You are on page 1of 65

YETİşTİRME AYl:J\RI

:tımA YETİş:rİRİLh."'N 1\N:A ARI:LARIN


ÖZELLİKlıERİNE

PROJE NO:VHAG!1032
YETİşTİRME AYIJUU. İLE kl\RVA TRANSFER YÖNTEMLERİNİN ERZURUM
lltı:ımA n'.rİşTİRİLEif' 1\.1IIA ARILARIN (Apis mellirera L.)
.< .:iUSAL ÖZELLİKLE.RİNE ETKİIJERİ

PROJE NO:VllM/ı0.32 LJ

Proje Yürütücüsü.
Doç.Dr.Ferat GENÇ

:Mart-1996
ERZURUM
ÖNSÖZ

Bu araştı rma, TüBİTAK dest{~~di olarak 1 Kd.3ım 1994 ile 1


Mart 1996 tari h1eri ara~51nda uyc.rulamnış ve araştırma ıçın

TüBİTAK'nca 310.500.000 TL tutarında destek sa11anmıştır.

Araştırma kapsamında Erzurum yör(~sLnde farklı larva


transfer yöntemleriylo ve farklı aylarda yetıştirilen ana
acıların çeşi tli özellikleri incelı::1norek y(')redEci kaliloli ana
arı üretimi için ihtiyaç duyulan rJazı (irelim tGkniklerinin
belirlenmesjne çalışılmıştır.
Proje için sağlr1dıklarJ kaynakı hiç (lsırqemı?diklEıri yakın

ilgi vo detfEırli katkıları. için Tüal'rAK '/HJ\G Sekn)leri Sayın

Doç:. Dr. 5evinç TÜPKER ve diğer bntOn Kurum çalışanlarına

şUkranlarımı ve .saygılarımı sunuyorı~.

Ayrı.ca araştırmanın uyc;ul an.ı Ş.1 :c;ıra::andaki

katkıldrı ıçın çalışma arkadaşlarım !\l1mEıt [lODOLC)CLU, Comal


Semirami,:; KIJTLUCI\. ve EmsalotUn DJl.(:;DELE:N' e içten
teşekkür i?,ıiiyorum.

Bu araştırmada alınan sonuçların oaşta böıge arıcıları

olmak U:;C e rEL bUtün Clrı 'tretiştiricilE~rin8 VÜ arıc.tlJ_kla i1<Jili


me.51ekta~ıa.rıma yararl L olması.nı diliyorwn.

Eferat GENÇ
n

ç
İ İNDEXİ LER

SAYFA NO
TABLO LİsTESİ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . : i i i
ÖZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . : IV
.ABSTRACT . • . . . . . . . . . . . . . . • . . . . . . . • . . . . . . • . . • . . • . • . . • . . . . . . : VI
1. GIRIŞ ................................................. : ı

2. KAYNAK ARAŞTIRMASI .................................... : 6


3. MATERYAL VE METOT . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . : 15
3.1. Materyal ......................................... : 15
3.1.1. Arı Materyali ................................ : 15
3.1.2. Kovan Materyali .............................. : 15
3.1. 3. Diıjer Materyal ve Araçlar .................... : 15
3 . 2. Me to t ............................................ : 15
3.2.1. Ana Arı yetiştirme ........................... : 15
3.2.2. Besıeyici ve Çiftleştirme Kolonilerinin
Hazırlanması ve Bakımı ....................... : ı7

3.2.3. Ana Arı yaksUklerinin HazJ.rlanması ........... : 18


3.2.4. Larva Transferi (Aşılama) .................... : ıe

3.2.5. Kapalı YUksUklerin Hasatı .................... : 18


3.2.6. Ana Arıların Bazı Özelliklerinin İncelenmesi.: 19
3 2. 7 . \iTerı.' 1
.. '
erın De'Jer
"l- 1 en,d'ırı'1 mesı. .................. : °0
L.

4. BULGULAR VE TARTIŞMA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . : 21
4.1. Aşılama ve çiftleşme Oranı ............. :
Randımanı 21
4.2. YilksUk Uzunlu<;ju .................................. : 24
4.3. Çıkış Ağırlığı ................................... : 26
4.4. Tumurtlama Öncesi SHre ........................... : 29
4.5. Spermateka Çapı .................................. : 32
4.6. Spermatozoid Sayısı .............................. : 34
5. SONUÇ VE ÖNERİLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . • . . . . . . . . . . . . . . . • : 39
6. ÖZET . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ····: 41
7. S~y . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . · · . · · · · : 44
8. lCA.YN:AlCLAR ••••••••••.••••••••.••••..•••.•..••.•••••••.• : 47

i
j
ID

TABIıO LİsTESİ

TABLO NO VE ADI SAYFA NO


4.1. Larva Transferi ve Çi.ftle:::-tirme SonuçLarı .... o ••••••• : 22
4.2. Kapalı Ytlkstlk Uzunluğu De1erlerine ılişkin Varyans
Anal i zi Sonuçları. o •••••••••••••••••••••••••••••••••• : 24
4.3. Kapalı Yüksük Uzunluklarına ılişkin Tanımlayıcı

De'derler (m:rn) ••••.•••••••••••••••••••••• < ••••••••• o •• : 25


4.4. Çıkış Aq-ırlı.<j"ı Deqerlerine ıı i.:~kin Varyans
Analızi Sonuçlar]... , . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . : 26
4.5. Ana Arıların Çıkış F.ğırlıklarına lli.~kin Tanımlayıcı
De~erler (mg) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . : 27
4.6. Yumurtlama öncesi Süre DelJerlerine ılişkin Varyans
Anal izi Sonuçları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . : 29
4.7. Ana Arılan.n Yumurtlama öncesi ~;nrelerirıe ılişkin
Tanımlayıcı De~erler (gün) ....... o •• , •••••••••••••••• : 30
4.8. Spermateka Çapı De1erlerine !li~;kin Varyans
AnaJ izi Sonuçlarl..................................... : 32
4.9. Ana Arıların Spermateka Çaplarına 1lişkin

Tanımlay].c]. De(jerler (mm) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . : 33


4.ıO.Spermatozoid Sayısı De1erlerine rlişkin Varyans
Analizi Sonuçları
................... " ................ : 35
4.ıı.Ana Arıların Spermatozoid Sayılarına İlişkin
Tanımlayıcı Deejerler (10 6 (lıj} . . . . . • . , . . . • . . . . . . . • • . . . : 36
IV

öz

Bu araştırma, Erzurum rasinde yetiştirilen ana


özelliklerini ve kaliteıi ana arı üretimi in ihtiyaç duyulan
bazı üretim tekniklerini amacıyla uygulanmıştır.

Araştırmada, arı sütü (;n.) ku:ru (B} ve su ilaveli


i i

(C) larva transfer yöntemleri Haziran, ve


aylarında yetiştirilen ~ar:ı.ların bazı özellikleri incelenip
karşılaştırılmıştır. ~ ...
Ana arı yetiştirmek amacıyla 540 adet bir
günlük larva transfer edilmiştir. n ve C
gruplarındaki ortalama aşılama randımanı % 8 .89, %
72.22 ve % 65.56; ortalama çi %
71.74, % 73.91 ve % 65.22 olmııştur.
aylarındaki ortalama aşılama randımanı :3 i %
86.67 ve % 75.00; ortalama oranı. % 73.33, % .75
ve % 68.89 olarak bulunmuştur
,..- ..

Ortalama kapaıı-' ytlksUk: II ve C


aşılama grupları için sırasıyla 23.13±O. ma, 22. .39 nm ve
19.87±O.22 mm; Haziran, Temmuz ve ise
sırasıyla 23.07±O.68 mm, 19.83±O.38 mm ve 22.40 .35 mm
olmuştur. ,

Ortalama ana arı çıkış a?Jırlığı değerleri Aı n ve C


aşılama gruplarında sırasıyla 182.37±2.75 mg, 185.67±2.99 ve
114.67±3.08 mgi Haziran, Tenmıuz ve AÇtüstos ise
sırasıyla 178. 40±2. 97 ~I 115. 43±3. 23 mg ve 8.
olarak bulunmuştur. ~
Aı ave C aşılama gruplarından ana arıların
yumurtlama öncesi süresi sırasıyla 15. 07±O. 88 gt1n, 14. ±0.83
gün ve 15.07±1.12 gün; Haziran, Temmuz ve A?tustos aylarında ise
sırasıyla 12 .17±0. 26 gün, 10. SO±O. 2S gün ve 21. 50±0. 44 gün
çıkmıştır.

Farklı aşılama gruplarındaki (Aı ve C) ana arılar için


B
ortalama spermateka çapı sl.rasıyla O. 926::!:0. 006 rom, O. 9
mm ve O.891±O.OOB mmi Haziran, Temmuz ve A~ustos aylarında

sırasıyla O. 900±0. 011 nan, O. 897±O. 007 nmı ve 0.927 .006 rom
olarak bulunmuştur.
Ana arıların ortalama spermatozoid sayısı B
aşılama gruplarında sırasıyla 4.27±0.04 milyon, 4: •
IV

öz

Bu araş tırma, yetiştirilen ana arıların


özelliklerini ve kaliteli ana arı için ihtiyaç
bazı üretim tekniklerinibelirlemek amac uygulanmıştır.

Araştırmada, arı i { (B) 1 ve su ilave


(C) larva transfer yöntemleri Haziran, Temmuz ve
aylarında yetiştirilen arı,ların incelenip
karşılaştırılmıştır.
Ana arı amacıyla bir
günlük larva transfer edilmiştir. B ve
gruplarındaki ortalama aşılama randımanı 8 .89, %
72.22 va % 5. ; ttlaşma oranı %
71.74, % 73.91 ve % 65.2 tur.
aylarındaki ortalama aş ıra5ıyla 65. %
86.67 ve % 75.00; % 73.33 , % .75
ve % 68.89
Ortalama kapalı II ve C
aşılama grupları için ırasıyla 23.l3±O.66 mm ı 22. ,39 nun ve
19. 87±O. 22 nun; ve A~US
sırasıyla 23.07±O.68 19.83±O.38 mm ve 22.40 mm
olmuştur. ,

Ortalama ana arı çıkış değerleri B ve C


aşılama gruplarında sırasıyla . 3'7±2. 75 mg, 185. ve
174.67±3.08 mg; Haziran, Temmuz ve A?füstos
sırasıyla 178.40±2.97 1 .43±3. 3
olarak bulunmuştur.

Aı B ve C aşılama gruplarındaki ana arıların


yumurtlama öncesi süresi sırasıyla 15.07±O.B8 gün, 14.03±O.83
gtın ve 15.07±ı.12 gUn; Haziran, Temmuz ve A~ustos aylarında ise
sırasıyla 12 .17±O. 26 gün, 10. SOtO. 25 gün ve 21. 50±O. 44 gün
çıkmıştır.

Farklı aş gruplarındaki
{A, B ve C} ana arılar için
ortalama spermateka çapı sırasıyla 0.926:10.006 mm, 0.90 9
mm ve O.S91±O.nOa rumi Haziran, Tewauz ve aylarında

sırasıyla O.900±O.011 O.897±O.007 rom ve 0.927 6 mm


olarak bulıınmuştur.

Ana arıların ortalama spermatozoid B ve C


aşılama gruplarında sırasıyla 4.27±O. 4.
y

milyon ve 4 .11±tı. 04 Haziran, ve


aylarında ise sırasıyla 4,27 miıyon, 4.1 milyon
4.16±O.03 milyon olarak
Kapalı yüksUk uztmlu?tu çıkış a?j"ır 1 ıı;tı

(r=O. 358) i çıkış altırlıı}ı spermat:eka aras


(r=O.3l7) ve spermate ı aras
(r=0.167) pozitif bir iliş
Genelolarak ana arı r
üzerine yapılan larva
daha kaliteli olmakta su
transfer yöntemine üstün
Araştırma bölgesinde '''{'arfmuız Vf:'! arı ana
arı yetiştiriciliı}i için f

yetiştirilen ana arılar

Kaliteıi ana
çapının güvenilir bir

çıkış a~ırlı~ının
saptanmıştır.

l\nahtar lC'e1imeler: larısı ana


yetiştiricili~i,
VI

This study was


characteristics of Erzuruıu

to determine soma (:ıf


qualifisd queens.
In the research, s oma
raised in June ı Julyand
grafting methods were of
s ome royal jelly (AL i with
addition of water.
A total of 540 one were to
raise queen baes. groups
of Aı B and C were .89 %, 65.56 %
respectively. The sU.ccesses were 11 4 %1 13.
% and 65.22 the same
June i Julyand .O 86.
75.00 %; but successes ~le:ee 13.33 %, •i
69.89 % with the
The average of the
grafting groups C were 23. mm
and 19.87±O.22 mm; and
August were 23. .60 .35 mm
respectively.
The average valuea of in the
grafting groups C were .7.5
L8S.61±2.99 Howeve·ı: 1

datarminad in June, were 118.4 .97


175 . 4.3 ±3 . 23 mg
The period in various
grafting groups B and C) were 15. OI±O. 88 1 14. 03±0. 83 and
lS.ol±ı.12 days; but these values determined Juna ı Julyand

August were 12.1 . SO±O. 25 2L.S0±O. 44


respectively.
The average in various
grafting groups (Aı B C) were O. O. 6±O. 9
mm and o. 891±O. 8 June,
Julyand August were . 011 0.897±O . mm
and O. 927±O. 006 nun
The numbers of spermatozoa in the of
were 4.27±O.04 million ı 4.18tO. million and 4.
in grafting groups B and Ci the
June, Julyand Aug1..1st were found to
4.13±O.05 million and 4.1
Positive correlations
sealed queen cell and the ) i

weight and the diameter of .317), the diameter


of spermatheca and the { • 7 ).
The results obtained sug<l est the
best qualified queen bees of a
drop royal jelly int o
als o the dry grafting
addition of same water.
It ıs possible to and
August in the research was
longer in August. It
diameter of spermatheca is
the qualified queens
and queen weight could be

lCey Words: Honey bes mallifard} i

characterıstics of queen, correlations.


1. GiRiş

Arıcılık, tarihin beri


hemen her ülkesinde u~raşıdır.
insan topluluklarında
ifade etmek mümkün
içerisinde bilimsel
arıcılıqında çok hızlı

Genelolarak başına yüksek,


ileri yaşam standardını kavuşmuş olan

toplumları sanayi sektöründeki paralel


tarımda da ileri uygulamaya
Gelişmiş arıcılığa

gereken öneıili
kaydetmişlerdir.
gelişmesini
yanında $ arıcılığın
çayır mer a ve yaylaların
1

yönelik faaliyetler ve
ile meyvecilik ve tohumculuk:ta
arıcılı~ın ilerlemesinde

Bir çok
önemle durulmuş J

uygulamaya aktarılmış ve arıcı esas


konumuna getirilmiştir#
Bu ülkelerde çok sayıda teknisyen, el1itici ve
bilim adamı mevcut balarısı
mellifex8 tanımlanıp

tutulurkenı diğer taraftan değişik ve ekolojiler


genotipler geliştirilmiştir. Modern arı yönetimi teknikleri ile
damızlık üretimi ve arı sağlı'=tı konularında çok sayıda
araştırma yapılmış, arıcılık amaçlı çeşitli organizasyonların

kurulması sağlanmıştır.

Yukarıda bütün bu çabaların sonucu olarak


bugün artık arı f arı saqlı~ıı arı ve ıslahı,
arı ürünleri ve gibi kolları geniş bir
arıcılık bilimi ve bu bilim. i balmumu,
propolis ı arı arı zehiri ve ana arı gibi urnnlerin
üretimi ile kullanımına le disiplini
oluşmuştur.
Balarılarının (Apis L.) oldukça bir
kullanım alanı

dışında, tozlaşmadaki rol uretime


vazgeçilmez katkılarının da arıcılı~ının

büyUk bir payı Bu


ayrılmaz bir kolu olarak tUm dnnyada

ile ilgili araştırmalar


Türkiye, özellikle 1
yolunda ciddi bir
ra~enı hala gerçek

de~ildir. Olke nüfmmnun


çalışmakta, hızlı

üretimindeki artış

ihtiyacının en ileri
teknikleri kullanarak
artırmak, yeni

gerekmektedir.
Ulkemizde
alınabilecek

Çünkll üzerinde
sahil
sıraları arasındaki ve kadar, ve
bi tki örtüsü gibi bakımından arıcılık son
derece uygun r adına çok

bir potansiyele
Genelolarak rakımı batıdan doğuya

ve sahillerden
kendisine ö
bölgelerde k yol
arıcılık için bir ortam hazırlamaktadır~
Halen z gerek arıcılık için son derece iklim
ve bi tki örtUsü gerek arılı kovan varlı~ı ve gerekse yıllık
l

bal ve balmımu üretimi bakımından dünyanın önde gelen ülkeleri


arasındadır.

Türkiye'de son 1 o önces ktidar


bir gelişme 1 5
1.973.284 mevcut
2.225.904'e, 1 3te ve 19 i da i s e 3 . 2e3 . tl ı e
yükselmiştir. z 3.540. arı
3

olup: yıllık bal üretimi 60.000 ton'u aşmış, yıllık balmumu


üretimi ise 3.000 ton'a yaklaşmıştır (Anon, 1993}.
Yapılan hesaplamalar 1980 yılına göre koloni sayısında %
63 ve toplam bal üretiminde ise % 42 oranında bir artış
sa~landı~ını göstermektedir. Di~er taraftan arılı kovan
varlı~ının kompozisyonu ile verim düzeyi de hızlı bir değ"işim
göstermiş ve 1980 yılında % 60 olan modern kovan oranı % 93 i e

ulaşmıştır. Yine 1980 yılında keloni başına ortalama 11.3 kg


bal alınabilirken bu· de?Jer %' 65 artarak 17.03 kg la
yükselmiştir.

Koloni başına verimlilikte· saı1lanan gelişmenin kayna?tı ı


arıcılıqın giderek daha ileri tekniklerle ve bilinçli olarak
yapılıyor olmaktan çok, arılı kovan varlı?Jının hızla yeni tip

kovanlara dönuştürüıebilmiş olmasıdır. Yani halen TUrkiye' de


arıcılık hemen hemen tamamen modern kovanlarla, fakat ilkel
yöntemlerle yapılan bir u?Jraşıdır.
Kovan sayısının ve yeni tip kovan kullanım oranının
artma::nndan kaynaklanan ürün artışıbeklenilanin çok altında
gerçekleşmiş veya modern kovan kullanma avantajı gere~ince
de~erlendirilemeruiştir.
Mevcut balarısı (Apis mellifera L.) genotiplerinin tanımı
yapılarak hangi bölgelerde hangi genotipleri kullanmanın daha

uygun oldugunun belirlenmesi, uygunıugu tespit edilen


genotiplerden arıcılığ'ın ihtiyacı olan nitelik ve nicelikte
damızlık üretilmesi, arıeıların e?Jitimi ve örgütlernaesi ve arı

sağlığı ile ilgili sorunlar çözUm bekleyen başlıca önemli


konulardır.

ülkemizde arıcılık devlet deste~inden ve teşviklerinden


yoksundur. Arıcılar kendi sorunlarıyla başbaşa ve hemen hemen
tamamen bireyselolarak hareket etmektedirler. Toplam bal
üretimi ile koloni başına verim bakımından saglanan geıişme
daha çok ülkenin sahip oldu~u do~al kaynakların ve potansiyelin
ortaya koydu?ju bir sonuçtur. Oysa ı arıcılı?jın iç içe oldu~u
eğitim, araştırma, yayım, örgütlenme, pazarlama, arı sa11ı1ı ve

kaliteıi damızlık kullanımı gibi sorunların aşılması durumunda


toplam koloni varlığ'ı ile keloni başına verimin bir kaç kat
artırılması ve Türkiye'nin dünya arıcılı~ının lideri olmasının

sa1lanması ulaşılması imkansız bir hedef de~ildir.


4

ülkemiz arıcılı~ının
üretimde kaliteli damızIık
KOlonilerin ana arılarının en geç
gere~inden hareket i halen
yaklaşık 3.3 milyon kolani yılda en az 1.6 adet
genç ve kaıiteli ana arı üretilmesi
Türkiye'de ta Türkiye üzere Tarım
ve Köyişleri Bakanlı~ı!na ba~lı rma enstittUeri
üretme istasyonlarında ve ö letmelerinde ana
arı üretimi yapılmaktadır. Ancak ihtiyacı
karşılamaktan çok
bulunmaktadır.

Türk arıcılı~ının bul tmduğu damı sorununun


aşılması için değişik uygun
nitelik ve niceıikte ana arı
damızlıkların kalites ve
üretimin sürekli ana
arı üretim

işletmelerin
Erzurtun ili oldukça buyUk
potansiyele sahiptir. Erzurum
va engebeli bir güney
ilçeleri korunga i yoncaı
balözü ve çiçek tozu veren bitkilerle
ise sebzeciligin ve
mikrokıima
etkileyecek bir tarımsal

İllrol kovanların
tamamlanmıştır. populasyonu Ka
arı ırkının di~er

akotiplerle çeş i düzeylerdeki melezIerinden ibaret olup,


yöre koşullarına olmuştur.

Ekoloj ik koşulların arıcılı~a uygun oluşu nedeniyle


Erzurum ili her yıl yaz aylarında arıcıların akınına

ug-ramakta ve olarak
Halen Erzurum genelinde arılı

mevcut olup, bunların 7 . İlin


yıllık bal 1.535.059 kg' Erzurum' koloni
varlı~ı Türkiye' ;
uretimi ise fdeki 2.5 t
oluşturmaktadır. 1 • kolani' ve
koloni başına verim (11
üzerinde bulunmaktadır· . i 1993).
Erzurum ili, yukarıda rakamlarla ifade edilen
varlı~ı ve koleni
arıcılı~ımız içerisinde

bal üretimi arıcılıktaki


Erzurum arıcılı~ının ve arl.cılı~ının

bulundu~t1 açmazın en tlnemli biri k


konusunda yaşanan sı Yeni
oluşturulmasında ve ana
yenilenmesinde hemen
yetiştirilen ana arılar
kontrollU Uretim
yüksek ana arıların
koloni başına
Bu araştırma,

teknikleri ana arıların

özelliklerini karşılaştı
BölgesiInin
ana arı yetiştiricili~i
ana arı üretimi uretim
teknikıerini belirlemek t1.r.
Arıcılıkta amaç, balarısı L. )
kolonilerinin nektar
kaynaklarından en yUksek

bunları balı polen, arı

urunlerine dönüştürmelerini
Bir arı kolonisi arı

ve erlmk arı olmak üzere


göze çarpmaktadır. Fa ik
özellikleri ile
önemli bireyana
verim. bakımından
örtusü dışında çok ana ar.ı ve onun k
de<Jeriyle ilişkili bulunmaktadır } .
Ana arı, bir kolonideki butUn . Kovan
içindeki en önemıli
yeni generasyonları oluş
feromonlarla da bireyleri ve
sosyal dUZEmi
Koloninin i gelişme hızı,

ve ya~macılık e~ilimi ve
örme, yaşama gücü ve ana arı
ve onunla çiftleşan J ana arının
yaşına ve kalitesine V.B .T{umova i 9 1
.
Ferşine AdI, 1993}.
Ana arının onun
a~ırlı~ı, yeti ve i

ovariol sayısı, çapı ve spermatekada depolanan


spermatozoid sayısı bir kusurunun olup olınaması
gibi özellikıerinin bileşkesi niteli1indedir (Cheng ve Yuan,
1995; Kaftano~luı 1 7a) .
Ortalama olarak 4-5 yıl yaşayan ana arı, damızlık
deq-eri yüksek olsa, Ustnn damızlık değerinin

gereıttirctiq-i ancak k 1-2 yılında


gösterebilmekte; daha ileri dUşerek

koloninin gelişme hızı ,19 i 19 ; Fıratlı ı


1988; Kaftano~lu ve ark., 1 8 1 1992).
Woyk:e ( 1994) t nin göre, ana
fazla yavru üretme yetene~inde , bal bakımından bir
yaşlı ana arıya sahip keloniler ana arısı yaşlı olanlardan
% 19-27'lik bır üstünlUk
Dı~er taraftan İnci {i ana arının olması

durumunda kolonının veriminde· % sağlanacağını

belirtmiştir. Genç (1992) ise, ana arısının bir


yaşında olmasının iki verimini % 2 a
artırdıı;tını saptamıştır.

Ana verimli olarak


arının ça~ının 0-
2 yaş dönemı oldu~uJ iki yaşını dolduran ana arıların hızla
verımlılıklarını kaybettikleri ve buna ba~lı kolonilerin
gelişme hızlarının azaldı~ı ve Hooper,
1985}.
Ana arısı olan
yaşlı verme
e~iıimi göstermeleri nedeniyle,
zamanda etkili bir o~ul·
(Morseı 1974; J{aftano~luı 1988),
i

İki yıldan fazla damızlıkta ana arıların,


spermatekalarındaki spermatozeid
olarak, yumurtlama hızları yumurta bırarna
e~ilimleri artmaktadır (Butlar ı 1 4).
Genç ana arıların yaşlı olanlara iki kat daha fazla
yavru ürettikleri belirtilerek başarılı ve bir
arıcılık için ana arıların yılda

bir yenilenmesi gerektiği vurgulanmaktadır ( 1991).


f

Genç ve çalışkan ana arılar l.500~2. ytmurta


bırakırlar. Bir ana aı:, ı 2 .000-300. yumurta
bırakmakta ve bir yumurtanın döllenmesı için spermatekadan
yaklaşık olarak 6-6 spermatozoid salıverilmektedir (Genç,
1990).
Spermatekasında 4-5 milyon spermatozoid taşıyan bir ana
arının bu stokunu en geç iki yıl içerisinde tüketece~i gerçe1i
ortaya çıkmaktadır. Yani ana arı yaşlandıkça spermatekadaki
spermatozoid sayısı azalmakta ve bu tip ana arıların
kolonilerde döııenmemiş yumurta bırakma oranı artmaktadır.
durumda yaşlı anaarıların bulunduğu kolenilerde erkek arı
populasyonu artmakta, işçi artış hızı
koloninin gelişme hızı ve bal düşmektedir.
8

genç, çalışkan ve kaliteli ana arılar güçlU populasyonlar


olu:şturabilmektedirler (Kaftanoc}lu, 1987ai Akdemr ve ark.,
1990: Genç, 1990).
Szabo ve Heikel (1987) tarafından 1982-1985 yılları
arasında yapılan bir çalışmada, optimum koşullarda yetiştirilen

O, I, 2 ve 3 yaşlarındaki ana arılarda ortalama olarak


sırasıyla 7. 77±O. 79, 7.63±O.85, 5.57±O.64 ve 2.08±O.62 milyon
spermatozoid sayılarak spermatozoid miktarının ana arı yaşı
arttıkça logaritmik olarak azaldı~ı saptanmıştır.

Kolonide uretilen yavru miktarı ile koıoninin bal verimi


arasında pozitif bir iıişki mevcut olup; Cal e ve Gowen (1956),
ana arının günlük yumurtlama hızı ile koloninin bal verimi
arasında r==O. 70 gibi önemli ve oldukça yUksek bir korelasyon

bulmuşlardır. Yine aynı şekilde Farrar (1937) de koloni


populasyonu arttıkça bal veriminin arttı~ını ve bu iki de~işken
arasında pozitif ve yüksek bir ilişkinin (r==O. 93) oldu~unu
bildirmiştir (Genç, 1992).

Geniş çaplı ve ticari anlamda ana arı yetiştiricili<';tinde

larva transfer yöntemi (Doolittle yöntemi) kullanılırken;

ülkemizdeki üreticiler bu yöntemi uygulayamadıklarından do?Jal


yüksüklerden ana arı yetiştirmekte ve koloni sayısının

artırılması için de do<Jal yüksUklerden yararlanmaktadırlar.


Oysa genetik yapı ve yaşın dışında aşılanan larvanın yaşı ve
beslenmesi, temel yüksüklerin bf.\yüklü~ü, alıştırma ve ıslatma
işlemleri, besleyici kolonilerin kondUsyonu ve bakımı, her bir

besleyici koloniye verilen larva sayısı gibi faktörlerle


yetiştirme mevsimi ana arı kalitesini önemli ölçüde
etkilemektedir.
Mouatadıd (1978), nektar akımı sıra:=:nnda (haziran-temmuz)
yetiştirilen ana arıların çıkış a1ırlıklarının diğer zamanlarda

yetiştirilenlerinkinden önemıi derecede daha fazla oldu1unu


belirtirken; Weiss (1983) , kaliteli ana arı üretimi için
koşulların en uygun oldu~u dönemi kolonilerin o~ul verme
e1ilimi içerisinde bulundu1u dönem olarak tanımlamaktadır.
Doğal oSj'ul verme dönemlerinde kolonilerin işçi arı
populasyonu en fazla ve erkek arı sayısı yeterli düzeydedir. Bu
dönemde kolonilere bol miktarda nektar ve taze polen taşınmakta
ve arıların balmumu salgılama ve petek örme akti vi teleri en
yüksek seviyede bulunmaktadır. KontrollU ana arı üretiminde
kullanılacak besleyici ve
stoku yeterli ve bakıcı işçi arı sayısı fazla olan bu
kelonilerden seçilmesi gerektiğ'i bildirilmektedir (
1985) .
Yaz aylarındaki uygun ı ve kolanilerin

balı polen ve su gibi ihtiyaçlarının durttmunda


do~al üretim dönemleri dışında ana arı ttretiminin
oıabilece~i; fakat ana arı ve için en
sezonun koloni ihtiyaçlarının karşılandığ'ı

mevsimler oldu~u ifade (Kaftanoğ'lu ve ark. i 1992;


Genç, 1994).
Weiss (l983) , ana arıların
kolonilerdeki kuluçka ve
gruplarından işçi arı oldu~u

yetiştirilebilece~ini
O~ul verme hazırlığ'ındaki
yumurtalıkları henüz olduğ'undan salgı

bezlerinin etkinli~i en verme


hazırlı~ı ilerlemiş olan
üretiminde ve yavru yetiştirmede
(Ruttner, 1983).
Fıratlı (1998) ise, içi ve
kovan dışıkoşulların ana. arı için en
oıdu~unu; koloni populasyonunun peteıklerin
bal ve polen dolu ve tarlacı olarak
çalıştıkları bu dönemde yetiştirilen ana iyi
beslendikleri üstün özeııiklere
bildirmiştir .
. Ana arı yetişti.rme için en uygun dönemin arıcılık yapılan
yörede nektar ve gelişinin yeterli i erkek arıların bol ve

iklim koşullarının istikrar kazandı~ı dönem ya da ana


arı yetiştirmede kullanılan besleyici kalanilerin sürekli
olarak şurupla ve proteince zengin ek yemlerle yemlenmeleri
gerekti<Ji ifade edilmiştir (Kaftano<;tlu ve ark., 1992;
1994) •
Kaftano~lu ve (l992) tara
bir araştırmada, nisan~eylül

ana arı yetiştirmenin oldUğu; ve


çiftleşme oranı ve stıre kısa
oldu<'Jundan ticari ana arı yetiştiricili<}inin nisan ve mayıs
aylarında daha ekonomik ve randımanlı olduğu bulı~uştur.

Morse (1979)1 araştırma amaçlı ana arı yetiştiricili~inin


her zaman yapılabileceğini, fakat kaıiteli ve randımanlı bir
üretim ıçın çevrede yeterince nektar ve polen verebilecek
çiçekli bitkiye ihtiyaç olduğunu bildirmişti.r.
Bazı araştırıcıları ana arı yetiştirmek için en uygun
dönemin oğul mevsimi olduğunu 'fUrgularken (Morse, 1979; Laidlaw
ve Eckert, 1962); bir kısım araştırıcılar ıse, kolanilerin
polen ile beslenmeleri durumunda kış aylarında bile ana arı
yetiştirilebiıece~ini ifade etmişlerdir (Taber ve Poole, 1974;
Tabe i' , 197 6) .
Rawash, vd., (1983) i 1, 2 ve 3 günlttk yaşlı larva
aşılanarak yetiştirilen ana arılardan, en ağırlarının 1 gUnlük;
en hafifıerinin ise, 3 gtlnlük larvalardan yetiştirilen ana
arılar olduğunu belirlemişlerdir.

Saares (1984) tarafından yapılan bir çalışmada, en fazla


çıkış ağırlığına ana arıların
sahip gttnlUk bir larvalardan
yetiştiriıen ana arılar olduyu bulunmuştur.
öder (1984) 'in Eckert (1934) fe atfen bildirdi~ine göre,
ana arı yüksUğandeki gıda miktarı ile meydana gelen ana arının
bUyUkıuq-ü önemli ölçüde yüksüğUn kabartılmaya başlandığı andaki

larva yaşına baqlıdır. Yaşı 72 saate kadar olan larvalardan ana


arı yetiştirmek m(~kün olmakla beraber; 48 saatten yaşlı olan

larvalardan yetiştirilen anaların vücut bUyUklttğtt, daha genç


larvalardan yetiştirilenlere göre, gözle görülür derecede
önemıi bir farklılık göstermiştir. Bir gtlnlUk larvalardan
yetiştirilen ana arılar i daha UstLtn özellikler
göstermektedirler.
Kaftanoğlu (1988), aşılamada kullanılacak larva yaşının
ana arının çıkış a1ırlı~ını do1rudan etkiledi~ini bildirmekte
ve kaliteli ana arı üretiminde 0-24 saatlik larvaların
kullanılması gerekti<'Jini; 2, 3 ve 4 günlük larvalardan
yetiştirilen ana arılarJ_n daha ufak, ovario1 sayılarının daha
az ve spermateka çaplarının daha ktIÇUk olduı}unu ifade
etmektedir. Ayrıca, 1 günlük larvalardan yetiştirilen ana
arıların spermatekasında, 3 günlük larvalardan yetiştirilenlere
göre, % 30-50 oranında daha fazla spermatozoid depolandı<}ını
belirtmektedir.
11

Aşılamada genç larva kullanmanınönenu başka çalışmalarda


da vurgulanmış ve yetiştirilen ana arıların kalitesini artırmak
amacıyla 0-24 saatlik larvalar kullanılmıştır (Kaftano<jlu ve
ark., 1988; Gül ve Kaftanog-ıu, 1990; Kaftanoı1lu ve Kumova,
1992) .
Ebadi ve Gary (1979) i larva kabuloranını artırmak
amacıyla, aşılama çerçevelerine monte edilecek ana arı
yLtksük:lerinin yapımında daha önce yavru üretiminde kullanılmış
esmer fakat temiz petek mumlarından yararlanmışlar ve aşılama
randımanını eski mtım kullanılması durumunda % 86, taze
balmurntından yapılan yUksüklerde ise % 76 olarak bulmuşlardır.
Araştırıcıları aşılama sırasında larvaların üşüyttp

kurumamaları için aşılamanın 25-30 Oc sıcaklıkta ve oransal


nemi % SOInin Uzerinde olan kapalı bir ortamdayapılması
gerektiı;tini bildirmektedirler (Harry ve Laidlaw, 1979; öder!
1984; Fıratlı, 1988).
Bir kısım araştırıcılar ise, larva kabuloranını ve ana
arı çıkış a~ırlı~ını artırarak daha kaliteli ana arılar elde

etmek amacıyla aşılamada arı sütü kullanmışlardır (Bodolanova,


1974; Taranov ı 1974; Ebadi ve Gary, 1979; Macicka, 1985).
Ana arı olarak gelişecek larvaların bütün larva döneminde
kesintisiz olarak ve sadece arı sütü ile beslenmesi
gerekmektedir (Laidlaw, 1979).
Weiss (1983) 'e göre, temel yüksüklerin arı sütü ile
ıslatılması larvaların yUksUklere kolayca nakledilmesini
sağ'lamakta, işlemler sırasında kuruyup tUmelarini engellemekte
ve beslemedeki kesintiıeri ortadan kaldırmaktadır.
DıHlti yumurtalardan çıkan larvaların işçi arı ya da ana
arı olarak farklılaşmasını larva döneminde tüketilen besin
madde miktarı belirlemektedir. Büttm larvalar yaşamlarının ilk
iki günü boyunca bakıcı arılar tarafından üretilen arı sütü ile
beslenirlerken; ana arı olacak larvalar larva döneminin
tamamında sadece arı sütn ile beslenmektedirler (Laidlaw,
1985) .
Bobrzecki ve Prabucki (1975) tarafından Polonya'da yapılan
bir çalışmada, arı sütü üzerine aşılanan larvalardaki kabul
oranı bal ve su üzerine aşılananlar ile kuru aşılama
yapılanlarınkinden daha yUksak bulunmuştur.
12

Delaplane ve Harbo (1988} tya göre, temel yUksUklerin


aşılamadan önce arı sütü ile ıslatılması ana arı çıkış
a~ırlı~ını artırmakta, fakat larva kabuloranı Uzerine olumlu
bir etki yapmamaktadır.

Gül ve Kaftano~lu (199ü) tarafından yapılan bir çalışmada,


larva kabuloranı arı sütü üzerine yapılan aşılamada ortalama %
64.8, su üzerine yapılan aşılamada ve kuru transfer yönteminde
ortalama % 55.2 olarak bulunmuştur.
Kaftano~lu ve Kumova (1992) tarafından ise, arı sütü
~ıllanııarak yapılan aşılama ile nisan, mayıs, hazir~n, temmuz,
a~ustos ve eylUl aylarında sırasıyla % 91.4 1 % 83.3, % 81.7, %

85.0, % 60.0 ve % 58.3'lük ortalama aşılama randımanı; % 89.3,


% 80.0, 75.0, 65.0, 69.2 ve 65.1 'lik ortalama çifth~şme
oranı de~erleri elde edilmiştir.

Arı Sütü ilavesiyle yapılan larva transferinden elde


edilen ana arı yüksUklerinin yönteıderle {kuru transfer
yöntemi, su ilaveli transfer ) yetiştirilenlerden daha
bUyttk olduğu ortaya çıkmıştır. tri ve uzun. yUksilkIerde larvanın
ihtiyacından fazla arı sütü bulunduğu, bu tip yUksük1erden
çıkan ana arıların daha iri ve canlı oldukları bildirilirkeni
kısa ve ufak yüksUk1erdeki larvaların ço~u defa gözdeki arı
sütilnü tamamen tUketti~i ve bazen yetersiz beslenme sonucu
daha küçük ana arılara dönüştü~ü ifade edilmiştir (Gül ve
Kaftano~luı 1990).

Ana arı üretiminde genellikle anasız Uretim kolonileri


~ıllanılmaktadır. Bazı ana arı yetiştiricileri aynı koloniyi
hem' başlatıcı ve hem de besleyici koloni olarak
kullanmaktadırlar (Laidlaw, 1985).
Ferşine AdI (1993) f ın Böttcher ve Weiss (1962) ile Weiss

(1967) 'e atfen bildirdiqine göre J ticari ana arı üretim


istasyonlarında aşılama yapılmış temel ytlksük1er önce bak'ıcı

işçi arı sayısı fazla olan ana arısız başlatıcı kolonilere


verilmekte ve burada 24 saat kaldıktan sonra anasız veya ana
arısı hapsedilmiş bitirıme kolonilerine nakledilmektedir. Ayrıca
yUksük'lere nakledilen larvanın kolayca kabul ediımesini
ga~lamak için larva transferi yapmadan önce boş yUk!3ükler
kovana verilerek arılarca temizlenmesi ve koloninin genel
koktlsunun yttksUklere sinme!'>ı sa11anmaktadır.
13

Rawash, vd. ,
(1983) 'ne göre, her bir ana arı uretim
kolonisine verilen yUksUk sayısının ana arı kalitesi Uzerine
bir etkisi bulunmazkent aşılanan larvaların yetiştirici

kolonideki yeri çok önemli olmaktadır.

wischer (1986) ise, bir kolonide merkeze yakın çJözlerdeki


ymnurtalardan kenardakilere görei çerçevenin üst çıtasına yakın

olanlardan da alt çıtaya yakın olanlara göre daha sıklıkla ana


arı yetiştirilebildigini ifade etmektedir.
Yapılan bir çok çalışmada, ana arının çıkış ağırlıg.ı ile
oYar iol sayısı, yavru üretim mi ktarı, bal verımı ve polen
gelişi arasındaki ilişkiler araştın.lmıştır. Nitekim woyke
(1971) i ana arının çıkış agırlıgı ile yumurta tüpü sayısı
arasında pozitif bir korelasyon (1'=0.75) buluncingunu saptamış
ve bazı araştırıcılar da çıkı.ş ağırlığının arıcıların

seleksiyon için kullanabilecekleri güvenilir bir indeks


oldu'junu vurgulamışlardır (v{oyke i 197 ı; Szabo, 1973).
Ana arıcia yumurtlamaya başlama çağının çıkış agır lı ğı ile
ters ilişki içerisinde olclwJu, çıkış ağırll.ğı fazla olan ana
arıların düşUk olanlara göre daha erken ytuuurtlamaya
başladıkları bildirilmektedir (Eid, vd.! 1980a).
Yine aynı araştırıcıların yaptıklan. başka bir (;alışmada

Karniol ana arılar.ında yumurtlama öncesi süre, çlkı.Ş ağırlığı,

ytuuurta tüpu sayısı arasında ve spermatekadcıki spermatozoid


sayısı ile spermateka çapı arasında bir ilişkinin bulunduğu;
özellikle ilkbahar ve yaz mevsiminde yetiştirilen ana arılarda

çıkJ.ş ağırlığının ana arıların diger karakterleri üzerinde


büyük bir etkiye sahip olduıju ve çıkış aı~ırlııjının verimıiliğ'in
bir göstergesi olarak deqerlendirilebileceqi bildiriımiştir

(Eid, vd., 1980b),


Tri5hina ve 3hemeleva (1974), farklı genotiplere aitana
arılar üzerinde yaptıkları bir çalJ.şmada; vUcut agırlııjı,
ytuuurta tupü sayısı, ana arı memelerinin bUyUklU~U ve derinliıji
gibi karakterler aras.1nda bir ilişkinin mevcut olmadıgını, en
bUyük ilişkinin ytuuurta tüpü sayısı ile yUksük büyüklüğU

arasında olduğ'unu ortaya koymuşlardır.

Fıratlı (1982) ise, ağır anaların daha fazla ve uzun sUre


ytuuurtlama yetenegine sahip olduklarını ve bu s omut_ bulgunun
ana arıların seleksiyonunda güvenilir bir ölçüt olarak
kullanılabileceqini beıirtmektedir.
14

Corbella ve Gonçalves (1982) tarafından Afrika arıları ile


yapılan bir araştırmada çift aşılama yöntemi ile yetiştirilen

ana arıların çıkış ağırlıkları ortalama 222.68 mg olmuştur.


Yine aynı araştırıcılar tarafından ana arı çıkış a~ırlı~ı ile

spermateka hacmi arasında pozitif bir ilişki bulunmuş; fakat bu


ilişkinin istatistik olarak önemli olmadığı anlaşılmıştır.
Harbo (1986) 'ya göre, ana arının ağırlığı ile günlük
yumurtlama miktarı arasında oldukça yüksek bir korelasyon
(1'=0.73, mevcut olup, do1al çiftleşen ana arılar yapay
n=112)
tohumlama yapılanlardan hem daha ağırdırlar ve hem de günde
daha fazla yumurta bırakmaktadırlar.
Huang ve Zhı (1985) tarafından 1ıı ana arı ile yapılan bir
araştırmada, ana arıların çıkış a(rırlıkları ile ovariol
sayıları ve ymnurtlamaya başlama ağırlıkları arasında yakın bir
ilişki bulunduçtu saptanmış ve ana arı çıkış ağırlığının yüksek

verimli ana arıların seçiminde yararlı bir indeks olacağı ifade


edilmiştir.

Bu çalışmada ErZU.Llınt koşullarında haziran, temmuz ve


ağustos aylarında arı
sütü Uzerine aşılama, kuru aşılama ve SU
ilaveli aşılama yöntemleri kullanılarak yetiştirilen ana
arıların çeşitli özelliklerinin incelenip karşılaştırılması
suretiyle bölgede ana arı yetiştiriciliği yapacak özel ve tUzel
kişiler için gerekli olan ana arı yetiştirme tekniklerinin
belirlenmesi, ana arı seleksiyonunda güvenle kullanılabilecek
kriterlerin tespiti ve arı yetiştiricilerine ışık tutulması

amaçlanmıştır.
lS

3. MATERYAL VE METOT

3. ı. Materyal

3.1.1. Arı Materyali

Araştırma,ja, }\tatttrk Üniversitesi ziraat Fakültesi ziraat


İşletme MlidUrlU(r{1 bünyesindeki eı:Jitim-araştırma ve uygulama
arılığında bulunan balarısı (Apis mellifera L.) kolonileri
kullanılmıştır.

}\na arı üretimi için arılıktaki üstün nitelikli güçlü


kolonilerden seçilen bir koloni damızlık larva temini için
kullanılırken; yine güçlü koloniıerden seçilen 6 adet besleyici

koleıni ve toplam 46 adet de çiftleştirrne kolonisi


kullanılmıştır.

3 .1.2. Kovan Materyali

Kovan materyali olarak standart ölçülerde Langstroth tipi


ahşap arı kovanları ile üçer çerçeveli ve ikişer bölmeli
çiftle~;tirme kovanları (ruşet) kullan.ılmıştır.

3. ı. 3. Diğer Materyal ve Araçlar

Damızlıkı besleyici ve çiftleştirme kolonilerine 1: 1


oranında hazırlanmış şeker şurubu ile yemlerne yapılmış ve
aşılama çerçeveıeri, yUksUk taşıyıcı çıtalar i transfer kaşı~ı,

ana arı ızgarası, ana arı karesleri, balmumu ve diğer arıcılık

malzemeleri ile inkübatör, araştırma mikroskobu, thoma lamı,

mikrometre, hassas terazi, bistUrı, ınce uçlu pens, cımbız, lam


ve lamel gibi laboratuvar gereçleri kullanl.1mıştır.

3.2. Metot

3.2.1. Ana Arı Yetiştirme

Araştırmadai Haziran, Temmuz ve Ağustos 1995 aylarında

larva transfer tekniği ~ıllanılarak (Doolittle yöntemi) ana arı

yetiştirilmiştir. Arı sutu ilaveıi aşılama yöntemi (I\.; i kuru


16

aşılama yöntemi (B) ve su ilaveli aşılama yöntemi (C) olmak


üzere üç ayrı transfer tekıü~i kullanılmış ve yeti.ştirilen ana
arıların do~al çiftle.şmeleri sa~lanmıştır.

Arılıktaki kolonilerden aynı koşullardaki diğerlerine


üstünlüğünü kanıtlamış bir kolani dam_ızlık koloni olarak
ırullanılmı.ştır. Transfer için ihtiyaç duyulan sayı ve ya.şta

larva elde etmek üzere, damızlık ~)loninin ana arısı aşılamadan

4 gün önce bu kolonide özel bir bölmeye alınmıştır. Ana arı

ızgaralı bölme tahtası ile ayrılmış olan bu bölmeye !<abartılmış

boş bir petek verilmiş


ve ana arının bu boş peteğe yumurtlaması
sa~lanmıştır. Dört gün sonra bu yumurtalardan çıkan 0-24
saatlik larvalar aşılamada kullanılmıştır (öder, 1984; Fıratlı,
1988) .
Her bir larva transfer grubunda 2t :şer adet olmak üzere
araştırmada toplam 6 adet ana arı.:nz besleyici koloni
kullanılmıştır. Besıeyici kolonilerin her birisine bir aşılama
çerçevesı üzerinde 30 adet larva verilmiştir. Böylece bir
yeti.ştirme döneminde 3 transfer grubunda toplam 3 grup x 2
koloni x 30 larva = 180 larva transfer edilmiş ve 3 yetiştirme
dönemi süresince toplam olarak 180 larva x 3 dönem = 540 adet
larva transfer edilmi.ştir.
Aşılanan larvaları transferden bir gnn önce hazırlanmı.ş ve
her bir larva transfer yöntemi için şansa ba~lı olarak
belirlenmiş olan ana arısız besleyici kolonilere verilmiştir.

Ertesi gün yapılan kontrolde arılar tarafından beslemeye


alınmış olan larvalar sayılarak aşılama randımanı bulunmuştur.

Besıeyici kolonilerde 10 gtın kalan kapalı yüksükler f

boyları ölçülüp tek tek kafeslenerek ana arı çıkışına kadar


olan sürede iç sıcaklığı 33. O±O. 05 Oc ve oransal nemi % 60-65
olan bir inkUbatörde tutulmuştur
(Reid, 1975).
İnkUbatörde sürekıi izlenen kapaLL yUkSüklerden çıkış
yapan dölsUz ana arılar çıkıştan hemen sonra 0.001 gr
duyarlılıkla çalışan bir hassas terazi ile tartılmıştır. Çıkış
a~ırlıkları ölçülen ana arılar kafesIe çiftleştirme

kolonilerine veriımiştir.
Kafes içerisinde çiftleştirme kolonilerine verilen dölsüz
ana arılar 24 saat sonra kovan içerisinde serbest
bırakılmıştır. Koloniler her gün düzenli olarak kontrol edilmek
suretiyle çiftleşmesini yaparak yumurtlamaya başlayan ana
arılarda çiftleşme oranı ve yumurtlanta öncesi sttre
belirlenmiştir.

Çiftleştirme kolonilerine verilen ana arıların do~al yolla


çiftIeşmeleri sayIanmıştır. Her bir transfer grubunda
yumurtIamaya başlayan ana arılardan şansa bayIı olarak seçilen
lA' ar tanesi laboratuvara alınarak bunların spermateka çapları
ölçttHlp spermatekalarındaki spermatozoid sayıları saptanmıştır.
Bu işlemler Haziran, Temmuz ve Ayustos 1995 yetiştirme
dönemlerinde aynen tekrarlanmıştır.

3.2.2. Besleyici ve çiftleştirme Kolonilerinin


Hazırlanması ve BaJc:ımı

Araştırmada,her bir transfer grubunda 2 i şer adet olmak


üzere 6 adet besleyici koloni kullanılmıştır. Besleyici
koloniler bol miktarda bakıcı işçi (genç) arısı ve gıdası
bulunan; fakat bakmaları gereken yavrusu olmayan anasız
koloniler olarak düzenlenmişlerdir.
Bu amaçla, larva transferinden bir gün önce arılıktan
güçlü koloniıerden 6 tanesinin anası alınmış ve arılar
hıluçkalığa silkelenerek tek kata sıkıştırılmıştır.

Kuluçkalıktaki ballı, polenli ve çıkmak üzere olan kapalı


yavrulu peteklerden 8 tanesi kolonide bırakılırken; yumurtalı
ve açık yavrulu petekler koloniden çıkarılmıştır.
Aşılama çerçeveleri ortadaki kapalı yavrulu petekler
arasına verilirken; ballı ve polenli olanlar kovan kenarlarına

yerleştirilmiştir (öd.er, 1984; Kaftanocjlu, 1987c; Yılmaz,


1989) .
Çiftlaştirme kolonileri, içerisine
standart Ölçülerde 3
çerçeve alabilen çiftleştirme kovanlarına 1 çerçeve arılı ve
ballı i 1 çerçeve arılı ve kapalı yavrulu ve 1 çerçeve de
örülmüş boş petek verilerek kullanımdan bir gün önce
hazırlanmıştır. Ana arı yetiştirme süresince çiftleştirme
kolonileri ile besleyici kolonilere 1:1 oranındaki şeker
şurubuyla yemleme yapılmıştır (Öder, 1984; Fıratlı, 1988).
IS

3 . 2 .3. Ana Arı Tüksükler.inin Hazırlanması

Ana arı yUksuklerinin yapımında 10 cm boyunda ve 9 mm


çapında sert ağaçtan yUksUk kalıpları kuııan~lmıştır.
yapılmış

Bu kalıplardan 15 tanesi 2.5 cm ara ile taşıyıcı bir çıta


üzerine monte edilerek manıiril hazırlanmıştır. Mandrile baiJlı
yUk3Uk kalıplarının 10 mm' lik uç kısımları 3-4 defa erimiş
balmumuna daldırılıp çıkarılarak elde edilen yapay yüksUkler
diplerine balmumu dökülmek suretiyle taşıyıcı çıtaya
sabitleştirilmiştir.

3.2.4. Larva Transferi (Aşılama)

Aşılama işlemleri için önce darnızlık


koloniden alınan
trans fer edilecek larvaların bulunduğu petek nemli bir beze
sarılarak sıcaklığı 25 Oc ve oransal nemi % 50 olan aşılama

odasına taşınmıştır. Odanın sıcaklığı tarmometre ile kontrol

edilmiş ve gerekli nemi saiJlamak üzere odanın zeminine


aşılamadan önce su serpiımiştir.
Aşılanacak larvalar kuru larva transferinde doğrudan yapay
yUk3tlklere aşılanırken; su ilaveli larva transfer yönteminde
kibrit çöpü ile boş ylıksliklere konan birer damla su Uzerine ve
arı sutu ilaveıi larva transfer yönteminde ise 1: 1 oranında
sulandırılarak yine kibrit çöpü ile boş yUksUklere konan birer
damla arı sütü üzerine aşılanmışlardır (Laidlaw, 1979).
Her bir aşılama çerçevesine 2 adet yUksUk taşıyıcı çıta
üzerinde 2 x 15 == 30 adet larva transfer e(iilmiştir. Aşılanan
larvalar bir gün önceden hazırlanmış olan besleyici kolonilere
verilmiştir.

3.2.5. Kapaıl. Yüksükl.erin Hasat).

Besleyici kolonide 10 gHn süre ile kalarak kapanan ana arı


yUksUkleri tek tek kafeslenip kuluçka snresini tamamlayıncaya
kadar inJct.lbatörde tutulmuştur. Çıkış yapan dölst1z ana arılar
çıkıştan hemen sonra tartılarak çıkış a~ırlıkları bulunmuştur.
Bunlardan şansa baÇtlı olarak seçilen Tennn.uz 1995 döneminde 16
tanesi, Haziran ve A~ustos dönemlerinde ise ıSter tanesi
kafeslenerek çiftleştırma kolonilerine verilmiştir.
19

3.2.6. Ana Arıların Bazı Özelliklerinin İncelenmesi

a) A.Jılama Randımanı (Larva KabulOranı): Besleyici


koloniden alınan aşılama çerçevesı üzerindeki larvalardan
arılarca kabul edilerek beslemeye alLnanlar sayılmış ve %
olarak aşılama randımanı bulunmuştur (Kaftanogıu ve Kumova,
1992) .
b) Çiftleşme Oranı: çiftleştirme kolonilerine verilen
dölsUz ana arılardan çiftleşmesini yaparak yumurtlamaya
başlayanlar sayılmak .3uretiyle çiftleşme oranı bulunmuştur

(Kaftanoqıu ve Kumova, 1992).


c) Yüksük Uzunluğu: Kapalı ana arı yüksliklerinin
uzunlukları "mm" cinsinden ölçUlmüş ve yetiştirme yöntemine
bağlı olarak yuksük uzunlukları bulurnmıştur (Gül ve Kaftanoğlu,

1990) .
d) çıkış Ağırlığı: İnkübatöre alınan kapalı ana arı
yUksUklerinden çıkış yapan ana arılar 0.001 gr duyarlılıkla
tartılarak ana arı çıkış ağırlığı bulunmuştur (FJ.ratlı ve
Budak, 1992; Genç ve Aksoy, 1993).
e) Yumurtlama Öncesi Süre: çiftleştirme kolonilerine
verilen dölsüz ana arılar için memeden ç:ıkıştan yumurtlamaya
başlayıncaya kadar geçen süre belirlenmiştir (Gül ve
Kaftanoqıu, 1990).
f) Spermatek:a. Çapı: Çap ölçümü ıçın laboratuvara alınan
ana arının 8. ve 9. abdomen segmentleri ince uçlu bir pensle
kopart.Llmak suretiyle önce spermatekası açığa çıkartılmış ve
Uzerindeki trake aqı temizlenip bir lam uzerine
yerleştirilmiştir. Daha sonra ıse, mikroskop altında

mikrometreli olcUler yardımıyla "mm rı cinsinden spermatekanın


çapı ölçUlmüştür (Kaftanoğlu ve ark., 1988).
g) spermatozoid sayısı: Çap ölçUmünden sonra spermateka
zarı parçalanmış ve bir pastör pipeti kullanılarak

spermatozoidıerin küçük bir porselen kaba konan 1 ml % 0.09'luk

NaCl çözel ti.3i ile karışması sağlanmı~tır. Bu karışıma 4 ml


musluk suyu ilave edilip pipetle tekrar karıştırmak suretiyle
çözel ti homoj en hale getirilmiştir. Çözel ti.den alınan örnek
'I'homa lamına (haemocytometre) yerleştirilmiş ve mikroskop
al tında spermatozid sayımı yapılmıştır (Kaftanoğlu ve ark.,
1988) .
20

lı) İncelenen Özellikler Arasındaki ilişldler: Araştırma


süresince farklı larva transfer yöntemleri kullanılarak farklı
aylarda yetiştiriıen ana arılar üzerinde kapalı yUksUk
uzunluı)u, çıkış a~ırlı~ı, yumurtlama öncesi süre, spermateka
çapı ve spermatekada depolanan spermatozoid sayıları tespit
edilmiş ve incelenen bu özellikler arasındaki korelasyon
katsayıları hesaplanmıştır.

3.2.7. Verilerin De~erlendiriımesi

Araştırma kapsamında yetiştirilen


a.na arıların yUksak
uzunluı)u, çıkış aı)ırlı~ıı yumurtlama öncesi süre, spermateka
çapı ve spermatekada depolanan spermatozoid sayısı de1erleri

varyans analizi ile test ediımiştir. Etkisi önemli bulunan


özeıliklere ait ortalamalara LSD (en kUçUk önemli fark) çoklu
karşılaştırma testi uygulanmıştır.

Aşılama randımanı ve çiftleşme oranı de1er1eri için oran

farkı testi (Z testi) kullanılmıştır. 1ncelenen bazı özellikler

arasındaki korelasyon katsayısı değerleri hesaplanmıştır (GUl


ve Kaftanoğlu, 1990; Yıldız ve Birean, 1991; Kaftanoğlu ve
Kumova, 1992}.
7"";\ml"A:g:] uıJJ~il>.
21 i-'~~~1': \ 1\:~', i:: r~'":nt(
t '~'-!"<

4. BULGULAR VE TARTIŞMA

4 . 1. Aşılama Randl.m.anı ve çiftleşme Oranı

Araştırmada arı sutü ilaveli (A), kuru (B) ve su ilaveli


(C) transfer yöntemi olmak üzere üç farklı aşılama yöntemiyle
Haziran, Temmuz ve Ağustos 1995 aylarında yetiştirilen ana
arılar kullanılmıştır. Farklı larva transfer yöntemleriyle ve

farklı aylarda aşılanan larva sayısı, tutan ana arı gözü


sayısı, aşılama randımanı, çiftleştirme kolonilerine verilen
ana arı sayısı
ve çiftleşen ana arı sayısı ile çiftleştirme
oranı de~erleri Tablo 4.1'de sunulmuştur.

Tablo 4.1'de de görüldü~U gibi, her yetiştirme döneminde


ve her larva transfer yönteminde 60 adet larva aşılanmıştır.
Yani araştırmada arı sütü ilaveıi transfer yöntemiyle Haziran,
Temmuz ve A~ustos 1995 aylarında 60'ar adet olmak üzere toplam
olarak 180 adet larva aşılanmış ve bunlardan 160 adedi kabul
edilerek aşılama randımanı ı 88.89 olmuştur.
Araştırma süresince kuru aşılama yöntemi ve su ilaveli
aşılama yöntemleriyle transfer edilen 180'er larvadan sırasıyla
130 ve 118 adet larva kabul edilerek aşılama randımanı aynı
sırayla ı 72.22 ve % 65.56 olmuştur. üç ayrı aşılama yöntemi

kullanılarak aşılanan toplam 540 adet larvanın 408 adedi


arılarca kabul edilerek beslemeye alınmış olup, genel aşılama
randımanı % 75.56 olarak bulunmuştur.

Kuru transfer yöntemiyle su ilaveli transfer yöntemlerinde


elde edilen genel aşılama randımanları (ı 72.22 ve % 65.56)
arasındaki fark istatistik olarak bnemsı z iken; arı satu
ilaveli trans fer yönteminde elde edilen aşılama randımanı (%
88.89) diğerlerinden daha yüksek bulunmuştur (P<0.05).
Arı sutu ilaveıi transfer yönteminde Haziran ve .P.ğustos
yetiştirme dönemlerinde di~er transfer yöntemlerine göre daha

yÜksek aşılama randımanı elde edilmişken (P<O. 05) i aşılama


randımanı bakımından
kuru transfer yöntemiyle su ilaveli
transfer yöntemleri farklı aylarda farklı sonuçlar vermiştir.
Haziran, Temmuz ve Ağustos yetiştirme dönemlerinde elde
edilen genel aşı,lama randımanları sırasıyla % 65.00, % 86.67 ve
% 75.00 olmuş ve bu Uç değerin birbirinden farkı önemli
çıkmıştır (P<O.OS).
Tablo 4.1. Larva Transferi ve Çiftleştirme Sonuçları.

I
A:rı Sütü Su
İncelenen Özellik Ilaveli. Kuru İlaveli Top.fert.
(A) (B) (C)
1----- -'---'----'-
Haziran Dönemi
------~------------~--------~--------~--------,----------~
Aşılanan Larva (adı 60 60 16.0 180
Tutan lma Arı Gözü (ad) 49 39 29 117
Aşılama Randımanı (%) 81. 67a 65. OOb_14f3' 330 65. OOr
Ruşete Verilen Ana Arı(ad) 15 15 15 45
çiftleşen Ana Arı (ad) ıı 12 lA i;;
çiftleşme Oranı (%) 73.3_~~_~~~~~ ~~!?~~_
Temmuz Dönemi
-L-a--r-.v-a-'-(-a-d-)------.-6-cf
Aş ı ı anan 16o LG O ı8 o
Tutan Ana l\rı Gözü (ad) 56 59 ! 41 156
Aşılama Randımanı (%) 93.33a 98'33~'16j8.33b 86.67m
RuşeteVerilen Ana Arı (ad) 16 ı 16 16 48
çittleşen Ana Arı (ad) 12 ıı 10 133
çiftleşme Oranı (%, 75J)~B. 75 62. 5~~8. 75k
~s~~~~~~_~-_·--~---_-_-_~_-~_-_J~-----~-------~--------__,_-------,-~------J
]\ş ılanan Larva (ad) GO 60 60 180 i
Tutan Ana An. Gözü (ad) 55 32 48 135
Aşılama Randımanı (%) 91.67a 53.330 SO.OOb 75.00n
Ruşl:'3te VeLilen Ana Arı (ad) 15 15 15 41::'
çiftleşen Ana Arı (ad) 10 ıı 10 31
çi ftıeşme Oranı (%) 66.67 73.33 66.67 6B. 89k
Topıamfortalam-a·-~-------J,--·---------'--·_---- --- --
rAşıl--an-an--L-a-r--v-a---(-a-d-)--------~1-8-0-)----,I-Jı·~83-(0-)------rllı-L~8ı-08-----rı5~4~(~)------~
Tutan Ana Arı Gözü (ad) 160 \408
Aşılama Randımanı (~t) 88.89d 72.22e 65.56e \75.56
Ruşete Verilen Ana Arı(ad)
çiftleşen Ana Arı (ad)
46
33
146 34
46
30
138
97
Çiftlejme Oranı (ı) 71.74 2'}.91 __ ~h_j_:::_)_._2_2_ _L7_0_._2_9_ _ __l

(arbre) , (mrn,r) , (pık) i (dre): D~işik harfler farklı grupları


göstermektedir (P<O.OS).

Araştırma sUresince arı sutu ilaveli larva transfer


yöntemiyle yetiştirilerek çiftleştirme
kolonilerine verilen ana
arıların çiftleşme oranı % 71.74 iken; bu değer kuru transfer

yöntemi ile su ilaveli transfer yöntemlerinde sırasıyla % 73.91


ve % 65.22 olarak bulunmuş ve çiftleşme oranı bakımından

yöntemler arasındaki fark istati.stik olarak önemsiz çıkmıştır.

Haziran, Temmuz ve A(Justos dönemlerinde yetiştiLilerek


çiftleştirme kolonilerine verilen ana arıların genel çiftleşme
oranları sırasJ.yla % 73.33 1 68.75 ve % 68.89 olarak
bulunmuştur. Temmuz ve A<1ustos ay ları çi ftleşme oranları
23

arasındaki fark önemsiz ikeni Haziran ayındaki çiftleşme oranı

dic)erlerinden daha yüksek çıkmıştır (P<O. 05) .


Bu çalışmada arı sutu Uzerine yapılan aşılama yönteminde %
88.89 i luk bir aşılama randımanı elde edilmi~: olmasına karşılık;
Gül ve Kaftano~lu (1990) aynı aşılama yöntemi için daha düşük

bir aşılama randımanı (% 64.8) bildirmiştir. Yine araştırmada


kuru aşılama yöntemi ile su ilaveli aşılama yöntemleri için
aşılama randımanı sırasıyla % 72.22 ve % 65.56 olarak bulunmuş

ikeni Gül ve Kaftano~lu her iki transfer yönteminde de %


(1990)
55.2 değerini saptamıştır. Sözkonusu yöntemler için bulunan
değerler ıiteratUrde bildirilen değerden daha yüksek çıkmıştır.
Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında arı sütü üzerine
yapılan larva transferlerindeki aşılama randımanları sırasıyla

% 81.67 1 % 93.33 ve % 91.67 olarak bulunmuş ikeni Kaftanoğlu ve


Kumova (1992) tarafından yapılan bir araştırmada aynı yöntem
kullanılarak aynı yetiştirme ayları için sırasıyla % 81.7, %
85.0 ve % 60.0 değerleri elde edilmiştir.

Araşt.ırmada arı sütü ilaveli larva transfer yöntemi


kullanılarak bulunan aşılama randımanı değeri (% 88.89),
Dodoloğlu (1995) ile Dülger ve ark., (1995) tarafından

bildirilen % 95.00 de~erinden daha düşük çıkmıştır.

Bu sonuçlara göre ı arı sutu ilavesiyle yapılan larva


transferlerinde aşılama randımanının daha yüksek çıktığını ve
aşılamanın arı
sütü üzerine yapJ_lması.nın larvaların
beslenmelerindeki yetersizlik ve kesintilE![ ile ilk aşılanan
larvaların kurumalarını önlemede etkili olduğunu ifade etmek
mlimkündUr .
Arı sütü üzerine aşılama yapılarak yetiştirilen ana arılar

ıçın saptanan çi ftleşme oranı (% 71. 74) aynı yöntemle


yetiştirilen ana arılar için DUlger ve ark., (1995) tarafından
bildirilen % 73. 3 de~erine çok yakın, Dodolotjlu (1995) nun i

bildirdiyi % 80.0 deyerinden ise dl1şük çıkmıştır.


Arı sütü ilaveli transfer tekni(ti kullanılarak Ha ziran,

Temmuz ve Ayustos aylarında yetiştirilen


ana arılar için
çiftleşme oranları sırasıyla % 73.33, % 75.00 ve % 66.67 olarak
bulunmuş olup, sözkonusu dey-erler aynı transfer yöntemi
kullanılarak yapılan bir çalışmada aynı aylar için sırasıyla %
75. Oi % 69. O ve % 69.2 olarak tespitedilmiştir. Elde edilen
sonuçlar literatUrde bildirilen degerlerle uyuşmaktadır.
24

4 . 2. Yü1csük Uzunıu~

Farklı larva transfer yöntemleriyle ve farklı aylarda elde


edilen kapalı ana arı yUksüklerinin "mm" cinsinden uzunlukları
ölçülmüş ve elde edilen de~erler varyans analizi ile test
edilmiştir. Yapılan analiz sonucunda bu özellik üzerine
kullanılan larva transfer teknic;ri ile yetiştirme ayının etkisi
önemli çıkmış (P<O . OL), yöntem x ay interaksiyonu da önemli
(P<O.OS) bulunmuştur (Tablo 4.2).

Tablo 4.2. Kapalı '!'ü1csük Uzunlu~ D~erleri.ne İlişkin varyans


Analizi. SonuÇlları.

Var. Kay SO KT KO F önem Dur.


Yöntemler 2 172.87 86.43 17.86 **
Aylar ')
L. 174.87 87.43 18.06 *1r

Yöntem x Ay 4 60.27 15.07 3.11 *


Hata SI 392.10 4.S4 -
Genel 89 800.10 - -
**: Çok önemli (P<O.Ol), *: Önemli (P<O.OS).

Ortalama kapalı yüksük uzunlu~u arı sutu ilaveli transfer


yönteminde 23. 13±O. 66 mm, kuru transfer yönteminde 22. 30±O. 39
nun ve su ilaveli transfer yönteminde 19.87±0.22 mm iken;
Haziran döneminde 23.07±O.68 mm ı Temmuz döneminde 19.83±O.38 mm
ve A~ustos döneminde ise 22. 40±O. 35 mm olarak bulunmuştur.
Kapalı yUksUklerin uzunlu~u 15 mm ile 32 mm arasında değişmiş
ve genelortalama 21.77±0.32 nun olmuştur (Tablo 4.3).
Ortalamalara uygulanan karşılaştırma testi sonuçlarına
göre; kapalı yUksUk uzunlu<}u ı larva transferinin su Uzerine
yapılıiığı C grubunda arı sütü ilaveli transfer yöntemiyle (A)

kuru transfer yöntemlerinin (B) kullanıldııjı gruplarınkinden


çok daha düşttk çıkmıştır (P<O.Ol). Fakat A ve B gruplarına ait
ortalamalar arasındaki fark önemsiz bulunmuştur.
Diğer taraftan Haziran ve Ağ'usto3 aylarında elde edilen

ortalamalar arasındaki fark önemsiz iken; Temmuz ayına ait


ortalama yük!3ük uzunlu~u diger aylarınkinden daha düşük

çıkmıştır (P<O. 01) .


25

Uzunluğu en fazla olan ana arı yUksüklarinin arı sutu


ilaveli transfer yöntemiyle Haziran ve Ağustos aylarıruia

üretilen yUksükler olduğu saptanmıştır (Tablo 4.3).


Arı sütü Uzerine yapılan larva transferleriyle üretilen
ana arı yUksUklerinin su ilaveli transfer yöntemiyle
üretilenlerinkinden daha bUyUk olduğu ortaya çıkmış ve kuru
transfer yöntemi de aLı sütü ilaveıi transfer yöntemi kadar
olumlu sonuç vermiştir. Larva transferlerinde arı sütü
kullanılmasının ynksük uzunluğunu artırmadaki etkinliği çeşitli

araştırıcılar tarafından da do~rulanmıştır (Gül ve Kaftanoğlu,

1990; Dodoloğlu, 1995; DUlger ve ark., 1995).

Tablo 4.3. Kapalı Yüksük. Uzunluklarına İlişJti.n Tanımlayıcı


De<jerler (mm.).

Faktörler
,------~---
N x ± Sx ı Min. i Mak.
--
Transfer Yöntemi
c--.

Arı sutü tlaveıi (A) 30 23.13±0.66a 15 32


Kuru ............ ( B) 30 22.30±0.39a 18 28
Su llaveli ...... (C) 30 19.87±O.22b 16 23
Yeti:rtirme Ayı

Haziran ......... ( 1 ) 30 23.07±O.68a 15 32


Temmuz .......... (2 ) 30 19.83±0.38b 16 23
~ğUSt05 ......... (3 ) 30 22.40±0.3Sa 19 26
-
Yöntem i Ay
A x 1 10 25.70±1.42a LS 32
A x 2 10 19.80±O.29de ıe 21
A x 3 10 23.90±0.32ab 22 25
B x 1 10 22.90±0.78bc 20 28
B x 2 10 21.50±0.55bcd 18 24
B x 3 10 22.50±0.69bcd 19 26
C x 1 10 20.60±0.S6cde 18 23
-, 10 18.20±0.61e 16 '> '-')
C x L ....
c x 3 10 20.80±0.29cde
-----
20 23
GENEL 90 21.77±0.32 15 32
'------ ---~------- ---

a,b,c,d,e: Farklı harf taşıyan ortalamalar arasındaki fark çok


önemlidir (P<0.01)( LSD.
26

4.3. çıkış Ağırlığı

Deqişik larva transfer teknikleri kullanılarak farklı


aylarda yetiştirilen ana arıların kuluçkadan çıkıştan hemen
sonra "mg" cinsinden canlı a~ırlıkları ölçülmüştür.

Elde edilen verilere uygulanan varyans analizinde aşılama

yönteminin ana arı çıkış aqırlıqını önemıi olarak etkilediqi


(P<O. 05) ve aynı özellik Uzerine yetiştirme ayının etkisinin
önemli olduğu bulunmuş (P<O. 01) ; faka t yöntem x ay
interaksiyonu önemsiz çıkımştır (Tablo 4.4).

Tablo 4.4. Çıkış A4ırlığı Değerlerine İlişkin Varyans Analizi


Sonuçları.

Var. Kay sn KT KO F Önem. Dur.


Yöntemler 2 1911.8 955.9 4.28 jf

Aylar 2 2988.1 1494.0 6.69 jfjf

Yöntem x Ay 4 1532.3 383.1 1. 72 ÖS


Hata 81 18091.9 223.4 -
Genel 89 24524.1 - -
**: Çok önemli (P<O.Ol), *: Önemli (P<O.OS) f ÖS: Önemsiz.

Ortalama çıkış a~ırlığı Aı B ve C larva transfer


yöntemleriyle yetiştirilen ana arılarda sırasıyla 182. 37±2. 75
mg, 18S.67±2.99 mg ve 174.67±3.08 mg iken; Haziran, Temmuz ve
Ağustos aylarında yetiştirilen ana arılarda sırasıyla

178.40±2.97 mg, 175.43±3.23 mg ve 188.87±2.35 mg olmuştur.

Genelolarak çıkış ağırlığı 139 mg ile 231 mg arasında değişmiş


ve ortalama 180.90±1.75 mg olarak olmuştur (Tablo 4.5).
Ortalama ana arı çıkış ağırlığı değerlerine uygulanan
karşılaştırma testi sonucunda, larva transferinin su uzerine
yapıldı~ı C grubundaki çıkış ağırlığının diğer transfer
gruplarınınkinden çok daha dUşUk olduğu (P<O. OL); fakat arı

sütü ilaveli (A) ve kuru (B) transfer gruplarına ait


ortalamalar arasındaki farkın önemli olmadığı anlaşılmıştır.

Araştırma bölgesinde Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında

yeterli çıkış a~ırlı~ına sahip ana arıların yetiştirilmesi


mümkün gözükmektedir. Fakat Haziran ve Temmuz aylarında

yetiştirilen ana arıların ortalama çıkış a~ırlıkları arasındaki


fark önemsiz olmasına raqmen, AQustos ayında yetiştirilen ana
2?

arıların di<)er aylarda yetiştirilenlerdendaha a~ır oldu~u


saptanmıştır (Tablo 4.5).
Alınan sonuçlara
göre, arı Sütu ilaveıi larva transfer
tekniyi ile yetiştirilen ana arıların çıkış ayırlıklarının su

ilaveli larva transferiyle yetiştirilen ana arılarınkinden daha


fazla olduyunui ana arıların çıkış ayırlıyı Uzerine kuru
transfer yönteminin de en az arı Sütu ilaveli larva transferi
kadar olumlu bir etki yaptıtjını ifade etmek mümkündür.

Tablo 4. 5. Ana Arıların Çın, ~ırlık1arına İlişlein


Tanımlayıcı ~erler (mg).

Faktörler li x ± Sx Min. Mak.


Transfer Yöntemi
Arı SUtU tlaveıi (A) 30 l82.37±2.75a 153 221
Kuru ............ ( B) 30 1e5.67±2.99a 139 231
Su 11aveli ...... (C) 30 174.67±3.0eb 140 212
Yetiştiı:m.e Ayı

Haziran ......... (1 ) 30 178.40±2.97b 139 231


Te:m:rnuz .......... (2 ) 30 175.43±3.23b 140 207
A~U3t03 ......... (3 ) 30 188.87±2.3Sa 170 221
Yöntem x Ay
t-----
A x 1 10 177.10±2.92 166 193
A x 2 10 175.40±4.08 153 192
A x 3 10 194.30±4.89 177 221
B x 1 10 183.30±7.53 139 231
B x 2 10 186.70±4.60 150 201
B x 3 10 187.00±2.80 170 201
C x 1 10 174.80±3.98 158 194
C x 2 10 163.90±5.83 140 207
C x 3 10 185.30±4.05 170 212
GENEL 90 180.90±1.75 139 231

a,b: Farklı harf taşıyan ortalamalar arasındaki. fark çok


önemlidir (P<O.Ol)r LSD.
28

A:~Lllamada arı sütü kullanılma3ının ana arı çıkış

a~ırlı~ını artırdı~ı ve daha iri ana arıların yetiştirilmesini


sağ"ladığ"ı şeklinıjeki bulgu çeşitli araştırıcıların aynı yöndeki
tespitleriyle uyuşmaktadır. Nitekim pek çok araştırıcı larva
kabul oran]~nı ve ana arı çıkış a~ırlı1ını artırmak amacıyla

aşılamada arı
sütü kullanmışlardır (Bodolanova, ı 974i Taranov,
1974; Ebadi ve Gary, 1979; Macicka, 1985).
Farklı larva transfer yöntemleri ~ıllanılarak yetiştirilen

ana arıların spermateka çapı değerleri, Gül ve Kaftanoğlu

(1990) ı nun aynı transfer yöntemleriyle yetiştirdiği ana arılar

için bildirdiği sırasıyla 181.13±7.9 mg, 167.63±7.2 mg ve


ı 77.
13±5. 8 mg de~1erlerine yakın iken; yine aşılama yöntemini
~ıllanarak Dodolo<jlu (1995) 'nun 203.32±2.30 mg ve DUlger ve
ark., (1995) 'nın 206.l3±3.20 mg olarak tespit ettiği ortfalama
değerlerden daha dUşUk bulunmaktadır.

GUl ve Kaftanoğlu (1990) tarafından aynı larva transfer


yöntemleri ~ıllanılarak yapılan bir araştırmada, arı sütü
Uzerine aşı lanan larvalardan yetiştirilen ana an.ların canlı

ağırlıkları diğer aşılama gruplarınınkinden (jaha fazla olmasına

ra(Jmen; grup ortalamaları arasındaki farkın istatistik olarak


önemli olmadığı bulunmuştur.

Yapılan hesaplamalar sonucunda kapalJ_ yHksük uzunluğu ile


çıkış ağırlığı arasında pozitif ve önemli bir ilişkinin

(1'=0.358) bulunduğu tespitedilmiştir. Elde edilen korelasyon


katsayısı değeri aynı özellikler arasında Dodoloğlu (1995)' nun
bulduğu r=0.84 ve DUlger ve ark., (1995) 'nın bildirdi(ri r==0.828
deıjer lerinden daha (iüşüktür.

DHJer taraftan çıkış aqırlı(rı ile spermateka çapı arasında

da pozitif ve önemıi bir ilişkinin (r:::::O. 317) olduğu

saptanmıştır. Yani ana arıların çıkış ağırlığı arttıkça

spermateka çapları artmakta olup, çıkış ayırlığı kaliteıi ana


arıların seçiminde güvenle kullanılabilecek ünemli bir ölçtl
niteliğindedir ve çıkış ağırLızjı yüksek ana arılar elde etmek
için uzunlu~u fazla olan yUk3ükler 3eçilmelidir.
Çıkış ağırlı(rının kaıiteli ana arıların seleksiyonunda
güvenilir bir ülçtlt olduğu şeklindeki li tera ttlr bildirişleri
(Woyke, 1971; Corbella ve Gonçalves, 1982; F.ıratlı, 1982; Huang
ve Zhı, 1985: Harbo, 1986) dikkate alındığında, kapalı yUksUk
29

uzunluğu ile ana arı çıkış ağırlığı arasındaki bu pozitif


ilişkinin çok daha bUyük bir anlam kazandığı anlaşılmaktadır,

4.4. Yumurtlama Öncesi Süre

Çiftle::;;mesini tamamlayıp yumartlaInaya başlayan ana arılar

için çıkıştan yumul'tlamalarına kadar geçen süreler


belirlenmiştir. Elde edilen değerlere uygulanan varyans analizi
sonuçlarına göre, larva transfer yönteminin etkisi önemli
çıkmıştır (P<O,05), Transfer yöntemi x ay interaksiyonu önemli
bulunmuş (P<O. Oı) ve yetiştirme ayının ywnurtlama öncesi süre
üzerinde önemıi bir etkiye (P<O.01) sahip olduğu anlaşılmıştır
(Tablo 4.6).

Tablo 4.6. Yumurtlama Öncesi Süre Değerlerine İlişkin Varyans


Analizi Sonuçları.

Var. Kay SD KT KO F Önem Dur.


Yöntemler 2 21.36 10.()8 3.95 *
Aylar 2 2108.89 1054.44 390.18 **
Yöntem x l\y 4 42.91 10.73 3.97 ;1<"

Hata 81 218.90 2.70 -

GenEll 89 2392.06 - -
**. Çok önemli (P<O.Ol) f *: Önemli (P<O.OS).

OrLüama yumurtlama öncesi süre arı sütü ilaveli larva


transfer yöntemiyle yetiştiriıen ana arıların oluşturduğu A
grubunda lS.07±O.88 gün, kuru transfer yöntemiyle yetiştirilen

ana arı1arın oluşturdu1u B <Jrubunda 14, 03±0. 83 gün 've su


ilavel i larva trans ferinin kullan1.1dığl. C grubunda ıse

lS.07±1.12 gün olarak bulunmuştur. Bu değerler Haziran, Temmuz


ve A<'justos aylarında yetiştirilen ana arJ.lar için sırasıyla

ortalama 12.17±O.26 günı 10.S0±O.25 gün ve 21.S0tO.44 gün olup;


8 gün ile 28 gün arasında değişmiş ve genelortalama 14.72±O.55
gÜn olmuştur Tablo 4.7).
30

Tablo 4. Ana Arıların Yumurtlama Öncesi ~)ürelerine İlişkin


Tanımlayıcı De1erler (gün).

X ± si:

2
8

(1) ±O.26b 8 1
(2 ) ±0.25c 8 13
(3 ) ±O.44a 19

1'\ X 1 -1oı-13.20:l.0.20c L- 12 14
A :ıç 10 i
i
10.70±0.54d ı, 9 13
l\ x J 10 21.30:t:O.50ah i 19
B x 1 10 l1.40±0.43~l

B x 2 10 IO.60±0.48d
B x 3 10 20.10±O.32b
C x L LA 11.90±O.50cd
C x "L 10 lO.20±O.2Sd
10 23.10±O.97a
90 4.72±O.55

arbrc,d: Farklı harf taşıyan ortalam.alccr arasındaki fark


çok önemlidir (P<O.Ol) f LSD.

lan karşı.laşLıxma testi sonuçlarına göre, farklı larva


transt r yöntemleriyle yetiştirilen ana arıların yumul'tIama
öncesi ureleri birbirine çok yakın olmakla beraber,' kl.ıru

trans i' yöntemiyle yetiştirilen ana arılar daha erken


yumurtlamı.şlardır Yumurtlama öncesi süre bakımından
(P<O. OL).
arı sutü ve su Uzerine larva transferi yapılarak yetiştiriıen
ana arılar arasındaki fark önemsiz ç.l.kmıştJ_r (Tablo 4.7).
Araştırma bölgesınde Haziran, Temmuz ve Ağu,stos aylarında

yeti irilen ana arıların ortalama yumul'tIama süreleri


birbir önemıi ölçUde farklı çıkmış ve en erken yumul'tIayan
ana arıların Temmuzda yetiştirilenler oldwju saptartnuştır
(P<O. Ol). Kullanılan larva transfer yöntmaleriyle yetiştirme
ar likte değerlendirildiğinde ıSE1, Ağustos ayında
31

yetiştirilen ana anların, hangi transfer yöntemi kullanılırsa

kullanılsın daha geç yumurtladıkları anlaşılmaktadır (Tablo


4.7) .
Ana arı yetiştiriciıÜtinde çi ftleştirme kolonilerinin
etkin kullanımını ve üretimin daha ekonomik olmasını sağlamak

bakımından ana arıların 15 gün içerisinde çiftleşmeleri esas


alınmaktadır. Böylece çıftleştirme kovanlarının ayda iki dönem
kullanılması mümkün olmaktadır.
Kaftanoğlu ve Kumova (1992)' nın Markosian ve Akopian
(l976) 'a atfen bildirdiğine göre, ana arılaru1 yumurtlamaya
başlamalarına kadar geçen süre Mayıs ve Haziranda 7-11 gün,
Temmuzda 10-15 gün ve Ağustosta 10-25 gün arcısında

değişmektedir. Çeşitli araştırıcılar tarafından yapılan

çalışmalarda ise bu sürenin ortalama 10-12 gün ara:,nnda olduğu

bulunmuştur (Kaftano1lu ve Peng, 1982; Szabo vd., 1987; GUl ve


Kaftanoğlu, 1990; Dodoloğlu, 1995; Dülger ve ark., 1995).
Yumurtlama öncesi süre değerleri, GOl ve Kaftanoğlu (1990)
tarafından aynı transfer yöntemleri ktıllanılarak yetiştiriıen

ana arılar için bildiriıen sırasıyla ortalama 10. 36tO. 41 gUn,


12. 27±O. 43 gün ve 11. 82±0. 23 günlük (jeyerlerden daha fazladır.
Ayrıca tespit edilen yumurtlama öncesi süre değerleri

Kaftanoğlu ve Peng (1980) r in yapay tahlUnlama uygulanan ana


arılar için ortalama 13-14 gUn, DOtioloğıu (1995) 'nun aşılama
yöntemiyle yetiştirip do1al yolla çiftleştirdiyi ana arılar

için ortalama ıı. OO±O. 33 glin ve DUlger ve ark. i (1995)' nın yine
aşılama yöntemiyle yetiştirip doğal çiftleştirdiği ana arılar

için ortalama 10.9±0.3 gün olarak belirledi<ji yumurtlama önce3i


süreden de fazladır.

Haziran ve Temmuz aylarında yetişt:irilen ana arılar

Li tera tUrde belirtilen normal ::;üreler içerisinde çiftleşerek


ymfiurtlamaya başladıkları halde, Aıjustos ayı.nda yetiştirilenler
çok geç yıoourtlamışlardır. Üstelik hangi transfer tekni~i
kullanılırsa kullanılgın bu olumguzluk devam etmiştir.

Ağustogta yetiştirilen ana arıların çiftıeşme uçuşuna

çıktıkları dönem bu ayın ikinci yarısına ve hatta sonlaTına

rastlamıştır. Bölçrede i'\ğustosun ikinci yarl.~nnda nektar akımı

tamamen durmakta ve bu dönemde koloniıerde çok az sayıda erkek


arı kalmaktadır. Bu nedenle Erzurıoo bölgesinde ana arı
yeti:ştiricilitjinin Ağustos ortalarından önce tamamlanması
gerekmektiği anla~ılmaktadır.

4.5. Sper:mateka Çapı

FarkLı
larva transfer yöntemleriyle ve farklı aylarda
yetiştirileren ana arılardan her bir larva transfer grubunda ve
yetiştirme döneminde şansa baylı olarak seçilen 10' ar tanesi
laboratuvara alınmı~; ve bunlar üzerinde spEırmateka çapı ölçümU
yapılmıştır.

Spermateka çapı değerleri varyans analizi ile test


edilerek bu özellik Uzerine larva transfer yönteminin etkisi
önemli bulunmuştur (p<O.Olı. Aynı özellik üzerinde yetiştirme
ayının önemli bir etkiye sahip olduğu anlaşılmış (P<O. 05) ve
yöntem x ay interaksiyonu önemsiz çıkmıştır (Tablo 4.8).

Tablo 4.8. spermaten çapı De~erlerine İlişkin varyans Analizi


Sonuçları.

Var. Kay SD KT KO F Önem. Dur.


Yöntemler 2 o.oıe 0.009 5.33 1r1r

Aylar 2 0.(116 0.008 4.68 1t

Yöntem x Ay 4 0.004 0.001 0.60 us


Hata 81 0.138 0.002 .-
Genel 89 0.176 - -
**: Çok önemli (P<O.Ol) i *: önemli (P<O.05) i Os: Önemsiz.

Ortalama spermateka çapı arı sütü ilaveli (A), kuru (B) ve


su ilaveli (C) larva trans fer yöntemleriyle yetiştirilen ana
arılar için sırasıyla O. 926±0. 006 mm, O. 906±O. 009 mm ve
O. 891±0. 008 mm; Temmuz ve Ağustos dönemlerinde
yetiştiriıen ana arılar için ise sırasıyla O. 900±0. aıı mm,
O.897±O.007 mm ve O.927±O.006 rum olarak bulunmuştur.

Ölçilin yapılan 90 adet ana arının spermateka çapının 0.78


mm ile ı. 00 mm arasında de1işti1i ve ortalama O. 908±0. 005 mm
olduğu saptanmıştır (Tablo 4.9).
33

Tablo 4.9 . Ana Arıların Spermateka Çaplarına İlişkin Tanımlayıcı


Değerler (mm).

Faktörler
f-- ı N ı i ± sİ Min. Mak.
Transfer Yöntemi
Arı Sütü İlaveli (AL 30 0.926±0.006a 0.88 0.98
Kuru ............ (B) 30 O.906±0.009a.b 0.78 ı. 00
Su ılaveli .... .. (C) 30 0.891±0.008b 0.80 0.96
Yetiııtirme Ayı

Haziran ......... (1) 30 0.900±0.011d 0.78 ı. 00


Temmuz .......... (2 ) 30 0.897±0.007d 0.86 0.96
AQustos ......... (3 ) 30 0.927±0.006c 0.86 0.98
Yöntem x Ay
1---------
A x ı 10 0.924±O.013 0.86 0.98
A x 2 10 0.918±0.008 0.88 0.96
A x 3 10 O.936±O.OO9 0.88 0.96
B x 1 10 0.895±0.022 0.78 ı. 00
B x 2 10 0.902±0.O10 0.86 0.94
B x 3 10 0.922±0.011 0.88 0.98
C x 1 10 0.880fO.Oı7 0.80 0.94
C x "
L 10 0.872fO.012 0.80 0.90
c x 3 10 0.922±O.008 0.90 0.96
GENEL 90 0.908±0.00S 0.78 1.00

a,b,c,d: Farklı harf taşıyan ortalamalar arasındaki fark


önemlidir (a,b:P<O.Ol; c,d:P<O.OS), LSD.

Ana arıların ortalama spermateka çapı değerlerine

kar:tılaştırma testi uygulanarak arı sütü ilaveli (A) ve kuru


(B) transfer yöntemleriyle yetiştirilen ana arı gruplarına ait
ortalamaların birbirinden farkı önemsiz bulunmuştur. Di1er
taraftan kuru (B) ve su ilaveıi (C) transfer uygulanan
yetiştirme gruplarına aitortalamaların birbirinden farkı da
önemsiz çıkmıştır. Ancak A ve C gruplarına aitortalamalar
ara~j ındaki farkın
önemli olduıju anlaşılmıştır (P<O. 01) .
Haziran ve Temmuz aylarında yetiştirilen ana arıJara ait
ortalamalar arasındaki farkın önemli olmadL1ıi fakat A~U3tos
ayında yetiştirilen ana arıların spermateka çaplarının diljer

aylarda yetiştirilen ana arılarınkinden önemli ölçüde (P<0.05)


daha fazla olduğu saptanmıştlT (Tablo 4.9).
34

Bu araştırmada A, B ve C larva transfer yöntemleriyle


yetiştirilen arılar
için bulunan spermateka çapı değerleri
ana
Glil ve Ka ftanoğlu (1990) , nun Çukurova Böıgesi' nde aynı

yöntemlerle yetiştirilen ana arılar için sırasıyla 1. 45±0. 029


mm, ı. 37±0. 023 mm ve 1. 33±0. 032 mm olarak bildirdikleri
spermateka çap). değerlerinden daha dUşUktUr. Benzer ~ekilde

Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları.nda yetiştirilen ana arılar

için bulunan spermateka çapı de<jerleri de Kaftano1lu ve KUrtıova

(1992) 'nın aynı aylarda yetiştirdi1i ana arılar için bildirdiği

s ı i' a.3 ı y 1 a 1 • 13 7 ± O • OO7 mm, 1 . ı 4 8 ±O • 01 3 mm ve ı. ı 66 ±O . OL 6 mm


değerlerinden dlişlik çıkmıştır.

Woyke (1971) 'nin yumurta transferi,I, 2, 3 ve 4 glinlük


larva transferi ile yetiştirdiği ana arılar için sırasıyla

1.310 mm, 1.276 mm, 1.212 mm, 1.159 mm ve 1.033 mm; Kaftanoğlu

ve ark. i (1988) 'nın Doolittle yöntemi i.le ve doğal yUksütlerden


yetiştirdiyi ana arılar ıçın sırasıyla 1.086±0.023 mm ve
ı.030±O.128 mm; Dodolo1lu (1995) 'nun Doolittle y,jntemiyle
yetiştirip doğal çiftleştirdiği ana arılar için 0.978±O.009 mm
ve DU1clEH' ve ark. i (1995) r nın yine aynı yöntemle yetiştirdiği

ana arılaı~ için O. 98±0. Ol mm olarak bildirdiyi spermateka çapı

deqerleri de elde edilen deqerlerden daha 'lüksektir.


_ _ J

Sperma teka çapı bakımından literatürle olan uyuşmazlığın

kullan.ılan genotip i ekoloj ik koşullar i yet':"ştirme kolonilerinin


kondüsyonu ve operatör f arklıl ı klar J.ndan ka yn akl a !L(:i:L ğı
sanılmaktadJ.r.

Elde edilen sonuçlara göre ı Erzurum yöresinde ve Doğu

.lınadolu Bölgesinin ekoloj ik koşulları benzer olan diyer


kesimlerindeki ana arı yetiştiricilerinin spermateka çapı

yÜksek ana arı üretimi. i.ı~in öncelikle arı sütü ilaveli larva
trans fer tekniğini kullanmaları gerekti()ini, klını tran~i fer

yönteminin de eşdeojer üstUnlUkte olduğunu ve ana arı üretiminin


Haziran, Temmuz ve Aıjustos aylarını kapsayabileceyini ifade
etmek mttmkün <Jözlikmektedir.

4.6. Spermatozoid Sayısı

Ana arıların spermatekalarında depolanan spermatozoid


sayıları varyans analizi ile irdelenmiş ve yapılan anaıiz
sonucunda spermatozoid ~,ayı~nnın önemıi {jlçUde ana arılar.ın
35

yetiştirilmesinde kullanılan larva transfer tekıü1"ine ba1lı


olduğu anlaşılmış (P<O. 05) i fakatyetiş tirme ayının etkisinin
önemıi olmadığı
tespit edilmiştir. Aynı özellik bakımından
yöntem x ay interaksiyonu önemsiz (Tablo 4.10).

Tablo 4.10. Ana Arıların Spermatozoid Sayılarına İlişkin


Varyans Analizi Sonuçları.

Var. Kay sn KT KO F Önem. Dur.


Yöntemler 2 0.388 0.194 0.33 ..-
Aylar 2 0.338 0.169 2.90 ös
Yöntem x Ay 4 0.050 0.012 0.21 ÖS
Hata 81 4.714 0.058 -

Genel 89 5.489 - -
*. Önemli (P<O.05), Ös: Önemsiz.

Ortalama spermatozoid sayısı Aı B ve C grubu ana arılarda


sırasyla 4. 27±0. 04 milyon, 4. 18±0. 06 milyon ve 4. 11±0. 04
milyon; Haziran, Temmuz ve AiJustos aylarında yetiştirlen ana
arılarda ise sırasıyla 4.27±0.05 milyon, 4.13±0.Cı5 milyon ve
4.16±0.03 milyon olarak bulunmuştur. Genelolarak ana arıların

spermatozoid sayısının 3.60 milyon ile 4.90 milyon arasında


deiJiştiiJi ve ortalama 4.19±0.03 milyon oldu<ju tespit edilmiştir
(Tablo4.ı1).

Ana arıların ortalama spermatozoid :5ayılarına uygulanan


karşılaştırma testi sonuçlarına göre, A ve B larva transfer
yöntemleriyle yetiştirilen ana arılara ait ortalamalar
arasındaki fark ile B ve C larva transfer yöntemleriyle
yetiştirilen ana arılara ait ortalamaların birbirinden farkı

önemsiz çıkmıştır.
A ve C larva transfer gruplarındaki ana
arıların ortalama spermatozoid sayıları arasındaki fark ıse

önemli (P<O.OS) bulunmuştur (Tablo 4.11).


Ortalama spermatozoid sayısı bakımından Haziran ve Aıjustos
aylarında yetiştirilen ana arıların birbirinden farkı ile
Tenınıuz ve Aı)U3tOS aylarında ye.tiştirilen ana arılar arasındaki
fark istatistik olarak önemsiz bulunmuştur. Ancak Haziran ve
Temmuz aylarında yetiştirilen ana arılara ait ortalamalar
arasındaki fark önemli (P<0.05) çıkmıştır (Tablo 4.ı1).
Tablo 4.11. Ana Arıların spermatozoid Sayılarına İli.şkin
6
Tanımlayıcı Değerler (10 adet).

FaJc:törler
\------
N x ± Sx Min. Mak.
Transfer Yöntemi
Arı Sütü ilaveli (A) 30 4.27±0.04a 3.90 4.70
Kuru ............ (B) 30 4.18±0.06ab 3.60 4.90
Su llaveli. ..... (C) 30 4.11±0.04b 3.60 4.50
Yetiştirme Ayı

Haziran ......... (1 ) 30 4.27±0.OSa 3.60 4.90


Temmuz .......... (2 ) 30 4.13±0.05b 3.60 4.50
Aij"ustos ......... ( 3) 30 4.16±0.03ab 3.90 4.60
Yöntem. :a: Ay
A x ı 10 4.36±O.O7 4.00 4.70
A x 2 10 4.25±0.05 4.00 4.50
A x 3 10 4.2L±O.06 3.90 4.50
B x 1 10 4.28±0.13 3.60 4.90
B x 2 10 4.10±0.09 3.60 4.40
B x 3 10 4.16±0.06 3.90 4.60
C x 1 10 4.ıe±0.06 3.90 4.50
C x 2 10 4.04±0.09 3.60 4.30
c x 3 10 4.L2±O.04 4.00 4.30
GENEL 90 4.19±0.03 3.60 4.90

a,b: Farklı harf taşıyan ortalamala.r arasındaki. fark


önemlidir (P<O.05), LSD.

Do1al çiftleştirilen ana arıların spermatekalarındaki

ortalama spermatozoid sayısını Woyke (1971) 4.997 miıyon,


Kaftanoğlu ve Peng (1982) 5.4 milyon, Kaftanoğlu ve Kumova
(1992) 4.455 milyon, Dodologıu (1995) 4.262 milyon ve Dtilger ve
ark., (1955) ise 4.65 milyon olarak bildirmektedirler.
'raber (1976), ortalama spermatozoid sayısını yazın

yetiştirilen ana arılarda S.BO±l.ll milyon, kışın

yetiştirirlenlerde ise 5.l8±1.23 milyon olarak bulmuştur.


Harbo (1979), dogal çiftleşmiş ve henUz yumurtlamaya
başlamamış olan ana arılarda ortalama 5. OO±O. 63 milyon
spermatozoid saymış: Szabo ve Heikel (1987) ise, O, I, 2 ve 3
yaşlı ana arıların spermatekalarındaki ortalama spematozoid
stokunun sırasıyla 9.77±O.79 milyon, 7.63±0.8S milyon,
37

5.77±0.64 milyon ve 2.o8±0.62 milyon adet oldu~unu

bildirmi:;tir.
Bu araştırmada beıirlenen ortalama spermatozoid sayısı
de~erleri literatür bildirişlerinin bazılarıyla çelişirken
bazılarıyla uyuşmaktadır.

örneğin arı sütü


ilaveli ve kuru larva transfer
yöntemleriyle yetiştirilen ana arıların spermatekalarında
tespit edilen spermatozoid sayısı de~erleri (4. 27±0. 04 milyon
ve 4.18±0.06 milyon) Woyke (1971), Taber (1976), Harbo (1979)
ve Kaftanoğ'lu ve Peng (1982) ile Szabo ve Heikel (1987)
tarafından bildirilen değerlerden daha dUşük iken; Kaftanocjlu
ve Kumova (1992), Dodolo~lu (1995) ve DUlger ve ark., (199S)
tarafından bildirilen ortalama değerlere yakın çıkmıştır.

Diğer taraftan bu çalışmada Haziran ayında yetiştirilen


ana arıların spermatekalarında tespit edilen spermatozoid
sayısı (4.27±O.05 milyon), Kaftanoğlu ve Kumova (1992) 'nın aynı

ayda yetiştirilen ana arılar ıçın bildirdiği değerden

(3.820±O.155 milyon) daha fazladır.


Temmuz ayında yetiştiriıen ana arılar için bulunan
ortalama spermatozoid sayısı (4.13±O.05 milyon) yine aynı
araştırıcının aynı ay için bildirdi<ti 4.665±0.333 milyon
değerinden düşük; fakat A~usto.5 ayı için bildirdiği 4.205±O.21S

milyon değerine çok yakındır.


Spermateka çapı veya buna bağlı olarak ortaya çıkan
spermateka hacmi büyük olan ana arılar spermatekalarında daha
fazla spermatozoid depolayabilmektedirler. Yani bu tip ana
arılar daha uzun süre ve daha fazla döllU yumurta yu,'Uurtlama

kapasitesine sahiptirler. Yani, spermateka çapı ana arıların


kalitesini belirleyen çok önemli bir parametredir.
Ana arının yı@urtladığı döllü yl@urta sayısı arttıkça
koloninin işçi arı populasyon büyüklüğü artacak ve bal verimi
de yüksek olacaktır. Spermateka çapı kUçUk olan ana arılar daha
kısa bir süre içerisinde spermatozoid stoklarını t!lketecekleri

için daha fazla oranda dölsUz yumurta yumurtlayacaklar ve


sonuçta kolonideki erkek arı sayısı artacaktır. Döllenmiş
yumurta bırakma oranı azalan ya da yaşlanan ana arılar işçi
arılar tarafından yeterli ilgi görmeyip yenilenmektedir
(Kaftanoqıu, 1987a).
3&

ar sonucunda i ti len ana arı n


rma ka rmate kları :3permatozoid
sayısı arasında ve iliş (r=O.767)
r. ıe da bu iki
özellik arasında pozi f korel bulmuşlardı.!: .
(1971) i ana ılaLın rmateka çapı hacmi ile
sı arasında yüksek bir ilişki (1.'=0.77)
o rmektedir. Bu iş Kaf ve ark., (1988)
tara r=0.81, Dodo (1995) tara r=0.97 ve
ve ark. f (1995) tarafından se r=O. 9 o rak:3 ştı

Ana rılar1.n rmatozoid sı.

aras zitif il kinin reee ı o k saptanan r=O. 7


Woyke (1971) ile Kaftanoğlu ve ark., (l988) 'nın
uyuşmakta; 10<)1u (1995) ile DUl ve ark. f

(1995) tarafından bildirilen rleı:den dUşU.k

r.
Bu onuçlara ana arılar.ın

çok büyük (51


ilişkili anlaş.ılmaktadır.

ana arı kış aı:Jırlı,~ı


ile rmateka
ç 1 r iş (r=O.317) bulunduğunu

II (1995) ki öz lJJ~ ara aynı

k daha b rili (r:=:O .75) lxılmuştur.

ç ana arıların:3 ımı in


ba r ölçU o kIa beraber i kte klülan.t
amsız ve Bu
ile çapı ara:::ında (r=0.317) ve
ı ar"L zo .767) sı

pozi liş lerden e ana arı seleksiyonunda esas ölçü


rlığının kullanılması daha doğru olacaktır.

lara araştırma bölgesinde uzun sUre


f

ve ıu yumurta yumurtıa'~ıabilecek miktarda


1 Imiş damızlık üstün ana arın

lmesinde arı sU tU ilavelı larva transfer yöntemi su


i i larva trans daha ve rme kte ; kuru
trans sı yapılan

ferler ı bulunma ktadJ_ r .


38

Yapılan hesaplamalar sonucunda yetiştirilen ana arıların

spermateka çapı ile spel'matekada depoladxkları 3pel'matozoid


sayısı arasında pozitif ve yUKsek bir ilişki (1'=0.767)
bulundu!Ju tespit edilmiştir. çeşitli araştır:Lcılar da bu iki
özellik aLasında pozitif korelasyonlar bulmuşlardır.

Woylre (1971) i ana arıların spel'mateka ı;apı veya hacmi ile


spermatozoid sayısı arasında yOksek bir ilişki (1'=0.77)
oldu1unu bildirmektedir. Bu ilişki Kaftano~flu ve ark., (1988)
tarafından 1'=0. SI ( Dodoloğlu (1995) tarafınd.an 1'=0.97 ve Dülger
ve ark. i (ı 995) tarafından ise 1'=0.992 olarak saptanmışLıl'.

Ana arıların spermateka çapı ile spermatozoid sayısı

arasındaki pozitif ilişkinin derecesi olarak saptanan 1'=0.767


de(teri Woyke (1971) ile Kaftanoğlu ve ark., (1988) ının
bulqulal'ıyla uyuşmakta; Dodolo<)lu (1995) ile DOlSJel' ve ark. i

(1995) tarafından biJdiri.len değerlerden daha dUşUk

bulunmaktadır.

Bu sonuçlara göre, ana arıların spermatekalarında

depolaeükları spermatozoid sayısının çok bUyllk ölçüde


spermateka çapıyla ilişkili olduyu anlaşılmaktadır.

Yapılan hesaplamalar ana arı çıkış aqırlıqı ile spermateka


çapı aras.::: nda pozi ti f bır ili.:,ı Id (1'::::0.317) bulunduğunu

gÖ3temi~tir. Dodolo1lu (1995) de bu iki özellik arasında aynı

yönde ve çok daha yüksek bir ilişki (1'=0.75) bulmuştur.

Spermateka çapı, kali.t'3Ii ana arıların 3'2c;imi için qüvcmle


başvurulacak bir ölçU olmakla beraber, praU kte kulL:ın~t lm,:ı.sJ

ço~u zaman anlams.ız ve olanaksız bulunmakt,adır. Bu nedenle a.na


arı çıkış ayırlı1ı ile spermateka çapı arasındaki (r=O. 317) ve
spermateka çapı ile spermatozı~).Ld ~sayı3ı arasındaki (r::::0.767)
pozitif ilişkilerden hareketle ana arı seleksiyonunda esas ölçU
olarak çıkJ.~ ağırlı<)ının kullanılması daha do1ru olacaktır.

Elde edilen sonuçlara göre, araştırma bölgesinde uzun süre


ve daha çok döllU yumurta yumurtlayabilecek miktarda
spermatozoid depolayabilmiş damızlık de~8ri Üstün ana arıların
yetiştirilmesinde arı sutU ilaveli larva transfer yöntemi su
ilaveıi larva transferinden çok daha J.yı sonuç vermekte; kuru
transfer yönteminin kullanılması da aI']. sütü Uzerine yapılan

transferler kadar yararlı bulunmaktadır.


39

5. SONUÇ VE ÖNERİLER

Arıcılığımızın çözüm bekleyen sorunlarının başında

ülkemizdeki deyişik ekolojik koşullarda yüksek bir performans


ortaya koyabilecek kalitede ve yeterli miktarda damızlık ana
arı üretimi gelmektedir.
Bu araştırmada, Erzurum koşullarında farklı larva transfer
yüntemleriyle Haziran, Temmuz ve A(Justos 1995 dünemlerinde
yetiştirilen ana arıların çeşitli özellikleri incelenip
karşılaştırılarak bölgede ana arı yetiştirirciliği yapacak kişi

ve kuruluşların kaliteli ana arı üretimi için ihtiyaç


duydukları bazı üretim tekniklerinin belirlenmesine
çalışılmıştır.

Elde edilen sonuçlara göre;


a) Larva transferinin ar.ı sutu Uzerine yapılması ya da
kuru trans fer tekniltİ.nin kullanılması dUrLuuunda larva kabul
oranı (aşılama randımanı) ve ana arı çiftleşme oranı daha
yüksek olmakta; larva, zaman ve emek kaybı azalarak besleyici
kolonLler ile çiftleştirme kolonileri d,ıha et,kin olarak
kullanılabilmektedir.

b) Ortalama uzunlu1u fazla olan yUksükler arı sütu Uzerine


yapılan transferlerle Haziran ve Ağusto::i aylarında elde
edilmi~ttir .
c) Çıkış aYırlı.jı fazla olan ana arılar yetiştirmek

bakımından arı sütu ilaveli ve kuru transfer yöntemleri


birbiriyle aynı sonucu vermış ve bu iki transfer yöntemiyle
yetiştirilen ana arılar su ilaveli transfer
kullanılarak yetiştirilenle.rden daha a(~ır bulunmuştur.

Diyer taraftan aynı özeııik bakımından Haziran ve Temmuz


aylarında yetiştirilen ana arıların birbiLİ.nden farkı önemsiz
çıkmış, fakat Ağustos ayında yetiştiriıen ana arıların daha
ağır oldukları bulunmuştur.

d) Kapalı yHksük uzunlu~tu ile ana ar.1 çıkış ayırlığ1


arasında pozitif ve önemli bLr ili~,ki (r=:O.358) mevcut olup,
uzunluğu fazla olan yUksUklerden çıkan ana arı.lar daha a(~ır
olmaktadır.

eL Farklı larva transfer teknikleri kullanılarak

yetiştirilen ana arıların ortalama yumurtlama öncesi süre


40

de<jerleri birbirine çok yakın olmakla beraber; kuru transfer


yöntemiyle yetiştirilenler daha erken yumurtlamışJardır,
Diğer taraftan, Haziran ve Temmuz ayında yetiştiriıen ana
arılar literatUrde belirtilen normal süre içerisinde
çiftleşerek yumurtlamaya başladıkları halde, A<justos ayında

yeti:ştirilenler hangi larva transfer tekniği kullanılırsa

kullanılsın çok geç yumurtlamış lardır. O halde Erzurum


yöresinde ve Do(%u Anadolu'nun iklim koşulları benzer olan di(%er
kesimlerinde ana arı yetiştiricili~inin A<)ustos ayının

ortalarından önce tamamlanması daha uygun olacaktır.


t) Bölgede yapılacak ana arı yetiştiriciliğinde spermateka
çapı bUyuk ve spermatozoid sayısı fazla olan ana arıların
uretimi için larva transferlerinin öncelikle ar.ı sütu üzerine
yapılması gerekti<}ini, kuru transfer tekniğinin de eşdeğer

Ustanıakte olduıjunu ifade etmek mUmkUn<iUr. Ayrıca Haziran,


Tenunuz ve A<ju3t03 ayları yeterli çıkış a<lırlığına ve
spermatozoid stokuna sahip ana aLL yetiştiriciliği için uygun
aylar olarak gözUkınektedir.

gı Yapılan hesaplamalara göre, ana arıların spermateka


çapı ile spermatekada depoladıkları spermatozoid sayısı

arasında yüksek ve pozi ti f bir iLişki bulunmaktadır (1'=0. 7fj7) •

h) Kapalı yUksUk uzunluğu ile ana arı çıkış ağırLığı


arasında (1'''''0.317) ve sperma teka çapı ile sperma tekada
depolanan spermatozoid sayısı arasında (r:::::0.767) tespit edilen
pozi ti f iliş kiler damı zlık değeri yüksek kali teli ana arıların

.seçiminele özellikle .spermateka çapının güvenle başvuru.labilecek

çok önemli bir ölçü oldUğunu; kapalı yUksUk uzunlwJu ile çıkış

a(Jırlıyı parametrelerinin de bu amaçLı kul.Ldnılarak doÇfru bir


seçim yapılabileceğini göstermekt~edir.
41

6. ÖZET

YETİşTİRME AYLARI İLE LARVA TRANSFER YÖNTEMLERİNİN ERZURUM


KOŞULLARINDA YETİşTİRİLEN ANA ARILl\RIN (Apis mellifera L.)
ÖZELLİKLERİNE ETKİLERİ

Bu araştırma, Erzurum yöresinde yetiştirilen ana arıların


özelliklerini ve kaliteli ana arı üretimi için ihtiyaç duyulan
bazı üretim tekniklerini belirlemek amacıyla uygulanmıştır.

Araştırmada, arı sütü ilaveli (A), kuru (BL ve su ilaveli

(C) larva trans fer yöntemleri kullanılmıştır. Haziran, Temmuz


ve Atjusto3 aylarında yetiştirilen ana arıların aşılama

randımanı, çiftleşme oranı,


yUksUk uzunlwju, Y1..uuurtlama öncesi
sUre, spermateka r;apı ve 3permatekada depolanan 3perma tozoid
sayıları incelenmiş ve incelenen bu özeııikler arasındaki
ilişkiler araştırılmıştır.

Ana arı yetiştirmek amacıyla toplam 540 adet 1 günlttk


larva transfer edilmiş olup; Aı B ve C transfer yöntemlerindeki
ortalama aşılama randımanı sırasıyla % 88.89, % 72.22 ve
%65.56i ortalama çiftleşme oranı ise aynı sırayla % 71.74, %
73.91 ve % 65.22 olmuştur.
Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarındaki ortalama aşılama
randımanı sırasıyla % 65.00 i % 86.67 ve % 75.00; çi ftleşme
oranı ise aynı sırayla % 73.33, % 68. 75 ve % 68.89 olarak
bulunmuştur.

Ortalama kapalı yUksUk uzunluğu değerleriB ve C


aşılama grupları için sırasıyla 23.13iO.66 mm, 22.30iO.39 mm ve

ı 9. 87±0. 22 mm; Haziran, Temmuz ve l\ı}ustos aylarında ıse


sırasıyla 23. 07±0. 68 mm, 19.8 3±0. 38 mm ve 22. 40±0. 35 mm
olmuştur "

Kapalı yUksak uzunluı;tu Uzerine aş:Llama yöntemi ile


yetiştirme döneminin etkisi önemli bulunmuş (P<O.Ol) ve yöntem

x ay interaksiyonu önemli çıkmıştJ_r (P<O. (5) .


Ortalama yUksük uzunluğu değerlerine uygulanan
karşılaştırma testi sonucunda A ve B gruplaJ:ına ait ortalamalar

arasındaki fark lJnemSiZi fakat bu iki ortalama C grubununkinden

daha yüksek bulunmuştur (P<O. 01). DieJer taraftan, Haziran ve


Ağustos aylarında yetiştirilen ana arıların ortalama yttksük
uzunluğu değerleri arasındaki fark önemsiZi fakat bu iki aya
41

6. ÖZET

YETİşTİRME AYIJ\RI İLE LARVA TRANSFER YÖNTEMLERİNİN ERZURUM


:KOŞOLL1\RINDA YETİşTİRİLEN ANA ARILARIN (Apis l11Qııifera L.)
ÖZELLİKLERİNE ETKİLERİ

Bu araştırma, Erzurum yöresinde yetiştiriıen ana arıların

özelliklerini ve kaliteli ana arı üretimi için ihtiyaç duyulan


bazı üretim tekniklerini belirlemek amacıyla uygulanmıştır.

Araştırmada, arı
sutu ilaveli (Alı kuru (Bl ve su ilaveli
(C) larva trans fer yöntemleri kullanılmJ.ş tır. Haziran, Temmuz
ve Ayustos aylarında yetiştirilen ana arıların aşılama

randımanı, çiftle:şme oranı, yUksUk uzunluğu, ywnurtlama öncesi


sUre, spermateka çapı ve spermatekada depolanan sperma tozoid
sayıları incelenmiş ve incelenen bu özeııikler arasındaki
ilişkiler araştırılmıştır.

Ana arı yetiştirmek amacıyla toplam 540 adet 1 günlttk


larva transfer edilmi~ olup; Aı B ve C transfer yöntemlerindeki
ortalama aşılama randımanı sırasıyla % C18.89 , % 72.22 ve
%65.56; ortalama çirtleşme oranı ıse aynı sırayla % 71.74 r %
73.91 ve ı 65.22 olmuştur.
Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarındaki ortalama aşılama
randımanı sırasıyla % 65.00 i % 06.67 ve % -, 5.00; çi ftleşme
oranı ıse aynı sırayla % -'3.33, % 68.75 ve % 68.89 olarak
bulunmuştur.

Ortalama kapalı yUksUk uzunluğu Cdeğerleri Aı B ve


aşılama grupları için sırasıyla 23.13±O.66 mm, 22.30±0.39 mm ve

19. 8 7±0. 22 mm; Haziran, Temmuz ve 11.')USt03 aylarında ıse


sırasıyla 23.07±O.68 mm, 19. 83±O. 38 mra ve 22. 40±0. 35 mm
olmuştur.

Kapal.ı
yUksük uzunlu(ru üzerine aş:ılama vöntemi ile !
'J ... Yr)<',
yetiştirme döneminin etkisi önemli bulunmuş (P<O. Ol) ve yöntem / '
x ay interaksiyonu önemli çıkmıştır (P<O.O::ı).
Ortalama yUk.sük uzunluğu değeLLerine uygulanan
karşılaştırma testi sonucunda A ve il gruplarına ait ortalamalar

arasındaki fark önemsiz; fakat bu iki ortalama C çrrubununkinden


daha yüksek bulunmuştur (P<O. Ol). Diğer taraftan, Hazıran ve
Ağustos aylarında yetiştirilen ana arıların ortalama yUksük
uzunluğu değerleri arasındaki fark önemsiz; fakat bu iki aya
42

ait ortalama Temmuz ayı ortalamasından daha yüksek çıkmıştır

(P<O.Ol) .
ortalama ana arı çıkış a~ırlı~ı de?terleri A, II ve C
aşılama grupları için sırasıyla 182.37±2.75 mg, 185.67±2.99 mg

ve 174. 67±3. 08 mg; Haziran, Temmuz ve A~ustos aylarında ıse


sırasıyla 178.40±2.97 mg, 175.43±3.23 mg ve 188.87±2.35 mg
olmuştur.

Ana arıların çıkış a~ırlı~ı üzerine aşılama yönteminin


önemli (P<O.OS) ve yetiştirme döneminin çok önemli ölçüde
etkili oldu~u bulunmuş (P<O.Ol}; fakat yöntem x ay
interaksiyonu önemsiz çıkrItıştır.
A ve B aşılama gruplarına ait ortalamalar arasındaki fark
önemsiz; fakat bu iki ortalama C grubununkinden daha yüksek
bulunmuştur (P<O. 01). Di<jer taraftan, Haziran ve Temmuz
aylarında yetiştirilen ana arıların ortalama çıkış aqırlıkları
arasındaki fark önemsiz; fakat bu iki aya ait ortalama A~ustos

ayı ortalamasından daha düştık çıkmıştır (P<O.01).

Aı B ve C larva transfer gruplarındaki ana arıların


ortalama yumurtlama öncesi sureleri sırasıyla 15. 07±O. 88 gttn,
14.03±0.83 gün ve lS.07±1.l2 gün olmuştur. Bu degerler Haziran,
Temmuz ve Agustos aylarında yetiştirilen ana arılar için ise
sırasıyla 12 .17±O. 26 gün, 10. SO±O. 25 gün ve 21. SO±O. 44 gün
olarak bulunmuştur.
Ana arıların yumurtlama öncesi süresi üzerinde aşılama
yönteminin önemli bir etkiye sahip olduğu tespitedilmiştir
(P<O. 05). Yumurtlama öncesi süre bakımından yetiştirme ayının
etkisi önemıi ç.ıkmış (P<O. 01) ve yöntem x ay interaksiyonu
önemli bulunmuştur (P<O.Ol).
A ve C gruplarının yumurtlama öncesi süre ortalamaları
arasındaki fark önemsiz; fakat bu iki ortalama B grubununkinden

daha fazla çıkmıştır (P<O . 01). Ayrıca yumurtlama öncesi süre


bakımından farklı aylarda farklı sonuçlar alınmış ve en erken

yumurtlayan ana arıların Temmuz ayında yetiştirilenler oldu1u


gaptanmıştır (P<O.Ol).

ortalama gperma teka çapı farklı aşılama gruplarındaki (A,


B ve C) ana arılar için sırasıyla 0.926±0.006 rr~, 0.906±O.009
mm ve 0.891±O.008 mm; farklı aylarda (Haziran, Temmuz ve
Ağustos) yetiştirilen ana arılar
için ise 3ırasıyla 0.900±0.011
mm, 0.897±0.007 mm ve 0.92?±0.006 mm o1arak saptanmıştır.
43

Ana arıların spermateka çapı Uzerinde aşılama yönteminin


etkisi önemli bulunmuştur (P<O.Ol). Aynı özellik üzerinde
yetiştirme döneminin önemli bir etkiye sahip olduğu anlaşılmış
(P<O.05) ve yöntem x ay interaksiyonu önemsiz çıkmıştır.
Spermateka çapı bakımından A ve B grupları arasındaki fark
ile B ve C grupları arasındaki fark önemsiz çıkmış; fakat A ve
C grupları birbirinden farklı bulunmuştur (P<O.Ol). Diğer
taraftan aynı özellik bakımından Haziran ve Temmuz aylarında
yetiştirilen ana arılar arasındaki fark önemsiz; fakat
A<)ustosta yetiştirilen ana arıların spermateka çapı di<)er
aylarda yetiştirilenlerinkinden daha fazla çıkmıştır (P<0.05).
Ana arıların ortalama 3permatozoid sayısı A, B ve C
aşılama gruplarında sırasıyla 4. 27±0. 04 milyon, 4 .18±0. 06
milyon ve 4 .11±0. 04 mi.lyon iken; Haziran, Temmuz ve Ağustos
aylarında sırasıyla 4.27±0.05 miıyon, 4.13±0.05 milyon ve
4.16±0.03 milyon olarak bulurrnıuştur.
Ana arıların ortalama spermatozoid sayılarına aşılama
yönteminin etkisi önemli bulunmuş (P<O. 05) r yetiştirme ayının
etkisi ile yöntem x ay interaksiyonu önemsiz çıkmıştır.
Spermatozoid sayısı bakımından A ve B aşılama gruplarına
ait ortalamalar arasındaki fark ile B ve C gruplarına ait
ortalamaların birbirinden farkı önemsiz; fakat A ve C
gruplarına ait ortalamalar arasındaki fark önemli bulunmuştur

(P<0.05). Di<)er taraftan, Haziran ve A<)U3t03 aylarından


ortalamaların birbirinden farkı önemsiz; fakat Haziran ve
Temmuz aylarındaki ortalamaların birbirinden farkı önemli
çı.kmıştır (P<O.05).

Farklı larva transfer yöntemleriyle Haziran, Temmuz ve


Agustos aylarında yetiştirilen ana arıların kapalı yttksUk
uzunluğu ile çıkış ağırlığı arasında (r=O. 358) i çıkış ağırlığı
ile spermateka çapı arasında (r=0.317) ve spermateka çapı ile
spermatozoid sayısı arasında (r=O. 767 pozitif ve önemli bir
ilişki bulunduğu tespit edilmiştir (P<O.Ol).
44

7. SUMMARY

THE EFFECTS OF RAlBING MONTHS AND GRAFTING METRODS ON THE


CHARACTERISTICS OF QUEEN HONEY BEES (Apis msLLifara L.) RAISED
IN ERZURUM CONDITIONS

This study was conducted to investigate the


characteristics of queen bees raised in Erzurum conditions and
to determine some of the techniques requirect for rearing
qualified queens.
In the research, three grafting methods were used namely
grafting with addition of some royal jelly (A), dry grafting
(B) and grafting with addition of some water. Some
characteristics of queen bees raised in June, Julyand August
such as acceptance, mating sueeess ı length oE queen eell, queen
weight at emergence, onset of oviposition, diameter of
spermatheca and the number of spermatozoa and correlations
between these caracteristies were investigated.
A total of 540 one dayold larvae were grafted in order to
raise queen bees. The average aeceptance in the grafting groups
of A, B and C were found to be 88.89 't, 72.22 % and 65.56 %
respectively and the average mating successes were 71.74 %,
73.91 % and 65.22 % with the same order. The average aeeeptance
in June, Julyand August were found to be 65.00 %, 86.67 % and
75.00 %i but the mating successes were wer1a 73.33 %, 68.75 %
and 68.89 % respective1y.
The average values for length of the sealed queen cell in
the grafting grül.ıps of Aı B and C were 23 .13±O. 66 mm,
22.30±O.39 mm and 19.87±O.22 mmi but they were 23.07±O.68 mm,
19.83±0.38 mm and 22.40±O.35 mm ın June, Julyand Au<just
respeetively.
The effects of the grafting method and rearing period on
the length of queen ceıı were highly ::ıignificant (P<O.Ol) and
interactions of method x month were statistically significant
(P<O. 05) •
The differences between gruops of A and B regarding to
length of sealed queen cell were not significant; but the means
of these groups were higher than those of C (P<O. Ol). On the
other hand ı the differences in the average length of queen eell
of quenns raised in June, and August were not significant; but
the means of these months were higher than that of July
(P<O. Ol ı .
The average values of queen weight at emergence ın the
grafting groups of A, B and C were 182.37±2.75 mg, 185.67±2.99
mg and 174.67±3.08 mg; but they were 178.40±2.97 mg,
175.43±3.23 mg and 188.87±2.35 mg in June, Julyand August
respectively.
It was found that grafting method was signifieantly
effective on queen weight (P<0.05) and effeetiveness of raising
period was highly signifieant (P<O. OL); but interaetions of
method x month were not signifieant.
There was no difference between the means of the A and B
grafting groupsi but the mean of C was 10wer than the rest of
them (P<O.Ol). On the other hand, the difference of weights of
queens raised in June and July was not significant; but the
means of these two months were lower than that of August.
The average pre-oviposition period of queens in various
grafting groups (A, B and Cı were 15.07±0.88, 14.03±O.83 an(i
15.07i1.12 days; but they were 12.17iO.26, 10.50iO.25 and
21. 50iO. 44 day s in ,hme, Julyand August respeetively.
It was fo und that the effeet of grafting method on pre-
oviposition period of queens was signifieant (P<0.05); but the
effects of raising month regarding to pre-oviposition period
and interaetions of method x month were highly siçrnificant
(P<O.Ol) .
The difference between means of A and C groups was not
signifieant; but these two means were higher than that of B
(P<O.Ol). In addition, different results were obtained in
variou3 month3 in terms of the onset of oviposition and queen
bees raised in July laict egg earliest (p<O.Olı.
The average diameter of spermateca of queens ın various
grafting groups (Aı B and C) were O.926±O.006 mm, O.906±O.009
mm and 0.891±0.008 mmi but they were found to be 0.900iO.011
mm, O.897±0.007 mm and O.927±0.006 mm in June, Julyand August
respectively.
It was found that the effeetiveness of grafting method on
the diameter of spermatheca was highly signifieant (P<O.Ol) and
the raısıng period was signifieantly effeeti ve (P<O. 05); but
interactions between method and month were not significant.
The differenees between grafting group,s of A and B, B and
C were not significant regarding to the diameter of
spermatheca; but the difference between the groups of A and C
was highly significant (p<O. 01). However t there was no
difference between the queens raised in June and July in
respect to same parameter; but the diameter of spermatheca of
queen bees raised in August was higher than those of raısed ın
other months (P<O.OS).
The numbers of spermatozoa in the spermatheea of queens
were 4.27±O.04 million, 4.18±O.06 million and 4.1ıfO.04 million
in grafting groups of A, II and Ci but they were found to be
4.27±O.05 million, 4.13±O.05 million and 4.16±0.03 million ın
June, Jul y and 1\ugus t re spec ti yel y .
The effect of grafting method on the number of spermatozoa
of queen bees was signifieant (P<O .05) i but the effects of
raising month and interactions of method x month were not
significant.
The difference of means of grafting groups of A and B, B
and C were not significant in terms of the nuw)er of
spermatozoa; but the differenee in the means of A and C groups
was found to be significant (P<O . 05). However, there was no
differenee between the means of June and August; but the
difference 1.n the means of June and July was signifieant
(P<O.OS) .
positive and llighly signifieant eorrelations \vere
determined between the length of sealed queen cell and the
queen weight (r=O. 358), the queen weight and the diameter of
spermatheca (r=0.317), the diameter of spermatheca and the
number of spermatozoa (r=O. 767) of queen bees raised in June,
Julyand August by using various grafting mE~thods (P<O. Ol) .
47

9. KAYNAKLAR

Anonymous, 1993. Türkiye İstatistik Yıllığı. Başbakanlık D!E,


Ankara.

Akdamir, Ş.; Kumova, U.; Yurdakul, O.; Kaftanoğlu, O., 1990.


Adana ilinde arı yetiştirieili1inin ekonomik yapısı. ç.
Üni. Zir. Fak. Derg., 5(1) :123-236.

Balcı, F., 1988. Arıcılık. TOKB Mesleki yayınlar serisi, yayın


nO:10, Ankara (ikinci baskı),206s.

Bobrezeeki, J.; Prabucki, J., 1975. Effect of the type of queen


eells of food on the success of queen rearing. Apic.
Abst., 1124/76.

Bodolanova, E. YA., 1974. Transfer of larvae and quality ot


queens. Apic. Abst., 1121/76.

Böttcher, F.K.; Weiss, K., 1962. Zur frageder darbeitung des


zuehtstoofes im ptlegevolk in form von maden. Z.
aienefarch. 6(1) :1-8.

Butler, C.G., 1984. The honey-bee life history. The Hive and
Honey Bee. Dadant and Sons ıllinois (7th ed.), p39-74.

Cale, G.; Gowen ı J. W. ı 1956. Heterosis in honeybee (Apis


mellifera L.). Geneties, 41:292-303.

Cheng, H.W.; Ylıan, Z.C., 1985. The relation~ıhip between the


weight of the queen honeybee at various stages and the
number of ovarioles, egg laid and sealed brood produced.
Apic. Abst., 1161/86.

Corbella, E.; Gonçalves, L. S., 1982. Relationship between


weight at emergence, nuraber of ovarioles and spermathecal
volume of Afrieanized honey bee queerıs (Apis mellifera
L.). Apic. Abst., 153/84.

Delaplane, K. S.; Harbo, J.R., 1988. Area examination of double


qraftinq. Am. Bee J., 128(6) :439-440.

Delaplane, K. S., 1991. The honey bee queens. Am. Bee J.,
131(1) :29-30.

Dodolo~luı 1\., 1995. Erzurum Koşullarında Yetiştirilen Ana


Arıların (Apis mellifera L.) Nitelikleri. (Yüksek Lisans
Tezi), Atatürk Oni. Fen Biı. Enst., zootekni Anabilim
Dalı, Erzurum, 40s.
DUlger, C.; Genç, F.; Dodolo1lu, A., 1995. Er,zurunı Koşullarında
Yetiştirilen Ana Arıların Niteıikleri ile Bazı Balarısı
(Apis melliferd L.) Genotiplerinin Bu Yöredeki
Performanslarının Karşılaştırılması. TüBİTAK va~G-1115/ADP
nolu proje kesin raporu, Erzurum, 68s.

Ebadi, R.; Gary, N.E., 1979. Aeeeptanee by honeybee eolonias of


larvae in artifieial queen eells. J. Apie. Res.,
19(2) :127-132.

Eckert, J.E., 1934. Studies in the number of ovarioles in queen


honeybee in relatian to body sıze. J. Econ. Ent.,
27(3) :629-635.

Eid, M. A. A.; Eweis ı M. A.; Nasr ı M. S.ı 1990a. Biological


signifieiance of the weight of newly emerged honeybee
queens and weight changes during the pre-oviposition
periOd. Apic. Abst., 152/83.

Eid, M.A.A.i Eweis, M.A.; Nasr, M.S. ı 1990b. The weight of the
newly emerged honeybee queen as an index of it's potential
productivity. Apie. Abst., 153/83.

Farrar, C. L., 1937. The influenee of colony populations on


honey produetion. J. Agrie. Res., 54:945-954.

Ferşine AdI, M. B., 1993. Ana Arı üretiminde Besleyici


KOlonilerin Ek Beslenmelerinin Ana Arı Çıkış Ağırlığ'ı
üzerine Etkileri. (Yüksek Lisan.s Tezi), Ankara Oni. Fen
Bil. Enst., zootekni Anabilim Dalı, Ankara, 325.

Fıratlı, ç., 1982. Ana Arı üretim Yöntemleri üzerinde Bir


Araştırma. (Doktora Tezi), A. Oni. Fen .Bil. Enst., Zootekni
Anabilim Dalı, Ankara.

Fıratlı, ç./ 1990. Yapay yöntemle ana arı ür~timi. Marmara Böl.
r. ArıcılıkSemineri (10-11 Şubat, 19BB) Bildiriıeri, U.
Oni. zir. Fak. zootekni Böl., Bursa, s67-75.

Fıratlı, Ç.; Budak, M. E., 1992. Türkiyede çeşitli Kurumlarda


Yetiştiriıen Ana Arılar ile Oluşturulan Ralarısı (Apis
melliferd L.) Kolonilerinin Fizyolojik, Morfolojik ve
Davranış Farklılıklarının Araştırılması. TÜB!1'AK VHAG/795
nolu proje kesin raporu, Ankara, ıı 75.

Genç, F., 1990. Bal arılarında koloni performansını etkileyen


faktörler. Teknik Arıcılık, Sayı 27: 18--26.
49

Genç, F., 1992. Balarısı (Apis melliferaL.) kolonilerinde


farklı yaşta ana arı kullanımınınkolani performansına
etkileri. Doyu Anadolu Böl. I. Arıcl.l.ık Semineri (3-4
Haziran, 1992), AtatUrk Dni. Zir. Fak. Ofset Tesisleri,
Erzurum, 376-95.

Genç, F., 1994. Arıcılı<jın Temel Esasları (Ders Notu). Atatürk


Oni. Zir. Fak. Yay. No:166, Atatürk Oni. Zir. Fak. Ofset
Tesisleri, Erzurum, 286s.

Genç, F. i Aksoy, A., 1993. A study on the effeet of feeding,


pasture and queen weight at emergenee on colony
development and honey produetion of honeybee (A. mellifera
L.) eolonies. The XXXIII. Int. Apie. Congr., September
20th-26th, 1993, Beijing-CHINA.

Gül. M.A.; Kaftanoylu ı 0./ 1990. çukurova Böıgesi koşullarında


ana arı (Apİ.5 mellifera L.) yetiştiricil iğ"in<1e uygulanan
larva transfer yöntemlerinin yetiştirilen ana arıların
kalitelerine olan etkileri üzerinde bir araştırma. ç.Dni.
Fen. BiL. Enst., Fen ve MUh. Bil. Der,]"., Adana, 4(2) :41-
53.

Harry, H.; Laidlaw, JR., 1979. Queen Rearing. Journal Printing


Company. Carthage, ıllirıois, California, USA (first ed.),
p29-78.

Harbo, J., 1979. The rate of depletion of spermatozoa in the


queen honeybee spermatheca. J. Apic. Res., 18:204-207.

Harbo, J. R., 1986. avipasition rates of instrwnentally


inseminated and naturaııy mated queen honey bees
'd) ,
( Hymenopera:Apıae.ı\pıe.
t Ab s~.,
t- 1? 7ı1 8 7"
~'Ci

Huang, W. C.; Zhı, C. Y., 1985. The rela tionship betvıeen the
weilJht of the queen honeybee at variou3 stages and the
number of ovarioles, 8gg laid and sea].sd brood produeed.
Apic. F.bst., 1161/86.

1nci, A., 1987. TKV Entegre Arıcılığı Geli~tirme Projesi


Damızlık Ana Arı Oretimi. Türkiye i Arıeılık Kongresi (22-
24 Ocak, ı 980) Tebliğleri, TOKB Teş. ve Des. Gn. Md.,
Yayın No Genel:54, TEDGFM:14, Ankara, 371-75.

Kaftano<}lu, O., 1987a. Ana arı yetiştiriciliğinin önemı. Teknik


Arıeılık, Sayı 9:7-8.

Kaftanoylu, O., 1987b. Recommendations for the beginners.


Training course on apieulture at the Development
Foundation of Turkey (June e-July 19, 1987), Kazan-
Ankara, p40-47.
50

Kaftanoylu ı O., 1987c. Queen rearing. Tril'ining course on


apieulture at the Development Foundation of Turkey (June
B-July 19, 19871, Kazan-Al1kara l p54-57.

Kaftanogıu, O., 1988. Arıcılıkta yapay tohumlama ve pratikte


uygulama. Marmara Bölgesi I. Arıcılık Sem.ineri (10- ıı
Şubat, 1988), U. üni., Zir. Fak., Zootekni Böı. ı Bursa,
376-86.

Kaftanoijlu, O.; Peng, Y.3., ı980. A washing technique for


collection of, semen of honeybees (Apis mellifera L.). J.
Apic. Res., 19(3) :205-211.

Kaftano<jlu, O.; Peng, Y.S., 1982. Effeets of insemination on


the initation of oviposition in the queen honeybee. J.
Apie. Res., 21(1} :3-6.

Kaftanol)lu, O. i Kumova, U. i Pekel, E., 1988. Çukurova


Üniversitesi ziraat Fakültesi Zootekni BöıumUnde
yetiştiriıen ana arıların (llpis mellifera L.)
performansları ve yetiştirme yöntemlerinin koloni
gelişmesine olan etkileri üzerinde araştırmalar. ç. Dni.
Araş tırma Fonu I. Bilim Kong. (28-30 Kasım, 1998)
Bildirileri, Ç. Gni, Basımevi, Adana, Cilt 1:81-91.

Kaftanoğlu, O.; Kumova, U. ı 1992. Çukurova Bölgesi koşullarında


ana arı (Apls mellifera L.) yetiştirme mevsımının ana
arıların kalitesine olan etkileri. Do~a Türk Vet. ve Hay,
Derg., 16:569-577.

Kaftanoilluı O.; Kumova, Yeninar, H. ı 1992. Ana


U.; arı
yetiştiriciıi~inin önemi
ve ana arının kalitesini
etkileyen faktörler. DO~U Anadolu Bölgesi I. Arıcılık
Semineri (3-4 Haziran, 1992), Atatürk Oni., Zir. Fak.
Ofset Tesisleri, Erzurum, s48-60.

Laidlaw, JR. H.H., 1979. Proctucing virgin Queens. contemporary


Queen Rearing (Fir5t ed.), Capter 111. , Dadant and 30n5
Illinois, p29-7B.

Laidlaw, JR. H.H., 1985. Contem.porary Queen Rearing. A Dadant


Publication. Dadant and 30ns, Hamilton rllinois, 199pp.

Laidlaw, JR. H. H.; Eckert, J. E., 1962. Queen Rearing. Gni, of


California Press, 161pp.

Maeicka, M., 1985. The effeet of several factors on the


aeceptanee of larvae and on queen weight. Apic. Abst.,
593/88.

Markosian, A. A.; Akopian, N. M., 1976. The infInanca of the


season in whieh the queen is reared on their deseendants.
Genetics Selection and Reproduction of The Honey Bee
Biology. Apim. Pub. House, p190-193.

Morse, R. A., 1974. Requeening Gleanings ın Bee Culture.


102 (8) :251-259.

Morse, R. A., 1979. Rearing Queen Honey Bees. Wiewas Press,


Ithaca, N.Y., 128pp.

Morse, R.A.i Hooper, '1'., 1985. The Illustrated Eneylopaedia of


BeekBeping. Butler and Tanner Ltd., Frome, Somerset, U.K.,
(First ed.), 425pp.

Mouatadıd, S. M., 1978. Research on the biology of the queen


honeybee. Apic. Abst., 1288/81.

Öder, E., 1984. pratik fuıa Arı Yetiştiricili~i. Teknik


TavuJcçuluk Derg., 45: 22-28.

Rawash, I.A.; EI-Gayar, F.R.; El-Helaly, M.S.; 1brahim, S.M.A.,


1983. Effect of larval age and number of cell cupps on the
quality of Cairo-Egyption Fı hybryd of honeybee queens.
Apic. Abst., 925/85.

Reid, M.,1975. 5torage of queen l1oneybee.Bee Wld. ı S6{1} :21-23.

Ruttner, F., 1983. The events which take place during the
natural replacement of the queen in a colony of bees. Ed.
Ruttner, F., Queen Rearing Biological Basis and Technical
Instruction. Apimonctia Publishing House. Bucharest, p21-
34.

Soares, A.E.E., 1984. The effect of food {consumed by hOl1eybee


larvae} on differencas in the frequency of the character
"split sting". Apic. AbsLı 607/86.

Szabo, T. 1., 1973. Relationship between weight of honeybee


queen::; (Apis mel1ifer.:ı L.) at emergence and cessation of
egg ıaying. Am. Bee J., 113:250-251.

Szabo, T. I.; Heikel, D. '1'., 1987. Numbers of 3permatozoa ın


spermatheca of queens aged O to 3 years reared in
Beaverlodge, Alberta, Apic. Abst., 156/89.

szabo( T. I.; Mills, P. F.; Heikel, D. T., 1987. Effacts of


Honeybee queen weight and air temperature on the initation
of oviposition. J. Apic. Res., 26(2) :73-78.

Taber, S., 1976. Rearing honey bee queens throughout the year.
Am. Bee J., 116:514-517.
52

Taber, S.; Poole, H. H., 1974. Rearing and mating of queen and
Drone honeybee in winter. Am.Bee J., 114!10-19.

Taranov, G.F., 1974. Breeding of Grey Mountain edueasian queens


in specialist breeding stations. Apic. Abst., 955/77.

Trishina, A.S.; Shemeleva, N.D., 1974. Body size and egg-Iaying


capacity of queens. Apic. Abst., 1032/76.

Weiss ı K., 1967. Must artificial queen cups be made virqin wax
and is prior conctitioning of the nurse colony to the queen
cups Wortwhile. Imker freund in German, 22(6) :177-179.

Weiss, K., 1983. The influence of rearing condition on queen


development (Queen Rearing, Prof. Dr. F. Ruttner),
Apimondia Publishing House, Bucharest, Chapter V. ı p83-
148.

Wiseher, P. K., 1986. Effeet of location within the nest on


aeeaptanee of queen cells in honeybee eolonies. J. Apie.
Res., 25(3) :154-157.

Woyke, J., 1971. Correlations between the age at wtıieh honeybee


brood was grafted ı characteristics of the resultant ~leens
and result of inseminatian. J. Apic. Res., 10(1) :45-55.

Woyke ı J., 1984. Correlations and interactions between


population, length of worker life and honey produetion by
honey bees in a temperate region. J. Apic. Res.,
23(3} :148-156.

Yıldız, N.; Birean, H.; 1991. Uygulamalı İstatistik (II.


Bas kı). Atatürk Üni. Yay. No: 704. Zir. Fak. No: 308 f Ders
Kitapları Serisi No:60, Atatürk Oni., Zir. Fak. üfset
Tesisleri, Erzurum, 2145.

Yılmaz, B., 1989. Ana arı Hretiminde kullanılan yöntemlerin


uygulanması. Teknik Arıcılık, 21:24-28.
....
BİBLİYOGRAFİK BİLGİ FOR~'1U
1- Proje No: VHAG/I032 2- Rapor Tarihi: 1 Mart 1996

3.. Projenin Başlangıç ve Bitiş Tarihleri: 1 Kasım 1994-1 Mart 1996


.
4- Projenin Adı: Yetiştirme
Avları ile Larva Transfer Yöntemlerinin
Erzurum Koşullarında Yetiştirilen Ana Arıların (Apis mellifera L.) ,i
Özelliklerine Etkilerı.

5- Proje Yürütü('ÜSU ve Yardımcı Araştıneılar: Doç .. Dr •.Ii'erat GENÇ

c-;:- - .
t Projenin Yürütüldüğü Kurulu~ ve Adresi: Atatürk Universitesi
Ziraat Fakültesi / ERZURUM.
...,
1- Destekleyen Kuruluş(ların) Adı ve Adresi: -TUBİTAK/Ankara •
-Ziraat Fakültesi Dekanlığ ılE rzurum.

8- Öl. (Abstracı): Rapor içerisinde verilmiştir.

Anahtar Kelimc 1'?r:


-- -~--- -- - --
9- Proje ıle ilgili Yayınrrebliğkr:c ilgili Bilgiler .......... -

10- Bilim Dalı:


Doçentlik B.Dalı Kodu: 501 14 00 ISIC Kodu:
Uzmanlık AJanı Kodu: 501 14 03

,,
11- Dağıtım (*) : O Sınırlı ~ Sınıfsız

ti- Raporun Gizlilik Durumu:


.
--
O Gizli
- kurum
-
KI Gizli Değil

-
(*) PrOjr'nizin Sonuç Raporunuıı u/aş!lrı!maSlni isıcdiginiz vc kuruluşları ayrıca be/ininiz

TÜHiT AK Yayın· Dağııun Daire Ba.'/kanlığı 92· (){

You might also like