You are on page 1of 247

YUNANDUSU

.. ...

MICHAEL LLEWELLYN SMITH

Kapak Resmi: I920'de yayrmlanan Venizelos'un Buyuk Yunanistan harita:... Kadmm clinde tuttugu levhada "Yunanistan yall1yGr ve ya~amay'l dcvarn ederektir" diye yazmaktadir.

Tarih Dizisi I 06

YUNAN DiJ~iJ

MICHAEL LLEWELLYN SMITH

(:evjren:

Halim lnal

AYRA~ YAY.NEVi
Olgunlar Sokak 3/3 0664Q Krzilay/ ANKARA Tel ; (Q 312) 418 2263 Faks: (0312) 417 01 32

YlJNAN DU.'?U (Ionian Vision) • Michael Llewellyn Smith • Ceviri: Halim lnal • © Bu .,evirin in uuu ha klan sakhdu • ISBN 975-8037-5Y5 • Birinci Bash .'?uba( 2002 • Dizgi: Mesut Seven= Baski: $ahin Matbaass

Ankara /

~(\t)2

Bu kitap bizi gerisin geri klasik ~aglara g6tUrilyor. Her yerde hazrr bulunan kaderin 6rdilgil gercek bir Yunan trajedisine, Her ~eye karsin, Yunan trki Alcibiades \agmdan beri degi~meyen yetenegiyle ve karuyla kaderini degistirebilirdi. Eskisi gibi bolunrneyi tum oteki crkarlara yeglediler ve yine eskisi gibi bu krizli donemde baslannda buytik adamlardan biri vardi. Yunanhlann siyasal partilere duyduklan biiyiik egilimle Venizelos'un iizerlerindeki etkisi bu trajedinin eylemini olusturuyor, Sahne Birind Diinya Savasr; konu 'Yunanhlann dilslerindeki imparatorlugu nasil kendilerine karst elde ettikleri ve uyandiklannda bunu nasil yitirdikleri.' Winston Churchill,

The World Crisis: The Aftermath (Dunya Krizi: Sonuf),


5.379. .

h;tNDEKiLER 1. 2. 3. Buyuk Amac Anadolu'daki Durum Birinci Diinya Savasr ve Milliyetcilik 15 40 59 96 129 154 199 233 261 341 381 406 440 471

4.
5. 6. 7. 8. 9.

Paris Barrs Konferansl......................................................


lzmir'in lsgalt Yasayan Tiirkiye Maymunun Isrrmasi Yeni Rejim: Konstantin Donuyor Londra Konferansi K.I~ ve Umutsuzluk <;tkt{>l Olmayan Caprasrk Bir Yol., Felaket. lhtilal-Alnlann Yargrlanmasi

10.
11. 12. 13. 14.

Yaz SaldlrISI....................................................................... 285

Kitapta Adlan Cecen Bashca Kisilerin Yasam Oykiileri

Kaynakca
lndeks

482
491

ONDEYis
Bu kitap, Yunanistan'in Anadolu'yu t~gali, 1919-1922 ve Ulusal Bolunme bashkh olup Oxford Oniversitesi'ne sunulan doktora tezinden kaynaklanmaktadir, Bodleian Kitaphgi'nda basvurulabilecek olan tez, bu yaprttan daha cok basvuru malzemesini ve daha uzun bir kitap listesini icermektedir. Ben, tezin metninde de temel degi:;.iklikler yapnm ve bircok yeni olay

ekledirn,
Butun Yunanca adlar, sadece ana rnetinde ceviri halinde verilmistir; ama kitap listesinde hem Yunancalan (degisik alfabeyle) ve hem de Ingilizce cevirileri saglanml:;'hr. Turkce ve Yunanca'run baska bir alfabeyle yazilrnasi sorundur. Uyumu saglamak olasihgi vardir ama uyumu sagJayanlar da (ornegin Arnold Toynbee'nin Turkiye'de ve Yunanisian'da Batt Sorunu adh kitabmda oldugu gibi) Gounaris adirun Ghunaris olarak yaztlmast akla yakm olmakla birlikte, Gounaris adma ahsrms okuyuculara garip gorunmesi gibi kansikhklara boyun egmek zorundadir. Benim metnimde uyum yoktur, ama kolay anlasilrnaSl saglanml§t1r. Atina'daki Benaki Muzesi'nin, Ulusal Arsiv'in ve Parlamente Kitaphgi'run mudurlerine ve memurlanna, A.J.P. Taylora ve Londra'daki Beaverbrook Kitaphgi'run memurlanna, kocasirun yaymlanrnarrus belgelerini gormeme izin veren Madame Marie Argyropoulou'ya, Dr. J. K. Campbell'e, Profesor D. Dakim'e, el yazilarmu makinede yazan Bayan Lesly Duffield'e, Bay P. Counarakis'e, fihristi hazirlayan Bayan Isobel Lawes'a.

babasi Sir John Stavridi'nin belgelerini incelemek uzere veren Bay V. J. C. Stavridi'ye, Miss Joanne Stavridi'ye, Dr. Theodor Stephanides' e, Amiral Sir Bertram Thesigar' e ve Amiral Thesigar'in yaymlanmarms 'Denizcilik Arulan'ru kullanmama izin veren Lady Thesiger'e ve kanma, yaphklan yardimlar ve verdikleri ogiitler icin tesekkilr etmek isterim.

Tarihci ve i~ adarru olan iki Yunanhya da ozellikle borclu bulunmaktaytm; Tarihsel konularda sakmmadan verdigi ogiit ve resimler ilzerinde yapngi olumlu yardim icin Dr. Spyros B. Markezinis'e: verdigi cesaret, ogiit ve kisisel amlan icin Bay A. A. Pallis' e; zen gin koleksiyonundaki fotograflan kullanmama izin verdigi icin Bayan Markezinis'e de ~ok ~y borcluyum, Bircok kisi de mektupla bana yardimda bulundular. Bunlar arasmda Bay Desmond Alhusen, Bay G. Apostolopoulos, Albay W.A. Asher, Bayan Ellen Buckingham, Bay Hugh Bulley, Bayan H. Rosamund Craies, Bayan Teresa Crosfield, Bay Edward Doylemesh, Dr. 1. Doxiades, Bayan K.H. Johnston, Kidemli Yuzbas; P.K. Kemp, Lord Kinross, Binbasi Kemal Kutluoglu, Bay G.M. Lee, Bay H.N. Lyster, Bay Ian Lyster, Yiizba~l F.P. Morris, Bayan Ethel O'carroll, Bay C.F.R. Routh, Bay Geoffrey Rowell, Bay W. Rusby, Bay T.A. Sanson, Deniz Binbasrsi R.H. Stokes-Rees, Kidernli Albay F.H. Thompson, Bay David Tudor-Pole, Bay Denys j. Voaden ve Bay R. Wilkinson bulunmaktadir.

1. BOYOK AMA~ (Megalo Idea)


Yunanistan Kralltgl, Yunanistan'in degildir; Yunanisian'm sadece bir par(aSI, en kii(iik, en yoksul bir par(asldtr.

John Kolettis, 1844 2 Agustos 1868'de, Yunanistan'm gen~ krait George'un ka-

rrsi Olga'mn bir erkek cocugu olmustu. Prensin basma gececegi krallrk yenilmez bir Yunan milliyetcilik ruhu ve isteksiz bir Av-

rupa siyasetiyle gevsemekte olan Osmanh Imparatorlugu'ndan kopanlmis, yoksul ve Balkan topraklanna slkl~ml~ bir parcadan olusuyordu, Baglmslzhk icin verilen mucadelede Yunanh savas krskirticrlanrun ve politikacilanrun Avrupa'mn Buyuk Kuvvetleri'nden koparabildikleri, sadece, en kuzeyde Arta'dan ~kilen bir hatla banda Volos'a ve doguda Pelion Dagma kadar uzanan bir kac yuz mil karelik ana toprak (Peloponez) ve bir avuc Yunan adasmdan ibaretti, Yunanhlar icin bu yeterli degildi. Bu yillar, yeni kralhgm iJeriye bakan atesli yillanydr. Yunus bahklanrun oyna~bgl Ege Denizi boyunca yeni bir gorkemle yukselen Bizans'm, yeniden canlandmlrrus bir Yunan lmparatorlugu'> nun "Btiyuk Amac" yillan idi. Eski Yunan klasikleri dogrultusunda arastirma yaparak du~ kuranlar, ulusun onunde acilrrus olan yeni ufuklan kapsayacak ulusal bir hitabet gelistiren kursiideki politikacilar, yoJ iizerindeki kahvelerde dedikodu ya15

panlar, istenilen Yunan dunyasuun nasil olmasi gerektigi konusunda sirur tarurruyorlardr, Girit, Tesalya, Epir, Makedonya, Trakya, Ege adalan, bunlar hep Helenizrn damgasmt tasiyan yerlerdi, Daha uzakta da, Kibns, On iki Ada, Anadolu' nun Ege kiyilan. hatta Karadeniz'deki Pontus vardi, Glucksberg Hanedaru'run mirascisi, iste bu duslerin icine dogmu~tu. Ona, milliyetcilik iliskileri ycnunden verimli bir ad alan Konstantin adi verilmisti. Dussel alhn r;agl canlandrran ve Yunan rrkirun sondurulemeyen vatan hasretini uyandiran buylik kent lstanbul'u Konstantin kurmustu, Soyadi Paleologos olan baska bir Konstantin de, 1453' de Bizans kentini Turklere kar~l savunurken 6Im~tii. Yunanhlarm inanclanna gore, bu, saldirmakta olan barbar akiruna karst Hiristiyanhgin kahramanca ve fayda vermeyen bir savunmasrydi. Kral olacak gen,;; prensin adr -kendisine Paleologos'un adirun verilmeyip, Kralice Olga'nm sevgili erkek kardesi ve dayrsi Buyuk Duk Konstantin Konstantinovic'in aduun verilmis oldugu hakh olarak ileri suruldugii halde- gizli kalrrus irkci arulan canlandirmaktaydi. Konstantin'in daha bir ayhkken Sparta Diikii Han edilmesi kararlastmlnusn. Bunda da simgesel bir seyler vardi. Kral George'un hukiim siirdugu ilk yrllarda getirilen yeni ve liberal Yunan Anayasasi, Yunan uyruklulara soyluluk unvam ya da nisan verilmesini yasakhyordu, Yunan Parlamentosu'nda yapilan heyecanh bir tartisma sonunda, durum olumlu karsilandi, Krahn yerini alacak olan prens hakkindaki ilk cekismenin, anayasal bir so run cikarmasi cok ilgincti. Yunanistan Kral Ailesi, kirac Yunan topragma derinligine kok salmarms, Avrupah ve kozmopolit bir aileydi, Baglmslz Yunanistan'm ilk krah olan kendinden onceki Bavyera Prensi Otho'nun birden tahttan indirilmesi uzerine gelen George'un Yunanistan'a ayak basismdan bu yana daha bes yil gecmemisti, George'un babasi, Danimarka Krah IX. Christian, on dokuzuncu yuzyil Avrupa'smm Kral Aileleri Dayamsma Orgutu'nde bat> yeri ahyordu. Ogullarmdan biri kendi yerine ger;mi~, biri Kral Haakon adiyla Norvec tahtma oturrnus, bid de Yunanis16

tan tahtma cikrrusn, Krzlarmdan en biiyUgU Rus Cart III. Alexandr'm kansi Carice Mariaydr, kiir;iigii Alexandra da, Galler Prensi Edward'ia evlenerek lngiltere Kralicesi olmustu. Boylece George'un ve onun aracihgryla Yunanistan'in, Avrupa'mn y6netimini elinde tutan hanedanlarla sib bag-Ian vardr, Car II. Alexandr'm en kuctik erkek kardesi Buyuk Diik Konstantinin kizi Olga'yla 1867'de evlenmesi, Rusya'yla yeni ve daha giir;li.i baglar kurulmasiru saglaml:;;h. On dokuzuncu yuzyrlm ortalannda Yunanistan, Yunan ulusunun geri ahnmarrus bolurnunu de kapsayacak sekilde Kralhgm genisletilmesi konusundaki kacnulmaz tarihsel inarusm uyanrnasiyla kaynasmava baslarrusti, Politikaci John Kolettis, Kral Otho'yla birlikte, "Btlyuk Amac": sert bir siyasal yuzle temsil etmis ve bu inaner Ocak 1844'de Ulusal Meclis'te soyle dile getirmi:;>ti:

Yunanistan Kralhgl, Y unanistan degildir; Y unanisian'» sadece bir parr;aSI, en kiir;iik, en yoksul bir parcastdir. Yunanhlar, sadece Krallik icinde oturanlar degildirler, aym zamanda Yanya'da ya da Selanik'te, Serez'de ya da Edirne'de, istanbul ya da Trabzon'da, Girit ya da Sisam Adast'nda, Yunan tarihine ya da Yunan trktna bagh ba;;ka yerlerde oturanlar da Yunanlidir. Helenizmin iki biiyiik merkezi uardtr. Kralllgm ba;;kenti Atina'dir. istanbul, biiyiik baskent biitiin Yunanltlarm kenti, dii;;ij, umududur.t
111

Yunanistan (eylem olarak heniiz gerceklestirilememis ulkusel Yunanistan) fikrinin sadece kralhgi degtl, Yunan ulusunun oturdugu biitiin yerleri kapsamma aldigi, 1864 Anayasasr'nda yeni Kral I. George'a verilen "Helenlerin Krah" (Yunanistan Krait degil) unvamyla simgelendirilmisti. Beslenen bu ama~, on dokuzuncu yuzyilda yat>ayan Orta.-;ag dusuncesine sahip oIanlann duygusal iiriinii degildi: bu amac, yonlerinden biri bakirrundan, yiizyillarca €Ski ve Yunanhlann ulusal ve dinsel bilincinin derinligine kok salrrus bir
17

amacti, Bu yon de, lstanbul'u Hiristiyanhk adma ele gecirmek ve 14S3'te dusmus olan evrensel Hiristiyan Bizans lmparatorlugu'nu yeniden kurmakn, 0 andan baslayarak Ayasofya'nm ve kentin kurtanlmasi fikri, Yunan Ortodokslannm yazglsl ve amaci olarak kusaktan ku~aga aktarilrrusn. Evrensel Hiristiyan Bizans lmparatorlugu'nun tekrar kurulmasi fikri, Yunanhlann kafasinda Istanbul' un geri ahnmasi ozlemi halinde koklesmis ve zaman ge<;tik~, onceleri di.i~ilnilldiigu gibi belirli bir Bizans lmpararorlugu kurulmasi fikrinden yavas yava~ vazgecilrrusti, Yunan bagimsizhk savasmdan once olusan atesli yeni fikirler ve arkasmdan Yunan Kralhgnun kurulmasi, bu ozleme yeni bir anlam vermis, canlandirrrus ve degistirmtsti. Yuzyrlm sonlanna dogru, Osmanh lmparatorlugu'nun yonetim kademesinde yavas yava~ buyuk politik ve ekonomik gil<; elde etmis olan ve kendilerine Fenerliler den Hen Istanbul'daki egitim gormu~Yunanhlardan bazrlanrun hevesi, lmparatorluga icten nlifuz etmeyi tamamlamak ve Bizans't boy Ieee canlandrrmaktt. Ama Yunan Bagrmsizhk Savasi ve Yunan Devleti'nin kurulusu, lmparatorluk icindeki Yunanhlara karsi Turklerin dusmanhgirun kiskirnlmamasr icin ve yeni devletin Yunan enerjisinin odagl olarak davranmak zorunda kalmasi yuzunden Yunan yonetim dehasma gerek duydugu goz ontinde tutularak, hie degilse gelecekydlar icin bu tur heveslere son vermisti. Yeni Kralhk, bah Avrupa politik kurarrurun etkisi altmda, Bah madeline gore kurulmustu; bu, <;okuluslu Bizans (ya da Osrnanh) teokrasisinin karst teziydi. Yunan halknun dinsel icgiidiisiinde koklesmis olan Istanbul'u ele gecirme hevesine, !?imdi, topraklarm Yunan topragi oldugu i<;glidiisU, suurlar konusundaki duygu, bir ulusun ya da irkm yeni devletle uyurn halinde olmasi ve bu nedenle Osmanh lmparatorlugu'ndaki milyonlarca Yunanhrun "kurtanlmasi" gerektigi karusi eklenmisti, BiitUn bu duygular, <;agda~milliyetcilikle birlesiyordu. Bu nedenle, BUyUk Amac, on dokuzuncu yuzyilm ortalannda en azmdan ii<;ayn yomi kapsamaya baslarrush, Tam anlamiyla yorumlamnca Buyuk Amac, merkezi Istanbul'da olan
18

Bizans- Yunan Imparatorlugu'nu canlandirmaya yonelik romantik bir dustu. Daha gev~k bir yorumla Buyuk Amac, Yunan ulusuyla Turk ulusu arasmda cansmaya neden olmayacak dogal bir yoldan yavas yavas icten yikilrnasnu saglayacak sekilde Osmanh Imparatorlugu uzerinde Yunan kultiirel ve ekonornik egemenligini saglarnak hevesiydi, O<;iineiiolarak da, Buyuk Arnac, <;agda~devIet acismdan yorumlandrginda disardaki YunanhlarIO iizerinde yasadiklari topraklan geri alarak Yunan Kralhgiyla birlestirmekti. Ama bu, Osmanh lmparatorlugu'yia aciktan catrsmaya yol acacakn, Butun bu dusunceler yirminci yuzyila kadar yasarrussa da hepsini alt eden iio:;iinciisiiolmustu, Olkiisel dunya bir seydi, gercek dunya baska bir ~ey. Bu gosteri~li heveslerin gerceklesrnesi yolunda ilk admu atabilmesi icin, baglmSIZ kralhk, otuz yildan daha fazla beklemek zorunda kalrrusti. Prens George, daha on yedi yasindayken ve politikada ya da Balkanhlann yontemleri konusunda tecrube sahibi degilken, Biiyiik Devletler'in (ozellikle lngiltere'nin) kendisi icin uygun bulduklan tahta oturmak uzere 1863'de Danirnarka'dan gelmis ve Ingiliz Hukumeti, Iyonya adalanm yeni krahn drahomasi gibi Yunanistan'a vermisti. Bu adalar dizisinin en seckin mucevheri olan Korfu, iki spor kuliibiiyle (Byron ve Korfu Atletik) konuk lngiliz takimlan arasinda yapilan kriket karsilasmalan, cincibir icen bu karsilasmalann seyirdleriyle hala fngiliz ya~am biciminin izlerini gostermekteydi. 1881'de Yunanistan'm 810m, Tesalya'run zengin ovalanru kaplayacak sekilde kuzeye itilmisti. Bu yeni bir basari olmakla birlikte, Yunanhlar icin gecici bir yerlesmeden ote sayilmiyorduo Milliyetci giindemde, bundan soma Girit ve Makedonya topraklan yer almrsn. Kral George, yumusak ve kumaz bir yoneticiydi, Cevresini sarrms alan duzenbaz Yunan politikacilanm bolerek ve gtielinii kullamp yoneterek, denetienemeyeeek bir tepki yaratmak icin anayasaYI miimkiin oldugu kadar harfi harfine uygulayarak bu politikacilarla, basa cikmayi cabucak 6grenmi~ti. Kral, 0 zamanlarm milliyetci heves ve egihmlerinden biraz telastaydi, Dani1 ')

marka Sarayr'ndaki yegenlerini, halalanm ve arncalartru her yll ziyaret etrnesi. basta bulunma duygusunu surdiirmeye yardim etmisti. Sorunlann ~ozum yolu vardt: bunlarm, hepsi de aile icindeydi, Konstantin, Parnes Dagmdaki soguk ve genis Tatoi saraymda biiyiidiigii srra, Yunan yasarrumn dokusuyla yakmdan itgilenmek zorunda kalrrusti. Yedi cocuk -Konstantin, George, Nicholas, Andre ve Christopher, Alexandra ve Maria- dadilar ve murebbiyelerle buyutulmtislerdi. evde Ingilizce konusuriardi ve genelIikle kozmopolit, koksiiz: Atina yuksek sosyetesinin dar cercevesi icinde dolasrrlardr. Konstantin, Askeri Akaderni'de okumak icin Berlin'e gitmi~, Alman askeri geleneklerine ve ya~am bicimlerine karst hayan boyunca hayranhk duymustu. Bu iliski 1889'da II. Kayzer Wilhelm'in kizkardesi Sophia'yla evlenmesinden soma daha da giir;lenmi:;;ti. Belki de onun askeri tecrubesi ~agda:;; Yunan yasamiyla cok yakmdan ilgilenmesine neden olmustu, Yuzyihn son yillannda, daha otuz yasmda bir gencken, olaganustu askeri sorumluluklara hazir 01dugu du:;;iiniiliiyordu. 1897' de Giri t' teki -h a 1.1 Osmanh lm paratori ugu' nun bir parcasiydi- Yunanhlar arasmda zaman zaman ortaya cikan ulusal duygulann galeyana gelmesi, Turk-Yunan cansmasmm yeniden baslamasma neden oldu. Giritliler ayaklanrrus ve anavatanla birlestiklerini (ENOSiS) Han etmislerdi. Kamuoyu ve ozelIikle subaylar arasmdaki milliyetci duygulann baskisiyla, Yunan Hukiimeti, bu meydan okumayi kabul etmek zorunda kalrrusti. Yunanhlar sava:;;a hazirlanrmslardi. Nisanda basibozuk Yunanhlar, Tesalya'yla Makedonya arasmdaki simn gectiler, Birkac giin soma da Turkiye ile Yunanistan savasa basladilar. Dogu cephesindeki Yunan kuvvetlerine. Veliaht Prens Konstantin komuta cdiyordu. Savas, Yunanistan icin kucuk dii:;;uriieii bir felaket oldu. 0 siralar bir Alman misyonu tarafmdan yeniden duzenlenmis olan Turk birlikleri, Tesalya'daki Yunanhlan bir aydan daha kisa surede silip supurduler ve Veliaht Prens'in ordusunu bozguna ugratarak Larissa'yi i:;;gal ettiler, Buyi.ik Devletler tarafm20

dan zorla kabul ettirilen bans antlasrnasina glire, Yunanistan tazminat odemek zorunda birakrldi ve borclanna sadik kalmasiI1l saglamak icin Buyuk Devletler tarafindan Yunan maliyesini denetlemek amaciyla bir Uluslararasi Maliye Komisyonu kuruldu. Ama Tesalya Tiirkiye'ye geri verilmedi, Bu nedenle de sava:;;111 asil etkileri, parasal ve psikolojik oldu. Yunan ordusu, Turkiye'yle dogrudan dogruya catismarun bir faydasi olmadrgnu ve koklu bir duzenleme yapilmasi gerektigini anladi. Krahn yerine ge~ecek alan Prens Konstantin'in unu ve prestiji sonuverdi. Komutan olarak gorevinin gerektirdigi sorurnluluklanru tasiyacak durumda olmadigi anlasilnustr. Bununla birlikte, on dokuzuncu yuzyil tarihinde Yunanhlann kiicuk dusunicti ve yararsiz yenilgileri seyrek bile olsa basanyla kansikti. Yunanlilar tarafmdan yiiriitiilen politik ornek de, "Buyuk Amac=m yavas yava:;; gen;ekle:;;mesini sag-lay an bir basan gibi goriiniiyordu. Once lyonya adalan soma da Tesalya, Kralhk topraklanna eklenmisti. 1897'deki bozgun, ulke icin fazla toprak kaybma neden olmarrush. Yerel ve ge~ici basansizhklara karsm, genel bir tarihsel egilim Yunanistan'dan yana cahsiyor gibiydi. Tiirklerin Avrupa'daki kaleleri ~dkiiyor ve Asya'daki eski topraklanndan surulecekleri anlasihyordu. Bu bir zaman ve sabrr sorunuydu, Yine de, Yunanhlar sabirsizlaruyorlar ve dii:;;ii.:;;urunlerinin olgunlasip ellerine ge~mesini beklemiyorlardn ~unkii Turklerin A vrupa' dan cekilmeleri kacirulmaz gorunmekteyse de, Makedonya'nm, Trakya'mn ve Epir'In mirast;lllgma aday alan baskalari da vardr, Trakya ve Makedonya'daki Yunan halkmm ~ogunlugu Ege denizi kiyilannda toplanrmsti, ic bolumlerdeyse Slavlar ve Muslumanlar ~ogunluktaydllar. Bu topraklara kimlerin sahip olmasi gerektigini saptarna konusunda bir ()I~u yoktu; buralann sadece diplomatik beceriyle degil, ayru zamanda Yunan kam da dokulerek tekrar de ger;irilmesi icin savasmak gerekiyordu. Bu gercekler: bilen Yunanhlar, 1897' deki 1Itanc verici yenilginin izlerini sili p yok etmekte kararhydilar. Ulusun durumunun ciddiiigi herkesce biliniyordu, bundan sonra ge~('n on yil hazirlik zarnaruvdr ama Yunanis21

tanin politik kaynaklan zamarun gereklerine uygun degildi. Yunan h la nn lursla n, yeteneklerinin a<;1 hi r ?€ kilde iistiinde gi tk mekteydi ki, kurumlarmda ve ordulannda koklil reformlar yapmak zorunlulugunu duymuslardi. Politika sahnesinde, derebeylik gelenegine bagh eski liderlerden Theotokis, Rallis, Dragoumis, Mavromihalis'le otekiler arasmda kavga siiriip gidiyordu. Yuzeyin altmda da, Yunan tarihine damgalanm vunnak isteyen yeni adamlar stralanru bekliyorlardi. Ve Atina'daki politika kavgasmdan uzakta, Makedonya ve Girit gibi sirur topraklannda, kralhgrn geni:?letilmesi istegi daha da ileriye gi:'Jtiiriiliiyordu. lste bu yillarda Makedonya icin yapilan cansma doruk noktasma gelmisti. Baglmslz kralhktaki bazi Yunanhlar, Bulgar komitacilanna karsi koymak iizere cete 6rgiitii kurmak ve Yunan Ortodoks topluluklarma milliyetcilik ruhunu asilamak icin Makedonya'ya gitmi;;lerdi. Kitapta yer alacak olan bu Yunanhlann bir <;08u cansmaya katilrruslar ve bunlar 1897 tarihiyle Balkan Savaslan arasmdaki donemde Yunan milliyetcilerinin yarahci giiciiniin ve ruhunun biiyiik bir bolurnunu simgelemislerdi. 1904'te, Anastasios Papulas adindaki gen<; bir Yunan subayi, Yunan geriJIa hareketinin olanaklarnu incelemek iizere gizli g6revle bir heyete kahhp Yunan Hiikiimeti tarafmdan Makedonya'ya gonderilmisti. Sonradan Anadolu seferinde Papulas'm emrinde gi:irev alan yuzbasi Alexandros Kontoulis, heyetin basmdaydr, Tesalyah oldugu ve bolgesi halkma ters dii;;tiigii halde Dogu Trakya'mn bir koyune 6g-retmen olarak g6nderilen gen<; Georgios Kondilis, daha once Makedonya'mn Kastoria bolgesinde <;ete reisi olarak savasrrusti. Gene bir yazar ve Yunan rnilliyetciliginin filozofu olup, 1920'de Venizelos'un ceteleri tarafmdan 61diiriilen Ion Dragoumis de 1902-1908 yillan arasmda, konsolosluk gorevlisi ve ashnda catismarun kurmayi olarak, Manastir'da. Serez'de Philippupolis'de, Dedeagac'ta ve lstanbul'da cahsmisn. Bu yillarda Yunanistan'm icinde de yeni bir kusak yetisiyordu. Gii~ dagIimlJrtl tam anlarmyla yansitmayan bir parti politikasi sisteminden, burjuvazinin kuvvet kazanmasmdan usan-

ml§, eyaletlerin de biiyi.imeye baslamasi sonucu her zamanki gibi "yeni adamlarm" 6zlemini ceken Yunanhlar, 1906'da parlamentodaki saldirgan taktikleri yiiziinden Iapon Grubu diye adlandmlan ve 0 siralardaki Japon-Rus savasmda [aponiarm basvurduklan taktikleri ammsatan taktikleriyle gene radikaller grubunun meydana cikmasuu merakla seyrediyorlardi. Bu atesli grubun lideri, yakm isbirligi yapb&! biiyiik politikaci Charilaos Trikoupis'in eski meslektasr yash devlet adarru Stephanos Dragumis'di. Arna grup icindeki heyecam korukleyen, parlamentoya 1902' de girmi;; olan Dimitrios Gounaris admda Patrash gen~ bir avukat ve aydindi. Almanya'da ve Fransa'da egitim gormii§ olan Counaris, geni§ kiiltiiri.i olan ilerici bir adarndi. Bismark'rn Almanya'da sosyal refah alarunda g6stermis oldugu basanlann cok etkisi altmda kalrrusti. Yunanistan'm dagmlk politik yaplst, kendisine iyice gozden gecirilmesi gerektigi karusiru veriyordu. Uzun boylu, san sach, sakalh ve biyrkh, sag-lam yapih, kanca burunlu Gounaris, goruslerine egemen olusu ve giizel konusrna yetenegiyle kamuoyunu hemen etkilemisti, Gounaris'in kusuru, kendisini giinden giine dar gorii§lii ktlan kustahhgi ve doktrine olan egilimiydi. Ama ilk gunlerde. kendisini sabirsiz kilan ice donuk ve b61iidi cahsmalanyla, politika diinyasmm dikkatini kendisine cekebilmisti. Arkadaslanyla konusurken, buyuk toprak sahipleriyle, Yunan ihtilalini yapanlann cocuklaruun olusturdugu buyuk politik ailelere bagh ikinci snuf kisi ve gruplann eseri olan eski Yunan politikasiru degistirecek Avrupa'daki yeni fikirleri anlatirken zincirleme Yunan sigarasr icerdi. Parlarnentoda ve disanda Counaris, ~gda;;larma iistiinliik kazanrrusn ve gelecegin adarru kabul ediJiyordu. Politika yasanu boyunca Gounaris'le <;ok yakm isbirligi yapan Petros Protopapadakis, Naxoslu sert, kaba saba, sakalh bir adamdi ve Paris'te miihendislik 6grenimi gormustu, Di:indiigii zaman Cyclades'den pariamentoya uye olarak katilrnadan once
(.) Bu kavrarn icin Yunanca bir sozcuk (nellndrismos) bile vardrr,

23

Korent Kanalinda cahsnus, Evelpides Askeri Akademisi'nde ders vermisti. Grubun obur uyeleri. yumusak, anlayish, politik sezgisi olan gazeteci Emmanuel Repulis, Yunan politikasmda hie goru lmernis bir ~eki Ide 1906' da yirm j yed i yasmday ken Kardica'dan milletvekili secilen ve grubunun en gend olan Apostolas Alexandris; Gournaris'in baska bir arkadasi olan Charilaos Vozikis ve A. Panoiyotopoulos'du. Bazrlan cok onernsizdi arna bu adamlar, yine de politika bunyesinde bir maya gorevi yaptilar, Olumsuz, yrkici ve ele,?tirid gii~ olarak gerek parlamentoyu, gerekse ulkeyi etkileri altina aldilar. Bununla birlikte, 6zu ve siyasal programl bulunmayan bu kisiler sikmn cekiyorlardi. Yaprlan ve gecmisleri ayn 01makla birlikte durumdan hosnut olrnadiklan icin birlesmis, akilh, radikal alti gene adarndrlar. Ornegin Gounaris, doktriner ve milliyetci bir aydmdi. Alexandris de eski moda bit liberal. Grubun en buyuk basansizhgr, bir kimligin bir siyasal dayanaguun olmamasmdan degil -bu zaten kacuulmaz bir haldiboyle bir kimligl ve siyasal dayanagi yaratmakta gosterdikleri basansizhktr. Bu daha cok Counarisin kendisinde cesaret 01mamasmdan ileri geliyordu. Bir coklan tarafmdan Japan Grubunun dogallideri olarak tamnnus olmasma karsm, Gounaris, yash Dragoumis'in arkasma slgmmaYl secmis ve boylece kendini ve grubunu, bir olcude, itibanru yitirrnis alan kusakla isbirligi yapmaya yoneltrnisti. Gounaris, grubu daha buyuk bir seyin -yeni bir radikal parti toplulugu6zi.i yapmak icin hie bir caba gostermemi~ti. 0 pariarnento cercevesinde cahsmaktan hosnuttu, Sonunda da, pesinde gidenlerden olusan kendi grubunu Gounaris'in kendisi dagitn ve radikal muhalefetin liderliginden kendi vazgecti. Japon Grubunun cahsmalanru yakmdan izleyen Basbakan Theotokis, 1908'de Gounaris'e Maliye Bakanhgrm teklif etti ve vergi reformu y la ilgili progranuru y u rurlUge koyma firsatiru -geno:; Ve lursi olan bir aydmm geri cevtremeyeccgi bir firsat- verdi. Counaris bu teklifi kabul etti. Bu, yerlesik yonetimin klasik bir bastan crkarma olayiydi. Bir kac ay soma da
2i

Counaris istifa etmeye zorlandi. Bir sure sonra Alexandris sunlan

yaziyordu:

Benim garii~iill1e gare Gounaris'in poliiik: cesaret i ve diiriistliigii uardt. Gounaris, Theoiokis'in kendisini sevmedigini ve patti iciude seoilen N. Kalogeropoutosun daha 0 giilldelJ Theotokan pariisinin ba~kan!Jgma aday g;jsterilmi~ [liduSl/llu (ok iyi bi{iyordu. Ama Gounaris, Theoiokis'in lehte oy kullanmasi nedenifle, programZllm oldugu gibi kabul edilecegine ... ve bOy/ece de iilkenin ekonomik kalkmmastmn ger(ekle~cegine ina 111 yordu. Bundan sonra da, birdcn girmi~ oldugu Bakan/ISI yine virden ve politikada dalia yiiksek bir yer ve iin kazanarak blrakabilirdi.2
Gounaris, daha tecri.ibeli bir adamm yapilamayacak diye tarurnlayacagi bir amacr gerceklestirmek icin bakanhgi kabul etmisti. Ne kadar buyuk amaclarla htikilmete girmi:;; olsa da. Japan Grubunu terk ederek bu grubun birlesik gucunii yok etmek isteyen Theotokis tarafmdan oyuna getirilen Gounaris eski siyasal partilerin damgasiru tasirnayan yeni bir kuvveti, Yunan kamu yasaminda en saghkh ve en etkin olam kapsayacak bir kudreti temsil etme hakkiru kaybetmisti. Daha gii~lii bir baska mucadelenin yolu acilrrusn. Bu mucadele 1910'da su yuzune cikti. Eleftherios Venizelos, Girit'in gu<;lii tasra politika okulundan, Yunan politika sahnesine birden atlanusti ve kendisinden once hit; kimsenin yapamadlgl bicimde bir kac ay soma Yunan siyasal ya?amma egemen oluverdi. Bir cikmazdan kurtulmayi saglamak icin ~agn uzerine gelmisti. Politikacilarin ve Kral ailesinin tutumundan hosnut olmayan bir subay grubu, Atina yakmlanndaki Goudi'de bir darbe baslattilar ve htikilmetin tam anlarruyla elini kolunu baglayarak basan elde ettiler, Politikacilar, devleti yonetrneye hazirhkh olmayan, ne yapilmasi gerektigini hie bilmeyen askerlerin denetimi altmda ve onlann izniyle cahsmaya zorlandilar, Vcnizelos, bu kan!;>lkhgl ,6zmek icin getirilmi:;;ti.

Atina'ya geldigi ve 1910 yihnda Yunanistan baskentinde politikaya girdigi zaman, Venizelos, nerdeyse kirk alb ya:;;mdaydi vc uzun boylu, ~er~evesiz gozluklu, sert yuzlu. bryikh. sakallan agarmaya ve saclari dokulmeye baslarrus bir adamdi. Sirasiyla Girit'in Osmanh yoneticileriyle, Buyuk Devletler'Ie, ada ozerkligine kavustugunda ilk Yuksek Komiser olarak atanan Konstantin'in erkek kardesi Prens Ceorge'la basanyla mucadeIe etmis, milliyetci ve devrimci olarak geni:;; line sahip bir kisiydi. Adarun Yunanistan'Ia birlesmesi icin surdunilen bu rnucadeleler yoluyla, Venizelos, Yunan sahnesinde kendisine daha bilyuk bir ad yaprrusn. Kii<;uk politika oyunlarma katilmanus, buhranh zarnanlarda birden ortaya okiveren kisiler gibi Yunan sahnesine crkrvermisti. Venizelos, 1864 yihnda Girit'in batismdaki Hanya kenti dolaylannda, oldukca zengin ve guclu bir ailenin cocugu olarak dog-mu:;;tu. Babasi, kusursuz rnilliyetciligiyle tamnmis bir tuccardi. 1866' daki biiyiik Chit ayaklanmasmm arifesinde Cirit'ten kovulmasi iizerine ailesini, Eleftherios'un (kurtanci) ilk egitimini yaptlg. Cyclades takimadalan arasmdaki Syra Adasma gotiirmii::;;tii. Venizelos, Atina Universitesi'nde okudu ve avukat oldu. Girit'e donerek 1889'da politikaya atildi, 1866 devriminden sonra Turklerden kopanlan anayasayla kurulmus olan Girit Meclisi'ne secildi, 0 tarihten Girit'in baglmslzhgma kavusmasina kadar, Venezilos, adarun calkannh politikasirun on safmda bulundu ve "Girit Sorunu" konusunda muttefiklerle, dusmanlarla ve Buyuk Devletler'le nasil entrika cevrilecegini 6grendi. Diplomasi ve tartisma yollan kaparunca devrim ba:;;lanusn. Girit'te her zamankinden fazla baski ve kargasahgm 01dugu 1897'de Venizelos, Hanya dolaymdaki Akrotiri yanmadasmda devrimci karargaluru kurdu ve bir bildiri yaymlayarak Yunanistan'la derhal birlesilmesi icin <;agnda bulundu. Boylece Yunan Hukumeti bu istn icine suruklendi, Buyuk Devletler, ise kansmak, savascilan ayirmak ve bir uzlasma ortarru bulmak icin bir filo gonderdiler. Turk egemenligi altmdaki ozerklik statusunun devammda ve Yunanistan'm gemileriyle askerlerini Girit'-

konusunda israr ettiler, italyan Amirali Canekornutasmdaki uluslararasi filo asileri kusatrrustr. Giritliler '~IY" ilyfllml~lardl. lhmhlar pazarhk temeline dayanan ozerkligi ~,lI>UJ ediyorlar, asmlar Yunanistan'la birlesme dismda hicbir ~'L'YI' ever demiyorlardi. Venizelos, ikinci grubun lideriydi. Asmlann ve Yunan ordusundaki Girit davasina yakmhk .luvanlann karst konmasi gil<; baskrlan uzerine, Yunan Huku1111 'I i, 13ii uk Dev letler' in iste klerine zamanmda Y boyun egemedi. HUllun sonunda da, Osmanh lmparatorlugu 17 Nisan 1897'de Yunanistan' a sava~ ilan etti. Buyuk Devletler de harekete ge<;me\It'll beklediler ve Yunanhlann sabirsiz milliyetciliklerinin uritIllinu, daha guclu. daha iyi donatilrrus bir kuvvet tarafmdan aci Iii r yenilgiye ugrahlmak yoluyla toplamalarma seyirci kaldilar. Sonunda patlak veren bir olay, Buyuk Devletleri Turklere b.ISkl yapmaya ve Girit'i adahlara vermeye zorladi. 1898 eyluHinde birtakim Tiirkler, ingilizlerin bir deniz miifrezesine salt IIrd ila r ve Ingiliz Konsolos yardimcisry la denizcilerden bazila1"1111 oldurduler. Bunun uzerine Buyuk Devletler, vakit gecirmeL 11.'11, adamn denetimini ellerine aldilar ve iki ay icinde Turk askerleri Girit'i birakip gitmek zorunda kaldi. Yunan Prensi Ceor};I.', Biiyuk Devletler'm Girit adasmdaki Yuksek Komiserligi'ne .itandi. Birlesme icin olmasa da, gercek ozerklik icin verilen saV<l~ kazarulrrusn. Daha onceki sert mucadelelerindeki gibi simdi de, Venizelos, kendini yeni Yuksek Komiser'Ie politik bir savasa ad aya bilirdi, lste bu m ucadeleler, 1905' te silahh bir ayaklanmaya, Prens George' un istifasina, daha soma da kacmilmaz olan t;irit'in Yunanistan'Ia birlesmesi icin bazi manevralara yol acti ve 1913'te Girit Yunanistan'Ia birlesti, Biitiin bu olaylann sonucu olarak, Eleftherios Venizelos'un adi 1910'da Yunanistan'da iyice biliniyordu. Devrimci mucadelelerin atesinde smanrms bir politikaci olan ve enerjisini daha gems alanlarda uygulamaya hevesli bulunan Venizelos. durnrnu gozden gecirmek, Askeri Birlikin devrimci iiyeleriyle gorusrnek ve ulkenin sorunlanna siyasal bir <;oziim bulunmasina yardim etmek icin Ocak 191O'da Atina'ya hareket etti.
\,<11,1

1"11 };l'ri ~ekmesi

26

17

Zaman kendinden yanaydi. Birk"" ay icinde siyasal cikmaZI yok etmis, Askeri Birlik'in kendi kendini ortadan kaldtrmasim kabul ettirmis, politika dunyasma Venizelos adiru zorla benimsetrnisti. Ven ize los, Basbakan ola rak zengin lesmekte olan burjuv azinin serbest meslek ve tuccar kesimine dayanan yerel kuruluslan, Liberal Kulupleri ve yeni kurdugu Liberal Parti aracrhgiyla, ulkenin siyasal yasarruna komuta eden bir yer saglanusti. Anayasal reform, toplumsal yasalar ve ordunun yeniden duzenlenrnesi kon ulannda atesle ~ahsan bir d oneme baska nhk etti. 1912'de de yurtsever Yunanhlann 1897 yihndan beri bekledikleri an geldi. Venizelos, kornsulariyla yaph8J sabirh pazarhklar sonucu, Turkiye'yc hie degilse guvenle karst gelebilecek bir Balkan Ittifakr kurdu. Kasun aymda Karadag'm Turklere karst saldmya ge~mesiyIe genel savas kiskirnldt. Osmanh Imparatorlugu on bes gun icinde, Karadag, Srrbistan, Bulgaristan ve Yunanistan'Ia sa va~ d u rumuna ge ld 1. M u ttefik sa ldmlanmn asil yukunu Bulgar kuvvetleri cekti ve Turkler, Kirklareli'yle Luleburgaz'da yenilgiye ugrahldllar, Trakya'da istanbul'un gen;ek kapisi alan Catalca ha ttma kadar suruld uler. Bu arada Sirp kuvvetleri de aym sekilde basan kazandilar: eski Sirbistan, Tiirk askerlerinden armdr, Veliaht Prens Alexander'm komutasmdaki Birinci Ordu, bah Makedonya ilzerine yuklendi ve Manasnr'da bir Turk ordusunu yenilgiye ugraUI. Sikistrrma, Yunanhlann Tesalya'dan Makedonya yoluyla kuzeye dogru yapnklan basarrh bir ilerleme 50nucu tamamlandi. Yunanhlar, Yanya'yi kurtarmak icin Epir'e bir ordu daha g6nderdiler ve Ege'yi TUrk filosundan temizleyerek M iittefik davasma buy iik yardimda bu lund ular. Turklerin en buyuk armagaru olan bosaltilrrus Selanik'i ele geo;irme yansmda, Yunanhlar yirmi dort saatten daha kisa bir farkla Bulgarian gectiler. Muslumanlann, Yunanhlann, Slavlarm ve biiyiik bir 6ge olan ispanyol Yahudilerinin" kansik bir halde oturduklan bu eski kentte, Kral I, George, 1913 Martmda bir
(O)

katilin kursunuyla 6lduriildti ve Yunan ordusunun son basanh seferinde un tin ii tekra r pekistiren Konsta n tin tah ta oturd u. Balkanlar'daki savas, lngiliz liberalleri arasinda Tiirklere karst hos olmayan kotu bir duygu yaratn ve boyundurugu silkip atan bask! ahmdaki uluslara karst da steak bir sevgi uyandirdr. Balkan ulkeleri ordularirun ilk basanlan, sevinc duygulanIII karnciladr. Turk ordularr. Makedonya'dan ve Trakya'dan hizla geri cekilirken. bes yuz yil sonra, Osmanhlann Avrupa'da ayak bastiklan yerlerden sokulup Asya'daki anayurtlarma suruldukleri aO;lk~a goriiliiyordu. 10 Kasun 1912 Pazar gi.inii artik sonuctan kimsenin kuskusunun kalmadigi bir sira, Londra'daki gen~ bir Yunanh yeni giinlilgune ~u heyecan verici satirlan yaziyordu:

B II aksam Down ing 5 treet 11 n umarada yemek yedim, yemekte Lloyd George, Masterman, Spender Roberts ve ii( hantm uardi. Konusma, hep sava~ konusundaud». Ak~am uemeginde Lloyd George ~ampanya getirtti ve $U sozlerle kadehini kaldlrarak $ampanyaYI iff!: 'Bu geee temsilcilerinden biri aramtzda alan miutefiklerin $ereftne ve Tiirk'iin Aorupa'dan atilmasi, geldigi yere gi.inderilmesine i(iyorum. '3
Giinliigii tutan Yunan asilh John Stavridi gen~ bir avukath. Galli politikaci Lloyd George'la avukathk yapngi sira dostluk kurmus ve Londra'ya Yunan Baskonsolosu olarak atannusti. Reuter Ajansr'nm muhabiri olarak edinmis oldugu tecrube, Yunan politikasi uzerinde cok etkin olan Rallis ailesiyle yakm iliskileri, iyi i? adarru olusu, Yunan ve Ingiliz politika dunyalan arasmda aracihk yapmasi cok iyi bir yere gelmesini saglarmsn. Milliyetci Liberal Kulup'un hevesli liberal cevresi, Yunan milliyetci politikasirun atesli dunyasi, gemi sahiplerinden, tiiccarlardan, bankacilardan olusan Londra'daki Yunan kolonisinin saglam ve refah icindeki dunyasi arasmda kolayca ve rahathkla dolasabiliyordu. o gece Lloyd George hep Balkanlar'daki savastan soz etmisti, Lloyd George'a sonraki on yil icin yon veren iJgilerin ve 29

lspanya'daki engizisyon baskrsnulan yuzyillar once kacan bu Yahudilerle Islamhg, "'-'<;('11 ve gllnilmllzdc de Selanikli diye adlandinlau bir grup ya~lyonfli bu kentte.
birlikte,

28

onyargilann ilk l~lgl iste bunlardir, 0, Ttirk'un tasiru taragiru toplayrp Avrupa'dan atilrnasindan yanaydi:

Sahsen ben Tiirk'iin lsianbul'u elinde tutmastnt bile isiemivorum. Ama bu, cozmek zorunda oldugll/nuz en gur; sorundur. Benim [ikrime goreen iyi r;azum yolu, lstanbul'u, Canakkale Rugazl'lll uluslararasi bir statUye kanusturmaknr. Lloyd George, birlik olmarun gerekliligi konusunda
ridi'yi uyardi:

Stav-

811 bir yiizkarasldlr. ltalva, sava$1I1 sunil gelmeden (1Yunanistan, biitiin adalann kendisine oerilmesini ban$ kosulu oiarak ileri siirmelidir. Ama sizin de, basin, ar;rkhava ioplanulan ve cesitli yaytn/ar aractllg!yla lngiltere'de bir kamuouu yaratmaya yard!m eimeniz gerekir. ingiliz Hukiimeti bugiinki; durumda resmi bir yardm!da bulunamaz, ama Yunanistan adalartn kendisine birakilmasm! bans kosullanndan bin olarak ileri siirerse, lngiltere buna kar$l (lkzl1ak icin hir;bir $cy yapmayacaktlr.
kip giimezse,

Stavridi soyle yaziyordu: Muttefikler icin tek imemli $ey keneilenmis olmakiir. M iittefikier bunu yaparlarsa, pek (ok zorluk ortadan kalkacak ve size kar$1 gelecek hi( kimse kalmayacaktlT. Ganimeileri payla$mak icin kendi aranizda kavga etmeye baslarsantz, 5biir devleflere i$ekarl$mak firsatJn! oermis oiursun IlZ. Yunanltlara gelince, Lloyd George soyle konusmustu: 1897'nin antlanni silip siipurdiiniiz, gerektigi gibi sive yiinetildiginiz zaman ne yapabileceginizi gosterdiniz. Simdi, sizinle jetihleriniz arasllla kimsenin girmesine izin verilmeyecektir. Miittefikler aralarmda anlasirlarsa, Titrkive'nin Aurupa'da kalan bOliimiinii dii$iindiikleri en iyi $ekilde payla$abilirler ... Girii'i simdiden kendinize ait sayabilirsiniz. Girit'i almantza engel olabilecek tek devlet lngiltere'dir ve ingiltere, Girit'i almantzi engellemek icin ne bir kursun atacak, ne de tek bir gemi harekei etiirecektir.
lahlandmldtgtmz, egitildiginiz

Lloyd George, kar$l/a$acagnn biuun giir;liikler icin diledigim zaman ve sik:s!k kendisini garmemellli isiemis, elinden gelen yardlmda bulunacagim soylemi$ti. Boylece, baskalanru kandrrmaya ve yaltaklanmaya gerek kalmadan Yunanistan bir koruyucu kazanrrusn. Bu aksam yemegi toplannsmdan dort gun soma, Stavridi, konusmalann bir ozetini Basbakan Venizelos'a gonderdi. Daha sonraki konusmaIan da, Stavridi, ilk toplanndaki esaslara dayanarak yurutmeyi basardi. Yunanistan'in, ingiltere'ye yararh olacagi acikca anla~tlml~tt.Deniz Bakaru olan Churchill, buyuk bir deniz kuvvetine Yunanistan'm saglayabilecegi kolayhklarla ilgilenmisti. Stavridi, 18 kasim gunu, A yam Kamara'smda Lloyd George ve Churchill'le bulustu: Winston Churchill dogrudan dogruya sorunun ozune inmisii. Sava$m yeri, miittefiklerin son ve tam ba$an umudu hakkmdaki yeni haberler konusunda birkac soru sordukian sonra, ingiliz donanmasmm Akdeniz'deki durumunu ve Franstz donanmastula birlikte nasi 1 i$ giirecegini anlattt. Deuleiler gr1lpla$tlklarma gore, dii$manlar italya ve Avusturya'ydl. lleride yapllaeak bir sava$ta Adriyatik Denizini kapatabilirierse, Avustllrya donanmastntn tiimiivle italyan
31

Stavridi, Osmanh Imparatorlugu'yla yapilan son savasta Italyanlann Ege adalanru isgal etmeleri sonucu Yunanistan'm bu adalan ele gecirmesine haksizca engel olundugunu ileri surmustu. Lloyd George ictenlikle su tepkiyi gOsterdi:

donanmasmin bir boiiimitni, Slkl§tlrabilirler ve bundan sonra da herhang! bir baska diisman gemisiylc ba§a (Ikabilirlerdi.

lngittere'nin Adriyatik Denizinc yakm bir iissii olursa, bu dcnizi kapamak kolayla§deakfl. Biiiiin elveri;;li yerler arastnda Deniz Bakanltgl'mn yegleyecexi tek yer Kejalonya Adasmdaki Argostoli'ydi.
Bundan soma Churchill, bans ya da sava~ srrasmda ingiliz Hukumeti'ne donanmasi icin Kefalonya Adasnu kullanma hakkim veren bir anlasmaya vanlmasiru onerdi, Buna karsihk Yunanistan ne alacakn? Argostoli'de saglanmasl onerilen kolayhklarla, savasin sonunda baslayacak bans muzakerelerinde Yunan isteklerinin lngilizler tarafmdan desteklenmesi Stavridi'nin birbirine baglarnaya <;ah~hgt kosullar oldu. Yunanistan, Selanik ve Ege adalan konusunda yardima gerek duyuyardu. Llyod George, boyle bir anlasma yapilmasi konusundaki gii<;li.iklere degindi, Lloyd George'un da kabul etmis oldugu Churchill'in fikri, karsihk olarak Kibns'i Yunanistan'a birakmakh. Churchill'in Kibns ziyaretini Stavridi soyle anlanyor:

11I~"1l til', "Byron sag olsaydi, boyle bir gun onu ne kadar 5(>vunhrirdi," s6zunu soylernekten kendisini alamadi. Ilundan sonraki toplantida -Lloyd Ceorge'in cok iyi bilinen "jlh.11l kahvalnsi toplantilarmdan birinde- Stavridi, Argostolrd,·"i deniz ussii sorunu dismda, lngilizlere Ege adalanru da kul1,111 1ll,1 yetkisi verecek ~ekiide Yunanistan'la daha genei kap11;111111 bir anlasma yapmamn yararh olacagrru oneren, ChurI lull'm iinerilerini daha da geni~letmeye gayret etti: Yunanistan'la, ileridc biiyiik olncagma sore Biiyiik YI/nanistan'la yapi/acak gene! kapsaml: bir anlasma, lngilizlere, biitii n gcm iierin i diismana kar§1 bir sauasta kullan ma o/anagllll saglayacak, denizlerdeki polislik ve lngilizlerin ticaretini korumak odeoini de bize birakmts olacaktt. Donanmanuzi giirlendirl1leyi, lngiltere '11 in onderliginde yell i gemiler yapmayl, her konuda ingiltere'yle birlikie daoranmaYI taahhiil edecegimiz onerisinde bulunmustum. Onerinin yerinde o/dugll ve dii~iin/1leye deger bulundugu, Winston Chutchill'le, Ba~bakallia ve Grey'le de bu konuyu gorii$ccegi ceoabmi verdi. Bu arada, onceki gibi, her §ey gizli kalacaktt. Yunanistan'm yeni dis politikasirun ozu ilk kez .1'.·Ik<;anlanlmis oluyordu. Evrile cevrile 1916' da Selanik' e, 1919'a d,I lzrnir'e. 1922'de de felakete giden yolun ilk adinu i~te bu 01duo Yunanistan'da yapilan zafer senliklerinin taptaze sevinci lI;inde 12 Arahk 1912 giinu Victoria lstasyonu'na ayak basan Veuizelos'un. ingiliz yanhsi politikasmm temelleri anlrrusti. Lloyd George bile Venizelos'un Londra'ya gelmesinde aceIp ediyordu. Stavridi'ye, "Yunanistan'rn gelecegi Atina'da de.~il, Londra'da kararlastmlacaktir. Sizin icin bir olurn kahm sorunudur," demisti, 16 arahk pazartesi gunu iki adam, Downing Stn .-et 11 numarada ilk kez bulustular. Venizelos, 0 gune kadar vaprlan rnuzakereleri onayladigiru soylernekte gecikmedi ve muzakereleri surdurmeye hazir oldugunu bildirdi... Argostoli-

Halk, scsi klstlmcaya kadar baglfdl ve deuamli Yunan bauragmt salladt. Bu ate;;li karstlanmadan ne denli hosnut kaldlgl1l1 valiye soyledigi zaman, "Yasasm Y unan is tan " ve "Yasasm Enosis" yaygaralarmdaki heyecamn kendis! icin degit Yunanisian'la birle§meye yardlm edecegi umuduyla ortaya konuld ugu anlattldt. Yunanistan' la birlesilmesinde bu kadar israr edilmesi onu eikilemisti; lngiliz Hukumeti> ne kars: hemen hemen hit; bir yakl1lma yoktu, sadece allavaianla birlesme konusunda rok biiyiik bir istek oardi ve olanak bulabilirse adaleiin yerine geiirilmesini saglayacaktl.
Yunanistan icin kazarulacak bir odiil yard! ger<;ekten. Konusmayi Venizelos'a bildirmeye can atan Stavridi, Lloyd George ve Churchill, Asquith ve Sir Edward Creye darusincaya kadar sabirsizligrru frenlemek zorunda kaldi. Churchill aynBurada

lste burada

52

KIbn s pa za rlli'hm ta rnst: Ia r. Sta v rid anlasrnas: fikrini yeniden ortaya atb:

L gene I bi r inF;iliz- Yunan

s/cnizelo«. bu sorunu da miizaker« etmek istcd(~i/li, ama Kibns-Argoetoli an/a$lIWSllldan ayn tutmak Yl1llhsl oldu,~1iI1/1 soy/cdi. Yunall is tan' /11 bii tii n ulusal c:{ilim lerin ill Inxiltere'lfle daha sib bir i$birli.~i yapr/laya yii/leld(~illi, Kral'» dan ba$laYlp en basit yurtta$a kadar Yunanisian'da herkesin bOyle bir anla$mmll scuincl« kar$lfayaca.~11l1 actkladt. Gcrek Uoyri George sackse Isaacs (Sir Rujus Isaacs) /111111111 her iki iilk« icin de IWl/lr/1 olacalln! kabul ctiiler. Lloyd George, lngiltere'nin hie bir iilkeyle anffa$maSI olmadlgma I'e aranuzdaki antlasmanm Fransa'ula yapi/acak anilasma csaslanna uymnsl gerekt(-:;ine isarct etti; ba$ka bir devitnle, her iki ulkenin disisleri, birbirleriyle siirekli tie icten bagIan fI kuracaklar giirliik ya da ba$ka uluslarla satla~ dUrIImunda kar$llzkll yardllllfa$acaklardl. Venizelos bunu kabul eiti ve sonmu miizakere etmeye hazir oldugunu soy/edi.
Snnraki giinlerde Yunanhlann pohpohlanmasi iyiden iyiye arttinldi. Churchill, 0 sira Almanya'da Vulcan gemi tezgahlannda yapilmakta olan zirhhrun yapm1mm, haL§.bir olasihk varsa durdurulmasrm ve yeriue daha kuctlk gemilerin siparis edilmesini Venizelos'a onemle ogiitledi. Deniz Bakam, Battenberg Prensi Louis tarafmdan desteklenen Churchill, baska bir sabah kahvainsi toplannsmda Fransa ve lngiltere'nin miittefiki olarak kanlacagi bir savasta Yunan donanrnasirun oynayacagi rolle ilgili g6ri.i:;;lerini anlath. Argostoli'den ve Malta'dan harekete gecen lngiliz filosu, biiyi.ik ana gemileriyle Avusturyahlann ve ltalyanlann Adriyatik Denizi'nden cikmalanm onlerken, Yunanhlar da kucuk ve hizh gcrnileriyle Dogu Akdeniz'de, adalarda polis g()revi yapacaklardi. Asquith ve Grey, zarnaru geldiginde yapilan antlasmarun aciklanmasi gerektigi karusmdaydilar: aksi halde Krbnsm Yunanistau'a verilmesini ingiliz kamuoyu onun-

dl' dogruiama olasillgi kalmayacakn. Bu nedenle, Balkan DevIdlel'iyle Turkiye arasindaki bans muzakerelerinin sonuclanmaSI ve ingiliz-Yunan antlasmasi haberinin duyurulmasi arasmda I, i r sli renin gecmesi gere kiiyd i. Churchill Paris'e gitti, orada Delcasse'yle bulustu, Yunanis1,111 ve antlasma konusunu konusmustu, Bir hafta soma, 29 ocak giinii, Churchill, Lloyd George, Prens Louis, Venizelos ve Stavridi, Avarn Kamara'smda bulustular, Churchill, Yunan donanmasmin rolii konusunda hazirlarrus oldugu bir muhtirarun kopvalanru Venizelos'a ve Stavridi'ye verdi. Churchill, gizlilij!;i tam .mlarruyla korumak icin, muhtiranm altmdaki Deniz Bakanh~l'ndan <;lkhglnI gosteren b6liimii kesmisti. Churchill, biitiin denizcilerin biiyiik gemileri yeglediklerini bildiginden Yunan donanma komutanlanmn baskisma karsi, kucuk luzh gemi yapnrmalari ve aldaticr olan buyuk zrrhlilardan vazgecmeleri icin Yunanhlan bir kez daha uyardi. Sorunu dusundukce Deniz Bakaru, Argostoli-Kibns antla:;;masirun tek basma yapilamayacagma daha genis caph anlasma uzerine uyusmak gerektigine inandigim Venizelos'a soylemisti. Askeri isbirligiyle ilgili gizli maddeleri bulunan, acik bir lngilizYunan Antlasmasi olabilirdi bu. Fransiz Bakanlan onerilen antIasmadan y anaydila r. Selanik' e gi tmek uzere Ingiltere'den ay nlmakta olan Venizelos, konusmalan Kral George'a bildirmek icin sabirsizlaruyord u:

Churchill duraklamadan buna kars: pkh. "Haylr, haYlr kesinlikle olmaz. BoyTe bir $ey yaparsak bidiin miizakereler tehlikeye girer, konu herhalde orta/tga yay/lir ve isin sonu gelir." Venize/os, Krahn agzmm cok stk: olduguna isare! etti ... Lloyd George da, "Oysa biz, burada, aym yeri i$gal eden ki$i icin aym $f!yi soyleyemeyiz," demisii. Bunu Churchill ve Prens Louis de onavladtlar.
Venizelos'un, Krala, ama bir tek Krala, bir ingiliz-Yunan lasmasi olasihguun temellerinin atildigiru ve muzakerelerin antba-

35

ns imzalandiktan sonra sonuclandmlacagim soylemesi konusunda anlastilar. Venizelos, gelismelerden cok hosnuttu, Yunanistan'a gitmeden once, Stavridi'ye izlenimlerini ozetlemisti: Venizelos. miizakerelerin lngiltere ve belki de Fransa'yla yapllacak bir anlasma ile sonurlanacagml, Yunanisian'» In eskis! gibi yalmz basma, kimsenin destek1emedigi, basma geleceklerden uzulecek tek dostu olmayan bir ulke durumundan kuriulacagin: dU$unerek muiluluk dUyllyordu. $imdi Yunanisian giiriU bir donanma kuracak, demiryollarim ve ticaretini geli$tirecek, ingiltere ve Fransa'nin yardttntyla Dogu'da kimsenin kiirumseyel1leyecegi bir kuvvet olacakti. Lloyd George'dan soz ederken, venizeloe, onu Tevrat'taki peygamberlerle klyas/anml$, insanlar ve olaylar hakktnda biiyiik yeteneklerine ve duru gorii$iine duydugu biiyuk hayranltgl dile getirmi$ti. Lloyd George da aym olcude etkilenmisti, Venizelos'un aynldrgi gun, Lloyd George, Stavridi'ye ~oyle diyordu: "0 buyuk bir adam, cok biiyilk bir adam." Venizelos i~ basmda oldugu surece Yunanistan gilvenilir ellerde olacakti. Lloyd George'un Yunan davasma alan yakmhgi, sadece denizdlik konusundaki konusrnalarla kalrmyordu. Yunanistan'm butiin uluslararasi sorunlanrun her yonu hakkmda Stavridi'ye ogii.t vermeye hazirdi. Bu sorunlann en onemlisi Ege adalannm durumuydu. Adalardan sava~ sirasmda Yunanistan tarafindan isgal edilmis olanlar yeteri kadar guvence altmdaydi. Ama, ltalya tarafmdan isgal edilmis alan on iki ada ne olacakti? Lloyd George, bu adalann italyanlann elinde kalmasina izin verilmeyecegini Stavridi'ye israrla soylemisti. iyi yonetilecegi konusunda kesin giivence ahnarak, belki bu adalann Turkiye'ye geci verilmesi bile kabul edilecekti. Stavridi boyle bir seyin felaket olacagmi ileri siirerek karst crkn. Buna Lloyd George ustaca bir ceYap verdi.

Siaoridi'nin hakk: uardi. Bizim bOyle bir $eyi i.inleyebi/ecegimizi dU$unuyordu. Tiirkler donmeden once lngiltere adalann bosaliilmasmt saglayabilirdi. Bundan sonra da biz her adada bir ayaklanma hazlrlayabi/ir, halk: silahlandtrabilirdik ve hemen adalar egemenliklerini ilan edecekler, lek bir Turkun adalara ayak basmastna izin vermeyeceklerini BUyuk Deoletler'e bildireceklerdi. Kan dokiilmesini onlemek icin de lngiliere araya girecek, Tiirklerin adalara ayak basmalartnt enge1Jeyecek, bundan sonra da sown degi$ik bir temelc dayamlarak cozionlenecekii. Lloyd George'un siyasal dtisunce ve eyleminin trpatip Yunanhlannkine benzemesine neyin etken oldugunu burada gormek garip. Kisisel egilimlere dayanarak, sorunlara spektilatif, dinarnik, sinsice yanasmak: bir ask sertiveninin gelismesinde gdrUlen, iki tarafm her zaman basvurdugu insan inceligine ve !,<lfltgmadayanan bir inancla davranmak tuhaf degil mi? Bu andan sonra ve gelecek on yrl boyunca Yunanhlar, kendilerine pahahya mal olacak bir bicimde, inandirma konusunda sasirnci bir guce sahip olan Lloyd George'un, ingiltere'nin yonetici SIrnflanyla parti liderleri arasmda yanki uyandmnayacak bir politikayi hicbir zaman tek basma uygulayamayacagiru gozden uzak tutmuslardr, Tii.rklere karst giidiilen ortak dava sayesinde gecici olarak yatrsrrus bulunan Balkan muttefikleri arasmdaki gerginlik, pek de yuzeyin altmda degildi. Bulgarlarm biitiin Balkanlar'a goz dikmesinden cok kuskulanmakta olan ve 0 giinlerde elde ettikh-ri kazanclara simsiki sanlmaya kararh bulunan Sirplarla Yunanh lar, 1913 Haziranmda ii~iincii bir devletin saldmsi ha linde birbirlerine yardim etme zorunlulugunu getiren gizli bir savunma antlasmasi imzalarruslardi.t Bu ii~iincii devletin Bulgaris1.10 oldugu acikti. Boylece ozenle uzak durmaya cahsilan savas, ~I..'ni:? ir cephede Bulgarlarm Sirplara ve Yunanhlara saldirmab siyla haziran sonunda patladt, Onceleri yer yer bozguna ugravan iki muttefik Bulgarian durdurdular ve sert bir savunma
;J,

~-

karsisinda buyuk ccsaretlo sava~nll~ clan Yunanhlar, Gevgcli'den, Doiran uzerinden Strumca Ovasi'na kadarIlerlediler. Bu arada Turklsr, durumdan yararlanarak Dogu Trakya'yi tekrar ele ge~irdjler. Romenler de Kuzeyden Bulgaristan' a girerek, Dobruca yoresini topraklarma kattilar. Savasm patlamasindan bir ay sonra. yenilen Bulgaristan bans istedi. Yunanistan'rn iki Balkan savasmda elde etmis oldugu kazanclar, Venizelos'un politikasiru hakh gosterecek g6rkemli kamtlardi: Selanik ve zengin tunin bolgesi olan Kavala'yla birlikte Makedonyarun kryi kesimi, Yanya ve Cuney Epir, Girit (en sonunda enoeis resmen tarunnusn), Midilli, Sakiz ve Sisarn adalan, ulkenin halkiyla yiizol~iimil neredeyse iki kata ulasnusn, Bu zafer, Buyuk Amac'm ger~ekle~mesinde ge~ici bir duraklamaya neden oldu. HIZh genisleme, Yunan ekonomisinin ve yonetirninin kavnaklarrm sirunna kadar zorladi ve 1913 Bukre~ An tlasmasi' run getirdigi toprak d ilzenlemeleri, Balkan! ar' da gecici bir denge ortaya cikardr. Cenisleme doneminin arkasmdan. artik bansci bir kalkmma ve ilerleme doneminin gelmesi gerektigini V enizelos' un kendisi de kabul etti, gline kadar Yunanistan, sirnrlariru, bagllnslz kralhgm asal smirlanndan Tesalya'ya, oradan Epir'e ve Makedonya'ya kadar drsa dogru geni~letmi~ti. Tesalva kazarulnus ve Makedonya Balkan rnuttefikleri arasmda paylasilnus olduguna gi.ire, mantikh bir tahminle bundan sonra Yunanhlar icin g6zde olan yoreler Kuzey Epir ve Trakya olacakti. Ancak bu yoreler Yunan Kralhi0'na katildiktan soma, Istanbul's ve Anadolu'va goz kovmak akilhca bir i:;; olurdu. Venizelos'un bir benzetmesi uyannea, genisleme Yunanistan'in belkemigini -ele gecirilecek topraklarda destck olacak bir sag-lam Yunanh toplulugunun ya§amasl zorunluydu- hupalayacak ya da krracak sekildo acele ve rastgele yapilmarna hydi, *

Bu tarihe kadar Yunanistari'rn geni:;;lemcsi sonucunda Slrurlannm icine ~ogunlugu Yunanh olan halk girmi$ti. Yine de, Epir ve Makedonya'ya da ayak basrnasi sonucunda, Yunanistan, Arnavutlardan, Makedonyali" Slavlardan ve Muslumanlardan olusan oldukca buyilk azinliklan da icine alnusn, Daha fazla genislems halinde, azmliklar sorunu ivice agula:;;acaktI. Yunanlilar, Trakya'da, Istanbul'da ya da Bah Anadolu'da ezici \0gunlug-a sahip degillerdi. Yunanhlarm bu topraklara yayrlmasi halinde, halkm Yunanh olmayan kesimi karst cikacak, uzun bir hazirhk donemindon ge~ilmedikc;e ve mucadelede bulunulmadikca, yuzyilm ilk villannda Makedonya'da yaplldlgl gibi zemin hazlIlanmadlk~a basan umudu olarnayacaktr. Bah Anadolu'da boy le bir m ucadele verilmemisti. .
NOTLAR 1 Markezinis'in Political History of Modem Greece adh kitaln, s. 208. Buyuk Amac kavrarm icin Zakythinos'un Political History ()f Modem GI'eece adli kitabirun ikinci baskrsirun "Modern Yunanhlarm Ulusal ve Siyasal Yasarm" bashklt u<;iincli bolumune bak. 2 Alexsandris, Political Memoirs, s. 16. 3 Stavridi Belgeleri arasmda bulunan Sir John Stavridi'nin 1912·J915 arulannda, giiru?meler aynntilanyla anlatrlnustrr. Yaprlan gorusmclcrde Stavridi basmdan sonuna kadar hazir bulunmustur. 4 Livre Blanc Grcc, Paris, 1918, No.2. rna istegini dile getiren ~ilgnlanna karsilik olarak, Venizelos bu bolgelerin Bulgaristana brrakrlrnasi gerekligini soylemisti. "(iinkii cog-rafi nedenler bizi buna itiyor, Muttefikler oralardaki Yunan halklanru da i,erl'l"(,k bicimde sirurlarmuz, 0 yond,' geni;;letmemize hazrrlanmakta olduklarim soy leseler bile, sorurnlu Bakan olarak ben cok tehlikoli oldugu gerekcesivle bu oneriyi geri ceviririm. Kabul otmck zorundayim ki., sirurlar: ·b"fb bir yoride genislerken Yunanistan'm belkernigini 5flglaml~i?hrmadJn suurlanm k!pboyunm geni~letmek istemesi zay,{lamasma yol acacaktrr ...'; L :'1<11l?sis, The Political Hisfury of Dimiirioe Counaris (Dirnitrios GOlmarih'in Siyasal Oykusu), Alina 1926, s. 255-256_ Balkan Birligini korumak niyetindo oldugu 0 5)ralar boyle bir ~,'y soyledigi icin, Venizelos 3l11~nslZC"olostirilrrust], 1913 yihndaki durum Yunanlil ara ancak Yunanistan Makedony asmda M il~· lurnanlara or anla gCireccli bir "oguniuk saghyoL Yunanlilar rulfusun d;;ag! yukan yuzde 44'[inii olusturuyorlardi. (Yunanhlar 328.000, Miislumanlar 465.000, Bulgarlar 104_00D, Yahudiler 98.0(0) AA Palli~, '1912-1924 yrllari 3T"SJ1)da B<llkal1lar'da C&,Jer', Geogra pll i<a 1joum,)J,XV, No.4 EWm 1925_

(*) (*) 'l3elkemigi' sozciigiinlirt .kokoni, Birinci ve Ikinci Halkan Sav"~l sirasinda, 1913 yihrun Mart aymda Venizelos' un Moclis'te yaptigi bir konusmadad IT. o sira Bulger ordulanmn i~galinde bulunan Dogu Makedonya (Drama ve Kava1a dahil) ve Trakya'da ya~ayml Yunan halklannm Yunanistan'n katil-

38

39

2. ANADOLU'DAKi DURUM
Kilise, okul ve ticaret, Yunan uygarllgmm ve BUyUk Amann mesalesini ate~liyordu. G.Sakkas, HISTORY of the GREEKS of
(Pontus Rumlartntn TRIPOLIS in PONTUS, Tarihi) Aiina, 1957, s, 26

Eski Yunanistan bir devlet olmadigi ve basta dil olmak uzere bazi ortak yanlan bulunan sehir devletlerinden meydana geldigi icin, snurlan yoktu. Bu nedenle, Eski Helenizrnin sirurlan, degi~mekteki dil sintrlarmdan olusuyordu. Yunanhlarin, somiirgcci, kasif ve yiyici olarak ilk girdikleri yerler, Anadolu'nun Iyonya kryilari (Ege bolgesil olmustu, Iyonya kentleri milattan once dokuzuncu yuzyilm sonlanna dogru bir birlik kurmusiardi, Bah kiyisinda ve Sisam, Sakiz gibi kiyiya yakm adalarda bulunan Yunan somurgeleri ve ticaret rnerkezleri, Karadeniz ktYl51 boyunca Sinop, Trabzon ve oteki merkezlerde man tar gibi bitiyordu. Izmir, Efes, Bodrum. Miletos, Ildir, Edremit, Foca, Bergama gibi Anadolu'nun kiyi kentleri kiiltur ve dil y{)nunden Yunanli olarak kalrmslardi, Anadolu'da, Yunanhlardan once ya da Yunanhlarla birliktc var alan Hititler, Lidyahlar, Frigyahlar Vi;' Karyahlann, kulturleriyle dilleri zamanla silinrnisti. Yunan uygarl.zg-l ve kUltiirii, Iskender'in fJrtll1alJ zaferleri, Helen kralhklari ve Anadolu'nun 40 Roma Irnparatorlugu tarafmdan isgalin-

den Dogu Roma Imparatorlugu'nun kurulusuna ve Turk istilalarma Kadar ayakta durabilmisti, Iskender donerninc kadar Yunauhlarm Anadolu'daki varhklan, kultur ve ticaret yonunden canh, dagllllk bir azmhk olarak, Bah Anadolu vc Karadeniz kryrlarmda toplanrrus ayn ayn sehir devletlerinden olusuyordu, Bu sehir devletleri buyuk Iran lmparatorlugu'nun eline ge<;ti. lskcnder, Anadolu i.izerinden MISH' a, iran' a ve Hindistan'a giderken buraian "kurtardi". iskender, Eskisehir yakmlarmdaki Gordion'dan ge<;erken, efsaneye gore, cozecek olanm Asya'yi eline ge<;ircccgi soylcnen i.inli.i di.igiimi.i kIl1C1yJa kesrnisti. Bununla birlikte, Makedonyahlarla Yunanhlar lskenderin pesinden Ganj nehrine Kadar gittikleri, doguda yeni Yunan sehirleri kurduklan ve boylece Helenizmin sirurlanru geni;·;lettikleri haJde, lskenderin dogudaki "Irnparatorlugu"nda, pek kucuk bir Yunanh azinhk vardi. Iskenderin yerine ge<;en ve Asya'daki topraklanru miras yoluyla ele geciren Selosy a Kralhgl zamamnda, ic ve by 1 yore leri y le bi rIikte An adolu'nun Holonlestirilmesi basanldi. Helenizm donerninde de Yunan sehir devletine h.§l.§ kuramsal olarak i<;ve dis politikasiru kendisi duzenleyen, ozerk, kusursuz politik ve sosyal bir "dogal" butun gozi.iyle bakihyordu. Ama ger<;ekte lskender. bu :;;ehir devletlerini kendi keyfi kuvvetine boyun egdirmi~ti. Iskender'in yerini alanlar, miras yoluyla bu gi.icu ele ge<;irdikten sonra sehir dey le tlerini klasik sehi r d ev lctler inden cok bugunku milli devletlere ya da mutlak rejimlere benzeyen. merkezilestirilmis. burokrasiye dayali, mutlak kudrete sahip bir devlet reisi cevresinde toplanrrus kralhklaracevirdiler. Degi:;;ik diller! konusan, der;i:;;ik irklardan ve degi~ik kulttir Jere sahi p insanla rdan ol usa n bu kr a IIIkla r bir lestirici .bir ilkeye gerek duyuyorlardi, Selosya Krallan birlestirici ilkeyi HeIenizmde buldular. Yunancaresmi dildi, Yunanhlann ve Makedonyahlann gO<;ll tesvik ediliyordu, Kilikya, Babil, Suriye. Medya ve oteki ulkelerde yerli halktan cok az olmalanna karsm y(\netim ve kultur Yunanhlarin ellerindeydi. Egitimli yerli halk, Yunan adetlcrine uyar olmuslar: Yunan adlan alrmslar, Yunanca
42

ogrenmi:;;lerdi.

Boylece de Anadolu

yavas

yava:;; Helenlcstiril-

misti, Anadolu'daki Heleruzrnin Hiristiyanhk oncesi tarihi, <;agdas Yunanltlann Helenizmin cografi ve kulttlrel sirnrlanru saptamalanna yardrmci oimustu: bu da Yuna nhl ann, ulkelerinin gelecegi konusunda guttuklcri amacm bir 6gesiydi. . Anadolu'nun Huistiyanltk donemi tarihinden cikanlan ulusal duygu, aynca Bizans'm kamciladigi heyecan bu 6geyi daha da onemli kihyordu. [mparatorlugun yonetici S1l11£1I1m kaynagi, ordusuna onernli bir asker toplama bolgesi vo lmparatorlugun talul amban olan Anadolu, Dogu Roma ya da Bizans lrnparatorlugu'nun kalbiydi. Balkanlar, barbar Slav istilalan altmda ezilir ve <;ignenirken, Anadolu'ya satasan olmarrusti. Bu kosullarda Helenizmin aglfhk merkezinin, Eski Yunanistan'dan istanbul' a ve Anadolu'ya kaymasr dogaldi, Aym donemde, Bizans lmparatorlugu'ndaki Yunanh unsurlann aglrhgl, gorkemli Hiristiyan ve [mparatorluk amtlanyla lstanbul'u Yunan ve de Hiristiyan Imparatorlugu'nun merkezi yaprrusn. Kuramsal olarak imparatorluk evrenseldi, dini Hiristiyandi ve cesitli irklann bir araya gelmesinden olusmustu. Uygulamada Helenizm egemendi ama Ortodoks Kilisesi, Yunan kirlturuyle, diliyle ve ayinleriyle damgalanmish. Karst konulmasi olanaksiz bir sel gibi Asya' dan gelen ve onernsiz savilabilecek saldinlanyla bile kuculmus lmparatorlugu sarsan Osmanh Turklerinin akmlan sonucu 1453'te istanbul'un dusmesinden once, lmparatorlugun yikilacagiru sczmis olan ve lmparatorluk bilincine karsm dil ve ulus yoniinden aynhk bulundugu bilincine Sigman Yunanhlar varda.l [stanbul'un 1453'te Ttirklerin cline ge~mesinin ardiridan. Ortodoks Bizanshlar, kentin geri ahnmasi, zamanla ve Tanrr'run vardmuvla [mparatorlugun tekrar canla n d ml mas! ozlemini beslemeye koyu ld u lar. Bu ozlernden, kurarn olarak biiti.in Ortodokslara ait ve gen;ekte daha cok Yunanhlann vureklerinde ya~ayan bircok oyku, dinsel adet, halk turkuleri ve siirler ortaya qkh.2 Bu olasihk ger<;eklc;;ebilir gibi gi."irunmeye baslaymca da, ozlem. daha degi~ik alan ~agda:;;
43

milliyetcilik tmldi.

ve ulusal kimlik kuramlanyla

iyice birbirine

karis-

istanbul'un dusmesi ve Tiirklerin Anadolu'nun dort bir yarnna yerlesrneleri sonueu Yunan unsuru sindi ve kiyi yoreleri disinda tutamagim yitirme tehlikesiyle karst karsiya kaldi, t~ bolgelerde koyiuler, Turk dilinin ve adetlerinin etkisi altmda kaldilar ve Hiristiyanlann buyuk ~ogunlugu Miisliiman oldu. Ama on sekizinci ve on dokuzuncu yuzyillarda, Yunan ticaret burjuvazisinin giieiiniin ve zenginliginin artrnasi sonucu, Ban Anadoluda Helenizmin ekonomik ve kulturel kudreti gelismeye basladi. Bah sermayesinin Anadolu'da sornurme olanaklan aramakta gosterdigi artan ilgiyIe bu geli;;me desteklendi ve cabuk-

1astinl d 1.
Helenizmin Anadolu'da tekrar canlandmlmasuun can ahci noktasi egitimdi. lngiliz uyruklu bir Rum olan Pantoleon Sevastopoulos, 1733'te, Osmanh lmparatorlugu icindeki yabano okullarm bash altmda turuldugunu bildiginden, lzrnir'de bulunan Ruhban Okulu'nu ingiliz Konsoloslugu'nun koruyucu kanadi altma soktu. Basilrms ve el yazmasi nadir kitaplardan olusan giizeJ kitapligiyla bu okul, Bah Anadolu'da Yunan kiilturunun oviin<; kaynaiSJydl. Ruhban Okulu'nun biiyumesine kosut olarak, bii run Anadolu'da Yunan okullan kurulmasma devam edildi, Uygulanan egitim, <;agda§, yuzyilm konulanyla ilgili, Yunanhlarda milliyetcilik duygusunu, ana dilleriyle 6viinmeyi, eski Yunanhlarla ve klasiklerle ozdeslesrneyi ogretmeye yonelik bir egitimdi. 1773'tc, Ayvahk'taki Yunan topluluguna genis yerel ozerklik saglayan ve topluluk sirurlan icinde hie bir Musliimarun oturmasma izin vermeyen bir imparatorluk fermaru cikanlrrush.3 Bundan sonra Ayvahk, Yunanhlann Bah Anadolu'daki girisimlerine ve yeteneklerine acilan olanaklann ornegi sayildi. Ve yerlesrnek amaciyla Mora/dan, adalardan Yunanhlar gelmeye basladilar. Ayvahk kasabasi, zeytinyagi ve sabun ticaretiyle biiyudu, zenginlesti, ilk Yunan girisiminin bir ornegi olarak, Yunan Kurtulus Savasi'run patlarnasmda ve 1917 yilmda Tiirklerin 44

misillemesini uzerine cekti. Bu misillemeler sirasmda ugramlan can ve mal kayiplarma karsin, kasaba kendini yine toparladi ve . yeniden iskan edildi ve refaha kavusturuldu. Bagimsiz Yunanistan'in kurulmasi, Bah Anadolu sorununu kamcilarrush, Yunanistan ornek olarak ahruyor ve h§J§ kurtanlamarrus olan topluluklar icin bir amac sayihyordu. Aym donemde, bah kryilanndaki Yunan topluluklannm ekonomik yonden ge1i§meleri kismen anayurttan Yunanhlann go<; etmesine bagh oldugundan, gar; cekici bir hale geldi. Maden islerinde teeriibe sahibi olan Lavrionlu ve MidilJili Yunanhlar Bergama'daki ve Balya'daki'l maden ocaklanm isletmek 1<;1n harekete ge<;mi~lerdi, Izmir Korfezi'nin yanmda bulunan Erythrai yanmadasina, Sakiz adasmdan gelen Yunanhlar 1821'de yerlesmislerdi. Zagorili Yunanhlar Aydin' a, Maniotslu Yunanhlar bahk dolu ve meyva bahceleriyle cevrili bir goliin yamnda kurulmus olan Apollonia'ya yerlesmislerdi. Toynbee'ye gore, 1921 yihnda Kula kasabasmdaki halkm ortalama yansl yerli halktan, yansl da 5akiz Adasiyla oteki adalardan gor;enlerden olusmustu.f On dokuzuncu yiizyrl Yunan gor;ii sadece Yunanhlarm girisimciligine ve hareketli olmalanna bagh degildi: aym zamanda, bah sermayesinin girisiyle Anadolu'nun bah ticaretine acilrrus olmasma da baghydi. 1850'lerde demiryollan icerilere dogru YIIan gibi krvnlarak uzamp gitmeye baslamisn ve bunlar Avrupa'run teknolojik siyasal ustunlugunun simgeleriydi. 1856' da imtiyazi verilen lzmir-Aydm demiryolu bir lngiliz kurulusuyduo Bu demiryolu, izmir'den giineye dogru ilerleyen ve birden iceri, Aydin yoruine donen, sonra da Nazilli'yi ve kuzeydeki Denizli'yi ger;erek Menderes ovasiru hrmanan, Egridir'de kalan bir demiryoluydu. Bu demiryolunun Anadolu'nun ekonomik ya;;;arru ttzerindeki etkisi hayli onemli olmustu:

izmir, TUrkiye'deki, dt~arlya yolladtgl mallarm degerinin dt$ardan gelen mallartn degerinden daha [azla oldugu birkac limandan biridir ve islerinin bu duruma gelmesi daha r;ok izmi;-Aydm demiryolu sayesindedir ... Bu demiryo45

111-,tZ1in'r'l'n. !hrat"nhiH athrntakl(1;katmalm~, iiYI1i ztlJIl·ti1J.da if; iicatetyi:fniJndeli i;,iiyii,i{ bir k'.;~ktrhC1 olmustur. Df;"1l1iryoiu ~evfe:sindeki yan;il~rdf'n hlh:'1;.'/cddl'n Or!d(li:klanrr (<<$ann) rIemiryolll firkeHn it; ki.JTuIu(iu.l1a.;jn buyaiut ortalama (lJ! arkatartml~ didugll on v,U5nce'" resmen f.l(lklimm!}tl. Bu dl:m.ir¥Qhlchjannil{j·bi;r~okf;;;Mik4 'Or yeniSi1Bll'gi kurulu'$lilJ'j l.irtaya rlktm~, yaredc baY!~ve g,iJ-uencenin 'hfikiim sllnl1"<lj rt~dent"i" de f':his/~''1~W t.qiKm L;«'I,,«:lI1dniinemU '0...... ,.~,. }I'~ ." ~'.~~~',"1. ~., . I1rtl~Iarftjfillmii~ i'ii r. b '
L •• _&.~ ••

etkiler, ] S&:1iteirntLy?.zl verilnris olan, lzrnir-Kasaba. dezniryoluyla da ,gfihl1dil.. Bu demiryolu lzrrrir'den i(eriye d{~ru, M01:nisa, Kasaba ve Alaf3.t'hir'd~n gl;:<;0rek,U~'i1k yatnac;ltk nrn a~lp .Afyortkarahisar'e kadar u'zamr.l91O'da da, bu derniryolunurt kuieyt> dogru Marmara. denizi kryilanndaki Han(b(~ Bi; yararh

tn;:l'ya uzatilmasi amacryla Izrnir-Scma ek hattrmn yapilrrrasi. iQILintti.yaz verildi, 13u' Fransiz gii"i$itni konusundaki I)l$i~le.ri
tlakanlt~Vmn ·taran.:;;:()yl:e ozetlenebilir: Bu. dIJmiryeliarl. .. Mavisa, Aia$l!hir ve Soma J/iire1erine biiyiik hizmetierdr: bulunmu,~ 1:re' IZlnir-Ayd111 demiryolunun pa¥l'da kat:hrSa tzl11ir'inihrm:allJ1m gem:<ilelibnesi bu de'miryoUan suyes{11.de. olmusiur. Hll§iaiiziim ve zeytircr plmak uzere, meioa UrM:jinini r;ok urt:rt.fw;tJr. StriJl1~1n tln..rea ki ytUatdflliu demityollan{:evresinde oturan 'PC r;ogunlu$u Yunanholan tJu~)nu;;Iur. 7

hal):a gunrkadat gUrUlmemi$ bit uoUu,ga ku-

BOSol7.i;;i'nd.!o ba;;Taym:'ak Ef;ki~hir yoluyla Ankara'ya ula$~m:'ie ek.hatti Eskf$l"hir'den bar?.Iayarak Afyenkarahisar- yoluy13 Konya1ya giden Anadolu derrriryolu.von sekizinei yuzyilrn, sonlanvla Oil dokazurrcu vuzvrhn baslannda yapilmasi tamaml,mml~'oizln ve Konya'da;~ 13i~~layarak T<lrsu&ydu>'t~ Adana'ya

ulasan Bagdat demiryolu, 8ab Anadolu'da onernli stratejik ve ekonomik degeri bulunan bir ulasim sistemini tamamlarrusti. Yeni fusatlardan vararlanmakta gecikmeyen Yunanhlar, demiryollan boyunca icerilerc sizdilar, licarct merkezleri kurdular, Izrnir'de buyuk A vru pa ticarcthanelerin in kticii k :;;u belerini actilar ya da temsilcilikler aldilar.f On dokuzuncu yuzyilda ve yirminci yuzyilm baslarinda Anadolu Yunanhlan, aym ti.irden birlesik bir topluluk degildi. Anadolu'nun kuzeydogusunda, Pontus'dan gelen ve cok eski bir Yunanca konusan bir Ortodoks toplulugu vardi, lcerilerde ve ozellikle Konva vilayetinde, Yunancadan cok Turkce konu~an bir Ortodoks toplulugu bulunuyordu. Yunan dili yerine Turkce konusulmasi, Turklerin Anadolu'ya yerlesmeleri iizerine baslarrus, on dokuzuncu yuzyilda Yunan milliyetciliginin ve egitiminin yaygm bir sekilde ve bilincli olarak canlanrnasi uzerine durdurulmustu, Bunlar, Konya vilayetinin Karaman ilcesinde ya:;;ayan Karamanh Hiristivanlardi. Sadece Yunan altabesini biliyorlardi, kitaplan da Yunan alfabesiyle yazilmis Turkce kitaplardi.? Kiyi yorelerindeki Ortodoks Yunanhlarm tersine, bunlar, Mi.isli.imanlardan ne meslek, ne de irk yonunden ayirt edilebilirlerdi ve sadece dinleri aynydi. Yunan dilinin Turkce karsismda ortadan kalkmasi cok eskilerdc basladi, icinde bulundugurnuz yuzyJ1a kadar da surdu. Anadolu'yu I880'de ziyaret eden seyyah Leake, "Kapadokya Yunanltlann C;ogunlugu kendi dillerini bilmiyor ve kilise ayinlerinde Turkce kullarnyorlardrJ'' diye yazmisti. Bir gazete muhabiri, 18I6'da, kutsal kitaplan yaymlamak icin on iki y11 once kurulmus olan lngiliz ve Yabanci Incil Dernegi'ne yazrrus 01dugu bir yazida, "Ankara Hiristiyanlan arasmda gecerli tek dil Turkcedir ve bunu da dog-ru durust okuyamamaktadirlar. Bu nedenle Ermeni ve Yunan harfleriyle yazilrms Turkce inciller burada cok makbule gec;ecektir"ll diyordu. On dokuzuncu yi.izyIim ortalarmda, Anadolu'nun batismdaki bir cok kasabada Turkce konusan Karamanh Hiristiyan topluluklan vardi.l- On dokuzuncu yuzyilm milliyetci, egitim-

47

sel ve kulturel canlanmasi, bunlardan degiL daha cok istanbul ve Izrnir gibi btivuk kentlerde Yunan dilini konusan burjuva topluluklanndan gelmi~tir. Kararnanh topluluklar, Yunanca konusan Yunanhlar icin ana dilin ilk ve en basta ogretildigi bir hammadde olmuslardi. Karamanhlar ogrenmeye hevesliydiler, Isparta'daki yerel bir ogretmenin sirufma davet edilmis olan bir Fransiz seyyahi, "KIr sakalh, yoksul ihtiyarlann, babalarm ve buyuk babalann ogrenci olarak okula geldiklerini, tarunlanyla birlikte ana dillerinin alfabesini hecelediklerinil'' gormu:;;tUr. Anadolu'daki ut;;ii.ncu Yunanh topiulugu, izmir'de ve tarihsel kentlerin bulundugu kiyilannda oldukca toplu bulunan halkti. Bu, baglarda, zeytinliklerde cahsan t;;iftt;;ilerden baslayarak arta 51mB olusturan katiplere, magaza sahiplerine, avukatlara ve milliyetci hareketin can damanm olusturan, Istanbul'da, Iskenderiye'de ya da Liverpool'daki benzerleriy Ie iclerde ya:;;ayan Karamanh Yunanhlardan cok daha fazla ortak noktalan bulunan refah icindeki tilccarlardan olusma degi:;;ik bir topluluktu. Cogunlukla Yunanistan Kralhgindan gOt;;eden bu adamlar yoluyla, Yunan dili ve Bi.i.yi.ik Amac propagandasi yapilmaktaydi, On dokuzuncu yuzyrl seyyahlanrun Anadolu'daki Yunan topluluklanm tarumlamalan, dilzenli, dine dayah belli bir hiyerarsik ve toplumsal kurulus cercevesinde enerji ve canhhk dolu bir yasamlan oldugu izlenimini birakiyordu. Yunanhlann yasam biciminin temeli, Osmanh Devleti'nin Rum Milleti icin koydugu smirlar icinde, olabildigi kadar kendi kendini yoneten bir topluluk dusuncesine dayaruyordu. Yerel papazm, onun aracihglyla istanbul'da biitun kiliseleri temsil eden Patrik'in yonetimi ve yetkisi altmda toplulugun kendi temsilcileri, anlasmazhklan ve Osmanh yonetimiyle iliskileri diizenleyen koy ihtiyar kurulIan ya da yargiclan, para islerine bakan veznedarlan, ogretmenleri secen, programlari ve ders kitaplanru saptayan, yardimlan yoneten ephors adh kurullan vardi. On dokuzuncu yU7.yilda ve yirminci yuzyihn baslannda Yunan topluluklan, toplulugun ve gelecek kusaklann yararma toplu hareket etmekte ci48

kar olduguna inanan ve disiplin icinde cahsan topluluklardi, Sadece zengin iyilikseverlerin comortligi ve Yunan halknun kendiliginden yapml~ oldugu yardlmlarla okullar ve hastaneler kuruldu, ya;;ahIdJ. Eranos denen, hayir isleri ve sosyal amaclar icin -toplanrrus fon, her Yunan kasabasmm ya da koyuni.in yasarrurun bir simgesiydi. Toynbee'nin belirttigi gibi, Yunanhlann toplu hareket etmedeki dehalan, aym zamanda kulupler kurmakta da kendini gosteriyardu.14 Sadece izmir degil. aym zamanda tasradaki kucuk merkezler de, kuli.ipler, edebiyat dernekleri ve cesitli yardim kurumlanyla doluydu. Yunanhlar, yabano konuklar tizerinde, her zaman olumlu

sayilmasa da hareketli olduklan izlenimini brrakiyorlardi. Murray, r;;ogunlukla Yunanh ya da Yahudi ve "ilke sahibi olmayan, egitilmemi:;;" bazi izmirli tercumanlann, yabanctlann oteki yabancilara karst tamkhk yaptiklanru soylediklerine isaret etmistir.15 Aym zamanda Yunanhlar, her :;;ey satan buyuk magazalann sahibi olarak da iyice yerlesmislerdi:

ue, kaba iuz, sabun, zeytinyagl, tursu, toplu igne, diki? ignesi, ciui, sicim, kibrit, lngiliere'den ithal edilmis bircok'

Her kasabada, ekmek; peynir, sagan, plmsa, seker, kah-

mal ve bu mallann Almanya'dan ithal edilmi$ taklitlerini satan Ermeni ya da Yunanli bir bakkal bulunurdu.i>
<::ogunlllkia tasra kokenli alan Yunanh bir bakkal, gent;; yaGalata'ya ya da Pera'ya gider, ticareti ogrenir, kentin kozmopolit havasmdan kapma bilgiler, rnilliyetci fikirler edindikten ve Yunan dilini 6grendikten sonra, 6grendiklerini yaymak icin koyune donerdi, Ti.irklerin Gavur lzmir dedikleri lzmir, Bah Anadolu'da Helenizmin yuregiydi. Anadolu demiryalu ~ebekesinin kurulmasmdan cok yararlanrms olan izmir limarurun, on dokuzuncu yuzyilda cok geni;;lemesiyle kentin nufusu artrms ve ticareti buyumusru. Bundan baska, nufusun Yunanh oram 1800' de ucte birden daha azken, Balkan Savaslan oncesinde hernen hemen yansmda
49

ya yukselmisti. Boylece on dokuzuncu yuzyrlda Yunanhlan surekli olarak Turk unsurunu astrlar. Yuzyihn sonlannda da hakh olarak lzmir'in bir Yunan kenti oldugunu Bed surebilirlerdi, Izmir'In yabancllarla alan ticareti de, nufusun ~ogalmasl sonucu artnustr, Baslangicta Levant Company tarafmdan acilan i<;: ticaret, yeni demiryollanyla genisledi ve on dokuzuncu yuzyihn sonlannda lzmir'in ihracan, Istanbul limaru da dahil olmak uzere Ti.irkiye'nin butun obur limanlanndan ya:ptlan ihracati ge<;:ti.17 bolgelerdeki mallar, islenmek ve ihrac edilmek uzere buyuk nehirlerin vadileri uzerinden demiryoluyla Izmir'e gonderilmekteydi, lngiltere ve Fransa'run buytik bolumunualdrgi bashca ihracat mallan, kuru incir, kuru uztim, arpa, zeytinyagi, palamut, afyon, meyankoku, yun, hah, pamuk, tutun, deri ve civadan olusuyordu.lf Bttyuk ticarethanelerin <;:ogunun sahibi yabancilardi. C. Whittall and Company, rneyankokii ticareti yapan MacAndrews and Forbes, Oriental Carpet Manufacturers gibi ticarethaneler buyuk ve etkili olmakla birlikte, sayilan azdi ve kent ticaretindeki paylan buytimekte olan Yunanhlarla basa ctkacak gibi degildi. Anadolu'daki Ttirk- Yunan iliskileri uzerinde kacnulmaz yansimalan alan Yunan Kurtulus Savasr'yla bu yuzyrlm ilk yiltan arasmda Yunanhlar, <;:ogalmaYI, yerlesmeyi, iceriye slzmaYl becermisler, yeni isler kurrnuslar, Osmanhlann cok az miidahalesiyle karsilastiklan halde milliyetcilik propagandasi yapmaYI becermislerdi, 0ste lik geni~ capta bir kiyimla da karsilasmarruslardi. Bunun kismen de olsa nedeni, Anadolu'daki egitim gormu~ Yunanhlann, kuramsal olarak Yunan milliyetciligine yakmhk duyduklan halde bu yakmhgin Yunanistari'Ia birlesilmesi gibi kesin bir siyasal istege kadar uzanmarrus olmasiydi, Bu .tur bir istek, uygulanabilecek bir politikanm disinda kahyord u. Yine de Jon Turkler devrimiyle 1908 ve 1914 yillan arasinda Balkanlar'da baslanlmis alan buyuk kansikhk, Izmir yoresindeki Yunanhlann durumunda buyuk degi~ikliklere yol acti ve Turkiye'yle Yunanistan arasmda bir ara neredeyse savat>a kadar varacak bir "sown" haline sokuldu. Jon Turk devriminin

parlamentoyu ve anayasaYI getirmesi sonucu Hiristiyanlar arasmda olumlu duygular ve umutlar -Ton Dragoumis'e gore, lmparatorlugun "birlikte yoneticisi" olmak dii~u- uyandirrmsn. Ama bu hevesler Jon Tilrklerin, azinhklan Osmanhlastirma politikasiyla carcabuk ve tehlikeli bir sekilde kursaklarda kaldi, Dusmanhklar ve anlasmazhklar daha sert bir hal aldi, Jon Turklerin militan milliyetciligi ve Turk olmayan unsurlan bir Turk havarunda ezip hamur etme politikasi, Yunanhlann umutla Atina'ya bakmalarina yol acn. Bundan soma da Balkan Savasi basladi ve bu savasta Yunanistan, Sirbistan, Bulgaristan ve Karadag A vrupa' daki Turklerin ilzerine cullandi. Balkan Savasi'nm, Turklerle Anadolu'da bulunan Yunanhlar arasmdaki iliskiler uzerinde, 1821'deki Yunan Kurtulus Savasi'nda oldugu gibi, psikolojik etkileri olmustu, Titrkler, dogal olarak Yunanhlan Osmanh yapmak istiyorlardi. Oysa Yunanhlar, Tiirklerin kapilarina kadar gelmit> olan Eski Yunanistan' daki dmdaslan icin icten yakmhk besliyorlardi. Bah Anadolu'daki M u slumanlar la Hiristiyanlar arasmda artan bu gerginlik dismda. g6911enler olayi yi.izilnden Turk- Yunan iliskileri yirmi yil kadar alt ust oldu. Balkan muttefik ordulan Makedonya ve Trakya'da ilerledikleri sira, yoksul Musluman g6<;menlerinin ilk dalgalanm onlerine katip surrnusler, bans antlasmasi yaplldlktan soma da bu go<;:menler istanbul' a akm etrneye dev am etm isti, * Bulgar ordusunun 1912' deki ilerlemesinden once Dogu Trakya'dan 100.000' den fazla Musluman go<; etmisti, aym yrl icinde de ortalama 10.000 Musluman Makedonya'dan aynlrrusn. Tiirk-Bulgar Antlasmasi geregince yaklasik 50.000 Musluman Batt Trakya'dan 1913'te aynlrruslardi. bundan soma da, 100.OOO'den fazla Musluman Makedonya'yi bosaltnusn.l? Avrupa'daki Musluman topluluk('J Toynbee Osmanli yetkililerinden aldlgl?u rakamlan veriyor:
1912·13 Balkan Savasr'nda Osmanhlann yitirdikleri topraklardan gelen go~menler Balkan Savas.' nda Yunanhlann Osmanhlardan aldiklan topraklardan gelen gognenler _ _ __ 177.352 68_947 1914·15
120.566

53_718 51

50

1 Inn In ted irgin edilmesi, Anad 01u' d a ki H 1ri sti yanlara misilleme yapilmasrmn nedenlerini olusturdu, Gu nedenlerden biri, 6~ almak arzusuydu, Bunun dismda bir de pratik neden vardi, Bu da, kovulan bir Hiristiyan ailesinin blrakbg1 bos yere bir Musluman g6~men ailesinin yerlestirilrnesi olasihgirun dogmasiydi. Turklerin 1914'teki misillemeleri daha cok Bah Anadolu'daki Yunan topluluklan iizerine yoneldi. Basibozuk ceteler (bunlar Makedonya'daki komitalann-" Tiirkler tarafmdan kurulan benzerleridir) tarafmdan Osman h yetkililerinin hosgorusuy Ie yapilan saldmlarla sisternli bir ~ekilde kiyr yorelerindeki Yunanh topluluklar yerlcrindcn atildi, evlerine ve topraklanna 01 konuldu, siddet kullarularak kacmaya zorlandilar. Arnold Toynbee'ye tipik bir olay anlatilrrusti:
<

Her yanden, Hiristigunlar, sandal bulup kru;mak icin nhitmlara kO$uyorlardl. Gece oluncasja kadar hie biri kalmanusi». Korku (tgltklanyla silah sesleri birbirine kan$lyordu. Panik a kadar biiyiiktii ki, bir kadin r;ocuguyla birlikte 60 saniim derinligindeki suda boguldu ... Biz, kaptlann kinlarak eolere girildigini ve atlarla eseklerin yagma edilmis mallarla yiiklii oldugunu gurdiik. Bu durum biitiin giin deoam etti. Aksama dogru kil(iik bir fepeyc (lktzgl1nda, yilz deoenin yagma edilm i~mallarla yuki ii oldugun u gordu m. 23
Yunanhlar, Midilli ve Sakiz adalarma, daha da uzaklara 51gmml~lardl. Foca bir hayalet kcnte donusmustu. Anadolu'daki Turk- Yunan iliskilerinin kotulestigini gosteren bu tiir olaylar, Anadolu Yunanlilanrun davalanm benimserneleri icin Yunan politikacilarina yapnklan baskiyi ve Yunanhlarm da .kendi sorunlann ~6zmek icin enosise yonelmelerini acrklarnaktadir, Kiyrlardaki Yunanhlara yaptlan Osmanh baskisi ve Yunanhlanu ulkedenkovulmalan, Ege adalarma sahip 01ma konusundaki anlasmazhk ncdeniyle Yunan Htikumetine baski yapmak ve Osmanlilastirma politikasuun basanya ulasmamasiru saglamak icin tasarlanrrus sisternli politikarun bir par~asiydi, Basariyla sonuclannus olan Balkan Savaslan, Jon Turklerin Osmanhlastirma politikalan ve Venizelos'un ki:;;iliginde Yunanistan'm Bliyiik Yunanistan'i ger~ekle:;;tirebilecek bir lider buldugu karusi, Ban Anadolu'daki daha romantik ve dils tutkunu Yunanhlan, yardim icin umutlanm Eski Yunanistan'a baglamaya yoneltmisti, Dogal olarak Venizelos, Yunanhlara yapilan iskenceyi sert bir dille protesto etti ve Tiirkiye'yle Yunanistan arasmda bir sava:;; 9kar5a Yunan-Sirp savunma antlasmasiru nasil yorumlayacagml Sirbistan'a sordu. Bununla birlikte, Venizelos, sirf Anadolu Yunanlilarma karsi olan yakmhgi nedeniyle enosis davasiru kamuoyuna aciklamaya ya da baska bir nedenle, Turkleri kiskrrtmaya pek hevesli degildi. Venizelos, Tiirkiye'yle Yunani~tan arasindaki anlasmazlrklan, Turkiye'nin Midilli, Sakiz, Si-

1914 bahartnda bir sabah, yerel Osmanl: yetkililcri, Bergalt/a'daki Yunanlilara, aym geee kasabada kahrlarsa giivenliklerini saglamayaeaklarml bildirdiler. Yunanltlar, ta$tyabildikleri cfyalar dl$mda her ~eyleri Inruknrak karanhk basmadan Dikili iskelesine uardilar ve kendileri icin tG$tt bulur bulmaz, Midilli adasina kacarak orada aUt ytl kaldtlar.21
Buna benzer ve bundan daha k6til olaylar, Bah Anadolu kiyilannda tekrarlanrmstt. Bircok adam oldiirme, irza ge~me, yakip yikma olayi vardi ama bunlann hie bid "ylgm halinde bir kiyun" saytlamazdi. Yunanhlarm 'diogmos' dedikleri bir baskiydi bu. Fransiztaruklarr, 9.000 kisilik bir by] kasabasi olan Eski Foca'da 1914 Hazirarunda ge~en olayi soyle anlatnlar: "11 Haziran giinii Foca cevresindeki koylerde oturan Yunanhlar, birden Foca'ya indiler vo koylerinin Turklerin saldinsina ugradIklan haberini yaydilar, Ertesi gun saldm Foca'ya da yayildi ve kiyim ba~lad122 Bir giin bir gece yilgi ve yagma devam etti, Kasabaya saldiran Turk ceteleri, eski Gras ve siivari tufckleriyle donahlmislardr.

'52

sam" ada Ian uzerinde

Yunan egemenligini

kabul etmesi kosulu-

na dayah

olmak uzere, bans yoluyla

cozumlemek

istiyordu.

Boyle bir anlasma, dl~ engeller obnadan Yunanistan'a kalkmma ve ilerleme icin bir sure saglayacakh. Cercekten de Venizelos. Anadolu'daki Yunanhlarm cozumlenmemis durumlan konusunda okadar mantrkh dusunuyordu ki, Batt Anadolu Yunanhlari sorununu kokunden <;:ozebilecek bir anlasmayi miizakere etme yoluna bile basvurmustu, Venizelos, Turk Trakyasmdaki bir Anadolu'nun Aydin vilayetindeki Yunanca konusan halkm, Yunan Makedonya'smdaki ve Epir eyaletindeki Miisluman halkla kendi isteklerine bagh olarak degi:;; tokus edilmeleri icin Babiali'yle bir anlasrna yapmI:;;b.24 Milli azmhklar konusunun cozumlenmesinde yeni ve koklU bir adim olan bu anlasma'" karma bir komisyonun gozetimi altmda azmhklann dilzenli ve rahat bir sekilde degi:;; tokus edilmesini, gor;menlere ait tasmmaz mallara deger bicilmesini ve bunlann tasfiye edilmesini ongoruyordu, Anlasmarun muzakere edilmeye baslarulmasi, Anadolu'daki Yunanhlann durumunu hemen rahatlatrrusti: ama Tiirkiye'nin Birinci Diinya Savasr'na girmesiyle komisyonun oncelikle yapacagi isler aksadi, goc;:menlerin bu anlasmadan faydalanarak gor;mek isteyip istemedikleri ya da goc etmeye zorlarnp zor lanmay acaklan konulan saptanamadr ve anlasma onaylanamadi,
Turkiye'yle Yunanistan arasmdaki Ege Adalan olayi, Balkan Savasi'ndan soma Buyuk Devletlerin Imroz ve Bozcaada dismda bu adalan 1914 $ubatindaki bir kararla Yunanistan'a verme!eri uzerine baslarrusti, Tii.rkiye, Midilli, Sakiz ve Sisarn ada ian i<,;in karan kabul etmedi, ileri siirdiigii bu gerekce de stratejik dururnlan ve Anadolu'daki kalabahk Rum topluluklarina yakmhklanydi. Yunanistan bir oldu bittiyle adalan i:;;galeUi. 2. Dunya Savasr'run sonucu da bu durumu yasallasnrdi. (H) Ikinci Balkan Savasi soriunda Tiirkiye'yle Bulgaristan arasmda yapilan antlasma, Buigar ve Musluman halklarla Trakya'daki or!ak smmn on kilometrelik bir kesimindeki tasmmaz mallanrun degi~ tokusunu ongoren bit protckolu da iceriyordu, Ama bu antlasrna geriye de gidiyor, Balkan Sava~1siiresinee yapilan gii..lerle ilgili ayrmtilan da ele ahyordu. Tiirk-Yunan antlasmasi, iinleyici olarak halklann yer degi~tirmesiru oncelikle ileri surrnekteydi. Ama .. devletler arasindaki iliskileri duzeltrnek ve "1kaeak sorunlan azmliklar dismda <;tiziimlemekti. Pentzopoulos, Till! Balkan Exchange of Minorities (Balkanlarda Azmliklarm Degit\Tokusu), s, 54-55.

Boylece bir kac yilhk bir sure icinde, Bah Anadolu'daki Yunan toplulllkianm durumu ve yapilacak islern, hicbir Yunan nokiimeti tarafmdan savsaklanamayacak bir sorun haline geldi. Birinci Diinya Savasi bu sorunu daha da alevlendirdi, Bir Yunan Hiikilmeti icin iki olasihk vardi, iyonya Helenizmini yeniden gerceklestirmek icin savasm biricik firsat oldugunu Venizelos gibi kabul etmek bunlann ilkiydi; r;linkii Tiirkiye'nin Merkezi Devletler arasmda yer almasma.karsrhk Yunanistan'in Milttefikler safma gecmesi, Izmir'in Turkiye'den geri almmasi icin Ingiltere'yle Fransa'run Yunanistan'a maddi ve manevi yardim yapmasHu saglayacakn. Boyle dustinenler icin, Yunanistan'm Tiirkiye'ye karst savas acmasiyla Anadolu Yunanhlanmn kar{illa:;;acaklan sikmtilar ve iskenceler, ilerde umulan enosis oduliiniln bedelinden baska bir sey degildi. Ote yandan, beklenmedik kosullarm bir araya gelmesi dismda, Yunanistan'm Bah Anadolu'ya yerlesmeyi umut edemeyecegi de tartisilabilirdi. Bu nedenle Anadolu Yunanhlanrun yaranna olarak, Tiirkiye'ye karsi savasa girm.ekie bu i.ilkeyi misillemeye ve iskence yapmaya kiskirtmaktan kacmmak akla yakin geliyordu. Bah Anadolu'daki Yunanhlann bu dururnu.Venizelos'a karsi olanlar tarafmdan Yunanistan'm tarafsizhgirun gerekr;esi olarak gosterilebilirdt. Bu iki ayn varsaymun sonuclan sonraki bolumde arastmlacaktir, Bir sure ara verildikten sonra Osmanhlar tarafmdan Yunan topluluklanna yapilan baskmm 1916'da daha genis capta ve daha sistemli bir sekilde yeniden baslatilrrus olduguna burada sadece deginmekte yarar vardir. K1Yl yorelerindeki topluIuklar, biiyiik bir ;;iddetle, tlirlu acilar ve kayiplarla Ir; Anadolu'ya surulduler, 1917 Martmda tum Ayvahk halki evlerinden cikanldi, Bahkesir' e ve oteki ir; merkezlere gonderildi, Soma da, A vrupa'daki yitirilmis Turk vilayetlerinden gelen Miisliiman gor;menler kasabaya yerlestirildi. Ayvahk'taki, Bergama'daki, Dikili'deki ve obur kasabalardaki Yunan kiliseleri, okullan, hastaneleri ve evleri siirgiinden soma yagma ediIdi.25 Tiirkier, surgiinlerin, dusman olan ve soz dinlerneyen Yunan haUa.ndan ki-

54

55

yilann ternizlenmesi gerektigi zorunlulugunun yol a<;h,!;l skeri a bir onlem oldugunu ileri suruyorlardi ve bu gercekti: ¢nkii

lere kar~l tarn anlarruyla Yunanhlara de ve onlarla 5 6 birlikte

yan tutmustu "Turk yasamakta

ve ornegin her zarnan

Turklerin Yunanhlann

her zaman golgesin-

bel baglayacaklarnu, ya~aml~,

Batt Anadolu'daki Yunan halki Miittefik Devletler hesabina ca-. Binlerce Yunanhmn siirgiin edilmesi ya da korku icinde g6<;etmesiyle sonuclanan Turk baskisi" Yunan topluluklarmda 6<;alma istegini artirdi, Yunanistan'Ia birlesme, bu konuyu Venizelos'un ve hukumetlerinin kafalannda canh tutrna sonucunu dog-urdu.
susluk yaptyordu,

ve ya~ayacaktJr",

diye yazrrustr.

Bkz. ad) ge,>en eser, s. 83. Toynbee, s, 123. Bkz. ingiltcre Dl~i~Jeri Bakanhgi'run ~Ikardlgl

Peace Handbooks X, no. 59,


i~in hazirlanrrus olan

Analolia adli bolum, s. 50. ingiltere


dan Bans Konferansl'na bu el kitabi, Anadolu'nun kisa bilgi i<;ermektedir. 7 8 A.g.e., s. 53. Bkz, Toynbee, Karamanh Incil Dernegi gidecek ekonomik

DI~i~leri Bakanhg-I Tarih Dairesi tarafinIngiliz ternsilcileri ve insan cografyasma ait cok giizel ve

s. 122-123 ve Peace Handbooks X, no. 59'un tamami. icin, R. Clogg'a, basilrrus 1850'den once ingiliz ve Yabanci ait metinlere ilgili edebiyat W.M. Leake'in 13. rarafindan ve dagrtilrms Karamanhlara ve onlarla ediien bkz. Incil Dernegi'nin

NOTLAR
Campbell run yeniden sini oneren 2 3 Ornegin, ve Sherrard'in lmparator kurulrnasnu George

Hiristiyanlar

Modern Greece adh kitabi s, 21-23. Bu gorti~ierin


II. Manuel's Pletho'dur. Pelcpcnez'de ulusal "Helen" devletidonulme10 11 12 ve Eski Yunan din ve felsefe gelenegine

ve [ournal of Ecclesiastical History XIX, no. J ve 2, 1968'e bkz. Ba~hgl korkutucu Clogg'un Clogg'un Raporu, Ornegin halrcik'ta 13 Gaston olmasma karsm bu makale, Kararnanlilar 66. sayfasmda yonunden ilgi cekicidir. adi ge,>en eserinin 58. sayfada sozunu s6zil s. 8Tye

asal anlancrsi,

Gemistos

bkz. N. Politis'in

Selections from /Ire Songs of the Greek People kitabi-

Research ill Greece, Londra 1815 adh kitabmda,


1817, s, 23'e bkz, l&14'te bir gezi sirasinda Kula, Alasehir, harfleriye basilmis Yunan Deschamps Rahip Kenya,

run 4. baskisi, Alina 1958, s, 12-13.

ettig-i, lngiliz ve Yabanci

HistoryofKydollies adh kitapsoz eden Toynbee'nin The Western Question in Grecceand Turkey adh kitabi, Atina 1920, s, 122-123. Kydollies, klasiklesmeciler tarafrndan ortaya atilrrus halis Yunanca addir; anlarru da Turkce Ayvallk, 'Ayva Aga~bg-l'yla
lanndan ayrudir. Bu ve Le Caractere Grcc de I'Asie Mineuri, A. Philipson'un Paris 1919, s. 79-93'te sozil edilen

Bkz. Finlay'in His lory of Greece ve G. Sakkaris'in

J. Brewer
Isparta.

tarafmdan Burdur, biitiin

ziyaret edive Midayaymlan

len Afyonkarahisar,

Danlzli

incil Dernegi'nin

g-lhlml~!J, Clagg, s, 188. tarafmdan s. 40-4l'e bildigi verilen ve Paris'te bkz, Karamanh ~eyler soylenmis ogrenmemeleri 1919'da yaymlanan kaynagl

adli kitabmda
na clan feransr'nda

verilen

Reisen und Forschungen ill Kleinasien, (Gotha, 1910-1915) ornekler. Bu yapitlann ikincisi, Yunan davasi yarantarukliklanru cografya ortaya profesoru koyan bir propaganda aldlgl yapindrr. Ban~ Konphiolan Dr. Philipson,

Caractere Cree de L'Asie Mineure adh kitapta


hakkindaki rilrnistir: olusturan kerton konferansi, "Blrbirlerinin kadm da Deschamps's herkesin

,>Ikan Anadolu'daki olaynun

Le Heienizm
hakkinvePindilini sirn-

yazarlann

ve dagiruk bilgiler icin biitiin Incil Dernegi'nden Yunan

BOrin Universitesi'nde Venizelos'un

ana dillerini

bir kUF'gl

bildirisinde olabilirdi

~ok destek

bir otoriteydi.

ve erkeklerin karsm, ulusal

dilini kesmislerdi." duygulannm

lipson ,>ok iyi bit cografyaci

arna, Yunanhlarm

yaranna ve Turk-

da ayru oykuyu anlatmistr ve bu da, Karamanhlann Clogg, s. 60'a bkz.


s, 123.

bilmemelerine gelemektedir. 14 15 16 Bkz. Toynbee, Bkz. Murray'in

ne kadar gil<;1ti oldugunu

(*) Izmir'deki Yunanistan Yuksek Komlserligi'nin Gene! Sekreteri Counarakis, sava~ sirasinda Yunanistan'a siiriilenlerin saylsmm 105.000, Anadolu iderine surulenlerin saYIsmm.da 50.000 oldugunu tahrnin ediyor; Documents of the British Foreign Policy (Ingiliz D~ Politikasiyla ilgili Be!gcler), birinci seri, XV, no. 21, s, 182-184. Ama bu rakamlar Sevr Antlasmasr'yla Yunanistan'a birakilan kesimle ilgilidir. Tum Bali Anadolu'yu ilgilendiren surgunlerin saYlsl <;ok daha yilksek olmahdrr. Dogn Trakya (Tiirk Trakyasi) Yunanlilan da aCI o;:ekrni~lerdir. Bkz, Pallis, 'Uluslarm G{i~ii', Geographical [ournal, lxvi, no. 4., Ekim 1923.

17

Turh'!} ill Asia adh el kitabi (1870 baskisr ') s. 18. A.g.e., B. 17. Peace Handbooks X, No. 59, s. 196, 1910-1911 icin rakamlar vermektedir. lenizm in A~ia Millur (Yerlerine Donemeyen Yunanhlarla ilgili Londra
mitesi tarafindan ozellikle 1919'da yaymianml~ 1887'de kuciik kitap) Izmir'in beri yaphgl yapilan ticaretin Fransa'yla Marsilya'yla on yedind y(izyildan izm;r'<I,·n ticaret

HeKove

hakkmda

ilgi cekici bilgi verrnekte.

Istanbul/dan

56

57

yapilan ticaretten daha fazla oldugunu gostermektedir,


18 Peace Handlwok~ X, No. 59, s. 107-108, A.A. Rallis'in Geographical lournal lxvi, No.4, Ekim 1925'le yaymlanan (1912-1924 ylilarmda Balkanlar'daki Irksal Go.;ler) yaztsi gi:irkemli bir ara~trrrnadrr, Toynbee'nin The Western Question adlt kltabmda <;etelerin ve bu deyimin tarumlamasiyla ilgili ara~hrmaya bkz. s. 278-280. Toynbee, s, 140'Ia Bergama Yunanhlann i:iykiisune dayanarak bir tasvir yapmaktadrr,

19

20 21 22 23

Felix Sartiaux'nun The New Europe'da yaymlanan makalesine bkz. xiv, No. 175, 19 Suba! 1920. Gi:irgi.itamklanndan biri olan M. Manciet'nin, Horton'un The Blight of Asia adh kitabirun 47-48. sayfalannda aktanlan taporn. Horton, Yunan isgeli sirasmda izmir'de Amerika Birlesik Devletleri Konsolosu'ydu ve Yunan davasi yanhsiyd],
Bkz, Pentzopoulos'un The Balkan Exchange of Mil10rilfus and its Impact upon Greece adh kitabi, s. 56. Bkz. Toynbee, s, 143-144.

3. BiRiNCi DUNYA SAVA$I VE MiLLiYET<;iLiK


Sir Edward Grey'in agutledigi gibi, Yunanisian'a Anadolu'da oerilecek imtiyazlllrm, Bulgaristan yararma bazi ozoerilerde bulunmag: kabul etmemiz halinde, Balkan Saoaslarmdan galip ctkarak: iki kat buyuyen Yunanisian 'a, aynt buyiiklUkte ve daha az zengin olmayan bir Yunanisian'm eklenmesini saglayaeak kadar geni~ olaeagl kamsmdaYlm. Venizelos tarafmdan Kral Konstantin'e yazilnusnr. 30 Ocak 1915 23 Ocak 1915'te, lngiliz Disisleri Bakaru Sir Edward Grey, Atina'daki lngiliz Elcisi Sir Francis Elliot' a telgraf ~ekerek, Yunanistan'm MUttefikler yamnda savasa kahlmasi halinde, "Yunanistan' a Bah Anadolu kiyilannda ~ok onemli toprak odiinii verilecegi" onerisinde bulunmasi icin talimat yollarmsn, Grey, "Mr. Venizelos kesin bir soz isterse bunun verilmesinde bir zorluk 01mayacagma inam yorum", cumlesini de telgcafma eklemisti.! Grey, lzmir'i Yunanistan'a nasil sunabilirdi? Savasm ba~ larinda, Balkanlarda, Srrp topraklanndaki korkunc Sirp-A vusturya ordularmm catrsmasi sirasmda Yunanhlann isbirligi yapmalan, Bulgar ve TUrk tarafsizhgmi ya da isbirligini tehlikeye dusurmemek kosuluyla MUttefik Devletler tarafmdan yararh

24 25

58

59

bulunmustu. Agustos 1914'te lngilizlerin girisimivle, Venizelos'un Yunanistan'in butun gi.icuyle i~birligi yapma ynlundaki fevkalade onerisi, Yunanistan'm savasa girmesi sonucunda Turkiye'nin ve belki de Bulgaristan'm kiskirtihp tarafsizhktan vazge~ecekleri, Merkezi Dev letler' e katilacaklan gerekcesi one surulup Muttefik Devletler tarafmdau geri cevrildi. Turkiye'nin sava:;;a girmesiyle, Miittefik Devletler, bu .;ekimserlikten kurtuldular: ama Bulgarlarm sorunu hala ayakta duruyordu. Artrk Grey'in amaci, Bulgaristan'i, Yunanistan'i ve Romanya'yi (devarnh olarak Avusturyalilann saldinlanru karsilama yukunu uzerine alacak olan) Sirbistan'Ia Merkezi Devletler'e karst i:;;birligi yapmak icin kandirmakn. Bunun sonucunda Yunanistan dogrudan dogruya ise kansacak, Bulgaristan da hie degilse tarafstz olarak kalacakti. Bu politika, Yunanistan'm gelismesi icin dogal topraklar alan Makedonya ya da Trakya topraklanru, Bulgaristan'm karst grupla birlesrnesi korkusuyla, ingiltere'nin Yunanistan'a oneremeyecegi sonucunu verrnisti. Mi.ittefikIer, Bulgaristan'a sadece Trakya'run Titrklerin elindeki bolumunu onermek durumundaydilar, oysa Bulgarlann amaci Makedonya'da yayilmakti, Bulgaristan'm isbirligi yapmasma ya da tarafsiz kalmasma lngiltere tarafmdan oncelik verildigine gore, Makedonya'da Bulgaristan'a imtiyaz tammalan icin Sirbistan ve Yunanistan'i kandirma zorunlugu ortaya crknusti. Balkan comertligine uymayan boyle bir atihrrun ger.;ekle:;;tirilebilmesi icin de, Yunanistan'a baska yerde bir toprak onermek gerekiyordu. Toprak odunleri konusunda yapilacak oneri, ~imdi haritaya bir bakista anlasilabiliyordu, Yunanistan'a kuzey smmnda odun vermek Sirbistan'Ia Bulgaristan'm da bu topraklarda gozleri bulunduguna g(5re, soz konusu olamazdi, Istanbul ve Bogazlar yoresinde ya da Kuzey Anadolu'da od iin vermek de Rusya'nm alnus oldugu durum dolayisiyla olasihk dis: kalmaktaydr. Rusya'nm yuzyillarca suren dii:;;ii, kendi sulan olan Kaladeniz'den Akdeniz'in ihk sularma ge~it veren, Ruslann ticari ve stratejik cikarlan icin hayati bir yol alan Bogazlar'a egemen 60

olmakn. Savas, bu odum; elde etmek icin Ruslara bir firsat vermisti. Cann Disisleri Bakam Sazonov, Yunanhlann yollanm tikarna lanna izin vererek d urumu teh likeye sokamazdi. Bunun dismda adalar kahyordu. ~ogunlukla Yunanhlann yaliadlgl sirin On tki Ada'yi Yunanistan'a onermek uygun bir yol olurdu. Ama 1912'den beri bu adalar Italya'run i~gali altindavdr, Ve bu srrada Muttefiklcr, ltalya'yi Ittifaka girmesi icin kandirmaya cahsiyorlardi. ltalya'yla yapilmakta alan g6rii:;;meler, yalruz On iki Ada'nm degil, ltalyanlar, Arnavutluk'taki Epir'i de kendi nufuz alanlan saydiklarmdan cok sayida Yunanhrun yasadrgi kuzey Epirin (simdi giiney Arnavutluk) de ele almmasma olasihk birakmarrush. En sana, halkmm yuzde sekseni Yunanh olan Kibns kahyordu. Ama Kibns da lngilizlerdeydi. Aynca da baskalanna ait olan seyleri sunmak daha kolaydi. Kibns. lngiliz Hukumeti'nin en son oynamaya hazir oldugu bir kozdu. Bu kozun oynanmasrna gerek kalmadan once ortada lzmir ve yoresi vardi. Buralan dusman olan Osmanhlara aitti ve "en onemli toprak odunu" olan bu yerleri baskasina ko\ayhkla vaat etmek olasihgt bulunuyordu. Venizelos'un, Ingiliz-Yunan antlasmasi konusundaki istegi savastan once belirtilmisti. Fransiz Kara Kuvvetleri heyetinin ve lngiliz Deniz Kuvvetleri heyetinin Yunanistan'a g6nderilmeleri, Venizelos'un, Yunan cikarlannm lngiliz ve Fransiz cikarlarryla aym oldugunu kabul ettigini g6steriyordu. Stavridi araciligiyla Londra'da Lloyd George ve Churchill'Ie yapilan gizli gorii~me-

ler, Venizelos'un Dogu Akdenizdeki lngiliz kuvvetleriye Yunan amaclanrun birlestigi olasihgrna inanmasuu saglarrusn. Bu amaclar sonucunda, Dogu Akdeniz konusunda yapilacak lngiIiz-Yunan antlasmasi fikri Lloyd George'un uretken kafasmda yer etmis ve hicbir zaman bu fikri kafasindan ctkarmarrusn. (0 siralar gene! bir konu olan [ngiliz- Yunan antlasmasmdan cok lyonya adalarmdaki deniz ussuyle ilgili ozel durumu di.i~i.inen ve ltalyan donanmasirun zorlu tehdidiyle ilgilenen Churchill icin sorun aym degildi. Churchill, Balkan Savaslari sirasmda bile,
61

Lloyd George kadar Osmanh Imparatorlugu'nu g6zden crkarrna yanhsi degBdi.) Venizelos, Yunan crkarlarmm Dogu Akdeniz'de Yunanistan'm lngiltere (bunun dogal sonucu olarak da Fransa) He tam bir isbirligi yapmasl gerektirdigine yurekten inanarak g6rii~meden aynlrrusti. Venizelos'un politikasi iki yonluydu: Olabildigi kadar Yunan hallam icine alacak sekilde Yunan Devleti'nin topraklanm genisletmek ve Yunanistan'i Akdeniz'de onemli bir devlet haline getirmek. Bu iki ama<; birbirini tamamlamaktaysa da, aym degildi. Balkan Savaslarmdan soma ikinci ama<; oncelik kazanrrusn. Venizelos, Yunanistan'a ait sirurlarm beklenen genisleme olasihgiru yaratacak bir bans ve kalkmma donemini, boylece de Yunan kaynaklanmn <;ogalmasml ve Yunan yonetiminin gelismesini ummaktaydi, Birinci Diinya Savasr'mn patlarnasiyla birind ama<; 6ncelik ka zanmisn. Venize los' un kafasinda say as, toprak genisletmek icin savsaklanarnayacak bir firsat olarak yer ahyordu, Bu frrsattan favdalarulmasi durumunda, Yunanistan yeni ekonomi ve insan kaynaklanna sahip olacak, zamanla bunlar Yunanistan'i bir hie olmaktan cikaracak ve onemi bulunan "ikinci smif bir devlet" durumuna sokacakti. Ayru zamanda da, politika bilincine sahip olan butun Yunan diinyasma milliyetcilik fikrinin verilmesi halinde, umulan sonuc baktrmndan elestirilernez bir politika olurdu bu. Asil anlasmazhk yaratacak :;;ey, bir amaca ulasmak icin basvurulacak araclardi. Venizelos'a karst olanlar, sadece Venizelos'a karst olduklan icin bir araya gelen ve kendi aralarmda anlasamayan, cesitli politikacilardan ve askerlerden olusmus bir topluluktu. Dusmanlan tarafmdan bunlara verilen bir cok ad arasmda, Kralcilar, Gericiler, "Eski Politikacilar" bashcalanydi ama bunlan tammlayacak en uygun :;;ey sadece "Venizelos'a karst" olduklanm soylemekti. Aralannda biiyiik diplomat George Streit gibi Krahn darusmanlan ve dostlan; Venizelosculugun karst konulmaz bir bicimde buyurnesiyle kenara atilnus olan eski politikaci grubunun dii:;; kinkhgina ugraml:;;, yaslanmakta 'olan Dragou-

mis, Rallis, Mavromichalis, Theodokis gibi tarunrrus Iiderleri. Gounaris gibi Venizelos'un yasrn olan adamlar vardi, (Eski Japon Grubundan olan Repoulis ve Alexandiris, Venizelosculara kahlrruslar, otekiler muhalefette kalnuslardi.) Akilh bir avukat olup Venizelos'un partisine girmi§, bakanliga kadar yukselmis, yolsuzluklan nedeniyle istifaya zorlanmis olan Nikolaos Stratos olayi ilgi cekicidir. Bu olay ilzerine Stratos muhalefete gecmis, su g6tiirmeyen yeteneklerini bosa harcayarak 1922'ye kadar muhalefette kalmisn. Compton Mackenzie'nin 1915'te italya'ya giderken Spatsai adh vapurun merdivenine dayanrrus olarak g6rdiigiinde kendisini dusunmeye iten adam Stratos'du:

Eski liderinin politikasma yurekten inanmast, ama ki$iset nefreti nedeniyle tasarlayabildigi her tiirlii uygunsuz yola basourarak muhaleje! etmek icin oicdantnt saimast Stratos': un [elaketi olmustu. Stratos, kara sakalll, iri yapdt bir adamdt ve gozlerinde ters bir anlam oardi. Giivertede Stratos'dan ve benden ba$ka kimse yoktu. Kendi hayalimill kurbam olsaydun, koca adami bacaklanndan tuiup denize aimak yii· rekliligini ken dim de bulmam gerekirdi. Stratos miittefikle· rin dusman», Yunanlstan'tn dii$mam, hatta kendi kendinin dii$ntamydt. Bir karat aninda, Stratos, ur;suz bucaksi: karanhk deniz bogunca uzanan bevaz kopiiklerin arasinda bosuna r;abalayabilirdi.2
Biitiln bunlarda melodramatik bir hayal giicilniin i~ledigi g6riiliiyor. Stratos, kurnaz, haris ve yetenekliydi ama trajik bir kahraman degildi. Venizelos'a karst olanlar, savasm kazarulmasi icin ingiltere'nin desteklenmesinin yanhs ah desteklernek oldugunu ya da hie degilse desteklenmesi gereken ahn desteklenip desteklenmeyecegini bilmemek oldugunu ileri surtiyorlardi. Sonunda Milttefikler savasi kazansalar da, kaybetseler de, Venizelos'un Yunanistan'm toprak biltiiniiigiine Bulgaristan tarafmdan gelecek yakm tehlikeyi g6z 6nilnde tutmadrgnu soyluyorlardr. Miit-

tefikler savasi kazansalar da, Asya'daki Tiirkiye topraklanru parcalamayi gerceklestirecekleri konusunda yazih giivence vermedikleri siirece Venizelos'un diplornatik yontemleriyle Anadolu'da bir toprak odununun gen;eklei?mesi olasihgi yoktu. Son

olarak da, Venizelos'un Turkler icin bir sir olmayan politikasi, savastan sonra kesin olmayan enosis umuduna karsm, Anadolu'daki Yunan topluluklanru yakm bir geleeekte bazi baskilarla karsi karsiya birakacaktr-' Venizelos yanhlanyla Venizelos'a karst olanlar arasmdaki farkh diplomatik g6rui?ler, Venizelos'la ona karst olanlar arasmdaki psikolojik Iarki yansinyordu. Venizelos'un politikasi, lngilizlerin galip geleceklerine ve Dogu Akdeniz'de Ingiliz ve Yunan crkarlanrun aym olduguna tam anlamiyla inanmasindan ileri geliyordu.j Bu inancin korlestiren I§lgl altmda, Yunan mildahalesinin ne zaman yaprlacagi ve bu mudahalenin illkeye nasil kabul ettirilecegi 6nemli g6riililyor, aynnttlar ve pratik hesaplar sonuc olarak ilgisiz bulunuyordu. Yapilan hesaplara gore, boyle bir mild aha le halinde Bulgaristan'm Yunanistan'a saldirmasr ve Anadolu'daki Yunanhlara daha fazla baski yapilmaSl tehlikeleri ortaya crkabilirdi, ama bu tehlikeler gerceklesse bile, savas sonunda elde edilecek gorkernli odunler hepsini karstlayacak ve hakh gosterecekti, Dolayisiyla Venizelos kesinlikle mildahale firsatiru aradi. Bu. bir hayalcinin ve bir kumarbazm politikasiydt, Venizelos'a karsi olanlar ne hayalciydiler, ne de kumarbazdilar. Mudahale sorununa yaklasimlan pazar yerindeki diikkan sahiplerinin kuskusunu tasiyordu. Bunlann savasa karst tutumIan olumsuzdu. Bazilan 1915 yihnda savat>tn en cok beklenen sonueunun ya bir dengeleme ya da bir Alman zaferi olacagma inaruyorlardi. Ama bu inane kendilerini Merkezi Devletlerle isbir ligi. y apma ya yonel tmemisti, Za ten lngilizlerin Akdeniz'deki donanmalanyla denizden yapacaklan baskiya Yunanistan karst duramayacagi icin boyle bir sey soz konusu olamazdi. Venizelos'a karst olup akilhca dusunenler, Yunanhlann bircok onernli isteklerinin Muttefik Devletler tarafmdan karsilanacagi

toprak biHtinltigi.i konusunda giivence vermeleri (Yunanistan'm Bulgaristan'a toprak vermesi kesinlikle soz konusu degildi) ve bundan baska Bulgaristan tarafmdan yaprlma olasihgi bulunan istilaya karst da Yunanistan'i askeri yonden desteklemeleri gerekirdi. Savasi kazanmayr ve "Osmanh lmparatorlugu'nu tasfiye etmevi" baslica amaclardan biri olarak benimsedikleri konusunda inandinci karutlar g6stermeleri de zorunluydu.f Pratik deyirnle 1915 yrlmda bunlan istemek, aym kendilerine verilmesini isternek demekti. Savasm talihi degi§tikc;e, Venizelosculann ve Venizelos'a karst olanlarm durumlan da her gtin degi§iyor ve bu arada Yunanhlar tehdit ediliyor, Yunanhlara rusvetler veriliyordu. Bir bakima, inanclarmda kararsizhga dusmeyen tek bir Yunanh politikacrya rastlamak olasihgr pek azdi. Yunan politikasmm asil amaclanndan vazgecmernekte direnen Venizelos'un kendisi bile savasm ilk aylanndan bu yana fazlasiyla doneklik gostermisti. Savasm bunalunh zamanlarmda toplanhya ~agnlan politikacilardan ve eski devlet adamlarmdan olusma "Kralhk Meclisi" toplantrlanndan birinde, Venizelos, Yunanistan'rn Almanya'yla pazarhga oturma haklannrn sakh tutmasim Krala onerecek kadar ileri gitmi:?ti.6 "Venizelos' a karsi olanlarm donekligi de, 'Kralhk Meclisi' toplantIiannda parti liderleri tarafmdan verilen ogutlerle ve ozellikle yash, ters biri olan Dimitrios Rallis'in Yunan mudahalesini olanea giicuyle" kiskirtmasi sonueu a~lga cikrrusn.? Olkenin bOltindtigti bir zamanda, 1915 olaylarmdan sonra, Venizeloscular, Alman yanhsr bir tarafsizlik politikasi yuruten saglam bir Kralci blokun var oldugu efsanesini yaratrruslardi, Cercekte Venizelos'a karst olanlar, dl§ dunyaya besledikleri kuskular nedeniyle birbirlerinden kopmuslardi ve Venizelos 00lerine istanbul gibi ycmler atmca milliyetcilik duygulan uyanrrusti,

acikca anlasilmadikca fiklerin, Yunanistan'in

tarafsiz

kalmayi

benimsemisl

-rdi. Mirtte-

Venizeloscular, Alman yanhsi olma girisimleriyle cok sey elde etmislerdi. Tarihsel olarak, Yunanistan'm liberal Bah demokrasileriyle olan iliskileri. Almanlarla olanlardan daha gi.i~-

luydu, ama Yunanistan'da politikavla ilgilenenler kultur alarunda daha cok Fransa ve Almanya'ya donuk bulunuyorlardi. Bu d6nemde sivrilen politikacilardan bircogu. Yunanhlann deyirniyle, egitimlerini hayranhkla, "Avrupa"da tamamlarruslardr. Almanya'dan cok Fransa'ya gitmislerdi bunlar. Liberal olanlann Paris'e, Kral yanhlanrun Berlin'e gittikleri konusunda kesin bir ornek yoktu. Gercekte, Venizelosculann cogu Berlin'de okumuslardi.f Venizelos'a karst cikanlardan, Alman yanhsi 01duklan konusunda pesin yarglya varmaYl gerektirebileeeklerin saYlsl da pek fazla degildi. Askerlere gelinee, belki de asked egitimde milliyetcilik duygusunun aglr basmasi nedeniyle, egitim gordukleri i.ilke ve 0 ulkenin siyasal g6rli~leriyle iliskilerinin daha siki oldugu izlenimi uyanabilirdi. Her ikisi de Kral yanhsi ve Venizelos'a tam anlarruyla karsi olan Metaxas ve Xenophon Stratigos, Kral dahil Kral yanhsr ve Venizelos'a karst olan hie; kimsenin yapmadigi gibi, Berlin Askeri Akademisi'nde okumuslardi, Danglis, Paraskevopulos, Pangalos ve biitun onde gelen Venizelos yanhlan egitimlerini Fransa'da yapnuslardr. Sadece Almanya'ya yakmhk duvmak bir SW; olmadigi gibi, Muttefik Devletler'e sevgi gostermek de bir erdem sayilamazdi. Gunaris'in, Bismark'm getirmis oldugu sosyal sigorta yasalanna ve on dokuzuneu yuzyil Almanya'smm kiiltiir ve felsefe alanlanndaki basartlarma hayranhk duymasi, Haldanein ingiltere'deki davrarusiy la karsilastmlabilirdi. Ama Almanya'ya yakmhk duymak, Metaxas'la baskalanrun Alman askeri giieiinii ve diplomatik iyi niyetini abartmalarma yonelen olasihklara ve cikar hesaplanna etki ediyordu. Boylece Alman yanhsi olmak Venizelos'a karsi cikanlann kararlanru etkiledigi gibi, Venizelos'un lngiliz dostu olmasi da kendi politikasirun tehlikelerini onemli olcude kiic;iimsemeye yoneltrnisti onu. Bu olaym onemi, Krahn kararlanm buyilk capta etkileyen loannis Metaxas' la Ceorgios Streit gibi iki adanun yargIiannm giie;lii bir bicimde etkilenmesinden geliyordu. Bereket, hem Streit hem de Metaxas arulanru yazdilar, iki

,Hl11ll11 da havasi cok farkhdir: Streit'rn aruian hesaphdir ve ki~1ig ini gizlemektedir; i Metaxas' mki ler d u ygusa ldir, yoksun lu)\,unu, gururunu, bencilligini ve hirsuu saklayamaz. Metaxas, diplomaside ve politikada daha az teeriibesi olan bir askerdir: Streit bilgili ve tecnibeli eski bir diplomattir, Kendisine cok (inem veren, kisa boylu, 6C;1 gibi bir adam olan Metaxas, asnrmzm ilk on yihnda en buyuk asamayi yapan Yunan kurmay subaylanmn en kurnazidrr, Almanya'da gordiigu egitimin sonucunda Prusya disiplininin ve Alman militarizminin giietiniin ctkisinde kalnusn. Metaxas'm duzen tutkusu kisiligine de yansmusn. Kurmay olarak Metaxas birinci siruf bir subaydir. Victor Dousmanis'le birlikte Balkan Savaslarmda cok onemli bir rol oynarrusnr. Metaxas'm savasa karst takmdlgl durum karmasrkn. Savasa, kazananlarla yenilgiye ugrayanlann aym olcude zarar gorecekleri bir felaket diye bakiyordu ve Yunanistan'm savasm dismda kalmasrrun dogru olduguna inamyordu. Aneak dinine bagilhgl, 0 giinkli toplumun ve ahlakm durumundan hosnut 01mayisi. insanhgm aneak bu buyuklukte bir felaket sonueu yiikselebilecegine onu inandirrrusn. Metaxas, baslangrcta, Almanlann karada iistiin gelmelerini, lngilizlerin denizdeki egemenliklerini korumalanru, sonunda da kendi kosullanru kabul ettirerek sava§m bir crkmaza girerek bitmesini beklemisti, 17 Agustos 1914'te, Venize los' la aralannda ki anlasmazhgm ilk belirtileri ortaya cikn.

Son zamanlarda Venizelos, Almanya'ya kar~1 icienlikle hesledigi dii$manilk yiiziinden bir kenara aiilmtsit, hatta gerekliginden de jazla unutulm ustu. Gercekien, Almanya> mn kazanmast ctkarlarmuza uymaz ... Tek olumlu $ey, Ingiltere'nin kar$lsmda olmamamizdtr. Bereket, bunu herkes anladl.9
Giinler gectikce, Metaxas'm Alman ahlak asked etkinligine karst olan hayranhgi kendini teriyordu: deger\erine ve tazlasiyla gos-

67

Odev ve Tann'va bOylln egme dUyusHyla ya~mda her ~eyi ciddiye alan saglam Alman ruhu, mancvi geli~im baktmtndan cocuksu olan Yunanhlarm hosuna gitmez ... Alman ruhunu anlamt» olanlar, kendi ruhumuz yerine Alman ruhunu almadan ve Yunanlt yetenegimizle ozel1jk~ .lerimizi, Yunanlt oldllgumuzu gosteren ~eylerj silkip atmadan ruhumuzu Almanlann ruhu gibi sekillendirenlerimiz mu tludurlar.lO Bu gorU~, Metaxas'rn, "~lmank ve sapik cocuklar" dedigi Fransizlara karst alan nefretiyIe damgalanrmsh: Disiplin ve diizen, yiiksek maneoi degerleri ve birevcili-

gi her zaman all eder. Bireycilik sanaia irklan mevdana getirir, ileri ve uygar trklar degil ... Tersine, bireycilik par~alayan bir i.igedir ve abUl trklar biiyiik irklar degildirler ... Akill: insanlar derine gitmezler, derine giden insanlar da aklUl degillerdir ... Franstzlartn i.izelligi bOliinmii~ olmak, disipline gelememek ue bencilliktir, bireycilik degil; aksllidirlar, hem ne ya~ zlk ki biiyiik ii/fiide, ama akzllllzklan sadece giae! sozler etmeve, kibarlzga ve giildiiriilere yarar.ll Bu tiir g6rii~ler Metaxas'm askeri ve siyasal yargilanru etkilemisti. On dokuzuncu yuzyilda bir Alman kurmay subayirun yazmI~ oldugu amlar,26 Agustos'ta Metaxas'a parlak bir fikir oermis, Metaxas da bu fikri not etmis ve soma arkadaslan Dousmanis'Ie Streit'e aktarrrusn, Bu fikir, "Yunanistan'in giivenligi, Almanya'mn kazanmasi halinde guvence altmdadir'tdanl- ibaretti. Venizelos'un, "Yunanistan'm gelecegi Milttefik Devletlerle el ele vermesi halinde guvence altma girer," dustmcesine karsiydi, Her iki dU~iincede de ahlaka aykin bir yan yoktu. Ama Metaxas'm g6rii~U, ulkesinin Almanya'nm mUttefiki olan Turkiye lehine yuzyilhk genisleme emellerinden (hie degilse ge\id bir sUre icin) vazgecmesi anlamma geliyordu. Bu nedenle de 68

Metaxas'm gorii~ii, 0 siralar Yunan halkmm ~ogunlugunun dil~iincelerine dogrudan dogruya aykm dusuyordu. Metaxas'm bu sozleri, daha sonralan Venizelos yanhlannm "kucuk ama diiriist bir Yunanistan'un Kral yanhsi politikasi, dar kafah tuccarlarm korkak politikasi diye niteledikleri seyin bilincli olarak kabulii anlamma geliyordu.P Metaxas, Almanya'nm tam anlarruyla yenilgiye ugrayacagl~ na inanmadigi gibi boyle bir seyin olmasiru da istemiyordu; boyle bir ~ey olursa, lngiltere, Dogu sorunlanru diizenlerken diledigi gibi davranmakta ozgiir kalacakn, Metaxas'm Almanya'ya ve Almanya'mn asked iistiinliigiine besledigi hayranhk, kendisini, Venizelos'un sonunda Miittefiklerin savasi kazanacaklan ve O~ manit lmparatorlugu'nu tasfiye etme durumuna girecekleri konusundaki iyirnserliginden kusku duymaya yoneltmisti, Alman askeri giiciiniin Bah Avrupa'da ve Rus cephesinde (Mtittefiklerin toparlanmalan uzerinde durulmayarak) kendini karutlamasi ve Miittefiklerle yapilan uzun cekismelerde MUttefik deviet adamlannm Yunanistan'm Bulgaristan korkusunu ciddiye almak istemediklerinin ortaya cikmasry la Metaxas' in gorii~leri daha ~ok kesinlik kazanrrustt. Kisisel nedenierie Metaxas, Venizelos'dan uzaklasmaya hazirdi, Sinirli bir sekilde ona tepeden bakiyordu. Metaxas, daha yash adamlann dostluk ve iyi niyetlilik konusundaki gosterilerine deger veriyor, ama Venizelos'a donek ve kararsiz gozuyle bakiyordu ve Venizelos'un kendisini "kullanarak" tarafsizhgma ve bagimsizhgma yapabilecegi saldm gosterilerinden cok icerliyordu. Her zaman Venizelos'tan ve 6tekilerden aynlarak kendi ayaklan uzerinde duracaguu soyluyordu.l+ Venizelos'a gelince, 0 da Metaxas'm ve Dousmanis'in ogiit~ lerinden hicbir zaman tam anlarruyla kurtulmus degildi ve kuskulan da bundan ileri geliyordu. Venizelos, bunlann i~ basindan uzaklasnnlmalanyla Yunanistan'm en yetenekli ve en teerubeli iki kurmay subaymdan yoksun brrakilacagiru biliyordu. Ama politikasirn tehdit eden Kral uzerindeki etkilerinden olu-

6<)

~an kay nag! da yok etmek istemiyordu." George Streit'in tutumu da bununla benzesiyordu. Buyukbabasi Kral Otho zamamnda Yunanistan'a gelmi:;; ve bir Yunanh kadmla evlenmis olan bilgili diplomat Streit, Krah, taparcasma seviyordu. Kral iQ,n :;;oyle diyordu: "lctenlikli ve en ufak hilesi olmayan derin ve ince bir zeka, Tann onu Yunanistan'm selarneti icin korusun.rl'' Viyana'da Yunanistan elcisi olarak hizmet etfigi ve Alman kokenli oldugu icin, Streit, Mihver Devletlerinin temsilcileriyle I:;;yapmay! kolay buluyordu. Kuskucu, cekingen, hatta btlyukluk taslama egiliminde olan Streit, Venizelos'un dengesiz dehasiru kuskuyla karsihyor ve Krahn tarafsizhgr kabul ettirmeye cahsrnakta hakki olduguna inaruyordu, (Streit ve isbirligi yaptIgl kimseler, bunun Yunan halkmm ~ogunlugunun isteklerini yansittrgr anlamma geldigini soyluyorlardi.) Streit, Krahn tarafsiz kalma konusunda zaman zaman sarsilan karusnu desteklemekle, 1915 Marbnda Venizelos'un yerine gelen ve gi.ivenoyu alamayan Gounaris hiikiimetinin Yunanistan'i Mi.ittefik Devletler'e fazlaca yaklastirmasiru onlernekte onemli roJ oynamisn. Streit'In politikasmm terneli, Balkanlar'da tarafsiz bir birlik meydana getirmekti. Bunun nedeni de Muttefik Devletler'Ie Mihver Devletleri'nin dusmanhgim cekmemekti. (Venizelos'un savasanlar blokuna katilma di.i:;;iincesine kar:;;lydl bu.) Streit, Rus elcisi Demidov'la yaphgl gorusmede durumunu

ler'in kazanma o/aslllgi bulunduguna inandigim duro * Benim Alman yanltllgllnll1 ii[p'isii vudllr.16

dogru-

Sonuc olarak, Venizelos dismda bir politikayz zorla kabul ettirebilecok etkinlige ve sayginhga sahip tek politikaci Kraldr. Kral, daha tutarsiz ve daha az anlayisla Streit'in ve Metaxas'm g6rii:;;lerini paylasiyordu. Ama daha cok Venizelos'un guzel konusmasirun etkisi alnndaydi: istanbul dusuyle daha kolay siiruklenebiliyordu ve Yunan politikasmm son hakemi olmak nedeniyle de yi.iklenmi;; oldugu sorumlulugu biliyordu. Krahn iki arnacr, Yunanistan'm rarafsizhguu korumak ve Venizelos'un gorevden ahnmasiyla politik ve anayasal bir krizin yaratilmasiru onlemekti. Sonuc olarak bu arnaclann birbiriyle uyusamadigi anlasildi ve tarafsizhgm korunmasi icin Venizelos istifa etmeye

zorlandi.
Venizelos'a karst olanlarm tutumlannm kisisel olarak ele almmasi, politikamn saptanmasnun birkac kisinin elinde kalmasmdan Bed gelmi:;;tir. Metaxas, 1914 Ag:ustosunda, diimenin Kral, Venizelos, Dousmanis ve kendisinden olusan topu topu dort adamm elinde oldugunu yazrrusn: bu biraz abartih bir savdi. G. Theotokis, D. Rallis, Zaimis, S. Dragoumis gibi parti liderlerinden ya da eski devlet adamlanndan hie; biri kesin rol oynayamarrusn. Ne parlamento, ne de "ulke" sorunlann 0;;6ziimlenecegi bir forum degildi, Halkoyuna basvurmarun cok az anlarru vardi. Sadece 31 Mayls/13 Haziran 1915 secimlerinden sonra, iio;;yil icinde ilk kez, Venizelos hakh olarak politikasimn anaylanmasiru isteyebilirdi, Oyun Atina'da, Venizelos'a karst olan Kral, kurmaylar, Streit, Gounaris ve birkac kisiyie buyi.ik sec;men o;;ogunlugunun ulkenin yazgisnu eline biraktrgi Venizelos arasmda oynannusn. Sir Edward Grey'in 1915 Ocagindaki onerisine Venizelos'un kendisi yol acmisn. Sir Francis Elliot 6 Ocak'ta Venizelos'u gormus, Yunanistan'm Sirbistan'a yardim etmesini onermisti, Venizelos, sadece Sirbistan yuzunden Yunanis(0) Streit her zaman boyle dusunmernistir,

soyle anlatmisn. Ben ne birinden, ne ijbiiriinden korkllyorum. tYani ne militarizminden, ne de Slav tehlikesinden) ... Kii(iik uluslar, Biiyiik Deoletler arasmda denge olmasi icin dua etmelidirler, bu da dogal bir yasa gibi islerin tabiattndan dogar ue kendi kendini diizenler ... Miittefik DevletPrusqa'nm

(") Venizelos, 1915 ~ubatmda, kendisine karsi geldigi i\in Dousmarns'i gorevd~n aldi. Am" bu. Krahn hosuna gitmeyinc€ onu yeniden aym goreve getirdl.

tan'in savar;;a kanlma nlasliIgl bulunmadigmi, arna Kucuk Asya' daki Yunan azin Ilgmm du rumunun umutsuz oldugunu, TurkYunan ilir;;kileri bir all once kesilebilir ve Turkiyey Ie savasa girilirse ortaya konabilecek "gorkernli ooiil"un kamuoyunu yeterince harekete getircrek Yunanistan'm Miittefik Devletler safmda sava~a girmesini sagleyacagr cevabim verdi. Bu cevap uzerine, Elliot, hukumetine darusacaguu belirtti.l? Bu g{iri.ir;;menin 1~lglllda, Muttefik Devletler, 24 Ocakta yapnus olduklan oneriyi hazirladilar. Bu oneri, Bulgar isteklerinin parlarnentodaki yorulrnak bilmez destekcileri Buxton'lann, basmm ve Londra'daki Balkan Komitesi'nin ogiitlerine dayamyordu. On dokuzuncu yuzyilm sonlannda Balkanlar'a yapnus 01dugu geziler sonucu bu yorelerin politikasiyla yasami boyunca ilgilenmis alan Noel Buxton, Balkan Birligini sag Jarnak ve BaIkanlan Osrnanh yonetiminden kurtarmak icin bu komiteyi 1903'te kurmustu, Lloyd George ve Churchill'in onerisiye, Bulgaristan'in isbirligini ya da tarafsiz kalmasiru saglarnak icin, savasm basla nnda kardesi C. R. Buxton'Ia birlikte Balkanlar'da resmi olmayan bir gorey iistlenmigti, iki kardes 1915 Ocagmda, Grey tarafmdan 23 Ocakta benirnsenmis politikavi yansitan ve Bulgaristan'l Mi.iUefik Devletler safma alabilmek icin tek yolun Yunanistan'a Anadolu'da ayricahklar tammak ye boylece Bulgaristan'a da Makedonya'da ayncahklar saglamak oldugunu oneren "Balkan Devletleri Hakkmda Notlar" hazirlarmslardi.Jf Bu siralarda Noel Buxton, Bakanlar Kurulu uyeleriyle iliskideydi ve Bulgaristan'm mi.idahalesini onlemek ya da olumlu tarafsizhgml saglarnak icin Balkan politikasmm genel olarak saptanabilmesi amaciyla Venizelos'un Anadolu hakkmdaki gori.i:;;lerini 19 Bu nedenle basanyla bu iiyelere a:?llarnl:?ti. 24 Ocak tarihli oneri Venizelosa hie yoktan yaptlmanusti: bu oneri, Buxton'un "Balkan Bloku" politikasmm Venizelos tarafmdan daha onceden kabul edilrnesine dayandinlrrusn, Yunanistan'a yaprlan "oneri" incelenmekteyken, Rus DJ~isleri Bakarn Sazonov, Yunanistana baska yerlerde saglanacak oduller kar:?lhgmda Kavala'yi Bulgaristan'a birakmasiru iste-

dL20 Kuzey Ege denizindeki ormanhk Tasoz adasma bakan kucuk ve islek Kavala limaru, ikinci Balkan Savasi sirasmda Yunan ordusu tarafmdan almrrusn, Kavala, bilyiik bir tiltUn merkeziydi. Ama sorun olan nokta bu degildi. Onemli olan nokta Yunan kam dokulerek "geri almrms" olan Kavala'run verilmesinden soz etmenin vatan hainligi gibi gorulmesiydi. Sazonov'un onerisi Buxton plaruyla uyusum halindeydi, Ama Grey, iinlU. telgrafIm 23 Ocak giinii Elliot'a gonderdiginde Bulgaristan'a tarunacak ayncahklar soz konusu edilmemisti, Grey, Miittefik Devletler'e katrlmasiru ya da tarafsiz kalmasiru saglamak icin, Buigaristan'a, Makedonya'da iyi bir odul verilrnesi konusunda Mi.ittefiklerin gi.ivence saglamalanrun "cok istenilen birsey" old ugun u yaznusn. Elliot' dan, Bulgaristan' a verilecek 6di.iliin "daha cok Sirplan. ilgilendirdigini" ve Yunanistan'm roli.iniin Sirplara tarunacak ayncahklara itiraz etmernesi oldugunun Venizelos'a soylernesi istenrnisti." Kavala'dan soz edilmiyordu. Yunanistan'r ve Balkanlar'i ilgilendiren biltun gorusmelerde hukumeti dilrtiiklemekte olan Lloyd George, Yunanistan'm Kavala'yi Bulgaristan'a geri vermesi diye bir seyin artik soz konusu olmadigma dair Venizelos'a gilvence verrnesini Stavridi'ye soyledL21 Venizelos, Kavala'yi Bulgaristan'a birakacagma soz verrneden, Mi.ittefiklerden diledigi oneriyi koparrmsn. Ancak geriye bakihnca cok acele davramlrrus oldugunu gosteren ~y, 24 Ocak giini.i Venizelos'un Kral'a yazrrus oldugu uzun muhhrada Kavala sorununu kendisinin ortaya atrrus olmasi ve bu muhtirada Yunanhlarm bir kosulu olan Balkan blokunun gerceklesmesi halinde, Miittefik Devletler tarafindan yapilan onerinin kabul edilmesinde diretmesiydi. 22 Sadece Sirbistan'dan verilecek ayncahklarm Bulgaristan'i doyurrnayacagiru belki de anlarrusti ve
(.) Fikir, Sirbistan'm batidaki (Dalmacya, vb.) kazanclanna karsthk Manastir Ohri kesiminde odiin vermesiydi, Sirplann Maksdonya'da Bulgarlara herhangi bir odun vermelerinin Balkan Savasi'ndan sonra Balkanlar'da kurulan dengeyi bozacagi, askeri ve siyasal (evrelerde Venizelos'un da payla~acagl bir g(l~li.imuhalefet yaratrrusti.

bu nedenle Yunanistan'm, Grey'in onerdiginden daha ileri gitmesi gerektigine karar vermisti, Venizelos, bundan boyle Yunanistan'm tarafsiz kalmasi icin sag-lam nedenler oldugunu Krala yazryordu: Ama simdi kosullar (ok giln Anadolu konusundaki mcsi olastliklan onumuze ulusal politikantn ba$anya
kanlar'da bazi ozoerilerde acik bit sekilde degi;;mi?tir. Bu-

mi? olacaktir. Aynca bu devletler arastnda kar$lllkll gilvenee antlasmalari imzalanacak, ekonomik konularda i?birligi yapllarak gelisme icin birbirlerini desteklemeleri saglantieaktrr. Krala yazilnus olup ancak ufak bir bolumu aktanlrrus alan bu muhnra, Veruzelos'un erdemleriyle kusurlanru acik secik gostermektedir. Venizelos'un kafasmda, bir yandan dost devletlerin Feder asyon ha linde birlesrneleriy le Balkanlar'daki yerlesme sorununun kesin olarak \ozumlenmesi; Balkan devletlerinin karsihkh kuskularirun ortadan kaldmlmasi; politikasiru savasm kosullanna cabucak uydurrnasc milli azinhklar sorunlan cozumienmedikce Balkanlarda kesin bir anlasmaya vanlamayacaglOm kabul edilmesi vardi. Obur yandan da, yapilan onerilerin c;ogu Yunan halkirun buyuk"bOlumiinun egilimlerine bakihrsa hie; de gercekci goriinmiiyordu. Venizelos, Balkan "dengesi" doktrinini tam anlamiyla ters ceviren bir oneride bulunuyordu. Bu nedenle onerileri, Balkanlar'da kesin bir anlasrnaya vanlabilmesi amaciyla Bulgaristan'm yatistmlmasuun, yayrlma yanhsi Bulgar milliyetciligine cesaret verecegi goru$unde olan Genelkurmay'm ve Kral'm dU$uncelerine kar$lydl.23 lkinci olarak da, Venizelos'un plam, Yunanistan'm Bah ve Dogu Makedonya'ya yayrlma olasihguu ortadan kaldmyordu, Tarihsel olarak Helenizmle ilgili butun topraklan iceren daha buyuk bir Yunanistan yaratmak iddiasirun ger\'ekle i1gisi yoktu. Venizelos'un onerisi Anadolu'da daha zor ve teh like Ii olan bir yayrlma konusundaki kuskulu umutlara karsi. ilerde Balkanlar'daki genisleme umudundan Bulgaristan yaranna ozveride bulunmayi kapsiyordu. Oc;uncii olarak da, Venizelos, Balkan Savaslan sirasmda kazarulmis alan zengin ve degerli Yunan topraklannm birakilmasiru oneriyordu, Venizelos kendisini destekleyenleri buna inandirabilirdi, ama muhalefetin kamru beynine cikaracagr da kuskusuzdu, Venizelos, ertesi gun Londra, Paris ve Petrograd'daki Yunan elciliklerine c;ektigi telgrafta daha olC;iiluydii.24Grey tarafmdan yapilan onerinin Yunanistan'ca kabul edilmesi, Bulga75

ulusal gorii$lerimizin ger(ekle?serilmisken, boyle gorkemli bir ulasmastns saglnmak icin Bal-

bulunabiliriz.

Her ?eyden once, Vardar nehrinin sag kty/sma kadar uzansa bile, Strbistan'tn Bulgaristan'a btrakacagt topraklarla ilgili itirazlanmtzi geri (ekmeliyiz. Bununla birlikie, toprak kazanct Bulgaristan't eski midfefikleriye i$birligi yapmaya ya da hie degi/se eski muttefiklerine kar?1 !Jo$gorWii bir tarafsdIk politikasuia yoneltmeye yetmezse, ne kadar act olursa olsun, Tiirkiye'deki HeIenizmi kuriarmak ve uzun tarihi boyunea Helenizmin hareketli oldugu biitiin topraklari iceren gercek Biiyilk Yunanistan'in yaratJlmasllll sag/amak icin, Kavala'yt gozden (1karmaYl onermekte duraksamayaeaglm. Vine de bu ozveri, sadeee Bulgaristan'tn tarafslz kalmastnm bedeli degil, Bulgaristan'tn obiir milttefikleriyle birlikte gerfekten sava§a kattlmasinm kar$lllgldlr. Bu gorii$um kabul edilirse, Miittefik Deoletler'in araya girmesiy/e, Bulgarisian'a btrakilacok topraklarda oiuranlara ve Yunanisian smtrlan icerisine gor,;mek isteyenlere ait miilklerin Bulgaristan tarafmdan satm almaeagl konusunda kesjn guvenee sa;11anmasl gerekecekiir. Aym zamanda, Bulgaristan sintrlan icinde oturan Yunan halktyla Yunanisian sintrlan icinde oiuran Bulger halkuun degi§ tuku$ edilmesi, iki devlete ait bo?aitllim§ mulklerin kar§lhkh satill almmasi konulannda da bir anlasmaua uanlacakur ... Boyleee de Balkanlar'daki etn%jik yerle$me kesinlikle tamamlanmts ve Balkan Federasqonu jikri de ::;:err,;ekle$firil/.j

ristan'Ia Romanya'mn durumlarma baghydi. Kavala, hie soz konusu edilmemisti, Kansik ve kosula bagh planm Balkan devletlerinin tutumlan nedeniyle yurumemesi hayret verici degildi. Ama Venizelos yenilgiye ugratlimamll;>h. Politikasma yoneltilen gercek tehdidin, dis politikaya bicim vermekte bas rolii oynamak gucune sahip olan ve gecmisteki ornege gore buna yetkisi bulunan Kraldan geldigini biliyordu. Bu rollin kesin sirurlan tarumlanmarrusn. Asil onemli olan, iki siyasal gii~ arasindaki denge ve bu gii~lerin herkes tarafmdan sevilmesi ydi. Bu nedenle Venizelos, butun inandirma gildinG Krahn kendisi ve Krahn en yakm darusmaru Albay Metaxas iizerinde toplarrusn, Bu srrada Genelkurmay Baskanlrgi g6revini yapmakta olan Metaxas, kendisi de dahil olmak iizere yuksek rutbeli yakin arkadasi Dousmanis ve butun kurmay subaylanna yoneltilen siyasal disiplinsizlik suclanndan birisiyle karst karsiya bulunuyordu, Venizelos, 26 Oeak gil nil Metaxas'a Grey'in onerisinden soz etti ve "Kavala'run Bulgaristan'a geri verilmesinin arnk soz konusu edilmedigine" dair Metaxas' a giivenee verdi.25 Yapilan onerinin getirebilecegi askeri sorumluluklann ne olabilecegini arasnnrken, Metaxas, Turkiye'nin kimin tarafmdan ve nasil tasfiye edilecegini ve Yunanistan Anadolu'da sava:,> halindeyken Avrupa'daki suurlanrun Bulgaristan'a karst kimin tarafmdan ve nasil savunulacagnu sormustu, Venizelos, bu plan icin Bulgaristan'm Yunanistan ve Muttefik Devletler'Ie isbirJigi yapmasmm ternel kosul oldugu cevabmi verince, Metaxas bu islernin dikkate almabilecegini kabul etmeye yanasrrusn. Ertesi gilnil Metaxas, Venizelos icin ~ok aynnhh bir muhtira26 hazrrlanusti. Bu rnuhtirarun sonunda, herhangi bir gueun Bah Anadolu'ya devamh yerlesrnesinin ~ok zor oldugu belirtilmisti, Metaxas'in deyimiyle Bah Anadolu :;;oyletarumlanrrush: Anadolu, cografya, ekonomi, tarih ve etnik yonlerden birbirine simsik: bagh parcalardan olusmakiadir. Huzursuzluk yaratmakslzm bit topraklart politik ba76

kimdan parcalamak v/astllgl yoktur. Boyle bir huzursuzluk; sonunda, ekonomik ve etnik alan lara yaYllarak onlenme olasllIgl o/mayan surtusmelere yvl a{acakttr. Bu da, parcalannus topraklari birlesiirme konusunda {atl~malar ortaya r '

karacaknr.

Metaxas, varrrus oldugu bu sonucu tarihsel bircok ornekle desteklemi:;;27ve BatI Anadolu'da ay nlaeak bir bOlgeye uygun bir suur saptama olasrhgirun bulunmadigina isaret etmisti, Metaxas, cografya ve ekonomi yonimden en uygun sirunn, Karadeniz Ereglisi ve Sinop arastndaki bir noktadan baslayip dagltk bolgelerden gecerek Ankara yoresinden Akdeniz' e uzanan ve Anadolu'yu ikiye aYlran bir cizgi oldugunu savunmustu. Bu sirur. hie degilse, Anadolu'yu. ortasmdaki Tuz goluyle, Dogu ve Bah Anadolu olarak ikiye ayiracakti. Bu durumda da Yunanhlann eline gececek Bah bolgesi, ezici ~ogunlugu Miisluman olan halki icine alacakti. Metaxas, onemli bir noktaya deginmi:;;ti. Anadolu'nun askeri eografy asmi Toynbee' den daha iyi kimse tarif edemez. Toynbee'ye gore sorun, lzrnir'den baslayarak diiz ovalara uzanan demiryolu sebekesine sahip Batt Anadolu'yu ele ge~irmek de-gil, onu elde tutmakh: Bats Anadotu'nun i{ bolges/nde bir 1;01parcasmtn bulundugu gerfektir, ama ongoriilen bu suur Baii ktYlsmdan orialama 250 milden daha uzakiir ... Bundan ba?ka, {oliin her biiim nokiasmda Kuzey ve Gii.ney smtrlarmdan Orta Anadolu ve Dagu Anadoiu'nun geni? alan i{ kesimlerine goturen geritler uardtr. Wkenin ban kesimini eline geciren zafer kazanmts bin icin, Anadolu'daki {Oliin, bir slmr olmast bakmundan degeri Jazla abartllmamaltdtr. lzmir'in batt ktytsmdan yayla cioanndan ba?layarak iki nehir (her ikisi de dcmiryoillyia ger/len Gediz ve Menderes nehirleri) uadisini izleyerek i{eriye ve doguya dogru giderken, istilacuun, ilk aglzda yiiz mil ya da blln~ yakm uzun-

Iukiaki apk bir nehir oadisini gecmes! gerekir. Bundan sonra dikine yukselen bir yaylnyIa kar?llaw ve bu yaylaya itrmandikian sonra, ciplak, Lincolnshire kirliklan gibi dumdiiz, ozellikle kl?m bo? tarlalan, baiak, donmus ya da karla ortiilil alan 150 millik bir araziyi asmak: zorundadtr. Bodur palamut [undaliklan ve yer ycr diizensiz olarak dag/ara dogru siorilen kayalIklar, tekdiize1igi ve arazinin at;;zkllgll1l on leyememektedir. Buralarda karavolian ve demiryollan hemen hemen yok gibidir, bunlar olmadtk{a da arazi ulasim yoniinden eloerisli degildir. Var olan karayollan ve demiryoUaT! da dolambachdtr ... 28
Istilacirun karsrlacagi baska bir sorun da, Anadolu yanmadasirun onemli bolumunu kaplayan ortadaki yaylanm savunanlar icin, istilacilann kanatlardan saldinda bulunmalarma elverisli daglarla c:;:evrilmi$ olmasidir. Ie:;: bolgeyi Ege denizinden ve Karadeniz/den aYlran siradaglar "duz topraklan cevirerek burunlan Ege denizine dikey gelecek bicimde batiya dogru uzamp gitmektedir." Kuzey'de, Simav ve KUtahya'daki daglar, lzmir'den Afyonkarahisar' a ve Izrnir'den Marmara denizi kiyilanndaki Bandirma'ya giden demiryollarma tepeden bakarlar. Uludag'm buyuk Y1gml Bursa'ya, Marmara kiyismdaki Mudanya'dan ve Bursa uzerinden Eskisehir'e giden hayati yola !"gemen durumdadir. Bu dag yigmlan yaylamn batt noktalannda istilacuun kanatlarla baglantilanru engellemektedir. Toynbee'nin gozlemledigi gibi bu cografyayla ilgili 6geler Anadolu'nun istilasi halinde iki hattan birinde bir cephe meydana getirir:

nyla tedirgi n edilir. 150 mil daha doguda olan ikinci hat da, colun ortadan kestigi yay/allln kuzey ve gUney yi:inlerindeki daglar dolaylslyla kuzefden guneye uzanan haiur.
Ikinci hattm. istilaci icin birinci hattan daha elverisli oldugunu Toynbee ortaya koyrnustur: Yunanhlar da 1920'de aym seyi karutlayacaklardir. Bu hat, savunanlar cephesini ikiye bolmektedir ve istilacrya. lzrnir yoluyla bah kiyilarmdan ve Marmara yoluyla kuzey bat! kiyilanndan faydalanabilecegi birlesik bir cephe vermektedir, Ayru zarnanda bu hat, Eskisehir Afyonkarahisar arasmda demiryolu ve karayoluyla yaylamn yanlanndan rahat bir ulasim saglamaktadlr. Ama obiir yandan, bu hat, istilacmm yollanru uzatmak ve fiziksel bakimdan savunulrnasi kolay olmayan cok uzun bir cephe olusturarak, ciddi sorunlara yol acmaktadrr. Toynbee'nin yazdigi gibi, bu iki cephe arasmdaki stratejik fark, aralanna dusen yaylamn bah seridinin Anadolu'ya girmek icin askeri bir anahtar olmasi. yanmadada sava:?m ve htlkumetin odak noktasi yapilmasr icin yeterlidir. Bu tarihsel dusunceler savastan soma Yunanhlarm deneyiyle genis bir sekilde ortaya cikrrustir. Metaxas'm en sonunda yaptJgI "ehveni §er"i secmek oldu, Antalya korfezinin cevresindeki siradaglardan baslayarak Marmara denizinde Gemlik'in batismdaki bir noktaya uzanan cepheyi secti, Metaxas, bu hathn, Ege deniziyle ic bolgeyi birlestiren dogu-bab ovalanm birbirinden ayirmaktaki keyfi bir cografi hat oldugunu kabul etmisti: bu dogal ekonomik ve politik yollann birbirinden aynlmasirun sonucu da, Yunanhlan daha icerilere cekrnek olabilirdi, 28 Ocakta Venizelos, Metaxas'i tekrar gordu. Bu kez de, Yunanistan'm mudahalesini saglayacak olan Balkan blokunu gerceklestirebilmek icin gerekirse Drama'yi ve Kavala'yi Bulgariara verecegini soy ledi, Metaxas buna butun gucuye karst koydu,

Birinci hat ... Sag kanadi Simao'a vc sol kanadt Mugla daglarma dayall, yay/anm inislerinin baitstna yakm bir yerde kuzeyden guneye giden haiiir. Bu nat sauunmaci taraftndan tutuldugu siireee, ish/an battdaki duz topraklar itzerinde slkl?lp kalir, Antalya ve Marmara iizerinden toplu harekei olaslllgtnl kaybeden baglantl/an, gerilla saoasla-

ilk olarak Basoakana, Yunan topraklarmdan ozoeride bll/unmaya ne kendisinin, ne de ba$ka birinin hakk: olmadi79

glm, bOyle bir ozveride bulunuhnasi halinde ulusal bir/igin bozulacag. oe deolctimizin temellcrinden sarsllaeagl konusundaki gorii$iimii anlatttm. Bundan sonra, Anadolu'da Yunan azmllgma ka~1 biiyiik bir Tiirk: r;ogunlugl! bulundugu yaniindeki diisuncemi geli$tirdim. Bizim Anadolu'ya ycrle$memiz halinde Yunan Kralllgmm azii gozle goriiliir bicimde degi$Ceekti ve burada oturan halka cekici kllmak ian IIZUll hazlrllk calismalarmdan sonra boyle bir $eyin yapilmasl istenebilirdi. Bundan ba$ka, Yunan deuleti, bugUn boylesine geni$ topraklan sOmurge olarak yoncfmeye ue si.imiirmeye haztr degildi. * Aynca, icten ge/eeek direnmelere kar$1 deoletin giivenligilli ve sauunmasttu saglamak icin hemen hemen buWn Yunan ordusu ytllar boyu saoaearak. eriyip gideeekti. Yerli halk: askere almak ve bunlardan yeterli bir ordu kurmak icin UZUIl bir zaman gerekecekfi. Boylece de, deoleiin geri kalan olanaklan ve kaynaklan yok edilecekii. Bu nedenle Aurupa'» daki durumumuz uzun sure icin zaYljlaml$ olaeak ve bir Bulgar saldtnsi halinde bOyle bir durum biiyiik tehlikeler gosterecekti. Bulgarian ve Sirplart etkisiz hale getirerek Aurupa'daki durumumuzu gUven alttna altrsak; deoleiin varltgl tehlikeye sokulmadan Anadolu'ya uzanmak gaze a11nabilirdi. Makedonya Krall Philip'in buna benzer bir poliiika izledigini de anlatttm. Miittefik Deoletler'in, Tiirkiye'yi tasfiye ederek bizi desteklemelerinin soz konusu edilemeyeeegini, Strplann yapml$ olduklan seferden sonra taraftnuzdan yaptlacak yelli
(.) Venizelos'a kar.;;l olanlann Anadolu politikasrru 'sornurgecl' olarak tarurnlamalan, vatan hainligi diye sudannusb. Ama Metaxas'm somurge sOzciigiinli knllanmasi: Yunanistan'm Anadolu'da savunabtlecegl bir snur kurmasnun burada buyuk bir Tiirk o;ogunlugll buiundugunu kabul etmesine bagh oldugunu soylemesiyle dogrularunaktadlr. Atina'daki ltalya Buyukel<;"isi Kont Bosdari, 1915 yilmda Gounaris hukumetinde Dl~i~leri Bakam olarak Zogratos'ra yapilan bir konusrnayr aktarmaktadrr. Bu konusma sirasmda, Zografos, Anadolu'da venlmesi dusuntilen odunleri, 'hayati' olarak tarumlarrustrr, A. Bosdari, Odie guem: Baicanischc. della GmlJde Guerm (Balkan Savasmdan Dunya Savasma), Milano, 1917, s. 120.

bir seferin MUttefikler tarafindan destek1enmeyeeegini anlatttm. Boylece, Strbistan'la sava$mak ve Drama'ula Kavala'dan vazgecmek tehlikelerini gaze allp kar~dlgmda elimizin bO$kalmasi o/aslIlgI vardl.29 Bu t;ok onemli birkac gun icinde, Metaxas, Venizelos' un Anadolu politikasina karst bir cok itiraz one surdu. Ama Venizelos bunlann hicbirine yuz vennedi. iki adam, karsihkh zoraki bir sayglya dayanan dart yilhk huzursuz isbirliginden sonra, ya~mlan siiresince cozumleyemeyecekleri anlasrnazhklarla birbirlerinden aynlrruslardi, Ne biri ne de obiirii, 0 sira tutmus oldugu yoldan bir daha aynlmayacakn. Aralarmdaki cansma sadece her ikisinin karutlanru giit;lendirmeye yardim etmisti, Anadolu seriivenine karst ve bu seriivenden yana olan kamtlar hicbir zaman boylesine acik secik ortaya anlmarmsn, kar~t1hgmda da kisisel dusmanhklann, parti ve hiziplerin acimasiz sularmda kirletilmis, tahrif edilmisti, Metaxas'i kandrrmayi basaramaymca, Venizelos, baska bir muhtirayla yeniden Krala ba~vurdu:30
Kauaia'nm elden (lkanlmaSI ku$kusuz fak uzucu bir ozoeridir ve ben de bOyle bir ogiitte bulunmakla en derin aelyt kendi icimde duyuyorum. Ama bu ozoeri sonucu elde edilecek ulusal kazandan hesaba kattJglm zaman, bOyle bir oneride bulunmakia duraksama gostermiyorum. Sir Edward Grev'in ogUtledigi gibi Yunanisian'a Anadolu'da verilecek topraklar -ku$kusuz bizim Bulgaristan 'a kar$1 bir ozoeride bulunmamiz halinde- 0 kadar geni$ olacaknr ki, Balkan sava$Iarmdan iki kat biiyiimii$ olarak akan Yunanistan 'a, aym biiyiikliikte ve dalJa az zengin olmayan bir

Yunanistan eklenecekiir.
Venizelos, Yunanistan'm Miittefik Devletler'den Anadolu'da hakh olarak isterneyi umdugu topraklann, Finike bumundan baslayrp Edremit korfezine kadar uzanan ve 125.000 kilo81

flO

metrekarelik ic bolgeyi de kapsayan butun bah kiyilarr diye tarumlanusti. Buna karsi vazgecilecek topraklar (Drama, Kavala ve Sansaban kazalan) sadece 2.000 kilometrekareydi. Drama ve Kavala yoreleri zengindi, ama Anadolu'da istenilen topraklarm zenginligiyle karsrlastmlamazdi, Halka gelince, Yunanistan Anadolu'daki 800.000' den fazla yeni Yunanhyi kazanacakti ve obur yandan Kavala yoresindeki 30.000 kadar Yunanlt Yunanistan icin kayrp sayilamayacakh. Cunku Venizelos bunlan degi~ tokus etmeyi tasarlarrush. Venizelos, Dogu Makedonya'dan aynlacak Yunan halkirun degi;; tokus edilerek bunlann Anadolu'ya go~ etmelerini saglarnayi, boylece de Izrnir yoresindeki Yunan unsurlanru guclendirmeyi planlarrusti. Venizelos, boyle bir firsahn ikinci kez ele gecemeyecegini savunuyordu. Yunanistan savasa girmeyecek olursa, Anadolu Yunanistan icin tam anlarruyla kaybedilmis olacakti, Venizelos, verimli ve refah icindeki yoreleriye Ege bOlgesinde egemen guce sahip daha buyuk bir Yunanistan'm i~ a~lcl bir goriintusunii Krala sunmustu. Venizelos, Genelkurmay Baskanhgirun temkinli davrarusmdan kusku duyuyordu: Genelkurmay, umulmadtk bir bieimde bu goril$leri pek

Daha biiyuk Yunanistan'in seferber edilebilmesini saglayacak yeni kasmaklara dayan/larak biitiin askeri gilcilmiizu dilzenleyinceye kadar Balkan yanmadasmda sava$ (Ikmast halindc, birkac yll icin birliklerimizin bir bolitmiin ii Anadolu'da ayaklan ma olaslllgnll oriadan kaldirmak icin kullanmak zorunda kalacagllnlz dogrudur. Boyle bir ayaklanma olaszllgz da, Osmanli Imparatorlugu'nun tam anlamlyla tasfiyesi sonucu Miisliil11an uyruklamnlz Jtysalla~acakian ve yasalara bagll kalacaklan icin oriadan kalkacakttr. Kaldt ki, boyle bir ansae icin kullantlacak kuooetlcr fok ku« siire icinde Anadolu'daki Yunan halk: iaraftndan sllglanacakttr. Bu sasirnci iyimser sozler, Venizelos'un, Osmanh Devletrnin tam anlanuyla tasfiye edilmesi halinde gerceklesecek olan Yunanistan'in gii~ kazanrnasi ve Turkiye'nin giiciinu yitirrnesi gibi sakat ama cekici bir gerekircilik kurarrurun etkisi altmda
kalrrus oldugunu gostermektedir.

benimsememis gorilnmektedir. Bir yandan bu kadar geni$ yeni topraklan yonetmek zorunluluguyla kar$lla$acaglmtzdan, obur yandan da sava$a girmekle Bulgarlardan daha (ok Ylpranacag!mlzdan, sauastan sonra bu durumdan faydalanarak Bulgarlarm bize saldlracagmdan korkiuklan
iyi

soylenmektedir. Venizelos birinci zorlugu kabul etmekte, ama Anadolu'nun yonetiminin Yunan devletinin giiciiniin disinda olmadiguu ileri siirmekteydi. Venizelos, yeni ele gecirmis olduklan topraklann yonetimiy Ie mesgul olacaklan icin Bulgarlann said msi korkusunu silip ahyordu. Dustmcesinden bir tek noktada odiin vermekteydi:

Venizelos, Kavala'run online yem olarak ahlmasnun belki de Yunanistan'i kandrramayacagi olasiliguun bulundugunu kabul ediyordu, Bu durumda da yapilan onerinin degeri, Yunanistan'm Muttefik Devletler'den elde edecegi iyi niyete ve destege bagh kahyordu. Anadolu'da verilecek topraklarla yeni Yunanistan'm gii~ kazanacagina "bazi devletler" ve ozellikle lngiltere inanrmsh. lngiltere, Yunanistan'i simdi "Turk devletinin tasfiyesi sirasmda Doguya yeniden sekil verme konusunda asal bir unsur olarak" kabul ediyor, Yunanistan'in birden genislemeyi basarabilmesi icin gerek duyacagi ekonomik ve politik destegi vermeye hazirlaruyordu, Bah Anadolu dli~li Venizelos'u, onerdigi davrarusm askeri tehlikelerini ve Kavala onerisinin ulusal butunltlk iizerinde yapacagi Ylk1CI etkileri g6rmeyecek duruma sokmustu. <;linkli Kavala, liberallerle, ilerde "ulusal grup" (ethnikos didiasmos) olarak tarumlanacak muhalifler arasmda artmakta olan anlasmazhgm simgesi haline gelecekti. Krahn miittefik devletlerin Celibolu

82

seferine bir tumen verip yardtm ederek Yunanistan't savasa sokrna girisimini onaylamarnasi iizerine Venizelos 6 Mart 1915'te istifaya zorlanmca, yeni Gounaris hukurneti Kavala konusunu Venizelos'un yuzune vurmaktan kacmmarrus, Venizelos da ceYap vermekten geri kalmarrusn.f Aralanndaki serf ve hie de aglrba~h olmayan tartisma iki tarafm iliskilerini kokunden sarsrrus, ilerde isbirligi yapma olaslhgml da ortadan kaldirrmsh. Ama anlasmazhgm kokeni baska yerdeydi. Venizelos'a karsi olanlann inanclarma gore, sonunda kosullar ne olursa olsun, Venizelos Yunanistan'i savasa sokmakta kararhydi. (Bu inane Venizelos'un Kavala konusundaki tutumuyla percinlenmis gorunuyordu.) Venizelos yanhlanna gore de, kosullar ne olursa olsun Yunanistan'm tarafsizhgrJ1i korumak gerekiyordu. Tarafsizhktan vazgecmek icin uygun gordiikleri kosullar goz onunde tutulursa her iki gorii~ii de akla yakm bulma olasihgi vardi, ama 1915 yrhrun ilk yansmda her iki gori.i~ii tam anlarmyla benimsemek de kolay degildi. Secimle isbasma gelmi~ olan 0 giinkii hukumete karst da goruslenni desteklemek icin Venizelos dusmanlanrun ve Krahn kararlrhgiyla duygular harekete getiriliyordu. Ve anlasmazhk pa rti politikasi y la besleniyord u. 1910' dan beri ganimetlerden yoksun birakilrrus alan Venizelos'a karst olanlann bu ganimetlerden paylanru almalan istegi ve Liberallerin de, Kralm kisiligine ve Krahn darusmanlanna "karsi koyrna'tyi kokunden halletmek arzusu i1e besleniyordu. Fakat anlasmazhgm kokeninde, sava~a girmek ya da tarafsiz kalrnak yatiyordu. Bu Venizelos'un geni~leyen ve ingiltere ile isbirligi halinde dinamik bir Yunanistan hayalini tasiyanlar ill' dis dunyaya karsi g6rii~leri dar, kuskulu ve savunma halinde olanlann psikolojileri arasmdaki geni~ anlasmazhgi yansrtiyordu. Venizelos'un diismesiyle Muttefik Devletler'in Yunanistan'i savasa sokma giri~imleri son bulmarrusti. izmir ve ~evresinin Yunanistan'a verilme onerisi 1915 Nisarunda Gounaris hiikilmetine yeniden yapilrrusn. Yeni hukiimetin Muttefik Devletler'Ie pazarhklan da hicbir zaman hararetH degildi. Genelkur-

may'dan cesaret alan Kral, Streit ve Counaris, Yunanistan'm toprak butunlugunun Muttefik Devletler tarafmdan gi.ivence altina ahnmasmda diretmislerdi. Muttefik Devletler ise, Bulgaristan'm durumu belirsiz kaldigi siirece boyle bir guvence vermeyi ciddi olarak gaze aimarruslardi. Venizelos'a karsi olanlann Miittefik Devletler'In iyi niyetine besledikleri inanctan arta kalan da. Muttetiklerin Kavala konusundaki uygunsuz davraruslariyla ortadan kalkrrusti. 29 Mayista Miittefik Devletler Bulgaristan'i bastan cikarma amaciyla, Yunanistari'm Anadolu'da alacagi topraklara karsihk Kavala'yr Bulgaristan'a birakrnasi icin cahsacaklarrna soz verdiler.V Yunan hukumeti bunu protesto etti, Bu zarara bir de hakaret ekleyerek, Miittefik Devletler, 3 Agustos giinii Yunanistan'a AnadoIu'da herhangi bir toprak kazanci saglanmasmm Kavala'run ve Yunanistan'm baska yerlerde kazanacagi topraklarla orantih olarak, cevresinin Bulgaristan'a birakrlmasi kosuluna bag-h bulundugunu belirterek Bulgaristan'a giivence verdiler.33 Counaris, cok sert bir notayla, boyle bir dii:;;iini.i~ bicimini bir kez daha geri cevirdi. Bu notada, Yunanistan'm "kan dokerek elde eUigi, kendi etinden oldugu icin kardesleri sayilacak insanlarm ilzerinde yasadigr' ulusal topraklarmm bir bolumunu bile Bulgaristan'a veremeyecegi belirtiliyordu.H Balkanlar'da toprak duzenlemesi yapma pesindeki Miittefik Devletler, Balkan halkrrun son zamanlarda kan dokerek ele gecirdigi topraklara ne denli gii<;Jii bir duyguyla bagh oldugunu hie bir zaman anlayamarmslardr, Bir Balkan blokunu gerceklestirmek icin acemice yapilan bu giri:;;im, Counaris hiikiimetiyIe g6rii~rneleri durdurdu. Krahn hastahgi ve Gounaris yanhlanrun ellerinden geldigi kadar iktidarda kalmak istemeleri yuzunden neredeyse iki ay gecikrnis olan yeni Yunan Meclisi'nin toplantisi birkac gun soma yaprldi, 13 Haziran genet secimlerinde 317 rnilletvekilliginden 184' iin ii kazanrrus olan Venizelos, tekra r iktidan eline gecirdi. Anadolu'da Yunanistan'a toprak verilrnesi sorunu, savas sirasinda bir daha soz konusu edilmedi, Yunan crkarlarmm odak

noktasi Canakkale Bogazi'ndan, istanbul'dan ve Anadolu'nun ban kiyilanndan, Selanik'e ve kuzey sirunna cevrilmisti, Burada Yu na nistan' m mii ttefiki Sirbistan' 111 ord u Ian A vustury ahlara karsi sava~lyor ve simdi de Bulgarlara karst saldrrmayr umuyoria rdr. Arsiduk Ferdinand'm Saraybosna'da oldurulmesinden ve sa va~lll basla masmdan sonraki ilk ha fta larda, A vustury a askerleri Drina'yi ge~erek Sirbistan'a girmi~ler ve Sirplar tarafmdan yigib;e durdurularak Sirp topraklarmdan kovulmuslardi. O~ ay sonra yapilan bir saldirrda, Avusturyahlar, Sirbistan'm baskenti Belgrat'i 1914 Arahgnun baslannda ellerine gecirmislerdi. Kolubara nehri boyunca karst saldmya gecen Sirplar, Belgrat'i kurtarrruslar ve Avusturyahlan yeniden Srrp topraklanndan cikarrruslardi. Kucuk ama yurekli, tifiisten kmlan ve donarurm yetersiz Sup ordulan, Tuna boyunca yerini alnus, Merkez Devletleri'nin rniittefikleri Turkiye'yle ulasmuru kesmislerdi. Almanlar bu engeJi surup atrnaya karar verdiler. 0 gune dek, Sirplann karsisinda yalruz A vusturya h la r vardi. 1915 Ey Iiilunde Almanlar ve Avusturyahlar, Balkan savas alarunda Bulgaristan'la birlikte hareket etme konusunda anlasnlar. Alman ve Avusturya ordulan kuzeyden Tuna ve Sava nehirierinden asaglya dogru ilerlerken, Bulgarlarda guneydogudan Sirbistan uzerine yiiriiyeceklerdi. Boylece Sirp ordusu buyuk bir tuzaga dusecekti. 22 Eylulde Bulgar ordulan sefere hazirlanmaya ba~ladi. On bes giin soma da saldmya gecildi, Sirp ordusu daghk araziden kahrarnanca cekilerek Adriyatik Denizi'ne ulasn, oradan da Korfu adasma slgmdl. Bu olaylarm Yunanistan iizerinde etkileri onernli oldu. Bulgaristan'm niyetleri a~lkhga kavusunca Yunanistan sorunu, artik Miittefik Devletler'Ie birlikte Turkiye'ye karsi savasa girmek ya da girmernek olmaktan cikn. tersine, Bulgaristan Sirbistan'a saldirrrsa Sirbistan'a yardim etmek ya da etrnemek haline geldi. Bunun olcusu, 1913 tarihli Yunan-Sirp antlasmasiydl.35 Venizelos yanhlarma gore, Bulgaristan'm Sirbistan'a karst savasa girrnesi antlasmada ong6riilmii~ bit durumdu; Venize-

gore, antlasma Balkanlarda cikacak kansikolup, Avrupa'daki genel bir savasa uygulanamazdi. Antlasma iizerindeki kavga, Venizelos yanhlanyla Venizelos'a karst olanlar arasmdaki anlasmazhgm biiyiimekte oldugunun baska bir isaretiydi ve bu anlasmazhk Anadolu seruveninde de ortaya cikh, Yunanistan'da 1922'de ve daha sonralara kadar yiiriitiilen ic politika kosullanru olusturdu. Bulgaristan'm seferberlik ilaru, 1915 Eyliiliinde Kralla Venizelos arasmdaki ikinci buyuk anlasmazhga neden oldu. Yunanistan, hemen ordusunu seferber etti. Yunan-Srrp antlasmasina gore, Yunanistan Sirbistan'i antlasma hukumlerine uymaya davet ederse Sirplar, Bulgaristan sirunnda 150.000 asker bulundurmak zorundaydilar. Sirbistan'm tam anlarruyla eli kolu baghydi ve boyle bir ~ey yapabilme olasihgr yoktu. Bu nedenle Venizelos, noksamn Muttefik askerler tarafmdan kapatilmasiru onerdi, onerisi de ingiltere ve Fransa tarafmdan kabul edildi. Kral ve Venizelos'a karsi olanlar, Muttefik askerlerin Selanik'e cikarma yapmalarmm Yunanistan'm tarafsizhguu ~ignemek olacagnu ileri siirerek buna karst koydular. Venizelos Meclisten giivenoyu aldr: ama Krahn Venizelos'un politikasma devamh karst crkmasi yiiziinden Venizelos 5 Kasimda ikinci kez istifaya zorlandi. Artik Selanik'e ctkarma yapmakta olan Miittefik kuvvetleri -"Selanik Bahcrvanlanru" - durdunnakta cok ge~ kahnrrusti, Bu kuvvetler, Selanik'i genis bir transit merkezine cevirdiler, Ohri'den 'ba~layarak Orfano Korfezi'ne kadar uzanan bir hat iizerinde siper kazarak yerlestiler ve Sirp ordusunu kurtarmakta ge~ kaldilarsa da, Alman ve Bulgar i1erlemelerine basa-

los'a karsi olanlara hklar icin yapilrrus

nyla karst koydular.


Ertesi yil, Mii.ttefik Devletler'in Yunanistan'm tarafsizhgiru devamh ve acik bir bicimde c;ignemeleriyle gecti. Bu is, hem Selanik'teki zorba General Sarrail, hem de Atina'daki Muttefik Devletler temsilcileri tarafmdan yiiriitiildii. Sarrail ordulanrun koruyucu kanadi altinda, Pornihos Zymbrakakis, Georgios Kondylis ve sadik birkac yandas 1916 Agustosunda Selanik'te Ulusal Savunma diye adlandirdiklan Venizeloscu devrim hareketi87

ni iEihniki Amyna) baslatnlar, Bunlar Atina'daki Kral yanhsi hukiimetten kendilerini kopardrlar ve Makedonya cephesinde Muttefik ordularla birlesmeleri icin Yunanhlara cagnda bulundular. Bunlar Sarrail'in koruyueu kanadi altmda, Yunan garnizonunun <;ogunlugunu kendi yanlanna cektiler. 25 Eyliilde, yenizelos, devrimci harekete damgasuu vurmak icin Girit'e gitmek uzere Atina'dan aynldi, Girit'ten sonra, Ege adalanndan gecerek 9 Ekim giinii Selanik'e vardi, Burada Venizelos, eumhuriyetci degil, ama devrirnci "Gecici Hiikumeti" kurdu ve boyIeee Yunanistan'in yanslru sava~a soktu. Ulkenin iki eepheye aynlmasi ulustaki derin ve bagdasnnlrna olasihgi bulunrnayan psikolojik bolunmenin simgesi oldu. Cecici hukumetin Selanik'te kurulmasi, Venizelos yanhsi yonetimin ve politika duzeninin Atina'dakine kosut olarak kuzey Yunanistan'da gelismesi anlarruru tasiyordu, 1916'da Yunanistan'da iki devletin bulunmasl olayi, 1917'de Krahn Miittefikler tarafmdan snurdisi edilmesine, Venizelos Atina'ya dondiigii zaman da iki devletten birinin oburunti ortadan kaldirmasma, boyIeee de aradaki dusmanhgm artmasma ve daha da gii<;lenmesine yo! actr, Ordudaki gorunum cok aokn. Venizelos'un devrimci hukilmeti, Yunanistan'i acikca Miittefik Devletler safinda savasa sokmak amaciyla kurulmustu, Bu nedenle 'Cecici Hukumet' daha ilk gtinden bir orduya gerek duyuyordu. Bu hukumet, ivedi ve bazen de acrmasiz davranarak Ulusal Savunma Ordusunu savasan etkin bir gii<; haline getirdi. Yunanistan'daki her subay boylece ya Selanik'teki Ulusal Savunma Ordusuna katilma ya da Kral'a ve Atina hiikiimetine bagh kalarak Eski Yunanistan'da kalma yollanndan birini secmek zorundaydi. Kesin bir kamya sahip olmayanlann secimlerini cogunluk cografi duruma gore ya da yan tutarak vermeleri kisi icin onemliydi: <;iinkii ilerdeki asamalar bu kararlara bagh olacakti. Boyle bir secim yapmak hem kisilerin meslekleri yonunden, hem de Yunanistan'm yanru icin verimli olacakn, Ulusal Savunrna Ordusuna katilmak iizere Selanik yolunu tutan subay, Kral yanhsi subaym ter88

sine, artrk Venizelos yanhsi politikada cikarlanru aramak zorundaydr, iki yandan birinin secimi subaylar icin, karst tarafm ya da grubun egemen olmasi halinde, kidernin yok olmasi anlarruna geleeekti. Bu da meslek y6niinden ciddi bir gerileme ve belki meslekten atilrna sonucuna varacaktr. Bu nedenlerle Venizelos ve Konstantin arasmdaki "aynhgl gidermek"ten soz etmek artik olumlu goriilmemeye baslanrrusn. Dusmanhk topunu bir kez ' yuvarlamaya baslattiktan sonra durdurmak olasihgi hemen hemen yok gibiydi. Bu g6rii~, iki devlet birlestirildikten sonra Venizelos yanhsi rejimin, muhaliflerine karst takinrrus oldugu tavrrla tam anlarruyla kamtlandi. lktidan yeniden eline gecirdikten sonra, Venizelos, 1917 Hazirarunda Atina'ya dondugunde. Miittefik birlikler, "yabanci siingiileri"yle muhaliflerini aJaya aldilar, Kral Konstantin, kesin olarak birakmamakla birlikte tahtmdan cekilmeye zorlandi, lsvicre'ye cekildi ve yerine ikinci oglu Alexandr hal oidu. Yirmi li<; yasinda bir cocuk olan Alexandr, surgune babasiyla birlikte giden Veliaht Prens George yerine Venizelos yanhlannca daha kolay kullarulabilecegi icin secilmisti. Venizelos hiikiimetinin ve miittefik destekleyicilerinin ilk onlemleri muhalefeti ortadan kaldirmak ve iilkeye bir cesit Venizelos yanhsi parlamento saglamaktl. 1915 Arahgmdaki genet secimler sonunda kurulmus olan Meclis, secimleri boykot etmis olan Venizelos yanhlan icin ge<;ersizdi. Bu nedenle Venizelos, "31 Mayrs Meclisi" ya da "Lazarus Meclisi" olarak bilinen ve 13 Haziran 1915'te kurulrnus olan Meclisi tekrar isbasma ,aglfmakta diretti. Bu tutum alii bir Medisin garip bir bicimde ortaya cikanlmasi oldu. Lazarus Meclisi'nde Venizelos yanhlan ezici bir <;ogunluga sahiptiler. Son iki yrldaki kargasahklardan sonra, bu Medisin iilkenin garii~iinii yansmp yansitrnadiguu soylemek olasihgi da yoktu. Ama Venizelos, sonradan kabul ettigi gibi, Liberallerin kaybetmelerinden korkarak yeni bir genel secim yapilmasr yoluna basvurulmasiru istememisti.F' Ulusun egemenlik haklarmm bekcisi tavnm takinrrus olan Liberal Parti, savasa katilma konusunda Kral ve Venizelos arasmdaki ikinci kez
W)

ortaya cikan anlasrnazhktan sonra, 31 Mayis Meclisi'nin anayasaya aykin olarak Kral tarafindan dagltIldlgl doktrinine dayanarak olti Meclisin tekrar canlandmlmasina gereko:;;ebuldu, Lazarus Meclisi'nin 11 Agustos 1917 tarihli oturumunda 198 milletvekilinden 188'i Venizelos'a giivenoyu verdi. (On bakan cekimser kaldi, muhalifler oylamayi boykot ettiler.) Bu arada muhalefet, liderlerinden yoksun birakrlrrustr. Gounaris, Dousmanis ve Metaxas'r da icine alan ve Venizelos'un Alman dostu olarak tarumladrgi otuz kisilik bir liste hazirlanrrusn, Politik bir dergide makale yazdrgi icin Ion Gragoumisde son anda Iisteye eklenmi:;;ti.37 Bu adamlar Korsika'ya gonderildiler ve burada Fransizlarm gozetimi altmda iki fro:; ytl kaldilar, Stephanos Dragoumis, Skouloudis, Lambros ve Baltazzis gibi Venizelos'a kar:;;1 olan onder politikacilar grubu, Hepadaktylos'un da aralarmda oldugu bir cok tarunrrus subay, polisin gozetimi altmdaydi. Kendi istegiyle Kralla birlikte giden Streit, siirgiin edilmek ve evinde hapsedilmek yoluyla kiio:;iik dustlriilmekten yakasiru kurtardi. Krahn akrabaIan ve aileleri de iiIkeden aynlmak zorunda kaldrlar, Ilunh alan N. Stratos ve D. Rallis, yoia getirilme olasihgl bulunmayan Alexander Zaimis (siirgiinier sirasmda basbakandr) dismda Venizelos'a karst olan o;ok az insan Yunanistarrda bir :;;ey yapabilmis ve ozgur kalabilmisti, Cozonunden kaldinlan adamlann giio;lii ve aO:;lko;a enizelos'a karsi olmalan, "MutV tefik Devletlere Dusrnan" olmalan kadar onemli bir nedendi surulmeleri icin, "Muttefik Devletlerin Dusmaru" deyimi, Ion ve Stephanos Dragoumis gibi adarnlar icin kullaruldigi zaman tek basma bir anlam tasrmazdi, Bu onlemler lur cikaran elebasilan ortadan kaldirrrus ve muhalefeti de liderden yoksun biraknusn. Hiikiimet rnekanizmasma ve kamu hizmetlerine kesinkes ve koklil olarak yeni bir sekil verdikten sonra, Venizelos rejimi, koklesmeye ve Kralcihk "hastahgiru" sokup atmaya caba harcadr. Hukumet adalet mekanizrnasinm devamhhgiru askiya aldi, Cecici Hiikumet tarafmdan daha once isten atilrrus alan yargiclann ve savcilarm azlini geriye giderek onayladl.38 Adalet Bakanhgr'na, adliye g690

revlileri hakkmda tam bir ternizlik yapma yetkisi verilmisti, Memurlar arasmda yapilan temizlik de geni~ tutulmustu. Bir kararnameyle subesi ya da kidemi ne olursa olsun biitiin kamu gorevlilerinin dcvamhhgi askiya ahnrmsn. Baska bir kararname de, sivil mernurlardan herhangi birinin derecesinin dusurulmesine ve baska bir yere atanmasma yetki veriyordu. Universite 6gretim uyeleri, belediye baskanlan. koy muhtarlan ve obur memurlar da temizlik hareketinden nasiplerini aldllar.39 Ulusun herhangi baska bir kesimi gibi Ortodoks Kilisesi de bolunmekten kurtularnarrusn. Anayasaya uygunlugu kuskulu olan yasalar ~Ikanlarak, 25 Arahk 1916'da Venizelos'un afaroz ed ilmesi olay I gibi Venizelos' a karst yaptlan gosterilere kanlmis olan Atina ve Larissa ba:;;piskoposlanyla bir cok baska piskoposu yargIiamak icin yeni dinsel mahkemeler kurulrnasi ongoruldi.i.40 Bu din adamlan sorumlu bulundu ve dereceleri du;;iiriilduo Bazilan da tSSIZ manashrlara kapatildilar. Venizelos vanhsi olarak bilinen Meletios Metaxakis, Atina Baspiskoposu olarak

Theoklitos'un yerini aldi.


Boylece parlamento, ordu, kilise ve kamu hizmetleri, Venizelos'a karst olan onemli ogelerden temizlenmisti. Yalmz Gounaris, Metaxas ve Theoklitos gibi basta gelen adlann temizlenmeleri ve siirtilmeleriyle yetinilmemi~, aym zamanda ya partinin lunc almasuu saglarnak ya da kamu hizmetlerinde Venizelos yanhlanna yer acmak icin pek cok kucuk memur i:;;lerinden a nlnuslardi. 41 Boy Ieee islerinden olanlann say lSI kesinlikle bilinmese de sayilan epey fazlaydt. Liberal olmayan bu onlemler; totaliter egilimin ya da tek partili devlet kurma girisiminin isaretleri degildi. Bu onlemler, daha cok Yunan politika mekanizmasuu "dogal" haline dondurmek icin almrmstr. Bu dogal durumda, bir siyasal parti kendisini destekleyenlerin ve yanda:;;lanmn gereksinmelerini karsilamak icin ayakta durabilirdi.V Bu durum, zamarun garip kosullannda ortaya cikrrusn. Savastan onceki "Eski Partiler"in tasfiye edilmesi ve politikada Venizelos yanhlanyla Venizelos'a karsi olanlann iki guO; biciminde geli:;;mesi, butiin halki dolayh etkisi al91

hnda birakan bir rejim degi:;;ikligine neden olmus ve ulusun yasarrunda tam anlamiyla bir kansikhk meydana getirmisti. Bundan baska, Atina'da ve Selanik'te iki dusman htikumetin, iki dii:;;man ord u nun ve yoneticilerin bu lunmasr, 1917' de bu iki dey letin birlesmesi sonunda kokten bir yeni duzenlemeyi zorunlu kilrrush. Son olarak da iki taraf arasmdaki ideoloji aynhgi, VenizelosKral cekismesi ve savasm ortaya crkardigi sorunlarla beslenen kisisel ve anayasal aynhk aradaki dusmanhgi artirrrus, Venizelos yanhlarma, dusmanlanna dinsel denebilecek bir inancla karsi koymak firsatiru verrnisti. Venizelos yanhlan, Kralcihk "hastahgml" ortadan kaldirrnaktan soz etmeye baslarmslar ve liderlerini icten bir bagh hk atesi y Ie onurlandirrruslardi.P Venizelos, hem asm sagl ve hem de asm solu etkisiz brrakrnak, sonunda kendi partisini genel secim smavma sokmak yoluyla Yunan politikasimn merkezine yerlesrnek ve orada kalmak amaciru giidiiyordu. Bu arada da, sava~m ulusal tehlike olduguna dayanan Venizelos, bash ve 6~ alma hareketlerine hosgoruyle bakmaya hazirdi. Kendinden hernen onceki rejimlerin 01culerinden daha yumusak olan bu bash ve 6~ alma hareketleri, yine de Venizelos'a karsi olanlann iktidarda bulunduklan zamankilerden daha az yaygm ve yumusak degildi. Venizelos yanhlanrun bazi bask! onlernleri, Venizelos'a karst olanlann mevcut rejimin yasalhgmi kabul etmemeleri, ordudaki karst koyma hareketinin vatan hainligine kadar gotiiriilmesi yiiziinden gerekli g6riilmii;;tii. Ama bircok onlem bu nedenlerle bile hakh gosterilemezdi. Bu. toplumu kokunden sarsan ve Yunan politika ya;;amlnl yirmi yildan fazla bir sure boyunca acr etkisi altmda brrakan, bugun bile izlerine raslanan bir dusmanhkti. NOTLAR
Ingillz DI~i~leri Bakanhgi Belgeleri, Seri 371, 011 2242, Greyden Elliot'a, Oeak 23, 1915. Bkz. Compton Mackenzie'uin First Athenian M~moir5bashkh arulan, Lendra 1931, s. 320·321.

;I

Bu tartismalar ve bu konudaki degi~ik dusuncelerle Siwa~m ilk aylannda Venizelos'a kar~1 olanlann tepkilerini giinii gunune en iyi anlatan iki yapit: Streii'in Amlan (3. cilt, ozellikle ii, A'ya bkz.l ve Mdaxas'm Am/an, ii'ye
bkz,

5 6

7 8 9 10 11 12 13

14 15 16 17 18

19 20 21 22 23

en a9k bir ~kilde, Venizelos'un Krala verdigi 17 $ubal-2 Marl 1915 tarihli ii<;iincii muhtira ve Markezinis'in Political History of ModerJl Greece adh kitabmda (iii, s. 376-378) anlanlmaktadtr. Bu kosullarm gelisrnesi ve olusmasi Streit'in Arulanndan izlenebilir, i ve ii, AveB. Bkz. Frangulis'in La Grece, SOli sialu! international, son hisioire dirlomaliqu~ adh yaprti, 2. baski, i, s. 184. D. Rallis bunu vakit yitirmedcn bezirganhk olarak suclarrustir. Frangulis, i, 5.186-187; Streit, ii, A, s, 29-31Doktora tezimdeki ayrmnlar, s. 59. Bkz. Metaxas'in Arulan, ii, s. 338, 17 Agustos 1914'teki onsoz. Ag.e., ii, s. 348, 3 Eyl(jl 1914. Ag.e., il, s. 366-367,21 EylUl 1914. Ag.e., ii, s. 340,26 Agustos 1914. Politis'In, 26 Marl 1915'le Streit tarafmdan verilen muhnrayi anlansma bkz, 26 Agtlslos 1917'de Millet Medisi'nde yapligl konusmada, Balkanlar'daki her duzenlerne olasihgmm "bir kasaba bakkahnrn butcesine" benzeyecegine dair ozenle hesaplar yapml~lir, Tile Vindication of Greek National Policy, s. 52. Metaxas'm yawlgl, ii, 4,5,13,15,30,31 Agustos 1914 tarihli onsozlere bkz. Bkz. Streit, ii, A, s. 64. Bkz. a.g.e., ii, A, 5.49-50,6/19 Mart 1915 tarihli onsoz, Ingiltere DI~i~leri B.lkanhgl, 371, Cilt2241, Elliot'tan Grey'e, 70eak 1915. Stravridi Belgeleri. 1915, (Balkan Devletleri Hakkinda Gizli Notlar) Ocak 1915, N. ve c.R. Buxton tarafmdan yazilan i. ve ii. bolumleri, "Eger savasm sonunda Kavala'run devredilrnesi hakkmda bir karar verilecekse, bu karat Izmir'in verilmesi vaadlyle birlikte verilmelidir", i. bolum, s. 4. Buxton'Iar boyle bir politikayr "Balkanlar'm birlesmesi sorununun gercek <;iiziim yolu" olarak gorrnuslerdir. Bkz. Stavridi Belgeleri, 1915, Stavridi'den Venizelos'a, 22 Ocak 1915. Ingiltere DI~i~leri Bakanhgr, Seri 371, Cilt 2242, Petrograd'daki Buchanan'dan Crey'e, 220cak 1915. Bkz. Stavridi Belgeleri, 1915, Stavridi'den Venizelos'a, 22 Ocak 1915. Bkz, metin Markezinis'de. iii, s. 372-374. Bulgaristan kuskusu. Genelkurmay'm ve Kral ailesinin kafalarma egernendi. Peens Nicholas (Konstantin'in kardesi) tarafrndan 1915'de yazrlan ve Price eliyle Lloyd George'a gcnderilen mektuplara bkz, LtG. Belgeleri, Dosya D, 20/2/26.
Bu dururn

91

24 25 26 27

Bkz. Melin Streit'in, Bkz, Metaxas,

ii, A, s. 181-182. gorusleri icin, aym zamanda Pal42

Resmi Gazete'ye hrma yapilmasuu Bilkanhgl'ndan drr.

ve Ugili bakanhklann beklemek anlanlan zorundayiz, 3.000 subay

arsivlerine Malainos,

dayarularak Ordudan

tam bir ara~ve Savunma

ii, s, 385.

A.g.e .. ii, s. 386-390. Bu srrada Metaxas'm lis'i n Gr~~u', Anatolian Adventure

ve 3.000 [andarrna

olarak saptamakta-

alld After adh kitabma bkz., s. 20-28. The W,~lerl1 QUe>/iOll adh kitabmda Toynbee'nin istila giri~imine ve Anadolu'nun i~galine ail tarihsel olusum hakkindaki tartismalanyla karsilasnnruz, s. 220-224. Bkz. Toynbee, Melaxas'm s. 214-215. ii, s. 391-392.

Yunan siyasal partilerinin nitelikleri hakkrnda Campbell ve Sperrard'rn Modem Greece adlt yapitma bkz., 5.390-394; Legg'in Politics ill Modem Greece yap.llna bkz., s. 125-162.
Meclis Baskam Sophoulis, Muttefik Devletlerin zaferini kutlamak i~in 23

28

43

29
30 31 32

Am/an,

Metaxas notlarmi 19 Ocak ve 1 Subat

1915' te ya pll gl go rii ?me le r uzeri ne ya zrrusti. Melin Markezinis'de Venizelos'Ia s.378-380. Gounaris iii, s. 374-376, 30 Ocak 1915 tarihli muhtira. arasmdaki sert yazismalar i<;in bkz. Markezinis, iii,

Kasun 1918'de yaphgl toplantrda, Venizelos'u "Yunanistan'a layik, Buyuk Anavatana layik ve Helenizmln ulusal minnettarhgma layrk" olarak tarurnlarrusti, Markezinis, s. 258.

Driault ve Lheritier'nin Histoire diplomalique de la Grixe de 1821 e nos iours adh yapitmda s, 191'e bkz. Ayru zamanda da LtG. Belgeleri'ne, C 25/1[/1 Bkz. Driault ve Lheritier, Belgeleri, s. 194. aym zamanda Streit'in butun rnetni, Arular Beyaz Ki-

bkz. 33 34 35 Bkz. LtG. C 25/11/1,

ii, B, s. 155-157. Bkz, 1 Haziran 1913 larihli evvelce fttifak Antlasrnasr'run rnetni, Yunan

sozu edilen Askeri Antlasma metru, No.4. Burada Antlasma ve Yunanistan'm yukumlulukleri genie olarak tartisrlmtstrr. Karsrt iki gorii~ icin Sakellaropoulos'un The Shadow of the West adh yapitma (2. baski, s. 419-424 ve Vintiris'in Greece adh yapitma (1910-1920, s.
tabs, ii, 1920, No.2, 391-394) bkz. 36 37 38 39

Bkz. George Vintiris'e


s.418.

yazilan 3 Mayis 19311arihli


yaymlanan

mektup,

Vinliris,

ii. ek 4,

Bkz, Politiki Epitlleorisis'de


sinden yak.man makale,
s, 5--6'ya bkz,

ve Yunan egemenliginin

<;ignenme-

1917, s. 705.

ilgili kararnarnelerden Malainos'un His/on; of Foreign lnteroeniions soz ediyor, A.g.e., V, s. 7'ye bkz. A.g.e., V, s. 7-9.

yapm

40 41

Malainos (V, s. 10) profesorleri ve belediye


kanltklardan ogretmendi. h olarak mekbedir, dolayh 7.332 memurun (Egitim ve Kultur bu rakamlar olarak degindigi hakkmda atildiklanm kuskucu Bakanhgi'udan

baskanlanru

iceren

sivil 00~ogu haket-

hesaplamaktadir. olunrnasi Resmi

Bunlann

3.149 kisi) Markezinis, gerektigine Gazete'den tabiatiyla bulunabilmek isaret

iv, s, 231'e bkz, Markezinis'e kaynaklardan lnandmo

bkz, iv, s, 231. Burada yararlandigma

Markezinis, cok Fran<;ok dai"in

gibi Malanainos'un

gulis ve ikinci derecedeki Veruzelos, ha dusuk tutrnaktadir.

i~arel etrnektedir.

Journal of Del'ale~'de (1920, s. 775-776) sayilan


bir degerlendirmede

4. PARtS BARI~ KONFERANSI


Biitiin giicii ellerinde tuian,

tam anlamlyla cahil ii{ adam, oturmuslar ve sadece bir r;ocugun onderliginde kualan par{alamaktadfrmr.

A.J. Balfour'dan

Harold

Nicolson'a

...

Venizelos'un Atina'ya yerlesmesiyle Yunanistan, savasta kendisine dusen rolu Miittefik Devletler yanmda oynama durumuna gelmisti. Milttefik Devletler'in egitim ve donahm yardimlanyla, Selanik harekatmdaki Ulusal Savunma Ordusu 1918 sonbahannda korkunc bir ordu haline getirilmi~ti. Yunan birUkleri, Bulgar cephesini yaran, Merkel. Devletlerinin cokmesine ve Birinci Diinya Savasr'run birden sonuclanmasma yol acan Mu ttefik Dev letlerin 1918 Ey lulundeki toplu saldinsuun on safhalannda bulunuyorlardt. 30 Ekimde Amiral Calthrope, Osmanh lmparatorlugu'nu Muttefik Devletler'in insahna birakan bir ateskesi Turklerle Mondros'ta imzaladi.! Baris gorii~meleri srrasmda Yunan istekleriyle ilgiJi kampanyasma baslamak icin, Venizelos acele Bah Avrupa'ya gitrnisti. Venizelos, lngiliz devlet adamlan, gazetecileri ve Yunan dostlanyla iliski kurmak, ileride verilecek uzun mucadele icin Yunan propaganda mekanizmasrru duzenlemek arnaciyla. ekim ve kasim aylannm onemli bohimlerini Londra'da ge,irdL

Masum Avrupahlarm gi'izlerine perde cekrnekte tecrube sahibi alan Balkan Devletleri icin. propaganda yeni bir oyun degildi. Ama Yunanhlar, bu alanda belki hasimlanndan da ustaydrlar ve daha cok dog-a I ustilnltlkleri vardi, Ce<; de olsa sava~a galipler safmda kahlrruslardi (ve sava~ cabasma Yunanhlann yapmIt' olduklan katkmm deg-erini Bati kamuoyuna gostermek icin buyuk bir caba harcanrmsn). Venizelos, propaganda savasmm onemini tam anlanuyla kavrarrustr ve bu it' icin genit' kaynaklar ayirrrusti. Ama Yunanistan'm en iyi kozu ve propagandasi Venizelos'un kendisi ve devlet adarru olarak sahip oldugu undu. Venizelos, butun zamaruru ve enerjisini yrlmadan iiIkesinin "simgesini" yaygmlastirma isine ayirmaya hazirdi. Avrupa baskentlerinde Yunan kulupleri ve hayirseverleri kararlar alrruslar, para toplarmslar, konferanslar duzenlemisler, Yunanhlann her zarnan ,ogunlukta olduklanm gosteren Balkanlarm etnografya haritalanm bashrrruslar. makaleler ve kitapciklar yaymlamrslardi. Yunan milli mart'ml ve Solomos'un OzgurIUgun Ilahisini lngilizceye cevirmesi icin Rudyard Kipling'i ikna etmislerdi. Bunlar Daily Telegraph gazetesinde yaymlanrms2 Liberal lngiliz kurumlanndaki tl. Yunan dostlan, Harold Spender, Lord Bryce, Londra Kraliyet Koleji'nden Ronald Burrows btl dava ugruna cahsrruslardi, Venizelos, Londra'da Lloyd George'la ogle yemegi yedikten ve ilerde Tiirkiye He yaptJacak anlasma hakkmda kendisine uzun bir muhtira verdikten sonra, Bans Konferansr'na hazirlanmak icin Paris'e geo;mit'ti.3 Yunanistan'm konferansa sunulacak istekleriyle ilgili resmi raporu eliyle hazirlarmsti, Kendi gorusunil Muttefiklerin devlet adamlanna kabul ettirmek icin canla basla cahsmaya koyulmustu. Ama Milttefik Devletler'in, Turkiye ve Balkanlar'm durumuyla ilgili pesinde kosacaklan kendi crkarlan vardi ve Birinci Diinya Savasi sirasmda, bazilan bans ~agmda raha tsiz edici ala bilece k yukum IiiIukler al hna girmi§lerdi. Bu ilk giinlerde lngilizlerin, kendilerine ozgil bicimde kararlastmlrms bir Anadolu politikasi yoktu. Kafalarmdan haU atamadiklan Gelibolu olayt yuzunden bans ve savas durumunda

bogazlan acik tutmaYl gen;ekle~tirm"'nin asal bir cikar saglayacagiru anlarruslardi. Lloyd George, Yunanhlara cok yakinhk duyuyor ve Ti.irklerden hie hoslanrruyordu. 1918 Ocagmdaki unlu konusmasmda pek cok taahhute girrnisti:

Biz Tiirkiye'yi bni-kel1tinden ya da Irk bakunmdan (0gunlugu TUrk olan Anadolu ve Trakua'nm namli zengin iopraklanndan yok,qlll Inrakmak icin sava~;jl1lyoruz ... Tiirk irkn: In baskenti istanlru! olmak iizere Turk lmparatorlugu'» nun vatam olan topraklarda" kalmastna kars: akmamak!« birlikte Akdeniz'lc Karadeuiz arasindak: gc(it uluslararass bir sfaWye sokularak taraf"lzltgl saglanarakflr gorii;;iimiize gore, Arabistan'm, Ermenistan'tn, lrak'm, Suriue'nin, Filistin 'in ayn ayn birer ulusal birlik olarak tantmlanmalan gerekmekiedir.
Savas arnaclan konusunda yapilan bu aciklamalann baglayrci hie bir yam yoktu. Ban? Konferansr'nda her ?ey kaypak ve pazarliga elverisliydi, pek cok ?ey de satisa crkarrlrmsn. Savas srrasmdaki konusmalarda soylenilen birkac soz Lloyd George'u baglamlyordu. Ama kendisine de sik sik hanrlaulmaktaydi. Disisleri Bakanligr'ndaki masasmda oturan, Paris'e cok seyrek giden ve olaylarm yuzeyinde kalan Lord Curzon, Yakm Dogu hakkmda Lloyd George'un hicbir zaman ogrenemeyecegi kadar bilgi sahibiydi. Bundan ate, ne yapmak istedigini de ayrmhII olarak biliyordu. Ona gore Turkler, sonsuza dek Istanbul'dan ve Avrupa'dan atilmahydilar. Lord Curzon, daha 1918 Ocagmda Turkiye sorununun coztimunu ana cizgileriyle bir kaglt iizeririe harita olarak cizmisti, "Yaklasik bes yuzyil Avrupa politikasmda entrika ve yolsuzluk kaynagi alan" Turklerin Avrupa'dan kovulmalan gerekiyordu. Tiirkler, Arap ve Ermeni toprakIanru birakmahydilar. Ama Tiirkler, Anadolu'yu da tumuyle ellerinde tutmahydilar. istanbul ve Bogazlar uluslararasi bir sta(OJ

.1::1

'" ""

~ ~

2
~

s
!ZIN30 303

'" '"

Bu, Lloyd George'un cografya konusundaki buyuk gaflanndan biridir.

99

ti.iye sokulmahydr.t Bu ~6zi.im hem adaletli, hem de pratik olurduo Curzon Ti.irkleri sevmezdi ve pek cok ~agda:';l gibi, bir tek "Tiirk" varnuscasma Ti.irkleri tekil olarak adlandinr, Turk'u bozuk ahlakh, sikici, entrikaci diye nitelerdi, Ama Yunanhlara da hie inaner 'yoktu, onlarm da yonetme yetenegi bulunmadigma ve ahlaksiz olduklarma inarurdi, Italyanlar konusundaki g6rii:,;ii de boyleydi. Curzon'un sevdigi cok az yabanci vardi." Curzon'un tarafsiz ve anlayish nefreti, dogu konusundaki engin tecriibesi, onerilerine bir cesit hakhhk kazandmyordu. Haberden yoksun birakilrms ve genellikle fikri ahnmayan Curzon, Balfour'un cekilmesini sabirsizhkla bekleyerek, Disisleri Bakanhgr'nda Dl:,;i~leri Bakan Vekili olarak bir ~y yapamadan i.iziintii icinde otururken, Balfour, en iyi yardrrncilanyla birlikte Bani? Konferansi'na katilrnak iizere Paris'e gitmekteydi. Curzon'un degil de Balfour'un Paris'teki olayJan etkileyebilecek ve Lloyd George'un kaypakliguu dengeleyebilecek giicii vardi. Ama bu arada Balfour, hangi <;:oziim yolu kabul edilirse edilsin, pek onemsemez bir uyusukluk icine gornuluydtl. Iki adamin sorunu ele almalan arasmdaki fark -Balfour'un sogukkanh ve sarstlmaz bir adam olmasma karsm. Curzon sinirli, kendini begenmis, yapngi her seyin dogru olduguna inanan bir insandl- Selanik'te bulunan General Milne'nin Kafkasya'daki ingiliz genel politikasirun ne oldugunu soran telgrafma verilecek cevabin Bakanlar Kurulu Dogu lsleri Komitesi'nde yapilan tartismaSl sirasmda, acikhkla ozetlenmisti: Balfour: Diinyanm uza k koselerinde konsolosluk gorevi y a pmakta olan memurlanrmzm gercksiz meraklan insaru sasirtmaktadir ... Bu yerlerle i1gili bir politikarruz olmasirun bizim i~imiz oldugunu sanrruyorum, Lord Curzon: Bir politikarruz olrnazsa, cok kotii durumlara dusebiliriz. Ne arnacla <;:ah:,;hglmlz konusunda bir fikrimiz 01masi gerektigi karusmdayun.f
(.) Goriindtigii kadanyla bunun bir istisnasr Bulgar politikacssr Stambuliski'ydi. Curzon onun kbylii kokenli olusun u ve kaba saba davraruslanru severdi. 100

Uluslararasi islerin saghkh olmayan diinyasmdaki bu tiir bir sogukkanh esenlik, zarif tavirlarla ve dustlncesiz bir alaycihkla birlesince, Curzon'un iistiine koti.i adam gozuyle bakmasina yol aciyordu. Fransa'mn, Anadolu'da, ingiltere'den daha az onemi olan uzun sureli stratejik cikarlan vardi. ama Yakm Dogu'yla duygusal baglan aym orandaydi. Fransizlar Dogu Akdeniz iizerindeki kiilti.irel egemenlikJerini, Tutun Tekeli ve Diiyunu Umumiye gibi Osmanh kurumlanndaki parasal cikarlanru korumaya kararhydilar, Fransizlar, Yakm Dogu ve Orta Dogu'yu Miittefik Devletler arasmda parcalayan Skyes-Picot Antlasmasi'run savas srrasmda ongordiigii ekonomik ganimetlerdeki paylanndan, ingiliz manevralan sonucu yoksun birakilmamakta da ka-

rarhydilar.s Fransa'run basmda, sararrms fildisi rengi tenli, sarkik uykulu gozlii, Fransa'run cikanna uzun uzun susan ya da kisa konusmalar yapan cins bir adam, yash kaplan Georges Clemenceau vardi, Ev sahibi iilkenin temsilcisi olarak Konferansa baskanhk ediyordu. Yillar once Yunanistari'i ziyaret etmis olan Clemaneeau klasik Yunanistan'm hayraruydi, .-;agda:,; Yunanhlan da eski Yunanhlann bozuk ahlakh, pic torunlan olarak gorur ve kiiO;iimserdi. Karsihkli yapilan hizmetler nedeniyle iyi bir cahsma bagl kurmus olduklan halde, Clernenceau'nun Venizelos'Ia iliskileri pek rahat degildi. Konferans masasmda. Fransa'run sonsuz cikarlarmm koruyucusu olarak gri eldivenleriyle uyamk ve sessiz, Yunanistan'dan kuskulanmakla birlikte yiizeysel sorunlara karst ilgisini kaybetrnis halde oturuyordu. Ve Yunanistan isleri, Almanya, Ren Havzasr, savas tazminati, hatta Suriye kon usu y la karsrlas tmldigmda yuzeyse I ka hyord u. Konferansm bilinmeyen ogesi Amerikahlardi. Baskan Wilson'un, Osmanh Irnparatorlugu topraklarmda yasayan uluslarm kendi kaderlerini saptarnalanru destekleyecegini herkes biliyordu. Amerikahlann Yakm Dogu'da hangi sorumluluklan ustlenmek isteyeceklerine gelince, bu konuda kimse bir i?ey bilmiyordu. Ornegin, istanbul ve Bogazlar'm ya da egemen bir ulus
1111

olarak kondi basins ayakta duramayacak olan, Amerika Birlesik Dev letleri' y le egitim ve y ard I m lasma yon linden 51 ki iliskisi buiunan Ermenistan'in yonetimini bir sure uzerine alabilecek miydi? Amerikahlar, Eski Diinya Devletleri'nin "somurgeci" girisimleri sonucunda Turkiye pazanndan yoksun birakilmamakta da kararhydilar. Bu ii<;buyuk liderin destegine Venizelos'un ihtiyaci vardi, o da bu destegi saglarnaya koyulmustu. Mercedes Oteli'nde konuklanru buyuleyen, onemli heyetlerin nispeten kii<;iik uyeleriyle dostluk kurmak icin zaman a}'lrabilen, hep el altmda bulunan ve her zaman kandtrrnayi beceren Venizelos, Konferansm yildizlanndan bid olmustu, Harold Nicolson babasma ;;oyle yaziyordu: "Venizelos'un burada sahip oldugu yeri size anlatarnam! Avrupa'da iki biiyuk adam varsa bunlar Venizelos'Ia Lenin'dir." Konusmasi, "sevimliligin, ceteciligin. dunya politikasuun, yurtseverligin, cesaretin. edebiyatm garip bir karisirru gibiydi ve her seyin ustunde. Venizelos, gozliiklednin altmdan guli.irnseyen gozleri pml pml. basmda siyah ipek takkesivle iri yan bir adamdi.t" Venizelos, ihmh, zeki ve iyi devlet adarru olarak Inzla tin kazanmrstr. Atesli bir ictenlige ve irade giidine dayanan bu un, buyuleyici davraruslar ve politik hunerle birlikte, Venizelos'a Yunan isteklerini son noktasma kadar goti.inne olanagim saglarrusti. Amerika Birlesik Devletleri, Ingiltere ve Fransa'yla ikineil konularda (Amerikahlarla, Milletler Cemiyeti konusunda; Fransrzlarla, Fransa'nm gliney Rusya'daki takmttlan konusunda; Ingilizlerle de Kibns konusunda) isbirligi yaptlgl goruntusuntl vererek, Yunanistan'm ltalya'ya ve baskalanna yonelik isteklerinin onlar tarafmdan tam anlamiyla desteklenecegini. urnuyordu. Charles Seymour admdaki gen~ bir Amerikah, Venizelns'un tcknigini ;:;6yte tarurnlarrush:

inarUIWI/J/ZIll balUn

en

gii(lii kozu olduglll1U anlaqan

v cnizelo«,

a(lk kalplilikle kOIlU?IIIU?,boyle yaplllaYl yeg gormii?tii. Flu J!olitika akllllhk yoniindcn ltemen hemen Bismark'ut politikas»: na uymaktaydl. Baskalan gib! iki yiizlii daurannus olsaydl bit yarar saglayamazdt; simdi bizim yakl1lh,~lIIlIzl kazandt. On 1111 politikas: ill/nil olmaktl.9
1963't0 Seymour yukanda aktanlan sozlerinin altma "Nenizelos ve ihmhhk ha?" diye bir not dii;;mi.i~tU. Bu ihmhligm asal degiL daha cok bicirnsel oldugu dogrudur. Harold Nicolson, saydarn olmayan garip sozlerle Venizelos'u savundugu Slra bunu kabul etmeye yanasmanusti neredey se. Yen izelos' u kuskUSU7:bir emperyalist. ama ayru zamanda da "herkesten insanClI, her an saldirmaya hazir bir zeka, uygulamada hemen hemen oldilrucii bir nezaket" diye tarumlarrusti. Anladigun kadanyla, centilmen bir emperyalist demek istiyordu. Fransizlann Cuney Rusya'ya asker gonderme\erine karsi ta krnrrus old ugu ta V1 r Venizelos' un onceliklerini ve yon temle rini anlamak bakimmdan onemlidir. Fransiz hiikurneti, Ukrayna'daki Bolseviklere karsi Denikin'in Beyaz Ruslanna yardim etrnek icin cok sayida asker yollamaya karar verdiginde ve adam kitligiyla karsilastigmda, Clemenceau Yunanhlara basvurdu. Duraksama gostermeyen Venizelos, destekleme vaadinde bulund u. Fransiz askerleri 1918 Ara hgllld a Odessa' y a ~1 ktilar, oca k aymda da iki Yunan tumeni peslerinden gitti. Bu sefere katilanlar buyuk bir felaketle karsilasnlar ve birkac ay sonra kargasahk icinde bozguna ugradilar. Bah Avrupa'da savas bittikten epey sonra Fransiz birlikleri bu dava ugruna sava~maya hazir degillerdi, Yunanhlar geregince savasrruslardi. Ama Kmm'da birtakim Yunan topluluklan varsa da, bu savasta Yunan cikarlart Sl'>Z konusu dcgildi. Yunanhlarm giri:;;imIeri Rusya'daki Yunanhlan etkiledi, yasamlanru daha zor bir duruma soktu. Venizelos, sirf Paris Baris Konferansi'nda yapilan oncmli pazarlrklarda isteklerini Fransrzlara kabul ettirrnek icin (}~dusunu savasa stlrmustu.
I<H

isteklerini aakca ortava kOylllll?, tam anlamrf!«

Bii)/iik deolei adann iintini: nastl kazanmis oldu,qul1u anlayabiliyorum. Clive Day 'in gercekle masal arasmdakifarkl bildi>Ulli (ok cabuk st'zmi~ti Salll)/orulll. Diiriistliigiil1c

Bundan soma Paris'te. Basbakanlan Orlando ve dis politikalanrun kararnsar miman Baron Sonnino tarafmdan temsil edilmekte olan ltalyanlar kahyordu, Miittefik Devletler'den ayn olarak, ltalya'nm Anadolu'da Yunanhlarm istekleriyle dogrudan catisan somurgeci istekleri soz konusuydu. Yunan ve ita 1yan tutkulanyla cikarlannm dogrudan dogruya cansmasi, Venizelos icin ii~ buyuk devlet adarmmn destegini onemli dururna sokuyordu.

ltalya'run istekleri savas sirasmda yapilmis gizli anlasmalara dayamyordu. Savastan cok {'mee, Italyan milliyetcileri Gi.iney Anadolu'daki Antalya yoresini bir okar alaru olarak gormtislerdi. 1912'den sonra da ltalyanJann Anadolu'daki ticareti ve parasal gi risimleri hay H geni~lem isti, Atina'daki ingiliz EIcisi, savas sirasmda cevrilen Italyan entrikalanndan inee bir dille soyle soz ediyordu: Ne Rodos olmali ellerinde ne de Stampalia BII nedenle gem; bir adam gonderdiler Antalya'ya, Gene simdi orada sik: (all$maktadlr
Tiirk'i; kandumak icin "Yasastn, ya§asm italya' diye baglrmak i{in.1o ita ly a' run Miittefik Dev le tier safmda say a~a girmesinden once yapilan pazarhk, Turkiye'nin yenilmesi halinde toprak istekIerini ileri silrme firsatiru vereeekti. ltalya'run ganimetlerden ne pay alacagml beHrleyen Nisan 1915 tarihli Londra Antiasmasi'yla, "Turkiye'nin parcalanmasi halinde Antalya vilayeti dvanndaki yoreden Italya'ya toprak verilmesi" kararlastinlrrusti.U Bir yil sonra, Sir Mark Sykes ve Fransiz Georges Picot, italyanlann haberi olmadan, aym adi tasiyan ve savas sonrasi Anadolu'daki ingiltere, Fransa ve Rusya'nm etki alanlan ile verilecek topraklan tammlayan gizli antlasmayi miizakere etmislerdi, Trabzon, Bitlis, Van ve Erzurum vilayetleriyle Cuney Kiirdistan'm bir bolumu Rusya'ya verilmisti, (Daha once 1915 tarihli istanbul Antlasmasi'yla istanbul ve Bogazi~i yoresi RUS\,l\ d
1(1·4

verilmisti.) Fransa, Suriye byl seridini, Adana vi\ayetini ve Anadolu'nun Suriye-Mezopotamya'yla yeni Rus topraklan arasmdaki bolilmilnu alacakti. ingiltere de Bagdat'la birlikte giiney Mezopotamya'yi elde edecekti. Skyes-Pieot Antlasmasi'nda, ltalya'ya Tiirkiye'den verileeek payia celisen hicbir ~ey yoktu. Ama Grey sonunda gizli antlasmarun kosullanru ltalyanlara aciklaymca, Sonnino, Izmir'i, Konya'yi, Adana'yi ve Mersin'i Antalya'yJa birlikte istedi. Buralan, ilk bakista, Londra Antlasmasi'ndaki "Antalya vilayeti civanndaki y6re"ye girecek bir bicimde yorurnlanabilirdi, Celiskili istekler, Lloyd George'la Fransiz Basbakaru Ribot'un 1917 Nisarunda Sonnino ve italyan Basbakaru Boselli'yle toplandiklan Fransiz Savoie'smda kucuk bir kasaba olan St. Jean Maurienne Antlasmasi diye bilinen antlasmayla uzlastmlnusn. St. Jean Maurienne gorii;;meleri, italya'mn Adana ve Mersinden vazgecmesini ongoren daha sonraki bir antlasmarun esaslanru koymus, ltalya da boy Ieee Skyes-Picot Antlasmasi'm tarurrush. Bu odune ve Kral Konstantin'in Yunan tahhndan atilmast hakkinda Sonnino'nun daha onceki anlasmadan vazge~mesine karsi hk, italy a' y a Anadolu'da: ya lruz Konya'yi degil, Izmil" i de iceren acik ve kesin sekilde.saptanrms bir yore verilmisti.12 Bose iii bu konuda, "biz Izrnir' e kar~l hk onlara bir kral verdik" di yecekti.P ltalya'run, geni~ capta ulusal gurur duygularma dayanan ve milliyetci baskilarla ayakta tutulan Anadolu politikasi, fazla gelen insan giici.ine i~ alaru acmak. komur ve bug-day elde etmek icin yabanci topraklara gereksinme duymasi nedeniyle ekonomik ve sosyal bir temele de dayamyordu. italyanlann kafalanuda Anadolu, Birinei Dunya Savasi'ndan onceki Afrika'run yerini alrrusn, Konya ve Aydm'a verimli talul ambarlan, el degmemis kaynaklan olan topraklar gozuyle bakihyordu:

Burada iklim go{menlerimizc {ok uygundur, birr elli nustr iiriinii almdlsma gore de verimliligi (ok iyi bilinmektedir; bir de, islenmemis geni? topraklari bulundugu, kent10')

ler dahil kilometrekareue bugiin yirmi yedi ki~i dil~mesiyle huy/cee halk, Italyan sV111iirgecili,qiyle(ok $ey kazanacak uc hi(hir $cy kaybetmcyeccktir.14
kamtlanmaktadir; Yunan ve Italyan ctkarlan, Izmir dismdaki iki noktada daha catisryordu. On iki Ada'run Italyanlar tarafmdan i~gal edilmesi (Londra Antlasmasi'yla onaylannusn bu) Yunanhlann bu adaiar konusundaki hakh istekleriye dogrudan celisiyordu. Yunanhlann "Kuzey Epir" iizerindcki istekleri de, italyan istekleri ve italyan askerlerinin Arnavutluk'ta bulunmasi nedeniyle tehlikeye girmisti, italyan isgal ordusunun komutaru General Ferraro, 3 Haziran 1917'de, ltalya'run koruyuculugu altmda Arnavutluk'un "Birligini ve Baglmslzhgllll" Han etmisti." Venizelos, ltalyaniarla anlasmaya hevesliydi arna yalmz Epir ve On iki Ada konusunda g6ru;;mcye hazirdi. Izmir konusunda tartismak bi le istemi yard u. Ven izelos, 1918 Arahgmda Rorna' dan ge~erken ve bir ay sonra Bans Konferansi oncesi Paris'> te iki tarafh bir anlasma yaprlrnasiru ileri surmusru. Sonnino drsmdaki ltalyanlar bu istegin etkisi altmda kalrruslardi. "Ama Sonnino g()rii~iinde diretmi:;;ti."15 Sonnino, Londra Antlasmasi'yla 1917 Agustosundaki antlasmarun metinleri uzerinde duruyordu. tki ulkeden hie birinin lzrnir'den vazgecmeyecegi acikhga kavusunca, ltalyanlarla Yunanhlann iliskileri birden kotuledi. ltalya'run Anadolu uzerindeki niyetleri, hie degilse ilk zamanlar, fngilizler tarafmdan hosgoruyle karsilanmaktaydi, Balfour, 1917 Nisarunda italyan elcisine bir mektup yazarak cahskan ltalyan ciftcilerinin yerie~tigi Cuney Anadolu'nun kir yasanurun diissel bir tasvirini yapmisn:

dtr ... italyall deolet adamlarmin gaz oniinde iuttuklart aSI! ama( somiiriiyse (anladigull kadanyla bana oyle geliyor) 011(,rilen alandan dah« IlygWl yer dilnyanm hi(hir kV$esinde hill unamaz. Osntanli istilacie: Bizans imparatorlugll 'nil oriadan kaldirmadan ollce Dogu sulartndaki ita/van kentleri Bats UYgarltgml surdiiriojorlard: Bu sava$ Tiirk'iln giicuni: parcalarsa, birlesmi« bir italya'nm, llZlln siireden beri Tiirk'iin bo~ birakllll$ O/dllgll k0111~11opraklarda uygarhgl yelliden t kurmak icin biiyiik bir payl iistlendigini gormckten seuiru; duyacaglln.16
Balfour'un kir ya:;;amlm tasvir edisinde, Skyes-Picot Antlasmasr'yla Fransizlara onerilmis alan topraklardan -Mersin ve Adana'yi iceren- vazgecmeleri icin hareanan bir caba da vardi. (:e:;;itli kosullar dolayisiyla 1919 Kasirrunda bu mektubu g6rmii~ alan Curzon soyle bir not dii~mii:;;tii: "Diistincelerimin, Balfour'un rnektubundaki gereksiz ve acrkh buldugum neredeyse biitiin onerilerle uyusmadigrru soylemekten iiziintii duyuyorum." Curzon, ltalyan emperyalizmine degil de lngiliz cmperyalizmine inaruyordu. Lloyd George da, ltalyanlarm Giiney Anadolu'yu somurge haline getirmelerine ilke olarak karst degildi. Ama iki rakip ulus lzmir'i alamazdr, Bu odulu kimin alacagi, istegin hakhhgma ve bans yapanlarm zekasina degil, kosullann bir araya gelmesine ve bans konferansi koridorlarmdaki kisilerin birbirlerini etkilemelerine baghydl. Iste bu noktada Venizelos \,ok gii~liiydii. Venizelos'un Turklerle yapilacak bans antlasmasi konusundaki g6rii~leri, Londra'da bulundugu sira Lloyd George'a g()ndermis oldugu muhnrada uzun uzadiya belirtilmi:;;ti.17 Bu muhtirada. Osmanh lmparatorlugu'nun parcalanmasma dair planlar da vardi. Suriyc'nin. Filistin'in ve Mezopotamya'run koparilmalanm oldu bitti sayan Veuizelos. Anadolu'da baglmslz Ermenistan devletini de iceren ii~ yi.'mlU bir diizenleme yapilmasiru l'meriyordu. Buna gore, Milletler Cemiyeti'nin gC)7.etimi altmda

italya'l1IlJ, Akdeniz tarunmt uygulamakta usia, gcni$ bir niifu« [azlos: uardt. Bu insanlar, gtineybatl Anadolu'da gereksinlllelerinc qok uygllll bir toprak tIC iklim bulacaklar(') Bu. l.ondra Antlasrnasr'nin ~ignenmesi demekti,

j()()

istanbul ve dog-u Trakya'yi birlestiren egemen bir devlet kurulacak, Bogazlar'm ozgtirltig-ti sag-Ianaeak ve bati Anadolu Yunanistan' a katilacakh. Venizelos buyuk bir inancla Anadolu'da istedigi gents topraklann "hie bir gucluk ';lkmadan" kolayhkla suurlandmlabilecegini yaziyordu. 800.000 Yunanh, Yunan bOigesi dismdaki Anadolu'da kalabilecekti, ama Yunan bOlgesi "ayru oranda Osmanh halkiru da icerecek sekilde kurulabilirdi", Bans antlasmasi da, Yunanhlann, Yunan bolgesi dismdan. Turklerin de bu bolge icinden karsrhkh ve istege bag-h olarak g6<; etmelerine eesaret verecek bicimde kaleme ahnmahydi. Boylece, Venizelos Anadolu'yu, halklan bir arada ya~ayabilen Turk, Yunan ve Ermeni bolgelerine aynlmis olarak tasarhyord u. Venizelos 1914' te de buna benzer bir .;6zum ii bos yere araml~h.18 Amaci Anadolu'da surttisme nedenlerini ortadan kaldirmak, icerden yrkilmayacak ve savunulma olanaklan bulunan, gti.;lu bir Yunan bolgesi yaratmakn. Venizelos, Yunan isteklerini anlatmak ve hakh gostermek icin 3 ve 4 ~ubat gu.nii: on kisilik kurul onune ciktr, Venizelos'un acrklamasr, on iki saat kesintisiz cahsmayi gerektireeek bicimde Yunanea hazlrlanml~,191918 Arahginda lngilizce ve Fran-

Kibns konusuna

yine deginmemisti:

Kibrts adas: konusunda nicin belirli bir istegin ileri suridmemis oldugu sorulabilir. 0 (Venizeios) bunu re~i.tlj nedenler1e yapml$tlr, bu nedenlerden en iinemlisi de lngiliz hiikiimetinin sava$ sonunda yeteri kadar goniU yiiceligi gostererek Klbrts'l, Yunanistan'a oerecegine inanmts olmastdtr. Ozetlemek gerekirse, Yunanisian, Kione dahil dogu Akdeniz'deki biltiin ada/an istiyordu.21
Venizelos, Pontus Yunanhlan tarafmdan ortaya atilan sorunu, Yunanhlann en kalabahk oldugu Trabzon vilayetini yeni Ermenisten devletiyle birlestirerek ~oziimlemeyi oneriyordu. Bu ~ozii:m yolu Yunanistan'i, anayurdun cok uzagmdaki birtakrrn Yunanhlann korunrnasi sorumlulugundan ve Yunanistan'm kendini Turklere karst savunmada zayif dusmekten kurtanyorduo Venizelos, Pontus Yunanhlanmn Pontus'u egemen bir Yunan Cumhuriyeti'ne donusturme isteklerini akilhca geri ~viriyordu.22 Venizelos

sizca yaymlanrms

Barts Konjerans: Cmcesinde Yunanistan20 bas-

kiyilannda Bandirma'run batismdan baslayarak Meis adasrrun karsisma dusen


Kuzeyba h Anadolu' da, Marmara

hkh uzun ve resmi bir kitapciga dayamyordu. Bu kitapcikta Venizelos isteklerini yii:ksek tutmustu. Venizelos sag-lam gen;eklere dayandirarak Tiirkiye'nin elinde bulu~Qan Ege adalanru ve aln yildan beri ltalyanlarm isgalindeki On iki Ada'yi istiyordu. 200.000 nufuslu ve .;ogunlugu Arnavutca konusan hemen hemen butun kuzey Epir'i de kultirrel ve tarihsel nedenlerle istiyordu. Bah Trakya'yi (Bulgaristan'da) ve Yunan istatistikleriyle de \ogunlugunun Musluman oldugu kabul .edilen Tii:rklerin elindeki dogu Trakya'yi istiyordu. Venizelos, Ingilizlerin aitnganhklarma karst incelik g6stererek ne Kibns koniisunda, ne de uluslararasi cikarlar bulundugu soz konusu 01dugu icin istanbul konusunda resmi bir istekte bulunrnustu. Daha sonra on kisilik kurul onunde isteklerini tekrarlarrussa da
lOS

guney Anadolu kiyilanndaki noktaya kadar uzanan serit icindeki topraklan istiyordu. Bu serit Izmir'i ve Aydin vilayetinin onemli bir bolumunu icine almaktaydi. 1912'de Fener Patrikhanesi tarafindan yaptinlmis sayima gore, Yunanhlar tarafmdan istenmekte olan bolgede, bir milyondan biraz daha fazla Tiirke kars nhk 800.oo0'den biraz fazla Yunanh, 100.000 kadar Ermeni, Yahudi ve tek tuk baska uluslardan kisiler y a:;;l ordu. Venizelos, isine gelmeyen bir sayurun etkiy sini azaltmak icin bolgeye komsu adalardan Imroz'u, Bozeaada'yi, Midilli'yi, Sakiz't, Sisam't, Nikaria'yi, Rodos'u ve On Iki Ada'larla Meis'i (25.000 Tii:rke karst 370.000 Yunanh yasiyordu buralarda) ekliyordu. Venizelos, ekonomik ve cografi bakimlardan bu adalann Turkiye topraklannm bir par\asl oldugunu ileri sii:rerek yaptIgl manevrayi hakh gostermek istiyordu. Costeri109

len bu neden, Balkan savaslanndan soma Turklerin, Ege adalart run Yunanis to.n' a veri lmesi Slrasm da ileri su rd ti kleri nedendi. (Venizelos, bu nedenden crkrnasi gereken garip sonucu kestirememisti, Yunanistan'm ban Anadolu'yla ilgili isteginin geri cevrilmesi halinde, Tiirkler, Vcnizelos'un sozlerine dayanarak kiyiyo. yakin adalarin geti verilmesini isteyebilirlerdi!) Kiyiya yakin adalar eklendi mi, Venizelos bu bolgede Yunanhlann ~ogunlukto. oldugu ileri surulerek ban Anadolu'nun Yunanistan'a verilmesini isteyebilirdi. Venizelos. a)'1ll zarnanda bah Anadolu'nun ekonomik ve cografi yonden orta Anadolu yaylasmdan ayn 01dugunu do. ileri surmekteydi. Ege havzasi, iklim ve yapl olarak Ege bolgesinin bir parcasiydi. Zcytinlikleri ve baglan, Akdeniz'in ihk iklimi ve bitkileriyle, Anadolu'nun sert iklimli steplerinden cok ayriydi. Venizelos, savas srrasinda stirulmus ve kovulmus 450.000 Yunanhnm da yerlerine geri gonderilmeleri gerektigini ileri suruyordu. Bunlardan yasamakta olanlann kendi evlerine ve ellerinden almrms topraklarma yeniden yerlestirilebilmelerinin, Osmanh egemenliginin ortadan kaldmlmasma bagh oldugunu savunmaktaydi, Biitiin bu nedenler, Venizelos'a, sadece nufus gerek\esiyle elde edebileceginden daha biiyi.ik bir bOige isteme firsati veriyordu. Etnolojik nedenlerle bir tek lzmir sancagiru isteme hakki olabilirdi ancak, Hem de basvurulacak sayrrnlar 1918-1919 yrllanrunkiler degi\, 1914-1916 bask! doneminden onceki sayrmlar olmahydi. Sadece tarihsel ve cografi dayanakh gorusler de kuskusuz kesin bir sonuca glitiirmiiyordu. Buna karsihk romantik olmayan, ama inandmci karst savlar da vardi." Arna Venizelos'un goru~leri herhangi bir baska ilgilininkinden daha fazla kusku uyandirrnayan istatistik biJgilerie desteklenip birlesince Biiyiik Yunanistan'm surukleyici amaci ortaya cikrrustr. Bu amacm
(*) Izmir, Anadolu tirunlerinin dog-al O;lkl~ yoluydu, Bu nedenle Izmir ve o;evresinin Yunanistan'a brrakrlmasi i<; bolgelerin ekonomisini felce ugrarabillrdi.

gen;ekle~mesiyle, Adriyatik'ten Karadeniz'e kadar uzanan, Akdenizin baglanyla zeytinliklerini ve klasik tapmaklan icine alan cok eski zamanlardaki Helenizrn ocagl tarihsel sahiplerine donmii:;; olacakti. Inanmak isteyenler icin, bu arnac karst durulacak gibi degildi. Bu durumda Tiirkiye ne olacakti? Turkiye, Kastamonu, Ankara ve Kenya vilayetlerini icine alan, acmacak haldeki kucuk bir Anadolu talul ambarma donusturulecekti. Turkler, yenilgiye ugraml~ dusmanlar gibi, 13Ml:;; Konferansi'na katrlrnarruslardi. Zaman zaman tumden unutulmus gibiydiler. 13ununla birlikte. Venizelos davasiru Paris'te savunurken bile, ateskesi uygulamak, si [a h I an n top lanrnasm I ve tesiim cd ilmes in i denetleme k icin Anadolu'nun genis topraklanm dolasrrus olan Muttefik subaylan, bu ateskesin yenilgiden ileri gelen bir boyun egmeye dayali zayif temeller uzerinde durdugunu acik sccik anlamaya baslamislardr. Bu boyun egmenin altmda, her an patlayabilecck ulusal nefret d u ygu Ian yah yord u. Anadol u' nun denetlenemeyen ic bolgclerindeki sakh silahlar ortaya crkanlacak ve yepyeni bir Turk Anka savasm kulleri arasmdan dog-up yiikse\ecekti. Venizelos, Yunan isteklerinin anlatilmast konusunda on kisilik kurul uzerinde olumlu etki yaprmsti. Callilerin sivesine caIan konusmasma deginerek Lloyd George'u pohpohlarrus, Kuzey Epir'deki Amerikah 6gretmenlerin erdemlerinden soz ederek Wilson'a iltifat etmis, On iki Adalar'da yapilan slinger avclhgma ait fotograflan gostererek Kurul'da iyi hava yaratrrush.23 Ama istekte bulunan bircok kticiik ulus liderinin boyun egmek zorunda kaldiklan giiliin\ islem daha cok dinsel bir torene benzemekteydi. Bu istekler konusunda hicbir karara vanlrna-

nusti.
Venizelos, Yunanistan'da kendisine vekalet eden Repoulis'e yazdigi bir mektupta, Dort Biiyi.ikler uzerinde yapml~ oldugu olumlu etkiyi anlatnus ve Paris gorusmelerinin sonucu uzerine ilk kez iyirnser dusunrne hakkiru kendinde gtirmii:;;tii:

Toprak Komitesi'ndoki Amerikahlann Yunan isteklerine karst cikan gorll~leri bu noktada toplaruyordu, Venizelos, bah kiyisrnda bir Acrk Liman kuracagma SOl. vererek bu itir,lZ) yansnrdi. 110

lzmir VI' Ayvalik'm, bllgii!1 tam anlamrfla emtrlarim cize/JIcyecl'i;:im i( bolgderiylc birliktc bize verill'cc,Xillc hcmcn
111

hemen kesin giJziiyle bakabiliyorum. Aym zamanda, bir ya da iki adayla Kllzey Epir'den vazge(ersek Ktbrts ve On iki Ada 'ntn durumuna da kesin goziiyle bakabilirim ... Kuzey ~pir'den ve On iki Ada'nin bir bOlumiinden vazge(mek, /ta/ya'yJa iliskilerimizi normallesiirmemizin ve Bah Anadolu'ya yerle~memizden sonra italya'l1Il1 giJsferecegi tepkiye bir Son oermenin bedeli 01acakttr.24
Lloyd George'un onerisi uzerine, 4 Subat gunu yapilan on kisilik kurul toplannsinda, Yunan istekleri, "Karar verilmek uzeIe sorunlann en dar smirlarma indirilmesi ve hakh bir anlasma icin onerilerde bulunulmast" amacryla bir uzrnanlar kuruluna havale edilmii?ti.25 Yukanda sozu edilen terimlerin hem dar hem de .-;aprai?lk anlarru vardi: caprasik anlarru vardi .;unkii Yunan isteklerinin "haklihgmr" saptamak icin hang! ol~ilniin kabul OOilecegi konusunda bir belirti yoktu: dar anlamhydi, <;ilnkil Turk ve Bulgar antlasmalanrun genel cercevesi haric tutularak Komite'ye sadece Yunan isteklerinin saptanmasi gorevi verilmisti.26 Konferans tarafmdan atanan toprak komiteleri arasmda yalOlZ bu komite verilen sure i.;inde isini tamamlanusn, ama oy birJigini saglayamarrusn, Cenis anlamda, lngiliz ve Fransiz deJegeleri Yunanistan'm isteklerine hosgoruyle yaklasrrusti, Amerikahlar daha az comerttiler ve Yunanhlann Batt Anadolu'yla ilgili isteklerini kabul etmemislerdi: ltalyanlar da her Yunan istegine siddetle karst koymuslardi." Fransa ve ingiltere, Venizelos'un istediginden daha kucuk olmakla birlikte Yunanistan'in bah Anadolu'da buy ilk bir bolgeye sahip olmasi konusunda anlasrruslardi, Amerikahlar anlasmaya yanasmarruslardr, ciinku ellerindeki istatistikler Izmir kentinin dismda her sancakta Yunanhlann azmhkta oldugunu gosteriyordu ve lzrnir bolgesinin i~ bolgelerden aynlmasim ekonornik nedenlerle uygun bulmuyorlardi, italyanlar boyle bir is(.) Pransizlar, komitede Yunanhlardan yana bir o;izgibenimsediler. Kuzey Epir'deki. C;;~ri<;a'nmfngilizlerin itirazlanna karsm Yunanistan'a verilmesi icin Ilk gmsim onlardan geldl. 30 Mart tarihli komitenin son rapomna bakiruz. 112

tegin goril~iilmesine bile karst cikryorlardr. Italyanlar, lzrnir b61gesinin, Anadolu icin yapilacak genel anlasma dismda ve tek basma ele ahnarak gorii~iilmesinin hakb olmayacagiru i1eri suruyorlardi. Ayru zamanda Izrnir konusunun, Yunan istekleri ve 6nceJigi bulunan bazi kararlarla (Londra Antlasmasi ve St. Jean Maurienne antlasmasi) .-;ah~hgl konusunda diretiyorlardi. Toprak Komitesi'nin raporu, Yunan isteklerinin gerceklesmesini kolaylasnrmanusn. Toprak komitelerinin cesitli raporlanru incelemek uzere kurulrnus olan koordinasyon komitesi, ilk verilen raporda uyum olmadigim ortaya koymus ve Amerikahlann, Yunanhlann Trakya konusundaki isteklerine karst '-;lkmalanm goz onunde tutarak, anlasmazhgm daha da ileri olduguna isaret etmi~lerdi.27 Bununla birlikte, mart sonlanna dogru Amerikahlar, Anadolu'da Yunanhlara bir b61ge verilmesinin uygun olacagi fikrine yanasrrus g6riindiiler.28 Boylece 1919 yih ilkbahannda her ~y havadaydi ve hicbir sorun .-;ozumlenmemi~ti. Yuksek Konsey, Turkiye ile yapilan antlasmayi ciddi olarak ele altncaya kadar kesin hicbir karar verilemeyecekti. Yunanistan'm Izmir'de bir bolgeye sahip olrna istegi Toprak Komitesi'ndeki lngiliz ve Fransiz temsildleri tarafindan kabul edilmisti, Clemenceau, ltalya'yla olan iliskileri nedeniyle Fransa'run izmir'in Yunanistan'a verilmesi konusunda ilk admu atamayacagiru, ama Yunanhlann Anadolu konusunda besledikleri duygulan anladiguu, oteki devletlerin pesinden gidecegini Venizelos'a s6yledi.29 Kendilerine gUvenen gene bans uzmanlan bir Yunan bolgesi meydana getirilmesi halinde ortaya cikacak pra tik zorl uklart anladiklan zaman kuskular basladi. Ornegin. nisan ortasmda lngiliz heyetinin iki yetkilisi Harold Nicolson ve Arnold Toynbee, soruna .;ozilm bulmak icin bir araya geldiler ve a~agldakj anlasmaya vardilar:
(1) Arkasmda oldukca geni$ bir bOige olmadlk,a, kimse lsumbul'u bir sure vekaleten yonetemez. Obur yanda geni? bir bOlge Yunan halkim icine alaCilk ve ayl1l zamanda ileride kurulacak Turkiye'nin Mannara'yla bulun Jlla$lmll1l ke-

113

secekiir. (2) Biz askerlerimizi r;arr;;abuk terhis ettigimize, halkimtz da usanmis bulunduguna gore, Yunanltlan Izmir'e sokmanuzm oIanagl yoktur. Yani lzmir'de kalabilmelerini sagIamaYI demek istivoruz. Miutefik Deoletler'in destegi 01madikca ya da geride kalan Turkiye iopraklart Miitte/ik Deoleiler arastnda payla$llmadlkra, Yunanltlar lzmir'de iu t nnamazlar. Yine de, Yunanltlar lzmir'i alamazlarsa Venizelos iktidarda kalamayacakttr. (3) Bu nedenle biz kardiigiimu {azmeyi onerivoruz. Ttirkier, Anaqolu'yu ellerlnde tutsunlar. Yunanlilara yalmz Tiirkiue'nin Aorupa'da kalan biiliimu oerilsin. Ve Bogazlar, Tuna Kom iSYOIllI'nun soh ip oldugu yetkilere benzer yetkiler uerilerek bir "Bogazlar Komisuonu" tarafmdan deoamli dene tlen sin . Boyle bir rozum yoillnun hu; degilse kesin olmak gibi bir nifeligi bulunacakitr. Biiiun oteki {azum yollan ileride anlasmazltklara yol acar. Biz bunlart bir kaglt iizerine koya11m, imzalanmtzi aialtm ve yerine gandere/im. Ama dikkafe altnmayacagmt da bilelim.30
Bu akla yakindr. Sir Eyre Crowe, kabul edilmesi istegtye bu plaru Balfour'a gonderdi. Ingiliz yetkilileri Anadolu konusunda aydmhga kavusrnaya basladiklan, Amerikahlann Trakya konusunda direndikleri (bu Arnerikahlann Bulgaristan'a duydukIan yakmhktan ileri geJiyordu) ve Italyanlann anlasrnaya yanasmak istemedikleri bir sirada, Yunan isteklerinin anlasma yoluyla cozume baglanmasl cok uzak gorunyordu. Ama mayis aYIrun ilk on be? gilnilnde her sey birden ve sasrrticr bir bicimde degisiverdi. Bunahmm bir an once ortaya ~lkmasma ltalyanlar sebep 01dular. Anadolu sahnesinde, bans konferansmm bu konuda verecegi kararlardan once davranmak gibi gorunen birtakim girisimlerde bulundular. Aym zamanda, Adriyatik'te Fiume konusunda Cumhurbaskaru Wilson'Ia icine dustiikleri anlasrnazhk 1.14; noktasma geldi. 24 Nisanda Orlando, ltalyan heyetiyle birlikte ban? konferansmdan ayrildr ve O~ Bilyilgiln Adriyatik
114

sorununu de ahslanru protesto ederek Paris'i de birakip ulkesine gitti. Zamana gelinee, ltalyanlar, Paris'e donmek zorundaydilar. Ama ltalyanlann bulunmadiklan srra. Muttefik Devletler liderlerinin ve ozellikle Wilson'un Italyanlara karst gostermis olduklari kusku ve dusmanhk neredeysc isteriye donil~mii:;>til. lste bu ofkeli ve gergin hava icinde Baskan Wilson, 2 Mayis gilnil, Italya'nm lzrnir'e iki kruvazor gonderdigi konusunda bir rapor ahnea soyle konustu:

Fiunte've ve lzmir'c gemi gi.hldcrdiklcrini gijriiyorum. Ben en biiyiik kruoazorii JJ1 liz alan George Wash inglon' 1I Fiue've ya da lzmir'c gonderebilirim ... Boyle yaparsam katu bir sonuc uerebilir ve bu SOI1I1CUI1 saoa« olmasint hie isiemem. Ama italya'nm iutumu kll~kusllz saldirgan bir iutumdu ve italya bans: tehdit etmektedir. Lloyd George: Bay Yenizelos'tan aldlglm bir huber, italyan/arla Yunanltlara kars: Ylldlrma palitikasma yeniden ba;;layan Tiirkler arastnda Anadolu konusunda bir anlasma o/dull/nu gOsfermektedir. Bay Venizelos, lzmir'e bir sauas gemisi galldcrmemizi istiyor VI.' kendisi de bir Yunan gcmisi gondermeyi oneriyor.: Benim gorii~iiJ11 Uriimuziill de lzmir'e gemi gondermemiz gerektigi yoniindedir. Clemenceau: Milletler Cemiyeti icin iyi bir ba$langt{ dogrusu.31
Aym gece Venizelos, Harold Nicolson'Ia yemek yedi ve ltalya bunahrrurun Yunan istekleri ilzerindeki etkilerini goril~tii. Nicolson, ltalya'nin Adriyatik'te vazgececegi yerler karsilrgmda Anadolu'da odun verrneyeceginden korkuyordu. Venizelos derin derin icini cekti, Lloyd George'la Wilson'dan destek ve giivence sagladiguu bildirdi. Nicolson, Anadolu'da iistunluk kazanmak icin caba harcamakla italyanlann Yunanhlara akilsizca yardimda bulunmus olduklarrru anlatrrusn. Venizelos, daha zafere ulasmadan ileriye donuk planlanru genis bir sekilde anlath. "Hie bir politika adarru benim sahip oldugum sayginhga sahip
J 1')

degildir" dedi Nicolson' a. 32 italyanlann Anadolu'daki girisimleri 5 Mayis gunu Yuksek Kurul'da yeniden ele almdi, Baskan Wilson, Rodes adasmda italyanlann vahsetinden ve giristikleri kiyimdan yakman Yunan halkmdan bir dilekce aldigiru aciklarrusn. italyanlara ve "00gu Akdeniz/de giristikleri genii? captaki ey lem" e karst sert bir ~Ie!?tiri yoneltme srrasi Lloyd George gelmisti. Lloyd George, Italyanlari, Bulgarlann komsularma saldmda bulunmalanru koruklemekle ic bolgelerle Marmaris'e asker 9kararak Antalya i:;;galini geni~letmekle sucladi:

Kendimizi oir oldu bittiyle kar$1 kar$lya bulacagn, ltalyanlar Anadolu 'ya yerle$tni$ olacoklar. Bunu durdurmantn tek yolll, bir siire manda yonetiminde kalacak ycrler sorununu ve ktea zamanda {oziimlemek vc Bait Anadolu'nun i$galini de hemen gerrekle$tirmektir. Bu bize, Kafkaslar'dan cekilmek vc Bulgaristan 'a asker gondermek olanagml sagIayacakttr; Amerikalilar lstanbul'u, Franstzlar da Suriye'yi i$gal edcceklerdi~. Biz Yunanlilann lzmir'i i$gal etmelerine izin vcrmeliyiz. lzmir'de klylln baslamakia ve Yunan halkt-

kuskuyla karsilayabilecegi lzmir'in Yunanhlar tarafmdan i:;;galini guvence altma almak amaciyla bu heyecan g6sterilmi~ti. Bazi degi:;;ik durumlarda (gercekten de on gun sonra) Lloyd George, Italyanlann guney Anadolu'da genis bir yoreyi ellerine ge>;irmeleri olasihgma daha sogukkanhhkla bakrrusti. Bu konu 0\ Buyuklerin 6 Mayista yaprrus olduklari toplantida daha derinligine ele ahndi. Ertesi gi.in Orlando ve Sonn~n~ toplantida hazir olacaklan icin vakit ge>;irmemek gerekirdi, Italyanlann sinsiligi On fki Ada'YI ltalyanlara veren 1915 Londra Antlasmasi'mn haksizhgmm ve Amerikan askerlerinin Turkiye'nin berhangi bir bolumunu i:,;gal etme olasihgtrun soz konusu edildigi uzun ve sonuea vanlmayan gorii~melerin ortasmda Lloyd George birden araya girdi:

kimse koruvamamakiadtr. Clemenceau: ~Il stra lzmir yoresinde italyanlarm gemisi oldllgWlII biIiyor musunuz? Yedi tane.
tu

kiu;

Lloyd George: En iyi $ey, bu i$i ltalyanlar dimmeden once aramizda karara baglamakflr. Yoksa italyanlarm bize bu i$i kabul etiireceklerine inantyorum. Clemenceau: Ben dilediginiz gibi harekei etmeye hazinm.33
lmparatorluk Geneikurmay Baskaru Sir Henry Wilson, bu

toplantiya kanlrrus ve arulannda ~6yle bir yorumda bulunmustu: "Bu seylerin yansma bile inarumyorum, ama Lloyd George ~ok heyecanlanrrusnP" Kuskusuz bu heyecarun bir bolurn i.iyapmaciktr ve Baskan Wilson'un italyanlara karst olan artrrus ofkesinden faydalaomak ve boy Ieee daha sogukkanh donemlerinde

italya'mn bizi Asya'da bir oldu bittiyle kars: kar~lya getirmesine izin »ermevecegimiz konusunda bir kez daha diretiqorum. Biz Yunanhlann lzmir'e asker ctkarmalannt kabul eimeliuiz. Ba$kan Wilson: italyanlan bir seriiuene girismekien alakoymanm en iyi yolu paradir. Lloyd George: Her zaman parastzhk (ekm!$ old uklan halde biz, Tiirkleri ve Balkan deoletlerini sava$maktan hi{ alakoyabildik mil Bence, biz Venizelos'a lzmir'e asker gondermesini soylemeliyiz. Nerede kanstkhk ya da knnm tehlikesi varsa Yunanhlann oraya asker ctkarmalanna izinuermeleri konusunda amirallerimize talimat yol1ayacaglz. Ba~kan Wilson: Nicin onlara simdiden asker {lkarmalarmt soylemiyorsllnuz? Buna bir itirazmtz var mt? Lloyd Gcorge: Hi« bir iiiraum yak. Clemenceau: Benim de iiirazim yak. ltalvanlan lIyarmaIt mivtz? Lloyd George: Bence, haytr.35
B6yle~e, kacuulmaz olan tarihsel karar rastgele ahnrrusti, Baskan Wilson, Italyanlan uzak tutmayi basarabilecek seytaru
lJ!

bile lzrnir'e

sokabilirdi,

yakinhk duyrnasa.

Yunanlrlarm isteklerine daha derin bir ltalyanlann lzrnir'e girmelerine sevincle izin

verebilirdi. Clemenceau daha kararsizdi, SOl'.vermisti, ama sonfa karanrn degi~tirecek ve pismanhk duyacakn. Yuksek Kurul'un tarihsel toplantisi sabah saat on birde yaprldi, Ogle yemeginden sonra, Lloyd George, Venizelos'a telefan etti ve konferansin Alman Antlasmasi'yla ilgili kosullann onaylanacagi ogJeden sonraki oturumundan once Fransa Disisleri Bakanhgi binasina gelmesini istedi. Venizelos, ogleden sonra 2.45'te geldi. Lloyd George'un kendisine nasil basvurdugunu amlarinda soyle anlahyor:36

Turklerin karst koyma tehlikesi bulundugunu ve bu iki hukumete haber verilmesi gerektigini soyleyerek direnrnisti. "Kurbagalar" diye adlandirdrgi i.i\ politikaci tarafmdan gizlice duzenlenen herhangi bir plana hie inaner olmayan General, amlannda bu isi "elbette butiin bunlar delilikti" diye yorumlanusti.P Karar almmisti ve aynntilan hazirlanmaktaydi. Plamn iki yapicisl artik biraz dinlenmeye cekilebilirler ve uzun vadeli kosullan dustmebilirlerdi. Lloyd George, 9 Mayis giinii Venizelos'la aksam yernegi yedi ve yemekte coskuyla konustu:

askerin iz ,.>armi? " "Eoet, var. Ne yapmak icin?" "Baskan Wilson, Bay Clemenceau ve ben bugiin lzmir'i i~gal etmenize karar tierdik:" "Biz hazinz:"
"Hazirda Lloyd George, Italyanlann entrikalanrun bu karann verilmesine neden oldugunu Venizelos'a anlatti.Iki adam konferans salonuna girdikten sonra toplanbnm baslarrus oldugu Han edildi, Karara sekil verildigi sua Venizelos, buyulenmis gibi bakryordu. General Sir Henry Wilson, Lloyd George'a yaklasti ve a rkasma oturdu, iki adam bir sure kon ustu lar. (Lloyd George' a, bu karann baska bir savasi baslatmak olacagiru bilip bilmedigini soran general, ilk kez ve siddetie Karan protesto ediyordu. Lloyd George, genera lin protestosu uzerinde durmadij.V Wilson, Amiral Hope'un yanma gitti. Hope, Lloyd George'la konusmustu. Baskan Wilson da General Bliss'Ie, Bi5ylece de haber ortahga yayilnusti. Arkalanndan, asker olan kara VI" deniz darusmanlan, Vcnizelos'Ia Astroia Oteli'nde toplanmak ve Yunan crkartmasirun ayrmtrlanru saptamak icin konferans salonundan

Yunanisian, Yakm Dogu'da buyuk olanaklara sa/liptir ve bu olanaklardan faydalanabilmek icin askerlik yoniinden olabildigince giir;:/mmeniz gerekir. Biz Birle?ik Ameri* ka'nm lstanbul'da bir sure icin yonetimi kllrmayl iizerine a/mas In I saglamaya r;:alJ?lyoruz.Birlesik: Amerika'ntn lsianbill 'a yerle?mesi, zamani gelince kentin egemenliginiz alttna gecmesine hi(bir ?ekilde engel olamaz. Baskan Wilson bu dii$iinceye kars: degildir, ama Amerikan kamuovunun ve bu nedenle Senaio'nun kabul edip etmeqeceginden kll$ku duymakiadir. Kabul eimemeleri halinde lngiltere'nin benimseyecegi iek {oziim yolu lsianbul'un Yunanisian'a oerilmesi olacakttr. 39
Bu aksam yemeginden sonra Venizelos, butun kritik anlann gunlugunu tutmaya karar vermisti.t" Bu dramatik VI" heyE'* canh gunleri dile getiren krsa ve oz cumleler, Venizelos'un kendisi ve gizli ya:,>aml hakkmda hicbir ~y anlatmamaktadir. ltalyanlara ve Tiirklere ne cevap verilecegi konusundaki onemli ~orun daha cozumlenmemisti. Baskan Wilson, Lloyd George ve Venizelos, ftalyanlan bir oldu bittiyle karst karsiya brrakma yanhsiydilar.tl Sonunda, Kurul'un 12 Mavis sabahi yaprlan toplantismda, Clemenceau karan Orlando'ya bildirdi ve Yunanhlarm lzrnir'e asker crkaracaklanru. kentte askeri bir gu\ bulunduracaklanru acikca anlatarak italyanlan Miittefik Devletler tarafmdan lzmir'e vaprlacak cikarmaya kahlmaya <;agudl.
119

aynldilar.
General Wilson, bunun Yunanhlan ilgilendiren bir i~ oldugunu ve Yunanlrlarm komutasmda yapilacaguu, italyanlann ve

ns

Kararm temel nedeninin, italyanlan lzmir'den uzak tutmayi istemek olrnasi, tartisrnalara biraz da Ikiyuzluluk katrrustr, Italyanlann onayiru saglamak icin, Clemenceau asker cikanlmesirun bans konferansinm Izmir'in gelecegi konusundaki kesin ka-: rarin ters etkisi olacagi uzerinde 6nemle durmustu, "Asker ~lkarma, Anadolu'daki topraklan i~gal etmek ya da paylasmak anlamma gelmez, sadece halki korumak demektir."42 Orlando, Sonnino'ya darusmak icin kendisine bir sure tarunmasim istedi, Yiiksek Kurul, 0 gun ogleden soma toplandiginda da teslim 01duo Clemenceau, vermis oldugu soztl tekrarlarrusn: "Bugun lzmir kimseye ait degildir, bu kentin gelecegi konusunda karar vermek bir sorun olamaz, asil sorun ge~id girisimleri belirli bir amacla yapmaktlr."43 Boylece Yunan crkarmasma karst daha fazla kosul ileri surup itiraz eden kalmarrusn. Balfour, 0<; Buyugun Anadolu'ya karsi davrarusrru, "Biitun gucu ellerinde tutan, tam anlarruyla cahil olan u~ adam, oturmuslar ve sadece bir cocugun onderligiyle kitalan parcalamaktadirlar' di ye tarum lamistir. 44Yunanlrlann Anadolu'y a gonderilmeleri konusundaki karar, aceleyle, uluorta ve buyuk bir gizlilik icinde, Venizelos'un kiskrrtmasi uzerine Uc Buyukler tarafmdan kendi girisimlen sonucunda ve uzrnanlara darusilmadan ya da sonuclan dU$Unulmeden almrrusn. Venizelos'un vermis oldugu bilgiye dayanarak, Lloyd George, bu karann miman olmustu, Yunan Toprak Komitesi'nde bulunan Amerikah uzmanlann gorU$lerini dikkate almayan Baskan Wilson, ltalya'yi sikmhva sokmak icin bu plana kaprlrrusn. Clemenceau da bu i$te, yardrmo bir rol oynarrusn. Dolayh yoldan anlasildigt gibi karar, Anadolu'yu kapsayan plarun bir parcasi degildi.4s 0<; Buyukler, ancak karar almdiktan soma, 13 Mayis gunu, Anadolu'da bir sure manda yonetiminde kalacak yerler ve etki altma ahnacak bolgeler konusuy la ilgili sorun u ciddi olarak ele almaya baslarruslardi, 46 Harold Nicolson'un, Nitot sokagmda 0 gun tamk oldugu goruntu, 0<; Buyuklerin cok onemli bir isi ne kadar bilgisizce ele aldiklarim basanvla anlatmaktadir:
120

Umdugum gibi, AnadQlu'da italya'ya verilecek odiinler flkri ~ok onde ge/iyordu ... Ben biiyiik haritaYI yemek I1laSaSI uzerine sermisiim, herkes de ceoresine toplanml~h. Lloyd George, A.j. Balfour, Milner, Henry Wilson, Mallet ve ben. Lloyd George, Orlal1do'yla Sonnino'nun birka( dakika Sonra geleceklerini soyledi ve kendilerine ne onerebilecegini bilmek istcdigini sordu. Ben de Antalya bOlgesinin italyanlara, giiney Anadolu'nun geri kalan bOliimunun de Fransizlara uerilmesini imerdim. Milner, Mallet ve Henry Wilson buna kars, aktilar, A.J. Balfour cekimser kuldt. Kararslz Orlando'yla inatct Sonnino yemek salonuna aldtklan stra biz Mid fartl~tyorduk. Herkes haritanin basina oiurmustu. Boylece dagllilmak uzere olan pasianm goriinii~u biiyutiilmii~tii. Lloyd George, ne onerdigini ltalyanlara gosterdi. italyanlar, Kusadasi'n: da istediler. "Haytr! Alamazsimz, orast Yunanlilarla doludurl" dedi Lloyd George. "Makri'de de Yunanhlar var, lskenderun'a kadar butiin klyllarda Yunan topluluklan tiar" diye konusmasim silrdurdii, "Yok, haylr! Orada Jazla Yunanli yok" diye kulagma fislldadlm. "Tam tersine, ye~ile boyanml~ oldugunu gormiiyor musun?" diye yamtladl Lloyd George. 0 zaman Lloyd George'un, haritami bir etnoloji haritasi sandlg/nI, ye~illeri ovalar yerine Yunanlilar ve kahuerengileri de daglar yerine Tiirkier kabul ettigini anladtm. Lloyd George kusurlannt biiyiik bir olgunlukla diizeltmeyi bilir. ~ytan gibi de kurnazdtr. Bu duultmeyi de biiyiik bir keyifle yaptt. Bu arada Orlando'yla Sonnino aralartnda italyanca konusiular ve Eregli komiir madenlerini isiediler. Artik bu konu hakmda gerr;ekten yeferince bilgi sahibi olan Lloyd George, "Kom iir r;ok kijt ji, Ulten Jazla bir ?CY de kalmamu" dedi. Son nino bu gorii~ii. Orlando'ya ceoirdi. Orlando da "Euet, evet, ama bir moral etkisi olur!" diye yal1ltladl.47 Sonunda ltalyanlar, Antalya'da bir sure manda yonetimi kabul ettiler, Biri Milletier Cemiyeti Antlasmasi'run
121

kurmayr

manda yonetimi konusunda, "iIgili halkm onayml ve istegini" almayi kosul olarak ileri surdi.igilne isaret etti, Bu soz buyuk bir alay konusu oldu. Gene, idealist olan ve sarsrlmis bulunan Nicolson, Orlandonun yanaklannm kahkahadan sallandigmi ve ~i~ gozlerinm sevinc yaslanyla doldugunu gormustu, Anadolu'nun durumunun genel bir anlasmaya baglanmasi konusunda yapilrms alan bu ilk giri~im, 0 an gelen esinin etkisinde kalrrnsn. Ayru gun ogleden soma, O~ Buyukler, sabahki islerini Baskan Wilson'un evinde pekistirdiler. Clemenceau, mavi eldivenli ellerini san benizli bir goril gibi haritanm uzerine koydu ve sandalyesinin kenannda sessizce oturdugu sirada Lloyd George, kararlarmi Harold Nicolson's anlatb.48 Nicolson, hemen Astoria Oteli'ne dondu ve gerekli yazilan yazdirdi. 14 Mayista durum ~6yleydi: Yunanistan, a~agl Menderes ovasiru da icine alan 1zmir-Ayvahk bolgesini elde edecekti. Anadolu kisa sure i~in mandayla yonetilmek iizere ii~ bolgeye aynlrrusn: Yunanhlar, Aydin vilayetinin geri kalanmda; Italyanlar gtiney Anadolu'da; Fransizlar da kuzey ve orta Anadolu b6lgelerinde kisa sure rnanda yonetimini ellerine alacaklardi, Amerikahlar da, Ermenistan'da kisa sureli bir manda yonetimi kuracaklardr, Nicolson, karisma soyle yaziyordu:

di. "Ama sevgili delikanh, simdi Paris Konferansr'nda oldugum uz u un u tuyorsun uz, s6y led iklerinizin tumu sadece estetikle ilgili."50 Yine de, Balfour, Lloyd George'un onerilerine karsi cikti ama soylcdikleri hemen bir kenara itiliverdi." Gorusmelerin ahlaksizca aceleye getirilmesi nedeniyle Nicolson iizi.intii duyuyordu, yine de Turkiye'ye ilgi anlasmarun genis cizgileriyle ele ahnmasma kadar yaklasik bir yIi gecti. Anadolu'ya verilecek bicim konusunda acik bir goru~il 01mayan Lloyd George, baska kosullarda Amerikahlarm ve Fransizlarm karst koymalanyla eriyip gidecek bir sonucu elde edebilmek icin ltalyanlann velvelesinden faydalandt, Lloyd George, Yunan ctkarmasi olasihgnu ortadan kaldirabilecek olan Anadolu konusundaki kati antlasmarun bir an once yapilmasim saglamak icin, Yunanistan'm gizlilik icinde ve acele 9karmaYI baslatmasmda direnrnisti, Krskrrtici Venizelos'tu, Lloyd George kendi istegiyle suca ortak oluyordu: Churchillin deyimiyle de, "Venizelos'un, lzrnir'e girmekle en bi.iyilk dort devletin vekili olarak davrandigmi ileri surmeye hakkr vardi, Ama bir ordegin yuzmeye baslamasi gibi hernen Izrnir'e gitti."Sl Venizelos'un gudulen
(OJ 17 Maps gunu Lloyd George, Anadolu'nun paylasilruasr konusund~ 0 zamana kadarki tutumunun tersine davranrnaya basladi. Balfour, elestirel bir muhtrra vermis, Montagu ve Muslurnan Hint Delegasyonu 0 gi.inki.i

Son iki aydlr kurulun bir plan hazirlamak icin bize zaman tammasma dua ederken ve yalvanrken, milyonlarca insanm esenlisi hakkmda bOylesine karar oerilmesi ne korkUI1( degil mil Bun/ann vermis olduklan kararlar, ahlaka uygUll 01madlSI gibi pralik de degil. "Ama delikanli, ne yapllmaSll11 istiyorsun? Bu i~i eonuciandirmak gerekir!" lsin garip uan: benim Yunanhlan tlltmu~ olmamdtr. Oysa bunlar, en astn oiduSllm zamanlar onerdiklerimden rok ileri, hem de tehlikeli bir bicimde ileri giltiler. 49
Nicolson, bu diisuncelerini buyuk adam yorgun ve sakindi,
122

Yuksek Kurul topiantrsindan once Anadolu'nun paylastmlmasma olanca gi.i,Jeriyle karss crkrmslardr, Mantoux, us Dt!li/Jfraliol1s dH Conseil des Quain'
{Dortler Kurulu'nun Oturumlan), no. 81 ve 82, Nicolson, Peacemaking 1919 (Bans Yapmak) 1919, s. 273-274. 19 Mayis'ta, Lloyd George ltalyanlan Anadolu'ya sokmanm sadece kansikhk yaratacagiru one surdu: tum Anadolu uzerinde Fransiz manda yonetimi kurulmasiru onerdi, Mantoux, II, no. 83. Aym gtin yapilan Bakanlar Kurulu toplannsi da Balfour, Montagu, Milner, Curzon ve Churchill arasmdaki gorO;; aynhklaruu ortaya koydu ve Lloyd Ceorge'un yeni ortaya a\llgl

ho;; karsrlanmayan

paylastirma

onerisini
uzun
VC'

gii,lendirdi;

Nicolson. Peace-

A.J.

Balfour'a a~lkladlgl zaman "Butun bunlar dogrudur" de-

suren oturuf.Oundil, I.~oyd.George gorll;;lerindekl bu deg~lkltgl Hint Muslumanlanmn gor(l~lerinin onemine, bir de Ingiliz kabinesinin karanna bagladl. Anadolu uzerinde kurulmasuu onerdigi ruanda yonetiminin Fransizlara degil de, Arnerikahlara buakrlmasiru istedi. (Bu yeni goru;; degi~jkligi. Turkiye dssinda sayilan Yunan kesirniui ve Ermenistan'a verilecek lopraklan orkilemiyordu.) Mantoux, I!. no. 86.

making, 1919, s, 281. 21 Mayrsta, Yuksek Kurul'un paylastirma gori.i~i..inden vazgecti

12:\

gozle goruluyordu, davraruslari da acrkti. Ama Lloyd George'u bu zor ve tehl ikeli kara ra hangi neden yonel tmisti? Lloyd George durumun farkmdaydt ve darusmanlannm kendi gorii~iine aykin gtirii~ler ileri siirmelerinden iiztlntil duymuyordu. Curzon, Izrnir bolgesinin Yunanistan'a verilmesine karst oldugunu acikca stiylemi~ti.52 General Sir Henry Wilson, Yunanhlann izmir' e gonderilecegi karan kendisine bildirilince, bu girisimin ne sonuclar verecegi konusunda Lloyd George'u uyarnusn. Bakanlar Kurulu'nun beyni alan ve Yuksek Kurul'un 7 Mayis toplanhsmda hazir bulunan Sir Maurice Hankey, uykusuz bir gece gecirmis ve Yunan seruveni hakkmdaki ciddi kuskularmi Lloyd George'a bir mektupla bildirmek icin sabah saat beste yataktan kalkrrusti. Bu mektup Lloyd George tarafrndan hemen Venizelos'a gonderilmi~ti ve Venizelos mektupta yazrlanlara inanmarrusn.S' Savas Bakam olan Winston Churchill, karan hayret ve kaygryla kar~daml~h.54 Yapiian uyanlar bosunaydi, Yuksek KuruI'un gizli gorii~meIer yapmasl, sonuclan derinligine dusunulmeden karar almmasma yol acmistr, Karan uygun bulmayan asked uzmanlar, biroldu bittiyle karsi karsiya birakilnuslardr." Lloyd George, Yunanhlan Anadolu'ya g6ndermek istiyordu ve dolayrsiyla buna karst alan hicbir fikri dinlemek istemiyordu, Lloyd George, Balfour'un, Eyre Crowe'un ve Harold Nicolson gibi ikinci derecedeki uzmanlarm Yunanistan'm isteklerine duyduklan yakmhkta zayif bir destek bulmustu, Lloyd George'un Yunanlilan desteklemesi, zayif, can cekisen, guven vermeyen Turkiye yerine, canh, kudretli ve genisleyen bir ulus olan Yunanistan'm Dogu Akdeniz'de giir;lii bir devlet haline geldigi inancma dayamyordu. Her frrsatta Venizelos tarafmdan koriiklenen boyle bir Yunanistan'm yeniden dogmasi dusuncesi
(0) General WHson'un 10 Mayis tarihli guncesinden:

uyanlanru gi:)Z onunde tutmama olasihgi vardi, Lloyd George, Yunanhlan desteklemeyi daha akilo hale sokmaya kendisini zorlanus olsaydi, Yunanistan'm Dogu Akdeniz'de lngiliz cikarlanru koruyabilecegini, Hindistan'Ia Ingiliz lmparatorlugu ulasim yollan ya da Bogazlar tehlikeye girdiginde Ingiltere'nin destegine inanabilecegi bir giio:;: lacagnu ileri siirebilirdi.55 Bu cok tehlikeo li cekici dus, Turkiye'nin zayif oldugu gibi bir on yargiya day andmlrrusn. Mayism 0 atesli ve cilgm ilk on bes gununde, Lloyd George, Kibns ve lstanbul'u icine alan56 Bogazlar'a egemen, Korfu adasmdan izmir'e kadar bilyiik bir cernberle Ege Denizini saran ve kendisini elestirenlerin 0 ana kadar sandiklanndan daha biiyiik bir Yunanistan'r aklma koyrnustu. Lloyd George'la Venizelos'un paylastiklan bu duste bir olaganustu yan oldugu dii~unulse bile, iki adamm yalruzhginda da iirkiitiicii birsey vardi, Clemenceau'nun cekingenligi, Amerikahlann giivensizligL ita 1yanlarm kizgmhklan. askeri darusmanlann cekimserlikleri derdin baslamak uzere oldugu konusunda i1gilileri uyarmahydi.
NOTLAR Bkz. Haword, The Partition of Turkey, 1966 baskisi, s. 208-209.Frangulis'in yapinnda, Ateskes'in Fransizca metni, ii, s. 14-16. 2 Bkz. Kitsikis, Propagallde 1'1 pressions en polilique internotionale, /a Grece 1'1 5~ Reoendications a la Conference de la Puix, Paris 1963, s, 181. 3 Bkz. U.G. Belgeleri, F 55/1111, Lloyd Ceorge'un The Trulh abou! Peace Treaties yapib hakkmda bilgi veren mektubu, ii, s, 1128-1231. 4 Bkz. Nicolson, CuruJn: The Last Phll.<e,s, 76-81. 5 Dogu 1$leri Komitesi 42. toplannsi, 9 Arahk 1918. CAB 27/24. 6 Bkz. J. C Hurevitz'in Princeton Universitesi tarafmdan 1956'da yaymlanan Diplomacy in /h~ Near and Middle East adh yaplli. ii, s. 19. 7 Bkz. Nicolson'un 1919'da yaymlanan Peacemaking adh yapiti, s. 221. 8 A.g.e., s. 205. 9 Bkz. Seymour' un Let/as from Ihe Paris Peace Conference adh yapth, s, 56. 10 Bkz. LJ.G. Belgeleri, F 55/3/2, Elliot'dan Hardinge'e, 9 Nisan 1917. J 1 Cmd 671, Madde 9' a bkz. 12. Bkz. D.B.F.B. iv, s, 640-641'de <;ogunlllkla St. Jean de Maurienne Antlas1
12')

karsismda, Tiirk dostu darusmanlarm ve politikacilann

"Bunlann turrul <;lIgmca ve kotu ... Venizelos, li<;buyukleri kendi arnaclan icin kullaruyor. Onlar gittikten soma, Bliss, Le Bon, Fuller ve ben ... sacma ~yler yapacagsz." Callwell, Field-Mar~lral Sir Henry Wi/SOli, (Feldmaresal Sir Henry Wilson). II, s.I92.

124

masi diye arulan metni. ayru yapltm ile sonraki

18 Agustos St. jeanne

tarihli

Ingiliz-Pransrz-Italyan

antlasmasuun

yoresine

yapilan

<;"1

karma

ha kkmda ki olaylan Bunlar simdillk

anla tan ve G. Roussos yaymlenmasi yasak

tara-

Nisan aymda sayfalanna

de Maurienne'de

638-639. ve Lloyd George'un bkz. 18 Agustos kelimeleri kaydiyla"

yapilan gorusmeler i"in, Peace Treaties adh yapituun ii, 773


onsozunde ,.Rus25 26 27

fmdan yazilnus D. Lambrakisin Bk:z.. Nicolson, uzman Bkz. Frangulis, nizelos'un 28

yazi vardir. arsivlerindon

bulunan

aktarrlrmstrr.
Yunan Komltesi'ne i"in Ve-

tarihli antlasrnarun

Bkz. F.R.U.S. 1919, iii, s. 875.

larin muvafakah 13 14

vardi, bu daha soma Lloyd George'a

Peacemllking, 1919, s, 105-Hl6. Nicolson,


olarak kattlnus 9 Aguslos ve kesin raporu ii, s, 48-49. Trakya sorununun 1919'da

raha t bir kacamak yolu haztrlarrusti. F.R.Ll.S. 1919,484 ve 720. sayfalara bkz. Bkz. SetOI1-Watson' un Ira/y From Liberalism 10 Fascism aJII yaplll, s. 464, no. 3.
Bkz.. D.D.1. (Italyan du C.cnelkurmayhgmm nu hakkrndaki Diplornatik Belgeleri) 6. seri, i, No. 393, s, 195-200, Orsomurgecilik prograhallrlad]gl savas sonundaki Roma'da yazrlan etkisini

teknik darusrnan Repoulis'e

hazirlarrustrr. konusu bkz, Tachyd-

gelismesi

yazdlgl

mektuba

18 Kasim 1918 tarihli muhtrra,

Bkz.

romos, no. 795-796 ve 4 ve 11 Ternmuz 1969. Nicolson, Peacemaking, 1919, s. 236-237.


Repoulis'e yazdl!';1 27 ~ubal 1919 tarihli meklup Yunan i"in 792 saDrsisleri Samiizakere1969 tarihli Tachydrornos' a bkz; Ingiliz

15

Rh. !J.G. BeJge1c'rL Dosya 56/2/16,


lmdan Kabinesi yanlatm ri yolunda 19 Aralik 1918'<.k Baltour'a hakkindaki buyuk sozlerinin bir olasihk

lngillz el"isi olan Rood taraNitti ve Italyan Rodd, italvazgecrneleD.D.i, 6. yazdlgl ozel rnektup. varmaktadir. Sonnino'ya

29

Venizelos'un

ve Venizolos'un anlatan

yih ve 13 Haziran

Rodes drsrnda On tki Adalar'dan bulundugu

ve Kuzey Epir'den sonucuna

kanhgi 421/298 no. 6 (Talbot'un leri hakkmdaki raporu],

BaTJ~ Konferansi'ndakl

30
31 32 33 34 35 36 37 38 39 40

Bkz. Nicolson, Bkz. Mantoux, Bkz. Nicolson, Bkz. Mantoux,

Seri, i, s. 423. Paris'teki 6 Ocak 1919 tarihli yan 16 17 18 19 Bk7. D.B.F.P. (Ingiliz 848-851. Bkz. LLG. Belgelermdeki II.

Italyan elclsi Bonin Longare'run Dis Politikasryla muhtira ilgili Belgeler),

Peacemaking. 1919, s. 255-256. Les Deliberation du COJ1~eildes Qualre, i, s. 455-456. Peacemaking, 1919, s, 264.
i, s, 486.

iv. no. 573, n, 3, s,

ve 2 Kasirn 1918 tarihli mektu p, F 55!1/

Bkz. Callwell, Field-Marshall Sir Heiny Wilsoll: His life and Diaries, ii, s. 188. Bkz. Mantoux, i, s. 499. Venizelos'un sonrasi), Bkz. Callwell, A.g.e. Venizelos'un 6-19 Mayis cr ~yle maya Murnkunse de olsa Amlan, s. 10-11. abartrnadan anlatan bir am, Tachydromos, Venizelos bi\tiln sonra yazmayi bunlan no. yazGe<; 1969'da yaymlannusnr. yerneginden yanlll arulanrru ulusun kadar Acaba yazmak kactrdrm, Arulan, baslangr1919 olaylanru Arulan,

Tach IIdromo>, no. 788, 16 Mayis 1969 (kars, 40. not ve

Bkz. Pentzopoulos'un The Balkan Exchange of Minorities and its impact upon Gn't'Ce adh yapin. s. 55-56. Bkz. Greece befor~ the Peace Congress, Londra, 1918. 00 kisilik komisyon
huzurunda ka'mn Venizelos'un yaptlgl beyanlar Belgeler) heyetine icin r.R.Us. icin Talbot'un irlibat subayi (Birlesik raporuna olarak Ameribkz. DI~f1i~kileri Konusundaki Yunan no. 6. Talbot, 1919, iii, s. 856-875'e bkz, kattlrms

ii, s. 190.

20

Baris Konleransi'nda F.O. 421/298, ve Venizelos'Ia

rnuzakereleri Yunan

788-791 ve 16 MaYls·6 lIaziran anlatrnaktadrr: karar verdirn, bunahmm Bunlar sonuna

"Aksam

siki iliskiler kurrnustur. once Venizelos, 3 ~ubat 1919. f.R.U.S. 1919, iii, s,

i"in <;ok onern

tasimaktadrr. Kuskuluyum, harcadim tazla bir sey ya

21 22

Bkz. Onlar 861.

Konseyi'nden

surdurecegim,

yerinde

bir karar, bu kadanru uykumu

surdurebilecek icm bir saatten Bu kosullarda, s. 14. sayfalar,

miyim?
yann

Bkz. A.g.C'., s. 872-873. Pontus Yunanhlan isteklerini surdurrnekte direnmislerdir, The Pontus Questioll adh yapitta Trabzon Baspiskcposu Chrysanlhus'un baskanhk ettigi Pontus Heyen tarafrndau 10 Marl 1920'de bans
konferansma verilen ,,~itli muhtrraya yerlerine bkz. Pontus bkz, yazdlgl 4 ~lIbal 1919 tarihli tarafmdan rnektup. Yunan heyetleri tarafmdan Belgeleri, 41 42 1920 ve 1922'de
s. 315 ve 316'nm

Daha sirndiden

fazla zaruan

ve boyle yapmakla Mantoux, Mantoux,

da iyi bir ~y yapmak

gi.icunu kendirnde

bulamayacagim."
ClemenCC,lu, Yunan i~galinin George'a

i, 66, Venizelos'un

Venizelos'a

yapilan

basvurmalar

i"in Venizelos

ii, no. 75, s. 49 ve sonraki

23

Bkl. Nicolson,
rOllWS,

Peacemaking 1919, s. 208-209.


Repoulis'e bulunan

her zarnan ge<;ici bir nitolik karsi israr etmistir.

ta~ldlgmda,

Venizelos'a

ve Lloyd

24

Bkz. Venizelos'un Agllstos

TlIchyd-

no. 793, 21 Haziran 1969) Paris'te mcktup

1969. Taclwdromo«, Venizelos

No. 788-802'de Atina'daki

(2 MaYls-22 Repoulis'e

43 44 45

Bkz. Mantoux, Bkz. Nicolson davrandrgmdan Nicolson,

ii, no. 6. s. 51.

Peacemaking 1919, s. 280. Nicolson,


kusku duyrnustu.

kendisiniu

cocuk

gibi

yM.l1rl1l~ bircok

Voruzclos'un

Mayis 1919 anilaruun

ozeti. iT.mir ve

Cur;:,m: The LaM Phase. s. 93.

126

Mantoux, ii, no. 77. Bkz. Nicolson, Peacemaking 1919, s. 272-273. 48 A.g.e., s. 274. 49 Ag.e., s, 276. 50 A.g_e., s, 277. 51 Bkz. Churchill, The World Crisis: Ihe A/lama/h, s, 366. 52 Bkz. Nicolson, Cllrwn: The wsl Phase, 5_ 79-80. 53 Bkz. Venizelos'un Arulart, s. 9-10. 54 Bkz, Churchill, s. 367. 55 Lloyd George'un politikasirun hakh oldllgU 20 Arahk 1920 tarihli zabitta Nicolson tarafmdan iyice anlatdml~hr, D.B.F.P., xii, no, 488. 56 Venizelos'un Arulan, Istanbul konusunda, s, 10--11,Mantoux ii, s. 59, Kibns konusunda yapilan 13 Mayis 1919larihli toplanti.
47

46

AktUI ve ileri gi5rii;;liiolduklart, konusma sanatmt da

bildikleri icin en zor smaolarda arkadaslanndan iiste r;lkml$ olan Wilson, Lloyd George, Clemenceau ve Venizelo« gibi Paris'te tin sahibi devlet adamlartntn, bOyle felaih ve oldiiriici: bir adim atmaya nastl kandmlmts olduklannt bugiine kadar anlamts degilim. Winston Churchill, The World Crisis: the Aftermath (Diinya Krizi: Sonuc, s. 369)

Ateskesin basmdan beri Yunanhlar. lzmir'de etkin bir propagandaya giri~mi~lerdi. Propaganda yapmakta etkin rol alnus olan Yunanh gazeteci, Michael Rodas, Yunanhlar, Italyanlar ve Tiirkler arasmda iiste (lkmak icin yapilan cabalan ~6yle anlatrrusn:

o stra
IIW;tl.

lzntir, gizli bir

sava;; gi5riilltiisU

vermeye

ba#a-

I1II11IZI

lngilizier durumu kavrmm$lardl ve apkr;a bizim yatufllyorlardl. lngitiz Konsolosu lzmir'e gelmis, bii-

tun Hiristiuanlan serbest btraktumts, Erythmi'yi ziyaret eimis ... ylktk Htristivan kasabalaruu ue ki.iylerilli gi5rmii$, doniieunde TUrk liderleriyle serf konu$lI1u$ ve Hlristiyan129

128

lara kars: daoraruslardan onlart sorumlu tutmustur. Franstzlar, bize yardun eimekien kuanmamtslardu: Ve italyal1lar, Tiirk unsurlarla birlikte (atl§maya knttlnnslar, bize SIi( yiiklemek ue lzmir'dcn bizi atmak i(111ellerinden geleni yapmislardir. J Yunan Kralhgiyla birle~tigi srralar aynlmis, Yunanca konusan ve Musluman alan cok sayida Ciritli Ti.lrk halki vardi, Venizelos, Anadolu'da bir Yunan hukurneti kurulmasi fikrini bunlara asrlamak icin Makrakis admadadan

Izmir'de, Girit adasirun

re§itli kuruluslar pe gazeteler yaluyla mitcadelefi surdurerek eski ve yeni duygu/arm Ylgllmasmm, ariik hemen hemen kapanlma o/as!llgl kalmayan ara a(lkllgmm daha zivade derinlesiirilmeeinin iki Irk icin de zararlt aldugunll pe akarlanna uygun gelmedigini aniamamisiardir ... Tiirkler, bizim politika sistemimizin liberalligine ve adalet yanllsl aldutuna inan mamakiadtrlar. 2 Bu temsilciligin basan g6sterememesi sasilacak ~ey degildi, Temsilciligin varligi, Yunanistan'in bu topraklan kendi topraklanna katma politikasi guttuguniin bir karunydi. Birden Miittefik Devletler'in harekete gectikleri goruldu, onemli gelismeler olacagi konusunda bazr haberler ortahga yaytldl. Miittefik Devletler'in niyetleri konusunda Vali lzzet Bey'e haber verildikten soma, 14 May IS gunu Miittefik Dev letier' e bagh birlikler, Amiral Calthorpe'un komutasmda izrnir kislasma el koyrnak icin ctkarma yaptilar. Kentin Yunanhlar tarafindan i?gal edilecegi yolunda bir haber ortahga yayilnusti. Ogleden sonra Leon gemisinin kaptam ve ateskesten beri Yunanistan'm lzmir Temsildsi Mavroudis, Yunan toplulugunun liderlerini bit araya topJadt ve Venizelos'un biiyiik heyecanla karsrlanrms olan bildirisini okuyarak, Yunan ordusunun yola ~tkttgl haberini verdi) Bu haber bird en ortahga yayildi. Cece binlerce Turk, Yahudi mezarhgirun yamndaki Bahribaba sirtlannda toplarup buyuk bir gasteri yapmak amaciyla atesler yaktilar ve davullar caldilar." Ayru gece, ~ogunlugu Turk olan yuzlerce mahkumun cezaevlerinden kacmalarina, Turk yetkilileri ve Muttefik Devletler tarafmdan cezaevlerinin denetlenmesiyle gorevlendirilrnis olan('J Yunanhlar bu
gosterinin isgale direnme amactyla yapJldJgJnI soyluyorlardi. Muttefiklerarasi Sorusturrna Kurulu da, Yunanhlann izmir'e ayak basmasmdan soma ';Ikan oiaylan lzmir'de Turklerin oteki yabanci unsurlardan .;ok daha kalabahk oldugunu karutlamak arnacma bagladr, Bkz. D.B.F.P.'deki komisyon raporuna, 1. seri, ii, no. 17, ek A; Turklerin bu konudaki aQkla· rnalan ve niyetlerinin barlKI bir direnrne oldugu konusundaki bildirilerinin cevirileri icin bkz. Toynbee, s. 404405.

da Ciritli bir politikaciyi gi.indenni§ti. Makrakis bu gorevinde basanh olmustu. Giritli Turklerin koy meydanlannda kucuk grupJar halinde oturduklan, nargilelerini fokurdatttkian ve Makrakis'Ie bir!ikte Girit'teki eski yasamlanru ozlemle arurnsadiklan gorlilm u~tii. lzrnir'de dogrudan dogruya Atina'daki Disisleri Bakanhgrna sorumlu bulunan bir Yunanistan Ternsilciligi kurulmustu, Bu ternsilcilik, Ermeni ve Yahudi liderlerinin destegini kazanrrus oldugunu ileri surrnekle birlikte, ne Levantenler -bunlar Akdenizin dogu kiyilannda dogmus ve biiyiimu~ Avrupa asilh kisilerdir- ne de Turkler uzerinde bir etki yaphgml kabul etmisti. Til rkce Koylii ve Fransizca Liberti? gazetelerine yapilan yardimlar onemli bir sonuc vermemisti, Levantenler, Turkiye'de, Yunan serrnayesinin cikarlanru destekleyecek olan ve denenmemis bir Yunan yonetiminden cok kapitulasyonlarla ticari ve ekonomik ayncahklarla eski yonetimin yabanci crkarlanna daha iyi hizmet edeceginin farkmdaydrlar, Yunan Temsilciligi Atina'ya gondermis oldugu raporunda, yola getirilme olasiligi bulunmayan Turkler'i saf bir bicimde tarumlarmsn: Tiirkler, toprak sOr/mu tbunun (ozUm/enmesi ne onlartn vc ne de bizim eliniizdedir) lie §ckilde {oziimlenirse {oziimlensin, Arnauutlann, Giritlilerin, Lazlann tie cezaevi kar;;kml olduklart soylenen ki§ilerin en koiuierini icine alan
1.'\0

UJ

Y/IK,IN DQOO

. I;TNOlOJi!<.

1915

KARADENlz

AKOENiz

[ann basmdaki italyan binbasuun sue ortakhgiyla goz yumuldu. Bunlardan bazilan, kislamn yarundaki depolardan silah almayi basardilar. . Ertesi sabah, 15 Mayis gunii hava acik ve guzeldi. Binlerce Rum, kordonda toplanrrus c;ene cahyordu, Mavi beyaz Yunan bayraklan kordonda sallaruyor, kordon boyundaki evlerde dalgalamyordu. izmir Rumlan icin bu. cok onemli bir olay, bir dii!i'un gerceklesmesiydi, Hie kimsenin i~galin kahcr oldugundan kuskusu yoktu, tlk sabah giine~i altmda dalgaJanan bayraklarla ortahgi bir bayram havasi kaplarrusn, Yunan askerlerinden olu~an kucilk bir birlik, cikarma noktalanm korumak icin onceden karaya crkrrus, ama kalabahgi geride tutmayi basaramamisn. Yaklasmaktaki gemilerin ilk isareti ufuktaki birkac duman bu1.)2

lutu oldu. Saat yedide nakliye gemileri korfezin girisinde g6riinPatris gemisi kordona yaklasiyordu. Geminin kaptan koprusunde bir boru sesi duyuldu. Vapurlar diidirklerini otturmeye basladilar. Yunan birlikleri karaya cikmaya basladigmda Baspiskopos Hrisostomos kutsamak icin one firladr. Gemilerden ilk cikan askerler silah cattilar ve kordonda hora teptiler. Kalabalik bunlan alkrsladi ve gozya~l doktu. Saat dokuz bucukta isgal ordusunu olusturan Birinci Tumen'In ii<; alayi da karaya cikrrusn. Bir giin once Miittefik Devletler'e bagh birlikler karaya crkrrusti ama, simdi karada tek komuta Yunanhlardaydr, 4 ve 5. Piyade Alaylan. kentin kuzey ve dogusunu isgal etmek icin yuruyii~e ge<;tiler. Verilen emirlerdeki kansikhk yuzunden, Karantina'run giineyinde karaya cikarak kenti i~gal icin mahalle arasmdan ilerleyecek alan 38. Efzun Alan tam kordonun ortasmda karaya ayak bash. Bu nedenle de belirtilen yere ulasabilmek icin heyecanla kalabahgm onunden gecerek guneye dogru yiiriimek zorunda kaldi. Bu yol, birligi, hiikumet konagmm ve diizenii Turk birliklerinin kapanlnus oIduklan krslarun onunden gecmek zorunda birakti. Saat ona dogru yanlan sua yuruyen ve pe§lerind en gelen crlgma donmus Rumlarla birlikte 38. Efzun Alayi, Kordon boyunca yuriiyii§e gecti. Alay, kislayi ge<;er ge<;mez de biri ates acn, * Kargasa bas gosterdi. Konak meydanmdaki bahcede bulunan Yunan birlikleri birden yayhm ate~e basladilar, kisladaki Turk subaylan teslim oluncaya kadar yanm saat sureyle krslay; kursun yagmuruna tuttular. Turkler, teslim olduklariru g6stermek icin elleri havada kl~ladan ctkmaya koyuldular. Ate§ ba~ladlgl sira VVhittall and Co:ya ait yazihanenin balkonunda bulunan Donald Whittall, sayiIan az olan tarafsiz gozlemcilerden biriydi. "Tutsak Turkler cok
diller, Yanrn saat sonra
(~) ilk silahl kirnin ate~ledigi bilinmiyor. Toynbee (The Western Question, 5.396400) aynnnh sorusturrna yapn. Uluslararasi Komisyon ilk olarak, kimin ates ettiginin saptanmasuun olanaksiz oldugunu, arna Yunanhlann once ate~ a..;maYlp.acrlan atese kar~lhk verdiklerini kabul etti. 153

hi rpa la n m I:;; ve itili P kakilrruslardr", diye yazaca ktr. Yun anhla r kisladaki ve cevre binalardaki biitiin Turkleri bir araya topladiktan soma, Konak meydanmdan Kordon boyunca yuriittiiler ve cezaevi olarak kullamlan Patrie gemisine gotiirdiiler. Whittall, yazihanesinden pkml~ ve alaym pesine takilrrusn. Yolun bir yerinde disiplin kalmadi, Whittall'un tahminine gore otuz kadar tutsak bogazlandi. Canavarhklarm buyuk boliimt] alaym pesinde giden sivil Rumlarm eseriydi. Ama, Yunan askerlerine de baski yapmak gerekmis ve "tutsaklan oldurmemeleri icin subaylanrun zor kullanmasi gerekmisti." Savas gemilerinin giivertelerindeki Miittefik subaylari, Turklerin, elleri baslannda ve Yunan askerleri tarafmdan siingi.ilenerek yurutulduklerini seyrediyorlardi. Bazilan yere dusurulmus, sungulenmis ya da oldurulrnus, ustlerindeki degerli esyalar soyularak ahndiktan sonra denize frrlahlmisti. lngiliz Deniz Kuvvetleri'ne bagh Adventure gemisinin komutam, bir Turk subayirun elleri basmda yururken gruptan aynldigiru gormil~tii. Bir Yunan askeri dipciligiyle bu subaym basina vurmustu, Turk ayaga kalkmca tekrar kafasma vurulmus ve sungulenmisti. Son unda da basi ucurulmustu. Adventure gemisinin yamnda kordona bag-h olan bir Turk savas gemisini Yunan birlikleri sarrrus, atese vererek tayfalardan ikisini aglr yaralarruslardi. Tutsaklar "Cok ya~a Venizelos' ve "Cok ya~ Yunanistan!" diye baglrmaya zorlannuslardi. Sonunda da btittin tutsaklar Patris gemisine kapahlnuslardr.t Kentin baska yerlerinde de duzen bozulmustu. Bir cok Turk cline silah ge\"irmi~ti. Hepsi de Rum olmayan birtakim siviller, diizensizlikten faydaJanarak Turk evlerini talan etmislerdi. Birtakun Rumlar bir Turk deri atelyesinden binlerce lngiliz lirasi degerinde deri ahp gotiirmil~lerdi. Rastgele ge\mekte olan bir Yunan devriyesi bunlara engel olmak isternisti ama devriye aynhnca onlar yine yagmap surdurmuslerdi. Ertesi giln de diizen saglanamamisn. Amerikan Kiz Koleji'nde bulunan Amerikah tarnklar, cevrelerindeki butun Turk evlerinin talan edildigine yakmdan taruk olmuslardi,
134

ilk gun Turkler 300-400, Yunanhlar ve Rumlar da oldurulen iki Efzun askeriyle birlikte 100 kadar 61u ve yarah vermislcrdi.5 Uzun sure gecmeden adam oldurmeler ve yag-malar kentin her yaruru sanp civar koylere kadar yayilmtsh. Bu yurekler acisi olaylar, sadeee Yunanhlann disiplinsizliklerinden ve kiskirticr ulusal duygulann gemi aZlya almasmdan degil, ayru zamanda Yunan isgalinin niteligi konusunda Muttefik Devletler'in ikiyilzlii davranmis olmalarmdan da ileri gelmisti. Amac gcrcekten bansi korumak ve kiymu onlernekse, isgalin bicirnsel olarak degil, gercekten MiiUefik Devletier'ce vapilrnasi gerekirdi. Hem Venizelos, hem de Paris'te bulunan Mi.ittefik politikacilar ve askeri darusrnanlar, her biri kendi yonunden, Yunanhlann 15 Mayis gunu diledikleri gibi davranmalan konusunda diretmislerdi. Asker bulunan yerlerin i~gal edilmesi simgesel bir davrarus olmaktan ileri gitmemisti, Amerika Birlesik Devletleri'nin Izmir'deki yuksek rutbeli bir deniz subaymm, kentin 14 Mayis gunil lngiliz,' Fransiz, Amerikan ve Italyan birlikleri tarafmdan gercekten isgal edilmesi, 15 Mavis gunu de Yunanhlara devredilmesi hakkmdaki onerisi geri \"evrilmi:;;ti.6 Yunanhlar da kendi yonlerinden gereken onlernleri almarruslardi, l?gal, adamlanrun gozlerinin ya:;;ma bakrnadan kendini kabul ettirecek bir iine ya da iradeye sahip olmayan bir albaym eline birakilnusn, Yunan Yuksek Komiseri alti gun sonra gelmis -bu gecikme Venizelos'u \pk iizmil~tu7- ve cikarmanm bir ay sonrasma kadar Izmir'e bir Yunan generali ayak basmarrusn. Bu arada Yunanhlar, Izmir'den dagilarak Aydin, Ayvahk ve oteki onemli tasra kentlerini isgal edip yerlerini saglamla~brml~lardr, lsgalin geni{ilemesiyle, Turklerin ve Yunanhlarin kiyun ve taskmliga girismeleri bekleniyordu. Aydm. Yunanhlar taratmdan 27 Mayis giinil isgal edilmis, korkunc goruntulerden ve oJaylardan soma 29-30 Mayrs gunleri bosalulnus, 4 Ternmuzda tekrar isgal edilmisti, Kent tiiten bir yrkmti halinde birakrlrrusti. ii~te ikisi yerle birdi. Sonunda Venizelos, subat aymda lzmir'e bir vali secti .. Sisam adasmdan Thernistocles Sophoulis adh bir liberal politika-

cmm bu i;;i istedig;i biliniyordu. Celeneksel Yunan politika sisteminde tasra valiliklerini daha cok tasrada politik hirsi alan adamlar ellerine geciriyorlardi -Sophoulis daha once Makedonya'da genel valilik yapml~h- bu nedenle de Atina'daki politika sahnesine tepeden bakan adamlar valilik yapiyorlardu. Venizelos, bu gelenegi ka bu llenrnedi VI" hayret u yandrran bir secim yapb. Elli se kiz y a~l nda bir a vukat olan ve a sua Epir Genel Va IiIigin i yaphgl icin devlet mernuru sayilan Aristeidis Stergiadis'i secti. Stergiadis, Giri t' in baska Idlrdlgl gunlerinden Venize los' un arkadasrydi. islam hukukunda uzman oldugu kabul edilen bir adamdi ve savastan onceki Atina Antlasmasr'run, MuslumanIan ilgilendiren sorunlanrun maddelerini hazrrlarnakla liberal hukumcte yardimda bulunmustu. Epir'de, saglam ve tarafsiz bir kisi olarak (in yapnus. soygunculugun onlenmesinde buyuk basan gostermisti, lzrnir'e geldiginde Stergiadis'in hemen ger~ekle~tirmek zorunda oldugu iki amaci vardi. Yasalan VI" duzeni yeniden egemen kilma k, 15-16 Mayis olay lanrun kotii etkilerini silmek ve askeri isgal kosullari altmda yeni bastan etkin bir yonetim kurmak. Stergiadis, Atina'dan VI" Epir' den getirrnis oldugu gen~ yoneticilerden olusma bir "cocuk bahcesi'nin yardmuyla, tehdit ederek, zorbahga basvurarak, sagduyusunu kullanarak bu odevleri basardi. * Duzeni yeniden kurmak alan ilk odev, lzmir'in icinde .-;abucak saglanml~h. 15-16 Mayism bashes sorumlulan asked mahkemece sert bir sekilde cezalandinldilar. Ve Stergiadis, vakit ge~irmeden, Muttefik Devlet temsilcilerinin de yer aldigi bir karma komisyonun saptayacagi zararlan esas alarak Yunanistan'in zarar gorenlere tazminat odeyecegini Han etti, Bu onlemlerin etkisi de hernen gorlildu.

(~) Ornegin, serligi'nin iki baska Nabouris 1?>(i

Epir'de Stergiadis'le ~ah~an P. Gounarakls, lzmir Yuksek KomiGenel Sekreteri olacakti. Toynbee, uzerinde olumlu etki birakan yoneticiden de soz ediyor: Aydm da G. Vasilikos ve Soma'da L (5. 166).

Stergiadis, Turklere karst giri~i1ecek dtizen bozucu davraruslan ya da Miittefik Devletler temsi1cileriyle nazik iliskilerini gti.-;le?tirecek herhangi bir davrarusi siddetle bastirdi. Ornegin nasil olursa olsun Turkleri kiskrrtacak bir davrarustan kacirulmasi hakkmda yerli basma yasak koydugu halde haftahk Kapanes dergisinde Jon Tiirklerle alay eden bir siir basilmca sanstir sefini isinden atti ve daha sert talimat vererek yerine yeni bir sansur sefi atadi.f Etkin ve tarafsiz bir yonetim kurmak alan ikinci gorevini yerine getirmesi daha uzun zaman aldi, Kuramsal olarak Turk egernenligine isgal nedeniyle de olsa dokunulmadigma gore, Turk yonetimi devam etmekteydi, Uygulamada ise, yonetim Yunanhlann denetimi alnndaydi. Stergiadis, daha kucuk islerde cahsan Turk memurlan yerlerinde alakoymus. bunlan eski Yunan Konsoloslugu binasma yerlesmis olan Yunan Yuksek Komiserligi'nin yonetim mekanizrnasmm.emri alnna alnusti. Yuksek Komiserligin on dort subesinden islam isleriyle ugra~an tek subesin in basma, daha once Drama va liligi y apmis olan Ali Naipzade adinda Girit'li bir Musluman Turk'u getirmisti. En onemli noktalara Atina'dan getiri1mi~ olan sivil memurlar yerlestirilmisti ve bunlann gozetimi altmda yerli Rumlardan toplanmis memurlar islerini 6greniyorlardl. Yunan y6netiminin, Eski Yunanistan'da bile yetistirilmis personel kaynaklanmn zorlandigi ve kosullarm uy gun olmadigi bir zamanda, hie yoktan kurulmasi gerekiyordu. Basta gelen sorun, isgal edilen yeni yerlerde gUvenligi saglayaeak yetistirilmis jandarma sikmnsiydi. Venizelos bu sorunu anlarrus'', Anadolu'nun onceligini diistinmesi de Stergiadis'e adamlanru diledigi gibi secme olasihgi saglaml~tJ. Stergiadis sert VI" sinirlerine hakim olarnayan bir adamdi. Dis gorlinu~liyle etkileyici bir yam yoktu. Alhn cerceveli gozluklerinin arkasmdan dunyayi gozleyen, geleneksel VI" oldukca zevksiz giyinen bu adam, herkesten uzak bir aydmm kendini begenmi~ gorunusunu yansinyordu. Toplumsal hayattan nefret ediyordu VI" gerekli olrnadikca odasmdan ciknuyor. lzmir'in yerli sosyetesine kendini sevdinnek icin hicbir caba harcarruyor-

bir araya gelmek zorunda kaldigi zamanlar, ara sua gen\" meslekdaslanyla kendinden W~\"ipcok cekici ve parlak konusrnalar yapiyordu. arna genellikle ters davrarur ve herkesin kendisini dinlernesini isterdi.l" Bir cesit "ahlak guzelligi" buldugu Venizelos'a hayrandr.!' Ama meslekdaslanrun bircokIan gibi kendi yaranna entrikalara giri:;;ecek zamaru yoktu. 1913 yilinda bir gen\" gazeteci Venizelos'un siyasal degeri konusundaki dusuncesini sordugu zarnan. biraz dusundukten sonra :;;U kar:;;lhgl verrnisti: "Ben bir tek :;;ey soylemek isterim. Venizelos'un kaderini etkileyen bir yrldizi, buyuk bir yildizi var!" Bunu soylerken belki de ileride herkesin dedigi gibi Venizelos'ta :;;eytan tiiyii old ugu efsanesini ortaya a ti yord u.12 Yaradrhsirun politika oyunlanna uygun dusmedigini bilen Stergiadis, politikaya atilmak icin her tiirlii kiskirtmaya karst koym ustu, 1915 Haziran secimlerinde, Venizelos' un Hera klion' dan adayhgiru koymasmi istedigi kendisine iletildiginde Stergiadis su yarun vermisti: "Simrsiz olan dusunsel ve ruhsal yeteneklerine deger verdigim Venizelos'Ia dostlugurnu bozmamarun tek caresi politikaya girmememdir. Politikaci olursam hemen kavgaya tutusuruz." Bu, akilhca bir degerlendirmeydi.P Metaxas, 1914 vilmda Stergiadis ile tarusngi zaman, Stergiadis hakkinda, "aktlh ve kendine hakim, hizmetleri butun aynntilanyla inceleyerek hazrrlanan bir adam"14 izlenimini edinmisti, Stergiadis, Yunanistan'm siyasal ve yonetimsel mekanizrnasirun zayifhgnu ve olgunlasmarrus oldugunu biliyordu. Yonetimi dogru olarak kurabilmek icin devletin, yeni ahnrrus topraklara en iyi ve ozellikle gen\" memurlaruu gondermesi gerektigini savunuyordu. Bu gene memurlann yeni topraklarda i:;;lerini bitirebilmeleri icin uzun sure oralarda kalmalan gerekirdi. Bu, luzla genislemekte olan bir i.ilke icin onemli bir sorundu. Yeni kurtanlrrus Makedonya'da 1913-1914 yillannda MaHye Mufettisi olarak hizrnet eden Alexander Pallis de, aym sorunu aym terimlerle dile getirrnisti:

duo lnsanlarla

yeni ele se(irilmi;; topraklar, uaiiierin slk slk degi~tirilmeleril1dCIJ ~ok zarar gi..irmii;;tii. Bit sadece hi/hime/in degil, aym zamanda 0 yer/ere atanmts olan adamlartn da kusuruvdu. Herhangi bir vi/ayette ger(ekten i~ yapmak isteven bir ualinin, ya~Qlnlmn birkac ylhl1l orada ge(irecegi konusunda bir karara uarmast gerekirdi. Yeni de se{irifmi~ topraklan YOIlc!mck icin gi'mderilen re;;itli politikactlar, sadeee gene! vali unval1ml almakla ilgileniyorlar ve sonra da en kisa bir zamanda Afina'ya donmevi dii:;;iiniiyorlardl. Make:i Drama kent! olan dogu Makedonya'ya 1915'de genel uali olarak atanmis a/all Patrasli ya~lI bir politikacmm, gorevi ba;;lI1agiderken Selanik'te, Drama'daki ve Kauala': daki "Tii rkler ill sorunlan"yla ugrasmak: iein Patras'daki secmenlerini btrakmak: zorunda kalmasmin kendisine neve mal oidugl/nu, gadre ugrmlll~ bir adamin yakman edas/yla bize nasu anlattlgml haitrlanm! Boyle bir dii~iineeye sahip clan adamdan ne beklenebilir? 15
Stergiadis, bu sozleri paylasirdi. "Ste rgiad is, Selanik'te Argyropoulos'un ve Midilli'de Yorgo Papandreou'nun yapnkIan gibi, gittikleri yerlerde yerel bir parti kurmaya baslayan genel valileri aYlplardl."16 Stergiadis, tarim bakaru olarak buyuk topraklan parcalamak icin tanmsal bir yasa getiren Andreas Michalakopoulos'un yasanm uygulandiguu karutlamak icin Makedonya'ya gitmesinin ve orada bes yil kalmasnun dogru 01madigiru Michael Rodas'a soylemisti. Bu gi:\ru:;;ler, Stergiadis'in lzmir'deki tutumu bakirrundan onernli goruslerdi. Stergiadis, \"al1;;kanhgma, kisisel gi.iciine, islam islerindeki uzun tecrubesine ve Muslumanlarla Hiristivanlar arasmdaki tarafsizligma (tabii bir Yunanlmm olabilecegi kadar), i:;;galin ilk siralannda, Musluman Yunan i~birliginL killtilrel ve toplumsal bir Yunan uyarusi konusundaki kesin dii:;;iinu de etkilemisti. En cok uzerinde durdugu tasan, lzmir'de bir iyonya Universitesi kurmakti. Gottingen Universitesi'nin aydinhk kafah maternatik profes6rlerinden K. Karatbeodoris, bu universiteyi yonetmek

o slralar

158

icin lzrnir'e gelmi~ti_17 Stergiadis'in bircok kez, Yunanistan'm Anadolu'da "i.i\"i.inci.iya da dorduncu Helen Uygarhguu" yaratacagml soyledigi isitilmisti. Manchester Guardian gazetesi adma Anadolu'daki durumu incelemek amaciyla CP. Scott tarafmdan g6nderi1mi~ olan Arnold Toynbee, Stergidais'in calrsmalanru yakmdan g6rmu~ ve kendisiyle de zaman zaman g6ru:;;mii~Hi. Arnold Toynbee, Stergiadis'in yontemleri konusunda faydah bir capor hazirlarrusn:

Stergiadis'in rok gergin, yarafici ve yiirekli ama ojkeli bir yaradlll~l uardi ve yonetim meiodu, zaYI! bir davayt savunuyormu~ ya da umuisuz bir diiello yaptyormu~ gibi beklenmedik anlarda serf hareket eimekti. Saldtrtslan, hileleri, kar~lsmdakinin saldtrtlanni ustahkla bnlemek yoluyla yiiriitiilen bu yonelim bitimi, Batili ve ozellikle lngiliz IIs1I1lerine lIygun degildi. Aynca, Bay Stergiadis'in emrinde bir Hindisian vali yardmlClSmm sahip o/dllgu araclar da yoktil. Daha bastan, deoamli olarak paraca sikmts irindeydi, {iinkii Yunan hiikiimetinden yardtm gormeden masrajlannt kar§llamasl gerekiyordll. Izmir'in i{ bOlgeleriyle alan iliskisi kesilince yerel ge1irler azalmisu, kapitiilasyonlar (gecic! bir sure icin yiiriirliikle kalml§tl) da yeni kaynaklar aramayl zorlastmuordu. Mahkemelere ve sivil yonetime egemen degi/di. Askeri durum dana ciddi bir hal almaya ba~laymca, lOr yonetilen asker/ere kars: iek bastna durmak zorunda kalmisn. A tina' dan destek alabilecegine emin degi/di ... Sevr Anlasmastmn get/recegi rejim uygulanmaya ba§lanmcaya kadar, her §eyin caresini tek basina bulmak zorundaudi. lzmir'deki yonetimiy/e sorunu olan insanlar, Stergiadis'i kolayltkla yola getiremeyeceklerini biliyorlardl. Stergiadis, Battli konsoloslar ve hangi uyrukfan olursa olsun kendisine basuuranlar tarafindan seoilmezdi. llerde yapllacak basuurmalari onlemek icin is ted iklerin den !azlasll1l yapmak yolllY· la §a$lrtmaYI dii§iinmedigi siirece, kendisine gelenleri hire savmakiavd: Yerli halk arastndaki (e~iIii IIIIS urlan dell gel i
14U

tuiabilmek icin bu sekilde bir e/rabllklugllna basourmaktan rok /w§/alllrdz. Izmir Rum/an arasinda biraz gozden dii$mii~tii, ama Batilt konuklar ve Tiirklerle Yunanltlar anlasmazltga dii$fiiklcri zamanlar ozellikle Tiirkler yararma goze goriilecek kadar faraf~lz davrandlgml bilen yerli halk arasinda saygmltk kazannnstt. Yunan askerlerinin, jandarmasuun, sivil yonetimin memurlanntn ya da yerli gorevlilerin goz YU1JImalan SO 1111 ell lzmirli Rumlar tarafindan stk sik ya* pilan biiyiik ve kiiriik hakSlZl!klara engel olamlyoT ya da engel olmak, veri/en zararlan onarmak istemiyordu. Belki de bu 0 giillku kosullar icinde yapllabilecegi ell elkin daoramsti.
Toynbee raporunu soyle sonuclandinyordu:

Stkmtilar denizinde sadece su iistiinde kalabilmek. yerine daha kohl bir ba$langlf ya da cambazltk yapmayt goze alamazdi. .. 1912'de Selanik'teki iyi niyetli bir Osmanlt Valisi ya da 1921 'de lrianda'da liberal dii~unceli bir ingiliz Kral Naibi gibi olmus olsa cabalart nasil insajenca bosa gidecekse, iki ulus arasindaki dii~manl!k da onun cabolanni bo~a r;zkarml$tI.18
Ulusal bir heyecan patlamasiru hemen basnrmasi, keyfi yontemlere basvurmasi ve yaradihsirun sertligi yuzunden, Stergiadis, yerli Rumlar, ordu komutanhgi ve kiliseyle cabucak cekismeye girmisti. Baspiskoposla iliskileri ozellikle bozuktu. Miittefik Devlet konsoloslanrun ve izmir'in onde gelen butun kisilerinin hazir bulunduklan resmi bir ayin sirasmda Stergiadis, tehlikeli politika alanlanna bulastrnldigi dusuncesiyle Baspiskopos Hrisostomos'un yonettigi toreni birden durdurmustu.l'' Bu sadece ofkeli yaradihsmdan gelmiyordu; siyasal liderlikte 6teden beri rol oynayan, halkr boyun egdirmekte buyuk bir etkiye sahip olan ve aym zarnanda gu\lii ulusal duyguJar besleyen kiliseden bile geise, kendi alamnda hie bir baski tammamakta kararh oldugunu da gosteriyordu. Ortodoks papazlarinm Turki141

ye'deki rusti.

unleri

ve durumlan

karsismda

bu. tehlikeli

bir davra-

Yerli Rumlarla iliskilerinds. sogukkanhhgrru kaybettigi zamanlar Stergiadis'in siddet kul!anma egilimi bile vardi. Akilsizlan ve uziasmaya yanasmayanlan davdilgu bir sopa tasirdi ve sopay la yonetme ni yetlisi old ugundan krvancla soz ederdi. Bu donemde Stergiadis'in sivil halkla cansmasmdan cok, askerlerle kavgalan daha onemliydi. Sivil ve askeri gil\ler arasindaki gerginligin, ikisi de busbutun ayn amaclara yonelik 01duklanndan, ortadan kaldirtlma olasrligi yoktu. Yilksek Kurul, iyi yonetimle, Milttefik DevletIerle iyi iliskilerin surdurulmesiyle ve Yunanistan'm olurnlu bir "ornek" olmasiyla ilgileniyordu. Askerler, Izmir yoresinin guvenligi ve gizliden gizliye bu yorenin genisletilmesi pe;;indeydiler ve bu amaclann gerceklestirilmesi konusunda faz Ia titizlik gostermiyorlardr. 15-16 Mayrs gunleri Izmir'de, daha sonra da Aydinda yapilan goz yumulmus canavarhklar dismda, Yunan birliklerinin, ahsilrrus gorevlerini yerine getirirken, Venizelos ve Stergiadis tarafmdan verilmis talimata aykm davrandiklan bir cok olay verdi, Bu olaylar. Stergiadis'e karst olmadikca belirli nedenlerle Yunan kaynaklarmda genellikle yer almiyordu. 0 sira 42. Efzun Alayr'nda binbasr olan ve daha soma Ikinci Dunya Savasi srrasmda komilnistlerin egemenligindeki direni;; ordusu ELAS'a komuta eden Saraphis, Yunan dikenli tellerinin kesilmis oldugu anlasildigmda adarnlartmn bazi Tilrkleri nasil dovduklerini soyle anlatmaktadir: Tiirklet, silahlarmi teslim etmeye (agmlml$lardl, ama sadece i$e yaramaz silahlar ieslim ediimisti. Dikenli tel alay', Turk halkmin diisman aldugllnll ve ciddi bir harekat durumunda arkamdan hancerleuecegini bana anlatnnsti. Schinas (Aydm'l i$gal eden Yunan birliklerine komuta eden subay) gibi act r;ekmektense, bir emre kars: gelmekle cezalandinlmavi yeg buldum.20

Stergiadis'in emrine aykm olarak \lkanlan bir baska olayda, Yunan birlikleri, Turk \etelerinin g~iz('tleme yeri olarak kulIaruldigmdan kuskulandiklan bir minareyi tapa tutmuslar ve yikrruslardi. Sivil ve askeri gi.i<;!erin birbirlerine bagh olmarnalan yuzunden, iliskiler kansik bir hal alrrush. Ornegin. Yilksek Komiser, askeri mahkemelerden faydalanmak zorunda kalrmsn, cunku duygulan karncilayacak davalan Turk rnahkemelerine vermeye hazir olmadigi gibi, lzrnir'in kesin olarak Yunanistan'a verilmesine kad ar da Yunan mahkerne lerin i ku ramlY ord u. 21Askeri mahkernelerin cahsmalanna kansmasi da orduyu slkIyordu.22 General Miliotis adnun -okunusu gibi yumusak bir yaplya sahipti- bah Anadolu'daki birliklerin kornutasiru eline aldlgl zaman, Stergiadis, askeri atarnalara da kansacak kadar ileri gitmi;;ti.23 Yunan ordusunun baskomutaru Paraskevopoulos, Stergiadis'in kendi yerine baskasirun aranmasi, bilyiik bir entrikaci ve Venizelos yanhlanmn ajaru olup ilerde diktatorluge oynayacak Kurmay Baskaru Theodoros Pangalos'un yerinden atilmasi icin bazi tertipler uzerinde cahsmakta oldugundan kuskulanrrustr.H Zaman zarnan herkes, ig-ren\ ve kuskusuz gu<; sahibi Pangalos'tan kurtulmak istiyordu, Bunun iizerine Venizelos, araya girmek ve Yuksek Kurul'Ia ordu komutanhgirun sirurlandirmak zorunda kalml;;t!.25 Karaya asker crkanlmasmdan yetkilerini kesin olarak

hernen

iki ay sonra, Stergia-

dis'in yontemlerinin ve huyunun ortaya \1karml~ oldugu kirgmhk yuzunden meydana gelen bir olay, Venizelos'un sahsen araya girmesini zorunlu krldi. 14 Temmuz 1919'da aym kuskulu terimlerle, Repoulis ve Politis Paris' tey ken Disisleri Bakanligrna vekalet eden Alexander Diomedis, Venizelos'a ve Politis'e Stergiadis hakkmda telgraf \ekmi;;lerdi.26 Bu telgrafta, Stergiadis'i, Izrnir'deki Rumlara hakaret etmek ve onlan kucuk dusurmekle sucluyorlar ve Venizelos'un araya girmesini istiyorlardi. Yuksek Komiserin zorbahk yontemleri uzerinde duran telgratlar cok aglr bir dille yazilrrusn. Repoulis, Stergiadis'in "hasta bir kisi" olmasindan korkuyordu. Stergiadis'in, ortada bir neden
14:'

H2

yokken ")' ,t'" 'I 11 ., n' /( ,-CI ere nasi rakaret ettJg~lni Atina'dak' kd 1 nna d ' ,I ar a a" a. uydukJan }'akmhgl gostermek icin dayam"ma grevi yapmak Isteyen Atina B ka .k an si memurIanmn grey yapmalanm y;.l~a layarak onlan nasil gucendirdigini ve herkesi dovmekle koruttugunu da anlatmaktaydl:

tutuma kars: tepki gosteremcdiklerini eklcyerek (ok serf konusmakiadirlar. Durum kay:;:I vericidir ve bir sinir lias laslyla IIgra$tlgmllzdan ku~kll duyduguma gore, oncelikle ele altnmasi gerekmektcdir." Corev yapma konusunda iiziintl! veren uzun bir miicadcleden sonra, dikkatinizi bunlara cekiyorum,
Ne Repoulis ne de Diomedis, Stergiadis'in degistinlmesini dogrudan dogruya istemislerdi ama lzmir'deki bircok Yunanh gibi oniar da27 Stergiadis'in aynhp gitmesinden mutiuJuk duyacaklardi ve bu acikca belli oluyordu, Venizelos bu patlarnalan Stergiadis'in asin davraruslanru 6nlemeye ~ah~hgl askerlerin kizgmhklanndan ve dil~ kinkhgina ugraml" dar kafah kiiciik politikacilann hrrslarindan dogan ve kisise 1 olarak Stergiadis' e yonelen saldinlar diye kabullenmisti, Venizeios, Diomedis'e yazml~ oldugu uzun bir mektupta Yunan milliyetciliginden esinlenen izmir i"galinin yine asm milliyetcilikten ne kadar biiyiik zararlar gorecegine inandigrru gastermektedir.

~demly~r ya da Yiiksek Kurul'a ~ikayet edemiyor, ir bllgt v:re.ml~or." Hemen henten biitiln Miittefik Devl~tler lemstlcllenyle kaogal: olup kendi/eriy/e yazl$arak ilisk: ~u:lnm:'adlr. Bize en yaktn daoranan B. Amerika temsilctsmtn bile StergiadiS ile arast bozuk. • Celie! olarak Rumler ve' yabanCtlar Stergindis hakkinda .. ko"'fl'/' tr IZ el1lllle sacok bi " ' J bu..d~ Yunanistan 'a zarar vermektedir. Anla~tldlgllla gore, ku?uk dii~iirl1Jek ir;in Rumlara yahanctlar onitnde linkaret ediuor. En azmdan bu izlenimi blraklyor. Yetkili me!Jmr!artmtz gbre» yaparken bir Ttirkt; ya da bir Yahlldiyi kusurlu bll1urlarsa, Yiiksek Komiser'in ofkesiyle kar~tla$lyorlar. Stergindis, ar;lkr;akamr;llamak ve doome): tehdidiyle herkesi iirkiitmektedir.

c:

. Stergiadis'ill Izmir'deki calismalan hakkinda size ankh bilgiler gondenllek zorunda kaldtglln icin biil{iik iiztinti; duymaktaYlm {diVe yazlyor Diotnedis] . Stergia dis' III SI/II r ., . IS hastalZ-}1 dorw'full a uarmts t tr. K'1I1Ise onunla konu$maya o .0

1:~,

Ve Diomedis karut olarak: kilisede tumturakl! bir soylev veren Ba~pi k H. dis opos nsostomos'un konusmasim birden ters bir ediv. a kesmesi de dahil bir cok olay slralamaya ~oyle devam e lyor:

--------------(.) A B J·j-1

he ~tin~'y~ gelen Yunanhlar olaylan anlaimakta, dauami: 1111Z bir sonuca ulasnus olmadlgz ir;in de lzmir'deki bu

rna . Amerjb Konsol H dh bir i~i biJ?arm k 'k OSU orton, a a sonra Stergiadis icin, "insanusn] oj Asia. s. 82). a Io;m ~o caba harcayan buyuk adam", diyecektl {Thf BliSh!

Sizinkinden once Repoulis'in telgrafml aldlgllnda, Slergiadis'in olay/arm basklsl altinda gercekien akltndan bir rahatstzitk ge(irmi~ olmastndan kaygllanml$tlm. Ama telgrafllllZI alir aimaz neler o/dugunu anladtm. lzmir'de olanlar, biiiiin askerlerimiz ve izmir'deki politikactlartmtz arastnda durumu apk ser;ik anlavan tek kisinin Steriadis oldugllnll gostermekledir. Belki zaman zaman sinirlerine egemen 01mayarak kar$1 koydugu icin gerr;ekfen rahatsiz olanlar taraftndan dengesiz goriilen Stergiadis, durumu r;okmekten kurtarmaua {a1J~l1/aktadlr. Telgrafta dile getirdlginiz yakmmaI1In Paraskevopolllos'dan aldlglntz bi/glye dayandlgll1l (ok iyi anllyorum. Siergiadis'ten Paraskeuopoulos'la ters dii$tiiklerini belli eden hir;bir haber almadlglma da dikkaiiniz!
(.) Repoulis'in cumlesinin npatip esidir.

cekerim. Siz, 'yetkili memurlanmtz garev yaparken bir Tiirkii ya da bir Yahudi'yi kusurlu bulurlarsa, Yiiksek. Komiser'in afkesiyle kar$llaw1ar' diye le/graf (ekiyorsllnuz. Sadece bu suclamantz, 5 iergiadis 'in Tiirklerin ve Yahud ilerin adamt aldugunu kamilamaz. Talihsiz Yiiksek: Komiserimizin, yetkililerimizin genelliklc su(/an hakstz o/arak Tiirklere ya da Yahudilere yiiklemeye (all?tlklart zaman bu egilime kars: kaymak isfedigini anltvorum. Ama i? bu kadarla kalnuvor. Bu zor gorevin kendilerine oerilmesini isteyen bircok: kisinin Aiina'da bulunduklarint uzaktan giiriiyor ve bilivorum. Bu adamlar -bunlardan birisi belki de Parlamento Ba$kal1ldtr- Stcrgiadis'in giirevin in zorluklanni somiirmekie, yerine ba$kasll1l11 atanmast icin ona kar$t Atina'da bir kamuoyu yaratma yollarllJl aramaktadtrlar. Siergiadis'in yeteneksizligi nedcniy/e degil, ordumuzun ve oradaki (e$itli uluslardan saYlslz dusmammiza. olanak saglayan beyinleri (Uriimii$ meslektasiartmn a$tri daorantslan yiizUnden lzmir'deki durumumuzun her gun siyasal yonden daha iehlikeli bir noktaya geldigi stra bu adam/ann dar kajalanm gordiigiimde, umutsllzluga dii$iiyor ve ball Anadolu politikamtzla alay edenlerin, baylesinc biiyiik bir gorev! yerine getirmekte (ap11l11ZIl1ok kil(iik kal( dlgmt soyleyenlerin haklt olup olmadiklanni dii$iinmeye ba$ltyorum. Tepemizde bir [utmamn kopacagmt zanall: Stergiadis (ok onceden gormii$ ve sezmisti, bell de aym $eyi (ok yakm ceorelerde gormii$ bulunuvorum. Sadece Atina'da olan sizler Iti(bir $eyi gi:.irmii$e benzemiuorsunuz, bir de lzmir'deki askerler. Biiyiik Deoletler'in Yunan ordusunun a~IrI daorantslari kenusunda inceleme yapmak iizere lzmir'e bir komiser gondermeye karar vermis olduklannt dinlemek icin Yiiksek Kurul'a (agmlml$ o/dllgum bllgiin jtrtma kopmustur." Aym zamanda, General Milne'nin lzmir'e gonderile(~) Bu olaylar daha soma, 6. Bolum'de anlatilacakhr.

ee:{i ve Yunan ordusuna komuta etme yetkisi a/lIC{Jxtda banG bildirilmistir ... Ba$/angl(ta askeri i$galin yalruz Yunanhlar tarafmdan yaptlaeail dii$iillii/diiiii halde, sinidi bu nitehgini kaybetmekte ve tam anlamtvla MiitteJiklerill isgaline don usturidmektedir. Akilhca daoranmaisak ve ozellik]« lzmir'dek! askerlerimiz, icine dii$mii$ olduklan sarhosluk» ian kendilerini kurtaramaz, yelli asirtliklan iinlemek ve bugline kadar biitiin olanlan gereken sertlikle cezalandirmozlarsa, sonunda lzmir'den 1Iti711( icinde ve va$lmtz oniimiize egik kouuiuruz. Sadece altll1l$ giill once, Miittefik Deoleiler'ce lzmir'in bir tek Yunanltlar iarafmdan i$gal edilmesine karar verildigi ve 0 stra hakli olarnk bu Ylinan biiyiikliigii icin yeni bir donemin baslangia say/ldtgt halde, bllgiin sadece Y IInan isian 'Ill perisan d IIru ntun u ortaya ciknran gecici bir basan oldugunu kal1ltlayacaktlr.28
Venizelos, mektubunu, Diomedis'in lzrnir'i ziyaret etmesini ve Paraskevopoulos'u "uyarmasiru" isteyerek bitiriyordu. lzrnir'deki Yunan ileri gelenleriy le en sert ~ekilde konusrnasi icin talimat vererek kendi sekreteri K. Markantonakis'i daha once benzeri bir gorev le Izrnir' e gondermi~ti. Bu sert ve kesin mektup, Venizelos'un, Miittefik Devletler'in elestirileri karsismda Yunan ordusunu hakh gostermek icin icine dii$tiigii devamh baskiyi aO:;:lga vurmaktadir. Bununla birlikte, kiskanc ve g6zii donmus meslekdaslanrun Stergiadis'i sarsmaya ugra$hklan belki de dogruydu. Ama bu suclarnalardan, Stergiadis'in izledigi politikadan cok kisisel davraruslanna ve ters huyuna karst olanlar hakhydi. Stergiadis'le birlikte ya da onun emrinde o:;:ah;;makzorunda olmayan Venizelos icin en onernli ~ey Stergiadis'in kisisel davraruslan degil de politikasrydr ve bu nedenle Stergiadis onun hem destegine, hem de giivenine sahipti, Cerektiginde Rumlara karst insafsizca sert bir politika giitmek, Muslumanlara karst da diiriist davranmak konusunda baska kimseye guvenerneyecegi yolundaki io:;:giidiisii belki de dogruyd u. Mesle ktaslanrun h ic birisinde ki n itelikler, Stergiadis'i sec-

146

mesine neden olan niteliklerle boy 6lo;;u$emezdi. lzrnirli Rumlann hosnutsuzluguna karsilik bu nitelikler icin bir bedel odenrnesi gerekiyorsa. Venizelos'a gore bu bedeli oderneye degerdi. Stergiadis yerinde kalrmstr. Ilk aylardaki basanlan buyuktu. Yi.iksek Kurul'un gorevlerinden en basta geleni, 1914-1916' da Slkis tt rl arak ev le rin i bi rakma ya zorlanan ve Yuna nis ta n' a Slglnan binlerce Rurnun tekrar evlerine yerlesmelerine yardim etmekti, lOO.OOO'den fazla Rum tekrar evlerine yerlestirilrnis, comertce kredi saglamak, tanmsal yontemler konusunda bilgi vermek. tarim araclan dagltmak yoluyla yerlesmeleri gi.iven altma ahnrmsti. Makinalarla tanm yapma yontemleri konusunda ara~tirrna ve uygulama yapmak icin bir deneme o;;iftligi kurulrnustu. Bu <;iftligi ziyaret eden ve rnuduruyle gCiru~en Toynbee, etkilenrnisti:

Miidiir, t;iftligi, bakunstzltktan harap olmus, sundurmaIan pisligc boglllmll?, asmalari otlar sannl$ ve budanma11I1?,incir agat;larll1l11soysuzla?maya blrakdml? halde bul11111$[11. Beraberinde iki eski traktor getirmi$ti ... Traktorlerle tek adamtn bir yllda on hektar topragll1 ianmsal islemlerini yapabilecegini l1esaplamaktadlr... Miiduriin kafasIII daki (kendisini alallll? alan Bay Siergiadis'in kafasllldaki) sorun, Tepekoy'deki en imemli ?ey olan egilim sorunudur. BII ornekle t;iflt;iler -Tiirkier ue Yunanlilar arasinda fark gozetmeksizin= lzmir yoresinin tan 111 sal zenginliklerinden faydalanacaklar. Ama TepekOy'deki deneme, yerel olmaktan (ok daha biiyiik bir an/am ta?lyor, Ciinki! bu yolla biiliin Anadolu'da durum degi?ebilir.29
Genel saghk alarunda da Yunanlilar, Anadolu'yu kasip kavuran frengi, kuduz, cicek hastahklanyla oteki hastahklara kar;01 zorlu bir sava;; ao;;anbir mikrobiyoloji laboratuvan ve bir PasWr Enstitiisti kurmuslardi. Calismaya baslayacak universitede ilk bolum, Saghk Bolumu 0lacakh.30 Yiiksek Kurul, Hiristiyan ve Mi.isliiman yoksullara ilac daglhimasl111 ve ekonornik yar-

dim y apilmasiru gl'lzetmek teyd i. izmir Beledi ye yonetimi ilk kez, etkin bir sekilde duzene sokulmustu, Bu ve buna benzer isier, Stcrgiadis'in, Yunanistan'm "uygarlastirmadaki ozel g,)revi"ne yapml;; oldugu yardrmlardi. Ama boyle bir amaca karsi cahsan oge1er 0 kadar coktu ki, sadece duzen ve ilerlerne bir gosteriden ileri gitmiyordu. Yunan gl)<;menlerinin evlerine donrncleri. i;;galin ilk gunlcrindc Yunan ordusunun sert onlemlere basvurmast, bircok Miislumaru Yunan kesimini birakmaya itmis ve gl)<;mekte olan Turklerin <;ogalmasma yol a<;1TI1$tI.31 U<;lik mernurlarm K ve yerli Rumlarm Ti.irklere yapnll$ olduklan ufak tefek haksizhklar kisa sure icin bashnlsa bile, Mi.isltimanlann dusmanligirun ayakta durmasma yardim etmisti, Bir goz!emcinin g(iri.i~i.ine gC)re, Yunan yonetimi "bir teraziye vuruldugu zaman actk vennektedir.t'V Ama boyle dururnlarda teraziye vurrna olaslhgl yoktu. Yunanhlann bir kusku havasi icinde Turkleri yonetrneyi iistlenmis olmalan, iki tarafta milliyetci duygularm icten ice ya~amasl, durumu crkmaza sokuyor ve yonetimin basanlan silinip supurilluyordu.

NOTLAR 1 2 3 Rodas,

Gr,,,,,,, hi A,;ia Millar, 1. Bolum,


Yunan orduya Yuksek ve Izrnir Kornisyonu'nun halkina d,'gltllgl Arsivleri bildirilcr (Bundan sonra Coolarak gececoktlr), Dosya 4, raror 11/24 Nisan

Bkz. Izrnir'deki Y.K. Bt'lgek'ri Venizelos'un

1919.
icin Yunan

nelkurrnayi'rnn Th« l1$j" MillOr EXl'dili"I1, 4 Bu ve iikki Sorusturrna 406/~1, deki lsvec

i, ve Greek Army ill Smyma, Mill,

1919-May 1920, ek 2 ve 3'0' bkz, olaylar icin bkz.: Toynbee,


Kornisvonu'nun Konsoloslugu'na gozlemcilenn bu olaylarm ve yapilan zulmun

s. 270·273, 390-405. Muttefiklerarast Arnerikan talllgl iceren deniz subaylan, Curzon'a izmir'Sekroteri yaz.dlgl taliTurklerin Yunanhla-

RilPOfll, n,B.r.!'., 1. seri. ii. no, 17, ck A, 1'.0, bagh bir gorgu ve Y.M.C.A.

gibi tarafsrz 18 Haziran mal! uzerine Izrnirdc


nl1

raporlanru

Balfour'un 206/4(5, ozetini muhura.


01.111

1919 tarihli mektup,

Li.G. Belgt'ieri,]', icin hazrrlanrrus taskinhklarm

Curzon'un
\'t'

S.. wa~ Kabinesi


ait 26 Agllstos

Yunanhlarla wren R"poru.

ve Aydm'da

yapnklan

lzmir i~g .. lhne


Muttefikler

1919tarihf

.~

Bkz bee,

AraSI Sorusturrna

Kornisyonunun

,.. 241; 10\,n· .

Th,' W,'.'f.'nl (1,,<,.'11<111,5. 272. 392, .~94.

6. 7 8

j ngili7 [)1~i~Ieri Bakanhgr, run tamkhgl. Bkz. Taclwdtomos, Muttefiklere nedeniyle, C Cikanlan Turk, dort denlerle,

406/4 L no.

')6,

Munley adh geminin

komutaru27 yazdi28 29 30 31

iv, ek, s, 58·61, A. Diornedis'in Omegin, Lambros Anadolu'da Korornilas'm hizmet

arsivlerinden. etrnekteyken Mazarakis, Stergiadis'in getirilmesini yerine onerrnis-

no. 795,4 Temmuz mektup. Yunan

1969, Vcnizelos'un Kornisyonu olarak D.B.f.P. en azindan vardi.

Repoulis'e arasindaki

ya da A Michalakopoulos'un Arulan, s. 266--267_

&127 Mayis 19191arih!i ail sansurle Muttefiklere bircok Ermeni

ti, Bkz. Mazarakis'in Yuksek surtusme kontrol yedi neBkz. Markezirus, 1919 tarihinde Bkz. Horton, Bkz, Toynbee, paralel lzrnir'de gazetesi ve bu sansuru yazdigr

iv, ek, s. 62-64, Venizelos'un mektup.

Diomedis'e

18-31 Temmuz

ait sansure dismda

etmek arnacryla,

Yunan sansuru dergi ve iki Yahudi

kurulrnustur,

ii, no. 20, ekler B ve sekiz Yunan,

Bkz. Toynbee, s. 201-204.

s. 85-87.
s. 169_ Osmanh Go.,men Bakanhgl tarafmdan 1921 bahann-

Daha once belirtilen

atilmasmdan sonra. sansur i;;i Michael Rodas'a verilrnis, 0 da Gr~ect' in Asia Millor adh yapitmda lzrnir gazetelerini ve sansuru
Skepheris'in Lim anlarmyla 9 Jandarmalann gorii~leri 10 11 12 13 14 15 17 anlatnusnr. s. 116-118, 141-142 ve oteki bOWmlere bkz. almmalan ve yetistirilmeleri bkz, konusundaki 1919 tarihli 32 ve mernurlann yazdlgl4

da yapilan
duklanna

arastirrnaya

gore Yunanhlann

200.000 ill' 325.000 arasmda

01-

isaret edilrnektedir.

[.,in 21 Haziran

Tachydromos'un

no. 793 ve Venize-

los'un Repoulis'e Bkz. Rodas, s, 58·60'da

$ubat 1919 tarihIi mektuba

Bkz. Toynbee, s. 167_ Toynbee, koylerde Turkce bilmeyen Yunan jandarmalarma rasrladigmdan soz stmektedir. Soyledigi gibi bunda tembellikten daha fazla bir sey vardir, .,Onku gerektigi zaman Yunanhlar dil ogrenmeye yatkindtrlar.

s. 173; Markezinis, Political Hi;;tory of Modml Gn~ce, IV, ekleri, G. Athanasiadis'in yayrnlanmarms arulanna deginmektedir.
Iv. ek. s, 59.

Bkz. Rodas, s, 126. Bkz. Markezinis, Bkz. Zavitsianos, Bkz. Metaxas'm

Recollections ..., ii, s, 146.


Amlan, ii, s. 356,10 Ey1011914.

Bkz. Pallis, Greeks Abroad, s. 155. Bkz. 'Izrnir'de ii, s, 1347. Yunan Universitesi'nin Kurulusu ve Calismalan' hakkindaA,

16 . Bkz. Rodas, s. 173-174. ki 2251 sayih ve 14 Temmuz 18 19 20 Bkz. Toynbee, Bkz. Saraphis'm raphis'in 21 22 23 yola .,Ikarak 1920 tarihli yasa, 1920 tarihli Resmi Gazete,

s, 113·117. BOWn bolum ~ok onemlidir. Arulan, i, s. 182-187. Yunan halk dilinde ve politikacrlann

Bkz. Horton, The Blight of Asia, s, 80.

yazilrrus clan Sa-

kitabi, generallerin

daha resmi anlanmlanndan anlatmaktadir,

isgalin daha degi?ik bir gorHniimUnii

Bkz. D.B.F.P., ii, no. 20, ek B.

Bkz. Paraskevopoulos'un Arulan, s, 228-230. Bkz. a.g.e., s. 245. Paraskevopoulos, abartilrrus iyi huyu ve kendisini cevreleyenlere karsin sucluydu. buyuk giiveni nedeniyle cahsmalan bkz. s. 249-251. Diomedis'in DI;;i~leri Bakan Yardrmctsi Mazarakisin Po1919 tarihli yazilar. metinleri, 1')1 Vcnizelos'a, 1/14 Ternmuz OIU?ll dolayisiyla Miliotis'i ve uygun getirmesi olrnadigu» yuzunden Danglis'in bilrnesine kisrnen Amkiderni

i;; basina
Mazarakis,

24 25 26

Pangalos'un

hakkinda

s, 255-283,

lan. s. 253-256'ya
Bkz. Repoulis'jn litis'e yazdiklan 1')0

Bkz. Paraskevopoulos,

6. YA~AYANTDRKiYE

Bununla birlikie, Ban~ Konferansl'nm Tiirkiye'ye kar~1 biitan iuiumu 0 kadar katlydl ki, simdi 'Haklihk' yer

degi~tirmi~ti. Galipler meclislerinde hlcbir zaman gorUlmeyen adalet kar~1 tarafa gecmisii ... Paris'in haltlar ve yaldlZlarla suslemni~ salonlannda, dUl/yamn kanun yaplCJlan toplanmisi). lstanbul'da, Muttefik Deoletler'e ait donanmalann toplanyla korunmakia olan kukla bir Turk Hukumeti i~ basmdaud). Anadolu'nun (Turk uatanmm) r;orak tepelerinde ve oualannda, bu isin bOyle diizenlenmesini kabul etmeyen adamlar oturuyordu ve bunlarm ordugahlannda yaktlklan aiesler, 0 sira pacaoralara biiriinmii~ yoksul bir gOfmen gibi duran soylu Hakca Miicadele Ruhunu tutusiurmustu. Winston Churchill, The World Crisis: (Dunya Krizi: Sonuf), s. 368.

the Aftermath

Stergiadis, bircok irktan olusan bir toplumda Yunan Hukumeti kurmamn sorunlanyla ugra§lCken, Venizelos, Yunan ordusun un silah gucuy le geni§lettigi ve pekistird igi d urumu di plomasiyoluya savunmakzorunda kalmisn. Meslektaslarmrn ve ordusunun uzerine yukledigi ytiklerden <;ogunlukla dus kinkhgma ugrayan Venizelos, Miittefik Devletler'in Yunanistan'm "geci154

ci" yonetimine son verme egi1imi g6stermeleri olasihgi yi.iziin· den, Muttefik Devletler karsismda gi.ivenli gorunmek zorundaydr, Boylece Venizelos, Turklerin direnmede kararh olduklarim kucultmek ve Yunanistan'm Ban Anadolu'da "tek basma" hare ket etme kte ki gi.ici.inii abartma k yoluna itilmisti, Bu yolla Venizelos, Mi.ittefikleri, Yunanistan't kendi kaynaklanyla basba~a birakmaya ve Yunan i~galinin devamh bir Turk antlasmasi olaslhgml ortadan kaldirdigi konusundaki diplomatik ve askeri damsmanlanrun raporianna onem vermemeye kiskirtrmsn. Artik Turkler, Muttefiklerin isteklerini zorla kabul ettirebilecekleri boyun egen bir dusman degitdi. Korkunc yenilgiyle kisa bir sure icin sonmus olan milliyetcilik atesi, 1919'da tekrar alevlenrnisti. Turkler, Miittefiklerin bir sure siki denetimi siirdiirmelerini ve imparatoriuklannm Turk olmayan parcalanm kaybetmeyi kabul etmekten kacmrruslardi. Turkler, Anadolu'nun gobegindeki toprak parcalanru yitirmeyi hosgoruyle karsilamaya hazir degillerdi, ozellikle yuzyilhk dusrnanlanrun istilasim, Ve Turkler yeni bir lider bulmuslardi. Mustafa Kemal 0 srra otuz sekiz vasmdaydi, ordunun tecrubeli, savasta pismis bir subayi. san saclan, tirpertici mavi gozleriyle sert ve dengeli bir insan. Selanik'te dogmus, Osmanh Harp Okulu'nu bitirmis, Jon Turkler in 1908 devriminden once, yikici yeralti politikasma katilrrusn, Gelibolu'da bir tiimene komuta ederken, sert dogti:?en asker diye lin kazanrrusn, daha soma da Rusya Cephesi'nde ve Suriye'de hizrnet etmisti, Savastan soma Mustafa Kemal, Mlittefikler Turkiye'ye kticuk.dusurucu silahsizlanma ve i§gal uygularlarken eli kolu bagh ve seyirci kalmaya zorlanrms, dils kinkhgma ugraml:? ve cesaretleri kmlnus subaylar topluluguna katilrrusn. Damat Feritin Miittefik yanhsi ve askerder. yoksun birakilrrus hukurnetinin goziinden dusen Mustafa Kemal, pek cokIan gibi talihsizlige ugraml~ gortiniiyordu. Bu sirada bir talih l~lgl parladi. Yasayi uygulama, duzeni koruma ve resmi olmayan ordulan dagitma gbrevinde basan g05teremese bile, hie degilse ayak altmda dolasmayacagim dtistlnen h ukurnet, Mustafa Kema l' e Dogu Vila yetlerinin M ufettisli155

gi g6revini onerdi. Hu, Mustafa Kernal icin, 1\ Anadolu'ya gi tmek ve zorla ka bu 1 etti rilen kucuk d i.i:;; cu b ir ba rrsa karst iiri.i ge!mek amaciyla olusan ulusal bir direnis hareketini destekleyecekleri top larnak bakinun da n bi r firsa ttl. Hi rk lerin hakla n ru savunrnak icin, 1918 sonlanna dogru Anadolu'da ve dogu Trakya'da yerel gruplar ortaya ciknusu. Tutusturulmus ate;; oradaydi. Bir liderin krvilcuruna gerek duyuyordu, Mustafa Kernal. Yunanhlann hernen hemen lzrnir'e cikarma yaphklan gun, gorevi basina gitmek uzere istanbul'dan aynldi, 19 Maytsta. Karadeniz kiyrsmdaki Sarnsun'a ayak bash, Turk haklanm ve Turk topraklanrn yabanci mudahalesine kar:;;1 savunrnak icin Ulusal Hareketi duzenlemeye koyuldu. Bu andan sonra, Istanbul'da Muttefik toplanrun koruyucu kanadi ve denetirni altmdaki Sultan'm hukumeti ve i\ Anadolu'da her an merkezi degi:;;en Ulusal Hareket olmak ilzere, Turkiyede iki guo:;: merkezi vardi." Birincisi \oktiiko:;:e, ikincisi gi.lven ve kuvvet kazamyordu. Milliyetcilerin Sultan Hukumeti uzerindeki zaferi baslanglo;ta kesin degildi: hie kuskusuz. Kemalistler bircok umutsuzluk bunahrnlan gecirdiler, Bununla birlikte, buyumekte olan ulusal hareketin varhgi, 1919 yazuun baslarindan sonra bans yapanlarca goz onunde tutulmasi gereken bir ger\ekti. Ulusal Hareket, Istanbu 1 h ukurneti ya da Yu nan IIla r taranndan bir kez bast! nlmca M u ttefikler' e karsi d irenisin ortada n ka lkacagiru uman ingiliz Drsisleri Bakanhgr=-l.ord Curzon bile- Turk milliyetciligini "Kemalizm" olarak yanlis yorumlama cgilimindeydi. italyanlar, Mustafa Kemalin dinamik bir yeni age oldugunu cabucak anlanuslardi ve Anadolu'da gl)z diktikleri ekonomik ayncahklan sav a smadan ele geo:;:irmek u mud 11 y la. M illiyetci lerle an lasma la r yapmaya girismislerdi. Dogu Akdeniz kiyilannda lngilizlenn yuri.itti.ikleri faaliyetlerden cok kuskulanan Fransiziar, lngiliz gi.'iri.i:;;iinden cok ltalyan gliru:;;une yanasmaktaydilar. Ama Mus(O) Merkez, Erzurum'dan (Temrnuzr Agustos 1919 tarihli Kongre) $i\·as',1 (EvWI 1919 tarihli Kongre). or,1d,111 da Ankara'ya (Arahk 1919) ge<;ti

tafa Kemal vanhsi Milliyetci Hareketin kutsal ve vazgecilmez Turk topragi dire -Anadolu'nun guney dogusundaki Adana yoresi (Kilikya l- ilan ettigi topragin bir par\asllll Fransizlann istemeleri iizerine bir anlasrnazhk ortaya cikn. Ateskesten sonra, Suriye'yle birlikte Kilikya, Allenbynin yetki alaruna girrnis ve ingiliz birlikleri tarafmdan i~ga! ed ilmisti. 1919 Eyliili.inde Lloyd George'la Clernanceau arasinda yapilan bir anlasma sonucunda da lngilizlerin yerini Fransizlar aldr, General Gouraud, Suriye ve Kilikya'run Fransiz Yuksek Komiseri olmustu, 1919 sonlarma dogru, Mustafa Kernal. FranS1Z i~ga! kuvvotlerini srkistirmaya basladi ve 1920 Ocagmda Maras uzerine bir Milliyetci saldm baslatn. Fransa. Kilikya'daki somurgecilik gorevini ciddiye aldigl surece, Turk rnilliyetcileri icin bir anlasma olasihgi yoktu. Ti.irklerin uzlasmaz bir tutumda diretmeleri, ateskes uygulamasi konusunda Muttefiklere karsi dogrudan dogruya yapiIan ilk meydan okuma olmustu. Ornegin, Dogu vilayetlerinde, Albay 'Toby' Rawlinson'un tecri.ibeleri Turk birliklerinin terhis edilmeleri ve silahtan anndmlmalanyla gorevlendirilmi:;; Mi.ittefik denetim subaylanmn karsilastiklan sorunlan gostermekteydi. Sultanm dogudaki ordu karargahlanm ziyaret etme yetkisi veren fermam da dahil olmak uzere, etkileyici bir tomar evrakla birlikte, Rawlinson, Trabzon'dan baslayarak engebeJi yollardan ge\ip 1919 Nisarurun sonunda Erzurum'a vardi. Kent,2.500-3.000 metre yuksekligindeki daglann arasmdadrr ve mayista eriyen karlar yuzunden camur icindeydi.

Burada riizgar biiyiik bir hnla esmekie, cigerlere i~leyen sogllk biitiln kiirklere meudan okumakiadtr ... 50 millik yore¥ de kesilip yakdacak ya da Ill' bir;im oiursa o/sun bir slgmak yapmaya yarayacak agar; VI' r;all bulmak olnslhgl yoktur. Biihin bll yoreyi anlatmak. icin, kacnnlmazcasina 'kasuetli', 'slkmttlt', 'ISSI2', 'koti!' gibi sozcukier kullantlmak gerektir. Elde edecegimiz SOI1I1r; Tiirklerln gelecekteki niyetlerini kestirmemizi saglayacagl icin, bu tat/I(!) inzioadaki isimiz on e 111 liydi. Deneilemelerim sirastnda her tiirlii ko/ayiJk gos1"i"7

terildi ama silalzSlz/al1!11a yuhmda lri('bir scr~:ek ilerleme 01mad/gin! ya da hit; bir ilerleme yaptlmallll$ oldllglllW, kuskusuz bir ilerleme niveti blilullInadlgll11 daha ilk giinden anladim ve raper ettim. 1
Rawlinson'un alnus oldugu talimat, pek aZI dismda Turk bataryalanm islernez hale getirmek ve makinah tiifekleri, ki.io:;i.i silahla n, cephaney i de a yn loran da aza ltma k tr. 100.000 ya da k daha fazla tufekten sadece 15.000'i (bir tumen icin 3.300 adet) Turklere birakilacakti. Silahlann nerede oldugunu saptamak bile bir sorundu. Trabzon yoresinde krrktan fazla modern silalun saklanrrus oldugu bir yerin bulunrnasi yureklendiriciydi, ama Turklerin silahlanm teslim etmedikleri kuskusunu da percinlemisti, Kucuk bir gorevli toplulugunun ve Giircistan'da araYlp buldugu George adh iri yan ve cok basanh bulus sayilan bir coban kopeginin yardmuyla, Rawlinson, Turkiye sirunna kadar uzanan ve onemli bir sekilde tahrip edilmis dekovil hattmdan gerektiginde Turkiye sirurlan disma cikarmayi umdugu toplarm kama ve kapaklanru top lama ve listeye ge~irme gibi olanakSlZ bir isi yapmaya koyulmustu, Toplar, kamalar ve tufeklerin kapak takimlan toplannus. sandiklara konmus. bir boltlmu develerle Trabzon'a gonderilrnis, bir bolumu de onanlmakta olan demiryolunda hala hareket ettirilmeyen vagonlara yuklenmisti, Garunii~ gore bu is luzla ilerliyordu, Ama zaman gectikce. Rawlinson, derniryolunda epey kuskulu "olaylar" geo:;tiginin farkma vardi, Rawlinson, Ti.irklerin silahlanrun onemli bir bolilmiinii teslim etmek niyetinde olmadiklan ve elden geldigince Muttefiklerle aralannda ctkabilecek bir anlasmazligi geciktirmek istedikleri sonucuna varrmstr. Bu arada, Istanbul' a donmesi icin Sultan'm vermis oldllgu ernirleri dinlemeyen ve bu nedenle riitbesi elinden alman Mustafa Kemal, Erzurum'a giderek Milliyetci Kongre'yi duzenlemeye basladi. Dogudaki IX. Ordu'nun komutam Kazim Karabekir gibi Mustafa Kemal de Rawlinson'u etkilernisti.

Durum, ternmuz sonlanna dogru bunalima d6nti~Hi. Demiryolu tumuyle onanlrms gibiydi. Rawlinson'un topladrgi silahlar, derniryoluyla Turk-Ermeni sirurinda bir kayarun dusmesiyle kapanrrus olan noktaya kadar g6ti.iriildi.i. Ermeni snunndab trenler, hazir bekliyorlardr, Yapilacak i~,derniryolunun kapanml~ oldugu noktadan silahlan suura kadar tasimakn. Rawlinson, silahlann Turkiye'den cikanlmasma yardim etmesi icin Kazim Karabekir'e telgraf cekti. Kazim Karabekir, yardim istegini kibarca geri cevirdi. Milliyetcilerin devrimci kisiliklerini ve toprak isteklerini saptamaya cahsan Mustafa Kemal'in Erzurum Kongresi toplanh halindeyken, Kazim Karabekir'in yardim istegini geri cevirmesi hayret uyandrrmarrusn. Rawlinson, Kazim Karabekir karannda diretirse bunun ateskesin sonu olacagiru hemen soylemisti. Ama bu da bir bloftu, Miittefikler silahlan yitirrnisler, Turk milliyetcilerinm hice saydiklan ateskes ayakta kalrrusn. Tuyler iirperten bircok seruvenden ve "Milli Misak"m kabul edildigi, haberinin verildigi Erzurum Kongresi kapandrgmda Mustafa Kemal'le bir gorusme yaphktan sonra, Rawlinson istanbul' ave oradan da raporunu vermek uzere Londra'ya dondu, Rawlinson'un raporu gibi, denetim subayJanmn raporlanrun da Londra'ya ulasmasi hayli zaman alnusn. Bununla birlikte, Anadolu'daki ve Istanbul'daki ingiliz temsi1cileri, 1919 yazirun baslarindan sonra devarnh olarak, yava:;; yava:;; artan bir onem ve giio:;le Anadolu'daki anarsi ve devrimin tehlikelerine parmak basiyor, Yunan istilasiyla manevi yanden beslenen Miittefiklere karst Milliyetci hareketin tehdidi ve hemen bir bans yapilmasirun onerni hakkmda ingiliz Hirkumeti'ne bash yapiyorlardi. 23 Haziranda Amiral Calthrope, ilk kez Mustafa Kemal Pasa'run Dogu vilayetlerindeki ozel gorevine ve "ulusal ve yabanci dusmaru duygularm merkezi" olacagina deginmi~ti.2 Bundan hemen sonra da yardimcisi Amiral Webb, Turklerle Yunanhlar arasmdaki cansma tehlikesinin gitgide artmakta oldugunu soyle anlattyordu:

'58

159

Durum simdi r;ok ciddile;;!!Ii;; ue bu, Yunall birliklerinin 12m ir' i i~gal etnieleriyle ba;;laIl11~ _,. i zmi r'e asker ctkanltt IIIIlSma degin 1111 i;;i r;okiyi ba;;anyurdllk. Turkler epey zorluk pkanyorlardl ama biz, kUlii oalileri, muiasarnjlan yerlerinden yava;; yava;; atlyordrlk VI' kiln/mea bans yapIllllcaya kadar biiyiik bir zorlukln ka r$l/a$l11adan ba$an gosterebilecektik.: Ama, simdi durum oldukca degi$mi$tir. Tiirkler ue Y 1I11antlar, Ayd 111 vi/aye! inde b i rb irlerin i toptan oldt; rul yorlar. Mustafa Kemal, 5a111S11I1 yi.iresinde ugra;;maktadlr ve bugiine kadar buyull egmtyi kabul etmemisiir. Rau] BeyIe birkac kisi daha, Bandtrma yoresinde r;ok r;alt$lyorlar. isianbul'daki Saoun /11aBakanhgl' run gorii$iine gOre, karga$ahklarm diizenlendig! merkezin burast oldugu sanilmaktadlr.3 27 Temmuzda, Calthrope, ateskesten bu yana olaylann akisnu Lord Curzon'a ozetlerken, Kernalizmin "Anadolu'da baglmslz ve belki de bagnaz, Avrupa dusmaru ve lstanbul'un yetkisiyle Sultan'm egernenligini kabul etmeyen bir hi.ikGmet kurrna"4 tehlikesi konusunda kendisini uyarrrusti, 1919 Mayisma kadar Ti.irkiye'den lngiliz Disisleri Bakanhgl'na gelen raporlara gore, Anadolu'da her sey yolundaydi. "Durum genel olarak sadece hosnutluk verici degil, aym zamanda her an iyiye dogru gidiyordu.t" Ateskes kosullan gene 1likle Tilrkler tarafmdan kabullenilmisti, Mtittefik denetim subaylanna boyun egiliyor ya da hie degilse onlara karsi gelinmiyordu, "Merkezi htikGmetin yetkisi, oldukca iyi yerlesrnisti."? lngilizler, Turklerin bu uysalhgiru, hakh olarak yenilginin vermis oldugu uyusukluga ve hatah olarak Ingilizler tarafmdan verilecek emirleri kabul etme istegine yoruyorlardi. Bundan sonra sira lzmir'e asker crkanlmasma geldi ve arkasmdan, Turklerin ateskesin yol a<;hgl kararsizhga son verilmesi konusunda Mi.ittefikler tarafmdan kesin bir karara vanlmasiru bekledikleri bunahm donerni basladi. Paris'ten hicbir fey cikmarrus, Yunan yonetimiyle MtiUefiklerin ernirlerine karst ko160

yabilmek icin Yunan isgaiinden yararlanan milliyetci subaylar ve bazi gruplarca yonetilen Milliyetci hareket yaz baslannda gercekten kortcsmcye baslanusti, ingiliz Yiiksek Komiseri, "izmir'in Yunanhlar tarafmdan i$gali, savasm kiskirtabildigi yurtseverliklerin belki de en ger~egi olan Ti.irk yurtseverligini ortaya ~Ikardi"? dive yaziyordu, Olay yerindeki Ingilizlerin ogi.itleri $U ~ozi.imlerneye dayarnyordu. Once, hemen bir bans antlasmasi yapmak. "Ger~ekler her gun yapilacak antlasmayi daha da zorlastirrnaktadrr.f Baris ne kadar cabuk yapihrsa. Turkler, sert kosullan daha kolay kabul edeceklerdir." Daha soma Anadolu'nun hicbir bolumunun Yunan denetiminde kalmayacak sekilde, Yunanhlan Anadnlu'dan cikarmak Webb'in raporunda belirttigi gibi, Anadolu'da bir Yunan bolgesinin bulunrnasi ya da Anadolu'nun vabancrlar yonetimindeki bolgelere aynlmasi kosullarma bagh bir bans, istanbul Hukumeti'nin yetkisi altmda bulunan vilayetler tarafmdan da kabul edilmeyeeekti. Boyle bir durum karsrsinda, bans kosullanndan herhangi birinin uygulanmasi Muttefikler tarafrndan "buyuk capta askeri onlemlere giri~ilmesi" sonucunu doguracakti." Hem Mustafa Kemal hareketinin genislemesini, hem de "bans" bicimini saptamak icin Yunanhlann Izrnir'i i~gal etmelerini kimse ileri suremezdi. Ama Mustafa Kernal'm basarismda 0 cika n la cak dersleri an lama kta M u ttefiklerjn bir r;;ogu uzun sure zorluk cekrnislerdi. Muttefikler, Turkiye'yi, Almanya gibi strursiz isteklerine boyun egecek bir dusman gibi gormeyi surd i.irtiy or lardi. Bu arada Venizelos'un mi.ittefikleriyle bir derdi vardi. Anadolu konusunda italyanlarla Yunanhlar arasmdaki surtusme Paris Baris Konferansi'uda ortaya atilnusti. ltalyanlar, Yunanhlann Dortlu Konsey-'' taranndan saptanrrus olan i$gal sirurlarnu <;ignediklerinden ve Menderes ovasmdaki mevzilerini top ate$ine tuttuklanndan yakiruyorlardi. Buna karst da Vi.nizelos, Anadolu'daki italyanlann Turkleri Yunan isgaline karsi direnmeye kiskirthklarmdan yakinmakta ydi. ital y an a skeri y etkililerin in su<; ortakhgi y la, raha tSIZ edil161

rneksizin Menderes ovasrrun guneyine cekilebileceklerinden emin olan Turkler, Italyan kesimini Yunan kesimine saldinlar yapmak icin us olarak kullamyorlardi. Turklerin hemen ezilmeleri gerektigi yolundaki gorusunu percinlemek icin Venizelos, doguda savasin yeniden baslarnasi tehlikesini canlandrran ve dogu sorunlanrun coztimlenmesini olanaksiz birakan Turk askeri gucun un yen iden bu yud ugii Y01u nda te las verici haber leri yakmmalarma eklernisti. "Kenya yakmlarmda a~agl yukan 60.000 askerin daha simdiden toplanrrus oldugunu" ve "belki de cok yakinda 300.00(} kisilik bir ordunun savas durumuna sokulacagull"l1 ileri suruyordu. Bu yakmrnalar korkunc bit ~ekilde abarnlrmstt. 16 Temmuzda Konseyin onune o;agnlan Venizelos, ya Yunan i?gal bolgesinin kesin suurlanrun saptanmasim ya da Yunan birliklerinin hareketlerinde ozgur birakilmalanru istedi.12 italyanlarla Yunanhlar arasmda gercek bir isbirligi olsa ve Turkler bunun boyle oldugunu gorseler 0 zarnan zorluk cikarmayacaklarmda direndi, Venizelos, Turk ve Yunan ileri karakollan arasma kucuk Muttefik birliklerinin yerlestirilrnelerini de onerdi. "Bunun moral etkisi buyuk olacak ve belki de anlasmazhk cikmasuu onleyecekti." Izrnir'e Yunan asked cikanlmasuun bir: bansi koruma islemi oldugu yolunda Yuksek Konsey'in ileri surrnus oldugu bahanenin orttilu olarak kabulii dernekti bu; cunku Venizelos artik bir boluk Miittefik askerinin birkac Yunan tumeninin yapacagi isi yapabilecegini kabul ediyordu. Konsey, asker saglanmasl konusundaki oneriyi geri cevirdi. Ama, Venizelos'Ia Italyan Disisleri Bakaru Tittoni'nin guneydeki ltalyan ve Yunan kesirnlerinin sirurlan konusunda anlasrnalanna karar verdi. Venizelos'Ia Tittoni, on bes gun icinde sorunlanru daha genis capta sonuclandirdrlar. Temmuzun sonunda da, Italyan ve Yunan toprak istekleriyle ilgili anlasmazhklar konusunda kapsamh bir anlasma yaphlar.13 Italy a, Trakya'da ve kuzey Epir'de Yunan isteklerini desteklemeyi, Rodos dismda i?gal altmdaki Ege adalanndan vazgecmeyi kabul ediyordu. Aym tarihte yaplIan ayn bir anlasrnayla da. lngiltere Kibns'i Yunanistan'a birak11)1

maya karar verdigi gun; Rodos'un ozerkligine (enosisi secebilirlerdi) kavusrnasi konusunda fikir birligine vardilar. Yunanistan, ltalya'run Arnavutlugu ge~ici bir sure icin yonetmesini desteklemeyi, Trakya'daki ve Epir'deki istekleri yerine getirilirse, Menderes ovasi da dahil olmak uzere, Bah Anadolu'daki isteklerinin bir boliimunu italya'ya birakmayi ustlenmisti. Bu Yunanistan'a uygun dusen. ama cok cabuk bozulabilecek bir anlasmaydi. Ama Venizelos, sadece italyanlarla cekisrne halinde degildi. Yunan isgalinin akilhca bir i? olup olmadigi konusundaki Fransiz kuskulanrun ilk belirtileri de ortaya ~lkrl1l§h. 15 Mayis kiyirm konusunda Yuksek Konsey'in sorumlulugunu kabul ederek Izmir'e Muttefiklerarasi bir Sorusturrna Kurulu'nun gonderilmesini oneren Clemenceau'ydu.U Agustos baslannda Yunanistan'in askeri giicii hakkmda Venizelos'u sorguya ceken ve Yunanhlann Anadolu'da kendi hesaplanna bulunduklanru sert bir sekilde aciklayan yine Clernenceau'ydu. Fransa'run, yeni bir Balkan seferine girismeye niyeti yoktu.15 Venizelos iyimserdi, "Venizelos, Buyuk Devletlerin bansi kendisi icin yurutmeyi iistlenmeyeceklerini cok iyi anlarrush." Clernenceau, gerektiginde Yunanistan'm Anadolu'da ve Trakya'da aym zamanda savunma yapabilip yapamayacagim sormustu, Venizelos bunun olanaksizhgiru kabul etti, ancak Yunanistan'in boyle bir dururnla karsilasmayacagiru ileri siirdii. Venizelos bu sozlerini garip bir tarihsel dayanakla soyle bagladi:

Yunanistan 'm dogudaki bicimi yiiziinden, dagu sinmntn


sauunulmastmn o/anakslzligl r;ogunlukla ileri surulmii~liir. Ven izelos, Hden dun yasmm toprak daglhmm m yuzYlliar

boyu, Yunan Delegasvonu 'nun isiemekie aldugu topraklann ayn laid ugun u bir atlas yardlmlyla gostermi§li.
KU7kuSliZ Konsey aydmlanlrmsn. Arna gosterilen neden, sava§ sonu yapilacak antlasmarun gerceklerine aykin dusuyordu. Yunan Kralhgirun kurulmasmdan once, degi7ik dinlerden olusan Osmanh lmparatorlugu'nda yuzyillar boyu oturrnus Or163

todoks Rumlann, bu topraklarda kalmayr surdurmemeleri icin bir neden yoktu. Ban Anadolu'da Ortodoks Rumlann bulunmasi, Kemalistlerin Yunan IMaI ordusunu soktip atmaya niyetli 01duklan bu sirada, Helenizrnin tarihsel suunrun (bu zaten her zaman degisen bir srrurdi} savunulabilir oldugunu ileri surmenin gerekcesi olarnazdi. Ama Venizelos, 0 sira, Bah Anadolu'daki Yunan bolgesinin uygun dilsen smmyla ilgili sorunu layik oldugu ciddiyetle ele alrnarrusti. Venizelos. bah Anadolu'daki Turk ve Yunan topraklarmm suurlan icinde bulunan Turk ve Yunanhlann degis tokusu yoluyla sorunun ~oziilebilecegine inaruyordu, Bans antlasmasma deggin kaglt par<;asl, Turk Milliyet<;iliginin atesiyle yamp kul olmadan once, izmir bolgesi degi~ tokus yoluyla tam olarak Yunanh ve savunulabilir bir hale sokabilecek miydi? Iste bu, Venizelos'un i.intinu ve Yunan askerleriyle Anadolu'daki Ortodokslarm hayatlanru ve esenliklerini tehlikeye sokan bir kumardi. Yunanistan'm kar~Iiai?hgl zorluklar, Mtittefiklerarasi 50rusturma Komisyonu'yla Turkiye'deki Ingiliz Kuvvetleri Kumandaru General Milne tarafmdan yazm surdurulen iki ayn sorusturrna sonucu ortaya cikanlrrusn. Milne'nin sorusturrnasr, Yuksek Konsey'in Menderes ovasmdaki ltalyan ve Yunan cahsrna alanlanrun suurlanru saptarnak yoluyla Italyan Yunan surtusmesini hafifletmeye caba harcamasiyla ortaya ciktr. Milne, gorevli italyan ve Yunan generalleriye gorii~mek uzere subayJar gonderdi. Sorusturrna, kacrrulmaz bir sekilde, daha cok, Yunanhlann stratejik durumlan uzerinde toplamyordu. Milne'nin son raporu, Turk ve Yunan kuvvetleri arasmda bir sava~ durumunu acikca ortaya koymaktaydt:

kumietler iizerinde Turk Hiikiimeti'nin hi( bir kontrolii yoktllr ve bll nedenle de Turk Hilkiimeti bu kuinietlerin kararlastmlmts bir (izgiye eekilmelerinde direnememektedir. Sadece Tiirklerin bulundugu ve ko~ulum {ok zor topraklara dosru ilerlemis Yunan kutroetleri, taktik yanden (ok kotii durumdadtrlar ve daha iyi meoziler elde etmek ian daha [azla ilerleme halinde, bilyilk bir siddetle kar$l konulmaya yo! acacak ve ancak sert bir miicadeleden sonra basan saglanabilecekt ir.16
Milne, Yunanhlann, taktik durumlarmda sadece kii<;uk duzeltmeler yaparak bulunduklan mevzilerde kalmalanru onermisti, Milne'nin raporunu okurken sanr aralannda, insan Yunan isgaline iiziintiilii ve tehlikeli bir hata gozuyle bakildrguu anlryordu. Milne, "Yunan asked 5aneak'ta kaldigi surece gerilla savasi surdurulecek ve herhangi bir ilerleme daha buyuk tehlikeler yaratabilecektir= l? diye yazrrusti. Bununla birlikte, Yuksek Konsey, 7 Kasrm glinG raporu ele aldigmda, bu uyanel kartsikhklan gozonunde tutmarrus ve tum Yunan kesimini sa ptayan "Milne Hattrm kabul etmisti. General Milne'nin yazdrgi gibi, Turklerle Yunanhlar arasindaki savas durumu siirdukce, Yunanhlann keyfe gore saptanrrus bir cizgiyi gecmemeleri konusunda Yuksek Konsey'in yukledigi zorunluluk, dar bir serite bagh kalacak olan Yunanhlar icin cok zor olacakti. Ama bir gucun, denetlenemeyecek hale gelmesi olaslhgmdan korkan Yuksek Konsey, Yunan isgalini sirurlarnakta kararhydi. Yunanhlara sadece. Turk saldinlanna karst kendilerini savunmak icin karsi saldmda bulunmak ve sonradan eski rnevzilerine donmek kosuluyla Milne Hatti'run u<;kilometre ilerisine kadar dusmam kovalama hakki verilmisti.lf Verilen bu izin, Turk ceteleri sorununu coztlmlemeyecekti. Mayis olaylari konusundaki Miittefiklerarasi Sorusturma Kurulu'nun sorusturmasi, Yunanhlar icin Milne'nin sorusturmasmdan daha onemliydi. Bu sorusturrnanm konusu siyasal yonden oldukca yukluydu ve Kurul tarafmdan uygun olmayan

Tiirk kutnietlerinin (oSlln/ugu, Yunanltlartn tarajmdan kbylerinden aulan ve Ylmal1hlarm daha jaz/a ilerlemeierini engellemeye kararli silah/I kay/iilerle takviye edilmis diizenIi ceielerden olusmakiadir. Askeri birliklerden gizlice takoiye alan bu silahlr kutroetlerin onemli bir giicU uardir. Yunanlilan Anadolu'dan siirtip atmaya and it;mi$ bll
164

bir rapor verilrnesi halinde, Turkiye'yle yapilacak bans antlasrnasmda Yunanhlann Izmir'Ie ilgili isteklerine ters etki yapabilirdi.

Amerika Birlesik Devletleri adina Arniral Bristol'dan, Fransa adma General Bunoust'dan, lngiltere adma General Hare'den, ltalya adma General Dall'olio'dan ve Yunanistan adma oy sahibi olmayan ve gozlernci olarak katilan Albay Mazarakis'ten olusan Kurul, agustosta cahsmaya baslarrusti." Bu Kurul, degisik uluslardan 175 taruk dinlernek: lzrnir'i, Aydm'i, Nazilli'yi, Odernis'i, Menemen'i, Manisa'yi. Avvahk'r ve ltalyan kesimindeki Kirova'vr ziyaret etmek yoluyla kirk aln oturum yapti. Bu kurum, sorusturmas, cok genis bir alaru, ozellikle de Tiirklerle Yunanhlann celiskili tarukhk yaptiklan konulan kapsiyordu ve giiven verebilmek icin de Fransrz, lngiliz, italyan tamklar da dinIenmisti, Surduriilecek tek yoldu bu. Arna, daha sonra Venizelos'un isaret ettigi gibi, bu yol ger~egi gilvence alhna alrmyordu, .-;ilnkU "Izrnir'dsk] bir cok Avrupah, esitlik rejimi alan Yunan rejiminin yerle~mesinden cok, yabanctlara ozel haklar tamyan bir rejim olan Turk rejiminin surdunilmesini yeg tutuyorlardl."19 Ozellikle italyanlar icin bir gercekti bu.
Kurul, ekimde raporunu verdi. Bu rapor Yunanhlara cok kar~lydl.20 Izrnir cikarrnasr sirasmda cikan olaylardan, Yunan kuvvetlerinin ilerlemesi sirasmda ic bolgelerdeki duzensizlikten ve kan dokulmesinden Yunanhlan sorumlu tutuyordu. Kurul uyeleri Yunan i~galinin i~yuziini.i arasnrrms, Yunanhlann yaptIklannm 'toprak ilhaki' oldugunu kabul etrnii?lerdi.21 Var-

(b i Barts Konieransi, iilkellin tam anlamtula VI' kesinlikle Yunanisian ,; katllmas1l1a karar verdigini ilan etmedikVC, sadece Yunan i$ga/illin stirdiiritlmemesi gerekir. (c) Yukarida isaret Oll/Hdugll gibi, sadece toprak ilhal«. uluslara saygl gosterilmesi hakkuuiaki ilan edilen ilkeyc aykmdir, ~iillkii, lzmir ve Ayvallk dtsinda, i$gal edilmis bJIgclerde RUJHdan ~ok TUrk (ogllnlllgwwn buhmdugu yadslnomauacak kadar arlktlr. D~JJa ~il1Jdidel1direnisini ortaya kayl11l1$bulunan Lllusal Tiirk duygllslllJlIIJ, IIlI illwkJ JJi(bir zaman kabul clmcyecegi ger(cginc isaret etmek Kurul'un gorevidir. Bu duygll yalu rz giit; karstsinda, yam' tck basina Yunanistan'tn basanyla yii rii tme o/aslhgl bill unmauan bir asked sejer kJr$lsinda bouun egcr.22
Bu nedenle Kurul, Yunan askerlerinin tumunun ya da bir bolumunun yerine. cok daha az sayrda Muttefik askerinin mumkiln alan hizla getirilmesini onermisti. Bu yapildiktan soma da, Muttefik askerleri cekildiginde, butun bolgede diizeni saglayacak Turk jandarmasmm onceden Mi.ittefik subaylan tarafmdan yeniden egitilmesi gerekiyordu. Istanbul'daki lngiliz Yiiksek Komisyonu'nun yapbgl gibi. bu Kurul'un yapngi, Yunan isgaline son verilmesinden ve Yunanhlann Anadolu topraklanndaki isteklerinin geri cevrilmesinden baska bir §ey degildi. Cikarmadan bu yana Yunanhlann Anadolu'dan atrlmalan icin belki de ilk Iirsatti bu; ciinkil rapor, sayginhklanru yitirmeden Muttefiklere Yunanhlan Anadolu'dan tekmeleyip atrnalan icin bir bahane saglaml~h. Kurul raporu 8 Kasimda tartisngi slra23 Clemenceau, Yunanhlann Anadolu'da bulunrnalanrun istenilip istenilmedigini ilk kez ortaya atti. Yunanhlann Kendi cabalanyla Izrnirde kalamayacaklan yolundaki kurul gorii;;ilne isaret eden Clemenceau, Yunanistan'm Muttefiklerin yardirru olrnadan ve Turkiye tam anlarmyla yatisnnhncaya Kadar gereken askeri ve parasal cabalari harcaYlp harccyamayacaguu Venizelos'tan sordu. Venizelos, on iki

diklan sonuclar sunlardi, (a) Olkenin halktn esenligini lerine degU, ban gl'lI m emrindeki
(*) Venizelos'un

askeri i$galinden tek amar guvenligi ve saglamaksa, btl i$ga/ gorevi Yunan askerAnadolu'da Miittefik Yiiksek KomutanliMiittefik askerlerine veri/mel idir.

ustelemesiyle Kurul'a yakm olan Mazarakis, Turk tam klan varhgJyl~ urku.t~c:gi gereko;esiyle toplantilardan <;JkiJnldl.Bu gelisrneler uzenne Venizelos, iki kere Yuksek Konsey'e katildr. Mazarakis, Kurul'un kararlanna ters dustu ve azmhkta kaldt. (Mazarakis, Memoirs, s. 263.265).

I (,(j

tiimenlik bir orduyla, Yunanistan'm, Mustafa Kernal'in 70.000 kisiyi asrnayan adarnlanndan korkrnasi icin bir neden olmadigi o ..vabiru verdi. Bu itiraf bir paro;a da zor kullamlarak kopanlrrush o;iinku, Venizelos durumun ne kadar ciddi oldugunu anlarrus ve bunu Lloyd George'a soylemisti." Ama Clemenceau konuyu daha ileriye goti.irmedi. Eyre Crowe, Krul'un Yunan isgalindeki ana arnaci arastirmak yoluyla verilen talimatm disma O;lkbgml ileri silrerek Yunan davasiru destekledi. Sorusturrna Kurulu dogrudan dogruya, Milne de dolayh olarak Yunanhlarin Izrnir'de kalmalannm akrllica bir i~ olup 01rnadigi konusunda kuskuluydular. Clernenceau da arnk Yunanhlann Izmir'e cikanlmasi karanndan pismanhk duymaya baslanus ve Kurul raporuna dayanarak Konsey'in edinmis oldugu goru?u firsat bilerek, Venizelos'a yazdigi bir notta i:;;galin geo;id nitelikte oldugu uzerinde durmustu.J! Venizelos, buyuk bir tepki gosterdi. Tiirkiye'yle acele bans yaprlmasrna Yuksek Konsey'i kandirmaya hevesli olan Yunan devlet adarru, verdigi yamtta Yunan kesimi smirlarmdaki dilzensizligin ve olaylann Yunan i:;;galinden degil, Baris Konferansr'nm kararsizhgmdan ileri geldigi bildirilmist]. "Kansiklik cikarmakta destek bulma umudunu yitirmeleriyle, Turkler, yenilgiye ugradlklanm gercekten anlayacaklar" ve 0 zaman duzen saglanacakb.25 Bu, Venizelos'un Yunan isgaline karst Turk direnisinin niteligini acikca kabul etmekten kao;mdlgl orneklerden biriydi. Ama Venizelos, Yiiksek Konsey'in kendisini icine sokmu!;>oldugu zorlugu hakh ve insafsiz bir aoklikla soyle anlahyordu:

makta oldugunll anlatmakia Yiiksek Konseq'in hata etmeqecegine isare! etmek isterim. [zmir ve ciuar bolgeler iizerindeki Yunan isteklerini herkcs bildigi gibi, aym zamanda btl isiekier konjeransa resmen sunulmus, Yr' ~ek Konsey oniinde uzun uzaduja saounulmus vc Yunanisian'm Toprak 1sieklerini Arastmna Kurulu tarajmdan ictenlikle kabul edilmisti." lzmir'i iiigal etmekle, Yunanistan, hcniiz yasal olarak degilse bile moral yoniinden bu topraklara hak; kazanmtstir. Yunanisian, dana once RlIsya 'ya yaptlgl gibi, askerlerini yabana bir iilkeye sadece yii riis imler diye gon dermcm i;;tir, gercekien biiyiik bir iilkede duzeni kurmak icin gecici bir yoniemin basanstni saglayaeak ogeler oiarak gonderilmistir. Bit nedenle, her lie kadar lzmir'in i$gali sir] yasal bakimdan YIInanistan cikanna yeni bit hak doglmnamakta ise de, ger{ekie gozden uzat: tutulmamasi gereken yeni bir durum yamtmtstir. Bu durum Yunanisian'in daha once lzmir iizerinde sahip oldllgu vr Yllnan lsler! Komitesi'nce kabul edilmis hakIanni geni~letemez, ama bu haklan onay/ar ve Barts Kon[eransi'nm »erecegi son karar konusunda Yunan ulusunun hakh giioenin i guriend irir. 26
Anadolu iizerindeki Yunan umutlanru tehlikeye dusuren

Yiiksek Konsey, lzmir iiigalinin sti] siyasa/ nedenlerle kararla~tmh/lJ~ oldugunllI1 lie bit iiigalin ilerde bir hak dogllrmayaeagmm [arkmdadir. Izmir'e Yunan askerlerinin gOllderilmesille karar lIerilmesiyle Ilgili nedenler lie olursa OISIlIl, Yunan askerlerinin gonderilmesini YIIIUl!1 Hiikiimeii'nin lie halkitun hakll nedenlere dayanarak nasil yorlllnla(.) Daha soma bkz. s. 170.
1(,l'

retiyord u. 27 Venizelos, I liz destegine basvurrn ustu. Venizelos, ngi Crowe'a yazarken, lzrnir'e Yunanhlarm gonderilmeleriyle ilgili karann, "Bah Anadolu'nun bir bolumunun Yunanhlara verilmesi icin ilk adlm"28 oldugunu ileri surmustil. Venizelos hakhydi. Ama Clemenceau da hakhydi. Bunun aciklamasi kolaydi. Lloyd George, Venizelos'Ia bir tiirlii konusmustu. Clemenceau ltalyanlarla baska tiirlii konusmustu, Crowe, Curzon'a yazarakolaylann Venizelos tarafmdan yapilan yorumunu desteklemisti.I'' Moral ba kim mdan Yu nan istan' m h ic degi lse hi! Iii bir d ostu vardi.

anlasmazhk, sonuclandmlmarrusn.

Clemenceau, goru~unde

di-

Sadece

Ingiliz ve Fransizlar tarafmdan.

bkz. 4. Bolum.

IV)

1919 sonbahannda Yunan igaiinin yonetirnsel ve askeri temeli sag-lam olarak atilnush. Raporu gizli kalan Sorusturrna Kurulu'nun kopardigi {lrhnaYI Venizelos yatisnrmisti. Temmuz 1919 tarihli Venizelos-Tittoni anlasmasiyla Venizelos, Italya'yla gecici ve her zarnan bozulabilecek bir durum saglaml:;;t!, Ama Trakya ve Kuzey Epir sorunlan karara baglanamaml:;;t1 ve Yunanistan'm Ban Anadolu'da kar:;;ila:;;hgl zorluklar. Mi.ittefikler'in Turk Bans Antla~masl'm yapmakta gecikmeleri yi.iziinden daha da kotulesmistt. Bu gecikme, Yunanistan'm seferberlik yukunil artirrrus. Liberal Parti'nin Yunanistan'daki durumunu belirsiz kilrrusti. 27 Ekim tarihli uzun bir mektupla Lloyd George'a icini doken Venizelos'a-v bu sorunlar artik aglr gelmeye basla31 ml?h. Venizelos, "Turkiye'yle ate~kes imzalanmasmdan bu yana tam bir yrl gecti" diyor ve Amerika Birlesik Devletleri'nin Turkiye'nin iizerinde manda yonetimi kurulmasiru kabul edip etmeme konusundaki kararsizhgi yuzunden hala cabuk bir Ban? Antlasmasi yapilmasi umudu olmadigtru ileri surmustu, Bu gedkme ciddi tehlikeler yarahyordu. Onlenmezse Milliyetci Turkiye dart bes ay icinde kayda deger bir arduya sahip olabilirdi, Muttefiklerin daha fazla beklememeleri ve Turkiye'yle bans yapmalan gerekiyordu. Yaptlacak antlasmarun niteligine gelince, artrk Venizelos'un, Italyanlarm ya da Fransizlann gilney Anadolu'da gecici bir yonetim kurmalanna itirazi yoktu ve tersine, Hiristiyan halkm korunmasi icin bir ara~ olarak oneriyordu bunu. Aynca, Venizelos, daha once ileri siirdi.igi.i gibi, Turklerin istanbul'dan ve Bogazlar'dan atilmalanru, Miittefik Devletler'den birinin gecici yonetimi altmda Pontus'u iceren baglmslz bir Ermenistan kurulmasim, geriye kalacak kucuk Tiirkiye'yle Anadolu'daki yeni Yunanistan ve Ermenistan topraklanndaki halk arasmda deg:i? tokus yaprlmasiru oneriyordu."
(') ye~zel~s d:gi~ t~ku~un istege bagh olmasi gerektigtru yazdigrndan, bunun onune hie bir ~eym ge<;emeyecegi konusunda kesin inanch oidugundan hafif kusku duyulabilir. 1920'de Paraskevopoulos ve Stergiadis'le yaphgl bir kon~~mada, ba~ka bir gorusle ortaya cikn: "Daha buyuk bir gil venlik saglamak 1<;11\. Venizelos Yunan devletinin sirurlan icinde, Anadolu'nun verimli i<; bolge!ermde Yunan irkuun en iyi ve en saghkh temsilcilerinden olusan etnolojik 170

Venizelos, onerdiginden daha yumusak bir antlasma yapilmas] halinde. konferansm Turkiye'deki milyonlarca Htristiy arun yok edilmesinden dogacak moral sorumluluk altmda kalacag1l11, Jon Turkler'in yrkici girisilerine yeniden baslayacaklan111, Turkiye'yle Yunanistan arasmdaki savasm kacirulmaz :;;ekilde surdurulecegini ve boylece yaranlacak durumun Mezopotamya gibi kurtanlrrus Arap toprakianm devarnh tehlike icine sokacagiru one surerek Lloyd George'u uyardi, Son olarak da, Venizelos, Turkiye'yle yapilacak antlasmarun cabuklastmlmasr icin iki neden ileri surmustu, Bunlardan birincisi, Tiirkiye icin elverisli bir ban? yapilmasrru diizenleyen Fransa i:;; cevrelerinin sistemli bir sekilde harcamakta olduklan cabalara tek basina karst durabilecek olan Clemenceau'nun FranSIZ hukumetinin basmda olmasiydi, * Ikincisi de, Ban? Konferansi kararlanru Turkiye'ye zorla kabul ettirmek icin kullamlabilecek savas durumundaki on iki ti.imenJik Yunan ordusunun varhgiydi, Tiirkiye'yle antlasma yaplmasl daha fazla uzahlirsa, Venizelos, ordunun Yunanistan'a yukledigi parasal yuku hafifletmek icin, Bulgaristan Antlasmasi'run'" imzalanmasindan sonra bu ordunun yansiru sahvermek zorunda kalacakti. Boylece, doguda kurulmus olan yeni askeri denge. konferans tarafindan ilerde verilecek kararlara Turklerin etkin bir sekilde karst durmalan

olasihgnu saglayacakn.
kullarulan telash dil, kamuoyu onunde inanch Venizelos'un, Ti.irk Milliyetcilerinin Yunanhlann Anadolu'daki durumlanna karst bir tehdit oldugunu kabullendigini gosteriyoedu. Buyuk heyecanlara kapilan, bazen Bu mektupta

gorttnmek zorundaki

(0)

(")

etnolojik bir duvar <;ekmeyi dusunuyordu, Acarnania, Etolya ve Arkadya gibi verirnsiz topraklarda kendHeriyle ailelerini doyurmak icin crrpman halk, bu verimli bolgelerde hem ozgurlugu. hem de topragi islernek i<;inen uygun ortarru bulacaklardi." Paraskevopoulos, Memoirs (Arular), s. 362. Venizeios, daha sonra mart aymda bu g6ru~ii tekrarlayarak yeni Basbakan Millerandin Fransa'daki bu i~ cevrelerinin etkisinde kaldrgim belirtecekti, (Franguils, La Crece, SOIl Statu I.... s, 140). 27 Kasun 1919 tarihli NemiUy Antlasrnasr, Bulgarlann guney smmm ~i· ziyor, Ege Denizi'ne cikarrmyor arna denize bir <;lkl~ noktast bulrnayi ongoruyordu. Muttefiklerin i~gal elligi Bah Trakya'ya Mayis 1920'de onlann yerine Yunanlilar yerlesti. If1

en karanhk bunahmlann icine dusen. cogunluk abarnlrrus bir hosgoru y Ie su yuzune 0;1 kan Venize los, 0 siralar urn u tsuzl uga kap~lml~ gorunmektcydi, Bu mektubu yazdiktan bir gun sonra, SIr Henry Wilson, Venizelos'un ustesinden geldi:

.. : gitmekle ulkesini ve kendisini perisan etiigini = yuzllne karss soyledim; zaualli adam bunu kabullendi, Paris Tiirk'ii ortaliktan silmedisi ve Tiirkle bans yaptlSt icin bOyle oldu, dedi ... Venizelos, Tiirke kar§1 (ok acimastzdi ve Tiirkii silip siiptirmek istersek on iki tiimeni de kullanma olnst!lgtmlz var, dedi. Umutsuz bir durumda oldugunu anlamisti ve simdi de on iki tilmenini satl$a ctkarmav« ralz~tyordu. Hem kendisinin, hem de Yunanisian'tn ytktldtgmt L1o~d George'.a soylemem icin bana yalvardl. $oylerim, dedim ben de. Ih tiyar adam hi tikii. 32
. Ve~ize ~as'.un politikasmda basta gelen ilke, lngil tere ve M u ttehklenyle isbirligivdi. Bu nedenle Muttefiklerin izni olmadiko;a, Yu~a~ ~rd~sunu, Kemalist kuvvetleri araYlp bulmak ve yok etmek rein l<;enlere gonderemezdt, Kaldi ki, Yunan ordusu Kemalistlerle u<; cephede, bah Anadolu'da, Ermenistan'da VI" Kilikya'da basa cikarnayacak kadar kucuktu, kara VI" deniz araclanndan yoksundu. Venizelos, ba;;langu;ta, Miittefik garnizonlanmn bulunmasi ve Turk ordusunun etkin bir ~ekilde silahtan anndmlrnasiya Turklerin karst koyrnaktan vazgececeklerini urnmustu. Bu umut kalmamisn artik. Dolayisryla Turkler "yak edilmeliydiler", Bu. Muttefiklerin o;ok sert bans kosullanru uygula~aya karar vermeleri anlamma geliyordu. Belki de ii\ noktada bIrden. seferber olmayi gerektirecekti. Fransizlarm Kilikya'da Kemahstlere karst koymalanru, Yunanhlann lzmir kesiminden i1er.lem:-lerini ve yeni Ermenistan'i savunmak icin Muttefiklerin etkin ~~r ~~ldtrlya ?e\melerini gerektireeekti. Muttefiklerin boyle enerjik onlemleri ne alma, ne de onaylama istekleri vardi, Ama b~nlann disinda da hie bir sey Kemalistleri gucren dusurernezdt. ]72

Ilerleme emri verilmis olsaydi, lzrnir kesimindeki alti Yunan turneni Yunan hatlanmn 6niindeki cepheyi temizleyebilir. Yunanistan icin aylar ya da yillar boyu soluk alma olasrhgi saglayabilirdi. Ama tek baslanna Yunanhlar, Milliyetcilerin direnme isteklerini kiramayacaklan gibi, tum Anadolu'yu da ell" geciremezlerdi. Bu nedenle de sorun tek basina o;6ziilemezdi. Venizelos, ilk kez 1919 Ekiminde bu yahn hakika tleri an lama ya basladt. Olaylarm mantigi, Venizelos'u, kendisine karsi koyanlarm 1915'de Yunanistan'm savasa katilmasi icin ilk kosul olarak ileri surdukleri gibi, "Osmanh lmparatorlugu'nu tasfiye etmek icin o;aba hareamaya" Muttefikleri kandirmaya y6neltiyordu. Yunanistan icin artik geri donme olasihgt da yoktu. Yunan askerleri 15 Mayista lzrnir'e ayak bastiklan zaman zar atilrmstr, Venizelos'un Yunanistan'daki durumu Anadolu seruveninin basanyla sonuclanmastna baghydl. Tabii Venizelos, Anadolu'ya dar goru~lii siyasal nedenlerle gitmemisti ama bir kez gidildikten sonra iilkesindeki sayginhgim yitirmeden geri cekilemezdi. Kaldi ki, 1915'den bed yuregini VI" kafasuu koydugu siyasal arnaci bulunan bir seruvenden vazgecmeyi dusunmesi de yaradihsina uygun degildi, Ceri donulemez bir girisim VI" bunun her gun buyuyen zorluklanyla tehlikeleri karsismda olusan gerilim, Venizelos'un bir yandan hosgorulu olmasi VI" giivenini belirtmesi," ate yandan da umutsuzluga dusmesi VI" Lloyd George'a basvurrnasi gibi iki uca yonelik kararsizhgma yol acrrusn, Venizelos'un. bans antlasmasiru saglayabilmesi icin daha on ay ge<;ecekti. Corusmeler, 1919-1920 kismda ve kistan sonra gelen ilkbaharda surup gitmi;;ti. Amerika Birlesik Devlctleri'nde Baskan Wilson, felce tutulmus ve arttk olaylar uzerinde etkili olabilecek durumda degildi. Kabuguna cekilme politikasim yeniden benimseyen Amerika Birlesik Devletleri'nin artik, Tiirkiye konusunda buyuk bir sorumlulugu kabul etmeyecegi belli olmustu, ama henuz acikca kabul edilmemekteydi ve Amerikahlann kararsizhgi, bir antlasrna yapilmasiru geciktirmek icin
(.) Yuksek Konsey'den on gun onceki tutumu konusunda, bkz. s. 170.

173

hem bir bahane, hem de bir neden oluyordu. Sorunlann cozulememesi, cesitli cikarlann bulunusu, basbakanlann konferans halinde toplanmalanna bagh politika nedeniyle vakit ve inane kaybi, gorusmelerin surup gitmesini saghyordu, En sonunda lngilizlerle Fransizlar, 1919 yih sonlanna dogru, Tiirkiye sorunlanru ele almak icin ciddi bir girisimde bulundular. Bir antlasma temellerivle ilgili noktalar uzerinde uyum saglayan ve Disisleri Bakanhgi'nda yapilan bir dizi g6ru:;;meye Lord Curzon baskanhk etti.33 Turkler Avrupa'dan atilacaklardi ve lstanbul'da uluslararasr bir duzen kurulacakti. ltalyanlara ve Yunanhlara, ekonomik ayncahklarla baska ayncaliklar verilerek iki ulke ikna edilecek ve Anadolu'dan askerlerini cekecek. Anadolu'daki Turk egernenligi de saglanacakn. Onde gelen yonericiler, kendi baslarma birakihrlarsa, arnk gerekli antlasma taslagiru geciktirmeden hazirlayabilirlerdi. Ama bu konuda baskalanrun da soyleyecekleri vardi. ingiliz Bakanlar Kurulu'nda, Hindistan Bakaru gen" ve akilh Edwin Montagu, Turklerden yana gu~1U bir cizgi benimseyerek karsrlanna cikh. Meslektaslarmm yetki alanlarma el atmaktan korkmayan ve mucadeleci bir konusma yapan Edwin Montagu, Ttlrklerin istanbul' dan a tilmalan konusunda ofkey le ta rhsti, Curzon' u kt;;kirtarak cok uzun ve tumturakh bicimde bir yamt vermesine yol a~h.34 Aradan bu kadar zaman gectikten sonra, her iki tarafm ileri siirdiikleri nedenlerin de garip bir bicimde gerceklere uyrnadigi anlasihyor. Bir yandan Montagu, Sultamn Istanbul'» dan atilmasirun Musluman Hintliler uzerinde kohl etki yapacagml ve bunun tehlikeli bicimde krskrrtilnus bir Islam dunyasirun Doguda lngiltere icin huzursuzluk yaratacagiru ileri suruyordu. Lord Curzon, Hindistan'la ilgili goru;;u alaya aldi, Buna karst da. Turkiye Istanbul'u yitirmedikce bunun Dogu gozunde Turkiye'nin savasi kaybetmediginin karuti olacagi ve Miittefiklerin istanbul gibi onemli yerler icin kesin karar almalan halinde Milliyetci hareketin ortadan kalkacagi gibi aym olcude guliin~ gorusler ileri surdu. Baska bir deyimle, iki taraf da, gecerli olmayan goru:;;lere dayanarak Mustafa Kemal'in Turk Milliyetciligi174

nin gucunu ve niteligini yanhs anlanuslardi.V' Ama Montagu hi" degilse lngiltere Turkiye'yle surekli bir anlasmaya varmak istiyorsa, bunun yolunun lstanbul'un Turkiye'nin elinden almmasi olmadigiru gormtlstu, Bu konu, Yakrn Dog-u anlasmasryla ilgili Curzon-Berthelot tasansiyla birlikte 6 Ocak gunii Bakanlar Kurulu'na getirildi. 1stanbut'un gelecegl. bir o;;e;;itdie dokunulabilir ve pek cok kisinin uzerinde fikir sahibi oldugu kolayhkla anlasilacak bir konuydu ve bu nedenle Ingiliz Bakanlar Kurulu gibi herhangi bir baska kurulun da gereginden fazla zamarum alabilirdi. Turklerin istanbul'dan crkanlmalan kabul edilirse, gelecekteki Turk Devleti'nin baskentinin Konya rru, Bursa nu (her iki kent de gecmiste baskent olrnustur) olmahdir: Sultamn istanbul'da Islamhgm Vatikan'i gibi ozel bir bolgesl olmasma izin verilmeli midir ve boylece siyasal merkezle Miisltiman Turklerin manevi merkezi birbirinden aynlmah rrudir: 1453'te Turklerin gelmesinden once Ortodoks Bizans lmparatorlugu'nun Katedrali Buyuk Ayasofya Camii Hiristiyan kilisesi mi, Islam camii rni, yoksa hie bir dine bagh olmayan bir muze mi olmahdir, gibi siyasal aglfhk tasiyan bu tur sorularda bir kisinin gorusunun, baska birinin goru;;u kadar dogru oldugu ileri surulebilirdi. Montagu isini iyi yaprmsn. Lloyd George'la Balfour'un Curzon tasansiru desteklemelerine karsm. Bakanlar Kurulu tasanyi geri cevirdi. Boylece olaganustu bir durum ortaya cikn. Turklerin baskentlerinin kendilerinde kalmasmda daha once direnen Fransizlar olrnustu ve Downing Street'de yapilan konferansta Clemenceau bu konuyu Lloyd George'a, Balfour'a ve Curzon'a acn, Ama Fransizlar, anlasma icin butun onerilerin bir arada ele almmasi konusunda Curzon'un goru:;;iinu kabul etmislerdi, Ve simdi, Ingiliz Bakanlar Kurulu, Disisleri Bakaru'run onerisini geri ceviriyordu. Tekerlek donmus, aym yere gelmisti. Lord Curzon, kararlann kisa goru;;lii ve sakmcah oldugundan meslektaslarina act aCI yakmdi. Ama Montagu ile Savas Bakanhgi'run birlikte, Curzon, Lloyd Geroge ve Venizelos'a karst direndikleri acikca anlasildi.
]7)

Artik yash Clemenceau iktidardan dii~mii~tii ve 12 Subat giinii Londra'da Dogu isleri gorii~iildiigil sira. Basbakan olarak radikallerden Alexandre Millerand, Fransa adina konusuyordu. Turklerin Istanbul'u ellerinde tutmalanyla ilgili karar onaylandi. Bunun dismda, gorusmelerde. Ermenistan, Tiirkiye'nin parasal denetimi ve Anadolu'daki niifuz bolgeleri ele almdi. Biitiin g6ru~meler sirasmda Lloyd George, Yunan davasiru Fransizlann ya da italyanlann baskilanna karst desteklemisti, Arahk annda Clemenceau, hem Italyanlann ve hem de Yunanhlann Ana36 Simdi de yeni Basbakan dolu'dan crkarilmalanru istemi:;;ti. Millerand, 14 Subatta Turkiye'yle siirekli bir bans yapilmak isteniyorsa Yunanhlarin. Izmir'den aynlmalan gerektigini oncriyordu.3? Lloyd George, Venizelos'Ia birlikte Fransizlann aynlmasina karar verdi, arna bu bolgede de sozde Turk egemenligi korunacakt!.38 Beklenmedik bir zamanda, General Gouraud komutasmda Kilikya'daki Fransiz askerlerinin Turk Milliyetci kuvvetleri tarafmdan ciddi bir yenilgiye ugratildlgl ve Maras yoresinde binlerce Ermeninin 6ldiiriildGgii yolunda gelen haber uzerine gorusmeler kesildi.s" Bu haber, goril;;illmekte olan bu tur bir bans anlasmasiru Tiirklere zorla kabul ettirmenin olanaksrz degilse bile gilO:;olacagiru kesinlikle gosteriyordu. Fransizlann gururu can evinden vurulmustu. Ingilizler de Turkiye'den guvenceler isteme konusunda ellerine firsat geo:;tigiicin sevindiler. Bu nedenle konferans, resrni Turk hukumetine bask! yapmak icin lstanbul'u i:;;gal etmeye ve Savunma Bakanligi'na el koyrnaya karar verdi. Istanbul 16 Martta isgal edildi.4o Istanbul'daki Tiirk Milliyetcileri Mustafa Kemal'e katilrnak icin Anadolu'ya kachklanndan, bu isgal, Kernalist harekati zayiflatacagma guo:;lendirdi.4! Venizelos, Turkleri korkutmak icin Muttefikleri daha ileri gitmeye kiskrrtiyordu. Kemalist kuvvetlerin dagihlmasi icin Turk Hiikumeti'ne bir haftahk sure tarunmasiru (bu yerine getirilme olasihgi bulunmayan bir kosuldur) ve bu yapilmazsa Yunan ordusunun Kemalistleri kovalayip yok etmesine izin verilmesini istedi. Tabii Venizelos Kilikya'yi ete gecirmeyi dusun176

muyor. sadece Yunan mevzilerinin karsismdaki Kemalistleri dagltmayl amachyordu. Yunan ordusunun boyle bir ilerlernede bu Iunrna siru 11 konferans ka rarla nm etkilemeyecegi kon usu nda guvence vermesine karsm, onerisi kabul edilmedi.v' Daha soma Lloyd George'a yazarken, Curzon, "askerierinin ilerlemesine izin verilmesi konusunda Yuksek Konsey'e yaptlgl basvuruyu. "Stergiadis ve General Paraskevopoulos tarafindan cekilen telgrailarm ele geo:;irilmesiyle karutlanrms oldugu gibL Venizelosun abarttigrndan" yakirnyordu. Mara~ ve Kilikya olaylan, Istanbul'un i:;;gali, basta Istanbul'daki Yuksek Komiserler olmak uzere, uzman darnsmanlar tarahndan Muttefiklere durmadan anlatrlmak istenen seyi, yani lzmir'i Yunanhlara veren ve baglmslz bir Ermenistan yaratan bans antlasmasma Turklerin karst koyacaklanru en sonunda Milttefiklerin kafasma sokmustu+l Bu nedenle. Turkiye'nin kabul etmeyecegi bir bans antlasmasrrun hangi yollarla yilriirliige konulabilecegi hakkmda Maresal Foch'un Versailles'daki Kara ve Deniz Komisyonu'na darusilarak bilgi almrnasma karar verildi, Foch'un 30 Mart tarihli raporu yirmi yedi tiimen askerin bu I:;; cin i gerekli oldugu sonucuna vanyordu ve hayal gucu ne kadar genis olursa olsun, boyle bir kuvveti dusleme olasihgi bile yoktu. Turkiye Antlasmasi hakkinda karar verecek alan San Remo Konferansi'ndan kisa bir sure once, Churchill, Wilson ve Curzan, Foch raporuyla dogrulanan tehlikelere isaret etmeye caba harcadilar, 19 Martta Churchill ve Wilson, Londra'da Venizelos'u yola getirmeye cahstilar. Churchill, ingiltere'nin Trakya'ya ve Anadolu'ya asker yardimmda bulunamayacagiru, arna silah ve savas gereo:;leri olarak ne isterse vermeye hazir oldugunu Venizelos'a soyledi.44 Wilson, daha da acik konustu, "kucuk ordumuzun yapacagmdan cok fazlasiru ustlendigirniz icin, Venizelos'a, Yunanistan'a ne insan ne de para yardirrunda bulunabilecegimizi aokca soyledik. Kendisine kucuk iilkesini ucuruma siirukledigini bildirdim ... Venizelos, bir sozciigilmii kabul etmedigini aO:;lkladL"45 Wilson, Venizelos'a, Turkiye'yle Yunanistan arasmda on on bes yil surebilecek ve Yunanistan'i koturum yapabile177

cek bir sav?~ olabilecegini soylemisti, Her iki adam da, Venizelos'un, lngiltere'nin son anda i~e kansarak Yunanistan'a yardirn edecegi umuduna bel baglarrus oldugundan kuskularuyorlardi. Bu uyanlar Venizelos'u sarsmadi, Venizelos, Yunanistan'm lzmir'i ve Trakya'yr aiacagina inaner oldugunu soyluyor ve ayru zarnanda, Yunanhlann theme yetenekleri nedeniyle, yuzyihn bitiminden once lzmir Rumlanmn sayisirun butiin TUrk imparatorlugu'nun nUfusunu asacagi gibisinden acayip bir kehanette bulunuyordu. Venizelos, yapilan konusmalan yureklendirici sayrmsn. Ve bunda biraz hakki da vardi. Churchill, Turkiye antlasmaya karst cikarsa, Yunanistan'm antlasmayi Trakya'da ve Anadolu'da uygulamayi i.istlenip ustlenmeyeceginl sormak icin Lloyd George adina Venizelos'Ia bir g6ri.i~me yapmak istedi. Boylece, Wilson'la Churchill'in Venizelos'u uyarmaya calisnklan bir sira, Venizelos, Lloyd George adma kendisiyle g6ri.i~me istenmesini, dolayh olarak Lloyd Geroge'un Yunanistan'm antlasmayi uygulayacak gii~te ve dilekte olup olmadigi guvellcesi istedigilli sandi. Venizelos, darusmanlanrun g6ri.i~lerini her zamanki gibi bir yana atan Lloyd George'un i1gi ve yakmhgma giiveniyordu. Venizelos soyle demekteydi: "Antlasma kosullanrun uygulanmasmm bir ingiliz- Yunan isbirligi sorunu oldugunu anlatmama gerek yoktur ... Eger Turkler antlasmayi imzalamaktan kacirurlarsa, basta onerilen kosullardan daha aglr kosullar uygulamaya konacakhr."46 Istanbu I'daki darusmanlar da, M iittefiklerce du~un ii ld UgUnu bildikleri sert bans kosullanrun yaratabilecegi tehlikeleri ellerinden geldigince ortaya koymuslardi, Barrs yapanlara karst de Robeck sabrrsrzhguu zorlukia gizleyebiliyordu. E!inde us 61~ut vardi: Baris kosullan (a) Miittefiklerin ugrunda savasnklanru soy ledikleri ilke lerle bagdasabilir olmah; (b) surekli bir ba nsin temellerini atmah ve (c) Muttefiklerin daha fazla kan dokmelerine ve ozveride bulunmalanna gerek kalmadan uygulanabilmelidir. Miittefiklerin bans kosullan her i.i~noktada da basansizhga ugradi, Bu kosullann anlarru, ~ogunlugunu Ti.irk halkirun olusturdugu insanlann yasadigi topraklan "Ti.irklerin yilz178

yilhk dusmanlartrun buyrugu altma sokmakti. Bu. karurnca Yi.iksek Konsey'in de kabul ettigini sandigim uluslann kendi kaderlerini kendilerinin saptamalan ilkesini ~ignemekti." (b) kosuluna gelince, Izrnirin gecici olarak Yunanhlar tarafmdan isgali 1919 Mayismdan beri Yakm Dogu'nun yarasi olmustu, De Robeck, "kesin ilhakin daha buyuk yara acacagi aciktir ve bu surekli bir kiskirtma bahanesi olacak, Anadolu'da yrllar boyu kan dokulmesine yol acacaktir" diye yaziyordu. (c) kosuluna gelince de, gori.i01j~e gore ileri surulecek kosullarm zorla yiirurliige konacagim Yuksek Konsey anlarrusti:

Yiiksek Konseu'dekilerin haklan oardt. Kosullar oyleydi ki Itit;bir Tiirk bu k()~II11ankabul edemezdi. Boylece yeniden bir gene! Silva;;yapmaya, ilan eitikleri ve deger verdikleri ilkeleri ylkmak icln zor kullanntaua, Yakm Dogu'da siirekli kan dokiilmesille izin vermeye hazirlantuorlardi, ama butun bunlar nicindi? E;;yanm tabiat: geregi birkat; Ylldall jazla siirmeyecek bir donem ugruna Bay Yenizeles'u Yunanistall 'III ba~lIlda tuimak icin. * Boyle bir oyunun zahmete degip degmedigilli dii~ijniip hayretle karstlamaktan kendimi alamadtm. Bay Venizelos oliimsiiz olsaydt sasmamam gerekirdi, ama oliimsuz degildi ve get;idydi. Yalniz gecici degil, Yunanistan icin olaganiistij bir ~eydi. Bununla, kendisinden sonra yerille gelecek aym capta bir adam olmadiguu anIatmak istiyorum. Bask« bir deyimle, Bay Yenizeloe. Yllnanistan demek degi/di.47
De Robeck, Tiirkiye vilayetlerini Yunanistan yaranna parcalama onerisinin, ged kalan Tiirkleri Bolseviklerin kucagma atacagina isaret ediyordu. "Onlar, belki de yuz binlerce ingiliz kokenli kisiyi ve onJarm dostlanru oldurmek, canh canh derilerini yuzmek ve degisik sekillerde iskence etmekten sorumludurlar" diyordu. Bu g6ri.i? Savunma Bakanligi uzerinde etki ya(OJ Konsey'i bicirni, harekete getiren nedsnlerin kaba bit bicimde basite indirgenmis

pabilecegi icin. Lord Curzon, ustaca yazilmis bu mektubu Bakanlar Kurulu'nda dagitn. Sonunda da, kesin bans antlasmastru duzenlernek icin San Remo'ya gitmek uzere olan Lloyd George'a karst \lktl Lord Curzon. Hasta yatagmdan, Fransizlara, Foch raporuna, Cenelkurmaya+s ve yerel uzrnanlara karst cikabilmek icin cok gii\1U nedenler bulunmasi gerektigi konusunda Lloyd George'u uyanyordu.v' Curzon, kendisini "yolundan sapmayan bir elestirici ve Tiirklerin dusrnanr" olarak tarif ediyordu. "Ama ben Anadolu'da bir ~e?it bans yaprlmasirn istiyorurn: Yunanhlar Izrnir'de bulundukca, Yunan tumenleri Venizelos'un Anadolu'da ilerleme planlanru uyguladikca ve her yerde Tiirklerle sava~l stirdurdtlkce boyle bir bans olanagi bulunmadigiru da biliyorum." Curzon aceleyle yatagmdan kalkrms, elestirici ve kuskun g6ziinii Basbakan uzerinde tutmak icin Mans'i ge~mi~ti. Turkiye antlasmasrrun kosullan. San Remo'da nisan aymda kararlastmldi.v'' Bu kosullar, sonuclan bakirrundan Tiirk egemenligi icin cok zorlayiciydr ve Miittefiklerin yetenekleriyle gu<;Pt-riyonunden de ger<;eklere hie uygun degildi. 11 Mayis gunii aciklanan bu kosullar. yalmz Turk hiikiimetini degil, aym zamanda Turkiye'deki lngiliz ternsilcilerini de dii~ kmkhgma ugra ttl. Bu kosu llarda, Foch raporu hic goz on line a hnmarrustr. Ama bu kosullan iceren antlasrna imzalanmadan once, Anadolu'daki durum birden degi;;iverdi. Yunan ordusu sabrrsrzlaruyordu. Bu ordu, siruriandmlnus izmir kesiminde bir yildan beri oturuyor, Milne hattiru birkac kilometre gecerek Turk cetelerini izlemekten ve yeniden uslerine donrnekten baska bir ~y yapanuyordu. S6z konusu durum, sinirleri bozmaktaydi ve moral yonunden de kotuydu. Turk milliyetcileri kaslanm gii,;;lendirdikleri, Yunanhlar da hareketsiz bekledikleri sira General Milne'nin Karadeniz'deki lngiliz ordusunun gucii ateskesten bed devarnh azalrrusti. 1919 sonunda Milne, Turkiye'deki asker saYlslmn Istanbul yoresinde 4.469, izmit'ten Afyonkarahisar'a uzanan Anadolu demiryolu uzerinde 2.272 VI:' Canakkale Bogazi'nda 657 kisiden olustugunu bildirrnisti.vl Bu askerler, Istanbul'da ve Trakya'da olmak
180

alti Fransiz taburuvla Milne'nin komutasmda olmayan bir Fransiz tumeniyle takviye edilmisti. ingi/iz darusmanlan, bu uzere

kuvvetlerle isteksiz Turkiyeye bansm zorla kabul ettirilemeyecegini bildirmekte gecikmediler. Simdi de 14-15 Haziran 1920 gecesi Milliyetciler, ilk kez Ingiliz ordusuna dogrudan dogruya rneydan okuyorlardi. Milliyetci askerler, lzmit yoresinde konaklayan bir ingiliz taburuna saldirrruslardi. Muttefiklerin Istanbul'daki ve Bogazlar b6lgesindeki mevzileri ilk kez tehlikeye girmi:;;ti. istanbul Bogazi'ndaki biiyiik gemilerin desteginde olan birkac tabur, Milliyetcilerle ~ehir arasmda bulunuyordu. Elden geldigi surece. Miittefiklerin hicbiri bu ki.i<;iik garnizonu pekistirmek istemiyordu. 14'unde Londra'ya varan Venizelos'u. Lloyd George hemen <;aglrdl ve Tiirklere zorla antlasmayi kabul ettirmek icin Yunanistan'm Miittefiklerden yardim bsklememesini bildirdi. Antlasmarun uygulanmamasma italya sevinecekti, Fransiz kamuoyu, Turkiye'ye asker g6nderilmesini kabul etrnezdi. Ve Lloyd George'un kendisi de, Disisleri Bakanhgr'yla askeri cevrelerdeki Tiirk yanlisi egilim yuziinden zorluklarla karsilasiyordu. Bu nedenle Yunanistan'm antlasmayi uygulayip uygulayamayacagiru Venizelos'a sordu. "Venizelos, hie duraksamadan Yunanistan'm gerekli guce sahip oldugu yamhill verdi ve ben iki Ban devletiyle ya da hie degilse lngiltere'yle isbirligi yaparsa Yunanistan'> III gerekli cabayt gosterecegine inandlm."52 Lloyd George, Venizelos'a Churchill'! gormesini ve bu konuda onu ikna etmesini soyledi.Iki basbakan, Turklerden gelecek direnis olasrhgirun askerlerce abartildigt konusunda anlasrmslardi. Churchill'in ve simdi de Lloyd George'un uyanlanna kari?m, Venizelos, Tiirkiye seruveni konusunda bir isbirligi umuyordu. Venizelos, aglf kosullan iceren bir antlasmarun Turkiye tarafmdan geri ~evrilmesi halinde, Yunanistan icin daha iyi kosullar elde etmek olasihgi iizerinde de kumar oynuyordu. Anadolu'da geni;;letilmi~ bir bolgeyi, hatta bagimsiz bir Pontus-Ermenistan Federasyonu'nu duslemekteydi. Bu sonuncunun, elde etrne olasihgi bulunan ganirnetler arasma girmesini ummak
181

gen;eklere hie uymuyordu.V Venizelos'un, simdi, Miiliyetci Turkiyeyle savasi hakh gosterebilmek icin, Turk antlasmasrrun olabilecek en aglr kosullarla yapilrnasiru istedigini soylemek abartma sayilrnazdi. Yunanistan, daha simdiden Turk ceteleriyle yer yer savas etmek dururnundaydi, Venizelos, bu' dusmanhklarm durdurulabilecegi ya da Muttefiklerin sadece moral gucilyle desteklenecek bir ban~ antlasmasiyla Ttlrklerin Yunanistan'm Anadolu'ya yerlesrnesini kabul edecekleri umudunun kalmadrginr artik anlarrusti, Bu crkmazdan kurtulmanm tek yolu vardr, bu yol da Turklere ezici bir darbe indirmekti, Antlasmarun, Turkler tarafmdan geri cevrilecek cok agl( kosullan icermesini. Yunanhlarm Turk MiIliyetcilerinden daha gil\lii bulunduklan bir sirada antlasrnayr uy guJamak icin yetki almmasiru ve Venize los' un Mu ttefikler adina savasa girdig-inin hakh gosterilmesini saglamak Yunanistan'II) crkarlanna uygun dusuyordu. Miittefikler adina hareket eden Yunanistan, kendi ord ulany la da olsa, ingiltere'den ara<;-gere.:;: ve para yardirru bekleyebilirdi. Hele Muttefiklerin savasa kanlmalan sag-Ianabilirse, Yunanistan icin daha iyi olurdu. Turk Milliyetcilerinin direnislerini yogunla~hrmak ve Yunanistan'm kazandigr topraklan bedel olarak ortaya koymak yoluyla bans antlasmasiru zorlastirma olasrhgiru dusiinen Muttefiklerin, Yunanhlann i1erlemelerine nza gostermemeleri, bugune kadar Yunanhlan ileri gitmekten ahkoymu?tu.54 Ama Lloyd George, Disisleri Bakanhgi'na ve Genelkurmay'a asked nedenlerle hakh gosterebilse buna ictenlikle izin verecekti. Simdi bunu yapabilirdi. Deneme niteliginde olmakla birlikte, lzrnit yanmadasmdaki Turk saldinsi Bogazlar kesimindeki zaytf Miittefik birliklerini tehdit anlarruru tasiyordu, General Milne, hemen telgrafla takviye kuvvetleri istedi. Genelkurmay Baskam Sir Henry Wilson, istemese de eldeki askerlerin sadece Yunan askerleri 01dugunu fark etti." 18 Haziran tarihli Bakanlar Kurulu toplanti(0)

smda, Wilson, Istanbul'un savunulmasi icin bir Yunan tumeninin kullarulmasrru onerdi. Bu i~ icin Venizelos .:;:agmldl, 0 da batt Trakya'daki tilmenlerinden birini onerdi. Bir tiimeni boyle odunc almak, Anadolu'da ilerlemeye izin vermek demekti, Lympne'de 20 Haziran giinii yapilan ve resmi olmayan bir konusma sirasinda, Lloyd George ve Millerand ilerlemeye izin verilmesini kararlaghrdtlar.55 Ertesi gun, ltalyan DI§isleri Bakaru Kon t Sforza' run Foch ra poru hakktnda alayci soy lenmeleri arasmda. bu karar Yuksek Konsey tarafmdan onaylandi. YunanhJar General Milne'ye bir tumen asker gondereceklerdi, ayru zamanda Yunanhlann "lzrnir bolgesinde toplu harekatta" bulunmalanna izin veri1mi~ti.56 Bu izin, Yunanhlarm izmir kesiminde Izmir-Bandirma demiryolu iizerinden kuzey dog-uya ilerlemeleri ve Marmara Denizi kiyismdaki Bandirma'run isgali anlamma geliyordu. Uzerinde anlasmaya vanlan $€y, Bogazlar kesimindeki Miittefik garnizonu uzerinde baskiyi hafifletmek icin yeni yerlere simrli bir ilerleyisti. Yunan ordusu tarafmdan Anadolu'da doguya dogru buyuk bir i1erleme yapmak ya da Kemalistleri yok edecek bir darbe vurmak degil." Ne olursa olsun, Venizelos rahat bir soluk alnus ve sevinmisti, Cunkii antlasma kosullan son anda yumusanlamazdr, Venizelos, Disisleri Bakanhgi'na gonderdigi 23 Haziran tarihli, cok sik deginilen telgrafmda, Boulogne'da alman karan bildirrnisti. Telgrafmda, anlasma kosullanru zorla uygulamayi ustturnuye dussel degerlere dayamyor." 17 Haziran: "Yunanhlann Dcgu Trakya'yi alacaklanru ve Bandmna uzerinden lzmir'e ineceklerini goruyorum. Ama biiHin bunlar Turkiye ve Rusya'yla savas demektir." Calwell, Sir Henry Wi/slm, s. 243-244. (.) 25 Haziranda Paraskvopoulos'u doguya dogru tazla ilerlernernesi i~in ozeliikle bir kez daha uyarrmsn: Yunan Genelkurmay Baskanhgi, rile Asia Minor EXp('11diliOIl (Anadolu Seferi), ii, ek 13. Anlasildig. kadanyla dayandigi nedenier, once Yunan hatian arasrnda buyuk bir uzakJlk brrakmarnak, sonra da Dogu Trakya'da yardimci bir harekata yetecek kadar kuvveti elde bulundurmakh. Bu harekat baslangicta suurh diye dusunuluyor, Yunanhlarm basanlanndan telasa kapilan Fransrzlarla ltalyanlann iler!emenin durdurulmasi icin usteledikleri yolundaki yaygm inam~ da bir ternele dayanmaz gorunuyordu (bunun io;inbkz: Nicolson, CIIYZ0I1: tll~Last Phase, s, 251).

15 Haziran: "Lloyd George Yunanhlann Akdenia'de. hem karada hem de denizde buyuk gU~ olacaklanna inaruyor ve onlarla dost olrnak istiyor. Lloyd Georgc'un tum dl~ politikasi kansik, insanlar ve sorunlar konusunda

182

If!3

lenmek ya da Fransiz, ltalyan ve Ingiliz askeri cevrelerinin baskilan karstsmda Yunan isteklerinin silinip gitmesini gormek arasmda bir secim yapmaktan baska care olmadigrm anlanyordu, Bu nedenle, "ulke tarihindeki bu donum noktasmda" lngiltere, lzrnit icin bir tiimeni odunc vermeyi ve Miittefiklerden ekonomik yardim bile isterneden Yunan hatlan karsismdaki Turk birIiklerini silip supurmeyi ustlenmisti. Turkler bundan da ders ahp antlasmavr imzalamazlar ve uygulamazlarsa, Yunan ordusunun gucunu 0 kadar artnracakti ki, bu ordusu Turkiye'deki ingiliz askerleriyle birlikte antlasmayi zorla uygulayacakh. Ama bu durumda Ingilizlerin ekonornik ve arac gerec yarduruna gerek duyacak ve Tiirkiye'nin Orta Anadolu yaylasina slgmacak kadar kiicultulmesini isteyecekti. (Bu, Turkiye lstanbul'u. belki de Pontus'u kaybedecek derneye gelecekti.) "Bu onerileri Lloyd George'un kabul etmesini saglamaYI basardim, onun sayesinde de Boulogne'da izni almayi ba:;;ardlk."57 22 Haziranda, Yunan birlikleri Milne Hatti'ru ge<;erek lzrnir kesiminde u~ koldan ilerlemeye ba:;;ladliar.58 I. Ordu'ya bagh birlikler Alasehir'e kadar ilerledi, 8u ilerlemeyi destekleyen ve Menderes ovasmdan guneye giden bir kosut ilerleme daha vardi. Kuzeyde, Izmir Ordusu birlikleri, Manisa'dan Akhisar ve Soma demiryolu uzerinden kuzeye dogru gidiyordu. Bandirma i:;;gal edilmisti. En sonunda Paraskevopoulos, alh tugay onde olmak iizere, Adalar tiimenini Bandirma'run dogusundaki Bursa'ya gonderdi ve 8 Temmuz gtinu Bursa ele ge~irildi. Yunanistan, Bursa-Bandirma demiryolu ve ~ia:;;ehir'i icine alan ~ok genisletilmis bir cepheyi (ya da bir cok cepheyi) kurduktan sonra ilerleme durduruldu. Yunanhlar, agustosta yaylaya tirrnanarak Anadolu yaylasmm kenanndaki Usak'r i:;;gal ederek bu harekan

sonuclandirdilar.
Harekatm sonu belli olmaya basladigmda, Paraskevopoulos, 1 Temrnuz gunu iki olasihgi daha ozetleyerek Venizelos'a telgraf cekti: Birincisi, 0 giine kadar isgal edilmis mevzilerde Slkl siki durrnak, dogu Trakya'yi i:;;gal etmek icin bah Anadolu'daki birtakim kuvvetleri ayirmak ve "Turklerin Kemalist Milli-

toptan yok etmek icin daha genel bir harekatla" Anadolu seferini yeniden baslatmak. Ikincisi de, Trakya' dan vazgecerek diisrnaru yok edinceye kadar Anadolu'daki harekati stirdurmek.59 Paraskevopoulos. ikinci yolu yeglemi:;;ti. Venizelos, Anadolu'da yeniden ilerlerneye baslamadan once, Turkleri suelu duruma dusurmek hevesindeydi: boylelikle antlasrna kosullanrun daha da aglria:;;tmlmasml Lloyd George'dan isteyebilirdi. Bu nedenle birinci olasihgi yeg tutmustu, 7 Temmuzda Spa'da toplanan Yuksek Konsey'e, Yunan birlikleri basanh saldmlanru tarnamladrktan sonra, Baris Antlasmasi imzalaruncaya kadar bulunduklan yerde kalacaklanm soyledi.s" $imdi Venizelos buyuk seyler bekliyordu. Wilson'a Yunanhlann dogu Trakya'yi ve gerektiginde daha sonra Bursa'yi. Eskisehiri, Afyonkarahisar'i, Istanbul'u. hatta Trabzon'u isgal edeceklerini soyledi.61 Wilson, lzrnire bagh harekatm Yunan komu. tasmda; lstanbul'a bagh harekatm Milne komutasmda kalmasiru onerdigi zaman, Venizelos, bu oneriyi hemen kabul etti. Yunan birliklerinin ingiliz komutasmda harekata girismesi yoluyla ittifaki pekistirmeleri ve ingilizlerin ilerde destek olmaktan kaonmalanm zorlasnrmalan kadar hicbir sey Yunan cikarlanna uygun olarnazdi. Turklerin antlasmayi uygularnayi kabul etmemeleri halinde, Venizelos, Eskisehir-Afyonkarahisar hattma kadar ikinci bir ilerleme du:;;i..iniiyordu.62 Milne ve Paraskevopoulos'un ingiliz komutasmda Eskisehir'e ve Yunan komutasmda Afyonkarahisar' a yapilacak ilerlerneler icin plan lar d uzenleyecekleri kon usunda Wilson'un onayi oldugunu Venizelos anlamisn." Bu iki hare kat icin u~ tumen daha getirecegini. bu ttlmenlerin ve genel olarak harekatm donatrrru icin de gerekli araclann Iistesini yaprnasiru Paraskevopoulos'tan istedigini Wilson'a soyledi.63

yetci hareketini

('J Burada bir yanh~ anlarna soz konusu olabilir. D~ hatta once, Yunanhlarin
Eskisehir ve Afyon uzerine yeni bir ilerleme tasarladsklanru ogrenen Wilson ofkeyle buna tepki g6slermi~ti. Venizelos Papers, (Venizelos Belgeleri), s. 315; Wilson'dan Stavridi'ye, 30 Temmuz 1920.

HH

lWi

I~te bu, Venizelos'un icli dish lngiliz-Yunan isbirligi dii~uniin ger~kle~tigi son noktadir, Ge~en haziranda Kemalistlerin Izmit'i tehdit ederek yarathklan bunahm onlendikten soma, Venizelos, Ingiliz Cenelkurmayiyla pazarhk yapacak gucu yitirmisti, Yunan harekati simdi Trakya'da da baslamrsn. Temmuz sonlanna dogru, lzmir tiimeni ve G. Kondylis'in 3. Piyade AlaY' Bandrrma'dan Tekirdag'a gotUri.Hdiiler. Dogu Trakya'da, Turk Milliyetcilerinin lideri Cafer Tayyar'm zayif ve dilzensiz kuvvetleri, Yunan kuvvetleri arasma sikistmldi ve kolayca daglhldi, Cafer Tayyar tutsak edildi. Yunan kuvvetleri 26 Temmuzda Edirne'ye girdiler. Atina'da bayraklar asildi, 101 pare top atildi ve bu olay Katedralde ~iikran llahisi'yle kutlandi.s+ Bu kadar geciken Bans Antlasmasi en sonunda 19 Agustos 1920 gunii Sevres'de imzalandr.s'' Son dakikada Yunanistan ile ltalya arasmda yeni gecikmelere yol acabilecek bir kavga cikrms. ancak bu kavga Venizelos'Ia Italyanlar arasmda cabucak yapilan bir anlasmayla yab;;tmlml~b.66 Guzel ve narin porselenin yatagi Sevres adinm bir simge oldugunu ilk gorenlerden biri, aglrba~h Fransiz avukati ve politikacrsi Ryamond Poincare olmu;;tuP Sultan hukumeti tarafmdan zorla imzalanan ve Ankara tarafmdan tanmmayan bu antlasmayla Osmanh lmparatorlugu ortadan kalkiyordu. Catalca hathna kadar uzanan bir serit verilerek Turkiye Anadolu'nun ortasma itilmisti. Antlasma, ozgur ve egemen bir Ermenistan devletini, doguda baglmslz bir Kurdistan'i ongoruyordu. lzrnir ve ~vresi Turklerin elinden almrrusti, TiirkIi.ik duygusunu yatishrmak icin, Yunanistan tarafmdan yonetilmek iizere Izmir bolgesi bes ytl icin sozde Turk egemenligi altmda kalacakti. Bu sure sonunda yerel parlamento tarafmdan ya da yapilacak halk oylarnasr sonunda karar verilirse lzmir bolgesi Yunanistan'a katilacakn. Bogazlar uluslararasi statuye sokulacak ve buralardan ger;i;; Biiyiik Devletlerin oy iistiinliigii sagJadlgl bir komisyon tarafmdan denetlenecekti. Biiyiik Oevletler'in Tiirk Maliyesi iizerinde on dokuzuncu yuzyil icinde olusturduklan baski, birtakim sert hukumlerle artik kurumlastmlrrusti. Sevr'Ie birlikte ya186

pilau iir; yonlu bir antlasrnaya gore Anadolu ekonomik etki bolgelerine aynlarak parcalanmisn. Fransa Kilikyayi, italya Antalya, giineybah ile Eregli komurlerinin isletme hakkmi alacak68 Aym gun yapilan baska bir antlasmayla, tl. Trakya, Yunanistana katihyordu.v'' Bu. Venizelos'un en iyi am olmahydi. 10 Agustos 1920'de Sevres'de imzalanan bir dizi antlasma. Yunanistan'a, hemen hemen biltiin Trakya'yi, Canakkale Bogazr'run agzmdaki lrnroz ve Bozcaada'yi. Rodas drsmdaki On iki Ada'YI (Rodos'u da almak icin bir urnut vardr) ve bes yil gectikten soma kesinlikle Yunanistan'a ger;ecek biiyuk bir izmir bolgesini kazandirrrusn. Yunanistan'in en buyuk cikan olan bolgelerden, sadece Epir, Kibns. istanbul, Bogazlar kesimi ve Pontus, bu antlasmarun dismda birakilnusti ve Venizelos bunlardan, Kuzey Epir dismda hicbiri icin yasal bir istekte bulunmarmsti. Sevres'de imzalanan ve Venizelos'un neredeyse iki yil sabirla surdiirdiigii yorucu politikanm dorugu olan kaglt parcalan. Tiirkiye'yJe ilgili devamh bir antlasmarun zerresini bile gerr;ekle~tiremeyen kaglt iizerinde kazarulnus zaferlerden baska bir ;;ey degildi. Milliyetci Turk kuvvetleri, Paris'teki devletlerin emirlerine karst durmaya kararb olarak savas alanmda bekliyorlardi. Yunanistan, Venizelos diplomasisinin urunlerini toplamak istiyorsa, antlasma kosullanru Yunan ordusunun uygularnasi gerekiyordu. Arhk Venizelos. kendisini bekleyen gorevin zorlugunu anlanusn. Sevr Antlasmasi'run imzalanmasi uzerine. Stergiadis, lzmir bolgesinin yonetimini Turklerden resrnen alml;;h.70 Yunanhlar icin duygusal bir toren olmustu bu. Yunan toplulugu arasmdaki buven cok buyuktu ve Stergiadis'in yonetimi konusunda Avrupah ziyaretcilerle temsiJciler tarafmdan verilen olumlu raporlar bah Avrupa'ya ulasiyorduIzmir'i ziyaret eden ve 1920 Eylulunde Stergiadis'le konusan yiiksek riitbeli bir deniz subayi, Yunan yonetiminin lzrnir'de hos g6riilmedigini ve hicbir zaman hos goriilmeyecegini kend isine 6zgii bi r dille anlatrrustu "Bununla bir likte, Stergiad is' in yonetimde herkese hosgorulu ve esi t davranrnada basanh oldugu gene! olarak kabul ediliyor. Artik Yu187

nan yonetiminin lzmir'dc kesin olarak yerlestigi gorulmektedir." Btl yazar Stergiadis'den "baski altma alinamayan bir yaradihsm sinir nobeti" diye soz etmis ve onu "bir Yunanlmm olabilecegi kadar narnuslu" diye tammlarrusti.Zl Yunan birlikleri, otuz bes gun icinde dogu Trakya'ya ve Bursa-Alasehir hattma kadar batt Anadolu'yu ternizlemislerdi. Anadolu derniryoluna dog-ru buyuk bir saldinya ge~erek i.i.sti.in1i.igi.inu pekistirrne hevesindeki Paraskevopoulos, Trakya'daki birlikleri aceleyle geri getirmeye basladi. Milne ve de Robeck bu plana karsi ciktrlar ve Milne, "Yunan birliklerinin icerde takihp kalmalarmdan, bu yi.izden kurtarmak icin bizim askeri yardrrnda bulunmarruzi gerektirmesinden" korkuyordu.i? Agustos sonlanna dogru, Paraskevopoulos, Venizelos'a bir rapor gondererek harekete gecilmesini istedi.73 Paraskevopoulos, Mustafa Kernal'in antlasmayi tarurnayacagiru ileri suruyorduo Bu nedenle Kemalist hareketin.jki donernli buyuk bir sefer yaparak yok edilmesi gerekliydi. ilk olarak Eskisehir ve Afyonkarahisar almacak, sonra da Ankara'ya ve belki Konya'ya ilerlenecekti. Bu onemli demiryolu kavsaklanmn ele ge~irilmesi, Mustafa Kemal'i gerekli destekleri saglamaktan alakoyacak, Ankara'run ele gecirilmosiyls de, "dusmana bi.i.yiik bir moral darbe" vurulacakti, Anadolu'nun ortasmdaki tuz colu. Kemalistleri cok uzak iki parcaya bolecek, ulasmu aksatacak ve uzatacakti. Bu nedenle de Mustafa Kemal mi.i.cadeleyi birakma zorunda kalacak ya da direnisini surdurmesi halinde, birlikleri Yunan ordusu tarafmdan kolaylikla yok edilebilecek duzensiz kucilk parcalara bol iinecekti. On cephenin yararlan elbette bi.iyi.i.ktii. Bununla birlikte, rapar yanhs goruslere dayamyordu. Paraskevopoulos, Milliyetcilerin direnme ve dayanrna istegini alay edercesine onernsiz sayrmsti. Paraskevopoulos, raporunu, para toplarna yuzunden Anadolu koylusunun onernli bir bolumunun Kemalistlerden hosnut olmadiklan yollu dogru goruse ve kurtanci Yunan ordusu nereye giderse gitsin iyi karsilanacagi yollu sakat gori.ii'e dayanarak hazrrlarrustr. Paraskevopoulos. bu nedenle de, direnisin
188

buyumesini ve ulasim yollan cok genislemis olan Yunan hatlan gerisindeki sabotaj sorununu goz oniinde tutmarrusn, (Yunan generalleri, arka arkaya yaptiklan her ilerlemede, yerli Miisli.iman ve Ortodoks halk tarafmdan minnet ve heyecanla karsilandiklan hakkmdaki savlarla surekli olarak aldanlrruslardi. Cunkil Balkan ve Anadolu halkirun kurtanci ordular ile yetkeleri "hos karsilarna" konusunda buyuk tecrubeleri vardir.) Bundan baska. Paraskevopoulos, Kemalistler Sivas'a dogru cekilirlerse Yunanhlarm onlan nasil yak edeceklerini anlatrruvordu, Paraskevopoulos. batt cephesindeki Milliyetci kuvvetlerin hftl.:'ibel baglanamayacak duzensiz cetelerdcn olustugunu kabul ediyordu. Bu nedenle plaru ne Kadar cabuk uygularursa a kadar iyi olurdu. Ama bu arada, ic politikayla ve yeni tumenleri cepheye si.irmek yerine eski tumenleri terhis etme gibi sorunlarla ugra:,;an Venizelos, alti ay icinde Turkiye antlasmayi uygulamazsa plaru yi.i.ri.i.rli.igekoyacagma soz vermekten baska i'ey yapmadi. Bundan sonra da birden dusuncesini degi:,;tirdi. Kararsizhkla ge~irilen birkac ay u<;up gidivermi:,;ti. Venizelos, 5 Ekimde, Lloyd Georgea ~u uzun telgrafi gonderdi:

Siyasal VI' parasal yandell smJrSIZ bir sure sava;; halinde iutulma olaslhgl kalmayan ve yakm gelecekie hemen kullanilmast soz konusu olmayan orduuu, (ok yakmda ierhis etmek konusunda kararlar almak zorundavim. Tiirk Hiikiimetinin Mustafa Kemal'i yola geiirecek giicii olmadtgma VI.' MiIliyet(i/cri tcldikeli bir sekilde kutroeilendireceginden yeni tumenler kurulmast icin isienilen iznin ueriimesinin (ok sakmcal, olacagina inanujorum. Anadolu'da islerin bugii nki! hal iyle uzatu mast, ilerisi icin iehditlerle doiudur. Mlmejiklerin harekete gecmcmeleri Mustafa Kemal' i yii reklendirecek, HIris t iyan halkm yak edilmesini tamamlayacak, Doguda banst bozmak icin Mustafa Kemal'i VI.' BoI;;l'vik/igi kullanmak isteyen bazi deuletierin entrikalarma olanak saglayacakflr. A;;aSldaki (ift sonuca varmak icin tek kijlii (are, Mi/189

liyet(i Kuooeileri Ankara ve Pontus bi:ilge1erinde kesinlikle yak etmeye yoneIik yeni bir harekat baslatmakn: 1. Bogazlar bOigesiyle birlikte ayn bir devlet olusturmak, bu deoletin varl/gty/a Bogazlar'l/1 ozgiirliigii konusundaki tek elkin guuencenin saglanmasl icin Tiirkleri istanbul'dan atmak. 2. Yerlerinde kalml$ Rumlarla, saytlan 800.oo0'i bulan ve son elli yIl icinde Tiirklerin basktstndan kacarok. Giiney Rusya'ya go(mii~ Rumlardan Pontus'da ayn bir devlet kurmak. Ermenisian ve Giircistan 'fa i;;birligi yapacak olan bu devlet, islamllga ve gerekfiginde de Rus emperyalizmine kars: saglam bir engel olacaktir. Bugiin Yunan is tan '1/1 elindeki kutmetler, yaptlacak bu harekaii tam bir ba~anya gotiirme gtroencesini saglamaya yeterlidir. Ama siyasal ve parasal nedenlerle, ge(en haziranda oldugu gibi, Yunan Hiikitmeti, tek bastna yapllacak bu harekata baslamak oe 50rumlulugunu iisilenmek durumunda degi/dir. BUll unla birlikie, ingiltere, daha once beliriilmis amaca ula;;mak icin harekat: baslatma girisiminde bulunur ve YII nan isian 'a bu amacla gerekli parasal yardtm yaparsa, kumietlerimiz i~birligine hazirdtr. 74
Venizelos, birkac hafta icinde krs rnevsimi baslayacagi ve boyle bir harekata olanak birakmayacagi icin, cok cabuk bir karar verilmesi istegiyle telgrafiru tamamhyordu. Olumlu bir karar verilmezse Yunan Hukumeti, siyasal nedenlerle terhis plaruru uygulamak zorunda kalacakn ve bundan sonra da birkac ay icinde yeni asker toplama olanagi kalmayacakti. Bu cok ilgi cekici basvuru, Venizelos'un, giinden gline direnisleri artan sivil ve asker dostlanrun celiskili baskilanna yarutiydi. 0 giinkil Yunan cephesinden hosnut olrnayan Paraskevopoulos ve askerler, vurup kacan Milliyetcileri izleyip bulmak ve yok etmek girisiminde bulunma umuduyla, Anadolu'da ilerlernek istiyorlardi. Ama genel secimin yaklasugi bir sirada Venizeloscu politikacilar. hie degilse askerlerin bir b61\.imUnil ter190

his etmek pesindeydiler. Bu iki istegi bagdastirmak olasihgi yoktu, r;unki.i 0 sira dusunulen capta bir harekata girismek askerin terhis edilmesini yillarca degilse bile aylarca suruncemede birakabilirdi. Arna bu sirada askerin terhis edilmesi, Yunan cephesini Turk Milliyetcilerin saldinsi karsismda zayif birakacak ve sonunda Yunanistan'in Anadolu' daki durumunu tehlikeye sokacaktr, Simdi Venizelos, cesaretle bir askeri cozum yoluna basvurmustu, Askerin terhisi ertelenecekti. buna karsihk dusmarun yok

edilmesi, Pontus'un kurtanlmasi

Vf'

lstanbul'un almmasi olasih-

SI'" konusunda yeni bir dinsel savas yapilmasuu alkislayacak ulusal bir heyecan vardi. Yine de uzun sureli askeri ve siyasal sorunlar, Yunanistan'm Anadolu'da boyle bir girisirnde bulunmasiyla cok daha aglfla~acakh. Venizelos'un basvurusu ivedi ve kesin bir yamn gerektiriyordu. Belki de Venizelos'un sansma, boyle bir yamt verilmedi. Konuyla dagmlk bir $€'kilde ugra$lldl, ama Yunan genel secimlerinden once bir yarut almamadi. Venizelos tarafmdan cekilen telgraftn bir kopyasi, Lloyd George'un bu telgrafa, "herhangi bir sekilde karar verilmesi halinde, Mustafa Kemal'in saldin hazirhklan yaprnak icin zaman kazanmamasuu saglarnak yonunden onemli oldugu nedeniyle, ozellikle gizli tutulmasi" gerektigi gozuyle baktigiru bildiren ve Sir Maurice Hankey tarafmdan yaziIan bir mektupla birlikte 12 Ekim gun Disisleri Bakanlrgr'ndaki Crowe'a verildi.75 Sir Henry Wilson'un daha fazla bilgi istemesi uzerine, Yunan Cenelkurmayr'run Eskisehir ve Afyonkarahisar'a varmak icin on gi.ine ve Ankara'ya varmak icin daha uc haftaya gerek duydugu bildirildi.Z" Bu bir ayhk sure icinde Pontus da ele ger;irilebilirdi. Venizelos, Milne komutasmda bulunan Izrnit'te(~) Venizelos' un kafasmda, linerdigi harekatm kendisine secirnleri belirsiz bir tarihe ertelerne nrsan verebilecegi dusuncesi olabilirdi. Bu konuda elle tutulur bir karut yoksa da, bu gi:iru~bana cok cekici gelmekte. Ama bu buyuk harekatm, Milliyetci Turkiye ile savas durumunu ve bansm henuz saglan. madigrru kabul etmevi io;erdiginden, secimi hazrrlarnasi i9n kendisine ternel saglayacagl kuskusuzdu. Aslmda, Vsruzelos'a karst olan birtakirn yazarlarin belirttikleri gibi, Anadolu' cia kacuulmaz oldugunu gordugu telaketin so-rumlulugundan kacmak i<;inve secimleri kaybedecegini bile bile secimlere gittigi yolunda kl akrl almaz varsayimdan ~ok daha akla yakmdir bu. 101

ki ingiliz askerleriyle birlikte Manisadaki tumenin, Yunanhlarrn ilerlemesi sirasmda Sakarya nehri uzerindeki hath korumasiru isternisti. 200.000 cift yun <;0rap ve don ~:orap (kesinlikle gerekli) verilmesi, ayda ortalama 3 milyon ingi!iz lirasi odenmesi ve cesitli sava~ gerecleri sagianmasl isteginde bulunan Venizelos hayli ileri gitmi~ti. Bu gereclerin kis basmadan once gelmesi de
ortaya cikardigi sorunlann ve kuskulann yarun olarak Lloyd George'a 16 Ekim gunu son mesajuu gonderdi.77 Milliyetcilerin. Yunan birliklerinin ilerlernesi karsismda belki geri ,ekilebileceklerini kabul ediyordu. "Bu nedenle bizim Ankara'ya ulasmarruz kesin bir zafer olmayacaktir, <;unku isgali uzun sure devam ettirmek gerekmektedir." Dururn boyleyken MGttefikler ongordGgil bu koklu t;6zumil kabul etmeye hazrr degillerse, Venizelos. kacimlmaz bir onlem olarak Turk ordusunu ve jandarmasiru Sevr Antlasmasr'nda belirtildigi gibi yeniden duzenlemek icin hemen Muttefikler arasi bir komisyon kurulmasiru onerdi. Daha 1919 yazmda, Turk Milliyetcileri, Muttefik denetim subaylanru hice saymaya ya da tutuklamaya baslarruslardr, 1920 Ocagmda, Milliyetciler Gelibolu yanmadasmda Fransizlar tarafmdan korunan Osmanhlardan kalma silah ve savas gereclerinin bulundugu depoyu basanyla bashlar.78 Milliyetciler, subatta Kilikya yoresinde Fransiz askerlerini agIr bir yenilgiye ugrattilar. 0 gunden beri, Turk topraklan uzerindeki yabanci cikarlanna karst y6neltilen tehditler azalmak bilmedi, Buna karsm Venizelos, Turk kuvvetlerinin yeniden duzenlenmesi icin Milttefikler arasi bir komisyon kurulmasrru oneriyordu ve boyle bir duzen Ierne yapilmasi halinde duzene sokulmus kuvvetlerin MilIiyetcilere katilmalan olasiligi da vardi. (Venizelos bile 5 Ekirn telgrafmdaki tehlikeyi anlarnrsh.) Geni~ kapsarnh bir harekan baslatmak nasil care degilse. simdi Venizelos'un onerdigi sey de care olamazdi. Bununla birlikte, Anadolu'da Yunanistan'a karst toplanrrus kuvvetler ve Dogudaki sava~ sonu huysuzlugu karstsinda acmacak bir anlayrssizhk gosteren Venizelos, basvurusu192

nu su s6zlerle tamamhyordu: Boylece, Anadolu 'nun silldirilmcsi kIsa siirede bu kuuoeilerce (Miittefiklcr arasi kurulacak; komisvon tarajmdan diizenlenecek kutroetler) saglanabilecek ve bu kutmetler Kemalist askerleri dagllmak icin yeterli olacakitr. Anadolu': daki Miisliiman halk, MiIliyett;ilerin basourduklan yontemlerden b!km!~flr ve bir silre icin sadece ban? istemekiedir. Kendisinc MilIiyett;i diyen ve Milliyett;ilikle hit; ilgisi olmayan kuvvetlerin para toplamasindan ve baskismdan kuriarmak icin ordulannuzin ilerlemesini isteyen Anadolu'nun yerli halkintn, aekerlerimizi kurtana olarak kabul eimeleri de bunu kolayllkla kanttlamaktadtr. Bu basvuru bile bir yamt verilmesini saglayamaml~tI. Haftalar sonra, 14 Kasun gunu, Venizelos iktidardan du?tii.
NOTLAR Bkz. Rawlinson, AdwJ1turt'l> in I/Ie Near East 1918-1922, s. 180. Bu. D,B.F.P" iv, no, 433, n. 5. Ag.e., iv, no. 433, Webb'in 28 Haziran 1919'da Sir R. Graham'a

cok kuskulu goruntiyordu. Sonunda Venizelos, basvurusunun

2
3

yauhg] rnek-

4 S
6 7

8
9 10 II 12

mektup, Ag.e., no. tup, Ag.e., no. Ag.e, Ag.e., no. Ag.e, A.g.e., no.

467, Calthrope'un 506, Webb'in

27 Temmuz 1919'da Curzon'a yazdlg] Curzon'a yauhg] mektup.

7 EylUl1919'da

500, de Robeck'In 506.

18 Kasim 1919'da Curzon'a

yaul.igl mektup.

Bkz. D.B.F.P., i, s. 84,12 Temmuz Bkz. D,B.F,P., i, s. 106. A,g.e., no. 12.

1919.

13
14 15 16 17

Bkz. Frangulis'in La Grece.. , adh yapitsndaki 29 Temmuz 1919 tarihli 'Venizelos- Tittoni Anlasmasr'nm rnetnine ve aym yapit, s, 100-101. Bkz. D.B.F.P" i, s. 130, 152, 18 Temmuz 1919,
A.g.e., i, s. 330,5 Agustos A.g.e., s. 879. A.g.e. 1919.

19.~

18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30

Bkz D.B_F.P., ii, s. 349. Ag.e., ".263. Fransrzca rnetni ve Mazarakis'in azrnhklar hakkmdaki r~p('ru, ii, no. 17, ek A, s. 237-258. F.R.U.s. 1919, ix, s. 47-7:'\. 45 46 47 Raporun D.B.r.l'.,

hakkindaki Callwell, OJl.F.P., mektup,

nota bkz. LtG. Belgeleri,

F 199/9.

Sir H~llry Wllwll, it s. 230. Stratigos. GrNce in Asia Mill(1r, 19 Mart 1919 tarihli rnektup, 5.88-89.
xiii, no. 17, de Robeck'in Ba~kanhgl askeri 9 Mart 1920 tarihinde Curzon'a yazdI'!;)

F.R.U.s. 1919, ix, 71. A.g.~., ix, s. 72. D.B.F.P., ii, no. 17, s. 229. Ag.e., Ag.e., D.B.r.P., Bkz. ]J.G Venizelosa Crowe'a s. 295-296. s, 352, 15 K<1S1rn 1919 tanhh rnektup. ii. s. 352-353, Venizelosun BelgelerL yiluhgl yazdlgl F 92/12/6, rnektup, F 92/12/6, F 92/12/6, F 82/12/4, lie Venizelos Repoulis'e F 55/1/126. Arahk 1919. 55 56 57 soma, uzcrine Millerand, dusuncesiru Yude58 59 da Lord Kinross'un dewl1l 60 61 62 63 Mart 1920. Yuksek Komiseri Amiral de Robeck'in Aguslos 64 haberlere: Savuruna D.B.F.r., vi, no. 486, 513, 597 ve ozelBak.,nllgl'nda yapilan bir gorusme L~ Kfmalisme Venizelos' Croweun un 20 Kasun 26 Kasun 1919 tarihinde 49 1919 tarihinde Clairsfontai Venizelos'un Cur50 5 Eylu I 1919 tarihinde arasmdaki giiril~me, yazdlgl rnektup, ne Ma19 Ey51 52 53 54 15 Kasim 1918 tarihinde Clcmenceaunun Clemenceau'-

48

Genelkurmay ernelleri ralleri George'un tarihli

nedenlerle
kuskulu

Yunarustan'rn aralannda

AnadoJu'daki lngtliz

konusunda gibi Turkleri politikasma

her zaman sevmeyen durum

olmustur: bir egilim

olmadig: icin de, siyasal nedenlerle


g6stermi~lerdir, hakkmda F 206/4/19, yorumu: Cenelkurmay'm Foch raporu Churchill'in 15 Mart hakkmda,

JibeLloyd
1920 Ge-

karst olumsuz

o.B.F.P.,

xiii, no. 23; Turkiye'deki nelkurrnay'm Aralrk 7 Nisan

ya yazdl)';1 mektup, 18 Kasirn 1919 tarihmde

rnuhnrasi: LtG. Belgeleri,


1920 tarihli 1919 tarihli muhnrasmdan F. 12/3/24,

Cenelkurmay'm

soz eden TIl<' W(1r/d Crisi«: Til" Aftermath 9 Nisan 1920 tarihinde Lloyd Ge-

I3kz. LI.G. Belgelen, I3kz. U.C_ Belgeleri,

adh yapin, s, 371-372. LLG. Belgeleri, Curzon'un orge'a yazdlgl mektup. D.B.F.r., viii, s, 1-252. D.B.F.!'., iv, no. 635. Venizelos'un 15 Haziran 1920 tarihinde D1~i~leri Bilkanhgl'na yazdlgl rnek-

mektup,

zona yaz,l1g1 mektup,


!lb.. L!.C. Belgeleri, nor'da Ternmuz 31 32 33 34 35 36 37 38 Lloyd George 1969. lul 1919 tarihinde Bkz. LLG. Belgeleri, DYEP.,

Tachvdromo«

no. 796, 11

tup, Stratigos,
Aym rnektup.

s. 111-112.
yapilacak uyanda rnektuba bir saldmrun bulunan bkz. o.B.F.r., Yunan emellerine zarar verebileVe-

Yetki verilmeden ceiti konusunda nizelos'a yazdlgl

Call well, Sir H,'nfl! Wi/,on, ii, s. 213. iv, no. 631-633,22-23

Curzon'un

24 Subal

1920 tarihinde

xiii, no. 7.

Ag.e., no. 646,4 Ocak 1920. Nicolson, CllrZ(IJ1: the La.;1 Phase, s. 100-102.
D.B.F.r., Ag.e,

D.REP., viii. no. 26 (2. Hythe Konferansi zabitlan), A.g.e., no. 33, s, 349 (1. Boulogne Stratigos, Ian ozel gorusrneden

u. no.

Konferansi zabrtlan),
Lloyd Ceorge'Ia yapIbohinve Yuksek Konsey Tlirkiye'nin

55, 11 Arahk 1919. 1920. Bir kez karar ahndiktan bulunuldugunu ve bundan soma ogrenmesi da Venizelos'a

Greece ill A~ja Mill(1r, s, 116-117. Bu telgraf soz etrnektedir bir anlasmaya

D.B.F.r., vii, s. 54. s. 186, 2 Subat vaadlerde soylernis nanistana gi?tirdigini

rnesi konusunda Yunan bee'nin

Genelkurmayr'nm TIll! Weskm

saygih

davranrrustr,

razi olmarmshr. The Asia Millor Expedition adh yapsn, Ii; ToynQut'Sti(1lJ ill Greece and Turkey adh yaplh, 5.228-229.
ii, ek 19. giiri.i:;;me. 13 Agust05 F 9/

a.g.e., no. 25 ve 26, s. 230-239. 39 D.B.F.!'., vii, no. 36-38, 28 SUb,lt; Mara~ O]<lYI hakkmda

Yunan Cenelkurmayi,

D.B.F.P.,
Callwell. "Yunan 2/39. Yunan

viii, no. 47, s. 444.

Ala/lil'k
40 41 42 43

adh yapmna

bkz., s. 203-2o.±; Paillares'in

1.-._

Sir Henry Wi/SOIl, ii, s. 248-249, 252; 4 ve lOTemmuzdaki


ii, ek 25. ordulan i<;in elde olan maize me" hakkmda muhtirasina bkz, LtG. Bakanhgi'mn Tarihi, Arulan, ve Polonya Savunma

Allj,'~ adh yapitma Kinross,

bkz., s. 107-116.

Yunan Genelkurmayr, 1920 tarihli

D.B.F.r., vii. no. 38, 50, 55.

Alaliirk, s. 205-209.
ingiliz gonderdigi

Belgeleri.

D.B.F.r., vii. s. 452-454,10 Bkz. lstanbul'da 1919'dan soma

Genelkurmay

Opt'ra/l(1lls

ill Thrace (1919-1923), Atina 1862,


s. 328-3..16; lzrnir tumenine hakkmda, komuta D. B.F.P.,

s. 45-62; Paraskevopoulos'un eden Nazarakls'in xiii, no. 108.

Arulan,

likJe xii, no. 17,9 Mart 1920. 44 19 Marl 1920 tarihinde ingiliz

s. 272-276; A tina' daki tepkiler

19.5

65 66

Antlasma Serileri no. 11 (1920). Turkiye ile 10 Agustos 1920 tarihinde Sevr'de imzalanan ban? antlasmasi, Cmd. 1964. Melin Frangulls'de, ii, s, 109-111, Venizelos-Tittoni Antlasmasr'nda oldugu
gibi, ltalya, Rodos'un ROOos dismda On lki Ada'run Yunanistan'a brrakilmasiru ve

67

yazgrsmm Kibns'Ia <;<Jzillmesini kabul etmi~tir. Bu antiasma da Sevr Antlasmasi'yla aym tarihte yurtirluge girec:ektir ve bu nedenle sadece kag!t uzerinde kalrms ve On lki Ada'yi ltalya efinde tutmustur. Poincare, Histoire politique: c1!roniques de quinzaine, i, s, 264: "Simdi Sevres
kentinin bisktiviler de bans tacmda ~i~ekleri vardir. arasmda Turk antlasmasi ulusal urtin olan

68 69

Bu antlasmanin kendisi de, bir vazonun kmlmasi gibi bozulabilir, Sakm dokunmaymrz." Antlasmalar Serisi, no. 12 (1920). Tripartite Agreemen! IJelwem The British Empire, France and flaly repsecling Allalolia, Cmd. 963. Antlasrnalar SeILS!,no. 13 (1920). Treaty betioeen the Principal Allied ~lId Associated Powers and Greece, Cmd. 960. Bah Bulgaristan Trakyasr, 1919 tarihli
ve siisen o;i~kleri imzalarumsttr. Neuilly fiklerce Antlasmassyla Yunanislan'a MOttefik Devleder'e blrakllml~b ve ~imdi Mutte-

70

71

72 73
74

verilmisti, Dogu Turkiye Trakyasi da, Sevr Antlasmasiyla Yunanislan'a bsrakrlrmsn. Rodas, Gruce iJI Asia Millor, s, 179-180, yapdan toreni anlatmaktadir. Yunan yetki ve gorevleri 2493 sayih kanunla bellrtilmistir. Resmi Cazete, ser. A.!., 10 Eyliil 1920. Yuksek Komiser olarak Stergiadis'e Bakanhk payesiyle birlikte oolge i"inde gereekten mullak yetkiler verilmistir. F.O. 406/44, no. 183. D.B.F.P., no. 102, Robeck'in 28 Temrnuz 1920 tarihinde Curzon'a yazdlgl
mektup.

Albay Stylianos Gonatas.

Dimitrios Gounaris,

75 76

Yunan Cenelkurmayi, Tile Asia Minor Expedition, ii, s. 27. D.B.f.P., xiii, no. 152; Venizelos aym gun, Henry Wilson'a "acele ve gizli" bir teJgraf (Stavridi BeJgeleri, 1920) gonderrnisti, ama ozellikle resrni olarak lngiliz DI~i~Jeri Bakanhgi'na degil. D.B.F.P., xii, no. 152. Stavridi Belgelerindeki Wilson'un sorulan, 1920, Cac1amanos'un 5 Ekim 1920 tarihinde Venizelos'a yazdlgl mektup, Venizelos'un yaruh, Stavridi Belgeleri, 1920, Venizelos'un 12 Ekim 1920 tanhinde Cadamanos'a yazdl81
mektup, Stavridi

77
78

Belgeleri, 1920, Lloyd George'a verilrnek uzere Venizelos'un Londra'daki Yunan EI~iligi'ne yazdlgl yazt. Toynbee, The Westerrl Questio!l, s. 227.
Ekim 1920 tarihinde

16

Kral Konstantin kopegi Fritz'le Packard marka arabasmm direksiyonunda. 196

Kral Konstanrin. 2. Balkan Savas, sirasmda genelkurrnaymi olusturan subaylarla. Masada oturanlar, soldan 5a~a, Xenophon Strarigos, Konstantin, Victor Dousmanis ve Metax as. Ayaktaki ler, soldan saga, Kral' rn kardester: Nichola, (eski Kent Du~eii Marina'mn babas n, Andre (Kralice Elizabeth'm kocasi Pren Phi l ip'In babasr ), Christopher ve Kral'in ortanca oglu Alexander,

kra IA lexandr, Yunan politika sahnesinin

ortasma cikan lrrusn.

Tahta cikanldigi gunden beri Alexandr'in liberallerle olan iliskileri gergindi. Kral, babasi eski krahn kusurlanm og:luna soylemekte hie firsat kacirmayan Venizelos'tan anayasal uygularna konusunda uzun uzun nutuklar dinlemek zorunda kalmrsn.! Yonetirn engelledigi icin babasmm eski yardirncilan ve dostlanyla g()ru~mesi yasaklanan kral, arkadaslarina sarayda gercekten hapsedilrnis oldugundan yakmiyordu. Sik sik istifa edip ozel ya~amlila cekilecegi tehdidinde bulunuyordu. Alexandr'in, arncasi Nicholas ve ailesindeki bircoklanrun ilgilendikleri kamu isleri ve politikayla hie ilgisi olmadigi ve merakmm hizh otomobillere yoneldigi bir gercekti. Krahn tahtmdan vazgecmesi, kralhk sorununu bir kez daha ortaya t;lkaracagl icin, Venizelos ve yardimcilan. ftrsat buldukca Krahn duygulanm yatrstirrnak sikmtisiru ustleniyorlardr, Alexandr'in hukurnete karsi bashca silalu, imza etmesi icin kendisine getirilen kararnameleri ya imzalarnamak ya da imzalamayi geciktirrnekti. Krahn, 1918 Mayisinda yeni Kamu Corevlileri Kanun Tasansi'na karst cikmasi ve bunu imzalamayi red etmesi, neredey se "ived i ve old urucu bir patlama" yla son uclanacakti, 5 Kralla hukumet arasmdaki anlasmazhgm bashca nedeni beklenilmeyen bir seydi. Kral, kralci bir aileden gelen guzel ve irade sahibi Aspasia Manos adh gene bir kizla evlenmek istiyorduo Kralla Aspasia Manos arasmdaki asktan daha 1917'de Venizelos'un yardimcilanrun ve yabanci devlet buyukelcilerinin haberleri vardi. Lord Granville, bu evlenrneye karst konulmasi halinde krahn tahtiru birakmak icin kiskirhlacagi ve kralhgm ortadan kaldinlacagr gerekcesiyle bu evliligi olumlu karsihyordu: Ingilizler de evlenmelerini uygun buluyorlardi.v (Bundan baska, Avrupa'run tao;giymis ya da tao;giyecek baslan arasmda Alexandr' a u y gu n bir gelin bulmak zord u.] Ama Yunan hukumeti bu ev liligi onay larruyord u. Vcnizeloscular, her zaman Konstantin'in "Prusya Metodlan"ndan ve Alman kansmdan yakmrruslardt; bu durumda, bu evlili)!;i niye uygun bulmadiklari gibi bir soru ortaya cikiyordu.
lOU

Resmi Liberal Parti gibi kralhgi kurum olarak kabullenrnis bir parti icin en kolay yol. kralhgin yabanci bir kurum oldugu ve hiebir zaman tam anlamiyla Helenlestirilernedigi konusundaki yakmmalara bir son vermek icin krahn Yunanh bir kansi olmasma izin verrnekti. Venizeloscular <;:Ik.t~ yolunu boyle gormuyorlardr. Bu evlilik, Aspasia Manos ve akrabalan yoluyla, Kral ve Kralcilar arasmda bir bag kurulmasma yol acacakti. Bunun yam sira, Konstantin yanlilari. Venizelos yanhlan ve hatta Venizelos partisindeki cumhuriyetcilerden olusan Atina "sosyetesi", Krahn halktan biri y le ev lenecegi d u~i.incesini ka bu 1 etmeye hazir degild i.7 0 zamanm davrams usulleri ve dtisilnceleri, saygm bir ideolojik tarihe sah ip bul unan cumh uriyetciligin boy Ie bir ev lilikten daha hosgoruyle karsilanabilecegi dogrultusundaydi, Bu nedenle Venizelos. Krala, bu evliligi ulkenin kabul etmeye henuz hazir olrnadigiru soy lernisti, lngiltere, bir "denge" unsuru oldugundan ve cumhuriyetci bir Yunanistan'in, Fransa'run etkisinde kalacagi icin, kralhgi destekliyordu. Bu nedenle, "Krahn evlenmesinden yana etkin girisimlerde bulunmak ilzere" Lord Granville'e Londra tarafmdan yetki verilmisti.f Granville de Venizelos'Ia konustu, 17 Mayis 1918'de toplanan ve iki saat suren Bakanlar Kurulu'na Venizelos ~u soruyu yoneltti: Evliligi Uygllll bulup bulmadlgmlzl degil «(iinkii Venizelos hidnrinin bundan hO$lanmadlgml bilivordu), iki kotii~ liikien hangisini yeg tuitugunuzu sotuuorum. Onerilen kosullarda evlemneye (yalli Krahn halkian birisiyle evlenmesine) izin oermek ya da durumun ieinden phlamaz bir hale gelmesi ve Kraltn tahiian ayn/mak zorunda kalmas: iizerine Millet Meclisi toplanip bir karar alll1caya kadar deoleiin ba$ma bir Kral Naibinin geiirilmesine goz Ylll1lmak. Venizelos, Bakanlar Kurulu uyelerine sorulan teker teker sormakta diretti. 00; uyc (Koundouriotis, Negropontis ve Sypridis) Kral Naipliginden yana oylanm kullandilar. Geri kalanlarm
201

You might also like