You are on page 1of 3

Affektif Hastalıkların Tedavisinde Kullanılan İlaçlar Ve Hedefleri

Mani:
Primer:
-Bipolar hastalığın Komponenti(spektrumun bir ucunda depresyon diğer ucunda
mani vardır.)Unipolar mani yalnız başına yoktur,fakat sekonder olarak
gelişebilir.
Sekonder:
-İnme sonrası
-Post travmatik beyin hasarı sonrası
-ECT sonrası
-İlaçlar(Antidepressanlar, amfetaminler,kokain, kortikosteroidler,
brommokriptin diğer)

Maninin Ana semptomları:Artmış-Genişlemiş Duygudurum, İrritable


Duygudurum
Ana semptomlara ek olarak
Büyüklük/şişkin benlik
Amaca yönelik aktivitede artış veya ajitasyon
Risk alma davranışı
Uyku ihtiyacı azalışı
Fikirden fikire uçma
Aşırı yüksek sesle konuşma
Zihnin çabucak başka yere kayışı
Dikkat/konsantrasyon dağınıklığı..semptomlarından en az 3-4 tanesi bulunur.

Manide; Amigdalde,ventromedial prefronral kortekste,orbitofrontal


kortekste,yetersiz bilgi işleme vardır.Her üç bölgede beyin sapından gelen 5-
HT,noradrenalin ve Dopaminle inerve olup bunlarla ilgili bozukluklar
gözleniyor.
Büyüklük/şişkin benlik ve fikirden fikire uçma nucleus accumbenste yetersiz
bilgi işlem sonucudur.
Risk alma davranışı,aşırı yüksek ve sesli konuşma ise orbitofrontal kortekste
yetersiz bilgi işleme ve zayıf impuls kontrolü sonucudur.
Dorsolateral prefrontal korteks ve ventromedial prefrontal korteks de tüm
semptomlarla ilişkilidirler.

Nucleus accumbens 5HT ve Dopamin,Orbitofrontal korteks,dorsolateral


prefrontal korteks ve ventromedial prefrontal korteks ise 5HT,NA ve Dopamin
ile inerve olur.

Uyku ihtiyacı azalışı Hipotalamus,Talamus ve Bazal ön beyinde beyin


sapından gelen 5HT,NA ve Dopamin ile inervasyonundaki hiperaktiviteye bağlı
yetersiz bilgi işlemenin sonucu olabilir
Dikkat/konsantrasyon dağınıklığı,dorsolateral prefrontal kortekse gelen NA ve
Dopaminerjik inervasyon bozukluğuna bağlı yetersiz bilgi işleme ile ilgili
olabilir.
Amaca yönelik aktivitede artış ve ajitasyon,striatumda 5HT ve dopamin
hiperaktivitesi ile ilişkili yetersiz bilgi işlemenin sonucu olabilir.

Limbik aktivite üzerinde orbitofrontal korteks ve bazolateral korteksin tonik


inhibisyonu var.Hiper DA ve Hiper NA etkinliği bu tonik inhibisyonu inhibe
edebilmekte.(yani inhibisyonun inhibisyonu).Ayrıca Hiper DA ve Hiper NA
doğrudan limbik sistemi de uyarabilmektedir.Sonuç limbik kindling ve limbik
aktivasyon(limbik kindling:Daha düşük frekanslı uyarıların sürekli olarak
verilmesi sonucu nöronların aşırı duyarlı hale geçişi ve çok daha güçsüz
uyaranlarla aktivitelerinde patlama yapar duruma gelmesi.)

Bu durumu engellemek için hiper DA ve Hiper NA aktiviteyi ortadan


kaldırmamız gerekir.Çeşitli ilaçlar bu aktiviteyi azaltarak etki gösterir.Bu
ilaçların önemli bir de etkileri var(mani durumunu ortadan kaldırmanın yanı
sıra) o da ruhsal durumda stabilizasyon yapmalarıdır.(burada epizotların arasını
açtığından bahsediyor:altı ayda bir epizot tekrarlarsa iki yıla uzayabiliyor)
Burada kullandığımız ilaçlardan bir tanesi en başta geleni ve en sık kullanılanı
(maniyi geri çevirebilmek ve ruhsal durumu stabilize etmek
için):Lityum.Lityum çok ilginç bir madde,aslında depresyon tedavisine
eklediğimiz zaman antidepressan ilaçların etkinliği çok artıyor ve hastanın
normalleşmesi çok daha çabuk oluyor.Lityumun çeşitli etki mekanizmalarından
bahsediliyor:ikinci habercilerle olan etkileşimleri, g proteinleriyle etkileşimleri
ve sinyal iletim kaskadındaki diğer olası etkiler.Muhtemelen bunlar üzerinden
lityum etkisini gösteriyor ve mani durumunu geri çeviriyor,ruhsal durumu
stabilize ediyor.ikinci haberciler üzerindeki etkisine bakalım.Hücre içinde İP3
(inozitoltriphosphate) etkisini gösterdikten sonra bir döngüsü var.Önce
monofosfata sonra difosfata sonra inositole,ve en son da PIP2e dönüşüyor.İşte
lityum bu dönüşümü engelliyor.(inositolden PIP2 oluşumu).bu yüzden de hücre
içinde ip3e bağlı olaylar ortaya çıkamıyor.Lityumun muhtemel etki
mekanizmalarından bir tanesi bu.Bir başka ilaç duygudurumu stabilize eden m
sodyum valproat.Aynen Lityum gibi gerek maniyi geri çevirmede gerek ruhsal
durum stabilizasyonunda etkili.Voltaj sensitif sodyum kanalları ile etkileşerek
sodyum influxını azaltıyor.Sodyum influxının azalması demek nöronların
aktivitesinin azalması demektir.Belki de manide olayı geriye çeviren bu
tablodur.Aynı zamanda Valproat GABAnın inhibitör etkinliğini de
artırıyor.Esas önemli etkileri bu ikisidir.Bunların yanında voltaj sensitif
kalsiyum kanalları ile etkileşim göstermesi ve glutamatın etkilerini indirek
olarak bloke etmesi gibi etkileri vardır.Valproat sodyum kanalının
fosforilasyonunu engelleyerek sodyum girişinin azalmasına neden olur.Sodyum
Valproat aynı zamanda GABA etkinliğini de artırmaktadır.(burada şekil
üzerinden GABA etkinliğini nasıl artırıldığını anlatıyor,mekanizma
anlaşılmıyor)
Bir başka ilaç karbamazepin,antiepileptiklerden biliyorsunuz,bu da valproik asit
gibi voltaj sensitif sodyum kanallarının alfa subünitesine bağlanarak sodyum
influxının azalmasına neden oluyor.Limbik kindlingi baskılıyor,yani nöronların
aşırı duyarlı olmalarıyla oluşan aktivite patlamalarını baskılayarak etki
gösteriyor ve ruhsal durumu stabilize ediyor.Başka antiepileptikler de benzeri
etki gösteriyorlar.Lamotrijin,topotekan bunlardan bazıları,voltaj sensitif
sodyum kanallarına bağlanıp etkinlik gösterebiliyorlar.Bir diğer ilaç grubu
da(ruhsal durumu stabilize eden ve maniyi geri çeviren)antipsikotik ilaçlar.İki
önemli etkileri vardır.Dopamin reseptörlerini bloke etmek ve 5HT2a
reseptörlerini bloke etmek.Bu aktiviteleriyle maniyi azalttığı söyleniyor ama bu
daha çok psikotik hastalıkların mani semptomlarıyla ilişkili.Non-psikotik mani
semptomlarına daha az etki ediyor.Çok etkin,insanlık dışı bir tedavi var son
çare olarak kullanılıyor doğrudan doğruya beyne elektrik veriliyor.
(Elektrokonvulsif tedavi)
Anksiyete
Anksiyete,kişinin iç çatışmalarının veya dışında oluşan sıkıntılı durumların
yarattığı strese karşı gelişen emosyonel ve somatik karakterli bir
cevaptır.Hepimizin zaman zaman yşadığı bir tablo.Adaptif özelliktedir.Bizler
genelde çevreden gelen uyarılara kontrollü bir cevap veririz.Ancak bu kontrol
dışına çıktığı zaman yani patolojik bir durum söz konusu olduğunda anksiyete
ile karşı karşıyayızdır.Anksiyetenin klinik olarak çeşitli tipleri olmasına karşın
semptomlar genelde ortaktır.
Anksiyetenin klinik tipleri:
Jeneralize anksiyete bozukluğu
Panik bozukluğu
Fobiler(sosyal anksiyete)
Obsesif-kompulsif bozukluklar
Post travmatik stres bozuklukları

Depresyon ile anksiyete arasında çeşitli benzerlikler vardır.

You might also like