Professional Documents
Culture Documents
Risale-i Nur’u sadece ilmî ve imanî meselelerin ve İlk Kurâ’n öğrenmeye başladığımız günleri
problemlerin bir çözüm kaynağı olarak hatırlayalım. Arapçada harfler ve harekeler var.
değerlendirmek yanlış olur. Belki de onun bu yönü, Harekeler harf değil normalde.. Ama Arapça bir
onda var olan bir çok yönden sadece biridir. kelimeyi Türkçe yazacak olsak o harekelerin
karşılığını da yazarız. Yani üstün, ötre ve esre için
Onun belki de en önemli yönü Rahmet-i İlâhinin bir A-e, u-ü, ı-i seslerini.. Bu şu demektir: Türkçe
davetçisi olmasıdır. (Bunu, herkes kendine göre olarak yazılmış Arapça kelimelerdeki bu harfler
%90 harekedir ve kelimenin asıl harflerinden biri
değerlendirebilir.) Önemli olan; farkında olsanız da değildir. Yani asıl harfleri bulmak istiyorsak sesli
olmasanız da, anlasanız da anlamasanız da siz onu harfleri çıkartıp, kalanlar üzerinde düşünmeliyiz.
okurken Rahmet-i İlahinin kapısını aralıksız çalıyor Peki asıl harfleri bulup ne yapacağız? Arapçada aynı
oluşunuzdur. kökten gelen bütün kelimelerde bu asıl harfler
olmak zorunda.. yani bunlardan birinin anlamını
Yani siz risale okurken aslında sabırla kutsi bir bilmek, büyük oranında diğerlerini de bilmeyi
kapının önünde bekleyip, sürekli kapıyı tıklayan bir sağlayacak. (Tabii ki kelime yapılarını bilmenin de
bunda payı var; yeri geldiğinde bahsedilecek.)
insan olarak kendinizi düşünebilirsiniz.
Ama bu hazineden anlam olarak da istifade etmek
Şimdi bir misâlle konuya girebiliriz:
için 'sözcük sorunu' nu aşmanız gerekli. Aşağıda
size sunduğumuz metinleri 2-3 saat dikkatle
Meselâ: Arapça “ْذأ َ ْ ”رَﺎﻛkelimesini Türkçe
incelerseniz büyük ölçüde anlama problemini de
harflerle “ezkâr” şeklinde ifade ederiz. Bu
aşabilirsiniz. kelimedeki ünlü harfler olan “e” ile “a” harfleri,
harekeleri ifade ettiğinden, kök harflerini yani asıl
İhlasla bu sabır imtihanını aştığınızda o kapının harfleri bulmak için bu harfleri kaldırıyoruz, geriye
hem anlama hem de feyiz yönüyle size açıldığını kalan “z-k-r” harflerinin asıl kök harfleri olduğunu
sevinçle göreceksiniz. buluyoruz.
Aşağıdaki metinleri hazırlayan ilahiyatçı İşte buradan itibaren pratiğe başlıyor ve kendimize
arkadaşlara teşekkür eder, Say'lerinin meşkûr soruyoruz:
olmasını Allah(cc)'ın engin Rahmetinden niyaz
“Ben bu kelimenin manasını biliyor muyum? Hayır..
ederiz.
Peki bilemez miyim?”
www.bizimwebsite.com
bir başka kelimeyle yakınlıklar kuracak ve
anlamı
www.bizimwebsite.com
büyük oranda doğru bir şekilde tahmin
edebileceksiniz. Bu metodu kullandıkça
bilmiyorum zannettiğiniz pek çok kelimeyi Tabloda, yakın anlamdaki kelimenin tahmini her
bildiğinizi görecek; daha hızlı ve daha iyi zaman çok kolay olmayabilir tabii ki. Fakat en fazla
anlayacak, anladıkça kelime hazinenizi kullanılan kelime yapıları hakkında birazcık bilgi
zenginleştireceksiniz. Hatta daha da ötesi, belli sahibi oldukça bunun daha da kolaylaştığı
oranda Arapça biliyor olacak; Arapça öğrenmeye görülecektir.
karar verirseniz geniş bir kelime hazinesine
sahip olarak başlayacaksınız.
Bu çalışmada hareket noktamız, Türkçe harflerle
yazılmış metinler olacaktır. Bir miktar Farsçadan ve
Bu misâli çoğaltmak mümkün. Meselâ aşağıdaki ağırlıklı olarak da Arapçadan alınmış kelimelerin
tabloda bilinmeyen bazı kelimeler ve karşısında yoğunca yer aldığı Türkçe metinler... Dolayısıyla bu
onların çağrıştırdığı (aynı kökten gelen) başka çalışma Türkçe metinler üzerinden yapılacak,
kelimeler verilmiştir. Böylelikle bilinmeyen Arapça yazılışlara sadece ihtiyaç oldukça yer
kelimenin, bildiğiniz bir kelimeyle en azından verilecektir.
yakın veya ilgili bir anlamı olduğu
anlaşılabiliyor.
Türkçe bir metinde Arapça ve Farsçadan geçmiş
kelimelerin genel yapısına göz atmakla başlayalım:
Bilinmeyenler Bilinenler
Bu kelimeler ya isim ya fiil ya da bunlardan
icbâr mecbur türetilmiş yeni kelimelerdir. Bunların anlamını
idhâl dahil bilmek 2 yolla olabilir: Ya doğrudan sözlük
yardımıyla.. veyahut da aynı kökten gelmiş ve
teşkîl şekil
anlamı bilinen bir başka kelimeyle karşılaştırmak
muhârebe harp suretiyle... Yukarıda da bahsedildiği gibi “doğrudan
sözlük yardımıyla anlam öğrenme” metodu, bu
mükâleme kelâm
çalışmanın çerçevesine girmiyor. O halde 2. şık
intikâl nakil üzerinde durmamız gerekiyor. Yani “aynı kökten
gelmiş ve anlamı bilinen bir başka kelimeyle
iktidâr kudret
karşılaştırmak.”
tekebbür kibir
teşekkül şekil Şu durumda, yeni karşılaştığımız bir kelimenin %90
ihtimalle Arapçadan, %10 ihtimalle de Farsçadan
tecâhül cahil geçmiş olduğu ihtimaliyle işe başlayabiliriz. Bundan
tekâmül mükemmel sonraki adım; “kelimenin kök harflerini tahmin
edebilmek” ki bu, çok önemli bir husus. Çünkü bu
temâyül meyil kökten gelen hemen bütün kelimelerde aynı harfler
istihkâr hakaret yer almakta. Yani sadece kök harflerini doğru tespit
etmekle, aynı kökten gelen pek çok kelimenin
Bilinmeyenler Bilinenler anlamı hakkında en az %50 doğru tahminde
istimdâd medet bulunabileceksiniz. Peki kalan kısmı? Yani daha
doğru bilgiye nasıl ulaşabiliriz? İşte bu da büyük
mürettib tertip ölçüde şuna bağlı: “Kelimenin yapısını bilmek.”
münekkid tenkit Buraya kadarki işlemler uzmanlık istemiyor. Ve
bütün bu uzmanlık istemeyen kısımlar işin %80-
müsekkin teskin
90’ını oluşturduğundan, uzmanlık isteyen kısmın
muhârip harp ise %20’yi geçmeyeceğinden emin olabilirsiniz.
muhâbir haber
İşte şimdi, uzmanlık gerektirmeyen ve bize en az
muhâtap hitap %80 çözüm getirecek olan pratik bilgilere
müftehirâne iftihar başlayabiliriz:
www.bizimwebsite.com
Karşılaştığımız kelimenin çoğul olduğunu 2 Fualâ (ﻌﻓ
ُ ﻼ
َ )َءfukarâ fakir
şekilde anlayabiliriz:
cühelâ cahil
hükemâ hâkim
1-Sonu –ât ile bitiyorsa: (Arapça’da –ûn, –în,
Farsça’da –ân ekleri de çoğul yapmakta vüzerâ vezir
kullanılıyor. Ancak Türkçe’de bunların kullanımı gurebâ garib
yok denecek kadar az. Siyasiyyûn, hâzırûn, ulemâ âlim
mukarrabîn, dâllîn, muallimîn, müslimân.) Bu ukâlâ âkıl
eki atıldığında geriye tekil bir kelime kalıyorsa,
%99 bu kelime onun çoğuludur: İhtiyâcât, ruesâ reîs
mevcudât, zulümât, temsilât, mucizât, vukûât... ümerâ emîr
Ef’ile (ﻓأ
َ ﺔِﻠْﻌ
َ ) emsile misâl
Sadece bu kadarcık bir bilgiyle, bilmiyorum Es’ile suâl
zannettiğiniz pek çok kelimenin, aslında bildiğiniz
emkine mekan
bir kelimenin çoğulu olduğunu fark edeceksiniz.
ezmine zaman
2-Arapçada bir kurala göre yapılan çoğul esliha silah
kalıplardan birine uyuyorsa. elbise libas
Ef’ilâ (ﻓأ
َ ﻼْﻌ
ِ )َءenbiyâ nebî
Arapçada oldukça fazla çoğul kalıbı vardır.
evliyâ velî
Bunların belli başlıları, bazı misâlleriyle birlikte
aşağıda tablo halinde verilmiştir. Ancak bu eşkiyâ şakî
kalıpların doğru bir şekilde ezberlenmesi ve ağniyâ ğanî
pratikte kullanılması oldukça zordur. Bu zorluğa Mefâil
girmek yerine, işin çok kolay tarafını kullanalım. mesâcid mescid
(ْﻞﻋَﺎﻔَﻣ
ِ )
Tabloda da dikkatten kaçmayan bu önemli nokta
şudur: Kelimelerin tekil ve çoğul hallerindeki makâsıd maksad
sessiz harfler çok azı hariç aynıdır. Değişen memâlik memleket
sadece sıralama ve araya giren sesli harflerdir. mesâkin mesken
Zaten çok kullanılan kalıplara biraz dikkat edildiği Feâil (ْﻞﺋَﺎﻌَﻓ
ِ ) hakâik hakikat
takdirde, zamanla o kalıptaki bir kelimenin çoğul
olduğuna kesin bir şekilde hükmedilmeye resâil risale
başlanacaktır. fezail fazilet
akâid akîde
Burada bizim yapacağımız; çoğul olduğunu Fuul (ْﻌﻓ
ُ ُ)ﻞ kütüb kitab
tahmin ettiğimiz bir kelimenin sessiz harflerinden
rusül resul
hareketle, aynı sessiz harflerin yer aldığı tekil
halini bulabilmek. turuk tarik
sübül sebîl
Vezin Çoğul Tekil
Fual (ْﻌﻓ
ُ َ)ﻞ ümem ümmet
Ef’âl (ْﻓأ
َ )لﺎَْﻌahkâm hükm
cümel cümle
ezvâk zevk
Fu’’âl (ْﻌﻓ
ُ )لﺎﱠtüccâr tacir
esbâb sebeb
tullâb tâlib
evhâm vehim
füccâr fâcir
aksâm kısım
hukkâm hâkim
ecdâd cedd
ağyâr gayr Fiâl (ْﻌﻓ
ِ )لَﺎ ricâl racül
cibâl cebel
Fuûl (ْﻌﻓ
ُ ﻮ
ُ )ل ulûm ilm
fünûn fenn Fial (ْﻌﻓ
ِ َ)ﻞ niam nimet
www.bizimwebsite.com
encüm necm sadâkat
Efâ’il (ْﻓأ
َ )ﻞِﻋَﺎekâbir ekber sarâhat
esâfil esfel melâhet
Efâîl (ْﻓأ
َ )ﻞﯿِﻋَﺎesâtîr üsture şecâat
denâet
Fevâil(ْﻮﻓ َ ﻋا
َ ِ ﻞkavâid kâide
şikâyet
) avâlim âlem
rivâyet
cevânib cânib
kırâat
şevâhid şâhid
zirâat
Tefâîl(ْ ﻞِﯿﻋَﺎﻔَﺗtesâvîr tasvir Fiâlet (ﺔﻟَﺎﻌِﻓ َ ) hilâfet
) temâsîl timsâl ticâret
tesâbîh tesbîh imâmet
tevârîh tarih riyâset
Fi’lân (ْﻼﻌِﻓ
ْ ن
َ ) sıbyân sabî suhûlet
ihvân ahî suûbet
Fuûlet (ﻮﻌُﻓ ُ ﺔﻟ َ ) hükûmet
husûmet
Masdar (fiil isimler) huzûr
hücûm
Arapça fiiller Türkçede fiil olarak kullanılmazlar.
hurûc
Onun yerine masdar halleri Türkçe’de genelde Fuûl (ْﻮﻌُﻓ ُ )ل
isim olarak kullanılırlar. Bu yüzden Arapça fiil usûl
çekimleri bu çalışmanın dışında kalmaktadır. tulû’
Burada sadece değişik fiil yapılarının mastar vücûd
kalıpları üzerinde durulacaktır. emr
kesb
En kolay anlaşılacak masdar, bir kelimenin Fa’l (ْﻞﻌَﻓ ْ ) katl
sonuna –iye/–iyet getirilerek yapılan “yapma
fehm
masdar”dır. Sonunda bu eklerin olduğu bir
kelime genelde mastardır: Cahil-cahiliye, Mesul- zann
mesuliyet, Bedevi-bedeviyet, Sâfi-sâfiyet. cereyân
heyecân
Bunun dışındaki masdarlar, değişik fiil yapılarının Fealân (ْﻼﻌَﻓ َ ن َ ) cevelân
bir kurala bağlı mastarlarıdır. Bunlar hakkında feyezân
fikir edinmek için şu temel bilgilere ihtiyaç halecân
bulunmaktadır:
ilm
Fi’l (ْﻌﻓ
ِ ْ)ﻞ fikr
Arapça kelimelerdeki kök harflerine aslî harf
denir. Arapça kelime kökleri üç, dört veya beş
hiss
aslî harf ihtiva ederler. Dörtlü ve beşli kökler çok hükm
azdır. Köklerin tamamına yakını üçlüdür. Fiilin Fu’l (ْﻌﻓُ ْ)ﻞ şükr
herhangi bir harf ilave edilmemiş hâline zulm
“mücerred (ilâvesiz) fiil” denir. Arapçada pek çok talep
kelime bu köklerden türetilerek elde edilir. Yeni
ferah
kelimeler türetilirken, kelimenin kalıbına ve
kurala göre bazı yeni harfler eklenir ki bunlara Faal (ْﻌﻓ َ َ)ﻞ kerem
zâit (ilâve) harfler denir. Bunlar eklenmek zarar
suretiyle elde edilen yeni kalıptaki fiillere “mezîd gazap
(ilâveli) fiil” adı verilir. merhamet
Mücerred (ilâvesiz) fiil masdarları Mef’alet ( ﻔ َ ْ ﺔََﻠﻌmaslahat
)ﻣ mes’ele
selâmet ma’rifet
Mef’ilet ( َﻌﻔ ْ ﺔِﻠ َ mev’ize
nedâmet
Feâlet ( ﻌ
َ ﺔَﻟَﺎ )ﻣ sıgar
nezâfet Fial (ْﻞﻌِﻓ َ )
)ﻓ letâfet kiber
www.bizimwebsite.com
sikal genelde (’ = apostrof) ile ifade edildiğinden onlar
rahmet da aslî harflerden sayılmalıdır.
Fa’let (ﻌﻓ َ ﺔْﻠ َ ) nedret
kesret Yanıltacak husus: Ayrıca “=عAyn” ve “= أElif”
hidmet harfleri “a, e, u, ü” harfleriyle ifade edilebildiğinden
(hizmet) aslî harf karşılığı kullanılan bu harfler hareke
Fi’let ()ﺔَْﻠﻌِﻓ zannedilip hesaptan ayrı tutulursa hesap yanlış
ni’met çıkar. Ama kelimenin aslını tam olarak bilmek
iffet uzman işi olduğuna göre, yapacak bir şey yok tabii
kudret ki.
Fu’let (ﻌﻓ ُ ﺔْﻠ َ ) sür’at
hürmet Mezîd (ilâveli) fiil masdarları
kemâl
Faâl (ْﻌﻓَ )لَﺎ Bu mastarlar üçlü köklerden bir kurala bağlı olarak
karâr
türetilmiş mastarlardır. En yaygın sekiz kalıbı
firâr vardır.
Fiâl (ْ)لَﺎﻌِﻓ visâl
ikâb
suâl
Fuâl (ْﻌﻓ ُ )لَﺎ türâb Bunlar:
gaybûbet
İf’âl Tef’îl Müfâale İnfiâl
Fa’lûlet ( َﻮْﻠﻌ ُ ﺔَﻟbeytûtet
şeyhûhat
(ْ)لَﺎِﻌﻔِْﻧاْ( )ﺔََﻠﻋَﺎﻔُﻣ( ﻞِﯿْﻌﻔَﺗْ( لﺎَْﻌِﻓإ
)ﻓ )
İcbâr )
Teşkîl Muhârebe İnkılâb
fıkdân
Masdarİdrâk Tahsîn Mükâleme İnşirâh
Fi’lân (ْﻌﻓ ِ ﻼْ َ )نirfân
nisyân İdhâl Te’dîb Münâkaşa İntihâr
şükrân
Fu’lân (ْﻼﻌُﻓ ْ ن َ ) küfrân İftiâl Tefe’’ul Tefâul İstif’âl
hüsrân (ْ)ﻞﱡَﻌﻔَﺗْ( )لَﺎِﻌﺘِْﻓا
(ْﺳ ْ( )ﻞُﻋَﺎﻔَﺗ
ِ لَﺎﻌْﻔِﺘ
enîn )ا
İntikâl Tekebbür Tecâhül İstihkâr
Faîl (ْﻌﻓ
َ ِ)ﻞﯿ Masdar İktidâr Tahakkuk Tekâmül İstiklâl
yemîn
Faûl (ْﻌﻓ َ ﻮ ُ )ل kabûl İftihâr Teşekkül Temâyül İstimdâd
tekrâr
Tef’âl (ْﻔﺗ َ ْ )لَﺎﻌta’dâd Tabloda ilk bakışta dahi gözden kaçmayan bir
husus şudur: Aynı kalıptaki bütün kelimelerin harf
mantık sayıları eşittir. Aslî kök harflerinin sıralaması da
Mef’il (ْﻌﻔَﻣ ْ ِ )ﻞmevlid birbiriyle tamamen aynıdır.
mevhib Kök harflerini bulma konusunda yukarıda verilen
ölçü burada da aynen geçerlidir. Burada kurala
uymayan sadece şu vardır: İftiâl (ْ)لﺎَﻌِْﺘِﻓا
kalıbında
Tabloda kelimenin aslî kök harfleri renkli ve kalın sondan 3. sessiz harf olan “t” harfi, kalıp gereği yer
yapılmıştır. Bilmiyor dahi olsak bu KÖK alan bir zâit harf olduğundan, aslî harf o değil,
HARFLERİNİ BULMAK bakın ne kadar kolay: onun solundakidir.
www.bizimwebsite.com
Çemen-zâr (çimenlik)
gül-zâr (gül bahçesi)
Rezzâk
–gede: yer ismi yapar.
Mey-gede (meyhane)
Vehhâb ateş-gede (ateş mabedi, ateşlik)
–sâr: yer ismi yapar.
Cerrâh Kuh-sâr (dağlık)
Fa’âl (ْ)لﺎﻌﱠ َﻓ çeşme-sâr (çeşmelik)
Hammâl –bân: meslek sahibi ve muhafaza edici isimler yapar.
Bağ-bân (bahçıvan)
Sehhâr nigeh-bân (bekçi)
saye-bân (gölgelik, şemsiye)
Dessâs –mend: sıfat yapar.
Hıred-mend (akıllı)
Allâme hüner-mend (hünerli)
Fe’âle (ﺔﻟﺎﻌﱠ َﻓ
َ ) –vend: sıfat yapar.
Fehhâme Hudâ-vend (sahip, malik, efendi)
Alîm –vâr, –ver: sıfat yapar.
Ümid-vâr (ümitli)
Faîl (ْﻌﻓ
َ ِ)ﻞﯿ Rahîm nam-ver (namlı)
–yâr: sıfat yapar.
Kerîm Baht-yâr (talihli)
Sabûr huş-yâr (akıllı, uyanık)
–veş: benzerlik ekidir.
Meh-veş (ay gibi)
Fa’ûl (ْﻮﻌَﻓ
ُ )ل Sadûk saye-veş (gölge gibi)
–âsâ, –sâ: benzerlik ekidir.
Şekûr Dev-âsâ (dev gibi)
Fi’’îl (ْ)ﻞﯿﱢﻌِﻓ Sıddîk humayun-sâ (şâhâne)
–fâm: renk ekidir.
Fuâl (ْﻌﻓ ُ )لَﺎ Şücâ’
Siyeh-fâm (siyah renkli)
Mif’îl (ْﻌﻔِﻣ ْ ِ)ﻞﯿ Miskîn gül-fâm (gül renkli)
–kâr, –gâr, –ger: meslek sahibi ve meslek kılıcı isimleri yapar.
Günah-kâr (ziyan-kâr)
İsm-i tafdîl sitem-gâr (sitem edici)
–âne: sıfat ve zarf yapar.
Dost-âne
“ْﻞﻌْﻓأ
َ =ef’al” vezninde olur. peder-âne
Echel (en/daha cahil=bilgisiz) âciz-âne
Eslem (en/daha
sâlim=selâmetli)
Elzem (en/daha lazım=lüzumlu) Olumsuzluk ekleri :
Elyak (en/daha layık=liyâkatli)
Ef’al (ْ ﻓ
َ ْﻞﻌ
َ Esfel (en/daha süflî=sefîl)
-Osmanlıca’da olumsuzluk ekleri “lâ” “nâ” “bî” ekleridir. Bu
Ekber (en/daha kebîr=büyük)
)أ Ekser (en/daha kesîr=çok) ekler kelimenin önüne gelir.
Asğar (en/daha sağîr=küçük) Lâ-yemût
Esahh (en/daha sahih=sıhhatli) Nâ-mütenâhî
Ekall (en/daha kalîl=az) Bî-çâre
Eşedd (en/daha şedîd=şiddetli)
-Bazen iki ek üst üste gelebilir. Bu durumda olumsuzluğun
Kelimenin Sonuna Gelen Farsça derecesi artırılmış olur.
Bilâ-istisna = hiç istisnasız
Ekler : Bilâ-tereddüd = hiç tereddüdsüz
–dân: âlet ismi yapar -Olumsuzluk eki olan “bî” ile karıştırılmaması gereken ve ve
şam-dân (mumluk) kısa telaffuz edilen “bi” ön eki ise, “birlikte” anlamındadır.
çay-dân (çaydanlık) Bit-tabî
nemek-dân (tuzluk) Biz-zat
–sitân, –istân: yer ismi yapar. Bil-fiilBiz-zarure
Gül-istân
bahar-istan
–zâr: yer ismi yapar.
kelime ile karşılaşıverirsiniz:
Kelme tamlamaları :
Osmanlıca’da tamlamaların kelimeleri (Türkçe’ye
göre) ters gelirler.
“salih amel” tamlaması “amel-i salih”
alem-i kabir (kabir alemi)
nur-u iman(iman nuru)
kitab-ı mukaddes(mukaddes kitab)
daire-i imkan(imkan dairesi)
dava-i nübüvvet(nübüvvet davası)
MİSAL:
olur.
12
www.bizimwebsite.com