You are on page 1of 49

KİM413 ENDÜSTRİYEL KİMYA I LAB.

DENEY FÖYLERİ

Deney No: 1 Su Analizi .................................................... 2


Deney No: 2 Çamaşır Suyu Analizi ............................... 10
Deney No: 3 Yağ Analizi ................................................ 14
Deney No: 4 Sabun Üretimi ........................................... 22
Deney No: 5 Deterjan Analizleri .................................... 27
Deney No: 6 Tutkal Yapımı ............................................ 33
Deney No: 7 Ayçiçeği Yağının Ekstraksiyonu ............. 35
Deney No: 8 Gübre Üretimi ve Analizleri ...................... 37
Deney No: 9 Çimento Analizleri .................................... 43

1
Deney No : 1
SU ANALİZİ

A-SULARDA KALEVİLİK TAYİNİ

Genel Bilgiler

Kazanlarda malzemenin korozyondan korunması için kazan suyunun kalevi reaksiyonlu


olması gerekir. Bu nedenle gerektiğinde kazan besleme suları sud kostik, sodyum karbonat
veya buna benzer maddeler ilave edilerek kalevi reaksiyonlu yapılır. Suya katılması
gereken kalevi reaksiyonlu kimyasal maddelerinin miktarını ölçü alarak belirlemek için,
kalevilik sayısından yararlanılır. Kalevilik sayısı mg/l olarak sud kostik miktarını veya
hidroliz sonucunda kalevi olarak reaksiyon veren bir bileşiğin miktarını verir.

Kazan besleme sularının kaleviliği ile ilgili değerler:

Kazan Basıncı Kalevilik Sayısı

20 Atüye kadar 400 ± %50


20-40 Atü 200 ± %50
40-100 Atü 50 ± %50
100 Atüden fazla 30 ± %50

Bir suyun kaleviliği için diğer bir ölçü (p) ve (m) değerleridir. (p) değeri; 100 ml
suyu 0.1 N HCl ile ve indikatör olarak fenolftalein kullanmak üzere nötralleştirmek için
gerekli (m) cinsinden HCl miktarıdır. (m) değeri, aynı titrasyonda indikatör olarak metil
oranj kullanmak yoluyla elde edilir.

(p) ve (m) değerleri sayesinde kalevi reaksiyon veren bileşiklerin özellikle hidroksit,
karbonat ve bikarbonat iyonlarının miktarları bulunabilir. Genellikle bir suyun (p) değeri
üzerinden hesaplanan kalevilik sayısı ile suyun kaleviliği hakkında bilgi edinilir.

2
Kalevilik Tayini Denemeleri

Kalevilik bütünü, karbonat kaleviliği, hidroksit kaleviliği ve bikarbonat kaleviliği


tayin edilecektir.

Gerekli Reaktifler:

1- Metil oranj : 0.5 g/l


2-Fenolftalein : 5 g fenolftalein alınır, 600 ml %95’lik alkolde çözülür ve saf su ile litreye
tamamlanır, sonra 0.02 NaOH ile nötralleştirilir.

Deneyin Yapılışı:

100 ml su örneği 4 damla fenolftalein indikatörlüğünde 0.1 N H2SO4 ile titre edilir.
Sarfiyat = p ml. Sonra 4 damla metil oranj eklenip tekrar renk dönüşümüne kadar asitle
titrasyona devam edilir. Toplam sarfiyat = m ml. Bu iki değerin incelenmesinden
kaleviliğin, hidroksit, karbonat veya bikarbonattan ileri geldiği belirlenir ve tablo şeklinde
gösterilir.

Titrasyon Suda bulunan Suda bulunan


Bikarbonat Sonuç
sonucu hidroksit karbonat
Kalevilik yalnız HCO3 -
(1) p = 0 0 0 m
tan ileri gelir.
Kalevilik yalnız HO-
(2) p = m m 0 0
tan ileri gelir.
Kalevilik yalnız CO3 2-
(3) 2p = m 0 2p 0
dan ileri gelir.
Kalevilik CO3 2-, HCO3
(4) 2p < m 0 2p m-2p
tan ileri gelir.
Kalevilik CO3 2- ve HO-
(5) 2p > m 2p-m 2(m-p) 0
karışımından ileri gelir.

Bulunan m ve p sarfiyatlarına göre, eldeki örneğin tabloda hangi duruma uyduğu


saptanır ve buna göre hesaplamalar yapılarak;

3
a) Kalevilik bütünü (mval cinsinden)
b) Mevcut iyonlardan ileri gelen kalevilikler ayrı ayrı (mg/l ve mval cinsinden)
hesaplanıp tablo halinde verilir.

Kullanılan Formüller: Kalevilik = F*S (mval)


Kalevilik = F*S*E (mg iyon/l)
S = Tabloya göre, m ve p’den yararlanılarak saptanan safiyat.
E = Sözkonusu iyonun ekivalent gram tartımı.

Sonuçların Belirtileceği Tablo:

HO- CO3 2- HCO3 -


Mevcut iyonlar … … …
Formülde yer alacak sarfiyat değeri … … …
Mevcut iyon miktarı (mval) … … …
Mevcut iyon miktarı (mg/l) … … …
Kalevilik bütünü … … …

ÖRNEK-1: p = m olsun. Bu tabloya göre (2) halidir.

HO- CO3 2- HCO3 -


Mevcut iyonlar + - -
Formülde yer alacak sarfiyat değeri m=p - -
Mevcut iyon miktarı (mval) Hesap. - -
Mevcut iyon miktarı (mg/l) Hesap. - -
Kalevilik bütünü Hesap. Hesap. -

Kalevilik yalnız HO- dan ileri gelir.


Kalevilik bütünü = F * S
= F * S……mval

HO- kaleviliği = F * m…..mval


= F * m * 17……mg OH- / l

4
ÖRNEK-2: 2p<m olsun. Bu tabloya göre (4) halidir.

Kalevilik bütünü : F * m…..mval


CO3 2- kaleviliği : F * 2p….mval
CO3 2- kaleviliği : F * 2p * 60/2….mg CO3 2- / l
HCO3 - kaleviliği : F* (m - 2p)…..mval
HCO3 kaleviliği
-
: F * (m - 2p) * 61….mg HCO3 - / l

HO- CO3 2- HCO3 -


Mevcut iyonlar - + +
Formülde yer alacak sarfiyat değeri - 2p m = 2p
Mevcut iyon miktarı (mval) - Hesap. Hesap.
Mevcut iyon miktarı (mg/l) - Hesap. Hesap.
Kalevilik bütünü - Hesap. Hesap.

B- SU SERTLİĞİ

Genel Bilgiler

I- Sertlik : Suda çözünmüş olarak bulunan Ca2+ ve Mg2+ tuzları sertlik veren maddelerdir.
Sertlik, suyun köpürmesini önleyen ve kazan taşlarının oluşumuna yol açan bir özelliktir.
Sert suların, sabunların köpürmesini engellemesinin nedeni şöyle açıklanabilir:

Sabun, yağ asitlerinin Na ve K bileşikleridir ve bunlar suda çözünür; oysa sert suda
bulunan Ca2+ ve Mg2+, sabunun yapısındaki yağ asitleriyle suda çözünmeyen stearat, oleat,
palmitat, vs. gibi tuzlar oluşturur, böylece köpürme engellenmiş olur.

Üç çeşit sertlik vardır:

1) Geçici Sertlik (Karbonat Sertliği : G.S.) : Ca2+ ve Mg2+ bikarbonatlarından (nadiren


Sr+2 ve Ba+2 bikarbonatlarından) ileri gelir.

2) Kalıcı Sertlik (Karbonat Olamayan Sertlik : K.S.) : Ca2+ ve Mg2+ klorür, sülfat ve
nitratlarından ileri gelir.

5
3) Sertlik Bütünü (S.B.) : Geçici ve kalıcı sertliğin toplamıdır.

S.B. = G.S. + K.S.

Geçici sertlik kaynatmakla giderilebilir, zira sertlik verici katyon, karbonat şeklinde
çökerek ortamdan ayrılır.

Ca(HCO3)2 CaCO3 + CO2 + H2O

II- Sertlik Dereceleri : Sertlik, suda bulunan kalsiyum veya buna ekivalent magnezyum
bileşikleri cinsinden belirtilir.

Alman (Al0), Fransız (Fr0), İngiliz (e0) ve Amerikan (a0) olmak üzere başlıca dört
sertlik derecesi kullanılmaktadır. Ancak sonuçların Milival (mval) olarak gösterilmesi daha
uygundur. 1 mval, litrede 1 ekivalent miligrama eşittir.

Su Sertliği Birimleri ve Dönüştürme Cetveli

1 derece Alman Sertliği : 1 Al0 : 10 mg CaO/ l : 7.18 mg MgO/l


1 derece Fransız Sertliği : 1 Fr0 : 10 mg CaCO3/ l : 8.42 mg MgCO3/l
1 derece İngiliz Sertliği : 1 e0 : 10 mg CaCO3/700 ml : 12.05 mg MgCO3/l
1 derece Fransız Sertliği : 1 ppm : 1 a0 : 1 mg MgCO3/ l : 0.842 mg MgCO3/l
1 mval : 1 mekg/l : 28.04 mg CaO/l : 50.45 mg CaCO3/ l

mval / l Al0 Fr0 e0 ppm


mval / l 1.0 2.8 5.0 3.5 50.45
Al0 0.357 1.0 1.79 1.25 17.85
Fr0 0.2 0.56 1.0 0.7 10.0
e0 0.286 0.8 1.43 1.0 14.28
Ppm 50.45 0.056 0.1 0.0699 1.0

6
Sular, sertlik bütünü bakımından aşağıdaki gibi sınıflandırılır:

Al0 Fr0
Çok yumuşak su (çok tatlı) 0-4 0 -7
Yumuşak su (tatlı) 4-8 7 -14
Orta sertlikte su (orta tatlı9 8 - 12 14 - 22
Oldukça sert su (oldukça acı) 12 - 18 22 - 32
Sert su (acı) 18 - 30 32 - 45
Çok sert su (çok acı) 30’dan yukarı 45’den yukarı

III- Sertliğin Giderilmesi : Kazanlarda bulunan sertlik verici tuzlar, özellikle CaCO3,
istenmeyen kazan taşı oluşumuna neden olur. Bunu önlemek için suya sertlik veren
maddelerin giderilmesi gerekir. Kazan basıncına göre besleme sularının sertlikleri
aşağıdaki tabloya göre ayarlanmalıdır.

Kazan Kazan Yapısı Sertlik (Al0)


Basıncı(Atü)
1 – 16 Alev borulu kazanlar <8
1 – 16 Su borulu kazanlar < 0.5
16 – 25 Su borulu kazanlar < 0.2
25 – 64 Su borulu kazanlar < 0.1
64 -150 Su borulu kazanlar < 0.05

Ham suyun sertliği, yukarıdaki şartlara uygun değilse kullanılmadan önce


sertliğinin giderilmesi gerekir. Bu amaçla uygulanan en önemli üç yöntem aşağıda kısaca
açıklanmıştır.

a) Buharlaştırma Yöntemi : Su destillenerek saflaştırılır.

b) Kimyasal Çöktürme Yöntemi : İşlem, suda bulunan ve sertlik veren Ca+2 ve Mg+2
iyonlarının uygun kimyasal maddelerle çöktürülerek suyun sertliğinin giderilmesi esasına
dayanır. Kullanılan kimyasal maddeler : NaOH, Na2CO3, Na3PO4, BaCO3, Al2(SO4)3 gibi

7
maddeler olup genellikle kombine olarak kullanılır. Örneğin, ‘Kireç-Soda’, ‘Sud-Soda’
yöntemleri önemlidir.

c) İyon Değiştirme Yöntemi : Su, içinde iyon değiştirici reçineler bulunan kaplardan
geçirilerek sertliği giderilir.

Evlerde temizlik işlerinde kullanılan ve şehir suyunun sertliği, su ileten borular


demirdense en az 4 Al0, kurşundan ise en az 8 Al0 olmalıdır. Bu sertlik, boru iç yüzeyinde
demir karbonat gibi koruyucu bir tabaka oluşturur ve boru malzemesinden herhangi bir
metalin suya geçmesine engel olur.

Deneysel İşlemler

Kullanılan Madde ve Malzemeler:

1) 0.01 M EDTA Çözeltisi: 3.7 g EDTA (Etilen Diamin Tetra Asetik Asit) çok hassas
olarak tartılır ve 1 litrelik çözeltisi hazırlanır.
2) Eriokrom Siyahı-T Çözeltisi: 0.2 g katı boyar madde tartılarak 15 ml trietanolamin ve
5 ml mutlak etanol karışımında çözülür. Çözelti soğukta saklanırsa daha geç bozunur.
3) Tampon Çözelti (pH=10): 142 ml derişik NH3 çözeltisine 17.5 g saf NH4Cl ekleyerek
çözülür ve 250 ml’ye saf su ile seyreltilir.
4) 3 M HCl, metil kırmızısı belirteci, 1 M NaOH.
5) Büret, erlen, beher.

Deneyin Yapılışı:

Analiz edilecek su örneğinden bir beher içerisine 300 ml alınır. Ortama birkaç damla
3 M HCl eklenir ve CO2’den kurtulmak için birkaç dakika kaynatılır. Soğutulduktan sonra
dikkatlice 100 ml’lik kısım ölçülerek (Vs) temiz bir erlene aktarılır. Birkaça damla metil
kırmızısı belirteci eklenerek çözelti NaOH ile renk kırmızıdan sarıya dönünceye kadar
nötralleştirilir. 2 ml tampon çözelt (pH=10), 3-4 damla Eriokrom siyahı-T belirteci
eklendikten sonra standart 0.01 M EDTA çözeltisi ile kırmızıdan tam maviye bir renk
değişimi izleninceye kadar titre edilir. Harcanan titrant hacmi (VEDTA) not edilir ve
sonuçlar litre suda miligram CaCO3 cinsinden hesaplanır.

8
Suyun toplam sertliği:

100.08 x M EDTA x VEDTA x 1000


CaCO3 miktarı (mg/l) =
Vs
MEDTA: 0.01 M
CaCO3: 100.08 g/mol

Kaynaklar

1) Frank J. Welcher : Standart Methods of Chemical Analysis, Vol. II B, p. 2383-2499.


2) E. Merck AG Darmstadt : Complexometric A. Methods with Titriplex, 3 rd.Ed. p. 25-30.
3) Dr. A. Volk (Steinmüller) : Waaertechnisches Taschenbuch, p.8-12, 1951.
4) E. Merck AG Darmstadt : Die Undersuchung von Wasser (4. Auflage), p. 57-61.
5) İ. Hakdiyen-S.R. Alpar-T. Bigat : Sınai Kimya Analiz Metodları, s. 283-329.
6) M. Tuğtepe : Su Teknolojisi, S. 1-4, 15-16.
7) Wilheim Uphoff : Chemish-Yechnisches Praktikum, p. 34-36, Vieweg Brauhhschwig,
1966.

9
Deney No: 2
ÇAMAŞIR SUYU ANALİZLERİ
AMAÇ:
Çamaşır suyunda serbest alkali, sodyum hipoklorit, toplam klor, sodyum klorür ve
sodyum karbonat miktarlarının tayin edilmesi amaçlanmaktadır.

GENEL BİLGİLER
Çamaşır suyu ağartıcı olarak kullanılır. Bu bileşik 1930 yıllarından beri
kullanılmaktadır. Bunda aktif madde hipoklorit, ClO- tir. Sodyum hipoklorit su sağlayan
ünitelerde, kanalizasyonlarda, ev işlerinde dezenfektan ve deodorant olarak ve ayrıca
çamaşırhanelerde ağartma için kullanılır.

Çamaşır suyunun aktif maddesi olan sodyum hipoklorit, evde kullanılan çamaşır suyundaki
klor oranı % 5-5.5 arasında değişir. Bir çok çamaşır suları % 12-15 arasında klor
içermektedir. Çözeltinin asitliğine (pH) bağlı olarak çamaşır suyunda değişik oranlarda
NaCI, Na2CO3, NaHCO3 ve NaCIO3 gibi bileşikler de bulunur. Bu bileşiklerdeki
karbonatlar havadan soğurulan karbondioksitten (CO2) meydana gelir. Asitlik durumuna
göre aşağıdaki dengeler oluşur.

3 NaOCI NaCI + H2O + NaOCI


2NaOCI + HOCI 2NaCI + HCIO3

DENEYSEL İŞLEMLER

1. Çamaşır Suyunda Aktif Klor Üretimi


a) 10 ml çamaşır suyu 100 ml lik balon jojeye konularak 100 ml ye tamamlanır.
Buradan 20 ml alınarak bir erlene konur. Erlendeki çözeltiye 50 ml 0.1 N H3AsO3
çözeltisi eklenir. Bu şekilde aktif klor indirgenir.

H3AsO3 + 2OCI- + H2O H3AsO4 + 2 CI- + H2O

10
b) Arsenik asidin aşırısı 0.1 N ayarlı iyot çözeltisi ile geri titre edilir. Bu durumda
indikatör olarak 2 ml % 1 nişasta çözeltisi eklenir. Titrasyona koyu mavi renk
görülünceye kadar devam edilir.
c) Örnekteki klor miktarı ve yüzde klor miktarı aşağıdaki şekilde hesaplanır.

gram CI2 = (NH3AsO3 x VH3AsO3 – NI2 x VI2) x 10-3 x CI2 x 100


2 20

%CI2 = gram CI2 x 100


örnek (g)

2. Çamaşır Suyunda Serbest Alkali ve Sodyum Hipoklorit Tayini


Bu analiz için örnek asitlendirilerek bütün sodyum hipoklorit hipoklorik asit haline
dönüştürülür.
NaOCI + H+ Na+ + HOCI
Oluşan HOCI, potasyum iyodürle tepkimeye sokulduğunda iyot açığa çıkar.
HOCI + 2 KI KCI + KOH + I2
Açığa çıkan iyot ayarlı tiyosülfat çözeltisi ile titre edilerek miktarı bulunur.
I2 + 2 Na2S2O3 2NaI + Na2S4O6

a) Çamaşır suyundan 25 ml alınır ve bir litrelik bir balon jojeye konur. Kaynatılarak
içindeki karbon dioksiti uzaklaştırılmış saf su ile litreye tamamlanır.
b) Çözeltiden 50 ml alınarak bir erlene aktarılır ve 2 gram potasyum iyodür ve 10 ml 6 N
H2SO4 eklenir. Çözelti birkaç dakika çalkalanır. Daha zayıf bir asit (örneğin asetik
asit) kullanılırsa çözeltideki CIO2- çok yavaş CI- haline indirgenir ve nicel sonuç
alınmaz.
c) Çözeltiye 100 ml saf su eklendikten sonra 0.1 N ayarlı tiyosülfat çözeltisi ile nişasta
indikatörlüğünde titre edilir.
d) Karışıma 2-3 damla metiloranj eklenir ve 0.5 N ayarlı NaOH ile titre edilir. Titrasyon
sonunda çözelti sarı renge döner.
e) Örneğin 100 ml sindeki NaOH miktarı aşağıdaki şekilde hesaplanır.

Mili eşdeğer NaOCI = mili eşdeğer I2 = mili eşdeğer Na2S2O3 = VNa2S2O3 x NNa2S2O3

gram NaOCI / 100 ml örnek = VNa2S2O3 x NNa2S2O3 x 10-3 x 1000 x 100 x NaOCI

11
50 25 2
gram NaOH / 100 ml örnek = (NH2SO4 x VH2SO4 - NNa2S2O3 x VNa2S2O3 – NNaOH x

VNaOH) x
10-3 x (1000/50) x (100/25) x
NaOH

3. Çamaşır Suyunda Toplam Klor ve Sodyum Klorür Tayini


Bunun için örnek çözeltisi içindeki değişik bileşikler halinde bulunan klor, hidrojen
peroksit ile klor haline indirgenir. Daha sonra bu klorür gümüş nitrat ile titre edilerek
toplam klor miktarı bulunur.
a) Çamaşır suyun 25 ml alınıp kaynatılmış suyla litrelik bir balon jojede litreye
tamamlanır. Bu çözeltiden 50 ml alınarak bir erlene aktarılır.
b) Bu çözeltiye damla damla hidrojen peroksit çözeltisi eklenir ve çözelti karıştırılır.
Bu sırada zaman zaman karışımdan bir damla alınıp potasyum iyodür ve nişasta
emdirilmiş süzgeç kağıdı üzerine konur, renk verip vermediği gözlenir. Renk
görülmediği zaman hidrojen peroksit eklemeye son verilir.
c) Çözelti 4-5 dakika kaynatılır ve bu şekilde içindeki hidrojen peroksitin aşırısı
uzaklaştırılır.
d) Çözelti soğutulduktan sonra 1 ml % 5 lik K2CrO4 çözeltisi indikatör olarak eklenir
ve ayarlı 0.1 N AgNO3 ile titre edilir.
e) Örnekteki toplam klor ve sodyum klorür miktarları aşağıdaki şekilde hesaplanır.

CI(g) / 100 ml örnek = VAgNO3 x NAgNO3 x 10-3 x 1000 x 100 x CI-


50 25
NaCI(g) / 100 ml örnek = (toplam CI(g) – 0.5 x aktif klor) x NaCI
CI
4. Çamaşır Suyunda Sodyum Karbonat Miktarının Tayini
Örnek içindeki karbonat, baryum klorür çözeltisiyle baryum karbonat halinde çöktürülür.
Çökelek bek alevinde kızdırılarak tartılır.
a) Çamaşır suyundan 25 ml alınır ve önceden kaynatılmış olan saf su ile litreye
tamamlanır. Bu çözeltiden 100 ml alınarak bir behere aktarılır.

12
b) Üzerine % 5 lik sıcak BaCI2 çözeltisi yavaş yavaş eklenerek baryum karbonat
çöktürülür.
c) Karışım yarım saat kadar su banyosunda ısıtılır. Soğutulduktan sonra beyaz bant
süzgeç kâğıdından süzülür. Çökelek az su ile yıkanır.
d) Süzgeç kâğıdı, içindeki çökelek birlikte sabit tartıma getirilmiş bir porselen krozeye
konur. Kâğıt bek alevinde yakılır.
e) Kroze desikatörde soğutulduktan sonra tartılır. Isıtma ve tartma işlemlerine sabit
tartıma gelininceye kadar devam edilir. Bu tartımdan kroze boş ağırlığı çıkarılarak
baryum karbonat ağırlığı bulunur. Daha sonra çözeltideki sodyum karbonatın
yüzdesi hacim-ağırlık cinsinden hesaplanır.

% Na2CO3 = Na2CO3 x tartım(g) x 1000 x 100


BaCO3 100 25
KAYNAKLAR
1. Ölmez. H., Yılmaz. V., Heren. Z., İçbudak. H., Yazıcılar. T.,”Anorganik
Endüstriyel Kimya Laboratuvar Notları”, 19 Mayıs Üniversitesi Yayınları No:27,
Samsun, 1992.
2. Gültekin. N., Torul. O., Serin. S.,”Endüstriyel Kimya I Laboratuvar Notları”,
KTÜ, Trabzon, 1986.

13
Deney No: 3
YAĞ ANALİZİ

GENEL BİLGİLER

Yağlar,bitki ve hayvanların genellikle iç yapılarında oluşan, suda çözünmeyen ve


ana komponenti ‘trigliserid’ olan doğal maddelerdir. Trigliseridler (yağlar), yağ asitlerinin
gliserin ile yapmış oldukları esterlerdir. Gliseriddeki yağ asitleri aynı cinsten ise, buna
‘Basit Gliserid’ denir.
Genel bir yağ formülü:
O

H2C O C R
O
HC O C R
O
H2C O C R

Yağ asitleri trigliserid molekülünün en büyük kısmını oluşturduklarından bir yağın


kimyasal ve fiziksel özellikleri, büyük ölçüde bünyesinde içerdiği yağ asitlerinin
özelliklerine bağlıdır. Her bir asidin bir diğerinden farkı, zincirdeki karbon atom sayısı ve
eğer mevcutsa, karbon atomları arasındaki çift bağların yeri ve sayısıdır. Hiç çift bağ
içermeyen yağ asitleri, doymuş yağ asitleridir. Bir veya daha çok çift bağ içerenler ise
doymamış yağ asitleridir. Doymuş yağ asitlerine örnek olarak: Palmitik asit
(CH3(CH2)14COOH), Stearik asit (CH3(CH2)16COOH); Doymamış yağ asitlerine örnek
olarak ise: Oleik asit (CH3(CH2)7CH=CH(CH2)7COOH) verilebilir.

Yağlar cinslerine göre bu çeşitli yağ asitlerini değişik miktarlarda trigliseridleri


halinde içerirler. Örneğin zeytinyağı, ayçiçeği yağı ve keten yağının yağ asitleri yağ asitleri
bileşimidir.

Yağlarda bulunan çok az miktardaki yabancı maddeler şunlardır: Fosfatitler,


antioksidanlar, pigmentler, vitaminler, steroller, yağ alkolleri, hidrokarbonlar ve serbest
yağ asitleridir.

14
Yağların Sınıflandırılması:
- Fiziksel olarak: a) Katı b) Sıvı
- Kaynağına göre: a) Bitkisel b) Hayvansal
- Pratikçe sınıflandırılma: I- Yemeklik Yağlar
1) Hayvansal yemeklik yağlar: a) Katı (içyağlar)
b) Yumuşak (tereyağı)
c) Sıvı (balıkyağı)
2) Bitkisel yemeklik yağlar: a) Katı (Hindistan cevizi
yağı)
b) Sıvı (zeytinyağı ,ayçiçeği,
soya, pamukyağı,
vb…)
II- Teknik Yağlar
1) Katı teknik yağlar: a) Hayvansal (içyağı)
b) Bitkisel (koko, vb.)
2) Sıvı teknik yağlar: a) Kurumayan yağlar
b) Yarı kuruyan yağlar
c) Kuruyan yağlar

Kuruma özelliği veren, gliseridi oluşturan yağ asitlerinin büyük bir kısmının 2 veya
daha fazla çifte bağlı olmasıdır ve buna bağlı olarak iyot sayıları da temel olarak alınır.

Kurumayan Yağlar: Havada kurumazlar. Gliseriddeki yağ asitlerinin çoğu tek çifte
bağlıdır, iyot indisleri 90’dan küçüktür (zeytinyağı vb. gibi).

Yarı Kuruyan Yağlar: İnce film halinde havada çok yavaş olarak kuruyup film
oluştururlar, iyot indisleri 90-130 arasındadır (ayçiçek yağı gibi).

Kuruyan Yağlar: İnce bir tabaka halinde havada kuruyarak film oluştururlar, iyot indisleri
130’dan fazladır (keten yağı gibi).

15
Yağların özelliği, gliseriddeki yağ asidinin cins ve miktarına bağlıdır. Gliseriddeki
yağ asitlerinin çoğu doymuş ise yağ katı, doymamış ise yağ sıvıdır.

Yağlarda Yapılabilen Değişiklikler


1) Su ve alkalilerle sabunlaşır, gliserin, yağ asidi veya sabun oluşur (Sabun fabrikasyonu).

H2C O C R H2C OH
O
3H2O
HC O C R + HC OH + 3RCOOH
(3NaOH)
O (3RCOONa)

H2C O C R H2C OH

2) Çifte bağ içeren yağlar, ‘Hidrofenasyon’ ile doymuş hale getirilirler. Böylece sıvı
yağlardan katı yağlar elde edilir (Margarin fabrikasyonu).

3) Çifte bağ içeren yağlar, derişik H2SO4 ile sülfone veya sülfata edilirler (Türk kırmızısı
yağı fabrikasyonu).

4) Çifte bağlı yağ asidi içeren yağlar, hava oksijeniyle okside veya polimerize olurlar. 2
veya daha fazla içerenler bu sırada kuruyarak film oluştururlar (Yağlı boya ve lak
fabrikasyonu).

YAĞ ANALİZİ DENEYLERİ

1) Yağlarda Esas Maddelerin Tayini


- Sabunlaşmayan maddeler tayini (Eter ekstraksiyonu yöntemi)
- Yağ asitleri bütününün tayini
- Oksitlenmiş yağ asitlerinin tayini
- Serbest yağ asitlerinin tayini
- Katı ve sıvı yağ asitlerinin tayini
- Doymuş yağ asitlerinin tayini
- Kül miktarlarının tayini
- Uçucu maddelerin tayini
- Su miktarının tayini (Fischer yöntemi)

16
- Yağlarda bulunan çözünmeyen safsızlıkların tayini
- Yağlardaki anorganik (mineral) asitlerin tayini
- Yağlardaki sabun miktarının tayini
- Yağlardaki fosfatidlerin miktarının tayini.

2) Yağlarda Fiziksel Tayinler


- Erime noktası tayini
- Renk tayini (İyot karşılaştırma yöntemiyle)
- Özgül ağırlık tayini (piknometre veya hacim ölçülmesiyle)
- Akma, damlama ve katılaşma noktası tayinleri
- Yağın düşük sıcaklığa dayanıklılığı
- Yağlarda kırılma indeksinin tayini (Abbe veya Zeiss refraktometresiyle)
- Yağların ışık absorpsiyonu (UV spektrofotometresiyle)
- Yağlarda viskozite tayini (Ostwald, Saybolt veya Engler viskozimetrisiyle)
3) Yağlarda Kimyasal Tayinler
Bu denemelerde kullanılacak çözeltiler aşağıdaki gibi hazırlanmaktadır.
— N/10 KOH çözeltisi: 5,611 g KOH/ litre (az fazlası alınır).
— N/2 alkollü KOH çözeltisi: 28,05 g KOH alınıp az suda çözülür ve %96’lık Etil
alkol ile litreye tamamlanır. Bir gece bekletilip süzülür. Ayarlı bir asit ile faktörü
bulunur. Renkli şişede saklanır.
— N/2 H2SO4 çözeltisi: 13,9 ml asit alınıp litreye tamamlanır ( %96’lık H2SO4 için
(d: 1,83 g/ml) hesaplanmıştır). Ayarlı bir kaleviyle faktörü bulunur.
— IBr çözeltisi (asetik asitli): 13 g ince toz edilmiş İyot, 1 L’lik balon jojede biraz
buzlu sirkeyle karıştırılır. Üzerine 2,56 ml Brom (DİKKAT: Brom zehirli
olduğundan, önce su ile istenilen hacme göre işaretlenmiş tüp kullanarak bromun
alınması gerekir) eklendikten sonra tüm iyot çözünene kadar çalkalanır ve buzlu
sirkeyle litreye tamamlanır.
— 0,1 N Na2S2O3 çözeltisi: (Tiyosülfatın iyoda karşı etkime değeri 1’dir) 25 g
Na2S2O3.5H2O tartılıp litreye seyreltilir. 1-2 hafta bekletilip mevcut olabilecek
sülfürler çöktürülür. Çabuk bozulduğundan bunu önlemek için 3,8 g Boraks
çözeltiye eklenmelidir. Sonra süzülüp faktörü hesaplanır: Faktör tayininde K2CrO4

17
ve K2Cr2O7 çözeltisinden (etüvde 120 oC de sabit tartıma kurutulmuş K2CrO4’den
5,1 g ve K2Cr2O7’den 3,864 g litreye tamamlanır) 5 ml alınır. Bu çözeltinin 20 ml’si
asidik ortamda KI çözeltisinden 0,2 g I2 açığa çıkarır. Bu 5 ml derişik HCl eklenir
ve 0,1 N Na2S2O3 ile titre edilir (S ml sarfiyat).

20 ml’si --------- 0,2 g I2 açığa çıkarırsa,


5 ml’si --------- 0,05 g I2 açığa çıkarır.

0,05
Sgerçek = = 3,938 ml olmalıdır.
0,1x126,9 x10− 3

3,938
Dolayısıyla 0,1 N Na2S2O3 faktörü: F = olur.
S
Tayinler
1) Yağlardaki Serbest Asit Miktarının Tayini: Yağlardaki serbest asit, içerdikleri anorganik
ve organik asitlerden ileri gelir. İsteğe göre, ya yağda bulunan bütün asitler ya da yalnız
serbest organik asitlerin miktarı tayin edilebilir. Bunlar indislerle ifade edilirler:
√ Nötralleştirme İndisi: 1 g yağda bulunan bütün serbest asitleri (anorgani ve
organik asitler) nötralleştirmek için harcanan mg KOH miktarıdır.
√ Asit İndisi: 1 g yağdaki serbest organik asitleri nötralleştirmek için harcanan mg
KOH miktarıdır.

Asit İndisinin Tayini: Serbest asit miktarının tayininde; suda çözünen, suda çözünmeyen
ve serbest asit bütünü olmak üzere 3 işlem yapılır:
a) Suda çözünen asitlerin tayini: bunlar anorganik asitlerle az karbonlu yağ
asitleridir. 100 g yağ, 100 ml saf suyla karıştırılır, bir su banyosunda ısıtılır ve
ayırma hunisine alınır. Sulu kısım süzülerek alınır ve belli bir hacme seyreltilir.
Alınan belirli miktar N/10 KOH ile titre edilir.
b) Suda çözünmeyen serbest asitlerin tayini: Bunlar serbest asit bütünü ile suda
çözünen asit miktarı arasındaki fark olarak bulunur.
c) Serbest asit bütünü tayini: Bir erlene hassas olarak 5-6 g tartım alınır. %96’lık
nötral etil alkol ile eterin (1:1) karışımında (yaklaşık 50 ml) yağ çözülür. Birkaç
damla %1’lik alkollü fenolftalein damlatılır ve ayarlı N/10 KOH çözeltisiyle titre

18
edilir. Fenolftaleinin rengi değişmeden birkaç saniye kaldığında nötralleşme
tamamlanmıştır. Asit indisi şu formülden bulunur:
56,11xFxS
Asit İndisi = A.İ. = mg KOH
T
T = Alınan yağ tartımı (g)
F, S = N/10 KOH’ın faktörü ve sarfiyatı.

Bu tayin, yağ numunesi içindeki anorganik asitlerin ve bütün serbest yağ asitlerinin
tayinine yarar. Bu değer, yağın saflığı hakkında bilgi verir.
Bir yağ numunesinin asit indisi değerinden, numunedeki serbest yağ asitleri miktarı
da hesaplanabilir.
% Serbest Yağ Asitleri ‘Oleik asit cinsinden’ = Asit indisi x 0,503

2) Sabunlaşma İndisi ve Tayini: Bir yağın sabunlaşma indisi, 1g yağı sabunlaştırmak için
gereken KOH’ın mg cinsinden miktarıdır. Yani, 1 g yağdaki hem serbest yağ asitlerini hem
de gliserid halinde bulunan yağ asitlerini nötralize etmek için gerekli KOH miktarıdır. Bu
tayini yapmaktaki amaç, yağın saflığını tayin ve cinsini tespit etmektir.

Tayin: 2 g yağ numunesi 250 ml’lik erlende hassas olarak tartılır. Buna 25 ml ayarlı
N/2’lik alkollü KOH çözeltisi eklenir. Kaynama taşı atılarak su banyosunda (veya hafif
alevde) geri soğutucu altında arasıra çalkalayarak 1-1,5 saat kaynatılır. Soğuyunca 4-5
damla %1 alkollü fenolftalein eklenip ayarlı N/2 H2SO4 (veya HCl) çözeltisiyle titre edilir
(Sarfiyat = A ml). Aynı şartlar altında bir de şahit deneme yapılır (Sarfiyat = B ml).

28,05 x( B − A) xF
Sabunlaşma İndisi = S.İ. = mg KOH
T
T= Alınan yağ numunesi tartımı (g).

3) İyot İndisi ve Tayini: İyot indisi, standart deney koşullarında 100 g yağın absorpladığı
iyodun gram olarak ifadesidir. Başka bir deyişle, doymamış yağ asitlerinin içerdikleri çifte
bağ sayısına eşit miktarda absorpladıkları halojene ekivalent olan iyodun gram miktarıdır
ve yağların doymamışlık derecesinin bir ölçüsüdür.

19
Klor, brom, iyotmonoklorür veya iyotmonobromür, doymamış yağ asitlerinin çifte
bağlarına aşağıdaki reaksiyona göre katılırlar:

H H H H H H H H

C C C C + Br2 C C C C

H H H Br Br H

İyot indisi tayin yöntemleri içinde en önemlileri Kaufmann, Hanus ve Wijs


yöntemleridir.

Hanus Yöntemiyle İyot İndisi Tayini: Belirli miktardaki yağa, belirli miktarda IBr
çözeltisi katılarak yağ asitlerindeki çifte bağlara brom katılması sağlanır. Harcanmayan
brom miktarı titrasyonla tayin edilerek çifte bağlara katılan brom miktarı, iyot cinsinden
hesaplanır.

Tayin: 250 ml’lik ağzı şilifli bir erlene 0,5-1 g civarında hassas olarak yağ numunesi
tartılır. 10 ml kloroformda çözülür ve 25 ml IBr çözeltisi eklenir. Kısa bir süre çalkalanır
ve karanlıkta 1 saat bekletilir. Aynı şartlar altında bir de şahit deneme yapılır. 1 saat sonra
erlene 20 ml %10’luk KI çözeltisi ve 100 ml saf su eklenir. Süratle renk sarı olana dek
ayarlı N/10 Na2S2O3 ile titre edilir; sonra birkaç ml nişasta çözeltisi ilave edilerek
titrasyona renksizliğe kadar devam edilir (Toplam sarfiyat = a ml). Şahit çözeltisi de aynı
işlemlere tabi tutulup aynen titre edilir (sarfiyat = b ml).
(b − a ) x1,269
İyot İndisi = İ.İ. =
T
T= Numune tartımı (g)

4) Ester İndisi:1 g yağda bulunan (ester halinde bulunan) yağ asitlerinin sabunlaşması için
gerekli mg KOH miktarıdır.

5) Peroksit İndisi: 1 kg yağda peroksit şeklinde bağlanmış olan oksijenin miliekivalent


cinsinden miktarıdır. Yağların otoksidasyon sonucu bozunmalarında, oksijen doymamış
bağlara tesir ederek peroksitler oluşturur; bu bir zincir reaksiyonudur. Peroksitler, asitli KI
çözeltisinden açığa çıkardıkları iyot miktarıyla ölçülebilirler:

20
O O + 2HI O + I2 + H2O

Açığa çıkan iyot ise sodyum tiyosülfat ile tayin edilir.

6) Hidroksil İndisi: Yağlarda bulunabilecek hidroksil içeren yağ asitleri, oksitlenmiş yağ
asitleri ve yüksek moleküllü alkollerin trigliseridlerinin miktarları hakkında fikir verir. 1 g
yağın asetiklenmesi için gerekli olan asetasidine karşılık mg KOH miktarıdır.

7) Yağlarda Gliserin Miktarının Tayini: Bikromat yükseltgeme yöntemi, yağ numunesinin


sabunlaştırılıp yağ asitlerinin ayrılması; asidik ortamda K2Cr2O7 ile CO2 ve suya
yükseltgenmesi; reaksiyona girmemiş bikromat fazlasının ise iyodometrik olarak tayinine
dayanır.
KAYNAKLAR
1) S.R. Alpar-İ. Hakdiyen-T.Bigat : Sınai Kimya Analiz Metotları, Cilt 2, s.429-488,
1976.
2) S.R. Alpar : Organik Sınai Kimya, s.9-15, 1973.
3) L.V. Cocks-C.V.Rede : Laboratory Hand Book for Oil and Fat Analysis, Academic
Pres, London.
4) D. Swern : Bailey’s Industrial Oil and Fat Products, Interscience Publishers, New
York, 1964.
5) A.J.C. Anderson : Oils and Fats. Pergamon Pres, Oxford, 1962.

21
Deney No: 4
SABUN ÜRETİMİ
Deneyin Amacı: Külçe sabun ve Arap sabunu üretiminin yapılması

1. GENEL BİLGİLER
Sabun yüksek moleküllü doymamış yağ asitlerinin alkali metallerle oluşturduğu
tuzlara verilen isimdir. Sabun molekülleri hidroliz olabilen yani polar bir karboksi alkali
grup(hidrofil) ile hidroliz olmayan sabunun, hidrokarbon zincirinden ibaret hidrofob
kısımdan meydana gelir.
Sabun kuru halde higroskopiktir ve havadan nem çeker. Sabundaki su ile havadaki
su buharı arasında denge oluşuncaya kadar sabun su almaya devam eder. Sabunun
havadaki nemi absorpsiyonu ekzotermiktir. Bu nedenle kuru haldeki sabunlar nem çekip
kendiliğinden ısınır ve bu arada yanmada olabilir. Sabun fazla miktarda nem içeriyorsa bu
nem buharlaşır ve sabun kurur.
Sabun endüstrisinde temel madde bitkisel ve hayvansal yağlar ile yağ asitleridir.
Sabun üretiminde kullanılan yağ asitleri üretilen sabunun kullanılacağı yere göre değişir.
Çamaşır yıkamada kullanılan sabunlarda yüksek moleküllü yağ asitlerinin sodyum tuzları
kullanılır. Bu sabunlar 50 oC’nin üzerinde sıcaklıklarda iyi çözünür ve köpürürler. 18’den
fazla C atomu içeren yağ asitlerinin çözünürlükleri az olduğundan sabun yapımında
kullanılmazlar. Soğuk suda yapılacak yıkamalarda ise küçük moleküllü yağ asitleri
kullanılmalıdır. 10’dan küçük sayıda C atomu içeren yağ asitlerinden sabun yapılmaz.
Bunun yıkama etkisi yoktur. Sonuç olarak sabun yapımında 10–18 C atomu içeren yağ
asitleri kullanılır.

A. SABUN FABRİKASYONU
Sabun fabrikasyonu için iki temel proses uygulanır:
1. Yağların poatalarla(alkali hidroksitlerle) sabunlaştırılması
2. Yağ asitlerinin nötralizasyonu

1. Yağların Poatalarla Sabunlaştırılması


Yağların yağ asidi ile gliserine ayrılması bir hidroliz olayıdır. Hidroliz
reaksiyonlarında su diğer bir bileşikle çifte bozunma reaksiyonu verir ve hidrojen bir
bileşene, hidroksil ise diğer bir bileşiğe bağlanır.

22
XY + H2O HY + XOH
Bu reaksiyonlar yavaş ve tamamlanmayan bir şekilde suyun var olduğu bir ortamda
meydana gelir.
Hidroliz sözü, su tarafında meydana getirilen bozunma reaksiyonu anlamına
gelmekle beraber, suyun bu işi yalnız başına yaptığı haller çık azdır. Yüksek sıcaklık ve
basınç pek çok durumda yardımcıdır. Tam ve hızlı bir reaksiyon için, reaksiyonun
mekanizması ne olursa olsun, bir cins hızlandırma maddesi kullanılması zorunludur.
Bunların en önemli olanları alkaliler, asitler ve hidrolizleyen enzimlerdir. İyon değişimi
yapan reçineler de kullanılabilir.

(C17H35COO)3 C3H3 + 3 H2O 3 C17H35COOH + C3H5(OH)3


Gliseril Stearat Stearik Asit Gliserin

Suya bir alkali ilave edilir ve son ürün olarak asidin alkali tuzu elde edilir.

3 C17H35COOH + NaOH 3 C17H35COONa + H2O


Stearik Asit Kostik Soda Sodyum Stearat

Bu yöntemle sabun üretiminde genellikle yüksek sıcaklıklarda çalışılmakta olup düşük


sıcaklıklarda da üretim yapılabilmektedir.

2. Yağ Asitlerinin Nötralizasyonu


Bu prosesin diğer prosese göre bir takım üstünlükleri vardır. Sabun
fabrikasyonunda yağ asitleri daimi aynı bileşimde alınabildiği gibi yağların sabunlaşması
ile yağ asidi üretilmesi sonucu elde edilen gliserinden daha iyi yararlanılır. Yağ asitleri
karışımının destilasyonla birbirinden ayrılma olanakları vardır. Özellikle karbon sayısı
10’dan daha düşük olan yağ asitleri sabun üretiminde pek istenmediğinden ortamdan
kolaylıkla uzaklaştırılabilir.

Yağ asidinden başlayarak sabun eldesi için NaOH ve soda çözeltileri önceden
buharla kaynatılır. Daha sonra bu çözelti içine ince taneler şeklinde yağ asitleri gönderilir.
Karıştırma ile sabunlaşma yapılır. Soda kullanıldığı zaman oluşan CO2 gazının köpürmeye
neden olmaması için kolayca çıkışını sağlamak amacıyla karışım içine sıcak su buharı
gönderilir. Reaksiyonlar sonucunda oluşan sabun tutkalı NaCI ile birlikte birkaç kez

23
çöktürülür ve saflaştırılır. Daha sonra elde edilen kıvamlı sabun çözelti kısmından ayrılarak
kalıplara dökülür.
Yağların asitleri ile gliserine ayrılması ve bunların ekonomik şekilde saf olarak
eldesi için endüstride şu yöntemler kullanılır.
1. Twitchel(Reaktif) sabunlaşması
2. Orta baskı metodu (Otoklav sabunlaştırılması)
3. Yüksek baskı metodu
4. Fermentlerle yapılan sabunlaştırma

B. SABUNLARIN SINIFLANDIRILMASI
Sabunlar genel olarak iki kısımda incelenir.
1. Sert Sabunlar: Doymuş veya tek çifte bağlı C atomu bulunduran yağ asitlerinin alkali
tuzlarıdır.
a) Külçe (çekirdek) sabunu: Yağ asidi olarak stearin, palmitin, olein asitleri; yağ
olarak iç yağı, kemik yağı, palm ve zeytin yağı kullanılır. Yağlar NaOH veya Na2CO3
kullanılarak sabunlaştırıldıktan sonra meydana gelen sabun çözeltisinden NaCI ile
çöktürülür. Külçe sabun imalinde kullanılan poata 10–30 oBe’lik olmalıdır.

b) Külçe-Tutkal Sabunları: Külçe sabun üretiminde kullanılan yağ asitlerinin yanı


sıra laurin ve miristin gibi düşük karbon sayılı asitler kullanılır. Bunlar sodyum
sabunlarıdır. Üretiminde 1/3 hayvansal yağ, 1/3 koko, palm veya palmist yağı, 1/3 zeytin
yağı veya benzer bitkisel yağ kullanılır. Sabunlaştırıldıktan sonra NaCI ile çöktürülürler.

c) Tutkal Sabunları: Bunların üretiminde küçük moleküllü yağ asitleri fazla miktarda
kullanılır. Yağ olarak koko, palmist, pirina, palm veya zeytin yağı kullanılır. Yağlar
soğukta ve sıcakta NaOH ile sabunlaştırılır. Çözeltiden sabun NaCI ile ayrılmaz.
Çözeltinin bütünü dondurulur. Sabun içinde poatanın fazlası, gliserin ve su vardır. Fazla
dolgu maddesi bulundururlar. Küçük moleküllü yağ asitlerini içermelerinden dolayı deniz
suyunda bile köpürürler. Tutkal sabunu imalinde kullanılan poata 38 oBe’lik olmalıdır.

2.Yumuşak Sabunlar(Arap Sabunları):İki, üç veya daha çok çifte bağ içeren yağ
asitlerinin potasyum tuzlarıdır. İmalinde keten tohumu, ayçiçeği, mısırözü gibi linol ve
linolen asidi bakımından zengin olan yağlar kullanılır.

24
C. DOLGU MADDELERİ
Patates unu, nişasta, jelatin, silikat(su camı), meta silikat, fosfatlar, soda, kakolin, tebeşir,
tiloz(karboksi metil selüloz), reçine vs.

D. SABUNUN SOĞUMASI
Kendi haline bırakılırsa soğuma olayı 3–10 gün ve kuruması 2–3 hafta sürer. Soğumayı
çabuklaştırmak için soğutma presleri kullanılır.

2. SABUN ÜRETİMİ
I. KÜLÇE SABUN ÜRETİMİ
%15’lik NaOH çözeltisinden 120 kısım alınarak su banyosu üzerinde 80 oC’ye
kadar ısıtılır. Üzerine, 100 kısım zeytin yağı eklenir. 30 dak. veya 1 saat ısıtılır. Sonra 12
kısım etil alkol ilave edilerek homojen oluncaya kadar ısıtma sürdürülür. Yağın tamamen
sabunlaşmasına dikkat edilir. 280 kısım su ilavesi ile seyreltilerek eğer gerekli görülürse az
miktarda NaOH eklenerek sabunlaşma bitirilir.

Ayrı bir kapta 80 kısım suda 25 kısım NaCI ve 3 k sı ım Na2CO3 çözülür.


Isıtıldıktan sonra karışım soğumaya bırakılır. Soğuma sırasında sabun ayrılır. Bu sabun
biraz su ile yıkanır. Bir çok defa dikkatlice ve kuvvetlice kalıplara basılır. Oluşan sabun
beyazdır.

2. ARAP SABUNU ÜRETİMİ


İki yolla yapılır.
a) 100 g ayçiçeği yağı alınır. Yağın üzerine, 80 oC’ye getirildikten sonra %
15’lik KOH’den 135 g yavaşça eklenir. İyice karıştırılır, sonra 15 ml etil alkol ileve edilir.
Bir süre karıştırılır, gerekirse ısıtılır ve kendi haline bırakılır.

b) 100 g ayçiçeği yağı 90 oC’ ye ısıtılır. Üzerine bir beherde eritilmiş 22 g KOH, 10
g gliserin, 50 ml etil alkol ve az miktarda su karışımı hafifçe ısıtılmış olarak yavaş yavaş
dökülür. Devamlı karıştırılır. pH 7–8 olduğunda 50 ml sıcak su ilave edilir ve ısıtılır. Belli
bir kıvama gelince işlem durdurulur.

25
KAYNAKLAR
1. Çataltaş, A.İ., Kimyasal Proses Endüstrileri, Cilt 2, Baskı, 1985.
2. Alpar, S.R., Organik Sınai Kimya, 3. Baskı, 1985.
3. Çataltaş, A.İ., Kimya Endüstrisinde Organik Prosesler, Cilt2, 1980.

26
Deney No:5
DETERJAN ANALİZLERİ

GENEL BİLGİLER

Deterjan kimyası sürekli değişikliğe uğrayan bir alandır. Deterjanların ilk kullanımı,
sabunların sert sularda işlevini yerine getirmemeleri nedeniyledir. Sabunlardaki yağ
asitlerinin anyonu sert sudaki kalsiyum ve magnezyum iyonlarıyla birleşerek suda
çözünmeyen bileşikler yaparlar ve böylece temizleme işini yapamazlar. Bu sırada oluşan
çökelek elbise üzerinde birikerek daha çok kirlenmeye neden olur. Bunu önlemek için
suların sertliğinin devamlı giderilmesi veya sabun yerine daha uygun temizleyicilerin
kullanılması gerekir. Bu alanda deterjanlar önemli bir kullanım alanı bulmuştur. Bunlarda
aktif madde olarak alkil benzen sülfonat (ABS) denilen kimyasal bileşikler kullanılmıştır.

- +
CH3-CH-CH2-CH-CH2-CH-CH2-CH- - SO3 Na
CH3 CH3 CH3 CH3

ABS nin sodyum tuzu

Ancak kalsiyum ve magnezyum iyonları bu bileşiklerle de birleşirler ve oluşan tuz


çökmediği halde temizleme işlevini de yapmaz. Bu nedenle 1947 yılında deterjan içine
fosfat bağlayıcı katkı maddeleri eklenmiştir. Bu bileşiklerden en önemlileri pirofosfat ve
sodyum tripolifosfattır.
O
O
O
P P
O- O O

O P-O- Mg+2

O Ca+2 O
O O
-
O P-O P
O- O
Kalsiyum pirofosfat Magnezyum tripolifosfat

27
Bu bileşikler ortamdaki kalsiyum ve magnezyum iyonlarını uzaklaştırdıkları ve
zehirli olmadıkları için oldukça kullanışlı olmuşlardır. Böylece deterjan kullanımı gittikçe
artmış, 1953 yılında sabuna eşdeğer miktarda deterjan üretilmiştir. Zamanımızda
temizleyici olarak %90 oranında kullanılmaktadır.

Deterjan kimyasında 1965 yıllarına gelindiğinde önemli bir değişim olmuştur. Bu


yıllarda ABS bileşiğinin biyolojik parçalanmaya uğramadığı ve yıkama artığı olarak
atıldıktan sonra sularda önemli bir kirlilik yaptığı bulunmuştur. Bu yıllardan sonra ABS
yerine lineer alkil sülfonat LAS denilen ve biyolojik parçalanmaya uğrayabilen bir bileşik
kullanılmıştır. Bu bileşikte alkil grubu dallanmış olmayıp doğrusal bir yapıdadır.

CH3
- +
CH3 (CH2)9-CH- - SO3 Na

Lineer sodyum alkil benzensülfonat (LAS)

Deterjan kimyasında ikinci bir değişiklik 1967 yılında görülmektedir. Bu yıllarda


deterjan artığı olarak atılan fosfatların göllerde ve nehirlerde yosunlaşmaya neden oldukları
gözlenmiştir. Bu yosunlar su yüzeyini kapladıklarından su içindeki oksijen azalmakta ve
canlı yaşamı tehlikeye girmektedir. Bu nedenle birçok yörelerde fosfatlı deterjanların
kullanımı yasaklanmıştır. Büyük kentlerin yakınlarındaki göl ve nehirler deterjan atıkları
nedeniyle kısa bir sürede ölü göl veya ölü nehir haline gelebilirler. Çoğu deterjan
yapımcıları 1970’li yıllarda fosfat miktarını azaltarak bunun yerine başka bileşikleri
kullanmaya başlamışlardır. Bu bileşiklerden en önemlileri sodyum nitriloasetat (NTA) dır.

O
CH2-C-O-Na+
O
_ CH -C-O-Na+
N 2
O
CH2-C-O-Na+

28
Bu bileşik 1970 yıllarının sonuna doğru önemini kaybetmiştir. Çünkü NTA kolayca
kadmiyum (II), civa (II) gibi zehirleyici etkisi olan iyonları da bağlayabilmekte ve bunları
suya aktarmış olmaktadır ki bu da ciddi sorunlara neden olmaktadır.

Bu alanda kullanılan başka bir bileşik sodyum karbonattır. Ancak oluşan CaCO3 ve
MgCO3, kalıcı çökelek oluşturdukları gibi hidrolize uğrayarak bir miktar NaOH ve
NaHCO3 oluşumuna neden olur. Bu bileşikler özellikle çocuklar için tehlikeli olabilir.
Silikatlar ve sabunlar kullanılan öteki katkı maddeleridir. Bunlar da çökelek oluşturdukları
gibi alev almaz özellikteki giyeceklerin bu özelliklerinin yok olmasına neden olur. Fosfata
ek olarak veya onun yerine kullanılan öteki bileşikler; metasilikatlar, sitratlar, perboratlar
ve polikarbonatlar gibi bileşiklerdir. Bu bileşiklerin hepsinin önemli eksiklik veya
sakıncaları vardır. Bu nedenle daha iyi deterjan yapımı için çalışmalar devam etmektedir.

DENEYSEL İŞLEMLER

Suda Çözünmeyen Maddelerin Tayini

Örnek su ile karıştırılarak suda çözünen maddeler uzaklaştırılır. Artık, sabit bir
tartıma gelinceye kadar ısıtılarak kurutulur.

İşlem:

1. Yaklaşık 2 gr duyarlı olarak tartılır ve bir erlene konur. Üzerine 200 ml kadar saf su
konarak çözülür.

2. Karışım sabit tartıma getirilmiş Gooch krozesinden süzülür. Artık 5-6 kez 2-3 ml
saf su ile yıkanır.

3. Kroze 105 oC’deki etüvde 1 saat kadar kurutulur. Desikatörde soğutulduktan sonra
tartılır. Bu işlem sabit tartım edilinceye kadar sürdürülür. Son tartımdan kroze boş
ağırlığı çıkarılarak artık miktarı, bunun yardımıyla da suda çözünmeyen madde
yüzdesi hesaplanır.

Alkolde Çözünen Maddelerin Tayini

Örnek alkolde çözülür ve çözünmeyen madde miktarı saptanır.

İşlem:

29
1. Yaklaşık 5 gr örnek duyarlı olarak tartılır ve bir behere konur. Buna 50 ml %95’lik
etil alkol eklenir ve su banyosunda kuruluğa kadar buharlaştırılır.

2. Alkol ekleme ve kurutma işlemi bir kez daha tekrarlandıktan sonra yeniden alkol
eklenir ve 3 dakika kadar su banyosunda bekletilir.

3. Karışım süzgeç kâğıdından süzülür. Artık, 2–3 kez birkaç mililitre sıcak alkol ile
yıkanır.

4. Süzüntü sabit tartıma getirilmiş 50 ml’lik bir beherde, su banyosunda kurutulur.


Kurutma işlemi bittikten sonra beher 105 oC’deki etüvde kurutulur ve desikatörde
soğutulduktan sonra tartılır. Bu tartımdan beher boş ağırlığı çıkarılarak alkolde
çözünen madde ağırlığı, buradan da yüzde ağırlık bulunur.

Klorür Miktarının Tayini

Örnek çözeltiye alındıktan sonra içindeki öteki anyonlar magnezyum çökelekleri


halinde çöktürülür ve çözeltideki klorür, ayarlı AgNO3 ile titre edilerek bulunur.

İşlem:

1. yaklaşık 5 gr örnek duyarlı olarak tartılır ve bir behere konur. Üzerine 100 ml saf su
eklenir. Çözelti ısıtılarak örneğin çözünmesi sağlanır.

2. Çözeltiye 20 ml %2’lik Mg(NO3)2 çözeltisi eklenir. Eklenen Mg(NO3)2


içermemelidir.

3. Karışım su banyosunda 30 dakika kadar ısıtıldıktan sonra soğutulur ve mavi bant


süzgeç kâğıdından bir erlene süzülür.

4. Süzüntüye 1 ml %5’lik potasyum kromat çözeltisi eklenir ve çözelti 0.1 N ayarlı


Ag NO3 çözeltisi ile titre edilir. Titrasyona Ag2CrO4 çökeleğinin portakal rengi
görülünce son verilir.

5. Örnekteki klorür, yüzde NaCl olarak hesaplanır.

NaCl
% NaCl = NAgNO3 x VAgNO3 x 10-3 x x 100
örnek (g )

Toplam Aktif Madde Tayini

Aktif madde örnek alkolle özütlenerek bulunur. Ancak işlemler aktif madde
türlerine göre 3 safhada yapılır:

30
İşlem A:

1. Yaklaşık 10 gr örnek duyarlı olarak tartılır ve bir behere konur. Üzerine 35 ml saf
su eklenerek çözülür.

2. Çözeltiye 15 ml %95’lik alkol eklenir ve çözelti bir ayırma hunisine aktarılır.

3. Çözelti 50 ml petrol eteri (40–60 oC) ile özütlenir. Eter fazı ikinci bir ayırma
hunisine aktarılır.

4. Ayırma hunisindeki çözelti 25 er ml’lik eterle iki kez özütlenir. Eter fazları ikinci
ayırma hunisindeki eter fazlarıyla birleştirilir.

5. Eter çözeltisi 3 kez 20 şer ml %30’luk alkol ile çalkalanarak yıkanır.

6. Petrol eteri çözeltisi sabit ağırlıktaki bir cam kap içine alınır ve su banyosunda
kuruluğa kadar buharlaştırılır.

7. Kurutma işlemi bitikten sonra cam kap 105 oC’deki etüvde sabit tartıma kadar
ısıtılır. Desikatörde soğutulduktan sonra tartılır. Bu tartımdan cam kabın boş
ağırlığı çıkarılarak katı madde ağırlığı bulunur. Bu katı madde deterjan içindeki
sülfatlanmamış veya sülfatlanmamış organik maddelerin miktarını verir.

İşlem B:

1. Yaklaşık 5 gr örnek duyarlı olarak tartılır ve bir porselen kapsüle konur.

2. Buna 50 ml %95’lik alkol eklenir ve kurutuluncaya kadar su banyosunda


buharlaştırılır. Bu işlem bir kez daha tekrarlandıktan sonra 50 ml %95’lik alkol
eklenir ve 3 dakika daha kaynatılır.

3. Çözelti mavi bant süzgeç kâğıdından süzülür ve artık %95’lik sıcak alkol ile yıkanır.

Alkol çözeltisi sabit tartıma getirilmiş uygun bir cam kapta buharlaştırılarak örnek
kurutulur. Daha sonra cam kap 105 oC’deki etüvde sabit tartıma kadar kurutulur.
Desikatör içinde soğutulduktan sonra tartılır. Bu tartımdan cam kabın ağırlığı
çıkarılarak artık ağırlığı bulunur. Buradan alkolde çözünen madde yüzdesi hesaplanır.

%toplam aktif madde + % NaCl = % alkolde çözünen madde - % sülfatlanmamış


veya
sülfotlanmamış madde

İşlem C:

31
İşlem B’den elde edilen kuru madde klor tayini yöntemi ile analiz edilerek içindeki
NaCl yüzdesi bulunur. Buna göre İşlem B’den bulunan % (toplam aktif madde + NaCl)
den % NaCl çıkarılarak % toplam aktif madde bulunur.

32
DENEY NO:6
TUTKAL YAPIMI

Beyaz tutkal kaynağı alınmış süt içerisinde bulunan proteinden yapılır ve “casein” olarak
adlandırılır. Casein tutkal yapılmadan önce kurutulur, öğütülür ve plastik düğme yada boya
katkı maddesi olarak kullanılır.

Deneyde Kullanılan Maddeler

1. 125 mL Kaymağı alınmış süt


2. 250 mL beher
3. Sirke (Asetik asit, CH3COOH) 25 mL
4. Isıtıcı
5. NAHCO3, 1 gram
6. Huni ve süzgeç kağıdı
7. Cam baget
8. Su, 30 mL
9. Mezur, 125 mL

Deneyin Yapılışı

1. 125 mL (Kaymağı alınmış inek sütü) sütü bir behere boşaltınız.


2. 25 mL sirke ilave ediniz. (%5 lik CH3COOH ile asidik yapınız).
3. Karışımı yavaşça ısıtınız ve katı kümeleşmeler oluşuncaya kadar karıştırınız.
4. Isı kaynağından beheri uzaklaştırınız ve daha fazla katı kümeleşmeler oluşması için
karıştırınız.
5. Oluşan karışımınızı bir süre kendi haline bırakınız.
6. Karışımınızı huni yardımıyla süzünüz. (Süzgeç kağıdına üstten basınç uygulayarak
bütün sıvı kısmı ayırınız).
7. Katı parçacıklarını boş bir behere koyunuz.
8. Yaklaşık 30 mL su ilave ederek koyunuz.
9. Karışıma gaz çıkışı bitinceye kadar NaHCO3 ilave ediniz.

33
10. Beher içindeki madde tutkaldır. Tutkalınızı değişik metaryellerle test ediniz. (Not:
Su geçirmez olup olmadığını kontrol ediniz, eğer su geçirmez özelliğe sahipse ne
amaçlar için kullanabilirsiniz?)

34
Deney No:7
AYÇİÇEĞİ YAĞININ EKSTRAKSİYONU

DENEYİN AMACI: Katı-sıvı ekstraksiyonu yöntemiyle ayçiçeği yağının elde edilmesi.

TEORİ: Katı-sıvı ekstraksiyonu bir çözünenin bir katıdan sıvı çözücü yardımıyla ayırma
prosesidir. Sabit yatakta katı partiküller bir tank içinde yer alırken çözücü çözünmeyen
katıların yatağı boyunca yer çekimi ile süzülür. Katı-sıvı ekstraksiyonunda soklet cihazı
kullanılabilir. Katının taze çözücü ile teması bir çok defa sağlanarak ayırma işlemi
gerçekleştirilir.

DENEYSEL İŞLEMLER

1. 7 gram ayçiçeğini öğütün.


2. Etüvde 105 oC’de 30 dakika süreyle kurutun ve nem miktarını bulun.
3. Bu örneği bir filtreye koyup soklet cihazının ekstraktör kısmına yerleştirin. Alttaki
balona 200 mL çözücü koyun. Ekstraksiyon işlemine başlayın ve 3. sifonun sonuna
kadar prosese devam edin. Filtredeki katı fazı alın ve bir cam kap içine koyup
hekzan kaybı olmaması için de hemen kabın ağzını kapatın. Örneği tartın. Etüvde
kurutun ve tekrar tartın. Sıvı fazı destile ederek yağ ve hakzanı ayırın. Yağı vakum
desikatörünün içine koyun.
4. Yağ ve hakzanın yoğunluklarını bulun.

35
DENEYSEL VERİLER

A Çekirdek(Öğütülmüş), g

B Kurutulmuş çekirdek, g

C Nem miktarı(A-B), g

D Çözünmeyen katı

E Yağ (B-D)

F Çözünmeyen katı + çözelti

(Ekstraksiyon sonunda)

G Çözünmeyen katıda kalan çözelti miktarı (F-D)

H Çözücünün katıya ağırlıkça oranı (G/D)

I Yağ miktarının ağırlık yüzdesi (kuru bazda)(E/B)x100

K Yağ miktarının ağırlığı %si (yaş bazda)(E/A)x100

L % nem miktarı (yaş bazda) (C/A)x100

36
Deney No:8
GÜBRE ÜRETİMİ VE ANALİZLERİ

AMAÇ

Gübre üretiminin denenmesi, nem, serbest asit miktarı tayini ve Formaldehit


yöntemi ile gübrede toplam azot tayini.

GENEL BİLGİLER

Gübreler, bitkilerin büyümesi için gerekli gıdayı içeren maddelerdir. Bitkiler


gelişmeleri için gerekli maddeleri toprak, hava ve sudaki anorganik bileşiklerden sağlarlar.
Toprağın bitki için gerekli olan maddeler bakımından fakir olduğu durumlarda gübre ile
takviye edilmesi gerekir. Bitkiler yeşil kısımları vasıtası ile havadan CO2 ve O2, kökleri
vasıtası ile diğer maddeleri alarak güneşin fotokimyasal ve bazı tuzların katalitik etkisiyle
başlıca karbonhidrat, yağ ve proteinleri sentezlerler.

Bitkilerin büyümeleri ve yaşamaları için azot, fosfor, potasyum, kalsiyum,


magnezyum, kükürt, demir, mangan, çinko, molibden ve klor gibi elementlere ihtiyacı
vardır. Hatta denilebilir ki bitki hemen hemen her elemente ihtiyaç duyar, ancak bunların
bazılarının miktarı son derece az olabilir. Her ne kadar bu elementlerin bitkiler için önemi
bilinmekte ise de bunların rolü henüz tamamen aydınlatılamamıştır. Çizelge 1’de bu
elementler ve oluşturdukları bileşikler, insan bünyesinde olduğu gibi bitki bünyesinde de
ya doğrudan veya değişikliğe uğratılarak kullanılır. Bir anlamda bitkiler ve öteki canlı
organizmalar birbirini tamamlar. Örneğin, insanlar azot, oksijen, hidrojen gibi elementleri
gübre olarak bitkilere verir. Bitkiler de bunları aminoasit, karbonhidrat, yağ, vitamin ve
mineral gibi insan vücuduna yararlı bileşiklere dönüştürürler.

Çizelge 1. Bitkiler için gerekli başlıca elementler


I. derece elementler II. derece elementler III. derece
elementler
Karbon (C) Kalsiyum (Ca) Bor (B)
Hidrojen (H) Magnezyum (Mg) Bakır (Cu)
Oksijen (O) Kükürt (S) Demir (Fe)
Azot (N) Mangan (Mn)
Fosfor (P) Çinko (Zn)

37
Potasyum (K) Molibden (Mo)
Klor (Cl)

Gübrelerin bitkiler üzerinde önemli iki fonksiyonu vardır:


1. Bitkilerin gelişmeleri için gerekli besin maddelerini temin etmek,
2. Bitkilerin bu besin maddelerini alabilmeleri için ortamı, özellikle toprağı uygun bir
duruma getirmektir.

Birinci amaç için kullanılan maddeler organik ve anorganik maddelerdir. Anorganik


maddeler doğrudan, organik maddeler ise anorganik bileşiklere dönüştürüldükten sonra
bitki tarafından alınırlar.

İkinci amaç için kullanılan maddeler ise daima organik bileşiklerdir ve görevi toprağı
yumuşatarak yer bakterilerinin yaşaması için ortam hazırlamaktır.

Kimyasal metotlar ile üretilen kimyasal gübreler başlıca üç grupta toplanabilir:


1. Azotlu gübreler,
2. Fosfatlı gübreler,
3. Potaslı gübreler.

Azotlu gübreler; en çok amonyum ve nitrat tuzları halinde kullanılırlar. Bitkiler nitrat
ve amonyak şeklinde bağlı olan azottan, çok az da havadaki azottan faydalanırlar.

Azotlu gübrelerde azot; amonyak, nitrat ve amid şeklinde bulunur. Amonyak şeklinde
bağlı olan azot, amonyum tuzları şeklinde ve sıvı amonyak halinde kullanılır. En çok
kullanılan amonyum hidroksit ve amonyum sülfattır. Nitrat şeklinde azotu, nitrat tuzları
temsil eder. En çok kullanılanları NaNO3, KNO3 ve Ca(NO3)2’dır. Amid şeklinde bağlı
azot, kalsiyum siyanamid ve üredir. En iyi azotlu gübre CaCN2’dir. Üre de amonyak hariç
en yüksek azot ihtiva eden gübredir.

Fosfatlı gübrelerin hammaddeleri güç çözünen tersiyer kalsiyum ortofosfatlardır.


Bunlardan bitkilerin faydalanması için suda çözünebilen bir şekle dönüştürülmelidir. Suda
çözünen fosfatların üretimi için sülfat veya fosfat asidi ile muamele gerekir. Sülfürik asitle
muamele sonucu süper fosfat gübresi, fosforik asitle muamele sonucu triple süper fosfat
gübreleri ele geçer.

38
Potaslı gübreler de ise; potasyum, KCl ve K2SO4 şeklinde mono tuzu, K2SO4.2MgSO4
şeklinde çift tuz olarak kullanılır. Potas tuzlarının işlenmesinde uygulanan klasik metot, tuz
karışımlarındaki bileşenlerin çeşitli sıcaklıklardaki çözünürlüklerinin farklı oluşu ve
çözeltiden ayrılan tuz bileşenlerinin kristallenme hızlarının farklı oluşu esasına dayanır.

Yukarıda anlatılan gübreler, bazı özel maksatlar için belirli oranlarda karıştırılarak da
kullanılabilir ki bunlara karışık gübreler (kompoze gübre) adı verilir.

DENEYSEL İŞLEMLER

1. Nem Tayini

Deneyin Yapılışı: Gübre içindeki nem miktarının bulunması için yaklaşık 6-8 g gübre
tartım kabına duyarlı olarak tartılır. Tartım kabı örnekle birlikte 3-5 saat 100-105 oC’da
etüvde kurutulduktan sonra desikatörde soğutulur ve tartılır. Sabit tartım elde edilinceye
kadar işlem tekrarlanır. Ağırlık kaybı nem miktarını verir.

2. Serbest Asit Miktarının Tayini

Fosfat gübrelerinin içindeki serbest asit H3PO4, H2PO4- ve HPO42-‘nin


bileşiklerinden oluşur. Buna göre örnek fenolftalein indikatörlüğünde ayarlı NaOH
çözeltisi ile titre edilerek serbest asit miktarı bulunur.

Deneyin Yapılışı
1. Yaklaşık 2,5 g gübre örneği duyarlı olarak tartılıp 250 ml’lik bir balon jojeye konur
ve 100 ml suda çözülür.
2. Çözünmenin tamamlanması için 10-15 dk beklenir. Bu sırada çözelti iyice
çalkalanır. Daha sonra hacim saf su ile 250 ml’ye tamamlanır.
3. Çözeltiden 100 ml alınarak bir erlene aktarılır. Buna 2-3 damal fenolftalein eklenir
ve 55 oC’ye kadar ısıtılır. Böylece havadan soğurabileceği CO2 uzaklaştırılmış olur.
Eğer çözelti pembe renkli olursa fosfor, fosfat halindedir.
4. Çözelti pembe renkli değilse sıcak iken 0,1 N ayarlı NaOH ile pembe renk
oluşuncaya kadar titre edilir. Bu durumda ortamdaki H3PO4 ve H2PO4- titre edilmiş
olur.

39
5. Bu çözeltiye 3-4 damla metil oranj eklenerek ayarlı 0,1 N HCl ile pembe renk
yeniden görülünceye kadar titre edilir.
6. Eğer harcanan NaOH hacmi, HCl’den büyük ise;

Milli eşdeğer H3PO4 = VNaOH x NNaOH – VHCl x NHCl


Milli eşdeğer H2PO4- = VHCl x NHCl

olur. Harcanan HCl hacmi NaOH’den büyük ise;

Milli eşdeğer HPO4-2 = VHCl x NHCl - VNaOH x NNaOH


Milli eşdeğer H2PO4- = VNaOH x NNaOH

olur. Eğer VHCl x NHCl - VNaOH x NNaOH ise bu durumda yalnız H2PO4- vardır ve değeri
kullanılan asit veya baz milli eşdeğerine eşittir. Eğer;

VNaOH x NNaOH = 2 VHCl x NHCl

ise yalnız H3PO4 vardır ve

Milli eşdeğer H3PO4 = VNaOH x NNaOH

dır. Toplam serbest asit miktarı bulunan asit değerlerinin toplamına eşit olur.

3. Potasyum Nitrat Üretimi

Potasyum nitrat en ekonomik olarak sodyum nitrat ve potasyum klorürden üretilir.


Çünkü her iki hammadde tabiatta yaygın olarak bulunur. Reaksiyon aslında bir denge
reaksiyonudur.

NaNO3 + KCl ↔ KNO3 + NaCl

Reaksiyonun sağa yürüyebilmesi için ürünlerden birinin ortamdan sürekli ayrılması gerekir.

Bu tuzlardan sudaki çözünürlüğü sıcaklıkla en az değişen NaCl, en fazla değişen de


KNO3’dır. Buna göre tuzlar karışımı ihtiva eden çözelti buharlaştırıldığında NaCl
kristalleri ayrılacaktır. Sıcak ve doygun çözeltiyi soğuttuğumuz zaman sıcaklıkla
çözünürlüğü çok değişen KNO3 kristallenir.

40
Deneyin Yapılışı: 8,5 g (0,1 mol) NaNO3 bir beherde 100 ml suda 100 oC’de çözülür.
Üzerine yavaş yavaş 7,5 g (0,1 mol) KCl ilave edilerek karıştırılır. Sıcaklığı 100 oC’de
muhafaza etmek için kontrollü olarak ısıtılır. Çözeltideki NaCl çökelek ayrılır. Süzmede
kullanılan huni 100 oC’ye ısıtılmalıdır. Çözelti hızlı olarak tromptan süzülür ve süzüntü
5 oC’ye soğutulur. Elde edilen kristaller kurutulur, tartılır ve verim hesaplanır.

4. Amonyum Nitrat Gübresinde Formaldehit Yöntemi ile Azot Tayini

Deney numunesi yaklaşık olarak 1 mm tane büyüklüğüne gelinceye kadar bir


havanda uflanır. Amonyum nitratın ufalanma sırasında ısınmaması için havan soğuk su
içerisinde tutulur. Bu işlem yapılırken güneş ışığı ve herhangi bir ısıtıcının bulunmamasına
dikkat edilir. Numune karıştırılır ve bir şişeye konulur.

Bu yöntemle daha kısa sürede yaklaşık sonuçlar elde edilir. Deneyin esası nötral
ortamda formaldehitin amonyum iyonunu parçalaması ve amonyum nitrata eşdeğer
miktarda oluşan HNO3’in ayarlı NaOH ile titre edilmesine dayanır.

4NH4NO3 + 6HCNO (CH2)6N4 + 6H2O + 4HNO3

Deneyin Yapılışı: Hazırlanan örnekten 5 g gübre 0,001 g hassasiyetle tartılır. 250 ml’lik
bir ölçülü balona konur hafifçe ısıtılır. 15 ml HCl (0,25 N) ilave edilerek homojen hale
getirilir. Bu çözeltiden pipetle 50 ml çekilip bir erlene alınır. 2-3 damla metil oranj
damlatılır. 0,1 N NaOH ile nötralleştirilir. Tam bir nötralleşme sağlandıktan sonra 15 ml
formaldehit çözeltisi eklenir. 1-2 damla fenolftalein damlatılır ve 1 N NaOH ile titre edilir.

N B xS B x0,028 250
Toplam %N = x100 x
g (numune) 25

KAYNAKLAR

1. Ölmez. H., Yılmaz. V., Heren. Z., İçbudak. H., Yazıcılar. T., ‘Anorganik
Endüstriyel Kimya Laboratuar Notları’, 19 Mayıs Üniversitesi Yayınları No:27,
Samsun, 1992.

41
2. Gültekin N., Torul. O., Serin. S., ‘Endüstriyel Kimya I Laboratuar Notları’, KTÜ,
Trabzon, 1986.
3. M., Demir, Ş., Demirci, A. Usanmaz, Analitik ve Sinai Kimya Laboratuarı (Nicel
Bölüm), MEB, İstanbul, 1984.

42
Deney No:9

ÇİMENTO ANALİZLERİ

AMAÇ: Çimento numunesinde kızdırma kaybının, çözünmeyen madde miktarının, SO3,


MgO ve serbest CaO miktarlarının tayin edilmesi

GENEL BİLGİLER
Çimento esas olarak kireç, silika ve alüminli maddelerin pişirilerek öğütülmesiyle
üretilen günümüzün en önemli yapı malzemelerinden biridir. Bileşiğin esas kısmını
kalsiyum silikatların oluşturduğu kabul edilen heterojen bileşiminde bir maddedir.
Çimentonun en iyi bilinen cinslerinden biri Portland çimentosu olup bileşiminin esas
maddesi 3CaO, SiO2 ve 2CaO.SiO2’in oluşturduğu ayrıca az miktarda da aluminyum ve
demirin de 3CaO.Al2O3 ve 4CaO.Al2O3.Fe2O3 şeklinde bağlı oldukları kabul edilmektedir.

Bir çimento için, suyla karıştırılıp piriz yaptıktan sonra önemli derecede hacim
değişikliğine uğraması çok önemlidir. Bütün piriz yapmış çimentolar kurumaya
bırakıldığında bir miktar büzüşmeye, sürekli su altında bekletildiklerinde de bir miktar
genleşmeye uğrarlar. Bu tür hacim değişiklikleri oldukça küçük olup çimentonun dayanımı
açısından önem taşıyacak boyutta değildirler. Önemli olan, pirizden sonra ortaya çıkan ve
büyük boyuttaki genleşmelerdir. Çatlaklar oluşturan bu genleşme çimentonun kullanıldığı
beton ve harçlarda da ortaya çıkar. Bu durum çimento için kullanıldığı yapının mahvolması
tehlikesi nedeni ile çok ciddi bir kusur olup, bu tür genleşmeyi gösterecek materyaller
açısından çimentonun sınanması her zaman büyük önem taşımaktadır.

Kusurlu bir çimentonun genleşmesi belirli oluşturanlarının beraberinde hacim artışı


olan yavaş hidratasyonundan ileri gelmektedir. Bunlar, kristalize serbest CaO ve MgO’dir.
Öte yandan, genleşmeye neden olabilecek üçüncü komponent olan CaSO4durumunda
hacim artışı sülfatın hidratasyonundan ötürü değildir. Genleşme, kalsiyum sülfoalüminat
oluşumundan ileri gelmektedir. Bu bileşik, çimentonun pirizi sırasında az miktarda
oluştuğu zaman zararsızdır, fakat priz ve sertleşmeden sonra oluşumu devam ederse
genleşme olur. Gazla gibs bulunması durumunda, kalsiyum sülfoalüminat bileşiği
oluşumunun priz ve sertleşmeden sonra da sürmesi söz konusudur. Dolayısı ile prizi

43
kontrol amacı ile öğütme sırasında çimentoya katılabilecek maksimum gibs miktarı,
çimentonun, priz sırasında veya sertleşmesinin oldukça erken devrelerinde, onu
bağlayabilme yeteneğine bağlıdır. Müsaade edilebilen maksimum limitler,
C3A(trikalsiyum alüminat) içeriği düşük çimentolarda %2,5 SO3 den, C3A içeriği yüksek
çimentolarda %4 SO3’e kadar değişmektedir. Türk standartlarında bu değer,
maksimum %3 ile sınırlıdır.

Serbest MgO miktarı için pek çok ülkenin koyduğu limit %3-5 olup, T.S. için bu
değer maksimum %5’dir.

Çimentonun öteki hammaddesi olan killer tortul kütleler halinde bulunan


alüminyum silikatlardır. Yalnızca kalker, kil ve alçı taşından oluşturulmuş çimentoya
portland çimentosu denir. Türkiye’de üretilen çimentonun büyük bir kısmı bu çimentodur.
Portland çimentosu dışında eklenen katkı maddelerine göre Türkiye’de aşağıdaki çimento
türleri üretilmektedir.

Katkılı Çimentolar: Portland çimentosu hammaddelerine ek olarak klinkere %10 kadar


puzalonik maddeler de eklenir. Puzalonik maddeler öğütülme sonunda Ca(OH)2 ile
birleşerek bağlayıcı özellik kazanan maddelerdir.

Tras Çimentosu: Kinkere %30-40 oranında tras eklenerek yapılan çimentolardır.


Sertleşme süresi daha uzundur. Ancak daha ucuza mal olur ve sülfatlı sularda dayanıklıdır.

Uçucu Küllü Çimentolar: Klinkere %30 kadar termik santraller ve benzeri yerlerden elde
edilen uçucu küller eklenerek yapılan çimentolardır. Tras çimentosuna benzer.

Beyaz Çimento: Bu tür çimentolarda kalker olarak mermer ve kil olarak kaloin
kullanılarak klinker yapılır. Öğütüldükten sonra bazı boya maddeleri eklenir.

DENEYSEL İŞLEMLER

1. Portland Çimentosu Örneğinin Hazırlanması

44
200 g dolayında çimento numunesi parlak bir kağıt üzerine yayılarak üzerinde kağıda
değdirilmeyecek şekilde bir mıknatıs gezdirilir. Böylece çimento içinde bulunan metalik
demir mıknatısla toplanarak alınır. Daha sonra mıknatısla toplanan demir ve benzeri
safsızlıklar tartılarak miktar tespit edilir. Geriye kalan çimento örneği etüvde 100-110
o
C’de 12 saat kadar kurumaya bırakılır. Desikatörde soğutularak analiz için saklanır.

2. Çimento Kızdırma Kaybının Hesaplanması


Çimento kızdırma kaybı, 900-1000 oC’de ısıtılan örneğin ağırlık kaybına denir.

a) Çimento örneğinden sabit tartıma getirilmiş 20-25 mL’lik bir platin krozeye yaklaşık 1 g
alınır ve tartılır. Bulunan ağırlıktan kroze boş ağırlığı çıkarılarak örneğin ağırlığı bulunur.
b) Kroze alev fırınına alınır ve 900-1000 oC’de 15 dk tutulur. Alev fırınından alınan örnek
desikatörde soğutulur ve tartılır.
c) Kroze ikinci kez fırına konularak aynı sıcaklıkta 5 dk daha tutulur ve benzer şekilde
soğutularak tartılır. Bu şekilde işlem sabit tartıma gelinceye kadar tekrarlanır. Bulunan
ağırlık kızdırma öncesi ağırlıktan çıkarılarak kızdırma kaybı bulunur. Buradan kızdırma
kaybının yüzdesi hesaplanır.

3. Çözünmeyen Madde Miktarının Tayini


Çimento önce HCI sonra Na2CO3 ile tepkimeye sokulursa asidik ve bazik ortamlarda
çözünebilen bileşenler ayrılır. Geriye kalan artık, çözünmeyen madde miktarını verir.

a) Yaklaşık 1 g çimento örneği duyarlı olarak tartılır ve 100 mL’lik behere konur.
b) Behere 25 mL saf su ve 5 mL derişik HCI eklendikten sonra su banyosunda çözünme
duruncaya kadar ısıtılır. Bu sırada bir bagetle sürekli karıştırılır.
c) Karışım saf su ile 50 mL!ye tamamlanır ve su banyosunda 15 dk süre ile bekletilerek
özütlenmesi sağlanır.
d) Karışım beyaz bant süzgeç kağıdından süzülür. Artık altı kez 2-3 mL saf su ile yıkanır.
e) Süzgeç kağıdı ve artık, içinde 30 mL kadar %5’lik sodyum karbonat bulunan bir behere
konur ve 15 dk kadar su banyosunda bekletilerek özütlendirilir.
f) Karışım başka bir beyaz bant süzgeç kağıdı ile süzülür. Artık iki kez 2-3 mL sıcak su,
sonra 3-4 damla 1/9 oranında seyreltilmiş HCI çözeltisi ve daha sonra da altı kez 2-3 mL
sıcak su ile yıkanır.

45
g) Süzgeç kağıdı katlanarak sabit tartıma getirilmiş platin veya porselen krozeye konur.
Kroze önce hafif daha sonra kuvvetli bek alevinde ısıtılarak süzgeç kağıdı yakılır. Daha
sonra 1000-1100 oC’deki alev fırınında 1 saat kızdırılır.
h) Kroze önce havada daha sonra desikatörde soğutulur ve tartılır. Bu tartımda kroze boş
ağırlığı çıkartılarak çözünmeyen madde miktarı bulunur. Buradan da yüzde çözünmeyen
madde miktarı hesaplanır.

4. SO3 ve MgO Tayini için Çimentonun Çözeltiye Alınması


Geniş ağızlı Pt buharlaştırma kabına veya porselen kapsüle, 1 g çimento numunesi, 1 g
NH4CI konulup iyice karıştırılır. Bir yandan karıştırılarak 10-20 mL derişik HCI katılır.
Hafifçe ısıtılarak çimentonun çözünmesi sağlanır ve bir su banyosu üzerinde kuruluğa
kadar buharlaştırılır. Buharlaştırma kabında kalan çökeltiye, ısıtmaksızın 10-20 mL derişik
HCI konur, iki dakika beklenir ve aynı miktarda su katılır. Kabın ağzı bir saat camı ile
kapatılıp 10 dk. Su banyosunda bekletildikten sonra, hacmi kadar sıcak su katılarak hemen
orta gözenekli (beyaz bant) süzgeç kağıdından süzülür. Çökelti, önce sıcak asitli yıkama
suyu ile, sonra sıcak su ile yıkanır. Yıkama suları süzüntü ile birleştirilir.

Elde edilen çözelti 250 mL’ye tamamlanır. 125 mL’lik kısım SO3 tayini, diğeri de MgO
tayini için saklanır.

5. MgO Tayini
Yukarıda anlatıldığı şekilde hazırlanan çözeltinin MgO tayini için ayrılan 125 mL’lik
kısmına 5-10 mL bromlu su (veya %3’lük H2O2) ve 10-15 mL HCI katılıp bromlu suyun
tamamı uçana kadar kaynatılır. Çözeltiye sıcak iken birkaç damla metil kırmızısı
indikatörü katılıp, damla damla renk sarıya dönene kadar NH3 çözeltisi (1+1) eklenir.
Yaklaşık 1 dk. kaynatılıp, çökelmenin tamamlanması için 5 dakika kadar beklenir. Geniş
gözenekli süzgeç kağıdından süzülen çökelti NH4NO3’lı yıkama suyu ile yıkanır. Ele geçen
süzüntü yaklaşık 300 mL’ye seyreltilir ve kaynayıncaya kadar ısıtılır. Birkaç damla metil
kırmızısı indikatörü ve 30 mL sıcak amonyum okzalat çözeltisi katılır. 70-80 oC sıcaklığa
ısıtılıp renk sarıya dönünceye denk damla damla NH3(1+1) katılır. Su banyosu üzerinde 2
saat bekletilip, oda sıcaklığına soğutulduktan sonra sık gözenekli süzgeç kağıdından
süzülür. Çökelti amonyum okzalatlı su ile yıkanır. Süzüntü ve yıkama suları birleştirilir.
Elde edilen bu çözeltide MgO tayini iki şekilde yapılabilir.

46
a) Gravimetrik Yöntem: Çözelti, seyreltilir HCI ile hafifçe asitlendirilip yaklaşık 400 mL
kalıncaya kadar buharlaştırılır. Sıcak iken 20 mL diamonyum hidrojen fosfat çözeltisi ve
50 mL derişik amonyum eklenir. Bu esnada çözelti soğuk su altında oda sıcaklığına kadar
soğutulur. Bir karıştırıcı ile 20-30 dk. karıştırıldıktan sonra 30 dk. beklenir. Çökelti, orta
gözenekli(beyaz bant) süzgeç kağıdından süzülüp amonyaklı yıkama suyu ile yıkanır ve
1000 oC’lik fırında kızdırılır(20 dk.), desikatörde soğutulup Mg2P2O7 olarak tartılır.

0,3625 . m . 100
%MgO =
p

m:Tartılan Mg2P2O7 ağırlığı, g


p: Numune tartımı, g

b) Volumetrik Yöntem: Çözelti 500 mL’ye seyreltilir. Buradan alınan 100 mL’ye 5 mL
NH3NH4CI tampon çözeltisi katılarak pH=10’a ayarlanır. Erio-T indikatörlüğünde, şarap
kırmızısı renk maviye dönene kadar 0.1 M Titripleks III çözeltisi ile titre edilir.

Not: Titrasyonda menekşeye kaçan bir renk değişimi olmamalıdır.

4,032 . F . S
%MgO =
p

S: Titrasyonda harcanan 0.1 M Titripleks II çözeltisi hacmi, mL


p: Numune tartımı, g
F: Titripleks II çözeltisi faktörü.

6. SO3 Tayini
Bu tayin için ayrılmış olan 125 mL’lik analiz çözeltisinin pH’sı HCI ile 2,5’a ayarlanır.
Kaynatılan çözeltiye damla damla olmak üzere 5-10 mL BaCI2 çözeltisi katılır. BaCI2
ilavesine artık çökelme olmayıncaya dek devam edilir. Birkaç dakika kaynatıldıktan sonra
en az 3 saat su banyosunda bekletilir ve sık gözenekli(mavi bant) süzgeç kağıdından

47
süzülür. Çökelti, klorür reaksiyonu vermeyinceye kadar damıtık su ile yıkanır. Bir porselen
krozede yıkanıp 900 oC’de kızdırılır ve desikatörde soğutularak BaSO4 olarak tartılır.

0,343 . m . 100
%SO3 = .2
p

m:Tartılan BaSO4 ağırlığı, g


p: Numune tartımı, g

7. Serbest CaO Tayini

Bu yöntemde, çimentodaki serbest kireç, şeker çözeltisi ile kalsiyum monosakkarat halinde
ayrıldıktan sonra, ayarlı asit çözeltisi aracılığı ile titrasyonla tayin edilir.

CaO + C12H22O11 C12H22O11Ca + H2O

C12H22O11Ca + 2H2O Ca(OH)2 + C12H22O11

Ca(OH)2 + 2HCI CaCI2 + H2O

CaO + 2HCI CaCI2 + H2O

100 mL’lik bir balon joje içine yaklaşık 10 g şeker konup 80 mL damıtık su ile çözülür.
Hassas olarak tartılmış 1 g çimento, dikkatle ve yavaş yavaş balon jojeye aktarılır. Suyla
100 mL’ye tamamlandıktan sonra kapak kapatılıp birkaç kez çalkalanır. Çimentonun dibe
çökmesi için 10-15 dk. kendi haline bırakılır. Sonra süzgeç kağıdından süzülür. Süzüntü
100 mL’ye tamamlanıp bundan bir pipet ile 25 mL alınır ve 2-3 damla fenolftalein
indikatörlüğünde N/10 HCI çözeltisi ile titre edilir.

F . S . 1,12
%CaO(serbest) =
m

F: N/10 HCI çözeltisinin faktörü


S: N/10 HCI çözeltisinin sarfiyatı, mL

48
m: Numune tartımı, g

KAYNAKLAR
1. TS 687, Çimentoda Kimyasal Analiz Metotları.
2. F.M.Lea, The Chemistry of Cement and Concrete, Third Ed., p.108-111, 1970.
3. Doç.Dr.H.Gülensoy, Kompleksometrinin Esasları ve Kompleksometrik Titrasyonlar,
s.160, 1977.
4. M. Demir, Ş. Demirci, A. Usanmaz, Analitik ve Sınai Kimya Laboratuvarı(Nicel
Bölüm), MEB, İstanbul, 1984.

49

You might also like