You are on page 1of 7

Mirze İbrahimov

(Serab, 1911-Baku, 1994)

Mirze İbrahimov, 1911 yılında, Güney Azer- Kend", "Heykel", "Çaedranın Üsyanı" hikayeleri,
baycan'ın Serab şehri yakınlarındaki Eve köyünde "Böyük Dayag", "Pervane" romanları, Azerbaycan
doğmuştur. Babasının adı Ejder'dir. 1918 yılında ai- nesrinde 60-h yıllarda ortaya çıkan Düşünce-konu,
leyi ile Bakü'ye gelmiş, bir müddet petrol işçisi ola- şiiriyet, biçim, üslub yönelişlerini ortaya koyan
rak çalışmış, "Fabrik-Zavod Mektebi"nde ve eyerlerdir.
"Neft-Senaye Texnikumn"nda okumuş, Le- "Böyük Demoqrat" (1939), "Heyat ve Edeb-
ningrad'da. Sovyetler Birliği İlimler Akademiyi Şar- yiyyat" (1947), "Sarı Sim" (1958), "Xelqilik ve Re-
kiyyat Enstitüsü'nün yüksek Lisansını bitirmiştir. alizm Cebhesülden" (1961), "Böyük Şairimiz
(1935-1938). C.Memmedquluzade hakkında Sabir" (1962) kitapları, Azerbaycan edebiyatı ve
(Böyük Demokrat) hazırladığı tezden dolayı aka- dünya klasikleri hakkında kaleme aldığı yüzlerce
demik unvan almıştır. makale, Mibrahimov'u artık bir edebiyat alimi ve
1930-lu yılların başlarında "Qazılan Buruq" tenkitçi olarak tanıtan ve devrin hakim "sosialiyt
adlı ilk şiiri ile edebiyat hayatına başlamış, "Gi- realizmi" sanat anlayışını teorik olarak tatbik ve
qantlar ölkeyi" adlı ilk kitabı 1932 yılında ba- tasdik eden eserlerdir.
yılmıştır. Dramaturjide CCabbarlı geleneğini ba- M.İbrahimov, Azerbaycan İlimler Aka-
şarıyla devam ettiren M.İbrahimov, Azerbaycan demisi'nin ilk asil üyelerinden biridir. Dünya kla-
sahnesine "Heyat", "Madrid", "Mehebbet" "Kend- siklerinin bir çok Örneğini Azerbaycan Türkçesine
ci Qızı", "Yaxşı Adam", "Közeren Ocaqlar" gibi tercüme etmiştir.
şekil ve konu itibariyle taze, parlak dram eserleri Bir çok kere Sovyetler Birliği parlamentosuna
kazandırmıştır. ve Azerbaycan parlamentosuna, Azerbaycan Ko-
Savaştan sonraki yıllarda, Güney Azerbaycan münist Partisi Merkezi Komite'ye üye seçilmiştir.
konusu, en geniş şekliyle onun nesrinde ele alın- Cumhuriyet Sanat İşleri İdaresi'nin başkanı, Eğitim
mıştır. İran'daki 1945-46 yılları olayları, devrimci- Bakanı, Başbakan Yardımcısı, Azerbaycan Par-
demokratik hareket "Azad" (1946), "On İki De- lamentosu Reyaset Heyetinin başkanı, Azerbaycan
kabr" (1946), "Tonqal Başında" (1947), "Salam Sene Yazarlar Birliği İdare heyetinin başkanı, Afrika ve
Rusiya" (1947), "İzdırabın Sonu" (1947) hikayeleri, Asya ülkeleri Sovyet Hemfikirlik Komitesi'nin baş-
"Cenub Hekayeleri" silsilesi, "Gelecek Gün" (194,8) kanı olmuştur.
romanı gibi eserlerde, edebiyatın yanışım sistemli Azerbaycan'da "Halk Yazıcısı" unvanı ve-
bir tarih de yazılmıştır. rilmiştir. Sovyet edebiyatının gelişmesindeki kat-
50. yıllarda neşrolunmuş "İrade", "İşıqlı kılarından dolayı 1981 yılında kendisine Sosyalist
Emeği Kahramanı unvanı, 1950 yılında Sovyetler Kaynakça:
Birliği devlet mükafatı verilmiştir, 1. Azerbaycan Sovet Edebiyyatı Tarixi. I-
Başlıca eserleri: II.ciltler. Bakı, 1966-67.
Seçilmiş Eserleri. 4 Ciltte. Bakı, 1981; Böyük 2. Azerbaycan Sovyet Yazıcıları. Bakı, 1958.
Dayak. Bakı, 1957; Edebi Geydler. Bakı, 1970; 3. Azerbaycan Sovyet Edebiyyatı Tarixi.
Gelecek Gün, Gençlik. Bakı, 1973; Pervizin Bakı,1988.
Heyatı. Bakı, 1981; Medineniıı Üreyi. Bakı, 4. Quliyev İ. Veten ve Xalg Namine. Bakı, 1981.
1961. Murovdağin Eteyinde. Bakı, 1964; 5. Haayev A. Mirze Ibrahimov'un
Xelqilik ve Realizm Cebhesinden. Bakı, 1961. Yaradıcılığı Bakı, 1982.

ON İKİ DEKABR1

(Mirze Jbrahhnov. Seçilmiş Eserleri. 10 Cildde, C.'l, Bakı, 1954, S. 341-354)

O günü hatırladıkça sen gözlerimde can- baş eymişdiler. Ah, o gün Tebrizin ne qeder eze-
lanırsan... Yox, gözlerimde canlanırsan demek metli, ne qeder heyali bir görkemi vardı!.. O, öz
azdır, herden! mene ele gelir ki, qelbimin dö- zindanını uçurtmuş bir mehbus, ölkesini xilasi2
yüntüsünde3 senin sesini eşidirem. Hetta, indi etmek üçün ölüme geden bir esger kimi qürurlu idi.
mene yııxu kimi, uzak bir xeyal kimi görünen o O, fırtına qabağıi3 saqitl4 duran bir deryanı an-
günlerin xa tiresine daldıkda hissiyyat bütün var- dırırdı... Onun her daşında bir sirr, bir me'na gö-
lığıma hakim olurken, ele bilirem ki, sen yanımda rünürdü,.. O zaman Tebrize baxan her kes bir ha-
oturmuş, elini çiynime qoymuşsan... Biz sohbet dise baş vereceyini,i5 ne ise qeyri-ndiî6 ve böyük bir
edir, xeyalata sonsuz bir azadlık4 verir, üfüqlere iş olacağını gözleyirdi... Hamıi7 intizardais idi...
baxıb fikre gedirik... Bu zaman men senin nefesini Lakin heç kes bir saat sonranı xeber vere bilinirdi...
duyur, sesini eşidirem: "Mahmud, dostum, bu O zaman bütün Azerbaycanın, bütün İranın
günü unutmak, yaddan çıxarmak olarım? - de- gözü Tebrizde idi... Hamı Tebrize baxırdı. Onun ne
yirsen. - Zulmetlere işıq, mehbeslere azadlık, açlara edeceyini gözleyirdi... Bizim taleimizl9 onun be-
çöreq ümidi getiren bu günü unutmak olar mı?.. reketinden asılı idi. Azerbaycan torpağmın ge-
Bir halkın, bir torpağın azadlık müjdesi olan bir leceyi, İran azadlığının taleyi onun elinde idi.
günü unudarlarmı?.. Yoh, yöh! Azerbaycan torpağı Döne-döne qılınc götürüb qanlı mübarizelerean gi-
heçbir zaman bu günü unutmayacakdır!.." rişmiş, seadel qapılarıru açacağı, azadhk bayrağını
Zamanın tekeri herlendikce, günler aylara, ebedi olarak qalchracağı yerde bedbextliye uğ-
aylar fesillere çevrildikçe, şahidi olduğumuz ha- ramış, taleyin kezebine rast gelmiş, qoÜan bağ-
diseler bir xatireye dönüb qelbimi hesretle dol- lanarak yeniden zulmet zindanlarına atılmış bu
durdukça senin sözlerindeki me'na ve heqiqeti an- kehreman bir daha ayağa qalxmak, qılmc vurmak
layıram... Anlayıram ki, doğrudan da, o günü üçün özünde bir metanet ve qüdret, ruh ve reşadet
unutmak olmaz. Gelecek nesillerin hökmünü hil- tapacakdırmı?..2i Biz Tebrize baxir ve bele dü-
mirem, amma bizim üçün o gün böyük ve eziz bir şünürdük... Biz devirdik ki, "Yox!. Bu defe meğ-
gündür... Qebre qeder o gün qelbimizde ya- lubiyyet ola bilmez!.. Bu defe heç bir İliyle ve tezvir
şayacak, xeyalımızdan silinmeyecekdir!.. Beli, o bu qehremaran elinden ebedi azadlıq bayrağını qo-
günü, 1945-ci ilin çaharşenbe gününü, on iki de- para bilmez. Bu son ve qeti vuruşdur.,. Bu vuruşda
kabr gününü biz heç bir zaman unutmayacoğık!,. Tebriz qalib gelecekdir!.. O gün bizim qeti ina-
Xatirinde varmı, o gün biz seher çox tezden mımız bele idi... Senin atanı hatırlayıram, ezizim!..
durmuşduk. Daha doğrusu, biz bütün geceni yata O, bizim bu danışıqlanmıza kulak asarken Set-
bilmemişdik. Üstünü duman almış Tebrizde hefif terhan xiyabanındakı harici kitab mağazasını ve
bir şaxta vardı... Eynal-Zeynal dağlarının çılpak ve her gün Londonun, Ankaranın fars dilinde ve-
kırmızı rengli yamaçları qarla örtülmüşdü... Uzak- rilişlerini Tebrize yayan oradaki böyük radionu
larda, kerbde bağlı-bağatlı5 Marağanın6 üstündeki gösterib deyerdi:
Sehend dağının zirvesi buludların içinde itmişdi...7 -Eğer qoysalar...
Başı qarlı, zirvesi dumanlı bu dağlar bir ser- Biz o zaman bu sözlerdeki me'nanı o keder de
kerdenin salamına durmuş qogun9 kimiıo Tebrize anlamaz ve qoca kişini e'liqad süstlüyünde22 it-
1. Aralık 2. bazen 3. çırpıntısında, döğüntüsünde 4. hürriyet, bağımsızlık 5. bağll-bahçeli 6. mağara şehrinin 7. kaybolmuştur S.
komutanın 9. ordu 10. gibi 11. görünüşü 12. kurtarmak 13. öncesi 14. sakili 15. oluşacağını 16. olağanüstü 17. hepsi 18.
sabırsız bir halde beklemede, gözlemede 19. kaderimiz 20. mücadelelere 21. bulacak mıdır? 22. duygusuzluğunda, cansızlığında
tiham ederdik... O, buna cavab olarak güle-güle masından, gah bu günün siyayi hadiselerinden da-
tebrizlilerin 1942-ci ilde düzeltdikleriı bir havam nışırdık... Be'zileri nerd,i2 be'züeri şahmat13 oy-
dodakaltı oxuyardi: nayırdı... Sonra biz palefondai4 oyun havası çalıb
xammlarla reks eldik... Bütün bu müddetde Me-
Almanın hevesi pisdi, luse birce defe otakda görünmüş, dostlarla sa-
Rusların börkü misdi... lamlaşdıkdan sonra gözleri ile kimi ise axtararak
Bizi bu derde salan yox olmuşdu... Dalısınca15 geden xammlar boş ka-
Köpek oğlu ingilisdi... yıtmışdılar.16 O, ne iye bir şeyi behane ederek,
otağa gelmemişdi... Düz iki saat sonra sen geldin...
Ay nene tank geldi... Yalnız bundan sonra Meluse otakda göründü. O
Üreyime yank2 geldi... zaman men Melusenin seni sevdiyini qeti olarak
Kişmişle3 çay içmekden kesdirdim. Ondan iki gün sonra soyuk bir ax-
Dişlerime sank4 geldi... şamda biz geze-geze gedib Erq kalasına çıx-
mışdık... Onun qalın ve sökük bürclerinini7 üs-
Çox vaxt biz onun bu gülmelî mahmymı ya- tünde durub keşikçinin bağına tamaşa edir,
rımçük koyub gederdik... Hüsusile Meluse ya- danışırdık... O zaman ilk defe sen mene Meluseni
nımızda olduğu zaman biz tezce otakdan çı- sevdiyini açıb söyledin... Men dedim:
xardık.,. Çünki o, bu mahnıya sakir.5 kulak aya - Hob... Neyi gözleyirsen, elçi gönder, işi
bilmezdi... "Bu bir milletin acizliyimi, yoxsa nif- tamam ele getsin, o ki, seni sevir.
retimidir?"- deye min cürb mülahizeler7 yü- Sen qüsseli bir sesle:
rüderdi... Alı, dostum, bu necib ve ince tebietli - Sevirmi? Gözler bunu bildirse de dil e'tiraf
kızda ne güdü bir ruh vardı... Onun hazırcavabhğı etmir, - dedin. - Bu qeribe bir kızdır, dostum.
ve açıklığı, iti8 fikir sahibi olması bize ne keder xoş Özüne mexsus mühakimeleri ve düşünceleri var
gelerdi... O, her hefte düzelldiyimiz yoldaşlık mec- dır. Hissiyyat üstünde kurulmuş eşk heyatın bo
lislerinin yaraşığı idi... Hatırlayırsanmı, 0 bir defe ranları içinde çox tez sönecek bir qığılcımdır,
Mopassanm "Madmuazel Fifisinden tercüme et- devir... Men niye sevdiyimi ve niye sevdiyimi bil
diyi bir parçanı bize en qızğın bir heves ve rae- meden heç kese ürek vermerem.
lahetli bir sesle oxumuşdıi... Bütün oğlanlar ağız- Bu qayda ile aylar gelib keçdi... Yoldaşlar ha-
larını açarak hesret ve mehebbetle onu dinlerken misi Melusenin bir gün seni görmedikde da-
özlerini unutmuş kimi idiler... Beli, dostum, biz ha- rıhdığını seni gördükde kızardığını hiss eldiler...
mımız onun vurgunu idik... ilamımız o qıza xoş Lakin herkes bir eyham20 ve ya bir işare ile bunu
gelmeyi büyük seadet sayırdık... O, tebietine has qıza andırmağa, onunla bu barede2i sohbet aç-
bir açıklık ve rayihe9 ile bizi xeyran elmişdi... Bil- mağa cesaret etmedi... Güneş çiçeklere, otlara,
mirem nedense bizlerden her kes özünün Me- heyat ve teravet veren kimi,22 mehebbet de Me-
lııyeye daha artık xoş geldiyini düşünürdü... O, lusenin melahet ve gözelliyini yüz qat artırmışdı...
bizim hamımızla güle-güle, nevazişle10 da- Yoldaşlar bunu gördükçe aranızda gizli me-
nışardı...l1 I.akin biz onun gözüne baxarken ay- hebbetin uzun sürmesini arzu edirdiler. Sen ise..
dmİKjdan ve duruluqdan başka bir şey gör- - Vetenimiz azad23 olmayınca mene seadet
mezdik... Yalnız seninle karşılaşdığı zaman men yoxdur, - devirdin...
bu gözlerde ani bir telaş ve ciddiyyet görerdim... Men hiss edirdim ki, Meluse sade bir qız deyil,
Hetta sonralar müşahide etdikde, onun sene bax- yeteninin heqiqi övladıdır. Hessas ve uca lebieti
makdan korxduğunun da fercjine varmışdmı... Bir onu mübarizelere, içtimai döyüş meydanlarına çe-
hadise onun qelbiııde yalnız sene qarşı esi me- kirdi... Buna göre de o, sene qeti cavab vermir, he-
hebbet olduğunu mene bildirdi... Yadındadırmı, yalda yanılmakdan korxur, ilk lûssiyyata tabe
1944-cü ilin axırlarında biz Cülustan bağında, olmak24 istemirdi. Bnnu sen de hiss edirdin... O,
sovet medeniyyet evindeki bir müsamireden çıx- tez-tez sohbetlerinde Kürrelüleyn Tahireden ve
mışdık?.. Geceni Melusegilin evinde toplanacak Janna d'Arkdan damşar, bu kadınları asimaııi bir
idik. Sen hara ise geldin ve çox gec geldin... Biz on- vücud kimi te'riflerdi...25 Onun bu sohbetlerinin
ların evinde olurmuş, şirin sohbet edİrdik... Mec- me'nasmı ve sebebini sen de başa düşürdün,26 men
lisimizde hem oğlanlar, hem de qızlar vardı. Gah de... Bu qız seadeli aile çerçivesinde axlaranlardan
içtimai meselelerden, cemiyyetlerin, halkların ve deyildi. Onun qelbinin başka arzulan vardı...
qövmlerin tarih sehnesine çıxmasından, yox ol- Bunu hiss etdikce de sen ona daha artıq mef-
1. çıkardıkları 2. ateş 3. kuru üzüm 4. diş ağrıları 5. sakın 6. çeşit 7.düşüncele S. keski» 9. güzel koku 10. kibarca 11.
konuşurdu 12. tavla 13. satranç 14. teypte 15. arkasınca 16. dönmüştür 17- köşelerinin 18. hepsi 19. sıkıldığını, özlediğini
20. ima, belirli, iz 21. konuda 22. gibi 23. özgür, bağımsız 24. bağlı olmak 25. överdi 26. anlıyor muydun ?
tun olur ve meftunluğunu da gizli sahlaya bil- larımızın sür'elini artırdık. Biz daş mağazalara,
inirdin. Ahı1 o heyat yolunu ki, sen seçmişdin, Merkezi Komite binasına doğru yönelirken,
ancaq Meluse ona layiq mübarize yoldaşı ola bi- "Belke, doğrudan da, başlandı?- deye düşünürdük.
lerdi... Bir defe biz üçümüz Gülüstan bağında Qarşımiza çıxan ve telesik geden polis ve jandarm
geze-geze "Seadet nedir" diye sohbet edirdik. neferleri bizim bu fikrimizi möhkemletmişdi...
Men: "Seadet ehtiyacın mehv edilmesidir, - Üçüncü Azerbaycan leşkeri18 fermandehinini19 bütün
dedim. - İnsan heyatında ehtiyac aradan esgerleri kazarmalara20 yığdığını ve emeliyyata hazır
qaldırıldıkda esi seadet yaranacakdır"2 Meluse olduğunu eşitdikde qeti olarak:
e'tiraz eldi: - Doğrudan da başladı…-demişdik
- Deyesen siz terekki ve tekamülü da- O gün belediyye idaresinin ve eyaletin dam-
yandırmak3 fikrindesiniz.. Nece ye'ni ehtiyacı yox larında silahlar qoyulumuşdu... İki gün evvel mü-
etmek?! Meğer insanın yaxşı bir musiki parçasını eyyen vahime töreden21 bu silahlara, indi, tebrizin
dinlemek, etirli4 bir gülüstan becermek5 arzulan eteklerinde ilk fedan güllelerinin sesi eşidildikden
derimi bir ehtiyacdan doğmur? Bu ehtiyacı mehv sonra heç kes fikir vermirdi... Lakin meclis açıl-
etseniz, heyatı mehv etmiş olarsınız, mamış, milli hökumet teşkil olmamış, fedai des-
Menim: telerinin22 Tebrizi ehate etmesi bize, ne qeder keribe
- Bes seadet nedir? - sualıma o: görünürdü. Marağadan, Merendden ve Azerbaycanın
- Ebedi emecj fealiyyetidir, - dedi, - ele emeq başka yerlerinden tökülüb gelmiş bu fedai destelerini
ki, torpağı abad edir. Ele fealiyyet ki, velenin şe saxlamak olacakdımi?
refini artırır... Esi seadet budur! Onlar Tebrizi azad23 etmeye, onu mürtece dövlet
Sen böyük bir vecdle: hakimlerinin elinden almağa gelmişdiler... Onlar,
- Meluse can, bele emeq ve fealiyyet insanı zin karşısına çıxacak her maneeni24 yandırıb küle
danlara aparsa nece, siz xnu xoşbeht hesab eder- çeviren bir vulkan kimi yalnız irelilemek hissi ile
sinizmi? - deye soruşdukda, o, bele cavab verdi: çırpınırdilar... Merkezi Komitede bize derhal fe-
- Neinki6 onu xoşbext hesab ederem, hetta gece- dailerin içine gelmeyi tapşırdılar... Biz meclis açıl-
gündüz zindanın yapısında ona şerqiler deyib derd- mamış, milli dövlet yaranmamış onların sehere gir-
lerini yüngülleşdirmeyi7 özüme seadet bilerem! mesine, herbi emeliyyatın başlanmasına yol
Çünki insan veten üçün, camaat üçün yaşamalıdır! vermemeli idik...
Eziz dostum!.. Biz o günde, dekabrın8 on iki- -Başa salın ki, biz işin qansız qurtarmasına ça-
sinde bele düşünürdük... O gün seher tezden Şah- lışırık. Deyin ki, qardaş kanı ahxıtmakda heç bir
pur hiyabanının9 kele-kötür10 sekisindenii Set- fayda yoxdur. Mürteceler hökumet qoşunlarının
terxan hiyabanına gederken, üreq döyüntüsü12 eli ile bizi qan içinde boğmak isteyirler. Fedaileri
içerisinde susur ve bele düşünürdük... Ya- soyukqanlı, dözümlü25 ve intizamlı olmağa de'vet
dındadırmı, Tebrizin eteklerinden, Iap13 Eynal- edin. Emri gözlesinler... Üzbaşinalığa26 yol ver
Zeynal dağının dibinden havaya bir gülle14 atıl-dı? mesinler!..
Biz bir-birimize baxıb danışmadık... Sanki ona Biz Merkezi Komitede gösteriş aldıkdan sonra
cavab olarak Tebrizin qerb üfüklerinden havaya Tebrizi mühasire etmiş fedailerin içine geldik...
ikinci, üçüncü bir gülle atdılar. İntizar sükutu içe- Onlar hey ret edilesi bir intizamla destelere bölünmüş,
risinde durmuş Tebrizin bir küçesi, bir evi olmadı keşikçiler27 qoymuş, başçılar ayırmış, sengerler28
ki, bu gülle seslerini eşilmesin. O gülleler teb- düzeltmişdiler.. 29 Ayağı çarıklı, eyninde30 cırık çuha, 31
rizlilere ölüm xeberi getiren bayquş sesini yox, ba- boğazına yun şerf sarıyıb ucunu börkünün üstünde
harın başlandığını xeber veren bir göy gu- düyünlemiş bir fedai bizi saxladı... Onun yaşı
rultusunu xatırlatdı. O sesler bizde gençlik arzu ve iyirrniden artıq olmazdı... Esgeri bir ifade ile kim
xeyallarının heqiqete çevrildiyi ümidini doğurdu. olduğumuzu soruşdu. Vesiqelerimizi yoxladı ve
Biz bu gülle seslerini eşiderken me'nah olarak: Merkezi Komiteden geldiyimizi bil-dikde
- Başlandı... - deye yenice açdıkları dü- gülümsedi... Kenardan Eli adlı birisini haraylayıb32
kanlarını bağlayan adamlara baxarak gülümsedik. başçılarının dahnca33 gönderdi... Biz onunla sohbete
- Beli, 15 başlandı... başlayıb adının Hümmet olduğunu, özünün
O zaman seherde derhal bir telaş, bir hereket Merendden geldiyini öyrendik... Onlar üç
emele geldi. 16 Setterxan xiyabanında bir-birinin ar- qardaşdılar... Ondan böyüyünün otuz yaşı,
dınca düzülmüş faytonlara oturub hara ise te- kiçiyinin on sekkiz yaşı vardı. Her üçü fedaidir.
Iesen 17 muhtelif adamlara baxarak biz de ayak- Evde qoca anaları kalmışdır... Sen ondan:

1. hani, iste 2. meydana gelecektir 3. durdurmak 4. kokulu 5. yetiştirmek 6. değil, değil yalnız 7. hafifleştirmeyi S.aralığın 9. Ağaçlı
yolunun, bulvarının 10. rahatsız 11. yoluyla 12. çırpıntısı, düğün tüsü 13. tam 14. kurgun 15. evet 16. meydana geldi 17. acele eden,
koşudan 18. askeri 19. komutanının 20. kışlalara 21. meydana getiren, türeten 22. gruplarının, birliklerinin 23. hür, bağımsız 24. zorluğunu
25. dayanıklı 26. kanunsuzluğa, düzensizliğe, nizamsızlığa 27. bekçileri 28. siperler, hendekler 29. yapmışlardı, kazmalardı 30.
sırtında, omuzunda 31. yırtık elbise 32. üreyip, süsleyip 33. arkasınca
- Niye bu tüfengi götürmüsen, ne isteyirsen? - tizam ve ehlaqı yalnız yüksek qayeler yolunda vu-
deye soruşdun. ruşan ordularda tapmakla olardı... Biz onlara
o, heç bir şey düşünmeden, bir uşaq sadeliyi bahir, "bunlar balacai9 bir xalkın seadeti yolunda
ile cavab verdi; vuruşa kalxmış olsalar da, qayeleri böyükdür...
- Azerbaycana azadlıq1 iyteyirik! Onların azadlık adlı bir tanrısı vardır... Onlar doğ-
Sen onu imtahan eder kimi soruşdun: rudan da azadlık fedaileridir"- deyirdik.
- Yahşi, bu azadlığın sene ne faydası olacak?... Biz Merkezi Komite tapşırığını fedailere çat-
O eyni hazırcavablılık ve sadelikle dedi: dırdıkdan sonra tezliqle sehere qayılmak, bu gün
- Oğlan, meni serime, 2 nece3 ne faydayı ola açılacak birinci Azerbaycan meclisinde iştirak
cak? Emniyyenin4 zulmünden kurtarcağık... Cüzü etmek isteyirdîk. Bu zaman bizden heyli aralı bir
müzün bir tike5 torpağımiz olacak... Evimin ix- deste fedainin "ura" basdığını eşitdik... Maraqla
tiyarı öz elime keçecek... Meqtebim, kitabım onlara yaxınlaşdık, fedailer bir deste qızı ehate
olacak. etmiş, onlardan ne ise alır ve şadlıkla teşekkür
Onun bu cavabından sonra yen yaşarmış göz- edirdiler. Bunlar Tebriz xanımlarından fedailere
lerinle mene baxdın. Yanaklarına süzülen o sevine hediyye getirmiş qızlar idi. Biz Meluseni de onların
yaşlarını indi de unutmamışam, dostum... İndi de arasında gördükde bir-birimize baxdık ve ne qeder
sözlerin qulaklarımda cingildeyir:6 de sevindik. Meluse de bizi gorüb gülümsedi...
- (Görürsenmi, Mahmud, yüz minlerle hem- (Sözleri senin gözüne sataşarken yanaklarında ani
vetenimizin müqeddes arzuyu beledir. Azadlıq ar bir qızartı emele geldi..ıo Sonra o özüne mexsus
zusu ile yaşayan bir milleti ebedi eyaretde sah- azad bir herektle bize yaxınlaşarak salam verdi...
Iamak7 qeyri-mümkündür! Sen de, men de onun elini sıxdık, od kimi21 yanan
Biz fedai destelerini gezdik... Onların başçıları gözlerine baxdık. Men heyecandan senin dilinin
ve böyükleri ile görüşdük. Bir nece yerde ayaqüytü tutulduğunu hiss etclim. Hemişe22 olduğu kimi
mitinqler oldu... Merkezi Komitenin tapşırığını on- ona yanzarafatla23 söz atdım.
lara çatdırdık... - Meluse xanım, siz bu gün fövqel'ade gö-
- Sebir edin, telesmeyin, 8 - dedik. - Tebrizde zelsiniz, - dedim. Lap24 ilk bahar laleyi kimi gözel
heremerdik9 salmak, hakjin malına ve canına qesd ve me'nahsımz!
etmek isleyenler çoxdur... Düşmenlerimizin eline O, qaşaltı meni süzerek bir an içinde cavab
heç bir vesile vermeyin... Onlar, özleri qırğın ve verdi:
talan düzeldib bizi dünyada aburdan salmak10 iy- - Bu gün her şey gözel, her şey me'nalıdır, -
Leyirler... Ehliyatlı olun!.. Azerbaycan'ın azadlığı dedi. - Bu torpaq, bu göyler, bu dağlar meğer gözel
sizden bunu isleyir. deyil?..- Bu yüzlerle insanlar, onlara hediyye ge
Onlar bir ağızdan: tirmiş bu qızlar, nehayel, siz özünüz gözel ve
- Yaşasın Azerbaycan!.. Yox olsun hainler!... - me'nalı deyilyinizmi?... Ümid ve seadet qapısında
deyeqişqirdılar.ll her şey gözel, her şey me'nalı olur!...
Üç gün onlar bu qayda ile Tebrizin etrafında Men:
durdular... Gece-gündüz şaxtada, 12 açık havada - Tebieten necib olanlar daha artıq!... - dedim.
qaldılar. Cırık çuhalarma13 bürünüb bir-birine söy- O, yene, yenin üreyine İşleyen bir tebessümle
kenerek, bir-birinin nefesi ile isinerek onlar Teb- gülümsedi... Ne ise demek isterken, fedailerden bi-
rizin keşiyim çekdiler... 14 O zaman onların ara-sıra risi ona yaxınlaşarak, esgeri bir nizamla karşısında
havaya atdığı gülleler tebrizhleri bidar etmirdi... 15 durub dedi:
Bu gülleler halk yeadetinin keşiyinde durmuş mii- - Xanım, buyurunuz!.. Her şey hazırdır!..
barizlerin ayıq olduğunu seher ehaliyine bildirir, Meluse:
hainleri vahimeye salir, mürteceleri de dehşete ge- - Men fedailere tebrizli bacılarımızın salamını
tirirdi... Biz o zaman berekete gelmiş halk küt- yetirmeliyem... Yohsa meni sehere buraxmazlar, -
lelerindeki e'cazkari6 me'nevi qüvveye ve böyüq deyib fedainin arxasınca getdi... Bütün bu sohbet
ehlaka heyran olmuşduk... Ayrı-ayrılıkda sa- esnasında sen bir kelme de damşmadın.25 Sakit26
vadsız, 17 elmsiz ve dünya işlerinden xebersiz gö- ve azca küyyeli nezerlerini ona dikib durdun. Men
rünen bu insanlar bir yere toplandıkda ne boyük ise bilirdim ki, onun dili menimle danışırsa, qelbi
bir me'neviyyat, ne yüksek bîr şuuru tecessüm et- seninle sohbet edirdi... Sizin gözleriniz bir hekayet
dirirdiler... Onların arasındaki intizam ve baş- söyleyir, bir kilab oxuyurdu...
çılarına olan hörmet bizi heyran etmişdi. Bu in- Bu defe o getdikden sonra, sen mene heç bir
1. hürriyet, bağımsızlık 2. bağlama, eilgel olma 3. nasıl 4. polisin, jandarmanın 5. parça 6, seslenir 7. tutmak 8- acele et-
meyin 9. karışıklık, nizamsızlık 10, rezil etmek 11. bağırdılar 12. soğukta 13. yırtık elbise 14. korudalar, savundular 15.
nyıîtmıyordu, uyandırmıyordu 16. garip, ncaip 17. cahil 18. bulmak 19. küçük, küçücük 20. meydana geldi 21. gibi 22. sü-ekli
23.'yan şakayla 24. tam 25. konuşmadın 26. sakin
söz demedin... Ele belece saqit lıalda da biz sehere baxır? - deye radionu kurdu. Hamımız maraqla
qayıtdık...ı Senin öz xeyalların, öz qelbinle sohbet onun başına toplandık. Ankara Londonun güya
etdiyini görerek men sükutu pozmağa ça- Tehrandan alıb yaydığı bir xeberi tekrar ederek
lışmadım... Azerbaycanda veziyyetin ağır olduğunu, Tebrizde
Biz Tebrize dahil olanda artık güneş çoxdan talan ve kırgınların başlandığını deyir, Azerbaycan
çıxmış, buludları dağıdarak ilik ve bos ziyasını demoqratil ve azadxahlarını21 "maceracu ve asi"
dağlara, bağlara, kiiçelere ve evlere yaymışdı... adlandırırdı. Bunu eşiden Meluse:
Meydan-bazar qızışmışdi,.. Küçelerz böyük-kiçik, - Dadaş, onun sesini kes! - deye mene mü-
arvad3-uşaqla kaynaşırdı... Hüsusile Setterxan hi- raciet etdi. Men radionu bağladım...22 Meluse
yabanı adamla dolu idi... Biz meclis-millinin açı- böyük bir kederle:
lacağı "Dideban" kinosuna getdik... Oraya ya- - Biz azad yaşamak, öz evimizin sahibi olmak
xınlaşdıkca küçeden keçmek çetinleşirdi... isteyirik... Onlar bizi asi ve cani adlandırırlar... Mü-
Tebrizliler marakla bu binanın qabağına toplaşmış, barize uzun gedecekdir... Dostlar, bu ses im-
böyük sevinde onun bezenmiş qapısına baxır, içeri perialistlerin sesidir.
giren vekilleri barmaqla nisan verirdiler... Mübarize uzun gedecekdir!,. Uşaqlardan birisi
...Demoqrat fikresinins başçıları gelende ehali eyni me'nalı ve kederli sesle dedi:
"ura" sesleri kopartdı; çepik çalındı...6 Hele meclis - Onlar Şerqin üstünü bir bulud kimi kes
açılmamış vekiller bir-birile görüşür, mü- mişler, başının üstünde bir cellad bıçağı kimi dur
bareqbadlık edir, şadlıqdan göz yaşlarını saxlaya muşlar!.. Ne keder ki, yer üzünde imperializmin
bilmirdiler. Ah!.. Onlarda ne böyük bir sevine bu qara ve heybetli eli var, Şerqe seadet yoxdur!..
vardı... Gözler, baxışlar böyük bir ümidle dolu Biz o şad günümüzde, xalkin böyük bayram
idi... O gün hamida7 Azerbaycan tarihxnin, hal- keçirdiyi o günde bu meş'um elin sanki bo-
qımızın azadlıq tarihinin yeni bir sehifesi ya- ğazımıza uzandığını hiss etmiş ve susmuşduq...
zıldığına sarsılmaz bir inanış vardı... Biz o balaca Sanki otağımıza qaranlık, ümidlerimize şübhe ge-
zalda,9 meclisin ilk sade ve sakitıo idasmdalı otur- tiren bir kabus önümüzde durmuşdu... Men o
duğumuz zaman xeyalımizda böyük bir geleceyin anda yoldaşlarımın gözünde gördüyüm sonsuz qe-
sehneleri canlanırdı... Teneffüsde vekiller hamisi, zebi heç bir zaman unuda bilmerem. Melusenin
Azerbaycan seher ve kendlerinin abad olacağından ağır sükutu pozan sesi indi de qulaqlarımda ringi
danışırdılar... Onlar meqtebler, hekimhanalar, mü- İdeyi r:23
aliee!2 ve terbiye evleri yaratmakdan, işsizlik ve se- - Her hakla men inanıram ki, möhkem ruhu
faleti ebedilik mehv etnıekden şirin-şirin damşır,i3 ve pozulmaz teşkilatı olan bir xalk öler, amma öz
Asiyanın kiçik bir guşesine düşmüş Azerbaycanı azadlığını elden vermez...
yüksek medeniyyet ve tereqqi yoluna çıxarmak, Azadlıq ve tereqqiden başladığımız sohbetle
qabakcıl14 bir memleket halına salmak planını tıı- biz o menhus kabusun heyalını evimizden kov-
turdıılar... Bunlar bir xeyal, bir tesevvür, bir arzu muş, yavaş-yavaş yene deyib gülmeye başlamış,
da olsa, o zaman bize çox sade ve tebii görünürdü. hoş heyallara qapılmışdik... Sonra nedense yene
Ah!,. O günü, biz unuda bilerikmi, eziz dos- sohbet, zemanemizi bürümek isteyen o qara kabus,
tum!.. Mİıı iller gelib keçse, ebedi hereketde olan si- onun menhus kölgeleri üste qayıtmış,24 yene de
yaset deryası min fırtına qoparsa, her şeyi udııbi5 azad geleceyin xeyalalı ile evez25 olunmuşdu... O
mehv etse de o günü nesillerin xeyalmdan sile bil- gün sen vecde gelerek, ruhun saf bir ilhamla dol-
meyecekdir!.. duğu anda bizi öpdün ve üz ünü Meluseye tu tuh:
Hatırlayırsanmı, o günü axşam biz yene Me- - Meluse can, üreyimi sene açıram, - dedin. -
lusegilin evine yığışinışdık... 16 Danışır, gülür, bir- Bu azadlık yolunda bize me'bııd seçmek lazım gel
birimizi derimi bir sevinde tebrik edirdik... Meluse seydi, men seni özüme me'bud seçer, gece-gündüz
de fedailerin içerisinden qayıtmış, 17 senin sevdiyin dizlerinde dua oxuyardım. De görüm, sen de meni
ve ona çox yaraşanım kırmızı ipek paltannm gey- sevirsenmi, Meluse can?
mişdi... Yanaqları da ipeyin rengi kimi, lakin tebii Melusenin yeni renglerle kızarmış üzünde bir
bir rengle alışıb yarardı... O gün Meluse bütün tebessüm göründü:
meclisde heç kese macal vermir, minbir xeyalın do- - Men bu gün her şeyi sevirem... Hamını se-
ğurduğu şirin ve me'nalı sözler danışırdı... Kim ise virem... Bax, bu evi de, bu torpağı da, bu divarları
birden-bire: da. Her şeyi sevirem,.. Her şeyde bir me'na, bir ruh
- Uşaqlar, görek dünya bizim işlere nece
1. döndük 2. sokaklar 3. bulvarı, yolu 4. sinemasına 5. partisinin 6. alkışlandı 7. herkeste 8. İnanç 9. salonda 10.
sakin 11. toplantısında 12. tedavi 13. konuşur 14. ileri 15. uyutup 16. toplanmıştık 17. dönmüş 18, yakışan 19. el-
bisesini 20. katliamlar 21. bağımsızlık isteyenlerin 22. kapattım 23. çınlıyor 24. dönmüş 25. yer
görürem… Men sizin hamınızı sevirem. bu günü gördüyümüz üçün xoşbextik. Bu günün
Sen daha artıq bir cidiyyet ve üreq dö- haliresi derdli vahtlarımızda bele qelbimize teselli
yüntüsüyle:! ve kuvvet verecekdir!..
- Bes2 meni, meni nece?..4 - deye soruşdun. Dostum! Tarihin sizi ağır imtahanlara çekdiyi
Meluse: bu günlerde, senin sözlerin yadıma düşür.
- Seni hamıdan artık,.. - deyib bir xeyal kimi O günün xatiresi nesillerin qelbini mübarize
otakdan çıxdı... Sen de qeyri-ihtiyari dalınca5 get- hevesi ile dolduracakdır... Düşmen, evleri uçura
din... Azca sonra siz otağa qayıdarken biz göz biler, adamları öldürer, kitabları yandırar, meq-
lerinizde ebedi bir mehebbet ve ilqarın6 andını gör tebleri bağlaya biler... Lakin tarihin çarxını geri
dük... Biz sizin sağlığınıza bade qaldırarken, sen döndere bilmez... On iki dekabrı7 - iyirmi bir azeri
sözümüzü kesdin. - tarihden sile bilmez!... O günü unutmayak... Koy
- Dostlar, - dedin, - bu gün yetenimizin üfüq- o gün hemişe8 qelbimize teselli ve qüvvet versin!..
lerinde azadlik güneşinin doğduğu gündür... Biz

1. çarpmasıyla 2. peki 3. nasıl 4. fazla 5.arkasıııca 6. söz vermenin 7. aralığı 8. sürekli

You might also like