Professional Documents
Culture Documents
YÖNTEMLERİ
ve
UYGULAMALARI
Hasan ÖZKAN
Jeo.Yük. Müh
Ankara 2006
ÖNSÖZ
Taş, toprak, su
Kızım Zeynep’e
Bu kitap, 1991 yılında DSİ Zonguldak Şube Müdürlüğü, Kızılcapınar Barajı’nda delgi ve
enjeksiyon konularında kontrol mühendisi olarak göreve başladığımdan bu yana, çeşitli
yerlerden topladığım belgelerin derlenmesi, çalışmalarımda edindiğim bilgi birikimini paylaşma
ve enjeksiyon konusunda Türkçe yayın eksikliğinin giderilmesi amaçlarına yönelik olarak
hazırlanmıştır.
Bu çalışmanın, öncelikle öğrenci arkadaşlarımıza, yeni meslektaşlarımız ile konuya ilgi duyan
diğer meslektaşlarımıza kaynak ve yol gösterici olmasını diliyorum.
Hasan ÖZKAN
Mart, 2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI i
1. GİRİŞ 1
1.1. Enjeksiyon Uygulamasının Tarihsel Gelişimi 2
2. ENJEKSİYON ÖNCESİ YAPILAN ARAŞTIRMALAR 3
2.1. Jeolojik - Jeoteknik Araştırmalar 3
2.1.1. Yapı Yerlerinde Zemin Araştırmaları 3
2.1.2. Geçirimlilik Değerinin Belirlenmesi 4
2.1.2.1 Su Basma Deneyleri 8
3. ENJEKSİYON TÜRLERİ 22
3.1. Tanecikli (Duraysız) Enjeksiyonlar 22
3.1.1. Enjeksiyon Karışımına Giren Gereçlerin Tanıtımı 24
3.1.1.1 Çimento 24
3.1.1.2. Montmorillonit Grubu Kil Mineralleri 28
3.1.1.3. Dolgu Gereçleri (Kum) 31
3.1.1.4. Puzolanik Maddeler 32
3.1.1.5. Enjeksiyon Karışım Suyu Kalitesi 38
3.1.1.6. Enjeksiyon Karışımı İçin Priz Hızlandırıcılar 38
3.1.1.7. Enjeksiyon Karışımına Akışkanlık Sağlayıcılar 39
3.1.2. Tanecikli Enjeksiyonlarda Karışım Oranları 39
3.2. Taneciksiz (Duraylı - Kimyasal) Enjeksiyonlar 39
3.2.1. Sodyum Silikat Enjeksiyonu 42
3.2.1.1. Silikat Sistemleri 43
3.2.1.2. Yayılım Özelliği 45
3.2.1.3. Jelleşme Zamanına Etki Eden Özellikler 46
3.2.1.4. Portland Çimentosu – Sodyum Silikat Enjeksiyonu 49
3.2.2. Organik Polimer Enjeksiyonları 50
3.2.2.1. Akralamit ve Akralit Enjeksiyonları 50
3.2.2.2. Poliüretan (Köpük) Enjeksiyonları 51
3.2.2.3. Odun Özü (Lignin) Enjeksiyonları 54
3.2.2.4. Epoksi Reçine Enjeksiyonları 54
3.2.2.5. Su Bazlı Reçine Enjeksiyonları 56
3.2.3. Diğer Kimyasal Enjeksiyonlar 57
4. ENJEKSİYON UYGULAMALARI VE UYGULAMA SINIRLARI 58
4.1. Pekişmemiş Gereçlerin Enjeksiyonları 63
4.1.1. Pekişmemiş Zeminlerde Ön-Enjeksiyon Uygulamaları 67
4.1.1.1. Püskürtmeli Enjeksiyon (Jet Grouting) Sistemi 67
4.1.1.2. Süren (Forepoling) Sistemi 75
4.1.1.3. Zemin Dondurma (Ground Freezing) Sistemi 76
H.ÖZKAN, 2006
ii ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI iii
H.ÖZKAN, 2006
iv ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI v
H.ÖZKAN, 2006
vi ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI vii
H.ÖZKAN, 2006
viii ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI ix
H.ÖZKAN, 2006
x ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
SİMGELER DİZİNİ
g : Özgül ağırlık
r : Zemin resistivitesi
a : Enjeksiyon delgisinin düşeyle yaptığı açı
f : İçsel sürtünme açısı
t : Kesme gerilmesi
u, g : Çimento enjeksiyonu karışımının yoğunluğu
u, v0 : Suyun dinamik viskozitesi
s’ : Normal gerilme
s’1 : Büyük asal gerilme
s’3 : Küçük asal gerilme
ge : Enjeksiyon şerbetinin birim ağırlığı
ne : Enjeksiyon şerbetinin kinematik viskozitesi
mm : Mikrometre
hs : Enjeksiyon çalışmasında kullanılan suyun dinamik viskozitesi
ns : Suyun kinematik viskozitesi
gs, gw : Suyun birim ağırlığı
A : Alan
atm : Atmosfer (basınç)
b, c : Çatlak açıklığı / genişliği
c : Enjeksiyon delgisi derinliğinin belirlenmesinde kullanılan katsayı
C, c’ : Kohezyon
CBR : Kaliforniya taşıma oranı
cm : Santimetre
cP : Santipoise
Cs : Suya doygun tabakanın hidrolik iletkenlik katsayısı
Cu : Suya doymamış tabakanın hidrolik iletkenlik katsayısı
d, do : Depolanmış gerecin çapı
D10 : Efektif tane boyutu
D60 : Elekten % 60 geçen tane boyutu
D95 : Elekten % 95 geçen tane boyutu
dBA : Desibel
DÇB : Tıkaçlarda delik çapına kadar lastiğin şişirilmesi için gerekli basınç
de, dp : Enjeksiyon gerecindeki en büyük tane çapı
di : Buzun yoğunluğu
dk : Dakika
dm : Desimetre
Dmax : En büyük tane boyutu
ds : Zemin taneciklerinin yoğunluğu
dw : Zemindeki suyun yoğunluğu
f : Sürtünme kuvveti
ft : Ayak
g : Yerçekimi ivmesi
g : Gram
GK : Tıkaçlarda güvenlik katsayısı
h : Derinlik
H, h : Yükseklik
h’ : Enjeksiyon deliği derinliği
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI xi
hL : Yük kaybı
HP : Beygir gücü
in : Parmak
K, k : permeabilite (hidrolik iletkenlik) katsayısı
kg : Kilogram
kgf : Kilogram kuvvet
kN : Kilonewton
kPa : Kilopaskal
ks : Su akışına göre zeminin permeabilite katsayısı
l : Litre
L, A, e : Kademe boyu
lb : Libre
lbf : Libre kuvvet
Li : Buzun gizil ısısı
M : Zemin dondurma işleminde ısısı alınan zemin kütlesi,
m : Metre
MEB : En yüksek enjeksiyon basıncı
MGB : Tıkaçlarda şişirme için minimum gaz basıncı
ml : Mililitre
mm : Milimetre
MN : Meganewton
MPa : Megapaskal
n : Porozite
N : Metredeki çatlak sayısı
N : Newton
N, he, h : Enjeksiyon şerbetinin dinamik viskozitesi
o
C : Santigrad
o
F : Fahrenheit
o
K : Kelvin
ÖGB : Tıkaçlarda önerilen lastik şişirme gaz basıncı
P, p : Basınç
Pc : Borulardaki sürtünme (yük) kayıpları
PÇ : Portland çimentosu
Pe : Gerçek - Ektin (Efektif) Basınç
pH : Hidrojen-iyon aktivitesi
Pm : Manometreden okunan basınç
psi : Psi (basınç birimi)
PT : Enjeksiyon basıncı
Q : Zemin dondurma işleminde zeminden alınan ısı
Q, q : Akım, debi
R : Katılaşma zamanında etki yarı çapı
R : Çökelim oranı
R, r : Enjeksiyon yayılım etki (nüfuz etme) yarı çapı
r, r0 : Enjeksiyon borusu yarı çapı
re : Efektif yarı çap
S : Doygun bölge kalınlığı
s : Saniye
S, Sr : Özgül yüzey
SB : Tıkacı kuyuya sabitleme basıncı
H.ÖZKAN, 2006
xii ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 1
BÖLÜM 1
1. GİRİŞ
Enjeksiyon; çimento, harç, bentonit veya çeşitli organik - inorganik kimyasal maddelerin kaya
kütlesindeki süreksizliklere ve/veya zemin boşluklarına basınç altında doldurulmasıdır.
Kullanım amacına bağlı olarak,
· Boşluk,
· Sağlamlaştırma (Konsolidasyon) ve
· Geçirimsizlik
olmak üzere genel anlamda bu üç enjeksiyon işlemi, kayada ve zeminde çeşitli tekniklerle
açılan deliklerden yapılmaktadır. Birçok büyük ve küçük yapının oturacağı temel zemininin
iyileştirilmesini uygun yapmak, en önemli sorunlardan biridir. Aşırı yüklerin geleceği ve
yeraltısuyunu tutacak olan temel, doğal durumuyla yetersiz ise, bulunan eksiklikler düzeltilip
kayayı ve/veya zemini iyileştirmek olasıdır. Temelde bulunan ve erişilemeyen boşluk ve
çatlaklara, su+çimento veya diğer kimyasal malzeme karışımları, belirli bir basınç altında
enjekte edilerek;
· Enjekte edildiği ortama kolay yayılım göstermesi (karışım taneciklerinin ince olması),
Enjeksiyonun yapıldığı alanlara göre geliştirilmiş enjeksiyon tipleri ve seçimi ile enjeksiyon
yöntemlerinin uygulanmasına karar verebilmek için konunun ayrıntılı olarak irdelenmesi ve
amacına uygun enjeksiyon yapılması daha ekonomik olacak ve daha güvenilir sonuçlar
verecektir.
H.ÖZKAN, 2006
2 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Savak onarımı için kil ve akışkan kirecin Fransa'da 1802 yılında Charles Brigny tarafından
pompa yardımıyla enjeksiyonu, ilk enjeksiyon uygulaması olarak kabul edilmektedir. Fransa'da
19. yüzyıl boyunca hidrolik yapı çalışmalarında ve diğer önemli yapılarda bu uygulama devam
ettirilmiştir. 1856 yılında İngiltere'de Kinippe tarafından çimento enjeksiyonu yapılmış ve
uygulama otoyol tünellerinin çevresindeki boşlukların doldurulması için 1864 yılından beri
kullanılmıştır (Lenzini ve Bruss, 1975).
1950'lerde polimer bilimindeki hızlı gelişmeler, zeminin doygunlaştırılması için kimyasal polimer
sistemleri uygulamasının üzerine dikkatleri çekmiştir. Kimyasal akralit ince taneli kumların ve
siltlerin enjeksiyonunda kullanılmıştır. Çünkü, bu kimyasal çözelti düşük viskositeli ve geniş
katılaşma zaman aralığında kontrol edilmektedir (Lenzini ve Bruss, 1975).
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 3
BÖLÜM 2
2. ENJEKSİYON ÖNCESİ YAPILAN ARAŞTIRMALAR
Temel hazırlanması sırasında olumsuz özellik taşıyan yüzeye yakın sığ derinliklerdeki kısımlar
sıyırma gibi işlemlerle kaldırılarak, temel olumsuz etkilerden korunabilir. Ancak daha derinlerde
bulunan sağlam olmayan ve/veya su sızdıran kaya ve zeminlerin iyileştirilmesine gerek vardır.
Ne tür bir iyileştirme yapılması ve bu iyileştirmenin yolları, o alanda yapılacak jeolojik ve
jeoteknik araştırmalar sonucunda belirlenir.
Yapı yerlerinin araştırılmasında en sık başvurulan sistem, buralarda uygun dizgide temel
araştırma sondajları açmaktır. Bu sondajlardan elde edilen karotlar yardımıyla, derinlerde yer
alan kayaların, ayrışma dereceleri, çatlak sıklıkları, tabaka kalınlıkları, RQD sınıflaması,
geçirimlilik değerleri, zemin sondajlarında SPT ile yaklaşık taşıma gücü gibi bilgilere ulaşılabilir.
Yapı yerleri temellerinde, yukarıda belirtilen işlemlerden sonra eğer temel kayasında veya
zemininde iyileştirme gerekli ise (taşıma gücü ve/veya geçirimlilik konusunda) uygun iyileştirme
yöntemi belirlenir.
H.ÖZKAN, 2006
4 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
ZEMİN ARAŞTIRMALARI
Hesaplamalar
Enjeksiyon yapılacak zemin veya kaya ortamında jeolojik birimlerin geçirimlilik değerlerinin
bilinmesi, enjeksiyon tipi seçimi, enjeksiyon karışımının miktarının belirlenmesi, enjeksiyon
delgi boylarının ve paterninin şekillendirilmesi açısından önemlidir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 5
Çizelge 2.1: Zemin ve kayaların jeomekanik özellikleri, yapılan deneyler ve uygulama yerleri
(Ulusay, 2001’den birleştirilerek alınmıştır)
H.ÖZKAN, 2006
6 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
hL
P1/g
Q (akım)
L
P2 / g
V (hız)
H1 Kum Sütunu
ALAN (A)
H2
Q (akım)
Referans Düzlemi
Şekil 2.2: Kum sütunundan geçen akımdaki yük kayıpları ve basınç dağılımı (Todd,1959)
Şekil 2.2’de verilen düzenekteki toplam enerji yükleri “Bernouilli Eşitliği” ile verilebilir.
P1 V2 P V2
+ + H1 = 2 + + H 2 + hL
g 2g g 2g
g = Yerçekimi ivmesi,
H = Yükseklik,
hL = Yük kaybıdır.
æP ö æP ö
hL = çç 1 + H 1 ÷÷ - çç 2 + H 2 ÷÷ şeklinde olur.
èg ø èg ø
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 7
Darcy’nin ölçümleri akım (Q) ile yük kaybının (hL) doğru orantılı, yük kaybının meydana geldiği
uzaklık (L) ile ters orantılı olduğunu göstermiştir (Todd,1959).
Q ~ hL ve Q ~ 1/L ise;
æ hL ö æ dh ö
K sabiti ile eşitlik ; Q = K × A × ç ÷ halini alır. Darcy Kanunu genel olarak Q = K × A × ç ÷
è Lø è dL ø
eşitliği ile tanımlanır. Burada (K) katsayısı standart permeabilite (hidrolik iletkenlik) katsayısı ve
(A) alandır. (dh/dL) oranı ise hidrolik eğimi vermektedir. Bu durumda standart (laboratuvar
ortamında) permeabilite (hidrolik iletkenlik) katsayısı;
æ Q ö
K = çç ÷÷ olacaktır (Todd,1959).
è A × (dh / dL ) ø
Standart permeabilite katsayısının tanımı, 60oF sıcaklıkta, 1ft/ft hidrolik eğim altında, 1 ft2’lik
alandan 1 günde 1 galon suyun geçmesi olarak tanımlanır. Metrik sistemde tanımı, 15oC ısı
altında 1m/m hidrolik eğim altında, 1m2’lik alandan, 1günde, 1m3 suyun geçmesi olarak
düzenlenebilir. Bu tanıma göre birimi m/gün olacaktır ki bu aynı zamanda suyun, o ortamdaki
hızını vermektedir. Darcy Kanunun geçerliliğinin, poroz ortamlarda ve laminer (düzenli)
akımlarda olduğu unutulmamalıdır.
Doğal ortamlar, laboratuvar koşullarında kesin ve tam olarak oluşturulamaz. Bu durumda doğal
ortamda, yerinde yapılacak deneylerle elde edilecek veriler daha sağlıklı ve daha gerçekçi
olacaktır. Yerinde (in-situ) yapılan deneyler sonucunda elde edilen permeabilite değerlerine
göre kaya ve zemin ortamların geçirimliliği hakkında bilgi edinilebilir.
H.ÖZKAN, 2006
8 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
1 – Su basma deneyleri
Su çekme deneyleri ekip – ekipman fazlalığı, deney zamanın uzunluğu ve maliyet açısından su
basma deney tekniklerine göre daha az kullanım alanı bulmaktadır. Enjeksiyon
uygulamalarında zaman ve maliyet açısından genelde basınçlı su basma teknikleri
kullanılmaktadır.
Bu bölümde, yukarıdaki bilgiler ışığında dünya genelinde kabul görmüş ve geniş uygulama
alanları bulan su basma deneylerine değinilecektir.
Basınçlı su deneyleri bir veya iki lastikli tıkaç (paker) kullanılarak yapılmaktadır (bkz. Bölüm 9)
Bu yöntem daha çok pekişmemiş, zayıf, çok parçalı birimlerde uygulanır. Öncelikle seçilen
kademe boyu kadar delgi işlemi yapılır. Lastikli boru yerleştirilerek belirlenen basınç altında
kuyuya su enjekte edilir. Gerekli ölçümler alındıktan sonra lastikli boru geriye çekilerek, olası
yıkıntı veya çökme olan yerler çimentolanarak ikinci kademe için tekrar delgi işlemi yapılır. Aynı
işlemler kuyu sonuna kadar devam ettirilerek her kademedeki su kayıpları kaydedilir.
Öncelikle deneyde kullanılacak olan suyun görünüm itibarıyla berrak ve silt içermemesi
gerekmektedir. Bunun yanında, suyun içinde çözünmüş havanın, zemin ve kaya boşluklarını
doldurması ile kuyuya aşırı türbülanslı akım gelmesi, deney sonuçları üzerinde önemli hatalara
neden olabilir. Deney sırasında kullanılan suyun sıcaklığının, yeraltısuyu suyu sıcaklığından
daha fazla olması, hava kabarcıklarına neden olur. Bu kabarcıklar boşlukları doldurarak hatalı
ölçümlere neden olabilir.
Deney delik çapının 31/2 inçi (yaklaşık 9 cm) geçmemesi istenilen durum olmasına karşın,
uygun ekipman olması halinde daha geniş çaplı deliklerde deney yapılabilir (USDI,1981). Bu
deneylerde kuyunun pozisyonu dikey olabileceği gibi, yatay veya açılı da olabilir. Deneyde
kullanılan tıkaç lastiklerden, kullanım kolaylığı ve ekonomik açıdan hava ve/veya su ile
şişirilebilen cinste olanı seçilmektedir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 9
Suyun kuyuya basınçla verilmesini sağlayan delikli borunun çapı 1 inç (2.54 cm) ve boyu
seçilen deney kademesi boyu kadar olmalıdır. Bu deliklerin toplam alanı, aynı borunun kesit
alanının iki katından büyük olmamalıdır. İstenilen basınçda suyun kuyuya gönderilmesi için
basınç ayar vanası ve avare vanası kullanılır.
Genelde kademe boyu 2 m olarak seçilmesine rağmen, bazı özel durumlarda, jeolojik yapıya
bağlı olarak, kademe boyu 5 m' ye kadar çıkartılabilir. Zayıf ve çöküntü yapabilen birimlerde
açılan kuyularda, kademe boyunu büyük almak pratik olmaz.
Kuyuya basınçla verilen suyun jeolojik birim tarafından alınan miktarına "su kaybı – su kaçağı"
denir. Bu kayıp, ya su saatiyle yada disk şeklindeki yazıcı tip ölçü aletiyle ölçülmektedir. Her
deney kademesinde zeminin veya kayanın fiziksel özelliklerine bağlı olarak 1, 2 veya 3
atm’den başlayarak, genellikle 2 atm’lik artışlarla kuyu kademe derinliğine bağlı olarak 10
atm'e kadar basınçlı su verilir. Buna göre basınç artıştarı, 2-4-6-8-10, 1-3-5-7-9 veya 3-5-7-9
olabilir. Bazı durumlarda basınçlardaki artış 3’er atmosfer olabilir. Lugeon basınçlı su deneyleri
sırasında uygulanan her basınç değeri için kuyuya basılan su miktarı 5’er dakikadan en az 10
dakika boyunca iki kez okunur. Su alışının çok az olduğu bazı durumlarda basınç miktarı
artırılabilir veya ölçüm zamanı artırılabilir.
Basıncın aşırı artırılmasında kuyu dışına doğru tehlikeli bir biçimde patlama olabileceği gibi
kuyuda yıkıntılara da neden olması, basınçlı su deneylerinde dikkat edilmesi gereken önemli
bir konudur.
Zayıf ve çöküntü yapabilen kaya birimlerde ilerlemeye paralel olarak, her 1 - 5 metrede bir
derinliğe göre değişen basınçlarda yukarıdan aşağıya doğru tek lastikli basınçlı su deneyleri
yapılır. Homojen ve yıkıntı yapmayan kaya birimlerde ise kuyu tamamlandıktan sonra derinliğe
göre değişen basınçlarda çift lastikli basınçlı su deneyleri yapılır. Tıkaç (paker) lastiğin sıkıldığı
kısımda kuyu cidarı genişleme yapmış ve lastik tutmazsa, deney takımları her keresinde 25 –
30 cm yukarı alınarak sağlam bir kısım bulunarak tutturulur. Böylece basınçlı su deneyi
yapılmamış ve kayıpları belirlenmemiş hiçbir ara bırakılmamış olur. Örnek olması açısından
Çizelge 2.2’de, 2 atm ile başlayan ve 2 atm’lik artışlarla derinliğe bağlı olarak basınç değerleri
verilmiştir.
Çizelge 2.2: Basınçlı su deneylerinde uygulanan ve derinliğe bağlı olarak değişen basınç
değerleri
Uygulanacak Basınç (atm.)
Kuyu Derinliği
Geri Dönüşsüz Geri Dönüşümlü
0.00 – 4.00 m arası 2 2
4.00 – 10.00 m arası 2–4 2–4–2
10.00 – 20.00 m arası 2–4–6 2–4–6–4–2
20.00 – 30.00 m arası 2–4–6–8 2–4–6–8–6–4–2
30.00 – 40.00 m arası 2 – 4 – 6 – 8 – 10 2 – 4 – 6 – 8 – 10 – 8 – 6 – 4 – 2
40.00 m’den sonrası 2 – 4 – 6 – 8 – 10 2 – 4 – 6 – 8 – 10 – 8 – 6 – 4 – 2
H.ÖZKAN, 2006
10 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Daha önce değinildiği gibi bu sistemde, kayacın fiziksel özelliklerine göre tek lastikli (yıkıntı
yapma olasılığı bulunan kayalarda) veya çift lastikli (sağlam kayalarda) tıkaç – paker yöntemi
uygulanmaktadır (Şekil 2.3). Kayacın suya doygun olup olmamasına (yeraltısuyu düzeyi
altında veya üstünde olduğuna) bakılarak, deney sonuçları üç ayrı bölgede incelenir.
(USDI,1981).
YÜZEY
1. BÖLGE
Q
K=
Cu × r × H h1
D
h1
U 1. Bölge Tabanı
2. BÖLGE A
2r 2r
Yeraltısuyu Düzeyi
3. BÖLGE
I. YÖNTEM II. YÖNTEM
S Q Q
K= K=
(Cs + 4) × r × H (Cs × r × H )
Geçirimsiz Bölge Tavanı
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 11
Uygulama :
Şekil 2.3’den görüleceği gibi deney kademeleri üç ayrı bölgede olabilmektedir. Hesaplamalar
bu üç bölge dikkate alınarak yapılmaktadır. Deney yapılan bölgenin 3. bölgede olup olmadığını
belirten durum, yeraltısuyu düzeyi olmasına karşın, 1. veya 2. bölge için sınır koşulunu Şekil
2.4‘de verilen grafik belirlemektedir.
0
(X) - Doygun olmayan tabakanın yüzdesi (%)
10
20
30
40
50
I. BÖLGE
60
I. BÖLGE SINIRI
70
80
II. BÖLGE
90
100
0 5 10 50 100 500 1000
Tu / A Oranı
Şekil 2.4: Doygun olmayan birim için kullanılan 1. Bölge Sınırı (USDI,1981)
H = h2+ h2 – L
eşitliğinden efektif (gerçek) yük değeri, metre cinsinden bulunur. (L) burada borulardaki
sürtünme kayıpları toplamıdır. Sayısal değeri diğer yüklere göre çok küçük olduğu için ihmal
edilebilir.
Tu = U – D + H
X = ( H / Tu ). 100
eşitliğinden doygun olmayan birim yüzdesi ve ( T u / A ) oranından elde edilen bağımsız değer
yardımıyla Şekil 2.4’den deney kademesinin hangi bölgede yer aldığı belirlenerek Şekil 2.3’den
uygun eşitlik seçilir ve (K) permeabilite katsayısı hesaplanır.
H.ÖZKAN, 2006
12 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Eşitliklerden görüleceği üzere (Cs) ve (Cu) olarak belirtilen doygun ve doygun olmayan
birimlere ait hidrolik iletkenlik katsayılarının bilinmesi gereklidir. Bu katsayılar aşağıda verilen
eşitlikler kullanılarak hesap yoluyla;
Cu =
(
2 × 2 × A × H - A2 ) Cs =
2 ×p × A
ve
é æ A ö æ A öù A
r × H êsinh -1 ç ÷ × ç ÷ú r × ln
ë è r ø è H øû r
a. Doygun olmayan birim için, (A/H) oranı ile (H/r) oranını kullanarak Şekil 2.5'den (Cu),
b. Doygun birim için, (A/r) oranını kullanarak Şekil 2.6'dan (Cs) belirlenir.
Her 5 dakikada ölçülen su kayıpları, sonuçta toplam su kaybı olarak belirlendiğinden toplam su
kaybının, o kademedeki toplam deney süresine bölünerek birim zamandaki su kaybını bulmak
gereklidir. Bu değerler Şekil 2.4'de gösterilen uygun bölgelere ait eşitliklerde yerine konularak
hidrolik iletkenlik m/s cinsinden bulunur.
A / H = 1.00
A / H = 0.90
1000
A / H = 0.75
500
A / H = 0.60
100
Cu
50
A / H = 0.50
A / H = 0.40
10 A / H = 0.30
A / H = 0.20
5
A / H = 0.10
1
1 5 10 50 100 500 1000
Şekil 2.5: Doygun olmayan birimler için hidrolik iletkenlik katsayısı abağı (USDI,1981)
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 13
1000
500
100
Cs
50
10
1
1 5 10 50 100 500 1000
Şekil 2.6: Doygun olan birimler için hidrolik iletkenlik katsayısı abağı (USDI,1981)
Lugeon (lüjyon) deneyi çatlaklı, kırıklı, tabakalı kaya ortamlarında yapılan basınçlı su
deneylerinin değerlendirilmesinde en çok kullanılan yöntemdir.
Lugeon tanım olarak, 10 atmosfer (yaklaşık 10 kg/cm2) basınç altında 1 dakikada, 1 metrelik
deney uzunluğuna (1 metrelik kademeye) 1 litre su basılmasıdır.
Deneyi ilk olarak uygulayarak adını veren “Marucie Lugeon”un kaya porozitesi katsayısı dediği
bu katsayıya lugeon birimi denilmesi alışkanlık olmuştur. Lugeon deneyleri 1-5 m arasında
değişen kalınlıklarda zonlara (kademelere) uygulanır.
Yüksekliği 30 m’yi geçen barajlarda, 10 kg/cm2 basınç altında, 10 dakikada kaya tarafından
emilerek içine çekilen su miktarı her metrede 1l/dk’yı geçmemelidir. Yüksekliği 30 m’yi
geçmeyen barajlarda ise, 10 kg/cm 2 basınç altında, 10 dakikada kaya tarafından emilerek içine
çekilen su miktarı metrede 3 litre/dakika civarında olursa geçirimsizlik açısından başarılı
olunmuş sayılır (Albayrak,1975).
Lugeon deneylerinde uygulanacak efektif (gerçek) basınç, manometre basıncı ile statik yükün
toplamından, boru – tij – vana gibi elemanlarda olan sürtünme (yük) kayıplarının çıkartılmasına
eşittir (Şekil 2.7). Şekil 2.8, Şekil 2.9 ve Şekil 2.10’da çeşitli tip ve boydaki tijlerde olan
sürtünme kayıplarını gösterir abaklar verilmiştir.
H.ÖZKAN, 2006
14 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
é æ æ 914 0.7954 * d ö1 / 3 öù q 2
Pc = 80.9 * 10 * ê0.0055 * ç1 + çç
5
+ ÷÷ ÷ú * 5
êë ç d q ø ÷øúû d
è è
Tijlerdeki sürtünme kayıplarının sayısal değeri, diğer yüklere göre çok küçük olduğu için göz
ardı edilebilir.
Q × 10
lugeon =
P×L
Burada;
Şekil 2.11’de lugeon değerinin grafiksel yöntemle bulunması gösterilmiştir. Grafiksel yöntemde
bir kademedeki çeşitli basınç değerlerine karşılık gelen “emilme katsayısı” değerleri yardımıyla
lugeon eğrisi çizilir. Bu eğri üzerinden 10 kg/cm2 gerçek (efektif) basınç değerine karşılık gelen
emilme katsayısı, deneyin yapıldığı kademe boyunca logeon değeri olarak geçirimliliği verir.
Çalışmalar sırasında uygulanan efektif basınçlara bağlı olarak emilme katsayısı grafikleri çizilir
ve grafiklerin yorumlamaları yapılır (Şekil 2.12 ve 2.13).
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 15
Pm Pm
H Pc H’ Pc
YASS
YASS
Pm Pm
Efektif Basınç
cos a × h Efektif Basınç
a Pe = Pm + - Pc a cos a × h '
10 Pe = Pm + - Pc
10
Pc Pc
H h H’ h’
YASS
L = Kademe boyu
e) Deney yatay kuyuda yapılıyorsa Pm 0.5 ~ 5.0 m
Efektif Basınç Pc
Pe = Pm - Pc
Pe
H.ÖZKAN, 2006
16 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
40
100 m uzunluğundaki boruda yük kaybı (kg/cm2)
Tij
42 x 3000
m/m
20
Tij
60 x 3000
m/m
10
0
0 50 100 150 200 250 300
100 m uzunluğunda tij için debi (litre/dakika)
DEMİR BORU (İç çap: 1 1/4 inç = 31.7 mm) AX TİJ (İç çap: 1 3/16 inç = 30.1 mm)
1.0
Pc - 10 metre uzunluğundaki boruda yük kaybı
1.40
0.9
1.20
0.8
0.7 1.00
0.6
2
0.80
0.5
0.4 0.60
0.3
0.40
0.2
0.20
0.1
0.0
0
Şekil 2.9: Demir borularda ve AX tipi tijlerde sürtünme kayıpları (USDI,1981’den uyarlanmıştır)
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 17
BX TİJ (İç çap: 1 5/8 inç = 42mm ) NX TİJ (İç çap: 2 5/32 inç = 54.7 mm)
1.0 1.2
Pc - 10 metre uzunluğundaki boruda yük kaybı
0.9
1.0
0.8
0.7
0.8
0.6
2
0.5 0.6
0.4
0.4
0.3
0.2
0.2
0.1
12
Emilme katsayısı (litre/metre/dakika)
11
10
9
8
7
6
5
4
3
2
1
0
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
2
Efektif (gerçek) basınç (kg/cm )
H.ÖZKAN, 2006
18 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Q (Debi) Q (Debi)
P (Basınç) P (Basınç)
P (Basınç) P (Basınç)
P (Basınç) P (Basınç)
Şekil 2.12: Basınçlı su deneylerinde elde edilen eğri tipleri ve yorumları (Albayrak,1975)
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 19
1 1a 1b
2 2a 2b
3 4 5
Çeşitli Şekiller
Şekil 2.13: Camberfot’a göre basınçlı su deneyi eğri tipleri ve yorumları (Albayrak,1975)
H.ÖZKAN, 2006
20 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Bu deneyde kullanılan suya dışarıdan herhangi bir basınç uygulanmaz. Kuyuya su sabit
debiyle yerçekimi etkisiyle verilir. Uygulama alanı ise alüvyon gibi pekişmemiş, duraylılığı
düşük olan jeolojik birimlerdir. Basınçlı su deneylerinin uygulandığı kuyuların çaplarına göre
daha geniş çaplı, derinliklerine göre ise daha sığ kuyularda uygulanır. (Şekil 2.14).
Üzerinde delikler olan (perfore edilmiş) boru, çakılmak suretiyle kuyu delinir. Ancak her çakma
sonrası kuyudaki kırıntılar ve parçalar beyler (bailer) kovası ile veya çamur (mud) dolaşımı
(sirkilasyonu) gibi yöntemlerle temizlenmelidir. Kuyunun deney öncesi temizlenmesi sırasında
kuyunun, gevşek malzemeden dolayı çökme veya yeniden döküntü yapmaması için duyarlı
davranılmalıdır. Eğer gerekli ise temizleme öncesi muhafaza (casing) borusu kullanılmalıdır.
Bu işlemler bittikten sonra kuyuya sabit debi ile su verilerek 5' er dakika aralıklarla kuyudaki su
seviyesi en az 5 kez ölçülmelidir. Ölçümler arasında en çok ± 5 mm hata olabilir.
Kuyuyu yıkıntılardan koruyan ve delgi işlemi için kullanılan muhafaza (casing) borusu, aynı
zamanda deneyde de kullanıldığı için seçilen kademe boyu kadar alt kısmından tek biçimli
olarak (uniform) olarak delinmiştir. Delikler, kullanılan muhafaza borusunun dayanımını fazla
etkilemeyecek (deney sırasında eğilip, bükülmeyecek) şekilde mümkün olduğu kadar çok
olmalıdır.
Uygulama :
Basınçlı su deneylerinde olduğu gibi Şekil 2.4'den X = ( H / Tu ).100, doygun olmayan birim
yüzdesi ve ( Tu / A ) oranları kullanılarak uygun bölge ve eşitlik seçilir. Seçilen bölgeye göre
(Cu) ve (Cs) hidrolik iletkenlik katsayıları efektif yarı çap (re) kullanılarak Şekil 2.5'den veya
bölgesine göre Şekil 2.6'dan bulunur. Efektif yarı çap hesaplaması aşağıda verilmiştir.
re : Efektif yarı çap (m) = r1 * [ ( Toplam delik alanı ) / ( Delikli (perfore) borunun dış alanı ) ]
Bu işlemlerden sonra seçilen eşitlikte (Şekil 2.14) değerler yerlerine konularak hidrolik iletkenlik
(m/s) cinsinden bulunur.
Kuyuya basılan/verilen su miktarı (Q) deney zamanı boyunca toplam basılan su miktarının,
toplam deney zamanına bölünmesi ile bulunur. Örneğin deney süresi 10 dakika ise ve toplam
basılan su miktarı 250 litre ise Q = 250*10-3 / 10*60 = 4.16 * 10-4 m3/sn olacaktır.
Lugeon basınçlı su basma deneyinden elde edilen lugeon değerlerine göre kayaların
geçirimliliği konusunda yapılan sınıflama ile basınçlı su basma ve basınçsız (sızdırma) su
deneyinden elde edilen permeabilite değerlerine göre zeminlerin/kayaların geçirimliliği
konusunda US Bureau of Reclamation tarafından yapılan sınıflama Çizelge 2.3’de verilmiştir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 21
YÜZEY
1. BÖLGE
K = Hidrolik iletkenlik (m/s)
3
Q = Kuyuya verilen su miktarı (m /s)
Q
K= H = Kuyudaki su yükü (m)
C u × re × H r1 = Muhafaza (casing) borusu dış yan
çapı (m)
re = Kuyunun efektif yan çapı (m)
X = Doygun olmayan bölge yüzdesi (%)
A = Perfore edilmiş borunun uzunluğu (m)
1. Bölge Tabanı Cs , Cu = Hidrolik iletkenlik katsayıları
D
U U = Y.A.S. seviyesi üzerindeki doygun
2. BÖLGE olmayan birim kalınlığı (m)
S = Geçirimsiz birim üzerindeki doygun,
H geçirimli birim kalınlığı (m)
2Q Tu Tu = Muhafaza (casing) borusu içindeki
K= A su seviyesi ile Y.A.S. seviyesi
éæ r1 ö ù arasındaki uzaklık (m)
êçç Cs + 4 ÷÷ × re ú × (Tu + H - A) D = Deney kademe alt noktasından,
ëêè re ø ûú yüzeye kadar olan uzaklık (m)
0 = Gözlem borusu (l" - 1.25")
Yeraltısuyu Düzeyi 2r
3. BÖLGE
Q
K= S
æ rö
çç Cs + 4 × 1 ÷÷ × re × H
è re ø
Geçirimsiz Bölge Tavanı
H.ÖZKAN, 2006
22 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
BÖLÜM 3
3. ENJEKSİYON TÜRLERİ
Enjeksiyonlar karışımına giren gereçler bakımından iki genel grup altında toplanabilir.
Süspansiyon, çimento enjeksiyonları adı ile de anılan tanecikli enjeksiyonlar, çimento ve/veya
kil enjeksiyonlardır. Kimyasal, solüsyon, çözelti enjeksiyonları adı ile de anılan taneciksiz
enjeksiyonlar ise genel anlamda silikat ve/veya organik polimerlerin enjeksiyonunu içerir
(Çizelge 3.1). Enjeksiyonlarda genel olarak, viskozite, dayanım, katılaşma zamanı ve tanecikli
enjeksiyonlarda ayrıca çimento tane boyutu önemli özelliklerdir.
Tanecikli enjeksiyonlarda, genellikle portand çimentonun kullanımı ile karşılaşılır. Düşük fiyat
ve yüksek dayanım özelliklerinden dolayı tercih edilmelerine rağmen, çatlaklı kaya, kaba taneli
kum ve çakıllara uygulanması, çimento tane boyutları göz önüne alındığında sınırlıdır. Diğer bir
dezavantajı ise, katılaşmayı hızlandıran maddelerin şerbete katılmaması durumunda, ortamın
permeabilite değerine ve hidrolik eğimin büyük olması durumunda hızlı ve fazla yeraltısuyu
akışı ile çimento enjeksiyonu yıkanabilir ve çimento - su oranında su miktarı artarak,
enjeksiyonun özelliği yok olabilir.
Bir çok madde çimento ile karıştırılarak enjeksiyon şerbeti elde edilir. Bu durumda karışımdaki
çimentonun normal katılaşma süresini ve diğer özelliklerini koruması istenir. Geniş çatlakların
doldurulması ve yüksek dayanımlı enjeksiyon için çimento enjeksiyonlarında karışım maddesi
olarak kum kullanılır. Bentonit gibi killer, şerbetin duraylılığının arttırılması için çimento
enjeksiyonlarına ilave edilir. Karışıma katılmadan önce bentonit bir tank içinde şişmeye
bırakılır. Bentonitin enjeksiyon karışımının duraylılığını artırıcı özelliği olmasına rağmen,
çimento şerbetinin katılaşma süresi gibi özelliklerini kısıtlamaktadır. Bunun yanında katkı killeri
enjeksiyonun dayanımına ters etki etmektedir. İnceltilmiş, pudra halinde toz alüminyum da aynı
şekilde geniş özellikler taşır. Fakat killerde olduğu gibi enjeksiyonun dayanımında azalmalara
neden olmamaktadır. Katılaşma zamanları kalsiyum klorit gibi hızlandırıcılar ve kalsiyum
lignosülfat gibi geciktiriciler tarafından kontrol edilebilir.
Diğer bir tanecikli enjeksiyon türü de sadece killeri içeren ve kum - çakıl depozitlerinin
permeabilite değerlerinin azaltılması için kullanılan kil enjeksiyonlarıdır. Basınca dayanım
özelliğinin olmaması, enjeksiyon bölgesini zayıflatması ve yeraltısuyu tarafından kolayca
yıkanabilmesi gibi özelliklerinden dolayı, sadece kil enjeksiyonu nadiren kullanılır. Buna
rağmen çimento - kil ve kil - kimyasal karışımlar sıkça kullanılır.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 23
Enjeksiyonlu Kumun
Grup Enjeksiyon Tipleri Bileşimi Yaklaşık Basınç
Dayanımı ( kN / m2 )
Çimento Şerbeti Su, Çimento (oran > 1) 3000
Çimento Şerbeti Su, Çimento (oran < 1) 15000
ÇİMENTO Kum - Çimento Su, Kum, Çimento 12000
ENJEKSİYONLARI Uçucu kül - Çimento Su, Uçucu Kül, Çimento 4800
Kil - Çimento Su, Çimento, Bentonit 3000
Alüminyum - Çimento Su, Çimento, Alüminyum Sülfat 600
Bentonit Şerbeti Su, Bentonit (% 10) Çok düşük
KİL Su, Bentonit, Sodyum silikat,
ENJEKSİYONLARI Bentonit - Silikat Sodyum fosfat
120
H.ÖZKAN, 2006
24 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
3.1.1.1 Çimento
a. Portland Çimentosu ( PÇ 42.5) (CEM I 42.5 R) : Kalker, marn, kil demir cevheri, boksit,
pirit külü vb. hammaddelerin ve yardımcı malzemelerin uygun oranda karıştırılıp, öğütülüp,
pişirilmesiyle elde edilen klinkerin (TS 3441), bir miktar priz düzenleyici (genellikle alçıtaşı
kullanılır - CaSO4.2H2O) ve puzolanik madde ile birlikte öğütülmesinden oluşan; suyla
karıştırıldıktan belli bir süre sonra donarak dayanım kazanan hidrolik bağlayıcı üründür. PÇ
32.5, PÇ 42.5, PÇ 52.5 şeklinde sınıflandırılmaktadır. “PÇ” simgesi portland çimentosunun
simgesi olup, 32.5 , 42.5 ve 52.5 rakamları 28 günde istenen minimum dayanım değerini
N/mm2 cinsinden göstermektedir (1N/mm2 = 10 kgf/cm2). TS 19 EN 197-1 standartına uygun
olarak üretilmektedir. PÇ 42.5 sembolünün yanında yer alan diğer sembol Avrupa
standartlarına göre üretim simgesini belirtmektedir.
b. Kompoze Çimento (KZÇ/A 32.5 R) (CEM V / A, S–P–Q 32.5 R): Kütlece 40-64 kısım
portland çimento klinkeri (TS 3441) ile karşılıklı olarak 60-36 kısım uygun katkı maddelerinin bir
miktar alçı taşı ile birlikte öğütülmesi ile elde edilen hidrolik bağlayıcıdır. TS 12142 EN 197-1
standartına uygun olarak üretilmektedir. Çimentonun ismindeki; "Kompoze" kelimesi en az iki
farklı katkı maddesi içerdiğini gösterir.
c. Sülfatlara Dayanıklı Çimento (SDÇ 32.5) : Trikalsiyum alüminat miktarı en çok %5 olan
portland çimentosu klinkerinin bir miktar alçı taşı ile öğütülmesiyle elde edilen hidrolik
bağlayıcıdır. TS 10157 standartına uygun olarak üretilmektedir.
· Kullanım Alanları: Sülfatlı saha ve deniz suyu tesirinde kalan bölgelerdeki inşaatlarda,
su altı, köprü, baraj ve liman temel inşaatlarında, istinat duvarları inşaatlarında kulanılır.
d. Katkılı Çimento (KÇ 32.5): Kütlece en çok 19 kısım puzolanik madde ile karşılıklı olarak en
az 81 kısım portland çimento klinkerinin bir miktar alçı taşı ile öğütülmesi ile elde edilen hidrolik
bağlayıcıdır. Puzolanik madde olarak tras, cüruf, volkanik tüf, uçucu kül ve bazı diğer
puzolanlar tek başına veya birkaçının karışımı olarak birlikte kullanılabilir. TS 10156
standartına uygun olarak üretilmektedir.
· Kullanım Alanları: Genel amaçlı inşaatlarda, erken dayanım gerektirmeyen tüm inşaat
alanlarında, Portland Çimento (PÇ 32.5) gibi, hidratasyon ısısının ve sülfat etkisinin
özel dikkat gerektirmediği her türlü beton yapımında kullanılır.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 25
· Kullanım Alanları: Genel amaçlı inşaatlarda, düşük hidratasyon ısısına gerek duyulan
kütle betonlarında kullanılır.
f. Portland Kompoze Çimento( PKÇ/A- 42.5) (CEM II / A-M): Portland kompoze çimento,
kütlece (6-20) kısım en az iki cins katkı maddesinin ve karşılıklı olarak (94-80) kısım portland
çimento klinkerinin (TS 3441) bir miktar alçı taşı ile öğütülmesi sonucu elde edilen ve 28
günlük dayanımı min 42.5 olan hidrolik bağlayıcıdır. TS 12143 standartına uygun olarak
üretilmektedir. "A" harfi toplam katkı maddesi içeriğinin %6 - %20 aralığında olduğunu, "42.5"
sayısı 28 günlük basınç dayanımının en az 42.5 N/mm2 olduğunu gösterir.
g. Traslı Çimento (TÇ 32.5) (CEM II / B-P 32.5 R): Kütlece 20 - 40 kısım tras (TS 25) ile
karşılıklı olarak en az 80 - 60 kısım portland çimento klinkerinin bir miktar alçı taşı ile birlikte
öğütülmesi ile elde edilen hidrolik bağlayıcıdır. TS 26 standartına uygun olarak üretilmektedir.
Tras gereci, volkanik sünger taşının ince olarak öğütülmesi ile elde edilir.
· Kullanım Alanları: Alkali, tuzlu ve agresif sulara karşı dayanıklı olması nedeniyle baraj
inşaatlarında, temel ve tünel inşaatlarında, hidratasyon ısısı hızının az olması gereken
kütle beton inşaatlarında,zirai ve sınai tesis inşaatlarında kullanılır.
h. Yüksek Fırın Cüruflu Çimento (CÇ 32.5) (CEM III / A 32.5 R): Kütlece 20 - 80 kısım
portland çimento klinkeri (TS 3441) ile karşılıklı olarak 80 - 20 kısım yüksek fırın cürufunun bir
miktar alçı taşı ile birlikte öğütülerek elde edilen hidrolik bağlayıcılardır. CÇ 32.5 ve CÇ 42.5
olmak üzere iki sınıfa ayrılırlar. TSE 20 standartına uygun olarak üretilmektedir.
· Kullanım Alanları: Çok etkili korozyonların söz konusu olmadığı yerlerde kullanılır.
ı. Portland Çimento Klinkeri: Portland çimento klinkeri, kireç taşı, kil veya marnın
gerektiğinde silisli kum, demir cevheri gibi hammaddelerin klinker mineralojik bileşimini
oluşturacak oranda karıştırılıp öğütülmesi ve en az sinterleşmeye kadar pişirilmesi ile elde
edilen üründür.
j. Çok İnce (ultrafine –micro fine) Çimento: Bu kısımda Parchem Construction Products Ltd
-Avustralya firması tarafından üretilen çok ince çimentonun (Alofix-MC) özellikleri verilmiştir
(Çizelge 3.3). Bu tip çimentonun kullanım avantajları (Parchem, 2003) :
- Tane çaplarının küçüklüğü ve buna bağlı olarak özgül yüzeylerinin büyüklüğü ile
zeminlerde kolay enjekte edilebilme özelliği, kimyasal enjeksiyon karışımlarında da
kullanılmasına olanak sağlar.
H.ÖZKAN, 2006
26 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
- Yüksek dayanımlı, çok duraylı olmalarının yanı sıra, normal çimentolara göre
akışkandır ve çökelime (sedimentasyon), tanecik ayrılmasına (segregasyon) karşı
dirençlidir.
Alçıtaşı: İnşaat, kimya, çimento, tarım, tıp sanayilerinde ve radyoaktif artıkların örtülmesinde
kullanılır.
Alunit: Gübre, çimento, seramik, şap, şeker, boya, kağıt, ilaç, sanayilerinde kullanılır.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 27
Dolomit: Demir çelik sanayii başta olmak üzere azot, şişe ve cam, seramik ve porselen
sanayiileri ile tarım ve inşaat sektörlerinde kullanılır. Dolomit çimento, dolomitik sönmemiş
kireç cam ve soda üretiminde hammaddede, demir çelik sanayiinde sinter yüksek fırınlarda
refrakter gereç ve curuf arıtıcı eleman, beyazlatıcı boya, dolgu maddesi olarak da
kullanılmaktadır.
Flüorit: Alüminyum üretiminde elektroliz olarak, seramik, demir-çelik, cam, hidroklorik asit
sanayilerinde kullanılır. Ayrıca flüoritten, çimento sanayiinde, hammadde karışımının erime
noktasının düşürülmesinde cam ve emaye sanayiinde, döküm ve plastik sanayiinde, zararlı
böcekleri öldürücü ve gıda maddelerini koruyucu ilaç yapımında boya sektöründe ve suların
flüorlanmasında yararlanılmaktadır.
Jips ve Anhidrit: Sülfirik asit elde etmede, çimento, gübre, boya, emaye, porselen, jips
tabakaları yapımında kullanılmaktadır.
Kireçtaşı: İnşaat sektöründe, çimento sanayiinde, metalurji, kimya, kağıt ve selüloz, seramik,
petrol, maddeleri, lastik ve plastik, boya sanayiinde ayrıca hijyenik amaçlarla ve tarım
sektöründe kullanılır.
Manyezit: Metalurjide, refrakter tuğla yapımında, çimento, seramik, kimya, kağıt, cam
sanayilerinde kullanılmaktadır.
H.ÖZKAN, 2006
28 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Olivin : Çelik dökümünde, özel tuğla yapımında kullanılır. Olivin yüksek yoğunluğundan dolayı
ağır çimento üretiminde yararlanılan bir maddedir.
Profillit: Seramik, dolgu ve refrakter tuğla sanayilerinde, çimento, beyaz çimento yapımında
kullanılır.
Tebeşir: Bezir yağı ile karıştırılarak cam macunu, kireç üretimi ve portland çimentosunda
kullanılır.
Zeolit: Çimento sektöründe puzolanik madde olarak, kağıt üretiminde, hafif agrega
üretiminde de kullanılır.
Pek çok sınıflandırmada killer, tane çapı 0.002 mm (2 mm)’nin altında gereçler olarak
tanımlanmasına rağmen, gerçekte killerin 20 mm’ye kadar boyuta sahip olabileceği, ayrıca kil
özelliği taşımayan bir çok tanenin tane çapı 2 mm’nin altında boyutlara sahip olabildiği
düşünülerek, buna benzer yanılgılara düşmemek için kil olarak nitelendirilen gerecin
minerolojisini, tane boyutunu, şeklini, fiziksel ve kimyasal özelliklerini bilmek gereklidir (Çizelge
3.4).
Bu gruba giren mineraller 3 levhalı olup, tabakaları genişleyen minerallerdir. Şekil 3.1’de
görüldüğü gibi bir levha alüminyum ve 2 levha silisyum içeren bu grup killer, zayıf bağlarından
dolayı kolayca su almaya yatkın en aktif killerdir.
Yapraksı şekle sahip olan montmorillonit grubu killer, bünyelerine su aldıkları zaman yüksek
plastisiteye ve düşük içsel sürtünmeye sahiptir. Özgül ağırlıkları 2.20-2.30 gr/cm3 arasında ve
özgül yüzeyleri 800 m2/gr civarındadır. Bu grup killerin kimyasal formülü ise,
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 29
Silisyum
Alüminyum
Silisyum
SU
Silisyum
Alüminyum
Silisyum
Kimyasal bileşiminde, sodyum (Na) % 0.84, kalsiyum (Ca) %0.73, alüminyum (Al) %9.83,
silisyum (Si) %20.46, hidrojen (H) % 4.04, oksijen (O) %64.11 oranlarında yer alır. Aşağıda
10x10 mm boyutlarında mikroskop altında montmorillonit mineralinin görüntüsü yer almaktadır.
3.1.1.2.1. Bentonit
Sondaj çamuru olarak kullanılması durumunda yüksek viskosite ve jel yapma özelliğinden
dolayı sondaj çamuru içerisindeki ağırlaştırıcı maddelerin askıda tutulmasını sağlar. Aynı
zamanda çamur içerisindeki kesintilerin kayma hızlarını azaltarak etkin kuyu temizliği
H.ÖZKAN, 2006
30 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
sağlanmasına yardımcı olur. Diğer bir özelliği ise, yüksek sıvama özelliği ile kuyu cidarında
sağlam ve düzgün çamur pastası (mud cake) oluşturarak kuyu duraylılığını sağlamaktadır.
Ayrıca sabunumsu kayganlık özelliğinden dolayı kuyuda, matkapta ve sondaj dizisinde çok iyi
bir yağlama görevi yapar (Kar-Ben, 2003).
Çimento şerbetlerine karıştırıldığında ince taneli alüvyona etki etme derecesini yükseltir.
Böylece fazla çimento kayıpları önlenir. Bentonitli karışımlar bir akışkan gibi hareket eder,
karıştırma durdurulduğunda homojen bir sertleşme olur ve yüksek dayanımlar kazanır.
Kimyasal etkilere ve korozif yeraltı sularına karşı dayanıklıdır. Bentonitli karışımlar sülfat
tuzlarından çok daha az etkilenir. Yeraltısularında bol miktarda tuz ve kireç bulunması halinde
fosfat veya silikatlarla birlikte kullanıldığında iyi sonuçlar alınır. Bentonitli şerbete % 5 oranında
sodyum silikat ilave edildiğinde enjeksiyondan sonra karışımda artan hızda jelleşme başladığı
görülür.
Su sızmasını önlemek için yapılan duvarlarda oluşan çatlakları tıkamak için bentonit 1/1
oranında su ile karıştırılarak mala ile sıvanır ve üzeri katranlanır.
Doğal bentonit, kum ve gazyağı gibi nötr bir organik akışkan ile karıştırılarak, çatlakların
doldurulmasında kullanılabilir. Gazlı karışım, su ile temas ettiğinde kalın ve kuvvetli bir jel
meydana getirir. Alüvyon kazıları ve benzeri işlerde hedeflenen marş hunisiyle 40
sn/viskoziteye 45kg/m3 ‘lük bentonit süspansiyonuyla en çok 2 saatlik şişme sürecinde
erişilebilir.
- Türk Standartları Enstitüsü’nün UDK 622.36 TS 977 nolu standartına uygun olmalıdır.
- Yaş elek analizinde, 200 nolu (74 mikron aralıklı) elekte kalan kalıntı en çok 2.5
olmalıdır.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 31
- Kuru elek analizinde, 149 mikron aralıklı elekten geçen miktar en az %98 olmalıdır.
- Direk viskozite ölçen alette, 600 devir / dakikadaki viskozite değeri en az 30 olmalıdır.
· Çimento şerbetleri hazırlanırken önce su ile doğal bentonit karıştırılmalı en az iki saat
bekletildikten sonra çimento ilave edilmelidir.
· Şerbetlere, karışımda kullanılan suyun sıcaklığına göre, enjeksiyon karışımındaki
toplam katı maddelerin ağırlığının % 0.3 - % 0.7 kadar sodyum fosfat veya kullanım
amacına göre %5 kadar sodyum silikat eklenebilir. Ancak bu oranların belirlenmesinde
laboratuvar ve arazi deneylerinin yapılması önerilir.
· Daha etkili ve ekonomik olması için; her defasında su katıp hazırlama yerine, önceden
hazırlanmış, doğal bentonit şerbeti kullanılmalıdır.
Bentonit, çok katlı 50 kg’lık kağıt torbalarda ve 1000 veya 1200 kg’lık bez torbalarda (big-bag),
kuru ve serbestçe akabilen toz şeklinde pazarlanmaktadır (Kar-Ben, 2003).
Çizelge 3.5: Enjeksiyonda kullanılan standart kumun fiziksel özellikleri (Parchem, 2003)
H.ÖZKAN, 2006
32 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Çizelge 3.7: Kullanım amaçlarına göre kumların elek analiz değerleri (ChemGrout,2002)
Puzolanik maddeler, kendi başlarına hidrolik bağlayıcı özelliği olmadıkları halde, ince olarak
öğütüldüklerinde nemli ortamlarda ve normal sıcaklıkta kalsiyum hidroksit ile tepkimeye girerek
bağlayıcı özellikte bileşikler oluşturan silisli veya silisli-alüminli (doğal ve yapay) maddelerdir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 33
Puzolanlar doğal ve yapay olarak iki sınıfa ayrılırlar. Doğal olan puzolanlar bazı opalli gereçleri,
volkanik tüfleri, camsı yapıda yüksek silikat içeren bazaltları ve benzer yapıdaki diğer volkanik
kayaları ve pişirilerek aktivite edilmesi koşulu ile de bazı killeri içerir. Killer dışında bazı
puzolanların da kimyasal aktivite kazanması için pişirilmeleri gerekebilir.
Yapay puzolanlar genel olarak endüstrinin yan ürünleri olarak elde edilirler. Bunlar;
Termik santrallerde öğütülerek toz haline getirilmiş kömürün yanmasından sonra, santral
bacasında elektrostatik filtrelerde tutularak elde edilen gerece uçucu kül adı verilmektedir.
Uçucu kül, doğal puzolanlara benzer özelliğe sahiptir. Enerji talebinin artmasına paralel olarak
termik santrallerdeki uçucu kül oluşumu da çok büyük miktarları bulmaktadır. Termik
santrallerde atık olarak oluşan, ancak değerlendirilemeyen uçucu küllerin santral dışında
depolanması gerekmektedir. Her geçen gün artış gösteren bu atık beraberinde çözülmesi
zorunlu teknik ve ekonomik problemler getirmektedir. Uçucu küllerin değerlendirilmemesi
nedeniyle ekonomik kayıplar ve ciddi çevre kirliliği sorunları ortaya çıkmaktadır. Ülkemizdeki
termik santrallerde yıllık toplam kömür ve linyit tüketimi 2002 yılı için yaklaşık 55 milyon tondur
(İmançlı, 2002). Türkiye yıllık uçucu kül üretimi yaklaşık 13 milyon tondur (Tokyay ve Erdoğdu,
1998). Bu miktar karşılaşılan problemin boyutlarını göz önüne sermektedir. Ancak önemli
sorunlar yarattığı düşünülen bu atık madde çeşitli mühendislik dallarında, özellikleri iyi bir
şekilde incelenmek koşulu ile ekonomik bir şekilde değerlendirilebilir.
- Genellikle linyit kömüründen elde edilen ve diğerlerine göre daha yüksek miktarda
SO3 ce CaO içeren sülfokalsik uçucu kül
- Genellikle yine linyit kömüründen elde edilen kireç ve silika miktarı yüksek
silikokalsik uçucu küller
- CaO miktarı %10’un altında olan düşük kireçli veya düşük kalsiyumlu uçucu küller
- CaO miktarı %10’un üstünde olan yüksek kireçli veya yüksek kalsiyumlu uçucu
küller
H.ÖZKAN, 2006
34 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
- Reaktif silika ve alüminadan meydana gelen, reaktif CaO miktarı %5’in altında,
reaktif SiO2 miktarı %25’in üstünde olan silisli “V” tipi uçucu küller
- Reaktif SiO2, CaO ve alüminadan oluşan, reaktif CaO miktarı %5’in üstünde olan
silisli “W” tipi uçucu küller
D . Polonya sınıflaması
Polonya’da benimsenmiş iki sınıflama bulunmaktadır. Her iki sınıflamada da uçucu küller dört
sınıfa ayrılmıştır. Birinci sınıflama SiO2, Al2O3, SO3 ve CaO miktarlarına göre, ikinci sınıflama
ise sadece CaO miktarına göre yapılmıştır.
Birinci sınıflama:
- Grup I : İçerdikleri SiO2 miktarı Al2O3 miktarından büyüktür ve CaO miktarı %15’in
altındadır.
- Grup II : SiO2 miktarı Al2O3 miktarından düşüktür. CaO miktarı %15’in ve SO3
miktarı %3’ün altındadır.
- Grup III : sülfokalsik uçucu kül niteliğinde olan bu grupta CaO miktarı %15’in ve SO 3
miktarı %3’ün üstündedir.
- Grup IV : Bu grupta CaO miktarı %15’in üstünde ve SO3 miktarı %3’ün altındadır.
İkinci sınıflama:
- CaO miktarı %3.5’in altında olan çok düşük aktiviteli uçucu küller
ASTM C 618 (Standard Specification of Fly Ash and Raw or Calcined Pozzolan for Use as a
Mineral admixture in Portland Cement Concrete)’e göre uçucu küller iki grupta toplanır.
- Genellikle düşük kalorili linyit ve yarı bitümlü kömür yakan santrallerden elde edilen
ve bileşimlerindeki SiO2+Al2O3+Fe2O3 toplamının % 50’den büyük koşulunu
sağlayan “C” tipi uçucu küller
Yukarıdaki sınıflandırmalara göre silikoalüminöz küller “F” tipi küllerdir. Silikokalsik uçucu küller
ise “F” veya “C” tipi küller sınıfına girebilir. Sülfokalsik uçucu küller ise genellikle “C” tipi uçucu
küllerdir. F tipi olanlar, yüksek oranda aktif-amorf SiO 2 içerdiklerinden daha yüksek puzolanik
aktivite gösterirler ve bu nedenle uygulamalarda daha çok kullanılmış ve daha çok
incelenmişlerdir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 35
Uçucu küllerin, farklı tane boyutları, farklı karbon, kireç ve aktif silis ve alümin içerikleri
nedeniyle farklı davranışlar göstermeleri doğaldır. Buna bağlı olarak uçucu küllerin özelliklerini
genelleyerek tanımlamak yanlış olur. Bu nedenle araştırma veya uygulamalarda kullanılan
uçucu külün niteliklerinin ayrıntıları ile açıklanması zorunludur (Akman ve Yıldırım, 2002).
Uçucu küllerin birleşirilmiş sınıflandırılmasında kullanılan özellikler Çizelge 3.8’de verilmiştir.
Özgül ağırlık: Ortalama çimento özgül ağırlığı 3.12 g/cm3 rağmen uçucu küllerin ortalama
özgül ağırlıkları 2.15 g/cm3’dür (UKQAA,2002). Enjeksiyon çalışmalarında uçucu küller, kuru
halde karışıma katılırlar.
H.ÖZKAN, 2006
36 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Özgül
SiO2 Al2O3 Fe2O3 CaO MgO SO3 K2O Na2O Özgül Yüzey
Termik Santral
(%) (%) (%) (%) (%) (%) (%) (%) Ağırlık (Blaine)
cm2/g
Afşin-Elbistan
17.10 8.96 3.85 49.17 1.73 14.78 0.44 0.20 2.72 2704
(C tipi)
Çatalağzı (F tipi) 59.36 25.78 5.78 2.01 0.60 0.13 3.82 0.44 2.02 2897
Çayırhan (C tipi) 47.08 17.42 8.34 13.98 1.86 4.65 1.81 2.45 2.28 2754
Kangal (C tipi) 38.34 16.69 5.11 27.62 1.60 4.44 1.29 0.61 2.50 1343
Kemerköy
23.22 12.90 4.56 43.64 1.62 11.08 1.19 0.32 2.33 1764
(C tipi)
Orhaneli (C tipi) 44.98 19.57 8.11 16.55 2.07 5.73 1.41 0.21 2.30 4475
Seyitömer
53.14 20.77 11.36 4.44 1.19 0.55 1.56 0.75 2.10 2371
(F tipi)
Soma 1-4
46.08 26.91 4.37 15.26 0.60 2.40 2.03 0.30 2.20 5263
Üniteleri (C tipi)
Soma 5-6
48.48 23.94 5.49 14.19 0.74 3.77 1.59 0.57 2.25 4550
Üniteleri (C tipi)
Soma 7-8
44.96 25.57 4.79 18.37 0.67 2.18 1.49 0.21 2.45 5090
Üniteleri (C tipi)
Tunçbilek (F tipi) 58.59 21.89 9.31 4.43 1.41 0.41 1.81 0.24 2.08 3019
Yatağan (C tipi) 49.24 21.75 6.67 15.64 0.83 2.11 2.42 0.56 2.44 2131
Yeniköy (C tipi) 21.86 9.55 3.60 46.25 1.69 14.46 1.01 0.26 2.92 1818
Türkiye’deki termik santral uçucu kül değerleri Tokyay ve Erdoğdu (1998)’den, İngiltere uçucu kül
ortalama değerleri UKQAA (2002)’den alınmıştır.
Enjeksiyon karışımlarında puzolanik madde olarak “F” tipi uçucu kül kullanılır. “F” tipi uçucu
küllerin enjeksiyonda kullanım yararları aşağıdaki gibi sıralanabilir (UKQAA,2002).
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 37
- Enjeksiyon karışımının geçirimlilik değerini daha da düşürür ve sülfaltlı sular gibi korozif
sulara karşı dayanıklılığını artırır.
- Çimento (katı madde)/su oranını azaltır ve karışım içine giren diğer bileşenlerin
miktarlarında verimi artırır.
- Ekonomi sağlar.
Akman ve Yıldırım (2002) yaptıkları araştırmada, normal portland çimentosu (PÇ-42.5), silisli
dere kumu, F tipi uçucu kül, sodyum naftalen sülfonat formaldehit bazlı süper akışkanlaştırıcı
kullanılarak harçlar üretmişlerdir. Hazırlanan harçlar üzerinde bir seri deney yapmışlar ve
sonuçlarını şu şekilde açıklamışlardır.
- Uçucu kül katılımı fiziksel olarak betonun su ve hava boşluğunu etkiler, kimyasal olarak
da bağlayıcı fazının karakterini değiştirir. Bu araştırmada her iki etki de negatif
bulunmuş ve bağlayıcı içinde uçucu kül oranının artması basınç dayanımlarını
düşürmüştür.
- Uçucu küllü betonların erken dayanımları katkısız betonlara oranla yaklaşık %20
oranında düşük olabilmektedir. Süper akışkanlaştırıcı içeren uçucu küllü betonlarda bu
sakınca büyük ölçüde azaltılmakta hatta tamamen etkisiz bırakılmaktadır.
UKQAA (United Kingdom Quality Ash Association) 2002 tarafından yayınlanan teknik broşürde
uçucu küller ile yapılan enjeksiyon karışımları ve enjeksiyon tipleri verilmiştir.
· Sadece Uçucu Kül Enjeksiyonu: Sadece boşluk doldurmak için kullanılan ve düşük
dayanımlı enjeksiyonlardır. Su / Katı madde oranları 0.35 – 0.50 arasında değişir. Eğer
ortamda yeraltısuyu akışı yok ise, uçucu kül enjeksiyonu düşük dayanımlı ve yumuşak
olarak uzun zaman boyunca kalır.
· Uçucu Kül / Çimento Enjeksiyonu: Uçucu kül / portland çimentosu oranlarının
değiştirilmesiyle çok çeşitli dayanım ve yoğunluk değerleri elde edilebilir. İstenilen
dayanım ve elastik özelliklere göre uçucu külün portland çimentosuna oranları 1:1’den
20:1’e kadar değişebilir.
· Uçucu Kül / Kireç Enjeksiyonu: Uçucu kül enjeksiyonlarına kireç eklenmesi,
enjeksiyon dayanımının ve pompalama kapasitesinin yükselmesini sağlar. Ancak
kirecin normal portland çimentosu ile ekonomik açıdan büyük farklılığı olmadığından
dolayı kireç pek tercih edilmemektedir.
· Uçucu Kül / Çimento / Kil Enjeksiyonu: Uçucu kül çimento karışımına bentonit
eklenmesi enjeksiyon karışımında su – katı madde ayrılmasını düşürür. Karışımdaki
katı madde miktarının ağırlıkça %8’i kadar veya daha fazla oranlarda bentonit eklenir.
H.ÖZKAN, 2006
38 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Kuvarsın saflaştırılması için elektrik ark fırınları ile silis (silikon) elemanı ve ferro-silikon alaşımı
elde edilirken yan ürün olarak çıkan dumanın yoğunlaştırılması ile elde edilir. Silis dumanı
%85-95 şekilsiz (amorf) silis içerir ve küresel olan tanelerin çapı 0.05-0.5 mikron arasındadır.
Bunun anlamı, silis dumanındaki en büyük tanelerin çapı çimentonun en küçük tane çapından
daha küçüktür. Silis dumanının özgül yüzey (Blaine) değeri, özgül yüzey değeri 280-350 m2/kg
olan çimentodan 50 kat daha büyük olabilir. Çok aktif bir puzolan olan silis dumanı, betondaki
sönmüş kireçle (çimento içindeki yüksek CaO, betonda Ca(OH) 2’e dönüşür) birleşmesinin
ötesinde, çimento danelerinin arasına da girerek, yüksek dayanımlı beton elde edilmesine de
katkıda bulunur. Silis dumanı çimento ağırlığının en fazla %10’una kadar kullanılabilir. Silis
dumanı karışım suyu miktarını artıracağı için, Büzülme (rötre) çatlağı kontrolü bakımından su
azaltıcı katkı maddesi ile kullanılmalıdır (Anık ve Alkan, 2004).
Başka sanayi dallarında da kullanıldığı için Türkiye’de oldukça pahalı bir üründür. Üretim
fazlası olan ülkelerde silindirle sıkıştırılmış beton (SSB) barajlarda kullanılmıştır. Silis
dumanını, silis pudrası (silica powder) ile karıştırmamak gerekir. Silis pudrası doğal puzolan
olup, kuvarsın öğütülüp toz haline getirilmesi ile elde edilir.
Enjeksiyonda kullanılacak olan su, temiz – berrak olmalı ve sülfat ile diğer çözünmüş
kimyasalları içermemelidir. Eğer içme suyu niteliğinde değil ise kimyasal analizleri yaptırılmalı
ve içeriğinde organik maddelerin, sülfat, sülfit, karbonat, klorit oranlarının toplamı en fazla 100
– 500 mg/l arasında olmalıdır (McMahon& Mann Cons. Eng. 2001).
Enjeksiyon karışım suyu ile yapılan karışımların basınca dayanımları ile içme suyu ile yapılan
aynı oranlardaki karışımların basınç dayanımları arasında en fazla % 10’luk fark bulunmalıdır
(DSİ, 1987).
Enjeksiyonun çabuk katılaşması istenilen yerlerde kimyasal katkı maddeleri, priz hızlandırıcılar
kullanılır. Bu tür katkı maddeleri, su ile çimento arasında meydana gelen hidratasyon
reaksiyonu sonucu açığa çıkan ısıyı daha kısa sürede açığa çıkartarak, enjeksiyon şerbetinin
hızlı bir şekilde katılaşmasını ve erken dayanım kazanmasını sağlar.
Priz hızlandırıcılardan, enjeksiyon şerbetinin priz aldıktan sonra son dayanımlarında düşme
yapmaması, bütün akışkanlaştırıcı katkılar (lignin, naftalin/melamin sülfonat bazlılar) ile uyumlu
olması, çökelme ve jel yapma gibi olumsuzluk yaratmaması istenir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 39
SİKA (2003) tarafından verilen yayında, bu firma tarafından üretilen priz hızlandırıcıların dozajı,
enjeksiyon karışımına giren çimentonun % 0.5 - 4.0 'i kadar ağırlıkta (100 kg çimento için 500
gr – 4kg) arasındadır olduğu belirtilmektedir. Bu alt ve üst sınırlar bu firmanın ürünleri için
geçerlidir. Başka firmaların ürünlerinde bu oranlar değişebilecektir. Bunun yanı sıra kullanılan
çimento tipine göre priz hızlandırıcıların oranları değişiklik göstereceği için ön deneyler
yapılması önerilir.
Enjeksiyonun ortama daha rahat ve hızlı bir şekilde yayılımının sağlanabilmesi için bazı
kimyasal akışkanlaştırıcılar enjeksiyon karışımına eklenir. Enjeksiyonlarda, akışkanlığın
yükseltilmesi, dolayısıyla viskozitenin düşürülmesi için, karışımında yer alan çimentonun
ağırlıkça % 0.5 – 1’i kadar genellikle naftalin sülfonat bazlı katlılar eklenir. (Mining Life, 2003).
Akışkanlık sağlayıcılara bir örnek olması bakımından SİKA firması tarafından üretilen ve
piyasada “Intraplast-Z” isminde pazarlanan genleşme özellikli çimento (harç) katkısının bazı
özelliklerine burada değinilmiştir. Bu katkı maddesi, karışımda mikro baloncuklar oluşturarak
yaş hacmi genleştiren ve ayrıştırma yapmaksızın akışkanlığı artırıcı özellik taşımaktadır.
Akıcılığı artırmasının yanı sıra kohezyonu ve karışımın katılaşması anında taneciklerin
yapışmasını artırmaktadır. Dona karşı dayanıklılığı yüksek, gri toz şeklindeki bu katkı maddesi,
ön germe kablolarının kılıf borularının doldurulması, kaya ve toprak ankrajı çalışmalarında,
enjeksiyon işlerinde, karşımdaki çimento ağırlığının %2’si kadar ağırlıkta kullanılır. Birim
ağırlığı kuru halde 0.7 gr/cm3’dür (SİKA, 2003).
Priz hızlandırıcılar, akışkanlık sağlayıcılar gibi karışıma giren katkı maddesinin uygunluğunun
ve özellikle miktarlarının deneyler sonucunda belirlenmesi gereklidir.
Çatlaklı ve kırıklı kayaların enjeksiyonları için tanecikli enjeksiyon karışım oranları ve karışıma
katılan başlıca kimyasal katkı maddeleri Çizelge 3.10’da ve uçucu kül – çimento karışım
oranları Çizelge 3.11’de verilmiştir.
Kullanım yerlerindeki çeşitliği göre birçok değişik özelliklere sahip kimyasal (taneciksiz,
solüsyon, çözelti) enjeksiyon türü bulunmaktadır. Çizelge 3.12’de verilen sodyum silikat,
akralit, odun özü (lignin), üretan ve reçineler kimyasal enjeksiyon türlerinden en sık
kullanılanlarıdır.
Kimyasal enjeksiyonlar, çimento enjeksiyonlarına göre çok pahalı olmalarının yanı sıra, bir çok
türü çok zehirlidir. Buna rağmen çimentodan daha fazla özelliklere sahiptir. Geniş viskozite
H.ÖZKAN, 2006
40 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
aralığında bulundukları gibi, çok küçük açıklıklara sokulumu için inceltilmiş sıvı haline
getirilebilir. Kimyasal enjeksiyonlarda, karışımına sonradan eklenen çeşitli çözeltiler ile
katılaşma zamanının kontrolü yapılabililir ve amacına göre çok yüksek basınç dayanımları elde
edilebilir.
3/2 50 75 4 2 - - 92
1/1 50 50 3 1.5 - - 67
5/7 50 36 2 1 - - 53
HARÇ KARIŞIMLARI
5/7 50 36 2 1 25 12.5 59
5/7 50 36 2 1 50 25 67
5/7 50 36 2 1 100 50 81
Kimyasal enjeksiyonlar, organik polimerler, akralamitler (AM - 9), krom - odun özü (krom –
lignin), epoksi ve polyester reçinelerinden oluşmaktadır. Akralamitler organik monomerlerin
karışımıdır. Polimeriye olması için su, tepkime hızlandırıcılar (katalizör) ve tepkime
başlandırıcılar (oksitlendirici) gereklidir. Katılaşma zamanı, başlandırıcıların çözeltiye ilave
edilmesiyle başlar ve çözeltide katalizör veya engelleyici maddelerin oranlarının değiştirilmesi
suretiyle kontrol edilir. Akralamitler çok çok ince tane boyuna sahip zeminlerde
enjeksiyonlarının yapılabilmesiyle, büyük avantajları olmasına rağmen, pahalı ve çok zehirlidir.
Krom - odun özü (lignokrom), sos kıvamında çözelti olup bikarbonat ilavesiyle jel duruma
geçmektedir. Krom - odun özünün, 10 dakikadan - 10 saate kadar değişebilen aralıkta
katılaşma zamanları kolayca kontrol edilebilmesine rağmen pahalı ve zehirlidir. Epoksi ve
polyester reçineleri, reçinenin kendisi ve katalizör madde bileşiminden oluşan iki bileşenli
sistemlerdir. Bunlar, tüm enjeksiyonlar arasında en fazla dayanıma sahip olan enjeksiyonlardır.
Katılaşma zamanlarının kolayca kontrol edilebilmesine rağmen, yüksek viskoziteye sahip
olmalarından dolayı enjeksiyonda zorluklara neden olmaktadır. Birçok kimyasal enjeksiyon
örneğinde olduğu gibi pahalı ve zehirlidir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 41
Çizelge 3.11: Uçucu kül – çimento karışım oranları ve yaklaşık dayanımları (UKQAA,2002).
H.ÖZKAN, 2006
42 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Çevresel etkilerinin diğer kimyasal enjeksiyonlara göre hemen hemen olmaması ve zehirleme
etkisi açısından güvenli olmaları nedeniyle sodyum silikat enjeksiyonları, en yaygın uygulanan
kimyasal enjeksiyon türüdür. Ayrıca uygulanan kimyasal enjeksiyonlar arasında silikat
enjeksiyonları, en ucuz enjeksiyon türüdür. Çizelge 3.13’de silikat enjeksiyonlarının fiziksel
özellikleri verilmiştir.
Jelleşme
Viscozite Dayanım
SINIF Örnek Zamanı Özgül Ağırlık
(cP) (kPa)
Aralığı (dk)
Sodyum silikat enjeksiyonları ince kum boyutuna kadar tane boyutuna sahip ve permeabilite
katsayısı 5x10-4 cm/s veya daha büyük olan ortamlarda uygulanır. Sodyum silikat, kumun ve
sodyum karbonatın (soda külü) 1200 – 1400 derecede elektrikli ısıtıcıların bulunduğu potalarda
birlikte eritilerek, birleştirilmesinden oluşur. SiO2 / Na2O karışımından elde edilen bir çok cam
bulunmasına rağmen, sadece ağırlıkça 4(SiO2)/1(Na2O) oranından daha az oranlarda
hazırlanmış olan karışım suda çözülebilir. J.N. von Fuchs’un 1825 yılında yaptığı çalışmalarda,
sodyum silikat çözeltilerine “su camı” deyimini kullanmıştır. Ticari olarak sodyum silikat
çözeltileri ağırlıkça 3.22(SiO2)/1(Na2O) oranlarında üretilir. Bu oranlardaki karışımda %8.9
(Na2O) ve %28.7 (SiO2) bulunur ve karışımın pH=11.4 iken özgül ağırlığı 1.394 gr/cm3,
viskozitesi ise 180 santipoise ‘dur (Lenzini ve Bruss,1975).
a. Tepkime sağlayıcılar
Tepkime sağlayıcılar, sodyum silikatın alkalinitesini değiştirerek jel haline getirirler. Sodyum
bikarbonat, hidroklorik asit, bakır sülfat ve formamitler sık kullanılan tepkime sağlayıcılardır.
Sodyum silikat çözeltisi alkalindir. Hacimce yüzde 1 veya 2 oranında sodyum silikat bulunan bir
çözeltide, alkali olan bu çözelti nötrleştirildiğinde, çözeltide askılı halde bulunan silikat
parçacıkları jel haline dönüşmektedir. Bu nötrleşmeyi sağlayan üç tür tepkime sağlayıcı
bulunmaktadır (CECW-EG, 1995). Bunlar;
· Asitler (fosforik asit, sodyum hidrojen sülfat, sodyum fosfat, karbondioksit çözeltisi),
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 43
Etil asetat ile sodyum silikat çözeltisi tepkimesinden ürün olarak asetik asit ve etil alkol çıkar.
Çözeltiye glioksal eklenmesi glikolik asitin oluşmasını sağlar. Bu asitler jelleşmeyi başlatır.
Çözeltiye bir miktar sodyum alüminat veya kalsiyum klorit katılması, çözeltinin jelleştikten sonra
katılaşma zamanının kontrol edilmesini sağlar. Formamit, çözeltide bulunan silikatın (Si2O)
ağırlığının % 5 – 20’si kadar oranlarda çözeltiye katılır. Benzer şekilde jelleşmeyi yapıcı ve
hızlandırıcı olarak sodyum alüminat, çözeltide bulunan silikatın (Si2O) ağırlığının % 0.6 – 10’u
kadar oranlarda çözeltiye katılır (Lenzini ve Bruss,1975).
Silikat enjeksiyonlarının viskozitesi, çözelti içinde bulunan silikatın miktarına bağlıdır. Yüksek
silikat oranları çözeltiyi daha viskoz, yoğun yapmaktadır. (Çizelge 3.14).
10 2.5
20 3.2
30 3.5 – 4.5
40 4.0 – 6.0
50 5.2 – 12.0
60 8.0 – 20.0
70 82
b. Dayanıklılık
Silikat enjeksiyonlarının, soğuk havada katılaşmaya, sıcak havada erimeye, ıslanmaya veya
kurumaya karşı dayanıklı olabilmesi için, enjeksiyon karışımı, karışıma giren gereçlerin
hacmine göre % 35 veya daha fazla oranlarda silikat içermelidir. Eğer enjeksiyonda hacimce
%30 veya daha az oranlarda silikat olması durumunda, bu karışıma sahip enjeksiyonlar,
sürekli su teması olmayan veya geçici duraylılık istenilen yerlerde kullanılmalıdır (CECW-EG,
1995).
Çok yaygın olarak silikat enjeksiyonlarında tepkime sağlayıcı olarak formamit ve az oranlarda
ise kalsiyum klorit, sodyum alüminat veya sodyum bikarbonat jelleşmeyi hızlandırıcı olarak
kullanılır. Tepkimeyi hızlandırıcılar, jelleşme zamanının kontrolü, dayanımın artırılması ve
enjeksiyonun jelleşmesi için kullanılırlar. Ancak hep birlikte karışıma katılmazlar, karışımda ayrı
ayrı kullanılır. 37°C’nin altında kullanımları, tepkime hızlandırıcılarının etkilerini artırır ve ısının
düşmesi ile etkileri daha da artar. Aşırı hızlandırıcı miktarları, enjeksiyon karışımında arzu
edilmeyen yığınlaşmalara, yersel jelleşmelere neden olur. Bunun sonucunda da enjeksiyonun
bütünün içinde farklı zamanlarda jelleşme ve katılaşma ile enjeksiyon takımlarında tıkanıklar
yaratabilir.
H.ÖZKAN, 2006
44 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
- Malmberg sistemi, zayıf asitin silikat tuzu ile sodyum silikat çözeltilerinin karışımından
oluşan silisik asit jeli üretimi temeline dayanır. Zemine önce sodyum-silikat ve
arkasından genellikle kalsiyum klorit çözeltisi enjekte edilmesi temeline dayanan ve
Joosten yöntemi de denilen iki çözelti sistemlerine göre bu sistem, çökelme ve alkali pH
sağlanılması açısından farklıdır.
- Bu sistemde, alkali veya amonyum tuzlarının zayıf asitlerini (sülfürik, borik, karbonik
asit gibi) içeren tepkime sağlayıcılar kullanılır. Özel tuzlar, sodyum bisülfit, sodyum
tetraborat, sodyum bikarbonat, potasyum hidrojen oksalat, potasyum tetraoksalat ve
sodyum alüminat içerir. Bu tuzlar, enjeksiyonun etkinliği için değişik oranlarda verimli
olurlar. Ancak tüm bu tuzlar, dayanım artırılması ve geçirimsizlik açısından etkindirler.
- Bu sitemdeki çözelti, karbondioksit ile tepkime yapacağından dolayı, basınçlı hava ile
köpürterek ve hava ile teması artırıcı şiddetli karıştırma yapılmaması gereklidir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 45
- 75 µm elek açıklığından %10 gereç geçen ince kumlarda dayanım için hacimce %50
sodyum silikat kullanılmadır. Ancak bir projede 75 µm elek açıklığından %22 gereç
geçen kumlarda, hacimce %25 sodyum silikat kullanılarak istenilen başarı düzeyi
sağlanmıştır.
Uygulamada hacimce %30 silikat çözeltisi bulunan bir karışımın yayılım özelliği, 106 µm elek
açıklığından geçebilen gereçler için sınırlandırılmıştır. Ancak enjeksiyon yapılacak olan
zemindeki gereçlerin, 106 µm elek açıklığından gereç miktarına, daha sonra bu geçen
gereçlerin 150 µm elek açıklığından geçenlerinin oranı %50 veya 75 µm elek açıklığından
geçen gereç miktarının %10 olması diğer sınırlayıcı özelliktir.
Sodyum silikat enjeksiyonlarında jelleşme zamanı, katılaşma ısısı ile 21oC ısı aralığında birkaç
dakikadan saatler boyunca kontrol edilebilir. Silikat enjeksiyonları duraylı olarak toprak donma
düzeyi ve yeraltısuyu düzeyi altında başarılı bir şekilde uygulanır ancak soğuk havada
donduğunda, sıcak havada eridiğinde, ıslandığında veya kuruduğunda dayanıklılıkları zayıftır.
Yayılım özelliği ;
- Enjeksiyon yapılan düzeyden itibaren üzerinde kalan zemin yüküne,
- Uygulanan basınç değerine,
- Zeminin boşluk oranına,
- Enjeksiyon öncesi zeminin permeabilite değerine,
- Zeminin tane boyu dağılımı gibi etkenlere bağlıdır.
Çoğu düşük viskoziteli ve akışkan silikat enjeksiyonu (örneğin, düşük silikat konsantrasyonlu),
75µm elek açıklığından geçen tane boyuna sahip zeminlerde uygulanır. Diğer yönden %70 gibi
silikat konsantrasyonlarına sahip viskoz silikat enjeksiyonları ise 300 µm elek açıklığına yakın
tane boyuna sahip zeminlerle sınırlandırılmıştır. Fakat aynı zeminde bu sınır koşulu, 106 µm
elek açıklığından geçen gereç miktarının %25’den ve 75 µm elek açıklığından geçen gereç
miktarının da % 25’den fazla olmaması durumunda geçerlidir (CECW-EG, 1995) .
H.ÖZKAN, 2006
46 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
100% SİLİKAT
5
4
BASINÇ DAYANIMI (MPa)
0
0 1 3 7 14
ZAMAN(gün)
Şekil 3.2: Silikat enjeksiyonlu kumun basınç dayanımının, silikat oranları ile değişimleri
(CECW-EG, 1995)
Şekil 3.3’de içinde hacimce %20 silikat konsantrasyonu bulunan silikat-klorit-amit sistemi
enjeksiyonunun sıcaklıkla değişimi ve Şekil 3.4’de ise hacimce %20 silikat konsantrasyonu
bulunan silikat-klorit-amit sistemi içinde değişik oranlarda kullanılan tepkime hızlandırıcılarının
jelleşme zamanı üzerine etkileri verilmiştir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 47
1000
- Hacimce % 20 SİLİKAT
- Eğrilerde gösterildiği oranlarda
hacimce % AMİT TEPKİME
SAĞLAYICI
4% - Kalan % 100 için Hacimce % SU
6%
8%
JELLEŞME ZAMANI (Dakika)
100 10%
12%
14%
10
1
0.0 5.0 10.0 15.0 20.0 25.0 30.0 35.0 40.0
SICAKLIK ( oC)
Silikatı jel haline getiren tepkime sağlayıcılarla sodyum silikat karışımının aynı anda, birlikte
enjeksiyonu olan tek çözelti yöntemine göre jelleşme zamanına etki eden etmenler aşağıda
verilmiştir.
- Eğer karışıma giren diğer maddeler sabit tutulursa, silikat konsantrasyonundaki artış,
jelleşme zamanını uzatır.
- Tepkime sağlayıcının miktarının artması jelleşme zamanını azaltır.
- Tepkime hızlandırıcıların, yukarıda verilen sınır değerlerin üzerindeki miktarlarda
kullanılması jelleşme zamanını kısaltır.
- Isının artması jelleşme zamanını azaltır.
- Ortamda büyük miktarlarda asit olmaması dışında, enjeksiyonu yapılan ortamdaki
gereçlerin pH değeri jelleşme zamanına etkisi düşüktür. Ortamda asit olması
durumunda alüminat içeren silikat enjeksiyonu kullanılmalıdır.
- Enjeksiyon yapılan ortamda,klorit, sülfat, fosfat gibi çözünebilir tuzların varlığının olması
durumunda, bu tuzların konsantrasyonlarına bağlı olarak jelleşme hızlanarak, zaman
kısalır.
H.ÖZKAN, 2006
48 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
- Tuz ile kirlenmiş veya içinde çözünmüş tuz bulunan suların enjeksiyonda kullanımının
jelleşme zamanına etkisi olabilir. Kullanılan suyun kimyasal analizlerinin yapılması
bundan dolayı gereklidir.
- Doğrudan güneş ışınlarının jelleşme zamanı üzerine etkisi bulunmamasına rağmen,
güneş ışınları etkisinde kalan sodyum silikatın aşırı kuruması ile zayıflaması gündeme
gelebilir.
- Silikat enjeksiyonu karışımına giren gereçler üzerinde, soğuk havanın/donun etkisi çok
düşüktür. Ancak donma olayı enjeksiyon boyunca kaçınılması gerek bir durumdur.
- Bentonit, kil gibi bazı dolgu gereçleri jelleşme zamanını çok az etkiler. Eğer hacimce
ortadan yükseğe konsantrasyonlarda dolgu gereci kullanılırsa, ısının değişimine neden
olduğundan dolayı jelleşme zamanı etkilenir.
1000
2%
o
4% - Hacimce % 20 SİLİKAT (21 C ‘ de)
- Eğrilerde gösterildiği oranlarda hacimce %
6% AMİT TEPKİME SAĞLAYICI Alüminat (kg)
8%
10% - Kalan % 100 için hacimce % SU
12%
14%
JELLEŞME ZAMANI (Dakika)
100
10
1
0.0 5.0 10.0 15.0 20.0 25.0 30.0
Sodyum silikatın ve bikarbonatın korozyon etkisi yoktur. Ancak amit ve onun sulu çözeltileri
gibi tepkime sağlayıcılar, bakır ve pirinç üzerine korozyon etkisi bulunmasına rağmen
alüminyum ve paslanmaz çelik üzerinde etkin değildirler. Klorit çözeltileri demir ve çelik üzerine
korozyona sahip olmamasına rağmen ortamda tepkime sağlayıcı olarak asit bulunması
durumunda bu metaller korozyona karşı duyarlılaşır. Eğer klorit çözeltisi içinde bulunan çelik
aksamların hava ile temas eden kısımları korunmasız bırakılırsa, metalin çözelti ile hava
sınırında olan kesimlerimde paslanmalar olacaktır.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 49
Genel olarak 75 μm elekten geçen gereçten daha kaba tane boyutuna sahip zeminlere silikat
enjeksiyonu uygulanarak, zeminin dayanımı ve buna bağlı olarak yük taşıma kapasitesi
geliştirilebilir. Çizelge 3.15’de sodyum silikat ile enjeksiyonu yapılmış çeşitli gereçlerden alınan
örneklere ait tek eksenli basınç dayanım değerleri verilmiştir.
Çizelge 3.15: Çeşitli gereçlerin silikat enjeksiyonu uygulandıktan sonra tek eksenli basınç
dayanımları (CECW-EG, 1995’den)
H.ÖZKAN, 2006
50 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Çizelge 3.16’da Minova (USA) firması tarafından üretilen Tetraset – A (sodyum silikat) ve
jelleşmeyi sağlayan Tetraset – B (tepkime sağlayıcı) silikat enjeksiyonları için verilen karışım
oranları sunulmuştur. Üretici firmanın önerisine göre, silikat enjeksiyonu karışımlarında,
karışıma giren sodyum silikatın hacimce %10’u kadar tepkime sağlayıcı kullanılmaktadır.
Akralamit ilk olarak 1893 yılında Almanya’da üretilmiş ve 1964 yılından itibaren ticari olarak
kullanımına başlanılmıştır. Akralamitin erime sıcaklığı 84.5oC, 30oC’de yoğunluğu 1.122
gr/cm3, 25oC’de buharlaşma basıncı 0.9 Pa, ve kimyasal formülü C3H5NO’dir (NICNAS, 2002).
Akralamit enjeksiyonu, tane boyu 0.01mm ve permeabilite katsayısı 1x10-5 cm/s sınır
değerlerine sahip olan zeminlerde ve genellikle suyun kesilmesi için uygulanır. Viskozitesi 1.5
santipoise (suyun viskozitesine yakın bir değer) olduğundan dolayı kolaylıkla zemine yayılım
özelliği gösterir (Lenzini ve Bruss,1975).
Ticari adı AM-9 olan akralamit enjeksiyon sisteminde temel madde olarak , akralamit ve
metilen bisakralamit organik monomer bulunmaktadır. Bu iki madde pudra görünüşlü toz olarak
karışım halindedir. Suda çözünen bu karışım, katalizör ve tepkime başlandırıcılar yardımıyla
polimerize olur ve jelleşmeye başlar. Tepkime şiddetini artıran katalizör madde olarak
genellikle dimetil amino propionitril (DMAPN) ve tepkime başlatıcı (oksitlendirici) olarak da
amonyak persülfat kullanılır. Karışıma katılan amonyak persülfat ile DMAPN tepkimeye girerek,
organik monomer olan akralamit karışımının polimerize olmasını sağlar. Amonyak persülfat
karışıma en son katılır ve karışıma katıldıktan sonra jelleşme zamanı başlar.
Çözeltiye, AM-9 ağırlığına göre %0.001 – %0.04 arasında değişen oranlarda potasyum
ferrisiyanit katılması ile jelleşmenin geciktirilmesi sağlanır. Akralamit enjeksiyonlarında, AM-9
ağırlığının %0.8 - %1.6 arasında değişen oranlarda DMAPN ve %0.5 - %1 arasında değişen
oranlarda da amonyak persülfat katılmaktadır.
Asitik suyun bulunduğu ortamlarda akralamit çözeltisinin pH değerinin 8’e getirilmesi için bazen
disodyum fosfat heptahidrit kullanılır. Çünkü akralamit çözeltisinin pH değerinin 7-11 arasında
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 51
olması jelleşme açısından gereklidir. Eğer pH değeri 7’den düşük ise jelleşme zamanı çok çok
uzamaktadır. Çözünebilir tuzlar jelleşmeyi artırıcı yönde rol oynamasına rağmen killer tam tersi
olarak jelleşmeyi geciktirir ve bu durumda daha fazla tepkime hızlandırıcı (katalizör) madde
kullanmak gereklidir (Lenzini ve Bruss,1975).
1970’li yıllarda Japonya’da pis su atık projelerinde sızdırmazlığın sağlanması amacıyla yapılan
akralamit enjeksiyonları sırasında, akralamitin jelleşmeye başlamadan yeraltısuyuna karıştığı,
yeraltısuyu sondaj kuyularından alınan örneklerde belirlenmiştir (Lenzini ve Bruss,1975).
A.B.D. Sağlık ve Güvenlik Bakanlığı (OSHA),1990 yılında yayınladığı bültende, Amerika’da
yaklaşık 250 ton akralamitin kanalizasyon sistemlerinden sızmaları önlemek için kullanıldığını
vurgulamış ve bu enjeksiyon uygulamalarında çalışan 600 – 1000 arasında değişen sayıdaki
işçinin, gerek akralamitin buharından solunumla ve gerekse temas yoluyla sağlık açısından
etkilendiğinin tahmin edildiğini belirtmiştir. Aynı bültende akralamitin A.B.D’de üretilmediği ve
Japonya ile Fransa’dan ithal edildiğine değinildikten sonra, işçi sağlığı açısından poliüretandan
imal edilmiş elbise, lastik eldiven, gözlük, lastik çizme gibi koruyucu donanım kullanılması
istenmiştir. Avustralya devlet kuruluşu NICNAS (2002) tarafından akralamitler üzerinde yapılan
ayrıntılı araştırmada, akralamitlerin Avustralya’da üretilmediğini, fakat 2000 yılında olarak
yaklaşık 5000 ton akralitin tekstil, boya, yapışkan
madde, kağıt, kozmetik ve deri sanayinde ve
enjeksiyon çalışmalarında tüketildiğini ve sağlık
açısından sakıncalarını açıklamıştır. Çevre – işçi
sağlığı ve maliyet açısından bakıldığında akralamit
enjeksiyonlarının kullanım için seçilmesi en son
sırada yer almalıdır.
· Akralit Enjeksiyonları
Tek bileşenli poliüretan enjeksiyon reçineleri suya karşı yalıtım ve gevşek kaya kütlelerinin
sağlamlaştırılmasında kullanılmaktadır. Poliüretan reçineleri su ile birlikte tepkimeye girerek
azdan çok miktara kadar değişen derecelerde köpürerek hacmi artan bir ürüne dönüşmekte ve
değişik işlevlere sahip gereç özellikleri gösterebilmektedir. Poliüretan reçineleri bir yandan
yüksek bir köpürme derecesiyle çatlakların doldurulmasında ve diğer yandan da düşük
köpürme derecesi ile duraysız, kayan zeminlerin sağlamlaştırılmasında kullanılabilmektedir.
H.ÖZKAN, 2006
52 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Poliüretan enjeksiyonları çok değişik türlerde bulunabilir fakat hepsinde de üretanların, kauçuk
– lastik köpük haline gelebilmesi için karışıma katılan isosiyenitler ile çapraz bağlanma (cross-
linking) tepkimesi yapmalıdır. Bir grup poliüretan enjeksiyonu prepolimer biçimindedir.
Prepolimer, karışıma katılan isosiyenitlerin kısmi tepkimesi ile oluşur ve tepkimeye katılmayan
isosiyenitlerle birlikte enjeksiyonda bulunur. Diğer bir grup poliüretan enjeksiyonu ise
polimerizasyonu tamamlamak için su ile tepkimeye girer. Poliüretan enjeksiyonları karışıma
katılan suyun miktarına göre jel veya lastik köpük görüntüsündedir. Viskoziteleri 50 - 100 cP
aralığında değişir. İki bileşenli enjeksiyonlarda isosiyenit sıvıları ile üretan arasında doğrudan
tepkime yaptırılır ve sonucunda karışım oranlarına göre katı veya esnek davranışlı ürün ortaya
çıkar. Bu tür tepkimeleri veren poliüretan enjeksiyonlarının viskozitesi 100 – 1000 cP arasında
değişir (CECW-EG, 1995). Poliüretan enjeksiyonların avantajları ;
· Esneklik ve plastiklik,
· Enjeksiyon yapılan zemin veya kaya ortamında çok iyi kaynaşması- bağlanması,
Tek bileşenli poliüretan enjeksiyonunun su ile karışımından sonra viskozite değerinin zaman
içindeki değişiminin temel davranışı Şekil 3.5’de sunulmuştur.
Viskozite
Jelleşme zamanı
Zaman
Şekil 3.5: Bogdanoff (1990)’a göre poliüretan enjeksiyonlarda viskozitenin zamanla değişimi
(Andersson, 1998)
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 53
Poliüretan ve suyun tepkimeye girmesi ile köpük oluşumu sırasında üre türevleri ve
karbondioksit (CO2) gazı açığa çıkar. Bu gazın basıncı dikkate alınarak enjeksiyon basıncının
değeri belirlenmelidir (Andersson,1998).
Şekil 3.6’da değişik poliüretan enjeksiyonlarının su içeriklerine göre basınç altında olmaksızın,
serbest halde köpürerek genleşme oranlarının ve jelleşme zamanlarının değişimi
görülmektedir. Bu deneysel çalışmaya göre su oranı düşük ise veya çok fazla ise genleşme
oranı düşük olmaktadır. Su içeriğinin %15 olması durumunda, poliüretan enjeksiyonlarında
(A,C,D,F karışımları) en fazla genleşme oranı elde edilmiştir. Benzer şekilde, su oranı artıkça
karışımın konsantrasyonuna bağlı olarak jelleşme zamanında artış gözlenmekte ve genleşme
oranında olduğu gibi değişik poliüretan enjeksiyonlarında en düşük jelleşme zamanında su
içeriğinin %15 olduğu belirlenmiştir. Bir başka değişle, poliüretan enjeksiyonlarında su
içeriklerinin değiştirilmesi ile jelleşme zamanı ve genleşme zamanı kontrol edilebilir. Köpürerek
yayılımın daha zor olduğu dar çatlaklarda ve ince taneli zeminlerde genleşme basıncı düşük
olmaktadır. Aksi durumda kaba taneli ve geniş çatlak ortamlarında genleşme basıncı yüksek
olmaktadır.
20 25
A
F
Jelleşme zamanı (dakika)
16 20
Genleşme oranı
12 15
D
C F
8 10
D
C
A
4 5
0 0
0 10 20 30 0 10 20 30
H.ÖZKAN, 2006
54 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Kağıt sanayinde sülfit kullanımı sırasında yan ürün olarak elde edilen odun özü (ligno sülfat –
lignin) , okside etme özelliği bulunan tepkime sağlayıcı olarak bikromat veya sodyum dikromat
ile birlikte sos kıvamında ve jelleşme süresi kısa olan enjeksiyon maddesini oluşturur.
Odun özü sosu, 100 mikron etkin çapı olan kumla veya kaba silt ile 1:4 veya 1:5 oranlarında
seyreltilerek viskozitesi ayarlanır ve enjeksiyonda kullanılır. Karışıma tepkime sağlayıcı olarak
odun özü sosu ağırlığının %15 – 25’i kadar sodyumdikromat katılır. Karışımın katılaşma
zamanını kontrol etmek için ferri-klorit kullanılır. Karışımın pH değerinin asitlerle ayarlanarak 4-
3.5 değerlerine getirilmesi, enjeksiyonu işlevleri açısından en iyi sonuçları verdirmektedir.
Karışımda kullanılan dikromat zehirlidir. Amerikan Halk Sağlığı Servisi içme suyu içinde
bulunan kromu % 5x10-6 olarak sınırlandırmıştır. Dikromat pudra tozlarının solunması insan
sağlığı açısından tehlikelidir (Lenzini ve Bruss,1975). Su Kirliliği Yönetmeliği (1989)’da yer alan
kıta içi su kaynaklarının sınıflandırma ölçütlerine göre toplam krom, I.Sınıf sularda
ölçülemeyecek kadar az, II.Sınıf sularda 20 μg/litre, III. Sınıf sularda 50 μg/litre ve IV.Sınıf
sularda ise >50 μg/litre olarak verilmiştir.
Temeli odun özüne dayalı enjeksiyonlarda, tek çözelti sistemi yöntemi uygulanır. Buna göre
tepkime sağlayıcı veya sağlayıcılar enjeksiyon işleminden önce dışarıda karıştırılır. Karışımda
yer alan suyun miktarları değiştirilerek jelleşme zamanı (1 dakikadan – 10 saate kadar)
kolaylıkla kontrol edilebilir. Odun özü enjeksiyonu karışımına giren maddeler suda çok çabuk
çözünebilir olmasına rağmen mekanik karıştırma yapılması tavsiye edilmektedir. Normal
enjeksiyon konsantrasyonunda odun özü jeli düşük olarak lastiksi kıvamdadır ve suya karşı
düşük permeabilite değeri sağlar. Odun özü enjeksiyonlarının, 2 yıla yakın zaman içindeki
gözlemlerine göre, kurumaya ve bozunmaya karşı dayandığı belirlenmiştir (CECW-EG, 1995).
Odun özü enjeksiyonlarının öncelikli kullanım alanı, ince taneli zeminlerde su akışını kesmek
ve zeminin taşıma kapasitesinin yükseltilmesi için yapılan çalışmalardır. Bunun dışında ince
çatlaklı kaya ve betonlarda da çatlakların kaynaşması için kullanılır. Zeminlerde kullanımı
75μm elek açıklığından geçen gereçten daha ince gereçler içeren zeminlerde kullanımı uygun
olmadığı belirtilse bile düşük viskozite ile orta – yüksek basınçlar altında ince gereçlerin
enjeksiyonun da etkin olabilir.
· Tepkime sağlayıcıları
Sodyum bikromat, potasyum bikromat, ferri-klorit, sülfirik asit, alüminyum sülfat, alüminyum
klorit, amonyum persülfat ve bakır sülfat odun özlü enjeksiyonlarda tepkime sağlayıcılar olarak
kullanılır. Bikromatlar en çok kullanılan tepkime sağlayıcısı olmalarına karşı yeraltısuyunun
potansiyel kirleticileridir. Aynı zemininin odun özü ile enjeksiyonunda amonyum persülfatın
tepkime sağlayıcı olarak kullanılması durumunda , bikromat tepkime sağlayıcısı kullanımına
göre yaklaşık %40 daha az basınç dayanım değeri elde edilir (CECW-EG, 1995).
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 55
Epoksi reçineleri, yapıştırma özellikleri çok iyi olan sentetik reçinelerdir. Suya, aside ve
alkaliniteye dirençleri çok iyidir. Zamanla özelliklerini yitirmezler. Çatlağa doldurulmuş epoksi
yapıştırıcısı, çatlağın yarattığı süreksizlik ortamını sürekli duruma dönüştürür. Çatlağın her iki
yüzünü çatlak boyunca sürekli olarak birbirlerine bağlar ve gerilme birikimlerini önler. Epoksi
enjeksiyon yöntemi 0.2-0.5 mm genişliğindeki çatlakların doldurulması için uygundur. Epoksi
ile doldurulmuş çatlak ara yüzeyinde oldukça yüksek bir çekme dayanımı sağlanmaktadır.
Basınç altında eski ve yeni beton arasındaki yüzeyde kaynaşma hemen hemen %100 etkilidir
(Bayülke, 2002). Çizelge 3.17’de Sauereisen firması tarafından üretilen epoksi reçinesinin
fiziksel özellikleri verilmiştir. Zemin ve kaya ortamlarının enjeksiyonularının dışında epoksi
reçineleri, yapı elemanları içerisindeki boşluk ve çatlakların doldurulması ve izole edilerek
kapatılması için köprülerde, endüstriyel yapılarda, kolonlar, kirişler, temeller, döşemeler ve
suyla ilgili istinat duvarları ile ankraj enjeksiyonlarında kullanılır. Yalnızca etkili bir su
geçirimsizlik sağlamakla kalmaz, aynı zamanda zemin taneleri ile kaya çatlak – kırık kesitlerini
yapısal olarak dayanımını artırarak yapıştırır.
1 günlük 7 günlük
Elastisite modülü (ASTM C-580) 8.03 x 103 kg/cm2 1.52 x 104 kg/cm2
H.ÖZKAN, 2006
56 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Epoksi enjeksiyonları genel olarak organik iki bileşenden oluşur ve uygulanır. Normal olarak,
bu iki bileşen temel olarak reçineden ve bu reçineye eklenen katalizör veya sertleştirici
kimyasaldan oluşur. Genel olarak epoksi enjeksiyonlarının gerilme dayanımları, kum katkılı
veya sade durumda 28 MPa’dan daha fazladır. Karışıma katılan kumum etkisi ile epoksi
reçinenin katılaşmasından sonra sade haline göre, esnekliğinde ayrıca %15 civarında bir artış
gözlenmiştir. Bükülme dayanımları, kum katkılı veya sade durumda 40 MPa’dan daha fazladır
ve kum katkılı durumda bu değerin daha fazlasının da elde edildiği belirlenmiştir. Basınca
dayanım değeri, 70 MPa’dan daha fazladır ve kum katkılı epoksi reçinelerinde 270MPa’a kadar
basınç dayanımı elde edilmiştir. Su emmesi yaklaşık hacimce %0.2 veya daha azdır.
Büzülmesi ise hacimce %0.001 veya daha azdır (CECW-EG, 1995).
Epoksi reçine enjeksiyonlarında dolgu gereçleri olarak, esnekliğini artırıcı özellik kazandırması
amacıyla alüminyum silikat, baryum sülfat, kalsiyum karbonat , kalsiyum sülfat, kaolin killeri,
kayganlaştırıcı, yağlayıcı özellik sağlaması amacıyla grafit, radyasyonlu ortamlarda koruyucu
olarak kurşun kullanılır. Dolgu gereçlerinin karışıma katılması, epoksi reçinesindeki ana
bileşenlerin miktarını azaltması ve dolayısıyla maliyetin de düşmesini sağlar. Dolgu gereçleri
oluşum ısısını düşürür, sertleştikten sonra büzülmeyi artırır, enjeksiyon karışımının
viskozitesini yükseltir. Basınç dayanımı, gerilim dayanımını ve uzama değerlerinin
yükseltilmesi için kum gibi taneli gereçler, dolgu gereci olarak karışıma katılır. Epoksi reçineleri
sertleştikten sonra, yeniden ısıtıldıklarında sıvı hale geri dönüşümde bulunmaz, sadece
yumuşama özellikleri gösterebilir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 57
Laboratuvar koşullarında %50 ve %80 reçine konsantrasyonu (hacimce reçine/su oranı 50/50
ve 80/20) kullanılarak hazırlanan karışımların 0.05mm gibi küçük çatlaklara etkin olmuştur. Bu
deney aralıkları hassas olarak ayarlanabilen iki metal yüzeyin arasına uygulanmıştır.
Yukarıdaki oranların kullanılarak yapılan enjeksiyon karışımının katılaşma sonunda basınç
dayanımları yaklaşık olarak 7 MPa olarak ölçülmüştür. 0.05 mm açıklıktan daha düşük
açıklıklarda deney yapılamamıştır. Arazi koşulları dikkate alınarak ısı durumu ayarlanmış olan
karışımların viskoziteleri reçine/su oranı 50/50 olan karışımda 10 cP ve diğerinde 20 cP’dir.
Reçine su ile sıvılaştırılmış ve tepkime sağlayıcı olarak bisülfat çözeltisi kullanılmıştır.
Karışımların temiz kuma enjeksiyonundan sonra, 24 saat katılaşma zamanı için beklenmiş ve
enjeksiyonlu kumun basınç dayanımları 3 – 35 MPa olarak bulunmuştur (CECW-EG, 1995).
Basınç dayanımı, su miktarının fonksiyonudur ve az su yüksek dayanım, fazla su düşük
dayanım değerleri vermektedir. Taneli zemin ile kırıklı ve çatlaklı kaya ortamlarında
uygulanması durumunda, enjeksiyon sonrası bu uygulama ortamlarında 1×10-7 cm/s
permeabilite değerine ulaşılabilir. Jelleşme zamanı çözeltinin ısısına ve tepkime sağlayıcıların
miktarlarına bağlıdır. Enjeksiyon ekipmanının paslanmaz çelikten olması gerekmektedir.
Yukarıda sayılan diğer kimyasal enjeksiyon grubuna giren enjeksiyonlar, zehirleme etkilerinin
açığa çıkmasından sonra fazla kullanım alanı bulamamışlardır. Ankraj ve beton yapılarının
tamirinde çok değişik amaçlara hizmet eden özel kimyasal enjeksiyon karışımları geliştirilmiştir.
H.ÖZKAN, 2006
58 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
BÖLÜM 4
4. ENJEKSİYON UYGULAMALARI VE UYGULAMA SINIRLARI
1- Enjeksiyon karışımına giren gereçler ile enjeksiyon uygulamasının yapıldığı ortamın fiziksel
ve kimyasal özellikleri ile
- Enjeksiyon karışımına giren çimento, bentonit ve diğer katı maddelerin tane boyu,
- Ortamda boşlukların, enjeksiyonunun daha büyük boyutlarda tanecik içeren karışım ile
yapılmaya çalışılarak, boşlukların tıkanması,
Bu bölümde, enjeksiyon karışımlarının enjekte edildiği ortamlara göre uygulama yöntemleri ile
uygulanabilirlik sınırları bir bütünlük içinde anlatılmıştır. Değişik türdeki enjeksiyon
uygulamalarının temel amacı sağlamlaştırma ve/veya geçirimsizliğin sağlanmasıdır (Şekil 4.1).
Bu amaçlar doğrultusunda enjeksiyon uygulamaları;
· Pekişmemiş gereç (taneli zemin) enjeksiyonları,
· Yarıklı – çatlaklı ve kırıklı kayaların enjeksiyonları,
· Boşlukların doldurulması için yapılan enjeksiyonlar olarak sınıflandırılabilir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 59
UYGULAMA ALANLARI
H.ÖZKAN, 2006
60 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Çizelge 4.1: Avrupa Standart Komisyonu – CEN (1998)’e göre enjeksiyonların uygulama
ortamları ve türleri (Leca ve diğ., 2000)
ENJEKSİYON TÜRLERİ
ORTAMLAR ve DEĞER ARALIKLARI GEÇİRİMSİZLİK ve ÇATLAK VEYA BOŞLUK
SAĞLAMLAŞTIRMA KONTAK DOLDURMA
ENJEKSİYONU ENJEKSİYONU ENJEKSİYONU
Çakıl, kaba kum ve Sadece çimento ve
kumlu çakıl çimento bazlı
k > 5*10-3 m/s enjeksiyonlar
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 61
Akralamit
Akralamit
Krom - Lignin
Reçine
Reçine
Şekil 4.2: Pekişmemiş zeminlerde enjeksiyon uygulanabilirlik aralıkları (Lenzini ve Bruss, 1975)
H.ÖZKAN, 2006
62 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Çizelge 4.3’de Tallard’a göre enjeksiyon türlerinin basınç dayanımları ile çimento+kil
enjeksiyonunun maliyeti [1] birim alınarak, bu enjeksiyon türüne göre diğer enjeksiyon türlerinin
maliyet katsayılarının karşılaştırılması verilmiştir. Şekil 4.3’de çeşitli tür enjeksiyonların
uygulama amaçları ve uygulama sınırları verilmiştir.
Enjeksiyon
Tek Eksenli Basınç
Enjeksiyon Türü Gereci Maliyet Uygulama Alanı veya Sınırı
Dayanımı (MPa)
Oranı
Çimento enjeksiyonu
Beton özelliklerinde 4.2 Kırıklı ve çatlaklı kayalarda
(su/çimento oranı = 10:1)
Geniş çatlaklı kayalarda ve yüksek
Çimento+Kil (+Kum)
enjeksiyonu
<5 [1] permeabilite değerine sahip kumlu
ve çakıllı zeminlerde
Permeabilitesi (k) > 5x10-3 cm/s olan
Katı jeller 1–2 6.5 – 11
zeminlerde
Permeabilitesi (k) > 5x10-3 cm/s olan
Plastik jeller 0.01 – 0.05 1.8 – 4
zeminlerde
Permeabilitesi (k) > 10-5 cm/s olan
Organik reçineler > 100 10 – 500
zeminlerde
Hidrokarbon temelli Permeabilitesi (k) > 10-3 cm/s olan
0.01 - 1 6 – 12
enjeksiyonlar zeminlerde
Zift Enjeksiyonu D
Yoğun D
Dayanım için
Silikat Jelleri
Düşük Viskoziteli D
Yoğun G
Geçirimsizlik
için Çok seyreltik G
Akralamit G
Organik Polimerler
Fenolik D
Zeminin İlksel Permeabilite Değeri, (k) m/s 1 10-1 10-2 10-3 10-4 10-5 10-6 10-7
Şekil 4.3: Zayıf zeminlerde enjeksiyon uygulama sınırları ve amaçları (Whittaker ve Frith,1990)
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 63
Bu tür enjeksiyonlar taneli gereçlere (örneğin alüvyona) uygulanır ve çimento şerbeti, birbiriyle
bağlantılı olan boşluklar aracılığıyla iletilerek bu gereçlerin boşlukları doldurulur. Çimento
şerbeti ile bu tür gereçlere uygulanan enjeksiyon, küçük boşluklara ulaşması açısından az
yeteneklidir. Çimento şerbeti enjeksiyonu, çakıl ve kaba taneli kumlar arasındaki limitler
içerisinde etkili olmaktadır (Çizelge 4.4).
Yaklaşık
Boşluk
Zemin türü Tane Boyutu (mm) Permeabilite Porozite2
Oranı1
(cm/s)
Çakıl ve kaba kum > 0.5 > 10-1 0.6 - 0.8 0.375 - 0.45
Orta ve ince kum 0.1 - 0.5 10-1 - 10-3 0.6 - 0.8 0.375 - 0.45
Çok ince kum ve kaba silt 0.05 - 0.1 10-3 - 10-5 0.6 - 0.9 0.375 - 0.5
Kaba ve ince silt < 0.05 10-5 - 10-7 > 0.6 > 0.375
1
Gerecin boşluk hacminin, gereç hacmine oranı
2
Boşluk hacminin toplam hacime oranı
Taylor (1948) tarafından, çimento veya çimento + kum + kil karışımı enjeksiyonlarında
kullanılan enjeksiyon gereci çapı ile, enjeksiyonun uygulandığı yerde depolanmış gereç çapı
arasında, aşağıdaki bağıntı kurulmuştur (Richardson,1978).
de = 0.15 x d Burada;
1/2
æ 1 - n ö æ 1.8 × η × k ö
d P = 0.1× d 0 = ç ÷ × çç ÷÷ Bu eşitlikte ;
è n ø è νg × n ø
H.ÖZKAN, 2006
64 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
q = akım
YÜZEYİ
0 R
dh q
(q = A×v ) eşitliği, q = -4 × p × r × k e ×2
veya - ò dh = ò × dr şeklinde
r0 4 × p × r × k e
2
dr H
q
yazılabilir. İntegral alınırsa; -h = + C olur.
4 × p × r × ke
q
(r = r0) olduğunda (h = H) olur. Bu durumda eşitlik, C = - - H olarak yazılabilir.
4 × p × r0 × k e
q q 4 ×p × k × H
=H+ veya, q = ........................(1) olarak yazılabilir.
4 × p × R × ke 4 × p × r0 × k e æ1 1ö
çç - ÷÷
è R r0 ø
(dt) birim zamanı içinde (dr) kadar etki yarı çapının artması durumunda ve (n) zeminin
porozitesi ise;
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 65
R T
dr q n × r3 q ×t
q = 4 × p × r × × n olur. İntegral alınırsa; òr n × r × dr = 4 × p ò0 dt = +C
2 2
ve
dt 0
3 4 ×p
olacaktır.
(r = 0), (t = 0) olduğunda;
3
n × r0 n × R3 q ×T
C= olur. Eğer (r = R) ve (t = T) olursa eşitlik C = - olacaktır. “C” olarak
3 3 4 ×p
elde edilen iki eşitlik yardımıyla
q ×T n
( )
= × R 3 - r03 .....................................(2)
4 ×p 3
yazılabilir. (1) ve (2) nolu eşitliklerin, akım (q)
cinsinden çözülmesiyle,
4 ×p × k × H n 3
= R - r03 ( ) eşitliği elde edilir.
1
oranı yanında
1
oranı sayısal değer
æ1 1ö 3 r0 R
çç + ÷÷
è R r0 ø
olarak önemsiz kabul edilebilir. Enjeksiyon akışına göre zeminin permeabilite katsayısı (ke) ile
æ h g ö
su akışına göre aynı zeminin permeabilite katsayıları (ks) arasında, çç k e = k s × s × e ÷÷ eşitliği
è he g s ø
bulunmaktadır. Burada;
1 1
æ 3 × r0 h g ö 3
æ 3 × r0 v ö 3
R = çç × k s × s × e × H × T + r03 ÷÷ veya R = çç × k s × s × H × T + r03 ÷÷ Burada;
è n he g s ø è n ve ø
Yukarıdaki eşitliklerde yer alan etkenlerden zeminin porozitesi ve permeabilite katsayısı sabittir
ve uygulamada değişmeleri beklenemez. Viskozite, enjeksiyon basıncı (hidrolik yük), zaman,
enjeksiyon delik çapı, birim ağırlıklar enjeksiyon uygulaması sırasında kontrol edilebilir
değerlerdir. Uygulamada enjeksiyon şerbetinin viskozitesi zaman içinde değişir ve sonunda
şerbet, jel haline dönüşür ve donar. Yukarıdaki ilk eşitlikte enjeksiyon şerbetinin viskozitesi
dışındaki diğer tüm etkenlerin değerleri sabit olarak tutulunca, viskozite değerinin artması ile
enjeksiyon etki yarı çapı değeri düşmektedir. Buna karşın, enjeksiyon basıncının (hidrolik yük),
zamanın ve enjeksiyon delik çapının artırılması sonucunda enjeksiyon etki yarı çapı değeri
artmaktadır. Kuramsal olarak enjeksiyon yapılan ortamda permeabilite katsayıları tüm yönlerde
eşit olarak kabul edildiğinden enjeksiyonlu zeminin geometrik şekli küre olmaktadır. Ancak
genelde yatay yöndeki permeabilite katsayıları, düşey yönde olan permeabilite katsayılarına
göre daha az değişen değerlere sahip olduğundan dolayı, enjeksiyonlu zeminin geometrik şekli
silindire yakındır (Şekil 4.5).
H.ÖZKAN, 2006
66 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Enjeksiyon delgisi
Enjeksiyon delgisi
k1
Kuramsal Şekil
k2
1 Kademedeki uygulama
k3
Enjeksiyon delgisi k4
Uygulamadaki Şekil
k5
k6
4 × p × k × Pe
Q=
é N ( N - 1) ù
ê - ú
ë r0 r û
Taneli
Zemin Bu eşitlikte :
2r0 Q = Enjeksiyon akım değeri
k = Zeminin permeabilite değeri
r Pe = Etkin (efektif) enjeksiyon basıncı
N = Enjeksiyonun viskozite değeri
r = Enjeksiyon yayılım etki (nüfuz etme) yarıçapı
r0 = Enjeksiyon borusu yarı çapıdır.
Eğer enjeksiyonun viskozitesi saf suyun viskozitesine yani N=1 olarak alınırsa eşitlik,
Q = 4 × p × k × Pe × r0 haline gelir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 67
Birim zamanda yarı çapı (r) kadar olan küreyi enjeksiyon dolduran enjeksiyon hacmini
sağlayan enjeksiyon akımı;
nV 4 × p × n × r 3
Q= = ..................... (2) olur. Burada;
t 3×t
n = Zeminin porozitesi
t = Zaman
V = Enjeksiyon yapılan zeminin hacmidir.
Yukarıdaki (1) ve (2) nolu eşitlikler kullanılarak enjeksiyon yayılım etki yarı çapı aşağıdaki gibi
olur.
1/ 3
3 × k × Pe × t é 3 × k × Pe × t × r0 ù
r= Eğer N =1 alınırsa eşitlik ; r = ê ú olacaktır.
3 é æ N (N - 1) öù ë n û
ênçç - ÷÷ú
r
ë è 0 r øû
İlk olarak Japonya’da geliştirilen püskürtmeli enjeksiyon (jet grouting) sistemi, daha önceden
açılan sondaj kuyusuna indirilen ve 3600 sürekli döndürülerek geri çekilen bir boru takımı
içinden çok yüksek basınçlarla enjeksiyon karışımı basılarak, kil – silt gibi ince tane boyutuna
kadar zeminlerde ve çok zayıf, bozunmuş kaya ortamlarında enjeksiyon yapılmasını sağlayan
bir tekniktir (Şekil 4.6). Boru takımı etrafındaki gereçler enjeksiyon karışımı ile karıştırılarak
zeminin türüne ve uygulanan yüksek basınca göre 2 m’ye kadar enjeksiyonlu zemin sütunları
oluşturulabilir.
Püskürtmeli enjeksiyon (jet grouting) sistemi, kullanıcıya büyük ekonomik yararlar sağlayan ve
çok hızlı sonuç veren bir tekniktir. Kullanımda iyi sonuç alınabilmesi için, boru takımının geri
çekilme ve döndürülme hızları, kullanılan hava, su, enjeksiyon miktarları ve basınçları çok
önemlidir.
Yaklaşık 90–120 mm çapındaki kılavuz delgi sonrasında, püskürtmeli enjeksiyon (jet grouting)
sisteminde uygulama yöntemleri üç türlüdür (Şekil 4.7).
H.ÖZKAN, 2006
68 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Çimento
Silosu
30 - 50 bar 400 - 500 bar
SU ENJEKSİYON
Karıştırıcı Pompa
(Mikser)
Enjeksiyon Hava
Enjeksiyon Enjeksiyon
Su
Hava
50 cm
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 69
· İkili sistem
Püskürtmeli enjeksiyon (jet grouting) sisteminde ekipman olarak, delgi donanımı, karışım
hazırlama ekipmanları, enjeksiyon için yüksek kapasiteli pompalar, basınçlı hava ve su için
kompresörler kullanılır.
H.ÖZKAN, 2006
70 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Püskürtmeli
Yeraltısuyu enjeksiyon
düzeyi uygulaması Tünel
Zemin
Ankrajı
Tünel
Püskürtmeli
enjeksiyon engeli /
duvarı
Püskürtmeli enjeksiyon
uygulaması
Zeminin
Püskürtmeli Duraylılaştırılması
enjeksiyon
geçirimsizlik
perdesi
Geçirimli birim
Püskürtmeli
Geçirimsiz birim enjeksiyon
sütunları
Şekil 4.8: Püskürtmeli enjeksiyon (jet grouting) uygulama alanları (Keller, 1992)
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 71
1 2
1. Uygulama öncesinde karar verilmesi gereken ilk parametre, zeminin türüne göre enjeksiyon
sütununun uygulama sonrasındaki basınç dayanımının ne olacağıdır. Bu basınç dayanımını
sağlamak için 1 m3 enjeksiyon karışımında kullanılacak olan çimento miktarının bilinmesi
gereklidir. Bunun için çeşitli zeminlerin çimento enjeksiyonu sonrasındaki basınç dayanımları
ilişkisini veren Şekil 4.10’daki abak kullanılarak istenilen basınç dayanımını sağlamak için
kullanılacak çimento miktarı konusunda yaklaşım yapılabilir.
2. Proje için istenilen enjeksiyon sütunu çapının seçimi ve bu çapa ulaşmak için sütünun 1m
derinliğine harcanacak çimento miktarının hesaplanması ikinci işlem sırasıdır.
H.ÖZKAN, 2006
72 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
250
Basınç Dayanımı ( kgf/cm2)
200
Kum ve Çakıl Siltli Kum
150
Silt
100
Siltli Kil
50
Kil
0
150 200 250 300 350 400 450 500
Çimento ( kg/m3)
Şekil 4.10: Çeşitli zeminlerde istenilen basınç dayanımı için çimento miktarları
(Jet-grouting.com, 2004)
3. Bu işlem sırasında enjeksiyon karışımı bileşenlerinin seçimi yapılır. Karışıma girecek
bileşenlerin su ile karışımından sonra, pompalanabilir özellikte olması istenir. Yüksek
su/çimento oranlarında, karışımın pompalanma özelliğinin artmasına rağmen basınç dayanımı
düşük olur. Bu durumun tersinde de düşük su/çimento oranları, karışımın pompalanma
özelliğini azaltmasına rağmen basınç dayanımının artmasına neden olur.
Geçirgen taneli (kumlu – çakıllı) zeminlerde yer alan su ve karışımdan gelen su, sütunun
oluşturulduğu yerden içsel akış ile gidebilir. Bu durumda su/çimento oranının artırılması
gerekir. Tersi olarak kohezif, düşük permeabiliteli killi – siltli zeminlerde içsel akış çok yavaş
olacağından dolayı yüksek basınç dayanımlarına ulaşmak için düşük su/çimento oranının
kullanılması gerekebilir. Dayanımın ikici planda olduğu ve yüksek permeabilite değerine sahip
zeminlerde yeraltısuyu akımı etkilerini azaltmak için karışıma bentonit de eklenebilir. Genel
olarak karışımın su/çimento oranı 1.0 – 1.5 arasında değişir. Doğal olarak en iyi karışım
oranları arazide yapılacak deneme enjeksiyonları ile bulunabilir.
4. (1), (2) ve (3) nolu işlem sıralarında elde edilen verilerle oluşturulacak olan enjeksiyon
sütununun 1 m’si için kullanılacak karışım miktarı hesaplanır.
H.ÖZKAN,2006
73
KARIŞIM
Çimento
Su oranı
0.4
0.6
0.8
1.0
2000
150 300 HP 500 HP
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
200
3000
BASINÇ (bar)
250
BASINÇ (psi)
4000
300
350 5000
400 6000
500 7000
8000
600 9000
700 10000
Ø mm 1.8 2.0 2.5 3.0 3.5 4.0 4.5 5.0 6.0 7 8 9 10
1
H.ÖZKAN, 2006
Ø mm 1.5 1.8 2.0 2.5 3.0 3.5
6
Ø mm 1.5 1.8 2.0 2.5 3.0 8
74 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
7. (4) ve (6) nolu işlem sıralarında elde edilen verilerle enjeksiyon sütununun 1 metresinin
oluşturulması için geçen zaman hesaplanır.
8. Püskürtmeli enjeksiyonda geri çekilme kademe boyu belirlenir. Bu kademe boyu genellikle 3
– 8 cm olmaktadır. Enjeksiyon takımları yukarı çekilirken uygun enjeksiyon sütunu çapına
ulaşabilmek için seçilen kademe boyunda işlem için bekleme zamanı hesaplanır.
9. Püskürtmeli enjeksiyon takımlarının geri çekilirken dönüş hızı saptanır. Bu dönüş hızı her
kademede en az 1 veya 2 turu sağlayacak şekilde olmalıdır.
Yapılan deneme enjeksiyonlarının sonunda öngörülen katılaşma (priz alma) zamanı beklenir
ve yapılan kazı ile enjeksiyon sütunları açığa çıkartılır ve sütunun ulaştığı çap kontrol edilir.
Sütundan alınan örnekler üzerinde yapılan deney ile basınç dayanım değeri belirlenir. Bu
çalışmalar sonunda proje ölçütlerine uygun parametrelere karar verilir. Çizelge 4.5’de deneme
enjeksiyonları öncesinde bazı parametrelerin seçimini kolaylaştırması açısından sistemlerde
kullanılan değer aralıkları verilmiştir.
Su basıncı (MPa) - - - - 20 50
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 75
Kentsel alanlarda zayıf özellik gösteren zeminlerde ve trafik planlamalarında, genellikle yeraltı
çalışmalarında (taşıt, metro tüneli gibi) sığ derinliklerde yapılır. Bu tip tüneller, çevrelerinde
bulunan bina gibi yapılara en az etkiyi yapacak şekilde inşaa edilmelidir. Kentsel alanların
dışında da sık sık zayıf ve güç zeminlerde çeşitli amaçlara hizmet eden tüneller açılmaktadır.
Zayıf zemin ve kayada açılan tünellerde güvenlik açısından ve tünel açılımı sırasında
olabilecek deformasyonların engellenmesi için destekleme sistemi olarak, süren (forepoling)
uygulaması kabul görmeye başlamıştır.
Süren (forepoling) yöntemleri, açılacak olan tünelin üstünde az örtü kalınlığı olduğu
durumlarda, tünel açılımı nedeniyle yüzeyde olabilecek oturmaların engellenmesi ve zayıf
zemin ve kayalarda açılacak tünellerde uygulanır.
Uygulamada, tünel açılımına başlamadan önce kazı aynasında ve tavandan yanlara doğru
şemsiye gibi açılan geometrik şekilde ve tünel tavanı ile belirli bir açı yapacak şekilde delgiler
yapılır. Delgi içlerine çelik boruların yerleştirilir ve çevreleri normal enjeksiyon basınçları altında
enjeksiyonla doldurulur (Şekil 4.12). Böylece tünel üst kısımlarında destekleme yapılmış olur.
Üç tür süren (forepoling) uygulaması bulunmaktadır (Rotex, 2002). Bunlar,
Enjeksiyonlu
bölge Çelik borular
TÜNEL
H.ÖZKAN, 2006
76 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Süren yöntemlerinden olan püskürtmeli enjeksiyon (jet grouting), özellikle kumlu - çakıllı zayıf
zeminlerde ve sığ derinliklerde açılan tünellerde yüzeyden uygulanır (bkz. Şekil 4.8). Borulu
çatı veya boru sürme yöntemi olarak bilinen diğer bir yöntem ise, daha çok killi zeminlerde
tünel tavanından yanlara doğru açılan şekilde boruların sürülmesi şeklinde uygulanır. Bu
yöntemler tünel tavanında kiriş gibi görev yapar. Boru çakma (spiling) yönteminde çelik
borularla delgi yapılır ve bu borular kuyu içinde bırakılır. Boruların içi ve dışında bulunan
boşluklar enjeksiyonla doldurulur. Daha sonra zeminin veya çatlakların enjeksiyonu yapılarak,
tünel açılan ortamın duraylılığı, dayanımı artırılmış ve ortamın permeabilite değeri düşürülmüş
olur.
Zayıf zeminlerde veya kayalarda açılan tünelde 11-12 m ilerleme yapılacak ise, delgi ile boru
çakma (spiling) yönteminin uygulanmasında, tavan ve yanlara doğru 14 m uzunluğunda 40-45
delik açılmaktadır. Jumbo türü delicilerle 40 deliğin açılması 10-12 saat sürmekte ve bu
deliklerin enjeksiyonlarının tamamlanması da yine 10-12 saat zaman almaktadır. Bu durumda
tüm işlemlerle birlikte 12 m’lik kazı 2 gün zaman almaktadır (Rotex, 2002). Delgi ile boru
çakma (spiling) yöntemi, delme-patlatma yöntemi ile açılan tünellerde, örneğin fay hatları ile
karşılaşıldığında ve ayrıca destek gerektiren yerlerde de kısmen uygulanabilir.
Suya doygun zayıf zeminlerde tünel ve diğer yeraltı kazılarında ön destekleme sistemi olarak
zemin dondurma sisteminin kullanılması çözüm yollarından birisidir (Şekil 4.13). Bu sistemde
kazının yeraldığı zemin içindeki su dondurularak, kazı alanına su akışının önüne geçilmiş ve
zayıf zeminin dayanım özellikleri artırılmış olur. Ancak bu sistemde kullanılan teknik pahalı ve
uygulaması yavaştır.
Sistemin temeli, amacına uygun derinlikte suya doygun zemin içinde açılmış olan sondaj
kuyusuna indirilen soğutucu sıvı dolaşımlı boru sistemi yardımıyla, zeminin delgi boyunca
ısısının alınarak, sonucunda zemin içinde bulunan suyun dondurulmasına dayanır. Bu şekilde
zemin içinde Şekil 4.13’deki planda verildiği üzere, donmuş zeminden oluşan sütunlar
oluşturulur. Bu sütunlar zeminin taşıma gücünü artırdığı gibi daha sonra yapılacak kazı alanına
yeraltısuyunun gelmesi önleyerek duraylılığın artmasına yardımcı olur. Zemin dondurma
sisteminde 2 yöntem uygulanır. Bunlar, tek aşamalı sistem (Şekil 4.14) ve iki aşamalı sistemdir
(Şekil 4.15).
Bu sistemde kaynama noktası (-196) oC olan nitrojen gazı kullanılır. Dondurma borusundan
nitrojen geçirilir ve dondurma borusu boyunca bir süre sonunda zemin dondurularak, sonuç
elde edilir. Dondurma borusundan geri dönen nitrojen buharlaşarak atmosfere katılır. Tuzlu su
kullanılan iki aşamalı siteme göre yaklaşık %50 daha pahalı olan sistemde sonuç çabuk
alındığı için kullanım alanı bulmaktadır. Ayrıca bu sistem ile oluşturulan dondurulmuş zemin
sütununun yaklaşık 1 hafta boyunca etkisini koruduğu gözlenmiştir (Harris, 1983).
Bu sistemde, dondurma işlemini sağlayan glikol veya kalsiyum klorit tuzları içeren su karışımı
ve bu karışımı soğutan freon, amonyak veya metanol gazlarının kullanıldığı soğutucu sistem
bulunmaktadır. Dondurma işlemi için kullanılan santralin şematik gösterimi Şekil 4.15’de
verilmiştir. İç içe geçmiş boru sistemi ile kuyuya 3.5 m/s hızla tuzlu su karışımı pompalanır.
Kuyudan geri dönen tuzlu sıvı soğutularak, tuzlu su kayıpları olmadan kuyuya yeniden
pompalanır. Dondurulmuş zeminde istenilen dayanım değerlerine ulaşabilmek için ve zemin
türüne göre, tuzlu su (- 40) oC’nin altında soğutularak 3 – 10 hafta boyunca uygulanır (Harris,
1983). Uygulamada delik aralıkları 0.50 – 1.5 m arasında değişir (Lenzini ve Bruss, 1975).
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 77
Dondurulmuş
zeminden oluşan Dondurma Tünel
duvar Boruları
60 – 70 mm çapında iç boru
BUZ SÜTUNU
H.ÖZKAN, 2006
78 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Freon Gazı
Yüksek Basınıçlı
Freon Gazı
Ayar Vanası
Tuzlu Su Soğutucusu
Kompresör
Düşük Basınıçlı
Freon Gazı
Tuzlu Su Tuzlu Su
Girişi Çıkışı 1 2 3
TUZLU SU
TANKI VE
POMPASI
Tuzlu Su
Ø 50 – 60 mm
Ø 150 – 200 mm
Dondurma
Boruları
Zemin dondurma işlemi için zemin sıcaklığının (t1)’den (t2)’ye düşürülmesi aşağıdaki eşitlikle
açıklanır (Harris,1983).
Q = [M × S × (t 2 - t1 )] + [M × L × (t 2 - 0 )] Burada ;
Q = (t2) ısı değerine ulaşmak için zeminden alınması gereken ısı,
M = Isısı alınan zemin kütlesi,
S = Isısı alınan zemin kütlesinin özgül ısısı,
L = Buzun gizil ısısıdır.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 79
Burada ;
Q = Zeminden alınan ısı (kcal),
V1 = Zemin içindeki katı kısmın hacmi (m3),
ds = Zemin taneciklerinin yoğunluğu (yaklaşık 2500 kg/m3 alınabilir),
V2 = Zemin içindeki suyun hacmi (m3),
dw = Zemindeki suyun yoğunluğu = 1000 kg/m3 alınabilir),
Ss = Zemindeki taneciklerin özgül ısısı (yaklaşık 0.2 kcal/kg - oC alınabilir),
Sw = Zemindeki suyun özgül ısısı = 1 kcal/kg - oC alınabilir),
Li = Buzun gizil ısısı = 80 kcal/kg,
di = Buzun yoğunluğu = 900 kg/m3 alınabilir),
Si = Buzun özgül ısısı (yaklaşık 0.5 kcal/kg - oC alınabilir),
t2 = Dondurma işleminden sonra zeminin ve buzun son ısısı (oC),
t1 = Dondurma işleminin başladığı andaki zeminin ısısı ve zemindeki suyun ısısı (oC)’dır.
Ayrıca (V) = Dondurma işleminin yapılacağı zeminin toplam hacmi ve (n) = porozite ise,
[V1 = (1-n). V] ve
[V2 = Vn] olacaktır.
Zemin dondurma işleminde kullanılan bu yöntem, ısı kayıplarından dolayı %50-%70
oranlarında etkilidir. Bu nedenle ısı kayıplarını karşılayacak şekilde, soğutma işleminin
yapıldığı santral kapasitesi, zeminden alınacak ısının (Q) 1.5–2 katı ısı alabilecek şekilde
olmalıdır. Zemin dondurma işleminin sayısal açıklamasında verilen eşitlik dikkate alındığında,
1m3 suya doygun zeminin dondurulması için son ısı ve çevre (zemin) ısısı arasındaki farka
göre, zeminden alınması gereken ısı (Q) yaklaşık 40.000 – 60.000 kcal arasındadır (Harris,
1983). Teorik olarak donma zamanı;
Q
t= olarak açıklanır. Burada;
h× A
Q = (1) nolu eşitlikten hesaplanan zeminden alınan ısı (kcal),
h = Kuyu içindeki zemin dondurma borusu tarafından alınan ısı (örneğin, 200 mm çapındaki
boru zeminden ısıya bağlı olarak 300 – 500 kcal / h – m2 ısı alabilir)
Çizelge 4.6’de dondurulmuş zeminlerin ısıya bağlı olarak yaklaşık basınç dayanımları
verilmiştir.
H.ÖZKAN, 2006
80 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Buz 1 1.5 2
Dondurulmuş
Suya doygun kil 5 7 9
zemin basınç
dayanımları
Suya doygun ince kum 8 13 15
(N/mm2)
Suya doygun orta kum 8 13 20
- Yeraltısuyu akışı, ısı iletilmesine neden olduğundan dolayı, dondurma işlemi daha zor
yapılmaktadır. 1-2 m/gün akış hızına sahip yeraltısuyu akışı olan zeminlerde, zemin
dondurma işlemi yapmak pratik değildir.
- Zemin içindeki suyun donmasıyla, buz haline gelen su genleştiği için uygulama yapılan
zeminin yüzeyinde kabarmalar, yükselmeler olmaktadır. Boston (A.B.D)’da tren yolu
altında yapılan (I-90) tünelinin zemininde yapılan dondurma işlemi sonrasında Şekil
4.16 ve 4.17’de verildiği gibi zeminde yükselmeler olmuştur.
Tren yolu altında yapılan (I-90) Tüneli için yüzeyden yapılan zemin dondurma uygulaması
(Powderham ve diğerleri, 2001)
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 81
25 50 50
25 25
Zemin yükselme konturları
milimetre ölçüsündedir.
50
75
125
Tren yolu hatları
100
125
25
(I-90) BATI
BİRLEŞİM TÜNELİ 125
75 100
25
75
(I-90) DOĞU 0
75 50 25 0 BİRLEŞİM TÜNELİ
Şekil 4.16: (I-90) Batı Birleşim tüneli üstünde zemin dondurma uygulaması ile zeminin
yükselme konturları (Powderham ve diğ., 2001)
225
Zemin yüzeyinden ölçülen yükselme değerleri (mm)
200
ÖNGÖRÜLEN
175
150
125
GERÇEKLEŞEN
100
75
50
25
0
0 50 100 150 200 250
Zemin dondurma işleminin yapıldığı gün sayısı
Şekil 4.17: (I-90) Batı Birleşim tüneli üstünde zemin dondurma uygulamasında öngörülen ve
gerçekleşen zemin yükselme değerleri (Powderham ve diğ., 2001)
H.ÖZKAN, 2006
82 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Şekil 4.18: Balon mini kazık yönteminin köprü ayaklarına uygulanması (N.C.C., 2002)
Doldurma
Rotary delgi enjeksiyonu Basınçlı Not : Kuyuda dayanımı
Basınçlı başlığı girişi enjeksiyon güçlendirmek için genelde
su girişi Sondaj uygulaması muhafaza borusu kuyu
Basınçlı
su çıkışı suyu çıkışı içinde bırakılır.
Geri alınan
Muhafaza Metal muhafaza
borusu Destek borusu
Çubuğu
Sondaj
borusu Sıkışabilir
Muhafaza tabaka
borusu
Kesme
papucu
Matkap Taşıyıcı
Enjeksiyon
Enjeksiyon
tabakaya
bağlanma
uzunluğu
1 2 3 4 5
Şekil 4.19: Balon mini kazık yönteminin uygulanma aşamaları (N.C.C., 2002)
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 83
Projenin Tanıtımı
Tüneldeki bu sorunun giderilmesi için zemin dondurma, yatay püskürtmeli enjeksiyon (jet
grouting), boru sürülmesi (forepoling), mini kazık yerleştirilmesi gibi çözümler düşünülmüş ve
suyun kesilmesi ve ortamın duraylılığının artırılması için basınçlı enjeksiyon uygulamasına
karar verilmiştir (MBT,1998).
Sorunun Çözümü
Çimento ve akralit kullanılarak hazırlanan karışımla ile basınç altında hidrolik kırıklar
oluşturarak sağlamlaştırma ve su gelişini önlemek amacıyla enjeksiyon yapılmıştır. Tünel
aynasını sağlamlaştırmak için de delgi ile boru çakma (spiling) süren uygulaması yapılmıştır.
Tünelin bu kesimine yerleştirilen ölçüm aletleri ile duraylılık sürekli olarak gözlenmiştir.
Çabuk katılaşma ve yüksek dayanım özelliği bulunan, ticari adı Rheocem-900 olan çok ince
çimento ve yine ticari adı MEYCO-MP-301 olan akralit reçinesi, çözümde kullanılan
enjeksiyonların karışımına katılmıştır. Homojen bir yapı elde etmek için önce çok ince çimento
ile enjeksiyonlar yapılmıştır. Daha sonraki aşamada, uygulanan akralit reçinesi enjeksiyonu,
ince kum ve silt içine çok kolay nüfuz etmiş ve enjeksiyon yapılan yerlerde basınç dayanımının
artırılması ve suyun kesilmesinde etkin olmuştur. Enjeksiyon tünel çevresine yerleştirilmiş çelik
borulardan uygulanmıştır. Bu borular aynı zamanda süren (forepoling) uygulamasına yönelik
olmuştur. Enjeksiyon işleminden sonra kazı, bekho (backhoe) kepçelerle ile kısa aralıklarda
yapılmış ve kazılan kesim çelik telli ankrajlar ve püskürtme beton (shotcrete) ile
desteklenmiştir.
H.ÖZKAN, 2006
84 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Kazı Yönü
1480
1470
1460
Çok kırıklı ve bozunmuş TEKTONİK BREŞ ( Klorit, Serizit, İllit)
Sonuç
Bu uygulama, faydan etkilenen yaklaşık 30 m’lik kesimde yavaş ve dikkatli bir şekilde
yapılmıştır. Uygulama sonunda kontrol edilemeyen çökmeler ve su patlamaları yaşanmamış ve
tünele bu kesimden su gelişi sadece sızma su şeklinde olmuştur. Daha sonra yapılan delgilerin
verilerine göre;
· Tünel etrafına delgi ile sürülen borulardan yapılan çimento enjeksiyonları %10–15
oranlarında zemine nüfuz etmiştir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 85
Hidroelektrik santral, Rhine nehrinin yanındaki Grand Alsace Kanalı (Almanya) üzerindedir.
Fessenheim santrali, kalınlığı 200 m’den daha fazla, kum – çakıl düzeylerinden oluşan ve
1cm/s’den büyük permeabilite değerine sahip alüvyon üzerine oturmaktadır (Fang,1991).
Santralin inşaası için 175 m eninde, 89 m boyunda ve 27 m derinliğinde kazıya gerek
duyulmuştur. Kazının taban sınırı yeraltısuyu düzeyinin 23 m altında yer almaktadır (Şekil 4.21
ve Şekil 4.22).
Göl alanı
214.50 m su düzeyi
204.00 m
168.00 m
160.00 m 170.00 m
H.ÖZKAN, 2006
86 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
AKIŞ AŞAĞISI
Drenaj çukuru
Akış aşağısı
enjeksiyon santrali
80.80 m
Jeneratör yerleşim ekseni
Kuyu 175.00 m
Akış yukarısı
enjeksiyon santrali
Akış yukarı
pompa istasyonu
AKIŞ YUKARISI
Şekil 4.22: Fessenheim hidroelektrik santralı enjeksiyon delgileri dizgi planı (Fang,1991)
Durlassboden barajı, 70 m’ye yakın yüksekliğinde, 2.5 milyon m3 dolgu hacminde 1967 yılında
inşaa edilen bir barajdır. Göl alanında 52.5 milyon m3 su depolanan, orta büyüklükdeki bu
baraj, enerji amaçlıdır. Barajın gövdesi altında kum, çakıl, silt, siltli kum düzeyleri içeren
alüvyon bulunmaktadır (Şekil 4.23). Baraj ekseninden alınan jeolojik kesitten de görüleceği
üzere silt oranlarına göre değişen permeabilite değerlerine sahip alüvyon, üç kısma ayrılmıştır.
Enjeksiyon çalışmaları öncesinde, 7 adet delgiden deneme enjeksiyonu yapılmış ve yaklaşık
50 m derinliğindeki siltli kum – çakıl düzeylerin enjeksiyonunun etkin olarak yapılabileceği
anlaşılmıştır. Deneme enjeksiyonları ile siltli kum – çakıl düzeylerin 3x10-2 cm/s olan
permeabilite değeri, 4x10-5 cm/s’ ye düşürülmüştür.
Barajda enjeksiyon perdesi talvegte silt düzeylerinin 5 m içine girecek şekilde, 5 sırası 15 – 21
m arasında ve ortadaki 3 sırası 60 m derinliğinde olan 8 sıra olarak oluşturulmuştur (Şekil
4.24). Enjeksiyon delgi sıraları arasındaki uzaklık, dış kısımlarda 3 m, iç kısımda yer
alanlarında ise 2.5 m’dir. Sıralarda yer alan deliklerin ara uzaklığı ise 3 m’dir. Sağ ve sol
yakada kayada yapılan enjeksiyon çalışmaları tek sıra halinde 3 m aralıklarla yapılmıştır.
Alüvyonun enjeksiyonunda 1 ½ inç’lik (3.81 cm) manşetli boru kullanılmıştır.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 87
Alüvyon enjeksiyonu 4 aşamada gerçekleştirilmiştir. Birinci ve ikinci aşamada, marsh hunisi ile
viskozitesi en az 38 saniye olan 500 kg bentonit, 150 kg çimento ve 1000 litre su ile hazırlanan
karışım kullanılmıştır. Bu aşamalarının sonunda üçüncü aşamada ise yine marsh hunisi ile
viskozitesi 38 saniyeyi geçmeyecek şekilde bentonit, sodyum monofosfat, sodyum silikat ve su
karışımının enjeksiyonu gerçekleştirilmiştir. Dördüncü ve son aşamada da marsh hunisi ile
viskozitesi 32 saniyeye yakın olan kimyasal algonit jeli (ana bileşeni sodyum alüminat)
kullanılmıştır. Derinlerde en son enjeksiyon basıncı olarak 50 – 60 kgf/cm2’ye ulaşılmıştır.
Alüvyonda yüzey alanı 10 579 m2 olan enjeksiyon perdesini oluşturmak için 20 587 m delgi
yapılmış ve toplam uzunluğu 15 777 m olan manşetli boru kullanılmıştır. Dört aşamada
gerçekleştirilen çalışmalarda,
290 deney ile belirlenen alüvyonun permeabilite değeri, üçüncü aşama sonunda 3x10-3
cm/s’ye, 4 aşama sonunda ise matematiksel ortalama olarak 0.8x10 -4 cm/s’ye düşürülmüştür.
Enjeksiyon perdesi
ANA KAYA alt sınırı
İnce kum ve silt
1250 k ~ 10-3 cm/s
Enjeksiyon perdesi Silt ve moren
alt sınırı k = 10-3 -10-4 cm/s ANA KAYA
H.ÖZKAN, 2006
88 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
1/1.75
1/1.75
1/2
1/1.5
Perde enjeksiyonu
1290 m
Zonlu toprak ve kaya dolgu tipindeki Xiaolangdi barajı, Çin’deki Henan eyaleti, Luoyang
şehrinin 30 km kuzeyinde, Sarı nehir (Yellow river) üzerinde inşaa edilmektedir. Enerji ve
taşkın koruma amaçlı olan barajın yüksekliği 154 m ve kret uzunluğu yaklaşık 1700 m’dir.
Barajda geçirimsizliğin sağlanabilmesi için gövde altında diyafram duvar, yamaçlarda çimento
enjeksiyonu ve akış yukarı batardosunda ise diyafram duvar ve püskürtmeli enjeksiyon (jet
grouting) uygulaması yapılmıştır. Gövde altındaki alüvyonun kalınlığı en derin yerde yaklaşık
140 m’dir. Gövdede kil çekirdeğin tabanında 5 m derinliğinde 3x3m karelaj ile 120 m
genişliğindeki bir alanda çimento, bentonit ve su karışımından oluşan şerbet ile sağlamlaştırma
(konsolidasyon) enjeksiyonları yapılmıştır.
Akış yukarı batardosu altındaki kum, çakıl ve daha çok iritaş (cooble) içeren alüvyonda
geçirimsizlik sağlamak için yapılan çalışmalar iki kısımdan oluşmaktadır. İlk çalışma 0.80 m
kalınlığında cut – off diyafram duvarı yapımı ile başlanmıştır. Ancak duvar inşaasından
vazgeçilerek, batardo geçirimsizlik perdesinin kalan kısmı (yaklaşık 10 500 m2) püskürtmeli
enjeksiyon ile tamamlanmıştır (Şekil 4.25).
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 89
Enjeksiyon sütunlarının 28 günlük tek eksenli basınç dayanımı : 1.5 – 2.2 MPa
Kot
(m) SOL YAKA SAĞ YAKA
180
152.60 m
150.00 m
160
120 B
Ana Kaya
A Ana Kaya
Cut – off Beton Duvarı
100
80
Püskürtmeli Püskürtmeli
60 Ana Kaya
Enjeksiyon Enjeksiyon
Duvarı 5.00 m 1.00 m Duvarı
Cut – off
Beton
1.20 m
Duvarı
Şekil 4.25: Xiaolangdi barajı akış yukarı batardosu püskürtmeli enjeksiyon çalışmaları (Richard
ve Mazzieri, 1999)
Şekil 4.26 ve Şekil 4.27’de pekişmemiş zemin (alüvyon) üzerinde inşaa edilen bazı toprak ve
kaya dolgu barajlardaki geçirimsizlik perdesi uygulamaları ve boyutları verilmiştir.
H.ÖZKAN, 2006
90 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
+110
+ 97
Yüzey düzlemi
Yüzey düzlemi
0 0
Geçirimli Alüvyon
Geçirimli Alüvyon
- 100
Ana kaya
Ana kaya - 115
+ 111
+ 97
+ 70
- 70
Geçirimli Alüvyon
Ana kaya
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 91
Birçok kayacın permeabilite değeri, pekişmemiş gereçlerin permeabilite değerinden çok daha
küçüktür. Kayaların permeabilite değerleri, kırık, çatlak, tabaka düzlemleri gibi oluşumlardan
dolayı değişim gösterir. Attwell ve Farmer (1976), kaya permeabilitelerinin 10 -4 cm/s’ den küçük
olmasına rağmen, çimento enjeksiyonunun etkili olduğu görüşündedirler. Buna rağmen Lenzini
ve Bruss (1975), geçirimsizlik enjeksiyonlarında toprak zeminlerin çimento ile enjeksiyonu 10 -1
cm/s permeabilite değeri ile sınırlandırılmıştır.
Enjeksiyon türünün seçiminde, kaya çatlak açıklıkları ve maliyetler birinci derecede rol oynar.
Genel olarak geniş çatlakların doldurulmasında normal portland çimentosu kullanılır. Houlsby
(1990)’a göre 500 mikron tane çaplı portland çimentosu özellik gerektirmeyen yerlerde, 400
mikron tane çaplı portland çimentosu daha özel yerlerde kullanılır. Snow (1968), düzlemsel iki
çatlak takımı bulunan kaya kütlesinin permeabilitesinin belirlenmesi için aşağıdaki eşitliği
vermiştir (Mining Life, 2003).
K=
g w
× N × b3
Burada ;
6n
K = Kayacın permeabilitesi (hidrolik iletkenliği) m/s
gw = Suyun birim ağırlığı kN/m3
b = Çatlak açıklığı (m)
u = Suyun dinamik viskozitesi
N = Metredeki çatlak sayısıdır.
Bu eşitliğe göre, basınçlı su deneylerinden elde edilen permeabilite değeri ve metredeki çatlak
sayısı bilinirse, kaya ortamında çatlak açıklığı bulunabilir. Hesaplanan bu çatlak açıklığa uygun
çimentodan ve/veya kimyasallardan yapılan karışım kullanılabilir.
Mitchell (1981) tarafından ince çatlaklı kayaların enjeksiyon yapılabilme oranı tanımlanmıştır
Weaver (1991). Çatlak açıklığının (mm), çimento tanelerinin % 95’ni oluşturan tane çapına (D95
- mm) bölünmesi ile bulunan enjeksiyon yapılabilme oranı, 5’den büyük ise söz konusu çatlak
açıklığına ve çimento tane boyutuna göre enjeksiyon yapılabilir, eğer 2’den küçük ise
enjeksiyon yapılamaz anlamı taşımaktadır. Çatlak açıklıklarına göre enjeksiyon karışımında
kullanılan çimento türleri Çizelge 4.7’de verilmiştir.
H.ÖZKAN, 2006
92 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Yeraltısuyu düzeyi altında yer alan Paris, Auber İstasyonu inşaatından önce, ilk aşamada
istasyonun üstüne denk gelen kesimde, kılavuz galeri açılarak kimyasal enjeksiyon çalışması
yapılmıştır (Şekil 4.28). Bu çalışmanın amacı, istasyon kazısından önce zeminin enjeksiyon ile
sağlamlaştırılması çalışmalarında kullanılacak olan galeriler zemininin sağlamlaştırılması ve
daha önemlisi bu galerilere yeraltısuyu gelişininin önlenmesidir. Bu galeriden yapılan kimyasal
enjeksiyon ile permeabilite değeri düşürülen alanda iki adet enjeksiyon galerisi açılmıştır.
İstasyon kazısının duraylı olarak yapılabilmesi ve ayrıca istasyon kazısı üzerinde yeralan
yapıların oturduğu temelin taşıma gücü artırılması için bu galerilerden Şekil 4.28’de görüldüğü
gibi manşetli boru kullanılarak kimyasal enjeksiyon çalışması yapılmıştır.
Temel
3 nolu
Tren Hattı
Kum + Çakıl
( Eski Alüvyon)
ENJEKSİYON UYGULAMASI
YAPILMIŞ ALAN
Enjeksiyon Galerisi
Yeraltısuyu
Düzeyi
+16.00 m
Kireçli Marn
Manşetli Boru
- 2.00 m Çatlaklı
Kireçtaşı
(b) – 2. Aşama Enjeksiyon Uygulaması
AUBER CADDESİ
~ + 34.27 m 6 Katlı Bina
Temel
3 nolu
Tren Hattı
ENJEKSİYON UYGULAMASI
YAPILMIŞ ALAN Kum + Çakıl
( Eski Alüvyon)
Yeraltısuyu
Düzeyi
+16.00 m
ENJEKSİYON
UYGULAMASI
YAPILMIŞ ALAN
- 2.00 m Çatlaklı
Kireçtaşı
Şekil 4.28: Paris Metrosu Auber İstasyonu enjeksiyon delgileri yerleşim planı (Fang,1991)
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 93
Tünel açıldıktan ve kaplama betonları tamamlandıktan sonra tünelde ilk olarak yapılan işlem
dolgu enjeksiyonlarıdır. Tünel beton çalışmaları sırasında gerek yerçekimi etkisi ve gerekse
demir donatılarının etkisi ile beton ve zemin
arasında boşluklar kalabilir (Şekil 4.29). Beton
ile zeminin kaynaşması için bu boşlukların
Kaya doldurulması gereklidir.
Derz enjeksiyonları, tünel, galeri ve diğer yerlerde farkı zamanlarda dökülmüş betonların
aralarında kalan boşlukların veya betona gömülü borular ile çevresindeki beton arasında kalan
boşlukların, daha önceden yerleştirilmiş enjeksiyon kutuları/boruları ve bunlara bağlı
enjeksiyon boruları aracılıyla doldurulması işlemidir. Şekil 4.30’da derz enjeksiyonunun bir
uygulaması görülmektedir. İki beton kütlesinden en son dökülenini, 28 günlük dayanımının %
60'ına ulaştıktan sonra enjeksiyonlara başlanılmaktadır. Enjeksiyonlara, öncelikle alt ve
yanlardaki beton dökülmeden önce bırakılmış boru sistemlerinden başlanır ve daha sonra
üstteki boru sistemiyle devam edilir. Boru bırakılmamış ya da borunun tıkalı olduğu yerlerde,
derzleri kesecek tarzda açılacak deliklerden tek kademede enjeksiyonlar yapılmaktadır.
Enjeksiyon yapılmadan önce, enjeksiyon için bırakılan boruların tıkalı olup olmadığı, borulara
su basılarak kontrol edilir. Enjeksiyon boru sistemlerine su saati bağlanarak, 10 dakika zaman
boyunca 3 kg/cm2 basınç altındaki su kaybı belirlenir. Eğer bu basınç altında su kaybı yok ise
bu derzlerde enjeksiyon uygulaması yapılmamaktadır. Boru sistemiyle enjeksiyon yapılırken
belirli bir zaman içinde (örneğin saatte bir) dönüş borusunun tapası açılarak enjeksiyonun boru
içinde katılaşması engellenir.
H.ÖZKAN, 2006
94 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
DSİ 1987’ye göre, bir boru sistemi için 3 kg/cm2‘lik basınç altında 10 dakikada 2 litre veya
daha az alış olduğu zaman derz enjeksiyonuna son verilmektedir. İleride tamir veya yeniden
enjeksiyon yapabilmek için boru sistemine su verilerek temizlenir ve boru sisteminin giriş ve
dönüş ağızları kör tapalar ile kapatılır.
Ölçüler mm’dir.
Delik
I. Aşama beton
5 mm konik saç
İki beton birleşimi
(Derz)
Çizelge 4.8: Metal germe sistemleri ve bağlama tipleri (Mcmahon & Mann Cons. Eng., 2001)
Metal Germe
Bağ Türü Bağlama Türü Korozyon Koruması
Sistem Türleri
Çelik tel veya Çimento enjeksiyonu Yapılan bağlama enjeksiyonu ile
Zemin Ankrajları
metal çubuk ile zemine bağlama koruma
Mekanik bağlama,
Genellikle metal Epoksi kaplaması, tel veya çubuğun
reçine veya çimento
Kaya Bulonları çubuk, fakat çelik galvanize edilmesi, enjeksiyon ile
enjeksiyonu ile
tel de kullanılabilir örtmek
bağlama
Bütün uzunluğu
Bağlama için kullanılan
boyunca çimento
Zemin Çivileri Metal çubuk enjeksiyonun koruması, epoksi
enjeksiyonu ile
kaplaması da kullanılabilir.
bağlama
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 95
Kaynak : BS (British Standard) 7361, 1991; Cathodic Protection Part 1, “Code of Practice for Site
Investigations”
Çizelge 4.10: Xanthakos (1991)’e göre zemin veya kaya ortamında bulunan su özelliklerinin
korozyona etkileri (Mcmahon & Mann Cons. Eng., 2001)
Korozyon Etkisi
Deney Zayıf Güçlü Çok Güçlü
Sabatini ve diğ. (1998), ön gerilmeli ankrajları, uygulanan gerilim yüklerini zemine ileten yapı
elemanları olarak tanımlamışlardır (Mcmahon & Mann Cons. Eng., 2001). Ankrajlar,
gerdirmeden bağımsız bağlanmayan bölüm ve gerdirmeyi ileten enjeksiyonla bağlanan
bölümden oluşur (Şekil 4.31).
Ankraj delgisi yapıldıktan sonra ankraj çubuğu veya çelik halat, deliği ortalayacak şekilde
yerleştirilir ve gerek gerdirmenin iletilmesi gerekse zeminin korozyon etkisinin giderilmesi için
basınçlı veya basınçsız (serbest halde) enjeksiyonları yapılarak zemine veya kaya ortamına
tutturulur. Enjeksiyonda genellikle ağırlıkça su/çimento oranı 0.4 – 0.45 olan karışım kullanılır.
Enjeksiyonun katılaşma zamanı sonunda basınç dayanım değeri en az 21 MPa olmalıdır
(Mcmahon & Mann Cons. Eng., 2001).
H.ÖZKAN, 2006
96 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Bağlanmayan Uzunluk
Boru
Ankraj Başlığı
Taşıma Plakası
Bağlanan Uzunluk /
Bağlanan Ankraj
Duvar
Ankraj Enjeksiyonu
Şekil 4.31: Ankraj enjeksiyonu (Mcmahon & Mann Cons. Eng., 2001)
Hauser Lake barajı, Helena şehrinin (Montana – ABD) yaklaşık 22.5 km kuzey doğusunda
Missouri nehri üzerinde 1909 – 1911 yılları arasında enerji amaçlı olarak inşaa edilmiştir. Baraj
yeri ve yakın çevresinde kumtaşı, kireçtaşı, kuvarsit ve şeyllerden oluşmaktadır. Baraj gövde
altında ise kuvarsitler bulunmaktadır.
Kret uzunluğu 213.40 m, temelden yüksekliği 38.50 m olan baraj, yapıldığı yıllardan sonra bir
çok değişiklik ve onarım görmüştür. Ancak baraj güvenlik katsayısının artırılması ve duraylılık
açısından en önemli onarım, 1979 – 1980 yılları arasında yapılmıştır. Beton baraj tipindeki
barajın bu onarım için gövdesinde, 15 adet sondaj yapılmış ve çelik halatlardan oluşan
ankrajlar yerleştirilmiştir (Şekil 4.32).
- Baraj dolusavak yapısının üzerinden ana kayada belirli bir derinliğe ulaşılıncaya kadar
belirli aralıkla 228.6 mm (9 inç) çapında, derinlikleri 38 – 46 m arasında değişen 15 adet
düşey delginin yapılmıştır. 3, 5, 6 ve 10 numaralı delgilerde ana kayanın ayrışmasıyla
oluşmuş olan kum – çakıl ve silt mercekleri kesilmiştir. En fazla kalınlığı 3.35 m olan bu
mercekler ön enjeksiyon sırasında sağlamlaştırılmıştır.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 97
Dolusavak kapakları
Kot (m)
1109
1103
1097
1091
1085
1079
1073
1067
1 2 15
14
1061 13
11 12 0 12 24 48 m
1055 4 6 7 8 9 10
5
1049
3
1042
15 adet, ön gerilmeli çelik halatlı ankraj
Normal su düzeyi
Kot: 1108 m
Köprü
Köprü Payanda
payandası yüzeyi
Dolusavak
PLAN GÖRÜNÜŞÜ
kapağı
Çelik halat
başlığı Spiral şekilli destekler
Başlık betonu
0 3 9 15 m Sabitleştirme ve
doldurma enjeksiyonu
Bağlama
6 metrelik enjeksiyonu
ankraj bağlama
kısmı Ankraj plakası
HAUSER LAKE BARAJI EN KESİTİ
Şekil 4.32: Hauser Lake barajının çelik halatlı ankraj uygulaması ile onarımı (Yen, 1984)
H.ÖZKAN, 2006
98 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
- Bu işlemlerden sonra çelik halatlı ankrajlar, kuyu tabanına göre 10 cm havada kalacak
şekilde kuyulara indirilmiştir. Bir ankraj, poliüretan boru içinde korunan, 7 telli 50 çelik
halatın bir arada bağlanmasından oluşmaktadır. Bir ankrajın en fazla basınç dayanımı 160
kg/cm2 (15.7 MPa)’dır. Kuyulara indirilen çelik halatlı ankrajlar, basınç dayanımı 350 kg/cm2
olan başlık betonlarının dökülmesi ile baş kısmından sabit duruma gelmiştir. Daha sonra
halatların ortasında yer alan 50.8 mm çapındaki borudan, ankrajın son 6 metresini
kapsayan bağlama enjeksiyonları tamamlanmıştır. Bağlama enjeksiyonunu karışımında
su/çimento oranı 0.44’dür ve karışıma çimento ağırlığının % 0.5’i kadar priz hızlandırıcı
katılmıştır. Enjeksiyon işlemlerinde kapasiteleri 700 litre olan karıştırıcı ve çalkalayıcı
kullanılmıştır.
- Bağlama enjeksiyonunda olduğu gibi, karışıma aynı tür gereçlerin katılması ile delgi
boyunca ankraj sabitleştirme ve kuyuda kalan boşlukları doldurmak için enjeksiyonlar
yapılmıştır. Bu enjeksiyon karışımında, su/çimento oranı 0.49 olarak seçilmiştir.
- Tüm bu işlemlerden sonra, ankraj başlığı için barajın dolusavak eşik yapısında açılan
çukurlar yeniden betonla doldurulmuş ve böylelikle barajın duraylılığının artırılması için
yapılan tüm işlemler tamamlanmıştır.
Enjeksiyonlu bulonlar, reçine enjeksiyonlu yada çimento enjeksiyonlu bulonlardır (Şekil 4.33).
Kaya bulonunun son kısmında, ankrajın kayaya tutunabilmesi için en az 1 metre uzunluğunda
reçine kapsüller vardır. Çubuğun döndürülmesi ile bu kapsül veya kapsüller patlayarak,
çubuğun sonunun kaya yüzeyine yapışması sağlanır. Bu bulon sisteminden başka bir de iki
aşamalı enjeksiyon yapılabilen sistem bulunmaktadır. Bu sistemde tüm delik boyunca reçine
kapsülleri vardır. Delik başında çok kısa zamanda (birkaç dakika) donabilen karışım, delik
sonunda ise daha geç katılaşma zamanına (bir saat kadar) sahip reçine bulunmaktadır.
Uygulamadan sonra germe işlemi yapılır, ilk reçine germe işlemini sabitler ve diğer geç donan
reçine de gerilmiş bulonu kaya yüzeyine sabitler. Bulonların uzunlukları en fazla 4-5m’dir
(DSİ,1985)
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 99
Gergi
Vidası
Enjeksiyon
Destekleme için
çimento veya
reçine kapsülü
Ankraj
Başlığı
Byrne ve diğ. (1996) tanımına göre, zemin kütlesinin duraylılığının sağlanması amacıyla
zemine yerleştirilen uzun metal çubuklardır (Mcmahon & Mann Cons. Eng., 2001). Zemin
çivilerinin yerleştirileceği düzeye kadar kazının kendini tutabileceği zeminlerde uygulanması
önerilmektedir. Bu şekildeki bir zeminde yapılacak uygulamada, öncelikle zemin çivilerinin
yerleştirileceği ilk düzeye kadar kazı yapılır, belirli sayıda delik delinir ve deliklere zemin çivileri
yerleştirilir ve çimento enjeksiyonları yapılır, delik etrafı tel kafes ile kaplanır ve püskürtme
beton ile desteklenir, katılaşma süresinden sonra diğer kazı düzeyinin çalışmaları başlar.
Zemin çivileri sadece kazı boyunca yükleri taşımaya yardımcı olur. Kazı alanında delgiler, 1-2
m aralıklarla ve 100 – 300 mm çaplarında delinir. Bu delgilere yerleştirilen metal çubuklar,
çelikten imal edilmiş olup, çapları 25 – 35 mm arasında değişir.
Büyük boşluk enjeksiyonları terk edilen eski maden ocaklarının, karstik boşluklarının veya
göçük yapan tünel ve galeride uygulanır (Şekil 4.34 – 4.35). Büyük boşlukların enjeksiyonu
geniş çaplı bir tek delgiden yapılabileceği gibi, Bölüm 7.1.2.1.3.’de anlatıldığı gibi “Eşkenar
Üçgen Tekniği” ile de yapılabilir. Uygulamada çok fazla enjeksiyon alışı olacağından, maliyetler
de göz önüne alınarak karışımda, bentonit ve kum gibi gereçler fazla oranlarda kullanılır.
Boşlukta su olması durumunda bentonitin suda şişme özelliğinden yararlanılır. Ayrıca büyük
boşlukların doldurulmasında ince talaş ve kıyılmış samanın da karışımda kullanıldığı
bilinmektedir. Boşluklardan gelen suyun kesilebilmesi için boşluğa önce harç
(kum+bentonit+çimento+su) enjeksiyonu yapılır ve bir bekleme zamanından sonra ince karışım
(bentonit+çimento+su) enjeksiyonu yapılır. Büyük boşlukların doldurulması için yapılan
enjeksiyonlar genellikle basınçsız (serbest) halde yapılır (CECW-EG, 1984).
H.ÖZKAN, 2006
100 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Enjeksiyon
Enjeksiyon No:10 5m yapılan bölge
No:9
boruları No:8
No:3 No:4
No:2
Biriket duvar
No:5
No:7 No:1
No:6
2m 2m
Enjeksiyon deliği
90 mm muhafaza
borusu
3.8 m
Kil, marn,
silisleşmiş
kireçtaşı
blokları
GÖÇÜK
Çelik iksa
10 m
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 101
Su akışı
Su boşaltım
borusu Su akışı
Enjeksiyon delikleri
25.5 m
12 m
ŞİST
Dolgu gereci
(kum-kil)
Duvar
Göçük
Destekler
Göçük
Şekil 4.35: Fransa-Boubard demiryolu tüneli göçük enjeksiyonu ve delgilerin konumu (Albayrak
ve Türkel, 1980)
Hidrolik kırık enjeksiyonları, enjeksiyon deliği çevresinde sınırlanan bölgede, yüksek basınçlar
altında akışkan enjeksiyonu yardımıyla çatlakların - kırıkların oluşturulması (hydro-fracturing )
ve bu kırıklı, çatlaklı zemin veya kaya ortamının enjeksiyonunun yapılması işlemidir. Hidrolik
kırık işlemi ile kayacın içinde yeni çatlaklar oluşturulabilir ve/veya ince çatlaklar genişletilebilir.
Bu durumda kayacın permeabilite değeri artırılmış olur ve enjeksiyon etki etme çapı genişler.
Benzer şekilde kil ve silt içeren ince taneli zeminlerde oluşturulan hidrolik çatlaklar ile kaba
taneli enjeksiyon bileşenlerinin, bu ince taneli zemin içine nufüz etmesi sağlanır.
Sielski (1999)’a göre hidrolik kırık oluşturulması için incelenmesi gereken ve oluşuma etki eden
jeoteknik özellikler Şekil 4.36‘da ve özelliklerle ilgili açıklamalar Bölüm 4.4.1’de verilmiştir
(Schuring, 2002).
H.ÖZKAN, 2006
102 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Jeolojik Birim
Zemin Kaya
Derinlik
Yeraltısuyu Düzeyi
Şekil 4.36: Hidrolik kırık oluşumuna etki eden jeoteknik özellikler (Schuring, 2002)
· Jeolojik Birim
Jeolojik birim türü hidrolik kırık oluşturulmasına etki eden en önemli etkendir. İnce taneli siltli,
killi zeminlerde ve tabakalı sıkı jeolojik birimlerde hidrolik kırık uygulaması ile ortamın
permeabilitesinin dolayısıyla enjeksiyon yayılım etkisinin artırılması iyi sonuçlar vermektedir
Zeminlerde ve kayalarda hidrolik kırık yönteminin uygulanabilirliğini denetlemek için aşağıdaki
değerlendirmeler kullanılır (Schuring, 2002).
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 103
Bu özelliklerin belirlenmesi hidrolik kırılma için bir görüş kazandırmasına rağmen arazide,
yerinde yapılan deneme uygulamaları ile, jeolojik birimlerin hidrolik kırılmaya karşı davranışları
daha net belirlenebilir.
· Uygulama Derinliği
· Plastisite
İnce taneli (siltli, killi) zeminler doğal su (nem) içeriklerine göre değişik plastisite değerlerine
sahiptir. Atterberg limit deneyleri ile belirlenen plastisite değerine göre ince taneli zeminler, yarı
akışkan, plastik, yarı katı, katı durumda bulunurlar. Montmorillonit grubu killer en yüksek
plastisite, buna karşın illit ve kaolinit grubu killer orta – düşük plastisite değerleri gösterirler.
Aynı zamanda plastik zeminlerin basınç dayanımı değeri, doğal su içeriğinin artması oranında
düşer. Plastik killer hidrolik kırık uygulamasında kırılmaz, sadece deforme olur. Plastisite, bu
nedenle zeminlerde bu uygulamayı sınırlayıcı etkiye sahiptir.
Sıkılık/yoğunluk terimi, kohezyonsuz zeminler (örneğin kumlu zemin) için kullanılır. Buna karşın
kıvamlılık terimi, kohezyonlu zeminler (örneğin killi zemin) için kullanılır. Zeminlerin sıkılık ve
kıvamlılık özellikleri arazide yapılan standart penetrasyon deneyleri (SPT) ile Atterberg limit
deneyleri ile belirlenir (Çizelge 4.11 ve Çizelge 4.12).
Gevşek veya yumuşak zeminler düşük elastik modülüne sahiptir. Böyle zeminler hidrolik kırık
uygulamasında, enjeksiyon deliği çevresinde yersel deformasyon gösterir. Bunun tersi olarak
yüksek elastik modüle sahip sıkı ve katı zeminlerde hidrolik kırık uygulaması sonucunda
oluşturulan kırıklar, kuyu çevresinden çok daha ileriye uzayabilir.
Gevşek 4 – 10 28 – 30
Orta sıkı 10 – 30 30 – 36
Sıkı 30 – 50 36 – 41
H.ÖZKAN, 2006
104 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Çizelge 4.12: Killi zeminlerde kıvamlılık sınıflandırması (Schuring, 2002 ve Ulusay, 2001)
Schuring (2002), çizelgedeki değerleri, Peck et al. (1974), U.S. Navy (1981) çalışmalarından almıştır.
Kıvamlılık İndeksi değerleri ise Ulusay (2001)’den alınmıştır.
Zeminlerde ikincil yapılar, farklı özellikteki gereçlerin depolanması sırasında aralarında oluşan
düzlemler, derinlere inen bitki köklerinin çevresinde oluşan kılcal kanallardır. Hidrolik kırık
uygulaması sırasında oluşturulan yapay çatlaklar, öncelikle bu tür yerlerde olur.
Kırık ve çatlaklar, örtü yükünden bağımsız olarak termal ve tektonik gerilmeler sonucu oluşur.
Kırık süreksizlikleri eklem, fay, makaslama zonu içerir. Genel olarak aynı tür jeolojik birimler
aynı çatlak sistemi gösterir. Buna örnek olarak, bazaltlarda sütun yapısına, granitlerde çuval
yapısına bağlı olarak gelişen soğuma çatlakları ile şeyllerde yatay tabaka eklemleri
gösterilebilir. Normal olarak sedimanter kayalarda çatlak sistemleri, tabakalanmanın doğrultu
ve eğimi ile ilişkilidir.
Hidrolik kırık uygulamasında kayalarda bulunan kırıklar basınçlı enjeksiyon karışımı ile
genişletilir, uzatılır ve/veya yeni çatlak sistemleri oluşturularak bağımsız çatlak sistemleri
birbiriyle bağıntılı duruma getirilir. Bu şekilde enjeksiyonun etki etme çapı genişler.
Ayrışmamış, taze – az ayrışmış kayalar yüksek dayanım ve kırılgan durum göstermelerine
rağmen, ayrışmış kayalar yaklaşık zemin özelliklerine ve davranışlarına sahiptir. Orta derecede
ayrışmış kayalar ise bu iki durum arasında davranış gösterirler.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 105
· Yeraltısuyu düzeyi
Hidrolik kırık uygulaması vadoz, tünek akifer ve suya doygun bölgelerde başarı ile
uygulanmıştır Genel olarak yeraltısuyu düzeyinin hidrolik kırık uygulanabilirliğine önemli etkisi
bulunmamaktadır (Schuring, 2002).
Roote (2000) tarafından yapılan “S” Series Report TS-00-01, “Technology Status Report
Hydraulic, Pneumatic, and Blast-Enhanced Fracturing” isimli çalışmada, hidrolik kırık
uygulaması sonuçları verilmiştir. Bu sonuçlara göre, ortamın permeabilite değeri ortalama 34
kat artırılabilmiş ve oluşturulan kırık etki çapı 1- 7.6 m arasında değişmiştir (Schuring, 2002).
Ağır sanayide kullanılan büyük pompa, komprasör ve presler gibi hareketli mekanizmalara
sahip makinalar çalışırken (özellikle ilk çalışma ve durma anında) şiddetli titreşimler yapar.
Eğer bu tür makinaların temeli boşluk içeren yumuşak zeminlerde ise, titreşimim yaptığı etki
nedeniyle makinanın çalışması sırasında salınımlar (rezonans) oluşur. Oluşan bu salınımlar
makinanın kendisine ve çevresindeki diğer yapılara zarar verebilir. Bu tür titreşimlerin önüne
geçebilmek ya da en az düzeye inderebilmek için makinanın oturduğu zemine enjeksiyon
yapılması alınabilecek önlemlerden birisidir.
H.ÖZKAN, 2006
106 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Çizelge 4.13: Epoksi enjeksiyonunun pompa titreşimleri üzerine etkisi (Myers, 2001)
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 107
MAĞARA
% 100 %25 %20
%50 %45 %40 %35 %30 BOŞLUK
BOŞLUK BOŞLUK
400
350
%15
BOŞLUK
300
ENJEKSİYON ÇÖZELTİSİ
250
%10
BOŞLUK
(LİTRE)
200
150
%5
BOŞLUK
100
50
0
0.263 0.566 0.849 1.132 1.415 1.698 1.981 2.264
0
METREKÜP
Şekil 4.38: Raymond International, Inc. (1957)’e göre, boşluk oranları ile enjeksiyon çözeltisi
alışları arasındaki ilişki (CECW-EG, 1995)
1400
1200
BİR METRELİK DELİĞE GİDEN ENJEKSİYON (litre)
1000
800
600
% 100 BOŞLUK
% 50 BOŞLUK
400 % 40 BOŞLUK
% 30 BOŞLUK
200 % 20 BOŞLUK
% 10 BOŞLUK
0
0 0.25 0.50 0.75 1.00 1.25 1.50 1.75 2.00
Şekil 4.39: Enjeksiyon hacmi ve yüzde boşluk oranları ile enjeksiyonun yayılım etki çapı
arasındaki ilişki (CECW-EG, 1995)
H.ÖZKAN, 2006
108 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
BÖLÜM 5
5. ENJEKSİYON UYGULAMA YÖNTEMLERİ
Kuyu birinci kademe için önceden belirlenen derinliğe kadar delinir, delik enjeksiyon öncesi
yıkanır, su testi yapılır ve enjeksiyon işlemi basınç altında gerçekleştirilir. Bunu izleyerek
çimento henüz katılaşmaya başlarken delikteki çimento şerbeti yıkanır ve ikinci kademe için
yukarıda yapılan işlemler, kaya içindeki çimento şerbeti tamamen prizini aldıktan sonra
tekrarlanır. Her kademe için kuyu derinleştikçe basınç artırılır. Bu yöntem kademe
enjeksiyonundan daha pahalı olmakla beraber, yüzeyden olacak sızmaları en aza indirgeyecek
bir sistem olduğu için tercih edilir. Bunun yanında her kademede uygulanan işlemin fazlalığı ve
priz süresince bekleme durumu olduğundan
uzun zaman alan bir yöntemdir (Şekil 5.1).
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 109
Bu yöntem, geniş çatlaklı zeminlerde ve karstik boşlukların doldurulması için kullanılır. Tüp
kullanmak suretiyle enjeksiyon kuyunun tabanına verilir. Fazlalık enjeksiyon kuyu dışına ulaşır
ve buradan pompa yardımıyla tekrar kuyuya iletilir. Geri dönüşün rahat sağlanabilmesi için
diğer yöntemlere göre daha geniş çaplı delgi yapılmalıdır. Çatlakların doldurulması işleminde
uygulanan basıncın kontrolünün zor olması bu yöntemin olumsuzluğudur. Bundan dolayı
yüksek basınç kullanımının gerekliliği ortaya çıkar. Enjeksiyonun sürekli dolaşımı söz konusu
olduğundan, enjeksiyon partiküllerinin askıda kalması ve sedimantasyonun ve segregasyonun
oluşmaması bu yöntemin olumlu yanları arasındadır (Şekil 5.3).
DÖNÜŞ BORUSU
DÖNÜŞ VANASI
GİDİŞ
VANASI
KONTROL
GİDİŞ BORUSU
VANASI
BYPASS ENJEKSİYON
MANOMETRE
BORUSU KUYU VANASI
KARIŞTIRICI
MANOMETRE
HAVA MOTORLARI SONDAJ
KUYUSU
DÖNÜŞLÜ SİSTEM
POMPA HAVA HAVA ÇIKIŞ
BORUSU VANASI
ÇALKALAYICI ŞERBET POMPASI
EMME HORTUMU
ENJEKSİYON
GİDİŞ VANASI KUYU VANASI
SONDAJ
KUYUSU
Şekil 5.3: Dolaşımlı (geri dönüşlü) ve tek borulu enjeksiyon düzeni (ATM, 1970)
H.ÖZKAN, 2006
110 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Alüvyon enjeksiyonundan önce açılan sondajların derinliği (alüvyon kalınlığı + ana kayada en
az 1 m olarak) ayarlanmalıdır. İstenilen derinliğe kadar inildikten sonra enjeksiyon kuyusu
basınçlı su ile yıkanır ve aşağıda verilen işlem sırasına göre alüvyonda enjeksiyon uygulaması
manşetli boru (sleeve pipe – tube á manchette) ile yapılır (Şekil 5.5).
- B) Kuyu içine muhafaza şerbeti pompalanır ve kuyunun muhafaza şerbeti ile dolması
oranında bu boru ve muhafaza borusu kademeli olarak kuyudan çekilir. Böylece
kuyunun duvarı çimento şerbeti ile koruma altına alınmış ve kuyuda sadece manşetli
boru bırakılmış olur. Kuyuya pompalanan koruma amaçlı çimento şerbetinin
katılaşması için bir hafta kadar beklenir. Koruma şerbetinin basınç dayanımı 4–5
kg/cm2’den fazla olmamalıdır. Koruma amaçlı çimento enjeksiyonu karışım olarak % 10
-15 kil, % 10 - 20 portland çimentosu ve % 80 kadar sudan oluşmalıdır. Ancak
uygulamalarda çok sık kullanılan koruma şerbeti % 64 su + % 30 çimento + % 6 kilden
oluşmaktadır (Kasktaş, 1993)
- C) Bir hafta sonunda manşetli boru içine indirilen enjeksiyon takımı yardımıyla, önce
yüksek basınç uygulama suretiyle donmuş olan koruma şerbetinden oluşan tabaka
çatlatılır. Muhafaza borusu şerbetinin çatlatılması ve kırılması 20-60 kg/cm2’lik bir
basınç gerekmektedir. Daha sonra alüvyon enjeksiyonu bu takım yardımıyla istenilen
basınçlarla yapılır. Alüvyon alanların enjeksiyonu genelde önce kuyu ağzına yakın 1-2
manşetle ve daha sonra tabandaki bir manşetle yapılır. Bundan sonra da enjeksiyonla
aşağıdan yukarıya doğru kademeler halinde yapılır. Asıl enjeksiyon karışımı genellikle
%20 kil, %20 çimento, %60 suyu içermektedir (Kasktaş, 1993).
Muhafaza şerbetinin kuyu içine pompalama işlemi “kın enjeksiyonu ya da zarf enjeksiyonu”
terimleri ile de anılmaktadır.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 111
Manşetler
ALÜVYON
Çift Lastikli
Tıkaç
(Paker)
Ağaç
Tapa
Koruma
Şerbetinin
Deliğe
KAYA
Dökülmesi
B C
A
Şekil 5.5: Alüvyonda manşetli boru ile enjeksiyon işlem sırası (Kasktaş, 1993)
Enjeksiyon Borusu
Tıkaç (Paker)
Manşetli Boru
Koruma şerbeti
Dışarı Doğru
Açılan Manşet
Delikli Enjeksiyon
Kademe Borusu
Kuyu Duvarı
Şekil 5.6: Manşetli boru tıkaç sistemi (Sjöström ,1982 ve Weaver, 1991’den)
H.ÖZKAN, 2006
112 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Kullanılacak çimento şerbetinin değerleri, deneme enjeksiyonunda elde edilen verilere göre ve
laboratuar deneyleri ile belirlenir. Karışımın çabuk katılaşması istendiği durumlarda, karışım
içine genellikle % 1-2 kalsiyum klorür veya benzeri kimyasal maddeler katılmaktadır. Her
enjeksiyon kademesinde manşetten enjekte edilecek şerbet hacminin daha önce laboratuar
deneyler ile hesaplanmasında yarar vardır. Enjeksiyon takımında iki tıkaç arasındaki uzunluk,
manşeti tam ortalayacak şekilde sabitlenmelidir. Çünkü muhafaza çimentosunun çatlatılması
ve enjeksiyonun gerçekleşmesi ancak bu durumda başarılı olur.
Enjekte edilecek kademelerde çok ince kum tanecikleri bulunuyor ise o zaman şerbete %3
sodyum karbonat katılmalıdır. Her türlü alüvyon sondajlarında kullanılan çakma ve muhafaza
boruları ile diğer teçhizatların her hangi bir sebeple greslenerek kullanılmasına hiçbir şekilde
izin verilmemelidir. Enjeksiyonlarda başarı, kuyuya enjekte edilen şerbet miktarı ile ölçülmez.
Enjeksiyonun yayılım etki uzaklığı basınca bağlıdır. Düşük basınçlarla yapılan enjeksiyonlarda
kuyuya yakın olan boşluklar hemen tıkanabilir ve istenilen sonuç elde edilemez. Ancak alüvyon
içeriğinde yatay tabakalar bulunuyorsa yayılım etki çapını gereksiz şekilde artırmamak için
basınç, düşük tutulmalıdır.
Klasik sodyum silikat enjeksiyonudur ve iki kısımda uygulanır. Joosten yöntemi (1925) denilen
bu yöntemde, zemine önce sodyum-silikat ve arkasından genellikle kalsiyum klorit çözeltisi
enjekte edilmektedir. Joosten yöntemi sonucunda yüksek dayanmalı ve yüksek oranda
geçirimsizlik sağlanmaktadır. Bu yöntemde çözelti çok çabuk jel haline gelmektedir. Ancak
yöntemin avantajlarının yanı sıra, çeşitli dezavantajları da vardır.
Bunlar ;
- Sık aralıklı enjeksiyon delgileri olmalıdır.
- İki çözeltinin her zaman birbirine tam olarak karışması sağlanmayabilir.
- Yöntemin uygulanışı yavaştır, uzun zaman alır.
Tek çözelti yöntemi, silikatı jel haline getiren tepkime sağlayıcılarla sodyum silikat karışımının
enjeksiyonudur. Bu yöntem jelleşme zamanının uzatılmasına dayanmaktadır. Yöntemin bir
avantajı da uzun zamanda jelleşme olduğundan dolayı düzgün ve düzenli jel yapısına sahip
olmasıdır. Tek çözelti yönteminde, formamit, sodyum alüminat ve sodyum silikatın karışımının
kullanılması alışagelinmiştir. Karışımdaki formamit sodyum silikatın jelleşmesine neden olur,
sodyum alüminat ise jelleşmeyi hızlandırır (CECW-EG, 1995).
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 113
BÖLÜM 6
6. ENJEKSİYON BASINÇLARI
- İkinci aşamada basıncın daha fazla artmasıyla karışım üzerine etkisi fazlalaşır ve
karışım sıkışarak boşluklardan taşarak yarık ve çatlakların içine dolar. Yoğunlaşma
(condensation) diye nitelendirilen bu aşama ilk aşamaya oranla daha uzun zaman alır
ve enjekte edilen karışım miktarı daha azdır.
- Üçüncü aşamada ise enjekte edilebilecek boyuttaki boşlukların dolmasıyla basınç daha
da artar. Fakat harcanan karışım miktarı normal olarak sıfıra kadar iner. Bu aşamaya
“refü” aşaması denir. Bu aşamada geçen zamanı, daha çok karışımın duraylı olması ve
katılaşması için geçen zaman belirler.
· Yüksek enjeksiyon basıncı altında enjeksiyon daha ilerlere ulaşabilir. Bu durumda daha
fazla açıklık birbirine bağlanarak, daha sağlam ve dayanıklı bir yapı ortaya çıkar.
· Çatlaklar enjeksiyon gereci ile dolduğunda, basıncın artırılması ile gerecin sıkılaşması
ve kafes şeklinde örgülü hale gelmesi sağlanır. Bu durum ise geçirimliliği azaltacağı gibi
kayacın daha dayanıklı hale gelmesine neden olur.
Ancak yüksek basınçların temele zarar verebilme sakıncası bulunduğu durumlarda, yüksek
basınç uygulaması yapılmamalıdır. Ayrıca enjeksiyon uygulamalarında aşırı basınç kullanımı,
kaya içinde çatlakların meydana gelmesine, temelde kabarmalara (kaldırmalara) veya kaya
içinde zayıf bölgede içi dolu bitişik çatlakların – yarıkların yıkanmasına neden olabildiğinden,
kayaların fiziksel özellikleri olumsuz yönde etkilenebilir. Çakıl yoğunluklu alüvyon içinde açılan
H.ÖZKAN, 2006
114 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
enjeksiyon delgilerinde, 1.4 bar üzerindeki basınçlarda Swiger (1962) tarafından yapılan
çalışmada, alüvyonun yüzeyden yaklaşık 5 cm kabardığı belirlenmiştir (Albayrak ve Bozkurt
1977).
Kayalarda enjeksiyon alış oranı büyük ölçüde enjeksiyon basıncı ile yönetilir. Ölçülü basınçlar,
elastik olarak çatlakları genişletir ve olası küçük miktarda durağan çatlaklar oluşturabilir. Bu
durum enjeksiyonun kaya bünyesine sokulumunu kolaylaştırır. Buna rağmen aşırı basınçlar,
kaya içerisinde hidrolik kırıklar (hydro-fractures) oluşturabilir. Eğer bu olay kontrol edilmezse,
enjeksiyon programında aksamalar ortaya çıkabilecektir. Aşındırma kuralında belirtilen durumu
sağlayabilecek güvenli enjeksiyon basıncı yaklaşık 1 metre derinlik başına 23 kPa (1 psi/ft -
0.23 kg/cm2/m) olarak alınmaktadır. Çatlak enjeksiyonları için seçilen basınç değeri enjeksiyon
yapılma hızına ve kayaın yapısına zarar vermeyecek şekilde olmalıdır.
Greager, W.P, Justin,J.D, ve Hinds, J’nin 1944 yılındaki “Engineering For Dams” isimli
çalışmalarında kayaların özelliklerine göre 3 ayrı basınç eşitliği verilmişlerdir. (Kleinsorge,
1962, Albayrak ve Bozkurt 1972). Bu eşitlikler;
æ h 3 hö
p = h + 1.33 × h × çç + ÷
è 100 20 ÷ø
æ h hö
p = h + 1.33 × h × çç + ÷
÷
è 900 20 ø
æ h 3 h ö dir.
p = h + 1.33 × h × çç + ÷
è 400 40 ÷ø
Burada;
Şekil 6.1’de yukarıda değinilen eşitliklere göre birimler metrik sisteme çevrilerek metre başına
kg/cm2 cinsinden uygulanan basınç grafiği ile Şekil 6.2’de İsveç enjeksiyon uygulamalarında
kullanılan pratik enjeksiyon basınçların grafikleri verilmiştir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 115
90
Masif kaya
70
Derinlik (h) - (m)
60
50
Üst kısımları enjekte edilmiş
40 sağlam tabakalı kaya
30
20
10
0
1 10 100 1000
Basınç (P)
( kg/cm2)
Basınç (Bar)
0 2 4 6 8 10
0
İyi Kaya
10
Derinlik (m)
Normal Kaya
20 Zayıf Kaya
30
H.ÖZKAN, 2006
116 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Lombardi (1985) uygulanan enjeksiyon basıncı ile enjeksiyon etki çapı arasında aşağıdaki
eşitliği vermiştir (Weaver, 1991).
Pmax × t
R max =
C
Burada; Rmax = En büyük enjeksiyon etki çapı
C = Kohezyon’dur.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 117
50
45
40
PT = 0.33.H
Basınç – P (kg/cm2)
35
30
25
20
15
PT = 0.23.H
10
0
0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100 110 120 130 140 150
Derinlik - H (m)
L
Pm = PT + W × × cos α
10
L
Pm = PT - W × × cos α dir.
10
Burada ;
L = Enjekte edilecek kademe ortasından delik başı manometresine kadar olan uzaklık (m).
a = Deliğin düşeyle yaptığı açıdır. Bu değer düşey deliklerde sıfır olacağından cosa = 1 eşit
olur ki sonuca etkisi olmaz. Eğer delik yatay olarak açılmışsa, cosa = 0 olacağından PT = Pm
olur.
H.ÖZKAN, 2006
118 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Yukarıda değinildiği gibi güvenli enjeksiyon basınçlarını belirlemek için deneysel bir takım
eşitliklerin ve varsayımların kullanılmasının yanı sıra, yerinde yapılacak deneyle de bu
basınçlara yaklaşım sağlanabilir. Hidrolik kırılma yöntemi denilen bu uygulamanın temeli,
sıvıların (su, enjeksiyon karışımı) kaya kütlesi içine artan basınçlarla enjekte edilerek, kaya
kütlesi içinde bir kırık oluşturmaktır (Şekil 6.4).
Ölçüm yapılması istenilen yere kadar uygun çapta bir araştırma kuyusu açılır ve basınçlı su
deneylerinde olduğu gibi deney kademesi tıkaç (paker) ile donatılır. Daha sonra bu kademeye
kırık oluşuncaya kadar giderek artan basınçlar ile su veya enjeksiyon basılır. Hidrolik kırılma
anında basınç değerinde ani bir düşüş, sıvı alışında büyük ve ani bir artış gözlenir. Kırılma
anından bir önceki en yüksek basınç değeri o kademe için en fazla basınç değeridir.
Oluşturulan kırıktaki basınç, kırığa dik yöndeki gerilime (minimum asal gerilim) eşittir (DSİ,
1985). Zamana karşı basınç ve enjekte edilen sıvının davranışı Şekil 6.4’de verilmiştir.
BASINÇ ALTINDA SU
VEYA ENJEKSİYON
Hidrolik
kırık
ZAMAN
Deney
kademesi
Şekil 6.4: Hidrolik kırılma deneyi ve tipik basınç, akış, zaman ilişkisi (DSİ,1985)
Hidrolik kırık oluşturma yöntemi , ilk olarak petrol kuyularında uygulanmış ve geliştirilmiştir.
Kuyu içine yüksek basınçlar altında enjekte edilen sıvıların oluşturduğu hidrolik kırıklar,
kuyunun açıldığı kaya ortamının etkin permeabilite değerini artırdığı için, kuyudan yapılacak
olan petrol üretiminin yüksek verimli olmasını sağlamaktadır. Daha sonraki yıllarda hidrolik
kırılma anındaki basıncın, enjeksiyon çalışmalarında en fazla basınç değerinin belirlenmesi için
kullanılabilirliği araştırılmıştır. Aşağıda basınçlı su enjekte edilmek suretiyle hidrolik kırılmanın
teorik anlatımı verilmiştir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 119
Ortama nüfuz edebilen sıvı (örneğin su) enjekte edilerek, kuyu içindeki basıncı artırmakla,
kuyu çevresindeki toplam basınçlar doğal olarak artış gösterir. Artış gösteren toplam
basınçların çatlak üzerinde etkisi, boşluk basıncının artması nedeni ile efektif gerilimlerin
azalmasına göre karşılaştırıldığında küçük olduğu düşünülür. Basit olarak bunu henüz
gerçekleşmemiş çatlak bölgesindeki boşluk basıncının, kuyu içinde ölçülen enjeksiyon
basıncına eşit olduğu düşünüldüğü durumda düşey kuvvet, büyük asal gerilimdir.
Enjeksiyondan önce efektif gerilimler aşağıdaki gibi olacaktır.
s’1 = (g.h)
s’3 = K. s’1 = K.(g.h) şeklinde olacaktır.
Asal gerilmeler arasındaki oran (K) 1 veya 1 den küçük alınır. Kuyudaki enjeksiyon basıncının,
hidrolik kırılma anındaki enjeksiyon basıncına ulaşabilmek için (Pe)’ye kadar artırılması, efektif
gerilmeleri (Pe) basıncı kadar eşit oranlarda azaltır.
(g × h - g w × hw ) × (1 + K ) (g × h - g w × hw ) × (1 - K )
Pe = - - c ' × cos f
2 2 sin f
elde edilen eşitlik, sonuç olarak hidrolik kırılma anında etkin basıncın bulunmasını sağlar.
H.ÖZKAN, 2006
120 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Eğer en büyük asal gerilme yatay ise, kırılma anında asal gerilmeler;
(g × h - g w × hw ) × (1 + K ) (g × h - g w ) × (K - 1)
Pe = - - c ' × cos f olur.
2 2 sin f
Yukarıda eşitlikleri verilen hidrolik kırılma oluşum mekanizması Şekil 6.5’de verilmiştir. Şekilde
yerel gerilimlerle verilen efektif gerilme dairesi, boşluk basıncının artırılması ile kırılma çizgisine
teğet oluncaya kadar hareket eder ve kırılma meydana gelir.
Eğer en büyük asal gerilme dikey yönde etki ederse, kırılmaların bir üç eksenli sıkışma
dayanımı deneylerinde olduğu gibi dikey eksene doğru eğilmeleri beklenebilir. Tersi olarak,
eğer en büyük asal gerilme yatayda etki ediyorsa, kırılmalar yataya doğru eğimli olurlar
(Albayrak ve Bozkurt,1977).
t Kesme Gerilmesi
f
Mohr Kırılma Eğrisi
c’
s1 ’- g.h.hw
s1’
Kesme kuvvetleri sabit kalarak, yukarıdaki (Pe) enjeksiyon basınçlarının derinlikle artığı
görülebilir. Bu eşitlikler daha önce değinildiği gibi enjeksiyon çalışmalarında uygulanacak
basınç değerinin belirlenmesinde kullanılan “Başparmak Kuralı – The Rule of Thumb” olarak
isimlendirilen kuralın (her bir feet = 30.48 cm örtü kalınlığına karşılık 1 psi = 0.07 kg/cm2
basınç uygulanması) asal gerilim oranının 1 olduğu ve çekme gerilmeleri olmayan kayalara
uygulandığını açıklamaktadır.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 121
Burada, (b) zayıf yüzey ile en büyük asal gerilme yönü arasındaki açıdır.
Eğer zayıf yüzey yataysa ve en büyük asal gerilme örtü tabakası basıncına eşit ise (b) = 900’dir
ve asal gerilimler arasındaki (K) oranı = 1 alınırsa, bu durumda eşitlik;
P c'
manometre basıncı; = 1+ × cot f olur.
g ×h g ×h
En küçük asal gerilme örtü tabakasının basıncına eşit olması halinde (b) = 00’dir ve bu
durumda da en son eşitlik elde edilebilir. Eğer yatay yüzeyler etken zayıflık yüzeyleri ise ve bu
yüzeyler boyunca kesme gerilme parametreleri biliniyorsa, bu son eşitlikten izin verilebilir en
yüksek enjeksiyon basıncı bulunabilir.
Çizelge 6.1: Baldenhead Barajı hidrolik kırılma deneyleri verileri (Albayrak ve Bozkurt 1977)
H.ÖZKAN, 2006
122 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
2 dakika
4 dakika
0.6 0.6
enjeksiyondan sonra sonra
0.94 litre/saniyeye Deney no :2
0.5 0.5
giden akım Tıkacın altı 19.8 m’de
0.4 0.4
Deney no :1 0.3
0.3
Tıkacın altı 12.2 m’de
0.2 0.2 Kırılmadan sonra
azalan basınç
0.1 0.1
0 0
1 2 3 4 1 2 3 4
2 2
Basınç (Pe) – kg/cm Basınç (Pe) – kg/cm
0.6
Enjeksiyon miktarı - litre/saniye
0
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
2
Basınç (Pe) – kg/cm
0.1 0.1
0 0
1 2 3 4 1 2 3 4
2 2
Basınç (Pe) – kg/cm Basınç (Pe) – kg/cm
Şekil 6.6: Baldenhead barajında yapılan hidrolik kırılma deneyleri basınç-akım grafikleri
(Albayrak ve Bozkurt 1977’den düzenlenmiştir)
Alüvyon enjeksiyonunda başarı, diğer tüm enjeksiyon uygulama alanlarında olduğu gibi,
kuyuya enjekte edilen karışımın miktarı ile ölçülemez. Önemli olan, uygun gereçlerin, uygun
basınçlar altında ve uygun ekipmanlar kullanılarak enjekte edilerek, sağlamlaştırma ve/veya
geçirimsizlik açısından istenilen başarı ölçütlerini sağlamaktadır.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 123
Q × w×v r
P - Po = ×
2 × p × k × v0 × e r0
Burada ;
P0 = Yeraltısuyu düzeyi (m) (basınca çevirmek için 10.33 ile çarpılır - kg/cm2)
Boru
sabitleme enjeksiyona ara verilir yada enjeksiyon basıncı
enjeksiyonu düşürülür. Ektansometreler mekanik olabileceği
gibi, sesli veya ışıklı uyarıcı sistemler de içerebilir.
Yaklaşık 1m
ankraj Şekil 6.7: Mekanik ekstansometre (Weaver,1991)
enjeksiyonu
H.ÖZKAN, 2006
124 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
BÖLÜM 7
7. BARAJLARDA ENJEKSİYON DELGİLERİ VE DİZGİLERİ
Perde Sağlamlaştırma
Enjeksiyonu Enjeksiyonu
Beton
Plakalar
Beton
Yastık 50 m derinliğinde ikincil
perde enjeksiyonu Sağlamlaştırma
(galeriden - eğimli) Enjeksiyonu (Gövde
altında 3mx3m karelaj,
Sağlamlaştırma 12 m derinlik)
Enjeksiyonu
50 m derinliğinde birincil
Perde Enjeksiyonu perde enjeksiyonu
(galeriden - düşey)
ÖN YÜZÜ BETON KAPLAMALI BARAJ
ENJEKSİYONLARI BETON KEMER BARAJ (GÖKÇEKAYA BARAJI) ENJEKSİYONLARI
Dolgu tipi barajlarda, baraj gövde dolgusunun alüvyon veya benzeri zeminlere oturduğu
durumlarda enjeksiyon öncesinde, zemin düzeltilerek titreşimli silindirlerle ile sıkıştırılır ve
enjeksiyon çalışmasına geçilir. Eğer dolgu baraj kaya temele oturacaksa, gevşek ve ayrışmış
gereçler kaldırılır, gerekli görülmesi durumunda bu kaldırılan gereçlerin yerine beton doldurulur
ve alan temizlenerek enjeksiyon çalışmasına geçirilir. Sağlamlaştırma enjeksiyonları,
geçirimsiz çekirdek altında gerekli görülen aralıklardaki delgilerden uygun basınçlar altında
yapılır. Genellikle dolgu barajlarda enjeksiyon perdesi ekseni ile baraj ekseni aynıdır. Yani
perde enjeksiyon delgilerinin ekseni, barajın tam ortasından geçer.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 125
Beton ağırlık, beton kemer, silindirle sıkıştırılmış katı dolgu, silindirle sıkıştırılmış beton tipi
barajlarda, akış yukarıya yakın gövde içindeki galerilerden perde enjeksiyonu yapılır. Ön yüzü
geçirimsiz örtü kaplamalı (beton, membran vb. kaplamalı) barajlarda ise enjeksiyon perdesi,
akış yukarı şev eteğindeki “plinth” adı verilen yastık betonu altında oluşturulur. Beton tipi baraj
temellerinde en son kazı sınırının 0.50 m üstüne kadar kazı için patlatma yapılması, geri kalan
kazının diğer yöntemlerle tamamlanması gibi bir kısıtlama olmasına rağmen, temel kayası
patlatmalardan zarar görür. Bu nedenle temel kayanın fiziksel özellikleri ve patlatmalardan
gördüğü zarara göre kabul edilen bir karelaja uyularak, delikler açılır ve sağlamlaştırma
enjeksiyonları yapılır Aynı zamanda beton barajlarda betonun yaslandığı kaya şevlerinde de
yukardaki nedenlerden dolayı sağlamlaştırma enjeksiyonu yapılır (Tolun, 1995).
Perde enjeksiyonlarının ilk amacı, temelin geçirimsizliğini ve buna bağlı olarak aynı zamanda
temelin sağlamlaştırılmasını sağlamaktır.
Bölüm 2’de değinildiği üzere basınçlı su basma ve basınçsız su basma (sızma - permeabilite)
deneylerinden elde edilen veriler ile kayaların geçirimlilik sınıflaması yapılır. Bu sınıflamaların
sınır değerleri enjeksiyon delgilerinin boylarının ne kadar uzunlukta olacağı konusunda bilgi
verir.
Enjeksiyon perdelerinin boylarını belirleyecek kesin ölçüt olmamakla birlikte USBR (United
States, Bureau of Reclamation) tarafından önerilen gözlemsel yöntem bulunmaktadır
(Şekercioğlu, 1998). Bu yönteme göre enjeksiyon perdesi boyunun belirlenmesi için, jeolojik
birimlerin geçirimlilik değerlerine göre uygun üç eşitlikten biri seçilerek hesaplama yapılır (Şekil
7.2). Hesap yöntemi ile bulunan perde enjeksiyonun delgi boyları, deneme enjeksiyonlarının
değerlendirilme sonuçlarına göre kısaltılıp, uzatabilinir.
H.ÖZKAN, 2006
126 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
LUGEON DEĞERİ
Geçirimli Az Geçirimli Geçirimsiz
Çok Geçirimli
25< 25 5 1 1>
Yarı
Çok Geçirimli Geçirimli Geçirimli Az Geçirimli Geçirimsiz
-2 -3 -4 -5 -6 -6
10 < 10 10 10 10 10 >
3 2 1
2 1 1
h¢ = h+c h¢ = h+c h¢ = h + c
3 2 3
C = 23 m C = 7.5 m
Ano uzunluğunun ve buna bağlı olarak delik aralıklarının belirlenmesi için, daralan aralık ve
eşkenar üçgen teknikleri, en sık kullanılan deneme enjeksiyonu türleridir. Deneme
enjeksiyonlarında, enjeksiyonu tamamlanan gruplarda (birincil – ikincil - üçüncül grup gibi)
enjeksiyon katılaşma (priz) zamanına kadar beklemek gereklidir. Çeşitli oranlarda hazırlanan
karışımların enjeksiyon katılaşma zamanı laboratuvar ortamında kolaylıkla belirlenebilir.
Deneme enjeksiyonlarında basınçlar Bölüm 6’da anlatıldığı gibi, enjeksiyon karışım oranları ise
Bölüm 4.1.2’de olduğu gibi düzenlenir.
Konu anlatımı sırasında örnek olarak yatayda 24 m uzunluğunda ano alındığında, tek sıra
daralan aralık enjeksiyon dizgisi tekniğinde (Şekil 7.3),
· Ano başlarında bulunan “A” ile belirtilen birincil kuyular daha önceden belirlenen
derinlikte (Bölüm 7.1.1) sırasıyla açılır, açılmalarını izleyen aşamada su deneyleri
yapılır ve enjeksiyonları tamamlanır ve enjeksiyon katılaşma zamanı kadar beklenir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 127
A C D C B C D C A
3m 3m 3m 3m 3m 3m 3m 3m
6m 6m 6m 6m
12 m 12 m
24 m
1 A A 2 B
1 2 3
3 C C 4 D D D D
4 5 6 7 8 9
Kontrol Kontrol a
5 Kuyusu Kuyusu
· “B” kuyusunda istenilen enjeksiyon başarı ölçütünü denetleme için “A” ve “B”
kuyularının aralarına girerek “C” üçüncül kuyular açılır ve işlemler tekrarlanarak ano 6
m’ye daraltılır.
· “C” kuyularında istenilen enjeksiyon başarı ölçütünü denetlemek için de “D” dördüncül
kuyuları açılır ve enjeksiyonları tamamlanır.
· “D” kuyularının enjeksiyon işleminden sonra anodaki tüm kuyuları veya perde
enjeksiyonu kuyularının derinliklerine bağlı olarak birden fazlasını kesecek şekilde
düşeyle (a) açısı kadar eğimli, karotlu kontrol kuyusu açılır. Su testleri sonrasında, bu
aşamada enjeksiyon başarılı olmuş ise, 3 m aralıklarla daralan teknik ile 24 m
uzunluğunda, önceden belirlenen derinlikte enjeksiyon perdesi oluşturulur. Kontrol
H.ÖZKAN, 2006
128 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
· İstenilen başarı sağlanamamış ise aralıklar, 1.5 m’ye düşecek şekilde kuyu aralarında
delgi yapılarak, deneme enjeksiyonlarındaki işlemler tekrarlanır.
Eğer tek sıra daralan aralık sisteminde yeterli başarı sağlanmamışsa, enjeksiyon karışımları
değiştirilir yada çift sıra tekniğini denemek düşünülebilir.
Çok geçirimli jeolojik birimlerde tek sıra yerine çift sıra enjeksiyon delgi dizgisi yöntemi ile
deneme enjeksiyonu yapmak daha iyi sonuçlar verebilmektedir (Şekil 7.4).
Bu teknikte geçirimsizlik perdesi oluşturulacak yapının ekseni tam ortada kalacak şekilde, akış
aşağıda ve akış yukarısında, aralarında 1.5 m uzaklık olacak şekilde şaşırtmalı olarak 2 sıra
enjeksiyon kuyusu sıralanır. Kuyulardaki enjeksiyon işleminin yapılma sırası Şekil 7.3’deki
gibidir. Gerekli görüldüğü zaman bu kuyuların aralarında ve yapının ekseninde üçüncü sıra
deneme enjeksiyonu kuyuları ve/veya enjeksiyon başarısını denetlemek için kontrol kuyuları
açılabilir. Kuyuların açılması ve enjeksiyon işlemlerinin denetlenmesi tek sıralı enjeksiyon
dizgisindeki gibidir.
1 3 5 7 9
Akış yukarı sırası
0.75 m
3m 3m
1.5 m
Eksende kontrol
0.75 m
0.75 3m 3m kuyusu sırası
2 4 6 8
Akış aşağı sırası
1.5 m 3m 3m
12 m
Eşkenar üçgen tekniği daha çok geniş çatlak aralıkları ve boşluklu (karstik) alanlarda
uygulanır. Bu tekniğin uygulanması için kenar uzunlukları 3 m veya daha fazla olan bir eşkenar
üçgenin köşelerine birincil kuyular, kenar ortalarına ikincil kuyular ve ağırlık merkezine de
kontrol kuyusu gelecek şekilde 7 kuyudan oluşan proje hazırlanır (Şekil 7.5).
(Şekerçioğlu,1998)
· Öncelikle ortadaki 1 nolu karotlu kontrol kuyusu açılır ve su testleri yapılır. Bu kuyu
enjeksiyon sonrasında tekrar karot almak ve su testi yapmak için içi temiz kumla
doldurulur.
· Bu işlemlerden sonra üçgenin köşelerinde yer alan 2-3-4 nolu birincil kuyular sırasıyla
delinir, enjeksiyonları yapılır. Birincil kuyularda enjeksiyonu tamamlanan kuyu kalın
harç ile doldurulur. Böylece diğer kuyulardan yapılan enjeksiyonların bu kuyuya sızması
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 129
· Birincil kuyularda işlemler tamamlandıktan sonra 1 nolu kontrol kuyusu karotlu olarak
tekrar açılır ve su testleri yapılır. Çimentolu kuma veya sadece kuma denk gelinen
yerler ayrıntılı olarak kayıt edilir. Birincil kuyuların (2-3-4 nolu kuyular) enjeksiyonlarının
öncesinde ve sonrasında kontrol kuyusunda (1 nolu kuyu) yapılan su testleri
karşılaştırılır. Enjeksiyon sonrası su testlerinde başarı ölçütü sağlanmışsa, enjeksiyon
uygulaması başarılı sayılır.
· Tersi durumda, kontrol kuyusu tekrar temiz kumla doldurulur ve eşkenar üçgen şekilli
enjeksiyon dizininin kenar ortalarına denk gelen yerlerde, 5-6-7 nolu ikincil kuyular sıra
ile açılır ve açılmalarını izleyen aşamalarda, birincil kuyuların enjeksiyonlarındaki
işlemler tekrarlanır.
· Daha sonra kontrol kuyusu aynı şekilde açılarak enjeksiyonun başarı ölçütü denetlenir.
Eğer bu aşama sonunda da başarı sağlanamaz ise deliklerin aralarına girilerek deneme
enjeksiyonları tekrarlanır.
1.5
3m
5 7
1.5
1
3 6 4
Deneme enjeksiyonu işlemi tamamlandıktan sonra, deney zamanı boyunca yerinde yapılan
gözlemler, tutulan kayıtlar ve alınan karotlar incelenerek bir değerlendirme yapılır.
Delik aralıklarının belirlenebilmesi için, birincil, ikincil, üçüncül ve kontrol kuyularının enjeksiyon
alış miktarlarına bakılır (Çizelge 7.1). Enjeksiyon alışları daralan aralık tekniğine göre uygun
olarak geçişli azalma gösteriyorsa, yapılan enjeksiyon uygulanan alanda başarılı olmuş sayılır.
Birincil ve ikincil kuyulardan sonra enjeksiyon alışları çok az, “düşük” olmuş ise üçüncül
kuyulara gerek olmadığı, kuyuların seyrek aralıklı olarak dizgilerinin yapılması ve başka bir
dizgiye gerek olmadığı anlaşılır. Bu durumların tersi gerçekleşmiş ise kuyu aralıkları sıklaştırılır
ve birden fazla dizgiye gerek olduğuna karar verilebilir (Özbek, 1987).
H.ÖZKAN, 2006
130 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Çatlaklı ve karstik kayalarda kuyu aralıklarının önceden belirlenmesi için yapılan bazı teorik ve
ekonomik yaklaşımlar birbirinden değişik düşünceleri ortaya çıkarmıştır (Özbek, 1987).
· Büyük açıklıklı, çok çatlaklı ortamlarda enjeksiyonun yayılım etki yarı çapı gerektiğinden
geniş olur. Bu durumda enjeksiyon delgilerinin aralıkları seyrektir. Böylece toplam delgi
miktarı düşük olur ama kuyu başına basılan enjeksiyon miktarı fazladır.
· Diğer yönde ise, az açıklıklı, seyrek çatlak sistemlerinde etki çapı dar olacağından
enjeksiyon kuyu aralıkları sık olur. Daha fazla delginin yanı sıra kuyu başına basılan
enjeksiyon miktarı düşüktür.
· Bir diğer konu da enjeksiyon basınçlarının yüksek olması durumunda enjeksiyon etki
çapına bağlı olarak kuyu aralıkları sık, düşük basınçlarda ise kuyu aralıkları seyrektir.
Bu değerlendirmelerin sonunda kuyu açma maliyeti ile karışım maliyeti arasında karşılaştırma
yapılmalı, çözüm yolu araştırılmalı ve en uygun enjeksiyon basınçları seçilmelidir.
DSİ Genel Müdürlüğü’nün enjeksiyon işleri ödemelerine yönelik birim fiyatlarında alışlar, metre
başına karışımda basılan katı madde (çimento, bentonit) miktarları gözönüne alınarak 7 sınıfa
ayrılmıştır. Bu sınıflama temel alınarak enjeksiyon alışlarının sınıflaması Çizelge 7.1’de
verilmiştir.
Enjeksiyon alışlarının izlenmesi için yan yana sütunsal olarak kuyular çizilir. Her kuyuya ait
kademeler bu sütunlarda gösterilir ve kademelerdeki alışlar renklendirilir. Grafiklerde alışların
renklendirilerek izlenmesi, enjeksiyon yapılan alandaki birimlerin fiziksel özelliklerini kolaylıkla
yansıtacaktır. Ayrıca hazırlanan grafiklere görsellikle kolay anlaşılma özelliği kazandırılmış
olacaktır. Renklendirme için bir ölçüt olmamasına rağmen grafiklerde birliktelik sağlanması
amacıyla, hidrojeolojide akiferlerin harita üzerinde özgül debilerine göre renklendirilmesi (Atuk,
1970) temel olarak alınmıştır (Çizelge 7.1).
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 131
Baraj gövdesi altında yapılan perde ve sağlamlaştırma enjeksiyonlarının delgileri açıktan veya
enjeksiyon galerilerinden yapılır (Şekil 7.6). Açıktan yapılan enjeksiyon uygulamaları daha çok
küçük baraj ve göletlerde yapılır. Bu sistemde gövde altı enjeksiyonların bitirilmesinden sonra
gövde dolgu çalışmalarına geçilebildiğinden dolayı baraj yapım süresi uzamaktadır. Aşağıda
amaçları ve avantajları verilen enjeksiyon galerilerinin düzenlenmesi ile bu gibi olumsuzlukların
önüne geçilebilir (Tolun, 1995).
- Enjeksiyon perdesinin oluşturulmasından sonra, tekrar enjeksiyonla desteklenme
gereği ortaya çıkarsa, enjeksiyon yerlerine ulaşılabilmesi,
- Enjeksiyon deliklerinin boylarının kısaltılması ve enjeksiyonun daha etkin yapılabilmesi,
- Topografyanın enjeksiyon çalışmasına olanak sağlamadığı kör bölgelere erişilebilmesi,
- Enjeksiyon çalışmalarının, diğer yapım çalışmaları ile girişiminin önlenmesi,
- Gövde ağırlığı altında enjeksiyon basıncının alttan kaldırma etkisinin azaltılması,
- Enjeksiyon perdesinin yamaçların ötesine uzatıldığı durumlarda, açıktan yapılan ve
araziden göl alanı su düzeyine kadar delinecek gereksiz delgi boylarından kazanç
sağlanması,
- Temelin sızdırma durumunun her zaman kontrol edilebilmesi olanağı,
- Galerilerin diğer amaçlara yönelik kullanılması için ulaşım olanakları sağlaması vb.
Kullanılan delgi gereçlerinin (makine, matkap vb.) nitelikleri, delinen kayacın sertlik derecesi
gibi etmenler dik kuyuların delgisi sırasında düşeyle açı yapılmasına neden olabilir. Kuyunun
derinliğinin artması ile düşeyle olan açının etkisiyle kuyu tabanında ileriye, geriye veya yanlara
doğru ötelenmeler olabilir. Bu durumda oluşturulmaya çalışılan enjeksiyon perdesinin
geometrisinin bozulmasının yanı sıra, perde derinliği düşeyde eksik kalacaktır. Olabilecek bu
ötelenmenin etkisini en aza indirebilmek için eğer olanaklı ise genelde perde enjeksiyon
delgilerinin boyunun kısa tutulması istenir. Ayrıca delgi boyu artıkça, delgi ve enjeksiyon
işlemlerinde zaman ve ekonomi açısından zorluklar ortaya çıkmaktadır. Bu gibi
olumsuzlukların önlenebilmesi için enjeksiyon perdesinin derinliğine bağlı olarak bir veya daha
fazla sayıda enjeksiyon galerisi ile perde enjeksiyonları bölünerek yapılır. Şekil 7.7’de
Manavgat Çayı üzerinde inşaa edilen Oymapınar Barajı’da galerilerle bölünmüş ve yüzeyden
yapılan perde enjeksiyonlarının konumları verilmiştir.
Enjeksiyon galerileri, beton barajlarda genellikle gövde içerisinde, dolgu barajlarda ise temel
yüzeyinde kondüvi (aç-kapa yöntemi) veya temel kayası içerisinde tünel şeklinde düzenlenirler
(Şekil 7.8). Aç-kapa kondüvi tekniğinde yapılan galeriler daha kolay inşaa edilirler, fakat yapım
süresinde baraj gövdesindeki diğer çalışmalara engel oluşturur. Ayrıca anolar arasındaki (8
veya 10 m uzunluğunda) derzlerin sızdırmazlığını sağlamak, özellikle temelin farklı oturması
durumunda zor olmaktadır (Tolun, 1995). Tünel açma tekniği ile temel ana kayasında açılan
galeriler ile çekirdek tabanı arasında kalan kaya bölgesi ışınsal enjeksiyon ile geçirimsiz
duruma getirilmelidir. Galeriler, içerisinde çalışacak sondaj makinasının tij uzunluğuna ve
makinanın açılı delgi yaparken çalışma pozisyonuna uygun olarak boyutlandırılmaktadır.
Şekil 7.9’da bir dolgu barajın (Kızılcapınar Barajı – Kdz. Ereğli) enjeksiyon galerisinden yapılan
perde enjeksiyon sistemi örnek olarak verilmiştir (Özkan,1994). Yüzeyden enjeksiyon
galerisinin taban kotuna kadar 1.kısım perde enjeksiyonları, galeri tabanından ise perdenin
gerçek derinliğine kadar inilerek 2. kısım enjeksiyonlar gerçekleştirilmiştir. 3 veya daha fazla
galeri sisteminde de aynı uygulama yapılır. Bölünmüş 2 kısım enjeksiyon perdesinin
birleştirilmesi için galeri içinde “bağlantı (irtibat) enjeksiyonları” yapılmıştır. Bölünmüş
enjeksiyon perdeleri enjeksiyon galerisini kesmeyecek şekilde akış yukarı eğimli olarak yapılır.
Ayrıca perde enjeksiyonunun akış aşağısında yeraltısuyunun toplanabilmesi, boşluk suyu
basıncının azaltılması için, perde enjeksiyonları ile yaklaşık aynı eğimde veya aynı eğimde
galeri içinden drenaj delgileri yapılmaktadır.
H.ÖZKAN, 2006
132 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
AÇIKTAN ENJEKSİYON
Baraj Kreti
Derivasyon
Tüneli
AÇIKTAN ENJEKSİYON
Baraj Kreti
Enjeksiyon
Galerisi
Derivasyon
Tüneli
Genel olarak derinlik artıkça zeminin sağlamlık derecesi de artar. Baraj yerinde sıyırma ve cut-
off kazıları sırasında patlatmanın etkisi, yüzeyden itibaren sığ derinliklerde ayrışmanın etkisi
gibi nedenlerle temel zayıflık gösterir. Bu zayıflıkların etkilerinin giderilmesi için baraj gövdesi
altında sığ derinliklerde (0 – 25m) kapak (sağlamlaştırma) enjeksiyonları yapılır. Aynı zamanda
daha sonra yapılacak ve geçirimsizliliği sağlayacak olan perde enjeksiyonlarının, sığ
derinliklerde yer alan kısımları, sağlamlaştırılmış zeminde güvenli olarak yapılabilir.
Kapak delgileri dizgisi, perde enjeksiyon dizgisinin akış aşağısında ve yukarısında olmak
koşulu ile en az 2 sıra şaşırtmalı olarak yerleştirilir. Perde enjeksiyonları ile ara uzaklığı 1.5 m
olarak alınır. İkişer sıra olmaları halinde kapak dizgileri ara uzaklıkları 3 m’dir (Şekil 7.10).
H.ÖZKAN,2006
SOL YAKA
SAĞ YAKA
Beton Beton Kemer Baraj
Yardımcı Beton
Kaplanmış
H.ÖZKAN, 2006
Kemer Baraj
Yüzey
Kot :185.50 m
Kot : 185.50 m
1 9
98.00 m
130.00 m
98.00 m 6
3
2 98.00 m 110.00 m
Kot :33.00 m
35.00 m
7
Otluk Formasyonu (Şist) Sınırı
5
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Kot :33.00 m
Enjeksiyon Galerileri
Derivasyon Tüneli
kot :30.00 m
Enjeksiyon Perdesi Yüzey Alanları Enjeksiyon Delgileri Akış yukarısı Enjeksiyon Perdesi Sınırı
1 (Otluk Formasyonu – Şist - 30 m içerisinde)
2 2
. 9 000 m 6. 8 000 m
2 2
2. 18 000 m 7. 29 000 m
2 2
3. 6 000 m 8. 34 000 m
2 2
4. 1 800 m 9. 40 000 m
2
5. 9 000 m
Şekil 7.7: Oymapınar barajı gövdesinde perde enjeksiyonları persfektif görünüşü (Altuğ, 1999)
133
134 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
DOĞAL ZEMİN
Beton
barajlarda,
gövde içinde
Drenaj
Perde Perde a
Delgisi a
Enjeksiyonu Enjeksiyon
Delgisi
Drenaj
Delgisi
Bağlantı
Enjeksiyon
Delgisi
AKIŞ AKIŞ
YUKARISI AŞAĞISI
Dolgu
Perde barajlarda
Enjeksiyonu gövde altında
(aç-kapa
kondüvi)
Perde Drenaj
Enjeksiyon Delgisi
Delgisi
a a
Işınsal
Enjeksiyon Dolgu
barajlarda,
gövde altında
Perde (kayada tünel)
Enjeksiyonu
Şekil 7.8: Galeri konumları Şekil 7.9: Galeriden perde enjeksiyonu uygulaması
3m 3m
3m
3m 3m
Şekil 7.10: Baraj gövdealtı iki sıra kapak (sağlamlaştırma) enjeksiyonu dizgisi
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 135
Tünel sırasında, oluşturulan boşluğun cidarlarında yer alan kayalar ilksel özelliklerini yitirir.
Yeni çatlakların oluşumu, paralanma gibi olumsuzluklar tünel açılımı sırasında püskürtme
beton, çelik hasır, çelik iksa gibi destek türleri ile geçici olarak giderilir. Tünel açılıp, kaplama
betonu çalışmaları ve dolgu enjeksiyonları tamamlandıktan 15 gün (katılaşma için bekleme
zamanı) sonra sağlamlaştırma (konsolidasyon) delgileri ve enjeksiyonları yapılır (Şekil 7.11 ve
Şekil 7.12). Sağlamlaştırma enjeksiyonu delgilerinin dizgisi tünel boyunca 3’er metrelik
kesitlerde ve şaşırtmalı olarak eşit açı değeri ile uygulanır. Daha önceden enjeksiyonları
yapılmış olan dolgu enjeksiyonu delgileri delinerek derinleştirilir ve enjeksiyonları dolgu
enjeksiyonlarında olduğu gibi tabandan başlayarak, tavana doğru olacak şekilde yapılır.
Sağlamlaştırma enjeksiyonu delgilerinin boyu 5 metreyi geçmesi durumunda, kuyunun
enjeksiyonu 2 kademe halinde yapılır. Enjeksiyon işleminin ardından enjeksiyon karışımının
katılaşması beklenir ve kuyunun boşluğu kalın harç ile doldurularak, pürüzsüz bir şekilde delik
ağzı sıvanır. Temel olarak sağlamlaştırma delgilerinin boylarının ve 3 m’lik kesitlerdeki
sayısının belirlenmesinde, tünelin çapı, şekli, patlatmanın şiddeti ve kayacın fiziksel özellikleri
vb. faktörler etkilidir. Sadece bilgi olması açısından, DSİ tarafından delik sayısı ve delik boyu
için aşağıdaki eşitlikler kullanılmaktadır. Bu eşitlikte r = betonlanmış tünelin iç yarı çapıdır.
Baca diye de isimlendirilen şaftlar (düşey–eğimli galeri) uzun tünellerde ulaşım, havalandırma,
enerji tünellerinde denge bacası ve benzeri işlevleri yerine getirmek için açılır. Şaftların
enjeksiyonları amaçlarına göre 2 türlüdür. Bunlar;
· Şaft açıldıktan sonra beton kaplaması ile zemin arasında kalabilecek boşlukların
doldurulması ve açılım sırasında zarar gören zeminin iyileştirilip, sağlamlaştırılması için
şaft içinde yatay delgilerden yapılan enjeksiyonlardır.
H.ÖZKAN, 2006
136 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
C 2 1 C
o
22.5
o
45
B 1 1 C
o
45
2 B
B 1
A 2 2 B
2 C
C 2 1 C
o
60
B 1 1 C o
60
B 1 2 B
A 2 2 B
A 2 1 A
1 A
1. KESİT 1. KESİTTEN 3 METRE SONRAKİ 2. KESİT
Şaşırtmalı olarak önce 1 nolu kuyular sonra 2 nolu kuyular açılır ve enjeksiyonu yapılır. 1 ve 2 nolu kuyularda açılma
öncelik sırası A,B,C,’dir
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 137
DÜŞEY ENJEKSİYON
DELGİLERİ YÜZEY
0
YATAY ENJEKSİYON
DELGİLERİ
Yeraltısuyu Düzeyi
50 İç çap : 7 m
LİTOLOJİ :
KİL + MARN + SİLEKS
100
TÜNEL TAVANI
1 1 2
Enjeksiyondan önce su kaçakları :
80 – 120 litre/saniye
Enjeksiyondan sonra su kaçakları :
9 litre/saniye 2 2
2 5m 1
Yatay Enjeksiyon
Delgileri 1
1
Düşey Enjeksiyon
Delgileri 1 2
2 2
Enjekte edilen toplam katı
Şaft iç çapı : 7 m 2 1 madde miktarları :
Düşey delgi boyu : Yaklaşık 95 m 1
Düşey kuyuların merkezden uzaklığı : 8.5 m ÇİMENTO : 1 284 000 kg
(*)Yatay delgi boyu : 9 m (4.5+4.5m iki kademe) KUM : 172 000 kg
(*)Yatayda bir kesitte delgi sayısı : 8 adet TALAŞ : 6 000 kg
(*) Yatay delgi boyu ve 1 kesitte yatay delgi sayısı net olmadığı için yazar tarafından belirlenmiştir.
Şekil 7.13: Kınık tüneli şaftı enjeksiyon dizgileri (Albayrak ve Türkel, 1980’den uyarlanmıştır)
H.ÖZKAN, 2006
138 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
EĞİMLİ ENJEKSİYON
DELGİLERİ
D
(A) : Tek sıra dizgi
(B) : Çift sıra dizgi
(A) (C) : Çift sıra şaşırtmalı dizgi
D
Yeraltısuyunu kesmek için;
3 (A) : D = 0.6 – 0.8 m
(C) = ×D (B) : D = 0.8 – 1.0 m
2 (C) : D = 1.0 – 1.2 m
D D
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 139
Kil, silt, kum, çakıl gibi gereçler içeren pekişmemiş zeminlerde inşaa edilecek santral,
dolusavak düşü havuzu, büyük bina ve rafinerilerde yakıt depolama tankları temellerinde
taşıma gücü, duraylılık, kazı alanına su gelmesi gibi sorunların çözümü için enjeksiyon
yapılması düşünülmesi gereken uygulamalardandır.
Bu tür yapıların temel şekline göre enjeksiyon delgi dizgisi yapılır (Şekil 7.16). Pekişmemiş
zemin temel üzerine inşaa edilecek yapının boyutlarına ve yapının önemine göre enjeksiyon
delgi dizgileri dolayısıyla delgi sayısı azaltılabilir veya artırılabilir. Yapılacak delgilerin
derinlikleri yapının boyutlarına bağlıdır. Bu tür zeminlerde yapılacak enjeksiyonların
karışımlarında kimyasallar ve/veya çimento kullanılıp kullanılmamasına karar verilmesinde
zemini oluşturan gereçlerin tane boyu dağılımı ve permeabilite değerleri rol oynar.
H.ÖZKAN, 2006
140 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Kırık – çatlak açıklıklarının boyutları ve devamlılığı, boşluk hacimleri, zeminin fiziksel değerleri
gibi etkenlerle belirlenen karışım oranlarında uygulanan enjeksiyon çalışması sonunda Bölüm
6’da verilen refü basınçlarının sağlanması için pratik olarak uygulanan işlem sırası ve karışım
miktarları Şekil 7.17’de ve Şekil 7.18’de verilmiştir (DSİ, 1987).
Refü basınçları elde edilen kademelerde yapılan enjeksiyonların başarılı olup olmadığını
anlamak için, projenin özelliklerine bağlı olarak dik veya eğimli olarak kontrol delgileri yapılır
(bkz. Şekil 7.3). Bu tür kuyular, enjeksiyon işlemlerinin hepsinin tamamlanmasından sonra
veya belirli aralıkta (bir veya birkaç ano) enjeksiyonun bitirilmiş yerlerde, tamamen karotlu ve
su testleri uygulanarak, kontrol yapılacak olan enjeksiyon delgilerinin boyları kadar açılır.
Bu eşitlikte ;
Su testleri sonucunda, kontrol kuyularında bir veya birkaç kademede, birim basınç altında,
birim zamanda ve birim uzunlukta su kaçakları 0.1 değerinden büyük ise, o kademelerin
bulunduğu yerlerdeki kuyuların aralarına girilir. Ara kuyuların derinlikleri, eşitlikteki başarı
ölçütünü sağlamayan kademelerin alt kotlarına inecek şekildedir. Enjeksiyonları daha önce
belirtildiği gibi yapılır. Kontrol kuyularında yapılan basınçlı su testleri sonuçlarına göre, perde
enjeksiyonlarının başarı ölçütü lugeon değerleri ile de değerlendirilebilir (Çizelge 7.2). Ancak
bu konuda kesinleşmiş bir sınır değer bulunmayıp, perde derinliğine, tek veya çok sıra
olmasına göre kabul edilen başarı sınırları bulunmaktadır (Şekercioğlu, 1998). Bilgi olması
açısından Çizelge 7.3’de çeşitli baraj yerlerinde jeolojik birimlerin, enjeksiyon delgilerinde
metre başına aldıkları katı madde miktarları verilmiştir.
Enjeksiyonda başarı ölçütleri bölümünün hazırlanmasında büyük ölçüde DSİ (1987) tarafından
hazırlanan sondaj ve enjeksiyon teknik şartnamesinden yararlanılmıştır. DSİ tarafından yeni
şartnamenin hazırlıkları halen sürmektedir. Yeni hazırlanan şartnamede yer alacak perde
enjeksiyonu başarı ölçütlerinde değişiklik olabilecektir. Bu nedenle ileride bu bölüm ile yeni
hazırlanan şartnamenin ilgili bölümleri karşılaştırılmalıdır.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 141
Bu karışımdan 4 mikser
ver.
Refü basıncı sağlanmamış
Refü basıncı sağlanmış ise
ise Çimento / Su karışım
DUR. Diğer kuyuya GEÇ.
oranı 2/3’e GEÇ.
Refü basıncı sağlanmamış
ise Çimento / Su karışım
oranı 1/3’e GEÇ.
Bu karışımdan 4 mikser
ver.
Bu karışımdan 4 mikser
ver.
Bu karışımdan 20 mikser
ver.
Bu karışımdan 20 mikser
ver.
Şekil 7.17: Refü koşulu için perde ve sağlamlaştırma enjeksiyonu pratik uygulama şeması
(DSİ 1987’deki bilgilerden oluşturulmuştur)
H.ÖZKAN, 2006
142 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
DOLGU ENJEKSİYONLARI
Bu karışımdan 4 mikser
ver.
Bu karışımdan 20 mikser
ver.
Bu karışımdan 20 mikser
ver.
Şekil 7.18: Refü koşulu için dolgu enjeksiyonu pratik uygulama şeması
(DSİ 1987’deki bilgilerden oluşturulmuştur)
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 143
Çizelge 7.2: Lugeon değerlerine göre perde enjeksiyonu başarı ölçütleri (Şekercioğlu, 1998).
Lugeon Değerleri
Perde
Derinliği (m) Houlsby’e göre DSİ’e göre
Pinkerdon’a göre Levallois’e göre (Atatürk Barajı’nda)
Tek sıra Çift sıra
0 – 50
3–4 3
> 100 12 12
Çizelge 7.3: Jeolojik birimlere göre perde enjeksiyonu katı madde alışları (Tolun, 1995).
Baraj Yeri Jeolojik Birim Enjeksiyonda deliğin 1 metresine giden katı madde
H.ÖZKAN, 2006
144 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Şekil 7.19’da Kızılcapınar Barajı (Kdz.Ereğli, Zonguldak) perde enjeksiyonlarını kontrol amaçlı
eğimli yapılan delgi çalışması ve bu delginin 0-5 m kademesinden alınan ve çatlaklarına
çimento enjeksiyonu nüfuz etmiş andezite ait karot parçası görülmektedir.
Şekil 7.19: Perde enjeksiyonu eğimli kontrol delgisi ve enjeksiyonlu karot örneği (Özkan, 1994)
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 145
Perde delgi yerleri genellikle baraj sağ yakasından başlıyarak, sağ yaka sıfır noktası referans
alınarak verilir. Baraj perde enjeksiyonları yatayda o proje için belirlenen delik aralıklarına
(genelde 3 m) bölünerek perde enejeksiyonu delgi sayısı belirlenir. Yine o proje için belirlenen
ano uzunluğuna (genelde 24 m’lik bölüm) göre ano başı ve sonuna denk delgiler, birincil
(primer) delgilerdir ve (PA) simgesi ile gösterimi önerilir. Her ano ortasına denk delen delgiler
ikincil (sekonder) delgilerdir ve (PB) simgesi ile gösterilmesi ve PA ile PB arasındaki üçüncül
(tersiyer) delgilerin ise PD simgesi ile gösterilmesi önerilir. (PD) kuyularının ara uzaklığı 24
m’lik anolarda 6 m’dir. Bu 6 m’lik aralık dördüncül (PC) delgileri ile 3 m’ye düşürülür. Örneğin;
PA-0000 (P: perde enjeksiyon delgisi, A: ano başı delgisi, 0000: sağ yaka kret başındaki ano
başı delgisi)
PB-0036 (P: perde enjeksiyon delgisi, B: ikincil delgi, 0036: sağ yaka kret başından 36 m
ilerdeki delgi)
PC-0186 (P: perde enjeksiyon delgisi, C: üçüncül delgi, 0186: sağ yaka kret başından 186 m
ilerdeki delgi) gibi.
H.ÖZKAN, 2006
146 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
BÖLÜM 8
8. ENJEKSİYONLARIN FİZİKSEL VE KİMYASAL ÖZELLİKLERİ
Su / çimento oranı düşük olan enjeksiyon karışımlarının, viskozitesi yüksektir, akış zamanı
uzundur, su kusma çökelim ve tanecik ayrılması değerleri düşüktür. Akış zamanının azaltılması
için su miktarının artırılması gerekir ki bu durumda viskozite azalır ve buna bağlı olarak su
kusma, çökelim ve tanecik ayrılması fazla olur.
Su kusma etkisinin azaltılması için düşük viskoziteli karışımlar seçilebilir. Fakat bu durum
karışımın pompalanma yeteneğini azaltacağı için karışıma plastikleştirici, akışkanlığı artırıcı
katkı gereçlerin eklenmesi gerekebilir. Bu da maliyeti artırıcı bir unsurdur.
Çizelge 8.1: Ankrajlarda çimento enjeksiyonun genel özellikleri (Ganz ve Vildaer 2002)
Deney Yöntemi /
Özellik FIP El Kitabı [1] EN 447 [2] PTI [3]
Örnek Özelliği
[4] Mursh hunisi (çıkış ağzı
Akışkanlık / Akıcılık ≤ 25 saniye 11 – 30 saniye
10 mm veya 12.7 mm)
[1] Grouting of tendons in prestressed concrete", FIP Guide to Good Practice, Fédération Internationale
de la Précontrainte (FIP), Thomas Telford, London, 1990.
[2] Grout for prestressing tendons: Test Methods (EN 445), Grouting procedures (EN 446), Specification
for common grout (EN 447); European Committee for Standardization (CEN), Brussels, 1996.
[3] Specification for Grouting of Post-Tensioned Structures", Guide Specification, Post-Tensioning
Institute (PTI), Phoenix, Arizona, February 2001.
[4] Bir sınır verilmemesine rağmen, su / çimento oranının 0.40 – 0.45 değerlerini aşmaması önerilmiştir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 147
Çizelge 8.2: Ankraj enjeksiyonun niteliklerini belirlemek için önerilen deneyler (Ganz ve Vildaer
2002)
Enjeksiyonun katılaşma zamanı (setting) Karışımdan sonra katılaşmanın başlama zamanı : ≥ 3 saat
Hidratasyon, kimyasal bir bileşiğin su alması, diğer bir tanım ile su veya suyun elementleri ile
birleşmeyi içeren kimyasal bir olay olarak tanımlanabilir. Enjeksiyon içerisinde çimentonun
hidratasyonu için suya gereksinim vardır. Fakat, uygulamada yeteri kadar düşük viskoziteye
sahip enjeksiyon karışımı için gerekli olan su miktarı, hidrotasyonun sağlanabilmesi için gerekli
olan su miktarından daha fazla olmaktadır. Bu durumda karışımda, hidrotasyon için gerekli
olandan daha fazla su, karışım içindeki çimento taneciklerinin kümeleşerek çökelimine
(sedimantasyon) neden olur. Fazla olan su ise, karışımdan ayrılmaya başlar ve yoğunluk
farklılığından dolayı enjeksiyon karışımının üzerine çıkar, yani enjeksiyon fazla suyu kusar.
H.ÖZKAN, 2006
148 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
0.12
0.10
0.8
SU KUSMA (%)
0.6
0.4
0.2
0.0
0.28 0.30 0.32 0.34 0.36 0.38 0.40 0.42
(SU / ÇİMENTO) ORANI
Şekil 8.1: Su/çimento oranının 3 saat sonunda su kusmasına etkisi (Ganz ve Vildaer, 2002)
· Deneyin Yapılışı :
Hazırlanan enjeksiyon karışımının üst yüzeyinde toplanan serbest suyu ölçmeye yarayan kap
şekil 8.2’de görülmektedir. Şekildeki ölçülere göre imal edilmiş olan kaba ağırlığı belirli olan
enjeksiyon karışımı konur ve 2 saat beklenir. Bu zaman sonununda kabın üst kısmında
toplanan su alınır ve miktarı ağırlık olarak (gram) belirlenir. Toplam ağırlığa oranlanması ile
ağırlıkça % su kusma değeri hesaplanır (DSİ,1972). Diğer bir yöntem de ise silindirik bir tüp
içine enjeksiyon doldurulup, 2 saat sonunda yüzeyde toplanan suyun yüksekliğinin, tüpün
toplam yüksekliğine oranlanması ile bulunabilir. Deney yapılan ortamda su kusmayı
hızlandıracak, artıracak titreşim, sarsıntı yapabilecek makine v.b. olmamalıdır.
90 mm
SU h
H
40 mm
KATI
MADDE
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 149
Fazla suyun neden olduğu farklı durumlar ve açıklamaları Şekil 8.3’de verilmiştir. Su kusması
ile ortaya çıkan fazla su aynı zamanda metalik ortamların enjeksiyonunda paslanmaya –
aşınmaya (korozyona) neden olur. Enjeksiyonda yüksek basınç uygulaması su kusmasını
artırıcı yönde rol oynar (Ganz ve Vildaer, 2002).
P
1 – Basınç ve kohezyon ile
kontrol edilen refü durumu
P 1 – Basınç, kohezyon ve
çimentonun yığınlaşması ile
kontrol edilen refü durumu
H.ÖZKAN, 2006
150 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Sıvı bir ortamda, kil, çimento, boya gibi katı maddeleri süspansiyon halde tutan bütün
çözeltilerde genel olarak sürtünme kuvveti bulunmaktadır. Şerbetler içerisindeki tanecikler ne
kadar ince olursa o derece birbirlerine yakın olacaklarından kararlı olurlar. Sıvı kısım ne kadar
az olursa sürtünme kuvveti o kadar çok olur.
1-Serbest kısım,
Taneciğin gerçek özgül yüzeyi (Sr) büyükse, ikinci kısım da büyük olur ve sıvı ile karışabilmeye
o derece uygundur. Tanecik inceliğin etkisi, çeşitli çimentolarla yapılan çalışmalarla
incelenmiştir (Şekil 8.4). Bu şekilden görüleceği üzere, inceliğe ve su/çimento oranına göre
sürtünme kuvveti değişmektedir. Su/çimento oranı sabitken ve incelik 2000 cm2/g’ın üstünde
iken sürtünme kuvveti, pratikte incelikle orantılıdır.
0.40
1500
Su / Çimento
Sürtünme Kuvveti, din/cm2
0.50
500
0.60
Şekil 8.4: Su/çimento oranlarına göre sürtünme kuvveti ve özgül yüzey ilişkisi (DSİ, 1972)
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 151
Sürtünme kuvveti (f) katı maddenin özgül yüzeyiyle büyür (serbest su azalır). (f), sürtünme
kuvvetinin serbest su ile bağlantısını duyarlılıkla bulmak güçtür. Ancak aralarında ters orantı
olduğu söylenebilir. Yani özgül yüzey dolayısıyla sürtünme kuvvetinin artması serbest kalan
suyu (su kusmasını) azaltır.
Sr
f = dir.
K - Sr
(K – Sr) >0 ise toplam su bağlı sudan fazladır. Daha önce belirtildiği üzere bu koşul, deneysel
olarak mümkün değildir. Çünkü hava ile floküle olmuş tanecikler ölçümleri bozar.
Yoğunluğu 3.15 g/cm3 civarında olan çimentonun inceliği, enjeksiyon karışımları için çok
önemlidir. Portland çimentonun inceliği 3000 cm2/g Blaine civarındadır (% 50’si 25 mikrondan
daha küçük taneciklerden meydana gelmektedir). Verilen tane inceliğinde su kusması (yani
süspansiyonun kararlılığındaki eksiklik) su/ çimento oranı ile doğrusal olarak değişir, aynı
zamanda özgül yüzeye de bağlıdır (Şekil 8.6 ).
2
Özgül Yüzey (cm /g) - S S = 2350
50
S = 2780
40
Su Kusması (120 dakikada)
S = 3290
30
S = 4425
20
10
S = 5600
H.ÖZKAN, 2006
152 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Sonuç olarak incelik artıkça ve su sabit kaldıkça kararlılık artar, fakat akıcılık azalır. Bu durum
su miktarı azaldıkça daha netleşir.
· Kumun Etkisi
Enjeksiyon işleri için kullanılacak kumun karışımdaki oranı, tane şekli yapısı ve granülometrisi
çok önemlidir. Kumlu enjeksiyon yaparken tıpkı harç ve betonlarda olduğu gibi kumun tane
boyu dağılım (granülometrik) eğrisi mümkün olduğu kadar düzgün olmalıdır.
Yapılan deneyler sonucunda, kum/çimento oranı ağırlıkça 2 olduğu zaman en iyi sonuç elde
edilmektedir (DSİ, 1972). Kum artıkça kararlılık düşer. Kum / çimento ve su / çimento oranları
deneylerle belirlenmelidir.
Su kusmasını azaltmanın diğer bir yolu da çimento enjeksiyonları karışımına belirli oranlarda
uçucu kül eklemektir (Şekil 8.8). Katılaşma (priz) zamanının uzamasına neden olmasına
rağmen, uçucu kül kullanımı ekonomi açısından olumludur.
Yuvarlak Kumda
Su / Çimento oranı
30
0.5 Kırma Kumda
1.0 Su / Çimento oranı
2.0
Uç Açıklığı 10 mm olan Huni ile
1.75
Uç Açıklığı 10 mm olan Huni ile
3.0
2.50
Akma zamanı (saniye)
4.0
Akma zamanı (saniye)
20 20
10 10
0 10 20 30 40 0 10 20
Su Kusması (120 dakikada) Su Kusması (120 dakikada)
Çökelim ve tanecik ayrılması genel olarak su kusmanın sonucu olarak kabul edilebilir. Bu iki
özelliğin etkileri, yüksek yoğunluklu enjeksiyonlarda düşük değerlerde, düşük yoğunluklu olan
enjeksiyonlarda ise tersi olarak yüksek değerlerdedir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 153
35
Ağırlıkça Çimento / Su
oranı 1:1 olan
30 enjeksiyon karışımı
enjeksiyon karışımı
20
10
0
0 50 100 150 200 250
Zaman ( Dakika)
· Deneyin Yapılışı :
H.ÖZKAN, 2006
154 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
1000
800
Yükseklik (mm)
600
Su / Çimento oranı 0.28
200
0
0 1.0 2.0 3.0
3
Enjeksiyonun yoğunluğu (kg / m ) ENJEKSİYON SÜTUNU
Şekil 8.9: Sütun içinde su kusmasına bağlı yoğunluk değişimi (Ganz ve Vildaer, 2002)
Çizelge 8.3: Deere (1982)’e göre bentonitin sedimantasyona etkisi (Weaver, 1991)
1:1 16 3 1
0.66 : 1 5 0 0
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 155
Viskozite, akışkanın zemin gözeneklerinin açıklıklarına doğru olan akış yeteneğini belirleyen
en önemli etkendir. Bu akışkanlık yeteneğini kontrol eden diğer bir etken de zeminin
permeabilitesi (hidrolik iletkenliği)’dir. Enjeksiyon basınçları konusunun anlatıldığı Bölüm 7 ‘de
belirtildiği üzere “baş parmak kuralı” özelliklerine göre, permeabilite değeri 10-4 cm/s olan
zeminlerde yapılacak kimyasal enjeksiyonların viskozitesi 2 cP’den daha az olmalıdır. Eğer
enjeksiyonun vizkozite değeri 5 cP ise permeabilite değeri 10-3 cm/s olan zeminlere ve
viskozite değeri 10 cP ise permeabilite değeri 10-2 cm/s’den fazla olan zeminlere uygulanabilir.
Şekil 8.11’de akışkan türlerinin grafiksel tanımlaması verilmiştir. Su ve diğer akıcılar, yağlar,
gazlar laminer bir düzende [(F)/(dv/dx)] sabit oranına uygun şekilde hareket ettiklerinden
bunlara “Newton Sıvıları” denir. Bingham hipotezinde, plastik akıcıların laminer düzene
uymadığı ve bir içsel sürtünme kuvvetine (f) sahip olduklarını göstermiştir. Bu kuvvetin birimi
metrik sistemde dyne/cm2 olarak verilir. Plastik akıcılar ancak bu içsel sürtünme kuvvetini
yendikten sonra akmaya başlarlar. Sürtünme kuvvetinden de elastik viskozite doğar. Bu kuvvet
nedeniyle harç ve çimento şerbeti akıcı bir hale gelebilmekte dolayısıyla enjeksiyon yapmak
mümkün olmaktadır. Bingham'a göre askıda sıvı içinde bulunan taneciklerden oluşan
akışkanlarda aşağıdaki bağıntı bulunmaktadır.
H.ÖZKAN, 2006
156 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
ENJEKSİYON
Bingham Sıvısı
(f) Kohezyon – İçsel Sürtünme Kuvveti
Kesme Gerilmesi ( F )
Elastik Viskozite
Newton Sıvısı
SU
Dinamik Viskozite
Visko-plastik Sıvı
Şekil 8.11: Akışkan türlerinin grafiksel tanımlaması (Harris 1983, Weaver 1991 ve Heenan ve
Naudts 1998’den uyarlanmıştır)
Lau ve Crawford (1986) tarafından enjeksiyon karışım oranlarına göre çimento şerbetlerinin
sıvı türleri aşağıdaki gibi sınıflandırılmıştır (Weaver 1991).
- Ağırlıkça su / çimento oranı = 2.5 / 1 ile 0.75 / 1 arasında ise Bingham sıvısı davranışı,
- Ağırlıkça su / çimento oranı = 2.5 / 1 ile 6 / 1 arasında ise Bighman sıvısı davranışı,
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 157
Enjeksiyon akış zamanı, enjeksiyon karışımına giren gereçlerin tane boyutlarına, enjeksiyon
araç ve gereçlerine, seçilen enjeksiyon yöntemine bağlıdır. Enjeksiyon işlemi boyunca
enjeksiyonun hemen katılaşmasından kaçınmak için akış zamanı, uzun zaman aralığında
kararlı olmalıdır. Ancak kararlılık açısından akış zamanına üst sınır vermek zordur.
Enjeksiyon karışımlarının yüksek sıcaklıklarda enjekte edilmesi durumunda akış zamanı düşük
sıcaklıklara göre daha hızlı değişimlere sahip olmaktadır. Şekil 8.12’de, su/çimento oranı 0.28
olan karışımın yüksek sıcaklık ortamında (40oC), karışımdan sonra geçen zamana göre akış
zamanındaki değişimler gösterilmiştir. Bu deney yapılırken enjeksiyon veya ekipmanlar
soğutulmamıştır. Geçmiş yıllarda enjeksiyonun hızlı bir biçimde sertleşmesini önleme amacına
yönelik daha fazla su kullanılmıştır. Ancak bu uygulama fazla (serbest) suyun kusulması,
çökelim ve tanecik ayrışmasını artırıcı yönde istenmeyen durumları ortaya çıkarmıştır. Bunun
yerine enjeksiyon çalışmalarının öncesinde laboratuvar ortamında en az su kullanımını
sağlayacak şekilde, özel katkılar kullanılarak en uygun karışım oranlarının belirlenmesi iyi
sonuçlar verecektir (Ganz ve Vildaer, 2002).
20
Serbest Akış zamanı (saniye)
15
10
5 o
Ölçümler 40 C de yapılmıştır.
0
0 15 30 45 60 75 90 105 120
Şekil 8.12: Enjeksiyon akış zamanı ile karışım zamanı ilişkisi (Ganz ve Vildaer ,2002)
Şerbetlerin hazırlanışında kullanılacak gereç miktarları 0.1 g duyarlılıkla tartılarak, içerisinde bir
litre su bulunan karıştırıcı kabına konur. Karıştırıcıda 4 dakika karıştırılıp, 4 dakika sonunda
hazırlanmış olan şerbet acele olarak marsh hunisine aktarılır (kumsuz şerbetler için 8 mm’lik
harçlar için 10 mm’lik marsh hunileri kullanılır). Huninin altı işaret parmağı ile kapatılarak altına
ölçü kabı konur. Kronometreye basıldığı anda marsh hunisinin altından parmak çekilerek (iki
hareketin ayni anda olmasına özellikle dikkat etmelidir) şerbet 1 litre çizgisine gelinceye kadar
akıtılır. Tam 1 litre çizgisine gelince kronometreye tekrar basılır. Bu sırada kronometreden
zaman okunur, okunan değer, şerbetin akma süresini saniye olarak verir (DSİ,1972).
H.ÖZKAN, 2006
158 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
· Marsh hunileri
Viskozite ve akış zamanı, marsh hunisi kullanılarak ölçülür. Marsh hunileri Şekil 8.13’de
görüldüğü gibi özel olarak metalden veya PVC’den imal edilmiş hunilerdir. Bunlardan delik
açıklığı 8 mm olanı şerbetlerin akma sürelerini, 10 mm olanı harçların akma sürelerini ölçmede
kullanılabilir. Kapasiteleri yaklaşık 1000 mililitredir.
145 mm 135 mm
290 mm 230 mm
HACİM ~1000 ml
60 mm 60 mm
Φ 8 mm Φ 10 mm
Çimento şerbetlerinin akıcılığını Kumlu çimento şerbetlerinin
belirlemek için kullanılan (harçlarının) akıcılığını belirlemek
marsh hunisi için kullanılan marsh hunisi
Enjeksiyon karışımlarında hacim değişimine etki eden önemli iki etken, enjeksiyonun
büzülmesi ve tanecik çökelimidir. Hacim değişiminin etkisini kontrol etmek için, Bölüm 8.1.1 ve
8.1.2 ’de değinildiği üzere çökelimin ve serbest (fazla) suyun kusulmasının önüne geçmek
gerekir. Bunun için düşük su/çimento oranları seçilmesi en iyi çözüm yöntemidir. Eğer hacim
değişimi kontrol edilmez ise, enjeksiyonda su kusması ile birlikte tanecik çökelimi, ilksel hacime
göre karışımda hacim azalmasına neden olur. Bu hacim değişimi yüzde olarak azdır ve büyük
enjeksiyon çalışmalarında göz önünde bulundurulmayabilir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 159
· Deneyin Yapılışı
Akma süresi tayin edilen şerbetten bir miktar özgül ağırlık aletinin hücresine doldurulup özgül
ağırlık tayin edilir. Özgül ağırlık tayin edilmeden önce özellikle kararlılığı düşük şerbetler, tekrar
karıştırılarak homojen hale gelmeleri sağlanır.
Enjeksiyon çalışmalarında daha kullanışlı ve pratik olduğu için Şekil 8.14’de görülen düzenek
kullanılmaktadır. Şerbetin özgül ağırlığını doğrudan doğruya ölçebilen bu alet, bir tarafında
özgül ağırlıkları ölçülecek çözeltilerin doldurulduğu silindirik bir kap ve diğer tarafında hareketli
bir ağırlık içeren, özgül ağırlık bölmeli bir koldan oluşmaktadır. Destek noktasına oturtulan
aletin bir ucuna çözelti doldurulduğunda diğer taraftaki ağırlığın yeri değiştirilerek dengeye
gelmesi sağlanır. Dengenin sağlandığı yerdeki rakam okunarak özgül ağırlık (g/cm3 ) bulunur.
Sıvı Ayar
Haznesi Ağırlığı
H.ÖZKAN, 2006
160 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
6
Hidrotasyon Isısı (mwatt/gr- çimento)
Katılaşma anı
4
Enjeksiyon donma (priz) sonu
o
3 20 C hava sıcaklığında
o
8 C hava sıcaklığında
2
0
0 5 10 15 20 25 30 35 40 45
Zaman (saat)
10
Hidrotasyon Isısı (mwatt/gr- çimento)
9
Su / Çimento oranı 0.40
8 Enjeksiyon donma (priz) başlangıcı
7 Katılaşma anı
0
0 5 10 15 20 25 30 35 40 45
Zaman (saat)
Şekil 8.15: Enjeksiyon karışımında katılaşma zamanının ortam ısısına bağlı davranışları (Ganz
ve Vildaer, 2002)
Basınç dayanımını doğrudan kontrol eden etken, karışımda kullanılan maddelerin kimyasal ve
fiziksel özelliklerine bağlıdır. Çimento enjeksiyonları dayanım açısından en uygun olanıdır
(Çizelge 8.4 ve 8.5). Karışım maddelerinin özelliklerinin dışında karışıma giren su miktarı ve
buna bağlı olarak su kusma durumu, çökelme, tanecik ayrılması, viskozite basınç dayanımına
etki eden faktörlerdir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 161
800
20 : 1
700
600 10 : 1
Serbest Akış (mm)
500
5:1
400
3:1
300
2:1
200
1:1
100
0
0 1 2 3 4
Şekil 8.16: Uçucu küllü enjeksiyon karışımlarının tipik akış özellikleri (UKQAA,2002)
H.ÖZKAN, 2006
162 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Çizelge 8.5: Donmuş çeşitli çimentoların sıkışma ve bükülme dayanımları (Parchem, 2003)
Akma süresi ve özgül ağırlık tayini yapılan şerbet tekrar iyice karıştırılarak her bir şerbetten 3
adet olmak üzere silindirik kalıplara doldurulur. Priz alması (katılaşması) için 20oC , % 100
görece nemli kür odasında bir gün bekletilir. Bu süre tamamlanınca kalıplar sökülerek, 28 gün
aynı yerde korunur. Silindirik örneklerin alt ve üst yüzeylerine kükürt başlıklar dökülerek pres
altında kırılarak basınç dayanımları belirlenir.
Puzolanik maddelerden olan uçucu küller, 45μm elek açıklığından geçen küresel şekilli
taneciklere sahiptir. Uçucu küllerin bu özelliği, karışım içindeki katı tanecikler arasında
kayganlaştırıcı görevi görür. Bu durumda, karışımda kullanılan su miktarı daha düşük olabilir.
Su miktarının düşmesi, doğrudan karışımın permeabilitesini düşürdüğü gibi dayanım ile
dayanıklılığı artırır ve daha az su kusması ve tanecik ayrılması sağlar. Şekil 8.17’de çeşitli
uçucu kül / çimento oranlarında hazırlanmış karışımların dayanımları verilmiştir.
70
Uçucu kül / Portland Çimentosu Oranları
1:1
60
50
2:1
Dayanım (N/m2)
40
30
3:1
5:1
10
15 : 1
10 : 1
0
0 200 400 600
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 163
· Enjeksiyonun Dayanıklığı
Çimento enjeksiyonu, bazı killi zeminlerde, eski maden ocakları gibi yerlerde sülfat ile temas
edebilir. Bu gibi durumlarda enjeksiyon öncesi çalışmalarda, sülfat durumu zeminin ve
yeraltısuyunun kimyasal analizleri sonucunda belirlenmeli ve eğer sülfatlı ortam varsa bu
durumda sülfata dayanıklı çimento seçilmelidir. Zeminde veya yeraltında bulunan sülfatlar,
çimento enjeksiyonu karışımına nüfuz eder ve kalsiyum sülfat ile etringiti oluşturmak için
sırasıyla hem kalsiyum hidroksit hem de kalsiyum alüminatlarla tepkimeye girerler. Bunun
sonucunda, bu kimyasal işlemin verdiği ürün ile karışımda kullanılan toplam gereç hacmi,
tepkimeden önceki gereçlerin toplam hacminden daha büyüktür. Bu yüzden katılaşma
sonunda, enjeksiyon karışımı içinde ek yer gerektirecek şişme / hacim genişlemeleri oluşur.
Katılaşma sonunda, sertleşmiş çimento enjeksiyonu karışımı, ek yeri karşılayamadığından
dolayı, istenmeyen şekilde enjeksiyon çatlamaya ve parçalanmaya başlar. Kısa süreli kazı
çalışmaları öncesinde yapılan duraylılık amaçlı geçici enjeksiyonlarda bu durum göz ardı
edilebilir. Ancak barajlarda oluşturulan geçirimsizlik perdesi gibi kalıcı enjeksiyonlarda,
enjeksiyonunun zamanla özelliklerini yitirmemesi istendiğinden, ortamdaki sülfatın etkilerinin
giderilmesi için önlemlerin alınması gereklidir. Bu durum betonlar için de geçerlidir.
70
60
7 günlük dayanım
Dayanım ( N / m2)
50
28 günlük dayanım
40
1 yıllık dayanım
30
20
10
0
0 1 2 3 4 5
Şekil 8.18: Uçucu külün portland çimentosuna oranının dayanım üzerine tipik etkileri
(UKQAA,2002)
H.ÖZKAN, 2006
164 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Enjeksiyon uygulamalarında kohezyon değeri, Lombardi (1985) tarafından öne sürülen bir
değerdir. Bu değer matematiksel olarak enjeksiyonun yayılım etki çapına doğrudan bağlıdır
(Weaver, 1991). Plastikleştirici kullanılmadığı zaman kararlı ve duraylı çimento enjeksiyonu
karışımları, katkısız çimento enjeksiyonları karışımlarına göre daha düşük kohezyon değerine
sahiptir. Viskozite değerlerinde ufak bir artış, enjeksiyon karışımının enjekte edilebilme etkisini
biraz düşürmektedir. Fakat kuramsal olarak düşük kohezyon değeri, verilen çatlak açıklığında
kararlı ve duraylı enjeksiyon ile yapılan enjeksiyon uygulamasının yayılım etki çapını çok
büyütmektedir.
Birgham sıvılarında kohezyon viskozite ile doğrudan bağıntılıdır. Lombardi (1985) aynı
zamanda toplam enjeksiyon alış miktarının kohezyonun karesi ile ters orantılı olduğunu
göstermiştir (Weaver, 1991).
Kışın yapılan enjeksiyonların ısı ile ilgili olarak Albritton (1982)’nin tanımlamasına göre;
enjeksiyon yapılan ortamın ısısı 10oC’nin üzerinde olmalı, karışım suyu ısısı 10oC ile 38oC
arasında olmalı ve enjeksiyon yapılan zeminin ısısı 5 günlük zaman aralığında 4.5oC’in altına
düşmemelidir (Weaver, 1991). Ganz ve Vildaer (2002)’e göre ise enjeksiyon karışımının ve
suyun donma sakıncasından dolayı, 48 saat içinde hava sıcaklığının 5oC’nin altına düşmemesi
gerekmektedir.
Soğuk hava koşullarında enjeksiyonun donması gibi olumsuz durumlar ortaya çıkabilir. Bu
durumda yoğun enjeksiyon karışımı, yani su/çimento oranı düşük enjeksiyon karışımları
seçilebilir. Düşük su/çimento oranlı enjeksiyon karışımında, su kusmasına neden olan fazla su
az olduğu için enjeksiyonun donma olasılığı düşük olacaktır. Donmaya karşı kullanılabilecek
diğer bir yöntem ise, karışıma giren su miktarının %10’u kadar antifirizli suyu karışıma
eklemektir (Ganz ve Vildaer, 2002).
Bu önlemlerin dışında diğer önlemler ise, enjeksiyon yapılan ortamın ve enjeksiyon araç –
gereçlerin üzerini naylon veya branda ile örtme, enjeksiyon hortumunu bir aralık içinde sıcak
su siteminden geçirmek veya karışım suyunu ısıtmaktır (Weaver, 1991).
Soğuk hava koşullarında yapılan epoksi reçine enjeksiyonlarında, epoksinin temas ettiği beton
ve metal yüzeylerin sıcaklığı en az 10OC olmalıdır. Bu sıcaklık, epoksi enjeksiyonu uygulaması
sırasında ve enjeksiyondan sonra 24 saat süre ile devam etmelidir (Escoweld, 2001). Soğuk
hava koşullarında enjeksiyonun akıcılığına olumlu etkisi nedeniyle, epoksi enjeksiyonunun
yapılması için günün daha ılık zamanları düşünülmelidir.
Yüksek hava sıcaklığı enjeksiyonun katılaşma zamanına doğrudan etki eder ve katılaşma
zamanını kısaltır. Enjeksiyon karışımının ısısını 32oC’nin altında tutmak gerekir (Weaver,
1991). Sıcak havalarda bunu sağlamak için enjeksiyon su tankları, karıştırıcılar, çalkayıcılar
gibi araçların doğrudan güneş altında tutulmaması ve güneş ışınlarını yansıtması bakımından
açık renklerde boyalı olması alınabilecek ilk önlemlerdir. Isı sorununun sürmesi durumunda
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 165
enjeksiyon karışımına giren suyun sağlandığı tanka buz atılması, enjeksiyon ısısını kontrol
etmek için düşünülen diğer bir önlemdir. Soğuk hava koşullarında olduğu gibi bu kez
enjeksiyon hortumu belirli bir aralıkta soğuk su sistemi içinden geçirilebilir.
Kimyasal enjeksiyonlar, viskozite değerlerinin çok düşük olması nedeniyle, tanecikli enjeksiyon
karışımlarının kullanılamayacağı zeminlerde ve çatlak açıklığı çok az olan kaya ortamlarında
kolaylıkla uygulanabilir. Kimyasal enjeksiyonlar duraylılığın sağlanması ve taşıma kapasitesinin
artırılması amacıyla, ince taneli zeminlerde yapılan maden şaftlarında, tünellerde, hendeklerde
ve diğer kazılar ile baraj gövdesi altında yer alan alüvyonlarda perde enjeksiyonu yapımında
başarı ile uygulanmıştır. Kimyasal enjeksiyonların tanecikli enjeksiyonlara göre çok daha
pahalı oluşu en büyük olumsuz özelliğidir. Bunun yanı sıra birçok kimyasal enjeksiyonun zehir
etkisi bulunması, yeraltısuyunun kirliliği açısından potansiyel kaynaktır.
Şekil 8.19'da görüldüğü gibi, düşük dayanımlı kimyasal enjeksiyonlara göre yüksek dayanımlı
kimyasal enjeksiyonlar daha viskozdur. Viskozite zamanla artmakta ve buna karşın dayanım
zamanla sabitleşmeye başlar (Şekil 8.20). Şekil 8.21’de silikat enjeksiyonları ile reçine
enjeksiyonlarının konsantrasyonlara bağlı viskozite değişimi ve Şekil 8.22’de karışım içinde
değişik miktarlarda silikat kullanılması ile sıkıştırılmış orta-ince taneli ıslak kumun dayanım
değişimleri verilmiştir.
H.ÖZKAN, 2006
166 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
konsantrasyonlu)
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 167
1. Politiksiyon
2. Epoksi Reçinesi
3. Joosten Karışımı
1 4. Polyester Reçinesi
10
2 5. Bentonit Jeli
3 6. Bentonit – Silikat
Viskozite (Poise)
4 7. Odun Özü
5 6 8. Guttman
7
9. Silikat – Asetat
1 10. Silikat – Alüminat
11. Üre formaldehit
8 12. Silikat – Bikarbonat
13. (AM -9) Akralamit
10-1
9 10
11
12
13
-2
10
Şekil 8.19: Enjeksiyon tiplerinde basınç dayanımı - viskosite ilişkisi (Hilton, 1967'den)
DAYANIM
VİSKOZİTE
ZAMAN ZAMAN
H.ÖZKAN, 2006
168 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
SODYUM SİLİKAT
(20 C de)
ENJEKSİYONU
o
10
REÇİNE
ENJEKSİYONU
1
20 30 40 50
0 1 KONSANTRASYON (%)
1.5 1.38
1 0.86
0.5
0
A B C D
Şekil 8.22: Değişik oranlarda silikat ile enjeksiyonun basınç dayanımları (CECW-EG, 1995)
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 169
· Jelleşme Zamanı
Jelleşme zamanı veya jelatinleşme zamanı, enjeksiyon karışımına giren gereçlerin karışımdan
sonra jel durumuna gelmesi için geçen zaman olarak tanımlanır. Jelleşme zamanının kontrolü
enjeksiyonun pompalanma kolaylığı açısından önemlidir. Jelleşme zamanının değiştirilmesi/
kontrol edilmesinde enjeksiyon karışımındaki bileşenler (tepkime başlatıcılar, tepkime
geciktiriciler, katalizörler) işlev görür. Kimyasal enjeksiyonlarda viskozite, jelleşme zamanı
boyunca sabit kalabilir veya değişim gösterebilir. Yüksek viskoziteli akışkanların
pompalanması ile ilişkili olarak, viskozitenin jelleşme zamanı boyunca değişim göstermesinin
sorunlara neden olabileceği, bilinmesi gereken diğer önemli konudur. Jelleşmeden sonra
kimyasal enjeksiyonların dayanımları gittikçe artmaya başlar. Son aşama dayanımım
değerlerine ulaşması için geçen zamana kür zamanı denir.
· Duyarlılık
Özellikle akralamit gibi kimyasal enjeksiyonların zehir etkisi bulunmaktadır (Çizelge 8.7).
Kimyasal enjeksiyon gereçlerinin zehirleme etkisinin ve yanıcılığının olup olmadığı üretici firma
tarafından belirtilir. Kimyasal enjeksiyon maddelerinin kullanımında üretici firma tarafından
belirtilen kullanım şekline ve uyarılara uygun davranılmalıdır. Zehirleme etkisi bulunan
kimyasal enjeksiyonların, yeraltısuyu kullanımının olduğu alanlarda uygulanmasından
kaçınılmalıdır.
Özellik
Portland çimentosu
Düşük Yüksek Orta Düşük Yanıcı değil Düşük
tabanlı enjeksiyon
Silikatlar Yüksek Orta Yüksek Düşük Yanıcı değil Düşük
Akralitler Yüksek Orta Yüksek Orta Düşük Yüksek
Odun Özü (Lignin) Yüksek Orta Yüksek Yüksek Düşük Yüksek
Poliüretanlar Orta Yüksek Orta Yüksek Yüksek Yüksek
Reçineler Düşük Yüksek Orta Yüksek Orta Yüksek
H.ÖZKAN, 2006
170 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
BÖLÜM 9
9. ENJEKSİYON DONANIMLARI
- Karıştırıcılar
Bunlardan kolloidal karıştırıcılarda, hazne altında yüksek hızla dönen rotor yardımıyla,
haznedeki karışımın hareketi girdap oluşturur.
Lastik kanatlı karıştırıcılar düşey veya yatay hareketli olabilir ve karıştırıcı örneğin bir helezonik
pompa ile birlikte olabilir (bkz Şekil 9.5). Bu tür karıştırıcıların hızları 700 – 1000 devir/dakika
arasında değiştiği için enjeksiyon karışımının karıştırılması, kolloidal karıştırıcılara göre daha
az etkindir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 171
Motor
Hazne içinde oluşan Çalkalacıya
girdap
Vana
Rotor
Çalkalacıya
Vana
Kanatlar
1 Yüksek
hızlı
rotor
2 3
Helezonik
pompa
Motor Karışımda
topakları
önlemek için Karıştırıcının üstten
tel kafes görünüşü
Düşey Hareketli
Kürek Şekilli Kanatlı
Kürek Karıştırıcı
şeklinde
kanatlar
Vana
Çalkalacıya
Kürek
şeklinde
Motor
kanatlar Yatay Hareketli Kürek
Şekilli Kanatlı
Karıştırıcı
Vana
Çalkalacıya
H.ÖZKAN, 2006
172 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Kürek şekilli kanatları olan karıştırıcılar yatay veya düşey hareketli olabilir. Bu tür karıştırıcılar
diğerlerine göre daha düşük hızlara sahiptir (100 – 700 devir/dakika). Karıştırma zamanları
yaklaşık 5 dakika olan bu tür karıştırıcılar düşük kaliteli enjeksiyon karışımlarının
hazırlanmasında kullanılır. Karışımın içinde topak kalması olasılığı fazladır. Bu durumun önüne
geçebilmek, hazne içinde topakları en aza indirgemek için, tel kafes bulunur.
Topak haldeki çimento gibi maddelerin taneciklerine ayrılması ve diğer maddeler ile homejen
olarak karıştırılması, karışım içinde bulunan soğurulmuş gazların dışarı atılması, çimento
enjeksiyonlarında her çimento taneciğinin su ile ıslatılması karıştırıcının görevleri arasındadır.
İyi özelliklere sahip bir karıştırıcı, karıştırma işlemini 15 saniye gibi kısa bir sürede
yapabilmelidir (Mining life,2003).
Çimento enjeksiyonlarında, su/çimento karışım oranlarına bağlı kalarak, su saati veya ölçülü
tank yardımıyla karıştırıcıya öncelikle su konur ve çimonto ekleme öncesinde karıştırıcı en
yüksek hızda döndürülür. Karıştırıcıya daha önce açılmamış çimento torbalarından belirli
miktar çimento eklenir. Karıştırıcı bir kaç dakika çalıştırıldıktan sonra, enjeksiyon karışımı
çalkalayıcılara aktarılmalıdır. Karıştırıcının enjeksiyon şerbeti ile uzun zaman çalıştırılması,
enjeksiyon karışımına ısı aktarımını gerçekleştireceğinden, enjeksiyonun katılaşma zamanını
istenmeyen bir şekilde kısaltacaktır.
2.5 cm
c) Karışım kırık yüzeyi üniform ise iyi c) Eğer karışım kırık yüzeyinde
karışımdır. bandlar var ise kötü karışımdır.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 173
- Çalkayıcılar
Çalkalayıcı
güç kaynağı
Ölçülü
su tankı
Çalkalayıcı
Karıştırıcı (mikser)
Karıştırıcı güç
kaynağı
En basit enjeksiyon karıştırma sistemi olan tekli sistem daha çok çimento enjeksiyonu
uygulamalarında kullanılmasına rağmen zaman zaman kimyasal enjesiyon uygulamalarında
da kullanılır. Bu sistemde tüm karışım tepkime sağlayıcılarla birlikte tek bir tankda karıştırılır
(Şekil 9.5). Ancak basitliğinin yanı sıra, jelleşme zamanındaki kısalmalar nedeniyle olumsuz
yönü bulunmaktadır. Eğer enjeksiyon karışımı pompalama öncesinde kısa zamanda jelleşip
donarsa, pompada, borularda ve vanalarda tıkanmalara yol açabilir.
H.ÖZKAN, 2006
174 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Bu sistemde, kimyasal enjeksiyon karışımına giren ana maddeler ile tepkime sağlayıcıların ayrı
iki tankda bulunması sistemin en olumlu yönüdür (Şekil 9.5). Böylece karıştırıcı içinde
katılaşmanın önüne geçilmiş olur. Vana sistemi yardımıyla, asıl maddeler ve tepkime
sağlayıcılar belirli oranlarda bu iki tankdan akacak şekilde ayarlanır ve birlikte pompaya
gönderilir. Pompaya gelmeden hemen önce boruda ve sonrasında pompalamada karışım
başlar. Pompalama işlemi için geçen zaman jelleşme zamanına bağlıdır. Bu jelleşme zamanı,
kimyasalları üreten firma tarafından belirtilir ya da arazide enjeksiyon laboratuvarında belirlenir.
Karıştırıcı -1 Karıştırıcı -2
Çalkalıyıcı Karıştırıcı
Helozonik Pompa
Helozonik Pompa
Model : CG-500 (Hava güç kaynaklı – Model : CG-680 (Hidrolik güç kaynaklı –
Eşit hacimli ikili tank sistemi) Tekli tank sistemi ve çalkalayıcı
Eşit hacimli tank sistemi ikili tank sisteminin değişik uygulamasıdır. Bu sistemde, her iki tankda
eşit özellikde pompalar bulunmakta ve pompalar ortak çalıştırılmaktadır. Her tankdaki kimyasal
bileşenler tasarlanan konsantrasyona göre iki kez karıştırılır. Bu sistemde tanklar eşit hacimli
olduğundan, oranların ölçülmesinde hata yapma olasılığı azalmaktadır. Tankların içine
konulacak olan enjeksiyon bileşenlerinin konsantrasyon değerleri (miktarları) standart olarak
üretici firma tarafından önceden belirlenir.
Enjeksiyon pompaları, uygulanacak enjeksiyon işlerine göre çeşitli çalışma basıncına sahip,
çimento yanında, orta ve kaba boyuttaki (1-8 mm) kumlu karışımları da basabilecek kapasitede
basınç ve akım özelliklerini taşıyan pompalardır. Enjeksiyon işlerinde işin niteliğine ve ortamına
göre yaygın olarak pistonlu ve helozonik pompalar kullanılır.
- Pistonlu Pompalar
Diğer pompa türlerine göre hacim ve basınç kontrolü iyi olan pistonlu pompalar, tek veya çift
silindirli olabilmektedir (Şekil 9.6, 9.7). Pistonların hareketi elektirik, hava ve dizel yakıt ile
çalışan güç kaynağı tarafından sağlanır. Güvenlik açısından, sağlık yönünden ve boyutlarının
küçük olması nedeniyle hava güç kaynağı ile çalışan pistonlu pompa türü, tünel ve şaft gibi
kapalı alanlarda yapılan enjeksiyon uygulamalarında yeğlenir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 175
Basınç (bar)
Model : ZBA (Hava güç kaynaklı)
60
A A – 80 mm çift silindirli
50 B – 110 mm çift silindirli
C – 80 mm tek silindirli
D – 110 mm tek silindirli
40
30
C
D B
20
10
0 Akım
0 20 40 60 80 100 120 140 (litre/dakika)
Şekil 9.6: ZBA model pistonlu enjeksiyon pompası ve basınç-akım özellikleri (Craelius,1990)
Basınç (bar)
Model : ZBE-02 (Elektirik güç kaynaklı) 100
80
60
40
20
Akım
(litre/dakika)
0
0 20 40 60 80 100 120
Pistonlu pompalarda, pistonun geri çıkış hareketinde, enjeksiyon karışımı pompa silindirine
çekilir ve pistonun ileri gidiş hareketinde ise silindirdeki enjeksiyon hortuma basılır. Silindir giriş
ve çıkışları vana ile kontrol edilmektedir. Çizelge 9.1’de enjeksiyon uygulamalarında kullanılan
pistonlu pompaların diğer pompalara göre olumlu ve olumsuz yönleri verilmiştir.
Helozonik pompalarda sabit (stator) ve hareketli (rotor) iki ana kısım bulunmaktadır. Bunlardan
çelikten yapılmış olan sabit (stator) kısım dairesel kesitli spiral şeklinde boşluk içermektedir. Bu
spiral şekilli boşluk içinde eksantrik dişliler yardımıyla dönen rotor boşluğa gelen enjeksiyonu
helozonik yapısı ile ileri doğru belirli bir basınç ve hacimle taşır (Şekil 9.8). Helezonik rotorda
hareket eksantrik dişliler yardımıyla sürekli ileri doğru olduğundan, pistonlu pompalarda
görülen titreme ve sarsıntı olayları bu tür pompalarda gözlenmez.
H.ÖZKAN, 2006
176 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Çizelge 9.1: Pistonlu pompaların olumlu ve olumsuz yönleri (Mining Life, 2003)
- Diğer pompalara göre ucuzluğu, - Kontrol vanalarında ve contalarında sık sık arıza vermeleri,
- Kolaylıkla temizlenmesi, - Çalışma anında titremelerinden dolayı, üzerinde bulunan
- Yüksek basınçlar elde edilmesi monometreden basınçların izlenmesinin güç olmasıdır.
(yaklaşık 70 bar’a kadar),
- Parçalarının kolay takılıp
sökülebilmesi ve tamirinin kolay
olması ve
- Pistonların hareketi elektirik, hava ve
dizel yakıt ile sağlanmasıdır.
Sabit kısım Hareketli kısım Boşaltım Rod Motor gövdesi Hareket mili
(Stator) (Rotor) tıpası
Çizelge 9.2: Helezonik rotorlu pompaların olumlu ve olumsuz yönleri (Mining Life, 2003)
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 177
Değişken hızlı motor kullanılması ile karışımın son durumundaki temel konsantrasyon değeri
çok fazla değişmeden jelleşme zamanı değiştirilebilir ve jelleşme zamanı değiştirilmeden
pompalanan toplam enjeksiyon hacmi değeri değiştirilebilir.
Karıştırıcı (1)
Helezonik rotorlu pompa No:1
Karışım noktası
Değişken
hızlı motor
Enjeksiyon hattı
Karıştırıcı (2)
Şekil 9.9: Değişken hacimli (oranlı) pompa sistemi (CECW-EG, 1995’den uyarlanmıştır)
Bu sistemde, jelleşme zamanı önceden belirlenir ve tüm çalışma boyunca bu jelleşme zamanı
geçerli olur. Yani bu sistemde (Şekil 9.10) jelleşme zamanı değiştirilemez veya kontrol
edilemez. Eğer çalışma sırasında jelleşme zamanının değiştirilmesi gerekli ise, bu durumda
karıştırıcı tanklarına önceden belirlenen oranlarda tepkime sağlayıcıların ve tepkime
hızlandırıcıların katılması gerekir.
Karıştırıcıların tankları, eşit hacimli ve aynı olmalıdır. Her iki karıştırıcıda da aynı bileşenler
aynı hacimde bulunmalıdır. Karıştırıcıdan çıkan enjeksiyon, çalkalayıcının tankına gelir ve
burada yeniden karışır. Çalkalayıcının vanası ile kontrollü olarak enjeksiyon karışımı ile pompa
beslenir.
H.ÖZKAN, 2006
178 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Karıştırıcı (1)
Enjeksiyon hattı
Çalkayıcı
Bu sistemde tüm enjeksiyon bileşenleri bir tankda karıştırılır (Şekil 9.11). Tek pompa ve tank
sistemininde üç ana sınırlama bulunmaktadır. Bunlar,
a) Diğer sistemlerde olduğu gibi iki yerine tek karıştırıcı tank bulunması nedeniyle jelleşme
zamanı boyunca tüm sistem çalışmalıdır. Sistemde arıza olması durumunda yedek olarak
çalıştırılabilecek pompa veya karıştırıcı bulunmadığından dolayı hatlarda, vanalarda, pompada
enjeksiyonun katılaşması nedeniyle tıkanıklıklar olabilir.
c) Küçük işler dışında bu sistem kısa jelleşme zamanı olan karışımların enjeksiyonunda
kullanılmamalıdır.
Karıştırıcı (1)
Enjeksiyon hattı
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 179
- Mekanik tıkaç
- Şişirilen tıkaç
H.ÖZKAN, 2006
180 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Çizelge 9.3: Bimbar marka tıkaçların yüksek şişirilme basınçları (Geopro, 2004)
Çaplar
Delik çaplarına göre en yüksek lastik dayanım basınçları (bar)
(mm)
28 120 90 70 50
30 120 90 70 50
42 135 110 90 75 60 50 40 35 30 25
Tıkaçlar
56 125 105 90 80 65 50 40 35 30 20 15
72 100 85 70 55 50 45 40 35 30 25 15 10
Enj.
35 40 45 50 55 60 65 70 75 80 85 90 95 100 105 110 120 130 140 150 160 170 180 190
Delgisi
130 75 65 55 50 45 40 35 30 25 25 20
Tıkaçlar
170 60 55 50 45 40 40 35 30 30 25 25 20 20 15 15 15
Enj.
140 150 160 170 180 190 200 210 220 230 240 250 260 270 280 290 300 310 320 330
Delgisi
Şişirme için minimum gaz basıncı (MGB) = (DÇB) + (SB) + (MEB)’dir. Burada;
DÇB = Delik çapına kadar lastiğin şişirilmesi için gerekli basınç (bar),
DÇB değeri, tıkaçların basınca karşılık lastik çapındaki değişimine (mm) göre hazırlanmış
eğrilerden bulunur. Bu eğriler üretici firma tarafından hazırlanır. Ancak bu değerin bulunması
için, enjeksiyon çalışmasının yapıldığı yerde, dış ortamda lastiğin şişirilerek ölçülerin yapılması
ve basınç (bar) - şişme kapasitesi (mm) eğrisinin hazırlanması daha yerinde olacaktır.
Tıkacı kuyuya sabitleme basıncı (SB) değeri olarak genelde, en yüksek enjeksiyon basıncının
(MEB) %15’i kadar alınır (Geopro, 2004).
Tıkaçtaki en yüksek enjeksiyon basıncı (MEB) = [(H / 10) x GS]+[YPB] – [h /10]’dir. Burada;
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 181
GK = Tıkacın kuyuya tam olarak bağlanmasının garanti edilmesi için kullanılan güvenlik
katsayısı. (Güvenlik katsayısı 1.3 olarak alınır) (Geopro, 2004).
Önerilen gaz basıncından elde edilen değer bir üst değere tamamlanır ve Çizelge 9.3’de
verilen Bimbar marka tıkaçların en yüksek lastik basınç dayanım kapasitesi değerlere göre
basınç kontrolü yapılır. Çizelgede basınç değeri, hesaplanan önerilen lastik şişirme
basıncından büyük ise bulunan basınç değeri kullanılarak çalışmalara devam edilir. Tıkaç
üreticileri, tıkaçların özelliklerini Çizelge 9.3’de verilen değerlere benzer şekilde vermektedir.
Su kullanılması durumunda:
Şişirme için minimum su basıncı (MSB) = (DÇB) + (SB) + (MEB) - (H / 10) ’dir. Burada;
DÇB = Delik çapına kadar lastiğin şişirilmesi için gerekli basınç (bar)
Aynı şekilde bulunan su basıncı değeri gaz basınçlarının değerlendirilmesinde olduğu gibi
Çizelge 9.3 kullanılarak gerçekleştirilir.
- Enjeksiyon hortumları
H.ÖZKAN, 2006
182 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
- Basınçölçer (Manometre)
Uygulanacak enjeksiyon işlerine göre çeşitli kapasitede ve yağ içinde çalışan bir alettir (Şekil
9.15). Kullanılacak bütün manometrelerin doğruluğunu, ayrıca tamir edilen manometrelerin
kontrolu için özenle ayarlanmış olan hassas bir kontrol manometresi bulundurulmalıdır.
Enjeksiyonda çalışacak manometreler içi yağ dolu ve özel
diyafram içeren manometre koruyucusu ile donatılmıştır. 1 ve
1¼ inç iç çapında hortumlara veya borulara bağlanabilecek
şekilde ve değişken basınç değerlerine göre üretilir
(ChemGrout, 2002). Basınç ölçerlerin (manometrelerin) kayıt
yapabilen tipleri de bulunmaktadır. Kayıt edici özelliği olan
basınç ölçerler, enjeksiyonun başarısının kontrolünü
kolaylaştır (Şekil 9.16).
1 3
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 183
- Haberleşme Sistemi
Enjeksiyon uygulamalarının düzenli ve hızlı bir şekilde yürüyebilmesi için çalışma noktaları ile
enjeksiyon santrali arasında birer ışık ve ses ikazlı telefon, telsiz gibi haberleşme sistemleri
olmalıdır.
Özellikle tünellerde enjeksiyon çalışmalarının kısa ve hızlı bir şekilde yapılabilmesi için
hareketli enjeksiyon işlemi için donanımlı araçlar ve platformlar kullanılabilir. Şekil 9.18’de bu
amaçlara hizmet eden araçlardan bazıları görülmektedir. Şekil 9.19’da Kızılcapınar Barajı
(Kdz. Ereğli, Zonguldak) sol yaka yamaçlarında enjeksiyon perdesi delgilerinin yapılabilmesi
için kullanılan, ray üzerinde kendini çekebilen vinçli platform görülmektedir. Platform delgi
yerine kendini çektikten sonra, kayaya yapılan ankrajlara bağlanmıştır. Bu düzenek ile
enjeksiyon çalışmalarına hız kazandırılmıştır (Özkan, 1994). Şekil 9.20'de bir çimento
enjeksiyon istasyonunu ve Şekil 9.21’de ise çimento enjeksiyonu donanımlarının bağlantı
sırası verilmiştir.
Şekil 9.18: Enjeksiyon işlemi için donanımlı hareketli servis araçları (GIA, 2003)
H.ÖZKAN, 2006
184 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Şekil 9.19: Vinç donanımlı raylı sistemde hareketli platform (Özkan, 1994)
1: Çimento silosu
2: Bentonit silosu
3: Karıştırıcılar (mikser)
4: Çalkalayıcı
5: Enjeksiyon pompaları 1 2
6: Kumanda ve kontrol panosu
3
4
5
6
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 185
Ölçülü Su Deposu
Çalkalayıcı
Karıştırıcı (Mikser)
Su
Saati Enjeksiyon Hortumu veya
Borusu
Manometre
Vanalar
Enjeksiyon Pompası
Kayıt Edici
Basınç Ölçer
Basınçlı Su
Deneyi Seti
H.ÖZKAN, 2006
186 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
BÖLÜM 10
10. ENJEKSİYON İŞLERİNDE KAYITLAR VE KONTROL
Yapılan her teknik işte olduğu gibi enjeksiyon işlerinde de izleme ve kontrol için kayıt tutulur.
Enjeksiyon çalışmalarının kapsamında yer alan delgi, basınçlı su testi ve enjeksiyon vb.
çalışmalarının kayıtları, işlerin kontrolü ve ödemelere temel olacak şekilde düzenlenir. Bu
bölümde bu kayıtların tutulması sırasında oluşturulacak log ve günlük raporların örnek
çizelgeleri verilmiştir (Çizelge 10.1, 10.2, 10.3, 10.4, 10.5, 10.6 ve 10.7). Bu çizelgelerde, işin
kapsamına yönelik ekleme veya çıkarma yapılabilir. Baraj yeri enjeksiyon çalışmalarına örnek
olan bu çizelgelerinin değerlendirilmesi ile aylık delgi, basınçlı su deneyi ve enjeksiyon işleri
raporları (aylık icmal çizelgeleri) oluşturulur. Bu raporlardan birim fiyat tariflerine göre
hazırlanan ve her işin tarifine uygun şekilde düzenlenen çizelgelerin (aylık ataşman çizelgeleri)
sonuçlarında bulunan toplam iş durumuna göre ödeme yapılır.
Diğer bir konu da yapılan çalışmanın eksiksiz ve başarılı yapılabilmesi için iş izleme
grafiklerinin oluşturulmasıdır. Bunun için barajlarda Şekil 10.1’deki gibi şeritsel bir grafik
hazırlanabilir. Bu grafik, kademe boylarına göre bölümlendirilir ve enjeksiyonda katı madde
alışlarını gösterecek şekilde, Bölüm 7, Çizelge 7.1’de belirtildiği üzere boyanır. Bu şekilde
kademe enjeksiyon alışları birlikte gözlenebilir ve değerlendirilebilir. Aynı şekilde tünel ve galeri
enjeksiyonları için buna benzer bir grafik hazırlanabilir. Ayrıca bir ölçekli plan üzerinde,
türlerine göre enjeksiyon delgileri (birincil, ikincil, üçüncül gibi) içi boş daire, kare, üçgen gibi
simgelerle gösterilerek, enjeksiyon çalışması biten delgilerin simgeleri boyanarak işin
devamlılığı izlenebilir.
0+263
.................... PROJESİ
0+000
0+050
0+100
0+150
0+200
....................... BARAJI
PERDE ENJEKSİYONU İZLEME GRAFİĞİ
KM : 0+102 – 0+137 ARASI
PD-0105
PC-0108
PD-0111
PD-0117
PC-0120
PD-0123
PD-0129
PC-0131
PD-0134
PB-0102
PA-0114
PB-0126
PA-0137
20
15
15
10
10
15
10
15
15
10
15
10
10
5
124
10
20
31
31
31
41
15
20
61
61
41
20
10
20
51
20
31
20
20
20
85
41
51
71
15
15
15
15
61
20
15
20
20
71
41
41
20
51
20
10
20
10
15
15
10
61
41
31
20
20
31
10
51
5
25
10
15
10
82
51
31
20
20
20
20
61
5
30
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 187
MAKİNE TİPİ : CREALLIUS N-S (x) : 4 536 436 4.80 21.06.2004 8.45
KOORDİNAT
SONDAJ YÖNTEMİ : ROTARY E-W (Y) : 406 709 4.90 22.06.2004 9.00
SPT
15 cm için SPT GRAFİĞİ
darbe sayısı
ZEMİN PROFİLİ
(adet) ZEMİN TANIMLAMASI
ÖRNEK TİPİ
ÖRNEK NO
15 30 45 10 20 30 40 50
Bitkisel toprak
0.00 – 1.00 m
1
1.50 4 5 6 45/40 Kırmızımsı kahverenkli, yağlı ve parlak,
1 SPT
2 1.95 yumuşak – orta katı, yüksek plastisiteli
KİL
CH
3 3.00 12 15 18 45/45
2 SPT
3.45
4
1.00 – 4.30 m
NW 4.50
3 SPT 16 21 22 45/37
5 4.95 Gri renkli, gevşek – orta sıkı, %10 – 15
SC ince çakıl içeren killi KUM
6
6.00
4 SPT 13 20 17 45/42
6.45
7 4.30 – 7.20 m
7.50 18 22 29 45/40
5 SPT
8 7.95
Sarımsı kahverenkli, yumuşak – orta
CL katı, orta plastisiteli, ince kum içeren siltli
8.50 KİL
9 9.00
6 SPT 14 21 18 45/45
9.45
10 KUYU SONU 10.00 m 7.20 – 10.00 m
ZEMİN DEĞERLENDİRMESİ SONDÖR : KONTROL :
İNCE TANELİ ZEMİN İRİ TANELİ ZEMİN
N:0–2 ÇOK YUMUŞAK
N:0–4 ÇOK GEVŞEK
N:3–4 YUMUŞAK
N : 5 – 10 GEVŞEK
N:5–8 ORTA KATI
N : 11 – 30 ORTA SIKI
N : 9 – 15 KATI
N : 31 – 50 SIKI
N : 16 – 30 ÇOK KATI
N : > 50 ÇOK SIKI LOGU YAPAN : ONAY :
N : > 30 SERT
PLASTİSİTE ÖRNEK ALMA TİPİ
PI : 1 – 5 ÇOK DÜŞÜK
SPT Standart Penetrasyon Deneyi
PI : 5 – 10 DÜŞÜK
SH Şelbi Tüpü
PI : 10 – 20 ORTA
R Ring
PI : 20 – 40 YÜKSEK
D Denison Karotiyeri
PI : > 40 ÇOK YÜKSEK
H.ÖZKAN, 2006
188 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
SU
BASINÇLI SU DENEYİ YERİNDE ÖZELLİKLER
SONDAJ SUYU KAYBI (%) ve RENGİ
DENEYİ
PERMEABİLİTE – K , (cm/s)
GÜNLÜK İLERLEME (m) ve
MUHAFAZA BORUSU,
AYRIŞMA DERECESİ
KAROT YÜZDESİ (%)
TOPLAM KAYIP (itre)
TANIMLAMA
Jeolojik
LUGEON DEĞERİ
BASINÇ (kg/cm2)
KESİT
ÇİMENTOLAMA
SU KAYBI (litre)
DAYANIM
RQD (%)
- - - - -
Bitkisel Toprak 0.00 – 0.50 m
1 2 Lastik tutmadı.
W 2-3
S 2-3
90 30 12
SONDAJ SUYU GRİ RENKLİ, %20 KAYIPLA DEVAM EDİYOR.
89
mm
S 2 -3
> 25
W2
4
Beyazımsı gri renkli, az ayrışmış
– taze, az çatlaklı, dayanımlı
2 63 65 128 KİREÇTAŞI
W2
S4
6.2
5 100 72 5
4 64 63 127
2 46 38 84
S 4 -5
W1
7.7
7 100 85 5
4 54 49 103
2 33 37 70
W1
S5
2.9
9 100 90 4
4 39 28 67
10
DEĞERLENDİRMELER KONTROL :
GEÇİRİMLİLİK (lugeon) KAYA KALİTE TANIMI (RQD) DAYANIM
0 – 25 Çok zayıf S1 Çok zayıf
<1 Geçirimsiz
25 – 50 Zayıf S2 Zayıf
1–5 Az Geçirimli
50 – 75 Orta S3 Orta zayıf
5 – 25 Geçirimli
75 – 90 İyi S4 Orta dayanımlı
> 25 Çok geçirimli
90 – 100 Çok iyi S5 Dayanımlı ONAY :
AYRIŞMA ÇATLAK SIKLIĞI (adet/metre)
SONDÖR :
W1 Taze (Ayrışmamış) <1 Masif
W2 Az ayrışmış 1–3 Az çatlaklı – kırıklı
W3 Orta derecede Ayrış. 3 – 10 Çatlaklı – Kırıklı
W4 Çok Ayrışmış 10 – 50 Çok Çatlaklı – Kırıklı LOGU YAPAN :
W5 Tamamen Ayrışmış > 50 Parçalanmış
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 189
................................................................ PROJESİ
BASINÇ, P
2
(kg/cm )
AÇIKLAMA :
Düzenli (laminer) akım, sonra yüksek
10 basınçla tıkanma
8
LUGEON DEĞERİ : 5.1
DENEYİ YAPAN:
6
KONTROL :
4
ONAY :
2
SU KAYBI, Q
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 (litre/dakika)
H.ÖZKAN, 2006
TARİH : 23.06.2004
190
H.ÖZKAN,2006
Kademe Zaman (saat) Karışım Manometre Mikser Toplam KATI MADDELER
Bentonit Mikser
Kuyu No Oranı Basıncı Hacmi Enjeksiyon
(%) Adeti Çimento Bentonit Kum Diğer TOPLAM
‘den ‘e kadar Başlama Bitiş (Ç/S) (kg/Cm2) (litre) Hacmi (litre)
(kg) (kg) (kg) (kg) (kg)
YÜKLENİCİ : KONTROL :
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 191
...................................................... PROJESİ
TARİH : 23.06.2004
GÜNLÜK DELGİ RAPORU
( Firmanın adı ve / veya amblemi)
YÜKLENİCİ : KONTROL :
...................................................... PROJESİ
TARİH : 23.06.2004
( Firmanın adı ve / GÜNLÜK BASINÇLI SU DENEYİ RAPORU
veya amblemi)
TOPLAM : - 13 - 14 - -
YÜKLENİCİ : KONTROL :
H.ÖZKAN, 2006
192 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
BÖLÜM 11
11. ÖLÇÜM BİRİMLERİ ÇEVRİM ÇİZELGELERİ
Katlar Askatlar
18
E eksa (exa) 10 d desi (deci) 10-1
UZUNLUK
1m 1 cm 1 mm 1 mil 1 yd 1 ft 1 in
m 1 0.01 0.001 1609.4 0.9144 0.3048 0.0254
2
cm 100 1 0.1 1609.4x10 91.44 30.48 2.54
3
mm 1000 10 1 1609.4x10 914.4 304.8 25.4
mil 6.214x10-4 6.213x10-6 6.213x10-7 1 5.682x10-4 1.894x10-4 1.578x10-5
yd 1.0936 1.09x10-2 1.09x10-3 1760 1 0.3333 2.778x10-2
ft 3.281 3.28x10-2 3.28x10-3 5280 3 1 8.333x10-3
in 39.37 0.3937 0.03937 63360 36 12 1
ALAN
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 193
HACİM
KÜTLE
1 lb
1g 1 kg 1 ton 1 ons 1ABD Tonu 1 İngiliz Tonu
(1pound)
3 6 3
g 1 10 10 28.34952 453.5824 907.18x10 1016x103
kg 10-3 1 103 0.02834 0.4536 907.18 1016
-6 -3 -5 -4
ton 10 10 1 2.8349x10 0.453x10 0.90718 1.016
3.527x10- 4
oz 2 35.274 3.527x10 1 16 32000 35840
-
2.204x10
lb 3 2.2046 2204 6.25x10-2 1 2000 2240
-
ABD 1.102x10
6 1.102x10-3 1.102 3.125x10-5 5x10-4 1 1.12
Tonu
-
İngiliz 9.842x10
7 9.842x10-4 0.9842 2.79018x10-5 4.46x10-4 0.8928 1
Tonu
YOĞUNLUK
1 ton/m3
1 ton/yd3 1 ton/yd3
1 g/cm3 1 kg/m3 1 lb/ft3 1 lb/in3
İngiliz ABD
1 Mg/m3
ton/m3
g/cm3 1 10-3 1.602x10-2 27.680 1.3289 1.1865
Mg/m3
kg/m3 1000 1 16.019 27680 1.328x103 1.186x103
lb/ft3 62.4279 6.243x10-2 1 1.728 82.955 74.074
-5 -4 -2
lb/in 3
0.03613 3.613x10 5.787x10 1 4.801x10 5.787x10-4
ton/yd3
0.75247 7.525x10-4 1.205x10-2 0.75247 1 0.8929
İngiliz
ton/yd3
0.8428 8.428x10-4 1.35x10-2 0.8428 1.12 1
ABD
1 cm3 tatlı su = 0.909 g ( 60oF = 15.55 oC’de) 1 cm3 deniz suyu = 1.025 g (15 oC’de)
1 cm3 tatlı su = 0.998 g ( 20oF = -6.67 oC’de) 1 cm3 hava = 1.20x10-3 g ( 20oC ve 1 atm basınç)
H.ÖZKAN, 2006
194 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
KUVVET ve AĞIRLIK
1 lbf
1 MN 1 kN 1N 1 kgf 1 tonf 1 din
(1poundf)
MN 1 10-3 10-6 9.8066x10-6 9.964x10-3 4.448x10-6 10-11
-3 -3 -3
kN 1000 1 10 9.8066x10 9.964 4.448x10 10-8
N 106 103 1 9.80665 9964 4.44822 10-5
kgf 1.0197x105 101.97 0.10197 1 1016 0.4536 1.019x10-6
tonf 100.4 0.1004 1.004x10-4 9.842x10-4 1 4.464x10-4 1.004x10-9
lbf
2.2481x105 224.8089 0.2248089 2.204623 2240 1 2.2481x10-6
(poundf)
din 1011 108 105 980665 9.964x108 444822.5 1
PERMEABİLİTE
VERİM – DEBİ
1 Galon/dk 1 Galon/dk
1 m3/gün 1 l/s 1 ft3/s 1 yd3/s
ABD (GPM) İngiliz (GPM)
m3/gün 1 86.4 2446.576 66057.54 5.451 6.5464
l/s 0.01157 1 28.317 764.555 0.0631 0.0758
-4 -3
3
ft /s 4.087x10 0.0353 1 27 2.229x10 2.6758x10-3
yd3/s 1.514x10-5 1.308x10-3 0.037 1 8.252x10-5 9.91x10-5
Galon/dk
23.482 15.85 448.83 12118.44 1 1.201
ABD (GPM)
Galon/dk
24.44 13.198 373.73 10090.71 0.8327 1
İng. (GPM)
VİSKOZİTE
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 195
AÇI
ZAMAN
1 Ay
1 Saniye 1 Dakika 1 Saat 1 Gün 1 Hafta
(30 gün)
Saniye 1 60 3600 86400 604800 2.592x106
Dakika 0.0166667 1 60 1440 10080 43200
-4
Saat 2.77778x10 0.0166667 1 24 168 720
Gün 1.157407x10-5 6.94444x10-4 0.04166667 1 7 30
-6 -5 -3
Hafta 1.653439x10 9.920635x10 5.952381x10 0.1428571 1 4.285714
-7 -5 -3
Ay (30 gün) 3.858025X10 2.314815x10 1.388889x10 0.03333333 0.2333333 1
SICAKLIK
H.ÖZKAN, 2006
196 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Dünyada kullanılan bir çok değişik ölçü sistemlerinin yanında, son yıllarda yeni metrik sistem
yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. “Uluslararası Ölçü Sistemi (International System of
Units)” olarak bilinen bu yeni sistem kısaca (SI) ile gösterilir. SI sistemi dünya üzerindeki ölçü
birimlerinde standartı sağlamak amacıyla 1960 yılında II. Ağırlık ve Ölçüler Genel Kongresi’nde
önerilmiş olup, son yıllarda teknik eserlerde bu sistemin benimsendiği gözlenmektedir
(Şekercioğlu, 1998). Aşağıda mühendislik alanında sıkça kullanılan bazı metrik büyüklüklerin
SI birimlerine çevirme çizelgesi verilmiştir.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 197
BÖLÜM 12
12. TERİMLER
H.ÖZKAN, 2006
198 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Beyler kovası 2-3 m metre uzunluğunda değişik çaplarda imal edilebilen, üst
(Bailer bucket) kısmında kuyuya halatla indirilmesine olanak sağlayan halka
düzeneğinin ve alt kısmında basınçla açılan bir vana
sisteminin bulunduğu borudur. Alt ucunda yer alan vana,
beyler kovası kuyuya indirilirken, kuyu içinde bulunan sıvıvın
basıncı ile açılır ve dolar, yukarı çekilirken boru içinde dolan
sıvıların basıncı ile kapanır. Böylelikle kuyu içinden kırıntılı
gereçler alınarak kuyu temizlenir. Beyler kovası aynı zamanda
kuyudan su örneği alınması ve düşük verimli - sığ kuyularda
verim – düşüm deneylerinin yapılması için kullanılır.
Birim hacim ağırlık Bir kaya veya zeminin birim hacminin ağırlığı.
(Unit weight)
Bitüm Petrolün işlenmesi sonucunda elde edilen sert veya yarı sert
(Bitumen) bir madde, zift – katran. Bitümlü kömür : katranlı kömür.
Boşluk oranı Kaya veya zemin içindeki boşlukların hacminin, o kaya veya
(Void ratio) zemin kütlesinin toplam hacmine oranıdır ve yüzde olarak
tanımlanır.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 199
Çok İnce Çimento Portland çimentolarına göre daha yüksek dayanımlı, çok
(Ultrafine/Micro-fine cement) duraylı, akışkan ve çökelime (sedimentasyon), tanecik
ayrılmasına (segregasyon) karşı dirençli, tane çapları çok
küçük ve özgül yüzeyleri çok yüksek çimento türü.
Çözelti ısısı Sıvı içinde çözünen katı maddenin yaydığı veya soğurduğu
(Heat of solution) (absorbsiyon) ısı enerjisi. Çözünme sırasında çözeltinin ısısı
artarsa bu tür tepkimelere ekzotermik, ısı azalması meydana
geliyor ise bu tür tepkimelere de endotermik denir. Alkaliler ve
silikatli tepkimeler ekzotermiktir.
Çözünebilirlik Birim hacimdeki çözelti içinde çözülecek olan katı madde kütle
(Solubility) miktarı.
Daralan aralık yöntemi Örneğin 24 metrelik bir enjeksiyon anosunda önce ano
(Split spacing / Closure başlarında bulunan ( 0 – 24 m’deki) birincil kuyular daha
Method) önceden belirlenen derinlikte sırasıyla açılır, enjeksiyonları
tamamlanır ve enjeksiyon katılaşma zamanı kadar beklenir.
Daha sonra 12. metrede yer alan ikincil kuyu açılır ve
enjeksiyonu tamamlanır. Böylelikle 24 metrelik ano 12
metreye daraltılmış olur. Daha sonra 6 metrede bir aralara
girilerek ücüncül kuyular açılır ve enjeksiyonlarının
yapılmasından sonra 3 m’lik aralara dördüncül kuyular açılır
ve enjeksiyonları yapılarak 24 metrelik bir anonun uygulaması
bitirilmiş olur.
H.ÖZKAN, 2006
200 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Debi / Akım oranı Bir taşıyıcının (kanal, tünel, boru) belirli bir kesitinden birim
(Discharge / Rate of flow) zamanında geçen su miktarı.
Dinamik / Mutlak viskozite Çeşitli tekniklerle ölçülen, akışkan içinde moleküler kohezyon
(Dynamic viskosity) tarafından oluşturulan içsel sürtünmeden dolayı sıvıların
akmaya karşı gösterdiği kohezyon kuvveti, sıvı iç sürtünmesi.
İki ölçüm sistemi vardır:
(1) Marsh Hunisi (saniye olarak)
(2) Dayanım verimi/noktası ve plastik viskosite (santipoise –
cP olarak)
Disk makaslama indeksi Makaslama kutusuna konulan örneğin üstteki kısmının alt
(Direct shear test) kısmına göre göreceli olarak hareket ettirilmesi ve kaya veya
zemin örneğinin, yada süreksizlik yüzeyinin uygulanan normal
gerilim altında yenilmesinin sağlandığı deney.
Dolgu gereçleri Kum, puzolanik madde gibi kendi başına tepkime sağlamayan
(Filler material) ve saf maddelerle karıştırılmakla, saf maddenin maliyetini
düşüren maddeler. Dolgu gereçleri katı durumları ile kullanılır
ve saf maddenin ağırlığının azaltılması ve/veya arrtırılması ile
basınç dayanım değerinin artırılması için kullanılır.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 201
Elastisite (deformasyon) Elastik sınırlar içinde bir cisme uygulanan gerilimin birim
modülü deformasyona oranı olup, mekanik anlamda cisimlerin katılığı
(Modulus of elasticity) veya sertliğinin göstergesidir.
H.ÖZKAN, 2006
202 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Geçirgenlik / Permeabilite Standart sıcaklıkta, birim hidrolik eğim altında, birim zamanda,
katsayısı birim gözenekli ve çatlaklı ortamın kesitinden geçen su miktarı
(Coefficient of permeability) olarak ölçülen laminer (düzenli) akım hızı. Enjeksiyon işlerinde
birimi genellikle cm/s olarak verilir.
Helozonik (Eksantrik) Çelikten yapılmış, dairesel kesitli spiral şeklinde boşluk içeren
pompa sabit (stator) kısmı ve bu spiral şekilli boşluk içinde eksantrik
(Eccentric screw pump) dişliler yardımıyla dönen rotor kısmı olmak üzere iki ana
parçadan oluşan, boşluğa gelen enjeksiyonu helozonik yapısı
ile ileri doğru belirli bir basınç ve hacimle taşıyarak hortuma
ileten pompa.
Hidrojen – ion aktivitesi / pH Sıvıların veya zeminlerin asitlik veya alkalinitelik göstergesi.
(Hydrogen – ion activity / pH) pH 7 ise sıvı veya zemin nötr, 7’den büyük ise bazik (alkali),
7’den küçük ise asitik özellik gösterir. (pH) çözeltideki hidrojen
iyonları konsentrasyonlarının negatif logaritmasıdır.
1
pH = log
(H + )
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 203
İzotropik ortam Farkı yönlerde, her türlü fiziksel özelliğin aynı olduğu ortam.
(Isotropic medium)
H.ÖZKAN, 2006
204 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Kaya bulonu / Kaya Kaya ortamında yapılan kazılarda, duraylı olmayan kaya
Saplaması kütlelerini birbirine bağlayarak (süreksizliklerin sürtünme
(Rock bolt) direncini artırmak), sağlam kayaya tutturabilmek (çekme
gerilmelerini ana kayaya aktarmak) için açılan deliğe
yerleştirilen ve delik içinde kalan kısmı enjeksiyonla veya
mekanik olarak kayaya tutturulan metal çubuk. Açıkta kalan
diğer ucu vidalıdır ve taşıyıcı plaka ile donatılmıştır.
Kil Su içeriğine gore, plastisitesi olan ince taneli zemin veya bir
(Clay) zeminin ince taneli bölümü. Bu terim, 0.002 mm bazı
durumlarda 0.005 mm’den daha küçük boyuttaki taneleri
belirtmek için kullanılır. Kil aynı zamanda, filosilikat grubunda
yer alan bazı mineralleri tanımlayan genel mineral adıdır.
Kimyasal enjeksiyon Yayılım yaptığı ortamda belirli bir zaman sonra kimyasal
(Chemical grout) tepkime sonucunda jel veya katı hale gelebilen çözeltilerin
geçirgen zemine veya kayaların kırıklarına, çatlaklarına
düzenekler yardımıyla basınç altında pompalanma işlemi.
Akralamit, akralit, epoksi, poliüretan enjeksiyonu gibi türleri
olan kimyasal enjeksiyonlar, taneciksiz (non-particulate)
enjeksiyon, solüsyon / çözelti (solution) enjeksiyonu adlarıyla
da anılır.
Kimyasal reaksiyon Sonuçta yeni bir bileşimin oluşması için iki veya daha fazla
(Chemical reaction) madde arasındaki tepkime veya maddelerin kimyasal
değişimi.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 205
Kontak (dolgu) enjeksiyonu Değişik iki metaryal kontağı (örneğin tünel kaplama betonu ile
(Contact grouting) temel kaya veya beton ile çelik kaplama) arasında kalan
boşlukların çimento enjeksiyonu ile doldurulması için yapılan
enjeksiyon işlemi.
Likit limit Standart Amerikan 0.42 mm (40 nolu ) elekten geçen gereçler
(Liquid limit) üzerinde yapılan atterberg limitleri deneyi ile belirlenen ve
zeminin plastik durumdan akışkan duruma geçtiği andaki su
içeriği.
H.ÖZKAN, 2006
206 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Marsh hunisi Akışkan duruma gelen enjeksiyon karışımının veya başka bir
(Marsh funnel/cone) akışkanın viskositesinin (akma zamanının) saniye cinsinden
ölçülmesini sağlayan yaklaşık 100 ml hacime sahip huni.
Muhafaza borusu Zayıf zemin veya kayalarda delgi yapılırken, açılan kuyuda
(Casing pipe) olabilecek yıkıntıların önüne geçebilmek için, kuyuya sürülen
ve sondaj matkabından daha geniş çaplı boru.
Nem / Su içeriği Yüzde olarak ifade edilen, bir kaya veya zeminin
(Moisture / Water content) gözeneklerindeki su ağırlığının, o kaya veya zemin
bünyesindeki kuru ve katı haldeki gereç ağırlığına oranı. Tam
doygun ortamlarda nem içeriği porositeye eşittir.
Newtonian akışkanı / sıvısı Newton’a göre herhangi iki sıvı tabakası arasında kesme
(Newtonian fluid) gerilmesi (F) bulunmaktadır. Laminer bir düzende, değişik
kesme gerilmeleri altında sabit hız gösteren su ve diğer
akışkanlar (yağlar, gazlar).
Nokta yükü dayanım Kaya örneğine konik başlıklar aracılıyla nokta yükü
indeksi uygulayarak örneğin kırıldığı /yenildiği andaki yük değerinden
(Point load strength index) hesaplanan ve kaya sınıflamasında kullanılan belirleyici bir
değer.
Odun Özü Kağıt sanayinde sülfit kullanımı sırasında yan ürün olarak elde
(Lignin) edilen, okside etme özelliği bulunan, tepkime sağlayıcı olarak
bikromat veya sodyum dikromat ile birlikte sos kıvamında ve
jelleşme süresi kısa olan kahverenkli enjeksiyon maddesi.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 207
Plastik limit Standart Amerikan 0.42 mm (40 nolu ) elekten geçen gereçler
(Plastic limit) üzerinde yapılan atterberg limitleri deneyi ile belirlenen ve
gerecin yarı katı duruma geçtiği andaki su içeriğidir. Plastik
limit, her zaman zemin kitlesinin 3 mm çapında silindir hale
getirilebildiği andaki su içeriğinin belirlenmesi yöntemiyle elde
edilir. Bu nedenle plastik limit, zeminin kırılmadan yaklaşık 3
mm çapında silindir haline getirilebildiği en düşük su içeriği
olarak da tanımlanır.
Plastisite indeksi Likit limit ve plastik limit arasındaki sayısal farktır ve zeminin
(Plasticity index) plastik olarak kalabildiği su (nem) içeriği aralığını gösterir.
Portland Çimentosu Kalker, marn, kil, demir cevheri, boksit, pirit külü vb.
(Portland Cement) hammaddelerin ve yardımcı malzemelerin uygun oranda
karıştırılıp, öğütülüp, pişirilmesiyle elde edilen klinkerin, bir
miktar priz düzenleyici (genellikle alçıtaşı – CaSO4.2H2O) ve
puzolanik madde ile birlikte öğütülmesinden oluşan; suyla
karıştırıldıktan belli bir süre sonra donarak dayanım kazanan
hidrolik bağlayıcı ürün.
H.ÖZKAN, 2006
208 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
RQD / Kaya kalite Deere vd. (1967) tarafından önerilmiş ve silindirik şeklini koruyan,
göstergesi doğal süreksizlikler tarafından bölünmüş sağlam kaya karot
(Rock quality designation) parçaları arasında boyu 10 cm ve 10 cm'den büyük olanların
toplam uzunluğunun, ilerleme uzunluğuna (manevra) oranı.
Yüzde olarak ifade edilir.
Sağlamlaştırma Tünel, galeri, şaft gibi yapıların kazılarından önce veya kazı
enjeksiyonu sonrasında zemin veya kayanın istenilen uygun özellikleri
(Consolidation grouting) gösterebilmesi için yapılan enjeksiyon uygulaması,
Konsolidasyon enjeksiyonu.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 209
Tane boyu dağılımı Taneli zeminlerde, zemini oluşturan gereçleri temsil eden
(Grain size distribution) örneğin standart elekler kullanılarak elenmesinden sonra
belirli aralıklarda boyutlara sahip olan gereçlerin ağırlıklarının,
örneğin toplam ağırlığına oranının yüzde olarak ifadesi ve bu
değerlerle oluşturulan grafik.
Tek eksenli sıkışma Düşey yönde uygulanan kuvvetin neden olduğu sıkışma
dayanımı sonucunda silindirik kaya veya zemin örneğinin yenildiği
(Unconfined compressive andaki yükün, örneğin tabanına oranı.
strength)
Tiksotropi Bazı jellerin karıştırılması ile hızlı bir şekilde akışkan hale
(Thixsotropy) geldikten sonra, karıştırma işleminin durdurulması ile tekrar jel
haline gelmesi özelliliği (örneğin bentonit jeli)
H.ÖZKAN, 2006
210 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
Tünek Akifer /Su Sığ derinliklerdeki serbest bir akiferin su düzeyinin daha
(Perched Aquifer / Water) yukarılarında, geçirimsiz kil, silt, killi kum vb. gibi bir merceğin
üzerindeki kum, çakıl gibi gözenekli gereç içerisinde küçük
ölçüde suyun toplanması yoluyla meydana gelen akiferdir.
Askılı akifer de denilen bu tip akiferlere daha çok alüvyonlar
ve benzeri dağınık gereçler içinde rastlanır.
Zemin dondurma sistemi Suya doygun ve zayıf zemin içinde, amacına uygun derinlikte
(Ground freezing system) açılmış olan sondaj kuyusuna indirilen soğutucu sıvı dolaşımlı
boru sistemi yardımıyla, zeminin delgi boyunca ısısının
alınması sonucunda zemin içinde bulunan suyun
dondurulması yöntemi.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 211
H.ÖZKAN, 2006
212 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 213
H.ÖZKAN, 2006
214 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
BÖLÜM 13
13. YARARLANILAN KAYNAKLAR
A.C.C., 1962. AM-9 Chemical Grouting, American Cyanamid Company, Explosives and Mining
Chemicals Department, Bound Brook, New Jersey Elliot 6-2000, USA.
ANIK, F., ALKAN, F., 2004. Silindirle Sıkıştırılmış Beton (SSB) Barajlar ve Puzolan veya Uçucu
Kül Kullanımı, Temelsu Uluslararası Mühendislik Hizmetleri A.Ş, DSİ I. Ulusal Barajlar ve
Hidroelektrik Santraller Sempozyumu, Ankara.
ALTUĞ, S., 1999. Oymapınar Arch Dam, Turkey: Foundation Treatment in Karstic Limestone
and Reservoir Curtains, International Symposium on “Dam Foundations Problems and
Solution”, ICOLD, Antalya, Turkey.
ATM, 1970. Grouting Methods and Equipment, Department of The Army Technical Manual,
No: TM 5-818-6, AFM 88-32, Washington, D.C., USA.
ATUK, N.,1970. Türkiye Hidrojeolojik Harita İşaretleri, DSİ Genel Müdürlüğü Yayınları, No:681-
II - 78, Ankara.
BOTAŞ, 2003, Soil Resistivity Survey Report for Gas Supply Lines to Pump Stations, Baku-
Tbilisi-Ceyhan Crude Oil Pipeline Project, Report No ILF-REP-EPP-GGS-001
(yayınlanmamış).
CECW-EG, 1984. Engineering and Design - Grouting Technology, Chapter 2: Purposes And
Limitations Of Grouting, Chapter 4: Planning and Procedures, Publication Number: EM
1110-2-3506, http://www.usace.army.mil
CHEMGROUT INC.,2002. Technical Data Sheet, Web Page, 805E. 31st St. LaGrange Park, IL
60526, USA.
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 215
CRAELIUS, 1990. Grout Equipment – Part 5, Product Catalogue, Diamant Boart Craelius,
Printed Matter No : 110 175:5, Brussels, Belgium.
DSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, 2003. Su Sondajları, Temel Sondajları, Enjeksiyon İşleri, Kaya –
Zemin Mekaniği Deneyleri ve Jeofizik Etütler Birim Fiyat Cetveli, Ankara.
DİNİZ, A.R., 1989. İnşaat Mühendisliği Yönünden Killere Kısa Bir Bakış, DSİ Barajlar ve HES
Dairesi Başkanlığı, Eğitim Semineri, Ankara.
EISWIRTH,M., OHLENBUSCH, R., SCHNELL K., 1997. Impact of Chemical Grout Injection on
Urban Groundwater, Department of Applied Geology, University of Karlsruhe,
Kaiserstr.12, 76128 Karlsruhe, Germany, IAHS-Publ., 259:187-194.
ESCOWELD, 2001. Epoxy Grout Systems, Hot and Cold Weather Grouting, Philadelphia
Resins Comp. 130 Commerce Drive, Montgomeryville, Pennsylvania 18936,
(www.philadlephiaresins.com).
EVİRGEN, C., 1994. Permeabilite Deneylerinin Bilgisayar İle Hesabı, DSİ IV. Bölge Müdürlüğü
Yayını, Konya.
FANG, H.Y., 1991. Foundation Engineering – Handbook, Second Edition, Chapter 9,”Soil
Stabilization and Grouting”, pp:360-370, Chapman&Hall Comp. New York, USA.
GANZ, H. R., VILDAER, S., 2002. Grouting of Post - Tensioning Tendons – 5, VSL Report
Series, Published by VSL International Ltd. , Printed in January 2002, Lyssach-
Subingen/ Switzerland.
GEOPRO S.A. COMP.,2004. Bimbar Inflatable Packers, User Manual, Parc Initialis, 1/3, reu
Descartes, B-7000, Mons, Belgium, (web site: www.geopro.be).
GIA INDUSTRI AB, 2003. The Multi-Hole Grouting Rig, Technical Data sheet, P.O. Box 59,
SE-772 22 Grangesberg, Sweden.
HARRIS, F.C.,1983. Ground Engineering Equipment and Methods, Granada Technical Books,
Granada Publishing Ltd. London.
HEENAN, D., NAUDTS,A.A., 1998. Advanced Grouting Program at Penn Forest Dam Results
in Reduced Construction Costs and High Quality Product, CAGES (1997) Computer
Aided Grouting Evaluation System. ECO Grouting Specialists Ltd., Ontario, Canada.
HERCULES COMP., 2000 . Püskürtmeli enjeksiyon (jet grouting), Technical Data Sheet, Doc.
No: H06-1999 M35, Hercules Grundlaggning Company, Swiden, (www.hercules.se).
H.ÖZKAN, 2006
216 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
KELLER, 1992. Soilcrete – Jet Grouting, Technical Data Sheet, Keller Grundbau GmbH,
Kaiserleistrasse 44, D-6050, Offenbach 12, Germany.
LECA, E., ve diğ. (2000). Underground Works in Soil and Soft Rock Tunneling,
SCETAUROUTE/DTTS, Groupe EGIS, Les Pléiades n° 35, Park Nord Annecy, 74373
Pringy Cedex, France.
LENZINI, P.A. and BRUSS, B.,1975. Ground Stabilization: Review Of Grouting and Freezing
Techniques for Underground Openings, Department of Transportation Report, no: FRA
ORD and D 75-95, 86 pp.
MBT,1998. Rheocem 900 and MEYCO-MP 301 For Pre-injection in Subsea Tunnelling, Master
Builders Technologies (MBT), International Underground Construction Group, Division of
MBT (Switzerland) Ltd. Vulkanstrasse 110 CH-8048 Zurich.
MINING LIFE, 2003. Selecting Grout and Additives, Miner's Toolbox on Mining Life Web Site,
(www.mininglife.com).
MINOVA, 2003. Sodium Silicate-Based Chemical Grout System, Terraset System, Technical
Data sheet, Minova USA Inc. 150 Carley Court ,Georgetown, KY 40324,USA.
MYERS, R.D., 2001. Build a Better Foundation to Reduce Costly Downtime, ITW - Escoweld,
Epoxy Grout Systems, Electronic Machinery Grouting Handbook , Philadlephia Resins
Comp. 130 Commerce Drive, Montgomeryville, Pennsylvania 18936,
(www.philadlephiaresins.com).
N.C.C., 2002. Pin Pile Technical Data Sheet, A Rodio Group Company, Nicholson
Construction Company, Bridgeville, PA 15017, USA (www.nicholson-rodio.com).
NICNAS, 2002. Acrylamide, Priority Existing Chemical Assessment, Report no: 23, National
Industrial Chemicals Notification and Assessment Scheme (NICNAS), Austria, (www.
nicnas.gov.au).
H.ÖZKAN,2006
ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI 217
ÖZKAN, H. 1994. Erdemir Su Temini Projesi, Kızılcapınar Barajı, Uygulama Sonu Mühendislik
Jeolojisi Raporu, DSİ, 232. Şube Müdürlüğü, Zonguldak (yayınlanmamış).
PARSONS, 2002. Underpinning a City’s Transportation Past, Present and Future, Central
Artery / Tunnel Project, Section C11A1 I-93 Northbound Tunnel, Technical Data Sheet, J
/ V of STV Incorporated / Parsons Transportation Group with Haley & Aldrich, Owner:
Massachusetts Highway Department, Boston, MA – USA.
RICHARD, J. L., MAZZIERI, D., 1999. Xiaolangdi Dam Project Unusual Solutions for Cut-off
Wall and Grouting, International Symposium on “Dam Foundations Problems and
Solution”, ICOLD, Antalya, Turkey.
RICHARSON, A., 1978. A Review of Grouting Techniques and Their Application to Tunneling
and Shaft-sinking, Mining 598, fall 1978.
ROTEX, 2002. Forepoling in Tunnels, System in Tunneling-3, Technical Data Sheet, Rotex-Oy
Co. Switzerland.
POWDERHAM.A.J. ve diğ., 2001. Ground Movement Control for Tunnel Jacking Under
Railway, Jacked Tunnel Sections of I-93/I-90 Interchange Central Artery/Tunnel Project,
Boston, MA, A. J. Powderham, Mott MacDonald Group, Croydon, UK ; S Taylor, Hatch-
Mott MacDonald, Boston, MA;A Hitchcock, University of Southampton, Southampton,
UK; P M Rice, Parsons Brinckerhoff, Boston, MA.
SAUEREISEN, 2001. Epoxy Grout, No. F-150, Sauereisen Cements Company,160 Gamma
Drive Pittsburgh, PA 15238-2989 USA,(www.sauereisen.com).
SİKA, 2003. Intraplast-Z Genleşme Özellikli Çimento (Harç) Katkısı ve Sikadur – 52 Düşük
Viskoziteli 2 Bileşenli Enjeksiyon Reçinesi, SİKA Firması web sayfası,
(www.sika.com.tr).
H.ÖZKAN, 2006
218 ENJEKSİYON YÖNTEMLERİ ve UYGULAMALARI
TMMO, 2003. Endüstride Kullanılan Madenler, Türkiye Maden Mühendisleri Odası web sayfası
(www.tmmo.com).
TODD, D.K., 1959. Groundwater Hydrology, Wiley International Edition, John Wiley and Sons
Inc., Newyork and London, 336 pp.
TOKYAY,M., ERDOĞDU,K., 1998. Türkiye Termik Santrallarından Elde Edilen Uçucu Küllerin
Karakterizasyonu, Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği, TÇMB / AR-GE / Y 98.3, Ankara.
TSE. TS 19, TS 20, TS 26, TS 3441, TS 10157, TS 10156, TS 12142, TS 12143 Numaralı
Türk Standartları, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Yayınları, Ankara.
UKQAA, 2002. Pulverised Fuel Ash for Grouting, United Kingdom, Quality Ash Association,
Technical Datasheet – 3, June 2002.
ULUSAY, R., 2001. Uygulamalı Jeoteknik Bilgiler, Jeoloji Mühendisleri Odası Yayınları,
Genişletilmiş Baskı 4, No :38, ss: 385, Ankara.
U.S.D.I.,1981. United States Department. of the Interior, Ground Water Manual, A Water
Resources Technical Publication, 247 - 285 p. U.S. Government Printing Office, Revised
Reprint, Denver, USA.
WEAVER, K., 1991. Dam Foundation Grouting, Published by the American Society of Civil
Engineers, New York.
WHITTAKER, B.N., ve FRITH, R.C., 1990. Tunelling – Design, Stability and Construction, The
Institution of Mining and Metallurgy, 44 Portland Place London W1, England, Printed by
Stephen Austin / Hertford.
YEN, P., 1984. Cold Weather Cement Grouting and Post Tensioning – Hauser Lake Dam,
Montana,Innovative Cement Grouting, American Concrete Institute, Detroit, Publication
No : SP-83, pp : 153-172.
H.ÖZKAN,2006
Hasan ÖZKAN (Jeo. Yük. Müh)
1964 yılında İstanbul’da doğan yazar, 1989 yılında
Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Jeoloji
(Hidrojeoloji) Mühendisliği Bölümü’nden mezun olmuştur.
Aynı yıl DSİ Kastamonu bölgesinde proje mühendisi
olarak çalışmaya başlamıştır. 1991 yılında DSİ Zonguldak
şubesinde göreve başlamış ve Kdz. Ereğli, Kızılcapınar
Barajı’nda enjeksiyon konusunda kontrol mühendisliği ve
diğer jeoteknik konularda proje mühendisliği yapmıştır.
1996 yılında DSİ Ankara Bölge Müdürlüğü’ne proje ve
kontrol mühendisi olarak atanmıştır. 1998 yılında
DSİ’deki görevinden ayrılarak, Temelsu Uluslararası
Mühendislik Hizmetleri A.Ş.’de proje mühendisi olarak
çalışmaya başlamış olup, aynı yerde baraj, karayolu,
doğal gaz boru hattı, sulama kanalları, çevresel etki
değerlendirmeleri gibi konularda görevini devam
ettirmektedir.
1989 – 1992 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi, Fen
Bilimleri Enstitüsü’nde Jeoloji (Hidrojeoloji) Müh. Bölümü
yüksek lisans programını tamamlayan yazar, 1982-1984
yıllarında devam ettiği Gazi Üniversitesi, Teknik Eğitim
Fakültesi, Elektrik Bölümü’nden ön lisans diploması
almıştır.
Jeolojik ve jeoteknik konularda metraj çıkartmada ve
keşif hazırlamada deneyimli olan yazar,Mağara Araştırma
Derneği (M.A.D.) üyesi olarak Türkiye’nin çeşitli
yörelerinde bir çok dikey ve yatay mağarada araştırma
yaparak, harita alma çalışmalarında bulunmuştur.
Evli olan Hasan ÖZKAN, hidrojeoloji ve mühendislik
jeolojisi konularında bir çok seminer ile sempozyuma
sunumcu/dinleyici olarak katılmıştır.
İletişim : hasanozkan@tr.net