You are on page 1of 15

www.kolektifler.

net Say› 9 Şubat 2011

Üniversite AKP öfkelerini simge-


iktidarı ve onun leştirdiler.
neo padişah lideri İktidarın emrin-
Recep Tayyip Er- deki polis güçleri-
doğan karşısında nin saldırılarına
diz çökmedi. teslim olmayan
Kendi seçtiği rek- üniversiteliler
törleri Dolmabah- AKP’nin oluştur-
çe’de karşısına el maya çalıştığı

Gül korktu
pençe dizip zafer korku imparator-
konuşması yap- luğunun karşı-
mayı planlayan Er- sında en büyük
doğan’ın hesabını
Öğrenci Kolektif-
oyunbozan.
Her geçen gün 42 gözaltı
leri bozdu. daha fazla zorbala- Üniversiteye madan etkinlik dü-
Üniversite öğ- şan; sanatı ucube, gelen AKP’liler yeni zenlemek, arka ka-
rencilerinin talep- taraftarı kışkırtıcı, metodlar bulmaya pıları kullanarak
lerini ve üniversite öğrenci- devam ediyor. Ab- gizli şekilde üniver-
dullah Gül’ün Mer- site girmek gibi yol-
sorunlarını üniver- sini marjinal, alkol sin Üniversitesi’ni lara başvurtan
sitenin tartışıldığı içeni ayyaş, Kıbrıs- gelmesini protesto üniversiteli korku-
her yere götürme lıyı nankör olarak etmeye hazırlanan sunun boyutu artı-
hedefi taşıyan Ko- yaftalayan Erdo- üniversiteliler göz- yor. 42 öğrencinin
altına alındı. Polis gözaltına alındığı
lektifler, parasız ğan durdurulmalı. saldırı sırasında üni- Mersin Üniversi-
eğitim, özgür ve Üniversitenin versite içerişinde te’sinde öğrencilerin
demokratik üni- gerçek taleplerini gaz bombaları ve tepkisi üzerine Ab-
versite taleplerini görünür kılan ve tar- tazyikli su kullandı. dullah Gül’de prog-
Üniversiteliler ol- ramını iptal etti.
ülke gündemine tıştıran, üniversite-
sokmayı başardı. nin tek sözcüsü

Kadınlar
Yıllardır dışla- konumunda olan
nan, sorunlar yu- Öğrenci Kolektifleri,

Ankara’da
mağı içine ülkesini ve üniversi-
sokulan, geleceği tesini AKP’ye bırak-

buluşacak
çalınan, görmez- mamaya söz
den gelinen üni- verenleri AKP’yi
versiteler, SBF’de durdurmak için Öğ-
Burhan Kuzu’yu renci Kolektifle- AKP'nin gerici, ile üni-
yumurtalayarak ri’nde buluşmaya baskıcı kadın politi- versiteli
AKP karşısındaki çağırıyor. kalarının arttığı dö- kadınlar, AKP'nin

AKP dersini aldı


nemde üniversiteli kadınlara yönelik
kadınlar eşitlik ta- saldırıları karşısında
lepleriyle meydan- gerçek eşitliğin nasıl
larda. Üniversiteli olacağının adresini
Kadın Kolektifi işaret ediyor. 11

Üniversite sapasağlam
“Bize Acil Eşitlik Mart'ta tüm Türki-
Gerek” sloganıyla ye'den Üniversiteli
başlattığı kampanya- Kadın Kolektifi tem-
sına devam ediyor. silcileri Ankara'da
“Burslarda pozitif KYK önünde yapa-
ayrımcılık”, “Kız cakları eylemle bu
değil kadın yurdu”, taleplerini en güçlü
Konuk Yazar Kampüs Sivri Biber Sanatın Gündemi “Kampüslere kadın şekilde haykıracak-
merkezleri” talepleri lar.
>> Sayfa 7 >> Sayfa 11 >> Sayfa 14 >> Sayfa 15
SAYFA 02 SœYAH MAVœ KIRMIZISARI

Sen padişahsan biz de Kolektifiz


Başkasının bahçesine istenmediğiniz halde versiteye yerleştirilmek istenen polis karakol- Türkiye’de öğrencilere “Kolektife Katıl” diye-
gelirseniz de yumurtalarla karşılanırsınız!” larını engelledik, öğrencilerin barınma, beslen- ceğiz. Daha güçlü yumurta şenliklerini hep
Önümüzdeki ilk gündem 8 Mart Dünya me, ulaşım gibi önemli sorunlarını gündemle- beraber örgütlemek, zalimlerin korku impara-
Kadınlar günü. Mersin Nevit Kodallı Anadolu rine zorla aldırdık. Bunların hepsi başlangıç. torluğunun karşısında örgütlenmek, padişahlı-
Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi'nde erkek ve Geleceğimizi ellerimize almak için önce elleri- ğa soyunan pervasızlara haddini bildirmek
kadın öğrencilerin arasına 45 cm mesafe kon- mizi taşın altına hep beraber koymalıyız! için, herkesi bu çağrıya kulak vermeye çağırı-
duğu, 21.00’dan sonra üniversiteli kadınlara Öğrenci Kolektifleri olarak, ikinci dönemde yoruz. Tüm üniversiteli arkadaşlarımızı bu
dışarı çıkmanın yasaklandığı, erkek egemen AKP’ye karşı yarattığımız rüzgarı daha da hareketi büyütmeye, öğrencilerin öz-örgütü
sistemin yarattığı tecavüz ve tacizi hadımla büyütmek için 14-25 Mart tarihlerinde tüm olan Kolektif’e katılmaya çağırıyoruz!
AKP'nin referandum sürecinde estirdiği çözmenin önerildiği, ilahiyat profesörünün
“demokrasi” hikayesinden eser kalmadı. AKP' dekolte giyenlere tecavüzü reva gördüğü, yani
yi ikdidara taşıyan en önemli politik figürleri- gericiliğin artık bir toplumsal gerçeklik olarak
den birini oluşturran mağdur siyaseti de artık kanıksatılmaya çalışıldığı bir dönemde gerçek-
tükendi. Ne kadar “mağdur” görüntüsünü leşecek 8 Mart eylemleri, kadın sorununun
sürdürmek istelerse de karşısına çıkan her yeni yanı sıra üniversite ve ülke genelindeki gerici-
hak arayıcısı AKP’lilere “güçlü ve zalim padi- liğe karşı da kadınların sokağa çıkacağı bir
şahlık” rolünü benimsetmek zorunda bıraktı. gün olacak. Üniversiteli kadınların yeni müca-
Yapılan açıklamalar, açılan davalar tesadüfi dele örgütü Üniversiteli Kadın Kolektifi soka-
değil önümüzdeki dönemde AKP’nin zalim ğa çıkacağı ilk 8 Mart’ta üniversiteli kadınların
karakteri halka zor yoluyla kabul ettirmek için sesini sokağa taşıyıp AKP’nin gericiliğine mey-
yapılan politik hamleler. Tüm bu politik dan okuyacak.
manevralar eşliğinde üniversiteleri teslim alma İlk dönemde AKP’nin zafer sarhoşluğunu
stratejisi ise sert bir kayaya çarptı : Öğrenci boğazına tıkan ve üniversite gençliğini gerici-
Kolektifleri! lik ve piyasacılık karşısında en dinamik özne
Padişahlık sevdalılarının karşısındaki en olarak temsil eden Kolektif’i güçlendirme
büyük güç ise aklın ve bilimin temsilcisi olan zamanı geldi!
üniversitelilerdir. Verdiğimiz mücadele saye- Köşeye sıkıştırdık, çaresiz bıraktık, kürsü
sinde AKP’nin üniversitelerde yaratmaya diplerine, şemsiyelerin arkasına saklanmak
çalıştığı hegemonya kırılmış ve dostun düşma- zorunda bıraktık. Metropolleri dar edip 8
nın kafasına bir gerçek kazınmıştır: arama noktasıyla korunan Erzurum’a kadar
“Üniversiteler AKP’nin arka bahçesi değildir. kaçırdık. Pes ettirdik, geri adım attırdık, üni-

Kolektif’e Öğrenci Kolektifleri 14-25 Mart tarihleri arasında üniversitelileri örgütü Öğrenci Kolektifleriyle mücadele etmeye çağırıyor. Öğrenci

2
"Kolektif'e Katıl" diyerek davet eden bir kampanya gerçekleştirecek. Kolektifleri'nin örgütlü olduğu her üniversitede "Kolektif'e Katıl"

KATIL
Öğrenci Kolektifleri ilk dönemin başından bu yana AKP'yi köşeye kampanyası araçlarıyla yoğun şekilde örgütlenecek. Öğrenci
sıkıştırarak yarattığı atmosferde artık tüm üniversitelileri bunun bir Kolektifleri ülkesine üniversitesine sahip çıkan her üniversiteliyi
parçası olmaya davet ediyor. Kampanya ikinci dönemde AKP'nin AKP'nin karşısında büyüyen bu güce katılmaya, bu çağrıya kulak
karşısına kitleselleşip güçlenerek çıkacak olan üniversitenin öz vermeye çağırıyor.

KTÜ Öğrenci Kolektifi “bağış”lamamakta kararlı Kirletmek güzeldir! Daha fazla yumurta!
KTÜ Vakfı’nın yıllardır öğrencilerden topladığı
“zorunlu bağış” uygulamasına karşı KTÜ Öğrenci AKP'li bakanlardan, liberallere, tacizci Hüseyin Üzmez'i yumurta ve
Kolektifi dönemin başında Trabzon başsavcılığa patronlara birçok kişi bugüne kadar şemsiye ve ile protesto ettikleri için
suç duyurusunda bulundu. Çeşitli yolsuzluk yumurtalı protestolardan nasibini yargılanan üniversiteliler “yumurta
soruşturmalarının da yaşandığı bu uygulamaya aldı. Kimini sıyırıp geçerken kiminin atmanın demokratik hak” olduğu
karşı üniversiteliler hukuki mücadelenin yanında kafasının ortasında patladı. Hepsinin kararıyla beraat ettiler. . En son da
rektörlük önünde yaptıkları oturma eylemi ile de de karizması fena çizildi; çok Ankara Üniversitesi’ne gelen
seslerini yükseltiyorlar. KTÜ yönetimi üniver- kızdılar, hakaretler ettiler, yetmedi Egemen Bağış kendisine yumurta
sitelilerin önceki yıllarda verdikleri mücadelenin üniversite rektörlerini istifaya atan üniversiteliye “ceketinin sol kıs-
ardından istendiği takdirde bağışların iade edile- çağırdılar. “Yumurta şiddettir, terör mını kirletmekten” dolayı dava
ceğini söylemiş ancak paralarını geri isteyen aracıdır” dediler, “Arkalarında bilin- açmış, görülen ilk duruşmada ise
öğrencilerin verdiği dilekçelere: “ Bağışlar meyen güçler var” dediler, marjinal üniversiteli beraat etti.
usulüne uygun bir şekilde kullanılmıştır ve dediler, patolojik dediler... Bunlar Bugün egemenlere yumurta attığı
iadesinin mümkün değildir.”diyerek cevap ver- yetmedi yumurta atan onlarca öğren- için üniversitelilere açılan bütün
miştir. Üniversiteliler ise bu uygulamanın 48000 ciye davalar açtılar. Yumurtadan davalar beraat kararı ile sonuçlanıy-
öğrenciyi mağdur ettiğini ve zorunlu bağışı nasibini alanların açtıkları davalar or. Bu davalar ile yumurtanın terör
ödemeden ders kayıtları yapılana kadar rektör- bugün tek tek sonuçlanıyor. Karar aracı olduğunu iddia edenlere,
lük önüne kurdukları çadırla oturma eylemine net: yumurta atmak demokratik bir öğrencilere patolojik, marjinal diyen-
devam etmekte kararlılar. KTÜ Öğrenci Kolektifi, haktır, suç unsuru taşımaz! lere en güzel yanıt verilmiş oldu:
üniversitelileri rektörlüğün bu tavrına karşı KTÜ'de İsrail Büyükelçisi Gaby gençliğin isyanının en meşru aracı
mücadeleye çağırıyor.
Levy'e yumurta attığı için, Bursa'da yumurtadır.

Çerçevelik Üç ayl›k, yerel, süreli,


Kars Valisi Ahmet
Ulaştırma
Kara (İmam Hatip Lisesi
Türkçe yayin.
Bakanlığı Basın Konferans salonunda lise Kolektif Kültür Yaşam Derneği Ad›na Sahibi
Müşaviri Aycı (TCDD'nin öğrencilerine hayat dersi veri-
Raillife dergisinin Şubat ve Sorumlu Yaz› ‹şleri Müdürü
yor.) "Karneler hiç önemli değil-
sayısında yazıyor) "Erzurum dir arkadaşlar. Esas karne insa- Dilan Ögüz
kızları trenle İstanbul'a kaçarlar, nın mahşer gününde alacağı
türlü maceralar yaşadıktan hatta Adres ‹stiklal Caddesi, imam Adnan Sokak,
karnedir. Karneleri de, bu
çam dibine yatırıldıktan sonra hayatınızı da, bu sınıflarınızı, No:5,Kat: 5 Beyoğlu/‹stanbul
dönerler. Artist olmadan KYK bu eğitiminizi de buna
'kız gittim, kadın Tel 0 212 245 97 33
Genel Müdürü göre yönlendirin."
geldim' derler." Hasan Albayrak e-posta : universitelimp3@gmail.com
(Erzurum'da Tayyip Erdoğan ve Bas›ld›ğ› Yer
ÖTK başkanları buluşmasından ne
kadar etkilendiğini anlatıyor.) Habertürk Gazetecilik ve Matbaacılık A.ş
"Öğrencilere hayran kalmamak elde Tel :0216 581 8216
değil. O kadar güzel bilgi alışveri-
şinde bulunduk ki, öğrenciler o
Ücretsizdir
kadar memnun kaldı ki, sayın
Başbakan o kadar mem-
nun kaldı ki...)
Başbakan'ın Erzurum'da öğrenci temsilcileri ile yapacağı Ankara’da Ege Mahallesi'nde halkın parasız ve nitelikli

Gün
toplantıya katılmak üzere giden üniversitelilerin şehre ulaşım hakkı eylemleri hız kesmeden devam ediyor.
sokulmamalarını protesto ederek Dolmabahçe'deki Ulaşıma yapılan yüzde 10 zammın ardından Halkevler-
Başbakanlık Çalışma Ofisi'ne yürümek isteyen öğrencil- i’nin çağrısıyla eylemlerini aralıksız sürdüren Ankara’lılar

dem
erden gözaltına alınan 29 üniversiteli hakkında 3'er yıl haklarını almakta kararlı görünüyorlar. Halkın otobüslere
hapis istemiyle dava açıldı. Sebebi ise: " "Kanunsuz kart basmadan parasız ulaşım haklarını kullanmalarını
toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmak" Bir ileri demokrasi hazmedemeyen Melih Gökçek, bozuk ve eski otobüs
örneğini daha İTÜ'den sonra Dolmabahçe'ye yürümek yollayarak ve ulaşım zamlarını geri çekmeyerek halkın
isteyen üniversiteliler de gördü. mağduriyetini sürdürüyor.
SAYFA 3

Dur diyen olmazsa durmayacak


AYIN
ve
Mısır halkının 30 yıllık diktatörlerine
mü-
onun köleleştiren sistemine karşı
ık
cadelelerine ve kısmi zaferlerine tan
barek
olduk. Mısır’ın kocamış diktatörü Mü
bu isyan sürecinde son ana kadar
ferinde koltuk hesapları yaparken
her se-
ona en PANORAMASI
sesine
sert tepki Tayyip’ten geldi: Halkın
lafazan,
kulak ver! Türkiye’nin gördüğü en
en faydacı, en halk düşmanı en iki
yüzlü Polis Şiddeti
rek’e
başbakanı olmasına rağmen Müba Referandum'dan sonra ülkenin
ikten iki
akıl veren Tayyip bu lafları sarf ett
dört bir yanında demokrasi tam gaz
'ileri' gitmeye devam ediyor. Üniver-
ba
gün sonra Ankara’nın göbeğinde tor sitelilerin yaptığı her eyleme gaz-
polis
yasaya hayır diyen binlerce emekçi
larla, coplarla saldıran AKP hakları
için mücadele edenleri de es geçmi-
şiddetine uğruyordu. yor polis şiddetiyle karşı karşıya bı-
rakıyor . Yaşanlar demokrasi mi
yoksa AKP mi ileri gidiyor sorusunu
akıllara getiriyor?

Liberaller
B
u toprakların 37. Padişahı Tayyip’in mücadele, AKP’yi üniversitelerde gerilet- yuyla eşit heykel mi olurmuş, olursa da
“sahte karizmasına” artık inanmayan mekle kalmayıp baskı ve denetim mekaniz- ucube olurmuş” söylemlerine kadar hiçbir Egemenliğini sağlamlaştırmak
bir sürü insan var. Hatta bu insanla- malarını teşhir etti. Tayyip’in kalkıp il şey “Tayyip siniri” ile açıklanamaz. için artık liberallere ihtiyacı kal-
rın birçoğu yıllar önce bizzat kendi elleriyle mitinglerinde bile, yumurtanın yanında taş- Türkiye’nin başındaki 9 yıllık halk düş- mayan AKP deyim yerindeyse li-
onu iktidara getirmiş kesimler. Çünkü AKP ları molotofları döşemesi, yandaş basının manı AKP’nin “halktan” maskeli başbakanı beralleri yarı yolda bıraktı. Bunun
üniversitelilerin taleplerinin önüne “ceketi yer yer bu tür çıkışları yaparak temsil ettiği farkında olanlar ise ne yapacağını
çıkar savaşında ittifaklarının ya da ikna,
kirlenenleri” koyması ya da “göz çıkartan muhafazakar İslamcı kesimin yanında “de- şaşırmış durumda. Kimi liberaller
inandırıcılık ve neoliberal gericilik politika-
yumurta” paranoyaları bile işe yaramadı. mokrat” imajını düzeltme çalışmaları da referandum sürecindeki mutlu
larıyla yanında tuttuklarının bir kesimini Liberaller bile AKP’nin şiddet aygıtlarına sürmekte. Nitekim Davos çıkışı, “netekim” günlere dönmek için bin bir takla
kaybetti. AKP’nin 9 yıllık saldırı programı- karşı taraf olmak zorunda kaldılar. referandum sürecinde darbe karşıtlığı, yine atarken Ahmet Altan gibileri çok-
nın sonucu ağır oldu: Milyonlarca aç mil- Seçim kurnazı Tayyip seçim öncesi Kılıçtaroğlu’na cevap diye ver- tan AKP'ye karşı yazmaya başladı
yonlarca işsiz! Hazirandaki seçimler ise egemen güçler- diği ama daha geniş bir kitleye mesaj veren bile.

Gelecek
Islığa bile düşman! den en çok AKP’yi ilgilendiriyor. İleri de- “Diyarbakır'ın karanlık sokaklarına git, bir
Atanamayan öğretmenlerden üniversite mokrasisi ellerinde patlayan AKP’nin hem gece vakti ensesine kurşun sıkılanların

Umudu
muhalefetine, barınma hakkı için direnen- üstlendiği rolün gerekliliğini yerine getir- izinde aradığını bulursun. Çorum'a git, Si-
lerden ulaşım haktır diyenlere kadar geniş mesi, neo liberal gerici dönüşümleri tamam- vas'a git, Kahramanmaraş'a git, Gazi Mahal-
bir kesim Tayyip’i bu dokuz yıl boyunca sü- laması için hem de Tayyip’in devlet başkanı lesi'ne git, kanlı 1 Mayıs'ın yaşandığı
rekli rahatsız etti. Ancak son süreçte önemli olması için seçimlerden iktidar olarak çık- Taksim'e git oralarda aradığının izlerini bu- AKP'nin 'kader' dediği işçi
bir şey daha vardı, AKP’nin demokrasi adı ması gerekiyor. lursun” gibi ikiyüzlülüğün doruk noktasına ölümleri durmak bilmiyor. An-
altında sürdürdüğü baskı rejimi, Tay- Seçime çok var; ama AKP’nin “seçim ve ulaştığı söylemleri ya da yıllardır görmez- kara Ostim'de yaşanan patlama-
yip’teki tek adam egosuna eklenince sonuç sonrası” stratejileri şimdiden hayata geç- den geldiği, kayıp annelerini birden ciddiye lar, Kahramanmaraş'ta inşaatta
statta ıslıklanmaya, yuhalanmaya kadar meye başladı ve Tayyip hedefini sağ seç- alması (bunu da 100 yaşındaki kadını aya- gerçekleşen toprak kayması ve
vardı. Tayyip’e “gık” demenin yasak ol- mene yöneltti. Son dönemlerde Tayyip’in ğına çağırarak yapan Tayyip’in egosu tak- Zonguldak'taki maden faciasında
duğu bu korku rejiminde özellikle son dö- kullandığı dilden, attığı adıma kadar her dire şayan) Tayyip’ten bıkmış bunalmış toplam 40' a yakın işçi hayatı kay-
nemde Kolektifler öncülüğünde şey bu planın bir parçası. Yani 24 yaş sınır- insanları daha ne kadar uyutabilir büyük betti. Ölümlerin en büyük sebebi
üniversitelilerin verdiği militan talepkar laması getirilen içki yasağından, “camii bo- merak konusu. ise AKP'nin güvencesiz ve taşe-
ron çalıştırma politikaları. Gençle-
rin üçte birinin işsiz olduğu,
çalışanların da ölümcül koşul-
larda çalıştığı ülkemizde geleceğe
dair umutlar gitgide azalıyor.

Ortadoğu
Ortadoğu'da kazan kaynamaya
başladı. Tunus'ta üniversite me-

Ağlama Tayyip ağlama


zunu bir işportacının yoksulluk
yüzünden kendisini yakmasıyla
başlayan isyan dalgası önce Tu-

sen de
nus'ta Bin Ali'yi devirdi. Ardından
onlarca baskıya rağmen Tahrir
Sayılarla ileri demokrasi Meydanından çıkmayan Mısırlı
milyonlar dikta rejimi kuran Mü-
Fethullah Gülen’in göz- sonraysa AKP’nin mecliste barek'i koltuğundan etti. Domino
yaşı seremonilerinden
sonra, hocasının peşinden
adalet komisyonunun ba-
şına getirdiği Ahmet İyi-
50 'yi aşkın tutuklu gazeteci var, onlarca gazete kap-
atıldı, mizah dergilerine dava açıldı
Sadece Kasım 2007'den beri 1112 internet sitesi kap-
etkisi yaratan isyanlar başta Libya,
İran, Bahreyn olmak üzere tüm Or-
giden Tayyip’te kritik za- maya’nın, daha önce atıldı tadoğu'ya yayılıyor.
manlarda ağlamayı ken- Kenan Evren’in avukatlı-
2002 yılında 66 olan kadın cinayeti, 2007 yılında

Yaşanabilir
dine huy edinmiş ğını yapmış olduğu ortaya bini aşarken, 2009 yılının ilk 7 ayında 953'e
durumda. çıkmıştı. ulaştı. Kadına yönelik şiddet ve cinayetten 7 yıl boyunca

Çevre
Referandum öncesi mec- Yine referandum öncesi yargılanan 15 bini aşkın sanıktan sadece 5 bini ceza-
lis toplantısında, 17 ya- Erdoğan katıldığı bir prog- landırıldı
şında idam edilen Erdal
Eren’in mektubunu okur-
ramda Ahmet Kaya’yı an-
latan bir video
2002-2008 yılları arasındaki değişik
dönemlerde 5 bin 854’ü çocuk
olmak üzere 107 bin 156 kişi yargılandı. Bu yargılan-
Doğa, yaşanabilir çevre ve kültü-
ken ağlayan Erdoğan, gösterildiğinde yine ağla- rel varlıklar birer birer yok ediliyor.
malardan dolayı 18 bin 170 kişi hakkında mahkumiyet HES projeleriyle, 3.Köprüsü proje-
darbe karşıtı ağlamaların- maya başlamıştı kararları verildi. Bunların birçoğu “örgüt üyeliği”, “halkı
dan ilkini gerçekleştirmişti. Tayyip şimdi de meclis siyle; ormanlara, sulara, savaş açan
askerlikten soğutmak”, “devlete hakaret etmek”,
(Tayyip her iki seçmen kit- toplantısında tam da seçim “yasadışı gösteri ve yürüyüşlere katılmak” gibi gerekçel- AKP köyleri ve dereleri yok ediyor.
lesinden oy kapabilmek öncesi Gazzeli çocuklardan erler. Hasankeyf ve Allinoi sular altında
için daha sonra ülkücü fa- bahsederek parti meclisiyle Sadece 2005 yılında Tayyip’e hakaretten 57 tazminat kalmaya başladı bile. Su kalitesinde
şist Mustafa Pehliva- birlikte ağlama seremoni- davası açılmış, sonuçlanan 31 davadan 21'i kabul 142. sıraya biyolojik çeşitlilikte de
noğlu’nun arkasından sini gerçekleştirdi. edilmişti. (Son dönemlerde açılan davaların tam bilin- 129. sıraya gerileyen Türkiye'de
ağladı) Referandumdan memekle birlikte, başbakanı sırf statta ıslıklayanlara bile AKP kazanıyor doğa ve kültür kay-
yasal işlem başlatıldığı biliniyor) bediyor.
Üniversite Konferansı’nda “Üniversite nedir? Üniver-

Konfe
Üniversite Konferansına örgütleyicileri dışında birçok siteyi kim yönetiyor? YÖK'e neden karşıyız? Eğitimin
öğrenci ve akademisyenin de yoğun ilgisi vardı. Tebliğ paralılaştırılması ne gibi sorunlar doğuruyor? Mezun-
sunumları başlamadan önce Eğitim Sen adına Levent ları neler bekliyor?” başlıklarında tüm üniversitelilere
Dölek, Öğretim Üyeleri Derneği adına Prof. Dr. Tahsin
Yeşildere, Üniversite Konseyleri Derneği adına Prof. Dr.
Nezhun Gören, açılış konuşmalarında söz aldılar ve
üniversite, üniversitenin dönüşümü ve konferans ile ilgili
rans tebliğ sunma çağrısı yapıldı. Konferansa kadar
üniversitelilerden toplam 85 tane tebliğ gönderildi.
Konferansta sunulan ve sunulmayan bütün tebliğlere
http://www.universitekonferansi.org/ sitesinden
düşüncelerini dile getirdiler. SAYFA 4 hala ulaşabilirsiniz.

AKP’liler öğrenci temsilcileriyle köşk, saray sofralarında onlara göre sorunsuz üniversitenin sorunlarını tartışırken, gençlik üniver-
sitelerin temel sorunlarının tartışıldığı ve çözüm önerileriyle taleplerin belirlendiği "Üniversite Konferansı"nda buluştu. Üniversite
öğrencileri, akademisyenler, üniversite çalışanlarının bir araya geldiği konferansta yaklaşık 30 sunum ve katkılarla yoğun tartışmalar
yaşandı. Konferansın sonunda ise üniversitenin gerçek sorunlarını ve üniversitenin taleplerini tüm netliğiyle ortaya çıkaran bir
“Sonuç Deklarasyonu” açıklandı. Binin üzerinde üniversitelinin katıldığı konferansın “Sonuç Deklarasyonu”nun içeriği aşağıda bulun-
maktadır.

Eşit parasız bilimsel eğitim


1 Üniversite eğitimi sistematik bir şe-
5 iş güvencesi olan
güvenli bir gelecek 9 Sosyal ve kültürel
Üniversitelerde sosyal yaşamın öğren-
kilde paralı hale getirilmeye çalışıl-
cilerin kişisel gelişiminde önemli bir yeri
maktadır. Eğitimin paralılaştırılması
kaplaması gerekirken bugün üniversitel-
birçok eşitsizliği beraberinde getirir- Üniversiteler her geçen yıl sayıları
erde entelektüel üretimler yasaklanmak-
ken, eğitim kurumları da bizzat özel- artan işsizler üretmektedir. Türkiye’de iş
tadır. Öğrencilerin etkinliklerine izin
leştirilmektedir. Eğitimin parasız bulabilmek için üniversite mezunu
vermeyen üniversite yönetimleri ise
olarak sağlanması anayasal olarak gü- olmak artık yeterli değildir. Türkiye’de 3
bunun yerine bireyci kariyer etkinlikleri
vence altına alınmışken eşit ve parasız üniversite mezunundan 1’inin işsiz ol-
gerçekleştirmektedir.
eğitim hakkını savunan üniversite öğ- duğu koşullarda gençlere iş güvencesi
rencilerinin talepleri karşılanmalıdır. olan çalışma koşulları sağlanmalıdır.

2 YÖK kaldırılmalı
YÖK 30 yıldır üniversiteleri baskı al-
tında tutmaktadır. Son 8 yıldır da iktidar
6 Bilimsel eğitim
Bilimsel üretimin önündeki en
büyük engel, üniversitelerin şirketler
10
parasız ve sağlıklı
koşullarda barınma hakkı
partisi AKP tarafından yönetilmektedir. ile kurmuş olduğu ilişkilerle birlikte
Bu zaman zarfında AKP ne kadar YÖK’ü üniversitelerin halkın çıkarlarını değil Yetersiz ve kötü yurtlar barın-
değiştireceğini söylese de bu amblem ve sermayenin çıkarlarını savunan yapı- mayı ciddi bir sorun haline gelmiş-
isimle sınırlı kalmıştır. Özerklik adı al- lar olmasının amaçlanmasıdır. Üni- tir. Kadın öğrenciler ise yurtlarda
tında ise üniversitelerin mütevelli heyet- versitelerin yeniden bilimsel tacize ve sıkı bir uygulamaya maruz
leri yani patronlar tarafından yönetilmesi kurumlar haline gelmesi için üniver- kalmaktadır. Öğrencilere parasız ve
istenmektedir. Bu YÖK’ün temsil ettiği site, kar amacı güden özel kuruluşla- sağlıklı yurtlar sağlanmalıdır
zihniyetin değiştirilmeyeceğinin göster- rın değil halkın menfaati için
gesidir üretmelidir.

3 Anadilde eğitim
Anadilde eğitim hakkı bilimsel ve in-
7 Baskıya son verilmeli 11 Söz yetki karar hakkı Üniversitelerin yönetimi dahil olmak üzere hiç-

QW
sani bir hak olmasına rağmen üniversi- bir kademede öğrencilerin görüşleri alınmamaktadır. uygu-
AKP üniversitelerde kendisinden lanmaya başlayan öğrenci temsilciliği adı altındaki
telerde yasaktır. Kaldı ki İngilizce
farklı bir siyasi görüşe sahip olan her-

X
olarak eğitim veren devlet üniversiteleri kurumlar ise göstermelik demokrasi
kesi baskı altına almaya çalışmaktadır. oyunundan öteye geçmemektedir.
dil dayatmasını açık bir şekilde yapar-
Bu sebeple YÖK tarafından son yıllarda Birçok üniversitede seçimleri dahi
ken özellikle Türkiye halklarının konuş-
binlerce öğrenci üniversitelerinden yapılmamaktadır. Üniversite öğren-
tuğu dillerin üniversitelerde
uzaklaştırılmış, yüzlerce akademisyen cilerinin üniversite yönetiminde söz
yasaklanması manasızdır. Bu yasaklara
hakkında soruşturmalar açılmıştır. hakkı önündeki tüm engeller kaldı-
karşı ise başta Kürtçe olmak üzere halk-
Çözüm ise baskının hukuksal dayanağı rılmalı öğrenciler yönetime dahil
ların dil talepleri karşılanmalıdır
olan disiplin yönetmeliği kaldırılmasıdır. edilmelidir.

Düşünce ve ifade

4
Rektörler öğrenciler tarafından değil

8
Üniversiteler kameralar
YÖK’ ün atama usulüyle belirlenmekte-
onlarca sivil polis ve özel
güvenlik birimleri tarafın- özgürlüğü dir. AKP ise bu sistemi kullanarak üni-
dan işgal edilmiş durumda. Üniversiteler düşüncelerin en versiteleri kendisine güdümlü hale
Öğrencilerinin aranmasına özgür şekilde ifade edileceği yer- getirmek istemektedir. Bu sistem açıkça
kadar varan uygulamalar, üni- ler olması gerekirken afiş asma- üniversite bileşenlerinin iradesinin yok
versitelerin baskı altındaki vahim dan, stant açmaya kadar birçok sayılması anlamına gelmektedir
tablosudur. yasak mevcut. Özgür ve demo-
rektörünü
12
Sivil polis ve ÖGB’nin kratik üniversite için tüm engel-
ler ve yasaklar kaldırılmalıdır.
görevine son verilmeli kendin seç
Ko
Selçuk Üniversitesi öğretim görevlisi olan Prof. İTÜ Öğrenci Kolektifi ikinci döneme hızlı bir
Dr. Orhan Çeker’in “Dekolte giyersen tacavüz giriş yaptı. İlk olarak Taşkışla Kolektif fakültenin
ederler” açıklaması üzerine Üniversiteli Kadın Ko- 7/24 olmaması sorununa karşı okulda sabahla-

lek
lektifi İzmir ve İstanbul’da eylem yaptı. Eylem- dılar. Maçka Yabancı Diller Yüksekokulunda ise
lerde AKP’nin kadına yönelik saldırılarını arttırarak hazırlık öğrencilerinden harç parası dışında alı-
gericiliği yaygınlaştırdığını fakat her türlü saldırıla- nan toplam paranın 1500 TL’yi geçmesi üzerine
rına rağmen Orhan Çeker gibi "ahlak bekçilerinin"
kafasında patlatacakları yumurtalarının hazır oldu-
ğunu söylediler. tif
SAYFA 5
Öğrenci Kolektifi imza kampanyası başlattı. Ar-
dından 500 üniversitelinin katılımıyla ders boyk-
otu gerçekleştirildi.

18-19 Şubat günlerinde İstanbul Teknik Üniversitesi tarihi, bugün geldiği nokta ve örgütün yenilenmesi ihti- en geniş şekilde yapılacak olan üniversite kurultayında
Gümüşsuyu Kampüsü’nde tüm Türkiye’den Öğrenci Ko- yacı tartışıldı. Örgütün yenilenmesi kısmında uzun za- oluşturulması kararlaştırıldı. Bu programın sağlıklı bir
lektifleri temsilcileri buluştu. Öğrenci Kolektifleri’nin mandır tartışılan merkezileşme ve kurumsallaşma şekilde koordine edilebilmesi için geçici bir yürütme
merkezi karar alma organı olan dönem arası toplantı- ihtiyacı üzerine konuşuldu. Burada üniversitelilerin kurulu belirlendi. Oldukça hareketli geçen tartışmalar
sına, Türkiye’nin 40 üniversitesinden 250 öğrenci ka- merkezi bir gençlik örgütüne neden ihtiyaç duyduğu sonucu 15-16 Nisan’da Ankara’da Türkiye’nin dört bir
tıldı. Toplantının ilk gününde üniversiteliler gençlik tartışmaları yapıldı. Öğrenci Kolektifleri’nin kurulduğu yanından binlerce üniversitelilerin bir araya geleceği ku-
mücadelesi açısından geçen bir dönemi ve siyasal gün- günden bugüne kat ettiği yol; ideolojik, politik ve pratik rultay ve şenlik yapılması kararı alındı.
demi değerlendirdiler. Gençlik mücadelesi açısından ol- nasıl süreçler izlediği ve bunun sonunda örgütün kendi İlk gün yapılan tartışmalarda gençlik hareketinin yük-
dukça hareketli geçen bu dönemin AKP’nin baskı ve sınırlarını aşabilmesi güçlü bir örgüt halini alması ge- seldiği bir dönemden geçildiği konuşulmuştu. Geçtiği-
denetim araçlarına karşı net, militan cevapların veril- rektiği konuşuldu. Merkezi örgüt birimlerinin neler ola- miz dönemde yükselen gençlik hareketinin bu
diği; bu baskı araçlarının bazılarında AKP’nin geri adım cağı belirlendi ve bu yönde yapısal değişiklikler üzerine dönemde de aktif bir mücadele için nerelerden hareket
atmak zorunda kaldığı; AKP’nin üniversite projesinin tartışmalar yürütüldü. etmesi gerektiği tartışıldı. Yapılan tartışmalar sonu-
krize sokulduğu ve üniversitelilerin taleplerinin bütün- cunda önümüzdeki dönem içerisinde örgütün merkezi-
lüklü hale getirildiği, görünülürlük kazandığı ayrıca bu Adım adım merkezileşmeye leştirilmesi ve yapısal değişikliklerin gerçekleştirilmesi
talepleri dile getirmenin meşruiyetinin kazanıldığı bir Öğrenci Kolektifleri’nin önümüzdeki dönem prog- için ön hazırlıklara başlanması, var olan olanakların ge-
dönem olarak tartışıldı. ramları çıkarılırken merkezileşmeye dair de bir program liştirilmesi kararlaştırıldı.
Toplantının ikinci gününde ise Öğrenci Kolektiflerinin çıkarılması karara bağlandı. Bu programın sonuçlarının,

Toplantı’dan Üniversiteli kadınlar


İzlenimler 8 Mart’a hazır!
Öğrenci Kolektiflerin’den Neval Kösedağı dönem arası
toplantısını Üniversiteli Gazetesi için değerlendirdi.

18-19 Şubat tarihlerinde gerçek- eylemlerinden sonra, üniversitenin bu Merkezileşme, kurumsallaşma


leştirdiğiniz Öğrenci Kolektifleri kadar gündem olduğu bir dönemde tartışmalarını hangi amaçla ve
toplantısının öneminden biraz Kolektif'e olan ilginin de oldukça art- nasıl bir hedefle hayata geçire-
bahseder misiniz? Diğer toplan- tığını, gerek iletişim adreslerimize gelen ceksiniz?
tılarınızdan farkı neydi? onlarca mailden, gerek sitemizin tık- Öğrenci Kolektifleri böylesi bir
Öğrenci Kolektifleri her yıl Şubat lanma sayısından fark edebiliyoruz. süreçte yakaladığı bu ivme ile üniver-
ayında ikinci döneme başlamadan tüm Öğrenci Kolektifleri yakaladığı bu ivme siteyi temsil etme gücünü, yeni bir
Türkiye birimleriyle bir araya gelir ve ile üniversitenin bütününü kapsama üniversite inşa etme hedefini ve iktidar
bir dönem politikasını tartışır ve bir hedefini büyük oranda gerçekleştir- karşısında daha geniş bir geçlik hareke-
vizyon oluşturur. Bu açıdan bu toplan- miştir. Şimdi bu kampanya sayesinde tini yaratabilmek için merkezileşme
tılar Kolektif'in yol haritasının Kolektif, Türkiye'nin bütün köşe bu- hedefini önüne koymaktadır. Öğrenci
tartışıldığı, zengin fikir üretimlerinin Kolektifleri'nin merkezileşmesi
yapıldığı toplantılardır. Ancak bu yıl gençliğin çok parçalı tepkilerine poli-
toplantımızın, üniversitenin AKP tik bir hareketin dilini ve hedeflerini
karşıtlığı noktasında bu kadar siyasi kazandırmayı amaçlamanın yanında
bir duruş sergilediği bir atmosferde aynı zamanda yerel çalışmaların

İ
gerçekleşmesinin ayrı bir önemi zenginliğini, temsiliyetini ve gelişkin- lk gün bir oturum da Üniversiteli Kadın Kolektifi
vardı. Bu atmosferin oluşmasında liğini arttırma hedefini de taşımak- gerçekleştirdi. Üniversiteli kadınlar sürdürdükleri ve
büyük bir etkisi olan bir topluluğun tadır. Merkezileşme çalışmalarıyla, üç acil talepten oluşan “Bize Acil Eşitlik Gerek” kam-
özneleri olarak oldukça verimli ve Öğrenci Kolektifleri çok daha disi- panyasının gidişatını tartışarak; kampanya süresince
hareketli tartışmalar gerçekleştirdik. plinli, koordineli, hızlı ve üretken bir elde edilen deneyimleri paylaştılar. Bir diğer gündem
Bir süredir yürüttüğümüz, yapıya kavuşacak ve iktidar poli- olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nünse üniversiteli
örgütümüzün yeni bir modelle tikalarına seri cevaplar üretebilecek- kadınların talepleri ile hangi biçimlerde örgütlenilebile-
yeniden inşa edilmesi yani tir. Bu sayede gençlik kitlelerinin
cağında tanınan bilinen bir topluluk ha- ceği üzerinden tartışma yürüttüler. İkinci gün gerçek-
merkezileşme, kurumsallaşma tartış- neoliberal-gerici sisteme karşı biriken
line gelecektir. Var olan sınırlarını aşan leşen Üniversiteli Kadın Kolektifi toplantısında, birçok
malarında yeni bir sürecin somut adım- tüm tepkileri merkezi bir bünyede
merkezi güçlü bir örgüt olma yolunda üniversitede olgunlaşan “Bize Acil Eşitlik Gerek” kampa-
larını attık. toplanabilecek, hızla yaygınlaşabilecek nyasının 8 Mart’ı kapsayan bir süreçte bitirilmesi ve
Ne gibi kararlar aldınız? Kısaca öncü adım diyebiliriz. Bunun yanında ve iktidara etkin ve yıkıcı bir biçimde üniversiteli kadınlarla talepler üzerine yapılan anket
bahseder misiniz? merkezileşme kurumsallaşma tartış- yöneltilecektir. Militan eylemleriyle yol çalışmalarının birleştirilip 11 Mart’ta Ankara’da temsil-
Birçok önemli karar aldık. Mesela, malarımızın yeni bir başlangıç noktası açan gençlik hareketi, merkezi ve ku-
olarak 15-16 Nisan'da Ankara'da bir ku- ciler düzeyinde yapılacak ve KYK’ya iletilecek olan
"Kolektif'e katıl!" başlığıyla Nisan ayın- rumsal yapısıyla geniş kitlelerle buluşa-
rultay yapma kararı da yine bu toplan- eylemle sona erdirilmesi konuşuldu. Ayrıca 8 Mart
daki kurultaya kadar bir kampanya bilecek ve açılan yol kitleselleşme
tının kararları arasında. araçlarının tartışıldığı toplantıda, üniversiteler içinde de
dönemi geçireceğiz. Özellikle yumurta olanaklarını arttıracaktır. etkinlikler yapılması kararı alındı.
YÖK’ü aldığı bir kararla Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geçtiğimiz günlerde Dokuz Eylül Üniversitesinde

Eği
Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ile konuşan Yusuf Ziya Özcan yaşanan öğretim görevlisi sıkın-
yapılacak olan anlaşma çerçevesinde ‘girişimcilik dersi’ni tısını çözmek için “Kardeş Üniversiteler” projesini başlatıla-
başlatmaya hazırlanıyor. Anlaşmayla beraber girişimcilik der- cağını söyledi. Öğretim üyelerinin birden çok üniversiteye
slerin zorunlu hale getirilmesini isteniyor. YÖK’ün uzun gitmesini öngören proje zaten kendine yetemeyen üniver-
süredir çaba sarfederek yarattığı kariyerci ve bireyci üniver-
siteli kimliğiyle üniversiteliler, tüm birikimini para üzerine ku-
rarken şimdi de girişimcilikle nasıl paraya
dönüştüreceklerinin hesabını yapacaklar.
tim sitelerin niteliğini daha da düşürecek. Öğretim görevlisi
olmak için bekleyen onlarca akademisyen varken çözüm
bu akademisyenlerin göreve alınması ve üniversitelerin
nitelikli hale gelmesinden geçiyor
SAYFA 6

1
Öne çıkan yandaş ÖTK başkanları
Ulusal Öğrenci Temsilcileri Konseyin baş-
kanı Sinan Kartal, YÖK’ten oda kapmanın he-
yacanı içerisinde. Öğrenciden çok hükümet
sözcüsü gibi görünen Kartal “Bu grup işte bize
baskı yapıyorlar demek için polise sopayla vu-
rarak tahrik ediyor. Polis de öfke kontrolü ya-
pamayıp sert müdahale ediyor” sözleriyle
öğrenci eylemleri için “görüntüleri inceledik
polis öğrencilere vurmadı öğrenciler arasından
kendini yere atanlar oldu” diyen İç İşleri Ba-
Sinan KARTAL esi
Sütçü İmam Üniversit
kanı ile yaratıcılıkta kolayca rekabet

2
edebileceğini gösterdi.

Bilkent Üniversitesi öğrencisi Alper Yasin


Altınel Abdullah Gül’ün Ankara’daki üni-
versitelerin öğrenci konseyleri başkanlarıyla
yaptığı görüşmeye Jaguar marka aracıyla
gitmesiyle diğer başkanlardan ayrıldı. Altı-
nel’in twitter’daki “Neymiş efendim, tekme-
lerden bebeğini düşürmüş. Neymiş efendim,
hamileyim demesine rağmen polis karnını
tekmelemeye devam etmiş” yorumuyla yan-
AKP’yi mi üniversitelileri mi daş medyayı hatırlatıyor
Alper Yasin Altınel i
Bilkent Üniversites

ÖTK’ler kimi temsil ediyor ?


T
ayyip Erdoğan AKP politikala-
rının toplumun farklı kesimle-
rinde kabul görmesi için
başlattığı Dolmabahçe toplantıla-
‘Seçilmiş’ temsilci yalanı
AKP’lilerin 8 yıldır ilk defa hatır-
ladıkları ÖTK’ler, 1996 yılında YÖK
tarafından tam da bugün AKP’nin
ÖTK seçimlerini ve demokrasini
özetlemeye yetiyor. ÖTK’ler için bir
diğer seçim metodu özellikle bir çok
Anadolu üniversitesinde uygulanı-
3 ODTÜ temsilcili olan Ahmet Kerem
Güler İktisat bölümü ÖTK seçimlerinde 106
öğrenci arasından aldığı 5 oyla “Biz burada
25 bin kişiyi temsil ediyoruz, sonuna kadar
haklarımızı savunacağız “ diyebilme yüz-
rında sıra üniversitelere gelince krize imdadına yetiştiği gibi gençliğe tanı- yor. Bu üniversitelerde temsilci süzlüğünü gösterebiliyor. Anadilde eğitimi
dönüştü. Rektörlerle de Dolma- nan ‘hakları’ gençliğinin talepleri ola- olmak için diğer seçim methodu ise savunanları provakötörlükle suçlayan Gü-
bahçe’de başlayan toplantılar ve son- rak göstermesi için kuruldu. öğrencileri tehdit edebilecek ırkçı, ler’in istifa etmesi için ODTÜ öğrencileri

Ahmet Kerem Güler


rasında yaşananlar Erdoğan’ın canını ÖTK’lerın tüzüğü de muhalif öğren- milliyetçi grupların içinde yer almak imza kampanyası başlatmış durumda.

4
o kadar sıktı ki, gençlik temsilcile- ya da başta Fettulah Gülen cemaati
riyle yaptığı toplantı için çareyi Erzu-
cilerin ÖTK’lere katılımını engelle-
olmak üzere bir cemaatci olmak. ODTÜ
mek için özenle hazırlanmış.
rum’a kaçmakta buldu. Bu güne Tüzüğünde bulunan hiçbir siyasi ÖTK seçimleri bile tek başına , kame-
kadar görmemekte direndikleri üni- partiye üye olmayan, yükseköğretim ralar karşısına geçip üniversitelileri Katıldığı Abbas Güçlü ile Genç Bakış adlı
versiteliler ise talepleriyle birlikte Er- kurumundan uzaklaştırılmasını ge- marjinal göstermeye çalışan genç TV programında “Ben de Türk açılımı istiyo-
zurum’da da Erdoğan’ın peşindeydi. rektiren suç işlememiş olması diğer Tayyip Erdoğan’ları,Yusuf Ziya’ları rum. Kendimi ikinci sınıf vatandaş hissediyo-
İl dışından Dolmabahçe’de yapılan maddeler arasından öne çıkıyor. anlamaya yetiyor. rum.” diyen Gökhan Yağcı ırkçı ve milliyetçi
öğrenci forumuna katılmak için gelip Tayyip Erdoğan’ın öğrenci hareke- kimliğiyle dikkatlerimizi çekti. Konsey baş-
İstanbul sınırından içeri alınmayan, ÖTK’ler için söz ve karar hakkı kanın bu kimliği Öğrenci Konseyi’nin etkin-
tini marjinal göstermek ve temsilcile-
Ankara Üniversitesi’nde Burhan Ku- bir hayal liklerine de yansıyarak Ahi Evran
rini tanımamak için her fırsatta
zu’ya yumurta şenliği hazırlayan ve üniversitelilerin “seçilmiş temsilci- Konsey başkanları üniversite se- Üniversitesi’nde bir çok ırkçı, milliyetçi katı-
ODTÜ’de AKP’ye başkaldıran üni- leri” olarak dile getirdiği ÖTK’lerın nato toplantılarında öğrenciler ilgili lımcılarla konferans düzenlemekte.
Gökhan YAĞCI
versiteliler, AKP’nin üniversiyete konuların görüşülmesi sırasıda katı-

5
seçimleri de incelemeye değer. Birçok
i.
Kırşehir Ahi Evran Ün
dair planlarını sekteye uğrattı. Üni- üniversitede bölüm temsilcileri de- labiliyor ancak oy kullanmıyorlar. Bu
versiteliler, yıllardır mücadelesini kanlar tarafından atanırken, seçim- kadar etkisiz rolüne rağmen, üniver-
verdikleri taleplerini ve sorunlarını lere ise üniversitelilerin ilgisizlikleri sitelerin büyük bir çoğunluğunda çe-
ön plana çıkararak toplumun geniş hakim. Bir yanda üniversitelerde de- şitli gerekçelerle temsilciler
Marmara Üniversitesi ÖTK başkanı Nihat
kesimlerinin tartıştırması sağladılar. mokrasi kültürünün yerleşmemesi toplantılara dahi çağrılmıyorlar. Böy-
Buğra Ağaoğlu ise karnı tok sırtı pek görün-
Hiç hesapta yokken üniversitelileri için ellerinden gelen herşey yapılır- lece ÖTK’ler üniversitelilerin karar
tüsüyle ön plana çıkıyor. Marmara Üniversi-
dinlemek zorunda kalan AKP’lilerin ken, değişim aracı bile olamayan mekanizmalarına katılıyormuş gibi
tesi Tıp Fakültesi mezunu ve yüksek lisans
keşfettikleri Öğrenci Temsilcileri ÖTK seçimlerine olan ilgisizlikteki yapılmasını sağlayarak bir ‘yöneti-
öğrencisi olan Dr. Ağaoğlu “Harçlar kaldırıl-
Konseyleri (ÖTK) de fırsattan yarar- haklılık anlaşabiliyor. ÖTK’lerin Ab- şim’ harikasına dönüşüyor. Rektörle-
sın diyoruz ama hükümet parayı nereden
lanarak ön plana çıktı. Jaguarlı’sın- dullah Gül ile görüşmesinde “Biz bu- rin diktartörlüğüyle yönetilen
bulacak? Bazı gerçekler var makul şeyler is-
dan üniversitelileri marjinal ilan rada 25 bin kişiyi temsil ediyoruz. Biz üniversitelerde on binlerce üniversi-
temek lazım” sözleriyle bir iktidar neden
edenine; muhalifinden yandaşına bir köşke seçimle geldik ve bütün öğren- telinin, akademisyenin düşünceleri
böyle temsilcilere ihtiyaç duyduğunu gözler
çoğu birer Tayyip Erdoğan , birer cileri en iyi şekilde temsil ediyoruz” yok sayılırken, ÖTK’ler de üniversi-
Nihat Buğra Ağaoğles u önüne seriyor.
Abdullah Gül, birer Yuzuf Ziya telilerin söz, yetki ve karar hakkı mü-
a Ün iv ersit i
Özcan.
diyen ODTÜ temsilcisinin sadece 5
oyla ile kendi bölümünden seçilmesi cadelesinde bir engel olarak önüne Marmar
çıkıyor .

Affedenlerin torbasından

Üniversite harcına %300 zam!


Çalışma yaşamından vergi borcuna, alkol satışından sosyal gü- konu ise öngörülen sürede bitiremediğinde atılmanın kalkması. Bu
venliğe kadar birçok konuyu içine alan “Torba Yasa Tasarısı”ndan karara göre 4 yıllık lisans programını 7 yılda bitirme koşulu kalkı-
üniversiteliler de payını düşeni aldı. AKP referandumda olduğu yor. Fakat bunun yanında atılma kalkarken yüksek miktarlarda
gibi hiçbir kurum, sendika ve halkın görüşünü almadığı maddeleri harçların ödenmesini öngören i bir madde de ekleniyor tasarıya.
bir torbaya doldurup, çoğunluğa sahip olduğu meclisten geçirdi. Bu maddeye göre bir derse üçüncü kez kayıt yaptıran öğrenci,
Torba yasanın içindeki üniversitelileri en çok ilgilendiren mad- harç miktarını ders başına yüzde 50, dördüncü kez kayıt yaptıran
deler ise üniversite affı ve üniversiteden atılmanın kalkması. yüzde 100, beş ve üstünde kayıt yaptıran yüzde 300 zamlı ödeye-
Asistanlardan direniş çadırı “Cumhuriyet döneminin en büyük öğrenci affı” diye nitelendirilen cek.
İstanbul Üniversitesi’nde iki araştırma görevlisi af ilk gündeme geldiğinde 12 Eylül 1980’den sonrasını kapsaya- 4 yıllık programı 7 yılda bitiremeyen öğrenci, her ilave ders için
hiçbir gerekçe gösterilmeden işten atıldı. Bu olayın cağı tartışılmış daha sonra zaman sınırlaması konulmadan herkesi ilk kayıtta yüzde 100, ikinci kayıtta yüzde 200, üçüncü
ardından araştırma görevlileri hazırladıkları “Rek- kapsayan bir madde olarak değiştirilmişti. Yani bu maddeye göre kayıtta yüzde 300, dört ve sonraki kayıtlarda yüzde
törlük neye imza atıyor?” başlıklı dosyayı rektör- tarihe bakılmaksızın her ne sebeple olursa olsun üniversiteden atı- 400 zamlı harç yatıracak. Bulundukları bö-
lüğe bırakarak Beyazıt Anakapı önünde direniş lan öğrenciler afla birlikte okula dönebilecek. Ama aslına bakarsak lümde her dönem için başarı ortalamasına
çadırı kurdular. Araştırma görevlileri yaptıkları AKP’lilerin çokça söylediği gibi “her ne sebeple olursa olsun” atı- göre yüzde 10’luk dilime giren öğ-
açıklamada : “Asistanların iş güvencesini ortadan lan bütün öğrencileri kapsamıyor af. Çünkü terör suçlamasıyla renciler, bir sonraki dönemin
kaldırmayı hedef alan ‘50/d canavarı’ yeniden hort- üniversiteden atılan öğrenciler bu maddenin dışında. Bunlar göz harcını yüzde 50 indirimli
lamış ve başka bir çehreyle asistanlara saldırmaya önünde bulundurulduğunda aslında o kadar da geniş yelpazeye ödeyecek. Yani atılma kalkı-
başlamıştır.” dediler. Atılmaların ardından araş- sahip bir af olmadığı görülüyor. Aftan yararlanıp üniversiteye dö- yor ama parası olmayanın
tırma görevlilerine destek için yapılan toplantılara nebilenleri ise hayli yüklü miktarda harç paraları bekliyor. Kayıt üniversiteye devam ede-
katılan personel bizzat Fen Fakültesi dekanı tarafın- yaptıracak bu öğrenciler ancak yeni belirlenmiş %400’e varan meyeceği yeni bir siste-
dan takip edilmiş ve bu bilgiler dosyalarına işlen- zamlı harç paralarını ödeyerek kayıt yaptırabilecekler. min geldiği de çok açık.
miştir. Araştırma görevlileri yaptıkları açıklamada Torbadan çıkan ve üniversitelileri asıl ilgilendiren bir başka
direniş çadırının bundan sonra Beyazıt kapısı
önünde olmaya devam edeceğini ifade ettiler.
Tunus ve Mısır'dan sonra Llibya'da da Muammer
Kaddafi yönetimi karşıtı protestolar gündemde.
Ülkenin en büyük kentlerinden olan ve olayların
merkezi konumundaki Bingazi'de, eylemlerde ölen 35 Yer Hollanda'da hükümetinin tasaruf planıyla
eğitimdeki kısıtlamalarına karşı, üniversiteliler Utrecht
üniversitesini işgal etti. Utrecht Öğrenci Eylem
kişinin toplu cenazesinden dağılan insanlara koman-
dolar ve kenkin nişancılar ateş açtı ve onlarca kişi
öldü. Libya'da yaşananların ardından toplam ölü sayısı
100'ü geçti. Cenaze sonrası yapılan saldırının ardından
Küre Komitesi (SACU) okul yönetimini de, hükümetin oku-
lunu zamanında bitiremeyen öğrencilerden yıllık 3 bin
avro ceza kesmesini desteklediği için protesto etti.
Utrect'dekine benzer eylemler Amsterdam, Rotterdam
ülkedeki internet erişimi de tamamen kesildi. ve Nijmegen'deki üniversitelede de yapıldı.
SAYFA7

Konuk Yazar
Güneyde isyan da devrim de bitmez çünkü ? Mustafa Keleşzade
Baraka Kültür Merkezi Aktivisti
Kıbrıs’ta halk isyanı

K
ıbrıs’ın kuzeyinde tırmış ve kendi iktidarına
28 Ocak’ta elli bin bir araç olarak kullanmış-
kişilik bir miting tır. Bu olay halkta bir
gerçekleşti. Bu miting süre bir umutsuzluk ve
Kıbrıs’ta gerçekleşen ne hayal kırıklığı yaratmışır.
ilk mitingdi ne de sonun- Süreç içinde halkın mev-
cusu olacak. Kıbrıslı Türk cut siyasi partilere olan
halkı 2000’li yılların ilk güvenini tamami ile yitir-
yarısından itibaren önce diği söylenebilir. İşte bu
banka mudileri krizi, ar- noktada devreye sendi-
dından esen barış rüzgar- kalar ve öğrenci hareket-
ları ve Annan Planı leri girmiştir.
süreci, onun ardındansa Göç Yasası’nın (Kamu ça-
Göç Yasası ile sokaklara lışanlarının maaşlarını
dökülmüş kitlesel eylem- yarı yarıya düşürdüğü,
ler yapmış tutuklanmış, sendikal hakları budadığı
biber gazı yemiş ama yeri ve gençliğe yaşam hakkı
geldiğinde meclisi dahi tanımadığı için bu yasaya
işgal etmiş, yeri geldi- Göç Yasası denilmiştir)
ğinde ise meydanlara meclis gündemine getiril-
ülke nüfusunun yarısını mesi ile sendikalar ve
toplamış ve mücadelesini öğrenciler bu yasaya
sürdürmüştür. Ama şüp- karşı isyan etmiş, isyan
hesiz ki Türkiye hükü- sokağa taşınmış, CTP hü-

O
rtadoğu’da uzunca bir süredir tatör devlet başkanı ülkeyi terk etmek tarafından desteklenirken, Mısırlı ilericiler- meti ve basınının kümeti erken seçime git-
yaşanan halk ayaklanmaları tüm zorunda kaldı. devrimciler bir an önce halkın iradesinin tah- Kıbrıs’taki hareketlere en mek zorunda kalmış.

2
dünyada büyük heyecan yarattı. On sekiz günde “Mübarek” son sis edilmesi ve devrimin devam ettirilmesi fazla tepki gösterdiği CTP’nin yerine gelen
Baskıcı, diktatör rejimlere; neoliberalizmin ge- Ortadoğu’daki bu değişimin en sarsıcısı için muhalefete devam ediyor. süreç son miting sonrası- UBP politikaları uygula-
tirdiği yıkımlara, yoksulluğa, işsizliğe karşı Mısır’daki ayaklanma oldu. Öncesinde işçi- Yıllardır ABD kuklası diktatörlerin boyun- dır. Kıbrıslı Türk halkına maya devam etmiş pro-
meydanları dolduran insanlar, tüm dünya lerin etkili grevleri ile ayak sesleri duyulan duruğu altına alınan ve yoksulluğa mahkum Tayyip Erdoğan besleme testo eylemleri büyümüş
halklarına umut oldu. Bu büyük ayaklanmayı ayaklanma, Tunus’taki isyanın ardından kısa edilen Arap halkı beklenmedik bir anda demiş şürekası ise kendi- meclisin kapıları zorlan-
başlatan kıvılcım Tunus’ta 26 yaşındaki sürede gençliğin başını çektiği bir halkın dik- dünyayı sarsmış ve planları altüst etmiştir. lerini ispatlamak isterce- mış ve tutuklamalar ya-
üniversite mezunu, işsiz Muhammed Boaz- tatöre karşı top yekun başkaldırısına dönüştü. Başta olaylara uzun süre sessiz kalmayı sine benzer söylemler şanmıştır. Ardındansa
izi’nin seyyar satıcılık yaptığı aracına el 82 yaşındaki diktatör Mübarek’e karşı Mısır sürdüren ABDli ve Avrupalı ülke liderleri geliştirmiştir. Peki neden planlı ve kamusal eğitim
konulması üzerine kendini yakarak intihar halkının ilk kez sokağa çıkışıydı bu. 25 kaçınılmaz sonu görerek halkın isyanını tepkiler şimdi gelmiştir veren Öğretmen Akade-
etmesi gibi görünse de bu olay aslında sadece Ocak’ta başlayan eylemler tüm dünyada ses tetikleyen ekonomik sebeplere hiç değin- ve bu halk ne istemekte- misi kapatılmaya çalışıl-
patlamanın tetikçisi oldu. Arap halkının yok- getirdi. Eylemler iki haftadan fazla sürdü ve meden attıkları demokrasi nutuklarıyla Mısır dir? mış ve öğrenciler eğitim
sulluğa ve işsizliğe karşı olan tepkisinin yıl- milyonlar bu süre boyunca Tahrir Mey- halkının yanında olduklarını yarım ağızla Kıbrıslı Türkler’in bugün hakları için mücadeleye
lardır devam eden dikta rejimlerine duyulan danı’nda taleplerini dile getirdi. Müslümanlar ifade ettiler. “Toplumsal Varoluş Mü- başlamıştır. Bu mücadele
öfkeyle birleşmesi Ortadoğu’da domino etkisi namaz kılarken çevresinde zincir oluşturan Tunus ve Mısır’la sınırlı kalmayan isyan cadelesi” olarak isimlen- sırasında Eğitim Bakan-
yaratan olayların gerçek sebebi. farklı dini inançlara mensup Mısırlılar ise; otoriter ve diktatör diğer Arap ülkelerinde dirdikleri mücadelenin lığı işgal edilmiş, öğrenci-
Tunus’ta yaşanan intiharın ardından face- Mısır’da yaşananların özellikle ülkemizdeki büyük etki yarattı. Yaşanabilecek olaylara kökenleri 1980’lere daya- ler haftalarca direnişlerini
book ve twitter gibi sosyal paylaşım ağları İslamcı basının aktarmaya çalıştığı gibi dini karşı diğer Arap ülkeleri de çeşitli önlemler nır. O dönem Turgut çadırlara taşımıştır.
aracılığıyla organize olan gençliğin başlattığı temelli bir ayaklanma değil bir halkın ortak almaya başlasa da yaşanacak tarihi isyanların Özal adaya elinde bir Bunun sonucunda da ka-
isyan halk hareketlerine dönüştü. İşsiz gencin kalkışması olduğunun göstergesi oldu. Mısır önüne geçemedi. Cezayir, Yemen, Ürdün, ekonomik paketle geldi- musal eğitim haklarını
intihar eylemi ile ortaya çıkan tepki aslında halkının sokaktaki talepleri netti: özgür ve Libya, Bahreyn, Suudi Arabistan gibi birçok ğinde ilk söylediği şey korumuşlardır. Bu kamu-
yıllardır biriken bir öfkenin göstergesiydi. adil seçim, anayasa değişikliği, Mübarek dik- Arap ülkesinde, binlerce kişi yoksulluğa karşı olan siz üretmeyin biz sal olana ve doğrudan
Zeynel Abidin Bin Ali, 1987’den beri ülkeyi tatörlüğünün sonu, iş ve ekmek. Günlerce sokakları doldurdu. Medya ise bu eylemleri size yollarız lafı Kıbrıs’a emekçiye, öğrenciye sal-
baskı ve diktatörlükle yönetip; halkı insanlık süren ve işçilerin yoğun katıldığı eylemler, halkın Mübarek, Bin Ali gibi sadece sembolik Türkiye egemenlerinin dırılar haricinde bahse-
dışı, antidemokratik uygulamalar ve yolsu- yüzlerce kişinin öldüğü çatışmalar, olarak bu diktatörlerin gitmesi istiyormuş çizdiği kaderin temel an- dilmesi gereken diğer bir
zluklarla bıktırmıştı. Yoksulluk, işsizlik ve Mübarek’in emrindeki resmi ve sivil polis- gibi gösterdi. Ama bunun aksine isyanı latımıdır; Kıbrıslı Türkler önemli saldırı ise kültürel
kötü yaşam koşullarının etkisiyle Tunus’ta lerin zorbaca saldırılar, işgaller ve grevlerin ekonomik, sosyal sorunlar ateşlemiş ve halk üretimden koparılmaya olandır. Daha önceden
yüz binler, gençliğin öncülüğünde Bin Ali’ye ardından Ömer Süleyman 11 Şubat’ta bir bu diktatörlerin şahsında sisteme isyan et- ve göreli bir refah içeri- şoven milliyetçi bir
meydan okudu. Tunus halkının sokakta topy- açıklama yaparak Hüsnü Mübarek’in miştir. sinde susturulmaya baş- tarzda olan saldırı, AKP
ekun verdiği mücadeleye karşı Bin Ali görevini devrederek istifa ettiğini açıkladı. Sosyal ve ekonomik sorunlar, işsizlik, baskı lanmıştır. Tayyip hükümeti ile birlikte is-
sıkıyönetim ilan edip internet, telefon, TV gibi Açıklamadan sonra milyonlarca insan sev- ve yasakların olduğu bir coğrafyada patlamış Erdoğan’ın Kıbrıslı Türk- lamcı bir boyut da kazan-
iletişim araçlarının kullanımını engellemesine inçle, gözyaşıyla 18 günde yaşanan bu zaferi olan bu isyan dalgası emperyalistlerin Arap lere söylediği “besleme mış; zorunlu din dersi
rağmen protestoları engelleyemedi. Polis mü- kutladı. Mübarek’in gidişinin ardından Mısır ülkelerindeki siyasetlerinin iflası ve halkın halk” lafı bir gerçekliği kapsamı genişletilmiş ve
dahalesi sonucunda yüzlerce kişinin ordusu yönetime el koydu. Halkın ayaklan- kendi kaderini belirleme iradesini ortaya koy- ifade etmesede aslında Kıbrıs’ta daha önce hiç
öldürüldüğü ve yaralandığı isyan ülkenin her masına başından beri mesafeli yaklaşan or- masından başka bir şey değildir. gelmiş geçmiş Türkiye olmayan Kuran Kursları
yanında alevlenince Tunus’un 23 yıllık dik- dunun aldığı inisiyatif dini kökenli gruplar hükümetlerinin adaya aracılığı ile de arttırılmış-
uyguladıkları politikanla- tır. Cami inşaatları ve
rın amacını içermektedir. külliyeler Kıbrıs’ın gün-

Gençlik Fransa’da buluştu


Ayrıca eğitimde geliştiri- deminden düşmez ol-
len şoven, milliyetçi muştur.
model ile anavatan - yav- İşte Kıbrıs’ta şu an sür-
90 farklı örgütlenmeden 500 civarında muhalif öğ- reci ve yarattığı yıkımlara karşı gelişen üniversiteli ruvatan bilinci iyice otur- mekte olan “Toplumsal
renci, Avrupa’dan ve ayrıca Tunus, ABD, Meksika tepkilerinin yanı sıra Mısır’da yaşanan olaylar ve tulmaya ve Kıbrıslı Varoluş Mücadelesi” bu
ve Japonya’dan gelerek ortak bir mücadele programı Mübarek’in gidişi de tartışma konusuydu. Türkler kendilerine biçi- saldırıların toplamının
için Paris’te buluştu. Öğrenciler, akademisyenler ve Tüm dünyada farklı farklı yükselen mücadelelerin len kefeni sevmeye zor- bir sonucu, bir halk olma
güvencesiz işçiler; yani direnenler Paris’te yeni bir ise birbirleri arasında dayanışma konusunda henüz lanmıştır. Bu politikalar hakkı savunusu, olarak
üniversite inşa etmeyi ve neo-liberal saldırılara karşı yeterli olmadığı sonucuna varan üniversiteliler çe- günümüze dek sürmüş, ortaya çıkmıştır ve taban-
direnişi ortak cevaplamanın yollarını tartıştı. şitli kararlar alarak önemli bir adım atmış oldu. neo-liberal koşullara dan gelen karakteri ege-
3 gün süren toplantılarda çeşitli deneyimlerin ak- Toplantı sonunda 24-25-26 Mart’ta bankalara, kre- uyum sağlamış, dayatılan menleri korkutmaktadır.
tarımının yanı sıra ileriki döneme dair, örgütlerin dilendirmeye, kemer sıkma politikalarına karşı para- yeni ekonomik paketler Rumculuk ve Türkiyeli
programlarını paylaşmasının ardından ortak sorun- sız eğitim ve bilginin serbest dolaşımı için ortak eş daha bir emekçi düşmanı düşmanlığı gibi karala-
lara karşı örgütlenmesi gereken ortak programa dair zamanlı eylemler yapılması yönünde çağrı yapıldı. karaktere bürünmüştür. maları gerekli kılan da bu
tartışmalar yürütüldü. Ortak bir internet yayını ve alternatif bir medya ağı 2000’lere gelindiğinde ise özelliğidir. Tüm karama-
Türkiye’den Öğrenci Kolektifleri’nin katıldığı top- için çalışmalara başlandı. Maghreb’deki direnişi Av- artık halk kendilerine bi- lara rağmen Kıbrıslı
lantı; hem uluslar arası dayanışmayı çoğaltmak, hem rupa’da ve diğer kıtalarda yükselen direnişlerden çilen kefenden rahatsız Türkler yılmadan, müca-
gençlik örgütleri arasında, ülke sınırlarını aşan kalıcı farklı görmediğini belirten gençler Tunus’a büyük olmaya başlamış ve is- denin odak noktasına da-
bağlantılar kurmak, hem de eş zamanlı ortak eylem bir kafileyle gidip bir toplantı yapma kararı aldı. Ay- yanı doğmaya başlamış- yatma politikala karşı
programlarıyla dünya genelinde neo-liberalizmin rıca Haziran’da Londra’da tekrar buluşulacak. Öğ- tır. 2000’li yılların “Ankara elini yakamızda
yaratmaya çalıştığı üniversite modeline karşı gençli- renci Kolektifleri de, tüm dünyada olduğu gibi başında esen barış rüz- çek” sloganını koymaya
ğin yükselen tepkisini en kuvvetli biçimiyle açığa çı- Türkiye’de de yükselen gençlik hareketinin öznesi garı da temelinde bu is- ve Türkiye öğrencileri ve
kartmak yolunda ciddi adımlar atılmasına olanak olarak toplantıdaki tartışmalarda Türkiye gençliği- yanın bir sonucudur. emekçileri ile de dayanı-
sağladı. nin sesi oldu. Lakin bu dönemde isya- şarak isyanlarını yükselt-
Avrupa ülkelerinde başlatılmış olan Bologna sü- nın liderliği alan “solcu” meye devam edecektir.
CTP halkın isyanını sap-
DOLMABAHÇE’DEN ERZURUM’A

. Üniversiteliler, uzun yıllardan sonra, gündeme dair


yaptıkları siyasi hamlelerle üniversitenin sorunla-
larında muhatap almak zorunda olduğunun farkına varan
Tayyip Erdoğan Ocak ayında “gençlik” ile bir görüşme ger-
ÖĞRENCİ KORKUSU TAYYİP ERDOĞAN’I ERZURUMA KAÇIRDI
rını ve taleplerini gündeme taşıdılar. Geçtiğimiz çekleştireceğini açıkladı. Tayyip üniversiteyi temsil etmek Dolmabahçe'de yaşananların ardından Tayyip Erdoğan'ın öğrencilerle ya- Çünkü AKP sadece üniversitelilere değil, halkın tüm kesimlerine saldırıyor. yapılan polis saldırısını doğru bulabiliyor. Üniversitenin taleplerini temsil et-
dönemin başından itibaren YÖK’ün polis ve türban genel- yerine iktidarını destekleyecek gençliği ise Öğrenci Temsil- pacağı toplantı Abdullah Gül ve Yusuf Ziya Özcan'ı da harekete geçirdi. Top- AKP iktidarına kısaca bir göz atalım: İşsizlik, artan yoksulluk, hastanelerde mekten çok uzaklar yani. Jaguar krizi bu açıdan anlamlıdır. Böyle biri üniver-
gelerinden hemen ardından YTÜ'de türban eylemleriyle ve cileri Konseyi’nde buldu. Böylece üniversitelilerin taleplerini lantıya çağrılanlar ise temsiliyet düzeyindeki yetkisinden, seçilme şekline rehin kalmalar, işten çıkartılmalar, parası olmadığı için çocuklarını üniversi- sitelilerin sorunlarıyla ne kadar ilişkilidir, empati kurabilir, soralım. YÖK’ün
sonrasında yaşananlar, kitlesel 6 Kasım YÖK eylemi ve ehlileştirmek için ÖTK’lar sahne almaya başladı. kadar tartışmalı olan ÖTK başkanlarıydı. Sözde üniversiteyi temsil edenlerle teye gönderemeyenler, güvencesiz çalıştırılanlar... Kısacası herkes AKP’nin ÖTK’lara oda vermesi de bu yüzden. AKP’nin her yaptığını öğrenciler de des-
2008 yılında İTÜ açılışına gelen Tayyip Erdoğan’ı protesto
İlk olarak iktidarın iyi polisini oynayan Cumhurbaşkanı Ab- görüşenlerin başında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül geliyordu. Çankaya Köş- saldırılarından nasibini almış durumda. Bu yüzden Başbakanın dediklerine tekliyormuş gibi göstermek istiyorlar. Bu yüzden ÖTK’lar üniversitenin gerçek
etmekten hapis cezası alan öğrencilerin yarattığı etki baş-
dullah Gül’ün temsilcilerle görüşerek imajını güçlendirmeye kü'ne üniversitenin gerçek sorunlarını dile getirmeye giden üniversitelilerden kulak vermiyorlar. Aksine herkes üniversiteliler AKP’ye karşı meydan oku- sahipleri değil AKP’nin arka bahçesidir. Ancak AKP’nin bu hamlesi de, krize
kaldırışın habercisi oldu. Tayyip Erdoğan’ın Dolmabahçe’de
çalışan AKP, daha en baştan Jaguar’la buluşmaya gelen Bil- oluşan bir temsilci grubu bütün zorlamalara rağmen ancak Cumhurbaşkan- duğu için elinize sağlık diyor, gelip bizleri tebrik ediyor. Başbakanın ÖTK’larla girmiştir. Oynadığı ikiyüzlü demokrasi oyunu eline yüzüne bulaşmıştır.
rektör buluşmasıyla girilen yeni dönem boyunca toplumsal
kent temsilcisi yüzünden zora düştü. Göstermelik görüş- lığı Genel Sekreteri ile görüşebildi. Olumsuz geçen görüşmenin ardından Erzurumda yaptığı görüşmeyi protesto etmek için İstanbul Yıldız’da yapılan ÖTK’lar ve sokak eylemcileri diye ikiye ayırıp öğrenciyi öğrenciye düşürmeye
muhalefetin gözü üniversitelilere çevrildi. Dolmabahçe top-
melere en güçlü yanıt üniversitenin sorunlarının tartışıldığı gelen Yusuf Ziya Özcan öğrenci konseyleri başkanları toplantısına giden üni- eylemde bunu bir kez daha gördük. Polis öğrencilere saldırırken yoldan ge- çalışması da bu yüzdendir. Yusuf Ziya ile yapılan ÖTK temsilciler toplantı-
lantıları yapılırken üniversitelilere uygulanan polis şiddeti-
versiteliler beraberinde taleplerinin yer aldığı Üniversiteli Dosyası’nı, İstan- çenler alkışlarıyla üniversitelilere sahip çıktı, AKP’ye olan tepkisini “O çocuk- sında muhalif ÖTK’ların çıkması ve protesto etmesi, dahası o toplantının iç-
nin ardından yapılan açıklamalarda bütün "marjinal" ve çözüm önerilerinin sunulduğu Üniversite Konferan-
bul’da düzenlenen Üniversite Konferansı Sonuç Bildirgesi’ni YÖK'e iletmek lar bizim çocuklarımız bu şekilde davranamazsınız diyerek “ dile getirdi. Ama eriğinde harçlardan barınmaya, çözüm sunmasa da üniversite sorunlarının
etiketlemelerine rağmen üniversitelilerin meşru talepleri bu sı’ndan geldi. İstanbul’da binin üzerinde üniversitelinin ka-
istediler. Yusuf Ziya Özcan dışarıda polisin saldırısına uğrayan öğrencilerle görünen o ki yaşananlar destekten öteye gidiyor. Yumurta başka hak arama bir şekilde gündem edilmesi, ünivrsitelilerin sokaktaki eylemliliği, militanlılı-
çabaları sonuçsuz bıraktı. Polisin "orantısız güç" kullanımı, tıldığı konferans gençliği marjinal ve provakatif olmakla görüşmeyeceğini açıklayarak üniversitelilerin taleplerini görmezden geldi. eylemlerinde de kulllanılmaya başlandı. Tabiki dileğimiz ve öngördüğümüz ğın yarattığı basınç sayesindedir. Gerçek temsilciler AKP’lilerin karşısında el
üniversiteli hamile bir kadının bebeğini yerde tekmelenir- suçlayanlara örnek bir çalışma oldu. Üniversitelilere gö- Üniversitelilerin dikkate alınmayan Üniversiteli Dosyası'nın son durağı ise 27 yumurtanın, hazır önümüzde seçim süreci de varken, gidrek yaygınlaşması ve pençe divan.
ken kaybetmesi, üniversitelilerin taleplerine karşı umarsızlık rünme sırası Yusuf Ziya'ya gelmişti ki YÖK'ün kapısında Ocak günü Erzurum'da yapılacak olan Tayyip Erdoğan-ÖTK Başkanları buluş- AKP karşıtlığında bir sembol olması. Genel olarak baktığınızda, bu süreç nasıl bir etki yaratmıştır
ve tüm bunların üzerine SBF'ye giden Burhan Kuzu'nun ba- AKP'nin peşini bırakmayan 40 üniversiteden gelen gerçek masıydı. Ankara'dan Erzurum'a giden üniversiteliler uygulanan hukuksuz uy- ülke ve üniversite gündemi açısından?
şına yağan yumurtalar üniversitelilerin sorunlarını, taleple- temsilcileri buldu. YÖK başkanıyla yapılan toplantının düz-
Son günlerde sizi ÖTK’ların katıldıkları toplantıları protesto
gulamalarla yolda 8 kez arandı, saatlerce bekletildi. Erzurum'a girişleri Süreç üniversitelilerin tepkilerinin bizzat AKP karşıtlığında eylemselliğe dö-
rini gündeme taşıdı. Günlerce ülkenin gündemi olan ederken görüyoruz. ÖTK temsilcileri de öğrenciler tarafından
mece bir görüşme olduğunu söyleyen ÖTK’ların toplantı- Erzincan'da engellenen üniversitelilerin şehre alınması ve üniversitelilerin ta- küldüğü bir süreçti, bu yönüyle siyasi bir müdahaleydi, yani somut bir zam,
yumurtalı protestoların en görkemlisi karşısında herkes bir seçiliyor, onlarla görüşülmesi sizin için neden yeterli değil?
dan ayrılması da toplantıya damgasını vurdu. Üniversiteliler leplerinden dünyanın öbür ucuna da kaçsalar kurtulamayacaklarını İstan- hak gaspı görünürde yok, ciddi bir birikim/tepki var, sonucunda eylemselliğe,
şekilde taraf olmak ve söz söylemek durumunda kaldı. Başbakan, Cumhurbaşkanı, YÖK Başkanı hepsi bir ağızdan ÖTK başkanla-
çağılmadıkları her toplantıya taleplerini taşıma iradesi gös- bul'da dile getiren üniversitelileri polislerin Dolmabahçe'de bulunan sokağa dökülen. Özellikle sbf’deki yumurta eyleminden sonra üniversitelileri
Başbakanlık Çalışma Ofisi'ne yürütmemesi üzerine çıkan çatışmada Beşiktaş rının en demokratik biçimde seçildiğini ve tek muhatabın da ÖTK’lar oldu- tüm marjinalleştirme çabaları sonuçsuz kaldı. Üniversitelilerin barınma, ula-
Çaresize derman olamayan ÖTK termesi AKP’lileri korkuttu. Dolmabahçe’de gerçekleşecek
halkı polise tepki gösterdi ve öğrencileri dakikalarca alkışlarla desteklediler. ğunu söylüyor. Ancak bu kocaman bir yalan. İlk olarak üniversitelerde yapılan şım, harç gibi konulardaki hak talepleri tartışılır hale geldi. Kesinlikle süreç
Tam da Yusuf Ziya Özcan SBF'de yaşananların ardından, eylemlerin korkusu Tayyip’in ‘gençlik görüşmesini’ Erzu-
Üniversiteli gazetesi olarak Öğrenci Kolektifleri’den Çağdaş Ersoy’la merak seçimler söylendiği gibi demokratik değil. Neredeyse hiçbir öğrencinin se- karalanamadı. Sürecin en önemli etkisi, AKP’nin üniversiteye dönük saldırıla-
AKP'lilere bir süreliğine üniversitelere gitmemesini öner- rum’a kaçırmasına neden oldu. Ankara'dan Erzurum'a yola
edilen konular üzerine kısa bir sohbet gerçekleştirdik. çimden haberi olmuyor. Belki de bir sürü öğrenci böyle bir kurum olduğunu rının teşhir edilmesi ve AKP zihniyetinin üniversiteden geriletilmesi oldu.
mişti ki, yumurta şenliğini sindiremeyen Tayyip Erdoğan, çıkan üniversiteliler güvenlik gerekçesiyle Erzurum'a alın- ilk defa bu yaşanan tartışmalarla öğrenmiş olabilir. Bu sayede çok az sayıda AKP’ye karşı muhalefet konusunda üniversite gençliği ciddi bir konum aldı,
yanına aldığı on AKP’li bakan ve YÖK Başkanı ile ODTÜ'ye mazken toplantının asıl yapılacağı yer olan Dolmabahçe'de oy alan biri başkan seçilebiliyor.. Zaten seçilen adaylar da okul yönetimi tara-
Peki Başbakanın açıklamaları sokakta size olan bakış açısını özne oldu, umut verdi. AKP sürece müdahale edebilmek için faşist yüzünü
adeta çıkarma yaptı. Dolmabahçe'den SBF'ye ve AKP'nin bulunan Başbakanlık Çalışma Ofisi'ne yürümek isteyen öğ- olumsuz yönde etkiliyor mu? fından desteklenen Fetullahçı ya da ırkçı-milliyetçi öğrenciler oluyor genel- göstermek zorunda kaldı, gençliğin eylemi AKP ikiyüzlülüğünü teşhir etmiş
ODTÜ çıkarmasında yaşananların ardından polis şiddetine rencilere sert müdahalede bulunuldu. Tayyip Erdoğan'ın Olumsuz etkilediğini söylememiz çok zor. Başbakan bu konuda likle. Bu yüzden ÖTK’lar onlar için tek muhatap. Hatta muhataptan da öte oldu. Demokrasi oyunu krize girdi, köşeye sıkıştı. Bu oyunu üniversiteliler
karşı AKP il binasına yürüyüş düzenlemiş bu seferde Rektörlerle toplantısından Erzurum'da ÖTK temsilcileriyle amaçlarına ulaşamamış gibi duruyor. Bunu aldığımız olumlu tepkilerden an- takım arkadaşı olmuşlar diyebiliriz. Kimi ÖTK başkanı harçların kaldırılması- meşru-militan eylem çizgisi ve haklı taleplerinin peşindeki kararlılıklarıyla
AKP’nin 2200 polisi ve 5 panzerinin saldırısıyla karşılaşıl- buluşmasına kadar olan sürecin yönetmeni olan Öğrenci layabiliyoruz. Artık kimse AKP’ye inanmıyor. Böyle olması da çok normal. nın hayal olduğunu, eğitimin paralı olacağını söylerken kimisi de öğrencilere bozdu.
mıştı. Üniversitelilerin yıllardır süren saldırılara karşı sa-
Kolektifleri taleplerini, geliştirdikleri araçlarla sürecin başro-
vunma durumundan başkaldırışa giden süreç toplumun
lüne koymayı başardı.
büyük kesimlerinde heyecan yarattı. Dolmabahçe toplantı-

Ankara Üniversitesi SBF'de gerçekleşen Burhan Kuzu eylemi Dolmabahçe'den itibaren yaşa- dolu açıklamalar yapıyorlar. Hedefleri üniversitelilerin taleplerini görünmez hale getirerek olay
nanlar içinde dönüm noktası oldu. AKP'nin muhalif öğrencilere dönük saldırılarını, karalama- çıkaran sorunlu ‘tipler’ olarak gösterip meşruluğunu kırmak. Bir diğer hedefi ise yumurtanın
İ ODTÜ AKP’YE BAŞKALDIRIYOR
BİLİM İTAATSİZ OLANA İHTİYAÇ DUYAR Ğ

lara kampanyalarını boşa çıkaracak, içeriğiyle ve politik hedefiyle yaratıcı, meşru eylem çizgisi AKP karşıtlarına yaydığı umudun önüne geçme. Çünkü yumurta eylemi AKP’den hesap so-
bu oldu. Dolmabahçe eyleminin ardından hükümetin yarattığı baskı ve şiddet ortamını eleşti- rulabileceğini herkese gösterdi. Artık AKP’nin mağdur ettiği herkes yumurtalarıyla Kolektif Yumurta Şenliğinin ardın- rünü kınadı.

EN
YÖK'te yapılacak reformların tartışıldığı dö- ruma katılmak için gelen üniversitelilere hiçbir ge- renler üniversitelileri mağduriyetlerinden dolayı çeşitli yollardan desteklemişlerdi. Kuzu eylemi AKP’nin karşısına çıkabilecek potansiyel ‘yumurta eylemcisi’. Başbakan da bunun dan AKP kendisine yapılan "haka- Yükselen öğrenci hareketi karşı-
ise üniversitelilerin mağduriyet perdesini yırtarak siyasi talepleri olan yumurtayla düşüncesini ve kendisi için büyük bir tehlike olduğunun farkında.
Ş
nemde Tayyip Erdoğan ve rektörler buluşmasının rekçe sunmadan İstanbul'a almadı. Foruma katıl- reti" kaldıramamış olacak ki Tayyip sında giderek saldırganlaşan AKP fa-
gerçekleşeceği açıklandı. Buluşmada rektörler, bilim mak isteyen öğrenciler AKP faşizminin doruğa tepkisini eylemine taşımasını sağladı. Böylece üniversitelilerin mağduriyetleri değil talepleri, yu- Yumurtalarınızın hedefinde AKP'li vekiller, sermaye temsilcileri var. Bu Erdoğan bütün kurmaylarını alıp şizmine karşı AKP Genel Merkezine
insanlarına yakışmayan bir şekilde Tayyip Erdo- ulaştığı saldırısıyla karşılaştı. Tüm bu olaylar olur- murtaları gündemin öznesi oldu.
Protestoyla ilgili merak edilen soruları SBF'deki Kolektif Yumurta Şenliği katılan üniversiteli-
durum ne zamana kadar sürecek yani her zaman protesto aracınız yumurta
mı olacak? TA ODTÜ'ye çıkarma yaptı. Yumurta yürümek için öğrenciler ODTÜ'de bu-

R
ğan’ın emirlerine koşulsuz itaat eden bir görüntü ken Tayyip Erdoğan rektörlere AKP döneminde eylemin hemen ardından AKP'nin luştu. Öğrenci hareketine karşı topye-
lerden A.Ü öğrencisi Ozan Gündoğdu’ya yönelttik. Zaten protestolarımızın hepsini yumurtayla gerçekleştirmiyoruz. Pa-
U
çizdiler. Toplantı alınan herhangi bir kararda üni- Türkiye'nin ne kadar 'demokratik'leştiğini anlatı- üniversiteye yönelik gövde gösteri- kün saldıran AKP’ye karşı ODTÜ
versiteliler yine muhatap alınmadı.İlk hafta düzen- yordu. Uzun süren talimatların ardından rektörler Öğrenci Kolektifleri’nin pek çok yumurtalı eylemine şahit olmuştuk. SBF’de gerçekleşen ey- nellerden, tiyatrolara, film gösterimlerinden kitlesel mitinglere
M
sine karşın 1000'e yakın ODTÜ'lü kulüpler, topluluklar ve öğrenci örgüt-
lemde diğerlerinden farklı olarak ‘Kolektif Yumurta Şenliği’ düzenlemenizin özel bir sebebi var kadar hepsi taleplerimizi dile getirdiğimiz araçlarımız. Yumurtayı
U
lenen toplantıya AKP'nin ileri demokrasi örneği kendilerinde bir iki kelam etme yetkisini bulabildi bir araya toplandı. Kolilerce yu- leri birleşme iradesini göstermiş oldu.
mı? da böyle değerlendirmek lazım. Taleplerimizi dile getirebildi-
Y
olan İTÜ'de Tayyip Erdoğan'ı protesto etmekten 15 ancak dışarıda üniversitelilerin yaşadıkları ileri de- murtanın çevik kuvvetin üzerine ODTÜ'den üniversitelilerin çıkmasını
ay hapis cezası alan üniversiteliler damgasını vurdu. mokrasi uygulamalarıyla ilgili hiçbir açıklamada bu- Hayır, üniversiteye başka bir AKP’li gelseydi eylemimiz aynı şekilde olacaktı. Ama bu yumur- ğimiz eylem araçlarımızdan bir tanesi. O yumurtaların
F
yağdığı çatışmanın ardından Tay- engellemek üzere binlerce polis ve
İ
2. hafta yapılan toplantıda ise üniversiteliler davete lunmadılar. Dolmabahçe toplantılarında talı protestonun şenlik havasında yapılması başka bir boyut kazandırmıştır. 1-2 gün önce arka- içinde harçların kaldırılması, söz yetki karar hakkı, YÖK yipgiller üniversiteyi terk etti- zırhlı araç kapıda bekliyordu. Çıkan ça-
gerek duymadan Dolmabahçe'de taleplerini dile ge- yaşananlardan sonra AKP Genel Başkan Yardımcısı daşlarımızın gördüğü polis şiddeti etkilidir ama fark şudur bu kez mağdur değil hesap sorandık. kapatılsın, üniversitelere kaynak ayrılması talepleri
T ğinde 1500 kişi rektörlüğe tışmaların ardından 1500 üniversiteli-
tirmek için Büyük Öğrenci Forumu düzenledi. Top- Hüseyin Çelik, Tayyip Erdoğan'ın ocak ayında öğ- Temel olgu ise AKP’nin üzerimizdeki baskıyı arttırmasıdır. AKP’nin 8 yıldır bizde yarattığı tüm
mağduriyetleri yumurtalarımızın içerisine koyduk, isyanımızın patlama noktası oldu. Ayrıca bu
ve gericilik karşıtlığı var. Ama bu sürekli yumurta
atacağımız anlamına gelmiyor. Biz taleplerimi-
E K yürüdü. Rektörle yapılan görüş- nin gerçekleştirdiği açıklamada bu

L
lantı salonunda üniversite adına öznelerine rencilerle toplantı yapacağını duyurdu. Bu açıkla- mede 3 talepte bulunuldu. Öğ- defa uyaran tarafın üniversiteliler ol-
eylemin şenlik havasında geçmesi bizim için çok önemliydi. Çünkü gençlik hatta AKP’nin mağ- zin gerçekleşmesi için atıyoruz yumurtaları-
O
sorulmadan reform planları yapılırken bütün engel- mayla birlikte gözler üniversitelilere çevrilirken rencilerin taleplerini kabul eden duğu çünkü gençliğin artık hep mağ-
dur ettiği herkes AKP’den hesap sorulmasının coşkusunu yaşayacaktı. AKP’nin ‘şov’ yapmasına mızı. Bunun için AKP’ye iki şartlı ateşkes
K
leme girişimlerine rağmen üniversiteliler akademis- Tayyip Erdoğan-öğrenci(gençlik) buluşmasına Rektör Ahmet Acar basın top- dur olan, marjinal, güçsüz öğrenci
yenlerle, aydınlarla taleplerini, sorunlarını konuştu. kadar olan sürecin kilometre taşı Ankara Üniversi- izin vermeyerek 120 yumurtası ve onlarca konfetisiyle AKP’ye dur demek isteyenlerin keyifle iz- çağrısı yaptık. Buradan çağrımızı yineliyo- lantısı düzenleyerek polis terö- kalabalığı olmadığı vurgulandı.
AKP'nin öğrenci korkusu öyle bir hale geldi ki fo- tesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde konuldu. lediği bir ‘şenlik’ gerçekleştirdik. Yumurta, gençliğin isyanını, biriken öfkesini orada yüzlerce öğ- ruz. Başbakan üniversitelilere bugüne kadar
rencinin elinde temsil etmiştir. yaptıkları için özür dilesin, harçlar kaldırılsın.
Neden fikirlerinizi karşılıklı konuşarak ifade etmek yerine yumurta atmayı tercih ediyorsu- O zaman yumurta atmayı bırakırız. Ama ta-
nuz? leplerimiz gerçekleşmezse atacak çok yu-
AKP’lilerin, sermaye temsilcilerinin katıldıkları etkinliklerde konuşmaya başladığımız anda po- murtamız var.
lisin ve özel güvenliklerin saldırısına uğruyoruz, cümlemiz bitmeden salondan çıkartılıyoruz. Kuzu’nun sizin ve SBF dekanlığının uyarı-
Ama yumurtayı sadece konuşamadığımız için atmıyoruz. larına rağmen toplantıya gelmesini nasıl de-
AKP’lilerin de sermayenin de üniversiteye gelme nedenleri AKP işgalini derinleştirmek, bilimi ğerlendiriyorsunuz?
yok etmek, eğitimi daha fazla paralı hale getirmek, gericiliğin derinleştirmek, üniversitenin kapı- Kuzu’nun SBF’ye gelmesini deli cesaretin-
larını sermayeye açmak. Hem bütün bunları yapacaksın hem de üniversitelilerin önünde hiçbir den öte görmek gerekir. AKP YÖK’ü ele ge-
şey olmamış gibi konuşacaksın. Hepsi televizyonlarda, gazetelerde saatlerce konuşuyor ama çirdikten sonra üniversiteler üzerindeki
artık söz sırası biz de. Sözümüz ise yumurtalarımız. Yaralamaz, canı acıtmaz, leke bırakır sadece. planlarını tek tek uygulamaya başladı. Yine
Ama iyi karizma çizer, rezil eder. AKP’nin polisiyle, gazlarıyla, coplarıyla uyguladığı şiddetin karşı- de AKP’nin üniversitelerde hakim güç ola-
sında bizim yumurtalarımız devede kulak kalır. Onlar televizyon kanallarından her an milyon- mıyor. Gençliğin mücadelesi AKP’nin planla-
larca insana seslenebilirken biz bunların hiçbirine sahip değiliz. Eşit olmayan bir güç dengesi rını sekteye uğratıyor. AKP ise durumu
söz konusu. Böyle bir durumda yumurta bizim isyanımızı ve taleplerimizi herkese gösteriyor. kurtarmak için kendisini tek hakim güç ola-
Başbakanın yumurta eylemlerinin ardından ‘Bunlar marjinal, ellerinde kasaturayla yumurtayla rak gösterme çabası içinde. Bu yüzden Bur-
dolaşanlarla biz toplantı yapmayız’ demişti. Eylemlerde gerçekten kasatura kullanıyor musunuz? han Kuzu gelme denmesine rağmen
Tabii ki kasatura kullanmıyoruz. Tayyip yalan söyleyerek, yumurtayı da kasaturayla bir tutarak üniversiteye geldi ve AKP işgalinin temsilcisi
yumurtanın yarattığı sempatiyi azaltmak istiyor. Yalan söylemesinin sebebi ise gençliğin AKP’nin olarak kendini kabul ettirmeye çalıştı. Fakat
üniversiteler üzerindeki planlarını bir bir suya düşürmesidir. Gençliğin meşru talepleri ve yaptığı gençlik gerçekleştirdiği ‘yumurta şenliğiyle’
eylemler AKP’nin mağdur ettiği kesimlere umut veriyor. Bunun önüne geçmek için de yalan bir kez daha AKP’nin oyunbozanı oldu.
Söylefli
Zeki Demirkubuz Üniversiteli’de
10
Zeki Demirkubuz kendi deyimiyle sinemadaki
'faşizan ve dayatmacı' anlayışa karşı filmler çeken
bir yönetmen. Ama biz onu unutulmaz filmleri-
nin yanında muhalif kimliği ile de tanıyoruz. Üni-
versiteli Gazetemizin yeni sayısında konuğumuz
olan başarılı yönetmenle, üniversiteler, yumurta
eylemleri ve sinema üzerine keyifle okunacak
kısa bir röportaj gerçekleştirdik.

Bela olanların bela olmaktan


vazgeçtiği gün kötü bir gün demektir
Üniversiteli Gazetesi olarak genel olarak üniversitelilere mak ile gösterilir. İnsan
hitap eden, üniversite gündemini işleyen bir yayın faaliyeti var oluşu da aşağı yukarı
içerisindeyiz. Bu nedenle ilk olarak size üniversite yaşamını- böyledir. Bu yaşanırken
zın nasıl geçtiğini sormak istiyoruz. acılı zor bir şeydir ama
zaman içinde baktığımızda
Ben üniversite okudum ama tırnak içinde okudum diyebili- insanlığı ahlaki olarak
yorum. 1976-1985 arasında değişik nedenlerle okula ara ver- ayakta tutan insanın başka
dim. 10 yıl sonra askerlik meselesi yüzünden liseyi dışardan bir varlık da olabileceğini
bitirdim ve üniversiteye girdim. Finallere, vizelere ya da arada gösteren yegane şeydir. O
bir tesadüfi olarak üniversiteye gittiğim için üniversite yaşa- yüzden bu insanlar akade-
mım gözlemci düzeyindeydi. Bunun özlemini duymama rağ- misyenlerin içinden de,
men o zamanın koşulları, çalışmak zorunda olmam nedeniyle öğrencilerin ve işçilerin
böyle bir yaşamım olmadı. İlk yıl İngiliz Filolojisi’ni kazandım içinden de çıkar.
ama devam zorunluluğu yüzünden en rahat okuyabileceğim
okul olarak düşündüğüm İstanbul Üniversitesi Basın Yayın’a Üniversiteler çok yıp-
şimdiki adıyla İletişim Fakültesi’ne geçtim. Bu sebeplerden do- randı, toplumu yaratan
layı üniversitenin iyi ve kötü yanlarını yaşayamadım. alanlar bugün bireyci ve
çıkarcı kişiler yetiştirmeye
Peki, bugün üniversiteyle kurduğunuz herhangi bir dü- çalışan kurumlar haline
zeyde kurduğunuz ilişki var mı, örneğin eğitmenlik olarak? geldi. Üniversitelerin bu
Zaman zaman böyle teklifler oluyordu ama ben metodik dü- şekilde dönüştürülmesine
şünemeyen biriyim. Bir konuyu anlatmak sık sık metodik ola- karşı yapılan eylemlerde

2
rak düşünmeyi gerektiriyor. Bu konuda son yıllarda epey bir bugünü değiştirme gücü
teklif alıyorum ama dolduruşa gelip teklifleri kabul etsem or- görebiliyor musunuz?
taya karmakarışık bir şey çıkar. Deneyimlerimle kurduğum Ben bunun bugüne özgü
gerçekçi ilişkiler olması yüzünden bir iki defalığına tecrübele- bir şey olduğunu düşünmü-
rimi paylaşıyorum. Ama benden istenen klasik bilgi değil. Bazı yorum. Bu mesele böyle ko-
filmlerin ve kişiliğimin uyandırdığı bir duygu var. Üniversite yulabilir ama ben zaman
öğrencilerinden bahsediyorum genellikle. Zaten en çok da içerisinde muhalif olmanın
onlar çağırıyor beni. Ben de elimden geldiği kadar gidiyorum. bana öğretilen tanımından
Özellikle Beşiktaş deplasmanı varsa bahane oluyor. Böyle bir başka tanımlarına ulaştım
sorumluluk da duyuyorum açıkçası. Anadolu’ya daha çok gidi- kendi adıma. Tüm dünyada
yorum. Ama ders verecek biri olmadığımı biliyorum. Bir de işçiler ve öğrencilerin ey-
buna verili akademik bilgiyle özel olarak değil ama doğal ola- lemleri dönüştürücülüğü
rak bir çatışmamı katarsak akademik düşünceye en son gelecek oranında
kişi benim başarılı oluyormuş gibi
bir öğreti var. Oysa ben
Belki de bu yüzden öğrencilerin fikirlerini değiştiren aka- bunun bir ahlak olduğunu
demisyenleri filmlerde görüyoruz. Hep beyazperdede kalı- düşünmeye başladım ve doğ- 12 Eylül öncesini ve darbe dönemini anlatan bir çok film
yor. Günümüz üniversitelerinde araştıran, düşüncelerini rusu da bu bence. Direniş, itiraz ve karşı çıkma denilen şeyin var. Sizce 12 Eylül sinemaya o gün yaşanıldığı gibi mi
çarpıştıran ve değiştiren akademisyenler yok. Yani üniversi- rasyonel faydalardan öte insan olmanın anlamıyla, ahlakıyla il- yoksa bugüne olan etkileriyle mi aktarılmalı?
teler geniş açıdan bakabilmenin öğrenildiği yerler değil gili bizi güçlü tutan ahlaki kılan bir yanının olduğunu düşünü- Bunu romanlara ve filmlere sıkıştırmaya gerek yok. 12 Ey-
midir? yorum. Somut beklentilere girmenin özellikle mutsuz bir lül’ün eleştirisini yapmak o kadar zor değil. Filmlerin bile iyilik
Bu üniversitede değil hayatın bütününde öyle. İnsan özgür- toplumda yaşıyorsak haklı nedenlerinin olduğunu ama bunun kötülük ekseninde işlediği bir tema. Deklare ettikleri hukuku
lüğün ağırlığını taşıyan ve bundan kurtulmak isteyen bir var- bir tür yanılgı olduğunu düşünüyorum bu yüzden bir itiraza bile yok sayarak yaş büyüterek idam eden, kadınlara tecavüz
lıktır. Ama bunun içinde her zaman bir istisna vardır. Tek bir bir eyleme her şeyden önce insan olmanın ahlaki anlamlarıyla eden bir şeyi anlamamak mümkün değil. Cumhuriyeti 80 yıllık
insanın dahi olsa bunun aksi bir tutum alması bu ‘büyük düze- bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Haksızlığa uğramış bir pratiğinde ordunun, güvenlik güçlerinin görevi muhalif olanı
nin devamı‘ kadar önemlidir. Çünkü başka bir şey olacağının çocuğun küfrederek bile olsa başını kaldırmasını önemsiyorum. ezmek darbe yapmaktır. Ben daha 15 yasındayken bunu tah-
umudunun kanıtıdır o. Aynı yüzlerce beyaz civcivin içinden O yüzden bu eylemlerin bende uyandırdığı heyecan, insan ah- min edebiliyordum ve Vietnam zindanlardaki direnişi okuya-
çıkan kara civciv gibi. Bu bir marangoz atölyesinde de böyledir. lakını korumaya dönük birilerinin baskıya, sopaya copa rağ- rak kendimizi hazırlıyorduk. Ama köydeki amcam bile

?
10 eleman sıradanlaşarak düzen duygusu içinde ortalama ma- men itiraz edebilecek gücü bulması. yaşadıklarından askerin ne yapacağının farkındaydı. Benim
salar yapmaya çalışır ama bir tane takıntılı eleman için açıklığa kavuşturulması gereken şudur: Muhalif oldukla-
çıkar bambaşka bir masa yapmayı hedef olarak koyar Son zamanlarda bazı siyasetçiler ülkedeki üniversite rını iddia edenlerin, devrime inanların 13 Eylül’de o hale nasıl
ne para umurundadır ne de baksa bir şey. Gerçekten olayları ile 68 olaylarını anımsattılar ve 68 Gençlik Hare- geldikleridir
öyle bir masa yapar ki ortalık üretilmiş sıradan masa- keti’nin ülkenin başına bela olduğunu söylediler. Siz de
larla doludur ama o 1980 Darbesi öncesi yaşanan siyasal hareketliliğin bir Zeki Demirkubuz ve sineması üzerine düşündüğümüzde,
masa zaman parçası olmuştunuz. Sizce 68 Gençlik Hareketi “bela” mı, Dostoyevski sizin için bir başlangıç noktası mı?
içinde par- siyasiler neden böyle düşünüyor? Öyle ama klasik bir hayranlık değil. Bu adamların değeri Al-
68 düzen için, egemenler için elbette beladır. Bu değil

Zeki
bert Camus’un dediği gibi gerçek kirli ve aşağılık da olsa onu
küçücük bir çocuğun bağırması bile beladır. Bunda anla- boyamadan tutma cesareti göstermek. Dostoyevski’nin değeri
şılmaz bir şey yoktur. Bunların işi zaten onu bela olarak kirli ve kötü olan gerçeği boyamadan dokunma cesareti göster-

Demirkubuz
görmek diğerlerinin işi de bela çıkarmaktır. mesi. Bana verdiği esin kaynağıyla bütün sorularımın peşinde
Bu binlerce yıllık kurgudur ve buna henüz başka bir genel cevaplara başvurmadan yürümeme yardım ettiği için
formül üretilemediğine göre bunun böyle devam etmesi Dostoyevski’yi seviyorum. Gerçeğe dokunabilen biri olursak
de kaçınılmazdır. O yüzden ülkeyi yönetenlerin bu olaya yeniden ayağa kalkacak gücü bulabileceğimize inanıyorum.
böyle bakmasında benim için anlaşılmaz bir taraf yok-
tur. Farkında olalım ya da olmayalım bir şeylerin iyi git- Bugün Pınar Sağ bir konserinde söyledikleri yüzünden
ki De m irk ubuz ke sin -
doğan Ze mesi için bu çok önemli bir şey. Asıl önemli olan bela
1964 yılında Isparta' da
yargılanıyor. Başbakan bir heykele “Ucube” diyebiliyor.
rsite si
sonra İstanbul Ünive
olanların bela olmaktan vazgeçtiği gün kötü bir gün Bugün tiyatroda var olan sansürü açıkça görebiliyoruz, si-
ok ul ha ya tı geçir di kt en
tili bir kez sinemayla ta-
demektir. nemada buna ne kadar maruz kalıyorsunuz? Ülkemizde
zandı ve burada ilk
İletişim Fakültesi'ni ka asistanlığı
özgür bir sanat ortamı olduğunu söyleyebilir miyiz?
ez un ol du kt an so nr a bir dönem yönetmen 12 Eylül Darbesi yaşanmasaydı ne değişirdi sizce, Ben asla olamayacağını düşünüyorum. Burada mesele
nıştı. M bi r çık ış
Blok'la(1994) büyük
bugün daha farklı olur muydu? Kars’taki heykel ya da Pınar Sağ’ın başına gelenlerden öte bir
m irk ub uz ilk film i C-
yapan De ün cü Sa yfa filmleriyle
Bu konu benim için çok önemli. Öncelikle benim ha- anlam taşımaya başlıyor. Ben de zaman zaman bir şeylere uğra-
um iye t ve Üç
yakaladı. Ardından Mas
yatım daha farklı olurdu. Bunu kişisel olarak söylüyo- dım ve yarın da başka şeyler yaşayabilirim. Ama bu benim der-
en ba şa rısın ı çe kt iği
nışan yönetm rum. Ama tahmini olarak benim hayatım daha iyi
uluslararası ödüllerle ta
dim olmaz. Savunduğum ve idealize ettiğim sanata
Kı s-
n olarak 2009 yılında
olmazdı ben daha mutlu olamazdım. Tırnak içinde söyle- baktığımızda sanatın özü egemen düşüncenin egemen yaşayış
le de va m et tir di . So
filmler ub uz’un şim-
mek gerekirse ben kendi var oluşumu böyle bir musibetle ve kültürlerin karşısında ve kendine has gerekçelerle ortaya
ke n Ze ki De m irk
kanmak filmini çe
edindim. Darbe olmasaydı tutuklanmayacaktım, tutuklan- çıkmış bir gerçektir. Tabi bunu onaylamıyorum. Ama buradaki
raltı
dilerde ise yeni filmi Ye
masaydım hapishane yaşamını yasamayacaktım, kişiliğimi et- temel ayrım o söyleme diyecek ben söyleyeceğim o bana
sına çıkmaya
kileyen şeylerle karşılaşmayacaktım, insana dair temel şeyleri
sinemaseverlerin karşı
yapma diyecek ben yapacağım ve bunun mücadelesini ken-
öğrenemeyecektim başka bir insan olacaktım. Amacım 12 Ey- dime özgü bir ahlakla vereceğim. İnsanların gurur duyduğu
hazır lan ıyo r lül’ü savunmak değil ama benim hikayemde böyle bir karşılığı birçok müzik, film bu baskıların sonucu ortaya çıkmıştır. Ama
var. tarihte onlar değil baskının karşısında oluşanlar kalmıştır.
Kampüs
11
Kampüs sayfamızın ikinci konuğu Karade-
niz’in en köklü üniversitesi Karadeniz Teknik.
Bu sayfada Trabzon’daki üniversiteli arkadaş-
larımızın imkanlarını, yaşadıkları zorlukları gö-
receğiz. Karadeniz’in de katiller yetiştirmek
isteyenlere inat Karadeniz’in umudu olan
KTÜ’nün asi ve onurlu öğrencileriyle üniversi-
telerini konuşma fırsatı yakalıdık.

Merak edenler için


Karadeniz Teknik Üniversitesi
Karadeniz deyince, tarihsel ve kültürel geçmi- sü’nde 1852 kişilik kapasitesi bulunan KYK yurt- lardan birinde belediye otobüsleri hizmet verirken
şiyle akla ilk gelen şehir olan Trabzon, farklı me- ları üniversitenin ihtiyacını karşılamaktan oldukça diğerinde ise özel otobüsler çalışmaktadır. Önceki
deniyetlere ev sahipliği yapmış, şehir kültürü uzak. Barınma imkanlarının sınırlı olması ise üni- yıllarda belediyenin Meydan-KTÜ hattı bulunur-
açısından derin geçmişi olan bir kenttir. Karadeniz versitelileri pahalı özel yurtlara ve kiralık evlere ken, şehir merkezinde yapılan çevre düzenlemesi
K TÜ Öğrenci Kolektifi Kadın


Teknik Üniversitesi (KTÜ) ise geniş akademik per- mahkum ediyor. gerekçesiyle bu hat iptal edilmiş, ulaşım hizmeti Atölyesi 3 yıl sürdürdüğü ba-
soneli ve kalabalık öğrenci nüfusuyla, kampüsü ve Beslenme daha zorlu bir hal almıştır. 3 km bile olmayan ğımsız kadın çalışmasıyla; üniver-
sosyal tesisleriyle Trabzon'un kalbi konumunda- Kanuni kampusunda bulunan, taşeron bir firma Meydan-KTÜ dolmuş hattı ise 1.25TL'lik ücreti ne- siteli kadınların sorunlarını ve
dır. Ancak KTÜ' nün sunduğu imkanlar Trabzon tarafından işletilen 800 kişilik yemekhanede öğle deniyle üniversitelileri mağdur etmektedir. Sür- taleplerini gündeme taşıdı. İnsa-
ile sınırlı değildir. Özellikle, üniversite bünyesinde ve akşam yemekleri verilmektedir . Yurtkur öğren- mene Deniz Bilimleri Fakültesi’nde okuyan niye adlı kadın dergisi, tiyatro eki-
bulunan Farabi Tıp Fakültesi Doğu Karadeniz'in cileri yemekhaneden diğer üniversitelilere gore üniversiteliler için işler daha da zor. Burada oku- binin çıkardığı oyunlar, konser ve
hemen bütün illerinden gelen insanlara hizmet daha ucuza yararlanmaktadır. Kampüs içinde özel yanlar derslerine gidebilmek için çoğunlukla oto- panel gibi etkinliklerle sürekli ge-
vermektedir. 1800 akademik personel, 14 fakülte, lokantalar ve kantinler de bulunmaktadır. stop yöntemini kullanıyor. lişme seyri izleyen bir kadın çalış-
1 konservatuar ve 3 entitüsü ile KTÜ yaklaşık Sağlık Sosyal-Kültürel Faaliyetler ması yürüten atölyenin KTÜ’de
40000 üniversiteliye akademik eğitim vermekte- KTÜ'de sağlık güvencesi olan-olmayan tüm üni- Merkez kampüste bulunan Atatürk ve Osman çalışma yapması da kolay olmadı.
dir. Artvin Çoruh Üniversitesi, Giresun Üniversitesi, versitelilere hizmet vermek zorunda olan bir Me- Turan kültür merkezleri fiziki olarak yeterli yapılar Yönetimden salon alamayan ka-
Ordu Üniversitesi, Gümüşhane Üniversitesi ve diko-Sosyal bölümü mevcuttur. Ancak burası olmasına rağmen etkinlikler, özel organizasyon dınlar; yağmur, soğuk demeden üç
Rize Üniversitesi Karadeniz Teknik Üniversite- tedavi hizmeti veremeyen sadece sevk verme gör- şirketleri tarafından, en az 20 liralık ücret karşılı- hafta süren oturma eylemi ve imza
si'nden ayrılarak kurulmuştur. evi üstlenen bir kuruma dönüşmüştür. KTÜ 'de ğında yapıldığı için üniversiteliler etkinliklerden kampanyası sonucu haklarını ka-
KTÜ, üniversiteliler için hayli güç bir ders üniversitelilerin sağlık hizmetleri üniversite bünye- yararlanamıyor. Üniversitelilerin bağımsız olarak zandılar. Kadın Atölyesi şu an
geçme sistemi uygulamaktadır. 2 vize,1 final olan sindeki tıp fakültesinden veya şehirdeki devlet tiyatro, konser, dinleti, sergi, film gösterimi yap- Üniversiteli Kadın Kolektifi is-
sınav sisteminin yanı sıra, şimdiye kadar 2 olan hastanelerinden karşılanmaktadır. maları ise bir dönem tamamen imkansız iken, son miyle çalışmalarını yürütmektedir.
dönem sonu bütünleme sınavı hakkı bu yıl 3’e çı- Ulaşım dönemde kimi sınırlamalarla birlikte bu alanlar
kartılmıştır. Geçtiğimiz yıl uygulanmaya başlanan KTÜ' de üniversiteliler için en büyük problem- üniversitelilerin kullanımına açılmıştır.
1.80 barajının iki yıllık eğitim sürecinde tutturula- lerden biri de ulaşım sorunudur. Sanayi kuruluşla- Şehirde bulunan Devlet Tiyatrosu'nda her

2
maması halinde bir üst sınıftan ders alınamamak- rının çok az olması ve bunun sonucu olarak sezon iki veya üç yeni oyun sergilenmektedir. Her
tadır. gelişen minibüsçülük, belediye hizmeti olarak yıl yapılan uluslararası Karadeniz Tiyatro Fesivali
Barınma toplu taşımanın gelişmesini engellemiştir. Üniver- ise üniversitelilerin ilgisini fazlasıyla çekiyor.
Merkez kampus olarak bilinen Kanuni Kampü- sitenin Kanuni Kampüsü’ne toplam iki güzergahta
sü’nde 3274 kişilik, Fatih Eğitim Fakültesi Kampü- toplu taşıma gerçekleştirilmektedir. Bu güzergah-

A KP Karadeniz başta olmak


enerji bahanesiyle Hidroelek-
trik santralleri (HES) kurulmasını
sağlayarak suyun kullanım hakkını
şirketlere devrediyor. Buna karşı
yöre halkı sularına sahip çıkmak
için büyük direnişler yürütüyor.
Üniversiteliler de yöre halkının ya-
nında mücadele ediyor. Geçtiğimiz
yıl mücadelenin en aktif bölgelerin-
den olan Fındıklı’yı ziyaret eden
üniversiteliler, yağmur altında ka-
labalık bir toplululukla 7-8 km yü-
rüyüşle köyleri gezdi. Bir Öğrenci
Kolektifleri için düzenlenen köy
eğlencesine katılarak, köylülerle ta-
nışma ve dayanışma imkanı bulan
üniversiteleler, okullarında yapıl-
mak istenen HES panellerine gidip
yöre halkınız sesi oluyor şirket sa-
hiplerinin HES’leri aklamalarına
izin vermiyor.

Trabzon’un uslanmaz muhalifleri KTÜ Öğrenci Kolektifi


KTÜ Öğrenci Kolektifi'nin kurulduğu günden bu- bile zorken, bugün artık üniversitelilerin hakları toyu demokratik bir tepki olarak de-
güne yapmış olduğu çalışmalardan bahseder misi- için eylemler yapabiliyor; üniversite ve şehir mer- ğerlendirip beraatimize karar verdi.
niz? kezinde sokak tiyatroları düzenleyebiliyoruz. Hatta
Kolektif bünyesinde tiyatro atölyesi kurarak oyun- Hidroelektrik santrallere karşı ola-
KTÜ'de 5. yılını dolduran Öğrenci Kolektifi ça- rak çalışmalarınız olduğunu biliyoruz.
lışması ilk zamanlarda harç paralarının dışında alı- larımızı, üniversiteli arkadaşlarımızla paylaşıyoruz,
Son olarak Çevre ve Orman Bakanı
nan kayıt paralarına karşı yapılmıştı. Bugün hala turneler düzenliyoruz. Muhalefetimizi o kadar bü-
Veysel Eroğlu’nu protesto ettiğinizde,
paralı eğitimin üniversitemizdeki karşılığı kayıt pa- yüttük ki ulaşım zamlarını iki kere geri çektirdik
polisin ve özel güvenlik biriminin sal-
rasına karşı mücadeleyi inatla sürdü- ve yapılması düşünülen zamları durdurduk. Tabi
dırısına uğradınız. Yaşananları bir de
rüyoruz. Piyasalaştırma karşıtı gençlikten korkanlar karşımıza soruşturmalarla ve
sizden dinleyelim.


mücadele başlıklarımızdan bir faşist saldırılarla çıktı. Açılan soruşturmalar sonucu
diğeri de üniversitenin tüm bir çok kez cezalar aldık; ama bu cezalar genelde HESlerin bölgemizde yarattığı
fiili ve hukuki mücadelemiz sonucunda geri çekili- çevresel tahrip geri dönülmez sonuç-

POR
sosyal alanları ücretli, yurt
imkanları ve kültürel faali- yor. lar doğurmak üzere; bizler de buna
yetler yetersiz. Tüm bunlara 2009 yılında üniversitenize gelen İsrail’in Ankara karşı yükseltilen mücadelenin bir

TAJ
karşı topyekün çalışmalar Büyükelçisini yumurta atarak ilk yumurtalı eylem- parçası olarak sesimizi yükseltmeye
yürütüyoruz. Alternatif bir lerden birini gerçekleştirmiştiniz. çalışıyoruz. “Heyelanlar ve Su Taş-
yaşam göstermek amacıyla kınları” adlı bir sempozyuma katıl-
üniversitelilerin ücretsiz bir şe- Filistini işgal eden ve katliamlar yapan İsrail bü- mak üzere gelen Çevre ve Orman Bakanı Veysel
kilde katılacağı etkinlikler düzenli- yükelçisi üniversitemize geldiğinde sessiz kala- Eroğlu’na yaptığımız protesto bunun en güncel ola-
yoruz. mazdık ve büyükelçiyi yumurtaladık. Bu, direnen nıydı. AKP ’yi düzmece ÇED raporları ve sermaye
Hrant Dink suikastı, Rahip Santoro cinayeti, linç Filistin halkına, üniversitelilerden bir dayanışma için uyguladığı kolaylıklarla en büyük sorumlu ola-
girişimleriyle gündeme gelen Trabzon’da çoğu selamıydı. Aynı zamanda İsrail’e karşıtlığıyla halkı rak görüyoruz. Üniversitelerimizin, doğamızı kat-
zaman muhalefetin en önünde sizleri görüyoruz, kandırıp, ikili anlaşmaları devam ettiren AKP’ye letmek için bilgi üretmesini ve bilim insanları
zor olmuyor mu? samimi bir cevaptı. Yumurtayı bir sembol olarak kimlikleriyle halkı kandırmalarını kabul etmiyoruz.
seçtik, çünkü yıllarca insanları füze ve bomba yağ- Üniversitenin onuru için tepkimizi gösterdik yu-
Kolektif çalışmasına başladığımız ilk yıllarda en murtalarımızla karşılık verdik. Sonucunda polis ve
muruna tutanların masum birkaç yumurtadan nasıl
ufak bir panel, tiyatro bile baskı ve saldırıların art- özel güvenlik saldırısına uğradık, göz altına alındık.
ürkeceğini görmek ve göstermek; böylece kendi
ması için yeterliydi. Tüm bunlara rağmen inat, ısrar Ama Karadeniz halkı, HES karşıtı platformlar, sen-
yaptıkları zulümle yüzleşmelere katkıda bulunmak
ve özgün mücadele biçimleriyle kendimizi var et- dikalar, dernekler yaptığı açıklamalarla yanımızda
meyi başardık. Üniversitede düşünce ifade etmek istedik. Yaptığımız eylem sonucu hakkımızda açı-
lan kamu davasında mahkeme yaptığımız protes- olduğunu gösterdi.
Tarih
12
Türkiye halkları kolay kolay unutmaz bağımsızlık, özgürlük
ve eşitlik için mücadele edenleri. Hayatlarını hiçbir çıkar gö-
zetmeden bu uğurda adayanları. İşte onlardan biridir Ulaş
Bardakçı. O Kasımpaşalı, yalancı Davos Fatihi Başbakan gibi
bir yandan emperyalizme el pençe divan durup arkasından
sahte kabadayılık yapmamıştır hayatı boyunca. Üniversite
okumak için gittiği ODTÜ’de emperyalistleri karşılayıp Viet-
nam kasabının aracını ateşe veren de o olmuştur, Türkiye
Devrimi için düştüğü yolda İsrail Baş konsolosunu kaçırarak
Filistin halkıyla ‘one münitlik’ değil gerçek dayanışmayı gös-
teren de. İşte bu yüzden vurmuşlardır onu 19 Şubat
1972’de. Ancak ölüm onu sadece vurmakla tükenmeyenle-
rin kervanına dahil etmiştir.

Korkuları boşa değil


Genclik
. hep basa
. belaydı

K
imi zaman üniversitelerini AKP’lilere bırakmamak için çizgi Türkiye gençliğinin militan ve yaratıcılığıyla çok büyük yapmıştır. 12 Eylül darbesinden sonra da gençliğin kararlılığı ve
‘kuzu’lu yumurta festivalleri düzenlerken oturdu genç- eylemlilikler gerçekleştirilmesini sağlamıştır. Gençlik 6.Filo’nun militanlığından hiçbir şey eksilmemiştir. Özellikle üniversiteler-
lik ülke gündeminin en tepesine, kimi zaman Başbaka- denize dökülmesi ve Vietnam Kasabı Kommer’in arabasın ya- den yükselen faşizme karşı demokrasi talebi ve gerçekleşen kit-
nın davetli ÖTK’larla yaptığı görüşmeyi protesto etmek için kılması gibi eylemlerle bir yandan emperyalizme karşı bağım- lesel eylemler demokrasi isteyenlere umut olmuş, karanlığı
Erzurum yollarında yaşadıklarıyla. Ancak bu yaşananlar ne ilk sızlık isteyenlerin sesi olurken, bir yandan da yeni bir militan parçalayan gençlik 89 Bahar eylemleri ve Zonguldak Maden
ne de son. İşte gençliğin onurlu tarihinin kısa öyküsü çizgi oluşturulup hakkını arayanlara yol göstermiştir. Hemen Yürüyüşünün yaratıcıları olmuştur.
ardından gelen onlarca grev ve işçi eylemi bu yol göstericiliğin
Gençlik sokağa iniyor Gençlikten neo-liberalizme karşı HAK barikatı
en güzel kanıtıdır.
Gençlik Türkiye siyasi tarihi boyunca militanlığıyla, kararlılı- Gençlik 1990’ların başından itibaren neo-liberal saldırılara
ğıyla toplumsal muhalefetin en önünde durmuş, yaratıcılığı ve Gençlik halka kalkan oluyor karşı hak mücadelesi diyerek toplumsal muhalefette yeni bir
geliştirdiği yeni eylem çizgileriyle toplumsal muhalefete yön 1970’li yıllardan 12 Eylül’e kadar geçen süre ülkemiz gençli- algı oluşturdu. Neo-liberal saldırıların okullardaki karşılığı olan
vermiştir. Gençlik 1950’li yıllarda Türkiye’yi küçük Amerika ğinin toplumsal muhalefetin öncüsü olduğunu bir kez daha paralı eğitime karşı Meclis’te pankart açmaktan okul işgallerine,
yapmak isteyenlere karşı var olan kısıtlı hakları korumak için göstermiştir. Vietnam kasabının arabasını yakan ateş tüm ül- harçlara karşı büyük direnişlerden, kampanyalara kadar bir çok
tüm toplumun sözcüsü olarak “Hürriyet” sloganlarıyla çıkmış- keyi sarmış, işçilerden köylülere, sanatçılardan aydınlara kadar yeni ve yaratıcı yöntemler deniyen gençlik ilk saldırı dalgasını
tır sokağa. Bundan rahatsız olanlar ise ilk kez bir öğrenci eyle- herkes yeni bir dünya mücadelesinin peşine düşmüştür. Bunu durduramasa da yavaşlatmasını bildi. Bugün de gençlik aynı
mini kana bulayarak Turan Emeksiz’i katletmiştir. Ancak engellemek isteyenler ise sivil faşistleri halkın üstüne salmış, militanlık ve yaratıcılıkla yoluna devam ediyor. Sizce de
gençlik geri adım atmamış bu çıkışını 60’lı yıllarda da devam et- kitle katliamları birbirini takip etmiştir. Gençlik böyle bir or- SBF’deki yumurta festivalinden sonra her eylemde yumurta
tirmiştir. Özellikle tüm dünyayı etkisi altına alacak olan ve ‘68’ tamda mahallelerden üniversitelere kadar halkın üzerine kal- görmek yada AKP’li bakanların şemsiyesiz gezememeleri bu
kuşağı olarak adlandırılacak olan dönemde anti-emperyalist kan olmuş ve faşist dalganın kırılması için elinden geleni yaratıcılığın en güncel hali değil mi.

Özellikle İstanbul Üniversitesi öğrenci-


Commer yangını İtfaiye lerin tepesine en çok çıkmak istediği ama
1969 değil “İşgal asla izin alamadığı Beyazıt İtfaiye Kulesi
20 Mart 2003 tarihinde Öğrenci Koordinas-
ABD’nin Vietnam’da yürüt- Kulesi” yonu tarafından işgal edildi. ABD’nin de-
tüğü haksız savaşta öldür- mokrasi naralarıyla Irak’a girip bugüne
düğü binlerce insan bütün 2003 kadar milyonlarca insanın ölümüne yol
dünyada Amerikan karşıtı açan savaşın başladığı dönemde gençlik
anti-emperyalist bir hava es- ‘Katil ABD, İşbirlikçi AKP-Bu Ülke Bu
mesine neden olmuştu. Viet- Halk Satılık Değil’ diyerek katliama ortak
nam’da öldürdüğü 20.000 insanla ‘Vietnam Kasabı’ unvanın alan olmadı ve Beyazıt Kulesi’ni işgal etti.
Kommer ise Türkiye Büyükelçisi olarak atanmış ve hedef olarak Gençlik ezilen halkların yanında olduğunu
ODTÜ’yü seçmiştir. Kommer kendi nezdinde ABD işgalini işgalini ve emperyalist savaşlara izin vermeyece- Devletin fermanı
ğini bir kez daha herkese göstererek hafı-
kabul ettirmek için 6 Ocak 1969’da rektörün gizli davetiyle ODTÜ’ye
gelir ancak gençlik bu işgale sessiz kalmaz. Önce Kommer’in arabası zalardan kolay kolay unutulmayacak bir
bastıramaz isyanı
ters çevrilir sonra Sinan Cemgil’in atkısını Taylan Özgür tutuşturarak eyleme daha imza attı. 1996
arabayı ateşe verir. Gençlik bu eylemle emperyalizme karşı halkların
bağımsızlık, özgürlük ve barış talebinin temsilcisi olmuştur.
1995-1996 yükseköğretim yılında neo-libe-
ralizmin eğitimi paralılaştırma politikalarının
bir sonucu olarak harçlara yapılan %350’lik
‘O günlerdeki gibi’ İsyan etmenin zam üniversitelilerin büyük tepkisini çeker ve
birçok ilde eylemler düzenlenir; ancak gençlik
1987 bir diğer adı : bu eylemlerle yetinmez ve militan bir eylem
12 Eylül darbesinin ardından yaparak 29 Şubat 1996’da meclisi işgal eder.
gençlik demokrasi taleplerini dile Yumurta Eylemde açılan ‘Harçlara Hayır’ pankartı bir
getirmek için Öğrenci Dernekleri ku- anda parasız eğitim talebini ülkenin bir nu-
rarak mücadele etmeye başladı.
Gençliğin kımıldamayan yaprakla-
2010 maralı gündemi haline getirtir. Bu talebin tüm
ülkeye yayılmasını engellemek isteyenler ise
rın kımıldattığını görenler ise yasa teklifiyle Öğrenci Derneklerini bu- çözümü gençliğe gözdağı vermekte bulmuş
lunduğu üniversitenin rektörlüğüne bağlamayı bu sayede Öğrenci ve eylemi gerçekleştiren Öğrenci Koordinas-
Dernekleri’ni işlevsiz kılmayı düşündüler. Ancak yaklaşık 2000 öğrenci Öğrenci Kolektifleri 9 Aralık 2010’da Ankara Üniversitesi SBF yonu üyelerine toplam 96 yıl hapis istemiyle
14 Nisan 1987 günü ‘Tek Tip Dernek Yasası’na karşı Laleli’den Beyazıt’a salonunda yeni bir festivalle tanıştırdı herkesi. AKP’nin üniversite- tutuklamıştır. Bu süreçte aydınlar, sanatçılar
doğru eyleme geçti. Eyleme saldıran polis 63 kişiyi gözaltına aldı, 31 ki- lerle ilişkisinin sorgulandığı bir dönemde AKP’nin Anayasa Ko- öğrencilerin serbest bırakılması için ‘Devletin
şiyi tutukladı. Ertesi gün yaşanan saldırıları protesto etmek için 5000 misyonu başkanı Burhan Kuzu ‘yavuz hırsız’ edasıyla protesto fermanı bastıramaz isyanı’ diyen öğrencilerle
üniversiteli Kızılay’da buluştu, yaklaşık 500 üniversiteli ise Beyazıt edileceğini bile bile SBF’ye geldi ve tüm Türkiye’ye unutulmaz bir birlikte mücadele etmiş ve büyük bir ka-
Meydanında 3 günlük açlık grevi gerçekleştirdi ve mücadelenin so- gün yaşattı. Gençlik yumurtalarıyla üniversitedeki AKP işgaline muoyu baskısı yaratılarak öğrenciler hakla-
nunda yasa geri çekildi. Gençlik kararlılığı ve militanlığıyla hem 12 Ey- dur dedi, öğrencileri coplayıp, gazladıktan sonra bunları ‘ileri de- rında kesilen 96 yıllık ceza işlevsiz bırakılmış
lül’ün ölü toprağını gençliğin üzerinden kaldırmayı hem de toplumsal mokrasi’ için yaptıklarını söyleyenlerin maskelerini yırtıp attı. Ama cezayı kesenleri yargılanır hale düşürmüştür.
muhalefete bir kez daha yol göstererek deyim yerindeyse ‘yeniden do- en önemlisi yumurta AKP’nin neo-liberalizmine ve gericiliğine dur Bu eylemdeki asıl başarı ise neo-liberalizmin
ğuşu’ yaratmayı başardı. Ertesi günkü gazete başlıkları ise gençliğin demenin, AKP’ye karşı çıkmanın sembolü oldu. Gençlik yaptığı ey- saldırılarına karşı gençliğin sessiz kalmayaca-
gerçekleştirdiği eylemin ne kadar önemli olduğunu vurguluyor ve sanki lemle AKP’nin mağduru olan herkese özne olmanın yolunu gös- ğının göstermesi, saldırı dalgasını yavaşlat-
bir yerlere haber veriyor gibidir : ‘Tıpkı o günlerdeki gibi’. terdi. Artık atanmayan öğretmenlerden, taşeron işçilere kadar ması ve parasız eğitim talebini politik bir
herkes AKP’den hesap sormak için ceplerinde yumurta ile geziyor eksen haline getirmesinde gizlidir.
Bilim
Türkiye 2009'da tam üyelik için CERN'e (Av-
13
rupa Nükleer Araştırma Örgütüne) başvuru
yaptı, aralık ayında yapılan çalışma sonucuna
göre Türkiye'nin 5 yıl içinde CERN'e tam üye
olabileceği bildirildi. Türkiye'nin gözlemci ül-
keler arasında bulunduğu CERN'e üye 20 ülke
var. 1954 yılında kurulan CERN'de 10 binden
fazla fizikçi çalışıyor. Türkiye ise burada yakla-
şık 100 fizikçi ile temsil ediliyor.

Bu da mı olmuş?
Halk özel
için haber
bilim


Bilim insanları, kanserin vü-
cutta yayılmasına yardımcı olan
‘saldırgan' bir geni tanımladılar.
WWP2 adlı bu gen, normalde

Ders kitaplarına toprak bulaştı vücutta bulunan ve kanser


hücrelerinin yayılımını en-
gelleyen doğal proteinlere

Gençlik Bahçesi
saldırarak onları etkisiz hale ge-
tiriyor. Doğu Anglia Üniversite-
si’nden araştırmacılar, bu geni
bloke edecek doğru ilacın kul-
lanımının, kanserin yayılma
süreci olan metastaz aktivitesini
Üniversitelerde sermaye yararına bilim üre- uygun ekim zamanı ve sebze türleri belirlendi. durularak bir sulama programı çıkarıldı. Vadi engelleyerek bir çok kanser
timi adım adım ilerliyor. Üniversitenin halk ya- Etüt çalışmaları sonucunda Dikmen Vadisi Ba- halkıyla kolektif bir çalışmayla yapılan dikimde, hastalığını önleyebileceğini
rarına bilim üretme misyonu yok edilirken rınma Bürosu yakınlarında bir dönümlük alanda geleneksel tarım yöntemleri yerine, bilimsel tek- düşünüyorlar.
üniversitelerde içi boş gelecek hayallerinin pa- ilk “bahçe” oluşturuldu. Bahçedeki ölü toprak nikler kullanıldı. Bu yöntemler sayesinde bahçe-
zarlandığı kariyer etkinlikleri kendisini, gösteri- tabakasının yumuşatılması için pulluk kullanıla- den alınan verim arttırılmış oldu. Çift yönlü bir
yor.
14 Nisan 2010’da Dışkapı Kampüsü’nde kari-
rak sürüm yapıldı. Topraktan çıkan ve ekimi en-
gelleyen yabancı ot ve taşlar temizlendi. Toprak
öğrenim ilişkisi içinde dikimi ve bakımı yapılan
bahçe, ilk ürünlerini 1-1,5 ay gibi bir süre sonu- Hayal Kırıklığı
yer günleri düzenlenmiş ve bu etkinlik, üniversi- yüzeyi ve altı drenaj modelleri kurmak, toprak cunda verdi.
teliler tarafından protesto edilmişti. erozyonunu asgariye indirmek, sulamayı kolay- Üniversitelilerin projesini 1969’da Hakkari’de
Üniversiteliler bu eylemden sonra, bilimin laştırmak ve bahçedeki fazla toprağı en yararlı yapılan Devrimci Gençlik Köprüsü”ne benzeten
halkla buluşturulması için bir proje geliştirdi. biçimde dağıtmak için tesviye işlemi yapıldı. Fi- vadi halkı projeye “Gençlik Bahçesi” adını verdi.
Projede Dikmen Vadisi’nde barınma hakkı mü- delerin dikiminin planlanması aşamasında karık Bahçede “okumuş insan” ve “halk”, yan yana
cadelesi verenler ile üniversiteliler aynı bahçede açma yöntemi kullanıldı. Bu yöntem sayesinde çapa sallıyor. Sermayenin istekleri doğrultu-
kazma salladı. hem fideler planlı bir şekilde ekilmiş oldu, hem sunda oluşturulmaya çalışılan mühendis profili
Üyelerinin çoğunluğunu Ziraat Fakültesi öğ- de karık sulama yöntemiyle bitki kök boğazının çöpe atılıp, bilgisini halk için kullanan mühendis
rencilerinin oluşturduğu Dışkapı Öğrenci Kolek- ıslatılmasının önüne geçildi. Ayrıca bu sulama adayları, üniversitede öğrendiklerini bu bahçede
tifi, bilimsel tekniklerle oluşturduğu bahçeyle yöntemiyle suyun verimi arttırıldı, su tasarrufu halk için uyguluyor.
Dikmen Vadisi halkının mutfak masraflarını dü- sağlandı ve bitki hastalıkları engellenerek fidele- Bunun yanında üniversiteliler vadi halkı ile
şürdüğü gibi, sağlıklı sebze tüketimine olanak rin sağlıklı büyümesi sağlandı. İlk etapta top- beraber bir başka proje daha geliştirdi. Gençlik

sağlıyor. lamda 2000 domates, biber, patlıcan ve hıyar Bahçesi’nin yarattığı ekonomik değer, bir tavuk
2010 yılının Mayıs ayında, hayata geçirilen
proje de üniversiteliler çalışmalarına çeşitli böl-
fidesi, oluşturulan bahçeye ve çeşitli gecekondu-
ların bahçesine dikildi. Toprakta azot miktarı
kümesi ile arttırılacak. Üniversiteliler oluştura-
cağı tavuk kümesi ile vadi halkının mutfak mas- Ö lümün eşiğinden dönenle-
rin ışık parıltıları gördükle-
rini veya hayatın gözümün
gelerden alınan toprak ve su örneklerinin anali- eksik olduğu için azotlu gübre kullanıldı. Top- raflarını daha da düşüreceği gibi vadi halkıyla
ziyle başladı. Analiz sonucunda toprak için en rak yapısı ve iklim koşulları göz önünde bulun- bu kümesin işletilmesini de sağlayacak. önünden bir film şeridi gibi geç-
tiğini söylemesi, bugüne kadar
hep dini sebeplerle açıklanı-
yordu. Ancak Slovenyalı bilim

GENLERİMİZC
insanlarının yaptığı araştırma-
anlı bireylerin kalıtsal ka- lamasıyla birlikte gen tekelleri durumu protesto etti. Bu pro- lara göre, ışık görmelerinin se-
rakterlerini taşıyıp ortaya oluşmaya başadı. Böylece bilim testo Birleşik Devletler patent uy- bebi aşırı karbondioksitin

satılıyor
çıkışını ve nesilden nesile insanlarının patentlenen gen gulamasını geri aldırmaya etkisiyle halisünasyon görmeleri
aktarılmasını sağlayan, genetik üzerinde yaptığı her çalışmada zorladı. Ancak gen patentleme, olduğu ortaya çıktı.
yapının en küçük parçasına gen veya bu genin kullanıldığı her te- geri dönmeyecekleri ve bu kar

mu ?
denir. Genler ile ilgili çalışmalar davide, geni ele geçirmiş olan kapısından vazgeçemeyecekleri
1900'lü yılların başına dayan- şirket para alıyordu. Bu konuda bir pazardı artık.
maktadır. Genlerin kimyasal kö-
kenini oluşturan DNA'nın
pek çok halk sağlığı yetkilisi, gen-
lerin patentlenmesinin molekü-
Gen patentlemenin en önemli
boyutlarından biri de emperyalist
Tanıtım
yapısına yönelik derinliğin çözül- ler genetik alanda çalışan diğer güçlerin az gelişmiş ülkelerde
mesinden sonra canlılarda araştırmacıları engelleyeceği ve bulunan doğal biyolojik zengin-
genom çalışmaları başladı. yaşam kurtarıcı ilaçlara gereksiz liklere göz dikmesidir. Özellikle
Genom çalışmalarında kaydedi- yere aşırı maliyet yükleyeceği dü- Güney yarımkürede bulunan bir
len önemli gelişmeler sonucu şüncesindeydi. Böylece bilim in- çok geri kalmış ülke çok büyük
artık bilim insanları hastalıklarla sanlarının araştırmaları doğal biyolojik zenginliklere
savaşılabilecek, genler yoluyla sınırlanırken aşırı maliyet yüzün- sahip. Çok uluslu şirketler de bu
ilaç üretebilecek ve aynı türler den tedavi kapıları yoksullara ka- biyolojik zenginlikleri hemen
arasında hatta farklı türler ara- panacaktı. hemen hiçbir karşılık ödemeksi-
sında da gen nakilleri yapılabile- Ayrıca birden fazla ürün oluş- zin parselledi, daha doğrusu
cek hale geldi. turma olasılığı olan genlerin pa- zorla gasp etti. Mesela, bir ecza-
tentlenmesi de önemli bir başka cılık şirketi tarafından gasp edi-
Gen sömürgeciliği başlıyor olumsuzluk olarak görülüyordu. len gül rengi Cezayir
Genetik alanda devrim sayıla- Bu alanda çok çarpıcı bir örnek Menekşesinin belli kanser sağalt-
cak bu çalışmaların ekonomik

bulunmaktadır; HIV virüsünün mada ilaç olarak kullanılabilen


getirilerinin boyutlarının ortaya
çıkması ile birlikte, gen çalışma-
ları birçok şirketin iştahını ka-
hücre içine alınmasında rol oy-
nayan genin patentlenmesi. Bu
bir özelliği içerdiği keşfedildi-
ğinde, eczacılık şirketi önemli ka- E ge Üniversitesi Doğa Gö-
zlem Topluluğu 2008 yılında
kuruldu. Teknolojinin insan
gen üzerinden günümüzde zançlar elde ederken doğal
barttı ve genlerin hayatını her alanda sınırladığı
AIDS'e karşı ilaç geliştirilirse, pa- zenginliğe sahip Madagaskar hiç-
piyasalaştırılması için adımlar bu dönemde, doğaya ve
tent sahibine büyük miktarda bir kazanç elde edemedi.
atıldı. 1971 yılına kadar uzanan kendine yabancılaşan öğrenci-
para ödemek zorunda kalınacak. Gen piyasası gittikçe büyürken
gen patentleme, ilk başlarda yar- leri doğayla bütünleştirmeyi
Gen tekelleri kurulup genler ve geleceğe yatırım yapar hale
gıdan geri dönerken daha sonra amaçlayan E.Ü. Doğa Gözlem
patentlenirken, aynı zamanda da gelirken, üniversitelerle sanayi gi-
PTO'nun (U.S. Patents And Tra- Topluluğu, sadece bununla
gen sömürüsüne karşı halk pro- rişimleri arasında şaşılacak dere-
demark Office) çok hücreli canlı- kalmayıp kurdukları "evrim
testoları meydana geldi. Pana- cede hızlı ve tehlikeli biçimde
ların hepsinin patentli olmaya çalışma grubu" ile evrim etkin-
ma'da Guayni yerlisi bir kadının değişimler gerçekleşmektedir.
aday olduklarını gösteren bir likleri düzenliyorlar. Topluluk,
hücre kültüründen türemiş bir vi- Böylece, bilimsel düşüncenin ve
karar çıkarmasıyla genlerin pa- üniversite bünyesinde olmasına
rüsün AIDS ve lösemide yararlı araştırmaların merkezi olan üni-
tentlenmesi kolaylaştırıldı. rağmen yapılan gezi ve etkinlik-
olabileceği düşüncesiyle paten- versitelerimizde, gen piyasasının
Genlerin patentlenmeye baş- lerin giderleri kendi ceplerinden
tlenmesi üzerine Guayni halkı bu kıskacına düşmeye başlamıştır.
çıkıyor.
14

Medya
AKP’ye yakınlığı ile bilinen Çalık grubunun ba-
şında olduğu Sabah Gazetesi’nden ‘şimdilik‘
60, Habertürk Gazetesi’nden 100 çalışanın işine
son verildi. Çıkartılan isimlerin çok büyük bir
kısmı AKP’ye muhalif olan gazeteciler. Sabah
yönetim kurulu Başkanı ise işten çıkartılmaları
‘Bildiğiniz gibi yeniden yapılanma süreçleri bazı
kadro değişikliklerini kaçınılmaz kılmaktadır’ di-
yerek kamuoyuna duyurdu. Seçimlerin yaklaşa-
cağı önümüzdeki aylarda ise AKP medya silahını
daha fazla kullanabilmek için işten atılmaları
daha da artıracak.

Medyanın uzatmalı
günah keçisi : Kadınlar
8 Mart’a günler kala lır” diyerek alevlendirdiği
namus adına şiddet haber- bu tartışmalar kadın bedeni
lerinin pek çok örneğiyle ve yaşamı üzerindeki eril
karşılaştık. Bu haberlerin müdahalenin medyadaki
gazetelerde ve haberlerde dramatik örneklerindendir.
yer alma biçimi; kullanılan Hıncal Uluç’tan fışkıran ata-
dil ve imgeler çoğunlukla erkil öfke, hem bu “su
ya bu şiddete sebep olan yolu”nun nasıl bir yol oldu-
asıl dinamikleri görünmez- ğundan bahsediyor hem de
leştiriyor ya da bu şiddeti bu yoldan gideceklerin akı-
yeniden üretiyor. “Katili betinden. Evli, üstelik de
Töreymiş!” başlıklı haber- “anne” olan bir kadının ge-
lerde cinayetlerin asıl faille- cenin bir vakti kocasından
rinin görünmez kılınması, başka bir erkeğin evinde ol-
töre kelimesiyle bu cinayet- ması; kadının bedenini, an-
lerin Kürt kültürüne ait bir neliğini, gecesini
unsur olarak gösterilmesi, gündüzünü belirleyen ve
“aşk cinayeti” ifadesiyle yargılayan toplumsal dina- Kurulduğu 2004 yılından beri sosyal rektörler klavye başında vakit geçirmeyi Gerizekalı, kuş beyinliler” demesi twitter
katlin romantikleştirilmesi mikleri harekete geçiriyor medyada yeni bir kapı açan ve şu an 400 tercih ediyorlar. 34 milletvekili ile twitter demokrasisinin sınırlarını da şimdiden gös-
malumumuz. Son olarak ve teşhir ediliyor. “Orada milyondan fazla üyesi olan facebook lider- savaşlarında AKP en güçlü cepheyi oluştu- terdi.
Ayşe Paşalı cinayetiyle; ne işi olduğu merak ko- liği kaptırmış değilse de popülerliğini ruyor. Televizyonlarda, gazetelerde, radyolarda
namus adına işlenen suçla- nusu” diyen haberler genç yavaş yavaş yitiriyor ve yerini 140 karak- Tayyip Erdoğan’ın tersine Devlet Bahçeli görmekten bıkarken bir de karşımıza inter-
rın medya tarafından ele bir kadının ölüm haberini terlik sosyal ağa yani twitter’a bırakmaya ve Kılıçtaroğlu da twitter kullanıyorlar. Kı- nette çıkan siyasetçiler “karşılıklı iletişim”,
alınışına şahit olduk. Bu ha- kadınların nerede hangi işle başlıyor. Kullanım açısından Facebook’a lıçtaroğlu her zamanki rolü olan iddiasız “ulaşılabilir olmak” kandırmacaları ile iki
berlerde mağdur bir kadın meşgul olmaları gerektiğini göre daha özel bir kitleye hitap eden twitter eleştirici olarak twitterda yerini alırken tık ötede bile olsalar; insanların sorunlarına
portresi çiziliyor, haberler kodlayan normların içselleş- birçok sanatçı, gazeteci ve siyasetçi tarafın- kendi seçmeninin sorularına bile cevap ver- gözlerini kapadıkları, fikirlerini bastırdık-
bu yazıklanmalardan besle- tirildiği bir imgeye dönüş- dan da kullanılıyor. Sosyal ağların gücünü memeyi veya her zamanki gibi durumu ları sürece internette; ancak kotasız ego şi-
niyor. Kadının maruz kal- türüyor. fark eden milletvekilleri, rektörler, bakanlar “yuvarlamayı” tercih ediyor. Devlet Bah- şirebilecekler. “Geyikleri” ise şimdiden
dığı şiddete karşı Bu hikayeleştirmeler ve ve belediye başkanları twitterı kullanarak çeli ise matematik hesaplarına yenisini ek- internette dolaşmaya başladı. İşte yüksek
mücadelesiyse kendine hiç teşhircilik medyada yeni birbirleri ile atışmaya, kendilerince “halk leyip duruyor: “Bir yazın yanına üç sıfır siyaset twitlerinden bir kaçı:
yer bulamıyor ya da zavallı değil elbette. Ancak Defne ile kaynaşmaya”, seçim propagandası yap- ekleyin. Sıfırlardan birisi zeka ve kabiliyet, Tavla oynuyorum. Tavlayı
bir son çırpınış olarak göste- Joy Foster’in ölüm habe- maya veya ne yiyip içtiklerini çok önemliy- diğeri bilgi ve eğitim, sonuncusu birikim ve merak eden arkadaşlar için şöyle
riliyor. Bu tip haberlerde rinde tartışmaların iki tarafı mişçesine yazmaya başladılar. tecrübe olsun. / Bulduğunuz 1000 sayısın- söyleyeyim 5-2 kaybettim ama iyi
namus kavramını en çok da; lafı iyi olmuş demeye dan biri silerseniz kalan üç sıfırdır. Bir taraf olan bendim.(Önder Sav, yenil-
meşrulaştıran dil ise şiddete getirenlerle onları kınayan- İnternetin sanal meclisi anlam ifade ediyor mu? Hayır. Öyleyse bir giyi hiçbir platformda kabul etmezken…)
uğrayan kadınların aslında lar genellikle ataerkil kod- Obama’nın seçim kampanyasının bir (1) size göre ne olmalıdır?” Sevgili Dostlar, bu kadar yeter,
“ne kadar namuslu” olduk- ları aşamamakla aracı olarak kullanmasıyla başlayan ve si- gidin biraz alışveriş yapın, eğlenin;
larını anlatan yakınların acı kalmıyorlar, kadının “kutsal yasetçiler arasında dalga dalga yayılan Twitleyemediklerimizden misiniz? vergilerimiz artsın :-))) (Ahmet Da-
dolu beyanları. Pek çok ha- anne” olarak rolünü yeni- twitter’ın Türkiye’deki ayağı ise 140 keli- Onlarca milletvekili, bakan ve belediye vutoğlu, bu sefer ekonomiyi çözmeye
berde namus adına işlenen den üretiyorlar. Çeşitli melik sert polemikler ve suni gündemler ile başkanı el ele vermiş, internet alemini “şen- çalışıyor)
bu cinayetlerin namusun programlarda Defne’nin ne oldukça özgün bir şekilde ilerliyor. “Twit- lendirirlerken”; karşılarına çıkan “internet Rahmetli Menderes 1959'da
yanlış ve kötü bir tanımın- kadar iyi bir anne olduğunu tercı” siyasetçilerin başını 134 bin takipçiyle muhalefetine” bile dayanamıyorlar. Twit- AB'ye ilk imzayı attığında, Türki-
dan ileri geldiği iddia edile- anlatan bir arkadaşı hala ço- Abdullah Gül çekiyor. Abdullah Gül’ün ter’da kendisine sorulan yolsuzluk sorula- ye'nin kişi başına düşen geliri 400
rek ve “asıl namus” cuğunu emziren Defne gibi sosyal paylaşımdaki genel algısı öğüt ver- rıyla baş edemeyeceğini anlayan Ankara dolardı, bugün çok şükür 11.000'nin üze-
tanımlanarak sonlanıyor. bir annenin iddia edilenleri mek üzerine: “Bayram öncesi hepinize bir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gök- rinde. (Egemen Bağış, çok şükür…)
Böylece medya bir taraftan yapacağına inanmadığını mesajım var. Uzun bir tatil olacağı için her- çek’in avukatı aracılığıyla “hakaret davası” “Bugun üniversitede hava biraz
ataerkiyi içselleştirdiği bir söylüyor. Hıncal Uluç’un kesin trafik kurallarına uyması çok açacağını söylemesi, aynı twitterda AB gergin. İki grup dalaşa hazır. Gü-
dille de olsa cinayetleri la- öfkesine gelen yanıtlardan önemli.” Genel Sekreterliği Müşaviri Yasin Ekrem venlik alert. Polis cevrede. Bizim dö-
netliyor, bir taraftan da “öl- birinde onun gibi “ailesi, Her ne kadar Tayyip Erdoğan “Bu işler Serim’in başbakanı ıslıklayarak protesto nemimizin delikanlıları olsaydı (!)”
meyi hak eden” ve “hak karısı, seksi” olmayan bir twitter mwitter ile olmaz. Tezek kokusunu edenlere “Böyle bir şerefsizlik yok. Nankör- (İstanbul Üni. Rektörü Yunus Söylet, bir
etmeyen” kadın prototipleri adamın hıncının da böyle hissedeceksiniz” diye buyurduysa da sünüz... Kimin sayesinde o statta maç izli- öğrencisinin kafası gericiler tarafından
oluşturuyor. Bu prototipler olacağı söylenirken, ataerkil AKP’li vekil, bakan, belediye başkanı ve yorsunuz. Kim yaptı lan o stadı size. yarılırken odasından twitliyor)
yalnızca namus adına şid- bir öfke yine eril bir kod
dete maruz kalan kadınların olan “kutsal aile-evlilik”
konu edildiği haberlerle sı- gibi klişelerle gerekçelendi- Türkiye siyasetinde olduğu gibi twit- kendini o kadar kaptırdı ki, takipçilerini
nırlı kalmıyor. riliyor. Bir kadının ölümü- terda da popülerliğini asla kaptırmayan yarıştırarak, Özel Kalem Müdürlüğü’nü
Son olarak, Defne Joy
Foster’ın ölüm haberi üze-
nün ardından, onun
ölümünü, bedenini, cinselli-
@06melihgokcek Melih Gökçek;
hızlı çıkışı, cevapları ve sanal dün-
ilk arayan 20 erkek ve 20 kadınla yemek
yedi. Ardından da Ankara Milli Kütüp-
rinden medyada eşzamanlı ğini anneliğini yargılayan, yada da yarattığı fırtına ile otuz AKP’li hane’nin yakınlarındaki Gökkuşağı Yo-
yer alan namus adına şiddet aileyi ve anneliği toplumsal gücünde bir twittercı. Gökçek üye ol- lu’nun adını “Twitter Sokağı” olarak
haberlerine benzeyen bir normlarla kutsayan medya- duktan sonraki 13 günde tam 20 bin ta- değiştirileceği açıklamasını yaptı. Gök-
dille, ölmeyi hak etmek- et- nın “iki ucu ataerkinin şid- kipçi edindi. Üye olur olmaz karşılaştığı çek gece saat 3’lere kadar makam oda-
memek eksenli tartışmalara detine bulanmış tartışması” tepki mesajlarının neredeyse hepsine sında “twit yanıtlıyor”. Ankara halkı ise
tanık olduk. Hıncal Uluç’un kalıyor. “cevap yetiştirmeye” çalışan Gökçek uğ- Gökçek’in alavere-dalavere usulü, soy-
“Su testisi su yolunda kırı- raşamayacağını anlayınca çözümü guncu belediyecilik anlayışı ile baş
buldu: dava açmak. Gökçek twitter’a etmek zorunda kalıyor.

Sinema severlere: filmadami.com Yeni Nesil Kütüphaneler : Scribd ve İssuu


2009’ da yayın hayatına sürpriz sonlu, kült film, yö- “Basılı yayıncılığın sonu web siteleri ise birçok digital
başlayan filimadami.com ol- netmen filmi ve daha birçok geliyor mu?“ tartışmaları bir kopya dökümanı yükleyebile-
dukça kapsamlı bir film iç- başlık altında- kategorilendi- yana dursun, dijital kopyalar ceğiniz siteler içerisinden en
eriği sunuyor. Bu sayede kısa rilmiş filmleri de inceleyebilir- hayatımızda fazlasıyla yer yaygın olanları, hatta dökü-
sürede arşivcilerin gözbebeği siniz. Film listeleri kısmında kaplar oldu. Pdf, doc, html, manlar için youtube diyebili-
haline gelen sitede 13.000’e popüler, son eklenen ve çeşitli resim dosyaları, xls, ppt for- riz. On binlerce e-kitap, dergi
yakın film ve dizi kayıtlı. Bir film listelerini bulmanız matlı dosyalar ders notla- , sunum, katalog, akademik
grup üniversite öğrencisi tara- mümkün. Siteye sinemayla il- rıyla, ödevlerle yayın, festival ve etkinlik
fından kurulan sitede, basit gili yazılar yazabilir; film ara- üniversitelilerin hayatında programlarıyla çok zengin
bir üyelik işleminden sonra ması yapabilir, ismini fazlasıyla yer tutuyor. yeni nesil digital kütüphane-
büyük bir film arşivine ulaş- hatırlayamadığınız filmleri so- Scribd.com ve issuu.com adlı lerde buluşmak üzere.
manın yanı sıra çeşitli şekil- rabilir, sitenin size film öner-
lerde -özgün bir senaryo, mesini isteyebilirsiniz.
ültür
Ksanat..
7 yıl aradan sonra Ortaçgil "Sen"le 15
Yedi yıldır yoğun konser kendi imzasını taşıyor. Al-
temposu nedeniyle albüm bümde müziklerin
yapamayan Ortaçgil "Sen" yanında şarkı sözlerinin şi-
isimli yeni albümünü irselliği de göze çarpıyor.
çıkarttı. Türkiye’de müziğin "Sen" albümünün bir
önemli isimlerinden biri başka özelliği ise 14 kişilik
olan Bülent Ortaçgil'in bir yaylı grubuyla çalınmış
yeni albümündeki tüm olmasıdır.
söz ve besteler sanatçının

.
Sanatin Gundemi

Konuk Yazar
MAHMUT HAMSİCİ
Herkes kendi festivaline
Geçtiğimiz günlerde İs- yorlardı. İzleyicilerin iyi-
tanbul’un sokakları yine den iyiye bir müşteriye
kentte düzenlenen bir festi- dönüştüğü bu etkinlikler

AKP’nin valin afişleriyle donatıl-


mıştı. Memleketin tek
bağımsız film festivali
neo-liberal kent yaşamının
kurulmasına da fayda geti-
riyordu. Festival projele-

kültür
olma iddiasının sahibi !f İs- riyle kentlerin parlatılarak
tanbul, izleyiciyi bağımsız ulusal ama daha çok da
filmler izlemeye çağırı- küresel sermayeye pazar-

sanat sınavı
yordu. Festival, ‘!f 10 Yıldır lanması süreci işletili-
Mahallede’ sloganı ve yordu. Öte yandan
programındaki anti-kapita- festivaller çalışma biçimle-
list temalı filmlerle alterna- riyle gönüllülük duygusu-

T
arih kralların, padişahların, diktatör- açıkça ifade ediyorum ki, hükümetimiz dö- ğan’ın kullandığı tüm bu söylemler tif bir etkinlik izlenimi nun ve kamu yararının
lerin yakıp yıkma, yasaklama öyküle- nemidir.” diyerek sanata ve sanatçıya veri- AKP’nin milliyetçi- muhafazakar kesimi veriyordu. Tabii yerseniz! esas olduğu kültürel etkin-
riyle dolu. Yaşam tarzından len değeri anlatmaya çalıştı. Bu sözleri kendi politikaları etrafında taraflaştırmaya Ünlü Roman şarkısı ‘Bizim lik anlayışına da darbe
konuşmaya, sanattan edebiyata kadar ha- söyleyen aynı Başbakan bir başka tarihte ve aynı zamanda bu kesimin güvenini ka- Mahalle’nin nakaratından vurmuştu. İşte bu ahval ve
yata değen birçok konu egemenlerin iktida- Kars Sarıkamış'taki Belediye Başkanı tara- zanmaya dönük hamlelerdir. Kendisinin de hareketle ancak kendi yalı- şerait içinde, Türkiye bir
rını güçlendirme araçlarından olmuştur bu fından yaptırılan ancak hala tamamlanma- açıkça dile getirdiği, muhafazakâr kültürü tılmış, zengin goygoycu festival bolluğunu yaşa-
güne kadar. İnsanın kendisiyle birlikte var mış olan “İnsanlık Anıtı'nı “ucube”ye zorla topluma dayatıyor. Amaç milliyetçi- mahallesinin sakini olabile- maya başladı. Aynı dö-
ettiği tüm bu değerler, kıyısından köşesin- benzeterek derhal yıkılmasını ve yerine muhafazakar, kapalı bir toplum yaratmak- cek festival bu ‘alternatif’ nemde paralel olarak
den tam orta yerine kadar insan yaşamının güzel bir park yapılmasını buyuruyor. Bu tır. etkinliği Kültür ve Turizm yapılmak istenen gerçek-
her yerinde ve insanlık var olduğu sürece AKP’nin sanata yaptığı ilk saldırı değil, 1994 AKP’den sanat ödülleri! Bakanlığı’nın, Nokia’nın, ten alternatif ve bağımsız
devam edecektir. Durum böyle olunca etki yılında da yine Mehmet Aksoy tarafından AKP'nin kültür- sanat politikaları tabi ki Turkcell’in sponsorlu- festival etkinlikleriyle ilgi-
alanı ve gücü bu kadar yüksek değere sahip yapılan Ankara Altınpark’taki ‘Periler Ülke- sadece bu sözlü saldırılardan ibaret değil. ğuyla, ABD Konsolos- liyse (başarılı bazı küçük,
kültür- sanat alanı üzerinde çokça tartışma- sinde’ isimli heykele Ankara belediye Baş- Bugün herhangi bir tiyatro oyununda, kari- luğu’nun desteğiyle AFM yerel festivalleri bir kenara
nın yürümesi kaçınılmaz olmuştur. kanı Melih Gökçek tarafından müstehcen katür dergisinde Tayyip Erdoğan ile ilgili salonlarında, biletlerin 13 bırakırsak) sponsor olma-
Bir süredir sosyal- kültürel yaşam alan- olduğu gerekçesiyle ‘Ben böyle sanatın içine eleştiri yapmak neredeyse imkansız. Yapı- TL olduğu seanslarla ger- dan, giriş ücreti almadan,
ları ve yaşayış tarzı ile ilgili birçok tartışmalı tükürürüm’ diyerek parktan kaldırtmıştı. lan her eleştiri Erdoğan tarafından dava açı- çekleştiriyordu (Gerçi ‘eleman çalıştırmadan’ ve
konu gündemde. Son olarak Tayyip Erdo- AKM, Emek Sineması, şimdilerde de Be- larak karşılığını buluyor. Oyunlarında geçen yıllarda yine İstan- sistemin bazı aygıtlarıyla
ğan'ın bir sanat eserine “ucube heykel” de- yoğlu’nun en eski sahnelerinden olan Mu- söyledikleri şarkıda “İşportacı Tayyip” ifa- bul sokaklarında Alman ‘bir takım ilişkiler’ kurma-
mesi AKP'nin bu yaşam alanına nasıl ammer karaca Tiyatrosu’nun yıkılması desi geçtiği için Beyoğlu Kumpanyası'ndan devrimci sanatçı Bertold dan asla böyle etkinliklerin
müdahale ettiğini ve hangi amaçla kullandı- gündemde. Bu olaylar kimseyi şaşırtmamış 16 kişiye Erdoğan tarafından dava açılması, Brecht’nin ‘Banka kurma- düzenlenemeyeceği anla-
ğının bir kez daha açıkça göstergesi oldu. olsa gerek. Çünkü bu sanata, kültüre, edebi- yine Laz Marks'ın oyuncusu Haldun Açık- nın yanında banka soymak yışı hakim kılındı. Alterna-
Erdoğan, 2011 yılının ilk ‘Halka Sesleniş Ko- yata, düşünce özgürlüğüne yapılan ilk mü- sözlü'ye oyundaki bir sahneden dolayı “baş- nedir ki?’ sözünün ve bün- tif ve bağımsız olma
nuşması’nda: “Cumhuriyet tarihimiz bo- dahale değil. Bugün AKP manevi değer, bakana hakaret” davası açılması bunlardan yesinde bir bankayı da ba- etiketli festivaller dahi kül-
yunca, sanatın, sanatçının, sanat eserinin en kültür, gelenek gibi temaları egemen kılmak sadece birkaç örnek. Karikatür dergilerine rındıran Koç Grubu’nun tür endüstisinin bir parçası
fazla değer gördüğü, itibar gördüğü, korun- istediği kendi kültür anlayışı çerçevesinde açılan onlarca dava da 'özgür ifade' ortamı- logolarının birarada yer al- olarak ortaya çıktı. Ancak
duğu, kollandığı ve desteklendiği dönem, zorla değiştirmeye çalışıyor. Tayyip Erdo- nın başka bir örneği. dığı afişler de görmüşük 2000’lerdeki bazı pratikler
zamanında. O sıralar İstan- bu tezleri çok güçlü bir şe-
bul Bienali’nin 11.si düzen- kilde çürüttü. Bu minvalde
leniyordu ve teması irili ufaklı örneklerden

Gençlik Filmleri Festivali doğrudan kapitalist sistemi


sorgulamaya yönelik etkin-
bahsetmek mümkün ama
yalnızca biri başka bir fes-
liğin ana sponsoru Koç tivalin mümkün olduğunu
yoluna devam ediyor! Grubu’ydu). Aslında or-
tada istisnai bir durum
göstermek için yeterli. Altı
yıl once ortaya çıkan Ulus-
Bu yıl ilki düzenlenen “Uluslararası Gençlik Filmleri yok. Artık özellikle büyük lararası İşçi Filmleri Festi-
Festivali” geçtiğimiz Aralık ayında üniversitelilerle bu- kentlerde dört yanımız id- vali (İFF) yalnız Türkiye’de
luştu. İstanbul, İzmir ve Ankara’ da 21 Aralık’ta, Eskişehir dialı kültürel etkinliklerle değil dünyada bir örnek
ve Kocaeli’nde ise 27 Aralık’ta yapılan açılış gecelerine ve çevrili ve bunların hemen model yarattı. Sponsoru ol-
sonraki üç gün boyunca süren gösterimlere üniversitelile- hemen tamamı masum mayan, etkinliklerden giriş
rin katılımı yoğundu. kültürel etkinlikler değil, ücreti almayan, gönüllü
özellikle de festivaller. emeğine dayanan, sanatın
Yaklaşık 4000 üniversiteliyle buluşan festivalin açılış ge-
Türkiye 1990’lı yıllarda her bir grup elit tarafından
celeri, birçok aydın, sanatçı ve akademisyenin katılımla-
alanda ortaya çıkan yeni üretildiği ve erişildiği anla-
rıyla gerçekleşti. Birçok üniversite kulübünün de destekçisi
kültür-sanat festivalleriyle yışını ortadan yaran, Tür-
olduğu festivalin açılışlarında bu kulüplerde sahne alarak gösterimde olacak. tanıştı. Aşağı yukarı ben- kiye’nin dört yanını
çeşitli gösteriler yaptılar. İlkay Akaya, Bulutsuzluk Özlemi, Üniversiteli gönüllülerden oluşan Kolektif Sinema ekibi- zer dönemlerde dünyanın dolaşıp on binlerce insanla
Marsis, Dejavu gibi isimlerin sahne aldığı açılışlarda, üni- nin yürütücülüğüyle yapılan festival ilerleyen yıllarda da dört yanında ‘festivaliz- buluşan bir festival… Başta
versiteli müzik grupları da konserler verdi. İstanbul ve Es- yoluna devam edecek. Festival gönüllüleri yıl boyunca film min’ yaygınlaşmasıysa te- herkesin hayal dediği festi-
kişehir açılışında ise Tayyip Erdoğan’a yılın yalancısı çözümlemeleri, sinema tarihi, alt yazı ve çeviri gibi teknik sadüf değildi, aynı val her geçen yıl daha da
dalında Altın Yumurta Ödülü verilerek, bu ödülü üniversi- konularda kurdukları atölyelerde bir araya gelecekler. dönemlerde neo-liberal kü- güçleniyor. Çiçeği burnun-
tesine geldiğinde kendisine iletmek üzere Öğrenci Kolekti- Gençliğin festivalini yaygınlaştırmaya! reselleşme projesinin ya- daki Gençlik Filmleri Festi-
fi’nden bir üniversiteli aldı. Beş ilde geride bırakılan festival, yıl boyunca birçok üni- şama geçirilmesinin vali’yse (GFF) geçen
Festival her yerdeydi versiteyi dolaşacak. Mart ve Nisan ayında Gençlik Filmleri tesadüf olmadığı gibi. Bu aylarda alternative bir kül-
Tümüyle gençliği konu alan filmlerden oluşan festival Festivali Mersin, Zonguldak, Samsun, Antalya ve Edir- döneme uygun olarak bir tür alanının inşasına kam-
kapsamında 14 uzun metraj, 2 belgesel ve 12 kısa film ne’de gösterilecek. her alanda olduğu gibi kül- püslerden, amfilerden,
olmak üzere 28 film üniversitelilerle buluştu. Özellikle Festivalin gösterimleri sadece bu illerle sınırlı kalmaya- tür alanında da piyasa- dersliklerden muazzam bir
“Genç Yönetmenlerden Kısa Filmler Kuşağı” büyük ilgi cak. Sinemayı her üniversiteli için ulaşılabilir kılmak yine laşma süreci hızlandı. katkı koymuşoldu. Görü-
gördü. Genç yönetmenleri üretmeye ve ürettiklerini sergi- üniversite öğrencilerinin elinde. Bu yüzden Kolektif Si- Sermayenin ve sanatın bu yoruz ki oluyor, başarılıyor
lemeye çağıran Gençlik Filmleri Festivali’nde ilk kez göste- nema ekibi tüm üniversitelilere çağrı yapıyor: Gençliğin döneme kadar ayrı kalmış ve sanatın yaşamlarımızı
rim fırsatı bulan kısa filmler yer aldı. Filmler festivalini tüm üniversitelerde yaygınlaştıralım! tüm alanları ortaklaşmaya besleyici, dönüştürücü
üniversitelerde ve kültür merkezlerinde gösterilirken, yö- Festivale ev sahipliği yapmak, gönüllü olmak isteyen başladı. Şirketler için bu gücü bu tür etkinliklerle
netmen ve oyuncuların katılımıyla gerçekleşen özel göste- herkes; bir sonraki festival için çalışmalarını sürdüren, tar- alan biçilmiş kaftandı. gün geçtikçe daha fazla in-
rimler de yapıldı. tışmalarını genişleten Kolektif Sinema ekibine katılabilir. Kendileri için cüzzi miktar- sana değiyor. Ne diyelim?
Liseler de bu yıl ilk kez bir festivale ev sahipliği yaptı. Festival çalışması yapmak için daki paralarla hem birçok Herkes kendi yoluna,
İstanbul ve İzmir’de festival birçok liseliyle buluştu. Festi- genclikfilmlerifestivali@gmail.com adresine mail atabilir- vergiden muaf olabiliyor kendi politikasına ve de
val filmleri İstanbul’un birçok lisesinde belirli aralıklarla ler. hem de ulusal ve uluslar- tabii ki kendi festivaline…
arası çapta prestij kazanı-
Gericilik artıyor
AKP'nin kadına yönelik cinsiyetçi politikaları artarak
"şok" açıklamalar ve akabinde gelişen yeni uygulamalarla pra-
tiğe geçiyor. Bu saldırılar AKP'nin milletvekilinden, polisine
hatta akademisyenine kadar

üniversiteli kadınlar
geniş bir yelpaze içinde vücut buluyor.
En son tartışma konusu olan Prof. Dr. Orhan Çeker'in
"Dekolte giyene tecavüz ederler" açıklaması

esitlik
üniversitelerde yaygınlaşan gericiliği kanıtlarken türban
uygulamasının kadını kapatıp neleri

. istiyor "özgürleştirerek" önünü açtığını gösteriyor.


Çeker'den önce KYK Başkanı Hasan Albayrak'ın "Akşam 9'dan
sonra kız çocuğunun ne işi var sokakta" açıklamaları
ise üniversiteli kadınlara yönelik baskı araçlarının genişletil-
mesi yönündeydi. AKP, gericiliği yayma politikalarını inşa
ederken temellerini sağlam atmaya çalışıyor. Bunun çarpıcı ör-
neğini Mersin'deki bir lisede, kadın ve erkek öğrencilerin bir-
birlerine 45 santimetreden daha fazla yaklaşma yasağı
oluşturuyor. Bir başka tartışma konusu ise her gün yaşanan
tecavüz olaylarına "çözüm" geliştiren AKP'li kadın
vekillerinin kanun teklifi olan tecavüzcüyü kimyasal olarak
hadım etme önerisiydi. Ancak "hadım etme" önerisiyle te-
cavüzün bedene, kişiliğe, kadının toplumdaki konumuna olan
saldırısının ardındaki cinsiyetçi politika görünmez kılın-
mıştır. Açılmamış davaların ve rahatça dolaşan tecavüzcülerin
bulunması ise yasa teklifinin ikiyüzlülüğünü
göstermektedir.
Cinsel aşağılamaların en somut örneği ise 27
Ocak'ta Dolmabahçe'ye yürümek isterken gözaltına alınan
üniversiteli kadınların üstünü arama bahanesiyle onur-
suzca yöntemlere başvurulmasıdır. Bu durum
toplumsal muhalefetin en önünde yer alan üniversiteli
kadınları mücadele etmekten uzaklaştırmak, susturmak ister-
ken AKP'ye muhalefet edenlerin nasıl saldırılara
maruz kalacağını gösteriyor. Kadınlar yoğun bir gündem
eşliğinde artan saldırılara en güçlü tepkisini vereceği
gün olan

8 Mart'a yaklaşıyor.
Nice AKP'linin üniversiteli kadınlara yönelik
baskıcı, cinsiyetçi açıklamalarına, uygulamalarına karşın
kadınlar üniversitelerde gerçek eşitlik için yerine getiril-
mesi gereken taleplerini üniversitenin gündemi haline getirdi.
"Kız değil kadın yurdu", "Burslarda pozitif ayrımcılık"
ve " Kampüslere kadın merkezleri"nden oluşan 3 talepli
kampanya süreci 8 Mart'a giderken üniversiteli kadınların poli-
tik hattını oluşturuyor. Son zamanlarda AKP eliyle üniversi-
teli kadınlar üzerindeki toplumsal baskı ve denetleme araçları
tırmandırılırken üniversiteli kadınların talepleri somut tartışma
zemini oluşturmuştur. Üniversiteli kadınlar AKP'nin üniversitede
kadına yönelik saldırı planlarına karşın taleplerini 8 Mart'ta
üniversitelerinden sokaklara taşıyacaktır. Ta-
leplerin sürekli takipçiliğini bırakmayacak olan üniversiteli ka-
dınlar, AKP'nin de peşini bırakmayacağını
8 Mart'ta en kitlesel haliyle dile getirecek.

You might also like