You are on page 1of 10

Altıncı Ulusal Deprem Mühendisliği Konferansı, 16-20 Ekim 2007, İstanbul

Sixth National Conference on Earthquake Engineering, 16-20 October 2007, Istanbul, Turkey

KAPASİTE TASARIMI İLKESİ VE TÜRK DEPREM YÖNETMELİĞİ


CAPACITY DESIGN PRINCIPLES AND TURKISH EARTHQUAKE CODE

Erkan ÖZER1

ÖZET

Diğer modern deprem yönetmeliklerinde olduğu gibi, 2007 Türk Deprem Yönetmeliği’nde de
kapasite tasarımı ilkesi ve uygulamaları geniş olarak yer almaktadır. Kapasite tasarımı,
şiddetli bir deprem hareketi altında sistemde meydana gelmesi öngörülen doğrusal-elastik
sınır ötesi davranış mekanizmasının seçilmesi ve sistemin bu mekanizma durumuna uygun
olarak davranmasını sağlayacak tasarım önlemlerin alınması olarak tanımlanabilir. Bu
kapsamda, kapasite tasarımına yönelik uygulamaların başlıcaları, daha güçlü kolon tasarımı
ile yapısal sünekliğin arttırılması ve kat mekanizmalarının oluşumunun önlenmesi, betonarme
elemanlarda ve birleşim bölgelerinde kesme kırılmalarının meydana gelmemesinin sağlanması,
prefabrike betonarme ve çelik binaların birleşim detaylarının birleşime giren elemanlardan
daha yüksek bir kapasiteye sahip olacak şekilde boyutlandırılması, çelik binalarda arttırılmış
deprem yüklemeleri için boyutlandırma ve süneklik düzeyi yüksek dışmerkez çelik çaprazlı
perdelerin tasarımı olarak sıralanabilir.
Anahtar Kelimeler: Kapasite tasarımı, Deprem yönetmeliği, Betonarme binalar, Çelik binalar.

ABSTRACT

Similar to the other modern seismic codes extensively used throughout the world, the 2007
Turkish Earthquake Code deals with the capacity design principles and its applications. The
capacity design is defined as choosing the most suitable and ductile post-elastic mechanism
and taking the necessary design measures to realize the structural behavior which is in
consistence with the chosen failure mechanism. The capacity design applications imposed by
the earthquake code include the increase of structural ductility and avoiding local story
mechanisms through the strong column-weak beam design, prevention of development of shear
failure in members and joints, overdesign of connection details of precast concrete and steel
structures, as well as the use of system overstrength factor in steel structures and ductile
design of eccentric steel bracing systems.
Keywords: Capacity design, Seismic code, Reinforced concrete buildings, Steel structures.

GİRİŞ

Modern deprem yönetmeliklerinde depreme dayanıklı bina tasarımı, farklı büyüklüklerdeki olası
deprem hareketleri altında, bina taşıyıcı sisteminin öngörülen belirli performans düzeylerini
sağlayabilmesi olarak tanımlanmaktadır.
Diğer başlıca deprem yönetmeliklerinde olduğu gibi, Türk Deprem Yönetmeliği’nde de, yeni
yapılacak binaların depreme dayanıklı olarak tasarımının ana ilkesi, hafif şiddetteki depremlerde
binalardaki yapısal ve yapısal olmayan elemanların herhangi bir hasar görmemesi, orta şiddetteki
depremlerde yapısal ve yapısal olmayan elemanlardaki hasarın sınırlı ve onarılabilir düzeyde
kalması, şiddetli depremlerde ise can güvenliğinin sağlanması amacı ile kalıcı yapısal hasar
oluşumunun sınırlanması olarak tanımlanmıştır. Bu tanımdaki şiddetli deprem, bina önem katsayısı
I=1 olan binalar için, 50 yıllık bir süre içinde aşılma olasılığı %10 olan depremdir. Bu tanıma
paralel olarak, mevcut binaların değerlendirilmesi ve güçlendirilmesinde gözönüne alınmak üzere,
1
Prof. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul, eozer@ins.itu.edu.tr

257
258 Kapasite Tasarımı İlkesi ve Türk Deprem Yönetmeliği

farklı aşılma olasılıklı depremler ve bu deprem düzeylerinde binalar için öngörülen minimum
performans hedefleri de yönetmelikte ayrıca verilmiştir.
Son yıllarda ülkemizde meydana gelen depremler sonrasında gerçekleştirilen inceleme ve
değerlendirme çalışmaları, betonarme binalarda meydana gelen ağır hasar ve göçmelerin başlıca
nedenleri arasında
a) özellikle zayıf zemin katlarda oluşan kat mekanizmalarının
b) kiriş-kolon birleşim bölgelerinin yeterli kesme güvenliğine sahip olmamasından ve aderans
yetersizliğinden kaynaklanan düğüm noktası hasarlarının
c) kiriş mesnetlerinde oluşan kesme kırılmalarının
d) kolonlardaki eksenel kuvvet taşıma kapasitesi yetersizliğinin
e) perdelerdeki kesme çatlaklarının
f) prefabrike betonarme binaların kiriş-kolon birleşim detaylarının yetersizliği nedeniyle çatı
kirişlerinin mesnetlerinden çıkarak devrilmesinin
bulunduğunu göstermektedir.
Bu gözlem ve değerlendirmelere paralel olarak, Amerika Birleşik Devletlerinde 1994
Northridge depremi sonrasında gerçekleştirilen inceleme ve araştırmalarda, çelik çerçevelerden
oluşan binaların önemli bir bölümünün kiriş-kolon birleşimlerinde, yeterli düzeyde plastik
şekildeğiştirme meydana gelmeksizin, gevrek kırılma oluştuğu belirlenmiştir (FEMA-350, 2000).

DEPREME DAYANIKLI BİNA TASARIMI

Bina taşıyıcı sisteminin depreme dayanıklı olarak tasarımında, genel olarak, aşağıdaki iki farklı
yaklaşımdan biri izlenebilir.
a) Yapı taşıyıcı sistemi tasarım depremi altında doğrusal-elastik olarak davranacak şekilde
boyutlandırılır. Diğer bir deyişle, tasarım depreminden oluşan iç kuvvetlerin kesitlerin
elastik taşıma kapasitelerini aşmasına ve sistemde plastik şekildeğiştirmelerin meydana
gelmesine izin verilmez. Böylece sistemin şekildeğiştirmeleri doğrusal-elastik sınırlar içinde
kalır; yani yapı taşıyıcı sisteminde hasar oluşmaz. Görüldüğü gibi, bu tasarım yaklaşımında
sistemin öngörülen deprem etkileri altındaki doğrusal-elastik davranışı ve performansı
başlangıçta kolaylıkla tahmin edilebilmektedir. Ancak bu tasarım yaklaşımı genel olarak
ekonomik değildir ve sadece önem derecesi yüksek olan binalara uygulanmaktadır.
b) Diğer bir yaklaşımda, tasarım depremi altında yapı taşıyıcı sisteminin doğrusal-elastik sınır
ötesindeki davranışı gözönüne alınır. Ancak bu davranışın, sistemde en uygun mekanizma
durumunu oluşturması öngörülür ve sadece belirli elemanlarda doğrusal-elastik sınır
ötesindeki şekildeğiştirmelere izin verilir. Yapı sistemi öngörülen davranış modeline uygun
olacak şekilde boyutlandırılır. Görüldüğü gibi, bu tasarım yaklaşımı yeter derecede güvenli
ve ekonomik sonuç verebilir. Ancak, bu yaklaşımın etkin olabilmesi için, boyutlandırmanın
kapasite tasarımı ilkeleri çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Aşağıda, kapasite tasarımının temel kriterleri ve gerekçeleri açıklanacak, bu kriterler
doğrultusunda yapılacak boyutlandırmada gözönüne alınması gereken hususlar tartışılacaktır.

KAPASİTE TASARIMI İLKESİ

Kapasite tasarımı ilkesinin depreme dayanıklı bina tasarımında uygulanması ilk olarak, Prof.
Paulay’ın liderliğinde, Yeni Zelanda deprem yönetmeliğinde betonarme yapı sistemleri için
gerçekleştirilmiştir (Paulay 1970). Daha sonra bu kavram diğer modern yönetmeliklerde,
betonarme ve çelik yapı sistemlerini de kapsayacak şekilde yer almıştır.
Kapasite tasarımının temel prensibi, deprem etkileri altında doğrusal-elastik sınır ötesindeki
davranışına izin verilen, süneklik düzeyi yüksek bina taşıyıcı sistemlerinin aşağıdaki koşulları
sağlayacak şekilde boyutlandırılmasıdır (Paulay and Priestley, 1992) .
a) Taşıyıcı sistem, tasarımda kullanılması öngörülen taşıyıcı sistem davranış katsayısı (R) için
gerekli olan süneklik düzeyini sağlayacak şekilde, doğrusal-elastik sınır ötesinde eğilme
E.Özer 259

şekildeğiştirmeleri yapabilmelidir. Sistemde elastoplastik eğilme şekildeğiştirmelerinin


oluşması beklenen plastik mafsal bölgeleri, yeterli süneklik düzeyine sahip olacak ve kesme
göçmesi meydana gelmeyecek şekilde boyutlandırılmalıdır.
b) Taşıyıcı sistem davranış katsayısının gerektirdiği elastoplastik şekildeğiştirmelerin kesit
sünekliği yüksek olan elemanlarda, diğer bir deyişle, kirişlerde veya eksenel kuvvet oranının
küçük olduğu kolonlarda meydana gelmesi sağlanmalıdır. Bileşik eğilme etkisindeki
betonarme kesitler için Şekil 1’de verilen eğilme momenti-eğrilik diyagramlarından
görüldüğü gibi, boyutsuz normal kuvvet oranı küçük olan betonarme elemanlarda kesit
sünekliği büyük değerler alırken, normal kuvvet artışına bağlı olarak süneklik azalmaktadır.

M 3.25 n=0.05
Nd
3.00 fyk=400 N/mm2
h'/d=0.10
n= bdNfck
μ = As f yk =0.20
bd f ck
n=0.075

2.00
n=0.10

n=0.15

n=0.20
1.00
n=0.25 As h'
M
n=0.30 d
N
n=0.40 As h'
b
n=0.50
n=0.60
n=0.70
0 ξd
0.005 0.010 0.015
Şekil 1. Bileşik eğilme etkisindeki betonarme kesitte moment-eğrilik diyagramı (Çakıroğlu ve Özer, 1980)
c) Sistemde meydana gelmesi öngörülen sünek plastik şekildeğiştirme mekanizmalarının
dışında, kat mekanizması veya benzeri, sünek olmayan bölgesel ve ani göçme
mekanizmalarının oluşmaması sağlanmalı (Şekil 2), bunun için gerekli önlemler alınmalı,
örneğin daha güçlü kolon tasarımı uygulanmalıdır.

(a) Tümsel mekanizma (b) Bölgesel kat mekanizması


Şekil 2. Çerçeve sistemlerde olası mekanizma durumları
260 Kapasite Tasarımı İlkesi ve Türk Deprem Yönetmeliği

d) Bir düğüm noktasında birleşen kolonların eğilme momenti kapasiteleri toplamının, aynı
düğüm noktasındaki kirişlerin eğilme momenti kapasiteleri toplamından daha büyük
olmasının öngörüldüğü güçlü kolon tasarımı, plastik mafsalların daha sünek davranış
gösteren kirişlerde oluşmasını sağlamaktadır. Bununla beraber, normal kuvvet düzeyi düşük
olan kolonların ve bu bağlamda tek katlı çerçevelerin kolonları ile çok katlı çerçevelerin en
üst kat kolonlarının yeterli düzeyde plastik şekildeğiştirme yapabileceği varsayılabilir. Diğer
taraftan, tek katlı çerçevelerde ve çok katlı çerçevelerin en üst kat düğüm noktalarında,
plastik mafsalların kirişlerde veya kolonlarda meydana gelmesi kat mekanizması oluşumunu
değiştirmemektedir, Şekil 3. Bu nedenlerle, tek katlı binalarda ve çok katlı binaların
kolonları üst kata devam etmeyen düğüm noktalarında, güçlü kolon tasarımının
uygulanmasına gerek olmamaktadır.

(a) (b)
Şekil 3. Tek katlı çerçevede olası mekanizma durumları
e) Sistemin tüm elemanları ve düğüm noktaları, sünek eğilme şekildeğiştirmelerinin
oluşumundan önce, kesme ve aderans yetersizlikleri meydana gelmeyecek şekilde
boyutlandırılmalıdır.
f) Kapasite tasarımı ilkesinin uygulanmasında, betonun karakteristik dayanımında ve çeliğin
akma gerilmesinde meydana gelebilecek olası artıştan, çeliğin pekleşmesinden,
boyutlandırmada gözönüne alınan enkesit ve donatı özellikleri ile uygulama arasındaki
farklılıklardan, yapısal olmayan elemanların taşıyıcı sistemin davranışına olan katkılarından
ve benzeri nedenlerden kaynaklanan dayanım fazlalıkları hesaba katılmalı, bu etkenlerin
taşıyıcı sistemde meydana gelmesi öngörülen mekanizmaların oluşumunu engellemesi
önlenmelidir.
g) Özellikle prefabrike betonarme binaların ve çelik yapıların kiriş-kolon birleşim detayları, bu
noktada birleşen elemanların taşıma kapasitelerinden daha büyük bir kapasiteye sahip olacak
şekilde boyutlandırılmalı, böylece birleşime giren elemanlarda plastik şekildeğiştirmelerin
oluşması halinde de birleşimin iç kuvvet kapasitelerinin aşılmaması sağlanmalıdır.
h) Kapasite tasarımında, özellikle betonarme elemanların kesme kuvveti kapasitelerinin ve
çelik binalarda birleşimlerin iç kuvvet kapasitelerinin belirlenmesinde, hesaplanan kapasite
büyüklükleri yapı sisteminin deprem etkileri altındaki doğrusal elastik davranışına ait
büyüklüklerle veya arttırılmış deprem yüklemeleri ile sınırlandırılmalı, diğer bir deyişle, bu
sınır değerler aşılmasına gerek olmadığı gözönünde tutulmalıdır.

2007 TÜRK DEPREM YÖNETMELİĞİ VE KAPASİTE TASARIMI

Mart 2007 tarihinde yürürlüğe giren Türk Deprem Yönetmeliği (DBYBHY), doğrudan veya dolaylı
olarak, yukarıda açıklanan kapasite tasarımı ilkelerini ve uygulamalarını içermektedir. Tasarım
depreminin etkileri altında oluşması beklenen en uygun plastik şekildeğiştirme mekanizmasının
belirlenmesi ve tasarımın sadece bu mekanizmayı oluşturacak, buna karşılık gevrek göçme
modlarını önleyecek şekilde gerçekleştirilmesi olarak tanımlanan kapasite tasarımının, sözkonusu
yönetmelikte nasıl yer aldığı aşağıda açıklanacaktır (DBYBHY, 2007).

Betonarme Binalar

Deprem etkileri altındaki betonarme binalarda, kolonlar, kiriş-kolon birleşim bölgeleri, kirişler ve
perdeler ile prefabrike kiriş ve kolonların birleşim detaylarının boyutlandırılmasında, kapasite
tasarımı ilkeleri aşağıdaki şekilde uygulanmaktadır.
E.Özer 261

Kolonlar
Kolonun brüt enkesit alanı Ac, düşey yükler ve deprem yüklerinin ortak etkisi altında hesaplanan
eksenel basınç kuvvetlerinin en büyüğü Ndm, betonun karakteristik silindir basınç dayanımı fck
olmak üzere

Ac ≥ N dm /(0.50 f ck ) (1)

koşulunu sağlamalıdır.
Bu koşul, kolondaki normal kuvvet oranının belirli bir sınır değerin altında kalmasını
sağlamak suretiyle, süneklik düzeyinin arttırılmasını (bkz. Şekil 1) ve eksenel kuvvetten meydana
gelebilecek gevrek kırılma riskinin azaltılmasını öngörmektedir.

Kolonların Kirişlerden Daha Güçlü Olması Koşulu


Sadece çerçevelerden veya perde ve çerçevelerin birleşiminden oluşan süneklik düzeyi yüksek
taşıyıcı sistemlerde, her bir kolon-kiriş düğüm noktasına birleşen alt ve üst kolonların Mra, Mrü
taşıma gücü momentlerinin toplamı, o düğüm noktasına birleşen kirişlerin kolon yüzündeki
kesitlerindeki Mri, Mrj taşıma gücü momentlerinin toplamından en az %20 daha büyük olmalıdır,
Şekil 4.

( M ra + M rü ) ≥ 1.2( M ri + M rj ) (2)

Daha güçlü kolon tasarımı adı verilen bu yaklaşım iki temel amaca yöneliktir. Bunlardan
birincisi, yapı sisteminin doğrusal elastik sınır ötesindeki şekildeğiştirmesi sırasında, düğüm
noktalarındaki olası plastik mafsalların kolonlarda meydana gelmemesinin sağlanması ve bu suretle
kat mekanizmalarının oluşumunun önlenmesi, diğeri ise, kirişlerde meydana gelen plastik
şekildeğiştirmeler nedeniyle yapı sisteminin süneklik düzeyinin yükseltilmesi ve bunun sonucunda,
tasarımda daha büyük taşıyıcı sistem davranış katsayılarının kullanılmasına olanak sağlanmasıdır.
(2) denklemindeki 1.2 katsayısı ile, önceki bölümde açıklanan nedenlerle, kirişlerin taşıma gücü
momentlerinde meydana gelebilen olası artışın hesaba katılması amaçlanmaktadır.

Deprem Mra Mra


Deprem
yönü yönü

Mrj Mri Mrj Mri

Mrü Mrü

Şekil 4. Kolon-kiriş düğüm noktası ve taşıma gücü momentleri (DBYBHY 2007)


2007 Türk Deprem Yönetmeliğinde, süneklik düzeyi normal olan sistemlerde güçlü kolon
tasarımı öngörülmemekte, buna karşılık, taşıyıcı sistem davranış katsayısı için küçük değerler
(örneğin çerçeve sistemlerde R=8 yerine R=4) kullanılarak kat mekanizması oluşumunun dolaylı
olarak önlenmesi ve plastik şekildeğiştirmelerin kolonlarda meydana gelmesinin neden olabileceği
düşük süneklik düzeyinin hesaba katılması amaçlanmaktadır.

Kiriş-Kolon Birleşim Bölgeleri


Süneklik düzeyi yüksek çerçeve sistemlerin kolon-kiriş birleşim bölgelerinde, her iki doğrultuda
ayrı ayrı olmak üzere, kolona birleşen kirişlerin birleşim bölgesinde kolona uyguladıkları en büyük
kapasite kesme kuvveti birleşim bölgesinde basınç kırılmasına neden olabilecek sınır değerleri
aşmamalıdır. Bu sınır değerlerin aşıldığı durumlarda, kolon ve/veya kiriş enkesit boyutları
262 Kapasite Tasarımı İlkesi ve Türk Deprem Yönetmeliği

büyütülerek, kesme kuvvetinden oluşabilecek basınç kırılmasına karşı önlem alınmalıdır. Birleşim
bölgesinde basınç kırılmasına neden olan kapasite kesme kuvveti, birleşimin kuşatılmış (dört
taraftan kirişlerin birleştiği ve her bir kirişin genişliğinin birleştiği kolonun genişliğinin 3/4’ünden
daha az olmadığı) veya kuşatılmamış olması hallerinde farklı değerler almaktadır.
Bu koşulun uygulanması, düğüm noktasında birleşen kirişlerin eğilme kapasitelerine
ulaşmasından önce, birleşim bölgesinde kesme kırılması meydana gelmesini önlemektedir.

Kirişler
Süneklik düzeyi yüksek sistemlerin kirişlerinde, enine donatı hesabında esas alınacak kesme
kuvveti Ve , depremin her iki yönde etkimesi durumları için ayrı ayrı ve elverişsiz sonuç verecek
şekilde

Ve = Vdy ± ( M pi + M pj ) / ln (3)

denklemi ile bulunacaktır. Bu denklemde, Vdy düşey yüklerden oluşan basit kiriş kesme kuvvetini,
ln kiriş serbest açıklığını, Mpi ve Mpj ise, kirişin sol ve sağ uçlarındaki kolon yüzünde beton ve
donatı çeliğinin karakteristik dayanımları ile çeliğin pekleşmesi gözönüne alınarak hesaplanan
pozitif veya negatif eğilme momenti kapasitelerini göstermektedir.
Kirişlerde enine donatının yukarıdaki denklemi sağlayacak şekilde hesaplanması, kiriş
uçlarında plastik mafsalların oluşumundan önce, kiriş kesitinin kesme kuvveti kapasitesinin
aşılmasını önlemektedir. Böylece, kiriş uçlarındaki eğilme momentlerinin donatının pekleşmesini
de içeren en elverişsiz değerleri için dahi, kesme kırılmasına karşı yeterli bir güvenlik sağlanmış
olmaktadır.
Bazı durumlarda, örneğin yapısal olmayan nedenlerle büyük boyutlarda seçilen kirişlerin
uçlarındaki eğilme momenti kapasitelerinin büyük değerler alması halinde, (3) denklemi ile
hesaplanan tasarım kesme kuvveti, öngörülen deprem etkileri altında sistemin doğrusal-elastik
davranışına karşı gelen kesme kuvvetinden daha büyük olabilir. Bu durumda deprem yönetmeliği,
düşey yükler ile birlikte taşıyıcı sistem davranış katsayısının R=2 değeri için hesaplanan deprem
kuvvetleri altında bulunan kesme kuvveti için tasarım yapılmasını öngörmektedir. Doğrusal-elastik
davranış halinde R=2 değerinin kullanılması ise, kesitlerin dayanım kapasiteleri ile tasarım
dayanımları arasındaki oran olarak tanımlanan dayanım fazlalığı katsayısı’ndan
kaynaklanmaktadır.

Perdeler
Yükseklik/genişlik oranı H w / lw > 2.0 olan süneklik düzeyi yüksek perdelerde, gözönüne alınan
herhangi bir kesitte, enine donatı hesabında esas alınacak Ve tasarım kesme kuvveti

(M p )t
Ve = β v Vd (4)
(M d ) t

bağıntısı ile hesaplanır. Bu bağıntıda, Vd sözkonusu kesitteki tasarım kesme kuvvetini, βv, değeri
1.0~1.5 arasında değişen kesme kuvveti dinamik büyütme katsayısını, (Md)t perde taban kesitindeki
tasarım eğilme momentini, (Mp)t ise perde taban kesitinde beton ve donatı çeliğinin karakteristik
dayanımları ile çeliğin pekleşmesi gözönüne alınarak hesaplanan eğilme momenti kapasitesini
göstermektedir.
Perde kesitlerindeki enine donatının yukarıdaki denklemi sağlayacak şekilde hesaplanması,
perde taban kesitinde plastik mafsal oluşumundan önce perdede kesme kuvveti kapasitesine
ulaşılmasını önlemekte ve böylece, perdede kesme kırılması meydana gelmesine izin
verilmemektedir.
Perde taban kesitinin pekleşmeli eğilme momenti kapasitesinin büyük değer alması halinde,
(4) denklemi ile hesaplanan tasarım kesme kuvveti, tasarım depremi altında sistemin doğrusal-
elastik davranışına karşı gelen kesme kuvvetinden daha büyük olabilir. Bu durumda, düşey yükler
E.Özer 263

ile birlikte taşıyıcı sistem davranış katsayısının R=2 değeri için hesaplanan deprem kuvvetleri
altında bulunan kesme kuvveti için tasarım yapılabilmektedir.

Prefabrike Betonarme Binaların Kiriş-Kolon Birleşim Detayları


Prefabrike betonarme binaların mafsallı ve moment aktaran kiriş-kolon birleşim detaylarının, düşey
yüklerin ve seçilen bir büyütme katsayısı ile arttırılan deprem yüklerinin ortak etkisi altında
meydana gelen iç kuvvetler esas alınarak boyutlandırılması ve böylece birleşimlerin ek bir
dayanıma sahip olması öngörülmektedir. Bu detaylara uygulanacak büyütme katsayıları, kaynaklı
birleşimlerde 2, diğer birleşim detaylarında 1.5 olarak seçilmiştir.

Çelik Binalar

2007 Türk Deprem Yönetmeliği’ne göre, deprem etkileri altındaki çelik binalarda, kolonların, kiriş-
kolon birleşim bölgelerinin, diğer birleşim detaylarının ve süneklik düzeyi yüksek dışmerkez çelik
çaprazlı perdelerin boyutlandırılmasında, kapasite tasarımı ilkesi aşağıdaki şekillerde
uygulanmaktadır.

Kolonlar
Çerçeve türü sistemlerin kolonları, düşey yükler ve depremin ortak etkisinden oluşan eksenel
kuvvet ve eğilme momentleri altında gerekli gerilme kontrollerini sağlamaları yanında, birinci ve
ikinci derece deprem bölgelerinde

1.0 G + 1.0 Q ± Ω0 E (5a)

veya daha elverişsiz sonuç vermesi halinde

0.9G ± Ω0 E (5b)

şeklinde tanımlanan arttırılmış yükleme durumlarından oluşan eksenel basınç ve çekme kuvvetleri
altında da, eğilme momentleri gözönüne alınmaksızın yeterli dayanım kapasitesine sahip olmalıdır
(ANSI/AISC 341-05, 2005). Bu bağıntılarda, G, Q ve E sırasıyla sabit yükler, hareketli yükler ve
deprem yüklerinden oluşan kolon eksenel kuvvetlerini, Ω0 ise, süneklik düzeyi yüksek ve normal
çerçevelerde sırasıyla 2.5 ve 2.0 değerlerini alan büyütme katsayısı’nı göstermektedir.
Kolonların eksenel yük taşıma kapasitelerinin, arttırılmış deprem yükleri altında da kontrol
edilmesinin başlıca nedenleri arasında, taşıyıcı sistem davranış katsayısına bağlı olarak azaltılan
deprem yükleri ve devrilme momentlerinin yönetmelikte öngörülenden daha büyük değerler
alabilmesi ile deprem hesaplarında çok kere gözönüne alınmayan düşey deprem etkileri
bulunmaktadır. Bu olası durumlar nedeniyle artan kolon eksenel kuvvetlerinin kolonların eksenel
yük taşıma kapasitesini aşması, yapı sisteminde eksenel yük taşıma kapasitesi yetersizliğinden
kaynaklanan gevrek göçme riskini arttırabilmektedir.

Kolonların Kirişlerden Daha Güçlü Olması Koşulu


Çerçeve türü sistemlerde veya çelik perdeli-çerçeveli sistemlerin çerçevelerinde, gözönüne alınan
deprem doğrultusunda, her bir kiriş-kolon düğüm noktasına birleşen kolonların eğilme momenti
kapasitelerinin toplamı, o düğüm noktasına birleşen kirişlerin kolon yüzündeki eğilme momenti
kapasiteleri toplamının 1.1Da katından daha büyük olacaktır.

( M pa + M pü ) ≥ 1.1Da ( M pi + M vi + M pj + M vj ) (6)

Bu denklemde, Mpa, Mpü düğüm noktasına birleşen alt ve üst kolonların eğilme momenti
kapasitelerini, Mpi, Mpj düğüm noktasına birleşen kirişlerin kolon yüzündeki kesitlerindeki taşıma
gücü momentlerini, Mvi ve Mvj ise, zayıflatılmış kiriş enkesitleri kullanılması veya kiriş uçlarında
guseler oluşturulması halinde, kiriş uçlarındaki olası plastik mafsallardaki kesme kuvvetlerinden
264 Kapasite Tasarımı İlkesi ve Türk Deprem Yönetmeliği

dolayı kolon yüzünde meydana gelen ek eğilme momentlerini göstermektedir. Plastik momentlerin
kirişlerin kolon yüzündeki kesitlerinde oluşması halinde, bu terimler sıfır değerini almaktadır.
Denklemdeki 1.1Da katsayısı ile, Da akma gerilmesi arttırma katsayısı olmak üzere, kirişlerin
taşıma gücü momentlerindeki olası artış hesaba katılmaktadır.
Çelik yapı sistemlerinde daha güçlü kolon tasarımının başlıca amacı, yapı sisteminin
doğrusal elastik sınır ötesindeki şekildeğiştirmesi sırasında, düğüm noktasındaki olası plastik
mafsalların kolonlarda meydana gelmesinin ve buna bağlı olarak, sistemde kat mekanizmalarının
oluşumunun önlenmesidir.

Kiriş-Kolon Birleşim Bölgeleri


Süneklik düzeyi yüksek çelik çerçeve sistemlerin kiriş-kolon birleşim bölgelerinin
boyutlandırılmasında, kapasite tasarımı ilkesi aşağıdaki şekillerde uygulanmaktadır.
a) Birleşimin kolon yüzündeki gerekli eğilme dayanımı, birleşen kirişin kolon yüzündeki
eğilme momenti kapasitesinin 0.8×1.1Da katından (Da : akma gerilmesi arttırma katsayısı)
daha az olmayacaktır. Ancak bu dayanımın üst limiti, düğüm noktasına birleşen kolonlar
tarafından birleşime aktarılan en büyük eğilme momenti ile uyumlu olacaktır. Ayrıca
birleşim detayının eğilme dayanımı, düşey yükler ve taşıyıcı sistem davranış katsayısının
R=1.5 değeri için hesaplanan deprem yüklerinin ortak etkisi altında meydana gelen eğilme
momentini aşmayacaktır.
b) Birleşimin boyutlandırılmasında esas alınacak Ve kesme kuvveti, Vdy düşey yüklerden
oluşan basit kiriş kesme kuvvetini, ln kirişin serbest açıklığını, Mpi ve Mpj ise, kirişin sol ve
sağ uçlarındaki pozitif veya negatif eğilme momenti kapasitelerini göstermek üzere

( M pi + M pj )
Ve = Vdy ± 1.1 Da (7)
ln

denklemi ile hesaplanacaktır.


Kiriş-kolon birleşim detayının yukarıdaki koşulları sağlayacak şekilde tasarımı ile,
birleşimin eğilme ve kesme kapasiteleri aşılmaksızın, düğüm noktasında birleşen kirişlerin ve/veya
kolonların elastik ötesi şekildeğiştirme yapabilmesi ve böylece yapı sisteminin öngörülen süneklik
düzeyine erişmesi sağlanabilmektedir. Çeşitli nedenlerle düğüm noktasında birleşen kiriş ve
kolonların eğilme momenti kapasitelerinin büyük değerler alması halinde, birleşimin yukarıdaki
koşulları sağlayacak şekilde belirlenen eğilme dayanımı, tasarım depremi altında sistemin
doğrusal-elastik davranışına karşı gelen eğilme momentinden daha büyük olabilir. Bu durumda,
düşey yükler ile birlikte taşıyıcı sistem davranış katsayısının R=1.5 değeri için hesaplanan deprem
kuvvetleri altında, kolon yüzünde bulunan eğilme momenti için tasarım yapılabilmektedir.
Kiriş-kolon birleşim detayında, kiriş ve kolon başlıklarının sınırladığı kayma bölgesinin
kesme dayanımı, düğüm noktasında birleşen kirişlerin kolon yüzündeki eğilme momenti
kapasiteleri toplamının 0.80 katından meydana gelen kesme kuvvetine eşit olarak alınacak ve
kayma bölgesindeki kolon gövde levhasının kalınlığı, kayma bölgesinin çevre uzunluğunun 1/180
katından daha az olmayacaktır. Böylece, düğüm noktasında birleşen kirişlerin eğilme momenti
kapasitelerine ulaşmaları halinde, birleşimde oluşacak kesme kuvveti nedeniyle kayma bölgesinin
buruşması önlenebilmektedir.

Diğer Birleşim Detayları


2007 Türk Deprem Yönetmeliğinde yer alan kapasite tasarımı ilkesi uyarınca, çelik binaların temel
bağlantı detayları ile merkezi ve dışmerkez çelik çaprazlı perdelerin birleşim detaylarının
tasarımında, birleşimin taşıma kapasitesinin birleşime giren elemanların taşıma kapasitelerinden
veya (5) bağıntıları ile tanımlanan arttırılmış yüklemelerden oluşan iç kuvvetlerden daha küçük
olmaması öngörülmektedir.
E.Özer 265

Süneklik Düzeyi Yüksek Dışmerkez Çelik Çaprazlı Perdeler


Süneklik düzeyi yüksek dışmerkez çelik çaprazlı perdeler, deprem etkileri altında, bağ kirişi adı
verilen elemanların önemli ölçüde doğrusal olmayan şekildeğiştirme yapabilme özelliğine sahip
olduğu yatay yük taşıyıcı sistemlerdir. Bu sistemler, bağ kirişlerinin plastik şekildeğiştirmesi
sırasında, kolonların, çaprazların ve bağ kirişi dışındaki diğer kirişlerin doğrusal-elastik bölgede
kalması sağlanacak şekilde boyutlandırılırlar, Şekil 5. Diğer bir deyişle, bu sistemlerde plastik
mafsalların bağ kirişlerinin uçlarında oluşması sağlanır. Bunlara ek olarak, bağ kirişlerinin yeterli
süneklik düzeyine sahip olması, plastik şekildeğiştirmeleri sırasında stabilitelerinin
(kararlılıklarının) sağlanması ve plastik şekildeğiştirmelerden dolayı sistemde oluşan
yerdeğiştirmelerin sınırlandırılması amacıyla gerekli önlemler alınır (Aydınoğlu vd., 2006).

kiris bag kirisi

e
kolon
raz
cap

(a) Dışmerkez çelik çaprazlı perde (b) Plastik şekildeğiştirme mekanizması


Şekil 5. Dışmerkez çelik çaprazlı perde ve plastik şekildeğiştirme mekanizması

SONUÇ

Depreme dayanıklı bina tasarımında kapasite tasarımı ilkesi açıklanmış ve bunun 2007 Türk
Deprem Yönetmeliği’ndeki uygulamaları gözden geçirilmiştir. Bu uygulamaların dayandığı esaslar
aşağıda özetlenmiştir.

1. Bina taşıyıcı sistemi, tasarımda öngörülen taşıyıcı sistem davranış katsayısının (R)
kullanılabilmesi için gerekli olan süneklik düzeyini sağlamak üzere, doğrusal-elastik
sınır ötesinde eğilme şekildeğiştirmeleri yapacak şekilde boyutlandırılır. Elastoplastik
eğilme şekildeğiştirmelerinin meydana gelmesi beklenen plastik mafsal bölgelerinin
yeterli sünekliğe, kesme dayanımına ve stabiliteye (kararlılığa) sahip olması sağlanır.
2. Sistemde kat mekanizması ve benzeri, bölgesel ve ani göçme mekanizmalarının
oluşmaması için gerekli önlemler alınır. Bu amaca yönelik olarak, daha güçlü kolon
tasarımından yararlanılır.
3. Öngörülen plastik şekildeğiştirme mekanizmalarının oluşumunun güvence altına
alınmasında, yapı malzemelerinin ve kesitlerin olası dayanım fazlalıkları hesaba katılır.
4. Özellikle prefabrike betonarme ve çelik binalarda, birleşim detaylarının taşıma
kapasitelerinin, birleşime giren elemanların iç kuvvet kapasitelerinden daha fazla olması
sağlanır.
5. Kapasite tasarımında, gerekli olan durumlarda, betonarme elemanların kesme kuvveti
kapasiteleri ile çelik binalarda birleşimlerin iç kuvvet kapasiteleri, sistemin deprem
etkileri altındaki doğrusal elastik davranışına ait büyüklüklerle veya arttırılmış deprem
yüklemelerinden oluşan iç kuvvetler ile sınırlanır.
266 Kapasite Tasarımı İlkesi ve Türk Deprem Yönetmeliği

KAYNAKLAR

ANSI/AISC 341-05 (2005) Seismic Provisions for Structural Steel Buildings, American Institute of Steel
Construction Inc, Chicago
Aydınoğlu N, Celep Z, Özer E ve Sucuoğlu H (2006) Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında
Yönetmelik Örnekler Kitabı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Ankara
Çakıroğlu A ve Özer E (1980) Malzeme ve Geometri Değişimi Bakımından Lineer Olmayan Sistemler I,
İstanbul Teknik Üniversitesi Kütüphanesi, İstanbul
DBYBHY (2007) Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik, Bayındırlık ve İskan
Bakanlığı, Ankara
FEMA-350 (2000) Recommended Seismic Design Criteria For New Steel Moment-Frame Buildings, Federal
Emergency Management Agency, Washington, DC
Paulay T (1970) “Capacity Design of Reinforced Concrete Ductile Frames”, Proceedings, Workshop on
Earthquake-Resistant Reinforced Concrete Building Construction, University of California at
Berkeley, III, 1043-1075
Paulay T and Priestley MJN (1992) Seismic Design of Reinforced Concrete and Masonry Buildings, John
Wiley & Sons Inc, New York

You might also like