You are on page 1of 48

1.

BİR FAZLI ASENKRON MOTORLAR

 Bir fazlı yardımcı sargılı motorlar


 Üniversal motorlar
 Yardımcı Kutuplu (Gölge Kutuplu) motorlar.

1.1. Bir fazlı yardımcı sargılı motorlar

1.1.1. Bir Fazlı Yardımcı Sargılı Motorların Yapıları

Bir fazlı endüksiyon motorlarının en çok kullanılan tipidir.


Stator, rotor, gövde ve kapaklardan oluşur.

Stator: İnce silisli sacların iç yüzeylerine presle oluklar açılıp


paketlenmesiyle meydana gelmiştir. Stator oluklarına 90° faz farklı
olarak ana sargı ve yardımcı sargılar yerleştirilmiştir. Ana sargı, kalın
telden fazla sarımlı olarak sarılmış ve stator oluklarının 2/3’ünü kaplar.
Stator oluklarının geri kalan 1/3’üne de ince telden az sarımlı olarak
sarılmış olan yardımcı sargı yerleştirilmiştir.

Yardımcı sargının görevi: Bir fazlı asenkron motorlarda yalnız bir


sargı ile döner alan elde edilmez. Bu nedenle ana sargının dışında
yardımcı sargıya ihtiyaç vardır. Ana sargı ile yardımcı sargı, birbirine
paralel bağlanır. 90° açı farklı oluklara yerleştirilirler. Bu sargılara bir
fazlı gerilim uygulandığında sargılara uygulanan gerilim, aynı fazlı
olduğundan oluşan manyetik alanlar da aynı fazlıdır. Bu nedenle iki
sargı, döner alan meydana getirmez. Motorun kendiliğinden yol
alabilmesi için motorun ana sargısına dik olan ikinci bir yardımcı
sargı statora yerleştirilir. Yardımcı sargı akımı ile ana sargı akımı
arasında suni bir faz farkı oluşturulur. Böylece iki fazlı bir sistem
oluşturularak bir döner alan oluşturulur. Ana sargı ile yardımcı sargı
akımları arasındaki 90°’ye yakın faz farkı üç yöntemle oluşturulabilir.
Yardımcı sargı devresine seri olarak: 1 - Omik direnç 2 - Kapasitör
3 - Endüktans bobini bağlanabilir.

Rotor: Bir fazlı asenkron makinelerin rotoru, genel olarak sincap


kafesi biçiminde kısa devre çubuklarından oluşur. Bu çubuklar
genellikle alüminyumdan yapılmıştır. Çubuk yerine sargı da kullanılabilir.

Gövde ve Kapaklar: Küçük güçlü motorlarda gövde, düz yüzeyli; orta


güçlü motorlarda ise ısıyı havaya aktarmak amacıyla gövde, çıkıntılı
yüzeyli olarak yapılır. Kapaklar gövdeye saplamalarla monte edilir.
Kapaklardaki oyuklar rulmanlar aracılığıyla rotora taşınır

Resim 1.1: Bir fazlı yardımcı sargılı asenkron motorlarının


yapısı

1.1.2. Bir Fazlı Yardımcı Sargılı Motorların Çalışması

Yalnız ana sargısı olan bir motora bir fazlı EMK uygulandığında ana
sargıdan geçen akım, düzgün bir döner alan meydana getirmez. Yardımcı
sargıların motorların kısa devreli rotorlarının dönebilmesi için, stator
sargılardan geçen akımların düzgün bir döner alan meydana getirmesi
gerekir. Yalnız ana sargı ile döner alan oluşmayacağı için yardımcı bir
sargıya ihtiyaç vardır. Her iki sargıda da faz farkı yok ise yine bir döner
alan oluşması söz konusu değildir. Şekil 1.1'de görüldüğü gibi rotor
oluklarına 90° faz farklı olarak iki faz bobini yerleştirdiğimizde iki
kutuplu, iki fazlı en basit sargı elde edilmiş olur.
Şekil 1.1: İki fazlı alternatif akımın değişim eğrileri ve iki fazlı döner alan
oluşumu
Stator sargılarına iki fazlı alternatif akımı uyguladığımızda:

Şekil 1. 1. a: 1 numaralı bobinden akım geçmektedir. II numaralı bobinde


ise akımın değeri sıfırdır. Statorda yönü sağdan sola doğru olan bir alan
meydana gelir.

Şekil 1. 1. b: Her iki bobinden de pozitif yönde akım geçmekte ve


bu anda manyetik alan, bu akımlara uyarak şekil 1. 1. a'ya göre sağa
doğru kaymaktadır.

Şekil 1. 1-c: (90° de) I faz sıfır, II faz (+) maksimum değerdedir ve alan
yönü aşağıdan yukarı doğru olur.

Şekil 1. 1. d: (180° de) II faz sıfır, I faz (-) maksimum değerdedir


ve alan yönü soldan sağa doğru olur.

Şekil 1. 1. e: (270° de) I faz sıfır, II faz (-) maksimum


değerdedir ve alan yönü yukarıdan aşağıya doğru olur.

Şekil 1.1’de gördüğümüz gibi; stator alanı, alternatif akımın alanına


uyarak dönmektedir. Bu bakımdan bu alana iki fazlı döner alan adı verilir.

Sonuç olarak iki fazlı stator sargılarından geçen iki fazlı


alternatif akımlar düzgün bir döner alan meydana getirir. Bu, üç fazlı
alternatif akımın üç fazlı stator sargılarından geçince meydana getirdiği
döner alana benzer. Statorun ortasındaki sincap kafesi (kısa devreli)
rotor döner alanın etkisi ile dönmeye başlar. Döner alan rotorun kısa
devre çubuklarını keserek çubuklarda EMK'ler indükler. Kısa devre
çubuklardan indükleme akımları geçer ve rotorda manyetik alan
meydana gelir. Rotor kutupları, stator döner alanın kutupları tarafından
çekilir ve rotor, döner alanın yönünde dönmeye başlar. Not: Yalnız ana
sargısı bulunan bir fazlı motorun yol alabilmesi için ilk hareketin
verilmesi gerekir.

1.1.3. Yardımcı Sargıyı Devreden


Ayırma Nedenleri

Motorun ilk kalkınması anında yardımcı sargı, ana sargının


manyetik alanını destekleyecek yöndedir. Fakat rotor devri, normal
devrine yaklaştıkça bu kez yardımcı sargı hem ana sargı hem de rotor
sargısı üzerinde ters etki yapar. Motorun normal çalışmasını engellemesi
nedeniyle yardımcı sargı devreden çıkartılır. Eğer motor, normal
devrine ulaştığı hâlde yardımcı sargı devreden çıkartılmazsa, ince
kesitli yardımcı sargıdan fazla akım geçeceğinden sargılar ısınır ve bir
süre sonra da yanar. Yardımcı sargıyı devreden çıkarma yöntemleri
şunlardır.

 Yardımcı Sargıyı Merkezkaç Anahtarı İle Devreden


Çıkarma

Motor kalkınırken yardımcı sargıyı devrede tutan, motor


normal devrin %75’ine ulaştığında devreden çıkaran bir anahtardır.
Merkezkaç kuvvet özelliğinden yararlanılarak yapılmıştır. İki kısımdan
meydana gelen santrifüj anahtarın duran kısmı kapak içerisine, hareketli
kısmı ise rotor miline monte edilir. Duran kısımda bulunan iki kontak,
motor alışmazken kapalı durumdadır ve yardımcı sargıyı devreye
sokar. Motor normal devrinin %75’ine ulaştığında ise hareketli kısım,
merkezkaç kuvvetin etkisi ile dışarı doğru çekilerek kontak üzerindeki
basıncı kaldırır. Bu sırada kontak açılarak yardımcı sargı devreden
çıkar. Motor durduğunda ise bir yay vasıtası ile tekrar eski
konumuna gelerek kontağı kapatır. Şekil 1. 2'de merkezkaç anahtarın
resmi, şekil 1.3'te ise yapısı verilmiştir.
Şekil 1.2: Rotor milindeki merkezkaç anahtarın görünüşü

Şekil 1.3: Merkezkaç (santrifüj) anahtarın çalışması (motor dururken ve


çalışırken)

 Yardımcı sargının yol verme paket şalteri ile


devreden çıkarılması

Start konumunda bir fazlı motorun ana ve yardımcı sargısı paralel


bağlanır. Yardımcı sargı devrede iken motor yol alır. Elimizi
mandaldan çektiğimizde yardımcı sargı devresindeki kontak
açılacağından yardımcı sargı devre dışı kalır. Bu şalter, kullanılırken
dikkat edilecek husus, mandal çevrilerek start konumuna girildiğinde
elin mandaldan hemen çekilip şalterin (1) konumuna getirilmesidir.

 Paket şalter ile yol vermenin bazı sakıncaları


şunlardır:

· Paket şalter bulunan devrede enerji kesildiğinde devre, kapalı


kalacağından enerji tekrar geldiğinde alıcılar kontrolsüz çalışır.
· Paket şalter ile birden fazla yerde kumanda yapılamaz. · Paket şalter
devrelerine motor koruma röleleri bağlanamaz.
· Yardıma sargıyı devreden çıkarma zamanı kişinin insiyatifinde
olduğundan ideal bir çalışma gerçekleşmez.

 Yardımcı Sargının Manyetik (Yol Verme) Röle ile


Devreden Çıkarılması

Kapalı tip soğutma cihazlarında merkezkaç anahtarın tamiri


için kompresörün açılması gerekir. Bu yerlerde yardımcı sargının
devreden ayrılması işlemi, şekil 1.4'te görüldüğü gibi manyetik röle ile
yapılabilir. Manyetik röle motorun dışında olduğu için bozulduğunda
değiştirilmesi kolaydır.

Şekil 1.4: Manyetik röle ve motora bağlanması


Motor dururken manyetik röle kontakları açıktır. Yol verme
anında yalnız ana sargı devreye girdiğinde motor dönemez ve fazla
akım çekmek zorunda kalır. Ana sargıya seri bağlı olan röle
bobininden geçen bu akım rölenin hareketli kontağını yardımcı
sargının bağlı olduğu sabit kontakla birleştiriniz. Böylece yardımcı sargı
devreye girer. Motor yol aldıktan sonra röle bobinin akımı
azalacağından, hareketli kontak sabit kontaklardan ayrılarak yardımcı
sargıyı devreden çıkarır. Bundan sonra motor yalnız ana sargı ile
çalışmasına devam eder.

Şekil 1. 5: Triyaklı yol verme düzeni

 Triyaklı Devreyle Yardımcı Sargının Devreden


Çıkarılması

Devreye A.C. uygulanınca ilk önce ana sargıdan akım geçer.


Ancak motorun rotoru dönemez. Rotor dönmeyince ana sargının
çektiği akım yükselir. Akımın yükselmesi, ana sargıya seri bağlı
durumdaki ayarlı direnç (P) üzerinde oluşan gerilimi yükseltir. Ayarlı
direncin geriliminin yükselmesi, triyakın geytinin tetiklenmesine neden
olarak yardımcı sargıdan akım geçmesini sağlar. İşte bu sırada rotor
döner. Ana sargının çektiği akım normal düzeyine iner. Ana sargının
akımının normal düzeye inmesi, pot üzerindeki gerilimin düşmesine
yol açar. P'nin geriliminin düşmesi, triyakı kesime sokar ve yardımcı
sargı devreden çıkar.
Not: Devrede ana sargıya seri bağlı olarak kullanılan ayarlı direncin
gücü, ana sargının gücüne yakın değerde seçilir. Bu yöntem uygulamada
yaygın değildir.
1.1.4. Yardımcı Sargılı Motorların Çeşitleri

 Yardımcı Sargılı Bir Fazlı Motorlar

Şekil 1.6: Merkezkaç anahtarlı yardımcı sargılı motor

Şekil 1.6’da yardımcı sargılı bir fazlı asenkron motorun yol


alma sırasındaki ana sargı (esas sargı) veya yardımcı sargı çalıştırıldığında
momentin düşük olduğu ve esas sargı ile yardımcı sargının beraber
çalıştırıldığında ise momentin yüksek olduğu görülecektir.
Kullanıldığı Yerler: Bu motorlar, genel olarak 0,05 – 0,33 HP
aralığında güç momenti gerektiren çok sık başlatma-durdurma
gerektirmeyen ve yol alma momenti düşük olan yüklerde kullanılır. El
aletleri, çamaşır makinesi, buzdolabı, brülör, kurutucu, aspiratör, pompa
vb. küçük uygulamalar bu motorun başlıca kullanım alanlarıdır.

 Yardımcı Sargılı ve Kalkış Kondansatörlü Bir Fazlı


Motorlar
Şekil 1.7: Yardımcı sargılı ve kalkış kondansatörlü bir fazlı asenkron
motorun prensip şeması
Bir fazlı yardımcı sargılı motorun kondansatörlü olanıdır.
Yardımcı sargıya bir kondansatör seri olarak bağlanırsa, yardımcı
sargıdan geçen akım kondansatörün etkisi ile gerilimden ileride olur.
Şekil 1.7’de prensip şeması verilen yardımcı sargılı ve kalkış
kondansatörlü 1 Fazlı Asenkron motorun bağlantı şeması görülmektedir.
Bu tip motorlar, bir fazlı yardımcı sargılı motorun yardımcı sargısına
bir kondansatörün seri bağlanmasıyla oluşur. Kalkınma süresince ana ve
yardımcı sargı birlikte çok yüksek başlama momenti üretir. Motor, yeterli
hıza ulaştıktan sonra merkezkaç anahtarı açılarak yardımcı sargı ve
kondansatör devre dışı bırakılır. Bu aşamadan sonra sadece ana sargı,
moment üretmeye devam eder. Yardımcı sargının devreden çıkmasıyla
moment bir miktar düşerek kararlı duruma geçer.

Kullanıldığı Yerler: Bu motorlar, yüksek başlama momenti gerektiren


uygulamalarda tercih edilir ve 120 W ile 7,5 KW aralığındaki güç
değerlerinde imal edilir. Kompresörler, büyük vantilatörler, pompalar ve
yüksek ataletli yükler başlıca kullanım alanlarıdır.
 Yardımcı Sargılı ve Daimi Kondansatörlü Bir Fazlı
Motorlar

Şekil 1.8: Yardımcı sargılı ve daimi kondansatörlü bir fazlı asenkron


motorun prensip şeması

Şekil 1.8’de prensip şeması verilen yardımcı sargılı ve daimi


kondansatörlü bir fazlı asenkron motorun şekli görülmektedir. Bu
motorlarda santrifüj anahtar yoktur. İlk kalkınma momenti, tam yük
momenti civarındadır. Burada kullanılan kondansatör hem alma
momentini biraz yükseltir hem de çalışma anında güç kat sayısını l’ e
yaklaştırır. Daimi kondansatörlü motor, çok düzgün ve sessiz çalışır.
Santrifüj anahtarın olamamasından dolayı daha az bakıma ihtiyaç
gösterir. Genellikle vantilatör, aspiratör, brülörlerde ve sessiz
çalışmanın arzu edildiği yerlerde bu motorlar kullanılır.
Kullanıldığı Yerler: Bu motorlar yüksek başlama momenti gerektiren
uygulamalarda tercih edilir ve 120 W ile 3 KW aralığındaki güç
değerlerinde imal edilir. Kompresörler, büyük vantilatörler, pompalar ve
yüksek ataletli yükler başlıca kullanım alanlarıdır.

 Yardımcı Sargılı - Kalkış ve Daimi Kondansatörlü Bir


Fazlı Motorlar
Şekil 1.9:
Yardımcı
sargılı-
kalkış ve
daimi

kondansatörlü bir fazlı asenkron prensip şeması

Şekil 1. 9'da prensip şeması verilen yardımcı sargılı-kalkış ve


daimi kondansatörlü bir fazlı asenkron motorun senkron hız-moment
karakteristiğinde sadece devamlı kondansatörlü çalıştırıldığında momentin
düşük olduğu ve yol alma kondansatörü ile beraber çalıştırıldığında
ise kalkış momentinin yüksek olduğu görülür. Ayrıca kalkış kondansatörü,
devre dışı kaldıktan sonra moment düşmektedir. Bu tip motorlarda
yardımcı sargı ve ona seri bağlı kondansatör, motorun çalıştığı süre
içerisinde sürekli devrede kalır. Dolayısıyla merkezkaç anahtarı
kullanılmaz. Kalkınma momentleri düşüktür ve güç kat sayısı yüksektir.
Bu motorlar, özel amaçlı yerlerde kalkınma momentinin düşük; normal
yük momentinin yüksek olduğu yerlerde kullanılır. 0,001 HP ile 0,75 HP
aralığındaki güçlerde üretilir. Bu motorun en önemli özelliği sessiz
çalışmasıdır.

Kullanıldığı Yerler: Hastane, stüdyo, fabrikaların sessiz çalışılması


gereken bölümleri gibi sessiz çalışmanın gerekli olduğu uygulamalarda bu
motor tercih edilir.

1.1.5. Devir Yönünün Değiştirilmesi

Motorun dönüş yönünü değiştirmek için ana veya yardımcı


sargıdan herhangi birinin uçları yer değiştirilir. Bu sargıların herhangi
birinin uçlarının yer değiştirmesiyle stator alanının dönüş yönü ters
çevrilir. Sonuç olarak da rotorun dönüş yönü değiştirilir. Şekil 1. 10'da
yardımcı sargılı motorlarda yardımcı sargı uçlarını değiştirerek devir
yönünün değiştirilmesi görülmektedir.
Şekil 1.10: Yardımcı sargılı motorların devir yönünün değiştirilmesi

Aspiratör, vantilatör, kompresör, küçük çamaşır makinesi gibi


motorlar, daima bir yönde dönerler. Bu nedenle sargı uçları, stator
içinde bağlanarak dışarıya üç uç çıkartılır. Uçlardan ikisi ana sargı,
diğeri ise yardımcı sargı ucudur ve bu uç, santrifüj anahtara
bağlanır. Devir yönü sık sık değiştirilen motorlarda ise klemens tablosuna
dört uç çıkartılır. Devamlı sağa ve sola çalışan tezgâhlarda, motorun
devir yönünü değiştirmek için şekil 1.11'deki gibi devir yönü değiştirme
şalteri kullanılır.

Şekil 1.11: Devir yönü değiştirme

1.1.6. Bir Fazlı Motorlarda Devir Ayarı


Yardımcı sargılı motorların devir sayıları, kutup sayılarına ve
şebeke frekansına bağlıdır. Ayrıca gerilimi değiştirerek devir ayarı
yapılabilir. Ancak Md = KxU2 formülünden de görüleceği gibi motorun
momenti gerilimin karesi ile doğru orantılıdır. Gerilim azaltılırsa
moment de azalır. Momentin düşmesinde sakınca olmayan
uygulamalarda bu yöntem kullanılabilir.

Yardımcı sargılı motorların boştaki devir sayıları ile tam yük


altındaki devir sayıları %2, 5 ile %5 arasında değişir. Bunun için üç
fazlı asenkron motorlarda olduğu gibi, bu motorların da devirleri
sabittir.

 Kutup Sayısının Değiştirilmesi

İki devirli yardımcı sargılı motor elde edebilmek için iki ayrı ana
sargıya ve iki ayrı yardımcı sargıya ihtiyaç vardır. Örneğin, statora 4
kutuplu ana ve yardımcı sargılar yerleştirildikten sonra, 2 kutuplu
ana ve yardımcı sargılar yerleştirilir. Böylece İki değişik devir elde
edilir.

 Frekans Değiştirici ile Bir Fazlı Motorun Devir Ayarı

Bir fazlı motorlar 0 ile 650 Hz arasındaki frekanslarda çalıştırılarak


geniş aralıklı bir devir ayarı imkânı vardır. Bir fazlı motorlar, küçük güçlü
olarak yapıldıklarından devir ayarı problemi üç fazlı olan motorlara göre
daha az olmasına rağmen frekans değiştirici ile bir fazlı motor devir ayarı
masraflıdır. Bu nedenle bir fazlı motorlarda frekans değiştirici ile
devir ayarı kullanılmamaktadır.

1.1.6.1. Yardımcı Sargılı Motorlarda Devir Ayarı

 Ön Dirençlerle Devir Sargısının Değiştirilmesi:

Çok küçük güçteki bit fazlı motorlarda bazen statora seri bağlanan
dirençle devir sayısı yapılır. Ancak yaklaşık olarak düşen gerilimin karesi
İle motorun devrilme ve kalkış momenti düşer. Bu nedenle bu tür devir
ayarı kullanılmamaktadır.

 Uygulanan Gerilimin Düşürülmesi:

Yük altında çalışan bir yardımcı sargılı motora uygulanan gerilim


düşürülürse motorun döndürme momenti, uygulanan gerilimin karesine
bağlı olarak azalacaktır. Döndürme momentinin azalması, motorun
devrinin düşmesine, kaymanın büyümesine neden olur. Kaymanın
artması, rotordaki bakır kayıplarının artmasına sebep olduğu hâlde,
küçük motorlarda bu kayıp ihmal edilebilir (rotor bakır kaybı
önemsenmeyecek bir değerdedir). Bu da motorun devrinin düşmesine
neden olur.

1.1.6. Yardımcı Sargılı Motorların Kullanma Alanları

Yardımcı sargılı motorların çok geniş bir kullanma alanı vardır.


Bir fazlı motorlar içinde en büyük güçlü olarak bu motorlar yapılır. En
büyük yardımcı sargılı motor 1, 5 - 2 Hp gücündedir. Yardımcı sargılı
motor çeşitlerine göre kullanım alanları şunlardır

 Yardımcı sargılı motorların kullanım alanları:

Aspiratörler, üfleyici, bulaşık makinesi gibi düşük veya orta dereceli


yol alma momenti gereken yerler.

Resim.1.2: Aspiratör ve üfleyici motorları

 Yardımcı sargılı ve kakış kondansatörlü motorların


kullanım alanları:

Kompresör, pompa, vinç, buzdolabı, çamaşır makinesi gibi yol alması


zor olan yerler.
Resim.1.3 Klima ve buzdolaplarında kullanılan kompresör motoru
 Yardımcı sargılı ve daimi kondansatörlü motorların
kullanım alanları:

Aspiratör, üfleyici, pompa gibi az gürültülü yerler.

 Kalkış ve daimi kondansatörlü motorların kullanım


alanları:

Kompresör, pompa, üfleyici gibi az gürültü ve yüksek moment gerekli


yerler.
Resim 1.4: Buzdolabı kompresör motoru ve motor devre şemaları

1.2 Üniversal (Seri) Motorların Yapısı ve Çalışma


Prensibi

Üniversal motorlar, statoru çıkıntılı kutuplu yapılarak kutup sargılan


sarılması ve rotorunda aynen endüvide olduğu gibi sargıların bulunması
nedeniyle doğru akım seri motorlarına benzer.
Şekil:181'de prensip şeması görülen üniversal motora bir fazlı
alternatif gerilim uygulandığında, kutup ve endüvi sargılarından alternatif
akım geçer.
Geçen bu A.A, kutup sargılarında manyetik alan meydana getirir.
Kutuplarda meydana gelen alan içerisinde bulunan endüvi iletkenlerinin
içerisinden akım geçince, "İçerisinden akım geçen bir iletken, manyetik
alan içerisine sokulduğunda alanın dışına doğru itilir" prensibine göre
iletkenler kutupların dışına itilir. Bu sırada iki ucundan yataklanan endüvi
döner.
Üniversal motorların diğer motorlardan farkı devirleridir. Boştaki devir
sayıları 11000 - 15000 18000-20000 Dev./Dak. gibi oldukça yüksektir.
Bunun yanısıra;

 Motorun yük akımı arttıkça, kutup ve endüvi sargılarında düşen


gerilimlerin artması, devir sayısının düşmesine sebep olur.

 Motorun yük akımı arttıkça, endüvi reaksiyonunun hava aralığındaki


manyetik akıyı azaltması nedeniyle devir sayısının yükselmesine
sebep olur.

 Motor yük akımı arttıkça, kutup ve endüvi sargılarındaki reaktif


gerilim düşümü endüviye uygulanan gerilimi azalttığından, devir
sayısının düşmesine sebep olur
Kullanıldığı Yerler: Devir sayılarının yüksek olması nedeniyle
üniversal motorlar, daha çok elektrik süpürgelerinde, mikserlerde, kahve
değirmenlerinde, dikiş makinaları, saç kurutma makinaları ve traş
makinalarında kullanılır. Bunun dışında devir sayıları, motora uygulanan
gerilimi değiştirerek ayarlanır. Ayrıca, üniversal motorlann kutup veya
endüvi sargısında birisinin uçları değiştirildiğinde o sargıdan geçen akımın
yönü değişir. Böylece manyetik alanın yönü değişeceğinden, motor devir
yönü değişmis olur.
1.3 Yardımcı Kutuplu (Gölge Kutuplu) Asenkron
Motorların Yapısı ve Çalışma Prensibi:

Daha çok küçük güçlü olarak yapılan ve sessiz çalışmaları nedeniyle tercih
edilen bu motorların yapımları kolay ve ucuzdur. D. A. makinalarındaki gibi
kutup ayakları vardır ve kutbun bir ucundan 1/3 uzaklıkta bulunan yarık
içerisine uçları kısadevre edilen bakır halka geçirilmiştir. Kutbun diğer
2/3'lük kısmına ise kutup sargısı sarılmıştır (Şekil: 183).

Üç fazlı motorlardaki gibi döner alan prensibine göre çalışan bu


motorlarda döner alan statorun çevresinde dönmeyip, kutupların bir
ucundan diğer ucuna doğru kayar. Bu nedenle bu tip motorlarda moment,
her an değişir. Kutup ayaklan üzerinde açılan ve yarıkla ayrılan kısma
yerleştirilen bakır halkaya, Yardımcı Kutup veya Gölge Kutup denir. Kutup
sargılarının bir fazlı A.A. ile beslendiği bu motorlarda rotor, aynen üç fazlı
asenkron motorlarda olduğu gibi sincap kafeslidir.

Kutup sargılarına bir fazlı A.A. uygulandığında bobinden geçen


sinüsoidal akım, sıfırdan maksimum değere doğru arttıkça değişken bir
manyetik akı meydana getirir. Bu değişkin manyetik alan içerisinde kalan
bakır halka üzerinde bir gerilim endüklenir ve kısadevre edildiğinden,
üzerinden kısadevre akımı geçer. Lenz Kanununa göre; kısadevre akımı,
kendisini meydana getiren manyetik alanın yönüne zıt yönde bir manyetik
alan meydana getirir. Dolayısıyla yardımcı kutup üzerinde alan zayıflaması
olur ve kutup sargısının meydana getirdiği alan, yardımcı kutba doğru
kayar. A.A yön değiştirdiğinde bu kez kutupların ismi değişir (N iken S
olur) ve yine alanın kayma yönü aynı kalır.
Yukarıda anlatıldığı gibi bir fazlı yardımcı kutuplu motorlarda
manyetik alan, ana kutuptan yardımcı kutba doğru devamlı olarak kayma
gösterir. Döner alana benzeyen bu manyetik alan, rotorun dönmesini
sağlar. Bir fazlı yardımcı kutuplu asenkron motorlar daima aynı yönde
dönerler. Devir yönünü değiştirmek için rotor, stator içerisinde ters
çevrilir.

Bu motorlarda devir sayısı ayarı, motora uygulanan gerilim bazı


yöntemlerle değiştirilerek yapılır.

Yardımcı kutuplu motorların olumlu yönleri:


1- Yapıları basittir,
2- Maliyetleri ucuzdur,
3- Çok sessiz çalışırlar.

Yardımcı kutuplu motorların olumsuz yönleri:


1- Kalkınma momentleri düşüktür,
2- Verimleri düşüktür,
3- Aşırı yüklerde dururlar.

1.4 Repülsiyon Motorların Yapısı ve Çalışma Prensibi:

Bu motorların statorları, yalnızca ana sargısı bulunan bir fazlı


asenkron motorun statoruna benzer. Sargılar, el tipi olarak sarılmıştır.
Rotorları ise doğru akım makinasının endüvisi gibi olup sargı uçları
kollektör dilimlerine irtibatlandırılmıştır.

Repülsiyon motorlarda da, bir fazlı asenkron motorlarda olduğu gibi


kapaklar, yataklar, merkezkaç düzeneği bulunur. Bu motorlarda bir de
fırça düzeneği vardır. Fırçalar kapak üzerine monte edilmişse D. A
makinasının endüvisi gibi kollektöre üstten basar. Eğer fırçalar mil üzerine
monte edilmişse fırçalar kollektöre alın kısmından basar. Repülsiyon
motorların stator sargılarına alternatif gerilim uygulandığında sargılarda,
yönü ve şiddeti her an değişen bir manyetik alan meydana gelir. Bu
değişken alanın içerisinde kalan endüvi sargılarında ise bir gerilim
indüklenir.

Repülsiyon motorların fırçaları kısa devre edilmiştir. Bu nedenle


endüvi sargılarından kısa devre akımları geçerek manyetik alan
oluşturur .Eğer fırçalar kutup eksenine konulmuşsa sargıların yarısından
bir yönde, diğer yarısından ters yönde alcım geçer. Dolayısıyla meydana
gelen toplam manyetik alan sıfır olduğundan gerilim indüklenmez ve
fırçalardan akım geçmez. Bu nedenle rotor dönmez.

Fırçalan kutup ekseninin bir tarafına doğru a açısı kadar


kaydırdığımızda sargılardan ve fırçalardan akım geçişi olur. Böylece rotor
üzerinde oluşan manyetik alan kutupları ile stator manyetik alan
kutuplarının birbirini itmesi ve çekmesi nedeniyle döndürme momenti
meydana gelir ve rotor döner. Repülsiyon motorlarda fırçalar sağa doğru
kaydırılırsa motor sağa, fırça sola kaydırılırsa motor sola doğru döner.

1.5 Relüktans motorların yapısı ve çalışma prensibi

Relüktans motorlar, gölge kutuplu motorlara benzerler. Ancak,


bakır halka yerine şekil:185'de görüldüğü gibi kutup ayaklarının bir
kısmındaki hava boşluğu artırılmıştır. Böylece hava aralığının fazla olduğu
kısımda manyetik akının geçişine gösterilen direnç büyük, hava aralığının
az olduğu kısımda manyetik akının geçişine gösterilen direnç küçüktür.
İşte bu tip motorlara, manyetik direnç anlamına geldiği için Relüktans
motor denilir.

Gösterilen büyük değerdeki manyetik direnç (Relüktans) nedeniyle


manyetik akı geçişi, küçük manyetik direnç (Relüktans) gösterilen hava
aralığının az olduğu kısımda yoğunlaşır. Yani kutup yüzeyinde bir taraftan
diğer tarafa doğru alan kayması meydana gelir. Kayan bu alan, kısadevre
çubuklu rotoru da etkileyerek dönmesini sağlar. Rotorun dönüş yönü,
büyük hava aralığı olan kısımdan küçük hava aralığı olan kısma doğrudur.

Bu motorlarda devir sayısı, uygulanan gerilim değeri değiştirilerek


ayarlanır. Devir yönü ise sabittir. Ancak rotor, statora ters takılarak
değiştirilebilir. Küçük ebatlı yapılan bu motorların kalkınma momentleri
küçük olduğundan kullanım alanları azdır.

1.6 Küçük Senkron Motorların Yapısı Ve Çalışma


Prensibi:

Küçük senkron motorlar, isminden de anlaşılacağı gibi çok küçük


güçlerde ve iki tipte yapılırlar:

1-Histerezis senkron motorlar.

2- Relüktans senkron motorlar.

Histerezis senkron motorların statoru, yardımcı kutuplu motorların


statoru gibidir ve kutuplara bakır halkalar yerleştirilmiştir. Rotor ise
histerezis kaybının büyük olması için disk seklindeki çelik saclardan
yapılmıştır. Stator bobinine alternatif gerilim uyguladığında bakır
halkalardan dolayı rotor dönmeye başlar. Bu sırada stator bobininde
meydana gelen manyetik alan, rotordan manyetik akılar geçirdiğinden
rotorda, büyük histerezis kaybından dolay) N - S kutuplan meydana
getirir. Böylece rotor, senkron hızla döner.

Relüktans senkron motorlarda stator çok kutuplu olarak demir


saçtan, rotor ise daimi mıknatıstan çıkıntılı kutuplu olarak yapılmıştır.
Stator bobinine alternatif gerilim uygulandığında meydana gelen manyetik
alandan dolayı kutuplaşma olur. Rotorun daimi mıknatıslı olması ve rotor
ile stator arasındaki değişik hava aralığı nedeni ile döndürme momenti
meydana gelir ve rotor, senkron hızla döner. Küçük senkron motorlar, 3 ile
10 W güçlerinde yapılırlar. Devir sayıları sabit olduğundan Zaman
rölelerinde, zaman saatlerinde ve otomatik kumanda sistemlerinde
kullanılır.

2. ÜÇ FAZLI ASENKRON MOTORLAR

Üç fazlı akım ile çalışan asenkron motorlar kendi aralarında farklı


türlere ayrılır. Bu farklar rotorların çeşitli yapılarda olmasından ileri
gelmektedir.

 Döner bilezik-rotorlu motor (sargılı rotorlu motor)

 Kısa devre-rotorlu motorlar (sincap kafes motorlar)

Asenkron motorlar ister bilezikli ister sincap kafesli olsun statorları ile bunun
taşıdığı stator sargıları genellikle aynı özellikte yapılır. Sincap kafesli motorların
rotor sargısı, çubuklardan oluşan sincap kafesi biçiminde bir sargıdır. Dış devreye
hiçbir uç çıkarılmamıştır. Bilezikli motorlarda ise rotorda , yalıtılmış 3 fazlı yıldız
bağlı bir alternatif akım sargısı vardır ve bu sargının uçları bilezik-fırça sistemi ile
makine dışına alınmıştır. Yıldız noktası içeride izole olarak bırakılır.
2.1 Döner Bilezik-Rotorlu Motor (Sargılı Rotorlu Motor)

Bilezikli asenkron motorların rotorlarında genellikle üç fazlı sargılar


bulunur. Sargılar yalıtılarak rotor oluklarına yerleştirilir. Üç fazlı rotor
sargısı yıldız olarak bağlanır ve yıldız noktası dışarıya çıkarılmaz. Mil
üzerine bağlı ve milden yalıtılmış üç bilezik , rotor ile birlikte döner.
Rotorun üç fazlı sargısının giriş uçları bu bileziklere bağlanır. Bilezikler
üzerinde sabit duran fırçalar yardımıyla rotor sargı sistemine, dış
kaynaktan genliği yada frekansı değiştirilebilen gerilim uygulanabilir.

Rotor bileziklerine yol alma direnci bağlanarak, yol alma akımı


sınırlanır ve yol alma momenti büyütülür. Ayrıca rotora , tristörler veya
diğer uygun düzenekler yardımıyla frekansı ve genliği ayarlanabilen bir
gerilim uygulanarak hız ve güç kontrolü yapılabilir. Fırçalar bilezikler
üzerinde çoğunlukla sürekli olarak temas halindedir.

Döner bilezik rotorlu-motorlarda, kömür fırçalar üzerinden rotor


akımı geçerken, güç kayıpları oluşur. Ayrıca kömür fırçalar ve döner
bilezikler devamlı aşınır. 20 kW gücün üstündeki motorlarda genellikle
fırça kaldırma sustaları vardır. Çok yüksek devirler sonucu döner bilezikler
arası dolarak kısadevreler ortaya çıkar. Bu gibi durumlarda fırça kaldırma
sustaları çalışarak fırçaları döner bileziklerden ayırır.

Yol-verme dirençlerinin üzerinden geçen akım nedeni ısı kayıplarının


ortaya çıkması istenmeyen bir oluşumdur. Dirençler yerine bobinlerin yol
verme devresinde kullanılması daha büyük sorunlar getirir. Çünkü bobin
üzerinde endüktans nedeni ile oluşan faz farkı motordaki faz farkını
büyültmekte ve bunun sonucu yol - alma momenti düşmektedir. Bu
nedenle sakıncalarına rağmen dirençlerin kullanılması zorunlu olmaktadır
Bir asenkron motor yüklendiğinde, rotorun devir sayısında düşme görülür.
Döner alanın devir sayısına göre rotor devir sayısının düşmesi sürçme ya
da kayma olarak anılır. Kayma formüllerde döner alan devir sayısının
yüzdesi (%) halinde verilir ve kullanılır.

ns = döner alan devir sayısı (1/dak)


f = Besleme gerilimin fekenası
p = çift kutup sayısı ( kutup sayısı /2)
s = kayma (%)
ns = döner alan devir sayısı (1/dak)
n = rotor devir sayısı (1/dak)
Örnek: 50 Hz’de çalışan bir altı kutuplu asenkron makina dakikada 950
devir yapmaktadır. Kaymasını bulunuz. Rotor frekansını hesaplayınız.

ns= fs.60/p=50.60/3=1000 dev. / dak.

S=( ns – n).100/ ns =(1000 – 950).100/1000= %5

fr=fs. ns/100= 50.5/100=2.5 Hz

Uygulamalar : Döner bilezik-rotorlu motorlarının ilk akım çekişleri anma


akımlarından çok büyük olmadığından, bu motorlar, örneğin; büyük su
pompaları taş kırma makineleri ve büyük takım tezgahları gibi yüksek güç
gereksinen makinelerin işletmesinde kullanılır. Döner bilezik-rotorunun ilk
döndürme momenti çok büyük olduğundan, büyük vinçler gibi çok kuvvetli
yükler altında devamlı çalışacak makinaların kuvvet üreten kesimlerinde
bu motorlardan yararlanılmaktadır. Ayrıca devir sayıları
ayarlanabildiğinden ayarlı makine tezgahlarında sık sık kullanılmaktadır.

2.2 Kısa devre-rotorlu motorlar (sincap kafes motorlar)


Kısa devre-rotorlu motorlar üç fazlı motorların en önemlilerinden
olup kısadevre - çekirdekli motorlar ve kafes-rotorlu motorlar olarak da
anılmaktadır. Ülkemizde bir benzetme nedeni ile kafes - rotorlarına sincap
kafesi deyimi yakıştırılmıştır.

Bu motorların statoru döner bilezik - rotorlu motorlarda olduğu gibi


yapılmıştır. Buna karşın rotor saç paketi oluklarında sargılar yerine
alüminyum ya da bakırdan yuvarlak veya kanatçık şeklinde çubuklar
bulunur. Bu çubuklar her iki ucundan kısadevre bilezikleriyle elektriksel
olarak kısadevre edilmiştir.

Normal çalışma koşulları altında , rotor çubuklarında endüklenen


gerilim 10 voltun altındadır. Bu nedenle , rotor çubukları rotor sac
paketinden yalıtılmaz. Sac paketi , rotor sargılarını taşır ve manyetik
yoldan endüklenen momenti mile iletir. Motor milinde oluşacak titreşim
momentlerini azaltmak için, sincap kafes çubuk iletkenleri çoğu kez eğik
yapılır.
Kısadevre-rotorlu motorlar işletme anında bilezikleri kısadevre
edilmiş döner bilezik-rotorlu motorlarla hemen hemen aynı özellikleri
gösterir. Kısadevre rotorunun yol alma momenti daha küçük ve yol alma
akımı çekişi daha büyüktür.

Bazı kafes-rotorlu motorların rotorları ilk devre bağlama anında


yüksek bir etkin direnç ve motor yüksek devire geldikten sonra küçük bir
etkin direnç gösterir. Bir tür kendinden yol-verme dirençli olan bu
rotorlarda ilk devre bağlama anında akım çekişi küçük ve yol alma
momenti büyük olmaktadır. Bunun sonucu motor daha yumuşak yol alır.
Motor yüksek devire ulaştığında rotor direnci kendiliğinden küçülür ve
yüklenmeler karşısında devir sayısı değişikliklerini büyük ölçüde önler. Bu
tür otomatik direnç ayarlı bir rotor Skin efekti prensibine göre çalışır ve
bunlara bu nedenle Skin efektli rotor da denir. Skin efektli rotorların saç
paketi üzerinde alt alta iki sincap kafesi bulunur. Alttaki kafes işletme
kafesi; üstteki kafes yol-verme kafesi olarak anılmaktadır. İlk devre
bağlama anında hem işletme kafesinin, hem de yol-verme kafesinin
çubukları üzerinden alternatif akımlar geçer. Üzerinden akım geçiren
çubuklar çevresinde manyetik alanlar oluşur.

Her bir çubuğun manyetik alanı hem kendisine hem de komşu


çubuğa etkiyerek çubuk dirençlerinin- yükselmesine neden olur (Skin
efekti ve Proximity efekti). İşletme kafesinin çubukları altta
bulunduğundan, bunların alan çizgileri daha çok demir üzerinden
geçmekte ve manyetik akının büyük olmasından dolayı dirençleri büyük
olmaktadır. Rotor devir sayısı arttıkça, rotor frekansı düşer ve skin efekti
akım frekansı ile doğru orantılı olduğundan çubukların direnci küçülür.

Skin-efektli rotorların yol alma momentleri (MA) büyük ve yol alma


akımları küçüktür. Bunların en büyük sakıncalı tarafı, oluk kesitlerinin, yani
bir deyimle hava aralıklarının oldukça büyük olmasıdır. Bu nedenle
bunlarda akı kaçakları büyük, güç faktörü ve verimi küçük olmaktadır.

Daha hafif ve ucuz olan kafes-rotorlu motorlar çok az bir bakıma


gereksinim duyarlar ve fırçaları olmadığından kıvılcım; yani parazit
oluşturmazlar. Bu üstünlüklerinden dolayı döner bilezik rotorlu motorlara
göre daha çok tercih edilirler. Kafes - rotorlu motorlardan, örneğin: iş
makinalarında, kaldırma düzenlerinde ve tarım, makinalarında
yararlanılmaktadır.

Asenkron makinenin statoruna, elektriksel olarak birbirinden 120'şer derece ötelenmiş, özel
tasarlanmış alternatif akım sargısı yerleştirilir.
Bu sargıya, 120'şer derece ötelenmiş 3 fazlı alternatif akım
uygulandığında, stator sacında döner bir alan oluşur. Asenkron makinenin
çalışması için mutlaka döner alana ihtiyaç vardır.

2.3 Aenkron Motorların Devreye Bağlanması


Bir motoru sükunet durumundan işler duruma getirmek için, motoru
akım devresine bağlamak, yani komuta etmek gereklidir. Komuta etmek
için şalterler ve yol - vericiler gibi bir takım komuta organlarına
gereksinme vardır. Şalterler komuta organı olarak kullanıldığı takdirde
motorun direkt olarak akım şebekesine bağlanması olanaklıdır. Ancak
bilindiği gibi, motorların ilk bağlanma anında akım çekişleri çok yüksek
olmaktadır. Bu nedenle yol - verici aygıtlar kullanılarak motorlar akım
şebekesine bir kaç basamakta bağlanır. Yol - vericilerin yapısı son derece
basittir. Bunlar içinde bir dizi direnç bulunur. Bu dirençler motor akım
devresine bir şalter ya da kontaktör üzerinden seri sokularak ilk akım
çekişinin çok büyük olması önlenir. Döner Bilezik-Rotorlu Motorlar İçin Yol
Vericiler: Bu tür yol-vericiler “el-komutalı” ve “otomatik- komuta olmak
üzere iki şekilde yapılırlar.

2.3.1 Döner Bilezik-Rotorlu Motorlar İçin Yol Vericiler


Rotor içinden çok kuvvetli akımlar
geçtiğinden, yol-verici ile motor
arasındaki kablolar olabildiği kadar kısa
ve yeterli kesitlerde olmalıdır. Çoğu
zaman yol-verici kablosunun motor
kablosundan daha büyük kesitli olması
gerekir. Çünkü rotor akımı stator
akımından daha yüksektir.

2.3.2 Kısa Devre Rotorlu Motorlara Yol Verme Şekilleri

 Direk yol verme:


Kısa devre rotorlu motorların kalkınma anındaki yol alma momentleri
düşük, yol alma akımları ise büyük değerdedir. Bu durum, gerek çalışma
yerleri gerekse santraller için elverişli değildir.

Büyük güçlü kısa devre rotorlu motorlara yol vermede bazı özel
koşulların yerine getirilmesi gerekir. Asenkron motorlara direk yol
vermede motorun yüksüz, yol almasını sağlamak için, motor miline
santrifüj kaplin konabilir. Böylece motora boşta yol verilmiş olur. Motor
belirli bir devir sayısına çıktıktan sonra santrifüj kaplin aracılığı ile iş
makinesi bağlanır.

Torna, matkap, freze gibi iş tezgahlarında, ilk anda talaş


verilmediğinden, motor yüksüz olarak yol alır. Fakat bir asansör veya vinç
motoru yüklü olarak yol almak zorundadır.
Şekil 2-1- a Direk yol verme Şekil 2-1- b Kaplinle yol verme

Şekil 2-1-a ’da iş makinesine direk bağlanmış bir motor, daha geç yol
almakta ve uzun süre devreden yüksek akım çekmektedir. Şekil 2-1-b’ de
ise santrifüj kaplinle yol almada; motor boşta yol aldığından, çok kısa bir
süre için fazla akım çeker. Fakat hemen normal devrine eriştiği için yol
alma akımı düşer. Böylece devreden uzun süre yüksek akım çekilmemiş
olur.

 Direnç veya reaktörle yol verme:


Motorları düşük gerilimle başlatmada kullanılan yöntemlerden biri de
dirençle veya reaktörle yol vermedir. Dirençle veya reaktörle yol vermede
temel ilke gerilimin bir kısmının yol verme direncinde veya reaktöründe
düşürmek geriye kalanını motora uygulamaktır.

Aşağıdaki durumlarda yol alma akımını sınırlamak gerekir:

→ Güç sisteminin kapasitesi tam gerilimle yol verme için yeterli değilse,

→ Tam gerilimli yol verme şebekede önemli arızalara neden olacaksa


(Örneğin; aydınlatma devreleri, elektronik devreleri, çok sayıda motorun
eşzamanlı yol alması ya da motorun kaynaktan uzak olması şebekedeki
dalgalanmalardan etkilenebilir.).

 Oto transformatörü ile yol verme:


Bu tip yol vericilerde motorun yol verme gerilimini düşürmek için
motorla besleme hatları arasında oto transformatörleri kullanılır. Yol verme
transformatörleri endüktif yüklerdir ve bu nedenle güç katsayısını
etkilerler. Bu yol vericiler yol alma süresi uzun olan makinalar için
uygundur.

 Yıldız-üçgen yol verme:

Asenkron motorların üçgen çalıştırılması: Bilindiği gibi asenkron motorun


statorunda sarım tekniğine uygun olarak üç adet sargı yerleştirilmiştir. Bu
sargılar 120o faz farkı yaratacak şekilde yerleştirilmiştir. Bu motorların
üçgen çalışabilmesi için; şekilde görüldüğü gibi motorun her sargısına
şebeke gerilimi (Uh) uygulanacağından motorun her bir sargısı şebeke
geriliminde çalışacak şekilde hesaplanır ve sarılır.

Üçgen çalışan bir motorun sargılarında Uh gerilimi tatbik edilirse


sargıdan geçen akım;

Aynı motor sargılarıyıldız bağlandığında; motorun her bir sargısına

gerilimi uygulanır. Motor sargısına uygulanan gerilim 0,58 Uh ise her


sargıdan geçen akım

olur.

motor üçgen bağlandığında şebekeden I I = akımı çeken motor yıldız

bağlantıda akımı çeker. O halde; Yıldız bağlantı akımı ile üçgen

bağlantı akımına oranlarsak,

bağıntıda görüldüğü gibi bir asenkron motor yıldız çalıştığında üçgen


bağlantıda çekeceği akımın 1/3’ ü (üçte biri ) kadar akım çeker.
2.4 Üç Fazlı Asenkron Motorların Devir Yönünün
Değiştirilmesi:
Mekanik Kilitleme: Mekanik kilitlemeden amaç ileri ve geri çalışan bir
asenkron motorun devir yönünü değiştiren iki kontaktörün aynı anda
çalışmasının mekanik olarak önleme esasına dayanır. Bu iki kontaktör
mekanik olarak birbirine bağlı olup ileri dönüş yapan kontaktör kapalıyken
diğer kontaktör açık devre durumundadır. Böylece faz karşılaşması
dolayısıyla da kısa devrenin oluşması önlenmiş olur. Kontaktörlerin aynı
anda çalışmasının önlenmesi mekaniği kilitleme yönteminden başka,
butonlar ve yardımcı kontaklarla da sağlanır.

3. ÜÇ FAZ AC SENKRON MOTORLAR

Senkron motorların çalışma prensibi asenkron(indüksiyon)


motorlarından farklıdır. Asenkron motorlarda stator’e alternatif akımın
uygulanması ile döner bir manyetik alan oluşmakta bu manyetik alan
rotordaki iletken çubukları indükleyerek ikinci bir manyetik alanın
oluşmasına sebep olmakta ve bu iki manyetik alanın etkisi ile rotor döner
manyetik alanla aynı yönde dönmekte idi.Fakat asenkron motorların
çalışma prensiplerini anlatırken belirttiğimiz gibi rotorun devir sayısı daima
döner alanın devir sayısından küçük olmak zorunda idi.

Senkron motorların çalışma prensibi ise rotorun devir sayısı ile


döner manyetik alanın devir sayısının birbiri ile senkronize olması temeline
dayanır. Bu senkronizasyon şu şekilde sağlanır: Senkron motorlarda da
asenkron motorlarda olduğu gibi stator’e 3 fazlı alternatif akım
uygulanarak döner manyetik alan oluşturulur fakat asenkron motorlardan
farklı olarak bu kez rotordaki kutuplara doğru akım uygulanır.Doğru akım
yön değiştiren bir akım olmadığından kutuplar çalışma süresince
özelliklerini aynen korurlar.N kutbu olan daima N kutbu S kutbu olanda
daima S kutbu olarak kalır.Stator’e uygulanan 3 fazlı akım bu sargılarda
bir döner alan oluşturur ancak statörün döner alan kutupları ile rotorun
sabit kutupları rotorun ataletinden dolayı kilitlenemez ve bu sebeple motor
dönmez. Rotor ve statör kutupları birbirleri ile zıt kutuplar karşılıklı
geldiklerinde birbirlerini iterler aynı kutuplar karşılıklı geldiklerinde ise
birbirlerini çekerler.Bu itme çekme sonucu rotor başlangıç pozisyonu ne
ise o durumda kalır.Başlangıç anında duran bir motor hep durur dönen bir
rotor ise hep döner.Bu sebeple rotora dışarıdan yardımcı bir kuvvetle
hareket verildiği anda rotorun dc gerilim verilen kutupları ile ac gerilim
verilen statorun oluşturduğu kutuplar birbiri ile kilitlenir ve senkronize bir
dönme işlemi başlar.

Sonuç olarak senkronize motorlarda asenkron motorlarda meydana


gelen rotor devri ve döner manyetik alan arasındaki kayma olmaz.Senkron
motorları harekete geçirmenin farklı yöntemleri vardır.

Örneğin senkron motor önce asenkron motor olarak çalıştırılıp daha


sonra rotor kutuplarına dc gerilim uygulandığında rotor kutupları ile döner
alan kutupları birbiri ile kilitlenerek senkronize çalışmaya başlar
Kullanılabilecek diğer bazı yöntemleri de şöyle sıralayabiliriz:

• Yardımcı bir döndürme makinesı ile senkronize çalışmayı başlatmak

• Şebeke ile senkronize ederek çalışmayı başlatmak


• Uyartım dinamosu ile çalışmayı başlatmak

Senkron motorlar yol aldıktan sonra döner alanın devir sayısında


dönüşüne devam eder. Motor yüklendiği zaman, rotor çarkının kutupları ile
döner alanın kutupları arasındaki mesafe büyür. Bu durumda rotor çarkı
yük açısı kadar döner alandan; yani, kendi yüksüz haldeki durumundan
geri kalır
Yük açısı ne denli büyük olursa, döndürme momenti o değin büyük olur.
Statorun iki kutbu arasında rotor kutup çarkının karşılaşacağı kuvvet çok
büyüktür. Çünkü, dönüş yönüne göre önde duran kutup, kutup çarkını
çekecek, buna karşın geride duran kutup, kutup çarkını itecektir. Çift
kutuplu bir makinede yük açısı 90 derece iken, döndürme momenti en
büyük değerine ulaşır. Bu en büyük döndürme momenti devrilme
momenti olarak da anılır.

Doğru akım uyarılı ve üç fazlı akımla çalıştırılan senkron motorlar, örneğin:


yüksek fırınlardaki kompresörlerin ve büyük pompaların döndürülmesinde
kullanılırlar. Doğru akım uyarıları olmayan üç fazlı senkron motorlarda bir
devamlı mıknatıs rotoru bulunur. bu tür motorlar tekstil makinalarında
kullanılmaktadır.

4. DOĞRU AKIM MOTORLARI

Genel Yapıları:
Doğru akım motorları endüktörün yapısına bağlı olarak elektromıknatıslı ve
sabit mıknatıslı olmak üzere iki şekilde imal edilirler. Bu ikisi arasında
endüktör haricinde yapı bakımından aynı özellikleri gösterirler.

Şekil 1-42’ de elektromıknatıslı doğru akım motorlarının iç yapısı ve


parçaları, Şekil 1-43’de ise sabit mıknatıslı doğru akım motorlarının iç
yapısı ve parçaları verilmiştir.

Doğru akım motorlarının yapısı;


1 - Endüktör
2 - Endüvi
3 - Kollektör
4 - Fırçalar
5 - Yataklar ve diğerleri olarak incelenecektir.
Endüktör (Kutup):

Doğru akım motorlarında manyetik alanın meydana geldiği kısımdır.


Endüktöre kutup da denilmektedir. Kutup uzunluğu yaklaşık olarak endüvi
uzunluğuna eşittir. Endüktörler tabii mıknatıslarla yapıldığı gibi, kutuplara
sargılar sarılarak, bu sargıların enerjilendirilmesiyle mıknatıslık özelliği
kazandırılmış elektro- mıknatıslardan da yapılabilir. Şekil l-44’de kutup ve
sargısı görülmektedir. Çok küçük doğru akım motorlarında kutuplar (tabii
mıknatıslı) sabit mıknatıslıdır. Fakat genellikle elektromıknatıs kutuplar
kullanılmaktadır.

Doğru akım motorlarında kutup sayısı alternatif akım makinelerinde


olduğu gibi hız, indüklenen gerilim ve akımın frekansına bağlı değildir.
Burada kutup sayısı makinenin gücüne ve devir sayısına göre değişir.
Endüktör, makinenin gücüne (büyüklüğüne, çapına) ve devir sayısına göre
2, 4, 6, 8 veya daha çok kutuplu olur. Şekil 1-45’de 4 ve 2 kutuplu doğru
akım motorlarının kesitleri görülmektedir.

Endüvi:

Gerilim indüklenen ve iletkenleri taşıyan kısma endüvi denir. Endüvi,


kalınlığı 0,30- 0,70 mm arasında değişen dinamo saclarından yapılır.
Dinamo sacları istenen şekil ve ölçüde preslerle kesildikten sonra tavlanır
ve birer yüzeyleri yalıtılır. Yalıtma işleminde kağıt, lak kullanılır ve oksit
tabakası oluşturulur. Şekil 1-46’da endüvi-kolektör- mil görülmektedir.

Kollektör:

Doğru akım motorlarında endüviye uygulanacak gerilimin


iletilmesini kollektörler sağlar. Kollektör dilimleri, haddeden geçirilmiş sert
bakırdan pres edilerek yapılır. Bakır dilimleri arasına 0,5-1,5 mm
kalınlığında mika veya mikanit yalıtkan konur (Şekil 1-48). Bu kalınlık
kolektörün çapına ve komşu dilimler arasındaki gerilim farkına göre
değişir.

Kollektör dilimleri ile bunlara temas eden fırçalar bağlama elemanlarını


teşkil ederler. Kollektör, doğru akım motorlarının en önemli ve en çok
arıza yapan parçasıdır. Bu nedenle kollektör dilimleri özenle yapılır ve
dilimler arası gerilim farkı 15 voltu geçmeyecek şekilde ayarlanır.

Fırçalar:

Doğru akım motorlarında dış devredeki akımı endüviye iletebilmek


için fırçalar kullanılır. Doğru akım makinelerinde aşınma ve iyi komütasyon
elde etmek için saf bakır fırça kullanılmaz. Fırçalar makinenin akım şiddeti
ve gerilimine göre sert, orta sert ve yumuşak karbon veya karbon
alaşımından yapılır. Genel olarak küçük güçteki (10 kW’a kadar ) doğru
akım motorlarında bütün fırça çeşitleri ile iyi çalışabilir. Mümkün olduğu
kadar bir motorda aynı cins fırçalar kullanılmalı ve fırça boyları da eşit
olmalıdır. Fırçalar dik ve yatay olarak yapılırlar.

Çok küçük güçlü motorlarda fırçalar kapak üzerine açılmış ve yalıtılmış


yuvalara konulur. Büyük güçlü motorlarda ise fırça yuvaları sac veya
dökümden yapılmış olup fırça tutucularına monte edilir. Şekil l-49’da fırça
çeşitlerinden dik ve yatay fırçalar ayrıca küçük güçlü makinede fırça
montajı gösterilmiştir.

Çalışma Prensibi:

1-İçinden akım geçen bir iletkenin manyetik alan içerisindeki


durumu ve sol el kuralı:

Manyetik alan içinde hareket eden bir iletken üzerinde E.M.K indüklenir ve
bu E.M.K. den dolayı devreden bir akım geçer. Şimdi bu durumun tersini
inceleyelim. Yani; manyetik alan içinde bulunan bir iletkenden akım
geçerse tel manytik alan dışına itilir.

Manyetik alan içindeki iletkenin itilme yönü, iletkenin içinden geçen akımın
ve manyetik alanın yönüne bağlıdır.İletkenin hareket yönü, sol el kuralı ile
bulunur. Sol el, dört parmak birbirine birleştirilerek açılır. Sol el kuvvet
çizgileri avuç içinden gidecek ve bitişik dört parmak iletkenden geçen
akımın yönünü gösterecek şekilde tutulursa; baş parmak iletkenin
hareket yönünü göstermektedir.(Şekil 1-52)
Zıt E.M.K.:

Şekil 1-54a’da görüldüğü gibi doğru akım motoruna gerilim


uyguladığımızda endüvinin N kutbunun altındaki iletkenlerde pozitif yönde
akım geçerken, S kutbunun üstündeki iletkenlerde diğer yönde akım
geçer. Manyetik alanın etkisiyle endüvi sola doğru hareket eder.

Manyetik alan içinde dönen ve iletkenleri kuvvet çizgileri tarafından


kesilen endüvi üzerinde E.M.K. indüklenir. Endüviden geçen akımla,
dolayısıyla endüviye uygulanan U gerilimi ile endüvide indüklenen
E.M.K.’nin yönleri birbirine terstir (Şekil 1-54b). Endüviye uygulanan
gerilime ters yönde oluşan bu E.M.K.’ne zıt E.M.K denir.

Endüvide indüklenen zıt E.M.K, endüviye uygulanan gerilime (U) göre


ters yönde olduğundan, U geriliminin endüviden geçirmek istediği akımı
azaltmak ister. Yani endüviden geçen akım, iki gerilimin farkından dolayı
geçen akımdır.

Zıt E.M.K.’nın Görevi:

Zıt E.M.K. doğru akım makinelerinde, makinenin yüküne göre akımı


ayarlamaktadır. Buhar türbinleri gibi makinelerde gerekli buhar özel
düzeneklerle ayar edilir. Örneğin buhar türbününde yükün arttığını
düşünelim. Türbünün devir sayısında hafif bir düşme olacak ve makineye
buhar gönderen valf regülatör aracılığı ile daha fazla açılarak buhar
miktarını arttıracaktır. Artan buhar, makinenin gücünü arttırır. Makinenin
yükü azalacak olursa, valf kapanarak makineye giden buhar miktarını
azaltır ve makinenin verdiği güç azalmış olur. Doğru akım motorlarında
ise, makinenin yüküne göre geçen akımı ayarlayacak ayrı bir düzeneğe
gerek yoktur. Doğru akım motorlarında bu işi zıt E.M.K. yapar.

Eb=K.Ø.n veya Eb = U-Ia .Ra dır.

Örneğin makinenin yükünde meydana gelecek bir artma devir sayısını


düşürür. Devir sayısının düşmesi, Eb=K.Ø.n formülüne göre zıt E.M.K.’in
azalmasına neden olacaktır.
Örnek:110 V, 40 A'lik bir şönt motorunun endüvi direnci 0,1 ohm,
uyartım devresi direnci 50 ohmdur. Motorun tam yük ve yarı yükte

a. Motorun tam yükte endüviden geçen akımı hesaplayınız.

b. Motorun tam yükte endüvisinde indüklenen zıt E.M.K.’i hesaplayınız.

c. Motorun yarı yükte endüviden geçen akımı hesaplayınız.

d. Motorun yarı yükte endüvisinde indüklenen zıt E.M.K.’i hesaplayınız.

4.1 Doğru Akım Motorları Çeşitleri ve Bağlantı Şekilleri

4.1.1 Fırçasız Doğru Akım Motorları

Bu motorlarda elektrik gücü iletimi, fırça ve kolektör yerine


elektronik anahtarlar ile sağlanır. Böylece ark olayı önlenmiş olur.
Motor, yüksek hızlara ulaşabilir. Kaynak gerilimleri düşüktür. Yaygın
olarak kullanılan kaynak gerilimi 24 volttur. Hassas hız kontrolü,
yüksek verim ve uzun ömürlü olması bu motoru yaygın olarak
kullanılır hâle getirmektedir. Uygun sürücüler yardımıyla hız, moment
ve devir yönü kontrol edilebilir. Küçük boyutlarda üretilebilir. Verim,
hız ve moment gibi faktörler dikkate alındığında alternatif akım
motorlarına göre üstünlükler gösterir. En önemli dezavantajı, ekstradan
yarı iletken malzeme ve sensörler gerektirmesidir. Böylece motorun
maliyeti artmaktadır.

Kullanıldığı yerler: Günümüzde elektronikteki ilerlemelere paralel


olarak bu motorların kullanım alanı oldukça artmıştır. Büro aletleri,
fotokopi makineleri, fan ve üfleyiciler, su-hava-kimyasal pompalar,
tarayıcılar, yazıcılar ve teyp sürücüleri gibi birçok kullanım alanına
sahiptir. Ayrıca iş makinelerinde, büyük havalandırma sistemlerinde, optik
tarayıcılarda ve tıp aletlerinde de kullanılır.
4. 1.2. Şönt Motorlar

Uyartım sargısının endüvi sargısına paralel olarak bağlandığı doğru


akım motorlarıdır. Şönt motorun devir sayısı, yük ile çok fazla değişmez.
Motorun devir sayısı, kaynak gerilimi veya endüvi akımı ile kontrol
edilebilir. Yol alma anındaki momentleri düşüktür. Motor boşta çalışırken
de devir sayısı normal değerdedir. Motorun maksimum verimde çalışması
için motorun sabit kayıplarının endüvi kayıplarına eşit olması gerekir.
Motorun üreteceği moment, endüvi akımıyla doğru orantılı olarak artar.

Kullanıldığı yerler: Yüksek kalkınma momenti ve sabit devir sayısı


istenen uygulamalarda kullanılır. Vantilatör, aspiratör ve tulumbalar, kâğıt
fabrikaları, dokuma tezgâhları, gemi pervaneleri, matbaa makineleri ve
asansörler bu motorun kullanım alanlarındandır.

4.1.3. Seri Motorlar

Uyartım sargısı endüvi sargısının birbirine seri olarak bağlandığı


doğru akım motoru çeşididir. Motor, yüklendikçe devir sayısı hızla düşer.
Bunun nedeni, yük akımının aynı zamanda uyartım akımı olmasıdır. Akım
arttığında manyetik akı Ø’ de artacaktır ve E=K.Ø.n formülüne göre
manyetik akı arttığında devir sayısı da düşecektir. Seri motorun yol alma
momenti oldukça yüksektir. Motor boşta çalıştığında Ø değeri oldukça
küçük bir değer alır. Dolayısıyla devir sayısı, tehlikeli bir şekilde
yükselebilir. Bu yüzden seri motor boşta çalıştırılmamalıdır.
Kullanıldığı yerler: Seri motor, kalkınma momentinin çok yüksek
olması istenen tren, tramvay, troleybüs, vinç ve asansör gibi ağır işlerde
kullanılır.

4.1.4. Kompunt Motorlar

Seri ve şönt motorun karışımından oluşan bir motor çeşididir.


Kompunt motor, başlangıçta n gibi bir devir sayısına sahiptir. Çünkü
motorda bulunan şönt sargı, küçük de olsa bir akım çeker ve bir Ø
manyetik akısı oluşur. Bağlantı şekillerine göre ters kompunt ve eklemeli
kompunt gibi çeşitleri vardır. Ters kompunt motorda devir sayısı,
yüklendikçe artarken eklemeli kompunt motorda yüklendikçe devir sayısı
azalır. Eklemeli kompunt motorda yol alma momenti oldukça yüksektir.
Buna karşın ters kompunt motorda yol alma momenti düşüktür.

Kullanıldığı yerler: Eklemeli kompunt motorlar, seri motora benzer bir


özellik gösterir. Bu nedenle seri motorun kullanıldığı yerlerde
kullanılabilmektedir. Özellikle vinç, asansör ve hadde makinelerinde yaygın
olarak kullanılır. Ters kompunt motorlar ise fazla yol alma momenti
istemeyen, fakat yük ile devir sayısının değişmemesi gereken sinema
makinelerinde, televizyon anten yönlendiricilerinde, dokuma tezgâhlarında
ve buna benzer uygulamalarda kullanılır.

Örnekler:

You might also like