Professional Documents
Culture Documents
Matematiksel Jeodezi
SL
Hüseyin Demirel Aydın ÜSTÜN
2010
TA
İçindekiler
1 GİRİŞ
AK
1.1 Jeodezinin Tarihi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
1
1
SL
1.2 Referans Yüzeyi Olarak Yeryuvarının Şekli . . . . . . . . . . . . . . . 6
1.3 Jeodezinin Tanımı ve Amacı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 8
3 EĞRİLER ve YÜZEYLER 25
3.1 Uzay Eğrileri, Frenet Üçyüzlüsü . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 25
3.2 Yüzeyler ve Gauss Gösterimi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 29
3.2.1 Yüzey Eğrisi Uzunluğu ve 1. Dereceden Temel Büyüklükler . . 31
3.2.2 İki Yüzey Eğrisi Arasındaki Açı . . . . . . . . . . . . . . . . . 33
3.2.3 Yüzey Alanı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 35
ii İçindekiler
AK
4.1 Elipsoit Yüzeyinde 1. ve 2. Dereceden Temel Büyüklükler . . . . . . 47
4.2 Elipsoit Yüzeyinin Eğrilikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 50
4.3 Elipsoit Yüzeyindeki Eğrilerin Jeodezik Eğrilikleri ve Jeodezik Burulma 53
4.4 Düşey Kesitler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 54
4.4.1 Dönel Elipsoidin Matematiksel Gösterimleri . . . . . . . . . . 55
4.4.2 Normal Kesit Yay Uzunluğu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 62
SL
4.5 Jeodezik Eğriler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 65
4.5.1 Jeodezik Eğrinin Diferansiyel Denklemleri . . . . . . . . . . . 66
4.5.2 Clairaut Denklemi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 68
4.5.3 Normal Kesit Yayı ve Jeodezik Eğri Arasındaki İlişkiler . . . . 72
4.6 Elipsoit Yüzeyinde Üçgen Hesabı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 75
4.6.1 Legendre ve Soldner Yöntemleri . . . . . . . . . . . . . . . . . 76
TA
AK
5.4 1. Temel Ödevin Schreiber Yöntemine Göre Çözümü . . . . . . . . . 109
5.5 Büyük Uzunluklar İçin Temel Ödev Çözümleri . . . . . . . . . . . . . 110
5.5.1 1. Temel Ödev . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 111
5.5.2 2. Temel Ödev . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 113
5.6 Jeodezik Dik Koordinatlar ve Temel Ödevlerin Çözümü . . . . . . . . 116
5.6.1 Coğrafi Koordinatlardan Jeodezik Dik Koordinatlara Geçiş . . 117
5.6.2 Jeodezik Dik Koordinatlardan Coğrafi Koordinatlara Geçiş . . 118
SL
5.6.3 Jeodezik Dik Koordinatlar ile Temel Ödev Çözümü . . . . . . 121
5.6.4 Meridyen Yakınsama Açısı ve Jeodezik Azimut . . . . . . . . . 125
5.6.5 Jeodezik Dik Koordinat Sistemleri Arasındaki Dönüşüm . . . 125
AK
7.5.2 Alan Deformasyonu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 165
7.6 Gauss-Krüger Koordinatları ile Temel Ödev Çözümleri . . . . . . . . 167
7.6.1 Birinci Temel Ödev . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 167
7.6.2 İkinci Temel Ödev . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 171
7.7 Gauss-Krüger İzdüşümünde İndirgemeler . . . . . . . . . . . . . . . . 176
7.7.1 Açıklık Açısı İndirgemesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 177
7.7.2 Uzunluk İndirgemesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 179
SL
7.7.3 Alan İndirgemesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 180
7.7.4 İndirgeme Bağıntılarının Kullanılması . . . . . . . . . . . . . . 181
7.8 Komşu Dilimler Arasında Gauss-Krüger Koordinatlarının Dönüşümü 185
AK
GİRİŞ
SL
1.1 Jeodezinin Tarihi
AK
Şekil 1.1: Hecataeus’un dünya haritası
düşüncelerini izleyen Hecataeus (M.Ö. 550–500) ilk dünya haritası yapan kişi olarak
bilinir. Onun dünya haritası Şekil 1.1’de görülmektedir.
Hecataeus’un yaşadığı yıllarda, Pythagoras’ın (M.Ö. 569–475) okulunda ise
SL
dünyanın küre olduğu görüşüne uygun bir eğitim yapılmaktaydı. Kesin olmasa da
bu görüşün gök cisimlerinin ve hareketlerinin gözlenmesine dayandığı sanılmaktadır.
Pythagoras’tan sonra pek çok Yunanlı düşünür, küre fikrini benimsemeye başlamıştı.
Ancak, bu dönemde, ilgi sadece yerin biçimi üzerine değildi. Pythagoras’ın fikrini
doğrulayacak matematik, astronomi, fizik, geometri gibi temel bilimlerde önemli
buluşlara imza atılmıştı. M.Ö. 4. yüzyılın sonlarına doğru Aristo (M.Ö. 384–322),
yerin şeklinin küre olması gerektiği tezini bazı gözlemlere dayandırdı:
TA
açısıyla bilimsel bir yol izleyerek tasarladı. Bugünkü Mısır toprakları üzerinde
bulunan iki şehir arasındaki yay uzunluğu ve ona karşılık gelen merkez açının
belirlenmesi, yöntemin temelini oluşturmaktadır. Yaz gündönümünde, güneş
ışınlarının Syene’deki (şimdiki adı Asuan) bir kuyunun dibini aydınlattığı zamanı
belirleyerek ertesi yıl aynı anda İskenderiye’de (Alexandria) güneş ışınlarının çekül
doğrultusu ile yaptığı açıyı ölçtü (Şekil 1.2). Bu yöntemle ψ merkez açısını tam
1
dairenin 50 ’si (≈ 7◦ 12′ ) olarak belirledi. İki şehir arasındaki uzaklığı ise o dönemde
Mısır haritalarının yapımında kullanılan adım sayma yöntemine göre 5 000 stadya
gibi yuvarlak bir değer olarak tahmin etmiş ve yeryuvarının çevresini 250 000 stadya
AK
hesaplamıştır.1
ψ
Güneş ışınları
İskenderiye
R ∆G
ψ Syene
R
O
∆G
R= ψ
SL
Şekil 1.2: Eratosthenes’in yay ölçmesi
AK
SL
Şekil 1.3: Batlamyus’un dünya haritası
ders kitabı olarak okutulmuştur. Onu tarihte ünlü yapan, Almagest2 adlı eserinde
yermerkezli (jeosentrik) güneş sistemini savunmasıydı. Bu görüş Kopernik’e kadar
doğru kabul edilmiştir. Batlamyus, ayrıca projeksiyon konusundaki çalışmaları ile
TA
de bilinir. Şekil 1.3’te bir projeksiyon sistemine oturtmaya çalıştığı dünya haritası
görülmektedir. Haritanın dikkat çeken bir başka özelliği enlem ve boylam çizgileridir.
Yunan uygarlığının gücünü giderek yitirmesine paralel olarak bilim ve felsefeye
duyulan ilgide de bir azalma görülmüştür. Bu duraklama Avrupa’da Rönesansın
başlangıcına kadar sürmüştür. Öte yandan sınırlarını İspanya’ya kadar genişleten
İslam uygarlığı bilimin öncülüğünü ele geçirmiştir. İslamiyette namaz ve oruç
gibi ibadet esasları zamana göre düzenlendiğinden gök cisimlerinin hareketlerinin
izlenmesine özel bir önem verilmiştir. Bu yüzden astronomi, matematik vb. temel
bilimlerde çok sayıda ölçme ve hesap yöntemi geliştirdikleri bilinmektedir. Jeodezi
açısından dikkate değer bir olay ise Halife El-Mamun zamanında, 820–830 yılları
arasında yaşanmıştır. El-Harizmi, yeryuvarının boyutunu saptamak için Bağdat
civarında 1◦ lik yay uzunluğu ölçümü gerçekleştirmiş ve yay uzunluğunu ≈ 115 km
olarak belirlemiştir. Buna göre yeryuvarının çevresi ≈ 41 400 km ve yarıçapı ≈ 6 600
km’dir.
2
Batlamyus’un Astronomi isimli yapıtı, 815 yılında en yüksek, majezik anlamına gelen El-Mıjisti
ismiyle Arapçaya, daha sonra Almegest ismiyle Latinceye çevrilmiştir (Şerbetçi, 1996).
İslam uygarlığının sahip olduğu kültür ve bilim düzeyinin haçlı seferleriyle Avrupa’ya
taşınması, Rönesans’ın başlamasında önemli bir rol oynar. Kopernik’in (1473–
1543), Batlamyus’çu jeosentrik sistemi yıkıp yerine güneş merkezli, helyosentrik
sistemi tanıtması, Rönesans’ın ilk bilimsel sonuçlarından biri kabul edilir. Daha
sonra bu bilimsel devrim, T. Brahe’nin (1546–1601) gözlemlerinden yararlanarak
güneş sistemini oluşturan gezegenlerin hareketini açıklayan J. Kepler (1571–1630)
ve yeryuvarının dönme hareketini açıklayan G. Galileo (1564–1642) tarafından
sürdürülmüştür.
AK
17. yüzyıla gelindiğinde, W. Snellius (1591–1626), kendisinden önce Frisius’un
ortaya koyduğu triyangülasyon yöntemini kullanarak Hollanda’da 1◦ lik meridyen
yay uzunluğu ölçümünü gerçekleştirdi. Bu çalışma, meridyen yay uzunluklarının
ölçümünde jeodezik ölçme aletleri ve triyangülasyon ağlarınının kullanılmasını
başlatmıştır. 1666’da Fransız Bilimler Akademisi’nin kurulması, Fransa’nın 17. ve
18. yüzyılda jeodezide lider rolü üstlenmesini ve jeodezik çalışmaların bilimsel bir
organizasyon altında yürütülmesini sağladı. Artık jeodezi, kendi teori ve ölçüm
yöntemlerine sahip ayrı bir bilim dalı olarak görülüyordu. Modern anlamda, yerin
boyutunu ilk kez 1669 yılında, Fransız J. Picard’ın (1620–1682) belirlediği kabul
edilir. Paris’ten geçen ve Molvoisine ile Amiens arasındaki meridyen yay uzunluğunu
ölçen Picard, yeryuvarının yarıçapı için (%1.5 sapma ile) 6 275 km gibi gerçekçi bir
sonuç elde etti.
SL
Picard’ın Paris’in yakınlarında yay ölçmesini yaptığı yıllarda, I. Newton (1642–
1727) ve Hollandalı fizikçi C. Huygens (1629–1695) jeodezicilerin küresel yeryuvarı
fikrinden farklı olarak, kutuplarda basık elipsoidal model tezini savunuyorlardı.
Merih gezegeninin paralaksını ölçmek için Fransız Guayana’sına (Cayenne)
düzenlenen gezide, yerçekiminin etkisiyle sarkaçlı saatinin geri kaldığını farkeden
astronom J. Richer (1630–1696) bunun yerçekimi kuvvetinden kaynaklandığını
farketti. Bu olayı öğrenen Newton, tezinin doğrulandığını düşünerek yeryuvarının
kendi ekseni etrafında dönmesiyle oluşan merkezkaç kuvvetinin kutuplara doğru
TA
∆G′
b M′ ∆G
M
O ∆ϕ a
∆ϕ′
AK
Şekil 1.4: Farklı enlemlerde meridyen yay uzunluğu ölçümü
uygun yer elipsoidine dayalı olarak nirengi ağını oluşturmak ve haritaları üretmekti.
Bu arayışın günümüze değin sürdüğünden söz edebiliriz. Çünkü, jeodezik ölçme ve
değerlendirme teknikleri teknolojiye paralel olarak zamanla iyileşmektedir. Bugün
için, bilinen en uygun referans elipsoidinin geometrik parametre değerleri; 6 378 136.7
m (ekvatoral yarıçap) ve 1/298.257 222’dir (basıklık) (Groten, 2000).
Öte yandan, yeryuvarı için en uygun salt geometrik bir yüzey bile jeodezik
problemlerin çözümünde yeterli yaklaşım sağlamaz. Bu kanıya, ilk olarak, elipsoidal
parametreleri belirlemek için yay ölçülerini dengeleyen A. M. Legendre (1752–1833)
ve en küçük karelere dayalı dengeleme yöntemini triyangülasyon ağlarına uygulayan
C. F. Gauss (1777–1855) vardı. Dengeleme sonuçlarının kapanma büyüklükleri,
ölçülerin doğruluğunu fazlasıyla aşmaktaydı. Gauss ve yeryuvarının basıklığında
doğru değere yaklaşan ilk bilgin olan F. W. Bessel (1784–1846), bu fazlalığın
kaynağını elipsoidal normal ile ölçülerin dayandığı çekül doğrultusu arasındaki
aykırılıkta, başka bir deyişle çekül sapmasında aradılar. Bu aykırılık, onlara yerin
geometrik ve fiziksel şeklinin birbirinden ayrılması gerektiği fikrini verdi. Sonuç
olarak, Gauss 1828 yılında yeryuvarının şekli için aşağıdaki ünlü tanımını yaptı:
AK
jeoit diyeceğiz.
i k s e l ye
Elipsoit
normali
iz
ry
F
Çekül
üzü
doğrultusu
SL
θ
Jeoit ≈ Deniz yüzeyi
Elipsoit
Son olarak jeoit ve elipsoit arasındaki ilişkiden de söz etmekte yarar vardır.
Kutuplarda basık bir dönel elipsoit, basit denklemi sayesinde yatay konum
belirlemeye elverişlidir. Öte yandan, yükseklikler için başlangıç yüzeyi olarak jeoit
anlamlıdır. Bu nedenle, jeodezide her iki yüzeyden de yararlanılır ve üç boyutlu
konum belirleme için anahtar bir rol üstlenirler.
Şekil 1.6’da görüldüğü gibi iki farklı elipsoit söz konusudur; bunlar yeryuvarına
en iyi uyan ortalama yer elipsoidi ve yerel elipsoittir. Ortalama yer elipsoidinin
merkezi, yeryuvarının ağırlık merkezi ile çakışır; elipsoit yermerkezlidir (jeosentrik).
Bu durumda, elipsoit yüzeyi ile jeoit arasındaki aykırılıklar ±100 m içerisinde kalır.
Uydu tekniklerine dayalı üç boyutlu konum belirleme sistemleri, jeosentrik elipsoidi
kullanır (örneğin WGS84, GRS80). Klasik yönteme dayalı, yani triyangülasyon
ağları yardımıyla belirlenen yerel elipsoitler ise genellikle bir noktasında yeryüzüne
teğettir. Ülkemizde olduğu gibi ülkelerin çoğunda jeodezik datum, yerel elipsoitlerle
tanımlanmıştır (örneğin ED50 Avrupa Datumu veya NAD27 Kuzey Amerika
Datumu gibi).
Yer
el
Jeose el
ntr
ik
ip
it
el
so
eo
J
it
ips
oit
AK
Şekil 1.6: Yermerkezli (jeosentik), yerel elipsoit ve jeoit
Joedezi Yunanca kökenli bir kelimedir; yer ölçmesi anlamında kullanılır (jeo=yer,
dezi=ölçmek, bölmek). 19. yüzyılın ortalarına kadar jeodezi, ağırlıklı olarak
yeryuvarının şeklini ve boyutlarını belirlemekle uğraşan ve bunun için kendi
teorisini ve ölçme yöntemlerini kullanan bağımsız bir bilim dalıydı. 1880 yılında
SL
F. R. Helmert (1841–1917), jeodezi ile ilişkili matematiksel ve fiziksel teorileri
Die mathematischen und physikalischen Theorieen der höheren Geodäsie adlı
iki ciltlik eserinde topladı. Onun bu kitaptaki klasik tanımına göre; jeodezi,
yeryüzünün ölçülmesi ve haritaya aktarılması bilimidir. Bu kısa tanım, uygulamada
yeryuvarının gravite alanının belirlenmesini de içerir. Çünkü, yeryüzü gerçekte
şeklini yeryuvarının gravite alanından alır ve jeodezide çoğu gözlem söz konusu
alanın etkisi altında gerçekleştirilir. Bu nedenle Helmert’in tanımı, genel anlamda,
günümüze kadar geçerliliğini korumuştur.
TA
Ancak, özellikle son 20-30 yılda teknolojik alandaki gelişmeler, jeodezik ölçülerin
ve hesapların daha hızlı sonuçlandırılmasına olanak sağlamıştır. Klasik olarak
adlandırılan açı ve uzunluk ölçmeleri yerini elektromanyetik ölçmelere bırakmış,
hesaplamalar bilgisayarlar aracılığıyla kolayca yapılabilir duruma gelmiştir.
Gerçekleştirilen jeodezik uygulamalar ve sonuçları, yukarıdaki tanımın yenilenmesini
zorunlu kılmıştır. Buna göre;
Jeodezi, üç boyutlu ve zaman değişkenli uzayda, çekim alanı ile birlikte,
yeryuvarının ve öteki gök cisimlerinin ölçülmesi ve haritaya aktarılması ile
uğraşan bilim dalıdır.
Yukarıdaki tanım, jeodezinin konum belirleme problemini üç boyuttan dört boyuta
taşımaktadır. Bu çerçevede, modern jeodezi üç temel konu üzerinde faaliyetlerini
sürdürür. Bunlar;
AK
SL
TA
AK
SL
TA
AK
JEODEZİK EĞRİ KOORDİNAT SİSTEMİ (ϕ, λ, h)
SL
Jeodezik eğri koordinat sistemleri, ülke ölçmelerinde önemli bir yer tutar. Ülke
nirengi ağlarının tüm sonuçları böyle bir sisteme dayanır. Nirengi ağı noktalarının
yatay konum bileşenleri, klasik ülke ölçmelerinin başlangıcından bu yana bir
elipsoidin yüzey parametreleriyle tanımlanan bir sistemde verilir. Ya doğrudan ϕ, λ
coğrafi koordinatları ya da bunların fonksiyonları biçiminde elde edilen doğrusal
koordinatlar kullanılır.
Elipsoidal (jeodezik) sistemin özel önemi, yatay konum için referans yüzeyi
olmasından kaynaklanır. h elipsoidal yükseklik, klasik yersel-jeodezik yöntemler
TA
ile dolaylı bir ilişki içindedir. Özellikle eğik uzunlukların, azimut ve açıların elipsoit
yüzeyine indirgenmesi için de h elipsoit yüksekliği gereklidir.
Elipsoidal dayalı koordinat sistemleri uydu ve inersiyal yöntemler bakımından
günümüzde de önemini korumaktadır. Bu modern yöntemler, başta sıfırıncı
dereceden büyük ağların oluşturulmasında kullanıldığından, sabit nokta alanının
yersel yöntemler ile sıklaştırılması gerekir. Konum ölçme yöntemlerinin elipsoidal
sistemle sıkı ilişkisi nedeniyle uydu jeodezisi yöntemleriyle doğrudan elde edilen üç
boyutlu kartezyen koordinatları jeodezik eğri koordinat sistemine dönüştürme ödevi
ile karşılaşılır. Bu ödev, özellikle değişik kaynaklı jeodezik ağların birleştirilmesi
gerektiğinde de ortaya çıkar.
ϕ, λ sistemi hem yatay konum belirlemede hem de üç boyutlu konum belirlemede
önemli olduğundan bu bölümde jeodezik dik koordinatlar x, y, z ve eğri ϕ, λ, h
arasındaki ilişkiler üzerinde durulacaktır.
12 JEODEZİK EĞRİ KOORDİNAT SİSTEMİ (ϕ, λ, h)
Kutuplarda basık bir dönel elipsoit elipsin küçük yarıekseni etrafında döndürülmesi
sonucu oluşur. Elipsoidin büyüklüğü ve biçimi elipsin büyük yarıekseni a ve küçük
yarıekseni b ile belirlenir. Bu iki geometrik parametre yanında onların fonksiyonları
biçiminde tanımlanan başka büyüklükler de vardır. a ve b parametreleri aynı
zamanda meridyen elipsini belirler. a, elipsoidin ekvator yarıçapıdır.
Doğrusal dışmerkezlik E, meridyen elipsinin F1 ya da F2 noktası ile O merkezi
AK
arasındaki uzaklığı gösterir (Şekil 2.1):
√
E = a2 − b2 (2.1)
z
SL
a
b
F1 O F2 p
a E
TA
parametre çiftleri oluşturulabilir. İkinci dışmerkezlik e′ ile ilişkili olarak kutup eğrilik
yarıçapı (c) adı verilen bir başka doğrusal parametre kullanılır:
a2
c= (2.5)
b
a, b, c, e2 , e′2 , f ve n arasındaki başlıca ilişkiler şunlardır:
2 a2 − b2 e′2
e = =
a2 1 + e′2
AK
2 2
a −b e2
e′2 = =
b2 1 − e2
√ 1
f = 1 − 1 − e2 = 1 − √ ⇒ e2 = 2f − f 2
1+e ′2
√ √
1+e −1′2 1 − 1 − e2 f (2.6)
n= √ = √ =
1+e +1′2 1+ 1−e 2 2−f
√ c
a = c 1 − e2 = √
1 + e′2
c
b = c (1 − e2 ) =
1 + e′2
SL
1 = (1 − e2 )(1 + e′2 )
Meridyen elipsi yardımıyla dönel elipsoidin çeşitli özellikleri ortaya konabilir. Dönel
elipsoidin kartezyen (Dekart) koordinat sisteminde denklemi,
x 2 y 2 z 2
+ + =1 (2.7)
a a b
Matematiksel jeodezi s.2010.10.14
14 JEODEZİK EĞRİ KOORDİNAT SİSTEMİ (ϕ, λ, h)
x = p cos λ
(2.8)
y = p sin λ
AK
p ve z bir t parametresinin fonksiyonları,
P′
p
P ′′
a P
b
SL
r
N π
+ϕ
2
γ β ϕ
O p
π
K 2
−ϕ
ϕ coğrafi enlemi, meridyen elipsinin her noktasında belli bir değer aldığından
meridyen elipsinin parametrik gösteriminde t yerine ϕ kullanılabilir. p ve z
dik koordinatlarını ϕ enleminin fonksiyonları biçiminde göstermek için meridyen
elipsinin P noktasındaki teğete ilişkin Şekil 2.2’deki özellikler göz önünde
bulundurulur. Teğet için,
π dz
tan +ϕ = (2.11)
2 dp
yazılabilir. (2.9)’dan,
dz p b2
=− 2
dp z a
ile (2.11),
π cos ϕ p b2
tan + ϕ = − cot ϕ = − =− 2
2 sin ϕ z a
olur. Buradan,
b4 p2 sin2 ϕ − a4 z 2 cos2 ϕ = 0 (2.12)
çıkar. (2.9) ile (2.12) birleştirilirse meridyen elipsinin, ϕ coğrafi enlemine bağlı
parametrik gösterimi elde edilir:
a2 cos ϕ
p= p (2.13a)
a2 cos2 ϕ + b2 sin2 ϕ
b2 sin ϕ
z=p (2.13b)
a2 cos2 ϕ + b2 sin2 ϕ
AK
a cos ϕ c cos ϕ
p= p = p (2.14a)
1 − e2 sin2 ϕ 1 + e′2 cos2 ϕ
√
b 1 − e2 sin ϕ c sin ϕ
z=p = p (2.14b)
1 − e2 sin2 ϕ (1 + e′2 ) 1 + e′2 cos2 ϕ
elde edilir. Şekil 2.2’de görüldüğü gibi meridyen elipsinin P noktası ile bu noktadaki
normalin z eksenini kestiği K noktası arasındaki uzunluk N olduğuna göre,
p = N cos ϕ
p = N cos ϕ (2.19a)
N
z= sin ϕ (2.19b)
1 + e′ 2
biçimine dönüşür. Çoğun gerekli olan dp/dϕ ve dz/dϕ diferansiyel oranları (2.19)’da
N’nin eşiti göz önüne alınarak,
dp c
=− 3 sin ϕ =−M sin ϕ (2.20a)
dϕ V
dz c
= cos ϕ = M cos ϕ (2.20b)
dϕ V3
bulunur. Bu eşitliklerde geçen M büyüklüğü,
c a (1 − e2 )
AK
M= = (2.21)
V3 W3
meridyen eğrilik yarıçapıdır.
Coğrafi enlem ϕ yerine, Şekil 2.2’de açıklanan ve indirgenmiş enlem adı verilen β
da meridyen elipsinin parametresi olarak kullanılabilir. P ′ noktası, O merkezli ve a
yarıçaplı çember ile P den z eksenine çizilen paralel doğrunun kesişim yeridir. P ′ O
doğrusunun p ekseni ile yaptığı açı indirgenmiş enlem β dır. ϕ coğrafi enlemindeki
gibi β indirgenmiş enlemi p ekseninden (ekvator düzleminden) kuzeye doğru artı
ve güney yönde eksi işaretli değerlendirilir. Yine Şekil 2.2’de görüldüğü gibi β
indirgenmiş enlemi elipsin P noktasından p eksenine çizilen paralelin O merkezli
ve b yarıçaplı çemberi kestiği P ′′ noktası yardımıyla da tanımlanabilir.
SL
OP ′ = a ve OP ′′ = b nedeniyle Şekil 2.2’den,
p = a cos β (2.22a)
z = b sin β (2.22b)
yazılabilir. β indirgenmiş enlemi ülke ölçmelerinde çok kullanılır. İndirgenmiş enlem
kavramı Legendre (1806) tarafından bulunmuştur.
Meridyen elipsinin bir noktası, OP = r doğrusunun (Şekil 2.2) p ekseni ile yaptığı
TA
AK
çıkar. (2.6)’da b/a = 1/ 1 + e′2 olduğundan bu eşitlikler,
1 1
tan ϕ = √ tan β = tan γ (2.26)
1+e′2
1 + e′2
biçimine dönüşür. Buradan,
1 √
tan β = √ tan ϕ tan ϕ = 1 + e′2 tan β (2.27a)
1 + e′2
1
tan γ = tan ϕ tan ϕ =(1 + e′2 ) tan γ (2.27b)
1 + e′2
1 √
tan γ = √ tan β tan β = 1 + e′2 tan γ (2.27c)
SL
1 + e′2
çıkar. Bu eşitliklerde 1 + e′2 yerine 1/(1 − e2 ) yazılabilir.
Elips yerine bir küre için e′2 = 0 olduğundan ϕ, β ve γ parametreleri çakışır. Bu
nedenle basıklığı küçük bir dönel elipsoit için ϕ, β ve γ arasındaki farkların az
olduğu söylenebilir. tan(ϕ − β) ve tan(ϕ − γ) fonksiyonları için,
√
tan ϕ − tan β 1 + e′2 − 1 sin ϕ cos ϕ
f sin 2ϕ
tan(ϕ − β) = = √ = (2.28)
1 + tan ϕ tan β 1+ 1 + e′2 − 1 cos2 ϕ 2 1 − f sin2 ϕ
TA
max|ϕ − β| ≈ 5′ .5
max|ϕ − γ| ≈ 11′
ϕ−γ
600
400 ϕ−β
200
AK
−200
−400
−600
Şekil 2.3: Bessel elipsoidi için ϕ, β ve γ arasındaki farkların enleme bağlı değişimi
(birim: derece saniyesi)
dβ 1 cos2 β 1 + e′2
=√ = (2.34)
dϕ 1 + e′2 cos2 ϕ V2
diferansiyel oranı elde edilir.
.
id
er
M
AK
gıç
PE
an
şl b
Ba
r
N
b γ z
λ ϕ
Ek
vato
r y x y
b
b
K
x
p
a cos γ cos λ
xE = p
1 + e′2 sin2 γ
a cos γ sin λ
yE = p (2.37)
1 + e′2 sin2 γ
a sin γ
zE = p
1 + e′2 sin2 γ
elde edilir.
n birim normal vektörü, coğrafi enlemi ϕ ve boylamı λ olan bir noktadaki elipsoit
normalinin doğrultusunu tanımlar. Yeryüzü noktası P ve bunun elipsoit yüzeyindeki
izdüşümü PE olsun. Elipsoit normalinin P PE uzunluğu h ve KPE uzunluğu
meridyene dik doğrultudaki eğrilik yarıçapı N dir.
P yeryüzü noktasının yer vektörü x, P den geçen elipsoit normalinin elipsoit
AK
yüzeyini deldiği PE noktasının yer vektörü xE ile elipsoidal yükseklik vektörü hn’nin
toplamına eşittir (Şekil 2.5):
x = xE + hn (2.38)
b
P
n
.
id
x
er
SL an
gıç
M
b
PE
şl
Ba
xE
b γ N
λ ϕ
Ek
vato
r
b
y
b
K
x
TA
n = nx i + ny j + nz k
nx = cos ϕ cos λ
ny = cos ϕ sin λ (2.41)
AK
nx = sin ϕ
çıkar.
(2.41) bileşenleri PE noktasından x, y, z eksenlerine paraleller çizilerek birim
normal vektör uzunluğunun bu vektörler üzerindeki izdüşümleri biçiminde de
hesaplanabilirdi.
(2.35) ve (2.41) yardımıyla (2.38)’den x vektörünün bileşenleri ya da P yeryüzü
noktasının jeodezik dik koordinatları (x, y, z), jeodezik eğri koordinatlarının
fonksiyonları biçiminde elde edilir:
SL
x = (N + h) cos ϕ cos λ
y = (N + h) cos ϕ sin λ
(2.42)
N
z= + h sin ϕ
1 + e′2
W =p (2.43)
1 + e′2 sin2 β
ve n birim normal vektörünün bileşenleri
√ √
olur. (2.36) ve (2.44) yardımıyla, 1 + e′2 = 1/ 1 − e2 olduğu göz önüne alınarak
(2.38)’den,
x = (a + h W ) cos β cos λ
y = (a + h W ) cos β sin λ (2.45)
√
z = b + 1 + e h W sin β
′2
çıkar. (2.42) ve (2.45) eşitlikleri, bir uzay noktasının x, y, z dik koordinatlarını onun
ϕ, λ, h ya da β, λ, h elipsoidal koordinatlarından dönüştürmeye yarayan temel
AK
p
x2 + y 2
h= −N (2.47)
cos ϕ
hesaplanabilir.
(2.42)’deki 3. denklem (2.46) ile bölünürse,
z tan ϕ h
p = 1 + e′2
x2 + y 2 1 + e′2 N +h
z(1 + e′2 )
tan ϕ(0) = p
x2 + y 2
bulunur. i. işlem adımında (i = 1, 2, 3, . . . ) hesaplanan ϕ(i) ve h(i) değerleri
yardımıyla aşağıdaki ardışık çözümler elde edilir:
c
q ⇒ N(i)
1 + e′2 cos2 ϕ(i−1)
√
x2 + y 2
− N(i) ⇒ h(i)
cos ϕ(i−1)
i+1⇒i
!−1
z(1 + e )′2
h(i)
√ 2 2
1 + e′2 ⇒ tan ϕ(i)
x +y N(i) + h(i)
−1
1 + tan2 ϕ(i) ⇒ cos2 ϕ(i)
P noktası kutup yakınında değilse bu yöntem sayısal olarak kararlıdır. Nokta kutup
yakınında ise, p
x2 + y 2
cos ϕ(0) =
c
başlangıç değeri hesaplanarak aşağıda açıklanan yol izlenir:
c
q ⇒ N(i)
1 + e′2 cos2 ϕ(i−1)
AK
z
N(i)
− ⇒ h(i) i+1⇒i
sin ϕ(i−1) 1 + e′2
√
x2 + y 2
⇒ cos ϕ(i)
N(i) + h(i)
Birbirini izleyen adım farkları yeterince küçükse işlem durdurulur. Öngörülen incelik
ε (örneğin ε = 1 mm) ise,
|h(i) − h(i−1) | < ε
SL
|ϕ(i) − ϕ(i−1) | < ε
koşulları sağlanmalıdır.
λ parametresinin hesabı kolaydır. (2.46) yardımıyla (2.42)’den,
!
x
cos−1 p
x2 + y 2
λ= ! (2.49)
−1 y
sin
TA
p
x2 + y 2
çıkar. z ekseni üstündeki noktalar (x = y = 0) için λ belirsizdir.
Kesin koordinatlar
AK
ϕ = 40◦.604 458 589 = 40◦ 36′ 16′′.051
λ = 35◦.069 158 040 = 35◦ 04′ 08′′.969
h = 1218.0862 m
AK
EĞRİLER ve YÜZEYLER
SL
Diferansiyel geometri, eğri ve yüzeylerin geometrik özelliklerini analiz yöntemleriyle
inceler. Bu bölümde diferansiyel geometrinin, ülke ölçmesinde konum hesaplamaları
ile doğrudan ilişkili temel kavramları açıklanacak; bağıntılar ve sonuçlar verilecektir
(Grossmann, 1976; Ulsoy, 1977; Heck, 1987; Aksoy ve Güneş, 1990).
Bir uzay eğrisi C, bir I aralığının üç boyutlu Öklit uzayına (E3 ) sürekli izdüşümüdür:
C : I → E3 (3.1)
z C
x(t)
Uzay eğrisi C üzerindeki bir noktanın konumu, eğri parametresi adı verilen bir
değişkenin (t) fonksiyonu olan üç koordinat x(t), y(t), z(t) ile tanımlanır. C uzay
26 EĞRİLER ve YÜZEYLER
biçiminde gösterilir (Şekil 3.1). x(t) yer vektörünün t parametresine göre en az üç
türevi sürekli ve ilk türev sıfırdan farklı, dx/dt 6= 0 olmalıdır.
Eğrinin t parametresi yerine yay uzunluğu s kullanılabilir. Buna göre (3.2) yer
vektörü,
x(s) = x(s)i + y(s)j + z(s)k (3.3)
AK
olur. s, x(t) vektörünün t parametresine göre ilk türevinin (t1 , t2 ) aralığındaki
integraline eşittir.
Uzay eğrilerine ilişkin açıklamalar yüzey eğrileri için de geçerlidir. Ülke ölçmesinde
kullanılan eğrilerin genellikle çok sayıda sürekli türevleri vardır. Ayrıca bu eğriler
analitiktir. Başka bir deyişle yakınsayan Taylor serisi bunlara uygulanabilir:
1 ′ 1
x(s) = x(s0 ) + x (s0 )(s − s0 ) + x′′ (s0 )(s − s0 )2 + . . .
1! 2!
∞ ν
X 1 d x
= (s − s0 )ν (3.4)
ν! dsν s=s0
SL
ν=0
dx d2 x
Burada x′ (s0 ) = ds s=s0
, x′′ (s0 ) = ds2
, ...
s=s0
x′ (s)
x(s)
TA
Eğrinin bir x(s) noktasındaki teğeti x(s) vektörünün yay boyuna göre türevi ile
verilir (Şekil 3.2):
dx dx dy dz
x′ (s) = = i+ j+ k (3.5)
ds ds ds ds
ya da kısaca
x′ = x′ i + y ′j + z ′ k
|x′ (s)| = 1 nedeniyle x′ (s) birim teğet vektördür.
İkinci türevi sıfırdan farklı, x′′ (s) 6= 0 olan bir eğrinin tüm noktalarında Frenet
üçlüsü vi (s) birim vektörleriyle;
v1 = x′
v2 = x′′ /|x′′ | (3.6)
v3 = v1 ∧ v2
AK
düzlemi, eğrinin B noktası ile buna sonsuz yakınlıktaki A ve C noktalarının
belirlediği düzlem olarak da tanımlanabilir.
v2
Oskü
lem latör
r ma l düz düzle
mi
No
SL
em
zl
ü
d
et
eğ
T
b b
A B
ds b
C
b
D v1
v3
TA
Normal düzlem B’den geçen tüm eğrilerin normallerini içeririr. Bunlardan aynı
zamanda oskülatör düzlemi içinde bulunan, eğrinin B noktasındaki asal normali
ve teğet düzlem içinde bulunan binormalidir. A, B ve C noktalarının bu düzleme
izdüşümleri tek bir noktadır. Söz konusu noktaların teğet düzleme izdüşümleri bir
doğru (teğet) üzerinde bulunur. x(s) bir düzlem eğri ise tüm noktaları oskülatör
düzlemleriyle çakışır.
Frenet üçyüzlüsü eğrinin her noktasında eğri ile birlikte düşünülür. Eğrinin uzaydaki
biçimine bağlı olarak v1 , v2 , v3 vektörleri noktadan noktaya değişir. Uzay ya da
yüzey eğrilerinin geometrisini tanımlayabilmek için yer vektörü ve hareketli üçlünün
değişimlerini bilmek gerekir.
Bir uzay eğrisinin bir noktası çevresindeki bölümün o noktaya ilişkin teğet vektörden
ne ölçüde uzaklaştığı eğrilik ölçütü k ile belirlenir. Bir eğrinin bir noktasındaki
eğriliğini tanımlamak için Şekil 3.3’deki A, B, C noktalarından geçen eğrilik
çemberi kullanılır. Bu çember oskülatör düzlemi içinde bulunur. Eğri yay elemanı
ds, bu diferansiyel uzunluğu sınırlandıran B ve C noktalarındaki teğet vektörler
(oskülatör düzlemi içinde) arasındaki açı dt ve eğrilik çemberinin yarıçapı r olsun. B
noktasındaki eğrilik, teğet vektör doğrultusundaki dt değişiminin ds yay değişimine
oranı (eğrilik yarıçapının tersi) olarak tanımlanır:
AK
1 dt
k= = (3.7a)
r ds
Başka bir deyişle, bir noktadaki teğet vektörün s yay uzunluğuna göre türevine
eğrilik vektörü ve bu vektörün değerine eğrilik adı verilir. (3.5) ile,
′
′′
dx p
k = |x | = = x′′2 + y ′′2 + z ′′2 (3.7b)
ds
noktasındaki burulma,
dα
τ= (3.8a)
ds
olur. Binormal vektör değişimi,
AK
S yüzeyi, düzlemdeki kapalı B yüzeyinin Öklit uzayına sürekli izdüşümüdür (Şekil
3.4):
S : B → E3 (3.9)
S yüzeyindeki bir noktanın konumu, iki parametrenin (u, v) fonksiyonu olan,
x = x(u, v) , y = y(u, v) , z = z(u, v) (3.10)
koordinatları ile tanımlanır. Noktanın yer vektörü x(u, v) ile gösterilirse S yüzey
parçası için,
x(u, v) = x(u, v)i + y(u, v)j + z(u, v)k (3.11)
eşitliği geçerli olur. u, v değişkenlerine Gauss parametreleri adı verilir. (3.11),
SL
S yüzey parçasının Gauss gösterimi olarak adlandırılır. Elipsoit yüzeyinde nokta
konumları için buradaki u, v parametreleri yerine ϕ, λ enlem ve boylamları
kullanılır. Yüzeyin eğriliğini inceleyebilmek için (3.10) fonksiyonlarının u, v
parametrelerine göre en az üçüncü dereceye kadar sürekli türevleri alınabilmelidir.
Ayrıca yüzeyin her noktasında x vektörünün u ve v parametrelerine göre kısmi
(parsiyel) türevlerinin dış çarpımı sıfırdan farklı olmalıdır (Heck, 1987, s. 406):
u z
TA
P0 (u0 , v0 ) S : B → E3
P0 (u0 , v0 )
u0
B
S
z(u0 , v0 )
O v0 v
O y
0)
y (u
0, v
x 0, v0 )
x(u
Şekil 3.4: Düzlemdeki B bölgesinin üç boyutlu uzaya dönüştürülmesiyle elde edilen
S yüzeyi
∂x ∂x
∧ 6= 0 (3.12)
∂u ∂v
Matematiksel jeodezi s.2010.10.14
30 EĞRİLER ve YÜZEYLER
v = v0 = sabit, u değişken alınırsa yüzey üzerinde u eğrisi elde edilir. Benzer biçimde
u = u0 = sabit, v değişken alınırsa v eğrisi oluşur. u ve v eğrilerine parametre eğrileri
adı verilir. u = u0 ve v = v0 eğrileri yüzeyin bir P0 noktasında kesişir. Parametre
eğrilerinin tümü yüzey parçasını bir ağ biçiminde kapladığından eğrilere parametre
ağı da denir. Genel olarak, eğriler (noktalarından biri çevresinde doğrusal gitmeyen
eğriler) birbirini dik kesmez ve komşu parametre eğrileri arasındaki uzaklıklar sabit
olmaz.
Ülke ölçmesinde nokta konumlarının tanımı için kullanılan yüzeyler analitik
yüzeylerdir; (3.10) fonksiyonlarına u0, v0 noktası çevresinde Taylor dizisi
AK
uygulanabilir:
1 ∂x ∂x
x(u, v) = x(u0 , v0 ) + (u − u0 ) + (v − v0 )+
1! ∂u 0 ∂v 0
2 2 2
1 ∂ x 2 ∂ x ∂ x 2
+ (u − u0 ) + 2 (u − u0 )(v − v0 ) + (v − v0 ) + . . .
2! ∂u2 0 ∂u∂v 0 ∂v 2 0
z v = v0 = sabit
u eğrisi
n
xu
ẋ(t)
θ
ω
P0 (u0 , v0 ) yüzey
eğrisi
AK
xv
u = u0 = sabit
v eğrisi
O
y
x
∂x ∂y ∂z
∂v ∂v ∂v
vektörüne normal vektör adı verilir. Yüzeyin bir noktasındaki birim normal vektör,
n
n= (3.18)
|n|
dir. n vektörünün yönü, Şekil 3.4 (saat ibresi yönünde dönme) için küre ve elipsoit
gibi dışbükey yüzeylerde içeri doğrudur.
Bir yüzey eğrisinin ds diferansiyel uzunluğu (eğri elemanı) için (3.14) göz önüne
alınarak,
ds = |dx| = |ẋ(t)|dt (3.19)
ds
dx
x(t)
x(t + dt)
AK
y
ya da
∂x ∂x ∂y ∂y ∂z ∂z
dx = du + dv , dy = du + dv , dz = du + dv (3.21)
∂u ∂v ∂u ∂v ∂u ∂v
ile
dx = dxi + dyj + dzk (3.22)
TA
çıkar. Buradan,
2 2 2
∂x ∂y ∂z
E = + +
∂u ∂u ∂u
2 2 2
∂x ∂y ∂z
G = + + (3.23)
∂v ∂v ∂v
∂x ∂x ∂y ∂y ∂z ∂z
F = + +
∂u ∂v ∂u ∂v ∂u ∂v
ile
ds2 = |dx|2 = Edu2 + 2F dudv + Gdv 2 = I (3.24)
elde edilir. Bu eşitliğe 1. temel biçim (form) ve E, F, G büyüklüklerine 1. dereceden
temel büyüklükler adı verilir.
(3.15) ve (3.16) bağıntılarından gidilirse,
AK
t1 t1
çıkar.
K1
ẋ1 (t)
β
K2
SL
P ẋ2 (t)
dx1 dx2
cos β = (3.28)
ds1 ds2
bağıntısından bulunur.
u, v parametre eğrileri arasındaki ω açısı için (3.26) eşitlikleriyle
xu xv F
cos ω = =√ (3.29)
|xu ||xv | EG
bağıntısı elde edilir. F = 0 ise ω = 100 gon olur. Bu durumda parametre
eğrileri birbirine diktir (ortogonal). u, v Gauss parametreleri F = 0 olacak biçimde
verilmişse ortogonal parametre ağı elde edilir.
u eğrisi (v = sabit) ile bir yüzey eğrisi arasındaki açı θ olsun (Şekil 3.8). Tanım
uyarınca bu açı u eğrisine teğet vektör xu ile eğriye teğet vektör ẋ arasındaki açıdır:
xu ẋ xu x′
cos θ = = (3.30)
|xu ||ẋ| |xu ||x′ |
du dv
x′ = xu + xv (|x′ | = 1 , |ẋ| =
6 1) (3.31)
ds ds
ve (3.26) eşitlikleriyle,
du dv du dv
xu x′ = x2u + xu xv =E +F (3.32)
ds ds ds ds
olur. Buna göre,
AK
xu x′ Edu + F dv
cos θ = = √ (3.33)
|xu | Eds
√
elde edilir. (3.29) ve ∆ = EG − F 2 ile,
√ ∆
1 − cos2 ω = √
sin ω = (3.34)
EG
∆
tan ω =
F
√
olur. EG − F 2 > 0 nedeniyle 1. temel biçim artı tanımlıdır.
SL = sabit
t
v = sabi
v + dv
ds ′ sin
v ω
ω P ′′′
ds′v u + du =sabit
P′
TA
ẋ ds
dsu
xu
θ
ω xv
t
dsv P ′′ u = sabi
P
Şekil 3.8: u, v parametre eğrileri
ve u = sabit için, √
dsv = G dv (3.36)
çıkar.
ds′v ile dsv yay elemanları arasındaki fark göz ardı edilebilir. Buna göre (3.34) ve
(3.36) ile Şekil 3.8’den,
dsv sin ω ∆ dv
sin θ = =√ (3.37)
ds E ds
elde edilir. (3.33) ve (3.37) ile,
∆dv
tan θ = (3.38)
AK
Edu + F dv
çıkar.
Parametre eğrileri birbirine dikse F = 0 nedeniyle (3.33), (3.37) ve (3.38) eşitlikleri,
√
E du dsu
cos θ = =
√ ds ds
G dv dsv
sin θ = = (3.39)
√ ds ds
G dv dsv
tan θ = √ =
E du dsu
SL
olur.
Yüzey alan elemanı olarak, Şekil 3.8’de gösterilen parametre eğrileriyle sınırlı
diferansiyel anlamdaki yüzey parçası (parelel kenar) alınır. Şekildeki P P ′P ′′′ P ′′
alanı dF ile gösterilirse
TA
dF = ∆du dv (3.41)
|n| = |xu ∧ xv | = ∆
dF = |n|du dv (3.43)
olur.
elde edilir.
AK
u, v parametre eğrilerinin xu , xv teğet vektörleri ile n birim normal vektörü
parametre ağının düzenli her noktasında Gauss üçlüsü adı verilen bir üçlü oluşturur.
Genel olarak xu , xv teğet vektörleri birbirine dik değildir. Yalnız ortogonal
parametre ağlarında bu vektörler birbirine diktir. Ayrıca birim vektör de değildirler.
Gauss yüzey geometrisinde Gauss üçlüsü önemli bir yer tutar.
Gauss yüzey kuramının 1. temel biçimi (I) (3.24) eşitliğiyle verilmiştir:
∂x ∂x
dx = xu du + xv dv = du + dv
∂u ∂v (3.47)
xu ∧ xv
n=
∆
TA
dir. n vektörünün
∂n ∂n
dn = nu du + nv dv = du + dv (3.48)
∂u ∂v
diferansiyelinin dx vektörü ile iç çarpımı oluşturulursa,
1
L = −xu nu , M = − (xu nv + xv nu ) , N = −xv nv (3.49)
2
ile (3.46)’dan,
II = L du2 + 2M du dv + N dv 2 (3.50)
çıkar. L, M, N büyüklüklerine 2. dereceden temel büyüklükler denir.
Bir yüzey noktasındaki eğrilik (noktaya sonsuz yakınlıktaki yüzey eğriliği) 2. temel
biçim ile tanımlanır. II/I oranı oluşturulur ve (3.7c) ya da (3.8d) göz önüne alınırsa,
II d2 x n d2 x 1
= = n = k(v 2 n) = k cos δ = k n = (3.51)
I ds2 ds2 Rn
AK
yüzey eğrisi normal kesit ise k eğriliği δ = 0 nedeniyle normal eğriliğe eşittir: k = kn .
Bir yüzeyin normal eğriliği, yalnızca yüzey üzerindeki noktanın konumuna ve teğet
vektörün doğrultusuna bağlıdır (yüzey eğrisinin özelliklerine bağlı değil). Bu yüzden
yüzeyin normal eğriliğinden belli bir doğrultudaki normal eğrilik anlaşılır.
Bir yüzeyin herhangi bir kesitinin eğrilik çemberi kesit düzlemi içinde bulunur. Bir
yüzey noktasında öngörülen bir doğrultudaki tüm eğrilik çemberleri, merkezi normal
kesit düzleminde olan Rn yarıçaplı bir küre oluştururlar. Bu küreye Meusnier küresi
adı verilir.
1
Bir yüzey noktasındaki eğik kesit eğrilik yarıçapı r ile gösterilirse k = r
ve kn = 1/Rn
nedeniyle (3.51)’den,
SL
r = Rn cos δ (3.52)
çıkar.
Genel olarak sabit yüzey noktasındaki normal eğrilik, doğrultuya bağlı olarak değişir.
Normal eğriliğin en küçük ve en büyük değerlerini bulmak için,
1 L du2 + 2M du dv + N dv 2 II
= kn = 2 2
= (3.53)
Rn E du + 2F du dv + G dv I
TA
denklemi ve buradan,
1
√
k1 = = H + H2 − K
R1
1
√ (3.56)
k2 = R2
= H − H2 − K
1 1 1 1
H = (k1 + k2 ) = ( + ) (3.57)
2 2 R1 R2
AK
1 1
K = k1 k2 = (3.58)
R1 R2
1 p
RG = √ = R1 R2 (K > 0) (3.59)
K
doğrultular için (3.53) eşitliği bir koni kesitinin denklemini gösterir. Özellikle yüzey
noktasındaki sabit teğet vektör, asal eğrilik doğrultularından biri, örneğin R1 eğrilik
yarıçapına ilişkin asal eğrilik doğrultusu ise α doğrultusundaki normal eğrilik,
1 cos2 α sin2 α
kn (α) = = + (3.61)
Rn (α) R1 R2
çıkar. Bu bağıntıya Euler denklemi adı verilir. Asal eğrilik yarıçapları ve parametre
eğrilerine göre asal eğrilik doğrultularının doğrultu açıları bilinirse Euler bağıntısı
yardımıyla, belli doğrultudaki normal kesit eğriliği ve eğrilik yarıçapı hesaplanabilir.
Herhangi bir doğrultudaki normal eğrilik yarıçapı ρ1 ve ona dik doğrultudaki ρ2 ise
(3.61)’den,
1 1 1 1
+ = + (3.62)
ρ1 ρ2 R1 R2
çıkar. Buna göre bir yüzey noktasında birbirine dik iki normal kesitin eğrilikleri
toplamı o noktadaki asal eğrilikler toplamına eşittir (sabit).
AK
bu özelliğin (jeodezik eğrilik sıfıra eşit) geçerli olduğu eğriye (normal kesit) jeodezik
eğri adı verilir. Buna göre jeodezik eğrinin her noktasında oskülatör düzlemi aynı
zamanda yüzeyin normal düzlemidir. Bu yüzden jeodezik eğrinin asal normalleri
ilgili noktalarda yüzey normalleri ile çakışır. Asal normal, yüzey normaline zıt
yöndedir (Grossmann, 1976).
Oskülatör düz.
n
SL
δ
b
a B c
ds
Yüzey
A v2 C
eğrisi
Yatay düz.
TA
Jeodezik eğri, iki yüzey noktası arasında en kısa bağlantı eğrisi olma özelliğini taşır.
Düzlemdeki doğrunun ve küre üzerindeki büyük daire yayının yerini tutar.
Jeodezik eğrilik, normal eğriliğin fonksiyonu biçiminde hesaplanabilir. Bir yüzey
eğrisinin P noktasındaki eğrilik yarıçapı r ile bu noktadaki normal eğrilik yarıçapı
Rn arasındaki ilişki (3.52)’ye göre,
π
yazılabilir. Yatay düzlem, normal kesit düzlemine dik ve oskülatör düzlemi ile 2
−δ
açısı yaptığından h’nin yatay düzlem üzerindeki izdüşümü hg ,
π
hg = h cos( − δ) = h sin δ (3.65)
2
olur. Yüzey eğrisinin yatay düzlem üzerindeki izdüşümünün eğrilik yarıçapı Rg için
(3.64)’e benzer biçimde,
s2 r
Rg = =
8hg sin δ
AK
yazılabilir (izdüşüm sg = s kabul ediliyor). Bu eşitlikte (3.63) göz önüne alınırsa,
r
Rg = = Rn cot δ (3.66)
sin δ
çıkar.
(3.63) ve (3.66)’dan, bir yüzey eğrisinin eğik kesit eğriliği k = 1r , normal eğiriliği
kn = R1n ve jeodezik eğiriliği kg = R1g arasında aşağıdaki ilişkiler,
kn = k cos δ
kg = k sin δ (3.67)
SL
k 2 = kn2 + kg2
çıkar.
Yüzey eğrisinin jeodezik burulması τg , yüzey eğrisinin doğrultusuna göre yatay
düzlemin dönüklüğünü gösteren bir ölçüttür. Oskülatör düzlemi dönüklüğünün
yay değişimine oranı olan burulma τ (3.8a) ve oskülatör düzlemi ile yatay düzlem
arasındaki açı değişiminin yay uzunluğu değişimine oranının (dδ/ds) toplamına
eşittir:
TA
dδ
τg = τ + (3.68a)
ds
Jeodezik eğriler için δ = 0 nedeniyle normal eğrilik kn ve jeodezik burulma τg , uzay
eğrilerine ilişkin eğrilik ve burulma ile çakışır: kn = k, τg = τ .
Normal eğrilik kn gibi jeodezik burulma τg de yüzey eğrisinin eğrilik özelliklerine
değil, yalnızca doğrultusuna bağlıdır. Bu yüzden bir yüzeyde belli bir doğrultudaki
burulmadan söz edilir. Bir jeodezik eğrinin her noktasında asal normal vektör yüzey
normali ile çakıştığından (δ = 0), (3.67) nedeniyle bir jeodezik eğrinin τg jeodezik
burulması τ burulması ile özdeş olur; herhangi bir yüzey eğrisinin bir noktasındaki
jeodezik burulma bu yüzden eğri doğrultusundaki jeodezik eğrinin burulması ile
çakışır. Birbirini dik kesen iki yüzey eğrisinin burulmaları eşit ve ters işaretli
büyüklüklerdir. Belli bir teğet doğrultusundaki (azimut) jeodezik burulma ile asal
eğrilikler ilişki içindedir. Yüzey üzerinde herhangi bir doğrultu ile k1 asal eğrilik
doğrultusu arasındaki açı α (azimut) ile gösterilirse jeodezik burulma için,
1 1 1
τg (α) = ( − ) sin 2α (3.68b)
2 R2 R1
AK
kutuplardan sonsuz sayıda jeodezik eğri geçer.
Küredekinin tersine dönel elipsoitte meridyenler dışında jeodezik eğri ne bir düzlem,
ne de bir kapalı eğridir. Kürede bir noktadan çıkan jeodezik eğriler (büyük
daire yayları) karşı kutupta kesişirler. Elipsoitte ise bir noktadan çıkan farklı
doğrultulardaki (0 ≤ α ≤ 2π) jeodezik eğriler ikinci bir noktada kesişmez. Ancak,
eğrilerden ikisi bu noktanın (çapsal) karşısındaki noktada kesişir. İstisna olarak bir
kutuptan çıkan tüm meridyenler (jeodezik eğri) öteki kutupta kesişirler.
çıkar.
(3.16)’dan,
dx ∂x du ∂x dv
x′ = = + = xu u′ + xv v ′ (3.70)
ds ∂u ds ∂v ds
ve buradan,
2 2
′′dx′ ∂2x du ∂2x dv ∂2x dudv ∂x d2 u ∂x d2 v
x = = + 2 +2 + +
ds ∂u2 ds ∂v ds ∂u∂v ds2 ∂u ds2 ∂v ds2
ya da
x′′ = xuu u′2 + xvv v ′2 + 2xuv u′ v ′ + xu u′′ + xv v ′′ (3.71)
AK
∆
çıkar. (3.26) eşitlikleri göz önüne alınırsa;
x′ xu = x2u u′ + xu xv v ′ = Eu′ + F v ′
x′ xv = xu xv u′ + x2v v ′ = F u′ + Gv ′
(3.74)
x′′ xu = xu xuu u′2 + xu xvv v ′2 + 2xu xuv u′ v ′ + Eu′′ + F v ′′
x′′ xv = xv xuu u′2 + xv xvv v ′2 + 2xv xuv u′ v ′ + F u′′ + Gv ′′
′ ′ 1 ′2 1 ′2 ′ ′ ′′ ′′
∆ kg = (Eu + F v ) (Fu − Ev )u + Gv v + Gu u v + F u + Gv −
2 2
′ ′ 1 ′2 1 ′2 ′ ′ ′′ ′′
(F u + Gv ) Eu u + (Fv − Gu )v + Ev u v + Eu + F v (3.76)
2 2
çıkar.
ds yüzey eğrisi elemanının u parametre eğrisiyle (v = sabit) yaptığı açı θ olsun.
(3.33) ve (3.37)’ye göre,
√
Edu + F dv EG − F 2 dv
cos θ = √ , sin θ = √ (3.77)
Eds E ds
2 2
eşitliklerinden u′ = du
ds
, v ′ = dv
ds
bulunur ve u′′ = ddsu2 , v ′′ = dds2v oluşturulursa,
√ ∂E
√
∂ E ∂u Eu ∂ E 1 ∂E Ev
= √ = √ , = √ = √ (3.78)
∂u 2 E 2 E ∂v 2 E ∂v 2 E
AK
parametre ağı için jeodezik eğrilik denkleminin nasıl elde edildiğini açıklayalım.
Parametre ağı ortogonal ise (3.76) eşitliği,
′ 1 ′2 1 ′2 ′ ′ ′′
∆ kg = Eu − Ev u + Gv v + Gu u v + Gv −
2 2
′ 1 ′2 1 ′2 ′ ′ ′′
Gv Eu u − Gu v + Ev u v + Eu (3.80)
2 2
ve (3.77),
√ du √ dv
cos θ = E , sin θ = G
ds ds
olur. cos θ ve sin θ eşitliklerinden,
SL
du cos θ dv sinθ
u′ =
= √ , v′ = = √ (3.81)
ds E ds G
dθ
√ √
d E
√ dθ ′
√
d E ′
2 − sin θ E − cos θ − G v − u
d u ds ds ds ds
u′′ = 2 = = √
ds E E
√ √ √ √ (3.82)
d2 v cos θ dθ
ds
G − d dsG sin θ E dθ
ds
u′ − d dsG v ′
v ′′ = 2 = = √
ds G G
TA
olur. Burada,
√ √ √ √ √
d E ∂ E du ∂ E dv ∂ E ′ ∂ E ′
= + = u + v (3.83)
ds ∂u ds ∂v ds ∂u ∂v
ya da (3.78) ile √
d E Eu Ev
= √ u′ + √ v ′ (3.84)
ds 2 E 2 E
benzer biçimde √
d G Gu Gv
= √ u′ + √ v ′
ds 2 G 2 G
dir. Buna göre,
′′1 √ dθ ′ Eu ′2 Ev ′ ′
u =√ − G v − √ u − √ uv
E ds 2 E 2 E
√
(3.85)
′′ 1 dθ ′ Gv ′2 Gu ′ ′
v =√ E u − √ v − √ uv
G ds 2 G 2 G
√
olur. Ortogonal parametre ağı için ∆ = EG olduğu göz önüne alıarak (3.81) ve
(3.85) yardımıyla (3.80)’den (3.79) eşitliğinin özel biçimi (F = Fu = 0),
1 du dv dθ
kg = − Ev − Gu +
2∆ ds ds ds
Gu Ev dθ
= √ sin θ − √ cos θ + (3.86a)
2G E 2E G ds
ya da (3.78) ile, √ √
sin θ ∂ G cos θ ∂ E dθ
AK
kg = √ −√ + (3.86b)
GE ∂u EG ∂v ds
elde edilir.
Parametre eğrileri ortogonal (F = 0) ise (3.86)’dan θ = 0 için u eğrisinin (v = sabit)
jeodezik eğriliği, dθ
ds
= 0 olduğundan,
√
Ev 1 ∂ E
kg u = − √ = − √ (3.87)
2E G EG ∂v
ve v eğrisinin (u = sabit) eğriliği, θ = π2 , dθ
= 0 nedeniyle,
ds
√
Gu 1 ∂ G
SL
kg v = √ =√ (3.88)
2G E EG ∂u
çıkar.
(3.86) denklemi (3.87) ve (3.88) ile,
dθ
kg = kgv sin θ + kgu cos θ + (3.89)
ds
biçiminde de yazılabilir.
TA
ya da
√ √ !
dθ 1 ∂ E ∂ G
=√ cos θ − sin θ (3.91b)
ds EG ∂v ∂u
elde edilir.
Bir yüzeyin Gauss parametreleriyle gösteriminin özel bir biçimi Euler gösterimidir.
Yüzeydeki nokta konumları için,
u = x , v=y
(3.92)
AK
z = z(u, v) = z(x, y)
koordinatları öngörülürse (3.11) ile verilen yüzey denklemine karşılık
x(x, y) = xi + yj + z(x, y)k (3.93)
Euler gösterimi elde edilir. Yüzeyin B(x, y) bölgesinde z(x, y) fonksiyonu ve sürekli
türevleri olan bir fonksiyon ise x = sabit ve y = sabit parametre eğrileri yüzey
üzerinde düzenli bir parametre ağı oluşturur.
Bir yüzeyin Euler gösteriminde jeodezik eğrinin diferansiyel denklemleri daha
sadedir.
x′′ = ddsx′ = d2 x vektörü asal normal doğrultusundadır. Bir yüzey eğrisi jeodezik
ds2
SL
eğri ise eğrinin bir noktasındaki asal normal doğrultusu bu noktadaki n yüzey
normali doğrultusu ile çakıştığından x′′ vektörü n vektörünün dik olduğu parametre
eğrilerinin teğet vektörlerine diktir. Bu nedenle,
x′′ xu = 0
x′′ xv = 0
yazılabilir. (3.74) eşitliklerinden son ikisi;
∂z ∂2z
xu = i + k , xuu = k
TA
∂x ∂x2
∂z ∂2z ∂2z
xv = j + k , xvv = 2
k , xuv = k (3.94a)
∂y ∂y ∂x∂y
2 2
∂z ∂z ∂z ∂z
E = xu xu = 1 + , F = xu xv = , G = xv xv = 1 +
∂x ∂x ∂y ∂y
dz ∂z dx ∂z dy
= +
ds ∂x ds ∂y ds
2 2
2 2 2
2 2 2
dz ∂ z dx ∂ z dx dy ∂ z dy ∂z d x ∂z d y
= 2 +2 + + + (3.94b)
ds2 ∂x ds ∂x∂y ds ds ∂y 2 ds ∂x ds2 ∂y ds2
′ dx ′ dy ′′ d2 x ′′ d2 y ∂z ∂z
u = , v = , u = 2 , v = 2 , p= , q=
ds ds ds ds ∂x ∂y
olduğu göz önüne alınarak düzenlenirse jeodezik eğri için,
d2 x d2 z
+p 2 =0
ds2 ds (3.95)
d2 y d2 z
+q 2 =0
ds2 ds
Matematiksel jeodezi s.2010.10.14
46 EĞRİLER ve YÜZEYLER
AK
SL
TA
AK
DÖNEL ELİPSOİT YÜZEYİNDE YÜZEY EĞRİLERİ
ve PARAMETRE SİSTEMLERİ
SL
Ülke ölçmelerinde referans yüzeyi olarak bir dönel elipsoit yüzeyi kullanılır. Bir
noktanın yatay konumu Gauss yüzey parametreleri ile tanımlanır. Parametrelerin
sayısal değerleri noktanın konum koordinatlarıdır. Küre yüzeyindekinin tersine
elipsoit yüzeyinde eğrilikler sabit değildir ve işlemler daha karmaşıktır. Elipsoit
geometrisinin küresel geometriden sapmaları, elipsoit yüzeyinde çakışmayan, örneğin
normal kesitler ve jeodezik eğriler gibi yüzey eğrilerinin özelliklerini önemli ölçüde
etkiler. En çok kullanılan yüzey parametreleri ϕ, λ coğrafi koordinatları ve S, α
TA
xE = N cos ϕ cos λ
yE = N cos ϕ sin λ
(4.1)
N
zE = sin ϕ
1 + e′2
AK
x = x(ϕ, λ)i + y(ϕ, λ)j + z(ϕ, λ)k (4.2)
∂x ∂y ∂z
xϕ = i+ j+ k = −M sin ϕ cos λi − M sin ϕ sin λj + M cos ϕk
∂ϕ ∂ϕ ∂ϕ
(4.5)
∂x ∂y ∂z
xλ = i+ j+ k = −N cos ϕ sin λi + N cos ϕ cos λj + 0k
∂λ ∂λ ∂λ
ve (4.3)’den
E = M 2 , F = 0 , G = N 2 cos2 ϕ (4.6)
çıkar.
(3.29)’a göre F = 0 nedeniyle ϕ, λ sistemi ortogonaldir; eğriler dik kesişir. Eğri
elemanı (ds = dS) için (3.25) eşitliği (4.6) ile,
olur.
dS eğri elemanının ϕ eğrisi (λ = sabit) ile yaptığı açı α ile gösterilirse (3.39)’dan,
√
E dϕ dϕ dSϕ
cos α = =M =
√ dS dS dS
G dλ dλ dSλ
sin α = = N cos ϕ = (4.8)
√dS dS dS
G dλ N cos ϕ dλ dSλ
tan α = √ = =
Edϕ M dϕ dSϕ
AK
ve parametre eğrilerinin yay elemanları (3.35) ve (3.36)’dan,
√
dSϕ = √E dϕ = Mdϕ
(4.9)
dSλ = G dλ = N cos ϕ dλ
çıkar.
Yüzey alan elemanı (4.9) ile (3.40)’dan,
dF = dSϕ dSλ sin ω = MN cos ϕ dϕdλ , (ω = π/2) (4.10)
ve yüzeyin B bölgesinin alanı (3.44)’den
ZZ
SL
F = MN cos ϕ dϕdλ (4.11)
B
çıkar.
2. dereceden temel büyüklükler L, M, N (3.49)’dan bulunur:
1
L = −xϕ nϕ M = − (xϕ nλ + xλ nϕ ) , N = −xλ nλ
, (4.12)
2
√
TA
AK
2
2 dλ
M + N cos ϕ dϕ
kn = 2 (4.17)
dλ
M 2 + N 2 cos2 ϕ dϕ
dλ M
çıkar. (4.8)’den cos ϕ dϕ
= N
tan α (4.17)’de yerine konursa,
1
M
+ N1 tan2 α
kn = (4.18)
1 + tan2 α
ve buradan doğrultusu (meridyen doğrultusu ile yaptığı açı = azimutu) α olan bir
SL
normal eğrinin eğriliği, (2.15a) ve (2.16) eşitlikleriyle,
çıkar (Rn , normal eğrilik yarıçapı). Bir noktadaki normal eğriliklerin en büyük ve
en küçük değerlerini bulmak için (4.19) normal eğriliğinin α’ya göre türevi sıfıra
eşitlenmelidir:
TA
1
α1 = 0 için k1 =
M (4.21)
π 1
α2 = için k2 =
2 N
çıkar.
(2.15a), (2.18) ve (2.21)’e göre
p c c
V = 1 + e′2 cos2 ϕ > 1 , M= , N= (4.22)
V3 V
Matematiksel jeodezi s.2010.10.14
Elipsoit Yüzeyinin Eğrilikleri 51
km
c
6400
6390
6380 N
6370
RG
6360
AK
6350
6340 M
6330
0 30 60 90 ϕ[◦ ]
Kutuplarda cos ϕ = ± π2 = 0 ve V = 1 nedeniyle M ve N eğrilik yarıçapları eşit
olur: π π
M ϕ=± =N ϕ=± =c (4.24)
2 2
(2.5)’de tanımlanan,
a2
c=
b
kutup eğrilik yarıçapıdır.
GRS80 elipsoidi için asal eğrilik yarıçapları ϕ coğrafi enleme bağlı olarak Şekil
4.1’de gösterilmiştir. M, N asal eğrilik yarıçapları ekvatordan kutuplara doğru
artmaktadır.
ϕ = sabit parametre eğrileri paralel daireler (ϕ = 0 için ekvator) ve λ = sabit
eğrileri elips biçimindeki meridyenlerdir. Elipsoit yüzeyinin farklı noktalarına ilişkin
iki yüzey normali genellikle kesişmez (aykırı doğrular). Bir meridyen ya da paralel
dairenin iki noktası için bu durum geçerli değildir. Bir paralel dairenin tüm
noktalarının normalleri z ekseninin tek bir noktasında kesişirler (Şekil 4.2). λ = sabit
meridyenine ilişkin yüzey normallerinin ortak bir kesişme noktası yoktur, ama tüm
kesişme noktaları meridyen düzlemi içinde bulunur.
z
r P δ=ϕ
b
AK
ϕM
Bir paralel dairenin asal normalleri ile yüzey normalleri çakışmaz. Aralarındaki
SL
açı coğrafi enleme eşittir (δ = ϕ). Bu nedenle bir paralel daire (ekvator
dışında) normal kesit değildir (eğik kesit). 1. dereceden temel büyüklük F = 0
olduğundan meridyenler ve paralel daireler dik kesişirler; ortogonal bir parametre
ağı oluştururlar. Bir meridyen α = 0 azimutlu normal kesittir. Bir paralel dairenin
azimutu α = π2 olur. Meridyenlerin ve paralel dairelerin teğetleri asal eğrilik
doğrultuları ile çakıştığından bunlar eğrilik eğrileridir.
Azimutu α = π2 olan normal kesitin eğrilik yarıçapı (normal eğrilik yarıçapı) Rn = N
olduğundan bir paralel dairenin tüm noktaları için geçerli eğrilik yarıçapı r, (3.63)
TA
r = N cos ϕ (4.25)
çıkar. Buna göre bir paralel dairenin tüm noktalarında geçerli olan eğrilik,
1
k= (4.26)
N cos ϕ
olur.
Gauss eğrilik ölçütü K asal eğrilik yarıçapları M ve N ile belirlenir. (3.58)’den,
1 V4
K= = 2 (4.27)
MN c
çıkar. Gauss eğrilik yarıçapı RG (3.59)’dan,
√ c
RG = MN = (4.28)
V2
Matematiksel jeodezi s.2010.10.14
Elipsoit Yüzeyindeki Eğrilerin Jeodezik Eğrilikleri ve Jeodezik Burulma 53
elde dilir. RG değerleri M ile N arasında bulunur: M < RG < N (Şekil 4.1). ϕ = 0
için RG en küçük, ϕ = ± π2 için en büyüktür. Gauss eğrilik yarıçapı, bir dönel elipsoit
noktasında tüm normal eğrilik yarıçaplarının ortalamasıdır.
Gauss eğrilik yarıçapı jeodezide büyük önem taşır. Yeryüzünün küçük bir
bölgesindeki (yarıçapı 150 km) jeodezik hesaplamalar elipsoit yüzeyi yerine RG
yarıçaplı Gauss küresi üzerinde yapılır. Her iki yüzeye ilişkin sonuçlar arasındaki
farklar önemsizdir; kabul edilebilir sınırlar içerisindedir. Örneğin jeodezik ağ
üçgen hesapları, üçgenlerin büyüklüklerine göre gerektiğinde öngörülecek Gauss
AK
kürelerinde yapılır. Jeodezik çalışmaların yapılacağı bir bölgenin alanı, 150 km
yarıçaplı bir daire alanından büyük değilse bu bölge için, referans elipsoidi yerine,
bu bölgenin ortasındaki bir noktanın coğrafi enlemiyle hesaplanacak bir Gauss küresi
alınabilir. Böylece referans elipsoidine bu bölgede Gauss küresi ile yaklaşılmış olur
(Aksoy ve Güneş, 1990).
Ortalama eğrilik olarak tanımlanan bir başka eğrilik (3.57)’den,
1 1 1
H= + (4.29)
2 M N
ve buradan ortalama eğrilik yarıçapı,
SL
1 2MN
Rort = = (4.30)
H M +N
çıkar.
E = M 2 , G = N 2 cos2 ϕ
√
∂ E ∂M
= =0
∂λ ∂λ
olduğundan (3.87)’den, √
1 ∂ E
kg ϕ = − √ =0 (4.31)
EG ∂λ
çıkar. Buna göre meridyenler jeodezik eğrilerdir.
λ parametre eğrisinin (paralel daire) jeodezik eğriliği kgλ , (2.20a)’ya göre
√
∂ G ∂(N cos ϕ)
= = −M sin ϕ
∂ϕ ∂ϕ
ile (3.88)’den,
√
1 ∂ G tan ϕ
kg λ =√ =− (4.32)
EG ∂ϕ N
çıkar.
Paralel dairenin asal normali ile yüzey normali arasındaki açı coğrafi enleme eşit
(Şekil 4.2) ve normal eğrilik kn = N1 olduğundan δ = ϕ ile (4.31) jeodezik eğriliği
(3.67) bağıntılarından da elde edilebilir. (4.31)’deki eksi işareti eğrilik merkezinin
AK
yüzeyin eksi işaretli bölgesine, başka bir deyişle yüzeyin normal vektörünün
gösterdiği yönün tersi olan bölgeye rastlamasının bir sonucudur.
Dönel elipsoit yüzeyinde meridyenle α açısı yapan herhangi bir eğrinin jeodezik
eğriliği (4.31) ve (4.32) ile (3.89)’dan,
dα
kg = kgλ sin α + kgϕ cos α +
dS
sin α dα
kg = − + (4.33)
N cot ϕ dS
çıkar.
SL
Bir yüzey eğrisinin bir noktasındaki azimut α ise jeodezik burulma (3.68b)’den,
1 1 1 η2
τg (α) = − sin 2α = − sin 2α (4.34)
2 N M 2N
elde edilir; yüzey eğrisinin doğrultusuna göre yatay düzlemin dönüklüğünü gösterir.
Asal eğrilik doğrultularında (meridyenler ve paralel daireler) jeodezik burulma sıfıra
eşittir.
TA
Elipsoit yüzeyinin bir P1 noktasından geçen yüzey normalini içeren bir düzlem ile
elipsoit yüzeyi kesilirse bir düşey (normal) kesit elde edilir. Kesit eğrisi düşey
kesit düzlemi içinde bulunduğundan düşey kesit eğrisi kapalı bir düzlem eğridir. P1
noktasındaki eğrinin asal normali, yüzey normali ile çakıştığı halde küreden farklı
olarak, düşey kesit yayının öteki noktalarında bu özellik geçerli değildir. Meridyenler
(α = 0 ya da α = π doğrultularındaki kesitler) öteki düşey kesitlerden farklı özellik
gösterirler: meridyen noktalarının asal normalleri yüzey normalleri ile çakışır. Genel
olarak herhangi bir doğrultudaki düşey kesit eğrisi jeodezik eğri değildir; jeodezik
eğrilik yalnızca P1 noktasında sıfır, öteki noktalarda sıfırdan farklıdır. Bu durum
elipsoit normallerinin genel olarak aykırı doğrular olmaları ve kesişmemelerinin bir
sonucudur. Bu özelliğin başka bir sonucu, P1 noktasında oluşturulan ve P2 ’den geçen
düşey kesit eğrisinin genel olarak, P2 noktasında oluşturulan ve P1 ’den geçen düşey
kesit ile çakışmamasıdır.
P2 deki
yüzey norm.
P1 deki
yüzey norm.
P1 2
P2
1
N2
N1
K2
AK
K1
x = N cos ϕ cos λ
y = N cos ϕ sin λ
(4.35a)
N
z= sin ϕ
1 + e′2
ve P yeryüzü noktasının global jeodezik koordinatları (2.42)’ye göre,
x = (N + h) cos ϕ cos λ
y = (N + h) cos ϕ sin λ
(4.35b)
N
z= + h sin ϕ
1 + e′2
P2 z∗
x∗ α D
z ζ y∗
bb
x2 P1
x1
h1
AK
b
P1 z1
b
ϕ1
λ1
b
b y
y1 x1
x
AK
yüzey normalleri kürenin merkezinde birleşirler.
Jeodezik eğri koordinat sisteminde üçüncü boyut, yeryüzü noktasının bu noktadan
geçen yüzey normalinin elipsoit yüzeyini kestiği noktadan uzaklığı ile verilir. Bu
uzunluğa elipsoidal yükseklik (h) denir. Uzay jeodezik ortogonal (ϕ, λ, h) sisteminin
h = 0 koordinat yüzeyi dönel elipsoidin yüzeyi ile çakışır. h 6= 0 yüzeyleri elipsoit
biçiminde değildir.
~ , x = OP
olur (x1 = OP ~ ).
1 2 2
Her iki koordinat sistemi P 1 noktasından geçen elipsoit normali ile birbirine bağlı
olduğundan sistemlerin birim vektörleri arasında ϕ = ϕ1 ve λ = λ1 olmak üzere
∗
e1 f1
e∗2 = P1 R2 ( π − ϕ)R3 (λ) f 2 (4.38)
2
e3∗
f3
ilişkisi vardır. z ekseni, saat ibresinin tersi yönünde λ kadar döndürülürse x ekseni
AK
P 1 ’in meridyen düzlemi içine gelir ve yeni birim vektörler, [f 1 f 2 f 3 ]T vektörünün,
cos λ sin λ 0
R3 (λ) = − sin λ cos λ 0
0 0 1
matrisi ile x∗ ekseni yönüne döndürülür. Buna göre birim vektörler için ortogonal
dönüşüm matrisi,
− sin ϕ cos λ − sin ϕ sin λ cos ϕ
π
P1 R2 ( − ϕ1 )R3 (λ) = − sin λ cos λ 0 (4.39)
2
cos ϕ cos λ cos ϕ sin λ sin ϕ
ve
AK
elipsoit noktasına kaydıralım (Şekil 4.4). P2 , P 2 noktasının elipsoit yüzeyindeki
karşılığı olsun. Koordinat farklarını, başlangıcı P1 olan sistemde ∆x∗ , ∆y ∗, ∆z ∗ ve
global sistemde ∆x, ∆y, ∆z ile gösterelim. (4.35)’e göre,
ya da
TA
N2
x∗ = (cos ϕ1 sin ϕ2 − sin ϕ1 cos ϕ2 cos ∆λ)−
1 + e′2
e′2
− sin ϕ1 (N2 cos ϕ2 cos ∆λ − N1 cos ϕ1 )
1 + e′2
y ∗ = N2 cos ϕ2 sin ∆λ (4.44b)
N2
z∗ = (sin ϕ1 sin ϕ2 + cos ϕ1 cos ϕ2 cos ∆λ)+
1 + e′2
e′2 N1
+ cos ϕ1 (N2 cos ϕ2 cos ∆λ − N1 cos ϕ1 ) −
1+e ′2 1 + e′2
elde edilir.
P2 noktasının x∗ , y ∗ , z ∗ koordinatları yerine uzay kutupsal koordinatlar da
kullanılabilir. P1 ve P2 arasındaki doğrusal uzunluk elipsoidal kiriş k’dır. Kirişin
P1 ’deki yatay (yüzeye teğet) düzlem ile yaptığı µ açısına depresyon açısı denir (Şekil
4.5). Üçüncü parametre, kiriş ile z ∗ ekseninin oluşturduğu normal kesit düzleminin
α azimutudur.
z∗ = z′
x∗
x′
düşey
α
µ kesit P2
AK
k
P1
y∗
x∗ , y ∗, z ∗ ve k, µ, α arasında
π
x∗ = k sin + µ cos α = k cos µ cos α
π2
∗
y = k sin + µ sin α = k cos µ sin α (4.45)
2π
SL
∗
z = k cos +µ = −k sin µ
2
bağıntıları geçerlidir (Şekil 4.5). Durulan nokta P1 ve hedef noktası P2 nin coğrafi
koordinatları verilirse (4.44) ve (4.45) yardımıyla k, µ, α kutupsal koordinatları
hesaplanabilir.
P1 noktasının coğrafi koordinatları ile P2 noktasının x∗ , y ∗, z ∗ koordinatları
bilindiğine göre global sistemde P2 noktasının x2 , y2 , z2 koordinatları (4.45)
TA
yardımıyla (4.41)’den,
çıkar. Bu eşitlikler (2.7) elipsoit denkleminde göz önüne alınırsa başlangıcı P1 elipsoit
noktasında olan yerel sistemde dönel elipsoidin denklemi,
(x∗ )2 (y ∗)2 (z ∗ )2 η2
−2z ∗ = + + (1 + η12 t21 ) + 2x∗ z ∗ 1 t1 (4.47)
M1 N1 N1 N1
elde edilir. Burada,
η12 = e′2 cos2 ϕ1 , t1 = tan ϕ1 (4.48)
dir. (4.47) denkleminde z ∗ , eşitliğin her iki yanında geçmektedir. Eşitliğin
sağındaki z ∗ , z ∗ /N1 ve e′2 x∗ /N1 ile çarpıldığından ilgili terimler çok küçüktür. Bu
nedenle (4.47) eşitliği x∗ , y ∗ nin küçük değerleri için art arda yaklaşım yöntemiyle
AK
∂z ∗∂z ∗
İleride gerekli olan ∂x ∗ ve ∂y ∗ kısmi türevleri (4.47)’den,
∗ −1
∂z ∗ x z∗ 2 z∗ 2 2 x∗ 2
=− + η t1 1+ (1 + η1 t1 ) + η t1 (4.50a)
∂x∗ M1 N1 1 N1 N1 1
−1
∂z ∗ y∗ z∗ 2 2 x∗ 2
=− 1+ (1 + η1 t1 ) + η t1 (4.50b)
∂y ∗ N1 N1 N1 1
çıkar.
Başlangıcı P 1 olan yerel (x∗ , y ∗ , z ∗ ) sisteminde P 2 hedef noktasının x∗ , y ∗ , z ∗
koordinatları ile başlangıcı P1 elipsoit noktasında olan (x∗ , y ∗ , z ∗ ) sistemine göre
SL
P2 elipsoit noktasının x∗ , y ∗, z ∗ koordinatları arasındaki ilişki (4.35b)’ye göre,
∆x = x2 − x1 =(N2 + h2 ) cos ϕ2 cos λ2 − (N1 + h1 ) cos ϕ1 cos λ1
∆y = y 2 − y 1 =(N2 + h2 ) cos ϕ2 sin λ2 − (N1 + h1 ) cos ϕ1 sin λ1
(4.51)
N2 N1
∆z = z 2 − z 1 = + h2 sin ϕ2 − + h1 sin ϕ1
1 + e′2 1 + e′2
olduğundan (4.44a) eşitliği göz önüne alınarak (4.42)’den,
x∗ = x∗ + h2 (cos ϕ1 sin ϕ2 − sin ϕ1 cos ϕ2 cos ∆λ)
TA
AK
jeodezik azimutu α kadar döndürülmesi sonucunda oluşan dik açılı sistemde kolayca
tanımlanabilir (Şekil 4.5). Her iki koordinat sistemi arasında,
x′ = x∗ cos α + y ∗ sin α
y ′ = −x∗ sin α + y ∗ cos α (4.54)
z′ = z∗
dönüşüm eşitlikleri geçerlidir. Düşey kesit yayı bir düzlem eğridir ve tüm
noktalarının y koordinatları sıfıra eşittir:
′
y′ = 0 (4.55)
SL
Bu nedenle x∗ , y ∗, z ∗ koordinatları (4.54)’den
(x′ )2 (z ′ )2 x′ z ′
−2z ′ = + (1 + η12 t21 ) + 2 cos αη12 t1 (4.57)
Rn1 N1 N1
dz ′ ∂z ′ dx∗ ∂z ′ dy ∗ ∂z ∗ ∂z ∗
= + = cos α + sin α
dx′ ∂x∗ dx′ ∂y ∗ dx′ ∂x∗ ∂y ∗
′ −1
dz ′ x z′ 2 z′ 2 2 x′ 2
=− + η t1 cos α 1+ (1 + η1 t1 ) + η t1 cos α (4.59)
dx′ Rn1 N1 1 N1 N1 1
bulunur. Bu eşitliğin dizi açılımının ilk iki terimi,
AK
dz ′ x′ 3 x′ 2
=− 1− η t1 cos α + . . . (4.60)
dx′ Rn1 2 N1 1
olur.
Normal kesitin SN yay uzunluğu x′ değişkenine bağlı olarak (x′ eğri parametresi
anlamında) (3.19)’dan, s
Z x′ ′ 2
dz
SN = 1+ dx′ (4.61)
0 dx ′
çıkar. (4.60) eşitliği (4.61)’de yerine konur ve karekökün seriye açılımı kullanılırsa,
SL
′ 2 ′ 2 ′ !
1 x 3 x x
SN = x′ 1 + − η 2 t1 cos α + . . . (4.62a)
6 Rn1 8 Rn1 N1 1
ve bunun tersi,
2 2 !
1 SN 3 SN SN 2
x′ = SN 1− + η t1 cos α + . . . (4.62b)
6 Rn1 8 Rn1 N1 1
TA
elde edilir.
x′ parametresi ile bir normal kesit yayının iki noktasını birleştiren k kiriş uzunluğu
(4.5) arasındaki ilişki (4.58) ve seriye açılım ile,
′ 2 ′ 2 ′ !
p 1 x 1 x x
k = (x′ )2 + (z ′ )2 = x′ 1 + − η 2 t1 cos α + . . . (4.63)
8 Rn1 4 Rn1 N1 1
çıkar. (4.63)’de (4.62b) yerine konursa kiriş uzunluğu ile normal kesit yayının
uzunluğu arasında;
2 !
1 SN SN 2
k = SN 1 − (1 − 3 η1 t1 cos α + . . . ) (4.64a)
24 Rn1 N1
bağıntıları elde edilir. Bu eşitliğin son terimi SN ≈ 100 km için en büyük 0.2
mm dir ve bu yüzden uygulamada önemi yoktur. (4.64b)’nin ilk iki terimi, Euler
eğrilik yarıçapı Rn1 yerine küre yarıçapı alınırsa elipsoit yüzeyinde normal kesit yayı
uzunluğunun küresel normal kesit yayı uzunluğuna pratik olarak eşit olduğu görülür.
Bu nedenle eğik uzunlukların indirgenmesinde genellikle,
k3
SN = k + (R = küre yarıçapı) (4.65)
24R2
AK
küresel eşitliği kullanılır.
P1 noktasındaki teğet ile kiriş arasındaki µ depresyon açısı, (4.58) yardımıyla Şekil
4.5’den,
z′ x′ x′ 2
tan µ = ′ = (1 − η t1 cos α + . . . ) (4.66)
x 2Rn1 N1 1
çıkar. tan µ fonksiyonu Taylor serisine açılır, (4.66)’da (4.62b) ya da (4.64b) yazılırsa,
SN SN 2
µ= (1 − η t1 cos α + . . . ) (4.67a)
2Rn1 N1 1
SL
k k 2
= (1 − η t1 cos α + . . . ) (4.67b)
2Rn1 N1 1
SN
eşitlikleri elde edilir. µ(1) = 2Rn1
yaklaşımı, Rn1 yarıçaplı küre için geçerli çözüme
karşılıktır.
P1 ’de oluşturulan ve P2 ’den geçen normal kesit ile P2 ’de oluşturulan ve P1 ’den
geçen karşı normal kesit karşılaştırılırsa, elipsoit yüzeyinin iki noktasındaki yüzey
normalleri genel olarak aykırı doğrular olduğundan kesit düzlemleri çakışmaz. İki
TA
PN b
P2
h2
bit
P1
α
sa
h1 α P2 =
ϕ1
P1
AK
Şekil 4.6: Hedef yüksekliği indirgemesi
kg = 0
ise bu eğriye jeodezik eğri denir (bölüm 3.4). Bir jeodezik eğrinin her noktasında
eğrinin oskülatör düzlemi yüzeyin teğet düzlemine diktir. Eğrinin asal normal
vektörü yüzeyin normal vektörü ile zıt yönlü olarak çakışır. Buna göre jeodezik eğri
bir noktanın yakın çevresiyle sınırlı bir düşey (normal) kesittir. Ama bir jeodezik
eğrinin farklı noktalarına ilişkin normal kesit düzlemleri kural olarak çakışmaz. Her
yüzey noktasından belli bir doğrultuda tek bir jeodezik eğri geçer. Jeodezik eğrilerin
önemli bir özelliği vardır: iki yüzey noktası arasındaki en kısa, sürekli bağlantı eğrisi
daima bir jeodezik eğri parçasıdır. İlgili noktalar birbirine yeterince yakın bulunursa
jeodezik eğri tek anlamlıdır. Çünkü iki yüzey noktası arasında çok sayıda jeodezik
AK
bağlantı eğrisi olabilir. Yer elipsoidinde çapsal karşılıklı bulunan nokta çiftleri
için açıklık, tek anlamlılık problemi ile karşılaşılabilir. Ülke ölçmesinde uzunluklar
genellikle kısa olduğundan bu anlamda bir güçlükle karşılaşılmaz; iki elipsoit noktası
arasında en kısa (jeodezik) bağlantı eğrisi daima tek anlamlıdır.
Bir küredeki ilişkilerin aksine bir dönel elipsoit yüzeyindeki bir jeodezik eğri
(meridyenler dışında) ne bir düzlem ne de bir kapalı eğridir. Küre yüzeyinde belli
bir noktadan çıkan jeodezik eğriler (büyük daireler) karşı kutupta (çapsal karşı
noktada) kesişirken bir elipsoit noktasından değişik azimutlar (0 ≤ α < 2π) ile
çıkan jeodezik eğriler topluluğu için ikinci bir ortak kesişme noktası yoktur. Bu
eğriler topluluğundan ikisinin kesişme noktası, çıkış noktasının çapsal karşısındaki
SL
nokta çevresinde bir bölgede bulunur. Elipsoit kutuplarındaki jeodezik eğriler demeti
(meridyenler) istisna oluşturur; karşı kutupta kesişirler.
yaptığı açı) olmak üzere (4.8)’e göre dönel elipsoit yüzeyindeki bir eğri için,
dϕ cos α
=
dS M
(4.70a)
dλ sin α
=
dS N cos ϕ
dα t
= sin α (t = tan ϕ) (4.70b)
dS N
diferansiyel denklemleri elde edilir. (4.70a) eşitlikleri her yüzey eğrisi için geçerlidir.
Eğri uzunluğunun diferansiyel anlamda değişimine karşılık ϕ, λ parametrelerinin
değişimini gösterirler. (4.70b) denklemi ise eğri uzunluğunun değişimine karşılık
yalnız jeodezik eğrinin α azimutundaki değişimi verir. Bu denklem, jeodezik eğriyi
tanımlar. (4.70a,b) eşitliklerine başlangıç noktasında λ = sabit parametre eğrisi ile
α açısı yapan jeodezik eğrinin diferansiyel denklemleri denir.
u=x , v=y
AK
z = z(x, y)
biçiminde tanımlanırsa bir yüzey noktasının yer vektörü (Euler gösterimi),
d2 x ∂z d2 z
+ =0
ds2 ∂x ds2
(4.71)
d2 y ∂z d2 z
+ =0
SL
ds2 ∂y ds2
Bu denklemlerde yer vektörünün koordinat bileşenlerinin jeodezik eğrinin yay
elemanına göre ikinci türevleri geçmektedir. Bu denklem sistemi seriye açılımlar
yardımıyla ya da nümerik matematik yöntemleriyle yaklaşık olarak çözülür.
Elipsoit yüzeyindeki jeodezik eğriler P1 başlangıç noktasındaki yerel jeodezik
koordinat sisteminde tanımlanabilir. (4.71)’in çözümünü,
∞
X 1 dk x∗i
TA
x∗i = k
Sk (x∗1 = x∗ , x∗2 = y ∗, x∗3 = z ∗ ) (4.72)
k=0
k! dS P1
x∗ |P1 = 0 y ∗ | P1 = 0
dx∗ dy ∗ (4.73)
= cos α = sin α
dS P1 dS P1
dz ∗ ∂z ∗ dx∗ ∂z ∗ dy ∗
= ∗ + ∗ (4.74)
dS ∂x dS ∂y dS
∂z ∗ ∂z ∗
türevi P1 başlangıç noktasında; ∂x ∗ P
1
= ∂y ∗
= 0, z ∗ |P1 = 0 nedeniyle,
P1
dz ∗
=0
dS P1
d2 z ∗
dır. dS 2
ikinci türevi zincir kuralına göre (4.74)’den,
d2 z ∗ ∂ 2 z ∗ dx∗ ∂ 2 z ∗ dy ∗ dx∗ ∂ 2 z ∗ dx∗ ∂ 2 z ∗ dy ∗ dy ∗
= + + + ∗2 +
dS 2 ∂x∗ 2 dS ∂x∗ ∂y ∗ dS dS ∂x∗ ∂y ∗ dS ∂y dS dS
∂z ∗ d2 x∗ ∂z ∗ d2 y ∗
+ ∗ + ∗
∂x dS 2 ∂y dS 2
çıkar. (4.50)’den,
AK
∂ 2 z ∗ 1 ∂ 2 z ∗ ∂ 2 z ∗ 1
2
=− , =0 , 2
=−
∂x P1
∗ M1 ∂x∗ ∂y ∗ P1 ∂y P1
∗ N1
ile 2
d2 z ∗ cos α sin2 α 1
2
=− + = (4.75)
dS P1 M1 N1 Rn1
(Euler eğrilik yarıçapının tersi) elde edilir.
d2 x∗ d2 y ∗
dS 2
ve dS 2
diferansiyel oranları doğrudan (4.71)’den,
d2 x∗ ∂z ∗ d2 z ∗ d2 y ∗ ∂z ∗ d2 z ∗
= − , = − (4.76)
SL
dS 2 ∂x∗ dS 2 dS 2 ∂y ∗ dS 2
bulunabilir. Bu diferansiyel oranlar P1 noktasında sıfıra eşittir. Zincir kuralı
sürdürülerek (4.72) serisinde geçen tüm katsayılar belirlenebilir. Sonuç olarak,
∗ 1 S3 1 S4 2 9 2 1 2
x = S cos α − cos α + η t1 cos α + sin α + . . .
6 Rn1 M1 24 Rn1 N1 1 M1 N1
1 S3 1 S4
y ∗ = S sin α − sin α + η 2 t1 sin α cos α + . . .
6 Rn1 N1 3 Rn1 N1 1
TA
S2 1 S3
z∗ = − + η 2 t1 cos α + . . .
2Rn1 2 Rn1 N1 1
(4.77)
Dönel elipsoit yüzeyindeki bir jeodezik eğri, Clairaut denklemi ile tanımlanır. (4.70)
eşitliklerinden,
dλ M
= tan α (4.78)
dϕ N cos ϕ
dα
= sin ϕ (4.79)
dλ
diferansiyel oranları elde edilir. (4.25)’e göre paralel dairenin eğrilik yarıçapı r =
N cos ϕ eşitliğinden,
dr
= −M sin ϕ (4.80)
dϕ
çıkar. (4.78)’den,
dϕ N cos ϕ
= cot α
dλ M
ya da
dϕ r
AK
= cot α (4.81)
dλ M
bulunur. (4.80) ve (4.81)’den,
dr
= −r sin ϕ cot α
dλ
ve (4.79) ile buradan,
dr cos α
=− dα (4.82)
r sin α
çıkar. Her iki tarafın integrali alınırsa,
ln r = − ln sin α + ln K
SL
ve buradan,
r sin α = K = sabit (4.83)
Clairaut denklemi elde edilir (Grossmann, 1976, s. 78). Dönel elipsoit yüzeyinde
(tüm dönel yüzeylerde) jeodezik eğrinin bir noktasında, meridyenle yaptığı açının
sinüsü ile o noktadaki paralel daire yarıçapının çarpımı jeodezik eğrinin her
noktasında sabittir. Paralel daire yarıçapı r, (2.19a) ve (2.22a)’ya göre coğrafi enlem
ϕ ya da indirgenmiş enlem β ile gösterilebilir:
TA
Birim küre üzerinde eşdeğerli üçgen P̃N kutbu ile P1 , P2 noktalarına karşılık β1 ,
β2 enlemli P̃1 , P̃2 noktalarından oluşur. (Şekil 4.7). Küresel trigonometrinin bir
bağıntısının (4.85), dönel elipsoit yüzeyinde de geçerli olduğu görülmektedir.
Jeodezik eğrinin ekvatoru kestiği noktadaki azimutu αek ise βek = 0 nedeniyle
Clairaut denklemi (4.83),
r sin α = a sin αek = mM = sabit (4.86a)
PN P̃N
b
b
∆λ ∆ω
β2
=
β2
= sb.
sb.
α2 α2
b
b
P2 P̃2
β1
β1
=
=
sb S sb
. . α1
α1 αek
αek b
b
b
b
P1 P̃1
Pek P̃ek
AK
Şekil 4.7: Elipsoit ve küre yüzeyinde jeodezik eğri
=1 =1
z }| { (4.86b)
z }| { π
cos β sin α = cos βek sin αek = cos βM sin = sabit
2
SL
biçimine dönüştürülebilir. Bu denklemlerden, ekvatoru αek azimutu ile kesen bir
jeodezik eğrinin indirgenmiş −βM ve +βM (bunlara karşılık coğrafi enlemleri −ϕM
ve +ϕM ) enlemli paralel daireler arasında hareket ettiği görülür. En büyük enlem
βM , αek ile belirlenir; (4.86b)’den,
π
βM = − αek
2
çıkar (4.86a)’ya göre, eğri kuzeye doğru uzandıkça paralel daire yarıçapları
küçüleceğinden α’nın büyümesi gerekir. En büyük α değeri kuzeyde αM = π2 , güney
TA
kesimde 3π 2
dir. αM ’nin bu değerlerine karşılık yarıçap rM , en küçük paralel daire
yarıçapıdır. Jeeodezik eğri β = βM paralel dairesine αM azimutu ile dokunur ve bu
noktadan başlayarak simetrik güneye yönelir, ekvatoru ikinci kez π − αek azimutu
ile keser, β = −βM paralel dairesine dokunur ve tekrar ekvatoru başlangıç azimutu
αek ile keser. Kural olarak bu kesim noktası ilkinden farklıdır. Öyle ki, bir jeodezik
eğri genel olarak dönel elipsoit yüzeyini sonsuz sayıda dolaşır. Elipsoidin basıklığına
ve αek azimutuna bağlı bir peryot ile (yaklaşık 2π) ile ekvatordan eşit uzaklıkta
ϕ = −ϕM ve ϕ = +ϕM paralel daireleri arasında sinüzoidal bir yüzey eğrisi çizer.
Uygulama
c cos ϕ
α = 90◦ için N cos ϕ sin(α = 90◦ ) = N cos ϕ = p =K
1 + e′2 cos2 ϕ
K
K 2 (1 + e′2 cos2 ϕ) = c2 cos2 ϕ ⇒ cos ϕ = √
c2 − K 2 e′2
ϕ1 = 60◦ 01′ 40′′ .61 kuzey
ϕ2 = 60◦ 01′ 40′′ .61 güney
2. Bu jeodezik eğrinin ekvatordaki azimutu nedir?
AK
K = N cos ϕ sin α a = 6 378 388 m
K
ϕ = 0 için K = N0 sin αek = a sin αek ⇒ sin αek =
a
αek,1 = 30◦ 03′ 20′′ .71
αek,2 = 149◦ 56′ 39′′ .29
3. Elipsoit yüzeyinin Gauss parametreleri u = ϕ, v = λ olduğuna göre yüzey
eğrisi elemanı dS yardımıyla iki nokta arasındaki en kısa yolun jeodezik eğri
uzunluğu olduğunu kanıtlayınız.
dS 2 = Edu2 + 2F dudv + Gdv 2
SL
u = ϕ, v = λ ve F = 0 (parametre ağı ortogonal) olduğundan (4.7)’ye göre,
dS 2 = M 2 dϕ2 + N 2 cos2 ϕ dλ2
dir.
ϕ (λ = sabit) parametre eğrisi (merdiyen) bir jeodezik eğridir. λ (ϕ = sabit)
parametre eğrisi (paralel daire) bir jeodezik eğri değildir. Meridyen elipsi
üzerinde jeodezik eğrilik kg = 0 ve λ = sabit olduğundan dλ/dS = 0,
TA
R yB
ve A, B arasındaki jeodezik eğrinin uzunluğu y = yA
dy dir. Bu iki sonuç
karşılaştırılırsa, s 2
dλ
1+G >1
dy
olduğundan
S>y
çıkar.
AK
4.5.3 Normal Kesit Yayı ve Jeodezik Eğri Arasındaki
İlişkiler
(4.77) Weingarten açılımları yardımıyla normal kesit yayları ile jeodezik eğriler
arasında ilişkiler kurulabilir. P1 , P2 noktalarından geçen yüzey eğrilerinin azimutları
kural olarak farklı olduğundan P1 noktasındaki bir normal kesitin azimutu aşağıda
αN1 ve jeodezik eğrinin azimutu α1 ile gösterilecektir. P2 noktasının x∗ , y ∗, z ∗
koordinatları ile bu sisteme ilişkin k, µ, αN1 kutupsal koordinatları arasında (4.45)’e
göre,
SL
x∗ = k cos µ cos αN1
y ∗ = k cos µ sin αN1 (4.87)
z ∗ = −k sin µ
bağıntıları vardır.
P1 ile koordinatları x∗ , y ∗ , z ∗ olan P2 hedef noktası arasındaki kiriş uzunluğu
(4.77)’den, P1 , P2 arasındaki S yay uzunluğu ve jeodezik eğrinin α1 azimutunun
TA
S5
SN − S = η 4 sin2 2α1 + . . .
4 1
(4.89)
360N1
dir. S = 1000 km uzunluğundaki bir eğri için bu fark 0.1 mm’den küçüktür.
Ülke ölçmelerinde normal kesit yay uzunluğu aynı noktalardan geçen jeodezik eğri
uzunluğuna eşit alınabilir. P1 noktasındaki normal kesit yayının uzunluğu ile P2 ’deki
karşı normal kesit yayının uzunluğu arasında da fark vardır. Bu fark (4.89)’dan en
az on kat daha küçüktür ve uygulamada göz ardı edilebilir.
µ depresyon açısı için Şekil 4.5’den,
−z ∗
tan µ = p
(x∗ )2 + (y ∗ )2
AK
(4.77)’deki eşitleri göz önüne alınırsa ϕ1 , α1 ve S’nin fonksiyonu olarak,
S S 2
µ= (1 − η t1 cos α1 + . . . ) (4.90)
2Rn1 N1 1
sin(αN1 − α1 ) = αN1 − α1 + . . .
TA
ve 2 !
p 1 S
k cos µ = (x∗ )2 + (y ∗ )2 = S 1− + ...
6 Rn1
ile azimut farkı
1 S2 1 S
αN1 − α1 = η12 sin 2α1 2 2
1 − t1 tan α1 (1 + 9η1 cos α1 ) + . . . (4.92)
12 Rn1 N1 4 N1
çıkar. Bu eşitliğin ikinci terimi yay uzunlukları S = 100 km için en büyük 1.1 × 10−4
değerine ulaşır ve bu yüzden hesaba katılmaz. İlk terim S = 100 km için en büyük
0.028′′ olur ve ölçü duyarlığı karşısında çoğun göz ardı edilebilecek bir büyüklüktür.
Ama 1. derece nirengi ağlarında 10−2 −10−3 saniyelik bir hesap inceliği istendiğinden
αN1 − α1 farkı bu durumlarda göz önüne alınmalıdır:
2
1 S
αN1 − α1 = η12 sin 2α1 + ... (4.93)
12 N1
|αN1 − α1 | farkı küçük olduğundan (4.93) eşitliğinin sağ yanında geçen α1 yerine αN1
yazılabilir.
Elipsoit yüzeyinin P1 noktasında teodolidi kurduğumuzu düşünelim. Düzeçleme
işleminden sonra aletin asal ekseni bu noktadaki yüzey normali ile çakışır. P2
noktasına bakıldığında P1 ’deki normal ile P2 noktasının belirlediği düşey düzlem,
dönel elipsoit yüzeyinde azimutu αN1 olan bir düşey kesit eğrisi oluşturur (Şekil 4.8).
P2 noktasından P1 ’e bakıldığı varsayılırsa, elipsoit yüzeyinin normalleri genel olarak
aykırı doğrular olduğundan P2 noktasının normali ile P1 noktasından geçen düşey
AK
düzlem, elipsoit yüzeyinde öncekinden farklı, P1 ’deki azimutu αN ′
1
olan ikinci bir
düşey kesit (karşı düşey kesit) eğrisi oluşturur. Teodolit ile düşey kesit doğrultuları
gözlenir.
PN
b
b
P2
α′N1
α1
αN1
b
P1
SL
Şekil 4.8: İki nokta arasındaki jeodezik eğri ve bakış yönüne bağlı düşey kesit eğrileri
P2
TA
P1
P3
Şekil 4.9: Bir elipsoidal üçgende teodolitle gözlenen doğrultular (düşey normal
kesitler)
Bir elipsoidal üçgenin bir açısı o noktadan çıkan iki düşey kesit doğrultusunun farkı
biçiminde elde edildiğinden üçgen tek anlamlı olmaz (Şekil 4.9). P1 , P2 ve P3
noktaları jeodezik eğriler ile birleştirilirse tek anlamlı bir şekil ortaya çıkar. Bu
nedenle düşey kesit eğrilerinden jeodezik eğriye geçiş hem uzunluk hem de azimut
bakımından zorunlu olmaktadır.
P1 noktasındaki düşey kesit yayının αN1 azimutu ile karşı normal kesit yayının
P1 ’deki αN
′
1
azimutu arasındaki fark,
′ 1 2 S2
αN1 − αN = η sin 2αN1 + ... (4.94)
1
4 1 N12
dir (Heck, 1987, s. 188). (4.93) ile (4.94)’ün karşılaştırılmasından jeodezik eğrinin
düşey kesit ve karşı düşey kesit yayları arasında kaldığı sonucu çıkar. Jeodezik eğri
P1 ’deki düşey kesite daha yakındır ve αN1 − αN ′
1
farkını 1/2 oranında böler. Buna
AK
benzer durum P2 noktası için de geçerlidir. Aynı meridyen ya da paralel daire
üzerinde bulunan nokta çifti için P1 ve P2 ’deki düşey kesit düzlemleri çakıştığından
(αN1 = 0 ya da αN1 ≈ π2 ) (4.94) azimut farkı yok olur. Ancak paralel daire jeodezik
eğri olmadığından bir paralel daire üzerinde bulunan nokta çiftleri için (4.93)’deki
αN1 − α1 farkı tamamen yok olmaz.
Jeodezik eğri ve düşey kesit yayları arasındaki uzaklığın en büyük aralık değeri
(dmax ), yaklaşık jeodezik eğrinin ortasında bulunur ve dmax için,
1 2 S3
dmax = η1 sin 2α1 2 (4.95)
32 N1
bağıntısı geçerlidir. S = 100 km için dmax = 5.2 mm dir. Buna göre düşey ve karşı
SL
düşey kesit yaylarının birbirinden uzaklığı 1 cm kadardır.
Verilen üç elemanı (bir kenar ve iki açı ya da iki kenar ve bir açı) ile belirli olan bir
küresel üçgenden farklı olarak elipsoit yüzeyindeki bir jeodezik üçgenin tanımı için
üç elemanından başka üçgenin konum ve dönüklüğünü belirleyen iki parametre daha
TA
verilmelidir. Elipsoit yüzeyindeki bir jeodezik üçgen bir paralel daire boyunca biçimi
ve büyüklüğü korunarak kaydırılabilir. Ama, üçgenin meridyen doğrultusunda
ötelenmesi ya da bir noktası sabit olmak üzere döndürülmesi genel olarak kenar
uzunlukları ya da açılarında değişime neden olur. Bunun nedeni elipsoit yüzeyi
eğriliklerinin değişken olmasıdır. Yalnızca düşey eksen (dönme ekseni) etrafındaki
dönüklükler için üçgenin biçimi ya da kenar uzunlukları ve açıları değişmez. Bir
elipsoidal üçgen, örneğin kenar ve açılarından üçü yanında bir noktasının coğrafi
enlemi ile bir kenarının jeodezik azimutu verilirse belirli olur.
Kenar uzunluğu yaklaşık 100–150 km olan elipsoidal üçgenler Gauss küresinde
küresel üçgen olarak hesaplanabilir. Bu durumda S = 100 km’lik bir üçgen kenarı
için açı hatası en büyük dmax = 0.9 mm, δαmax = 0.002′′ (1000 km için dmax = 8.7
mm, δαmax = 1.8′′ ) olur.
Açıklama: 3
dmax e′2 S
δαmax = =
S 3 RG 0
AK
kullanılırsa elipsoidal üçgen ile küresel üçgenin karşılıklı kenar ve açıları eşit
kabul edilebilir; yaklaşım hataları ölçü hatalarının çok altında (≪ 0.005′′ ) kalır.
Olabildiğince büyük üçgenleri bu yönteme göre hesaplayabilmek için Gauss eğrilik
yarıçapı, üçgen noktalarının enlemlerin ortalama enlemi,
ϕ1 + ϕ2 + ϕ3
ϕ0 =
3
ile belirlenmeli, başka bir deyişle Gauss küresi enlemi ϕ0 olan P0 noktasında elipsoide
teğet kabul edilmelidir.
SL
4.6.1 Legendre ve Soldner Yöntemleri
Ülke temel nirengi ağlarında üçgen kenarları genellikle 100 km’den küçüktür (35–40
km). Kenar uzunlukları 100 km’yi aşmayan üçgenlerin elipsoit yüzeyindeki hesapları
ile aynı üçgenlerin Gauss küresi üzerindeki hesapları çok az fark eder. Uygulamada
bu fark göz ardı edilebilir.
Küçük kenarlı küresel üçgenlerin küresel bağıntılar yardımıyla çözümünde açılar
sıfır ya da π/2’ye yaklaştıkça kosinüs ve sinüs fonksiyonları duyarsızlaşır. Kenarları
TA
50 km’den küçük olan üçgenlerde kenarlar 0.5◦ ’den daha küçük bir merkez açı
ile görünürler. Örneğin üçgenin bir kenarı doğrudan kenar kosinüs bağıntısı ile
hesaplanmak istenirse doğru sonuç elde edilemez. Çünkü küçük açıdaki değişimler
karşısında kosinüs fonksiyonu duyarsızdır.
Geçmişte elektronik hesaplayıcılar yoktu. Bunların yerine kullanılan trigonometrik
ve logaritmik cetvellerin basamak sayıları sınırlı olduğundan küçük kenarlı
üçgenlerin çözümünde istenilen doğruluğa ulaşılamıyordu. İşte bu nedenle
Legendre ve Soldner, seçilen kürenin yarıçapına oranla kenarları küçük olan küresel
üçgenlerde doğruluğu yeterli olmayan bir küresel üçgen çözümü yerine düzlem üçgen
bağıntılarına dayanan daha kararlı (stabil) yaklaşık yöntemler geliştirmişlerdir. Her
S
iki yöntem, küçük büyüklüklerin ( R ρ ≪ 1◦ ) ortaya çıkan açı fonksiyonlarının Taylor
serisine açıldığı küresel bağıntılara dayanır. Terimleri uygun biçimde düzenlenen seri
ile düzlem trigonometrinin bağıntıları arasında ilişki kurulur. Küresel bağıntılardan
düzlem trigonometriye geçişte küresel üçgenin ya kenarları ya da açıları indirgenir.
Legendre (1787) yöntemine göre, küresel üçgenin her bir açısı ε/3 (ε, küresel ekses)
kadar küçültülür ve kenarlar uzunluk biriminde kullanılırsa küçük küresel üçgen
AK
C
b γ
a
α
A β
B
c
ε= ≈ ≈ (4.97)
R2 2R2 2R2 sin(α + β)
göz önüne alınarak sin Ra , sin Rb , sin Rc fonksiyonları Taylor serisine açılır ve 3. derece
terimlerden sonrakiler göz ardı edilirse düzlem üçgenin kenarları (indirgenmiş küresel
kenarlar),
a3 b3 c3
a′ = a − , b′
= b − , c ′
= c − (4.98)
6R2 6R2 6R2
elde edilir. Örneğin küresel üçgenin a kenarı, α ve β açıları ve b isteniyorsa önce a′
hesaplanır. Düzlem üçgenden sinüs bağıntısı ile,
′ a′ sin β
b =
sin α
Matematiksel jeodezi s.2010.10.14
DÖNEL ELİPSOİT YÜZEYİNDE YÜZEY EĞRİLERİ
78 ve PARAMETRE SİSTEMLERİ
b 3
ve ekleme değeri ( 6R 2 ), b yerine b ile bulunarak,
′
′ b′3
b=b +
6R2
elde edilir.
Daha yüksek dereceden dizi terimleri de alınarak Legendre ve Soldner yöntemlerinin
duyarlığı arttırılabilir. Kenar uzunlukları en büyük 100 km olan üçgenlerde hesaba
katılan ek terimler ölçü duyarlığı yanında göz ardı edilebilecek küçüklükte (4.96)
AK
ve (4.98) indirgemelerini ek seri terimleriyle genişletmek jeodezik uygulamalar
açısından önemli değildir. Aşağıda kenar uzunluğu a olan eşkenar üçgenler ve
yarıçapı R = 6371 km olan bir yer küresi için ekleme ve küresel ekses değerleri
verilmiştir (Çizelge 4.1).
Çizelge 4.1: Yer küresi (R = 6371 km) üzerinde üçgen boyutuna bağlı ekleme ve
küresel ekses değerleri (Heck, 1987, s. 124)
a3 ε
a (km) 6R2
(m) 3
(′′ )
5 0.0005 0.02
SL
10 0.004 0.07
50 0.51 1.83
100 4.11 7.33
√
R= MN Gauss küresinin yarıçapı
AK
γ = 180◦ + ε − (α + β) = 65◦ 05′ 15′′ .00
ε P2′
α′ = α − = 44◦ 08′ 44′′ .29
3
ε β′
β = β − = 70◦ 46′ 02′′ .10
′ c a
3
ε
′
γ = γ − = 65◦ 05′ 13′′ .61 α′ γ′
3 P1′ P3′
b
P1′ P2′ P3′ üçgeninden
sin α′
a = c = 36 594.437 m
sin γ ′
SL
sin β ′
b = c = 49 609.192 m çıkar
sin γ ′
c′ a′
c′
a′ = sin α = 36 594.235 m
sin γ α γ
P1′ P3′
c′ β
′ c′
b = sin β = 49 608.691 m
sin γ γ
P1′′ P3′′
b′
a′3
a = a′ + = 36 594.235 + 0.202 = 36 594.437 m
6R2
b′3
b = b′ + = 49 608.691 + 0.501 = 49 609.192 m
6R2
AK
geliştirilmiştir.
Küçük elipsoidal üçgenlerin küresel bağıntılar yardımıyla doğrudan çözümü için
uygulamada karşılaşılabilen durumlar aşağıda açıklanmaktadır.
α =? γ
SL
P1 P3
b
√
R = MN hesabı için üçgenin bir köşesinin coğrafi enlemi ya da ϕ = (ϕ1 +
ϕ2 + ϕ3 )/3 değeri kullanılır.
γ a−b γ a+b
z1 = coscos n1 = sin cos
2 2R 2 2R
γ a−b γ a+b
z2 = cos sin n2 = sin sin
TA
2 2R 2 2R
α+β z1 z1 z2
= arctan
α = arctan + arctan
2 n1 n1 n2
z1 z2 (4.99)
α−β z2 β = arctan − arctan
= arctan
n1 n2
2 n2
s
z22 + n22
c = 2R arctan
z12 + n21
α γ =?
P1 P3
b =?
c α−β c α+β
z1 = sin cos n1 = cos cos
2R 2 2R 2
c α−β c α+β
z2 = sin sin n2 = cos sin
2R 2 2R 2
a+b z1 z1 z2
AK
= R arctan
a = R arctan + arctan
2 n1 n1 n2
(4.100)
a−b z2 z1 z2
= R arctan
b = R arctan − arctan
2 n2 n1 n2
s
z12 + n21
γ = 2 arctan
z22 + n22
R R
α = 2 arctan
sin Ru sin u−a R
s
sin u−aR
sin u−c
R
β = 2 arctan (4.101)
sin Ru sin u−b R
s
sin R sin u−b
u−a
R
γ = 2 arctan
sin Ru sin u−c R
çıkar.
K 1 + K2 + K 3
K0 =
3
olmak üzere,
a2 + b2 + c2
AK
ε = ρF K0 1 + K0 (4.102)
24
P2 P2′
TA
β β′
c c
a a
α α′
P1 γ P1′ γ′
b P3 P3′
b
Şekil 4.11: Legendre yöntemi için küresel üçgenin düzlem üçgen yardımıyla çözümü
Bu yöntem kenar uzunlukları yer yarıçapının 1/10’u (≈ 600 km) kadar olan elipsoidal
üçgenlerin hesabı için geçerlidir. Daha büyük elipsoidal üçgenlerin çözümü Newton
yineleme (iterasyon) yöntemi ya da 1 ve 2. jeodezik temel ödevlere dayanan yaklaşım
yöntemleriyle gerçekleştirilir.
İstenen: a, b, γ α γ =?
P1 P3
b =?
AK
Çözüm:
√ c 6 399 936.608
R= MN = 2
= = 6 384 887.448 m
1+ e′2 cos ϕ1 1 + 0.006 768 17 cos2 ϕ1
c α−β
z1 = sin cos = 0.003 631 412 837
2R 2
c α−β
z2 = sin sin = −0.000 859 152 871
2R 2
c α+β
SL
n1 = cos cos = 0.537 931 183
2R 2
c α+β
n2 = cos sin = 0.842 980 496
2R 2
a+b z1
= R arctan = 43 101.8144 m
2 n1
a = 36 594.437 m
a−b z2 b = 49 609.192 m
= R arctan = −6 507.3777 m
2 n2
s r
TA
elipsoit yüzeyinin tüm noktaları coğrafi parametre ağı bakımından düzenli (regüler)
noktalardır (Heck, 1987, s. 190).
geçerlidir:
AK
Şekil 4.12: Dönel elipsoit yüzeyinde coğrafi koordinatlar ağı
Coğrafi koordinatlar sisteminde yay elemanının karesi (dS 2 ) için (4.7) eşitliği
dα
= sin ϕ (4.106)
TA
dλ
elde edilir.
dϕ dλ
dS
ve dS diferansiyel oranları, parametre eğrilerinin dS1 ve dS2 parçaları ile jeodezik
eğrinin dS elemanının sınırlandırdığı sonsuz küçük üçgenden doğrudan yazılabilir
(Şekil 4.13).
dα
dS
oranı, (4.83)’de verilen
N cos ϕ sin α = sabit
Clairaut bağıntısının ϕ ve α’ya göre diferansiyeli oluşturularak da bulunabilir. ϕ ve
α’nın S’ye bağlı olduğu düşünülürse
d dϕ dα
(N cos ϕ) sin α + N cos ϕ cos α =0
dϕ dS dS
dϕ dα
ve buradan dS oranının yukarıdaki eşitiyle jeodezik eğriye ilişkin dS
diferansiyel
denklemi çıkar.
λ = sabit
λ + dλ = sabit
dS2 = N cos ϕ dλ P + dP
ϕ + dϕ = sabit
dS1 = M dϕ
AK
dS
α
P ϕ = sabit
Sabit bir yüzey noktası P0 ’dan geçen jeodezik eğriler ve bu eğriler üzerinde P0 ’a
SL
eşit uzaklıktaki noktaların birleştirilmesiyle elde edilen jeodezik çemberler bir eğri
yüzeyde bir jeodezik kutupsal koordinat sistemi oluşturur. Bir jeodezik çember
jeodezik eğrileri dik keser. Çemberin yarıçapına (r) jeodezik yarıçap denir (Şekil
4.14). Jeodezik çember, elipsoit yüzeyinde kapalı, ama genel olarak bir düzlem eğri
değildir. P yüzey noktasının konumu, r jeodezik eğri uzunluğu ve onun P0 ’daki α
azimutu ile tanımlanır. r ve α, Gauss yüzey parametreleri anlamındadır: u = r, v =
α. P0 ’dan geçen α = sabit jeodezik eğrileri ve bunları dik kesen r = sabit jeodezik
çemberleri koordinat eğrileridir.
TA
PN b
α b
α = sabit
P0 b
r P
r = sabit
Herhangi bir yüzey eğrisi elemanı dS’nin α = sabit koordinat eğrisiyle yaptığı açı θ
olsun (Şekil 4.15). α = sabit jeodezik eğrisinin yay elemanı dr ve r = sabit jeodezik
eğri çemberinin yay elemanı Gauss’a göre mdα’dır. Buna göre yay elemanı dS için
t
sabi
α=
dr
P
θ dS
r
md
α
α
dα
r = sabit
P0
AK
Şekil 4.15: Yüzey eğrisi elemanının jeodezik kutupsal koordinatlarla gösterimi
dS 2 = dr 2 + m2 dα2 (4.107)
geçerli olur. Bu eşitlik (4.7) ile karşılaştırılırsa 1. dereceden Gauss temel
büyüklüklerinin
u=r , v=α , θ=θ
E = 1 , F = 0 , G = m2
olduğu görülür. dS, jeodezik eğri yay elemanı ise elipsoit kutupsal koordinat
SL
sisteminde jeodezik eğrinin diferansiyel denklemleri (1. türevler), (3.81) ve (3.91)’e
göre,
du cos θ dr
= √ ⇒ = cos θ
dS E dS
dv sin θ dα sin θ
= √ ⇒ = (4.108)
dS G dS m
√ √ !
dθ 1 ∂ E ∂ G dθ 1 ∂m ∂m dα
=√ cos θ − sin θ ⇒ =− sin θ = −
dS ∂v ∂u dS m ∂r ∂r dS
TA
EG
elde edilir.
m büyüklüğüne jeodezik eğrinin indirgenmiş uzunluğu adı verilir. m’nin geometrik
anlamını açıklamak için düzlem, küresel ve elipsoidal koordinat sistemlerini
karşılaştıralım (Şekil 4.16). Jeodezik yarıçap r yerine S jeodezik eğri uzunluğu
geçerli olsun. P0 ’daki S yarıçap vektörü dα kadar döndürülürse S’nin serbest ucu
P ′ noktasına gelir (Grossmann, 1976, s. 81):
düzlemde P P ′ = Sdα
S
kürede P P ′ = R sin dα (4.109)
R
elipsoitte P P ′ = mdα
P0 α
P0 α dα S
α S
dα
S
P0
elipsoit normali
dα S
R sin R
P P
P dα
P′ dα′
dα
m
P′
Sdα
AK
R
P′ S/R
Şekil 4.16: m’nin değişik geometrik yüzeyler üzerindeki anlamı (a: düzlem, b: küre,
c: elipsoit)
dα kadar döndürülürse P ’den geçen normal kesit düzlemi dα′ kadar döner. u = S,
v = α ve başlangıcı P0 ’da olan yerel jeodezik sistemde P noktasnın koordinatları
SL
x∗ , y ∗, z ∗ olmak üzere (3.23)’e göre,
s 2 ∗ 2 ∗ 2
√ ∂x∗ ∂y ∂z
m= G= + + (4.110)
∂α ∂α ∂α
eşitliğinden (4.77)’deki Weingarten açılımları yardımıyla (Heck, 1987, s. 195)
( 2
1 S S
m = S 1− 1− 2η02 t0 cos α+
6 Rn0 N0
TA
1 2 2 2 2 2 2 2 S
+ (V0 − 12η0 (t0 − cos α(V0 − 6η0 t0 ))) + ... (4.111)
20 N0
ya da (Grossmann, 1976, s. 83; Ulsoy, 1977, s. 188)
S2 2 S3 2 S4
m=S 1− (1 + η0 ) + η t0 cos α + + ... (4.112)
6N02 3N03 0 120N04
çıkar.
√
(4.109)’un ikinci eşitliğinde geçen sin RS diziye açılarak yarıçapı R0 = M0 N0 =
p
N0 / 1 + η02 olan Gauss küresinde bir büyük daire yayının indirgenmiş uzunluğu
m′ ,
′ S2 2 S4
m =S 1− (1 + η0 ) + + ... (4.113)
6N02 120N04
elde edilir. m ile m′ arasındaki fark,
S4 2 e2 S 4 sin 2ϕ0
m − m′ = η t0 cos α ≈ cos α (4.114)
3N03 0 6R03
çıkar (Grossmann, 1976, s. 83). Bu bağıntı yardımıyla, elipsoit yerine Gauss küresi
alınabilecek alanın büyüklüğü belirlenebilir.
AK
düşünelim. Bu parametre sisteminde P noktasının konumu x = P0 Pd ve y = Pd P
yay uzunlukları ile belirlenir (Şekil 4.17). x apsis değeri P0 ’dan kuzey yönünde artı
işaretli sayılır. Koordinat başlangıç noktasının parametre değerleri x = y = 0 dır.
PN
Pd b y
b
P
x
y = s ab i t
b
Doğu
b
SL
P0
dS 2 = n2 dx2 + dy 2 (4.115)
olur (Şekil 4.18). S jeodezik eğri ise (4.115) eşitliğinin (4.7) ile karşılaştırılmasından;
u = x , v = y , θ = T (açıklık açısı)
(4.116)
E = n2 , F = 0 , G = 1
it
y = sab
dy x + dx = sabi
t
dx ndx
dS
T
Pd y P x = sabit
AK
P0
θ + dθ
F′ −dθ P′
γ ndx
dx
θ y
α
F P
n faktörünü elde etmek için önce P F , P noktası merkez olmak üzere döndürülür
ve ikinci adımda F ′ P , F ′ etrafında döndürülerek F ′ P ′ konumuna getirilir. İlk
AK
yazılabilir. θ = 2
nedeniyle buradan,
my dθ ∂my
− = (4.118)
dx ∂y
çıkar. F ′ P , F ′ noktası etrafında hareket ettirildiğinde F ′ P = my yarıçap ve P P ′ bir
jeodezik çemberin elemanı olarak görülebilir. Bu durumda hareket, saat ibresinin
tersi yönünde olduğundan dθ eksi işaretli alınmalıdır. Buna göre,
−my dθ = ndx
ile (4.118)’den,
dmy
n= (4.119)
SL
dy
elde edilir. Buna göre, (4.112)’de S = y yazılarak bir jeodezik paralelin yay elemanı
katsayısı,
y2 2 4y 3 2 y4
n=1− (1 + η ) + η t cos α + + ... (4.120)
2N 2 3N 3 24N 4
çıkar.
ve √ √
∂ G ∂ E √
= −M sin ϕ , =0 , EG = MN cos ϕ
∂ϕ ∂λ
AK
E = 1 , F = 0 , G = m2
ve buna göre, √ √
∂ E ∂ G ∂m √
=0 , = , EG = m
∂α ∂r ∂r
ile (4.121)’den,
1 ∂2m
K=− (4.123)
m ∂r 2
elde edilir.
Bölüm 4.6.3’de verilen jeodezik paralel (dik) koordinatlarda (4.116)’e göre,
SL
u=x , v=y , θ=T
E = n2 , F = 0 , G = 1
olduğundan, √ √
∂ E ∂n ∂ G √
= , =0 , EG = n
∂y ∂y ∂x
ile (4.121)’den,
1 ∂2n
TA
K=− (4.124)
n ∂y 2
çıkar.
AK
SL
TA
AK
ELİPSOİT YÜZEYİNDE COĞRAFİ
KOORDİNATLAR ve JEODEZİK TEMEL ÖDEVLER
SL
5.1 Elipsoit Üzerinde Temel Ödev Çözümlerine
Genel Bakış
AK
3. Bu gruptakiler elipsoit yüzeyinin düzleme ya da küre yüzeyine açı koruyan ya
da afin izdüşümünü yaparak hesabı bu yardımcı yüzey üzerinde yürüten ve
sonra ters izdüşümle elipsoide geçme yolunu seçen yöntemlerdir.
4. Son olarak, bu çözüm grubu ise jeodezik eğri yerine kiriş, normal kesit yayı,
loksodrom ya da başlangıç ve bitim noktalarındaki azimutları bu noktalardan
geçen normal kesit eğrisinin azimutlarına eşit olan eğrileri kullanılır.
Klasik ülke nirengi ağlarında kenar uzunlukları 40–50 km kadardır. Uzunluğu 100
SL
km’ye ulaşan kenarlara pek rastlanmaz. Genel olarak 1. derece ağlarda S < 150
km olduğundan temel ödev çözümleri 1. gruptaki yöntemler ile çözülür. Öte
yandan konum belirlemede uydu gözlem tekniklerinin kullanılmaya başlanması 1.
grup dışındaki diğer çözümlerin de ele alınmasını zorunlu kılmıştır. GPS yardımıyla
oluşturulan nirengi ağlarında noktaların birbirini görme koşulu ortadan kalktığından
orta ve büyük uzunluklardaki kenarlar kolaylıkla ölçülebilmektedir. Bu nedenle orta
ve büyük uzunluklar için temel ödev çözümleri de burada açıklanacaktır.
TA
dϕ cos α V 3 cos α
= =
dS M c
dλ sin α V sin α
= = (5.1)
dS N cos ϕ c cos ϕ
dα t sin α V t sin α
= =
dS N c
t b t
bi
bi
sa
sa
=
=
λ2
ϕ2
λ1
=
sab
it P2 b
α2
ϕ
1 =
sab α1 S
it
b
AK
P1
ϕ = ϕ(S)
λ = λ(S) (5.3)
α = α(S)
TA
P1 noktası, eğri uzunluğunun başlangıç noktası kabul edilirse bu nokta için jeodezik
eğrinin uzunluğu sıfıra eşittir (Şekil 5.1). P1 başlangıç noktasından P2 ’ye kadar
jeodezik eğri uzunluğu ∆S = S olduğundan Taylor serisi yardımıyla (5.3)’den (5.2)
elde edilir.
(5.1) diferansiyel eşitliklerinin üst dereceden türevlerini elde etmek için bunların ϕ
ve α’nın fonksiyonları olduğu göz önüne alınmalıdır. (5.2)’de geçen türevler için,
dV η2t dη n dt
=− , = −nη n t , = 1 + t2 (5.5)
dϕ V dϕ dϕ
bilgileri gereklidir. (5.2) açılımlarında geçen ve (5.1) diferansiyel eşitliklerinden elde
edilen iki ve daha yüksek dereceden türevler aşağıda verilmektedir. Enlem hesabı
için,
d2 ϕ ∂(cos α/M) dϕ ∂(cos α/M) dα
2
= + (5.6)
dS ∂ϕ dS ∂α dS
2. derece türevi,
∂(cos α/M) 3V 2 cos α η 2 t ∂(cos α/M) V 3 sin α
=− , =−
∂ϕ c V ∂α c
yardımıyla,
d2 ϕ 3V 4 η 2 t 2 V 4t 2
= − cos α − sin α (5.7)
dS 2 c2 c2
çıkar. Benzer biçimde (5.7)’den,
AK
2 2
d ϕ d ϕ
d3 ϕ ∂ dS 2 dϕ ∂ dS 2 dα
3
= +
dS ∂ϕ dS ∂α dS
3 5
dϕ V
3
= − 3 (1 + 3t2 + η 2 − 9η 2t2 ) cos α sin2 α −
dS c
3η 2 V 5
− 3 (1 − t2 + η 2 − 5η 2 t2 ) cos3 α (5.8)
c
elde edilir. Daha üst dereceden türevler benzer yoldan gidilerek bulunur.
Coğrafi boylam hesabı için türevler,
SL
dλ
dλ
d2 λ ∂ dS dϕ ∂ dS dα
2
= +
dS ∂ϕ dS ∂α dS
2 2
dλ 2V t
2
= 2 cos α sin α (5.9)
dS c cos2 ϕ
ve buradan,
d2 λ d2 λ
d3 λ ∂ dϕ ∂
dS 2 dα
dS 2
= +
TA
dS 3 ∂ϕ dS ∂α dS
3 3
dλ 2V 2 2 2 2V 3 t2
= (1 + 3t + η ) cos α sin α − sin3 α (5.10)
dS 3 c3 cos ϕ c3 cos ϕ
çıkar.
Azimut hesabı için gerekli türevler,
dα
d2 α ∂ dS dϕ ∂ dα dS dα
= +
dS 2 ∂ϕ dS ∂α dS
2 2
dα V
= (1 + 2t2 + η 2 ) cos α sin α (5.11)
dS 2 c2 2
d2 α d α
3
dα ∂ dS 2 dϕ ∂ dS 2 dα
= +
dS 3 ∂ϕ dS ∂α dS
3 3
dα V t 2 2 4 2 V 3t
= (5 + 6t + η − 4η ) cos α sin α − (1 + 2t2 + η 2 ) sin3 α(5.12)
dS 3 c3 c3
elde edilir.
S = 100 km için (ϕ2 − ϕ1 ) farkında 0′′ .0002, (λ2 − λ1 )’de 0′′ .0003 ve (α2 − α1 ±
π) hesabında 0′′ .001 incelik (yuvarlatma hataları) öngörülürse açılımları enlem ve
boylam farklarında 5. dereceye kadar, azimut farkında 4. dereceye kadar sürdürmek
gerekir. 4. dereceden türevlerde η 4 ’lü ve 5. dereceden türevlerde η 2 ’li terimler
göz ardı edilebilir. Tüm türevler P1 başlangıç noktasının enlem ve boylamı, ϕ =
ϕ1 , λ = λ1 ile hesaplanmalıdır. Ayrıca,
u = S cos α1 , v = s sin α1 (5.13)
2
denir, Vc2 = N12 olduğu göz önüne alınır ve (5.1), (5.7)-(5.12) eşitlikleri (5.2)’de
AK
yerlerine konursa 1. temel ödevin çözümü için Legendre serileri elde edilir:
ϕ2 = ϕ1 + b1 u + b2 v 2 + b3 u2 + b4 uv 2 + b5 u3 + b6 v 4 + b7 u2 v 2 + b8 u4 + b9 uv 4 +
+ b10 u3 v 2 + . . .
(5.14)
λ2 = λ1 + l1 v + l2 uv + l3 v 3 + l4 u2 v + l5 uv 3 + l6 u3 v + l7 v 5 + l8 u2 v 3 + l9 u4 v + . . .
α2 = α1 ± π + a1 v + a2 uv + a3 v 3 + a4 u2 v + a5 uv 3 + a6 u3 v + . . .
Katsayılar;
V13 V16 t1
b1 = b6 = (1 + 3t21 + η12 − 9η12 t21 )
c 24c4
V14 t1 V16 t1
b2 =− 2 b7 =− (4 + 6t21 − 13η12 − 9η12 t21 )
SL
2c 12c 4
3V 4 η 2 t1 V16 η12 t1
b3 = − 1 21 b8 = (5.15)
2c 2c4
V5 V7
b4 = − 13 (1 + 3t21 + η12 − 9η12 t21 ) b9 = 1 5 (1 + 30t21 + 45t41 )
6c 120c
V 5η2 V7
b5 = − 1 31 (1 − t21 + η12 − 5η12 t21 ) b10 = − 1 5 (2 + 15t21 + 15t41 )
2c 30c
V1 V14 t1
TA
l1 = l6 = (2 + 3t21 + η12 )
c cos ϕ1 3c4 cos ϕ1
V 2 t1 V15 t21
l2 = 2 1 l7 = 5
(1 + 3t21 )
c cos ϕ1 15c cos ϕ1
V 3 t2 V15
l3 =− 31 1 l8 = − 5
(1 + 20t21 + 30t41 ) (5.16)
3c cos ϕ1 15c cos ϕ1
V3 V15
l4 = 3 1 (1 + 3t21 + η12 ) l9 = 5
(2 + 15t21 + 15t41 )
3c cos ϕ1 15c cos ϕ1
V14 t1
l5 =− 4 (1 + 3t21 + η12 )
3c cos ϕ1
V1 t1 V 3 t1
a1 = a4 = 1 3 (5 + 6t21 + η12 − 4η14 )
c 6c
V12 V4
a2 = 2 (1 + 2t21 + η12 ) a5 = − 1 4 (1 + 20t21 + 24t41 + 2η12 + 8η12 t21 ) (5.17)
2c 24c
V13 t1 2 2 V 1
4
a3 = − 3 (1 + 2t1 + η1 ) a6 = 4
(5 + 28t21 + 24t41 + 6η12 + 8η12t21 )
6c 24c
Matematiksel jeodezi s.2010.10.14
98 ELİPSOİT YÜZEYİNDE COĞRAFİ KOORDİNATLAR ve JEODEZİK TEMEL ÖDEVLER
AK
bulunduğu tablolar düzenlenmiştir. Günümüzde kullanılan bilgisayarlar katsayıların
hesabındaki güçlüğü ortadan kaldırmıştır.
Katsayıların ve seri terimlerinin hesabında önemli olan, terimlerin hangi basamağa
kadar hesaplanacağı ve serilerin hangi terime kadar genişletilmesinin anlamlı
olacağıdır. Kuşkusuz bu sorunun çözümü, enlem, boylam ve azimut değerlerinin
hangi incelikte hesaplanması gerektiğine bağlıdır. Kural olarak, hesaplarda
yuvarlatma hatalarının sonuçlara etkilerinin ölçü inceliğinin 1/40 katını aşmaması
istenir. Kısaca yuvarlatma hataları hesapla bulunacak değerler için bir hata kaynağı
olmamalıdır. (5.14) serilerinden ilk ikisinin terimleri 0′′ .0001 basmağına ve azimuta
ilişkin olanı 0′′ .001 basamağına kadar hesaplanmalıdır. Ayrıca sözü edilen inceliğin
sağlanabilmesi için enlem ve boylam serileri 5. derece ve azimut dizisi 4. derece
SL
terimlere kadar sürdürülmelidir. Temel ödevlerin serilerle çözüldüğü yöntemlerin
tümünde bu düşünce geçerlidir.
Legendre serileri enlem ve boylam hesabında 5. dereceye kadar terim alınmasını
gerektirdiği için terimleri sıfıra çabuk yaklaşan seriler değildir. Bu nedenle jeodezik
temel ödevlerin çözümü için pek uygun sayılmazlar. Bu yüzden çözüm yolunun özü
değiştirilmeksizin Legendre serilerinde bazı değişiklikler yapılarak terimleri sıfıra
daha çabuk yaklaşan (yakınsayan) eşitlikler bulunmuştur. Bunların başlıcaları
ileride açıklanan Schreiber ve Gauss ortalama enlem yöntemleridir.
TA
AK
elde edilir. Bu iki eşitlikteki u ve v’nin katsayıları eşitlenirse b′i ve li′ katsayıları;
b1 l1′ =0 b1 6 0 , l1′ = 0
=
l1 l2′ =1 l2′ = 1/l1
= −l2 /b1 l12
SL
l2′ l2 + l3′ b1 l1 =0 l3′
l1′ b3 + l4′ b21 =0 l4′ b21 = 0 , b1 6= 0 , l4′ = 0
l1′ b2 + l5′ l12 =0 l5′ l12 = 0 , l1 6= 0 , l5′ = 0
çıkar. b′i ve li′ katsayılarında geçen bi ve li yerine (5.15) ve (5.16)’deki eşitleri yazılırsa
(5.18) serileri;
cη 2 c cos2 ϕ1 2
+ 3 1 7 (V12 − t21 + 4η12 t21 )∆ϕ3 + (V1 − 3t21 )∆ϕ∆λ2 + . . .
2ρ V1 6ρ3 V13
(5.20)
c cos ϕ1 ct1 cos ϕ1
v = S sin α1 = ∆λ − ∆λ∆ϕ−
ρV1 ρ2 V13
c(2V12 + 9η12 t21 ) cos ϕ1 2 ct21 cos3 ϕ1
− ∆ϕ ∆λ − ∆λ3 . . .
6ρ3 V15 6ρ3 V1
AK
b1 u = +1 312′′.00246 l1 v = +1 236′′.71578 a1 v = +925′′.47196
b2 v 2 = −1.84583 l2 uv = +8.84830 a2 uv = +9.23046
b3 u 2 = −0.01392 l3 v 3 = −0.00830 a3 v 3 = −0.00866
b4 uv 2 = −0.01656 l4 u 2 v = +0.07994 a4 u 2 v = +0.07841
b5 u 3 = +0.00002 l5 uv 3 = −0.00022 a5 uv 3 = −0.00022
b6 v 4 = +0.00001 l6 u 3 v = +0.00069 a6 u 3 v = +0.00069
b7 u 2 v 2 = −0.00014 l7 v 5 = +0.00000
b8 u 4 = +0.00000 l8 u 2 v 3 = −0.00000
b9 uv 4 = +0.00000 l9 u 4 v = +0.00001
b10 u3 v 2 = −0.00000 =
∆ϕ = 1 310′′ .12605 ∆λ = 1 245′′ .63618 ∆α = 934′′.77264
= 21′ 50′′ .1260 = 20′ 45′′ .6362 = 0.288 510 gon
SL
ϕ1 = 48 26′ 45′′ .4355
◦
λ1 = 10 42′ 59′′ .3215
◦
200 + α1 = 235.658 346 gon
ϕ2 = 48◦ 48′ 35′′ .5616 λ2 = 11◦ 03′ 44′′ .9577 α2 = 235.946 856 gon
C. F. Gauss, her iki jeodezik temel ödevin çözümü için elverişli bağıntıları ortalama
enlem kullanarak elde etmiştir (Grossmann, 1976, s. 101).
P1 ve P2 noktalarının coğrafi koordinatları ϕ1 , λ1 ve ϕ2 , λ2 ; aralarındaki jeodezik eğri
uzunluğu S, bu eğrinin P1 ’deki azimutu α1 ve P2 ’deki α2 olsun. Jeodezik eğrinin P1
ve P2 ’den eşit uzaklıktaki P0 noktasının coğrafi koordinatları ϕ0 , λ0 ve P0 noktasında
P2 doğrultusundaki azimut α0 olsun (Şekil 5.2). Enlem, boylam ve azimutların
aritmetik ortalamaları,
1 1 1
ϕ = (ϕ1 + ϕ2 ) , λ = (λ1 + λ2 ) , α = (α1 + α2 ) (5.23)
2 2 2
P0 noktası için geçerli ϕ0 , λ0 , α0 değerlerinden farklıdır:
ϕ 6= ϕ0 , λ 6= λ0 , α 6= α0
λ0 b
λλ
21
0
=
λ
ϕ2
P2 b
α2
ϕ0 α0
P0 S/2
ϕ1 α1 b
AK
S/2
b
P1
Şekil 5.2: Gauss ortalama enlem yöntemine göre temel ödev çözümü
=− + 2
− + ...
dS 0 2 2 dS 0 2 6 dS 3 0 2
ve
∞ j
X 1 dj ϕ S
ϕ2 − ϕ0 = j
j! dS P0 2
j=1
2 3
dϕ S 1 d2 ϕ S 1 d3 ϕ S
= + + + ...
dS 0 2 2 dS 2 0 2 6 dS 3 0 2
∞ j
X 1 dj λ S
λ2 − λ0 = j
j! dS 2 P0
j=1
2 3 (5.25)
dλ S 1 d2 λ S 1 d3 λ S
= + 2
+ + ...
dS 0 2 2 dS 0 2 6 dS 3 0 2
∞ j
X 1 dj α S
α2 − α0 =
j! dS j P0 2
j=1
2 3
dα S 1 d2 α S 1 d3 α S
= + 2
+ + ...
dS 0 2 2 dS 0 2 6 dS 3 0 2
elde edilir. (5.24) dizilerindeki eksi işareti, jeodezik eğrinin (5.1)’deki diferansiyel
denklemlerinde geçen sin α ve cos α fonksiyonları nedeniyle ϕ, λ, α’nın S’ye göre tek
dereceli türevlerinin α0 + π için eksi işaretli olmasından (sin(α0 + π) = − sin α0 ve
cos(α0 + π) = − cos α0 ) kaynaklanmaktadır. (5.24) ve (5.25) serilerinin ilgili olanları
toplanırsa,
4
1 d2 ϕ 2 1 dϕ
ϕ1 + ϕ2 − 2ϕ0 = 2
S + 4
S4 + . . .
4 dS 0 192 dS 0
2 4
1 dλ 1 dλ
AK
2
λ1 + λ2 − 2λ0 = 2
S + S4 + . . . (5.26)
4 dS 0 192 dS 4 0
4
1 d2 α 2 1 dα
α1 + α2 − 2α0 = 2
S + S4 + . . .
4 dS 0 192 dS 4 0
olur. Öte yandan (5.24) ve (5.25) serilerinin ilgili olanlarının farkları oluşturulursa,
dϕ 1 d3 ϕ
ϕ2 − ϕ1 = S+ S3 + . . .
dS 0 24 dS 3 0
dλ 1 d3 λ
λ2 − λ1 = S+ S3 + . . . (5.28)
TA
dS 0 24 dS 3 0
dα 1 d3 α
α2 − α1 = S+ 3
S3 + . . .
dS 0 24 dS 0
çıkar. Eşitliklerde geçen türevler P0 noktasına göre (ϕ0 , α0 ile) hesaplanır. (5.1)’den
birinci derece türevler,
dϕ cos α0 V 3 cos α0 (1 + e′2 cos2 ϕ0 )3/2
= = 0 = cos α0
dS 0 M0 c c
dλ sin α0 V0 sin α0 (1 + e′2 cos2 ϕ0 )1/2
= = = sin α0 (5.29)
dS 0 N0 cos ϕ0 c cos ϕ0 c cos ϕ0
dα t0 sin α0 V0 tan ϕ0 sin α0 (1 + e′2 cos2 ϕ0 )1/2
= = = tan ϕ0 sin α0
dS 0 N0 c c
AK
olur. Bu eşitlikte (5.29)’dan,
dϕ cos α
= f (ϕ, α) =
dS M
ve bunun ϕ ve α’ya göre türevleri,
∂f ∂ 1 3η 2t
= cos α M = − cos α
∂ϕ ∂ϕ N
∂f sin α
= −
∂α M
ile ϕ − ϕ0 , λ − λ0 , α − α0 ’ın (5.27)’deki eşitleri yerine konursa,
SL
dϕ cos α 3η 2 t cos α d2 ϕ 2 1 sin α d2 α
= + S + S2 + . . .
dS 0 M 8N dS 2 0 8 M dS 2 0
2 2
d ϕ d α
elde edilir. Bu eşitlikte dS 2 ve dS 2 türevleri de P0 noktasının α0 , λ0 , α0
0 0
değerleri ile hesaplanmalıdır. Ancak, bunlar ϕ, λ, α değerlerine çok yakın
olduklarından iki ve daha yüksek dereceden türevlerin hesabında α0 , λ0 , α0 yerine
ϕ, λ, α değerlerinin kullanılması sonuçları etkilemez. Böylece (5.7) ve (5.11)’den,
2
dϕ 3V 4 2 V4
TA
. 2
= − η t cos α − t sin2 α
dS 2 0 c2 c2
2
dα . V2
= (1 + 2t2 + η 2 ) sin α cos α
dS 2 0 c2
4
çıkar. Nη 3 ’lü terimler atılır ve Vc = N olduğu göz önüne alınırsa,
2
dϕ . cos α S 2 sin α cos α
= + (1 + 2t2 + η 2 − 3η 2 t2 ) (5.31)
dS 0 M 8MN 2
AK
N 24N 2
2 + 7η 2 + 9η 2 t2 2 2
+ S cos α + . . . (5.35)
24N 2
eşitlikleri bulunur. (5.35) eşitliği (5.34) ile bölünerek sadeleştirilebilir. m < 1 için
geçerli,
1
= 1 − m + m2 + . . .
1+m
serisine uygun olarak (5.35)’in (5.34) ile bölünmesi ve küçük terimlerin atılması
sonucunda λ2 − λ1 = ∆λ olmak üzere
SL
1 + η2 2 2 3 + 8η 2 2 2
α2 − α1 ± π = ∆λ sin ϕ 1 + S sin α + S cos α + . . . (5.36)
12N 2 24N 2
elde edilir.
(5.33), (5.34), (5.35) ya da (5.36) eşitliklerine Gauss ortalama enlem bağıntıları
adı verilir. Bu eşitlikler, terimleri (5.23)’teki ϕ, λ, α değerleriyle hesaplanmaları
gerektiğinden 1. temel ödevin çözümü için uygun değildir. Ancak 1. temel ödev, bu
eşitlikler yardımıyla yinelemeli (iteratif) olarak ile çözülebilir. Buna karşın Gauss
TA
V2
∆ϕ = ϕ2 − ϕ1 , ∆λ = λ2 − λ1 , ϕ = ϕ1 +ϕ 2
2
, 1
M
= N
ile S sin α ve S cos α için ilk
yaklaşık değerler (5.33) ve (5.34)’den,
S sin α
≈ ∆λ cos ϕ (5.37a)
N
S cos α S cos α ∆ϕ
≈ ∆ϕ , ≈ 2 (5.37b)
M N V
parantez içinde yerlerine konursa (5.33)’den yeterli yaklaşıklıkla,
AK
∆ϕM
S cos α =
2+3t2 +2η2 η2 (t2 −1) ∆ϕ 2
1+ 24
(∆λ cos ϕ)2 + 8 V 2
2 + 3t2 + 2η 2 3 + 3t2 2η 2 − 1 2
∆λ2 cos2 ϕ = ∆λ2 cos2 ϕ + ∆λ cos2 ϕ
SL
24 24 24
1 2 1 − 2η 2
= ∆λ − ∆λ2 cos2 ϕ
8 24
yazılırsa,
∆λ2 1 − 2η 2 η 2 (1 − t2 )
S cos α = M∆ϕ 1 − + ∆λ2 cos2 ϕ + ∆ϕ2 + ...
8 24 8V 4
∆λ2 1 − 2η 2 2 2 η 2 (1 − t2 ) 2
1− 1+ ∆λ cos ϕ + ∆ϕ
8 24 8V 4
alınabileceğinden,
∆λ ∆λ2
cos ≈1− + ...
2 8
serisi ile,
∆λ 1 − 2η 2 η 2 (1 − t2 )
S cos α = M∆ϕ cos 1+ (∆λ cos ϕ)2 + ∆ϕ2 + . . . (5.38)
2 24 8V 4
AK
[2]
1 ∆λ (5.42)
S cos α = ∆ϕ cos 1 + [5](∆λ cos ϕ)2 + [6]∆ϕ2 + . . .
[1] 2
∆α = ∆λ sin ϕ 1 + [7](∆λ cos ϕ)2 + [8]∆ϕ2 + . . .
olur. Bu eşitliklerden S sin α, S cos α, ∆α bulunduktan sonra ilk ikisinden α ve S
S sin α
tan α = −→ α
S cos α
S sin α S cos α p
S= = = (S sin α)2 + (S cos α)2 −→ S
sin α cos α
ve
SL
∆α = α2 − α1 ± π
α1 + α2 ± π
α=
2
olduğundan α ve ∆α ile,
∆α ∆α
α1 = α − , α2 = α + ±π (5.43)
2 2
elde edilir. P1 noktasına göre verilen (5.20) serilerinin (5.42) bağıntılarının
TA
İstenen: S, α1 , α2
(5.42) eşitlikleri, Bessel elipsoidi, c = 6 398 786.849 m, e′2 = 0.006 719 218 8
1
[1]
= 30.9146277 , [3] = 9.795−13 , [4] = 9.385−13 , [5] = 9.748−13
1
[2]
= 30.9862961 , [6] = −0.059−13 , [7] = 19.633−13 , [8] = 29.426−13
AK
(A)
tan α = = 0.474 873 13
(B)
α = 25◦ 24′ 06′′ .43
1
2
∆α = ±7′ 34′′ .45
α1 = 25◦ 16′ 31′′ .98
α2 = 205◦ 31′ 40′′ .88
p
S= (A)2 + (B)2 = 47 652.596 m
(A)
S= = 47 652.597 m
sin α
SL
5.3.2 1. Temel Ödevin Çözümü
Verilen: ϕ1 , λ1 , S, α1
İstenen: ϕ2 , λ2 , α2
Birinci temel ödevin Gauss ortalama enlem yöntemiyle doğrudan çözümü olanaklı
TA
değildir. Ancak yineleme ile çözüme giden bağıntılar, Gauss ortalama enlem
eşitliklerinden dönüştürülebilir.
(5.42) eşitliklerine binom serisi uygulanırsa,
S sin α
∆λ = [2] 1 + [3](∆λ sin ϕ)2 − [4]∆λ2 + . . .
cos ϕ
S cos α 2 2
(5.44)
∆ϕ = [1] 1 − [5](∆λ cos ϕ) − [6]∆ϕ + ...
cos ∆λ
2
∆α = ∆λ sin ϕ 1 + [7](∆λ cos ϕ)2 + [8]∆ϕ2 + . . .
Böylece birinci adımda α, ∆λ, ∆ϕ değerleri (5.44)’den ∆ϕ, ∆λ için ikinci yaklaşık
değerler ve bunlarla ∆α hesaplanarak α için ikinci yaklaşık değerlerle yeniden
hesaplanması genellikle gerekli değildir. ∆ϕ ve ∆λ için bulunacak üçüncü yaklaşık
değerler 0′′ .0001 duyarlığında yeterli yaklaşıklıktadır (Grossmann, 1976, s. 106).
AK
Verilen: ϕ1 = 53◦ 50′ 02′′ .8809 S = 47 652.596 m
λ1 = 10◦ 12′ 04′′ .1772 α1 = 25◦ 16′ 31′′ .98
ρ′′
1. yaklaşım ∆λ(1) = [2]1 scos
sin α1
= 1112′′ .6975 [2]1 = = 0.032 267 15
SL
α1 N1
ρ′′
∆ϕ(1) = [1]1 s cos α1
∆λ(1)
= 1393′′ .9071 [1]1 = M1
= 0.032 34 208
cos 2
(1) (1)
∆ϕ = ϕ2 − ϕ1 , ϕ = (ϕ1 + ϕ2 )/2 nedeniyle ϕ2 = ϕ1 + ∆ϕ2 = 53◦ 59′′ 17′′ .69
∆α(1) = ∆λ(1) sin ϕ(1) 1 + [7](∆λ(1) cos ϕ(1) )2 = 900′′.5084
TA
(1)
α2 = 205◦ .525 691 22
AK
P1 Pf = x ve P2 Pf = y dir (Şekil 5.3).
∆λ
Pf b
y γ
x π +ε−α
2 1 b
α′2 α2
S
P2
α1
P1 b
SL
Şekil 5.3: Schreiber yöntemiyle 1. temel ödev çözümü
uygulandığı göz önüne alınırsa bölüm 4.6’ya göre elipsoidal üçgen, yarıçapı, P1
noktasının Gauss eğrilik yarıçapına (RG ) eşit küre yüzeyinde küresel trigonometrinin
bağıntılarıyla çözülebilir. Küresel üçgen çözümüne ilişkin Legendre yöntemine göre
Şekil 5.3’den,
sin π2 + ε − α1 − 3ε sin π2 − 3ε
x=S , y=S (5.45)
sin π2 − 3ε sin π2 − 3ε
ve (4.97)’ye göre,
⌢ F xy p
ε = 2
= 2
(RG1 = M1 N1 ) (5.46)
RG1 2RG 1
elde edilir.
İlk adımda, (5.14)’deki Legendre serilerinin ilki P1 noktasında S = x ve α = 0 için
uygulanır; u = x, v = 0 ve (5.15) katsayıları ile Pf noktasının ϕf enlemi,
ϕf = ϕ1 + b1 x + b3 x2 + b5 x3 + . . .
2 x 3η12 t1 x2 2 2 2 2 3
2 1 − t1 + η1 − 5η1 t1 x
(5.48)
= ϕ1 + V1 − − η1 + ...
N1 2 N12 2 N13
çıkar.
AK
İkinci adımda, (5.14) Legendre serileri Pf noktasında S = y ve α = π2 için uygulanır;
u = 0, v = y ve (5.15), (5.16), (5.17) katsayıları ile P2 noktasının ϕ2 , λ2 coğrafi
koordinatları, jeodezik eğrinin P2 ’deki α2′ azimutu ve P2 ’den geçen meridyen ile
başlangıç meridyenine çizilen paralel arasındaki γ yakınsama açısı elde edilir:
ϕ2 = ϕf + b2 v 2 + b6 v 4 + . . .
!
tf y 2 tf 2 2 y
4
= ϕf + Vf2 − + (1 + 3t2
f + ηf
2
− 9η t
f f ) + ... (5.49a)
2 Nf2 24 Nf4
λ2 = λ1 + l1 v + l3 v 3 + l7 v 5 + . . .
!
1 y t2f y 3 t2f (1 + 3t2f ) y 5
SL
= λ1 + − + + ... (5.49b)
cos ϕf Nf 3 Nf3 15 Nf5
π
γ = α2′ − = a1 v + a3 v 3 + . . .
2
y 1 + 2t2f + ηf2 y 3
= tf − tf + ... (5.49c)
Nf 6 Nf3
P2 noktasındaki α2 azimutu için (5.49c) ile Şekil 5.3’den,
π
TA
α2 = α2′ + π − + ε − α1
2 (5.50)
′ π
= α2 − + α1 − ε + π = α1 + γ − ε ± π
2
yazılabilir. γ ve ε açılarının yukarıda verilen eşitleri bu bağıntıda yerlerine konursa
α2 azimutu için,
y 1 + 2t2f + ηf2 y 3 xy
α2 = α1 ± π + tf − tf 3
− + ... (5.51)
Nf 6 Nf 2M1 N1
serisi elde edilir.
Elipsoit yüzeyinde büyük uzunlukları (400 km < S < 20 000 km) ilgilendiren
temel ödev çözümleri, uydu tekniklerinin jeodezik ağlarda kullanılmasıyla birlikte
AK
verilecektir. Yöntem, elipsoit yüzeyinde 20 000 km’ye kadar olan uzunluklarda temel
ödev çözümlerini elde etme olanağı sağlamaktadır.
Çözüm için Şekil 4.7’de yardımcı küre üzerinde oluşturulacak P̃1 P̃N P̃2 küresel üçgeni
SL
kullanılır. P1 noktasının küre yüzeyindeki karşılığı, indirgenmiş enlem (2.27a)’dan,
√
tan β1 = 1 − e2 tan ϕ1 (5.52)
ile bellidir. Şekil 4.7’ye göre P̃ek , P̃1 ve P̃N noktalarının meydana getirdiği dik kenarlı
küresel üçgende Neper kuralı yazılırsa,
tan β1
tan σ1 = (5.53)
cos α1
TA
çıkar. Burada σ1 , P̃ek ’den P̃1 ’e kadar olan açısal uzunluktur. Jeodezik eğrinin
ekvatoru kestiği noktadaki αek değerine Clairaut (4.85) denklemi ile,
sin αek ∼
= cos β1 sin α1 (5.54)
yaklaşılabilir.
u2 = e′2 cos αek
yardımcı büyüklüğü yardımıyla hesaplanacak katsayılar,
u2
A = 1+ 4096 + u2 [−768 + u2 (320 − 175u2 )] (5.55a)
16384
u2
B= 256 + u2 [−128 + u2 (74 − 47u2)] (5.55b)
1024
P̃1 ve P̃2 arasındaki σ açısal uzunluğuna ardışık hesap yoluyla yaklaşmak için
kullanılmaktadır. Jeodezik eğrinin eşleniği üzerinde, P̃1 ve P̃2 ’yi tam ortalayan
noktanın P̃ek ’den itibaren küresel uzaklığını gösteren σm için,
2σm = 2σ1 + σ (5.56)
AK
S
σ= + ∆σ (5.58)
bA
adım adım yaklaşmayı sağlar. σ değerindeki değişim göz ardı edilebilir bir
değere ulaşıncaya kadar (5.56), (5.57) ve (5.58) eşitlikleri ardışık olarak çalıştırılır.
Yukarıdaki hesaplamalarda σ’nın ilk değeri için (5.58) eşitliğinin birinci terimi
alınabilir.
Küre yüzeyinde σ açısal uzunluğunun kesin değerinin belirlenmesinden sonra aranan
değerlerin hesabına geçilir. Buna göre P2 noktasının jeodezik enlemini veren eşitlik,
√
1 + e′2 (sin β1 cos σ + cos β1 sin σ cos α1 )
tan ϕ2 = p 2 (5.59)
SL
sin α + (sin β1 sin σ − cos β1 cos σ cos α1 )2
olur. ∆λ = λ2 − λ1 boylam farkını hesaplamak için önce σ eğri uzunluğunu gören
küresel açı ∆ω belirlenmelidir. Bunun için (5.59) ile hesaplanmış jeodezik enlemin
küredeki karşılığı β2 yardımıyla küresel sinüs teoreminden,
sin σ sin α1
sin ∆ω = (5.60)
cos β2
ya da β2 ’yi içermeyen,
TA
sin σ sin α1
tan ∆ω = (5.61)
cos β1 cos σ − cos β1 sin σ cos α1
eşitliğinden yararlanılır. Küredeki ∆ω boylam farkını elipsoit yüzeyindeki ∆λ
boylam farkına dönüştürecek eşitlik,
∆λ−∆ω = f (C −1) sin αek σ + C sin σ[cos 2σm + C cos σ(−1 + 2 cos2 σm ) (5.62)
Birinci temel ödevde olduğu gibi çözüm için küresel yaklaşımdan yararlanılacaktır.
(2.27a)’dan P̃1 ve P̃2 için β1 ve β2 hesaplanır. İkinci temel ödevde ilk yaklaşım
boylam farkına uygulanır. Buna göre küredeki boylam farkı elipsoittekine eşit kabul
AK
edilir:
∆ω ∼= ∆λ (5.65)
Jeodezik eğri uzunluğunun küredeki eşleniği σ, P̃1 P̃N P̃2 küresel üçgeninde kosinüs
teoreminden,
cos σ = sin β1 sin β2 + cos β1 cos β2 cos ∆ω (5.66)
hesaplanabilir. Ancak σ’nın çok küçük olması durumunda arccos fonksiyonu
duyarsızlaşacağından aynı büyüklüğün sinüslü eşitliği,
sin2 σ = (cosβ2 sin ∆ω)2 + (cos β1 sin β2 − sin β1 cos β2 cos ∆ω)2 (5.67)
Clairaut denkleminden,
olur. Burada ∆σ için (5.57) kullanılır. Son olarak P1 ve P2 ’de jeodezik azimut,
cos β2 sin ∆ω
tan α1 = (5.74)
cos β1 sin β2 − sin β1 cos β2 cos ∆ω
cos β1 sin ∆ω
tan α2 = (5.75)
cos β1 sin β2 cos ∆ω − sin β1 cos β2
eşitlikleriyle hesaplanır.
AK
Elipsoit yüzeyinde iki nokta arasında ∆λ = 180◦ ve ϕ2 = −ϕ1 eşitliklerinin geçerli
olması, bu noktaların karşı kutuplarda yer aldıklarını gösterir. Karşı kutuplara yakın
konumdaki iki nokta arasında yapılacak ikinci temel ödev çözümü bazı durumlarda
sonuç vermez. (5.62) eşitliğinde ∆ω değerinin mutlak değerce π’den büyük çıkması
böyle bir sonucu doğurur (Vincenty, 1975). Karşı kutup noktalarına ilişkin farklı
yaklaşımları içeren temel ödev çözümleri Rapp (1993)’te ele alınmaktadır.
ϕ λ S α
TA
S
σ(0) = = 15◦ 56′ 49′′.274078
bA
Matematiksel jeodezi s.2010.10.14
Büyük Uzunluklar İçin Temel Ödev Çözümleri 115
AK
(5.59), (5.62) ve (5.64) eşitliklerinden,
∆ω(0) = ∆λ = 19◦
AK
meridyeni Pf (ϕf , λ0 ) noktasında dik kesen bir jeodezik eğri ile belirlenir (Şekil 5.4).
P0 Pf meridyen yayı P noktasının apsisi (x) ve jeodezik eğrinin Pf P parçası P ’nin
ordinatıdır (y).
λ0 b
0
=
λ
y α Q
Pf b
γT
b
SL
b
x P
P0 b
P noktasında jeodezik paralel ile oluşturduğu T açısına açıklık açısı adı verilir. α
azimutu ile γ ve T arasında,
α=T +γ (5.76)
ilişkisi vardır (Şekil 5.4). γ meridyen yakınsama açısı, P noktasından geçen
meridyenin kuzeyindeki parçasından ve T açıklık açısı, jeodezik paralelden
başlayarak saat ibresi yönünde artar.
Soldner, jeodezik dik koordinatları küre yüzeyinde düşünmüş ve Bavyera (Almanya)
eyaletinde ülke ölçmelerinde uygulamıştır.
Ülke ölçmelerinde ölçme sonuçları kural olarak coğrafi koordinatlarla gösterilir.
Böylece büyük yüzeyler (kuramsal olarak tüm yeryüzü) tek bir koordinat sisteminde
elde edilir. Ancak, coğrafi koordinatlarla hesaplama oldukça zordur. Çünkü,
yeryüzünde bir boylam saniyesinin doğrusal değeri ve az da olsa enlem saniyesinin
doğrusal değeri enlem arttıkça ya da küçüldükçe değişir. Birçok ülkede bu
yüzden coğrafi koordinatlar yanında dik koordinatlara dayanan özel sistemler
kullanılmaktadır (Grossmann, 1976, s. 128).
AK t
bi
t
bi
sa
∆λ
sa
λ=
=
Pf λ0 y
b
γ
∆x
PB b b
P
x ϕ = s a bi t
xB
b
P0 ϕ 0 = s abi t
∆x = x − xB = (02)∆λ2 + (04)∆λ4 + . . .
y = (01)∆λ + (03)∆λ3 + (05)∆λ5 + . . . (5.77)
γ = (01)′ ∆λ + (03)′ ∆λ3 + . . .
1 1
(01) = N cos ϕ , (02) = N sin ϕ cos ϕ (03) = − N sin2 ϕ cos ϕ
,
2 6
1 1
(04) = N sin ϕ cos3 ϕ(5 − t2 + 5η 2 ) , (05) = − N sin2 ϕ cos3 ϕ(8 − t2 ) (5.78)
24 120
1
(01)′ = sin ϕ , (03)′ = (1 + η 2 ) sin ϕ cos2 ϕ
3
Uygulama
Verilen: ϕ0 = 36◦ , λ0 = 30◦ , ϕ = 39◦ 12′ 27′′ .15 , λ = 31◦ 18′ 46′′ .28
İstenen: x , y , γ
AK
1
(02) = N sin ϕ cos ϕ = 476.4870 m
2
1
(03) = − N sin2 ϕ cos ϕ = −1.7523 m
6
1
(04) = N sin ϕ cos3 ϕ(5 − t2 + 5η 2 ) = 0.0316 m
24
1
(05) = − N sin2 ϕ cos3 ϕ(8 − t2 ) = −0.0001 m
120
(01)′ = sin ϕ = 0.632 131 301
1
(03)′ = (1 + η 2 ) sin ϕ cos2 ϕ = 0.000 038 695
3
SL
∆x = x − xB = (02)∆λ2 + (04)∆λ4 + . . . = 821.3620 m
y = (01)∆λ + (03)∆λ3 + (05)∆λ5 + . . . =113 396.1040 m
γ = (01)′ ∆λ + (03)′ ∆λ3 + . . . = 0◦ 49′ 47′′ .94
ve buna göre ekvator ile ϕ0 enlemi arasındaki meridyen yay uzunluğu, 1/V 3 kuvvet
serisine (η 2 ’ye göre) seriye açılarak,
Zϕ0
dϕ
G0 = c = αϕ0 + sin ϕ0 cos ϕ0 β0 + cos2 ϕ0 (β2 +
V3
0
+ cos2 ϕ0 (β4 + cos2 ϕ0 β6 )) (5.79)
AK
∞
X 1
α = c αν , α0 = 1 , αν+1 =− 1− e′2 αν (5.80a)
ν=0
4(ν + 1)2
∞
X 3
β2ν = c γ2ν,µ , γ0,1 = α1 = − e′2 (5.80b)
µ=1
4
1 1
γ2ν+2,1 =− 1− 1+ e′2 γ2ν,1
ν +2 2(ν + 2)
1
γ2ν,µ+1 =− 1− e′2 γ2ν,µ
4(ν + µ + 1)2
SL
dır.
G0 + x merdiyen yayına karşılık ϕf enlemi, σ = (G0 + x)/α olmak üzere,
ϕf = σ + sin σ cos σ b0 + cos2 σ(b2 + cos2 σ(b4 + cos2 σb6 )) (5.81)
21 151 3 5045 4
b2 = n2 − n + n + ...
2 3 32 (5.82)
151 3 3291 4
b4 = n − n
3 8
1097 4
b6 = n
4
eşitlikleriyle hesaplanır (Heck, 1987, s. 230–231).
(5.79) ve (5.81) eşitliklerinde geçen katsayıların sayısal değerleri Uluslararası
(Hayford) GRS80 referans elipsoitleri için Çizelge 5.1’de verilmiştir.
ϕ − ϕf kuzey yarım kürede eksi işaretli olduğu göz önüne alınarak ϕf − ϕ, λ − λ0
farkları ve γ için, y jeodezik dik koordinatının üslü fonksiyonları biçiminde (5.49a,
b ve c)’de verilen Schreiber denklemleri geçerli olur:
ϕf − ϕ = −[02]f y 2 − [04]f y 4 + . . .
λ − λ0 = [01]f y + [03]f y 3 + [05]f y 5 + . . . (5.83)
γ = [01]′f y + [03]′f y 3 + . . .
Çizelge 5.1: Meridyen yay uzunluğu hesabı için α, β2ν (metre) b2ν (radyan)
katsayıları
AK
β6 0.0040
1 Vf2 tf t2f
SL
[01] = , [02] = − , [03] = −
Nf cos ϕf 2Nf2 3Nf3 cos ϕf
Vf2 tf 2 2 2 2
t2f + 3t4f + . . .
[04] = (1 + 3tf + ηf − 9η t
f f ) , [05] = (5.84)
24Nf4 15Nf5 cos ϕf
tf tf
[01]′ = , [03]′ = − 3 (1 + 2t2f + ηf2 )
Nf 6Nf
dir.
TA
Uygulama
Çözüm:
(5.79)’den; G0 = 3 985 606.6108 m (5.81)’den; ϕf = 39◦ .214 939 824 59
x = 356 832.9363 m ϕf = 39◦ 12′ 53′′ .7834
Gf = 4 342 439.5471 m
(5.83)’dan;
1
[01] = Nf cos ϕf
= 1.157 841 712 × 10−5
V 2 tf
f
[02] = − 2N 2 =−5.753 881 030 × 10−13
f
t2
f
[03] = − 3N 3 cos ϕf
=−6.299 892 020 × 10−20
f
Vf2 tf
[04] = 24Nf4
(1 + 3t2f + ηf2 − 9ηf2 t2f ) = 3.499 608 930 × 10−27
t2f +3t4f +...
AK
[05] = 15Nf5 cos ϕf
= 9.258 740 010 × 10−34
tf
[01]′ = Nf
= 7.320 298 261 × 10−6
t
[03]′ = − 6Nf 3 (1 + 2t2f + ηf2 ) =−6.985 913 587 × 10−20
f
1. Temel ödev
Verilen: x1 , y1 , S, T1
İstenen: x2 , y2 , T2
Coğrafi koordinatlar için yazılan Legendre dizileri gibi burada da jeodezik dik
koordinatlar, S jeodezik eğri uzunluğuna göre Taylor serisine açılır:
dx 1 d2 x 2 1 d3 x
x2 = x1 + S+ S + S3 + . . .
dS 1 2 dS 2 1 6 dS 3 1
dy 1 d2 y 2 1 d3 y
y2 = y1 + S+ S + S3 + . . . (5.85)
dA 1 2 dS 2 1 6 dS 3 1
dT 1 d2 T 2 1 d3 T
T2 = T1 + S+ 2
S + 3
S3 + . . .
dS 1 2 dS 1 6 dS 1
y2 P2
b b
T2
x2 − x1
P0 b
S
T1
b b
y1 P1
AK
b
u2 v 2η12 t1 y1 u3 y12 u2
y2 − y1 = v − y 1 + + − (y1 + 3v) + . . .
2R12 3 3R13 6R14
u 2 v2 η12 t1 y22u2 y22 u
x2 − x1 = u + y 2 − − + (5y 2 + 4u2 − 2v 2 ) + . . . (5.87)
2R12 3 R13 24R14 2
TA
ρu v 2η12 t1 y1 u2 y12uρ
T2 − T1 = π − 2 y1 + + ρ − (y1 + 3v) + . . .
R1 2 R13 3R14
Uygulama
İstenen: x2 , y2 , T2
Çözüm:
(5.81)’den G0 + x1 için ϕf1 = 39◦ 12′ 53′′ .7834
(5.83)’dan ϕ1 = 39◦ 12′ 27′′ .15
(5.87) eşitliklerinden;
AK
R1 = M1 N1 = 2 = 6 374 034.589 76 m
V
u2 v 2η12 t1 y1 u3 y12u2
y2 = y1 + v − y 1 + + − (y1 + 3v) + . . .
2R12 3 3R13 6R14
= y1 + v − 1.2635 + 2.3209 × 10−5 − 2.2016 × 10−14
= 143 564.685 m
u 2 v2 η12 t1 y22 u2 y22u
x2 = x1 + u + y 2 − − + (5y 2 + 4u2 − 2v 2) + . . .
2R12 3 R13 24R14 2
= x1 + u + 7.2071 − 2.1942 × 10−4 + 1.5688 × 10−5
SL
= 385 678.000 m
ρu v 2η12 t1 y1 u2 y12 uρ
T2 − T1 = π − y 1 + + ρ − (y1 + 3v) . . .
R12 2 R13 3R14
= 180◦ 5.225 113 93 10−3 + 1.383 3624 × 10−7 − 8.748 471 490 × 10−7
= 179◦ .994 774 1495
2. Temel ödev
Verilen: x1 , y1 , x2 , y2
İstenen: S, T1 , T2
Bölüm 5.2’de açıklanan Gauss ortalama enlem yöntemindeki gibi 1. temel ödev
çözümü S jeodezik eğri uzunluğunun P0 orta noktasında −S/2 ile P1 noktasına ve
S/2 ile P2 ’ye uygulanır.
x1 + x2
xm = ∆x = x2 − x1
2
y1 + y2
ym = ∆y = y2 − y1 (5.88)
2
T1 + T2 ± π
Tm = ∆T = T2 − T1 ± π
2
Matematiksel jeodezi s.2010.10.14
124 ELİPSOİT YÜZEYİNDE COĞRAFİ KOORDİNATLAR ve JEODEZİK TEMEL ÖDEVLER
kısaltmaları ile,
∆x2 ∆y ηm 2
tm ym ∆x3 ym 2
∆x2 ∆y
S sin αm = ∆y − 2
+ 3
− 4
+ ...
12Rm 3Rm 24Rm
∆x 2 ∆y 2 ym2
∆x 2 2 ∆y 2
S cos αm = ∆x − 2
ym − + 4
ym − ∆x − + ...
2Rm 12 24Rm 2
(5.89)
3
∆xρ ym
∆T = − 2 ym + 2
+ ...
Rm 6Rm
∆T ∆T
AK
T1 = Tm − , T2 = Tm + ±π
2 2
√
çözüm eşitlikleri elde edilir. Burada Rm = Mm Nm ’dir. Bağıntılarda xm + G0 =
Gm meridyen yayına karşılık ϕm (= ϕ1 +ϕ 2
2
) enlemi kullanılır. Burada da η 2 /Rm
3
ve
4 2
1/Rm ’lü terimler y ≤ 90 km için göz ardı edilebilir. Bu durumda kalan 1/Rm ’li
terimler, Gauss küresi üzerindeki çözüm eşitliklerine eşdeğer olur.
Uygulama
İstenen: S , T1 , T2
∆x2 ∆y ηm 2
tm ym ∆x3 ym2
∆x2 ∆y
S sin αm = ∆y − 2
+ 3
− 4
+ ...
12Rm 3Rm 24Rm
= ∆y − 0.05148 + 0.00001 − 0.00001
= 30 168.529 52 m
∆x 2 ∆y 2 2
ym ∆x 2 2 ∆y 2
S cos αm = ∆x − 2
ym − + 4
ym − ∆x − + ...
2Rm 12 24Rm 2
= ∆x − 5.83274 + 0.00018
= 28 839.231 44 m
p
S= (S sin αm )2 + (S cos αm )2 = 41 735.374 00 m
S sin αm
Tm = arctan = 46◦ .290 513 1144
S cos αm
= 46◦ 17′ 25′′ .8157
3
∆xρ ym
∆T = − 2 ym + + ...
AK
Rm 6Rm 2
∆T ∆T
T1 = Tm − = 46◦ 17′ 35′′ .2551 , T2 = Tm + ± π = 226◦ 17′ 16′′ .4394
2 2
∆λ
Pf b
y γ
x θ α2
b
T2
P2
α1 S
P1 b
TA
t
abi
λ′
=s
λ
y′
yH′
b
∆y ′
η b
P
b
∆x′ γ
′
yH ξ α S
x′
b
PH
AK
x′H
P0
Çözüm için λ meridyeni üzerinde enlemi P ’nin enleminden 0◦ .5’den daha fazla
sapmayan yardımcı bir PH (xH , yH ) noktası belirlenir. (5.77)’den λ′ sisteminde
PH noktasının x′H , yH ′
jeodezik dik koordinatları ve γ meridyen yakınsama açısı
hesaplanır.
SL
√
PH noktasının enlemi için R = MN yarıçaplı Gauss küresi hesap yüzeyi olarak
seçilir. Bölüm 5.6.3 deki açıklamalar göz önüne alınarak küresel Soldner koordinat
taşıma bağıntıları λ ve λ′ sistemlerine uygulanır.
(5.87) Soldner bağıntıları PH P uzunluğuna λ′ sisteminde uygulanırsa (Şekil 5.8)
y ′ − yH
′
= ∆y ′ x′ − x′H = ∆x′
,
∆x′2 yH′
∆x′2 ∆y ′
TA
y ′ = yH
′
+ S sin(α − γ) − 2
− 2
+ ...
2RH 6RH (5.91)
∆x′ y ′2 ∆x′ ∆y ′2
x′ = x′H + S cos(α − γ) + 2
− 2
+ ...
2RH 6RH
çıkar.
S sin(α − γ) ve S cos(α − γ) fonksiyonlarında;
x − xH = ξ ve y=η (5.93)
ξ 2η ξ 2η
η = S sin α − 2
+ ... ⇒ S sin α = η + 2
+ ...
6RH 6RH
(5.94)
ξη 2 ξη 2
ξ = S cos α + 2
+ ... ⇒ S cos α = ξ − 2
+ ...
3RH 3RH
AK
cos γ 2 sin γ 2
S sin(α − γ) = η cos γ − ξ sin γ + 2
ξ η+ 2
ξη + . . .
6RH 3RH
(5.95)
cos γ 2 sin γ 2
S cos(α − γ) = ξ cos γ + η sin γ − 2
ξη + 2
ξ η + ...
3RH 6RH
değerleri (5.91) eşitliklerinde geçen ∆y ′ ve ∆x′ için yeterli yaklaşık değerlerdir. (5.95)
ve (5.96) eşitlikleri (5.91)’de yerlerine konursa,
SL
1 2 sin γ 2 1 2 1 2 ′
y ′ = yH
′
+v+ 2
ξ η+ 2
ξη − 2
u v− 2
u yH + . . .
6RH 3RH 6RH 2RH
(5.97)
sin γ 2 1 1 1 ′
x′ = x′H + u + 2
ξ η− 2
ξη 2 − 2
uv 2 + 2
uyH2 + . . .
6RH 3RH 6RH 2RH
dönüşüm eşitlikleri çıkar. Hesap inceliğini arttırmak için (5.96) yerine daha duyarlı,
γ
v = η − ξ sin γ − 2η sin2
2
TA
(5.98)
2 γ
u = ξ − η sin γ − 2ξ sin
2
eşitlikleri kullanılmalıdır (Grossmann, 1976, s. 133).
AK
SL
TA
AK
ELİPSOİT YÜZEYİNİN DÜZLEME İZDÜŞÜMÜ
SL
6.1 Bir yüzeyin Başka Bir Yüzeye İzdüşümü
Bir S yüzeyinin başka bir S yüzeyine izdüşümü matematiksel bir temele dayanır;
izdüşüm denklemleriyle sağlanır. S yüzeyi Gauss’a göre iki parametrenin (u, v)
fonksiyonu olarak gösterilmiş olsun. Bu gösterimde x, y, z uzay dik koordinatları,
u = u(u, v) u = u(u, v)
(6.3)
v = v(u, v) v = v(u, v)
izdüşümde açıların korunması için her iki yüzeyde birbirine karşılık gelen diferansiyel
uzunlukların oranı doğrultudan bağımsız; yalnızca konuma bağlı olmalıdır. Bu
özellik geçerliyse S yüzeyindeki izdüşüm eğrileri arasındaki açılar S yüzeyindeki
değerlerine eşit olur.
(6.3)’den,
∂u ∂u
du = du + dv
∂u ∂v (6.5)
AK
∂v ∂v
dv = du + dv
∂u ∂v
yazılabilir. du, dv’den du, dv ya da du, dv’den du, dv’ye geçilebilmesi için katsayılar
determinantı (fonksiyonel determinant) sıfırdan farklı olmalıdır. Buna göre (6.3)’ün
ilk izdüşüm (S → S) denklemleri için,
∂u ∂u
∂(u, v) ∂u ∂v
= 6= 0 (6.6)
∂(u, v) ∂v ∂v
∂u ∂v
SL
ve ters izdüşüm (S → S) denklemleri için,
∂u ∂u
∂(u, v) ∂u ∂v
= 6= 0 (6.7)
∂(u, v) ∂v ∂v
∂u ∂v
olmalıdır. (6.6) ve (6.7) fonksiyonel determinantlarının çarpımı 1’e eşittir (Ulsoy,
1977):
TA
∂(u, v) ∂(u, v)
· =1 (6.8)
∂(u, v) ∂(u, v)
1. açı,
2. uzunluk ve
3. alan
AK
• Alan koruyorsa izdüşüm alan koruyan,
s. 128).
Orijinal yüzeyin bir noktasındaki uzunluk elemanı ds ile bunun izdüşüm yüzeyindeki
karşılığı ds′ arasındaki orana uzunluk deformasyonu ya da diferansiyel ölçek (m)
denir:
ds
m= (6.10)
ds
AK
denirse bir u, v noktasındaki uzunluk deformasyonu,
′ ′ ′
2 ds′2 E du2 + 2F dudv + G dv 2
m = 2 = (6.13)
ds Edu2 + 2F dudv + Gdv 2
elde edilir. (6.12) ve (6.13) büyüklükleri (6.3) izdüşüm denklemleriyle (ilk iki
denklem) nokta konumuna bağlı olarak hesaplanabilir.
(6.13)’ün pay ve paydası du2 parantezine alınırsa,
′ ′ dv ′
dv 2
2 ds ′2 E + 2F du
+G du
m = 2 = (6.14)
ds dv 2
E + 2F dv + G
SL
du du
dv
çıkar. du , (3.39)’a göre bir (u, v) yüzey noktasında bir eğri elemanının doğrultusunu
verir. Bu nedenle uzunluk deformasyonu doğrultuya bağlıdır. (6.14) eşitliği,
2
2 ′ dv 2 ′ dv ′
(m E − E ) + 2 (m F − F ) + (m2 G − G ) = 0 (6.15)
du du
biçiminde yazılabilir. Uzunluk deformasyonunun doğrultuya bağlı olmaması
istenirse (6.3) izdüşüm denklemlerinin,
TA
′
2 ′ F
m F −F =0 , = m2
F (6.16)
′
2 ′ G
m G−G =0 , = m2
G
koşullarını sağlaması gerekir. Bunun sonucu olarak,
′
2 ′ E
m E −E = 0 , = m2 (6.17)
E
çıkar. O halde,
′ ′ ′
E G F
= = (6.18)
E G F
koşulu sağlanmalıdır.
Bir yüzey noktasından geçen eğrilerin uzunluk elemanlarındaki deformasyonun her
doğrultuda eşit ve nokta konumuna bağlı bir değer olmasını sağlayan izdüşüm, açı
koruyan (konform) bir projeksiyondur.
P2 P2′
β β′
P1 ds2 P3 P1′ ds′2 P3′
AK
oluşturduğu üçgen
AK
tan θi = dv
(i = 1, 2) (6.23)
E + F du i
dv
∆′ du i
tan θi′ = ′ ′ dv (i = 1, 2) (6.24)
E + F du i
bağıntısı geçerlidir.
(6.21) denklemi, x = m12 olmak üzere x2 + px + q = 0 denklemine benzer biçimde
SL
yazılabilir. İkinci dereceden bir denklemin x1 , x2 kökleri için x1 + x2 = −p ve
x1 x2 = q olduğundan
′ ′ ′
1 1 EG − 2F F + GE 2
+ = = 2h
m21 m22 ′ ′ ′
E G − (F )2
(6.25)
2
1 1 EG − F
2 2
= ′ ′ ′ 2 = k2
m1 m2 E G − (F )
TA
olur.
Asal deformasyon doğrultuları orijinal yüzeyde ve izdüşüm yüzeyinde birbirine
diktirler.
Uzunluk deformasyonu m, orijinal yüzeyde ve izdüşüm yüzeyinde Gauss
parametrelerinin seçilişinde değil, izdüşümün (6.3) denklemlerinde saklı olan
özelliğine bağlıdır. Bu nedenle uzunluk deformasyonunun özelliklerini incelemek
üzere daha uygun eşitlikler bulmak için orijinal yüzeyde Gauss parametrelerinin,
parametre eğrileri ortogonal ve asal deformasyon doğrultularında olacak şekilde
1 E 1 G
2
= ′ , 2
= ′ (6.27)
m1 E m2 G
AK
elde edilir.
Herhangi bir
q doğrultudaki uzunluk deformasyonu m için, (6.14)’den, (3.39)’a göre
dv
du
= tan θ EG
olduğu göz önüne alınarak (6.27) ile,
bulunur.
İzdüşüm yüzeyinde herhangi birq
doğrultunun u parametre eğrisi ile yaptığı açıya θ′
′
dv
denirse (3.39)’a göre du = tan θ′ EG
′ ve (6.27) yardımıyla (6.14)’den,
SL
m2 cos2 θ′ m2 sin2 θ′
+ =1 (6.29)
m21 m22
çıkar. Bu denklem, yarı eksenleri m1 ve m2 olan bir elipsin merkezine göre kutupsal
denklemidir. Bu elipse Tissot indikatrisi denir.
u
m
m1
TA 1
θ θ′
=
ds
P v P′ m2
Özgün yüzeyin üstünde bir P noktasında yarıçapı 1 olan diferansiyel anlamda bir
daire çizilirse asal deformasyon doğrultularındaki uzunluk elemanları ds1 = ds2 =
ds = 1 olmak üzere,
′ ′
ds12 ′ ds22 ′2 ds′2
m21 = 2 = ds12 , m22 2
= 2 = ds2 , m = 2 = ds′2
ds1 ds2 ds
eşitlikleri nedeniyle dairenin izdüşüm yüzeyindeki biçimi m1 ve m2 yarıeksenli bir
elipstir (Şekil 6.2). Bunun tersine, izdüşüm yüzeyinin bir P ′ noktasında çizilen ve
yarıçapı 1 olan bir dairenin özgün yüzeydeki karşılığı P noktası merkez olmak üzere
yarı eksenleri m11 ve m12 olan bir elipstir.
Özgün yüzeyde asal deformasyon doğrultusu ile herhangi bir deformasyon doğrultusu
arasındaki açı θ ve izdüşüm yüzeyinde buna karşılık açı θ′ olmak üzere ortogonal
′
parametre ağlarında F = 0 ve F = 0 olduğundan (3.39)’a göre,
r s
′
G dv ′ G dv
tan θ = , tan θ = ′ (6.30)
E du E du
AK
dir. Bu eşitliklerin oranı oluşturulursa (6.27) ile,
tan θ m1
= (6.31)
tan θ ′ m2
ve buradan,
sin θ cos θ′ − cos θ sin θ′ m1 − m2
=
sin θ cos θ + cos θ sin θ
′ ′ m1 + m2
ya da
m1 − m2
sin(θ − θ′ ) = sin(θ + θ′ ) (6.32)
m1 + m2
elde edilir.
SL
π
θ − θ′ açı deformasyonudur ve en büyük değerini θ + θ′ = 2
olması halinde alır. Açı
deformasyonunun en büyük değeri,
(θ − θ′ )max = ω (6.33)
denirse (6.32)’den,
m1 − m2
sin ω = (6.34)
m1 + m2
TA
r
m1
tan θ = (6.35a)
m2
ve benzer biçimde θ′ açısı, r
′ m2
tan θ = (6.35b)
m1
bağıntıları ile elde edilir. Açı koruyan izdüşümler için m1 = m2 nedeniyle (6.34)’den
sin ω = 0 ve ω = 0 çıkar (Aksoy ve Güneş, 1990, s. 142).
AK
dF = ∆du dv
ve izdüşüm yüzeyinde bu alanın karşılığı,
dF ′ = ∆′ du dv
olduğuna göre,
dF ′ ∆′
φ= = (6.37)
dF ∆
elde edilir. Gauss parametre eğrileri ortogonal ve asal deformasyon doğrultuları ile
′
çakışacak biçimde seçilirse F = F = 0 nedeniyle,
√ ′
p
′ ′
∆ = EG , ∆ = E G
SL
ve (6.27) göz önüne alınarak (6.37)’den alan deformasyonu yine,
φ = m1 m2
çıkar.
Genel olarak (6.12) ile,
q q
2
TA
′ ′ ′2
∆ EG −F
′ EG − F
φ= = √ = √ D
∆ EG − F 2 EG − F 2
yazılabilir. Burada D, (6.6) determinantına eşittir.
Gerçek yüzeylerde ∆′ > 0, ∆ > 0 ve φ > 0’dır. φ > 0 için (6.3) izdüşüm denklemleri
D > 0 koşulunu gerçekleştirmelidir.
F =0 , E=G (6.38)
olanların özel önemi vardır (Grossmann, 1976, s. 138; Ulsoy, 1977, s. 263).
(6.38)’in geometrik anlamını ortaya koymak için, (6.38) özelliğini sağlayan ve (6.1)
bit
sabit
abit
v = sa
abit
v =s
dv =
v =s
v + 3d
v+d
v+2
it
u = sa b
u + 3d
it
du = sa b
u+2
abit
u =s
AK
u+d
abit
u =s
olduğundan,
F =0 , E = G = µ2 (u, v) (6.40)
için
ds2 = µ2 (du2 + dv 2 ) (6.41)
olur.
Şekil 6.3’de görüldüğü gibi yüzey, parametre eğrileriyle diferansiyel karelere bölünür.
Bir yüzeyi tanımlayan u, v parametrelerine göre yüzey eğrisi elemanı için
(6.40) geçerliyse u, v’ye izometrik parametreler ve bu parametrelerin oluşturduğu
diferansiyel kareler sistemine izometrik ağ denir. İzometrik parametreler, ısı iletim
kuramında önemli bir yer tuttuğundan kaynaklarda termik parametreler ve onların
oluşturduğu ağlar izoterm ağlar olarak da adlandırılır.
İzometrik sistemlerde u ve v parametre eğrilerinin diferansiyel uzunluklarının
(6.39)’daki eşitleri yerine (6.40) ile,
dsu = µdu , dsv = µdv (6.42)
yazılabilir.
u, v parametreleri izometrik olmayan E 6= G ortogonal (F = 0) sistemi, u ve v’nin
iki fonksiyonu ϕ(u) ve ψ(v) yardımıyla,
E G
= = µ2 (6.43)
ϕ(u) ψ(v)
koşulunun sağlanması durumunda bir izometrik ağa dönüştürülebilir. µ, ağın
sıklığını (parametre eğrileri arasındaki uzaklığı) tanımlayan u, v parametrelerinin
AK
bir fonksiyonudur. Herhangi bir yüzey eğrisinin yay elemanının karesi (6.43)’den,
ile
çıkar. Burada,
dU 2 = ϕ(u)du2 , dV 2 = ψ(v)dv 2 (6.45)
SL
denirse,
ds2 = µ2 (dU 2 + dV 2 ) (6.46)
olur. (6.45)’den yeni parametreler,
Z p Z p
U= ϕ(u)du , V = ψ(v)dv (6.47)
E = Gf 2 (u)
nedeniyle,
2 2 2 E 2
ds = Edu + Gdv = G du + dv 2
G
ya da
E 2
dU = du (6.50)
G
denirse
ds2 = G(dU 2 + dv 2 ) (6.51)
olur. Yeni izometrik parametreler, (6.50)’ye göre,
Z r Z
AK
E
U= du = f (u)du (6.52)
G
Bir izdüşümün açı koruyan özellikte olması için (6.16) ve (6.17)’ye göre,
TA
′ ′ ′
E = Em2 , F = F m2 , G = Gm2 (6.53)
F =0 , E=G (6.55)
için,
( 2 2 )
′ ∂u ∂v
E = E +
∂u ∂u
( 2 2 )
′ ∂u ∂v
G = E + (6.56)
∂v ∂v
′ ∂u ∂u ∂v ∂v
F = E +
AK
∂u ∂v ∂u ∂v
+i =± −i (6.58)
∂u ∂v ∂v ∂u
çıkar (Grossmann, 1976, s. 142; Aksoy ve Güneş, 1990, s. 83).
Gerçek yüzeylerde (6.6) fonksiyonel determinantının sıfırdan büyük olması
gerektiğinden (6.58) eşitliğinin sağ yanı (+) işaretli alınmalıdır. Bu iki karmaşık
sayının gerçek ve sanal parçaları eşitlenirse jeodezik amaçlar için,
∂u ∂v
=
∂u ∂v (6.59)
∂u ∂v
=−
∂v ∂u
çıkar. Bu eşitliklere Cauchy-Riemann diferansiyel denklemleri denir. Buna göre,
u = u(u, v)
v = v(u, v)
izdüşüm denklemlerinin açı koruyan izdüşüm oluşturabilmeleri için u, v ve u, v
parametrelerinin izometrik olmaları ve ayrıca (6.59) diferansiyel denklemlerini
AK
z0 = u0 + iv0 ve z = u + iv noktalarının u eksenine (yatay eksen) paralel bir
doğru (v = sabit) üstünde bulundukları varsayılırsa ω fonksiyonunun z0 noktasındaki
türevi,
∂u ∂v
f ′ (z0 ) = +i (6.61)
∂u ∂u
ve z0 , z noktalarının iv düşey eksenine paralel bir doğru (u = sabit) üstünde
oldukları düşünülürse ω’nın türevi,
∂v ∂u
f ′ (z0 ) = −i (6.62)
∂v ∂v
çıkar. f (z) fonksiyonunun analitik fonksiyon olabilmesi için hangi yoldan gidilirse
SL
gidilsin bir noktadaki türevinin tek anlamlı olması gerektiğinden (6.61) ve (6.62)
türevlerinin gerçek ve sanal parçaları eşit olmalıdır. Bu sonuç, (6.59) Cauchy-
Riemann diferansiyel denklemleridir. z = u + iv yerine z ∗ = u − iv ile de aynı
sonuca varılır.
Bir yüzeyin izometrik parametreleri u, v ve başka bir yüzeyin izometrik
parametreleri u, v ise (6.60)’da verildiği gibi oluşturulan ve (6.59) diferansiyel
denklemlerini sağlayan analitik fonksiyonun gerçek ve sanal parçalarından elde
edilen,
TA
u = u(u, v)
(6.63)
v = v(u, v)
denklemleri açı koruyan izdüşüm veren denklemlerdir.
Bir yüzeyin parametreleri u, v ve öteki yüzeyin parametreleri u, v olmak üzere
(6.60)’dan elde edilen (6.63) izdüşüm denklemleri (6.59) diferansiyel denklemlerini
sağlıyorsa fonksiyon analitik, parametreler izometrik ve izdüşüm açı koruyan
özelliktedir.
Uygulama:
AK
= 2x = 2x
∂x ∂y
∂η ∂ξ
= 2y = −2y
∂x ∂y
sağlanır. Buna göre (6.64), analitik bir fonksiyondur ve (6.65) denklemleriyle
elde edilen izdüşüm açı koruyandır. (x, y) düzleminde x ve y parametreleri dx
ve dy kadar arttırılarak bir kareler ağı oluşturulursa bu kareler ağının (ξ, η)
düzlemindeki izdüşümü Şekil 6.4’te görüldüğü gibi dik kesişen ξ, η parametre
eğrilerinin sınırlandırdığı diferansiyel karelerden oluşan bir şekildir.
η
SL
iy (32)′ (23)′
30 31 32 33
(22)′
20 21 22 23
(13)′
(31)′
(12)′
(21)′
10 11 12 13 (11)′
Şekil 6.4: Düzlemden düzleme açı koruyan izdüşüm (Aksoy ve Güneş, 1990)
E 2 dϕ2
dq 2 = dϕ =
G cos2 ϕ
AK
ile (6.66),
ds2 = R2 cos2 ϕ(dq 2 + dλ2 )
olur. İzometrik parametreler,
Z
1
q= dϕ ve λ
cos ϕ
dır. Karmaşık fonksiyonlar,
z = q + iλ
ω = x + iy
SL
olmak üzere,
ω = f (z)
analitik fonksiyon olmak koşulu ile bu fonksiyonun gerçek ve sanal
parçalarından oluşan,
x = x(q, λ)
(6.67)
y = y(q, λ)
eşitlikleriyle kürenin düzleme açı koruyan izdüşümü elde edilir. a sabit bir
TA
olur.
u = x, v = y ve u = q, v = λ parametreleri (6.59) diferansiyel denklemlerini
sağlar:
∂x ∂y
=a , =a
∂q ∂λ
∂x ∂y
=0 , =0
∂λ ∂q
(6.68) denklemleriyle açı koruyan izdüşüm elde edilir (Aksoy ve Güneş, 1990,
s. 95).
a sabit katsayısının seçimi için izdüşümün açı koruyan bir izdüşüm olması
yanında daha başka özellikler de istenebilir. Örneğin ekvatorda P0 noktası,
düzlem koordinatlar için başlangıç noktası olmak üzere küre yüzeyinde
herhangi bir noktanın düzleme izdüşümünün y değeri, başlangıca göre ekvator
üstünde uzunluk biriminde λ boylamına eşit olsun istenirse,
y = Rλ (R = küre yarıçapı)
AK
alınmalıdır. Bu durumda a = R ile,
Z ϕ
dϕ π
x = Rq = R dϕ = R ln tan + (6.69)
cos ϕ 2 4
E = M2 , F =0 , G = N 2 cos2 ϕ
(6.70)
dS 2 = M 2 dϕ2 + N 2 cos2 ϕdλ2
TA
E M2
= 2 = f 2 (ϕ) (6.71)
G N cos2 ϕ
ile
dS 2 = N 2 cos2 ϕ(dq 2 + dλ2 ) (6.73)
olur. Bu durumda,
Z
M
q= dϕ ve λ (6.74)
N cos ϕ
1 − e2 1 − e2 sin2 ϕ − e2 cos2 ϕ
dq = dϕ = dϕ =
cos ϕ(1 − e2 sin2 ϕ) cos ϕ(1 − e2 sin2 ϕ)
1 e2 cos ϕ
= − dϕ
cos ϕ 1 − e2 sin2 ϕ
1 e2 cos ϕ(1 − e sin ϕ) + e2 cos ϕ(1 + e sin ϕ)
= − dϕ
AK
cos ϕ 2(1 + e sin ϕ)(1 − e sin ϕ)
1 e2 cos ϕ e2 cos ϕ
= dϕ − dϕ − dϕ
cos ϕ 2(1 + e sin ϕ) 2(1 − e sin ϕ)
Z ϕ Z
1 e ϕ e cos ϕ e cos ϕ
q = dϕ + − − dϕ
0 cos ϕ 2 0 1 + e sin ϕ 1 − e sin ϕ
ϕ π e 1 − e sin ϕ
q = ln tan + + ln (6.75)
2 4 2 1 + e sin ϕ
" #
ϕ π 1 − e sin ϕ 2e
q = ln tan + (6.76)
2 4 1 + e sin ϕ
SL
çıkar. Bilgisayar dışında yapılacak hesaplama işlemlerini kolaylaştırmak için q
eşitliğinin ikinci terimi yerine,
1+x x3 x5
ln =2 x+ + + ... (x < 1)
1−x 3 5
dizisine göre eşiti yazılırsa,
ϕ π e4 e6 e8
q = ln tan + − e2 sin ϕ − sin3 ϕ − sin5 ϕ − sin7 ϕ + . . . (6.77)
2 4 3 5 7
TA
80
70
60
50
40
30
20
10
0
Şekil 6.5: Elipsoit yüzeyinde izometrik parametreler (q, λ) ağı (sürekli çizgiler)
İzometrik enlemi geometrik olarak açıklamak için, elipsoit yüzeyinde sabit coğrafi
boylam ve sabit izometrik enlem eğrileri ağı oluşturulur. Şekil 6.5’de görüldüğü gibi
70
60
50
40
30
20
AK
10
0
q = q(ϕ)
dq 1 d2 q 1
2 d3 q
∆q = q − q0 = ∆ϕ + ∆ϕ + ∆ϕ3 + . . . (6.78)
dϕ 0 2 dϕ2 0 6 dϕ3 0
dq M 1
= = 2
dϕ N cos ϕ V cos ϕ
d2 q t(1 + 3η )2
=
dϕ2 V 4 cos ϕ
d3 q 1 + 2t2 + 4η 2 + 6η 2 t2 + 3η 4 + 12η 4t2
= (6.79)
dϕ3 V 6 cos ϕ
AK
d4 q t(5 + 6t2 + 19η 2 + 24η 2 t2 + . . . )
=
dϕ4 V 8 cos ϕ
d5 q 5 + 28t2 + 24t4 + . . .
=
dϕ5 V 10 cos ϕ
ya da
1 1
2
= = 1 − η2 + η4 + . . .
V 1 + η2
binom dizisi ile ϕ0 değeri için,
SL
dq 1
c1 = = (1 − η02 + η04 − η06 + . . . )
dϕ 0 cos ϕ0
1 d2 q t0
c2 = = (1 + η02 − 3η04 + . . . )
2 dϕ2 0 2 cos ϕ0
1 d3 q 1
c3 = = (1 + 2t20 + η02 − 3η04 + 6η04 t20 + . . . ) (6.80)
6 dϕ3 0 6 cos ϕ0
1 d4 q t0
c4 = = (5 + 6t20 − η02 + . . . )
24 dϕ4 0 24 cos ϕ0
TA
5
1 dq 1
c5 = = (5 + 28t20 + 24t40 + . . . )
120 dϕ5 0 120 cos ϕ0
ϕ = ϕ(q)
dir. (6.72)’den,
dϕ N0 cos ϕ0
d1 = = = V02 cos ϕ0 = (1 + η02 ) cos ϕ0
dq M0
2 0
1 dϕ 1 d(1 + η 2 ) cos ϕ 1 ∂(1 + η 2 ) cos ϕ dϕ
d2 = = =
2 dq 2 0 2 dq 0 2 ∂ϕ dq 0
1
= − cos2 ϕ0 t0 (1 + 4η02 + 3η04 )
3 2
AK
1 dϕ 1
d3 = 3
= − cos3 ϕ0 (1 − t20 + 5η02 − 13η02 t20 + 7η04 − 27η04t20 + . . . )
6 dq 0 6
4
1 dϕ 1
d4 = 4
= cos4 ϕ0 t0 (5 − t20 + 56η02 − 40η02 t20 + . . . )
24 dq 0 24
5
1 dϕ 1
d5 = = cos5 ϕ0 (5 − 18t20 + t40 + . . . )
120 dq 5 0 120
(6.83)
ile (6.82),
∆ϕ = ϕ − ϕ0 = d1 ∆q + d2 ∆q 2 + d3 ∆q 3 + d4 ∆q 4 + d5 ∆q 5 + . . . (6.84)
SL
olur. Buradan ϕ = ϕ0 + ∆ϕ bulunur.
TA
AK
SL
TA
AK
ELİPSOİDİN DÜZLEME GAUSS-KRÜGER
İZDÜŞÜMÜ
SL
7.1 Gauss-Krüger İzdüşüm Kuralı
AK
yazılabilir. Bu sonuca göre f fonksiyonu, meridyen yayının izometrik enleme
nasıl bağlı olduğunu gösteren bir fonksiyondur. (4.9)’da verilen meridyen yayının
diferansiyeli Mdϕ = ds ve (6.72) yardımı ile (7.3)’den,
dx = dG = M dϕ = N cos ϕ dq (7.4)
b λ=
sa
ℓ bi
t
λ0
sb.
=
sb .
ϕf
sb
.
=
ϕ
Pf b b =
q
y P
Pϕ b
x v
.
G Ek
P0 b
∆ϕ = ϕ − ϕ0 , ∆q = q − q0 (7.6)
ile (7.2),
x + iy = f (q0 + ∆q + iλ0 + iℓ) (7.7)
olur. ∆q izometrik enlem farkının küçük olduğu varsayılırsa bu fonksiyon P0
noktasında q değişkenine göre Taylor dizisine açılabilir:
1 1
x + iy = f (q0 ) + f ′ (q0 )(∆q + iℓ) + f ′′ (q0 )(∆q + iℓ)2 + f ′′′ (q0 )(∆q + iℓ)3 + . . . (7.8)
2 6
(7.3)’e göre f (q0 ) = G0 (ekvatordan P0 noktasına kadar meridyen yayı uzunluğu)
AK
olduğundan (7.8) yerine,
dG 1 d2 G
x + iy = G0 + (∆q + iℓ) + 2
(∆q + iℓ)2 +
dq 0 2 dq 0
3
1 dG
+ (∆q + iℓ)3 + . . . (7.9)
6 dq 3 0
yazılabilir.
(6.79)’dan,
dq M 1
= = 2
SL
dϕ N cos ϕ V cos ϕ
ve (7.5)’den,
dG
= N cos ϕ
dq
yardımıyla (7.2) eşitliğindeki türevler, zincir kuralı uygulanarak;
dG dG dϕ
a1 = = = N0 cos ϕ0
2dq 0 dϕ dq 0
1 d G 1 d dG dϕ
= − 21 N0 cos2 ϕ0 t0
TA
a2 = 2 2 = 2 dϕ dq dq 0
dq3 0
1 d G 1 d d2 G dϕ
a3 = 6 3 = 6 dϕ dq 2 dq 0 = − 61 N0 cos3 ϕ0 (1 − t20 + η02 ) (7.10)
dq4 0
1 d G 1 d d3 G dϕ 1 4
a4 = 24 4 = 24 dϕ dq 3 dq 0 = 24 N0 cos ϕ0 t0 (5 − t20 + 9η02 + 4η04 )
dq5 0
1 d G 1 d d4 G dϕ 1 5
a5 = 120 dq 5 0
= 120 dϕ dq 4 dq 0 = 120 N0 cos ϕ0 (5 − 18t20 + t40 )
bulunur. Bu katsayılar ve
x − G0 = ∆x (7.11)
ile (7.2) izdüşüm denklemi,
AK
∆q izometrik enlem farkı, ∆ϕ = ϕ − ϕ0 için (6.81)’den bulunur. (7.13)’den ∆x ve
ϕ0 enlemine karşılık meridyen yay uzunluğu G0 yardımıyla (7.11)’den x çıkar.
P0 noktasının özelliği başlangıç meridyeninin üstünde bulunmasıdır. λ = λ0
meridyeninin batı ve doğusundaki λ0 − ℓ ve λ0 + ℓ boylamları ile sınırlı bölgeye
dilim ve λ0 ’a dilim orta meridyeni denir. Enlemi, dilim orta meridyeni dışında
verilen bir P noktasının enlemine eşit olan bir nokta (Pϕ ) başlangıç noktası olarak
kabul edilirse ∆ϕ = ϕ − ϕ0 = 0, (6.81)’den ∆q = 0 ve (7.11) ile (7.13)’den,
x = G − a2 ℓ2 + a4 ℓ4 + . . .
(7.14)
y = a1 ℓ − a3 ℓ3 + a5 ℓ5 + . . .
SL
denklemleri elde edilir. Burada a1 , a2 , a3 , a4 ve a5 katsayıları (7.10)’dan ϕ0 = ϕ
enlemine karşılık değerlerdir. G0 = G, ϕ0 = ϕ enlemi için meridyen yay
uzunluğudur.
∆q izometrik enlem farkını, ∆ϕ enlem farkının fonksiyonu olarak veren (6.81) eşitliği
(7.13)’de yerine konursa coğrafi enlem ve boylamın fonksiyonları biçiminde,
∆x = a10 ∆ϕ + a20 ∆ϕ2 + a02 ℓ2 + a30 ∆ϕ3 + a12 ∆ϕℓ2 + a40 ∆ϕ4 +
+a22 ∆ϕ2 ℓ2 + a04 ℓ4 + a50 ∆ϕ5 + a32 ∆ϕ3 ℓ2 + a14 ∆ϕℓ4 + . . .
TA
(7.15)
y = a01 ℓ + a11 ∆ϕℓ + a21 ∆ϕ2 ℓ + a03 ℓ3 + a31 ∆ϕ3 ℓ + a13 ∆ϕℓ3 +
+a41 ∆ϕ4 ℓ + a23 ∆ϕ2 ℓ3 + a05 ℓ5 + . . .
AK
(7.17) çözümünde ai katsayılarının her nokta için hesaplanması gerekir.
Nokta sayısının büyük olması durumunda ai katsayılarının nokta konumuna bağlı
olarak değişmemesi istenir. Bu durumda (7.15) dizileri kullanılır. Bir ϕ0 değeri
ile (7.16) katsayıları hesaplanır ve bütün noktalar için bunlar kullanılır. Ancak
bu durumda katsayılar dışında hem ∆ϕ hem de ℓ değişkeni geçmektedir. (7.17) ise
yalnızca ℓ değişkenine bağlıdır. Ama ai katsayıları ϕ değişkeniyle hesaplanmaktadır.
çıkar (Grossmann, 1976, s. 150; Ulsoy, 1977, s. 276). (7.21) denklemini açar, gerçek
ve sanal bölümlerine göre düzenlersek,
∆q = b1 ∆x + b2 (∆x2 − y 2) + b3 (∆x3 − 3∆xy 2 )+
b4 (∆x4 − 6∆x2 y 2 + y 4) + +b5 (∆x5 − 10∆x3 y 2 + 5∆xy 4 ) + . . .
(7.23)
ℓ = b1 y + 2b2 ∆xy + b3 (3∆x2 y − y 3) + b4 (4∆x3 y − 4∆xy 3 )+
+b5 (5∆x4 y − 10∆x2 y 3 + y 5 ) + . . .
bulunur. ∆q izometrik enlem farkının buradaki eşiti (6.84)’de yerine konur ve ayrıca
ℓ eşitliği buna uygun biçimde düzenlenirse,
AK
∆ϕ = b10 ∆x + b20 ∆x2 + b02 y 2 + b30 ∆x3 + b12 ∆xy 2 + b40 ∆x4 +
+b22 ∆x2 y 2 + b04 y 4 + b50 ∆x5 + b32 ∆x3 y 2 + b14 ∆xy 4 + . . .
(7.24)
ℓ = b01 y + b11 ∆xy + b21 ∆x2 y + b03 y 3 + b31 ∆x3 y + b13 ∆xy 3 +
+b41 ∆x4 y + b23 ∆x2 y 3 + b05 y 5 + . . .
elde edilir. Katsayılar;
1 2 1
b10 = N0 (1 + η0 ) b01 = N0 cos ϕ0
2
3η t t0
b20 = − 2N0 20 (1 + η02 ) b11 = N02 cos ϕ0
0
t0 2 1
b02 = − 2N 2 (1 + η0 ) b21 = 2N03 cos ϕ0
(1 + 2t20 + η02 )
0
η02
1
b30 = (−1 + t20 − 2η02 + 6η02 t20 ) b03 = − 3 b21
SL
2N03
1 t0
b12 = 2N03
(−1 − t20 − η02 + 2η02 t20 − η04 + 3η04 t20 ) b31 = 6N04 cos ϕ0
(5 + 6t20 + η02 )
2
η0 t0
b40 = 2N04
b13 = −b31
t0 1
b22 = 4N04
(−2 − 2t20 + 9η02 + η02 t20 ) b41 = 24N05 cos ϕ0
(5 + 28t20 + 24t40 )
t0
b04 = 24N04
(5 + 3t20 + 6η02 − 6η02 t20 ) b23 = −2b41
b50 = b5 d1 + 2b1 b4 d2 + 2b2 b3 d2 + 3b21 b3 d3 b05 = 51 b41
+3b1 b22 d3 + 4b31 b2 d4 + b51 d5
b32 = − 6N1 5 (1 + 4t20 + 3t40 )
0
TA
1
b14 = 24N 5 (5 + 14t20 + 9t40 )
0
(7.25)
dir.
(7.3) serisi P0 yerine Pf (ϕf , 0) noktasına (P ’nin y ordinatının başlangıç meridyeni
üzerindeki dik ayağına) göre gerçekleştirilirse ∆x = 0 nedeniyle (7.23) eşitlikleri,
∆q = −b2 y 2 + b4 y 4 + . . .
(7.26)
ℓ = b1 y − b3 y 3 + b5 y 5 + . . .
olur. Bu durumda (7.22) katsayıları ϕf enlemi için hesaplanmalıdır.
(6.84)’e göre ∆ϕ = ϕ − ϕf ile ∆q = q − qf arasında geçerli,
ϕ − ϕf = d1 ∆q + d2 ∆q 2 + . . .
eşitliğinde ∆q yerine (7.26)’daki eşiti konarak (di katsayıları da ϕf için hesaplanmalı)
ya da (7.24)’de ∆x = 0 yazılarak;
∆ϕ = b02 y 2 + b04 y 4 + . . .
(7.27)
ℓ = b01 y + b03 y 3 + b05 y 5 + . . .
AK
noktasının meridyeni ile y = sabit eğrisi arasındaki açı olarak tanımlanmış idi. P
noktası ve γ açısının izdüşüm düzlemindeki (Gauss-Krüger düzlemi) karşılıkları P ′
ve c olsun. Gauss meridyen yakınsama açısı adı verilen c, P ′ noktasında λ = sabit
meridyeninin izdüşümü ile bu noktadan x eksenine çizilen paralel (y = sabit doğrusu)
arasında kalan açıdır (Şekil 7.2). c, λ = sabit meridyeninin kuzeyindeki parçasından
başlayarak saat ibresi yönünde artar. Elipsoit yüzeyindeki y = sabit eğrisiyle bunun
düzlemdeki karşılığı, y = sabit doğrusu çakışmayacağından γ 6= c dir.
x y = sabit
λ
=
s
ab
SL it
c
Pf b
x = sabit b
c
′
ϕ = sb. P
q = s b.
TA
nedeniyle (7.28)’den,
dy
tan θ =
dx
Matematiksel jeodezi s.2010.10.14
158 ELİPSOİDİN DÜZLEME GAUSS-KRÜGER İZDÜŞÜMÜ
çıkar. Şekil 7.2’de ds′ , P ′ deki λ = sabit eğrisinin bir parçasıdır. Ancak θ = 2π − c
olduğundan
dy
tan c = − (7.30)
dx
elde edilir.
İzdüşüm denklemleri,
x = x(q, λ)
(7.31)
y = y(q, λ)
AK
için
∂x ∂x
dx = dq + dλ
∂q ∂λ
(7.32)
∂y ∂y
dy = dq + dλ
∂q ∂λ
diferansiyel denklemlerinden, λ = sabit nedeniyle,
∂x ∂y
dx = dq , dy = dq (7.33)
∂q ∂q
çıkar. (6.59) Cauchy-Riemann diferansiyel denklemleri,
SL
∂x ∂y
=
∂q ∂λ
∂x ∂y
=−
∂λ ∂q
ve (7.30) eşitliği,
dy ∂y ∂x ∂x ∂y
tan c = − =− : = : (7.34)
dx ∂q ∂q ∂λ ∂λ
TA
olur.
İzdüşüm düzleminde Gauss’un 1. dereceden temel büyüklükleri özgün yüzeyin
(elipsoit yüzeyi) q, λ parametrelerine bağlı büyüklükler olarak alınırsa, bu durumda
′ ′
y’nin uzunluk elemanı ds′ olmak üzere u = q, v = λ ve E = G ile (7.28)’den,
dλ
tan c = (7.35)
dq
∂q ∂λ ∂q ∂λ
= , =−
∂x ∂y ∂y ∂x
ile (7.35)’den,
dλ ∂λ ∂q ∂q ∂λ
tan c = = : =− : (7.36)
dq ∂x ∂x ∂y ∂y
AK
bulunur.
1
tan c = sin ϕ ℓ + sin ϕ cos2 ϕ(1 + t2 + 3η 2)ℓ3 + . . .
3
TA
1
bulunur. c = arctan c = tan c − 3
tan3 c + . . . serisi yardımıyla düzlemde Gauss
meridyen yakınsama açısı,
1
c = sin ϕ ℓ + sin ϕ cos2 ϕ(1 + 3η 2 )ℓ3 + . . . (7.37)
3
1
γ = sin ϕ ℓ + sin ϕ cos2 ϕ(1 + η 2 )ℓ3 + . . .
3
2η 2
c−γ = sin ϕ cos2 ϕℓ3 + . . . (7.38)
3
AK
ya da Pf noktası için hesaplanması gereken (7.22) katsayı eşitlikleri ile,
tf tf
tan c = y− 3
(1 − ηf2 )y 3 + . . .
Nf 3Nf
tf tf
c = y− (1 + t2f − ηf2 )y 3 + . . . (7.39)
Nf 3Nf3
bulunur (Ulsoy, 1977, s. 280). (7.14) ve (7.26) yerine (7.15) ve (7.23) eşitliklerinden
gidilirse, enlemi P noktasının enleminden farklı P0 noktasına karşılık olarak c için
aşağıdaki çözümler elde edilir:
SL
Coğrafi koordinatlar yardımıyla c hesabı:
c = a′01 ℓ + a′11 ∆ϕℓ + a′21 ∆ϕ2 ℓ + a′03 ℓ3 + a′31 ∆ϕ3 ℓ + a′13 ∆ϕℓ3 + . . . (7.40)
1
a′01 = sin ϕ0 a′11 = cos ϕ0
a′21 = − sin ϕ0
2 (7.41)
′ 1 3 2 ′ 1 ′ 1 3 2
a03 = cos ϕ0 t0 (1 + 3η0 ) a31 = − cos ϕ0 a13 = cos ϕ0 (1 − 2t0 )
3 6 3
TA
c = b′01 y + b′11 ∆xy + b′21 ∆x2 y + b′03 y 3 + b′31 ∆x3 y + b′13 ∆xy 3 + . . . (7.42)
t0 1 t0
b′01 = b′11 = 2 (1 + t20 + η02 ) b′21 = 3 (1 + t20 − η02 )
N0 N0 N0
(7.43)
1 1
b′03 = − b′21 b′31 = (1 + 4t20 + 3t40 ) b′13 = −b′31
3 3N04
ϕ0 = ϕf ise ∆x = 0 olacağından (7.39) eşitliğinin, ϕ0 = ϕf için (7.42)’nin özel
biçimi olduğu görülür.
Başlangıç meridyenine göre simetrik konumda bulunan iki noktada meridyen
yakınsama açılarının mutlak değerleri eşit, ama işaretleri farklıdır.
Bir yüzeyin başka bir yüzeye izdüşümünde genel olarak uzunluk deformasyonu
(diferansiyel ölçek) için (6.13) tanımı,
′ ′ ′
ds′2 E du2 + 2F dudv + G dv 2
AK
m2 = = (7.44)
ds2 Edu2 + 2F dudv + Gdv 2
geçerlidir. u, v özgün yüzeyin Gauss parametreleri, özgün yüzeyde E, F, G
′ ′ ′
ve izdüşüm yüzeyinde E , F , G bu parametrelere bağlı temel büyüklüklerdir.
E, F , G ise izdüşüm yüzeyinde u, v parametrelerine bağlı temel büyüklüklerdir.
Elipsoit yüzeyi için Gauss parametreleri olarak izometrik parametreler u = q, v = λ
alınırsa (6.73)’e göre dS uzunluk elemanının karesi,
dS 2 = N 2 cos2 ϕ(dq 2 + dλ2 ) (7.45)
olduğundan,
E = G = N 2 cos2 ϕ , F = 0 (7.46)
SL
dir. İzdüşüm yüzeyi olarak düzlemde,
u=x , v=y
ds′2 = dx2 + dy 2 (7.47)
E=G=1 , F =0
′ ′ ′
ve açı koruyan izdüşümde (6.57)’ye göre E = G ve F = 0 olduğu göz önüne
alınarak (7.44)’den,
TA
′ ′
2 E(dx2 + dy 2) E (dq 2 + dλ2 ) E
m = = = (7.48)
E(dq 2 + dλ2 ) E(dq 2 + dλ2 ) E
′ ′
çıkar. (7.47)’ye göre E = G = 1 ve (6.57)’ye göre E = G nedeniyle (6.56)’dan,
2 2 2 2
′ ∂x ∂y ∂x ∂y
E = + = + (7.49)
∂q ∂q ∂λ ∂λ
bulunur. (7.46) ve (7.49) ile (7.48) eşitliği,
( 2 ) ( 2 )
2 2
1 ∂x ∂y 1 ∂x ∂y
m2 = 2 2
+ = 2 2
+ (7.50)
N cos ϕ ∂q ∂q N cos ϕ ∂λ ∂λ
dG
olur. (7.5)’e göre
= N cos ϕ olduğundan (7.50) eşitliği,
dq
( 2 2 ) 2 2 2
2 1 ∂x ∂y ∂G ∂x ∂y
m = 2 + = + (7.51)
N cos2 ϕ ∂G ∂G ∂q ∂G ∂G
AK
da1 d2 G da2
= 2
= 2a2 , = 3a3 (7.53)
dq dq dq
da3 da4
= 4a4 , = 5a5
dq dq
ile
∂x 1 1
= 1 + cos2 ϕ(1 − t2 + η 2 )ℓ2 + cos4 ϕ(5 − 18t2 + t4 + . . . )ℓ4 + . . .
∂G 2 24 (7.54)
∂y 1
= − cos ϕtℓ − cos3 ϕt(5 − t2 + . . . )ℓ3 + . . .
∂G 6
bulunur. Bu eşitlikler yardımıyla (7.51)’den,
SL
1
m2 = 1 + cos2 ϕ(1 + η 2 )ℓ2 + cos4 ϕ(2 − t2 + 5η 2 − 7η 2 t2 )ℓ4 + . . . (7.55)
3
√ 1 1 2
ve buradan 1 + δ = 1 + 2 δ − 8 δ + . . . ile,
1 1
m=1+ cos2 ϕ(1 + η 2 )ℓ2 + cos4 ϕ(5 − 4t2 + 14η 2 − 28η 2t2 )ℓ4 + . . . (7.56)
2 24
elde edilir (Grossmann, 1976, s. 155; Ulsoy, 1977, s. 282). Bu eşitliklerdeki katsayılar
P noktasının ϕ enlemiyle için hesaplanmalıdır. ℓ = 0 (başlangıç meridyeni) için
TA
AK
E = 1 , E = N 2 cos2 ϕ ((7.47) ve (7.45)’den)
( )
2 2
′ ∂q ∂λ
E = E + ((6.56)’dan)
∂x ∂x
( 2 )
2
′ ∂q ∂λ
E = N 2 cos2 ϕ + (7.60)
∂x ∂x
∂q ∂λ ∂q ∂λ
= , =− (7.61)
SL
∂x ∂y ∂y ∂x
∂λ ∂q ∂q ∂λ
nedeniyle (7.60)’da ∂x
yerine − ∂y ya da ∂x
yerine ∂y
de alınabilir. (7.26)’dan,
∂q ∂λ
= = b1 − 3b3 y 2 + 5b5 y 4 + . . .
∂x ∂y
(7.62)
∂λ ∂q
=− = 2b2 y − 4b4 y 3 + . . .
∂x ∂y
TA
1 1 + ηf2 2 2 4
= 1 − 2
y + y + ...
m2 Nf 3Nf4
√1 3δ2
ve buradan 1+δ
= 1 − δ2 + 8
+ . . . ile,
1 + ηf2 2 1
m=1+ 2
y + 4
y4 + . . . (7.63)
2Nf 24Nf
N2
1 + η2 = V 2 = V 2 , R2 = MN = ve N ≈ R
V2
nedeniyle R yarıçaplı küre için de geçerlidir.
AK
2
2N0 N03 24N04
sin c − ∂y
∂q
∂y dG
− ∂G dq
∂y
− ∂G
tan c = = ∂x = ∂x dG = ∂x
SL
cos c ∂q ∂G dq ∂G
z = q + iλ
ve izdüşüm yüzeyinde,
w = x + iy = f (z)
ise
d(x + iy) dw ∂w ∂x ∂y dG ∂x ∂y
= = = +i = +i (7.67)
d(q + iλ) dz ∂q ∂q ∂q dq ∂G ∂G
dG
olduğundan (7.5)’e göre dq
= f ′ (q) = N cos ϕ ve (7.57) ile buradan, Euler bağıntısı
göz önünde tutularak,
dw
f ′ (q + iλ) = = f ′ (q)m(cos c − i sin c) = f ′ (q)m e−ic
dz
ya da
f ′ (q + iℓ)
= m e−ic (7.68)
f ′ (q)
elde edilir (Grossmann, 1976, s. 155).
AK
dF ∆ EG E
olup nokta konumuna bağlıdır; bir noktadaki uzunluk deformasyonunun karesine
eşittir.
p
V = 1 + η2 = 1.002 118 461
c c
N= =p = 6 386 064.9993 m
V 1 + e′2 cos2 ϕ
1
c = sin ϕ ℓ + sin ϕ cos2 ϕ(1 + 3η 2 )ℓ3
3
= 0◦.81680713 = 0◦ 49′ 00′′.506
AK
1 1
m=1+ cos2 ϕ(1 + η 2 )ℓ2 + cos4 ϕ(5 − 4t2 + 14η 2 − 28η 2 t2 )ℓ4
2 24
= 1.00017324
AK
7.6.1 Birinci Temel Ödev
y2 P2
b b
T2
x2 − x1 T1 S
y1
b b
P1
SL
Şekil 7.3: Gauss-Krüger koordinatları ile temel ödev çözümü
elde edilir.
İzdüşüm düzleminde Gauss parametreleri x, y ve elipsoit yüzeyinde q, λ izometrik
′ ′ ′
ağlar oluştururlar. E = G , F = 0, elipsoit yüzeyi için geçerli x, y koordinatlarına
bağlı olmak üzere (düzlemden elipsoit yüzeyine ters izdüşüm) (3.39)’dan,
dx cos T dy sin T
= p ′ , = p ′ (7.71)
dS E dS E
′ ′
ve jeodezik eğrinin (3.91b)’deki denkleminden, E = G ile
p ′
p ′
!
dT 1 ∂ E ∂ E
= ′ cos T − sin T (7.72)
dS E ∂y ∂x
′ 1
E =
AK
m2
ile (7.71) ve (7.72),
dx dy
= m cos T , = m sin T (7.73)
dS dS
!
dT ∂ m1 ∂ m1 ∂m ∂m
= m2 cos T − sin T = sin T − cos T (7.74)
dS ∂y ∂x ∂x ∂y
dm ∂m dx ∂m dy
= + = m mx cos T + m my sin T
dS ∂x dS ∂y dS
d2 x
= m mx cos2 T + m my sin T cos T − m mx sin2 T + m my sin T cos T
dS 2
= m mx cos 2T + m my sin 2T (7.75)
d2 y
= m mx sin 2T − m my cos 2T (7.76)
dS 2
bulunur. T ’nin S’ye göre ikinci türevi (7.74)’den,
d2 T dmx dT dmy dT
= sin T + mx cos T − cos T + my sin T
dS 2 dS dS dS dS
Matematiksel jeodezi s.2010.10.14
Gauss-Krüger Koordinatları ile Temel Ödev Çözümleri 169
dmx dmy
çıkar. dS
ve dS
;
dmx d ∂m
∂x ∂mx dx ∂mx dy dx dy
= = + = mxx + mxy
dS dS ∂x dS ∂y dS dS dS
dmy d ∂m
∂y ∂my dx ∂my dy dx dy
= = + = mxy + myy
dS dS ∂y dS ∂y dS dS dS
ile
AK
d2 T 1
2
= − (m2y + m myy − m2x − m mxx ) sin 2T − (mx my + m mxy ) cos 2T (7.77)
dS 2
elde edilir. x, y koordinatlarının S’ye göre 3. türevleri (7.75) ve (7.76)’dan
d3 x
= (m m2x − 2m m2y + m2 mxx ) cos T cos 2T +
dS 3
+ (m m2y − 2m m2x + m2 myy ) sin T sin 2T + (7.78)
x2 − x1 = m u + m 2mx (u2 − v 2 ) + m my u v + m 2 3
6 (3mx my + m mxy )(3u v − v )+
m m
+ 6 (4my − 5mx + 2m myy − m mxx )u v + 6 (mx − 2my + m mxx )u3 + . . .
2 2 2 2 2
mm
y2 − y1 = m v − 2 y (u2 − v 2 ) + m mx u v − m 3 2
6 (3mx my + m mxy )(u − 3u v )+
+m 2 2 2 m 2 2 3
6 (4mx − 5my + 2m mxx − m myy )u v + 6 (my − 2mx + m myy )v + . . .
T2 − T1 = −my u + mx v − 21 (m2y − m2x + m myy − m mxx )u v−
− 12 (mx my + m mxy )(u2 − v 2 ) ± π
(7.82)
çıkar.
(7.82) eşitlikleri bütün açı koruyan izdüşümler için geçerlidir. Gauss-Krüger
koordinatları için m değeri ve bunun türevleri belirlenmelidir. Elipsoit yüzeyinde
AK
mx = = =
∂x ∂ϕ dx ∂ϕ dG
zincir kuralı ile,
!
2 1 4 ∂ 1
y ∂ R2 y R4 dϕ
mx = + + ...
2 ∂ϕ 24 ∂ϕ dG
2
y y4 dR dϕ
= − 3
+ 5
+ ...
R 6R dϕ dG
bulunur. (7.4)’e göre
dϕ dϕ 1
= =
dx dG M
SL
√
ve R = MN = V 2 ’nin ϕ enlemine göre türevi (V 2 = 1 + η 2 = 1 + e′2 cos2 ϕ M
c
N
)
√
dR ∂ MN ∂ Vc2 2RM 2
= = = η t
dϕ dϕ ∂ϕ N
olduğundan N ≈ R ile,
y2 y4 2η 2 t y 2
mx = − + + ... 2η 2 t ≈ −
R3 6R5 R3
TA
çıkar. Öteki türevler de benzer yoldan gidilerek bulunur. Tümü aşağıda özet olarak
verilmiştir:
2η 2 ty 2 y y3 y2
mx = − my = + m2y =
R3 R2 6R4 R4
4η 2 ty 1 y2
mxx ≈ 0 mxy =− 3 myy = 2 + (7.84)
R R 2R4
y 2y 3 1 y2 y 2
m my = + m myy = 2+ 4 m m2y = 4
R2 3R4 R R R
2
(7.82) eşitliklerinde, Rη 3 ve R14 ’ün daha yüksek dereceli çarpanlarını içeren terimler
göz ardı edilirse m2y , mx my ve mxx ortadan kalkar ve eşitlikler;
x2 − x1 = m u + 21 m mx (u2 − v 2 ) + m my u v + 16 m2 mxy (3u2 v − v 3 )+
+ 16 m(4m2y + 2m myy )u v 2 − 31 m m2y u3 + . . .
y2 − y1 = m v − 21 m my (u2 − v 2 ) + m mx u v − 61 m2 mxy (u3 − 3uv 2 )− (7.85)
− 61 m(5m2y + m myy )u2v + 16 m(m2y + myy )v 3 + . . .
T2 − T1 = −my u + mx v − 21 (m2y + m myy )u v − 12 m mxy (u2 − v 2 ) ± π
AK
4 4
1 3 2 2 1 1
y2
T2 = T1 − Ry2 + 6R y
4 u − 2η t y
R3
v − 1
2R2
+ R4
u v+
2 1 1 1
2η t y 2 2
+ R3 (u − v ) ± π
1
(7.86)
η2 1
bulunur (Grossmann, 1976, s. 172). Bu eşitliklerin ve R3
’lü
terimleri göz ardı
R4
edilebilir. Bu durumda (7.86) eşitliklerinin yeterli yaklaşım sağlayan, daha sade
biçimi elde edilir:
y12 y1 1
x2 = x1 + u + 2
u + 2uv + 2
u v2 + . . .
2R1 R1 3R1
SL
2
y y1 2 v
y2 = y1 + v + 1 2 v − 2
(u − v 2 ) − (u2 − v 2 ) + . . . (7.87)
2R1 2R1 6R12
y1 1
T2 = T1 − 2 u − uv ±π
R1 2R12
x, y Gauss-Krüger koordinatları ile ikinci temel ödev çözümü için Bölüm 5.3’de
açıklanan Gauss ortalama enlem yöntemi uygulanır. P1 ve P2 noktaları arasındaki
S jeodezik eğri uzunluğunu iki eşit parçaya bölen nokta P0 (x0 , y0 ) ve bu noktada P2
doğrultusundaki açıklık açısı T0 ise (7.70) serileri T0 ± π ve − S2 ile P1 ; T0 ve S2 ile P2
için olmak üzere iki kez uygulanır. Buna göre, örneğin x1 ve x2 ,
2 3
dx S 1 d2 x S 1 d3 x S
x1 = x0 − + 2
− 3
+ ...
dS 0 2 2 dS 0 4 6 dS 0 8
2 3 (7.88)
dx S 1 d2 x S 1 d3 x S
x2 = x0 + + + + ...
dS 0 2 2 dS 2 0 4 6 dS 3 0 8
ve benzer biçimde,
dy 1 d3 y
y2 − y1 = S+ 3
S3 + . . .
dS 0 24 dS 0
2 (7.89b)
1 1 dy
(y1 + y2 ) = ym = y0 + 2
S2 + . . .
2 8 dS 0
dT 1 d3 T
T2 − T1 ± π = S+ S3 + . . .
AK
dS 24 dS 03
0
(7.89c)
1 1 d2 T
(T1 + T2 ) = Tm = T0 + S2 + . . .
2 8 dS 2 0
2 2 2 3
dx dy d y
elde edilir. dS , dS (7.73) ve dTdS
d x
(7.74), dS d T d x
2 (7.75), dS 2 (7.76), dS 2 (7.77), dS 3 (7.78),
d3 y
dS 3
(7.79) türevleri (7.89a,b,c) eşitliklerinde yerine konur, (7.81) özdeşlikleri ile
(7.84) eşitlikleri göz önüne alınır ve ayrıca (7.85)’de yapıldığı gibi m2x , mx my ve
mxx li terimler göz ardı edilirse,
u0 = S cos T0 , v0 = S sin T0 , ∆x = x2 − x1 , ∆y = y2 − y1
SL
ve P0 noktasında hesaplanan m ve bunun türevleri ile,
2
m mxy 2 3
m m2y
∆x = m0 u0 + (3u0 v0 − v0 ) − u30 +
24 0 12 0
m0 2 2
+ (4my + 2m myy )0 u0 v0 + . . . (7.90a)
24
m2 mxy m0
∆y = m0 v0 + (3u0 v02 − u30 ) − (5m2y + m myy )0 u20 v0 +
24 0 24
m0 2
TA
AK
∆x m2y 2 m2y − m0 myy 2 3
m0 mxy vm
= um 1 − u + vm + (7.93a)
m0 12 m 24 12 um
∆y m2y − m0 myy 2 m2y − m0 myy 2 m0 mxy u3m
= vm 1 + vm − um + (7.93b)
m0 24 12 12 vm
olur. (7.85) eşitliklerinin u ve v’ye göre çözümü,
∆x my
u= − 2 ∆x∆y + . . .
m m (7.94)
∆y my 2 2
v= − (∆x − ∆y ) + . . .
m 2m2
olduğundan (7.93a,b) eşitliklerinin köşeli parentezleri içindeki terimlerde u, v yerine
SL
∆x ∆y 1
m
, m ve m0 yerine mm alınabilir. Bu durumda 1+x = 1 − x + x2 − x3 + . . . ve
1
1−x
= 1 + x + x2 + x3 + . . . nedeniyle (7.92)’nin um ve vm ’ye göre çözümünden,
( ! )
∆x m2y m2y myy mxy ∆y 3
um = 1+ ∆x2 − − 2
∆y − (7.95a)
m0 12m2m 24m2m 24mm 12mm ∆x
( ! ! )
∆y m2y myy 2 m2y myy 2 mxy ∆x3
vm = 1− + ∆y + − ∆x −
m0 24m2m 24mm 12m2m 12mm 12mm ∆y
(7.95b)
TA
olur.
Açıklık açıları farkı için (7.90c)’den (7.92), (7.94) ve (7.96) ile,
1 1
∆T = − my ∆x + mx ∆y (7.98)
m m
elde edilir. (7.83) ve (7.84)’den,
1 y2 5y 4 1 y2 1 3y 2
=1− + = 1 − = 1 −
AK
m 2R2 24R4 m2 R2 m3 2R2 (7.99)
m2y y2 myy 1 y2 mxy 4η 2 t y
= = − = −
m3 R4 m2 R2 24R4 m2 R3
büyüklükleriyle;
y1 + y2
∆x = x2 − x1 , ∆y = y2 − y1 , ym =
2
y2 5y 4 1
S sin Tm = 1 − 2
+ 4
∆y − 2
∆x2 ∆y−
2R 24R m 12Rm
2
SL
1 5y 2 3 η ty
− 2
− 4
∆y + ∆x3 + . . . (7.100a)
24R 48R m 3R3 m
y2 5y 4 1 y2
S cos Tm = 1 − + ∆x + + ∆x∆y 2 −
2R2 24R4 m 24R2 16R4 m
2 2
y 3 η ty
− 4
∆x + ∆y 3 + . . . (7.100b)
24R m 3R3 m
2 2
y y3 2η t y
∆T = − 2 + ∆x − ∆y + . . . (7.100c)
TA
R 4
3R m R3 m
AK
İstenen: λ0 = 27◦ sisteminde P2 noktasının x2 , y2 Gauss-Krüger koordinatları,
ve T2 açıklık açısı
1
ϕf = 37◦ 30′ 43′′.09 ⇒ = 1.2312 × 10−14
2R2
sin T1 = −0.749 873 264 , cos T1 = 0.661 581 505
SL
y1 = 118 615.442 x1 = 4 153 330.707 T1 = 311◦ 25′ 14′′.16
S sin T1 = v = −28 497.982 S cos T1 = u = 25 142.566
y22 y22
2R2
v = −4.937 2R2
u = 4.355 − R12 y 2 u = −15′′.15
y2 2 y2 1
− 2R 2 (u − v2 ) = 0.263 R 2 uv = −2.093 − 2R2 uv = 1′′.82
v 1
− 6R2 (u2 − v2 ) = −0.021 3R2
u v2 = 0.168 −180 00 00′′.00
◦ ′
NN y x
P1 118 615.442 4 153 330.707
P2 90 112.765 4 178 475.703
İstenen: T1 , T2 ve S
Çözüm: (7.102) eşitlikleri,
1
ϕm = 37◦ 37′ 30′′.89 ⇒ 2
= 1.2312 10−14
2R
Matematiksel jeodezi s.2010.10.14
176 ELİPSOİDİN DÜZLEME GAUSS-KRÜGER İZDÜŞÜMÜ
AK
7.7 Gauss-Krüger İzdüşümünde İndirgemeler
λ2
ℓ =
sb
.
λ1
y1 = sb.
=
c2
s b.
y2 P2′
b b
t 2 T2
TA
c1 T1
x2 − x1 s
t1
y1 S′
b b
P1′
Uzunluk indirgemesi,
δS = S − s (7.103)
doğrultu indirgemesi,
δT = T − t (7.104)
ve alan indirgemesi,
δf = F − f (7.105)
biçiminde tanımlanır. F , elipsoit yüzeyinde şekil alanı ve f bu şeklin izdüşümdeki
alanıdır.
AK
my 2v 2 mx u2 − v 2 m mxy v 2
∆x = m u 1 + + + (3u2 − v 2 )+
2 v 2 u 6 uv
1 2 2 1 2 2
+ (4my + 2m myy )v − 2my u + . . .
6 6
elde edilir (Grossmann, 1976, s. 184).
Binom serisi,
1+α
= (1 + α)(1 − β + β 2 + . . . ) = 1 + α − β − (α − β)β + . . .
1+β
SL
∆y
ile ∆x
oranı,
∆y v my u2 + v 2 mx u2 + v 2 m myy 2
= 1− + − (u + v 2 )−
∆x u 2 v 2 u 6
m mxy u2 + v 2 2 2
− (u − v ) + . . .
6 uv
çıkar. uv parantez içine sokulur ve (u2 + v 2 )/u2 = 1/ cos2 T parantez dışına çıkarılırsa
∆y
= tan t ve uv = tan T olduğundan,
TA
∆x
1 n my mx m myy m mxy 2 2
o
tan t = tan T − u − v + u v + (u − v ) (7.107)
cos2 T 2 2 6 6
elde edilir.
1 sin x
tan(x + h) = tan x + h 2
+ h2 3 + . . .
cos x cos x
ya da
sin x
cos2 x[tan(x + h) − tan x] = h + h2 + ...
cos x
serisine göre h = T − t olmak üzere,
AK
my mx mxy myy
T −t= ∆x − ∆y + (∆x2 − ∆y 2 ) + + ∆x∆y (7.110)
2m 2m 6m 6m 4m2
1 y2 5y 4 mx 2η 2 t y 2
=1− + , = −
m 2R2 24R4 m R3
(7.111)
my y y2 myy 1 mxy 4η 2 t y
= 2 1− , = + . . . , = −
m R 3R2 m R2 m R3
çıkar. Genellikle yapıldığı gibi η 2 /R3 lü terimler göz ardı edilirse P1 noktasındaki
doğrultu indirgemesi,
y1 y12
TA
δT1 = T1 − t1 = 1− (x2 − x1 ) +
2R12 3R12
1 3y12
+ 2 1− (y2 − y1 )(x2 − x1 ) (7.113a)
6R1 2R12
ve P2 noktasındaki indirgeme,
y2 y22
δT2 = T2 − t2 = 1− (x1 − x2 ) +
2R22 3R22
1 3y22
+ 2 1− (y1 − y2 )(x1 − x2 ) (7.113b)
6R2 2R22
olur. 1/R4 lü terimler de çizilirse (7.113a) eşitlikleri küre için geçerli bağıntılara
dönüşür:
1
δT1 = T1 − t1 = (x2 − x1 )(2y1 + y2 )
6R12
(7.114a)
1
δT2 = T2 − t2 = (x1 − x2 )(2y2 + y1 )
6R22
AK
(7.113a) ve (7.114b)’de R1 ve R2 yerine (x1 + x2 )/2 = xm = Gm meridyen yayına
karşılık ϕm enlemi ile hesaplanan Rm yarıçapı alınabilir. Ayrıca Ryii (i = 1, 2) li
terimlerde yi yerine ym = (y1 + y2 )/2 ortalama değeri yazılabilir. Bu durumda
(7.113a) ve (7.114b) eşitliklerinin ilk terimleri mutlak değerce ve ikinciler cebirsel
olarak eşit çıkar. Kestirme hesaplarında (7.114b)’ün ilk terimleri,
ρ ρ
δT1 = T1 − t1 = 2
ym (x2 − x1 ) , δT2 = T2 − t2 = y (x − x2 ) (7.115)
2 m 1
2Rm 2Rm
ile yetinilir (Aksoy ve Güneş, 1990, s. 165). (7.115)’de δT2 = −δT1 dir.
SL
7.7.2 Uzunluk İndirgemesi
nedeniyle,
2 1 2
m
yy 2 2
m2y
S = 2 s − ∆y s + (2∆y 2 − ∆x2 )s2 −
m 12m m 12m2
m
2mxy 2
− ∆x∆y s + . . .
12m m
√
elde edilir. Bu eşitliğin her iki yanı s2 ile bölünür ve 1 − α = 1 + α2 + . . . serisine
göre düzenlenirse,
2
S 1 myy m2y 2
m
xy my
= − 2
− 3
∆y − 2
∆x∆y − ∆x2 + . . .
s m 24m 12m m 12m 24m3 m
ve buradan (7.99) eşitlikleriyle,
2 4
S ym 5ym 1 5y 2
=1− 2
+ 4
− − ∆y 2 +
s 2Rm 24Rm 24R2 48R4 m
2 2
η ty y
+ 3
∆x∆y − ∆x2 + . . . (7.116)
3R m 24R4 m
bulunur. Bu eşitlikte 1/R4 lü önemsiz birkaç terim göz ardı edilmiştir. Genellikle,
S y2 ∆y 2 2
ηm tm ym 4
5ym
= 1 − m2 − 2
+ 3
∆x∆y + 4
(7.117a)
s 2Rm 24Rm 3Rm 24Rm
bağıntısı yeterli olur. Bu eşitliğin her iki yanı s ile çarpılırsa uzunluk indirgemesi
için,
s 2 ∆y 2 2ηm 2
tm ym 4
5ym
δS = S − s = − 2 ym + − ∆x∆y − (7.117b)
AK
2Rm 12 3Rm 12Rm2
bağıntısı elde edilir. Parentez içindeki ilk iki terim dışında kalanlar da atılırsa ym =
(y1 + y2 )/2, ∆y = y2 − y1 ile kürenin düzleme izdüşümü için geçerli,
s
δS = S − s = − 2
(y12 + y1 y2 + y22 ) (7.118a)
6Rm
2
ym
1 + 2R2 büyüklüğüne eşittir; buna uzunluk büyüme faktörü de denir.
m
′ 1 1 + η2 2 2 4 y2 2 4
E = 2
= 1 − 2
y + 4
y + · · · ≈ 1 − 2
+ 4
y + ...
m N 3N Rm 3Rm
olduğundan (7.120)’den,
Z x2 Z y2
y2 2 4
F = 1− 2 + 4
y + . . . dx dy
x1 y1 Rm 3Rm
1
= (x2 − x1 )(y2 − y1 ) 1 − 2
(y12 + y1 y2 + y22)+
3Rm
2 4 3 2 2 3 4
+ 4
(y1 + y1 y2 + y1 y2 + y1 y2 + y2 ) (7.122)
15Rm
AK
çıkar. (7.121)’den F alanının düzlemdeki karşılığı,
Z x 2 Z y2
f= dx dy = (x2 − x1 )(y2 − y1 ) (7.123)
x1 y1
y1 +y2
bulunur. (7.122)’de büyük parantez içindeki son terimde y1 ≈ y2 ≈ ym = 2
yazılırsa alan indirgemesi,
f 2 4
δF = F − f = − 2
(y12 + y1 y2 + y22 ) + y f
4 m
(7.124)
3Rm 3Rm
çıkar (Aksoy ve Güneş, 1990, s. 166). Son terim göz ardı edilebilir. Bu durumda
SL
alan indirgemesi,
f f
δF = F − f = − 2
(y12 + y1 y2 + y22 ) = − 2 (y12 + 4ym + y22) (7.125)
3Rm 6Rm
küresel bağıntısına dönüşür. Ortalama ordinat değeri y1 ≈ y2 ≈ ym için yaklaşık
olarak,
y2
δF = F − f ≈ −f m2 (7.126)
Rm
TA
Azimut : α1
Meridyen yakınsama açısı : γ1
γ2 γ2
c2
γ1 P2 α2 P2′
T2
α1
γ1 s
T1′
AK
α1 c1
T1 S t1
S′
δT1
P1 P1′
Elipsoit Düzlem
T1 = T1′ ve t1 = T1 − δT1
Verilen: x1 , y1 , S, α1
İstenen: x2 , y2 , T2
y2 = y1 + s sin t1 , x2 = x1 + s cos t1
AK
2. Temel ödevin indirgeme bağıntıları yardımıyla çözümü:
Verilen: x1 , y1 ve x2 , y2
İstenen: T1 , T2 , S
1
= 4.1041 × 10−15 , y12 + y1 y2 + y22 = 3.2880 × 1010
6R2
s
δS = S − s = 2
(y12 + y1 y2 + y22) = −5.1284 m
6R
s = S − δS = 38 008.8594 m
AK
1 1
2
= 6.1562 × 10−15 , 2
= 2.0521 × 10−15
4R 12R
1
4R2
(x1 − x2 )(y1 + y2 ) = 6′′.66 T1 = 311◦ 25′ 14′′.16
ρ
− 12R2 (x1 − x2 )(y1 + y2 ) = 0′′.30 −δT1 = −6′′.97
δT1 = T1 − t1 = 6′′.97 t1 = 311 25 07′′.19
◦ ′
P2 noktasının koordinatları
SL
y2 = y1 + s cos t1 = 90 112.765 m
x2 = x1 + s cos t1 = 4 178 475.703 m
İstenen: T1 , T2 ve S
Çözüm: Düzlemde temel ödev çözümü
∆y
tan t1 = = −1.133 532 771 , t1 = 311◦ 25′ 07′′.191
∆x
∆y ∆x
s= = = 38 008.8598 m
sin t2 cos t1
AK
λ0
λ λ′
ℓ0 ℓ′0
y y′
P
c′0 c0
y0 y0′
x P0 x′
SL
x0 x′0
Ekv.
ω = x + iy ve ω ′ = x′ + i y ′ (7.127)
ω ′ − ω0′ = f (ω − ω0 ) (7.128)
1 1
ω ′ − ω0′ = f0′ (ω − ω0 ) + f0′′ (ω − ω0 )2 + f0′′′ (ω − ω0 )3 + . . .
′ 2 6
dω 1 d2 ω ′
= (ω − ω0 ) + (ω − ω0 )2 +
dω 0 2 dω 2 0
1 d3 ω ′
+ 3
(ω − ω0 )3 + . . . (7.129)
6 dω 0
AK
olur. (7.67) ve (7.68)’e göre 1. türev,
dω ′ dω ′ dz dG ′ −i c dq ei c
= = me
dω dz dω dq dG m
dω ∂ω dϕ ∂ω
= buna göre =1:
dϕ ∂ϕ dω ∂ϕ
d2 ω ′ d dω ′ ′′ df ′ ∂ω df ′ ∂ω dq
= = f = : = :
dω 2 dω dω dϕ ∂ϕ dϕ ∂q dϕ
TA
dq M ∂ω dω
= ve = = N cos ϕm e−i c
dϕ N cos ϕ ∂q dz
ve bu yüzden,
∂ω 1 ei c
1: = = (7.131)
∂ϕ M m e−i c Mm
dir. Bu durumda P0 noktasındaki ikinci türev,
2 ′ ′
dω ′′ df ei c0
= f0 = (7.132)
dω 2 0 dϕ 0 M0 m0
AK
ei2c0 = 1 + + + + ...
1! 2! 3!
4
= 1 + i2c0 − 2c20 − i c30 + . . .
3
olduğu göz önüne alınırsa 1. türev,
dω ′ 2
= f0′ = 1 + i2 sin ϕ0 ℓ0 − 2 sin2 ϕ0 ℓ20 + i sin ϕ0 cos2 ϕ0 (1 − 2t20 + 3η02 )ℓ30 −
dω 0 3
2 2
− sin2 ϕ0 cos2 ϕ0 (2 − t20 )ℓ40 + i sin ϕ0 cos4 ϕ0 (2 − 11t20 + 2t40 )ℓ50 + . . .
3 15
(7.134)
SL
bulunur. (7.132) için öncekine benzer yoldan gidilir.
1 2 1
eic0 = 1 + sin ϕ0 (iℓ0 ) + sin ϕ0 (iℓ0 )2 − sin ϕ0 cos2 ϕ0 (2 + 6η02 − t20 )(iℓ0 )3 + . . .
2 6
ve (7.56)’dan,
1 1
= 1 + cos2 ϕ0 (1 + η02 )(iℓ0 )2 + . . .
m0 2
ile
TA
1 eic0 1 1
= 1 + sin ϕ0 (iℓ0 ) + cos2 ϕ0 (1 + η02 + t20 )(iℓ0 )2 +
M0 m0 M0 2
1
+ sin ϕ0 (iℓ0 )3 + . . . (7.135)
6
AK
′
dω
= f0′ = k11 + i k12
dω 0
1 d2 ω ′ 1
2
= f0′′ = k21 + i k22 (7.139)
2 dω 0 2
1 d3 ω ′ 1
3
= f0′′′ = k31 + i k32
6 dω 0 6
1 1+η02
olur. Burada M0
= N0
ile;
2 4
2 ℓ0 2 2 2 2 ℓ0
k11 = 1 − 2 sin ϕ0 − sin ϕ0 cos ϕ0 (2 − t0 )
ρ 3 ρ
SL
3
ℓ0 2 ℓ0
k12 = 2 sin ϕ0 + sin ϕ0 cos2 ϕ0 (1 − 2t20 + 3η02 ) +
ρ 3 ρ
5
2 4 2 4 ℓ0
+ sin ϕ0 cos ϕ0 (2 − 11t0 + 2t0 ) + ...
15 ρ
2 4
3 2 ℓ0 1 3 2 ℓ0
k21 =− sin ϕ0 cos ϕ0 (1 + η0 ) − sin ϕ0 cos ϕ0 (1 − 13t0 ) + ...
N0 ρ 2N0 ρ
3
1 2 ℓ0 1 3 2 ℓ0
k22 = cos ϕ0 (1 + η0 ) − cos ϕ0 (1 + 31t0 ) + ...
TA
N0 ρ 6N0 ρ
2
1 2 2 ℓ0
k31 =− cos ϕ0 (3 − 4t 0 ) + ...
3N02 ρ
3
1 2 ℓ0 1 2 2 ℓ0
k32 =− sin ϕ0 (1 + 5η0 ) − sin ϕ0 cos ϕ0 (37 − 26t0 ) + ...
3N02 ρ 9N02 ρ
(7.140)
dir.
(7.127)’ye göre,
∆x = x − x0 , ∆y = y − y0
∆x′ = x′ − x′0 , ∆y ′ = y ′ − y0′
ω − ω0 = ∆x + i∆y
ω ′ − ω0′ = ∆x′ + i∆y ′
ve (7.139) ile (7.129) eşitliği,
∆x′ + i∆y ′ = (k11 + i k12 )(∆x + i∆y) + (k21 + i k22 )(∆x + i∆y)2 +
+(k31 + i k32 )(∆x + i∆y)3 + . . . (7.141)
biçimine dönüşür.
(7.141) eşitliğinin sağ tarafında çarpım işlemleri yapılır, gerçek ve sanal parçalara
göre düzenleme yapılırsa,
∆x′ = k11 ∆x − k12 ∆y + k21 (∆x2 − ∆y 2 ) − 2k22 ∆x∆y+
+k31 (∆x3 − 3∆x∆y 2 ) − k32 (3∆x2 ∆y − ∆y 3) + . . .
(7.142)
∆y ′ = k12 ∆x + k11 ∆y + k22 (∆x2 − ∆y 2 ) + 2k21 ∆x∆y+
+k32 (∆x3 − 3∆x∆y 2 ) + k31 (3∆x2 ∆y − ∆y 3 ) + . . .
AK
dönüşüm eşitlikleri elde edilir (Grossmann, 1964, s. 188). Bu bağıntılar yardımıyla
bir noktanın sol dilimdeki x, y koordinatları sağındaki dilim koordinatlarına x′ , y ′
dönüştürülür.
P0 noktası, x0 değeri P noktasının x değerine yakın olacak şekilde seçilir. 3◦ lik
dilimlerde P0 noktasının dilim orta meridyeninden boylam farkı ℓ0 = 1◦ 30′ = sabit
ve 6◦ lik dilimlerde ℓ0 = 3◦ = sabit olmak üzere x0 , y0 değerleri ϕ0 ve λ0 ’a bağlı
olarak (7.14)’den hesaplanır.
(7.140) ile kik katsayıları ve ∆x = x − x0 , ∆y = y − y0 olmak üzere (7.142)’den
∆x′ , ∆y ′ bulunur. İstenen değerler,
x′ = x′0 + ∆x′ = x0 + ∆x′
SL
y ′ = y0′ + ∆y ′ = −y0 + ∆y ′
ya da
yukarı değer = P0 yukarı değeri + ∆x′
sağ değer = P0 (sağ sistem) sağ değeri + ∆y ′
olur.
Sağ sistemden sol sisteme dönüşüm yapılacaksa (7.140)’da ℓ0 değerleri (–) işaretli
alınmalıdır.
TA
AK
y ′ = y0′ + ∆y + K5 ∆y − K6 ∆x
(7.146)
x′ = x′0 + ∆x + K5 ∆x + K6 ∆y
olur. Komşu sistemde x′ , y ′ Gauss koordinatlarını bulmak için önce (7.140)
katsayıları (kik ) hesaplanmalı, sonra
y − y0 = ∆y , x − x0 = ∆x
−k22 − k31 ∆y = K3
−k21 + k32 ∆y = K4
ve
K3 ∆y + k11 − 1 = K5
TA
K4 ∆y − k12 = K6
ile
x′ = x + K6 ∆y
y ′ = y0′ + ∆y + K5 ∆y
olur.
AK
SL
TA
AK
SL
TA
AK
YÜKSEKLİK SİSTEMLERİ
SL
8.1 Potansiyel Kuramına Göre Tanımlanan
Yükseklik Sistemleri
Elipsoidal yükseklik, bir nokta ile bir referans elipsoidinin yüzeyi arasında salt
geometrik olarak tanımlanmış en kısa uzaklıktır; noktadan elipsoit yüzeyine inilen
AK
dik boyudur. Referans elipsoidinin büyüklüğü ve biçimi, ayrıca uzaydaki konumu ve
yönü belirlenmiştir. Elipsoidal yükseklikler bu parametrelere bağlıdır ve başka bir
referans sistemine geçişte değişirler.
Elipsoidal yükseklikler ya da yükseklik farkları dolaysız (doğrudan) ve dolaylı
(iki basamaklı) yöntemler ile belirlenir. Bağıl elipsoidal yükseklikleri elde etmek
için trigonometrik yükseklik ölçme, geometrik-astronomik nivelman, üç boyutlu
ağ ölçümü ve uydu teknikleriyle ölçme gibi yersel yöntemler kullanılır. Mutlak
elipsoidal yükseklikler, uydu jeodezisi yöntemleriyle elde edilen dik koordinatlardan
bulunur. Dolaylı yöntemlerde elipsoidal yükseklik iki bölüme ayrılır. Her iki
bölüm ayrı ayrı değerlendirilir. Yapay yöntemler, temelde potansiyel kuramına
SL
dayanan ve bir referans yüzeyi ile ilişkili pratik yükseklikler ile bağlantılı olarak
uygulanır. Pratik yükseklikler, geometrik nivelman ve nivelman geçkileri boyunca
gerçekleştirilen gravite ölçmeleri yardımıyla belirlenir. Elipsoidin yükseklik referans
yüzeyinden uzaklığının hesabı için ek gravimetrik ya da astronomik ölçüler gereklidir
(Heck, 1987, s. 315).
uzay çekül sapmasının P1 den P2 ’ye giden doğrultuda normal kesit düzlemine
izdüşümüdür.
Düşey açı ölçülerinde hedef uzaklıkları ilke olarak en çok 20 km (ayrıksı
durumlarda 50 km) olduğundan elipsoidal bağıntılara daha sade küresel eşitlikler
ile yaklaşılabilir. Bunun için elipsoit yayları yerine uygun yarıçaplı (R) bir daire
yayı alınır. R için ϕm = ϕ1 +ϕ
2
2
, αm = α1 +α
2
2
ortalama değerleriyle hesaplanan Euler
eğrilik yarıçapı REm ,
1 1 cos2 αm sin2 αm
AK
= = +
R REm Mm Nm
öngörülürse küresel yaklaşımda duyarlık artışı sağlanır.
Zenit açısı ζ1 ile P1 ve P2 noktalarının elipsoidal yükseklikleri arasındaki ilişki ,
hm S
h2 − h1 = S (1 + ) cot ζ1 + (8.4)
R 2R sin2 ζ1
z2′
ε2
z2
teğet ζ2
δ2 P2
z1′
ε1 z1 δ1
D π γ
ζ1 +
TA
2 2
P1 h2
π γ
2 − 2
h1 S
R R
γ
Kırılma etkileri, düşey açılar karşılıklı ölçülerek azaltılabilir. Şekil 8.1’deki OP1 P2
düzlem üçgeninden,
(R + h2 ) − (R + h1 ) tan 12 ((π − ζ1 ) − (π − ζ2 ))
=
(R + h2 ) + (R + h1 ) tan 12 ((π − ζ1 ) + (π − ζ2 ))
ya da γ = ζ1 + ζ2 − π merkez açısıyla,
hm γ ζ2 − ζ1
h2 − h1 = 2R(1 + ) tan tan (8.5)
R 2 2
elde edilir. Sayısal hesaplama tekniği bakımından küçük merkez açısı γ yerine yay
uzunluğu s = Rγ almak ve tanjant fonksiyonunu diziye açmak uygun olur:
hm S2 ζ2 − ζ1
h2 − h1 = S 1 + + + . . . tan (8.6)
AK
R 12R 2 2
ve OP1 P2 üçgeninden,
D
sin γ = sin ζ1
R + h2
SL
(R + h1 )2 + (R + h2 )2 − D 2
cos γ =
2(R + h1 )(R + h2 )
çıkar.
Elipsoidal yükseklikler verilen eşitliklerin her iki yanında geçtiğinden ilke olarak
yinelemeli çözüm gereklidir. Denklemlerin sağ yanında h1 ve h2 ’nin etkilerinin
çok küçük olduğu göz önüne alınırsa, bir adımda sonuca gidebilmek için elipsoidal
yüksekliklerin kaba yaklaşık değerleri yeterlidir. Hesaplanan h2 − h1 yükseklik
farkı, dürbün ekseni ve hedef plakası yükseklikleriyle ilişkilidir. Noktalar arasındaki
elipsoidal yükseklik farkı için ayrıca alet ve hedef yükseklikleri farkı da göz
önüne alınmalıdır.
(8.4)’dekinin aksine (8.6), (8.7) ve (8.8)’de,
z2′ + ε2
π γ
2 − 2
P2
δ2
h2 − h1 z1′ + ε1 γ
π − (z2′ + ε2 + δ2 )
δ1 D π
2 + 2
β h2 − h1
P1 π
2 − γ2
S
AK
h1
R R
γ
nodesep
Şekil 8.2: Karşılıklı olarak gözlenen düşey açılarda simetrik durum (δ1 = δ2 = δ)
P1 ’den β = π2 − z1′ − ε1 − δ1 + γ2 I
P2 ’den β = − π2 + z2′ + ε2 + δ2 − γ2 II
I − II = π − z1′ − z2′ − ε1 − ε2 − δ1 − δ2 + γ = 0
δ1 = δ2 = δ
2δ − γ = π − z1′ − z2′ − ε1 − ε2
D S S
δ= k≈ k , γ=
2R 2R R
ile
R ′
k =1− (z + z2′ − π − ε1 − ε2 ) (8.10)
ρS 1
bağıntısı elde edilir (Heck, 1987, s. 319). Çekül sapması bileşeni artı ve eksi
işaretli olabilir; çoğunlukla yükselen yönde düşey açı ölçüsüne eklenir, aksi durumda
çıkarılır.
Noktalar arasındaki uzaklıklar büyük olduğunda, kırılmanın zamana bağlı
değişimlerini tanımlayan modellerdeki yetersizlik nedeniyle yükseklik farkları istenen
AK
8.2.2 Geometrik-Astronomik Nivelman
Z
z //Z
ǫz P
X
x
X0
G P0
A x0
ǫy
O
X Y y
//X ǫx //Y
x
Döndürme noktası olarak herhangi bir sabit nokta (P0 ) kullanılabilir. Buna göre
AK
R3 (ǫz )R2 (ǫy )R1 (ǫx ) = −ǫz 1 ǫx (8.14)
ǫy −ǫx 1
eşitliği elde edilir. Buradan (8.22) ve onu izleyen dönüşüm eşitlikleri çıkar (Şekil
8.4).
(kuzey)
Z
X∗
(zenit) Q
Z∗ D
z A
P Y∗
(doğu)
AK
Λ
Φ
X Y
z
x∗
(zenit) Q
z∗ D
ζ α
P y∗
(doğu)
O
λ
ϕ
x y
x∗ ∆x
y ∗ = P1 R2 ( π − ϕ)R3 (λ) ∆y (8.19)
2
z∗ ∆z
− sin ϕ cos λ − sin ϕ sin λ cos ϕ
π
P1 R2 ( − ϕ)R1 (λ) = − sin λ cos λ 0 (8.20)
2
cos ϕ cos λ cos ϕ sin λ sin ϕ
∗
∆x x
∆y = RT3 (λ)RT2 ( π − φ)PT1 y ∗ (8.21)
2
∆z z∗
Ri (·) dönüşüm matrisleri ortogonaldir; devrikleri (RTi (·)) terslerine eşittir.
AK
(8.18) ve (8.21) eşitlikleri (8.15)’de yazılırsa;
∗ ∗
X x
T T π T T T π T ∗
R3 (Λ)R2 ( − Φ)P1 Y ∗
= R3 (ǫz )R2 (ǫy )R1 (ǫx )R3 (λ)R2 ( − ϕ)P1 y
2 2
Z∗ z∗
ve buradan yerel astronomik ve jeodezik koordinat sistemleri arasındaki dönüşüm
için genel bağıntı;
∗ ∗
X x
Y ∗ = P1 R2 ( π − Φ)R3 (Λ)R3 (ǫz )R2 (ǫy )R1 (ǫx )RT3 (λ)RT2 ( π − ϕ)P1 y ∗
2 2
Z∗ z∗
SL
(8.22)
elde edilir.
x∗ , y ∗, z ∗ eksenleri etrafında dönüklük açıları η, ξ, ψ olmak üzere,
∗ ∗
X x
Y ∗ = P2 R3 (ψ)R2 (ξ)R1 (η)P2 y ∗ (8.23)
Z∗ z∗
1 0 0
0 −1 0
0 0 1
matrisi ile sağ sisteme (y ∗ ekseni ters yöne) dönüştürülerek koordinat eksenleri
etrafındaki dönüklüklerin (η, ξ, ψ) matematiksel anlamda artı işaretli olması
sağlanır. Sonra ikinci kez P2 ile çarpılarak, sağ sistemi sol sisteme dönüştürülür.
(8.22) ile (8.23)’ün karşılaştırılmasından,
π π
R3 (ψ)R2 (ξ)R1 (η) = P2 P1 R2 ( − Φ)R3 (Λ)R3 (ǫz )R2 (ǫy )R1 (ǫx )RT3 (λ)RT2 ( − ϕ)P1 P2
2 2
(8.24)
çıkar. ǫx , ǫy , ǫz , η, ξ, ψ dönüklük açıları ve (Φ−ϕ), (Λ−λ) farkları küçük olduğundan
eşitliğin 1. yanı için (8.14) yaklaşımına uygun olarak,
1 ψ −ξ
R3 (ψ)RR2 (ξ)R1 (η) = −ψ 1 η (8.25)
ξ −η 1
(Ast. zenit)
Z∗ z ∗ (Jeodezik zenit;
elipsoit normali)
ψ (Ast. kuzey)
X∗
x∗
η (Jeod. kuzey)
AK
P (Ast. doğu)
Y∗
ξ
y∗
(Jeod. doğu)
ξ =Φ−ϕ
AK
η = (Λ − λ) cos ϕ (8.28)
ψ = (Λ − λ) sin ϕ = η tan ϕ
dZ ∗ = ξ dx∗ + η dy ∗ + dz ∗ (8.29)
x = (N + h) cos ϕ cos λ
y = (N + h) cos ϕ sin λ
N
z=( + h) sin ϕ
1 + e′2
TA
olduğundan,
dx − sin ϕ cos λ − sin λ cos ϕ cos λ (M + h) dϕ
dy = − sin ϕ sin λ cos λ cos ϕ sin λ (N + h) cos ϕ dλ (8.31)
dz cos ϕ 0 sin ϕ dh
dx∗ = (M + h) dϕ
dy ∗ = (N + h) cos ϕ dλ (8.32)
dz ∗ = dh
bulunur.
AK
elde edilir. P1 ve P2 noktaları arasındaki nivelman yolu boyunca (8.34)’ün
integralinden,
Z P2 Z P2 Z P2
h2 − h1 = dh = dn − (ξ cos α + η sin α)ds (8.35)
P1 P1 P1
ya da uygulama açısından,
P2
X P2
X
h2 − h1 ≈ δnk − (ξk cos αk + ηk sin αk )δsk (8.36)
P1 P1
SL
çıkar. δnk geometrik nivelman ile ölçülen yükseklik farklarıdır (Heck, 1987, s. 320).
Elipsoidal yükseklik farkını veren (8.36) bağıntısı Kırılma etkileri bakımından düşey
açı ölçülerine dayanan trigonometrik yönteme göre oldukça iyidir. (8.36) eşitliğinin
sağında bulunan ikinci terimin birkaç yüz km lik nivelman yolunda bile çok küçük
olması nedeniyle ξk , ηk çekül sapması bileşenlerinin her nivelman noktasında
ölçülmesi gerekli değildir. Düz arazide ve az engebeli bölgelerde nivelman geçkisi
boyunca ortalama 25 km aralılarla çekül sapması bileşenlerinin bilinmesi durumunda
TA
AK
Yersel ölçüler uydu ve inersiyal yöntemlerin sonuçları ile birleştirilebilir. Böyle
değerlendirme modelleri de hesaplanan elipsoidal yüksekliklerin doğruluklarında
iyileşme sağlar (Heck, 1987, s. 321).
h=H +N (8.37)
h = Hn + ζ
(8.38)
h = Hs + NN N
geçerli olur.
Çeşitli yükseklik referans yüzeyleri için aynı bir elipsoit öngörülürse elipsoidal
yüksekliklerin eşit olması nedeniyle referans yüzeylerin elipsoitten uzaklıklarının
ζ − N = −(Hn − H)
(8.39)
NN N − ζ = −(Hs − Hn )
AK
Pratik yükseklikler nivelman ve gravite ölçüleri yardımıyla kolayca belirlenebildiği
halde yükseklik referans yüzeyinin elipsoitten uzaklığının hesabı oldukça güçtür. Bu
amaca yönelik en yaygın yöntemler, çekül sapmalarına dayanan astrojeodezik ve bir
bölgede yoğun gravite ölçüsü gerektiren gravimetrik yöntemlerdir. Astrojeodezik
ve gravimetrik verilerin birleştirilmesi (kombinasyonu) durumunda jeoit ya da
kuazi jeoit belirlemede astrogravimetrik yöntemler söz konusu olur. Bu yöntemler
yeryuvarı ölçmesinin araçlarıdır (Heck, 1987, s. 322).
SL
TA
AK
ÖLÇÜLERİN REFERANS ELİPSOİDİNE
İNDİRGENMESİ
SL
Ülke ölçmesinde yatay konum ve yükseklik problemlerini birbirinden ayırmak
yerleşik bir uygulama biçimidir. Yatay konum ve yükseklik belirleme ödevlerinin ayrı
ayrı ele alınmasının nedeni gravite alanı ve refraksiyonun yersel ölçülere etkilerinin
farklı olmasıdır.
Ülke ölçmesinin yatay konum problemi, bir jeodezik datum ile ilişkili olarak
temel ağ noktalarının ϕ, λ coğrafi koordinatlarını belirlemek ve bunlardan doğrusal
TA
ϕ = Φ − ξ + ǫx sin λ − ǫy cos λ
η
λ=Λ− − (ǫx cos λ + ǫy sin λ) tan ϕ + ǫz
cos ϕ (9.1)
ψ
=Λ− + (ǫx cos λ + ǫy sin λ) cot ϕ + ǫz
sin ϕ
208 ÖLÇÜLERİN REFERANS ELİPSOİDİNE İNDİRGENMESİ
elde edilir. Global yermerkezli ve jeodezik sistemlerin eksenleri paralel ise (genellikle
paralel) ǫx , ǫy , ǫz dönüklük açılarının sıfır olması nedeniyle (9.1) eşitlikleri sadeleşir:
ϕ = Φ−ξ (9.2a)
η ψ
λ = Λ− =Λ− (9.2b)
cos ϕ sin ϕ
Uygulamada çoğunlukla bu bağıntılar kullanılır (Heiskanen ve Moritz, 1984, s. 248).
AK
Bir yeryüzü noktasında Φ, Λ astronomik koordinatları ve ξ, η (meridyen ve
meridyene dik doğrultudaki çekül sapmaları), ψ (yatay düzlemde çekül sapması
bileşeni) verilirse ϕ, λ coğrafik koordinatları (9.2) ile hesaplanabilir. Astronomik
konum ve azimut ölçüleri yapılmayan noktalarda çekül sapmaları interpolasyon
yöntemleri ya da gravite ölçüleri yardımıyla belirlenir.
çıkar (Heck, 1987, s. 56). ξ, η, ψ çekül sapmaları yerine (8.28)’den eşitleri (9.6a,b)’de
yerlerine yazılırsa (ǫx = ǫy = ǫz = 0 varsayılıyor),
AK
bağlı olarak ölçülen astronomik azimutlar (A) ve düşey açılar (z) referans elipsoidine
indirgenebilir; elipsoidal azimut α ve elipsoidal düşey açı ζ hesaplanır. Bu
indirgemeler için durulan noktada ξ, η çekül sapması bileşenlerinin bilinmesi
gerekir. α ve ζ, durulan noktadan geçen elipsoit normali ile hedef noktasının
(genellikle elipsoidin dışında) belirlediği elipsoidal normal kesit düzlemi ile ilişkilidir.
İndirgemeler küçük olduğundan (9.7) eşitliklerinin trigonometrik fonksiyonlarında
ϕ, λ, α yerine Φ, Λ, A değerleri kullanılabilir. (9.6a) ya da (9.7a) eşitliğine Laplace
azimut denklemi denir.
Jeodezik eğrinin azimutunu bulmak için α değerine ayrıca hedef yüksekliği
düzeltmesi ve normal kesitten jeodezik eğriye geçiş düzeltmesi eklenmelidir (bkz.
SL
Bölüm 9.3).
(A − α) eşitliğinin ilk terimi azimuta ve düşey açıya bağlı değildir. Bu yüzden
bir noktadan gözlenen tüm doğrultular için aynı değeri alır. Bu terim, P
noktasındaki astronomik ve jeodezik meridyen düzlemlerinin paralel olmamasından
kaynaklanmaktadır.
(9.7a) eşitliğinin sağında bulunan ikinci terim zenit açısına ve hedef noktasının
azimutuna bağlıdır. Yatay gözlem doğrultuları (ζ = 90◦ ) için bu terim ortadan
kalkar. 1. derece ağlarda ζ ≈ 90◦ için göz ardı edilebilir.
TA
Yalnızca ζ’nın 90◦ den önemli ölçüde saptığı ve büyük çekül sapmalarının ortaya
çıktığı dağlık bölgelerde bu terim büyük değerlere ulaşır. Ama bu değerlerin 0.5′′
yi aştığı durumlarla çok az karşılaşılır. Bu terimin yatay açı ölçülerine etkisi,
teodolitin yataylanmasında yapılan hatadan kaynaklanan düşey eksen hatasının
etkisine karşılıktır.
Klasik temel ağlarda astronomik azimut, genellikle baz noktalarında belirlenir. Bir
bazın iki ucu arasındaki yükseklik farkı küçüktür (ζ ≈ 90◦ ). Bu durumda cot ζ ≈ 0
nedeniyle (9.6a) ya da (9.7a) Laplace azimut denklemi
AK
c) Normal kesitten jeodezi eğrisine geçiş düzeltmesi
eklenir.
Azimut, doğrultu ölçüsünden yöneltme bilinmeyeni kadar farklıdır. (9.6) Laplace
eşitliğinde A azimutu yerine yöneltme bilinmeyeni Σ ve yatay doğrultu ölçüsü R
olmak üzere A = R + Σ yazılabilir. Buna göre azimutu A olan yatay doğrultu
ölçüsünün çekül sapması düzeltmesi için (9.6a) eşitliği,
η2
CH = h sin 2α (η 2 = e′2 cos2 ϕ) (9.11)
2N
Hedef yüksekliği düzeltmesi CH , bakılan noktanın h yüksekliğine bağlı olarak
değişir; durulan noktanın yüksekliğine bağlı değildir. Doğrultu ölçüsü, durulan
noktadan geçen elipsoit normali ile hedef noktasının belirlediği düşey düzlem
ile ilişkilidir. Durulan noktadan geçen elipsoit normali ile hedef noktasının
elipsoit yüzeyindeki izdüşümü olan noktanın tanımladığı düşey düzlem öncekinden
farklıdır. (9.11) düzeltmesi, bu iki düşey düzlemin normal kesit eğrilerinin elipsoidal
azimutları arasındaki farka eşittir (elipsoidal normal kesitin azimutuna hedef noktası
yüksekliğinin etkisi).
Normal kesit eğrisinin doğrultusundan (azimut) jeodezik eğrinin doğrultusuna
geçmek için ölçülen doğrultu açısına (4.93) ile verilen (bkz. Şekil 4.8),
2
1 S
Cj = − η 2 sin 2α (9.12)
12 N
α = A + Cc + CH + Cj (9.13)
dir.
Yatay açı iki azimutun farkına eşit olduğundan elipsoide indirgenmiş yatay açı ω
AK
(iki jeodezik eğri doğrultusunun farkı) için (9.13)’den,
ω = α2 − α1
çıkar.
b
B
D
A b
hB
TA
hA S
b b
Elipsoit
S0
R R
γ
b
AK
2R
S0 S0 S03
ya da arcsin 2R = 2R
+ 48R3
+ . . . serisi göz önüne alınırsa,
S03
S = S0 + (9.15b)
24R2
S0
bağıntısı geçerli olur. Başka bir deyişle S’yi bulmak için S0 kiriş uzunluğuna 24R2
eğrilik düzeltmesini eklemek gerekir.
SL
TA
Grossmann, W. (1976).
AK
Aksoy, A. ve Güneş, İ. (1990). Jeodezi II. İTÜ Matbaası, İstanbul.
Geodatische Rechnungen und Abbildungen in der
Landesvermessung. Verlag Konrad Wittwer, Stuttgart.
SL
Groten, E. (2000). Parameters of common relevance of astronomy, geodesy, and
geodynamics. The Geodesist’s Handbook, Journal of Geodesy, (74):134–140.
Heck, B. (1987). Rechenverfahren und Auswertemodelle der Landesvermessung:
klassische und moderne Methoden. H. Wichmann, Karlsruhe.
Kneissl, M. (1958). Mathematische Geodäsie. J.B. Metzlersche Verlagsbuchandlung,
Stuttgart.
TA
AK
Almagest, 4 Gauss, C. F., 6
Anaximender, 1 gravite alanı
Anaximenes, 1 yeryuvarı, 7
Archimedes, 2
Aristo, 2 Hecataeus, 2
Helmert, F. R., 8
basıklık, 6, 12 helyosentrik, bkz. güneş merkezli
Batlamyus, 3 Huygens, C., 5
Bessel, F. W., 6
SL
Brahe, T., 5 jeodezi, 8
jeoit, 7
Cassini ailesi, 5 jeosentrik, bkz. yer merkezli
Clairut, A. C., 6
çekül Kepler, J., 5
doğrultusu, 6 kontrol ağı
sapması, 6 yatay, 6, 11
konum belirleme
dışmerkezlik üç boyutlu, 7
birinci, 12 dört boyutlu, 8
TA
Snellius, W., 5
stadium, 3
stadya, 3
Thales, 1
triyangülasyon, 5
uygarlık
İslam, 4
Yunan, 1
uzunluk
AK
meridyen yay, 5, 6
yüzey
başlangıç, 7
eşpotansiyel, bkz. nivo
nivo, 7
okyanus, 7
yarıçap
ekvator, 6, 12
kutup eğrilik, 13
ortalama yer, 2–5
yer merkezli, 4
yeryuvarı
SL
ağırlık merkezi, 7
yeryuvarı modeli
elipsoidal, 5, 6
küresel, 5
TA