You are on page 1of 13

ÖZEL EGE LİSESİ

TÜRKİYE’DE ÜRETİLEN ŞEKERLERİN


PARMAK İZİ

HAZIRLAYAN ÖĞRENCİLER: Damla Göre


Tunca Türkoğlu

DANIŞMAN ÖĞRETMEN:Rüçhan ÖZDAMAR

2007
İZMİR
İÇİNDEKİLER
Amaç......................................................................................................................................2
Giriş........................................................................................................................................2
Dünyadaki şeker üretimi.........................................................................................................3
Türkiye’de şeker üretimi..........................................................................................................3
Yöntem....................................................................................................................................5
δ 13C değerlerinin Hesaplanması............................................................................................5
Polarimetre ile Çevirme Açılarının Hesaplanması..................................................................6
Sonuçlar ve tartışma...............................................................................................................8
Kaynaklar..............................................................................................................................12

1
AMAÇ

Günümüzde gıda ürünlerinin sosyal ve ekonomik anlamda son derece stratejik


olmaları dolayısıyla bunların kalite kontrolünün, türlerinin ve kökenlerinin araştırılması önem
kazanmıştır. Ülkemizde son yıllarda şeker pancarından elde edilen şeker yerine, mısır
şurubu ve şeker kamışından kaynaklanan şekerlerin kullanıldığını görmekteyiz. Mısır
şurubunda kullanılan mısır ve şeker kamışı büyük oranda yurtdışından ithal edilmektedir. Bu
durum ülkemizin dışarıya bağımlı olması sonucunu doğurmaktadır. Halbuki ülkemiz şeker
pancarı üretimi bakımından dünyanın sayılı ülkelerdendir. Bu projenin amacı Türkiye’de
üretilen şeker pancarı şekerinin öne çıkan özelliklerini ortaya çıkarmak, bölgesel olarak
sınıflandırmak, veri bankası oluşturmak ve diğer ürün kaynaklı şekerlerden farklandırmaktır.
Bu veri bankasını oluşturmanın yararı, ülkemize yabancı kaynaklı ve kaçak yoldan giren
şekerlerin tanınmasını sağlamak olacaktır.

Şekil 1:Dünyada Şeker Pancarı ve Şeker Kamışının Ekim Alanlarının Dağılımı

GİRİŞ

Şeker yüzyıllardan beri insanların önemli gıda maddelerinden birisi olmuş ve 18.
yüzyılın sonuna kadar sadece şeker kamışından üretilmiştir. Şeker pancarı tarımı ve şeker
pancarından şeker üretimi ise 19. yüzyılda başlamıştır.

Bir disakkarit olan sakkaroz günlük hayatta kullandığımız şekerdir(Şekil 2). Şeker
kamışı Hindistan’da M.Ö. 6000 yıllarında yetiştirilmeye başlanmıştır. Şeker ve sakkaroz
kelimeleri Sanskritçe “sakkara” kelimesinden gelmektedir. Sakkaroz ilk olarak M.Ö. 325
yılında Hindistan’a giren Büyük İskender’in askerleri tanışmıştır. Daha sonraki yüzyıllarda
sakkaroz Araplar ve Haçlılar tarafından bütün dünyaya yayıldı. Şeker kamışı Yeni Dünya’ya
Kolomb tarafından sokuldu ve 1493 de Santo Domingo’ya getirildi. 1700’li yıllarda bazı
pancarların da yüksek oranda sakkaroz içerdiği bulundu. Bu buluş şekerin sıcak iklimlerde
yetişen şeker kamışı kadar, ılıman iklimlerde yetişen bitkilerden de elde edilebileceğini
gösterdi.

Şekil 2: Sakkarozun yapı formülü

2
Şeker pancarı bir C3 bitkisidir. Dünyadaki bitkilerin %95’ten fazlası C3 bitkisidir. Mısır
ve şeker kamışı gibi bitkiler ise C4 bitkileridir.

Karbondioksit özümlemesinde ilk şeker ürünü olarak trioz şekerleri ya da üç karbonlu


şekerleri oluşturan bitkilere C3 bitkileri denilmektedir. C3 bitkilerinde karbon dioksitin Calvin-
Benson döngüsü şeklinde adlandırılan bir seri tepkimeler sonunda özümlendiği saptanmıştır.

Karbondioksit özümlenmesinde ilk ürün olarak 4 karbonlu bileşikleri oluşturan bitkiler,


C4 bitkileri şeklinde adlandırılmaktadır. Bu bitkilerde ilk oluşan bileşik C3 bitkilerinden
tamamıyla farklıdır.

Optimum koşullar altında C4 bitkilerinde fotosentez oranı öteki bitkilere göre yaklaşık
iki kat daha fazladır. C4 bitkileri su noksanlığına karşı daha dayanıklıdır. Bu bitkiler düşük
CO2 konsantrasyonlarını daha iyi değerlendirebildikleri için stomalarını çoğu zaman kapalıya
yakın tutarlar. Bu nedenle de C4 bitkilerinde su yitmesi en az düzeyde kalır. Ekonomik su
kullanımı yönünden C4 bitkileri diğer bitkilere göre yaklaşık 2 kat daha avantajlı durumdadır.
C4 bitkileri düşük sıcaklığa duyarlıdır bu yüzden sıcak iklim yöresi bitkilerinde oluşur.
Fotosentez için optimum sıcaklık C3 bitkilerinde 15-25 0C arasında iken, bu değerler C4
bitkilerinde 30-47 0C arasındadır.

19.4.2001 tarihli, 24378 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Şeker Kanunu’na göre
şeker; beyaz şeker (standart, rafine küp ve kristal şeker), yarı beyaz şeker, rafine şeker, ham
şeker ve kahverengi şeker olarak sınıflandırılan, pancar veya kamıştan üretilen
kristallendirilmiş sakaroz ile nişasta kökenli izoglukoz, likid ya da kurutulmuş halde glukoz
şurubu, sakkaroz veya invert şeker veya her ikisinin karışımının suda çözünmesinden
meydana gelen şeker çözeltisi ve invert şeker şurubu ile inülin şurubu olarak tanımlanmıştır.

a.Dünyadaki Şeker Üretimi

Dünya’da şeker üreten önemli ülkeler ; Hindistan, Brezilya, AB, Çin, ABD, Tayland,
Meksika, Avustralya ve Küba’dır.Yıllık şeker üretimi yaklaşık 130 milyon ton, tüketim ise
yaklaşık 125 milyon ton’dur. Brezilya, AB, Tayland, Avustralya, Küba, G.Afrika, Guetamala,
Kolombiya ve Meksika dünyadaki en önemli ihracatçı ülkelerdir. 2001/2002 döneminde bu
ülkelerin toplam ihracatları dünya ihracatının (33.663 milyon ton) %80’ini oluşturmaktadır.
İthalattaki önemli ülkeler ise, Rusya, USA, AB, Japonya, Endonezya, G.Kore, Malezya,
Kanada, İran ve Cezayir’dir. Bu ülkelerin 2000/2001 yılındaki ithalat miktarı toplamı dünya
ithalatının ( 35.388 milyon ton ) %44’ünü oluşturmaktadır. Dünya’da şeker tüketimi en fazla
olan ülkeler; Hindistan, AB, Brezilya, ABD, Çin, Rusya ve Meksika’dır.AB ülkelerinde ise en
fazla tüketim Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya’dadır. AB’nin 2000 yılında kişi başına şeker
tüketimi en fazla İrlanda’da 43 kg, en az İtalya’da 26 kg ve AB ülkelerinde ortalama 35 kg
olmuştur. (Şekil 1)

b.Türkiye’de Şeker Üretimi

Tarımsal sanayinin itici gücü durumundaki şekerin Türkiye'nin ve üreticinin sosyo-


ekonomik durumunu iyileştiren bir sanayi bitkisi olduğu belirtilirken, yılda 15 milyon ton
civarında elde edilen pancardan 2 milyon ton şeker üretilmektedir.

Türkiye'de, ham maddesini şeker pancarının oluşturduğu ``şeker sanayi'' tarıma


dayalı sanayilerin öncülerinden biri durumunda bulunmaktadır. Türkiye'de şeker pancarı ekim
alanları, diğer toplam tarım alanlarıyla karşılaştırıldığında, toplam orman ve tarım alanının
yüzde 1,60'ını, tarım alanlarının 1,81'ini, işlenen tarla alanının 1,70'ini, ekilen tarla alanının
yüzde 2,30'unu ve fiilen sulanan alanların ise yüzde 9,50'sini oluşturmaktadır. Şeker pancarı
tarımı ile Türkiye'nin 64 ilinde, 6 bin 206 köyde, 348 bin 237 çiftçi ailesi geçimini

3
sağlamaktadır. Türkiye'de bir yılda 228 Pancar Bölge Şefliği denetiminde, 580 alım merkezi
yoluyla, 3 milyon 284 bin 369 dekar alanda pancar ekimi yapılırken, 15 milyon ton elde edilen
pancardan 2 milyon ton şeker üretilmektedir. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda
Türkiye'nin sosyo-ekonomik yapısı açısından şeker pancarının sağladığı katma değer ile
diğer ürünlere göre önde yer aldığı dikkat çekicidir.

Şeker pancarı tarımının faydalarını aşağıdaki gibi özetlemek mümkündür:


• Şeker pancarı tarımı ile yaklaşık 500 bin çiftçi ailesi uğraşmaktadır. Hane halkı
düzeyinde bu sayı yaklaşık 2,5 milyon kişiye karşılık gelmektedir.
• Kırsal kesimde ayçiçeği tarımına göre 4,4 kat, buğday tarımına göre 18 kat daha fazla
istihdam oluşturur.
• Şeker fabrikalarında yaklaşık 30 bin kişi çalışmaktadır.
• Şeker pancarı tarımı, sağladığı yüksek istihdam ile köyden kente göçün hızını
kesmektedir.
• Şeker pancarı çiftçisi devlete hiç yük olmadan 170 bin hektar kıraç tarım arazisini
tamamıyla kendi yatırımı ile sulu tarıma kazandırmıştır. Devletin bu kazancının
parasal karşılığı 340 milyon dolardır.
• Şeker pancarı üretimi için ton başına yapılan harcama buğdaydan 3,7 kat,
ayçiçeğinden 7 kat daha düşüktür. Buna karşın birim alanda buğdaydan 3,3 kat,
ayçiçeğinden 2 kat daha fazla katma değer yaratmaktadır.
• Şeker pancarı tarımı buğdaydan 1,5 kat, ayçiçeğinden 1,9 kat daha fazla makine
kullanımına olanak sağlar.
• Şeker pancarının baş, yaprak, posa ve melası ucuz hayvan yemi olarak
kullanılmaktadır.
• Şeker pancarının fabrikada işlenmesi sonucu elde edilen melas, maya sanayiinin ana
hammaddesidir. Melastan üretilen maya 80 ülkeye ihraç edilerek döviz girdisi
sağlamaktadır.
• 1 dekar şeker pancarı, taşımacılık sektörüne 5.7 ton yük sağlar.
• Şeker pancarı, kendinden sonra ekilen üründe verim artışı sağlar.
• 1 dekar şeker pancarının fotosentez sonucu havaya verdiği oksijen ormandan 3 kat
daha fazladır ve 6 kişinin 1 yıllık ihtiyacını karşılayabilecek düzeydedir.

Bugün ülkemizde toplam 33 adet şeker fabrikası bulunmaktadır. Ancak 1998 yılından bu
yana şeker sanayisinde hızlı bir gerileme dönemi yaşanmıştır. Pancar ve şeker üretimi %35
oranında azalmıştır. Bugün ülkemizde kişi başına şeker üretimi yıllık 32,7 kg yıllık şeker
ihtiyacı 2,5 milyon ton civarındadır. Ancak 1998 yılında 20,4 milyon ton olan pancar üretimi,
13 ila 14 milyon tona şeker üretimi ise 1,8 ile 1,9 milyon tona kadar gerilemiştir.

Bunun başlıca nedenleri şeker üretiminin ülke ihtiyacının çok altına düşmesine rağmen,
yurda çok miktarda kaçak şeker ve tatlandırıcı girişinin yapılması, yurt içinde kaçak şeker ve
tatlandırıcı üretim ve satışı, kimyasal tatlandırıcıların resmi ithalatının 13 kat artmış olması,
nişasta bazlı şekerlerin kotasının yüksek belirlenmesi gibi nedenlerle şeker stokları
oluşmakta ve şeker üretimi yıldan yıla düşüş göstermektedir. AB'nde ortalama yüzde 2 olan
Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) kotaları ülkemizde fiili olarak yüzde 15'lere yükseltilmiş, şeker
sektörünün üretimi ve geleceği adeta baltalanmıştır.

NBŞ üretiminin, şeker pancarı üretiminin yerini almasının bir başka sakıncası da,
ülkemize giren ithal mısırın artması olacaktır. Bilindiği gibi, genleriyle oynanmış mısırın
(Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratıp
yaratmayacağı belirsizdir. Genleriyle oynanmış mısırın düşük fiyatla pazarlanması
uluslararası piyasalarda haksız rekabet yaratmaktadır. Bu durum, ülkemizin genleriyle
oynanmış mısır deposu haline gelmesine neden olacak ve halk sağlığı açısından geri
dönülmesi mümkün olmayan zararlar ortaya çıkacaktır.

4
Türkiye'de kayıt dışı ve kaçak şekerin neden olduğu üretim fazlasının 380 bin civarında
bulunduğu belirtilirken, bunun orta ölçekli 10 fabrikanın üretimine eşdeğer olduğu
belirtilmektedir. Türkiye'deki kayıtlı şeker tüketiminin azalmasının başlıca nedenleri,
yurtiçinde kota dışı nişasta bazlı şeker (NBŞ) üretimi ve arzı, sentetik tatlandırıcı kullanımının
artması ile kaçak şeker olarak sıralanmaktadır. Şeker kaçakçılığının çeşitli yöntemlerle
gerçekleştirildiği ve gerekli önlemlerin alınmaması durumunda dışa bağımlılığın gündeme
geleceği kaydedilmektedir. 2004-2005 pazarlama yılının Bakanlar Kurulu kararıyla Şeker
Kurumu ve Hizmet Birimleri'nin kapatıldığı, sektörün tamamen denetimsiz ve kontrolsüz
kaldığı, tam anlamıyla kaosun yaşandığı bir dönem olduğu belirtilmektedir.

Bu çalışmanın önemi Türkiye’de denetlenebilir bir şeker piyasası oluşumunda, sağlam,


ulaşılabilir ve güvenilir bir veritabanı oluşturmak böylelikle şüpheli örneklerin kalite kontrolünü
hızlı bir şekilde yapılması sağlanarak üretilen şekerin kaynağını ve niteliğini belirlemektir.

YÖNTEM
13
Şeker örneklerini değerlendirmede kullanılan parametreler; δ C değerleri, spesifik
çevirme açısı [alfa] ve fruktoz/glikoz/sakaroz yüzdeleridir. Bu parametreler eldesinde sırayla
Eurovector marka, IRMS(Isotope Ratio Mass Spectrometer- İzotop Oranları Kütle
Spektrometresi), Polarimetre ve AGILENT marka, HP-1100 model HPLC-RID (High
Performance Liquid Chromotography Refractive Index Detector- Yüksek Verim Sıvı
Kromatografisi Kırılma İndisi Detektörü ) cihazları ve SYSTAT bilgisayar programı
kullanılmıştır.

Şekil 3:IRMS cihazının ve yakma sisteminin genel görünüşü

δ 13C değerlerinin Hesaplanması

Fabrikalardan ve piyasadan aldığımız 100’er gramlık şeker örneklerini, havanda yeteri


miktarda ezdikten sonra, çok küçük, yaklaşık 50 mikrogramlık örnekler halinde IRMS
cihazına verdik (Şekil 3). IRMS cihazı ve ona bağlı olan bilgisayar sistemi aracılığıyla,
elimizdeki verilere ulaştık.

5
Kütle spektrometresi; yüklü molekülleri kütle / yük oranına göre izotopları ayıran bir
alettir. Bu yöntemde 13C/12C oranlarına göre bir ayırım gerçekleştirilmektedir.
Yüksek fruktoz mısır şurubu (HFCS), bugün yaygın şekilde tatlandırıcı olarak
kullanılmaktadır. HFCS'den önce yaygın olarak kullanılan katkılar doğal şeker şurubuna
çevrilmiş mısır şurubu ve asitti. 13C/12C oranı bulununcaya kadar bu katkıların tespitinin daha
zor olduğu kanıtlanmıştır.

White ve Doner, bal analizinde IRMS cihazını kullandı. Bal için ortalama olarak izotop
kütle oran spektrometresini kullandı. Elde ettikleri ortalama değer ‰-25.4 PDB(Pee Dee
13 13
Belamnite taşının verdiği δ C değeri) olarak saptandı. Balda δ C değerlerinin ‰-22.5 ten
‰-27.4'e dek değişim gösterdiğini saptadı.

C4 bitkilerinden elde edilen FCS (fruktoz mısır şurubu) ise C'de çok daha fazla
yoğundur. HFCS(High Fructose Cane Sugar- Yüksek Fruktozlu Kamış Şekeri)'nin bu özelliği
kolayca bulunmasına izin verir.

13
C3 bitkilerinin sentezlediği karbonların δ C değerleri ‰-32, ‰-24 arasında, C4
bitkilerinin sentezlediği karbona sahip olanlar ise ‰-9.5, ‰-14.5 arasında bulunmaktadır.
13
C/12C oranlarını izleyerek bir şeker esaslı ürünün hangi fotosentez yolunu takip ettiği
konusunda bilgi edinmek mümkündür.
13
Karbon atomuna sahip bir örnekte δ C değerleri aşağıdaki formüle göre hesaplanır.

⎛ 13 C/ 12 C örnek −13 C/ 12 Cstandart ⎞


δ 13C (‰) = ⎜⎜ 13
⎟⎟ x1000
⎝ C/ 12 Cstandart ⎠

Polarimetre ile Çevirme Açılarının Hesaplanması

Fabrikalardan ve piyasadan 100’er gramlık şeker örnekleri aldık. 4 haneli çok hassas
bir terazide 2.00 (± 0.001) gram olacak şekilde bu şekerleri çözeltimizde kullanılmak üzere
hazır hale getirdik. Önce polarimetre cihazının saf suya göre sapma açısını sabitledik. Daha
sonra, 10 ml’lik saf suda 2.00 (± 0.001) gram olan şekerlerimizi çözdük. Bu hazırladığımız
çözeltiyi polarimetre cihazına koyup, cihazın ibresini sıfırladık. Sıfırlamak için elde ettiğimiz
değerleri daha sonra çözeltinin derişimine böldüğümüzde veri tabanımız için gerekli olan
verileri elde ettik.

Polarimetre, ışığı polarlamak için tasarlanmış bir alet olup optikçe aktif bir bileşiğin
ışığın polarizasyon düzlemini çevirme açısını ölçmekte kullanılır. Çevirme açısı:

6
1-moleküllerin yapısına,
2-sıcaklığa,
3-ışığın dalga boyuna,
4-ışığın yolu üzerindeki moleküllerin sayısına
5-çözücüye bağlıdır.

Bir bileşiğin, örneğin 20o deki özgül çevirmesi, gözlenen çevirmeden şu eşitlikle
hesaplanır:

[ α ] 20
D = 20o de sodyumun D çizgisinin özgül çevirmesi

α gözlenen
[ α ] 20
D = ile kırılma indisini saptadık.
l.C

α= 20o de gözlenen çevirme


l= dm olarak tüp uzunluğu (1.0 dm=10 cm)
c= g/ml olarak örneğin derişimi

HPLC-RID (High Performance Liquid Chromotography Refractive Index Detector-


Yüksek Verim Sıvı Kromatografisi Kırılma İndisi Detektörü )

Fabrikalardan ve piyasadan aldığımız 100’er gramlık şeker örneklerini, havanda yeteri


miktarda ezdikten sonra, çok küçük yaklaşık 50 mikrogramlık örnekler halinde HPLC-RID
cihazına verdik. HPLC-RID cihazı ve ona bağlı olan bilgisayarlar sayesinde, elimizdeki
verilere ulaştık.

Refraktif indeks detektörü özellikle şeker gibi bileşenleri içerisinde kırılma indisi
özelliği gösteren kimyasal yapılara karşı seçimli olarak kullanılır. HPLC cihazında
kolonlardan ayrılan şeker bileşenleri RI detektörü yardımıyla saptanabilir.

7
SONUÇLAR VE TARTIŞMA

Türkiye’de ve Orta Anadolu ve Marmara bölgesinde bulunan Türkiye Şeker


Fabrikaları’na bağlı 6 fabrikadan sağlanan şekerler standart olarak kabul edilmiştir. Bunlara
ilişkin 3 değişik cihazla yapılan analizler sonucunda bir veri seti oluşturulmuştur (Tablo 1).

PARAMETRELER
13
İSİM δ C Değeri SAKKAROZ α ÇEVİRME AÇISI FRUKTOZ GLİKOZ
ADAPAZARI -26.18 98.7 128.3 0 0
ALPULLU -25.19 101 126 0 0
AMASYA -24.50 101 131.8 0 0
BALAK -24.50 97 128.7 0 0
DOĞUŞ -24.65 98 133.8 0 0
KONYA -24.46 102 130.5 0 0
ÖZDEN -24.57 100 130.6 0 0
SUSURLUK -25.39 99 129 0 0
TURHAL -24.73 101 129.5 0 0
TÜRKEVİ -24.28 99 126.2 0 0
BORNOVAMURAT -24.18 97.8 133.4 0 0
MEHMETOĞLU -24.16 95.7 128.5 0 0
ŞEKER-1 -25.29 98.9 130 0 0
ŞEKER-2 -24.49 98.2 131.2 0 0
F 85 -26.27 0 -104.6 61.9 10.7
Tablo 1: Üç farklı cihazdan değişik şeker örnekleri için elde edilen değerlerin genel gösterimi

Tablo 2’de de görüleceği üzere 3 parametreye dayalı olarak yapılan analizlerden δ


13
C ortalama -25.08 ve standart sapmasının 0.66 PDB olduğu, sakkaroz değerlerinin
ortalama %100.45, standart sapmanın %1.30 olduğu ve ortalama [α]0 çevirme açısının
129.20 ve standart sapmanın 2.00 olduğu bulunmuştur. Bu değerlerin Türkiye’de bulunan 33
şeker fabrikasının ürünlerindeki ortalama değerleri yansıttığı düşünülmektedir.(Tablo 2 ve 3)

δ 13C Değeri SAKKAROZ % ÇEVİRME AÇISI [α]0


ortalama -25.08 100.45 129.20
standart sapma 0.66 1.30 2.00

Tablo 2: Fabrikalardan sağlanan şekerlerde parametrelerin ortalama ve standart sapma


değerleri

δ 13C Değeri SAKKAROZ % ÇEVİRME AÇISI [α]0


ortalama -24.76 99.09 129.80
standart sapma 0.57 1.75 2.30

Tablo 3: Piyasa ve fabrikalardan sağlanan şekerlerle ilgili parametrelerin ortalama ve


standart sapma değerleri

8
Bu parametrelere bağlı olarak yapılan gruplandırma (‘’Cluster’’) analizinde de
bölgesel farklanmaları gözleyebilmek ve gruplandırmaları yapabilmek mümkün olmuştur.
(Grafik 1)

Grafik 1: Türkiye’deki şeker fabrikalarının ürettikleri ürünlerin ‘’Cluster’’ Analiz sonuçları

Turhal ile Konya Şeker Fabrikası’nın ve daha sonra Amasya Şeker Fabrikası’nın
ürünleriyle, Adapazarı ile Susurluk Şeker Fabrikası’nın ürünlerindeki benzerlik açık bir
şekilde gözükmektedir. Bir diğer göze çarpan konu Alpullu Şeker Fabrikası’nın ürününün
diğer tüm şeker fabrikalarının ürünlerinde farklılık gösterdiği görülmüştür. Aynı bölgedeki
diğer şeker fabrikalarının ürünlerinden dahi farklılık göstermiştir.

Yapılan bir diğer çalışmada da piyasa ürünleri ile fabrika ürünleri arasındaki uyumu
ortaya çıkarmak hedeflenmiştir. Bu şekilde dışardan kaçak yolla gelebilecek farklı ürünler,
ithal ürünler veya mısır şurubu esaslı ürünlerin ortaya çıkartılması mümkün olacaktır. Buna
yönelik olarak yapılan analizlerde, ortalama δ 13C Değeri -24.76, standart sapması ise 0.57
PDB olarak elde edilmiştir. Diğer parametrelerde ise ortalama sakkaroz oranı %99.09,
standart sapması ise %1.75’dir. Ortalama [α]0 çevirme açısının 129.80, standart sapmasının
2.30 olduğu görülmüştür. Bu parametrelere bağlı olarak yapılan gruplandırma(‘’Cluster’’)
analizinde de fabrika ürünlerinde ve piyasa ürünlerinde gruplandırmaların yapılabildiği
görülmektedir. Bu özelliğe dayalı olarak piyasadaki ürünün hangi fabrikadan alındığı ve hangi
bölgeyi temsil ettiği konusunda bilgi sahibi olunabilir. (Grafik 2)

9
Grafik 2: Örnekler ve şeker fabrikalarının aralarında gruplandırılması

Bu şemaya bakılarak hangi piyasa ürününün hangi ürünlerle benzerlik içerisinde


olduğu bilgisine de ulaşılabilir.

En son olarak sakkaroz içermeyen ve piyasada F 85 kod adıyla bulunan arı yemi
olarak nitelendirilen bir üründe yapılan analizde açıkça sakkaroz esaslı şeker ürünlerinden
ayrıldığı gözlemlenmektedir. (Grafik 3)

Grafik 3: Tüm sakkaroz kaynaklı ürünlerle F 85 ‘in karşılaştırılması

10
Projemiz kapsamında oluşturduğumuz şeker veri tabanı daha önce Türkiye’de
oluşturulmamıştır. Bu veri tabanı sayesinde Türkiye içerisinde üretilen şekerlerin
gruplandırılması bölgesel farklılıkların ortaya konması ve sakkaroz esaslı olmayan şekerlerin
ayırt edilmesinde çok önemli bir araç olacağı görüşündeyiz. Hatta yurtdışından ithal
edilebilecek şekerlerin farklandırılmasında dahi rahatlıkla kullanılabileceği sonucuna vardık.

11
KAYNAKLAR

Fessender, Ralph J., Fessender, Joan S.,(1992) Organic Chemistry (Çeviri Ed. Prof. Dr.
Tahsin Uyar), (Ankara) 1. Baskı
Kaçar, B., Katkat, V., Öztürk, Ş. (2006) Bitki Fizyolojisi, (Ankara)
White, J.W. (1992), Internal Standard Stable Carbon Isotope Ratio Method for Determination
of C-4 Plant Sugars in Honey: Collaborative Study,and Evaluation of Improved Protein
Preparation Procedure , Journal of AOAC International Vol 75, No.3 , (Novasota)
Grossman, E. L., (1982), Stable Carbon Isotopes as Indicators of Microbial Activity in
Aquifers , University of Southern California, Los Angeles, Calif
Avcıbaşı F., Demir H. (2004) Bal Analizinde IRMS İzotop Oranları Yöntemi ile Farklı
Çöktürme Metotlarının Karşılaştırılması , Diploma Çalışması, Ege Üniversitesi, İzmir
Babacan E., Usta L., Şibay Y., (2003) 13C/12C ile İzotop Oranları Kütle Spektrometresi (IRMS)
Yöntemiyle Bal Saflık Tayini ve Diğer Yöntemlerle Karşılaştırılması, Diploma Çalışması, Ege
Üniversitesi, İzmir
Solomon E. P., Berg L. R., Martin D. W., (1999) Biology, Orlando, Florida
White, J.W. Jr., Doner L.W., (1978) J. Assoc. Off. Anal. Chem. 61.
Keskin,G., (2003), Şeker ve Tatlandırıcılar, Tarımsal Araştırma Enstitüsü, T.E.A.E.- Bakış,
Ankara
www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=7784

12

You might also like