Professional Documents
Culture Documents
BİTİRME PROJESİ
HALİL KUTLU
Projeyi Yöneten
Yard. Doç. Dr. Dilek KUMLUTAŞ
Haziran, 2007
İZMİR
TEZ SINAV SONUÇ FORMU
ONAY
TEŞEKKÜR
Halil KUTLU
ÖZET
İkinci bölümde hava kanalı tasarımı konusu daha ayrıntılı ele alınmış, tasarım
şekli ve yöntemleri anlatılmıştır.
Son bölümde basınç kaybı hesabı hem programla hem de özgül sürtünme
direnci ve dairesel eşdeğer çaptan dikdörtgen kanal boyutlarına geçiş tablosu
kullanılarak karşılaştırılmıştır.
İÇİNDEKİLER
İçindekiler V
Tablo Listesi VIII
Şekil Listesi IX
Bölüm Bir
GİRİŞ
Sayfa
1. Hava Kanalı ve Hava Kanalı Tasarımı Hakkında Genel Bilgiler 1
Bölüm İki
Bölüm Dört
SONUÇLAR
4. Sonuçlar 68
4.1. Örnek Hava Kanalı Sistemi 68
4.2. Hava Kanalı Tasarımı Programıyla Elde Edilen Sonuçlar 69
4.3. Diyagram ve Tablo Kullanılarak Elde Edilen Sonuçlar 70
4.4 Sonuç 71
TABLO LİSTESİ
Sayfa
Tablo 2.1. Kanal Pürüzlülük Katsayıları. 15
Tablo 2.2. Dikdörtgen Kanalların Dairesel Eşdeğerleri 20
Tablo 2.3. Yassı Oval Kanalların Dairesel Eşdeğerleri 21
Tablo 2.4. Duman Damperleri Sızdırmazlık Sınıfı 34
Tablo 2.5. Kanal Sızma Sınıfları 39
Tablo 2.6. Kanal Tipine Göre Tavsiye Edilen Kanal Kaçak Sınıfları 39
Tablo 2.7. Kanal Yerine Göre Tavsiye Edilen Kanal Kaçak Sınıfları 40
Tablo 2.8. Hava Debisi Yüzdesi Olarak Sızma Miktarları 40
Tablo 3.1. Kanal Tasarımı Programında Kullanılan Formlar ve Fonksiyonları 53
ŞEKİL LİSTESİ
Sayfa
Şekil 2.1. Kanal İçindeki Akışta Basınç Değişimi 10
Şekil 2.2. Moody Diyagramı 14
Şekil 2.3. Pürüzlülük Değerleri İçin Malzemeye Bağlı Düzeltme Faktörü 17
Şekil 2.4. Sürtünme Diyagramı 18
Şekil 2.5. Sistem Karakteristik Eğrisi 25
Şekil 2.6. Radyal Tip Bir Fan İçin Fan Performans Eğrisi 26
Şekil 2.7. Sistem Performans Eğrileri 27
Şekil 2.8. Çıkış Kanalında Hızın Gelişimi. 28
Şekil 2.9. Fan Girişinde Dönmeye Neden Olan Bağlantılar ve Düzeltilmesi 30
Şekil 2.10. Kanallarda Toplam Isı Geçiş Katsayısı 36
Şekil 2.11. Kanal Sızma Sınıfları 38
Şekil 2.12. Avrupa Standartlarına Göre Kanal Sızma Sınıfları 41
Şekil 3.1. Visual Basic Karşılama Arayüzü 47
Şekil 3.2. Visual Basic`de Proje Arayüzü 48
Şekil 3.3. Standart Araç Çubuğu 49
Şekil 3.4. Project Explorer Penceresi 49
Şekil 3.5. Properties, Form Layout ve Toolbox Pencereleri 50
Şekil 3.6. Form Tasarımcısı 51
Şekil 3.7. Code Editor 51
Şekil 3.8. MDIForm 1 54
Şekil 3.9. Form 2 55
Şekil 3.10. Kanal Parçasının Tipinin Belirlenmesi 56
Şekil 3.11. Eşit Sürtünme Direnci, Eşdeğer Çap ve Kanal Boyutları Hesabı 57
Şekil 3.12. Basınç Kaybı Hesaplanması 58
Şekil 3.13. Yeni Kanalın Boyulandırılıması ve Akış Hızının Hesaplanması 59
Şekil 3.14. Yeni Kanalın Boyutlandırılması ve Basınç Kaybı Hesaplanması 60
Şekil 3.15. Akış Hızının Hesaplanması 62
Şekil 3.16. Debi ve Hızdan Kesit Alanı Hesabı 63
Şekil 3.17. Dairesel Ölçülere Geçiş 64
Şekil 3.18. Birim Çevirileri 65
Şekil 3.19. Özel Direnç Kayıp Katsayıları 66
Şekil 3.20. Eşit Sürtünme Direnci Hesabı 67
Şekil 4.1. Hava Kanalı Sistemi 68
Şekil 4.2. Hava Kanalı Tasarımı Programıyla Yapılan Örnek Hesaplama 69
Şekli 4.3. Diyagram ve Tablo Kullanılarak Yapılan Örnek Hesaplama 70
BÖLÜM BİR
GİRİŞ
Kapalı ortamlardaki ticari veya endüstriyel amaçlı uygulamalarda ortam havasının, amaca
göre gereken koşullarda (Kuru termometre sıcaklığı, bağıl nem, zararlı partiküllerden
arınmış olma, belirli bir yenilenme sıklığı vb) tutulması için uygulanan klimatizasyon ve
havalandırma işlemleri için en önemli noktalardan biri de hava kanalları ve hava kanallarının
tasarımıdır.
Hava kanalları, havanın hava koşullandırma cihazı ile havası koşullandırılacak ortam
arasında gidiş ve gelişini sağlayan “kanal sistemi”nin temel elemanlarıdır. Kanal sistemi ise
hava kanalları, menfezler, dirsekler, redüksiyonlar, fanlar ile bunların bir takım yardımcı
elemanlarından ( plenum, damper…) oluşan bir bütündür.
Ticari veya endüstriyel amaçlı hava kanalı sistemlerinin tasarımında şu hususlar göz
önüne alınmalıdır:
1. Kavramlar
[3] Bernoulli denklemi akış çizgilerinin oluşturduğu bir boru boyunca sürtünmesiz akan
akışkan elemanına etki eden kuvvetlerin momentum değişimine eşitlenmesiyle elde edilir.
Sürekli rejim halinde bu eşitliğin integrasyonu sonucunda
n2 dP
+ò + gz = sabit , ( N .m / kg ) (1)
2 r
anlamlarındadır. Sistem içinde akışkan yoğunluğunun sabit olması durumunda, (1) denklemi
n2 P
+ + gz = sabit , ( N .m / kg ) (2)
2 r
şeklinde yeniden yazılabilir. (2) denklemi ideal sürtünmesiz bir akışta ve sürekli rejim için
yazılabildiği gibi, genişletilerek gerçek sistemlerde kanallar içerisindeki akışlar için de
yazılabilir. Kanalın iki farklı kesidi arasındaki akışkan direncinin ilişkisi basınç cinsinden
r V1 r V2
2 2
+ P1 + g 1 z1 = + P2 + g 2 z 2 + D P (3)
2 2
anlamlarındadır.
Pz1 ve Pz 2 , z1 ve z2 yüksekliklerindeki atmosfer basınçları olmak üzere; (3) denkleminin
her iki tarafına Pz1 ve Pz 2 basınçları eklenip çıkarılırsa
r V1 r V2
2 2
ifadesi elde edilir. Herhangi bir yükseklikteki için atmosfer basıncı, referans atmosfer basıncı
cinsinden
Pz1 = Pa - gr a z1 (5)
Pz 2 = Pa - gr a z 2 (6)
DPt 1- 2 ç
= ç Ps ,1 + ÷ ç ÷ + g (r a - r )( z 2 - z1 )
÷ - ç s ,2 + 2 ÷ 1
P
2 44 42444 3
è144444 ø 2è444443ø DP (7)
D P1- 2 be
anlamlarındadır.
Statik basınç akışkanın statik durumda kap çeperlerine uyguladığı basınçtır. Statik basınç
P ile gösterilir ise statik basınç ile yük arasındaki bağıntı,
P = r g h (8)
dır ve buradan,
P
h= (9)
rg
yazılabilir. Bu denklemlerde
P = Statik basınç, Pa
h = yük, m
r = Akışkan yoğunluğu, kg/m3
g = Yerçekimi ivmesi, m/s2
anlamlarındadır.
Dinamik basınç ise akışkanın dinamik durumundan (hızından) kaynaklanan basınçtır.
Dinamik basınç,
rV 2
Pv = (10)
2
Pv = Dinamik basınç, Pa
V = Ortalama akışkan hızı, m/s
( )
anlamlarındadır. Standart şartlardaki hava için r = 1,204 kg / m 3 (10) denklemi,
Pv = 0,602 V 2 (11)
anlamlarındadır.
Dinamik yük ise,
Pv V2
h= = (13)
r g 2g
rV 2
Pt = Ps + Pv = Ps + (14)
2
Pt = Toplam basınç, Pa
Ps = Statik basınç, Pa
anlamlarındadır.
1.3. Sistem Analizi
m n l
DPti = DP + å DP + å DP - å DP
fi j =1 ij k =1 ik r =1 beir
(15)
i = 1, 2, 3,K , neg + nbes
anlamlarındadır.
(7) denkleminden, dış ortamdaki havadan farklı bir basınçta yatay olmayan her bir kanal
için baca etkisi
DP = g (r a - r )( z 2 - z1 ) (16)
be
Pt = å DPti + å DPti
i Î Fbes i Î Feg (17)
i = 1, 2, 3, K , neg + nbes
denklemi yardımı ile bulunabilir. Burada Fbes ve Feg bir fanın besleme ve egzoz
taraflarındaki kanal kısımların gruplarıdır.
Tasarım hava akışının dengelenmesi konusunda basınçı sağlamak için bu denklemlerin
sağlanması gerekir. Sistemin dengelenmesi hususunda yalnızca damperlere güvenmek hem
ekonomik değildir, hem de damperler rahatsız edici gürültü oluşumuna neden olabilir.
Kanal kesitinin sabit olan kısımlarında, toplam ve statik basınç kayıpları birbirine eşittir.
Kanalın genişleyen kısımlarında ise dinamik basınç ve toplam basınç düşerken, statik basınç
artabilir. Statik basıncın arttığı bu bölgeler statik geri kazanım bölgeleri olarak
adlandırılırlar.
Kanal kesitinin daraldığı kısımlarda, dinamik basınç hava akış yönünde artarken toplam
ve statik basınçlar azalır.
“Çıkış ağzında toplam basınç düşümü, buradaki çıkış elemanının şekline ve akış
karakterine bağlıdır. C0 çıkış kayıp katsayısı, 1 değerinden büyük, küçük veya 1`e eşit
olabilir. Çıkış kayıp katsayısının 1`den küçük olduğu durumlarda çıkış ağzındaki basınç
negatif olup atmosfer basıncının altındadır. Şekil 2.1`de bu anlatılanlar özetlenmiştir.
Şekil 2.1. [3]
Kanal İçinde Akışta Basınç Değişimi
1 kısmındaki toplam basınç kaybı, giriş ağzının şekline bağlıdır. Girişteki akışın arka
kısmındaki toplam basınç, hemen akışın ön kısmında sıfıra eşit olan atmosfer basıncı ile giriş
elemanındaki basınç kaybının farkına eşittir. Burada dinamik basınç daima pozitiftir.
Şekil 2.1`de hava akışına karşı sistem direnci, toplam basınç değişim çizgisiyle
belirlenmiştir. 3 ve 4 kısımlarında fan sistem etkisi basınç kayıplarını da içermektedir. Fan
toplam basıncının bilinmesi halinde, fan seçiminde fan statik basıncının bulunması için
Ps = Pt - Pv , 0 (18)
Kanal sistem kayıpları, mekanik enerjinin ısı enerjisine tersinmez bir dönüşümüdür. Bir
kanal içerisindeki akışta iki tip kayıp vardır. Bunlar sürtünme kayıpları ve dinamik
kayıplardır.
æ L ö
f çç1000 ÷÷ r V 2
Dh
DPf = è ø (19)
2
Sürtünme katsayısı akış karakterine göre değişmektedir. Akış karakteri temel olarak iki
türlüdür. Bunlar laminer ve türbülanslı akışlardır. Herhangi bir akışın karakteri boyutsuz
Reynolds sayısına bağlıdır. Reynolds sayısı
r V Dh V Dh
Re = = (20)
m u
Dh = Hidrolik çap, mm
V = Akışkan hızı, m/s
r = Akışkan yoğunluğu, kg/m3
m = Viskozite, Pa.s
u = Kinematik viskozite, m2/s
4A
Dh = (21)
P
Burada
Dh = Hidrolik çap, mm
A = Kesit alanı, mm2
P = Islak çevre, mm
Hidrolik olarak düz (pürüzsüz) kanallarda, sürtünme katsayısı yine sadece Reynolds
sayısına bağlıdır, ancak bu bağlılık laminer akıştakinden farklıdır. Genel olarak düz olmayan
pürüzlü yüzeylerde sürtünme katsayısı sadece pürüze ve Reynolds sayısına bağlıdır, ancak
belirli bir Reynolds sayısının üzerindeki pürüzlülük değerlerinde, sürtünme katsayısı
Reynolds sayısından bağımsız hale gelir. Bu durum tam pürüzlü kabul edilen akış halidir.
Hidrolik olarak düz ve tam pürüzlü bölgelerin sınırları arasında kalan geçiş bölgesinde
sürtünme katsayısı hem pürüze hem de Reynolds sayısına bağlıdır. İklimlendirme ve
havalandırma uygulamalarında, birçok hava akışının dahil olduğu bu bölgede sürtünme
katsayısı
1 é e 2,51 ù
= -2 log ê + ú (22)
f ëê 3,7 Dh Re f ûú
Şekil 2.2.
Moody Diyagramı
İlgili denklemlerde kullanılmak üzere pürüzlülük değeri e için hazır diyagram veya
tablolardan yararlanılması uygun olur. Genel olarak imalatçı verilerine göre, tam
genişletilmiş esnek metal olmayan kanalların mutlak pürüzlülüğü 1,1 ila 4,6 mm arasında
değişir. Tam genişletilmiş esnek metal kanalların mutlak pürüzlülüğü ise 0,1 ila 2,1 mm
arasında değişir. Hava kanalları ile ilgili pürüzlülük katsayıları Tablo 2.1`de verilmiştir.
Tablo 2.1. Kanal Pürüzlülük Katsayıları [3]
P =KK P
f ,g m f , s (23)
K = KT K P
Basınca bağlı düzeltme faktörü K P ve sıcaklığa bağlı düzeltme faktörü K T ise birer
bağıntıyla bulunurlar.
[
K P = 101,3(1 - 0,00002256 z ) ]
5 , 226 0 ,9
0 ,825 (24)
æ 293 ö
KT = ç ÷
è T + 273 ø
(27) bağıntısında
z = Yükseklik, mm
T= Kanal içerisindeki havanın gerçek sıcaklığı, 0C
anlamlarındadır.
Şekil 2.3.
Pürüzlülük Değerleri İçin Malzemeye Bağlı Düzeltme Faktörü
okunan değerler için herhangi bir düzeltmeye ihtiyaç yoktur. Bu değişiklikler, standart hava
sürtünme diyagramından okunan değerlerde ± %5 mertebesinde hataya neden olur. Bu
durumları aşan değişiklikler var ise, (malzeme, basınç, yükseklik, sıcaklık) kanaldaki
sürtünmeden doğan basınç kayıpları (22) denklemi ile bulunabilir.
Dairesel olmayan kanallar dikdörtgen ve oval kanallardır. Dairesel olmayan kanallar için,
gerekli işlemlerde kullanılmak üzere dairesel kesitli kanallara benzetmek amacıyla ve
denkliği sağlamak için bir eşdeğer çap tanımı kullanılmaktadır. Dairesel kanalların aynı
debi, direnç ve uzunluk halinde dikdörtgen veya oval kesitli eşdeğerlerinin elde edilebilmesi
için eşdeğer çap bağıntıları türetilmiştir. Bu bağıntılar şöyledir:
De = 1,3
(ab )
0 , 625
(25)
(a + b )0,25
(28) bağıntısında,
1,55 S 0,625
De =
P 0, 25
æ p a2 ö
S = çç ÷÷ + a ( A - a ) (26)
è 4 ø
P = p a + 2 (A - a)
(29) bağıntılarında
Dinamik kayıplar, hava akış yolunu ve/veya kesit alanını değiştiren fiting elemanlarının
neden olduğu akıştaki bozukluklar yüzünden ortaya çıkar. Bu elemanlar giriş, çıkış ağızları,
kesit değişimleri ve birleşme parçaları olabilirler. Bu kayıpların ifade edilebilmesi için yerel
kayıp katsayıları tanımlanmıştır.
Boyutsuz olarak tanımlanan yerel kayıp katsayıları akışkan direncini bulmak için
kullanılır. Bunun için yerel kayıp katsayılarının kullanılmasının sebebi, bu katsayının
dinamik olarak benzer (geometrik olarak benzer kesme gerilmeleri, aynı Reynolds sayıları ve
dinamik benzerlik için gerekli diğer kriterler) akışlar için aynı olmasıdır. Akışkan direncini
gösteren kayıp katsayısı,
DPj DPj
C= = (27)
rV 2
Pv
2
anlamlarındadır.
Esas olarak dinamik kayıplar bir kanal boyunca oluşur ve statik kayıplardan ayrı
düşünülemez. Fakat hesap kolaylığı açısından dinamik kayıpların bir bölgede yoğunlaştığı ve
sürtünme kayıplarını kapsamadığı kabul edilmektedir. Sürtünme kayıpları genellikle bağıl
olarak uzun fiting elemanlarında dikkate alınır. Genellikle fiting elemanındaki sürtünme
kayıpları, bir fiting elemanının ekseninden bir sonraki fiting elemanının eksenine kadar olan
kanal uzunluğu olarak göz önüne alınır. Birbirine çok yakın olan fiting elemanlarında (6
hidrolik çap uzunluğundan yakın) anlatılan kayıp katsayıları mantığı geçerli olamamaktadır.
Bu tip durumlar için literatürde gerekli veri mevcut değildir.
(30) denkleminden, birleştirme parçaları dışındaki tüm fiting elemanları için toplam
basınç kaybı,
DPj = C 0 Pv , 0 (28)
şeklinde bulunur. Burada 0 indisi dinamik basıncın hesaplandığı kesiti göstermektedir. Eğer
gerekiyorsa (hızı bilinen kesit istenen kesit değil ise), kesit değişimine gidilebilir. Sözgelimi
0 kesitine göre tanımlı katsayıdan hızı istenen i kesitine göre geçiş,
C0
Ci = 2
(29)
æ Vi ö
çç ÷÷
è V0 ø
şeklinde olmaktadır. Burada V, ilgili kesitlerin hızlarıdır. Debi sabit olduğundan hızlar
arasında
Q = V0 A0 = Vi Ai (30)
DPj = C a Pv , a
(31)
DPj = C d Pv , d
denklemleri kullanılır. Burada a indisli terimler ayrılma kısmına, d indisli terimler ise düz
(ana) kısma ait değerlerdir. Fitingler için yerel kayıp katsayıları EK – 1`de verilmiştir.
Burada bulunamayan değerler için ASHRAE Fitting Database (2002)`e bakılmalıdır.
1.6. Kanal Kısım Kayıpları
Kanalların basınç kaybı hesabında inceleme şekli itibariyle kanal sistemi kısımlara ayrılır
ve bu kısımlar kanallar, fittingler ve cihazlardan oluşabilir. Bu nedenle de kısımlar için
toplam basınç kaybını (sürtünme basınç kayıpları + dinamik kayıplar) ifade etmek gerekir.
Bunun için
æ 1000 f L ö rV 2
DP = çç + å C ÷÷ (32)
è D h ø 2
denklemi kullanılır. (35) denklemi Darcy – Weisbach Denklemi olarak bilinir ve (22) ve (30)
denklemlerinin bir sonucudur. åC kanal sistemi kısmındaki kayıp katsayılarının
toplamıdır ve her bir fiting elemanının kayıp katsayısı o bölümün dinamik basıncına göre
yazılmalıdır.
Normal olarak bir fan, giriş ağzının açık, çıkış ağzının ise düz kanal olması halinde test
edilir. Bu şekilde hazırlanan deney tesisatı fana doğru düzgün bir akış ve fan çıkışında etkin
statik basınç kazancının sağlanmasına neden olur. Başka bir deyişle bu şartlar ölçüm için
uygun, fan performansının mümkün olan en üst seviyede gözlemlenebileceği şartlardır.
Uygulamadaki tesisatta giriş ve çıkış ağızları şartları iyi bir şekilde gerçekleştirilemez ise
fanın performansı düşer. Uygun fan seçiminde ve uygulanmasında, bu etkenlerin dikkate
alınması ve fanın standart kanal tasarım yöntemlerinden hesaplanan basınç ihtiyacı bir
miktar arttırılmalıdır. Zira uygulamada mimari kısıtlamalar veya başka şartlar gereği fan
istenilen şekilde monte edilmeyebilir veya sistem çalıştıktan sonraki bir zamanda revizyon
gerektiği an bir problem yaşanabilir.
Kanal sistemlerinde hava debisiyle basınç kaybı değişimini gösteren eğrilerdir. Bu eğriler
karakteristik olduklarından sistemin o anki şekli ve konfigürasyonu üzerinden çizilmektedir.
Eğriler, sistem içerisinde zamanla değişen debilere karşılık gelen basınç kayıplarını ifade
ederler. Sistem karakteristik eğrileri tüm sistem için çizilebildikleri gibi sistemin temsili bir
kısmı için de çizilebilirler. Böylelikle analiz kolaylığı sağlanmaktadır. Şekil 2.5`de kanal
çapı sabit bir kısım için çizilen bir sistem eğrisi verilmiştir.
Şekilden de görüldüğü üzere, hava debisi arttıkça statik basınç kaybı önce yavaş, sonra
hızla artmaktadır. Değişen hava debilerine göre sürtünme kaybı
2
Pf 1 æQ ö
= çç 2 ÷÷ (33)
Pf 2 è Q1 ø
bağıntısıyla hesaplanır.
Fan performans eğrileri, fanın üflediği hava debisi ile statik basıncı arasındaki bağıntıyı,
güç miktarlarını da gözeterek gösteren eğrilerdir. Esasen bir fanın bir eğrisi olabileceği gibi
birden fazla eğrisi de olabilir. Çünkü grafiğe bir eğri daha eklenmesini sağlayan, yeni bir
devir sayısıdır. Fanlar tek devir sayısına sahip olabilecekleri gibi birden çok devir sayısına da
sahip olabilirler. Bunun yanında piyasada görülen fan performans eğrileri bir fan ailesinin
performansını göstermektedirler. Yani “eğri” diye telaffuz edilmesine rağmen bir eğri ailesi
söz konusudur. Şekil 2.6`da radyal tip bir fana ait performans eğrisi görülmektedir.
Şekil 2.6. Radyal Tip Bir Fan İçin Fan Performans Eğrisi
Sistem karakteristik eğrileri ile fan performans eğrilerinin aynı Basınç - Debi düzleminde
gösterilmesi ile oluşan eğriler sistem performans eğrileri olarak adlandırılırlar. Bu eğriler
kullanılarak çalışma koşullarındaki değişikliklere karşı sistemin davranışı tasarım aşaması ve
sonrasında incelenebilmektedir.
Fan seçimi yapılırken hava kanalındaki basınç kayıplarını yenecek bir seçim yapılır.
Bununla birlikte havalandırma sistemlerinde hem debi, hem de direnç zamanla değişir. Bir
damper ayarı, bir eleman eklenip çıkarılması, hava filtrelerinin kirlenmesi gibi basit olaylar
sistem karakteristik eğrisinin değişmesine yol açabilecektir. Bu nedenle bütün bu değişimleri
sistem performans eğrisi üzerinden gözlemlemek etkili bir yöntemdir. Örnek bir sistem
performans eğrisi Şekil 2.7`de verilmiştir.
Fanın sisteme olan bağlantılarının fan performansına olan etkisini göz önüne alarak
hesaplanmış kanal sistemi eğrisi kesikli çizgiyle gösterilmiş eğridir. Fan performansı
eğrisiyle gerçek kanal sistemi eğrisinin kesişimi 4 noktasındadır. Bu sebeple 1 ve 4 noktaları
arasındaki fark kadar gerçek akıştaki debi küçüktür. Tasarım akış debisini yakalamak için, 1
ve 2 noktaları arasındaki basınç farkına eşit bir basınç kaybı, hesaplanmış basınç kaybına
eklenmelidir. Dolayısı ile yeni bir fan seçilmeli ve seçilen fan 2 noktasında çalıştırılmalıdır.
Fan – sistem etkisinden dolayı oluşan kayıpları tanımlamak amacıyla sistem etki
katsayıları belirlenmiştir. Bu katsayılar ASHRAE Kanal Fitting Veritabanından elde
edilebilir.
Esas olarak kanal sistemleri için tasarlanmış fanlar, genellikle çıkış kanalı ile test edilirler
(ASHRAE 1985b). Şekil 2.8`de fanlar için çıkış kanallarındaki hızın gelişimi gösterilmiştir.
V0 A0
V0 > 13 m/s; Le = (34)
4500
A0
V0 < 13 m/s; Le = (35)
4500
Bir fanda standart performans için, hava fana giriş ağzından eksenel yönde, düz bir
şekilde, bir öndönmeye sahip olmaksızın girmelidir. Giriş ağzında düzgün olmayan akış, fan
performansındaki azalmanın en yaygın nedenidir. Şekil 2.9`de bu tarz performans
düşmelerine örnek verilmiş ve çözüm yolları gösterilmiştir.
İdeal giriş ağzı şartları, havanın fana eksenel bir doğrultuda ve ön dönme olmaksızın
düzgün bir şekilde girmesiyle gerçekleşir. Şekil 2.9 (1) ve (2) `deki durumlarda eksenel ve
radyal fan girişlerindeki fiting elemanının hatalı seçimi sonucu fan girişinde türbülans, dönüş
ve çarka doğru düzgün olmayan bir akış oluşur. Bu nedenle fan performansları düşmektedir.
Ayrıca giriş ağzında ters dönmeli bir girdap, fanın çektiği enerjiyi önemli ölçüde arttırır.(3)
ve (4)`de bu durumlara önerilen çözümler gösterilmiştir. Giriş ağzına uygun ölçüde düz
kanal eklenmesi ve fiting şeklinin değiştirilerek içine kanatlar eklenmesi ile problem
çözülebilmektedir.
Şekil 2.9. Fan Girişinde Dönmeye Neden Olan Bağlantılar ve Düzeltilmesi [4]
Fan sistem etkileri sadece fan seçiminde sistem direnç karakteristikleri ile beraber değil,
aynı zamanda tasarım hesapları ve/veya fan performans verisi ile doğrudan doğruya
karşılaştırma olanağı için, sahada yapılan Test, Ayarlama ve Dengeleme deneyleri
sonuçlarının hesabında da kullanılır. Fan girişindeki girdabın ve yetersiz fan giriş ve çıkış
kanal sistem bağlantılarının sistem performansına etkisi doğrudan doğruya ölçülemez.
Fan giriş ve çıkışındaki statik basınç bazı sistemlerde doğrudan ölçülür. Birçok durumda,
fan toplam (veya statik) basıncı belirlemede kullanılan statik basınç ölçümleri, fan giriş ve
çıkışından doğrudan doğruya yapılmaz, ancak fan girişinden ve çıkışından bağıl olarak kısa
bir mesafe uzaklıktaki yerlerde yapılır. Bu durumda sahada yapılan ölçümlerden, fan toplam
basıncını hesaplamak için
Ps = Statik basınç, Pa
anlamlarındadır. Fan toplam basıncının bilinmesi durumunda fan statik basıncı (21)
denklemi ile hesaplanabilir.
Ortam basıncı, fanların yerinin ve kanal sisteminin şeklinin tasarlanması ile belirlenir.
Sözgelimi ortamda bulunan ve ortama hava veren bir besleme fanı, ortam havasının basıncını
arttırır, ortamdan hava alan egzoz fanı ise ortam havasının basıncını azaltır. Ortamda bu iki
fan birden kullanılıyorsa, ortam basıncının değişimi bu iki fanın bağıl kapasitelerinin bir
fonksiyonudur. Besleme fanı kapasitesi egzoz fanı kapasitesinden büyükse ortam basıncı
pozitif, egzoz fanı kapasitesi besleme fanı kapasitesinden büyükse ortam basıncı negatif
değerdedir. Bununla birlikte egzoz ve hava alma ağızlarının yerleri ve konumlarının doğru
belirlenmesi ile rüzgar nedeniyle oluşan basınç değişimleri minimuma indirilebilir.
2.2. Yangın ve Duman Kontrolü
ü Bölgelere ayırma,
ü Duman tahliye kanalları, kapakları, bacaları yapılması,
ü Yangın veya duman damperleri kullanılması,
ü Basınçlandırma yapılması,
Burada, konuyla doğrudan ilgili olduğundan yangın ve duman damperlerine bir kez daha
değinilecektir.
Geçmişte yangından korunma amacı ile kullanılan, yangının yangın geçirmez bölmelerde
hapsedilmesine dayalı olan yöntemler, yangına dayanıklı bina elemanlarının kullanımıyla,
(duvar, döşeme vb) gerçekleşmekte idi. Günümüzde ise mekanik tesisat alanında kullanılan
yöntemler, daha gelişmiş ve karmaşıklaşmıştır. Sprinkler sistemi (otomatik yerel yangın
söndürme sistemleri) kullanımı yaygınlaşmıştır. Bununla birlikte yangın damperi de
yöntemin bir parçasıdır, fakat sprinkler sisteminin varlığında kullanılmadığı da olmaktadır.
ü Yangın damperi
ü Tavan yangın damperi
ü Duman damperi
ü Kombine yangın duman damperi
Duman damperleri duman geçişini önlemek üzere tasarlanmışlardır. Genel olarak klape
tipi (tek kapama elemanı) veya çok kanatlı (parçalı kapama elemanı) olarak yapılırlar.
Çalışmaları genellikle otomatik kumanda ile olur. Bu kumanda duman dedektörü ile,
kumanda merkezinden elle veya verilen bina otomasyon programına göre kumanda
merkezinden bilgisayarla gerçekleştirilir. Duman damperleri ile ilgili Amerikan standardı
olan UL 555 S standardına göre duman damperleri 5 sızdırmazlık sınıfına ayrılmıştır. Bunlar
0, I, II, III ve IV`dır. Tablo 2.4`de bu sınıfların sızma miktarları verilmiştir.
Buna göre 0 sızdırmazlık sınıfındaki damperler ancak nükleer tesisler gibi mutlak
sızdırmazlık istenen noktalarda kullanılır. Bina HVAC tesisatında genellikle II ve III sınıfı
damperler kullanılmaktadır.
Duman kontrolü konusu ise oldukça geniş bir konu olup ayrı bir proje kapsamında
incelenmesi gerekmektedir.
UPL éæ Te + Tl ö ù
Q= ç ÷ - Ta ú
1000 êëè 2 ø û (37)
Tl ( y + 1) - 2Ta
Te =
( y - 1)
AVr
y= (Dikdörtgen kanallarda)
UPL
0,5 DVr
y= (Yuvarlak kanallarda)
UL
A = Kanalın kesit alanı, mm2
V = Ortalama hız, m/s
D = Kanalın çapı, mm
L = Kanalın uzunluğu, m
Q = Kanal duvarlarından olan ısı kaybı/kazancı, W
U = Kanal duvarındaki toplam ısı geçiş katsayısı, W/m2K
P = Çıplak veya yalıtılmış kanal çevresi, mm
r = Yoğunluk, kg/m3
Te = Kanala giren havanın sıcaklığı,0C
Bugün için kanal basıncı ve sızdırmazlık sınıfı belirtildiğinde kanal sisteminden müsaade
edilen hava kaçağı hesaplanabilmektedir. Bu sızma veya kaçak miktarları kanal yüzeyi
cinsinden (L/sm2) olduğu gibi toplam hava debisinin yüzdesi cinsinden de ifade edilebilir.
ASHRAE ve SMACNA standardına göre sızdırmazlık sınıfları ve kanal kaçak
sınıflandırmasını gösteren denklem
720 Q
CL = 0 , 65
(38)
DPS
dir. Burada
C L = Sızma sınıfı
Q = Kanaldan olan kaçak debisi, L/sm2
DPS = Kanal içi ile dışı arasındaki basınç farkı, Pa
Tablo 2.5 `de kaliteli olarak imal edilen kanal konstrüksiyonu ve conta uygulamalarında
elde edilebilen sızma sınıfları özetlenmektedir. Burada menfez, anemostat gibi elemanların
kanala bağlantıları ile ilişkili veriler gösterilmemiştir. Tablo 2.6 `daki veriler de tasarımcıya
fikir açısından yardımcı olmak amacıyla verilmiştir. [4] Tablo 2.7`da da mekanlara göre
tavsiye edilen kaçak sınıfları verilmiştir. Daha önceden de ifade edildiği gibi kaçak miktarı
sadece kanal yüzeyi cinsinden değil, toplam hava debisi yüzdesi cinsinden de ifade
edilebilmektedir. Tablo 2.8`de toplam hava debisi yüzdesi olarak hava kaçakları ifade
edilmiştir.
dır.
Kanal sisteminde belirlenen kaçak miktarı, sistem toplam hava miktarına (dolayısı ile fan
debisine) ilave edilmelidir.
Tablo 2.6. Kanal Tipine Göre Tavsiye Edilen Kanal Kaçak Sınıfları
Tablo 2.7. Kanal Yerine Göre Tavsiye Edilen Kanal Kaçak Sınıfları
Kanaldaki hava sızması nedeniyle olan enerji kaybı oldukça önemli bir konudur. Temiz
odalardaki güneş enerjisi hava kolektörlerinde, endüstriyel işlemlerde ve nem giderme
uygulamalarında bu konunun önemli bir yeri vardır. Her bir uygulama için uygun olan
contalama kriteri tasarımcı tarafından belirlenmelidir. Statik basıncı 750 Pa değerinin
üzerindeki basınçlarda çalışacak şekilde tasarlanmış (alçak konut binaları dışındaki) tüm
yeni kanal konstrüksiyonları, ASHRAE Standart 90.1 Bölüm 9.4`e göre sızdırma testine tabi
tutulmalıdır. 250 Pa ve üzerindeki statik basınçlarda çalışmak üzere tasarlanmış kanallarda
esas yapıştırıcı olarak basınca duyarlı bantlar kullanılmalıdır. Contaların uygun olmadığı
durumlarda, lehimli veya kaynaklı kanal konstrüksiyonu kullanılmalıdır.
Yöntem tercihinde önemli olan nokta tercihin maliyet unsurlarını dikkate alınarak
gerçekleştirilmesidir. Kanal malzemesi maliyeti, kanal yalıtımı (veya iç kaplama),
fittinglerin tipi ve maliyetleri, gerekli uygulama boşluğu, fan gücü, dengeleme şartları, sesin
azaltılması, hava dağıtım ve ısı geri kazanım ekipmanları bu unsurlardan bazılarıdır. Kanal
tasarımı için kullanılan yöntemler:
Isıtma, havalandırma ve iklimlendirme sistemleri ile buhar, gaz ve duman taşıyan egzoz
sistemlerinin kanal tasarımları için pratikte en yaygın olarak kullanılan yöntemler ise eşit
sürtünme direnci yöntemi, statik geri kazanım yöntemi ve T yöntemidir. Eşit sürtünme
direnci ve statik geri kazanım yöntemleri optimizasyon yapamayan yöntemler olmasına
karşın T yöntemi, pratik bir optimizasyon sağlar.
Bu yöntem kanal tasarımında en çok tercih edilen yöntemlerden biridir. Genellikle düşük
hızlı sistemlerde besleme, egzost ve dönüş havası kanallarının boyutlandırılması için
kullanılır.
Bu yöntemde besleme kanallarında akış yönünde hız otomatik olarak giderek azalır,
böylelikle ses üretimi ihtimali de düşer. Bu yöntemin dezavantajı ise çeşitli kanal
kollarındaki basınç düşümlerinin eşitlenmesi konusunda bir önlem getirmemesidir. Bu
nedenle simetrik sistemler ve dallanmayan tek kanallar için uygundur.
Esası tüm sistem için birim kanal uzunluğu (m) başına sürtünme kaybı (Pa/m) sabit bir
değerde tutulması kabulüne dayanır. Uygulama şekli ileriki bölümde verilecek örnek
hesaplamada anlatılacaktır.
Bu yöntem her basınç ve hızdaki besleme kanalları için uygulanabilmektedir. Buna karşın
dönüş ve egzost kanalları için kullanılamamaktadır. Hesap tarzı olarak eş sürtünme
yönteminden daha karmaşık olmakla birlikte, teorik olarak bütün kollarda ve çıkışlarda
düzgün dağılımlı bir statik basınç yaratması açısından avantajlı bir yöntemdir.
Yöntemin ana fikri, kanalın ilerleyen bölümlerinde kanal boyutlarını değiştirerek, kanalın
ayrılma noktalarında aynı statik basıncı elde etmektir. Bunun için kanaldaki hızlar sistematik
olarak azaltılır. Her kanal parçasının önünde hız düşürülerek dinamik basınç statik basınca
dönüştürülür, böylelikle kanal parçasındaki basınç kaybı karşılanır. Bu şekilde ayrılma
noktasında, bir öncekine yakın veya bir öncekiyle aynı statik basınçlar elde edilir. Ortalama
kanal sistemlerinde statik geri kazanma %75 oranındadır. İdeal şartlarda bu oran %90`a
kadar yükselir.
Bu yöntemin avantajı kanal sisteminin dengede kalmasıdır. Bunun sebebi kayıp ve
kazançların hızla orantılı olmasıdır. Dezavantajı ise uzun kolların sonunda, özellikle bu kol
diğerlerinden çok uzunsa aşırı büyük kanal boyutları vermesidir. Ayrıca bu bölgelerde
boyutların büyümesinin yanında hızlar da çok düştüğünden ısı kayıp ve kazançlarına karşı
yalıtım gerekir.
Uzatılmış plenum(kutu) genellikle fan çıkışında, karışım ünitesinin, değişken hava debi
ünitesinin vb. bulunduğu bir ana kanaldır. Bu plenum üzerinde çeşitli hava çıkış açıklıkları
veya kol çıkışları bulunmaktadır. Plenumlar sulu sistemlerdeki kolektörlere benzer bir
fonksiyona sahiptirler.
Avantajları; düşük ilk yatırım maliyeti, düşük işletim maliyeti, dengeleme kolaylığı ve
dal kanalı veya çıkış değişikliklerine adapte edilebilmesidir. Bu sistemin dezavantajı düşük
hava hızlarının kanal duvarlarından hava akışı nedeniyle büyük ölçüde ısı kayıp ve
kazançlarına neden olmasıdır. Genellikle sıcak hava ile konut ısıtması gibi küçük fakat çok
dallı sistemlerde kullanılır.
3.4. T-Yöntemi
Tecrübeli bir projeci kanal sistemi boyunca uygun hızlar takdir ederek basit bir şekilde
kanal boyutlandırılması gerçekleştirebilir. Birkaç çıkışı olan ve kolayca dengelenebilen basit
kanal sistemlerinin dışında, bu yöntem kullanılmamalıdır. Bu yöntemde fanın yanındaki
bölümden başlayarak ilk hız seçilir ve her dal ya da çıkışın ardından tecrübeye dayalı bir hız
indirgemesi yapılır. Kanal sisteminin çeşitli bölümlerinde ortaya çıkan basınç kayıpları
dikkate alınmaz ve dengeleme uygun yerlere damper konularak gerçekleştirilir. Sistem basit
olduğundan damper sayısı ve maliyeti de az olacaktır.
Bu yöntemde de tecrübeye dayanarak optimum bir hız seçilir, bütün kanal sistemi
boyunca bu hızı koruyacak şekilde boyutlandırma yapılır. Bu yöntem en çok yüksek basınçlı
kanal sistemlerinde kullanılır. Bu kanal sistemlerinde havayı kullanım alanlarına dağıtmadan
önce hızı ve sesi düşürmek üzere genişletilmiş terminal kutuları kullanılır.
Sabit hız yönteminin kullanıldığı ikinci ana uygulama alanı ise endüstriyel toz toplama
kanal boyutlandırılmasıdır. Tozların ve tekstil endüstrisinde olduğu gibi elyafın taşınabilmesi
için belirli minimum hız değeri bulunmaktadır. Dolayısıyla bu tür endüstriyel egzost
kanallarında hız değeri söz konusu sınır değerin altına düşmeyecek şekilde boyutlandırma
yapılır.
3.7. Toplam Basınç Yöntemi
Bilgisayar destekli tasarım (Computer Aided Design) oldukça geniş bir konu olduğundan,
bu bölümde çalışmanın amacına uygun olarak kısaca açıklanacaktır.
Bilgisayar destekli tasarım mühendislik anlamında, tasarım sürecinin bilgisayar
ortamında gerçekleştirilmesidir. Araştırma, modelleme, test etme, geliştirme, uygulama gibi
tasarım süreçlerinin tümü bilgisayar ortamında gerçekleştirilebilir durumdadır. Binlerce ürün
çeşidinin çoğuna ait tasarım süreçlerinin her bir bölümünün gerçekleştirilmesi için
oluşturulmuş bilgisayar programları mevcuttur. Bu programlar çok kapsamlı yazılımlar olup,
mühendislik mesleğinin vazgeçilmez birer parçası olmuştur. Bununla birlikte sadece
mühendislik mesleğinin değil, kapsamında tasarım olan tüm mesleklerde bilgisayar destekli
tasarım geniş yer tutmaktadır.
Makine mühendisliği konusu ile ilgili yaygın olarak kullanılan programlardan bazıları,
AUTOCAD, I-DEAS, CATIA, PRO ENGINEER, FLUENT, ANSYS ve AUTODESK
Mechanical Desktop, SOLIDWORKS, CIMATRON `dur. Çağımız koşullarında mesleğe
başlayan bir makine mühendisi bu ve bu gibi programları kullanabilmelidir.
Öte yandan yazılım geliştirme bölümü hem mühendislik hem de tasarımla ilgili tüm
mesleklerde önemli bir yer tutmaktadır. Özel bir alan olmasına rağmen yazılım geliştirme
sadece uzmanlarının değil, bu konuda yeterli bilgiye sahip her meslekten insanın uğraşı
haline gelmiştir. Öyle ki işi yazılım geliştirme olmadığı halde farklı mesleklerden insanlar
yazılım geliştirme konusuna zaman harcayarak kendi mesleklerinde yazılım geliştirme
konusunda oluşan boşluğu karşılayabilmektedirler. Sözgelimi bir mühendis, aynı zamanda
çok iyi bir programcı olabilmekte, mühendislikle ilgili programların oluşturulması
aşamasında çalışabilmektedir.
Yazılım geliştirme işi için de dünyada geniş kullanım alanı bulmuş bilgisayar programları
bulunmaktadır. Bunların bir kısmı uzman seviyesindeki kişilerin kullanabildiği programlar,
bir kısmı ise normal bilgi seviyesindeki kişilerin kullanabildiği programlardır. Microsoft
Visual Basic, Borland C+, Visual C+ bu programlardan bazılarıdır. Bu çalışmada oluşturulan
program Microsoft Visual Basic 6.0 ortamında yaratılmıştır. Bu noktada Microsoft Visual
Basic hakkında genel bir bilgi verilecektir.
[5] 1963 yılında Darmouth College’de John G. Kemeny ve Thomas E. Kurtz tarafından
Basic dili geliştirilmiştir. Daha sonralarda Microsoft tarafından PC’lerde kullanılmak üzere
uyarlanmıştır. Microsoft Qbasic ve Microsoft-Dos Qbasic’de dahil olmak üzere çeşitli
sürümleri bulunmaktadır. Microsoft ileriki yıllarda Basic dilini geliştirerek Windows
ortamına uyarlamış ve geliştirilen bu yeni dile Visual Basic adını vermiştir. Microsoft en son
Visual Basic’in 6.0 sürümünü piyasaya sürmüştür. Visual Basic, devamlı geliştiği bu süre
sonunda; yüksek hızlı uygulamalar, OLE Serverlar, ActiveX kontrolleri ve daha birçok
projeyi geliştirebilecek hale gelmiştir. Visual Basic yapısal bir programlama dili olan Basic
dilinden türetilmiş olmasına rağmen olaya bağlı bir programlama dilidir.
Yapısal ya da yordamsal uygulamalarda, uygulama kodun hangi kısımlarının
çalışacağını ve hangi sırada çalışacağını denetler. Uygulama kodun ilk satırı ile başlar ve
gerektiğinde yordamları çağırarak uygulama boyunca önceden tanımlanmış bir yolu izler.
Olaya bağlı bir uygulamanın çalışması, önceden belirlenmiş bir yolu izlemez. Farklı kod
bölümleri olaylara bağlı olarak çalışır. Olaylar, kullanıcın eylemlerinden, sistem yada diğer
uygulamalardan gelen iletilerden tetiklenir. Olaya bağlı programlamanın en gerekli bölümü
bir uygulamada oluşabilecek olası tüm olaylara yanıt veren kodlar yazmaktır.
Şekil 3.1.
Visual Basic Karşılama Arayüzü
Visual Basic çalıştırıldığında ekrana Şekil 3.1 deki dialog penceresi gelir. Bu dialog
penceresinde 3 adet sekme bulunur. New sekmesinde oluşturulmak istenilen yeni proje için
alternatifler bulunmaktadır. Genellikle Standart.EXE seçeneği seçilerek yeni bir projeye
başlanır. Eğer istenirse diğer seçeneklerde kullanılarak ActiveX denetimleri, Dll dosyaları,
DHTML sayfalar oluşturulabilir. Existing sekmesi ile daha önceden oluşturulmuş projeler
sürücü ve klasör seçimi yapılarak açılabilir. Recent sekmesi ise üzerinde çalışmış
olduğumuz projelerin bir listesini verir ve bunlar arasından istenen seçilerek çalıştırılabilir..
Visual Basic’de bir proje başlatıldığında Şekil 3.2 gibi bir görüntü ile karşılaşılır. Bu
görüntüyü elde edebilmek için açılışta "Standart EXE” seçeneğini kullanılmalıdır.
Şekil 3.2.
Visual Basic`de Proje Arayüzü
Şekil 3.3.
Standart Araç Çubuğu
Menü çubuğunun hemen altında Şekil 3.3 de`görülen araç çubuğu bulunur.
Şekil 3.4.
Project Explorer Penceresi
Şekil 3.5.
Properties, Form Layout ve Toolbox Pencereleri
Form Layout penceresi ile formun çalışma esnasında ekranda nasıl görüleceğini
belirlenir. Toolbox uygulama arabirimini oluşturmak için gereken denetimleri içerir.
Toolbox’da bulunan bütün simgeler birer denetimi temsil etmektedir. Toolbox’a yeni
denetimler eklenebilir veya varolan denetimler çıkarılabilir. Toolbox’da bulunan bir
denetimi kullanmak istenirse mouse ikonu ile denetim üzerine bir kez tıklanır ve ardından
formumuza bu denetim çizilir. Properties, Form Layout ve Toolbox pencereleri Şekil 3.5`de
gösterilmiştir.
Şekil 3.6.
Form Tasarımcısı
Şekil 3.6`da ekranın ortasında Form Tasarımcısı görülmektedir. Form tasarımcısı form
görünümünün, form üzerindeki denetimlerin düzenlendiği yerdir.
Şekil 3.7.
Code Editor
Visual Basic’de kod derleyici editöre Code Editor adı verilir. Code Editor bir form
üzerine veya nesneye çift tıklayarak veya sağ click yaptıktan sonra View Code seçeneğini
kullanarak açılabilir. Code Editor, Project Explorer penceresinden bir öge seçimi yapıldıktan
sonra View Code butonuna tıklayarak da açılabilir. Şekil 3.7`de Code Editor görülmektedir
Bu pencerenin üst tarafında iki adet açılır liste kutusu bulunmaktadır. Sol taraftaki açılan
metin kutusunda (Object), form içerisinde bulunan nesnelerin bir listesi bulunur, sağ
taraftakinde (Procedure) ise seçili nesneye ait olaylar bulunur, aşağıdaki bölüm ise kodların
yazılacağı kısımdır.
Kanal Tasarım programı önceden de belirtildiği üzere Microsoft Visual Basic 6.0
ortamında hazırlanmış, basit bir mantığa sahip, hazırlanırken aşırı detaydan kaçınılmış,
geliştirilebilir/değiştirilebilir bir programdır. Bu şekilde oluşturulmasının sebebi ileriki
uygulamalarda kuvvetle muhtemel yenilenmesi ve değişmesi gerekeceği gerçeğidir.
Program temel olarak kullanıcının belirli parçalardan oluşan bir hava kanalı hattının
basınç düşümünü hesaplamasına ve kanalın boyutlandırılmasına yardımcı olmak amacıyla
hazırlanmıştır. Bunun yanında bir takım pratik ve bir takım özel hesaplamalar ayrıca
eklenmiştir. İleri Visual Basic uygulamalarının bu programda yer aldığı söylenemez. Bunlar
yerine basit ama fonksiyonel komutlar, döngüler ve prosedürler kullanılmıştır. Programın
kodlarının içerisine bir de özel direnç değerleri tablosu yerleştirilmiştir ki bu uygulama
sayesinde kullanıcı, programın kodunda barındırdığı bilgiyi tablodan bakmadan; doğrudan
elle girerek sorgulayıp bulabilmektedir. Programın pratik kullanım açısından piyasadaki
ticari benzerleri ile rekabet edecek düzeyde olmadığını peşinen kabullenmekte yarar vardır.
Bunun yerine teorik gerçekleri otomatize eden bir yapıdadır. Fakat geliştirilebilirlik özelliği
sayesinde istenirse hem pratik kullanım açısından, hem de detaylılık açısından istenilen
rekabetçi düzeye getirilebileceğinin de burada belirtilmesi gereklidir.
Program esas olarak basınç kayıplarının bir tek listede düzenli bir şekilde listelenerek alt
alta toplanıp toplam basınç kaybına ve kanalın boyutlandırılması amacıyla çalışmaktadır. Bu
işlem programın içinde ayrı bir modül olup, programın içinde yer alan diğer modüller de
doğrudan veya dolaylı olarak bu işleme hizmet etmektedir.
1.2.2. Rakamlarla Kanal Tasarım Programı
Kanal tasarım programı için yaklaşık 237 adet nesne kullanılmıştır. 7 Form, 1 MDIForm ,
2 Option Button, 1 MSFlexGrid, 37 TextBox, 94 Label, 18 Frame, 24 Commobox 4
Command Button, 43 Image, 4 Inoutbox, 2 Msgbox nesneleridir. Yaklaşık 4000 satır komut
yazılmış ve kontrol için program yaklaşık 100 defa baştan çalıştırılıp denenmiştir. Tez
aşamasıyla beraber yaklaşık 500 saat ekran başında geçirilmiştir.
Kanal tasarım programı yapısal olarak 8 adet formdan oluşmaktadır. Formların her biri
kendine özel bir işlem yapmak için hazırlanmış olup biri hariç hepsi birbirinden bağımsızdır.
Bu formlar Tablo 3.1`deki gibi özetlenebilir:
FORM NO FONKSİYONU
MDIForm1 Program Arayüzü
1 Basınç Kaybı Hesabı
2 Hız Hesabı
3 Kesit Alanı Hesabı
4 Dairesel Ölçülere Geçiş
5 Özel Direnç Kayıp Katsayıları
6 Düz Kanal İçin Eşit Sürtünme Direnci Hesabı
7 Birim Çevirileri
Program arayüzü kanal tasarım programının ilk görünen yüzüdür. Amacı hem programa
bir başlangıç yüzü oluşturmak, hem de kullanıcının programın diğer kısımlarına ulaşmasını
kolaylaştırmaktır. Bunun için MDIForm1 oluşturulmuş ve başlığı “Hava Kanalı Tasarımı”
olarak değiştirilmiştir. Program fikir aşamasında iken programın içinde olması düşünülen
tüm formlar burada menu editor yardımı ile menüler oluşturularak ifade edilmiştir. Daha
sonra bu menüler değiştirilerek son halini almıştır. Menülerin programdaki isimleri, asıl
fonksiyonlarının isimleri kısaltılarak verilmiş, böylelikle ulaşmada pratiklik sağlanmıştır.
MDIForm1 de 4 adet menu vardır. Bunlardan biri açılır menu şeklinde oluşturulmuştur.
Diğerleri birer kısayoldur. Menulerden ilgili formlara ulaşma işlemi ise ilgili menunun
“click” prosedürüne görünürlük kodu yazılarak sağlanmıştır. Bu durum aşağıdaki gibi
örneklenebilir:
Bu kod ile form1 nesnesi çağırılarak basınç kaybı hesaplama modülü başlıklı uygulama
görüntülenmiş olmaktadır. Bunun dışında form1 `de programı sonlandıran command butonu
da bulunmaktadır. MDIForm1 Şekil 3.8 `da gösterilmiştir.
Şekil 3.8.
MDIForm1
Basınç kaybı hesaplama bölümü form1 ile oluşturulmuş olup programın en önemli
uygulamasıdır. Programın amaç işlemini yapan kısmıdır. Bu sebeplere bağlı olarak en fazla
eleman ve kod satırı sayısına sahiptir. Kullanıcı yönlendirmeli bir uygulamadır. Kullanıcıya
sağladığı kolaylıklar yanında az da olsa bir uğraş vermektedir.
Form1 temel olarak 1 adet MsFlexGrid nesnesi ve yardımcı nesnelerden oluşmaktadır.
Yardımcı nesneler, combobox, textbox, label, command button gibi nesnelerdir. Bunların bir
kısmı başlangıçta görünür durumdadır, bir kısmı ise başlangıçta görünür durumda değilken
ilgili nesnelerin ilgili prosedürlerine yazılan kodlar vasıtasıyla görünür duruma gelmektedir.
Temel işleyiş prensibi şöyledir: Kullanıcı elindeki kanal sistemini parçalara ayırarak her
birini numaralandırır. Daha sonra programı çalıştırarak program arayüzünden basınç kaybı
hesaplama bölümüne ulaşır. Burada kullanıcıyı 2 adet combobox, 2 adet textbox, 1 adet
MsFlexGrid nesnesi 4 adet buton ve label nesneleri karşılar. Bu durum Şekil 3.9`da
görülmektedir.
Şekil 3.9.
Form1
Kullanıcı elindeki kanal parçalarını tek tek listeye girer. Bunun için önce üst taraftaki
combobox dan kanal parçasının sınıfını seçer. Düz kanal için “Düz Kanal İçin Eşit Sürtünme
Direnci Hesabı” bölümüne geçilir. Bu işlem de Şekil 3.10`de görülmektedir.
Şekil 3.10.
Kanal Parçasının Tipinin Belirlenmesi
Kanal parçası olarak Düz Kanal seçildikten sonra program form6’ ye geçecektir. Burada
kullanıcıdan sistemin toplam hava debisini ve hızını girmesi kanal malzemesini seçmesi
istenir. Ardından hesapla butonuna basılarak eşdeğer sürtünme direnci ve eşdeğer çap
hesaplanır. Kullanıcıdan eşdeğer çapa göre tahmini kanal yüksekliğini veya genişliğini ve
kanalın mimari projeye göre yüksekliğini veya genişliğini girmesi istenir. Bu işlem Şekil
3.11’de gösterilmiştir.
Şekil 3.11.
Eşit Sürtünme Direnci, Eşdeğer Çap ve Kanal Boyutları Hesabı
Kullanıcı tekrar Basınç Kaybı Hesabına dönerek Düz Kanal uzunluğunu girer ve gir
butonuna basılarak ilgili kanal parçasının adı, üzerinden geçen akışkan debisi, akışkan hızı,
uzunluğu, eşit sürtünme direnci, basınç düşümü miktarları MSFlexGrid nesnesinin ilk
satırına yazdırılır. Bu işlem Şekil 3.12’te gösterilmiştir.
Şekil 3.12.
Basınç Kaybı Hesaplanması
Eşdeğer basınç düşümü hesaplandıktan sonra kullanıcı aynı basınç değerini kullanarak bir
sonraki kanaldaki hava hızını, eşdeğer çapını ve kanal boyutlarını bulabilir. Bu işlem Şekil
3.13’te gösterilmiştir.
Şekil 3.13.
Yeni Kanalın Boyutlandırılması ve Akış Hızının Hesaplanması
Buradan tekrar Basınç Kaybı Hesabı bölümüne gidilerek yeni kanalın uzunluğu girilir.
Önce alt satıra geç butonuna basılır ardından gir butonuna basılarak yeni kanal için kanal
parçasının adı, üzerinden geçen akışkan debisi, akışkan hızı, uzunluğu, eşit sürtünme direnci,
basınç düşümü miktarları MSFlexGrid nesnesine yazdırılır. Bu işlem Şekil 3.14’te
gösterilmiştir.
Şekil 3.14.
Yeni Kanalın Boyutlandırılması ve Basınç Kaybı Hesaplanması
Bununla birlikte önceki bir satıra geri dönmek için üst satıra geç butonu kullanılabilir.
MsFlexGrid nesnesindeki textbox nesnesinde de girilen basınç kayıpları anlık olarak
toplanmakta ve böylelikle ayrıca bir toplama işlemine gerek kalmamaktadır. Anlatılan
şekilde kullanıcının elindeki tüm kanal sistemi alt alta girilerek toplam basınç kayıplarının
hesaplanması mümkün olmaktadır.
Bu uygulama için kanal parçasından kasıt şunlardır:
· Düz kanal
· Yön Değişiklikleri
· Kesit Değişikleri
· Hava Giriş - Çıkışları
· Ayrılmalar – Birleşmeler
· Diğer (Menfez, Filtre, Isıtıcı, .. )
Tüm hesaplamalar için eşit sürtünme direnci yöntemi kullanıldığından düz kanalda basınç
kaybını bulmak için kullanıcının özellikle uzunluk, hız, debi değerlerini girmesi
istenmektedir. Bulduğu eşit sürtünme direnici sabit tutarak diğer kanal parçalarını da
boyutlandırabilir. Böylece yöntemin gereği yapılmaktadır.
Düz kanal dışında kalan dirençler arasından yön değişiklikleri, kesit değişiklikleri, hava
giriş-çıkışları, ayrılmalar – birleşmeler bölümlerinde ise (27) denklemi kullanılarak basınç
düşümü hesaplanmakta ve ilgili hücreye yazdırılmaktadır. Kayıp katsayısı ise kullanıcının
girdiği parametreler doğrultusunda otomatik olarak atanmaktadır. Bu işlem için Select Case
döngüsel başvurusu kullanılmaktadır. Bu başvuru iç içe defalarca kez kullanılarak sistemin
doğru sonucu vermesi sağlanmıştır. Diğer bölümünde ise kullanıcının basınç kaybını ve
basınç kaybına sebep olan elemanın ismini girmesi istenir.
Pek detaylı olmayan bu uygulamada ilgili textbox nesnelerine debi ve kesit tipine göre
kesit ölçüleri girilerek sondaki textbox nesnesinde hız elde edilmektedir. Bu işlem
yukarıdaki Şekil 3.15’da görülmektedir.
1.2.3.4. Kesit Alanı Hesabı
Şekil 3.16.
Debi ve Hızdan Kesit Alanı Hesabı
1.2.3.5. Dairesel Ölçülere Geçiş
Bu uygulamada var olan dikdörtgen kesit ölçülerinden dairesel kesit ölçülerine Geçiş
işlemi yapılmaktadır. Burada yararlanılan, kesit alanlarının aynı olmasıdır. Böylelikle
dikdörtgen ölçülerle hesaplanan kesit alanından, dairesel ölçü çekilebilmektedir. Bunun için
Form5 oluşturulmuştur. Dikdörtgen a ve b ölçüler ilgili textbox nesnelerine girilerek hesapla
butonu yardımıyla dairesle kesitin çapı son textbox nesnesinden alınabilmektedir. Burada
birimlerle ilgili bir problem olması durumunda form7 ya başvurulabilir. Şekil 3.17`de form4
görülmektedir.
Şekil 3.17
Dairesel Ölçülere Geçiş
Bu uygulama ara işlemler için gerekli olan birim çevirilerinin gerçekleştirildiği bölümdür.
Burada ilgili büyüklük için mevcut olan birimler birbirlerine dönüştürülürler. Kullanıcının
yapması gereken sadece ilgili büyüklük için ayrılmış olan bölgede üst kısımdaki kutulara
miktarı yazmak ve üstteki comboboxlarda ilk birimi seçmek, daha sonra da alttaki
comboboxlarda ikinci birimi seçmktir. Bunun için form7 oluşturulmuştur. Form7 Şekil
3.18`de görülebilir.
Şekil 3.18
Birim Çevirileri
Bu uygulama tamamen kullanıcının özel direnç kayıp katsayılarını ayrı bir ortamda
görmek isteği düşünülerek hazırlanmıştır. Bir tablo kullanmadan bu programın dışında
yapılan bir hesaplamada bile bu programdan yararlanılabilinir. Program bu özelliğiyle bir
kütüphane görevi görmektedir. Bunun için form6 oluşturulmuştur. Kayıp katsayısının
bulunuşu aynen form2`de anlatıldığı gibidir. Tek farkı sonucun MsFlexGrid nesnesine değil
bir textbox nesnesine yazdırılmasıdır. İşlem şu şekilde gerçekleşir: İlgili özel direnç
comboboxlar yardımı ile seçilip belirlenir. İlgili parametreler girilerek kayıp katsayısı
okunabilir. Form 5 Şekil 3.19da görülebilir.
Şekil 3.19
Özel Direnç Kayıp Katsayıları
Bu uygulamada kullanıcının form6`de kullanmak üzere bir eşit sürtünme direnci değerini
sürtünme diyagramı kullanmadan seçebilmesi sağlanmıştır. Bunun için
Re = 66.4 D h V
1 æ 6,9 æ e ö1,11 ö
= -1,8 log ç +ç ÷ ÷
f ç Re è 3,7d ø ÷
è ø
DP V2
= 1000 fr
L 2D
Şekil 3.20.
Eşit Sürtünme Direnci Hesabı
BÖLÜM DÖRT
SONUÇLAR
1. Sonuçlar
Şekil 4.1.
Hava Kanalı Sistemi
1.2. Hava Kanalı Tasarımı Programıyla Elde Edilen Sonuçlar
Şekil 4.2.
Hava Kanalı Tasarımı Programıyla Yapılan Örnek Hesaplama
1.3. Diyagram ve Tablo Kullanılarak Elde EdilenSonuçlar
Şekil 4.3.
Diyagram ve Tablo Kullanılarak Yapılan Örnek Hesaplama
1.4. Sonuç
Hava kanalı tasarımı programıyla yapılan hesaplamalarda toplam basınç kaybı, kanal
içindeki akış hızı, dairesel eşdeğer çap ve prizmatik kanal boyutları hesabı kısa sürede
yapılmıştır ve sonuçlar daha kesindir. Diğer yöntem olan özgül sürtünme direnci diyagramı
ve dikdörtgensel kanalların dairesel eşdeğerleri tablosu kullanılarak yapılan hesaplamalarda
çok fazla zaman kaybı yaşanmıştır. Özgül sürtünme direnci diyagramından okunan dairesel
eşdeğer çap, hız ve eşit sürtünme direnci değeri göz kararı okunduğu için yaklaşık sonuçlar
vermektedir.
İlk yöntemde toplam basınç kaybı değeri 79.8204 Pa olarak hesaplanmıştır. İkinci
yöntemde ise 85.363 Pa olarak hesaplanmıştır. Görüldüğü gibi basınç değerler. birbirine
yakındır. Aynı şekilde dairesel eşdeğer çaplarında birbirine çok yakın olduğu Şekil 4.2 ve
Şekil 4.3 den görülmektedir.
L= (2 x D) + 2
L=(1.414 x D) + 2
Dairesel Redüksiyonlu Branşman 45° Dairesel Redüksiyonlu Branşman
D<B D>B