Professional Documents
Culture Documents
AĞUSTOS 2010
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Bu notlar, Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği tarafından (TSPAKB) SPK
Lisanslama Sınavlarına kaynak oluşturmak amacıyla hazırlanmıştır. Bu notlarda yer alan
her türlü bilgi, değerlendirme, yorum ve istatistiki değerler hazırlandığı tarih itibariyle,
Doç.Dr. Serhat YANIK ve TSPAKB eğitmenleri tarafından derlenmiştir.
2
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
GİRİŞ
Bu kılavuzda yer alan bilgiler, Sermaye Piyasası Faaliyetleri İleri Düzey lisanslama
sınavının konularından Muhasebe, Denetim ve Etik Kurallar’ı içermektedir.
Sınavlarda Muhasebe, Denetim ve Etik Kurallar ile ilgili çıkacak soru sayısı 25’tir.
TSPAKB
3
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
4
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
5
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
6
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
8
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Muhasebenin temel amacı bir işletmede ortaya çıkan ve para birimi ile ifade edilebilen
olayları Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri’ne uygun olarak belirli bir sistem içinde
kaydetmek, sınıflandırmak, özetlemek, finansal tablolar biçiminde raporlamak ve
yorumlamaktır. Muhasebe mali nitelikteki işlemleri ve olayları para ile ifade edilmiş
şekilde kaydetme, sınıflandırma, özetleme, rapor etme ve sonuçları yorumlama bilim ve
sanatıdır. Bu tanımlardan da anlaşılacağı gibi muhasebenin temel fonksiyonları;
kaydetme,
sınıflandırma
rapor etme (özetleme)ve
yorumlama, şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Genel Muhasebe, (Finansal Muhasebe): Genel muhasebe içinde finansal bilgiler hiçbir
analize ve değişime tabi tutulmaksızın kaydedilir. Genel Muhasebe işlemleri objektif
belgeye dayanarak ve olduğu gibi kaydeder ve esas olarak muhasebe işletmelerinin mali
yapısını gösterir. Bu nedenle işletmelerin kaynaklarını ve bu kaynakların hangi varlıklar
için ne şekilde kullanıldığını göstermektedir. Diğer bir ifadeyle, temel işletme
faaliyetlerinden mal ve hizmetlerin satın alınıp mal ve hizmetin satılmasını, aynı zamanda
işletmenin ekonomik ve finansal yapısındaki değişmeleri konu alan muhasebeye finansal
muhasebe denir. Bu noktada işletmelerin faaliyet konularına göre Genel Muhasebe,
Sigorta Muhasebesi, Banka Muhasebesi, Otel Muhasebesi şeklinde uzmanlık muhasebeleri
olarak ortaya çıkabilmektedir.
Maliyet Muhasebesi: Üretim faaliyetlerini konu alan ve üretimle ilgili değer alış-
verişlerini bünyesinde kaydeden sınıflandıran ve birim maliyetlerini hesaplayarak bu bilgi
sisteminden elde edilen bilgileri rapor eden muhasebeye maliyet muhasebesi denir.
Maliyet Muhasebesi; Üretim maliyetlerini belirler. Kontrol aracı olur. Planlamada yardımcı
olur.
Muhasebe bilgileri işletmenin mali durumu ve faaliyetlerinin sonucu ile ilgili bilgiler
sunması nedeniyle, birçok kişi ve kuruluşu yakından ilgilendirmektedir. Bu taraflar
aşağıdaki gibi sıralanabilir:
9
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Mali tablolar konsolide olanlar dahil, ekonomik karar almada bu tablolara bağımlı olan ve
bu tabloları kullanan mali tablo kullanıcılarının ortak ihtiyaçları gözetilerek hazırlanmalı ve
sunulmalıdır. Mali tablo kullanıcılarının sadece bir kısmının ihtiyacı dikkate alınarak mali
tablo hazırlanamaz.
Mali tablolar, finansal raporlama sürecinin bir parçasını teşkil eder ve bilanço, gelir
tablosu, nakit akım tablosu, öz sermaye değişim tablosu ve mali tabloların ayrılmaz bir
parçası olan dipnotlardan oluşur. Bunların yanında, mali tablolarda, mali tablo bilgilerine
dayanılarak üretilmiş ilave bilgiler de yer alabilir. Bunlar, bir işletmenin coğrafi veya
endüstriyel bölümlere göre raporlaması veya fiyat değişimlerinin etkileri ile ilgili bilgiler
olabilir. Mali tablolar, yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu ile Türk Ticaret Kanununda
düzenlenen denetçi raporunu içermez.
d) Satıcılar ile diğer ticari alacaklılar: Satıcılar ile diğer ticari alacaklılar, alacaklı
oldukları tutarın vadesinde ödenebilirliği konusunda bilgiye ihtiyaç duyarlar.
e) Müşteriler: Müşteriler, özellikle işletmeyle uzun vadeli bir ilişki içine girmişlerse veya
ona bağımlılarsa, işletmenin devamlılığı konusundaki bilgiyle yakından ilgilidirler.
g) Toplum: İşletmeler içinde bulundukları toplumu değişik biçimlerde etkiler. Bir işletme
yörede önemli bir istihdam kaynağı veya o yörede üretilen mal ve hizmetlerin önemli bir
10
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Yukarıda belirtilen tüm tarafların muhasebe bilgilerine karşı olan ilgileri farklı neden ve
güdülere dayanmaktadır.
Serbest muhasebecilik mesleğinin konusu gerçek ve tüzel kişilere ait temel muhasebe
kayıtlarını tutmak, mali tabloları ve vergi beyannamelerini düzenlemek biçimindedir.
Serbest Muhasebeci olabilmek için en az lise mezunu olmak ve 6 yıl staj yapmak,
üniversite mezunları için ise 2 yıl staj yapmak zorunluluğu vardır.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olabilmek için hukuk siyasal işletme iktisat maliye
bankacılık kamu yönetimi ve siyasal bilimler dallarından birinden mezun olmak veya bu
konularda lisansüstü eğitimi tamamlayan kişiler iki yıl süreli staj ile meslek sınavını
başarmış olmaları zorunludur. Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler hesapların
denetimlerini ve danışmanlık görevini yürütürler.
Yeminli Mali Müşavirler ise, denetim görevinin yanında bu defter ve belgeleri tastik
yetkisine sahiptirler. Ancak tastik yetkisi ile birlikte, bu işlemlerin sonuçlarına karşı
müşterileri ile birlikte ortak ve müteselsilen sorumludurlar. Yeminli Mali Müşavir olabilmek
için en az 10 yıl Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olarak çalışmış olmak ve sınavı
başarmış olmak şartı aranır.
11
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Genel olarak sosyal sorumluluk gerçek ve tüzel kişilerin kendi davranışlarını ve yetki
alanlarındaki herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesi olarak tanımlanır. Muhasebeciler
de hazırladıkları ve açıkladıkları rapor ve belgeler dolayısı ile büyük bir sorumluluk
altındadır. Bu sebeple muhasebeciler, hukuki sorumluluklarından çok daha geniş bir
sorumluluğu anlatan bir sorumluluk duygusu ile hareket etmek durumundadırlar. Bu
anlamı ile sosyal sorumluluk kavramı; muhasebenin organizasyonunda, muhasebe
uygulamalarının yürütülmesinde ve mali tabloların düzenlenmesi ve sunulmasında; belli
kişi veya grupların değil, tüm toplumun çıkarlarının gözetilmesi ve dolayısıyla bilgi
üretiminde gerçeğe uygun, tarafsız ve dürüst davranılması gerektiğini ifade eder.
b) Kişilik Kavramı:
Her işletme belli bir süreye bağlı olmaksızın sonsuz bir ömre sahip olmak üzere kurulur
ve faaliyetlerini bu esas çerçevesinde sürdürür. Bu kavram maliyet esası kavramının da
temelini oluşturmaktadır. Bu kavramın, işletmeler açısından geçerliliğinin bulunmadığı
veya ortadan kalktığı durumlarda ise, bu husus mali tabloların dipnotlarında açıklanır.
d) Dönemsellik İlkesi :
İşletmedeki çeşitli fizik ölçüleri ile ifade edilen olayların kaydedilebilmeleri ve takip
edilebilmeleri için ortak bir para birimi ile ifade edilmeleri gerekmektedir. Parayla ölçülme
kavramı, parayla ölçülebilen iktisadi olay ve işlemlerin muhasebeye ortak bir ölçü olarak
para birimiyle yansıtılmasını ifade eder. Muhasebe işlemleri ulusal para birimine göre
yapılır.
12
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Muhasebe kayıtlarına esas olan işlemlerin tarafsız ve usulüne uygun olarak düzenlenmiş
belgelere dayandırılması gereklidir. Bu kavram muhasebe kayıtlarının gerçek durumu
yansıtan ve usulüne uygun olarak düzenlenmiş objektif belgelere dayandırılması ve
muhasebe kayıtlarına esas alınacak yöntemlerin seçilmesinde tarafsız ve ön yargısız
davranılması gereğini ifade eder.
h) Tutarlılık İlkesi :
j) Önemlilik Kavramı :
13
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Tahakkuk Esası : Mali tablolar, amaçlanan faydayı sağlamaları için tahakkuk esası
dikkate alınarak hazırlanır. Bu yöntemde, işlemlerin ve diğer olayların etkileri, bunlarla
ilgili nakit ve nakit benzerlerinin tahsilatlarının veya ödemelerin yapıldığı tarih itibarıyla
değil, bunların vuku bulduğu tarihler esas alınarak mali tablolara alınır. İşlem ve olaylar
tahakkuk ettiği tarih itibarıyla mali tablolara alınır ve ilgili dönemin mali tablolarında
gösterilir. Tahakkuk esası kullanılarak hazırlanmış mali tablolar, mali tablo kullanıcılarına,
sadece işletmenin geçmişte yaptığı nakit tahsil ve ödeme işlemleri hakkında değil,
gelecekte ödenmesi gereken yükümlülükler ve gelecekte alınacak nakdi temsil eden
kaynaklar hakkında da bilgi verir.
14
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
TTK’na göre muhasebe işlemlerinde kullanılacak belgeler ise Poliçe, Bono, Çek, Hisse
Senedi, Tahvil, Emtia Senetleri, Nakliye Belgeleri (Ordino, Konşimento, manifesto, vb)
gibi belgelerdir.
Bir faaliyet dönem içersinde muhasebe akışı temel olarak aşağıdaki gibi gerçekleşir :
İşe Başlama Bilançosunun düzenlenmesi,
Belge ve bilgilerin toplanması,
Yevmiye Defterine kayıt,
Defteri Kebire kayıt,
Aylık Mizan düzenlenmesi,
Dönem sonu envanter işlemlerinin yapılması,
Genel Kesin Mizan düzenlenmesi
Dönem sonu Bilanço ve Gelir Tablosunun düzenlenmesi
Dönem Hesaplarının Kapatılması
Yukarıda belirtilen süreç her yıl aynı şekilde gerçekleşir. Yıl içersinde aynı nitelikteki
işlemler, bir hesap içinde tutulur. Böylece işlemlerin sınıflanması ve kaydedilmesi
kolaylaşmış olacaktır. Örnek vermek gerekirse para ile ilgili işlemler kasa hesabında,
demirbaş ile ilgili işlemler demirbaş hesabında borç ve alacaklar ile ilgili işlemlerde,
sırasıyla alıcılar ve satıcılar hesaplarında takip edilirler.
Muhasebe kayıtlarının tutulması esnasında, ortaya çıkan her olay en az iki ekonomik
kavramı etkilemesinden dolayı en az iki tarafa kayıt yapılması gerekmektedir. (Çift
Taraflılık İlkesi) Bu durum temel muhasebe eşitliğinin ele alınması ile daha iyi ortaya
konulacaktır.
15
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Bu eşitliğe göre işletmenin sahip olduğu varlıklar ve bu varlıkların kaynağını teşkil eden,
işletme sahip veya sahipleri tarafından veya üçüncü kişi veya kuruluşlar tarafından
sağlanan kaynaklar bir işletmenin temel muhasebe denkliğini oluşturmaktadır. Bu sebeple
herhangi bir hesapta meydana gelen bir değişim eşitliğin diğer kalemlerinde değişime
sebep olmaktadır.
Hesapların işleyiş şekli ele alındığında varlık hesapları ile kaynak hesaplarının işleyişleri
arasında farklılıklar bulunmaktadır.
Varlık hesaplarında, herhangi bir artış meydana geldiğinde hesabın borç tarafı, azalış
meydana geldiğinde ise alacak tarafı çalıştırılmaktadır. Kaynak hesaplarında ise, bu
uygulama değişerek, bir kaynak hesabında artış meydana geldiğinde hesabın alacak
tarafı, azalış meydana geldiğinde ise borç tarafı kullanılmaktadır.
Geçici amaçlarla, iktisap edilen menkul kıymetler, elde etme maliyeti ile kaydedilir.
Ancak, işletmeler satınalma bedeline bağlı olarak yaptıkları giderleri "diğer faaliyetlerden
giderler ve zararlar" olarak muhasebeleştirilebilirler. Elde etme maliyetinin
hesplanmasında hareketli veya ağırlıklı ortalama maliyet yöntemlerinden birinin
uygulanması şarttır. Menkul kıymetler, söz konusu maliyet yöntemlerine dayanılarak
serileri itibariyle ayrı ayrı değerlenir.
Borsalar ve teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem gören hisse senetleri, bilanço gününden
önceki 5 işgünü boyunca oluşan günlük ağırlıklı ortalama fiyatların ortalaması üzerinden
değerlenir. Bu ortalamanın hesabında sermaye artırımı ve temettü ödemesi gibi
işlemlerden kaynaklanan etkiler giderilir. Bilanço gününden önceki 5 işgünü içinde elde
edilen hisse senetleri ise, elde etme maliyeti ve bilanço gününde oluşan ağırlıklı ortalama
fiyatın düşük olanı ile değerlenir.
Yatırım fonu katılma belgeleri, ilgili yatırım fonunun bilanço tarihi için açıkladığı alış
fiyatları üzerinden; borsalar ve teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem gören borçlanmayı
temsil eden diğer menkul kıymetler ise bilanço tarihindeki ağırlıklı ortalama fiyatları
üzerinden değerlenir.
16
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Devlet Tahvili, Hazine Bonosu ve Gelir Ortaklığı Senetleri gibi kamu menkul
kıymetlerinde, vadelerinde elde edilecek gelirin söz konusu menkul kıymetlerin
iktisabından bilanço tarihine kadar geçen süreye isabet eden kısmı için gelir tahakkuk
ettirilir. Tahakkuk ettirilen tutar menkul kıymetler hesabının alt hesabı olan "gelir
tahakkukları" hesabında muhasebeleştirilir ve bilançoda "Menkul Kıymetler", gelir
tablosunda ise, "Diğer Faaliyetlerden Gelirler ve Kârlar" hesap grubu içinde gösterilir.
Borsalar ve teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem görmeyen menkul kıymetler, elde etme
maliyetlerine göre % 10 veya daha fazla bir oranda değer kaybetmeleri ve bu değer
düşüklüğünün yakın bir gelecekte ortadan kalkacağına dair objektif ve makul bir
gerekçenin varolmaması durumunda rayiç değerleriyle değerlenir. Rayiç değer,
borçlanmayı temsil eden menkul kıymetler için TC Merkez Bankasının açıkladığı iskonto
oranı üzerinden hesaplanan değer; hisse senetleri için net defter değeridir.
Mal alım satım işlemlerinin kayıt edilmesi konusunda iki farklı yöntem uygulanmaktadır.
Bu farklılığın sebepleri, alım satımı yapılan malların çeşitliliği ve elde edilmek istenilen
bilginin ayrıntıları nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Bu yöntemler şunlardır;
Aralıklı envanter yöntemi, işletmedeki mal mevcudunun ancak belirli aralıklarla yapılacak
sayım işlemleri ile hesaplanabildiği bir yöntemdir. Bu yöntemde, dönem başı mal
mevcudu, dönem içi alışlar, satın alma giderleri, alış iskontoları ve alış iadeleri “153
17
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Sürekli Envanter Yöntemi dönem içinde her an mevcut malların miktarını ve maliyetini,
bunun yanında satışların tutarını ve maliyetini gösterecek şekilde kayıt esasına dayalı bir
sistemdir. Bu yöntemde, dönem başı mal mevcudu, dönem içi alışlar, satın alma giderleri,
alış iskontoları ve alış iadeleri “153 TİCARİ MALLAR HESABINDA”, satış işlemleri “600
YURTİÇİ SATIŞLAR HESABINDA” ve satış sürecinde satılan malların maliyeti “621
SATILAN TİCARİ MALLAR MALİYETİ HESABI”’nda izlenir. Dolayısı ile satış işlemlerinde biri
maliyetler ile ilgili, biri de satış işlemleri ile ilgili iki muhasebe kaydı yapılmaktadır.
Stok maliyetinin hesaplanmasında "ilk giren ilk çıkar", "son giren ilk çıkar", "ağırlıklı
ortalama maliyet" veya "hareketli ortalama maliyet" yöntemlerinden birinin uygulanması
şarttır. Enflasyon muhasebesi uygulaması ile LİFO yöntemlerinin uygulanmasına son
verildi. Stoklarda, türler itibariyle aynı değerleme yönteminin esas alınması zorunludur.
Ancak, kısmen özel siparişlerin olması veya başlı başına maliyetlerinin saptanması gerekli
kalemlerin bulunması halinde, bunlara özgü olarak "özel sipariş maliyeti" yöntemi
uygulanabilir. Aralıklı envanter yöntemi ve sürekli envanter uygulamalarına göre stok
değerleme yöntemlerinin uygulamasında değişiklikler olmaktadır.
Genel üretim giderleri; dolaysız ilk madde ve malzeme, dolaysız işçilik ve faaliyet giderleri
dışında kalan ve üretimle ilgili olan dolaylı malzeme, dolaylı işçilik, amortisman, bakım-
onarım, elektrik, su v.b. giderlerden oluşur. Genel üretim giderlerinin gider yerlerine ve
mamul maliyetlerine uygun esaslarla dağıtılması gerekir. Üretim düzeyinin düşük olduğu
dönemlerde ve atıl kapasite bulunması durumunda atıl kapasiteye düşen sabit genel
üretim giderleri üretim maliyeti dışında tutulur. Üretim kapasitesine ilişkin veriler
önceden belirlenen esaslara göre tutarlı bir biçimde uygulanır. Faaliyet giderlerinden
üretim maliyetine pay verilmez.
Net gerçekleşebilir değerin, elde etme maliyetinden düşük olabileceği durumlar aşağıda
sıralanmıştır.
a) İşletmenin mal ve mamul maliyetlerinde artışların veya bunların satış fiyatlarında
düşüşlerin ortaya çıkması,
b) Çeşitli nedenlerle stoklarda bozulma, çürüme, kırılma, çatlama, paslanma gibi değer
düşüklüğüne neden olan olayların olması,
c) Satın alınan veya üretilen malın hatalı olması,
18
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Net gerçekleşebilir değerin tahmini, fiyat veya maliyetteki geçici dalgalanmalara göre
değil, stokların değerlemenin yapıldığı tarihteki maliyet ve satışlarıyla ilgili en gerçekçi
verilere göre yapılır. Üretimde kullanılacak ilk madde ve malzemenin net gerçekleşebilir
değeri ikâme maliyetine göre hesaplanır. İkâme maliyeti, değerleme gününde söz konusu
stokları satın alma durumunda ortaya çıkabilecek yenileme maliyetidir.
Alacaklar ve borçlar bilançoda mukayyet (kayıtlı) değerleri ile gösterlir. Ancak, avans,
depozito ve teminat niteliğinde olanlar hariç olmak üzere, senetli alacak ve borçlar (vadeli
çekler ve poliçeler dahil) ile 3 aydan daha uzun vadeli senetsiz alacak ve borçların
reeskont işlemine tabi tutulması şarttır. Reeskont işleminde, söz konusu alacak ve borçlar
için öngörülen faiz oranı; bu yoksa Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın iskonto oranı
uygulanır. Aracı kurumlar, bankalar ile sigorta şirketleri, alacaklarını ve borçlarını Merkez
Bankasının iskonto oranı veya muamelelerinde uyguladıkları faiz oranı ile değerleme günü
kıymetine dönüştürürler. Alacaklara ilişkin olarak ayrılan reeskont tutarları, gelir
tablosunda "Diğer Faaliyetlerden Giderler ve Zararlar", borçlara ilişkin reeskont tutarları
ise, "Diğer Faaliyetlerden Gelirler ve Kârlar" hesap gruplarında muhasebeleştirilir.
Şüpheli alacaklar, çeşitli nedenlerle tahsil imkanlarının güçleşmiş olduğu tahmin edilen
alacakları ifade eder. İşletmelerin makul bir gerekçeye dayanarak şüpheli alacaklarını
tahmin etmesi ve bu alacaklar için karşılık ayırması şarttır. Şüpheli alacaklar, işletmelerin
önceki yıllarda tahsil edilemeyen alacaklarına ilişkin veriler, borçlunun ödeme yeteneği,
işletmenin içinde bulunduğu sektörde ve cari ekonomik ortamda ortaya çıkan olağanüstü
koşullar esas alınarak ve makul bir gerekçeye dayanılarak tahmin edilebilir. Bu yolla
ayrılan karşılıkların neden olduğu giderler, vergi mevzuatı bakımından aksine bir
düzenleme olmadıkça, kanunen kabul edilmeyen gider niteliğindedir.
Makul bir sonuca ulaşmayı önleyen önemli belirsizliklerin var olması halinde, şüpheli
alacaklar, perakende satış yöntemi kullanılarak hesaplanır. Perakende satış yöntemine
göre, değerleme yapılan dönemden önceki iki hesap döneminde vadesinde tahsil
edilemeyen alacakların ilgili bulunduğu dönemlerdeki toplam vadeli satışlara oranlarının
19
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Dövize dayalı işlemlerin işlem tarihinde geçerli kurlar esas alınarak muhasebeleştirilmesi
gerekir. Değerleme gününde, işletmenin kasa ve bankalar hesabı içinde yer alan dövizleri
ile dövize dayalı alacakları ve borçları; varsa oluşan borsa kur'u, borsa kur'unun
bulunmaması halinde Merkez Bankası'nca ilan edilen kurlar üzerinden değerlenir.
İştirakler, bağlı ortaklıklar ve bağlı menkul kıymetler elde etme maliyeti üzerinden
değerlenir. Borsa ve teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem gören iştirakler, bağlı
ortaklıklar ve bağlı menkul kıymetler, bilanço gününden önceki 5 işgünü boyunca oluşan
günlük ağırlıklı ortalama fiyatların ortalaması üzerinden değerlenir. Bu ortalamanın
hesabında sermaye artırımı ve temettü ödemesi gibi işlemlerden kaynaklanan etkiler
giderilir. Bilanço gününden önceki 5 işgünü içinde elde edilen hisse senetleri ise, elde
etme maliyeti ve bilanço gününde oluşan ağırlıklı ortalama fiyatın düşük olanı ile
değerlenir.
20
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Maddi duran varlıklar, yeniden değerleme uygulaması hariç, elde etme maliyeti ile
değerlenir. Maddi duran varlığın satınalma işlemine bağlı olarak yapılan giderler, alış ve
ithalde ödenen vergiler ile varlığın önceden belirlenen amaçlar çerçevesinde kullanılmak
üzere çalışabilir duruma getirilmesi için katlanılan bilumum giderlerden oluşur. Bu
giderlere;
Maddi duran varlıkların mütemmim cüz'üleri ve teferruatı ilgili maddi duran varlıkla
birlikte değerlenir. Maddi duran varlıkların aktifleştirilmesinden sonra ortaya çıkan ve bu
varlıkların iktisabında kullanılan kredilerden kaynaklanan kur farkları aktifleştirilebilir. Bu
takdirde, söz konusu giderler ilgili bulunduğu varlığın kalan amortisman süresi içinde itfa
edilir.
geçtiği (varsa deneme üretimine başladığı) dönemden itibaren 5 yılda eşit taksitlerle itfa
edilir.
Araştırma ve geliştirme giderleri, yeni bir ürün veya ileri bir teknoloji geliştirmek için
yapılan araştırma giderleri ile araştırma bulgularının yeni ürünler, varlıklar, üretim
yöntemleri, sistemler veya hizmetler için projeye dönüştürülmesinde katlanılan geliştirme
giderlerinden oluşur. Araştırma ve geliştirme maliyeti;
Maddi olmayan duran varlıklar içinde yer alan; patent, lisans, know-how, işletme hakkı,
marka ve benzeri haklar elde etme maliyeti ile değerlenir. Haklar yararlanma süreleri
içerisinde; yararlanma sürelerinin belli olmaması veya tesbit edilmemiş olması halinde, 5
yıllık sürede eşit taksitlerle itfa olunur. Peştemallık (firma değeri) bir işletme devralınırken
katlanılan maliyet (elde etme maliyeti) ile söz konusu işletmenin rayiç bedelle hesaplanan
net varlıklarının değeri arasındaki olumlu farktır. Peştemallık hesaplanırken, rayiç bedelin
tesbit edilememesi halinde bunun yerine net defter değeri esas alınır.Peştamallık 5 yılda
eşit taksitlerle itfa edilir.
22
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
23
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
A) Tarihsel Gelişim
Günümüze değin birçok ülkede farklı muhasebe anlayış ve uygulamaları oluşmuştur. Her
ülke ve kurum kendi gelenek ve ihtiyaçları doğrultusunda anlayış geliştirmiş ve farklı
uygulamalar yaratmıştır. Sonuç olarak birçok ülkede farklı muhasebe uygulamaları
mevcut bulunmasının birçok sebebi vardır. Bunlar;
B) Türkiye’de Uygulama
Ülkemizde Muhasebe standartlarının (Türkiye Muhasebe Standartları - TMS) hazırlanması
konusunda 15.12.1999 tarih ve 4487 sayılı kanun Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu
kurulmuştur. Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu; Hazine Müsteşarlığı, Maliye
Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu, Yüksek Öğretim Kurulu ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden
birer, Türkiye Serbest Muhasebeci Malî Müşavirler ve Yeminli Malî Müşavirler Odaları
24
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Birliğinden bir yeminli malî müşavir ve bir serbest muhasebeci malî müşavir olmak üzere
9 üyeden oluşur.
TÜRKİYE MUHASEBE STANDARTLARI
Konu Resmi Gazete
Tarih
ve Sayısı
Kavramsal Çerçeve 16.01.2005 -
25702
16.01.2005 -
TMS 1 : Finansal Tabloların Sunuluşu
25702
15.01.2005 -
TMS 2 : Stoklar
25701
16.01.2005 -
TMS 1 : Finansal Tabloların Sunuluşu
25702
15.01.2005 -
TMS 2 : Stoklar
25701
18.01.2005 -
TMS 7 : Nakit Akış Tabloları
25704
TMS 8 : Muhasebe Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde Değişiklikler ve 20.10.2005 -
Hatalar 25972
20.10.2005 -
TMS 10 : Bilanço Tarihinden Sonraki Olaylar
25972
26.10.2005 -
TMS 11 : İnşaat Sözleşmeleri
25978
03.03.2006 -
TMS 14 : Bölümlere Göre Raporlama
26097
31.12.2005 -
TMS 16 : Maddi Duran Varlıklar
26040
24.02.2006 -
TMS 17 : Kiralama İşlemleri
26090
09.12.2005 -
TMS 18 : Hasılat
26018
TMS 20 : Devlet Teşviklerinin Muhasebeleştirilmesi ve Devlet 01.11.2005 -
Yardımlarının Açıklanması 25983
31.12.2005 -
TMS 21 : Kur Değişiminin Etkileri
26040
09.11.2005 -
TMS 23 : Borçlanma Maliyetleri
25988
31.12.2005 -
TMS 24 : İlişkili Taraf Açıklamaları
26040
01.03.2006 -
TMS 26 : Emeklilik Fayda Planlarında Muhasebeleştirme ve Raporlama
26095
17.12.2005 -
TMS 27 : Konsolide ve Bireysel Finansal Tablolar
26026
27.12.2005 -
TMS 28 : İştiraklerdeki Yatırımlar
26036
31.12.2005 -
TMS 29 : Yüksek Enflasyonlu Ekonomilerde Finansal Raporlama
26040
31.12.2005 -
TMS 31 : İş Ortaklıklarındaki Paylar
26040
02.02.2006 -
TMS 34 : Ara Dönem Finansal Raporlama
26068
18.03.2006 -
TMS 36 : Varlıklarda Değer Düşüklüğü
26112
25
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
15.02.2006 -
TMS 37 : Karşılıklar, Koşullu Borçlar ve Koşullu Varlıklar
26081
17.03.2006 -
TMS 38 : Maddi Olmayan Duran Varlıklar
26111
17.03.2006 -
TMS 40 : Yatırım Amaçlı Gayrimenkuller
26111
24.02.2006 -
TMS 41 : Tarımsal Faaliyetler
26090
TFRS 5 : Satış Amaçlı Elde Tutulan Duran Varlıklar ve Durdurulan 16.03.2006 -
Faaliyetler 26110
31.01.2006 -
TFRS 6 : Maden Kaynaklarının Araştırılması ve Değerlendirilmesi
26066
Kaynak : www.tmsk.org.tr sayfasından yararlanılarak hazırlanmıştır.
C) SPK Düzenlemeleri
Ülkemizde muhasebe standartları konusunda düzenleme yapan bir diğer kurum Sermaye
Piyasası Kurulu’dur. SPK tarafından günümüze değin muhasebe standartlarına ilişkin
olarak yapılan belli başlı düzenlemeler aşağıdaki gibidir. Bu tebliğler ile ülkemiz finans
piyasasında uygulanacak finansal raporlamaya ilişkin ilke ve kurallar belirlenmeye
çalışılmıştır.
SPK tarafından son olarak 21/12/2004 tarihli ve 25677 sayılı Resmi Gazete’de “Sermaye
Piyasasında Muhasebe Standartları Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ
(Seri:XI, No:27)” yayınlanmıştır. Bu Tebliğin amacı, Sermaye Piyasası Kanunu’nun
değişik 16 ve 22/e maddeleri uyarınca işletmeler tarafından düzenlenecek mali tablo ve
raporlar ile bunların hazırlanması ve ilgililere sunulmasına ilişkin muhasebe ilke ve
kurallarını belirlemektir. Bir ana ortaklığın bağlı ortaklığı, iştiraki veya müşterek yönetime
tabi teşebbüsü konumunda olanlar da dahil işletmeler mali tablo ve raporlarını bu
Tebliğdeki hükümler çerçevesinde düzenler.
26
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
SPK hükümlerine tabi olan ancak hisse senetleri borsada işlem görmeyen diğer şirketler
ise SPK tarafından muhasebe standartları ile ilgili olarak yayınlanmış bulunan standartlara
göre mali tablolarını hazırlamaya devam edeceklerdir.
27
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
EK
28
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Mali tablolar, kullanıcılarının ekonomik kararlarında faydalı olacak şekilde, bir işletmenin
mali durumu, performansı ve mali durumundaki değişiklikler hakkında bilgi vermek
amacıyla hazırlanır. Mali tablolar, bunun dışındaki amaçlar için hazırlanamaz. Bu şekilde
hazırlanmış mali tablolar, kullanıcıların çoğunun ortak bilgi ihtiyacını karşılar. Ancak,
finansal olmayan bazı bilgilerin mali tablolarda yer almaması mümkündür. Ayrıca, mali
tablolarda büyük ölçüde geçmiş olayların etkileri yer alır. Bu nedenle, ekonomik karar
almada, mali tablolar gerekli bilgilerin tümünü sağlamayabilir.
Mali tablolar, işletme kaynaklarının işletme yönetimi tarafından etkin idare edilip
edilmediğinin sonuçlarını da gösterir. Mali tablo kullanıcıları, alacakları ekonomik
kararlarda kullanmak üzere, performans değerlendirmesi yaparlar. İşletmedeki payları
satma, elde tutma veya yeni pay alma ile yönetimin yeniden atanması veya değiştirilmesi
konuları, ekonomik kararlar içinde yer alır.
Mali tablo kullanıcıları tarafından alınan ekonomik kararlar, işletmenin gelecekte elde
etmesi beklenen nakit ve nakit benzerlerini oluşturma yeteneği ile bunların kesinlik
düzeyi hakkında bir değerlendirme yapmayı gerekli kılar. Nakit ve nakit benzerleri
oluşturma yeteneği sayesinde işletmeler, borçlarını, bunların faizlerini, çalışanların
ücretlerini ve ortaklara kar payını ödeyebilir. İşletmenin mali durumuna, performansına
ve mali durumunda değişime odaklı bilgilerin sağlanması halinde, mali tablo kullanıcıları
işletmenin nakit ve nakit benzerleri oluşturma kapasitesini daha iyi değerlendirme
yeteneğine sahip olurlar.
Bir işletmenin mali durumu, kontrol ettiği ekonomik kaynaklar, mali yapısı, likiditesi,
ödeme gücü ve faaliyet gösterdiği ortamdaki değişikliklere uyum yeteneğinden etkilenir.
İşletmenin kontrol ettiği ekonomik kaynaklar ve geçmişte bu kaynakları değiştirme
kapasitesi, işletmenin oluşturacağı nakit ve nakit benzerlerini tahmin etmekte yararlı bir
bilgidir. İşletmenin mali yapısı hakkındaki bilgiler ise, işletmenin borçlanma ihtiyacını,
karların ve nakit akımlarının hak sahipleri arasında ne oranda pay edileceğini, işletmenin
ilave finansman ihtiyacının nasıl karşılanacağını tahmin etmede yararlı olmaktadır.
Likidite ve ödeme gücü hakkındaki bilgiler, işletme borçlarının vadesinde ödenme gücü
hakkında bilgi verir. Likidite, kısa vade için, bu süre içerisinde vadesi gelen finansal
29
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
yükümlülükleri düştükten sonra elde kullanılabilir nakdin kalmasını ifade eder. Ödeme
gücü ise, işletmenin uzun vadede, vadesi gelen finansal yükümlülüklerini karşılama
yeteneğidir.
Mali tablolar setini oluşturan tablolar; bilanço, gelir tablosu, nakit akım tablosu ve öz
sermaye değişim tablosu, bir işlemin veya olayın farklı yönlerini temsil ettiklerinden
birbirleriyle ilişkilidir. Her bir mali tablo diğerinden farklı konuda bilgi vermesine rağmen,
tek başına kullanıcıların ihtiyaç duyduğu bilgilerin tümünü sağlayamaz. Mali tablolar,
diğer ek açıklamaların da içinde yer aldığı dipnotları kapsar. Dipnotlar, bir bilanço veya
gelir tablosu kalemi hakkında, kullanıcıların ihtiyaç duyduğu ek bilgiyi içerir. Bunun
yanında, işletmenin karşı karşıya olduğu risk ve belirsizlikleri ve bilançoya alınmayan
varlık ve yükümlülükleri hakkında açıklamalara da söz konusu dipnotlarda yer verilebilir.
Coğrafi ve endüstri bölümlerine göre düzenlenmiş bilgiler ile fiyat değişimlerinin
işletmeye etkileri hakkındaki bilgiler de dipnotlarda yer alabilir.
Bu bölümde mali tabloaraın taşıması gereken temel nitelikler ile hazırlık sürecinde
kullanılacak “ ihtiyaca uygun ve güvenilir bilgiyle ilgili sınırlamalar” ele alınacaktır.
Mali tabloların nitelikleri, mali tabloları kullanıcıları için faydalı hale getiren yönleridir.
Anlaşılabilirlik, ihtiyaca uygunluk, güvenilirlik ve karşılaştırılabilirlik mali tabloların temel
niteliklerini oluşturur.
30
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
mali tabloların anlaşılabilirlik özelliğini taşıdığı kabul edilir. Ekonomik karar almada önemli
olan ve doğası itibariyle karmaşık olan bilgiler, anlaşılmasının zor olduğu gerekçesiyle
mali tablolardan çıkarılamaz.
Güvenilirlik ve gerçeğe uygun bir şekilde temsil : Bir bilginin güvenilir kabul
edilebilmesi için, hatalardan ve önyargılardan arındırılmış olması, temsil etmesi beklenen
veya temsil ettiği anlaşılan işlem ve olayları gerçeğe uygun bir şekilde sunması şarttır.
31
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
(Örnek; bilanço, bilanço tarihinde, mali tablolara alınma kriterlerini taşıyan ve varlık, borç
ve öz sermaye olarak sonuçlanan işlem ve olayları gerçeğe uygun bir şekilde
yansıtmalıdır.) Bir çok finansal veri, işlem ve olayları gerçeğe uygun bir şekilde
yansıtmama riski taşır. Bu durum, yanlı olmaktan ziyade, ölçülecek işlem ve olayların ya
da ölçüm ve sunum tekniklerinin belirlenmesinde karşılaşılan zorluklardan kaynaklanır.
Bazı durumlarda, ilgili kalemin finansal etkilerinin ölçülmesi çok belirsiz olabilir ve bunun
sonucunda işletme ilgili kalemi mali tablolara almayabilir. Diğer durumlarda ise, ilgili
kalemi mali tablolara almak ve bunun ölçümü ve mali tablolara alınması ile ilgili riskleri
açıklamak daha uygun olabilir.
Güvenilirlik ve özün önceliği: Bir bilginin gerçeği uygun bir şekilde temsil
etmesi için, ilgili bilginin sadece hukuki biçimine bakarak değil, onun özü ve ekonomik
anlamı dikkate alınarak mali tablolarda sunulması şarttır. İşlem veya diğer olayların özü,
hukuki formları ile her zaman uyumlu olmayabilir. (Örnek; bir işletme, hukuki belgeler
üzerinde, bir varlığı diğer bir işletmeye devretmiş gibi gösterebilir. Ancak o varlıktan
gelecekte elde edilmesi beklenen faydalardan yararlanma hakkını kendisinde bırakmış
olabilir. Böyle bir durumda, mali tablolarda satış varmış gibi göstermek, gerçeğe uygun
bir şekilde temsil kuralını ihlal eder.)
32
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
b) Fayda ve maliyet arasında denge : Fayda ve maliyet arasındaki denge, mali tablo
niteliklerinden ziyade, genel bir kısıtlamadır. Bir bilgiden elde edilen fayda, onu temin
etmek için harcanan maliyetten fazla olmalıdır. Ancak, fayda ve maliyetin belirlenmesi
büyük ölçüde takdir kullanmayı zorunlu kılar. Ayrıca, bilgi elde etme maliyetine, bilgiden
yararlananların katlanması söz konusu olmayabilir. Bilgi, kendilerine bilgi sağlanması
amaçlananlardan farklı kesimlere de faydalı olabilir. (Örnek; işletmeye borç verenler için
sağlanan bilgiler, işletmenin borçlanma maliyetini düşürebilir.) Bu nedenle her durumda
fayda maliyet yaklaşımını uygulamak zordur. Bununla birlikte, işletmeler ve mali tablo
kullanıcıları bu kısıtlamanın farkında olmalıdır.
c) Mali tablo nitelikleri arasında denge : Uygulamada, mali tablo nitelikleri arasında
bir denge şarttır. Bu denge mali tabloların amaçlarını en iyi şekilde karşılayacak şekilde
33
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
kurulmalıdır. Mali tablo nitelikleri arasında denge kurmada, olay bazında uzman kişilerin
takdir yetkisi aranır.
Mali tablolar, işlem ve olayları ekonomik özelliklerine göre genel gruplara ayırarak,
bunların finansal etkilerini gösterir. Bu genel gruplar mali tabloların unsurlarını oluşturur.
Bilançoda, işletmenin mali durumunun ölçümü ile doğrudan ilgili unsurlar; varlıklar,
borçlar ve öz sermayedir. Gelir tablosunda performansın ölçümü ile doğrudan ilgili
unsurlar ise gelir ve giderlerdir.
Mali tablo unsurları, bilanço ve gelir tablosundaki gösterimlerinde daha alt kategorilere
ayrılır. (Örnek; varlıkar ve borçlar, kullanıcıların ekonomik karar almalarına yardımcı
olacak şekilde, esasları veya fonksiyonları itibarıyla daha alt kategorilere bölünebilir.)
Bilançoda, işletmenin mali durumunun ölçümü ile doğrudan ilgili unsurlar varlıklar,
borçlar ve öz sermayedir.
2.3.1) Varlıklar
Bir varlığın beklenen ekonomik faydası, işletmeye nakit ve nakit benzeri akımına
doğrudan ve dolaylı olarak katkı sağlayacak potansiyeldir. Potansiyel, işletmenin esas
faaliyetlerinin parçası olan üretken bir birim olabileceği gibi, nakde ve nakit benzerlerine
çevrilebilen veya üretim maliyetlerini azaltan bir bilgi gibi, işletmenin nakit çıkışını
azaltma kapasitesi şeklinde de ortaya çıkabilir. Bir işletme, varlıklarını müşteri
ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik mal ve hizmet üretiminde kullanmak için elde
bulundurur. Üretilen mal ve hizmetler müşteri ihtiyaçlarını karşıladığı için, müşteriler
bunlar için bir ödeme yapmaya hazırdır. Bu ödeme işletmenin nakit akımına katkı sağlar.
Nakdin kendisi de, diğer kaynaklara ulaşmayı sağlamak suretiyle bir hizmet sunar.
Bir varlıktan beklenen ekonomik fayda işletmeye değişik biçimlerde sağlanabilir. Bir
varlık;
a) İşletme tarafından satılan mal ve hizmetlerin üretiminde tek başına veya diğer
varlıklarla beraber kullanılabilir,
Bir çok varlık (Örnek: maddi varlıklar) fiziki bir biçime sahiptir. Ancak bir varlığın mali
tablolara alınması için fiziki biçiminin varlığı şart değildir. (Örnek: patent ve telif hakları,
bunlardan sağlanacak ekonomik faydaların işletme tarafından elde edileceği bekleniyorsa
ve bunlar işletme tarafından kontrol ediliyorsa bir varlık olarak kabul edilir.) Bir çok varlık
(Örnek: alacaklar ve gayrimenkuller) hukuki haklarla ilgilidir. (Örnek; bir varlığın mali
34
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
tablolara alınması için sahiplik hakkının varlığı zorunlu değildir. Kiralanan bir
gayrimenkulden elde edilmesi beklenen fayda işletme tarafından kontrol edilebiliyorsa, bu
gayrimenkul bir varlık olarak bilançoda yer alır.) Bunun yanında bir varlık olarak
tanımlanabilmek için hukuki kontrolün işletmenin elinde olması şart değildir. (Örnek:
Hukuki bir sahiplik ilişkisi kurulmamış olsa bile, gizli tutulmak suretiyle bir geliştirme
sonucu elde edilen know-how'dan elde edilmesi beklenen faydanın kontrol edilmesi
durumunda, bu know-how varlık olarak bilançoya alınabilir.)
Bir işletmenin varlıkları geçmiş olaylar veya işlemler neticesinde ortaya çıkar. Bir varlık
genellikle satın alma veya üretme suretiyle elde edilir. Ancak bunun yanında diğer
yollarla da elde edilebilir. (Örnek: devlet teşvik olarak bir işletmeye belirli bir varlığı
devredebilir veya işletme bir maden yatağı keşfedebilir.) Gelecekte olması beklenen
işlemler neticesinde bir varlık elde edilemez. (Örnek: Bir stok alma niyeti ileri sürülerek
bu stok varlıklar arasında izlenemez.)
İstisnaları olmakla beraber, harcama yapmakla varlık elde etmek arasında çok yakın bir
ilişki vardır. Bu çerçevede, işletmenin bir harcama yapması halinde bundan gelecekte bir
fayda elde etmenin amaçlandığı sonucuna ulaşılabilir, ancak her zaman bu harcama
neticesinde bir varlık elde edilmeyebilir. Benzer şekilde, bir harcama yapılmadan elde
edilmiş kalemler varlık kapsamı dışında bırakılmayabilir. (Örnek: işletmeye bir varlık
bağışlanmış olabilir ve bunu elde etmek için bir harcama yapılmamasına karşın bu kalem
varlık olarak tanımlanabilir.)
Mevcut bir yükümlülük ile ileriye dönük bir taahhüt arasında fark bulunmaktadır.
Yönetimin ileride bir varlığı alma niyeti, başlı başına bir tutarın borç olarak mali tablolara
alınmasını şart değildir. Bir yükümlülük sadece ilgili varlığın teslim alınması veya
işletmenin geri dönülmez bir sözleşme yapılması halinde ortaya çıkar. Geri dönülmez
sözleşme, vazgeçilmesi halinde işletmenin önemli ceza ödemek zorunda kalması gibi
nedenlerle, işletmenin bozmak istemeyeceği sözleşmelerdir.
Borçların ifası genellikle, ekonomik fayda içeren değerlerin sözleşmenin diğer tarafına
işletmece verilmesini zorunlu kılar. Bir borcun ifası;
a) Nakdi ödeme,
b) Diğer varlıkların devredilmesi,
c) Hizmet sunulması,
35
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Bunun yanında, bir borç başka yollarla da ifa edilebilir. (Örnek; kredi veren alacağından
vazgeçebilir veya işletmeye verilen bir avans, sözleşme yükümlülüğünün yerine
getirilmemesi nedeniyle gelir olarak kaydedilebilir.) Borçlar geçmiş olay ve işlemlerden
kaynaklanır. Böylece, bir mal ve hizmetin satın alınması borçların artmasına neden olur.
Benzer şekilde bankalardan kredi alınması bunların geri ödenmesi yükümlülüğünün
doğmasına neden olur. Bazı durumlarda işletmeler, ürettikleri malları satın alan
müşterilerine satış bedelinin belirli bir tutarını daha sonra iade etme taahhüdünde
bulunabilirler. Bu durumda geçmişte yapılan satışlar işletmenin borcunu artırır.
Bazı borçlar tahmin yapılmak suretiyle ölçülebilir. Bunlar karşılık olarak adlandırılır.
(Örnek; mevcut garantiler sonucunda işletmenin ödeyeceği tutar tahmin edilip, bunun
için karşılık ayrılmalıdır.)
2.3.3) Öz sermaye
Türk Ticaret Kanunu veya işletmelerin ana sözleşmeleri gereği veya diğer şekillerde
yedek akçeler ayrılabilir. Bunun yanında vergi kanunları bazı tutarların dağıtılmaması
halinde vergi avantajı sağlayabilir. Bu bilgiler ekonomik karar almada mali tablo
kullanıcıları için fayda sağlar. Bu tutarların transferi bir gider olarak değil, ilgili tutarların
dağıtılması olarak dikkate alınır.
2.3.4) Performans
Kar, performans ölçüm kriteri olarak veya/ve yatırımın getirisi ve hisse başına kazanç
ölçümleri için kullanılır. Karın ölçülmesi ile doğrudan ilgili mali tablo unsurları gelir ve
giderlerdir. Gelir ve giderlerin mali tablolara alınması ve değerlemesi, öz sermaye ve öz
sermayenin korunması kavramı ile ilgilidir. Gelir ve giderler, ekonomik karar almak için
gerekli ve ihtiyaca uygun bilgileri sağlamak üzere farklı şekilde sunulabilir. Olağan
faaliyetlerden oluşan gelir ve giderler ile diğer gelir ve giderler ayrı ayrı gösterilir. Bu
ayrım, bir kalemin kaynağı hakkında bilginin, işletmenin gelecekte oluşturabileceği nakit
36
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
ve nakit benzerleri hakkında bir değerlendirmede bulunmak için ihtiyaca uygun ve gerekli
olduğu gerekçesiyle yapılmaktadır. (Örnek; uzun vadeli bir yatırımın elden çıkarılması gibi
arızi olayların düzenli bir şekilde tekrarlaması mümkün değildir.) Olağan ve diğer gelir ve
gider ayrımı yapılırken işletmenin yapısı ve faaliyetleri dikkate alınır. Bir işletme için
olağan olan bir işlem, diğer işletme için olağan olmayabilir.
Kazançlar, maddi veya maddi olmayan varlıkların elden çıkarılması sonucu elde edilebilir.
Gelir, realize edilmemiş kazançları da kapsar. (Örnek; aktif bir piyasası olan menkul
kıymetlerin yeniden değerlenmesi sonucunda oluşan farklar da kazanç olarak kabul
edilir.) Kazançlar mali tablolara alınmaları halinde, ekonomik karar alınmasında fayda
sağladığı için ayrıca gösterilir. Kazançlar aksine düzenleme olmadıkça, ilgili giderlerle
mahsup edildikten sonra net olarak verilir.
Zararlar, yangın ve su basması gibi felaketlerden veya cari olmayan varlıkların elden
çıkarılmasından kaynaklanabilir. Yabancı para üzerinden borçların, kur değişimleri
sonucunda artması durumunda olduğu gibi, realize edilmemiş zararlar da giderin
tanımına girmektedir. Ekonomik karar almada faydalı olduğu için, zararlar mali tablolarda
ayrıca gösterilir. Zararlar aksine düzenleme olmadıkça, ilgili gelirlerle mahsup edildikten
sonra net olarak gösterilir.
içeriğine uygun şekilde adlandırılması, ilgili kaleme parasal bir tutar atfedilmesi ve bu
tutarın mali tablolar ile ilişkilendirilmesi sürecini kapsar. Mali tablolara alınma kriterlerini
taşıyan kalemlerin bilanço ve gelir tablosuna alınması şarttır. Mali tablolara alınması
gereken bir kalemin mali tablolara alınmayıp, kullanılan muhasebe politikalarında veya
dipnotlarda açıklanması, ilgili kalemin mali tablolara alınmamasını haklı çıkarmaz.
Mali tablo unsuru tanımına giren kalemler, aşağıdaki şartları taşımaları halinde mali
tablolara alınır:
b) Kalemin güvenilir bir biçimde ölçülebilen bir değerinin veya maliyetinin olması.
Mali tablolara alınma şartlarını taşımayan kalemler, daha sonra ortaya çıkan olaylar
neticesinde bu şartları taşır hale gelebilir. Mali tablolara alınma şartlarını taşımayan
kalemler; mali tablo kullanıcılarının, işletmenin performansı, mali durumu ve mali
38
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
a) Varlıkların mali tablolara alınması : Aşağıdaki şartları birlikte taşıyan bir varlık
bilançoya alınır:
b) İlgili kalemin güvenilir bir şekilde ölçülebilen bir maliyet veya değerinin bulunması.
Cari hesap döneminden sonra gelen hesap dönemlerinde ekonomik fayda üretmesi
muhtemel olmayan kalemlerle ilgili olarak yapılmış harcamalar bir varlık olarak bilançoya
alınmaz. Bu harcamalar bir gider olarak doğrudan dönemin gelir tablosu ile ilişkilendirilir.
b) Borçların mali tablolara alınması: Aşağıdaki şartları birlikte taşıyan bir yükümlülük
bilançoya alınır:
a) Mevcut bir yükümlülüğün ifası için işletmeden kaynak çıkışının muhtemel olması ve,
b) Borcun ifası için ödenecek miktarın güvenilir bir şekilde ölçülebiliyor olması.
Giderler, katlanılan maliyet ve belirli bir kalemin kazancı ile doğrudan ilişkilendirilerek
gelir tablosuna alınır. Hasılatla maliyetlerin eşleştirilmesi olarak bilinen bu yöntemde, aynı
işlem veya olaydan kaynaklanan gelir ve giderler eş zamanlı veya birlikte olarak gelir
tablosuyla ilişkilendirilir. (Örnek; satışların maliyetini oluşturan çeşitli giderler, ilgili
varlığın satışı sonucunda elde edilen gelirle birlikte veya aynı zamanda gelir tablosuna
39
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Karşılığında bir varlık alınmadan bir borç altına girildiği durumlarda da, ilgili tutar gider
olarak gelir tablosu ile ilişkilendirilir (Örnek: verilen garantiler sonucunda bir borcun
oluşması).
a) Tarihi Maliyet: Varlıklar ödenen nakit ve nakit benzeri tutarlarıyla veya elde etme
tarihi itibarıyla, onları elde etmek için verilen diğer varlıkların makul değeri ile kaydedilir.
Yükümlülükler, bu yükümlülüğün doğması karşılığında elde edilen tutarla, vergi gibi bazı
durumlarda ise bu yükümlülüğün ifası için iş hayatının normal akışı içerisinde ödenmesi
gerekli nakit ve nakit benzeri tutarıyla kaydedilir.
b) Cari Maliyet: Varlıklar, cari durum itibarıyla, aynı veya benzeri bir varlığın elde
edilmesi durumunda ödenmesi gereken nakit ve nakit benzerleri tutarı üzerinden izlenir.
Yükümlülükler, ifa edilmesi için cari durumda gerekli olan nakit ve nakit benzerlerinin
iskonto edilmemiş tutarı üzerinden izlenir.
40
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
İşletmeler, aksi belirtilmedikçe, mali tablolarını hazırlarken değerleme esası olarak tarihi
maliyeti esas almak zorundadır. Ancak, stokların değerlemesinde olduğu gibi, stokların
tarihi maliyetle net gerçekleşebilir değerden düşük olanı ile değerlenmesi veya borsada
işlem gören menkul kıymetlerin piyasa fiyatı ile değerlenmesi öngörülebilir.
a) Bilanço,
b) Gelir tablosu,
c) Nakit akım tablosu,
d) Öz sermaye değişim tablosu.
Mali tablolar, şekil açısından mali tabloların tablo kısmı ile dipnotlar kısmı olmak üzere iki
kısımdan meydana gelir. Yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu ile Türk Ticaret Kanunu
uyarınca hazırlanan denetçi raporu mali tabloların kapsamı içinde değildir.
Mali tablo ve raporların Kurulun muhasebe standartları ile genel kabul görmüş muhasebe
ilkelerine uygun olarak hazırlanmasından, sunulmasından ve gerçeğe uygunluğu ile
doğruluğundan, Türk Ticaret Kanunu ve sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde
işletmelerin yönetim kurulu sorumludur. İşletmelerin yönetim kurulu, belirtilen kapsamda
hazırlanacak mali tablolar ve yıllık raporların kabulüne dair ayrı bir karar almak
zorundadır.
Ayrıca işletmelerin mali tablo ve yıllık raporlarının ilanı ve bildirimi sırasında söz konusu
yıllık ve ara mali tablolar ile yıllık raporların; işletme genel müdürü, mali tablo ve yıllık
raporların hazırlanmasından sorumlu bölüm başkanı veya bu sorumluluğu üstlenmiş
görevi ile yönetim kurulunca bir iş bölümü yapılmış ise, mali tablo ve yıllık raporların
hazırlanmasından sorumlu yönetim kurulu üyesi tarafından aşağıdaki açıklamalarla
birlikte imzalanması ve kamuya yapılacak açıklamalarda da bu konuya yer verilmesi
zorunludur.
41
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
İşletme yönetim kurulu; mali tablo ve yıllık raporları imzalamakla yükümlü olan
görevlilerin, işletmeyle ve konsolide mali tablolar kapsamına giren bağlı ortaklıklar,
iştirakler ve müşterek yönetime tabi ortaklıklar ile ilgili önemli bilgilere ulaşmasını
sağlayacak tedbirleri almakla yükümlüdür. İmza yükümlüsü görevliler, gerek işletmenin iç
kontrol sistemiyle, gerekse kendilerinin bilgiye ulaşma sistemiyle ilgili eleştiri ve
önerilerini işletme yönetim kuruluna, denetimden sorumlu komiteye, işletmenin
denetimini yapmakta olan bağımsız denetim kuruluşuna bildirmekle ve raporu
incelemeleri sırasında kullandıkları iç kontrol sistemi hakkında bilgi vermekle
yükümlüdürler.
42
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
İşletme yönetim kurulu; finansal tablo ve faaliyet raporlarını imzalamakla yükümlü olan
görevlilerin, işletmeyle ve konsolide finansal tablolar kapsamına giren bağlı ortaklıklar,
iştirakler ve iş ortaklıkları ile ilgili önemli bilgilere ulaşmasını sağlayacak tedbirleri almakla
yükümlüdür. İmza yükümlüsü görevliler, gerek işletmenin iç kontrol sistemiyle, gerekse
kendilerinin bilgiye ulaşma sistemiyle ilgili eleştiri ve önerilerini işletme yönetim kuruluna,
denetimden sorumlu komiteye, işletmenin denetimini yapmakta olan bağımsız denetim
kuruluşuna bildirmekle ve raporu incelemeleri sırasında kullandıkları iç kontrol sistemi
hakkında bilgi vermekle yükümlüdürler.
Ara dönem finansal raporların Kurula ve borsaya bildirimi :İşletmeler, ara dönem
finansal raporlarını,
a) Konsolide finansal tablo hazırlama yükümlülüğünün bulunmadığı durumlarda, ilgili ara
dönemin bitimini izleyen dört hafta,
b) Konsolide finansal tablo hazırlama yükümlülüğünün bulunduğu durumlarda, ilgili ara
dönemin bitimini izleyen altı hafta, içinde Kurula ve ilgili borsaya bildirirler.
(2) Ara dönem finansal tabloların bağımsız denetime tabi olduğu hallerde, yukarıdaki
sürelere iki hafta eklenir.
İşletmeler, hazırlayacakları yıllık finansal tablolarını her yıl olağan genel kurul
toplantılarını izleyen 30 gün içinde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde yayımlatmak
zorundadırlar. Genel kurul yapılmasına bağlı olmaksızın, bu ilan en geç yıllık hesap
döneminin bitimini izleyen altıncı ayın sonunda yapılır.
Yıllık finansal tablolarını, Kurula ve ilgili borsaya olağan genel kurulları öncesi gönderen
işletmeler, bu tablolar ile genel kurulda görüşülen finansal tablolar arasında fark
bulunması halinde, ilanlarında bu farklılıklara ilişkin gerekli açıklamaları yapmakla
yükümlüdürler.
İşletmeler, yıllık ve ara dönem faaliyet raporları ile bu Tebliğ uyarınca hazırlanan finansal
tablolarını ve varsa bunlara ilişkin bağımsız denetim raporlarını, finansal tablo kullanıcıları
tarafından kolaylıkla ulaşılabilecek şekilde, Borsada kamuya açıklandıktan sonra,
kendilerine ait intePrnet sitelerinde yayımlamak zorundadırlar. Bu bilgilerin, ilgili internet
sitesinde en az 5 yıl süreyle kamuya açık tutulması zorunludur. İşletmeye ait birden fazla
internet sitesinin bulunması durumunda, açıklama için kamuoyunca en çok bilinen site
kullanılır.
43
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Yönetim kurulu yıllık faaliyet raporları, genel kurul toplantılarından en az on beş gün önce
ortakların incelemesine sunulur. Bu amaçla, yıllık faaliyet raporlarının yeterli sayıda
bastırılarak, şirket merkez ve şubelerinde hazır bulundurulması ve isteyen ortaklara
gönderilmesi zorunludur. Ancak dileyen işletmeler yıllık faaliyet raporunu isteyen
ortaklardan basım ve nakliye maliyetlerinin bedelini isteyebilirler.
İşletmeler, yıllık mali tabloları ile birlikte, kapsamı bu kısımda belirtilen yönetim kurulu
yıllık faaliyet raporunu düzenler. Yönetim kurulu yıllık faaliyet raporunun, işletmelerin
iktisadi ve mali durumunu ve işletme faaliyetlerinin gelişimini gerçeğe uygun ve doğru bir
biçimde yansıtması şarttır. Yönetim kurulu yıllık raporunda, (SERMAYE PİYASASINDA
FİNANSAL RAPORLAMAYA İLİŞKİN ESASLAR TEBLİĞİ, SERİ:XI, NO:29, madde 8)
işletmenin mali performansı ve mali durumunun genel özellikleri ve karşı karşıya
bulunduğu temel belirsizlikler değerlendirilir ve en az aşağıdaki hususlara yer verilir:
44
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
ç) Finansal tablolarda yer almayan ancak kullanıcılar için faydalı olacak diğer hususlar,
d) Hesap döneminin kapanmasından ilgili finansal tabloların görüşüleceği genel kurul
toplantı tarihine kadar geçen sürede meydana gelen önemli olaylar,
e) İşletmenin gelişimi hakkında yapılan öngörüler,
f) Kurumsal Yönetim İlkelerine Uyum Raporu,
g) Yapılan araştırma ve geliştirme faaliyetleri,
ğ) Dönem içinde esas sözleşmede yapılan değişiklikler ve nedenleri,
h) Varsa, çıkarılmış bulunan sermaye piyasası araçlarının niteliği ve tutarı,
ı) İşletmenin faaliyet gösterdiği sektör ve bu sektör içerisindeki yeri hakkında bilgi,
i) Yatırımlardaki gelişmeler, teşviklerden yararlanma durumu, yararlanılmışsa ne ölçüde
gerçekleştirildiği,
j) İşletmenin üretim birimlerinin nitelikleri, kapasite kullanım oranları ve bunlardaki
gelişmeler, genel kapasite kullanım oranı, faaliyet konusu mal ve hizmet üretimindeki
gelişmeler, miktar, kalite, sürüm ve fiyatların geçmiş dönem rakamlarıyla
karşılaştırmalarını içeren açıklamalar,
k) Faaliyet konusu mal ve hizmetlerin fiyatları, satış hasılatları, satış koşulları ve bunlarda
yıl içinde görülen gelişmeler, randıman ve prodüktivite katsayılarındaki gelişmeler,
geçmiş yıllara göre bunlardaki önemli değişikliklerin nedenleri,
l) Bu Tebliğ hükümleri çerçevesinde düzenlenen finansal tablo ve bilgiler esas alınarak
hesaplanan finansal durum, kârlılık ve borç ödeme durumlarına ilişkin temel rasyolar,
m) İşletmenin finansal yapısını iyileştirmek için alınması düşünülen önlemler,
n) Üst yönetimde yıl içinde yapılan değişiklikler ve halen görev başında bulunanların adı,
soyadı ve mesleki tecrübesi,
o) Personel ve işçi hareketleri, toplu sözleşme uygulamaları, personel ve işçiye sağlanan
hak ve menfaatler,
ö) Yıl içinde yapılan bağışlar hakkında bilgiler,
p) Merkez dışı örgütlerinin olup olmadığı hakkında bilgi.
Ara dönem faaliyet raporlarında, yukarıdaki bentlerde belirtilen hususlardan, ara dönemi
ilgilendiren önemli olaylar ile bunların finansal tablolara etkilerine ve hesap döneminin
geri kalan kısmı için bu hususlardaki önemli risk ve belirsizliklere yer verilir. Konsolide
finansal tablo düzenleyen işletmeler, yıllık faaliyet raporlarında yukarıdaki hususlara ek
olarak;
45
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
c) Mali tabloların konsolide olup olmadığı, paranın cari satın alma gücü cinsinden
hazırlanıp hazırlanmadığı,
d) Mali tablonun tarihi veya kapsadığı dönem,
e) Hazırlandığı para birimi ve kısaltma tutarı,
f) Bağımsız denetimden geçip geçmediği.
2.5.4) Bilanço
İşletmeler, kural olarak faaliyetlerinin esaslarını dikkate alarak bilançonun tablo kısmında
varlıkları cari ve cari olmayan varlıklar, yükümlülükleri ise kısa vadeli ve uzun vadeli
yükümlülükler şeklinde ayrıma tabi tutarlar. Ancak, finansal bilgilerin ihtiyaca daha uygun
ve güvenilir olarak sunulabilmesi için gerekli görülmesi halinde, bilanço varlık ve
yükümlülükleri likidite esasına göre sunulur.
Cari ve cari olmayan ayrımı konusundaki seçimden bağımsız olarak bilanço tarihinden
sonraki oniki aydan sonra ve oniki ay içerisinde geri kazanılacak veya ifa edilecek
tutarları birlikte içeren her bir varlık veya yükümlülük kalemi için söz konusu tutarların
oniki ayı aşan kısmı da bilanço dipnotlarında açıklanır.
Bilançoda cari ve cari olmayan varlıklar ayrımı: Bilançonun, cari ve cari olmayan
ayrımı yapılarak sunulması halinde aşağıdaki özellikleri taşıyan varlıklar cari varlık olarak
kabul edilir:
Cari varlıkların dışında kalan diğer tüm varlıklar cari olmayan varlıklar içinde izlenir.
İşletmenin faaliyet devresi, üretim veya işlem sürecine giren hammadde ve malzemenin
elde edilmesi ile bunun işlenip nakit veya kolayca nakde çevrilebilecek değerler
karşılığında satılması arasında geçen süredir. Bilanço tarihinden sonraki bir yıl içinde
elden çıkarılması beklenmese bile, işletmenin normal faaliyet devresinin bir parçası olarak
satılan, tüketilen veya elden çıkarılan ticari alacaklar ve stoklar da cari varlıklar arasında
izlenir. Aktif bir piyasası olan menkul kıymetler, bilanço tarihinden sonraki bir yıl içinde
elden çıkarılmasının beklenmesi durumunda cari varlıklar içerisinde; aksi takdirde cari
olmayan varlıklar içerisinde izlenir.
46
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Bilanço tarihi itibarıyla vadesine bir yıldan az bir süre kalan uzun vadeli yükümlülükler,
borcun vadesinin bir yıldan daha uzun olması ve yeniden borçlanılmasına veya borcun
yenilenmesine yönelik anlaşmanın bilanço tarihinden sonra ancak mali tabloların ilanı için
onay alınmasından önce sona erecek olması halinde dahi kısa vadeli yükümlülükler
içerisinde izlenir.
Bir sonraki dönemde ödeme zorunluluğu olan bazı yükümlülükler şirketin isteğine bağlı
olarak yeniden yapılandırılabilir veya erteleme yoluna gidilebilir. Bu yükümlülüklerin
şirketin uzun vadeli finansman kaynaklarının bir parçasını oluşturduğu kabul edilir ve
bunların uzun vadeli olarak sınıflandırılması şarttır. Fakat, yeniden finansman
opsiyonunun şirketin isteğine bağlı olmadığı durumlarda, bu işlem mutlaka olacakmış gibi
düşünülmemeli ve bu yükümlülük kısa vadeli olarak sınıflandırılmalıdır.
Borç verenin talebi halinde ifa edilmesi gereken uzun vadeli bir yükümlülüğün üstlenildiği
sözleşmeden cayılması halinde söz konusu yükümlülük, bilanço tarihinden sonra ancak
mali tabloların ilanı için onay alınmasından önce borç verenin herhangi bir talepte
bulunmayacağı hususunda mutabık olması halinde dahi kısa vadeli yükümlülük olarak
sınıflandırılırlar.
Ancak, bilanço tarihi itibariyle borç veren borçluya caymadan geri dönmesi için, ivedi
ödeme talep etmemek kaydıyla, süre tanırsa söz konusu yükümlülük, borcun ifası için
bilanço tarihinden sonra cayma hariç en az oniki ay içinde ödenecek hale gelmesi ve
Borçlu kendisine tanınan süre zarfında caymadan geri dönmezse, aslında borç bilanço
tarihi itibariyle ödenebilir durumdadır ve söz konusu yükümlülüğün kısa vadeli
yükümlülük olarak sınıflandırılması şarttır.
47
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
a) Maddi varlıklar,
b) Yatırım amaçlı gayrimenkuller,
c) Maddi olmayan varlıklar,
d) finansal varlıklar,
e) Öz sermaye yöntemine göre değerlenmiş iştirakler,
f) Canlı varlıklar,
g) Stoklar,
h) Ticari alacaklar ve diğer alacaklar,
i) Nakit ve nakit benzerleri,
j) Ticari borçlar ve diğer borçlar,
k) Karşılıklar,
l) finansal yükümlülükler,
m) Vergi varlıkları ve yükümlülükleri,
n) Ana ortaklık dışı paylar,
o) Sermaye ve yedek akçeler.
Ayrıca açıklanması istenen hususlar ile mali tabloların gerçeği dürüst bir şekilde temsil
etmesi için gerekli görülen diğer hususlar, ayrı kalemler ve alt toplamlar olarak bilançoda
ayrıca açıklanır.
Bilançoda bir kalemin ayrıca gösterilmesinde varlıkların likiditesi ve esası ile işletme
içindeki fonksiyonu, yükümlülüklerin ise miktarı, vadesi ve esası dikkate alınır. Toplu
olarak gösterilen ancak farklı değerleme kriterlerine göre değerlenen varlık ve
yükümlülüklere ilişkin dipnotlarda ayrıca açıklama yapılır.
48
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Gelir tablosunun tablo kısmında bulunması gerekli bilgiler. Gelir tablosunun tablo
kısmında en az aşağıdaki başlıkların veya aynı anlama gelmek üzere kalemlerin yer
alması şarttır:
a) Hasılat,
b) Finansman giderleri,
c) Öz sermaye yöntemine göre muhasebeleştirilen iştirakler ile müşterek yönetime tabi
teşebbüslerin vergi sonrası kar ve zararlarından pay,
d) Durdurulan faaliyetlere atfedilebilecek varlıkların satışı veya yükümlülüklerin ifası
sonucu oluşan kar ve zararın vergi öncesi tutarı,
e) Vergi karşılıkları ve giderleri,
f) Kar veya zarar,
g) Ana ortaklık dışı pay,
h) Dönemin net kar veya zararı.
Herhangi bir gelir ve gider kalemi, gelir tablosunda olağanüstü kalem olarak ayrıca
gösterilmez. Gelir tablosunun tablo kısmında veya dipnotlarda sunulması gerekli bilgiler.
Bir işletmenin finansal performansının değerlendirilmesinde, büyüklüğü, esası ve diğer
hususlar itibariyle açıklanmasına ihtiyaç duyulan bilgiler, gelir tablosunun tablo kısmında
veya dipnotlarında ayrıca açıklanır. Bu çerçevede aşağıdaki kalemlerin ayrıca açıklanması
şarttır:
Gider kalemleri; sıklık, kazanç ve kayıp potansiyeli ve tahmin edilebilirlik açısından farklı
olabilecek finansal performansın bileşenlerini açıklıkla gösterecek şekilde, daha alt
kalemlere ayrılır. Bu bilgiler, gelir tablosunun tablo kısmında veya dipnotlarında yer
alabilir.
49
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
hammadde ve malzeme giderleri, ulaşım maliyetleri, ücretler ilan giderleri gibi alt
başlıklarda gösterilir. Bu yöntemde, faaliyet giderlerinin fonksiyonel gider kalemleri
arasında paylaştırılmasına gerek bulunmaz. Kurul, bu yönteme göre gelir tablosu
hazırlayacak işletmeleri ayrıca belirleyebilir.
2.5.5.3)Yöntemlerin Seçimi
50
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
mali tablo kullanıcılarına bilgi vermek üzere, diğer mali tablolarının ayrılmaz bir parçası
olarak, nakit akım tablosunun düzenlenmesine yönelik ilke ve esasları ele alınacaktır.
Nakit benzeri: Tutarı belirli bir nakde kolayca çevrilebilen kısa vadeli ve yüksek
likiditeye sahip ve değerindeki değişim riski önemsiz olan yatırımları, ifade eder.
Esas faaliyetler: Bir işletmenin ana gelir getirici faaliyetleri ile yatırım ve finansman
faaliyeti olmayan diğer faaliyetleri, ifade eder.
Yatırım faaliyetleri: Uzun vadeli varlıkların ve nakit benzerleri içerisinde yer almayan
diğer yatırımların elde edilmesi ve elden çıkarılmasına ilişkin faaliyetleri, ifade eder.
Nakit akım tablosu, finansal tablo kullanıcılarının bir işletmenin nakit ve nakit benzeri
oluşturma ve söz konusu nakit akımlarını kullanma yeteneğinin değerlendirilmesini
sağlamak amacıyla hazırlanan temel mali tablodur. Kullanıcılar, mali konulara ilişkin karar
verirken bir işletmenin nakit ve nakit benzerlerini oluşturma kabiliyetlerini ve bunun
oluşturulmasındaki zamanlama ve kesinliği değerlendirmek zorundadırlar.
Mali tablo kullanıcıları, işletmenin nakit ve nakit benzeri varlıklarını nasıl oluşturduğu ve
nasıl kullandığı ile ilgilenmektedirler. Bu ilgi, finansal kurumlarda olduğu gibi işletmenin
doğasından kaynaklanan faaliyetlerinden veya nakdin işletmenin ürünü gibi
görülmesinden bağımsızdır. İşletmeler kar etmek amacıyla farklı faaliyetlerde
bulunmalarına karşın, özünde faaliyetlerine devam etmek, yükümlülüklerini yerine
getirmek ve yatırımcılarına getiri sağlamak gibi benzer nedenlerle nakde ihtiyaç duyarlar.
Bu nedenle, tüm işletmelerin nakit akım tablosu hazırlamaları zorunludur.
Tarihi nakit akım bilgileri genellikle gelecekteki nakit akımlarının tutar, zamanlama ve
kesinliğinin belirlenmesinde belirleyici rol oynamaktadır. Ayrıca bu bilgiler, gelecek nakit
akımlarına ilişkin geçmişte yapılan değerlendirmelerin doğruluğunun kontrol edilmesi ve
karlılık, net nakit akımları ve fiyat değişiminin etkileri arasındaki ilişkinin
değerlendirilmesinde de kullanılır.
Nakit benzerleri, kısa vadeli nakit yükümlülükler için elde bulundurulan ve yatırım
amacıyla veya diğer amaçlarla kullanılmayan varlıklardır. Bir varlığın nakit benzeri olarak
51
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Banka kredilerinin finansman faaliyetleri kapsamında olduğu kabul edilir. Ancak, bankanın
talebi halinde geri ödenmesi gereken ve bakiyeleri pozitif veya negatif olacak şekilde
dalgalanabilen bankalar nezdindeki cari hesaplar işletmenin nakit yönetiminin ayrılmaz
parçasını oluşturduğundan, bunlar nakit ve nakit benzerleri olarak kabul edilir.
Nakit yönetiminin bir parçasını oluşturması ve işletmenin, esas, yatırım veya finansman
faaliyeti dışında kalması nedeniyle nakit ve nakit benzerleri kalemleri arasındaki işlemler
nakit akımı olarak kabul edilmez. Nakit yönetimi, fazla nakdin, nakit benzeri yatırım
araçlarında değerlendirilmesini içerir.
Nakit akım tablosunda, döneme ilişkin nakit akımları esas, yatırım ve finansman
faaliyetlerine dayalı bir biçimde sınıflandırılarak raporlanır. Aynı işlem, farklı faaliyetlerle
ilgili nakit akımlarını içerebilir. (Örnek; bir kredinin ana parası ve faizi ilgili olduğu faaliyet
ile ayrı ayrı ilişkilendirilir.)
Esas faaliyetlerden kaynaklanan nakit akımları ile ilgili belli başlı kalemlere ilişkin bilgi,
diğer bilgilerle birlikte değerlendirilerek, gelecekte oluşacak nakit akımlarına ilişkin
tahminlerde kullanılabilir.
Esas faaliyetlerden kaynaklanan nakit akımları, genellikle işletmenin ana gelir getirici
faaliyetleriyle ilgili olup, net karın veya zararın belirlenmesinde yer alan işlem ve
olaylardan kaynaklanır. Esas faaliyetlerden kaynaklanan nakit akımlarına ait örnekler
aşağıda verilmiştir.
52
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
f) Finansman veya yatırım faaliyeti ile doğrudan ilgili olmadığı sürece kurum kazancı
üzerinden hesaplanan diğer vergiler ile ilgili nakit çıkışları veya söz konusu vergiler
kapsamında alınan vergi iadeleri ile ilgili nakit girişleri,
g) Alım satım amaçlı elde bulundurulan sözleşmelerle ilgili nakit girişleri ve çıkışları.
Dönem net karının belirlenmesinde dikkate alınsa bile, bir maddi varlık satışı sonucu
oluşan nakit akımları yatırım faaliyetlerinden elde edilen nakit akımları olarak
değerlendirilir.
Satış amacıyla stok bulundurmaya benzer şekilde, bir işletme alım satım amacıyla menkul
kıymet bulundurabilir. Bu işlemler sonucu elde edilen nakit akımları esas faaliyet sonucu
elde edilen nakit akımları olarak kabul edilir. Aynı şekilde, ana gelir getirici faaliyetleri ile
ilgili olduğu sürece, finansal kurumlarca verilen nakit avansları ve krediler de söz konusu
işletmenin esas faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akımı olarak sınıflandırılır.
Yatırım faaliyetleriyle ilgili nakit akımları, gelir ve nakit akımı sağlama amacına yönelik
olarak ayrılan kaynakların gösterimini sağlamak amacıyla ayrı olarak gösterilir. Yatırım
faaliyetlerine ilişkin örneklere aşağıda yer verilmiştir.
a) Maddi ve maddi olmayan varlıklar ve diğer uzun vadeli varlıkların alımı ile ilgili nakit
çıkışları. Bu ödemeler, aktifleştirilen geliştirme harcamalarını ve işletmenin inşa veya imal
ettiği maddi varlıklara ilişkin masraflarıyla ilgili nakit çıkışlarını da içerir.
b) Maddi ve maddi olmayan varlıklar ve diğer uzun vadeli varlıkların satışı ile ilgili nakit
girişleri;
c) Nakit benzeri veya alım satım amacıyla elde tutulan araçlarla ilgili olmadığı sürece,
başka bir işletmeye iştirak etmek veya o işletmenin borçlanma aracını satın almak için ve
müşterek yönetime tabi teşebbüse katılmak için yapılan nakit çıkışları;
d) Nakit benzeri veya alım satım amacıyla elde tutulan araçlarla ilgili olmadığı sürece,
başka bir işletmenin hisse senedinin veya borçlanma aracının veya işletmenin bir
müşterek yönetime tabi teşebbüsteki payının satılması sonucu elde edilen nakit girişleri;
e) Finansal kurumların yaptıkları işlemler hariç olmak üzere, işletmeler tarafından üçüncü
kişilere verilen avans ve borçlara ilişkin nakit çıkışları;
f) Finansal kurumların yaptıkları işlemler hariç olmak üzere, işletmelerin üçüncü kişilerden
aldıkları avans ve borçlara ilişkin nakit girişleri;
g) Alım satım amacıyla yapılanlar ve finansman faaliyetleriyle ilgili olanlar hariç, vadeli
işlem veya forward sözleşmesi, opsiyon sözleşmeleri ve swap sözleşmelerine ilişkin nakit
giriş ve çıkışları;
Riskten korunma amacıyla yapılan sözleşmeden doğan nakit akımları, riskten korunması
amaçlanan kalemin nakit akımının sınıflandırılmasına uygun şekilde sınıflandırılır.
53
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
üzere ayrı olarak açıklanır. Finansman faaliyetlerine ilişkin nakit akımları örneklerine
aşağıda yer verilmiştir:
Doğrudan yöntemde, brüt nakit girişleri ve çıkışlarına ait ana gruplar, işletmenin
muhasebe kayıtlarının incelenmesiyle veya gelir tablosu kalemlerinin, stoklarda ve
faaliyetle ilgili alacak ve borçlarda dönem içinde meydana gelen değişiklikler, diğer nakit
dışı kalemler ve nakit etkisi yatırım veya finansman faaliyetlerinden kaynaklanan nakit
akımlarıyla ilgili olan kalemler göz önüne alınarak düzeltilmesiyle oluşturulabilir.
Doğrudan yöntem gelecekteki nakit akımlarının tahmin edilmesi açısından yararlı bilgiler
verirken, dolaylı yöntemde bu mümkün değildir. Dolaylı yöntemde, esas faaliyetlerden
kaynaklanan net nakit akımları, aşağıdakilerin etkileriyle net kar veya zararın düzeltilmesi
sonucu belirlenir.
54
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Bir banka açısından vadesiz mevduat olarak yatırılan ve çekilen paralar, bir aracı
kurumun müşterileri adına tuttuğu fonlarla ilgili nakit akımları ve mülk sahipleri adına
tahsil edilen ve daha sonra bunlara ödenen kiralar müşteriler adına yapılması nedeniyle
net olarak gösterilmesine izin verilen nakit akımlarına örnektir. Kredi kartı müşterileri için
yapılan ödemeler ve tahsilatlar, menkul kıymetlerin alınması ve satılması ile ilgili
ödemeler ve tahsilatlar ve vadesi üç ay veya daha kısa olan diğer kısa vadeli
borçlanmalar çerçevesinde alınan ve verilen nakitler, devir hızının yüksek, vadesinin kısa
ve tutarının büyük olması nedeniyle net olarak gösterilmesine izin verilen nakit akımlarına
örnektir.
Finansal kurumların vadeli mevduat kabulü ve geri ödemesinden kaynaklanan nakit giriş
ve çıkışları, diğer finansal kurumlara yatırılan ve bu kurumlardan çekilen mevduatlar ve
müşterilere verilen krediler, avanslar ve bunların geri ödemelerinden kaynaklanan nakit
akımları netleştirilerek raporlanabilir.
İşletmeler, mali tabloların tablo kısmı ile birlikte, en az aşağıdaki hususları taşıyan mali
tablo dipnotlarını hazırlar. Dipnotlarda aşağıdaki hususlar yer alır:
a) Mali tabloları hazırlama esasları ile önemli işlem ve olaylar için kullanılan muhasebe
politikaları hakkında bilgi,
b) Mali tabloların gerçeği dürüst bir şekilde yansıtması için gerekli olan ancak mali
tablolarda yer almayan diğer bilgiler.
Dipnotlar sistematik bir yapı içerisinde, mali tablolarda ilgili olduğu kaleme referans
verilmek suretiyle sunulur. Dipnotlarda aşağıdaki sıraya uyulur:
55
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Birden fazla tabloyu ilgilendiren bilgilerin topluca verilmesinin gerekli olması durumunda,
ilgili bilgi ilk tabloyla ilgili dipnotlarda verilir ve diğer tablolarda ilgili maddeye referans
verilir.
Bunların yanında, mali tablolara alınan kalemlerin tutarını en çok etkileyen muhasebe
politikalarının tatbikinde mali tablo hazırlayanlar tarafından yapılan takdir, dipnotlarda
açıklanır. Bu çerçevede, finansal varlıkların vadeye kadar elde bulundurulacağı konusunu
değerlendirirken mali tablo hazırlayanların yapmış oldukları takdir, mali tablo
dipnotlarında açıklanır.
Ara mali tablolar asgari olarak aşağıda yer alan mali tablolardan oluşur:
a) Özet bilanço,
b) Özet gelir tablosu,
c) Özet öz sermaye değişim tablosu,
d) Özet nakit akım tablosu,
e) Seçilmiş dipnotlar.
56
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
İşletmelerin ara mali tablolar olarak özet mali tablolarını yayımlaması durumunda; özet
tabloların asgari olarak, en son yıllık mali tablolarda yer alan başlık ve alt-başlıkların her
biri ile bu Kısım hükümleri çerçevesinde belirlenen seçilmiş dipnotları içermesi şarttır. Yer
verilmemesi halinde özet mali tabloları yanıltıcı hale getirebilecek hesap kalemleri ve
dipnotlar bu tabloların içeriğine dahil edilir.
Hisse başına kar ile hisse başına bölünmüş kar tutarları ara dönemlerde hazırlanacak tam
set veya özet gelir tablosunda gösterilir.
Bir işletmenin en son yıllık mali tabloları konsolidasyona tabi tutulmuşsa, ara mali
tabloları da konsolidasyona tabi tutulur. Bir işletmenin yıllık finansal raporlarının,
konsolide mali tabloların yanında ana ortaklığın konsolide olmayan mali tablolarını da
içermesi durumunda; bu Kısım, işletmenin ara mali tablolarının ana ortaklığın konsolide
olmayan ara mali tablolarını da içermesini gerektirmez veya yasaklamaz.
En son yıllık mali tablo tarihinden sonra meydana gelen ve etkileri bir sonraki yıllık mali
tablolara yansıtılacak muhasebe politikaları değişiklikleri hariç olmak üzere, işletmeler,
ara mali tablolarında yıllık mali tablolarında uygulananlar ile aynı muhasebe politikalarını
uygulamak zorundadır. Bir işletmenin ara mali tablo düzenleme sıklığının yıllık
sonuçlarının değerlemesini etkilememesini sağlamak üzere, ara dönemdeki değerleme
işlemleri kıst esası çerçevesinde yapılır. Kıst esasından kasıt, mali tablolarda, hesap
dönemi başından mali tablo düzenleme tarihine kadar olan süre içerisindeki işlemlerin
dikkate alınmasıdır.
Bu çerçevede, ara dönem, daha uzun olan hesap döneminin bir parçası olup, bağımsız bir
hesap dönemi olarak değerlendirilmez. Kıst esası, aynı hesap dönemindeki önceki ara
dönemlerde mali tablolara alınan tutarlara ilişkin tahminlerde değişiklik yapılmasını
gerektirebilir. Ancak, ara dönemlerdeki varlık, yükümlülük, gelir ve giderlerin mali
tablolara alınma kriterlerinin yıllık mali tablolara ilişkin olanlarla aynı olması şarttır.
a) Ara dönemde ortaya çıkan, stok değer düşüklüğü, yeniden yapılandırmalar veya
varlıklarda değer düşüklüklerinden kaynaklanan zararların mali tablolara alınmasında ve
değerlemesinde uygulanacak ilkeler, yıllık mali tablo düzenlenmesi durumunda
uygulanacak ilkeler ile aynı olmak zorundadır. Ancak, bu şekilde, bir ara dönemde mali
tablolara alınan ve değerlenen bir kalemle ilgili tahminlerde, o hesap dönemi içerisindeki
bir başka ara dönemde değişiklikler meydana gelmesi durumunda; ilk tahmin tutarı, ek
bir zarar tutarının tahakkuk ettirilmesi veya daha önce mali tablolara alınan tutarın iptal
edilmesi suretiyle ilgili ara dönemde değiştirilir.
b) Ara dönemde bir varlık olarak nitelendirilebilmesi için gerekli koşulları taşımayan bir
maliyet; bu koşulların sağlanıp sağlanmadığına ilişkin gelecekte ortaya çıkacak bir bilginin
57
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
beklenmesi veya cari yıl içindeki kazançların ara dönemlere eşit dağılımının sağlanması
amacıyla bilançoda taşınamaz.
c) Her bir ara dönem için, mali yılın tamamı için beklenen yıllık vergi oranlarının ağırlıklı
ortalamasına ilişkin en iyi tahmin esas alınarak bir vergi gideri mali tablolara alınır. Bir
ara dönemde tahakkuk eden vergi karşılıkları; yıllık vergi oranına ilişkin tahminde bir
değişiklik meydana gelmesi halinde, o yılın takip eden ara döneminde düzeltilir.
Ara döneme ilişkin gelir ve giderler, her bir set mali tablolar hazırlandığında mevcut olan
bilgiler kullanılarak kıst esası çerçevesinde değerlemeye tabi tutulur. Cari ara dönemde
mali tablolara yansıtılan gelir ve gider tutarları, cari yılın önceki ara dönemlerinde mali
tablolara yansıtılan tutarların tahminlerindeki muhtemel değişiklikleri yansıtır. Ancak, cari
yılın önceki ara dönemleri için düzenlenen ara mali tablolarda yer alan tutarlar geriye
yönelik olarak düzeltilmezken; tahminlerde ortaya çıkan önemli değişikliklerin esası ve
tutarı bu Kısım hükümleri uyarınca cari ara dönem dipnotlarında açıklanır.
Mevsimsel, dönemsel veya arızi gelirler : Yıllık hesap dönemi içerisinde ortaya çıkan
mevsimsel, dönemsel veya arızi gelirler; bu tür gelirlerin yıllık hesap dönemi sonu
itibarıyla tahakkuk ettirilmesinin veya ertelenmesinin uygun olmaması durumunda, ara
dönem tarihi itibarıyla tahakkuk ettirilmez veya ertelenmez.
Temettü gelirleri, lisans bedelleri, teşvik ve sübvansiyonlar buna örnek olarak verilebilir.
Ayrıca, perakendeciler gibi bazı işletmeler, tutarlı olarak cari yılın belirli ara dönemlerinde
diğer ara dönemlere göre daha fazla gelir elde edebilirler. Bu tür gelirler ortaya çıktıkları
anda mali tablolara alınır.
İşletmeler, 3'er aylık ara dönemler itibariyle bu Kısımda yer alan esaslar çerçevesinde ara
mali tablo düzenlemekle yükümlüdür. 6 aylık ara mali tam set, diğer ara mali tablolar ise
özet olarak hazırlanır. Kurul tüm ara mali tabloların tam set olarak hazırlanmasını
isteyebilir.
Ara dönemler itibarıyla, aşağıda belirtilen ara mali tabloların düzenlenmesi şarttır:
58
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
a) Önceki yıla ilişkin yıllık bilanço ile karşılaştırmalı olarak hazırlanmış cari ara dönem
bilançosu,
b) Cari ara dönem gelir tablosu ve cari yıla ilişkin hesap dönemi başından ara dönem
sonuna kadar olan faaliyetleri kapsayan kümülatif gelir tablosu ile önceki yılın aynı
dönemlerine ilişkin gelir tabloları,
c) Önceki yılın aynı ara dönemi ile karşılaştırmalı olarak hazırlanmış, cari yıla ilişkin hesap
dönemi başından ara dönem sonuna kadar olan öz sermaye değişimlerini gösteren öz
sermaye değişim tablosu,
d) Önceki yılın aynı ara dönemi ile karşılaştırmalı olarak hazırlanmış, cari yıla ilişkin hesap
dönemi başından ara dönem sonuna kadar olan nakit akımlarıın gösteren nakit akım
tablosu.
Ara mali tabloların düzenlenmesi zorunlu özel durumlar : Aşağıdaki hallerde ara
mali tablo düzenlenmesi zorunludur:
59
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Muhasebe Uygulama tebliği ile ortaya getirilen Genel Kabul Görmüş Muhasebe ilkelerinin
amacı; sermaye koyan veya sonradan kendilerine ait karı işletmede bırakan sahip veya
hissedarlar ile alacaklıların işletmeye sağladıkları kaynaklar ve bunlar yardımı ile elde
edilen varlıkların, muhasebe kayıt, hesap ve tabloları da anlamlı bir şekilde tespit
edilmesi ve gösterilmesi yoluyla belirli bir tarihte işletmenin mali durumunun açıklıkla ve
ilgililer için gerçeğe uygun olarak yansıtılmasıdır.
Mali tabloların amaçları kısaca; yatırımcılar, kredi verenler ve diğer ilgililer için karar
almada yararlı bilgiler sağlamak, gelecekteki nakit akımlarını değerlendirmede yararlı
bilgiler sağlamak, varlıklar, kaynaklar ve bunlardaki değişiklikler ile işletme faaliyet
sonuçları hakkında bilgi sağlamak şeklinde ifade edilebilir. Mali tablolarda yer alan
bilgilerin karar vericiler tarafından en iyi şekilde ve süratle kullanılabilmesi için bu
tabloların anlaşılabilir, ihtiyaca uygun, güvenilir, karşılaştırılabilir olması, zamanında
düzenlenmesi gerekir.
Bu çerçeve işersinde Bilanço ve Gelir Tablosu İlkeleri GKGMİ’leri temel mali tablolara
paralel olarak aşağıdaki gibi bölümlenmiştir.
Gelir tablosu ilkelerinin amacı; satışların, gelirlerin, satışlar maliyetinin, giderlerin, kâr ve
zararlara ait hesapların ve belli dönemlere ait işletme faaliyeti sonuçlarının sınıflandırılmış
ve gerçeğe uygun olarak gösterilmesini sağlamaktır. Bütün satışlar, gelir ve kârlar ile
maliyet, gider ve zararlar brüt tutarlar üzerinden gösterilirler ve hiç bir satış, gelir ve kâr
kalemi bir maliyet, gider ve zarar kalemi ile tamamen veya kısmen karşılaştırılmak
suretiyle gelir tablosu kapsamından çıkarılamaz.
b) Belli bir dönemin satışları ve gelirleri bunları elde etmek için yapılan satışların maliyeti
ve giderleri ile karşılaştırılmalıdır. Belli bir dönem veya dönemlerin başında ve sonunda
60
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
c) Maddi ve maddi olmayan duran varlıklar ile özel tükenmeye tabi varlıklar için uygun
amortisman ve tükenme payı ayrılmalıdır.
d) Maliyetler; maddi duran varlıklar, stoklar, onarım ve bakım ve diğer gider grupları
arasında uygun bir şekilde dağıtılmalıdır. Bunlardan direkt olanları doğrudan doğruya,
birden fazla faaliyeti ilgilendirenleri zaman ve kullanma faktörü dikkate alınarak tahakkuk
ettirilip, dağıtılmalıdır.
g) Karşılıklar, işletmenin kârını keyfi bir şekilde azaltmak veya bir döneme ait kârı diğer
döneme aktarmak amacıyla kullanılmamalıdır.
h) Dönem sonuçlarının tespiti ile ilgili olarak uygulana gelen değerleme esasları ve
maliyet yöntemlerinde bir değişiklik yapıldığı takdirde, bu değişikliğin etkileri açıkça
belirtilmelidir.
ı) Bilanço tarihinde var olan ve sonucu belirsiz bir veya bir kaç olayın gelecekte ortaya
çıkıp çıkmamasına bağlı durumları ifade eden, şarta bağlı olaylardan kaynaklanan, makul
bir şekilde gerçeğe yakın olarak tahmin edilebilen gider ve zararlar tahakkuk ettirilerek
gelir tablosuna yansıtılır. Şarta bağlı gelir ve kârlar için ise gerçekleşme ihtimali yüksek
de olsa herhangi bir tahakkuk işlemi yapılmaz; dipnotlarda açıklama yapılır.
Bilanço ilkelerinin amacı; sermaye koyan veya sonradan kendilerine ait kârı işletmede
bırakan sahip ve hissedarlar ile alacaklıların işletmeye sağladıkları kaynaklar ve bunlarla
elde edilen varlıkların muhasebe kayıt, hesap ve tablolarında anlamlı bir şekilde tespit
edilmesi ve gösterilmesi yoluyla, belli bir tarihte işletmenin mali durumunun açıklıkla ve
ilgililer için gerçeğe uygun olarak yansıtılmasıdır.
Bilanço, varlıkların içinde bulunulan zamandaki değerini veya tasfiye halinde bunların
satışından elde edilecek para tutarlarını yansıtan bir tablo değildir. Bütün varlıklar,
yabancı kaynaklar ve öz kaynaklar bilançoda gayri safi değerleri ile gösterilirler. Bu ilke,
bilançonun net değer esasına göre düzenlenmesine bir engel oluşturmaz. Bu doğrultuda
net değer bilanço düzenlenmesinin gereği olarak indirim kalemlerinin ilgili hesapların
altında açıkça gösterilmesi esastır.
61
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
1- İşletmenin bir yıl veya normal faaliyet dönemi içinde paraya dönüşebilecek varlıkları,
bilançoda dönen varlıklar grubu içinde gösterilir.
2- İşletmenin bir yıl veya normal faaliyet dönemi içinde paraya dönüşemeyen,
hizmetlerinden bir hesap döneminden daha uzun süre yararlanılan uzun vadeli varlıkları,
bilançoda duran varlıklar grubu içinde gösterilir. Dönem sonu bilanço gününde bu grupta
yer alan hesaplardan vadeleri bir yılın altında kalanlar dönen varlıklar grubunda ilgili
hesaplara aktarılır.
Dönen varlıklar grubu içinde yer alan menkul kıymetler, alacaklar, stoklar ve diğer dönen
varlıklar içindeki ilgili kalemler için yapılacak değerleme sonucu gerekli durumlarda uygun
karşılıklar ayrılır. Bu ilke, duran varlıklar grubunda yer alan alacaklar, bağlı menkul
kıymetler, iştirakler, bağlı ortaklıklar ve diğer duran varlıklardaki ilgili kalemler için de
geçerlidir.
4- Gelecek dönemlere ait olarak önceden ödenen giderler ile cari dönemde tahakkuk
eden ancak, gelecek dönemlerde tahsil edilecek olan gelirler kayıt ve tespit edilmeli ve
bilançoda ayrıca gösterilmelidir.
5- Dönen ve duran varlıklar grubunda yer alan alacak senetlerini bilanço tarihindeki
gerçeğe uygun değerleri ile gösterebilmek için reeskont işlemleri yapılmalıdır.
6- Bilançoda duran varlıklar grubunda yer alan maddi duran varlıklar ile maddi olmayan
duran varlıkların maliyetini çeşitli dönem maliyetlerine yüklemek amacıyla, her dönem
ayrılan amortismanların birikmiş tutarları ayrıca bilançoda gösterilmelidir.
7- Duran varlıklar grubu içinde yer alan özel tükenmeye tabi varlıkların maliyetini çeşitli
dönem maliyetlerine yüklemek amacıyla, her dönem ayrılan tükenme paylarının birikmiş
tutarları ayrıca bilançoda gösterilmelidir.
8- Bilançonun dönen ve duran varlıklar gruplarında yer alan alacaklar, menkul kıymetler,
bağlı menkul kıymetler ve diğer ilgili hesaplardan ve yükümlülüklerden işletmenin
sermaye ve yönetim bakımından ilişkili bulunduğu ortaklara, personele, iştiraklere ve
bağlı ortaklıklara ait olan tutarlarının ayrı gösterilmesi temel ilkedir.
9- Tutarları kesinlikle saptanamayan alacaklar için herhangi bir tahakkuk işlemi yapılmaz.
Bu tür alacaklar bilanço dipnot veya eklerinde gösterilir.
62
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
10- Verilen rehin, ipotek ve bilanço kapsamında yer almayan diğer teminatların özellikleri
ve kapsamları bilanço dipnot veya eklerinde açıkça belirtilmelidir. Bu ilke alınan rehin,
ipotek ve bilanço kapsamında yer almayan diğer teminatlar için de geçerlidir.
Ayrıca, işletme varlıkları ile ilgili toplam sigorta tutarlarının da bilanço dipnot veya
eklerinde açıkça gösterilmesi gerekmektedir.
1- İşletmenin bir yıl veya normal faaliyet dönemi içinde vadesi gelen borçları, bilançoda
kısa vadeli yabancı kaynaklar grubu içinde gösterilir.
2- İşletmenin bir yıl veya normal faaliyet dönemi içinde vadesi gelmemiş borçları,
bilançoda uzun vadeli yabancı kaynaklar grubu içinde gösterilir. Dönem sonu bilanço
gününde bu grupta yer alan hesaplardan vadeleri bir yılın altında kalanlar kısa vadeli
yabancı kaynaklar grubundaki ilgili hesaplara aktarılır.
4- Gelecek dönemlere ait olarak önceden tahsil edilen hasılat ile cari dönemde tahakkuk
eden ancak, gelecek dönemlerde ödenecek olan giderler kayıt ve tespit edilmeli ve
bilançoda ayrıca gösterilmelidir.
5- Kısa ve uzun vadeli yabancı kaynaklar grubunda yer alan borç senetlerini bilânço
tarihindeki gerçeğe uygun değerleri ile gösterebilmek için reeskont işlemleri yapılmalıdır.
6- Bilançonun kısa ve uzun vadeli yabancı kaynaklar gruplarında yer alan borçlar, alınan
avanslar ve diğer ilgili hesaplardan işletmenin sermaye ve yönetim bakımından ilgili
bulunduğu ortaklara, personele, iştiraklere ve bağlı ortaklıklara ait olan tutarlarının ayrı
gösterilmesi temel ilkedir.
1- İşletme sahip veya ortaklarının sahip veya ortak sıfatıyla işletme varlıkları üzerindeki
hakları özkaynaklar grubunu oluşturur.
İşletmenin bilânço tarihindeki ödenmiş sermayesi ile işletme faaliyetleri sonucu oluşup,
çeşitli adlar altında işletmede bırakılan kârları ile dönem net kârı (zararı) bilânçoda
özkaynaklar grubu içinde gösterilir.
2- İşletmenin ödenmiş sermayesi bilânçonun kapsamı içinde tek bir kalem olarak
gösterilir. Ancak, esas sermaye özellikleri farklı hisse gruplarına ayrılmış bulunuyorsa,
esas sermaye hesapları her grubun haklarını kar ve tasfiye paylarının dağıtımında sahip
63
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
4- Özkaynakların bilânçoda net olarak gösterilmesi için geçmiş yıllar zararları ile dönem
zararı, özkaynaklar grubunda indirim kalemleri olarak yer alır.
5- Özkaynaklar; ödenmiş sermaye; sermaye yedekleri, kâr yedekleri, geçmiş yıl kârları
(zararları) ve dönem net kârı (zararı)ndan oluşur. Kâr yedekleri yasal, statü ve
olağanüstü yedekler ile yedek niteliğindeki karşılıklar, özel fonlar gibi işletme faaliyetleri
sonucu elde edilen kârların dağıtılmamış kısmını içerir. Sermaye yedekleri ise hisse
senedi ihraç primleri, iptal edilen ortaklık payları, yeniden değerleme değer artışları gibi
kalemlerden meydana gelir. Sermaye yedekleri, gelir unsuru olarak gelir tablosuna
aktarılamaz.
64
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Tek düzen hesap planları ülkedeki muhasebe sistemine bir standart getirmekle birlikte,
gelişmiş ekonomilerde çok sayıda sektörde faaliyette bulunulması nedeniyle bunların
tümünün ihtiyacına cevap verememektedir. Bu nedenle, birçok kuruluşun kendi
özelliklerine uygun olarak, kendi kuruluş yasa ve yönetmelikleri uyarınca uymak zorunda
olduğu çok çeşitli hesap planları mevcuttur. Bu işletmelere, örnek olarak bankalar,
sigorta şirketleri, aracı kurumlar ve yatırım fonları verilebilir.
Sonuç olarak sermaye piyasanızdaki şirketlerin kullanmak zorunda olduğu üç ayrı hesap
planı mevcuttur. Aşağıda önce halka açık anonim ortaklıkların kullanmak zorunda olduğu
Maliye Bakanlığı’nın tek düzen hesap planına, daha sonra ise aracı kurumların ve yatırım
fonlarının Kurulca belirlenen kendilerine özgü hesap planlarına yer verilecektir.
Tek düzen hesap planına göre işletme hesapları Dönen ve Duran Varlıklar, Kısa ve Uzun
Vadeli Yabancı Kaynaklar, Özkaynaklar, Gelir Tablosu Hesapları, Maliyet Hesapları ve
Nazım Hesap kalemleriden oluşmaktadır.
DÖNEN VARLIKLAR: Dönen varlıklar grubu nakit olarak elde tutulan varlıklar işle
normal koşullar altında faaliyet dönemi içersinde veya en fazla bir yıl içinde paraya
çevrilmesi veya kullanılacağı düşünülen varlıkları içerir.
DURAN VARLIKLAR : Duran varlıklar hesap grubu bir yıldan veya bir faaliyet
döneminden daha uzun süreler için işletme faaliyetlerinini gerçekletirilmesinde kullanılan
hesaplardır.
KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR : En çok bir yıl veya faaliyet dönemi sonunda
ödenecek yabancı kaynaklardan oluşur.
işletmede bırakılan kar, değer yükselmelerinin neden olduğu artışlar ve dönemin net
karına ait hesapları kapsar.
GELİR TABLOSU HESAPLARI : Varlık veya hizmet satışlarından ve faiz kira gibi gelir
işlemleri ile gelir elde etmek amacı ile tüketilen ve sermayeyi azaltıcı etkisi olan işlemlere
ait hesaplar yer alır.
1- DÖNEN VARLIKLAR
Bu ana hesap grubu; nakit olarak elde ve bankada tutulan varlıklar ile normal koşullarda
en fazla bir işletmenin normal faaliyet dönemi içinde paraya çevrilmesi veya tüketilmesi
öngörülen varlık unsurlarını kapsar.Dönen varlıklar; hazır değerler, menkul kıymetler,
ticari alacaklar, diğer kısa vadeli alacaklar, stoklar, gelecek döneme ait giderler ve gelir
tahakkukları ile diğer dönen varlıklar şeklinde bölümlenir.
100 - KASA
101 - ALINAN ÇEKLER
102 - BANKALAR
103 - VERİLEN ÇEKLER VE ÖDEME EMİLERİ (-)
108 - DİĞER HAZIR DEĞERLER
66
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
120 - ALICILAR
121 - ALACAK SENETLERİ
122 - ALACAK SENETLERİ REESKONTU (-)
126 - VERİLEN DEPOZİTO VE TEMİNATLAR
128 - ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR
129 - ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAKLAR KARŞILIĞI (-)
15- STOKLAR
Bu grup, işletmenin satmak, üretimde kullanmak veya tüketmek amacıyla edindiği, ilk
madde ve malzeme, yarı mamul, mamul, ticari mal, yan ürün, artık ve hurda gibi bir
yıldan az bir sürede kullanılacak olan veya bir yıl içerisinde nakde çevrilebileceği
düşünülen varlıklardan oluşur. Faturası gelmemiş stoklar ilgili bulundukları kalemin içinde
gösterilir. Bu grupta yer alan hesaplar aşağıdaki gibidir:
67
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
2- DURAN VARLIKLAR
Bu ana hesap grubu; bir yıldan veya bir normal faaliyet döneminden daha uzun sürelerle,
işletme faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi için kullanılmak amacıyla elde edilen ve ilke
olarak bir yılda veya normal faaliyet dönemi içinde paraya çevrilmesi veya tüketilmesi
öngörülmeyen varlıkları kapsar. Duran Varlıklar, Ticari Alacaklar, Diğer Alacaklar, Mali
Duran Varlıklar, Maddi Duran Varlıklar, Maddi Olmayan Duran Varlıklar, Özel Tükenmeye
Tabi Varlıklar, Gelecek Yıllara Ait Giderler ve Gelir Tahakkukları ve Diğer Duran Varlıklar
olarak bölümlenir.
220 - ALICILAR
221 - ALACAK SENETLERİ
222 - ALACAK SENETLERİ REESKONTU (-)
226 - VERİLEN DEPOZİTO VE TEMİNATLAR
229 - ŞÜPHELİ ALACAKLAR KARŞILIĞI
68
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
69
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
260 - HAKLAR
261 - ŞEREFİYE
262 - KURULUŞ VE ÖRGÜTLENME GİDERLERİ
263 - ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ
264 - ÖZEL MALİYETLER
267 - DİĞER MADDİ OLMAYAN DURAN VARLIKLAR
268 - BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR (-)
269 - VERİLEN AVANSLAR
70
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar, Mali Borçlar, Ticari Borçlar, Diğer Borçlar, Alınan Avanslar,
Ödenecek Vergi ve Diğer Yükümlülükler, Borç ve Gider Karşılıkları, Gelecek Aylara Ait
Gelirler ve Gider Tahakkukları ile Diğer Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar şeklinde bölümlenir
320 - SATICILAR
321 - BORÇ SENETLERİ
322 - BORÇ SENETLERİ REESKONTU (-)
326 - ALINAN DEPOZİTO VE TEMİNATLAR
329 - DİĞER TİCARİ BORÇLAR
71
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
360 -
ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR
361 -
ÖDENECEK SOSYAL GÜVENLİK KESİNTİLERİ
362 -
367 ARASI HESAPLAR
368 -
VADESİ GEÇMİŞ, ERTELENMİŞ VEYA TAKSİTLENDİRİLMİŞ VERGİ
VE DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLER
369 - ÖDENECEK DİĞER YÜKÜMLÜLÜKLER
72
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar, Mali Borçlar, Ticari Borçlar, Diğer Borçlar, Alınan
Avanslar, Ödenecek Vergi ve Diğer Yükümlülükler, Borç ve Gider Karşılıkları, Gelecek
Yıllara Ait Gelirler ve Gider Tahakkukları ile Diğer Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar şeklinde
bölümlenir.
40 - MALİ BORÇLAR
Bilanço tarihi itibariyle vadesine bir yıldan fazla süre kalmış bulunan, banka ve diğer
finans kuruluşlarından alınan krediler ile işletmece borçlanma amacıyla ihraç edilmiş,
menkul değerler bu hesap grubunda yer alır.
42 - TİCARİ BORÇLAR
Bilanço tarihinden itibaren vadelerine bir yıldan fazla süre bulunan ticari borçlar bu hesap
grubunda yer alır. Bağlı ortaklıklara ve iştiraklere olan ticari borçların tutarları bilânço
dipnotlarında belirtilir.
420 - SATICILAR
421 - BORÇ SENETLERİ
422 - BORÇ SENETLERİ REESKONTU (-)
426 - ALINAN DEPOZİTO VE TEMİNATLAR
429 - DİĞER TİCARİ BORÇLAR
73
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
5- ÖZKAYNAKLAR
İşletme sahip veya ortaklarının bilanço tarihinde işletmeye yapmış oldukları sermaye
yatırımlarının tutarını gösteren ödenmiş sermaye ile, Sermaye Yedekleri, Kâr Yedekleri,
Geçmiş Yıllar Kârları ve Geçmiş Yıllar Zararları ve Dönemin Net Kâr veya Zararını kapsar.
500 - SERMAYE
501 - ÖDENMEMİŞ SERMAYE (-)
74
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
75
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
subvansiyonlar, satış tarihindeki vade farkları, ihracatla ilgili dönem içinde ortaya çıkan
kur farkları, vergi iadeleri brüt satışlar içinde gösterilir. Brüt Satışlara “Katma Değer
Vergisi” dahil edilmez. Holding ana şirketinin, kendine bağlı yurtiçi ve yurtdışı
ortaklıklarından elde ettiği gelirler ana şirketin esas faaliyet gelirini oluşturduğundan bu
bölümdeki hesaplarda izlenir.
Gereksinime göre bölümlenebilir. Brüt Satışlar; yurtiçi satışlar, yurtdışı satışlar ve diğer
gelirler şeklinde bölümlenir.
76
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
77
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
7- MALİYET HESAPLARI
Maliyet hesapları, mal ve hizmetlerin planlanan biçim ve niteliğe getirilmesi için yapılan
giderlerin toplandığı ve maliyet unsurlarına dönüştürülerek izlendiği hesaplardır.
Bu bölümde yer alan gider hesapları uygulamada esneklik sağlamak üzere iki seçenek
halinde 7/A ve 7/B olarak sunulmuştur. 7/A seçeneğinde giderler defter-i kebirde
fonksiyon esasına göre, 7/B seçeneğinde ise çeşit esasına göre belirlenmiştir. Bu suretle,
işletmelere giderlerin bölümlenmesinde ve defter-i kebirde izlenmesinde kendi
organizasyon yapılarına, büyüklüklerine ve ihtiyaçlarına göre düzenleyebilmeleri için
kolaylık sağlanmış, farklı maliyet hesaplama yöntemlerine uyulabilmesi açısından da
geniş bir esneklik tanınmıştır.
78
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Bu uygulamada yardımcı defterlerde izlenecek Gider Çeşitleri 0-9 sayılı hesaplarda, Gider
Yerleri ise 10-99 sayılı hesaplarda gösterildiği gibidir. Bu bölümlerde yer alan Maliyet
Hesap Gruplarının her biri defter-i kebir hesabı düzeyinde gider hesapları, yansıtma
hesapları ve fark hesapları olarak bölümlenir.
GİDER HESAPLARI :
Bu hesaplar dönem içinde yapılan ve tahakkuk ettirilen giderlerin izlendiği ve borçlarına
kaydedildiği hesaplardır. Gider hesaplarına yapılacak kayıtlara ilişkin olarak düzenlenecek
muhasebe fişlerinde gider yerleri ve gider çeşitleri hesaplarına ait numaralar birlikte
yazılır.
FARK HESAPLARI :
Bu hesaplar, önceden saptanmış maliyet yöntemlerinin uygulanması halinde fiili giderler
ile önceden saptanmış giderler arasındaki farkların kaydedildiği hesaplardır. Fark
hesapları borç ve alacak kalıntısı verebilir.
79
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
80
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
8- (SERBEST)
9- NAZIM HESAPLAR
Bu uygulamada; giderler defter-i kebir de maliyet dönemi boyunca çeşit esasına göre
izlenir. Maliyet çıkarma dönemlerinde, söz konusu giderler gider dağıtım tablosu
aracılığıyla fonksiyonlarına dönüştürülerek ilgili gider yerlerine ve hizmet veya mamul
maliyetlerine veya sonuç hesaplarına aktarılır.
81
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Ticaret işletmelerinde ise dönem boyunca gider çeşitleri hesabının borcuna kaydedilen
tutarlar, dönem sonlarında fonksiyonlarına dönüştürülerek sonuç hesapları arasında yer
alan 630, 631, 632 hesapları ile “66- Finansman Giderleri Grubu” ilgili hesabının borcuna,
“798- Gider Çeşitleri Yansıtma Hesapları”nın alacağına yazılır. 798 ile 790-797 no.lu
hesaplar dönem sonlarında karşılaştırılarak kapatılır.
“Sermaye Piyasasında Mali Tablo ve Raporlara İlişkin İlke ve Kurallar Hakkında Tebliğ” ile
belirlenen mali tabloların hazırlanmasında dayanak teşkil eden hesapların işleyişinde
82
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
yukarıda belirtilen düzenlemede yer alan hesap planına uyulması gerekir. Bu tebliğ ile,
hem tüm aracı kuruluşlar tarafından uygulanacak muhasebe uygulamalarında yeknesaklık
sağlanırken, diğer yandan özellik arz eden aracılık faaliyetine ilişkin muhasebe
uygulamaları da düzenlenmiş olmaktadır.
Aracı kurumlar bu Tebliğ uyarınca, tutacakları hesaplarında ayrıca, vergi mevzuatının ilgili
hükümlerine de uymak zorundadırlar. Vergi mevzuatının bu Tebliğ'de belirlenen
uygulamalardan farklı uygulamalara yer verdiği durumlarda, işletmelerin söz konusu
mevzuat çerçevesinde gerekli düzeltmeleri yapmaları kendi sorumlulukları içerisindedir.
Aracı kurumların kullanmak zorunda oldukları hesap planının özet bir görünümü aşağıdaki
gibidir.
83
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Aracı kurumların muhasebe sürecinde diğer işletme faaliyetlerinde olduğu gibi süreklilik
esas niteliktedir. Ancak belirli aralıklar içersinde faaliyetlerin belirlenmesi, ölçülmesi ve
sonucun mali tablolar şeklinde gösterilmesi gerekmektedir. Bu süreç için, bir yıl faaliyet
dönemi olarak dikkate alınır. Her yıl 1 Ocak tarihinde başlayan mali yıl, o yılın sonunda,
31 Aralık tarihinde sona erer ve mali sonuçlar hazırlanan mali tablolar yardımıyla ilgili
tarafların kullanımına sunulur.
Hesapların işleyişinde, varlık hesaplarında, herhangi bir artış meydana geldiğinde hesabın
borç tarafı, azalış meydana geldiğinde ise alacak tarafı çalıştırılmaktadır. Kaynak
hesaplarında ise, bu uygulama değişerek, bir kaynak hesabında artış meydana geldiğinde
hesabın alacak tarafı, azalış meydana geldiğinde ise borç tarafı kullanılmaktadır.
Dönem içinde hesapların sonuç hesapları içinde yer alan gelir ve gider hesaplarına
kaydedilmiş tutarlar 5990 Kâr Zarar Hesabı kapatılarak aktarılmaktadır. Bu hesabın
bakiyesi aracı kurumun vergi öncesi karı ya da zararını göstermektedir. Hesap borç
bakiyesi veriyor ise tutar 4980 Dönem Zararı Hesabına aktarılır. Hesap alacak bakiyesi
verir ise tutardan vergi karşılıkları kesilerek kalan tutar 4970 Net Dönem Karı Hesabına
aktarılır. Bu durumda 5 kod numaralı sonuç hesapları kapanmış olacaktır. Dönem
sonunda ise 1, 2, 3 ve 4 kod numaralı Bilanço hesapları hesaplar karşılıklı olarak
çalıştırılarak tüm hesaplar kapatılır. Dönem sonu işlemlerine ilişkin muhasebe kayıtları ve
değerleme ilkeleri “Dönem Sonu (Envanter) İşlemleri ve Kapanış Kayıtları” bölümünde
daha detaylı olarak ele alınmıştır.
84
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
XX XX
Dönen Varlıklar Gider Hesapları
XX XX Dönem Karı
veya Zararı
XX
XX
Yatırım fonları bu tebliğde yer alan hesaplama ilkelerine göre işlemlerini hesap planından
yararlanarak yine tebliğde belirlenen şekilllere uygun bilanço ve gelir tablosu hazırlamak
zorundadırlar.
85
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Konsolide mali tablolar bir gruba dahil her bir şirketin faaliyet sonuçlarını bir arada
göstermeleri nedeniyle finansal tabloların kullanımında birtakım sınırlamalar söz
konusudur. Bu sınırlamaları aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür:
Konsolide mali tabloların finansal analizinden elde edilen sonuçlar ortalama bir değer
taşımaktadır. Grup içindeki şirketlerin muhasebe sistemlerinin, değerleme
yöntemlerinin farklılığı konsolide mali tabloların sonuçlarının sapmasına sebep
olabilmektedir.
Bu tabloların değerlenmesinde kredi verenler ve işletme sahipleri parasal durumu
yanlış yorumlayabilmektedir.
Ana ortaklığın unvanı altında düzenlenen ve ana ortaklık ve bağlı ortaklıklarının varlık,
borç, özkaynak, gelir ve giderlerini, finansal durumundaki değişikliklerini bir bütün olarak
gösteren, müşterek yönetime tabi şirketlerdeki ana ortaklığın payını içeren, dipnotlarıyla
birlikte konsolide bilanço, konsolide gelir tablosu ile bu tabloların eki diğer konsolide mali
tabloları ifade eder.
Ana ortaklıklar, ara ve yıllık dönemler itibarıyla, konsolide mali tablo düzenlemek ve bu
tabloları bu düzenlemede ve Kurulun muhasebe standartları ile ilgili diğer
düzenlemelerinde belirlenen esaslar çerçevesinde ilan etmek ve Kurula yayımlanmak
üzere ilgili borsaya bildirmek zorundadırlar. Konsolide mali tablolara ilişkin ilanlar ve
bildirimler, ara ve yıllık mali tablolar için Kurulun muhasebe standartlarına ilişkin diğer
tebliğlerinde öngörülen ilân ve bildirim yükümlülüklerinin son gününden itibaren altı hafta
içinde yapılır. Konsolide mali tablo ve raporlarını ilan edecek ortaklıklar, konsolide
olmayan mali tablolarını ilan etmeyebilirler. Ancak bu tablolar Kurula ve Borsaya bildirilir.
Söz konusu düzenleme 01.01.2003 tarihinden sonra sona eren yıllık ve bundan sonra
gelecek ilk ara mali tablolardan geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Ancak, dileyen işletmeler düzenleme hükümlerini bu süreyi beklemeksizin uygulamaya
başlayabilirler.
86
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Konsolide yıllık mali tablolar bir önceki dönem yıllık konsolide mali tabloları ile ve
konsolide ara mali tablolar bir önceki yılın aynı ara dönemi konsolide mali tabloları ile
karşılaştırmalı olarak düzenlenir.
Konsolide mali tablolar, farklı tüzel kişiliklere sahip kuruluşların varlıklarının, borçlarının,
özkaynaklarının, gelirlerinin ve giderlerinin bir araya getirilmesi, diğer bir ifade ile ana
şirketin mali tablolarıyla birleştirilmesiyle elde edilen tablolardır. Bu noktada adı geçen
birtakım temel kavramların açıklanması konunun daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır. Bu
bölümde ele alınacak tanımlar, ana şirket, bağlı ortaklık, iştirak ve müşterek yönetime
tabi ortaklık tanımlamalarıdır.
Bağlı Ortaklık: Ana ortaklığın, doğrudan veya diğer bağlı ortaklıkları veya
iştirakleri vasıtasıyla, sermaye ve yönetim ilişkileri çerçevesinde %50’den fazla oranda
hisseye, oy hakkına veya yönetim çoğunluğunu seçme hakkına veya yönetim
çoğunluğuna sahip olduğu işletmeleri ifade etmektedir. Burada göze çarpan husus, ana
şirketin yatırım yapmış olduğu kuruluş üzerinde mutlak bir hakimiyete sahip olması
durumudur.
Bağlı ortaklıklar ve müşterek yönetime tabi ortaklıklar, aşağıdaki şartlardan birinin varlığı
halinde, konsolidasyona tabi tutulmayabilir:
Bağlı ve müşterek yönetime tabi ortaklıkların yakın bir gelecekte elden çıkarılmak
amacıyla geçici olarak elde tutulması,
Bağlı ortaklık veya müşterek yönetime tabi ortaklığın ciddi ve uzun süreli kısıtlar
altında faaliyet göstermesi nedeniyle ana ortaklığa fon aktarım gücünün
bulunmaması,
İlgili işletmenin küçük olması,
87
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
İlgili işletmenin faaliyet hacminin düşük olması nedeniyle, konsolide mali tabloları
önemli ölçüde etkilemeyen işletmeler de konsolidasyon kapsamı dışında
tutulabilir.
Müşterek yönetim konsolidasyonu ile ilgili işlemlere başlanmadan önce, ilgili müşterek
yönetime tabi ortaklıklara ait bilanço ve gelir tablosuna ait büyüklükler ana ortaklığın
doğrudan ve/veya bağlı ortaklıkları vasıtasıyla sahip olduğu müşterek yönetime tabi
ortaklıktaki pay yüzdeki kadar dikkate alınarak toplanır. Bu işlemler sonucunda
oluşturulan konsolide mali tablolarda ana ortaklık dışı özsermaye ve ana ortaklık dışı kâr-
zarar tutarları bulunmaz.
88
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
şerefiyesi” olarak konsolide bilançoya yansıtılır. Önceki dönemlerde elde edilen iştirakler
için gerekli şerefiye ve itfa payı hesaplamaları yapılarak sonuçlar geçmiş yıllar kar ve
zararı ile ilişkilendirilir.
Bu yöntemde iştirakler öncelikle elde etme maliyeti ile kaydedilir. Hesaplanan şerefiye
tutarına göre gerekli değer düzeltmeleri yapıldıktan sonra, mali tabloların hazırlanması
sırasında bu tutar iştirakin özsermayesinden ana ortaklığın payına düşen kısma isabet
eden tutar kadar artırılır veya azaltılır. Bu işlemlerde, elde etme maliyetine kıyasla
özsermaye payına isabet eden tutarda meydana gelen artışlar kâr, azalışlar ise zarar
olarak gelir tablosunda gösterilir. Özsermayedeki değişikliğin kâr veya zarar dışındaki
özsermaye kalemlerinden kaynaklanması halinde ana ortaklığın özsermayesinde de bu
kalemlere ilişkin gerekli düzeltmeler yapılır. İştiraklerden tahsil edilen kâr payları ilgili
iştirak tutarından düşülür. İştirakin olağanüstü gelir ve giderlerinden kaynaklanan
özkaynak değişiklikleri gelir tablosunda diğer olağanüstü kalemlerle birlikte veya ayrı bir
olağanüstü kalem olarak gösterilebilir.
Konsolidasyon işlemleri esnasında işleme tabi tutulan temel mali tablolardan biri
Bilanço’dur. Konsolide bilançonun düzenlenmesi aşağıdaki esaslar çerçevesinde
yapılmalıdır.
a) Konsolidasyon kapsamındaki ortaklığın bağlı ortaklık haline geldiği tarih itibariyle ve daha
sonraki pay alımlarında bir defaya mahsus olmak üzere, ana ortaklığın bağlı ortaklığın
sermayesinde sahip olduğu payların elde etme maliyeti, bu payların bağlı ortaklığın makul
değere göre değerlenmiş bilançosundaki özsermayesinde temsil ettiği değerden mahsup
edilir. Kayıtlı değer lehine oluşan fark, pozitif şerefiye olarak konsolide bilançonun aktifinde
ayrı bir kalemde gösterilir ve şerefiyenin izafe edildiği ekonomik birimin faydalı ömrünü
89
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
geçmemek üzere en fazla 20 yıl içinde itfa edilir; kayıtlı değer aleyhine oluşan fark ise negatif
şerefiye olarak bilançonun aktifinde negatif olarak ayrı bir kalemde gösterilir ve en fazla 20
yıl içinde itfa edilir. Ancak, bu tutarlar ilgili bağlı ortaklığın dönem zararından mahsup
edilebilir. Bu şekilde her bir bağlı ortaklık için hesaplanacak pozitif şerefiyeler aktifte “maddi
olmayan duran varlıklar” hesap grubu altında ‘bağlı ortaklıklar şerefiyesi’ olarak, negatif
şerefiye ise aynı hesap grubu içerisinde negatif bir kalem olarak “bağlı ortaklıklar negatif
şerefiyesi” olarak konsolide bilançoya yansıtılır. Önceki dönemlerde elde edilen bağlı
ortaklıklar için gerekli şerefiye ve itfa payı hesaplamaları yapılarak sonuçlar geçmiş yıllar
kar veya zararı ile ilişkilendirilir.
b) Ana ortaklık ile bağlı ortaklıkların ödenmiş sermayesi ve satın alma tarihindeki
özsermayeleri dışındaki bilanço kalemleri toplanır.
Ana şirket ile bağlı ortaklıkların ve iştiraklerin konsolide gelir tablolarının hazırlanması ile
topluluğun gelirleri ve giderleri birleşik olarak hesaplanacaktır. Konsolide gelir tablosunun
düzenlenmesinde aşağıdaki esaslara uyulması zorunludur.
a) Ana ortaklık ile bağlı ortaklıkların gelir tablosu kalemleri ayrı ayrı toplanır. Hesap
dönemi içinde elde edilen bağlı ortaklıklar için gelir tablosu kalemlerinin toplanmasında
bağlı ortaklığın elde edildiği tarihten sonra gerçekleşenler dikkate alınır.
90
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
stoklardan düşülerek satılan malın maliyetine eklenir; zarar ise stoklara eklenerek satılan
malın maliyetinden düşülür.
e) Gelir tablosuna, bağlı ortaklığın elde edilme ve elden çıkarılma tarihleri arasında geçen
süredeki işlemleri dahil edilir. Bağlı ortaklığın elden çıkarılması durumunda, elde edilen
gelir ile bağlı ortaklığın aktiflerde izlenen tutarından borçlarının çıkarılması sonucu
bulunan tutar arasındaki fark gelir tablosu ile ilişkilendirilir.
İlk defa düzenlenecek konsolide mali tablolarda, önceki yıllarda elde edilen bağlı ortaklık
ve iştiraklere ilişkin şerefiyenin belirlenmesinde hesaplama güçlüğü bulunması halinde,
daha sonraki yılların mali tablo verilerinin dikkate alınması gibi uygun yöntemler
kullanılabilir. Bu durumda, yöntemler hakkında bilanço dipnotlarında açıklama yapılması
zorunludur.
Ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olmakla birlikte, faaliyetleri ana ortaklığın uzantısı olan, ana
ortaklığın yurt dışı faaliyetlerini yürütmekle görevli bulunan yabancı işletmeler şube
benzeri yabancı işletmelerdir. Şube benzeri işletmelerin işlemleri ana ortaklığın işlemleri
gibi değerlemeye tabi tutulur. Bu çerçevede, parasal kalemler bilanço tarihindeki piyasa
kurları kullanılarak, parasal olmayan kalemler ise işlem tarihindeki veya makul değerlerin
belirlendiği tarihteki geçerli piyasa kurları üzerinden Türk Lirasına çevrilir. Çevrim
işleminden kaynaklanan kur farkları gelir tablosu ile ilişkilendirilir.
Şube benzeri işletmeler dışında kalan işletmeler, bağımsız yabancı işletmelerdir. Bağımsız
yabancı işletmeler, esas itibarıyla faaliyet gösterdikleri ülkelerde borçlanma, üretimde
bulunma, harcama yapma anlamında bağımsız hareket etme kabiliyetine sahip olup,
döviz kurundaki değişikliklerin hem bu ortaklığın hem de ana ortaklığın gelecekte
beklenen nakit akımları üzerine doğrudan bir etkisi bulunmamaktadır.
Bağımsız yabancı işletmelerin mali tablolarının ana ortaklık tarafından konsolide mali
tablolara dahil edilmesinde şu ilkelere uyulur. Parasal ve parasal olmayan yükümlülükler
91
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
bilanço gününde geçerli olan piyasa kurları üzerinden Türk Lirasına çevrilir. Gelir ve gider
kalemleri, işlem gününde geçerli olan kurlar üzerinden Türk Lirasına çevrilir. Eğer ilgili
işletme yüksek enflasyonlu bir ülkede faaliyet gösteriyorsa, bu durumda bilanço tarihinde
geçerli olan piyasa kurları dikkate alınır. Çevrim işleminden kaynaklanan kur farkları,
konsolide bilançoda özsermaye hesap grubu altında “Çevrim Farkları” hesabında, bunun
ana ortaklık dışı paylara isabet eden kısmı “Ana Ortaklık Dışı Paylar” hesabında izlenir.
Kurulun muhasebe standartları ile ilgili diğer düzenlemelerinde öngörülenlere ilave olarak,
konsolide mali tabloların dipnotlarında aşağıdaki açıklamalara yer verilir:
a) Konsolide mali tablolara dahil edilen bağlı ortaklıklar, müşterek yönetime tabi
ortaklıklar ve iştiraklerin ünvanı, sermayesi ve sermayeleri içinde ana ortaklık ile diğer
bağlı ortaklıkların sahip oldukları paylar,
b) Ana ortaklığın, bağlı ortaklıkları, müşterek yönetime tabi ortaklıkları, iştirakleri veya
bunların veya kendi ortakları veya yöneticileri vasıtasıyla yönetiminde %20’den fazla oy
hakkına, yöneticilerini seçme hakkına veya yönetimine sahip olmakla birlikte
sermayesinde pay sahibi olunmaması nedeniyle konsolide mali tablolara dahil edilemeyen
bağlı ortaklıklar, müşterek yönetime tabi ortaklıklar ve iştiraklerle yapılan işlemlerin
konsolide mali tablo kalemleri üzerindeki etkilerine ilişkin ayrıntılı açıklamalar,
c) Konsolide mali tablolara dahil edilen ortaklıkların kompozisyonunda bir önceki döneme
göre oluşan değişiklik,
d) Konsolide mali tabloların kapsamına girmeyen iştiraklerde ana ortaklığın sahip olduğu
hisseler ve bu hisselerin muhasebeleştirilmelerine ilişkin bilgiler,
e) Konsolidasyona dahil edilmeyen ve ana ortaklık ve bağlı ortaklık ile sermaye, yönetim
ve denetim bakımından ilişkili bulunan ortaklıkların dahil edilmeme nedenleri,
92
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
f) İflas veya tasfiye halinde olan veya kanuni merkezleri yurt dışında bulunan konsolide
mali tablo kapsamındaki bağlı ortaklıklar, müşterek yönetime tabi ortaklıklar ve iştirakler
ile bunlara ilişkin bilgiler,
g) Konsolide mali tablo uygulamasında yıllar arasında farklı muhasebe politikaları
uygulanmışsa nedenleri ve parasal etkileri,
h) Konsolide mali tablolara dahil edilen ortaklıklar arasındaki her bir ikili sermaye ilişkisi
bazında şerefiye tutarları,
ı) Her bir bağlı ortaklık, müşterek yönetime tabi ortaklık ve iştirak bazında ana ortaklığın
doğrudan veya dolaylı kontrolü dışında kalan paylar,
j) Ana ortaklık ile bağlı ortaklıkların konsolide mali tablo düzenleme tarihinden sonra
ortaya çıkan ve açıklama gerektiren hususlara ilişkin bilgi,
ö) Konsolide mali tabloları önemli ölçüde etkileyen ya da bunların açık, yorumlanabilir ve
anlaşılabilir olması bakımından açıklanması gerekli olan diğer bilgiler,
p) Konsolide mali tablolara dahil edilen ortaklıklar arasındaki işlemlerle ilgili olarak,
bilanço ve gelir tablosu ana kalemleri itibarıyla, elimine edilen kalemler ve tutarları.
Ana ortaklıklar, ilk kez hazırlayacakları ve yayımlayacakları konsolide mali tabloları, bir
hesap dönemine mahsus olmak üzere karşılaştırmalı olarak hazırlamayabilirler. Ancak,
tutarlılık kavramının sonucu olarak, gerekli açıklamaları konsolide bilanço dipnotlarında
yapmakla yükümlüdürler. Konsolidasyona tabi tutulan bağlı ortaklıkların geçmiş yıl kâr
veya zararlarının ana ortaklığın ilgili hesaplarında izlenmesi zorunludur.
Konsolide mali tabloların bağımsız denetimi ana ortaklığın bağımsız denetimi görevini
üstlenmiş bulunan bağımsız denetleme kuruluşu tarafından yerine getirilir. Bağımsız
denetleme kuruluşunun denetim faaliyeti kapsamında ihtiyaç duyacağı bilgi ve belgelerin
temini, ana ortaklığın sorumluluğundadır.
93
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Ekonomik bir gerçek olarak enflasyon bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de
Enflasyonun etkilerine maruz kalan en önemli ekonomik birim işletmelerdir. Enflasyonun
yaratmış olduğu tahribat başta finansal tabloları anlamsız hale getirmektedir. Finansal
tabloların anlamsızlaşması tüm işletme ilgililerinin alacakları kararları derinden
etkilemektedir. Klasik muhasebe sistemi enflasyon dönemlerinde işletme ilgililerinin
istedikleri bilgileri sunmakta yetersiz kalmaktadır.
Enflasyon ilk önce işletme yöneticilerinin alacakları genel ekonomik kararlar üzerinde
etkili olmaktadır. Yöneticiler mikro ve makro boyutlarda olmak üzere, üretim, yatırım,
finansman, kar dağıtımı, verimlilik, pazarlama stok yönetimi, ücret politikalan gibi
konularda ekonomik kararlar almak zorundadırlar. İşletmelerin başarılı olmalan ve
varlığını sürdürebilmeleri bu kararların isabetli ve ulaşılabilir olmasına bağlıdır.
d) Cari gelirlerle daha önceki bir tarihle yapılan maliyetlerin karşılaştırılması nedeniyle
raporlanan işletme sonuçları, sermayeyi korumak için gerekli olan tutarlarında kâr payı
olarak dağıtılmasına neden olacaktır.
A. Spesifik (Özel) Fiyat Hareketleri : Spesifik fiyat hareketleri, ekonomideki bazı mal
ve hizmetlerin fiyatlarında diğerlerine oranla daha fazla bir artış ya da azalma meydana
gelmesidir. Spesifik fiyat hareketleri, para değerindeki değişmelerden farklı ya da aynı
94
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
yönde ve farklı oranlarda olabilir. Bu değişim genellikle bir mal ve hizmetin arzındaki
değişiklikleri de aksettirir. Örnek vermek gerekirse, fiyatlar genel seviyesi artarken,
kişisel bilgisayarların fiyatları düşmektedir. Bu fiyat düşüşü teknolojik gelişme ve kişisel
bilgisayarların miktarının piyasada artmasından kaynaklanmaktadır.
Enflasyon başlangıçta çoğu ülkeler açısından geçici bir durum olarak düşünülmekteydi.
Fakat her geçen gün enflasyonun geçici değil, kronik bir sorun olduğunu bize
göstermiştir. Ülkemizde son 25 yıldır yüksek enflasyon vardır. 1970'li yıllara değin %
10'ların altında seyreden enflasyon 1970'lerden itibaren artmaya başlamıştır. İstikrarsız
dalgalanmalara rağmen yüksek sayılabilecek oranlarda bulunmuştur. Özellikle 1980 yılı
ve sonrasında % 100'lü rakamlara ulaşılmıştır.
Ülke ekonomisinin düzenli bir gelişme gösterdiği durumlarda, işletmeler uzağı görme
olanağını elde ederler ve uzun süreli işlere girişebilirler. Enflasyon ortamı içinde
gelişmeleri kestirmek güçleşir. Aşırı fiyat artışlarının mevcudiyeti, hesapların
yapılmasında önemli güçlükler ortaya çıkaracaktır. Bu belirsizlik ortamı içinde uzun vadeli
planlar yerine kısa vadeli planlamalarla ihtiyaçlar karşılanmaya çalışılmalıdır. Yatırım
kararları durmadan önce yapılan iktisadi hesaplar, enflasyon dönemlerinde gerçeği
yansıtmayacaklardır. Bu da riski arttıracak ve firmaların uzun dönemli yatırımlara
girmelerini engelleyecektir.
Ayrıca fiktif kârlar dolayısıyla yatırım kararlarında iyimser bir havaya bürünülmesi ve
gerçek verimi düşük hatta negatif alanlara yatırım yapılması gibi olumsuz olaylarla
karşılaşılacaktır. Bu tür uygulamalar işletmeleri fiyat dalgalanmaları karşısında
darboğazlara itebilecektir. Enflasyon dönemlerinde yatırım konusu makine, tesisat ve
araçların fiyat artışlarına konu malları almaları nedeniyle önceki yatırımlara nazaran daha
pahalıya mal olacakları açıktır. Bir yatırım projesinin öngörülen başlangıç maliyetleri de
enflasyondan etkilenebileceği için bunların finansmanı zorlaşacaktır. Kısaca yeni yatırım
yapmanın maliyeti ve riski artacağından enflasyon dönemlerinde yatırımlar azalacaktır.
İşletmeler yatırımlarını zorunlu yenileme yatırımlarıyla sınırlandıracaklardır. Bunun uzun
vadedeki makro etkisi, üretim düşüşleri nedeniyle enflasyonun artmasıdır.
96
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Fiyatların önemli ölçüde düştüğü dönemlerde optimum üretim miktarını tespit etmek son
derece güçtür. Çünkü fiyat artışlarının olduğu dönemlerde kullanılan stokların yerine
yenileri daha yüksek fiyatlardan konulmaktadır. Maliyetler ve kâr tarihi maliyetler
üzerinden hesaplandığı için satışlardan elde edilen fonlar stokların ikamesine yeterli
olmamaktadır.
Maliyetler ve dolayısı ile kâr rakamları kesin olarak tespit edilemediği için üretime aynı
süratle devam etmek riskli bir hale gelecektir. Bu da mal arzının azalmasına dolayısıyla
fiyatların yükselmesine sebep olacaktır. Ayrıca enflasyonun ücret ve maaş ile geçinenlerin
alım gücünü azaltması ile mal ve hizmetlerin talebinde azalma ve değişmeler meydana
gelecektir. Bu süreçte geniş kitlelerin kullandıkları mal ve hizmetlerin üretimi azalırken,
yüksek gelirli kesimlerin talebine konu olan lüks mal ve hizmetlerin talebi artabilir. Bu
gelir dağılımındaki bozulmadan kaynaklanmaktadır. Üretimin talebe göre belirlendiği
durumlarda enflasyon üretim yapısının bu doğrultuda değişimine yol açacaktır. Kısacası
azalan taleple ilgili mal ve hizmet üreten işletmeler olumsuz, artan taleple ilgili mal ve
hizmet üreten işletmeler olumlu etkileneceklerdir.
Enflasyon dönemlerinde firmanın kârı içine normal faaliyet sonuçları yanında genel ve
özel fiyat değişimlerinin sonucu olan fiyat yükselmelerinin etkileri karışır. Sonuç olarak da
görünen kâr, gerçek faaliyet kârı, elde tutma kârı ve fiktif kâr parçalarından oluşur.
Gerçek Faaliyet Kârı: Gerçekten faaliyet gösterilmesi dolayısıyla elde ettikleri kârlar,
yani enflasyona bağlı olmadan elde ettikleri kârlardır.
Fiktif Kâr: Bunun sebebi maliyetlerin teşekkül ettikleri tarih ile satış gelirlerinin
teşekkül ettikleri tarih arasındaki paranın satın alma gücü farkından
kaynaklanmaktadır. Gerçek ikame maliyetlerinin hesaplarda gösterilmemesi ya da geç
gösterilmesi sonucu oluşur.
Elde Tutma Kârı: İşletmeler özellikle kredilendirme ve yatırım politikalarını
enflasyona göre ayarlayabildikleri takdirde elde tuttukları malların değer artışları
sebebiyle bir enflasyon kârı elde ederler.
Daha fazla kâr dağıtmak ve vergi ödemek zorunda kalacaklardır. Bulunan kâr rakamı
gerçeği yansıtmadığı için ödemeler özkaynaklardan yapılacaktır.
Çalışanlar, toplu sözleşmelerde, görünen kârı pazarlık konusu yaparak aşırı ücret ve
prim ödenmesine sebep olacaklardır .
97
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Diğer bir yandan başarı ölçüsü olarak görünen kârın kullanılması mümkün değildir. Kâr
rakamlarının üzerinde gerekli düzeltmeler yapılmadan işletme faaliyetlerinin değerlenmesi
mümkün değildir. İşletmeler enflasyon dönemlerinde ellerinde nominal kıymetler
tuttukları sürece satın alma kaybına uğrayacaklardır. Bu sebeple ellerinde bulunan likit
kıymetleri stok şekline çevirmek reel kıymetlere yatırmak daha karlı olacaktır.
98
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Enflasyonist dönemlerde maliyet, paranın değer ölçüsü olması ve objektiflik gibi ilkelere
tereddütsüz ve yorumsuz olarak bağlılık, muhasebe belgelerini anlamsızlaştırmakta ve
gerçekleri gösteremez duruma sokmaktadır. Bunu bir örnekle şöyle açıklayabiliriz. 1726
yılında Peter Munuit adında bir Amerikalı 25 dolara bir ada satın almıştır. Bu ada ileride
New York'un pekçok değerli işyerlerini içine alacak şekilde gelişecek olan ünlü Manhattan
adasıdır. Peter Munuit'in işletmesinin hesaplarında enflasyon muhasebesi uygulanmıyorsa
bu adanın değeri kayıtlarda hâlâ 25 dolar olarak gözükecektir. Bu adanın değeri bugün
hesaplanamayacak düzeylere erişmiştir. Sadece 1950-1980 arasında Amerika Birleşik
Devletlerinde, fıyatlar 4 kat artmıştır. Fiyat hareketlerinin karşısında duyarsız kalınması,
muhasebe belgelerinin anlamsızlaşmasına yol açmaktadır. Bir yandan varlık ve edim
alışlarını belirten bilanço anlamsızlaşırken diğer taraftan, faaliyet sonuçlarını belirten gelir
tablosu gibi muhasebe raporları bozulmaktadır. Bilanço ve Gelir Tablosu üzerinde
enflasyonun etkilerinin ayrı ayrı incelenmesi gereklidir. Zira fiyat artışlarının varlıklar
üzerindeki etkileri ile sonuç hesapları üzerindeki etkileri farklıdır.
İşletmede yer alan varlıklar bilançoda maliyet değerleri ile yer alırlar. Fiyat artışları
sonucunda söz konusu değerler ile cari değerler arasında önemli farklılıklar oluşur. Bu
farklılık sonucu, parasal kıymetler cari para birimiyle, parasal olmayan kıymetler ise tarihi
maliyetler ile ifade edilmiş olacaktır. Bu noktada parasal varlıklara para değerindeki
değişmeler karşısında nominal değerlerini aynen koruyan fakat satın alma güçleri fiyat
hareketlerine göre ters yönde hareket eden varlık unsurlarıdır. Parasal olmayan varlıklar
ise, fiyat hareketleri karşısında değerleri değişen birimlerdir.
Bilançonun varlık yapısı yukarıda bahsedildiği gibi parasal olan ve olmayan değerlerden
oluşmaktadır. Parasal olmayan varlıklara stoklar, yabancı para birimi ile tahsil edilecek
alacaklar, yabancı paralar, gelecek dönem giderleri, bazı koşullarla verilen avanslar, hisse
senetleri gibi kalemler örnek olarak gösterilebilinir. Parasal olmayan varlık unsurları fıyat
hareketleri doğrultusunda değer kazanmakta fakat bilançoda tarihi değerleri ile
gösterildiğinden enflasyon ortamında gerçek değerlerinden az gözükmektedirler. Bu da
bilanço tahlillerini yanıltmaktadır.
Parasal varlıklar ise para değerindeki değişmeler karşısında nominal değerlerini aynen
koruyan, ancak satın alma güçleri fiyat artışları karşısında düşen varlık unsurlarıdır.
Parasal varlıklara kasa, banka, alacak, alacak senetleri, tahviller, depozito ve teminatlar
gibi kalemler örnek gösterilebilir. Bu parasal varlıkları elde bulunduran işletmeler,
enflasyon ortamında bir satın alma gücü kaybına uğrayacaklardır. Çünkü enflasyon
99
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
ortamında bugünkü paranın satın alma gücü gelecekteki bir tarihte aynı miktar paranın
satın alma gücünden daha düşüktür.
Gelir tabloları bir işletmenin belirli bir hesap dönemindeki faaliyet sonuçlarını gösteren bir
tablodur. Gelir Tablosu, işletme yöneticilerinin amaçlara ne ölçüde ulaşıldığının
saptanmasında, yöneticinin başarı derecesinin saptanmasında, yatırım ve kâr planlarının
değerlendirilmesinde, işletmenin ekonomik dengesinin ve zayıf yönlerinin saptanmasında
yararlandıkları önemli bir araçtır. Fiyat hareketlerinin olduğu dönemlerde tarihi verilere
göre düzenlenen gelir tabloları bu fonksiyonlarını yerine getirememektedirler. Fiyatların
gerek genel gerekse spesifik olarak arttığı devrelerde işletmenin sattığı mal ve
hizmetlerin birim fiyatları yükseleceğinden elde edilecek satış hasılatı daha fazla olacaktır.
Ancak bu artışın gerçek olup olmadığı elde edilen satış gelirinin paranın satın alma
gücündeki azalmalarla kıyaslanması sonucu ortaya çıkarılabilmektedir. Klasik muhasebe
ilkelerine göre hazırlanan bir gelir tablosunda bu artışın fiktif ve reel kısımları
ayrılamadığından işletme oluşan fiktif kârlarını da dağıtmaktadır.
100
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Düzeltme yada Düzeltme İşlemi, düzeltme katsayısı kullanılmak suretiyle, paranın satın
alma gücündeki değişmelerin mali tablo kalemlerine olan etkilerini gidererek, mali
tabloların paranın cari satın alma gücü cinsinden ifade edilmesidir. Düzeltme katsayısı,
bilanço günündeki fiyat endeksi rakamının, düzeltmeye konu işlemin gerçekleştiği
tarihteki fiyat endeksi rakamına bölünmesi suretiyle elde edilen katsayıyı, ifade eder.
Yıllık bilanço tarihindeki fiyat endeksi rakamının, ilgili hesap dönemi dahil önceki üçüncü
hesap döneminin başındaki fiyat endeksi rakamının iki katını aşması ve ilgili dönemin
bilanço tarihindeki fiyat endeksi rakamının, hesap döneminin başına göre %10 veya daha
fazla bir oranda artması halinde, içinde bulunulan yıllık hesap döneminden itibaren
yüksek enflasyon dönemi başlar. Yukarıda belirtilen süreden daha kısa bir sürede fiyat
endeksi rakamının iki katına ulaşması halinde de yıllık mali tablo tarihi itibariyle yüksek
enflasyon dönemi başlar. Fiyat endekslerinde yukarıda belirtilen düzeyde artış olmamakla
beraber, halkın tasarruflarını yabancı para cinsinden tutması, mal ve hizmet fiyatlarının
yabancı para birimi üzerinden belirlenmesi gibi yüksek enflasyon emarelerinin mevcut
bulunması halinde Sermaye Piyasası Kurulu, mali tabloların bu Tebliğ uyarınca
hazırlanmasını isteyebilir.
Parasal olmayan kalemler, parasal kalemler dışında kalan kalemlerden oluşur. Parasal
olmayan kalemler içinde yer alan ancak, cari değerleri ile değerlenen yabancı para,
kıymetli madenler, hisse senetleri ve menkul kıymetler gibi kalemler ile getirileri veya
anaparaları enflasyona endekslenmiş olan varlık ve yükümlülükler, parasal kar veya
zararın hesaplanmasında parasal kalemler gibi işleme tabi tutulurlar.
Yüksek enflasyon dönemlerinde işletmeler, mali tablolarını paranın bilanço günündeki cari
satın alma gücünü esas alarak düzenlerler. Mali tablo kalemlerinin paranın bilanço
günündeki satın alma gücü cinsinden ifade edilmesi; parasal olmayan kalemlerin gerekli
ayarlamalar yapıldıktan sonraki tutarlarının, uygun düzeltme katsayıları ile çarpılması
suretiyle yapılır. Düzeltme işlemi, mali tabloların gerçeği dürüst bir şekilde yansıtmasını
engellemeyecek (satışların yıl içinde düzenli olarak dağıldığı gibi durumlarda)
toplulaştırılmış yöntemlere dayalı olarak da yapılabilir. Bu durumda benimsenen
yöntemlerin dipnotlarda açıklanması ve takip eden dönemlerde tutarlı bir şekilde
uygulanması zorunludur.
Fiyat endeksinin aylık fiyat değişimlerini gösterecek şekilde yayınlanması nedeniyle, bir
ay içinde gerçekleşen tüm işlemler için aynı düzeltme katsayısı kullanılır. Ancak,
101
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
enflasyon oranının ay içinde düzenli arttığı varsayımı yapılarak, ayın farklı günlerinde
gerçekleşen işlemlere farklı günlük düzeltme katsayıları uygulanması mümkündür. Bu
durumda, konu hakkında dipnotlarda açıklama yapılması zorunludur.
102
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
İşletme birleşmeleri iki veya daha fazla ayrı bir işletmenin tek bir bütün durumuna
gelmesidir. En geniş anlamı ile işletme birleşmeleri; iki veya daha fazla işletmenin,
büyüme amacı ile faaliyetlerinin ekonomik ve hukuksal açıdan tek bir birlik haline
getirilmesi veya işbirliğine gitmeleridir.
Teknik ve hukuki anlamda birleşme, “bir veya daha çok ticaret ortaklığının mal varlığının
tasfiye olunmaksızın, içlerinden birine veya yeni kurulan bir ortaklığa, kendiliğinden ve
külli halefiyet yolu ile geçmesi, bu suretle mal varlıklarının birleşmesi ve intikal eden mal
varlığının karşılığı olarak, infisah eden ortaklığın ortaklarının, hesaplanan bir değiş tokuş
ölçüsüne göre, bünyesinde birleşilen ortaklıkta, kendiliğinden ortaklık payı kazanmasıdır”.
Birleşme en az bir ortaklığın, ortaklarının başka bir ortaklığa alınması karşısında, mal
varlığı veya işletmesini aktif ve pasifleriyle bir bütün olarak o ortaklığa devrederek
tasfiyesiz dağılması (devralma yoluyla birleşme); veyahut en az iki ortaklığın, ortaklarının
yeni kurulan bir ortaklığa alınmaları karşılığında mal varlıkları veya işletmelerini aktif ve
pasifiyle birer bütün olarak, bu ortaklığa devrederek tasfiyesiz dağılmaları (yeni ortaklık
kurulması yoluyla birleşme) sonucunda iki veya daha çok ortaklığın tek bir ortaklık
durumuna gelmesidir.
Genel olarak birleşme; birden çok ticaret ortaklığından birinin diğerinin bünyesine veya
tümünün yeni kurulan bir ortaklığa mallarını tasfiye etmeksizin intikal etmesi ve birleşen
ortaklık veya ortaklıkların ortaklarına bir değiştirme ölçüsüne göre devralan veya yeni
ortaklığın payının verilmesidir.
Birleşme veya devralma işlemine taraf olan halka açık ortaklığın birleşme sözleşmesinin
onaylanacağı genel kurulundan önce, EK/1’de belirtilen belgelerle (Tebliğ EK/5/A) Kurul’a
başvurarak onay alması zorunludur. Bunlar aşağıdaki gibidir.
Birleşme veya devralma hükümleri gereğince işlemler tamamlandıktan sonra ise ihraç
edilecek hisse senetlerinin S.P.K’na kaydettirilmesi için EK/2’de verilen belgelerle (Tebliğ
Ek-5/B) Kurul’a başvurulur. Bunlar aşağıdaki gibidir :
372. maddesinde yer alan yeter sayısına uymak koşuluyla, birleşme işlemine, birleşme
sözleşmesinin hazırlanmasına ve ana noktalarına ilişkin olarak karar alabilir veya söz
konusu hususlarla ilgili olarak yönetim kuruluna yetki verebilir.
Seri:X, No:7 sayılı “Sermaye Piyasasında Bağımsız Dış Denetleme Hakkında Yönetmelik”
Hükümlerine Göre Özel Denetlemeye Tabi Ortaklıkların Belirlenmesi Hakkında Tebliğ” in
1’inci maddesi (b) bendi uyarınca, hisse senetleri halka arz edilen veya arz edilmiş
sayılan anonim ortaklıklardan bir başka anonim ortaklıkla birleşen veya diğer bir anonim
ortaklığa devir veya katılmaya taraf olanların mali tabloları özel bağımsız denetime
tabidir.
105
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
birleşme ve bu suretle sona erme kararı alınır. Genel kurulların birleşmeye ilişkin olarak
verdikleri kararlar, varsa imtiyazlı pay sahiplerinin yapacakları özel bir toplantıda
verecekleri kararla onaylanmadıkça uygulanamaz.
Birleşme işlemlerinde taraf olan halka açık ortaklığın birleşme sözleşmesinin onaylanacağı
genel kurulundan önce, (Ek-5/A) da belirtilen belgelerle Kurul’a başvurarak onay alınması
zorunludur. Birleşme veya devralma hükümleri gereğince işlemler tamamlandıktan sonra
ihraç edilecek hisse senetlerinin Kurul’a kaydettirilmesi için (Ek-5/B) deki belgelerle
Kurul’a başvurulur.
a) Halka arz edilen hisse senetlerinin nominal değerleri toplamının, ortaklığın nominal
sermayesine oranının en az %25 olması ve hisse senetlerinin Borsa’da işlem görmesi,
b) Borsa fiyatının tespitinde son bir yıllık düzeltilmiş ağırlıklı ortalama fiyatların aritmetik
ortalamasının esas alınması, zorunludur.
107
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
C
Ulaşılacak Sermaye = -----
D
Birleşme işlemine taraf ortaklıkların, birleşme işlemine taraf bir diğer ortaklığın iştiraki
olması ve benzeri durumlar, seçilen yönteme ilişkin hesaplamada dikkate alınır. Birleşme
sonrası artırılacak sermaye tutarı, devrolan ortaklığın (birden fazla ise ortaklıkların)
devralan ortaklık dışındaki mevcut ortaklarına payları oranında dağıtılır.
Yeni ortaklık kurulması yoluyla birleşme sonrasında yeni kurulacak ortaklığın sermayesi,
birleşme işlemine taraf ortaklıkların çıkarılmış/ödenmiş sermayelerinin toplamından
oluşur. Birleşme işlemine taraf ortaklıkların, birleşme işlemine taraf bir diğer ortaklığın
iştiraki olması ve benzeri durumlar, her bir ortaklık için birleşme oranının
hesaplanmasında dikkate alınır ve yeni kurulacak ortaklığın sermayesi bu suretle
belirlenir.
YAĞMUR A.Ş. ile ŞİMŞEK A.Ş.’i aldıkları karar doğrultusunda KAR A.Ş.’ini kurarak
birleşmeye karar vermişlerdir. Şirketlerin birleşme süreci öncesi bilançoları aşağıdaki
gibidir.
• Kasa, Banka, Hisse senetleri, Alıcılar, Borç Senetleri ve ödenecek Sosyal Güvenlik
Kesintileri Bilanço değerleri ile
109
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
XYZ A.Ş.
DEVİR ÖNCESİ BİLANÇOSU (15.05.2002)
(TL)
KASA 3.600.000 SATICILAR 5.200.000
BANKALAR 5.000.000 SERMAYE 20.000.000
ALICILAR 4.800.000 YASAL YEDEKLER 1.000.000
HİSSE SENETLERİ 3.400.000 DÖNEM NET KARI 600.000
TİCARİMALLAR 8.600.000
TAŞITLAR 2.600.000
BİR.AMORTİSMAN (1.200.000)
TOPLAM 26.800.000 TOPLAM 26.800.000
KLM A.Ş.
DEVİR ÖNCESİ BİLANÇOSU (15.05.2002)
(TL)
KASA 11.600.000 BANKA KREDİLERİ 6.000.000
BANKALAR 6.000.000 BORÇ SENETLERİ 15.000.000
HİSSE SENETLERİ 1.400.000 SERMAYE 30.000.000
ALACAK SENETLERİ 4.000.000
TİCARİMALLAR 7.000.000
TAŞITLAR 2.200.000
BİNALAR 20.000.000
BİR.AMORTİSMAN (1.200.000)
TOPLAM 51.000.000 TOPLAM 51.000.000
KLM A.Ş.
DEVİR SONRASI BİLANÇOSU (15.05.2002)
(TL)
SATICILAR 5.200.000
KASA 15.200.000 BANKA KREDİLERİ 6.000.000
BANKALAR 11.000.000 BORÇ SENETLERİ 15.000.000
ALICILAR 4.800.000 SERMAYE 50.000.000
ALACAK SENETLERİ 4.000.000 YASAL YEDEKLER 1.000.000
HİSSE SENETLERİ 4.800.000 DÖNEM NET KARI 600.000
TİCARİMALLAR 15.600.000
TAŞITLAR 4.800.000
BİNALAR 20.000.000
BİR.AMORTİSMAN (2.400.000)
TOPLAM 77.800.000 TOPLAM 77.800.000
112
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Aracı kuruluşların sermaye piyasası faaliyetleri dolayısıyla aldıkları ve yaptıkları her türlü
yazışma, sözleşme, taahhüt, kefalet, diğer teminat senetleri ve mahkeme ilanları gibi
belgeler ile kimlik tespiti amacıyla alınan ya da düzenlenen belgeleri, vekaletnameleri ve
müşteri tanıma kuralı çerçevesinde düzenlenen belgeleri düzenli ve tasnif edilmiş bir
biçimde saklamaları zorunludur.
Tutulması zorunlu olan tüm belge ve kayıtlarda, silinemez yazı araçlarının kullanılması,
silinti ve kazıntı yapılmaması; düzeltmelerin yanlış kaydın görülmesine engel olmayacak
tarzda yapılması, boş satır bırakılmaması zorunludur.
Bu belgelerden müşteri emri formu dışında kalanlar için saklanması gereken süre Ticaret
Kanunu’nun 68/1 maddesi hükmüne göre 10 yıldır. Müşteri Emri Formları ile elektronik
ortamda alınan emirlere ilişkin belgeler düzenleme tarihinden itibaren 5 yıl süreyle
saklanır.
Sözlü emirlere ilişkin ses kayıtları emir tarihinden sonra gelen takvim yılı başından
itibaren 2 sene süreyle saklanır.
Seri V No:6 Sayılı tebliğ ekinde örneği yer alan hesap ekstresinin, aylık dönemler
itibariyle ilgili dönemi izleyen 7 gün içinde müşterilerin adreslerine taahhütlü olarak
gönderilmesi zorunludur. Ancak, ilgili dönem içinde herhangi bir işlem yapmayan
müşteriler ile hesap ekstresi gönderilmemesi hususunda münhasıran sözleşme imzalanan
müşterilere anılan belge gönderilmeyebilir. Hesap ekstresinde yer alan bilgilerin belirli
süre geçtikten sonra müşteri tarafından kabul edilmiş sayılacağına ilişkin sorumsuzluk
kayıtlarına çerçeve sözleşmelerde ve ilgili diğer belgelerde yer verilemez.
Yazılı ve sözlü olarak alınan tüm emirlerde, müşterinin talebi halinde emrin alınması
sırasında müşteriye emir alınış numarasının verilmesi zorunludur
Aracı kuruluşlar, aracılık faaliyetlerinin yürütülmesi sırasında her müşteri için ayrı bir
hesap numarası verir ve bu numara müşteri ile ilgili her türlü işlem ve alt hesaplarda
kullanılır. Hesap sahibi müşterilerin çerçeve sözleşmelerinde yer alan adres bilgilerindeki
değişikliklerin aracı kuruluşlar tarafından 2 gün içerisinde Takasbank’a bildirilmesi
zorunludur. Halka arz işlemleri nedeniyle müşterilere hesap açılması zorunlu değildir.
Müşteri kimliğinin belge ve kayıtlarda yer alması gerekmez, ancak aracı kuruluşlar, hesap
numarası verdikleri müşterilerinin kimlik bilgilerinin doğruluğundan sorumludurlar.
İstenildiğinde hesap numarası sahibi müşterilerin kimlik bilgileri ve adresi aracı kuruluşça
Kurula veya Kurulca görevlendirilenlere ibraz edilir.
Müşterilerden yazılı emir alındığında müteselsil sıra numaralı “Müşteri Emri Formu”ndan
en az iki örnek düzenlenir ve formun imzalı bir örneği müşteriye verilir. Müşterilerden
seanstan önce veya seans sırasında telefon, faks, ATM kayıtları, elektronik ortamda ya da
113
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
benzeri şekillerde müşteri imzası olmaksızın emir alınabilir. Bu emirler genel hükümler
açısından sözlü emir niteliğindedir. Telefon ile alınan müşteri emirlerine ilişkin ses
kayıtlarının tutulması zorunludur.
Aracı kuruluşlar bu tür emirleri aşağıda belirtilen seans takip formuna kaydetmeden önce,
müşteri imzası aranmaksızın yazılı hale dönüştürürler. Alınan tüm emirlere (gerek yazılı
gerekse sözlü) numaratörle veya bilgisayarla müteselsil bir numara verilir.
Seans öncesinde alınan tüm müşteri emirleri, öncelik sırasına göre Tebliğin 6 numaralı
ekinde yer alan, aracı kuruluşun merkez bürosunda düzenlenen "Seans Takip Formu"na
kaydedilir. Borsa'da seans sürerken alınan emirler de aracı kurumun merkez bürosunda
tutulan aynı "Seans Takip Formu"na kaldığı sıra numarası izleyen numaralar verilerek
seans esnasında yazılır. Bu şekilde kaydedilen müşteri emirleri, yerine getirilmek üzere
borsa temsilcilerine bildirilir.
Aracı kuruluşun kendi nam ve hesabına yapacağı alım ve satımların da aracı kuruluşun
merkezinde düzenlenen "Seans Takip Formu"na kaydedilmesi zorunludur.
Şubede ayrı bir muhasebe tutuluyorsa şubeler, müşterileri için merkezden ayrı bir seans
takip formu düzenler ve müşterilerinden aldıkları emirleri merkeze topluca iletirler. Bu
emirler, merkezde tutulan seans takip formuna şube adına kaydedilir.
Şube muhasebesi merkezde tutuluyorsa, gelen müşteri emirleri şube seans takip formuna
kaydedilir ve sırasına göre bu emirler merkeze aktarılır. Merkez, şubeden gelen emirleri
kendi düzenlediği seans takip formuna ikinci fıkradaki esaslar dahilinde müşteriler
itibariyle kaydeder
a) Müşteriden hisse senedi teslim alındığında düzenlenen Menkul Kıymet Giriş Fişlerinden
hareketle “Emanet Hisse Senetleri Hesabı”na bulundukları yer bazında hisse senetleri
itibariyle borç, “Emanet Hisse Senetlerinden Alacaklılar Hesabı”na müşteriler bazında,
hisse senetleri itibariyle alacak kaydedilir.
------------------------------------------------ / ------------------------------------------------
Emanet Hisse Senetleri Hesabı XXXX
Emanet Hisse Senetlerinden Alacaklılar Hesabı XXXX
----------------------------------------------- / -------------------------------------------------
114
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
c) Satışı yapılan hisse senetlerinin müşterilere göre nominal bedelle dağıtımında “Emanet
Hisse Senetleri-Takas Merkezi Hesabı”na hisse senetleri itibariyle alacak, “Emanet Hisse
Senetlerinden Alacaklılar Hesabı”na müşteriler bazında hisse senetleri itibariyle borç
kaydedilir.
-------------------------------------------- / ----------------------------------------------------
------------------------------------------- / -----------------------------------------------------
------------------------------------------ / -------------------------------------------------
Müşteri Hesapları XXXX
Takas Merkezi Hesabı XXXX
----------------------------------------- / ---------------------------------------------------
e) Alışı yapılan hisse senetlerinin müşterilere göre nominal bedelle dağıtımında öncelikle
“Emanet Hisse Senetleri- Takas Merkezi Hesabı”na hisse senetleri itibariyle borç, “Emanet
Hisse Senetlerinden Alacaklılar Hesabına” na müşteriler bazında, hisse senetleri itibariyle
alacak kaydedilir.
f) Müşteriye hisse senedi teslim edildiğinde düzenlenen menkul kıymet çıkış fişlerinden
hareketle, “Emanet Hisse Senetlerinden Alacaklılar Hesabı”na müşteriler bazında hisse
senetleri itibariyle borç; “Emanet Hisse Senetleri Hesabı”na çıkış yerleri bazında hisse
senetleri itibariyle alacak kaydedilir.
115
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Aracı kuruluş tarafından müşterilere ait emanetteki hisse senetleri için rüçhan haklarının
kullanılması durumunda müşteri hesapları borçlandırılır. Rüçhan haklarının kullanılmasını
takiben geçici ilmühaber veya hisse senedi alınması durumuna göre, “Emanet Hisse
Senetleri” veya “Emanet Hisse Senetleri Geçici İlmühaberleri” hesabına bulundukları yer
bazında hisse senetleri itibariyle nominal bedelle borç; ”Emanet Hisse Senetlerinden
Alacaklılar” (“Emanetteki Geçici İlmühaberlerden Alacaklılar”) hesabına müşteriler
bazında hisse senetleri itibariyle nominal bedelle alacak kaydedilir. Sermaye artırımı
nedeniyle bedelsiz hisse senedi alınması halinde de aynı nazım hesapları kullanılır.
Aracı kuruluşlar müşteri hesaplarını temettü farklarını göz önünde tutmaksızın izlerler. Bu
farklar, hisse senedinin müşterilere verilmesi veya onlardan alınması durumunda müşteri
hesaplarına yansıtılır. Müşterilerin emanete vermiş oldukları hisse senetleri eksik temettü
içeriyorsa, eksik tutar müşteri hesabına borç “Temettü Farkı Hesabı”na alacak kaydedilir.
Müşterilere eksik temettü içeren hisse senedi teslim edildiđinde, “Temettü Farkı
Hesabı”na borç, müşteri hesabına alacak kaydı yapılarak temettü farkı müşteriye ödenir.
Hisse senedi satın alınması ve takas merkezi’nin eksik temettü içeren hisse senedi teslim
etmesi halinde, temettü farkı toplamı “Takas Merkezi Hesabı”na borç, “Temettü Farkı
Hesabı”na alacak kaydedilir. Takas Merkezi’ne hisse senedi teslim ederken eksik temettü
içeren hisse senetlerinin verilmesi halinde “Temettü Farkı Hesabı”na borç, “Takas Merkezi
Hesabı”na alacak kaydedilir.
Aracı kuruluş, gerek kendi portföyünde bulunan hisse senetleri için, gerekse müşterilere
ait olup da Kurulun aracılık faaliyetlerine ilişkin düzenlemelerinde belirtilen sözleşme
uyarınca, müşterileri için yapacağı temettü tahsilatını, ihraçcı şirketin temettü dağıtımına
başladığı ilk gün itibariyle nazım hesaplarda izler. Bu amaçla aracı kuruluşa ve
müşterilere ait hisse senetleri için, temettü farkları dikkate alınmaksızın hesap edilen
temettü tutarı kadar “Emanet Hisse Senetleri Temettüleri Hesabı”na bulundukları yer
bazında hisse senetleri itibariyle borç, “Emanet Hisse Senetleri Temettülerinden
Alacaklılar Hesabı”na müşteriler veya portföy bazında hisse senetleri itibariyle alacak
kaydedilir.
Aracı kuruluşun kendi portföyünde bulunan hisse senetlerine ilişkin olarak tahakkuk eden
temettü gelirleri, ihraçcı şirketin temettü dağıtımına başladığı ilk gün “Temettü Gelirleri
Hesabı”na alacak, “Tahsil Edilecek Anapara, Faiz, Kupon, Gelir Payları Hesabı”na borç
kaydedilir.
116
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Farkı Hesabı”na borç kaydedilir. Temettü tahsilatının yapılması halinde, birinci fıkra
hükmünce açılmış olan nazım hesaplar da ters kayıtla kapatılır.”
Aracı kuruluşlar, müşterileri nam ve hesabına veya kendi namlarına müşterileri hesabına
borçlanmayı ifade eden menkul kıymet alım veya satımında bulunmaları halinde “Müşteri
Emri Formu”ndan en az iki örnek düzenler ve formun imzalı bir örneğini müşteriye
verirler. Müşterilerden telefon ve benzeri iletişim araçlarıyla ya da elektronik ortamda
emir alınabilir. Bu emirler genel hükümler açısından sözlü emir niteliğindedir. Telefon ile
alınan müşteri emirlerine ilişkin ses kayıtlarının tutulması zorunludur. Bu emirlerde ispat
yükü aracı kuruluşa aittir.
Aracı kuruluşlar gerek yazılı gerekse sözlü olarak alınan tüm müşteri emirlerini bilgisayar
ortamında düzenlenmiş olan “Müşteri Emri Formu”na müteselsil sıra numarası izleyecek
şekilde kaydederler. Bu formlar esas alınarak tüm müşteri emirleri, aracı kurum
merkezinde bilgisayar ortamında düzenlenen “Seans Takip Formu”na zaman önceliğine
göre otomatik olarak kaydedilir. Öncelik sırası esasına uyulmasını teminen, tüm emirleri
alınış zamanına göre sıralayabilecek bir sistem için gerekli altyapının oluşturulması
zorunludur.
117
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Aracı kuruluşun gerek kendi portföyünde bulunan menkul kıymetleri için, gerekse
müşterilere ait olup da Kurulun aracılık faaliyetine ilişkin düzenlemelerinde belirtilen
sözleşme uyarınca müşterileri için yapacağı faiz, kupon, temettü ve gelir payları tahsilatı,
ihraçcı şirketlerin dağıtıma başladığı ilk gün itibariyle nazım hesaplarda izlenir. Bu
amaçla, aracı kuruluşa ve müşterilere ait menkul kıymetler için hesaplanan faiz kupon,
temettü ve gelir payları kadar “Emanet Faiz, Kupon ve Gelir Payları Hesabı”na
bulundukları yer bazında menkul kıymetler itibariyle borç, “Emanet Faiz Kupon ve Gelir
Paylarından Alacaklılar Hesabı”na müşteriler veya portföy bazında menkul kıymetler
itibariyle alacak kaydedilir.
Aracı kuruluşun kendi portföyünde bulunan borçlanmayı ifade eden menkul kıymetlere
ilişkin olarak tahakkuk eden faiz, kupon, temettü ve gelir payları, ihraçcı şirketin dağıtıma
başladığı ilk gün ilgili gelir hesaplarına alacak, “Tahsil Edilecek Anapara, Faiz, Kupon,
Gelir Payları Hesabı”na borç kaydedilir. Bu menkul kıymetlerin anaparaları muaccel hale
geldiğinde ilgili menkul kıymet hesabına alacak kaydı yapılır.
Faiz, kupon, temettü ve gelir paylarının tahsil edilmesi durumunda, kasa hesabına borç,
müşteri hesapları ile “Tahsil Edilecek Anapara, Faiz, Kupon, Gelir Payları Hesabı”na alacak
kaydedilir. Bu tahsilatların yapılması ile birlikte, birinci fıkra hükmünce açılmış olan nazım
hesaplar, ters kayıtla kapatılır.”
Aracı kuruluşlar müşterileri ile borsa dışında yaptıkları repo ve ters repo işlemlerinde,
Kurulun repo ve ters repo işlemlerine ilişkin düzenlemelerinde yer alan “Repo ve Ters
Repo İşlemleri Dekontu”ndan en az iki örnek düzenlerler ve formun imzalı bir örneğini
müşteriye verirler. Düzenlenen bütün dekontlara, numaratörle veya bilgisayarla repo ve
ters repo işlemlerine ilişkin müteselsilen bir numara verilir. Aracı kuruluşların Borsada
gerçekleştirecekleri repo ve ters repo işlemlerinde Kurulun repo ve ters repo işlemlerine
ilişkin düzenlemelerinde belirtilen belgeler düzenlenir.
118
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
a) Aracı kuruluşların Borsa’da kendi namına başkaları hesabına yaptıkları repo işlemleri
aşağıdaki şekilde muhasebeleştirilir:
aa) Repo işlemlerinin parasal tutarları “Takas Merkezi Hesabı”na alacak, ilgili müşteri
hesabına borç kaydedilir. Repo işlemlerinin nominal tutarları “Emanet Menku Kıymetler-
Takas Merkezi Hesabı”na ilgili menkul kıymet itibariyle borç, “Emanet Menkul
Kıymetlerden Alacaklılar Hesabı”na müşteriler bazında, ilgili menkul kıymet itibariyle
alacak kaydedilir.
bb) Repo işleminin vade tarihinde ödenen parasal tutarlar “Takas Merkezi Hesabı”na
borç, ilgili müşteri hesabına alacak kaydedilir. Repo işleminin nominal tutarları “Emanet
Menkul Kıymetler-Takas Merkezi Hesabı”na ilgili menkul kıymet itibariyle alacak, “Emanet
Menkul Kıymetlerden Alacaklılar Hesabı”na müşteriler bazında, ilgili menkul kıymet
itibariyle borç kaydedilir.
b) Aracı kuruluşların kendi nam ve hesabına yaptıkları repo işlemleri aşağıdaki şekilde
muhasebeleştirilir:
aa) Aracı kuruluşların yaptıkları repo işlemlerinin parasal tutarı ilgili müşteri hesaplarına
borç, “Yurtiçi Satışlar-İlgili Menkul Kıymet Hesabı”na alacak kaydedilir. Daha sonra repo
yapılan menkul kıymetlerin “hareketli ağırlıklı ortalama maliyet” yöntemine göre
belirlenen maliyet tutarları “Yurtiçi Satışların Maliyeti - İlgili Menkul Kıymet Hesabı”na
borç, “Menkul Kıymetler- İlgili Menkul Kıymetler Hesabı”na alacak kaydedilir.
bb) Repo işlemlerinin nominal tutarları “Emanet Menkul Kıymetlerden Alacaklılar-Şirket
Portföyü Hesabı”na ilgili menkul kıymetler itibariyle borç “Emanet Menkul Kıymetlerden
Alacaklılar Hesabı”na müşteriler bazında, menkul kıymetler itibariyle alacak kaydedilir.
cc) Repo işleminin vadesinde ödenmesi taahhüt edilen parasal tutarlar, “Repo
Taahhütlerinden Borçlular Hesabı”na repo işlemlerin vadeleri itibariyle borç, “Repo
Taahhütlerinden Alacaklılar Hesabı”na repo işlemlerinin vadeleri bazında, müşteriler
itibariyle alacak kaydedilir.
dd) Repo işleminin vadesinde ödenen parasal tutarlar “Menkul Kıymetler İlgili Menkul
Kıymet Hesabı”na borç, ilgili müşteri hesaplarına alacak kaydedilir.
ee) Repo işlemlerinin nominal tutarları “Emanet Menkul Kıymetlerden Alacaklılar-Şirket
Portföyü Hesabı”na ilgili menkul kıymetler itibariyle alacak, “Emanet Menkul Kıymetlerden
Alacaklılar Hesabı”na müşteriler bazında, ilgili menkul kıymetler itibariyle borç kaydedilir.
ff) Repo işlemlerinin vadesinde ödenen parasal tutarlar “Repo Taahhütlerinden Borçlular
Hesabı”na repo işlemlerinin vadeleri itibariyle alacak, “Repo Taahhütlerinden Alacaklılar
Hesabı”na repo işlemlerinin vadeleri bazında, müşteriler itibariyle borç kaydedilir.
aa) Ters repo işlemlerinin parasal tutarları “Takas Merkezi Hesabı”na borç, ilgili müşteri
hesabına alacak kaydedilir. Ters repo işlemlerinin nominal tutarları “Emanet Menkul
119
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
b) Aracı kuruluşların kendi nam ve hesaplarına yaptıkları ters repo işlemleri aşağıdaki
şekilde muhasebeleştirilir:
aa) Aracı kuruluşların yaptıkları ters repo işlemlerinin parasal tutarları “Menkul
Kıymetler-İlgili Menkul Kıymet Hesabı”na borç, müşteri hesaplarına alacak kaydedilir.
bb) Ters repo işlemlerinin nominal tutarları “Emanet Menkul Kıymetlerden Alacak
Hesabı”na müşteriler bazında ilgili menkul kıymetler itibariyle borç, “Emanet Menkul
Kıymetlerden Alacaklılar - Şirket Portföyü Hesabı”na ilgili menkul kıymetler itibariyle
alacak kaydedilir.
cc) Ters repo işlemleriyle vadesinde ödenmesi taahhüt edilen parasal tutarlar “Ters Repo
Taahhütlerinden Borçlular Hesabı”na ters repo işlemlerinin vadeleri bazında, müşteriler
itibariyle borç, “Ters Repo Taahhütlerinden Alacaklılar Hesabı”na ters repo işlemlerinin
vadeleri itibariyle alacak kaydedilir.
dd) Ters repo işleminin vadesinde alınan parasal tutarlar ”Yurtiçi Satışlar-İlgili Menkul
Kıymet Hesabı”na alacak, ilgili müşteri hesaplarına borç kaydedilir. Daha sonra ters repo
yapılan menkul kıymetlerin “hareketli ağırlıklı ortalama maliyet” yöntemine göre
belirlenen maliyet tutarları “Yurtiçi Satışların Maliyeti-İlgili Menkul Kıymet Hesabı”na
borç, “Menkul Kıymetler-İlgili Menkul Kıymet Hesabı”na alacak kaydedilir.
ee) Ters repo işlemlerinin nominal tutarları “Emanet Menkul Kıymetlerden Alacaklılar-
Şirket Portföyü Hesabı”na ilgili menkul kıymetler itibariyle borç, “Emanet Menkul
Kıymetlerden Alacaklılar Hesabı”na müşteriler bazında, ilgili menkul kıymetler itibariyle
alacak kaydedilir.
ff) Ters repo işlemlerinin vadesinde alınan parasal tutarlar “Ters Repo Taahhütlerinden
Borçlular Hesabı”na ters repo işlemlerinin vadeleri bazında, müşteriler itibariyle alacak,
“Ters Repo Taahhütlerinden Alacaklılar Hesabı”na ters repo işlemlerinin vadeleri itibariyle
borç kaydedilir.
Aracı kuruluşların, kredili menkul kıymet alımı ve açığa satış işlemlerinde bulunmaları
halinde Tebliğ de belirtilen belge ve kayıt düzenine uyulur.
120
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
a) Kredili menkul kıymet işlemine ilişkin özkaynağı müşteri tarafından nakit olarak
yatırılması halinde alınan parasal tutarlar “Kasa Hesabı”na borç, “Kredi Hesabı-Kredili
Müşterilerin Nakit Özkaynakları Hesabı”na alacak kaydedilir. Özkaynağın menkul kıymet
olarak yatırılması halinde, alınan menkul kıymetlerin nominal tutarları “Kredili Müşterilerin
Menkul Kıymet Özkaynakları-Saklama Merkezi veya Merkez Kasası Hesabı”na menkul
kıymetler itibariyle borç, “Kredi Müşterilerin Menkul Kıymet Özkaynaklarından Alacaklılar
Hesabı”na müşteriler bazında menkul kıymetler itibariyle alacak kaydedilir.
c) Kredili menkul kıymet alımlarının nominal tutarları, “Kredili Müşterilerin Emanet Hisse
Senetleri-Takas Merkezi Hesabı”na hisse senetleri itibariyle borç, “Kredili Müşterilerin
Emanet Hisse Senetlerinden Alacaklılar” hesabına müşteriler bazında, hisse senetleri
itibariyle alacak kaydedilir.
Özkaynağın menkul kıymet olarak yatırılması halinde, alınan menkul kıymetlerin nominal
tutarları “Açığa Satış Müşterileri Menkul Kıymet Özkaynakları- Saklama Merkezi veya
Merkez Kasası Hesabı”na menkul kıymetler itibariyle borç, “Açığa Satış Müşterileri Menkul
Kıymet Özkaynaklarından Alacaklılar Hesabı”na müşteriler bazında, menkul kıymetler
itibariyle alacak kaydedilir.
d) Ödünç alınan menkul kıymetler karşılığında nakit teminat verilmesi halinde, teminat
tutarları “Ödünç Alınan Menkul Kıymetler İçin Verilen Teminatlar Hesabı”na ödünç veren
kişi veya kuruluş bazında borç, “Kasa Hesabı”na alacak kaydedilir.
Ödünç alınan menkul kıymetler karşılığında menkul kıymet teminatı verilmesi halinde,
verilen menkul kıymet teminatlarının nominal tutarları “Ödünç Alınan Menkul Kıymetler
İçin Verilen Menkul Kıymet Teminatları Hesabı”na ödünç veren kişi ve kuruluş bazında
menkul kıymetler itibariyle borç, “Ödünç Alınan Menkul Kıymetler İçin Verilen Menkul
Kıymet Teminatlarından Alacaklılar Hesabı”na teminat hisse senedini veren müşteriler
veya Şirket portföyü bazında, menkul kıymetler itibariyle alacak kaydedilir.
b) Ödünç verilen menkul kıymetler karşılığında nakit teminat alınması halinde alınan
parasal tutarlar “Kasa Hesabı”na borç, ”Ödünç Verilen Menkul Kıymetler İçin Alınan
Teminatlar Hesabı”na ilgili kişi veya kuruluş bazında alacak kaydedilir.
Ödünç verilen menkul kıymetler karşılığında menkul kıymet teminatı alınması halinde,
alınan menkul kıymet teminatlarının nominal tutarları “Ödünç Verilen Menkul Kıymetler
İçin Alınan Menkul Kıymet Teminatlarından Alacaklılar Hesabı”na ödünç alan kişi veya
kuruluş bazında, menkul kıymetler itibariyle alacak, “Ödünç Verilen Menkul Kıymetler İçin
Alınan Menkul Kıymet Teminatları-Saklama Merkezi veya Merkez Kasası Hesabı”na
menkul kıymetler itibariyle borç kaydedilir.
Bankalar aracılık faaliyetleri ile sınırlı olarak bu Tebliğ’deki belge düzenine ilişkin
hükümlere uyarlar; ancak yetkili mercilerce öngörülmesi halinde, bu Tebliğ’de belirtilen
kayıt düzenini dikkate alarak muhasebe işlemlerini yürütürler.
122
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
123
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
124
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
125
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
126
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
127
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Sermaye yeterliliği tebliği, ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarının bir aracı
kurumun mali durumunu yeterli derecede yansıtmadığı gerçeğinden hareket etmektedir.
Gerçekten de bir aracı kurumun ödenmiş sermayesi ne olursa olsun, aktifin iyi idare
edilememesi halinde mali güçlük içine düşülmesi mümkün bulunmaktadır. Bunun yanında
ödenmiş sermaye, likit olmayan veya riskli varlıklara yatırılmış olabilir.
Bu durumda ödenmiş sermaye yanında, aktifin ve pasifin nasıl idare edildiği mali yapı
açısından önem kazanmaktadır. Sermaye yeterliliği tebliğinin asli fonksiyonu, aynı
ödenmiş sermayeye sahip iki aracı kurumun, aktiflerinin nelerden oluştuğuna bakılarak
farklı değerlendirmeye tabi tutulmasıdır. Bu çerçevede, aktifinde bir borsada işlem gören
menkul kıymet bulunduran bir aracı kurum ile ortağından alacak bulunduran bir aracı
kurum, ödenmiş sermayeleri aynı olsa bile, farklı bir şekilde işleme tabi tutulacaktır. Bu
farklılık, sermaye yeterliliği tebliği hükümleri çerçevesinde aktifte bulundurulan bir takım
varlıkların tamamının veya bir kısmının özsermayeden indirilmesi ile sağlanmaktadır.
128
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Öte yandan sermaye yeterliliği tebliği ile özsermayeden likit olmayan varlıkların ve
sermaye çıkışı niteliğindeki varlıkların düşülmesi suretiyle bulunan “sermaye yeterliliği
tabanı” kavramı getirilmiştir.
Sermaye yeterliliği tabanına ulaşabilmek için özsermayeden, duran varlıklar ile sermaye,
yönetim ve denetim açısından doğrudan ve dolaylı olarak ilişkili bulunulan kişi ve
kurumlardan olan teminatsız alacaklar düşülmektedir. Ancak aracı kurumların yatırım
fonlarına yaptıkları avans ödemeleri, söz konusu indirime tabi değildir.
Sermaye yeterliliği tebliğinde, bazı kalemler için özel değerleme hükümleri getirilmiştir.
Sermaye yeterliliği tabanı, söz konusu özel değerleme hükümlerinin kullanılması suretiyle
hesaplanmaktadır.
Genellikle bir borsada işlem gören sermaye piyasası araçları ile fiyatları kolaylıkla elde
edilebilen kıymetli madenler ve vadeli işlemlere konu olan emtianın cari değerleri ile
değerlenmesi öngörülmüştür. Bunun yanında, borsalarda işlem görmese dahi borçlanma
araçları (sermaye yeterliliği tebliğinin 4/b maddesi çerçevesinde özsermayeden
indirilenler hariç) da cari değerleri ile değerlenmektedir.
Döviz gibi bazı varlıkların alış ve satış fiyatı farklı olmaktadır. Bu gibi varlıklar, “ihtiyatlılık”
kavramı gereği değerlemeye tabi tutulmalıdır. Örneğin döviz borcu varsa, bu
yükümlülüğü yerine getirmek için döviz almak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu nedenle
dövizin alınabileceği fiyat olan “satış” fiyatı ile dövizli borçların cari değerine getirilmesi
gerekmektedir. Benzer şekilde dövizli bir varlığın Türk Lirası’na çevrilmesinde döviz alış
fiyatının kullanılması gerekmektedir. Aşağıda sermaye yeterliliği tebliğinde yer alan
değerleme ilkeleri açıklanmıştır.
129
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Borsalara kote sermaye piyasası araçlarının bazıları her gün işlem görmeyebilir. İşlem
görmemenin geçici olduğu bu gibi durumlarda, ilgili aracın en son işlem gördüğü günde
oluşan ağırlıklı ortalama fiyatların esas alınması gerekmektedir. İşlem görmeme süreklilik
arzetmeye başladığında, ilgili araç borsada işlem görmeyen varlıkların tabi olduğu
değerleme hükümlerine göre değerlenmelidir.
Faiz oranındaki değişmeler karşısında söz konusu menkul kıymetin değerlenmiş halinin
nasıl değişeceğini görmek için örneğimize devam edelim. Diğer değişkenler sabit iken faiz
oranının %150’ye çıktığını varsayalım. Bu durumda söz konusu menkul kıymetin fiyatı
yukarıdaki formüle göre 68.107.081 TL olacak, yeni değeri ile maliyet bedeli arasındaki
fark olan 1.892.919 TL dönem karından indirilecektir.
Bu hesaplamalar yapılırken, faiz gelirleri üzerinden ödenecek olan stopaj, elde edilecek
faizi azaltan bir unsur olarak dikkate alınmalı ve fiyatlar buna göre hesaplanmalıdır.
Dönemsel faiz ödemeleri olan borçlanma araçları ve diğer özellikli borçlanma araçları,
uygun formüller kullanılmak suretiyle değerlemeye tabi tutulur.
Repo ve ters repo, özü itibariyle teminatlı borç verme veya almaya benzemekle beraber,
SPK Tebliğleri, hukuki formlarına uygun olarak söz konusu işlemlerin muhasebede bir
sermaye piyasası aracı alış veya satışı olarak izlenmesini öngörmektedir. Aracı kurumun
cari durumunu yansıtması amacıyla, muhasebede menkul kıymet alış ve satışı olarak
izlenen repo ve ters reponun, sermaye yeterliliği tebliği hükümleri uyarınca özel bir
şekilde değerlenmesine gerek bulunmaktadır. Buna ilişkin bir örnek aşağıda verilmiştir:
30.04.2008’de ABC aracı kurumu kasadaki 100 TL’yi vererek, B bankası ile repo (kendisi
açısından ters repo) yapmıştır. Reponun vadesi 100 gündür. Banka 100 günün sonunda
sattığı menkul kıymetleri 200 TL’den geri almayı taahhüd etmektedir. Alım satıma
131
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
30.11.2008 vadeli, nominal değeri 300 TL olan hazine bonosu konu edilmiştir. ABC aracı
kurumunun 30.04.2008 tarihindeki repo işleminden sonraki yeni bilançosu şöyledir.
Toplam.......................................100 Toplam.................................100
Gerek piyasa fiyatlarındaki dalgalanmalar, gerekse de ilk alım sırasında öngörülen faiz
oranlarının piyasada oluşan faiz oranından farklı olması nedeniyle ilgili menkul kıymetin
cari değerinin 10.05.2008 tarihinde 90 TL olduğunu varsayalım. Bu durumda yeni bilanço
aşağıdaki şekilde olacaktır.
Buradan da görüleceği üzere aracı kurumun özsermayesi 90 TL’ye düşmüştür. Şimdi ilgili
menkul kıymetin 90 TL değil de 150 TL olduğunu düşünelim. Bu durumda aracı kurumun
bilançosu aşağıdaki şekilde oluşacaktır.
durumda, sözleşme fiyatı ile aradaki fark olan 40 TL net dönem karından indirilir. Bu
durumda net dönem karı 50 TL yerine 10 TL olarak gerçekleşecek ve özsermaye 110 TL
olacaktır. Tersi durumda ise, diğer bir deyişle menkul kıymetin fiyatının 90 TL olduğu
durumda, sözleşme fiyatı ile aradaki fark olan 20 TL, net dönem karına ilave edilecek, bu
durumda ise 10 TL olan net dönem zararı, 10 TL’lık net dönem karına dönüşecek,
özsermaye yine 110 TL olarak gerçekleşecektir.
Aracı kurumların müşterileri ile yaptıkları repo işlemleri de yukarıda ters repo işlemi için
öngörülene benzer şekilde değerlemeye tabi tutulacaktır. Repo işleminde, menkul
kıymetin piyasa fiyatı ne olursa olsun önceden belirlenen fiyattan geri alınması zorunlu
olduğundan, değerlemede bu hususun gözönüne alınması gerekmektedir.
Sermaye yeterliliği tebliğinde yer alan değerleme hükümleri sonucu ulaşılan “dönem karı”
rakamı, bu nedenle vergiye tabi kardan oldukça farklı gerçekleşecektir. Ancak, vergi
mevzuatındaki istisnalar dışında bu gelir üzerinden, gerçekleştiği zaman vergi
ödenecektir. Bazı gelir unsurları ise gerçekleşse bile, vergi mevzuatında yer alan muafiyet
ve istisnalar nedeniyle vergiye tabi olmayacaktır.
Sermaye yeterliliği tebliğinde, gerçekleştiği zaman vergiye tabi olacak gelir unsurları ile
ilgili olarak vergi karşılığı ayrılması öngörülmüştür. Bu vergilerin ne zaman ödeneceğinin
önemi bulunmamaktadır.
Aktife alınan bir hisse senedinin borsadaki fiyatının arttığı durumu örnek olarak alalım.
Sermaye yeterliliği tebliğindeki değerleme hükümleri, bu artışın dönem karı ile
ilişkilendirilmesini öngörmektedir. Söz konusu hisse senedi satılmadığı için vergi mevzuatı
açısından henüz bir gelir oluşmamıştır. Dolayısıyla, vergi mevzuatı çerçevesinde bir vergi
ödenmesine henüz gerek bulunmamaktadır. Ancak, söz konusu hisse senedi satılmış olsa
idi vergiye tabi bir gelir oluşacaktı. Sermaye yeterliliği tebliğinde vergi karşılıkları
ayrılırken satışın gerçekleşmiş olarak dikkate alınması ve dolayısıyla ortaya çıkan karın
tamamı için vergi karşılığı ayrılması öngörülmüştür. Böyle yapılmakla, satışın
gerçekleşmesi halinde zaten ödenecek olan vergiler için önceden karşılık ayrılması
sağlanmaktadır.
133
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
9.4) Yükümlülükler
Aracı kurumlara sermaye yeterliliği tebliği ile asgari özsermaye, sermaye yeterliliği
tabanı, likidite ve borçlanma ile ilgili bazı sınırlamalar getirilmiştir. Bu sınırlamalar aşağıda
daha ayrıntılı olarak anlatılmıştır.
Aracı kurumlar, herhangi bir risk karşılığı olmasa bile asgari bir tutarda özsermaye
bulundurmak zorundadır. Bu tutar, aracı kurumların alım satım aracılığı faaliyetinde
bulunabilmeleri için sahip olmaları gereken özsermaye tutarına, her bir sermaye piyasası
faaliyeti için aşağıda belirtilen oranlarda özsermaye ilave edilerek hesaplanır.
Seri:V, No:34 sayılı Tebliğ’in 7’nci maddesi çerçevesinde aracı kurumların sahip oldukları
yetki belgelerine göre asgari özsermayeleri aşağıdaki gibi belirlenmiştir.
Burada belirtilmiş olan asgari özsermaye tutarları Maliye Bakanlığınca ilan edilen yeniden
değerleme oranının %20’inin altına inmemek kaydıyla ve 1999 yılından başlamak üzere
her yıl Sermaye Piyasası Kurulu tarafından belirlenir (Seri:V, No:34 md.7).
Özsermaye, sermaye yeterliliği tebliğine göre değerlenmiş mali tablolar dikkate alınarak
hesaplanmalıdır. Özsermaye mali tablolarda özsermaye kalemi altında gösterilen tüm
kalemleri kapsamaktadır. Ancak dönem karı için vergi karşılığı ayrılması ve bunun
özsermayeden düşülmesi gerekmektedir.
Özsermaye için sermaye yeterliliği tebliğinin 7’nci maddesinde belirtilen asgari tutarların
sağlanması, özsermayenin yeterli düzeyde olduğu anlamına gelmemelidir. Sermaye
yeterliliği tabanı hesaplamalarında daha ayrıntılı olarak görüleceği üzere, sermaye
yeterliliği tabanı yükümlülüğünün sağlanabilmesi için bu tutarın en az aktifte
bulundurulan duran varlıklar kadar artırılması zorunludur. Diğer bir deyişle asgari
134
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Bu aracı kurumun özsermayesi 350 TL olup, gerekli asgari tutarın üzerindedir. Duran
değerlerin tamamının indirildiği varsayımı altında aracı kurumun sermaye yeterliliği
tabanı 150 TL’dır (=özsermaye-duran değerler). Son üç aylık faaliyet gideri ve risk
karşılığı asgari özsermaye yükümlülüğünden daha az olduğundan, aracı kurumun
sermaye yeterliliği tabanının, asgari özsermaye tutarı olan 300 TL kadar olması
gerekmektedir. Sermaye yeterliliği tabanı 300 TL’den az olduğundan, sermaye yeterliliği
tabanı açığı ortaya çıkmaktadır. Aracı kurumun sermaye yeterliliği tabanı açığını
kapatması için, ya aktifte bulunan duran değerleri elden çıkarıp menkul kıymet alması ya
da ilave sermaye getirmesi gerekmektedir. Bu örnekte aracı kurumun asgari sermaye
yeterliliği tabanını sağlayabilmesi için ilave 150 TL sermaye getirmesi ve bunun tamamını
menkul kıymetlere (veya sermaye yeterliliği tebliğinin 4’üncü maddesinde belirtilenlerin
dışındaki varlıklara) yatırması gerekmektedir. Bu durumda aracı kurumun özsermayesi
500 TL’ye yükselmek zorunda kalacaktır. Böylece aracı kurum, asgari özsermaye
yükümlülüğünden fazla bir özsermaye bulundurmak zorunda kalmaktadır.
135
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Aracı kurumlar aksine bir hüküm olmadıkça, sermaye yeterliliği tabanlarının 15 katından
daha yüksek bir oranda borçlanamazlar. Konu bir örnek ile aşağıda incelenmiştir.
Aracı kurumun 30.04.2008 tarihi itibari ile bilançosunun aşağıdaki şekilde olduğunu
varsayalım. Bilançonun sermaye yeterliliği tebliğinde yer alan ilkeler uyarınca
değerlemeye tabi tutulmuş haliyle hazırlandığını kabul edelim.
Bu aracı kurumun sermaye yeterliliği tabanı 200 TL, toplam borçları ise vergi ve diğer
karşılıklar dahil 4.000 TL’dır. Bu aracı kurumun sermaye yeterliliği tabanı yükümlülüğünü
karşıladığını ve bunun da 200 TL olduğunu varsayalım. Borçlar, sermaye yeterliliği
tabanının 20 katıdır (kısa vadeli borçlar/sermaye yeterliliği tabanı). Sermaye yeterliliği
tebliğiyle getirilen 15 kat sınırı aşılmış bulunmaktadır. Bu durumda aracı kurum, menkul
kıymetlerinin bir kısmını satıp borçlarını 3.000 TL seviyesine getirmek veya sermaye
yeterliliği tabanını 200 TL’ndan en az 267 TL seviyesine çıkarmak zorundadır.
kapsamak zorundadır.
Ancak borsa para piyasasında değerlendirilen müşteri nakdi, borç kalemleri arasında
sayılmamaktadır.
136
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Dönen varlıkların ve kısa vadeli borçların sermaye yeterliliği tebliğinde belirtilen şekilde
değerlemeye tabi tutulmuş hali, yani cari değeri ile dikkate alınması gerekmektedir.
Borçların kısa veya uzun vadeli olarak ve varlıkların dönen veya duran varlık olarak
sınıflandırılması, SPK’nın muhasebe tebliğlerinde öngörülen şekilde yapılmalıdır. Genel
olarak vadesi bir yıldan daha kısa olan borçlar kısa vadeli borçlar kategorisinde yer
almaktadır.
Bunlara ilave olarak, asgari özsermayenin belirli bir oranının ödenmiş veya çıkarılmış
sermaye olması gibi daha alt yükümlülükler de bulunmaktadır.
137
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Bu tabloda belirtilen süreler ve tedbirler, aracı kurumun mali durumu ve birden fazla
yükümlülüğün ihlal edilmesi hususları gözönüne alınarak daha da ağırlaştırılabilir. Bunun
yanında aynı yükümlülüğün yıl içinde birden fazla ihlal edilmesi durumunda daha ağır
olan oran uygulanmaktadır. Böylece, sermaye yeterliliği tabanı bir kez asgari tutarın
%90’ına düşen bir aracı kuruma 30 işgünü süre verilir. Söz konusu oran aynı yıl içinde
ikinci kez asgari tutarın altına düşer ve asgari tutarın %50’si olarak gerçekleşirse, bu
durumda aracı kuruma 2’nci satırın b sütununda öngörülen değil, 3’üncü satırın b
sütununda belirtilen 10 işgünü süre verilir.
138
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Sermaye yeterliliği tebliğinde aracı kurumların gerek bilançoda gerekse bilanço dışında
izlenen varlık ve yükümlülükleri ile ilgili olarak tebliğde ve 1 numaralı ekinde belirtilen
oranlarda söz konusu varlık ve yükümlülüklerin tebliğ uyarınca hesaplanan cari değerleri
üzerinden karşılık hesaplanması öngörülmüştür. Hesaplanan bu karşılıkların toplamı,
sermaye yeterliliği tabanından daha az olmak zorundadır. Risk karşılığı aracı kurumun
bilançosunun piyasadaki fiyat hareketleri karşısındaki duyarlılığı ile alacaklarının tahsil
edilip edilememesi dikkate alınarak hesaplanmaktadır. Bu risk arttıkça, aracı kurumun
sermaye yeterliliği tabanını artırması gerekmektedir.
Risk karşılığı, pozisyon riski, yoğunlaşma riski, karşı taraf riski ve döviz kuru riski
toplamından oluşur. Bu riskler kısaca aşağıda anlatılacaktır. Ancak aracı kurumun karşı
karşıya olduğu riskler bunlar ile sınırlı değildir. Aracı kurumun personelinin mevzuatı ihlal
ederek müşteri varlıklarını kötüye kullanması da bir risktir, ancak bunun için sermaye
yeterliliği tebliğinde spesifik bir karşılık ayrılmamaktadır.
Risk karşılığı, aracı kurumun aktifinde yer alan ve bir borsada işlem gören hisse senedi ile
ilgili olarak basitçe aşağıdaki şekilde sınıflandırılabilir. Bu hisse senedi;
Riskler, aracı kurumun tüm bilanço içi ve dışı varlıkları ile yükümlülükleri bir arada
dikkate alınarak hesaplanabilir. ABD doları cinsinden aynı tutar ve vadede borç ve alacağı
olan bir aracı kurum, dolar kuru ne olursa olsun bir döviz kuru riski ile karşı karşı karşıya
kalmaz. Borçları ve alacakları aynı anda artıp azalacağından, mali durumunda kur
hareketleri nedeniyle (diğer riskler, örneğin alacağın alınmamasına ilişkin karşı taraf riski,
pozisyon riski halen mevcut) bir bozulma gerçekleşmez.
Pozisyon riskini hesaplarken, gerek aktifte bulunan varlık cinsinden pasif karakterli bir
kalem bulundurmak suretiyle, gerekse vadeli işlemler ile riskin azaltılması durumunda,
“net pozisyon” hesaplamalarına izin verilmektedir. Net pozisyon hesaplamaları, risklerin
etkin bir şekilde azaltılması durumunda, riskler için daha az karşılık ayrılmasına imkan
tanımaktadır. Tebliğ’e göre aracı kurumların net pozisyon hesaplaması yapmaları
ihtiyaridir.
139
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Pozisyon riski, aracılık yüklenimi çerçevesinde satın alınanlar dahil sermaye piyasası
araçları, yatırım fonu katılma belgeleri, borçlar ve alacaklar, altın ve kıymetli madenler,
dövizler, vadeli işlemlere konu emtia, opsiyon ve vadeli işlem sözleşmeleri, ödünç alınan
ve verilen menkul kıymetler, repo sözleşmesi çerçevesinde satılan sermaye piyasası
araçları için hesaplanır. Ters repo işlemi çerçevesinde satın alınmış sermaye piyasası
araçları için pozisyon riski hesaplanmaz.
Pozisyon riski sadece aracı kurumlara ait varlıklar ve yükümlükler için hesaplanır. Müşteri
emanetleri için pozisyon riski hesaplanmaz.
Fiyat değişimleri arasında yüksek korelasyon olan varlıklar için net pozisyon hesaplaması
yapılmasına müsaade edilmemektedir. Örneğin abc ile bcd hisse senedinin getirileri
arasında %90 oranında bir korelasyon olsa bile bunlar net pozisyon hesaplamalarına konu
edilememektedir. Yine aynı şekilde, aktifte bulunan ve aralarında negatif tam korelasyon
bulunan varlıklar da net pozisyon hesaplamalarına konu edilememektedir. Bu
hesaplamaların yapılabilmesi için varlıkların aynı cinsten olması gerekmektedir.
Menkul kıymetlerin ödünç alma ve verme işlemlerinde, menkul kıymetlerin aynı cinsten
olması şartıyla net pozisyon hesaplaması yapılabilmektedir.
140
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Ters repo işlemi ile alınan sermaye piyasası araçlarının repoya konu edilmesi durumunda,
repo ve ters repo vadelerinin aynı olması şartıyla, repoya konu sermaye piyasası araçları
için net pozisyon hesaplaması yapılabilmektedir. Bu hesaplamada repo ve ters repoya
konu sermaye piyasası araçlarının cari değerleri esas alınır. Ters repo işlemi çerçevesinde
satın alınmış sermaye piyasası araçları için pozisyon riski hesaplanmaz.
Sermaye yeterliliği tebliği uyarınca, vadeli işlem (VİS) ve opsiyon sözleşmeleri (OS) için
pozisyon riski hesaplanması gerekmektedir. Borsalarda işlem gören VİS için takas
kurumunun belirlediği teminat oranları üzerinden pozisyon riski için karşılık ayrılır. Bazı
takas kurumları belirli bazı sözleşmelerin birlikte tutulması durumunda, ayrı ayrı
tutulması halinde gerekli olandan daha az teminatı yeterli görmektedirler. Bu durumda
gerekli risk karşılıkları da sermaye yeterliliği tebliğinde daha az olarak hesaplanmalıdır.
Bu neviden borsalarda işlem görmeyen VİS, sözleşmeye dayanak teşkil eden varlıklar gibi
değerlendirilir. Bu durumda, 10 lot abc hisse senedini belirli bir fiyattan alma hakkını
veren VİS, pozisyon riski hesaplamalarında, söz konusu 10 lot hisse senedinin aktifte
olduğu ve bunun karşılığında vadesi sözleşmenin vadesinde sona eren bir borç alındığı
şeklinde değerlemeye tabi tutulur ve bunlar üzerinden pozisyon riski hesaplanır. Bu borç,
borçlanma sınırı hesaplamalarında borç olarak dikkate alınmaz.
Opsiyon sözleşmelerinde, opsiyona dayanak teşkil eden varlıklar, opsiyonun deltası ile
çarpılması sonucu bulunan tutar üzerinden dikkate alınır ve bu varlıklar için öngörülen
oranlarda pozisyon riski hesaplanır. Uzun pozisyon OS için takas kurumları, primler peşin
ödendiği zaman bir teminat talep etmezler. Opsiyon sözleşmelerinde maksimum zarar
ödenen bu primdir. Bu nedenle, risk karşılığı olarak bu tutardan fazla karşılık ayrılmaz.
Pozisyon riski hesaplamaları yaparken VİS ve OS borsalarda işlem görsün veya görmesin
cari değerleri ile dikkate alınmaktadır. Ancak özsermaye hesaplamalarında sadece
borsalarda işlem görenler cari değeri ile değerlenmektedir. Diğerleri muhasebe tebliğleri
uyarınca, piyasa veya maliyet bedelinin düşük olanı ile değerlemeye tabi tutulmalıdır.
VİS ve OS riskten korunma amaçlı ve spekülatif amaçlı olarak alınabilir. Riskten korunma
amaçlı olanlar, net pozisyon hesaplamaları için uygun olanlardır. Bunun dışında kalanlar
ise spekülatif amaçlı olanlar olarak kabul edilmektedir. Örneğin bir aracı kurum kısa
pozisyon vadeli işlem sözleşmesine sahipse ve aynı zamanda sözleşmeye konu varlık
aktifinde yeralmaktaysa, söz konusu pozisyon ile aktifte yer alan varlık arasında net
pozisyon hesaplaması yapılabilmekte ve bu vadeli işlem pozisyonu riskten korunma
amaçlı olarak kabul edilmektedir. Öte yandan, aracı kurumun yalnızca kısa pozisyon
vadeli işlem sözleşmesi varsa ve karşılığında aktifinde sözleşmeye konu varlıktan yoksa,
söz konusu vadeli işlem pozisyonu spekülatif amaçlı olarak kabul edilmektedir.
141
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Aracılık yüklenimi nedeniyle elde bulundurulan sermaye piyasası araçları için pozisyon
riski hesaplamaları konunun özel durumu dikkate alınarak ayrıca düzenlenmiş ve bazı
esneklikler sağlanmıştır.
Aracı kurumun taahhüt altına girdiği tarih itibariyle, yüklenime konu olan sermaye
piyasası araçları varlık, buna ilişkin ödeme taahhüdünün de borç olarak değerlendirilmesi
gerekmektedir. Aracılık yükleniminin ne zaman bu şekilde bilanço kalemi haline geleceği,
yapılan sözleşme hükümlerine göre değişmektedir. Genel kural, halka arz edenin rızası
olmaksızın geri dönülemez olarak sermaye piyasası araçlarını satın alma yüklenimi altına
girildiğinde, yüklenim bir bilanço kalemi olarak değerlendirilmelidir. En iyi gayret aracılığı,
hiç bir zaman bilanço kalemi haline gelmemektedir. Hem bakiyeyi yüklenimde, hem de
tümünü yüklenimde satılamayan kısım nihai olarak aracı kurum tarafından satın
alınacağından, pozisyon riski hesaplamalarında bakiyeyi yüklenim de tümünü yüklenim
gibi işleme tabi tutulur. Ayrıca bakiyeyi yüklenimde, aracı kurum tarafından satın
alınıncaya kadar satış süresi içinde satılamayan sermaye piyasası araçları bir bilanço
kalemi olarak izlenmese dahi, aracılık yüklenimine ilişkin pozisyon riski hesaplaması için
bakiyeyi yüklenim tümünü yüklenim gibi işleme tabi tutulmalıdır ve söz konusu
hesaplama için risk karşılıkları hesaplama tablosuna ilave satır eklenmelidir.
Aracılık yüklenimine konu sermaye piyasası araçları henüz borsada işlem görmediğinden,
bunlar için %100 oranında pozisyon riski hesaplamak gerekirken, sermaye yeterliliği
tebliğinin 15’inci maddesi uyarınca bu gereklilik kaldırılarak aracılık yüklenimi süresi
içinde %2 oranında pozisyon riski hesaplanması öngörülmüştür. Elde kalan kısım
üzerinden, borsada işlem görene kadar, artan oranda pozisyon riski için karşılık
ayrılmaktadır.
Satış süresi bittikten sonra, sermaye yeterliliği tebliğinde %10’dan %100’e kadar özel
pozisyon riski oranları getirilen 6 günlük süre geçmeden sermaye piyasası araçlarının
borsada işlem görmeye başlaması halinde, söz konusu sermaye piyasası aracının
niteliğine ve borsada işlem görmesine göre, sermaye yeterliliği tebliğinin 1 numaralı
ekinde yer alan pozisyon riski oranları uygulanır.
Aynı maddenin son fıkrası ile, sadece halka arza aracılık eden aracı kurumlar için değil,
bu halka arzdan müşteri olarak sermaye piyasası aracı alan aracı kurumlar için de
pozisyon riskinin yukarıda belirtilen daha düşük oranlar üzerinden hesaplanması
öngörülmüştür. Dolayısıyla, satış süresi içerisinde satın alınan sermaye piyasası araçları
% 2 oranı üzerinden, satış süresi bittikten sonraki 6 gün içerisinde sermaye yeterliliği
tebliğinde belirlenen % 10-100 arasındaki oranlar üzerinden, sermaye piyasası araçlarının
borsada işlem görmesi halinde de söz konusu 6 güne bağlı kalmaksızın sermaye yeterliliği
tebliğinin 1 numaralı ekinde belirtilen oranlar üzerinden pozisyon riski hesaplanır.
142
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Karşı taraf riski, genel olarak aktifte bulunan ve başkalarına emanet veya teminat olarak
verilen kalemlerin, ilgili kişi ve kurumlardan geri alınmasında ortaya çıkan riski ifade
eder. Karşı taraf riski, teminatsız kalan kısım için hesaplanmaktadır.
Bütün bu durumlar aracı kurumları risk altına sokmaktadır. Bu riskten verilen varlık
karşılığında yeterli teminat alarak kaçınma imkanı bulunmaktadır. Riskten kaçınmanın
ikinci yolu, kamu kurumları ile işlem yapmaktır. Bu çerçevede, merkez bankaları gibi
bazı kurumlar ile gerçekleşen işlemlerde, teminat alınmasa bile, bir karşı taraf riski
oluşmadığı veya daha düşük oranda oluştuğu varsayılmaktadır.
Sermaye yeterliliği tebliği uyarınca her müşteri bir “karşı taraf”tır. Borsadan müşteriye
100 TL tutarında hisse senedi alındığını, müşterinin bu hisse senedi için bir ödeme
yapmadığını, dolayısı ile müşteri hesabının 100 TL borç bakiye verdiğini (müşteriye kredi
verildiğini), varsayalım. Bu alacak için karşı taraf riski aşağıdaki şekilde
hesaplanmaktadır.
Alacağın cari değeri ile pozisyon riski kadar indirilmiş haliyle teminatın cari değeri
arasındaki fark üzerinden karşı taraf riski hesaplanması,
143
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Yukarıda verilen örnekte, değerleme gününde işlemiş faizler ile birlikte alacağın cari
değerinin 105 TL, hisse senedinin cari değerinin 95 TL ve bu menkul kıymet için pozisyon
riskinin 10 TL olduğunu (aracı kurumun bu menkul kıymet için pozisyon riski
ayırmadığına dikkat edilmesi gerekmektedir) varsayalım. Bu durumda karşı taraf riski
hesaplamalarına konu teşkil edecek tutar, alacağın cari değeri 105 TL ile teminat olarak
tutulan menkul kıymetin cari değeri 95 TL’den, pozisyon riski 10 TL’nin indirilmesi
suretiyle bulunan 85 TL arasındaki fark olan 20 TL’dır.
Karşı taraf riski için karşılık bu 20 TL üzerinden ayrılır. Eğer müşteri bir takas kurumu
veya merkez bankası ise %(0) oranında karşılık ayrılır. Diğer bir deyişle herhangi bir
karşılık ayrılmaz. Eğer müşteri banka, aracı kurum veya yatırım fonu ise karşı taraf riski
20 TL’nın %5’i olarak (1 TL) ayrılır. Eğer müşteri bunların dışında kalan bir kişi veya
kuruluş ise 20 TL’nın tamamı diğer bir deyişle %100’ü karşılık olarak dikkate alınır.
Repo ve ters repo işleminde karşı taraf riskinin belirlenmesi özellik arzetmektedir. Her ne
kadar repo ve ters repo muhasebe kayıtlarında kesin satış gibi izlenmekte ise de, bu
işlem nedeniyle ilgili sermaye piyasası araçlarının geri alınması veya satılması
yükümlülüğü devam etmektedir. Bu yükümlülük nedeniyle karşı taraf riski ortaya
çıkmaktadır. Repo işleminde karşı taraf riski, sözleşme fiyatının satılan sermaye piyasası
aracının cari değerinden düşük olması durumunda ortaya çıkmaktadır. Bir müşteriye geri
alım taahhüdü ile 100 TL karşılığında sattığımız sermaye piyasası aracının cari değeri 150
TL olmuşsa, sermaye piyasası aracının müşteriye teslim edildiği durumlarda bir karşı taraf
riski oluşmaktadır. Bu risk, sermaye piyasası aracının cari değeri ile sözleşme fiyatı
arasındaki farktır. Eğer sözleşme fiyatı sermaye piyasası aracının cari değerinden fazla ise
veya ilgili sermaye piyasası aracı müşteriye verilmemişse karşı taraf riski
oluşmamaktadır.
Ters repo işleminde karşı taraf riski, sözleşme fiyatının alım satıma konu olan sermaye
piyasası aracının cari değerinden fazla olması durumunda ortaya çıkmaktadır. Sözleşme
fiyatı 150 TL ve sermaye piyasası aracının cari değeri 100 TL ise karşı taraf riski 50 TL
olmaktadır.
Karşı taraf riskine konu tutarın bu şekilde bulunmasından sonra, bu tutar üzerinden
yukarıdaki esaslara göre karşılık ayrılır.
Repo ve ters repo işlemleri ile ödünç alma ve verme işlemlerinde, teminat açığına karşı
tarafın niteliğine göre farklı oranlar (%0,%5 veya % 100 oranları) uygulanmaktadır.
Banka teminat mektubu gibi pozisyon riski hesaplamalarına konu olmayan araçların
teminat olarak alınması durumunda bunlar üzerinden ayrıca bir indirim yapılmaz.
Sermaye yeterliliği tabanı hesaplamalarında tamamı indirilen kalemler için karşı taraf riski
hesaplanmaz.
144
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Aracı kurumlar alacakları için borçlunun keşide ettiği çek, gayrimenkul ipoteği gibi çok
değişik varlıkları teminat olarak alabilirler. Ancak bunların hepsi karşı taraf riski
hesaplamaları çerçevesinde teminat olarak kabul edilmemektedir. Diğer bir deyişle
alacaklar için bir çek teminat olarak alınsa bile bu alacak sermaye yeterliliği tebliğinde
teminatsız alacaklar gibi işleme tabi tutulmaktadır.
Teminatların belirlenmesinde, hukuki formları değil özleri dikkate alınmıştır. Borçlu bir
müşterinin emanet olarak bıraktığı menkul kıymetler bir teminat değildir. Ancak, bu
emanet kolaylıkla gerek müşteri ile yapılan sözleşme çerçevesinde, gerekse mevzuattaki
hükümler çerçevesinde bu borcun tahsili için aracı kurum tarafından satılabilecekse, bu
varlık da teminat olarak kabul edilmektedir.
Yoğunlaşma riski, belirli bir varlık veya bir yükümlülüğün, sermaye yeterliliği tabanına
göre yüksek oranda aktifte veya pasifte yer alması durumunda hesaplanır.
Yoğunlaşma riski, kendisi için pozisyon riski hesaplanması öngörülen kalemler ile bir kişi
ve kurumdan olan alacak toplamı üzerinden hesaplanır. Maddi duran varlıklar için
pozisyon riski hesaplanmadığı için yoğunlaşma riski hesaplanmaz.
Yoğunlaşma riski, hem varlıklar, hem yükümlülükler, hem de vadeli işlemler nedeniyle
hesaplanır. Bu riskin hesaplanmasında ilgili kalemler netleştirilmiş değerleri üzerinden
dikkate alınır ve pasif karakterli kalemler için hesaplanan yoğunlaşma riski aktif karakterli
kalemler için hesaplanan yoğunlaşma riskinden düşülmez; bunlar toplam yoğunlaşma
riski olarak dikkate alınır.
Ayrıca yoğunlaşma riskinde, birlikte hareket eden kişi ve kurumlardan alacaklar ile
sermaye, yönetim ve denetim bakımından ilişkili kurumların ihraç ettiği sermaye piyasası
araçları, bir kişiye veya bir kuruma ait addolunur.
Döviz kuru riski, aktif ve pasifte farklı döviz cinsinden ifade edilmiş kalemlerin bulunması
nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Döviz kuru riski için ayrılması gereken karşılıklar aşağıdaki
örnek ile açıklanmıştır.
Döviz kuru riski için karşılık ayrılmasında, döviz olarak sahip olunan pozisyonlar ilk önce
uzun ve kısa olarak ikiye ayrılmaktadır. Uzun pozisyonlar, bilançonun aktifinde olan
varlıklar ile uzun pozisyon vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden, kısa pozisyonlar ise
bilançonun pasifinde yer alan kalemler ile kısa pozisyon vadeli işlem ve opsiyon
sözleşmelerinden oluşmaktadır. Net açık pozisyon aynı döviz cinsinden uzun ve kısa
pozisyonların birbirinden mahsup edilmesi sonucu bulunan tutarı ifade etmektedir. Bu
açıklamalar çerçevesinde, aracı kurumun net açık pozisyonu aşağıdaki şekilde hesaplanır.
Döviz Cinsi Uzun Pozisyon Kısa Pozisyon Net Açık Uzun (Kısa)
Pozisyon
ABD Doları 4.200 2.000 2.200
DM 2.000 4.000 (2.000)
Döviz kuru riski net açık uzun ve net açık kısa pozisyonlardan yüksek olanının, sermaye
yeterliliği tabanının %2’sini aşan kısmı üzerinden %8 olarak hesaplanacaktır. Örnekte net
açık uzun pozisyon diğerinden daha yüksek olduğundan, risk için karşılık bu rakam
üzerinden hesaplanacaktır. Sermaye yeterliliği tabanının %2’si 4 TL’dır. Bu durumda
döviz kuru riski karşılığı 2.200 TL’dan 4, TL’nın çıkarılması sonucu bulunan 2.196 TL’nın
%8’i olan 176 TL olarak hesaplanacaktır.
Sermaye yeterliliği tabanının hesaplanması için gerekli birinci adım olan özsermayenin
hesaplanmasına ilişkin bir örnek aşağıda verilmiştir. SPK’nın mevcut muhasebe
146
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
SPK’nın muhasebe tebliğlerinde, borsada işlem gören hisse senetlerinin son 5 işgününde
oluşan ağırlıklı ortalama fiyatların ortalaması üzerinden değerlenmesini öngörmektedir.
Sermaye yeterliliği tebliğinde ise, hisse senetlerinin değerleme gününde oluşan ağırlıklı
ortalama fiyatlar dikkate alınarak değerlemeye tabi tutulması öngörülmüştür. Bu şekilde
bulunan fiyatlar ile yapılan değerleme sonucunda, hisse senetlerinin 110 TL olduğunu
varsayalım. Bu durumda kar kalemi 60 TL’ye çıkacak ve özsermaye
(sermaye+kar+YDF+varsa diğer yedekler) 185 TL olacaktır.
Aracı kurumlar, sermaye yeterliliği tebliğinde belirtilen asgari tutarda sermaye yeterliliği
tabanı bulundurmak zorundadır. Bunun sağlanması, aktifte bulunan ve sermaye yeterliliği
tebliğinde özsermayeden indirilmesi gereken binalar gibi varlıkların menkul kıymetler ile
ikame edilmesi veya ilave sermaye getirilmesi suretiyle yapılabilir.
1. Mizanın hazırlanması,
2. Sermaye yeterliliği tebliğinde öngörülen değerleme hükümleri çerçevesinde
mizanda yer alan kalemlerin değerlemeye tabi tutulması,
3. Bu değerlenmiş mizan esas alınarak risk karşılıklarının hesaplanması.
Bu hesaplamaların birinci adımı bilanço kalemleri için genel mizanın çıkarılmasıdır. Burada
gelir tablosu hesapları dönem kar ve zararı ile ilişkilendirilir. Bu mizan, SPK’nın Seri:XI,
No:7 sayılı “Aracı Kurum Hesap Planı ve Planın Kullanım Esasları Hakkında Tebliğ”inde
belirtilen hesap adlarına göre hazırlanmış olmalıdır.
İkinci aşamada, bu mizanda yer alan verilerin sermaye yeterliliği tebliğinin 1 numaralı
ekinde yer alan şekilde toplulaştırılması ve bunların tablonun ilgili satırına yazılmasıdır.
SPK’nın Seri:XI, No:7 sayılı “Aracı Kurum Hesap Planı ve Planın Kullanım Esasları
Hakkında Tebliğ”inde tahviller vadelerine bakılmaksızın 114 numaralı hesapta
izlenmektedir. Bu tabloda ise 110-119 numaralı hesaplarda izlenen menkul kıymetler,
vadelerine veya borsada işlem görüp görmediğine göre yeniden sınıflandırmaya tabi
tutulmak zorundadır. Bu sınıflandırmaya tabi tutulmuş hali ile ilgili rakamlar “mizan”
sütununa geçirilir. Bu sütundaki rakamlar henüz sermaye yeterliliği tebliği uyarınca
değerlemeye tabi tutulmamış bilanço kalemlerini içermektedir.
Bu tablodaki ilk 19 satır (repo ve ters repo satırı da mizan kalemi gibi işlem görür)
mizandaki bilanço kalemlerini içermektedir. Dolayısıyla bu satırlardaki aktif ve pasif
kalemlerin birbirine eşit olması gerekmektedir. Bu eşitlik dönem karının ayarlanması
suretiyle elde edilir.
Aracı kurumun karşı karşıya olduğu risk hem bilanço kalemlerinden, hem de bilanço
dışında izlenen kalemlerden etkilenir. Örneğin aktifinde ABD doları bulunduran bir aracı
kurum, vadeli işlemler borsalarında ABD doları üzerinden düzenlenmiş bir vadeli işlem
sözleşmesi satmışsa (bu sözleşme bilanço dışında izlenmektedir), riski azalmıştır. Ancak
aktifinde söz konusu döviz bulunmadığı halde, vadeli işlem sözleşmesi satmışsa, riski
artmıştır. Bu nedenle, risk karşılığının hesaplanmasında, sadece bilançoya dahil edilen
kalemler değil, bilanço dışında izlenen kalemlerin de dikkate alınması gerekmektedir.
148
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
RKHT’de 9 sütun ve alt kalemler hariç 26 satır bulunmaktadır. İlk sütun ana hesap
grupları itibari ile verilmiş numaralara ayrılmıştır. İkinci sütun “hesap ismi”ne ayrılmıştır.
Bu sütunda genel olarak mizanda yer alan hesaplar, toplulaştırılmış halde yer almaktadır.
Bu sütunda mizan dışında bazı hesap kalemlerine de yer verilmiştir.
Üçüncü ve dördüncü sütunlar, 2’nci sütunda yer alan kalemlerin düzenleme tarihi
itibariyle bakiyelerini göstermektedir. İki sütun arasındaki tek fark kullanılan değerleme
ilkeleridir. 3’üncü sütunda muhasebe tebliğlerindeki değerleme ilkeleri kullanılırken (çoğu
kalemler için muhasebe tebliğlerindeki değerlemeye de gerek bulunmamaktadır) 4’üncü
sütunda sermaye yeterliliği tebliği ile getirilen değerleme ilkelerinin kullanılması
gerekmektedir.
Beşinci sütunda pozisyon riski için ayrılması gereken karşılık oranları belirlenmiştir. Bazı
varlıklarda pozisyon riski için karşılık ayrılmadığından, her satır için bir pozisyon riski
oranı belirlenmemiştir. Diğer bir deyişle pozisyon riski sadece bu sütunda karşısında oran
belirtilen kalemler ile sermaye yeterliliği tebliğinde ayrıca belirtilen kalemler için
ayrılacaktır.
Diğer sütunlar, ilgili kalemler için ayrılan risk karşılıklarını göstermektedir. Bu riskler için
sermaye yeterliliği tebliğinde belirtilen oranlarda karşılık ayrılması gerekmektedir.
Tüm aracı kurumlar bu tabloyu aşağıda belirtilen dönemler itibariyle hazırlar ve belirtilen
sürede SPK’ya gönderirler.
Gelir tablosu kalemlerine burada yer verilmemiştir. Bu nedenle bu kalemlerin dönem kar
ve zararı ile ilişkilendirilerek kapatılması gerekmektedir. Bu işlem için muhasebede bir
kayıt yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Bu işlem tablodaki rakamların ayarlanması
suretiyle yapılmalıdır.
20’nci ve sonraki satırlar ise (repo ve ters repo satırındaki özel durumlar hariç) mizan
kalemleri değildir. Bu satırların karşısında yer alacak rakamların hesaplamaları ayrıca
verilecektir.
Değerlenmiş hali sütununda mizanda yer alan kalemlerin sermaye yeterliliği tebliğinde
belirtilen şekilde değerlenmiş halinin yer alması gerekmektedir. Sermaye yeterliliği
tebliğinde mali tablonun tüm kalemleri için değerleme hükmü getirilmemiştir. Genellikle
bir borsada işlem gören sermaye piyasası araçları ile borçlanma araçlarına ilişkin
değerleme hükümlerine yer verilmiştir. Hangi kalemlerin nasıl değerleneceği, sermaye
yeterliliği tebliğinin 5’inci maddesinde belirtilmiştir.
Kendileri için değerleme hükmü yer almamış kalemler ise mizan sütununda yer alan
tutarı ile bu sütuna kaydedilecektir. Böylece mizan sütununda karşısında bir rakam yer
alan tüm kalemlerin değerlenmiş hali sütununda da bir tutar ile temsil edilmesi
gerekmektedir.
Tablo’daki aktif ve pasif kalemlerin birbirine eşit olması gerekmektedir. Bu eşitlik dönem
karının ayarlanması suretiyle sağlanmalıdır. Yine burada da gelir tablosu kalemlerine yer
verilmez.
Pozisyon riski için ayrılacak karşılığın oranı 5’inci sütunda verilmiştir. Herhangi bir net
pozisyon hesaplaması yapılmadığında, pozisyon riski değerlenmiş hali sütunundaki
tutarla, bu kalem için öngörülen oranın çarpılması suretiyle bulunur. Bulunan bu tutar
150
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
ilgili satırın karşısında yer alan pozisyon riski sütununa geçirilir. Karşısında oran yer alan
kalemlerin yanında sermaye yeterliliği tebliğinde belirtilen kalemler için de pozisyon riski
hesaplanır.
Sermaye yeterliliği tebliğinin 14’üncü maddesi ile net pozisyon hesaplanmasına imkan
verilmiştir. Bu madde çerçevesinde kalemlerin belirli bir tutarı veya tamamı için pozisyon
riski hesaplanmayabilir. Bu şekilde net pozisyon hesaplanması durumunda, karşısında bir
oran yer alsa bile her mizan kalemi için pozisyon riski hesaplanmayabilecektir. Uzun ve
kısa pozisyonların birbirlerini tamamen karşılamamaları durumunda, karşılanmayan kısım
üzerinden pozisyon riski hesaplanacaktır. Bu şekilde hesaplanan tutar ise aşan kalemin
ait olduğu satıra yazılmalıdır.
Tüm pozisyonlar için hesaplanan risk karşılığı pozitif bir rakam olarak değerlendirilmelidir.
Böylece hem pasif hem de aktif taraf için hesaplanan risk karşılığı pozitif bir rakam
olmak zorundadır.
Döviz kuru riski çok değişik kalemlerin toplu olarak hesaplanması suretiyle
bulunduğundan, tek bir mizan kalemine atfedilmesi mümkün olmamaktadır. Bu nedenle
hesaplanan döviz kuru riskinin ana hesaplara, hesapların içinde bulunan dövizli varlıkların
ağırlıklarına göre dağıtılması gerekmektedir. Aynı döviz cinsinden tüm uzun ve kısa
pozisyonların toplamından büyük olanı dikkate alınmalı ve bunun sermaye yeterliliği
tabanı içindeki oranı bulunarak, gerekli kısım ilgili sütuna yazılmalıdır.
Karşı taraf riski ve yoğunlaşma riski sermaye yeterliliği tebliğinde belirtilen şekilde
hesaplanarak ilgili oldukları yerlere yazılmalıdır.
RKHT’nin 20’nci ve devam eden satırlarında yer alacak bilgilere ilişkin açıklamalar aşağıda
verilmiştir.
20 numaralı ters repo satırının değerlenmiş hali sütununa sermaye yeterliliği tebliğinin
6’ncı maddesinde belirtilen şekilde hesaplanan değerleme farkları yazılır. Ters repo işlemi
nedeniyle aktifte bulundurulan varlıklar için pozisyon riski hesaplanmaz. Ters repo
nedeniyle oluşan diğer riskler için karşılık bu satırda ayrılır; menkul kıymetlerde izlenen
tutarlar için herhangi bir işlem yapılmaz. Karşı taraf riski sermaye yeterliliği tebliğinin
20’inci maddesinde belirtilen şekilde, sözleşme fiyatının, menkul kıymetlerin cari
değerinden fazla olan kısmı dikkate alınarak hesaplanır ve bu satıra yazılır.
151
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
21 numaralı repo satırının değerlenmiş hali sütununa sermaye yeterliliği tebliğinin 6’ncı
maddesindeki esaslar çerçevesinde hesaplanan değerleme farkları yazılır. Repo taahhüdü
ile satılan menkul kıymetler için aktifte bulundurulan menkul kıymetler ile aynı şekilde
risk karşılığı ayrılır. Ayrılan pozisyon ve karşı taraf risk karşılığı 21 numaralı repo satırında
ilgili sütunlarda yer alır.
20 ve 21 numaralı satırlarda yer alan “değerlenmiş hali” sütunundaki rakamlar bir aktif
kalem olarak değerlendirilmeli ve bulunan rakamlar, özsermayeyi azaltıp artırmalarına
göre pozitif veya negatif olarak yazılmalıdır.
Menkul kıymet ödünç alıp verme işlemlerini bir bilanço kalemi olarak izlemeyen aracı
kurumlar, 22 ve 23 numaralı satırda yer alan ödünç alınan ve verilen menkul kıymetler ile
ilgili satırları ayrıca dolduracaktır. Bu satırlar bir bilanço kalemi değildir. Ödünç alınan ve
verilen menkul kıymetlerin cari değeri “değerlenmiş hali” sütununa yazılacak, “mizan”
sütunu boş bırakılacaktır. Bunlar ile ilgili riskler diğer sütunlara yazılacaktır. Aracı
kurumun aktifinde yer alan ödünç verilen menkul kıymetler, bu satırlarda ayrıca
gösterilmeyecektir.
Net ödünç işlemleri satırına her bir menkul kıymet bazında ödünç alınan ve verilen
menkul kıymetler arasındaki farkların mutlak değeri yazılır. Böylece 10 TL’lık A hisse
senedinin ödünç alınıp 8 TL’lık kısmının ödünç verilmesi durumunda aradaki fark ile 10
TL’lık A hisse senedinin ödünç alınıp 12 TL’lık A hisse senedinin ödünç verilmesi
durumunda aradaki farkın toplamı bu satırdaki “değerlenmiş hali” sütununa yazılır. 10
TL’lık A hisse senedinin ödünç alınıp, 10 TL’lık B hisse senedinin ödünç verilmesi
durumunda söz konusu sütuna 20 TL yazılacaktır.
Karşı taraf riski, her bir menkul kıymet bazında hesaplanıp ödünç alınan ve verilen
menkul kıymetler satırına geçirilecektir. Pozisyon riski ise net pozisyon üzerinden
hesaplanacaktır. Dolayısıyla, 22 ve 23 numaralı satırlardaki pozisyon riski sütunu boş
bırakılacaktır.
Vadeli işlemler ile ilgili risk karşılıkları 25 numaralı satıra yazılacaktır. Bu satırdaki
“mizan” ve “değerlenmiş hali” sütunları boş bırakılacak ve diğer sütunlara sermaye
yeterliliği tebliğinde belirtilen şekilde hesaplanmış risk karşılıkları yazılacaktır
152
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Risk karşılığı satırına, ilgili sütunlarda yer alan risk karşılıklarının toplanması suretiyle
bulunan tutarları yazılmaktadır.
1 numaralı satırda yer alan özsermaye kalemi, sermaye yeterliliği tebliği uyarınca
yapılmış değerleme sonucu hazırlanmış mali tablolarda oluşan özsermayeyi ifade
etmektedir. Buradaki rakam RKHT’deki 19’uncu satırdaki değerlenmiş hali sütunundan
elde edilmelidir.
4’üncü satıra, RKHT’de yer alan risk karşılığı rakamları, 5’inci satıra yine söz konusu
tabloda yer alan şekliyle son üç aylık faaliyet giderleri rakamı yazılır.
Toplam borçlar, sermaye yeterliliği tebliğinde açıklanan şekilde hesaplanmış şekliyle 6’ncı
satıra yazılır.
Tablonun 8’inci satırına, aracı kurumun değerleme günü itibariyle sermaye yeterliliği
tabanı fazlası veya açığı yazılır. Sermaye yeterliliği tabanı fazlası veya açığı, 3 numaralı
satırda yer alan rakamdan, 4, 5 ve 7 numaralı satırlarda yer alan en yüksek rakamın
çıkarılması suretiyle bulunur. Bu hesaplama sonucunda çıkan rakam pozitif ise aracı
kurumun sermaye yeterliliği tabanı fazlası, negatif ise sermaye yeterliliği tabanı açığı
bulunmaktadır.
Aracı kurumlar için getirilmiş başka bir yükümlülük olan asgari özsermaye yükümlülüğüne
ilişkin hesaplamalar 9 numaralı satırda yapılmaktadır. Bu satıra, değerleme gününde
mevcut özsermayeden (1 numaralı satır), gerekli olan asgari özsermayenin (7 numaralı
153
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
satır) çıkarılması suretiyle bulunan tutar yazılır. Bu rakamın pozitif olması durumunda
özsermaye fazlası, negatif olması durumunda özsermaye açığı bulunmaktadır.
Tablonun son satırına, toplam borçların sermaye yeterliliği tabanına oranı yazılır. Aracı
kurumlar bu oranın, sermaye yeterliliği tebliğinin 9’uncu maddesinde belirtilen düzeyden
fazla olmamasını sağlarlar.
Likidite yükümlülüğü hesaplama tablosu, dönen varlıklar ile kısa vadeli borçlar arasındaki
oranın saptanması amacıyla sermaye yeterliliği tebliğinin 3 numaralı ekine uygun olarak
düzenlenir.
Tabloda yer alan "Alım Satım Aracılığı Faaliyetine İlişkin Bilgiler" bölümü, aracı kurum ve
bankalar tarafından yetkili oldukları faaliyetlere ilişkin olarak; ilgili döneme ait dönem içi
toplam alış ve satış tutarlarına, Borsa içi/dışı ve müşteri namına/şirket portföyüne ilişkin
ayrımlara uygun olarak, netleştirme yapılmaksızın, TL ve yabancı para cinsinden olmak
üzere ayrı ayrı yer verilecektir. Müşterilere ilişkin bilgiler yurt içi ve yurt dışı yerleşik;
bireysel ve kurumsal müşteri alt ayrımlarına uygun olarak doldurulacaktır. Tabloda yer
154
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
alan "Diğer" satırı ile ilgili olarak, dönem içerisinde alım-satımı yapılan menkul kıymetin
niteliğine göre Tabloya eklemeyapılabilir.
Tablonun (2) numaralı bölümünde yer alan özsermaye rakamı, ilgili mevzuat yarınca
hesaplanan tablo döneminden önceki üç aylık özsermayeninortalaması ve ortalamaya
dahil son aya ait özsermaye rakamlarının bulunarak ilgili satıra yazılmasını müteakip, söz
konusu rakamlardan küçük olanının özsermaye satırına yazılması ile bulunacaktır.
Tablonun (3) numaralı bölümünde yer alan sermaye piyasası araçlarının kredili alım,
açığa satış ve ödünç alma ve verme işlemlerine ilişkin limitler, Tablonun düzenlendiği ay
dikkate alınarak bulunacak özsermaye rakamına göre Seri:V, No:34 sayılı Tebliğ'in
sermayenin güçlendirilmesine ilişkin özel hükümlerinden yararlanılması halinde söz
konusu teşvik oranı dikkate alınarak-doldurulacaktır.
Tablonun (4) numaralı bölümünde yer sermaye piyasası araçlarının kredili alım, açığa
satış ve ödünç alma ve verme işlemleri nedeni ile aracı kurumun toplam yükümlülüğü,
tablo düzenleme tarihi itibarı ile hesaplanacaktır. Ayrıca ay içerisinde Seri:V, No:65 sayılı
Tebliğin 35 inci maddesi çerçevesinde ilgili tablo dönemi içerisinde İstanbul Menkul
Kıymetler Borsası'na bildirilen müşterilerin toplam sayısı da ilgili satıra yazılacaktır.
Tablonun (5) numaralı bölümde yer alan bankalardan kullandırılan krediler karşılığında
teminat olarak verilen menkul kıymetlerin türleri itibarı ile cari piyasa değerinin
hesaplanmasında, Tablo düzenleme tarihinde ilgili teminatların rayiç değerleri dikkate
alınacaktır.
Tablonun (6) numaralı bölümünde yer alan dönem içinde halka arzına aracılık edilen
sermaye piyasası aracının tutarının belirlenmesinde, aracı kurumun tablo tarihine kadar
sonuçlanmamış gerek bakiyeyi yüklenim gerekse tümünü yüklenim niteliğindeki aracılık
yüklenimlerinin ilgili menkul kıymet türünde toplam tutarı dikkate alınır. Her aracılık
yüklenimi için yüklenime konu olan sermaye piyasası aracının tamamı satılıncaya kadar
daha önce satışı gerçekleştirilmiş olan kısım toplam yüklenim tutarından indirilmez.
Tablonun (7) numaralı "Repo-Ters Repo İşlemleri" bölümü, aracı kurum ve bankalar
tarafından, Borsa içi/dışı ve müşteri namına/şirket portföyüne ilişkin ayrımlara uygun
olarak ve netleştirme yapılmaksızın tablo düzenleme tarihi itibarı ile doldurulacaktır.
Müşterilere ilişkin bilgiler yurt içi ve yurt dışı yerleşik; bireysel ve kurumsal müşteri alt
ayrımlarına uygun olarak doldurulacaktır.
Tablonun (10) numaralı bölümünde yer alan temerrüt bilgileri, hisse senedi ve Devlet İç
Borçlanma Senedi ayrımına uygun olarak yazılacaktır. (Tablo Ek 7)
155
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Pozisyon
Sıra No Hesap İsmi Mizan Değerlenmiş Riski Pozisyon Karşı Döviz Yoğunlaşma
Taraf Kuru
Hali Oranı Riski Riski Riski Riski
(%) (b*c)
A B c d e f g
1 Hazır Değerler
Türk Parası Hazır Değerler
Yabancı Para Hazır Değerler
2 Sermaye Piyasası Araçları
Hisse Senetleri ve Benzeri Sermaye Piyasası 10
Araçları (Bİ)
Hisse Senetleri ve Benzeri Sermaye Piyasası 100
Araçları (BD)
A Tipi Fon Katılma Belgesi 5
B Tipi Fon Katılma Belgesi 2
Borçlanma Araçları
Özel Sektör Borçlanma Araçları
Vadesi Bir Yıldan Az (Bİ) 5
Vadesi Bir Yıldan Az (BD) 100
Vadesi Bir Yıldan Uzun (Bİ) 6
Vadesi Bir Yıldan Uzun (BD) 100
Kamu Borçlanma Araçları
Vadesi Bir Yıldan Az (Bİ) 1
Vadesi Bir Yıldan Az (BD) 3
Vadesi Bir Yıldan Uzun (Bİ) 2
156
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Pozisyon
Sıra No Hesap İsmi Mizan Değerlenmiş Riski Pozisyon Karşı Döviz Yoğunlaşma
Taraf Kuru
Hali Oranı Riski Riski Riski Riski
(%) (b*c)
A B c d e f g
Vadesi Bir Yıldan Uzun (BD) 5
3 Kıymetli Madenler 5
4 Vadeli İşlemlere Konu Emtia 10
5 Diğer Emtia 100
Pozisyon
Sıra No Hesap İsmi Mizan Değerlenmiş Riski Pozisyon Karşı Döviz Yoğunlaşma
Taraf Kuru
Hali Oranı Riski Riski Riski Riski
(%) (b*c)
A B c d e f g
6 Kısa Vadeli Ticari Alacaklar ( Net )
Müşteriler
Merkez Bankaları ve Takas Kurumları 1
Mali Kurumlar 5
Diğer Müşteriler 8
Kredi Hesabı
Merkez Bankaları ve Takas Kurumları 1
Mali Kurumlar 5
Diğer Müşteriler 8
Ödünç Alınan Menkul Kıymetler Için Verilen
157
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Pozisyon
Sıra No Hesap İsmi Mizan Değerlenmiş Riski Pozisyon Karşı Döviz Yoğunlaşma
Taraf Kuru
Hali Oranı Riski Riski Riski Riski
(%) (b*c)
A B c d e f g
Teminatlar
Alacak Senetleri ( Net )
Merkez Bankaları ve Takas Kurumları 1
Mali Kurumlar 5
Diğer Kişi ve Kurumlar 8
Verilen Depozito ve Teminatlar
Diğer Kısa Vadeli Ticari Alacaklar ( Net )
Merkez Bankaları ve Takas Kurumları 1
Mali Kurumlar 5
Diğer Kişi ve Kurumlar 8
7 Diğer Kısa Vadeli Alacaklar ( Net )
Ortaklardan Alacaklar 8
İştiraklerden Alacaklar 8
Bağlı Ortaklıklardan Alacaklar 8
Kısa Vadeli Diğer Alacaklar 8
8 Takas ve Saklama Merkezi 0
9 Verilen Avanslar
10 Diğer Dönen Varlıklar
158
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Pozisyon
Sıra No Hesap İsmi Mizan Değerlenmiş Riski Pozisyon Karşı Döviz Yoğunlaşma
Taraf Kuru
Hali Oranı Riski Riski Riski Riski
(%) (b*c)
A b C d e f g
11 Uzun Vadeli Ticari Alacaklar (Net)
Merkez Bankaları ve Takas Kurumları 10
Mali Kurumlar 10
Diğer Kişi ve Kurumlar 10
Alacak Senetleri 10
Diğer Uzun Vadeli Ticari Alacaklar 10
12 Diğer Uzun Vadeli Alacaklar ( Net )
Ortaklardan Alacaklar 10
İştiraklerden Alacaklar 10
Bağlı Ortaklıklardan Alacaklar 10
Uzun Vadeli Diğer Alacaklar 10
13 Finansal Duran Varlıklar ( Net )
Bağlı Menkul Kıymetler
Bağlı Menkul Kıymetler (Bİ) 10
Bağlı Menkul Kıymetler (BD)
Iştirakler (Sermaye Taahhüdleri Düşüldükten
Sonra)
Iştirakler (Bİ) 10
Iştirakler (BD)
14 Maddi Duran Varlıklar (Net)
Arazi ve Arsa
Yer Üstü ve Yer Altı Düzenleri
159
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Pozisyon
Sıra No Hesap İsmi Mizan Değerlenmiş Riski Pozisyon Karşı Döviz Yoğunlaşma
Taraf Kuru
Hali Oranı Riski Riski Riski Riski
(%) (b*c)
A b C d e f g
Binalar
Makine Tesis ve Cihazlar
Taşıt Araç ve Gereçleri
Döşeme ve Demirbaşlar
Diğer Maddi Duran Varlıklar
15 Maddi Olmayan Duran Varlıklar(Net)
16 Diğer Duran Varlıklar (Net)
AKTİF TOPLAMI
Pozisyon
Sıra No Hesap İsmi Mizan Değerlenmiş Riski Pozisyon Karşı Döviz Yoğunlaşma
Taraf Kuru
Hali Oranı Riski Riski Riski Riski
(%) (b*c)
A B c d e f g
17 Kısa Vadeli Borçlar
Finansal Borçlar 3
Ticari Borçlar 3
Diğer Kısa Vadeli Borçlar 3
Alınan Avanslar 3
Borç ve Gider Karşılıkları
160
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Pozisyon
Sıra No Hesap İsmi Mizan Değerlenmiş Riski Pozisyon Karşı Döviz Yoğunlaşma
Taraf Kuru
Hali Oranı Riski Riski Riski Riski
(%) (b*c)
A B c d e f g
18 Uzun Vadeli Borçlar
Finansal Borçlar 5
Ticari Borçlar 5
Diğer Uzun Vadeli Borçlar 5
Alınan Avanslar
Borç ve Gider Karşılıkları
19 Özsermaye
Sermaye
Sermaye Taahhüdleri ( - )
Emisyon Primi
Yeniden Değerleme Değer Artış Fonu
Yasal Yedekler
Statü Yedekleri
Özel Yedekler
Olağanüstü Yedekler
Diğer Yedekler
Net Dönem Karı
Net Dönem Zararı ( - )
Geçmiş Yıllar Zararı ( - )
PASİF TOPLAMI
20 Ters Repo
Merkez Bankaları ve Takas Kurumları
161
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Pozisyon
Sıra No Hesap İsmi Mizan Değerlenmiş Riski Pozisyon Karşı Döviz Yoğunlaşma
Taraf Kuru
Hali Oranı Riski Riski Riski Riski
(%) (b*c)
A B c d e f g
Mali Kurumlar
Diğer Müşteriler
162
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Pozisyo
n
Sıra No Hesap İsmi Mizan Değerlenmiş Riski Pozisyon Karşı Döviz Yoğunlaşma
Taraf Kuru
Hali Oranı Riski Riski Riski Riski
(%) (b*c)
A B c d e f g
21 Repo
Merkez Bankaları ve Takas Kurumları DV
Mali Kurumlar DV
Diğer Müşteriler DV
22 Ödünç Alınan Menkul Kıymetler
Merkez Bankaları ve Takas Kurumları DV
Mali Kurumlar DV
Diğer Müşteriler DV
23 Ödünç Verilen Menkul Kıymetler
Merkez Bankaları ve Takas Kurumları DV
Mali Kurumlar DV
Diğer Müşteriler DV
24 Net Ödünç İşlemler DV
25 Vadeli İşlemler İle İlgili Risk Karşılığı
26 Son Üç Aylık Faaliyet Giderleri
Risk Karşılığı X X X X
Kısaltmalar:
Bİ: Borsalarda ve teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem gören
BD: Borsalarda ve teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem görmeyen
163
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Pozisyo
n
Sıra No Hesap İsmi Mizan Değerlenmiş Riski Pozisyon Karşı Döviz Yoğunlaşma
Taraf Kuru
Hali Oranı Riski Riski Riski Riski
(%) (b*c)
A B c d e f g
DV: Diğer varlıklar için bu tabloda öngörülen pozisyon riski oranları üzerinden işleme
tabi tutulur.
164
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
No İşlem Tutar
1 Özsermaye X
2 İndirimler (Tebliğin
4’üncü maddesi
uyarınca) (X)
Maddi Duran Varlıklar
(md.4/aa) (X)
Maddi Olmayan Duran
Varlıklar (md.4/ab) (X)
Finansal Duran Varlıklar
(md.4/ac) (X)
Diğer Duran Varlıklar
(md.4/ad) (X)
İlişkili Kişi ve Kurumlardan (X)
Alacaklar (Md.4/b)
3 Sermaye Yeterliliği (1-2)
Tabanı
4 Risk Karşılığı X
Pozisyon riski X
Karşı taraf riski X
Yoğunlaşma riski X
Döviz kuru riski X
5 Son Üç Aylık Faaliyet Giderleri X
6 Toplam Borçlar X
7 Gerekli Asgari Özsermaye X
8 Sermaye Yeterliliği Tabanı Fazlası (veya Açığı) (3-4), (3-5),(3-7)
9 Asgari Özsermaye Fazlası (veya Açığı) (1-7)
10 Toplam Borçlar/Sermaye Yeterliliği Tabanı (6/3)
165
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
166
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
SPKn uyarınca bağımsız denetim hakkında Kurulca bir yönetmelik yayımlanmış olmakla
birlikte, Kurul tarafından uygulamada Seri:X, No:16 sayılı “Sermaye Piyasasındaki
Bağımsız Dış Denetleme Hakkında Tebliğ” esas alınmaktadır. Bağımsız denetim
konusunda Kurulca iki ayrı tebliğ daha yayınlanmış olup, bunlardan Seri:X, No:7 sayılı
tebliğle özel denetlemeye tabi olan ortaklıklar belirlenmiş, Seri:X, No:12 sayılı tebliğ ile
sürekli ve sınırlı denetlemeye tabi olan ortaklıklar belirlenmiştir.
Bağımsız dış denetim süreci, hisse senetleri halka arz edilmiş olan veya halka arz edilmiş
sayılan ortakların ve sermaye piyasası kurumlarının kamuya açıklanacak veya kurulca
istenecek mali tablolarının genel kabul görmüş muhasebe kavram, ilke ve standartlarına
uygunluğu ile bilgilerinin doğruluğunun ve gerçeği doğru ve dürüst bir biçimde yansıtıp
yansıtmadığının, denetçiler tarafından denetim ilke ve kurallarına göre defter, kayıt ve
belgeler üzerinden incelenmesi ve tespit edilen sonuçların rapora bağlanmasıdır.
Sermaye piyasası mevzuatında sürekli, sınırlı ve özel bağımsız denetim olmak üzere üç
tür denetim söz konusudur.
Sürekli denetim, denetime tabi olan kurumların hesap ve işlemlerinin bağımsız denetleme
kuruluşlarınca görevlendirilen yetkili denetim elemanları tarafından, denetleme ilke, esas
ve standartlarına göre yıl sonlarında veya özel hesap dönemine tabi olan ortaklıklarda
özel hesap dönemi sonunda denetlenmesi ve denetim sonuçlarının rapora bağlanmasıdır.
SPK’na tabi şirketler tarafından dönem sonlarında hazırlanan temel mali tablolar ile ek
mali tablolar, bağımsız denetleme kuruluşlarınca görevlendirilen yetkili denetim
elemanlarınca denetleme ilke, esas ve standartları kullanılarak sürekli denetime tabi
tutulur ve denetim sonuçları rapora bağlanır.
f) Hisse senetleri halka arz edilmiş olan ve arz edilmiş sayılan ortaklıklardan,
aa) Kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş olup, çıkarılmış sermayeleri tutarı 2 milyar
TL ve daha fazla olanlar.
bb) Kayıtlı sermaye sistemi dışında olup, ödenmiş sermayeleri tutarı 5 milyar TL ve
daha fazla olanlar.
Ara dönem, bir hesap döneminin başından ara mali tabloların çıkarıldığı tarihe kadar
geçen ve bir yıldan kısa ve en az bir aylık süreyi kapsayan dönemdir.
Yukarıda 7.1 bölümünde yer alan ortaklık ve kuruluşlardan (b), (c), (d) ve (e) bentlerinde
belirtilenler altışar aylık ara bilanço ve gelir tabloları bağımsız sınırlı denetim yaptırma
yükümlülüğü kapsamındadır
Yukarıda (f) bendinde belirtilen ortaklıkların menkul kıymetlerinin halka arzında veya
mevcut paylarının hissedarları tarafından halka arzında düzenlenecek ara mali tablolar da
bağımsız sınırlı denetime tabidir.
Özel denetim, sermaye piyasası araçlarının halka arzı için Kurul’a başvuru sırasında veya
birleşme, bölünme, devir ve tasfiye durumunda bulunan ortaklıklar ile aynı durumdaki
sermaye piyasası kurumlarınca düzenlenmiş mali tabloların denetlenmesidir.
a) Kurul düzenlemeleri çerçevesinde zorunlu veya isteğe bağlı olarak yıllık mali tablo, ara
bilanço ve gelir tablosu düzenleyen ve denetlettiren ortaklıklar ile ihracını banka garantili
olarak yapacak ortaklıklar hariç olmak üzere; tahvil, finansman bonosu vb. borçlanma
senetlerinin ihracı için izin almak amacıyla Sermaye Piyasası Kurulu’na başvuracak
anonim ortaklıklardan:
aa) Bu tür borçlanma senetlerine ilişkin ihraç talepleri 3 milyar TL yı aşanlar,
bb) Bu tür borçlanma senetlerinden, daha önce Kurul’un izni ile ihraç edilmiş olup,
başvuru tarihinde tedavülde bulunanlar ile aynı ortaklık tarafından bunlara ek olarak
yeniden ihracı talep edilenlerin tümünün toplamı 5 milyar TL yı aşanlar,
168
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
cc) 30 Ekim 1986 tarih ve 19266 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan,
86/11130 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın (1/a) ve (1/b) hükümlerinden yararlanmak
isteyenler
b) Hisse senetleri halka arzedilen veya arzedilmiş sayılan anonim ortaklıklardan bir başka
anonim ortaklıkla birleşen veya diğer bir anonim ortaklığa devir veya katılmaya taraf
olanlar,
c) Sermaye artırımı yoluyla hisse senetlerini ilk kez halka arzedecek ortaklıklar,
d) Kurul düzenlemeleri çerçevesinde zorunlu veya isteğe bağlı olarak yıllık mali tablo, ara
bilanço ve gelir tablosu düzenleyen ve denetlettiren ortaklıklar hariç olmak üzere, mevcut
payları hissedarları tarafından halka arz edilecek ortaklıklar.
Kurul, gerekli gördüğü hallerde, yukarıdakilerin dışında kalan anonim ortaklıklardan da,
münferiden özel denetleme yaptırarak, buna ilişkin özel denetleme raporunu, tahvil,
finansman bonosu ve diğer borçlanma senetlerini halka arzetmek üzere Kurul’a
yapacakları başvurularına eklemelerini isteyebilir.
Yukarıda belirtilen bilgi ve belgeler üzerinde gerekli incelemeler yapıldıktan sonra, aranan
koşulları taşıyanlar Kurul tarafından Kanun’un 22/d maddesi uyarınca sermaye
piyasasında bağımsız denetimle yetkili kuruluşlar olarak listeye alınır ve liste uygun
aralıklarla ilan edilir.
Aşağıda yer alan aykırılıkların varlığı halinde bağımsız denetim kuruluşu Kurul tarafından
listeden çıkartılabilir.
169
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Sorumlu Ortak Başdenetçi: Bağımsız denetim kuruluşunda pay sahibi olup başdenetçi
ünvanına haiz ve denetim çalışmasını kuruluş adına kendi kişisel sorumluluğu ile yürüten
ve kuruluş adına bağımsız denetim raporlarını imzalamaya yetkili gerçek kişidir.
Başdenetçi ünvanının kazanılması için en az fiilen 10 yıl deneyim, kıdemli denetçi ünvanı
için en az 6 yıl, denetçi ünvanının kazanılması için en az fiilen 3 yıl deneyim şarttır.
Denetçiler;
-Ortaklık veya sermaye piyasası kurumlarının genel kurul toplantılarına katılmak
ve bu toplantılarda istendiği takdirde, bağımsız denetim faaliyetini ve sonuçlarını
ilgilendiren konularda açıklamalarda bulunmak,
Denetleme işi, denetçi niteliğinde bir veya birkaç ortağın kişisel sorumluluğu ve gözetimi
altında yürütülür ve sonuçlandırılır. Denetleme raporu, ilgili denetlemenin hukuki
sorumluluğunu üstlenen ortaklarca mutlaka imzalanır.
170
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Sorumlu ortak, bağımsız denetim kuruluşunda paysahibi olup, başdenetçi unvanını haiz
ve denetim çalışmasını kuruluş adına kendi kişisel sorumluluğu ile yürüten ve kuruluş
adına bağımsız denetim raporlarını imzalamaya yetkili gerçek kişidir.
171
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
172
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Müşteri ile iştiraklerinde kurucu, yönetim kurulu başkan veya üyesi, şirket müdürü
veya yardımcısı olarak veya işletmede önemli karar, yetki ve sorumluluğu taşıyan
başka sıfatlarla görev alınması (Türk Ticaret Kanunu’nun 347-359’uncu
maddelerine göre yapılacak görevlendirmeler hariçtir.),
Müşteriler veya iştirakleri ile olağan ekonomik ilişkiler dışında borç-alacak ilişkisine
girilmiş olması,
b) Geçmiş yıllara ilişkin denetim ücretinin, geçerli bir nedene dayanmaksızın, müşteri
tarafından ödenmemesi,
c) Denetim ücretinin, denetim sonuçları ile ilgili şartlara bağlanmış olması veya piyasa
rayicinden bariz farklılıklar göstermesi.
faaliyetlerinde bulunamazlar.
Ancak, 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli
Mali Müşavirlik Kanunu çerçevesinde; mali tabloların ve beyannamelerin vergi mevzuatı
hükümlerine uygunluğunu incelemek ve uygunluğu tasdik etmek, konu hakkında yazılı
görüş vermek ve rapor düzenlemek faaliyetleri yukarıda belirtilen yapılamayacak
faaliyetler kapsamında değerlendirilmez.
Gerekli özen ve titizliğin asgari kıstası, denetim ilke ve kurallarına eksiksiz uyulmasıdır.
Buna göre bir denetçi denetim faaliyetini gerektiği şekilde planlamak, program yapmak,
173
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
yeterli miktarda, uygun nitelikte ve güvenilir kanıt toplayarak inceleme yapmak, temiz ve
düzenli çalışma kağıtları hazırlamak, mali tabloların gerçekliği ve doğruluğu hakkında
dürüst ve doğru bir yargıya ulaşmak ve görüşünü, özen ve titizlikle düzenleyeceği
denetim raporunda açıklamak zorundadır.
Bağımsız denetim kuruluşları, iş elde etmek için dolaylı ve dolaysız reklam sayılabilecek
faaliyetlerde bulunamazlar, iş öneremezler. Ancak, bağımsız denetim kuruluşları, tanıtıcı
bilgiler içeren broşürler hazırlayıp dağıtabilirler, kendileri veya müşterileri için eleman
aramaya yönelik ilanlar verebilirler, mesleki konularda bilimsel nitelikte yayın yapabilirler.
Bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen faaliyetlerde;
Bağımsız denetim kuruluşları ile bütün çalışanları, bağımsız denetim kuruluşuna dışardan
hizmet verenler, işleri dolayısıyla öğrendikleri sırları açıklayamazlar, bu sırları kendilerinin
veya üçüncü kişilerin menfaatlerine kullanamazlar.
a) Denetim ilke ve kuralları ile meslek ahlakı gereği yapılması zorunlu açıklamalar,
b) Kamuyu aydınlatma amacıyla mevzuat gereği yapılan ilave duyurular.
Adli veya mevzuatla yetkili ve görevli kılınmış olmak kaydıyla idari ve her türlü inceleme
ve soruşturma halleri ile suç oluşturan durumlara ilişkin olarak, sır sayılan bilgilerin
yetkililere verilmesi sır saklama yasağı kapsamında değildir.
174
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Bağımsız denetim kuruluşları ile denetçiler, denetim faaliyetinin niteliğini herhangi bir
suretle olumsuz yönde etkileyebilecek veya meslektaşlarına zarar verebilecek tarzda ve
ölçüde rekabete giremezler; özellikle denetim ücreti, personel ve iş alma gibi konulardaki
mesleki kurallar teamül ile denetim ilke ve kurallarına aykırı davranışlarda bulunamazlar.
Bir bağımsız denetim kuruluşu, denetim sözleşmesinin sona erecek olması veya özel
denetim veya birlikte denetim halleri hariç olmak üzere, başka bir bağımsız denetim
kuruluşu ile denetim hizmeti ilişkisi devam eden bir ortaklığın veya sermaye piyasası
kurumunun denetim hizmeti talebini kabul edemez.
Bağımsız denetim yaptıracak ortaklık veya sermaye piyasası kurumları bağımsız denetim
kuruluşunu seçerken, kuruluşun imkanlarını, uzmanlık ve deneyimlerini dikkate almak
zorundadır. Bağımsız denetim kuruluşları, müşterileri ile bağımsız denetim sözleşmesi
yapmadan önce, üstlenecekleri bağımsız denetimin kendilerine getirebileceği riski tespit
etmek, bağımsız denetim kapsam ve planlamasını belirlemek amacıyla gerekli ön
araştırmaları yapmak zorundadırlar.
Görevin kabul edilmesine ilişkin bir engel yoksa bağımsız denetim kuruluşunca yazılı
olarak düzenlenen bağımsız denetim sözleşmesi taraflarca imzalanır. Müşteri bu
sözleşmenin bir örneğini 6 iş günü içinde Kurula gönderir. Bağımsız denetim
sözleşmelerinde en az aşağıda yazılı unsurlara yer verilmesi zorunludur.
a) Denetimde görevlendirilecek sorumlu ortak başdenetçi, başdenetçi, kıdemli
başdenetçi ile bunların yedekleri,
b) Bağımsız denetimin amacı, kapsamı varsa özel nedenleri,
c) Bağımsız denetim kuruluşu tarafından anlaşma kapsamında sunulacak
hizmetler,
d) Tarafların sorumluluk ve yükümlülükleri,
e) Ücret (Denetim ekibinde görevlendirilenlerin unvanları, öngörülen çalışma
süreleri ve her biri için uygun görülen ücret tutarının ayrıntılı dökümü
belirtilmelidir.)
Bağımsız denetim sözleşmeleri müşteri yönetim kurulunca imzalanarak yürürlüğe girer.
Yönetim kurulunca yapılan bağımsız denetim kuruluşu seçimi sürekli denetimlerde genel
kurulun onayına sunulur
175
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
teknik bilgi, yetenek ve deneyimleriyle ilgili hususlara dikkat edilir ve görevler açıklıkla
belirlenir.
176
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Bağımsız denetim görevinin üstlenildiği ilk yıl veya denetçinin ihtiyaç duyduğu diğer
hallerde, bir başka bağımsız denetim kuruluşunun hazırladığı rapordan yararlanılabilir. Bu
takdirde, denetçi, diğer rapora atıfta bulunarak yararlandığı bilgileri kendi raporunda
açıklamakla yükümlüdür. Bu zorunluluk ve yükümlülüklere uyulmaması halinde,
sorumluluk diğer bağımsız denetim kuruluş veya denetçilerle paylaşılamaz.
Hisse senetleri borsada işlem gören ortaklıklar; yönetim kurulu tarafından kendi üyeleri
arasından seçilen en az iki üyeden oluşan denetimden sorumlu komite kurmak
zorundadırlar. Komitenin iki üyeden oluşması halinde her ikisinin, ikiden fazla üyesinin
bulunması halinde üyelerin çoğunluğunun, genel müdür veya icra komitesi üyesi gibi
doğrudan icra fonksiyonu üstlenmeyen ve yönetim konularında murahhaslık sıfatı
taşımayan yönetim kurulu üyelerinden oluşması zorunludur.
Hisse senetleri borsada işlem görmeyen ortaklıklar da; isteğe bağlı olarak, Tebliğde
düzenlenen esaslar çerçevesinde denetimden sorumlu komite oluşturabilirler ve bu
hususa kamuya yaptıkları açıklamalarda yer verebilirler.
177
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Ortaklığın muhasebe ve iç kontrol sistemi ile bağımsız denetimiyle ilgili olarak ortaklığa
ulaşan şikayetlerin incelenmesi, sonuca bağlanması, ortaklık çalışanlarının, ortaklığın
muhasebe ve bağımsız denetim konularındaki bildirimlerinin gizlilik ilkesi çerçevesinde
değerlendirilmesi konularında uygulanacak yöntem ve kriterler denetimden sorumlu
komite tarafından belirlenir.
Denetimden sorumlu komite, kamuya açıklanacak yıllık ve ara mali tabloların, ortaklığın
izlediği muhasebe ilkelerine, gerçeğe uygunluğuna ve doğruluğuna ilişkin olarak ortaklığın
sorumlu yöneticileri ve bağımsız denetçilerinin görüşlerini alarak, kendi
değerlendirmeleriyle birlikte yönetim kuruluna yazılı olarak bildirir.
Denetimden sorumlu komite; en az üç ayda bir olmak üzere yılda en az dört kere toplanır
ve toplantı sonuçları tutanağa bağlanarak yönetim kuruluna sunulur. Denetimden
sorumlu komite kendi görev ve sorumluluk alanıyla ilgili olarak ulaştığı tespit ve önerileri
derhal yönetim kuruluna yazılı olarak bildirir.
178
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Etkili bir iç denetim yapısı kurabilmenin ön koşulu, uygun bir ortamın sağlanmasıdır.
İşletme içi ve dışı unsurların oluşturduğu bir ortama “İç Denetim Ortamı” adı verilir.
Ortamın oluşmasını etkileyen çeşitli unsurlar yönetimin bu konudaki düşüncesi ve
yaklaşımı, organizasyon yapısı, yetki ve sorumlulukların dağılımı, yönetimin denetim
yöntemleri, personel politikaları ve prosedürleridir.
Denetim riski, finansal tablolara yansımış olan maddi hataların denetçi tarafından
saptanmayıp, yanlış görüş ortaya konması riskidir. Belirli risk bileşenleri 3 grupta
incelenir. İl grupta, hesaplar içersinde veya belirli işlem gruplarında maddi hata bulunma
olasılığıdır. Diğer bir risk unsuru ise hesap ve işlemlerde yer alan hata ve yolsuzlukların iç
denetim sistemi tarafından önlenmemesi veya bulunamaması riskidir. Son olarak ortaya
konulabilecek bir diğer risk ise denetçinin hataları bulma ve ortaya çıkarmada yetersiz
kalması durumudur.
Aracı kurumlarda iç denetim sisteminin kuruluşu ve işleyişi ile ilgili düzenlemeler, Seri:V,
No:69 sayılı “Aracı Kurumlarda Uygulanacak İç Denetim Sistemine İlişkin Esaslar
Hakkında Tebliğ” ile düzenlenmiştir. Bu Tebliğin amacı, aracı kurumların karşılaştıkları
risklerin izlenmesini ve kontrolünü sağlamak üzere kuracakları iç denetim sistemlerine
ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir.
İç denetim sistemi, Aracı kurumun merkez dışı örgütleri dahil tüm iş ve işlemlerinin
yönetim stratejisi ve politikalarına uygun olarak düzenli, verimli ve etkin bir şekilde
mevcut mevzuat ve kurallar çerçevesinde yürütülmesi, hesap ve kayıt düzeninin
bütünlüğünün ve güvenilirliğinin, veri sistemindeki bilgilerin zamanında ve doğru bir
şekilde elde edilebilirliğinin sağlanması, hata, hile ve usulsüzlüklerin önlenmesi ve tespiti
amacıyla aracı kurumda uygulanan organizasyon planı ile bunlara ilişkin tüm esas ve
usulleri, ifade eder. İç kotrol sisteminde göze çarpan esas, aracı kuruluşların tüm
birimleri arasında bütün iş süreçlerinin düzenli ve etkin yürütülerek, muhasebe
kayıtlarının doğru ve zamanında üretilebilmesinin sağlanmasıdır.
180
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Aracı kurum yöneticisi ile aracı kurumun her seviyedeki personelinin yetki, görev ve
sorumlulukları belirlenerek yazılı hale getirilir. Aracı kurumda yeni işe başlayan personele
görev, yetki ve sorumluluklarını içeren görev tanımları ile iş akış prosedürleri imza
karşılığında teslim edilir. Aynı şekilde personelin görev, yetki ve sorumlulukları ile iş akış
prosedürlerindeki değişiklikler de personele imza karşılığında teslim edilir.
Yönetimkurulu, üst düzey yönetimin, iç denetim biriminin veya aracı kurumun bağımsız
dış denetimini yapan kuruluşun aracı kurumun iç denetim sistemine ilişkin
değerlendirmelerini düzenli olarak inceler, aracı kurumun bağımsız denetim kuruluşu
veya iç denetim biriminin iç denetimin güçlendirilmesine yönelik önerilerini değerlendirir
ve bu öneri ve taleplerin üst yönetim tarafından dikkate alınıp alınmadığını kontrol eder.
Mesleki ve etik standartların geliştirilmesini ve aracı kurumun her seviyedeki personelinin
bunlara uyumunu sağlamak için gerekli tedbirleri almak zorundadır.
181
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
İç denetim birimi, aracı kurumlar için risk yaratabilecek işlevleri tespit eder ve bu işlevler
çapraz kontrollere imkan verecek şekilde farklı personelin sorumluluğuna verilir.
Aracı kurumlar iç kontrol işlevini etkin bir şekilde yerine getirmek amacıyla, asgari olarak;
aşağıdaki hususlarında yazılı prosedürler oluşturmak zorundadırlar.
Hesap açılışı sırasında yeni hesap açan müşterinin kimlik bilgilerinin doğruluğunun tespiti,
açılan hesabın niteliğine göre çerçeve sözleşmesi imzalanması ve müşteri tanıma
formunun doldurulması ile ilgili olarak yapılması gereken işlemler ve hazırlanması
öngörülen belgeler belirlenir. Bu kapsamda hazırlanan iş akış prosedürlerinde asgari
olarak; hesabın açılışından önce müşteri tarafından nüfus hüviyet cüzdanı, sürücü
belgesi, pasaport veya kimliği tespite yarayan resmi belge niteliğindeki diğer belgelerin
aslının veya noterce onaylanmış suretlerinin ibrazının sağlanması, akabinde asıl veya
noterce onaylanmış suretlerinin okunabilir fotokopilerinin alınması ve çerçeve
sözleşmeleri, müşterinin risk ve getiri tercihlerini içeren tanıma formları ve imza
kartonlarının isim ve adres kısımlarının silinmez yazı araçlarıyla müşterinin el yazısıyla
doldurularak imzalanması ve yapılan işlemlerin kontrol esasları yer alır.
Aracı kurum merkezi ile şubelerinden müşteriye yapılan ya da müşteri tarafından yapılan
fiili hisse senedi ve/veya nakit teslimlerinde yapılması gereken işlemler ve düzenlenmesi
öngörülen belgeler tanımlanır. Şube ve merkez kasalara bir kerede kabul edilebilecek ve
bu kasalardan bir kerede ödenebilecek azami nakit tutarları ile belirli bir anda kasalarda
bulundurulabilecek azami nakit tutarları belirlenir.
Aracı kurum tarafından müşteri hesabından yapılan EFT, havale ve menkul kıymet
virman işlemlerindeki aşamalar ile düzenlenmesi öngörülen belgeler tanımlanır. İş akış
prosedürleri diğer işlemlerin yanı sıra müşteri talimatlarında bulunması gereken tarih,
müşteri imzası, müşteri telefon numarası gibi asgari unsurların belirtilmesi, müşteri
tarafından verilen EFT veya havale talimatlarında müşteriye ait imzaların kontrollerinin
yapılması, talimatlara onay işlemlerinin iş akış prosedürlerinde belirlenen yetki
183
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Aracı kurumun müşterilerine hesap ekstreleri, müşteri menkul kıymet hareket dökümü ve
Kurulumuz düzenlemeleri ile zorunlu tutulan diğer belgelerin gönderimine ilişkin esaslar
belirlenir. Söz konusu esaslar, diğer işlemlerin yanı sıra ekstrelerin müşterilere ulaşıp
ulaşmadığının kontrolü, geri dönen ekstrelerin müşterilere ulaştırılması ve müşterilerden
gerçekleştirilen işlemlere ilişkin dönemsel yazılı mutabakat alınması ile müşterilere ekstre
gönderim işlemlerinin müşteri işlemlerini yapan veya kaydeden birimlerin dışında tek bir
merkezden gerçekleştirilmesi hususlarını içerir.
Aracı kurumların bilgi sistemlerinin güvenliğine yönelik olarak aracı kurum personelinin
görev tanımları dikkate alınarak yetkilendirmeler yapılır. Erişim ve yetkilendirme işlemleri
184
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
ile sistemin sürekliliğini temin edecek yedekleme işlemleri dahil olmak üzere, bilgi
sistemleri ile ilgili faaliyetlere ilişkin tüm hususlar belirlenir.
Teftiş faaliyeti, aracı kurumun tüm faaliyetlerini ve birimlerini kapsar. Aracı kurumların
bünyelerinde bir teftiş birimi oluşturmaları ve bu birimde münhasıran çalışmak üzere
yeter sayıda müfettiş istihdam etmeleri zorunludur. Bankalarla veya özel finans
kurumlarıyla acentelik tesisine izin verilen aracı kurumlar acentalarının sermaye piyasası
faaliyetleriyle sınırlı olmak üzere banka veya özel finans kurumlarının teftiş birimlerinden
istifade edebilirler.
Teftiş birimi doğrudan yönetim kuruluna bağlı ve sorumlu olarak çalışır. Yönetim kurulu
bu birime ilişkin yetkilerini, genel müdür dışında olmak üzere en az iki yönetim kurulu
üyesine devredebilir.
Teftiş, aracı kurum içinde tüm varlıkların, hesap ve kayıtların, belgelerin, personelin ve
aracı kurumun güvenliğini etkileyebilecek diğer tüm unsurların yerinde incelenmesinin
yanısıra, aracı kurum yapısı ve faaliyetlerinin özelliğine göre merkezden de inceleme ve
denetleme faaliyetlerinde bulunulmasını, gerektiğinde soruşturma yapılmasını, ifade
alınmasını, savunma istenmesini, belge ve bilgilere el konulmasını, gerekli görülmesi
halinde sorumlu personelin inceleme sonuçlandırılıncaya kadar işten uzaklaştırılmasının
aracı kurum yönetim kuruluna önerilmesi gibi eylemleri de kapsar.
Teftiş birimi, aracı kurumun mali durumunu zayıflatacak veya olağandışı sonuçlar
doğuracak herhangi bir durumun varlığının tespit edilmesi halinde hazırlayacağı raporu en
kısa zamanda yönetim kuruluna sunar ve bir örneğini Kurul’a gönderir.
185
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Müfettişler her türlü belgeye erişim imkanına sahip kılınırlar. Müfettişlerin aracı kurum
bünyesindeki tüm bilgi ve belgelere ulaşma yetkisi, yazılı politikalar arasında açıkça yer
alır. Müfettişlerin görevleri ile ilgili olarak düzenli ve yeterli bir kayıt düzenine sahip
olmaları gerekir.
186
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Kurulacak teftiş birimi doğrudan yönetim kuruluna bağlı ve sorumlu olarak çalışır.
Yönetim Kurulu bu birime ilişkin yetkilerini, ancak genel müdür dışında olmak üzere en az
iki yönetim kurulu üyesine devredebilir. Bu birim aracı kurumun merkez ve merkez dışı
örgütlerinin faaliyetlerinin sermaye piyasası mevzuatı ve ilgili mevzuat hükümleri
yanında, aracı kurum esas sözleşmesi ve iç denetime yönelik yazılı kurallar çerçevesinde
yürütülmesinin denetim ve denetiminden sorumludur. Yukarıda da belirtildiği gibi yapılan
denetimler sadece sermaye piyasası mevzuatı ve ilgili mevzuat hükümlerinin denetimi ile
sınırlı kalmamakta, iç denetim sisteminin ve prosedürlerin uygulanma esasları da bu
denetim konusunu oluşturmaktadır.
Teftiş birimi tarafından yapılan denetim çalışmaları yılda en az bir kere olmak üzere
rapora bağlanarak aracı kurum merkezinde saklanır. Bu raporlar istendiğinde Kurul'a
ibraz edilir.
Teftiş birimi, aracı kurumun mali durumunu zayıflatacak veya olağandışı sonuçlar
doğuracak herhangi bir durumun varlığının tespit edilmesi halinde hazırlayacağı raporu en
kısa zamanda yönetim kuruluna sunar ve bir örneğini Kurul'a gönderir. Bu durum aracı
kuruluş üzerinde, yapılan denetimin kurul tarafından daha detaylı bir şekilde sürdürülmesi
sonucunu doğuracaktır. Bu sebeple teftiş esnasında ortaya çıkacak sorunlar kısa sürede
çözülmelidir.
187
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Aracı kurumlar bünyelerinde tüm işlevlerinin güvenli bir biçimde icra edilmesini iç kontrol
mekanizmaları vasıtasıyla izlemek, incelemek ve kontrol etmek amacıyla iç kontrol birimi
oluşturarak faaliyetlerinin kapsam ve yapısıyla uyumlu yeter sayıda iç kontrol elemanı
istihdam edebilirler. Sürekli kontrol faaliyetini icra edecek olan iç kontrol elemanları, iç
kontrol dışındaki başka görev ve sorumluluklar yüklenemezler.
Ayrı bir iç kontrol birimi kurulmuş olması halinde, teftiş biriminin iç kontrol faaliyeti
kapsamında icra edeceği fonksiyonlar iç kontrol birimi tarafından ve teftiş birimi
yöneticisinin iç kontrol faaliyeti kapsamında icra edeceği fonksiyonlar iç kontrol birimi
yöneticisi tarafından yerine getirilir. Teftiş birimi de iç kontrol biriminin işleyişini denetler.
İç kontrol birimi iç kontrolden sorumlu yönetim kurulu üyesine bağlı olarak faaliyet
gösterir. Müfettişlerin atanma, görevden alınma, mesleki yeterlilik, ücretlendirme ve
özlük hakları ile çalışma usul ve esasları iç kontrol elemanları için de uygulanır.
188
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Aracı Kuruluşlar, yürüttükleri faaliyetler için teknik bilgi birikimini sağlarlar, meslekle ilgili
gelişmeleri takip ederler ve bu konuda yapılacak düzenlemelere bağlı kalırlar.
189
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Üyeler, mesleki faaliyetlerini haksız rekabete yol açmayacak şekilde meslek adabını
dikkate alarak yürütürler. Ticari amaçlarla birlikte toplumsal yararı ve çevreye saygıyı da
gözetirler.
Aracı Kuruluşlar, müşterilerle iş ilişkisi kurulmadan önce kendilerine ait kimlik bilgilerini
alırlar ve mesleki faaliyetlerini yazılı sözleşmeler çerçevesinde yürütürler. Ayrıca,
müşterilerin mali durumları, yatırım amaçları ve risk-getiri tercihleri konularında gerekli
bilgileri edinirler.
Aracı Kuruluşlar, müşterilere ait sermaye piyasası araçları ve nakit üzerinde hak ve
yetkileri olmaksızın kendileri veya üçüncü şahıslar lehine herhangi bir tasarrufta
bulunamazlar.
190
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Müşterilerin yatırım kararları verebilmeleri için üyeler tarafından sunulan bilgiler, güvenilir
belge, destekleyici rapor ve analizlere dayandırılır. Müşterilere, menkul kıymetler, sektör,
sundukları hizmetler ve kendileri hakkında verdikleri bilgilerde abartılı, yanıltıcı ve yanlış
anlaşılmaya neden olabilecek ve yatırım yapılacak sermaye piyasası araçlarının önceden
saptanmış belirli bir getiriyi sağlayacağına dair garanti niteliği taşıyan ifadeleri yazılı ve
sözlü açıklamalarda kullanmazlar.
Aracı Kuruluşlar, sermaye piyasasının dürüst, rekabetçi ve etkin bir yapı içinde gelişmesi
için üzerlerine düşen görevi yerine getirirler. Bu çerçevede;
a) Diğer Üyelerin ticari itibarlarını zedeleyecek ve adil alım-satım ilkelerini ihlal edecek
şekilde davranmazlar,
b) Müşteri elde etmek amacıyla, diğer Üyelerin faaliyetleri, verdikleri hizmetler ve mali
gücü hakkında yanlış, yanıltıcı ve kötüleyici beyanlarda bulunarak doğrudan veya dolaylı
şekilde menfaatler sağlamazlar,
c) Kendilerinin veya yöneticilerinin özellikleri, faaliyetleri, müşterilere verdiği hizmetler,
mesleki deneyim ve yeterlilikleri konusunda yanıltıcı açıklamalarda bulunmazlar,
d) Bir menkul kıymetin değerine ilişkin olarak elde ettikleri kamuya açıklanmamış bilgileri
kullanarak kendileri ve/veya müşterileri için işlem yapmazlar ya da başkalarını bu yönde
işlem yapmaya sevketmezler,
e) Manipülatif işlem yapmazlar, bu tür işlemlerin yapılmasını engellemek için gerekli özeni
gösterirler ve bu işlemlere bilerek imkan tanımazlar,
f) Sundukları hizmetlerle ilgili olarak müşterilerinden düzenlemelerde yer alan oran ve
tutarların altında komisyon, ücret ve masraf almazlar ya da bu sonucu dolaylı olarak
doğuracak şekilde işlemlerde bulunmazlar,
191
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Aracı Kuruluşlar, kendi mali yapılarına, sundukları hizmet ve sermaye piyasası araçlarına
ilişkin duyuru, ilan ve reklamlarında dürüst ve gerçekçi olurlar, genel ahlaka uygun
davranırlar.
Üyeler, yukarıda (b) bendinde yer alan konularda yapılacak düzenlemede, çalışanların
sermaye piyasası işlemleri yapma şartlarına ve bu işlemlere ilişkin olarak Üyeyi
bilgilendirme esaslarına yer verirler.
192
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
Üyeler, diğer üyenin çalışanının kendilerinde hesap açtırması durumda, hesabı açtıranın
diğer üyenin çalışanı olduğunu bildirmesi ya da herhangi bir şekilde hesabın diğer üyenin
çalışanına ait olduğunun öğrenilmesi halinde, bu bilgiyi öğrendikleri tarihten en fazla bir
hafta içinde hesabın açıldığı zamanı da belirtmek suretiyle diğer üyeye yazılı olarak
bildirirler.
Üyeler, tabi oldukları mevzuata ve burada yer alan hükümlere aykırılık teşkil etmeyecek
şekilde, kendi faaliyetlerine, müşteri ve çalışanlarıyla olan ilişkilerine dair etik kuralları
işbu düzenlemenin yürürlüğe girmesini izleyen altı ay içinde belirlerler. Üyeler ilgili
tarafların bu kurala uymasını denetlerler. Üyeler, çalıştırdıkları kişilerden, kurum içi etik
kuralların okunup anlaşıldığına ve görev süreleri içinde bu ilkelere uygun hizmet
verileceğine dair imzalı bir taahütname alırlar.
Birlik, Üyelerce hazırlanacak etik kurallar içinde yer alması gereken asgari hükümleri
belirler.
193
TSPAKB
MUHASEBE, DENETİM VE ETİK KURALLAR
KAYNAKLAR
194
TSPAKB