro oyununu sıkıcı bulmamıza rağmen iki arkadaşımız çok beğendiyse, biz de o yönde fi-
kir açıklayabiliriz.

Bir sabun reklamını izledikten sonra pekala sabunumuzu değiştirebiliriz.

2. BİREYLER ARASINDAKİ İLİŞKİLERİ ETKİLEYEN


BİREY-İÇİ SÜREÇLER

Diğer kişilerle karşılaştığımız zaman bilinçli ve bilinçsiz olarak onlar hakkında izlenimler oluştu-
ruruz.

2.1. Diğer İnsanlarla İlgili İzlenimlerimiz Nasıl Oluşur?

Bir fotoğrafta bulunan ya da caddeden geçen birisine şöyle bir göz atmak bile bize o kişinin na-
sıl bir insan olduğuna ilişkin bir fikir verebilir. İki kişi karşılaştığında, karşılıklı olarak izlenim
oluştururlar. Karşılaşma sayısı arttıkça ilişkilerin tümünü etkileyen daha tam ve zengin izlenim-
ler edinirler. Birbirlerini ne kadar sevecekleri, nasıl davranacakları, bir araya gelip gelmeyecek-
leri, bu izlenimlere bağlıdır. İlk izlenimler toplumsal etkileşimin yalnızca başlangıcı değil, aynı
zamanda temel belirleyicisidirler.

İnsanlar başkalarının kişilikleri hakkında yargıda bulunmak, tahminler yapabilmek için izlenim-
ler oluştururlarken o anda var olan bilgi ve ipuçlarından yararlanırlar.

Kişilerin bireyler üzerindeki izlenimleri sözlü, sözsüz davranışlardan ve giyiniş tarzlarından


kaynaklanır. Bu davranış ve görünümlere dayanarak bu bireylere özellikler atfedilir. Atfetme
süreci sosyal psikolojinin temel kavramlarından biridir. Şimdi atfetme kuramına göz atalım.

- 206 -
2.2. Atfetme (Yükleme) Kuramı

Fritz Heider bu kuramın kavramlarını ortaya atan ilk psikologlardan biridir. Heider'e göre, bütün
insanlarda iki temel güdü vardır. Bunlar çevremizdeki dünyaya ilişkin tutarlı parçaları birbirine
uyuşan bir görüş oluşturma ve çevremizi kontrol etme güdüleridir. Bu güdülerden herbirini do-
yurmanın gereklerinden biri nasıl davranacaklarını kestirebilme yeteneğidir. Eğer insanların
nasıl davranacaklarını kestiremezsek bizi çevreleyen dünyaya ilişkin görüşümüz rastlantısal,
şaşırtıcı, tutarsız ve düzensiz olur.

Başka insanların davranışları hakkında kestirmeler yapmak, çevremizdekilere ilişkin kararlı ve


tutarlı bir görüş için gereklidir. Bireylerin nasıl davranacaklarını kestirebilmek için onların kişilik-
lerine, güdülerine, heyecanlarına ve tutumlarına ilişkin bir yargı oluşturabilmeye gereksinim
duyarız. Çevremizde olup bitecekleri kestirebilmek ve kontrol edebilmek için, başka insanların
kişisel eğilimlerine ilişkin her türden yargıda bulunmaya gereksinimimiz vardır.

? Atfetme kuramının temel fikri nedir?

Bu kuram, insanların davranışlarının altında yatan nedenleri anlama isteğini vurgular. Bir bire-
yin davranışı, ya o kişiye ait özelliklerinden ya da o bireyin içinde bulunduğu çevresel koşullar-
dan kaynaklanır. Kişisel özellikler sonucu oluşan davranışlar, kişisel özelliğe dayalı yükleme
süreçlerini,çevre koşulları sonucu oluşan davranışlar da çevresel koşullara dayalı yükleme sü-
reçlerini ortaya çıkarır.

Kelley (1976) bireylerin çok nedenli görünen durumlarla karşılaştıklarında yaptıkları yükleme-
leri açıklayan bir araştırma yapmıştır. Kelley bireylerin davranışlarının altında yatan nedenler-
le ilgili olarak karar verirken üç ayrı çeşit bilgiden yararlanıldığını belirtmiştir. Bu bilgiler;

■ Görüş Birliği

■ Tutarlılık

■ Ayırt edicilik şeklinde sınıflandırılmıştır. Şimdi bunları kısaca inceleyelim:

Görüş Birliği: Bir kimsenin davranışıyla ilgili karar verirken ilk baktığımız şey, bu davranışın
her gün rastlanan olağan davranış mı, yoksa ender görülen davranışlardan biri mi olduğu konu-
sunda görüş birliğine varmaktır.

Tutarlılık: Bir kimsenin davranışı hakkında karar verirken, o kişinin ne kadar tutarlı davran-
dığı kanısında yargıya varmamız gerekir. Tutarlı davranışlar benzer durumlarda tekrar tekrar
ortaya çıkar. Biz hem kendimizin hem de başkalarının tutarlılıklarını gözlemeye çalışırız.

Ayırt Edicilik: Yalnız belirli bir durumda, çıkan davranış ayırt edicidir. Bir çok durumlarda çı-
karsa ayırt ediciliğin düşük olduğu söylenir. Örneğin, öğretmen bütün sınıftaki çocuklara mı gü-
lümsüyor, yoksa yalnızca size mi?

- 207 -
2.3. Temel Yükleme Hatası

Başkalarının davranışlarının nedenleri hakkında karar verme özelliklerinden en belirgin olanı


Ross (1977) temel yükleme hatası olarak tanımlar.

Kişinin, kendisi ve başkası hakkında yaptığı yüklemeler arasında oluşan farkın iki kaynağı var-
dır. Kendimiz hakkında oldukça geniş bilgiye sahip olduğumuz için belirli bir durum hakkında
daha sağlıklı karar veririz. Başkalarının davranışlarını dıştan gözlediğimiz için, kararlarımız da-
ha yüzeysel bilgilere dayanır. Örneğin, hizmetçi bulaşık yıkarken tabağı kırdığında amma be-
ceriksiz, iş bilmiyor, sakar deriz. Ama kendimiz tabağı kırdığımızda yanlışlıkla düştüğünü, eli-
mizden kaydığını belirtiriz.

Tutum Alışkanlık

Davranış

Ortamsal Beklenti
Etkenler

Şekil 1. Tutum Ortam-Alışkanlık-Beklenti Davranış İlişkisi (Kağıtçıbaşı, 1977)

3. TUTUM VE TUTUM DEĞİŞMESİ

? Tutum nedir?

Tutum bir bireye atfedilen ve onun bir psikolojik obje ile ilgili düşünce, duygu ve davranışlarını
düzenli bir biçimde oluşturan bir eğilimdir. (Smith 1968)

Tutumların temelinde iki önemli özellik yatar:

■ Uzun sürelidirler.

■ Bilişsel, duygusal ve davranışsal biçimleri içerirler.

Bu özelliklerin gücü kendi aralarında ve tutumdan tutuma farklılık gösterir. Bunun dışında, tu-
tumlar şiddet derecesi, karmaşıklık, diğer tutumlarla ilişki, birimler arası tutarlılık ve tutumlar
arası tutarlılık gibi özelliklere sahiptir.

Tutum davranışa tek başına ve doğrudan değil, ortamsal etkenlerle birlikte etki eder. Ortamsal
engel kavramı, belirli bir tutumun ne zaman davranışa dönüşüp ne zaman dönüşmeyeceğini
anlamamıza yardımcı olur. Belirli bir davranışın görülmesi o davranışın altında yatan tutumun

- 208 -
güç derecesiyle, ortam engelinin gücü arasındaki etkileşimin bir sonucu olup aynı zamanda
alışkanlık ve beklenti gibi etkenlerin de etkisindedir.

3.1. Tutum Değişmesi

Tutum değişmesini etkileyen bazı etmenler vardır. Uzmanlık ve güvenilirlik gibi etmenler bera-
berce bir kişinin inanılırlığını belirler. İnanılır kaynaklar daha kolaylıkla tutum değişmesine yol
açar. İnanılırlığa ek olarak tartışılan konunun hem lehte hem de aleyhte görüşlerini vermek de
önemlidir. Konuşmacının tutumuna yakın bir tutum içinde iseler, dinleyicilere tartışmanın yal-
nız bir yönünü vermek daha etkin olur. Dinleyiciler, konuşmacının temel tutumundan farklı bir
tutum içinde iseler, o zaman tartışmanın her iki yönünü vermekte yarar vardır. Tartışmanın her
iki yönünü veren kişiyi dinleyiciler daha dürüst bir kişi olarak algılar, böylece konuşmanın inanı-
lırlığı artar.

? "Bilişsel Çelişki Kuramı" nedir?

Dinleyicinin ilgilendiği konularda etkin olabilmek için iyi hazırlanarak, tutarlı ve ayrıntılı bir ko-
nuşma yapmak gerekir. Tutumun davranışsal yönü değiştirilirse, bilişsel yönün zaman içinde
davranışa uyacak biçimde değiştiğini biliriz. Bu tür tutum değişmesi ilk olarak tanınmış psikolog
Festinger tarafından Bilişsel Çelişki Kuramı olarak ileri sürülmüştür. Bu kurama göre, bireyin
sahip olduğu bir inanç, bilgi ya da tutum yine o bireyin sahip olduğu bir başka inanç, bilgi ya da
tutumun tersini gerektirirse, bu iki inanç, bilgi ya da tutum arasında çelişki yaratır. Bu bilişsel çe-
lişki, bireyin sürekli düşünme araştırma ve değişmesinin temelinde yatan ana güdüdür. Çelişki
durumunun varlığı, bireyin bundan kurtulmaya çaba sarfetmesi için yeterli bir güdüdür. Çelişki
giderildikten sonra bilişsel uyum oluşur ve bireyin o konudaki gerginliği ortadan kalkar ve huzu-
ra kavuşur. Festinger, herhangi bir durumda bireyin tecrübe ettiği bilişsel çelişkiyi, söz konusu
çelişen bilgilerin sayısının ve öneminin, uyuşan bilgilerin sayısına ve önemine oranı olarak ele
alır.

Birinci farklılıkla ilgili olarak kişinin benlik bilincini destekleme ve koruma eğilimini hesaba kat-
malıyız. Belirli bir davranış, başkalarına yardım etmek gibi beğenilen, istenilen bir davranışsa o
davranışın bizde olan iyi özelliklerden kaynaklandığı düşünülür. Eğer davranış olumsuz isten-
meyen bir davranışsa o zaman içinde bulunduğumuz koşullarla o olumsuz davranışı açıklarız.

İkinci farklılıkla ilgili olarak, kendimizi dıştan gözlememiz olanaksızdır. Bunun için de çevremizi
ve diğer kimseleri nasıl etkilediğimizin pek farkında olmayız. Fakat çevrenin bizi nasıl etkilediği-
ni iç yaşantımızdan ve algılarımızdan biliriz. Bu nedenle çevreyi, olumsuz davranışımızın te-
melinde yatan esas neden olarak gösteririz.

- 209 -
4. KİŞİLER ARASI BİR SÜREÇ OLARAK ÇEKİCİLİK

Kişiler arasında yer alan süreçlerden biri kişiler arasında çekiciliktir. Sosyal psikologlar çekicili-
ği birbirinden farklı yaklaşımlarla açıklar. Bu yaklaşımlardan ilki bilişsel denge ikincisi de öğ-
renme kuramıdır. Önce denge kuramı açısından kişiler arası çekiciliği inceleyelim.

4.1. Çekiciliğin Psikolojik Denge Kuramıyla Açıklanması

Heider kişilerarası çekiciliği denge kuramıyla açıklamıştır. Heider, bir kişinin (k), bir diğer kişi
(d) ve bir tutum objesi (o) ile ilişkilerini incelemiştir. Heider'e göre bireyler ilişkilerinde uyum ve
denge aradıklarından zaman içinde, ya iç dünyalarında veya ilişkilerinde değişiklikler yaparak,
dengeli ilişkilere doğru bir gelişme gösterir.

k-d-o üçlüsünde her üç ilişki de olumluysa ya da ilişkilerin ikisi olumsuz biri olumluysa, k'nin
zihninde denge durumu var demektir. İki ilişki de olumlu ise olumlu yani çekicilik sözkonu-
sudur.

+++

+-- Dengeli Durum

++-

--- Dengesiz Durum

(Kağıtçıbaşı 1977, s.732.)

Şimdi bu durumu örneklerle anlatalım. Bir arkadaşınız, sosyoloji hocasının iyi bir insan olduğu-
nu düşünüyor ve siz de bu düşünceye katılıyorsanız, bu durumda ilişkiniz dengelidir. Kadınla-
rın, aynı erkekler gibi çok iyi yerlere geldiği konusuda arkadaşınızla anlaşamıyorsanız, siz ka-
dınların da artık ev dışına çıkmasını, sorumluluklar taşımasını, özgür olmalarını ve erkek-kadın
arasında ayrım yapılmamasını, arkadaşınız da bunun tam tersini savunuyorsa, bu fikir farklılığı
ilişkilerinizde bir dengesizlik yaratacaktır.

4.2. Kişiler Arası Çekiciliğin Öğrenme Kuramıyla Açıklanması

Klasik koşullanma kuramları kişiler arası çekiciliğin açıklanmasında kullanılmıştır. Buna örnek
verecek olursak, eğer bir çocuk bulunduğu ortamdan hoşnutsa o anda çevresinde bulunan bi-
reylerle yakınlaşma hisseder. Kişisel çekiciliğin altında yatan etmenleri şöyle sıralayabiliriz:

4.2.1. Benzerlik

Bireyler kendilerine benzer kişileri peşinen severler. Arkadaşlık ilişkileri üzeride benzerliğin et-
kisi yaygın ve önemlidir. Ayrıca bireylerin birbirlerinden hoşlanmalarının temelinde, yalnız ben-

- 210 -
zerlik değil, aynı zamanda birbirlerini tamamlayıcı, destekleyici bir ilişki içinde olmaları da ya-
tar.

4.2.2. Bedensel Güzellik

Sevgi ya da çekiciliği etkileyen diğer bir güçlü etmen de bedensel güzelliktir. Genel olarak be-
densel güzellik eş seçimini belirlemede önemli rol oynamaktadır. Reklamlarda güzel ve çekici
bireyleri zengin, rahat ve huzurlu bir çağrışımla görürüz. Bu nedenle bedensel güzellik diğer
olumlu özelliklerle çağrışım haline gelir ve böyle olumlu özelliklerle çağrışım içinde bulunan bir
kişiyi, psikolojik açıdan da hoş ve çekici bulma eğilimimiz kuvvetlenir.

4.2.3. Mekan İçinde Yakınlık

Mekan içinde yakınlık kimlerle arkadaş olunup kimlerle ilişki kurulacağını büyük ölçüde etkiler.
Yanyana oturanların birbirleriyle yakın olması son derece doğaldır. Bu yakınlık zaman içeriside
aşinalığa yol açar ve sonuç olarak da bu kimseler daha hoş ve çekici bulunur. Her zaman bize
yakın oturan, aynı sınıfta bulunan, aynı işyerinde çalışan bireylerle daha yakın oluruz.

4.2.4. Aşinalık

Bizce bilinen, aşina olduğumuz kimselerin daha hoş ve çekici olduğunu görürüz. Araştırmacı-
lar sık sık görme ve beraber olmanın hoşlanmaya yol açacağını söylemişlerdir. Burada önemli
olan, iki kişi arasındaki etkileşimin içeriği değil, etkileşimden ortaya çıkacak aşinalıktan dolayı
beğenme ve hoşlanmadır.

5. GRUPLARIN ETKİLERİ

? Gruplar bireyi nasıl etkiler?

Şimdiye kadar, bireyi odak noktası olarak ele aldık. Şimdi de bireyin grupla olan ilişkisinden
bahsedeceğiz. Çünkü bireyler tek başına yaşayamaz, çalışamaz, öğrenemezler. Hepimiz, ya-
şamımız üzerinde önemli etkilere sahip olan grupların üyesiyiz. Bir toplumda birçok kişi, birden
fazla aile, arkadaş çevresi, klüp, örgüt, siyasal parti, ekonomik, dinsel ve mesleki gruba üyedir.

Grupların bireyi nasıl etkilediğini biraz daha ayrıntılı olarak inceleyelim.

- 211 -
5.1. Sosyal Etki Kuramı

Bu konuda en çok tartışılan konu Sosyal Etki Kuramıdır. Sosyal Etki Kuramı Laten'e aittir. La-
ten'e göre, bu kuram, grup ve kişi arasındaki ilişkileri açıklar. Sosyal etkileşimi açıklamak için
de üç temel ilke geliştirir. Bir çok sosyal faktör bireyi etkilediğinde, bu etkiler aşağıdaki özellikle-
re göre açıklanabilir.

5.1.1. Sosyal Faktörün Kuvveti

Yüksek mevkilerde bulunan çok sayıda kimse, tek bir kimseye kıyasla daha etkili olur. Bu kim-
seler, başka kuruluşlardan değil, sizin çalıştığınız kuruluştan iseler, etkileri daha da artar.

5.1.2. Sosyal Faktörün Kişinin Yaşamında Zaman ve Mekan Bakımından


Yakın Olması

Bireyi etkileyen her bir kimsenin kendine özgü kişisel etkisi, o anda kaç kişinin bireyi etkilemek-
te olduğuna bağlıdır. Sayı arttıkça, her bireyin kişisel etkisi azalır.

5.1.3. Sosyal Faktörün Etkilediği Kişi Sayısı

Aynı sosyal etkiye maruz kalan kişilerin sayısı arttıkça, her bir birey üzerine düşen sosyal etkide
azalma görülür.

5.2. Uyma Davranışı

Uyma davranışı üç farklı sürece bağlıdır. Bunlar itaat, özdeşleşme ve benimsemedir. İtaat baş-
kaları tarafından kabul edilmek; özdeşleşme, değer verilen kişi ya da gruba benzeme; benim-
seme de, gerçeği anlamak biçiminde bireye yarar sağlar. İtaat ve özdeşleşmede normatif, be-
nimsemede bilgisel sosyal etki sözkonusudur. Uymama davranışı da normatif sosyal etki ya da
bilgisel sosyal etki içerebilir. Bunun yanında ortamsal etkenlerin de gruba uyma davranışını et-
kilediği vurgulanmıştır.

5.3. Grup İçinde Liderlik

Bireyler liderlik özellikleriyle doğmazlar. Grup içinde bulunan kişilerin özellikleri, bilgi, becerile-
ri, iletişim davranışları kimin lider olacağını belirler. Grup ve gerçekleştirmek istenen amaç de-
ğiştikçe, bireylerin lider olabilme olasılıkları da değişir. Grup içindeki liderlik gruba ve işe bağlı
olarak bir çok etmenin etkileşimi sonucu oluşur.

Bunun yanında kişisel liderlik modeli vardır. Çeşitli özellikler bireyi lider yapar. Ortamın özellikle-
ri söz konusu değildir. Liderlik özelliklerine sahip bir kimse, nasıl bir gruba girerse girsin, liderdir.

- 212 -
Kişisel liderlik modeline tam ters düşen ortamsal liderlik modeli de vardır. Bu görüşe göre lideri
ortam yaratır. Lider ortamın özellik ve ihtiyaçlarına göre ortaya çıkar. Liderin kişisel özelliklerine
önem veren bir etkileşim modeli Fiedler'in modelidir. Bu modelde kişiler arası ilişkilere önem
veren lider, ilişkileri kuvvetlendirir ve grup üyelerinin birbirlerine tutkunluğunu arttırarak, işlerin
daha iyi yürümesini sağlar. Bu ilerlemenin sonucu olarak, lider daha saygınlık kazanır ve etkin-
liğini arttırır.

6. KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ TUTUMLARA ETKİLERİ

Kitle iletişim araçları toplumun günlük yaşamının bir parçası haline gelmiştir. Televizyondaki
diziler, reklamlar, günlük sohbetlerin konusu olmuştur. Bu araçlar, çocuğun toplumsallaşma-
sında önemli rol oynar. Televizyon gibi radyo da haber kaynağı olarak en sık kullanılan kitle ile-
tişim aracıdır. Radyolar müzik, haber, sohbet ve bilgi açısından bireyin günlük yaşamını etki-
ler. Gazeteler de kendi görüşleri yönünden kendi okuyucu kitlesini etkiler. Gazeteler siyasal
olayların oluşmasında televizyon ve radyolardan daha önemli rol oynar.

Özet
Sosyal Psikoloji, bireyin, diğer insanlarla ilgili düşünce, duygu ve davranışlarını inceler. Yükle-
me süreci, bireyin içinde yer alan ve o bireyin diğer bireyler hakkında bir izlenim oluşturmasını
etkileyen temel bir psikolojik durumdur. Yükleme süreci, davranışın temelinde yatan nedenleri
anlamaya yöneliktir. Genellikle davranışın altında yatan nedeni, kişinin özelliğinde ararız. Bi-
reylerin davranışlarının altında yatan nedenlerle ilgili karar verirken görüş birliği, tutarlılık, ayır-
tedicilik davranışları sözkonusudur.

Tutumlar, bir bireye atfedilen ve onun bir psikolojik obje ile ilgili düşünce, duygu ve davranışları-
nın düzenli bir biçimde oluşturan eğilimlerdir. Tutumlar uzun süreli bilişsel, duygusal, davra-
nışsal biçimleri içerir.

Kişiler arasında yer alan süreçlerden biri kişiler arası çekiciliktir. Kişiler arası çekiciliği farklı
yaklaşımlar açıklar. Bunlar öğrenme ve bilişsel denge kuramlardır. Kişisel çekiciliğin altında
benzerlik, bedensel güzellik, mekan içinde yakınlık ve aşinalık vardır.

Grup içi ve gruplar arası ilişkilerle ilgili olarak, sosyal etki kuramı ve liderlik konuları incelendi.
Sosyal etki kuramına göre, bir çok sosyal faktörün bireyi etkilediğini vurguladık. Uyma davranı-
şında üç farklı süreç olduğunu gördük. Bunlar itaat, özdeşleşme ve benimsemedir. Kitle iletişim
araçlarının tutumlarımızı ve davranışlarımızı da etkilediğini vurgulamak gerekiyor.

- 213 -
Değerlendirme Soruları
Aşağıdaki soruların cevaplarını bulunuz. Cevapladığınız sorularla ilgili bölümleri tekrar okuyu-
nuz.
1. Sosyal psikolojinin tanımı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bireyin davranış duygu ve düşüncelerinin diğer kimselerin davranış ya da özellik-
lerinden nasıl etkilendiğini inceler.
B) Bireyin davranışlarını inceler.
C) Bireyin ruhsal davranışlarını inceler.
D) Bireyin sosyal yönünü inceler.
E) Bireyin duygu ve düşüncelerini inceler.

2. Aşağıdaki bilim adamlarından hangisi atfetme kuramını ilk defa ortaya atmıştır?
A) Adler B) Heider
C) Kelley D) Davis
E) John

3. "Ortamsal Liderlik" modeline göre lideri yaratan etmen aşağıdakilerden hangisidir?


A) Kendisi B) Yakın çevresi
C) Ailesi D) Toplum
E) Ortam

4. Bir bireye atfedilen ve onun bir psikolojik obje ile ilgili düşünce, duygu ve davranışla-
rını düzenli bir biçimde oluşturan eğilime ne ad verilir?
A) Güdü B) Davranış
C) Tutum D) Tutum değişikliği
E) Düşünce

Yararlanılan ve Başvurulabilecek Kaynaklar


Daha geniş bilgi edinmek isterseniz, yazarın da yararlandığı aşağıdaki kaynaklara
başvurabilirsiniz.
Baron, A.R. Bryle, D. Social Psychology. New York, 1987.
Cüceloğlu, Doğan. İnsan ve Davranışı. Psikolojinin Temel Kavramları. Remzi Kitabevi,
İstanbul, 1992.
Kağıtçıbaşı, Çiğdem. İnsanlar ve İnsanlar. Sosyal Psikolojiye Giriş. 3.Baskı. Cem Ofset
Yayınları, 1977.
Dönmez, Ali. Sosyal Psikoloji. İmge Kitabevi Yayınları, Ankara, 1993.
Goldstein H. Jeffrey. Social Psychology. Academic Press, New York, 1980.
Penrod, Steven. Social Psychology. Prentice Hall, Englewood Cliff, New Jersey, 1982.
Wrightsman, L.s. Social Psychology in the Seventies, Brooks Cole, California, 1972.

- 214 -
Cevap Anahtarı

Ünite 1
1 A, 2 D, 3 D, 4 E, 5 B, 6 A, 7 C, 8 A

Ünite 2
1 C, 2 E, 3 D, 4 E, 5 D, 6 A, 7A

Ünite 3
1 A, 2 D, 3 E, 4 C, 5 A, 6 A

Ünite 4
1 D, 2 D, 3 B, 4 A, 5 E, 6 A, 7 D

Ünite 5
1 B, 2 A, 3 E, 4 C, 5 E, 6 A, 7 B

Ünite 6
1 D, 2 A, 3 B, 4 E, 5 C, 6A

Ünite 7
1 A, 2 E, 3,C 4 E, 5 D, 6 B, 7 A, 8 B, 9 C, 10 A, 11 B, 12 E, 13 D,
14 C, 15 A

- 215 -
Ünite 8
1 A, 2 B, 3 A, 4 C, 5 D, 6 E, 7 D, 8 E, 9 B, 10 A

Ünite 9
1 E, 2 A, 3 A, 4 C, 5 D, 6 C

Ünite 10
1 E, 2 A, 3 E, 4 B, 5 C, 6 D, 7 B, 8 D, 9 A

Ünite 11
1 B, 2 A, 3 E, 4 E, 5B

Ünite 12
1 A, 2 B, 3 E, 4, C

- 216 -

You might also like