Professional Documents
Culture Documents
ÖNSÖZ
Çalışmalarım sırasında bana yardımcı olan başta annem ve babam olmak üzere
sayın hocam Yrd. Doç. Dr. Kamil DELİKANLI’ya, EGEPLAST personeline ve
özellikle de sayın Fikret ÇAMAŞIRCIOĞLU’na teşekkürlerimi bir borç bilirim.
Saygılarımla.
Hüseyin Yapar
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ......................................................................................................................................................i
Hüseyin Yapar ...........................................................................................................................i
İÇİNDEKİLER.....................................................................................ii
ŞEKİLLER LİSTESİ.................................................................................................................................iii
1.GİRİŞ.........................................................................................................................................................1
PETROKİMYA PLASTİK SEKTÖRÜ VE TÜRKİYE’DEKİ GELİŞİMİNE KISA BİR BAKIŞ ....1
2. PLASTİKLERE AİT TEMEL BİLGİLER...........................................................................................3
2.1. Giriş....................................................................................................................................................3
2.2. Plastikler neden yapılırlar?..............................................................................................................4
2.3. Plastiklerin sınıflandırılmaları........................................................................................................4
2.4. Plastiklerin tanımlanmaları.............................................................................................................5
2.5. Plastiklerin fiziksel özellikleri..........................................................................................................6
3. PLASTİKLERİN SINIFLANDIRILMASI...........................................................................................9
3.1. Plastik kategorilerinin tanıtılması...................................................................................................9
3.2. Termoplastikler.................................................................................................................................9
3.3. Çapraz bağlı plastikler (Elastomerler ve termosetler)................................................................11
4. PLASTİKLERİN KARIŞIM YAPILMASI (COMPOUNDİNG).....................................................13
4.1 Genel bakış...........................................................................................................................................13
4.2 Katkı ilavesi ve ölçümleme..............................................................................................................13
Katkılar.....................................................................................................................13
4.3. Karıştırma.......................................................................................................................................14
4.4. Plastikleştirme................................................................................................................................16
4.5 Ufak parçalar haline getirmek (Pelletizing)..................................................................................17
4.6. Boyut küçültme...............................................................................................................................18
5. PLASTİKLERİN İŞLENMESİ VE FABRİKASYONU....................................................................18
5.1. Fabrikasyon ve işleme metotları....................................................................................................18
5.2 Termoplastiklerin şekil verme metotları.......................................................................................20
6. PLASTİK BORU İŞLEME METODLARI.........................................................................................21
6.1. Ekstruzyon Tesisleri ve Metodları.............................................................................................21
6.1.1. Boru Profil ve Hortum İmalat Tesisleri.......................................................21
6.1.2. Ekstruder ......................................................................................................23
6.1.2.1. Giriş..................................................................................................................................23
6.1.2.2. Tek Vidalı Ekstrudeklerin Yapısı...............................................................................26
6.1.2.2.1. Vida...........................................................................................................................27
6.1.2.2.1.1. Ventli (Süpablı) Vidalar................................................................................31
6.1.2.2.1.2. Vida Ucu............................................................................................................32
6.1.2.2.2. Eritme Silindiri.........................................................................................................32
6.1.2.2.3. Beslenme Bunkeri....................................................................................................34
6.1.2.2.5. Dişli............................................................................................................................36
6.1.2.2.6. Vida Yatağı...............................................................................................................38
6.1.2.2.7. Isıtma ve Soğutma Sistemleri...............................................................................39
6.1.2.2.8. Sıcaklık Kontrolü....................................................................................................40
6.1.2.3. Tek Vidalı Ekstruderlerde Yeni Gelişmeler................................................................42
6.1.2.4. Tek Vidalı Ekstruderlerde Endüstriyel İmalat Mühendisliği......................................44
6.1.2.4.1. Çalışma Birimlerinde Vidanın Yapısal Düzenlemesi........................................44
6.1.2.4.2. Plastiklerin Vida İçindeki Hareketi.......................................................................45
6.1.2.4.3. Plastiklerin Erimesi................................................................................................45
6.2. Enjeksiyon.......................................................................................................................................46
6.2.1. Plastik Enjeksiyonu Nedir?.............................................................................46
6.2.2. Enjeksiyon İşleminin Elemanları ...................................................................50
6.2.2.1 Enjeksiyon makinası..........................................................................................................50
6.2.2.1.1 Enjeksiyon ünitesi.......................................................................................................50
iii
ŞEKİLLER LİSTESİ
1.GİRİŞ
Günlük hayatımızda plastik eşya kullanımı her gün biraz daha artmaktadır.
Eskiden ağaç, metal, yün, pamuk, kağıt, vesaire gibi geleneksel malzemelerden imal
edilen bir çok eşya bugün plastik esaslı malzemelerden yapılmaktadır. Elektronik
cihazların, beyaz eşyaların, giysilerin, inşaat malzemelerinin, döşemelerin vb.
yapılarında plastik malzeme miktarı giderek artmaktadır. Mühendislik plastikleri ada
verilen ve sayıları zamanla hızla artan malzemeler makine ve teçhizatlarda metallerin
yerini almaktadır.
Plastik malzemelerin tarihi çok yenidir. İkinci Dünya savaşı öncesinde ilk
plastikler kömür hammaddesi kullanılarak üretilmiş ancak daha sonraki yıllarda
kömürün yerini petrol almıştır. Plastiklerin memleketimizde kullanımı takriben 1880
yılında başlar. Bu tarihe kadar Lületaşı ve kehribardan imal edilen çeşitli süs eşyaları,
ithal edilen çubuk galalitlerin ülkemize girmesiyle, plastiklerden üretilmeye
başlanmıştır. Yurdumuzda plastik işleme sanayi 1955 senesinden sonra kurulmaya
başlamış, plastiğin günlük yaşantımıza geniş çapta girmesiyle, bu sanayi kolu günden
güne gelişmiştir. Plastiğin bu önlenemez yükselişi başlıca iki özelliğinden
kaynaklanmaktadır:
- Plastikler metallere göre hafif, ısı ve elektriğe karşı daha yalıtkan olup, kimyasal
ve fiziksel özellikleri ile birçok üstünlüğe sahiptir.
- Plastikler hammadde olarak daha bol, daha ucuz ve imalat süreçleri daha basit
ve bunun sonucu olarak daha ekonomiktir.
kurulmuş ve Petkimin kurulması ile petrokimya plastik sektörü inanılmaz bir yükselişe
geçerek her çeşit plastik üretimi yapan tesis sayısı giderek artmıştır. 1970’li yılların
başında ülkemizde ilk defa YARPET A.Ş.’de termoplastiklerin üretimi
gerçekleştirilmiştir. Artan talebi karşılamak için Petkim A.Ş. Aliağa’da ülkemizin ikinci
Petrokimya kompleksi olan Alpet A.Ş’yi kurmuş ve 1985’li yılların plastik hammadde
üretimine başlamıştır.
Bugün Türk sanayii her türlü plastik teknolojisini kullandığı gibi, makine ve
teçhizat üretiminde de önemli bir yere sahiptir. İmalatlarında ana hammadde veya
yardımcı girdi olarak plastik malzemeleri kullanan fabrikalarımızın sayıları gün
geçtikçe artmakta ve bu fabrikalarda yüz binlerce insan çalışmaktadır.
2.1. Giriş
Plastik adı tek bir malzeme için kullanılmaz. Demir veya alüminyumu ifade
etmek için metal ismi kullanıldığı gibi, plastik ismi de farklı özellikte, farklı yapıda ve
farklı bileşimde birçok malzemeyi ifade etmek için kullanılmaktadır. Plastiklerin özel-
likleri çok değişkendir ve bu nedenle plastikler genellikle yün ve metal gibi sayısız
geleneksel malzeme ile yer değiştirmek veya onların tamamlayıcıları olarak
kullanılırlar.
Bütün plastiklerde bir şey ortaktır. Plastikler makromolekül olarak bilinen çok
uzun molekül zincirlerinden oluşurlar. Söz konusu moleküller bir gerdanlık üzerindeki
boncuklar gibi tek sıra olarak dizilmişlerdir. Bir plastiği birçok bireysel iplikler içeren
bir yün topuna benzer bir şey olarak düşünebiliriz. Bu toptan bir ipliği çekip çıkarmak
çok güçtür, çünkü top içindeki uzun moleküller bir birlerini sıkıca tutmaktadırlar.
Makro molekülü yapan çok sayıda bireysel yapı elemanı "monomer" olarak
isimlendirilir (mono=tek, meros=parça). Bu bakımdan makro moleküller ve böylece
plastiklerin kendileri genellikle polimer olarak da isimlendirilir (poly=birçok).
Monomerler için ham maddeler öncelikle ham petrol ve doğal gazdır. Polimerler
için karbon tek esas element olduğu için teorik olarak kömür, yün ve hatta atmosferik
CO2 den monomerler yaratmak mümkündür. Ancak bu maddeler kullanılmaz, çünkü
gaz ve yağdan monomerleri üretmek daha ekonomiktir. Bazı monomerler benzin ve
fueloillin rafine edilmesi esnasında yıllarca atık ürün olarak meydana gelmişlerdir.
Plastiklerin büyük tüketimi şimdi bu "atık monomerlerin" özel olarak üretimini gerekli
kılmıştır.
Termosetler sıkıca çapraz bağlı, sert plastiklerdir, yani çapraz bağlantılar ile
birbirine yaklaşırlar, plastik de formasyona kapalı, birleştirilmez ve yüksek derecede
sıcaklık geçirmezdirler. Termosetler çok yoğun çapraz bağlantılı oldukları için
çözülmeleri imkansızdır ve kimyasal olarak şişmeleri çok güçtür. Elektrikli aksamların
çoğu termosetlerden imal edilirler.
Standart pratik her plastiğin, onun kimyasal yapısını belirten bir sembol
ardışıklığı tarafından tanımlanmasını sağlar. İlave harfler (kodlar) onun kullanılışını,
dolgusunu ve yoğunluk veya viskozite gibi temel özelliklerini belirtir. Bir örnek aşağıda
verilmiştir:
Plastiğin tanımlanması
PE - LLD veya LLDPE
Malzeme adı
Lineer alçak- yoğunluk polietilen
Temel polimer ürünün kısaltılmış gösterimi
PE = polietilen
İlave özellikler için kod harfleri
L = farklı özellikler için ilk kod harfi L = lineer
L = farklı özellikler için ikinci kod harfi L = alçak
D = farklı özellikler için üçüncü kod harfi D = yoğunluk
6
Plastikler hafiftir:
Örneğin CD dakikada 200 ile 500 devir hızla döner. CD çalar motorunun hemen
dönmeye başlaması için CD nin hafif olması çok önemlidir
Plastikler elektrik akımına (elektrik kablosu olarak) ve soğuk veya sıcağa karşı
yalıtkandırlar. Örneklere plastik fincan izolatörler ve buz dolaptan dahildir. Plastiklerin
ısı geçirgenlik kabiliyeti metallerden yaklaşık 1000 defa daha azdır.
Uygun izolasyon etkisinin bir sonucu olarak plastikler statik elektrik şarj
edebilirler. Eğer işlemeden önce plastiğe iletken malzemeler (örneğin metal tozu)
katılırsa izolasyon etkisi azalır. Bunun sonucu olarak elektrik şarj etme meyli de azalır.
Bir maddenin diğerine nüfuz etmesi (örneğin gazın) yayılma (diffüzyon) olarak
isimlendirilir. Yüksek derecede bir gaz nüfuz etmesi - moleküller arasındaki büyük
mesafeden dolayı (örneğin alçak yoğunluk) - bazı zamanlar dezavantajdır. Bununla
birlikte söz konusu geçirgenlik bir plastikten diğerine değişir. Verilen bir uygulama için
uygun plastiği bulmak için araştırmacılar örneğin imalatçı tarafından verilen
şartnamelerden veya veri tablolarından yoğunluk ve diğer malzeme karakteristiklerini
elde ederler. Ancak söz konusu geçirgenlik deniz suyu tuz alma zarları (membranları),
bazı ambalaj filmleri, yapay organ değiştirme gibi bazı uygulamalar için gereklidir.
Plastiklerin atılması için akla yakın bir yaklaşım her plastik ürüne, bir tanıtıcı
sembol sağlanmaktır. Bir plastik rejenere edildiği zaman bu sembol plastiğin nelerden
yapıldığının belirlenmesine yardımcı olur. Böylece yakma sürecinden önce sorunlu
malzemeleri ayırmak veya plastikleri cinslerine ayırmak ve kategorileri ayrıca tekrar
ergitmek mümkün olur.
3. PLASTİKLERİN SINIFLANDIRILMASI
Daha önce görüldüğü gibi plastik içinde çeşitli bağlantı kuvvetleri bulunur.
Plastikler molekül yapılarına ve söz konusu bağlama mekanizmasının tiplerine göre
sınıflandırılırlar. Şekil.3.1. bu kategorilerin bir özetini vermektedir.
3.2. Termoplastikler
Molekül arası kuvvetler tarafından bir arada tutulan lineer veya dallanmış
zincirleri ile makro moleküller içeren plastikler "termoplastikler" olarak
isimlendirilirler. Molekül arası kuvvetlerin mukavemeti diğer faktörlere arasında
dalların veya yan zincirlerin sayısına ve tipine bağlıdır (Şekil.3.2.).
Amorf termoplastikler:
Semikristal plastikler:
Zincir moleküllerin sadece belirli bölgeleri yoğun bir düzenli tertip içinde
bulunduğu halde dahi, diğer bölümler oldukça düzensizdir. Bu düzensiz bölgeler "amorf
bölgeler" olarak isimlendirilir. Hem kristal, hem de amorf bölgeler içeren
termoplastikler böylece "semikristal termoplastikler" olarak isimlendirilirler.
Elastomerler:
Termosetler:
Diğer bir kategori, zincir moleküllerinin düzenli olmayan bir tertibini gösteren
termosetler tarafından temsil edilir. Elastomerlerin yapısı ile karşılaştırıldığında
moleküller arasındaki çapraz bağlantılarda, önemli ölçüde daha büyük bolluk
gösterirler. Böyle kesif bir şekilde çapraz bağıntılı zincir moleküllerden yapılmış
plastikler "termosetler olarak isimlendirilirler.
Oda sıcaklığında kesif çapraz bağlantılı moleküller çok sert ve kuvvetli fakat
kırılgandırlar (yani darbeye karşı duyarlı). Termoplastiklerle karşılaştırıldığında,
ısıtıldıkları zaman daha çok yumuşama gösterirler. Elastomereler ergimedikleri gibi
termosetler de ergimezler ve bu kesif çapraz bağlantılarda dolayı şişmeleri de mümkün
değildir.
Bir plastiğin bir ham malzemeden nasıl yapıldığı görülmüştü. Bu plastiğin onun
ilerdeki kullanılışına uygun özelliklere sahip solduğu kadar, iyi işlenebilir olmasını
güvenceye almak gerekir. Karışım yapma veya "compounding" plastiğe işleme ve
kullanma için gerekli özellikleri sağlar. Şekil 4. l çeşitli tip bileşim yapma konuları için
bir genel bakış sağlar.
Karışım yapma iki önemli fonksiyon sağlar. Birincisi geniş çapta farklı
miktarlarda olabilen katkıların bütün malzemeye baştan başa dağıtılmış olmasını sağlar.
İkincisi hem maddeyi işlemeyi kolaylaştıracak bir şekle dönüştürür (örneğin bir
granülleştirme).
Katkılar
Plastiğe birtakım katkılar eklenerek onun özellikleri değiştirilebilir.
Katkılar Etkileri
Antioksidantlar (ısı stabilizatörleri) Plastiğin oksidsyon bozulmalarına neden
Işık stabilizatörleri olan reaksiyonlarına engel olur
Yağlayıcılar Plastiğin ışığa maruz olmasının
Yumuşatıcılar (ültraviyole ışık) yarattı bozulma nedeni
Pigmentler reaksiyonlarım önler
Akviye maddeleri Plastikleştirme esnasında plastiğin işleme
özelliklerini etkiler
Daha düşük elastisite modülleri plastiği
renklendirir
Elastisite modüllerini yükseltir
14
Ölçümleme:
Ham madde olan plastik ile katkı malzemelerini başarılı bir şekilde karışım
yapılmaları tek, tek komponentlerin (karşıma katılan maddelerin) hassas ölçülmesine
bağlıdır. Söz konusu ölçümleme iki şekilde yapılabilir. Maddeler ya hacimsel olarak
ölçülür, ya da ağırlık olarak ölçülür.
4.3. Karıştırma
Karıştırmada amaç katkı maddelerinin plastik içinde mümkün olduğu kadar eşit
dağılımıdır. Bir kural olarak karıştırma, parti tarzında çalışan makinelerde yapılır. Bu
makineler, karıştırılan madde arasında göreceli hareket üretirler. Makineler başlıca iki
metoda göre çalışırlar.
Soğuk karıştırma:
Sıcak karıştırma:
4.4. Plastikleştirme
Şekil 4.4. bir makaslama merdane değirmen ile sürekli karıştırıcının bir örneğini
göstermektedir.
"Ufak parçalar haline getirmek (pelletizing)" terimi plastiği küçük ve kolay akan
parçalar haline kesme işlemi için kullanılır. Bu işlemin sıcak ve soğuk olarak iki değişik
tipi bulunmaktadır. Soğuk işlemde plastikleştirilmiş malzeme önce soğutulur ve sonra
parçalara kesilir (Şekil 4.6.).
Boyut küçültme plastiği işleme için daha kolay bir forma dönüştürür. Toprak
haline getirmek bölümünde boyut küçültmenin bir uygulaması ile ilgili bilgi verilmiştir.
Rejenere etmek giderek daha önemli hale gelen diğer bir sahadır. Rejenarasyonda hurda
ve atıkların tekrar kullanılacak şekilde boyutları küçültür. Şekil 4.8. de görülen döner
değirmenler genellikle bu amaç için kullanılır.
Yarı bitmiş ürünler çeşitli fabrikasyon teknikleri ile (örneğin tekrar şekil verme)
bitmiş ürünlere dönüştürülmek için bekleyen ara ürünlerdir. Yarı ürünlere plastik
tabakalar, filmler, boru ve profiller dahildir. Bitmiş maddeler veya bitmiş ürünler ilk
şekillendirme işlemleri (örneğin enjeksiyon kalıplama) ile imal edilirler, örnekler plastik
kovalar, dişliler ve yuvalardır. Termoplastikler ve termosetler için proses (işlem) ve
fabrikasyon metotlarına toplu bir bakış Şekil. 5.1 de görülmektedir.
19
Dikkat edileceği bu toplu bakışta gibi termosetler için bir Rejenereasyon metodu
belirtilmemiştir. (Bu durum elastomerlere de aynıdır). Çapraz bağlantılı plastikler
herhangi bir sıcaklık aralığında termoplastik durumda bulunmazlar. Bunun için kür
işlemlerinden sonra artık tekrar şekil verilemezler.
Takım tezgahı ile işleme torna, freze ve testere ile kesme işlemlerini gerektiren
mekanik şekil verme metotları için genel bir terimdir. İrtibatlandırma plastikleri
birleştirmek için kullanılan genel bir terimdir. Bu metotlara yapıştırma ve kaynak
olduğu gibi dikiş ve perçin gibi mekanik ekleme metotları dahildir.
Boruların yapımında kullanılan ham maddeler: Sert PVC yumuşak ve sert PE,
PP, PA, SB, AB S ve PMMA'dır. Hortumlar ise yumuşak PVC'den yapılır.
Boru imalatı yapan bir ekstruzyon tesisi doğrusal ve düz bir çekme kafası olan
bir ekstrudcr, bir kalibrasyon (boyutlandırma) cihazı, bir su banyosu veya bir kaç adet
su duşu, bir paletli veya makaralı çektirme, bir kesme cihazı ve muhtemelen (polielilen
malzemeler için) bir sarma makarasından oluşur. (Şekil 6.1).
Granül halde bir madde işleneceği zaman tek vidalı bir ekstruder seçilecektir.
Toz madde (PVC gibi) işleneceği zaman çift vidalı bir ekstruder kullanılacaktır.
Kalibrasyon cihazı seçimi söz konusu boyutlara ve boruların kullanım yerine göre
yapılır. Büyük borularda yalnızca basınçlı hava ile dış kalibrasyon ve çekme civatası
uygulanabilir. Daha küçük çaplı borular çeşitli kalibrasyon metodlarının seçimine
imkan verir. Boyutlarında küçük değişiklik olan borularda vakum yoluyla yapılan
kalibrasyon çok yaygındır.
Plastik boru doğrudan kalibrasyon cihazına uzatılan bir ağız aracılığı ile
kalibrasyon cihazı içine beslenir. Bu cihaz aynı zamanda basınçlı hava vasıtası ile
borunun erken genişlemesini engellemek için sürekli olarak çekme cihazı gibi görev
görür. Sürekli olarak dönen bir çift zincir kalibrasyon ekipmanı olarak kullanılır. Bu
zincir yarım plakalar görünümünde ayrı ayrı bölümler olarak monte edilir.
Basınçlı hava mandrel içindeki delikten verilir. Hava oluklu kalıp içindeki
plastik boruya basınç uygular. Çekme civatası mandrele doğru sıkılır, kalıplama
segmanları lüzumsuz bir su banyosu yerine erimiş polimeri soğutur. Ek bir çekme cihazı
da aynı zamanda konmayabilir.
İnce cidarlı açık profiller kalibrasyon odalarından çekilirler, ince cidarlı profiller
her zaman su soğutmasına ihtiyaç göstermezler. Bundan başka karışık profillerde giriş
ve çıkış her durumda yeterli bir şekilde sızdırmaz yapılamamaktadır. Bundan dolayı
hava duşları veya su siprey kanalları sık sık kullanılır veya diğer durumlarda su
soğutmalı içi boş odacıklar kullanılır. Paletin zincir segmanları profillerin hassasiyetine
bağlı olarak lastik veya köpüklü lastikle kaplanır. Kesme veya sarma işlemi borular
veya hortumlarda yapıldığı gibi benzer bir şekilde yapılır.
Kütük halindeki içi dolu çubuklar hemen die'den sonra gelen bir su banyosundan
çekilirler ve bu banyo die'den izole edilmiştir veya bu çubuklar tavlanarak
ölçülendirilmiş bir die'den çekilirler. Bu şekilde erimiş plastik açık hava ile temasa
geçmez. Bu şekilde su ile ani soğutmanın nedeni yavaş soğuyarak çekmeyi önlemek
için katı çubuk içinde ekstruder tarafından yeterince oluşturulan basıncın çubuğu
kopartmasını (kırmasını) önlemektir.
23
Şekil 6.2. Basınçlı hava ve kalibrasyon zinciri ile oluklu bir borunun
dışkalibrasyonu.
6.1.2. Ekstruder
6.1.2.1. Giriş
Ekstruder, sürekli bir şekilde çalışarak plastik ham maddesini basınç ve sıcaklık
altında vida baskısı ile bir sonraki işlem için die'dan yan mamul olarak çıkaran bir
makinadır.
24
Ekstruzyon işleminde metod, sabit çaplı bir silindir içinde vida dönüşü ile malı
vida dişleri arasında vida sonundaki çıkış açıklığına getirmektir.
Sürekli nakil, diğer bir deyişle dönen sonsuz vida sistemi çok uzun zamandan
beri; yaklaşık 3000 yıldır biliniyor. Bu metod halihazırda Mısırlılar tarafından toprağı
nemlendirmek için kullanılmaktadır.
Şekil 6.3. Sumatra zamkı (Guttopercha) ile 19.asırda kablo kaplamada kullanılan
vidalı bir pres.
Ekstrudere ait değişik parçalar, örneğin motor, dişli, silindir ve vida bir dizi
halinde hazırlanmakta ve amaca uygun olarak istenildiğinde büyük yada küçük parça,
kısmi olarak kolayca değiştirilebilmektedir.
Tek başına bir ekstruder tam bir plastik işleme makinesi değildir, fakat erimiş
plastik tedarikinde birinci makinedir. Bununla birlikte bir ekstruzyon fabrikasında en
önemli ekipmandır. Eğer kalıp ekstruderin kafasına monte edilirse erimiş plastik
kalıptaki şekli alacak ve kalıp açıldığında hava ile karşılaşacaktır. Malzemenin
ekstruder silindirinden dışarı çıkmasından sonra, malzemenin yumuşak halde bulunması
nedeniyle işlenen plastikteki boyut kararlılığını (stabilizasyonunu) sağlamak üzere
ekstrudere bir cihaz monte edilmelidir. Kalıpta malzemenin istenilen boyutlara gelmesi
için kalıp profili boyunca düzgün bir soğutma işlemi yapılır. Kalıptaki soğutma
işlemine, içerdeki ısı tamamen uzaklaştırılıncaya kadar devam edilir.
Genel olarak soğutma sisteminde böyle bir amaç için su banyosu veya hava
fanları kullanılır.
26
Daha sonra ekstruder nihai çıkış ünitesi, halat yada ip şeklindeki plastik
malzemesinin sabit bir hızda akmasını sağlar. Malzeme özelliklerine bağlı olarak, halat
yada ip halindeki plastik maddesi ya bir makaraya sarılabilir (yumuşak plastikler) yada
değişik boylarda kesilebilir ve daha sonra yığın halinde toplanabilir (sert, kırılgan
plastikler).
Ekstruderler tek vidalı ve çok vidalı olmak üzere alt gruplara ayrılırlar. Çift
vidalı ekstruderler özellikle toz halindeki plastik maddelerin işlenmesi için
geliştirilmişlerdir.
Vida
Silindir
Besleme bunkeri
Tahrik motoru
Redüksiyon dişlisi
Silindir için ısıtma elemanları
Ekstruderler her zaman her yerde kullanılırlar, yani ekstruderler mümkün olan
bütkün plastik kompaundların işlemeye muktedirdirler. Fakat farklı plastik malzemeler
sıcaklık ve makaslama kuvveti (shear stress) konusunda farklı uygulamalar gerektirir.
Vida hızı, sıcaklığa duyarlı plastiklerle çalışıldığında genellikle mümkün olduğu kadar
düşük seçilmelidir. Bu, neden büyük makinalarda son derece değişken dişli
sistemlerinin kullanıldığını ve hızı kontrol edilebilen motorların istenildiğini gösterir.
Bağımsız olarak her zonda, ısıtma elemanlarından başka soğutma elemanları da
durumlara bağlı olarak gerekli olabilir. Bu durumda her ısıtma elemanı yanına bir de
soğutma cihazı monte edilir.
Silindirin bir bölümü direkt olarak besleme bunkeri ile irtibatlıdır. Burası,
malzemenin eriyip; beslenen malzemenin vidaya olan kışını engellenememesi yani
blokaj olmaması için soğutulur.
27
6.1.2.2.1. Vida
Ekstrude edilecek malzeme miktarı ve kalitesi ile ilgili optimal noktalara bağlı
olarak dizayn ve imal edilen vidaların üretimi de, büyük gayretler sarf edilir. Sipiral
biçimli bir derinleştirme işlemi, yani diş açma işlemi, silindir şeklindeki metal bir
malzemeye, plastiğin ileri itilmesini sağlayacak bir biçimde şekil verilmesi olarak
tanımlanır (Şekil 6.6). Bir çok derinleştirmenin (diş açma) rod üzerinde yan yana yer
alması sonucunda çok dişli bir vida ortaya çıkar. Vidanın ucuna sivrilik verecek bir
parça takılır. Pratik uygulamalar için sadece bir kaç tip vida geometrisi kendisini ispat
etmiştir. Dünyada kati, tam manasıyla kendini ispat etmiş vida yoktur, mamafih Şekil
6.7. ve 6.8'de gösterilen vidalarla plastiklerin büyük bir çoğunluğunu işlemek
mümkündür. Şekil 9'da üç zonlu bir vida, Şekil 6.8'de ise çapı düzgün devamlı bir
şekilde artan vida gövdesi görülmektedir.
1. Vida 4. Motor
2. Silindir 5. Dişli
3. Besleme bunkeri 6. Isıtma elemanları
- Uzunluk (L) ve Çap (D) dır. L/D oranı bu değerler kullanılarak hesap edilir.
- Diş dibi derinliği (hl, h2) Farklı diş bölümlerinin uzunlukları (Ll, L2, L3) Diş üstü diş
kalınlığı (e) iki diş arası mesafe, adım (t) Hatve (b) Helix açısı (o) (Şekil 6.9).
29
Aşağıda verilen açıklama bir ekstruderin nasıl tarif edildiğine dair bir örnektir.
- Yukarıdaki gibi bir ifadeden, vidanın mutlak uzunluğu anlaşılmamalı, efektif uzunluk
anlaşılmalıdır.
- Ekstruderde dişli merkezi bir ünitedir ve onun nakil ettiği maksimum tork değeri
ekstruderin verimliliğini tayin eder.
- 45, 60, 90, 120, 160, 200, 250 mm vida çapı, vida uzunluğu ise 20 den 30 D'ye kadar.
- Bahçe sulama hortumları, döner sürgü rodları 45 mm'lik küçük vidalı ekstruderlerle
üretilebilecek eşyalara örnek olarak verilebilir.
- 250 mm vida çaplı büyük ekstruderlerle ise yaklaşık im çapında boru imalatı ve plastik
kompaund üretimi yapılır.
- Diş dibi derinliği (hl ve h2), yaklaşık olarak vida sıkıştırma oranını ve ekstruderin
çıkış kapasitesini belirlemede önemlidir.
Pratikte, vidanın sıkıştırma oranı, birinci bölmedeki diş dibi derinliği ile vida
sonunda yer alan sıkıştırma bölümündeki diş dibi derinliği arasındaki oran olarak ifade
edilir.
h2: hl = l : x
Fakat bunun yanı sıra vidanın karıştırma verimi düşecek, plastik malzeme vida
boyunca hareket ederken daha geç erimeye başlayacaktır. Şayet vida diş dibi derinliği
çok düşük ise yukarıdakilerin tam tersi söz konusudur.
Sert haldeki plastik malzemesi ekstruder içinde erimiş hale geçer geçmez, içinde
hava ihtiva etmesine kesinlikle müsade edilmez. Eğer erimiş haldeki plastik içinde hava
mevcutsa ekstruderden çıkan malzemenin profilinde kabarcıklaşmaya ve düzensizliklere
neden olur.
İki diş arasındaki mesafe yani adım, diş üstü kalınlığı ve helix açısı vida
ölçüsüne uygun olup, çoğu durumlarda vida adımı, vida çapının belli oranlarında seçilir.
(Şekil 10) Yukarda bahis edilen ve tanımlanan vida tiplerine ilaveten özel uygulamalar
için kullanılan diğer vida tipleri de mevcuttur. Bunlardan bazıları Şekil 6.11' de
gösterilmiştir.
Korozyona dayanıklı vidalar, krom kaplamalı olup genellikle çok düzgün bir
şekilde yüzey düzgünleştirme (polishing) işlemine tabi tutulmuşlardır.
Ventli vida, biri diğerinin arkasında yer alan iki üç dişli vidadan meydana
getirilmiştir.
Vida ile basılan plastik içinde bulunan buharlaşabilir bileşikler, orta bölmede diş
hacminin aniden arılığı yerde dışarı atılırlar. Bu tip vidalar, sadece plastik eritildiği
zaman ucuca birleşiklerin oluştuğu yerlerde, genellikle plastik malzemesinin kompaund
yapıldığı kısımda kullanılır. Uçucu buharlaşabilir birleşenler, granül haldeki plastik
hammaddesindeki nemden ve plastik maddesi veya buna katılan ilave maddelerin
dekompozisyonuna veya seperayonuna bağlı olarak ortaya çıkarlar.
Kısa sıkıştırma bölmesine sahip vidalar, bilhassa dar erime sıcaklığı aralığına
sahip polietilen ve polyamid gibi plastikler için dizayn edilen ekstruderlerde
kullanılırlar.
32
Vida uçları açılarına göre farklılık gösterirler. Genellikle konik biçimli uçlar
yaygındır. Diğer tiplerde istenilen amaca uygun olarak kullanılabilir fakat vida uçları
kendisinden sonra gelen kalıba uygun olmalıdır (Şekil 6.12).
Özellikle içteki silindir yüzeyi, işletme esnasında vidanın silindire sürtmesi ile
doğacak olan aşınmadan korumak için ısıl işlem görmüş olmalıdır. Silindir ceketi
yüksek mukavemetli çelikten imal edilmelidir. Özellikle yıpranma ve korozyona karşı
direncinin yüksek olması nedeniyle taşıyıcı kovan alüminyum çeliğinden yapılmalıdır.
Plastik maddenin veya buna katılan ilave maddelerin dekompozisyonu sonucu oluşan
kimyasal maddeler içteki silindirin metalik yüzeyinde kimyasal değişikliklere neden
olabilir ve korozyona başlatabilir.
33
Ekstrudere ham madde (granül veya toz halde) besleme bunkeri vasıtasıyla
sağlanır.
Böylesine basit bunkerlerden başka, çok zayıf serbest akış özelliğine sahip toz
cinsi maddeler için kullanılan karıştırıcılı veya elektromağnetik vibratörlü besleme
bunkerleri de mevcuttur (Şekil 6.16.). Hava içindeki nemi kolayca absorbe eden plastik
hammaddeleri, özel olarak geliştirilmiş besleme bunkerleri vasıtasıyla ekstrudere
beslenirler. Bunların arasında sıcak hava akımlı ve vakumlu sıcaklık kontrol sistemine
35
Ekstruder vidasının dönmesini sağlamak için bir motor gerekir. Bu motor yarı
rijid haldeki plastik malzemesini nakletmeye ve sıkıştırmaya yeterli derecede yüksek
güce sahip olmalıdır. Motorun tahrik gücü plastik cinsine ve vida çapına bağlıdır.
Motorun tahrik gücü plastik cinsine ve çapına bağlıdır. Küçük ekstruderler için (45 mm
vida) 10 KW'lik elektrik motoru, büyük ekstruderler için ise 250 KW'ye varan elektrik
motorları kullanılır.
Şişirme kalıplama işletmeleri gibi yerlerde, çeşitli işler için hidrolik bir ünite
gerektiğinden, hidrolik tahrikli motorların kullanımı bu yerlerde yaygındır.
Eğer hız bir dişli vasıtasıyla değiştirilirse, sabit hızlı çok fazlı bir indüksiyon
motoru kullanılır.
6.1.2.2.5. Dişli
Plastik maddesini mümkün olan en iyi yolla işlemek için vida hızının elektrik
motoruna göre uygun olması istenir. Bunun için çok yüksek hıza sahip elektrik motor
hızlarının; 1500 veya 3000 rpm gibi hızlardan yaklaşık 20 ile 150 rpm arası hızlara
düşürülmesi gereklidir. Bunun için vida ile elektrik motoru arasında redüksiyon dişlisi
kullanılır. Devir sayısı derece derece değişik çaplardaki dişliler vasıtasıyla azaltılır ve
kuvvet çalışan ana şafta iletilir. Şekil 6.17'de böyle bir dişliyi göstermektedir.
Devir azaltma işlemi dişli bir zincirle veya bir kayış vasıtasıyla da yapılabilir.
Devir arttırma yada azaltma işlemi zincir dişlisinin veya kayış kasnağının
değiştirilmesiyle sağlanır. Ekstruder devrini bir çeşit sürat değiştirme düzeni vasıtasıyla
dişli çark düzeni ile değiştirmek de mümkündür. Fakat böyle bir sistemde sadece
spesifik hızlar ayarlanabilir, istenilen her hızın kontrolü sadece özel olarak dizayn
edilmiş dişli vasıtayla sağlanabilir.
Sınırsız hız kontrollü değişken dişliler elektrik motoru ile redüktör arasına
yerleştirilmiştir. PIV - dişli (pozitif sınırsız değişken dişli) ekstruderlerde en çok
kullanılan bir hız ayar sistemidir.
PIV dişli sistemi iki çift konik kasnak ihtiva eden iki setten oluşmuş olup bir rod
vasıtasıyla kendi aksları istikametinde hareket edebilecek şekilde dizayn edilmişlerdir.
Her iki kasnak çifti arasında bir akstan diğerine kuvveti iletmek üzere bir zincir
mevcuttur. Eğer çiftlerden birisindeki konik kasnaklara rod vasıtasıyla bir baskı gelirse
kasnaklar arasındaki zincir kasnak merkezinden dışarı doğru itilecektir. Zincir boyunun
değiştirilemeyeceği bir gerçek olduğundan ve her iki çift kasnak merkezlerindeki miller
arasındaki mesafe de hep sabit kalacağından, ikinci kasnak çifti arasındaki mesafe
açılacak ve zincir ikinci kasnak çifti göbeğindeki mile doğru hareket edecektir. Hal
böyle olunca zincir tahrik açısı geniş bir aralıkta geçişsiz bir şekilde
değiştirilebilecektir. Böylece ekstruder vidasına sınırsız sayıda değişik devir
kazandırmak mümkün olacaktır. (Şekil 6.18).
Şekil 6.18. İki değişik pozisyonda sınırsız değişken dişli (PIV - Dişli)
Vidayı tutan şaft, ekstruzyon prosesi esnasında vida üzerine taşınan aksiyal
kuvveti absorbe edecek şekilde çok iyi saportlanmalıdır.
Vidanın dönüşü ilave bir bilyalı yatak vasıtasıyla sağlanır. Tahriğin olduğu
tarafta vida bir şafta sahip olup, bu şaft vida üzerine gelen torku iletmeye yarar. Bu saf
ün arka tarafına dişli çark sistemi yerleştirilmiş olup, şafta dişli çark sistemindeki karşı
dişliler, tahriki iletir (Şekil 6.19).
Eğer iki metal yüzey birbirine temas ediyorsa, yağlama gerekir. Şayet ufak tipte
makinalar söz konusu ise dişli kasnakları ve şaftlar tamamen elle yağlanır. Şayet büyük
makineler söz konusu ise, bu yüzeyler için gerekli yağ transfer edecek bir yağ
sirkülasyon pompası kullanılır
Ekstruderde, her zaman aynı tipte üretim yapılıyorsa ekstruder zonlarını önceden
belirlenen sabit set sıcaklıklarında tutmak, önemlidir.
iki farklı metal teli veya iki farklı alaşım teli Şekil 6.22'de gösterildiği gibi uç
yapacak sekide birleştirildiği zaman, birleşme noktası ısıtılırsa tellerin uçlarında bir
voltaj farkı oluşur. Referans bağlantı kutusu, lehimlenmiş uçtan mümkün olduğu kadar
uzakta monte edilir ve soğuk muhafaza edilir. Voltaj, ölçüm noktası ile termokapıl
arasındaki farkın artması ile
Çoğu hallerde switch kabini ile ekstruder elektrik aksamı aynı yerde yer alır.
Ana şalter ve tüm hassas cihazlar switch kabinine monte edilmiş olup, işletme
42
Silindirin dikey kesitine bakıldığında yivlerin diş açılı veya yarı dairesel bir
şekilde olduğu görülür. Çoğu durumda dik açılı yivler tercih edilir. Besleme bölmesinde
işlenilen plastiğin erimesini önlemek için devamlı ve yoğun bir soğutma gereklidir.
Aynı zamanda burada uygulanan soğutma, yivlerin içinin erimiş plastikle dolmasını
önler ve yivlerin etkili bir şekilde çalışmasını sağlar. Bu durumda vidanın tozu yada
granülü ileri doğru itmesi çok daha kolay ve etkili olur. Böyle bir dizayn sayesinde
konvansiyonel ekstruderlerde mevcut olan, eksrudere mal yedirememe durumu ortadan
kaldırılmış olur.
1. Isıtıcılı silindir
2. Besleme boğazı
3. Isı izolasyonu
4. Soğutma kanalı
5. Yivli kovan
43
6. Yivler
Böyle bir sistemin, ekstrudere daha iyi bir besleme kapasitesi sağlamaktan başka
işlenecek olan plastiğin, daha erken sıkıştırılması ve plastik içinde hapsolan havanın
besleme bunkerinden daha kolay dışarı atılması gibi avantajları vardır.
Islah edilmiş uygun bir besleme ile, kısaltılmış silindir bölümlerine sahip
ekstruderle, homojen bir melt elde etmek güçlükle sağlanır.
Bir ekstruder silindiri içinde erimiş fazdaki proses, silindir besleme boğazından
belli bir mesafeden sonra başlar. Ekstruder silindirinde bu noktaya kadar olan proses
sadece vidanın itme gücüyle olan bir transport prosesidir.
Bu durum vidanın ilk bölmesine niye besleme bölmesi denildiğini gayet iyi izah
eder. Plastik erimeye başladığı zaman, hapsolmuş hava uzaklaşmalıdır. Erimiş plastiğin
içinden geçtiği hacim vida gövde çapının arttırılması vasıtasıyla azaltılır. Dolayısı ile
sabit akış hızındaki erimiş plastiğin aktığı hacim azaldıkça basınç artacağından, içerde
hapis olan hava erimiş plastiğin akış yönünün tersine, geriye doğru hareket eder ve
besleme bunkerinden dışarı çıkar. Böylece erimiş mal sıcak silindir çeperi ile daha iyi
temas eder. Vidanın bu bölümünde, basınç ve sıcaklığın etkisiyle katı halden erimiş hale
45
geçer. Yukarıdaki nedenden dolayı burası geçiş zonu veya sıkıştırma zonu diye
adlandırılır.
Son vida bölmesi, dozaj (metering) bölmesi olup, burada erimiş plastik
homojenize edilir ve kafaya (die) transfer edilir, iyi bir homojenleştirme için dozaj
(metering) bölmesindeki diş dibi derinliği daha küçük olmalıdır, İngilizce manada
output yani çıkış bölümü, dozaj bölümü olarak tarif edilir. "Metering zone" kelimesi diş
gibi derinliğine bağlı olarak ekstruderin kafasından çıkan mal miktarını belirtir.
Ekstruder vidası üç zon olarak tanzim edilmiş olup, bu zonlardan hiç birisi tek
başına bağımsız olarak çalışamaz ve bu zonlar bağımsız bölmelermiş gibi
değerlendirilemez. Daha doğrusu bu üç bölme aralarında kesin bir sınır olmayan tek bir
ünite gibidir. Erimiş haldeki plastik akışı hiç bir yerde durdurulmaz devamlı bir şekilde
vidanın diğer bölümlerine akar. Devamlı bir şekilde artan çapa sahip vida üzerinde
bölmeler arasında önceden bir hudut tayin etmek mümkün değildir.
Eğer plastik ısı iletimi açısından zayıfsa, bütün partiküllerin istenilen erime
sıcaklığına, silindirden olan ısı transferiyle çıkarılması çok zor sağlanır. Eğer vida
dişleri arasındaki plastiğin tamamı, sadece silindir çeperlerinden sağlanan ısıyla
eritilirse, silindir iç yüzeyi ile devamlı bir şekilde temas eden plastik maddesi yanar.
Vidanın, diş üst yüzeyleri, devamlı bir şekilde silindir iç yüzeyi içinde döner ve
erimiş plastik partiküllerini kazıyarak silindir yüzeyini temizler.
Vida dişinin plastiği iten kenarı önündeki, yani iki diş arasındaki hacimde Şekil
30'da da görüldüğü gibi erimiş plastik kendi etrafında dönmeye başlar ve daha .henüz
erimemiş plastik partikülleri vidanın hareketi ile vida boyunca taşınır. Ne zaman ki
devamlı ısı alışverişi gerçekleşti, erimemiş partiküllerin tamamı erir ve vida dişlerinin
itici kenarının etkisiyle ve vidanın dönüşüyle tamamen erimiş hale gelen plastik, silindir
sonuna doğru itilir (Şekil 30).
6.2. Enjeksiyon
edilen ürün için son işlem uygulamaları gerektirmemesi, bu metodu seri mal üretimi için
oldukça uygun bir hale getirmektedir.
3. Kalıbın kapanması: Mengene, kalıp parçaları tam olarak üst üste gelecek
şekilde sıkıca kapanır.
49
doğru itilirken, ocağın etrafına sarılmış olan ısıtıcılarla ve maruz kaldığı sürtünme
sayesinde ısıtılır ve eritilir. Meme boşluğuna dolan eriyiğin miktarının artmasıyla
helezon arkaya doğru itilir. Helezon, arka sviç aktive olana kadar yani ayarlanan
konum değerine ulaşana kadar geriye doğru yine ocak içerisine mal alarak gelir ve
durur. Bu, enjeksiyon grubunun mal alma işlemidir. Sviç veya cetvel değeri yani mal
alma konumu, kullanılan kalıbın gramajına yani kalıba basılacak malın ağırlığına
göre ayarlanır. Eğer ocağa gerekenden fazla mal alınırsa enjeksiyon gerektiği şekilde
yapılamaz. Çünkü böylece enjeksiyon sırasında kalıba zarar verilebilir veya
parçanın çapak yapmasına neden olunabilir. Eğer gerekli miktarda mal alınamazsa bu
da eksik veya bozuk parça üretimine neden olabilir.
Bir sonraki işlem kalıbın kapanmasıdır. Bir kalıp imal edilmek istenen ürüne son
şeklini veren boşluğa veya boşluklara sahip en az iki parçadan oluşur. Daha sonraki
işlem, helezonun bir piston gibi hareket ederek meme boşluğundaki eriyik durumdaki
plastik malzemeyi kalıp boşluğuna ilmesidir (4. basamak) Bu da enjeksiyon işlemidir.
Bu işlem sırasında helezon dönmez, sadece ileri doğru hareket eder (5. basamak).
Enjeksiyondan hemen sonra malzemeye tutma basınçları uygulanır.
Kalıp içerisindeki yeterince soğumuş malzeme, kalıp açıldıktan sonra bir itici
(ejektör) sistemiyle kalıptan dışarı atılır (6. basamak). Böylece bir enjeksiyon çevrimi
bitmiştir ve diğer bir çevrim başlamaya hazırdır artık.
helezon döner ve aynı anda huniden de mal alır. Helezonun dönme hareketiyle ileri
doğru itilen malzeme, aynı zamanda hem helezonun oluşturduğu sürtünme ısısı ve hem
de ocak ısıtıcılarından aldığı ısıyla erir.
kalıbın memeyi soğutmasını önlemek amacıyla oldukça kısa süreli olmalıdır. Çünkü
fazla soğuyan meme ucu içindeki malzemenin de soğuyup memeyi tıkamasına neden
olabilir. Bu da ocak basıncının yükselmesiyle tehlikeli bir hal alabilir.
Kalıplar en az iki ana parçadan meydana gelirler. İki parçalı kalıbın bir parçası
eksenel hareket eden hareketli plakaya, diğer parçası ise sabit plakaya monte edilir. L-
plaka normalde hareketli olmayıp sadece farklı büyüklüklerdeki yani farklı
53
kalınlıklardaki kalıp ayarlan için eksenel olarak genelde bir redüktörlü motorla, bazen
de bir hidrolik motorla hareket ettirilir. Enjeksiyon sırasında kalıpiçi basıncının dış
basınçtan çok daha büyük değerlere çıkması, kalıbın açılmasına ve malzemenin
taşmasına yani çapak yapmasına sebebiyet verebilir. Ürüne son işlem gerektiren çapak
oluşumu, zaman ve enerji kaybına neden olduğu için hiç de istenilen bir durum değildir.
Bu sebeple bir enjeksiyon makinasının mengene sistemi, kalıbı gerekli kuvvetle kapalı
tutabilmelidir. İşte burada "kalıp kapama kuvveti" denen ve makinanın gücünü
dolayısıyla büyüklüğünü belirten bir karakteristiği ortaya çıkar. Enjeksiyon
makinalarının büyüklüğünü belirlemedeki en önemli özellik olan "kalıp kapama
kuvveti" daha çok 25 ton ile 5000 ton (metrik ton) sınırları içindedir. Ama bazen bu
sınırların dışına da çıkabilir.
Mengene sistemlerine göre en genel iki tip makina üzerinde durabiliriz. Bunlar
mekanik mengene sistemli ve hidrolik mengene sistemli makinalardır. Günümüzde en
çok çift makaslı mekanik mengene sistemli makinalar kullanılmasına rağmen burada
sadece, çalışma prensibi daha rahat anlaşılabilsin diye tek makaslı mengene
sistemine kısaca göz atılmıştır.
Şekil 6.32'deki gibi bir makinada mengene hareketleri bir makas sistemi
tarafından sağlanmaktadır. Bu makas sistemi nadiren elektrikli olsa da çoğu zaman
hidrolik kontrollüdür. Makasların geri hareketi mengeneyi yani kalıbı açarken ileri
hareketi de mengeneyi kapatır ve yapısından dolayı kapama kuvvetinin oluşmasını
sağlar. Şekil 6.33'de mengenenin yaptığı hareketler görülmektedir. Mengene kapanırken
makas G2'' noktasından G2" noktasının üzerinde bulunduğu rotayı takip ederek G2
noktasına gelir. Kalıp kapama, makas eksenleri Gı, G2 ve Gs aynı doğrultuya ulaştığında
yani düz bir çizgi oluşturduklarında sağlanmış olur. Kapama sırasında hareketli plaka
G3' noktasından G3" yolunu takip ederek Ga noktasına ulaşır (Şekil 6.33).
54
6.2.2.2. Kalıp
Bir kalıp;
-erimiş malzemenin kalıp boşlukları içinde rahatça akışını sağlayabilmeli,
-erimiş malzemeye istenen son şeklini verebilmeli,
-son şeklini almış malzemeyi soğutup ürün haline getirebilmeli (çapraz örgülü
malzemeleri -lastik gibi- ısıtabilmeli)
-ürünü sağlıklı bir şekilde dışarı alabilmelidir. Bir kalıp ana olarak dört parçadan
oluşur:
1. yolluk sistemi : Eriyik malzemeyi alır ve boşluklara dağıtır.
2. Kalıp boşluğu : Eriyik malzemeye son şeklini verir.
3. Isı sistemi : Eriyik malzemeyi soğutur (veya ısıtır).
4. itici sistemi : Ürün haline gelmiş malzemeyi kalıp dışına atar.
Bir de kalıbın en önemli özelliklerinden birisi tabi ki, içinde ürün haline gelen
malzemenin güvenli şekilde, ürüne hiç zarar vermeden dışarı çıkarılmasını sağlamaktır.
Bu da kalıbın en az iki parçadan oluşmasını gerektirir. Biri hareketli plaka (gezer plaka
da denir), diğeri sabit plaka üzerinde bulunan kalıp parçaları her baskıda rahatça açılıp
tekrar üst üste gelecek şekilde kapanabilmelidir. Bunun için kalıp parçalarının tam
olarak üst üste gelmesi kılavuz pimleri sayesinde sağlanmalıdır (Şekil 6.35-5).
Enjeksiyon süresince meme ucu kalıp yolluk burcuyla temas halinde olup
buradan kalıba çok yüksek basınçlarda sıcak malzeme enjekte edilir. Birden fazla
boşluklu kalıplarda ana yolluk kanalına ulaşan malzeme buradan yolluklarla girişi çok
küçük kesit alanlarına sahip boşluklara aktarılır. Kalıp boşluklarının girişinin çok küçük
olmasının bir sebebi ürün haline gelecek malzeme üzerinde oluşması muhtemel gözle
görünür işaretleri veya izleri azaltmaktır. Diğer bir sebep de boşluğa ulaşana kadar
57
Çok boşluklu bir kalıp, eriyik malzemenin aynı anda üniform bir biçimde, bütün
boşluklara aynı ısı ve aynı basınçta dolmasını sağlayacak şekilde dizayn edilmeli ve
işlenmelidir. Aksi takdirde, aynı baskıda üretilen ürünlerin kaliteleri ve özellikleri
birbirinden çok farklı olabilir.
Bir diğer husus da boşluğa giren malzemenin akış yönü ile ilgilidir. Malzeme
58
direkt olarak boşluğa enjekte edilirse açık püskürtme (öpen jet) olayı meydana gelebilir.
Bunu önlemek amacıyla malzemeyi, direkt enjekte edildiği noktanın karşısındaki kalıp
duvarına doğru değil de kalıp duvarının bir kenarı boyunca kalıp boşluğuna enjekte
etmek gerekir. Çünkü açık püskürtme olayı genelde ürünün görünür derecede
enjeksiyon izleri taşımasına neden olur.
Kalıp boşluğu, içine enjekte edilen sıcak haldeki eriyik malzemeye son şeklini
verir. Çıkıntılarla beraber kompleks şekiller oluşturan kalıplar genellikle sadece sabit
parçalardan değil, mengene kapandığında malzemeye son şeklini veren boşluğu
oluşturmak üzere, birbirine kenetlenen hareketli parçalardan da oluşabilir (Şekil 6.37).
Kalıbın bu şekilde hareketli parçalardan oluşmasının en önemli sebebi ürünün kalıp
dışına rahatça çıkarılmasını sağlamaktır. Çıkıntılar ise daha ziyade deliklerin etrafında
mukavemet kazandırmak ve bağlantıyı sağlamak üzere düzenlenirler. Kalıp tasarlarken
çıkıntılarla ilgili şu hususlara da dikkat etmek faydalı olacaktır:
Herhangi bir kalıptan ürün elde edebilmek için kalıbın en az iki parçadan
meydana gelmesi gerektiğini belirtmiştik. Baskı yapıldıktan sonra kalıp, bölme
çizgisinden ayrılır ve ürün haline gelmiş malzeme ya elle alınır ya da bir itici sistemi
tarafından kalıptan dışarı atılır (Şekil 6.38). Kalıbın özelliğine göre pimlerden veya
halkalardan meydana gelen kalıp iticisi, kalıp açıldığında ürünün kaldığı tarafta yani
hareketli plaka tarafında, kalıp içinde gömülü olup kalıp açıldıktan sonra ürünü dışarı
iter. Kalıp üzerinde itici görevi gören parça veya parçalar makinanın ana itici sistemine
bağlanır. Yani makinanın itici pistonu kalıbın iticisini çalıştırır ve ona hareket verir.
Bir kalıbın iki parçası, makina tarafından tam üstü üste gelecek şekilde
kapatılabilmelidir. Kalıp parçalarının en doğru şekilde pozisyonlanması için de bir veya
daha fazla ayarlama parçası (kalıp flanşı gibi) kullanılır. Kalıp parçalarının, hem yüksek
basınçta boşluklara enjekte edilen malın dışarı çıkışına engel olacak, hem de mal
boşluğa dolarken boşluk içindeki havanın dışarı çıkışına yardımcı olacak şekilde
kapatılması sağlanmalıdır. Kompleks parçaların kalıp dışına çıkarılması daha zordur.
Bunun için kalıbın ikiden fazla hareketli parçaya sahip olması gerekmektedir.
60
KAYNAKÇA