You are on page 1of 323

SIRA NO KONU SAYFA NO

11. SAYAÇLARIN YERİNDE TESTLERİ............... 290


12. ÜÇ TERİMLİ SAYAÇLAR............................... 297
12.1. Sayaç Karakteristikleri ve Özellikleri............ 297
12.2. Üç Terimli Aktif Sayacın Zaman Saati ile
Birlikte Bağlantı Şeması............................... 298
12.3. Üç Tarifeli Zaman Saati Karakteristikleri ve
Özellikleri.................................................... 298

ORTA GERİLİM DAĞITIM SİSTEMLERİNDE


OTOMATİK TEKRAR KAPAMA ÖZELLİKLERİ
VE İLKELERİ

1. GİRİŞ........................................................... 300
2. ARIZA TÜRLERİ........................................... 300
2.1. Geçici Arızalar............................................. 300
2.2. Yarı Geçici Arızalar...................................... 300
2.3. Devamlı Arızalar.......................................... 301
3. TANIMLAR................................................... 301
4. O.G. DAĞITIM ŞEBEKELERİNDE TEKRAR
KAPAMA...................................................... 304
5. O.G. TEKRAR KAPAMA TERTİPLERİNİ
ETKİLEYEN FAKTÖRLER............................. 305
5.1. O.G. Sistemlerinde Tekrar Kapama Ölü
Zamanının Müşteri Yüklerine Etkileri.......... 306
6. KESİCİ KARAKTERİSTİKLERİ...................... 307
6.1. Çalışma Zamanı (Kontak Açılma + Ark
Sönme)........................................................ 307
6.2. Antipompaj.................................................. 307
6.3. Mekanizma Sükunete Gelme Zamanı........... 308
6.4. Kapama Zamanı.......................................... 308
7. ARK ÜRÜNLERİNİN TEMİZLENMESİ............ 309
7.1. Arıza Yeri Deiyonizasyonu............................ 309
8. KORUMA RÖLELERİNİN TEKRAR KAPAMA
YÖNÜNDEN ÖZELLİKLERİ........................... 309
8.1. Rölenin Sükunete Gelme Zamanı................. 309
8.2. Toparlanma Zamanı..................................... 309
9. TEKRAR KAPAMA SAYISI............................. 310
FAYDALANILAN ESERLER........................... 312

1
PRİMER TEÇHİZATIN TANITIMI

1. GÜÇ TRAFOLARI

Güç trafoları, belirli bir gerilimdeki elektrik enerjisini başka bir gerilime
çevirmek için kullanılır.

Güç trafoları, birkaç kVA’lık küçük trafolardan 500-1000 MVA’lık büyük


trafolara kadar değişik güçlerde imal edilirler.

1.1 Nominal Akım

Bir güç trafosunun (etiketinde belirtilen) nominal gücüne karşı düşen primer
veya sekonder tarafının akımıdır.

Örnek: Gücü 100 MVA olan 154/34,5 kV’lık bir trafoda primer tarafın
nominal akımı:

Nnom 100000 kVA


Ip.nom = --------- = ---------------- = 375 A’dır.
√3.Vff √3.154 kV

Sekonder tarafın nominal akımı ise;

100000
Is.nom = ------------ = 1673 A’dır.
√3.34,5

Bazı güç trafolarının güçleri, cebri soğutma ile % 25 oranında arttırılabilir.


Bu durum, trafo etiketinde belirtilir. Buna göre gücü artan trafonun nominal
akımları da o oranda artar.

1.2. Nominal Gerilim

güç trafoları, yüksek gerilimli enerjiyi düşük gerilimli enerjiye çevirerek


enerjinin tüketilmesine imkan sağlar. Santralarda üretilen enerjinin uzak
bölgelere iletimi, yüksek gerilimle yapıldığında ekonomik olur. Fakat
enerjinin tüketilmesi söz konusu olduğunda gerilimin düşürülmesi şarttır.

Örnek: 154/34,5 kV; 100 MVA trafoda;

Np = primer güç = √3.154.375 = 100000 kVA


Ns = sekonder güç = √3.34,5.1673 = 100000 kVA

2
1.3. Kısa Devre Gerilimi

Bir trafoda, sekonder sargı kısa devre edildiğinde, primer sargıdan nominal
akımın geçmesini sağlayan gerilime, kısa devre gerilimi Uk denir. Bu
gerilimin primer nominal gerilime oranına da, nisbi kısa devre gerilimi %Uk
denir. (Şekil-1).

% Uk = 100.(Uk/Vnom)

%Uk = (Uk/Un).100 dür.

%Uk = (In.Zk/In.Z).100

%Uk = (Zk/Z).100

Sekonderi kısa devre edilip primer sargı nominal gerilimle beslendiği zaman
(teorik olarak) geçen akıma nominal KISA DEVRE akımı denir.

Un Un/Z In
Ik = ------- = ------------ = ------
Zk Zk/Z Uk

In
Ik = ------ olur.
Uk

Örneğin, Uk = %5 olan bir trafoda kısa devre akımı

Ik = In/0,05 = 20 x In olur.

Nominal akımı örnek olarak 100 A. olan bir trafonun %Uk ‘sı 5 ise

Ik = In/Uk = 100/0,05 = 2000 A. bulunur.

3
Bu nedenle sekonderi kısa devre edilmiş trafoların primerine nominal
gerilimi tatbik edilemez. Tatbik edilebilecek gerilim değeri nominal akımın
%120’ sini sağlayan gerilim değerinden fazla olamaz.

1.4. BAĞLANTI GRUPLARI

Trafoların primer ve sekonder sargıları, yıldız veya üçgen bağlanır. Bağlantı


grubuna göre, primer ve sekonder yıldız gerilimleri arasında bir faz farkı
oluşabilir. Bu faz farkına göre, çeşitli bağlantı gruplarının önemi büyüktür.
Tatbikatta en çok kullanılan beş bağlama grubu vardır. Bunlar, 0-1-5-6-11
grupları olarak adlandırılır. Bu sayılar, 30o ile çarpılırsa bulunan açı, o
bağlantı grubunda primer ve sekonder sargı yıldız gerilimleri arasındaki faz
farkını gösterir. (Sekonder geride kalmak üzere).

Paralel çalıştırılacak olan trafoların aynı bağlantı grubunda olması gerekir.

Yıldız-yıldız bağlı trafolarda, üçüncü harmoniklerin ana şebekeye geçmesini


önlemek için bir tersiyer sargı (üçgen bağlı) kullanılır. 16 MVA ve daha
büyük güçteki trafolarda genellikle tersiyer sargı bulunmaktadır.

1.4.1. Güç Transformatörlerinde Sargıların Bağlantı Şekilleri

A. ÜÇGEN BAĞLANTI: (∆)

ÖZELLİKLERİ:

Her faza ait sargılar birbirleriyle kapalı bir devre oluştururlar.

Her koldan geçen akım; If = Ih / √3


Her koldaki gerilim ; Uh= Uf

B. YILDIZ BAĞLANTI ( λ)
ÖZELLİKLERİ:

Her faza ait sargıların birer ucu birbiri ile birleştirilmiş olup diğer uçlara
fazlar tatbik edilir. Birleşme noktasına yıldız noktası veya nötr noktası denir.

Her koldan geçen akım: If = Ih


Her koldaki gerilim : Uf = Uh /√3
4
C. ZİKZAK BAĞLANTI ( )

ÖZELLİKLERİ :

Her fazın sargısı iki parçadır.

Fazların dengeli yüklenmesini sağlar.

Kullanılan iletken miktarı diğer bağlantı şekillerinden fazladır.

1.4.2. Sargıların Bağlantı Grupları ve Grup Açıları

a. Kullanılan Semboller:

Genellikle güç trafoları bağlantı şekilleri iki harf bir rakamla belirtilir.

Örnek: Yd 1 gibi.

Birinci harf primer sargının bağlantı şeklini gösterir.

Yukarıdaki örnekte Y=Yıldız.

5
İkinci harf sekonder sargının bağlantı şeklini gösterir.

Yukarıdaki örnekte d=Üçgen.

Rakam primer ve sekonder gerilimleri arasındaki faz farkını gösterir. “Grup


Açısı”.

b. Grup Açısı

Bir trafoda primerin bir fazına gerilim tatbik edildiğinde aynı fazın
sekonderinde bir gerilim endüklenir. Bu iki gerilim arasındaki açıya “Grup
Açısı” denir.

Bağlantı gruplarında grup açısı 300 ye bölünerek bir sabite olarak verilir.

Yukarıdaki örnekte grup açısı 1 x 30 = 300 dir.

Bağlantı gruplarının ifadesinde kullanılan kısaltmalar.

Y - Yıldız y - Yıldız
D - Üçgen d - Üçgen
Z - Zikzak z - Zikzak

Büyük harfler primer için, küçük harfler sekonder için kullanılır.

Grup açıları için kullanılan kısaltmalar :

0 - 0 x 30 = 00

1 - 1 x 30 = 300

5 - 5 x 30 = 1500

6 - 6 x 30 = 1800

7 - 7 x 30 = 2100

11 - 11 x 30 = 3300
6
7
8
1.5. Kısa Devreye Dayanma Süreleri

Güç trafolarının % Uk değerlerine bağlı olarak ve imal edildikleri standarda


göre, sekonder sargı çıkışlarında olacak üç fazlı bir kısa devreye hasar
görmeden dayanabilecekleri maksimum süredir. Aşağıda örnek olarak, bu
konudaki VDE standardı verilmiştir.

Yağlı ve Kuru Trafolarda Müsaade Edilen Kısa Devre Süreleri


( % Uk ) 3,4 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14
Kısa Devre Akımı
Nominal Akım 28,5 25 20 16,7 14,3 12,5 11 10 9 8,3 7,7 7,2
İzin Verilen Bakır
Kısa Devre Sargı 1,4 1,8 2,8 4 5,5 7,2 9 11 13 16 19 22
Süresi Al.
(sn) Sargı 1 1,3 2 2,5 3,5 4 5 6 6 6 6 8

Kısa devre gerilimleri ile trafoların kısa devreye dayanma süreleri yakından
ilgilidir. Transformatörlerin korunmaları koordine edilirken bu nokta
bilhassa önemlidir. Röle koordinasyonu, meydana gelecek arızaların o
trafonun kısa devreye dayanma süresi içinde giderilmesini temin edecek
şekilde olmalıdır. Tablo-1’de VDE (Alman Mühendisler Birliği) Standardına
göre % Uk ile kısa devreye dayanma süreleri arasındaki ilişki görülmektedir.

ÖNEMLİ NOT: Son yıllarda TEK’in trafo siparişleri IEC standardına göre
yapılmaktadır. Kısa devreye dayanma süreleri; trafo üzerinde (etiketinde)
trafo standardı

IEC 76/1967 ise 3 sn

IEC 76/1976 ise 2 sn olarak kabul edilecektir.

9
1.6. Transformatörlerin Paralel Çalışması:

Transformatörlerden çekilen toplam güç, transformatörün nominal gücünü


aştığında, yapılacak iki işlem vardır. Birincisi bu trafonun yerine daha
büyük güçlü bir trafo konarak değiştirilir. İkincisi ise bu trafoyla birlikte
paralel çalışacak, çekilen gücü paylaşacak ikincisi bir trafonun seçilmesidir.

Trafoların paralel çalıştırılmasında sirkülasyon akımlarına mani olmak ve


trafoların nominal güçlerinde yüklenmesini sağlamak için aşağıdaki şartlar
sağlanmalıdır.

1.6.1. Transformatörlerin Paralel Çalışması:

1. Trafoların bağlantı grupları aynı olmalıdır. Bu şartın gerçekleşmesiyle


sekonder tarafta gerilimlerin aynı fazda olması sağlanır. Örnek olarak
birinci trafonun bağlantı grubu Dy 5 ise; ikinci trafonunki de Dy 5
olmalıdır.
2. Dönüştürme oranları eşit olmalıdır. Bu şartla gerilimlerin genliklerinin
eşit olması temin edilir. Dönüştürme oranları arasında küçük bir fark
varsa kısa devre empedans gerilimleri arasındaki fark % 10’dan küçük
kalması şartıyla paralel çalışma kabul edilir.
3. Trafoların nominal güçlerinin aynı olması gerekir. Gerektiğinde güçler
arasındaki oran 1/3 kadar olabilir.
4. Trafonun faz sırası ile sistemin faz sırası birbirine uymalıdır.
5. Nominal akımındaki kısa devre empedansı eşit olmalıdır. Bu şartın
gerçekleşmesi trafoların nominal güçleri ile orantılı olarak yüklenmelerini
sağlar. Trafoların yüklenmesi kısa devre gerilimleri arasındaki bir farktan
kısa devre gerilimi küçük olan daha çok yüklenir.

% Uk’ları eşit fakat güçleri farklı olan trafolar paralel çalıştırılırsa trafolar
güçlerine orantılı yük alırlar. Bu durumda küçük güçlü trafolar aşırı
yüklenmez.

1.6.2. Paralel Çalışan ve Nominal Güçleri ile Nominal Kısa Devre Gerilimleri
Eşit Olmayan Trafolar Arasındaki Yük Dağılımı

Paralel bağlı trafoların hepsi eşit ve ortak kısa devre gerilimine sahip olacak
şekilde üzerlerine yük alırlar.

Paralel bağlı trafolarının nominal güçleri N1, N2, N3 olsun. Kısa devre
gerilimleri de Uk1, Uk2, Uk3 olsun. Toplam güce NT ve ortak (eşdeğer) kısa
devre gerilimine de Uk dersek;

NT N1 N2 N3
------ = ------ + ------ + ------ olur.
Uk Uk1 Uk2 Uk3

10
Buradan;

NT
Uk = ------------------------------------------ bulunur.
N1 N2 N3
----------- + ----------- + ----------
Uk1 Uk2 Uk3

Trafoların üzerlerine alacakları yüklere N1′, N2′ ve N3′ dersek

Uk
N1′ = N1 x -------- 1. Trafonun yükü,
Uk1

Uk
N2′ = N2 x -------- 2. Trafonun yükü,
Uk2

Uk
N3′ = N3 x ------- 3. Trafonun yükü.
Uk3

Örnek – 1

Aşağıda etiketleri verilen üç trafo paralel çalıştığında 510 KVA’lık toplam


gücü aralarında ne kadar yük alarak paylaşırlar.

1. Trafo N1 = 100 KVA % Uk1 = 3,4

2. Trafo N2 = 160 KVA % Uk2 = 4,6

3. Trafo N3 = 250 KVA % Uk3 = 4

Çözüm:
510
Uk = -------------------------------- = % 4,02
100 160 250
------- + -------- + --------
3,4 4,6 4

Müşterek % Uk ya göre her bir trafonun üzerine alacağı yük:

4,02
N1′ = 100 x --------- = 118 kVA , + % 18
3,4

4,02
N2′ = 160 x --------- = 140 kVA, - % 12,5
4,6
11
4,02
N3′ = 250 x --------- = 252 kVA, +%1
4

Görüldüğü gibi 1. trafo % 18 oranında aşırı yüklenmiştir. Buna karşılık 2.


trafo nominal gücüne oranla % 12,5 daha az yüklenmiş, 3. trafo ise % 1′ lik
fazlalıkla yüklenmiştir.

Trafoların aşırı yüklenmelerine izin verilmediğinden trafolar ortak kısa devre


gerilimleri % 3,4 olacak şekilde yüklenmelidirler. Buna göre trafoların
yükleri;

3,4
N1′ = 100 x -------- = 100 kVA
3,4

3,4
N2′ = 160 x -------- = 118 kVA
4,6

3,4
N3′ = 250 x -------- = 213 kVA
4

Toplam = 431 kVA olması gerekir.

Şayet bu güç yeterli değilse bu gücü arttırmak için 100 kVA′ lık 1. trafonun
% Uk′ sını daha büyük olan trafo ile değiştirmemiz gerekir. (En küçük % Uk
büyütülmelidir).

Örnek – 2

Güçleri N1 = 120 kVA ve N2 = 80 kVA olan trafoların % Uk‘ları ise % Uk1 = 3,


% Uk2 = 3,2’dir. Bu trafoların bağlandığı devrenin toplam gücü 200 kVA’dır.
Buna göre bu trafoların üzerlerine aldıkları yükleri hesaplayınız.

Çözüm: Müşterek kısa devre gerilimi

200
Uk = ----------------------- = 3,077
120 80
-------- + --------
3 3,2

Trafoların yükleri

3,077
N1′ = 120 x ---------------- = 123,1 kVA
3
12
3,077
N2′ = 80 x ---------------- = 76,9 kVA
3,2

Görüldüğü gibi birinci trafo normal yükünden 3,1 kVA daha fazla
yüklenmiş. Bu durum bu trafo için önemli bir tehlike arz etmez. Şu halde
kısa devre gerilimleri arasında küçük bir fark varsa, trafoların paralel
çalışması normale çok yakındır.

1.7. Trafolarda Soğutma Sistemleri

Trafolar, akım taşırken ısınırlar, sargının sıcaklığı yağa geçer. Isınma


miktarı, belli bir sınırı aştığında, izolasyonun zarar görmemesi için trafonun
soğutulması gerekir. Sınır sıcaklığı, trafonun etiketinde verilmiştir.
Kullanılan soğutma şekilleri, aşağıda gösterilmiştir.

YAĞ DOLAŞIMI SOĞUTMA YÖNTEMİ SEMBOLÜ

Doğal a. Doğal hava soğ. ONAN (self cooling)

b. Cebri hava soğ. ONAF (Forced air cooling)

Cebri a. Cebri hava soğ. OFAF (Forced air, Forced oil cooling)

b. Cebri su soğ. OFWF (Forced water, forced oil cooling)

Tablo – 2

Örnek: Bir güç trafosunun etiketinde, nominal gücü 25/31,25 MVA ve


soğutma şekli ONAN/ONAF olarak verilmişse bunun anlamı, trafonun,
fanları çalıştırılmadığı takdirde sürekli 25 MVA ile fanları çalıştırıldığında ise
sürekli 31,25 MVA ile yüklenebileceğidir. (% 25 güç arttırılabilir.) Vantilatör
ve yağ sirkülasyon pompalarının kumandaları yağ sıcaklığını ölçen
termometrelerle yapılır. Cebri hava soğutmalı trafolarda yağ sirkülasyon
pompaları ilavesiyle trafo gücü % 66 arttırılabilir.

1.8. Güç Trafolarının Standart kVA Güçleri

“IEC recommendation” na göre trafoların kVA güçleri 5-6, 3-8-10-12, 5-16-


20-25-31, 5-40 katsayıları ile standardize edilmiştir. Bu değerleri 10, 100,
1000 ile çarpmak suretiyle standart güçler bulunabilir.

1.9. Gerilim Değiştirilmesi

İşletmede sekonder çıkış geriliminin sabit tutulması gerekir. Çeşitli sistem ve


yük şartlarında gerilim büyük değişmeler gösterir. Sistemdeki gerilim
değişmelerini kompanze etmek ve sekonderde sabit bir gerilim elde etmek
için transformatör sargılarına “tap” ‘lar ilave edilir. Bu “tap” ‘ların
değiştirilmesi iki şekilde yapılabilir.
13
a. Boşta gerilim ayarı (off-circuit)

Bu sistemde gerilimi değiştirmek için trafonun servis dışına çıkarılması


gerekir. Ekonomik bir sistemdir. Fakat gerilim değiştirme sırasında enerjinin
kesilmesini icap ettirdiği için önemli merkezlerde kullanılmaz. Genel olarak
gerilim kademeleri ± 2 x 2,5 % ‘dir. Yük altında gerilim ayarı yapmaya
kalkışıldığında otomatik olarak kesiciler açtırılır.

b. Yük altında gerilim ayarı (on-load)

Bu sistemde gerilim yük altında ve uzaktan kumandalı olarak değiştirilebilir.


Genel olarak gerilim kademeleri ± 8 x 1.25 % ’dir. Sistem şartlarına göre +
veya – kademelerin adedi değiştirilebilir.

1.9.1. Güç Trafolarında Kademe Hesaplamaları

Trafo etiketinin okunması:

Etiketinde 154 ± 4 % 2,5 / 34,5 kV yazan bir trafoda

154 : Primer gerilimini kV olarak

± 4 : + ve – yöndeki kademe sayısını,

% 2,5 : Kademeler arasındaki primer geriliminin % 2,5 kadar fark gerilimi


bulunduğunu (kademe değiştirme işlemi primerde yapılıyorsa),

34,5 : Sekonder gerilimini kV olarak gösterir.

Bu etiket değerlerine göre bu trafonun kaç kademeli olduğunu ve


kademelere ait gerilim değerlerini hesaplayalım.

+ yönde 4 adet, - yönde de 4 adet olmak üzere 8 kademe var. Bir de kendi
nominal gerilim değerlerinin kademesi 154 / 34,5 kV olmak üzere toplam 9
kademesi vardır.

Kademeler arası % 2,5 fark gerilimi vardır.

154000
------------ x 2,5 = 3850 volt her kademe arası fark gerilimi bulunur.
100

Bu değeri 154 kV’a ilave etmek suretiyle + yöndeki, çıkartmak suretiyle de –


yöndeki kademe gerilimlerini hesaplamamız mümkündür.

Buna göre kademeler ve primer gerilimleri aşağıdaki gibi olur.

14
KADEME
138.600
9 -3.850
142.450
8 -3.850
146.300
7 3.850
150.150
6 -3.850
154.000
Kademe 34.5 kV
5 +3850
157.850
4 +3.850
161.700
3 +3.850
165.550
2 +3.850
1 169.400

Tablo – 2

2. KESİCİLER

Hatlarda ve trafolarda çeşitli arızalar oluşmaktadır. Arızalanan teçhizatın en


kısa zamanda gerilimsiz hale getirilmesi gerekir. Arızalar, röleler vasıtasıyla
tespit edilip, kesicilere açma kumandası verilerek temizlenir. Bu sebepten,
sistemde, kesicilerin önemi büyüktür. Ayrıca, bakım, manevra gibi
nedenlerle, yüklü olan bir hattın veya trafonun gerilimsiz bırakılması da
kesiciler açılarak sağlanır. Özet olarak, kesiciler, yük akımlarını ve kısa
devre akımlarını kesmeye yarayan cihazlardır. Kesici kontakları açılırken
veya kapanırken meydana gelen arkın söndürülme şekil ve ortamına göre,
değişik tiplerde imal edilirler.

a. Basınçlı havalı,

b. Az yağlı,

c. Yağlı,

d. SF6 gazlı.

2.1. Havalı Kesiciler

Bu tip kesicilerde kesicinin kumandası ve arkın söndürülmesi yüksek


basınçlı hava ile gerçekleştirilir. Bunun için gerekli olan yüksek basınçlı
havayı temin eden kompresörler, havanın depolanması ve dağıtımı için
gerekli tank ve boru tesisatı sistemin çok pahalı olmasına yol açar.
Merkezdeki kesici sayısı arttıkça basınçlı hava tesisatından gelen
masrafların kesici başına düşen maliyeti azalır ve daha ekonomik olur.
15
Bu kesiciler pahalı olmasına rağmen şu avantajları vardır:

a. Çok yüksek gerilim, akım ve açma kapasitesinde imal edilebilirler.


b. Çalışma süratleri yüksektir.
c. Arkın sönme süresi kısadır.
d. Üst üste açıp kapamaya dayanımları fazladır.
e. Yüksek süratli tekrar kapamaya müsaittir.
f. Bakım ihtiyaçları azdır.

Bu avantajlardan dolayı, yüksek ve çok yüksek gerilimli sistemlerde, geniş


kullanım alanına sahiptir.

2.2. Az Yağlı Kesiciler

Az yağlı kesiciler ucuz kesicilerdir. Montajları kolaydır. Buna mukabil birkaç


tam kısa devre açmasından sonra, kontaklarının ve izolasyon yağının
değiştirilmesi gerektiğinden fazla bakıma ihtiyaç gösterirler. Sistemimizde,
154 kV’ ta, 3500 MVA’e kadar ve daha küçük gerilimlerde hemen her yerde
az yağlı kesiciler, ekonomik sebeplerle kullanılmakta ve daha uzun süre
önemlerini yitirmeyecekleri anlaşılmaktadır.

Bu tür kesicilerin kumandası motor-yay mekanizması ile yapılmaktadır.

2.3. Tam Yağlı Kesiciler

Bu tip kesicilerin ana kontakları tamamen yağın içindedir. Fazla izolasyon


yağına ihtiyaç gösterirler. Hacimleri büyüktür. Bu yüzden sistemimizde
yaygın olarak kullanılmamaktadırlar.

2.4. SF6 Gazlı Kesiciler

Tamamiyle kapalı tip kesicilerdir. Hacimleri çok küçüktür. Ana kontaklar,


elektronegatif özelliği olan sülfür hekza florür (SF6) gazı içerisinde açılır.
Gazın özelliği nedeniyle ark kolayca söndürülür. Bina içi tesisatta çok
ekonomi sağlar. Son yıllarda geniş tatbikat alanı bulmuştur.

2.5. Kesici Açma (Kesme) Kapasitesi

Kesicilerin etiketinde açma kapasiteleri, akım veya güç cinsinden verilir.


Bunun anlamı aşağıdaki örneklerle açıklanmıştır.

Örnek 1: Nominal gerilimi 35 kV olan bir kesicinin etiketinde, açma


kapasitesi olarak 10 kA verilmişse (bu değer etikette “Simetrik kesme akımı”
ibaresiyle verilir), kesicinin kontakları 10 kA’lik akımı kesebilir. Yani bu
kesicinin açma gücü;

N = √3. 35.10 = 600 MVA’dır.

16
Örnek 2: Nominal gerilimi 15,8 kV olan bir kesicinin etiketinde kesme
kapasitesi olarak 250 MVA yazılı ise, bu kesici

250
I = ------------------- = 9,6 kA’lik arıza akımını keser demektir.
√3.15,8

9,6 kA’den büyük arıza akımının geçebileceği yerlerde, bu kesici kullanılmaz.

Ayrıca kesicilerin etiketinde kesicilerin taşıyabileceği nominal akım da verilir.


Bunun, kısa devre akımıyla ilgisi yoktur. Kesicinin sürekli taşıyabileceği
akım değeridir.

Kesicilerin seçimi:

Kesiciler aşağıdaki karakteristiklere göre seçilir:

- İşletme gerilimi,
- Maksimum işletme gerilimi,
- İzolasyon gerilimleri,
- Nominal akımı,
- Simetrik açma akımı,
- Asimetrik açma akımı,
- Kapama akımı,
- Kapasitif ve Endüktif açma akımları,
- Kısa süreli dayanma akımı,
- Açma kapama ve tekrar kapama zamanları,
- Çalışma işlemleri sıralaması (detaylı bilgi için bak sh-310)

3. AYIRICILAR

Ayırıcılar, elektrik teçhizatının geriliminden izole edilmesi için kullanılır.


Akım kesme, yani yük altında açılma özellikleri yoktur. El kumandalı, motor
kumandalı veya basınçlı hava kumandalı olurlar.

Ayırıcıların Seçimi:

Ayırıcılar aşağıdaki karakteristiklere göre seçilir.

- İşletme gerilimi,
- Maksimum işletme gerilimi,
- İzolasyon gerilimleri,
- Nominal akım,
- Kısa süreli dayanma akımı.

17
4. KESİCİ VE AYIRICI ARASINDAKİ KİTLEMELER

a. Kesiciler, yük altında, ayırıcılar ise yüksüz durumda gerilimi kesen


teçhizattır. Eğer ayırıcılar, yük altında açılırsa, çok büyük ark oluşur ve
teçhizat hasarlanır. Mal ve can güvenliği yönünden çok tehlike arz eden
böyle yanlış bir işlemin, dikkatsizlik sonucu yapılmasını önlemek için
elektrik veya mekanik kitlemeler yapılır. Kilitlemede ana ilke, kesici kapalı
iken ayırıcıya açma ya da kapama kumandası verilmesini önlemek, sadece
kesici açıkken ayırıcı manevrasına izin vermektir. Şekil-2’ de kitlemenin
prensip şeması gösterilmiştir.

Şekil – 2’ de basit bir fider şeması görülmektedir. Şemadan anlaşılması


gereken şudur. Bu fiderde, bir bara ayırıcısı (Ay1), bir kesici (Ke), bir
hat ayırıcısı (Ay2) ve toprak ayırıcısı (TAy) vardır. Ay1 ve Ay2 ayırıcıları
kesici ile Şekil-2b’de görüldüğü gibi elektrik olarak kilitlidir. TAy ise Ay2
ile mekanik olarak kilitlidir. Yeni toprak ayırıcısı, ancak hat ayırıcısı
açıkken kapatılıp hat topraklanabilir ve topraklı hattın toprak ayırıcısı
açılmadan hat ayırıcısı kapatılamaz.

Mekanik kitlemede, eğer kitleme kesici ile ayırıcı arasında yapılırsa çalışma
şekli şöyledir:

Bir anahtar hem kesici üzerinde hem ayırıcı üzerinde kilidi vardır. Bu
anahtar her fider için bir tanedir. Anahtarın kilidi öyle yapılmıştır ki,
anahtar kilide sokulmadan ayırıcı açılıp kapatılamaz. Halbuki anahtar
normalde kesicideki kilit üzerinde durur ve anahtar çıkarıldığında kesici
otomatik olarak açar. Yani ayırıcı açılacağı zaman önce anahtar kesici açılıp
oradaki kilidinden alınır sonra ayırıcıdaki kilidine sokulup ayırıcıya manevra
yaptırılabilir. Kesicinin tekrar kapatılabilmesi için anahtarın gene ayırıcı
üzerinden alınıp kesicideki kilidine sokulması şarttır. Aksi takdirde kesici
kapama yayı kurulmaz. Bu tür kitleme kesici ile bara ve hat ayırıcıları
arasında kullanılır.

18
Ayırıcılar arasındaki mekanik kitlemede kilit her iki ayırıcının hareket eden
kısımlarını birleştiren metal parçadır. Bu metal parça sayesinde ayırıcının
biri açılırken diğerinin kapanması veya biri kapanırken diğerinin açılması
sağlanır. Bu tür kitleme hat ve toprak ayırıcıları arasında kullanılır.

Elektriksel kitlemede ise (Şekil – 2b’de görüldüğü gibi) kesicinin açıkken


kapalı kontağında bekleyen doğru gerilimin pozitif ucu, kesici açıldığı zaman
(şekil bu durum için çizilmiştir) kontaktan geçerek (Kç), ayırıcıların
hareketini sağlayan kolların dibindeki kilit çözme bobininin içindeki
boşlukta hareket edebilen bu pim, kilit çözme butonuna basılıp pozitif
gerilimim kilit çözme bobinine uygulanmasıyla (bu bobinin diğer ucunda
negatif gerilim sürekli vardır) yani bobinin enerjilenmesiyle hareket edip
diskin içindeki delikten çıkar. Bu esnada ayırıcı kolu hareket ettirebilirler,
yani ayırıcı açılıp kapatılabilir. Bu düzen bir fiderin kesicisi ile bara ve hat
ayırıcıları arasında kitleme için kullanılabileceği gibi, transfer fiderinin
kesicisi ile her fiderin transfer ayırıcısı arasında kitleme için veya bir fider
kesicisinin kapalı iken kapalı olan kontağından yararlanarak o fiderin
by-pass ayırıcısının kilitlenmesinde kullanılır.

Burada anlatılan prensipten hareketle, çeşitli bara ve fider durumlarında


ayırıcı, kesici kitlemeleri düzenlenebilir.

b. Şekil – 3a’da görülen by-pass ayırıcılı fiderde, manevra emniyeti ve can


güvenliği açısından Ay3 ayırıcısının yük altında açılıp kapatılmaması için
Şekil – 3b’de prensip şeması verilen kitleme düzeni kullanılabilir.

19
Şekilden görüleceği üzere, Ay-1Ke-Ay2 kapalı iken kapalı olan hareket sonu
kontakları üzerinden Ay3’e kilit çözme pozitifi gelir. Bu üç teçhizattan en az
biri açıksa Ay3’ün kilidi çözülemez ve Ay3 açılıp kapatılamaz, (Şekil – 3b’de,
normal şema tekniğine uygun olarak kontaklar, ilgili teçhizatın açık
konumunda çizilmiştir).

c. Transfer baralı düzende durum, Şekil – 4’de verilmiştir.

Fiderin 1Ay1 (bara) ve 1Ay2 (hat) ayırıcılarını açıp kapatabilmek için TKe
fider kesicisinin muhakkak açık olması gerekmektedir.

5. BARA SİSTEMLERİNİN ŞEMATİK OLARAK TANITILMASI

Baralar, elektrik teçhizatının birleştiği düğüm noktalarıdır. Uygulamada, en


çok karşılaşılan bara tipleri şunlardır.

a. Basit tek bara,

b. Çift bara,

c. Ana bara + transfer bara,

d. Çift bara + transfer bara,

e. Kare bara (ring bara).

20
5.1. Basit Tek Bara

Şekil – 5’de görülen tek bara düzeninde, generatör veya trafonun kesicisinde
bir arıza olması halinde tüm fiderlerin enerjisi kesilecektir. Bu düzenler
kesintinin (intikanın) önemli olmadığı yerlerde kullanılabilir.

5.2. Çift Bara

Şekil – 6’da görüldüğü gibi, bu bara düzeninde, bir merkezde mevcut iki adet
trafonun ayrı baralar üzerinden ayrı fiderleri beslemesi mümkündür. Yani
kısa devre gücünün büyük olduğu trafo merkezlerinde, kısa devre gücünü
azaltma imkanı verir. İstendiğinde, kuplaj kesicisi kullanılarak iki trafo,
paralel çalıştırılabilir.
21
5.3. Ana Bara + Transfer Bara

Şekil – 7’de görüldüğü gibi, bu bara düzeninde, fider kesicilerinden birinde,


bir tamir veya değiştirme söz konusu olduğunda transfer kesici ve arızalı
kesicinin bulunduğu fiderin transfer ayırıcısı üzerinden fider beslenebilir.

Buraya kadar anlatılan bara düzenleri, daha ziyade, 154 kV veya daha alt
gerilimli trafo merkezlerinde, diğer bara düzenleri ise genellikle 380 kV trafo
merkezlerinde kullanılmaktadır.

6. ŞÖNT KAPASİTÖRLERİ

TEK sisteminde, kapasitörler, Şekil – 8’de gösterildiği gibi; 34,5 kV baralara


bağlanmaktadır. Güçleri, barayı besleyen trafo nominal gücünün % 20’si
mertebesinde seçilmektedir.

Şönt kapasitörler, genelde, tüketicilerin ihtiyaç duyduğu reaktif enerjiyi


üretmek için kullanılırlar. Şönt kapasitör kullanılmadığı durumda, reaktif
enerji, şebekeden çekilir. Bu ise;

a. Generatör, trafo ve hatların, gereksiz yere reaktif akımla yüklenmesine ve


bu yüzden kapasitelerinden tam olarak istifade edilememesine,

b. Yükün çekildiği barada ilave gerilim düşümlerine,

c. Hat ve trafolarda ilave ısı kayıplarına neden olur.

22
Şönt kapasitör kullanılmakla a,b ve c şıklarındaki istenmeyen durumlar
ortadan kaldırıldığı gibi kapasitörler grup grup devreye sokulup çıkarılarak
bara gerilimi, istenilen sınırlar içinde tutulabilir. Yani gerilim regülasyonu
(düzenlemesi) yapılabilir.

7. HAVAİ HAT VE KABLOLAR

Elektrik enerjisinin iletim ve dağıtımı havai hatlar ve yer altı kabloları ile
yapılmaktadır.

Genel olarak enerji nakil hatlarında, bakır iletkenlerin yerine daha ucuz ve
daha hafif olan alüminyum iletkenler kullanılmaktadır. Örgülü veya çelik
özlü alüminyum iletken kesitleri, bakır iletkenler gibi mm2 normunda
verilmez AWG (Amarican Wire Gauge – Amerikan Tel Ölçüleri) veya CM
(Circular Mils) olarak adlandırılan birimler cinsinden verilir.

1 CM = Çapı 0,001 inç olan daire alanı = 5067.10-7 mm2

1 MCM = 1000 CM = 0,5067 mm2’dir.

Aşağıdaki tabloda örnek olarak, TEK sisteminde en çok kullanılan çelik


alüminyum iletkenlerin akım taşıma kapasiteleri verilmiştir:

Kesidi (MCM) Akım Taşıma Kapasitesi (A)

954 1010
795 900
477 670
266,8 460

Kablolar, elektriksel olarak yalıtılmış iletkenlerdir. Elektrik sistemlerinde,


kontrol ve sinyalizasyon bilgilerinin iletimi, sekonder akım ve gerilimlerin
taşınması ve enerji naklinde kullanılırlar.
23
8. PARAFUDRLAR

8.1. Aşırı Gerilimler

Şebeke izolasyonu, şebekedeki kesicilerin açma kapamalarının sebep olduğu


dahili aşırı gerilimleri ile tesisin yakınına veya kendisine düşen yıldırımın
meydana getirdiği aşırı gerilimlerle zorlanır. Koruma sistemi doğru çalışan
bir sistemde yüksek endüktif devreler hariç tutulursa, dahili aşırı gerilimler
sistem geriliminin 2 katını genellikle aşmaz. Gerilimin, izolasyonu zorlama
süresi birkaç yarım periyottur.

Şebeke izolasyonu bu gerilimlere dayanabilir. Birkaç yüz kV’den birkaç bin


kV’ye kadar yükselen ve süresi çok kısa mikrosaniye mertebesinde olan
harici aşırı gerilimlerin tesirinden şebekeyi korumak için, bilhassa şarjlı
bölgelerde toprak iletkeni ve uygun yüksek gerilim koruma cihazları ile
teçhiz edilirler.

Parafudr, sistemin emniyet subabı gibi çalışır. Aşırı gerilim dalgası en


yüksek değere ulaştığı zaman bunu yere akıtır.

Bir parafudr, bir direnç ile buna seri bağlı bir eklatörden ibarettir. Bir fazla
toprak arasına bağlanırlar. Aşırı gerilim atlama gerilimi denilen değere
ulaşınca eklatör çalışır. Aşırı gerilim belli ikinci bir değere inince direnç
değeri büyüdüğünden eklatör çalışması durur. Bu değere, ark sönme
gerilimi denir.

Parafudrların karakteristiği genellikle teçhizatın “impulse” test geriliminin


% 80’ini aşmayacak şekilde seçilir.

Parafudrların seçiminde ayrıca sistemin topraklı veya topraksız olduğuna


dikkat etmek gerekir.

Parafudr ile koruyacağı cihaz arasında, yıldırım darbesi riskini azaltmak


için, parafudr teçhizatın mümkün olduğu kadar yakınına konmalıdır.
24
8.2. Parafudr Seçimi

Şebekede kullanılacak parafudrların minimum nominal gerilimi için şu


kriterler kullanılır.

a. Direkt (efektif) topraklı sistemlerde

Vmin.nom = 1.1 x 0.8 x Vnom (kV)

Örnek: Vnom = 154 kV.

Vmin.nom = 1.1 x 0.8 x 154 = 135 kV. olmalıdır.

b. İzole (yalıtılmış) sistemde

Vmin.nom = 1.1 x Vnom (kV)

Örnek: Vnom = 34.5 kV.

Vmin.nom = 1.1 x 34.5 = 37.95 kV. = 38 kV. seçilmelidir.

25
ÖLÇÜ TRAFOLARI

1. TANIMI:

Alternatif akım elektrik tesislerinde, gerek akımı, gerekse gerilimi, belli


oranlarda küçültmeye yarıyan özel trafolardır. Kullanılış amaçları şöyle
sıralanabilir.

a. Ölçü aletleri ve koruma rölelerini primer gerilimden izole ederek güvenli


çalışmaya imkan sağlarlar.

Yüksek gerilimli şebekelerde, gerek ölçü aletlerini, gerekse koruma rölelerini


şebekeye doğrudan bağlamak izolasyon güçlüğü nedeniyle mümkün değildir.
Örneğin, 154 kV gibi bir gerilim, aynı özelliklerde fakat 100 V değerinde bir
gerilimle temsil edilebilirse, güvenlik içinde ve kolayca temin edilen bir
izolasyona sahip ölçü aletleriyle ölçülebilir. Bu söylenilenler akım ölçümü
için şöyle yorumlanmalıdır. Bir ampermetreyi, doğrudan yüksek gerilime
bağlamak mümkün değildir. Her primer gerilimden izole edilmiş bir devrede,
hem de geçen akımın özelliklerini taşıyan, fakat belli oranda küçültülmüş bir
değerde ölçü yapmak çok daha kolaydır.

b. Ölçü trafoları ile değişik primer değerlere karşılık, standart sekonder


değerler elde edilir.

Ölçü trafolarının primer büyüklükleri, standart olmakla birlikte çok değişik


değerlerde olabilir. Gerilim trafosu için 6,3–10, 5–15–31, 5-34, 5-35 kV gibi
ve daha yüksek değerlerde birçok standart primer gerilim kademesi vardır.
Buna karşılık gene gerilim trafosu için 100 V ve 110 V gibi az sayıda
standart sekonder gerilim kademesi vardır. Böylece bir ölçü aletinin tüm
ölçü trafoları ile birlikte kullanılması sağlanmış olur.

Ölçü aletlerinin skalaları, ölçü trafolarının sekonderlerindeki değerlere göre


değil, ölçü trafosunun bağlı olduğu esas şebekenin akım ve gerilimine göre
düzenlenir. Örneğin, üzerinde 35/0,1 kV yazan bir voltmetrenin
terminallerine 100 V uygulandığında, ibresi 35 kV değerini gösterir. Eğer bu
voltmetre, 154 kV sistemde kullanılmak istenirse, üzerindeki skala silinip
100 V, 154 kV’a karşı gelmek üzere yeniden skala tanzim edilmelidir.

c. Ölçü trafoları, akım ve gerilim devrelerinde çeşitli bağlantılar yapılmasına


imkan verir.

İki ve daha fazla akımın toplanması, çıkarılması, faz akımlarının değişik


gruplarda üçgen bağlanması, akım trafoları sayesinde yapılır. Gerilim
trafoları ile de gerilimlerin toplanması, çıkarılması ve açık üçgen bağlanması
temin edilir.

d. Ölçü trafolarının kullanılması, ölçü aletlerinin ve rölelerin küçük boyutlu


imal edilmesine imkan verir.

26
400 V’luk bir devreye ampermetre, sayaç, watmetre gibi akımla çalışan ölçü
aletleri doğrudan bağlanabilir. Doğrudan bağlanmanın, pratik açıdan
mümkün alamayacağı, devreden geçen akımın değerine bağlıdır. Genellikle
100 A’den büyük değerlerde, ekonomik nedenlerle doğrudan bağlama
kullanılmaz. Bu durumlarda akım trafosu kullanılır ve böylece aletlerin
boyutları çok daha küçük olur. Bu ise, doğrudan bağlamaya göre daha
ekonomik bir çözüm şeklidir.

2. AKIM TRAFOLARI

Bağlı oldukları devreden geçen akım, istenilen oranda küçülterek, bu akımla


sekonder terminallere bağlı aletleri besleyen ve onları yüksek gerilimden
izole eden özel trafolara, akım trafoları denir.

2.1. Akım Trafolarının Yapısı

En basit haliyle Şekil – 1’de gösterilen bir akım trafosu, şu parçalardan


oluşur:

a. Manyetik nüve,
b. Primer sargı,
c. Sekonder sargı,
d. İçi özel yağ ile dolu kazan,
e. İzolatör.

İzolasyon, yağlı tip akım trafolarında yağ ile, kuru tiplerde ise sentetik reçine
ile sağlanır. Primer sargı, bir tur olabileceği gibi 250 sarıma kadar çıkabilir.
Sekonder sargı, 50 turla 250 tur arasında akım trafosunun gücü ile değişen
sarım sayısına sahiptir. Manyetik nüve, kristalleri yönlendirilmiş, özel silisli
saçtan yapılmıştır.

2.2. Akım Trafolarında Nominal Akımların Tanımı

Şekil – 3’de P1-P2 ile gösterilen primer sargı, primer devreye bağlanır. Primer
sargıdan geçecek akımlar, standartlarda belirtilmiştir. Türk standartlarına
göre, 10-12, 5-15-20-25-30-40-50-60-75A veya bunların on katları ve
ondalıkları kullanılır. Altı çizili olan değerler, en çok kullanılanlardır.
Sekonder devreden geçecek akım da gene Türk standartlarına göre, 5A, 2A
ve 1A değerlerinden biridir. En çok 5A değeri kullanılmaktadır.

Akım trafoları devrede iken, sekonder devre kesinlikle açılmaz. Açılması


halinde, sekonder devrede, insan yaşamı ve cihazlar açısından tehlike arz
edecek büyüklükte gerilimler oluşur.

27
2.3. Akım Trafolarında Oran

Akım trafolarının kullanım amaçlarından birinin, primerden geçen akımın


belli bir oranda küçülterek, sekonder devreye bağlanan cihazlardan
geçmesini sağlamak olduğu, daha önce belirtilmişti. Primerden geçen
akımın, sekonder akıma bölümüne, akım trafosunun çevirme oranı (ATO)
denir. 400/5 oranlı bir akım trafosunun primerinden 400 A akım geçtiği
zaman sekonderinden 5 A geçecek demektir. Burada oran, ATO = 400/5 =
80’dir. Aynı akım trafosunun primerinden 100 A akım geçtiğinde,
sekonderden, 100/80 = 1,25 A akım geçer. Akım trafosunun oranı
belirtilirken, 400/5 A veya 150/1 A şeklinde yazılmalıdır. Böylece akım
trafosunun oranı belirtilirken aynı zamanda primer ve sekonder nominal
akımlar da verilmiş olur. Akım trafoları, nominal akımlarının % 20 fazlasına
kadar yüklenebilirler. Örneğin, 400/5 A oranlı bir akım trafosunun
primerinden 480 A geçirildiğinde herhangi bir tehlike söz konusu olmaz. Bu
durumda, sekonderden de 6 A geçecek demektir.

2.4. Akım Trafolarında Oran Testi

Akım trafolarında oran testi yapmak için, primer akımın an az % 10’unu


verebilecek bir akım kaynağı, primer ve sekonder sargı akımlarını ölçebilecek
iki ampermetre ve bağlantı kabloları gereklidir.

Şekil – 2’de bir akım trafosunun oran testi için devre şeması verilmiştir.
Gerilimi, akıma dönüştüren akım kaynağı, varyak tarafından kontrol
edilerek istenen akıma ayarlanır. Gerilim devresindeki dalgalanmalar, akım
devresine de geçeceğinden, primere bağlı ampermetre ile sekondere bağlı
ampermetre aynı anda okunmalıdır.

28
2.5. Akım Trafolarında Polarite

Bir çok hallerde, özellikle watmetrik ölçülerde, akımın giriş yönü önemlidir.
Gerek doğrudan gerekse akım trafosu üzerinden yapılan bağlantıda akımın
polarite ucu bilinmelidir. Akım trafolarında, akımın, primerde girdiği ve
sekonderde çıktığı uçlara, polarite uçlar denir. Primerde polariteyi P1 ile veya
K ile göstermek mümkündür; buna göre, sekonder polarite uç da s1 ile veya
k ile gösterilir. Polarite olmayan uçlar, primerde, P2 veya L; sekonderde, s2
veya 1 ile gösterilir.

Şekil – 3a’da doğrudan bağlanan, Şekil – 3b’de ise, bir akım trafosu
üzerinden beslenen bir watmetrenin bağlantı şeması gösterilmiştir.

2.6. Akım Trafolarında Polarite Tayini

Polarite uçları bilinmeyen bir akım trafosunun, polarite uçlarını bulmak için,
Şekil – 4’de görüldüğü gibi, primer sargı uçlarına, bir pil, bir anahtar ile seri
bağlanır. Sekonder sargı uçlarına ise, bir D.A. ampermetre bağlanır.
Ampermetrenin 100 mA kademesi, yapılacak ölçme için uygundur.

Test, anahtarı birkaç saniye süreyle kapalı tutup, kapama esnasında


ampermetre ibresinin, sapma yönünü gözlemesinden ibarettir, (Anahtarın
kapatılması ve tekrar açılması esnasında ibrenin sapma yönü birbirine ters
olacağından, anahtarın birkaç saniye süreyle kapalı bırakılması önerilmiştir;
aksi takdirde göz yanılması olabilir).
29
Anahtarın kapatılması anında, ölçü aleti doğru yönde sapma göstermişse,
pilin ve ampermetrenin (+) uçlarının bağlı olduğu primer ve sekonder uçlar,
polarite uçlardır. Şekil – 4a’da görüldüğü gibi, bu uçlar, P1 ve s1 diğer uçlar
da P2 ves2 harfler ile işaretlenir. Eğer anahtarın kapatılması anında, ibre
ters yönde sapmış ise, bu takdirde, ampermetrenin (+) ucunun bağlı olduğu
sekonder sargı ucu primerde, pilin (-) ucunun bağlı olduğu uca karşılık
düşer. Bu halde, işaretleme, Şekil – 4b’deki gibi yapılır.

Uçları işaretli bir akım trafosunun, doğru işaretlendiğinden emin olmak


amacıyla, polarite testi yapılırsa ve test sırasında; P1 ucu, pilin (+) ucuna; s1
ucu, ampermetrenin (+) ucuna bağlanmışsa, anahtarın kapatılması anında,
ibre, doğru yönde saparsa, uçlar doğru işaretlenmiş, ters yönde saparsa,
uçlar yanlış işaretlenmiş demektir.

2.7. Akım Trafolarının Şematik Gösterilişi

Şekil – 5 a ve b’de akım trafolarının tek hat; c, d ve e’de ise gelişim


şemalarında gösterilişi verilmiştir. TEK’de en çok, Şekil –5 a ve c’deki
gösterilişler kullanılmaktadır.

30
2.8. Akım Trafolarında Bağlanacak Yük

Akım trafolarının, tüm trafolar gibi, kendisinden beklenen görevi yerine


getirmeleri için gerekli şartlardan biri de sekonder devreye bağlanacak
yükün, etiketinde yazılan değerden fazla olmamasıdır.

Sekonder devreye bağlanacak yük, VA cinsinden verilir. Empedans biliniyor


ise, N = I2.Z bağlantısı ile yük hesaplanabilir.

Akım trafolarının yükü gücünü belirleyeceğinden bağlanacak sekonder


teçhizatın özelliğini bilmek gerekir. Çok kullanılan teçhizattan belli
başlıcalarının yükleri şöyledir.

Ampermetre, Sayaç, Voltmetre : 0,5 – 1,5 VA


Aşırı Akım Röleleri (Endüksiyonlu) : 5 – 20 VA
Mesafe Koruma Röleleri : 20 – 30 VA

Akım devresinde kullanılan kablolar uzun ise yük yönünden etkileri


incelenmelidir. 4 mm2 kesitli bakır kablonun 1 metresinin direnci
0,00446 Ω’dur. İletkenden 5 A akım geçerken 1 m kabloda harcanacak güç
N = I2.R = 52 x 0,00446 = 0,1115 VA’dir. 50 m uzunlukta bir kablo için bu
güç 5,58 VA’dir. Bu önemli olmayabilir. Oysa 500 m için bu güç 55,8 VA
eder ki akım trafoları için büyük bir değerdir. Aynı devrede, sekonderi 1 A
olan akım trafosu kullanılsaydı, kabloda harcanacak güç:

N = I2 x 0,00446 x 500 = 2,23 VA olurdu.

2.9. Çok Oranlı Akım Trafoları

Akım trafolarının primer sargılar, değişik bağlantı şekilleri ile değişik primer
akımlarında kullanılabilir. Şekil – 6’da görülen akım trafosu (a) bağlantısında
400/5, (b) bağlantısında 200/5, (c) bağlantısında ise 100/5 oranı ile
kullanılabilir.

31
Şekil – 7’de ise oranı sekonderden değişen akım trafosu görülmektedir.
Böyle bir trafoda sadece bir oran kullanılabilir ve kullanılmayan uçlar
kısa devre edilmez. Aynı akım trafosunda hem primer hem sekonderden
oran değişikliği yapılabilir. Bağlantı şekilleri etiketlerde bulunur. Yukarıdaki
düşünce şekli ile deneyle de bulunabilir.

2.10. Akım Trafolarında Doyma

Akım trafolarının % 120’ye kadar yüklenmeleri halinde hataları sınıfları


içinde kabul edilir. Ancak arıza sırasında, primerden büyük akımlar
geçeceğinden kullanılış amacına göre sekonderden aynı orandaki akımın
geçmesi istenmeyebilir. Ölçü aletleri normal işletme şartlarında
çalıştıklarından % 120’den daha çok yüklenecek şekilde imal edilmezler. Bu
yüzden büyük akımlar ölçü aletlerinde hasara yol açabilir. Bunun için ölçü
devresinde kullanılan akım trafolarının sekonder akımlarının nominal
akımın 5 katından büyük olması istenmez. Nominal akımın 5 katından önce
manyetik çekirdeği doyan bir akım trafosu bunu gerçekleştirir. Koruma
devrelerinde kullanılan koruma röleleri ise arıza sırasında çalıştıklarından
rölelerin seçiciliğini sağlamak amacı ile nominal akımın en az 10 katına
kadar çevirme oranının bozulmaması gerekir. Yani bu amaçla kullanılan
akım trafoları nominal akımın 10 katına kadar doymayacak şekilde imal
edilirler. Bu durum akım trafolarının etiketlerinde, n<5, n>10 şeklinde
belirtilir. N<5 ölçü amaçlı akım trafosu, n>10 ise koruma amaçlı akım
trafosu anlamındadır.

2.11. Akım Trafolarında Doyma Eğrilerinin Çıkarılması

Akım trafolarının etiketinde yazan (n<5 veya n>10 şeklinde) doyma


katsayıları, gerekli hallerde test edilerek bulunmalıdır. Bunun için
Şekil – 8’de gösterilen devre kurulur.

32
Şekil – 4’de örnek olarak alınan çift sekonderli akım trafosunun bir
sekonderine, varyak ile sıfırdan başlamak üzere gerilim uygulanır. Primer ve
diğer sekonder açık durumdadır. Ampermetre ve voltmetreden okunan akım
ve gerilim değerleri belli aralıklarla tespit edilip yazılır. Güvenli bir değer elde
etmek için 1 A’e kadar çıkmak genellikle yeterlidir. Elde edilen değerler ile
milimetrik kağıda grafik çizilir, (Şekil – 9).

Akımın ilk değerleri için gerilimin artışları oldukça lineerdir. Akımın % 50


artışına karşı, gerilim artışının % 10’a düştüğü noktaya (diz noktası, Kn)
karşı düşen akım değeri, doyma değeridir.

Örnek: 200/5 – 5 A; 30 + 30 VA; 1 + 3 sınıfı; n<5, n>10 olarak verilen bir


akım trafosunun testi sonunda, ölçü devresi için diz noktası, 200 mA’e
karşılık 11 volt; koruma devresi için 400 mA’e karşılık 65 volt olarak
bulunmuştur.

Ölçü devresi için doyma değerinin bulunması: Nominal yükünde sekonder


direnç;

I2nom . R = Nnom ; R = 30/25 = 1,2 Ω

33
Akım trafosunun sekonder iç direnci, R = 0,2 Ω ölçülmüştür.
Toplam direnç, R = 1, 2 + 0, 2 = 1,4 Ω dur.
Doyma anında sekonderden geçecek gerçek akım;

Idoyma = 11/1,4 = 7,9 A’dir.

Idoyma 7,9
Bunu nominal akımına oranlarsak, n = --------------- = ---------- = 1,6 < 5 dir.
Inom 5

Koruma devresi için doyma noktası: Ri = 0,1 Ω bulunmuştur. Toplam direnç,


R = 1,2 + 0,1 = 1,3 Ω; Idoyma = 65/1,3 = 50 A; doyma;

Idoyma 50
N = ------------- = ---------- = 10 ≥ 10 bulunmuş olur.
Inom 5

Bu test ile hem uçları işaretlenmiş akım trafolarının ölçü ve koruma


devreleri bulunmuş hem de etiket değerleri kontrol edilmiş olur.

2.12. Akım Trafolarında Termik ve Dinamik Dayanım

Termik Dayanım Akımı: Bir akım trafosunun, bir saniye süreyle hasar
görmeden taşıyabileceği maksimum akımın efektif değeridir.

Bu değer, akım trafosunun imal edildiği standarda bağlı olarak nominal


akımın 40, 100 katı arasında olabilir. Akım trafosunun etiketinde verilir.

Dinamik Dayanım Akımı: Primer şebekedeki bir kısa devre esnasında, ilk
periyotta geçecek darbe akımının yol açacağı mekanik kuvvetler açısından
akım trafosunun dayanabileceği maksimum tepe değeridir.

Akım trafoları genel olarak termik dayanım akımının 2.5 katı mertebesinde
dinamik dayanım akımına göre dizayn edilir.

Hasarlanan akım trafolarının değiştirilmesinde yukarıda anlatılan hususlar


mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.

2.13. Toplayıcı Akım Trafoları

Şekil – 10’da üç girişli toplayıcı akım trafosu gösterilmektedir. Toplayıcı akım


trafolarının primerleri, yüksek gerilim tarafına değil, akımları toplanacak
akım trafolarının sekonderlerine bağlanırlar. Şekil – 11’de iki fiderin A fazı
akımlarının iki girişli toplayıcı akım trafosu vasıtasıyla toplanması
görülmektedir. Toplayıcı akım trafolarının primerleri de sekonderleri de aynı
akımda, örneğin, 5 A’lık yapılırlar. (5+5+5)/5 A olan üç girişli bir akım
trafosunun çevirme oranı, 15/5’dir. Üç yada daha çok girişli bir akım
trafosunun kullanılmayan girişi var ise kullanılmayan primer kısa devre
edilmez. Aksi takdirde etikette yazılı oran elde edilemez.
34
2.14. Akım Trafolarında Hata ve Ölçme Sınıfı

Akım trafolarının genel olarak % 50 – 120 primer akımlarda ve % 25 – 100


sekonder yüklerde yapılabileceği en çok hatayı yüzde olarak bildiren ve trafo
etiketlerinde yazılan sayılar hata sınıflarıdır. Bağlı oldukları şartlar, her
ülkenin standardında belirlenmiştir.

Türk Standartlarında, hata sınıfları ve yapılabilecek hatalar, Tablo – 1’de


ölçü amaçlı akım trafoları için, Tablo – 2’de ise koruma amaçlı akım trafoları
için verilmiştir.

Doğruluk Anma (nominal) akımın ( %) Dakika olarak ( ) faz açısı


Sınıfı yüzdesi olarak oran hatası hatası
ÖLÇÜ Yükler %10 %20 %100 %120 %10 %20 %100 %120
AMAÇLI 0,1 0,25 0,2 0,1 0,1 10 8 5 5
0,2 0,5 0,35 0,2 0,2 20 15 10 10
0,5 1 0,75 0,5 0,5 60 45 30 30
1 2 1,5 1 1 120 90 60 60

Tablo – 1
35
Doğruluk Primer anma Primer anma Bileşik
Sınıfı akımında akım akımında faz açısı Hata + %
hatası + % hatası (Dk)
KORUMA 5P 1 60 5
AMAÇLI 10P 3 --- 10

Tablo – 2

Örnek: Ölçü amaçlı 0,5 sınıflı bir akım trafosu, nominal akımın % 10’unda
çalışıyor ise genlik hatası, % 1; açı hatası, 60 dakikadır. Aynı akım trafosu
anma akımında çalışıyor ise yapacağı genlik hatası, % 0,5; açı hatası ise 30
dakika olacaktır.

2.15. Akım Trafolarının Sekonderlerinin Açık Kalması

Akım trafolarının sekonder devreleri, primerden akım geçerken açılırsa,


sekonder akımın sebep olduğu amper-sarım ve buna bağlı olarak zıt
manyeto-motor kuvvet ortadan kalkar. Primer akıma bağlı olarak
çekirdekteki manyetik alan önemli ölçüde büyür. Manyetik çekirdek, belli bir
değerden sonra doymaya gider. Sekonder sargılarda indüklenen gerilim,
manyetik akının sıfırdan geçiş anlarında değişimi çok hızlı olduğundan,
e = dØ/dt bağıntısına göre, büyük değerlere ulaşır. Sekonder devreye bağlı
teçhizat ve akım trafosunun sekonder sargı izolasyonu, bu gerilimlere
dayanmaya yeterli olmayabilir ve hasar meydana gelebilir. Daha da önemlisi
çalışan personelin hayatı da tehlikeye girer. Bunun için akım devreleri
irtibatlarına dikkat etmek gerekir.

2.16. Sipariş İçin Gerekli Bilgiler

a. Nominal (Anma) gerilimi faz-faz (34,5 kV gibi),


b. Oranı (A) olarak (100/5 gibi),
c. Kaç sekonderli olduğu (100/5-5 gibi),
d. Sınıfı ve kullanma amacı
1 + 3 sınıfı 1 sınıf = Ölçme devresi, 3 sınıf = Koruma devresi veya 5P,
10P.5P = 1 sınıfı, 10P = 3 sınıfı olarak belirlemektedir.
e. Doyma katsayısı n≤5 ölçme, n≥10 koruma,
f. Gücü (Nominal yükü) VA olarak 30 + 30 VA (Ölçme + koruma),
g. Tipi: Dahili, harici, geçit, bara, yağlı, kuru, vs.

3. GERİLİM TRAFOLARI

Gerilim trafoları, bağlı oldukları devredeki primer gerilimi, belli oranda


küçülterek, bu gerilimle, sekonder terminallerine bağlı cihazları besleyen
özel trafolardır.
36
3.1. Gerilim Trafolarının Yapısı ve Korunması

Gerilim trafolarının primer sargıları, akım trafolarının tersine, çok sarımlı


ince tellerden oluşmuştur. Sekonder sargı ise, nominal yükte, kaybın çok az
olmasını temin edecek kalınlıkta tel ile sarılmıştır. Sarım sayısı, primer
sargıya göre, çevirme oranı kadar azdır. Manyetik nüve kesiti, gerilim
trafosunun yükü ile orantılıdır. Faz toprak arasına bağlanan gerilim
trafolarında, bir buşing vardır (Şekil – 12a). Faz arası bağlananlarda 2
buşing vardır. Bu tiplere V bağlı gerilim trafoları denir (Şekil – 12b).

Gerilim trafolarının sekonderleri, kısa devre edilmez. Bunun için sekonder


devreye koruma sigortaları konulur. 35 kV’a kadar olan gerilim trafolarının
primerine de sigorta konmalıdır. Bunların görevi, sadece primerdeki arızaları
temizlemektir. Sekonder sargı için sigorta ihtiyaçlarını ortadan kaldırmazlar.

3.2. Gerilim Trafolarının Nominal Gerilimleri

Gerilim trafolarının primer gerilimleri, bağlanacakları devrenin gerilimi göz


önünde tutularak seçilir. Faz-nötr olarak bağlanan gerilim trafolarında
nominal primer gerilim, şebeke faz arası geriliminin, 1/√3’üne eşit olarak
seçilir. Yani faz arası işletme gerilimi, örneğin, 15 kV olan bir şebekede, faz
toprak arasına bağlanacak bir gerilim trafosunun primer nominal gerilimi,
15/√3 kV olmalıdır. Hemen anlaşılacağı gibi, faz arası bağlanacak gerilim
trafolarında, primer nominal gerilim, şebekenin faz-faz gerilimine eşit
olmalıdır.

Sekonder nominal gerilim ise, standartlarda 100 veya 110 V olarak


verilmiştir. Sekonder gerilim de, primerin faz arası ya da faz-toprak arası
bağlı olma durumuna göre, 100 V yada 100/√3 V olarak verilir.

37
3.3. Gerilim Trafolarında Polarite

Akım trafolarında olduğu gibi, gerilim trafolarında da polarite önemlidir.


Polarite testi, aynen akım trafolarında olduğu gibidir. Burada da primerde
faz gerilimine bağlanan uca karşı gelen sekonder uç belirlenir. Akım
trafolarında, düşük gerilimli, az iç dirençli piller ile iyi sonuç alınmasına
mukabil, gerilim trafolarında, daha yüksek gerilimli (4,5 – 9 V) pillerle daha
iyi sonuç alınır.

3.4. Gerilim Trafolarının Şematik Gösterilişi

Şekil – 13 a,b,c de prensip şemalarındaki; d,e ve f ‘de ise tek hat


şemalarındaki gösteriliş şekilleri verilmiştir. TEK sisteminde, harflendirme,
primer için, P1 – P2; sekonder için, s1 – s2 şeklindedir.

3.5. Gerilim Trafolarına Bağlanacak Yükler

Gerilim trafolarının da, akım trafoları gibi, hata sınıfları içinde


çalışabilmeleri için sekonderlerine bağlanacak yüklerin toplamı, etikette
belirtilen değerden fazla olmamalıdır.

Gerilim trafolarının sekonderlerine bağlanacak teçhizatın gerilim devrelerinin


yükleri için aşağıdaki değerler örnek olarak verilmiştir.

Voltmetreler : 3,5 VA
Watmetreler : 2,5 VA
Sayaçlar : 5 – 10 VA
Mesafe röleleri : 30 VA

38
3.6. Gerilim Trafolarının Devreye Bağlanması

Gerilim trafoları, yüksek gerilimde kullanıldıklarından genel olarak üç fazlı


ölçme devrelerini ilgilendirirler. Üç tane tek fazlı gerilim trafosu faz nötr
arasına (üç faza ayrı ayrı) bağlanırsa, sekonderleri üç fazlı bir sistem
oluşturur. Burada da en önemli özellik polaritelerinin doğru bağlanmış
olmasıdır. Şekil – 14 a ve b’de doğru ve yanlış bağlanmış üç adet gerilim
trafosunun sekonder vektör diyagramları görülmektedir.

Üç fazlı sistemde üç adet gerilim trafosu yerine iki adet gerilim trafosunu
uygun bağlayarak sekonderde üç fazlı gerilim oluşturulabilir. Böyle bir şema
Şekil – 15’te görülmektedir.

V – bağlı gerilim trafolarında da polaritelerin uygun olması önemlidir. Üç


adet gerilim trafosunda ortak nötrler güvenlik gerekçesi ile topraklandığı gibi
V bağlı trafolarda da sekonder uçlardan biri topraklanmalıdır. Uygulamada
daha çok B fazı topraklanmakta ise de A veya C fazı da topraklanabilir.
39
3.7. Gerilim Trafolarında Ferrorezonans Olayı

İşletme şartlarında, gerilim trafosu sekonderinde, bazen nominal gerilimden


daha büyük değerde, çevirme oranı ile ilgisiz gerilimler okunabilir. Bu
durum, gerilim trafosu çekirdeğinin doymaya gitmesi ve mevcut tabii
kapasitelerin rezonans şartını oluşturması sonucu ortaya çıkmaktadır.
Gerilim trafosu reziftif yükle yüklendiği veya primer şartlar (fiderlerin
devreye alınması gibi) değiştiği takdirde bu durum ortadan kalkar.

3.8. Gerilim Trafolarında Gerilim Yükselme Katsayısı

Şebeke şartlarından dolayı, sistemdeki bir arızada, arızalı olmayan fazlarda


meydana gelebilecek gerilim yükselmelerine gerilim trafolarının dayanma
süreleri, standartlarda belirlenmiştir. Bu şartlar, daha çok sistem nötrünün
topraklama şekli ile ilgilidir.

Aşağıdaki Tablo – 3 Türk Standartlarının kabul ettiği değerleri


göstermektedir.

Gerilim Süre Gerilim Tr. Bağlama Şekli ve Şebekenin


Yükselme Topraklama Durumu
Katsayısı
1,2 Sürekli Faz-nötr veya fazlar arası bağlı.
Sistem iyi topraklı (Efektif top.)
1,2 Sürekli Faz-toprak arası bağlı.
1,2 30 Saniye Sistem iyi topraklı (Efektif top.)
1,2 Sürekli Faz toprak arası bağlı. Sistem direnç
1,9 30 Saniye veya reaktör üzerinden topraklı.
1,2 Sürekli Faz toprak arası bağlı. Sistem nötrü
1,9 30 Saniye izole veya büyük empedans üzerinden
topraklı.

Tablo – 3

İzole karakterli şebekelerde kullanılan gerilim trafoları, faz toprak arasına


bağlı olsa bile gerilim yükselme katsayısı 30 saniye süreyle 1,9 seçilmelidir.
Çünkü bu sistemlerde, faz-toprak temaslarında, sağlam fazların toprağa göre
gerilimleri, faz-faz gerilimine yükselir.

3.9. Gerilim Trafolarında Hata Sınırları

Hata sınırları her ülkenin standartlarında ayrı ayrı verilmekle birlikte, birçok
yönden birbirlerine benzemektedir. Türk standartlarında, ölçme amaçlı
gerilim trafoları için % 25 ile % 100 yükleri arasında ve % 80 ile % 120
primer gerilimlerde aşağıdaki tabloda belirlenen hata miktarları verilmiştir.

40
Duyarlık % Olarak Gerilim Hatası Faz Açısı Hatası
Sınıfı (Dönüştürme Oran Hatası) Dakika Santiradyan
0,1 0,1 5 0,15
0,2 0,2 10 0,3
0,5 0,5 20 0,6
1 1 40 1,2
3 3 --- ---

Tablo – 4

Türk standartlarında hata sınırları verilmeyen koruma amaçlı gerilim


trafoları için İngiliz Standartlarında şu tablo verilmektedir.

0,25 – 1 Nominal Yük Katında ve CosØ = 1 değerinde.


Nominal Primer Voltajın 0,05 ile 0,9 Nominal Primer Voltajın 1,1
Sınıfı Katında. Katında.
% Olarak Gerilim Dakika Olarak % Olarak Dakika Olarak
Hatası Faz Açısı Hatası Gerilim Hatası Faz Açısı Hatası
E 3 120 3 120
F 3 250 10 300

Tablo – 5

3.10. Sipariş İçin Gerekli Bilgiler

a. Nominal gerilimi,
34500 100
b. Oranı (V) olacak (----------- / --------- , 34500 / 100 V) gibi,
√3 √3
c. Hassasiyet sınıfı ve kullanma amacı,
d. Gücü (nominal yükü),
e. Devreye bağlama şekli (faz nötr veya fazlar arası (V – Bağlı),
f. Tipi: Harici, dahili, yağlı, vs.,
g. Adedi,
h. Aşırı gerilim katsayısı (gerilim yükselme katsayısı) Tablo – 3’de,

Örnek:

Un = 34,5 kV
34500 100
GTO = ------------- /----------
√3 √3

Sınıfı = E
Gücü = 30 VA
Devreye Bağlama = Faz-nötr olarak
Adedi = 3
Dahili Tip

41
RÖLELERİN YAPISI ve ÇALIŞMA PRENSİPLERİ

1. GİRİŞ

Seçici bir koruma olmadan günümüzde bir güç sisteminin işletilmesi


düşünülemez. Koruma rölelerinin uygulanmasıyla, güç sisteminin herhangi
bir noktasında oluşan arıza tespit edilir ve arızalı bölüm sistemden ayrılır.
Arızalı bölüm sisteme bağlı kaldığında, aşağıda belirtilen üç ana etken
nedeniyle sistemin bir bölümü yada tümü tehlikeye düşer.

a. Generatörlerin senkronizasyon koşulları kaybetmeleri ve sistemden


kopmaları,
b. Arızalı bölümün hasar görme ihtimali,
c. Arızasız bölümün hasar görme ihtimali,

Güç sistemi için tehlikeli olmamasına rağmen, tüketiciler açısından önemli


olan diğer bir etken de büyük endüstriyel kuruluşlardaki senkron motorların
servis dışı kalarak, hayati sayılabilecek fonksiyonlarını yapmama ihtimalidir.

Kısaca korumanın amacı, kesicilerle birlikte güç sisteminin her tip arızadan
hızla temizlenmesini sağlamaktadır.

Koruma rölelerinin uygulanmasında, güç sistemi çeşitli bölümlere ayrılır.


Ancak tüm bölümlerdeki korumalarda, beş temel ilke her zaman akılda
tutulmalı ve uygulanmalıdır:

1. Güvenirlik: Her tür arızaya güvenilir ve etkin biçimde müdahale


edebilmek,
2. Seçicilik: sistemde devamlılığı sağlamak için, sistemden yalnız arızalı
bölümün ayrılmasını sağlamak,
3. Hız: En düşük arıza zamanını ve an az teçhizat hasarını sağlamak,
4. Basitlik: En az donanım ve devre ile korumayı gerçekleştirmek,
5. Ekonomi: En düşük harcama ile en fazla korumayı sağlamak.

Röle uygulamasının genel felsefesi, güç sistemini koruma bölümlerine


ayırmak ve arızalarda en az miktarda sistem parçasını ana güç sisteminden
ayırarak uygun korumayı sağlamaktadır. Koruma bölümleri şunlardır:

1. Generatörler,
2. Baralar,
3. Enerji nakil hatları,
4. Transformatör ve fiderler.

Çeşitli yapıdaki rölelerin fonksiyonlarını ve ayarlarının yapılmasını


incelemeden önce, onların iç yapısını bilmek gerekir. Halen elektromekanik
röleler çoğunlukta olmakla birlikte, teknolojik gelişmenin gereği olarak
bunların yerini hızla elektronik röleler almaktadır.

42
2. ELEKTROMEKANİK RÖLELER

Elektromekanik rölelerin başlıcaları,

1. Çekmeli (attracted-armature) röleler,


2. Endüksiyon disk röleleri,
3. Manyeto-elektrik röleler,
4. Termik rölelerdir.

Yukarıdaki 3 gruba giren rölelerin belli ortak fonksiyonları olsa da yapıları


bakımından bazı temel farklılıklar gösterirler. Bir kısım röleler tek elektriki
büyüklük (akım veya gerilim) ile, bir kısmı ise iki elektriki büyüklük (akım-
akım, akım-gerilim, akım-gerilim) ile çalışırlar. Yalnız A.A. ve D.A.
büyüklüklerle çalışan röleler arasında yapısal farklar vardır. Termik röleler
ise elektrik akımının ısı etkisinden yararlanılarak yapılmışlardır.

2.1. Çekmeli Röleler

kullanılan en basit röle şeklidir. Genelde bir bobin içindeki manyetik devre
ve karşısındaki paletten oluşur. Millendirilmiş bir armatür, selonoid içinde
bir piston ya da döner bir kanat kullanılarak yapılan tipleri vardır. Bu
elemanlar bobin içinden geçen akımla ayarlanan manyetik alan etkisiyle
hareket ederek kendilerine bağlı kontakları açarlar ya da kaparlar.
Şekil – 1’de değişik tipte çekmeli rölelerin basit biçimde çizilmiş şekilleri
görülmektedir.

43
a. D.A. geçmesi halinde:

Armatürün çekme kuvveti: Feℓ = k.Ø2’dir.

Ir.wr
Ø = ---------------, Fe1 = k´ .Ir2 yazılır.
Rm

Rm devrenin manyetik direnci wr ise röle bobininin sarım sayısıdır. Ir


akımının belli bir değerinin üstüne çıkması halinde, manyetik devrenin
direnci minimum olacak şekilde hareketli kısım yer değiştirir ve rölenin
kontakları kapanır.

Manyetik direncin büyük kısmını hava aralığının direnci oluşturur. Manyetik


akımın uniform olduğunu kabul edersek:


Rm = --------- yazabiliriz. ( = hava aralığı direncidir.) Bunu da yukarıdaki
4S

denklemde yerine koyarsak,

k´´ . Ir2
Feℓ = --------------- olarak Şekil – 2’deki gibi değişecektir.
2

Rölenin başlatma alabilmesi için Fe1 = FSP olmalıdır. (FSP : karşı yay kuvveti).

Şekil – 2 Elektromanyetik kuvvetin hava aralığına bağımlı olarak değişimi.

b. A.A. geçmesi halinde

A.A. büyüklükle çalışan rölelerde bobinden akan akım Ir = Im . sinwt olarak


değişir. Akımın her sıfırdan geçişinde röle sükunete gelmek isteyeceğinden
titreşimli ve gürültülü bir çalışma olacaktır.
44
Ir = Im . sinwt’nin bir t anında çekme kuvveti Feℓ = k.Ir2 idi.
Fe1 t = k.Im2.sin2wt olacaktır.
sin2wt = (1-cos 2 wt) x ½ den,
Feℓ t = k.Im2-k.Im2.cos 2wt elde edilir.
Fres = Feℓ t – Fsp dir. Şekil – 3’de bu değişimin şekli gösterilmiştir.
Taralı bölgelerde Feℓ yay kuvvetinden büyük olduğu için rölenin hareketli
kısmının çekilmesini sağlamakta; diğer bölgelerde ise yay kuvveti elektriki
kuvvetten büyük olduğu için röle bırakmaya meyletmekte; bu ise titreşimli
çalışmaya sebep olmamaktadır.

Şekil – 3 A.A. Çekmeli tip rölelerde Feℓ ve Ø nin zamanının


fonksiyon olarak değişimi.

Bu tür sakıncalı çalışmaya mani olmak için devreden geçen manyetik akı,
aralarında faz farkı bulunan iki bileşene ayrılır. Bu iki akı aynı anda sıfır
olmayacağından elektriki kuvvete hiçbir zaman sıfır olmayacaktır.

Bunun için genellikle Şekil – 4’de görüldüğü gibi manyetik çekirdek ikiye
ayrılır ve kutbun yarısına iletken bir halka takılır. Burada faz farkını
oluşturan sebep, halkanın içinden geçen manyetik akının onun üzerinde bir
endüksiyon gerilimi oluşturması ve bir akım (Isn) akıtmasıdır. Bu akımın
meydana getirdiği manyetik akı (Øsn) halkanın içinden geçen akı bölümüne
ters, halkanın dışından akan akı bölümü ile de aynı yönde akar ve onların
arasında bir faz farkı oluşturur. Buna endüksiyon rölelerinde gölgeli kutup
prensibi denir.

Şekil – 4 A.A. gölgeli kutup tip çekmeli röle


45
c. Denge Kollu Elektromanyetik Röleler:

Denge kollu elektromanyetik rölelere terazi kollu röleler de denir. Ortadan


yataklanmış olan palete, bir tarafından yay kuvveti, diğer taraftan da
elektromıknatısın çekme kuvveti etki yapmaktadır. Bobinden geçen akımla
oluşan manyetik alanın çekme kuvveti, yayın ters yöndeki kuvvetini
yendiğinden kontaklar açılır ya da kapanır. (Şekil – 5)

Şekil – 5 Denge kollu elektromanyetik röle

Denge koluna etki eden ters yöndeki yay kuvveti yerine, başka bir
büyüklükle beslenen ikinci bir elektromıknatıs kullanılabilir.

Çekmeli röleler genellikle ani çalışma zamanlı olarak bilinirler. Ancak


çalışma zamanı akıma göre değişir. Akım/zaman eğrisi, tipik bir röle için
Şekil – 6’da görülmektedir. Bu tip rölelerde 5 mili saniyenin altında süratli
çalışma sağlanamaz.

Şekil – 6
2.2. Endüksiyon Disk Röleleri

Bu tip rölelerde, manyetik bir devrenin kutupları arasında hareket edebilen


bir disk vardır. Yönsüz ve yönlü olarak iki bölüme ayrılabilir. Tek elektriki
büyüklükle çalışan röleler yönsüz; iki büyüklük ile çalışan röleler ise
yönlüdür.

a. Gölgeli Kutup Prensibiyle Çalışan Röleler;

Şekil – 7’de gösterildiği gibi manyetik çekirdeğin diske bakan kısımlarına


birer bakır levha takılmıştır. Bunun görevi, röle bobininden geçen Ir
46
akımının meydana getirdiği Ør manyetik akısını Ør1 ve Ør2 olarak iki kısma
ayırmaktadır. Çünkü tek bir Ør akısıyla disk döndürülemez. Ør nin halkaları
ve diskten geçen Ør1 bileşeni bakır halkalarda Isn akımını dolaştırır. Bu
akımda manyetik çekirdekte Øsn (Øsn1 ve Øsn2) manyetik akımlarını meydana
getirir. Manyetik çekirdeğin halkalı bölümündeki akı;
Ø1 = Ør1 + Øsn diğer akı ise,
Ø2 = Ør2 - Øsn olur.

Şekil – 7 Gölge kutuplu endüksiyon röle

Ør1 ve Ør2 akılarının aynı fazda olmalarına karşılık, halkanın oluşturduğu


Øsn akısından dolayı Ø1 ve Ø2 arasında, θ açısı kadar faz farkı olur.

Ø1 ile Ø2 arasındaki faz farkı Şekil – 8’deki vektör diyagramında


gösterilmiştir. Ø2 akısı döner disk üzerinde E2 gerilimini endükler. Bu gerilim
disk üzerinde I2 fuko akımını dolaştırır.

Ø1 akısı da disk üzerinde E2 ve I2 ye benzer şekilde E1 gerilimi ve I1 akımının


meydana gelmesine sebep olacaktır. I2 akımının Ø1 üzerinde izdüşümü It2
olsun. Aynı şekilde I1 akımının da Ø2 üzerindeki izdüşümü It1 olsun. Diski
döndüren kuvvet;

(Ø1.It2 – Ø2.It1) ile orantılı olup, neticede;


Me1 = k. Ø1. Ø2.sin θ dir.

Bu açı ne kadar büyük olursa, döndürme kuvveti o kadar büyük olacaktır.

Burada Ø1 ve Ø2 manyetik akıları, bobinden geçen Ir akımıyla orantılıdır.


Halka olmadığı takdirde θ=00 olacağından Me1 = 0 olur ve disk dönmez. Belli
tipteki bir rölede θ açısı dizayna bağlı olup değişmediği için; Me1 = k.Ir2 dir.
Eğer röle bobinine gerilim uygulanıyorsa diski döndüren kuvvet;
Me1 = k.Vr2’dir.

47
Şekil – 8

Endüksiyon rölesinin çalışma zamanı Şekil – 9’dan görüleceği gibi, diskin


dönmesiyle birlikte hareketli kontak,  açısı kadar dönerek sabit kontağa
temas eder. Diskin açısal hızı w olsun. Diskteki taralı alanı katetmek için
geçen süre


t = -------- dır.
w

Şekil – 9

 sabit olarak rölenin üzerindeki zaman kadranından ayarlanır. (1, 2, 3, ...


eğrileri gibi) w ise röleye uygulanan Ir akımıyla artar. W açısal hızının, yani
akımın artmasıyla, t zamanı Şekil-10’da gösterildiği gibi, hiperbolik olarak
azalacaktır. Buna endüksiyon rölelerinde ters zaman karakteristiği denilir.
Emniyetli bir çalışma 1,5 x Ic değerinden sonra olur.

48
Şekil – 10

Örneğin rölenin akım tepi ayarı 3A ise; 1,5 x 3 = 4,5 A de zaman değeri
alınmaya başlanmalıdır. (t1 zamanı). Röle ayar tepinin 5-10 katı akımdan
sonra, manyetik devre doymaya gittiğinden kontak kapatma zamanı sabit
kalır. Rölenin zaman ayar eğrisinin özelliğini değiştirmek için, Şekil – 9’da
gösterilen M fren mıknatısı kullanılır. Disk ile mıknatısın ortak S yüzeyine
bağlı olarak, Øm manyetik akısı artar veya azalır. Hıza bağlı olarak bu
mıknatıs tarafından oluşturulan Mf = k. Øm2.w frenleme kuvveti diski
durdurmaya çalışır. Örneğin rölede zaman azaltmak isteniyorsa, mıknatıs
diskten dışarı çekilerek S yüzeyi ve dolayısıyla frenleme kuvveti azaltılmış
olur. Bu mıknatıs olmadığı takdirde disk devamlı hızlanır, kararlı bir çalışma
şekli elde edilemez.

b. Endüksiyon diskli yönlü güç röleleri:

Şekil – 11’de 1 nolu sargıya Vr geriliminin, 2 nolu sargıya ise Ir akımının


verilmesiyle disk, belli şartlarda dönmeye başlayacaktır. Bu disk, serbest
bırakıldığı takdirde, belli bir yönde devamlı dönebilir ve devreden geçen
enerjiyi kaydedebilir.

Şekil – 11. Çift bobinli endüksiyon röle

Diske zıt kuvvet olarak bir yay bağlandığında, belli bir güç değerinden sonra
yay kuvveti yenilerek disk harekete geçer ve üzerinde taşıdığı kontağı, sabit
kontağa temas ettirir. Bu şekildeki yönlü güç röleleri, çeşitli dizayn
şekillerine göre devreden geçen aktif, reaktif ve zahiri güçlere göre çalışırlar.

49
Devreye uygulanan Vr gerilimi ile Ir akımı arasındaki faz farkı ℓr olsun. Bu
aynı zamanda yük açısıdır. Akımın 2 nolu sargıda meydana getirdiği
manyetik akı Ø1 olup, akımla aynı fazdadır. Bir nolu gerilim bobinini
besleyen gerilimin manyetik akısı ise kendisinden belli bir  açısı kadar geri
fazda olur. Buna aynı zamanda rölenin iç açısı da denir ve etiketinde
yazılıdır. (Örneğin 200 veya 300 gibi).

Şekil – 12

Diske uygulanan döndürme momenti (Şekil – 12).

Meℓ = k. Ø1. Øu sin(Ø1. Øu)


= k. Ø1. Øu sin(-ℓr) dir.

veya

Meℓ = k.Vr.Ir.sin (-ℓr) dir.

 sabit olup, ℓr yük karakterine bağlıdır. Döndürme momenti de ℓr ye bağlı


olarak değişir.

 açısına değişik değerler vererek üç tip güç rölesi elde edilir.

1.  = 00 için Meℓ = k.Vr.Ir.sinℓr; devreden geçen reaktif gücü ölçer; eğer disk
serbest ise reaktif enerji ölçülür. Reaktif sayacın çalışma şekli elde edilir.

2.  = 900 için Meℓ = kVr.Ir.cosℓr devreden geçen aktif gücü ölçer. Aktif enerji
ölçen sayaçların çalışma prensibidir.

3.  = 1 değeri için röle zahiri güç değerine göre, yani aktif güç ve reaktif
güç karışımına göre çalışır.

2.3. Manyeto-Elektrik Röleler

a. (Sabit mıknatıs) hareketli bobinli röleler.

Bu tip rölenin şematik yapısı Şekil – 13’de gösterilmiştir. Ölçü aletlerine


benzer şekilde hareketli bobin sabit bir mıknatısın 2 kutbu arasında
dönmektedir. Bu tip rölelerle doğru akım ölçümleri yapılmaktadır (aynı
zamanda uygun doğrultucularla alternatif akım ölçümleri de yapılabilir).
50
Bu rölede dikdörtgen şeklinde hafif bir bobin, iki kenarı sabit mıknatısın
2 kutbu ve yumuşak demir nüve arasına gelecek şekilde millendirilmiştir.
Hareketli bobin aynı zamanda üstünde hareketli bir kontak bulunan bir kol
taşımaktadır.

Şekil – 13 Hareketli bobinli röle

Bobinden geçen akım Ir, magnetteki manyetik akı yoğunluğu Bm, bobin
sarım sayısı wr, bir tur sarımın uzunluğu 1 ise; döndürme momenti
Meℓ = k.Bm.Ir.1.wr dir. Manyetik devredeki bütün hava aralıkları küçük
olduğundan radyal akı yoğunluğu düzgündür. Dolayısıyla Bm sabit
olduğundan Meℓ = k´.Ir yazabiliriz. Böylelikle çalışma momenti akımla doğru
orantılı olur. Bu doğru orantının sonucunda örneğin akımın iki kat artması;
momentin iki kat artması, dolayısıyla bobinin dönüş zamanının yarıya
düşmesi demektir. Böylelikle bu röleler ters çalışma karakteristiklerine
haizdirler. (Şekil – 14).

Şekil – 14 Hareketli bobinli rölenin zaman/akım karakteristiği

Hareketli bobinli rölelerde 30 milisaniyeye kadar çalışma zamanı elde


edilmesine karşın daha düşük çalışma zamanı, yayın sarsıntıya dayanıklı
olabilmesi için uygulanan sönümleme (damping) momenti ile kısıtlanmıştır.

Rölede hareketin hafif olması VA gücünün çok düşük olmasını sağlar.


Çekme ve bırakma değerleri yakındır. Hareketli bobinli röle mekanik röleler
arasında en duyarlı röle niteliğine sahiptir.

51
b. Polarize röleler (kutuplandırılmış röleler):

Manyeto-elektrik rölenin değişik bir tipidir. Sabit manyetik alan içinde döner
bobin yerine döner mıknatıs kullanılır. Sargılar ise daimi mıknatısın üzerine
sarılmıştır. Değişik dizayn şekilleri vardır. Şekil – 15’de köprü manyetik
sistemle çalışan bir röle tipinin yapısı şematik olarak verilmiştir.

Şekil – 15 Kutuplandırılmış röle

Øp magnetin kendi daimi manyetik akısıdır. Sargıdan geçen Ir akımının


meydana getirdiği manyetik akı ise Ør ile gösterilmiştir. Øp, Øpa ve Ø
pb diye iki kola ayrılmaktadır. Manyetin ortadaki kutupları arasındaki ve sol
taraftaki toplam manyetik akı (Øpb- Ør) ve sağ tarafında ise; (Øpa- Ør)
şeklindedir. Ir akımının ayarlı olduğu değerin üzerine çıkması, veya yön
değiştirmesi durumunda, hareketli mıknatıs yer değiştirecektir. Bu sistemin
A.A. ile çalıştırılması titreşimlere neden olduğundan; D.A. ile çalıştırılması
uygundur.

Polarize röleler genellikle çift elektriki büyüklüğün kıyaslandığı diferansiyel


ve mesafe koruma gibi rölelerde kullanılır. Avantajları şunlardır:

a. Güç sarfiyatı düşük, çalışma hassasiyetleri yüksektir. Fiziki yapıları


küçüktür.

b. Kısa süreli büyük akımlara dayanma süreleri fazladır.

c. Çalışma zamanı kısadır.

Dezavantajları ise; kontak kapasiteleri küçüktür, bırakma değerinin çekme


değerine oranı küçüktür, kontak aralıkları çok küçük olduğundan gereksiz
atlamalar olabilir.

2.4. Termik Röleler

Doğrudan sıcaklığı ölçen termik röleler kullanılmakla birlikte (yağ sıcaklığını


ölçen röleler gibi) çoğunlukla akımın ısıtma özelliğinden yararlanılarak
sıcaklık ölçmesini dolaylı yoldan yapan termik röleler kullanılmaktadır.

52
a. İki madenli (bimetal) tip röleler

Bimetal rölelerde ısınan parça, yüz yüze kaynatılmış sıcaklıkla uzama


katsayıları farklı iki madenden meydana gelen ve spiral yay şeklinde
biçimlendirilmiş bir şerittir. Ölçülecek akım, ya doğrudan bimetal spiral
yayın içinden geçirilir ya da bimetal şeritin üzerine sarılmış bir ısıtıcı
elemandan geçirilmesiyle dolaylı olarak bimetal ısınır.

Bu tip röleler daha çok aşırı yük rölesi olarak kullanılır. Rölenin çalışma
zamanı hem ısıya duyarlı termik eleman ve ısıtıcının dizaynına, hem de
ısınan parçanın ısıl kütlesi ve yalıtımına bağlıdır.

b. Isıl Çiftli (termokupllu) tip röleler:

Termokupllu rölelerde ısınan parça farklı iki maddenin lehim noktası olup
ısıtıcı parça ise bu lehim noktasına çok yakın ince ve kısa bir direnç telidir.
Isınan lehim noktasının sıcaklığı ve dolayısıyla meydana gelen ısıl
elektromotor kuvvet (termoelektrik), termokupllun uçlarına bağlanan bir
döner bobinli röleyi çalıştırır.

Şekil – 16’da termokupll prensibine dayalı bir rölenin iç bağlantısı şematik


olarak gösterilmiştir. Filtre (süzgeç) pozitif ve sıfır bileşen akımlarını elimine
eder ve dolayısıyla sadece negatif bileşen akım röleye uygulanır.

Şekilde gösterilen alarm rölesi ise kutuplandırılmış döner demirli tip bir röle
olup, korunan teçhizatın hasarlanmadan dayanacağı müsaade edilen
maksimum negatif bileşen akım değerine ayarlanır.

53
Şekil – 16 Negatif bileşen rölesi

c. Diğer bir çeşit röle de ısıya duyarlı direnç (termistör) kullanılarak yapılır.
Isıya duyarlı direnç, değeri sabit (değişmeyen) dirençlerle birleştirilerek
veston köprüsü oluşturulur. Isı seçilen bir değeri geçince köprünün
denge koşulu bozulur ve duyarlı eleman (döner bobinli alet veya
elektronik devre) çalışarak ilgili işlevlerini yapar. Özellikle güç
trafolarının sargı sıcaklıklarının ölçülmesi bu şekilde dolaylı yoldan
yapılır. (Şekil–17–18).

54
55
3. ELEKTROMEKANİK AKIM RÖLELERİNDE AKIM AYARININ DEĞİŞTİRLMESİ

Rölelerde çalışma büyüklüğünün değiştirilmesine tep ayarının değiştirilmesi


de denir.

a. Elektromanyetik akım rölelerinde. Elektromanyetik akım rölelerinde akım


ayarının değiştirilmesi genel olarak iki şekilde yapılır:

- Mekaniki,
- Elektriki,

1. Mekaniki ayar değişimi

A. Akım rölelerinin mekaniki ayar değişimi çeşitli şekillerde olmakla birlikte


(yay direncinin değiştirilmesi, manyetik devrenin hava aralığının
değiştirilmesi, hareketli nüvenin konumunun değiştirilmesi vb.)
işletmelerimizde genellikle yay direncinin değiştirilmesiyle yapılan
uygulama kullanılmaktadır.

Şekil – 19 Elektromanyetik rölelerde mekaniki ayar değişimi

Şekil – 19’da görüldüğü gibi ayar kolunun aşağıya doğru çekilmesiyle palete
etki eden yay kuvveti artmakta ve buna bağlı olarak röle kontaklarını
kapatabilmek için nüve üzerinde daha fazla manyetik alan şiddeti
oluşturmak gerekmektedir. Buna röle bobininden daha büyük bir akım
geçirmekle olur.

Durum böyle olunca ayar kolunun aşağıya doğru hareketiyle röle çalışma
akımı büyüyecek, yukarıya doğru hareketiyle ise küçülecektir.

Bu özellik esas alınarak düzenlenen skala bir katsayı (Çarpan) şeklinde


belirtilir ve bu katsayı (X) veya © harfleriyle ifade edilir. Genel olarak çarpan
sahası, 0,6 – 1,2 veya 0,5 – 1 arasındadır. Şekil – 19b.
56
Rölenin çalışma akımı, röle etiketinde belirtilen nominal akım değeri ile ayar
kolunun karşısındaki katsayının çarpılması sonucu bulunur.

Röle çalışma akımı = Röle nominal akımı x katsayı

Iç = In x X

Örneğin, röle nominal akımı 5 A. ayar kolunun karşısındaki katsayı da 0,8


konumunda bulunsun.

Iç = 5 x 0,8 = 4 A. dir.

Bu demektir ki; bobininden 4 A. veya bunun üzerinde bir akım geçen röle,
kontaklarını açar veya kapatır.

Mekaniki olarak ayar akımının değiştirilmesinde önemli olan katsayıyı


bulmaktır. Röle çalışma akımının bulunması formülünden katsayıyı yalnız
bırakırsak:

Röle çalışma akımı


Katsayı = -----------------------------
Röle nominal akımı


X = -------- şeklindedir.
In

Örneğin nominal akımı 5A. olan bir rölenin çalışma akımı 6 Ampere
ayarlanacak olsun:

Iç 6
X = -------- = --------- 1,2 dir.
In 5

Buna göre, mekaniki ayar kolunu 1,2 konumuna getirdiğimizde röle çalışma
akımı 6 Ampere ayarlı demektir.

Dikkat edilirse bu uygulamada RÖLE DEVREDE İKEN AKIM AYARININ


DEĞİŞTİRİLMESİNDE BİR SAKINCA YOKTUR.

2. Elektriki Ayar Değişimi

Elektriki ayar değişimine röle nominal akımını değiştirmek de denir. Tek bir
sargı gibi görünen, ancak gerçekte iki ayrı sargıdan oluşan röle bobinlerini;

a. Seri veya paralel bağlamakla,


b. Sargılardan birini servis dışı bırakmakla yapılır.

57
a. Sargıları Seri veya Paralel Bağlama:

Aynı değerlerde iki ayrı sargıdan oluşan röle bobinlerinin seri veya paralel
bağlanması halinde röle nominal akımı bir kat değiştirmektedir. Röle çalışma
akımında, röle nominal akımına bağlı olduğuna göre, bobinlerin seri veya
paralel bağlanması durumunda röle çalışma akımı da değişmektedir
denilebilir.

Şekil – 20 sargıların seri-paralel bağlanarak röle çalışma akımının


değiştirilmesi,

(a) sargıların seri bağlanması,


(b) sargıların paralel bağlanması.

Örneğin iki ayrı sargıdan oluşan röle bobinlerinin her biri 2 A. nominal akım
değerinde olsun. Bu bobinlerin seri bağlandığını düşünürsek devre
akımı 2 A., paralel bağlandığını düşünürsek devre akımı 4 A. olmaktadır.
(Şekil – 20-a-b). O halde bu rölenin nominal akımı 2-4 A. dir. Kısaca röle
nominal akımın tespitinde 2 A. esas alınacaksa bobinlerin seri bağlanması, 4
A. esas alınacaksa paralel bağlanması gerekir.

Bobinlerin seri veya paralel bağlanması uygulamada:

1. Dıştan köprülü,
2. İçten köprülü olarak iki şekilde yapılmaktadır.

1. Dıştan Köprülü:

Bu tip uygulamada, RMA 420.2 örneğinde olduğu gibi, köprü dıştan


görünmekte ve köprü konumları röle etiketinde şematik olarak
belirtilmektedir.

58
Şekil – 21 Röle bobinlerinin dıştan seri paralel bağlanma durumları,

(a) bobin ve köprülerin seri bağlanmadaki durumu,


(b) bobin ve köprülerin paralel bağlanmadaki durumu.

Bobinlerin ve köprülerin seri veya paralel bağlanmadaki durumları


Şekil – 21’de görülmektedir.

Dikkat edilirse, RÖLE DEVREDE İKEN BOBİNLERİN SERİ VEYA PARALEL


KONUMLARININ DEĞİŞTİRİLMESİ, akım trafosunun sekonderinin açık
kalması nedeniyle SAKINCALIDIR. Durum böyle olunca bu tip rölelerde
elektriki akım ayarının değiştirilebilmesi için en pratik yol, rölenin bağlı
olduğu devre kesicisinin açılmasıdır. Açılmadığı takdirde akımlar röleden
önce uygun bir yerde köprülenmelidir. (Kısa devre edilmelidir).

2. İçten Köprülü:

Bu Uygulamada köprü dıştan görünmemekte ve RMA 800 örneğinde olduğu


gibi harfle belirtilen konumlara iki vidanın yerleştirilmesi ile yapılır.

Röle sargılarının seri bağlanabilmesi için vidaların SS konumuna, paralel


bağlanabilmesi için PP konumuna yerleştirilmeleri gerekir. (Şekil – 22).

P P

Şekil – 22
59
İÇTEN KÖPRÜLÜ RÖLE DEVREDE İKEN, SARGILARIN SERİ VEYA PARALEL
KONUMLARI DEĞİŞTİRİLEBİLİR. Ancak vidaların ikisinin aynı anda
yuvalarından çıkartılmaması gerekir. Örneğin röle seri konumda iken paralel
konuma alınacak olsun. Önce S yuvasındaki bir vida çıkartılıp, P
konumundaki yuvaya yerleştirilir. Sonra diğer S konumundaki vida
çıkartılıp diğer P yuvasına yerleştirilir. Böylece röle devrede iken sargılar seri
konumdan paralel konuma alınmış olur.

NOT:

1. Vidaların her ikisi aynı anda yuvalarından çıkartılırsa akım trafosunun


sekonder devresi açık kalır.

2. Konum değiştirme anında vidanın biri, hangi konumdan çıkarılmışsa,


(diğer vida yuvasında iken) röle yine o konumdaki nominal akım değerine
ayarlıdır.

3. Vidalardan birinin P, diğerinin S konumunda olması durumunda röle,


paralel konumdaki nominal akım değerine ayarlıdır.

b. Sargılardan Birini Servis Dışı Bırakma:

Aynı manyetik alan şiddetini elde edebilmek için bobin sarım sayısı
azaltılırsa, akım şiddetini arttırmak gerekir. Bu esastan hareketle röle
çalışma bobininin sarım sayısı değiştirilerek çalışma akımına etki edilebilir.

PAK 400 veya RMA 400 rölelerinde olduğu gibi iki sargıdan birini servis dışı
bırakmakla nominal akım değeri bir kat arttırılabilir. Sargılardan birini veya
ikisini servise almak bir vida yardımıyla yapılır. (Şekil – 23).

İki sargının da serviste olması, röle etiketinde gösterilen (In) nominal akım
değerini belirtir. Buna göre, röle nominal akım değeri (In) 6 A. olsun. Vidanın
In konumuna yerleştirilmesi durumunda rölenin çalışma akımına esas olan
değer 6 A. 2 In konumuna yerleştirilmesi durumunda ise 12 A. dir.

Şekil – 23 sargılardan birini veya ikisini servise alarak röle ayarının


değiştirilmesi.
60
Bu uygulamada RÖLE SERVİSTE İKEN, AKIM AYARI (TEP) veya bir başka
deyişle In-2In KONUMLARININ DEĞİŞTİRİLMESİ YAPILABİLİR.

NOT: Ayar vidası herhangi bir konumdan çıkartıldığında röle In değerine


ayarlıdır.

Tek bobinli endüksiyon akım rölelerinde:

Bilindiği gibi manyetik akı, akım şiddeti ve sarım sayısı ile doğru orantılıdır.
Durum böyle olunca, röleyi çalıştırabilen manyetik akıyı elde edebilmek için,
sarım sayısı azaltıldığında akım şiddetini arttırmak gerekir. Bu esastan
hareketle tek bobinli endüksiyon rölelerinde, çalışma bobininin sarım sayısı
değiştirilerek çalışma akımına etki edilir.

Şekil – 24’de görüldüğü gibi, çalışma bobininden alınan çeşitli sayıda uçların
karşılığı olarak röle çalışma akımları belirlenmiştir.

Şekil – 24 Tek bobinli endüksiyon tipi akım rölelerinde akım ayarının


değiştirilmesi.

Tek bobinli indüksiyon rölelerinde akım ayarı değişimi bir vida yardımıyla
yapılır. İstenilen akım konumuna bir vidanın yerleştirilmesiyle belirli sarım
sayısı devreye alınmış olur.

Bu tip rölelerde akım ayarı değişimi, RÖLE DEVREDE İKEN veya AKIM
TRAFOSUNUN SEKONDERİ AÇIK KALMADAN YAPILABİLİR. Bu özellikler
dikkate alınarak akım ayarının değiştirilmesi, imalatçı firmaların röle
yapısında uyguladığı çeşitli özelliklere bağlı olarak farklı şekillerde
yapılmaktadır. Bu uygulamalar üç grupta toplanabilir:
61
1. R S A (Fransız) tipi örneğinde olduğu gibi, ayar vidası yerleştirildiği
konumdan çıkartıldığında röle kendisini en büyük çalışma akımına (TEP)
ayarlar. Vidanın yeni akım ayarı konumuna yerleştirilmesi ile TEP
değişimi röle devrede iken yapılmış olur.
2. C O (Japon) tipi örneğinde olduğu gibi, yedek vida kullanılarak akım
ayarı değiştirilir. Önce rölenin solunda bulunan yedek vida, yeni ayar
TEP’ine yerleştirilir. Sonra eski ayar konumundaki vida çıkarılarak yedek
konuma alınır. Böylece tep değiştirme işlemi röle devrede iken bitirilmiş
olur.
3. I A C E (İtalyan) tipi örneğinde olduğu gibi, rölenin alt kısmındaki tarak
elemanı çıkartıldığında röle akım uçları kısa devre olur. Ayar vidası yeni
ayar konumuna yerleştirildikten sonra tarak yerine takılır. Böylece tep
değiştirme işlemi bu tip uygulamada, bağlı olduğu akım trafosunun
sekonderi açıl kalmadan tamamlanmış olur.

4. ELEKTROMEKANİK RÖLELERİN ÇEKME VE BIRAKMA DEĞERLERİ

Genel olarak hangi yapıda olursa olsun, bir röleye ayarlı olduğu tep değeri ve
üzerinde bir elektriki büyüklük uygulandığında, sabit kısım hareketli kısmı
çekerek veya diski döndürerek ani veya zamanlı olarak kontağını kapatır.
Fakat röleye uygulanan büyüklüğün azaltılmasıyla birlikte, kapalı olan
kontağın açılması ve röleyi sükunete getirmesi gerekir. Rölenin kontak
kapatmasına çekme (kuplaj), kapalı kontağın açılmasına da bırakma
(dekuplaj) denilir. Rölenin kuplaj değerleri, üzerinde yapılan tep ayarlarıyla
belirlenir. Dekuplaj değeri kuplaj değerinin belli bir yüzdesidir.

Bu yüzde değer, rölenin yapısına göre farklılıklar gösterir ve yapılacak


birtakım özel işlemlerle bu değer bir miktar değiştirilebilir. Ancak röle
üzerinden ayarı belirtilmez. İyi işletme şartlarını sağlamak için bir rölede
kuplaj ve dekuplaj değerleri birbirine yakın olmalıdır. Buna en genel bir
örnek şöyle verilebilir; 4 A tepine ayarlı olan bir aşırı akım rölesinden 3 A’lık
yük akımı geçerken bir arıza olursa, arıza anında geçen akım çok büyük
olacağından, bu röle çekerek kontağını kapatacaktır ve ait olduğu kısmın
kesicisini açtırmak isteyecektir. Ancak henüz kontak kapatmadan arıza
akımı kesilirse, rölenin sükunete geçerek devreyi kesmemesi gerekir. Rölenin
bırakma akım değeri, 3 A'’an küçükse, normal yük akımı nedeniyle rölenin
kontakları kapalı kalacağından kısa bir süre sonra gereksiz yere açtırma
işlemi yaptırılacaktır.
Igd
Çekme ve bırakma değerleri arasındaki oran kgd = ----------- ile

Tanımlanır. Igd bırakma, Iç ise kontak kapatma için rölenin çekme yaptığı
minimum akım değeridir. Zıt kuvvetin yayla sağlandığı rölelerde, elektriki
çekme kuvveti;
k.Ir2
Fe1 = -------------- ve yay kuvveti Fsp olarak alınır ve

62
sürtünmeler ihmal edilirse, röleyi çalıştıran kuvvet;
Fe1 ≥ Fç = Fsp olmalıdır. Röleyi harekete geçiren minimum akım için
Rm Fç
Ir = Iç = ---------- x ----------- şeklinde bir tanımlama yapılabilir.
wr k
Eğer röle klapeli tipte ve klapenin kol uzunluğu 1 ise; çekme kuvveti yerine;
Me1 = Fe1.Ir = k.Ir2 döndürme momenti alınabilir. Bu durumda;
Rm Mç
Iç = ----------- x ----------- olur.
wr k
wr röle bobininin sarım sayısı, Rm de hava aralığına bağlı olan manyetik
devre direncidir. Netice olarak () hava aralığını küçültmek veya rölenin
sarım sayısını arttırmakla çekme akım değeri azaltılabilir. Bu oranın
değiştirilmesinde hava aralığının rolü büyüktür. Rölenin bırakma (dekuplaj)
Igd akım değeri ise; yay kuvvetiyle orantılı olmakla birlikte elektro-manyetik
yapıdaki rölelerde, histeresiz kaybına da bağlıdır. kgd; 0,1 ile 0,95 arasında
değişir. Bu oran, A.A. ile çalışan röleler de 0,9 ile 0,95; D.A. ile çalışan
rölelerde 0,6 ile 0,9 arasında yapılabilir. Rölenin kontağı kapalıyken
bobininden geçen akım aniden sıfır yapılırsa, manyetik çevredeki kalıcı
mıknatısıyetten dolayı, kontak hemen açılıp röle sükunete gelemez.
Histeresiz kaybından ileri gelen bu kalıcı mıknatısıyet nedeniyle kgd kat
sayısı 1 yapılamaz.

Endüksiyon disk rölelerinde bırakma ve çekme değerleri arasındaki


Igd
Kgd = ----------- oranı tabii olarak büyüktür. Çünkü bu tip rölelerin

çalışma prensibinde, manyetik devrenin hava aralığının değişmesi işin içine
girmemektedir. Kgd = 0,95 – 0,9 arasındadır. Sürtünme ve zıt kuvvet yayının
hatalarından dolayı oran 1’den küçüktür. Rölenin çekme akımının ayarıyla
bu oran değişmez.

Terazi kollu rölelerde ise kalıcı mıknatısıyetten dolayı, rölenin çekme ve


bırakma değerleri arasında fark vardır. Modern yapıdaki rölelerde bu oran
0,95’dir.

5. STATİK RÖLELER VE ÇALIŞMA PRENSİPLERİ

Statik yapıdaki rölelerin, mekanik yapıdaki rölelere olan üstünlükleri şöyle


sıralanabilir:

Statik röleler hacim olarak daha küçüktür, sarfiyatları çok düşüktür,


çalışma zamanları kısadır ve bazı ünitelerinin ömürleri sonsuz denebilecek
kadar uzundur. Bu bakımdan mekanik rölelerin yerini statik röleler
almaktadır. Statik rölelerin yapısında önemli bir yeri olan mantık (lojik)
devreler aşağıda anlatılmıştır. Ayrıca rölelerin geri dönüş katsayısı (dekuplaj
oranı) mekanik rölelere göre daha yüksektir.

63
5.1. Mantık (Lojik) Devre Elemanları ve Tanıtımı

Mantık devrelerinde, çıkış sinyali mevcutsa (1) değilse (0) sembolleri ile
gösterilir. Örneğin bir rölenin kontağının bir ucunda bekleyen pozitif
kontağın açık olması halinde öbür tarafa geçemeyeceği için bu rölenin
kontak çıkışı yoktur ve (0) ile gösterilir. Kontak kapandığı takdirde ise pozitif
geçeceğinden röle çıkış verecektir ve bu işlemin yapıldığı (1) ile gösterilir.
Belli başlı temel mantık devreleri ile bunların elektriki eşdeğerleri şöyle
açıklanabilir, (Bunlara kapı devreleri de denebilir).

1. VE (AND) Devresi:

Şekil – 25’de E1 ve E2 kontaklarının ancak ikisinin kapanması halinde, bobin


kontağını kapatıp A çıkış sinyalini verecektir.

E1 E2 E0
0 0 0
1 0 0
0 1 0
1 1 1

Şekil – 25

Not: Mantık tablosunda, her sütundaki 0 işareti hizasındaki kontağın açık


olduğunu, 1 işareti kapalı olduğunu gösterir.

2. VEYA (OR) Devresi:

Şekil – 26’da E1 veya E2 kontaklarından birinin kapanması halinde bobin


çalışır ve kontağını kapatıp A çıkış sinyalini verir.

64
E1 E2 A
0 0 0
1 0 1
0 1 1
1 1 1

Şekil – 26

3. DEĞİL (NOT) Devresi:

Buna aynı zamanda tersleme kapısı da denilir. Şekil – 27’de E kontağı


açıkken A sinyali vardır, kapalıyken bobin çekiktir ve kontağı açıktır, sinyali
kesilir.

E A
0 1
1 0

Şekil – 27

4. TERS VE (NAND) Devresi:

Bu kapı devresi (Şekil – 28) VE ile TERS devrenin toplamına eşdeğerdir. Üç


giriş için bir örnek verilmiştir.

E1 E2 E3 A
0 0 0 1
1 0 0 1
1 1 0 1
1 1 1 0

Şekil – 28

65
5. (NOR) Devresi:

Bu kapı devresi ise, VEYA ile TERS kapı devresinin toplamına eşdeğerdir.
(Şekil – 29).

E1 E2 E3 A
0 0 0 1
1 0 0 0
1 1 0 0
1 1 1 0

Şekil – 29

6) Sinyal Kitleme Devresi:

Şekil – 30a’da E1 kontağı kapandığında bobin kendini E2’nin kapalı


kontağından kitler ve E2 açılıncaya kadar A çıkışı vardır. Buna depolama adı
da verilir.

Şekil – 30a

7) Flip-Flop Devresi:

Şekil – 30b’de E1 ve E2 giriş sinyalleri ile A1 ve A2 gibi iki ayrı çıkış


sinyallerine kumanda verilir.

E1 E2 A1 A2
0 0 0 1
0 1 0 1
1 0 1 0

Şekil – 30b
8) Tetikleme Devresi:

Mekanik rölelerde kontak devresini temsil eder. Genellikle Schmitt Trigger


adıyla anılan bu devre; iletim ve kesimde bulunan iki transistör sisteminden
meydana gelir. Tetikleme ünitesinin girişine uygulanan E gerilimi, Ek
değerine çıkınca; mekanik rölenin kontak kapatması gibi, taralı alanla
gösterilen karesel çıkış gerilimi (A) elde edilir. Ek’ya triggerin ateşleme gerilim
seviyesi denilir, (Şekil – 30c). Bu ayar, röle üzerinde yapılır.

66
Şekil – 30c

9) Entegratör Devresi:

S sembolüyle gösterilir. Şekil – 28a’da doğrultulmuş kare dalga

şeklindeki U gerilimi, girişe verildiğinde çıkışta genel olarak;

E = U (1 – e-t/RC)

Büyüklüğü alınır, (Şekil-30d). Bu tetikleme ünitesine uygulandığında Ek


değerinde ateşleme olur (mekanik rölede kontak kapatma)

Şekil – 30d

Ve alınan A sinyali, açma ve diğer devrelere uygulanabilir. Bu ünite, iki


büyüklük (akım-akım ve gerilim-akım) ile çalışan rölelerde kullanılır,
(örneğin, diferansiyel, mesafe koruma başlatma veya ölçme gibi). Bu
durumda, yapılan ölçmede iki büyüklüğün arasındaki faz açısına göre kare
dalganın ts zamanı belirlenmiştir. Örneğin, ts = 10 msn’lik zaman, iki
büyüklük arasında 1800 faz farkı olduğunu gösterir. ts = 5 msn ise faz
farkı 900 demektir.

67
5.2. Statik Rölelerin Blok Şemaları

Statik rölelerin genel blok şeması Şekil – 31’de verilmiştir.

Şekil – 31

Giriş büyüklüğü (akım veya gerilim) A.A. gerilime çevrilir ve çevirici


vasıtasıyla D.A. kare dalgaya dönüştürülür. Seviye dedektörleri tetikleme
ünitelerini temsil ederler, (rölelerdeki tep ayarları gibi). Giriş değeri,
dedektörün ayarlı olduğu gerilim seviyesini aşarsa, çıkış alınır. Zaman
gecikmesi ise, rölenin açma zaman ayarıdır. Sabit veya ters zamanlı olabilir.

Şekil – 32’de zaman ünitesiz bir aşırı akım rölesinin blok şeması verilmiştir.
Tetik devresinin ateşleme gerilimi, R potansiyometresiyle ayarlanır. Akım
A.A. gerilime çevrildikten sonra, köprü devresiyle doğrultulur.

Şekil – 32

68
5.3. Diyotlu Röleler (Döner Bobinli)

Hareketli bobinli ve tek büyüklükle çalışan polarize rölelerin D.A. ile


çalışması gerektiği bundan evvelki kısımlarda belirtilmişti. Bu rölelerin A.A.
ile beslenmesi için röleye uygulanan büyüklüğün doğrultulması gerekir.
Akımın her iki alternansında da doğru akım dalgası elde edebilmek için
Şekil – 33a’da gösterildiği gibi köprü devresi kullanılmaktadır. Tek çizgili ok
pozitif, çift çizgili ok ise negatif alternansı göstermektedir.

a – Diyotlu köprü devresi b – Giriş ve çıkış akımları

Şekil – 33

Şekil – 33b’de ise köprü devresine uygulanan alternatif akım ve köprü


çıkışındaki doğrultulmuş akımın zamana göre değişimi gösterilmektedir.

6. ÇALIŞMA ZAMANINA GÖRE RÖLELER

Rölelerin ayarlandığı büyüklükte çalışması, ani veya gecikmeli olabilir. Bu


nedenle röleler çalışma zamanı yönünden iki kısma ayrılır.

1. Ani çalışmalı röleler,


2. Zamanlı çalışmalı röleler.

6.1. Ani Çalışmalı Röleler

Ayarlandığı büyüklükte kontaklarını ani olarak açan veya kapatan rölelere


denir. Kısa devre akımlarında veya arızalı kısmın anında servis dışı
bırakılmak istendiği durumlarda kullanılır.

Ani çalışmalı rölelerde, hareketli parçanın hareket yeteneği nedeniyle bir


gecikme düşünülebilir. Ancak bu durum rölenin duyarlılığı ile ilgilidir.
Kısaca, ani çalışmalı rölelerde bir zaman ayarı söz konusu değildir.

Elektromanyetik ve elektrodinamik prensibe göre çalışan röleler ani


çalışmalıdırlar.
69
6.2. Zamanlı Çalışmalı Röleler

Ayarlandığı çalışma büyüklüğünde kontaklarını gecikmeli olarak açan veya


kapatan rölelere zamanlı röleler denildiği gibi, GECİKMELİ RÖLELER de
denir.

Sistemimizde oluşan arızalar çoğunlukla geçicidir. Böyle durumlarda arızalı


kısmın anında servis dışı bırakılması istenmez. Bu nedenle zamanlı röleler
kullanılır.

Ayrıca artçı koruma elemanı olarak kullanılan bir rölenin, belirli zaman
gecikmesi sonunda işlev yapması gerekir. Bu nedenle de zamanlı çalışmalı
röleler kullanılır.

Zamanlı çalışmalı röleler iki kısma ayrılır:

1. Sabit zamanlı,

2. Ters zamanlı.

1. Sabit Zamanlı Röleler

Çalışma büyüklüğünün değerine bağlı kalmaksızın, ayarlandığı zaman


sonunda işlev yapan rölelerdir.

Şekil – 34’de sabit zamanlı röle grafiği görülmektedir.

Şekilde görüldüğü gibi zaman eğrisi bir doğru şeklindedir. Zaman eğrisinin
çalışma zamanıyla kesiştiği noktada değer sabittir. Bu nedenle çalışma
büyüklüğü ne olursa olsun röle, ayarlandığı çalışma zamanında kontaklarını
açar veya kapatır. Şekilde 8 sn. olarak ayarlanmıştır.

Şekil – 34

70
Sabit zaman özelliği, ani çalışmalı röle ile zaman rölesinin birlikte çalışması
sonucu oluşur. Şekil – 35’de bu özelliği oluşturan prensip devresi
görülmektedir. Söz konusu şekilde, ani çalışmalı aşırı akım rölesinin
kontağının kapanması durumunda zaman rölesi doğru akımla beslenecektir.
Çalışmaya başlayan zaman rölesi, ayarlandığı zaman sonunda kontaklarını
kapatması ile gerekli işlevi gerçekleştirecek ve olan yardımcı rölenin
beslenmesini sağlayacaktır.

Şekil – 35

Görüldüğü gibi sabit zamanlı rölede çalışma zamanı, çalışma büyüklüğü ile
bağımlı değildir.

Sistemimizde pek çok kullanılan RT tipi elektromekanik zaman röleleri,


manyetik frenleme uygulanarak kontak kapanması geciktirilmiş
elektromanyetik rölelerdir.

Zaman ayarı, manyetik frenlemeyi sağlayan diskin konumunu değiştirmekle


yapılır. Röle üzerindeki zaman ayar skalası, bir katsayı şeklinde belirtilir ve
diskin konumu, bu skala üzerindeki ayar kolunun hareketiyle değiştirilir.
(Şekil – 36).

71
Şekil – 36

Röle zaman ayarı, röle etiketinde (C) harfiyle belirtilen zaman çarpanı ile
ayar kolunun karşısındaki katsayının çarpılması sonucu bulunur.

Örneğin Şekil – 36’da zaman ayar kolunun karşısındaki katsayı 5’dir. Röle
etiketinde belirtilen çarpan değerinin C = 0,5 sn. olduğunu düşünürsek;

Röle zaman ayarı = 0,5 x 5 = 2,5 sn.’dir.

2. TERS ZAMANLI RÖLELER

Çalışma büyüklüğünün değerine göre çalışma zamanı değişen rölelerdir.


Çalışma büyüklüğünün değeriyle çalışma zamanı ters orantılıdır.

Şekil – 37’de ters zamanlı röle grafiği görülmektedir.

Şekil – 37

Grafiğe göre çalışma büyüklüğünün iki katında röle çalışma zamanını


bulalım:

72
Çalışma büyüklüğü ayar katlarını belirten yatay eksen üzerindeki iki sayısı
işaretlenir. Buradan zaman eğrisine dik bir doğru çizilir. Bu doğrunun
zaman eğrisiyle kesiştiği noktadan çalışma zamanını belirten dikey eksene
bir doğru çizildiğinde röle çalışma zamanı 8 sn. olarak tespit edilmiş olur.
Buna göre, rölenin çalışma büyüklüğünün 4 katında 5 sn.’de, 6 katında
3 sn.’de işlev yapıldığı görülebilir.

Dikkat edilirse, çalışma büyüklüğü arttığında çalışma zamanı kısalmaktadır.

Bilindiği gibi güç trafosundan çekilen akım arttıkça trafonun dayanma


zamanı kısalır. Dolayısıyla güç trafosunun daha kısa zamanda servis dışı
kalması istenir. Ayrıca geçici bir arıza olabileceği göz önüne alınırsa ters
zamanlı röle kullanma daha iyi bir koruma şeklini oluşturur.

Kullanılan devrenin özelliğine göre aynı, çalışma büyüklüğünde farklı


çalışma zamanına gerek duyulabilir. Bu nedenle ters zamanlı rölelerde
zaman eğrisi sayının arttırılması ile aynı çalışma büyüklüğünde farklı
çalışma zamanları elde edilir.

Şekil – 38’de örnek alınan grafikte görüldüğü gibi, iki kat çalışma
büyüklüğünde rölenin 1 nolu eğrisine ayarlanması durumunda çalışma
zamanı 8 sn. ise, 2 nolu zaman eğrisine ayarlanması durumunda 11 sn.’dir.

Şekil – 38 Çalışma büyüklüğü ayar katları

Sistemimizde kullanılan ters zamanlı aşırı akım rölelerinde zaman eğrileri


1’den 10!a veya 4-8-14-20 gibi sayılarla belirtilir.

73
Zaman eğrisinin ve buna bağlı olarak röle çalışma zamanının değişmesi:

1 - Karşıt momenti oluşturan yayın konumunu değiştirmekle,

2 - Kontakların konumunu yani başka bir deyişle hareketli kontağın sabit


kontağa olan uzaklığını değiştirmekle yapılabilir.

7. ÇALIŞMA BÜYÜKLÜĞÜNE GÖRE RÖLELER

Röleler, beslendiği çalışma büyüklüğünün adını alır. Örneğin, akımla


besleniyorsa AKIM RÖLESİ, gerilimle besleniyorsa GERİLİM RÖLESİ, güçle
besleniyorsa GÜÇ RÖLESİ diye isimlendirilir (Şekil – 39).

Şekil – 39 Çalışma büyüklüklerine göre röleler.

8. BAĞLANDIĞI DEVREYE GÖRE RÖLELER

Röleler bağlandığı devreye göre iki kısma ayrılır.

- Primer röleler,
- Sekonder röleler.

8.1. Primer Röleler

Devreye doğrudan bağlanan röleye primer röle denir. Bir primer rölenin
devreye bağlanışı Şekil – 40a’da görülmektedir.

Primer röleler ucuz ve basit olmaları nedeniyle alçak gerilimde yoğun olarak
kullanılmalarına karşın, orta gerilimde sınırlı bir şekilde, sadece aşırı akım
rölesi olarak kullanılırlar.

35 kV’a kadar olan fider devrelerinde, kesici sabit kontakları üzerine


yerleştirilen primer rölelerin açma mekanizmaları mekanikidir.

74
Primer röleler ucuz olmalarına karşın aşağıdaki özellikleri nedeniyle
günümüzde yerlerini sekonder rölelere bırakmaktadır.

1. Açma kumanda ve mekanizmalarının mekaniki olması nedeniyle


arızalanma olasılıkları daha fazla ve bakımları zordur.

2. Bağlı olduğu devre, gerilimsiz bırakılmadan ayar, bakım ve test gibi


çalışmalar yapılamaz.

3. Genel yapısı nedeniyle duyarlı bir koruma elemanı olmadığından tam bir
seçicilik yapılamaz.

Orta gerilimde kullanılan primer röleler genellikle elektromanyetik çalışma


prensibine göre yapılmaktadırlar ve dolayısıyla ani çalışmalıdırlar. Ancak
açma mekanizmalarına elektriki veya mekaniki bir zaman elemanı
yerleştirmekle, ters zamanlı röle şekline dönüştürülebilirler.

8.2. Sekonder Röleler

Ölçü trafolarının sekonder devresine bağlanan rölelere sekonder röleler


denir. (Şekil – 40b).

Alçak ve orta gerilim devrelerinde kullanıldığı gibi özellikle yüksek gerilim


devrelerinde bu tip rölelerle koruma yapılmaktadır.

Sekonder rölelerin tesis maliyeti, primer rölelere göre çok daha yüksektir.
Ancak aşağıda belirtilen özellikleri nedeniyle sekonder röleler daha çok
kullanılırlar.

1. Açma kumandalarının elektriki olması nedeniyle korumanın başarısızlığa


uğrama olasılığı çok azdır.

2. Röle bobininin beslediği büyüklük belirli oranda düşürüldüğünden, bu


röleler daha duyarlıdırlar.

3. Devre gerilimli durumda iken röle üzerinde ayar, bakım ve test gibi
çalışmalar yapılabilir.

4. Akım, gerilim, güç ve frekans gibi büyüklüklerde çalışabilirler.

5. Yön elemanı olarak kullanılabilirler.

6. Çeşitli çalışma prensiplerine göre yapılabilirler.

75
a – Primer röle b – Sekonder röle

Şekil – 40

9. RÖLE BAYRAK TERTİBATI

Röle bayrak tertibatı, rölenin çalıştığını belirten bir işarettir. Rölenin


görülebilecek en uygun bir yerine yerleştirilen bu işaretin görünmesi
durumunda “Röle bayrağı düştü” denilir. Rölenin dış kısmından bir kol
çevrilerek veya bir butona basılarak normal konuma getirilir ya da başka bir
deyişle SİLİNİR veya RESET edilir.

Bayrak tertibatı aşırı akım rölelerinde iki kısma ayrılır.

- Tek bayraklı röle,

- Çift bayraklı röle.

9.1. Tek Bayraklı Röle

Bayrağı düşen rölenin tespit edilmesi sonucu, arızalı faz ya da başka bir
deyişle hangi fazdan arıza geldiği belirlenmiş olur. Tek bayraklı rölede
bayrağın, renk veya şekil olarak belirtilmesinde herhangi bir özellik yoktur.

76
9.2. Çift Bayraklı Röle

Çift bayraklı rölede bayrak tertibatı iki amaca yöneliktir.

Bunlar:

1. Hangi fazdan arıza geldiğini,


2. Aşırı akım arızasının çeşidini belirlemektedir.

Çift bayraklı rölenin iki çalışma elemanına sahip olması gerekir. Bu


elemanlar çalışma prensibi yönünden indüksiyon ve elektromanyetiktir.

Elektromanyetik eleman ani çalışmalı olduğu ve ayar akımı kısa devre


akımına göre düzenlendiği için, düşüreceği bayrak kısa devre arızasını
belirtir.

İndüksiyon eleman ters zamanlı ve ayar akımı aşırı yüklenme akımına göre
düzenlendiği için, bu elemanın düşüreceği bayrak da aşırı yüklenme
arızasını belirtir.

Durum böyle olunca çalışan elemana göre düşen bayrak, aşırı akım
arızasının çeşidini belirtmiş olur.

Çalışan elemanın veya arıza çeşidinin belirlenmesi bayrak tertibatının


yapısına bağlı olarak iki şekildedir:

1. Mekaniki bayrak tertibatı,


2. Elektriki bayrak tertibatı.
1. Mekaniki Bayrak Tertibatı

Çalışan elemanın bayrak düşürmesi mekaniki bir yapıya bağlıdır. Bu tip


uygulamada arıza çeşidinin belirtilmesinde RENK KODU kullanılır.

Düşen bayrağın SARI renkte olması KISA DEVRE’yi SARI,KIRMIZI renkte


olması da AŞIRI YÜKLENMEYİ belirtir.

2. Elektriki Bayrak Tertibatı

HARF KODU kullanılan bu uygulamada bayrak elemanları elektromanyetik


veya indüksiyon tipi elemanların çalışması durumunda genellikle doğru
akımla beslenirler.

Aşırı akım arızasının çeşidi I veya T harfleriyle ifade edilir.

I harfi ile belirtilen bayrak düştüğünde KISA DEVRE arızasını, T harfi ile
belirtilen bayrak düştüğünde de AŞIRI YÜKLENME arızasını belirtir.

NOT : IACE tipi aşırı akım rölesinde olduğu gibi bazı rölelerde aşırı yüklenme
arızasını belirten bayrak elemanında, herhangi bir harf kullanılmamıştır.
77
10. RÖLE PRENSİP DEVRESİ

Koruma tertiplerinin prensibi her koruma tertibine özgü olarak farklı


şekillerde olmasına rağmen genelde şu şekilde özetlenebilir:

1. Arıza olduğunu işletmeciye duyurabilmek için sesli sinyal verilmesi,

2. Çalışan koruma tertibinin belirlenmesi için ışıklı sinyal verilmesi,

3. Arızalı kısmın devre dışı bırakılması için kesicilere açma kumandası


verilmesi.

Bu ve buna benzer prensiplerin gerçekleştirilmesi için uygulanan devreye


RÖLE PRENSİP DEVRESİ veya RÖLE DOĞRU AKIM DEVRESİ denir.

Sekonder röle prensip devresi ise, kullanıldığı koruma tertibine ve uygulanan


sinyal prensibine göre değişen geniş içerikli bir konudur.

Burada örnek olarak sabit zamanlı bir fider aşırı akım koruma rölesinin
çalışma devresi (prensip yönüyle) ele alınacaktır.

Şekil – 41’de fider aşırı akım koruma rölesinin prensip devresi


görülmektedir. Bu devreye göre fiderden aşırı bir akım çekilmesi sonucu:

I. Ani çalışmalı rölenin kontakları kapanır ve doğru akımla zaman


rölesinin bobini beslenir.

II. Bobini beslenen zaman rölesinin ayarlandığı zaman sonunda


kontaklarını kapatması ile;

a. Açma yardımcı rölesi beslenir ve kapanan kontağı üzerinden kesici


açma kumandası alır,

b. Sinyal yardımcı rölesi beslenerek kontaklarını kapatır ve;

1. Kapanan bir kontağın üzerinden elektriki kilitleme sağlanır. Böylece


sinyal yardımcı rölesinin istenildiği süre kadar beslenmesini sağlayan
devre gerçekleşmiş olur.

2. Kapanan diğer kontak üzerinden “Fider Aşırı Akım” sinyal lambası


beslenir.

3. Bir an kapanıp açılan bir diğer kontak üzerinden korna yardımcı rölesi
beslenir ve kontaklarını kapatır. Korna yardımcı rölesinin kontaklarını
kapatması ile bir kontağı üzerinden korna yardımcı rölesinin istenildiği
süre kadar beslenmesini sağlayan elektriki kilitleme gerçekleşir. Diğer
kontağın üzerinden ise korna elemanı beslenerek sesli sinyal sağlanmış
olur.

78
NOT:

1- Röle doğru akım devresinde bulunan alarm susturma butonu (Asb),


korna yardımcı rölesinin elektriki kilitlemesini kaldırmaya yarayan
normalde kapalı bir butondur.

2- Lamba söndürme butonu (LSb), sinyal yardımcı rölesinin elektriki


kilitlemesini kaldırmaya yarayan normalde kapalı bir butondur.

3- Lamba deneme butonu (LDb), gerektiğinde işletmeci tarafından sinyal


lambalarının sağlamlığını kontrol etmek için kullanılan normalde açık bir
butondur.

Ayrıca, bir çok trafo merkezlerimizde uygulanan Fransız ve Amerikan sinyal


prensiplerinin işletmecilik yönünden özellikleri şu şekilde özetlenebilir.

Fransız sinyal prensibine göre açma ve sinyal, aynı yardımcı röle kontakları
üzerinden yapılmaktadır. Dolayısıyla söz konusu yardımcı rölede elektriki
kilitleme çözülmeden, ya da başka bir deyişle ışıklı sinyal silinmeden kesici
tutmaz. Yani elle kapama kumandası verilen kesici, yardımcı röleden açma
kumandası aldığı için tekrar açar. Durum böyle olunca, Fransız sinyal
prensibi uygulanan bir trafo merkezinde, arıza sonucu açan kesiciye tekrar
kapama kumandası vermeden önce, lamba söndürme butonuna
basılmasının gerektiği unutulmamalıdır.

Amerikan sinyal prensibinde de benzer özellik bulunmaktadır. Ancak bu


uygulamada, çalışan röle bayrağı silinmeden kesicinin tutmaması söz
konusudur.

79
Şekil – 41

80
11. SİSTEMİMİZDE KULLANILAN RÖLELERİN KISACA TANITILMASI

11.1. Aşırı Akım Röleleri

R S A - 2 : Fransız CdC. Firmasının, indüksiyon ve elektromanyetik


prensiplerine göre çalışan tek fazlı aşırı akım rölesidir. İndüksiyon elemanın
akım tipleri, 3-4-5-6-8-10-12 Amperdir. Tep değişimi, röle devrede iken, bir
vida yardımıyla yapılır. Vida herhangi bir konumdan çıkartıldığında, en
büyük akım tepine kendiliğinden ayarlanır. Zaman eğrileri, 4-6-8-11-17-20
sayılarıyla belirtilir. Diski, devamlı döner tiptir. Elektromanyetik elemanın
akım ayarı, rölenin sağ üst tarafında ve akım ayarının 4-8 katına
ayarlanabildiği gibi, ayar akımını sonsuz konumuna getirmekle ani çalışma
elemanı iptal edilebilir. Bayrak tertibatı mekaniki, sarı renkte ve tek
bayraklıdır.

R S A-20-200 : RSA-2 Rölesinin geliştirilmiş tipleridir. Bayrak tertibatı,


mekaniki ve çift bayraklıdır.

CO-C 3 H : Japon Orman Tateısı Electronics Co. Firmasının, indüksiyon ve


elektromanyetik prensiplerine göre çalışan tek fazlı aşırı akım rölesidir.
İndüksiyon elemanın akım tepleri, 3-4-5-6-8-10-12 Amperdir. Tep değişimi,
röle devrede iken yedek vida kullanılarak yapılır. Zaman eğrileri, 0-1-2-3-4-
5-6-7-8-9-10 sayılarıyla belirtilir ve öndeki kadran çevrilerek değiştirilir.
Diski, normalde duran tiptir. Elektromanyetik eleman pistonlu tip ve rölenin
sağ-alt tarafındadır. Yeni tiplerde 20-40 A arasındaki bir akım değerine
ayarlanabilir. Bayrak tertibatı, elektriki ve tek bayraklıdır.

I A C E-11 B2 : İtalyan Compagnıa Generale Dı electtrıcıta firmasının,


indüksiyon ve elektromanyetik prensiplerine göre çalışan tek fazlı aşırı akım
rölesidir. Kızaklı yada bir başka deyişle çekmeceli tip rölelerdir. İndüksiyon
elemanın akım tepleri, 4-5-6-8-10-12-15 Amperdir. Tep ayarı değişimi,
rölenin alt kısmında bulunan tarak elemanı çıkartıldığında, rölenin akım
bobini uçları kendiliğinden kısa devre olur. Zaman eğrileri, 0-1-2-3-4-5-6-7-
8-9-10 sayılarıyla belirtilir. Diski, normalde duran tiptir. Elektromanyetik
eleman pistonlu ve rölenin sağ-alt tarafındadır. 20-40 A. arasındaki bir akım
değerine ayarlanabilir. Bayrak tertibatı, elektriki ve çift bayraklıdır.

P b O : İngiliz Vickers firmasının, indüksiyon prensibine göre çalışan aşırı


akım rölesidir.

Diski, normalde duran tiptir. Tek fazlı olabildiği gibi bir kasa içine
yerleştirilen, iki aşırı akım bir toprak rölesiyle birlikte kullanılan tipleri de
vardır. Akım tepleri, röle nominal akım değerinin %’si olarak belirtilir. Tep
değişimi devrede iken ve bir vida (çivi) yardımıyla yapılır.

Vida herhangi bir konumdan çıkartıldığında en büyük tep değerine


kendiliğinden ayarlanır. Bayrak tertibatı, mekaniki ve tek bayraklıdır.

81
C O - 9 : Amerikan Westinghouse firmasının, indüksiyon ve elektromanyetik
prensiplerine göre çalışan, tek fazlı aşırı akım rölesidir. Kızaklı yada bir
başka deyişle çekmeceli tip röledir. Açma yardımcı rölesi aynı kasa içine
yerleştirilmiştir. İndüksiyon elemanının akım tepleri, 2-2, 5-3-3, 5-4-5-6
Amperdir. Tep değişimi röle devrede iken ve yedek vida kullanılarak yapılır.
Kızak kolu indirilince akım giriş uçları kısa devre olur ve röle çekilerek
kasasından dışarıya çıkarılabilir. Zaman eğrileri, 0-0,5-1-2-3-4-5-6-7-8-9-10
sayılarıyla belirtilir. Bayrak tertibatı elektriki ve çift bayraklıdır.

C R : Amerikan Westinghouse firmasının, elektromanyetik ve indüksiyon


prensiplerine göre çalışan yönlü aşırı akım rölesidir. Belirli bir yönde geçen
akım, tep ayarı değerini bulduğunda röle çalışır. Akım elemanları, yön
elemanı bayrak elemanı ve açma yardımcı rölesi aynı kasa içine
yerleştirilmiştir. Yön elemanının mıknatıslama bobini, gerilimle beslenir. 0,5-
15 A. arasında üç grup halinde imal edilmektedir. Bayrak tertibatı
elektrikidir.

R M A - 400: Fransız C.d.C. firmasının, denge kollu elektromanyetik


prensibe göre çalışan, tek fazlı aşırı akım rölesidir. Mekaniki ve elektriki
olarak akım ayarı değiştirilebilir. Mekaniki ayar katsayı sahası, 0,5-1
arasındadır. Elektriki ayar bir vida yardımıyla ve röle devrede iken,
bobinlerden birinin servis dışı bırakılmasıyla yapılır.

P A K - 400 : Fransız C.d.C. firmasının, RMA-400 akım rölesi, RT-240 zaman


rölesi ve RE-300 yardımcı rölelerinin bir kasa içine yerleştirilmiş şeklidir.

R M A - 420.2: Fransız C.d.C. firmasının, RMA serisinin bir diğer tipidir.


Mekaniki ve elektriki olarak akım ayarı değiştirilebilir. Mekaniki ayar katsayı
sahası, 0,6-1,2 arasındadır. Elektriki ayar, bobinlerin seri veya paralel
bağlanması ile yapılır.

Dıştan köprülü olması nedeniyle röle devrede iken, seri veya paralel
konumlarının değiştirilmesi sakıncalıdır.

R M A - 800: RMA-420.2 rölesinden farklı, içten köprülü olmasıdır.


Bobinlerin seri veya paralel konumlarının değiştirilmesi, röle devrede iken
yapılabilir.

S: İsviçre Brown Boveri firmasının, elektromanyetik prensibe göre çalışan,


tek fazlı aşırı akım rölesidir. Çalışma zamanı, 0,2-10 sn. arasında
ayarlanabilen bir zaman rölesiyle birlikte kullanılır. Diğer rölelerden farklı
olarak, röle bobininden geçen akımı gösteren bir ibresi bulunmaktadır.
Bayrak tertibatı mekanikidir.

S M: İtalyan Magrini firmasının, tek fazlı aşırı akım rölesidir. İki adet
elektromanyetik elemanı bulunmaktadır. Biri, çalıştığında bir zaman rölesini
besleyerek sabit zamanlı çalışmayı sağlayan elemandır. Diğeri ise, 25-50 A.
arasında ayarlanabilen ani çalışmalı elemandır.

82
A S E : İtalyan Muratori firmasının, elektromanyetik prensibine göre çalışan
aşırı akım rölesidir. İki veya üç aşırı akım ile bir zaman elemanı aynı kasa
içine yerleştirilmiştir. Elektriki ayar değişimi, bobinlerin seri veya paralel
bağlanmasıyla yapılır. Bu işlem, röle devrede iken bir ayar kolunun seri veya
paralel konuma getirilmesiyle gerçekleştirilir. Seri bağlı iken 2,5 A. paralel
bağlı iken 5 A. kademesindedir. SE tipi zaman rölesi, 48 V. Doğru akımla
çalışır. Bayrak tertibatı iki kademelidir. Röle kontağını kapayıp zaman
rölesini besleyince yarısı, zaman rölesi açma devresini besleyince tamamı
düşer. Yönlü çalışma istenilirse (G) tipi röle ile birlikte kullanılır.

TAA – 3H : TEK RÖA Grup Müdürlüğü Merkez Araştırma Lab.nın Statik


tipte, CO-C3H tipi Aşırı Akım rölesinin zaman karakteristiğine sahip ters
zaman karakterli Aşırı Akım rölesidir. Tek fazlı olarak imal edilmektedir.

a. Akım Tepleri : 2,5-3-3,5-4-4,5-5-5,5-6.0-6,5-7.0-7,5-8.0 A. dır. Tep ayarı


komütatörlü olup çevirerek yapılır. Akım uçları açılmaz.

b. Zaman Eğrileri : 0-1-2-3-4-5-6-7-8-9-10 sayılarıyla belirtilir. Zaman


komütatörü çevrilerek istenilen eğri seçilir.

c. Ani Akım Tepi: Çalışma akımının 5-5,5-6-6,5-7.0-7,5-8-8.5-9.0-9,5-10


katlarına ayarlanabilir veya sonsuza ayarlanarak iptal edilebilir.

d. Röle Üzerinde: DCVAR sinyali,


GECİKMELİ AÇMA sinyali,
ANİ AÇMA sinyali mevcuttur.

e. Röle Üzerinde: Test butonu,


Reset (Sinyal silme) butonu mevcuttur.

f. Röle geriye dönüş oranı (dekuplaj oranı) 0,98’dir.

ICM: İsviçre Brown Boveri firmasının endüksiyon prensibine göre çalışan


ters zaman karakteristiğine haiz a.a. rölelerinin genel adıdır. Kızaklı ya da
başka bir deyişle çekmeceli tip röle olup, röle kasasından çıkarıldığında akım
giriş uçları kısa devre olur. ICM 2 ve ICM 21 ters zamanlı, ICM 22 ve ICM 23
ise çok ters zamanlıdır. Rölelerin ani a.a. ünitesi de vardır. Tek fazlı olarak
da imal edilmişlerdir. Röle aşağıda belirtilen akım kademelerinden uygun
olanı seçilerek toprak rölesi olarak da kullanılabilir.

83
a. Röle akım ayar sahası aşağıdaki şekilde imal edilmektedir.

Akım ayar sahası Akım ayar kademeleri


4.0/16 A 4.0 5.0 6.0 8.0 10 12 16 A
2.5/10 A 2.5 3.0 4.0 5.0 6.0 8.0 10 A
1.5/6.0 A 1.5 2.0 2.5 3.0 4.0 5.0 6.0 A
1.0/4.0 A 1.0 1.25 1.5 2.0 2.5 3.0 4.0 A
0.8/3.2 A 0.8 1.0 1.2 1.6 2.0 2.4 3.2 A
0.5/2.0 A 0.5 0.6 0.8 1.0 1.2 1.5 2.0 A
0.2/0.8 A 0.2 0.25 0.3 0.4 0.5 0.6 0.8 A

b. Röle zaman eğrileri % 10-20-30-40-50-60-70-80-90-100 olarak belirtilir


ve öndeki kadran çevrilerek değiştirilmektedir.

c. Röle ani akım ayarı 2.5-10 Iç arasında sürekli ayarlanabilir veya ∞


yapılarak iptal edilebilir.

d. Rölenin üzerinde gecikmeli veya ani çalıştığını gösteren iki bayrak


bulunur.

e. Röle geriye dönüş oranı (dekuplaj oranı) 0,96’dır.

11.2. Toprak Röleleri

R M V - H3 : Fransız C.d.C. firmasının, elektromanyetik prensibe göre


çalışan ve rezidüel gerilimle beslenen bir toprak rölesidir. Homopolar toprak
koruma rölesi olarak kullanılır. Gerilimin yalnız bir harmoniğini (50 Hz)
geçiren Fuh-1 filtresi ile birlikte monte edilir.

R R C - 2 : Fransız C.d.C. firmasının, elektromanyetik prensibe göre


çalışan toprak rölesidir. Fider TOPRAK KORUMA DEVRELERİNDE
KULLANILIR. Açma yaptırılabilmesi için RMV-H3 tipi rölenin daha önce
kontağını kapatmış olması gerekir.

R M A - 422 : Fransız C.d.C. firmasının akımla beslenen toprak rölesidir.


Nominal akım değerleri, 0,5-1 Amperdir. Özellikleri, RMA-420.2 aşırı akım
rölesi gibidir.

R P 1 : Fransız C.d.C. firmasının pistonlu elektromanyetik prensibe göre


çalışan ve akımla beslenen toprak rölesidir. Röle ayarları duyarlıdır. Süratli
darbe ve büyük kısa devre akımlarına karşı dayanıklıdır. Tep değişimi, röle
devrede iken ve pistonunun konumunu değiştirmekle yapılır.

CO - L 23 H : Japon OMRON Tateısı Electronics CO. Firmasının,


indüksiyon ve elektromanyetik prensiplerine göre çalışan toprak rölesidir.
İndüksiyon elemanının akım tepleri, 1-1,2-1,4-1,6-1,8-2 Amperdir.
Elektromanyetik (ani çalışma) elemanı, pistonlu tip ve rölenin sağ-alt

84
tarafındadır. 1,5-10 A. arasında bir akım değerine ayarlanabilir. Diğer
özellikleri, CO-C3H aşırı akım rölesi gibidir.

P h O : İngiliz Metropolitan Vickers firmasının indüksiyon prensibine göre


çalışan toprak rölesidir. Akım tepleri, nominal akımın %‘si olarak belirtilir ve
% 10-15-20-25-30-40 değerlerindedir. Zaman eğrileri, 0-0,1-0,2-0,4-0,6-
0,8-1 sayılarıyla belirtilir. Diğer özellikleri, PbO aşırı akım rölesi gibidir.

C O : Amerikan Westinghouse firmasının, indüksiyon ve elektromanyetik


prensiplerine göre çalışan toprak rölesidir. İndüksiyon elemanın akım
tepleri, 0,5-0,6-0,8-1-1,5-2-2,5 Amperdir. Elektromanyetik elemanın akım
ayarı 10-40 A. arasındaki bir akım değerine ayarlanabilir. Diğer özellikleri,
CO-9 aşırı akım rölesi gibidir.

S M : İtalyan Magrini firmasının, elektromanyetik prensibine göre çalışan


toprak rölesidir. Özellikleri, SM tipi aşırı akım rölesi gibidir. Tek farkı akım
kademelerinin küçük olmasıdır.

I A C E - 14 B : İtalyan Compagnia Generale dı Electtrıcıta firmasının,


indüksiyon ve elektromanyetik prensiplerine göre çalışan toprak rölesidir.
İndüksiyon elemanının akım tepleri, 0,2-0,3-0,4-0,5-0,6-0,8-1 Amperdir.
Zaman eğrileri, 0-0,5-1-2-3-4-5-6-7-8-9-10 sayılarıyla belirtilir. Diğer
özellikleri, IACE-11 B2 aşırı akım rölesi gibidir.

TT – 3H : Tek RÖA Grup Müd. Merkez Araştırma Laboratuarının statik tipte


CO-C3H tipi aşırı akım rölesi zaman karakteristiğine sahip ters zamanlı
toprak rölesidir. Tek fazlı olarak imal edilmektedir.

a. Akım Tepler: 0.6-0.7-0.8-0.9-1.0-1.1-1.2-1.3-1.4-1.5-1.6-1.7 A’dir. Tep


ayarı komütatörlü olup çevirerek yapılır. Akım trafo ucunun açık olması
söz konusu değildir.

b. Zaman Eğrileri: 0-1-2-3-4-5-6-7-8-9-10 sayılarıyla belirtilir. Zaman


komütatörü çevrilerek istenilen eğri seçilir.

c. Ani Akım Tepi : Çalışma akımının 5-5.5-6-6.5-7-7.5-8-8.5-9-9.5-10


katlarına ayarlanabilir veya sonsuza ayarlanarak iptal edilebilir.

d. Röle Üzerinde: “DC VAR” sinyali,


“GECİKMELİ AÇMA” sinyali,
“ANİ AÇMA” sinyali mevcuttur.

e. Röle Üzerinde: TEST BUTONU,


RESET (sinyal silme) BUTONU mevcuttur.

f. Röle geriye dönüş oranı (dekuplaj oranı) = 0.98’dir.

85
ST – 4A: T.E.K. R.Ö.A. Grup Müd. Merkez Araştırma Laboratuarı imalatı
olan sabit zamanlı ve ani açma ünitesi olan statik bir röledir.

a. Akım Tepleri: 0.3-0.5-0.7-0.9-1.1-1.3-1.7-1.9-2.1 Amperdir. Tep ayarları


komütatörlü olup, çevrilerek yapılır ve bu esnada akım trafo uçlarının
açık olması söz konusu değildir.

b. Zaman Tepleri: 0.5-1-1.5-2-2.5-3-3.5-4-4.5-5 (Sn) olup, komütatör ile


istenilen zaman ayarı yapılabilir.

c. Ani Akım Tepi: Çalıma akımının 5-5.5-6-6.5-7-7.5-8-8.5-9-9.5-10 katı


şeklinde olup, komütatör yardımı ile istenilen tep değerine ayarlanabilir.
Ani çalışma ünitesi iptal edilmek istendiğinde komütatör sonsuza
ayarlanır.

d. Röle Üzerinde: “DC VAR” sinyali,


“GECİKMELİ AÇMA” sinyali,
“ANİ AÇMA” sinyali mevcuttur.

e. Röle Üzerinde: TEST BUTONU


RESET (Sinyal silme) BUTONU mevcuttur.

f. Röle geriye dönüş oranı (dekuplaj oranı) = 0.98’dir.

86
AŞIRI AKIM KORUMA

1. AŞIRI AKIM

Aşırı akımı iki kısımda ele alabiliriz.

1.1. Aşırı Yüklenme Akımı

Sistemdeki tüm teçhizat belli bir akım seviyesine göre yapılan hesaplar
sonunda dizayn edilmiştir. Değişen sistem koşullarında veya zorunlu
durumlarda sistemden nominal işletme akımının üzerinde bir akım
çekilmesi aşırı akımın oluşum nedeni olarak gösterilir.

1.2. Kısa Devre Akımı

sistemde fazların birbirine veya toprağa temasıyla oluşan ve sistemin


devresini bozacak yönde etki yapan, nominal işletme akımının üzerindeki bir
değerde oluşan akımı kısaca “kıs devre akımı olarak tarif edebiliriz.

1.3. Aşırı Akımın Oluşumu

Arızalar, fazlar arası, faz toprak arası veya faz iletkenleri ile iletkenin
çevresindeki ekranlama arasındaki yalıtım (İzolasyon) direncinin azalması
koşullarında oluşur. Nem, buz, sis, kurum, toz, direk devrilmesi, rüzgar,
yıldırım gibi dış etkenlerle, işletme koşulları (manevra sırasında oluşan aşırı
gerilimler, yanlış manevra vb.) izolasyon maddelerinin bozulmasına neden
olur.

Yıldırımlardan oluşan aşırı gerilime karşı, koruma teli, ark boynuzu ve


parafudurlarla sağlanır. Ancak konumuz gereği koruma denildiğinde
anlaşılması gereken “aşırı akıma karşı korumadır”.

Koruma, geçici rejimler sırasında oluşan aşırı gerilimlere karşı yapılmaz. Asıl
koruma sürekli rejim koşullarında aşırı akıma karşı yapılır.

Aşırı akımı oluşturduğu yer açısından iki kısma ayırabiliriz. (Şekil – 1 ).

- İç arızalarda oluşan aşırı akımlar,

- Dış arızalarda oluşan aşırı akımlar.

87
Şekil – 1 iç ve dış arızaların gösterilişi

1.4. İç Arızalarda Oluşan Aşırı Akımlar

Güç trafosunun izolasyon maddelerinin (pamuk, ipek, kağıt, izolasyon yağı


gibi) zamanla aşırı akım yada aşırı gerilim etkisiyle izolasyonun zayıflaması
ve izolasyon seviyesinin düşmesi sonucunda sarımlar arasında, sargılar
arasında veya sargı ile tank arasında zayıf noktalar oluşur. Herhangi bir
zorlamada bu zayıf noktalardan iç arızalar oluşur. Bu arızalar,

a. Sarımlar arası kısa devre,

b. Sargılar arası kısa devre,

c. Sargı ile tank arasına kısa devre arızalarıdır. (Şekil – 1).

1.5. Dış Arızalarda Oluşan Aşırı Akımlar

Güç transformatörünün beslediği devrede arıza sırasında oluşan aşırı akım


olup, üç gruba ayrılır.

a. Fazlar arası kısa devre,

b. Faz-toprak kısa devresi,

c. Aşırı yüklenme (Şekil – 1).

- Güç transformatörünün beslediği devre olan bara veya fiderlerde oluşan


bu arızaların nedenleri şu şekilde özetlenebilir:

- Aşırı gerilim sonucu izolatör üzerinde ark oluşması,

- Buşing veya izolatörlerin kırılması ya da çatlaması,

88
- İletkenlerin rüzgarda sallanmasından veya kar yağışından dolayı birbirine
yaklaşması,
- İletken kopması, direk yıkılması, bir ağacın e.n.h.’na yaklaşması,
- Güç transformatöründen beslenen müşterilerin aşırı yük çekmeleri.

1.6. Aşırı Akımın Etkileri

Kısa devrelerde generatörler daha küçük bir empedansı besleyeceği için,


akımlar normal değerlerinin üzerine çıkarlar. Bu akımların güç sisteminin
elemanları üzerindeki etkileri ise ikiye ayrılır.

1.7. Termik Zorlama

Termik zorlama, akımın genliğine ve arızanın süresine bağlıdır. Termik etki


iletkenlerin izolasyonunu zorlar. İletkenin ısısı arttıkça izolasyonun ısıya
karşı dayanırlığı azalır. Isı akımın karesi ile orantılı olarak artar.

O sınıfı izolasyonda izolasyon sıcaklık limiti 900,


A sınıfı izolasyonda izolasyon sıcaklık limiti 1050,
B sınıfı izolasyonda izolasyon sıcaklık limiti 1300,

O, A, B gibi sınıflar dielektrik sıvı içine daldırılmış veya daldırılmamış


pamuk, ipek, kağıt ve benzeri organik maddeler ile yapılmış izolasyonu
gösterir.

1.8. Mekaniki Zorlama

Mekaniki zorlama ise akımın genliğine bağlı olup, büyük arıza akımları
sargılarda, baralarda, izolatörlerde tehlikeli dinamik kuvvetler oluşturur.
Mekaniki zorlamalar, güç trafoları ve generatörlerde şekil bozuklukları, iyi
tespit edilmemiş bara sisteminde benzer bozukluklara neden olurlar.
Üzerinden akım akan iletkenler, oluşan elektromanyetik kuvvetin etkisiyle
ya birbirini iterler, ya da birbirini çekerler. Bu oluşan kuvvet iletkenlerden
akan akımın genliği ile doğru orantılıdır.

Arızaların oluşumu engellenemeyeceğine göre, aşırı akımların oluşması da


kaçınılmazdır. Bu durumda tasarım düzeyinde aşırı akımların genliğinin
sınırlandırılması nötr dirençleri ve seri reaktörlerle sağlanır. Aşırı akımın
sistem elemanları üzerindeki etkisine değinirken termik zorlama konusunda
arıza akımının geçiş süresi ile ilişkisine değinilmişti. Biz rölelerle, arıza
akımının sistem elemanları üzerindeki termik etkisine müdahale etmiş
oluruz. Böylece arızalı elemanı en kısa sürede arızadan ayırarak, arızanın
sistem elemanını beslemesini engellemiş oluruz.

Öyleyse koruma röleciliğinin fonksiyonu, bir arıza anında güç sisteminin


herhangi bir elemanı servis harici etmek için, kesicilere açma kumandası
vermek, bunun yanında gerekli sinyalizasyon sistemi ile T.M.’deki görevli
kişileri arızanın tipi, süresi, yeri gibi koşullarda bilgilendirmektir (Şekil-2).

89
Şekil – 2 Aşırı akım rölesiyle sekonder koruma prensip resmi.

Primer röle devreye doğrudan bağlanırken; sekonder röle devreye bir akım
trafosu bağlanarak, akım trafosunun sekonderinden beslenir. İlgileneceğimiz
röleler sekonder röle olacaktır.

Koruyacağımız elemanlar ise generatör, transformatör, bara, hat, reaktör,


kapasitör, nötr direnci ve fiderlerdir.

“Korumacılığı nasıl bir anlayış ile yapmalıyız?” sorusu ise şöyle yanıtlanır.
Güç sisteminin tüm elemanlarını korumalıyız. Her bir eleman, bir koruma
bölgesi içinde kalmalıdır. Koruma bölgeleri de birbirini kapsamalıdır. Güç
sisteminin koruma bölgeleri aşağıdaki Şekil – 3’de gösterilmiştir.

90
Şekil – 3

2. AŞIRI AKIM RÖLELERİ

2.1. Aşırı Akım Rölelerinin Çalışma Özellikleri

Aşırı akım röleleriyle ilgili bilinmesi gerekli bazı temel tanımları şu şekilde
yapabiliriz;

Çalışma Akımı: Aşırı akım rölesinin ayarlandığı akımdır. Röle bu akımda


çalışmaya başlar ilk hareket akımı olarak da tanımlayabileceğimiz bu akım Iç
ile belirtilir. Çalışma akımına aynı zamanda kuplaj akım da denir.

Çalışma Zamanı: Bir aşırı akım rölesinin, çalışma akımının üzerinde bir
akımla beslendiği andan kontağını kapattığı ana kadar geçen süre olarak
tanımlanır ve tç ile belirtilir.

Geri Dönüş Akımı: Önceden kontağını kapatmış bir aşırı akım rölesinin,
kontağının açılmasına yol açan en büyük akıma denir. Igd ile belirtilir. Geri
dönüş akımına aynı zamanda dekuplaj akımı da denir.

91
Geri Dönüş Oranı: Geri dönüş akımının çalışma akımına oranına denir.
Çalışma akımı Iç, geri dönüş akımı Igd, geri dönüş oranı Kgd ile gösterilirse,

Igd Geri dönüş akımı (dekuplaj akımı)


Kgd = -------- = -------------------------------------------------- olur.
Iç Çalışma akımı (kuplaj akımı)

Örnek Geri dönüş oranı,

TEK Akköprü imalatı a.a. rölelerinde: 0,98


ICM tipi a.a. rölelerinde : 0,96
IM3x tipi a.a. rölelerinde : 0,86 – 0,85
CDG tipi a.a. rölelerinde : 0,90
RMA-420 ve 421 tipi a.a. rölelerinde : 0,87
RMA-422 tipi a.a. rölelerinde : 0,60
RMA-410 tipi a.a. rölelerinde : 0,50

Geri dönüş oranı O.G. şebekelerindeki röleler için önemli bir özelliktir. Bunu
aşağıdaki şekil yardımıyla açıklayabiliriz.

F noktasındaki arızayı ilk önce 2 nolu röle temizler eğer temizleyemezse


(rölenin çalışmaması, kesicinin tutukluluk yapması vb. nedenlerle) 1 nolu
röle arızayı temizler. Dolayısıyla bu arızada 2 nolu röle ile birlikte 1 nolu
rölede çalışır. Ancak 2 nolu röle arızayı daha önce temizleyeceğinden 1 nolu
rölenin sükunete dönmesi gerekir. Bunu ise arızadan sonra devreden geçen
yük akımına bağlı olarak rölenin geri dönüş akımını belirler. Eğer arızadan
sonra geçen akım, geri dönüş akımından büyükse 1 nolu röle çalışmaya
devam eder ve gereksiz açmaya neden olur. Ayrıca geri dönüş akımı, yol
alma akımı (demeraj akımı) açısından da önemlidir. Bu konu 5.1.’de ayrıntılı
olarak anlatılmıştır.

Yük: Bir a.a. rölesinin yükü, beslendiği akım transformatörün sekonder


sargısından çektiği güçtür. VA (Volt x Amper) olarak belirtilir.

Örnek: 0,5-2,5 A tepli CC-2 tipi rölenin yükü; 0,5 A ile beslenmesi halinde
4,8 VA; 5 a ile beslenmesi halinde 256 VA’dır.

Yani rölenin akım bobininin empedansı ilk halde,

I2. Z = 0,52. Z = 4,8 Z = 19,2 Ω dur.


92
İkinci halde,

I2. Z = 52. Z = 256 Z = 10,24 Ω dur.

Elektronik rölelerde, bu değer çok küçüktür. Akköprü imalatı a.a. röleleri,


nominal akımda 0,01 VA güç çekerler.

Kısa süreli dayanma akımı: a.a. rölelerinin hasar görmeden bir saniye
süreyle taşıyabilecekleri maksimum akım değeridir.

Dinamik dayanma akımı: Manyetik alan nedeniyle oluşan mekanik kuvvetler


açısından rölenin dayanabileceği maksimum akım değeridir. Yani rölenin bir
anlık (örneğin 1 periyot süreyle) hasar görmeden taşıyabileceği maksimum
akım değeridir.

Sürekli dayanma akımı: a.a. rölesinin hasarlanmadan sürekli olarak


taşıyabileceği maksimum akım değeridir.

Örnek: ICM tipi a.a. rölelerinde, kısa süreli dayanma akımı, minimum ayar
değerinin 100 katı; dinamik dayanma akımı, minimum ayar değerinin 500
katı; sürekli dayanma akımı, ayar akımının 2 katıdır.

2.2. a.a. Rölelerinde Ani Eleman, Yardımcı Kontaktör ve Bayraklar

Ani elemanın akım bobini, zamanlı elemanınkine seri olur. Bu eleman her
rölede bulunmaz.

Yardımcı kontaktör, her rölede bulunmaz. D.A. gerilim veya akım beslemeli
hatta A.A. gerilim beslemeli tipleri vardır. Yardımcı kontaktör kullanmanın
başlıca avantajları, kontak sayısını çoğaltmak, kontak akım kesme
kapasitesini arttırmak, kesici açıncaya kadar kontağı kapalı tutup açmayı
garantilemektir. Yardımcı kontaktör elektriksel olarak kitlenecekse bu, kesici
hareket sonu kontağı üzerinde yapılmalıdır. Akım beslemeli olanlarda,
kontaktör bobini ile kesici açma bobini seri bağlanmalıdır.

Bayraklar, ihtiyari elemanlardır. Her rölede bulunmaz. Mekanik veya


elektriksel olarak harekete geçen tipleri vardır. Elektriksel olanları ayrı bir
bayrak kontaktörüyle çalışabilir. Bayrakların reseti (sükunet haline dönüşü),
genellikle röle kutusunun dışından elle kumanda edilen mekanik bir düzenle
veya (elektriksel olanlarda) butonla sağlanır.

Gerek yardımcı kontaktör, gerek bayraklar, zamanlı ve ani eleman için ortak
olarak (birer adet) bulunabileceği gibi, ayrı ayrı (ikişer adet) bulunabilir.

a.a. rölelerinde, ani eleman, yardımcı kontaktör ve bayrak gibi elemanların


bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa özellikleri imalatçılarca, genellikle röle
tipini belirten harflerin yanına ilave harf ve rakamlar konarak ifade edilir.
Hatta rölenin akım zaman karakteristiği de böyle harflerle belirtilir. Ancak
bu konuda genel bir kodlama yoktur.
93
Örnek: CO tipi Westinghouse yapısı a.a. rölelerinde,

7 rakamı, rölenin ılımlı ters zamanlı,


8 rakamı, rölenin ters zamanlı,
9 rakamı, rölenin çok ters zamanlı,
11 rakamı, rölenin aşırı ters zamanlı olduğunu gösterir.

Omron yapısı CO tipi a.a. rölelerinde, tipi gösteren CO harflerinden sonra


gelen,

C harfi, rölenin normalde açık kontağı olduğunu,


O harfi, rölenin normalde kapalı kontağı olduğunu,
3 rakamı, rölenin yardımcı kontaktörü olduğunu,
H harfi, rölenin ani elemana sahip kontağı olduğunu,
B harfi, rölenin bayrak kontaktörünün kontağı üzerinden kendini kitlediğini;
en son gelen 3YF sembolü ise röle kutusunun kara şeklinde gömme tipi
olduğunu gösterir.

Yukarıda anlatılanların dışında a.a. rölesinin siparişinde belirtilmesi gereken


veya kullanımı sırasında dikkat edilmesi gereken diğer teknik özelliklerine
örnek olarak ICM tipi a.a. rölesine ait olan değerler, aşağıda verilmiştir;

Geri dönüş süresi : % 100 eğrisinde 9,5 sn.,


Maksimum aşırı çalışma süresi : 20 milisaniye,
Ani elemanın maksimum hatası : % 10,
Bobin direnci : 10 Ω (0,2 A tepinde)
0,64 Ω (1 A tepinde)

2.3. a.a. Rölelerinin Çalışma Karakteristiklerine Göre Sınıflandırılması

Aşırı akım röleleri akım-zaman karakteristiklerine göre ikiye ayrılırlar;

Çalışma akımından büyük olmak koşuluyla hangi akımla beslenirse


beslensin, çalışma zamanı aynı kalan a.a. rölelerine “sabit zaman gecikmeli”
ya da kısaca “sabit zamanlı” denir. Çalışma akımından büyük kalmak
koşuluyla beslendikleri akım değeri büyüdükçe, çalışma zamanları küçülen
a.a. rölelerine kısaca “ters zamanlı” röleler denir.

Ani çalışan röleler, sabit zamanlı rölelerin özel bir çeşidi olarak kabul edilir.
Zaten uygulamada sabit zamanlı a.a. rölesi, ani bir a.a. rölesine sabit zaman
gecikmesi temin eden bir zaman rölesinin aynı kutu içinde ya da ayrı bir
kutuda ilave edilmesiyle elde edilir.

Yapıları gereği, elektromanyetik çekme prensibine göre çalışan a.a. röleleri


ani, endüksiyon disk prensibine göre çalışanlar ise ters zamanlıdır.

a.a. röleleri pratikte genellikle tek bir karakteristiğe sahip olarak


kullanılmaz. Bunların bir grubu, aslında ters zamanlı rölelerdir, fakat
94
akımın belli bir değerinden itibaren artık akımın arttırılması zamanı
azaltmaz, akımın bu değerinden sonra, zaman sabit kalır. Bunlara “belli
minimumlu ters zamanlı” röleler denir. Karakteristiklerinin ters zamanlı
bölümüne, akıma bağlı olarak değiştiği için “bağımlı” kısım, sabit zamanlı
bölümüne ise “bağımsız” kısım denir.

Pratikte pek çok kullanılan bir yöntem, ters ya da sabit zamanlı bir röleye
ani bir eleman ilave edilmesidir. Böylece ani elemanın çalışma değerine
kadar, zaman gecikmeli, bu değerden itibaren, ani zaman karakteristiği bir
arada elde edilmiş olur.

Anlatılanların özeti Şekil – 4‘de verilmiştir. Şekilde, akım ekseni, rölenin


ayarlı olduğu çalışma akımının katları, zaman ekseni, saniye olarak
bölümlenmiştir.

Şekil – 4

a. Ani çalışmalı a.a. röle karakteristiği,


b. Sabit zamanlı a.a. röle karakteristiği,
c. Ters zamanlı a.a. röle karakteristiği,
d. Belli minimumlu ters zamanlı a.a. röle karakteristiği,
e. Ani elemanlı ters zamanlı a.a. röle karakteristiği,
f. Ani elemanlı sabit zamanlı a.a. röle karakteristiği,

95
a.a. rölelerinin çalışma karakteristikleri (akım-zaman eğrileri),

t = f (I)

fonksiyonunun t ve I eksenlerinden oluşan bir koordinat sisteminde


gösterilmesinden ibarettir.

Bu fonksiyon genel olarak,

K
t = ------------------- (K: sabit bir sayı, Iç : çalışma akımı)
( I / Iç )n

şeklindedir. n’nin çeşitli değerlerine göre, değişik eğimlere sahip


karakteristikler elde edilir.

n = 0 için ( I / Iç )0 = 1 olur, buradan;

t = K sabit olur.

yani, n = 0 alındığında, sabit zamanlı röle karakteristiği elde edilir.

n = 1 için,

K
t = ----------
I / Iç

olur. Bu ifade bize, çalışma akımının katları şeklinde arttırılan akım


değerlerine karşılık, azalan zaman değerlerini verir. Yani n = 1 için ters
zaman karakteristiği elde edilir. n’nin 1’den büyük değerleri için akımın,
çalışma akımının katları şeklinde artan değerlerine karşı, hızla azalan zaman
değerleri bulunur. Yani n = 2 için çok ters, n = 3 için aşırı ters zamanlı röle
karakteristikleri elde edilir (Şekil – 5).

Şekil – 5
96
Ani çalışan rölelerde, genellikle, I = Iç değerinden itibaren karakteristik
verildiği halde, ters zamanlı rölelerde, I = 1,5 . Iç değerinden önce zaman
değerleri istikrarsızdır; bu yüzden bunlarda, karakteristik 1,5 x Iç değerinden
itibaren verilir.

Örnekler:

ICM2, ICM21, CO-8 CDG11 ters,


ICM22, ICM23, CO-9 CDG13 çok ters,
CO-11, CDG14 aşırı ters zamanlı rölelerdir.

Ters zamanlı rölelerde, çalışma akımının katlarına karşılık gelen zaman,


gecikme değerlerine karşılık düştüğü rölenin plak üzerinde verilen eğrilerden
anlaşılır. Bu plaka üzerindeki eğri t = 10 eğrisidir. t = 1, t = 2,..........t = 10
gibi çeşitli eğri değerlerinde çalışma akımının katlarına karşılık gelen zaman
gecikme değerleri, bir çizelge halinde aşağıdaki gibi oluşturulur (Çizelge 1).

Örnek 1: OMRON yapısı CO-C3H tipi a.a. rölesi alındığında t = 10 eğrisi,


rölenin önündeki plaka üzerinde verilir. t = 1 eğrisi t = 10 eğrisinin 1/10’i,
t = 2 eğrisi t = 10 eğrisinin 2/10’si vb. gibi değerler elde edilir.

AKIM ZAMAN KADEMELERİ (TAP)


Iç t=1 t=2 t=3 t=4 t=5 t=6 t=7 t=8 t = 9 t = 10
Içx1,5 1,1 2,2 3,3 4,4 5,5 6,6 7,7 8,8 9,9 11,1
Iç x 2 0,6 1,2 1,8 2,4 3,0 3,6 4,2 4,8 5,4 6
Iç x 3 0,4 0,8 1,2 1,6 2,0 2,4 2,8 3,2 3,6 4
Iç x 4 0,36 0,72 1,09 1,46 1,82 2,2 2,55 2,92 3,28 3,65
Iç x 5 0,32 0,64 0,97 1,29 1,61 1,93 2,26 2,58 2,90 3,23
Iç x 6 0,29 0,58 0,87 1,16 1,45 1,74 2,03 2,32 2,61 2,96
Iç x 7 0,27 0,54 0,82 1,10 1,38 1,65 1,93 2,20 2,48 2,76
Iç x 8 0,27 0,54 0,81 1,08 1,35 1,62 1,89 2,16 2,43 2,71
Iç x 9 0,26 0,52 0,78 1,04 1,3 1,56 1,82 2,08 2,34 2,65
Iç x 10 0,25 0,50 0,75 1,0 1,25 1,5 1,75 2 2,25 2,50

Çizelge – 1

a.a. rölesinin çalışma akımının ayarında dikkat edilmesi gereken özellik, röle
serviste iken ayar yapma zorunluluğu varsa, akım trafosunun sekonder
sargısının açık kalmamasına dikkat etmektir.

3. AŞIRI AKIM RÖLELERİNİN ŞEBEKEYE BAĞLANMASI

3.1. Üç a.a. Rölesiyle Yapılan Koruma

Her faza birer adet a.a. rölesi konarak gerçekleştirilen 3 a.a. koruma şeması,
Şekil – 6’da verilmiştir.

97
Şekilde, P1 ve P2 noktaları arasında kalan primer şebeke bölümü, akım
trafosunun primer sargısını, s1 ve s2 noktaları arasındaki sargı, akım
trafosunun sekonder sargısını; 1 ve 2 noktaları arasında kalan sargı ise, a.a.
rölesinin akım bobinini göstermektedir. Primer sargıda, akım P1’den girerse
sekonder sargıda S1’den çıkar. Rölelerin akım bobinlerine, akımın 1 nolu
uçtan ya da 2 nolu uçtan girmesi önemli değildir. Bu yüzden primer tarafta
da P1 ucunun, hat ya da bara tarafında olması önemli değildir.

Şekil – 6

3.2. İki a.a. ve Bir Toprak Rölesiyle Yapılan Koruma

Şekil – 7’de iki faza ve nötr devresine birer adet a.a. rölesi konulmak
suretiyle gerçekleştirilen a.a. koruma şeması verilmiştir. Buradan, hatta üç
fazlı dengeli akım aktığı kabul edilerek, rölelerden geçen akımlar da
gösterilmiştir. Şekilden açıkça görüleceği gibi, akım trafolarının bağlantıları
bu koruma şemasında önemlidir. P1 uçlarının hat ya da bara tarafında
olması gene önemli değildir. Ancak nötr iletkeni üzerinde bulunan a.a.
rölesine, üç fazlı dengeli yük halinde, akım gelmemesi, diğer bir deyişle üç
faz akımının aynı yönde gelmesi sağlanmalıdır.

Şekil – 7
98
3.3. İki a.a. ve Bir Toprak Rölesiyle Yapılan Korumada Arıza Çeşitleri

Şekil – 8 a ve b’de farklı fazlardaki, faz-toprak arızaları için (2 faz + 1 nötr)


a.a. koruma şemasında bağlı rölelerin çalışması gösterilmiş olup yük
akımları şeklin çiziminde dikkate alınmamıştır.

Burada, tüm arıza tiplerini çizmek gereksizdir. Fakat kısaca şunlar


söylenebilir;

Üç a.a. koruma şemasında; bir faz-toprak arızalarında, sadece arızalı fazdaki


a.a. rölesi çalışır. Faz-faz kısa devresinde iki,üç faz kısa devresinde ise, üç
a.a. rölesi çalışır.

(2 faz + 1 nötr) a.a. koruma şemasında; bir faz-toprak arızasında, arıza röle
bulunmayan fazda ise, sadece nötr a.a. rölesi, aksi takdirde, nötrle birlikte
faz a.a. rölelerinden biride çalışır. Topraksız faz-faz arızalarında bir veya iki
faz a.a. rölesi, üç faz arızalarında, iki faz a.a. rölesi çalışır. İki faz-toprak
arızasında ise, nötr a.a. rölesi ile birlikte bir ya da iki faz a.a. rölesi çalışır.
(Fazlar arası korumaya aşırı akım koruma, nötr noktasındaki korumaya ise
Toprak koruma adı verilir).

Şekil – 8

a. C fazı-toprak arızası; bu arızada, C fazı ve nötr a.a. röleleri çalışır.


b. B fazı-toprak arızası; bu arızada, sadece nötr a.a. rölesi çalışır.

3.4. Hatalı Bağlantılar

a. Polarite hatası:

A.T.’nin birbirinin, primer ya da sekonder polarite ucunun diğer iki


fazınkinden farklı bağlanması, en çok rastlanan şekildir. Bu durumda, üç
fazlı, dengeli yük halinde, nötr iletkeninden bir faz akımının iki katı geçer,
(Şekil – 9 ve 10).
99
Şekil – 9 C faz A.T.’nin primer polarite ucu ters bağlı

Şekil – 9’da (3 faz + 1nötr) a.a. koruma şeması gösterilmiştir. 1, 2 ve 3 nolu


faz a.a. rölelerinden faz akımları, nötrdeki a.a. rölesinden (4 nolu röle) faz
akımının 2 katı akım geçer, (Şekil – 10).

Şekil – 10

Koruma şeması (2 faz + 1 nötr) a.a. koruma şeması olduğunda da sonuç


değişmez. Gene bu hatalı bağlantı halinde nötrdeki röleden yük akımının iki
katı akım geçer. Sonuç olarak, polarite hatası için şu söylenebilir; faz a.a.
röleleri bundan etkilenmez. Varsa nötrdeki a.a. rölesi, yük akımı yeterliyse
arıza olmadığı halde çalışarak gereksiz yere kesiciyi açtırır.
100
b. Oran hatası:

A.T.’nin birbirinin diğer ikisininkinden farklı oranda bağlı olması en sı


rastlana biçimidir. Bilhassa primer sargılarının seri veya paralel
bağlanmasıyla ya da sekonder sargılarındaki kademelerle oranı
değiştirilebilen A.T. kullanılması halinde bu hata ile sık sık karşılaşılabilir.

Bir örnek olarak, 200-400/5 A oranlı A.T. kullanıldığı, iki fazda 400/5 A
diğer fazda 200/5 oranında bağlantı yapıldığı kabul edilsin. Fazlardan geçen
yük akımı 320 A. kabul edilerek, nötrdeki a.a. rölesinden geçen hata akımı,
Şekil – 112den kolaylıkla görüleceği üzere 4 Amperdir. Bu akım, gereksiz
yere nötr a.a. rölesini çalıştırabilir. Ayrıca 8 Amperlik akımın aktığı fazdaki
a.a. rölesi de çalışabilir. Sonuç olarak oran hatası için şunu söylemek
mümkündür; varsa nötrdeki ve fazlardan birindeki a.a. rölesi, yük akımı
yeterliyse arıza olmadığı halde çalışarak kesiciyi açtırır.

Şekil – 11

4. İZOLE (YALITILMIŞ) ŞEBEKEDE KORUMA

4.1. (Yalıtılmış) Şebekede a.a. Koruma

Bir izole şebekede, bir fazın toprağa temasında, arıza noktasından toprağa
önemli büyüklükte bir akım akmaz. Toplam arıza akımı, şebekenin toprağa
göre kapasitif empedansı nedeniyle bir fazdan toprağa akan kapasitif akımın
üç katıdır. Bu akım ancak geniş kablo şebekelerinde yüksek değerlere ulaşır.
Genellikle pek ufak değerlerde kalır ve tüm fiderlerin kapasiteleri üzerinden
devresini tamamlar. Gerek akımın ufak değerde olması gerekse arızasız
fiderlerden devresini tamamlaması nedeniyle izole şebekelerde a.a. koruma
sadece fazlar arası arızalara karşı kullanılır. Fazlar arası arızalarda ise arıza
akımı en az iki fazdan akacağı için üç fazdan ikisine a.a. rölesi konması,
böyle arızaların tespiti için yeterli olur. Böylece bir röleden ve bir A.T.’den
tasarruf etmek imkanı doğar (Şekil – 12).

101
Şekil – 12 İzole şebeke için 2 a.a. koruma şeması
a. Üç A.T. ile b. İki A.T. ile

4.2. İzole (Yalıtılmış) Şebekede Toprak Koruma

Şekil – 13’de, izole bir şebekede arıza yokken ve arıza esnasında, toprağa
akan akımlar; Şekil – 14’de ise fazlara ait gerilim vektörleri ile Şekil – 13’deki
akımların vektörleri gösterilmiştir. Genelde,

Irez – 3 Iç

Akımı, küçük bir akım olduğu için böyle şebekelerin toprak arızalarına karşı
korunmasında a.a. toprak rölesinin kullanılmadığı daha önce belirtilmişti.
Şekil – 14’de görüleceği gibi,izole şebekelerde fazların toprağa göre
gerilimleri, arıza esnasında büyük ölçüde değişir. Üç fazın toprağa göre
gerilimlerin vektörel toplamı teşkil edildiğinde görülecektir, ki bu gerilim,
arıza öncesinde bir fazın toprağa göre geriliminin üç katına eşittir. Şekil –
15’de bu gerilimin elde edilmesini sağlayan, rezidüel gerilim sargısına sahip
gerilim trafosunun ve ondan beslenen rezidüel gerilim rölesinin bağlantı
şeması verilmiştir. Yani izole sistemlerde, genel olarak, faz-toprak arızalarına
karşı, rezidüel gerilim rölesiyle koruma yapılır.

102
Şekil – 13 a. Arızasız halde izole şebekenin fazlarından toprağa akan
kapasitif akımlar (Iac, Ibc, Icc)

b. Arıza esnasında aynı şebekenin fazlarından toprağa


akan akımları (Irez = rezidüel akım, arıza noktasından
toprağa akan toplam kapasitif arıza akımı).

Şekil – 14 a. Arızasız halde izole şebeke fazlarının toprağa göre


gerilim ve topraktan faz iletkenlerine akan kapasitif akım
vektörleri (Bu halde, Vrez=VA+VB+VC=0 ve Irez=Iac+Ibc+Icc=0
dır.)

b. Arıza esnasında aynı vektörler (Bu halde Vrez=3Vfn ve


Irez=3.Iç dir.)
(O noktası O’ ye kaymış ve VA, VB gerilimleri √3 katı
artmıştır.)

Not: Notasyonlarda, fazların toprağa göre gerilimleri VA, VB, VC; sistemin
faz-faz gerilimi, √3 Vfn, arızasız halde bir fazın kapasitif akımı Ic ile
gösterilmiştir.

103
Şekil – 15 rezidüel gerilim rölesinin (Vrez) bağlantısı

İzole şebekelerde faz-toprak arızalarına karşı toprak rölesiyle koruma


kullanılır olmamakla birlikte, geniş ve çok fiderli bir izole şebekede fiderlerin
toprağa göre kapasiteleri birbirine yakın değerler de ise toprak koruma seçici
çalışabilir. Arızalı fazın toprağa göre olan Co kapasitesi bütün fiderlerde kısa
devre kabul edilerek Şekil – 16’ya göre fiderlerde akan rezidüel akımlar
aşağıda hesaplanmıştır.

104
Şekil – 16

Şekil - 16’dan görüleceği gibi arızalı fiderdeki 1 nolu röle noktasından akan
rezidüel akım,

Irez1 = Ia1 + I b1 + Ia2 + Ib2 + Ia3 + Ib3 - (Ia1 +I b1) = Ia2 + Ib2 + Ia3 + Ib3

2 nolu röle akan rezidüel akım,

Irez2 = Ia2 + Ib2

3 nolu röle noktasından akan rezidüel akım,

Irez3 = Ia3 + Ib3 dür.

105
Yani arızalı fiderden diğer fiderlerin toplamı kadar rezidüel akım akmaktadır.
Fiderlerin toprağa göre kapasiteleri eşit kabul edilirse 1 nolu fiderden 2 veya
3 nolu fider rezidüel akımının 2 katı akar. Fider sayısı 5 olan bir şebekede
arızalı fiderin rezidüel akımı, diğer fiderlerinkinin 4 katı olur. Bu tip
şebekelerde, her fiderin toprak rölesi, kendi ürettiği rezidüel kapasitif akımın
üzerinde, diğer fiderlerin ürettiği toplam rezidüel kapasitif akımın altında
ayarlanarak seçici koruma sağlanabilir.

Önemli not: Direnç üzerinden ya da direkt topraklı şebekelerde de, fiderlerin


a.a. toprak rölelerinin, fiderin kendi ürettiği rezidüel kapasitif akımdan
yüksek bir değere ayarlanması gerektiği Şekil – 16’dan gözükmektedir.

4.3. Rezidüel Gerilim Rölesini Çalıştıran Koşullar

a. fiderlerde olabilecek faz-toprak arızalarında,

b. Barada olabilecek faz-toprak arızasında,

c. Gerilim trafolarından birinin primer sigortasının atmış olması


durumunda,

d. Ferro rezenans, oluştuğunda rezidüel gerilim rölesi çalışabilir.

Ferro rezenans, güç trafosunun boşta devreye alınıp izole barayı beslemesi
durumunda oluşur. Ferro rezonansı ortadan kaldırabilmek için güç
trafosunun yüklenmesi veya gerilim trafosunun açık üçgen bağlı sekonder
sargı uçlarına uygun değerli omik direnç bağlamakla mümkündür.

Rezidüel gerilim rölesi çalıştığında;

a. Zil çalar,

b. Kumanda panosunda “Rezidüel Toprak” ışıklı sinyali alınır.

Arızalı fiderin bulunması, fiderlerin teker teker açılıp kapatılması ile


mümkündür.

106
5. RÖLELERİN AYARI

Bir a.a. rölesi,kullanılacağı yere ve kullanma gerekçesine göre,belli akım ve


zaman değerlerine ayarlanır. Aynı röle bir tüketici fiderinde kullanılırken
başka, bir trafo giriş fiderinde kullanılırken başka değere ayarlanır. Röle
imalatçıları, bu gereksinimi göz önünde bulundurarak, bir röleyi, çeşitli
çalışma akımı ve zaman gecikme değerlerine ayarlanabilecek şekilde imal
ederler.

Çalışma akımı ayar imkanı , çeşitli prizlerden birine sokulabilen bir fişle
veya kesintisiz hareket edebilen bir ibreyle ya da bir eksen etrafında
dönebilen bir komütatörle sağlanmıştır. Fişli tertibat, sürekli ayar imkanı
tanımaz. Sadece prizlerin hizasında yazılı değerlere ayar yapmak
mümkündür. Ayar sahasını genişletmek için, iki kısımdan oluşan akım
bobinini, seri veya paralel bağlamaya yarayan (ayar sahası böylece iki katına
çıkar) priz ve vida tertibatına sahip röleler de vardır. Akımın ayar değerleri ya
Amper veya röle nominal katları olarak verilir.

Çalışma zamanı ayarı, ani rölelerde zaten söz konusu değildir. Sabit zamanlı
rölelerde, ya akım elemanıyla aynı kutuda, ya da ayrı bir kutuda bulunan
zaman rölesinin üzerindeki bir ibreyle, zaman gecikmesi ayarlanabilir.
Zaman gecikmesi, eğer plakada zaman çarpanı verilmemişse, ibrenin
hizasındaki değerdir.

Ters zamanlı rölelerde, genellikle, üzerinde yüzde değerler bulunan bir eksen
etrafında dönebilen zaman skalası ve ona bitişik sabit bir ibreden oluşan
zaman tertibatı vardır. İbrenin hizasında bulunduğu yüzde değer, rölenin
zaman ayarıdır. Ayar değerinin, çalışma akımının 1,5-2-3-5 vb. katlarında,
hangi zaman gecikme değerlerine karşı düştüğü, rölenin plakası üzerinde ya
da kataloğunda verilen eğrilerden anlaşılır.

TEK’de kullanılan rölelerden örnekler:

Çalışma akımı ayar değerleri;


RSA tipi a.a. rölelerinde,
0,8-1-1,2-1,4-1,6-1,8-2 A tepleri olan bir çeşit,
2,5-3-4-5-6-8-10 A tepleri olan bir başka çeşit,
ve başka tep değerlerine sahip çeşitler de vardır.
TEK Akköprü Merkez Araştırma Laboratuarı imalatı, ters zamanlı a.a.
rölelerinde,
2-3-4-5-6-7-8 A tepleri (TA tipinde)
0,6-0,8-1,2-1,4-1,6-1,8 A tepleri (TT tipinde) vardır.

Çalışma zamanı ayar değerleri;


ICM 21 tipi ters zamanlı a.a. rölesinde,
Çalışma akımının 5 katında, % 100 eğrisi için 4,3 sn, % 50 eğrisi için
2,15 sn zaman gecikmesi olur.
RSA 200 tipi ters zamanlı a.a. rölesinde,

107
Çalışma akımının 2 katında, 8 saniye eğrisi için 2,8 sn, 4 saniye eğrisi için 1
sn zaman gecikmesi olur.

Önemli not: Bir a.a. rölesinin çalışma akımının ayarını röle enerjisiz iken
değiştirmek gerekir. Eğer bu işi herhangi bir zorunluluk nedeni ile, rölenin
akım beslemesi varken yapmak gerekirse, bu takdirde, akım trafosunun
sekonder sargı uçlarının, açık kalmamasına dikkat edilmelidir.

Bazı tip a.a. rölelerinde (örneğin, RSA), akım ayar prizindeki fiş, yeni bir
prize takılmak üzere çıkarıldığında, otomatikman, en büyük ayar prizi
üzerinden akım devresi kapanır. Bazı tiplerde (örneğin, IACE) rölenin alt
kısmındaki tarak, dışarıya çıkarılınca, akım, röle dış terminallerinde,
otomatikman kısa devre olur. Diğer bazı tiplerde (örneğin, Japon yapısı CO
tipi) ise, önce röle ön yüzündeki bir prize takılı yedek fiş çıkarılıp yeni ayar
prizine takılır sonra, eski ayar prizindeki fiş yedeğe alınır. Böylece akım
devresi açık kalmadan, çalışma akımı ayar değişimi yapılmış olur.

5.1. Orta Gerilim Şebekesinde Faz a.a. Rölesi Ayar Kriterleri

35 kV veya daha düşük gerilim seviyesindeki tüketici tesislerini besleyen bir


fidere ait faz a.a. rölesinin ayarında dikkat edilmesi gereken noktalar
şunlardır:

Röle üzerindeki ayarlanacak çalışma akımı;

1. Fiderden çekilecek maksimum yük akımından büyük olmalıdır.


2. Fiderde olabilecek en yüksek empedanslı arıza akımından ve ayrıca fider
üzerindeki faz iletkenleri, akım trafoları, kesici, ayırıcı vb. akım taşıyan
teçhizatın sürekli taşıyabileceği maksimum akım değerinden küçük
olmalıdır.

Ayrıca bu çalışma akımına karşı düşen geri dönüş (dekuplaj) akımı ise fider
kesicisinin kapatılmasından veya tüketici tesisindeki bir arızanın
temizlenmesinden hemen sonra fiderden çekilecek yol alma akımından
büyük olmalıdır.

Geri dönüş akımı için söz konusu edilen koşulun sağlanması, bilhassa ani
a.a. rölesi kullanıldığında zorlaşır. Fiderlerin pek çoğunda yol alma akımları,
kesicinin ilk kapatıldığı anda oldukça yüksektir ve bir iki saniye içerisinde
yük akımları mertebesine düşer. Bu yüzden ani rölelerde çalışma akımını
oldukça yüksek değere ayarlamak gerekir. Halbuki sabit zamanlı rölelerde
hele ters zamanlı rölelerde, röleyi başlangıç yol alma akımının oldukça
altında bir çalışma akımına ayarlamak mümkündür.

Örnek: Maksimum yük akımı 400 A. en ufak arıza akımı 2000 A A.T.O.
750/5 A olan bir fiderde, sürekli taşıyabileceği akım bakımından en ufak
değere sahip teçhizat A.T. olsun. Ayrıca fiderden, kesici kaplamaları
esnasında çekilen yol alma akımının (demeraj akımının) başlangıç değerinin,

108
1500 A 1saniye sonundaki değerinin 750 A, 3 saniye sonundaki değerinin
500 A olduğu bilinsin.

a. Eğer bu fiderde ani a.a. rölesi kullanılırsa çalışma akımının yol alma
akımının başlangıç değeri olan 1500 A’den yüksek bir değere ve en ufak
arıza akımı olan 2000 A’den küçük bir değere, diyelim 1800 A değerinde
ayarlanması gerekir. Bu ayar değeri ise sürekli taşıyabileceği maksimum
akım, 750 x 1,2 = 900 A olan A.T.’nun korunmasını sağlamaz.

b. Bu fiderde ani a.a. rölesi yerine, sabit zamanlı ve geri dönüş (dekuplaj)
akımı, çalışma akımının % 80’i olan bir röle kullanılır ve zaman gecikmesi
1 saniye değerine ayarlanırsa, çalışma akımı 1050 A’e ayarlanabilir.
Çünkü fiderlerin kapatılması esnasında eğer fiderde arıza yoksa, 1 saniye
dolmadan röleden geçen akım 1050 x 0,8 = 840 A olan röle geri dönüş
akımının altına düşecektir. Röle, açma zamanı henüz dolmadığı için geri
dönecek ve gereksiz açma olmayacaktır. Çalışma akımının bu ayar değeri
(a) şıkkındaki değere göre her ne kadar daha uygun ise de A.T.’nun
korunmasını tam olarak sağlamaz.

c. Bu fiderde % 20 eğrisinde 3 x Iç akım değerinde, 1 saniyede; 1,5 x Iç akım


değerinde, 3 saniyede çalışan bir ters zamanlı röle kullanılırsa ve bu röle
% 20 zaman eğrisine ayarlanırsa; çalışma akımı 750 A değerine
ayarlanabilir. Kesici kapatmalarında röle 1500 A değerinde akımla yol alır
ancak 1 saniye sonunda röleden geçen akım 750 A.e, yani
3xIç=3x750=2250 A’in çok altına düşeceğinden röle açma yaptırmaz. 3
saniye sonunda ise röleden geçen akım 550 A’ya yani hem,

1,5 x Iç = 1,5 x 750 = 1125 A’nın

altına ve hem de (rölenin geri dönüş akımının çalışma akımının % 80’ine


eşit olduğu kabul edilirse 0,8 x Iç = 0,8 x 750 = 600 A olan) geri dönüş
akımının altına düşer ve röle, açma yaptırmadan geri döner. Ayrıca bu ayar
değeri ile A.T. için de emniyetli bir koruma sağlanmış olur.

Yukarıdaki örnekte görüleceği gibi ters zamanlı röleler, basit bir tüketici
fiderinde bile önemli kullanım avantajlarına sahiptir.

5.2. Orta Gerilim Şebekesinde Toprak-Rölesi Ayar Kriterleri

35 kV veya daha düşük gerilim seviyesindeki tüketici tesislerini besleyen bir


fidere ait toprak a.a. rölesinin ayarında dikkat edilmesi gereken noktalar
şunlardır.

1. Fiderde olabilecek en yüksek empedanslı arıza akımından küçük


olmalıdır.

2. Fider kesicisinin kapatılmasından hemen sonra, bilhassa tüketici


trafolarının mıknatıslanma akımları içindeki 3 ve 3’ün katı harmonikler
nedeniyle fiderden çekilecek nötr akımlarının üzerinde kalmalı ya da bu
109
akımların etkisiyle röle, yol alsa bile, çalışma zamanı içinde geri dönüş
sağlanmalıdır.

3. Aynı besleme trafosundan beslenen başka bir fiderde olacak bir faz-
toprak arızasında, bağlı oluğu fiderden akacak rezidüel kapasitif akım
değerinden büyük olmalıdır. Bir hattın kapasitif akımı, onun gerilimine,
direk tipine, toprak iletkeni olup olmamasına, tek yada çift devre
oluşuna vb. bağlıdır. Kablo şebekelerinde ise havai hat şebekelerine
oranla oldukça yüksektir. Pratik bir değer olarak, 35 kV’luk havai hat
şebekesinde 100 km başına toplam kapasitif akım, 5-10 a aynı gerilimli
kablo şebekesinde ise km başına 1-2 A alınabilir. Örneğin, toplam
uzunluğu 200 km olan 35 kV’luk bir havai hat şebekesini besleyen
fiderin a.a. toprak rölesi, primer değer olarak en az 20 a çalışma akımına
ayarlanmalıdır.

Not: eğer tüketici trafoların primer sargılar yıldız ve topraklıysa, bu


takdirde aynı şebekenin fiderlerinden birinde olacak faz-toprak
arızasında, diğer fiderden, sadece rezidüel kapasitif akım değil, ayrıca
bunların beslediği trafoların nötrlerinden dolaşan arıza bileşeni de akar.
Röle çalışma akımını ayarlarken bu da göz önünde bulundurulmalıdır.
Eğer seçici çalışma yönsüz a.a. toprak rölesiyle sağlanamıyorsa, yönlü
koruma kullanılmalıdır.

5.3. Trafo Fiderlerinde Faz ve Toprak a.a. Koruma

Bir güç trafosunun giriş veya çıkışına aşırı yük rölesi konulmamışsa bu
takdirde giriş yada çıkışa konulan faz a.a. röleleri, kısa devrelere karşı
korumayı sağlamanın dışında ayrıca aşırı yüklenmeyi de önleyecek şekilde
ayarlanmalıdırlar.

Güç trafolarının pek çoğu, tabii soğutmada ve cebri soğutmada ayrı ayrı
nominal güce sahiptir. Genellikle cebri soğutmadaki güç, tabii soğutmaya
göre % 25 fazladır. Eğer a.a. röle ayarı yapılacak trafonun, yüklenme
karakteristiği biliniyorsa, röle çalışma akımı trafonun imal edildiği standart
da göz önünde bulundurularak trafonun ömrünü kısaltmayacak bir aşırı
yüklemeye imkan tanıyacak şekilde ayarlanır. Pratikte en çok kullanılan
değer, cebri soğutmadaki nominal güce karşı düşen akımın % 10-20
fazlasıdır. Eğer trafonun yükü, gün boyunca pek değişmiyorsa veya yük
puantı saatlerce sürüyorsa, o zaman röle çalışma akımı, cebri soğutmalı
haldeki nominal akıma eşit alınmalıdır.

Güç trafosunun giriş yada çıkış fiderindeki veya yıldız noktasındaki toprak
rölesinin çalışma akımı ayarı, trafo sargılarının tipine göre saptanır. Tersiyer
sargıya sahip yada primer sargısı üçgen olan trafoların sekonder
sargılarından dengesiz yük çekilmesine bir dereceye kadar izin verilebilir.
Aksi takdirde buna da müsaade edilmemelidir. Pratik değerler olarak,
primeri üçgen bağlı yada tersiyer sargıya sahip trafoların sekonderlerindeki
toprak rölesi, trafo nominal akımının % 20-30 civarında bir değere, aksi

110
takdirde % 10’una ayarlanabilir. Primer sargı için röle çalışma akımı her
halükarda % 10’u aşmayacak şekilde ayarlanır.

Trafolarda olacak kısa devrelere karşı koruma açısından ise röle çalışma
zamanları önem kazanır. Her trafonun imal edildiği standart ve dolayısıyla
% Uk’sına bağlı bir kısa devreye dayanma süresi vardır. Bu değer, genellikle
trafo plakasında verilir. Faz ve toprak aşırı akım rölesi zaman ayarı, trafonun
sekonder sargı çıkışında olacak bir kısa devrede akacak akımda, kısa
devreye dayanma süresinin yarısı kadar sürede çalışacak şekilde
yapılmalıdır.

Not: 154 kV veya 380 kV sargıya sahip trafoların bu sargılarına seçici


korumayı sağlamak için yönlü toprak koruma konulması gerektiği
unutulmamalıdır.

111
6. AŞIRI AKIM RÖLE KOORDİNASYONU

Seçicilik: Seçicilik kavramı Şekil – 17’de görülen şebeke bölümü üzerinde


daha rahat açıklanabilir. Bu şebekede D tipi tüketicisini besleyen fiderde bir
arıza (A1 arızası) olduğunda 1 nolu rölenin 2 ve 3 nolu rölelerden önce
çalışıp kesicisini açtırması gerekir. Çünkü ancak bu takdirde arızadan en az
sayıda tüketici etkilenecektir. 1 kesicisi açarsa sadece D tüketicisi enerjisiz
kalacak A, B, C tüketicileri beslemeye devam edece ve bu arada da arıza
temizlenmiş olacaktır. Eğer 1 rölesinden önce veya onunla aynı anda 2 yada
3 rölesi çalışıp kesicisini açtırırsa gene arıza temizlenecek fakat gereksiz
yere arızalı bölümde olmayan C ve hatta B tüketicileri de enerjisiz kalacaktır.
A1 arızasında 2 nolu rölenin çalışıp kesicisini açtırması, sadece artçı koruma
olarak, yani 1 nolu röle veya kesicisi tutukluluk yaptığı takdirde istenir. Bu
ise şöyle sağlanır; 2 rölesi, 1’den uzun bir zaman sonunda kesicisini
açtıracak şekilde ayarlanır. A1 arızası olunca, hem 1 hem 2 harekete geçer
ve önce 1’in zamanı dolar, ancak herhangi bir nedenle 1 kesicisi açmazsa,
arıza temizlenmediğinden 2 çalışmaya devam eder ve zamanı dolunca da
kesicisini açtırır. A1 arızasında 3 rölesinin yol almasına bile gerek yoktur.
Ancak yol alıyorsa çalışma zamanı, 2’ninkinden yüksek olmalıdır. A2 arızası
için ise seçici çalışma, önce 2 nolu rölenin, o çalışmazsa 3 nolu rölenin
arızayı temizleyecek şekilde ayarlanmasıyla sağlanır.

Şekil – 17

Kaynaktan itibaren en uçtaki tüketiciye doğru, peş peşe dizilen fiderlerden


oluşan böyle bir şebekede, aynı arızayı gören rölelerden, kaynaktan daha
uzakta olanın, daha önce; daha yakın olanın daha sonra çalışmasına “seçici
çalışma”; bu şekilde çalışmayı sağlayan ayar işlemine “röle koordinasyonu”
denir.

Artarda bulunan iki a.a. rölesinin seçici çalışmasını sağlayacak ayar


değerleri için şunlar söylenebilir:

1. Kaynağa daha yakın röle, kendi koruduğu fiderde ve ayrıca komşu fiderde
olacak en küçük akımlı arızada dahi çalışmalıdır. (artçı korumayı temin
için)
112
2. Aynı arıza akımında, kaynağa yakın röle, diğerinden en az t zamanı
kadar sonra kesicisini açtırmalıdır. Bu t zamanı, her iki rölenin çalışma
zamanı hatalarından, uzak röleye ait kesicinin çalışma zamanından,
yakın rölenin eylemsizliğinden doğan zaman hatasından ve bir emniyet
zamanından oluşur. t zamanını oluşturan bu beş bileşenin her biri
ortalama 0,1 saniye kabul edilir. O halde pratikte t zamanı 0,5 saniye
olarak alınabilir.

6.1. Ani Elemanlarla Koordinasyon

Kaynaktan itibaren artarda çok sayıda fidere sahip bir şebeke a.a. röle
koordinasyonunu sadece zaman değerlerine uygun seçerek sağlamaya
çalışmak doğru değildir. Çünkü bu takdirde kaynağa en yakın a.a. rölesinin
zaman gecikmesi çok yüksek olacaktır ve belki de teçhizatın hasarlanması
önlenemeyecektir. Bu yüzden rölelerin çalışma akımlarının ayar değerlerini
de uygun seçerek kaynağa yaklaşıldıkça zaman değerlerinin çok yükselmesi
bir dereceye kadar önlenebilir. Rölelerin ani elemanlarının koordinasyonu da
yapılabilirse o takdirde zaman değerleri daha da küçültülebilir.

Bu söylenenler bir örnek üzerinde daha kolay açıklanabilir (Şekil – 18).


Şekilde verilen baralardaki kısa devre akımları (D barası gerilimi baz
alınarak)

Şekil – 18

A barasında 10500 A
B barasında 7000 A
C barasında 4000 A
D barasında 2000 A

Kabul edilsin. 1, 2, 3 ve 4 nolu rölelerin sabit zaman gecikmeli olduğu kabul


edilerek akım ve ani eleman koordinasyonundan yararlanılmazsa, 1 nolu
röleyi 1; 2 nolu röleyi 1,5; 3 nolu röleyi 2 ve 4 nolu röleyi 2,5 sn’ye
ayarlamak gerekir. 4 nolu röle için bulunan 2,5 sn değeri (II nolu trafonun
kısa devreye dayanma süresi örneğin 3 sn ise), emniyetsiz bir değer olabilir.
Halbuki akım ve ani eleman koordinasyonu ile daha iyi sonuç alınabilir.
113
Çalışma akımı ayar değeri olarak 1 nolu rölede zamanlı eleman için 500 A,
ani eleman için 1000 A uygun olsun. 2 nolu rölenin zamanlı elemanı
1500 A’ya, ani elemanı2500 A’ya ayarlanabilir. 3 nolu rölenin zamanlı
elemanı 3000 A’ya ani elemanı 5000 A’ya ve 4 nolu rölenin zamanlı elemanı
5500 A’ya ani elemanı 8500 a’ya ayarlanabilir. Bu durumda, bütün rölelerin
zamanlı elemanları 1 saniyelik sabit zaman gecikmesine ayarlanabilir ve röle
koordinasyonu Şekil – 19’da görüleceği gibi bir akım zaman eksenine
çizilebilir.

Şekil – 19

Şekilden de görüleceği üzere her akım değeri için o akım değerinde çalışması
mümkün olan iki rölenin çalışma zamanları arasında 1 saniyelik fark
kalmaktadır. Kaynağa en yakın rölenin çalışma zamanı 2,5 saniyeden 1
saniyeye inmektedir. Ayrıca her bölümde olabilecek arızaların % 50’den
fazlası ani olarak temizlenmektedir. Örneğin TrI’de olabilecek arızaların,

4000-2500 1500
-------------- = ----------- = % 75’i
4000-2000 2000

ani olarak temizlenecektir. (Bu oran, trafo empedansının C barasından


itibaren % 75’lik bölümden olacak arızalarda 2 nolu rölenin ani çalışacağını
gösterir.)

Not: Röle koordinasyon eğrilerini çizerken tüm rölelerden geçecek akımları


aynı gerilim bazında ifade etmek zorunludur. Aksi takdirde her gerilim
seviyesi için ayrı akım ekseni çizmek gerekir. Akımların aynı gerilim bazına
indirgenmesi,

Vg
Ii = Ig x -------
Vi

bağıntısı kullanılarak yapılır. Burada g indisleri, gerçek değerleri; i indisleri


ise indirgenecek gerilimi ve akımın indirgenmiş değerini gösterir. Örneğin,
154 kV’de 375 A, 35 kV’de

154
Ii = 375 x ---------- = 1650 A olarak indirgenir.
35

114
6.2. Ters Zamanlı a.a. Rölesi Koordinasyonuna Örnek

Şekil – 18’de verilen şebeke bölümüne ait baralardaki kısa devre akımlarının
(D barasının gerilim bazında);

A barasında 9100 A
B barasında 6300 A
C barasında 4200 A
D barasında 2800 A

Olduğu kabul edilirse ters zamanlı röle kullanılması uygun olur. Çünkü
baraların kısa devre akımları arasında ani elemanlarla koordinasyona imkan
verecek kadar büyük fark yoktur. Buna karşılık ters zamanlı röle kullanmayı
yararlı hale getirecek kadar da olsa bir fark vardır.

Not: Bir bara için ters zamanlı röle kullanılıp kullanılmayacağı ZS/ZL oranına
bakılarak saptanır. Bu oran 2’ye eşit veya 2’den küçükse ters zamanlı röle
kullanılmak uygundur. Aksi takdirde ters zamanlı röle kullanmakla pek bir
avantaj sağlanamaz. İncelenilen örnekte de, B barası için kaynak empedansı:
(oranlarla çalışılacağı için gerilim herhangi bir değer, örneğin, 6300 V kabul
edilebilir),

V 6300
ZS = -------- = ---------- = 1 Ω
I 6300

hat empedansı,

V 6300
ZS + ZL = ------- = ---------- = 1,5 Ω
I 4200 A B C D

ZS
ZL = 0,5 Ω --------- = 2
ZL ZL=0.31 ZL=0.5 ZL=0.75

C barası için kaynak empedansı

6300
ZS = ----------- = 1,5 Ω
4200 9100 A 6300 A 4200 A 2800 A
ZS=0.69Ω ZS=1Ω ZS=1.5Ω ZS=2.25Ω
6300
ZS + ZL = ----------- = 2,25 Ω, ZL = 0,75 Ω
2800

ZS
-------- = 2
ZL
115
O halde ters zamanlı a.a. rölesi kullanmak uygundur. Kullanılacak ters
zamanlı a.a. rölesinin akım-zaman karakteristiği % 100 eğrisi için;

Çalışma
1.5 x Iç 2 x Iç 3 x Iç 4 x Iç 5 x Iç
Akımı Katı

Saniye 10 7 4 2 1,5

Şeklinde olsun ve seçilen % değerle orantılı olarak zaman değerleri azalsın.


Röleler için seçilen çalışma akımı değerleri (primer değer olarak);

1 nolu röle için 400 A


2 nolu röle için 600 A
3 nolu röle için 900 A
4 nolu röle için 1300 A

olsun. 1 nolu röle için % 20 eğrisi seçilsin. Buna uyan zaman değerleri;

1,5 . Iç = 600 A 2,0 saniye


2 . Iç = 800 A 1,4 saniye
3 . Iç = 1200 A 1,8 saniye
4 . Iç = 1600 A 0,4 saniye
5 . Iç = 2000 A 0,3 saniye

Bu değerler Şekil – 20’deki akım-zaman eksenine işaretlenebilir. 2 nolu röle


için % 30 eğrisi seçilsin. Zaman değerleri;

900 A 3,0 saniye


1200 A 2,1 saniye
1800 A 1,2 saniye
2400 A 0,6 saniye
3000 A 0,45 saniye

Bu değerler de aynı koordinat sistemine taşınır. İki eğri arasında, bütün


akım değerleri için 0,5 saniyeden fazla fark kaldığı görülür. Yani zaman ayarı
için seçilen % 30 tepi uygundur. Eğer 2 nolu röle için de % 20 eğrisi
seçilseydi, 1500 A ile 2000 A arasındaki akım değerleri için iki eğri
arasındaki fark 0,5 saniyenin altına düşecekti, yani koordinasyon temin
edilemeyecekti. 3 nolu röle için % 30 eğrisi uygundur.

1350 A 3 saniye
1800 A 2,1 saniye
2700 A 1,2 saniye
3600 A 0,5 saniye
4500 A 0,45 saniye

116
Şekil – 20

4 nolu röle için de % 30 eğrisi uygundur.

1950 A 3 saniye
2600 A 2,1 saniye
3900 A 1,2 saniye
5200 A 0,6 saniye
6500 A 0,45 saniye

117
7. BİRİM DEĞERLERLE (PER UNIT) ARIZA AKIMININ HESABI

Büyüklüğün gerçek değeri


Bir büyüklüğün birim (Per unit) değeri = ----------------------------------- .
Temel değer (Baz değer)
Buna göre sonuç birimsiz bir büyüklüktür. Per unit değerler ya direkt veya
% değerler olarak belirli bir baza göre primer teçhizat etiketinde verilir veya
hesapla bulunabilir.

Birim (p.u.) değerlerle yapılan işlemin sonucunda bulunan değerde yine


birimsizdir. Gerçek bir büyüklüğün birim değeri küçük harflerle gösterilir.

(Gerçek değer = Birim değer (p.u.) x Baz değer) formülü yardımıyla gerçek
sonuç bulunabilir.

7.1. Baz Seçimi

Elektriksel işlemlerde dört ana büyüklük söz konusudur. Bunlar:

1. Güç,

2. Gerilim,

3. Akım,

4. Empedans’tır. Bu dört ana büyüklükten sadece ikisinin baz değeri


bilinirse (veya seçilirse) diğer iki büyüklüğün baz değeri de belirlenmiş
olur. Hesaplarda genellikle NB (güç bazı) ve UB (gerilim bazı) seçilir. TEK
sisteminde güç bazı olarak 100 MVA seçilir. Gerilim bazı ise hesap
kolaylığı açısından sistem gerilimine eşit seçilir. Örneğin 34,5 kV O.G.
şebekesinde gerilim bazıda yine 34,5 kV seçilirse bu durumda birim
değer;

UN 34500
v = --------- = ------------ = 1 p.u. olarak bulunur. “v” değerinin 1 p.u. olması
UB 34500

Hesaplarda büyük kolaylık sağlar.

UN – nominal işletme gerilimi,


UB – seçilen baz gerilim.

Faz-nötr geriliminin baz değeri ise faz-faz geriliminin baz değeri yardımıyla
hesaplanır.

UB
VB = --------
√3

118
7.2. Akım ve Empedans Bazının Bulunması

NB = √3 . UB . IB formülünde güç ve gerilim bazı önceden seçildiğine göre


akım bazı (IB);

NB
IB = ----------- olarak bulunur.
√3 . UB

Empedans bazı;

VB VB √3 . UB UB2
ZB = ------ = ------- x -------------- = -------- olarak formüle edilir.
IB IB √3 . UB NB

Güç trafolarının etiketinde trafonun yüzde gerilim düşümü (% Uk) üretici


firmalar tarafından belirtilir. Belirtilen bu değer güç trafosunun nominal
gerilimi ve nominal gücü baz seçilerek bulunan değerdir. Örneğin, etiketinde
34,5 / 6,3 kV, 10 MVA, % Uk = 10 yazan bir trafonun % Uk değeri trafonun
nominal işletme gerilimi ve nominal gücüne göre verilmiştir. Halbuki TEK
sisteminde güç bazı olarak 100 MVA ve gerilim bazı olarak da işletme
geriliminin baz değer olarak alındığını daha önce belirtilmiştir. Bu durumda
yapacağımız hesaplarda trafoların % Uk değerlerinin TEK sisteminde kabul
edilen baz değerlerle ifade edilmesi gerekir.

Yukarıda güç trafosu için verilen örnek sistemi oluşturan tüm elemanlar için
genelleştirilebilir. (motor, generatör vb.) Eğer sistem elemanının nominal
gücü 100 MVA’dan farklı ise 100 MVA baz gücüne göre empedans değerini
aşağıdaki şekilde hesaplayabiliriz.

Z - Sistem elemanının gerçek değeri (Ω)


NN - Sistem elemanının nominal gücü (MW)
UN - Sistem elemanının nominal gerilimi (kV)
ZN - Nominal güç ve gerilime göre hesaplanan birim empedans değeri (p.u.)
NB - Hesaplarda seçilen baz güç (MVA)
UB - Hesaplarda seçilen baz gerilimi (kV)
Zb - Baz güç ve baz gerilime göre hesaplanan birim değer (p.u.)
ZB - Seçilen NB ve UB den üretilen empedans (Ω)
IB - Seçilen NB ve UB den üretilen akım (A)

119
NN NB
ZN = Z x ---------- ; Zb = Z x ---------
UN2 UB2

Bu iki birim değeri birbirine oranlarsak;

Zb NB UN2
-------- = ------- = ---------
ZN NN UB2

NB UN
Zb = ZN x ---------- x ( ---------- )2 olarak bulunur.
NN UB

TEK sisteminde gerilim bazı olarak işletme gerilimi alındığından UN = UB olur


ki bu durumda;

NB
Zb = ZN x --------- yazılabilir.
NN

Trafolarda Ztr = % Uk/100 olarak yüzde gerilim düşümü yardımıyla birim


empedans değeri kolaylıkla bulunabilir. Bulunan bu Ztr değeri yukarıda
genelleştirdiğimiz ZN değeridir.

Örneğin: Etiket değerleri aşağıda verilen bir güç trafosunun seçilen baz
değerlere göre hesabı aşağıdaki şekilde yapılır.

Etiket Değerleri Seçilen Baz Değerleri

NM = 25 MVA NB = 100 MVA


UN = 154/34,5 kV UB = 154 kV
%Uk = 10

% Uk 10
ZN = ----------- = -------- = 0,1 p.u. = Ztr Z = Gerçek değer (Ω)
100 100 Zb = Birim değer (pü)
ZB = Baz değer olduğuna göre
NB Z = ZB . Zb dir.
Zb = ZN x -------
NN

100
Zb = 0,1 x --------
25

Zb = 0,4 p.u. bulunur. (trafonun 100 MVA bazdaki empedansı)

120
Aşağıda 100 MVA güç bazında ve nominal işletme gerilimi bazlarında akım
ve empedans bazları toplu olarak gösterilmiştir.

(NB) (UB) (IB) (ZB)


Güç Bazı (MVA) Gerilim Bazı (kV) Akım Bazı (A) Empedans Bazı (ohm)
100 380 152 1444,00
100 154 375 237,16
100 66 875 43,56
100 35 1650 12,25
100 15,8 3654 2,50
100 6,3 9164 0,40

8. ÇANKAYA T.M. AŞIRI AKIM ve TOPRAK RÖLE KOORDİNASYONU

Baz değerlerinin seçimi;

- Güç Bazı:

NB = 100 MVA (TEK sisteminde güç bazı olarak 100 MVA kabul edilmiştir.)

- Gerilim bazı:

UB = 34,5 kV (Hesap kolaylığı açısından 34,5 kV gerilim bazı olarak kabul


edilmiştir.)

- Akım Bazı:

NB
IB(34,5 kV) = ----------
√3.UB

100 (MVA)
IB(34,5 kV) = -------------------- = 1675 A
√3.34,5 (kV)

- Empedans Bazı:

UB2
ZB(34,5 kV) = ----------
ZB

34,52
ZB(34,5 kV) = ---------- = 11,9 Ω
100

121
8.1. Sistem Elemanlarının p.u. Cinsinden Empedanslarının Bulunması

Şekil – 21

122
154/34,5 kv 100 MVA (YNyn 0-d) TRAFO-B (ÇANKAYA T.M.’ de)

% Uk = 11,6

100 MVA (NB) 100


Xtr = % Uk x -------------------- = 0,116 x ----------- = 0,116 p.u.
100 MVA (NN) 100

X1tr1 = 11,6/100 = 0,116 p.u. doğru bileşen,

X2tr1 = X1tr1 = 0,116 p.u. ters bileşen,

X0tr1-0.05X1tr1 = 0,85 x 0,116 = 0,0986 p.u. sıfır bileşen.

(YNyn0) bağlantı grubuna haiz trafolarda doğru bileşen değerine eşittir. Eğer
tersiyer sargı varsa o takdirde doğru bileşenin 0,85 ile çarpımına eşittir.
(Bak. sh. 166a’da g sırası)

10 MVA 34,5 kV (Dyn) TRAFO-2 (YILDIZ TALİ MERKEZİNDE)

% Uk = 7,6

7,6 100
X1tr2 = --------- x ---------- = 0,76 p.u. doğru bileşen,
100 10
X2tr2 = X1tr2 = 0,76 p.u. ters bileşen,
X0tr2 = X1tr2 = 0,76 sıfır bileşen olarak bulunur.

Dyn bağlantı grubuna haiz güç trafolarında sıfır bileşen empedansı doğru
bileşen empedansına eşit alınmıştır. (geniş bilgi için kitabın “sistemlerin
analizi” bölümü, sh. 166a, bakınız).

34,5 kV HAT EMPEDANSI

Xh =0,3446 Ω/km (477 MCM 35 kV, Tablo – 1’den sh – 124)


Rh = << Xh olduğundan Rh ihmal edildi.
1 = 1,7 km.
Xh = 1,7 x 0,3446 = 0,5858 Ω

Xh 0,5858
Xh = ------- = ------------ = 0,049 p.u.
XB 11,9

X1h = 0,049 p.u. doğru bileşen,


X2h = 0,049 p.u. ters bileşen,
X0h = 0,049 p.u. sıfır bileşen.

123
Hatlarda doğru, ters ve sıfır bileşen değerleri birbirine eşittir.

GERİLİM KESİT R (OHM/KM) X (OHM/KM) Y (MHO/KM)


66 kV 477,0 MCM 0,134915 0,373180
66 kV 336,4 MCM 0,191130 0,383430
66 kV 300,0 MCM 0,213616 0,388170
66 kV 266,8 MCM 0,240474 0,393170
66 kV 4/0 AWG 0,352170 0,43
66 kV 3/0 AWG 0,435350 0,4741
35 kV 795,0 MCM 0,080444 0,3296
35 kV 477,0 MCM 0,134915 0,3446
35 kV 266,8 MCM 0,240474 0,3645
35 kV 3/0 AWG 0,43530 0,4458
35 kV 1/0 AWG 0,67476 0,4646
15 kV 3/0 AWG 0,43530 0,4361
15 kV 16 mm CU2 1,27506 0,4367
35 kV 50 mm2 CU 0,34 0,28
35 kV 185 mm KABLO
2 0,118676 0,078596 116,66
35 kV 150 mm2 KABLO 0,359917 0,159947 228,84
35 kV 95 mm KABLO
2 0,062550 0,115025 242,44
35 kV 50 mm2 KABLO 0,367393 0,163683 228,84
35 kV 500 mm KABLO
2 0,074000 0,003000 218,15
15 kV 1/0 AWG 0,67456 0,4548
Yukarıdaki değerler SAK Müdürlüğünün karakteristik kitabından
alınmıştır.
1 CM = 5,067 x 10-6 cm2
1 MCM = 103 x CM
1 mil = 1,609 km.

Tablo – 1 66 kV, 35 kv, 15 kV hatlarda kullanılan kablo karakteristikleri

SİSTEM EMPEDANSI

X1S = 0,0496 p.u. doğru bileşen (SAK max. Şartlarda 3 faz k.d.
etüdü-SE-86/1)

X2S = 0,0466 p.u. ters bileşen (SAK max. Şartlarda faz-toprak k.d.
etüdü-SE-87/1)

X0S = 0,0609 p.u. sıfır bileşen (SAK max. Şartlarda faz-toprak k.d.
etüdü-SE-87/1)

Sistem empedansının p.u. cinsinden değerleri SAK Müdürlüğünün ilgili etüt


yayınından 154 kV bara için bulunur. Burada bizi ilgilendiren154 kV
ÇANKAYA T.M. barası olduğundan bu barayla ilgili bileşen değerleri
yukarıda referansları verilen etütlerden bulunmuş ve buraya aktarılmıştır.
124
NÖTR DİRENCİ

R0 = 20 Ω

R0 20
r0 = ------ = ---------- = 1,68 p.u. sıfır bileşen
XB 11,9

154 kV ÇANKAYA T.M.’de bulunan 154/34,5 kV YNyno bağlı güç trafosunun


yıldız nötründe faz-toprak arza akımlarını sınırlamak amacıyla 20 Ω
değerinde NÖTR DİRENCİ vardır. Sistemde olabilecek bir faz-toprak
arızasında arıza akımı devresini NÖTR DİRENCİ üzerinden
tamamlayacağından bu büyüklük faz-toprak k.d. akımı hesabında göz
önüne alınır. Ancak faz-toprak arızasında nötr yolundan k.d. akımının 1/3
katı bir akım akacağından hesaplarda nötr direncinin 3 katı alınır.

125
8.2. Faz Aşırı Akım Röle Koordinasyonu

Şekil – 22

126
ÇANKAYA T.M. 34,5 kV Barada oluşabilecek üç fazlı bir kısa devre
arızasında akacak olan k.d. akımı;

1
İ1kd = --------------------------- = 6,03 p.u.
0,049610,116

I1kd = İ1kd x IB = 6,038.1675 = 10.114 A.

I1kd = 10,114 A

Yıldız tali merkezi 34,5 kV barada oluşabilecek üç fazlı bir kısa devre
arızasında akacak olan k.d. akımı;

1
İ2k.d. = ------------------------------- = 4,67 p.u.
0,0496+0, 116+0, 049

I2k.d. = İ2k.d. x IB = 4,67 x 1675 = 7827 A.

I2k.d. = 7827 A.
127
Yıldız Tali Merkezi 6,3 kV barada oluşabilecek üç fazlı bir kısa devre
arızasında akacak olan k.d. akımı;

1 1
İ3k.d. = ------------------------------------- = ------------ = 1,026 p.u.
0,0496+0, 116+0, 049+0, 76 0,9746

I3k.d. = İ3k.d. x IB = 1,02 x 1675 = 1718 A. (34,5 kV Bazda)

I3k.d. = 1718 A. (34,5 kV Bazda)

Şekil – 22’deki röle yerleri ve röle tipleri ile trafo standartlarında belirtilen
kısa devreye dayanma süresi dikkate alınarak rölelerin ayar tepleri şu
şekilde seçilmiştir.

Kademe

1. Çankaya TM – Tr.B Giriş ATO = 400/5 Iç = 5 A. Tç = 10 eğrisi-CO-C3H


2. Çankaya TM – Tr.B Çıkış ATO = 2000/5 Iç = 5 A. Tç = 8 eğrisi-CO-C3H
3. Çankaya TM – 34,5 kV fid.2-3 ATO=600/5 Iç = 5 A. Tç = 8 eğrisi-CO-C3H
4. Yıldız Talimer – 34,5 kV Bar Gir. ATO=600/5 Iç=5 A. Tç=11 eğr.-RSA-200
5. Yıldız Talimer – Tr.2 Giriş ATO = 200/5 Iç = 5 A. Tç = 11 eğr.-RSA-200
6. Yıldız Talimer – Tr.2 Çıkış (6.3 kV) ATO=1200/5 Iç=5 A Tç=1sn BBC
7. Yıldız Talimer – 6.3 kV Yıldız mah. fid. ATO=600/5 Iç=5 A Tç=0.5 sn BBC

Zamanları yazarken Tç = 8 eğrisi demek röle ters zaman karakteristikli,


tç = 1 sn demekse röle sabit zamanlı anlamındadır.

Bu koordinasyonda CO-C3H ve RSA-200 röleleri ters zamanlıdır. CO ve RSA


tipi rölelere ait eğriler (Sh. 128a-b-c-d)’de verilmiştir.

Bu değerlere göre seçilen röle teplerindeki zamanlar Sh. 129’daki tabloda


görülmektedir. Bu değerlerdeki çalışma akımları 34,5 kV gerilim bazında
tespit edilmiştir. Aynı baza getirme formülü Sh. 129’da verilmiştir.

Sonuç olarak hazırlanan AŞIRI RÖLE KOORDİNASYONU eğrileri ise Sh.


130’da görülmektedir.
128
129
130
131
CO – C3H

Arıza
ZAMAN AYARI (SANİYE)
Akımının
Katları 10 9 8 7 6 5 4 3 2 1
1,5 7,5 6,75 6 5,25 4,5 3,75 3 2,25 1,5 1
2 5,5 4,95 4,4 3,85 3,3 2,75 2,2 1,65 1,1 0,55
3 3,6 3,25 2,87 2,51 2,16 1,8 1,44 1,08 0,72 0,36
4 3 2,7 2,4 2,1 1,8 1,5 1,2 0,9 0,6 0,3
5 2,6 2,34 2,08 1,82 1,56 1,3 1,04 0,78 0,54 0,26
6 2,5 2,25 2 1,75 1,5 1,25 1 0,75 0,5 0,25
7 2,4 2,16 1,92 1,68 1,44 1,20 0,96 0,72 0,48 0,24
8 2,3 2,07 1,84 1,61 1,38 1,15 0,92 0,69 0,46 0,23
9 2,2 1,98 1,76 1,54 1,32 1,1 0,88 0,66 0,44 0,22
10 2,1 1,89 1,68 1,47 1,26 1,05 0,84 0,63 0,42 0,21

CO – L 23 H

Arıza
ZAMAN AYARI (SANİYE)
Akımının
Katları 10 9 8 7 6 5 4 3 2 1
2 14 12,6 11,2 9,8 8,4 7 5,6 4,2 2,8 1,4
3 7 6,3 5,6 4,9 4,2 3,5 2,8 2,1 1,4 0,7
4 4,5 4,05 3,6 3,15 2,7 2,25 1,8 1,35 0,9 0,45
5 3 2,7 2,4 2,1 1,8 1,5 1,2 0,9 0,6 0,3

6 2,4 2,16 1,92 1,68 1,44 1,20 0,95 0,72 0,48 0,24

7 2 1,8 1,6 1,4 1,2 1,0 0,8 0,6 0,4 0,2


8 2 1,8 1,6 1,4 1,2 1,0 0,8 0,6 0,4 0,2
9 2 1,8 1,6 1,4 1,2 1,0 0,8 0,6 0,4 0,2
10 2 1,8 1,6 1,4 1,2 1,0 0,8 0,6 0,4 0,2

132
RSA – 2 – 20 – 200

Arıza ZAMAN AYARI (SANİYE)


Akımının
Katları 20 17 14 11 8 6 4
15 8,5 7,53 6,19 5,12 3,8 2,72 1,67
2 5,4 5,5 4,5 3,68 2,72 1,8 1,02
3 4,60 3,30 3,28 2,50 1,87 1,20 0,62
4 3,85 3,22 2,52 2,12 1,58 1 0,50
6 3,4 2,8 2,3 1,8 1,3 0,9 0,5
8 3,1 2,7 2,2 1,7 1,2 0,8 0,4
10 3,0 2,5 2,0 1,6 1,2 0,7 0,3

133
134
135
8.3. Toprak Röle Koordinasyonu

136
• ÇANKAYA T.M. 34,5 kV barada oluşabilecek bir faz-toprak arızasında
akacak olan arıza akımı;

1
İ0 = -------------------------------------------------------
X1S + X1tr1 + X2S + X2tr1 + X0S + Xotr1 + 3Ro

1
İ0 = -------------------------------------------------------------------
0,049+0,116+0,0466+0,116+0,0609+0,0986+3x1,68

1
İ0 = ------------ = 0,1809 p.u.
5,5271

I1k.d. = 3 x İ0 x IB

I1k.d. = 3 x 0,18 x 1675 = 906,3 A.

I1k.d. = 906,3 A

• Yıldız Tali Merkezi 34,5 kV barada oluşabilecek bir faz-toprak arızasında


akacak olan arıza akımı;

137
1
İ0 = ----------------------------------------------------------------------------------------
0,049+0,116+0,049+0,466+0,116+0,049+0,0609+0,0986+0,049+3x1,68

1
İ0 = ---------- = 0,176 p.u.
5,67

I2k.d. = İ0 x 3 x IB

I2k.d. = 0,176 x 3 x 1675 = 884 A.

I2k.d. = 884 A.

• Yıldız Tali Merkezi 6,3 kV barada olabilecek bir faz-toprak arızasında


akacak olan arıza akımı;

138
1
İ0 = ----------------------------------------------------
X+X1tr1+X1h+X1tr2+X2+X2tr1+X2h+X2tr2+X0tr2

1
İ0 = -------------------------------------------------------------------------
0,049+0,116+0,049+0,76+0,0466+0,116+0,049+0,76+0,76

1
İ0 = ------------ = 0,37 p.u.
2,7

I3k.d. = İ0 x 3 x IB = 0,37 x 3 x 1675 = 1859 A. (34,5 kV Bazda)

I3k.d. = 1859 A. (34,5 kV Bazda)

Not: Yıldız Tali Merkezindeki TRAFO-2’nin primer sargısı üçgen bağlı


olduğundan 6,3 kV tarafta olabilecek bir faz-toprak arızasında arıza akımı
primere intikal etmeyeceğinden tek hat şemasında görüleceği üzere 4 ve 5
nolu röleler arasında bir koordinasyon söz konusu olamaz. Koordinasyonda
1, 2, 3 ve 4 nolu röleler kendi aralarında, 5 ve 6 nolu röleler ise kendi
aralarında koordine edilmiştir.

139
140
YÖNLÜ KORUMA

1. YÖNLÜ KORUMANIN GEREĞİ

1.1. Toprak Koruma Bakımından

Elektrik şebekesinde fazın toprağa teması sonucunda oluşacak faz-toprak


arıza akımı şebekedeki yıldız bağlı, nötr topraklı trafoların nötr noktasından
devresini tamamlar (Şekil – 1).

Şekil – 1

Şekilden görüleceği üzere F noktasındaki arızada arızayı besleyen akım


şebekesindeki yıldız noktası direkt topraklı tüm trafoların yıldız noktasından
devresini tamamlar. Ancak bu arızada 1, 3 ve 5 nolu rölelerden akan akımlar
baradan hatta, 2 ve 4 nolu rölelerden akan akımlar ise hattan baraya
doğrudur. F noktasındaki arızada 1 ve 2 nolu röleler aynı anda çalışıp
kesicilerini açtırabilir ve 2 nolu rölenin bulunduğu fiderin gereksiz yere
inkıtaya uğramasına neden olabilir. Röle devrelerine eklenecek birer yön
elemanı ile bu sakıncalı durum ortadan kaldırılabilir. Öyle ki 2 nolu röle
açmaya karar verse dahi, yönlü röle arızayı yönünde görmeyeceğinden açma
yolunu keser.

1.2. Aşırı Akım Koruma Bakımından

Bir radyal (bir noktadan beslenen) şebekede aşırı akım röleleriyle yapılan
koruma ve koordinasyon fazla güçlük arz etmez. Ancak bir ring (iki yada
daha çok noktadan beslenen) şebekede ideal bir koruma ve koordinasyonu
gerçekleştirmek radyal şebekedeki kadar basit değildir.

141
Şekil – 2

Şekil – 2’de verilen basit bir ring şebekede görüldüğü gibi F noktasında
olabilecek bir arızada, arızayı 1 nolu röle ile birlikte 2 ve 3 nolu rölelerde
temizleyecektir. 2 ve 3 nolu rölenin arızayı aynı anda temizlemeleri B
barasını boşaltacağından B barasından beslenen fiderin beslenmesi gereksiz
yere kesilir. Eğer 2 ve 3 nolu rölelerde baradan hatta doğru yönlendirilmiş
birer yön elemanı ilave edilirse F noktasındaki arızada 3 nolu rölenin yön
elemanı arızayı ters yönde göreceğinden gereksiz bir açmaya engel olur. Ring
şebekelerde seçici çalışma ancak yönlü a.a. röleleriyle gerçekleştirilir.

2. YÖNLÜ RÖLELERİN ŞEBEKE BAĞLANTILARI

2.1. Akım / Gerilim Polarmalı Bağlantı

Yönlü rölelerde polarite önemlidir. Yönlü röleler, baradan hatta doğru


bakacak şekilde yönlendirilirler. Akım / Gerilim polarmalı bağlantı şeklinde,
gerilim referans alınır ve röleden akan akımın yönü baradan hatta doğru ise
röle kontağını kapatarak kesicisini açtırır. Şekil – 3 ‘de 3 faz için a.a. yönlü
röle bağlantısı gösterilmiştir.

Şekil – 3 Polariteler (x) ile gösterilmiştir.

142
Şekil – 3’de F noktasındaki arızada yönlü röleye VB.C gerilimi ve Ia akımı
gelmektedir. Gerçek bir arızada arıza akımı saf endüktiftir. A fazı toprak
arızasına göre çizilen fazör diyagramından görüleceği üzere (Şekil – 4) yönlü
röleye gelen akım ve gerilimler aynı fazdadır. Böyle bir bağlantıda yönlü
rölenin sağlıklı olabilmesi için akım ve gerilim arasındaki faz farkı 00
olduğunda maximum momentle kontak kapatacak şekilde seçilmelidir.

Şekil – 4

Şekil – 5’te ise yönlü toprak röle bağlantısı verilmiştir.

Şekil – 5 Polariteler (x) işaretli.

143
Şekil – 1’den görüleceği üzere şebekedeki bir faz-toprak arızasında şebekeye
bağlı her topraklı trafodan arıza noktasına doğru arıza akımının o trafo
üzerinden tamamlanan bileşeni akar. Arızalı fiderde ise sıfır bileşen akımı
(rezidüel akım) baradan hatta doğru akar. Sonuçta arızasız fiderlerin yön
elemanları çalışmaz ve toprak röleleri çalışsa dahi tek başına kesicisini
açtıramaz. Böylece seçici bir çalışma sağlanmış olur. Şekil – 5’te görüldüğü
gibi aşırı akım elemanı ile yön elemanının kontakları seri bağlıdır. Devredeki
kesicisinin açması ile ancak iki elemanın birden çalışarak kontaklarını
kapatmaları ile gerçekleşebilir. Şekil – 6’da bu devreye ilişkin fazör diyagramı
C fazı toprak arızası için gösterilmiştir. Fazör diyagramına göre 3 x V0
(rezidüel gerilim) ile 3 x I0 (rezidüel akım) arasında 900 faz farkı vardır. Bu
devrede kullanılacak yön elemanının akımı gerilimden 900 geride olması
halinde maximum moment üretecek şekilde seçilmesi gerekir.

Şekil – 6

2.2. Akım / Akım Polarmalı Bağlantı

Yönlü rölelerin bağlanacağı devrede gerilim trafoları yoksa bu takdirde iki


farklı sıfır bileşen akımıyla çalışan yönlü toprak rölesi kullanılabilir.
Şekil – 7’de böyle bir bağlantı verilmiştir.

144
Şekil – 7

Bu tip korumada arıza akımının daima arızalı noktadan trafo yıldız


noktasına doğru olması gerekir. Nötr akımıyla rezidüel akım arasındaki
açının 00 olması halinde maximum moment elde edilecek tipte bir yön
elemanı bu devre için uygundur.

3. YÖNLÜ RÖLELERİN TESTLERİ

Akım / Gerilim polarmalı bir yön rölesi, kendine gelen akım ve gerilim
arasındaki belli bir faz farkında maximum momentle kontak kapatacak
şekilde imal edilir. Gerilimi akımından 450 ileri olduğunda maximum
momentle kontak kapatacak şekilde imal edilmiş bir rölenin çalışma
diyagramı Şekil – 8’de gösterilmiştir. Şekilden anlaşılması gereken şudur:

Gerilim, akımdan 450 geri ve 1350 ileri iken moment oluşmaz. Gerilim akımla
çakışık iken veya ondan 900 ileri iken maximum moment 1/√2 katı oluşur.
Gerilim akımından 450 ileri iken maksimum moment oluşur ve bu bölgede,
yani 0 moment ekseninin üstünde kalan açılar için pozitif moment (kontak
kapatıcı yönde) meydana gelir. 0 moment ekseninin altında ise negatif
moment oluşur.

145
Şekil – 8

Örneğin gerilim akımdan 1350 geri iken negatif (kontağı açık tutma yönünde)
maximum moment oluşur. O halde bir yön rölesinin moment diyagramı,

M = V . I . cos ( γ -  )

Bağlantısıyla belirtilebilir. Burada, γ : gerilimin akımından ileri olma açısı;  :


momenti pozitif yönde maximum yapan gerilimin akımından ileri olma
açısıdır.

Bir yön rölesinin plakasında yada kataloğunda  açısı verilir. Yön rölesinin
komple testi, rölenin  açısı göz önünde bulundurularak, moment
diyagramının, testte ölçülen değerlerin kullanılması yoluyla çizimi demektir.

Test sonuçlarına dayanarak böyle bir diyagramın çizimi için bir akım
kaynağı, bir gerilim kaynağı ve bir fazmetreden oluşan bir test seti
kullanılabilir. Kaynaklar, test edilecek röleye uygulanacak akım ve gerilim
değerlerini verebilmelidir. Örneğin röle nominal akımı, 5 A. ve röle nominal
gerilimi, 100 V. İse bu değerleri temin edebilen kaynaklar kullanılmalıdır.
Ayrıca test devresine akım ve gerilimin değerini kontrol edebilmek için
ampermetre ve voltmetre de bağlanmalıdır. (Şekil – 9). Çalışma diyagramının
çizilebilmesi için bütün faz açılarında ölçüm yapılması gerekmez. Belli
açılarda, örneğin (γ - )’nın 00 – 300 – 450 – 600 – 1200 – 1350 – 1500 – 1800 –
2100 – 2250 – 2400 – 2700 – 3000 – 3150 – 3300 değerlerinde ölçüm yapılması
yeterlidir. Önce (γ - )’nın O0 değeri için (pozitif yönde maximum moment)
belli bir akım değerinde (örneğin röle nominal akımında) rölenin kontağını
kapatmasını sağlayan gerilim değeri tespit edilir. Bu durum, çalışma
momentine karşı düştüğü için,

MC = VÖ1 . Inom . cos 00 = VÖ1 . Inom yazılır.

146
Burada VÖ1 gerilimin ölçülen değerini, Inom, test sırasında röleye uygulanan
röle nominal akımını gösterir. Sonra açı değiştirilir. Örneğin 300 yapılır. Bu
durumda röleye uygulanan akım değiştirilmeden (gene röle nominal akımı)
rölenin kontak kapatmasını sağlayan VÖ2 gerilimi ölçülür. Bu değer de gene
çalışma momentine karşı düştüğünden,

MC = VÖ2 . Inom . cos 300 = VÖ2 . In . √3/2 den,

VÖ2 2
VÖ1 . Inom = VÖ2 . Inom . (√3/2) = ----------- = --------- olur.
VÖ1 √3

Eğer gerçekten VÖ2 ve VÖ1 değerleri yukarıdaki oranı teşkil ediyorsa röle
doğru çalışıyor demektir. Aynı ölçümler ( γ -  )’nın yukarıda verilen diğer
değerleri için de yapılmalıdır.

Şekil – 9

4. YÖNLÜ RÖLELERDE YÖN ve ZAMAN KOORDİNASYONU

Yönlü rölelerin yönü daima baradan hatta doğru ve seçilir. Çünkü arızalı
olan hatta akan arıza akımı daima baradan hatta doğrudur. Zaman
koordinasyonu ise Şekil – 10’a göre açıklamaya çalışacağız.

Şekil – 10 Yönlü röleler oklarla gösterilmiştir.

147
Şekil – 10’da görülen çift yönlü beslenen şebeke bölümü, yönlü a.a.
röleleriyle korunmaktadır. Bu rölelerin seçici çalışmasını sağlamak için
yapılması gerekli zaman ayarları şöyle belirlenir: Önce 2, 4 ve 6 nolu rölelerle
GII generatörü yok farzedilerek, şebeke, sadece GI’den tek yönlü beslenen bir
şebeke gibi düşünülür ve buna göre zaman koordinasyonu yapılır. Örneğin 5
nolu röle 0,5 saniyeye; 3 nolu röle 1 saniyeye; 1 nolu röle 1,5 saniyeye
ayarlanır. Sonra 1, 3 ve 5 nolu rölelerle GI generatörü yük farzedilip şebeke,
GII’den tek taraflı beslenen bir şebeke gibi düşünülür ve buna göre 2 nolu
röle 0,5; 4 nolu röle 1; 6 nolu röle 1,5 saniyeye ayarlanır. Bu ayar
değerlerine göre A1 arızasında, sadece, 1 ve 2 nolu röleler kesicisini açtırır.
5 nolu röle çalışma zamanı 0,5 saniye olmasına rağmen yönü GII’den gelen
akıma ters olduğu için çalışamaz ve bu yönden gelen akım, 2 nolu röleden
geçtiği için onun çalışmasıyla kesilir, (1 ve 6 nolu rölelerin yönlü olması
gerekmediği için bunlar yönsüz a.a. röleleri olarak gösterilmiştir). A2
arızasında, 2 nolu röle GI’den gelen akımı ters yönde gördüğü için akım, 3
nolu rölenin çalışmasıyla; 5 nolu röle GII’den gelen akımı ters yönde gördüğü
için bu akım, 4 nolu rölenin çalışmasıyla kesilir. 1 ve 6 nolu röleler yönsüz
oldukları halde zamanları yüksek olduğu için gecikme zamanlarını doldurup
kesicilerini açtırmazlar. A3 arızası için de benzer şeyler söylenebilir.

148
TRAFO ZATİ KORUMALARI

1. Termik Koruma

Güç trafolarında nominal güç izin verilen maksimum izolasyon sıcaklığında


trafonun yüküyle tanımlanır. Trafonun yağ ve sargı sıcaklığının belli bir
sınırı aşmayacak şekilde, yükselmesini sağlamak için, termik koruma
kullanılır. Termik koruma ile, belli sıcaklık değerlerinde, önce alarm, sonra
açma verilir. İki bölüme ayrılır.

1.1. Yağ Sıcaklığı Koruma

Trafo tankının üst kısmındaki bir cep, trafo yağıyla doldurulur. Cebe monte
edilen sonda, bir kılcal tüp ve spiral vasıtasıyla trafonun termostat
göstergesine bağlanır. Cepteki yağın sıcaklığının değişimi, genleşen bir sıvı
ile dolu kılcal tüple, gösterge üzerindeki 1 nolu ibrenin, belli sıcaklık değerini
göstermesini sağlar (Şekil – 1). Yani yağ sıcaklığına bağlı olarak hareket eden
1 nolu ibre, kadran üzerinde yağ sıcaklığını gösterir. 2 ve 3 nolu ibreler,
uygun sıcaklık derecelerine ayarlanır ve sabit dururlar. Yağın ısınmasıyla
hareket eden 1 nolu ibre, önce 2 nolu ibreye değerek termostat sinyalini
verdirir. Sıcaklık yükselmesi devam ederse, 1 nolu ibre 3 nolu ibreye değer
ve bu da anda kapanan bir kontak üzerinden kesiciye açma kumandası
gider.

Şekil – 1

1.2. Sargı Sıcaklığı Koruma

Yağ sıcaklığı ölçümüne ek olarak, sargı sıcaklığı ölçümünü de içerir. Bunun


için trafodaki ayrı bir cepte, sargı sıcaklığı temsil edilir. Trafonun
buşinglerinden birine yerleştirilen, uygun oranlı bir akım trafosunda yükle
orantılı olarak elde edilen akım, cepteki ısıtıcı elemanı besler. Isıtıcı eleman,
sargıların yükü ile orantılı olarak, cepteki yağ sıcaklığını artırır. Bu sıcaklığın
ölçülmesi ve koruma, yağ sıcaklığında anlatıldığı gibi, termostatla yapılır.

Trafoların nominal gücü, maksimum çevre sıcaklığına ek olarak izolasyon


sıcaklığı artışıyla tanımlanır. İzolasyonu A sınıfı yağ ya da soğutmalı
trafolarda, nominal güç; 24 saatlik günlük ortalaması, 30 0 ‘yi ve en yüksek
değeri, 400 ‘yi aşmayan çevre sıcaklığına ek olarak, 550 sıcaklık artışına
dayanır. Maksimum sıcaklıkta, trafonun devamlı aşırı yüklenmesine izin
149
verilmez. Düşük çevre sıcaklığında, aşırı yükleme, bir dereceye kadar
emniyetle uygulanır. Trafoların yüklenmesiyle ilgili kesin olarak
söylenebilecek tek söz, sargının aşırı ısınmaması gerektiğidir. Normal
maksimum çalışma sıcaklığı 950 (400 + 550) kabul edilir. Bundan sonra
(80 – 100)’lik devamlı ısınma trafonun ömrünü yarıya indirir.

Termik imaj rölesi (Şekil – 2), sargı sıcaklığı koruması için kullanılır.
Trafonun primer buşinglerinden birine yerleştirilen uygun oranlı bir akım
trafosunun sekonderinden beslenen küçük bir ısıtıcı, trafo tankının üst
kısmında sıcak yağ içinde, küçük bir cebe konulmuştur. Isıtıcı, genel yağ
sıcaklığına ek olarak, sargılarınkiyle orantılı bir sıcaklık artışı meydana
getirir. Cebe konulan, sıcaklığa duyarlı bir direnç, sıcaklık değişimine bağlı
olarak çok hızlı bir şekilde değer değiştirir. D.A. kaynağının R direncinden
geçirdiği akımla orantılı olarak, göstergede sargı sıcaklığını temsil eden değer
okunur.

Şekil – 2

3. BUHOLZ KORUMA

2.1. Trafo Buholz Koruma

Trafo yağı içinde, küçük yada yeni başlayan arızalarda yavaş, büyük
arızalarda hızlı olmak üzere arkın meydana getirdiği ısınmayla gaz oluşur.
Küçük arklı arızalarda, yavaş yavaş oluşan gaz kabarcıkları, genleşme kabını
trafoya birleştiren borudan, genleşme kabına kaçmak isterler. Büyük arklı
arızalarda oluşan büyük hacimdeki gaz, arızanın şiddetli olmasından dolayı
genleşme kabına kaçacak zaman bulamadan, büyük miktarda yağı, taşkın
halinde genleşme kabına doğru iter.

Bu iki olayın, gaz birikim ve yağ akışının değerlendirilmesinden yola çıkarak


mekanik yapıda buholz rölesi geliştirilmiştir, (Şekil – 3). Şekilden görüleceği
gibi, buholz rölesi, genleşme kabı ile trafo tankını birleştiren boruya monte
edilir. Boruya bir miktar eğim verilmesi gereklidir.
150
Şekil – 3

İşletme koşullarında rölenin içi tamamen yağla doludur. İki tane kontağı
vardır, üst kontak yüzen bir şamandıraya bağlı olarak açılır yada kapanır.
Küçük ve yeni başlayan arızalarda çıkan gaz kabarcıkları, buholz rölesinin
üst kısmında toplanarak yağı ve şamandırayı aşağı iter. Şamandıra belli bir
düzeyin altına düşünce, üst kontak kapanır. Üst kontağın kapanmasıyla
alarm alınır.

Alt kontak, yağın akışıyla konum değiştiren bir kanatçığa bağlıdır. Söz
konusu kanatçığın konumu değişince, alt kontak kapanır. Alt kontağın
kapanmasıyla, kesiciye açma komutu verdirilir. Bu kontağın kapanma ayarı,
yağın borudan bir yönde akışına göre yapıldığından, buholz rölesi, üzerinde
bulunan ok yönü genleşme kabını gösterecek şekilde monte edilmelidir.

Trafolardaki sargı arızalarında, daima bir dereceye kadar ark meydana gelir.
Arkın yağı ayrıştırmasıyla hidrojen, hidrokarbon, karbonmonoksit gibi gazlar
açığa çıkar.

Arızaya, saç izolasyonunda hasar, ek yeri ısınması gibi küçük bir arızaysa
gaz yavaş yavaş çıkar ve genleşme kabına kaçmak ister.

Şiddetli arkı içeren büyük bir sargı arızasında, buhar ve büyük hacimde gaz
çıkar. Tepkime o kadar şiddetli olur ki gaz genleşme kabına kaçacak zaman
bulamadan, uyguladığı basınçla büyük miktarda yağı taşkın halinde
genleşme kabına iter.

Trafolarda bu tür gaz oluşumunu yaptığı testlerle iyice inceleyen Bucholz,


başka şekilde sezilemeyen küçük arızaların tespitini sağlayan ve kendi adıyla
anılan gaz uyarımlı bu röleyi geliştirmiştir.

2.1.1. Çalışma Özellikleri

Trafonun ilk devreye alınmasında sargılarda kalan (sıkışan) hava, zamanla


rölede birikerek gereksiz alarm sinyalleri verebilir. Y.G. trafolarında tankı
yağla doldururken özellikle bu hava alınır. Böyle bir önlem alınmadığı
takdirde çıkan gazın yanıcı olup olmadığı kontrol edilerek karar verilebilir.

151
Hava sıcaklığının düşmesiyle yağın büzülmesi yada tankta sızıntıdan dolayı
yağ seviyesinin buholz rölesinin altına düşmesiyle sırayla üst kontak ve alt
kontak kapanır.

Benzetilmiş işletme şartlarında yapılan deneyler, yağla dolu bir trafo tankına
ark uygulandığında rölenin 50 – 100 msn içinde çalışmasının mümkün
olduğunu göstermiştir.

2.1.2. Çalışma Şartları

Röleler imal edilirken kontakların ayarı, belirli gaz hacmi ve yağ akış hızında
çalışacak şekilde yapılır.

Özellikle cebri yağ soğutması olan büyük trafolarda, pompaların devreye


girişinde genleşme kabı borusunda yağ akışı görülür. Rölenin imalatında
kontak ayarı bu durumda çalışmayacak şekilde yapılır.

Yağın sıcaklıkla akışkanlığının artması, rölenin çalışma duyarlığını


zayıflatır., akışkanlığın azalması çalışma duyarlılığını arttırır. Rölenin çok
duyarlı olması, özellikle düşük çevre sıcaklığında pompaların devreye
girişinde yanlış çalışmaya neden olabilir.

Rölede, gaz birikme hücresinin her iki tarafına yağ seviyesini görmek için
gözetleme pencereleri konulur. Bunlar arızanın teşhisinde yararlı olur. Şöyle
ki, eğer gaz beyaz yada sarıysa izolasyon yanmasıdır, siyah yada gri ise
ayrışmış yağı ifade eder. Bu durumda gaz muhtemelen yanıcı olacaktır,
ancak hava kabarcıkları birikmişse yanmayacaktır. Gazın dışarı alınması
yada yakılması için rölenin üst kısmına bir musluk konulur. Gerektiğinde
gaz bir balonla alınarak analizi yapılır veya musluktan çıkan gaza kibrit alevi
tutularak yanıcı olup olmadığı kontrol edilir. Yanıcı ise iç arıza vardır. Test
ve bakımı yapılmadan devreye alınmaz. Gaz yanıcı değilse, musluktan çıkan
gaz havadır. Boşaldıktan sonra ilgililerin izniyle trafo servise alınabilir.

Buholz rölesini çalıştıran arızalar:

- Nüve arızalarında,
- Elektriki devrede kötü temas,
- Trafo primer veya sekonder sargıda sarımlar arası yada sarım-tank arası
temas,
- Yağ seviyesinin düşmesi (Bazı buholz röleleri çalışmayabilir),
- Deprem durumunda.

Gazın borudan genleşme kabına kolayca gidebilmesini ve yağ akışı


esnasında çalkalanma olmamasını sağlamak için rölenin montajı önemlidir.
Bunun için röle, üzerindeki ok yönü genleşme kabını gösterecek şekilde,
trafo tankından genleşme kabına 50 eğimle yükselen düz bir boruya monte
edilir. Borunun çapı, uzunluğu ve eğiminin rölenin çalışma performansı
üzerinde etkisi büyüktür. Eğim, rölenin şamandıra tipine bağımlı olarak, 2-7
derece arasında değişir.
152
2.2. Kademe Buholz Koruma

Yük altında gerilim kademesi değiştirilebilen güç trafolarında, kademe


değiştirici kontakları arasında meydana gelecek arızalarda, bu tertibi
korumak için kullanılır. Genellikle açma verdirecek şekilde bağlantı yapılır.
Ayrı bir ünitedir. Çalışma prensibi, trafo buholz korumasında anlatıldığı
gibidir. Gerilim kademesi boşta değiştirilen trafolarda ise, kademe buholz
ünitesi yoktur. Buna karşılık, eğer gerilim altında kademe değiştirilmek
istenirse; kademe değiştirici kolunun çevrilmesiyle kapanan bir kontak
üzerinden trafo devre harici edilecek şekilde koruma bağlantısı yapılır.
Şekil – 4.

Şekil – 4

3. ANİ GAZ BASINÇ RÖLESİ

genleşme kabı olmayan trafolarda kullanılır. Prensip olarak buholz rölesinin


fonksiyonunu yapar. Şekil – 5’de gösterildiği gibi trafo kazanının altına
monte edilen bir yastıkla kazandaki yağ mevcuttur. Delik vasıtasıyla her iki
bölmedeki yağ basınçları normal şartlarda eşit olduğundan kontak açıktır.
Kazan içindeki arızada hasıl olacak arkın yarattığı ani basınç değişimi
diyaframı patlatacak değere eriştiği anda basınç kontaklar kapanıp, kesici
açtırılır. Buna benzer bir diyafram (şekilde gösterilmiştir), kazanın üst
kısmına konur. Yavaş gaz toplanmalarında yukarıdaki tapa açılır ve yine
kontak sistemi kapatılıp alarm verdirilir.

153
Şekil – 5

4. GAZ BASINÇ EMNİYET CİHAZI (GAZ GENLEŞME CİHAZI)

İç arızada meydana gelen basınç transformatör tankını da hasara uğratacak


değere ulaşabilir. Bu durumda basınç emniyet cihazı veya gaz genleşme
cihazı adı verilen bir koruma elemanı kullanılmaktadır.

Transformatör tankının kapağına monte edilen söz konusu röle genleşme


tankı olmayan transformatörlerde kullanılabildiği gibi genleşme tankı olan
transformatörlerde de DEVE BOYNU’nun yerine kullanılır. Şekil – 6 .

Şekil – 6
154
5. YAĞ SEVİYE

Trafo yağının minimum maksimum seviyesinde, alarm almak için kullanılan


bir tertiptir. Trafonun genleşme kabına konulan bir şamandırayla, yağ seviye
minimum yada maksimum olduğunda hareket eden bir kolun kapattığı
kontaklardan alarm alınır. Yağ seviyesi maksimum olduğunda kapanan
kontak, uygulamada pek kullanılmamaktadır.

6. TANK KORUMA

Tank koruma rölesi, buşinglerden tanka yada sargılardan tanka bir atlama
olduğu zaman çalışır. Arıza akımı, tank topraklama iletkeninden toprağa
akar. Bu iletkenin üzerinde bir akım trafosu yerleştirilerek, bunun
sekonderine bağlanan bir akım rölesiyle, tank koruma teşkil edilmiş olur.
Trafonun tankına olan atlamalarda bu röle çalışarak trafoyu devre dışı
bırakır.

İdeal olarak, arıza akımının tamamı tank akım trafosundan geçmelidir.


Bunun için, trafo tankının raylardan iyi yalıtılmış olması gerekir. Şekil – 7.

Tank koruma rölesi, buşing tank arası arızada, diferansiyel röleyle, sargı
tank arası arızada ise, buholz ve diferansiyel röleyle birlikte çalışabilir.

Şekil – 7’de trafoya ait sargılardan birinde tanka atlama olduğunda arıza
akımının dolaştığı yol gösterilmiştir. Şekilde, trafo tankının, raylardan iyi
yalıtıldığı kabul edilmiştir.

Şekil – 7

Tank korumanın prensibi, trafonun tankından toprağa akan arıza akımını


ölçmeye dayanır. Tank ile toprak arasındaki iletkene bir akım trafosu
yerleştirilir ve bunun sekonderinden ani çalışmalı tank koruma rölesi
beslenir. Rölenin sağlıklı çalışması için toprak iletkeni dışında, tankla toprak
arasında, başka hiçbir elektriki bağlantı olmamalıdır.

155
Bu durum, tankın, üzerinde durduğu zeminden izolasyonunu gerektirir.
İdeal olarak sonsuz olması istenen bu direnci, uygulamada, 10 Ω’dan büyük
seçmek yeterlidir. Trafonun üzerinde durduğu beton zeminin direnci, bu
değeri veriyorsa ayrıca izolasyon için ilave tedbire gerek yoktur. Ancak
yağmurlu havalarda direncin küçülmesi göz önünde tutulmalıdır.

İzolasyon direncinin çok küçük olması durumunda, tanka atlamalarda, arıza


akımı, tank topraklama iletkeni ve tekerlekler üzerinden iki kola bölünerek
toprağa akar. Tank koruma rölesinin ayarlı olduğu değerden daha küçük
bölümü topraklama iletkeninden akarsa röle çalışmaz. Bu durumu önlemek
için izolasyon direncinin belirtilen değerinin üstünde olması istenilir.

Şekil – 8’de görüldüğü gibi arıza akımı I1 ve I2 kollarına ayrılır. Toprak


elektrotuyla gerçek toprak arasındaki toprak geçiş direnci genellikle 1’den
küçüktür, R2 izolasyon direnci 10 olursa;

R1 1
I2 = --------------- . Ik1 = ------------ . Ik1
R1 + R2 1 + 10

I2 = % 9 Ik1; I1 = % 91 . Ik1 şeklinde dağılacaktır.

Şekil – 8

6.1. Tank Korumanın Yanlış Çalışma Sebepleri

Tank koruma rölesinin yanlış çalışma şekli aşağıda açıklanmıştır.

İşletmede en çok karşılaşılan, trafonun beslediği sistemde ve tankla alakası


olmayan faz-toprak arızalarında, tank rölesinin gereksiz yere çalışmasıdır.
Bu yanlış çalışma, Şekil – 9’da görüldüğü gibi, arıza akımının, tank geçiş
direncinin küçük olması nedeniyle iki kola ayrılarak bir kısmının (I1) tank
topraklama iletkeni üzerinden tanka çıkıp tekerleklerden tekrar toprağa
dönmesiyle olur. Böyle bir yanlış çalışma söz konusu olduğunda, tank geçiş
direnci kontrol edilmelidir.
156
Bu yanlış çalışmanın olmaması için trafonun tankından toprağa, toprak
iletkeninin dışında başka bir bağlantı olmaması gerekir. Bu nedenle
trafonun kumanda dolabından çıkan sekonder kablolar trafodan iyi izole
edilmelidir. Ayrıca metal kılıflı kabloların metal kılıflarının da tanktan iyi
izole edilmesi gerekir. Parafudrlar hatalı olarak trafo üzerine monte
edilmişse, topraklamaları trafodan izole olmalıdır.

Şekil – 9

7. DİFERANSİYEL KORUMA

Diferansiyel röleler, sınırları belirli bir bölgede, koruma yaparlar. Trafoların


diferansiyel korumasında, trafonun primer ve sekonderinde bulunan akım
trafoları arasında kalan bölgeye, diferansiyel koruma bölgesi denilir. Röle, bu
bölge içinde kalan arızalarda koruma yapar.

Diferansiyel rölenin çalışma prensibi, güç trafolarının her iki tarafındaki


akımların büyüklüğünün kıyaslanmasına dayanır. Bunun için, normal
işletme koşullarında, her iki taraftan röleye gelen akımların eşit ve 1800 faz
farklı olması sağlanır. Yani bir taraftan röleye gelen akım, öbür taraftan
çıkmalıdır.

Diferansiyel röleye giren akımların büyüklüklerinin eşitlenmesi ve 1800 faz


farklı hale getirilmeleri, ana akım trafolarının ve gerektiğinde yardımcı akım
trafolarının oran ve bağlantı grubu seçimiyle sağlanır.

Şekil – 10’da bir trafoyu koruyan diferansiyel rölenin prensip bağlantı şeması
verilmiştir. Koruma bölgesi, açıkça görüleceği gibi her iki taraftaki ana akım
trafolarının arasında kalan bölgedir. Yani röle bu bölgedeki arızalarda çalışır.

157
Şekil – 10

Şekil – 11’de prensip resmi görülen diferansiyel rölenin koruma bölgesi, iki
taraftaki akım trafoları arasında kalan bölgedir.

Şekil –11 Diferansiyel Koruma Prensip Resmi

Diferansiyel koruma rölesi, akım trafoları aracılığı ile güç trafosunun her iki
tarafındaki akımları kıyaslar. Akım trafolarının oranı, her iki taraftan röleye
gelen akımları eşitleyecek şekilde seçilir. Akım trafolarının bağlantıları da
şekilde olduğu gibi bir tarafta polarite uca diğer tarafta polarite olmayan uca
yapılarak, aynı fazın sekonder akımları röleye bir taraftan girerken diğer
taraftan çıkacak şekilde bağlanır. Böylece röle çalıştırma bobininden geçen
fark akımı normalde sıfırlanır. Trafodaki bir arızada akımların eşitliği
bozulacağından, meydana gelen fark akımı, diferansiyel röleyi çalıştırır.

Uygulamada diferansiyel rölelerin çeşitli yanlış çalışmalarıyla


karşılaşılmaktadır.

a. Mıknatıslanma akımının ilk birkaç periyodu çok büyük değerlere ulaşır.


Çoğunlukla nominal akımdan büyük olan ilk periyotlardaki genlik, çeşitli
şartlara bağlı olarak bazen nominal akımın 8 – 10 katına ulaşabilir. Güç
trafosunun sekonder tarafından röleye herhangi bir akım gelmediği için
bu akım, rölenin çalıştırma bobinini çektirecektir. Soruna çözüm olarak
gelişmiş rölelerde, bu akımın içindeki 2. ve 3. hermonikleri bloke eden
filtre devreleri kullanılır. İşletmede, eski tip diferansiyel rölelerin filtre
158
devreleri olmadığı için zaman zaman trafoları devreye alırken
mıknatıslanma akımından dolayı yanlış çalıştığı görülmektedir.

b. Diferansiyel Koruma Bölgesinin Dışındaki Arızalar: Farklı gerilim


seviyelerinde (154 kV ve 34,5 kV gibi) kullanılan akım trafolarının doyma
eğrileri farklıysa; röleye giren akımlar, nominal yükte eşit oldukları halde,
diferansiyel koruma bölgesinin dışındaki arızalarsa, sekonder akımlar
arasında hatırı sayılır farklılık olur ve buda diferansiyel röleyi yanlış
çalıştırabilir.

c. Akım Trafo Oranı: Güç trafolarının primer ve sekonder taraflarındaki


akım trafolarının oranı, nominal primer ve sekonder akımlara göre seçilir.
Kademe değiştiricinin pozisyonuna göre, nominal yükte bile sekonder
akımların eşitliği bozulabilir ve çalıştırma bobininden fark akımı akar.
Normal şartlarda, bu fark akımı küçüktür ve hatalı çalışmaya neden
olmaz.

d. Normal işletmede, akım trafo sekonderleri ile diferansiyel röle arasındaki


kablolardan birinin herhangi bir nedenle klemensten çıkmasıyla bir faz
devresi açık kalır, bu defa da fark akım akmasına ve diferansiyel rölenin
gereksiz yere çalışmasına neden olabilir.

8. PİLOT DİFERANSİYEL KORUMA

10 km ve daha kısa havai hat ve yer altı kablolarının diğer rölelerle


korunmasında seçiciliğin zorluğundan dolayı pilot diferansiyel koruma
kullanılır.

Bu korumada, faz akımları dirençlerden geçirilerek dirençler üzerinde düşen


gerilimler kıyaslanır. Diferansiyel bölgeyi oluşturan fiderin başı ve sonu
arasındaki P noktasında bir arıza olursa gerilimlerin eşitliği bozulacağından
koruma devresinde fark gerilimi oluşur ve her iki taraftaki diferansiyel
röleler çalışarak kendi kesicilerini açtırır. Koruma bölgesi dışındaki K ve M
noktalarındaki arızalarda ise, diferansiyel koruma sisteminde fark gerilimleri
meydana gelmez. Bu durum Şekil – 12’de prensip olarak verilmiştir.

159
Şekil – 12

Röle, bu korumada, fider başı ve sonundaki akım trafoları arasında kalan


diferansiyel koruma bölgesindeki arızalarda Çalışır. Diferansiyel koruma
bölgesi uzunluğunun çok fazla olması nedeniyle, fark akımı prensibine göre
çalışan röleler kullanıldığında, şu sakıncalar ortaya çıkar:

a. Üç faza ait 3 iletken, nötr iletkeni ve 2 tane d.a. iletkeni olarak 6 iletken
kullanmak gerekir,

b. Akım trafolarının yükü artacağından hata olasılığı büyür,

c. Pilot kablolar arasındaki şarj akımının etkisi girer,

d. Pilot kablolarda büyük gerilim düşümü meydana gelir.

Pilot diferansiyel korumada, bu yüzden, akımlar kıyaslanmaz. Şekil – 13’de


görüldüğü gibi, akımlar, şönt dirençlerden geçirilerek gerilimler kıyaslanır.
Arızasız şartlarda gerilim düşümleri eşit ve aynı yöndedir. Koruma bölgesi
içinde bir arıza meydana gelince X ve Y noktaları arasındaki gerilimlerin
farklılığından dolayı rölelerin seri bağlı çalıştırma bobinlerinden bir akım
akarak röleleri çalıştırır.

Arızalarda, pilot kablo üzerindeki gerilim düşümünün küçük olması için


adaptör akım trafolarıyla, sekonder akımlar, örneğin 0,2 A gibi küçük bir
mertebeye indirilir. Rölelerin minimum ayarı, pilot kablonun ilk
yüklendiğinde çektiği akımdan (güç trafolarında mıknatıslama akımı gibi)
büyük yapılır. Bu akımda, rölelerin çalışmaması için yeni rölelerde, filtre
konulmuştur.

Bu olmadığı takdirde rölenin trip devresine, 0,2 – 0,3 sn’lik bir zaman
gecikme tertibi bağlanır ve geçici rejimlerde yanlış açmalar önlenir.

160
Şekil – 13 Pilot Diferansiyel Prensip Resmi

9. YANGIN KORUMA

Trafonun belli yerlerine yerleştirilen ve ani sıcaklık değişiminden etkilenen


termik elemanlardan istifade edilir. Bunlar sıvı yada katı bimetal elemanlar
olabilir. Tüpteki sıvı

θ
K x --------- halinde genleşerek bir kumanda sistemini harekete geçirir.
t

Kesiciyi açtırmakla birlikte trafonun yanında bulunan CO2 tüpü ile su


tankının vanasını otomatik olarak çalıştırıp trafo kazanına gaz ve su
püskürtülür. Aynı tertip trafoda bucholz çalıştığında da harekete geçirilir.
Ekseriyetle büyük güçlü trafolarda kullanılır.

161
SİSTEMLERİN ANALİZİ

Geçmiş yıllarda, dünyada ve ülkemizde elektrik enerjisi üretimi için çeşitli


kaynaklarıyla çalışan elektrik santralleri kurulmuştur. Tüketimin daha az
olduğu zamanlarda,, santraller mahalli olarak çalışmakta ve belli bir bölgeyi
beslemekteydi. Dolayısıyla bu üretim küçük güçlü generatörlerle yapılıyor ve
gerilim değerleri belli seviyelerin altında kalıyordu. Teknolojinin ilerlemesiyle
birlikte, sanayi tesislerinin kurulması neticesinde enerji ihtiyaçları artmış ve
mahalli üretimler bunu karşılayamaz hale gelmiştir. Generatör güçleri
arttırılmış, santralların üretimlerini birleştirme amacıyla uzun iletim hatları
tesis edilmiş ve kayıpların azaltılması için de gerilim değerleri arttırılmıştır.
Enerjinin kullanımı, üretim, iletim, dağıtım aşamalarından geçerek
gerçekleşmektedir.

1.1. Üretim Sistemi

Üretim, kurulan enerji santrallarında, çeşitli güçteki senkron generatörlerce


yapılmaktadır. Generatör sargıları yıldız bağlı olup, nötr (yıldız) noktası ya
doğrudan doğruya toprağa bağlanır veya bir empedans üzerinden
topraklanır ya da boşta bırakılır ki, bu takdirde, generatör nötrü izole olarak
çalışır. Büyük güçlü generatörlerde, yıldız noktaları doğrudan topraklanmaz.
Aksi takdirde stator sargılarda oluşacak toprak arızalarında büyük akımlar
geçerek generatöre zarar verir. Yıldız noktasının boşta bırakılması yani izole
edilmesi halinde ise, faz-toprak temaslarını hassas olarak algılamak zorlaşır
ve izolasyon arızalanmaları söz konusu olabilir. Bu sakıncalardan dolayı
genellikle direnç üzerinden topraklanırlar.

1.2. İletim Sistemi

Belli bir mahalde üretilen enerjinin, başka bir yere nakli için enerji iletim
hatlarının tesisi gerekir. Uzaklık ve taşınacak güç arttıkça, gerilimin değeri
de büyüyecektir. Nakledilen enerjinin dağıtımı için belli yerlerde indirici trafo
merkezleri kurulur.

1.3. Dağıtım Sistemi

Yüksek gerilimle gelen enerjinin küçük ünitelere kadar dağıtılabilmesi için


gerilim seviyesinin düşürülmesi zorunludur. Bu maksatla, yani yüksek olan
gerilim seviyesini uygun değere düşürmek için kullanılan elektrik makineleri
yukarıda da belirtildiği gibi güç trafolarıdır.

Üç fazlı trafolar, çeşitli yapı ve bağlantı şekillerinde imal edilirler. Şekil – 1,


2, 3 ve 4’te şematik olarak trafoların bağlantı şekilleri ve tipleri
gösterilmiştir.

a. Yıldız/Yıldız Bağlı Trafolar:

Sistemde işletme özelliklerine göre üç şekilde bağlanmaktadırlar. (Şekil – 1,


a, b, c).
162
Şekil – 1

Trafoların primer veya sekonder sargı yıldız noktaları, ya direkt (doğrudan


doğruya) olarak topraklanırlar yada boşta (izole) bırakırlar. Sistemimizde,
trafoların 66 kV’den yüksek gerilimdeki sargıları direkt topraklanır.

b. Yıldız / Üçgen Bağlı Trafolar:

İşletme özelliklerine göre, trafonun yıldız veya üçgen sargısı, yük tarafına
bağlanır. Üç çeşit bağlantısı yapılabilir.

Şekil – 2

Trafoların üçgen sargıları toprağa göre izole edilmiş durumdadır. Yıldız /


Üçgen bağlı trafolarda da yıldız sargının topraklama durumu, yukarıda
anlatıldığı gibidir. Bu trafolarda primer ve sekonder sargılar arasında (aynı
fazda) en az 300’lik faz farkı mevcuttur.

c. Ototrafolar:

Primer ve sekonder sargıları ayrı değildir. Her faz için aynı sargıdan giriş ve
çıkış gerilimleri alınır. Giriş ve çıkış için ortak olan nötr noktası
topraklanırsa direkt topraklı, boşta bırakılırsa yalıtılmış olarak tanımlanır.
Büyük güçteki ototrafolarda, tersiyer sargı denilen ayrı bir üçgen sargı
bulunur. Bu sargıdan da güç alabilir. (Güç alınacak şekilde dizayn
edilmişse).

163
Şekil – 3

d. Üç Sargılı Trafolar:

Bir sargısı üçgen olmak üzere aynı trafo kazanında birbirine manyetik olarak
bağlı, üç ayrı sargı vardır. Genellikle sekonder sargı (yıldız ise), bir empedans
üzerinden topraklanır. Primer sargı, direkt topraklanır.

Şekil – 4

Trafo güçleri çok büyüdüğünde ekonomik nedenler ve nakil zorlukları


nedeniyle, üç fazlı trafonun sargıları bir kazanın içine konulamaz. Üç adet
tek fazlı trafo olarak imal edilirler. Sargıların yıldız noktası trafo kazanlarının
dışında oluşturulur ve sargılar yüksek gerilimli olduğu için topraklanır.

2. TRAFO YILDIZ NÖTRLERİNİN EMPEDANS ÜZERİNDEN TOPRAKLANMASI

Şebeke işletme koşullarına göre trafo sargılarının yıldız noktaları bazen bir
empedans üzerinden topraklanır. En yaygını direnç veya reaktans bobini
üzerinden yapılanıdır. Şekil – 5’te görüldüğü gibi, genellikle, yük tarafındaki
sargı direnç veya reaktans üzerinden topraklanır.

164
Şekil – 5

3. SİSTEMDE TRAFO SEÇİMİ

Şekil – 6’da iki ayrı sistem verilmiştir. Generatör çıkışındaki yükseltici


trafoların generatöre bağlı sargıları, Şekil – 6a ve b’de görüldüğü gibi her
zaman üçgendir. Şekilde trafoların yıldız sargıları doğrudan topraklı olarak
gösterilmiştir.

Şekil – 6

Şekil – 7’de ise, yüksek gerilim sargısı direnç üzerinden topraklanmış bir
generatör yükseltici trafosu gösterilmiştir.

İşletmede bulunan bir trafonun yıldız noktasını doğrudan veya bir direnç
yada reaktans bobini üzerinden toprağa bağlamak veya izole bırakmak,
sekonder sargının söz konusu edildiği düşünülürse, bundan beslenen
şebekenin faz-toprak arızaları esnasında zorlanmasını belirler.

165
Şekil – 7

Eğer nötr noktası topraklıysa, arıza akımlarına geçiş yolu sağlanabilir. Nötr
noktası, direnç veya reaktans üzerinden topraklıysa, arıza akımları belli
değerlere sınırlanır. Nötr noktası izole ise, faz-toprak temaslarında, arıza
akımı geçmez. Faz-toprak arıza akımlarının geçip geçmeyeceği veya ne
miktarda geçeceği, trafonun kaynak tarafındaki sargısının yıldız veya üçgen
olmasına, eğer yıldız bağlı ise, kaynağın topraklama durumuna bağlı olduğu
da unutulmamalıdır.

Eğer bir trafonun primer sargısı üçgen, sekonder sargısı yıldız ve direkt
topraklı ise, yıldız sargının beslediği şebekede oluşacak faz-toprak
arızalarında oldukça büyük akım geçer ve bu, kaynağın topraklama durumu
ile bağımlılığı olmayan bir olaydır, (Primer sargının üçgen olması nedeniyle)
Şekil – 8’de böyle bir şebeke gösterilmiştir. Bu tip şebekelerde, bir faz ile
toprak arasındaki kısa devrelerde akan arıza akımı, üç fazlı arıza
akımlarından bile büyük olabilir. Arıza akımlarının değeri büyüdükçe
teçhizatın mekanik (dinamik kuvvetler nedeniyle) ve termik zorlanması da
artar. Nötr noktası bir direnç yada reaktans üzerinden topraklı trafoların
beslediği şebekelerde, faz-toprak kısa devre akımları ve dolayısıyla akımdan
gelen zorlanmalar azalır. Buna karşılık arızasız fazlardaki gerilimler yükselir
ve izolasyonu zorlar.

Şekil – 8

166
Fiderleri besleyen trafonun sekonder sargısının yıldız noktası izole edilir veya
bu sargı üçgen olursa, faz-toprak arızalarında hiç akım geçmez ama
izolasyon zorlanması maksimum seviyeye ulaşır. Arızanın geldiği fiderin
tespiti de zorlaşır. Bu yüzden, izole sistem yerine nötrü direnç yada reaktans
üzerinden topraklı sistem daha avantajlıdır. TEK’de uygulanan sistemde, 25
MVA ve daha yukarı güçteki trafolarda, sekonder sargı nötrleri, eğer havai
hat şebekesi besleniyorsa 60, kablo şebekesi besleniyorsa 20 ohm direnç
üzerinden topraklanmaktadır. Böylece 35 kV sargının beslediği şebekede
meydana gelecek faz-toprak arızalarında, arıza akımı 20 ohm direnç halinde
1000 ampere, 60 ohm direnç halinde 300 ampere sınırlanır.

4. HAT ve TRAFO REAKTANSLARI

Sistemi meydana getiren şebeke elemanları; generatör + trafo + hat + trafo


şeklinde bir zincirden oluşmaktadır. Gerek faz arası ve gerekse faz-toprak
arıza akımlarını sınırlayan belli başlı teçhizat bunlardır. Bu elemanların üç
fazlı, faz-toprak arızalarına karşı gösterdikleri empedansların değerleri
farklıdır. Her teçhizatın, çeşitli tipteki arızalara karşı doğru, ters ve sıfır
bileşen olmak üzere üç çeşit empedans gösterdiği söylenebilir. Omik
değerler, genellikle, reaktansların yanında küçük olduğundan, empedans
yerine reaktans büyüklükleri alınmaktadır. Bu bölümde generatörler
anlatılmayacak, bunların eşdeğerleriyle yetinilecek hat ve trafo reaktansları
geniş olarak analiz edilecektir.

5. HAT REAKTANSLARIN TANITIMI

İletim hatlarında (66, 154 ve 380 kV hatlarda) omik direnç ihmal edilir ve
sadece hattın km başına reaktansları göz önüne alınır. Dağıtım hatlarında
ise omik direnç değerleri genellikle ihmal edilmez ve hattın empedansı göz
önünde alınır. Reaktans bileşenleri, aşağıda anlatılmıştır.

5.1. Doğru Bileşen Reaktansının Tanımı

Yıldız noktası topraklı bir generatöre bağlı olan hat, üç fazı kısa devre
edilerek toprağa bağlanmıştır. Her fazın toprağa göre gerilimi, Vf-n olup,
bunlar birbirine göre 1200 faz farklı olduğundan topraktan herhangi bir nötr
akımı geçmeyecektir. ZM : fazlar arasındaki karşılıklı empedansı, Z1 ise
generatörle kısa devre noktası arasındaki hat parçasının her faz için
empedansıyla toprak dönüş empedansının toplamını göstersin.
Generatörden bakılınca görülen empedans,

167
Şekil – 9

Vf-n
-------- = Z1 – ZM = ZL
Ik3

Bu ifade verilen ZL değeri, hattın doğru bileşen empedansı olarak tanımlanır.


İletkenin kesiti ve hattın yapısına göre değişik değerler alır. Yüksek gerilimli
hatlarda ZL yerine XL reaktansı alınarak km başına verilir. Örneğin, 477
MCM kesitindeki bir hattın doğru bileşen reaktansı yaklaşık 0,40 Ω/faz
olarak alınabilir. X1 şeklinde gösterilir. Omik direnç ihmal edilerek,
X1 = XL – XM yazılır.

5.2. Ters veya Negatif Bileşen Reaktansı

Hatlarda, hangi kesit ve gerilimde olursa olsun, ters bileşen değeri, daima
doğru bileşen değerine eşittir.

5.3. Sıfır Bileşen Reaktansı

Yıldız noktası topraklı generatörden beslenen hat parçası, iki taraftan kısa
devre edilerek toprağa bağlanmıştır. Üç fazlı arızanın aksine bu durumda
topraktan akım geçecektir. Çünkü I0’lar aynı fazdadır. Z1 yine hat ve toprak
dönüşünün toplam empedansını göstersin. Hat parçasının fazları paralel
bağlandığından eşdeğeri, Z0/3 alınacaktır. Generatörden bakıldığında
görülen eşdeğer empedans;

168
Şekil – 10

V0 Z0 V0
------- = ------- ve ------- = Z0 dır.
3I0 3 I0

Burada Şekil – 10’dan, örneğin, C fazı için gerilim düşümü bağlantıları


yazılırsa;

V0 = I0 . ZL + I0 . ZM ve Z0 = ZL + 2ZM bulunur.

Bu neticeye göre hatların sıfır bileşen reaktansı için de, x0 = x1 + 2xm


yazılabilir. Buradan görüleceği gibi; hatların sıfır bileşen reaktansları doğru
ve ters bileşen değerlerinden daima büyüktür. Büyük ölçüde, hatların
dizaynına bağlı olarak değişir. Aşağıda verilen tabloda, çeşitli tertipler için
sıfır bileşenin doğru bileşene oranı belirtilmiştir.

X0 / X1
Tek Devre Çift Devre
Toprak Telsiz 3,2 5,1
Çelik Toprak Telli 2,9 4,4
Çe-Al. Top. Telli 2,5 3,5

Şekil – 11’de toprak telli ve çift devreli bir E.N.H. tertibi verilmiştir.

169
Şekil – 11

Genelde bir hat için XOL = 3XL veya X0 = 3X1 alınabilir. Bir hattın faz başına
sıfır bileşen reaktansı, doğru bileşeninin üç katıdır. Doğru bileşen değeri
cetvellerde verilir. Sıfır bileşeni bulmak için de bunun üç katı alınabilir.

6. TRAFO REAKTANSLARININ TANITIMI

Güç trafoları arıza tiplerine göre, doğru, ters ve sıfır bileşen olmak üzere üç
çeşit empedans gösterirler. Omik direnç küçük olduğundan empedans yerine
reaktans alınır. Bileşen reaktansları hakkında, aşağıda açıklamalarda
bulunulmuştur. Omik direnç = R, Empedans = Z, Reaktans = X olarak
gösterilmektedir.

6.1. Doğru Bileşen Reaktansı

Trafonun plakasında kısa devre gerilimi (Uk) olarak verilen değer, trafonun
doğru bileşen reaktansını ifade eder. Bir örnek verilirse; 154/35 kV
Yıldız/Yıldız bağlı, 25 MVA gücündeki trafoda, Uk = % 10 ise; bu trafoya 154
kV taraftan bakıldığında görülen doğru bileşen reaktansı;

(154)2 x 0,1
Xtr154 = ------------------ = 94,86 Ω/faz’dır.
25

Aynı trafoya 35 kV taraftan bakıldığında görülen doğru bileşen reaktansı;

(35)2 x 0,1
Xtr.35 = -------------- = 4,9 Ω/faz’dır.
25

170
6.2. Ters Bileşen Reaktansı

Hatlarda olduğu gibi trafolarda da doğru ve ters bileşen değerleri birbirine


eşittir. (Xd = Xt)

6.3. Sıfır Bileşen Reaktansı

Trafolar statik makineler olduklarından daima Z1 = Z2 (Zd = Zt) olur. Z0


bileşeni ise trafonun bağlantı şekli ve manyetik yapısına göre değişir. Sh.
166a’daki (Tablo – 1)’de değişik bağlantı grupları ve manyetik yapılarına göre
trafoların Z0/Z1 = Z0YA/ZYA oranları verilmiştir. Z0 = sıfır bileşen empedansı,
Z = doğru bileşen empedansıdır.

Ayrıca tabloda yüksek gerilim sargısı-nötr (ZYN), alçak gerilim sargısı-nötr


(ZAN) değerleri de verilmiştir. Tablo – 1’de sıfır bileşen empedansları verilen
trafoların manyetik çekirdeklerinin 3 bacaklı olduğu kabul edilmiştir.
Tabloda Ynd bağlantı grubuna haiz yıldız-üçgen sargılı trafoda (c sırası) yıldız
tarafından bakıldığında görülen sıfır bileşen empedansı ile doğru bileşen
empedansı arasında Z0YN = 0.85 * ZYA bağıntısı vardır.

Bilindiği gibi Z = R + jX ‘dir. Trafolarda R değeri çok küçük olduğundan


genellikle ihmal edilir. Trafoların reaktansından (X) bahsedilir.

171
172
ÇEŞİTLİ BAĞLANTI GRUBUNA HAİZ TRAFOLARIN SIFIR BİLŞEN
REAKTANSLARININ TESPİTİ

Trafoların sıfır bileşen reaktanslarının bulunmasında aşağıdaki eşdeğer


şemanın kullanılması pratik olarak mümkündür.

a) yüksek ger. tarafı ∆ ise kapalı,


b) alçak ger. tarafı ∆ ise kapalı,
c) yüksek ger. tarafı ise kapalı,
d) alçak ger. tarafı ise kapalı.

Yüksek gerilim ile alçak gerilim sıfır bileşen empedansı Z0YA= ∞


Yüksek gerilim ile nötr gerilim sıfır bileşen empedansı Z0YN= ∞
Alçak gerilim ile alçak gerilim sıfır bileşen empedansı Z0AN= ∞ olur.
Z0YN = ∞ görünse de Z0YN = 5 ZYA alınmaktadır.

173
Bu durumda sistemin ve Trafo – 1’in sıfır bileşen empedansı devre dışı
kalmaktadır. Tr. 2’nin sıfır bileşeni dikkate alınmaktadır. Burada dikkat
edilecek husus Trafo 2’nin ZAN değerinin (ki oda ZYA’ya eşittir)
kullanılmasıdır. (Sh. 166a f sırası).

174
TRANSFORMATÖRLERDE ARIZA AKIMININ DAĞILIŞI (TABLO 2 Sh. 166 d)

Transformatörlerin sekonder devrelerinde olan bir faz toprak arızasında


primer tarafında nasıl bir akım oluşturduğu bilinmeli ve bu arızalarda hangi
rölelerin çalışabileceği doğru etüt edilmelidir.

Örneğin DYn bağlı bir trafo sekonderindeki bir faz toprak arızasında
sekonder sargıdaki ve primer taraftaki akım dağılışı (Tablo – 2 Sh. 166 d)’de
görülmektedir.

Bu arızada primer tarafta üçgen sargının şekline göre sadece iki fazdan akım
geçmekte iken sekonder tarafta sadece arızalı fazın bağlı olduğu fazla toprak
arasında akım dolaşmaktadır.

O halde sekonder tarafta toprak rölesi çalıştığı halde primer tarafta toprak
rölesi çalışmaz. Buna karşılık her iki fazın aşırı akım rölesi çalışacaktır.

Tipik bir örnekte yine Tablo 2’de YNd tipi bir trafonun sekonderi izole bir
sistem iken YNd tipi bir trafo ile topraklı sisteme dönüştürülmesi
görülmektedir. Bu devrede sekonderdeki faz toprak arızası akım röleleri ile
tespit edilebilir.

YNyn tipi trafolarda faz toprak arızasında hem primer hem sekonder sargıda
sadece arızalı faza ait sargılardan akım akarken YNyd tipi tersiyer sargılı
trafolarda aynı arıza şeklinde Tablo 2’de görüldüğü gibi primer tarafta
akımlar diğer sargılardan da geçmektedir.

6.4. Trafoların Sıfır Bileşen Reaktanslarının Fiziki Anlamı

Bundan evvelki bölümlerde trafoların sıfır bileşen reaktanslarının şebekede


temsili ile ilgili örnekler verilmişti. Burada ise, trafoların sıfır bileşen
reaktanslarının fiziki anlamı, bazı örnekler verilerek daha geniş bir şekilde
açıklanacaktır.

Şekil – 13’te yıldız noktası direkt topraklı olan yıldız/ üçgen bağlı bir trafo,
yine yıldız noktası topraklı olan bir generatör sistemine bağlıdır. Şekilde
gösterilen P noktasında meydana gelecek bir faz toprak arızasında
(Şekil – 21 I’daki gibi), arıza akımlarının sıfır bileşen değerlerinin trafoda
dağılımı, Şekil – 14a’da verilmiştir. A, B, C fazlarından geçen I0 arıza akımları
aynı fazda olduğundan nötrden 3I0 olarak generatöre dönerler. Bu akımlar,
belli bir çevirme oranıyla trafonun üçgen sargısında I0 akımlarını endükler.

175
176
Bu akımlar da aynı fazda olduklarından üçgen sargı içinde dolaşırlar ve sargı
dışına çakamazlar (burada yük akımları ihmal edilmiştir). Şekil – 14 b’de
gösterilen duruma göre I0 akımları, sekonderde kısa devre gibi görülür. Eğer
bu trafonun doğru bileşen (X1) reaktansı tanımlamak istenseydi, üçgen sargı
çıkışında yapılacak üç fazlı kısa devrede, trafonun yıldız ve üçgen
sargılardan buna benzer akımlar geçecekti.

Şekil – 13

Şekil – 14

Dolayısıyla bu durum, üç fazlı kısa devreye eşdeğer olduğundan, X0 = X1


alınmaktadır. X0 sıfır bileşen reaktansının tanımlanabilmesi için trafonun
sekonder sargısında oluşacak zıt yöndeki I0 akımlarının, mümkün mertebe
kaçak manyetik akıları yok etmesi lazımdır. I0 akımları ne kadar küçük
olursa, X0 sıfır bileşen reaktansı o nispette büyük olacaktır. Trafoda,
kazandan akan kaçak manyetik akılar büyüdükçe X0 değeri de büyür.
Yıldız/Üçgen bağlı trafolarda, sekonder sargı üçgen olduğundan I0 akımı en
büyük değerde olup, trafonun X0 reaktansı küçüktür. Çünkü kaçak
manyetik akılar küçülmüştür.

177
Şekil – 15

Şekil – 15’de verilen yıldız/yıldız bağlı trafolarda, P noktasındaki faz-toprak


arızasında, trafonun sekonder sargısı nötrü topraklı yıldız olmasına rağmen,
bu sargılarda zıt yönde dolaşacak I0 gibi akımlar meydana gelemeyeceği için
P’den trafoya bakıldığında görülen X0 reaktansı büyüktür. Üç bacaklı
trafolarda bu değer için yaklaşık X0 = 5 . X1 alınabilir, (X1; trafonun %
Uk’sından bulunan doğru bileşen reaktansıdır). Beş bacaklı ve mono-faze
trafolarda bu değer çok büyüktür. Yaklaşık olarak (10/100). X1 değerindedir.
Çünkü bunlarda kaçak manyetik akılar çok büyüktür. Bk.Sh.-166a Tablo–1.

7. SİSTEMLERİN ÖZELLİKLERİNİ GÖSTEREN KRİTERLER

Yüksek gerilimli güç sistemleri üç bölümde tanımlanır.

7.1. Efektif (Direk) Topraklı Sistemler

Bunlara etkin topraklı sistemler de denilir.

Bir sistemde, eşdeğer sıfır bileşen reaktansının, eşdeğer doğru bileşen


reaktansına oranı;

X0eş R0
------------ ≤ 3 ve ------------ ≤ 1 ise,
X1eş X1eş

Bu sistem efektik topraklı olarak tanımlanır.

Şekil –16’daki örnekte B barasından bakıldığında; X0eş = 120 + % 7’dir.


(Trafo üçgen/yıldız olduğundan doğru, ters ve sıfır bileşen değerleri eşit
alınmıştır).

Şekil – 16
178
Trafonun diğer sargısı üçgen olduğundan, A-B bölgesindeki faz-toprak
arızaları, generatör bölgesine geçmez. X1eş = % 34 + % 7 + % 25’dir.

X0e.ş. % 127
---------- = ----------- = 1,92 ≤ 3’dür.
X1e.ş. % 66

R0 ise büyük ölçüde trafo nötrü ile toprak arasındaki direncin değerine
bağlıdır. Burada nötr noktası direkt topraklandığından R0 = 0’dır. Dolayısıyla
bu kriter de sağlanmış olur. (Genelde 3RN = R0 alınabilir, yani bu sistemin
topraklama direnci çok küçük kabul edilir). Onun için bu sistem efektif
topraklıdır.

7.2. Direnç veya Reaktans Üzerinden Topraklı Sistemler

Şekil – 17

Şekil – 17’de gösterildiği gibi; yükseltici trafonun yıldız noktası, RN gibi bir
direnç üzerinden topraklanırsa;

3RN
-------- > 1
X1

olabilir ve bu durumda sistem artık efektif topraklı özelliğini kaybeder. Aynı


trafonun yıldız nötrü, bir XN reaktans bobini üzerinden topraklanırsa
(Şekil – 18) örneğin A noktasından bakıldığında, sıfır bileşen için;

X0e.ş.- Xotr + 3XN olarak alınmalıdır. X1eş = X1tr + X1g ‘dir.

X0 Xotr + 3XN
------ = --------- + ---------- > olursa, sistem etkin topraklı özelliğini kaybeder.
X1 X1tr X1g

179
Şekil – 18

7.3. İzole (Yalıtılmış) Sistemler

Şekil – 19

Şekil – 18’de verilen trafonun yıldız nötrü yalıtılarak boşta bırakılırsa


Şekil – 19, A B bölgesindeki faz-toprak arızalarında, akımlar devrelerini
tamamlayamadıkları için, arıza akımı geçmez ve sistem izole olarak
tanımlanır. Eğer bu trafo, yaygın bir yer altı kablo şebekesini veya uzun
havai hatları besliyorsa; fazların toprağa göre olan C0 kapasitesi etkili
olur (Şekil –20). Bu şebekede meydana gelecek faz-toprak arızalarında bu
kapasitelerin sınırladığı kapasitif arıza akımları geçer. Bu akımların
değerleri, efektif topraklı sistemlerdeki gibi büyük değerlerde değildir. Termik
etkileri genelde ihmal edilir.

180
Şekil – 20

8. ARIZA TİPLERİ

Yüksek gerilimli şebekelerde meydana gelen arıza tipleri, Şekil – 21’de


şematik olarak gösterilmiştir. Şebekeyi meydana getiren generatör, hat ve
trafo gibi elemanlar, bu arıza tiplerine göre farklı empedans gösterirler.
Bunların hangi tip arızada nasıl bir empedans göstereceği aşağıda verilen
tabloda açıklanmıştır;

Arıza Tipi Gösterilen Empedans


Faz-Toprak : (Z1 + Z2 + Z0)
Faz-Faz : (Z1 + Z2)
Faz-Faz-Toprak : Z2 . Z0
(Z1 + ----------)
Z2 + Z0
Üç Fazlı : (Z1)

Eğer trafonun yıldız noktası ile toprak arasında bir RN direnci veya XN
reaktansı varsa, tabloda verilen toplama, 3RN veya 3XN olarak ilave
edilmelidir. Bu tabloda verilen değerleri; sistemin, doğru (Z1), ters (Z2) ve sıfır
(Z0) bileşen empedanslarıdır. Omik dirençler ihmal edilerek trafo ve Y.G.
hatları için,

Z1 = X1, Z2 = X2, Z0 = X0 alınabilir.

181
Şekil – 21

9. FAZ TOPRAK ARIZALARINDA TOPRAK AKIMLARININ DAĞILIŞI

Sisteme bağlı olan çeşitli bağlantı grubundaki trafoların beslediği fiderlerde


meydana gelen faz-toprak arızalarında, sıfır bileşen denilen toprak
akımlarının dağılışı çeşitli şekillerde olur. Bunlarla ilgili olarak tek yönlü
besleme durumu için aşağıda bazı örnekler verilmiştir.

a. (∆ / λ) Trafo Halinde:

Şekil – 22’de verilen üçgen/yıldız trafoda, yıldız sargı çıkışında C fazı toprak
arızası olduğunda, kaynağa bağlı olan üçgen sargıda, bu akım, faz arası
akıma dönüşerek kaynaktan dolaşır. k = U2 / U1 trafonun gerilimleri
arasındaki çevirme oranıdır. Generatör yıldız noktasının topraklı olup
olmadığı göz önüne alınmaz.

182
Şekil – 22

b. (λ / λ) trafo Halinde:

Kaynak tarafı direkt topraklıysa, bu bölümden de toprak akımı dolaşır (yük


akımları ihmal edilmiştir). Trafonun U1 gerilimli sargısının yıldız noktası
yalıtılmış olsaydı, bu akım dolaşamayacak ve trafo bu arızaya karşı büyük
bir X0 (sıfır bileşen) reaktansı gösterecekti. Bu durumda trafonun sıfır
bileşen reaktansı, arıza noktasından, X0tr = X1tr olarak görülür. Çünkü
bütün yıldız noktaları direkt topraklıdır.

Şekil – 23

c. (λ / Δ) Trafo Halinde:

Kaynak tarafı topraklı ve trafo çıkışı üçgen ise; üçgen sargı çıkışında arıza
olduğunda, X0 = ∞ olduğundan topraktan arıza akımları geçmez. Kaynakla
trafo arasında meydana gelecek faz arızasında ise toprak akımlarının dağılışı
Şekil – 24’de verilmiştir. Sekonder üçgen sargıda endüklenen akımlar, sargı
içinde dolaşmaktadır. Zıt akımlardan dolayı arıza noktasından trafoya
bakıldığında;

X0tr = X1tr alınır.

183
Şekil – 24

10. FAZ-TOPRAK ARIZALARINDA GERİLİMLERİN DURUMU

Şekil – 25’de yıldız noktası izole (yalıtılmış) olarak çalışan bir generatör
verilmiştir. Boşta (kesicisi açık) çalışan bu generatörün C fazı direkt olarak
toprağa temas ederse; arızanın olduğu noktadaki gerilim VP = 0 olur. Bu
durumda, generatör sargılarının toprağa göre gerilimleri, arıza öncesine göre
farklı olur; yıldız noktası (N), topraklı olmadığından dolayı, bu noktayla P
noktası (yani toprak) arasında faz-nötr gerilimi olacaktır. A veya B ile P
arasındaki gerilimler, Şekil – 26’daki gibi faz arası gerilim değerine
çıkacaktır. Bu durum, nötr (yıldız) noktasının kayması şeklinde de
tanımlanır. Sağlam fazlar olan A ve B fazlarının toprağa göre gerilimi √3 katı
artar. Eğer yıldız noktası direkt topraklı olsaydı, bu takdirde C fazı sargısının
gerilimi, arıza olduğunda, iki uçtan da topraklanmış olurdu. Sağlam fazların
toprağa göre gerilimleri faz-nötr değerinde kalır ve nötr noktasında kayma
olmazdı. Trafoların izole sargıları için de aynı prensipler geçerlidir.

Şekil – 25

184
Şekil – 26

11. TEK SİSTEMİNDE KULLANILAN NÖTR DİRENÇLERİ

11.1. Dirençlerin Tanımı ve Bağlantı Şekilleri

TEK Sisteminde gücü 25 MVA ve daha büyük güçlü 154/35 kV trafoların 35


kV yıldız nötrü, direnç üzerinden topraklanmaktadır (Şekil – 27). Trafonun
beslendiği fiderler kablo şebeke ise, RN direncinin değeri 20 Ω, havai hat ise
60 Ω olmaktadır. Bunun anlamı, faz-toprak arıza akımının, kablo
şebekesinde 1000 A, havai hat şebekesinde ise 300 A değerine
sınırlanmasıdır. Bu değerler, faz-nötr geriliminin, nötr direncinin değerine
bölünmesiyle kolayca bulunabilir. Kablo şebekesi için,

V 35/√3
I = ----- = ------------ = 1 kA = 1000 A,
R 20

havai hat şebekesi için,

V 35/√3
I = ----- = ------------ = 0,3 kA = 300 A olur.
I 60

Şekil – 27

İstasyonda birden fazla trafo varsa, müşterek bir nötr direnci Şekil – 28’deki
gibi bağlanır. Hangi trafoya bağlı fiderden arıza gelirse gelsin, arıza akımı,
dirençten geçerek sınırlanır.

185
11.2. Dirençlerin Koruma Tertipleri

direnç koptuğu takdirde, 35 kV kısım izole sisteme dönüşecek ve fiderlerden


gelecek faz-toprak arızalarında; fiderlerin faz ve toprak aşırı akım röleleri
çalışmayacaktır. Bu durumu algılayabilmek için, Şekil – 29’da (1) ile
gösterilen bir adet mono-faze gerilim trafosu kullanılır. Faz-toprak arızasında
(direnç kopmuş veya kopmamış olsun) direncin uçlarına 35000 / √3 V =
20.000 V gerilim gelir.

Şekil – 28

Şekil – 29

186
Gerilim trafosu, (35/√3) / (0,1/√3) kV veya 35/0,1 kV (çift buşingli) olabilir.
Röleye her iki durumda da 100/√3 = 58 V civarında bir gerilim gelir.
t = 1/5 sn. sonunda, sinyal ile birlikte trafo devreden çıkarılır. Şekil – 29’da
(2) ile gösterilen akım trafosunun değeri; 20 Ω’luk direnç için 1000/5 A,
60 Ω’luk direnç için 300/5 A seçilir. Buna bağlı olan aşırı akım rölesinin ani
ünitesi, Iç = 6 A tepine ayarlanır. Direnç normalse fiderden gelecek faz-
toprak arızasında, direncin değerine göre, en fazla, 300 veya 1000 A
geçecektir. Bu rölenin ayarı ise 360 veya 1200 A’dir. Dolayısıyla normal
hallerde çalışmaz. Ancak direncin değeri küçülürse (dirençte bir kısa devre
varsa) daha büyük akım geçeceğinden röleyi çalıştırır. Eğer bu rölenin ayarı
5 A veya daha küçük yapılırsa, fiderden gelecek faz-toprak arızasında fiderle
birlikte bu röle de çalışır ve gereksiz yere,trafoyu devreden çıkarır.

Aşırı akım rölesinin zamanlı ünitesinin ayarı, Iç < 5 A yapılır tç, açma
zamanı, fiderlerin zamanından büyük seçilir. Bu durumda fiderlerden
gelecek toprak arızalarında, fider açmazsa, bu aşırı akım rölesinin zamanlı
kontağı kapanarak trafoyu devreden çıkarır. Bunun için ani ve zamanlı
kontakları ayrı olan bir röle kullanılması gerekir.

12. ŞEBEKELERİN BESLEME DURUMLARI

Daha önce özellikleri anlatılmış olan efektif (direkt), direnç üzerinden


topraklı ve izole (yalıtılmış) sistemlerin korunmasında göz önüne alınması
gereken temel prensipler; tek ve çift yönlü besleme durumunda şebekede
meydana gelecek faz-toprak arızalarında, akımların hat ve trafolara dağılışı
ile bunların algılanması için gerekli olan koruma düzenlerinin bağlantı
şekilleri açıklanacaktır.

12.1. Tek Yönlü Besleme Durumu

a. Hat Başı (kaynak) Trafosunun İzole ve Hat Sonu (Dağıtım) Trafosunun


Primer Sargısının Direkt Topraklı Olması Hali:

Şekil – 30
187
Hattın C fazı ile toprak arasında meydana gelen arıza (F) noktasından
bakıldığında, tr-1’in sargısı izole yıldız olduğundan, X0tr1 = ∞’dur. tr-2’nin
sekonder sargısı üçgen ve yıldız sargısının primer nötrü direkt topraklı
olduğundan,

X0tr2 = X1tr2 = X2tr2 dir.

Bütün sargılardaki I0 akımları aynı fazda olduğu için cebrik olarak


toplanırlar.

Şekil – 30’da verilen sistem için Şekil – 31’de sayısal bir örnek verilmiştir.

Y-Y’ kesitine konulan üç adet akım trafosuna bağlanacak toprak rölesinden


akım geçmez. Çünkü nötr akımı 147 + 147 - 294 = 0 dır. Buraya toprak
rölesi koymak gereksizdir. Arızanın olduğu fazdan daha büyük akım
geçmektedir. Trafo-1’i besleyen hattın (k = 1 alınırsa) A ve C
fazlarından441/√3 = 255 A akım akar. Bu akımlar kaynaktan dolaşır. X-X’
kesitinde de nötr akımı sıfır olup, buraya konan toprak rölesi çalışmaz.
Ancak A ve C fazlarına bağlı aşırı akım röleleri, akım ayarları bu değerlerin
altındaysa çalışır . tr-2’nin yıldız girişindeki Z-Z’ kesitinde ise nötr akımı;

3 x 147 = 441 A dir.

Buraya bağlı olan toprak rölesi çalışır .Bu nedenle Z-Z’ kesitinde toprak
rölesi gereklidir.

Şekil – 31

b. Kaynak trafosu Topraklı ve Hat Sonu Trafosu İzole Olması Hali


(Şekil - 32):

Trafo-2’nin sargıları, tamamen izole olduğundan; Xotr2=ω dur.


188
Şekil - 33

12. 2. İki Yönlü Besleme Durumu

Şekil-34 a’da verilen çift yönden beslenen sistemde, nötr akımı tr-1’in yıldız
sargısında Y-Y’ de daha büyüktür. tr-1ve tr-2 yıldız sargılarına birer toprak
rölesi mutlaka konulmalıdır. Yıldız nötrlerinden biri açılırsa, izole olan yıldız
sargı çıkışındaki sağlam ve arızalı fazdaki akımların toplamı sıfır olacak ve
bu şartlarda nötr akımı geçmeyecektir.

Şekil –34

189
13. SİSTEMLERİN KORUNMASINDA GENEL PRENSİPLER

13.1. (Direkt) Efektif Topraklı Dağıtım Şebekeleri

Şekil – 35’de üç fiderin ucuna değişik bağlantı gruplarında üç çeşit dağıtım


trafosu bağlanmıştır. Fiderlerden birinde meydana gelecek faz-toprak
arızalarında, arıza noktasından bakıldığında, tr-3 ün sekonder sargısı üçgen
olduğundan en küçük (Xo) sıfır bileşen reaktansını bu trafo gösterir. tr-2’nin
primer sargısı üçgen olmasına rağmen, sargılarının topraklama teması
neticesinde geçecek olan arıza akımı , bu trafoyu servis dışı bırakmalıdır.
Aksi halde Fd-2’nin hat başındaki toprak rölesi çalışacaktır.

O.G. (Orta gerilim barası, örneğin 35 kV ve daha altı)’den çıkan fiderlerin


minimum koruma düzeni, (iki aşırı akım+toprak) düzenidir. Üç aşırı akım ve
bir toprak rölesi de konulabilir. Radyal olmasına rağmen faz-toprak arıza
akımlarında seçici bir çalışma sağlayabilmek için bazen fider çıkışlarındaki
toprak röleleri yönlü yapılır.

Şekil – 35

13.2. Direnç Üzerinden Topraklı Dağıtım Şebekeleri

Fiderlerde minimum olarak (2 aşırı akım+toprak) düzeni kullanılır. Yalnız


toprak rölesinin akım ayarı, 300 veya 1000 A’e göre yapılmalıdır.

190
Bu tip sistemlerde göz önüne alınması gerekli olan en mühim nokta, hat
sonu dağıtım trafolarının primer sargılarının üçgen veya nötrü yalıtılmış
yıldız olması gereğidir. Faz-toprak arızasında RN direncinde faz nötrü gerilimi
meydana gelmektedir. Eğer hat sonundaki dağıtım trafosunun bağlantısı
yıldız/yıldız ve primer sargı nötr noktası da direkt olarak topraklıysa, bu
trafonun sağlam iki faz sargılarına faz arası gerilimi gelir ve sargıları
izolasyon bakımından zorlar. Bunu önlemek için trafonun primer yıldız
nötrü izole edilip, bir parafudr üzerinden topraklanır.

Şekil – 36

13.3. İzole (Yalıtılmış) Dağıtım Şebekeleri

a. Faz-Toprak Arızalarında Akımların Dağılışı:

Şekil – 37’de, orta gerilim dağıtım şebekesi, trafonun üçgen sargısından


beslenmekte olup, yalıtılmış bir sistemdir. Burada fiderler, yaygın bir yer altı
kablo şebekesi veya toplam uzunlukları çok fazla olan bir havai hat şebekesi
ise; her fazın toprağa göre olan C0 kapasitesi etkili olur. Bu nedenle, bu
sistemin, normal toprak röleleriyle korunması kolay değildir. Bir fiderden
gelen arızada, sağlam fiderler de kendi toprak rölelerinden açabilirler. Arıza
noktasından dağılan toplam arıza akımını büyük çapta C0 kapasiteleri
belirler. Fiderlere yönlü toprak röleleri bağlanmakla seçicilik sağlanır. Ancak
bu tertipler de kısa hatlarda (C0’ın küçük olduğu hallerde), iyi netice vermez.
Bu durumda, şekilde V0 ile gösterilen rezidüel gerilim koruması kullanılır.

191
Şekil – 37

b. Tek Fider Hali:

Böyle bir arızada, akım dağılışı, Şekil – 38’de gösterilmektedir. Arızalı olan C
fazının C0 kapasitesi kısa devre olmaktadır. Sağlam fazlardan geçen Ia(c) ve
Ib(c) kapasitif akımları arasındaki faz açısı 600’dir. (X) noktasında nötr
akımının değeri teorik olarak sıfır ise de, bazı kaçaklardan dolayı belli bir
dengesizlik akımı akabilir; fakat buna dayanılarak toprak rölesi kullanmak
doğru değildir.

Şekil – 38

192
c. Çok Fider Durumu (Şekil – 39) :

Eğer aynı baraya bağlı birden fazla fider varsa; örneğin III nolu fiderde
meydana gelecek faz-toprak arızasında, yalnız bu fiderin değil arızanın
olmadığı I ve II nolu fiderlerin de C0 kapasiteleri etkili olur. Arıza akımları,
bu sağlam fiderlerin de kapasitelerinden geçerek, arıza noktasına dönerler.
Bu tip arızalarda, toprak rölelerini doğru ve seçici olarak çalıştırmak güçtür.
Yaygın bir kablo veya uzun bir havai hat şebekesi varsa fiderlere kapasitif
akıma göre dizayn edilmiş yönlü toprak röleleri konulması önerilir.

Şekil – 39

13. FAZ-TOPRAK ARIZALARINDA GERİLİMLER

İzole sistemlerde faz-toprak arıza akımlarının algılanması zordur. Buna


mukabil arıza noktasında ve kaynak tarafında meydana gelen gerilim
değişimlerine göre, koruma dizaynı daha basit olur. Şekil 40’da gösterilen
trafonun izole sargısından beslenen baraya üç adet mono-faze gerilim
trafosu bağlanır ve ortak nötr topraklanır. F noktasında, C fazı ile toprak
arasındaki arızada, gerilim trafolarındaki değişimler şöyle açıklanabilir: C
fazı ünitesinin gerilim trafosu sargılarındaki gerilim sıfırdır. Yıldız noktasına,
C faz gerilimi gelir ve sağlam faz sargılarına VB-C ve VA-C faz arası gerilimleri
gelmektedir. Arızasız halde, açık üçgen sargı uçlarına bağlı olan rezidüel
gerilim rölesine gelen 3V0 = Vrez gerilimi takriben sıfırken, faz-toprak
arızasında, nötr noktası kayması nedeniyle, 3V0 = Vrez = 100 voltluk bir
gerilim gelir. Buradaki gerilim rölesi çalışır. Arızanın hangi fiderden geldiği
anlaşılmadığından, burada röleden sadece sinyal alınır. Geçici hallerde sık
sık çalışmaması için rölenin kontağı 3-5 sn.’lik gecikmeyle kapattırılır ve
sinyal silinemiyorsa, faz-toprak arızasının kalıcı olduğu anlaşılır.

Burada bilinmesi gerekli olan en mühim özelliklerden biri de; gerilim


trafolarının primer sigortalarından birinin atması veya açılması durumunda
röleye gelecek rezidüel gerilimin ne olacağıdır. Sistemin toprağa göre olan
kapasiteleri ihmal edilirse, teorik olarak açık üçgen sargı uçlarında rezidüel
gerilim meydana gelmez. Ancak yüksek gerilimli şebekelerde her fazın
toprağa göre eşdeğer bir kapasitesi vardır ve bu yüzden rezidüel gerilim
rölesine, yaklaşık, sistemin faz-nötr gerilimi değerinde bir gerilim gelir.
193
Şekil – 40

14. FERRO – REZONANS OLAYI

İzole bir trafonun beslediği bara, boşta devreye alındığında bazen faz-toprak
arızası varmış gibi rezidüel gerilim rölesi çalışarak devamlı sinyal verir. Bu
çalışmanın olabilmesi için, sistemin faz başına C0 kapasitesinden bulunan
kapasitans değerinin, baraya bağlı olan gerilim trafolarının beher ünitesinin
mıknatıslama reaktansına oranının belli değerler içinde kalması gerekir.
Bunun olup olmayacağını hesap yöntemiyle tespiti zordur. Ancak böyle bir
durum ortaya çıktığı zaman baraya bir miktar yük verildiğinde sinyal
siliniyorsa, adı geçen olay var demektir. Rezidüel gerilim rölesinin uçlarına
100 Watt civarında bir yük direnci bağlandığında, bu yanlış çalışmanın
önüne geçilebilir.

15. PARAFUDR SEÇİMİ

Şebekede kullanılacak parafudrların minimum nominal gerilimi için şu


kriterler kullanılır:

• Direkt (Efektif) Topraklı Sistemlerde:

Vmin.nom = 1,1 x 0,8 x Vnom (kV)

Örnek : Vnom = 35 kV sistemde,


Vmin.nom = 1,1 x 0,8 x 315 = 30,8 = 31 kV olmalıdır.

• İzole (Yalıtılmış) Sistemde:

Vmin.nom = 1,1 x Vnom (kV)

Örnek: Vnom = 33 kV sistemde,

Vmin.nom = 1,1 x 33 = 36,3 = 37 kV seçilmelidir.

• Direnç Üzerinden Topraklı Sistemde:

İzole sistem gibi kabul edilerek, parafudrlar, 1,1 x Vnom olacak şekilde seçilir.
194
ÖLÇÜ ALETLERİ ve ÖLÇME

1. GENEL

Birbirleriyle karşılaştırılıp, karşılaşma sonucu sayısal olarak


değerlendirilebilen nesnelere fiziksel büyüklük (kısaca büyüklük) denir. Söz
konusu edilen karşılaştırma eylemine de ölçme denir. Yani ölçme aynı
cinsten büyüklüklerin karşılaştırılmasıdır.

Her büyüklüğün bir boyutu vardır. Her boyutta bir birim ile ifade edilir.
Birbirlerinden türetilmeyen (birbirlerinden bağımsız) büyüklükler
topluluğuna temel büyüklükler, bunların birbirlerine de temel birimler denir.
Bütün öteki birimler temel birimlerden türetilir. Bunlara da türev birimler
adı verilir. Temel birimler ile bunlardan türetilen türev birimler bir birim
sistemi oluşturur.

MKSA birim sisteminde temel büyüklükler sırasıyla uzunluk, kütle, zaman


ve akımı; temel birimlerde bu büyüklüklerin birimleri olan metre, kilogram,
saniye ve amperdir.

Elektriki büyüklükleri ölçen aletler genel olarak ölçtüğü büyüklüğün


biriminden ad alır. Akım şiddeti birimi amper, akım şiddetini ölçen alet
Ampermetre gibi. Şimdi bu durumu Tablo – 1’de de açıklayalım.

ELEKTRİKİ BİRİM ÖLÇÜLDÜĞÜ


İŞARETİ BİRİMİ
BÜYÜKLÜK İŞARETİ ALET
Akım Şiddeti I Amper A Ampermetre
Gerilim U Volt V Voltmetre
Direnç R Ohm. Ω Ohmmetre
Aktif Güç P Vat W Watmetre
Reaktif Güç Q Var VAr Varmetre
E. Enerjisi E Vat – saat Wh. Sayaç
Frekans F Hertz Hz Frekansmetre
Güç Faktörü Cos Ø Kosinüsfimetre
Faz Farkı Derece ... 0 Fazmetre

Bazı elektiriki büyüklükler ve bunların ölçüldüğü alet tablosu.

Tablo – 1

195
Her elektriki büyüklüğün bir birimi vardır. Bu birimler ile teknik ihtiyaçların
karşılanmasında bazı durumlar için çok küçük, bazı durumlarda ise çok
büyük sayısal değerler vermek gerekir. İşte bu sebeplerle birim; belirli bir
katsayı dizisi ile bölünerek veya çarpılarak birimlerin ast ve üst katları
bulunur. Elektriki birimlerin ast ve üst katları bulunmasında binli katsayı
dizisi kullanılır. (Tablo – 2)

Binli katsayı dizisi

Üst Katlar

1.000.000.000 . x = 109 . x = Giga x

1.000.000 . x = 106 . x = Mega x

1.000 . x = 103 . x = kilo x

Temel birim (X)

Ast Katlar

0,001 . x = 10-3 . x = mili x

0,000001 . x = 10-6 . x = mikro x

0,000000001 . x = 10-9 . x = nano x

0,000000000001 . x = 10-12 . x = piko x

Tablo – 2

Tablo – 2’de görüldüğü gibi birimin üst katları kilo, Mega, Giga; as katları ise
mili, mikro, nano, piko diye isimlendirilir. Kilo hariç üst katlar büyük harfler
ile, as katlar ise küçük harfler ile gösterilir.

2. ÖLÇMENİN TEMEL İLKELERİ

2.1. Etki

Herhangi bir düzene ilişkin herhangi bir büyüklüğün o düzene etkimeksizin


ölçemeyiz. Bu etki ölçme düzeninin ölçülecek düzenden W gibi bir enerji
alması (vermesi) yada P gibi bir güç çekmesi (vermesi) şeklinde olur. Ölçme
aletlerine, sadece nominal ölçme sınırında ölçme yaparken tükettikleri güç
yada enerji verilir. Ölçme aleti bir voltmetre ise, bu güç yerine nominal ölçme
sınırı olan gerilimi ölçerken ölçülecek devreden çekeceği akım verilir;
ampermetre için ise nominal ölçme sınırı olan akımı ölçerken devrede
meydana getireceği gerilim düşümü verilir. Çok kere de, gerek voltmetre
olsun ve gerekse ampermetre olsun, sadece aletin iç direnci verilir. Bu
aletlerin ölçülecek devreye az etkimesi için voltmetrelerin devreden
196
çekecekleri akımların küçük olması, ampermetrelerin ise devrede meydana
getirecekleri gerilim düşümlerinin küçük olması gerekir. Bunun için
voltmetre dirençlerinin büyük, ampermetre dirençlerinin küçük olması
gerekir.

Örnek 1: 500 Ω/V’luk değişik sınırlı bir voltmetre, hangi nominal ölçme
sınırında çalışırsa çalışsın, nominal ölçme sınırındaki bir gerilimi ölçerken
devreden

1 V
------- . -------- = 2mA
500 Ω

akım çeker; bu voltmetre 150 Voltluk bir voltmetre ise iç direnci


500 -------- x 150 V = 75000 Ω ya da,
V

150 V
-------- = 75000 Ω demektir.
2 mA

Bu voltmetre 150 V değerinde bir gerilim ölçerken devreden,

P = 150 V x 2mA = (150V)2 / 75000 Ω = 0,3 W güç çeker.

Örnek 2 : Değişik sınırlı bir ampermetre, herhangi bir nominal ölçme


sınırında çalışırken devrede meydana gelen gerilim düşümü 0,1 V olsun. Bu
ampermetre 5 A’lık nominal ölçme sınırında çalışıyorsa iç direnci,

0,1 V
---------- = 0,02 Ω dur ve 5 A değerinde bir akım ölçerken devreden,
5A

P = 0,1 V x 5 A = (5 A)2 x 0,02 Ω = 0,5 W güç çeker.

2.2. Hata

Ölçülecek büyüklüğü hatasız ölçemeyiz. Yani bir büyüklüğün gerçek değeri


hiçbir zaman tam doğru olarak belirlenemez. Demek ki ölçtüğümüz X değeri
ölçülmek istenen büyüklüğün belirsiz Xg gerçek değerinden gene belirsiz bir
Xh hatası kadar farklıdır. Yani,

X = Xg + Xh dır. Buradan,

Xh = X - Xg olarak bulunur. Bilinemeyen bu Xh hatasının mutlak değerinin


üst sınırı x ise;

197
x Xh = X - Xg olacağından,

X - x < Xg < X + x

olarak Xg’nin bulacağı aralık kolaylıkla çıkarılabilecektir. Hatanın mutlak


değerinin üst sınırı olan x ölçülen büyüklük ile aynı boyuttan olup aynı
birimle ifade edilir. Ve çok kere kısaca mutlak hata diye anılır. Fakat bu
mutlak hata, ölçme sonuçlarının hata yönünden kötülük derecesi ile ilgili bir
bilgi veremeyeceğinden dolayı, söz konusu olan değerin büyüklüğüne
bölünerek bağıl bir büyüklük halinde verilir. Yani söz konusu büyüklüğün
değeri olarak X ölçme sonucu alınarak tanımlanan

x
Є = -------- bağıl büyüklüğüne bağıl hata sınırı denir.
X

Hata yönünden ölçme işleminin kötülük derecesinin çok iyi bir ölçüsü olan
yukarıdaki orana bazen kısaca bağıl hata ya da çok kısa olarak sadece hata
denir ve çok kere yüzde olarak ifade edilir.

Döner göstergeli ölçü aletlerinin hemen hemen hepsinin, verilebilen yapım


hatası sınırı bir mutlak hatadır. Fakat, mutlak değeriyle verilen yapım hatası
sınırı, ölçme sınırları farklı olan aletlerin doğruluk derecelerini
göstermeyeceğinden dolayı, yukarıda da izah edildiği gibi, bu mutlak yapım
hatası sınırı aletin nominal ölçme sınırına bölünerek elde edilen bağıl değer
verilir ve boyutsuz değerin 100 ile çarpımına aletin sınıfı denir. Örneğin
mutlak yapım hatası sınırı 0,1 V olan 100 Voltluk bir voltmetre, mutlak
yapım hatası sınırı gene 0,1 V olan 10 Voltluk bir voltmetreden daha
doğrudur. Çünkü birinci voltmetrenin sınıfı,

0,1
-------- x 100 = 0,1 olup, ikinci voltmetrenin sınıfı ise,
100

0,1
------- x 100 = 1 ‘dir.
10

Ayrıca bu bağıl hata, aletin göstergesi skalanın sonlarına kadar saparak bir
değer ölçümü yaparken doğrudur. Örneğin 0,2 sınıfından bir ölçme aleti
ölçme sınırı kadar bir değeri ölçerken ölçtüğü değerin % 0,2’si kadar bir bağıl
hata sınırı ile ölçme yaptığı halde, ölçme sınırının yarısı kadar bir değer
ölçerken mutlak yapım hatası sınırı yine aynı kalıp, ölçtüğü değerin % 0,4’ü
kadar bir bağıl hata sınırı ile ölçme yapmaktadır. Bu yüzden göstergeli ölçme
aletleriyle ölçü yaparken, hep skalasının son taraflarında ölçme yapmaya ve
böylelikle, ölçmedeki bağıl hata sınırı küçük tutulmaya çalışılır.

198
2.3. Gecikme

Bir ölçme düzeni, girişinden kendisine etkiyen ve ölçülecek olan x


büyüklüğünü, çıkışında gözlenebilen y büyüklüğüne çevirir. Örneğin,
Şekil – 1’deki gibi, bir göstergenin dönme açısına çevirir. Ölçme düzenine x
büyüklüğü uygulanır uygulanmaz, alet buna karşılık olan y değerini hemen
göstermez; gösterebilmesi için ölçme düzeninin gecikme süresi adı verilen bir
sürenin geçmesi gerekir.

Şekil – 1 Ölçme düzeni y = f (x) bağlılığını gecikmeyle sağlar.

Hareketli parçaları bulunan ölçme aletlerinin gecikmeleri birkaç saniye


kadardır.

Bu gecikme sebebiyle ölçülen büyüklüğün ani değerini göstermesi gereken


ölçme aletleri (döner bobinli ölçü aletleri gibi) ölçülen büyüklüğün ortalama
değerini gösterir. Gene ölçülen büyüklüğün ani değer karesinin değişimini
izlemesi gereken ölçme aletleri (elektrodinamik ölçü aletleri gibi) bunun
ortalaması olan efektif değer karesiyle orantılı bir değer gösterir ve alet efektif
değeri gösterecek şekilde ölçeklenir.

3. ÖLÇÜ ALETLERİNE AİT TEMEL TANIMLAR

3.1. Ölçme Alanı

Ölü aletlerinin ölçebileceği en büyük ve en küçük değerler arası o ölçü


aletinin alanını tayin eder. Burada hemen şunu ilave edelim ki; bazı ölçü
aletlerinin skalası başlangıçta sık, orta ve son kısımlarda düzgün
taksimatlandırılır. Bunun tersi olarak bazı ölçü aletlerinde ise skala
başlangıçta düzgün, son kısımlarda ise sıktır. Bu gibi durumlarda skalanın
düzgün taksimatlı kısımları ölçme alanı olarak alınır.

199
Şekil – 2

Şekil – 2.a’da düzgün skala taksimatlı voltmetre,


Şekil – 2.b’de skalanın baş tarafı sık taksimatlı ampermetre,
Şekil – 3.c’de skalanın son tarafı sık taksimatlı voltmetre görülmektedir.

3.2. Ölçme Sınırı

Ölçü aletinin skalasının son değeri o ölçü aletinin ölçme sınırını belirtir. Bu
değer, ölçü aletinin ölçebileceği en büyük değerdir.

Şekil – 3

200
Şekil – 3.a’da ölçme hududu 15 A olan tablo tipi ampermetre,
Şekil – 3.b’de ölçme hududu 750 V olan tablo tipi voltmetre görülmektedir.

Kademesiz ön ve yan dirençsiz ölçü aletlerinde ölçme hududu sabittir.


Kademeli ölçü aletlerinde kademe komütatörü değiştirilerek, bazı ölçü
aletlerinde de ön ve yan dirençler kullanılarak ölçme sınırı artırılabilir.

3.3. Ölçü Aletinin Sınıfı

Ölçü aletinin sınıfı ölçebileceği en büyük değerde % olarak yapacağı en


büyük hatayı gösterir.

Ölçü aletlerinin sınıfları 0,1-0,2-0,5-1-1,5-2,5 olarak normalize edilmiştir.

0,1-0,2 sınıfı aletler: Laboratuarlarda etalon aletler olarak kullanılırlar. Diğer


aletleri etalon etmeye yararlar. (X)

0,5-1 sınıfı aletler: Hassas ölçmelerde kontrol aletleri olarak kullanılırlar.

1,5-2,5 sınıfı aletler: Endüstriyel ölçmelerde kullanılan tablo tipi aletlerdir.

1 sınıflı alet demek, bu alet yaptığı ölçmelerde ± % 1 hata yapar demektir. 1


sınıfı ölçme hududu 250 V olan voltmetre ile yapılan ölçmelerde en
fazla ± 2,5 V hata yapar demektir.

(X) Etalon Etmek:

Skalası bozulan yahut yeni yapılan bir ölçü aletinin skalasının ölçeklenmesi
lazımdır. Bu gibi aletler etalon aletlerle karşılaştırılır. Her iki aletle ölçme
yapılır. Etalon aletin üzerinde okunan değer yeni aletin skalası üzerine
işlenir ve deneye devam edilir. Yapılan bu işleme yeni aletin etalone edilmesi
diyoruz.

3.4. Alet Sabitesi

Ölçme aletinin birim sapmasına karşı ölçülen değere alet sabitesi denir ve

Aletin nominal ölçme sınırı


Alet Sabitesi = ----------------------------------------------
Alet skalasındaki taksimat sayısı

bağlantısından hesaplanır.

201
4. ÖLÇÜ ALETLERİNİN SINIFLANDIRILMASI

Ölçme aletlerini bir görüşe göre mutlak aletler ve sekonder aletler diye
sınıflandırmak, daha başka görüşe göre de gösteren aletler, yazan aletler
(yazıcılar) ve toplayıcı aletler diye tasnif etmek mümkündür.

Gösterici aletlerde ibre her an ölçülen büyüklük ile ilgili sapma yapar.

Yazıcı aletler, ölçülen büyüklüğün değerini kağıt üzerine işaretleyerek yazan


ve büyüklüğün zamanla değişmesi halinde bu değişimin biçimini grafik
halinde çizip gösteren aletlerdir. (Şekil – 4).

Şekil – 4

Kaydedici aletin ölçmeyi yapan kısmının gösteren aletlerden bir farkı yoktur.
Şekil – 5.a’da kaydedici (üç faz) ampermetre ve Şekil – 5.b’de kaydedici
megawatmetre görülmektedir.

Şekil – 5

202
Toplayıcı aletler ise ölçülen büyüklüğün zaman içindeki toplamını verir.
Örneğin sayaçlar belirli bir zaman içindeki gücü toplayarak enerji olarak
kaydeder (Şekil – 6 ).

Şekil – 6

Ölçme aletlerini sınıflandırmak için başka bir görüş yapılarına ve çalışma


ilkelerine göre bir ayırım yapmaktır. Buna göre ölçme aletlerini iki büyük
gruba ayırabiliriz.

Çalışma ilkesi dinamik kanunlara dayanan ve hareketli parçası bulunan


hareketli ölçme aletleri: Bu gruptaki aletler oldukça benzer özellik
gösterdiklerinden dolayı 6 bölümde bunları tekrar kendi aralarında türlere
ve tiplere ayırarak inceleyeceğiz.

İkinci grup ölçme aletlerini birinci grubun dışında kalan aletler diye
tanımlamak en doğrusu olacaktır. Bunların bir kısmı elektronik ölçme
düzenleridir, bir kısmı dijital ölçme düzenleridir, bazıları ölçme köprüleridir;
yada bunların da dışında özel ölçme düzenleri ve ölçme aletleridir.

5. ÖLÇÜ ALETİ ÜZERİNDEKİ İŞARETLER

5.1. Aletin İmalatçı Firması, Markası, Seri Numarası

Ölçü aletinin üzerinde imalatçı firmanın adı yazılmış veya işareti yapılmıştır.
Ayrıca her ölçü aleti üzerine seri numarası konur.

5.2. Aletin Ne Ölçtüğünü Belirten Harf

A = Ampermetre
V = Voltmetre gibi.

5.3. Aletin Sınıfı

0,5 = Ölçü aleti 0,5 sınıfı gibi

203
5.4. Aletin Kullanılma Durumu

= Alet dik olarak kullanılacak.

= Alet yatay olarak kullanılacak.

60 = Alet eğik olarak kullanılacak (Rakam eğiklik açısını belirtir).

5.5. Aletin Kullanılacağı Akım

= Alet doğru akımda kullanılır,

= Doğru ve alternatif akım için,

= Üç faz üç telli alet (2 kalın 1 ince alternans)

= Üç faz dört telli alet (3 kalın alternans)

5.6. Aletin Tipi

= Döner bobinli ölçü aleti,

= Döner bobinli redresörlü ölçü aleti,

= Döner bobinli termo elemanlı ölçü aleti,

= Döner bobinli termo elemanlı endirekt ısıtılmış ölçü aleti,

= Çapraz bobinli ölçü aleti,

204
= Döner mıknatıslı ölçü aleti,

= Çapraz mıknatıslı ölçü aleti,

= Yumuşak demirli ölçü aleti,

= Çapraz demirli ölçü aleti,

= Elektrodinamik ölçü aleti (demirsiz),

= Elektrodinamik çapraz bobinli ölçü aleti (demirsiz),

= Elektrostatik ölçü aleti,

= Termik ölçü aleti,

= İndüksiyonlu ölçü aleti,

= Titreşimli ölçü aleti,

205
5.7. Aletin Muayene Gerilimi

Ölçü aletinin muayene gerilimi, işletme geriliminin takriben 3 katı kadar


olması usuldendir. Muayene gerilimi bir yıldız ve yıldız içerisinde bir rakam
ile belirtilir.

= Aletin muayene gerilimi 500 V.

2 = Aletin muayene gerilimi 2 kV (yıldız içerindeki rakam kV olarak


muayene gerilimini gösterir).

5.8. Aletin Çalışma Frekansı

50 = Alet 50 frekansta kullanılır.

40-60 = Alet 40 ile 60 frekans arasında kullanılır.

5.9. Aletle Kullanılacak Ön ve Yan Dirençler ile Akım ve Gerilim


Transformatörleri

= Ölçü aleti ön direnci,

50/5A = Primer nominal akımı 50 a, sekonder 5 A olan akım


transformatörü ile kullanılacak.

1000/100 V = Primer nominal gerilimi 1000 V sekonder 100 V olan gerilim


transformatörü ile kullanılacak.

5.1. Aletin Sıfır Ayar Tertibatı

= Sıfır ayar tertibatı.

206
6. HAREKETLİ ÖLÇME ALETLERİ

6.0. Hareketli Ölçme Aletlerinin Gruplandırılması ve Genel Özellikleri

Bu aletler hareketsiz olan büyük bir parça ile, dönebilen küçük bir parçadan
oluşur ve dönebilen parçaya, genel olarak, ölçülmek istenilen x
büyüklüğünün bir fonksiyonu olan md = f (x) gibi bir döndürme momenti
etkir.

Bu moment örneğin akım taşıyan bir bobinin bir manyetik alanda maruz
kalacağı elektromanyetik kuvvet etkisi olabilir veya potansiyelleri birbirinden
farklı iki levha arasındaki elektrostatik kuvvet etkisi olabilir veya müşterek
noktaları ısıtılan farklı iki maddenin uçlarında hasıl olan gerilim olabilir.
Genellikle döndürme momentinin aletin hareketli kısmının ağırlığına
nazaran büyük olması istenir.

Hareket halinde bulunan parçaya dönme ekseni etrafında etkiyen md


döndürme momentine şu üç moment karşı koyar.

1. Hareketli parçayı md = 0 halinde karşılık olan denge konumuna çekmeye


çalışan mk kontrol momenti:

Genel olarak kontrol momenti spiral şeklinde sarılmış yaylarla sağlanır


(Şekil – 7).

Şekil – 7

Yayın bir ucu hareketli kısma, diğer ucu ise sabit kısmına tespit edilmiştir.
Çalıştırma momenti sebebi ile hareketli kısım dönünce yay kurulur ve
dönme hareketini frenler.

Kontrol momentinin daha iyi sağlanması için birbirine zıt yönlü çift yay
kullanılır ve hareketli kısma akım bu yayalar vasıtası ile verilir.

Her hangi bir t anında, hareketli parçanın sıfır konumundan itibaren sapma
miktarı, yani dönme açısı y = y (t) olsun. Yayın burulma sabitesi (elastiklik
katsayısı) c ise y kadar dönen parçayı geri çeken kontrol momenti

Mk = cy olur.
207
2. Hareketi söndürmeye çalışan ms sönüm momenti:

Aletin hareketli parçasının salınımlarını önler, dolayısıyla sönüm momenti


hareketli parçanın hızı ile doğru orantılıdır. Yani hareketli parçanın hızı
büyük iken sönüm momenti büyük, hareket sıfır olduğunda ise sönüm
momenti de sıfırdır.

Sönüm sabitesi b olsun. Dönme hızı dy/dt olduğuna göre sönüm


(amortisman) momenti

dy
ms = b x ---------- olur.
dt

Amortisman momenti birkaç şekilde sağlanır. Bunlardan elektromanyetik


amortisman (fuko fren sistemi) aşağıda anlatılmıştır.

Şekil – 8’de görüldüğü gibi mıknatıslanmayan bir metalden yapılmış disk


aletin hareketli parçasına tespit edilmiştir. Bu disk sabit bir daimi
mıknatısın manyetik alanı içindedir. Aletin hareketli parçası hareket edince
bu diskte girdap akımları oluşur ve bu madeni parça manyetik alan içinde
olduğundan hareket frenlenir.

Şekil – 8 Fuko (girdap) akımları

3. Kütleleri ivmelendirmek için gereken me eylemsizlik (atalet) momenti:

Ölçülecek büyüklüğün dönen kısma ani darbe şeklinde olan etkisinden


dönen kısım bir enerji kazanır ve eylemsizlik momenti meydana gelir.

Dönebilen parçanın dönme ekseni etrafında dönme eylemsizliği a olsun.


Dönme hareketinin açısal ivmesi d2y/dt olduğuna göre eylemsizlik momenti:

d2y
me = a x ---------- olur.
dt

Hareketli parçaya etkiyen döndürme momenti ise ölçülecek x = (t)


büyüklüğünün ve bazı aletlerde y döndürme açısının fonksiyonu olup

md = md (x) = md [ x (t), y] dir.


208
O halde hareketin dinamik denklemi

d2y dy
md [ x (t), y] = a x --------- + b x --------- + cy olacaktır.
dt dt

Buna hareket denklemi adı da verilir.

Hareketli ölçme aletlerini; çalışma ilkeleri bakımından benzer özellikte


olanlarını bir araya toplayarak tiplere ayırıp, bu tipleri ayrı inceleyelim. Bu
tipler şunlardır:

6.1. Döner bobinli (daimi mıknatıslı) aletler,


6.2. Döner mıknatıslı aletler,
6.3. Döner demirli (yumuşak demirli) aletler,
6.4. Elektrodinamik aletler,
6.5. Elektrostatik aletler,
6.6. Termik (ısıl) aletler,
6.7. Endüksiyonlu aletler,
6.8. Redresörlü ve amplifikatörlü aletler,
6.9. Güç transdüzeri / gösterge sistemleri,
6.10. Dijital göstergeli aletler.

6.1. Döner Bobinli Aletler

Şekil – 9’da görüldüğü gibi, kuvvetli bir daimi mıknatısın kutupları arasına
konmuş bir bobinden ibarettir. Manyetik alanın zayıflamaması için bobinin
ortasına yumuşak demirden bir silindir konur. Silindir ile bobin arasında
çok az mesafe olup silindir sabittir.

Şekil – 9 Döner bobinli ölçü aleti

Şayet hava aralığında bulunan manyetik alan şiddeti B, bobinin yüzölçümü


S ve sarım sayısı N ise; kontrol momentini sağlayan spiral yaylar ya da askı
telleri aracılığı ile bobinden İ akımı geçirilince, BSN = G olmak üzere
hareketli parça

C = Gİ (C = yayın burulma sabitesi) bağıntısı gereğince gösterge  kadar


sapar.
209
Döner bobinli aletler ile doğrudan doğruya ölçme yapılırsa yalnız doğru
akımda kullanılır. Redresör kullanılarak alternatif akımda da ölçme yapmak
mümkündür.

Manyetik alan, daima mıknatıs tarafından meydana getirildiğinden aletin


sarfiyatı çok azdır. Dolayısıyla ölçü aletlerinin en hassaslarındandır.
Hareketli kısım hafif olduğundan doğruluk derecesi de yüksektir. Skala
taksimatı muntazamdır.

Şekil – 10’da askı telli döner bobinli D.A mikroampermetre görülmektedir.

Şekil – 10

6.2. Döner Mıknatıslı Aletler

Bu aletlerde hareketli kısmı küçük bir mıknatıs teşkil eder. Aletin ibresi
mıknatısa bağlıdır. Ölçülecek akım ise ibrenin etrafını çevreleyen bir
bobinden geçirilir (Şekil – 11).

Şekil – 11

Şekilden görüldüğü gibi bobinin meydana getirdiği manyetik alan ile


mıknatısın alanı birbirine diktir. Aletten akım geçmiyorsa döner mıknatıs
yalnız daimi mıknatısın tesiri altındadır. Akım geçerse bobinin hasıl ettiği
alanla daimi mıknatısın alanının üst üste gelmesi için mıknatıs dönmek
isteyecektir.
210
HB
tg = ----------- ; Hm sabit olduğunda tg = k . HB olur.
Hm

Bobinin ortasında meydana gelen HB alanı ise bobinden geçen akımla


orantılı olduğundan;

tg = k I olur.

Görüldüğü gibi aletin taksimatı düzgün olmayacaktır. Bobinden büyük


akımlar geçirebilme imkanı aletin özelliğini teşkil eder. En dıştaki mıknatıs
kontrol görevi yaparak ibrenin belli bir miktar sapmasını sağlar. Dış
alanların tesiri olacağından alet manyetik olarak ekranlanmıştır.

Yapılışları basit, ucuz ve sağlam aletlerdir. Fakat bu tip aletlerin


doğrulukları ve duyarlılıkları pek fazla arttırılmadığından ve sadece doğru
akımda kullanılabildiğinden bugün için pek uygulama alanı bulamazlar.
Sarsıntılara dayanıklı ve ucuz olmaları sebebiyle motorlu vasıtalarda
akümülatörlerin şarj durumunu göstermek için kullanılır.

6.3. Döner Demirli Aletler

Aletin hareketli kısmını yumuşak demirden bir parça teşkil eder. İbrede
bunun miline tespit edilmiştir. Ölçülecek akım yada gerilimle akım sabit bir
bobinden geçirilir (Şekil – 12).

Şekil – 12

İçerisinde, dönebilen yumuşak demir bulunduğundan ötürü bobinin öz


endüktansı göstergenin dönme açısına bağlıdır ve manyetik alanında depo
edilen elektrik enerjisi ½ L (x) İ2 olup bu enerjinin dönme açısına türevi
hareketli parçayı döndürmeye çalışan döndürme momentini verir.
Dolayısıyla hareketli parçanın denge denklemi;

211
1 dL
C = ---------- x ------------ x İ2 olur. Dolayısıyla alet,
2 d

1 d1
 = -------- x ---------- x İ2 fonksiyonuna uyarak efektif değer ölçer.
2c d

Yani aletin göstergesi akımın karesiyle orantılıdır. Bundan dolayı bu tip


aletler doğru akım ölçebildikleri gibi alternatif akımların efektif değerlerini de
ölçebilirler.

Sabit ve hareketli demirlere uygun biçimler ve profiller verilerek skala


ölçeğinin istenilen bölgeleri genişletilip öteki bölgeleri daraltabilirler. Örneğin
skala ölçeğinin baş ve son kısımları sık, ortaları seyrek yapılabilir ki,
endüstri tesislerinin tablo aletlerinde bu cins bir skala ölçeği özellikle aranan
bir ölçektir (Şekil – 13).

Şekil – 13

Alternatif akım ölçümlerinde frekans, histerezis ve artık mıknatıs hataları,


aletin doğruluk derecesini bozar. Buna rağmen maliyetlerinin düşük olması
sağlamlığı, hassasiyet ve doğruluk derecesi pek önemli olmayan pano
ölçmelerinde geniş ölçüde kullanılmalarını sağlar.

6.4. Elektrodinamik Aletler

Elektrodinamik aletlerde hareketli parça, İ1 akımının geçtiği endüktansı L1


olan küçük bir bobindir. Aletin manyetik devresi İ2akımının geçtiği
endüktansı L2 olan büyük bir bobinin hasıl ettiği manyetomotor kuvveti ile
beslenmektedir (Şekil – 14).

212
Şekil – 14

Ferromanyetik malzemeden yapılmış bir manyetik devresi varsa buna


demirli elektrodinamik alet denir. Demirsiz elektrodinamik alette ise
manyetik devresi üzerinde demir yoktur. Yalnız, demirsiz elektrodinamik
alet, dış manyetik alanlardan fazlaca etkilendiği için ferromanyetik
malzemeden yapılmış kalın bir manyetik ekran içine alınırsa buna da demir
örtülü elektrodinamik alet denir.

Bobinler arasındaki ortak indüktans M () olup, döner bobinin  dönme


açısının bir fonksiyonudur. Döner bobinin bağlı olduğu mile, öteki aletlerde
olduğu gibi bir gösterge ve kontrol momenti sağlayan iki spiral yayın uçları
bağlıdır.
1 1
Manyetik alanda depo edilen -------- L1 x İ1 + --------- x L2 İ22 + M () x İ1 x İ2
2

2 2

enerjisinin dönme açısına türevi, hareketli bobini döndürmeye çalışan


döndürme momentini vereceğinden; hareketli parçanın denge denklemi;

dM
C = --------- x İ1 x İ2 olur.
d

Bir iletim hattının ilettiği akım elektrodinamik aletin sabit bobininden


geçirilirse İ2 = İ olur. Döner bir R direnci ile seri olarak hatlar arasına
bağlanırsa İ1 = U/R olur (Şekil – 15). Böylelikle göstergenin sapma açısı;

1 dM 1 dM
 = ------- x ------- x Ui = -------- x ----------- x P eşitliği gereğince ortalama
RC d RC d

Aktif gücü gösterir yani elektrodinamik watmetre, iletilen gücün hem yönü
ve hem de miktarını ölçebilecektir.

213
Şekil – 15 Elektro dinamik aletin watmetre olarak kullanılması

Yumuşak demirli elektrodinamik ölçü aletleri watmetrik pano ölçmelerinde


geniş oranda kullanılır.

6.5. Elektrostatik Aletler

Gerilimle çalışan aletlerdir. Biri sabit diğeri hareketli iki levhadan meydana
gelmiştir (Şekil – 16). İki levhaya tatbik edilen gerilim tesiri ile meydana
gelen elektrostatik alan çalıştırıcı momenti teşkil eder. Sarfiyatlarının çok az
olması, magnetik alanların çok kuvvetli olduğu yerlerde doğru çalışabilmesi,
çok yüksek gerilimlerin direkt olarak ölçülebilmesi (1000 kV’a kadar),
yüksek frekanslarda kullanılabilmesi en büyük özelliklerini teşkil eder.
Genellikle laboratuarlarda kullanılır.

Şekil – 16 Elektrostatik ölçü aleti

6.6. Termik (Isıl) Aletler

Akımın sıcaklık tesiri ile çalışırlar. Birkaç tipi vardır.

a. Sıcak Telli Aletler:

Uzama katsayısı büyük olan bir telden akım geçirildiğinde telin ısınıp
uzamasından faydalanılarak yapılmıştır (Şekil – 17). Yapılışı basit olmakla
birlikte, doğruluk derecesi ve hassasiyetlerinin düşük olması nedeniyle pek
kullanılmaz.
214
Şekil – 17 Sıcak telli ölçü aleti

b. İki Madenli (Bimetal) Ölçü Aletleri:

Uzama katsayıları farklı iki metal sırt sırta birleştirilir. Üstü izole edilip akım
geçeceği iletken sarılır. Akımın sıcaklık tesiri ile bimetal büküleceğinden
gerekli düzenler vasıtasıyla akım şiddeti ölçülür.

c. Isıl Çiftli (Termokupllü) Aletler:

İki değişik madenden yapılmış iletkenler birbirleriyle kaynak yapılmak veya


lehimlenmek suretiyle birleştirilecek ve bu nokta ısıtılacak olursa iletkenlerin
soğuk kalan uçlarında bir gerilim meydana gelir. Bu özellikten yararlanılarak
genel bobinli ölçü aleti ile alternatif akım ölçülebilir (Şekil – 18).

Şekil – 18 Termokupllü (Isıl Çiftli) Ölçü Aleti

6.7. Endüksiyonlu Aletler

döner alan yada yürüyen alan prensibine göre çalışan aletlerdir. Dolayısıyla
yalnız A.A.’da kullanılırlar. Bir silindir veya diskin üzerinde, hareketsiz iken
moment hasıl eden döner yada yürüyen alan meydana gelebilmesi için fazları
farklı en az iki alanın bileşkesinin olması şartı vardır. İbreli tip indüksiyon
aletleri genel olarak Şekil – 19’daki gibidir.

215
Karşılıklı ikişer kutuba, fazları farklı akım tatbik edilir (veya güç
ölçülmesinde akım ve gerilim sargıları çok farklı olduğundan gerilim devresi
akımı ile akım devresi akımı kendiliklerinden faz farkı meydana getirirler).
Orta yerde alüminyumdan yapılmış ve ibrenin bağlı olduğu bir silindir
bulunur. Şekil – 20’de sayaçlarda kullanılan endüksiyon ünitesi
görülmektedir.

Diskten geçen ve uygulanan elektriki büyüklüklerin fonksiyonu olan akılar;


Ø1 ve Ø2 olsun. Aralarındaki açı  ise diskte hasıl edilen moment:

M = k . f. Ø1 . Ø2 . sin olur.

Şekil – 19 Endüksiyonlu ölçü aleti Şekil – 20 Elektrik enerjisi sayacı

Bu ifadeye göre belli bir frekansta moment, Ø1 ve Ø2 fluksları ve fluksların


arasındaki faz açısı ile orantılıdır.

Endüksiyonlu aletleri ampermetre voltmetre olarak kullanmak mümkün ise


de pratikte daha çok watmetre ve sayaçlarda kullanılmaktadır.

6.8. Redresörlü ve Amplifikatörlü Aletler

Bu tip aletler döner bobinli aletlere uygun diyotlar, dirençler ve transistörler


eklenerek gerçeklenir. Amaç döner bobinli aletleri alternatif akım için de
kullanabilmektir. Genel olarak efektif değer ölçen alet olmadıkları halde
çoğu, sinüsoidal akım için efektif değere göre ölçeklenmiştir. Bu yüzden
bunlar sadece sinüsoidal akımlar ve gerilimler halinde efektif değer
ölçebilirler. Ancak pahalı olan bazıları dalga şekli ne olursa olsun efektif
değer ölçmekte kullanılabilirler.

Kullanılan yarı iletkenler dolayısıyla döner bobinli aletin sınıfı bir derece
daha bozulur (Şekil – 21).
216
Şekil – 21

6.9. Güç Transdüzer / Gösterge Sistemleri

elektroniğin gelişmesiyle ölçülen giriş büyüklüğüne bağlı miliamper


cinsinden çıkış bilgisi veren analog transdüzerler yapılmıştır. Bu
transdüzerlerin girişlerine uygulanan büyüklükle (frekans, vat, var, faz açısı,
A.A. akım ve gerilim, konum, ağırlık, sıcaklık vb.) orantılı D.A. çıkış bilgileri
yerel veya uzakta bulunan döner bobinli ölçü aletlerine bağlanarak istenilen
büyüklük ölçülmüş olur.

Bu transdüzerler, çıkış yükü ne olursa olsun yükten bağımsız bir çıkış


sağlarlar. Bu sebeple göstericiler, bilgi kayıt ediciler, bilgisayarlar, kumanda
sistemleri vb. için uzaktan sinyal imkanları sağlarlar.

6.10. Dijital Göstergeli Aletler

Elektronik devre tasarımındaki en son gelişmelerin ışığında ölçülen


büyüklüğün gösterimi için dijital göstergeler yapılmıştır. Bu göstergeler
ampermetre, voltmetre, watmetre ve açısal gösterge dahil elektronik (statik)
ölçü aletlerinin çoğunda kullanılmaktadır.

Okunurluk mükemmel olup zayıf ışıkta bile kolayca fark edilebilirler.


Gösterge şerit biçiminde bir dizi neon plazma çubuklarının giriş
büyüklüğüne uygun olarak dizilmeleri ve aydınlatılmaları ile sağlanır. Şayet
giriş büyüklüğü öngörülen sınırların dışına taşarsa, bu göstergeden
kolaylıkla görülebilir.

Bu aletler doğruluk ve okunurluğun önemli olduğu bir çok ölçme


uygulamalarında kullanılmakta olup, titreşimli ve tozlu ortamlar veya çevre
aydınlatılmasının zayıf olduğu yerler için idealdir.

7. ÖLÇME SINIRLARININ DEĞİŞTİRİLMESİ

Ölçme aletlerinin akım ve gerilim ölçme sınırlarını yükseltmek için, doğru


akım halinde şöntler ve ön dirençler kullanılır; alternatif akım halinde ise
15 A ve 600 V’a kadar yine şöntler ve ön dirençler kullanıldığı halde, bu
değerlerin üzerinde hemen hemen hiç kullanılmaz ve bunlar yerine akım ve
gerilim ölçme transformatörleri kullanılır. Bunun nedenleri hem yüksek
akımlar halinde şöntlü alet devresindeki endüksiyon akımlarının doğuracağı
hatalardan kurtulmak, hem de ölçme devresini yüksek gerilimden
yalıtmaktır.
217
7.1. Ön Dirençler

Bu dirençler, gerilim amacıyla ohm kanununa dayanılarak, ölçülecek


gerilimle orantılı küçük bir akım elde etmek için kullanılır. Asıl ölçme aleti
bir ampermetre olup, işte bu küçük akımı ölçer (Şekil – 22).

Rm = Ölçü aletinin iç direnci,


RS = Ön direnç,
U1= RS . Im ön dirençte düşen
gerilim,
U2 = Rm . Im ölçü aletinde
düşen gerilim.

Şekil – 22

Ön direncin değeri,

U = U1 + U2 = RS x Im + Rm x Im

RS x Im = U1 – Rm x Im

U1 – Rm x Im
Rs = ------------------ bağıntısında bulunur.
Im

U gerilimini ölçen ve skalası u’ya göre taksimatlandırılmış bir voltmetre artık


yeni değerine göre taksimatlandırmak lazımdır.

U
n = -----
u

Alet çarpanı olarak tarif edilir. Voltmetre skalasındaki her değeri n ile
çarparsak U’ya göre taksimatlandırılmış skala elde ederiz.

U (Rm+Rs) . Im Rm + Rs
n = ------ = ------------------ = ------------ yazarsak;
u Rm . Im Rm

RS = (n – 1) . Rm olarak bulunur.

Mesela ölçme hududu 0,01 A ve iç direnci 100 Ω olan bir ölçü aletini 100 V
ölçen bir voltmetre olarak kullanmak için,

U – Rm . Im 100 – 100 x 0,01


RS = ---------------- = ------------------------- = 9900 ohm bulunur.
Im 0,01

218
ya da aletin çarpanı ,

U 100
n = -------- = --------------------- = 100 olduğundan,
u 100 x 0,01

RS = (n - 1) . Rm = (100 - 1) . 100 = 9900 ohm olarak yine aynı netice elde


edilir.

7.2. Şöntler

Şöntler ölçülmek istenen büyük bir akımın önemli kısmının kendi üzerinden
ve belli küçük bir kesrinin de ölçme aletinden geçmesini sağlayan özel yapılı
dirençlerdir (Şekil – 23).

Rm = Ölçü aletinin iç direnci,


Rsh = Şönt direnç,
I = Ölçülmek istenen akım,
Im = Ölçü aletinden geçen akım,
Ish = Şöntten geçen akım,
I = Im + Ish

Şekil – 23

Ölçü aleti ve şönt direnç üzerlerine düşen gerilim aynı olduğundan,

Im Rm = Ish . Rsh yazabiliriz.

Ish = I - Im olduğundan,

Im Rm = (I - Im) Rsh buradan,

Im . Rm
Rsh= --------------- bulunur.
I - Im

i akımını ölçen ve skalası i’ye göre taksimatlandırılmış ampermetreyi I


akımını ölçecek şekilde ve skalasını I’ya göre taksimatlandırmak lazımdır.

I
m = ----- alet çarpanı olarak tarif edilir.
i

i Rm= ish . Rsh

Rsh Rsh
i = ish x ------- = I x ----------- veya
Rm Rsh + Rm
219
Rm + Rsh
I = i x --------------
Rsh

Rm
= i x (------- + 1) Buradan ;
Rsh

I Rm
m = ------- = ------- + 1 bulunur. Şönt direnç ise;
i Rsh

Rm
Rsh = --------- bağıntısından bulunur.
m-1

Mesela iç direnç 0,02 ohm ve ölçme hududu 5 A olan bir ampermetre ile
100 A ölçmek istersek kullanılacak şönt direnç,

Im . Rm 5 x 0,02
Rsh = ------------ = ------------ = 0,00105 ohm bulunur . Ya da aletin çarpanı,
I - Im 100 - 5

I 100
m = ------- = --------- = 20 olduğundan,
i 5

Rm 0,02
Rsh = --------- = ---------- = 0,00105 ohm olarak yine aynı netice elde edilir.
m-1 20 - 1

7.3. Ölçü Transformatörleri

Bir magnetik devre üzerine sarılı iki sargıdan oluşan düzene transformatör
denir (Şekil – 24). Elektrik enerjisi gönderilen sargıya primer, alınan sargıya
da sekonder adı verilir.

220
Şekil – 24

Sırasıyla primer ve sekonder sarım sayıları N1, N2 olsun, ideal bir


transformatörde primer ve sekonder akımlar ve gerilimler arasında,

U1 N1 I2
----- = ------ = ----- bağıntıları bulunur.
U2 N2 I1

Transformatörün işte bu özelliğinden faydalanılarak, ölçme amacıyla, hem


ölçme devresi enerji devresinden yalıtılıp ayrılabilir ve hem de ölçülmek
istenilen akım yada gerilim belli bir oranda küçültülerek ölçülebilir.

İşte ölçü transformatörleri adı verilen transformatörlerde seçilen malzeme ve


yapım öyledir ki, çeşitli çalışma koşulları altında, bu akım değiştirme yada
gerilim değiştirme oranındaki hata olabildiği kadar küçük olur ve bir de
primer sargı ile sekonder sargı arasındaki yalıtkan öyle olur ki ölçme
devreleri enerji devresinden yeteri kadar güvenlikle yalıtılabilir. Bu yalıtkana
da hiçbir zaman güvenmeyip ölçme devrelerinin birer noktası kesinlikle
topraklanmalıdır.

Şekil – 25’de bir ampermetre, bir voltmetre ve bir vatmetreden oluşan ölçme
devresinin, yüksek gerilimli bir enerji devresine, akım ve gerilim ölçme
transformatörleri aracılığıyla nasıl bağlandığı gösterilmiştir.

221
Şekil – 25

7.4. Gerilim Bölücüleri

Gerilim bölücüler veya gerilim kutuları normal bağıl hata sınırları içinde
sadece, akım çekmeyen ölçü düzenleri veya elektrostatik ölçü aletleriyle
kullanılır. Öncekine denkleştiriciler de denilen sıfır yöntemini uygulayarak
ölçme yapan düzenler örnek verilebilir. Elektrostatik aletler ise zaten
devreden akım çekmezler.

Gerilim bölücüleri prensip şeması Şekil – 26’da gösterilmiştir. Ölçülecek


gerilim R direnci uçlarına bağlanır. Ölçü aletine ise bu gerilimin küçük bir
cüzü uygulanır. Böylece ölçme sınırları genişletilmiş olur. Bu oran R/r
olarak verilir.

Şekil – 26

Yüksek gerilimler için kondansatör yapmak direnç yapmaktan daha kolay


olduğu için, yüksek gerilim ölçmelerinde kullanılmak üzere kapasitif gerilim
bölücüler yapılmıştır (Şekil – 27).

222
Şekil – 27

Endüktif gerilim bölücüleri ise (Şekil – 28) ölçme amacıyla kullanılmazlar.


Bunlar ekonomik transformatörler sınıflarından olup, bir sargının üzerinde
kayabilen bir sürgü ile sargının bir ucu arasında kalan bobin sekonder
sargıyı ve yine aynı sargıdan alınan iki sabit ve arasındaki bobin de primer
sargıyı oluşturur. Bunlara Variac, devotran gibi adlar verilerek, 50 Hz
frekanslı şebeke geriliminden değişik değerli gerilimler elde etmekte
kullanılır.

U1 N1
-------- = ---------
U2 N2

Şekil – 28 Endüktif gerilim bölücü değişken gerilim kaynağı

8. ELEKTRİKİ BÜYÜKLÜKLER VE ÖLÇÜLMESİ

8.1. Direnç ve Ölçülmesi

Cisimlerin elektrik akımına karşı koyma özelliklerine direnç denir. Birimi


ohm dur.

Her cisim iki ucu arasına gerilim uygulandığında, az yada çok elektrik akımı
geçirir.

Direncin ohm kanunu ile ifadesi R = V/I olduğuna göre, bir cismin iki ucuna
1 V gerilim uygulandığında 1 A geçiyorsa, bu cismin direnci 1 ohm demektir.
Ohm, Ω işareti ile gösterilir.

223
Direnç ölçülmesi: Direnç ölçümü üç yolla yapılır;

1. Hesap yöntemi ile,

2. Ampermetre-Voltmetre metodu ile,

3. Doğrudan direnç ölçen aletler ile,

1. Hesap Yöntemi İle:

Bu yöntem, daha çok iletken olarak kullanılan kablo, hat gibi iletim teçhizatı
için kullanılır. Elektrik endüstrisinde kullanılan iletkenlerin öz dirençleri
yada özgül iletkenlikleri tablolar halinde verilmiştir. (Özdirenç 1 mm2
kesitinde ve 1 m uzunluğundaki iletkenin 20 0C’deki direncine denir ve “p”
harfi ile gösterilir. Öz iletkenlik, özdirencin tersi olup “” harfi ile gösterilir.)

Direnç hesaplamasında R = p . L/A bağıntısı kullanılır. Burada; R, ohm


olarak direnç; L, iletkenin metre olarak uzunluğu; A, mm2 olarak iletken
kesitidir.

Başlıca maden ve alaşımların 20 0C’de özdirençleri, sıcaklık katsayıları, özgül


ağırlıkları tablolar halinde verilmiştir. Aşağıda, örnek olarak alüminyum ve
bakıra ait değerler verilmiştir.

Özdirenç (p) Sıcaklık Katsayısı Özgül Ağırlık


Madde Cinsi
Ω mm2/m ( ), 1 0C için Gr/cm3
Alüminyum 0,029 0,004 10,5
Bakır 0,0178 0,00392 8,9

Örnek 1: Dağıtım tablosunda 60 m uzakta bir lamba yakmak için 1,5 mm2
kesitli kablo kullanılmaktadır. Kablonun direnci şöyle bulunur; kablo iki
iletkenli olduğundan toplam boyu L = 120 m olur. Buna göre,

L
R = p x ---- bağıntısında değerler yerine konursa,
A

0,0178.120
R = ----------------- = 1,424 Ω bulunur.
1,5

Örnek 2: Alüminyum telden yapılmış bir hat telinin direnci, 20 0C’de

87 ohm’dur. Çalışma sıcaklığı olan 80 0C’de direnci şöyle bulunur.

224
R sıcak =R soğuk [1 +  (t sıcak -t soğuk)] ( -sıcaklık katsayısıdır)

bağıntısında değerler yerine konursa,

R sıcak = 87 [1 + 0,004 (80 - 20)] = 107,9 Ω bulunur.

2. Ampermetre-Voltmetre Yöntemi İle;

Bu yöntemle direnç ölçmek için, direnç bir D.A. kaynağına bağlanır. Direnç
üzerindeki gerilimi ve dirençten geçen akımı ölçecek voltmetre ve
ampermetre bağlanır. Ohm kanundan yararlanılarak, R = V/I bağıntısı ile
direnç bulunur.

Şekil – 29 Voltmetre-ampermetre yöntemiyle direnç ölçülmesi

Şekil – 29.a ve b’de görüldüğü gibi voltmetre ampermetreden önce yada


sonra bağlanır. Şekil – 29.a’da küçük değerdeki dirençlerin, Şekil – 29.b’de
ise büyük değerli dirençlerin ölçümü için uygun bağlantı şemaları
verilmiştir. Eğer çok doğru değerler elde edilmek isteniyorsa, ölçü aletlerinin
iç dirençlerinin de hesaplarda kullanılması gerekir.

3. Doğrudan Direnç Ölçen Aletler İle:

Değişik amaçlara göre, çok değişik türde direnç ölçümü yapan aletler vardır.

a. Ohmmetre: Şayet kafi derecede doğrulukla direnç ölçmek istiyorsak,


ohmmetre kullanılır. Pratikte kullanılma sahaları daha ziyade elektrik
devrelerin kontrolunda, kısa devre ve açık devre aranmasında kullanılır.

Ohmmetre içindeki kaynaktan (genellikle 1,5 V), ölçülecek dirence bir doğru
gerilim uygulanır. D.A. devresine, ayrıca aletin içinde bulunan dirençler seri
bağlıdır. Döner bobinli olan ölçü aleti, bu dirençlerde düşen gerilimi
okumaktadır. (Şekil – 30) iç dirençlerde düşen gerilim, devreden geçen akım
dolayısıyla dış devreye bağlanan direncin büyüklüğüne bağlıdır.

225
V = Doğru Akım Kaynağı,
Rm = Ölçü Aleti İç Direnci,
R1 = Sabit Değerli Bir Direnç,
RA = Ayar Edilebilen Bir Direnç,
RX = Ölçülecek Direnç.

Şekil – 30 Basit bir ohmmetre

Test uçları kısa devre edilerek, ölçü aletinin ibresi tam sapacak şekilde RA
ayarlanır. Test uçları ölçülecek direncin uçlarına bağlandığında okunan
gerilim R1 direnci üzerine düşen gerilimdir. Rm >> R1 kabul edilerek;

R1
Vm = -------------- x Tam sapma΄ olur.
R1 + RX

Tam sapma RX = 0΄a tekabül eder. RX = R1 ise sapma ortada; RX = ∞ yani test
uçları açık devre ise sapma sıfırdır. Skala taksimatı lineer (düzgün) değil,
hiperboliktir. Büyük değerler skala başında, küçük değerler ise skala
sonundadır. Aletin ibresi ortadayken (RX = R1 civarı) ölçme daha sağlıklı olur.
Bir komütatör vasıtasıyla R1 değiştirilerek ohmmetrenin ölçme sahası
değiştirilir. Genellikle 10 Ω, 1 kΩ ve 100 kΩ kademeleri kullanılır.

Ohmmetre kullanılırken iki hususa dikkat etmek gerekir. Direnç ölçümü


sadece pasif devrelerde yapılır. Dış devreden ohmmetreye gerilim geldiği
takdirde, ohmmetrenin içindeki dirençleri yakabilir. Bu da alet için sakıncalı
olur. Birde ohmmetre ile üzerinden azda olsa bir akım geçtiğinde hasarlanan
dirençlerin (bazı yarı iletken maddeler, sigortalar gibi) ölçümü
yapılmamalıdır.

b. Veston köprüsü: Direnç ölçümünde kullanılan başka bir cihazda veston


köprüsüdür. Veston köprüsü şeması Şekil – 31’de çizilmiştir.

G = Gal vanometre (kendisinden


nanoampermetre mertebelerinde
çok küçük bir akımın geçip
geçmediğini gösteren alettir.

RA, RB, R = Etalon Dirençler.

RX = Ölçülecek Direnç.

Şekil – 31 Veston Köprüsü

226
Veston köprüsü daha çok dirençleri ölçmek için kullanılır. Galvanometre
sapmadığı zaman I akımı çok küçük, pratik olarak sıfır demektir. Bu hale
köprünün denge hali denir. Bu amaçla R’nin değerini değiştirilerek köprü
dengeye getirilir. Bu durumda;

IA . RA = IB . RB

IA . RX = IB . R olur. Bu iki eşitlik taraf tarafa bölünür ve RX çözülürse

RA
RX = R x --------- elde edilir.
RB

Bir takım devre düzenlemeleri ile bu metotla çok küçük veya çok büyük
dirençlerin değerleri veya dirençteki küçük bir değişim ölçülebilir.

c. Megerler: Çapraz bobinli ohmmetrelerdir. Çok büyük değerli dirençlerin


(izolasyon dirençlerinin) ölçülmesinde kullanılır. Aletin gerilimi manyeto
tarafından üretilir. Manyeto elle veya motorla çevrilir. Gerilimleri ise genel
olarak 500-1000-2500-5000 V’dir. Daha ziyade Y.G. cihazlarının (güç
transformatörleri, ölçü transformatörleri, kesiciler vs.) izolasyon
ölçmelerinde kullanılır.

Aletin hareketli kısmı, eksenleri birbirine dik iki bobindir. Bobinler müşterek
olarak yataklanmışlardır ve ibre de bu mile tespit edilmiştir.

Her iki bobin müşterek olarak daimi bir mıknatısın hava aralığına
dönebilmektedir. Her iki bobinin uçlarına manyeto bağlanmıştır.

2 numaralı bobin ölçülecek RX direnci ile, 1 numaralı bobin etalon R direnci


ile seri bağlıdır (Şekil – 32).

Şekil – 32 Megerin yapısı


227
Manyeto tarafından üretilen gerilim; bobinlerden, devrelerindeki dirençlerle
ters orantılı akım geçirir. Bu akımlar her bobinde B1 ve B2 manyetik alanı
meydana getirir.

Hareketli bobin, daimi mıknatısın ve B1 ve B2’nin bileşkesi olan B alanlarının


tesiri ile döner. R etalon direnci değiştirilerek çeşitli kademeler elde edilir.

8.2. Akım ve Ölçülmesi

1 ohm’luk bir direncin uçlarına 1voltluk gerilim uygulandığında, geçen


akımın şiddeti 1 Amperdir. Amper kısaca A harfi ile gösterilir. Kısaca akım
olarak adlandırılan akım şiddeti de I harfi ile gösterilir.

Ampermetre akım şiddetini ölçen alettir. Devreye seri olarak bağladığımız


ampermetreden ölçülecek olan akım geçer. Devreye seri bağlandığı için
ampermetrenin iç direnci çok küçük olmalıdır. Ampermetreler devrelerinden
geçen akımı büyüklüklerine göre mikroamper (μA), miliamper (MA) amper (A)
ve kiloamper (kA) olarak ölçebilirler (Şekil – 32).

Rm = Ampermetrenin iç direnci,
I = Devreden geçen akım,
U = Ampermetrede düşen gerilim.

Şekil – 33 Ampermetrenin devreye bağlanması

Akım ölçümünde ampermetrelerin iç direnci, devre özelliğine göre, ölçmenin


doğruluğuna tesir eder. Ölçü aletinin değişik kademelerdeki iç dirençleri
birbirinden farklıdır. Mesela A.A. da, 10 Amper konumu için 0,035 ohm olan
iç direnç, 10 mA konumunda 35 ohm mertebesindedir.

Çeşitli kademelerdeki akımları ölçmek için kademeli ampermetreler


kullanılır. Böyle ampermetrelerde bobin uçları bir klemensle ampermetre
üstüne çıkartılmıştır. Bu bobinler tek tek kullanılabildiği gibi, icabında seri
ve paralel bağlayarak da kullanılabilir. Mesela bobinler paralel bağlı iken 20
A ölçülüyorsa, bu bobinler seri bağlanınca 10 A΄e kadar ölçme yapar. Bazen
de bu bobinlerin uçları dışarı çıkartılmadan bir komütatör irtibatlandırmak
suretiyle ölçme işlemi yapılır (Şekil – 34).

228
Şekil – 34 Kademeli ampermetre

D.A.’da genellikle şönt ile birlikte döner bobinli ampermetreler kullanılır.


Döner bobinli ölçü aletlerinde pozitif ve negatif uçları doğru bağlamaya özen
gösterilmelidir.

8.3. Gerilim ve Ölçülmesi

Elektrik devrelerinde herhangi iki nokta arasındaki potansiyel farkını


voltmetre ile ölçeriz. Voltmetre devreye paralel bağlanır (Şekil – 35).

RV = Voltmetrenin İç Direnci.

Şekil – 35

Voltmetre esas itibariyle ön direnci çok büyük bir miliampermetredir. Ölçü


aletinin iç direnci ölçü hassasiyetine tesir eder. Ölçülecek gerilimin
empedansı büyük ise, bir başka deyişle gerilim kaynağının gücü küçük ise
ölçmeyi yapacak voltmetrenin iç direnci büyük olmalıdır. Voltmetrelerde
belirtilen 20.000 ohm/Volt gibi değerler, böyle ölçmelerde voltmetrenin
uygun olup olmadığının anlaşılmasına yarar. 20.000 ohm/Volt demek
1 V’luk skala değerinde, voltmetrenin iç direnci 20.000 ohm demektir.

Voltmetre ile yapılan gerilim ölçmelerinde, ölçülecek gerilimin mertebesi


bilinmelidir. Ölçülecek gerilimin değeri bilinmiyorsa en büyük kademeden
ölçmeye başlanmalı, gerilimin değeri hakkında bir fikir edindikten sonra,
skalasının son değerinde ölçme yapılmasını sağlayan kademede
kullanılmalıdır.

229
8.4. Güç ve Güç Ölçülmesi

Elektrikte güç birimi Wat’dır. Bir saniyede 1 jul iş yapan güce wat denir. Wat
pratikte küçük kaldığından, daha çok üst katları olan kilowat ve Megawat
kullanılır.

Doğru akımda güç bağıntısı N = V . I ‘dır. Eğer gerilim ve direnç biliniyorsa,


N = V2 / R, direnç ve akım biliniyorsa, N = I2 . R’ dir.

Alternatif akımda, tek fazlı sistemlerde, güç bağıntısı P = V . I . cos ’dir.


Burada P, aktif gücü göstermektedir. Cos  akımın gerilimden geri kaldığı
açının kosinüsü olup güç faktörü diye adlandırılır.

Üç fazlı sistemlerde ise, aktif güç bağıntısı, P = √3 . V . I . cos  şeklindedir.


Burada V, faz-faz gerilimini göstermektedir.

Elektrik devrelerinde aktif gücü ölçen aletlere vatmetre denir. Bu aletler


doğru akımda N = V . I’yı, alternatif akımda ise P = U . I . cos’yi direk olarak
ölçerler. Bu aletler elektrodinamik ve endüksiyonlu aletler prensibine göre
imal edilirler. Akım bobinleri devreye seri, gerilim bobinleri ise devreye
paralel bağlanırlar (Şekil – 36).

Şekil – 36

Vatmetrelerin akım ve gerilim bobinleri tıpkı ampermetre ve voltmetre gibi


muayyen bir IN nominal akım ve UN nominal gerilim için yapılmıştır. Bu
nominal değerler aletin üstünde yazılıdır.

Alternatif akımda akım ve gerilim aynı fazda olmadıkları zaman aktif güç ile
birlikte birde reaktif güç vardır. Bu güç yalnız alternatif akıma bağlı bir
özellik olup elektrik tesislerine istenmeyen şekilde tesir eder; generatörleri,
hatları lüzumsuz yere yükler; ayrıca bunların üzerinde ilave ısı kayıplarına
ve gerilim düşümlerine yol açar.

Her ne kadar reaktif güç faydalı güce çevrilemez ise de bundan tamamen de
vazgeçilemez. Zira elektrodinamik prensibine göre çalışan generatör,
transformatör, bobin ve motor gibi bütün işletme araçlarının normal
çalışmaları için gerekli olan manyetik alan, reaktif akım tarafından meydana
getirilir. Bilindiği gibi endüksiyon prensibine göre çalışan bütün makineler
230
ve cihazlar, manyetik alanın meydana getirilmesi için bir mıknatıslama
akımı çekerler; işte bu mıknatıslama akımı reaktif akımdır. Bu sebeple
bütün alternatif akım tesisleri, aktif gücün yanında reaktif gücünde
çekileceği göz önünde bulundurularak boyutlandırılır. Yalnız bu reaktif güç
tüketildiği yerde (müşteri tesislerinde) üretilirse üretim-iletim teçhizatının
kapasiteleri artırılmış ve böylece maliyet azaltılmış olur.

Reaktif güç bağıntısı (tek fazlı sistem için); P = U . I . sin ’dir. Birimi VAr’dır,
(Volt-Amper Reaktif) üç fazlı sistemde reaktif güç bağıntısı; Q=√3.U.I.sin’dir,
buradaki U, faz-faz gerilimdir. Kilovar ve Megavar VAr’ın üst katları olup
uygulamada daha çok bunlar kullanılır.

Reaktif güç uygulamada ya watmetreler ile, yada doğrudan reaktif gücü


ölçen varmetreler ile ölçülür.

Tek fazlı bir sistemde watmetre ile doğrudan reaktif güç ölçümü yapılmaz.
Daha çok üç fazlı reaktif güç ölçümünde kullanılan bir yöntemdir.

Üç fazlı sistemlerde güç ölçümü sistem koşullarına göre değişmektedir.

a. Üç Fazlı, Dengeli Sistemlerde Güç Ölçümü:

Böyle sistemlerde, yük akımı ve gerilimler üç fazda da eşit büyüklüktedir.


Güç ölçümü için tek watmetre yeterlidir. Okunan gücün üç katı sistem
gücünü verir (Şekil – 37). Bu watmetreler pano tipi olarak da
yapılabilmektedir. Skala düzenlemesi, üç faza göre yapıldığından, bunlarda,
ayrıca okunan değerin üç katını almak gerekmez.

b. Dengesiz ve Nötrlü Üç Fazlı Sistemlerde Güç Ölçümü:

Böyle bir sistemde güç ölçümü yapmak için her fazın gücünü ayrı ayrı
ölçmek gerekir. Şekil – 37’deki watmetre bağlantısı, A ve B fazları için de
yapılır. Üç watmetrede okunan değerin toplamı sistemin gücünü verir.

Şekil – 37 Watmetre

231
c. Dengesiz ve Nötrsüz Üç Fazlı Sistemlerde Güç Ölçümü:

Üç fazlı ve nötrsüz sistemlerde, yük dengesiz olsa dahi, güç ölçümü üç tane
watmetre ile yada aron montajı denilen bağlantıya göre bağlanmış iki
watmetre ile yapılır. Ölçüm üç watmetre ile yapılırsa, nötr olmadığından
watmetrelerin gerilim devrelerinin çıkış uçları kendi aralarında köprülenerek
yapay nötr oluşturur. Eğer ölçü trafoları kullanılıyor ise, gerilim trafolarının
nötr ucuna watmetrelerin nötr bağlantısı yapılır. Şekil – 38’de üç fazlı
nötrsüz sistemde, iki watmetre ile güç ölçümünün bağlantı şeması
verilmiştir. Sistemin gücü, iki watmetrenin gösterdiği değerlerin toplamıdır.

Şekil – 38 Aron bağlantı

Bu şekilde bağlantıya ARON MONTAJI’da denir. Dengeli ve nötrlü üç faz


sistemlerde de kullanılabilir. Sistemde kullanılan watmetrelerin büyük kısmı
bu çeşit watmetrelerdir. Devre akım ve geriliminin büyük olduğu yerlerde,
watmetre, akım ve gerilim transformatörleri ile birlikte kullanılır (Şekil – 39).

Şekil – 39 Watmetrelerin ölçü transformatörlerine bağlanması

232
d. Reaktif Güç Ölçümü:

Reaktif güç uygulamada ya watmetreler ile yada doğrudan reaktif gücü ölçen
watmetreler ile ölçülür.

Tek fazlı bir sistemde, watmetre ile doğrudan reaktif güç ölçümü yapılmaz.
Daha çok üç fazlı reaktif güç ölçümünde kullanılan bir yöntemdir. Dengesiz
izole sistemlerde, aynen aktif güç ölçümünde olduğu gibi (Şekil – 39)
bağlanan iki watmetreden okunan değerlerden, reaktif güç; Q = √3 . (W2–W1)
bağıntısı yardımıyla hesaplanır. Burada W1, A fazı akımı ve A – B gerilimiyle
beslenen watmetrenin, W2 ise C fazı akımı ve C – B gerilimiyle beslenen
watmetrenin gösterdiği değerlerdir. Sonuç pozitif ise reaktif güç şebekeden
tüketiciye, negatif ise tüketiciden şebekeye (yani tüketici şebekeden kapasitif
güç çekiyor demektir) akıyor demektir.

Şu halde aron montajında watmetrelerin gösterdiği değerlerin farkını alıp √3


ile çarparsak aynı devreden geçen reaktif gücü bulmuş oluruz.
Watmetrelerde olduğu gibi bu iki watmetrenin çalıştırma momentlerinin
farkları bir ibreye kumanda edecek şekilde bir ölçü aleti yapılıp skalası √3
misli ile tanzim edilecek olursa, aron bağlı watmetre elde edilir. Bunun
içinde birinci watmetreye ait akım bobininin uçlarını ters bağlamak kafidir.
Şekil – 40’da aron bağlı varmetrenin prensip şeması görülmektedir.

Şekil – 40 Watmetrenin reaktif gücü ölçecek şekilde devreye bağlantısı

Akım ve gerilimin büyük olmaları halinde, akım ve gerilim trafoları kullanılır.


Şekil – 41’de akım ve gerilim trafoları ile kullanılan böyle bir üç faz varmetre
görülmektedir.

233
Şekil – 41 Varmetrenin ölçü transformatörleri ile bağlanması

Aron bağlı watmetreye tatbik edilen gerilimler eğer 90 derece geri


kaydırılarak tatbik edilecek olursa üç fazlı varmetre elde edilmiş olur.
Sistemimizde kullanılan Westinghouse varmetreleri bu tip varmetrelerdir.
Şekil – 42’de böyle bir varmetrenin akım, gerilim trafolarıyla bağlanışı
görülmektedir.

Şekil – 42 Gerilimlerin 900 geri kaydırılarak watmetrenin üç fazlı varmetre


olarak bağlanması.
234
8.5. Frekans ve Frekans Ölçümü

Bir alternatif akımın akım ve gerilimi periyodik olarak ve genellikle sinüs


salınımı ile değişirler (Şekil – 43).

Şekil – 43

T bir sabit değer olmak üzere her t değeri için

X (t) = X (t + T)

ise X (t), değişimi periyotlu olan bir periyotlu büyüklüktür ve periyodu T


(sn)’dir. Periyodun tersi ise frekans olup birimi hertz (Hz)’dir. Yani frekans
alternatif akımın bir saniyedeki devir sayısıdır.

Alternatif akımın frekansını ölçen aletlere frekansmetre denir. Frekansmetre,


frekansı ölçülecek şebekeye voltmetre gibi paralel bağlanır (Şekil – 44).

Şekil – 44

Frekansmetreler çok değişik yapıda olmakla birlikte genel olarak, elektronik,


mekanik ve elektriki rezonans temeline dayalı olarak yapılırlar. Panolarda en
çok kullanılan tabii titreşimli ve dilli frekansmetrelerdir. Bu frekansmetreler
bir elektromıknatıs karşısında bulunan değişik boylardaki çelik şeritlerden
meydana gelir (Şekil – 45a).

235
Şekil – 45a

Çelik şeritlerin tabii titreşimli frekansları daha önceden 47, (47,5), 48 gibi
frekanslara ayarlanır. Elektromıknatıs bobini ölçülecek şebekeye bağlanınca
çelik şeritler titreşim yapmaya başlar. Bu esnada titreşim frekansı alternatif
akımın frekansına en yakın olan dil, diğerlerinden daha fazla titreşim
yaparak gözle görülür hale gelir, skala üzerinden tatbik edilen frekans
okunur (Şekil – 45b).

Şekil – 45b

9. SKALA TANZİMİ

Ölçü aleti yapan firmalar (Ampermetre, voltmetre, vatmetre, varmetre vs.)


skalalarını boş bırakırlar. Yalnız 5 amper ve 100 volt gibi büyüklükleri
belirtirler. Bu büyüklüklere göre devrenin ölçü trafolarının çevirme oranına
göre veya eldeki bir ölçü aletini de istenilen değerlerdeki ölçü trafo oranına
göre skala tanzimi yapmak mümkündür.

a. Ampermetre Skala Tanzimi:

Örnek: 50/5 A’lik akım trafosu bulunan bir fidere ampermetre bağlamak
istiyoruz. Ampermetrenin skalasının, beşer amper aralıkla skala tanzimi
isteniyor.

50 amper sekonderde 5 amper olursa,

5 amper için sekonderde ne kadar olacak?

236
50 5 25
X = --------- = 0,5 A
50
5 X

5 amper skala tanzimi 0,5 amper

10 amper skala tanzimi 1 amper

15 amper skala tanzimi 1,5 amper

50 amper skala tanzimi 5 amper

Bu hesap yapıldıktan sonra etalon ampermetre ile birlikte skalası tanzim


edilecek ampermetre seri bağlanır ve etalon ampermetrede 0,5 amperden
başlayarak akım verilir. Skalada 0,5 amper 5 amper olarak tanzimi
yapılacak ampermetrede işaretlenerek akala tanzimi yapılır.

b. Watmetre Skala Tanzimi

Örnek: Gerilim trafo oranı 30000/100 V

Akım trafo oranı 100/5 olan bir watmetrenin skala tanzimi

100/5

30000/100

Pprimer = √3 x Ufaz arası x Iakım x cos  P sekonder = 100 . 5 . 1 . 73 = 865 W.

P = 1,73 x 30000 x 100 x 1

P = 5190000 Wat

P = 5,19 MW

0,5 MW aralıkla skala tanzim edelim.

Sekonderde 865 W primerde 5,19 MW’ta tekabül etmektedir.

865 W 5,19 MW

X 0,5 MW

865 x 0,5 432,5


-------------- = ------------ = 83,33333 W
5,19 5,19

237
Primer Sekonder

0,5 MW 83,33333 Wat verilecek


1 MW 166,66
1,5 MW 249,99
2 MW 333,33
2,5 MW 416,66
3 MW 499,99
3,5 MW 583,33
4 MW 666,66
4,5 MW 749,99
5 MW 833,33
5,5 MW 916,66

Bu değerler bulunduktan sonra etalon watmetre ile skalası yapılacak


watmetrenin akımları seri gerilimleri paralel bağlanır. Cos  = 1 yapılır ve
83,33 Wat verilerek vatmetrede bu değer 0,5 MW olarak işaretlenir. Aynı
şekilde bütün değerler işaretlendikten sonra çizgiler ve değerler okunacak
şeklide belirlenir.

Eğer aron bağlı bir sistemle etalonaj yapılırsa burada iki watmetre kullanılır.
Her watmetre vereceğimiz değerin yarısına ayarlanacak

83,33
Örnek: Birinci değer için --------------
2

426,66
Beşinci değer için ------------- gibi
2

4 telli sistem kullanılıyorsa sistemde üç watmetre olduğundan her


watmetreyi vereceğimiz değerin 3’te birine ayarlayıp vereceğiz.

83,33 416,66
----------- ve ------------ gibi
3 3

Varmetrede de hesap şekli aynıdır. Burada sin  = 1 olacak şekilde etolaj


yapılır.

238
c. Voltmetre Skala Tanzimi:

Örnek: G.T.O = 6000/100

biner voltluk ara ile skala tanzimi istiyoruz.

6000 100 ise

1000 x x=

1000 için 16,666 Volt


2000 için 33,332 Volt
2000 için 33,332 Volt
2000 için 33,332 Volt
6000 için 100 Volt

Bu değerler okunacak şekilde etalon bir voltmetre ile skalası yapılacak


voltmetre paralel bağlanır. 16,666.... Volttan 100 volta kadar değer verilerek
skala tanzimi yapılır.

10. ÖLÇÜ ALETLERİNİN MUAYENELERİ

İstasyonlardaki ölçü aletlerinin zamanla hata nispetlerinin kontrolu


yapılması lazımdır. Çalışan ölçü aletleri çeşitli sebeplerle hatalı değerler
gösterdiği tespit edilmiştir. Bu hatalar muayyen değerlerin üstüne çıktığı
zaman ( %3) aletin değiştirilmesi veya yeniden skala tanzimi yapılması
cihetine gidilir.

10.1 Ölçü Aletlerinin Muayeneleri (Yerinde)

Ampermetrelerin Muayeneleri:

Panoda bulunan ampermetre ile doğru değer gösteren ampermetre seri


bağlandıktan sonra aynı anda her iki ölçü aletinden değerler okunur.

Örnek: A.T.O. = 100/5 ve aynı anda okunan akımlar, pano ampermetresinde


50 amper devreye bağladığımız ampermetrede 2,7 amper ise akım trafo
oranına göre

100 5 ise 100 . 2,7 270


X = ---------------- = ----------- X = 54 Amper
X 2,7 5 5

Esasında pano ampermetresi 54 amper göstermesi lazımdı. Hata hesabından

50 - 54
%H = ------------ x 100 ölçü aleti % 7,1 eksik yazıyor.
54

239
Watmetrelerin Yerinde Muayeneleri:

İstasyonlarda bulunan watmetreler ve varmetreler aron bağlıdırlar. Pano


watmetresinin yerinde muayenesi için doğru olduğu bilinen aron etalon
watmetre devreye bağlanır.

Pano watmetresinin A.T.O = 10/5, G.T.O = 34500/100

Aynı anda etalon ve pano watmetresinin gösterdiği değerler okunur.

Etalon watmetre 400 W ise

10 34500
400 x ----------- x ------------ = 276 kW olarak hesaplandı.
5 100

Pano watmetresinde 280 kW okunursa

280 - 276
%H = ----------------- x 100 = % + 1,4 bulunur.
276

Varmetrenin yerinde kontrolu için devre aynıdır. Dikkat edilecek husus


bağlanan watmetrenin A fazı akımının polaritesi değiştirilecek ve etalon
watmetrede okunan değer √3 ile çarpılacaktır.

Eğer iki ayrı etalon watmetre kullanılmış ise C fazı üzerinde bulunan
watmetrede okunan değerden A fazı watmetresinden okunan değer çıkartılır.
Bulunan değer √3 ve ölçü aletleri oranları ile çarpılıp hesap değeri bulunur.

A.T.O. = 10/5

G.T.O 34500/100

A fazı100 W okundu

C fazı 300 W okundu 300 – 100 = 200 W

10 34500
200 . √3 x ------- x ----------- = 238 kVAr hesaplanır.
5 100

Pano varmetresinde 250 kVAr okunursa bu aletin hatası

250 - 238
%H = ----------------- x 100 = 5, H = % - 5 olur.
238

Voltmetrelerin hatası da aynı ampermetrede anlatılan şekilde bulunur.


240
11. RÖLE MUAYENE ALET VE ÖLÇÜ ALETLERİNİN TANITIMI

11.1. AVO – 8 Ölçü Aleti

AA, DA Akım, gerilim ve direnç ölçen AVO – 8 gerçekte döner bobinli bir DA
ölçü aletidir. DA akım ölçmelerinde şöntler, gerilim ölçmelerinde ise ön
dirençler devreye girer. AA akım ölçmelerinde, özel bir trafo, AA akımını
orantılı olarak gerilime dönüştürür.

Elde edilen AA gerilim doğrultularak döner bobinli ölçü aletine verilir. AA


gerilim ölçümünde, ön dirençten sonra yine doğrultularak döner bobinli ölçü
aletine verilir. Direnç ölçümü ise, aletin içindeki DA kaynağından (1,5 ve 15
V’luk pil) ölçülecek dirence uygulanan DC’nin, dirençten geçecek akımla
orantılı ölçme yapma esasına dayanır.

Hata Sınırları:

DA Gerilim Ölçümü: Skalanın ortası ile sonu arasında % 2, skala ortasından


küçük ölçümlerde % 1

DA Akım Ölçümü: Tüm Skalada % 1

AA Gerilim Ölçümü: 2,5 V kademesinde % 4


10 – 250 V kademesinde % 2
250 V’tan büyük ölçmelerde % 2,25

AA Akım Ölçümü: Tüm Skalada % 2,25


Direnç Ölçümü: Orta skalaya göre % 3

Hata sınırları tüm ölçü aletlerinde olduğu gibi skala son değerinin %’si
olarak verilmiştir. Bu alette sadece direnç ölçümü için % hata, skala orta
değeri alınacaktır.

Kullanma Özellikleri:

Alet yatay olarak kullanılmalıdır. Ölçme yaparken seçici anahtarların ara


yerde olmamasına dikkat edilmelidir.

Kullanmadan sonra seçici anahtarlarını AA, DA pozisyonlarında bırakmak,


ilk kullanımda hataya düşülmesini önler. Bu pozisyonda ölçü terminalleri
açık devre gösterir.

Alet aşırı yüke karşı mekanik olarak korunmuştur. İbrenin sona çarpması ile
ölçü devresi açılır. (CUT-OUT) düğmesine basılarak alet normal konuma
getirilir. Akım devrelerine girmeden önce (CUT-OUT) düğmesinin mutlaka
basılı olmasına dikkat edilmelidir.

DA ile ölçü yapılırken alet ters yönde saparsa, bağlantı uçlarını


değiştirmeden (REV M/C) butonuna basılarak doğru sapma temin edilebilir.
241
Akım Ölçülmesi:

DA akım ölçülmesinde; her kademenin son değerinde 500 mV gerilim


düşümü meydana getirir. Yalnızca 50 mA kademesinde bu değer
125 mV’tur.

AA akım ölçülmesinde ise gerilim düşümü, her kademe için 350 mV’tur.
Buna göre mesela alet;

DA 10 A kademesinde 0,05 Ω
DA 1 A kademesinde 0,5 Ω
DA 100 mA kademesinde 5 Ω
DA 50 mA kademesinde 2500 Ω
AA 10 A kademesinde 0,035 Ω
AA 1 A kademesinde 0,35 Ω
AA 10 A kademesinde 35 Ω dur.

Bu değerler aletin devreye girmesiyle, devre büyüklükleri değiştiğinde


dikkate alınmalıdır.

Gerilim Ölçülmesi:

DA gerilim ölçmelerinde alet hassasiyeti tüm ölçmelerde 20.000 Ω/V’tur.

AA ölçmelerinde 10 V’un üstünde 2000 Ω/V, 10 V kademesi 1000 Ω/V,


2,5 V kademesinde ise 250 Ω/V’tur.

Buna göre, gerilim ölçerken aletin iç direnci mesela;

DA 1000 V kademesinde 20 MΩ
DA 250 V kademesinde 5 MΩ
DA 10 V kademesinde 200 kΩ
AA 100 V kademesinde 200 kΩ
AA 10 V kademesinde 10 kΩ
AA 2,5 V kademesinde 625 kΩ dur.

Bu değerler, ölçü kaynağının gücü sınırlı olduğu zaman dikkate alınmalıdır


(Transdüzer, elektronik devrede gerilim ölçme gibi).

Direnç konumunda ölçü yapılırken (+) ölçü terminaline negatif gerilim (-)
ölçü terminaline de pozitif gerilim gelir. Bu durum, diyot ölçümü gibi
polaritesi önemli ölçülerin yapılmasında göz önüne alınmalıdır.

242
11.2. AEG Timer

Şekil – 46

Timer kullanılmadan önce, arka yüzünde bulunan motor ve kuplaj


gerilimleri kontrol edilmelidir. Motor yazılı bölümde her iki vida, besleme
gerilimine uygun olarak (110 V) veya (220 V) konumunda olmalıdır.
Kupplung yazılı bölümünde bir vida vardır; bu vida şeklindeki gibi
en solda ise kuplaj gerilimi sadece 220 V DC, olduğu gibi ortada
ise 110 V DC ve 220 V AC, sağda ise yalnızca 110 V AC ile
beslenmelidir.

AEG timer’in skalası 0,1 0,2 şeklinde taksimatlandrılmış ise en küçük ölçeri
1/100 sn, 1, 2, 3 şeklinde taksimatlandrılmış ise en küçük ölçeri 1/10
sn’dir.

11.3. Pens Ampermetre

Pens ampermetrelerin temel kullanım amacı, AC devrelerinde elektriki irtibat


yapmadan, başka bir deyişle, akım devresini açmadan devre akımını
okumaktır.

Çalışmasının temel prensibi; içinden akım geçen iletken manyetik bir


halkanın içine alınır. Manyetik devre üzerindeki ayrıca, çok sarımlı bir bobin
daha vardır. Böylece primeri tek sarımlı sekonderi çok sarımlı bir trafo
oluşturulmuştur. Sekonder devre primerden geçen akım ile orantılıdır.
Sekonder E.M.K. doğrultularak, döner bobinli DC ölçü aletine uygulanır.
Ölçü aleti taksimatlandırılması primer devreden geçen akıma göre
yapılmıştır.
243
Pens ampermetrelerden bir kısmı, üstündeki komütatör vasıtası ile değişik
akım kademelerinden başka, uygun terminaller kullanarak voltmetre ve
ohmmetre olarak da kullanılabilir.

Dikkat edilecek hususlar: Çalışma prensibinden anlaşılacağı gibi, ölçme


yaparken, kuvvetli manyetik alanlardan uzak tutulmalıdır. Bir ölçü
trafosunun veya güç trafosunun çok yakınında ölçme yapmak hataya neden
olabilir.

Diğer bir özellikte, manyetik devrenin açıldıktan sonra tam olarak


kapanması, kapandığı ağızda aralığa neden olacak yabancı maddelerin
bulunmamasıdır.

Pens ampermetreyi kullanışlı kılan bir özelliği de, iki veya daha çok akımın
vektörel olarak toplamını yada farkını ölçme olanağını vermesidir. Mesela
dengeli üç fazlı bir sistemde, akım geçen üç iletken aynı anda pens
ampermetrenin manyetik devresi içine alındığında, ölçü aletinin değer
göstermemesi gerekir.

Bir başka kullanım kolaylığı da, uygun terminal çıkararak, Baur elektronik
fazmetre ile akımın faz açısının ölçülebilmesidir. Terminal çıkarmak için, çok
sarımlı sekonder devrenin uygun kapasite ile paralel bağlanarak bağımsız
hale getirilmesi gerekir. Kapasitenin uygunluğu, devre akımı ile oluşan
E.M.K. arasındaki açı sıfır olacak şekilde denenerek bulunabilir. Terminal
uçlarının polaritesi, primer akımın girişi ile birlikte işaretlenmelidir. Oluşan
E.M.K. fazmetrenin gerilim girişine uygulanır. Bu yöntem ile açı ölçülmesi
özellikle diferansiyel devrelerde büyük kolaylık ve güvenilirlik sağlar.

11.4. Varyak (Ototrafo)

Birçok cihazın muayenesinde, istenilen akım ve gerilimi kesintisiz


değiştirerek verebilen, gerçekte ototrafo olmasına rağmen, firma adından
kaynaklanan varyaklar kullanılır. Varyakların iki sabit, bir hareketli ucu
vardır. Sabit uç çoğunlukla hem giriş hem de çıkışta ortak olarak kullanılır.

Şekil – 47’de tek fazlı bir varyağın prensip şeması görülmektedir. Üç fazlı
varyaklar, tek fazlı üç varyağın birleştirilmesi ile oluşturulmuştur. Gezici
çıkış uçları ortak hareket ederler (Şekil – 48).

244
Şekil – 47

Tek fazlı varyağı devreye bağlarken, ortak ucun nötre gelmesine dikkat
edilmelidir. Varyağın kullanımında dikkat edilecek önemli konulardan biri de
akım kapasitesinin üstüne çıkılmamasıdır. Bunun içinde varyak seçiminde,
özellikle akım enjekte edilecek devrelerde, uygun akımlı varyağı seçmeye
dikkat etmelidir.

Varyak kullanımında karşımıza çıkan bir güçlükte, varyağın ilk devreye


alınmasında, arızalı olmadığı halde mıknatıslanma akımının devre
sigortasını attırmasıdır. Bu durum, özellikle büyük amperajlı varyaklarda ve
kısa devre akımının büyük olduğu (beslendiği dağıtım güç trafosuna yakın
olma hali) yerlerde görülür. Bu durumu önlemek için, varyağı giriş
terminallerine uygun seri reostalar bağlanır, daha sonra bu reostalar devre
açılmadan kısa devre edilir.

Eğer kullanılacak devrede akım ayarı hassas yapılmak istenirse, sekonder


devreye seri uygun reostalar bağlanır. Reostalar da devrenin en yüksek
akımına dayanabilecek özellikte olmalıdır. Seri reosta, daha çok küçük
empedans üzerine akım uygularken gerekeceği göz önüne alınmalıdır.

Şekil – 48
245
11.5. Faz Sırası Gösterge Aleti

Üç fazlı şebekelerde faz sırasını (fazların dönüş yönünü) tespit etmeye yarar.
Bu tespit ise şebeke iletkenlerinin birbirine doğru olarak bağlanmasında;
motorların, watmetre, varmetre ve sayaçların, fazmetre gibi ölçü aletlerinin
şebekeye doğru bağlanabilmeleri için gereklidir.

Dış görünüş itibariyle alet küçük bir bakalit kutu üzerinde küçük bir
pencere ve aleti faz sırasını tespit etmek istediğimiz şebekeye bağlamak için
üç tane bağlantı iletkeninden ibarettir (Şekil – 49).

Şekil – 49

Alet içerisinde küçük bir elektrik motoru vardır. Motor rotoru olarak üzeri
kırmızı ve beyaz bölgelere ayrılmış alüminyum disk bulunur. Rotorun
(diskin) dönüş yönü faz sırasına bağlıdır. Ancak rotor dönüşü
sınırlandırılmıştır. Sürekli dönme hareketi yapamaz. Rotor bir yöne dönünce
pencereden beyaz bölge (Şekil – 50a), rotor diğer yöne dönünce pencereden
kırmızı bölge görünür (Şekil – 50b). Şayet bağlantı iletkenlerinden birisi
devreye bağlanmamış ise bazen kırmızı bazen de beyaz bölge görünür
(Şekil – 50c).

246
Şekil – 50

Yukarıda da belirtildiği gibi aleti devreye bağlamak için üç tane bağlantı


iletkeni (kordon) vardır. Birer uçları alete tespit edilmiştir. Diğer uçları ise faz
sırası tespit edilecek olan şebekeye bağlanır.

Bağlantı iletkenleri numaralanmış ve renklendirilmiştir.

1 numaralı iletken yeşil,

2 numaralı iletken sarı,

3 numaralı iletken kahverengidir.

Kullanılması:

Alet devreye bağlanınca herhangi bir durumda iken pencereden beyaz bölge
görününce faz sırası doğrudur.

1 numaralı faz 3 numaralı fazdan 1200 geri,

2 numaralı faz 1 numaralı fazdan 1200 geri,

3 numaralı faz 2 numaralı fazdan 1200 geri,

Şayet tersi, yani pencereden kırmızı bölge görünüyorsa faz sırası terstir. Bu
durumda herhangi iki bağlantı iletkenini değiştirmek yeterlidir.

11.6. Fazmetreler

BAUR VMG50 Tipi Elektronik Fazmetre:

Alternatif akımda gerilim-gerilim ve gerilim-akım arasındaki faz açılarını


ölçer. Cihazı çalıştırmadan önce, çalışma geriliminin uygunluğunu kontrolü
ve cihaz topraklanması yapılmalıdır. Cihaz besleme devresi 0,1 A’lik sigorta
ile korunmuştur; daha büyük sigorta konmamalıdır. Işın tüpündeki ışın
çemberi, cihaz devreye alındıktan 15-20 sn sonra çıkar.

247
Şekil – 51 Ön Yüz

Cihazın ön yüzünde;

1. Dönebilen skala,

2. Işın tüpü,

3. Işın çemberi,

4. Çift yönlü döner anahtar,

5. Referans gerilim terminalleri mevcuttur (Şekil – 51).

Arka yüzünde ise mavi zemin üstünde ( Eext I ) akım terminalleri,


( Eext U ) gerilim terminalleri, kırmızı zemin üzerinde (Eint) topraklı
prizin çalışma gerilimi seçicisi ile sigorta vardır (Şekil – 52).

Gerilim-Gerilim Açı Ölçülmesi:

Şekil – 51 ve Şekil – 52’de görüldüğü gibi referans gerilim ön yüzdeki gerilim


terminaline polarite ucu ( ) yeşil terminale gelecek şeklide bağlanır. Bu
anda ışın çemberinin bir yerinde gösterge çentiği çıkar. Döner skalanın sıfır
başlangıcı, bu çentik üzerine getirilir. Arka yüzde mavi zemin üzerindeki
( Eext U ) gerilim terminaline ikinci gerilim polaritesi yeşil ( U )
olan terminale gelecek şekilde bağlanır.
248
Gerilim-Akım Açı Ölçülmesi:

Gerilim arka yüzdeki (Eext U ) terminaline, polarite yeşil terminal


olmak üzere bağlanır. Akımın giriş yönü (Eext I ) terminallerinin
siyahından girip beyazından çıkacak şekilde bağlanır. (4) anahtarı mavi
renkli (Extern U) ya çevrilir. Döner skalanın sıfır başlangıcı, ışın çemberinin
çentiği üzerine getirilir. (4) Anahtarı aynı yönde (Extern I) konumuna
getirildiğinde ışın çemberi üzerinde çıkan çentik, akımın gerilime göre açısını
belirler.

Uygulanacak gerilim en az 0,3 V, en çok 600 V, akım ise en az 0,1 A, en çok


10 A olmalıdır.

Küçük Alıcıların Faz Açılarının Ölçülmesi:

Tek fazlı ve gerilimli 110 veya 220 V, akımı 0,1-10 A arasında olan,
vantilatör, floresant lamba armatürü gibi cihazların fazmetrenin arka
yüzünde kırmızı zemin üzerinde bulunan prize takılır. (4) Anahtarı bu kez
kırmızı renkli (intern U) konumuna çevrilir. Döner skalanın sıfır başlangıcı,
çıkan çentik üzerine getirilir. (4) anahtarı, aynı yönde (intern I) konumuna
alındığında, prize takılı cihazın güç faktörü veya gerilime göre akımın açısı
çentik üzerinden okunur.

249
ELEKTRİK SAYAÇLARI

1. GİRİŞ

Sayaçlar kısaca elektrik enerjisini ölçen ve kaydeden cihazlar olarak


tanımlanabilirler.

Elektrik enerjisinin ticari amaçla kullanılmaya başlanmasından sonra enerji


ölçümü ve buna paralel olarak sayaç konusu gündeme gelmiştir.

Önceleri elektrik enerjisi D.A. ile taşındığından sayaçlarda elektrokimyasal


olaylara dayalı olarak yapılırdı.

Daha sonra alternatif akımın yaygın olarak kullanılmaya başlanmasıyla A.A.


enerjiyi kaydeden sayaçların imaline gerek duyulmuş; kısa zaman içinde
motor ilkesine dayalı endüksiyon sayaçların bu iş için en uygun olduğu
anlaşılmıştır.

Günümüzde teknolojinin gelişmesi sonucu yarı iletkenler ile yapılan statik


elektrik sayaçları, endüksiyon sayaçlardan daha hassas enerji ölçmelerine
karşılık; basit tasarımı yeterli hassasiyeti, işletme güvenirliği, dayanıklılığı,
çok az bakım ihtiyacı, üretim maliyetlerinin düşük olması sebepleriyle daha
uzun yıllar endüksiyon sayaçlarının önemini koruyacağı anlaşılmaktadır.

Sayaçlar çeşitli şekillerde sınıflandırılabilirler.

a. Ölçülen büyüklüğe göre,

Wh sayaçlar,
Ah sayaçlar.

b. Akımın şekline göre,

Doğru akım,
Alternatif akım sayaçları.

c. Çalışma prensibine göre,

Elektrolit,
Endüksiyon sayaçlar.

d. İmalat şekli ve bağlantılarına göre,

1-3 fazlı sayaçlar-Aktif-Reaktif-Volt-Amper sayaçlar,


3 faz 4 telli sayaçlar,
3 faz 4 telli 2 1/2 elemanlı sayaçlar,
3 faz 3 telli (aron) sayaçlar.

250
e. Hassasiyet derecelerine göre,

Etalon (sabit veya portatif),


Normal sayaçlar.

f. Devreye bağlanma şekline göre,

Primer,
Sekonder sayaçlar.

g. Yük durumuna, fonksiyon ve tarife şekline göre,

Normal,
Demantlı,
Yazıcı,
Tek tarifeli,
Çok tarifeli sayaçlar.

Çok geliştirilmiş elektronik sistemlerle enerjisinin yakından veya uzaktan


ölçülmesi mümkün ise de, bugün tamamen yaygın olarak kullanılan
sayaçlar, modern endüksiyon sayaçlarıdır.

2. ENDÜKSİYON SAYAÇLARI

2.1. Temel Çalışma Prensibi

Uygulamada elektrik enerjisi ölçülmesinden söz edilirken çoğunlukla aktif ve


reaktif enerji diye ikiye ayrıldığı bilinmektedir. Reaktif enerji ve ölçülmesi
ilerideki konularda bahsedileceğinden bu kısımda aktif yani iş gören, ısı,
ışık, mekanik enerjiye dönüşen elektrik enerjisinin ölçümünden söz
edilecektir. Fiziksel olarak İş = güç x zaman olduğu bilinmektedir. Elektrikte
güç ise Güç = V x I x Cos  ifadesi ile verilir ve birimi wat (W)’tır. Bu birim
gücün birim zamanla çarpımı, seçilen zaman bazına göre WS (wat x saniye)
ise watsaniye (jul) cinsinden, Wh (wat x saat) ise watsaat cinsinden enerjiyi
verir.

Sayaçların çalışma prensibi önce sayaca uygulanan güce ve gücün bir


fonksiyonu olan dönme hareketinin mekanik bir tertiple depolama görevi
yapan numaratöre aktarılmasına dayanır. Numaratörde okunan, belli bir
oranla sayaç diskinin toplam tur sayısı demektir. Sayaçların çalışma
prensibi endüksiyon motorununkine benzer. Bunu izah için bir mil üzerine
geçirilmiş alüminyum bir disk alalım,mil iki ucundan yataklanmıştır. Diskin
bir yüzeyine Şekil – 1’deki gibi iki elektromağnet yerleştirilmiş olsun. Burada
meydana gelen olaylar şöyle açıklanabilir.

Birinci elektromanyetten geçen I1 akımı ve oluşturduğu Ø’1 manyetik alanı


üst üstedir. Bu manyetik alan,diskte kendisinden 900 geride bir EMK (Ed1)
oluşturur. Ed1 gerilimi diskin endüktansı olmadığını kabul edersek kendisi
ile aynı fazda I1 akımının oluşmasını sağlar.
251
Şekil – 1 Endüksiyon sayaç ve ilişkin büyüklüklerin fazör diyagramı

Aynı düşünce ile ikinci elektromağnetten geçen I2 akımı Ø’2 akısını, bu


manyetik akı da diskte Ed2 gerilimini, Ed2 gerilimi ise İ2 akımını oluşturur.
Buna ait vektör diyagramı Şekil – 1.b’de görülmektedir. Şekil – 1.a’da
görüldüğü gibi İ1 akımı Ø’2 alanı içinden, İ2 akımı ise Ø’1 alanı içinden
geçerler. Manyetik bir alan içinde bulunan ve içinden akım geçen iletkene
tesir eden kuvvetin ifadesi F = İ x Ø’dir. Görüldüğü gibi manyetik akıların
yönleri aynı fakat içlerinden geçen akımlar ters işaretli olduğu için diske
tesir eden toplam kuvvet, dolayısıyla döndürme momenti bu iki kuvvetin
farkı olacaktır.

Şekil – 1.b’den görüldüğü gibi uygulanan akımlar dolayısıyla manyetik akılar


arasında  açısı kadar bir faz farkı vardır. Sinuzoidal birer alternatif değişken
olan manyetik alan ifadelerini yazalım,

Ø’1 = Ø1 . cos wt Ø’2 = Ø . Cos (wt - )

Manyetik alanların diskte hasıl ettikleri gerilimler

-d Ø’1
Ed1 = ------------- = w Ø1 Sin wt
dt
252
-d Ø’2
Ed2 = ------------- = w Ø2 Sin (wt - )
dt

Bu gerilimlerin diskte oluşturdukları akımlar

Ed1
İ1 = ----------- = kw Ø1 sin wt
Z

Ed2
İ2 = ----------- = kw Ø2 sin (wt - ) dir.
Z

Z disk empedansıdır ve değişmediği ve ayrıca endüktansının ihmal edildiği


var sayımı ile k katsayısını oluşturmuştur.

Karşılıklı manyetik akıların bu akımlar ile oluşturdukları kuvvetler ise;

F1 = İ1 Ø2 = kw Ø1 sin wt x Ø2 . Cos (wt - )

F2 = İ2 Ø1 = kw Ø2 sin (wt - ) . Ø1 . Cos wt

Farkını alır ve açı farkı olan trigonometrik oranları açarsak

F = F1 – F2 = kw Ø1 sin wt Ø2 (Coswtcos + Sinwtsin) – kwØ2 (sinwtcos - cos


wt + sin) Ø1 Cos wt

= k Ø1 Ø2 (Sinwtcoswtcos + sin2wtsin - sinwtcoswtcos + cos2wtsin)

= k Ø1 Ø2 sin  (sin2wt + cos2wt)

sin2wt + cos2wt = 1 olacağından ve F x d momenti vereceğinden diske tesir


eden moment ifadesi Md = k’ Ø1 Ø2 sin  olur.

Moment ifadesinin basit olarak anlamı, diske uygulanan iki manyetik akı,
bu iki manyetik akı arasındaki açının sinüsü ve bir k’ katsayısının
çarpımıdır.

Elektromanyetlerden birine ölçülecek tüketim kaynağının akımı, diğerine de


gerilimi uygulansın. Akım uygulanan mağnette oluşan manyetik akı, akımın
fonksiyonu olarak akım ile üst üstedir. Dolayısıyla Ø1 = k” I yazılabilir. İkinci
mağnete gerilim uygulanacağından çok sarımlı ve ideal halde gerilim devresi
akımı ile gerilim arasındaki açı 900’dir. Birinci mağnet akımı ile ikinci
mağnet akımı, dolayısıyla mağnet akılar arasındaki açı S = 90 -  açısıdır. Ø2
= k”’ U olduğundan buna göre moment ifadesi Md = k’ k’’ k’’’ UI Sin (90-)’dir.
k’ k’’ k’’’ = yazarsak ve Sin (90 - ) = cos  olduğundan Md = kUI cos  olur.

253
Diske uygulanan moment ile disk dönmeye başlayacaktır. Dönme hareketi
herhangi bir fren kuvveti ile dengelendiği takdirde, değişmeyen döndürme ve
hızla doğru orantılı frenleme kuvvetleri ile disk sabit bir hızda dönecektir.
Fren kuvvetini temin için bir daimi mıknatıs kullanılır. Daimi mıknatıs
alanının diskte meydana getirdiği fuko akımları ve dolayısıyla frenleme
kuvveti, diskin dönüş hızı ile doğru orantılıdır. Frenleme momentini Mf = C x
hız (tur/saat) olarak yazalım ve belli bir yük için eşitleyelim.

tur
C x --------- = KUI cos 
saat

C UI cos  x saat C I
------ = ---------------------- , ------ = K’ , ------ = K ve UI cos  x saat = kWh
K tur K K’

tur
olacağından K = -------- şeklinde bir sabit bulunur.
kWh

Diskin dönüş hızı ile enerji arasındaki oranı belirleyen ve disk sabitesi de
denilen bu sabiti, başka bir deyişle, sayaçtan 1 kWh enerji geçtiğinde diskin
kaç tur yapacağı şeklinde de anlayabiliriz.

2.2. Endüksiyon Sayacının Yapısı

Şekil – 2’de görülen sayacın ana parçaları şunlardır.

1. Manyetik nüve,
2. Gerilim bobini,
3. Akım bobini,
4. Frenleme mıknatısı,
5. Yataklar,
6. Numeratör ve dişli tertibi,
7. Alüminyum disk,
8. Sonsuz vida,
9. Boşta dönmeyi önleme tertibi,
10. İç ayar açısı halkası,
11. Kompanzasyon halkası.

254
Şekil – 2 Elektrik enerjisi sayacı

1. Manyetik Nüve:

Manyetik nüvenin görevi akım ve gerilim tarafından oluşturulan manyetik


akıya uygun geçiş yolu temin etmek ve bu arada istenilen miktardaki
manyetik akının da disk üzerinden geçmesini sağlamaktır.

Manyetik devreler akım devresi ve gerilim devresi olmak üzere iki kısma
ayrılır.

a. Gerilim Devresi:

Gerilime ait manyetik devrenin diske yakın kısmında kısa bir hava aralığı
bırakılır. Böylece diske yönelen kaçak bir akı oluşturulur. Sayaç diskini
çalıştıran gerilime ait manyetik akı budur. Endüksiyon prensibi açıklanırken
gerilim devresinin ideal bir self olduğu kabul edilmiş idi. Pratikte gerek
gerilim bobininin omik direnci, gerekse diskten manyetik akının geçmesi,
gerilim ile, gerilime ait akımın dolayısıyla Øu’nun arasındaki açının 900 değil
 = (90 – θ) gibi daha küçük olmasına sebep olur. Bu yüzden, gerilim
elektromağneti olabildiği kadar endüktif yapıldıktan başka, kosinüsfi ayarı
denen ayarla elektromağnet düzeni öyle ayarlanır ki, Øu akısı U geriliminden
900 geri fazda ve efektif değeri U ile orantılı olur. Bunun için diskten geçen
manyetik akı yoluna iletken bir halka konularak iç ayar açısı denilen  açısı
900’ye kadar yaklaştırılır.
255
Yine gerilim manyetik akısının diske geçen kısmı üstüne gölge kutup
oluşturacak şekilde ayarlanabilen ikinci bir iletken çerçeve konulur. Bunun
iki görevi vardır. Biri, daha önce açıklanan  iç ayar açısını düzeltmek,
ikincisi de aynı zamanda küçük yük ayarı için sayaç diskine doğru yönde ek
bir moment uygulamaktır.

Sayaçlarda küçük yük ayarının gerekliliğini şöyle açıklayabiliriz. Tam yükte


mil yataklarındaki ve mile bağlı sayıcı dişlilerindeki sürtünmeler ihmal
edilebildiği halde, küçük yüklerde bu belirsiz statik sürtünme momentlerini
hesaba katmamız gerekir. Bunun için standartlarda belirtilen diskin % 0,5–1
x IN de harekete geçebilmesi için diske doğru yönde ek bir moment
uygulanarak yatak ve dişli sürtünmelerinin kompanzasyonu sağlanır.

b. Akım Devresi:

Akım devresi manyetik nüvesi gerilim devresi nüvesinden daha basit


yapıdadır. Genellikle U şeklinde yapılırlar.

2. Gerilim Bobini:

Gerilim manyetik devresi üzerine ince bobin telinden çok sarımlı olarak
sarılmıştır 100 V’luk sayaçlar genellikle ölçü gerilim trafoları ile; 220, 380 V
olanlar ise şebekeye doğrudan bağlanırlar.

3. Akım Bobini:

Akım elektromağneti üzerindeki akım bobini iki eşit sargılı olup kalın telden
yapılmış az sarımlı bir bobindir; nominal akımı çok kere 5 A olup, bazı
sayaçlarda 10 A ya da daha büyük bir değer olabilir.

Akım bobini anma akımının 3 katına devamlı, arıza akımlarına ise termik ve
dinamik olarak dayanabilecek şekilde imal edilirler.

4. frenleme Mıknatısı:

Sayaç diskine uygulanan dönme momentini belli bir hızda dengeleyen daimi
bir mıknatıstır. Daimi mıknatıs, kutupları arasından geçen diskte
oluşturduğu fuko akımları vasıtası ile hıza bağlı düzgün bir frenleme yapar.

Diski frenleyen mıknatısın kutuplarını dönme eksenine yakınlaştırıp


uzaklaştırmakla sayacın tam yük ayarı yapılır. Bu ayar sayaç nominal
değerleriyle tam yükte çalışırken yapılır. Böylece, sayacın, nominal akımı ve
nominal gerilimi ile çalışırken ve akımla gerilim aynı fazda iken enerjiyi
doğru göstermesi sağlanmış olur.

256
5. Yataklar:

Sayaçların hareketli kısmı olan diskler eksenel olarak dikey çalıştığından alt
ve üst yatakları farklı yapılır.

Sayaçlarda mıknatısla sağlanan frenleme etkisi dışında bütün sürtünmeler


mümkün olduğu kadar küçültülmeye çalışılır. Bu sebeple, özellikle alt yatak
bütün ağırlığı taşıdığından ölçü aletlerine oranla daha değişik yapıdadır.

a. Alt Yatak:

Genellikle taşlı ve bilyeli yapılır. Şekil – 3.a’da görüldüğü gibi sert ve yüzeyi
düzgün taşlardan yapılmış iki yatak arasında yine sert paslanmaz çelikten
yüzeyi çok düzgün bilyeden oluşmuştur. Yataklar, mekanik darbelerden
etkilenmeyi önlemek için yay üzerine oturtulmuştur. Alt yataklar özel
yağlarla yağlanır.

b. Üst Yatak:

Ağırlık bulunmayacağından daha basittir. Sabit kısma tutturulmuş iğne


şeklinde bir pim ile bu pimin içine gireceği yatak malzemesinden yapılmış
hareketli kısımdan meydana gelmiştir (Şekil – 3.b). Sabit kısım gövdeye
vidalanarak tutturulur.

Şekil – 3

6. Sayaç Düzeni:

Sayaç düzeni; disk mili üstündeki sonsuz vida, disk milinin dönme
hareketini numaratöre aktaran dişli tertibi, numaratör ve sayaç plakasından
oluşur (Şekil – 4).

257
Şekil – 4 Sayaç düzeni

a. Dişli Tertibi:

Disk sabitesinin 1 kWh için diskin kaç tur yapması gerektiğini belirttiği daha
önce anlatılmıştı. Numaratörün 1 kWh kaydetmesi için son tamburun 1/10
tur yapması gerekir. Disk sabitesi 1200 olan bir sayacın diski 1200 tur
yaparsa numaratörün son tamburu 1/10 tur yapacaktır. Buna göre dişli
oranının 1/1200 olması gerekir. Ancak ölçü trafoları ile kullanılan
sayaçlarda ölçü trafo oranı ortak düşünülerek numaratör 10 ve katları ile
çarpılır. Sayaçlarda dişli oranından faydalanılarak disk sabitesi ve
numaratör çarpanı (kWh çarpanı) arasındaki ilişkinin doğruluğunu
araştırabiliriz. Z ile gösterebileceğimiz dişli oranı Z = D1 . D3 . D5 / D2 . D4
dür. k ile gösterdiğimiz disk sabitesini kWh/tur olarak yazmak için 1/k
şeklinde gösterelim. Buna göre K = Z/10k yazılabilir.

Burada: k: Numaratör çarpanı (1, 10, 100, 1000 vs)

k: Disk sabitesi (tur/kWh) Z: Dişli oranı

D1 / D5 ait oldukları dişlilerin diş sayısı

Örneğin: k = 2.4 tur/kWh için;

2400
Z = 2400, K = ----------- = 100 olmalıdır.
10 x 2,4

258
b. Numaratörler:

Sayaç numaratörleri tamburlu ve ibreli olmak üzere iki çeşit yapılırlar.

Şekil – 5 Tamburlu numaratörler

Tamburlu numaratörlerde okunan sayı doğrudan doğruya enerji miktarını


verir. Genellikle numaratörün kenarına bu enerji miktarının birimi ve varsa
çarpanı yazılmıştır. Şekil – 5.a’da okunan 61059 x 10 kWh olduğu
anlaşılmalıdır. Müşteri sayaçları okunurken son sayının tam belirlenemediği
durumlarda numaratörün en sağında bulunan çizgiye en yakın sayı alınır.
Numaratörün en sağındaki rakamın kenarında bulunan ondalık çizgiler
endeks almada değerlendirilmez. Yine Şekil – 5.b’de görülen son rakamın
virgülle ayrılması ve genellikle kırmızı renge boyanması bu rakamın ondalık
kısım olduğunu belirler ve endeks almada değerlendirilmez. Ondalık kısımlar
sayaçların uzun süreli muayenesinde ve sayacın açılmadan dişli oranının
kontrolunda kullanılır. Şekil – 5.c’de ise çift numaratör görülmektedir.
Numaratörlerin yanında bulunan ok, işaret vs. hangi numaratörün devrede
olduğunu gösterir. Değişik enerji tarifeleri için kullanılır. Tarife değişikliği
sayacın içinde bulunan ve dışardan kumanda edilen bir röle vasıtası ile
yapılır. Numaratörlerin sol tarafındaki HT yüksek tarifeyi NT ise normal
tarifeyi ifade eder.

İbreli numaratörler ise dişli oranları 1/10 olan dişli çarklar ile
yapıldıklarından yapımı daha basit olmakla birlikte okuma yaparken daha
dikkat isterler. Her rakamın kesin değerini bir önceki rakam belirler.
Şekil – 6’da görülen numaratördeki sayı şöyle okunur. Binler basamağındaki
sayı bir olarak görülmektedir.
259
Kesin değerini öğrenmek için yüzler basamağına bakılır. Burada ibre sıfırı
geçtiği için binler basamağındaki sayı birdir. Yüzler basamağındaki ibre
sıfırdan önce olsaydı, binler sayısı sıfır, yüzler sayısı dokuz olacaktı. Aynı
düşünce ile okumaya devam edilirse sayının tamamının 1037 olduğu
bulunur. Birim olarak kWh verildiğinden 1037 kWh olur.

Şekil – 6 İbreli numaratörler

c. Sayaç Plakaları:

Şekil – 7 Sayaç plakası

Sayaç plakalarında numaratör penceresinden başka sayaç için gerekli diğer


bilgiler bulunu. Şekil – 7’de görülen sayaç plakasında okunan şu şekilde
değerlerdir. Numaratörde okunan sayı kWh olarak enerji miktarıdır. Sayacın
üç fazlı olduğu numaratörün altında yazılı. Üretim yapan firma bu sayacı
MG 17T tipi ile adlandırmış. Fabrika seri numarası 0022686. 3 x 380 /
220 V’ta çalıştığı bildirildiğine göre nötr iletkeni bağlanabilir ve ileride
görüleceği gibi dört telli bir sayaç olduğu nominal akımının 10 A olduğu
260
anlaşılıyor. Akımın yanındaki (30) sayısı sayacın geniş sahalı bir sayaç
olduğu hata sınırları içinde 30 A’e kadar yüklenebileceğini göstermektedir.
Anma akımlarının 1,25 katına kadar yüklenebilen sayaçlarda parantez
içinde max akım belirtilmez. Ayrıca 50 Hz’de çalıştığı, disk sabitesinin 165
olduğu ve imal yılının 1976 olduğu görülüyor. Standartlar ayrıca diskin
dönüş yönü işaretini ve disk penceresinin ortasına muayene işareti koymayı
şart koymaktadır.

Sayaç plakalarında ayrıca sayaç ölçü trafoları ile bağlanacak ise ölçü
trafoları oranları da verilir. Şeklinde bir işaret ise sayacın ters yönde
enerji uygulandığında numaratörün silme yapmayacağını gösterir. Böyle
sayaçlara tırnaklı sayaç, geri dönmesiz sayaç denir. Bu sayaçlardan bazı
tiplerinin diski ters dönüyor görünse de numaratörleri silme yapmazlar.

7. Boşta Dönmeyi Önleme Düzeni:

Sayaçların küçük yük ayarının sadece gerilime bağlı olarak ileri yönde bir
moment oluşturduğu görülmüştü. Aynı zamanda yatak sürtünmesini de
kompanze eden bu ayar bazen akım olmadığı halde diskin çok az dönmesine
neden olabilir. Böyle bir dönme hata değildir. Ancak disk üzerindeki işaretli
kısım ön tarafa gelince disk durmalıdır. Şekil – 2 – (9)’da görülen bu düzen,
disk mili üzerinde bulunan ince manyetik bir kol ile gerilim devresinden
etkilenerek veya bağımsız olarak mıknatıslandırılmış sabit bir kısımdan
ibarettir. Diskin işaretli kısmı ön tarafa gelince bu iki parçada karşı karşıya
gelirler. Mıknatıslanmadan dolayı birbirini çekeceklerinden disk durur.
Bunun ayarı öyle yapılır ki, sayaca küçük bir yük uygulandığında disk
dönmeye başlar. Normal çalışmada, iki parça karşı karşıya gelmeden
birbirini çekip, ayrılma sırasında frenleme yapacağından, çalışmasına tesir
etmez.

3. SAYAÇ DEMANTMETRELERİ

3.1. Demant (Max. Güç Kullanımı)

Bir müşterinin bir günlük çalışma rejimi incelenirse, ihtiyacına göre bazı
zamanlar düşük güçle, bazı zamanlar da ise oldukça büyük bir güçle
çalıştığı tespit edilebilir (Şekil – 8). Müşteri elektrik tesislerini kurarken
teçhizatını max. güç olan Pm değerine göre kurmak zorundadır. Bu durum
enerji aldığı sistem içinde doğrudur. Yani üretim, iletim, dağıtım tesisleri de
Pm gücüne göre tesis edilmelidir. Oysa müşteri örnek olarak Pm/2 gücünde
devamlı çalışabilseydi, aynı enerji miktarını kullanmasına rağmen, teçhizat
boyutları daha küçük olabilecek idi. Darbeli çalışan, maksimum güçleri ile
minimum güçleri çok farklı olan müşterilerin, çalışma rejimlerinden dolayı
büyük seçilen teçhizatın masraflarına katılmasını sağlamak amacı ile max.
güçlerin tespit edilmesi gerekir.

261
Şekli – 8 Müşterinin bir gün zarfında çektiği güç

3.2. Demantmetreler

tüketicilerin en büyük güç kullanımını belirlemek için sayaçların içinde


bulunan aygıtlara demantmetre denir. Demantmetreler ani gücü değil belli
bir zamanki ortalama gücü verirler. Bunu için demantmetreleri watmetre
olarak düşünmemelidir.

Şekil – 9 Demantmetre düzeni

262
a. İbreli Tip Demantmetreler:

Diskin dönüş hareketi numaratöre iletildiği gibi ikinci bir dişli tertibi ile de
ibreyi (Şekil – 9’da d1, d2, d3 dişlileri ile Ii ibresini) döndürmektedir. Ii ibresi
döndükçe bağlı olduğu yay tarafından ilk konumuna getirilmeye çalışılır. d2
ve d3 dişlileri ayrılabilir durumdadır. Gerilim devresinden beslenen senkron
motor, dişlileri vasıtasıyla T tamburunu sabit bir hızla döndürür. Demant
zamanı dediğimiz ve TEK tarafından 15 dakika kabul edilen, T tamburunun
bir turunun zamanıdır. Böyle bir tertipte, T tamburu üzerindeki kama ve
manivelalar vasıtası ile d2, d3 dişlilerini 15 dakikada bir ayıracak ve itici ibre
yay vasıtası ile ilk konumuna gelecektir. Is ibresi serbest konumludur.
Küçük bir güçle hareket ettirilebilir ve bırakıldığı yerde kalır. Gerçekte itici
ibrede gösterici (sürüklenen) ibre gibi, fakat ondan daha büyük bir güçle
belli bir değere yükselmişken mekaniki olarak sıfırlanabilir. d2, d3 dişlilerinin
ayrı kalma süresi 15 saniyeden azdır. Gerek Ii ibresini gerekse Is ibresini
sayacın dışından sıfıra getirecek bir düzen bulunur. Bu düzen
mühürlenebilir bir yapıdadır ve mühürü koparmadan kullanma imkanı
yoktur.

Demant düzenleri sayaç içinde ayrılabilen bir şekilde yapılmıştır ve demant


için gerekli bilgileri içeren etiketi genellikle ayrıdır. Bu bilgiler içinde demant
çarpanı denilen skalanın en küçük bölümünün ne kadar gücü ifade ettiğini
bildiren çarpan, demant zamanı, dişlilerin ayrı kalma süresi (çözülme süresi)
gibi bilgiler bulunur. Bazı sayaç demantmetrelerinde itici ibre bir röle
vasıtası ile sıfıra getirilir. Röleye kumanda eden zaman ünitesi sayaç içinde
olabildiği gibi dışında da olabilir. Bu gibi zaman ünitesi dışarıda olan
demantmetrelerde zaman ünitesi bağlanmadığı takdirde gösterici ibre ya son
değere dayanır, ya da hiç yükselmez. Aynı düşünce ile zaman ünitesi
herhangi bir nedenle çalışmayan ve bu ünite sayaç içinde bulunan
demantmetrelerde gösterici ibre, disk dönüyorsa sona dayanır. Zaman
ünitesinin çalışmama nedenlerinin başında, senkron motorun bağlı olduğu
fazdaki gerilim kesilmesi ya da senkron motorun arızalanması gösterilebilir.
Gösterici ibresi sona dayanmış bir sayacın enerji ölçümünde yapacağı hata
standartlarda sınırlandırılmışsa da, pratikte çoğunlukla bu sınırlar
aşıldığından böyle bir sayacı devrede uzun süre tutmak hatalı olabilir.
Demant ibresi sona dayanmasına rağmen sayaç hatasına tesir etmeyen
demant tertipleri de vardır. Bu tip demant tertibi olan sayaçlar tabii ki tercih
edilmelidir.

b. Tamburlu Tip Demantmetreler

Tamburlu tip demantmetrelerin çalışma prensibi ibreli tiplerden çok farklı


değildir. İtici ibre tamburlu tiplerde görülmez. Tambur genellikle küçük
yapıldığından ön pencerede tambur önünde bir mercek bulunur. Zaman
ünitesinin çalışıp çalışmadığı yine bir pencereden görülebilir. Bazı tamburlu
demantmetrelerin sıfırlanması zaman ünitesinin motorundan yararlanarak
gerçekleştirilmektedir. Gerilim yokken demantmetre sıfırlanmıyorsa, gerilimli
halde denemeden demantmetrenin hatalı olduğu hakkında kararı
vermemelidir.
263
4. SAYAÇLARIN ŞEMATİK GÖSTERİLİŞİ

Tek fazlı sayaçların geleneksel şematik gösterilişi Şekil – 10’daki gibidir.


Böyle bir gösterişte yatay çizgi akım bobinini, düşey çizgi ise gerilim
bobinini, daire ise diski temsil etmektedir. Sayaçlarda da watmetrik bir ölçü
aleti olduğuna göre, diskin doğru yönde dönmesi için akım ve gerilimin
uygun bağlanması gerekmektedir. Şematik gösterişte akımın giriş yönü sol
taraf, gerilimin giriş yönü ise alt taraftır. Watmetrik ölçü aletlerinde polarite
adı verilen bu girişler işaretlenmesine karşılık sayaçlarda işaretlenmez.
Sayaçların devreye nasıl bağlanacağı çoğunlukla kapaklarında şema olarak
verilmektedir. Uygulamada hem akım yönü hem de gerilimin yönü ters
olursa sayaç ünitesi diske yine doğru yönde moment uygular. Bununla
birlikte herhangi bir hataya neden olmamak için gelenekselleşmiş gösteriş ve
uygulama tercih edilmelidir.

Şekil – 10

5. ÜÇ FAZLI SİSTEMLERDE ENERJİNİN ÖLÇÜLMESİ

Üç fazlı sayaçlar, bir fazlı sayaçların, ölçüme prensiplerine uygun olarak bir
araya getirilmeleri ile oluşturulmuşlardır. Üç fazlı sistemlerde enerji ölçümü,
temelde iki yöntem ile yapılmaktadır.

5.1. Üç Fazlı Nötrlü Sistemlerde Enerji Ölçümü

üç fazlı sistemlerde enerji ölçümü, çoğunlukla dengesiz durum için


düşünülmelidir. Nötrlü sistem deyine de akla, sayacın enerjisini ölçtüğü
sistemin nötrü topraklanmış şekli gelmelidir (Şekil – 11).

264
Şekil – 11

Üç fazlı nötrü topraklı sistemlerde, enerji ölçümü, üç ölçü elemanı ile


yapılmalıdır. Üç ölçü elemanı ayrı ayrı olabileceği gibi aynı milin üzerindeki
disklere tesir ederek de yapılabilir. Üç adet tek fazlı sayaç kullanıldığı
takdirde, bu üç sayacın kaydettikleri enerjiler cebrik olarak toplanırsa üç
fazdan çekilen enerji bulunmuş olur. Üç tane ayrı ayrı tek fazlı sayaç
kullanmak hem pahalı, hem de demant ölçme amacına uygun olmadığı için
üç üniteli dört telli tabir edilen sayaçlar tercih edilir.

Dört telli sayaçlarda iki yada üç disk bulunur. Üç ünite, disklere ayrı ayrı,
doğru yönde tesir eder.

Her ünite bir fazın akımı ile o fazın faz-nötr gerilimine bağlanır (Şekil – 12).
Sayacın tek fazından enerji çekilse bile sayaç bu tip enerjiyi doğru ölçer. Üç
fazlı dört telli sayaçların matematiksel ifadesi ise,

N = VA Ia cos A + VB Ib cos B + VC Ic cos C dir.

Şekil – 12

265
Burada,

N : Sayaca tesir eden toplam gücü,

VA.B.C : Faz-nötr gerilimlerini,

Ia.b.c : Faz akımlarını ifade eder.

Üç faz dört telli sayaçlarda, her ünitenin diğerlerinden bağımsız olduğu


düşünülerek, yalnızca kendine uygulanan akım gerilim ve güç faktörü ile
orantılı dönme momenti oluşturduğu gözden kaçmamalıdır.

5.2. Üç Fazlı Nötrsüz Sistemlerde Enerji Ölçümü

Nötr irtibatı yapılmamış veya üçgen bağlı üç fazlı dengesiz sistemlerde


(Şekil – 13) iki ünite ile güç veya enerji ölçümü yapılabilir. Böyle bir sistemde
anlık güç;

n = VA İa + VB İb + VC İc + dir.

Üç fazlı nötrsüz sistemde, sıfır bileşen akımı olmadığından yada üç faz


akımının toplamı sıfır olacağından,

İa + İb + İc = 0 , İb = - (İa + İc) yazılabilir. İlk denklemde İb yerine konulursa,

n = VA İa - VB (İa + İc) + VC . İc

n = İa (VA – VB) + İc (VC – VB) bulunur.

Şekil – 13

Son eşitliğin anlamı; A fazı akımı ve VAB gerilimini bir ünite, C fazı akımı ve
VCB gerilimini diğer bir ünite ölçer ve bunlar toplanırsa üç fazlı sistemdeki
toplam enerji ölçülmüş olur. Hesaplama kolaylığı yönünden efektif değerler
kullanılıp akım ve gerilimler mutlak değer olarak eşit alınırsa
Şekil – 14.b’deki bağlantıda aynı diske tesir eden iki ünitenin ölçtükleri
enerjiler aşağıdaki gibi bulunur;

266
N1 ünitesi : N1 = VFF Icos (30+)

N2 ünitesi : N2 = VFF Icos (30-)

Disk milinde bunlar toplanacağından toplam enerji;

N = VFF Icos (30+) + VFF Icos (30-)

N = VFF I [cos (30+) + cos (30-)]

cos (30+) = cos 30 cos - sin 30 sin

cos (30+) = cos 30 cos + sin 30 sin

Trigonometrik açılımlardan yararlanarak;

N = VFF I [cos 30 cos - sin 30 sin + cos 30 cos + sin 30 sin]

N = VFF I x 2 cos 30 cos bulunur. Cos 30 = √3/2 olduğundan,

N = √3 VFF I cos gücü bulunur. Bu ise üç fazlı bir sistemde güç ifadesidir.
Buna ait vektör diyagramı Şekil – 14.a’dadır. Aron montajı denilen iki üniteli
böyle bir montajın değişik bağlama şekilleri Şekil – 15’de görülmektedir.

Şekil – 14

267
Şekil – 15

Şekil – 16.b’deki gibi bir bağlantı yine iki üniteli üç telli yani aron sayaç
olarak bilinir. Görüldüğü gibi her ünitede iki akım bobini vardır.

Şekil – 16.a’ya göre ünitelere gelen güçler şöyle yazılabilir;

Icb = √3 I Iab = √3 I olduğu düşünülerek

N1 = √3 I VFN cos (30-) N2 = √3 I VFN cos (30+)

N = N1 + N2 = √3 I VFN [cos (30-) + cos (30+)]

cos (30-) ve cos (30+) açılırsa,

N1 = √3 I VFN (2cos 30 cos) ve cos 30 = √3/2 olduğundan N = 3 I V cos


bulunur. V’nin faz nötr gerilimi olduğu bilindiğinden bu ifadenin üç fazlı
sistemde güç ifadesi olduğu dolayısıyla sayaca üç fazlı sistem gücünün
uygulanmış olduğu anlaşılır.

268
Şekil – 16

6. AKTİF SAYAÇLARIN DEVREYE BAĞLANMASI

6.1. Tek Fazlı Sayaçlar

Tek fazlı sayaçlar, özel haller dışında, devreye direkt, ölçü trafosuz
bağlanırlar (Şekil – 17). Devreye doğrudan bağlanan sayaçlarda akım giriş
ucu ile gerilim giriş ucu, genellikle, bir mandal vasıtası ile irtibatlanır. Böyle
bağlanan sayaçlarda, sayacın ters dönme hatası olmaz. Tek fazlı sayaçların
devreye bağlanmalarında, akım bobinine faz iletkeninin gelmesini sağlamak,
dikkat edilecek en önemli özelliktir.

Şekil – 17

269
6.2. Üç Faz Dört Telli Sayaçlar

a. Doğrudan Bağlama:

Dört telli bir sayacın devreye doğrudan bağlantısında faz sırası önemli
olmamakla birlikte her ünitenin akımının doğru girişi ve akıma ait faz
geriliminin aynı üniteye bağlanması dikkat edilecek özelliklerdir. Nötr ucu
bağlanmadığı takdirde önemli bir hataya neden olmaz. Bununla birlikte
nötrün bağlanması uygun olur. Bu tip sayaçlar genellikle 100 A’e kadar imal
edilirler.

b. Dört Telli Sayaçların Akım Trafoları İle Devreye Bağlanması:

Alçak gerilimde 100 A’den daha büyük akım çekilecek devrelerde sayaçlar,
akım trafoları (redüktör) ile devreye bağlanırlar (Şekil – 18).

Şekil – 18

Böyle bağlantıda dikkat edilecek özellikler, doğrudan bağlamadaki gibidir.


Ayrıca akım trafolarının polaritelerine dikkat edilmesi gerekir. Eğer var ise
akım terminali ile gerilim terminali arasındaki köprüyü mutlaka
çıkarmalıdır.

Yüksek Gerilimde Kullanılan Dört Telli Sayaçlar: Yüksek gerilimli


sistemlerde dört telli sayaçların devreye bağlanması hem akım, hem de
gerilim trafoları ile yapılır. (Şekil – 19).

270
Şekil – 19

Dikkat edilecek özellikler diğer dört telli sayaçlarda olduğu gibidir. Farklı
olarak gerilim trafoları da bulunduğu için polarite konusu daha çok önem
kazanır. Dört telli sayaçlarda tereddütlerden biri V bağlı gerilim trafoları ile
devreye bağlanıp bağlanmayacağıdır. Yük yönü izole ise, yani nötr ucu yük
tarafında değil ise dört telli sayaçlar V bağlı gerilim trafoları ile
bağlanabilirler. Uygulamada çoğunlukla bu hal görülmektedir. Tüketici
nötrünün bağlı olması halinde, küçük müşterilerde gerilim simetrisizliğinden
doğacak hata ihmal edilebileceğinden yine bağlanabilir. Büyükçe
müşterilerde (1000 kW’den büyük) ise dört telli sayaçlar V bağlı gerilim
trafoları ile kullanılmamalıdır. V bağlı gerilim trafoları ile kullanılan
sayaçlarda, sayacın nötr terminaline hiçbir bağlantı yapılmamalıdır.

271
Üç telli sayaçlar, genellikle, yüksek gerilimli ve izole sistemlerde kullanılır.
Bu yüzden ölçü trafoları ile kullanmak zorunluluğu vardır (Şekil – 20).

Şekil – 20

Burada da dikkat edilecek en önemli nokta ölçü trafoları polariteleri ve


sayaca doğru girişlerdir. Bir çok halde sayaç diski doğru döndüğü halde
gerçekte devreler hatalı olabilir.

Üç telli sayaçlar, üç fazlı nötrlü sistemlerde ancak dengeli yüklerde doğru


ölçme yapabilir. Üç telli sayaçların, üç fazlı nötrlü, dengesiz yüklerde de
doğru ölçme yapabilmesi için üçgen bağlı 3 akım trafosu kullanılır. Böylece
sayaçtan geçmeyen fazda ölçmeye iştirak ettirilmiş olur (Şekil – 21).

272
Şekil – 21

Şekil – 21.b’ye göre ünitelerin ölçtüğü güçler şöyle yazılabilir.

Iab = √3 I , Icb = √3 I olduğu düşünülürse;

N1 = √3 VFN I cos (30-) , N2 = √3 VFN I cos (30+)

N = N1 + N2 = √3 VFN I [cos (30-) + cos (30+)]

cos (30-) ve cos (30+) açılırsa;

N = √3 VFN I (2 cos 30 cos ) cos 30 = √3/2 olduğundan

N = √3 VFN I cos  bulunur. Dolayısıyla sayacın üç fazlı sistem gücünü


yazacağı anlaşılmaktadır. Üç fazlı nötrlü dengesiz yüklerde enerji ölçümü
yukarıda izah edilen bağlantıya benzer 2 1/2 elemanlı sayaçlarda kullanılır
(Şekil – 16).

273
7. REAKTİF SAYAÇLARIN DEVREYE BAĞLANMASI

7.1. Tek Fazlı Reaktif Sayaçlar

Bir sayacın reaktif enerji yazabilmesi için diske, V I sin ile orantılı moment
uygulaması gerekir. Bunu temin amacı ile çeşitli yollara başvurulur.

Yöntemlerden biri iç ayar açısını 1800 yapmaktır. Bu nedenle iki gerilim


bobini yerleştirilir. Bunlardan biri ØV1 diğeri dirençle ve ters giriş yapılarak
ØV2 akılarını oluştururlar. Akıların açıları ve genlikleri öyle seçilir ki,
bileşkeleri iç ayar açısının 1800 olmasını sağlar. Böyle bir sayaçta oluşacak
moment;

M = V I sin (180 - ) = V I sin 

yani reaktif enerjiyi ölçer hale gelmiş olacaktır (Şekil – 22.a)

İkinci bir yöntem, hem akımın hem de gerilimin manyetik akılarını


kaydırmaktır. Bunun için gerilim devresine seri konan, direnç, gerilim ile
gerilim akısı arasındaki açının  olmasına neden olur. Akım devresine paralel
konan direnç ise akımı ikiye böler. Öyle ki I akımı ile I2 akımı arasındaki açı
 kadar yapılır. Böylece diske tesir eden moment;

M = V I sin  ile doğru orantılı olur (Şekil – 22.b)

Şekil – 22

Bunlardan başka, akım manyetik akısını 900 çevirerek yada direnç, self,
kondansatör tertipleri ile M = V I sin  momentini sağlayan tertipler
yapılmaktadır.

274
7.2. Üç Fazlı Reaktif Sayaçlar

Üç fazlı sistemlerde, aktif sayaçlarda yapılan küçük bir değişiklikle reaktif


enerji ölçmek mümkün olmaktadır. Bunun için bir üniteye uygulanan
gerilim 900 kaydırılırsa amaç gerçekleşmiş olur.

a. Dört Telli Reaktif Sayaçlar:

Üç fazlı sistemin gerilimleri eşit ve aralarındaki açı 1200 ise VBC gerilimi, VA
geriliminden 900 geride fakat genliği √3 katı büyük olur.

Şekil – 23’de görüldüğü gibi 1. üniteye,

N1 = VFF I cos (90-) = VFF I sin  ile orantılı güç uygulanmaktadır.

Diğer üniteler de benzer şekilde düşünülürse uygulanan güç,

N = 3 VFF I sin’dir.

Bu ifade √3’e bölünürse, sayaç reaktif enerji kaydetmiş olur. Bölme işlemi,
sayacın dişlileri vasıtası ile gerçekleştirilir. Dikkat edilecek en önemli özellik,
faz sırasının sayaca doğru bağlanmasıdır. Şekil – 24’deki gibi ters olan faz
sırası VBC geriliminin VA geriliminden 900 geride değil ileride olmasına neden
olacağından;

N1 = VFF I cos (90+) = VFF I sin 

İfadesinden de anlaşılacağı gibi sayacın endüktif yüklerde ters çalışmasına


neden olur. Bu ise amaca uygun değildir.

Şekil – 23

Üç adet tek fazlı reaktif sayacın birleştirilmesi ile de dört telli reaktif sayaç
yapılabilir. Böyle bir sayaçta faz sırasının ters olmasına sayacın ters
dönmesine yol açmaz.
275
Şekil – 24

b. Üç Telli Reaktif Sayaçlar:

Üç telli reaktif sayaçlar uygulamada iki şekilde gerçekleştirilir.

b.1. TVC ile Kullanılan Üç Telli Reaktif Sayaçlar (Aktif üç telli sayacın
gerilimlerini 900 geriye kaydırarak reaktif sayaç şeklinde kullanılması):

Gerilimleri 900 geriye kaydırmak için iki adet trafo kullanılır (Şekil – 25).
Böylece;

I. ünite VFF I cos (60-) ,

II. ünite ise VFF I cos (120-) enerjisini ölçer. Bu iki değer toplanırsa;

N = √3 VFN I sin ) reaktif enerjisi bulunur.

TVC de denilen faz kaydırıcı trafo, özel sayacı ile birlikte kullanılır.
Dolayısıyla faz kaydırıcı, aktif bir sayaç ile kullanılmamalıdır. Faz
kaydırıcının L tarafı şebekeye I tarafı sayaca bağlanır. Faz kaydırma işlemi
üç faza dayandığı için faz sırasının doğru olması gerekir. Ters olması halinde
sayaç ters döner.

276
Şekil – 25

b.2. İç Ayar Açısı 60˚ Olan Üç Telli Reaktif Sayaçlar:

Sayaçların iç ayar açılarını 60˚ yaparsak, Şekil – 26’daki bağlantı ile üç fazlı
reaktif sayaçlar yapılabilir. İç ayar açısının düzenlenmesi, gerilim devresine
seri direnç bağlayarak yapılabileceği gibi, gerilim sargısı direncinin büyük
tutulması ile de gerçekleştirilebilir.

I. ünitedeki diske tesir eden moment,

M1= ØVBC Ø Ia sin (150-)

II. ünite diskine tesir eden moment ise;

M2= ØVAC Ø Ic sin (210-)

Manyetik akılar yerine bunların fonksiyonu olan akım ve gerilimler yazılırsa


moment ifadesi,

M = K1 V I [sin (150-) + sin (210-)]

M = K2 V I sin  bulunur.

277
Buna göre sayaç, şebekenin reaktif yükü ile orantılı enerji kaydeder.

Şekil – 26

8. SAYAÇ ÇARPANLARI HESAP ÖRNEKLERİ

Örnek 1:

Etiket değerleri,

Akım : 5A
Gerilim : 100 V
Numaratör çarpanı : yok
Demant çarpanı : 6W
Disk sabiti : 1800 tur/kWh

Bu sayaçtan 1 kWh’lık enerji geçerse diski 1800 tur yapar. Demant


skalasının en küçük taksimatı 6 W demektir. Yani demant skalasından 50
divizyon okunursa, 50 x 6 = 300 W max güç ölçülmüş demektir.

Örnek 2:

Gerilim : 220/380 V
Akım : 400/5 A
kWh çarpanı : 10
Demant çarpanı : 1,2 kW
Disk sabiti : 7,5 tur/kWh

278
Bu sayacın numaratöründen okunan değer 10 ile çarpılacaktır; demant
skalasının en küçük aralığı da 1,2 kW ile çarpılıp gerçek max güç bulunacak
demektir. Primerden 1 kW enerji geçerse disk 7,5 tur yapar.

Örnek 3:

Gerilim : 30/0,1 V
Akım : 150/5 A
kWh çarpanı : 1000
Demant çarpanı : 40 kW
Disk sabiti : 0,24 tur/kWh

Sayaç belirtilen oranlarda ölçü trafoları ile bağlandığında numaratörden


okunan değer, 1000 ile çarpılırsa gerçek enerjiyi ve ayrıca demant skalasının
en küçük aralığı, 40 kW gücü verir.

Birinci örnekteki sayaç, gerilimi 100 V ve akımı 5 A’i geçmeyen her yerde
kullanılabilir. İkinci örnekteki sayaç, 380/220 V gerilimde ve sekonder
nominal akımı 5 A olan ATO ile, üçüncü örnekte ise sayaç faz arası sekonder
nominal gerilimi 100 V olan G.T. ve sekonder nominal akımı 5 A olan A.T. ile
kullanılır.

İkinci örnekteki sayaç, akım trafosuz bağlanırsa çarpanının değişmesi


gerekir. Yani çarpanı; 400/5 = 80 kat küçülür. Bu hal için yeni çarpan,

10
-------- = 0,125 kWh olur.
80

Disk sabiti ise artık 1 kWh için 7,5 tur değil 1/80 kWh için 7,5 turdur.
Buradan 1 kWh için,

1/80 kWh için 7,5 tur yaparsa

1 kWh için x
-----------------------------------------

x = 7,5 . 80 = 600 tur bulunur.

Demek ki sayacın üstündeki 400/5 oranı silinirse numaratörün çarpanı


0,125; disk sabiti ise 600 tur/kWh olur.

Birinci örnekteki sayaç, 15/0,1 kV ve 200/5 A oranlı ölçü trafoları olan


devrede kullanılabilir. Çünkü bu sayaca yine 100 V ve 5 A gelecektir.
Primerdeki gerçek güç ise ölçü trafoları oranında büyüyeceğinden
sekonderindeki sayacın numaratöründen okunan değer, ölçü trafo oranları
ile çarpılmalıdır. Ölçü trafoları oranlarının çarpımı 150 x 40 = 6000’dir.
önceki disk sabiti, 1 kWh için 1800 tur idi. Yeni durumda, sekonderden 1
kWh enerji geçtiğinden primerden 6000 kWh enerji geçecek ve disk sabiti,
279
6000 kWh için 1800 tur yaparsa
1 kWh için x
--------------------------------------------
1800
x = --------- = 0,3 tur/kWh olacaktır.
6000

Demant için yine aynı düşünce ile daha önce en küçük aralığı 6 W olan
sayaçta, bu değer, 6 x 6000 = 36000 W yani 36 kW olmaktadır. Bir başka
deyişle, bu sayaca yeni bir etiket konulacak olursa;

ATO = 200/5 A, GTO = 15/0,1 kV

kWh çarpanı : 6000


Demant çarpanı : 36 kW
Disk sabiti : 0,3 tur/kWh yazılır.

Üçüncü örnekteki sayaç, 100 V, 5 A’lık bir tüketiciye bağlansın. Bu


durumda yeni çarpanlar şöyle bulunur:

1000
kWh çarpanı = ----------------------------- = 0,1111 olur.
30 150
-------- x ----------
0,1 5

Güç çarpanı da aynı şekilde,

40
kW çarpanı = -------------------------- = 0,004444 kW = 4,44 W olur.
30 150
-------- x ----------
0,1 5

Disk sabiti, önce 1 kWh için 0,24 tur olduğundan şimdi 1/9000 kWh için
0,24 turdur.

1 kWh için ise; 0,24 x 9000 = 2160 tur/kWh olur. Demek ki bu sayaç için
yeni bir etiket yapılacak olursa;

kWh çarpanı : 0,11 kWh


Demant çarpanı : 4,44 W
Disk sabiti : 2160 tur/kWh yazılması gerekir.

Üçüncü örnekteki sayaç ATO = 75/5 A; GTO = 15/0,1 kV’lık bir devre için,

75 15
kWh çarpanı = 0,1111 x -------- x --------- = 250 kWh
5 0,1
280
75 15
Demant çarpanı, 4,44 x -------- x ---------- = 10000 W = 10 kW
5 0,1

Disk sabiti, 1 kWh için 2160 tur

75 15
Yeni durumda, 1 x -------- x --------- için 2160
5 0,1

2250 kWh için 2160 tur yaparsa


1 kWh için x
------------------------------------------
2160
Disk sabiti = ------------ = 0,96 tur/kWh olacaktır.
2250

Özet olarak ifade edilirse,

C : sayaç çarpanı etiket değeri,


K : disk sabiti etiket değeri,
DC : demant çarpanı etiket değeri,
ATOd : devreye bağlandığı akım trafosu oranı,
GTOd : devreye bağlandığı gerilim trafosu oranı,
ATOs : sayaç üzerinde yazan A.T.O.
GTOs : sayaç üzerinde yazan G.T.O.
Ch : hesaplanmış sayaç çarpanı,
DCh : hesaplanmış demant çarpanı,
Kh : hesaplanmış disk sabiti,

olduğuna göre yeni çarpanların hesabı aşağıdaki örneklerde verilmiştir.

Etiketinde ATO, GTO bulunmayan sayacın, ATO ile devreye bağlanması


halinde hesaplanmış çarpanları;

K
DCh = DC x ATO, Kh = ------- Ch = C x ATO
ATO

Örnek 4:

Gerilim : 220/380 V
Akım : x/5 A,
C : yok (yani 1 kWh)
DC : 30 W,
K : 375 tur/kWh

NOT: Etiketinde -/5 A, -/100 V yazan sayaçlar gerçekte, 100 V, 5 A olan


sayaçlardır.
281
Sayaç 400/5’lik bir akım trafosu ile devreye bağlandığında yeni çarpan;

400
Ch = 1 x --------- = 80
5

400
DCh = 30 x --------- = 2400 W = 2,4 kW
5

375
Kh = --------- = 4,688 tur/kWh olur.
400
------
5

Etiketinde ölçü trafosu oranı olmayan bir sayacın ölçü trafoları ile devreye
bağlanması ile yeni çarpanlar;
K
Ch = C x ATOd x GTOd, DCh = DC x ATOd x GTOd, Kh = -------------------
ATOd x GTOd
şeklinde bulunur.

Örnek 5:

C : yok (1 kWh),
DC : 0,1 kW,
K : 1200 tur/kWh Böyle bir sayaç,

ATOd = 400/5 A,
GTOd = 6,3/0,1 kV’luk bir devreye bağlansın. Yeni çarpan,

400 6,3
Ch = 1 x --------- x --------- = 5040 kWh
5 0,1

400 6,3
DCh = 0,1 x --------- x --------- = 504 kW
5 0,1

1200
Kh = ------------------------ = 0,24 tur/kWh bulunur.
400 6,3
--------- x ---------
5 0,1

Etiketinde yalnız ATO bulunan 380/220 V’luk sayacın başka bir akım
trafosu ile devreye bağlanması halinde yeni çarpanlar;

282
ATOd ATOd ATOs
Ch = C x ---------- DCh = DC x ---------- Kh = K x ----------
ATOs ATOs ATOd

Örnek 6:

C : 10 kWh
DC : 1200 W
K : 3,84 tur/kWh
ATO : 400/5 olan sayaç,

ATO = 50/5 oranlı bir akım trafosu ile devreye bağlansın:

50/5
Ch = 10 x -------------- = 1,25 kWh
400/5

50/5
DCh = 1200 x -------------- = 150 W
400/5

400/5
Kh = 3,84 x -------------- = 30,72 tur/kWh
50/5

Etiketinde ATO ve GTO bulunan bir sayacın başka bir ATO ve GTO ile
devreye bağlanması halinde çarpanlar:

ATOd x GTOd
Ch = C x -----------------------
ATOs x GTOs

ATOd x GTOd
DCh = DC x --------------------
ATOs x GTOs

ATOs x GTOs
Kh = K x -------------------- şeklinde bulunur.
ATOd x GTOd

Örnek 7:

Etiketinde C = 100 kWh; DC = 40 kW; K = 0,6 tur/kWh ATO = 400/5A;


GTO = 6,3/0,1 kV yazan bir sayaç, devreye 30/5 A ve 30/0,1 kV’luk ölçü
trafoları ile bağlandığında yeni çarpanlar;

283
30/5 x 30/0,1
Ch = 100 x ----------------------- = 35,7 kWh
400/5 x 6,3/0,1

30/5 x 30/0,1
DCh = 40 x ----------------------- = 14,29 kW
400/5 x 6,3/0,1

400/5 x 6,3/0,1
Kh = 0,6 x ------------------------ = 1,68 tur/kWh bulunur.
30/5 x 30/0,1

Doğruluğundan emin olduğumuz bir sayaç, yük değişiminin çok az olduğu


bir devrede çalışıyorsa, bu devredeki ortalama gücü sayaçtan bulabiliriz.
Bunun için demantsız olan bu sayaçta diskin belli turu sayılır. 20 tur
çoğunlukla yeterli olur. Tur sayılırken geçen zaman saniye olarak tespit
edilir.
n x 3600
P = ---------------- ifadesi gücü verir.
Kxt

n : sayılan tur sayısı,


K : disk sabiti (tur/kWh),
t : tur sayılırken ölçülen zaman (saniye),
p : hesaplanan güç (kW).

Örnek 8: Devredeki sayaç etiketi,

Akım : 400/5
Gerilim : 220/380 V
Disk sabiti : 7,5 tur/kWh
Ölçülen zaman : 45 sn.
Bağlı olduğu ATO : 400/5
Sayılan tur : 20

20 x 3600
P = ------------------- = 213 kW
45 x 7,5

Örnek 9: Devredeki sayaç etiketi,

Akım : 5A
Gerilim : 100 V
Disk sabiti : 1800 tur/kWh
Ölçülen zaman : 90 sn.
Bağlı olduğu ATO : 15/5 A
Bağlı olduğu GTO : 33/0,1 kV
Sayılan tur : 20

284
Burada önce sekonder cinsten güç bulunur.

20 x 3600
P = ----------------- = 0,444 kW
90 x 1800

Ölçü trafo oranları ile çarpılarak gerçek primer güç bulunur.

15 33
P = 0,444 x -------- x --------- = 440 kW
5 0,1

Örnek 10: Devredeki sayaç,

Akım : 400/5 A
Gerilim : 380/220 V
Disk sabiti : 3,84 tur/kWh
Ölçülen zaman : 105 sn.
Bağlı olduğu ATO : 600/5
Sayılan tur : 20

Önce sayacın etiketindeki 400/5 oranına göre gücün,

20 x 3600
P 400/5 = ----------------- = 178,57 kW
105 x 3,84

sekonder, yani ölçü trafosuz değeri bulunur.

Sayaç ile gerilim ölçü trafolarının nominal sekonder gerilimleri farklı ise
çarpanlar şöyle hesaplanır:

Örnek 11: Sayaç etiketi;

ATO : x/5 A
GTO : x/100 V
Sayaç çarpanı : 10 olsun. Devreye bağlandığı ölçü trafoları;

ATO : 50/5 A
GTO : 34,5/0,11 kV ise

Sayacın yeni çarpanı,

ATOd x GTOd 50/5 x 34,5/0,11


CH = -------------------- x C = ------------------------- x 10 = 3136
ATOs x GTOs 1 x 1

285
Örnek 12: Sayaç etiketi,

ATO : 75/5 A
GTO : 10,5/0,11 V
Sayaç çarpanı : 100 olsun. Devreye bağlandığı ölçü trafoları;

ATO : 200/5 A
GTO : 34,5/0,1 kV ise,

Sayacın yeni çarpanı,

200/5 x 34,5/0,1
CH = ------------------------- x 100 = 963,81 olur.
75/5 x 10,5/0,11

9. BİRDEN ÇOK BESLEME KOLUNUN BİR SAYAÇTA TOPLANMASI

Trafo merkezlerinde birden fazla fiderden enerji alan müşterilerin demant


değerlerinin iki fidere konacak sayaçların aritmetik toplamı ile yapılması
hatalı olur. Bu durumda vektörel toplam yapmak gerekir. Birden fazla
fiderin toplanması iki türlü yapılır.

9.1. Toplayıcı Akım Trafoları

Şekil – 27’de görüldüğü gibi aynı akımları, bir akım trafosunun primerinden
geçirilirse aynı çekirdeğe ve sekondere etki edeceklerinden vektörel olarak
toplanırlar.

Toplayıcı A.T. kullanımında dikkat edilecek özellikler:

a. Sayaç çarpanı hesaplanırken, çarpan hesabına ait kurallar aynen


uygulanır. Sonuç ayrıca toplayıcı akım trafosu oranı ile çarpılmalıdır.
Eğer toplayıcı akım trafosu 5+5+5/5 ise 15/5 = 3 ile çarpılacaktır.

b. Akımı toplanacak fiderlerin akım trafo oranları aynı olmalıdır.

c. Toplayıcı akım trafosunun primer sargı sayısı toplanacak fiderlerden


fazla ise mesela üç primerli toplayıcı akım trafosu iki fider için
kullanılacaksa üçüncü giriş kısa devre edilmemelidir.

d. Sayaç etiketi :
ATO :5A
GTO : 100 V
Sayaç çarpanı : 10

Devreye bağlandığı ölçü trafoları . Akım Trafoları = fider 1 ve 2 için 400/5


Gerilim Trafoları = 34,5/0,1 kV.

Toplayıcı akım trafosu 5+5+5/5 olup bir sekonderi kullanılmıyor.


286
SAYAÇ YENİ ÇARPANI

ATOd * GTOd 5+5+5 (400/5) * (34,5/0,1)


C = ------------------- * C * ----------- = -------------------------- * 10 * 3 = 828000
ATOs * GTOs 5 1 * 1

C = 828000’dür.

Şekil – 27

287
9.2. İmpulslu Sayaçlarla Enerji Ölçümü

İki ve daha çok fiderin enerjisi, impulslu sayaçlarla, değişik orandaki akım
ve gerilim trafoları, ile toplanıp tek bir sayaçtan enerji tespiti yapılabilir.
Ayrıca impulslu sayaçlarla uzaktan ölçme imkanı da vardır.

Ölçü sistemi, iki bölümden oluşmuştur; Toplanacak fiderlerde bulunan ve


belli miktar enerji geçince işaret gönderen bilinen endüksiyon sayaçları ile
bu sayaçlardan aldığı işaretleri elektro mekanik tertiplerle toplayan ve adına
toplayıcı denilen bölüm.

9.2.1. İmpulslu Sayaçların Yapısı

a. İmpuls Verici Sayaç:

Bilinen klasik endüksiyon sayaçları ile aynı yapıdadır. Ek olarak, hareketini


milden alan ayrı bir dişli düzeni sonunda, dişlilerin diskten aldığı hareketle
kapanıp açılan bir kontak bulunur. Dişli oranı öyle ayarlanır ki; sayaçtan
istenen miktarda enerji geçince, kontak bir defa kapanıp açılır. Kapalı kalma
süresi 1 sn civarındadır.

b. Toplayıcı:

İmpuls verici sayaçtan gelen işaretle çalışan toplayıcıda, adım motoru denen,
toplanacak fider sayısı kadar motor, bu motordan hareket alan dişliler ve
diferansiyel dişliler tarafından hareketin toplanarak iletildiği numeratör
vardır. Prensip şeması, Şekil – 28’de iki fider için görülmektedir. Daha fazla
fider için ikişer ikişer diferansiyel dişli eklenerek, aynı numeratöre hareket
iletilir.

9.2.2. Çalışma Prensibi

I. fiderden 10 kWh gibi belli bir enerji geçince fider sayacı kontağını bir kere
kapar ve açar. AA ile çalışan toplayıcıdaki M1 motoru hareket eder. Kontak
açılıp enerji kesilmesine rağmen motor, N numeratöründen 10 kWh’lık enerji
kaydı yapacak kadar dönmeye devam eder. Bu sırada, fider II sayacının
kontağı da kapanırsa, M2 motoru da çalışmaya başlar. Her iki hareket, D
diferansiyel dişlisi vasıtası ile toplanarak numeratöre iletilir. Dikkat edilmesi
gereken en önemli özellik, her iki sayaç için bir impulsun, primerde aynı
enerji miktarının karşılığı olmasıdır. Toplayıcı, uzaktan da kumanda
aldığından her fiderin enerji miktarını ayrı ayrı görebilmek için, N1 ve N2
numeratörleri de vardır. Çarpan hesabı ise endüksiyon sayaçlarında olduğu
gibidir.

288
Şekil – 28

Örnek:

Fider I ve II için,

ATO : 1000/5 A
GTO : 34,5/0,1 kV

Yine fider I ve II’ye aynı tip impulslu sayaç bağlı olup etiket değerleri:

ATOs : 400/5 A
GTOs : 34,5/√3/0,1/√3 kV
Sayaç çarpanı : 1000 kWh
Disk sabiti : 0,0357
İmpuls sabiti : 1 İmpuls = 40 kWh (Csi)
Tipi : 3 faz 4 telli C3Y4
İmalatçı firma : Schlumberger

Teletotalizör de denilen toplayıcı etiket değeri:

N1, N2 ünite numeratörleri için enerji çarpanı : 100 kWh (Ct)

N1, N2 ünite için 1 impuls : 10 kWh (Cit)

N toplayıcı ünitesi için enerji çarpanı : 1000 kWh (CT)

KWh1 ve kWh2 sayaçları için hesabı impuls konstantının bulunması:

ATOf x GTOf 1000/5 x 34,5/0,1


Csih = ------------------ x Csi = ------------------------- x 40 = 100 kWh
ATOs x GTOs 400/5 x 34,5/0,1

289
Fiderlere bağlı sayaçların 1 impulsu, gerçekte 100 kWh’tır. Toplayıcıdaki N1
ve N2 ünite numeratörlerindeki Ct = 100 kWh çarpanı, 1 impuls = 10 kWh’e
göre olduğundan, gerçek çarpan;
Csih 100
Cth = ------------------ x Ct = ---------- x 100 = 1000 kWh
(N1, N2) Cit 10
N toplayıcı toplam numeratörü hesabı çarpanı: CTh

N numeratör çarpanı (CT = 1000 kWh), ünitelerindeki (Ct = 100 kWh)


çarpana göredir. Bu çarpanın hesabi değeri, Cth = 1000 olarak değiştiğine
göre

Cth 1000
CTh = -------- x CT = --------- x 1000 = 10000 kWh olur.
Ct 100

10. SAYAÇLARDA HATALI BAĞLANTILAR

10.1. Genel

Sayaçların yanlış değer göstermeleri, iki temel nedene dayanır. Bunlardan


birincisi, sayaçların devreye uygun bağlanmamasından meydana gelen
hatalar; diğeri ise sayaçların çalışma prensipleri ve yapıları bahsinde
belirtilen sayacın zati hatalarıdır.

Devreye yanlış bağlama durumunda, hesaplama ile bulunacak doğru


değerin, çoğu kere (başka bir yöntem bulunamadığı için), tahmini değer
olduğu bilinmelidir. Genel olarak, hata hesapları varsayımlarla
yapılmaktadır. Dört telli bir sayaçta bir faz akımı sayaca ters girerse, sayaç
yazması gereken değerin 1/3’ünü yazar denildiğinde, yükün dengeli olduğu
varsayımına dayanılmıştır. Oysa dört telli sayaçlar, dengesiz sistemlerde
kullanılır yada 100 V gelmesi gereken gerilim bobinine devre hatasından
dolayı 173 V gelmiş ve sayaç hatası bu gerilime göre hesaplanmışsa, sayaca
gerilim toleransı olan % 10’un çok dışında bir gerilim uygulandığından,
bulunacak sonuç yaklaşık olacaktır.

Düzeltme faktörü, yük açısına bağlı olarak bulunmuş ise kullanılacak yük
açısı, özel bir süreye ait değil, uzunca bir sürenin ortalaması olmalıdır.

Hatalı çalışmanın olduğu dönemdeki enerjinin hesap yöntemi ile bulunan


değeri, doğru çalışma dönemleri ile de kıyaslanmalıdır. Bu iki sonuç
arasında % 10 mertebesindeki fark normal sayılıp, hesaplama sonucu esas
alınmalıdır. Çok fark olması halinde, hatalı devre tespitinde de hata yapıldığı
kabul edilerek, doğru kıyas yapmak gerçeğe daha yakın olacaktır.

Ayrıca, tüketicinin özelliklerini araştırmak, güç ve enerji arasındaki oran,


tüketici üretim yapıyor ise üretim içindeki enerji payı, mevsimlik çalışma gibi
teknik ve istatistiki bilgiler, hatalı dönem için daha doğru bir sonuç
bulunmasında yardımcı faktörlerdir.
290
10.2. Tek Fazlı Sayaçlar

Bir fazlı sistemde, tek fazlı sayaçların devreye hatalı bağlanma ihtimalleri
çok azdır. Böyle sayaçlarda, iki tip hata yapmak mümkündür. Birincisi,
akımın yada gerilimin ters bağlanması sonucu sayacın ters çalışmasıdır. Çok
az bir yük ile bu durum anlaşılacağından, hemen düzeltilebilir. Diğer bir
yanlışlık, faz iletkeninin akım bobininden geçmesi gerekirken, nötr hattının
bağlanmasıdır. Böyle bir hatalı bağlantıda, tüketici, toprak iletkeni ile sayaç
çalışmadan enerji kullanabilir.

10.3. Üç Fazlı Sistemlerde Devre Hatası Sonucu Sayacın Hatalı Çalışması ve


Düzeltme Faktörlerinin Bulunması

Sayaçların hatalı devre bağlantısı durumunda yazacakları enerjiyi bulmak


için izlenecek genel yol; her üniteye gelen akım, gerilim, akım ile gerilim
arasındaki açının kosinüsünü ayrı ayrı kendi aralarında çarpmak ve
sonuçları toplamaktır. Bulunan sonuç, D ile gösterilen düzeltme faktörü ile
çarpılıp doğru enerjiye eşitlenir. Bu eşitlikte D eşitliğin bir tarafında
bırakılırsa düzeltme faktörü bulunmuş olur.

a. Dört Telli Sayaçlarda Hatalı Devre Bağlantıları:

Dört telli bir sayaç, Şekil – 29’daki gibi devreye bağlanmış olsun. Bu sayaçta
birinci üniteye A fazı akımı ve gerilimi, ikinci üniteye B fazı akımı ters ve C
fazı gerilimi, üçüncü üniteye C fazı akımı ve B gerilimi gelmiştir. Akımlar
dengeli kabul edilerek hesaplama şöyle yapılır.

Şekil – 29

291
Hatalı bağlantı şemasına dayanarak Şekil – 30’daki vektör diyagramı çizilir.

Şekil – 30

I. ünitenin ölçtüğü büyüklük;

N1 = V I cos

II. ünitenin ölçtüğü büyüklük;

-Ib ile Vc arasındaki açı 60 +  olduğundan,

N2 = V I cos (60+)

III. ünitenin ölçtüğü büyüklük;

Ic ile VB arasındaki açı 120 +  olduğundan,

N3 = V I cos (120+) [VA = VB = VC = VF.N = V] bulunur.

Her üç ünitenin kaydettiği enerji, sayaç diskinde toplandığına göre;

N = V I cos + V I cos (60+) + V I cos (120+)

N = V I [cos + cos (60+) + cos (120+)]

İki açının toplamı şeklindeki cos terimleri açılarak,

V I [cos + cos 60 cos - sin60 sin + cos 120 cos - sin120 sin]

cos 60 = 1/2, sin 60 = √3/2, cos 120 = -1/2, sin 120 = √3/2 yerlerine yazılır.

N = V I (cos + 1/2 cos - √3/2 sin + -1/2 cos - √3/2 sin)

birbirinin eşi olan terimler toplanırsa,

292
N = V I (cos - √3 sin) bulunur.

Görüldüğü gibi sayaç 3 V I cos terimine eş büyüklüğü ölçemediğinden


düzeltme faktörü;

V I (cos - √3 sin) x D = 3 V I cos

3 V I cos 3
D = -------------------------- = ---------------- dir.
V I (cos - √3 sin) 1 - √3 tg

Sayacın hatalı çalıştığı dönem için güç faktörünün 0,7 olduğu kabul edilirse;

cos = 0,7 ;  = 45,60 ; tg = 1,02 olur.

3
n = --------------- = -3,9
1-√3 x 1,02

Düzeltme faktörünün eksi çıkması, sayacın hatalı dönemde ters çalıştığı


anlamındadır.

Buna göre, hatalı dönem başlangıcı ile sonu arasında sayacın geri dönerek
yazdığı enerji 3,9 ile çarpılırsa, yaklaşık olarak bu dönem için gerçek enerji
bulunmuş olur.

Tablo – I’de dört telli sayaçların bağlanmaları sırasında yapılabilecek hata


şekilleri ve her ünitenin ölçeceği enerjiler verilmiştir. Üst satırda sırası ile
ünitelere gelen gerilimler sol sütunda ise sıra ile ünitelere gelen akımlar,
akımlarla gerilimlerin kesiştikleri bölümlerde ise o ünitenin kaydettiği
enerjiyi simgeleyen harf bulunur. Toplam enerji, bir kare içindeki üç
enerjinin toplanmasıyla bulunur. Akımlardan ters giren varsa kare içindeki
harfin ifade ettiği enerjinin ters işaretlisi alınır. Gerilim bobinleri sayaç içinde
bağlandığından, ters olma ihtimali yok denecek kadar azdır. Tablo – II ise
Tablo – I’e ait kesişme karelerinin içindeki üç ifadenin sonucunu ve doğru
sonucun alınması için düzeltme faktörlerini vermektedir.

I. Tabloda kesişme yerlerindeki harflerin ifadeleri şunlardır:

X = V I cos
Y = -V I (1/2 cos + 3/2 sin)
Z = V I (-1/2 cos + 3/2 sin) dir.
(V: faz-nötr gerilimidir.)

Ölçü trafoları ile kullanılan sayaçlarda; akım trafosu polarite tersliği varsa,
akım ters girmiş demektir ve kesişme yerindeki harfin ters işaretlisi alınır.
Gerilim trafosu polarite tersliği varsa; kesişim harfi yine ters işaretli alınır.
Hem akım hem gerilim trafoları ters polarite ile sayaca girmişse, kesişim
harfi kendi işareti ile alınır.
293
GERİLİM BOBİNLERİNE GELEN GERİLİMLER

I II III I II III I II III I II III I II III I II III


A B C A C B B A C B C A C A B C B A
I A X X Z Z Y Y
AKIM BOBİNLERİNE GELEN AKIMLAR

II B X Z Y Z Y X
III C X Y X Z Y Z
I A X X Z Z Y Y
II C Y X Z X Z Y
III B Z X Z Y X Y
I B Y Y X X Z Z
II A Z Y X Y X Z
III C X Y X Z Y Z
I B Y Y X X Z Z
II C Y X Z X Z Y
III A Y Z Y X Z X
I C Z Z Y Y X X
II A Z Y X Y X Z
III B Z X Z Y X Y
I C Z Z Y Y X X
II B X Z Y Z Y X
III A Y Z Y X Z X

Tablo – I: Üç faz dört telli sayaçların bağlanma ihtimalleri ve ölçü sonuçları.

294
Tablo – I’den Alınan Düzeltme
Üç Ünitenin Toplamı
Değerler Faktörü “D”
X X X 3 V I cos  1
X Z Y O (yok)
1 √3 -2
Z Z Z 3 V I (- ---- cos  + ----- sin ) 1 - √3 tg 
2 2
1 √3 -2
Y Y Y -3 V I (---- cos  + ----- sin ) 1 + √3 tg 
2 2
-X X X V I cos  3
3
-X Z Y -2 V I cos  - -----
2
BİR ÜNİTE EKSİ

3
X -Z Y V I (cos  - √3 sin ) 1 - √3 tg 
3
X Z -Y V I (cos  + √3 sin ) 1 + √3 tg 
1 √3 -6
-Z Z Z V I (- ----- cos  + ------ sin ) 1 - √3 tg 
2 2
1 √3 -6
-Y Y Y - V I (----- cos  + ------ sin )
1 + √3 tg 
2 2
-X -X X - V I cos  -3
-3
-X -Z Y - V I (cos  + √3 sin ) 1 + √3 tg 
-3
İKİ ÜNİTE EKSİ

-X Z -Y - V I (cos  - √3 sin ) 1 - √3 tg 
3
X -Z -Y 2 V I cos  -----
2
1 √3 6
-Z -Z Z - V I ( - ----- cos  + ------ sin ) 1 - √3 tg 
2 2
1 √3 6
-Y -Y Y V I ( ------ cos  + ------- sin )
1 + √3 tg 
2 2
-X -X -X -3 V I cos  -1
ÜÇ ÜNİTE EKSİ

-X -Z -Y 0 (yok)
1 √3 2
-Z -Z -Z -3 V I (- ----- cos  + ------ sin ) 1 - √3 tg 
2 2
1 √3 -2
-Y -Y -Y 3 V I ( ----- cos  + ------- sin ) 1 + √3 tg 
2 2

TABLO – II: Üç faz dört telli sayaçların bağlantı şekline göre kaydedecekleri
büyüklük ve düzeltme faktörleri.
295
Örneğin; Şekil – 29’daki hatalı bağlantıya göre sayacın yazacağı güç ve
düzeltme faktörünü birde tablo yardımıyla bulalım.

I. üniteye VA gerilimi ve A akımı ,

II. üniteye VC gerilimi ve –B akımı,

III. üniteye VB gerilimi ve C akımı gelmektedir.

Tablo – I’den ACB gerilim sırası ve ABC akım sırası bulunur. Kesişim
karesinde I. ünite için X, II. ünite için Z, III. ünite için Y vardır. Yalnız II.
ünite akımı ters olduğu için Z eksi alınır. Sonuç X -Z Y dir. Tablo – II’den
X -Z Y için toplam güç N = V I (cos  - sin √3 sin ) ve düzeltme faktörü
D = 3/1 -√3 tg  bulunur. Sonuç hesap yoluyla bulunan değerlerin aynısıdır.

b. Üç Telli Sayaçlarda Hatalı Devre Bağlantıları “aron”

Üç telli sayaçlar için hazırlanmış hata tabloları, üç ayrı gerilim trafosu


kullanılmış ise gerilim trafolarında polarite hatası olmaması hali ile V bağlı
gerilim trafolarında sekonder ortak uçların sayacı orta gerilim terminaline
girmesi halleri için geçerlidir. Bu şartlar dahilinde her türlü hatalı bağlantı
tablolarından bulunup düzeltme faktörleri kullanılabilir.

Tablo – III’deki kesişim karelerindeki harflerin anlamları şunlardır:

X = U I (√3/2 cos  - 1/2 sin )

Y = U I (√3/2 cos  - 1/2 sin )

Z = U I sin 

296
Ünitelere Gelen Gerilimler

A B C A C B C A B B A C B C A C B A
I II I II I II I II I II I II
AB CB AC BC CA BA BA CA BC AC CB AB
I A X Y -Y -X Z -Z

II C Y -Y -Z X -X Z
I A X Y -Y -X Z -Z
Ünitelere Gelen Akımlar

II B -Y X Y Z -Z -Y
I C Z -X X -Z -Y Y

II A -Z Z -X -Y Y X
I B -Y -X Z Y X -X

II A -Z Z -X -Y Y X
I B -Y -Z Z Y X -X

II C Y -Y -Z X -X Z
I C Z -Z X -Z -Y Y

II B -X X Y Z -Z -Y

TABLO – III: Üç faz üç telli sayaçların bağlanma ihtimalleri ve ölçü sonuçları.

297
Tablo–II’den Düzeltme
Sonuç
Alınan Değer Faktörü
X Y √3 U I tg  1

X -X 0 --

Y -Y 0 --
1. KISIM

Z -Z 0 --
√3 3 -2
-Y -Z -U I (------ cos  + ----- sin ) 1 + √3 tg 
2 2

√3 3 -2
Z -X U I (- ------ cos  + ----- sin ) 1 - √3 tg 
2 2
-X Y U I sin  √3 cotg 

X -Y - U I sin  -√3 cotg 


√3
-X -X - U I (√3 cos  - sin ) -√3 + tg 
√3
X X U I (√3 cos  - sin ) √3 - tg 
-√3
-Y -Y - U I (√3 cos  + sin ) √3 + tg 
√3
Y Y U I (√3 cos  + sin )
√3 + tg 
2. KISIM

√3
-Z -Z - 2 U I sin 
- ----- cotg 
2
√3
Z Z 2 U I sin 
------ cotg 
2
√3 1
2 √3
Y -Z U I (------ cos  - ----- sin )
2 2 √3 – tg 
√3 1
-Z -X - U I (------ cos  + ----- sin ) - 2 √3
2 2 √3 + tg 
√3 1
Z X U I (------ cos  + ----- sin ) 2 √3
2 2 √3 + tg 

TABLO – IV: Üç faz üç telli sayaçların hatalı bağlantı şekline göre


kaydedecekleri büyüklük ve düzeltme faktörleri.

298
Şekil – 31

1. Aron bağlı bir sayaç devreye Şekil – 31’deki gibi bağlı olsun.

I. üniteye BC gerilimi A akımı,

II. üniteye AC gerilimi –C akımı gelmektedir.

Tablo – III’den BCA gerilim sırası ve AC akım sırası bulunur. Kesişim


karesinde, I. Ünite için Z, II. ünite için –X vardır. II. ünite akımı ters olduğu
için II. ünite kesişim karesindeki X artı alınır. Sonuç ZX’dir. Tablo – IV’den
ZX için sonucun,

U I (√3/2 cos  + 1/2 sin ) olduğu görülür.

Düzeltme faktörü ise,

2√3
D = -------------- dir.
3 + tg 

2. üç telli sayaç devreye Şekil – 32’deki gibi bağlı olsun.

I. üniteye AB gerilimi -C akımı,

II. üniteye CB gerilimi B akımı gelmektedir.

Tablo – III’den ABC gerilim sırası ve CB akımları bulunur. Kesişim karesinde


Z ve –x vardır. I. ünite akımı ters olduğu için –Z -X için,

N = - U I (√3/2 cos  + 1/2 sin ) dir.

Sayacın ters döndüğü anlaşılır.

- 2√3
D = -------------- ile çarpılarak doğru değer bulunur.
√3 + tg 
299
Şekil – 32

11. SAYAÇLARIN YERİNDE TESTLERİ

Enerji ölçümünde yapılan hatalardan biri, sayacın yapım yada ayar


hatasından kaynaklanır. Taşınma sırasında da sayaç içinde hataya neden
olabilecek arızalar olabilir.

Sayaçların ölçtüğü enerji, sayacın yapısı gereği, diskin yaptığı tur sayısı
sayılarak bulunur. Sayaç numeratörü de diskin dönme sayısını yazıcı özelliği
ile yazar. Ancak numeratör, diskin birçok turunu bir sayı ile gösterdiğinden,
uzun zaman içindeki enerjiyi gösterir. Dolayısıyla, numeratörden okunan
enerjiyi kontrol etmek için uzun zamana ihtiyaç vardır. Esasen
numeratörden okunan enerjinin doğruluğunun kontroluna da uzun süreli
test denir.

Diskin son sayısını gözle izleyerek, aynı süre içinde doğruluğuna


güvendiğimiz ve adına etalon sayaç denilen sayacı çalıştırarak yapılan teste
de kısa süreli test denir. Eğer sabit ise,diskin belli tur sayısını doğruluğuna
güvenilen ve yükün gücünü ölçen watmetre ile kıyaslayarak sayacın hata
testi yapılabilir. Bu yöntem, çoğunlukla sayaç ayar masalarında kullanılır.

Tur/kWh olarak verilen disk sabiti K, 1 kWh için diskin yapması gereken tur
sayısıdır. 1/K ise kWh/tur şekline dönüşmüş disk sabitidir ve diskin 1
turunun kaç kWh enerji karşılığı olduğu anlamındadır. Sayaç diskinde
sayılan tur sayısı 1/K ile çarpılırsa, n turu için sayacın kaydettiği enerji
miktarı kWh olarak bulunmuş olur. Bulunan bu enerji, sayaç etiketinde
yazılı şartlar altında geçerlidir. Yani, sayaç ölçü trafoları ile bağlı ise ölçü
trafolarının primer tarafındaki enerji miktarını gösterir. Etalon sayaçlar ile
böyle bir devrede ölçülen enerji ise, ölçü trafolarının sekonderindeki enerji
miktarıdır. Disk sabiti, sekonder şekle, yani ölçü trafosuz şekle çevrilirse,
etalon sayaç şartları eşitlenmiş olur. Bunun için n/K ifadesinde K
sabitesinin ATOS, GTOS ile çarpılması gerekir. n/(ATOS x GTOS x K) ifadesi
kWh olarak, doğrudan sayacın ölçtüğü enerji miktarıdır. Bu ifade 1000 ile
çarpılırsa;

n x 1000
------------------------ Wh
ATOS x GTOS x K
300
Olarak n turun karşılığı, enerji miktarı bulunmuş olur. Wh olarak bulma
gereği, etalon sayaçların enerjiyi Wh birimi cinsinden ölçmesi nedenine
dayanır.

Genel hata hesabı, yüzde olarak;

WhS - Whe
% h = --------------- x 100 ifadesi bulunur.
Whe

Burada, WhS; test edilen sayacın test süresince yazdığı enerji miktarı; Whe,
etalon sayacının test süresi içinde yazdığı enerji miktarıdır. Birimleri Wh
olarak alınmıştır. Etalon sayaçların yazdığı enerji miktarı da Wh olarak
bulunmalıdır. Buna göre hata,

n x 1000
--------------------- - Whe
ATOS x GTOS x K
%H = ------------------------------------- x 100 olur.
Whe

Test edilen sayaç, devreye, etiketinde yazılan ölçü trafolarının dışında başka
oranlı ölçü trafoları ile bağlansa dahi yukarıdaki ifade doğrudur. Esasen
enerji kıyaslaması sekonder devrede yapıldığından, primer devredeki enerji
miktarının testi, sayaç diskinin doğru çalıştığını belirler. Sayaç
numaratörünün doğruluğu ayrıca kontrol edilmelidir. Numaratör kontrolü,
uzun süreli test gerektirdiğinden ve ayrıca numaratörün sayma işlem hata
ihtimali çok az olduğundan, enerji tespitinde şüpheli durum varsa uzun
süreli test yapılmalıdır.

a. Aktif Üç Faz Dört Telli Sayaçların Testi

Aktif dört telli sayaçların testi, bir fazlı üç tane ya da üç ölçme elemanlı, dört
telli, üç fazlı bir etalon sayaçla yapılır.

301
Şekil – 33

Şekil – 33’de, üç tane tek fazlı sayaçla testin bağlantı şeması görülmektedir.
Etalon sayaçların akım devreleri, test edilen sayacın akım devrelerine seri
bağlanır. Etalon sayaçların gerilim devrelerine üç faz gerilimi bağlanır.
Gerilim dönüşleri ile nötr iletkeni, etalon sayacın başlatma durdurma
butonuna bağlarınlar. Yine, test edilen sayacın diski gözlenir. Etalon sayaç
çalıştırılıp n tur sayıldıktan sonra durdurulur. Hata hesaplaması,

N x 1000 n = tur
------------------------- - Ke (n1 + n2 + n3) K = tur/Kwh
ATOS x K Ke = Wh/tur
%H = ------------------------------------------------- x 100 K tur/wh ise n,
Ke (n1 + n2 + n3) 1000 ile çarpılmaz.

bağıntısı kullanılarak yapılır.

Örnek:

Test edilen sayacın akımı : 5A


Test edilen sayacın gerilimi : 220/380 V
Test edilen sayacın disk sabiti : 825 tur/kWh
Test edilen sayacın sayılan tur sayısı : 10

Etalon sayacın akımı : 5A


Etalon sayacın gerilimi : 220 V (faz-nötr)
Etalon sayacın disk sabiti : 2,2Wh/tur
Etalon sayaçlarda okunan değerler : n1 = 1,84
n2 = 1,85
n3 = 1,87
Etalon sayaç tipi : E2 x 21 AST

302
Hesaplama:

10 x 1000
----------------- - 2,2 (1,84 + 1,85 + 1,87)
825
%H = ------------------------------------------------------ x 100 = - 0,91%
2,2 (1,84 + 1,85 + 1,87)

Bulunan hata kabul edilebilir sınırlar içinde olduğundan sayaç doğru


çalışıyor demektir.

b. Aron Aktif Sayacın Testi

Aron sayacın iki tane tek fazlı etalon sayaç ile testi için Şekil – 34’deki gibi
devreye girilir. Hata bağıntısı yine iki sayacın mukayesesi şeklindedir.

n x 1000
------------------------- - Ke (n1 + n2 )
ATOS x GTOS x K
%H = ----------------------------------------------- x 100
Ke (n1 + n2 )

Test edilen sayaçta, n tur sayılır. Burada da etalon sayaçlar, P butonu ile
çalıştırılır, n tur sonunda, etalon sayaç durdurulur ve n1, n2 değerleri
okunur.

Örnek:

Test edilen sayacın markası : Westinghouse


Test edilen sayacın ATOS : 150/5 A
Test edilen sayacın GTOS : 34500/115 V
Test edilen sayacın disk sabiti : 2/3 Wh/tur
Test edilen sayacın sayaçta sayılan tur : n=3

Etalon sayacın akımı : 5A


Etalon sayacın gerilimi : 100 V
Etalon sayacın disk sabiti : 1,2Wh/tur
Etalon sayacın sayaçlarda okunan değerler : n1 = 0,78 n2 = 0,89
Etalon sayaç tipi : E2 x 21 AST

303
Şekil – 34

Test edilen sayacın disk sabitinin (2/3 Wh/tur) sekonder değer olduğu
anlaşılmaktadır. Bu durumda sayacın yazdığı enerji miktarını bulmak için
n/K’yı hesaplamak yeterlidir. Hata,

n x (tur)
---------------- - Ke (wh/tur) . (n1 + n2 )
K(tur/wh)
%H = ------------------------------------------------------
Ke (n1 + n2 )

2/3 wh/tur, 3/2 tur/wh eder.

3
------- - 1,2 (0,78 + 0,89 )
3/2
%H = ----------------------------------- x 100 = - 0,2 %
1,2 (0,78 + 0,89) ----------

Not: K sabitesi tur/wh ise n değeri 1000 ile çarpılmaz. Ancak tur/kwh ise
çarpılır.

Disk sabiti tur/wh olduğundan sayacın ATOS ve GTOS değerleri varsa


dikkate alınmaz. Sadece tur/kwh ise dikkate alınır.

304
c. Dört Telli Reaktif Sayacın Testi

Reaktif sayaçların testi için reaktif ölçme de yapan tek fazlı etalon sayaç var
ise Şekil – 33’deki devre kullanılır. Etalon sayacın reaktif çalışmasını,
anahtarın sin pozisyonuna alınması sağlar. Aynen dört telli aktif sayacın
hata testi gibi hesaplama yapılır.

Şekil – 35

Şekil – 35’de ise aktif bir fazlı etalon sayaçlarla, üç fazlı dört telli sistemde,
sayaç testi devre şeması görülmektedir. Etalon sayaçların gerilim devresi faz
arası gerilimine bağlanacağından gerilim kademesi buna göre seçilmelidir.
Ayrıca, etalon sayaçların reaktif çalışması, akımın bağlı olduğu fazın 900
gerisinde bulunan faz arası gerilim kullanma ilkesine dayandığından, etalon
sayaçların yazdığı değerler √3’e bölünmelidir. Test edilen sayaçta S anahtarı
vasıtası ile etalon sayaçlar devreye alınır.

Hata hesabı,

n x 1000
----------------------- - Ke x 1/√3 (n1 + n2 + n3)
ATOS x GTOS x K
% H = ------------------------------------------------------------ x 100
Ke x 1/√3 (n1 + n2 + n3)

Bağıntısından yararlanarak yapılır. Ölçü trafolarından biri yada ikisi yok ise
yerlerine 1 yazılır. Yine sayacın bağlı olduğu devredeki ölçü trafoları hata
hesaplarında kullanılmaz.

305
Örnek:

Test edilen sayacın akımı : 300/5 A


Test edilen sayacın gerilimi : 220/380 V
Test edilen sayacın disk sabiti : 12,5 tur/kVARh
Test edilen sayacın tipi : Co Ge Co DU8
Test edilen sayaçta sayılan tur : n = 10

Etalon sayacın akımı : 5A


Etalon sayacın gerilimi : 380 V
Etalon sayacın disk sabiti : 3,8 Wh/tur
Etalon sayacın tipi : E2 21 AST
Etalon sayaçta sayılan tur : n1 = 2,08
n2 = 2,02
n3 = 2,05

10 x 1000
------------------ - 3,8 x 1/√3 (2,08 + 2,02 + 2,05)
12,5 x 300/5
% H = --------------------------------------------------------------- x 100 = -1,18
3,8 x 1/√3 (2,08 + 2,02 + 2,05)

bulunur.

d. Aron Reaktif Sayaç Testi

Etalon sayaçlar, devreye aynen Şekil – 34’deki gibi bağlanırlar. Yine aktif
aron sayaç testinde olduğu gibi, fakat reaktif sayaç diskin gözlenerek etalon
sayaçlar çalıştırılır. İki tek fazlı sayacın aron bağlantısında √3 (n2 – n1)
ifadesi, reaktif olacağından hata bağıntısı da,

n x 1000
----------------------- - Ke x √3 (n2 – n1)
ATOS x GTOS x K
% H = --------------------------------------------------- x 100 şeklini alır.
Ke x √3 (n2 – n1)

Örnek:

Test edilen sayacın akımı : 30/5 A


Test edilen sayacın gerilimi : 34,5/0,1 kV
Test edilen sayacın disk sabiti : 0,96 tur/kVARh
Test edilen sayaçta okunan tur sayısı : n=2

306
Etalon sayacın akımı : 5A
Etalon sayacın gerilimi : 100 V
Etalon sayacın disk sabiti : Ke = 1
Etalon sayaçta okunan değerler : n1 = 0,74
n2 = 1,32

2 x 1000
-------------------------------- - 1 x √3 (1,32 - 0,74)
30/5 x 34,5 / 0,1 x 0,96
% H = --------------------------------------------------------------- x 100 = 0,18 dir.
1 x √3 (1,32 - 0,74)

12. ÜÇ TERİMLİ SAYAÇLAR

TEK’in bazı müşterilerde üç terimli tarife ile enerji satışına geçme kararı
üzerine, sistemimizde üç terimli tarifede enerji ölçümünde kullanılacak
Schlumberger marka A6A11 tipi aktif sayaç ve beraberinde kullanılan ayrı
bir cihaz olarak yine Schlumberger marka 11 – 21P tipi 3 tarifeli zaman
saatinin etiket değerleri, bağlantı şeması ve çalışmasının izahı ile devreye
almadaki ayar hususları aşağıda verilmiştir.

12.1. Sayaç Karakteristikleri ve Özellikleri

Etiket anma adı : 3Ø – 4 telli Maksima ibreli aktif enerji sayacı


Markası : Schlumberger
Tipi : A6A11
C (Sabitesi) : 1111 dev/kWh
1 Div : 10 W
1 MS : 15 dakika/9 sn
Gerilim : 3 x 100 / √3/100
Akım : 5A

Anılan üç terimli, demantlı aktif sayacı, tek terimli demantlı aktif sayaçtan
ayıran en önemli özellik, tek numaratörlü olmayıp üç ayrı numaratörünün
olması ve her bir numaratörü devreye alıp çıkarmaya yarayan sayaç içindeki
iki adet numaratör bobininin bulunmasıdır (Şekil – 36’da N2 ve N3).

Numaratörlere kumanda edecek numaratör bobinlerinin AC 100 volt


kumanda gerilimleri, ayrı bir cihaz olan 3 tarifeli zaman saati tarafından ve
yapılan harici bağlantılar ile aktif sayaç terminallerinin son kısmındaki N, P
ve C terminallerine uygulanır (Şekil – 36).

Sayaç numaratörleri yukarıdan aşağıya II, III, I olarak numaralanmış olup,


bunların hemen solunda 2 adet hangi numaratörün devrede olduğunu
belirleyen turuncu renkte işaret bayrağı vardır. Bayrağın altta (serbest
konum) veya üstte (çekili) olmasına göre hangi numaratörün devrede olduğu
her bir numaratörün sağındaki bayrak konum resimleri ile belirlenmiştir.

307
3 tarifeli sayacın demontmetresinin tarife saatlerinde bağımsız olarak
devamlı devrede olduğu da önemli bir husustur.

Tarife saat ayarları zaman saatinde yapıldıktan sonra zaman saati ve sayaç
çalışır durumda iken, zaman saatindeki saat ayar diski ok işareti yönünde
elle döndürülerek bayrakların konum değiştirmeleri izlenmeli; istenilen
tarifenin doğru ayarlandığı ve numaratör bobinlerinin doğru çalıştığı tespit
edilmelidir.

12.2. Üç Terimli Aktif Sayacın Zaman Saati ile Birlikte Bağlantı Şeması

Şekil – 36

12.3 Üç Tarifeli Zaman Saati Karakteristikleri ve Özellikleri

Etiket anma adı : 3 Tarifeli zaman saati

Tipi : 11-21P
Alçak gerilim : 100 V 50 Hz
Kontak Kapasitesi : 220 V AA – 12 A
Enerji kesildiğinde 36 saat çalışma kapasiteli

308
Zaman MANUEL İşareti, yanındaki kurma yayı
saatinde, boşaldığında gerektiğinde yukarı
kaldırılarak kurma sağlanır.
REWIND

Zaman saatinin 0 ile 24 arası saatleri gösterir ve ok işaretli yönde dönebilen


ayar diski; önden arkaya doğru ve birbirine bağlı (1) Yeşil (2) Kırmızı (3) Yeşil,
(4) Kırmızı disklerden oluşmuştur. Bu diskler üzerinde plastikten 8 adet ayar
pimi mevcuttur. Bunlardan sadece 4 adeti kullanılarak istenilen 3 tarife
seçilebilir. Diğer 4 adedi yedek olarak saklanmalıdır.

Zaman saati devreye alınmak istendiğinde sağ üst kısımdaki “On-Off”


anahtarı “On” konumuna alınmalı ve saatin çalışma sesi duyulmalıdır.
Bilahare ayar primleri yerlerine oturtulduktan sonra ayar diski o andaki
saati gösterecek şekilde diskin sağındaki sabit ok ucu ile karşılıklı gelecek
şekilde ayarlanıp bırakılır.

Enerji altında kendi kendini kuran saat enerji kesildiğinde 36 saat enerjisiz
çalışabilmektedir.

309
ORTA GERİLİM DAĞITIM SİSTEMLERİNDE OTOMATİK TEKRAR KAPAMA
ÖZELLİKLERİ VE İLKELERİ

1. GİRİŞ

Tekrar kapama enerji şebekelerinde yaygın bir uygulama olarak kendini


kabul ettirdi. Dünyanın değişik yerlerinde elde edilen raporlar yoğun yıldırım
olaylarına maruz belirli şebekelerde arızaların sadece %5’inin devamlı
olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla geçici arızalara tekrar kapama rölesiyle
müdahale önemli yararlar sağlar. Devamlı personel bulunmayan trafo
merkezleri yada hücrelerde tekrar kapama röleleri elamanların görevini
üstlenir ve ekonomik tasarruf sağlanır. Personelsiz trafo merkezleri tekrar
kapama röleleri ve sinyal ileticileri (transmitter) ile donatılarak uzaktan
denetlenebilir.

Kısaca, tekrar kapama tertipleri işletme maliyetini azaltır, şebeke


güvenilirliğini arttırır.

2. ARIZA TÜRLERİ

2.1. Geçici Arızalar

Geçici arızaların özelliği kesici açıp kapanması ile birlikte, ölü zaman içinde
kaybolmalıdır, yada kesici açmadan parafudrlarla temizlenirler.

Yıldırım bu tür arızalara en bilinen nedendir. Hattaki aşırı gerilim genellikle


izolatörler üzerinden ark atlamasına yol açar. Nadiren, ark kendi kendine
söner. Bu demektir ki; arıza yerinde deiyonizasyonun sağlanabilmesi için hat
açılmalı ve arıza tekrarlanmayacak şekilde enerjilenmeli.

Geçici arızaların diğer nedenleri iletkenlerin rüzgarda sallanmasından ya da


kar yığımından birbirine temasıdır. Ne yazık ki, kar yığılmasından dolayı
olan iletken sallanması fazların ardarda birçok kez temasına yol açar ve
arıza o zaman devamlı arıza olarak algılanır.

Kuşlar, ağaç vb. yabancı cisimlere geçici temas da geçici arızalara neden
olabilir.

İklim farklılıkları, dizaynı, yıldırım sıklığı, arazi koşulları, gerilim seviyesi,


hat dizaynı vb. geçici arızaların sayısını etkiler. Ortalama olarak, tüm hat
arızalarının % 80’inin geçici arıza olduğu ve kesicinin tek kapamada tuttuğu
tahmin ediliyor.

310
2.2. Yarı Geçici Arızalar

Yarı geçici bir arıza, ölü zaman içinde kaybolmayan arızalardır.

Bu tür bir arızanın nedeni, örneğin, hat üzerine düşen bir ağaç parçası
olabilir. Tutmayan ilk tekrar kapamadan sonra hat ikinci kez enerjileninceye
kadar yanar gider. Bu durumda ikinci tekrar kapama denemelerinin % 10’u
başarılıdır. 3. denemede % 1-2 başarı görülür. Haliyle 2 kapamadan fazla
tekrar kapama yapma genellikle anlamsızdır ve kesiciyi yıpratır.

2.3. Devamlı Arızalar

İletken kopması, direk yıkılması, bir ağacın hatta yaslanması, yer altı
kablolarının herhangi bir bölümündeki arızalar gibi devamlı arızalarda arıza
yeri bulunmalı ve arıza giderildikten sonra enerjilenmelidir.

3. TANIMLAR

a. Arıza Zamanı (Sistem Karışıklık Zamanı)

Arızanın başlamasından arkın sönmesine kadar geçen süredir.

b. Deiyonizasyon Zamanı

Havai hatlarda arkın sönmesinden sonra hat tekrar kapanınca iyonların


tekrar ark meydana getirmeyecek derecede havaya yayılması için geçen
süredir.

c. Antipompaj

Kesicilerde ve tekrar kapama devrelerinde devamlı arıza halinde, kapama


kumandası, koruma rölesi ve kesici çalışma sürelerinden fazla sürerse
kesiciye ardarda kumanda (açma, kapama, ...) pompalanmasını önlemek için
konulan tertiptir.

d. Açma Zamanı

Kesicinin açma bobininin enerjilenmesinden ark kontaklarının ayrılmasına


kadar geçen süredir. (50 – 60 msn).

e. Kapama Zamanı

Kesicinin kapama devresinin enerjilenmesinden kontakların temasına kadar


geçen süredir. (70 – 90 msn).

311
f. Ark Zamanı

Kesici kontaklarının ilk ayrılmasından arkın sönmesine kadar geçen süredir.


(Yaklaşık 15 msn).

g. Kesici Ölü Zamanı

Arkın söndürülmesinden kesici kontaklarının (kapama için) temasına kadar


geçen süredir. (Sistem ölü zamanı da denilebilir).

h. Kesici Çalışma Zamanı

Açma bobininin enerjilenmesinden arkın söndürülmesine kadar geçen


süredir.

i. Yay Kurma Zamanı

Kapama işleminden sonra motorun yayı tamamen kurması için gerekli


süredir.

j. Tekli Tekrar Kapama

Sadece bir tekrar kapama sağlayan tertiptir. Tekrar açma halinde kesici
(kapaması) kilitlenir.

k. Çoklu Tekrar Kapama

Arızada, kesicinin (kapamayı) kilitlemesinden önce birden fazla kapama


işlemine izin veren tertiptir.

l. Yavaş Tekrar Kapama

Kesicinin açmasından sonra 1 saniyeden fazla zaman içinde tekrar kapayan


tertiptir.

m. Hızlı Tekrar Kapama

Kesicinin açmasından sonra 1 saniyeden az zaman içinde tekrar kapayan


tertiptir.

n. Tekrar Kapama Ölü Zamanı

Koruma rölesinin, tekrar kapama rölesine ilk hareket vermesinden kesicinin


kapama bobininin enerjilenmesine kadar geçen süredir.

312
o. Toparlanma (Reclaim) Zamanı

Başarılı tekrar kapama halinde kesicinin kapama bobininin


enerjilenmesinden daha sonraki arızada tekrar kapama rölesinin ilk hareket
almasına kadar geçen süredir.

p. Kilitleme

Kesicinin açmasından sonra, önceden seçilmiş sayıdan fazla tekrar


kapamayı önleyen tertiptir.

r. Koruma Çalışma Zamanı

arızanın başlangıcından koruma rölesinin açma gönderen kontağının


kapamasına kadar geçen süredir.

Tanımlar şematik olarak Şekil – 1’de gösterilmiştir.

313
314
4. O.G. DAĞITIM ŞEBEKELERİNDE TEKRAR KAPAMA

Herhangi bir tekrar kapama tertibinin uygulamasındaki en önemli unsur,


“Ölü Zaman ve Toparlama Zamanı” seçimidir. Önem sırasında bundan sonra
tekli kapama mı çoklu kapama mı yapılması gerektiği gelir. Bu seçimler
korumanın tipi şalt donanımı, sistemin tabiatı, tüketici yükleri üzerindeki
çeşitli etkilerle belirlenir.

O.G. Dağıtım şebekelerinde tekrar kapamanın şu yararları vardır.

a. Müşteriye enerji intikasının minimuma indirilmesi,


b. Arıza ani olarak temizlenerek, arıza süresinin daha kısa, hasarın
daha az, devamlı arızaların daha az olması sağlanır.

Havai hatlarda arızaların % 80 kadarı geçici olduğu için tekrar kapama


kullanılarak inkitaların bertaraf edilmesinin yararı açıktır. Dahası, tekrar
kapama belirli trafo merkezlerinin personelsiz işletilmesiyle tasarrufa imkan
verir. Personelsiz merkezlerde arızadan sonra personelin gidip kesiciyi elle
kapama sorunu büyük ölçüde çözülür. Halbuki bu uzak merkezlerde can
alıcı bir sorundur.

Ani açma yapan bir ünite ile birlikte kullanılabilen zamanlı röle
koordinasyonlu korumada, tekrar kapama kullanmanın yararı çok
büyüktür.

Ani açma yaptırılmasaydı havai hat arızasının ark zamanı minimuma iner
böylece devamlı arızaya dönüşme olasılığı olan bir geçici arızanın hatta
yapılabileceği hasar minimuma indirilir. Ancak ani koruma uygulaması
seçicilik olmadığı için arızasız fiderlerde de inkitaya yol açan açma yaptırır.
Şekil – 2’de 6,3 kV 1 no’lu fiderdeki arızadan hem bu fiderin kesicisi ani açar
hem de trafonun 6,3 kV çıkışındaki rölenin ani açtırmasıyla 2 ve 3 no’lu
fiderler de arızasız oldukları halde inkita yapılır. Tekrar kapama birkaç
saniye içinde bu kesicileri kapatır. Bu durumda geçici arızanın toplam etkisi
çok fazla müşterinin kısa süreli inkitaya maruz kalmasıdır. Arızadan
etkilenen müşteri sayısı yalnızca ani açmasız zamanlı röle koordinasyonuyla
azaltılır, buna karşılık zaman büyür ve tekrar kapama şansı azalır.

Şekil – 2
315
Şurası unutulmamalı ki (Yukarda değinilen) ani koruma tekrar kapamayla
birlikte kullanılıyorsa, ilk açmadan sonra ani korumayı devre dışı
bırakabilecek bir düzenleme yapılmalıdır. Böylece eğer tekrar kapamadan
sonra arıza devam ederse zamanlı koordinasyon arızalı bölümü zamanlı
olarak açtırır.

Bazı tertiplerde, ilk ani açmadan sonra yarı geçici arızanın yanıp gitmesi ve
arızanın temizlenmesiyle sonuçlanan birkaç tekrar kapamaya ve zamanlı
açmaya izin verilir. Her tekrar kapamadan sonra ani açma çalışacaksa iptal
edilmeli sadece zamanlı açtırılmalıdır.

Ani açmanın bir yararı da geçici arızaları temizlerken arktan önceki ısınmayı
bertaraf ederek kesici bakım sayısını azaltmasıdır.

Kısmen havai hat kısmen yer altı kablosu olan fiderler söz konusu olunca
geçici arızaların sıklığı hakkındaki bilgiye göre tekrar kapama konulup
konulmayacağına karar verilir. Arızaların önemli miktarı devamlı ise, haliyle,
arızalı kablonun tekrar kapamadaki hasarı daha da büyüteceğinden tekrar
kapamanın avantajı kalmaz.

5. O.G. TEKRAR KAPAMA TERTİPLERİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

a. Ölü Zaman,
b. Sistem Kararlılığı ve Senkronizm.

Daha öncede belirtildiği gibi radyal fiderlerde kararlılık ve senkronizm


sorunu yoktur, ancak bu şebekelerde sorun hattın her iki uçtan
beslenmesiyle başlar. Örnek olarak bir fabrikanın kendi jeneratörlerini
sistemle paralel çalıştırması, bir başka örnek nüfusun az olduğu yerlerde
ortaya çıkar. Dizel jeneratörleri olan bir kasaba bir hatla şebekeye
bağlanabilir.

Aradaki hatta bir arızada senkronizm kaybolmadan tekrar kapama


yapabilmek için ölü zaman deiyonizasyonu kurtaracak ölçüde küçük
tutulmalıdır. Arıza (Sistem Karışıklık) zamanını büyüten diğer zaman
gecikmeleri de mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır.

Esas olarak 50 msn mertebesinde çalışan pilot kablo ve mesafe koruma gibi
hızlı korumalar kullanılmalıdır. Kesiciler arıza akımını 50-100 msn’de
kesebilecek kapasitede olmalı ki 0,2-0,3 sn’lik ölü zaman sonunda tekrar
kapama mümkün olsun.

Hızlı koruma ve kesicilerin çok hızlı çalışmasından elde edilen bir yarar da
arızanın çabuk temizlenmesiyle arıza akımının deiyonizasyon süresinin
kısaltılmasıdır. O.G. sistemlerinde deiyonizasyonu başarmak için 0,1-0,2 sn
yeterli olabilir. Bu çok hızlı tekrar kapama görevini başarmak için sadece en
modern kesiciler uygun görülüyor.

316
Bazı hallerde faz açısının seçilen sınırlar içinde olup olmadığını denetleyerek
tekrar kapamaya izin veren bir senkrokontrol rölesi konulması istenir.

5.1. Orta Gerilim sistemlerinde Tekrar Kapama Ölü Zamanının Müşteri


Yüklerine Etkileri

Bu yük çeşitleri şöyle sınıflanabilir.

a. Sanayi Müşterileri

Ölü zamanın senkron ve asenkron (indüksiyon) motorlar üzerinde etkileri


önemli bir sorundur. Bir senkron motorun senkronizma kaybolmadan
enerjisiz kalmaya izin verebileceği süre motorun ve yükünün eylemsizliğine
bağlıdır, fakat son derece kısa olacağı açıktır. Haliyle, pratikte, sistemdeki
arıza halinde motorun sistemden ayrılması arzu edilir, onun için ölü zaman
motorun kendini devreden çıkarmasına fırsat verecek büyüklükte olmalıdır.

Diğer yandan bazı önlemler alınarak enerji kesilmesi esnasında endüksiyon


motorların çalışmaya devam etmesine izin verilebilir. Senkron motorun
kendini sistemden koparması için minimum (0,3 sn) indüksiyon motorun
çalışmasına devamı için maksimum (0,5 sn) ölü zaman önerilir. Görünüşte
(0,4 sn) ölü zaman uygundur. Gerçekten de bazı başarılı uygulamaları
olmaktadır.

Bununla beraber bu uygulamanın önünde bazı engeller vardır: Bütün motor


kumanda donanımı, motor karakteristikleri ve yük koşulları bilinmedikçe
uygulanmamalıdır. Asıl zorluklar, bazı motorların sistemden ayrılmasına
bazılarının da çalışmaya devamına yol açan ve üretim merkezlerinde tehlikeli
ve hasarlı durumlara neden olan geniş yük değişimlerinden kaynaklanır.

İndüksiyon motorlarla birlikte düşünülmesi gereken bir diğer nokta motor


sistemden ayrıldıktan sonra kısa süreli gerilim meydana gelmesidir. Bu
zaman içinde motor sistemle tekrar birleştirilirse, yalıtkan (izolasyon)
delinmesiyle yada mekanik hasarla sonuçlanan faz açısı farkı tehlikesi
vardır. Bu nedenle motorun sistemle yeniden birleştirilmesinden önce bu
gerilimin sönmesi için zaman tanınmalıdır. Eğer indüksiyon motorun
çalışmaya devamı isteniyorsa starterin motoru sistemden ayırmamasını
sağlayan düzenlemeler yapılmalıdır.

Genelinde bütün motorların sistemden ayrılmasına izin veren (3 – 10) sn’lik


ölü zaman normal olarak tatmin edicidir, fakat elle kumanda ve emniyet
cihazlarının sükunete gelmesi için ek zaman gerektiren fabrikalar, kömür
işletmeleri gibi özel haller olabilir.

317
b. Sokak Aydınlatması

Sokak aydınlatması özellikle hızlı trafik ve kalabalık yollarla birlikte titizlik


isteyen bir iş halini almaktadır.

Işıklar ne kadar az sönerse o kadar iyi olacağı açıktır. (10 sn)’den fazla
karartma çok tehlikeli, çünkü bu durumda farların çakılması ve hızın yeni
görüş uzaklığına göre ayarlanması gerekir. 1 yada 2 saniyelik kesinti
kabullenilir. Bu süre içinde herhangi bir tehlikeli durum olacağı söylenemez.

c. Ev Müşterileri

Evlerde ne bir yüksek sıcaklık fırınının soğuması gibi pahalı işler nede
motorların zarar görmesi gibi tehlikeli kaza olasılığı vardır. Ancak sakinlerin
rahatsızlığı gündemdedir. Tekrar kapama yapılamadığı saatlerce süren
elektrik kesilmesiyle kaçan televizyon programlarının, kokuşan yiyeceklerin,
yanmayan ısıtıcıların yanında inkitanın birkaç saniyelik yada dakikalık ölü
zamanla geçiştirilmesi tekrar kapamanın varlık nedenidir. Burada da
televizyon cihazları biraz sorun çıkartır. Çünkü onlar (10 sn) içinde tekrar
beslenmezse 2 yada 3 dakika daha beklenmelidir.

6. KESİCİ KARAKTERİSTİKLERİ

Orta gerilim sistemlerinde bobinle, elle kumandalı ve motor kurmalı yağlı


kesiciler çok kullanılmaktadır. Elle kurmalı tipi her tekrar kapamadan sonra
elle kurmak gerektiği için cazip değildir. Motor kurmalı ve bobinli tipler elle
müdahale yapılmaksızın ardarda tekrar kapama yapabilirler.

Kesicinin açma ve tekrar kapama esnasında meydana gelen zaman


gecikmeleri özellikle hızlı tekrar kapama için göz önünde tutulmalıdır.

6.1. Çalışma Zamanı (Kontak Açılma + Ark Sönme)

Arıza sistemde gerilim düşümüne yol açıyorsa kesici çalışma zamanı etkin
ölü zamanı uzatabilir. Modern kesicilerde bu zaman 50 – 100 msn’dir,
eskilerde biraz daha fazlacadır.

6.2. Antipompaj

Kesicilerde “serbest açma” özelliğidir. Arızalı bir devrede koruma rölesinden


gelen açma kumandasıyla aynı anda kumanda anahtarı (yada tekrar
kapama rölesi) kapama kumandası veriyorsa kesicinin serbest açması
sağlanır. Böylece, antipompaj arıza üzerine kapamada kumanda
anahtarından gelen kapama kumandasıyla aynı anda röleden gelen açma
kumandasının ardarda kesiciye kumanda pompalamasını (açma, kapama,
açma, ...) önler. Yani antipompajlama tertibidir. Buna, terminolojide xy
düzeneği de denir. Şekil – 3’de 34,5 kv kesici elektriki şeması ve basit bir
antipompaj devresi görülüyor. Kesici kapalı iken, hala kapama kumandası
alıyorsa 9 – 10 no’lu hareket sonu kontağı açık olduğu için kapama
318
bobininin uzun süre enerjili kalarak yanmasını önler. Aynı zamanda ( 5 – 6)
no’lu kontağını kapatarak antipompaj rölesinin enerjilenmesini ve kapama
kumandası oldukça (5 – 6) kontağı üzerinden kendini kilitlemesini sağlar.
Böylece antipompaj rölesi enerjili oldukça ( 2 – 5) kontağını açarak kapama
yolunu keser “serbest açma” imkanı verir.

Şekil – 3 34,5 kV Kesici Elektriki Şeması

Şemada röleler sükunete (enerjisiz) ve kesici açık konumda çizilmiştir.

KR : Koruma Rölesi,
Kea : Kumanda Anahtarı,
TK : Tekrar Kapama Rölesi,
Ke : Kesici,
AP : Antipompaj Rölesi,
AB : Açma Bobini,
KB : Kapama Bobini,
MLS : Motor limit switch (yay tamamen kurulu iken kapalı olan, aksi halde
açık olan bir kontak)

6.3. Mekanizma Sükunete Gelme Zamanı

Eğer kesicilerde mekanik “serbest açma” mekanizması varsa, kapama


kumandasını ileten bu mekanizmanın “açma”dan sonra sükunete (kapamayı
iletebilecek hale) gelmesi için belli bir süre geçmesi gerekir. Bu süre 0,2 sn
mertebesindedir.
319
6.4. Kapama Zamanı

Kapama mekanizmasının enerjilenmesinden kontakların kapamasına kadar


geçen süredir. Bobinin zaman sabiti ve plungerin eylemsizliği yüzünden, bir
bobin kapama mekanizması 0,3 sn olabilir. Diğer yandan yaylı bir kesici
0,2 sn’den daha kısa sürede kapar.

7. ARK ÜRÜNLERİNİN TEMİZLENMESİ

O.G. yağlı kesicilerinin hızlı tekrar kapamada kullanılmasındaki


sınırlamanın esas nedeninin biri, devamlı arıza üzerine tekrar kapamaya
elverişli durumda olması için kesicinin ark kesme cihazlarının iyonlaşmış
gazı, yanmış yağı temizlenmesi ve bütün yağını yenilemesi için gereken
zamandan olduğu bilinir. Testler gösteriyor ki bu sınırlama düşünüldüğü
kadar vahim değildir. Çünkü ark hücreleri yağı tamamıyla yenileyemediği
zaman bile tatminkar kesme karakteristikleri elde ediliyor.

Kesici mekanizması yukarıda (6,4) ve (6.5)’de değinilenlerin toplamından


meydana gelen bir minimum ölü zaman empoze eder. Bu arada, pratikte
etkin minimum ölü zaman, (6.2)’de değinilen çalışma zamanı tarafından
artırılabilir. Yukarda (7)’de değinilen ark ürünlerinin temizlenmesi için
gerekli zaman, mekanizma sükunete gelme zamanı ve kapa zamanının
toplamına göre önemsizdir.

7.1. Arıza Yeri Deiyonizasyonu

Başarılı tekrar kapama için kesicinin açıp arızayı durdurmasını takiben


iyonların havaya yayılması için zaman gerekir. Bu zaman, sistem gerilimine,
arızanın nedenine, hava koşullarına bağlıdır. Fakat 66 kV gerilime kadar
0,1 – 0,2 sn yeterlidir. Dolayısıyla orta gerilim sistemlerinde arıza
deiyonizasyon zamanı kesicinin zaman gecikmelerinden daha önemsizdir.

8. KORUMA RÖLELERİNİN TEKRAR KAPAMA YÖNÜNDEN ÖZELLİKLERİ

8.1. Rölenin Sükunete Gelme Zamanı

Eğer zamanlı koruma kullanılıyorsa, ölü zaman içinde zaman elemanının


tamamıyla sükunete gelmesi şarttır. Böylece arıza üzerine tekrar kapamadan
sonra doğru olarak zamanlı açma sağlanacaktır. Bilinen ters zamanlı
rölelerin zaman ayarı maksimum olduğu zaman sükunete gelme zamanı
10 sn’dir ve ölü zaman en az bu değer kadar seçilmelidir.

Kısa ölü zaman gerekiyorsa, röle ani olarak sükunete gelmelidir.

320
8.2. Toparlanma Zamanı

a. Koruma Tipleri:

Kesici devamlı arıza üzerine tekrar kapandığından toparlanma zamanı


koruma rölelerinin çalışmasına fırsat verecek uzunlukta olmalıdır. O.G.
hatlarının çoğundaki yaygın koruma tipi ters zamanlı aşırı akım, sabit
zamanlı aşırı akım ve toprak röleleridir. Birincisinin çok düşük arıza
akımlarında 8 – 5 sn’de çalışan çeşitleri, çalışma akımının birkaç katı arıza
akımında 0,055 – 3 sn’de çalışan çeşitleri vardır. (Rölenin kontak kapatma
zamanı, içinden geçen akımla ters orantılıdır).

Sabit Zamanlı rölelere gelince 3 sn ve daha düşük ayarlar yaygındır,


maksimum 10 sn ayarlanır. O.G. tekrar kapama rölelerinde (30 sn)
toparlanma zamanı en yaygın uygulamadır. Fakat bu büyüklükte bir ayarla
gelen tehlike, geçici arızaların çok olduğu fırtınalı havada, bir arızadan sonra
kesici başarılı tekrar kapar, sonra diyelim ki, 20 sn içinde olan, bir arızada
açar ve kilitler. Toparlanma zamanının 15 sn seçilmesiyle ikinci arıza ayrı bir
arıza olarak algılanır ve tekrar kapama başarıyla yapılır.

Eğer arıza akımları seviyesi düşükse, 15 sn çalışma zamanı içinde tatmin


edici ters zaman karakteristikli röle ayarı seçimi zor olabilir. Böyle bir röle
ayarına uygun toparlanma zamanı seçimiyle soruna çare bulunur.

Büyük direnç üzerinden toprak arızalarını sezebilen ve normal korumayı


destekleyen duyarlı toprak röleleri kullanılması yaygınlaşmıştır. Bu koruma
belki empedans üzerinden arızalarda istikrarlı olmayabilir. Dolayısıyla ana
korumanınkinden daha büyük çalışma zamanına ayarlanır. Bu uzun
çalışma zamanı, toparlanma zamanı seçilirken dikkate alınmalıdır. Fakat
unutulmamalıdır ki bu tip bir arıza, örneğin kopan bir iletkenin kuru
toprakla yada çitle teması, nadiren geçicidir ve halk için çok tehlikeli olabilir.
Dolayısıyla, duyarı toprak arıza rölesinin bir kontağıyla tekrar kapamayı
askıya almak ve kesiciyi kilitlemek yaygın bir uygulamadır.

Hızlı tekrar kapama kullanıldığında 1 sn veya daha az toparlanma zamanı


yeterlidir. Ancak kesicinin yükünü azaltmak düşüncesiyle bu kadar kısa
zaman pek kullanılmaz.

b. Yay Kurma Zamanı

Motor kurmalı kesici kullanıldığında kesiciyi kısmen kurulmuş yayla sonraki


arızada tekrar kapama yaptırmamak için toparlanma zamanı en az yay
kurma zamanı kadar olmalıdır. Yay kurma zamanı çoğunlukla (30 sn) veya
biraz daha fazladır. Bu süre rölenin çalışma zamanından daha uzun olduğu
için yay kurma mekanizmasını toparlanma cihazı olarak kullanarak tekrar
kapama rölesini basitleştirmek mümkündür.

Bazı modern kesicilerin yay kurma zamanı 3 sn’ye kadar inmiştir. Böyle
durumlarda ayrıca bir toparlanma zaman elemanı kullanılmalıdır.
321
c. Çalışma İşlemleri Sıralaması

Kesici kataloglarından (Rated operating sequences) olarak bahsedilir.


Genellikle kesici etiketinde,

1) 0 – 3 min – CO – 3 min – CO manası;


Kesici açar 3 dk sonra kapatabilir, anında açılabilir.
3 dk sonra kapatılabilir ve anında açılabilir (röleden veya elle). Bu
ifadede O = Open – Açma, C = Close – Kapama’dır, belirtilen
dakikalar ise kesici yay kurma süresidir.

2) 0 – 0,3 sn – CO – 15 sn – CO manası;
Kesici açar 0,3 sn sonra kapatılabilir anında geri açabilir. Bundan
sonra 15 sn geçerse ancak kapatılır ve anında açabilir. Bu
noktadan sonra tekrar başa dönülür, yani 0,3 sn sonra kapatılır.
Bu işlemler tekrar kapama zamanında önemlidir.

9. TEKRAR KAPAMA SAYISI

Herhangi bir uygulamada, tekrar kapama sayısını tanımlayan kesin kurallar


yoktur, ama şu faktörler göz önünde tutulmalıdır:

a. Kesici Sınırlamaları:

Önemli olan kesicinin ardarda birkaç açma ve kapamayı hızla yapabilme


yeteneği ve bunların bakım periyoduna etkisidir. Arıza seviyesine bağımlı
olarak, kesici bakımı genellikle % 20 açmadan sonra gereklidir. Arızaların
% 80’inin geçici olduğu hatırlanırsa tercihinin tek kapama olacağı açıktır.
Çünkü bundan yararlanılarak en uzun bakım periyoduna ulaşılır.

b. Sistem Koşulları:

Eğer belli bir sistem hakkındaki bilgiler, yanıp giden yarı geçici arızaların
yüzdesini biraz fazlaca (yarıya yakın) gösteriyorsa çoklu tekrar kapama
yapılabilir. Ağaçlık bölgelerde sık sık rastlanan durum budur. Eğer sigortalı
kolları olan fiderler varsa ve arıza seviyesi de düşükse sigortanın yanması ile
ters zamanlı rölenin çalışma zamanı ayırt edilemeyeceğinden çoklu tekrar
kapama yararlı olacaktır. Bu sigortanın ısınıp sonunda yanması ve arızalı
kolun kopartılmasını sağlayacaktır.

322
FAYDALANILAN ESERLER

• TEK RÖA Grup Müdürlüğü Koruma – Kontrol Teknisyen El Kitabı


(I–II–III–IV) (RÖA 84/3),

• TEK RÖA Grup Müdürlüğü Röle Ölçü Aletleri Ders Notları (RÖA 83/1),

• RÖLELER, Necmettin GÜLER, TEK Eğitim Müdürlüğü Yayını,

• Güç Trafoları Zati Korumalarının Tanıtımı ve Çalışma Prensipleri –


Deniz KÜLTÜR,

• Sistem Etüdü ve Arıza Akımlarının Hesaplanması - Deniz KÜLTÜR,

• Yönlü Toprak Koruma - Deniz KÜLTÜR,

• Power System Protection Volume 1 – 2 – 3,

• Protective Relaying,

• Transmission and Distribution Reference Book,

• Westinghouse Electric Corporation,

• Güç Transformatörleri – Eğitim Müdürlüğü – Hayrullah SARAÇ,

• Gaz Röleleri İle Koruma – Necmettin GÜLER, TEK Yayını,

• BBC Eğitim Notları,

• Türk Standartları,

• Trafo Merkezlerinin Koruma ve Kumanda Devrelerinde Kullanılan


Semboller ve Tip Şemalar – Kemal ÇALIŞKAN.

323

You might also like