Professional Documents
Culture Documents
KONU 11
SEDİMENTER ORTAMLAR,
MEKANİZMALARI ve BUNLARIN
PETROL JEOLOJİSİNDEKİ
ÖNEMİ
•Sedimenter mekanizmalar petrol jeolojisinde son derece
önemlidir. Sedimentasyon, çökme (sübsidans) ve mineral
transformasyonu sonucunda ana kaya, rezervuar ve örtü kaya
gelişir, organik madde petrole dönüşür.
•Havza ölçeğinde deniz düzeyi değişimlerinin de petrol
üzerinde önemli etkileri vardır. Transgresyon esnasında
havzada sedimentasyon yavaştır. Havza belli bir duraylılığa
ulaşmıştır. Regresyon esnasında ise çökme hızı ve
sedimentasyon artar.
•Transgresif periyodlarda platformlar üzerinde bazen kum
setleri gelişir. Bunlar önemli stratigrafik kapanlar
oluştururlar.
•Transgresyonun ileri aşamalarında gelişen ince taneli
birimler alttaki daha önce çökelmiş kaba taneli birimler için
örtü oluştururlar.
ÇÖKELME ORTAMLARININ
KARAKTERİSTİKLERİ
•Sedimentasyonu etkileyen önemli faktörler paleotopoğrafya,
hidrodinamik, biyodinamik ve iklimdir. Petrol jeolojisinde
ortamın enerjisi de son derece önemlidir:
•Engelli havzalar ve açık deniz ortamları gibi düşük enerjili
ortamlar genellikle kalın tabakalı karbonat ve şeyl depolarlar.
Organik madde bakımından zengin bu birimler uygun koşullarda
evaporitik nitelik de kazanabilirler. Porozite ve permeabilitesi
düşük olan bu birimler ana kaya ve örtü kaya oluştururlar. Bu tür
ortamlarda çökelen siyah şeyller ana kaya potansiyelleri
açısından petrol jeolojisinde ayrı bir öneme sahiptir.
•Yüksek enerjili ortamlar genellikle iri taneli ve boylanmış kum
depolarlar. Porozitesi ve permeabilitesi yüksek bu birimler iyi
rezervuar kaya olurlar.
ÇÖKMEYE BAĞLI MİNERAL
TRANSFORMASYONU
•Bir ortamda sedimentasyon hızı o havzadaki çökme (sübsidans)
hızı ile yakından ilgilidir.
•Çökelme devam ettikçe daha alttaki birimler gömülür.
•Gömülen birimler içerisinde artan sıcaklık ve basınç nedeniyle
mineral transformasyonları gelişir.
•Transformasyonu denetleyen başlıca faktörler basınç, sıcaklık ve
zamandır.
BASINÇ
•Gömülmeye paralel olarak artan basınç sonucunda çökel
kompaksiyona uğrar, gözenek suyunu atar ve gözenek oranı
düşer.
•Gözenek içerisinde bulunan su hidrostatik basınç altında kalır.
Bu basınç her 10 m derinlik için tatlı suda 1 bar, tuzlu suda 1,09
bar’dır.
•Hızlı çökelme basıncı artırır. Bu durumda oksijen ve bakteri
etkisi azalacağından organik madde daha iyi korunur.
•Yavaş çökelme eğer yüksek enerjili bir ortamda ise burada
organik madde birikmez, ancak rezervuar kaya gelişebilir.
•Şeyllerde gömülme derinliği ile porozite arasında logaritmik
bir ilişki vardır. Şeyllerin su muhtevasının çok önemli bir
bölümü ilk 100 metrelik gömülme esnasında dışarı atılır. Şeyl
içerisinde kumtaşı arakatkıları varsa su yana doğru, yoksa
yukarı doğru atılır.
•Dışarı atılan sular kalan sulara oranla daha az tuzludur.
•Kompaksiyon arttıkça taneler mekanik ve fizikokimyasal
değişimlere uğrarlar. Karbonatlar ilk 100 metrede kırıntılılar
gibi davranır ancak daha derinlerde kimyasal reaksiyonlar
ağırlık kazanır. Bu reaksiyonlarda sıcaklığın da önemi büyüktür.
Basınç arttıkça
•Porozite, permeabilite ve su muhtevası azalır
•Yoğunluk, rezistivite ve ses geçirgenliği artar
•Kimyasal ve mineralojik özellikler değişir
SICAKLIK
•Isı akısı termal geçirimlilikle jeotermal gradyanın çarpımına
eşittir.
•Yeryuvarındaki sıcaklık mantodan, radyoaktiviteden ve
orojenlerdeki kinetik enerjinin ısı enerjisine dönüşümünden
kaynaklanır.
•Isı akısı bazı ortamlarda oldukça yüksek değerlere ulaşır.
Buralar rift vadileri gibi gerilme tektoniğinin egemen olduğu
bölgeler ile volkanik faaliyetlerin olduğu bölgelerdir.
•Isı iletkenliği kayaların litolojik ve petrofizik özelliklerine ve
yoğunluğuna bağlı olarak değişir.
•Kayatuzu iyi, kumtaşı ve karbonatlar orta, şeyl kötü
iletkenlerdir.
ZAMAN