You are on page 1of 11

Ebdürrehim Haqverdiyev

(Şuşa, 1870 - Bakı, 1933)

Ebdürrehimbey Esedbey oğlu Hagverdiyev ellimlerden birini arvad libasında, birini polis li-
(Hagverdili), 17 Mayıs 1870 yılında, Şuşa'ya bitişik basında görüb teatrm ve komediyanm ne ol-
Ağbulag köyünde, asilzade bir ailede doğdu. Ba- duğunu anladım", diye yazmaktadır. Bundan
bası Esed Bey, Şuşa mahkeme idaresinde kâtib, sonra Mirze Feteli Axundov'un "Temsilaf'ını oku-
anası Hüsnücahan Hanım ise bir ev hanımıydı. 3 yan Ebdürrehim Bey, bu komedilerin etkisi altında
yaşında iken babasını kaybeden Ebdürrehim, am- "Hacı Daşdemir" adlı bir komedi yazdı, müellimi
cası Ebdülkerim Bey'in himayesine geçti. Ba- Yusif Bey'e verdi. Yusif Bey bu komediyi hayli tas-
basının ölümünden sonra da anası, Şuşa'daki Mül- hih ettiyse de, bilinmeyen sebeplerden dolayı eser
kiyye me'murlarından Hesenelibey Sadıgbeyov'la yayınlanmadı.
evlenmişti. Amcasının hanımından sınırsız ezi- 1890'da Ebdürrehim Bey, Şuşa realni mek-
yetler gören Ebdürrehim Bey amcası bir kan da- tebinin 6. sınıfını bitirdi. Daha sonra Tiflis'e gi-
vası üzerine, yerli beyler tarafından öldürüldükten derek 7. sınıfı burada tamamladı. Tiflis'de tiyatro
sonra, anası ve üvey babasının yanma geldi. On- hayatıyla daha yakından ilgilendi. Sık-sık te-
lardan özellikle de son derece kültürlü ve ha- maşalara gitti. Burada aynı zamanda kalemini
yırsever bir insan olan Heseneli Bey'den iyi bir ilgi edebî tercüme sahasında sınayarak, Rus dilinden
gördü. Babalığı onun ta'lim ve terbiyesiyle meşgul "Nahak Kan" adlı bir piyes tercüme etti.
oldu. O devirde oturdukları köyde ona Rus ve 1891'de Petersburg'a gitti. Burada Yol
Türk dilerinde ilk eğitimi verdi. Mühendisleri Enstitüsü'ne dahil oldu. Aynı
1880'de babalığının köy işlerinin iflas etmesi zamanda Petersburg Üniversitesi Şarkiyyat
üzerine Şuşa kentine göçtüler. Burada Ebdürrehim Fakültesin'in derslerini serbest dinleyici olarak
Bey yerli aydınlardan Yusif Bey Me- takibetti. 1892'de ilk drama eseri olan "Yeyersen
likhagnezerov'un geçici yazlık mektebinde Rus di- Gaz Etini, Görersen Lezzetini" komedisini yazdı.
lini öğrendi ve imtihan vererek Şuşa'daki Rusça Bu eser Petersburg'un Türk zenginlerinden Mak-
eğitim veren 7 sınıflı "Realni mektebin" I. sınıfına sudov'un hesabına, burada kitap olarak ya-
dahil oldu. Onun tiyatro ve dram sanatları ile ilk yınlandı. E.Hagverdiyev, Azerbaycan Edebiyyatı
tanışıklığı da Realni mektebinde okuduğu yıllarda tarihinde ilk trajedi olan "Dağılan Tifaq" eserini
olmuştur. Mektebin birinci sınıf talebesi olduğu de Rusya başkentinde tamamladı (1896).
1884'te ilk defa tiyatro oyunu görmüş ve bundan Dokuz yıllık Petersburg hayatından sonra,
çok etkilenmişti. Hatıralarında; "14 yaşında iken 1899 da Azerbaycan'a döndü. Şuşa'da yerleşdi. Bu-
ilk defe teatro getdim. Mirze Fetelinin "Xırs qul- rada öğretmenlik ve tiyatro rejisörlüğüyle meşgul
durbasan" komediyasını oynayırdılar. Teatrda oldu. Halk Edebiyyatı örneklerini derledi. "Baht-
perde açılmayınca men bu eqidede idim ki, fokus sız Cevan", trajedisini (1900) ve sembolizm edebî
gösterecekler. Perde açıldı. Bir de baxdım ki, mü- cereyanının etkisi ile "Peri Cadu" piyesini yazdı
ellimim Yusif Bey eyninde çuxa, başında papaq, (1901). Hagverdiyev bu eseri yazarken Met-
belinde xencer, elinde tüfeng sehnede dayanıb ternix'in meşhur "Abı quş" eserinden açıkça et-
iHHUkden dem vurur. Get-gede tanıdığım mü- kilenmişti. Petersburg'da yaşadığı dönemde, Fran-
sız dilini mükemmel öğrenmesi ona Avrupa-Batı E.Hagverdiyev, Ahundov'la başlayan millî
Edebiyyatı örneklerini izlemek imkanı sağladı. daramatürji geleneklerini devam ettirdi. 40 yıldan
1901-1904'te Bakü'de yaşadı. Şehrin kültür he- fazla süren sanat hayatı döneminde hayli dram,
yatma katıldı. "Peri Cadu" eserini sahneye kodu. hikaye, makale yazdı. Halkı eğitime, kültüre,
1904'te Şuşa şehir belediyesine üye seçildiğinden, kendi haklarını savunmaya çağırdı. Onun eserleri
Bakü'den ayrıldı. 1905'te Gence vilayetinden I. Azerbaycan tarihinin tüm bir döneminin usta bir
Çarlık Duma'ya milletvekili seçildiğinden Pe- sanatkâr eliyle çekilmiş gerçekçi tasviridir. O,
tersburg'a gitti. Milletvekilliği faaliyetinin yanısıra diğer mollanasraddincilerle birlikde Azer-
Petersburg arşivlerinde "Ağa Mehemmed Şah baycan'da küçük hikaye ve fıkra edebî türlerini
Gacar" dramı için malzeme topladı, tarihi belgeleri aynı zamanda mizahî seyehatnâmelerin önemli ör-
araştırdı. 1906'da Duma lağvedilince Gence'ye neklerini yarattı. Ebdürrehim Bey, yüksek kültürü,
döndü, evvelce bir sigorta müfettişliğinde, sonra Doğu ve Batı medeniyyetlerine derinden vukufu,
ise Kür-Hazer Gemicilik Şirketinde memur olarak zengin bilgisi ve aristokrat tavırlarıyla sevildi,
çalıştı. İşi dolayısıyla Kafkas, İran ve Türkistan'ın genç yazarlara canlı bir örnek oldu.
bir çok yerlerini gezip dolaştı. 1907'de Gaçar sü- 1933'te rahmetlik oldu ve Bakü'de "Fexri
lalesinden olan İran şahı Ağa Mehemmed Şah'm, xiyâbân" denilen mezarlıkta defnolundu.
Şuşa'ya ve Tiflis'e saldırılarını konu olarak alan
"Ağa Mehemmed Şah Qacar" trajedisini ta- Eserleri: Dağıtılan Tifaq. Sankt-Petersburg,
mamladı. Trajedi, ünlü Azerbaycan dram aktörü 1899; Millet Dostları, Tiflis, 1907; İki Hekayet: Ata
Hüseyn Ereblinski'nin iştiraki ile aynı yıl Bakü'de ve Oğul, Ayın Şahidliyi, Bakı, 1909; Kimdir Mü-
sahneye koyuldu. qessir?, Bakı, 1909; Ac Herifler, Bakı, 1909; Mirze
1906'da Tiflis'de, meşhur "Molla Nesreddin" Feteli Axundzadenin 100 illik yubileyi-yövmü alisi
dergisinin yayma başlaması ile, E. Hagverdiyev de münasibeti ile yazılmış bir perdeli pyes-Xeyalat,
bu derginin faal yazarlarından biri oldu. 1907-1917 Bakı, 1911; Ağa Mehemmed Şah Qacar, Bakı, 1912;
yılları arası, dergide onlarla eseri yayınlandı. Padşahın Mehebbeti, Bakı, 1922; Bextsiz Cavan,
1908'de Bakü'de, Türk dünyasının kültür tarihinde
ilk millî opera olan Üzeyirbey Hacıbeyli'nin "Leylî Bakı, 1926; Edalet Qapıları, Bakı, 1926; Ağaç Göl-
ve Mecnûn" operasının şefliğini yaptı. gesinde, Bakı, 1926; Vaveyla, Bakı, 1926; Şeyx
1911-1916 yılları arasında, görevden çekilerek Şe'ban, Bakı, 1926; Marallarım, Bakı, 1927; 1937;
Azerbaycan'ın Ağdam kentinde yaşadı. Sıkı su- 1938; Dağılan Tifaq, Bakı, 1927; Köhne Dudman,
retde edebî çalışmalarla meşgul oldu. 1916'da Tif- Bakı, 1927; Çjadınlar Bayramı, 1928; Mirze Feteli
lis'de, Rus dilinde yayınlanan "Seherler İttifaqmm Axundov, Bakı, 1928; Xortdanın Cehennem Mek-
Kafkaz Şö'besi Xeberleri" mecmuasının baş- tubları, Bakı, 1930, 1937; Şebih, Bakı, 1937; Pyes-
yazarlığını yaptı. Rusya'da monarşinin dev- ler ve Hekayeler, Bakı, 1938; Hekayeler, Bakı,
rilmesiyle sonuçlanan 1917 yılı Şubat ihtilalinden 1940; Seçilmiş Eserleri, 2 cildde, c. I-II, Bakı, 1971;
sonra Gürcistan'ın Azerilerin yaşadığı Borçalı böl- Seçilmiş Eserleri, Bakı, 1976; Qoca Tarzen, He-
gesinde mahkeme reisi oldu, Gürcistan par- kayeler, Bakı, 1980; Cehennem Mektubları. Se-
lamentosuna milletvekili seçildi. Aynı zamanda çilmiş Eserleri (Rus dilinde, Moskova, 1960) vb.
Tiflis'de Türk-Azeriler için açılan "Ali-ibtidai mek-
teb"de hocalık yaptı. 1919'da Azerbaycan De- Kaynakça: Azerbeycan Edebiyatı Tarihi, c.II,
mokratik Cumhuriyyeti'nin daveti üzerine Bakü'ye Bakı, 1960, s.684-719; Kamran Memedov, Haq-
geldi ve Azerbaycan hükümetinin temsilcisi olarak verdiyev Nesrinin Betii Xüsusiyyetleri Haq-
Dağıstan'a gönderildi. Daha sonra ise Ermenistan qında, Azerbaycan EA Nizami adına Edebiyat ve
temsilciliğine atandı. Bolşevikler ihtilalle geldikten Dil İnsututunun Eserleri, c.VIII, Bakı, 1954; Kam-
sonra Halk Maarif Komiserliği'nin tiyatro şubesi ran Memmedov. Ebdürrehim Bey Haqverdiyev.
müdürlüğü ve devlet tiyatroları müfettişi gö- Bakı, 1955,1970; Cefer Ceferov, Azerbaycan Dram
revlerinde bulundu. 1921-1931 arasında Azer- Teatrı, Bakı, 1959; Abbas Zamanov. Haqverdiyev
baycan Devlet Üniversitesinin Şarkiyyat bö- Eserlerinin iki Cildleyine Müqeddime, c.I, Bakı,
lümünde çalıştı. "Azerbaycan'ı Tedkik ve Tetebbö 1956, s.3-24; Eli Sultanlı. Azerbaycan Dra-
Cemiyyeti"nin kurucularından biri oldu. 1923- maturgiyasımn İnkişaf Tarixinden, Bakı, 1964;
1935 arasında cemiyyetin müdürlüğünü yaptı. Yaşar Çjarayev. Facie ve Çehreman, Bakı, 1965; İn-
1924'te Rusya İlimler Akademisi'nin "Öl- qulab Kerimov. Haqverdiyev ve Teatr, Bakı, 1975;
keşünaslıg" bürosuna muhabir üye seçildi. 1928'de Tehsin Mütellibov. XX. Esr Azerbaycan Ede-
"Emekdar incesenet xadimi" fahri adını aldı. biyatında Edebi Mektebler, Bakı, 1978; Memmed
1922'de edebî faaliyyetinin 30, 1927'de 35, 1932'de Arif, Senatkâr Qocalmır, Bakı, 1980; Eziz Şerif,
ise 40. yılı jübilelerle kutlandı. 1930-1932 yıllarında Keçmiş Günlerden, Bakı, 1977; Mir Celal, Firudin
Azerbaycan Yazarlar İttifakı'nın mes'ul kâtipliğini Hüseynov. XX Esr Azerbaycan Edebiyatı Tarixi,
yaptı. Bakı, 1982, S.165-182+, Arif Memmedov. Nesrin
Poetikası, Bakı, 1990.
DAĞILAN TIFAGl
(Ebdürrehimbey Haqverdiyev, Eserleri, 2 cilt, Bakü-1956, c.I, s.70-73)

KONU: Eserde inkişaf etmiş2 burjuvaziya müqâbilinde öz mövqelerini itiren,


mövcudlug uğrunda mübârizede^ meğlub olan zindegânlığm4 faciesi eks olunmuşdur.
Necef Bey bütün vaxtını özü kimi beylerle qumar oynamağa, ova serf edir, uşaqlarının
terbiyesi, teserrüfatının inkişâfı, yoxsul ve kömeksizlere5 el tutmaq bâresinde düşünmür.
On ıkı kendini uduzur6, oğlu öldürülür, arvadı derdden xestelenib ölür, Necef Bey iki kiçik
yaşh yetimi ile keçmiş nökeri, indiki mülkedar Cavad'ın yardımı sayesinde artiq uçulub-
dağılmaqda olan evinde yaşayır. Haragedirse arvadı Sona Xanım'ın tecessümü7onu
te'qib edir. Eserin sonunda yoxsullarm, ümidsizlerin Necef Bey'in unvanına
gönderdikleri nifrinler8 heyata keçir-yağmurlu bir gecede onuildırım vurub öldürür.

İLKİMCİ MECLİS lerine qurban olsun. Amma sen Allah tez qayıt,
yoxsa geceler gec qayıdanda gözlerime yuxu getmir.
Ferde aheste qalxır, nümâyan? olur Sona Xanım 'in SÜLEYMAN BEY. Uşaq ki, deyilem. Meni
otağı. Otağın üç qapısı vardır: biri sağdan, biri soldan ve tutub yemeyecekler. Niye gözüne yuxu getmir?
biri de mügâbildenio. Sağ terefde pencerenin qabağında SONA XANIM. Qadan alım, bilirem ye-
bir sandalya qoyulub. Sona Xanım namazdan fâriq olub meyecekler, amma yene ana üreyidir, nâzik olur.
dizi üstünde dua eleyir. SÜLEYMAN BEY. Yaxşı, tez qayıdaram.
SONA XANIM. Get, qurbanın olum, Allah pe-
SONA XANIM (Ellerini yuxan qovzayıb). Eziz nahmda26 ol.
Allah, dergâhına qabazmışam ellerimi. Sene duâ Süleyman Bey çıxır.
eleyirem. Senden kömeklı isteyirem. Yoxdur PERİ XANIM (Dâxil olur). Ay Sona, nece vaxt-
menim dünyada bir kesim, savayıl2 sen. Senden dır ha yığışıram birce seni görmeye gelim, amma
meded isteyirem. Cemi elsiz, ayaqsızlara, görürsen iş düşür, (oturur). Keçen cüme axşamı
nâelaclara, zeiflere, merizlerel3, men de o cüm- bizim Merdan Bey'in te'ziyesinde o geder ağ-
leden. Men de feqirem, men de nâelacam, üstüme- lamışam ki, gözümden bir kürcek yaş gedib. Ora-
başıma baxan hesed aparır, amma çölüm özgeleri^ dan geleni ymlmışam, indi biraz hâlim özüme
yandırır, içerim özümü. PerverdigârâlS, meğer sen gelib, qalxmışam ayağa. Duran kimi dedim gedim
övret tayfasını yaradanda heyvan yaradıbsan, görüm Sona necedir, uşaqlar salamatdırlar mı?
insan yaratmayıbsan? Meğer övret tayfasınıl6 derd, SONA XANIM. Peri, heç menim hâlimi so-
qem çekmeye yaradıbsan? Xudâyâ, ne vaxtadek ruşma. Bax, görürsen, günügünden geri gedirem.
bizim dilimiz bağlı olacaq? Ne vaxt göresen biz de Geceler sübhedek quru öskürük meni boğur, üreyim
üreyimizdekini açıq deyeceyik, sözlerimiz üre- qıldan asılır, indi qırılır, bir saatdan qırılır deyirem.
yimizde qalıb derd-verem olmayacaq? Ye'ni gö- PERİ XANIM. Axı sen niye her zadı özüne
resen o günleri göreyeceyik, ya yox? Övretsen, derd eleyib üreyine salırsan? Meğer öz canına ya-
dinme, kişi deyene bax, öl deyir-öl, qal deyir-qal. zığın gelmir?
Qab-qazandan başqa heç bir şeye el vurma. Vu- SONA XANIM. Nece eleyim, ay Peri? Budur,
rarlar-sebr ele. Söyerler-sebr ele. Perverdigârâ, sen kişi qurşanıb qumara, birazdan sonra görersen
âdilsen, ne üçün biz övret tayfasına olan zulmü olub-qalanm hamisini uduzub27, qaldı lat-lüt.
görmürsen? Malımız kişinin, canımız kişinin, Uduzduğundan savayı28 gelene bağışlayır, gedene
ixtiyârımız kişinin elindedir. Ağzımızı açıb bir söz bağışlayır. Menim dilim yoxdur ki, qabağmda29 bir
demek isteyende ağzımızın üstünden vururlar ki, söz deyim. Yalvarıram olmur, yapışıram olmur.
övretsen, dinme. Xudâyâ, eğer meslehet beledir, ne Menim de gücüm öz canıma çatır, başıma vur-
üçün bize dil veribsen, ürek veribsen. Kişi qurşamb maqdan az qahb gözlerime qara su ensin. Seni gö-
qumara, kendler bir-bir elden gedir. Danışmaq is- rende könlüm açılır, gözlerime şefeq gelir, derdimi
teyirem, deyir kes sesini. Men de sahram üreyime. açıb deyirem, üreyim biraz yüngülleşir30. Sen
İndi, budur, bir quru nefesim qalıb, biraz keçmez, Allah, 3Peri tez-tez gel-get menim yanıma. Yoxsa
geder, qayıtmazl8. Ey yerin-göyün bir perverdigârı. dustaq l kimi qalmışam dörd divarm arasında. Xif-
Rehm ele bize, kömek ele bize, belke gelecekde fet elemekden az qalıb canım çıxsm.
bizim de sözümüz olsun. (Süleyman Bey o biri otaq- PERİ XANIM. Qadan alım, heç canını üzme,
dan çıxır. Eyninde^ seyahet paltan^o, ayağında uzun sebr ele, Allah kerimdir. Kişinin beİke ağlı basma
çekme, gelib aynanın qabağında durub özüne terâvet geldi, qumarı qoydu yere. Hemişe32 bele getmez,
veriri). Süleyman, qadan alım22, yene haraya23 ge- bir de baxıb görer ki, daha oynamaq ona layiq
dirsen? (cânamazı yığışdın^r, bir âh çekib oturur). deyil, oynasa abrısı33 geder, qumarı qoyar yere.
SÜLEYMAN BEY. Heç, anacan, isteyirem bir atla Allah qoysa yazın âxır ayında hava istilener34, bir
seherden çöle gezmeye çıxam. Üreyim çox darıxır25. yerde gederik ziyarete. Qurban keserik, dua ele-
SONA XANIM. Get, Allah amamnda, anan göz- yersen, Allah sene can sağlığı verer. Erine de ağıl

1. aile ocağı 2. gelişmiş 3. çarpışmada 4. soyluluğun 5. yardıma muhtaç olanlara 6. köyünü kaybeder 7. belirmesi görünmesi
8. kargış, bedduaları 9. görünür 10. karşıdan 11. bitmiş 12. senden başka 13. sayrılara, hastalara 14. başkaları 15. ey Allah'ım
16. kaim kısmını 17. konuşmak 18. geri dönmez 19. sırtında 20. giysisi 21. çeki-düzen verir 22. kederini paylaşayım (bir hitap
şekli) 23. nereye 24. seccadeyi toplar 25. sıkılır, daralır 25. Allah'a emanet ol 26. her şeyi 27. tümünü yitirip 28. dolayı 29.
önünde 30. hafifleştirir 31. tutsak 32. sürekli 33. onur 34. ısınır
verer, şeytan yolunu buraxıb Allah yoluna qayıdar. cemi qol-qanadları qırıldı, töküldü yere, qaldı ağa-
SONA XANIM. Vallah qurban olduğum cın quru kötüyü. O saat gördüyüm çemen yox
Allah'ın da o geder sebri var ki, ne heddi var, ne oldu, axan bulaqlar hemin deqiqe qurudu. Bül-
hesabı. Ele insan sebrsiz olar. Dünen gece de bir büllerin sesi kesildi, güllerden, çiçeklerden heç bir
yaman vâqie görmüşem. Allah meni onun xe- nişan7 qalmadı. Oyanmışam, bir saat ağlım başıma
tasından sovuşdursun. gelmeyib. Ondan sonra nece salavât çevirmişem,
PERİ XANIM. Xeyir olsun, söyle görüm. Allah'a duâ elemişem, iki qoyun qurban demişem
SONA XANIM. Gördüm bizim heyetdel çox ki, aparım ocaqda kesim. Amma üreyim toxtamır8.
böyük ve gözel bir ağaç bitib. Ağacın dörd bir etrafı Ele bil meni mengene arasına qoyub sıxırlar.
çemendir ki, gül gülü çağırır, bülbül bülbülü ça- PERİ XANIM.Qurbanm olum, qorxmagilen. Yaz
ğırır. Çemenin nece yerinden şirin bulaqlar2 axır, ağzıdır, adam çox qatma-qarışıq yuxular görür. Yaxşı
güya bizim heyet behişt3 olub. Yorulanlar gelib da eleyibsen ki, nezir9 ve qurban deyibsen. Bir de,
ağacın gölgesinde dincelirler. Bulaqlarm suyundan qadan alım, vâqieni tersine yozarlar. Ağaç kimi her te-
içib başlarını, üzlerini yuyub, bulaq ve çemen sa- refe qolbudaq atacaqsınız. Alem sizin gölgenizde do-
hibine duâ edirler. Bir de gördüm hava tutuldu, bir lanacaq. Dolunun vurmağı da vurmamaqdır.
berk külek4 başladı ki, Allah göstermesin. İldırım SONA XANIM. Yox, Peri, çoxdan beri üreyime
çaxdı, göy guruldadıS, bir güçlü dolu başladı yağ- min qara-qura şeyler gelir. Heç üreyim bir deqiqe
mağa. Onda 6gördüm ki, bir böyük dolu qefleten sâkitlO olmur, başıma pis-pis fikirler gelir...
düşdü hemin ağacın tepesinden. O saat ağacın 1896
BEXTSİZCAVAN
(c.I, s..111-114)
KONU: Gimnâzıya tehsilini başa vurmuş Ferhad universitetde oxumaq hekim kimi xalqın
içerisine qayılmaqll isteyir. Lâkin emişi ve atalığı Hacı Semed Ağa onun âli tehsil aldıqdan sonra
gözünün açılacağından, öz mal-dövletini geri teleb edeceyinden qorxur. Odur ki, Ferhadı gözünden
uzaq 2buraxmamaq üçün özünün razılığı olmadan evlendirir. Böyük arzularla yaşayan Ferhad
xilâsl yolunu özünü öldürmekde görür. Özünü tapanca ile vurmaq isterken emişi Hacı Semed
Ağa ortaya atılır, gülle onu öldürür. Ferhad hebs olunur. Burada haq-sızlıqlara e'tirazdan, derd
ve elemden onun üreyi partlayır...

İKİNCİ MECLİS söylemek mümkün olmur. Bey yanma gelirler, qa-


Hacı Semed Ağa Mirze Qoşuneli ile dâxil olurlar. pıya çrxıb üç kelme danışıb yola salırlar. Aralarına
Reiyyetler ve Ferhad ayağa dururlar. yüzbaşı gelir, onlarla. qamçı ile danışır. Pristav2i sö-
HACI SEMED AGA. Bu nedir? Bu nedir? (Re- yüşle sohbet eleyir. İndi22men bunlarla danışırdım,
iyyetlere^S) Siz öz meqamımzı bilirsiniz, ya yox? Siz deyirler ki, her il barama qurdlarımız qırılır, çünki
indiyedek bu otağın içini görübsünüz mü? Otağı kitab üzü ile köma23 tikdirmeye pul tapabilmirik24.
toza-torpağa bulamağınız kifayet etmir, hele bir Pul da lâzım olanda gerek gedib ele müamile ile gö-
eziz qonaqlar kimi istirahite de eyleşibsiniz? türek ki, ömrümüz olanı altından çıxabilmeyek.
BİRİNCİ KENDLİ. Hacı ağa. Bize Ferhad Bey Hetta deyirler bir zalim, nâinsaf, Allah'dan dönmüş
izin verdi, biz de onun cmlluğunda oturduq. var ki, onlardan ayda manata25 beş şahı müamile
HACI SEMED AGA. Ferhad Bey uşaqdır, alır (Hacı seksenir). Bax, teeccüb elediniz. Ne olar ki,
amma sen ağsaqqal heyvansan, gerek ağa ile nö- onlara müamilesiz pul veresiniz ki, gedib o növ
kerii4n yerini bileşen. me'lûn müamiledârın2^ eline keçmeyeler?
FERHAD. Emi, ne buyurursunuz, meğer bun- HACI SEMED AĞA. Yalan deyirler, inanma,
lar da bizim kimi insan deyiller mi? ele şey olsa men bilerem, yalan deyirler.
HACI SEMED AĞA. Yox. Bunlar adam de- FERHAD. Emi, inanmıram yalan deyeler. Ne
yiller, reiyyetdirler, reiyyet. Başa düşürsen mil5? düşüb onlara yalan desinler? 27
Ve elâve deyirler
28
ki,
FERHAD. Xeyir, başa düşmürem. onlara kitab paylayıblar 29
, baramaçılıg kitabı.
HACI SEMED AĞA. Onda bunlar çıxsmlar Kendde bir nefer savadlı yox imiş ki, o kitabı oxu-
eşiye, 7 men seni başa salımlö. (Reiyyetlere) Gedin yub onlara başa salsın30. Biz gerek se'y edek3l kjx
çöldel oturun. (Reiyyetler gedirler) Bilirsen, reiyyet onlar uşaqlarmı oxutsunlar. Meğer insafdır mı ki,
tayfası deyende bir bîheya mexlûqdur. Bu gün izn bir kendde bir savadlı adam tapılmasın32?
verersen yanında otursun, sabah görersen Kİ, ÖZÜ HACI SEMED AĞA. Bala, qulaq as, sen gedib
senden izinsiz gelib kürsülerin üstünde eyleşib. Bir o camaatm içinde bir nece gün otursan, bilersen ki,
azdan sonra da gelib boynuna minecek. Bunlara ne onlar nece mexlûqdurlar. Reiyyet ne 34
qeder âvâm33
qeder qapazl8 deyse, bir ele tâbe olarlar. olsa bir ele Bey üçün meslehetdir . Hergâh bun-
FERHAD. Emi, niye bele sözleri bu- lara biz elm oxutsaq gerek sonra gedib dilenek. He-
yurursunuz? Bu yazıqlarl9, vallah, insandırlar. resi gedib başına bir şapka taxıb deyecek men ab-
Bizim tek20, belke de bizden de biraz yaxşı in- razonam3^. Ondan sonra hünerin var onlarla danış.
sandırlar. Bunların da üreklerinde derdleri var, Gelib yanında izinsiz eyleşecek, güya min ildi se-
qemleri var, bu yazıqlara ürek derdlerini heç kese ninle bağrıbadaşdı36. Kende gedeceksen, mehel

1. avlu 2. pınar 2. cennet 4. rüzgâr 5. gök gürledi 6. aynı 7. iz, işaret 8. dayanamıyor 9. adak 10. sessiz 11. geri dönmek
12. kurtuluş 13. hizmetlilere 14. hizmetçinin 15. anlıyor musun 16. anlatayım 17. dışarda 18. yumruk 19. zavallılar 20. gibi,
kadar 21. müdür (Rusça) 22. ipek böceği 23. geçici ev, kulübe 24. para bulamıyoruz 25. muamele 26. faizle borç veren kişi 27.
dağıtıyorlar 28. ipekçiliğe ait 29. bilgili 30. anlatun 31. çalışalım 32. bulunmasın 33. cahil, bilgisiz 34. iyidir 35. (Rusça
abrazoranniy) bilginin köylü ağzında söylenişi 36. yürekten
qoymayacaq, demeyecek ki, ağa gelib, gedim ona heyvan deyil, belke xâlis insandır. Kifâyetdir, min
bir selâm verim. illerle camaatı esir edib öz hemcinsiniz insanın qa-
FERHAD. Ye'ni öz hüququnu dürüst an- nmı sorduğunuz. Her kes 6öz hüququnu tamsa yax-
layacaq. şıdır. Heç kimin bctiyârı yoxdur desin yer me-
HACI SEMED AĞA. Buna sen hüquq de- nimdir. Yer Allah'ındır ve her kes gerek o yerden
yirsen? Buna sen hüquq deyirsen? Bu hüquq deyil. aldığı menfeete tek özü sahiblik eleye.
Men bunu heç ve'de qebul etmerem. Menim yaşım HACI SEMED AĞA. (Mirzeye). Vallah, bu uşaq
altmışdan ötübl, bu-gün sabah ölerem. Onda bi- dey esen deli olub. Gedib 7kendde bir-iki bele söz
lersen ki, qoca emin doğru danışırmış. danışsa, camaatı bilmerre bizim üzümüze dur-
FERHAD. Emi, siz bilin ki, beyi bey, reiyyeti ğuzacaq8. Âxırda da Ermeni Simon'un oğlu kimi
reiyyet eleyen bizim kimi bir adamdır. Veqtâ ki, on- qollarmı bağlayıb gönderecekler birbaş Sibir'e. {7er-
ları sizin ixtiyârmıza veribler, gerek siz onlara ata- had'a). Qurbanm olum, ağlını başına cem ele9, bu
lıq eleyesiniz. Ye'ni çalışasmız ki, reiyyetin elmi art- sözleri burada damşdm, keçer, daha gedib kendde
sın, güzerânı2 yaxşılaşsın. danışma. Ne eleyek, ele ki, men öldüm, kende sa-
HACI SEMED AĞA. Bala, men deyeni sen hiblik eledin, onda özün bil. (Mirze'ye). Mirze, daha
başa düşmürsen3. Ta bir müddet beylik 4elemeyince bunu danışdırmaq xetadır, gedek.
bilmeyeceksen. Gedib bir para sarsaq -sarsaq ki- Gedirler.
tablar oxuyubsan, oturub danışırsan. O kitab ya- FERHAD (dallarmca)io. Gedin, gedin, bir vaxt
zanın heç biri ne beydir, ne reiyyet. Avara-avara olar sizden hesab isterler. Bu dilleri onda da-
adamlardır. Ancaq aralıq qarışdırırlar. Reiyyet nedir, nışarsiniz. Hele bir müddet istiH otaqlarda, yum-
dövlet nedir, elm nedir, senet nedir? Reiyyet ki, döv- şaq yorğan-döşeklerde istirahet edin. Amma sizi öz
letlendi, gerek bey baş götürüb kendden çıxsm. zehmetleri ile besleyenler soyuqdan, acından qı-
FERHAD. Elbette, gerek çıxsm. Ne isteyir bey rılsmlar. Nâinsaf zalımlar, bîmürüvvet celladlar.
bu yazıq reiyyetden? Açıq danışmaq isteyirem- Hele dövran sizindir. Amma bunu yeqîn edin ki,
Allah'm yerini kim sene mexsus edibdir? Ne sebebe5 buynuzsuz qoçun qisasmıl2 buynuzlu qoçda qoy-
yâr senin olsun? Niye bey bu öz zehmeti ile çörek mazlar. Batar sizin kimi xunxârl3 celladlar.
yemesin? Meğer bu insan sifetidir? Siz reiyyete PERDE
heyvan deyirsiniz. Öz alnının teri ile çörek qazanan ...... .
1899

AĞA MEHEMMED ŞAH QACAR


(c.II, s.245-250)
KONU: Tarixi mövzulu eserdir. İran'daki Türk esilli Qacar sülâlesinin banisi*4 Ağa
Mehemmed Şah Qacar'ın hakiımiyyete gelmesi, İran'da merkezleşdirilmiş dövlet
yaratması, Gür-cüstan ve Qarabağ Xanhğı ile apardığı müharibeler eserin başlıca
mezmunun teşkil edir. Eserde Ağa Mehemmed Şah Qacar Qafqaz'dakı Rus işgalına
qarşı çıxan bir siyasi lider kimi tesvir edilmişdir. Piyes Qacar'ın Qarabağ Xanlığı'nın
merkezi Şuşa'da öldürülmesi ile başa çatır. Eser müellifi şahın ölümünü tarixi
menbelerdel5 gösterildiyinden bir qeder ferqli vermişdir.

BEŞİNCİ MECLİS HACI İBRAHİM XAN. Beli24, qurban. İn-


şaallah, hemişe25 Allahm tövfiqi26 qible-yi âlemin
Şuşa qalası. Mehemmed Hesen Ağa 'nın evinde Ağa üstünde olacaq.
Mehemmed Şah'ın menzili. Menzil ortadan iki bölünüb. Sağ AĞA MEHEMMED ŞAH QACAR. Men nece
terefde Sefereli ve Abbas Bey pişxidmetlerini6 otağı, sol ki, yeqîn etmişdim27, ele de oldu. Şuşa qalasma da-
terefde Ağa Mehemmed Şah Qacar'ın yatacaa otağı. Otağın vasız28 malik olduq. Heyf29 ki, İbrahim Xan ele keç-
ortasından aırmızı ipek perde çekilib. Perdenin dalında Ağa medi. Amma ümidvâram ki, bu gün İbrahim Xan'm
Mehemmed Şah Qacar'ın taxtı aoyulub. Ağa Mehemmed Şah özü ve ya başı gele. Onun dalınca geden iki min
Qacar döşek üstünde eyleşib, yanında iU, qabaqdaıs Hacı adamın elinden haraqaça bilecek? O şair Molla
İbrahim Xan ayaq üste dayanıb. AĞA MEHEMMED Penah nece oldu?
ŞAH QACAR. Doğrudur, Hacı İbrahim Xan, bir şexsi HACI İBRAHİM XAN. Qible-yi âlem. Zindana
ki, Allah ucalda19, onu mexluqat heç vehcle20 aşağı salıblar.
salabilmez ve bir şexsi ki, Allah aşağı sala, cemi AĞA MEHEMMED ŞAH QACAR. Xub, sabah
mahelegellah2i yığıla ucaldabilmez. Eğer, Xudâ mene yazdığı ferdin lezzetini ona göstereceyem.
nekerde, bizim qo-şunumuz Rus qoşunu22 ile HACI İBRAHİM XAN. Qible-yi âlem. Deyirler,
rûberû23 gelseydi, bir atlımız qalmazdı ve Allah'ın eli Molla Penah gece vâqie30 görüb, deyirmiş ki, meni
menim üstümde olmasaydı, indi Rus cümle İran'a Ağa Mehemmed Şah öldürebilmeyecek.
hakim olmuşdu. Qezanm içini gör. Dava esnasında AĞA MEHEMMED ŞAH QACAR. Ne eleyim,
imparatoriçe vefat edir, yerine oğlu eyleşir ve o da cüme axşamı olmayaydı, onun vâqiesinin doğru ol-
hökm edir ki, İran üstüne geden qoşun geri qayıtsm. madığını ona sübût edeydimSl... Amma İbrahim
Çox böyük xoşbextlikdir, Hacı İbrahim Xan. Xan ele keçmese men sâkit olabilmeyecem.
1. altmışı geçmiş 2. geçmiş 3. anlamıyorsun 4. olur-olmaz 5.
ekmek 6. iradesi, hakkı 7. böylece 8. tükürecek 9. topla 10. arkadalarmdan 11. sıcak 12. hakkım 13. kan dökücü, zalim 14.
kurucusu 15. kaynaklarda 16. hizmet edenlerin 17. üzerinde güzel koku veren maddeler yakılan bir çeşit mangal 18. önde 19.
yüceltsin 20. hiçbir şekilde 21. mahalleli 22. ordusu 23. şaha hitap şekli 24. evet 25. her zaman 26. yardımı, lütfü 27. yetişkin
28. savaşsız 29. yazık 30. rüya 31. isbat edeydim.
:

HACI İBRAHİM XAN. Qible-yi âlem. İbrahim den qaçıb ölüme duçar gelecekleri*. Yox, yox...
Xan quş da olsa, iki min reşid atlının qabağından men buna sebr ede bilmeyeceyem. Nece olabiler ki,
heç bir^yana qaçıb qurtarabümez. men Ağa Mehemmed Şah Qacar olam, cemi İran
AGA MEHEMMED ŞAH QACAR. Allah sen menim text-i seltenetimde ola, bir Qarabağ xanı iki
deyeni elesin. Hacı, daha get, rahat ol. Meni tek yüz atlı menim elimden qaçıb qurtara? Yox, tâb1^
qoyl, yatmaq vaxtı yaxmlaşır. Şam namazı qılım. getire bilmeyecelem. Görünür, yumşalmışam. Eybi
(Hacı çıxır, Şah cânamaz2 getirib isteyir açsın. Bu halda yoxdur, yene qiyameti berpa ederemlö. Yene Ağa
Sâdıq Xan dâxil olur). Ne var? Niye geldin? Mehemmed Şah Cjacar'm gözlerinin qızarmağını
SADIQ XAN. Qible-yi âlemin fermayişine3 görerler. (Otaada hirsli gezişir).
göre gelmişem. Sefereli qulaqları desmallal7 sarınmış ve
AĞA MEHEMMED ŞAH ÇjACAR. Kim ye- Abbas Bey öz otaqlarma girerler.
tirdiS sene menim fermayişimi? SEFERELİ. Öhö... Öhö ... Öhö ... (Ağlayır).
SADIG XAN. Sefereli. ABBAS BEY. A kişi, yeke adamsan, uşaq tekil»
AĞA MEHEMMED ŞAH QACAR. Buraya niye ağlayırsan?
çağır onu. (Sadıcj Xan çıxır). Meğer bu bîinsaflar SEFERELİ. Abbas Bey, niye ağlamayım? Men
meni bir deqiqe rahat qoymazlar? (Sefereli dâxil Qarabağ'da bir adam sayılırdım, indi bu sifetde
olur) Ne vaxt men sene dedim get Sâdıq Xan'ı bu men camaat içine çıxabileceyem? Menim qu-
raya çağır? laqlarımı kesdirince şah buyuraydı, birdefelik boy-
SEFERELİ. Yarım saat bundan eqdem6. numu vuraydılar, bundan yaxşı olardı. (Ağlayır,
AĞA MEHEMMED ŞAH ÇjACAR. Yalan de- Şah cjulaa verir).
yirsen, nâmerbut?. ABBAS BEY. Ağlama, ayıbdır. Bir de Şah'm
SEFERELİ. Ola biler ki, menim qulaqlarım hirsi berk tutubl9. Xudanekerde20, eşider, qezebi
qible-yi âlemin fermayişini düzgün eşitmeyibdir. biraz da artar.
AĞA MEHEMMED ŞAH QACAR. Bir qu- AĞA MEHEMMED ŞAH QACAR (Qeyzli)2i.
laqlar ki, menim fermayişimi düzgün eşitmeyeler, Kimdir qapımn dalmda22 ses eleyenler? İçeri gelin.
mene lâzım deyiller. Get, cellada değinen qu- (Sefereli ve Abbas Bey dâxil olur). Sefereli, sensen
laqlarırm ikisini de kessin (Sefereli çmr. Serkerde övret tek ağlayan? Ğör menim sene ne qeder il-
dâxü olur) He, nece oldu? tifatım var ki, senin başını bedeninde qoymuşam.
SERKERDE. Qible-yi alem. Terter çayının ke- Abbas Bey, sen ne küy23 eleyib menim istirahetimi
narında yetişdik İbrahim Xan'a. Üstünde beş min- pozursan? Gedin, sabah sizin her ikinizin gerek
den ziyade atlı vardı. Çox dava eledik ve İbrahim başı kesile. Sizden savayı24 bir nece de nâçızler25
Xanm qoşunundan da çox qırdıq8. Amma çox ol- var, onların da başı kesilecek, sabah gerek kelleden
maqlarma göre bize faiq9 geldiler. Xan'ı ele getire bir minare qurduram ki, Şemkir minaresinden uca
bilmedik. Qaçdı Car-Balaken'e teref. ola. O minarenin kellesinde sizin ikinizin başını
AĞA MEHEMMED ŞAH QACAR. Yalan de- qoyduracağam, gedin. (Sefereli ve Abbas Bey çmrlar).
yirsen, nâmerbut. Doğrusunu de görüm, dava ele- Çoxdandır divan elememişem. Amma sabah gerek
yibsen, ya yox? İbrahim Xan haradan alırdı beş min davadan qaçanlara özümü gösterim. Gerek sabah
qoşunu? Sen bilirsen ki, bu nece ilin müddetinde Qarqar çayında su evezine26 qan axa. Gerek sabah
Qarabağ'm adamları bir halete10 düşübler ki, qol- bir ele divan eleyem ki, Arazla Kür'ün arası zel-
larmdan tutan olmasa yatdıqları yerden du- zeleye gele. Gerek sabah felek deriçesine27 açıb ta-
rabilmirler. Doğrusunu de görüm, dava eleyibsen maşa eleye, ta göre Âdem'den indiyedek kim
ya yox? menim kimi divan eleyib? Gerek bir divan eleyem
SERKERDE. Qible-yi âlem, nece ki, erz eledim, ki, Hezreti-Mûsa minlerce balaca uşaq başı kes-
eledir. dirmiş Fir'onvn'un günahının efvini Allah der-
AĞA MEHEMMED ŞAH QACAR. (Durur gahından dileye. Gerek bir divan eleyem ki, Emir
ayağa). Yalan deyirsen. Yalan deyirsen. ibrahim Xan Teymur'un sümükleri28 Semerqend'de cünbüşe
iki yüz adamdan artıq aparmayıb. Qorxub qaçıbsan. geîe29 (nefesini ağır-ağır çekir). Gerek Bağırqan da-
Doğrusunu de. Yoxsa and olsun Allah'a etini tike-tike ğının sinesinden el'aman sedası kehkeşan-i feleke30
kesdirib gözünün qabağmda yandıracağam. direklene. Gerek bir divan eleyem ki, Hüccac ibn
SERKERDE. Ixtiyâr sahibisiniz, qible-yi âlem. Yusif başını qebirden qovzayıt>31 aferin desin. Of,
Amma nece ki, erz eledim o növdür12. ne çetin emrdir padşahlıq... (Piysuzu^ götürüb gedir
AĞA MEHEMMED ŞAH QACAR. Apardığm perdenin dalına)
adamdan ne qeder qırılıb? (Sefereli ve Abbas öz otağlarında)
SERKERDE. Qoşun hamisi salamat qayıdıb. SEFERELİ. Şahın sözü sözdür. Sabah ikimizin
AĞA MEHEMMED ŞAH QACAR. Get. de başı kesilecek.
Me'lum oldu. Sabah sen de ve senin qoşunun da ABBAS BEY. Cjezânm teqdirine çare yoxdur.
lazım e'nâmınızıis alarsmız. (Serkerde gedir). Qalsm Ağa Mehemmed Şah taxta eyleşenden indiyedek
senin tenbihin sabaha. Görünür Gjarabağlılarm kü- minlerce bizden artıq canları yox eleyib, indi növ-
yünden qorxub qaçıblar. Daha bilinirler ki, ölüm- bet bize düşüb.
1. bırak 2. seccade 3. buyruğuna 4. ulaştırdı 5. insafsızlar 6. önce 7. saçma 8. öldürdük 9. üstün 10. duruma
11. parça-parça 12. öyledir 13. ihtiyaçlar 14. yakalanacaklar 15. güç yetiremeyeceğim 16. koparırım 17. atkıyla 18. uşak gibi
19. şiddetlenmiştir 20. Allah göstermesin 21. kızgın 22. ardında 23. ses 24. başka 25. değersizler 26. yerine 27. hırsla
28. kemikleri 29. oynamaya başlasın 30. samanyoluna 31. kaldırıp 32. içinde güzel koku yayan bir bitki yanan mangal
SEFERELİ. Belii, ilaç yoxdur, sen get bu geceni belke nece min nefer dirile.
öz övret-uşağmla keçir. Men de tek adamam, ey- SEFERELİ. Abbas Bey. And olsun Allah'a, sen
leşim râz ü niyaz2 eleyim. Belke Allah keçmiş gü- menim üreyimden xeber verdin. Şah gerek ölsün.
nahları bağışlaya. Bir de, Abbas Bey, doğrusu Qa- Özü de bu xençerle ölecek. Qoy onun öz başı
rabağ'ı bu halda görmekdense ölmek yaxşıdır. Olke te'miri fikrinde olduğu minarenin bünövresinelO
viran, evlerde çörek yox, anaların döşünün3 südü qoyulsun ve minareni de xudavend-i âlemin yed-i
quruyub. Ac qalmış südemer balaların4 me- qüdreti tiksinil.
Ieşmesinden5 yer-göy titreyir. Xan başını götürüb ABBAS BEY. Onda şah yatmışken girek içeri,
diyarbadiyar düşüb. Bir diqqetle baxırsan mi, fürset elden getmesin.
Abbas Bey, bu böyüklükde seherde nece (Her ikisi qemelerini çekib girirler Şah yatan otağa.
sâkitlikdir? Küçelerdeö bir zînefes tapılmır. Ancaq, Abbas Bey qabaqca yeriyib perdeni yığışdırır eline. Qıç-
bir havada, ne'ş7 arzusunda gezen kerkeslerden8 ları tutulur, perde elinde qalır. Şah qedim xırda şüşelü^
savayı bir canlı görünmür. Günorta ve axşam mü- pencerenin yanında yatıb. Pencereye ayın ışığı düşüb.
ezzin sesinden savayı bir ses eşidilmir. Heç diq- Taxtın ayağının altında piysuz yanır. Abbas bey ve Se-
qetle bir ezan sesine qulaq veribsen mi? O, ezan fereli bir qeder vaxt biri-birinin özüne baxırlar. Axır Se-
sesi deyil, ciyerler nâlesidir^. Bu nedendir? On- fereli celd Şah'in üzerine qedib qemeni sancır^ onun
dandır ki, xalq qorxusundan çekilib evine, qapıları üreyine. Abbas Bey ve Sefereli qaçırlar. Ağa Mehemmed
bağlayıb, külfetini yığıb başına, qara gününe ağ- Şah hövlnak!4 yerinden qalxır, onların dalınca^ eli üre-
layır. Abbas Bey, axı biz Qarabağlıyıq, bunu gerek yinde qapıya qeder yürüyür, sonra qayıdıbu otağın or-
bizim namusumuz götürmesin. tasında yıxılır.)
ABBAS BEY. Bilirsen, Sefereli, ne var? Niye biz AGA MEHEMMED ŞAH QACAR. Ey xa-
ölürük? Qoy şah ölsün. İran'da yetimlerin, dul öv- nexerab, İranra viran kerd (ölür).
retlerin feryadı göye çıxıb. Qoy bir nefer ölsün, PERDE
BEDİİ NESRİ

XORTDAN'IN CEHENNEM MEKTUBLARI


(c.II, s.16-20)
KONU: Satirikl7 seyehetname kimi18 düşünülmüş bu eserde esrin evvellerindeki
Azerbaycan heyatî özünün en müxtelifl9 yönleri ile eks olunmuşdur. Eser
mecmuelerin20 birinde çalışan Xortdan kimi simvolik21 bir adı olan yazarın cehenneme
gedib-qayıtmasını22 tesvir edir. Xortdan cehenneme getmek üçün lazım olan ilaçları
almaqdan öteri Tiflis'den Şuşa'ya, din âlimi Mirze Qoşuneli'nin yanına gedir, ondan
mövhumi23 ilaçları götürüb Tiflis'e qayidir ve burada Ağ Mollanın kömeyi24 ile
cehenneme vâsil olur25. Eserin müqeddimesinde Eb-dürrehim bey yazırdı ki, "söz yox,
cehennem özü bir mövhumi23 mekandır. Amma bu eserde "cehennem" sözü menfi tipler
cemiyyeti me'nasında başa düşülmelidh-26". Eserde bele menfi tiplerin büyük bir
qalerayası27 yaradılmışdır. "Xortdan'ın Cehennem Mektuplarındaki "Oda-başının
Hekayeti" ise Ferman ve Gövhertac adlı biribirini seven iki gencin fâcieli mehebbeti
bâresinde28 son derece tesirli bir aşk masalıdır.

... Cehennem ehli qışqırdıqça İblis şallaq29 atırdı. demek isteyende ağzından zehrimar38 axırdı ve
Ve hereni bir cür başa sahrdı ki, onda teqsir30 yoxdur. ilan diline oxşar bir dil çıxırdı. Bu şexsin key-
-Ay camaat, menden el çekin. Menim.yaxamı fiyyetleri var. Men ancaq birini nağıl edim39.
düşmenlerim bir defe sizin elinize veribler. İndi her Nece vaxt bundan eqdem40 Qocaqurd ma-
bir dünyada törenen bed31 emel üçün men bed- halmın naçalniki4l mahalm dörd nefer dikbaş,
bextden görürsünüz. Doğrudur, menden yaxşı emel artıq-eksik danışanlarından iki yüz atlı kazakm qa-
baş vermez, amma yene sizi inandırıram ki, dünyada bağına42 salıb qovdurub atların ayaqlarmın altında
baş veren bed emellerin çoxundan ne menim xeberim dörd nefer taqsırsız bîçâreleri pâyimal etmişdi43.
var, ne de menim övladımm. Gedin öz içinizi axtarm, Onlardan ilave bir nefer çox danışanın boğazına
görün ne qeder şeytanlar tapırsmız32 ki, men onların kendir saldırıb, ucunu kazakm eline verib o aeder
ellerine su tökmeye yaramaram. Budur ha, birisi süründürmüşdü ki,4 axırda yazığın44 iki gözü de ye-
geldi. Baxm görün şeytan odur, yoxsa men? rinden partlamışdı 5.
Bu halda camaat arasından bir şexs ayrılıb İblis'e Naçalnikin bu hereketi tamam mahal ehlini he-
teref yeriyib söz demek isteyende İblis qızardı. yecana getirdi. Bu ehvalatı46 her yerde, her kendde,
Bu şexs hemçinin Qocaqurd mahalının33 bey- her evde söyleyib naçalnike nifrin47 edirdiler. Ca-
lerinden idi. Yoğun cüsseli, yoğun sifetli, qır- maat bir nece nefer intixab edib48 meslehet üçün
masaqqal,3 boyunun gödekliyinden34 başı iki çi- hemin49 beyin yanma gönderdiler. Bey camaat ve-
yinlerinin ^ arasına gizlenmiş, çuxasmm36 qollarını killerine üz tutub dedi:
elleri örtmüş, şalvarının yuxarısı dar, aşağısı enli, -Gedin evinizde dinmez oturun. Bu size Allah
yerişi37 ve danışığı vulqar ve temkinli, amma söz tenbehidir. Allah bendesininSO leyaqetine göre ona
l.evet 2. dua edeyim 3. göğsünün 4. çocukların 5. ağlamasında 6. sokaklarda 7. canlı 8. arkadaşlardan 9. inlemesidir
10. çatısına 11. yapsın 12. camlı 13. saplar 14. kasları içinde 15. arkasından 16. geri dönüp 17. mizahi 18. olarak 19. çeşitli
20. dergilerin 21. simgesel 22. geri dönmesini 23. hayâli 24. yardımı 25. cehenneme gider 26. anlaşılmakdır 27. teşhis
salonu 28. konusunda 29. kırbaç 30. kusur 31. kötü 32. bulursunuz 33, semtinin 34. kısalığından 35. omuzunun 36. çuha,
ceket 7. yürüyüşü 38. yılan zehiri 39. nakledeyim aktarayım 40. önce 41. yönetici 42. önüne 43. çiğnemişti, ezmişti
44. zavallının 45. yerinden fırlamıştı 46. halleri 47. nefret (karabağ ağzı) 48. seçip 49. aynı 50. kulunun
hökumet gönderir. Siz bele hökumete layiqsiniz. Bey bunu deyib damdan endi ve getdi evine.
böyüyün hörmetini saxlamazsmız, bey görende Camaat ses-sese verib dedi:
salam vermezsiniz, hökumet erkânının dalısmca -Bey eceb söz danışdı. "Gedib Rus olaram".
artıq-eksik danışırsınız, neticesi de bele olur. Size "Cehenneme get Rus ol, gora Rus ol. Mü-
naçalnik ne edibse, haqqı var. Gedin öz tay- selmanlığında camaata ne menfeetin deyibdi ki,
tuşunuzul tapın. Ondan kömek isteyin. Menim ba- Rus olanda camaat ağlasın. Biz de dedik göresen
şımı ağrıtmayın. Bey ne buyuracaq?
Camaat vekilleri, beyin qulluğundan me'yûs2 Yene hemini5 ağsaqqal ortalığa çıxdı.
evlerine qayıtdılar. -Camaat! Siz Bey'in sözlerini sehll6 saymayın.
Vekiller gedenden nece gün sonra hemin bey Cemi mahal bunun ağlını tesdiq eleyir. Bu, ha-
bir bele zülm eden naçalniki yüzedek adamla evine vadan söz danışmaz. Yeqîn sözünün canı var.
qonaq çağırıb onuncun ele bir ziyafet düzeltdi ki, Amma me'lûmdur ki, bunun hiylelerinin mü-
tamam Qocaqurd beyleri bir yere yığışsaydılar3, ba- qabilinde şeytan meettel qalır17. Bu sözleri bizi qor-
carmazdılar. xutmaq üçün dedi. Ve biz de gerekdir ki, qorxaq.
Qocaqurd mahalının camaatı beyin bu he- Bu iki, Müselmanlıqda bu camaatın haqqında bir
reketini öz eleyhine açıq aşkâr edâvet.4 sayıb sözü nece zülm eleyib, eğer dönüb Rus olsa, gerek cemi
bir yere qoydular ki, onu "bayquş" elesinler (Qo- Qocaqurd mahalının ehli ev-eşiyinden el çekib
caqurd manalında bir molla var, "boykota" "bay- arvad-uşağmın elinden tutub mahaldan çıxa. Yoxsa
quş" deyir). burada dolanmaq mümkün olmaz.
Bir müddet camaat sözüne eledi-salam ver- Camaat biraz fikre gedib, sonra hamisi qocanın
mediler. Bey qulaq asmadı, dedi: sözlerini beyenib getdiler Bey'in evine ve dediler:
-Müselmandırlar, bir işin dalınca âxıradek ne -Bey, biz boykotu götürdük. Seni de uşaq-
vaxt gedibler ki, yene gedeler? larının canına and veririk, mezhebinden dönme.
Bazarda et satmadılar, başladı qapısmdaki to- İblis dedi:
yuqlardan5 bir-bir kesib yemeye. Buğda satmadılar, -Camaat! Şeytan men deyilem, bu kişidir. İn-
anbarm ağzını açıb öz buğdasmı çıxardı. 6 Atına diyedek bir xeyir iş yoxdur ki, bunun vücudu ile
arpa-saman vermediler, yazdı, kazak efseri gön- berpâ ola^8. Bir şexs tapılmaz ki, onun haqqmda di-
derdi. lini xeyire bulamış ola. Ne qeder teqsirsizl9 adam-
Belelikle, nece müddet keçdi. Bey baxıb gördü lar bunun dilinin ve qeleminin .sebebine bâdi-
ki, xeyır, camaat sözünün üstünde möhkem da-7 fenâya20 gedibler. Bele şeytanlardan insanlara artıq
yanıbdır. Toyuqlar 8qurtardı, kazak efseri tenge zerer deyir, neinki2i menden.
gelib Bey'in nökerini qovdu, dedi: İblis'i cehennem ehli bir növ cana getirmişdi ki,
-Get, ağana degilen başımdan redd olsun. bîneva az qalmışdı ki, iste'fa verib qulluqdan çıxsm.
Yavan çörekle^ de iş keçmedi. Amma buna bir şey mâne oldu.
-Âxırda bey bir gün çıxdı bazara. Bazarda da Nâgâh havadan bir melek göründü ve melek
çox yığmcaqlO var idi. Bey bir damın üstüne çıxıb sol eli ile zorba bir qoçun buynuzundan yapışıb sağ
üzünü camaata tutub dedi: elinde de bir xencer tutmuşdu. İblis meleyi camaata
-Camaat! Siz meni boykot edibsiniz. Bu sizin gösterib dedi:
işinizdir, sizin meslehitinizdir. Menim de size bir -Baxm, görün o havadaki nedir? Menim
sözüm yoxdur. Ancaq izin verin, size ikice kelme gözüm emelli görmür.
söz deyim, ondan sonra gedim hemişelikll oturum Cehennem ehli qoçu gören tek ezabı yâddan22
evimde. çıxarıb:
Camaat qişqıra salibi2 Bey'e söz vermek is- -Ay camaat, qoç döyüşdürecekler.-deye qış-
temedi. qırıb qoça teref yüyürüşdüler.
Ağsaqqallardan biri xalqa üzünü tutdu: İblis de bundan istifade etmiş, quyruğunu qıs-
-Camaat, qoy sözünü desin. Belke emelinden mış, yavaşça sivişquluya23 dem verdi...
peşimân olub, bizden üzür isteyecek? 1907
Her yerden ses geldi: BOMBA
-İstemirik. Danışmasın. Onun tövbesi bize (c.II,s.93-95)
lazım deyil. Ne balını isteyirik, ne de belâsını.
Güçle yaxamız elinden3 qurtarıb. Qorodovoy Kerbelâyı Zâl iyirmi beş ilden
Ağsaqqal dübare^ camaatdan xahişl4 edenden artıq24 idi ki, polis idaresinde xidmet edirdi. Onun
sonra dediler: arvadı herdenbir deyirdi:
-Danışsın. Ancaq uzun elemesin. -A kişi, senin saqqalma ne şaşka25 yaraşır, ne
Bey didi: de şapka. Gel sen bu qorodovoyluqdan26 el çek.
-Men nece ki, dedim, size ikice söz deyeceyem. Bir balaca alış-verişe yapış. Bir baqqal dukanı aç.
Sözüm budur-siz baykotu menim üstümden gö- Kerbelâyı Zâl cavab verirdi:
türün. Götürmeseniz men de gedib Rus olacağam, -Arvad, sen hökumetin lezzetini anlamırsan.
vesselam. Bu menim sözüm. Eğer seni qorodovoy eyleyeler, min il qulluqdan
1. dostumuzu 2. Üzüntülü 3. toplansaydılar 4. düşmanlık 5. tavuk 6. (Rusça ofiser) subay, sözünün değiştirilmişi 7. iyice
öfkelenip 8. hizmetçisini 9. ekmek 10. kalabalık 11. devamlı, sürekli 12. tahrik olup 13. iki kez 14. rica ettikten 15. aynı 16.
basit 17. işsiz kalır 18. ayakta kala 19. günahsız, kusursuz 20. fenalık rüzgârına 21. aynı 22. hatırdan 23. savaşmaya 24. fazla
25. şehir polislerinin özel kıyafetlerinin kendisine yakışmadığını ifade eden bir ibare, uzun kılıç 26. şehir polisi (Rusça)
çıxmazsan. Bir de, men iyirmi beş ilden artıqdır ki, Gece yarısı Feyzulla'nm arvadını, uşaqlarmı
polis qulluğundayam. Bir-iki ilden sonra pensiyam ürek qopma azarına22 salıb evin altını üstüne çe-
çıxacaq ondan sonra rahat eyleşib pensiyam ye- virdiler. Heç zad23 tapabilmediler. Âxırda otaqlarm
yerik. birine girib gördüler künce iki çuval qoyulub.
Bele danışıqdan sonra arvad hemişe sakit Kerbelâyı Zal çuvalları görüb qışqırdı:
olardı. -Ne deyirem, kişi, özün bil. -Barin, vot, vot bomba!
Bu defe Kerbelâyı Zâl'm övqatı telx idil. Def- Camaat çuvalları ehâte etdi24, amma yaxm get-
terxanada pristav2 çağırıb demişdi: meye heç kes cür'et etmirdi25. Deyirdiler: "İndi açı-
-Kerbelâyı Zâl, senden nârazıyam. Sen lar, hamını qırar".
köhne3, dünya görmüş qorodovoysan4. Bununla Yazıq Feyzulla'nı da, qolları bağlı, bir kenarda
bele dünen Rusiya'dan gelmiş qorodovoy, görürsen saxlamışdılar. Feyzulla evinde bir şey tapılmadığmı
bomba tapır5, tüfeng tapir, patron tapir... Hem ağa- görüb cür'etlendi ve birden dedi:
sının üzünü ağ eleyir, hem özünün. Amma sen in- -Ay ağalar, o çuvalların neyinden qor-
diyedek bir sınıq6 balta da tapmayıbsan. Görünür xursunuz? izin verin, qollarımı açsınlar, o çuvalların
sen ya rüşvet alırsan, ya da qocalıb zay olubsan. içindekini bir-bir çıxarıb size gösterim.
Eğer bele getse, bizim bir yerde qulluq etmeyimiz Feyzulla'nm qolunu açdılar. Gelib çuvalın ağ-
baş tutmayacaq. zını açıb içinden beş dene qarpız çıxardı.
Bu sözler bir ox olub Kerbelâyı Zal'ın bu te- O biri çuvalda da qarpızdan başqa bir şey yox
refinden deyib o biri terefinden çıxdı. Axşam idi.
bîkef7 geldi eve. Arvad soruşdu: Seher Kerbelâyı Zal'ı qulluqdan xâric etdiler26.
-Ne var? 1908
Dedi: MARALLARIM^
-Heç, biraz başım ağrayır. MÜQEDDİME EVEZİNE28
Arvad abgüşt8 bişirmişdi. Getirib qoydu ki- (c.II, s.191-193)
şinin qabağma9. Bir-iki tike alıb "iştahım yoxdur" ... Şükür olsun Allah'a, yer üzünde menim ma-
deyib yatmaq istedi. Ne geder etdise, gözüne yuxu rallarımın hesabı üç yüz milyona çatıb. Gedersen
gelmedi. Âxır durub bir stekanl° çay içib getdi qa~ İran'a, Hindistan'a, Türküstan'a, Erebistan'a, Bu-
rovulall. xara'ya, Efganistan'a, İrevan'a, Naxçıvan'a, Qa-
Kerbelâyı Zal "Ganlı küçe" ile "Zavallı kü- rabağ'a, Lenkeran'a, Salyan'a, Bakı'ya, Batum'a,
çenin" küncünde!2 durub pristavm sözlerini fikir Derbend'e, Dağıstan'a... her yerde benim marallarım
edirdi. Gece yarısından xeyli keçmiş Kerbelâyı Zal ile doludur. Gözel marallarım, göyçek29 marallarım,
gördü ki, usta Feyzulla nalbendin qapısmda bir kişi her biri bir can marallarım, hacı marallarım,
dayandı. Yedeyinde de bir at, atın üstünde bir cütl3 Kerbelâyı marallarım, meşedî marallarım, molla,
çuval ve çuvalın içinde bir növ girde1^ şeyler. At rövzexan30, bey-xan marallarım. Keçel3i ma-
sahibi ile ev sahibi çuvalları atm üstünden eh- rallarım, qotur32, bitli marallarım. Başları
mallıcal5 alıb apardılar ve sonra atı içeri çekib qa- qapazlı33, üzleri tüpürcekli marallarım.
pmı bağladılar. Bu marallarımın xüsusunda bir nece hekaye
Kerbelâyı Zal bu keyfiyyeti görüb öz-özüne yaz-maq niyyetine düşüb qar'elerimden qüsuratımm
dedi: "Daha bextimin ulduzu parıldadı. Gecenin bu ef-vini rica edirem.
vaxtında gelen girde şey xetalı şey ola" MÜTRÜB DEFTERİ
O saat fitl6 çaldı, yaxmdaki qorodovoy Potab "Qasım Emi, dur qapını ceftele,
geldi. Qorxuram adın yazıla deftere".
-Vot, Patab, bomba rabatay. Qasım Emi kendde birinci şexs idi. Nece il yüz-
-Qde? başılıq edib, âxırda bir nefer onun üstüne şer atıb ki,
-Dom Feyzulla bomba prinesyoml7. güya Qasım yüzbaşı rüşvetxordur. O sebebe
Potab İvan'a xeber eledi, İvan Okolodoçni'ye, möhürünü ve zencirini alıblar. O da öz haqqında bu
Okolodoçni pristava, pristav qala beyine, qala beyi zulmü görüb acıqla götürüb bir üç yüz tebeqe ağ
jandarmalar reisine. Yarım saatdan sonra usta Fey- kağıza möhür basıb. indi de o kağızlardan düşende
zulla'nm evini kazakl8, saldat,l9 qorodovoy tebeqesini üç manatdan, beş manatdan satır. O
bürüdü. kağızları alanlar onların üstünde onun-bunun adına
Qapmı döydüler. köhne tarbde vekselden34, icârenâmeden35-filandan
Usta Feyzulla çıxdı, xeber aldı: yazırlar... Metlebden uzaq düşdük.
-Kimsen? Beli36, Qasım Emi'nin kendde artıq ehtirâmıS?
Dediler. var. Ondan meslehetsiz38 kendde heç bir iş
-Aç qapını. görülmez. Bu defe kend camaatı Qasım Emi'ni ehâte
Qapını açan tek bînevanın dili tutuldu. Bir etmişdiler39. Bildim ki, bir mühüm mesele
teher20 soruşdu ki, "bes niye buyurubsunuz?" müzakire olunur40.
Dediler:
-Danışma, gerek senin evin axtarılsm2l.

1. keyfi yok idi 2. yönetici 3. eski 4. şehir polisinin 6. bulur, yapar 6. kırık 7. keyifsiz 8. bir çeşit yemek 9. önüne 10. bardak 11.
anlamında 12. köşesinde 13. çift 14. bir çeşit yuvarlak şeyler 15. yavaşça 16. zil 17. Rusça: - bak, patap, bombalar var -nerde -
feyzullahlarm evine bomba getirmişler 18. süvari 19. asker 20. zorluklar 21. aransın 22. hastalık 23. kimseyi 24. çevirdi 25.
cesaret edemiyordu. 26. kovdular 27. ceylanların 28. yerine 29. güzel 30. güzel sesli müezin 31. kel 32. uyuz 33. okuyucularımdan
34. kâğıt para 35. kira kontratı 36. evet 37. itibar 38. izinsiz, habersiz 39. çevirmişdiler 40. konuşuluyor
Yayına geldim, gördüm Qasım Emi bir daş larm adlarını metrik^ defterine salırlar ki, lazım
üstünde eyleşib deyir: olan vaxt her birinin yaşı me'lûm olsun.
-Camaat! Biz indiyedek dövletin heç bir em- Ele bil Qasım Emi'ye bir gülle deydi, ayağa
rinden qaçmamışıq: qızıl pulu*, tüstü* pulu, din- qalxıb hirsle elini döşüne çırpıb dedi:
mever pulu... hamisini öz vaxtmda vermişik; -Men özüm mütrüb defteri. Her kesin sinnini7
bîyara buyurublar getmişik... Amma indi bir defter bilmek isteyirsiniz menden soruşun.
getirib veribler mollaya. Deyirler gerek cemi -Bax, bu uşaq Qarga Meliy'in nevesidir^, gün
kendde2 anadan olan uşaqlar bu deftere yazılsın. tutulan ili9 anadan olub.
Defterin de adına "mütrüb" defteri deyirler. -Bu uşaq ilan qirxan Sedfer'in oğludur, çe-
Qardaş, bizim uşaqlarımızm adlarının o defterde ne yirtkelû taxılları terk eleyen ili doğulub.
işi var? Sabah da gelecekler ki, gelin -Bu uşaq pişiksatan Haşım'm nevesidir. Nov-
arvadlarımızm adlarını yazdırın. Canım, Rus'un ruz bayramı ile Aşûra bir güne düşen ili anadan
biri niye menim arvadımm adım bilsin? Doğrusu olub.
biz bu mütrüb defterini qebul ede bilmeyeceyik. -Bu uşaq balıqudan Cefer'in nevesidir. Eşşekçi
Buna, araba ile dovşan tutan Rus deyerler. Bu gün Aslan tut ağacından yıxılıb ölen il anadan olub.
uşaqlarımızı deftere ya-zacaq, bir nece ilden sonra Daha kimi soruşursunuz, deyim. Mütrüb defteri
gelib hamisini yığıb sal-dat3 aparacaq. Biz, dübare4 neye lazımdır?
deyirem, mütrüb defterini qebul elemeyeceyik. -Qasım Emi, sen özün hansın ilde anadan ol-
Men qabağa yeriyib dedim: musan?
-Qasım Emi, bu qayda5 her dövletde var,uşaq- -Xaşal Çjurban'ı sel aparanl2 il.
MAKALELERİNDEN
BİZİM YABILIGIMIZ13
Me'lûmdur ki, dünyada cins at var. Bir cinse yenekler hemişe bu yabılarm tepesinin üstünde
köhlen, o biri cinse yabı deyirler. Köhlen14 at ile ya- olub. Üç yüz il bu növ yabılıqda qalıb indi özümüz
bınınis tefâvütünülö hamı bilir. Ona göre de artıq de yabıxasiyyet olmuşuq30. Yabınm xa-
tefsilatai7 bu bâredei8 ehtiyac yoxdur. Köhlen atlar siyyetlerinden biri budur-görürsen bir yabını bir
aristokrat hesab olunurlar. Onların yemeyine, iç- nece gün tövlede besleyib saxlayandan sonra ki, ha-
meyine, tövlesinel9 hemişe20 artıq2l diqqet olunur. vaya çıxartdm, yabı başlayır yerle, göyle elleşmeye
Be'zi köhlene üç-dörd nefer adam qulluqçu22 te'yin nü çekir3l ve bir növ ne're çekib qışqırır ki, bir köh-
edirler. Köhlen atlara gözel yerler ararlar, baha qiy- lene müyesser32 olmaya. Sahibi de görürsen şekke
mete alınmış çullar ile onların Ietif23 bedenlerini ör- de düşür, deyir, yeqîn ele bu köhlendi, ancaq schv
terler. Köhlen atın qiymeti üç yüz manatdan tut- eleyib33 mene yabı adına satıblar.
muş nece minecen gedir. Bir nece il bundan ireli Yabı sahibi onu çox eziyyetle yeherleyir34 ve
padşahlıq at zavodu24 üçün bir ata iki yüz min çox çetinlikle minir35 üstüne. O saat yabı yeltek36
manat verib İngilislerden alıb getirdiler. götürülür. Bir qeder yol gedenden sonra görürsen
Atın köleni ancaq minik üçün ve'ya mü- yabı öz yabılığını bildirdi: qulaqlar sallandı, paçanın
zeyyen25 faytonlara ve karetalara26 qoşulmaq üçü arası köpüklendi, boyun düşdü, yabı yoruldu.
saxlanılır. Ağır işe köhlen atı necib27 olduğuna göre Biz de yabılığımızı bir ayrı işlerde bürûze ve-
salmazlar. Ağır işler, arabalar ve yükler üçün de ririk37. Meselen, nece nefer şexsin xeyalma bir men-
yabı saxlarlar. Yabmm biri alınır otuz manatdan feetli cemiyyet bina qoymaq düşür. Başlayırlar qe-
tutmuş altmış manatacan. Yabmm yemeyine, iç- zetlerde qışqırmağa, de'vetnameler göndermeye.
meyine artıq diqqet olunmaz. Ayda bir defe tu- Görürsen heqiqet camaat yığıldı, çox da ürekle yı-
marlanmaz, hemişe belinde bir ağır palan, görürsen ğıldı. Gözel nitqler söylendi. Başladılar pul yığ-
gâh çuval altında, gâh sebet altında gedir. mağa. Çoxluca pul da yığıldı. Ay ötdü38, il dolandı.
Köhlen atı qamçınm ucu ile qorxuzanda ya- Sedr-i cemiyyet39 yazıb camaatı umumi yığmcağa
bmm yambızma28 deyenekler ilişdirirler ki, ikiqat devet eyledi. Görürsen o yığmcaqa ancaq üç cüt40
olub açılır. bir tek adam geldi. Yığmcaq başa gelmedi. Dü-
Müselman tayfası indiye qeder yabılıqda olub, bare4l teklif eylediler. Yene hemin42 qerar.
ne maarif arpasından ve ne temeddün29 sa- İllik üzvlük pulunu43 vermeye gelende evvel
manından ve ne tereqqi otundan ona qarnı dolusu üzvlerin yüzde otuzu pul verir, sonra yüzde iyir-
indiyedek verilmeyib. Her veqt isteyibler ki, köh- misi, axırı heç kes44 vermir ve cemiyyet de eriyir,
lenler yediyi axura bu da bir ağzını uzatsın, o saat eriyir, axırda çöpe dönür.
başından deyenek deyib. Pobedonostsev İlminski, Qezete vermek isteyirik, yene de hemcinin45.
Çirivanski, İgnatyev ve bizim refig Levitski tek de- İşte qızğın nitqler söylenir. Sair46 seherlerden pud-

1. parası 2. bütün köyde 3. asker 4. üstüne basarak 5. kaide, kanun 6. nüfus kayıt defteri 7. yaşını 8. torunudur 9. yılı 10.
çekirge 11. hangi 12. götüren 13. katırlığımız 14. küheylan 15. yakan 16. farkını 17. fazla uzatmaya 18. konuda 19. bakımına 20.
daima 21. çok 22. bakıcı 23. ince, latif 24. hârâ 25. süslemiş, tezyin edilmiş 26. bir çeşit fayton 27. asil, soylu 28. kalçasına 29.
uygarlık, medeniyet 30. yabıluşmışız 31. kişneme 32. nasip olmayor 33. yanlış yapıp, hata edip 34. eyerlenip 35. biner 36. yol gibi
37. gösteririz 38. geçti 39. topluluk başkanı 40. çift 41. ikinci kez 42. aynı 43. yıllık üye aidatı 44. hiç kimse 45. böylece 46. başka *
Çarlık Rusyasında Türklerden alman bazı vergilerden alayla söz ediliyor; türtü pulu ocak yanacak, ama dumar çıkarsa bu vergi ödenecek,
dimever (konuşma var); konuşmasan vergi vereceksin.
pud nesr ve şiirle tebrikler gelir. Qezete bir il, ya demek istemirem ki, Türkiye'de dram teli'fah yox-
altı ay gedir. Axırda da ya "Tekamül" tek bağlanır dur, xeyir, onlar çoxdur, amma onlardan hiç biri te-
ve ya müdiri qapı-qapı düşüb müşteri yığır. Bizim atroya ve sehneye uygun deyildir. Çünki Türkiye
de bedenimiz köpüklenib bu növ yabılığımız sübut teatrolarınm sırasında ciddi teatro olmadığına göre
olunur. müellifler öz teli'fatını sehnede görmeye ümidli de-
Biraz da "Nicat" cemiyyet-i xeyriyyesinden da- yildir. Ona göre de öz kitablarını feqet qiraet23
nışaq. Bu cemiyyet açılan vaqt hemçinin camaat üçün yazırdılar, neinki24 teatro ve sehne üçün.
çox hürmet gösterib. Min manatlar, beş yüz ma- Bu yaxm vaxtlarda men bir drama oxudum. O,
natlar yağış tek yağıb. Amma indi bir il tamam ol- min beş yüz sehifeden ibaret idi. Ele monoloqları
mamış orada da yabılıq gösterdik. var idi ki, iyirmi sehifeden ibaret idi. Aşikar idi ki,
May ayının dördünde meclis-i umuminin yı- bu te'lifatı sehneye qoymaq heç bir cehetle müm-
ğmcağı te'yin olunmuşdu. O günü camaat gel- kün deyildir. Müstesna olaraq Namiq Kamal'm ve-
memeyine göre meclis qaldı ayın on birine. O günü tenperverane bir ruhda yazdığı "Veten" faciesini
hemçinin ikimci meclisde men de var idim. Bir me- göstermek olar ki, bu üzden Ebdülhemid za-
sele müzakire olunandani sonra sedr yığmcağm manında onu sehnede görmek olurdu ve Sami
axır re'yini2 4 soruşanda idare üzvlerinden3 biri Bey'in iki-üç faciesini göstermek olar. Bunlardan da
me'lum eledi ki, burada qalan ancaq idare üzv- aşikardır ki, bu azlıqda repertuar ile sahne irelileye
leridir, meclis üzvleri bir-bir dağılıb gedib. Ona bilmezdi ve irelilemedi de. Türkiye intelleqensiyası
göre yığmcaq qalıb bu gün cüme günü aym on sek- drama te'lifatmı ancaq "qiraet üçündür" deye ter-
kizine. Görek bu gün ne tövrS keçecek. biye almışdır ve indi onun mündericatı havi ol-
İndi camaata iki söz erz eleyim. Camaat! Bir duğu metleb ile maraqlanırlar, neinki sehneye ve'zi
dürüst fikir edin, yabıö olmaq insan sifeti deyil. ile. Men bu yavuq zamanda Türkiye'nin "Da-
1907 rülbedaye" adındaki teatrosunun Bakü'ye gelmiş
aktyoru ile müsahibede bulundum. Bu teatro Tür-
MÜSELMANLARDA TEATRO kiye'de teze senaeye nefise qoymuşdu ve gele-gele
(c.ll, s.360-363) böyük ümid verir. Türkiye'de drama mektebi yox-
dur. "Darülbedaye"ni idare edenler Fransa ve Al-
İslam âleminde medeniyyet cehetce7, söz yox maniya'da terbiye almışlardır. Bunun üçün Avropa
ki, qedimlikde8 İran'dır. İran Şerqe böyük şairler, fi- repertuarına artıq ehemiyyet verirler, neinki Tür-
losoflar vermişdir. Lakin bir nefer de dramnevis? kiye heyatmdan yazılmışlara. Nece il bundan
vermemişdir. Erepler Xelife Arunerreşid zamanında eqdem Tiflis'den Türk (Azerî) aktyorları İstanbul'a
yunanların edebiyyatmı tercümeye aldıqda ancaq gedib Azerbaycan müsenniflerinin qeleme aldıqları
Aristotel'in, Eflatun ve Sokrat'm felsefesi, Arximed pyesleri sehneye ve'z etmişler. Netice ne olmuşdur?
ve Pifagorun hendesesi ile meşgul olmuşlar. Türkiye qezeteleri e'tiraf etmişler ki, Azerbaycan te-
Sofokl'un facielerine, Aristofan'ınlO ko- atrosu Türkiye teatrosunu adlayıb ireli getmişdir.
mediyalarına geldikde Erepler onlara heç fikir ver- Türkiye'de teatro axır vaxtlara kimi bu haldadır.
memişler. Orta Asiya Şerq'e qezeliyyat ve felsefe Orta Asiya bu vaxta qeder öz dramaturquna
cehetce bir çox böyük şexsler vermişdir. Asiya malik deyildir. Yerli Müselmanlarm arasında teatro
böyük mütefekkirler denil Celaleddin Rumi, böyük 1905-ci ilden sonra meydana gelmiş ve Azerbaycan
şair Nevai, müverrix Abülqazı Bahadur Xan, müelliflerinin yazdığı piyesler ile doyuzdurulur.
Şerq'de evvelimci resedxanei2 müessisi müneccim Valqaboyu Tatarlarının 1905-ci iiedek ne te-
Uluğbey'i vermişdir. Lakin teatro aleminde heç bir atro, ne de repertuarları olmuşdur. Kazan, Ufa,
şexsi yetirmemişdir. Türkiyede dramaya dair tes- Orenburq metbeeleri demek olar ki, ancaq Quran
fihatlS ancaq Ebdülhemid'in sultanlığı zamanında ve dualar teb'i ile meşgul idiler. Resmi suretde
emele gelmişdir. Amma bu müstebidinl4 za- "Müselmanlara bereks missioner cemiyyeti" başda
manında bütün edebiyyat smldığı kimi teatro da İlminski olmaqla çalışırdı ki, Tatar xalqını ve se-
boğulmaqda idi. naeye nefiseni qaranlıqda saxlayıb, onları ancaq
Buna göre de biz Türkiyede lazımlı derecede xaçperestlik ile işıqlandırsınlar. Amma şekil 1905-ci
bir teatro görebilmeyirik. YüngüU5 Fransız mez- ilden beri deyişir. Eğer biz Tatarca teb ve neşr olun-
hekelerilö, Fars, operetta budur Türk teatrolarınm muş edebiyyatı alıb baxsaq, 1905-ci ilden beri tarixi
Ebdülhemid sultanlığı zamanında gösterdikleri. göreceyiz. Bu ilden teatro edebiyyatı ve teatro in-
Herçendl? Türk dilinde Şekspir, Şiilerin te'lifatilS, tişara başlayır. İndi Tatarlarda bir çox senaeye ne-
tercümeleri var idi. Amma bunlar teatroya yaxm fise qanununa müvafiq pyesler vardır ve eğer biz
buraxılmazdı. Çünki böyük mütefekkirlerin te'lifatı desek ki, bu az müddetde, ye'ni on beş il erzinde ta-
ve ruhu ile camaata terbiye vermek Ebdülhemid tarlar teatro ve edebiyyat cehetce bizden ireli get-
ruhan ve fikrine mugayir^ idi. Unutmamalı ki, bu mişler, Azerbaycan müelliflerinin şexsiyyetine to-
te'lifatlar da Ebdülhemidin sultanlığından, ye'ni xunmamalıdır, belke tatarlara hesed aparmalıdır.
Türkiye'den xarive nehy olunmuş20 Türkiye ya- Tatar pyeslerinin arasmda herçend Ruscadan ter-
zıcıları terefinden tercüme olunurdu. Türk te- cümeler görünürler, amma pyeslerin çoxu tatar he-
atroları 1907-ci il inqilabindan sonra âzâde2l nefes yatmdan yazılmışdır. Buna dıqqet etmeli ve biz de
almağa başladı ve burada da qarşıya teatro ta- bele etmeliyik...
maşalarma dair te'lifatsızlıq memaneti22 çıxdı. Men 1920
1. konuşulduktan 2. fikrini 3. üyelerinden 4. açıkladı, belirtti 5. nasıl davranış, ne tavır 6. katır 7. yönünden 8. eski çağlarda
9. dram yazan 10. geometrinin 11. düşünün 12. gözlemeci 13. sahnelemeler, gösteriler 14. baskıcının 15. hafif 16. komedileri 17
her ne kadar 18. yayınları 19. aykırı, ters 20. yasaklanmış 21. özgür 22. engeli 23. okuma 24. hem de

You might also like