You are on page 1of 6

Roma Hukuku Dersleri Halefini ölmeden tayin ederdi.

eğer kral halefini tayin edemeden ölmüşse,


senatus üyeleri interrex(aradaki kral) olarak
-Roma Devletinin Siyasi Devirleri görev yapardı.

Krallık Devri (Regnum) - ((M.Ö. 753-M.Ö. 510) Roma halkı siyasi hayata comitia denilen halk
meclisi vasıtasıyla katılırdı.
Cumhuriyet Devri (Res Publica) - (M.Ö. 510-
M.Ö. 27) bu devirde özel hukuktaki kuralları pater
familias (aile reisi) koyuyordu.
İlk İmparatorluk Devri (Principatus) - (M.Ö.27-
M.S. 284) Cumhuriyet Devri (Res Publica)
Son İmparatorluk Devri (Dominatus) – (M.S. patricius sınıfının(asiller) başlattığı hareketle
284-565) kralın sınırsız iktidarına son verildi.

magistra, senatus ve comitia ilk üç rejimde her senatus ve comitia aynen devam etmiş, iktidar
zaman mevcuttur ve bu organlar arası ilişkiler consul denilen magistra’ya geçmiştir.
rejime karakterini verir.Son dönem olan
Dominatus ise tamamen mutlakiyete dayanır. magistra:

Civitas:Bir şehir sınırları içindeki ortak hayatta devletin icra organı olarak faaliyet gösteren,
örgütlenmiş, hukuken hür insanlardan kurulu halk meclislerinin(comitia) seçimiyle, bir yıl
devlettir. süreyle göreve getirilen yüksek dereceli
görevlilerdir. magistralık bir şeref makamı olup
Amacı; içerde, toplu şekillerde kurallara uygun maaş almazlardı hatta bir çok masrafı
yaşamak; dışarıya karşı, gereğinde kendini ceplerinden öderlerdi.
savunmaktır.
yine kural olarak, her makamda aynı yetkilere
Nitelikleri; sahip iki magistra bulunuyordu. genel
nitelikleri;
-bireylerin hepsinin devlet hayatına doğrudan
katılması - her görevde iki magistra bulunur ve de
bunun sonucu olarak oyçokluğu sistemi
-ve bu katılışın hukuku bir örgütlenme ile
yoktur.
oluyor olması.
-görev geçicidir(genellikle bir yıl).
bu üç organın (magistra, senatus ve
comitia) en düzenli ve en uyumlu çalıştığı -görev sona erince, kanuna aykırı hareket
dönem respublica’dır. etmişse yargılanır.

Krallık Devri (Regnum) -ücret almazlar.

Roma kralı (rex) politik , dini, askeri ve yargı


güçlerini kendinde toplamıştır.

Roma’nın tek magistrası olarak hayatı boyunca


görev yapardı.
cumhuriyet devrinin magistraları: preator:

(önbilgi) imperium yetkisine sahip olan -consulden sonra gelen en önemli magistradır
magistralar, devlet iktidarını fiilen
-ortaya çıkarılmasındaki amaç, consulun
kullanabilirler; askere çağırmak, emir ve ceza
yokluğunda aksayan hukuk düzeni ile ilgili
vermek, meclisi toplantıya çağırmak, kanun
meselelerle uğraşmaktı.
tekilf etmek gibi.
-zamanla preator sayısı ikiye yükseldi;
consul, preator ve dictator’un imperium’u
vardır. preator urbanus(şehir preatoru), Romalılar
arsındaki hukuk davalarına bakardı
consul:
preator peregrinus(yabancılar preatoru) farklı
-iktidara sahip olan magistra.
kavimlere mensup yabancıların, birbirleriyle ve
-iki consul görev yapar ve görev süreleri bir Romalılarla olan hukuki işlerle ilgieniyordu.
yıldır.
-preatorun ortaya çıkmasıyla yürütme(consul)
-orduya komuta etmek,devleti yönetmek, ve yargı(preator) erkini kullanan makamlar
gerektiğinde yargı işlerine bakmak, meclisleri birbirinden ayrılmış oldu.
toplantıya çağırmak ve meclislere başkanlık
-consul gibi imperium yetkisine sahiptir.
yapmak.
-roma hukukunun gelişmesinde önemli
-sonraları preator ve censor magistralıkları
katkıları vardır.
kurulunca, consulun yetkileri ve yükü azalmış
oldu. censor:

dictator: -romalıların sosyal hayatlarını etkileyen


icraatlerde bulunurlar, toplumun mali ve
-istisnai zamanlarda görev yapardı.
ahlaki yaşayışını denetlerlerdi.
-comitia tarafından seçilmez, olağanüstü
-beş yılda bir seçilirlerdi.
hallerde consullerden biri diğerini dictator
tayin ederdi. -nüfus sayımı sırasında vatandaşa verdikleri
nota censoria(kötü not), o vatandaşın
-altı ayı geçmeyecek şekilde görev yapan
toplumdaki itibarını etkilerdi.
dictator kendisini tayin eden consulun görev
süresinin bitmesiyle bu sıfatını kaybederdi. census adı verilen, dört-beş yılda bir yapılan ve
vatandaşların sosyo-ekonomik durumunun
-dictatorun aldığı kararları diğer consul veto
tespit edildiği nüfus istatistik cetvellerini
edemezdi.
hazırlarlardı.

-bu sayımlarda ailenin malvarlığını nasıl elde


ettiğini aile reisi censor’a açıklamalıydı.
-Devlet tecrübesi olan kişilerden oluşan
senatus’un itibarı bu nedenle çok büyüktü.
tribunus plebis:
-İç ve dış işlerde senatus’un etkisi çoktur.
-tribunus plebis Cumhuriyetin ilk asırları
boyunca sürmüş olan patricius-pleb sınıflarının -özel hukuk davalarında sadece senatörler
mücadelesi sonunda ortaya çıkmış bir hakim olabilir. Senato, ceza davalarında, en
magistra’lıktı. yetkili ve son yargı makamı oldu.

- Pleb’lerin sözcüsü sıfatıyla görev yapan bu - Halk meclisine gelen kanun tasarıları daha
magistra’lık makamına her yıl pleb meclisi önce senatus’ta görüşülür, incelenir ve bunlar
tarafından iki tribunus seçilirdi. auctoritas patrum denilen tasdikle
yürürlüğe girerdi. Ancak Cumhuriyet devri
-İmperium yetkisi bulunmamasına rağmen boyunca senatus gücünü halk meclisleri lehine
temsil ettiği plebs sınıfının menfaatlerine aykırı kaybetti.
bir iş yapıldığını görürse veto hakkını
kullanarak bunu engelleyebilirdi. roma halkı(populus romanus) ve
-tribunus plebis’in dokunulmazlığı vardı ve halk meclisleri
saldırılar ölümle cezalandırılırdı.
-Patricius’lar Roma’nın soylu sınıfı olarak
quaestor: toprak mülkiyetine sahipti, Roma hukukunun
vatandaşlara tanıdığı bütün haklardan tam
-Bunların görevi; mali işleri, devlet hazinesini olarak istifade eden üst sınıfı oluşturmaktaydı.
idare etmek, vergi ve para cezalarını toplamak
şeklinde özetlenebilir. -Politik ve dini hayatın en önemli mevkileri
-consullere yardımcı olan quaestorların cezai patricius’ların elindeydi.
işlere de yetkileri mevcuttu.
- Plebs’ler muhtemelen Roma şehrinin
aedilis curulis: etrafında toplanan küçük çiftçi, sanatçı ve
zanaatkârlardan oluşan, patricius’ların sahip
-Her yıl seçilen, sayısı iki olan ve imperium’u olduğu hakların hepsine sahip olmayan bir
bulunmayan bu magistra’lar, çarşı pazarda sınıfı ifade etmekteydi.
hukuk düzeninin sağlanması, alım satımların
gözetimi ve Roma için erzak teminiyle -pleblerin çoğu patriciuslara ait olan topraklar
görevliydiler. üzerinde tarımla uğraşıyorlardı.

-Patricii ve plebs sınıfı arasında yer alan


senatus:
clientes ise patricius’lara bağımlı, onlara
hizmet eden ve onların himayesinden
-Cumhuriyet devrinin aristokratik unsurunu
yararlanan bir grup insana verilen addır.
senatus temsil eder.
Bunlar kısa bir süre sonra pleb’lere karışarak
kimliklerini kaybetmişlerdir.
-Senatus üyelerinin çoğunluğu Cumhuriyet
devrinde görev süresi bitmiş magistra’lardan
meydana geliyordu.

-Magistra’lar her yıl değiştiği halde, bunlar


daha sonra senatus üyesi olduklarından
senatus, devletin istikrarını sağlayan organdı.
plebis’i ise plebs tribunus’u toplantıya davet
ederdi. Meclislerin toplanmak ve karar almak
halk meclisleri hususunda insiyatifleri mevcut değildi.

-Roma halkı devlet faaliyetine halk meclisleri - Kanun koyma faaliyetinin başlaması için
vasıtasıyla iştirak ederdi.sadece imperium magistra’nın bir kanun tasarısı hazırlaması
yetkisine sahip magistralar meclisi gerekiyordu. Daha sonra magistra bu tasarının
çağırabilirlerdi, kendi kendilerine ilan edilmesini temin ederdi, tasarı hakkında
toplanamazlardı. oy verecek kişileri bilgilendirmek için levhalar
hazırlanır ve şehir merkezi asılırdı. Meclisin
- Roma halkının belli bir meseleyi konuşmak toplanmasından önce tasarı tartışılabilirdi.
üzere toplandığı contio’larda magistra ve Meclis toplandığında tasarının müzakere
magitra’nın söz verdiği kişiler konuşurdu. edilmesi söz konusu değildi. Belirlenen günde
Burada herhangi bir karara varılması söz meclis sadece oylama için toplanırdı.
konusu değildi. Roma halkının karar verdiği, oy
kullandığı toplantılara comitia -ilk zamanlarda sözlü oylama geçerliydi,
denirdi. sonraları yazılı ve gizli oy sistemi getirildi.

Comitia curiata: -kanunlar, teklifi yapan magistranın adı ile


-Krallık döneminden Cumhuriyet dönemine anılırdı.
intikal eden halk meclisiydi. Evlat edinme ve
mirasçı tayini gibi toplumsal önemi olan kanunlar(müeyyideler) şu şekilde üçe ayrılır;
muameleleri icra ederdi.
-Lex perfecta (tam kanun) niteliğindeki bir
Comitia centuriata: yasaya aykırı olan işlem batıl sayılırdı
-askeri düzene göre toplanan halk meclisiydi.
consul, preator ve dictator gibi imperiumu -Lex quam minus perfecta(daha az tam
olan magistraların seçiminde yetkiliydi. savaş kanun), yapılan işlemi geçersiz kılmaz, fakat
ve barışa da karar verilirdi ve kanunlar muameleyi ceza tehdidi altına alırdı.
yapılırdı.
-Lex imperfecta (müeyyidesiz kanun)
Comitia tributa: muameleyi yasaklamasına rağmen
-bütün Roma halkının toplanmasıyla oluşan buna aykırı hareket halinde herhangi bir
meclisti. Yetkileri dar olan magistra’ların yaptırım öngörmezdi.
seçiminde yetkiliydi ve kanun çıkarma gücüne
sahipti.
İlk İmparatorluk Devri (Principatus)
Comitia Plebis:
-sadece plebs sınıfının katıldığı bir meclisti. Augustus, Ceasar’ın öldürülmesiyle, Roma’nın
Ekonomik ve siyasi açıdan zayıf olan plebs’ler tek kişinin iktidarına dayanan bir rejime tepki
bu meclis sayesinde patricius’lara karşı güç gösterdiğini anlamış, diğer taraftan soylu
kazanmıştı.tribunus plebis’i seçer ve onun sınıfın desteğini almadan tek başına iktidara
başkanlığında toplanırlardı. gelmenin mümkün olmadığını anlamıştı.

halk meclislerinin faaliyet tarzı ve -cumhuriyet rejiminin idari yapısını restore


ederek, yeni esasları geleneklere ve eski
kanunlar yapıya dayandırmaya çalışmıştır.
-Patricii-plebs’in birlikte bulunduğu meclisleri -görünüşte sadece cumhuriyet idaresinin
toplantıya çağırma hakkı başta consul olmak verdiği yetkilere sahip oldu, ancak gerçekte
üzere imperium yetkisine sahip magistra’lara birden fazla magistralığın verdiği yetkiyi de
tanınmıştı. Sadece pleb’lerin yer aldığı concilia
elinde tuttuğu için, cumhuriyet idaresinden -Senatus’un durumu principatus ile
farklıdır. kuvvetlendi. Bunun sebeplerinden
biri, halk meclislerinin iş yapamaz hale
İlk İmparatorluk Devrinde Devlet gelmeleridir ve imparatorların, senatus’un güç
ve itibarını arttırmak için bazı tedbirler
Teşkilatı almalarıdır.

magistra’lar -II. yüzyıldan itibaren senatus’un gücünü


giderek kaybettiği, princeps’in gücünün arttığı
princeps: görülmüştür.
-Cumhuriyet devrinden intikal eden teşkilatın
üzerinde sınırsız yetkilerle donatılmış olan, İlk imparatorluk devrinde sosyo-
yeni idare şekline adını veren en yüksek ekonomik durum
magistra’dır.
-Üç yüzyıl süren principatus döneminin
-cumhuriyet döneminde bulunmayan
özellikle ilk iki yüzyılı siyasi yönden Roma
olağanüstü bir magistradır.
devletinin en görkemli, istikrarlı zamanıdır.
-princeps’in bu denli güçlü oluşu diğer
-İçte ve dışta büyük çalkantılar ve mücadeleler
magistralıkların yetkilerinin tümüne sahip
sonunda kurulmuş imparatorluğun ilk iki
olduğundan dolayıdır.
asrına Pax Romana (Roma Barışı) adı
verilmektedir.
her ne kadar cumhuriyetten intikal eden
magistralar, princeps’in büyük yetkileri
- Principatus idaresi zamanla monarşiye,
karşısında eski önem ve işlevini kaybetse de şu
mutlakiyete dönüştükçe Roma
yeni magistralıklar da kurulmuştu;
devleti içinde yaşayanlar teba haline geldi.
praefectus preatorio:
-imparator Caracalla Roma sınırları içinde
yaşayan herkese bazı küçük istisnalarla
-imparator muhafızlarının komutanıydı fakat
Roma vatandaşlığı tanıdı Roma sınırları
zamanla adalet bakanı gibi çalışmaya başladı.
içerisinde peregrinus (yabancı) olan kimse
kalmamıştı
praefectus urbi:
-ekonomik büyüme devam etmiş, tarım,
-roma şehri valilik makamıydı. roma’da
hayvancılık ve ticaret ana geçim kolları olmaya
güvenlikten sorumluydu ve ceza işlerine
devam etmiştir.
bakardı.
-akdeniz’i bir göl haline getidikten sonra deniz
halk meclisleri ve senatus ticareti gelişmiş, öte yandan karayolları da inşa
edilmişti.
-Halk meclisleri, Roma’nın imparatorluk
sınırlarına ulaşmasıyla gerektiği gibi faaliyet - principatus devrinin zayıf noktası, imparator
gösteremez hale gelmiştir. olmanın açık bir kurala bağlı olmayışıydı.

-imparatorluk halkı oy vermek için artık bir -princeps de bir magistra olduğu için babadan
meydana toplanamazdı ve comitia demek oğula geçiş yasaktı, fakat augustus bunu
Romalıların fiilen bir araya gelerek karar yıkarak halefi olmasını istediği kişiyi evlat
almaları demekti edinmiştir.
-
-Augustus’tan sonra halk meclisleri
magistra’ları seçme yetkisini de kaybetti.
son imparatorluk devri(dominatus)
-augustus’un ölümünden sonra devlette
cumhuriyet adına pek bir şey kalmadı ve
imparatorluğa özgü bir yapılanma
görülmüştür.

-dönemin şartlarından ötürü mutlakiyetin


gelmesi kaçınılmaz olmuştu.

-diocletianus, yönetimin doğuya alınmasını


istiyordu ve devleti doğu ve batı olarak iki
yönetim birimine ayırdı ama bu ayrılık kalıcı
hale geldi ve daimileşti.

son imparatorlukta idari teşkilat

-bu idare biçiminde imparator magistralardan


tamamen farklı bir statüye sahipti.

-yasama yürütme ve yargı erkleri imparatorda


toplanmıştı.

-şeklen de olsa senatus devam etmekteydi.

son imparatorlukta sosyo-


ekonomik durum
-vatandaş artık tebaa idi ve imparatora itaat
eder be yönetime katılamazdı.

-bir sınıfa mensup olmak irsî olduğu gibi,


sınıflar arası geçiş ve evlilik de yasaktı.

-şehirler boşalmış ve halk baskıdan çiftliklere


kaçmıştır.

-narh sistemi yürürlüğe konmuştur.

You might also like