Professional Documents
Culture Documents
İÇİNDEKİLER
1. BÖLÜM ............................................................................................................ 1
2. BÖLÜM ............................................................................................................ 4
2.1. TIG Kaynak Donanımı .............................................................................. 6
2.2. Kaynak Torçları......................................................................................... 8
2.3. Hava Soğutmalı Torçlar ............................................................................ 9
2.4. Su Soğutmalı Torçlar .............................................................................. 10
2.5. TIG Kaynak Elektrodları.......................................................................... 13
2.6. Saf Tungsten TIG Kaynak Elektrodlar .................................................... 16
2.7. Alaşımlı Tungsten TIG Kaynak Elektrodları ............................................ 18
2.8. Elektrod Tutucuları.................................................................................. 21
2.9. Torç Bağlantı Paketi ............................................................................... 22
2.10. Koruyucu Gaz Donanımı ........................................................................ 22
2.11. Koruyucu Gazlar ..................................................................................... 23
2.12. TIG Kaynak Yönteminde Kullanılan Akım Üreteçleri............................... 26
2.13. TIG Kaynak Yönteminde Arkın Tutuşturulması....................................... 28
2.13.1. Elektrodu değdirerek tutuşturma............................................................. 28
2.13.2. Yüksek frekans akımı ile arkın tutuşturulması ........................................ 29
2.13.3. Yüksek gerilim darbesi ile arkın tutuşturulması....................................... 29
2.14. TIG Kaynak Yönteminde Kaynak Ağızlarının Hazırlanması.................... 29
2.15. TIG Kaynak Yöntemi için Kaynak Dolgu Metali
(Tel ve Çubuk Elektrodlar) ...................................................................... 31
2.16. TIG Kaynak Yönteminde Kaynak Parametrelerinin Seçimi..................... 33
2.17. Kaynak Öncesi Saptanan Parametreler.................................................. 34
2.17.1. Erimeyen elektrodun türü........................................................................ 34
2.17.2. Erimeyen elektrod çapı ........................................................................... 34
2.17.3. Akım türü ................................................................................................ 35
2.17.4. Koruyucu gazın türü................................................................................ 36
2.18. Birinci Derecede Ayarlanabilir Parametreler ........................................... 39
2.18.1. Kaynak akım şiddeti................................................................................ 39
2.18.2. Ark gerilimi (ark boyu)............................................................................. 40
i
2.18.3. Kaynak hızı ............................................................................................. 40
2.19. İkinci Derecede Ayarlanabilir Parametreler............................................. 40
2.19.1. Elektrod açıları........................................................................................ 40
2.19.2. Elektrod serbest uç uzunluğu ................................................................. 41
2.20. Yarı Otomatik TIG Kaynağı..................................................................... 41
2.21. TIG Nokta Kaynağı ................................................................................. 42
3. BÖLÜM .......................................................................................................... 44
3.1. Koruyucu Gazlar ..................................................................................... 46
3.2. Çalışma Tekniği ...................................................................................... 53
3.3. MIG-MAG Kaynak Yönteminin Üstünlükleri ............................................ 70
3.3.1. Kaynak dikişinin ağırlığı:............................................................................. 71
3.3.2. Elektrik enerjisi tüketimi:............................................................................. 71
3.3.3. Elektrod kaybı:............................................................................................ 72
3.3.4. Cüruf temizleme: ........................................................................................ 72
3.3.5. Uygulama kolaylığı: .................................................................................... 72
KAYNAKÇA ...............................................................................................................75
ii
1. BÖLÜM
GİRİŞ
Bütün kaynak yöntemlerinde ana tema, çıplak elektrod telini el ile ya da mekanik bir
tertibat yardımı ile otomatik olarak sürekli ilerletip, akımı ark bölgesine çok yakın bir
yerden vermek ve telin yüklenebileceği akım şiddetini artırarak, erime gücünü
yükseltmektir. Yalnız burada en önemli husus elektrod örtüsünün görevini
yüklenecek bir faktörün devreye sokulmasıdır. Bu görevi Gazaltı Kaynak
Yönteminde koruyucu gaz olarak kullanılan soy gazlar, aktif gazlar ya da bunların
karışımı mix. Gazlar yapmaktadır.
Birinci Dünya Savaşı' na kadar emekleme dönemi yaşayan kaynak, iki dünya savaşı
arasında perçinli birleştirmenin yerini alarak, kalın saclann, tekne, gemi ve tankların
kaynağında yaygın olarak kullanılır hale geldi. İkinci Dünya Savaşı esnasında
uçaklarda kullanılan alüminyum, magnezyum alaşımlarının kaynağında karşılaşılan
zorluklar TIG yönteminin gelişmesine yardımcı oldu. Soy gaz koruması altında yapılan
TIG kaynak yöntemi ile önceleri sadece korozyona dayanıklı çelikler kaynatılırken,
bugün bütün metal ve alaşımlarını kaynak yapmak mümkün hale gelmiştir. Yalnız
yöntemin yavaşlığı araştırmacıları, benzer sonuçları veren daha hızlı bir yöntemin
arayışına yöneltmiştir.
Soy gaz koruması altında eriyen elektrod ile yapılan MIG yöntemi, bir çok alanda TIG
yönteminin yerini alarak işlemin hızlanmasına yol açmıştır.
Uygulama kolaylığı nedeni ile tüm demir dışı metal ve alaşımlarının kaynağında
1
kullanılan MIG yönteminin yalın karbonlu ve az alaşımlı çeliklerde uygulama alanı
bulmamasının nedeni soy gazların pahalılığı olmuştur.
MAG diğer bir deyimle, aktif gaz koruması altında eriyen elektrod ile yapılan kaynak,
son yıllarda büyük bir gelişme göstermiş yalın karbonlu ve düşük alaşımlı çeliklerin
kaynağında önemli ölçüde kullanılır hale gelmiştir.
Son yıllarda geliştirilen, darbeli akım yönteminde, kaynak akımı ayarlanan frekansta
bir alt ve bir üst değer arasında değiştirilerek iş parçasına aktarılan ısı girdisi
minimumda tutularak, özellikle ince parçalarda çarpılma azaltılmıştır. Yine son
yılların önemli gelişmelerinden bir tanesi de inverter türü kaynak makinelerinin
uygulama alanına girmesidir, bu tür kaynak makineleri ile gerçekleştirilen kaynak
işlemlerinde yalnız CO2 kullanılması halinde dahi sıçrama tamamen ortadan
kalkmıştır.
Koruyucu gaz ile yapılan kaynak denince aklımıza kaynak yeri, bir gaz atmosferi
(şemsiyesi) ile korunarak yapılan ark kaynağı gelir.
Argon ve helyum gibi soy gazlar kullanılarak TIG ve MIG kaynak yöntemleri ile çeşitli
metal ve alaşımlarının pasta ya da dekapan kullanmadan, fazla deformasyona
2
uğramadan kaynak edilmeleri mümkündür.
Aktif gaz kullanılarak MAG kaynak yöntemi ile yalın karbonlu ve düşük alaşımlı
çeliklerin yarı otomatik ve tam otomatik olarak kaynak edilmeleri mümkündür.
3
2. BÖLÜM
TIG kaynak yöntemi çok geniş bir uygulama alanına sahiptir, kaynakçı tarafından
kullanılması kolaydır, prensip olarak gaz eritme kaynağını andırır, yalnız torç biraz
değişiktir, yanıcı yakıcı gaz yoktur, ısı enerjisi elektrik arkı tarafından
sağlanmaktadır.
Bu yöntem de erimeyen bir elektrod kullanıldığı için kıvrık alın kaynak ağzı
hazırlanmış ince parçalar, ek kaynak metaline gereksinme göstermeden birleştirilebilir;
gerektiğinde esas metalin eritilerek, ek kaynak metaline olan gereksinmeyi ortadan
kaldırması da yöntemin göz önüne alınması gereken üstünlüklerinden bir tanesidir.
Kaynak bağlantısı için ilave metal gerektiğinde, oksi-asetilen yönteminde olduğu gibi,
tel halinde kaynakçı tarafından kaynak bölgesine verilmektedir.
TIG kaynak yönteminin diğer bilinen ve endüstride sık uygulanan eritme kaynağı
yöntemlerine göre en önemli üstünlüğü, ısı girdisinin ve eriyen ek kaynak metali
miktarının birbirlerinden bağımsız oluşudur. Bu önemli özelik yöntemin çok ince
parçalara uygulanabilmesine olanak sağlamakta, kök pasoların çekilmesinde, pozisyon
kaynaklarında ve tamir işlerinde de kaynakçıya büyük kolaylıklar sağlamaktadır.
İlk gelişme yıllarında sadece havacılık endüstrisinde uygulama alanı bulmuş olan bu
kaynak yöntemi deneysel ölçüde, magnezyum alaşımlı parçaların
birleştirilmesinde kullanılmış ve alınan doyurucu sonuçlar, yöntemin endüstrinin diğer
4
alanlarında da uygulanabilirliğini kanıtlamış ve hızla alüminyum, magnezyum ve diğer
endüstriyel demir dışı metal ve alaşımlar ile paslanmaz çeliklerin kaynağında çok
aranılan bir yöntem haline gelmiştir.
TIG kaynak yöntemi her pozisyonda ve prensip olarak ta her kalınlıktaki parçalara
uygulanabilirse de, fazla kalın parçalar için işlem süresinin uzaması yöntemin
ekonomikliğini yitirmesine neden olmaktadır, bu bakımdan 7 mm'den kalın parçaların
kaynağı için önerilmez; bununla beraber yüksek kalite ve kaynak emniyetinin gerekli
olduğu uçak ve uzay endüstrisinde çok pasolu kaynak uygulayarak bu olumsuzluğun
etkisi azaltılmaya çalışılır. Akım şiddeti azaltılarak diğer eritme kaynak yöntemleri ile
birleştirilmesi olanaksız olan 0.1'mm kalınlığa kadar ince saclar bu yöntem ile çok
sağlıklı olarak birleştirilebilmektedir.
TIG kaynak yöntemi özellikle 1950'den itibaren büyük bir önem kazanarak gerek
AWS ve gerekse de DIN sınıflandırmasında yerini almıştır.
5
2.1. TIG Kaynak Donanımı
• Üzerinde basınç düşürme ventili ve gaz debisi ölçme tertibatı bulunan koruyucu
gaz tüpü.
TIG kaynak yönteminde bu temel donanımların yanı sıra gerek duyulduğunda veya
sistemin, otomatik olarak çalışması arzu edildiğinde aşağıda belirtilmiş olan ek
donanımların kullanılmasına gereksinim vardır:
• Yüksek akım şiddetleri ile çalışıldığında, ısınan torcu soğutmak için soğutma suyu
sirkülasyon sistemi.
• Özellikle doldurma işlerinde kullanılmak üzere akımın kontrol ve ayarı için ayak
pedalı.
• Darbeli akım uygulamaları için, kaynak akımını ayarlanmış iki akım değeri
arasında öngörülen frekansta değiştiren elektronik cihaz; bu cihaz genelde ayrı bir
ünite olmayıp, kaynak akım üretecinin içine monte edilir.
6
Şekil 2.2. TIG kaynak donanımı prensip şeması
TIG kaynak donanımı, şekil 2.2'de görüldüğü gibi uygun bir akım üreteci, koruyucu gaz
tüpü, gaz basınç ve debi ayar tertibatı, tungsten elektrodu taşıyan torç, akım
kabloları ve gaz hortumu ile genelde akım üreteci üzerine monte edilmiş bir kontrol
panelinden oluşur; ayrıca yüksek akım şiddeti ile çalışma halinde bir de torcu
soğutmak için soğutma suyu devresi vardır. El kaynağı halinde torcun hareketi ve
kaynak metali beslemesi kaynakçı tarafından yapılır; yarı otomatik yöntemde torç
gene kaynakçı tarafından hareket ettirilir, burada tek fark kaynak ek metalini sağlayan
telin ark bölgesine otomatik olarak bir tertibat tarafından sokulması ve sürekli olarak
sabit bir hızla beslenmesidir.
Yarı otomatik TIG yönteminin geniş bir uygulama alanı bulmamasına karşın otomatik
TIG yöntemi olukça yaygındır. Bu yöntemde, sisteme kaynakçının müdahalesi söz
konusu değildir, tüm işlem sistem tarafından gerçekleştirilmektedir. Yöntemin başarılı
olabilmesi için, bağlantının konumunun sistem tarafından erişilebilir olması ve
ekonomiklik açısından da çok sayıda aynı parçanın kaynatılması gereklidir.
7
2.2. Kaynak Torçları
TIG kaynak yönteminde torç, iş parçası ile ucundaki tungsten elektrot arasında
kaynak için gerekli olan elektrik arkını oluşturabilmek için, akım kablosundan aldığı
akımı elektroda iletmek, koruyucu gazı kaynak banyosunun üzerini örtecek biçimde
sevk etmek görevlerini yerine getirmek için geliştirilmiş bir elemandır.
8
Şekil 2.3. Bir TIG kaynak torcunun parçaları
Hava soğutmalı torçlarda, soğutma torcun dış kısmından hava yardımı ile iç
kısmından ise akan koruyucu gaz tarafından gerçekleştirilir, bu neden ile bunlar gaz
soğutmalı torçlar adı ile de anılırlar. Bunlar hafif, akım yüklenme kapasitesi 200
Amperi geçmeyen, manipülasyonu kolay ve su soğutmalılara nazaran daha ucuz
torçlardır. Akım kapasitelerinin sınırlılığı nedeni ile ancak ince parçaların kaynağı için
uygundurlar.
Kafa açısı diye tanımlanan, tungsten elektrod ile torç sapı arasındaki açı normal
olarak 120o dir, bununla beraber bu açının 90o olduğu dik torçlar, 180o olduğu
kalem tipi torçlar ve uç açısının ayarlanabildiği döner başlıklı torçlar da uygulamada
kullanılmaktadır.
Kalem tipi torçlar görünüşleri bir kurşun kalemi andırdıkları ve kullanırken de baş kısmı
9
aşağıya gelecek biçimde kalem ile yazı yazar gibi tutuldukları için bu şekilde
adlandırılmışlardır; bunlar diğer türlerin giremediği yerlerde kullanılabilen, hafif ve
manipülasyonu kolay oldukları için özellikle ince sac kullanan üreticiler tarafından tercih
edilmektedirler. Bu torçların çok yaygın olarak bir diğer kullanım alanı da uçak
endüstrisidir, özellikle jet motorlarının yanma odalarına ve diğer parçalarına rakor ve
manşonların kaynatılmalarında bu tür torçlar büyük bir manipülasyon kolaylığı
sağlamaktadır.
Döner başlıklı torçlar biçim olarak kalem tipi torçları andırırlar, burada torcun meme
ve elektrot tutucu kısmı küresel mafsallı olarak sapa bağlanmıştır ve bu şekilde torç
açısı değiştirilerek kullanma sahası genişletilmiş ve torca üniversallık kazandırılmıştır.
Bu torçlar normal olarak torç bağlantı paketi ile beraber satılırlar, zira kaynak akım
kablosu, soğutma suyu dönüş hortumu içine yerleştirilmiş ve bu şekilde ısınması
önlenerek daha küçük kesitli kablo kullanabilme olanağı sağlanmıştır.
Bu torçlar kullanılmadan önce soğutma suyunun torç içine sızmaması için contaları
sık sık kontrol edilmeli ve tam bir sızdırmazlık sağlanmalıdır; zira aksi halde sızan su,
çalışma sırasında buharlaşarak koruyucu gaza karışır kaynağın kalitesini bozar,
gözenek ve çatlak oluşumuna neden olur.
10
Şekil 2.4. Su soğutmalı bir TIG kaynak torcunun kesiti
TIG kaynak torçlarına takılan gaz memeleri, torcun biçimine, türüne, kapasitesine,
hava veya su soğutmalı olmasına, kullanılan gaz debisine ve kaynak yerine göre
değişik çap ve tipte olabileceği gibi değişik malzemelerden de üretilmiş olabilir.
Günümüz endüstrisinde kullanılan gaz nozulları, malzemeleri açısından başlıca dört
gruba ayırabiliriz:
Hava soğutmalı torçlarda tercih edilen seramik gaz nozulları kırılgan olmalarına karşın,
fiyatlarının ucuzluğu, oldukça yüksek sıcaklıklarda dahi kullanılabilmeleri ve alternatif
akım uygulamalarında yüksek frekans akımının oluşturduğu çapraz ateşlemelere
mani olması nedeni ile endüstride en yaygın olarak kullanılan TIG gaz nozulu türüdür.
Seramik gaz nozulları sürekli kullanma sonucu gevrekleşir ve alt dudaklarından ufak
parçacıklar kopar ve aynı zamanda iç cidarlarında metal sıçraması, metal buharları
çökelmesi ve parçacıklar kopması sonucu pürüzlülük oluşur; bu durum koruyucu gaz
akımının laminerliğini bozduğundan bu hale gelmiş gaz nozulu yenisi ile
değiştirilmelidir.
Genellikle bakır ve alaşımlarından üretilen metalsel gaz nozulları yüksek akım şiddeti
ile uygulamalarda kullanılan su soğutmalı torçlarda tercih edilir, bunların hava
soğutmalı torçlar ile kullanılan türleri de vardır.
Metalsel gaz nozulları, seramik olanlara nazaran daha pahalıdır, buna karşın su
11
soğutmalı torçlar ile kullanıldıklarında çok daha uzun ömürlüdürler ve kırılgan
olmadıklarından da, kullanılmaları sırasında büyük bir itina gerektirmezler. Metalsel gaz
memelerinde, özellikle yüksek frekans akımının devrede olduğu alternatif akım
uygulamalarında karşılaşılan çapraz ateşleme olayı, koşulların elverdiği en büyük
çaplı gaz memesi kullanılarak önlenebilir.
Çift gazlı kaynak nozulları, MIG kaynak yöntemindeki MACCI uygulamasının bir
alternatifi olarak geliştirilmiştir, burada konsantrik iç içe iki nozul vardır, elektrodu
çevreleyen iç nozul asal bir koruyucu gaz sevk ederek arkın oluşumunu ve dış nozul da
azot veya karbondioksit gibi bir gaz sevk ederek kaynak bölgesini atmosferik
etkilerden korur. Asal gazdan ekonomi sağlamak amacı ile geliştirilmiş olan bu
yöntemin uygulaması yok denecek kadar azdır.
TlG kaynak torçlarında kullanılan gaz nozulları hangi malzemeden yapılmış olurlarsa
olsunlar, kullanılmalarında itina gereklidir, iç cidarlarında ve alt dudaklarında
sıçramalardan veya parçacık kopmasından ileri gelen ufak bir pürüzlülük dahi gaz
akımının laminer akışını türbülanslı hale dönüştürür ve bu tür bir gaz akışı da gerekli
korumayı gerçekleştiremediğinden kaynak bağlantısında hataların ortaya çıkmasına ve
kalitenin bozulmasına neden olur.
Herhangi bir TlG kaynak işlemi için gaz nozulu seçiminde, özellikle seramik
nozulların kullanılması halinde, nozulun dudak kısmı diye de adlandırılan, kaynak
banyosuna bakan alt kısmının, arkın sıcaklığından erimeyecek kadar küçük çaplı
olmasına dikkat edilmelidir. Küçük ağız çaplı nozullar arkın daha stabil yanmasına, dar
kaynak ağızları içinde daha rahat çalışmaya ve kaynakçının torcu fazlaca eğmeden
kaynak bölgesini görebilmesine olanak sağlamaktadır. Buna karşın büyük ağız çaplı
gaz nozulları daha etkin bir koruyucu gaz örtüsü oluşturabilmekteler ise de, TlG
kaynak yönteminde en önemli girdilerden bir tanesi olan gaz sarfiyatı çok
12
yükselmektedir. Bu bakımdan büyük çaplı gaz nozulları, ancak yüksek sıcaklıklarda
atmosferin etkilerine hassas titanyum gibi metallerin kaynağında uygulama alanı
bulmaktadır.
Gaz nozulu çapı ile tungsten elektrod çapı arasındaki ilişki konusunda katı bir kural
yoktur, uygulamada gaz nozulu çapı elektrod çapının 4 ila 6 katı arasında
seçilmektedir.
TlG kaynak yönteminde kullanılan gaz nozulları genelde biçim olarak silindirik veya
konik olarak üretilirler; bu gaz nozullarının bazı türlerinin iç kısımlarına gaz merceği adı
verilen gözenekli bir perde yerleştirilerek gaz akışının laminerliliği garantilenerek nozul
dışında da oldukça uzun girdapsız akan bir koruyucu gaz sütunu oluşturulur. Bu tür
gaz nozullarının kullanılması sonucu, nozul dışında kalan tungsten elektrod boyu
uzun tutulabilir ve bu da gerek kaynakçının kaynak banyosunu daha kolay kontrol
edebilmesine ve gerekse de dar ağız açıları içinde rahat çalışabilmesine olanak sağlar.
TIG kaynak yöntemi ile diğer elektrik ark kaynağı yöntemleri arasındaki en önemli
fark, ek kaynak metalinin elektrod tarafından sağlanmaması ve elektrodun sadece
ark oluşturma görevini üstlenmiş olmasıdır; bu bakımdan burada, erime sıcaklığı
3500°C civarında olan Tungsten, elektrod malzemesi olarak seçilmiştir. Yüksek erime
sıcaklığının yanı sıra tungsten çok kuvvetli bir elektron yayıcıdır ve yayınan
elektronlar ark sütunu içinde kuvvetli bir elektron akımı oluşturur ve ark
sütunundaki atomları iyonize ederek, arkın kararlılığını sağlar. Günümüz endüstrisinde
ticari saflıktaki tungsten (% 99.5 W) ile toryum, zirkonyum ve lantanyum ile
alaşımlandırılmış elektrodlar kullanılmaktadır. Uygulamada karşılaşılan TIG kaynak
13
elektrodlarını, saf tungsten elektrodlar, alaşımlı elektrodlar ve çizgili elektrodlar olmak
üzere üç grup altında toplamak mümkündür. TIG kaynak elektrodları, AWS A5.12 ile
DIN 32528'de bileşimlerine göre sınıflandırılmış ve bunları birbirlerinden kolaylıkla ayırt
edebilmek için de renk kodları kullanılmıştır.
DIN 32528 de TIG kaynak elektrodlarının çapları 0.5, 1.0, 1.6, (2.0), 2.4, (3.0), 3.2,
4.0, (5.0), (6.0), 6.4 ve 8.0 mm boyları ise 50, 75, 150, 175 mm olarak belirlenmiştir.
AWS A5.12 de ise elektrodların çaplan 0.01, 0.02, 0.04, 1/16, 3/32, 1/8, 5/32, 3/16,
1/4 inç boyları ise 3, 6, 7, 12, 18 ve 24 inç olarak saptanmıştır, 7 inçten daha uzun
olanlar sadece mekanize ve otomatik kaynak yöntemlerinde kullanılırlar. Uygulamada
elektrod çapı, elektrodun maksimum akım yüklenebilme kapasitesi göz önüne
alınarak seçilmelidir, bu değere yaklaşıldığında arkın ısı yoğunluğu artmakta, daha
stabil bir ark ile nüfuziyeti fazla, dikiş yüksekliği az bir dikiş elde edilebilmektedir.
• Elektrodun bileşimi,
Arkın oluşturduğu ısı enerjisinin üçte ikisi pozitif ve üçte biri negatif kutupta
oluştuğundan elektrodun doğru akımda negatif kutba bağlanması (doğru kutuplama)
halinde, aşırı ısınma oluşmadan, elektrodun pozitif kutupta (ters kutuplama) olması haline
nazaran daha fazla akım yüklemek mümkündür, gene bu duruma göre elektrod doğru
akım negatif kutupta iken alternatif akım haline nazaran daha yüksek akım ile
yüklenebilir. Benzer şekilde, kaynatılan parçaya öntav uygulanmış olması da elektrodun
maksimum akım yüklenebilme kapasitesini azaltır.
15
Elektrodun aşırı ısınması halinde en uygun çözüm elektrod çapını değiştirmektir, bunun
yanısıra, elektrod tutucusunun elektrod ile arayüzeyini arttırmak, elektrodun serbest
boyunu kısa tutmak, metalsel ve soğutmasız ise gaz nozulunu seramik veya daha
ideali su soğutmalı metalsel bir nozul ile değiştirmek de bir dereceye kadar elektrod
ısınmasına karşı alınabilecek önlemlerdir. Koruyucu gaz debisini arttırmak ta bu konuda
faydalı ise de, maliyeti direkt olarak etkilediğinden önerilen bir önlem değildir.
Tungsten elektrod gerektiğinden daha düşük bir akım şiddeti ile yüklendiğinde, ark
elektrodun uç kısmında gezinmeye başlar; gerektiğinden daha yüksek bir akım şiddeti ile
çalışıldığında elektrodun uç kısmında erime başlar ve bir sıvı tungsten damlacığı oluşur
ve kaynak sırasında bu damlacık oldukça yüksek bir frekans ile titremeye başlar ve
bu esnada da tungsten zerrecikleri arkı izleyerek veya buhar halinde kaynak metaline
geçer. Akım şiddetinin çok yükselmesi arkın stabilitesinin bozulmasına neden olur ve
bu durumda tungsten kaynak metaline zerrecikler veya buhar halinde değil oldukça
iri damlalar halinde geçmeye başlar, ideal akım şiddetinde elektrodun uç kısmında
erimiş tungsten bir yarım küre şeklinde görülür.
Saf tungsten elektrod kullanılması halinde, en stabil ark akım şiddetinin izin verdiği en
küçük çaplı elektrod ucunda yarım küre şeklinde erimiş tungsten damlacığı oluştuğu
anda görülür. Bu şekildeki bir çalışmada, özellikle otomatik kaynak halinde uzun
16
çalışma süreleri sonunda dahi elektrodda bir aşınma görülmediği gibi, kaynak
koşullarının izin verdiği en uzun ark boyu ile de çalışmak mümkün olur.
• Kaynak biter bitmez elektrod ucu henüz daha kızgın iken koruyucu gaz
akımının kesilmesi.
Kaynak sırasında elektrodun ucu tungstenin erime sıcaklığı olan 3350°C'nin üzerinde
17
bir sıcaklıktadır, bu uç kaynak banyosu veya kaynak dolgu teli ile temas ettiğinde, uca
yapışan metalin bir kısmı hemen buharlaşır ve bir kısmı da, elektrodun uç kısmında
bir yarım küre biçiminde olan tungsten damlacığını alaşımlandırarak arkın
stabilitesinin bozulmasına neden olur. Kirlenmiş elektrod ile yapılan kaynakta arkın
stabilitesini kaybetmesine, elektrod ucunun biçiminin değişmesi ile kirletici metalin
buharlarının ark yoluna geçmesine neden olmaktadır.
Böyle bir durum karşısında yapılabilecek iki şey vardır; elektrodun ucunu kırıp yeniden
şekillendirip kullanmak veya bir bakır parça üzerinde, yüksek akım şiddeti ile bir ark
oluşturup, kirletici metal buharlaşıp yok oluncaya kadar arkı devam ettirmek. Bu
şekilde yapılan temizleme işleminde tek değerlendirme yöntemi arkı izlemektir, ark
stabilitesini kazandığı an temizleme işlemi tamamlanmış demektir. Kirlenmiş elektrodun
uç kısmının kırılıp yeniden şekillendirilmesinin gerekli olduğu hallerde, kırma iki pense
kullanarak elektrodun uç kısmından en fazla 10-12 mm kadarlık kısımda yapılmalıdır;
zira bu bölge gevrekleşmiştir kırılabilir, elektrodun diğer kısımlarından kırmaya
zorlandığında eğilir ve düzeltmek çok zor bir iştir.
Bileşiminde % 1-2 toryum oksit (ThO2) içeren tungsten elektrodlar saf tungsten
elektrodlara göre daha yüksek bir akım yüklenme kapasitesine, iyi bir elektron
yayınımına, daha uzun bir kullanma ömrüne, kirlenme oksitlenmeye karşı daha büyük
bir dirence, daha kolay bir tutuşma ve daha kararlı bir ark oluşturma özeliğine
sahiptirler. Toryum-Oksit miktarının % 4'de kadar yükselmesi ile ark karakteristikleri
daha da iyi bir duruma gelir.
Toryum-Oksit ile alaşımlanmış tungsten elektrodlar da, saf tungsten elektrodlar gibi
sinterleme ile üretilir. Tungsten tozları ve toryum oksit tozları belirli bir oranda
karıştırıldıktan sonra preslenerek şekil verilir ve pişirilerek elektrod elde edilir. Toryum-
Oksit alaşımlı tungsten elektrodlar, normal akım yüklenme kapasitelerinde erime
göstermezler, aşırı bir akım ile yüklendiklerinde, saf tungsten elektrod halinde olduğu
gibi erimiş tungsten damla halinde kaynak banyosuna geçmez, burada sadece
elektrodda hızlı bir boy kısalması görülür. Bu olay alaşımlı elektrod halinde aynı elektron
emisyonu yoğunluğunda sıcaklığın saf tungsten elektroddan daha düşük olmasından
kaynaklanmaktadır.
18
Ark ateşleyicisi olarak yüksek frekans akım generatörü kullanıldığı hallerde, bu
elektrodlar ile, değdirme yöntemi halinde uygulanan gerilimden çok daha düşük bir
gerilimde ve daha uzun bir ark boyunda ark ateşlemesi gerçekleştirilebilir. Bu konu
özellikle yüzey kalitesinin önemli olduğu haller için bir üstünlüktür.
Bu tür elektrodlar ile değdirerek ark ateşlemesini yapılması halinde de saf tungsten
elektrodlar halinde görülen kıvılcım sıçraması ve çakma görülmez; bu biçimde ark
ateşlemesi için bu tür elektrodlar halinde en iyi sonuç yüksek bir boşta çalışma
gerilimi ve koruyucu gaz olarak ta argon kullanıldığı zaman alınmaktadır. Bu tür ark
ateşlemeye, kaynatılan metal türünün de etkisi vardır, örneğin paslanmaz çelik bu tür
ark ateşlemesine alüminyumdan daha yatkındır.
Akım yüklenme kapasitesi açısından, alternatif akım halinde artan toryum oksit içeriğine
bağlı olarak bu tür elektrodlar saf tungsten elektrodlara nazaran % 50'ye kadar varan
bir fazlalık gösterirler, özellikle koruyucu gaz olarak helyum kullanılması halinde
oldukça yüksek akım yüklenme kapasitelerine çıkılabilmektedir.
Toryum oksit alaşımlı elektrodlar ile yapılan kaynak dikişinin nüfuziyetinin derinliği, aynı
akım şiddeti ve aynı ark boyu halinde saf tungsten elektrod ile yapılan kaynak
dikişininkinden daha azdır, zira bu elektrodlarda ark gerilimi 3-5 Volt daha düşük
olmaktadır. Uygulamada bu elektrodlar ile daha yüksek akım şiddeti ile çalışıldığından
bu olayın farkına varılmaz.
Toryum oksit alaşımlı tungsten elektrodlar ile paslanmaz çeliklerin kaynağı halinde
yatay oluk pozisyonunda elektrod ucunun kaynak banyosuna değmesi bir sorun
oluşturmaz, elektrod veya banyo bu olaydan etkilenmez, buna karşın dik veya tavan
kaynağı halinde bu olay elektroda banyodan bir miktar kaynak metali sıvaşmasına
neden olur ve bu da elektrodu deforme eder, bu durumda elektrod ucunun uygun bir
noktadan kırılarak yeniden şekillendirilmesi gerekir.
Elektrod ucunun sivriltilerek daha yoğun ve sert bir ark oluşturulabilir ve bu da özellikle
derin kaynak ağzı hazırlanmış boru birleştirmelerinde büyük bir kolaylık sağlar.
Düşük akım şiddeti ile otomatik kaynak uygulamalarında saf tungsten elektrodlar
toryum oksitli elektrodlara tercih edilir, zira uzun süre kullanma sonucu elektrodun
ucunda bazı bölgelerde toryum segregasyonu oluşur ve ark bu noktalara doğru kayarak
19
stabilitesini yitirir.
Bileşimlerinde zirkonyum oksit (ZrO2) içeren elektrodların özelikleri saf tungsten elektrod
ile toryum oksitli elektrodların özellikleri arasındadır. Alternatif akım ile kullanılmaları
halinde saf tungsten elektrodların ark stabilitesini, toryum oksitli elektrodların akım
yüklenme kapasitesi ile kolay ark tutuşturma özelliğini gösterirler. Bu elektrodlar
zirkonyum oksit içeriğine göre kahverengi ve beyaz renk ile işaretlenmişlerdir.
1980'li yılların başlarından itibaren özellikle ABD'de Seryum oksit (CeO2) içeren
elektrodlar endüstride, toryum oksitli elektrodların bir alternatifi olarak kullanılmaya
başlanmıştır.
• Yüksek akım şiddetlerinde daha küçük çaplı elektrod ile çalışabilme olanağı
sağlarlar,
• İyi bir ark stabilitesi sağladıklarından, daha üniform kaynak dikişleri elde edilir,
• Düşük bir akım direncine ve yüksek bir sıcaklık dayanımına sahip olmaları
nedeni ile yüksek bir akım ile yüklenebilme kapasitesine sahiptirler,
• Kaynak sırasında, elektrodun uç kısmında çok dengeli bir sıvı tungsten damlacığı
oluşur ve elektroddan kaynak dikişine damlama ve sıçrama görülmez, kaynak
metalinin tungsten ile kirlenmesi olayı ile karşılaşılmaz,
• Bu elektrodlar ile arkın tutuşması daha kolay bir biçimde gerçekleşir ve kaynak
sırasında ark gerilimi değişme göstermez,
20
elektrodlardan daha iyi bir performansa sahiptirler,
TIG kaynak elektrodları kullanılmadıkları zaman temiz bir kutuya konmalı yağ ve kirden
korunmalıdır. Yüzeyinde çukurcuk, çizik, enklüzyon ve çatlak bulunan elektrodlar
kullanılmamalıdır.
Elektrod tutucular yarıklı veya sürmeli türde üretilmektedir ve elektrod ile temas eden iç
kısmı elektrod ile tam teması sağlayacak bir yüzey düzgünlüğüne sahiptir dış kısmı
da elektrod tutucu yüzüğü diye adlandırılan parçanın iç kısmına yerleştiğinden
hassas bir şekilde işlenmiştir. Elektrod tutucularının her kullanımdan önce özellikle iç
kısımları kontrol edilmeli, kir, yağ artıkları temizlenmeli, iç kısmı derin bir biçimde
çizilmiş veya tungsten elektrodun uygun çapta olmaması nedeni ile ark oluşması
sonucu içinde kraterler oluşmuşlar kullanılmamalıdır.
Elektrod tutucuları, eski deyim ile tutucu hamili genelde diffüzör diye adlandırılan
bakırdan yapılmış ve koruyucu gaz kanallarına sahip bir parçanın içine yerleştirilir;
21
elektrik akımı bu parçadan memeye geçtiğinden ve bu parça sayesinde tutucu
tungsten elektrodu sıkıca kavrayabildiğinden bu geçmenin de toleransları ve işleme
hassasiyeti önemlidir. Bu parça üst ucundan direkt olarak üzerindeki dişler ile veya
bir somun yardımı ile torç gövdesine bağlanır; alt ucuna ise gaz nozulu takılır.
TIG kaynak donanımların büyük bir kısmında, torç kaynak akım üretecine, içinde
akım kablosunu, koruyucu gaz hortumunu, kumanda kablolarını ve gerektiğinde de
soğutma suyu geliş ve gidiş hortumlarını bir arada tutan, torç bağlantı paketi diye
adlandırılan bir metal spiral takviyeli kalın bir hortum ile bağlanmıştır. Burada saf
bakırdan yapılmış olan akım kablosu makina veya torcun en üst akım değerini
taşıyabilecek bir kesite sahiptir. Bu kesiti mümkün olduğu kadar ufaltabilmek amacı
ile su soğutmanın var olduğu hallerde akım kablosu su hortumu içinden geçirilerek
ısınmaması sağlanır. Koruyucu gaz olarak helyum'un kullanılması halinde, kauçuk
helyumun diffüzyonuna mani olamadığından özel bir plastikten imal edilirler.
TIG kaynak yönteminde koruyucu gaz olarak sadece asal gazlar kullanılmaktadır, bu
yöntemde koruyucu gaz içinde az miktarda dahi aktif bir gazın varlığına müsaade
edilemez, zira kaynak sırasında kızgın durumda bulunan tungsten elektrod bu
olaydan etkilenir. Koruyucu gaz basınçlı tüplerden veya stasyoner bir büyük basınçlı
kaptan borular yardımı ile dağıtılarak kullanım alanına sevkedilir. Ülkemizde TIG
kaynağı için gerekli gaz basınçlı tüplerden sağlanır, işletme içi merkezi gaz dağıtım
şebekeleri henüz uygulama alanı bulamamıştır.
Burada kullanılan gaz tüpleri oksijen veya diğer basınçlı gaz tüpleri gibi çelikten imal
edilmişlerdir. Ülkemizde asal gaz tüpü olarak da 40 litrelik ve 150 Atü'lük tüpler
kullanılmaktadır, bunlar TS 1519 ve DIN 4664'te tanımlanmışlar ve gri renge
boyanmışlardır. Bu tüpler içinde gaz basınç altında bulunduğu için bunlar basınçlı
kaplar sınıfına girerler ve oksi gaz kaynağında etraflıca açıklanmış olan tüplerin bakımı
ve kullanılması sırasında dikkat edilmesi gerekli hususlara aynen uymak zorunludur.
Gelişmiş Batı Ülkelerinde tüp doldurmaya gönderilir iken içinde 1 Atü basıncında gaz
kaldığı zaman tüpün vanası kapatılır ve bu halde doldurmaya gönderilir ve tüp ventili
açık tutulmadığı için hava tüpe giremez ve doldurulan gaz daha saf olur; aksi halde
22
tüpün içindeki hava emilmeden yapılan doldurmalarda tüp hacmi kadar hava argona
karışmış olur bu da % 0.75'lik bir safiyetsizliğe karşı gelir. Bu kadar bir safiyetsizlik
örneğin titanyumun kaynağında hemen kendini belli eder ve kaynak kalitesi bozulur.
Gaz tüplerine takılan basınç ayar ventilleri sadece belirli bir gaz içindir ve bunlar
dizayn edildikleri gaz için kullanılmalıdır.
Kaynak sırasında tüp başlangıçta bir kez vanasından açılır, gaz debi ayarı yapılır bundan
sonra çalışma sırasında verilen aralarda, ark sönünce gaz akımı da makinede
bulunan selenoid ventil tarafından kesilir.
TIG kaynak yönteminde koruyucu gaz kullanmanın tek amacı kaynak sırasında, kaynak
banyosunu ve erimeyen tungsten elektrodu havanın olumsuz etkilerinden korumaktır.
TIG kaynak yönteminde kullanılan koruyucu gazlar, Helyum ve argon veya bunların
karışımı gibi asal gazlar olup, kimyasal bakımdan nötr karakterde, kokusuz ve renksiz
monoatomik gazlardır. Kaynak sırasında koruyucu gazlar kaynak bölgesine bir ısı
katkısında bulunmasalar da, ısı girdisini bir dereceye kadar etkilerler. TIG kaynak
yönteminde koruyucu gaz olarak kullanılan asal gazlar veya bunların karışımı kaynak
sırasında kızgın durumda bulunan tungsten elektrod ve erimiş kaynak banyosu ile bir
reaksiyon oluşturmazlar, kaynak metalinin kalitesine olumsuz bir etkide
bulunmamalarına karşın, kaynak hızına ve kaynaklı bağlantının kalitesine önemli
etkide bulunurlar.
23
içinde bu yöntemin ilk uygulamalarında ABD’de helyum kullanılmış ve yöntem Heliark
adı ile anılmıştır. ABD'nin doğal gazdan yeterli miktarda helyum elde edebilmesine
karşın, Avrupa’da helyumun yokluğu havadan ayrıştırma ile elde edilen argonun bu
yöntemde kullanılmasına neden olmuş ve yönteme de Argonark adı verilmiştir.
Helyum doğada hidrojenden sonra en hafif gaz olup, özgül ağırlığı 0,179 kg/m3 olup
havadan yaklaşık 7 kat daha hafiftir; argonun özgül ağırlığı ise 1,784 kg/m3 tür ve
havadan 1,4 kere daha ağırdır. Bu farklılık her iki gazın kaynakta kullanımında gaz
sarfiyatını etkilemektedir, tavan kaynak pozisyonu haricinde, kaynak işlemende aynı
korumayı gerçekleştirebilmek için daha fazla helyuma gerek vardır. Ayrıca kapalı
yerlerde yapılan kaynak işlerinde, örneği bir kazan veya basınçlı kap içinde, havadan
ağır olan argonun yere çökmesine karşın, helyum üst kısımlarda biriktiğinden gerekli
önlemin alınmadığı hallerde kaynakçının boğulmasına neden olabilmektedir. Aynı
akım şiddetinde helyum atmosferi içinde oluşan ark, argon atmosferinde oluşandan
daha yüksek bir ark gerilimine sahiptir bu da kaynak ısı girdisini ve dolayısı ile de
nüfuziyeti arttırmaktadır. Bu olay özellikle ince kesitli parçalarda argonun, kalın kesitli
ve ısı iletkenliği yüksek olan malzemelerin kaynağı ile otomatik kaynak
uygulamalarında helyumun tercih edilmesine neden olmaktadır.
24
Tablo 2.3. Argon ve Helyum gazlarının TIG yönteminde davranışlarının karşılaştırılması
Argon Helyum
Düşük ark gerilimi sonucu ısı girdisinin Yüksek ark gerimi sonucu oluşan daha sıcak
azalması, 1.5 mm'den ince parçaların el ile ark, ısı iletkenliği yüksek malzemeler ile kalın
kaynağında büyük bir üstünlük sağlar. parçaların kaynağında daha üstün sonuçlar
verir.
Alüminyum ve alaşımları gibi yüzeyleri refrakter
bir oksit tabakası ile kaplı malzemelerin Yüksek ısı girdisi ve yüksek kaynak hızı daha
kaynağında temizleme etkisi daha şiddetlidir. dar bir ITAB oluşturur ve bunun sonucu kaynak
bağlantısının mekanik özelikleri iyileşir ve
Arkın tutuşması daha kolaydır. Ark daha sakin çarpılması ve kendini çekmeler azalır.
ve daha stabil yanar.
Havadan çok daha hafif olması sonucu
Havadan ağır olması nedeni ile daha az koruyucu gaz sarfiyatı yüksektir ve torcun
koruyucu gaz ile daha etkin bir koruma sağlar. memesinden çıkan gaz akımı hava
hareketlerine hassastır.
Dik ve tavan kaynaklarında, gaz sarfiyatının
fazla olmasına karşın, ısı girdisinin azlığı Otomatik kaynak işlemlerinde yüksek kaynak
sonucu oluşan, daha ufak kaynak banyosuna hızlarında karşılaşılan gözenek ve yanma
kaynakçının kolaylıkla hakim olabilmesine çentikleri oluşumu kontrol altına alınabilir.
olanak sağlar.
Paslanmaz çelik, inkonel ve monelin kaynağında bazı hallerde gözeneğe mani olmak
için Ar-He karışımları kullanılabilir. Bu gaz karışımı hidrojenin olumsuz metalürjik
etkileri bulunan çeliklerde hiç bir zaman kullanılmamalıdır. Koruyu gaz içinde hidrojenin
varlığı ark gerilimini yükseltmekte ve kaynak banyosu daha akıcı yapmakta ve sıvı
kaynak metalinin ıslatma kabiliyetini yükseltmektedir. ABD'de özellikle ince paslanmaz
çelik boruların üretiminde tercih edilen bu karışım gazın iki ayrı bileşimi % 15 He - % 85
Ar ve % 5 He - % 95 Ar bu alanda oldukça yaygın bir uygulamaya sahiptir.
25
Tablo 2.4. Çeşitli metallerin TIG kaynağı için önerilen koruyucu gazlar ve elektrodlar
Bazı özel hallerde, bakır ve alaşımlarının TIG kaynağında Azot'ta yüksek ark gerilimi
ve yüksek akım şiddetinin gerekli olduğu hallerde koruyucu gaz olarak
kullanılmaktadır. Bu uygulamada azot asal bir gaz olmadığından elektrod
kirlenmesini azaltmak amacı ile yüksek miktarda toryum oksit içeren elektrodlar
kullanılmak zorundadır.
Tüm ark kaynak yöntemlerinde, kaliteli bir kaynak dikişi eldesi ancak kararlı bir ark
gerçekleşebildiğinden, akım üretecinin seçimine özen göstermek gereklidir. TIG kaynak
yönteminde, arkın kararlılığı, kutuplama ve akım türü diğer ark kaynak yöntemlerinden
daha etkin bir biçimde kaynak dikişinin kalitesini etkilediğinden bu konuda daha büyük
özen göstermek gereklidir.
TIG kaynak yöntemi için geliştirilmiş çeşitli tür ve büyüklüklerde akım üreteçleri piyasada
mevcuttur; bunların şantiyelerde kullanılan türleri bir içten yanmalı motor ile tahrik
edilirler; fabrika ve atölyelerde kullanılan türleri ise şebekeden beslenirler. Bunların giriş
voltajı şebeke geriliminde olabildiği gibi özel durumlar için değişik giriş geriliminde
üretilmiş akım üreteçleri de vardır.
TIG yönteminde kullanılan kaynak akım üreteçleri, örtülü elektrot ile ark
kaynağında kullanılan türdekiler gibi sabit akım, diğer bir tanım ile düşen
karakteristikli akım üreteçleridir. Sabit akımlı kaynak akım üreteçleri düşen tip voltamper
26
karakteristiğine sahiptirler ve bu sayede, ark boyu değiştiği zaman akım sabit
kalabilmektedir. Eğimi fazla olan bir volt-amper eğrisinde kaynak çalışma aralığında
ark voltajındaki değişmelere bağlı olarak akımdaki değişmeler oldukça küçüktür. Sabit
akımlı kaynak akım üreteçlerine ait tipik bir volt-amper eğrisi Şekil 2.5'de görülmektedir.
Şekil 2.5. Bir kaynak akım üretecine ait düşen tür volt-amper karakteristiği
TIG kaynak yöntemi akım üreteçlerinden, generatör ve alternatörler daima bir kuvvet
makinası tarafından tahrik edilirler. Güç elektroniği günümüz düzeyine erişmeden
önce, fabrika veya atölye içinde kullanılan TIG akim üreteçleri de bir elektrik motoru
tarafından tahrik edilirlerdi; artık günümüzde bu türün üretimi yoktur; şantiye ve arazi
çalışmalarında, şebeke akımının bulunmadığı hallerde bunlar içten yanmalı motorlar
(benzin veya dizel) tarafından tahrik edilirler. Bu tür üreteçler örtülü elektrot ile ark
kaynağı için kullanılanların aynısıdır.
TIG kaynak yönteminde, kaynatılan malzemenin türüne göre hem alternatif akım hem
de doğru akım kullanıldığından, modern akım üreteçleri her iki tür akımı da gerektiğinde
sağlayabilecek türde dizayn edilmişlerdir, iyi bir kaynak akım üreteci hem alternatif hem
de doğru akım sağladığında, kaynak akımını sabit tutabilmen ve ayrıca doğru akımda
tutuşmayı, alternatif akımda ise arkın sürekliliğini sağlamak için bir yüksek frekans
generatörüne sahip olmalıdır. Son yıllarda birçok uygulamada bu konuda darbeli akım
da kullanılmaktadır
27
redressör türleri generatör ve alternatörlere nazaran çok daha yaygın bir kullanma
alanına sahiptir. Redressörler, akımı kaynak gerilimine ayarlayan bir transformatör ve
bu akımı doğrultan bir redressörden oluşmuşlardır, bu neden ile hem doğru akım hem
de alternatif akım üreten bu tür üreteçler ile her tür metal ve alaşımın kaynağını yapmak
mümkün olabilmektedir. Cihaz üzerindeki bir şalter yardımı ile kaynak akımı ister
transformatör çıkışından, istenir ise de redressör çıkışından alınabilir; redressör
çıkışından akım çekme halinde, bir başka şalter yardımı ile düz kutuplama (torç
negatif kutupta) veya ters kutuplama (torç pozitif kutupta) bağlantılarından bir tanesi
seçilebilir; bu seçimi kaynakçı kaynak yapacağı metal ve alaşımın türüne göre
belirler.
Günümüzde gelişmiş TIG kaynak redressörleri bir de darbeli akım üretecek biçimde
dizayn edilmişlerdir. Darbeli akım doğru akımın şiddetinin iki sınır değer arsında
öngörülen frekansta değişmesidir. Bu şekilde akımın üst sınır değerinin nüfuziyeti ele
edilebilmekte ve aynı zamanda ortalama akım şiddetinin ısı girdisi parçaya
uygulanmaktadır bu bakımdan daha çok D.A.E.N. ile çalışmada tercih edilen darbeli
akım pozisyon kaynaklarında çok iyi sonuçlar vermektedir.
Son yıllarda inverterler TIG kaynak yönteminde yaygın bir uygulama alanı
bulmuştur; bu akım üreteçleri daha hafif olukları gibi daha stabil bîr ark
oluşturduklarından pek çok kullanıcı tarafından tercih edilmektedirler.
28
2.13.2. Yüksek frekans akımı ile arkın tutuşturulması
Yüksek frekans ile tutuşturma gerek doğru akım ve gerekse de alternatif akım
uygulamalarında kullanılır. Bu sitemde yüksek gerilim ve yüksek frekansta çalışan bir
küçük üreteç seri halde kaynak akım devresinde yer alır. Yüksek gerilim elektrod
parçaya birkaç mm kadar yaklaştırılınca yüksek gerilim arkı oluşturur ve bu ark
elektrod ile iş parçası arasındaki gazı iyonize eder ve hemen kaynak arkı oluşur.
Doğru akım ile çalışmada bu yüksek gerilim arkına sadece arkın tutuşturulması
anında gereksinim vardır, alternatif akım halinde ise bu ark kaynak süresince sürekli
olarak devrede kalır. Yüksek frekans genaratörünün yayınladığı dalgalar civardaki
radyo, bilgisayar gibi elektronik cihazların çalışmalarını etkiler; batı ülkelerinde bu
konuda uyulması gerekli nizamnameler vardır ve kaynak akım üreteci dizaynında
burada öngörülmüş olan koşullara uyulur.
TIG kaynak yöntemi, bir eritme kaynak yöntemi olduğundan, kaynak işlemi öncesi
muhakkak bir kaynak ağzı hazırlamak gereklidir. TIG kaynak yönteminde
uygulanan kaynak ağızları diğer eritme kaynak yöntemleri için hazırlanan
ağızlardan biçim olarak farklılık göstermese de boyut olarak bazı farklılıklar gösterir.
TIG kaynağında uygulanan kaynak ağızları TS 3473 te ve daha ayrıntılı olarak ta
DIN 8551 Teil 1 ve DIN 8552 Blatt 1 ve Blatt 3'te açıklanmıştır.
Bu yöntemde kaynak metali uygulanan akımın şiddetine bağlı olmayıp da dışarıdan ark
bölgesine sokulduğu için daha çok kıvrık alın, köşe, dik alın, üçlü alın ve küt alın
birleştirmeler mümkün olan her yerde tercih edilerek bağlantı ek kaynak metali
kullanmadan gerçekleştirilir. Küt alın birleştirmede kaynak tek taraftan, mümkün
mertebe az kök aralığı bırakılarak çelik malzeme halinde 3-4 mm, alüminyum halinde
5 mm kalınlıklara kadar uygulanır. İki taraftan uygulanan I küt alın birleştirmede kalınlık
8 mm' ye kadar çıkabilir. Alüminyum bakır gibi, ısı iletim katsayıları yüksek
29
malzemelerde, küt alın kaynak ağzı ile birleştirmeler, dik pozisyonda iki taraftan aynı
anda kaynak uygulanarak gerçekleştirilir ve bu şekilde ısı yoğunluğu arttırıldığı için
daha az çarpılma ile karşılaşılır.
Kalın parçalar halinde U ağzı TIG kaynak yönteminde uygulanır; yalnız TIG yöntemi
kalın parçaların kaynağı için ekonomik olmadığından bu tür parçalarda kök paso TIG
ile dolgu pasoları diğer uygun bir yöntem ile yapılır.
Kaynak ağızlarının hazırlanmasında çelikler halinde oksijen ile kesme, paslanmaz çelik
ve alüminyum halinde ise plazma kullanılabilir. Küt alın kaynak birleştirmesi halinde
ince parçalar mekanik olarak giyotin ile de kesilebilir. Doğal olarak gerektiğinde
kaynak ağızları takım tezgahları veya taşlama yardımı ile hazırlanabilir. Yalnız
Alüminyum ve alaşımları halinde bağlayıcısı plastik olan taşlar kullanıldığında kaynak
dikişinde gözenek görülür. TIG kaynak yönteminde kaynak ağızlarının kirlenmemesine
ve kaynak öncesi temiz olmasına özel bir dikkat gösterilmelidir.
30
Kıvrık alın Dik alın Köşe alın Üçlü alın
tüm - - - - tüm - - - -
Şekil 2.6. TIG yönteminde uygulanan kaynak ağız ve kıvrık alın birleştirme türleri
2.15. TIG Kaynak Yöntemi için Kaynak Dolgu Metali (Tel ve Çubuk Elektrodlar)
TIG kaynak yönteminde gerekli olan kaynak dolgu metali el ile yapılan kaynakta tel
çubuk halinde kaynakçı tarafından otomatik tel besleyici sistemlerde ise tel halinde
31
sistemin tel sürme tertibatı tartından kaynak bölgesine sokulur. Burada kaynak metalinin
ark tarafından taşınımı söz konusu değildir ve ark asal bir gaz atmosferi altında
oluşturulmuştur. Bu bakımdan özellikle alaşım ve dezoksidasyon elementlerinin büyük
çapta yanması diye bir olay söz konusu değildir ve kayıplar gözönüne alınamayacak
derecede azdır. Her tür metal ve alaşımın kaynağına uygulanabilen TIG yöntemi için
her tür metal ve alaşım için çok geniş bir spektrumu kapsayan kaynak telleri
üretilmiştir. Bunlar bileşim olarak, MIG kaynak yönteminin de uygulanabildiği metal ve
alaşımlarda aynı bileşimdedirler; sert dolgu telleri ile MIG yönteminin uygulanamadığı
alaşımlarda farklılık gösteririler. Bu yöntemde kullanılan koruyucu gazın pahalılığı ve
işlemin büyük çapta el ile yapılması kolay kaynatılabilen yalın karbonlu ve az alaşımlı
çeliklerin kaynağı için bir engel oluşturur; buna rağmen 50 mm'den düşük çaplı
tesisat ve doğalgaz borularının kaynağında ve birçok halde daha kalın çaplı boruların
ve payplaynların kök pasolarında vazgeçilemez yöntemlerden bir tanesidir.
TIG Yöntemine kullanılan kaynak alaşımları döküm ile elde edilmiş sert dolgu
metalleri dışındakiler çekilerek üretilmiş 1 metre boyunda çeşitli çaplarda tellerdir.
Bunların çapları DIN 8556 ya göre 1, 1.2, 1.6, 2, 2.4, 3, 3.2, 4 ve 5 mm’ dir çap
toleransları ise 4 mm.'ye kadar ±0.10 mm, 5 mm. için ise ±0.15 mm.dir. Otomatik ve tel
sürme tertibatlı sistemlerde kaynak telleri aynen MIG kaynak yönteminde kullanılanlar
gibi kangal halinde pazara sunulurlar.
Kaynak metali seçiminde bu yöntemde en önemli kriter esas metal ile kimyasal
bileşim bakımdan uygunluktur, kaynak dikişinin kalitesine ve bileşimine dolgu metalinin
etkisi daha şiddetli olduğundan endüstride kullanılan norm bileşimdeki metal ve
alaşımlar için dahi burada kimyasal bileşim daha dar aralıklarda değişmeye izin
verilir. Bunun yanısıra çekme ve darbe zorlamalarına dayanıklık, elektrik iletkenliği,
korozyon direnci ve kaynak dikişinin görünüşü de önemli kriterlerdir.
Kaynak teli üreticileri bunları yüzeyleri gayet temiz olarak kutu veya özel
ambalajlarda pazara sunarlar, bunların işletmelerde uygun olmayan koşullarda
32
depolanması özeliklerinin bozulmasına neden olur. Nemli yerlerde depolanan bazı tür
tellerin yüzeylerinde oksit tabakası oluşabilir, yağlı el ile tutulan veya yağlı gresli
maddeler ile temas eden teller ile açıkta ambalajı açılmış olarak depolanan tellerin
yüzeyinde gerek rutubetin ve gerekse de ortamdaki tozların çökelmesi sonucu kir
tabakası oluşur bütün bunlar kaynak sırasında banyoya geçerek bağlantının
beklenen kalitede olmamasına neden olurlar.
Tablo 2.5. TIG Kaynak yönteminde çeşitli metal ve alaşımlar için kullanılan kaynak
tellerine ait standartlar
33
kaynak işlemini kontrol altında tutan değişkenlerdir ve birinci gruba giren
parametreler saptandıktan sonra belirlenirler; bunlar kaynak dikişinin genişliğini,
yüksekliğini, nüfuziyetini, arkın stabilitesini ve kaynak bağlantısının emniyetini
etkileyen değişkenlerdir. TIG kaynağında bunlar kaynak akım şiddeti, ark boyu ve
kaynak hızıdır. Bu parametreler değer sayıları ile ölçülebildiği gibi kaynak işlemi
sırasında da değiştirilebilirler.
Üçüncü gruba giren, ikinci derecede ayarlanabilir parametreler ise torç açısı, elektrod
serbest uzunluğu ve parçanın yatay düzlem ile olan eğimidir. Bu değişkenlerin
ölçülmesi daha zordur ve kaynak dikişi üzerine etkileri daha azdır.
TIG kaynak yönteminde parametreler incelenir iken bunların kaynak dikişinin biçimi
ve bağlantının güvenliği göz önüne alınır ve erime gücüne etkileri göz önüne
alınmaz; zira bu yöntemde kaynak metali ark bölgesine dışarıdan ve genelde el ile
sokulduğu için parametrelerin erime gücüne etkileri en düşük düzeydedir.
34
şiddetidir. Tablo 2.2'de çeşitli çap ve tür elektrodların akım yüklenebilirliği verilmiştir.
Erimeyen elektrodun akım yüklenebilirliğini, bileşim ve çap gibi bu iki önemli etkenin
yanısıra, uygulanan akımın türü, kutuplama, elektrod serbest ucu ve kullanılan
koruyucu gazın türü de etkilemektedir. Belirlenmiş bir akım şiddeti için doğru akım
halinde elektrodun pozitifte bağlı olması ısı yükü nedeni ile daha büyük çaplı
elektrod gerektirmektedir, aynı çaptaki elektrod halinde de elektrodun negatif kutba
bağlı olması halinde en yüksek akım taşınabilirliği elde edilmektedir. Erimeyen elektrod
ile kaynak uygulamalarında elektrod çapı akım yüklenebilirliğinin en etkin faktörü
olduğu için kalın parçalar kalın çaplı ince parçalar ise küçük çaplı elektrodlar ile
kaynak edilirler.
35
Akım Türü ve
D.A.E.N. D.A.E.P. A.A.
Kutuplama
Elektronların ve
iyonların akış yönü
Dikişin nufuziyet
biçimi
Şekil 2.7. TIG kaynak yönteminde akım türünün kaynak özelliklerine etkisi
Doğru akım elektrod pozitif ince alüminyum ve magnezyum parçaların kaynağı için
uygundur zira bu tür çalışmada arkın oksit temizleme özeliği iyidir ve nüfuziyeti az,
geniş kaynak dikişleri elde edilir. Elektrodun aşırı ısınması ve erimeye meyletmesi
nedeni ile doğru akım elektrod pozitif uygulamaları sadece ince parçaların kaynağı ile
sınırlıdır. Doğru akım elektrod negatif uygulamalarında arkın oksit temizleme özeliği
yoktur, derin nüfuziyetli kaynak dikişleri elde edilir ve tür uygulama
alüminyum ve mağnezyum dışında tüm metal ve alaşımları için uygundur.
Alüminyum ve mağnezyumun kaynağında yüksek frekans akımı ile takviyeli
alternatif akım en yaygın uygulama alanına sahiptir, zira bu durumda hem oksit
temizleme özeliği hem yeterli nüfuziyet bir arada elde edilebilmektedir.
36
sağlamaz ve fiyatı ucuzdur; bu nedenlerden ötürü helyum daha ziyade ısı iletkenliği
yüksek kalın parçaların kaynağında tercih edilir. Hem maliyeti azaltmak ve hem de iki
gazın üstün özelliklerinden faydalanabilmek amacı ile helyum-argon karışımları da
koruyucu gaz olarak yaygın bir uygulama alanına sahiptir.
Şekil 2.8. Kaynak sırasında akım türü ve şiddetine göre elektrod uç biçiminin görünüşü
37
yoğunluğu yükseldiğinden Pinch-Effect'in etkisi şiddetlenir ark daha büzülerek ark
sütunun merkezinin yoğunluğu artar ve bu olay da kaynak dikişinin nüfuziyetini
etkiler; aynı akım şiddetinde konik uçlu elektrod ile yapılan kaynak dikişi, düz
silindirik elektrod ile yapılan kaynak dikişinden daha derin bir nüfuziyete sahip olur.
Şekil 2.9. Aynı akım şiddeti uygulanarak yapılan TIG kaynağında, tungsten elektrod uç
biçiminin dikişin nüfuziyetine etkisi
Ucu sivriltilmiş elektrod kullanma halinde elektrodun kalan kısmının kalın çaplı olması
kaynak dikişinin biçimi üzerine hissedilir bir etkisi olmadığından, torcun izin verdiği
kalınlıkta bir elektrod kullanarak, elektrod gövdesinde akım yoğunluğu azaltılarak
elektrod ısınması önlenebilmektedir.
Toryum oksit ve zirkonyum oksit ile alaşımlandırılmış elektrodlar oldukça geniş bir
çalışma aralığında uç biçimlerini korurlar, buna karşın saf tungsten elektrodların uç
kısmında daha önceden de bahsedilmiş olduğu gibi yarı küresel bir erimiş tungsten
damlacığı oluşur, bu bakımdan saf tungsten elektrod halinde uç biçimini belirli bir iş için
belirlemekte uygulamada çok sık başvurulan bir yöntem şudur: elektrod ucu çapın 3
ila 5 katı bir boyda taşlanarak konikleştirilir, ve bu elektrod ile öngörülen koşullarda,
bir deney parçası üzerinde kaynağa başlanır elektrodun uç kısmı eriyerek
damlamaya başlar, elektrodun uçunda stabil, yarımküre biçiminde erimiş tungsten
damlacığı oluştuğunda işleme son verilir ve elektrod ucunda o koşullar için ideal
biçim elde edilmiştir.
Normal akım
şiddeti ile
B TIG D-AEN: WT 1O...WT 40 uygulamalarda,
elektrod ucu
yuvarlatılmış
Plazma 20
Elektrod ucu
A.'den yüksek WT20
C DALN. kesik koni
akım WL10
biçiminde
şiddetinde
W Özelikle Al ve
D TIG AA
WT10 alaşımları için
Yalnız doğru
Tüm türler ve
akım ve elektrod
E TIG DAE.P. özellikle WT
pozitif kutupta
10J/VT 40
haü için
39
Diğer faktörler sabit kalmak koşulu ile kaynak akım şiddetinin artması kaynak dikişinin
nüfuziyetinin ve boyutlarının artmasına neden olur; aşırı yükselmesi halinde
nüfuziyet aşırı derinleşir, yanma olukları artar ve kaynak dikişi düzgünlüğünü
kaybeder. Diğer ayarlar değiştirilmemek koşulu ile akım şiddetinin azaltılması dişin
nüfuziyetinin ve boyutlarının azalmasına neden olur. Aşırı derecede düşük akım ile
çalışmada kaynak dikişinde çok zayıf bir nüfuziyet, erime azlığı ve kaynak metali
yığılması görülür.
Koruyucu gazın ark gerilimi üzerine etkisi vardır aynı ark boyunda helyum gazı
kullanılması halinde daha yüksek ark gerilimi elde edilir. Bununla beraber ark
gerilimine en büyük etki ark boyu tarafından yapılmaktadır uzun ark yani yüksek ark
gerilimi ile çalışma halinde nüfuziyet azalır, koruyucu gaz kaynak banyosunu
gerektiği gibi koruyamaz, kaynak dikişi gözenekli olur ve renklenme gösterir. Ark
boyunun kısalması halinde nüfuziyet ve elektrodun kaynak banyosundan kirlenme riski
artar; ayrıca aşırı ısınmadan ötürü torcun gaz lülesi ile elektrodun servis ömrü kısalır.
40
faktörlerdendir. Otomatik TIG kaynağında çalışma açısı 0° olarak belirlenir. El ile
yapılan kaynakta bu açı 20° civarındadır. Hareket açısı el kaynağında normal
koşullarda 20° ila 30° civarındadır. Bu açı 0° 'ye doğru yaklaştıkça nüfuziyet azalır
ve doldurma kaynağında tercih edilir açının artması ise kaynak dikişinin yüksekliğinin
artmasına neden olur. Hareket açısının negatif olması halinde kaynak dikişinin
nüfuziyeti azalır ve genişliği artar, hareket açısı yalnız otomatik kaynak yönteminde
negatif olarak seçilebilir. El ile yapılan TIG kaynağı uygulamalarında elektrod açısı
kaynakçıdan kaynakçıya bir miktar farklılık gösterir.
Yarı otomatik TIG kaynak yönteminde, aynen MIG-MAG kaynak yönteminde olduğu
gibi, kaynak dolgu metalini kaynak bölgesine ileten ve ek kaynak metali miktarını
kontrol altında tutan bir tertibat vardır. Ufak bir elektrik motoru ile tahrik edilen bu
tertibat, tel halindeki kaynak metalini kangalından sağarak, ayarlanmış bir hız ile
esnek bir kılavuz içinde torcun uç kısmına dıştan takılmış bulunan bir meme ile ark
bölgesine sevk eder ve tel orada eriyip esas metal ile de karışarak kaynak metalini
oluşturur. Torç üzerine yerleştirilmiş bir buton veya tetik yardımı ile telin ilerlemesi
durdurulup yeniden başlatılabilir.
TIG kaynak yönteminde tel besleme tertibatları soğuk tel besleme ve sıcak tel besleme
41
olmak üzere iki türdür. Sıcak tel besleme tertibatında tel kaynak akım üretecinden
veya ayrı bir AA üretecinden alınan akım yardımı ile kaynak banyosu içine daldırılmış
olan kaynak teli ısıtılır ve bu şekilde yöntemin erime gücü arttırılarak MIG-MAG
kaynak yöntemi seviyesine yaklaştırılmış olur. Sıcak tel yöntemi genellikle az alaşımlı
çelikler, paslanmaz çelikler, nikel alaşımları ve bakırın mekanize kaynağında önemli
bir uygulama alanına sahiptir.
TIG nokta kaynağı genel olarak bir tabanca biçimli, su soğutmalı ve gaz nozulunun
dudakları tırtıklı bir torç yardımı ile manuel olarak uygulanır. Bazı özel
uygulamalarda robot tarafından kumanda edilenleri de vardır. Burada nozul nokta
kaynağının çevresine uygun bir biçimde boyutlandırılmıştır; torç birbiri üstüne
bindirme olarak yerleştirilmiş iki saç levha üzerine kuvvetle bastırılır, üst parçaya temas
eden nozul bu şekilde iki parça arasındaki aralığın ortadan kalmasını sağladığı gibi,
iş parçası ile tungsten elektrod arasındaki mesafeyi de tayin eder. Bu yöntemde
D.A.E.N (Doğru Akım Elektrod Negatif) ve AA (Alternatif Akım) kullanılabilir. Torcun
tetiği çekildiğinde gaz akımı başlar hemen akabinde ark tutuşur üst parçada erime
başlar, kaynak banyosu kafi derecede derinleşip alt parçada da erime başlayınca akım
kesilir, katılaşma sona erinceye ve parça önceden belirlenmiş bir sıcaklığa kadar
soğuncaya kadar torcun konumu korunur ve gaz akımı devam eder. Parçanın
malzemesi ve kalınlığına bağlı olarak eldeki datalardan yararlanarak akım şiddeti, ark
süresi ve tutma süresi belirlenir ve tüm bunlar makine üzerinde programlanır ve tüm
saykıl otomatik olarak makinenin kumandası altındadır. Otomatik zaman kumandası
olmayan makineler ile bu kaynak uygulandığında başarı şansı sınırlıdır.
İlk defa ABD'de alüminyum ve alaşımlarının sonra da sırası ile yüksek alaşımlı
çeliklerin, bakır ve alaşımlarının, karbonlu çeliklerin kaynağında kullanılmış olan MSG
(Metal İnert Gas) kaynak yönteminde ark helyum veya argon gibi asal bir gaz
atmosferi altında yanar. Bu yönteminin TIG yönteminden farkı arkın iş parçası ve
kaynak metali ikmalini sağlayan eriyen bir elektrot arasında oluşturulmasıdır.
• Üzerinde basınç düşürme ventili ve gaz debisi ölçme tertibatı bulunan koruyucu
gaz tüpü.
44
Şekil 3.2. Çeşitli tip MIG kaynak donanımları
Bütün koruyucu gaz kaynak yöntemlerinde olduğu gibi MIG yönteminde de koruyucu
gazın ark bölgesini tamamen örtmesi ve atmosferin olumsuz etkilerinden koruması
gerekir.
Ark atmosferinin karakteri, kullanılan çeşitli gaz ve gaz karışımlarına bağlı olarak
değişir. Argon, helyum gibi asal gazların meydana getirdikleri ark atmosferinin nötr
bir karakter göstermesine karşın, argon gazına oksijen veya karbondioksit gibi aktif
gazların karıştırılmasıyla ark atmosferine oksitleyici bir karakter kazandırabilir.
Hidrojen gazının karıştırılması halinde ise redükleyici bir gaz atmosferi oluşur. Argon
gazına oksijen veya karbondioksit gazlarını karıştırılması ile oluşan exzoterm bir
reaksiyon neticesinde kaynak banyosunun sıcaklığı yükselir ve yüzey gerilimi zayıflar.
Böylece kaynak banyosunun akıcılığı yükseltilmiş ve gazı giderilmiş olur. Ayrıca,
koruyucu gazın oksijen içermesi düşük akım yoğunluklarında da ince taneli ve kısa
devresiz damla geçişinin (Spray ark) oluşmasına yardımcı olur.
Oksijenin, oksitleyici etkisi oksijene karşı büyük bir afinitesi olan mangan, silisyum,
alüminyum, titanyum, zirkonyum gibi alaşım elementlerinin kaynak telindeki
miktarının arttırılması ile dengelenir. Koruyucu gazların farklı kimyasal ve fiziksel
özelliklerinden dolayı, düzgün ve sakin yanışlı bir ark ile kaynak yapabilmek için, her
bir gaza belirli bir ark gerilimi ve akım şiddeti uygulamak gerekmektedir. Örneğin;
karbondioksit molekülünün ayrışması için yüksek akım yoğunluğuna gerek vardır.
Bunun neticesi olarak iri taneli, sıçramalı bir damla geçişi meydana gelir ve derin
46
nüfuziyetli kaynak dikişleri elde edilir. Bununla beraber bazı metal ve alaşımların
kaynağında argon gazında çok düşük derecede bir safiyetsizlik bulunması, kaynak
dikişinde oksit, nitrür ve gözenek oluşmasına sebep olmaktadır.
Asal gazlar, kabuklarındaki bütün yerlerin elektronla dolu olması, diğer bir deyimle
dış kabuğun kapalı olması dolayısı ile diğer elementlerin atomları ile elektron
alışverişinde bulunmazlar; yani kimyasal bir reaksiyon meydana getiremezler.
Koruyucu gaz kaynağı yöntemlerinde, asal gaz olarak helyum ve argon kullanılır.
Argon gazı içinde oluşan arkın gerilim düşümü diğer koruyucu gazlara nazaran daha
azdır. Ayrıca argonun ısı iletme kabiliyetinin de zayıf olması dolayısı ile ark sütunu
daha geniş ve sıcaklığı bilhassa dış kısımlarda düşüktür. Sütunun merkezinde gerek
metal buharları ve gerekse damla geçişi dolayısı ile sıcaklık daha yüksektir. Bu
bakımdan argonu koruyucu gaz olarak kullanarak yapılmış kaynak dikişlerinde
nüfuziyet dikişin merkezinde derin, kenarlarda azdır. Al ve Cu gibi metallerin kaynağı
için uygun olan argon, çelikler halinde ancak başka gazlarla karıştırılarak
kullanıldığında iyi neticeler vermektedir. Helyum'un havadan çok hafif olması gaz
sarfiyatını çok arttırmaktadır. Örneğin; yatay pozisyonda aynı şartlarda argonun
yaptığı korumayı sağlamak için 3 misli helyuma ihtiyaç vardır. Helyum atmosferi, ısıyı
iyi ilettiğinden, bu gazın koruyucu gaz olarak kullanılması halinde nüfuziyeti iyi
kaynak dikişleri elde edilir. Ark geriliminin düşümü de argona nazaran yüksek
olduğundan, helyum atmosferinde oluşan kaynak arkı daha yüksek enerjilidir. Bu bakımdan
ısıyı iyi ileten metallerin kalın kesitlerinin kaynağında ekseriya ön ısıtma gerektirmez.
Karbondioksit atmosferi altında yapılan, diğer bir deyimle karbondioksiti koruyucu gaz
olarak kullanılan kaynak yöntemine Metal Activ Gas kelimelerinin baş harflerinden
faydalanılarak MAG adı verilmiştir.
47
Karbondioksit, argon gibi monoatomik elementer bir gaz olmadığından, arkın yüksek
sıcaklığında karbonmonoksit ve oksijene ayrışır. Serbest kalan oksijen kaynak
banyosundaki elementlerle birleşir; ark sütünü içinde iyonize olan gaz kaynak
banyosuna doğru gelir ve bir miktarı tekrar karbondioksit haline geçer ve dolayısı ile
ayrışma esnasında almış olduğu ısıyı tekrar verir. Bu da dikişin nüfuziyetinin
artmasına yol açar. Banyo içinde ayrıca serbest oksijenin oluşturduğu demir-oksit
mangan, silisyum ve karbon tarafından redüklenir. Mangan ve silisyum kaybı kaynak
telinin bileşimi tarafından karşılanır. Bu bakımdan çeliklerin kaynağında MIG kaynak
telleri, MAG yönteminde kullanılamaz.
MAG kaynağında, kaynak işlemi esnasında bir miktar alaşım elementi oksidasyonla
kaybolduğundan, dikişin üzerinde çok ince bir cüruf tabakası oluşur ve bu da çok
kolay bir şekilde kalkar. Günümüz endüstrisinde MAG kaynak yönteminde kullanılan
kaynak telleri şu şekilde gruplanabilir.
Şekil 3.3. Koruyucu gaz cinsine bağlı olarak çeşitli metallerde nüfuziyetin değişim
• Alaşımlı teller; bunlar özel bileşimde olup özel işler için geliştirilmişlerdir, ayrıca
zirkonyum ve titanyum gibi dezoksidasyon maddeleri içerirler.
• Kenetli teller; bunlar ince bantların bir dekapanla birlikte sarılması ile elde
edilmişlerdir. Alaşımlama dekapan tarafından sağlanır.
48
Günümüzde MIG kaynak akım üreteçleri 600 Amper 'e kadar çeşitli güçlerde imal
edilmektedirler.
Gazın
Kaynak Gazın İşareti Gazın
usulü Karakteri DİN 32526 Bileşimi Kullanma Yeri
1.1 Ar % 100 Çelik haricinde bütün
Asal
metal ve alaşımları
MIG Asal 1.2 He °/o 100 Cu ve Al alaşımları
49
Şekil 3.4. Koruyucu gaz cinsinin ark ve kaynak dikişine etkisi
C Si Mn P S Cu Ni ≤
≤ ≤ ≤ ≤
Cr O.15
SGRl 0,05 . -0,12 0,2 ...0,6 0,1... 1,4 0,03 0,03 0,35 0,7 V 0,05
Zr-Ti 0,02
Mo 0,15
SGBI 0,05.. .0,12 0,15 ...0,45 0,4... 1,6 0,03 0,03 0,35 0,7 Al 0,02
Mo
0,15
50
Tablo 3.2. Yumuşak çeliklerin kaynağında kullanılan MAG kaynak telleri
Bu tip kaynak akım üreteçlerinde iç ayar diye isimlendirilen ∆l ark boyu ayar skalası
vardır. Bu tip üreteçlerde ark gerilimi ve tel ilerleme hızı ve buna bağlı olarak da akım
şiddeti ayarlanır. Bu tür makinalarda tel ilerletme motoru, seçilmiş sabit bir devirle
döner, yani diğer bir deyimle tel hızı sabittir.
Kaynak esnasında herhangi bir nedenle ark boyu uzadığı zaman Şekil 3.7'de
görüldüğü gibi akım şiddeti büyük miktarda azalır. Buna bağlı olarak eriyen tel miktarı
51
azaldığından ark normal boyuna döner; aksi halde, yani ark boyunun kısalması
halinde ise akım şiddeti süratle artar; eriyen tel miktarı da buna bağlı olarak
artacağından neticede de ark boyu normale döner (Şekil 3.7).
Bu kaynak yönteminde görüldüğü gibi ark boyunun ayarlanması yarı otomatik kaynak
halinde dahi, kaynakçının melikesine veya dikkatine bırakılmamıştır. Ark boyu kaynak
akım üretecinin yatay karakteristiği sayesinde kendinden ayarlanmaktadır.
52
Şekil 3.7. ∆t ayarı ile ark boyunun kaynak süresince sabit kalması.
Prensip olarak bilinen kaynak bağlantı (dikiş) şekilleri MIG yöntemi ile de kaynak
edilebilir. Yatay pozisyondaki dikişler hem el hem de otomatik olarak kaynak
edilebilir. Buna karşın zor pozisyonlarda yalnız el kaynağı kullanılır. Genel anlamda
MIG yönteminde uygulanacak kaynak tekniği, kaynaklanan malzemenin cinsine, ısıl
iletkenliğine, ağız şekline ve kaynak pozisyonuna bağlıdır.
53
kaynak hızının arttırılması gerekir, aksi halde kaynak banyosunun önünde bir yığılma
meydana gelir ve aynı zamanda da dikişte kalıntı ve gözenekler olur. Hamlaç
eğiminin artması diğer yönden koruyucu gaz akımının şeklini de etkilediğinden,
koruyucu gazın koruma etkinliği azalır.
Derin bir nüfuziyetin gerekli olduğu kalın kaynak dikişleri hamlaca kaynak yönünde
en fazla gene 30°'lik bir meyil vererek elde edilir. Bu durum bilhassa tam otomatik
MIG-MAG kaynak yönteminde uygulanır.
Yüksek akım şiddeti ile yapılan kaynak işlemlerinde ark üflemesi zaman zaman ciddi
bir mahzur oluşturur. Bu olaya mani olmak için parçanın kutuplanmasında gereken
itina gösterilmelidir.
MIG kaynak yönteminde güvenilir kaynak bağlantısı elde edebilmek için ayarlanması
gereken kaynak parametrelerinin başında akım şiddeti ve gerilimi gelir. Sabit gerilimli
veya diğer bir deyimle yatay karakteristikli kaynak akım üreteçlerinde bu iki
parametre birbirlerinden bağımsız olarak ayarlanabilir.
Kaynak gerilimi, akım üretecinin ince ve kaba ayar düğmelerinden kademeli olarak
veya bazı özel tiplerde ise potansiyometre ile kademesiz olarak ayarlanabilir.
Kaynak akım şiddeti ise MIG kaynak akım üreteçlerinde tel ilerletme düğmesinden
ayarlanır. Seçilmiş olan gerilim ve akım şiddetinin dikiş formu ve ark şekli üzerine
etkileri Şekil 3.10'da gösterilmiştir. Uygun seçilmiş bir çalışma noktası arkın sakin ve
kararlı bir şekilde yanışı ile kendini belli eder. Bir MIG kaynak akım üretecinde sabit
gerilim karakteristik ayar imkanı ne kadar fazla olursa optimal çalışma noktasının
54
saptanması da o derece kolay olur. Genel olarak standart akım üreteçlerinde 3 kaba
ayar ve 5 adet de ince ayar vardır bu da toplam 15 kademede gerilim ayar olanağı
sağlar.
Kaynak Normal MAG - Kaynağı Kısa ark boyu ile yapılan kaynak
teli çapı
Akım Ark gerilimi Erime gücü Akım A/k Erime gücü
(mm) Şiddeti (Volt) i kg; saat) şiddeti gerilimi (kg/saat)
(Amper) (Amper) (Volt)
0,6 - - - 40-80 13-16 0.5-0.9
0,8 140-130 22-25 2.0-2.8 70-120 14-19 0.3-1.6
1,0 180-240 24-26 2.4-3.3 90-130 17-20 1,2-1.9
1,2 220-300 25-29 2.3-4.5 120-150 18-23 1.5-2.2
Şekil 3.9. Kısa Ark ve Uzun Ark ile yapılan MAG kaynağında arkın davranışı.
55
Şekil 3.10. MAG kaynağında kaynak parametreleri ile dikiş formunun değişimi
Arkın şekli sadece gerilim ve akım şiddetinin yukarıda verilmiş olan salt değerlerine
bağlı değildir, elektrod malzemesi, serbest tel mesafesi ve koruyucu gazın cinsi gibi
faktörlere de bağlıdır.
56
Eriyen elektrod ile koruyucu gaz kaynağında gerek kaynak parametrelerinin hatalı
seçilmesi ve gerekse de uygulama esnasındaki hatalı davranışlardan ötürü ortaya
çıkan birtakım kaynak hataları ile karşılaşılır. Bu hataların oluşum nedenleri ve
giderilme çareleri Şekil 3.18, Şekil 3.19 ve Şekil 3.20'de gösterilmiştir.
Bütün eritme kaynak yöntemlerinde olduğu gibi MIG ve MAG kaynak yönteminde de
parçaların kaynaktan evvel hazırlanmaları gereklidir; bu yöntem için önerilen kaynak
ağız formları Şekil 3.22 ve Şekil 3.23‘de verilmiştir.
Şekil 3.11. MIG - MAG kaynağında gaz sarfiyatı tel çapı, lüle çapı ve akım şiddeti
arasındaki bağıntı.
57
yükselir Akım şiddeti Azalır
artar Ark gerilimi Yükselir
artar Nüfuziyet Azalır
az sıçrama Fazla
artar kontak borusu Azalır
ısınması
Şekil 3.12. Serbest tel uzunluğunun dikiş formuna etkisi (şematik)
58
Şekil 3.14. Kaynak pozisyonuna göre dikiş formunun değişimi
Şekil 3.15. Yukarıdan aşağıya dik kaynak halinde, nüfuziyetin kaynak hızı ile değişimi
59
Şekil 3.16. Kaynak pozisyonuna göre kaynak parametrelerinin seçimi
60
Ark fazla uzun
Kaynak hızı çok yüksek
Hamlaç salınım yapmamış
Hamlaç dik tutulmamış
Yanma olukları Hamlaç yana eğik tutulmuş
Kuvvetli oksitleyici bir koruyucu gaz kullanılmış
Şekil 3.18. Yanlış kaynak parametrelerinin seçilmesi veya hatalı hamlaç hareketinin sebep
olduğu kaynak hataları
61
Yanlış hazırlanmış
kaynak ağzı
Hatalı bindirme
Kaynak gerilimi az
Akım şiddeti düşük
Kaynak hızı çok
yüksek
Ark boyu fazla uzun
Şekil 3.19. Yanlış kaynak parametrelerinin seçilmesi veya hatalı hamlaç hareketinin
sebep olduğu kaynak hataları
62
Erime gücü yüksek
Kaynatılan parçanın
konstrüksiyonunun
sebep olduğu hata
Şekil 3.20. Yanlış kaynak parametrelerinin seçilmesi veya hatalı hamlaç hareketinin sebep
olduğu kaynak hataları
63
Kaynak pasosunun hatalı çekilmesi
Şekil 3.21. Yanlış kaynak parametrelerinin seçilmesi veya hatalı hamlaç hareketinin sebep
olduğu gözenekler ve nedenleri
64
Ark üflemesinin neden İç kısımda hapsolmuş gazın
olduğu gözenekler neden olduğu gözenekler
Şekil 3.21. Yanlış kaynak parametrelerinin seçilmesi veya hatalı hamlaç hareketinin
sebep olduğu gözenekler ve nedenleri
65
Gaz lülesi ufak Gaz lülesi tıkanmış
Şekil 3.21. Yanlış kaynak parametrelerinin seçilmesi veya hatalı hamlaç hareketinin sebep
olduğu gözenekler ve nedenleri
66
S b c
a
mm mm mm
1…4 0…0,25 s - -
5…10 <1,0 - -
>30 - - 90o
Şekil 3.22. MIG kaynağında kullanılan kaynak ağız şekilleri (Alüminyum için).
67
S b c a
mm mm mm
<2 - - -
<2 - - -
<2 2,5 s - -
<1,5 - - -
<10 0…0,5 s - -
>10 - - <50o
68
- - -
3…4 2 40o
69
Şekil 3.24. MAG kaynağı için tavsiye edilen altlıklar
Bir yarı otomatik kaynak yöntemi olan MIG-MAG, kaynağın bir üretim yöntemi olarak
kullanılması halinde, örtülü elektrod ile yapılan elektrik ark kaynağına nazaran çok
büyük üstünlükler göstermektedir. Günümüz endüstrisinde en fazla kullanılan bu iki
yöntemi çeşitli bakımlardan karşılaştırdığımızda şu hususlar belirgin bir şekilde
ortaya çıkmaktadır:
70
3.3.1. Kaynak dikişinin ağırlığı:
Bütün eritme kaynağı yöntemlerinde, kaynak dikişinin ağırlığı, eriyen metal miktarının
dolayısı ile enerji sarfiyatının bir göstergesidir. Kaynak dikişi kaynak metali ve esas
metalin kesiti boyunca değişen oranlarda bir karışımdır, elektrod miktarı ise kaynak
maliyetini etkileyen en önemli faktördür.
MAG kaynağında kullanılan kaynak telinin örtülü elektrod ile karıştırıldığında oldukça
ince olması, daha dar bir kaynak ağzı içinde çalışabilme olanağını sağlamaktadır
Elektrik ark kaynağında 60° olan kaynak ağız açısı ve takriben elektrod çekirdek teli
çapına eşit alınan kök aralığı, MAG kaynağı halinde küçülmektedir. MAG kaynağında
ağız açısı azami 50° olarak alınmakta ve bazı hallerde bu değer 30°’ye kadar
düşürülmekte ve ayrıca kök aralığı da 1 mm. civarında alınabilmektedir; bu şekilde
eriyen bölge ufalmakta ve dolayısı ile de ilave metalden çok büyük bir tasarruf
yapılabilmektedir.
Elektrik ark kaynağında, kaynak ağız açısının 60°'den daha küçük alınması, dikişin
kök kısmında cüruf olmasına karşın, MAG yönteminde konstrüksiyonun elverdiği
hallerde ağız açısının 30°'ye kadar düşürülmesi halinde dahi hatasız kaynak dikişi
elde edilebilmektedir.
71
3.3.3. Elektrod kaybı:
Örtülü elektrod ile yapılan elektrik ark kaynağında elektrodun uç kısmının (koçanının)
kullanılmadan atılması ve sıçrama kayıpları dolayısı ile % 20'ye erişen bir kayıp ile
karşılaşılır. MAG veya MIG yönteminde koçan kaybı yoktur, burada sadece
sıçramalardan ortaya çıkan % 3-5 civarında bir kayıp vardır; bu da olaya büyük bir
ekonomiklik kazandırmaktadır.
Dikiş içinde kalmış cüruf, kaynak dikişinin mukavemetini şiddetli bir şekilde
zayıflattığından, cüruf kalıntısı gibi bir kaynak hatasının MAG kaynak yönteminde
görülmemesi, bu yöntemin en önemli üstünlüklerinden bir tanesidir.
Elektrik ark kaynağında kaynak banyosu kullanılan elektrodun türüne bağlı olarak
72
kısmen veya tamamen cüruf ile örtülüdür ve dolayısı ile kaynak esnasında kaynakçı,
işlem esnasında yaptığı hatayı hemen görüp ortadan kaldırılması için çalışmada
bulunamaz; buna karşın MIG-MAG yönteminde kaynak banyosu kolayca
izlenebildiğinden hata yapma olasılığı azalmaktadır.
Elektrik ark kaynağında her pozisyonda kaynak yapma olanağı her tür elektrod ile
mümkün değildir; buna karşın, MAG yöntemi her pozisyonda kaynak yapma olanağı
sağlamaktadır.
73
maharet gerektirmez.
74
KAYNAKÇA
5. ANIK, S., VURAL, M., “Gazaltı Ark Kaynağı (TIG-MIG-MAG)”, Gedik Eğitim
Vakfı Yayını, Yayın No: 3, İstanbul 1998.
16. Baum LM., Fichter V. “Der Schutzgas Schweisser”, 1-11 DVS 1982,
Deutsche.
76