Professional Documents
Culture Documents
Beyitiyle baþlamak ve aziz þehitlerimiz için yapacaðýmýz hiç bir þeyin onlarýn bizler
için yaptýklarýnýn karþýlýðý olamayacaðýný ikrar etmek isterim.
YAYIN KURULU
BAHÇEÞEHÝR ATATÜRK LÝSESÝ
1
Çanakkale'den Sarýkamýþ'a
Bunun üzerine Enver Paþa komuta-
yý ele alarak 21 Aralýk 1914' te taar-
ruzu baþlatýlmýþtýr. "09.10.11 Kolor-
dular ve Ýkinci Süvari Tümeni Asker-
leri farklý noktalardan ilerlemeye
baþlarlar. Allahuekber Daðlarý ya-
maçlarýnda çok yorulan, güçsüz
düþmüþ askerleri bir tipi sarmaladý.
Göz gözü görmez oldu. Kimse kim-
seyi iþitmez olduðunda askerlerin,
yol kolu daðýldý. Askerler, enginler-
de, dere içlerinde orman bucaklarýn-
da, aðaç dallarýna birer kuru yaprak
misali… soðuk hava ve kar yýðýnlarý
arasýnda kaskatý kesiliyor, komutan
erata söz iþittirmiyordu….. (1)
On binlerce þehitle neticelenen
bu felaketten sonra doðuda Rus Or-
irkaç yýldan beri Ýstanbul'dan zanmýþtýr. Bu altýn sayfa þanlý tarihi- dularýna karþý direnecek güç kalma-
Ýsmail Baltacý
Baþakþehir Ýlçe Milli Eðitim Müdürü
Çanakkale geçilmez
Alman General Leyman Von
Sonders 19. Tümen Komutaný
Mustafa Kemal ve Askerlerinin yap-
týðý savunmayý alkýþlamýþtýr. Ýngiliz
General Towsend Avrupa'da hiçbir
asker savunmada Türklerle karþýlaþ-
týrýlamaz demiþtir. Hamilton ise tel-
grafýnda çok kayýp verince iyi idare
edilen Türklerle savaþtýklarýný söyle-
miþ.
Y
riyle yýðýnlar setler oluþturmuþlar,
zi üþütüyor, ancak gururumu- Planý uygulayabilmek için 18 Mart þehit olmuþlar ama vatan topraðýný
zu okþuyor. Çünkü cihana 1915'de sabahýn ilk ýþýklarý ile bera- düþmana çiðnetmemiþlerdir.
Türk’ün zaferinin perçinlediði bir ber istila ordularý Çanakkale boða-
savaþýn onurlu bir sayfasýný yeniden zýna girerek Türk istihkâm ve Tab- Bu duyguyla onlar hayatlarýný
okuyoruz. Bu savaþ ki 700 bin Türk yalarýna ateþ açarak savaþý baþlattý- vererek bizlere bugünleri hazýrladý-
askerinin katýldýðý 253.000 vatan lar. Þair bunu þu dizeleri ile dile ge- lar. Ýþte sevgili öðrenciler; düþman
evladýný Çanakkale'de topraða tirmektedir. o gün için kaybettiði savaþý, ekono-
gömdüðü bir savaþtýr. Sevgili öð- mik güç ile kardeþi kardeþe düþür-
renciler, bu savaþ ki sizin gibi öð- -Þu boðaz harbi nedir ki var mý- mekle, yurdumuzu parçalamaya,
renci olan Galatasaray, Ýzmir, Konya dýr dünyada eþi bölmeye çalýþmakla, intikam duy-
Lisesi öðrencilerinin tamamen Ça- -En kesif ordularýn saldýrýyor gusuyla hareket ederek emellerine
nakkale'ye savaþa katýlýp geri dön- dördü beþi ulaþmaya çalýþacaktýr.
mediði bir savaþtýr.
Ýþte tarihinde Plevre savaþýndan Bizler daima uyanýk olmalýyýz,
Bu savaþa katýlmamýzýn nedeni sonra en büyük savunma amaçlý birlik beraberlik içerisinde bu kutsal
itilaf devletlerine karþý (Ýngiltere- savaþlardan birisi olan Çanakka- vatan topraklarýný korumalý ve kol-
Fransa-Rusya) Osmanlý Ýmparator- le'de ünlü komutan Yarbay Musta- lamalýyýz. Baþka Türkiye yok. Ça-
luðunun ittifak devletlerinin (Al- fa Kemal ve göðsünü siper eden nakkale ruhunu devamlý içimizde
manya-Avusturya) yanýnda yer al- Mehmetçiði hesaba katmayý unut- taþýmalýyýz.
masýndan kaynaklanmaktadýr. muþlardý. Çaðýn son teknolojisi
olan savaþ araçlarýyla Türk'ün iþini Bugün burada vatan için, bay-
Osmanlý Ýmparatorluðunu sa- Çanakkale'de bitiririz hesabýný yap- rak için, millet için, sonsuzluða
vaþ dýþý býrakmak isteyen itilaf dev- mýþlardý. eren yiðitlerimizin "ÇANAKKALE
letleri Ýstanbul'u alarak bunu ispat- GEÇÝLMEZ" sözünü kanlarý ile ya-
lamak istiyorlardý. Ancak Peygamber efendimizin zan þanlý ordumuzun yiðit neferle-
methine mazhar olmuþ bir ordu- rinin ve Aziz þehitlerimizin manevi
En büyük istekleri sýcak denizle- nun, Mehmetçiðin neler yapacaðý huzurlarýnda bir kez daha saygýyla
ri soðuk sulara birleþtiren boðazla- onlara çok pahalýya mal olmuþ, Ça- eðiliyor, Allah'tan rahmet diliyo-
ra hâkim olmaktý. Böylece yýkýlmak nakkale mezarlarý olmuþtur. Yarým rum.
üzere olan Rusya'yý kurtaracaklardý. saatte geçeriz dedikleri Çanakka-
le'yi hiç geçememiþlerdir. Faris ÖZEK
Ne yazýk ki masada yapýlan plan Okul Müdürü
ÇANAKKALE
Yerde bir Fransýz askeri yatýyor, bir Türk Askeri kendi gömleðini yýrtmýþ,
onun yaralarýný sarýyor, kanlarýný temizliyordu.
anakkale Savaþý hak- de bizimle helalleþti:'' Ba- mam. Biraz evvel doða çevremizde en
Vehbi Vakkasoðlu
Çanakkale onun kaleminden bir baþka anlam kazanýr.
Hayatý ;
1947'de Kahramanmaraþ'ta doðan yazar, ilk ve orta tahsilini memleketinde yaptýktan sonra Ýstanbul'a geldi.
Yüksek Ýslam Enstitüsü'nü bitirip Milli Eðitimde, öðretmen ve idareci olarak çalýþtý. 1987 yýllýnda Almanya'ya ta -
yin edildi. 6 yýl çalýþtýktan sonra emekli oldu, ama eðitim hizmetlerinden emekli olunamayacaðý düþünncesindeydi ve bu
sebeple çalýþmaya devam etti. Çeþitli özel okullarda öðretmenliðe devam ederken, okkul dergi ve gazetelerinde yazý ha -
yatýna baþladý. Çeþitli gazete ve dergilerde sayýsýz makale, fýkra, röportaj ve diziler yazdý. Yazýlaarý; tarih, biyografi,
araþtýrma, inceleme, edebiyat, din ve psikolojik konulardadýr. Evli olan yazarr, üç çocuk babasýdýr. Gençlerin, insan -
lara gençlik aþýsý yaptýðýný söyleyen yazar, genç dostlarýyla birlikte olmaktan ve onlarla sohbetten çok hoþlanýr.
Çanakkale'yi sizin gibi iyi bilen gençler daha baþarýlý olur. Baþarýsýzlýk,
parasýzlýk ve de engeller bu tür gençler için sorun teþkil etmez.
Bir destandýr Çanakkale adlý Çanakkale þehitlerimiz ile ilgili Peki iyi ki yapmýþým dediðiniz
eserinizi ne kadar sürede tamamla- bir kitap yazmak nasýl bir duygu? þeyler oldu mu?
dýnýz? Evet, tabiî ki bu çok muhteþem Ýyi ki öðretmen olmuþum diyo-
Bu kitap bayaðý bir uzun sürdü. bir duygu. Bu kitabý yazarken aðla- rum. Zamanla annem doktor olma-
Ama yazmak çok güzeldi. Bu kitabý mýþtým. Tabi bu kitabý okuyan öð- mý istedi. Öðretmenlik mesleðinin
yazarken çok uðraþtým. Ama genç- renciler, veliler, insanlar konferans- elinde malzeme olarak insan vardýr.
lere güzel bir eser verdiðim için çok ta bana dediler ki 'hocam biz bu ki- Ýnsanýn içine nakýþ nakýþ iþleyen bir
mutluyum. Çünkü destan milleti- tabý okurken çok aðladýk.'böylece öðretmenim. Ailem zamanla öðret-
min destanýydý. Bir okurum "Ho- bu kitabý yazmamla ne kadar doð- men olmamam için her þeyi yaptý.
cam kitabý okurken gözyaþlarýmý ru bit iþ yaptýðýmý anladým.
tutamadým" demiþti. Bende yazý- Son olarak yazar olmak isteyen
lanlar bir hikâye deðil ki bir masal Bu kitabý yazmakla birlikte çok arkadaþlarýmýza tavsiyeleriniz neler-
deðil ki, tamamen gerçek. Bu yüz- konferans yaptýnýz. Peki, bu kadar dir?
den ben de yazarken gözyaþlarýmý uðraþmanýzda ki amaç neydi? Kitap okumalarýný öneriyorum.
tutamadým. Çanakkale'yi sizin gibi iyi bilen Özellikle Mehmet Akif Ersoy oku-
gençler daha baþarýlý olur. Baþarýsýz- malarýný tavsiye ediyorum. Çünkü
Bir destandýr Çanakkale gibi ses lýk, parasýzlýk ve de engeller bu tür onun yazdýðý kitaplar da onun
getiren bir kitabý yazma fikri sizde gençler için sorun teþkil etmez. doðruluðunu, dürüstlüðünü ve in-
nasýl oluþtu? sanlara milli þuur kazandýran bir yö-
Bu kitabý yazmamdaki amaç ec- 'düzenlediðimiz bir konferansta nünün olduðu görülür.
dadýmýzýn yaþadýðý hayatýn olaylarý- bugünün Çanakkale'si kardeþlik
ný anlatmak ihtiyacý duydum ken- ve ailedir kardeþlik yýkýlýrsa hepiimiz Sayýn Vehbi Vakkasoðlu Hoca-
dimde. Çanakkale destaný hepimi- altýnda kalýrýz' derken ne demek is- mýza deðerli vakitlerini bize ayýrdýðý
zin içini kýpýr kýpýr edip duygusal ve tediniz için çok teþekkür ederiz.
sevinç yönlerimizi ortaya çýkaran Ýnsanlar bencil hem ben diyen
bir mücadeledir. Orda ki insanlarýn bir anlayýþla aile kurulabilir mi, ku- Kutay Gözübüyük, Lütfü
hayatý çok müthiþ derecede ibret rulmaz oraya da Çanakkale ruhu Berkkýray, Müzeyyen Balamir,
vericidir. Mesela orada bir askerin lazým Paylaþma ruhu anne þefkati Eyüp Kapýsýz, Noyan Hasgören
kolu bacaðý kopmuþken komutaný- baba sevgisi büyük bir bað olur bu
na dönüp beni götürmeyin. Ben bað olursa toplum kardeþçe yaþýyor
burada arkadaþlarýmla mücadele
etmek istiyorum demiþ.
Çanakkale muharebeleri
A. Zor durumda olan Rus- E. Ýstanbul iþgal edilerek korunmasý.
ya'ya yardým edebilmek için boðazlar elde bulndurula- 8. Marmara denizindeki düþman deniz
en kýsa ve en emin yol olarak caktý. Bu nedenle donanma altýlarýyla mücadele boðaz dýþýndaki gö-
boðazlarýn ele geçmesi. þu bölümlere ayrýldý: zetleme ve keþif iki botla 1 Aðustos 1914
B. Boðazlarýn Osmanlý im- 1- Taarruz grubu:16 zýrh- baþlamýþtýr. Akhisar botu iki Ýngiliz muhri-
paratorluðu için hayati öne- lý harp gemisi. bi tarafýndan çevrilmesi ile sona ererek 27
mi vardýr kaybedilmesiyle can 2- Mayýn temizleme gru- Eylül 1914 de boðazlarýn kapatýldýðý ilân
damarý kesilir imparatorluk bu: mayýn tarama gemisi edilmiþti. Mayýn engellerinin tesis ve ida-
ikiye ayrýlýr hatta yýkýlýr. ve muhripler. mesi Türk deniz kuvvetlerinin Çanakkale
C. Ýngiltere'nin boðazlar 3- Geri emniyet grubu: boðazlarý savunmasýnda görüldüðü hiz-
üzerinde hâkim rol oynama boðazýn dýþ tarafýný harekât metlerin baþýnda gelir. Ýlk engel aðus-
arzusu. Arif KAHRAMAN sýrasýnda emniyete almakla tos1914 de daha sonra 18 Mart 1915 de
D. Boðazlar düþünce bal- Milli Güvenlik Öðrt. görevli Ark Royal uçak ge- Çanakkale boðazýnda 403 mayýn ve 12
kan devletinin politik ve aske- misi ve Dublin zýrhlýsý. mayýn engel hattý meydana getirilmiþtir.
ri durumlarý deðiþmesi. 4- Darmut zýrhlýsý ve
E. Süveyþ'i uzaktan koruma arzusu. muhriplerin himayesinde 17 nakliye ge- Nusret gemisin harekâtý:
F. Almanya'nýn bu bölgeye(Çanakka- misinden meydana gelmiþtir. Ýngilizler ta-
le'ye) kuvvet ayýrma zorunda býrakarak rafýndan donanmanýn üs ihtiyaçlarýný kar- Almanya'dan Edirne'ye trenle Ordfan
zayýflatma fikri. þýlamak için Limni adasý ileri üs olarak se- da bin bir güçlükle 2 Mart 1915 Çanakka-
G. Müttefiklerin batý cephesinde sönen çildi. Ýngiliz gemilerine 4 Fransýz zýrhlýsý le'ye getirilmiþ olan 26 mayýn 7 Martý 8
itibarlarýný doðuda kurtarma çabalarý. Rus kruvazörü de katýlarak Þubat 1915 ilk Marta baðlayan gece küçük Nusret gemi-
H. Ruslardan önce Ýngiliz ve Fransýzla- haftasýnda Limni sularýnda toplandýlar. sin güvertesine yükletilmiþti yaðýþlý ve
rýn boðazlara sahip olma arzusu. Böylece 16 zýrhlý harp gemisi, 4 kruvazör, puslu bir geceydi 2 gün önce kalp krizi
16 muhrip üzerinde 6 deniz uçaðý, taþý- geçiren Nussrettin genç komutaný topha-
yan 1 uçak gemisi, 6 denizaltý mayýn tara- neli Yüzbaþý Hakký Bey saðlýðýný hiçe saya-
DÜÞMANIN HAREKET PLA- ma gemsi, 30'dan fazla mayýn tarama bo- rak Karadan harekât ediyordu. Sabaha
NI: tu, 1 muhrip ana gemisi, 1 garbot ve çe- karþý düþman gemilerinin kontrol edildiði
þitli yardýmcý gemilerden oluþan en güçlü ve ýþýldarlarla taradýðý sulara Erenköy böl-
A. Uzaktan bombardýman ya- aramada meydana getirilmiþ oluyordu. gesindeki karanlýk limaný 100 er metrelik
pýlacak sonra boðaz dýþýndaki aralýkla 26 mayýn döküldü. Erenköy böl-
Orhaniye, Kumkale, Sed- gesinin seçiminde Türk topçusunun en az
dülbahir ve Ertuðrul ba- TÜRK CEPHESÝNÝN HAREKÂT PLANI:: etkilenmesi ve bu nedenle gemilerinin
taryasý da susturula- dönüþ manevralarýnýn Anadolu yakasýný
cak. Baþkomutanlýk emrinde bulunan Ça- yakýn sularda icra edilmesinde önemli rol
B. Boðaza girilerek nakkale müstahkem mevkii komutanlýðý oynamýþtý.
tahkimat tahrip edi- boðazý savunmakta görevlendirilmiþtir.
lecek Karadaki topçu bataryalarý ve mayýn en-
C. Mayýn engel- gelleri ve aþaðýdaki donanma desteði sa-
leri taranacak, im- vunmanýn esasýydý.
ha edilecek
D. Donanma 1. Boðaz boðaz dýþýnda gözetleme ve
Marmara'ya girdik- kesif harekâtý.
ten sonra General Ha- 2. Mayýn engellerinin tesis ve idamesi.
milton komutasýnda Ýn- 3. Deniz bataryalarýnýn faaliyeti.
giliz tümeni Gelibolu 4. Sahil torpido bataryalarý.
yarým adasýna çýkararak 5. Ýki zýrhlýmýzýn en direkt atýþlarý.
donanmanýn emniyeti 6. Düþmana direkt taarruzu.
olacak 7. Ýstanbul Çanakkale deniz nakliyatýný
ÇANAKKALE'DE
STRATEJÝK ZEKÂ VE RUH
"...Diyelim ki, dövüþülmeye de- vatanlarýný. Merak ettiler, ama yine Atatürk'ün kendi aðzýndan anlattýðý
ðer bir þeyler için, de inançlarý tamdý savaþýn kazanýla- bir aný þu þekildedir;
caðýna çünkü güvendiler silah ar-
Diyelim ki, cephedeyiz. kadaþlarýna, güvendiler Mustafa CONKBAYIRI TAARUZU 10
Kemal'e. AGUSTOS 1915
Daha orda ilk hücumda, daha o
gün yüzükoyun kapaklanýp ölmek 1915-16 yýllarýnda Çanakkale "Gecenin karanlýk perdesi tama-
de mümkün. Boðazý'nda yaþanan bu kanlý mu- men kalkmýþtý. Artýk hücum anýydý.
harebe acý olaylara sahne olmuþtur. Saatime baktým, dört buçuða geli-
Tuhaf bir hýnçla bileceðiz bunu, Savaþan taraflar büyük kayýplar ver- yordu. Birkaç dakika sonra ortalýk
fakat yine de çýldýrasýya merak ede- miþtir. Böylesine çok kayýp varken tamamen aðaracak ve düþman, as-
ceðiz. Belki yýllarca sürecek olan sa- savaþý kazandýracak iki þey vardý; kerlerimizi görebilecekti. Düþmanýn
vaþýn sonunu..." ruh ve stratejik plan. Türk askerle- piyade, mitralyöz ateþi baþlarsa; ka-
rinde gerekli ruh ve inanç, komu- ra ve deniz toplarýnýn mermileri bu
Nazým Hikmet'e ait olan bu di- tanlarýnda; Mustafa Kemal'de ise sýký düzende duran askerimizin
zeler, yýllar önce Çanakkale'de dö- bunun yanýnda müthiþ bir stratejik üzerinde bir kere patlarsa, hücu-
vüþülmeye deðer bir þeyler için -va- deha vardý. Kanlarýnýn son damlasý- mun imkânsýzlýðýna þüphe etmiyor-
tan için- cephede olan ve daha ilk na kadar, güçleri bitene deðin, ze- dum. Hemen ileri koþtum. Tümen
hücumda orada ölen binlerce aske- kice savaþtýlar ve kazandýlar. Bu bir kumandanýna rastladým. Onun ve
ri en iyi anlatan dizelerdir. Öldüler, destandýr dediler, adý Çanakkale her ikimizin refakatimizde bulunan-
fakat yine de merak ettiler geride Destaný'dýr. lar beraber olduðu halde hücum
kalanlarý; annelerini, babalarýný, safýnýn önüne geçtik. Gayet seri ve
kardeþlerini, eþlerini, çocuklarýný ve Bu destanýn içinden, ulu önder kýsa bir teftiþ yaptým. Önünden ge-
çerek yüksek sesle askerlere selam Bu aný, Atatürk'ün stratejik düþman askerler de yere yattý. Ka-
verdim ve dedim ki: zekâsýnýn açýk bir kanýtýdýr. Bir baþ- zandýðýmýz an, bu andýr..."
ka olayda ise stratejik zekânýn ya-
"Askerlerim! Karþýmýzdaki düþ- nýnda, büyük ruh ve inancýn ön Bu olay ile geri çekilen Türk as-
maný maðlup edeceðimize hiç þüp- plana çýktýðý þu olayý, yine Atatürk, kerleri süngülerine raðmen mevzi
he yoktur. Fakat siz acele etmeyin. kendisi anlatmýþtýr; alýnca, karþý taraf da mevzi alýp du-
Evvela ben ileri gideyim. Siz ben rakladý. Böylece,57.Alay Öncü Bö-
iþaret verdiðimde hep birden atýlýr- "...Bu esnada Conkbayýrý'nýn lüðü'nün Conkbayýrý'na yerleþmesi
sýnýz." güneyindeki 261 rakýmlý tepeden için gereken süre kazanýldý. Ata-
sahilin gözetleme ve korunmasýyla türk, süngülü ve 57.Alay Öncü Bö-
Kumandan ve subaylara da iþa- görevli olarak orada bulunan bir lüðündeki askerlere tarihe geçen
retime askerleri dikkatini çekmeleri- müfreze askerinin Conkbayýrý'na þu emri verdi:
ni emrettim. Ondan sonra hücum doðru koþmakta, kaçmakta oldu-
safýnýn önünde bir yere kadar gidil- ðunu gördüm. Bu askerlerin önüne "Ben size taarruz emretmiyo-
di ve oradan kýrbacýmý havaya kal- kendim çýkarak: rum, ölmeyi emrediyorum." ,
dýrarak hücum iþaretini verdim. Bü-
tün askerler, subaylar, artýk her þeyi -Niçin kaçýyorsunuz? Dedim Böylece, Çanakkale Savaþlarý'nýn
unutmuþlar, bakýþlarýný, kalplerini, -Efendim düþman! Dediler. kaderi belirlendi. Mustafa Kemal
verilmiþ iþarete yönetmiþ bulunu- -Nerede? Atatürk önderliðindeki Türk asker-
yorlardý. Süngüleri ve bir ayaklarý -Ýþte! Diye 261 rakýmlý tepeyi leri bir destaný yazdýlar ve bu des-
ileri uzatýlmýþ olan askerlerimiz ve gösterdiler. tan bir ulusun, özgürlüðün temeli-
onlarýn önünde tabancalarý, kýlýçla- ni oluþturdu. Bu destan, bu ruh;
rý ellerinde, subaylarýmýz kýrbacý- Kaçan askerlere: gelecek nesillere övünç kaynaðý ol-
mýn aþaðýya inmesiyle demirden bir mak üzere armaðan edildi.
kitle halinde aslanca bir saldýrýyla -Düþmandan kaçýlmaz, dedim.
ileri atýldýlar. Bir saniye sonra düþ- -Cephanemiz kalmadý, dediler. "Çanakkale Zaferi, Türk askeri-
man siperleri içinde gökyüzüne -Cephaneniz yoksa süngünüz nin ruh kudretini gösteren þayaný
yükselen bir sesten baþka birþey Ýþi- var, dedim. Ve baðýrarak askerlere hayret ve tebrik bir misaldir. Emin
tilmiyordu: süngü taktýrdým. Yere yatýrdým. Ay- olmalýsýnýz ki, Çanakkale Muhare-
ný zamanda Conkbayýrý'na doðru belerini kazandýran bu yüksek ruh-
Allah Allah Allah! ilerlemekte olan piyade alayý ile tur."
dað
Düþman silah kullanmaya vakit M. Kemal ATATÜRK
bulamadý. Boðaz boðaza kahra- Bataryasýnýn yetiþebilen askerle-
manca mücadele neticesinde, ilk rin 'marþ marþ'la benim bulundu-
hatta bulunan düþman tümüyle ðum yere gelmeleri için, yanýmdaki Sermir Burkay KAYA
imha edildi. Dört saat mücadele- emir subayýný geri yolladým. Bu as- 11-G 37
den sonra 23 ve 24. alaylarýmýz, kerler süngü takýp yere yatýnca,
Conkbayýrýný tümüyle düþmandan
temizlemiþ ve 28.alayda Þahinsýrt'ýn
en yüksek sýrtýný geri aldýktan sonra
Sarýtarla, Aðýl üzerine batýya saldýr-
dýlar. Önüne çýkan düþman kýtalarý-
ný maðlup ediyor ve hezimete uð-
ratýyorlardý(...)
Çanakkale Zaferi
anakkale Savaþý Orhaniye tabyalarýndan le, Lord Nelson ve Agamemnon sa-
Ç
dünya
yalnýz bizim tarihi-
mizin deðil yakýn
tarihinin en
atýlan ateþ karþýsýnda
düþman oldukça boca-
ladý.
vaþ gemileri bulunuyordu.
Ýkinci grupta Ýngiliz Kalyon Kap-
taný komutasýnda Ocean, Ýrresistib-
önemli savaþlarýndan bi- Ýtilaf devletleri gemi- le, Wengeance Majestic gibi savaþ
ridir. Çanakkale Boðazý'ný leri diledikleri gibi ilerle- gemileri yer almýþtý. Üçüncü filo ise
savaþ gemileriyle zorlaya- yemiyor, amaçlarýna Prince, Bouvet, Suffren gibi Fransýz
rak aþma, böylece Ýstan- ulaþamýyordu. Lodos fýr- savaþ gemilerinden oluþuyordu.
bul'a kavuþma isteði Av- týnasýný baþarýsýzlýklarý- Ýngilizler ve Fransýzlar zayýf Türk
rupa büyük devletlerinin Ahmet ÞAHÝN nýn nedeni olarak görü- savunmasýný kolayca susturarak Bo-
öteden beri özlemidir. yorlardý. Havalar düze- ðaz'ý kolayca geçebileceklerim umu-
Cephaneliðimize isa- lince yeni saldýrýlar dü- yorlardý. Bu umut ve güvenle 18
bet eden top mermisiyle on bir ton zenlendi. Yine sonuç alýnamayýnca Mart 1915 günü düþman savaþ ge-
barut havaya uçtu, subay ve erleri- düþman gemilerine komuta eden mileri þiddetli bir ateþe baþladýlar.
miz þehit düþtü, Ýngiliz Donanma Amiral Carden görevden alýndý. Yeri- Rumeli Mecidiyesiyle merkez batar-
Komutaný Amiral Carden Çanakkale ne 17 Mart 1915 günü Robeck yalarý þiddetli bir ateþe tutuldu. Bo-
önlerinde gösteriler yaptý, düþman atandý. Yeni komutan 18 Mart 1915 ðazdaki düþman gemileri Hamidiye
denizaltýlarý boðazý geçmeye kalktý- günü donanmayla Boðaz'a saldýra- istihkamlarýna yüklendi. Bunu gö-
lar. caðýný, yakýnda Ýstanbul'da olacaðý- ren Dardanos bataryalarý ateþi üzer-
24 Kasým 1914 günü bir Fransýz ný Londra'ya bildirdi. lerine çekmeye çalýþtý. Az sonra,
denizaltýsý Boðaz sularýnda görüldü. Bu arada Çanakkale Müstahkem tüm gemiler, Dardanos'a saldýrdý.
bu denizaltýyý gören topçularýmýz Mevki Komutaný Albay Cevat Ço- Dardanos tabyamýz saldýrýlara þid-
düþman üstüne ateþ yaðdýrmaya banlý 17/18 Mart gecesi boðaz'a detle karþý koydu. Bu arada Mesudi-
baþladý. 2 Aralýk günü Ýngiliz deni- mayýn hattý döþenmesi emrini verdi. ye tabyasý da ateþe baþlamýþtý. Me-
zaltýsý da bir deneme yaptý. Derin- Aldýðý emir gereði Binbaþý Nazmi sudiye üzerine ateþ açýlýnca Hamidi-
den engelleri aþarak Boðaz'a girdi. Bey Nusret Mayýn gemisi ile o gece ye onun yardýmýna koþtu. Bu arada
Yediyüzelli metre ilerde bulunan yirmi altý mayýn, Boðaz'a on birinci kýyý bataryalarýmýz düþman üstüne
Mesudiye zýrhlýsýna torpil atarak bu hat olarak döþendi. Boðaz'daki ma- ateþ yaðdýrmaya baþladýlar. Bunalan
gemimizi batýrdý. Zýrhlýmýzda bulu- yýn sayýsý on bir hat olarak 400'ü aþ- düþman kaçmak isterken topçu atýþ-
nan subaylardan on'u ve erlerimiz- mýþtý. larýyla karþýlaþýyordu. Düþman ge-
den yirmi dördü þehit düþtü. 18 Mart 1915: Ýngiliz ve Fransýz milerine göz açtýrýlmýyordu. Karþýlýk-
19 Þubat 1915 günü düþman savaþ gemilerinden oluþan, o döne- lý bu korkunç bombardýman bir saat
savaþ gemileri öðleye kadar uzun min en büyük deniz gücü, üç filo kadar sürdü. Bu karþýlýklý bombardý-
menzilli bir bombardýmana giriþti. olarak sabahleyin Çanakkale Boða- maný bir yabancý yazar þöyle anlatý-
Boðaz'a iyice sokuldular. Tabyalarý- zý'na girdi. Bu donanmanýn ilk gru- yor:
mýz akþama doðru düþman savaþ bunu oluþturan filoda, Ýngilizlerin "Ýnsan manzarayý gözlerinin
gemilerine karþýlýk verdi. Ertuðrul ve Queen Elizabeth zýrhlýsý ile Ýnflexib- önünde canlandýrabilir. Kaleler, toz
duman bulutlarý içinde kaybolmuþ- çalýþan düþman gemilerine durma- - "Ben size taarruz emretmiyo-
larda Yýkýntýlarýn arasýndan arada bir dan ateþ ettiler. Bu arada düþman rum. Ölmeyi emrediyorum. Biz
alevler yükseliyordu. Gemiler, çevre- Boðazdaki mayýnlarý temizlemek ölünceye kadar geçecek zaman için-
lerinde fýþkýran sayýsýz su sütunlarý için mayýn tarayýcýlarýný boðaza sok- de yerimize baþka kuvvetler ve baþ-
arasýnda yavaþ yavaþ hareket edi- tu. Tabyalarýmýz mayýn tarayýcýlarýna ka komutanlar geçebilir" dedi. Tari-
yorlar, bazen duman ve serpintiler ateþ açtýlar. Açýlan ateþ yaðmur gibi hin bu en büyük siper savaþý baþla-
arasýnda iyice görünmez oluyorlar- yaðmaya baþlayýnca düþmanlar pa- mýþtý. Siperler arasý uzaklýk sekiz on
dý. Tepelerden ateþ eden havan top- nik içinde kaçtýlar. Bu arada düþman metre kadardý. Türk siperlerinden
larýnýn alevleri görülüyor, aðýr toplar savaþ gemilerinden Ýnflexible, Ýrres- hiçbir asker ayrýlmýyordu. Þehit dü-
yer sarsýntýlarý gibi gümbürdüyor- sitible büyük hasar gördü. Batanlar þenlerin yeri hemen dolduruluyor-
du." oldu. Daha sonra Queen Elisabeth du. Her adým baþýna bir mermi dü-
Bombardýman sýrasýnda Türk ve Agamemnon yaralandý. Ýtilaf þüyor; toprak adeta tüterek kayný-
tabya ve bataryalarý büyük zarar devletleri Çanakkale Boðazý'ný de- yordu. Düþman dalgalar halinde
görmüþtü. Amiral Robeck Fransýz nizden aþamadýlar. Büyük kayýplar Conkbayýr'a doðru ilerliyordu. Bu
gemilerini geri çekerek Ýngiliz savaþ vererek: Çanakkale Boðazý'nýn geçi- arada Mustafa Kemal, Anafartalar
gemilerini ileri sürdü. Tam bu sýrada lemeyeceðini öðrendiler. Grup Komutanlýðýna atandý. Anafar-
müthiþ patlamalar oldu. Bouvet ve Ýtilaf devletleri Çanakkale Boða- talar Savaþý'nda düþmanýn attýðý þa-
Suffren savaþ gemileri mayýna çar- zý'nýn savaþ gemileri ile aþamayýnca rapnel misketi Mustafa Kemal'in
parak sarsýldýlar, manevra kabiliyeti- bu kez çýkarma yapmayý planladýlar. göðsüne isabet etti. Ancak cebinde-
ni kaybettiler. Bir gece önce Nusret Artýk Çanakkale kara savaþlarý baþlý- ki saate çarptýðýndan bir þey olmadý.
mayýn gemisinin döþediði mayýnlar yordu. Kara savaþýnda düþmanýn Çanakkale savaþlarýnda 250 bi-
görevlerini yapmýþlardý. Boðazýn nereden çýkarma yapabileceði tartý- nin üzerinde askerimiz þehit düþtü.
berrak sulan üzerinde bir dev gibi þýldý. Mustafa Kemal Kabatepe ve Düþman kayýplarý ise bu rakamýn
yatan Bouvet ve Suffren'e tarihi Ha- Seddülbahir'den, Alman komutan üstündedir.
midiye bataryamýzýn keskin niþancý- Von Sanders ise Bolayýr ve Anadolu Çanakkale savaþlarýnýn unutul-
larý ateþ açtýlar. Çanakkale Geçilmez yakasýndan çýkarma yapýlabileceði maz kahramaný, Anafartalar Grup
kitabýnýn yazarý Alan Moorehead görüþündeydi. Alman komutaný Komutaný Mustafa Kemal'in baþarýsý
olayý þöyle anlatýyor. Von Sanders'in görüþü aðýr bastý, ve ilerde baþlayacak Ulusal Kurtuluþ
"Saat 13.45'de Suffren'in az geri- askerler o yöreye yerleþtirildi. Savaþý'mýzýn kaynaðý oldu.
sindeki Bouvet müthiþ bir patlamay- Düþman güçleri 25 Nisan 1918 Baðýmsýzlýðýmýzý savunmak, yurt
la sarsýldý. Güverteden göðe kesif bir sabahý Mustafa Kemal'in düþündü- topraklarýmýzý korumak için yapýlan
duman yükseldi. Gittikçe hýzlanarak ðü noktadan saldýrdý. 19. Tümen savaþlar kutsaldýr. Çanakkale, Ulusal
yana yattý, devrilip gözden kaybol- Komutaný Mustafa Kemal Kocaçi- Kurtuluþ Savaþýmýz kutsal destan sa-
du. Olayý görenlerden birinin ifadesi- men'de Conkbayýr'da, savaþtý. Cep- vaþlara birer örnektir.
ne göre "Bir tabak, suda nasýl kayýp hanesi biten askerlere:
giderse o da öylece kayýp gitti." Süngü tak emrini verdi. Daha Ahmet ÞAHÝN - Tarih Öðretmeni
Türk tabyalarý, Boðaz'ý geçmeye sonra ;
Çanakkale’yi
anlamak
Eski Dünya insanlarý, Yeni ehmet, de- üzerimize çullanmýþtý. Marmara'ya
Dünya insanlarý kýsaca bü-
tün kavimler oradaydý.
M desinin ses-
lenmesiyle, ken-
dini kaptýrdýðý bilgisayar oyu-
geçebilmek için sayýsýz donanmala-
rýyla ufacýk bir karaya ateþ yaðdý-
rýyorlardý. Bu o kadar hayâsýz ve
Kum gibi, mahþer gibi kay- nunu durdurarak: insafsýz bir saldýrýydý ki ufuklar
_Efendim dedeciðim, dedi. donanmalardan gözükmez olmuþ-
nýyordu ortalýk. Dünyanýn _Oðlum derslerini yaptýn mý? tu. Bu vahþiliði sergileyenler, güya
bütün _Ödevim vardý, onu araþtýrmak medeni oluþlarýyla övünen Avrupa-
iklimlerinden gelmiþ, için bilgisayarýn baþýna oturmuþ- lýlardý. His yoksulu sýrtlan kümesi,
tum; ama oyuna dalmýþ gitmiþim. yýrtýcý bir kalabalýk. Eski Dünya in-
derileri rengârenk, _Oðul, oyunlarýn oyuncaðý ol- sanlarý, Yeni Dünya insanlarý kýsaca
lisanlarý baþka baþka bu muþum, desene þuna. bütün kavimler oradaydý. Kum gibi,
Mehmet dedesinin ne dediðini mahþer gibi kaynýyordu ortalýk.
insan kümelerinin kimi anlamýþtý. Birkaç saniye düþündük- Dünyanýn bütün iklimlerinden gel-
Hindu, kimi yamyam, kimi ten sonra: miþ, derileri rengârenk, lisanlarý
bilmem ne bela karþýmýzda _Haklýsýn dede, diyebildi. baþka baþka bu insan kümelerinin
_Ödevin neydi oðlum? kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bil-
duruyordu. Bu rezil kuþat- _Çanakkale savaþý ve savaþýn mem ne bela karþýmýzda duruyor-
ma veba hastalýðýndan da- nasýl kazanýldýðý ile ilgili bir deneme du. Bu rezil kuþatma veba hastalý-
yazmalýyým. ðýndan daha aðýr ve öldürücüydü.
ha aðýr ve öldürücüydü. O, _Mehmet'im, yavrum, Çanak- O, kendine medeni varlýk diyen,
kendine medeni varlýk di- kale seni var eden, sana cennet gi- yirminci asrýn gözdesi olan ne ka-
yen, yirminci asrýn gözdesi bi bir vatan býrakan ve hayatýný þe- dar medeni insan topluluðu varsa,
killendirmen için önünde duran bir aylarca Mehmetçiðin karþýsýnda
olan ne kadar medeni in- örnektir, mucizedir. Yeter ki anla! durup içindeki kini, öfkeyi hayâsýz-
san topluluðu varsa, aylar- _Dede, bana Çanakkale'yi anla- ca kustu. Ýçinde sakladýðý bütün sýr-
týr mýsýn? Öðretmenimiz, bu sava- larý adeta karnýndan döktü. Maske-
ca Mehmetçiðin karþýsýnda þýn dünyada eþi benzeri yoktur de- si yýrtýlmýþtý medeniyetin. Bize çeki-
durup içindeki kini, öfkeyi di. ci görünen o sahte yüz ortaya çýk-
hayâsýzca kustu. _Çok doðru söylemiþ oðlum, mýþtý. Medeniyet denilen bu kah-
hem de çok… pe; yüzsüzdü, gerçekten çok yüz-
Bu savaþýn dünyada eþi yoktu; süzdü. O kadar tahripkârdý ki bu
en kalabalýk ordularýn dördü beþi medeniyetin her bir silahý bin mül-
kü yerle bir ediyordu. Bir hilal uðruna bat- mekân da zaman da yoktur.
Öteden yýldýrýmlar ufku mýþ, bu topraklar için Ey þanlý atam, þehidim, her þe-
parçalýyor, beriden sar- topraða düþmüþ þanlý yim benden mezar isteme, mezarý
sýntý topraðý savuruyor- dedem. Ne büyüksün ki olmaz þehidin, ölmez þehitler. Ne
du. Bombalar þimþek gi- kanýn kurtardý tevhidi, diyor peygamber: "Onlara ölüler
bi siperlerin tepesine ini- ne büyüksün ki Bedir'in demeyin."
yor, o aslan askerlerimi- aslanlarý ancak senin Gerekmez sana makber, kuca-
zin iman dolu göðsünde kadar þanlý idi. Seni kal- ðýný açmýþ seni bekliyor bak Pey-
sönüyordu. Yerin altýnda Türk Dili ve Edebiyatý Öðretmeni bime gömüyorum, her gamber.
cehennem gibi binlerce BÝNALÝ GÜL an gözyaþlarýmla kabri- _Aðzýna saðlýk yavrum; sen þe-
laðým bombasý patlýyor, ni suluyorum. Senin hit torunu, sen Çanakkale olmuþ-
atýlan her laðýmýn yaktýðý yüzlerce destanýný yazmaya hiçbir kitap yet- sun. Sana olan hakkým helaldir. Se-
adam haykýrýyordu. Gökyüzü ölüm mez. Seni ancak sonsuzluk kucak- nin için akan kaným helaldir. Anla-
indiriyor, yeryüzü ölüm püskürtü- layabilir. Senin için ne yapsan, sana dýn ya beni, biliyorsun ya deðerimi,
yordu. Öyle þiddetli bir manzara olan borcumu nasýl ödesem bilemi- seviyorsun ya ülkeni, milletini; çalý-
vardý ki insan enkazý savruluyordu. yorum. Mezar taþýndýr diyerek þacak, üretecek, namerde muhtaç
Sýrtlara vadilere saðanak saðanak Kâbe'yi diksem baþýna, gök kubbe- etmeyeceksin ya vatanýný; artýk
kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, yi alsam örtü gibi kanayan yarana "oyunlarýn oyuncaðý" olmayacaksýn
parmak, el, ayak boþalýyordu. sarsam, mor bulutlarý açýk türbene ya, helal olsun sana, helal olsun.
_Dede, gerçekten eþsiz bir sa- tavan yapsam. Bütün yýldýzlarý kan-
vaþmýþ, insanýn kaný donuyor din- dil gibi bu tavana assam sen yatar- Türk Dili ve Edebiyatý Öðretmeni
ledikçe. Ben dinleyince ürperdim, ken bu kandil altýnda, ay ýþýðýný ge- BÝNALÝ GÜL
Mehmetçiðin kahramanlýðýný þimdi tirsem yanýna, ta fecre kadar türbe-
daha iyi belledim. Anlat dedem, darýn yapsam.
anlat. Anlat ki bileyim dedelerimin Tüllenen akþam-
ne çektiðini ve bu topraklarýn de- larý sarsam yara-
ðerini. na, yine bir þey
_Mehmet'im, yavrum, gökyü- yapabildim diye-
zünde yüzlerce uçak üstümüze mem hatýrana.
bomba yaðdýrýyordu. Kahraman Sen ki haçlý
ordumuz ise bu tehdide gülüyor- mantýðýnýn bu
du. O ne çelik tabyalar istiyordu, amansýz saldýrý-
ne de düþmanlarýndan çekiniyor- sýný kýrdýn, sen ki
du. Çünkü onun göðsü, kale du- Selahaddin Ey-
varlarý gibi, kat kat imanla doluydu. yübi'yi, Kýlýç Ars-
Hiçbir kuvvet ona boyun eðdire- lan'ý kendine
medi. Onun imaný saðlamdý ve Al- hayran ettin.
lah yapýsýydý. Sen ki Ýslam'ý ku-
_Dedem, bu iman dolu göðüs- þatmýþ boðuyor-
ler düþmana namusumuzu çiðnet- ken bu tek diþi
medi. Asýmýn torunlarý olan bizler kalmýþ canavar,
de çiðnetmeyeceðiz. Söz veriyo- o demir çemberi
rum dedeme, söz veriyorum dede- göðsünde kýrýp
lerime. Sadece rükûda baþý eðilen parçaladýn. Seni
dedelerimin hatýrasýna saygýsýzlýk asýrlara gömsem
etmeyeceðim. Atalarýmý incitmeye- sýðmaz taþarsýn.
ceðim! Seni alacak
Ahmet Haþim
1915'de bütün Türk gençleri ile Cumhuriyet devri þairini etkileyen yýþýndan sapmamýþtýr. Elbette þa-
birlikte Çanakkale'de [Ahmet Ha- Hâþim, þiirleri dilden dile dolaþsa irimizin yaþý ilerledikçe fikirleri de
þim de] savaþmýþ fakat bu tecrü- da toplumun neredeyse bütünü- inkiþaf etmiþtir ama bulunduðu
belerinden pek az bahsetmiþtir. ne mal olmuþ hareket ve akýmlar- çizgi itibariyle ilk þiirindeki tutu-
dan uzak durmuþtur. Bu, þüphe- mu neyse son þiirinde de ayný
Bir þairin savaþa katýlmasý, savaþ siz onun sanat anlayýþýndan kay- Hâþim çýkar karþýmýza. O ne millî
esnasýnda ya da savaþ sonrasýnda naklanmaktadýr. Þiirlerini sembo- edebiyatçýlardan ne de diðer
yapacaklarý itibariyle normal bir list anlayýþ çerçevesinde kaleme gruplardan etkilenmiþtir. Þunu da
insanýn katýlýmýndan elbetteki alan þairimiz günlük olaylardan, belirtelim ki Hâþim'in yaklaþýk on
farklý bir durum arz eder. Hele bu toplumu derinden etkileyen hâdi- yýllýk bir þiir orucu vardýr. 1911-
savaþ Çanakkale ve savaþa katýlan selerden hatta kendi sýkýntýlarýn- 1921 seneleri arasýnda Hâþim'in
da Türk Edebiyatýn'ýn en büyük dan ve çilelerinden bahsetmez. hiç þiiri yayýmlanmamýþtýr. Ne
þairlerinden biri olan Ahmet Elbette þirinin derinliklerine inildi- mecmualarda ne de gazetelerde
Hâþim olursa. ðinde, özellikle çocukluðunu ge- tek bir þiirine rastlanmaz. Ya yaz-
çirdiði þehir ve maruz kaldýðý mamýþ ya da yazdýklarýný neþret-
Ahmet Hâþim hem þiirleri hem olaylarýn tesiri görülür. Ama bun- memiþtir. Sanat anlayýþýndaki sað-
de yaþayýþý itibariyle nev-i þahsýna lar çok derindedir ve vasat oku- lamlýðýn delili tam da burada çýkar
münhasýr bir þahsiyet. Savaþa yucularýn vâkýf olmasý mümkün karþýmýza. Haþim orucunu
olan tepkisi de beklenenden fark- deðildir. Dergâh mecmuasýnda yayýmla-
lý. Düþündüðümüzün ya da tah- nan Bir Günün Sonunda Arzu þii-
min ettiðimizin aksine bir tutum Ahmet Haþim Fecr-i Âtî edebi- riyle bozar. Tarihler 1921'i göster-
yani. Bu tutumu belirtmeden ön- yat grubuna dâhildir. Bu toplu- mektedir. Yani Ýstiklal savaþý gün-
ce, Hâþim'in sanat görüþünü bil- luktakiler, þiir ve sanat anlayýþlarý leri. Millet vataný iþgalden kurtar-
memiz gerekiyor ki þairimize karþý itibariyle Servet-i Fünûncularýn mak için istiklal mücadelesi verir-
haksýz bir deðerlendirme yap- devamýdýrlar. Yani sanat sanat ken, deyim yerindeyse kan göv-
maktan kaçýnalým. içindir anlayýþýný benimsemiþler- deyi götürürken, o tutmuþ bir
dir. Hâþim de Fecr-i Ati beyanna- günün sonundaki arzudan, istek-
Osmanlý bakýyyesi þairlerin en mesine imzasýný atmýþ ve hayatý ten bahsetmektedir. Elbette o sý-
kuvvetlilerinden olan ve birçok boyunca kabul ettiði sanat anla- kýntýlý ve gergin ortamda bu þiir
tartýþmalara sebep olur ve Haþim mek için modaya hiçbir tavizde Hâþim 1915 senesinde Çanak-
eleþtiri oklarýna maruz kalýr. O ise bulunmadý. Eserleri beðenilen þa- kale cephesine yedek subaylýk va-
doðru bildiði yolda ilerlemeye de- irlere uymadý. Kendi çerçevesi zifesiyle tayin edilmiþtir. Yani bazý
vam eder ve yine ayný üslûpla ya- içinde mütemadiyen deðiþen bu þair ve aydýnlar gibi askere moral
zar þiirlerini. Hatta, hem bu eleþti- þair, denilebilir ki hiç deðiþmedi. vermek ya da savaþýn gidiþatýný
rilere bir cevap hem de onun po- Ýlk manzumeleri kimlere hitap belgeleyen notlar alýp fotoðraflar
etikasý konumunda olan ve ayný ediyorsa, hangi tasavvurunun çekmek için deðil. Ne kadar kaldý-
zamanda Türk Edebiyatý'nýn ilk mahsulü ise, yeni þiirleri de yine o ðý neler yaþadýðý tam olarak bilin-
esaslý poetikasý sayýlan Þiirde tasavvurlarýnýn mahsulüdür ve yi- miyor. Çünkü bu günlerinden çok
Mânâ ve Vuzûh veya Piyâle Mu- ne o kârilere(okuyuculara) hitap az bahsetmiþtir. Savaþ hakkýnda
kaddimesi olarak adlandýrýlan eder. ne bir þiiri ne de yazýsý vardýr.
metni kaleme alýr. Bu olaylar ve
yazýlardan sonra sanat anlayýþýný Hâþim'in iyi kötü bir portresini Hüzünlerimizi destanlaþtýran
ve þiirini bir mücahit gibi savunan çizdik sanýrým. Þimdi de Çanakka- þair olan Mehmet Akif'e farklý bir
bir Ahmet Hâþim çýkar karþýmýza. le günlerine bir göz atalým. Ede- üslupla bir zafer destaný olan "Ça-
biyat tarihlerinde birkaç cümleyle nakkale Þehitleri" manzumesini,
Haþim'in sanat anlayýþýnda ne geçiþtirilen Çanakkale günleri Necmettin Halil ONAN'a "Dur Yol-
derecede sâbit-kadem olduðunu hakkýnda hakikaten yok denecek cu" þiirini yazdýran Çanakkale za-
yakýn dostu Nurullah Ataç þu kadar bir malumat kýtlýðýnýn oldu- feri, Haþim'e bir þiir yazdýrama-
cümlelerle özetler: Ahmet Haþim, ðunu belirterek söze baþlayalým. mýþtýr.
þiirini böyle herkese kabul ettir-
Biz onun hassas ruhundan as-
kerlerimizin þevkini artýracak, mil-
letimize moral verecek; þair ru-
hun inceliðine karþý savaþýn hoy-
ratlýðý ve bu iki zýt duygunun o
hisli ruhtaki aks-i sadalarýný yansý-
tan þiirler beklerken o susmakla
yetinir. Tâ 1921'e kadar. Bu tarih-
teki þiirin özelliðinden ve yapýlan
tartýþmalardan bahsettik yukarý-
da. Çanakkale sonrasýndaki tutu-
mu da bu tutumu kadar kesindir.
Yani Ataç'ýn ifadesiyle, modaya
uymak için asla sanatýndan taviz
vermemiþtir. Ondan Çanakkale
hakkýnda
Kaynaklar:
*Ýnci Enginün, Yeni Türk Edebi-
yatý Araþtýrmalarý, s.133, Dergâh
yay., 4. basým, Ýstanbul 2001
**Nurullah Ataç, Miliyet,nr.
2517, 12 Þubat 1933
18 Mart Kahramanlarý
Çanakkale savaþ bölgesini Yüce Yaratan, insan-
gezmeye giden bir kiþi, larýn birbirlerini rahat
tanýmalarý için zümrele-
kara savaþlarýnýn kazanýl- re, kavimlere, milletlere
masýnda büyük rolleri olan bölmüþtür. Bu milletlere
bir Mustafa Kemal, bir bölünmüþ insanlara da
Yahya Çavuþ, bir Mehmet farklý farklý karakterler
vermiþtir. Örneðin; Asya
çavuþ gibi isimleri rehber ile Avrupa insanlarýnýn
hocalarýnýzdan ayrýntýsýyla arasýnda çok farklýlýklar
sýkça duyar. Ancak vardýr.
Bu farklýlýklarý tek tek
Çanakkale savaþlarýn da sýralamayacaðýz, zaten vaþlarýnýn yeri herhalde bir baþka-
yeterince bahislere konu konumuzda bu deðil. Biz þimdi dýr. Çanakkale kara savaþlarýnýn ka-
olamayan bir bölge vardýr Türk milletine bakalým. Tarih boyu zanýlmasýnda hayati rolleri olan ki-
daha iyi bir yaþam için sürekli batý-
orasý da, 18 Mart deniz ya ilerlemiþ, iyi bir yaþama ulaþtý-
þileri hemen hemen tüm Türk halký
savaþýnýn yapýldýðý bölge. bilir.
ðýnda, en kutsi deðerlerini (Ýslami- Çanakkale savaþ bölgesini gez-
18 Mart 1915'te ve bu yet, doðruluk, insanlýk gibi) herkes- meye giden bir kiþi, kara savaþlarý-
bölgede savaþýn kazanýl- le paylaþabilmek için dünyanýn nýn kazanýlmasýnda büyük rolleri
dört bir tarafýna yönelmiþtir. olan bir Mustafa Kemal, bir Yahya
masýnda büyük rolleri olan Bu ilerleyiþler elbette zor olmuþ, Çavuþ, bir Mehmet çavuþ gibi isim-
insanlara, istemeden hak- çok büyük insan kayýplarýna mal leri rehber hocalarýnýzdan ayrýntý-
sýzlýk yapýldýðý olan mücadelelere girilmiþ, savaþlar sýyla sýkça duyar. Ancak Çanakkale
yapýlmýþtýr. Böylesine mücadeleler
kanaatindeyim. Türk insanýnýn karakterini, savaþçý
savaþlarýn da yeterince bahislere
konu olamayan bir bölge vardýr
ve türlü zorluklara orasý da, 18 Mart deniz savaþýnýn
göðüs geren bir yapýldýðý bölge. 18 Mart 1915'te ve
millet yapmýþtýr. bu bölgede savaþýn kazanýlmasýnda
Zor mücadele- büyük rolleri olan insanlara, iste-
lerle yoðrulan mil- meden haksýzlýk yapýldýðý kanaatin-
letin içerisinden deyim.
büyük kahraman- Bu þahýslardan yani, 18 Mart
lar çýkmýþtýr. Tari- deniz savaþý kahramanlarýndan bir
hin her sayfasýnda kaçýný zikredelim.
çokça bulunan bu
kahramanlar, son Cevat Paþa ( ÇOBANLI );
yüzyýla girildiðin- 18 Mart kahramaný olarakta bi-
de ise, zor ve me- linen Cevat Paþa, Çanakkale boða-
þakkatli günlerimi- zýndaki tüm istihkâmlarýn komuta-
zin artmasý sebebi nýdýr. Mahiyetinde bulunan is-
ile bir hayli sayýlarý tihkâmlarýn stratejilerini, sahte is-
fazladýr. tihkamlarýn ve projektörlerin yerle-
Son yüzyýldaki rini, seyyar projektör yerlerini, (ki
zor ve meþakkatli bunun icadý kendisine aittir ) deniz
günler dedik; mayýnlarýn yerlerini ve derinliklerini,
bunlarýn hepsi Nusret mayýn gemisinin hareketini
bizlerin yeniden ve mayýnlarý dökeceði bölgenin ta-
var oluþ mücade- yinini, Allah'ýn izni ile, en iyi þekilde
leleridir elbet an- saðlayan komutandýr. Apaçýk zafe-
cak, Çanakkale sa- rin en büyük payý kendisine aittir.
verdiði gönül huzuru ile bu Dün- manlýk yapanlarýn gözünden bir cü bir zafer kazanmýþlardýr."
ya'ya gözlerini kapamýþtýr. bakalým ( benim þahsi kanaatim,
ayný ülkeler günümüzde de bizle- Bahriye Nazýrý Churchill 1
Balýkesir Havranlý Koca Seyit re ayný düþmanlýðý güdüyor) ; Aðustos 1930 tarihli "La Revue de
Koca Ýngiliz savaþ gemisi Oce- Dönemin Fransa baþbakaný; Paris" dergisinde þöyle der: "Nus-
an'ý batýran Seyit Onbaþý dendi- Çanakkale için "Türkler boðazý ka- rat Gemisinin gizlice döktüðü 20
ðinde, elbette tanýmayan insan çý- pamakla savaþýn iki yýl uzamasýna demir kap, Ýngilizler tarafýndan ba-
kabilir. Ancak Allah'a þükür ki bu- ve müttefiklerin milyonlara varan þarý ile baþlanmýþ olan Çanakkale
güne kadar benim karþýma taný- insan gücü ve yüzlerce milyarlýk Harekatýný durduran bir takým pi-
mayan bir insan çýkmadý. Ýnsanlar maddi kayba uðramasýna sebep sikolojik karýþýklýklar doðurdu. Yal-
tarafýndan kimi zaman Badýrmalý, olmuþlardýr." demiþtir. nýz baþýna bu engeldir ki, Türki-
ye'yi bir bozgundan kurtardý ve
Ýngiliz general Oglander'in, harbi uzattý. Bu yüzden maðluplar
"Çanakkale-Gelibolu Askeri Hare- kadar muzaffer Avrupa'da sarsýldý.
katý" adlý eserinin birinci cildinde: Kendilerini Fransa, Polonya, Galiç-
"Pek uygun baþlamýþ olan gün bu ya, Balkanlar, Filistin, Suriye ve Ku-
meçhul mayýn hattýnýn o olaða- zey Italya topraklarýnýn örttüðü 6-
nüstü ve ortalýðý kýrýp geçiren ba- 7 milyon insan, düþmanlarýnýn
þarýsý yüzünden, tam bir baþarýsýz- kurþun ve gülleleri ile deðil, 18
lýkla sona erdi. Bu yirmi mayýnýn Mart sabahý Çanakkale'nin kuv-
seferin talihi üzerindeki etkisi ölçü- vetli akýntýsý altýnda, aðýrlýklarýna
lemez." Sir Ccolyen Corbet'in, "Ha- baðlý bulunduklarý tel halatlarý
rekatý Bahriye" adlý eserinin ikinci üzerinde gerili duran 20 demir
cildinden: "Felaketlerin hakiki se- kap yüzünden yok olup gitti."
bebi keþif ve tayin olununcaya ka-
dar çok geçmedi. Hakikat þu idi ki, Churchill'in Times gazetesine
8 Mart gecesinde Türkler, haberi- Nusret Mayýn Gemisi hakkýnda bir
miz olmadan Erenköy Koyuna pa- beyanat verdiðini hatýrlatarak, bu
ralel olarak 20 mayýn dökmüþler beyanatý þu þekilde aktarý: "18
kimi zaman Eskiþehirli, kimi zaman ve balýkçý gemilerimiz, aramalarý Mart'ta dünya kara sularýnda 5 bi-
Erzurumlu olmuþtur, ama mutabýk esnasýnda bunlara rastlamamýþlar- nin üzerinde gemi hizmet veriyor-
bir nokta vardýr, oda Çanakkale dý. Türkler bu mayýnlarý özel amaç- du. Nusret'in yaptýðý bir yana, 5
savaþlarýný kazanmamýzdaki en la manevra sahamýza koymuþlar, bin geminin yaptýðý bir yana"
önemli kahramanlardan birisidir. gösterdiðimiz bütün ihtiyat ve
Seyit Onbaþýnýn gerek askerlik ha- saðgörüye raðmen baþ döndürü-
yatý, gerekse askerden son-
raki hayatý son derece tak-
dire þayandýr. Günümüz-
de vefat eden annesinin ký-
lýðýna girip emekli maaþýný
almaya çalýþan insanlarý
gördükçe, sýrtýnda odun
çekerek ailesinin rýzkýný te-
min etmeye çalýþan ve hat-
ta gazilik maaþý talep etme-
yen bu Vatan kahramanla-
rýný, yokluklara gark olmuþ
yaþamlarýný okudukça yüre-
ðimizden bir parça kopu-
yor. Yukarda birkaçýndan
bahsettiðimiz 18 Mart kah-
ramanlarýnýn anýlarýný tüm
Çanakkale eserlerinde sýkça
okuyoruz.
Çanakkale
elibolu, Çanakkale ve Çýlgýn Türkler bu kavramlardan biri söylenince akla gelen diðer iki
G kavram Türkklerin hastalýðý atlatýp iyileþtiðini kanýtladýðý yer Gelibolu, yani Çanakkale zafe-
ri. Bu zaferle bir kez daha kanýtladýlar çýlgýnlýklarýný. Orta Asya' da baþlayan çýlgýnlýk Ana-
dolu topraklarýnda da devam etmekteydi. Ýçlerindeki zafer inancýný biran olsun kaybetmeyen
Türkler karþýsýnda sömürgeci devletler, korktular, çekindiler ya yok olacaktý hepsi Çanakkale' de
ya da geldikleri gibi geri döneeceklerdi ve onlar geri döndüler ve bir kez daha anladýlar ki dünya
üzerinde son bir Türk kalýncaya kadar Anadolu'yu ele geçiremeyeceklerdi. Öyle bir zaferdi ki bu
Anadolu da yaþayan halklar yeniden kaardeþliðin nikâhýný kýymýþlardý ve hiçbir mahkemenin ayý-
ramayacaðý bir nikâhtý bu þahitleri yerde yatan þehitler olmuþtu. Birinci dünya savaþýnda Çanak-
kale ikinci dünya savaþýnda ise Hiroþima arasýnda hiçbir fark olmayan iki þehir insan kýyýmýnýn
meydana geldiði iki yer birisinde; yýllardýr bitkii yetiþmiyor diðerinde ise kýyýya vuran her dalgay-
la gelen kan kokularý ikisi de can acýtýcý ikisi de tarihin kara sayfalarýnýn en korkunç biçimde açýl-
dýðý þehirler. Çanakkale bize bir ders olmasý gerekiyor çalýþmanýn, azmin ve baþarýnýn kaynaðý ol-
malýdýr. Birkaç yýl önce ülkemize turistik amaçla gelen Japonlar Çanakkale de yaþanan olaylarý
duyduklarýnda þu cümleleri kullanýyorlar ''biz okulaa yeni baþlayan öðrencileri Hiroþima' ya götü-
rüp orda yaþanan olaylarý anlatýyoruz ve eðer okulumuzzu baþarýyla ta-
mamlayýp ülkemize yararlý insanlar olmazsak bu olaylar yeniden yaþa-
nýr'' diye ilk dersi verdiklerini söylüyorlar. Biz öðrenciler eðer þimdi
okulumuzu baþarýyla tamamlayýp ülkemize yaaralý insanlar olmazsak
yeni bir Çanakkale savaþý görebiliriz.
Uður Polat 11 - D
Çanakkale
þehitlerimimizi hatýrlýyor musunuz?
ýnalý Hasaný, Nene Hatunu, Þerife Bacýyý Peki çanakkale savaþýnda sýrtýnda Mermi taþýyan Se-
K yit Onbaþý þimdi sizler bu vatan üzerinde rahat uyuyor, rahat gezebiliyor hatta bayraðýmýzý
göklerde rahatçaa dalgalandýrabiliyorsak iþte bunlarýn hepsini Çanakkalede, Arýburnunda,
Conkbayýrýnda ve Geliboluda verdigimiz. þehitler sayesindedir. Sizler hiç Çanakkale Þehitliðinin
önünden geçtiniz mi ? sorarým size oradan geçerken baktýnýzmý þehitliðe iþte ben tam o sýrada
ne görüyorum biliyor musunuz sýrt sýrrta vermiþ, bayraða doðru, göklere doðru gururla bakan þe-
hitler görüyorum. Rahatça göklerde dalgalaanan bayraðýmýzýn altýnda hiç degiþmeden ayný gurur
ve ayný heyecanla bakan þehitlerimi görüyorum.
Taam o sýrada Çanakkale Savaþýyla tek bir þey geliyor aklýma ileri görüþlülüðüyle bize bagýmsýz-
lýgýmýýzý özgürlüðümüzü kazandýran ULU ÖNDER ATATÜRK'ün söylediði þu söz geliyor aklýma Ça-
nakkaledeki oteel odasýnýn camýndan bakarken söylediði söz geliyor aklýma ''Geldikleri gibi gider-
ler'' dediði söz geliyor aklýma...
Çanakkale o kadar cömertki kendi þehitlerimizin dýþýnda Fransýz, Ýngiliz, Avustrallya ve Yeni Zel-
landa'ya ait 33 anýt ve mezarlýk bulundurmaktadýr.
Dilara Koç 11 - E
Çanakkale
Gecenin karanlýðý beklemekte savaþý,
Her yer sessiz askerimin elinde soðuk silahý,
Ne üzerinde elbisse, ne ayaðýnda ayakkabý,
Üþüyor Mehmed'im aklýnda hep vataný.
Liseli Þehitler
Her bir Türk askerine 95 adet mermi isabet etti. Bu saldýrýda Ýstanbul Týp Fa-
kültesi'nden 100 öðreenci ile Ýstanbul Lisesi'nden 50 öðrenci þehit oldu.
ret ve kuvveti veren þey neydi? Ýlk yaptýrdým. Bu bayraðýn esrarý bu yandan bir de yýllardan beri için-
baþlarda zannediyordum ki Ýngi- iþte? de kavuþmak isteyip de bilemedi-
lizlerin bize anlattýðý gibi, Türkler Benim gözlerim dolu dolu ihti- ði için kavuþamadýðý islamiyete
barbarlýktan böyle saldýrýyorlar. yara bakarken o devam etti: "Tali- olan hasretin sona ermesi bir
Meðer barbarlýktan deðil, kalple- hin cilvesine bakýn ki o zaman öl- yandan bu yaþlý gönlü duygulan-
rinde ki vatan sevgisinden kay- mek üzere iken yaralarýmý iyileþti- mýþtý….Mýrýldandý: Siz müslü-
naklanýyormuþ . Bunu nereden rerek, sýhhate kavuþmama çaba manlar tesbih çekersiniz bana da
anladýðýmý söyleyeyim. Biz karaya sarfeden Türkler idi. Þimdi de bir tesbih bulsan da ben de yattý-
çýktýk. Taarruz edemiyoruz. Bizi Amerika gibi bir yerde yýllar sonra ðým yerden tesbih çekerek Al-
püskürtüyorlar. Tekrar taaruz edi- yine iyileþtirmeye çaba sarfeden lah'ýmý ansam olur mu?
yoruz. Bizi tekrar püskürtüyorlar. bir Türk… Ne garip deðil mi? Bu sözden de anladým ki dede-
Tekrar taaruz ediyoruz. Derken Avustralya 'dan Amerika'ya gelir- lerimiz savaþ esnasýnda Hakk'ý zik-
böyle bir taarruzda baþýmdan ye- ken bir Türkle karþýlaþacaðýmý hiç retmeyi ihmal etmiyormuþ. Neyse
diðim bir dipcik darbesiyle ken- tahmin etmezdim. Size minnetta- uzatmayayým hemen bir tesbih
dimden geçmiþim. rým. Siz Türkler gerçekten çok bulup kendisine getirdim. Hasta
Meraktan aðzým açýk yaþlý merhametli insanlarsýnýz. Bizi hep yataðýnda tesbih çekiyor,biz de
Avustralyalýyý dinliyorum. Savaþýn kandýrmýþlar… Buna bütün kal- gerektiðinde tedavisiyle ilgileni-
dehþetli anýlarýný anlatýrken hasta- bimle inanýyorum. Peþinden yorduk. Fakat benim için o daha
lýðýna raðmen tir tir titremeye nemli gözlerle "Bana adýnýzý söy- bir baþkalaþmýþtý. Müslüman ol-
baþlamýþtý. Devam etti: ler misiniz? Dedi. "Ömer" cevabý- muþtu. Bir gün yanýna gittiðimde
"Gözlerimi açtýðýmda kendimin ný verdim. Gayet merakla tekrar samimi bir þekilde rica etti. Beni
yabancý insanlarýn arasýnda gör- sordu: Peki niçin Ömer ismini, yalnýz býrakma olur mu? Ne gibi
düm. Nasýl korktuðumu anlata- vermiþler sana ? Babam müslü- Ömer amca ? Ara sýra gel de ba-
mam. Çünkü Ýngilizler bize Türk- manlarýn ikinci halifesi isminden na islamiyeti anlat! sen çok güzel
leri barbar, vahþi kimseler olarak ilham alarak bana Ömer adý ver- þeylerden bahsediyorsun. O söz-
tanýttý ya… Ama dikkat ettim. Ya- miþ. Yahu senin adýn müslüman leri duydukça kalbim ferahlýyor. O
ralarýmý sarmýþlar. Bana hiçte öf- adý mý ? günden sonra her gün yanýna
keli bakmýyorlar. Kendime geldim Ben "Evet, Müslüman adý" de- gittim. Bildiðim kadarýyla dinimizi
iyice bu defa çantalarýnda bulu- yince yüzüme baktý baktý, birden anlattým.
nan yiyeceklerden ikram ettiler doðrulmak istedi. Ben mani ol- Fakat günden güne eriyip tü-
bana. iyi biliyorum ki onlarýn yiye- mak istedim. Israr etti. Ama niye keniyordu. Kaç gün geçti tam ha-
cekleri çok çok azdý. Bu haldey- ýsrar ediyordu? Ýhtiyarýn ýsrarýna týrlamýyorum . Hastanenin genel
ken bile kendileri yemeyip bana dayanamayýp yatakta oturmasýna hoparlöründen bir anons duy-
ikram ediyorlardý. Þoke oldum yardým ettim. Gözleri dolu doluy- dum. "Doktor Ömer! Lütfen 217
doðrusu. Dedim ki; kendi kendi- du. Yüzüme bakarak dedi ki: "Se- numaralý odaya gelin!" Dedim ki
me: Bu adamlar isteseler þu anda nin adýn güzelmiþ. Benim adým içimden "Bizim Ömer amca galiba
beni öldürürler. Ama öldürmü- þimdiye kadar Mr. Josef Miller idi. yolcu?" hemen yukarý çýktým.
yorlar… Veyahut isteseler önce- Þimdiden sonra "Anzaklý Ömer" Odasýna vardýðýmda gördü-
den öldürebilirlerdi. Halbuki beni olsun. ðüm manzara aynen þöyleydi:
cephenin gerisine götürdüler. Biz "Olsun. Peki doktor beni müs- Sað elinde tesbih açýk duran sol
esirlere misafir gibi davranýyorlar- lüman eder misin? Müslüman ol- kolunun pazusunda dövme Türk
dý. Bu duygularla "Yazýklar olsun mak zor mu ?" Þaþýrdým. Nasýl da bayraðý,göðsünde imaný ile ,kos-
bana" dedim." Böyle asil insanlar- birdenbire Müslüman olmaya ka- koca Anzaklý Ömer son anlarýný
la niye ben savaþýyorum. Niye sa- rar vermiþti. Meðer o yaþa gelin- yaþýyordu. Hemen baþucuna
vaþmaya gelmiþim. Bu ingiliz mil- ceye kadar içten içe hep düþünü- oturdum. Kendisine kelime-i þa-
leti ne yalancýymýþ ne kadar Türk yormuþ da kimseyle konuþamadý- hadet söylettirdim. O þekilde ku-
düþmanýymýþ" diyerek piþman ol- ðý için , soramadýðý için konuþa- caðýmda teslim-i ruh etti….
dum. Ama bu piþmanlýðým fayda mýyormuþ. Bir Çanakkale gazisi görmüþ-
etmiyor ki… Bu iyiliðe karþý ne Tabii dedim müslüman olmak tüm. Yýllar sonra da olsa Müslü-
yapsam düþündüm durdum gün- çok kolay. man Türk milletine olan sevgisi
lerce….. Nihayet bize serbest bý- Sonra kendisine imanýn ve isla- sayesinde kendisine iman nasip
raktýlar. Memleketime döndüm. mýn þartlarýný anlattým. Kabul etti. olmuþtu.
iþte memlekette Türk milletini Hem kelime-i Þahadet getiriliyor, "Ne yalan söyleyeyim, aðla-
ömür boyu unutmamak için ko- hem de çocuklar gibi aðlýyordu. dým."
luma bu dövme Türk bayraðýný Yaþlýlýk bir yandan,hastalýk bir
Bir Askerin
Siperdeki Ýlk Gecesi (1915)
"Sevgili kardesim Müfit Nec- dini bildirmek için namuslarýna te- tatlý hayalleri dolastý. Batýya dön-
det'e. Baslarý göklere dogru uzan- cavüz edilmis millettaslarýnýn, ha- düm. Istanbul beyaz ufuklarýna
mýs, daglarýn üzerinde kartallar gi- karet görmüs kardeslerinin intika- dogru 3 senedir hasret çektigim
bi uçusan bulutlar, altýn kurdele- mýný almak için, din için, namus bir mevcudiyetin hayaline yemin
lerle islenirken muhitin sükun ve için, vatan için istikballerini çigne- ettim. "Vatanýn düsman ayaklarý,
sukut ile titreyen kalbinde, karan- yerek yurdun istikbali ugruna hu- camileri hac gölgeleri altýnda gör-
lýklarý yaran zulmetlere meydan dutlara kosmuslardý. mektense, genç hemsirelerin na-
okuyan bir seda yükseldi. Önde cüretkar adýmlarla yürü- muslarý ayak altýna alýnmak, ihtiyar
"Silah basýna!" yen dinç, vakarlý subaylar, arkasýn- annelerin beyaz saçlarýna hakaret
Bu emir birkaç sahýsta birkaç da gözleri vatanýn her tarafýna so- edilmektense, senin; Özellikle se-
agýzda tekrar edilerek, yansýdý. Ar- kulmak isteyen düsmana simsek- nin, "Ey güzel hayal! Düsman ku-
týk gölgeler dolasýyor, fýsýltýlar ço- ler, atesler saçan bir kýt'a. Bunlar cagýnda çýrpýndýgýný duymaktansa
galýyor. Bazen kýsa , sert ve keskin ayaklarýnýn hareketiyle meydan , su yüksek tepenin bulutlara ka-
emirler duyuluyordu. "Düsman ta- gelen küçük, hafif çýtýrtýlarý duyma- rýsmýs zirvelerinde bayragým gibi
arruz ediyormus" deniliyor ve bu yarak, mehtabýn ýsýklarýndan saba- kýrmýzý kanlara boyanarak ölümü
cümleyi hafif alaycý bir tebessüm hýn oluguna hükmeden bülbülle- isterim." Dedim.
takip ediyordu. Hiçbir yerde hiçbir rin ötüsüne asla ehemmiyet ver- Mukaddesatýmý çignemek iste-
kimsede olaganüstülük görülmü- meyerek etrafýn yesil ormanlarý yen, Kabeme haclar yerlestirmek
yordu. Ölüme karsý gitmeye hazýr- arasýndan gösterilen istikamette, isteyen, bu sefil düsman leslerin-
lanan bu cesur kahramanlar üze- düsmaný kahretmek için ilerliyor- den kan abidesi ve zafer teskil et-
rinde küçük bir tereddüt bile his- du. Sert, kýsa ve emredici bir ses, meden ölmeyecegim.
sedilmiyordu. Yalnýz sükun ve inti- gecenin mahsur karanlýgý içinde Gözlerimde beyaz ve güzel bir
zamla çalýsan, düsmana karsý ko- uçustu; "Istikamet 34 No'lu savun- hayal, ellerimde ölüm püsküren
yacak, ölümle çarpýsacak fakat va- ma noktasý...!" küçük ve yuvarlak bombalar oldu-
taný kurtarmaya azmetmis, mille- Baslar sola, ayaklar sola, man- gu halde yürüdüm. Ilk bombayý
tin namusuyla eglenen, yurdun, galar sola döndü. Artýk yüksek, çe- sevgilim namýna ateslerken batýya,
Türk'ün mukaddesatýyla görülü- tin çakýllý, manalý, bir dag týrmaný- onun diyarýna bulutlarla selamlar
yordu. Genç subaylar kýlýçlarýný ku- lýyordu. Mesafenin verdigi yor- hürriyetler yolladým.
sanýyor, azimkar gözlerle düsman gunlukla terleyen yüzünü, beyaz
istikametinde yýldýzlardan haber "MIM" markalý mendile silerken,
sezmeye ugrasýyorlardý. kalbimde saklayamayacagým bir
Bunlarda benim gibi, hepsi de acý duydum. Ruhum ezildi. Gözle-
genç, yeni terfi etmis, gençlik dev- rimde hayaller, beynimde
resinin atesli ihtirasýný yenmeden, birer birer ma-
gençligin zevk ve emellerine doy- zinin
madan, vatanýn bagrýnda alçal-
mýs çizmelerle, düs-
mana had-
Eskisehir'in Ilýca Köyünden Ek- lerini dinleyen biraz mütevazý bir lerinin açtýgý çukurlardan keskin
deris Ogullarýndan Ömer Oglu asker olan Ömer Oglu Nasuh iler- bayýltýcý ölü kokularý geliyordu.
Nasuh, 1306 Inegöl Kazasý Muzal leyerek, "Ben bu siperi yýkarým, Herkes Nasuh Onbasý ile arkadas-
Köyünden Resul Ogullarýndan sen bana istedigim arkadaslarýmý larýný bekliyordu. Nihayet 7. Bölük
Mehmet Emin Oglu Mustafa, ver, Yüzbasým!" dedi. Tabur komu- mýntýkasýndan haber geldi. Nasuh
1304 Ankara Kalecik Kazasýn- taný muvafakat gösterdi. Onbasý vazifesini yerine getirerek
dan Dalyasan Köyünden Ibrahim Yüzbasý da lazým gelen talimatý sipere dönmüstü fakat yalnýzdý.
Oglu Hüseyin, 1302 Eskisehir'in verdi. Gece pek karanlýktý. Nöbet- Mustafa, Hüseyin ve Abdurrah-
Ilýca Köyünden Mehmet Oglu Ab- çilerimiz ve düsman tarafýndan man yoktu. Bunlar da vazifelerini
durrahman, 1299 atýlan silahlarýn kesik sesleri, siper- yerine getirmisler fakat bu ugurda
Kerevizdere'de taburun önün- leri saran zifiri karanlýgý yýrtmak kurban olmuslardý. Yüzbasý; "Arka-
de düsmanýn yapmýs oldugu bü- için haykýrýyorlar gibiydi. Nasuh daslar hepimiz için bir sereftir." Di-
yük bir ileri siper hazýr kýt'a olarak Onbasý; Mehmet Oglu Mustafa, yordu. Düsman siperinin perisan
bulunan taburun sinirlerine doku- Ibrahim Oglu Hüseyin ve Mehmet edilmis oldugunu derhal fark
nuyordu. Tümen komutaný bile, Oglu Abdurrahman'dan olusan eden tümen komutaný taburu
"2. Taburun önünde düsman bu küçük ordusunun basýnda düs- tebrik ediyor ve Nasuh Onbasýnýn
cesareti göstersin... Tuhaf sey!" di- man siperlerine dogru karanlýklar gögsüne kendi eliyle Osmanlý Yýl-
yordu. Bu siperi yýkmak, perisan içinde süzülüp gitti. dýzý Nisaný takýyordu. Nasuh On-
etmek gerekirdi! Fakat bu da bü- 15 dakika sonra, düsman sipe- basý mert ve asil bir eda ile yalnýz
yük fedakarlýga baglýydý. Yüzbasý rinden 4-5 el bombasýnýn sesleri vazifesini yaptýgýný söylüyordu.
durumdan etkilenmisti. Tabur ko- duyuldu. Sonra bogusma basladý. Nasuh Onbasý bu olaydan 4 gün
mutanýyla görüserek "Biz bu siperi Bu habersiz hücumdan telas eden sonra da (24 Temmuz 1915) as-
yýkarýz, fakat en sevgili askerlerim- düsman, etrafa þaþkýn kursunlar, kerligin en serefli bir rütbesi olan
den birkaç tanesini feda etmek la- maksatsýz top ve havan mermisi "SEHÝTLÝK" rütbesini kazandý.
zým." Diyordu. Yüzbasýnýn bu söz- fýrlatýyordu. Top ve havan mermi-
EDÝNCÝKLÝ MEHMET ER
"Edincikli Mehmet Er'in bir feda olsun," der.Yerdeki et týlmýþtý.Alaylarýn içine karýþýr,
top mermisinin parçaladýðý parçalrýndan baþýný kaldýran teke tek vuruþur.Onu durdur-
konumdan kanlar içerisinde Teðmen'in karþýsýnda kimse mak mümkün deðil artýk, yine
bir et parçasý sarkmakta- yoktur.Çünkü, Edincikli, Hak- harikalar gösterir, bire bir dö-
dýr.Yalvarýrcasýna: la alýþ veriþe baþlayýnca her- vüþür, bire on dövüþür, bire
"Komutaným ne olur þu ko- þeyi, acýyý, özlemleri unutu- yüz dövüþür… Allah'ýn yardý-
lumu kes!" yor, rahmet deryalarýnda, te- mýyla haklamadýðý kafir kal-
Sað eliyle yakaladýðý ve tut- celli dalgalarýnda yýkanýp arý- maz. Ama kaderden kaçýlmaz
tuðu sarkýk kola bakan Teð- nýrken, kolunun fani beden- ki! Kolunun kopmasýyla kay-
men donmuþtur.Edincikli den ayrýlma iþlemini duymu- bettiði kan onu halsiz düþür-
Mehmet Er tek ve emin sesi yordu.O ateþ, o yangýn fakat meye baþlamýþ Edincikli'ye
ile tekrarlar: getirilmez feryatlar içinde, þimdi de þehitlik mertebesi
"Allah Aþkýna, Allah Rýzasý edincikli bu cehennemi ateþ ekleniyordu.Güzel yüzü soldu,
için kes þu kolumu!!!" altýnda kendinden geçti.Bir sarardý, caný teninden süzül-
Bu ilahi cümleleri eimr gibi avuç istek ve özlem halinde dü…Gözü dünyaya kapan-
iþiten Teðmen Saip, býcaðý yandý, tüttü. dý…"
kola kola vurur.Gýk bile deme- Edincikli Mehmet, çoktan
miþtir, Edincikli Mehmet.Bir kolunun öcünü Teðmen SAÝP
sað elindeki kola, bir ileride almak için va- Çanakkale Savaþlarýndan
Allah! Allah! nidalarý arasýn- tan için Allah 12. Alay 1. Bölük Komutaný
da çarpýþan erlere bakar ve için hücum
kolu fýrlatýr: "Bu kol vatana saflarýna ka-
Nöbet Mangasý
adise ben askerdeyken astsubayým gözlerini ovuþtu- benzi kül gibi. Kirtepe köyüne
SAKA HÜSEYÝN
"Ýkinci Anafartalar taarruzun- Saka Hüseyin damacanlarýna Anzak Teðmeni kýpkýrmýzý kesi-
dan sonra, Türk birlikleri Anafar- suyu doldurarak "deh" deyip ak- lir… Gözleri dolar. Ýlk iþ Hüseyin'i
ta Ovasý'na ve tepelere yerleþ- þam karanlýðýnda yola koyulur. kucaklayýp iki yanaðýndan öp-
miþti 35. Piyade Alayý 2.Bölük er- Siperlerde 2. Bölük su bekliyor. mek. Ýkinci iþ, Hüseyin'i tartakla-
lerinden Hayrabolulu Hüseyin Yaralýlar daha da çok su bekli- yan devriyeleri bir güzel fýrçala-
alayýn su ihtiyacýný gidermekle yorlar.Birden bire, yaný baþýnda mak, üçüncü iþ, Hüseyin'i siperin
görevli idi sabahýn alaca karanlý- iki karaltý beliriyor. Gavurca hay- dibine oturtup soluklandýrmak, o
ðýnda katýrý ile yola çýktý. Bigalý kýrýyorlar! " comed bell" kutularýndan, Oxo
Köyüne gidip, kuyulardan tahta, "Dur! kýmýldama!" et suyu özündeni sarma tütün-
damacanalara su doldurup geri- Hayrabolulu Hüseyin'in yapa- den, cigara kaðýtlarýndan, Topler
ye dönüþünü akþamýn karanlýðý- cak hiç birþeyi yok akýl almaz, çikolata paketlerinden bol bol
na denk getirmeye çalýþýrdý. gene de eþi görülmemiþ büyük bir yaðdýrmak…Bu aldýklarý hediye-
Katýr önde, bizim Saka Hüseyin zeka kývraklýðý ile; düþman erle- leri katýrýn sýrtýna vurur, kurnaz
arkada ama, yola çýkmadan ev- rine gevrek gevrek gülümsemeye bir tilki gibi, siperden sipere zýp-
vel katýrýnýn kulaðýna eðilir, her baþlar ve eliyle, koluyla katýrýnýn layýp kapaðý ikinci bölük hattýna
defasýnda söylediði sözleri tek- sýrtýnda sallanan su damacana- atýnca, bu sefer gözleri fal taþý
rarlardý: "Haydi, Büyük Anafarta larýný gösterir, "Kumandan, ku- gibi açýlma sýrasý Mehmetçik' te-
Köyünün üstünden 35. Piyade mandan?…" diye geveleniyor ve dir."
alayýnýn bulunduðu siperlere" büyük bir saygý ile anzak kuman-
katýr gide-gele bu yollara alýþ- danýný selamlayarak "Emret ga- Baki Vandemir Paþa
mýþtýr. vur kumandan!" der. Derhal bir Çanakkale Savaþlarý Komu-
Fakat yolda, Hüseyi'nin çenesi tercüman bulunur. Saka Hüseyin tanlarýndan.
durur mu? Savaþ var imiþ! Yýðýn- anlatmaya devam eder.
la yaralý taþýrlar imiþ, umurunda "Bu su damacanalarýný kendi
mý? O bir türkü tutturmuþ gidi- kumandaným gönderdi. Sizin ya-
yordu: ralýlarýnýza hediyemizdir. Düþma-
"Pýnar baþtan bulanýr nýmýz susamýþtýr, susuz kalmasýn-
Ýner daðý dolanýr lar dedi Mülazým
Al baþýmdan sevdayý Efendi!" ve arkasýn-
Buna can mý dayanýr. dan ilave etti. Bu su-
Rinna, rinna yarim dan verinde bir bar-
Rinna, rinna." dak ben içeyim der!"
Çanakkale harbinde
Yedek Subay Teðmen
Mustafa Fevzi Taþer'in hatýrasý
anakkale ordusunun yabancý bir kumandan emrine verilmesini hiç tasvip etmiy-
Ç ordum. Gerçi Almanlar'la ittifak halindeydik aramýzda bir kader birliði var diyor-
dum!.. Fakat, Liman Sanders Paþa Türk askerinin muharebe kabiliyetini denemek
veya düþmanlarýmýzýn gözünü yýldýrmak maksadýyla da olsa, bir þahsi þeref pahasýna
Türk ordusunu ucuza harcadý diye düþünürüm. Ýlk zamanlarda; Kerevizdere,
Domuzdere, Kanlýdere gibi Seddülbahir Muharebelerinde Japonlarýn harikirisini andýrýr
þekilde ölüme koþturma gayreti vardý. Siper muharebeleri baþlayýncaya kadar bütün
Çanakkale zayiatýnýn üçte ikisi verilmiþtir. Daha sonra Enver Paþa ve diðer hükümet
erkanýnýn teþrif gezisi bu iþi önledi
Günlerdir
boðazýndan bir þey
geçmemiþ, aç bir
vaziyette vurulan
Mehmetçiðe
ekmek verdiklerinde,
O Mehmetçik:
- Kardeþlerim þimdi benim bu ekmeði yemem uygun düþmez. Ben birazdan öleceðim için bu
ekmek ziyan olmasýn. Gavurla çarpýþan bir arkadaþ yesin de ona enerji olsun..? diyecek kadar
yücelmiþti. Bir baþka Mehmetçik þehit düþtüðü halde, huzur-u Rabbilalemine öylece varmak
için katiyen elinden silahý býrakmýyor ve öylece gömülüyordu.
Bir diðeri, savaþýrken gözünü kaybetmiþ vaziyetteydi. Sahabe devrinde cihat ederken gözün-
den vurulan mücahide "Geri kal da tedavi ol? dendiðinde,
- "Ýki gözü olup da geriye bakmaktansa tek gözle ileri bakmayý tercih ederim. Bir kafada bir
göz yeter…? diye gürleyerek savaþa devam eden Sahabe edasýyla, Mehmetçik þöyle diyordu:
- "Lütfen.. Üzülmeyin kumandaným, benim gözlerim göreceðini gördü.?
Bir hadiste de: "Ýki çeþit gözü ateþ yakmaz. Allah korkusundan aðlayan göz ile Allah yolunda
nöbet bekleyen göz? buyurulur.
Bir baþkasý kolunu kaybetmiþ ve hastanede yatarken komutanýna yazdýðý mektupta duygusu-
nu þöyle dile getiriyordu: "Sað kolumu kaybettim. Ama zararý yok, sol kolumla da savaþýrým. Ama
beni üzen þey, yaramýn kapanmadýðý için cepheden
uzak kalmýþým…?
4 Nisan 1915
Oðlun HASAN ETHEM... "
Aziziye (Pýnarbaþý)
Ýlçesi'nin Kýlýç
Mehmet Bey
Köyü'nden Ahmet
Efendi kýzý eþim
Hanife Hanýma...
Himmetli Biraderim, Muhammet Efen- elim olmadý, sizde benim nerede oldugu-
di, Dayým Yusuf Efendi, mu bilmediniz. Simdiden geri ben hafta-
Evvela selam ettikten sonra, saniyen da bir mektup gönderirsem sizde haftada
iki ellerinizden buse idem ve yengem Ka- bes mektup göndermelisiniz. Ates altýnda
dýnlara ayrýca ederim. Biraderim hanesi bir mektup yazdým, 16 Aralýk 1915 tarihi-
tarafýna, Kerim Kadýnlara, Mahdumum ni atmadým. Þimdi bu mektup ile ikisini
Emin Aga'ya ayrýca ederim. Büyük Pede- birden yolladým. Kusura bakmayýnýz, in-
rim Ahmet Aga'ya hanesi tarafýna, kýzla- sallah yakýn vakitte görüsürüz. Ol tarafta
rýna selam ederim. Amcam Mustafa her isinizi nasýl ettigseniz beyan ediniz.
Aga'ya, Muhammet Efendiye, Dayým Os- Sizden aldýgým iki mektup; biri dayým Os-
man Çavus Aga'ya, Hacý Emin Aga'ya man Çavus, biri biraderim Muhammed
cümlenize selam ederim. Bize selam yok Efendiden. Harp yerinde geldi, vusul bul-
mu diyen ahbalarýn cümlesine ayrý ayrý du, çok memnun oldum. Allah sizleri de
selam ederim. Bizim kadýna da selam memnun eylesin
ederim. Simdiye kadar mektup yollama- Emin olduðumuz yeri soruyordunuz.
dýgýmýn sebebi; Agustos 31 tarihinde Is- Simdi Tekirdagýna geldik, þimdilik burda-
tanbul'dan hareket ettik, Eylül'ün 18'inde yýz. Biraderim Hakký Efendiye, Mustafa
Arý Burnu'nun sagýndan harbe girdik. 21 Aga'ya ayrý ayrý selam ederim. Sükürler
Aralýk 1915'te düsmaný kahrettik Allah olsun paraca sýkýlmadým, tütün içmedi-
izniyle. 21 Aralýk 1915 günü sabah na- gim sebeple; çocuklara tütüniçirmeyin.
mazýnýn evvel vaktinde düsmanlarý deni- Bir iki ay daha param yeter meram etme-
ze düktük. 4 Ocak 1916' da hareket ettik yiniz."
Tekirdag'ýna geldik. Þimdiye kadar benim
Ömer Onbaþý
Harp cephesinde Ömer Onbasýdan Benim bidancik kardesim Muhammed.
köyden küçük kardasýna, Pek iyi bilinya Muhammed, onbasý olduk
"Benim nur-i ' ayným ve ciger kösem da hala okuyup yazmak ögrenemedik!
birader-i can beraberim, efendim, Basçavusumuz Hüseyin Efendiden irica
mahsusen selam ve dualar olunub ha- ettim, sana su gözel mektubu yazmaga
týr-ý nazikaneleri istifsar kýlýnmakta ve basladý. Hele bir kerecik dinleyim de-
gülden nazik demirden pek vüdud-ý naze- dim; okudu, bisey anlamadým. Ama mek-
ninleri daima sýhhat ve afiyet üzere olup tub böyle yazýlýrmýs katibcesi bu imis; ho-
Cenab-ý Hak Teala hazretleri cenabýnýn ca efendilerden böyle ögrenilirmis; be-
bilcümle cismi latif ve ruh-i serifinize nim neyime gerek? Koca Basçavusun eli-
sýhhat ve afiyet ihsan edip hak yüzü suyu ne ayagýna sarýldým. Yarým saat ircalar
hürmetine savn-ý samedaniyyesinde ileri- ettim. Hele hele Allah'a bin sükür agzým-
ye geriye gitmeyerek masumlar buyara dan ne çýkarsa yazýverecegine söz aldým.
amin. Dualarý Hüdaya amma ba'd ile ithaf Ama pek de cahilce seyler söylersem dü-
olunub eger çi bu taraftan sual-i serif ve zeltiverecek Buna da ben ýrazý oldum.
erzani-i latif buyurulursa hafazanallah Ne yaparsýn, cahil kalmanýn sonu iste
tarih-i sukkaya degin vücud-i behbudu- budur!
muz afeyet üzere olup... Agabeyin Ömer Onbasý
VALÝDECÝÐÝM!
ört asker doðurmakla buralara getireceðim. Ve þu ihsan eyle ve huzurunda titre-
Çanakkale
Çanakkale Geçilmez | Belgesel siyah-beyaz cephe fotoðraflarý da tecrübeli isimlerin yaný sýra genç
kullanýlýyor. Ayrýca Çanakkale Savaþý- oyuncular da rol aldý. Oyuncular, kýsa
Canakkale Gecilemedi - Uluslarara- ný kronolojik bir sýraya göre eksiksiz dramlarla savaþýn gerçek yüzünü gü-
si Bir Belgesel - ve objektif olarak anlatan ilk film ol- nümüze taþýdý
Kategori (Çanakkale Belgeselleri) masý özelliðiyle de mutlaka görülme- * Mustafa Kemal'i Rutkay Aziz ses-
Yazan admin si gereken filmler listesine giriyor. lendirdiði filmde Çanakkale Savaþlarý
Ýrlandalý Savas Tarihcisi Prof. Keith konusundaki çalýþmalarýyla tanýnan
Jeffry, Avustralya Savas Tarihcisi Dr. FÝLMÝN KONUSU 10 kiþilik uzman grubun yaný sýra Ýn-
Peter Stanley ile Türk Belgesel Yapým- Film, Troya'nýn hikayesiyle baþlýyor. giltere, Avustralya ve Yeni Zelan-
cýsý ve Çanakkale Gazisi Torunu Savas Troya Savaþý'nda Komutan Agamem- da'dan üç otoritenin de görüþlerine
karakas, Çanakkale savasýnýn bas ak- non askerlerini tahta atýn içine sakla- baþvuruldu.
törlerini ve cephede yaþanan kritik yarak Boðaz'ý geçmiþ ve savaþý ancak * Savaþýn iki büyük komutaný olan
geliþmeleri farklý bakýþ açýlarýyla savaþ bu yolla kazanabilmiþti. Cevat Paþa ve Esat Paþa'nýn görüntü-
alanýnda sorguladýlar.. Binlerce yýl sonra 1915'te düþman leri de ilk kez bu filmde kullanýldý.
Uluslararasý Bir Baþyapýt ÇANAKKA- kuvvetleri yine benzer bir yola baþvu- * Film için bestelenen çok sayýda
LE GEÇÝLEMEDÝ. rarak Boðaz'ý geçmek istediler. Ça- özgün müzik arasýndan seçilen 14
nakkale Savaþ'ýnda bölgeye gelen en parça "Son Kale Çanakkale Film Mü-
Filmler önemli gemilerden birinin adý Aga- zikleri" albümünde toplandý. "Þehide
SON KALE CANAKKALE memnon'du. Bir kömür gemisi olan Aðýt" türküsü içinde klip çekildi.
Birinci Dünya Savaþý'nýn en kanlý River Cylde'ýn içine saklanan askerler
çarpýþmalarýndan biri olan Çanakkale ise Troya Atý'nda olduðu gibi Boðaz'ý FÝLMÝN KÜNYESÝ
Savaþý bugüne kadar hiç bu þekilde geçebileceklerini düþündüler, ancak Yönetmen:Ahmet Okur
anlatýlmamýþtý… Ahmet Okur'un yö- hesaba katmadýklarý bir þey vardý; bu Senaryo:Cemal Yavuz
netmenliðini yaptýðý Son Kale'nin se- kez karþýlarýnda Troyalýlar deðil Nið- Oynayanlar:Murat Ergür, Ebru Tek-
naryosu Cemal Yavuz tarafýndan ya- bolu'da, Kosova'da, Sýrp Sýndýðý'nda gündüz, Eþref Kolçak,Kenan Bal,
zýlmýþ. 9 ayda tamamlanan film,Ýngil- savaþan muzaffer askerlerin torunlarý Okay Þenol
tere Savaþ Müzesi'nden alýnan gerçek vardý.
görüntüleri ilk kez seyirciyle buluþtu- NOTLAR…NOTLAR…NOTLAR Tolga Akýncý 11 - D
ruyor. Filmde, Avustralya'dan alýnan * Eþref Kolçak ve Kenan Bal gibi
Tayfun Akbaba:
Fizik Öðretmeni
(Müdür Yardýmcýsý)
Türk ecdadýnýn baðýmsý- Nuran Tanrýkulu:
zlýðýný kazandýðý en büyük kurtu- Ýngilizce Öðretmeni
luþ savaþýdýr. Türkün gerçek Þimdi Gelibolu'da tabyalar
gücünü diðer uluslar bir daha sessiz, belki deniz durgun ora-
görmüþ ve Çanakkale'nin da. 18 MART…
geçilmez birlik, beraberlik ve TARÝHÝMÝZDÝR… ONURU-
kardeþliðin var olduðunu bir MUZDUR… VE UNUTMAYA-
daha anlamýþlardýr. CAÐIZ ASLA…
Çanakkale'de Aziz Vataný-
mýzý ve Gelecek Nesilleri (yani
bizleri) kurtarmak için, gözlerini
kýrpmadan canýný veren tüm
þehitlerimizin ruhu þad olsun.
Onlara olan borcumuzu, bu
güzel vataný bizlerde onlar gibi
gözümüzü kýrpmadan Büyük
Atatürk'ümüzün dediði gibi
dâhili ve harici bedhahlara kar-
þý koruyarak ödeyebiliriz.
Baþka türlü haklarýný bizle-
re helal etmeyeceklerini düþü-
nüyorum.
Binali Gül:
Türk Dili Ve
Edebiyatý Öðretmeni
Çanakkale, Türk insanýnýn
hoþgörü, yiðitlik ve iman say-
fadýr. Bu sayfa diðer milletlerin
de insanlýðý öðrendiði eþsiz bir
sayfadýr. Çanakkale, her millet-
ten gelen insan selinin
Anadolu insanýnýn boðmaya
çalýþtýðý; fakat hezimete
uðradýðý ve boðulduðu yerdir.
Ahmet Þahin:
Tarih Öðretmeni
Osmanlý Devletinin yýkýlýþ
sinyali ile yeni Türkiye Cumhu-
riyeti Devleti'nin kuruluþ sinyal-
lerinin verildiði büyük savaþtýr.
Kahraman milletin zorda olsa
yokluk içerisinde yeni bir devle-
ti kuracaðýnýn kurgusudur. Mil-
letimizin baðýmsýzlýk ve vataný
Ahmet Merey: için neler yapabileceðinin de
Coðrafya Öðretmeni göstergesidir. Özetle milletin
Çanakkaleyi geçilmez ya- kahramanlýk destanýdýr.
pan atalarýmýzý rahmet ve min-
netle her zaman anacaðýz. On-
lara layýk olabilecek yeni nesil-
ler yetiþtirmek biz öðretmenle-
rin boyunlarýnýn borcudur.
Atasoy Uðurlu:
Ersel Bingöl : Edebiyat Öðretmeni
Felsefe Öðretmeni Çanakkale savaþý ve ardýn-
'Çanakkale içinde vurdular dan gelen zafer Türklerin '2. Er-
beni ölmeden mezara koydular genekon'udur'. Çünkü tarih bir
beni…'dizelerinin gerçek oldu- kez daha bu asýl ve büyük mil-
ðunu Çanakkale þehitliðini leti yakýndan tanýmýþtýr. Anado-
gezdiðimde anladým lu üzerindeki istilacýlarý hiçbir
Gerçektende Türk Ulusu- zaman affetmemiþtir. Asýrlar
nun baðýmsýzlýk mücadelesinin önce Asya bozkýrlarýn da yaratý-
sýnýrlarýný ve zorluklarýný anlatý- lan büyük kurtuluþ destaný Ça-
yor. Bence Türkiye de herkes nakkale de tezahür etmiþtir. Bil-
bir gün Çanakkale'yi gezmeli. ge Kaan ve Atatürk bu Ergene-
Bu günü anlamak için. kon destanlarýnýn iki büyük li-
deridir.
Vicdan Ergül:
Matematik Öðretmeni
Beni en çok etkileyen olay-
lardan biri,1915 ve takip eden
3 yýl boyunca Ýstanbul Erkek Li-
sesi'nin ve Ýstanbul Týp Fakülte-
si'nin hiç mezun vermemiþ ol-
masýdýr. Çünkü Çanakkale sa- Yýlmaz Kama:
vaþýna bu iki kurumun tüm öð- Kimya Öðretmeni
rencileri ard arda ve birbirileri- Yeliz Yýlmaz:
Türk ulusunun baðýmsýzlýk
nin yerini almak için katýlmýþlar- Tarih Öðretmeni
mücadelesini daha iyi anlamak
dý ve geri dönen olmamýþtý… 'Yaratýlýþ' ile baþlayan ve
için tarih kitaplarýný okumakla
Yani 15-16 yaþlarýnda ki genç- Türk Milli hafýzasýný,ruhunu
bilemeyiz. Bunun için Çanak-
ler bu vatan için canlarýný verdi- oluþturan destanlarýmýzýn son
kale'ye gidip gördükten sonra
ler. Siz bunu yapabilir miydiniz, halkalarýndan olan,son halka-
bu ülkenin kolay kazanýlmadý-
gençler? nýn örüldüðü 'Kurtuluþ Desta-
ðýný ve her Türk gencinin bu ül-
ný'na ruh veren Çanakkale Des-
keye daha fazla sahip çýkmasýný
taný…Her sene o destaný ya-
gerektiði fikrindeyim…
zanlara bir saygý duruþudur 18
Mart !.. Aziz ruhlarý þad ol-
sun…
61
Çanakkale geçilmez
M. Kemal Atatürk