Professional Documents
Culture Documents
ili
IV
AHMETİNCİ
ANKARA
Alt/) ~~ b (b,'rlf~ )
J n-ı 1"l'Y) (b4r~:J
iÇİNDEKİLER
İÇİNDEKİLER.................................................................................................................... .
ÇİZELGELER DİzİNİ......................................................................................................... ii
ÖZET.................................................................................................................................... iii
ABSTRACT .......................................................................................................................... iv
1. GİRİş................................................................................................................................ 1
2. GELİşME......................................................................................................................... 4
2.1. KURAMSAL BİLGİLER VE KAYNAK TARAMALARı...................................... 4
2.2. MATERYAL VE METOT......................................................................................... 9
2.2.1. Materyal................... ............................................. ............................................. 9
2.2.2. Metot.................................... ..... ........ .......... ....................................................... 9
2.3. BULGULAR VE TARTIŞMA...................................................................................... 11
3. SONUÇ VE ÖNERİLER.................................................................................................. 23
4. KA YNAKLAR........................................... ...................................................................... 25
ÇİZELGELER DizİNİ
II
ÖZET
bu kolonilerden ana arı yetiştirilmiş ve izole bölgelerde çiftleştirilmiştir. Yetiştirilen ana anlar
203 koloniye dağıtılmış ve bu kolonilerin kışlarna kayıpları ve fizyolojik özellikleri
belirlenmiştir. Darnızlık kolonilerden yetiştirilen ana arılar gezginci ancılara verilerek çeşitli
ANAHTAR KELİMELER: bal ansı Apis mellifera, A.m. anatoliaca, A.m. eaucasica,
A.m. carniaca, kolonİ perfonnansı, morfometri
111
ABSTRACT
COMPARISON OF SOME LOCAL AND FOREIGN HONEY BEE (Apis mellifera L.)
ECOTYPES UNDER DIFFERENT G~OGRAPmC CONDmONS IN TURKEY
In this study the performance of some honey bee ecotypes (Central AnatoHan and
West Black Sea) and caucasian and carniolan races were compared under different geograpmc
and migratory beekeeping conditions in Turkey. The experimental colomes were estab1ished
by queens reared from selected colonies Central AnatoUan (Beypazarı region) , West Black
Sea (Yedigöller region), breeder stock ofTurkısh Development Foundation (TKV caucasian
genotype) and imported from camiolan queens (Australia) . The queen reared by 1arvae
transfer method were instnunentally inseminated and naturally mated in the apiaries where
they were reared in iso1ated regions. A total of 203 colonies were estab1ished by these queens
and genotypes were compared with respect to some physiological cbaracters. A total of 380
worker sanıples were collected from ı 9 central Anatolian colonies and seven morphological
characteristics (proboscis length, width of tergite 3. and 4. , cubital index, wing length and
width, pigmentation on tergite) were measured on worker sanıples.
KEY WORDS: ıtoney bee, Apis mellifera , A- LLL anatoliaca, A-m. Ctlucasica,
A.m.camiaca, colony performance, moıphometry
iv
1. GiRiş
Anadolu'nun dağlık yapısının doğal sonucu olarak ortaya çıkan coğrafik bölgelerde
bitki ve hayvan türlerinin farklı özelliklere sahip oldukları bilinmektedir. Bal ansı, A.
mellifera, populasyon1armm da bölgelere göre morfolojik, fizyolojik ve davramşsal
farkhlıklar sergiledikleri kimi araştırmalar ile ortaya konulmuştur (Karacaoğlu, 1989). Ancak
bun1arnı ayrı ayrı ırklar oldukları söylenemez. Özellikle son yıllarda yoğunlaşan gezginci
ancılık, bölgesel populasyonlann karışmasına ve birömekliliğin kaybolmasına yol açmıştır.
Bu nedenIe Anadolu arı populasyonu ıslah çahŞmaIarı için çok elverişli bir gen havuzu
niteliğindedir.
Balkanlar' ın ve Kafkas ırkı Kafkasya ve uzantısı olan Kuzeydoğu Anadolu' nun orijinal bal
arısı ırklarıdır. Bu ırklar üreme yetenekleti kışlarna ve çahşkanlık özellikleri ve davranışları
ile birbirlerinden ayrılınakta, bölgelerinin iklim ve flora koşullarına uygun biçimde üretim
ekonomileri değişmektedir. Karniol ırkı bunlar arasında Avrupa arıcıhğı için en uygunu
olarak değerlendirilmekte, hem kıta Avrupa'sında hem de AB.D.' de kıyı bölgeleri dışında
yaygınIaştırılmaktadır.
Anadolu arısı ise arıcılık dünyasında A. m. anatolica adı ile tanımlanmakta ancak bu
tanım Anadolu' nun karmakarışık arı populasyonu için genel bir ad olarak kullanı1ınaktadır.
An taksonomistleri Anadolu ansının doğu ve güneyde İrarı, Kafkas ve Suriye arılan ile
Balkan arılarının karışımı olduğunu ileri sürmektedirler. Anadolu arıları üzerinde fazla bir
inceleme yapı1maınış ohnakla birlikte Bodenheimer (1942), Maa (1953), Adam (1983) ve
Ruttner (1988) Anadolu arıları üzerinde değişik yargılara varmışlardır. Ancak genel bir sonuç
çıkarmak gerekir ise; kıyı bölgeler, Güneydoğu Anadobı, Kafkasya ve İran sınır bölgeleriyle
Trakya arı populasyonları komşu topraklarm genotipleri ile karışık halde olduklarından yalnız
İç Anadolu arı1arının Anatolica alttürüne dahil edilmesi (Maa 1953, Adam 1983) doğru bir
değerlendirme olmaktadır.
ı
uygun olarak değişik ekolojilerde verimli olan formlarından damızhk yetiştiriciliğinde
yararlanmak amaç olmalıdır. Bu görüş ile hareket edilerek Ankara Üniversitesi Ziraat
Fakültesi' nde yürütülen bir doktora çalışması için Türkiye Kalkmına Vakfi (TKV) ile
işbirliği yapılarak, bö 1gede gezginci arıcılığın hiç yapılamadığı yörelerden 7 hat
değerlendirmeye alınmış ve morfometrik bulgular ile 2ikiye indirilmiştir.
orta Anadolu arısından başka, 1983 yılında Tarmı ve Köyişleri Bakaıılığı (Bakanlık)
tarafindan bir tebliğ ile arı giriş çıkışma kapatılmış olan Ardahan ile Rusya sınırı arasında
kalan bölgeden toplanarak ve çeşitli araştırmalarda standart ırk ile benzer özelliklere sahip
olduğu bulunan Kafkas arı populasyonu da TKV tesislerinde, hem izole bölge çiftleştirmesi
hem de yapay tohumlama ile saf olarak elde tutulınaktadır.
TKV Arıeılık Tesislerinde akrabalık derecesi oldukça yükseltilmiş olan diğer bir yerel
genotip de, Bolu Yığılca~ dan top1annnş Batı Karadeniz hattıdır.
Bu projede farklı koşullarda denenmiş adı geçen 3 Anadolu arı ekotipinden başka
Avrupa ve A.RD. arıcıları tarafindan tutulan Karniol arı ırkı da Avrupa'daki dannzlık
Çoğunlukla TKV taraDndan çoğaltılarak arıcılara satılan ana arıiarın elde edilişinde Batı
Karadeniz ve Kafkas genotipleri, ana hattı olarak kullanılınaktadır. Ülkenin her yamna
gezgincilik1e götürülen bu genotiplerin perforınansları ise bilinmemektedir. Ancak. Ana arı
kullanan arıcıIarın bir bölümü şikayetçi olurken diğer bir bölümünün sonuçlardan tatmin
olduğu gelen başvuru1ardan anlaşılınaktadır. Bilimsel bir saptarna olmamasına karşın alınan
bu farklı sonuçların kaynağında gidilen bölgelerin farklı koşullara sahip olduğu gerçeği
yatmaktadır.
amaçlanmıştır.
ı. Anadolu' da hala var olduğuna inanılan karışmış bal arısı ekotiplerinden üçünfuı hem
sabit hem de gezginei arıcılıkta bölgelere uyum ve verim özelliklerini saptamak ve
2
korumak ile bir Avrupa ırkı olan ve zaman zaman aneılar tarafinda sorgulanan Karniol
arısının Türkiye koşullarındaki performansını yarışmalı olarak belirlemek;
Yıllık bir milyondan fazla olan ana arı ihtiyacının karşılanması İçin ileride teşvik gİbi
önlemlerle kurulması kaçınılmaz olan özel ve/veya tüzel damızlık ana arı yetİştiricİsİ
3
2. GELİşME
Yeryüzünde doğal seleksiyon sonucu oluşan Apis cinsine bağlı dört bal arısı türü
bulunmaktadır. Bunlardan Apis mellifera ve Apis cerena büyük koloniler halinde ve paralel
petekler üzerinde yaşayan gelişmiş arı türleridir. Diğer iki tür olan Apis dorsata ve Apis florea
ise daha ilkel bal arılarıdrr ve kolonileri tek petek üzerinde yaşamaktadrr (Maul vd., 1981).
Günümüzde yetiştiriciliği yapılan ve ekonomik değeri olan anların hepsi Apis mellifera türü
içinde bulunmaktadrr. Diğer üç tütün yayılma alanları Uzak Doğu ve Hindistan' drr ve bal
verimleri de oldukça düşüktür (Morse, 1983).
Ekonomik değere sahip bal arılarını içeren Apis mellifera türü, kutuplar dışında
dünyanın her bölgesine yayılmış, doğal engeller ve ekolojiye uyum sonucu birbirinden farklı
coğrafi türleri ortaya çıkmıştrr (erane, 1984). Bu coğrafik tiplerin taksonomik sınıflandırma
çalışmaları 19. yüzyılda başlamış fakat bu dönemde kullanılan ölçütlerin oldukça düzensiz ve
eksik oluşu, sınıflandırmalarda karışıklıklara neden olmuştur.
Ülkemiz bal arılarının sınıflandırılmasma yönelik ilk çalışma Buttel-Repen tarafindan
Ege ve Marmara Bölgesi anlarında yapılınış, araştırmacı bu anların Yunan arısı (A.m.
cecropia), Suriye arısı (A.m. syriaca) ve Kıbrıs arısının (A.m. cypria) melezIeri olduğunu ileri
sürmüştür (Bodenheirner, 1942). Alpatov' un (1929) geliştirdiği morfometrik yöntemleri
kullanarak Anadolu arılarının taksonomik sınıflandırmasını geniş kapsamlı çalışan ilk
araştırıcı Bodenheirner (1942)' dir. Bodenheirner çalışmasında Anadolu' da farklı tipte
arıların bulunduğu 6 bölge saptanuştrr. Bu arıları; kuzey-doğuda Dağ Kafkas arısı (A.m.
caucasica Gorb), Elazığ yöresinde Sarı Trans Kafkas arısı (A.m. remipes), Orta Anadolu' da
A. m. Remipes' e çok benzeyen Orta Anadolu arısı, İtalyan ve Suriye arıları arasında değişirn
gösteren Batı- Anadolu arıları, geriye kalan tipleri de Anadolu arısı ile Kafkas. Sarı Trans-
Kafkas ve Suriye arılarının ara forın1arı olarak tanımlaınıştrr.
Maa (1953) Anadolu arısını (A.m. anatoliaca) bir rrk olarak tanımlamış, Adam (1983)'
da Anadolu' dan topladığı örnekler üzerine yaptığı çalışmada Bodenheirner (1942) ile benzer
sonuçlar bulmuştur. Ruttner (1988) ise Anadolu arısı olarak nitelendirilen arıların orijininin
Anadolu olınası nedeniyle bu şekilde isimlendirildiğini bildirmektedir.
Bodenheirner (1942) ve Adam (1983) tarafindan Akdeniz' in kuzeydoğu köşesinden,
Güneydoğu Anadolu' ya kadar uzanan bölgedeki anların Suriye ansı olarak adlandrrıldığını
4
bildiren Ruttner (1988), bu arıların aslında İran arısı (A.m meda) olduğunu, Kuzeydoğu ve
Güneydoğu Bölgesi dışında Türkiye' nin diğer bölgelerindeki arıların A.m. anatoliaca olarak
adlandınlabileceğini belirtmiştir.
(Karacaoğlu, 1989).
Settar (1983) Ege Bölgesi' ni beş ayrı coğrafik alana ayırmış ve bu alanlardan aldığı
içindeki coğrafik alanlar arasında önemli farklılıklar bulunmamıştır. Ege Bölgesi arılarının bir
çok özellik yönünden İtalyan ve Kafkas arı ırkıarı arasında bir geçit populasyonu olduğu
izlenimine varılmıştır.
Karacaoğlu (1989) ise Orta Anadolu, Karadeniz geçit ve Ardahan izole bölge
arılarının morfolojik karakterlerini saptamak için yaptığı çalışmada; Orta Anadolu arılarının
çevre arılarından farkWık gösterdiğini, bölgede yapılacak çalışmalar ile standart tiplerin elde
edilebileceğini, Karadeniz geçit bölge arılarının aynı özellikler bakımından tanımlanmasının
güç olduğunu ve Ardahan izole bölge arılarının Anadolu' da var olan populasyonlar içinde en
çok birörneklilik gösteren arılar olduğunu bu bölgeden elde edilen değerlerin A.m. caucasica
için bildirilen sınırlar içinde kaldığını saptamıştır.
Öztürk (1990) de Türkiye' nin kuzeydoğu, Orta Anadolu ve güneybatı bölgelerinden
topladığı arı örneklerinde bölgelere göre sırasıyla dil uzunluğunu 6.76 ± 0.16 mm, 6.71 ± 0.15
mm ve 6.62 ± 0.14 mm, kanat uzunluğunu 9.50 ± 0.16 mm, 9.24 ± 0.19 mm ve 9.30 ± 0.20
mm, kanat genişliğini 3.12 ± 0.08 mm, 3.08 ± 0.09 mm ve 3.06 ± 0.09 mm olarak saptamıştır.
Derendelioğlu ve Kence (1992) Orta Anadolu Bala arısının populasyon sütrüktürünü
saptamak amacıyla yaptıkları çalışmada; Bala ilçesine bağlı 40 lokasyondan alınan 800 arı
5
özellikler içinde kübital indeks değerinin lokasyonlar arasında farklı olmadığı
ana anlar dikkate alınnnş, fakat çok yavaş bir ilerleme sağlanmıştır
peCllJ:1a,Ckc:r, 1981). Bu çalışmalardan roma çiftleşmelerin belirli ölçüde kontrolü için izole
Kontrollü çiftleştirme istasyoııları yabancı erkek arı girişini
yarıçaplı bir alan içinde erkek arılarla çiftleşebildiği için bu kadar geniş
ıstf~nmıeYf~n ~'UU4.LU gllrlşınde:n korumak çoğu kez güç olmuştur. İkinci önemli sakınca
kullanılan her erkek arı hattı için bir izole edilmiş çiftleştirme
6
korunmasında, karasal alanlarda kurulacak kontrollü çiftleştirme istasyonlarının uygun
olmayacağını, Almanya' nın Bavyera bölgesinde 15 km çapındaki koruma alanının bile
yeterli olmadığını, saf hatları korumada adalar gibi çok iyi kontrol edilmiş alanlara ya da
yapay tohumlamaya gereksinim duyulduğunu bildirmektedir. Yapay tohumlama çalışmalarına
1920' lerde başlanmış, çiftleşmelerin tam kontrolü ise 1950' li yıllarda yapay tohumlama
tekniğinin geliştirilmesi ile sağlanmış ve bu tarihten soma anlarda düzenli ıslah programları
yürütülmüştür.
Türkiye'de konuyla ilgili yapılan çalışmalarda daha çok çeşitli ekotiplerin verim ve
davranış özellikleri belirlenmiştir. Doğaroğlu (1981) Çukurova koşulları için en uygun arı ırk
gelişinı4 kuluçka gelişimi ve bal verimi yönünden Muğla grubunun diğer gruplardan üstün
olduğunu, en hırçın anların ise Suriye grubunda bulunduğunu bildinniştir. Türkiye' deki
önemli bal arısı ırk ve ekotiplerinin Trakya bölgesi koşul1annda performanslarının
karşılaştırıldığı diğer bir çalışmada (Doğaroğlu vd., 1992) ise Trakya bölgesi için en uygun
bal arısı genotipini belirlemek amacıyla Kafkas, Anadolu, Muğla ve Trakya gruplarının verim
ve davranış özellikleri incelenmiştir. Koloni yaşama gücü, oğul eğilimi, uçuş etkinliği ve
hırçınlık bakımından gruplar arasındaki farklılıklar önemsiz bulunmuş, koloni populasyon
gelişimi ve kuluçka etkinliği en yüksek grup Muğla olurken, en fazla bal Kafkas grubundan
elde edilmiştir.
en fazla Güneydoğu Anadolu Bölgesi arılarında (% 75), en az ise Ege ve Karniol arılarında
(% 33) gözlenmiştir. Fıratlı ve Budak (1994) ise Türkiye' deki ana arı yetiştiricisi kuruluşlar
yaptıkları çalışmada, en fazla bal veren ve en hızlı gelişen kolonileri Fethiye arıcılık üretme
istasyonundan temin edilen gruplarda saptamışlardır. Araştırıcılar ayrıca kuluçka alanı
gelişimi ve bal verimi arasındaki korelasyonları önemli bulmuşlardır.
7
Fıratlı (1982) aşılanan 1arvanın yaşı ile ana arının çıkış ağırlığ4 vücut ağırlığı ve
yumurtlama kapasitesi arasındaki ilişkiyi incelemiş, çıkış ağırlığı ile yumurtalık ağırlığı
arasında doğrusal ve önemli bir ilişkinin olduğunu, ağır ana arıların hafif ana anlardan
yaklaşık % 40 daha hafif yavru ürettiklerini ve ana arının çıkış ağırlığının güvenilir bir
seleksiyon ölçütü olarak kullanılabileceğini belirtmiştir. Genç (1993) de A, B, C diye
gruplandırdığı üç farklı koşulda yetiştirilen kolonilerde, kolom gelişimi ile bal verimi
arasındaki korelasyon1arı incelemiştir. Kolom gelişimi ile bal verimi arasında pozitif ve
yüksek (p<O. 01) korelasyonlar elde edilmiştir. Mayıs ayı arılı çerçeve sayısı ile bal verimi
arasındaki korelasyon katsayıları A grubu için 0.704 ± 0.17, B grubu için 0.625 ± 0.18, C
grubu için 0.714 ± 0.17 olarak bulunmuştur. Haziran ayı arılı çerçeve sayısı ile bal verimi
arasındaki korelasyon katsayıları A, B ve C grupları için sırasıyla 0.661 ± 0.18, 0.578 ± 0.19
ve 0.729 ± 0.16; yavru alanı miktarı ise aynı sırayla 0.632 ± 0.18, 0.740 ± 0.16 ve 0.786 ±
0.15 olarak saptanmıştır. Efendi (1994) ise anlarda ana arı ağırlığı ile üreme ve üretİm
özellikleri arasındaki ilişkileri iki farklı grupta incelediği çalışmasında, ana arı ağırlığı ile bal
verimi arasındaki korelasyon katsayısını her iki grupta da önemsiz, yavrulu çerçeve saYlS4
toplam yavru alanı ve kolom ağırlığı arasındaki korelasyon1arı ise önemli bulmuştur (p<0.01).
8
2.2. MATERYAL ve METOT
2.2. ı. Materyal
1983 yılından bu yana belli düzeyde sabitleştirilmiş Kafkas, 1989 yılından bu yana
Batı Karadeniz ve 1991 yılında oluşturulan ve korunan Orta Anadolu bal arısı ekotipleri ile
yurt dışından sağlanan Karniol ırkı anlar bu çalışmanın materyalini oluşturmuştur.
Deneme, gezginciler 100' er, sabit ise 100 ve 70 melez olmak üzere ı 70 koloni olarak
toplam 370 kolonide yürütülmesi planlanmış ancak deneme sürecinde yaşanan kış kayıpları
ve proje bütçesinin sınırlı olması nedeniyle 203 kolonide yürütülmüştür. Ana arı üretiminde
ana arı yüksükleri ve diğer yardımcı malzemeler kullanılarak larva transferi yapılmıştır.
Çiftleştirme kutuları hazırlanarak ana arılar çiftleştirilmiştir. Ayrıca yapay tohumlama için
gerekli aparat sağlanmış, mikroskop, soğuk ışık kaynağı, COı tüpü ve diğer gerekli
malzemelerle yapay tohumlarna yapılmıştır.
2.2.2. Metot
Araştırmada kullanılan üç yerli genotip Türkİye Kalkınma Vakfi ana arı damızlık
kolonilerinden sağlanmıştır. Ana arı yetiştirmek amacıyla Kafkas genotipine aİt larvalar saf
Kafkas kolonilerinden, Batı Karadeniz genotipine aİt larvalar Bolu Yedigöller Bölgesindeki
kolonilerden, Anadolu genotipine ait larvalar ise saf Beypazarı Oymaağaç Bölgesindeki
kolonilerden alınmıştır. Kolonilerden aşılama yöntemi ile ana arılar yetiştirilmiş ve hazırlanan
Sonbahar ve kış mevsiminde yaşanan kayıpları telafi etmek için ilkbaharda damızlık
kolonilerden tekrar ana arı yetiştirilmiştir. Ayrıca yurtdışından 20 adet Karniol ırkı ana an
getirilmiştir. Bu ana arılardan 3 adedi nakliye ve kutulara aktarılma sürecinde ölmüştür. 17
adet saf Karniol genotipinden ana arı yetiştirilerek bu genotipteki koloni sayısı yükseltilmiştir.
Satın alınan 203 koloniye dört genotipe aİt ana anlar kabul ettirilmiştir. Bazı genotiplerin
çoğaltılmasında yapay tohumlama yöntemi kullanılmıştır. Ayrıca Orta Anadolu genotipine
ait gruptaki ı 9 koloniden her koloniden 20 adet olmak üzere 380 işçi arı örneğinde Alpatov
9
(1929) ve Ruttner vd., (1978) 'in bildirdiği yöntemlere göre dil uzunluğu, kanat en ve boyu,
3. ve 4. tergit genişliği ve kubita1 indeks değerleri belirlenmiştir.
1. Ana arı çıkış ağırlıkları ve yumurtlaınanm başlamasına kadarki süre; ana anlar çıkışta
tartılarak her genotip ayrı renk ile işaretlenerek kolonilere verilmiştir. Ayrıca, ana
arıJann çıkıştan yumurtlamaya başlayana kadar geçen süre çiftleşme kutularında
saptanmıştır .
10
BULGULAR VE TARTIŞMA
aştıtrmaaa kullanılan üç yerli genotip Türkiye Kalkınma Vakfi ana arı damızlık
kolonilerinden sağlannuştır. Ana arı yetiştirmek amacıyla Kalkas genotİpine ait larvalar saf
ı~L"'''''' kolonilerinden, Batı Karadeniz genotipine ait larvalar Bolu Yedigöller Bölgesindeki
Anadolu genotipine ait larva1ar ise saf Beypazarı Oymaağaç Bölgesindeki
kolonilerden alınnnştır. Kolonilerden aşılama yöntemi ile ana arılar yetiştirilmiş ve hazırlanan
sımulmuştur .
ana arı yetiştirilmiştir. Ayrıca yurtdışından 20 adet Kamiol ırkı ana arı
11
Satm alınan 203 koloniye dört genotipe ait ana anlar kabul ettirilmiştir. Çizrlge 3' te ikinci
yıldaki kışlarna kayıpları görülmektedir.
Toplam 203 koloniden 42 adedi kış kaybma uğramıştır. Kışlatma kaybı % 21 olmuştur. Bu
oran Türkiye koşullarında oldukça makul bir orandır. Daınızlık kolonilerdeki kış kayıplarını
telafi etmek için tekrar ana arı yetiştirilmiş ve her genotip 75 adet danıızlık koloniye
tamamlanmıştır. Ayrıca danıızlık kolonilerden yetiştirilen ana anlar gezginci arıcılara
12
4, ORTA ANADOLU
'J! :E~GE~ ARILARININ
BAZı MORFOLOJIK DEGERLERI
8 ....
'j
6.5 3.1 9.2 22 12 1. 83 2.6 2.4 6
1. 74 6
.-
8 3 6.6 3.1 9.0 20 11.5 2.6 2.3
8 4 6 c: 3.0 9.0 24.5 10 2.45 2.4 2.3 6
8 5 6.5 3.1 9.0 23.5 11.5 2.04 2.5 2.4 6
8 6 6.5 3.2 9.3 22.5 11 2.05 2.5 2.3 6
7 12.5 2.12 ") c:. 2.3 6
8 6.5 3.1 9.2 26.5 ,.;,...,j
15
12 1 6.5 3.0 9.0 25 12 2.08 2.4 2.3 6
12 '")
"- 6.5 3.1 9.0 23.5 12 1.96 2.4 2.3 6
12 3 6.7 3.2- 9.3 22 11 2 2.4 2.3 El
12 4 6.5 3.1 9.0 21. 5 11.5 1. 87 2.4 2.3 6
12 5 6.6 3.2 9.2 23.5 10 2.35 2.4 2.3 El
12 6 6.6 3.2 9.3 LO.S 10.5 1.95 2.4 2.3 6
12 7 6.4 3.2 9.3 26 11 2.36 2.5 2.3 8
12 8 6.6 3.2 9. 1 23 9 2.56 2.4 2.3 6
12 9 6.5 3.2 9.2 24.5 12.5 1. 96 2.5 2.3 6
12 10 6.6 3.1 9.3 24 12 2 2.4 2.3 6
12 11 6.6 3.2 9.3 23.5 10 2.35 2.4 2.2 6
12 12 6.6 3.1 9.3 25 10 2.5 2.4 2.3 6
12 13 6.5 3.2 9.2 24 12 2 2.5 2.2 6
12 14 6.5 3.1 9.1 23 11 2.09 2.5 2.3 6
12 15 6.6 3.1 9.1 24.5 10 2.45 2.3 2.2 S
12 16 6.6 3.2 9.3 25 11 2.27 2.5 2.3 6
12 17 6.4 3.1 9.3 22.5 9.5 2.37 2.5 2.3 6
12 18 6.7 3.1 9.2 22 10.5 2.10 2.5 2.3 6
12 19 6.6 3.1 9.2 22 12.5 1.76 2.5 2.3 8
12 20 6.5 3.1 9.1 22 10.5 2.10 2.4 2.2 6
16
9.2 23.5 12 1.96 2.5 2.3 6
17 1 6.5 3.1
,.., 6.5 3.2 9.3 23 13 1. 77 2.4 2.3 6
17 "'-
3.2 9.3 .....,,.., 12 1.83 2.4 2.2 e
17 3 6.5 "'-
5
6.5 3.1 9.2 24.5 10.5 2.33 2.5 2.3
17 4 2.3 Ei
6.7 3.1 9.2 21 11 1. 91 2.5
17 5
2.5 2.3 6
17 6 6.6 3. 1 9.3 22 10.5 2.10 .,
12 1. 75 2.4 ~
6
17 7 6.6 3.2 9.3 21 .:.. • •..J
17 2.4 2.3 5
17
17
16
17
6.4
6.4
3.2
3.2
9.2
9.1
21
24
11. 5
12.5
1.83
1.92 2.4 ......r:-
? e
20 12 1.67 2.5 2.2 6
17 18 6.6 3.2 9.3
11. 5 2.09 2.4 2.3 6 c';',f
17 19 6.4 3.0 9.0 24
3.2 9.3 26 11 2.36 2.5 2.3 6
17 20 6.7
17
3.0 8.9 27 12 2.25 2.4 2.3 S
19 1 6.5
1.9 2 6.6 3.0 9.2 25 13 1.92 2.5 2.3 :3
3.0 8.b' 24 12 2 2.4 2.3 :3
19 3 6.6
19 4 6.3 3.0 8.9 22 13 1. 69 2.4 2.2 :3
6.5 3.1 9.2 22 13 1. 69 2.4 2.3 4
19 5
1.9 6 6.5 3. 1. 9. 1 22.5 12 1.875 2.4 2.3 4
6.6 3.1. 9.1 24 12.5 1. 92 2.5 2.3 4
19 7
19 8 6.6 3. 1. 9.1 22.5 11.5 1.8 2.3 2.2 4
6.6 3.0 9.0 27 11 2.45 2.5 2.3 ı3
1.9 9
3.1 9.4 26 11 2.36 2.4 2.3 4
19 10 6.8
6.4 3.0 9.0 21. 5 12.5 1. 72 2.4 2.3 4
19 11
19 12 6.8 3.1 9.4 24 11. 5 2.09 2.5 2.3 6
3. 1 9.2 21 12 1. 75 2.4 2.3 4
19 13 6.5
3.1 9.2 24 11 2.18 2.5 2.2 4
19 14 6.8
22.5 11.5 1.96 2.3 2.2 4
19 15 6.3 ~.O 8.8
~""
16 6.6 3.1 9.0 22 12.5 1. 76 2.4 2.3 3
19 4
2.3
"
d
17 6.5 3.1 9.0 12 ? 2.5
19
18 6.5 3.1 9.0 22 11.5 1. 91 2.5 2.4 4
19 4
8.9 29 11.5 2.52 2.5 2.3
19 19 6..3 3.0
19 20 6.9 3.2 9.3 21 11.5 1.83 2.5 2.3 4
18
21 1 6.8 3.0 9.0 24.5 12 2.04 2.4 4
21 2 6.7 3.2 9.2 19.5 12.5 1. 56 2.4 2.2 4
21 3 6.7 3.2 9.2 21 12 ı. 75 2.4 3
21 4 6.5 3.2 9.2 23.5 12 1.96 2.5 2.3 4
21 5 6.5 3.1 9.2 20.5 11.5 ı.78 2.5 2.3 5
21 6 6.6 3.1 9.2 2Cf.5 11.5 1. 78 2.4 2.3 4
21 7 6.6 3.0 9.0 23 11 2.09 2.4 2.3 4
21 8 6.6 3.0 9.1 18 12 1.5 2.4 2.2 4
21 9 6.7 3.') 9.2 20 14 1. 43 2.5 2.3 S
21 ,.10 6.7 3.1 9.1 22 LL 2 2.4 2.3 4
21 11 6.7 3.0 9.0 25 10.5 2.38 2.3 2.2 4
21 12 6.7 3.1 9.1 24 11.5 2.09 2.4 2.3 4
21 13 6.6 3.0 8.9 21.5 12.5 ı. 72 2.5 2.3 4
21 14 6.6 3.2 9.3 20 17 ı. 18 2.4 2.3 4
21 15 6.5 3.1 9.1 20.5 12 ı. 71 2.4 2.3 4
21 16 6.5 3.1 9.1 20.5 11.5 1. 78 2.5 2.3 4
21 17 6.6 3.1 9.2 21 12 1. 75 2.5 2.2 .3
21 18 6.5 3.2 9.2 20 12.5 1.6 2.4 2.3 5
21 19 6.5 3.2 9.4 20.5 15 1. 37 2.5 2.4 4
21 20 6.2 3.0 8.9 20.5 13 1.58 2.3 2.2 4
"'- -
,.,
5
24
24
24
4
5
6
6.5
6.7
6.6
3.1
3.1
3.2
9.1
9.2
9.3
25.5
26
24
9.5
9
11.5
2.68
2.89
2.09
2.4
2.4
2.5
... '"
2.3
i')
2.3
i')
6
4
6
24 7 6.4 3.1 9.3 25 13.5 ı. 85 2.4 2.3 6
24 8 6.6 3.1 9.1 20 10.5 1.90 2.4 2.2 4
24 9 6.6 3.1 9.3 24 13.5 1. 78 2.4 2.3 4
24 10 6.5 3.1 9.2 22 12.5 1. 76 2.4 2.3 4
24 11 6.5 3.1 9.2 22 12 1.83 2.4 2.3 4
24 12 6.6 3.1 9.1 24.5 10.5 2.33 2.4 2.2 6
24 13 6.6 3.2 9.3 21 II 1.90 2.4 2.3 6
24 14 6.5 3.2 9.1 22.5 10.5 2.14 2.4 2.3 6
24 15 6.6 3.2 9.2 22 10.5 2.09 2.5 2.3 6
24 16 6.5 3.2 9.1 8.5 ? 2.5 2.3 4
24 17 6.7 3.2 9.3 26 12 2.17 2.3 2.2 4
24 18 6.6 3.2 9.3 31 10.5 2.95 2.4 2.3 4
24 19 6.4 3.1 9.0 23 9.5 2.42 2.5 2.3 4
24 20 6.5 3.2 9.1 25 8 3.125 2.4 2.3 4
19
25 1 6.5 3.2 9.0 22 11 2 2.4 2 •.3 .4
25 2 6.5 3. 1 9.1 23 10.S 2.19 2.5 2.3 4
25 3 6.5 3.2 9.2 22 12 1.83 2.4 2.3 6
25 4 6.6 3.2 9.2 21.5 13 1.65 2.5 2:3 6
25 5 6.6 3.2 9. 1 19 12.5 1. 52 2.5 2.3 4
2S 6 6.6 3.2 9.2 Zl 12 1. 75 2.4 2.2 5
25 7 6.4 3.2 9.2 20.5 12 1. 71 2.3 2.3 4
25 8 6.4 3. 1 9.0 23 11 2.09 '2.4 2.3 4
25 9 6.5 3.2 9.1 24.5 12 2.04 2.4 .....~
..;..
~
.4
f 25 10 6.4 3.2 9.1 22.5 11 2.05 2.4 2.3 6
25 11 6.3 3. 1 9.1 23.5 10.5 2.24 2.4 2.3 6
25 12 6.5 3.1 9.2 21. 5 13 1.65 2.4 2.3 4
25 13 6.4 3.1 9.3 23 10.5 2.19 2.4 2.3 4
25 14 6.7 3.2 9.1 24 11 2.18 2.5 2.3 4
25 15 6.4 3.2 9.2 20 10.5 1.90 2.4 2.3 6
25 16 6.5 ·3.1 9.2 24 12 2 2.4 2.2 5
'l 25 17 6.7 3.2 9.3 27 10.5 2.57 2.5 2.3 4
25 18 6.5 3.1 9.0 23 10.5 2.19 2.5 2.3 4
25 19 6.5 3.2 9.1 24 12 2 2.5 2.3 4
25 20 6.4 3.1 8.9 24 10.5 2.29 2.4 2.3 4
20
"-iC~~,~~",,,:,,,,, __ ;,"-'-,,",":". __~, ,, ___d __ "c"~
,OC ~: -~~.~~~;_;'!':~~:'::<.';-:;:"- _~ ~.- '~'.c._ , _~ __ ~ ••' _ _. - ~;5~:·- -;iFt:;~~:ft-:: :(;::i -:~- ~': ~
'., & --"'- ",
21
49 1 6.7 3.2 9.3 24 9.5 2.53 2.5 2.3 6
49 2 6.7 3.2 9.1 24 10 2.4 2.5 2.3 6
49 3 6.6 3:2 9/ 26 9.5 2.77 2.5 2.3 5
49 4 6.6 3.1 9.2 23.5 10.5 2.24 2.4 2.3 6
49 5 6.4 3.1 9.1 26 10 2.6 2.4 4
49 6 6.7 3.1 9.1 27 11.5 2.35 2.5 2.3 4
49 7 6.7 3.1 9.1 26 10 2.6 2.5 2.4 6
49 8 6.4 3.1 9.1 26 10.5 2.48 2.4 2.3 6
49 9 6.6 3.2 9.3 26.5 11 2.41 2.4 2.3 6
49 10 6.8 3.2 9.3 26.5 11. 5 2.30 2.5 2.3 5
49 11 6.6 3.1 9.1 25.5 10.5 2.43 2.3 6
49 12 6.5 3.1 9.1 26 9.5 2.74 2.4 2.2 5
49 13 6.6 3.2 9.2 21.5 10 2. 15 2.5 2.4 6
49 14 6.6 3.1 8.8 24 10 2.4 2.4 2.2 5
49 15 6.5 .3.1 9.0 25 10 2.5 2.4 2.2 4
49 16 6.6 3.2 9.0 23 11 2.09 2.5 2.3 6
49 17 6.7 3.3 9.5 27 11 2.45 2.6 2.4 4
49 18 6.5 3.1 9.0 25 9.5 2.63 2.4 2.3 5
49 19 6.6 3.3 9.3 28.5 9.5 3 2.5 2.3 4
49 20 6.5 3.0 9.0 22 13 1. 69 2.4 2.3 4
4. SONUÇ VE ÖNERİLER
Türkiye ancılığının günümüzde yaşanan en temel sorunu damızlık niteliği taşıyan ana
arı üretiminin yetersiz oluşudur. Tarım ve Köyişleri Bakanlığının desteği ile kurulan damızlık
ana arı yetiştiricileri birliği bu sorunun çözümü için önemli bir adımdır. Ancak damızlık ana
arı yetiştiricileri birliğine üye ana arı üretim işletmelerinin ellerinde bulunan damızlık
çalışmalarının ana arı yetiştiren kuruluşlarla birlikte yürütülmesi yararlı olacaktır. Elde edilen
bulgular damızlık kolonilerde seleksiyon yapılmadığı izlenimini vermektedir. Geliştirilen ve
ana arı yetiştirilen genotiplerin üretici koşullarında performanslarının saptanması
gerekmektedir. Ancılara satılan ana arı1arın orijininden daha da önemlisi verim özelliklerinin
iyi olmasıdır.
Üretilen ana arıların kalitelerini etkileyen önemeli bir etken de ana arı yetiştirme
sürecinde uygulanan tekniklerdir. Çok iyi damızlık koloniler bulunsa bile bu kolonilerden
uygun olmayan şekilde ana arı yetiştirilmesi ana anların kalitesini önemli ölçüde
etkilemektedir. Başlatıcı ve bitirici kolonilerin düzenlenmesi, larva transferi, kolonilere
verilen yüksük sayısı, koloni gücü, besin stoku, mevsim gibi bir çok etken ana arı kalitesini
etkilemektedir. Bu nedenle ana arı kalitesini olumsuz etkilemeyecek standartta ana arı
Türkiye' de farklı iklim ve flora özellikleri olan bölgelerin bulunması nedeni ile çeşitli
23
denenmesi gerekmektedir. Saf yetiştirme ve seleksiyonla çok sayıda hatlar oluşturuhnah ve
bunların melezlerinin de çeşitli bölgelerde performansları saptanmalıdır.
Çok sayıda koloni ile seleksiyon yapan işletmelerde verim özelliklerinin saptanması
işletmelerden ana arı almaları bazı ekotiplerde açılmalara yol açmaktadır. Ülkemiz arılarının
tanımlanmasında, uzun yıllar önce yurt dışından gelen ve ülkemiz anlarını inceleyen bilim
adamlarının verileri temel alınmıştır. Ancak bu bilim adamlarının örnek aldığı yöreler, örnek
sayıları ve aradan geçen uzun zaman dikkate alındığında ülkemiz arılarının tanınılanmasında
24
KAYNAKLAR
Adam. B. In search of the best strains of the bees. Northem Bee Books. West Yorkshire, U.K.
(1983).
Alpatov W.W. Biornetrical studies on variation and races of the honeybee (Apis mellifera LJ.
The quarterly Review ofBiology, 4(1): 1-58, (1929).
Bodenheimer, F.S. Türkiye' de bal arısı ve arıcılık hakkında etütler. Nmnune matbaası,
İstanbul, (1942).
Crane, E. The world' bekeeping- past and present. The hive and honey bee. Dadant and Sons
Ine. İlinois, 1- 18, (1984).
Darendelioğlu, Y., Kence,A. Orta Anadolu bal arısı (Apis mellifera L.)' nın populasyon
sütrüktürü üzerinde morfometrik çalışma. Türkiye II. Entomoloji Kongresi.
Ç.Ü.Z.F. Adana. Entomoloji Derneği Yayınları. No: 5. (1992).
Doğaroğlu, M., Özder, M., Polat, C. Türkiye' deki önemli bal arısı ekotiplerinin Trakya
Efendi, Y. Anlarda (Apis mellifera L.) ana arı ağırlığı ile ürerne ve üretim özellikleri
arasındaki ilişkiler. Yüksek Lisans Tezi. Akdeniz Üniversitesi, Fen Bilimleri
Enstitüsü, Antalya, (1994).
Fırath, Ç. Ana arı üretim yöntemleri üzerine bir araştırma. Doktora tezi. Ankara
Üniversitesi,Ziraat fakültesi. (1982).
25
Fıratlı, ç., Budak, E. Türkiye' de çeşitli kurumlarda yetiştirilen ana anlar ile oluşturulan bal
ansı (Apis mellifera L.) kolonilerinin fizyoloj~ morfulojik ve davranış özelli1deri.
Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Yayın No: 1390, Ankara, (1994).
Genç, F. Bal arısı (Apis mellifera L. ) kolonllerinde kolom gelişimi ile bal verimi arasındaki
bazı korelasyonlar. TUBİTAK. Doğa- Tr. J. ofVeterinary and Animal Science. 18~
33-38, (1993)
Harbo, R.J., Rinderer, T.E. Breeding and genetics of honeybee. Beekeping in the United
State. USDA: Agricultural Handbook. No: 53, (1980).
Kaftanoğlu, O., Kumova, U., Bek, Y. GAP Bölgesinde çeşitli bal arısı (Apis mellifera L.)
ırk1arınm perfonnans1annın saptanması ve bölgedeki mevcut arı rrk1arınm ıslahı
olanakları. ç.Ü Ziraat Fakültesi, Genel Yayın No: 74. Adana, (1993).
Karacaoğlu, M. Orta Anadolu, Karadeniz geçit ve Ardahan izole bölgeleri arıIarınm bazı
morfolojik özellikleri üzerine bir araştırma. Doktora tezi. A.Ü. Fen Bilimleri
Enstitüsü. Ankara, (1989).
Maa, T.C. An inquiry in to the systematics of the Tnbus Apidini or honeybees (Hym).
Treubia, 21 (1-3): 525-640, (1953).
Maul, V., Pechhacker, H., Ku1mert, F.T. Summer school in breeding and instrumental
insemination. Hawkesbury Agricultural College, (1981).
Moritz, R.F.A. The limitations of biometric control on pure races breeding in Apis mellifera.
Journal of Apicultural Research, 30(2): 54-61, (1991).
Morse, G.D. Races of bees. Ed. Root. AO. The ABC and XYZ of bee culture. Rood
Company. Medina, USA.557~566, (1983).
26
Öztürk, A.i. Morphornetric analiysis of sorne Turkish honeybees (Apis mellifera L) . Master
ofPhysiolgy. University of Wales College. Cardiff. (1990).
Ruttner, F., Tassencourt, L., Louveaut, J. Biornetrical statistical analysis of the geographic
variabilityofApis mellifera. Apidologie, 9(4),360-381, (1978).
Settar, A. Ege Bölgesi arı tipleri ve gezginci arıcılık üzerinde araştırmalar. Ege Bölgesi Zirai
Araştırma Enstitüsü. Doktora tezi. İzmir, (1983).
27