Professional Documents
Culture Documents
1
Babamın mukaddes anısına...
2
BÖLÜM – 1
Günümüzde hemen hemen tüm örgütler varoluş amaçlarını “hizmet vermek; halka,
tüketiciye hizmet etmek” biçiminde ifade etmektedirler. İletişim yoluyla biz tüketicilere yansıyan
bu mesajlar hem kamu kuruluşları ve hem de özel sektörde yer alan işletmeler tarafından
iletilmektedir. İlginç olan ise geleneksel olarak hizmet işletmesi olarak tanımlayabileceğimiz
bankalar, restoranlar, turizm işletmeleri dışında artık bir buzdolabının, otomobilin, bilgisayarın
satışının da hizmet ağırlıklı mesajlar içermesidir. Günümüzde ekonominin üretim, ticaret ve hizmet
biçimindeki üçlü sektör ayrımı geçerliliğini korumakla birlikte, her sektör kendini bir hizmet örgütü
olarak da konumlandırmaya çalışmaktadır. Hizmet işletmelerinin topluca yer aldığı sektör “Hizmet
Sektörü” olarak adlandırılmaktadır.
Uygulamada hangi faaliyetlerin hangi sektöre dahil edileceği konusunda kesin bir görüş
birliğinin mevcut olmadığını belirtmemiz gerekir. Özellikle hizmet sektörünün sınırlarının
belirlenmesi konusunda güvenilir bir konsensusun bulunmadığı, bu konudaki çalışmalara
bakıldığında kolayca anlaşılır. Temel anlaşmazlık konusu ulaştırma, haberleşme ve kamu
kolaylıklarının hangi sektöre dahil edileceği hususuyla ilgilidir. Bu endüstrilerdeki faaliyetlerde ağır
sermaye teçhizatı ve ileri teknolojiler kullanılması, bunların sanayi kesimine dahil edilmesi
gerektiğini öne sürenlerin elindeki en önemli delildir. Ancak tüm bunlar bir yana Avrupa
Komisyonunun Türkiye ile başlaması olası “hizmetlerin serbest dolaşımı müzakereleri” ine ilişkin
olarak hazırladığı bir taslak raporda hizmet sektörleri şu şekilde sıralanmıştır:
3
- Mesleki Hizmetler
- Hukuk Hizmetleri (noterler, Türk mahkemelerinde görev yapan avukatlar, mali müşavirler
ve yeminli mali müşavirler)
- Diğer Meslekler (yöneticiler ve diğer kaliteli personel dışında serbest bölgelerde çalışan
personel, kıyı ticareti ve bağlantılı faaliyetlerde bulunan personel, gazetelerin direktörleri)
- Telekomünikasyon Hizmetleri
- İnşaat Hizmetleri
- Dağıtım Hizmetleri
- Çevre Hizmetleri
- Sigorta Hizmetleri
- Bankacılık Hizmetleri
- Ulaştırma Hizmetleri.
Hizmet ticaretine konu olan sektörler; Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen sektörel
sınıflandırma kitabı esas alınarak Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Sekreteryası tarafından hazırlanan
MTN.GNS/W/120 sayılı belge ile üye ülkelerin bilgilerine sunulmuştur. Söz konusu belgede yer
alan sektörlerden konaklama işletmeleri ile ilgili olan kısmın görüntüsü aşağıdaki gibidir;
A. Otel ve Lokantalar
D. Diğer
4
1.1. Hizmet Kavramı
Hizmetin tanımı konusunda evrensel bir görüş birliği mevcut değildir. Bu durum büyük
ölçüde “hizmet” olarak kabul edilen faaliyetlerin akıl almaz derecede heterojen olmasından ileri
gelir. Hizmet kavramı alışılmamış ölçüde karmaşık olup, bir çok sorunu içerir. Bu karmaşıklık
nedeniyle hizmetin pek de kolay anlaşılamayan ve tanımlanamayan bir olgu olduğu rahatça
söylenebilir. Bu noktayı daha da açacak olursak bir çok mamul bazı hizmet öğelerine sahiptir,
örneğin arabamızın yağ değişimi için birine ihtiyaç duymamız gibi. Aynı zamanda pek çok hizmette
mamullerle birleşiktir. Hava taşımacılığı bir hizmettir, ancak bir uçakla uçmak fiziksel bir işlemdir.
Yukarıdaki örneklerden de anlaşılacağı gibi bu nedenlerden dolayı bir çok hizmet tanımına
rastlamak mümkündür. Burada bu tanımlardan bazılarına yer verilecektir.
Avrupa Birliği’nde ise “hizmet” kavramı Roma antlaşmasının 60. maddesinde1 şu şekilde
ifade edilir; “normal olarak bir ücret karşılığı yapılan ve malların, sermayenin ve kişilerin serbest
dolaşımı kapsamına girmeyen işler”.
1
Amsterdam Antlaşması ile Roma Antlaşmasında yapılan değişikliklerden sonra bu madde 50. Madde olmuştur.
5
Tablo 1. Hizmet Tanımları
G. Joseph Monks Hizmet üretildiği anda doğrudan alıcıya değer aktaran elle
tutulmayan bir üründür.
Joseph M. Juran Hizmet bir başkası için çalışma performansıdır. Bu hizmet son
müşteriye, aracıya ya da her ikisine birden sağlanabilir.
Adrian Palmer Hizmet, özde elle tutulmayan bir kuruluşun veya kişinin bir
diğerine sunduğu aktivite veya yarardır ve sonunda hiçbir şeyin
sahipliği ile sonuçlanmaz.
Kaynak: Solmaz Kılıç, Hizmet Pazarlamasında Müşteri Memnuniyeti, İstanbul: Marmara Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 1998, s. 7.
Başka bir tanıma göre; “hizmet, ayrı ayrı tanımlanabilen, başka bir hizmet ya da malın
satışından bağımsız olarak, bir isteği karşılamak için sunulan elle tutulamayan faaliyetlerdir”.
Bir başka tanıma göre ise; “hizmetler üçüncü şahısların somut ve soyut olarak tatmin
edilmesidir. Hizmetlerin üretilmesi ve tüketilmesi (zaman ve yer açısından) hizmeti sağlayan ve
hizmetten yararlanan arasında eş zamanlı bir ilişki niteliğindedir”.
6
1.2. Hizmet İşletmelerinin Ortak Özellikleri
Hizmetler genellikle insanlar tarafından üretilen performanslar olduğu için aynı hizmetin
iki ayrı sunumunun aynı olması olanaksızdır. Hizmetin her bir birimi aynı hizmetin diğer
birimlerinden farklıdır. Örneğin; berberin her defasında saçınızı tam sizin istediğiniz gibi kesmesi
mümkün olmayabilir veya havayolu ile yapacağınız bir seyahatin her zaman aynı kalitede geçmesi
mümkün değildir.
Başka bir tanımlamada ise hizmetin ne olduğu değil de ne olmadığı üzerinde duruluyor bu
tanıma göre; “hizmet; somut olmayan, sürekli (uzun süreli) olmayan, stoklanamayan, ve
taşınamayandır”.
7
Aşağıdaki Şekil 1.’ de dokunulabilir ürünler tabiri ile somut bir mamul kastedilirken,
dokunulamayan ürünler tabiri ile de bir hizmet ürünü kastedilmektedir. Bu iki farklı ürün grubunun
zaman içerisindeki değişim süreçleri gösterilmektedir.
ÜRETİM
ÜRETİM SATIŞ TÜKETİM SATIŞ
TÜKETİM
ZAMAN ZAMAN
Kaynak: William G. Zikmund ve Michael d’Amico, Marketing, New Jersey: West Publishing Company, Fifth
Edition, 1996, s. 355.
Hizmetler mamuller gibi fiziksel dayanıklılık ve ömre sahip değillerdir. Dolayısı ile
saklanamazlar envantere giremezler. Örnek vermek gerekirse, belirli bir sefer için satılamayan uçak
koltukları, boş kalan otel odaları gibi. Kısacası; hizmetleri, envantere geçirip stoklama imkanı
yoktur. Hizmetler stoklanamadığı için, bir çok hizmet işletmesi, talep ve arzı ahenkleştirme
hususunda büyük problemlerle karşılaşır.
Hizmet ile mal arasındaki temel fark mülkiyet (sahiplik) noksanlığından kaynaklanmaktadır.
Hizmetlere sahip olmadaki yetersizlik, hizmetlerin soyut olmalarından ve depolanamamalarından
meydana gelir.
Müşteriler bilgisayar veya araba gibi fiziksel bir ürün satın aldıklarında ürün üzerinde
sınırsız bir zaman, hak sahibi olurlar. Onlar gerçekten bir ürün satın almışlardır. Sahiplikten
vazgeçmek istediklerinde ürünü satabilirler. Buna karşılık hizmetler bu mülkiyet özelliğinden
yoksundurlar. Hizmet satın alan müşteriler, hizmet üzerinde çok sınırlı bir zaman etkileşim
içindedirler. Örneğin, bir sigorta poliçesi, primleri ödendiği sürece veya ödeme yenilendiğinde
müşterinindir.
8
2. FİZİKSEL MALLAR İLE HİZMETLER ARASINDAKİ FARKLAR
Bilindiği gibi üretim işletmeleri fiziksel mallar imâl ederler, oysa ki hizmet işletmeleri
hizmetler meydana getirirler. Aşağıdaki Tablo 2. bize üretim işletmelerinin çıktıları olan mamuller
ile hizmet işletmelerinin çıktıları olan hizmetlerin karşılaştırmalı olarak özelliklerini göstermektedir.
Ülkemizde tarımın Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) içindeki payı, 1960' lı yılların
sonunda %30 civarında iken, 1990' lı yılların başlarında %15'lere gerilemiştir. Buna karşılık
sanayiinin payı, aynı dönemde %19'dan %25'in üzerine çıkmıştır. GSYİH' nın 1998 yılı sektörel
dağılımı incelendiğinde, tarımın bir önceki yıl %15.8 olan payının %17.6' ya yükseldiği, sanayiinin
payının ise %21.9' dan %19.6' ya gerilediği görülmektedir. Sanayi katma değerinin GSYİH
içerisindeki payında yaşanan düşüşte, iç talep yetersizliğinden kaynaklanan imalat sanayii
üretiminde görülen azalma etkili olmuştur. Özellikle tekstil, gıda, kimya, metal, makine-teçhizat
sektörlerinde üretim daralmaları yaşanmıştır.
Ülkede hizmet sektörü de dünya ekonomisindeki gelişmelere paralel olarak milli gelir
içindeki payını artırmıştır. Hizmet sektörünün GSYİH içindeki payı 1980 öncesi %50' nin altında
iken, bu oran 1995 yılında %59.4, 1998 yılında ise %62.7' ye yükselmiştir. 2000 yılında hizmet
sektörünün GSYİH içindeki payının %65 civarında olacağı tahmin edilmektedir. Ticaret sektörü
milli gelire katkı açısından tüm hizmet sektörleri arasında en hızlı gelişen alt hizmet sektörüdür.
Turizm sektörünü de kapsayan ticaret alt sektörünün GSMH 'ya katkısının artmasında, turizmin son
yıllardaki hızlı gelişimi önemli rol oynamıştır. Ancak 1997 yılından başlayarak tüm dünyayı etkisi
9
altına alan küresel krizlerin, ticaret sektörü üzerindeki etkisi 1998 yılında kendini hissettirmiş; 1997
yılında %11.2 olan sektörün büyüme hızı, 1998 yılında %1.2' ye gerilemiştir. Hizmetler sektörünün
yaklaşık %10'luk bir kısmını oluşturan inşaat alt sektörü de küresel krizlerden önemli ölçüde
etkilenmiştir. 1998 yılında gerek verilen yapı ruhsatları gerekse yapı kullanma izin belgelerinde
önemli oranlarda azalmalar meydana gelmiştir.
Aşağıdaki Tablo 3.’ de ülkemizin 1968 yılından 2001 yılının ilk yarısına kadar olan dönem
içerisindeki Gayri Safi Milli Hasıla, Gelişme Hızı ve Sektör Payları’ nı göreceksiniz.
Tablo 3. incelendiğinde Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) sektör paylarında hizmet
sektörünün 1968 yılından itibaren Sabit Fiyatlar itibariyle sürekli birinci sırada olduğu
görülmektedir. Ancak meseleye Cari Fiyatlar itibariyle bakıldığında hizmet sektörü GSMH
içerisindeki payı itibariyle -1978 yılı hariç- yine ekonomiye en çok katkıyı yapan sektör olmaktadır.
İkinci sıra ise gerek cari fiyatlarla olsun ve gerekse de sabit fiyatlarla olsun Tarım ve Sanayi sektörü
arasında dönemler itibariyle el değiştirmektedir.
Bu tablodan da görüleceği gibi hizmet sektörü ülkemiz için daima önemli bir sektör olmuş
dönem dönemde ekonominin motoru görevini üstlenmiştir. Özellikle ülkemiz de yaşanan ekonomik
kriz dönemlerine ilişkin olarak tablo değerlerine bakıldığında ifade edilmek istenen daha açık bir
şekilde ortaya çıkacaktır.
10
Tablo 3. Türkiye’ nin Gayri Safi Milli Hasıla, Büyüme Hızı ve Sektör Payları
Gayri Safi Milli Hasıla, Gelişme Hızı ve Sektör Payları
GSMH' de Sektör Payları %
GSMH
Sabit Cari Fiyatlarla Sabit Fiyatlarla
Cari Cari Fiyatlarla
Fiyatlarla Gelişme Fiyatlarla 1987 Gelişme
Milyar TL Hızı Milyon $ Milyar TL- Hızı Tarım Sanayi Hizmetler Tarım Sanayi Hizmetler
% %
1968.......... 164 - 18.050 31.635 - 39,8 16,7 43,6 33,0 17,1 49,8
1969.......... 183 11,9 201.893 33.003 4,3 38,8 17,0 44,1 31,2 18,4 50,4
1970.......... 208 13,3 19.031 34.469 4,4 36,7 16,6 46,7 30,7 17,5 51,7
1971.......... 261 25,6 17.244 36.897 7,0 34,5 16,9 48,6 30,2 17,8 52,0
1972.......... 314 20,3 21.968 40.279 9,2 31,3 17,5 51,1 27,9 18,1 54,0
1973.......... 399 27,0 27.947 42.255 4,9 30,7 17,3 52,0 24,5 19,3 56,2
1974.......... 538 34,7 38.242 43.633 3,3 33,0 16,6 50,5 25,2 20,0 54,8
1975.......... 691 28,5 47.452 46.275 6,1 32,7 16,7 50,6 24,5 20,6 55,0
1976.......... 868 25,6 53.684 50.438 9,0 30,6 18,1 51,3 24,0 20,5 55,5
1977.......... 1.108 27,7 61.264 51.944 3,0 29,5 17,4 53,0 22,8 21,3 56,0
1978.......... 1.646 48,5 66.828 52.582 1,2 30,2 17,3 25,5 23,1 21,7 55,2
1979.......... 2.877 74,8 81.696 52.324 -0,5 26,7 19,8 53,5 23,2 20,7 56,1
1980.......... 5.303 84,4 68.391 50.870 -2,8 25,5 18,3 56,2 24,2 20,5 55,4
1981.......... 8.023 51,3 71.504 53.317 4,8 23,5 20,9 55,6 22,6 21,5 55,9
1982.......... 10.612 32,3 64.209 54.963 3,1 21,9 22,1 56,0 22,7 21,9 55,4
1983.......... 13.933 31,3 60.492 57.279 4,2 20,7 21,3 58,0 21,6 22,4 56,0
1984.......... 22.168 59,1 59.098 61.350 7,1 21,0 20,8 58,1 20,3 23,1 56,6
1985.......... 33.350 59,5 66.891 63.989 4,3 19,7 21,9 58,4 19,4 23,6 57,0
1986.......... 51.185 44,8 75.173 68.315 6,8 19,2 25,0 55,8 18,8 25,0 56,2
1987.......... 75.019 46,6 85.979 75.019 9,8 17,2 24,9 57,9 17,2 24,9 57,9
1988.......... 129.175 72,2 90.690 76.108 1,5 16,7 26,3 57.0 18,3 25,1 56,7
1989 ......... 230.370 78,3 107.544 77.347 1,6 16,2 26,5 57,4 16,6 25,9 57,5
1990 ......... 397.178 72,4 150.758 84.592 9,4 16,8 24,8 58,4 16,3 25,9 57,9
1991 .......... 634.393 59,7 150.168 84.887 0,3 14,5 25,1 60,5 16,1 26,5 57,4
1992 ......... 1.103.605 74,0 158.122 90.323 6,4 14,1 24,8 61,1 15,8 26,5 57,8
1993.......... 1.997.323 81,0 178.715 97.677 8,1 14,7 23,7 61,6 14,5 26,5 59,0
1994.......... 3.887.903 94,7 132.302 91.733 -6,1 14,7 25,5 59,7 15,3 26,6 58,1
1995.......... 7.854.887 102,0 170.081 99.028 8,0 14,8 25,5 59,7 14,4 27,7 57,9
1996.......... 14.978.067 90,7 183.601 106.080 7,1 15,7 23,9 60,4 14,0 27,7 58,3
1997.......... 29.393.262 96,2 192.383 114.874 8,3 13,4 23,7 62,9 12,7 28,1 59,2
1998…….. 53.518.332 82,1 206.552 119.303 3,9 16,5 20,9 62,6 13,4 27,6 59,0
1999…….. 78.282.967 46,3 185.267 112.044 -6,1 14,4 21,7 63,9 13,4 27,9 58,7
2000…….. 125.596.129 60,4 200.002 119.144 6,3 13,5 22,3 64,1 13,1 27,8 59,0
2001*......... 179.480.078 42,9 148.166 107.911 -9,4 12,4 24,0 63,5 13,7 28,5 57,8
Kaynak: http://www.die.gov.tr/IstTablolar/25mh403t.xls (Ziyaret Tarihi 07.08.2003)
Tüm bu bilgilerin ardından hizmet sektörü içerisinde yer alan konaklama işletmelerini daha
yakından tanımanın yerinde olacağı düşüncesindeyiz.
11
BÖLÜM - 2
1. KONAKLAMA İŞLETMELERİ
Bir diğer tanımda konaklama endüstrisi, ücret karşılığında yeme, içme, yatma, eğlenme,
sportif faaliyetler ve tedavi hizmetlerinin ihtiyacı bulunan kişilere sunulduğu mekanlardır.
Günümüzde konaklama işletmeleri, ilk akla gelen geçici konaklama, yeme içme gibi asgari
faaliyetlerin yanında, ulusal ve uluslararası düzeyde konferans salonları, güzellik merkezleri,
hediyelik eşya satış yerleri, eğlence mekanları gibi çok amaçlı bölümleri de bünyesinde taşıyan
hizmet birimleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
İnsanların yer değiştirme istekleri, ilk çağlardan günümüze kadar gelmektedir. İlk çağlarda
insanların yer değiştirme istekleri genellikle gıda gereksinmelerini karşılamaktan doğmuştur. Daha
sonraki yıllarda ise, insanoğlunun çeşitli ihtiyaçları doğmuştur. Bu ihtiyaçlardan biri de yeni yerler
keşfetmek olmuştur. İnsanoğlunun konaklama ihtiyacını karşılaması artık başka bir durumu ortaya
çıkarmış ve seyahat nedenleri ile konaklama gerçekleşmiştir.
12
Konaklama, insanoğlunun ihtiyaçlarını karşıladığı için tarihi; insanlık tarihi kadar eskilere
dayanmaktadır. Geniş bir perspektifle bakıldığında, konaklama olgusu denilince akla ilk olarak
oteller gelmektedir. Oteller turizm literatürüne ana konaklama tesisi olarak girmiştir.
Günümüzde kullanılan konaklama işletmelerinin geçmişi yaklaşık 200 yıl kadar öncesine
dayanmaktadır. Paranın icat edilmesiyle birlikte, bugünkü anlamda konaklama endüstrisinden söz
edilmektedir. Daha önceki yıllarda seyahat edenler hanlarda konaklama yaparlardı. Daha sonraları
ise hanların, kervansarayların yerini, nitelikli konaklama işletmeleri almaktadır.
- Kentleşme olgusu,
“Otel sözcüğü ilk olarak Fransa’da, daha sonra 1760 yılında İngiltere’de kullanılmıştır.”
13
zengin ve soylu kesimin yararlanabileceği şekilde tesis edildiğinden XX. yüzyılın ilk yarısında otel
endüstrisi gerekli büyümeyi gösterememiş, aynı tarihlerde Amerikan otelciliği ise hızlı bir büyüme
göstermiştir. Bunun en önemli nedeni, Amerikan otelciliği anlayışında Avrupa’da olduğu gibi bir
ayrımcılığın söz konusu olmaması, parası olan ve gerekli ödemeyi gerçekleştirebilecek herkese
kapılarının açık olmasıdır. Modern otelciliğin gelişmesinde ve doğuşunda Amerikan Otelciliği’nin
büyük payı vardır.
Modern Türk turizmin öncülüğünü 1955 yılında İstanbul Hilton Oteli, 1956’da İstanbul Divan
Oteli ve 1957’de faaliyete başlayan İzmir Kilim Oteli oluşturmaktadır.
1985’li yıllarda yabancı sermayenin kullanılmasının yarattığı etki ile teşvikler ve yap işlet
devret gibi ekonomik modeller Türk turizm sektörünün önünü açmış, ülke ekonomisine büyük
katkıları olan turizm sektörünün öneminin anlaşılmasına, bu alana gereken önemin verilmesine
neden olmuştur.
Konaklama işletmeleri bir hizmet işletmesi olduğu için, ticaret ve üretim işletmelerinden bazı
farklılıklar göstermektedir. Kişilere konaklama, yeme- içmenin yanında artık günümüz konaklama
işletmelerinde çeşitli sosyal aktivitelerinde sunulduğu konaklama işletmelerinin belli başlı
özellikleri şunlardır:
- Konaklama işletmeleri yalnız barınma ihtiyacını değil, bunun yanında beslenme ihtiyacını
da gidermelidir.
14
- Konaklama işletmeleri kuruluşta ve faaliyetlerin devamında büyük sermayeye ihtiyaç
duyarlar.
- Konaklama işletmeleri 7 gün 24 saat hizmet verdikleri için iyi bir iş gücü performansına
sahip olmaları gerekmektedir.
- Konaklama işletmelerinde talep durumu politik, ekonomik, iklimsel ve tatil gibi çeşitli
etmenlere bağlı olduğu için talep tahminlerinde ve fiyatlandırmada güçlükler çekilmektedir.
Bu durum konaklama işletmelerinde riski daha yükseltmektedir.
15
Konaklama işletmeleri, otel işletmeleri ve diğer konaklama işletmeleri olarak ikili bir ayırıma
sahiptir. Bu nedenle konaklama işletmelerinin sınıflandırılmasında otel işletmeleri için yapılan
sınıflandırma bu çalışmada temel teşkil etmiştir. Ülkemiz şarlarında yaygın olarak kullanılan otel
işletmeleri sınıflandırma şekli şu şekildedir:
a) Devamlı Oteller
Devamlı oteller, bütün bir yıl boyunca faaliyet gösteren ve açık olan otel işletmelerini
bünyesine alır.
b) Mevsimlik Oteller
Mevsimlik oteller, yılın belirli mevsimlerinde açık olan diğer zamanlarda ise faaliyet
göstermeyen otellerdir. Bu nedenle devamlı oteller ile mevsimlik oteller bazı konularda birbirinden
farklılık gösterirler:
- Mevsimlik oteller yılın belli zamanlarında açık olduğu için genellikle dinlenmek,
eğlenmek, gezi, tatil yapmak vb. amaçlarla konaklanan otellerdir. Oysa devamlı oteller gidilmesi
zorunlu otellerdir.
- Yapı itibariyle de iki otel arasında farklılıklar mevcuttur; devamlı oteller genellikle
her ülkede aynı özelliği gösterirlerken, mevsimlik oteller kurulduğu yere göre, ülkeden ülkeye
farklılık göstermektedirler.
16
1.3.2. Karşıladıkları Konaklama İhtiyacının Türü Bakımından Sınıflandırma
a) Şehir Otelleri
b) Kıyı Otelleri
Kıyı otelleri, uzun süre için dinlenmek, eğlenmek, tatil geçirmek amacıyla
konaklanılan otel işletmeleridir.
d) Kaplıca Otelleri
Kaplıca ve şifalı sulardan yaralanmak isteyen ve tedavi olmak amacıyla gelinen otel
işletmeleridir.
17
b) Kamu Mülkiyetine Ait Oteller
Tüm varlıkları ile, kamu idarelerinin sahipliğinde olan otel işletmeleridir. Örneğin
Belediyeler, İl Özel İdareleri, Emekli Sandığı gibi kurumlara ait otel işletmeleri bu grup içerisine
girmektedir.
Varlıklarının bir kısmı kamu idaresine, bir kısmı da özel mülkiyete ait olan otel
işletmeleridir. Karma otel işletmelerinde alt yapının oluşması genellikle kamu tarafından
gerçekleştirilmekte, işletimi ise özel mülkiyet tarafından yerine getirilmektedir. Yani devlet otel için
gerekli yatırımı yaparak, alt yapıyı oluşturmakta, işletmesini bedelli veya bedelsiz olarak özel
mülkiyete devredebilmektedir.
- İstihdam edilen personelin durumuna göre, yani çalışan personelin sayısı, ödenen ücretin
miktarına,
Büyük oteller, genellik 300 ve daha fazla sayıda odaya sahip olan dekorasyon,
donanım ve teknolojik açıdan gelişmiş özelliklere sahip en az 100-110 arasında personel çalıştıran
otel işletmeleridir. Orta büyüklükte oteller, kesin bir ayırıma gidilmemekle beraber 100-299
arasında oda sayısı ve 50 ile 100 arasında personel bulunduran otellerdir. Küçük oteller ise 25-99
odaya sahip hizmetlerin genel olarak 25-30 arasında değişen personel tarafından gerçekleşen
otellerdir.
18
1.3.5. Mevzuat Açısından Sınıflandırma
Otel işletmeleri, pek çok ülkede uluslararası standartlara ve ülke koşullarına göre
sınıflandırılmaktadır. Mevzuat açısından bakıldığında, Turizm Bakanlığı tarafından yayımlanan
yönetmeliğe göre iki türlü sınıflandırma yapılmıştır. Bunlar; işletme belgeli oteller ile bu belgeye
sahip olmayan işletme belgesiz otellerdir.
a) Turistik Oteller
- Üç yıldızlı oteller,
Turizm işletme belgesi olmayan oteller bu grup içerisinde yer alır. Bu tür oteller,
yerel yönetimler tarafından denetlenir ve yine yerel yönetimin belirlemiş olduğu normlara göre
sınıflandırılırlar. Bu tür otellerde fiyatlandırmayı da aynı şekilde yerel yönetimler yerine
getirmektedir. Bu tür oteller genelde:
20.y.y. son yarısında otel işletmeciliğinde meydana gelen gelişmeler, yeni ve zincir otellerin
inşaatı ile birlikte otelcilik endüstrisinin en popüler bir yatırım sahası hailen getirmiştir. Önceleri
basit bir organizasyona sahip bulunan otelcilik, bugün bir çatı altında birçok servis ve kısımları
barındıran bir endüstri haline gelmiştir.
19
Organizasyon, “faaliyetlerin uygun personel, ya da gruplar yolu ile yerine getirilmesi için
mevcut gücün sistemli ve ahenkli bir şekilde kullanılması yöntemlerinin tümüdür”. Konaklama
işletmelerinde organizasyon, işletmenin amacına ulaşabilmesi için faaliyetlerin neler olduğunun
belirlenmesi ve böylece bölümlere ayrılması ve bu bölümlerin kendi içinde yeniden örgütlenmesi
suretiyle olur. Organizasyon için, önce yapılacak işlerin türleri ve özellikleri belirlenir, sonra bu
işler için hangi nitelikte personel kullanılacağı kararlaştırılır. Konaklama işletmeleri (otel) için
tektip bir organizasyon şeması yoktur. Zira. Konaklama işletmelerinin kuruluş yeri, büyüklüğü, bina
planı, personel sayısı ve niteliği, izlediği politika, hizmetlerin şekli birbirinden farklıdır. Örneğin;
çok küçük bir konaklama işletmesinde müşteri kabul işlemlerini tek bir kişi yapabilirken, büyük bir
konaklama işletmesinde aynı iş için daha fazla personele ihtiyaç vardır.
Konaklama işletmeleri temelde aynı tür işleri yapmaktadırlar. Bu nedenle genel olarak
konaklama işletmelerinde bulunan departmanlar “Gelir Getiren Departmanlar” ve “Gelir
Getirmeyen Departmanlar” olmak üzere ikiye ayrılır.
Konaklama işletmelerinde giriş holünde yer alan önbüro, müşteri ile en sık ve direkt
teması olan departmandır. Önbüronun başlıca görevleri şöyle sıralanabilir:
20
2.1.1.2. Kat Hizmetleri
Müşterilerin otelde konakladıkları sürenin büyük bir kısmı bu bölüm ile yakından
ilgilidir. Müşteri odalarının ve içinde yer alan eşyaların, koridorların, salonların temizliği, müşteri
yataklarının yapılması ve kirli çamaşırların değiştirilmesi, otelin genel temizliği bu bölümün temel
görevleridir. Ayrıca, gerekli bakım ve onarım işleri için teknik işler departmanına, satışa hazır
odalar için önbüroya rapor vermek, görevleridir. Bu bölüm, müşteriye kendi evlerindeki rahat ve
kolaylığı vermekle, işletmenin başarılı olmasını sağlamalıdır.
Müşterilerin otele geliş ve ayrılışları ile ilgili hizmetleri veren üniformalı otel
personeli bölümüdür. Başlıca görevleri şunlardır:
Otellerin müşteri ihtiyaçları ile ilgili olarak büyüklük ve sınıfına göre işletmekte
bulunduğu yardımcı gelir departmanları, her otel işletmesinde farklı olabilir. Müşterilerin yatma,
yeme-içme ihtiyaçları dışında diğer ihtiyaçlarını karşılayan başlıca yardımcı gelir departmanları
şunlar olabilir:
- Telefon hzimetleri,
- Müşteri çamaşırhanesi,
21
- Berber-Kuaför,
- Çiçekçi,
- Diğerleri.
Pasif işletme bölümleri olarak düşünebileceğimiz bu hizmet departmanları, müşteri ile direkt
ilişkisi olmayan bölümlerdir.
22
Otel işletmelerinde, personelin iyi hizmet vermesi yanında tesislerin çalışır durumda
olması, müşterilere verilecek olumlu izlenimlerde önemli rol oynar. Bu nedenle, teknik işler
departmanı büyük bir sorumluluk taşımaktadır.
Bir otel işletmesinin çamaşırhanesi, gelir getiren bir bölüm olarak müşteri
çamaşırlarının yıkandığı “Müşteri Çamaşırhanesi” ve gelir getirmeyen bir bölüm olarak otel
çamaşırlarının yıkandığı “Otel Çamaşırhanesi” olarak iki ayrı bölüm olarak işletilebilir. Genellikle
tek bir departman olup, hem müşteri çamaşırlarının, hemde otel çamaşırlarının yıkandığı bir yer
olarak şu bölümlerden meydana gelebilir;
23
BÖLÜM – 3
1. MUHASEBENİN TANIMI
§ Tedarikçiler: Olaya işletmeye ilk madde ve malzeme veya mal sağlayanlar noktasından
bakıldığında görülecektir ki bu çevre işletmenin devamlılığını sürdürüp sürdüremeyeceği
ve mali yapısı ile yakından ilgilidir. Çünkü müşteri işletmenin varlığını sürdürmesi demek
tedarikçiler için aktif var olan bir pazarın devamı demektir. Bu temel amaçla işletmelerin
mali yapıları ile yakından ilgilenirler.
§ Kreditörler: Bu başlık altında başlıca bankalar olmak üzere kredi sağlayabilecek her tür
finansal kuruluş düşünülebilir. Bu çevrenin işletmenin çevresi ile neden ilgilendiği çok
açıktır, eğer ilgili işletmeye bir kredi verecekse işletmenin mevcut olduğu “kredi riskini”
bilmesi gerekir. İşletmenin kredi riskini bilmesi kreditörlerin “batık kredi” ihtimalini
azaltacaktır. İşletmenin kredi riskini tespit etmek ise ancak ve ancak işletmeyi hem
ekonomik yönden ve hemde geçmişi itibariyle analiz etmekle mümkündür.
§ Ortaklar: Bu çevre işletmenin varlıkları üzerinde belli bir oranda da olsa hak sahibi
olduğundan işletmeyle çok yakından ilgilenen bir çevredir. Amaçları temettü elde
edebilmek olan bu çevre için bu nedenle işletmenin mali yapısı alacağı karalar ve atacağı
adımlar çok büyük öneme sahiptir. İşletmenin yönetiminde de belli oranda etkili
olabileceklerinden, işletmenin her anlamda verisiyle çok daha yakından ilgilenirler.
§ Rakipler: Artık tekelin neredeyse tamamen ortadan kalktığı ve düşük enflasyonlu bir
dönemde rekabetin gün geçtikçe çetinleştiği bir serbest piyasa ortamında rakiplerin hangi
adımı nasıl, neden ve ne kadar atacağı çok önemli hale gelmektedir. Söz konusu bu takibi
yapabilmek ise rakiplerin izlenmesi faaliyet ve karar sonuçlarının izlenmesi ile
mümkündür.
§ Tüketiciler: İşletmelerin hitap ettiği kesim olduklarından işletme için çok önemli bir
çevredir. Onların memnuniyeti, marka bağımlılığı, işletmeler için vazgeçilmez unsurlardır.
Tüketiciler de talep ettikleri mamul/hizmet’in nasıl üretildiği/sunulduğu konusunda
işletmeleri incelemek isteyebilirler. Bu konuda lütfen SÜTAŞ örneğini hatırlayınız. Anılan
işletme hakkında çıkan medya haberleri işletmeyi zor duruma düşürmüş ve işletme
sektörde pay kaybetmemek için tüketicileri belli noktalardan üretimin yapıldığı fabrikalara
taşıyarak üretimin nasıl yapıldığını bizzat tüketicilere, sivil toplum örgütlerine ve medya
organlarına göstermiştir.
§ Sivil Toplum Örgütleri (Sosyal Çevre): bu çevre bazen işletmenin üretim esnasında
doğaya verdiği veya verebileceği zararı gündeme getiren bir çevre olabileceği gibi, bazen
üretimin yapılması esnasında sağlık kurallarına uygun davranılmadığını iddia eden bir
çevre, bazen ise işletmenin uygun çalışma koşullarına uygun davranmadığını insan hak ve
özgürlüklerini ihlal ettiğini ileri sürerek işletmelerin karşılarına çıkabilirler. İşletmelerin
daha çok vizyon ve koşulları ile ilgilenirler.
25
3.2. Kişilik Kavramı: Bu kavram, işletmenin, sahip veya ortaklarından ayrı bir kişiliği
olduğunu ifade eder. Biz buna “Hesapsal Kişilik” diyoruz. Bu hesapsal kişi kendi ad ve namına
borçlanabilen ve alacaklanabilen bir hakka sahiptir.
3.3. Süreklilik Kavramı: İşletmenin ömrünün sonsuz olduğu temel yargısına dayanan bir
kavramdır. Ancak yinede bazı yasal sebeplerden dolayı işletme ana sözleşmelerinde işletmenin
ömrü 49 veya 99 yıl gibi belirtilir. Ancak hiç kimse işletmesini belli bir süre sonra kapatmak için
kurmaz. Bu yasal bir gereklilikten öte bir şey değildir. Bu kavram ayrıca “Maliyet Esası”nın
temelini oluşturur.
3.4. Dönemsellik Kavramı: İşletmenin sonsuz olarak kabul edilen ömrü bir takım
edimlerini yerine getirebilmek amacıyla –ki bunlar ortaklarını varsa kâr dağıtmak, devlete vergisini
ödemek gibi- genelde bir takvim yılı olarak kabul edilen sürelerle bölümlenmiştir. Bu kavram bunu
ifade eder.
3.5. Para İle Ölçülme Kavramı: İşletmede gerçekleşen tüm mali nitelikteki işlemler ortak
bir ölçü birimi olana para ile, o ülke için belirlenmiş birimi ile muhasebeye yansıtılır. Daha da açık
ifade etmek gerekirse ülkemizde muhasebe kayıtları “Yeni Türk Lirası” cinsinden yapılacaktır.
3.6. Maliyet Esası Kavramı: İşletme mal ve hizmet edinmelerinde daima malı veya hizmeti
edinme maliyeti olan tutarı kullanacaktır. Kayıtlardın maliyetler üzerinden yapılması esastır.
26
sebeplerden ötürü bu mümkün olmadığında bunu mali tablo dipnotlarında ilgili bilgi kullanıcılarına
duyurmalı ve ilgili dönemde vergi beyannamelerinde de devlete değişikliklerini haber vermelidir.
3.10. İhtiyatlılık Kavramı: İşletme “basiretli bir tüccar” gibi davranmalı yani olası gider
ve zararlarını dikkate alıp bunlar için karşılık ayırırken, gerçekleşmemiş gelir ve kârları için ise
gerçekleşme dönemine kadar herhangi bir şey yapmamalıdır.
3.11. Önemlilik Kavramı: işletme mali tablolarını yayınlarken gelecekte yapacağı herhangi
önemli bir projesi varsa bunu belirtmeli veya tam aksine aleyhine sonuçlanabilecek önemli bir
tazminat davası veya nakit çıkışı gerektirecek başka bir yükümlülüğü mevcut ise bunu bilgi
kullanıcılarına duyurmalıdır. Çünkü bu tür proje, hak ve/veya yükümlülükler bilgi kullanıcılarının
karar vermelerinde önemli birer etkendir.
3.12. Özün Önceliği Kavramı: ticaret hayatı içerisinde sürekli bir devingenlik söz konusu
olduğundan bazen bir takım konuların hukuki niteliği ile ekonomik özleri ters düşebilir bu durumda
esas alınması gereken işlemin ekonomik özüdür. Örneğin çek görüldüğünde ödenmesi gereken bir
kıymetli evrakken Türk ticaret hayatında çek, senet gibi vadeli kullanılmaktadır. İşletmeler bu
şekilde yani vadeli bir çek ellerinde mevcut olduğunda bunun yasal niteliğinden ziyade ekonomik
özünü esas almalı ve çeki vadesinde tahsil etmelidir.
4. MUHASEBE SÜRECİ
27
Konaklama İşletmelerine
Açılış Bilançosu
Haber
Kültür
Magazin
Günlük İşlemler
Spor
v.b.
Geçici Mizan
Kesin Mizan
Kapanış Bilançosu
Gelir Tablosu
28
Muhasebenin belli başlı fonksiyonları şunlardır:
· İlgililere (kredi veren veya verecek olan bankalara, halihazır ortaklara veya işletmenin hisse
senedi ve tahvillerini alacak sermaye sahiplerine, vergi otoritelerine ve potansiyel ortaklara)
işletme hakkında gerekli bilgiyi sağlamak;
· İşletme bütçesini hazırlamak bunu gerçekleşen rakamlarla karşılaştırmak, varsa aradaki farkların
sebeplerini araştırmak ve gerekli tedbirleri almak.
Aktif Taraf
I-DÖNEN VARLIKLAR
10-HAZIR DEĞERLER
100-KASA HESABI
02. Konuklar
30
01. Seyahat Acentaları
02. Konuklar
121-ALACAK SENETLERİ
122-ALACAK SENETLERİ REESKONTU (-)
126-VERİLEN DEPOZİTO VE TEMİNATLAR
127-DİĞER TİCARİ ALACAKLAR
128-ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR
129-ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR KARŞILIĞI (-)
13- DİĞER ALACAKLAR
131-ORTAKLARDAN ALACAKLAR
132-İŞTİRAKLERDEN ALACAKLAR
133-BAĞLI ORTAKLIKLARDAN ALACAKLAR
135-PERSONELDEN ALACAKLAR
136-DİĞER ÇEŞİTLİ ALACAKLAR
137-DİĞER ALACAK SENETLERİ REESKONTU
138-ŞÜPHELİ DİĞER ALACAKLAR
139-ŞÜPHELİ DİĞER ALACAKLAR KARŞILIĞI (-)
15- STOKLAR
150-İLK MADDE VE MALZEME
01.Etler
02. Balıklar
03. Tavuklar
04. Sebzeler
05. Meyveler
07. Kahvaltılıklar
08. Konserveler
09. Şarküteri
10. Baharatlar
11. Kuruyemişler
31
19. Diğer Yiyecek Malzemeleri
01. Meşrubatlar
02. İçkiler
32
193-PEŞİN ÖDENEN VERGİLER VE FONLAR
195-İŞ AVANSLARI
196-PERSONEL AVANSLARI
II-DURAN VARLIKLAR
22-TİCARİ ALACAKLAR
220-ALICILAR
02. Konuklar
02. Konuklar
221-ALACAK SENETLERİ
222-ALACAK SENETLERİ REESKONTU (-)
33
239-ŞÜPHELİ DİĞER ALACAKLAR KARŞILIĞI (-)
24- MALİ DURAN VARLILAR
240-BAĞLI MENKUL KIYMETLER
241-BAĞLI MENKUL KIYMETLER DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞILIĞI (-)
242-İŞTİRAKLER
243-İŞTİRAKLERE SERMAYE TAAHHÜTLERİ
244-İŞTİRAKLERE SERMAYE PAYLARI DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞILIĞI (-)
245-BAĞLI ORTAKLIKLAR
246-BAĞLI ORTAKLIKLARA SERMAYE TAAHHÜTLERİ (-)
247-BAĞLI ORTAKLIKLAR SERMAYE PAYLARI DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞILIĞI (-
)
248-DİĞER MALİ DURAN VARLIKLAR
249-DİĞER MALİ DURAN VARLIKLAR KARŞILIĞI (-)
25- MADDİ DURAN VARLIKLAR
250-ARAZİ VE ARSALAR
251-YERALTI VE YERÜSTÜ DÜZENLERİ
252-BİNALAR
253-TESİS,MAKİNE VE CİHAZLAR
254-TAŞITLAR
255-DEMİRBAŞLAR
256-DİĞER MADDİ DURAN VARLIKLAR
257-BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR (-)
258-YAPILMAKTA OLAN YATIRIMLAR
259-VERİLEN AVANSLAR
26- MADDİ OLMAYAN DURAN VARLIKLAR
260-HAKLAR
261-ŞEREFİYE
262-KURULUŞ VE ÖRGÜTLENME GİDERLERİ
263-ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ
264-ÖZEL MALİYETLER
267-DİĞER MADDİ OLMAYAN DURAN VARLIKLAR
268-BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR (-)
269-VERİLEN AVANSLAR
27- ÖZEL TÜKENMEYE TABİ VARLIKLAR
271-ARAMA GİDERLERİ
34
272-HAZIRLIK VE GELİŞTİRME GİDERLERİ
277-DİĞER ÖZEL TÜKENMEYE TABİ VARLIKLAR
278-BİRİKMİŞ TÜKENME PAYLARI
279-VERİLEN AVANSLAR
Pasif Taraf
III-KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR
30- MALİ BORÇLAR
300-BANKA KREDİLERİ
36
36-ÖDENECEK VERGİ VE DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLER
360-ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR
361-ÖDENECEK SOSYAL GÜVENLİK KESİNTİLERİ
368-VADESİ GEÇMİŞ, ERTELENMİŞ VEYA TAKSİTLENDİRİLMİŞ VERGİ VE DİĞER
YÜKÜMLÜLÜKLER
369-ÖDENECEK DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLER
37- BORÇ VE GİDER KARŞILIKLARI
370-DÖNEM KARI VERGİ VE DİĞER YASAL YÜKÜMLÜLÜK KARŞILIKLARI
371-DÖNEM KARININ PEŞİN ÖDENEN VERGİ VE DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLERİ (-)
372-KIDEM TAZMİNATI KARŞILIĞI
373-MALİYET GİDERLERİ KARŞILIĞI
379-DİĞER BORÇ VE GİDER KARŞILIKLARI
38- GELECEK AYLARA AİT GELİRLER VE GİDER TAHAKKUKLARI
380-GELECEK AYLARA AİT GELİRLER
381-GİDER TAHAKKUKLARI
39- DİĞER KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR
391-HESAPLANAN KDV
392-DİĞER KDV
393-MERKEZ VE ŞUBELER CARİ HESABI
397-SAYIM VE TESELLÜM FAZLALARI
399-DİĞER ÇEŞİTLİ YABANCI KAYNAKLAR
37
20. Yurtdışı Satıcılar
421-BORÇ SENETLERİ (UZUN VADELİ)
422-BORÇ SENETLERİ REESKONTU (-)
426-ALINAN DEPOZİTO VE TEMİNATLAR (UZUN VADELİ)
429-DİĞER TİCARİ BORÇLAR (UZUN VADELİ)
43- DİĞER BORÇLAR
431-ORTAKLARA BORÇLAR (UZUN VADELİ)
432-İŞTİRAKLERE BORÇLAR (UZUN VADELİ)
433-BAĞLI ORTAKLIKLARA BORÇLAR (UZUN VADELİ)
436-DİĞER ÇEŞİTLİ BORÇLAR (UZUN VADELİ)
437-DİĞER BORÇ SENETLERİ REESKONTU (-) (UZUN VADELİ)
438-KAMUYA OLAN ERTELENMİŞ VEYA TAKSİTLENDİRİLMİŞ BORÇLAR
44- ALINAN AVANSLAR
440-ALINAN SİPARİŞ AVANSLARI
V- ÖZ KAYNAKLAR
50- ÖDENMİŞ SERMAYE
500-SERMAYE
501-ÖDENMEMİŞ SERMAYE(-)
52- SERMAYE YEDEKLERİ
520-HİSSE SENEDİ İHRAÇ PRİMLERİ
38
521-HİSSE SENEDİ İPTAL KARLARI
522-M.D.V. YENİDEN DEĞERLEME ARTIŞLARI
523-İŞTİRAKLER YENİDEN DEĞERLEME ARTIŞLARI
529-DİĞER SERMAYE YEDEKLERİ
54- KAR YEDEKLERİ
540-YASAL YEDEKLER
541-STATÜ YEDEKLERİ
542-OLAĞANÜSTÜ YEDEKLER
548-DİĞER KAR YEDEKLERİ
549-ÖZEL FONLAR
57- GEÇMİŞ YIL KARLARI
570-GEÇMİŞ YILLAR KARLARI
58- GEÇMİŞ YILLAR ZARARLARI
580-GEÇMİŞ YILLAR ZARARLARI (-)
59- DÖNEM NET KARI (ZARARI)
590-DÖNEM NET KARI
591-DÖNEM NET ZARARI (-)
60-BRÜT SATIŞLAR
600-YURT İÇİ SATIŞLAR
40. Plaj
50. Havuz
60. Sauna-Hamam
70.Diğer Üniteler
80. Çamaşırhane
39
95. Kira
601-YURT DIŞI SATIŞLAR
10.
20.
10. Konaklama
20. Yiyecek
30. İçecek
40. Diğer
612-DİĞER İNDİRİMLER (-)
62- SATIŞLARIN MALİYETİ
622-SATILAN HİZMET MALİYETİ (-)
40
80. Telefon Ünitesi Maliyeti
63- FAALİYET GİDERLERİ
630-ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ
631-PAZARLAMA SATIŞ VE DAĞITIM GİDERLERİ (-)
632-GENEL YÖNETİM GİDERLERİ
64- DİĞER FAALİYETLERDEN OLAĞAN GELİR VE KARLAR
640-İŞTİRAKLERDEN TEMETTÜ GELİRLERİ
641-BAĞLI ORTAKLIKLARDAN TEMETTÜ GELİRLERİ
642-FAİZ GELİRLERİ
643-KOMİSYON GELİRLERİ
10.
60. Amortismanlar
780 - FİNANSMAN GİDERLERİ
42
VIII. Serbest
1. Dönen Varlıklar: İşletme için 1 yıl ve/veya daha kısa süre içinde paraya çevrilebilme kabiliyeti
olan varlıklardır.
2. Duran Varlıklar: İşletme için 1 yıldan daha uzun sürede paraya çevrilebilen varlıklardır.
3. Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar: 1 yıl ve/veya daha kısa sürede ödenecek borçlardır.
4. Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar: 1 yıldan daha uzun sürede ödenecek tipteki borçlardır.
5. Öz Sermaye: İşletme sona erene kadar bâki kalan borçlardır. İşletme sahip veya sahiplerinin
işletme üzerindeki haklarını temsil eder.
6. Gelir Tablosu Hesapları: İşletmenin belli bir dönemde elde ettiği tüm gelirler ile aynı dönemde
katlandığı bütün maliyet ve giderleri ve bunların sonucunda işletmenin elde ettiği dönem net kârını
veya net zararını kapsar.
7. Maliyet Hesapları: Mal ve hizmetlerin planlanan biçim ve niteliğe getirilmesi için yapılan
giderlerin toplandığı ve maliyet unsurlarına dönüştürülerek izlendiği hesaplardır.
43
edilen borçlu ve alacaklı nazım hesaplarda izlenir. Nazım hesaplar karşılıklı çalışır. Nazım hesaba
kaydedilmiş olan hususların kısmen veya tamamen ortadan kalkması halinde, daha önce yapılmış
olan nazım hesap kayıtları ters kayıtla iptal edilir.
44
BÖLÜM – 4
Bir işletmenin sahip olduğu varlıklar ve bu varlıklarda meydan gelen değişikliklerle ilgili
para ile ifade edilen işlemlerin raporlanması, mali tablo kavramını ortaya koymaktadır .
İşletmenin mali yapısı ile yakından ilgilenen sahipleri, ortakları, kredi verenler ve diğer
ilgililer, işletmenin sahip olduğu iktisadi değerlerin neler olduğunu ve bunların nerelerden
sağlandığını, işletme kazancının nerelerden ve nasıl sağlandığını ve bunların nasıl dağıtıldığını veya
dağıtılacağını bilmek isterler. İşte muhasebenin bilgi verme işlevi mali tablolarla sağlanmaktadır.
Mali tablolar, “muhasebe sistemi içinde kaydedilen ve toplanan bilgilerin, belirli zaman
aralıkları ile bu bilgileri kullanacak olanlara iletilmesini sağlayan araçlardır.”
Bir işletmenin mali durumunu ve faaliyet sonuçlarını aksettiren bu tablolar, genel olarak
bilanço ve gelir tablosu olarak karşımıza çıkarlar.
- Ek mali tablolar (Fon Akım Tablosu, Net İşletme Sermayesi Değişim Tablosu, Nakit
Akım Tablosu, Kâr Dağıtım Tablosu, Satışlar Maliyeti Tablosu, Özkaynaklar Değişim
Tablosu)
2. BİLANÇO
Bir işletmenin belli bir tarihte sahip olduğu varlık ile bu varlıkların sağlandığı kaynakları
gösteren mali tablodur. Bilanço her zaman bir eşitliği, bir dengeyi gerekli kılar.
45
AKTİF PASİF
Bilançoda hesaplar değil, hesapların kalanları yer alır. Buna göre hesap kavramını da
tanımlamak gerekmektedir. Hesap; işletmenin varlık, alacak, sermaye ve borçları üzerindeki
işlemler sonucu meydana gele n artış ve azalışların izlendiği çizelgeye denir.
a) Hesap Tipi Bilanço: Bu tip bilançoda, varlıklar sol tarafa, kaynaklar sağa tarafa birbirine
paralel olarak sıralanır. Yukarıda hesap tipi bir bilanço örneği genel hatları ile
verilmiştir.
b) Rapor Tipi Bilanço: Bu tip bilançoda ise, varlıklar üst tarafta, kaynaklar ise alt tarafta
gösterilir. Aşağıda rapor tipi bir bilanço örneği görülmektedir.
47
Maddi Olmayan Duran Varlıklar
Kuruluş ve Teşkilatlanma Giderleri
Haklar
Araştırma ve Geliştirme Giderleri
Diğer Maddi Olmayan Duran Varlıklar
Verilen Avanslar
Birikmiş Amortismanlar (-)
Diğer Duran Varlıklar
TOPLAM AKTİFLER (VARLIK LAR)
KISA VADELİ BORÇLAR
Finansal Borçlar
Banka Kredileri
Uzun Vadeli Kredi Anapara Taksit ve Faizleri
Tahvil Anapara Taksit ve Faizleri
Çikarılmış Bonolar ve Senetler
Diğer Finansal Borçlar
Ticari Borçlar
Satıcılar
Borç Senetleri
Borç Senetleri Reeskontu (-)
Alınan Depozito ve Teminatlar
Diğer Ticari Borçlar
Diğer Kisa Vadeli Borçlar
Ortaklara Borçlar
İştiraklere Borçlar
Bağlı Ortaklara Borçlar
Ödenecek Giderler
Ödenecek Vergi Harç ve Diğer Kesintiler
Ertelenen ve Takside Bağlanan Devlet Alacakları
Kısa Vadeli Diğer Borçlar
Borç Senetleri Reeskontu(-)
Alınan Sipariş Avansları
Borç ve Gider Karşılıkları
Vergi Karşılıkları
Diğer Borç ve Gider Karşılıkları
UZUN VADELİ BORÇLAR
Finansal Borçlar
Banka Kredileri
Çıkarılmış Tahviller
Çıkarılmış Diğer Menkul Kıymetler
Diğer Finansal Borçlar
Ticari Borçlar
Satıcılar
Borç Senetleri
Borç Senetleri Reeskontu (-)
Alınan Depozito ve Teminatlar
Diğer Ticari Borçlar
Diğer Uzun Vadeli Borçlar
Ortaklara Borçlar
48
İştiraklere Borçlar
Bağlı Ortaklara Borçlar
Ertelenen ve Takside Bağlanan Devlet Alacakları
Uzun Vadeli Diğer Borçlar
Borç Senetleri Reeskontu (-)
Alınan Sipariş Avansları
Borç ve Gider Karşılıkları
Kıdem Tazminatı Karşılığı
Diğer Borç ve Gider Karşılıkları
ÖZ SERMAYE
Sermaye
Sermaye Taahhütleri (-)
Emisyon Primi
Yeniden Değerleme Artışı
Duran Varlıklardaki Değer Artışı
İştiraklerdeki Değer Artışı
Borsada Oluşan Değer Artışı
Yedekler
Yasal Yedekler
Statü Yedekleri
Özel Yedekler
Olağanüstü Yedek
Maliyet Artış Fonu
Serm.Ekle.İşt.His.Sat.Karı/Gayrimen.Sat.Karı
Net Dönem Karı
Dönem Zararı (-)
Geçmiş Yıl Zararları (-)
1.Yıl Zararı
2.Yıl Zararı
Geçmiş Yıl Karı
TOPLAM PASİFLER
Bilançoda iki taraf mevcuttur. Sol yan yani Aktif yan ki burada “Aktif Karakterli Hesaplar”
yer alır ve ayrıca sağ yan yani Pasif yan ki burada da “Pasif Karakterli Hesaplar” yer alır. Her iki
yanda yer alan hesapların temsil ettikleri tarafla özdeşleşen isimleri gereği bir takım temel ve aynı
özellikleri vardır. Örneğin; bilançonun sol yanında yer alan hesap kalanlarının oluşturduğu “Aktif
Karakterli Hesaplar ve onların Genel Özellikleri” ile bilançonun sağ yanında yer alıp “Pasif
Karakterli Hesaplar ve onların Genel Özellikleri” birbirinden faklıdır. Şöyle ki;
Varlık ve alacaklarda meydana gelen artış ve azalışları izlemeye yarayan ve kalanları bilançonun
aktifinde yer alan hesaplara denir. Örneğin; kasa hesabı, bankalar hesabı, ticari mallar
hesabı(stoklar), alıcılar hesabı, demirbaşlar hesabı v.b.
49
v Aktif karakterli hesaplar daima borçlu yanla açılırlar. Yani ilk kayıt, hesabın borçlu
yanına yapılır.
v Aktif kıymetlerde işlemler sonucu meydana gelen azalmalar ise, bu hesapların daima
alacaklı yanına kaydedilir.
v Belirli bir tarihte bu hesaplar ya borç kalanı verirler yada kalan vermezler. Yani
normalde alacak kalanı vermezler.
v Pasif karakterli hesaplar daima alacaklı yanla açılır. Yani ilk kayıt daima alacaklı
tarafına kaydedilir.
v Pasif kıymetlerde işlemler sonucu meydana gelen artışlar daima hesabın alacaklı tarafına
kaydedilir.
v Pasif kıymetlerde işlemler sonucu meydana gelen azalışlar ise bu hesapların borçlu
yanına kaydedilir.
v Belirli bir tarihte bu hesaplar ya alacak kalanı verirler yada kalan vermezler. Yani bu
hesaplar normalde borç kalanı vermezler.
3. GELİR TABLOSU
İşletmenin belli bir dönemde elde ettiği tüm gelirler ile aynı dönemde katlandığı bütün
maliyet ve giderleri ve bunların sonucunda işletmenin elde ettiği dönem net kârını veya net zararını
kapsar.
50
Mali Tablo : GELIR TABLOSU
BRÜT SATIŞLAR
Yurtiçi Satışlar
Yurtdışı Satışlar
Diğer Satışlar
SATIŞLARDAN İNDİRİMLER (-)
Satıştan İadeler
Satış İskontoları
Diğer İndirimler
NET SATIŞLAR
SATIŞLARIN MALİYETİ ( -)
BRÜT SATIŞ KARLARI veya ZARARLARI
FAALİYET GİDERLERİ ( -)
Araştırma ve Geliştirme Giderleri
Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri
Genel Yönetim Giderleri
ESAS FAALİYET KARI veya ZARARI
51
İşletmeler genelde yukarıda görülen Rapor Tipi Gelir Tablosu’nu düzenlemeyi tercih
etmektedirler. Ancak elbette bunun dışında Hesap Tipi Gelir Tablosu düzenleme imkanları da
mevcuttur.
İşletme sahiplerinin varlıklar üzerindeki haklarını, başka bir ifadeyle öz sermayeyi azaltan
işlemler “gider”; işletme sahiplerinin varlıklar üzerindeki haklarını çoğaltan işlemler de “gelir”
olarak adlandırılmaktadır.
Giderlerin işlendiği hesaplara “gider hesapları”; gelirlerin izlendiği hesaplara ise “gelir
hesapları” denir. Bu hesapların tümüne genel olarak “sonuç hesapları” denilmektedir.
Gelir, işletmenin ana faaliyet konusuna giren mal ve hizmet satışlarından veya ana faaliyet
konusu dışında kalan aktiflerin satışından, iştiraklerden faiz, kira ve benzerlerinden elde edilen
değerlerdir. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi gelir(hasılat) brüt kavramdır.
52
Yukarıdaki hesaplar dönemsonunda “690 Dönem Kârı veya Zararı” hesabına
borçlandırılarak kapatılırlar ve bu nedenle kalan vermezler. Kalan vermedikleri için de bilançoda
yer almazlar ve izleyen döneme aktarılmazlar. Gelir hesaplarının kapatılışı aşağıdaki gibidir:
31.12.2003
600 YURTİÇİ SATIŞLAR HESABI XX
601 YURTDIŞI SATIŞLAR HESABI XX
602 DİĞER GELİRLER HESABI XX
640 İŞTİRAKLERDEN TEMETTÜ GELİRLERİ HESABI XX
641 BAĞLI ORTAKLIK TEMETTÜ GELİRLERİ HESABI XX
642 FAİZ GELİRLERİ HESABI XX
644 KONUSU KALMAYAN KARŞILIKLAR HESABI XX
645 MENKUL KIYMET SATIŞ KARLARI HESABI XX
646 KAMBİYO KARLARI HESABI XX
647 REESKONT FAİZ GELİRLERİ HESABI XX
649 DİĞER OLAĞAN GELİR VE KARLAR HESABI XX
671 ÖNCEKİ DÖNEM GELİR VE KARLARI HESABI XX
679 DİĞER OLAĞANDIŞI GELİR VE KARLAR HESABI XX
690 DÖNEM KARI VEYA ZARARI HESABI XXXX
/
Gider, hasılat (gelir) sağlama amacı için yapılan aktif tükenmelerdir. Giderler işletmelerin öz
sermayelerinde azalışa yol açarlar.
53
661-UZUN VADELİ BORÇLANMA GİDER.(-)
68- OLAĞANDIŞI GİDER ZARARLAR
680-ÇALIŞILMAYAN KISIM GİDER VE ZARARLARI
681- ÖNCEKİ DÖNEM GİDER VE ZARAR. (-)
689-DİĞER OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLARI
Gider hesapları borç yanlı çalışan ve borç kalanı veren hesaplar olduğundan
alacaklandırılarak “690 DÖNEM KÂRI VEYA ZARARI HESABI” na devredilir. İlgili kayıt
aşağıdaki gibi olacaktır:
31.12.2003
690 DÖNEM KAR VEYA ZARARI HESABI XXXX
610 SATIŞTAN İADELER HESABI XX
611 SATIŞ İSKONTOLARI HESABI XX
621 S.T.M.M. HESABI XX
631 PAZ., SATIŞ VE DAĞ. GİD. HESABI XX
632 GENEL YÖENTİM GİDERLERİ HESABI XX
654 KARŞILIK GİDERLERİ HESABI XX
657 REESKONT FAİZ GİDERLERİ HESABI XX
659 DİĞER OLAĞAN GİD. VE ZAR. HESABI XX
660 KISA VAD. BORÇLANMA GİD. HESABI XX
661 UZUN VAD. BORÇLANMA GİD. HESABI XX
689 DİĞER OL.DIŞI. GİD. VE ZAR. HESABI XX
/
Gider hesaplarının kapatılışının teorik örneği yukarıda yer verilen yevmiye kaydında
görüldüğü gibidir.
- Oda gelirleri,
- Oda satış indirimleri (-),
- Yiyecek gelirleri,
- İçecek gelirleri,
- Yiyecek ve içecek indirimleri (-),
- Diğer yiyecek ve içecek gelirleri,
- Telefon gelirleri,
- Diğer gelirler (faiz, kira, komisyon v.b.)
4.2. Gider Hesapları
54
- Yiyecek malzemeleri maliyeti,
- İçecek malzemeleri maliyeti,
- Telefon maliyeti,
- Odalar bölümü giderleri,
- Rezervasyon giderleri,
- Temizlik giderleri,
- Çamaşır ve kuru temizleme giderleri,
- Otel müşterileri ulaşım giderleri,
- Keten giderleri (havlu, çarşaf, bornoz, battaniye)
- Müşteri malzemeleri (gazete, dergi, askı, kibrit, kalem, bloknot, kerata v.b.)
- Temizlik malzemeleri,
- Kırtasiye malzemeleri,
- Uniformalar,
- Yiyecek ve içecek bölümü giderleri,
- Mutfak ve servis takımları,
- Yakacak giderleri,
- Lisans ücretleri,
- Müzik ve eğlence giderleri,
- Bar malzemeleri,
- Mutfak araç ve gereçleri,
- Reklam giderleri,
- Personele ilişkin eğitim giderleri
- Sigorta giderleri,
55
5. EK MALİ TABLOLAR
KAYNAKLAR
Faaliyet Karından Sağlanan Kaynak
Faaliyet Kari
Amortismanlar (+)
Fon Çıkısı Gerektirmeyen Diğer Giderler
Fon Girişi Sağlamayan Gelirler (-)
Olağanüstü Kardan Sağlanan Kaynak
Olağanüstü Kar
Fon Çıkısı Gerektirmeyen Diğer Giderler
Fon Girişi Sağlamayan Gelirler (-)
Donen Varlıkların Tutarında Azalış
Duran Varlıkların Tutarında Azalış
Kısa Vadeli Borçlarda Artış
Uzun Vadeli Borçlarda Artış
Sermaye Artırımı (Nakit Karşılığı)
Emisyon Primi
Diğer Kaynaklar
KAYNAK KULLANIMLARI
Faaliyet Zararından Dolayı Kaynak Kullanımı
Faaliyet Zararı
Amortismanlar
Fon Çıkısı Gerektirmeyen Diğer Giderler
Fon Girişi Sağlamayan Gelirler (-)
Olağanüstü Zarardan Dolayı Kaynak Kullanımı
Olağanüstü Zarar
Fon Çıkısı Gerektirmeyen Diğer Giderler
Fon Girişi Sağlamayan Gelirler (-)
Ödenen Vergi ve Benzerleri
Ödenen Temettüler
Donen Varlıkların Tutarında Artış
Duran Varlıkların Tutarında Artış
Kısa Vadeli Borçlarda Azalış
Uzun Vadeli Borçlarda Azalış
Sermayede Azalış
NET ISLETME SERMAYESINDEKI DEGISIM
Net İsletme Sermayesinde Artış
Net İsletme Sermayesinde Azalış
56
Mali Tablo : NAKIT AKIM TABLOSU
DONEM BASI NAKIT MEVCUDU
DONEM ICI NAKIT GIRISLERI
Satışlardan Elde Edilen Nakit
Net Satış Hasılatı
Alacaklardaki Azalışlar
Alacaklardaki Artışlar (-)
Diğer Faaliyet Gelir ve Karından Sağlanan Nakit
Olağanüstü Gelir ve Kar.Sağ.Nakit
Kısa Vadeli Borçlardaki Artış
Menkul Kıymet İhraçlarından
Diğer Artışlar
Uzun Vadeli Borçlardaki Artış
Menkul Kıymet İhraçlarından
Diğer Artışlar
Sermaye Artırımından Sağlanan Nakit
Diğer Nakit Girişleri
Emisyon Primi
DONEM ICI NAKIT CIKISLARI
Maliyetlerden Kaynaklanan Nakit Çıkısı
Satışların Maliyeti
Stoklardaki Artış
Borçlardaki Azalış
Borçlardaki Artış (-)
Amortisman Karşılık vb Nakit Çıkış Ger.Gider. (-)
Stoklardaki Azalış (-)
Faaliyet Giderlerinden Dolayı Nakit Çıkışları
Araştırma ve Geliştirme Giderleri
Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri
Genel Yönetim Giderleri
Nakit Çıkış Gerektirmeyen Giderler (-)
Diğer Faaliyet Gider ve Zararından Dol.Nakit Çıkış
Diğer Faaliyetle İlgili Gider ve Zararlar
Nakit Çıkısı Gerektirmeyen Gider ve Zararlar (-)
Finansal Giderlerden Dolayı Nakit Çıkısı
Olağanüstü Gider ve Zararlardan Dol. Nakit Çıkısı
Olağanüstü Giderler ve Zararlar
Nakit Çıkısı Gerektirmeyen Gider ve Zararlar (-)
Duran Varlık Yatırımı Nedeniyle Olan Nakit Çıkısı
Kısa Vadeli Borç Anapara Ödemeleri
Menkul Kıymetler Anapara Ödemeleri
Diğer Ödemeler
Uzun Vadeli Borç Anapara Ödemeleri
Menkul Kıymetler Anapara Ödemeleri
Diğer Ödemeler
Ödenen Vergi ve Benzerleri
Ödenen Temettüler
DONEM SONU NAKIT MEVCUDU
NAKIT ARTIS veya AZALISI (= 04 -01)
57
Mali Tablo : KAR DAGITIMI
Donem Karı
Geçmiş Yıllar Zararları
Ödenecek Vergiler
Kurumlar Vergisi
Gelir Vergisi Kesintisi
Diğer Vergi ve Benzerleri
Birinci Tertip Yasal Yedek
İlave Edilen Finansman Fonu
Ayrılan Finansman Fonu
Diğer
NET DAGITILABILIR DONEM KARI
Ortaklara Birinci Temettü
Adi Hisse Senedi Sahiplerine
İmtiyazlı Hisse Senedi Sahiplerine
Memur ve İsçilere Temettü
Yönetim Kuruluna Temettü
Ortaklara İkinci Temettü
Adi Hisse Senedi Sahiplerine
İmtiyazlı Hisse Senedi Sahiplerine
İkinci Tertip Yasal Yedek
Statü Yedekleri
Özel Yedekler
OLAGANUSTU YEDEK
YEDEKLERDEN DAGITIM
Ortaklara Pay
Adi Hisse Senedi Sahiplerine
İmtiyazlı Hisse Senedi Sahiplerine
Memur ve İsçilere Pay
Yönetim Kuruluna Pay
HISSE BASINA KAR
Adi Hisse Senedi Sahiplerine
İmtiyazlı Hisse Senedi Sahiplerine
HISSE BASINA KAR PAYI
Adi Hisse Senedi Sahiplerine
İmtiyazlı Hisse Senedi Sahiplerine
58
Mali Tablo : SATISLARIN MALIYETI TABLOSU
URETIM FAALIYETI
TICARI FAALIYET
Donem Bası Emtia Stoku (+)
Donem İçi Alışlar (+)
Donem Sonu Emtia Stoku (-)
SATILAN EMTIA MALIYETI
SATISLARIN MALIYETI
59
BÖLÜM – 5
İŞÇİLİK VE ÜCRETLER
Üretilen mamulün veya hizmetin maliyetine yüklenecek olan maliyet unsurlarından biri olan
işçilik maliyetleri, mamul veya hizmet üretebilmek için harcanan emeğin, parasal ifadesidir.
· İşçilik maliyetleri, ilk madde ve malzemelerde olan durumun tersine stoklanamaz. İşçiler için,
çalışma saatlerine bağlı olarak ücret almaya hak kazanırlar ve doğrudan işçilik maliyetleri
hesabına kayıt yapılır.
· İşçilik maliyetleri, değişen koşullara bağlı olarak üzerine bir takım eklemelerin yapıldığı
maliyetlerdir. Sosyal yardım, çocuk zammı, izin ücreti, ikramiye, mesai primi v.b. çeşitli
durumlar ortaya çıktığında işçilere yapılan maliyet artacaktır.
· İşçilik maliyetleri, bu maliyet türü dışında kalan diğer maliyet unsurları ile doğrudan ilgilidir ki,
bu durum işçilik maliyetlerinin aktif özelliğini ortaya çıkarır. Çünkü etkin ve verimli çalışan bir
iş gücü, ilk madde ve malzemeden her türlü genel üretim maliyetine kadar tüm maliyet
azalmasında etkili olacaktır.
· İşçilik maliyetleri, diğer maliyet çeşitlerinde olmayan bir özelliği de, bu maliyetin ne şekilde
hesaplanacağı, nasıl ve hangi aralıklarla ödeneceği ve yukarıda belirtilen yapılması gereken
eklentilerin neler olacağı gibi konuların yasal düzenlemeler çerçevesinde olmasıdır.
İlk madde ve malzeme giderlerinde olduğu gibi işçilik maliyetleri de üretimle ilişkileri
açısından direkt işçilik giderleri ve endirekt işçilik giderleri olmak üzere iki ana gruba ayrılır.
60
Üretimde kullanılan işçilik;
Endirekt işçiliklerin daha iyi anlaşılabilmesi için, endirekt işçilikleri ortaya çıkaran nedenlerin dört
ana başlık altında incelenmesinin yararlı olacağı inancındayız. Bunlar;
· Üretimle doğrudan doğruya ilişkisi olmayan işçilikler. Örneğin, tamir ve bakım, temizlik ya da
taşıma işlerinde çalışan işçilerin işçiliği üretimle doğrudan doğruya ilgili değildir ama yine de
üretimle ilgilidir.
· Direkt işçilik niteliğinde iş yapan işçilerin bazı koşullar altında elde ettikleri ücretler. Örneğin,
konfeksiyon atölyesinde dikiş makinesi başında çalışan bir işçinin yaptığı iş aslında direkt
işçiliktir. Ancak, söz konusu işçinin bakım onarımı, temizlenmesi ya da yeni işe alınan işçileri
eğitmesi v.b. nedenlerle boşa geçirdiği ya da temel üretici işten başka işlere ayırdığı zamanlara
isabet eden ücretleri endirekt işçilik olmaktadır.
· Direkt işçilik niteliğinde iş yapan işçilerin normal ücretleri dışında elde ettikleri yasal ya da
ihtiyari ücret ekleri. Bunlara örnek olarak ise; hafta tatili, bayram tatili, yıllık izin ücretleri ile
ikramiyeler, fazla mesai, çocuk zamları ve çeşitli primler verilebilir.
61
3. ÜCRET KAVRAMI
Genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından
sağlanan ve nakten ödenen tutarlardır.
Özel anlamda ise ücret, bir işverene tabi ve belli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet
karşılığı verilen para ve mal ile sağlanan ve para ile ifade edilen menfaatlerdir. Bu tanıma göre
ücretin üç unsuru vardır:
- Gerçek kişi olan ücretli, bir işverene tabi ve bir işyerine bağlı olmalıdır.
4. ÜCRET ÖĞELERİ
Personelin yapmakta olduğu işin objektif esaslara göre değerlendirilmesi sonucu belirlenen
ücrettir.
İşçinin yasal olarak belirlenen günlük çalışma süresi dışında, normal çalışmasına ek olarak
yaptığı çalışma şeklidir. Fazla çalışmanın şartları;
- Sağlık sebeplerine dayanan kısa veya sınırlı süreli işlerde fazla çalışma yapılamaz.
62
4.3. Primler
İşçinin yapması lazım gelenden daha fazlasını yaptığı taktirde, kendisine yaptığı fazla iş için
özendirme karşılığı olarak yapılan ödemelerdir.
İş Kanunu kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilere, yasalarla ulusal bayram ve genel
tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretleri
tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa çalıştıkları günlerin ücretleri ücret ödeme şekline
bakılmaksızın bir kat fazlası ile ödenir.
Hizmet süresi;
Personele verilen kıdem tazminatı, kâra katılma, ikramiye, çocuk, yakacak ve yiyecek
zamları gibi ödemelerdir.
63
4.8. Sosyal Güvenlik Hakları
Doğrudan doğruya işçiye ödenmeyip, sosyal güvenlik kurumlarına işçi adına yapılan
ödemelerdir.
Otel işletmelerinde müşteri ile karşılaşmayan personel için uygulanan ücret sistemidir.
- Yüzde sistemi, otel, lokanta, gazino v.b. konaklama, yiyecek ve içecek işletmelerinde
uygulanır.
- İşçinin ücreti, “servis” adı altında müşterinin tükettiği malın bedeline belirli bir yüzde
eklenerek toplanan paralarla müşteriler tarafından ödenir.
- Ancak ödenen bu yüzdeler, genellikle hizmeti yapan işçiye olduğu gibi verilen bir ücret
değildir. Diğer işçilerin de çalışmaları ile toplanan bu paralar, belirli ödeme devrelerinde
ve önceden tesbit edilmiş oranlar dahilinde işçilere dağıtılır.
- İşveren, toplanan yüzdeleri vergiler ve sosyal güvenlik kesintileri hariç hiçbir kesinti
yapmadan aynen işçiye ödemek zorundadır.
- Aksine anlaşma olmadıkça, işveren ilke olarak işçinin payına düşen yüzde tutarının
üstünde işçiye ayrı bir ücret ödemez. Ancak, “garanti ücret” adı altında işveren
tarafından sağlanan tutarın altına düşülürse, işveren garanti ücrete kadar kısmı tamamlar.
64
6. İŞÇİ ÜCRET KESİNTİLERİ
Kesintiler Oranı
Özel İndirim4 -
Gelir Vergisi5 % 20
Damga Vergisi6 %0 6
SSK İşveren Payı % 19,5 olmasına karşın bu oran daha ziyade işin niteliği bir başka ifade ile
işin tehlike sınıfı ile ilgilidir. Tehlike sınıfının arttığı her derece için işverenin ödeyeceği prim oranı
da % 0,5 oranında artmaktadır. Bu oran toplamda % 25’e kadar çıkabilir.
7. PERSONEL SAYISI
Otel işletmelerinde çalışan personel, organizasyon şemasına göre farklı sayılarda olacaktır. Otel
işletmesinin oda sayısına, sınıfına göre personel sayısı değişecek ve görev türleri de
farklılaşacaktır.
2
31.03.2003 Tarihli ve 4833 Sayılı Bütçe Kanunu gereği. Ayrıca Devlet payı da % 1’dir.
3
31.03.2003 Tarihli ve 4833 Sayılı Bütçe Kanunu gereği. Ayrıca Devlet payı da % 1’dir.
4
Özel İndirim Uygulaması 4842 Sayılı Kanunun 3. maddesi ile 01 Ocak 2004 tarihinden geçerli olmak üzere
yürürlükten kaldırılmıştır.
5
2003 takvim yılı gelirlerine uygulanacak vergi tarifesine göre Gelir Vergisi matrahı 5.000.000.000.-TL.’ ya kadar gelir
vergisi oranı %20, 12.000.000.000.-TL.’ nın 5.000.000.000.-TL.’ sı için 1.000.000.000.-TL.’ sı fazlası için ise gelir
vergisi oranı %25 olarak uygulanmaktadır.
6
Damga Vergisi “Brüt Ücret” üzerinden ve bordro düzenlenmesi halinde hesaplanır.
65
Otel işletmelerinde, personel sayısının standart olarak vermek güçtür. Otel işletmesinin oda
sayısına ve yatak kapasitesine gör bu sayı değişecektir. Ancak, otel işletmeleri için bu konuda bir
oran verilebilir.
PersonelSayısı
İstihdamOranı =
OdaSayısı
Otel işletmelerinde standart istihdam oranı ülke koşullarına ve otel kalitesine göre
değişmekle birlikte 1 veya 1,1 olması uygun görülür.
66
BÖLÜM – 6
AMORTİSMANLAR7
Amortisman kavramı çok farklı şekillerde tanımlana gelmiştir. Bunlardan bazıları ise
kısaca şöyledir;
§ Amortisman; Bir varlığın öngörülen hizmet süresi boyunca, artık değerinden sonraki elde
edilme maliyetinin dönemlere dağıtılması işlemidir.
§ İşletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye
maruz bulunan gayrimenkullerle, gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet,
edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin birinci kısımdaki esaslara göre tespit
edilen değerinin, V.U.K. hükümlerine göre yokedilmesidir.
Yukarıda verilen tanımlar incelendiğinde de görüleceği gibi herhangi bir ATİK için
amortisman ayırabilmemiz ancak ve ancak aşağıdaki şartların sağlanmasına bağlıdır;
§ Söz konusu kıymet, fiziksel yıpranma ve aşınmaya veya teknolojik eskime ve modası geçme
riskine açık olmalıdır,
§ İşletme tarafından bir yıldan uzun süre kullanılabilecek bir nitelikte olmalıdır,
Yukarıda yer alan şartları sağlayan söz konusu ATİK’ler için meydana gelen değer
kayıplarının dönemler itibariyle hesaplanıp maliyetlerden indirilmesi işlemi yapılır ki bu işleme
amortisman muhasebesi adı verilir.
7
Bu bölüm Cemal ELİTAŞ’ın “Yeni Düzenlemeler Işığında Amortisman Muhasebesi” isimli yayımlanmamış
makalesinde aynen alınmıştır.
8 Arsa ve Araziler hariç olmak üzere.
9 İşletmeler 2005 yılı için 480,00.-YTL.’na kadar amortismana tabi bir iktisadi kıymet iktisap
ederse bun isterse doğrudan dönem gideri yazarak itfa edebilir.
67
Amortisman muhasebesinin amacı, duran varlıkların aktifleştirilmiş değerlerini
(maliyetlerini) sistemli ve anlamlı bir şekilde kullanıldıkları süreye gider olarak dağıtmaktır.
2. AMORTİSMAN HESAPLARI
dır.
257 kodlu Birikmiş Amortismanlar Hesabı, maddi duran varlıklara10 ilişkin amortisman
paylarının ayrılmasında kullanılan bir hesaptır.
268 kodlu Birikmiş Amortismanlar Hesabı ise, maddi olmayan duran varlıklara ilişkin
amortisman paylarının ayrılmasında kullanılan bir hesaptır.
299 kodlu Birikmiş Amortismanlar Hesabı da, diğer duran varlıklar hesap grubunda yer alan
iktisadi kıymetlere ilişkin amortisman paylarının ayrılmasında kullanılan bir hesaptır.
Tekdüzen hesap planında farklı kodlarla yer almalarına rağmen her üç ana hesabın ortak
özellikleri mevcuttur bunlar;
§ Üç ana hesapta düzenleyici hesaptırlar. Şöyle ki; bilançonun aktif tarafında yer almalarına
karşın yukarıda da görüleceği gibi hesapların isimlerinin yanlarında (-) şeklinde bir işaret
yer almaktadır. Bu işaret anılan hesapların bulundukları taraf için bir düzenleyici hesap
olduklarını, ancak bulundukları tarafın hesabı olmadıkları anlamına gelmektedir. Konumuz
itibariyle yukarıdaki ifadeyi açacak olursak, Birikmiş Amortismanlar Hesapları bilançonun
aktif tarafında yer almalarına rağmen düzenleyici ve pasif karakterli hesaplar oldukları
anlaşılmalıdır. Başka bir ifadeyle anılan üç amortisman hesabı da aktifi düzenleyen pasi f
karakterli hesaplardır.
68
§ Üç hesapta toplayıcı hesaptır. Başka bir ifadeyle bu hesapların birçok alt (muavin) hesabı
mevcuttur ve bu alt hesapların toplamı ana hesabın borç ve alacak taraf toplamlarını teşkil
eder.
§ Her üç hesapta alacaklı yanla çalışırlar. Kalan verdiklerinde alacak kalanı verirler. Her türlü
dönembaşı mevcudu ve her tür amortisman payı hesabın alacak yanına yazılırken,
amortismana tabi iktisadi kıymetlerin elden çıkarılmasında veya hatalı amortisman
paylarının düzeltilmesinde hesaplara borç yazılır.
3. AMORTİSMAN ÇEŞİTLERİ
69
Normal Amortisman Yönteminde; yıllar itibariyle ayrılan amortisman tutarının iktisadi
değerinin tutarı yok oluncaya kadar bir değişiklik olmaz (her yıl için eşit amortisman tutarı
belirlenir). Yöntem kolay, anlaşılır, uygulanır olmasıyla bir üstünlüğe sahiptir. Örneğin 2004 yılı
içerisinde iktisap edilen 1.000.000.000.-TL. (1.000,00.-YTL) değerindeki bir bilgisayar için işletme,
eğer Normal Amortisman Yöntemi’ni kullanıyorsa dört11 yıl boyunca(2004-2005-2006 ve 2007) her
yıl için % 25 amortisman oranı üzerinden eşit paylı olarak amortisman ayrılması söz konusu
olacaktır. Buna göre aşağıda yer alan Grafik 1: Normal Amortisman Yöntemine göre söz konusu
bilgisayar için yıllar itibariyle ayrılacak amortisman tutarları görülmektedir. Grafik 1:
incelendiğinde de görüleceği gibi her yıla isabet eden amortisman tutarı eşit olacaktır.
350
YTL
300
250
200
150
100
50
0
2004 2005 2006 2007
Yıllar
Azalan Bakiyeler Usulü Amortisman Yönteminde; bilanço esasına göre defter tutan işletmeler,
normal amortisman yönteminin iki katı bir oranı uygulama şansına sahiptirler. Ancak her halükârda
oran % 50’yi geçemez. Bu yöntemin özelliği, ilk yıllar hızlı sonraki yıllarda azalan bir amortisman
tutarına sahip olmasıdır. Yukarıda verilen örneği burada da sürdürüp sadece tabi olunan amortisman
yöntemini Normal Amortisman Yöntemi değil de, Azalan Bakiyeler Usulü Amortisman Yöntemi
olarak değiştirirsek bu duruma ilişkin görüntü Grafik 2:’de ki gibi olacaktır.
Grafik 2:’den de görüleceği üzere bu yöntemin temel esprisi ilk yıllarda yüksek amortisman
tutarlarını itfaya imkân tanımasıdır. Ancak daha sonra giderek azalan oranlı bir trend izlemektedir.
1
11 HizmetSüresi =
AmortismanOranı
12 2004 yılı amortisman tutarı grafikte tekdüzeliği sağlamak adına YTL. cinsinden gösterilmiştir.
70
Grafik 2: Azalan Bakiyeler Usulü Amortisman Yöntemi13
700
YTL
600
500
400
300
200
100
0
2004 2005 2006 2007
Yıllar
İktisadi ve teknik bakımdan bir bütün teşkil eden değerler için normal veya azalan bakiyeler
usulü ile amortisman usullerinden yalnız birisi uygulanabilir. Bir iktisadi değer üzerinden normal
amortisman usulüne göre amortisman ayrılmasına başlandıktan sonra bu usulden dönülemez. Bir
iktisadi değer üzerinden azalan bakiyeler usulüne göre amortisman ayrılmaya başlandıktan sonra
normal amortisman usulüne geçilebilir. Bu suretle usul değiştirenler durumu beyannamelerinde
veya eski bilançolarda belirtmeye mecburdurlar. Kabul edilen yeni usul bu bildirimin yapıldığı
beyannamenin verildiği dönemden itibaren dikkate alınır. Bu takdirde henüz yok edilmemiş olan
değer kısmı, bakiye amortisman süresine bölünmek suretiyle eşit miktarlarla yok edilir.
13 2004 yılı amortisman tutarı grafikte tekdüzeliği sağlamak adına YTL. cinsinden gösterilmiştir.
71
veya taş ocağı için ayrı ayrı olmak üzere Maliye ve Sanayi Bakanlıklarınca belli edilecek nispetler
üzerinden yok edilir.
4. AMORTİSMAN HESAPLAMASI
Bu bölümde yapılacak olan açıklamalar V.U.K.’nun 333 Sıra No’lu Genel Tebliği ve bu
tebliğin muhasebe işlemlerine getirdiği düzenlemeler ışığında ele alınmıştır.
01.01.2004 tarihinden itibaren işletmelerin iktisap ettikleri ve edecekleri tüm ATİK için
anılan tebliğde uygun bir amortisman oranı belirlenmiştir. Bu belirleme ile artık amortismanda
“Ekonomik Ömür” esasından “Faydalı Ömür” esasına geçildiği söylenebilir. Özellikle teknolojinin
hızla değiştiği günümüzde teknoloji yoğun alet, makine, demirbaş v.b. için amortisman oranları
yükseltilmiştir. Örneğin; tebliğ öncesinde % 20 normal amortisman oranına sahip ve 5 yıl içinde
aktifleştirilen bir bilgisayar, 333 Sıra No’lu V.U.K. Genel Tebliği ile amortisman oranı % 25’e
çıkartıldığından amortisman süresi de 5 yıldan 4 yıla inmiş olacaktır. Buna göre amortisman ile
ilgili çeşitli formülleri açıklayarak konumuza devam edebiliriz.
1
Hizmet Süresi =
Amortisman Oranı
veya
A = Maliyet Bedeli
a ı = (A – B) * t olarak hesaplanacaktır.
t = Amortisman Oranı
1
Hizmet Süresi =
Amortisman Oranı
73
V.U.K.’nun 333 Sıra No’lu Genel Tebliği’nde Kıst Amortisman uygulanması hâlen
mevcuttur. Bu uygulama olduğu şekliyle korunmuş olup, yapısında herhangi bir genişletme veya
daraltma yapılmamıştır.
ATİK ait yıllık amortisman tutarları yukarıda açıklanan usul ve yöntemlere göre
hesaplandıktan sonra bu giderlere ilişkin muhasebe kayıtlarının yapılması gerekir. Yıllık
amortisman tutarlarının muhasebeleştirilmesi iki yöntemden biri temel alınarak yapılır.
Bunlar;
§ Direkt Yöntem,
§ Endirekt Yöntem’dir.
Direkt Yöntemde; yıllık amortisman tutarı bir taraftan gider yazılarak diğer taraftan ilgili
duran varlığın defter değerinden düşülerek muhasebeleştirilir. Bu amaçla ilgili gider hesabı
borçlandırılır; buna karşılık ilgili duran varlık hesabı alacaklandırılır. Böyle bir kayıt, duran
varlıkların bilançoda net aktif değeri üzerinden görülmesine nede olur. Bu kayıt şeklinde ATİK ilk
elde etme maliyeti ve birikmiş amortismanları izlenemediğinden bilançonun bilgi verme değeri
azalır. Dolayısıyla bu yöntemin kullanılması uygun olmamaktadır.
Endirekt Yöntemde ise; yıllık amortisman tutarları ilgili oldukları fonksiyona göre “760
Pazarlama, Satış ve Dağıtım Giderleri Hesabı” ve/veya “770 Genel Yönetim Giderleri Hesabı” na
ve “Amortisman Giderleri” veya “Amortisman ve Tükenme Payları” alt hesabına borç, ilgili
birikmiş amortismanlar hesabına14 alacak kaydedilerek muhasebeleştirilir.
7. İZ DEĞERİ UYGULAMASI
14İlgili birikmiş amortisman hesapları; “257 Birikmiş Amortismanlar Hesabı”, “268 Birikmiş
Amortismanlar Hesabı” ve “299 Birikmiş Amortismanlar Hesabı”dır.
74
yayımlanarak yürürlüğe giren 13 Sıra Numaralı Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği15 ’nin
III/1.5. maddesinde;
“Hesaplarda iz bedeli ile takip edilen kayıtlarda en küçük para birimi olan 1 YKr.
kullanılacaktır. 01.01.2005 tarihinden önceki kayıtlarda ekonomik ömrü dolan amortismana tabi
iktisadi kıymetlerin 1.- TL olan iz bedelleri de 1 YKr.’a dönüştürülecek ve hesaplara 0,01 YTL.
olarak kaydedilecektir.”
ifadesi gereği işletmeler bu şekilde iz değeri üzerinden takip ettiği veya bundan sonra iz
değeri ile takip etmeyi düşündüğü ATİK için 1 YKr. (0,01.-YTL.) esas alacaklardır.
8. GENEL GÖRÜŞ
Son yapılan düzenlemeler nedeniyle dönemsonu işlemleri içerisinde önemli bir yere
sahip “Amortisman Muhasebesi”ne değinilmeye çalışılmıştır.
Gerek V.U.K.’nun 333 Sıra No’lu Genel Tebliği ile amortisman oran ve sürelerinde getirilen
değişiklikler ve gerekse de 13 Sıra Numaralı Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’nde iz
bedel uygulaması ile getirilen düzenlemelere dikkat çekerek, gözden kaçabilecek bu değişiklikleri
hatırlatmanın gerekliliği esas amacımız olmuştur.
Özetle; gerek Vergi Usul Kanunu’nun 333 Sıra No’lu Genel Tebliği ve gerekse de 13 Sıra
No’lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği doğrultusunda muhasebenin önemli bir
müessesesi olan “amortisman”lar üzerinde;
§ 01.01.2004 tarihinden iktisap edilen her bir ATİK için Maliye Bakanlığı’nın belirlediği
oranlar esas alınarak amortisman ayrılacaktır.
§ 01.01.2004 tarihinden önce iktisap edilmiş bulunan ATİK’ler için ise yapılagelen
amortisman ayırma16 süreci aynen devam edecektir.
§ 01.01.2005 tarihinden itibaren amortismanlar da diğer tüm mali iş ve işlemler gibi Yeni
Türk Lirası (YTL) üzerinden yapılacaktır.
15 Yeni Türk Lirası Kullanımında Özel Kesim Muhasebe Sistemine İlişkin Olarak İşletmeler
Tarafından Uyulacak Esaslar Hakkında.
16 Binalar hariç Normal Amortisman Yöntemi’nde % 20 oran üzerinden, Azalan Bakiyeler Usulü
Amortisman Yöntemi’nde binalar hariç % 40 üzerinden amortisman ayırma işlemleri.
75
§ Yapılan yasal düzenlemeler nedeniyle mevcut herhangi bir amortisman yöntemi ilga
edilmemiş sadece kısmi düzenlemeler yapılmıştır. Örneğin Azalan Bakiyeler Usulü
Amortisman Yöntemi’nde amortisman oranı üst limiti % 40’dan % 50’ye çıkarılmıştır.
§ Hizmet süresine ilişkin olarak “Faydalı Ömür” esasından “Ekonomik Ömür” esasına
geçilmiştir.
76
BÖLÜM – 7
Ekonomik bir olayın oluşması için alış veya satış işleminin gerçekleşmesi gerekmektedir.
Alış satış ilişkisi alacak-borç ilişkisini doğurur. Bu olgunun var olduğunun kanıtlanması için belge
gereklidir. Ticari işletmeler alacak-borç ilişkisinden dolayı alıp verdikleri belgeleri Türk Ticaret
Kanunu’ na (T.T.K.) göre kayda almak ve kanuna göre belgelerle ilgili kayıtları ticari defterlere
aktarmaları gerekir. Kaydın esası belgedir. Yevmiye defterine herhangi bir işlem kaydedilirken
mutlaka bir belgeye dayanması gerekir. Aksi taktirde defterlere kaydedilen işlemler dayanağı
olmayan gerçek dışı bir takım yazı ve rakamlardan oluşur ki kanunen bunun kabulüne olanak
yoktur. Başka bir ifadeyle, belgesiz kayıt olmaz.
· Karışıklığı ve çifte kaydı önlemek için kaydın dayanacağı belge kesin olarak belirlenmelidir.
Çünkü,bir işlem için birden fazla belge söz konusu olabilir.
· Belgeler üzerinde hiçbir şey okunamaz hale getirilmemeli, gerekli düzeltmeler açıkça
gösterilmeli ve paraflanmalıdır.
· Muhasebe kaydından sonra belge üzerine işaret konularak kayda geçtiği gösterilmeli
ve/veya ikinci kez kayda girmesi önlenmelidir.
· Belgeler ile ilgili işlemlerde kolaylık sağlayabilmek için farklı renk de, numaralanarak,
gruplandırılmış, kolayca ulaşılabilecek bir arşiv oluşturulmalıdır.
· Sonradan aslı ile değiştirilecek olsa dahi kayıtlarda belge fotokopileri kullanılmamalıdır.
77
Buna göre T.T.K. madde 11 şöyledir; “Ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen
diğer müessesel er, ticari işletme sayılır.”
Yine T.T.K.’ nun 12. maddesi ticarethane ve fabrika ile neyi kastettiğini açıklamış ve
bunları saymıştır.
Buna göre T.T.K. madde 12 şöyledir; “Aşağıda yazılı veya mahiyetçe buna benzeyen işlerle
uğraşmak üzere kurulan müe sseseler, ticarethane sayılır:
1. Menkul malların satılmak veya kiraya verilmek üzere tedariki ve bunların aynen veya başka
bir şekle sokularak satılması yahut kiraya verilmesi;
4. Madencilik;
6. Tiyatro, sinema, otel, han ve lokanta gibi umumi mahaller, hususi mektep ve hastane ve açık
satış yerlerinin işletilmesi;
11. Su, gaz ve elektrik dağıtma, telefon ve radyo ile haberleşme ve yayın;
Fabrikacılık, ham madde veya diğer malların makine yahut sair teknik vasıtalarla işlenerek,
yeni veya değerli mahsuller vücuda getirilmesidir.
Yine T.T.K.’ nun 13. maddesinde ticari şekilde kabul edilen diğer müesseseler sıralanmıştır.
78
Buna göre T.T.K.’ nun 13. maddesi şöyledir; “Aşağıdaki işleri görmek için açılan
müessesenin işlerinin hacim ve ehemmiyeti, ticari muhasebeyi gerektirdiği ve ona ticari ve sınai bir
müessese şekil ve ma hiyetini verdiği taktirde bu müessesede ticari işletme sayılır:
1. Bir toprak sahibinin veya çiftçinin, mahsullerini olduğu gibi veya zirai sanatı dolayısıyla bir
tezgâhta şeklini değiştirerek satması;
2. Esnaf veya güzel sanatlar erbabından birinin gerek bizzat , gerek işçi çalıştırarak veya
makine kullanarak eserler vücuda getirmesi ve bu eserleri satması.
Bu hüküm, işlerinin mahiyetine göre, 12’ nci madde gereğince ticarethane veya fabrika
olarak vasıflandırılamayan diğer müesseseler hakkında da tatbik olunur.
Ticari işletmeleri bu şekilde belirledikten sonra bunların sınıflandırılmaları da önemli bir yer
teşkil etmektedir. T.T.K.’ nun 14. maddesinde taciri kısaca şöyle tanımlamaktadır; “bir ticari
işletmeyi, kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir.” Bu itibarla tacirleri
sınıflandırmamız gerekecektir.
T.T.K. tacirleri gerçek kişi tacir ve ticaret şirketleri olarak sınıflandırmıştır. Ticaret
şirketleri, şahıs ve sermaye şirketlerinden oluşur. Şahıs şirketleri; kollektif ve adi komandit
şirketlerdir. Sermaye şirketleri ise, limited şirket, anonim şirket ve sermayesi paylara bölünmüş
komandit şirketlerdir. Vergi Usul Kanunu (V.U.K.) ise, gerçek kişi tacirleri birinci sınıf tacirler ve
ikinci sınıf tacirler olarak sınıflandırmıştır.
Ülkemizde yasalar gereği birinci sınıf tacirler “Bilanço Esasına Göre Defter” tutarken, ikinci
sınıf tacirler “İşletme Hesabı Esasına Göre” defter tutmaktadırlar.
79
1.3. Konaklama İşletmelerinde Kullanılan Defterler
V.U.K.’ nun 182. maddesine göre, bilanço esasına göre tutulacak defterler şunlardır:
· Envanter defteri.
Yevmiye defteri (günlük defter), işletmelerin tutmak zorunda olduğu bir defterdir. Yevmiye
defterine işlemler, tarih sırasıyla ve madde şeklinde kaydedilir. Bu kayıtlar haklı bir sebep
olmaksızın on günden fazla geciktirilemez. Ciltli olması gereken yevmiye defterinin, kullanılmadan
(kayıt yapılmadan) önce ve kullanıldıktan sonra, notere tasdik ettirilmesi zorunludur. Yevmiye
defteri ciltli ve müteselsil sıra numaralı olmalıdır. Ancak vergi kanunlarına göre çözük yapraklı
yevmiye defterinin kullanılmasına izin verildiği taktirde, vergi kanunlarına uygun olmak koşuluyla
bu defterler de yevmiye defteri olarak kullanılabilecektir.
Defter- i Kebir (büyük defter) işletmelerin tutmak zorunda oldukları bir diğer defterdir.
Defter- i kebire işlemlerin kaydı, yevmiye defterindeki kayıtlardan yararlanılarak yapılır. Böylece,
günlük işlemler sistemli bir şekilde hesaplara dağıtılmış ve aynı cins işlemlerin sınıflandırılarak,
defter- i kebir hesaplarında toplanması sağlanmış olacaktır. Defter- i kebire kayıtlar, bu defterde yer
alan hesaplara ait sayfalara yapılmakla sağlanmış olur. Defterin en az karşılıklı iki sayfası bir hesap
için kullanılır. Çok işlem gören hesaplar için karşılıklı çift sayfa olarak, daha fazla sayfa ayrılabilir
unun için önceki yıllar uygulamalarından yararlanılabilir. Ciltli olması gereken defter-i kebir,
kullanılmadan önce notere tasdik ettirilmesi zorunludur.
Envanter defteri, işe başlama tarihinde ve ondan sonra her hesap dönemi sonunda
çıkarılan envanterler ve bilançoların kaydedildiği defterdir. Bu defterinde kullanılmaya başlamadan
önce ve dönem sonlarında notere tasdik ettirilmesi gerekir.
80
defteri ve tutulması zorunlu diğer defterleri müteharrik17 yapraklı olarak kullanabilirler.
Ancak, bu defterlerinde diğer defterler gibi her sayfasının sıra numarası ile teselsül18
etmesi, teker teker tasdik makamının resmi mührü ile mühürlenmesi, tasdikli yapraklar
bittiği taktirde yeni yapraklarında tasdikli yaprakların sayfa numaralarını takiben teselsül
edecek numaralar ile numaralanması ve kullanmaya başlamadan önce tasdik ettirilmesi
zorunludur. Bu ifade ile kanun koyucu işletmelerin bilgisayarlı ortamda işlemlerini takip
etmesine ve kayıtlarını yazıcı vasıtasıyla almalarına imkân tanımıştır.
c) Defter Sayfalarının Yırtılıp Yok Edilmemesi: Bütün ticari defter ve kayıtların iyi şekilde
muhafaza edilmesi, bunların mürekkep ve yağ lekesi v.b. ile kirletilmemesi ve defter
sayfalarının yırtılıp yok edilmememsi şarttır. Sayfası kopmuş ve/veya kaybolmuş defter
cezaya sebep olur. Bu bakımdan defteri tutan kimsenin bunları büyük bir titizlikle
muhafaza etmesi gerekir.
e) e) Defter ve Belgeleri On Yıl Saklamak: T.T.K.’ nu madde 68’ e göre; defter tutmak
zorunda olan kişi ve halefleri defterleri son kayıt tarihinden ve saklanması zorunlu olan
diğer hesap ve kağıtların tarihlerinden itibaren on yıl geçinceye kadar saklamak
zorundadırlar.
17
Müteharrik: Hareket eden, kımıldayan, oynayan, hareketli. Bkz. Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe
Ansiklopedik Lûgat, Ondördüncü Baskı, Ankara: Aydın Kitabevi Yayınları, 1997, s. 768.
18
Teselsül: Zincirleme, zincirleme gitme, birden çok kimsenin bir borçtan dolayı sorumlu olması. Bkz. Devellioğlu,
a.g.e., s. 1090.
81
g) Boş Satır Bırakılmaması: defterlerde kayıtlar arasında usulen yazılmaya mahsus olan
satırlar, çizilmeksizin boş bırakılamaz ve atlanamaz. Bilgisayarlı ortamda kayıtların
yapılması ve çıktıların yazıcılardan alınması bu riski ortadan kaldırmıştır.
§ Muhasebe fişleri
1.5.1.1. Fatura
Satılan mal ya da yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere malı
satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari belgeye fatura denilmektedir. Buna
gör bu belge, mal ve hizmet satışları nedeniyle alan ve satan arasında düzenlenen bir belgedir.
Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren en çok on gün içinde düzenlenmelidir.
Özel televizyon işletmeleri açısından mesele düşünüldüğünde bir hizmet sunumu için işletme bir
82
bedel tahsil etse bile hizmet sunulmamıştır. Hizmetin önceden satın alınması ve stoklanması
mümkün olamayacağına göre fatura hizmet sunulduktan sonra düzenlenebilir.
Malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde
satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırması halinde alıcının taşınan
veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlemesi ve taşıtta bulundurulması şarttır. Malın
faturası olsa bile, sevk irsaliyesinin malla birlikte olması mecburidir.
Giriş biletleri ve yolcu taşıma biletleri, yukarıda belirtildiği gibi perakende satış vesikasıdır.
Müze, tiyatro, opera, konser, maç, festival giriş biletleri özel televizyon işletmeleri açısından birer
gider belgesidir.
83
1.5.1.5. Gider Pusulası
Basit usulde vergiye tabi tüccar, serbest meslek erbabı ve vergiden muaf esnaf tarafından
verilen belgedir. Birinci ve ikinci sınıf işletmeler, defter tutmak zorunda olan serbest meslek erbabı
ve çiftçiler bu kişilerden mal aldıkları veya bunlara iş yaptırdıklarında söz konusu gider pusulasını
düzenleyerek malı satan veya işi yapana imzalatırlar.
Birinci ve ikinci sınıf işletmeler ile defter tutmak zorunda olan çiftçiler, götürü usule tabi
veya vergiden muaf çiftçilerden satın aldıkları malların ve hizmetin bedelini ödedikleri sırada
düzenlenen ve satıcıya imzalattırılan bir belgedir. Ancak uygulamada özel televizyon işletmelerinin
kullandığı belgeler arasında yer almadığını söylemek yanlış olmayacaktır.
Konaklama işletmelerine, serbest meslek makbuzu veren kişiler genellikle, serbest meslek
erbabı olan mütercim- tercümanlar, serbest muhasebeci mali müşavirler, avukatlardır. Bu tür
nitelikteki kişiler konaklama işletmelerinde istihdamda edilebilirler ancak burada bu kişilerin
istihdam edilmediği varsayılmıştır.
İşverenler, memur, muhasebeci, tezgâhtar, işçi ve benzeri gibi hizmet erbabına ödedikleri maaş
ve ücretleri, maaş ve ücret bordrosunda göstermeye mecburdurlar.
Örf ve teamüle göre bir belgeye dayandırılması mümkün olmayan çeşitli giderler, belge
teminine imkân olmayan giderler ve vergi kanunlarına göre götürü olarak belirlenen giderler için
belge zorunluluğu yoktur. İşte gider listesi (masraf listesi) yasal belgelerle kanıtlanmayan ödemeler
için muhasebe kayıtlarına esas teşkil edebilecek yapay bir belgedir. P.T.T.’ den alınan pullar,
84
telefon kartı, otobüs ücretleri, vapur jetonu, iş takibi için şehir içi minibüs ücretleri, çay, kahve,
meşrubat ve bahşişler için belge alınmayabilir. Bu tür giderler için bir gider listesi düzenlenmeli ve
ödemeyi yapan kimse tarafından düzenlenip imzalanmalıdır. Gider listesinde yer alan, ancak vergi
kanunlarınca gider kabul edilmeyen ödemeler vergi matrahına eklenmelidir.
1.5.2.1. Makbuzlar
Makbuzlar iki türdür: (a) Tahsilat makbuzları ve (b) tediye makbuzları.
Çek giriş bordrosu, alınan çeklerin kaydedildiği listedir. Çek çıkış bordrosu ise, verilen ve
ciro edilen çeklerin yazıldığı listedir.
85
1.5.2.3. Senet Bordroları
Senet bordroları iki türdür: (a) Senet giriş bordroları ve (b) senet çıkış bordroları.
Senet giriş bordrosu, alınan senetlerin kaydedildiği listedir. Senet çıkış bordrosu ise, tahsil
edilmek veya iskonto edilmek üzere bankalara verilen, ciro edilen senetler için düzenlenen listedir.
1.5.2.4. Dekontlar
Dekontlar iki türdür: (a) alacak dekontları ve (b) borç dekontları.
Dekont, bir gelir ve giderin değil, taraflar arası bir hesaplaşmanın belgesidir. Düzenleyen
tarafından hesabın borçlandırıldığını bildiren dekont “Borç Dekontu”, alacaklandırıldığını bildiren
dekont ise “Alacak Dekontu” dur. Örneğin banka dekontu.
86
1.5.3.4. Ticari Mektuplar
Ticari işlemler nedeniyle yazılan veya alınan mektuplardır. Bu mektupların gelen ve giden
evrak defterine kaydı gerekir.
1.5.3.5. Sözleşmeler
Sözleşme, tarafların karşılıklı rıza ve iradesi ile oluşan hukuki bir işlemdir. Konaklama
işletmeleri, müşterileriyle çeşitli sözleşmeler akdedebilir. Örneğin bir program haklarının devri veya
satışı, bir reklam anlaşması v.b.
1.5.3.6. Taahhütnameler
Taahhütname, tek taraflı bir sözleşmedir. Konaklama işletmelerinde Gümrük Geçici Giriş
Beyanname Taahhüdü ve buna bağlı olarak da Gümrük Geçici Giriş Beyanname Kapatma
Taahhüdü mevcuttur.
Gümrük Geçici Giriş Beyanname Taahhüdü; özel televizyon işletmesinin belirli bir süre için
(Gümrük Kanunun 11919 . maddesinde belirlenen çerçevede) ülkeye girişi yapılan eşyanın veya
materyalin kanuni süre sona ermeden yurtdışı edileceğinin beyan edildiği bir belgedir. Gümrük
Geçici Giriş Beyanname Kapatma Taahhüdü ise, önceden getirilmiş eşya veya materyalin yasal
sürenin sonu gelmeden yurtdışı edildiğine ilişkin bir belgedir. Bu belgede bir yönüyle taahhüt içerir.
1.5.3.7. İş Emirleri
İş emri, işletme içinde bir işin yapılması için ilgili kişiye verilen talimattır. Örneğin,
konaklama işletmesinde bir bakım ustasına bir odadaki arızayı gidermesi emrinin verilmesi gibi.
1.5.3.8. Tutanaklar
Bir olay veya durumu tespit etmek amacıyla düzenlenen ve ilgililerin imzasını taşıyan
belgelerdir. Örneğin, dönem sonu itibariyle sayım sonucunu (kırtasiye mevcudu v.b.) gösteren
“Envanter Tutanakları”, duran varlıklara ilişkin amortisman ve yeniden değerleme işlemlerini
gösteren “Amortisman Tutanakları”, döneme ilişkin gelir ve gider tutarlarını gösteren “Dönem
Ayrım Tutanakları” gibi.
19
27.10.1999 Tarihinde T.B.M.M.’ de kabul edilen 4458 Sayılı Gümrük Kanunu, MADDE 119- Dahilde işleme
rejiminde geri ödeme sisteminin uygulandığı hallerde; a) Eşdeğer eşyadan elde edilen işlem görmüş ürünlerin ithal
eşyasının serbest dolaşıma girmesinden önce Türkiye Gümrük Bölgesi dışına ihraç edilmesi hükmü, b) İşlem görmüş
ürünlerin eşdeğer eşyadan elde edildiği durumlarda, gümrük işlemlerinde ithal eşyasının eşdeğer eşya, eşdeğer eşyanın
ise ithal eşyası gibi değerlendirilmesi hükmü, c) Henüz ithal edilmemiş eşyanın yerine ihracat vergilerine tabi eşyadan
elde edilen işlem görmüş ürünlerin ihracı halinde, ithal eşyasının süresi içinde ithal edilmesine karşılık olarak izin hak
sahibinden, ihracat vergileri kadar teminat alınması hükmü, d) 113, 114 ve 122 nci madde ile 115 inci maddenin (a)
bendinin ikinci alt bendi ile (c) bendi hükümleri; Uygulanmaz.
87
1.5.3.9. Diğerleri
Genel nitelikli ve yukarıda sayılan belgeler dışında diğer belgeler de olabilir.
1.5.4.2. Adisyon
Sadece masada servis yapılan, kurumlar vergisine tabi olan kurumlar tarafından çalıştırılan
veya bilanço esasına göre defter tutan işletmeler, işletme hesabı esasına göre defter tutmakla birlikte
alkollü içki servisi yapılan işletmelerde adisyon kullanılması zorunludur.
1.5.4.3. Voucher
Otel rezervasyonları ile ilgili olarak seyahat acentaları tarafından müşteriye verilen bir
hizmet belgesidir. İlgili belgeye hangi harcamaların acenta tarafından karşılanacağına dair bilgiler
yazılır.
1.5.5.1. Poliçe
Poliçe bir havale niteliğindedir. Alacaklının borçludan olan alacağını, kendisinin borcu
bulunan üçüncü bir şahsa devretmesi esasına dayanır. Poliçede üç taraflı bir ilişki vardır. Poliçeyi
düzenleyen kişi (keşideci) diğer bir kişiye (muhataba) poliçede ismen gösterilmiş olan kimseye belli
bir tutarı ödeme emrini verir. Muhatap poliçeyi kabul edip etmemekte serbesttir. Muhatap poliçeyi
kabul etmediği sürece poliçenin borçlusu değildir.
88
1.5.5.2. Bono (Emre Yazılı Senet)
Borçlunun alacaklısına olan borcunu belirli bir tarihte kayıtsız ve şartsız bir şekilde
ödeyeceğini gösteren bir belgedir. Diğer bir ifadeyle senet borçlusu (muhatap) senet alacaklısına
(lehtara) senette gösterilen bir alacağı vadesinde kayıtsız şartsız ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder.
Bono da ikili bir ilişki vardır. Bono, düzenleyen yani borçlu için borç senedi niteliğinde iken, lehtarı
yani alacaklısı için bir alacak senedi niteliğindedir.
1.5.5.3. Çek
Çek, çeki çeken (keşideci), bankaya (muhatap) senette yazılı belirli bir bedelin kayıtsız ve
şartsız ismen gösterilmesi zorunlu olmayan bir kişiye ödenmesini emreder. Çekte vade yoktur. Bu
nedenle görüldüğünde ödenir. Çekte muhatap bir banka veya özel finans kurumudur.
89
1.5.6.3. Mahsup Fişi
Kasadan para girişi ve çıkışı dışındaki durumlar için düzenlenen muhasebe fişidir. Mahsup
fişinde hem borçlu hem de alacaklı hesaplar yer alır.
90
BÖLÜM – 8
Talebin fiyat esnekliği; talebin fiyatlarda meydana gelen değişmelere karşı ne kadar etkili
ve hassas olduğunu ölçmeye yarayan bir kavramdır. Buna göre, ürün ve hizmet bedellerinin
düşmesi durumunda, diğer faktörler değişmemek koşulu (catirus paribus) ile, daha çok satış
yapılabileceği, fiyatların artması durumunda talebin düşeceği ve daha az satış yapılabileceği
söylenebilir.
Bir ürün veya hizmete olan talep ya elastik (esnek), ya da inelastik (esnek olmayan)’dir.
Talebin elastik olması; fiyatlarda meydana gelen artışın toplam gelirleri azaltması, fiyat
düşmelerinin ise toplam gelirleri arttırmasıdır. Talep elastikiyeti matematiksel olarak şöyle ifade
edilebilir.
Q : Talep miktarı,
∆P : Fiyatlardaki değişme,
P : Fiyat
ise,
∆Q / Q
TalepElastikiyeti = ‘dir.
∆P / P
Eğer sonuç 1’den büyük ise talep elastikdir. Yani talep fiyatlarda meydana gelen
değişmelere karşın duyarlıdır. Bir bakıma, talep miktarındaki değişme yüzdesi, fiyatlardaki değişme
yüzdesinden büyüktür.
91
Eğer sonuç 1’den küçük ise talep inelastikdir, yani talep miktarındaki değişme yüzdesi,
fiyatlardaki değişme yüzdesinden küçüktür. Bu durumda her zaman olmasa da bazen işletmeler
talebin düşmesine rağmen, fiyatlarını arttırarak satış gelirlerini arttırabilirler.
ÖRNEK: (A) Otel İşletmesi, bir aylık bir dönemde, ortalama 10.-YTL. oda fiyatı ile 1.000 oda
satmıştır. Takip eden diğer bir aylık dönemde ise ortalama 13.-YTL.’den 950 oda satmıştır. Buna
göre işletmenin söz konusu dönemleri itibariyle talep elastikiyetini hesaplayınız?
ÇÖZÜM:
∆Q / Q
TalepElastikiyeti =
∆P / P
Bu otel işletmesinde talep inelastikdir. Ancak genel olarak konaklama sektörü ve ticari
restoran işletmeciliğinde talep elastikdir. Çünkü önerilen ürün ve hizmet bedelleri genellikle
standarttır.
Otel işletmelerinin en önemli gelir öğelerinden birisi ve en başta geleni oda satış gelirleridir.
A.B.D.’nde otel işletmeleri satış gelirlerinin % 46,4’ü, Fransa otel işletmelerinde % 49’u oda satış
gelirlerini meydana getirmektedir.
Tüm oteller için tekdüzen bir oda fiyatı bulmak mümkün değildir. Bunun nedenleri,
§ Ölü mevsimler ve diğer nedenlerden boş kalacak oda ve gece sayısının kesin olarak tahmin
edilebilmesi mümkün değildir.
§ Otele yatırılmış olan sermayenin ve otelin işletilmesi için harcanmakta olan paranın hesaba
katılması suretiyle sermayenin, zamanın, emeğin karşılığını verecek kârın belirlenmesi son
derece güç ve karışıktır.
92
§ Oteller için tektip bir organizasyon ve maliyet sistemi mevcut değildir.
En basit bir yaklaşımla oda fiyatının bulunmasında oda maliyetinin belirlenmesi için yapılacak
ilk iş, doluluk oranının ve giderlerin tahmin edilmesi ve toplam giderlerin bir yılda satılabilecek
oda sayısına bölümüdür. Daha sonra belirli bir kâr oranının eklenmesi ve farklı özellikler
gösteren odalar için farklı oda fiyatının tespitidir. Bu açıklamalarımızı bir formül ile şöyle
gösterebiliriz;
ToplamGiderler
OdaMaliyet Fiyatı =
OdaSayısı* Doluluk Oranı* 365
veya
ÖRNEK: (B) Otel A.Ş. 60 odalı ve 100 yataklı, 100 kişilik restoranı ve 100 kişilik bar, çay-kahve
salonu olan bir oteldir. Bu otelin bir odasının inşaat maliyeti 15.000.-YTL.’dir. buna göre
işletmenin tüm inşaat maliyeti 900.000.-YTL.(15.000.-YTL. * 60 oda)’dir. Bunun 600.000.-YTL.’si
kurucular tarafından özkaynaklarla, 300.000.-YTL.’si % 40 faiz ile Turizm Kredisi olarak yabancı
kaynaklardan sağlanmıştır. Özsermaye üzerinden % 50 kârlılık beklenmektedir. Bu otel
işletmesinde ortalama doluluk oranının % 80, restoran ve barlardan müşterilerin % 50’sinin
yararlanacağı ve ortalama kuver fiyatının 20.-YTL., kişi başına içki tutarının 50.-YTL. olduğu
bilinmektedir. Toplam birikmiş amortismanların 66.000.-YTL., yönetim ve reklam giderleri
31.000.-YTL., bakım ve onarım giderleri 19.000.-YTL., çamaşır ve temzilik giderleri 10.000.-
YTL., enerji giderleri 40.000.-YTL., persnel giderleri 180.000.-YTL., belediye resim ve harç
giderleri 10.000.-YTL. ve yiyecek-içecek maliyetinin de % 40 olduğu da bir veridir. Ayrıca kahvaltı
kuver fiyatı 4.-YTL.’dir. Bu bilgiler ışığında ortalama oda fiyatını bulunuz?
93
ÇÖZÜM:
A. GİDERLER
§ Amortismanlar 66.000.-YTL.
TOPLAM 776.000.-YTL.
B. RESTORAN GELİRLERİ
TOPLAM 715.400.-YTL.
94
3. YEMEK FİYATININ BULUNMASI
Otel işletmelerinde yiyecek ve içecek bölümünün bir alt birimi olan “mutfak” bölümüne
üretim birimi olarak bakabiliriz. Çeşitli yiyecek malzemeleri, menü kalemleri şekline getirilerek
satışa sunulmaktadır.
Satışa sunulan menü kalemleri ile toplam maliyetler arasında doğrudan bir ilişki yoktur.
örneğin, toplam maliyeti 1,20.-YTL. olan bir porsiyon yemeğin satış fiyatı 1.50.-YTL. ise, toplam
maliyetin 0,80.-YTL. veya 1,60.-YTL. olması durumunda porsiyon satış fiyatı yine 1,50.-YTL.
olacaktır. Çünkü aynı tür menü kalemine farklı günlerde farklı fiyat uygulamak müşterilere iyi bir
izlenim vermeyecektir.
§ İşçilik giderleri,
Genel olarak otel işletmeleri restoranlarında 1.-YTL.’lik satış gelirinin bölünüşü şöyledir;
% 15 Net Kâr
% 26 – 30 İşçilik Giderleri
95
3.2. Yemek Fiyatı Bulma Yöntemleri
a) Yiyecek ve içecek departmanı müdürü, Eğer ben müşteri olsaydım, bana yapılan
servise kaç lira öderdim” şeklinde bir soruyu kendine sorar ve alacağa cevaba göre fiyatlama
yapabilir (uygun fiyat yöntemi).
b) Müşterilerin ödeme gücünün yüksek olacağını düşünerek, yüksek fiyat belirlenebilir (en
yüksek fiyat yöntemi).
c) Müşteri sağlamak amacıyla, bazı menü kalemlerine maliyetin altında bir fiyat
uygulanabilir (düşük fiyat yöntemi).
d) Yiyecek- içecek yöneticisi içinden gelen sezgiye göre bir fiyatlama yapabilir(sezgisel fiyat
yöntemi).
Bu yöntemde malzeme dışında, diğer tüm maliyet unsurlarını (işçilik, genel üretim v.b.)
temsil eden bir katsayı, fiyatlamada kullanılır. Bu katsayı geçen yılların ortalama yiyecek maliyet
yüzdesi dikkate alınarak bulunur. Menüde yer alan her kalem için geliştirilen katsayı, işçilik
giderlerinin karşılanamamasına bile sebep olabilir.
1
Katsayı= formülü kullanılır.
BeklenenYiyecekMaliyet Yüzdesi
- Girdi maliyetleri bu bulunan katsayı ile çarpılır. Bunun için aşağıdaki formül kullanılır.
- Bulunan bu fiyatın son fiyat olmadığı düşünülerek, Pazar koşulları içinde değerlemesi yapılır.
96
ÖRNEK: Bir porsiyon köftenin maliyetini hesaplayınız? Yiyecek maliyet yüzdesi % 80’dir.
Reçetesi aşağıdaki gibidir.
1 yumurta 0,15.-YTL.
TOPLAM 1,35.-YTL.
Fiyat tesbiti yapılırken girdi maliyetlerine servis yapabilecek şekilde garnitür olarak tabağa
konulan diğer malzemeler de eklenir ve hesaplamam yukarıdaki şekilde yapılır. Aynı örneğimizde,
servis tabağına konulan marul, domates ve diğer malzemeler maliyeti 0,45.-YTL. olsun buna göre;
Bu yöntem, yiyecek malzeme maliyetleri ile malzeme dışındaki tüm giderler ve hedeflenen
kâr toplamı arasındaki ilişkiyi dikkate alarak satış fiyatını hesaplayan yöntemdir.uygulanması
şöyledir;
97
ÖRNEK: Malzeme maliyeti dışındaki tüm giderler 60.000.-YTL., beklenen kâr 7.500.-YTL.,
yiyecek malzeme maliyeti 180.000.-YTL.’dir. Bir porsiyon köfte maliyeti ise 1,35.-YTL.’dir. Oran
yöntemine göre köfte satış fiyatını hesaplayınız?
60.000+ 7.500
Oran = = 0,375
180.000
Bu yöntemde işçilik giderleri direkt ve endirekt işçilik giderleri toplamı olarak alınır ve
uygulama şekli şöyledir.
- Kişi başı temel maliyet beklenen temel maliyet yüzdesine bölünerek satış fiyatı bulunur.
Bunun için;
Kişi BaşıTemelMaliyet
SatışFiyatı =
TemelMaliyet Yüzdesi
98
ÖRNEK: Bir porsiyon köfte malzeme maliyeti 1,35.-YTL., bütçeden alınan işçilik giderleri
55.000.-YTL., beklenen müşteri sayısı 135.000 kişi, beklenen temel maliyet yüzdesi % 90’dır. Bu
verilere göre bir porsiyon köftenin satış fiyatını Basit Temel Maliyet Yöntemi’ne göre belirleyiniz?
55.000.- YTL.
Kişi Başıİşçilik Gideri = = 0,407.- YTL./kişi
135.000kişi
1,75
SatışFiyatı = = 1,944.- YTL. ˜ 1,94.-YTL.’dir.
0,90
Menüde yer alan bazı yemek türleri için direkt işçilik giderleri fazla olabilir. Bunu satış
fiyatına yansıtabilmek için temel maliyet yöntemi geliştirilmiştir. Bunun için direkt işçilik
giderlerinin ne kadar gerçekleştiğini doğru bir şekilde belirlemek gerekmektedir. Bu nedenle üretim
zamanını belirlemek amacıyla Zaman etüdü, işçilik zamanını en aza indirmek amacıyla da Hareket
Etüdü çalışması yapılmalıdır.
ÖRNEK: Beklenen yiyecek maliyet yüzdesi % 60 olan bir otel işletmesi restoranında bir aşçının
saat ücreti 1,50.-YTL. ve aşçı yardımcısının ise 0,90.-YTL.’dir. buna göre;
Yemek Porsiyon Malzeme Gideri Direkt İşçilik Dir. İşç. Gid. Temel Maliyet
Türü (YTL.) Zamanı (YTL.) (YTL.)
99
[5] Yemek Fiyatlarını Değerlendirme
Menü, işletmenin başarısını gösteren önemli bir araçtır. Menü de yer alan yemek fiyatlarını
analiz etme ve değerlendirme yöntemidir. Menü kalemlerinin beğenilme ve kârlılık analizleri bu
yöntemde yapılmaktadır. Buna göre, menü kalemleri dört gruba ayrılmaktadır.
Her bir menü kaleminin kârlılığının yüksek veya düşük olması, ortalama katkı payı ile
yapılacak karşılaştırmaya bağlıdır.
ToplamKatkı Payı
OrtalamaKatkı Payı=
Kuver Sayısı
Eğer menüde yer alan yemek türünün katkı payı, ortalama katkı payından yüksek ise menü
kalemi kârlıdır.
100
BÖLÜM – 9
MUHASEBE UYGULAMALARI
ÖRNEK –1: ACAR konaklama işletmesi 100.000.000.- TL. + 18.000.000.-TL. KDV ile oda geliri
tahsil etmiştir.
/
100 KASA HESABI 118.000.000
600 YURTİÇİ SATIŞLAR HS. 100.000.000
600.00 Oda Departmanı Geliri
391 HESAPLANAN KDV HS. 18.000.000
/
ÖRNEK – 2: ACAR konaklama işletmesinde kalan bir müşteri günlüğü 50.000.000.-TL.’ dan üç
gün kalmış, otelden ayrılırken oda ücretini kredi kartıyla ödemiş, KDV tutarını ise peşin ödemiştir.
/
100 KASA HESABI 27.000.000
127 DİĞER TİCARİ ALACAKLAR HESABI 150.000.000
127.00 Kredi Kartı Alacakları
600 YURTİÇİ SATIŞLAR HS. 150.000.000
600.00 Oda Departmanı Geliri
391 HESAPLANAN KDV HS. 27.000.000
/
ÖRNEK – 3: ACAR konaklama işletmesi, otele müşteri gönderme konusunda TUR Seyahat
İşletmesi ile bir anlaşma yapmış ve 250.000.000.- TL. depozito almıştır.
/
100 KASA HESABI 250.000.000
326 ALINAN DEPOZİTO VE TEM. HS. 250.000.000
326.00 TUR Seyahat İşletmesi
/
101
ÖRNEK – 5: ACAR konaklama işletmesi, içecek satış geliri olarak 50.000.000.-TL. + 9.000.000.-
TL. KDV elde etmiş, tutarını kredi kartı ile tahsil etmiştir.
/
127 DİĞER TİCARİ ALACAKLAR HESABI 59.000.000
127.00 Kredi Kartı Alacakları
600 YURTİÇİ SATIŞLAR HS. 50.000.000
600.02 İçecek Gelirleri
391 HESAPLANAN KDV HS. 9.000.000
/
ÖRNEK – 8: ACAR konaklama işletmesi tamamını peşin olarak KDV dahil 118.000.000.-TL.’ lık
yiyecek malzemesi almış ve tamamını doğrudan mutfağa göndermiştir.
/
740 HİZMET ÜRETİM MALİYETİ HESABI 100.000.000
740.00 Yiyecek Departmanı
740.00.00 Yiyecek Malzemeleri
191 İNDİRİLECEK KDV HESABI 18.000.000
100 KASA HESABI 118.000.000
/
§ ALIŞKAN, Murat. Türk Ticaret kanunu ve İlgili Mevzuat, İstanbul: Yaylım Yayıncılık,
1998.
§ ASLAN, M. Hanifi. Hizmet Ekonomisi, Bursa: Alfa Basım Yayım Dağıtım, 1998.
§ Devlet Planlama Teşkilatı (D.P.T.), Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, Hizmet
Ticaretinin Serbestleştirilmesi Özel İhtisas Komisyonu Raporu,
(Ankara: Yayın no: DPT: 2543 – ÖİK: 559, 2000.
§ DOYLE, Peter. Marketing Management and Strategy, Second edition, Prentice Hall,
1998.
103
§ ERKURAL, Kenan. Muhasebe Prensipler ve Uygulama, Yedinci Baskı, İstanbul:
Marmara Üniversitesi Nihad Sayâr Yayın ve Yardım Vakfı Yayınları
No. 400/634, 1985.
§ KOTAR, Erhan ve Şükrü Dokur. Genel Muhasebe Temel İlkeler, İstanbul: Alfa Basım
Yayım Dağıtım, Ocak 2002.
§ MCDANIEL, Carl Jr. ve William R. Darden, Marketing, Newton: Allyn and Bacon Inc.,
1987.
§ ÖZTÜRK, Sevgi Ayşe. Hizmet Pazarlaması, 3. Basım, Eskişehir: Birlik Ofset, 2002.
104