You are on page 1of 61

,2oo~-{'J~

.. .
TURKIYE BILIMSEL VE
TEKNİK ARAŞTIRMA KURUMU
TÜBITAK

THE SCIENTIFIC AND TECHNICAL


RESEARCH COUNCIL OF TURKEY

Temel Bilimler Araştırma Grubu


Basic Sciences Research Grant Committee
.~ (,

DNA'DA SSR (BASİT DİzİLİM TEKRARLARI)


ANALİzİ YÖNTEMİYLE BALARısı
(Apis mellifera) POPULASYONLARININ GENETİK
YAPİSıNıN ARAŞTIRILMASI

PROJE NO : TBAG-1934 (IOOTOS3)

Doç.Dr. MERAL KENCE


Prof. Dr. MAHİNUR AKKAYA
Prof.Dr. AYKUT KENCE
ÇACRIBODUR
NECV A HADİMOCULLARI

NİsAN 2003
ANKARA
ÖNSÖZ

Balarısı(Apİs mellifera L.), gerek bal ve diğer ürünler, gerekse tozlaşma yolu ile bitkisel
üretimin artışına katkıda bulunarak ülke ekonomisine büyük bir girdi sağlayan bir böcek
olmasına karşın ülkemizde üzerinde pek fazla araştırma olmayan bir böcek türüdür. Bu
nedenle laboratuvarımızda bu türün Türkiye' deki genetik çeşitliliği üzerine bir dizi
araştırma yapılmıştır ve yapılmaktadır. Türkiye balarılarındaki morfometrik ve
elektroforetik çeşitlilik kapsamlı biçimde daha önceki çalışmalarımızIa belirlenmiş ve
Türkiye'nin balarıları için bir gen merkezi olabileceği yönündeki görüşler doğrulanmıştır.

Sunulan çalışma ise doğal seçilimden etkilenmeyen, dolayısı ile genetik farklılaşmaları

zamana ve mutasyon hızına bağlı olarak olduğu gibi yansıtan ve toplum genetiği

çalışmaları açısından son derece elverişli moleküler belirleyiciler olan mikrosatelitler


çalışılmıştır. Mikrosatelitler mutasyon hızı çok yüksek ve çok değişken genetik lokuslardır.

Moleküler belirleyiciler kullanılarak balansı toplumlarını sürekli olarak izlemek, gen


havuzunda olabilecek değişiklikleri belirlemek ve genetik çeşitliliği korumak mümkün
olabilecektir. Balarısı ırk ve ekotiplerine ait bir genetik veritabanı oluşturmak acil bir
gereksinim olarak görünmektedir. Gezginci ancılığın Türkiye'nin zengin balansı

çeşitliliğini nasıl etkilediğini, ya da etkileyip etkilemediğini bu şekilde bir genetik


veritabanı hazırladıktan sonra kolaylıkla görebiliriz. Bu çalışmalar balansı ırk ve
ekotiplerinin korunması ve ana arı yetiştiriciliği açısından son derece gereklidir.

Bu çalışmada kullanılan örnekleri toplamak için yardımları olan Tarım Bakanlığı

yetkililerine ve ancılara çok teşekkür ederiz. Çalışma, TÜBİTAK TBAG-1934 (100T053)


no 'lu proje ve Oıia Doğu Teknik Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi fonlarınca
desteklenmiştir.

2
İçİNDEKİLER

ÖNSÖZ .............................................................................................................................................................. 2

İçİNDEKİLER ................................................................................................................................................. 3

ÖZ ...................................................................................................................................................................... 4

ABSTRACT ....................................................................................................................................................... 5

GİRİş ................................................................................................................................................................. 6
1.1. BALARILARINDA MORFOMETRİK ÇALIŞMALAR ........................................................................................ 6
1.2. BALARILARINDA ALLOZİM ÇEŞİTLİLİCİ ................................................................................................... 8
1.3. BALARILARINDA MİTOKONDRİYEL DNA ÇALIŞMALARI ......................................................................... 8
1.4. BALARILARfNDA ÇAlıŞıLAN NÜKLEER DNA BELİRLEYİCILERİ ............................................................... 9
L.5. POPULASYON GENETİCİNDE MİKROSATELİT (SSR) LOKUSLARININ KULLANIMI ...................................... 9
1.6. BALARILARINDA MİKROSA TELİT İNCELEMELERİ .................................................................................... i O
1.7. ÇAlıŞMANıN AMACı ............................................................................................................................... i 1
GELİşME ........................................................................................................................................................ 12

2.1. GEREÇ ................................................................................................................................................... 12


2.2.YÖNTEM VE BULGULAR .......................................................................................................................... ı 3
2.2.1. DNA özütlemesi ............................................ ................................................................................ J3
2.2.2. PZR ile mikrosatelit çoğa/tılmasl ................ ................ '" ............................................................. J4
2.2.3. Sıra belirleyici poliakrilamid jel elektroforezi ......................... '" ................................................. J6
2.2.3.1. Cam levhaların temizlenmesi........................................................................ ........................... 16
2.2.3.2. Poliakrilamidjelin hazırlanması ............................................................................................................ 16
2.2.4. Jelin dökülmesi .... ........................................................................................................................ J6
2.2.5. Jelin yüklenmesi ve yürütülmesi .............. ................................................................................... J 7
2.2.6. Otoradyografi............................................................................................................................... J 7
2.2.7. İstatistiksel analizler ......... .................................................................................................... J9
2.2.7.1. Ale! frekansları ve heterozigotluk düzeyleri .......................................................................................... 19
2.2.7.2. Hardy-Weinberg dengesinin sınanması ................................................................................................. 25
2.2.7.3. Bağlantı dengesizliğinin sınanması ........................................................................................................ 27
2.2.7.4. Populasyon yapısı analizleri ................................................................................................................... 29
2.2.7.4.1. F katsayıları ile populasyon karşılaştırmaları ve genetik yapı incelemeleri ................................... 30
2.2.7.5. Fenogram oluşturulması ........................................................................................................................ 32
2.2.7.5.1. Genetik uzaklık hesaplamaları ....................................................................................................... 32
2.2.7.5.2. Fenogram çizimi ............................................................................................................................ 34
2.2.7.6. Köken belirleme ...................................................................................................... ................... 34

SONUÇ ............................................................................................................................................................ 46

REFERANSLAR ............................................................................................................................................ 52

EK ı .................................................................................................................................................................57
ÖRc"iEK TOPLANAN yERLER .......................................................................................................................... 57

EK 2 ................................................................................................................................................................. 58
Kl1llA:\llAl\ ÇÖZElTİlERİN İÇERiCİ ............................................................................................................ 58
öz

Bu çalışmada Türkiye'deki balarısı populasyonlarının gösterdiği kalıtsal çeşitliliğin

mikrosatelitler kullanılarak incelenmesi amaçlanmıştır. Beş farklı alttüre ait balansı (Apis
mellifera L) örnekleri kuzeydoğu Anadolu (Artvin-A.m.caucasica), güneydoğu Anadolu
(Hatay-A.m.syriaca), doğu Anadolu (Hakkari-A.m.meda), orta Anadolu (Eskişehir­

A.m.anatoliaca) ve Türkiye'nin Avrupa yakasından (Kırklareli-A.m.carnica) toplanıp beş

mikrosatelit lokusu yönünden araştırılmıştır. Çalışılan 4 Anadolu populasyonunda, aynı

mikrosatelitler kullanılarak A soy hattı (0.234-0.400) ve C soy hattı (0.410-0.564) için


bulunan ortalama heterozigotluk düzeylerinden daha yüksek olan 0.641-0.739 arası değişen

ortalama heterozitluk değerleri bulmm1Uştur. Bulunan FS T değerleri Türkiye'deki balansı

populasyonlarındaki farklılaşmanın anlamlı olduğunu ortaya koymuştur. Hatay


populasyonu diğer tüm populasyonlardan farklı bulunmuştur (P<0.05). Bu yüzden Hatay
populasyonunun O soy hattına ait olduğu düşünülebilir. Türkiye' nin Avrupa yakasındaki

Kırklareli populasyonu bütün Anadolu populasyonlarında farklı bulmm1Uş (P<O.OS) ve C


soy hattı ile benzer alelsel içerik ve heterozigotluk düzeyi göstermiştir. Ortalama alel
sayısının (Lokus başına: 14.6) M (Lokus başına: 6.4), C (Lokus başına: 9) ve A soy
hatlarınınkinden (Lokus başına: 13.4) yüksek olması ve nadir görülen alellerin varlığı

Anadolu'nun Ruttner'in belirttiği gibi (1988) Yakın Doğu balansı populasyonları için bir
gen merkezi olduğunu desteklemektedir.

Mikrosatelitler ana an üretimi kalite kontrolünde değişik ırk ve ekotiplerin tanımlanması ve


ayrıştırılmasında ümit verici görünmektedir.

Anahtar kelimeler: Mikrosatelit, balarısı, Apİs mellifera, Türkiye, Anadolu, C soy hattı, O
soy hattı.

4
ABSTRACT

Genetic variation in honeybee populations of Turkey were aimed to be analysed using


microsatellites, in this study. Five honeybee (Apis mellifera L) populations belonging to
five different subspecies sampled from northeastem Anatolia (Artvin-A.m.caucasica),
southeastem Anatolia (Hatay-A.m.syriaca), eastem Anatolia (Hakkari-A.m.meda), central
Anatolia (Eskişehir-A.m.anatoliaca) and European part of Turkey (Kırklareli-A.m.camica)

were studied using 5 microsatellite loci. A high level of average heterozygosity changing
between 0.641 and 0.739 is detected in four Anatolian populations which is higher than the
average heterozygosity levels reported for populations of A (0.234-0.400) and C lineages
(0.410-0.564) for the same microsatellite loci. Differentiation among the populations in
Turkey was found to be highly significant as measured by F ST values. Hatay population
was significantly (P<0.05) different from the rest of the populations. Therefore Hatay
population can be considered belonging to O lineage. Kırklareli population which is located
in the European part of Turkey, is found to be significantly (P<0.05) different from all
Anatolian populations and showing similar allelic composition and heterozygosity levels
with C lineage. Higher value of average alele number (14.6 per locus) than the average
allele number found in M (6.4 per locus), C (9 per locus), and A lineages (13.4 per locus)
and presence of rare alleles support the idea that Anatolia is a genetic center for honeybee
populations ofNear East as suggested by Ruttner (1988).

Microsatellites seem to be promising in discriminating and identifying different races and


ecotypes in quality control ofhoneybees in queen bee rearing.

Keyv/ords: Microsatellite, honeybee, Apis mellifera, Turkey, Anatolia, C lineage, O lineage

5
GİRİş

1.1. Balanlarında morfometrik çalışmalar

Morfometrik incelemeler balarısı populasyonlarındaki çeşitlilik belirleme çalışmalarında

uzun yıllar boyunca tek yöntem olarak kullanılmıştır. Günümüzde dünyada bilimselolarak
ta111mla11111lş 26 balarısı alttürü (Tablo 1) bulunmaktadır (Ruttner 1988, 1992; Sheppard ve
ark. 1997).

Ruttner morfometrik karakterlerin çok değişkenli istatistiksel analizlerine dayanarak


Anadolu ırkı Apis mellifera anatoliaca'111n A. mellifera'nın doğudaki gen merkezi olarak
düşünülebileceğini öne sürn1üştür. Darendelioğlu ve Kence (1992) ve Kandemir ve ark.
(2000) Oryantal (O) soy hattı için potansiyel gen merkezi olan Anadolu balanlarında

morfometrik incelemeler yapmışlardır. Gezginci arıcılık hareketlerine rağmen Türkiye'deki


balarılarında yüksek düzeyde morfometrik ve genetik çeşitlilik bulunınuştur. Trakya ve
güneydoğu Anadolu örnekleri diğerlerinden bağımsız, Karadeniz ve doğu Anadolu
örnekleri, oıia Anadolu, Ege ve Akdeniz örnekleri ise beraberce gruplaşmışlardır

(Kandemir ve ark. 2000).

Morfometrik karakterlerin balarısı (Apis mellifera L) alttürleri için oldukça güçlü ayıncılar

olduklarının kanıtlanınasına rağmen DNA düzeyindeki değişimler için doğrudan gösterge


olmadıkları ve birden çok genle belirlenebildikleri için populasyon genetiği çalışmalarında

sınırlı katkı sağlamaktadırlar.

6
Yakın Doğu alttürleri
Apis mellifera anatoliaca Maa (1953)
A. m. adamİ Ruttner ( 1975)
A.m. cypria Pollınan (1879)
A. 111. jyriaca Buttel-Reepen (1906)
A. m. meda Skorikov ( 1929)
A. 111. caucasica Gorbachev (1916)
A. JI1. armeniaca Skorikov (1929)

Tropik Afrika alttürleri


Apis mellifera lamarckii Cockerell (1906)
A. 111. yemenirica Ruttner (1975)
A. 111. litorea Smith ( 1961)
A 111. scutellata Lepeletier (1836)
A.111. adansonU Latreille (1804)
A. m. monticola Smith (1961)
A. 111. capensis Escholtz (1821)
A. m. unicolor Latreille (1804)

Batı Akdeniz (Batı ve Kuzey Avrupa ve Kuzey Afrika) alttürleri


Apis mellifera sahariensis Baldensperger (1924)
A. m. intermissa Buttel-Reepen (1906)
A. m. iberica Goetze (1964)
A. 111. mellifera Linnaeus (1758)
A. m. major Ruttner (1978)

Orta Akdeniz ve Güneydoğu Avrupa alttürleri


Apis l11ellifera sicula Montagano (1911)
A. 111. ligustica Spinola (1806)
A. m. cecropia Kiesenwetter (1860)
A. m. macedonica Ruttner (1987)
A. 111. camica Poııman (1879)
A. 111. m/neri i Sheppard ve ark. (1997)

Tablo 1: Coğrafi dağılımlarına göre balansı alttürleri ( Ruttner 1992 ; Sheppard ve ark.
1997)

7
1.2. Balanlannda aIlozim çeşitliliği

Allozim çeşitliliği birçok bitki ve hayyan !Üründeki populasyonların genetik yapısını ve gen
akışını incelemede oldukça yararlı olmuştur (Ör., Berlocher 1984; Richardson ve ark. 1986,

Roderick 1996). Bununla birlikte allozim incelemesinin balarısı populasyon genetiği

çalışmalarına katkısı düşük düzeydeki çeşitlilik nedeniyle çok azdır (Pamilo ve ark. 1978;
Sheppard 1986; Packer ve Owen 1992). Bu düşük çeşitliliğin nedeninin balanlarındaki

haplo-diploidlik olabileceği önerilmiştir (Pamilo ve ark. 1978). Birkaç enzim lokusunun


polimorfik olduğunun belirlenmesine rağmen balarısı alttürleri arasında çok sayıda alel
frekansı farklılığı bulunamamıştır. Balarısı soy hatları arasında bazı anlamlı alel frekansı

farklılıkları bulunmuş ve bu lokuslar dünya balarılannda çalışılmıştır (Cornuet 1982;


Nunamaker ve ark. 1984; Sheppard ve Berlocher 1984; Asal ve ark. 1995; Kandemir ve
Kence 1995). Örneğin MDH 65 aleli Trakya populasyonlannda yüksek frekanslar
segilerken Anadolu populasyonlarında MDH 65 alelinin frekansı çok düşüktür. Hekzokinaz
enziminde ise HK120 aleli güney ve güneydoğu Anadolu'da yüksek frekansa sahipken
Trakya populasyonlarında bu alelin frekansı sıfırdır (Kandemir ve ark. 2000)

Türkiye' deki balarılarındaki allozim çeşitliliği çalışmalarında (Kandemir ve Kence ı 995;

Kandemir ve ark. 2000) A.mellifera populasyonlanndaki dünyada şimdiye kadar bulunan


en yüksek örtalama heterozigotluk olan 0.072 ± O • OO7 değerleri elde edilmiştir. Yirmi üç
balansı kolonisi için Sheppard'ın bulduğu ortalama heterozigot1uk 0.038'dir (Sheppard
1986).

1.3. Balanlarında Mitokondriyel DNA çalışmaları

A.111ell{fera filogenisini anlamak için son yıllarda çalışılmış olan mitokondriyel DNA
çeşitliliği, alttür düzeyi çalışmalar için yararlı olduğunu göstermiştir. ilk mitokondriyel

DNA çalışmalarında üç evrimsel soy hattı A, C ve M'nin varlığı doğrulanmıştır (Smith


1991; Garnery ve ark. 1992). Dördüncü soy hattı O'nun varlığı üç sene önce bir
mitokondriyel DNA RFLP çalışması ile doğrulanmıştır (Franck ve ark. 2000). Balanlannda
soy hattı içi mitokondriyel DNA çeşitliliği birçok araştırmacı tarafından incelenmiştir

(Smith ve ark. 1989,1991; Garnery ve ark. 1993, 1995; Franck ve ark. 1998). Türkiye'deki
balanlannda mtDNA çalışması sayısı çok azdır (Smith et aL. 1997, Kandemir 1999).
Kandemir Türkiye balanlannda düşük düzeyde bir çeşitlilik bildirmiştir (Kandemir 1999).

8
Aımeden kalıtlanan mitokondriyel DNA populasyon genetiğinde yararlı bulunmasına

rağmen balarısı alttürleri arasındaki genetik çeşitliliği belirlemede yeterli buluıU11amıştır

(Ari as ve Sheppard 1996, Franck ve ark. 2001).

1.4. Balanlannda çalışılan nükleer DNA belirleyicileri

Nükleer RFLP, RAPD, AFLP ve VNTR gibi nükleer belirleyiciler balarısı populasyon
genetiği çalışmalarında kullanılmış diğer DNA belirleyicilerdir (Ör., Hall 1990; Suazo ve

ark. 1998; Suazo ve Hall 1999). Birçok polimorfik lokusu olmasına rağmen pratik olmayan
transfer hibridizasyonu ve kullanılan karşılık DNA 'ların (probe) yaygın olmaması

nedeniyle nükleer RFLP metodu büyük çaplı populasyon genetiği çalışmalarında fazla
tercih edilmemektedir (Sheppard ve Smith 2000). RAPD yöntemi dominant bir belirleyici
olması ve değişik laboratuarlarda tekrar edilmesinin zorluğu gibi dezavantajlara sahiptir.
Dominant belirleyicilere sahip olmasına rağmen tekrarlanabilirliği, tür altı düzeydeki
yüksek polimorfizmi, ekonomik olması ve hızı nedeniyle AFLP yöntemi gelecekteki
populasyon genetiği çalışmaları için ümit vericidir ( Vos ve ark. 1995, Sheppard ve Smith
2000). VNTR metodu iki tip moleküler belirleyici; mikrosatelitler ve minisatelitler için
geçerlidir. Minisatelit lokusları 30-60 baz çifti uzunluğunda, mikrosatelitler gibi ökaryot
genomlarında dağınık halde bulunan Mendel kalıtımına tabi genetik lokuslardır.

1.5. Populasyon genetiğinde mikrosatelit (SSR) lokuslarının kullanımı

Mikrosatelitler ökaryot ve sınırlı miktarda prokaryot genomlarını araya girerek bölen tekrar
eden DNA baz dizileridir (Estoup ve ark. 1993). Bir ile altı baz arası değişen 100 kereye
kadar tekrar edebilen motiflere rastlanmıştır (Tautz 1993). Ökaryot genomlarında kodlayan
ve kodlamayan bölgelerde bulunabilmektedirler (Braaten ve ark. 1988). Bu çok değişken

tekrar bölgelerini ilk gösteren Savatier ve arkadaşları olmuştur (Savatier ve ark. 1985).
Mikrosatelit lokuslarından genom incelemesinde yararlanılması konusunda ise ı 989'da

yayımlanan üç makale öncülük etmiştir ( Litt ve Luty 1989; Tautz 1989; Weber ve May
1989). Komşu DNA bölgeleri için tasarlanan primerler kullanılarak yapılan PZR
çoğaltımları ile elde edilen mikrosatelit parçaları poliaakrilamid jel elektroforezi

9
yöntemiyle büyüklük bakımından ayrılırlar. Tekrar sayısındaki çeşitlilik polimorfizmin
temelidir.

MikTosatelitler için iki ana mutasyon mekanizması eşleım1ede kayma (replication slippage)
ve eşit olmayan karşılıklı değişimdir (unequal crossing-over). Eşlenmede kayma yeni
sentezlenen DNA zincirinin diğer zincirden ayrılıp tekrar birleşmesi esnasında barındırdığı

tekTar bölgeleri yüzünden yanlış yerden tekrar birleşmesidir. Bu hata sonrası DNA
eşlenmesi yeniden başladığında daha kısa veya daha uzun bir zincir oluşur. DNA
polimerazın hata düzeltıne yeteneğinin bu tip kayma tarzı hatalar konusunda yanlış baz
eşleşmesine göre çok daha sınırlı olduğu görülmüştür (Strand ve ark. 1993; Monison ve
ark. 1993). Eşit olmayan karşılıklı değişim genellikle tekrar eden sıralar içeren DNA
moleküllerinde görülen bir diğer mikrosatelit mutasyon mekanizmasıdır. Bu kromozomlar
hatalı bir şekilde karşılıklı gelirler ve karşılıklı değişim bir tanesinde silimne (deletion)
diğerinde ise ekleı1111e (insertion) tipi mutasyona neden olur.

MikTosatelitler bağlantı incelemesi (linkage analysis), kimlik belirleım1esi, genetik


haritalama ve populasyon genetiği çalışmalarında oldukça güçlü belirleyiciler olarak kabul
edilmektedirler (Estoup ve ark. 1993). Bu lokusların benzeri olmayan şekilde yüksek
mutasyon hızına sahip oldukları (10- 4) belirtilmiştir (Henderson ve Petes 1992). Alel
sayısının yüksekliği, eşbaskınlık, genomdaki yaygınlık, minisatelitlere oranla daha kolay
belirlem11eleri gibi nedenlerle mikrosatelitler tür altı populasyon yapısı çalışmalarında çok
güçlü belirleyiciler olarak düşünülmektedirler (Bowcock ve ark. 1994; Estoup ve ark.
1995).

1.6. Balarılarında mİkrosatelit İncelemelerİ

Estoup ve arkadaşları (1993) kısmi balarısı genom kütüphanelerinden sırayla frekansları 15


ve 34 kilobaz olan 52 (CT)n ve 23 (GT)n mikrosateliti belirlemişlerdir. Estoup ve
arkadaşları (1995) morfometrik analizler ve mitokondri DNA analizleri ile öne sürülen üç
balarısı soy hattının (A, M and c) mikrosatelitler ile doğrulanıp doğrulanmayacağını ve bu
moleküler belirleyicinin alttür ve populasyonları ayırmadaki başarısını sınamışlardır.

Çalışmalarında herbir lokus için ale! sayısı 7 ile 30 arasında bulunmuştur. Ortalama
heterozigotluk ise değişik dünya populasyonlarında 0.291 ile 0.872 arasında

LO
kaydedilmiştir. Üç evrimsel soy hattının varlığı açıkça mikrosatelitlerle de desteklenmiş ve

bu moleküler belirleyiciler alttür ve populasyon düzeyindeki genetik çalışmalar için uygun


buluıunuştur (Estoup ve ark. 1995).

Türkiye balanlannda gerçekleştirilen tek mikrosatelit analizinde tek bir lokus incelenmiş

ve Türkiye'nin beş ayn yöresinden alınan örneklerde toplam 3 mikrosatelit aleli


belirlenmiştir (Kandemir 1999). Bu çalışmada Kırklareli örneklerinin diğerlerinden

ayrıldığı, Hatay örneklerinin de kalan Van, Kastamonu ve Balıkesir örneklerinden farklı

olduğu görülmüştür.

1.7. Çalışmanın amacı

Aınaçlanmız:

Türkiye balanlanndaki mikrosatelit çeşitlilik düzeyini belirlemek


Mikrosatelitlerin dört bilinen Anadolu alttürü ve bir Avrupa alttürünü (Trakya yöresi)
ayırmadaki yeteneğini sınamak

Anadolu'nun Yakın Doğu balanlan için bir gen merkezi olduğu ve balarılarının

dünyadaki evriminde çok önemli roloynadığı görüşünü sınamaktır.

Bu çalışmadaki örnekler beş farklı balarısı alttürü barındırdığı öne sürülen (Kandemir ve
ark. 2000) yörelerden, bu beş alttürün varlığını sınamak amacıyla toplanmıştır. Bu
çalışmanın ışığında Anadolu'nun O soy hattının evrimi açısından önemi eklenecek yeni
mikrosatelit verileri ile desteklencbilecektir.

11
GELİşME

Balanlarının Yakın Doğu'da özellikle Hazar Denizi'nin güney kıyısında türleştikleri ve


evrimleri sırasında onlarca alttürün oluşumuna yol açtıklan önerilmiştir (Ruttner ı 988).

Ruttner yaptığı morfometrik incelemeler sonucunda balanlannın türleşme merkezine çok


yakın olan Türkiye'nin Orta Doğu balanlan için gen merkezi olduğunu öne sürmüştür

(Ruttner ı 988). Kendisi "Balarılannın Biyocoğrafya ve Taksonomisi" adlı kitabında

morfometrik karakterlerin çok değişkenli analizi sonrasında balanlan (Apis mellifera L.)
için dört ana soy hattı ve 24 alttür önermektedir. Ruttner'e göre dört ana soy hattı; Oryantal
(O) soy (Yakın Doğu), A soyu (Tropik Afrika), Batı Akdeniz M soyu (Kuzey Afrika, batı

ve kuzey Avrupa) ve C soyudur (Orta Akdeniz ve güneydoğu Avrupa). Daha sonra


Türkiye'de elektroforetik lokuslar kullanılarak yapılan çalışmalarda Türkiye'deki
balarılannda çaşitliliğin oldukça yüksek olduğu görülmüştür (Kandemir ve ark. 2000).
Şimdiye kadar önerilmiş olan 26 balansı alttüründen 5 tanesinin Türkiye sınırlan içinde
içiçe girdiği öngörülmektedir: Bu beş alttür Trakya'da Apis mellifera carnica, Anadolu'da
A. mellifera anataliaca, kuzeydoğu Anadolu'da A.m. caucasica, doğu Anadolu'da A.111.
meda ve güneydoğu Anadolu'da A. mellifera syriaca'dır.

Bu çalışmada balanlarının Türkiye' deki populasyonlannda gözlenen genetik farklılaşmalar

mikrosatelitler çalışılarak ortaya konulacaktır.

2.1. Gereç

Populasyon çalışmalarında örnekleme büyük önem taşımaktadır. Rasgele yapılan

örneklemenin incelenen doğal populasyondaki çeşitililiği yüksek oranda yansıtması

bekleım1ektedir. Bir balansı kolonisindeki tüm işçi anlar bir tek ana andan türedikleri için
bir lokasyondaki örneklemenin sadece birkaç koloniden olması gerçek bir çeşitliliği

gösterıl1emektedir. Bunun yerine o lokasyondaki yüksek sayıda değişik koloninin her


birinden birkaç tane balansı örneklemek daha yerindedir.

12
Bu çalışmada beş ayrı yöreye ait toplam 14 lokasyondan yukarıda belirtilen esaslara göre
örneklenmiş işçi balarısı örnekleri kullanılmıştır. Yörelerin isimleri, lokasyonlar, kovanlar
ve her birinden toplanan balarısı sayısı Ek 1'de verilmiştir. Örnekler DNA özütlemesi
aşamasına kadar saf etil alkolde tutulmuşlardır.

2.2.yöntem ve bulgular

2.2.1. DNA özütlemesi

Balarısı örnekleri alkolden çıkarıldıktan soma kafa bölümleri ayrılmış ve bu kafalar 1.5
ml'lik santrifüj tüplerinde sıvı nitrojene batırılıp steril ezicilerle ezilip öğütülmüşlerdir. Bu
tüplere daha sonra 750 ~l Wilson tampon solüsyonu (Ek 2) ve 25 ~l 10 mg/ml'lik Proteinaz
K solüsyonu eklenmiştir. Bu tüpler karıştırıldıktan sonra 2 saat 50 °C'lik su banyosunda
tutulmuşlardır. Onbin rpm' de 10 dakikalık bir santrifüj aşamasından soma üst kısımda

kalan çözeltiler yem steril tüplere aktarılmış ve herbir tüpe 750 ~l

fenol:kloroform:izoamilalkol (25:24: 1 hacmen) karışımı eklenip tüpler 5 dakika yavaş

hareketlerle başaşağı çevrilip doğrultulmuşlardır. Daha sonra bu tüpler 10000 rpm' de 20


dakika santrifüj edilmiş ve herbir tüpün üst kısmından 600 ~l' lik sulu çözelti yeni bir tüpe
aktarılmış ve yukarıda bahsedilen işlemler ilkinde 600 ~ul fenol:klorofonn:izoamilalkol
(25:24: 1 hacmen) karışımı eklenerek ikincisinde de alınan 450 ~l'lik sulu üst kısma 450 ~l

kloroform: izoamilalkol (24: 1 hacmen) karışımı eklenerek iki defa daha tekrar edilmiştir.

Bundan sonra her bir tüpten 300 ~l'lik sulu üst kısım ahilinış ve yeni bir tüpe konmuştur.

Bu tüpe 30~1 3 M sodyum asetat ve 600 ~l saf etil alkol eklenip birkaç dakika vorteks ile
karıştırıldıktan soma -20 oC' de bir gece bekletilmiştir.

Tüpler 13,000 rpm'de 30 dakika santrifüj edilmiş ve çözeltinin üstte kalan kısmı atılmıştır.

Kalan kısma 900 ~l % 70 etil alkol eklenmiş ve tüpler 13000 rpm' de 20 dakika santrifüj
edilmiştir. Üstteki alkol kısmı alındıktan sonra altta kalan çökelti 30 dakika kadar bir

vakumlu kurutucuda 30 dakika döndürülerek kurutulmuştur. Kurumuş çökeltilere 50 ~l

steril su eklenip tüpler oda sıcaklığında 1 saat tutulduktan sonra DNA çözeltilerinin 230,
260 ve 280 ilin dalga boylarındaki ışık emme kapasiteleri içlerindeki protein, DNA ve
R.NA miktarlarını belirlemek için incelenmiştir. DNA bulunan tüpler % 1'lik agaroz jel
elektroforezine tabi tutulmuş \'e içlerindeki DNA varlığı bant oluşumuyla doğrulanmıştır.

13
Spektrofotometrik ölçümlerde 260 l1ln'de zırve değerleri elde edilen ve agaroz jel
elektroforezinde genom bantları veren DNA çözeltileri (Şekil 1) daha somaki aşamalarda

kullanılmıştır.

Şekil 1. Genomik DNA bantlarını ve RNAları


gösteren %1 'lik agarozjel fotoğrafı

2.2.2. PZR ile mikrosatelit çoğaltılması

Bu çalışmada daha önce Estoup ve arkadaşları tarafından çalışılmış olan A24, Al13, A 7,
A43 ve A28 kodlu beş Apis mellifera SSR (mikrosatelit) lokusli kullanılmıştır. Bu
lokuslann tekrar bölgeleri ve primer baz sıraları Tablo 2 ve 3 'te verilmiştir.

Lokus Tekrar sırası

A24 (CT)]]
All3 (TC)ıC(TCh TT(TC)5 TT(TC)g TT(TC)

A7 (CT)3(T)7CCTTCG( CT)ı4
A43 (CT) 13
A28 (CCT)3GCT(CCT)6(CT)s TT(CT)4
Tablo 2. Mikrosatelit lokuslarının tekrar bölgeleri

14
Lokus İleri primer Geri primer
A24 5'CACAAGTTCCAACAATGC3' 5'CACA TTGAGGATGAGCG3'

A 113 5'CTCGAATCGTGGCGTCC3' 5'CCTGT ATTTTGCAACCTCGC3

A7 5'GTT AGTGCCCTCCTCTTGC3' 5'CCCTTCCTCTTTCATCTTCC3'

A43 5'CACCGAAACAAGATGCAAG3 5'CCGCTCATT AAGATATCCG3'

A28 5GAAGAGCGTTGGTTGCAGG3 5'GCCGTTCATGGTTACCACG3'

Tablo 3. Mikrosatelit çoğaltımı için kullanılan ileri ve geri primerler

Balansı ömeklerinin genom DNA'larının polimeraz zincir reaksiyonu ile çoğaltılması

Estoup ve arkadaşlarının (Estoup ve ark. ı 995) makalelerinde belirtildiği gibi yapılmıştır.

Yirmibeş ı-ıl'lik çoğaltma reaksiyonları 50 ng genom DNAsı, herbir primerden 400 nM,
herbir 2'-deoksitimidin 5'-trifosfat (dTTP), 2'-deoksiguanidin 5'-trifosfat (dGTP) ve 2'-
deoksisitidin 5'-trifosfat (dCTP)'den 75 ı-ıM, 7.5 ı-ıM 2'-deoksiadenozin 5'trifosfat (dATP),
0.25 ı-ıCi a P_dATP, 20 ı-ıg/ml sığır serum albumini (BSA), (NH4)2S04
33
içeren Ix
reaksiyon tampon çözeltisi, 0.4 ünite Taq polimeraz ve -
ı ı.2 mM MgCh içermiştir. PZR 3
dakikalık 94 °C'de denatürasyon aşamasıyla başlayıp; 30 saniyelik 94 °C'de denatürasyon
süresi, 30 saniyelik optimum sıcaklıkta birleşme süresi ve 30 saniyelik 72 °C'de uzatım

süresini içeren 30 döngü ile sürmüştür. Son uzatım süresi tüm polimerizasyonun eksiksiz
tamamlanabilmesi için ıO dakikaya çıkartılmıştır. Mikrosatelit lokusları için kullanılan

DNA zincirlerinin birleşme sıcaklıkları ve MgCh konsantrasyonları Tablo 4'te verilmiştir.

Lokus Birleşme sıcaklığı (oC) MgCh konsantrasyonu CM)


A24 56 1.2
AIl3 60 1.2
A7 60 1.0
A43 55 1.5
A28 54 1.7
Tablo 4. Optimum birleşme sıcaklıkları ve magnezyum klorid konsantrasyonları

15
2.2.3. Sıra belirleyici poliakrilamid jel elektroforezi

Sıra belirleyici jel elektroforezi bir ya da birkaç baz farkı olan alelleri belirlemek amacıyla

kullanılmıştır.

2.2.3. ı. Cam levhaların temizlemnesi

Elektroforez aşamasında 20x45 cm cam levhalar kullanılmıştır. Cam levhaların bir yüzü
önce deiyonize su sonra da etil alkol ile dikkatlice silinip temizlenmiştir. Bu şekildeki

temizlemenin amacı cam yüzeyde elektroforez sırasında DNA parçalarının ilerleyişini

engelleyecek herhangi bir şey kalmamasını sağlamaktır. Daha sonra cam levhalardan
birinin iç yüzeyine jelin ayrılmasını kolaylaştırmak amacıyla silikon içeren bir solüsyon
uygulanmıştır.

2.2.3.2. Poliakrilamid jelin hazırlam11ası

Elektroforez aşamasında % 6'lık denatüre edici poliakrilamid jel kullanılmıştır. Sekiz


molar üre içeren % 6'lık akrilamid-bisakrilamid-üre karışımı (Ek 2) hazırlanıp ışık

geçirmeyecek şekilde 4 oC' de saklanmıştır. Jel hazırlanırken 50 ml akrilamidlüre karışımına

650 ııl %10 (v/v) amonyumpersülfat (APS) ve 30 ııl N,N,N,N-tetramethylethylenediamine


(TEMED) eklenip karıştırılmıştır.

2.2.4. Jelin dökülmesi

Jelin dökülmesİ aşamasında bir jel hazırlayıcı mekanizma, bir tarak ve 0.4 mm kalınlığında

plastik aralayıcılar kullanılmıştır. TEMED'in eklemnesinden hemen sonra jel karışımı jel
hazırlayıcı mekanizmaya sabitlem11iş olan cam levhalardan birinin üzerine yavaşça

dökülmeye başlanmıştır. Bu sırada diğer cam levha üzerine jel dökülen levhanın üzerindeki
plastik aralayıcıların yardımıyla kaydırılmaya başlanmıştır. Kaydırma işlemi sonlandığında

iki cam levha arasındaki boşluk jelle dolmaktadır. Bu aşamadan sonra cam levhaların

içerisindeki jel polimerleşmeden önce plastik tarak takılmış ve cam levhaları bir arada
sıkıca tutmak amacıyla metal sıkıştırıcılar kuIlamlmıştır.

16
2.2.5. Jelin yüklenmesi ve yürütülmesi

Yinnibeş ııl'lik PZR tüplerine 10'ar ııl durdunna solüsyonu (Ek 2) eklendikten sonra bu
karışıından 2.5 ).ll, dikey bir şekilde elektroforez aletine (Owl 4S4) sabitlenmiş olan jeldeki
kuyucuklara bir mikı"opipet yardımıyla yüklemniştir. USB Sequenase Version 2.0 DNA
Sequencing Kit ve u 33 P_dA ıP kullamlarak yapılan bir sıra belirleme reaksiyon
çözeltisinden mikrosatelit alelleri için bir büyüklük belirleyicisi olarak yarar1amlmıştır. Sıra

belirleyici jel elektroforez aletinin alt ve üst tampon bölmelerine 1x tris-borik asit-edta
(IBE) tampon solüsyonu konmuş ve elektroforez aleti 40 Watt elektrik akımında 2.5-3 saat
çalıştırılmıştır.

2.2.6. Otoradyografı

Yüıiitme sonunda iki cam levha birbirinden ayrılmış ve silikonlamnamış cam levhada kalan
jel kromatografi kağıdı (Whatman 3MM) üzerine alınmıştır. Bir streç filmle kaplanan jel
vakumlu bir kurutucu ile 80 °C'de 20 dakika kurutulup özel bir otoradyografi film (Kodak
Biomax MR) ile birlikte ışık geçirmeyen metal kasetlere konup 2-5 gün arasında

bekletilmiştir. Bu süre sonunda kasetler açılıp filmler banyo edilmiştir.

Şekil 2. A24 ale1lerinin göründüğü bir otoradyogram

17
Şekil
3. A24 alellerinin görüldüğü bir otoradyogram (Sondaki iki şerit büyüklük belirleyici
DNA, sayılar ise bantların baz çifti uzunluğunu göstermektedir).

Şekil 4. A7 alellerini gösteren bir otoradyogram

Şekil 5. A43 alellerini gösteren bir otoradyogram

18
Şekil 6. A28 alellerini gösteren bir otoradyogram

2.2.7. İstatistiksel analizler

Otoradyogramlarda bantların büyüklükleri saptandıktan sonra alel frekansları,

heterozigotluk düzeyleri, gen ayrılması, ikili FST değerleri, populasyon farklılaşması, Hardy
Weinberg dengesi, bağlantı dengesizliği testleri, genetik uzaklık hesaplamaları ve fenogram
çizimleri çeşitli populasyon genetiği yazılımları kullanılarak gerçekleştirilmiştir.

2.2.7.1. Alel frekansları ve heterozigotluk düzeyleri

Ale! frekanslan her bir balarısı populasyonu için gözlenen belli bir mikrosatelit aleli
sayısının o populasyonda gözlenen toplam mikrosatelit aleli sayısına oranlanmasıyla elde
edilmiştir. Gözlenen ve beklenen heterozigotluk düzeyleri Arlequin ver. 2.00 yazılımının

(Schneider ve ark. 2000) Hardy-Weinberg dengesi sınama opsiyonu kullanılarak

hesaplanmıştır. Her bir populasyon için ortalama heterozigotluk (Nei 1978) ve her bir lokus
ve tümü için gen farklılaşmalan (Ht) Nei (1973)'e göre DISPAN yazılımı (Ota 1993)
yardımıyla belirlenmiştir.

Türkiye'nin 5 yöresinden toplam 142 işçi balansının incelendiği bu çalışmada A24 lokusu
için 6, AI13 için 15, A 7 için 41, A43 için 9 ve A28 lokusu için 4 tane farklı ale i
bulunmuştur (Şekil 2, 3,4 ,5 ve 6). Her beş lokus tüm populasyonlar için polimorfiktir.
Sadece bir populasyona özgü aleller tablo I' de verilmiştir. En fazla populasyona özgü ale!
Hatay örneklerinde bulunmuştur (8), bunlardan Al13 aleli 212 ve A43 ale!i 1 i 9 sırasıyla

0,20 ve 0,I8'lik yüksek frekanslanyla dikkat çekmektedir. Hakkari ve Artvin


populasyonları sırasıyla 6 ve 5 populasyona özgü alelle Hatay populasyonunu
izlemektedirler. Kırklareli ve Eskişehir populasyonlarında ise populasyona özgü ikişer alel
bulunmuştur. Alel frekansları, gözlenen ve beklenen heterozigotluk değerleri tüm

19
populasyonlar ve lokuslar (A24, A113, A7, A43, A28) ıçın sırasıyla tablo 2-6'da
verilmiştir.

Her bir populasyon için ortalama heterozigotluk düzeyleri ve her bir lokus için gen
çeşitliliği (HT) sırasıyla tablo 5 ve 6'da verilmiştir. En yüksek heterozigotluk düzeyi 0.739
ile Hakkari balarılannda, en düşük heterozigotluk değeriyse 0.586 ile Kırklareli

örneklerinde bulunmuştur. Mikrosatelit lokuslan tek tek heterozigotluk düzeyleri yönünden


incelendiklerinde ise A 7 lokusunun 0.945 HT değeri ile en yüksek çeşitlilik gösteren, A28
lokusunun ise 0.522 HT değeri ile en düşük çeşitlilik gösteren lokus olduğu ortaya
çıkmıştır.

20
Alel Lokus Frekans · Populasyon

98 A24 0.07 ! Hatay


i
212 Al13 0.20 i Hatay
99 A7 0.03 · Hatay
151 A7 0.03 : Hatay
161 A7 0.03 Hatay
169 A7 0,03 : Hatay
119 A43 , 0,18 j Hatay
141 A43 • 0,03 l Hatay
108 A24 0.04 ' Artvin
218 Al13 0.07 Artvin
146 A7 0.03 • Artvin
i

173 A7 0.03 Artvin


177 A7 0.05 Artvin
142 A7 : 0.03 : Kırklareli
i
i

144 A7 ! 0.03 i Kırklareli


!
127 A43 • 0,04 : Hakkari
:

139 A43 • 0,02 i Hakkari


146 A43 0,02 · Hakkari
104 A7 , 0.02 Hakkari
i

143 A7 ' 0.02 ' Hakkari


155 A7 0.04 ! Hakkari
138 A7 0.02 Eskişehir

153 A7 0.02 Eskişehir

Tablo 5. Populasyona özgü aleller ve frekansları

21
Alel frekanslan
Alel · Eskişehir Aıivin Hatay Hakkari Kırklareli

96 0.10 0.12 0.20 0.26 0.00


98 · 0.00 0.00 0.07 0.00 0.00
102 · 0.05 0.10 0.00 0.02 0.12
104 0.38 0.42 0.19 0.34 0.50
106 : 0.47 0.32 0.54 0.38 0.38
108 0.00 0.04 0.00 0.00 0.00

Ho 0.72 0.92 0.87 0.88 0.86


He · 0.64 0.71 0.66 0.70 0.63
Tablo 6.A24 lokusu için alel frekanslan ve heterozigotluk değerleri
(Ho: gözlenen heterozigotluk He: beklenen heterozigotluk).

Alel frekanslan
Alel Eskişehir Artvin Hatay Hakkari Kırklareli

210 0.02 O 0.02 O O


212 O O 0.20 O O
214 O O 0.02 0.02 0.50
216 O 0.02 0.07 0.04 O
218 O 0.07 O O O
220 0.07 O O 0.04 O
222 0.07 0.26 0.11 0.10 0.03
224 0.19 0.02 0.52 0.31 0.05
226 0.22 0.10 0.02 0.16 0.20
228 0.09 0.21 O 0.16 0.05
230 0.17 0.24 O 0.14 0.10
232 0.07 0.08 O 0.04 O
234 0.07 O O O 0.03
236 0.04 0.02 O 0.02 O
238 O O 0.02 O 0.05

Ho 0.86 0.97 0.82 0.79 0.70


He 0.87 0.83 0.68 0.84 0.71
Tablo 7. Al 13 lokusu için alel frekansları ve heterozigotluk değerleri
(Ho: gözlenen heterozigotluk He: beklenen heterozigotluk).

22
Alel frekansları
Alel Eskişehir Artvİn Hatay Hakkari Kırklareli

99 O O 0.03 O O
102 0.02 O O O 0.03
104 O O O 0.02 O
105 0.04 O 0.03 O 0.05
108 O O 0.03 0.02 O
115 0.07 O O 0.04 0.06
117 0.02 0.18 O 0.13 O
119 0.09 O 0.06 0.02 0.08
121 O O 0.06 0.06 0.05
123 O O 0.11 0.02 0.03
125 0.02 0.03 0.03 0.04 O
127 0.09 0.18 0.14 0.04 0.05
129 0.04 0.08 O 0.11 0.03
131 0.06 O 0.08 0.07 O
I""
JJ O O 0.03 0.09 0.03
135 0.13 0.03 0.11 0.04 0.03
137 0.02 0.08 0.06 0.07 O
138 0.02 O O O O
139 0.04 0.03 0.11 0.04 O
140 0.07 O O 0.02 O
141 0.02 0.05 0.03 0.04 O
142 O O O O 0.03
143 O O O 0.02 O
144 O O O O 0.03
145 0.02 0.08 O 0.04 O
146 O 0.03 O O O
147 0.04 0.08 O O 0.03
149 0.04 0.03 0.03 O O
150 0.02 0.03 O O O
151 O O 0.03 O O
153 0.02 O O O O
155 O O O 0.04 O
157 0.06 O O 0.02 0.03
159 0.02 O O 0.02 O
160 O O O O O
161 O O 0.03 O O
169 O O 0.03 O O
171 O O O O O
173 O 0.03 O O O
177 O 0.05 O O O
179 0.02 0.03 O 0.02 O

Ho 0.96 0.84 0.83 0.89 0.65


He 0.95 0.92 0.95 0.95 0.72
..
Tablo 8. A 7 lokusu ıçın alel frekansları ve heterozigotluk değerleri
(Ho: gözlenen heterozigotluk He beklenen heterozigotluk).

23
Alel frekansları

Alel Eskişehir Aıivin Hatay Hakkari Kırklareli

119 O O 0.18 O O
126 O 0.02 O O 0.08
127 O O O 0.04 O
139 O O O 0.02 O
140 0.87 0.70 0.28 0.46 0.86
141 O O 0.03 O O
142 0.12 0.18 0.08 0.19 0.07
144 0.02 0.10 0.45 0.28 O
146 O O O 0.02 O
Ho 0.27 0.44 0.70 0.67 0.29
He 0.27 0.48 0.74 0.70 0.26
Tablo 9. A43 lokusu için alel frekansları ve heterozigotluk değerleri
(Ho: gözlenen heterozigotluk He: beklenen heterozigotluk).

Alel frekansları

Alel Eskişehir • Artvin Hatay Hakkari Kırklarel

127 0.10 O O 0.09


129 0.15 0.30 0.08 0.24 0.13
133 0.15 0.08 0.04 0.04 0.20
138 0.60 0.62 0.88 0.63 0.13
0.54
Ho 0.70 0.75 0.25 0.72 0.93
He 0.62 0.53 0.31 0.54 0.66
Tablo 10. A28 lokusu için alel frekansları ve heterozigotluk değerleri
(Ho: gözlenen heterozigotluk He beklenen heterozigotluk).

24
Populasyon Oıialama heterozigotluk değeri ve standart hata

Eskişehir 0.664 ± 0.124


Artvin 0.691 ± 0.085
Hakkarİ 0.739 ± 0.071
Hatay 0.641±0.115
Kırklareli
0.586 ± 0.084

Tablo 1 ı. Beş lokus için ortalama heterozigotluk düzeyleri

Lokus HT değeri

A24 0.669
Al13 0.876
. A7 0.945
A43 0.554
A28 0.522
Toplam 0.713

Tablo 12. Lokuslara göre gen çeşitliliği

(gene diversity, HT) değerleri

2.2.7.2. Hardy-Weinberg dengesinin sınanması

Gametlerin rasgele birleşmesini öngören nul hipotezi Haldane (1954), Weir (1990), Guo ve
Thompson (1992)'un Hardy-Weinberg testlerine göre populasyon içi düzeyde her bir lokus
için sınanmış, Hardy-Weinberg dengesinden sapmayı inceleyen f 1s değerleri (Weir ve
Coekerham 1984) bulunmuştur. Bunlar yapılırken orijinal Genepop programının (Raymond
ve Rousset 1994) internet versiyonu olan "Genepop on the Web" kullanılmıştır. Pozitiff 1s
değerleri heterozigot azlığına, negatif değerlerse heterozigot fazlalığına işaret etmektedir.

25
Her populasyon ve mikrosatelit lokusu için P değerleri tablo 13 'te verilmiştir. Onbeş

durumdan sadece bir tanesinde (Hakkari populasyonu A 7 lokusunda) 0.05 düzeyinde bir
Hardy-Weinberg dengesinden sapma bUlUlunUŞtUr.

Populasyon Lokus P değeri

Eskişehir A24 0.2983


Eskişehir Al13 . 0.7725
Eskişehir A7 0.7288
Eskişehir . A43
Eskişehir A28 0.8628
. Artvin A24 0.1564
Artvin Al13 0.3402
Artvin A7 0.3812
Artvin A43 0.1204
Artvin A28 0.0902
Hakkari . A24 0.1358
Hakkari Al13 0.3739
Hakkari A7 0.0291
Hakkari A43 0.6266
Hakkari A28 0.1308
Hatay A24 0.0513
Hatay Al13 0.2854
Hatay A7 0.0573
Hatay A43 0.6261
Hatay A28
Kırklareli A24 0.0542
Kırklareli AI13 0.1078
Kırklareli A7 0.1354
Kırklareli A43 1
Kırklareli A28 0.0839

Tablo 13. Hardy-Weinberg testi sonuçları

26
2.2.7.3. Bağlantı dengesizliğinin sınaıU11ası

Herhangi bir lokus çifti ve populasyon için bağlantı dengesizliği (linkage disequilibrium)
durumunun söz konusu olup olmadığı Arlequin ver. 2.00 (Selıneider ve ark., 2000)
programı kullanılarak bir permutasyon yöntemi ile (Slatkin ve Excoffier ı 996) belirlenen
dağılım içeren bir olabilirlik-oran (likelihood-ratio) testi uygulanmıştır. Test sonuçları her
bir populasyon içİn anlamlı bağlantı dengesizliği tablolarıyla verilmiştir.

Her populasyonda incelenen her bir lokus çifti için 16002 permutasyon sonucunda bulunan
kesin P değerleri ve anlamlı bulunan bağlantı dengesizlikleri sırasıyla tablo 14 ve 18' de
verilmiştir. Tüm lokuslar beş populasyondan ikisinde anlamlı bağlantı dengesizliği

göstermiştir. Tablolarda O, A24 lokusunu; I, AI13'ü; 2 ATyi, 3, A43'ü ve 4 de A28


lokusunu göstermektedir.

(O, ı) : Kesin p= 0.0876592 + 0.000859001


(O, 2) : Kesin p= 0.379597 + 0.00149185
( 1, 2 ) : Kesin p= 0.189274 + 0.00122638
(O, 3 ) : Kesin p= 0.00969331 + 0.000301178
( 1, 3 ) : Kesin p= 0.00753702 + 0.000271095
( 2, 3) : Kesin p= 0.0142654 + 0.000384246
(O, 4 ) : Kesin p= 0.373088 + 0.00150884
( 1, 4 ) : Kesin p= 0.921905 + 0.000849018
(2, 4 ) : Kesin p= 0.962524 + 0.000609133
(3, 4 ) : Kesin p= 0.934752 + 0.000804525
Tablo 14. Eskişehir populasyonu bağlantı dengesizliğı kesin P değerlerı

(O, 1 ) : Kesin p= 0.002885 + 0.0001762


(O, 2 ) : Kesin p= 0.5308 + 0.00149
( 1, 2 ) : Kesin p= 0.2966 + 0.001487
(O, 3 ) : Kesin p= 0.07118 + 0.0007698
(l, 3 ) : Kesin p= 0.6395 + 0.001535
(2, 3 ) : Kesin p= 0.5131 + 0.001517
(O, 4 ) : Kesin p= 0.008815 + 0.0003152
( 1, 4 ) : Kesin p= 0.7757 + 0.001305
(2, 4 ) : Kesin p= 0.07264 + 0.0008269
( 3, 4 ) : Kesin p= 0.293 + 0.001489
Tablo i 5. Artvın populasyonu bağlantı dengesizliği kesin P değerleri

27
(O, 1) : Kesin p= 9.983e-06 + 9.983e-06
(O, 2) : Kesin p= O + O
(1, 2) : Kesin p= O + O
(O, 3) : Kesin p= 9.983e-06 + 9.983e-06
(1, 3) : Kesin p= O + O
(2, 3) : Kesin p= 9.983e-06 + 9.983e-06
(O, 4) : Kesin p= 0.002246 + 0.0001492
(1, 4) : Kesin p= 0.6534 + 0.001487
(2, 4) : Kesin p= 0.2097 + 0.001269
(3, 4) : Kesin p= 0.3999 + 0.001562
Tablo 16. Hakkari populasyonu bağlantı dengesizliği kesin P değerleri

(O, 1) : Kesin p= 0.0001398 + 3.657e-05


(O, 2) : Kesin p= 0.4671 + 0.00157
(1, 2 ) : Kesin p= 0.05736 + 0.0007511
(O, 3 ) : Kesin p= 2.995e-05 + 1.724e-05
(1, 3) : Kesin p= O + O
(2, 3) : Kesin p= 0.4948 + 0.001657
(O, 4 ) : Kesin p= 0.3154 + 0.001449
(1, 4 ) : Kesin p= 0.3455 + 0.00146
(2, 4 ) : Kesin p= 0.6392 + 0.001557
(3, 4 ) : Kesin p= 0.1675 + 0.001109
Tablo 17. Hatay populasyonu bağlantı dengesizliği kesin P değerleri

(O, 1 ) : Kesin p= 0.1398 + 0.001074


(O, 2): Kesin p= 0.4492 + 0.001571
(1, 2): Kesin p= 0.001887 + 0.0001483
(O, 3) : Kesin p= 0.6705 + 0.001376
(1, 3) : Kesin p= 0.02998 + 0.0005286
(2, 3) : Kesin p= 0.5518 + 0.001555
(O, 4 ) : Kesin p= 0.5072 + 0.001591
(1, 4 ) : Kesin p= 0.8144 + 0.001203
(2, 4 ) : Kesin p= 0.7524 + 0.001367
(3, 4 ) : Kesin p= 0.08603 + 0.000911
Tablo 18. Kırklareli populasyonu bağlantı dengesizliği kesin P değerleri

Tablo 19 ve 20' de bağlantı dengesizliklerinin 0.05 düzeyindeki anlamlılıkları

gösterilmiştir. "+" işareti bağlantı dengesizliği olduğunu, "-" işaret, ise bağlantı

dengesizliği görülmediğini göstermektedir.

28
Populasyon
Lokus Eskişehir Artvin Hakkari

O 1 2 3 4 O 2 3 4 O 1 2 3 4
O + + + + +. + +

+ + + + + -

2
+ + + + -

3
+ + + + + +

4
+ +
Tablo 19. Bağlantı dengesizliklerinin 0.05 düzeyindeki anlamlılıkları

Populasyon

Lokus Hatay Kırklareli

O ı 23401234
O
+ +
1
+ + + +
2
+
3
+ + +
4

Tablo 20. Bağlantı dengesizliklerinin 0.05 düzeyindeki anlamlılıkları

2.2.7.4. Populasyon yapısı analizleri

Ömek1enen balarısı populasyonlarının yapılarını anlamak ıçın tüm populasyonlar ve


populasyon çiftleri içİn F katsayıları hesaplanmıştır.

29
2.2.7.4.1. F katsayıları ile populasyon karşılaştırmaları ve genetik yapı incelemeleri

İkili FST değerleri kısa dönem genetik uzaklıklar olarak algılanabilirler (Reynolds ve ark.

1983; Slatkin 1995). İkili FST değerleri (populasyonlar arasında farklılık olmadığı nul
hipotezi altında FST değerlerinin dağılımı haplotiplerin populasyonlar arasındaki

permutasyonu ile elde edilir) ve bunlara ait P değerleri (Bu P değerleri gözlenenle aynı ya
da daha büyük FST değerleri veren permutasyonların oranıdır) Arlequin ver. 2.000
programı (Schneider ve ark. 2000) ile elde edilmişlerdir.

Beş balarısı poplasyonunu (Eskişehir, Artvin, Hakkari, Hatay ve Kırklareli) içeren toplam
populasyonun FST, F ıs ve FIT değerleri beş mikrosatelit lokusu (A24, A113, A7, A43, A28)
için Weir ve Cockerham 'a (1984) göre "Genepop on the Web" programının (Raymond and
Rousset 1994) 6. seçeneği ile bulunmuştur.

Her bir populasyon çifti için bulunan FST değerleri ve bunların P değerleri sırasıyla Tablo
21 ve 22'de verilmiştir. Tablo 23'de ise bulunan P değerlerinin 0.05 düzeyindeki
anlamlılıkları belirtilmektedir. Yirmi karşılaştırmadan onaltı sı istatistikselolarak anlamlı

bir genetik farklılaşmaya işaret etmektedir. Kırklareli populasyonu Anadolu


populasyonlarından anlamlı bir şekilde farklı bulunmuştur. Anadolu populasyonlarından

Hatay populasyonu ise FST değerlerine göre diğerlerinden genetik olarak farklı

bulunmuştur. Eskişehir populasyonu Artvin ve Hakkari' den FST değerlerine göre genetik
olarak anlamlı farklılık göstermemekte ancak Artvin ve Hakkari populasyonları farkıIık

göstermektedirler. Tablo 24' de beş populasyonda her beş mikrosatelit lokusu için ayrı ayrı

ve tüm lokuslar için F ST, F LS ve F IT değerleri verilmiştir. Populasyonlar arasında

farklılaşmayı ölçen FST değeri sınanan mikrosatelit lokusları arasında en yüksek değere

(0.1685) A43 lokusunda en düşük değere (0.0282) ise A28 lokusunda ulaşmıştır.

Populasyonlar içerisinde Hardy-Weinberg dengesinden sapmayı ölçen Fıs değerleri A24,


A113, A28 ve toplam lokuslar açısından bir genel heterozigot fazlalığını, A7 ve A43
lokusları için ise genel bir heterozigot azlığını göstermiştir. Toplam populasyonda Hardy-
Weinberg dengesinden sapmaya işaret eden FIT değerleri ise A24, A28 ve toplamda
heterozigotluklar lehine bir sapma, diğer lokuslar için ise heterozigot azlığını

göstermektedir.

30
1 2 3 4 5
1 0.00000
2 0.00486 0.00000
3 0.00513 0.01765 0.00000
4 0.11501 0.12501 0.02123 0.00000
5 0.06549 0.10563 0.13394 0.21451 0.00000
Tablo 21. Beş milaosatelit lokusu için bulunan ikili populasyon F ST değerleri
(1: Eskişehir, 2: Artvin, 3:Hakkari, 4: Hatay, 5: Kırklareli)

1 2 3 4 5
1
2 0.08886±0.0022
3 0.ı071O±0.0024 0.00400±0.0004
4 O.OOOOO±O.OOOO O. OOOOO±O. 0000 0.00281±0.0004
5 O. OOOOO±O. 0000 O.OOOOO±O.OOOO O. OOOOO±O. 0000 O.OOOOO±O.OOOO
Tablo 22. Beş milaosatelit için bulunan FST P değerleri
(1 :Eskişehir, 2: Artvin, 3:Hakkari, 4: Hatay, 5: Kırklareli)

2 3 4 5
+ +
2 + + +
3 + + +
4 + + + +
5 + + + +

Tablo 23. 0.05 düzeyinde FST P değerlerinin anlamlılıkları


cı :Eskişehir, 2:Artvin, 3:Hakkari, 4: Hatay, 5: Kırklareli)

31
Lokus FST F1s FIT

• A24 0.0331 -0.2962 -0.2532


A1l3 0.1186 -0.0566 0.0687
A7 0.0648 0.0606 0.1215
A43 0.1685 0.0044 0.1722
A28 0.0282 -0.3472 -0.3092
Toplam 0.0796 -0.1082 -0.0200

Tablo 24. Toplam populasyon (Eskişehir, Artvin, Hakkari, Hatay ve Kırklareli)


için her bir lokus ve toplam lokuslar için bulunan F katsayıları.

2.2.7.5. Fenogram oluşturulması

Fenogramlar mikrosatelit verileri kullanılarak oluşturulan uzaklık matrisleri yardımıyla

çizilmiştir.

2.2.7.5. ı. Genetik uzaklık hesaplamaları

Populasyonlar arasında Nei'nin (1972) standart genetik uzaklığı Ds, standart genetik
uzaklığın standart hataları (Nei 1978) bir girdi matrisi üretmek amacıyla DıSp AN programı

(Ota 1993) kullanılarak hesaplanmıştır.

Nei'nin standart uzaklığının formülü aşağıdadır;

D s= - 1n [ ~]
)ıı:Jı'

burada,

"Ç'""
Jx::= L; L,
"Ç'"' ..... j x'.)
r

32
ve

"" ~"'j ~
L j Lı ll"
~ Jv -
Z - r

değerleri populasyon X ve Y için ortalama homozigotluklardır ve Jxyaşağıdadır:

Xij ve Yij X ve Y populasyonlarında i. alelinj lokusundaki frekanslarıdır. mjj lokusundaki


alel sayısım r ise incelenen lokus sayısını göstermektedir.

Beş Türkiye balarısı populasyonu arasındaki genetik uzaklıklar Nei'nin standart genetik
uzaklık hesabına göre (1972) beş ayrı mikrosatelit lokusu verileri kullanılarak bulunmuş ve
uzaklık matrisleri standart hataları verilmiştir (Tablo 25 ve 26).

2 3 4
2 0.0508
3 0.0800 0.0685
4 0.2866 0.3399 0.1008
5 0.1234 0.2175 0.2780 0.5579

Tablo 25. Türkiye'deki beş balarısı populasyonu için Nei'nin standart genetik uzaklık
matrisi (l: Eskişehir, 2: Artvin, 3: Hakkari, 4: Hatay, 5: Kırklareli).

2 3 4
2 0.0420
"
.) 0.0513 0.0481
4 0.1796 0.1 934 0.0447
5 0.1156 0.1806 0.1405 0.2473

Table 26. Tablo 25"deki uzaklıkların standart hataları


2.2.7.5.2. Fenogram çizimi

Fenogram Sneatlı ve Sokal'ın UPGMA yöntemi (Sneath ve Sokal 1973) temel alınarak:

daha önce elde dilen Ds uzaklık matrisİ verilerek D ISP AN programı (Ota 1993) ile
çizilmiştir. Çizilen fenogram Şekil Tde verilmiştir. Fenogram Türkiye'deki beş balansı

populasyonu için beş mikrosatelit lokusu verileri kullanılarak oluşturulmuştur.

Oluşturulan fenogram Hatay populasyonunun diğerlerinden farklı bir yerde gruplaştığı

görülmektedir. Daha alt düzeydeki ayrılmada ise Kırklareli populasyonu Anadolu


populasyonlarından ayrılmıştır. Eskişehir ve Artvin populasyonlan birlikte gruplanmış,

Hakkari populasyonu ise bunlardan ayrılmıştır.

, - - - - - Eskisehil'
' - - - - - - Al'tvin
'------------- Hakkal'i
'------------------------------------ Kil'klal'eli
Hatay
L -_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _

Şekil 7. Beş mikrosatelit lokusu (A24, Al13, A7, A43, A28) verileri kullanılarak elde
edilen Türkiye'nin beş ayrı yöresine (Eskişehir - A. m. anatofiaca, Artvin - A. m.
caucasica, Hakkari - A. m. meda, Hatay - A. m. syriaca, Kırklareli - A. m. cm<nica) ait
balanlarının UPGMA fenogramı.

2.2.7.6. Köken belirleme

Mikrosatelitlerin, kökeni belirsiz bir grup bireyin hangi populasyondan geldiğine dair
bilgilendirme kapasitesini ölçmek için "Arlequin ver. 2.000" programının genotip belirleme
(genotype assignment) seçeneği Türkiye'deki balarıları için kullanılmıştır. Program her
sınanacak bireyin belirli bir populasyona ait olduğu öngörusü ile her genotipin log
olabilirliklerini hesaplamakta ve bireylerin populasyon çiftleri için log olabilirlik
değerlerinin olduğu tablolar vermektedir. Bu tablolardaki değerler koordinat düzlemine

34
oturtulmaktadır. Yöntem Paetkau ve ark. (1995, 1997) ve Waser ve Strobeck'in (1998)
makalelerini temel almıştır.

Beş mikrosatelit lokusu kullanılarak (A24, All3, A7, A43, A28) her populasyon çifti için
bireylerin herbir populasyona ait olma olasılıklarının logaritmik grafikleri çizilmiştir (Şekil

8-17). Ayrımı göstermek için grafiklerde X=Y doğrusu çizilmiştir. Kırklareli ve Hatay
populasyon çifti tam bir ayrışma göstermektedir. Artvin-Hatay karşılaştırmasında ise
Artvin yerine Hatay populasyonuna ait olması beklenen bir birey dışındaki bireyler açıkça

ayrılmışlardır. Artvin-Kırklareli grafiğindeyse Kırklareli yerine Artvin' e ait olsa daha iyi
açıklanabilecek iki birey dışındakiler tam bir ayrışma göstermişlerdir. Hakkari - Kırklareli

karşılaştırması da Hakkari yerine Kırklareli populasyonuna ait olması daha iyi


açıklanabilecek bir birey dışında ayrışma oldukça iyi bulunmuştur. Hatay-Hakkari
grafiğinde bir beklenmeyen Hakkari örneği mükemmel ayrışmayı önlemektedir. Eskişehir­

Hatay ve Eskişehir-Kırklareli grafiklerinde de sadece birkaç birey diğer populasyondan


örneklenmiş olsaydı daha iyi açıklanabilirdi. Artvin, Eskişehir ve Hakkari populasyonları

arasındaki ayrım diğer populasyon çiftleri arasındaki ayrım kadar iyi bulunmamıştır.

35
Eskişehir-Artvin

ı
-40
i
-30 -20 -10
i
i
i o
9:ı -10
i o
ı§l o o o
f:~o

o o
$,0 %
oc(}
•o o •
• o • • ESkişehir '
• ·ı l
o
••• •
.....
-20 .
o
• • • o Artvin

~
••
-30

Şekil 8. Eskişehir ve Artvin populasyon çifti için genotiplerin


logaritmik olabilirlik grafiği.

36
Eskişehir-Hakkari

-35 -30 -25 -20 -15 -10 -5

-5

-10
o o
o o ° o oQ:P °0
o o •
o
't •• •• •
o -15
~

.....
oo~
oo
o o • ••
o

o
° • • ~ -20

o
ı -25


• -30

Şekil 9. Eskişehir ve Hakkari populasyon çifti için genotiplerin


logaritmik olabilirlik grafiği.

37
Eskişehir-Hatay

-50 -40 -30 -20 -10

o o -10
o 0 8 000 000
o o
o o +
00 o
°0
+ +

... ....•••
+ ..+ +.. -20
o ~. ~
-------
• Eskişehir,

•• o Hatay
-_._--~-

•• +
-30

• -40

-50

ŞekillO. Eskişehir ve Hatay populasyon çifti için genotiplerin


logaritmik olabilirlik grafiği.

38
Eskişehir-Kırklareli

,
-50 -40 -30 -20 -10

ro o o
o o
o
ıB -10
o o
o
o o + +
o fi
o ~+

++
+
,ıu.+
+ +
-20
r-
. + Eskişehirl
i
:o Kırkıare~
+
-30

-40

+
+

Şekil ı ı. Eskişehir ve Kırklareli populasyon çifti için genotiplerin


logaritmik olabilirlik grafiği.

39
Artvin-Hakkari

-50 -40 -30 -20 -10


i
ı

-10
o o
o
8 /9::;0 6l
..
° ...

o
o
° 000

°
.. . , ....
.....
•~ 1

-20
;-;-Art"An-
i .
! ° Hakkari·
• -30 .
L .._ _ _ ...

-40

Şekil ı 2. Aıivin ve Hakkari populasyon çifti için genotiplerİn

logarİtmik olabilirlik grafiği.

40
Artvin-Hatay

-50 -40 -30 -20 -10

o o
o -10
rF 00 o
00 o
cb
o o
&0

o
Ö
••
• \ • .: -20
~
•••
• • ••

.. -30

•• •


• -40

Şekil 13. Artvin ve Hatay populasyon çifti içİn genotİplerin

logaritmİk olabilirlik grafiği.

41
Artvin-Kırklareli

-50 -40 -30 -20 -10


i
o
i o
o 00
si>
<0
0

..
i
i o -10
i
! o S
o o
o o ~ •
o
•.t
o
.... •
-20

.:
• •
i
, • Artvin
i
,
'
:

~
, o Kırklareli i

• • i ,,,,,,.J

..
-30
• •

• • -40-

.t

Şekil ı 4. Aıivin ve Kırklareli populasyon çifti için genotiplerin


logaritmik olabilirlik grafiği.

42
Hakkari-Hatay

,
-50 -40 -30 -20 -10

0&° o 0'8
° -10
o ° o
o
• •
° Qı

••
o
o o

o • t. -20
• •·ı.
... •
~.~ Hakkari ı
\° Hatay iii


..•
••
: -30
---,--~-_------!

• -40

----------------------5

Şekil 15. Hakkari ve Hatay populasyon çifti için genotiplerin


logaritmik olabilirlik grafiği.

43
Hakkari-Kırklareli

-40 -30 -20 -10

• . ··-60·

Şekil 16. Hakkari ve Kırklareli populasyon çifti için genotiplerin


logaritmik olabilirlik grafiği.

44
Hatay-Kırklareli

i
-50 -40 -30 -20 -10

i o
o
ocz,
i o <Po
o o -10
o
o o
o o
'6 o
o
o


• +•
...•

-20 .
i. Hatay L
l~.Klrkıareli i
+• -30

+ ••• ••
•••
•• -40

-----~~50

Şekil 17. Hatay ve Kırklareli populasyon çifti için genotiplerin


logaritmik olabilirlik grafiği.

45
SONUÇ

Bu çalışmanın amaçlanndan biri Türkiye' deki balansı populasyonlannda mikrosatelit


lokuslarındaki genetik çeşitliliğin belirlenmesidir. Çalıştığımız beş mikrosatelit lokusu bu
örneklerde daha önce incelenen izozim lokuslarına nazaran çok daha büyük bir çeşitlilik

göstermişlerdir. Anadolu populasyonlarında lokus başına düşen ortalama alel sayısı 14.6
olarak belirlenmiştir, bu sayı M soy hattı için 6.4, C soy hattı için 9.0 ve A soy hattı için
13.4'tür. Çalışılan mikrosatelit lokuslarından A24'te 6, Al13'te 15, A7'de 41, A43'te 9 ve
A28 lokusunda 4 farklı alel bulummıştur. Türkiye'deki balarılarında beş mikrosatelit
lokusu kullamlarak bulunan polimorfizm Estoup ve arkadaşlarımn (1995) A, M ve C soy
hatlarından dokuz populasyonda bulduğundan fazladır. Estoup ve arkadaşları (1995)
mikrosatelit lokusları için alel sayılarımn A24'te 7 ile A 7' de 30 arasında değiştiğini

belirtmişlerdir. Bizim çalışmamızda ise alel sayıları A28' de 4 ile A 7' de 41 arasındadır.

Franck ve arkadaşları (1998) 4 A ve 7 M populasyonunda A7 lokusu için 32 alel, Garnery


ve arkadaşları (1998) ise 15 M, 1 A ve 1 C populasyonu kullandıkları çalışmalarında

toplam 33 A7 aleli bulmuşlardır. Bu beş mikrosatelit lokusu açısından Anadolu ve Avrupa


balarısı populasyonlarının ortalama heterozigotluk düzeylerindeki farklılık dikkat çekicidir.
Öyle ki Estoup ve arkadaşlarının çalışmasında (1995) M soy hattı için bizim kullandığımız
beş lokus ele alındığında ortalama heterozigotluk düzeyi 0.234 (Umea) ile 0.400 CA vignon)
arasında, C soy hattı için ise 0.410 (Chalkidiki) ile 0.564 (Berlin) arasında değişmekte iken
bizim çalışmamızda bu değerler 0.641 (Hatay) ile 0.739 (Hakkari) arasındadır. Dolayısıyla

Anadolu'daki heterozigotluk düzeyi her iki Avrupa soy hattından da yüksek ancak Estoup
ve arkadaşlarının (1995) aynı beş mikrosatelit lokusu ile buldukları Afrika A soy hattının

heterozigotluk düzeyinden (Tiznit için 0.764, Johannesburg için 0.869) düşüktür.

Kullanılan beş mikrosatelit lokusu için Türkiye 'nin Avrupa yakasında bulunan Kırklareli

yöresi örneklerinde toplam 32 alel bulunurken Anadolu populasyonlarında toplam 73


mikrosatelit aleli bunmuştur. Polimorfizmdeki bu fark Kırklareli populasyonunun ortalama
heterozigotluk düzeyi (0.586) ile Anadolu populasyonlarının heterozigotluklarının (Hatay
için 0.641- Hakkari için 0.739) karşılaştırılmasıyla da açıkça görülmektedir. Kırklareli' deki
bu ortalama heterozigotluk düzeyi Estoup ve arkadaşlarının (1995) 0.410 ve 0.564
aralığında olduğunu belrttikleri C soyu ortalama heterozigotluk düzeylerine
Anadolu'nunkilere oranla daha yakın çıkmıştır. Kırklareli yöresine özgü 2 alel (142 ve 144

46
A 7 alelleri) bulunurken her dört Anadolu populasyonunda bulunup Kırklareli örneklerinde
bulunmayan 6 mikrosatelit aleli (A24 için 96 aleli, A7 için 125,137,139 ve 141 alelleri,
A43 İçin 144 aleli) vardır. İlginç olan nokta Anadolu' da bulul1l1p Kırklareli

populasyonunda bulunmayan bu 6 mikrosatelit alelinin aynı zamanda iki Avrupa soy hattı

olan M ve C soylarında da Estoup ve arkadaşları (1995), Franck ve arkadaşları (1998) ve


Garnery ve arkadaşları (1998) tarafından yapılan çalışmalarda görülmemesidir.
Kırklareli 'ye özgü bulduğumuz A 7 lokusunun 142 aleli Estoup ve arkadaşları (1995)
tarafından C soyuna ait olan Chalkidiki populasyonunda da görülmüştür. Bununla birlikte
ale! sayılarındaki bu farklılıkların bir kısmının bileşik bir mikrosatelit olan ve içinde hem
ikili hem de tekli tekrarlar barındıran A 7 lokusunun farklı yorumlanı11alarından doğmuş

olabileceği de göz ardı edilmemelidir.

Bu çalışmayı önerİrken 10 mikrosatelit lokusunun çalışılması öngörülmüştür. Ancak


projeye olan mali destek yeterli olmadığı için 5 lokus çalışılabilmİştir. Fakat çalışılan beş

lokus ile Türkiye balarısı populasyonlarında büyük bir çeşitlilik gözlenebilmiştir. İleride
daha geniş destekle çalışmanın kapsamını genİşletmek ve farklı bölge ve ekotipleri
çalışmak mümkün olabilecektir.

Kandemir ve arkadaşlarının (2000) yaptığı morfometrirk analizlerde Güneydoğu Anadolu


örneklerinin A. m. syriaea alttürünü temsil ettikleri görülmüştür. Bu bulguyu göz önüne
alırsak aynı alttüre ait olmasını beklediğimiz Hatay örneklerinde bizim çalışmamızda 8 tane
sadece bu populasyona özgü ale! bulunmuştur. İncelediğimiz populasyonlar içinde Hatay
populasyonu populasyona özgü en fazla alel gösterenidir. Bunlardan A 113 lokusuna ait 212
(0.20) aleli ile A43 lokusuna ait 119 alelinin (0.18) frekanslarının yüksekliği dikkat
çekicidir. Populasyona özgü alel sayısında Hatay populasyonunu 6 özgü alel ile Hakkari
ve 5 alel ile Artvin balarısı populasyonları izlemektedir. Eskişehir ve Kırklareli

populasyonlarında ise populasyona özgü ikişer alel belirlenmiştir.

Türkiye'de biri Avrupa yakası olan Trakya'da dördü ise Anadolu tarafında olmak üzere beş

balarısı alttürü olduğu düşünülmektedir. Trakya örneklerinin C soy hattına bağlı bir alttür
olan A. m. earnica ile benzer morfometrik karakter çeşitliliği yapısı gösterdiği bulunınuştur

(Kandemir ve ark. 2000). Ruttner (1992) orta Anadolu, Akdeniz, Ege bölgeleri ile
Karadeniz bölgesinin tamamına yakınının A. m. anatoliaea alttürü; doğu Anadolu'nun ise

47
A. 171. meda; kuzeydoğu Anadolu'nun ise A. n1. caucasica alttürleri tarafından yaşam alanı

olarak kullanıldığılli öne sünnüştür. Kandemir ve ark. (2000) yaptıklan morfometrik


analizlerde doğu Anadolu örneklerinin A. m. Meda, Hatay örneklerininse A. m. syrİaca

alttürlerinden olduklannı göstermişlerdir.

Yirmibeş populasyon-Iokus karşılaştırmasından birinde Hardy-Weinberg dengesinden 0.05


düzeyinde anlamlı sapma bulumnuştur. Kullandığımız mikrosatelit lokuslan arasında

birçok bağlantı dengesi sapmalan bulumnuş ama hiçbir bağlantı dengesizliği tüm
populasyonlarda görülmemiştir. Hakkari populasyonunda toplam 14, Hatay ve Eskişehir' de

6, Artvin ve Kırklareli' de ise 4' er bağlantı dengesizliği gözlenmiştir. Farklı lokuslar


arasında gözlenen bağlantı dengesizliği, populasyonun gen havuzuna farklı gen
havuzlannın kanşması sonucu Oliaya çıkabilir. Hakkari populasyonunun büyük ölçüde
bağlantı dengesizliği göstermesi bu bölgeye gezginci ancılarla gelen balanlannın gen
havuzuna etkisi bulunduğuna işaret edebilir. Bu hipotezin farklı populasyonlarda ve farklı

lokuslar kullanılarak sınanması gerekir. Artvin ve Kırklareli'nde balansı örneklerinin


toplandığı yöreler gezgıncı ancıların ginnediği bölgeler olduğundan bağlantı

dengesizliğinin diğer populasyonlara göre çok düşük olması beklenir.

Oldukça yüksek genel FST değeri, 0.0796 olarak hesaplaım1ş olup lOtane ikili populasyon
karşılaştırması FST değerinin 8'inin 0.05 düzeyinde anlamlı farklılık göstermesi Anadolu'da
balanlannın farklılaşma gösterdiklerini ortaya koymuştur. Gezginci ancılığın yaygın

olmasına rağmen Türkiye'deki balansı çeşitliliğinin korunduğu görülmektedir. Hatay ve


Kırklareli populasyonlan çalışılan diğer tüm populasyonlardan anlamlı (P<0.05) farklılık

göstermektedirler. Genel FS T değerleri incelendiğinde Türkiye balarısı populasyonları

arasında en fazla aynmı A43 lokusunun en az ayırımı ise A28 lokusunun gerçekleştirdiği

görülmektedir.

Türkiye balansı populasyonları için çizilen fenogramda Kırklareli örnekleri Anadolu


örneklerinden ayrı bir şekilde yer almaktadır. Bu sonuç daha önceki morfometri ve allozim
çalışma sonuçlannı (Kandemir ve ark. 2000) desteklemektedir.

Mitokondri DNA'sı incelemesinde kendilerin~ özgü bir restriksiyon bölgesi yapısı ve


kodlamayan DNA sırası bulunan Hatay balanlannın Anadolu balanlanndan farklı olduklan

48
ve Hatay örneklerinin O soy hattına ait olduklan öne sürülmüştür (Palmer ve ark. 2000;
Kandemir ve ark. 2000). Bizim çalışmamızda FS T değerleri göz önüne alındığında Hatay
anlarımn C soy hattına ait olduğu bilinen Kırklareli örneklerinden ve Anadolu
populasyonlarımn tümünden farklı olduğu sonucu çıkmıştır. Bu sonuçlar Hatay
balarılanmn diğer Anadolu balarılarıyla aynı soy hattında olduğu savını

desteklememektedir. Bu sonuçlar Hatay balarılarının Anadolu balanlanndan farklı olarak


O soy hattına girebileceği görüşünü desteklemektedirler. Palmer ve arkadaşlarının (2000)
mtDNA çalışmalarına göre C soy hattına ait olduğu öne sürülen Anadolu balanlan ise
mikrosatelit lokuslarındaki farklılaşmalara göre farklı bir soy hattı altında

sınıf1andırılabilirler. Nitekim Franck ve arkadaşları (2001) mtDNA verilerinin balarılarının

taksonomik ve genetik durumları hakkında sonuca vamıak için tek başına yetersiz
olabileceğini beliıimişlerdir.

Nei' in standart genetik uzaklığı (1972) sonsuz alel mutasyon modeli (Inifinite alele
mutation model) için uygundur; bütün lokuslar için nötral bir mutasyon hızı öngönnekte ve
her oluşan değişmiş form daha önce populasyonda bulunmayan bir al el olarak
düşünülmekte ve etkin populasyon büyüklüğü sabit olmak üzere populasyondaki genetik
çeşitliliğin genetik kayma (drift) ve mutasyon arasında bir denge durumunda olduğu

öngörülmektedir. Mikrosatelit lokuslarının incelenmesinde sonsuz alel mutasyon ve adım

adım mutasyon (Stepwise mutation model) modelleri kullanımdadır. Sonsuz alel mutasyon
modeline göre mikrosatelit lokusunda bir mutasyon, sayısı önemli olmaksızın bir ya da
birden çok tekrar biriminin eklenınesi ya da silinmesi ile oluşmakta ve populasyonda daha
önce olmayan yeni bir alelin ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Adım adım mutasyon
modeli ise yeni bir mikrosatelit alelinin sadece bir tekrar biriminin eklenmesi ya da
silinmesiyle oluştuğunu ve yeni alelin populasyonda daha önceden bulunabileceğini

öngörür. Bu çalışmada incelemeler sonsuz alel mutasyon modeline göre yapılmıştır. Bunun
nedeni A 7 lokusunun tek bir tekrar birimi içermemesidir.

Mikrosatelit lokuslarındaki yüksek ımıtasyon hızının nedenenin DNA poliınerazın DNA


eşlenmesi sırasında kayma yapması olduğu düşünülmektedir. Bazı nokta mutasyonlan
olmasına rağmen bu lokuslardaki mutasyonların büyük çoğunluğu tekrar sayısındaki

değişimlerdir (Freeman and HelTon 1998). Evrimsel açıdan çoğu mikrosatelit alelinin nötr
olması, yüksek mutasyon hızları ve eşbaskın (codominant) kalıtım göstermeleri yakın türler

49
ve populasyonlar arası genetik çalışmalarda mikrosatelitleri, seçilim baskısına tabi olan
morfometri ve allozim belirleyicilerden (Freeman and Herron 1998) daha üstün
kılmaktadır. Balarısı populasyonlarını ayırmada başarılı olduğu görülen (Ruttner 1988)
morfometrik karakterlerin en büyük eksikliği çok genle belirlenıneleridir. Mitokondri
DNAsı, populasyon genetiği çalışmalarında kullanılan bir başka hızlı evrimleşen moleküler
belirleyicidir ancak dölden döle sadece anadan geçmesi ve dolayısıyla rekombinasyona
uğramaması bir eksikliktir.

Bundan önce Anadolu balarıları soy hattı belirlenmesi için yoğun bir şekilde

çalışılmamışlardır. Smith ve ark. (1997) ve Palmer ve arkadaşlarının (2000) Türkiye


balarılarında soy hattı belirlenmesi için yaptıkları mtDNA çalışmalarına göre Türkiye
balanlarının genelolarak doğu Akdeniz soyu C'ye ait olduğu öne sürülmüştür. Palmer ve
arkadaşları (2000) Hatay balarılarında yeni bir mitokondriyel DNA haplotipi bulmuşlardır.

Kandemir ve ark. (yayımlanmamış) da Hatay yöresi balarılarında diğer Türkiye


populasyonlarında rastlanınamış ve Palmer ve arkadaşlarının (2000) bulduğundan da farklı

bir mtDNA haplotipini belirlemişlerdir. Palmer ve ark. (2000) buldukları yeni haplotipin
Ruttner'in (1988) sözünü ettiği dördüncü soy hattı O'ya ait olabileceği sonucuna
varmışlardır. Bizim sonuçlarıımza göre Kırklareli populasyonu diğer bütün Anadolu
populasyonlarından ikili FST değerlerinin gösterdikleri gibi anlamlı bir şekilde farklıdır ve
bu sonuç Anadolu balarılarının doğu Akdeniz soyu C'ye ait oldukları görüşünü

desteklememektedir.

Türkiye zengın bitki örtüsü, iklim çeşitliliği ve çok çeşitli yaşam alanlarıyla balarısı

yetiştiriciliğine son derece elverişlidir. Dört milyonun üzerinde koloni varlığı ile balarısı

yetiştiriciliğinde dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olan Türkiye bal üretiminde FAO
istatistiklerine göre dünyada dördüncü sırada yer almaktadır. Bal üretimini geliştim1ek için
kalitesi ve genetik altyapısı bilinen ana arıların yetiştirilmesi esastır. Bu çalışmanın

amaçlarından bir tanesi de mikrosatelitlerin değişik populasyon ya da ekotiplerin


ayrılmasındaki başarısını ölçmektir. Bunun uygulamadaki yararı ana arı yetiştiriciliğinde

kökeni n doğru olarak belir1enebilmesidir. Bireylerin genotiplerinin geldikleri


populasyonlara atfedilebilmesi bizim değişik balarısı ırkları arasında ayrım yapabilmemize
olanak \'ermiştir (Şekil 8-17). Örneğin Hatay populasyonları diğerlerinden kolayca ve kesin
şekilde ayrılabilmiştir. Ayrıca Artvin balanlan da köken belirleme testi ile oldukça başarılı

50
bir şekilde ayırt edilebilmektedir. Bu uygulama yetiştirilen ana arıların kalite kontrolunun
sağlıklı bir şekilde yapılmasına olanak sağlayacaktır. Mikrosatelitlerin balarılarının ırk ya
da ekotiplerinin belirlenmesinde oldukça ümit verici oldukları, veritabanı büyütülürse daha
kesin sonuçlara ulaşılabileceği görülmektedir.

Sonuç olarak bu çalışmada Hatay balarılarının Anadolu balarılarından ayrı bir soy hattına

ait olduğu açıkça görülmektedir. Öte yandan Anadolu balarılarınm C soyuna ait olduğu
bilinen Kırklareli balarılanndan farklı bir soy hattına ait olabileceği sonucuna varılmıştır.

Bunun ileriki çalışmalarda aydınlatılması gerekmektedir. Gezginci aneılığa karşın Anadolu


balarısı populasyonlarının genetik farklılıklarını büyük ölçüde korudukları görülmüştür.

Genetik köken belirleme çalışmaları ümit verici sonuçlar verıniştir. Bu uygulama ana arı

yetiştiriciliğinde yetiştirilen ana anların genetik kalite denetimlerinde başarıyla

kullanılabilecektir. Bunun ıçın Türkiye balarısı genetik çeşitlilik veritabanının

genişletilmesi ve mikrosatelit lokusu sayısının artırılması yarar sağlayacaktır.

51
REFERANSLAR

Arias MC, Sheppard WS, Molecular phylogenetics of honeybee subspecies (Apis mellifera
L) inferred from mitochondrial DNA sequence, Mol. Phylogen. EvoI. 5, 557-566, (1996).

Asal ş, Kocabaş C, Elmacı C, Yıldız MA, Enzyme polymorphism in honeybee (Apis


mellifera L) from Arıatolia. Turk. 1. Zoo1. 19, ı 53- ı 56, (1995).

BerIocher SH, Insect molecular systematics. Annu. Rev. Entomol. 29,403-433, (1984).

Bowcock AM, Ruiz-Linares A, Tomfohrde J, Minch E, Kidd JR, Cavalli-Sforza LL, High
resolution of human evolutionary trees with polymorphic microsatellites. Nature 368, 455-
457, (1994).

Braaten DC, Thomas JR, Little RD, Dickson KR, Goldberg I, Schlessinger D, Ciccodicola
A, d'Urso M, Locations and contexts of sequences that hybridize to poly(dG-dT).(dC-dA)
in mammalian ribosomal DNAs and two X-linked genes. Nuc. Ac. Res. 16, 865-881,
(1988).

Comuet JM, The MDH polymorphism in some West Mediterranean honeybee populations.
In M. D. Breed, C. D. Michener and H. E. Evans (eds.), The Biology of Social Insects.
Proceedings, 9th Congress of the ıussı. Westview Press, Boulder, CO, (1982).

Darendelioğlu Y,Kence A, Morphometric study on population structure on honeybee, Apis


mellifera L. (Hymenoptera: Apidae). Türkiye 2. Entomoloji Kongresi Bildirileri, 387-396,
(1992).

Estoup A, Solignac M, Harry M, Comuet JM, Characterization of (GT)n and (CT)n


microsatellites in two inseet species: Apis mellifera and Bombus terrestris. Nuc. Ac. Res.
21,1427-1431, (1993).

Estoup A, Gamery L, Solignac M, Comuet JM, Mierosatellite variation in (Apis mellifera


L) populations: hierarehical genetic strueture and test of the infinite allele and stepwise
mutation models. Genetics 140, 679-695, (1995).

Franck P, Gamery L, Solignac M, Comuet JM, The origin ofwest European subspecies of
honey bees (Apis mellifera): new insights from mierosatellite and mitochondrial data.
Evolution 52, 1119-1134, (1998).

Franck P, Gamery L, Solignac M, Cornuet JM, Molecular confirmation of a fourth lineage


in honeybees from the Near East. Apidologie 3 ı, 167-180, (2000).

Franck P, Garnery L, Loiseau A ve ark., Genetic diversity of the honeybee İn Africa:


microsatellite and mitochondrial data, Heredity, 86, 420-430, Part 4, (2001).

Freeman S, Herron JC, Evolutionary Analysis. Prentice-Hall, Ine., Simon & Schuster! A
Viacom Company, New Jersey, (1998), 786 p.

52
Garnery L, Comuet JM, Solignac M, Evolutionary history of the honeybee Apİs mellifera
inferred from mitochondrial DNA analysis. Mol. EcoL. 1,145-154, (1992).

Gamery L, Solignac M, Celebrano G, Comuet JM, A simple test using restricted PCR-
amplified mitochondrial DNA to study the genetic stmcture of Apis mellifera L.
Experientia 49,1016-1021, (1993).

Garnery L, Mosshine EH, Cornuet JM, Mitochondrial DNA variation in Moraccan and
Spanish honey bee populations. Mol. EcoI. 4, 465-471, (1995).

Garnery L, Franck P, Baudry E, Vautrin D, Comuet JM, Solignac M, Genetic diversity of


the west European honey bee (Apis mellifera mellifera and A.m. iberica). II. Microsatellite
loci. Genet. SeL. EvoI. 30 (SuppL. 1), S49-S74., (1998).

Goudet J, Raymond M, De Meeüs T, Rousset F, Testing differentiation 111 diploid


populations. Genetics 144, 1933- ı 940, (1996).

Guo SW and Thompson EA, Performing the kesin test of Hardy-Weinberg proportions for
multiple alleles. Biometrics 48, 361-372, (1992).

Haldane JBS, An kesin test for randonmess ofmating. J. Genet. 52,631-635, (1954).

Hall HG, Parental analysis of introgressive hyridization between African and European
honeybees using nuclear DNA RFLPs . Genetics 125, 611 -62 1, (1990).

Henderson ST, Petes TD, Instability of simple sequence DNA 111 Saeeharomyees
cerevisiae. Mol. Cell BioL. 12,2749-2757, (1992).

Kandemir İ, Kence A Allozyme variability in a central Anatolian honeybee (Apis mellifera


L) population. Apidologie 26, 503-510, (1995).

Kandemir İ, Genetic and morphometric variation in honeybee (Apis mellifera L)


populations in Turkey. Ph.D. dissertation, Middle East Technical University, Ankara,
Turkey, (1999).

Kandemir İ, Kence M, Kence A, Genetic and morphometric variation in honeybee CA.


mellifeta L.) populations of Turkey. Apidologie 31, 343-356, (2000).

Levinson G and Gutman GA, High frequencies of short frameshifts in poly-CA/TG tandem
repeats bome by bacteriophage M13 in Eseheriehia eaZi K-12. Nuc. Ac. Res. 15, 5323-
5338, (1987).

Litt M, Luty JA, A hyper\'ariable microsatellite revealed by in vitro amplification of a


dinucleolide repeat within the cardiac muscle actin gene. Am. 1. Hu. Gen. 44, 397-401,
( 1989).

Morrison A, Johnson AL, Jo1111son LH, Sugino A, Pathway correcting DNA replication
errors in Saeeharamyees eerevisiae. EMBO 1. 12,1467-1473, (1993).

53
Neİ M, Genetic distances between populations. Am. Nat. 106,283-292, (1972).

Nei M, Analysis of gene diversity in subdivided populations. Proc. Natl.


Acad. Sci., USA 70:3321-3323, (1973).

Nei M, Estimation of average heterozygosity and genetic distance from a


small number of individuals. Genetics 89,583-590, (1978).

Nunamaker RA, Wilson WT and Haley BE, Electrophoretic detection of Africanized


honeybees (Apis mellifera scutellata) in Guatemala and Mexico based on malete
dehydrogenase allozyme patterns. 1. Kans. Entomol. Soc. 57,622-631, (1984).

Ota T, DISPAN (Genetic Distance and Phylogenetic Analysis) software. Pem1sylvania


State University, (1993).

Packer GJ, and Owen RJ, Intra-aıiicular dislocation of the patella, Arc. Emer. Med. 9, 244-
245, (1992).

Paetkau D, Calvert W, Stirling I, Strobeck C, Microsatel1ite analysis of population structure


in Canadian polar bears. Mol. Ecol. 4, 347-354, (1995).

Paetkau D, Waits LP, Clarkson PL, Craighead L, Strobeck C, An empirical evaluation of


genetic distance statistics us ing microsatel1ite data from bear (Ursidae) populations.
Genetics 147, 1943-1957, (1997).

Palmer MR, Smith DR, Kaftanoğlu 0, Turkish honeybees: genetic variation and evidence
for a fourth lineage of Ap is mellifera mtDNA. The Journal of Heredity 91, 42-46, (2000).

Pamilo P, Varvio-Aho SL, Pekkarinen A, Low levels of heterozygosity in Hymenoptera as


a consequence of haplodiploidy. Hereditas 88, 93-99, (1978).

Raymond M and Rousset F, GenePop ver. 3.0. Institut des Sciences de l'Evolution.
Universite de Montpel1ier, France, (1994).

Raymond M and Rousset F, An kesin test for population differentiation. Evolution 49,
1280-1283, (1995).

Reynolds J, Weir BS, Cockerham CC, Estimation for the coancestry coefficient: basis for a
short term genetic distance. Genetics 105, 767-779, (1983).

Richardson BJ, Baverstock PR, Adams M, Al10zyme electrophoresis. Academic, New


York, (J 986).

Roderick GK, Geographic structure of insect populations: gene flow, phylogeography, and
their uses. Annu. Rev. Entomol. 41, 325-352, (1996).

Ruttner F, Biogeography and Taxonomy of Honeybees. Springer-Verlag, Berlin


Heidelberg, (1988), 284 p.

54
Ruttner F, Naturgeschichte der honigbienen. München: Ehrenwirth, (1992), 357 p.

Savatİer P, Trabucheı G, Faure C, Chebloune Y, Gouy M, Verdier G, Nigon VM,


Evolution of the primate beta-globin gene region. High rate of variation in CpG
dinucleotides and in short repeated sequences between man and chimpanzee. 1. Mol. Biol.
182. 21-29, (1985).

Schneider S, Roessli D, Excoffier L, Arlequin ver. 2.000: A software for population


genetics data analysis. Genetics and Biometry Laboratory, University of Geneva,
Switzerland, (2000).

Sheppard W:.ı and Berlocher SH, Enzyme polymorphisms in Apis mellifera melfifera from
Norway. J. Apic. Res. 23, 64-69, (1984).

Sheppard WS, Genetic variation and differentiation in honeybees (Apis) Ph. D.


Dissertation. University of Illinois at Urbana-Champaigni Illinois, (1986).

Sheppard WS, Arias MC, Meixner MD, Grech A, Apis mellifera rutınerii, a new honeybee
subspecies from Malta. Apidologie 28, 287-293, (1997).

Sheppard WS and Smith DR, Identification of African-derived bees in the Americas: a


survey ofmethods. Ann. Entomol. Soc. Am. 93,159-176, (2000).

Slatkin M, A measure of population subdivision based on microsatellite allele frequencies.


Genetics 139,457-467, (1995).

Slatkin M and Excoffier L, Testing for linkage disequilibrium in genotypic data using the
Expectation-Maximization algorithm. Heredity 76,376-383, (1996).

Smith DR, Taylor OR, Brown WM, Neotropical Africanized honey bees have African
mitochondrial DNA. Nature 339, 213-215, (1989).

Smith DR, Mitochondrial DNA and honeybee biogeography, 131 - 176. In DR Smith (eds.),
Diversity in the genusApis. Westview, Boulder, CO, (1991).

Smith DR, Slaymaker A, Palmer M, Kaftanoğlu 0, Turkish honeybees belong to the east
Mediterranean lineage. Apidologie 28, 269-274, (1997).

Sneath, PHA ve SokaL. RR, Numerical Taxonomy, Freeman, San Francisco, (1973).

Strand M, Prolla TA, Liskay RM, Petes TD, DestabiliLation of tracts of simple repetitive
DNA in yeast by mutations affecting DNA mismatch repair. Nature 365, 274-276, (1993).

Suazo A. McTiernan R, Hall HG, Differences betwee:ı. African and European honey be es
(Apis mellifera) in random amplified polymorphic DNA (RAPD). J. Hered. 89, 32-36,
(1998).

Suazo A and Hall HG, Modification of the AFLP protocol applied to honey bee (Apis
l71cllifera) DNA. Biotechniques 26, 704-705, 708-709, (1999).

55
Tautz D, Hypervariability of simple sequences as a general source for polymorphic DNA
markers. Nuc. Ac. Res. 17,6463-6471, (1989).

Tautz D, Notes on the definition and nomenelature of tandemly repetitive DNA sequences.
EXS 67,21-28, (1993).

Vos P, Hogers R, Bleeker M, Reijans M, Van de Lee T, Homes M, Frijters A, Pot J,


Peleman J, Kuiper M, Zabeau M, AFLP: a new technique for DNA fingerprinting. Nuc.
Ac. Res. 23, 4407-4414, (1995).

Waser PM and Strobeck C, Genetic signatures of interpopulation dispersal. TREE 43-44,


(1998).

Weber JL, May PE, Abundan~ class of human DNA polymorphisms which can be typed
us ing the polymerase chain reaetion. Am. J. Hu. Gen. 44, 388-396, (1989).

Weir BS and Cockerham CC, Estimatinf F-statistics for the analysis of populatian
strueture. Evolution 38,1358-1370, (1984).

Weir BS, Genetic data analysis. Sinauer Pub!., Sunderland, MA, (1990).

56
EKI

Örnek Toplanan Yerler

Bölge Lokasyon Örnek sayısı

Eskişehir Çifteler/Osmaniye 6
Eskişehir Çifteler/Orhaniye 4
Eskişehir Seyitgazi/Bardaklı 6
Eskişehir Merkez 15
Artvin Kayalar 6
Artvin Efeler 6
Artvin Düzenli 6
Artvin Camili 14
Hakkari Çengel 13
Hakkari Merkez 17
Hatay Yayladağ 16
Hatay Reyhanlı 4
Hatay Samandağ 4
Kırklareli Çağlayık 21

57
EK2

Kullanılan ÇözeltHerin İçeriği

Tablo 1. Wilson tamponunun hazırlanışı

Aşağıdakileri ekle:
10 ml ı M Tris.CI pH 8
200)l1 0.5 M Etilendiamintetraasetik asit (EDTA)
1 ml 10% (a/h) LamiI sülfat (SDS)
0.771 g Dithiothreitol (DTT)
0.584 g Sodyumklorid (NaCl)
100 ml 'e damıtılmış su ile tamamla.

Tablo 2. Yüzde altııık akrilamid / üre çözeltisi

75 ml 40% akrilamidl çözeltisi


50 ml 10x TBE
240 güre

Damıtılmış su ile 500 ml 'ye tamamla.

Tablo 3. Poliakrilamid jel elektroforezi için yükleme tamponu

Formamid 10 ml
Xylene cyanol FF 10 mg
Bromofenol mavİ 10mg
0.5 M EDTA (pH=8) 200 )LL

58
1- Proje No: TBAG-1934 (100TOS3)

2- İlgili Araştırma Grubu: Temel Bilimler Araştırma Grubu

3- Projenin Başlangıç ve Bitiş Tarihleri: Eylül 2000- Kasım 2002

Projenin Adı: DNA'da SSR (Basit Dizilim Tekrarları) Analizi Yöntemiyle Balarısı (Apis
mellifera) Populasyonlarının Genetik Yapısının Araştırılması
5- Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar:
Doç. Dr. Meral Kence, Prof. Dr. Mahinur Akaya, Prof. Dr. Aykut Kence, çağrı Bodur, Necva
Hadimoğulları
6-Projenin Yürütüldüğü Kuruluş ve Adresi:
ODTÜ Biyoloji Bölümü Ankara

7-Destekleyen Kuruluş(ların) Adı ve Adresi:


ODTÜ, Tarım Bakanlığı

8- Özet (Abstract) :

Bu çal mada Türkiye'deki balar s populasyonlar n n gösterdi i kal tsal çe itIili in mikrosatelitIer kullan larak
incelenmesi amaçlanın t r. Be farkı alttüre ait balar s (Apis mellifera L) örnekleri kuzeydo u Anadolu (Artvin-
A.m.caucasica), güneydo u Anadolu (Hatay-A.m.syriaca), do u Anadolu (Hakkari-A.m.meda), orta Anadolu
(Eski ehir-A.m.anatoliaca) ve Türkiye'nin Avrupa yakas ndan (K rklareIi-A.m.carnica) toplan p be mikrosatelit
lokusu yönünden ara t r Im t r. Çal lan 4 Anadolu populasyonunda, ayn mikrosatelitler kullan larak A soy hatt
(0.234-0.400) ve C soy hatt (0.410-0.564) için bulunan ortalama heterozigotluk düzeylerinden daha yüksek ol:ın

0.641-0.739 aras de i en ortalama heterozitluk de erleri bulunmu tur. Bulunan FST de erler i Türkiye'deki balar s
populasyonlar ndaki farkı la man n anlamı oldu unu ortaya koymu tur. Hatay populasyonu di er tüm
populasyonlardan farkı bulunmu tur (P<0.05). Bu yüzden Hatay populasyonunun O soy hatt na ait oldu u
dü ünülebilir. Türkiye'nin Avrupa yakas ndaki K rklareli populasyonu bütün Anadolu populasyonlar nda farU
bulunmu (P < 0.05) ve C soy hatt ile benzer alelsel içerik ve heterozigot1uk düzeyi göstermi tir. Ortalama alel
say s n n (Lokus ba na: 14.6) M (Lakus ba na: 6.4), C (Lakus ba na: 9) ve A soy hatlar n nkinden (Lakus
ba na: 13.4) yüksek olmas ve nadir görülen alellerin varl Anadolu'nun Ruttner'in belirtti i gibi (1988) Yak n
Do u balar s populasyonlar için bir gen merkezi oldu unu desteklemektedir.
MikrosatelitIer ana ar üretimi kalite kontrolünde de i ik rk ve ekotiplerin tan mlanınas ve ayr t r lmas nda ümit
verici görünmektedir.
Genetic variation in honeybee populations of Turkey were aimed to be analysed us ing microsatellites, in this study.
Five honeybee (Apis mellifera L) populations belonging to five different subspecies sampled from northeastem
Anatolia (Artvin-A.m.caucasica), southeastern Anatolia (Hatay-A.m.syriaca), eastern Anatolia (Hakkari-
A.m.meda), central AnatoIia (Eski ehir-A.m.anatoliaca) and European part of Turkey (K rklareli-A.m.carnica)
were studied using 5 microsateIIite loci. A high level of average heterozygosity changing between 0.641 and 0.739
is detected in four Anatolian populations which is higher than the average heterozygosity levels reported for
populations of A (0.234-0.400) and C lineages (0.410-0.564) for the same mİcrosatellite loci. Differentiation
among the populations in Turkey was found to be highly significant as measured by F ST values. Hatay population
was significantly (P< 0.05) different from the rest of the populations. Therefore Hatay population can be
considered belonging to O lineage. Kırklareli population which is located in the European part of Turkey, is found
to be significantly (P< 0.05) different from all Anatolian populations and showing similar allelic composition and
heterozygosity levels with C lineage. Higher value of average alele number (14.6 per locus) than the average allele
nwnber found in M (6.4 per locus), C (9 per locus), and A lineages (13.4 per locus) and presence of rare alleles
support the idea that Anatolia is a genetic center for honeybee populations of Near East as suggested by Ruttner
(1988).
Microsatellites seem to be promising in discriminating and identifying different races and ecotypes in quality
control of honeybees in queen bee rearing.

9- Anahtar Kelimeler:
4-1 O adet anahtar kelime verilmelidir.

Mikrosatelit, balans!, Apis mellifera, Türkiye, Anadolu, C soy hattı, O soy hattı.

Microsatellite, honeybee, Apis mellifera, Turkey, Anatolia, C lineage, O lineage

10- Projede Yapılan Çalışmaların Sonuçlarıile İlgili Yayınlar (makale, tebliğ) :


Bodur Ç, Microsatellite analysis in honeybees (Apis mellifera L) of Turkey. MS Thesis. Middle
East Tech. Un., Ankara, Turkey, (2001).

Bodur Ç, Kence M, Akkaya M &Kence A 2002. Türkiye' deki balansı populasyonlan arasında
mikrosatelit lokusları bakımından farklılaşmalar. XVI. Türkiye Ulusal Biyoloji Kongresi, İnönü
Thiv., Malatya-Türkiye, 76. s., 4-7 EylüL.

Bodur Ç, Kence M, Akaya M &Kence A 2003. Microsatellite varıatıon in honeybee (Apis


mellifera L) populations of Turkey. XıX. International Genetics Congress, Melbourne,
Australia, 6-11 July.

HadimoğIllari N, Kence M, Kence A., 2003. Seasonal variation in PGM heterozygosity ın


honeybees. International Genetics Congress, Melbourne, Australia, 6-11 July.

11- Proje Sonuçlarının Gizlilik Durumu:


Gizli x Gizli Dejil

You might also like