You are on page 1of 3

Eli Nezmi

(Gence/Serab, 1878 - Bakı, 2 Ocak 1946)

"Molla Nesreddin" mecmuası etrafında bir- birinden farklı takma adlarla yaymlatırdı. Bu adlar
leşen ve Sâbir şiirinin etkisi ile yetişen şairlerden içerisinde "Meşedi Sijimkulu" adı daha fazla kul-
biridir. 1878'de Gence yakınlarındaki Serab kö- lanıldığından, şair eserlerinin 1927'de Celil Mem-
yünde doğdu. Babası Mehemmed, ailesinin ya- medkuluzâde'nin önsözü ile yayınlanan ilk kül-
şamını temin etmeye bile kadir olmayan yoksul bir liyatına da "Sijimkulunâme" adını vermişti.
köylüydü. Bir zamanlar mollahanede okumuştu ve Ali Nezmi'nin Rusya'daki 1917 ihtilalinden
oğlunu da molla görmek hayattaki en büyük ar- sonra yazdığı mizahî şiirler, şairin artık siyasî ko-
zusuydu. 1885'te molla mektebine verilen Eli, ba- nuları ele alması ve bu konularla ilgili genellikle
basının ölümü nedeniyle tahsilini yarım bırakmak isabetli fikirler ortaya koymasıyla dikkati çek-
zorunda kaldı. Aileye ekmek parası kazanmak mektedir.
için, bir köylüsü ile Buhara'ya gitti, burada köy-
lüsünün dükkanında çalıştı, kısmen de olsa Rus di- 1919-1924 yıllarında Gence'de muallimlik
lini öğrendi, matbuatın ne olduğunu anladı ve ni- eden Eli Nezmi, hayatının sonraki yıllarını, çok
hayet vatandan uzaklarda ilk şiirlerini yazdı. Daha sevdiği matbuat alanında devamlı çalışmalarla ge-
sonra Semerkant'a giden Eli Nezmi, 1901'de an- çirmiştir. 1926-1931 yıllarında, en devamlı ve ve-
nesinin arzusu üzerine köylerine döndü. Burada rimli yazarlardan biri olduğu "Molla Nesreddin"
küçük ticaretle uğraşarak annesinin ve kar- mecmuasının mesul katipliğine gelmiş, daha sonra
deşlerinin geçimini sağlamaya çalıştı. 1904'te ti- edebî işçi olarak "Kommunist" gazetesi re-
caret amacıyla gittiği Tiflis'de "Şarkî-Rus" ga- daksiyonunda çalışmıştır.
zetesinin naşiri ve başyazarı Mehemmed Ağa Eli Nezmi, 2 Ocak 1946'da Bakü'de vefat etmiş
Şahtahtlı, bu arada Celil Memmedkuluzâde, Ömer ve buradaki "Fehri Hiyâbân" da defnolunmuştur.
Faik Nemanzâde vb. millî aydınlarla tanıştı ve on-
ların teşvikiyle basın hayatına adım attı. İlk şiiri
1904'te "Şarkî-Rus"da "Bîkes" mahlasıyla ya- Eserleri:
yınlandı. Şerabçı, Gence, 1908; Sijimkulunâme, Bakı,
1907'de Bakü'ye göçen Eli Nezmi, "Molla Nes- 1927; Belke Bu Yahşi Oldu, Bakı, 1930; Üç Me-
reddin", "Zenbur", "Mezeli", "Kelniyet", "Behlul", şedi, Bakı, 1935; Satira Mermileri, Bakı, 1946; Se-
"Tûti", "Babayi-Emir" vb. mizahî mecmuaların çilmiş Şiirler, Bakı, 1950; Seçilmiş Eserleri, Bakı,
daimi yazarlarından biri olarak tanındı. Onun, 1959; Şiirler, Bakı, 1963; Mollanesreddinçi Şa-
Sâbir'in kuvvetli etkisi altında yazılmış mizahi şi- irler, Bakı, 1986.
irlerinde, millî hayatın bütün alanlarında rast ge-
linen eksik ve kusurlar yakıcı bir dille ifade edildi. Kaynakça:
Eli Nezmi 1916'da yeniden Gence'ye dönmek Firudin Hüseynov, Eli Nezmi, Bakı, 1969; Mir
zorunda kalsa da, matbuattan uzaklaşmamıştı. İf- Celal, Firudin Hüseynov. XX. Esr Azerbaycan Edebiyatı,
şacı, eleştirici ruhu ile dikkati çeken şiirlerini bir- Bakı, 1982, s. 166-206.
ŞİİRLER
MEKTEB
(Eli Nezmi, Seçilmiş Eserleri, Bakı, 1979) Getdi Receb, indi de Şaban gelir,
Cismine kor mollaların can gelir,
Mekteb deme, ondan sarıl qelbim dolu qandır, Meclise ancaq ağa, bey, xan gelir,
Bu dâr'ü-lebeddir2 dese her kim ki, yalandır. Ac gözü qan yaşdı, yazım-yazmayım?
Cefer bitirib dersi gelib xeyli zamandır, Qemlere yoldaşdı, yazım, yazmayım?
Baş tüklü, ayaq çekmeli3, güya ki, qabandır,
Saldat4 balası, bax, deyesen lap malakandırS. Doğrusu baxdıqca Müselmanlığa,
Az qalıram üz qoyum ormanlığa,
Qanmaz hele murdar ü temiz, eylemez idrâk, Benzemeyir yurdumuz insanlığa,
Bilmez de nedir Gürcü, Yehudi, ne bu nâpak. Cümle vermiş özünü yovşanlığa,
Onda görürem, girdi eve çekmeli bibak, Vehşete ağnaşdı, yazım yazmayım?
Murdarladı paltar-palazıö, sanki İvan'dır, Zillete uğraşdı, yazım yazmayım?
Saldat balası, bax deyesen lap Malakandır.
Bax, nece insan qanı su tek axır?
Yüz defe söyüb söylenirem, bir tike qanmır, Menzeresi ruh ile canı yaxır.
Murdar deyirem çekme de, çernil de, inanmır. Halva qapanlar ölüler tek baxır.
Hey, qışqırıram, danlayıram?, birce utanmır, Var ağa, e'yânlarımız bir naxır,
Güya ki, bu heyvan balası zırca çobandır, Leyk palanbaşdılS, yazım, yazmayım?
Saldat balası, bax, deyesen lap malakandır. Fasiqe sirdaşdı, yazım yazmayım?
Var idi menim uşkolaya8 özge gümânım9, Mence ebesdir bu qezet, mesxerel4,
Yoldan çıxacaqmış ne bilim taze cavânım? Beynime batmaz, ha oxu min kere.
Ağzımda qalır söz, demeye vermir amânım. Kâr elemez mö'cüze qâv ü xere, Üz
Söz torbasıdır, bic qoducaq, ya mizegândır, dâhi öyreşdi tüpürceklere, Geyret
Saldat balası, bax, deyesen lap malakandır. uzaqlaşdı, yazım yazmayım.
Ne qorxu bilir, hem ne olur kimseye hâze, Mezheb iraklaşdı, yazım, yazmayım?
Ne mollaya eyler, ne de hükkâme tevâze, Canım alovlaşdı, yazım, yazmayım?
Heyf olsun o pullara ki, bu eyledi zâye, 1908
Şüğli yazı, mecmue, qezet, vird-i zebandırlO,
Saldat balası, bax, deyesen lap malakandır. ORUCLUCj
(s. 186)
Bilmir bele işler hemyâne ziyandır,
Öz nefsini qanmır, elm ile piyândırll. Geldi orucluq, a balam, ağlama,
Millet deye ağlar, bir mersiyexândır. Seng-i qenâet biline bağlama.
Anlar hele sonra, elhal cavândır.
Saldat balası, bax, deyesen lap Malakandır. Çar terefden gelir ehsân iyi,
Çolpa, plov, halva, badımcân iyi.
YAZIM, YAZMAYIM? Paxlava, bal, fimi, fisincân iyi,
(s. 44-45) Lap eleyir adamı bîcân iyi,
İndi dahi pendiri barmaqlama,
Molla. İşim yaşdı, yazım yazmayım? Seng-i qenaet beline bağlama.
Hûş ü başım çaşdı, yazım yazmayım?
Eqlimi pûç etdi kitabet, yazı, Her gece iftâre buyur hangile,
Nâmeni atdım, buraxıb kağızı, Meşhedî, hacı, ağa, e'yangile.
Sen de sevirsen hele çoxdan yazı, Sen gel, ağam, baxma feqirangile,
İndi buyur, baqqalı, ya bezzazı, Ey füqâra, sen qapıda yangile.
Bir yeke ferraşdı12, yazım, yazmayım? Bir tike bozbaşdan ötrü ağlama,
Çjelbleri daşdı, yazım, yazmayım? Umma, şişersen, bala, sarsaqlamal5.

Kârı buraxdım, kefime başladım, Mâh-i mübârekdir ibâdet ayı,


Jurnalini, hem qezeti daşladım. Türkiye, İran'da bir adet ayı, Misir'de,
Halvanı çaldım, hemi lavaşladım. Qafqaz'da seyahet ayı, Şehr-i
Bir nece molla qarını aşladım, Buxara'da şetaret^ ayı,
Yekçe kelembaşdı, yazım, yazmayım? İftira, le'net oxuma, qarğama,
Cümlesi qardaşdı, yazım, yazmayım? Çox da Müselmanlara bel bağlama.
1. tarafa 2. ebedi kapı 3. çizmeli 4. asker 5. Rus 6. giyim-kuşam, üst-baş 7. azarlamak, aşağılamak 8. mektep 9. ümit, güven
10. diline dolama 11. sarhoş 12. süpürge 13. beyinsiz 14. maskara, soytarı 15. aptallaşma 16. neşe, şenlik, sevinç
Âhın ile qelbleri dağlama, Litvalı'ya isteyince ixtiyâr,
Geldi orucluq, ay axund, ağlama. Buxara'yı, xiveliye zehrimâr6.
1909 Kazaklara her zad ilen Kuban, Don,
Lezgilere, Çerkezlere "paşol, von".
OLACAÇ) MI
(s. 48-49) Latışlara ayrılmalı pay çox az,
Cühudlara, Tatarlara beş qapaz.
Zennince senin milletimiz şâd olacaq mı?
Vîrâne qalan mülkümüz âbâd olacaq mı? Xaxollara yerleşmeye buyuruq,
Kırımlıya, Qırğızlara yumuruq.
Talana geden haqqımız, insanlığımız tek,
Quldurl adı pûç ve berbâd olacaq mı? Rummlara yurd ve yuva, yol, iqbâl,
Yerli-yurdlu Gürcülere infial,
Şerh et, men ölüm, sen mene bu sirri beyân et,
Bu köhne papaqlar yene îcâd olacaq mı? Qreklere her ne desen, çal-çapuk,
Azerbaycan Türklerine vur tepik.
Peyserlerimiz2 leblebi tek qırmızı, göy, boz,
Mâlide yeri olmağa münqâd3 olacaq mı? Uruslara mümtâziyyet, ağalıq,
Ermeni'ye imperiyada darğalıq7...
Daim qalacaq qeyd-i esâretde Müselmân? 1917
Ya birce bu zencirden âzâd olacaq mı?
Her gün ürefâya tökülen le'nete qarşı, ACLIQ
Heç olmasa bir defe de îrâd olacaq mı? (s. 242)

Bârân-i belâ üstümüze hey yağacaq mı? Dönmüş qana xemr ile dolu câm gözümde,
Yâ gün doğaraq bizlere imdâd olacaq mı? Matem kimidir sevgili bayram gözümde.
Hürriyyet, edalet ve müsavat cemâli, Bir çoxları şermende-yi nân ehl-i eyâle,
Bu ölkede de cilvelenib dâd olacaq mı? ifrite, menim de o dilârâm gözümde.
1910 Keçmiş keçib, âyende qaranlıqdı, fena hâl,
Serp bir uçurum üzre serencâm gözümde.
TAPMACA Qehr ol, geber, ey açlığı, qehti getiren div,
(s. 269) Olmuş da sebâh-i emelim şâm gözümde.
Tap görüm: hansı vilâyetdir o Gülmekde bu gün hâlime dün kâse silenler,
Ki, ser-i kâre4 qonanlar çağadır5? Lâkin o daha gülmeli bednam gözümde.
Me'den ü cehl-i cehâletdir o? 1918
Xam, mollası ilan, qurbağadır.
Adı meşrute, özü istibdâd, EY EDALET
Âmiri, hâkimi yekser cellâd. (s. 242)
1912 Ey dünyâda kendisi yox, adı var,
İnsanların derdlerine sen elac.
Ey yolunda hamı gözler intizâr,
HÜRRİYYETDEN KİM NE PAY AP ARSIN? Heyat üçün sen ey mübrem ehtiyac.
(s. 232)
Mensub olan her mesleke, her dine,
Ölkemizde mövcud olan hürriyyet, Eyler sene mâlikliyin iddia.
Milletlere böyle edilsin qismet: Ne yamanlıq, ne zâlımlıq, ne kine,
Lâkin hanı? İddialar yel, hava...
Fin xalgma yırtıq, yamaq istiqlâl,
Polyaklara dolu ve'de bir çuval. Ey edâlet, ey mübarek kelme, sen
Var deyilsen varlar kimi, ne de yox,
Ukrayna'ya muxtariyyet, su, torpaq, Olsa idin, bilmeyirem, belke men,
Türküstan'lı Müslümlere şapalaq, Biri gülmez, ağlamazdı biri çox...
1919
1. haydut, eşkiya 2. boyun, ense 3. boyun eğen, itaat eden 4. ser-i kâr 5. çocuk 6. zehir-zıkkım 7. pazar ağası, zabıta

You might also like