You are on page 1of 21

Yazan: Ferldun Olrirritekin

Istanbul Fethi Dernegi



Ne~riyab

Ecnebi Seyyahlara Nazaran

• •

FETIHDEN SONRAKI

ISTANBUL

Feridun Dlrirntekin

1stanbul - HALK - Basm~evl

9

5

3

29-MaYls-1453 sabahi Fatih Sultan Mehmet ordusunun zaptettigi Istanbul, orta cagda zenginligi, ihtisami, kilise ve saraylari, meydanlarim tezyin eden abidelet-iyle, dillere des tan olan Constantinopolis'in bir hayalinden baska bir sey degildi,

Haclilarm 1204 senesinde istilalarrna kadar, iyi kotu azametini, ve zenginligini muhafaza etmis olan sehir, muhasara ve zapt esnasmda u<:; defa yakilmis, en son yangmda Villhardouin'in itiraf ettigi gibi, Paris de dahil oldugu halde, ii<:; Fransiz biiyiik sehrinin isgal ettikleri saha kadar biiyuk bir sehir kisrm, atesler icinde mahvolmustu, Bu istilada, sehirin butiin serveti yagrna edilmisti, Hiristiyanhkca mukaddes olan esya A vrupa kiliselerine nakledilmis, tunc abideler yikilmis eritilip para yapilmis ve bir kisim abideler de Avrupaya nakledilmis idi. Constantin Porphyrogenete sirtununun iizerini kaphyan tunc lavhalar da, bu esnada soktilmustu, Bu i§gal ve yagmanin elemli hatiralarun, Nicetas Choniates pek canli olarak nakletrnistir.

Istanbul'da yeniden kurulan Latin Imparatorlugu, parasiz, sehir ise fakirdi. Imparatorlugun mali vaziyeti, imparatorluk idare mekanizmasim bile ayakta tutacak bir vaziyette olmadigmdan, harap olan saraylarm tamirinden sarfmazar, imparatorlarm oturduklari saraylara bile bakilamamisdi 1261 de Iznik Imparatorlugu kuvvetleri sehre girdikleri zaman, imparator Michael VIII. oturacak bir saray bulamamrs ve ancak (Blachernae)'deki Comnenus'larm sarayi kismen tamir edildikten sonra, oraya yer'lesebflmistt. Latin Imparatorlugu devrinde: sehrin butiin ticareti Venedikilerin Eline gecmis, iktisadi menbalara el koymus old uk Ian icin, ecnebi istilasindan yeni kurtulmus olan bu sehirde, bir kalkmma ve imar hareketi gayrr miimkiin bir vaziyete gelrnisti. Bunun iciri elli yedi sene siiren Latin imparatorlugu . devri, istanbul'un harabisini arttarmaktan baska bir sey yapamarms, mevcut binalarda da tamir edilmedikleri icin harap olmuslardi.

$ehir, 1261 de tekrar $arki Roma imparatorlugunun eline gectikten sonra da, vaziyette buyiik degisiklik olmarnrsti, ilk zaman lard a im-

-4-

-----;) -

parator Michael VIII. in, Avrupadaki imparatorluk arazisinin, bilhassa Mora'rnn istirdadi icin, hiikumettn mal kudretinin fevkinde masraflar yaparak buyiik bir ordu ve donanma reskili gayreti; bir taraftan imparatorluk maliyesini muskul mevkie koymus, diger taraftan da Istanbul'da miismer bir imar hareketi yapilamamasmi intac etmisti, Italyan Cumhuriyetleri, aldiklarr imtiyazlar sayesinde,yine birtim imparatorluk iktisadiyati iizerinde muessir bir rol oymyorlar, ticareti ellerinde bulunduruyorlardi Bu surette imparatorluk hazinesine girmesi lazrmgelsn paralar, onlarm ellerine geciyordu, Bu vaziyette imparatorlugun kalkinmasi kabil olamiyor, sehir de b&kImSIZ bir vaziyette kahyordu. Esasen ik i Andonicos'lar ve Imparatorice Anne de Savoie ile Imparator Jean Contacuzenus arasmdaki, iki dahili harp de imparatorlugu busbirtiin zayif bir vaziyete dii§iirmege sebep olmustu.Lo-l? den 1431 ya Kadar tasilalarla devam eden ve muhtelif dalgalar halinde gelen Veba salgrru da bunlari ikmal etmis, hastalik Istanbul'da iiQ sene devam etrnis ve ahalinin yarisi olmustu.

XIV, XV. inci asrrIarda istanbul'un vaziyetini 0 devirde sehre gelmis olan Clavijo, Per Tafru, Buondelmonte, Rus seyyahlari ve nihayet Bertrandon de la Broquiere canh bir surette tasvir etmislordir

Bunlarin anlattiklarma nazaran, 0 zaman ~ehrin ahalisi, Halle ile Marmara arasindaki yarim adanin garp ucunda ve Halle sahili boyunda toplanmisti. $ehrin sur icinde Kalan kisrmlarrnda biiyiik bos arazi, agacliklar, bag ve bahceler, ekilrnis tarlalar ve bunlarin arasmda, tipki koylerdeki evler gibi yapilmis, bina guruplari mevcuttu. Marmara sahil limanlarmm bir kismi, kumlar tarafmdan doldurulmus idi.

Fetihten bir kac sene evvel Hippodrome tamarniyle harap bir vaziyette idi. Acik hava sarrnclarmm hepsi bag ve bahce halinde kullarnliyordu. $ehir icinde bir cok kiliseler, bu meyanda yanmis olan Blachernae'deki meshur Ste. Vierge kilisesi ile ve Havariyun kiliseleri harap bir vaziyette idiler. Ayasofya bakimsiz bir vaziyette, bir cok kapilari yerinden oynarms ve dusmiistu. Mabedin civari binalarla dolu idi. Netice olarak ~ehir, imparatorlugun Icinde bulundugu harabinin bir timsali idi.

Fatih Sultan Mehmet §ehl'i ahr almaz imarina baslamisti. Evvela niifus meselesi halledilmis, sehre memleketin her tarafmdan islam, Rum ve Ermeni,Musevi, ahali nakledilerek, niifusun arttirrlmasina Qalrsilmis, surlar esash bir surette tamir edilmis, Ayasofya tahkim edil, mis, sehirdeki biitiin kiliseleri dolduracak hiristiyan ahali kalmadigmdan-bunlarin hiisniihalde bulundurulabilmesi icin-miisluman mahalleleri icinde bulunanlar camiye tahvil edilmis, fakat Havariyun kilisesi de dahil oldugu halde bir cok kiliseler hiristiyanlara birakilrnisti. Turk miisamahasinm en belig bir misali olarak,Ortodoks Patrikhanesi eski imtiyazlan ile birlikte ihya edilmis ve Havariyun kilisesi patrikhaneye verilmis idi.Fakat kilse, bir islam mahallesi icinde bulundugundan, patrigiin muracaati uzerine Ste. Vierge de Pammacaristos (Fethiye camii) kilisesi, patrikhane kilisesi olmustu,

istanbul' un fethinden sonraki halini tasvir icin, istanbul' a gelmis veya hiikumetleri tarafmdan vazife ile gondarllmis alan garpli seyyahlarm yazmis olduklan eserleri tetkik kaf'idir.

(Resim - 1) XV. ci Y1:iZ y~l1n ilk yansmda7ci Huppodro.ne

Fetihten sonra Istanbul' a gelen ilk ecnebiler, Fatihin arzusu uzerine buraya gondertlmis, Italya'h ressam ve hakkaklerdir. Maatteessuf bunlar, Istanbul hakkmda hirer eser yazmamaislar, yaptiklari resimler de muhtemelen ikaybolmustur. G. Bellrii'In, Fatihin bir portresinden baska Theodoslus veya Arcadius sutunu olmasi lazimgelen bir abideye ait bir resiminden baska bir vesika mevcut degildir.XVcinci asir seyyahlarmdan yalmz Arnolde von Harff, Kudusii seyahati esnasinda (1496-

-6-

-7-

14.99_) istanbul'a ugramis ve sehir hakkmda bazi hatiralarmi kaydetml§~lr. Bu hatiralar kendisinin, sehrin cesamet ve azameti karsism. daki hayranllglnln ifadesidir.

XVI. mCI asirda sehri ziyaret eden en miihim seyyah siiphesiz, Fransa kirali birinci Francois tarafindan bir vazife He istanbul' a gondertlmis olan Petrus Gyllus (Pirre Gylli) dir. Pierre Gylli 1544 den 1547 ye kadar Istanbul'da kaldi, istanbul ve eski eserlerini, bir alim sitatiyle, ciddi bir tetkikten gecirdi ve bunun neticesi olarak, uzun zaman istanbul icin esasli bir kaynak vazifesini goren ve bugim bile kiymetini muhataza eden "De Topographia Constantinopoleos et de illus Atsiquitatibus" isimli eserini Latince olarak yazdi, Kendisi 1555 de oldugu icin, yegeni tarafmdan bu eser 1561 de Liyon'da bastirrldi,

Pierre Gyll'nin istanbul' un giizelligi icin verdigi hiikum sudur :

"Toutes les villes du monde periront, mais tant qu'il y aura des hommes, celle-ci sera immotelle! .. "

Fetihten sonra istanbul'daki Bizans abidelerini, mebaniyi harap eden ve "kiyameti sugra' denilen zelzele 915 (1510) da vukua geldi. istanbul'da 109 cami, 1070 ev ve Egrikapldan Yedikuleye Kadar olan kara surlanmn bir cok kisimlarr, Topkapi saraymm denize dogru olan duvan, kiz kulesi ve Galata surlan yikildi. Fatih ve Bayazlt camilerinin kubbeleri kismsn ve Karaman carsisi tamamen harap olmustu.gu yikin. tilar Anadoludan getirtilen 37000 ve Rumeli'den getirtilen 2900 arnelo il~ Istanbul'da bulunan 10.000 k isinin calismala-i He tamir edildLFakat bir- ~Ok Bizans binalan harap clrmistu, istanbul'da ahsap ev yapmak adeti n:eydana gelerek, biiyuk devarnh tas in§aattan cekinildi, 1543 e dogru Istanbul'a gelen Venedikli bir seyyahm gordiigu istanbul, bu zelzeleden sonraki yavas yavas kalkmmakta olan istanbul'du.

Kanuni Sultan Si.i.leyman'm zaferleri, bu sehr i ue; iilkede hiikmeden buyuk imp~ratorlugun payitahti yaprrnsti. Eski Bizans'in hatIr~larl, Yeni Istanbul'un cazibesi, bir cok seyyahlan ~arka dogru cekiyordu. Eu yeni payitaht, bu itilii devresinde olan hukumet. herkesin merakim celbediyor, gormok ve tanimak 21'ZUSU herkeste beliriyordu. B~.zan~ imparatorlan zamamnda, sehir butun Avrupa ve Asyam~ uzerm~e, e;ekici bir tesir yapml§tl,§imdi de, bu muazzam imparatorlugun payitahti da, ayrn hissi veriyordu.

istanbul'da ve Turkiyede, Mimar Sinan devri ba§laml§tl.Her tara'ta, b~ dahi Turk sanatkarmm eserlort yukseliyordu. $ehzadeyi, SLile.),lTI.:mye camii, buna da Edirne'deki Sultan Selim camii takip ediyor. D.~ge~ taraftan da ta~ebeleri, onun nezareti altmda, insaat yapiyorlar ve Turlnye ve bilhassa Istanbul, mirnari nazardar, biiyuk kIymeti haiz. abi-

delerle sUsleniyordu. .

Muharrir, uzun zaman Bogazicinin Ieertque guzelligi iizerinde durur : "Yavas yavas denize dogru uzanan, korularla ortulii, baglar, bahceler ve ciceklerle bezenmis tepeler arasmdan, bir nehir gibi akan Bogaza" hayranligim ifade eder.

Biitiin diger rurtstiyan muharrirler gibi 0 da Ayasofyaya cok ehemmiyet verir. Hippodormdaki abideleri, Thedosius ve Constantin Porpnyrogenete dikili taslarim tetkik eder. Uzerler indeki mahkukati kopye eder ve Spinanm mihveri uzerindeki diger bes kolonu tarif eder. Eunlardan bir mermer sirtununun iizerine, Damat Ibrahim Pasa, Macaristan'dan gstirtigi bir bronz Hercule heykelini koydurtmustu. Burma- 11 siitunda, birbirine sarih iie; yilanm baslari yerinde idi. Sphendone uzerinde 17 merrner: kolondan rniirekkep, bir portik mevcuttu. Bunlar bilahare Sultan Siileyman'm yaptrrtigi Darussatakada kullarnlrnak iizere yiktn-ilrmsdi.Augusteon etrafmdaki portikten yalmz corinthienno sitilinde yedi colon kalrmsti. Cenberh tasm kaidesi orjinal vaziyette idi.

Bu sehri gorrnok icin gelenler arasmda, guzel bir eser yazrms olan, Fransiz rahibi Jerome. Mau1'and'da vardn-, istanbuI'a harekc; eden bir gemiye rahip olarak tayin edilon bu zat, Agustos 1544 de istanb~l'a gelrnis ve bir ay sonra §ehirden ayrilrmstr. Bir hlristiyan rahip slfatI.yle, ~abii evvela Ayasofya camiini ziyaret etrnis ve sonra sehri g.ezmI§ ve ~stanbuI'un pek basit bir resmini de yapmisnr. Maurand, sehrrn t~mamlYle bir Turk sehri oldugunu ve her taraf'ta yiikselen mina .. relerm sehr-in siliietine yeni bir §ekil verdiklerini gormu§tii. Fakat

Pierre Gylli ile hemen ayru zaman istanbul' a gelen Fransiz natiiralist Pierre Bellon ve Fransiz krahmn geographi, Nicolay de Nicolay daha fazla,eski eserler uzerinde durmuslar ve Fransiz krallarma, madalyonlar ve saire tedariki suretile, Paris'teki Bizans kolleksiyonunuzenginlestirmege cahsrmslardir, Eserlerinde Ayasofya, Hippodrome, <:;enberlitas, Arcadius siitunu ve Tekfursarayi hakkmda malumat varsa da, sehrin 0 zamanki vaziyeti hakkmda pek az bilgi mevcuttu. Bu devirde Istanbul'a gelen seyyahlar, Turk evlerinin ahsaptan veya tugladan yapilrrns olduklarmi ve kiiciik eveler insa edildig ini, sehirde cok agaQ bulundugunu, evlerin bunlarm golgelerinde oldugunu ve sehrin icinde

-9-

hala bina insa edilmemis biiyiik sahalar oldugunu kayitla iktifa ederler.

1526 ile 1533 arasmda Istanbul'as gelen bir Hollanda'Ii artist Pieter Koeck Van Alast Istanbul' a ait bir cok res imler , bu meyanda, Kanuni Sultan Siileyman'm Hyppodormedan gecisini ve bu esnada Hyppodorme'un vaziyetini gosteren bir rcsim yaprmstrr. Bu resim bize ozamanki maiyet askerlerinin kiyatetlerr hakkmda bir fikir vermekle beraber Hippodrome'un 0 zamanki vaziyeti hakkmda bizi tenvir eder, Resimde Sip ina uzerindski siitunlar, Hippodorme'un Marmara taraf'indaki kosesinde (Sphendone) bulunan sekiz basamakla cikrlan Corrnthienne tarzmda kolonlarla yapilmis port.ik gorunmektedir .. Diger bir resimde de, Kasimpasa tarafmdan bakilarak yapilan Istanbul'u gosterir.

Bu devir hakkinda Piri Reis haritasi da 0 zamanki Istanbul hakkmda iyi bir vcsika oldugu gibi (Res. -2) (1535) senesindeki Irak se-

(Resim. - 2) Pir; Reisin. lsiambul haritas:

(Resirn. - 3) Salahi Matraki'nin istanbul resmi

-- 10-

-11-

feri icin bir kitap yazmis olan Salahi Matraki'nin bu kitabmda bulunan bir harita da 0 zamanki Istanbul hakkinda bir fikir verrnege musaittir, (R. 3,4)

famm azhgi, biiyiik arsalara ihtiyac gostcrmekte ve 0 zaman belediye nizami, olmadigindan, sokaklar, galisi guzel acilmakta idi.

Busbecq'e "tabiat Istanbul'u diinyanin payitahti olarak

yaratmistir. Diinyarun hie; bir yerinde bundan daha guzel bir mevkide bir sehir tasavvur edilemez" dedikter: sonra bu Turk sehrinde, Avrupada oldugu gibi biiyuk ve muazzam ikametgahlar aranmamasi lazrmgeldigini tebariiz ettirmekte ve sokaklarm dar olmasi dolayisiy-

Busbecq Istanbul abidelerini tetkik etrnis, Ayasofya camiini, Hippodrome'u Arcadius sutununu (Avret tasi) , Theodosius (Dikilitas) ve Burmall sutunlari, Cemberlitasi gormustur, Busbecq sehrin varoslarmda ve Bogazicindeki padisah kosklerinden de bahsederken bunlarm "periler yuvasma" benzediginden, insan bunlar icinde yasarken diinyarun biitim kederierini unutabilecegini tebariiz ettirir. Bu arada kapiSl iizerinde Sultan Selim'in iran seferinde ~ah Ismail'e karsi kazandigi muharebelerin, mozayikle yapilmis bir resmi bulunan koskten de bahseder. Sultan $iileyman'm gegi§ini su suretle tasvir eder :

"Guraba ve Ulufeciyan atli olarak ikiser ikiser gidiyorlardi, Silahtarlarla Sipahiler tek sira halinde idiler. Padisahin maiyetindeki suvarilere bu isimler verilir. Her biri ayrr bir heyet teskil eder. karargahlari da ayrrdrr. Mikdarlarmm alti bine balig oldugu soylenir.Sultanm ve pasalarm ve sair erkanin esirlerden bir hayli maiyetleri vardir. Bundan sonra suvarilerin giizel atlarmdan, murassa eger ve hayvan basliklarmdan, tasidiklari silahlardan bahseder.

XVI. mci asrm ikinci yarismda Almanya imparatorlugu sefiri olarak Istanbul'a gelen, Flamand bir alim olan Augier Ghislain de Busbeq miiteaddit defa yaptlgl seyahatler hakkinda bir kitap yazrms, bu kitabmda Istanbul'u ve zamanki yasayis tarzi, sefirlerin SultanSuleyman tarafmdan kabul merasimi ve Turk ordusu karargahlari hakkinda bol kritikler ve bazen lehte mukayeseler yapmistrr.

(Resim - 4) Salhi Matraki'nin Galata resmi

"Bun dan sonra uzun bir Yeniceri kuvveti geldi, Bunlarin icinde tiifekten baska bir silah tasiyan pek nadirdir. Hemen hepsi aym bicim ve renkte iiniforma giymislerdi. Yenicerilerin kiyafetlerinde nazari dikkati cekecek bir sey yoktur. Yegane susleri sorguc ve tuglaridir. Almlarma takttklarr sorguc onlara mirtaharrik bir orman manzarasi verir. Arkalarmdan zabitleri, orta corbacilarr gelir. Hepsinin rutbelerini belli eden alametler vardir. En sonra Yeniceri agasi, onu takiben de Biiyuk erkan ve pasalar ... Sonra sultarnn muhanz kuvvetleri gelir. Bunlann hususi uniforrna ve techizati goze carpar. Hepsi tirandazdir. ve yaylarla teslih edilmislerdir, Bunlarm arkasmda sultanm atlari goruliir. Bunlar cok siislu ve giizel atlardir. Sultan Siileyman gayet muhtssem bir ata binmisti. Yiizunun ifadesi sertti. Sultanm arkasmda iie; it; oglam goruliiyordu. Biri bir matara, diger! bir manto, ucuncusu de bir cekmece tasiyordu. Bunlarm arkalarmda bir cok harem agasl ve oda hizrnetcileri.. Alaym ardcisim ikiyiiz athdan mirrekkep bir suveri birltgi teskil ediyordu."

le sehr in giizel manzaralarinm gorulemediginden sikayet etmektedir. Hakikaten 0 zamanki Istanbul, biiyiik zelzelenin tesirinden henuz kurtulamamis, genis bahceler icinde bir katli ahsap evlerle dolu idi. Kat irti-

Busbecq beraberinde iyi res sam olan Melchior Lorichs'i getirmisti.

Kendisinin yapmis oldugu panorama, bu asirdaki Istanbul icin bize en iyi fikir veren bir eserdir. Panorama Eyiipten basliyor ve esas kisrrn

-- 12 -

-13-

Sarayburnuna kadar devam ediyordu. Ayni zamanda Adalar ve Uskudar da az itinali olarak gosterilmisti. Halic surlari, camiler, Tekf'ursarayi ve diger saraylar ve abideler gayet vazih ve dogru bir surette gosterilmis ve §ehrin halic tarafmdaki kapilarrn isimleri ile bazi abidelere ait malumat da haritada isaret edilmistir. Ressam, resrnini Beyoglu sir tlarmdan yapmis, Galata da biraz kus bakisi olarak harrtada gosterilmistlr. Bu resim bize 0 asirda sehrln camileri, minareler-i ve diger abideleriyle, tamamiyle bir Turk sehr.i manzarasim aldigrm gosterrnektedir. Halle surlarmm oniindeki saha bugun oldugu gibi dolmamis oldugundan bazi noktalarda surlar tamamiyle sahilin kenarmda bulunuyordu. (R. 5 )

Carsrlarr, camileri gezen seyyah, Ayasofya karsismda hayret icinde kalmisti. Bu devirde Hippodrome'm etrafr, evlerle kaplanrrue, meshur kosu pisti arhk gorunmez olmustu,

Du Fresne'den sonra Gerlach, Istanbul' a Alman sefareti rahibi olarak gelmisti. Gerlanch daha fazla Istanbul'u dini cepheden mutalaa etmis, fakat Turk adetleri ve Islam dini hakkmda da etudler yapmistir. Gerlach'da Istanbul'un yesillikler icindeki manzarasimn giizelliginden, abidelermden, adalardan hayranhkla bahseder. Turk evlerininzenginlerinkiler rnustesna-kucuk ve ahsap olduklarmdan bahseder. Kitabma bir de Istanbul kapilarmm isimlerini ilave eden Cer lach'r, sefaret rahibi olarak Salamon Sohweiger istihlaf eylemistir. 0 da gordiiklerini bir kitap halinde nesretrnis, kitabina Istanbul' un kusbakisi bir haritasnu ve kapi isimleriniililve etmistir,

Gerlach Istanbul'da bulundugu zaman sehre gelen Johanns Loevenklau'da yazdigi Turk tarihine, bir de kapi isimlerini gosterir bir cetvel eklemistir.

1588 de istanbul' a gelen Michael Heberer de Bretten, Istanbul'daki evlerin <;:ogunun ahsap ve kiictik oldugunui yalmz saraylarla, buyiik Iconaklardan bazrlarmm ve camilerin kagir oldugunu, saraydan Cernborlitas'a kadar uzanan cadden in dogru bir istikamet takip ettigini, dlger yollarin dar ve gayri mutazam oldugunu kaydetmis ve diger seyyahlar gibi en fazla Ayasofya ve Hippodrome ve Cenberlitasla mesgul olmustur, Kitabma Istanbul'un kusbakisr yaprlmis bir resmi de ilave etrnistir.

(Resin; - 5) Melehior Loricks'm Lstanbul Panoromasin'dcui bir knsvrn.

XVI. mci asrm nihayetindeki Istanbul sehrinin vaziyeti hakkinda en iyi malumat, 1591 de Istanbul'a gelmis bulunan Venedik sefiri Lorenzo Banado'nun eserinde mevcuttur. Venedikde 1888 de basilmis olan bu eserde Sultan Murat III. zamanmdaki istanbul §U suretle tasvir edilmektedir : "Seh ir, gayn kabili mukayese mevkii dolayisiyle bir harikadrr. Orada Karadeniz Akdenizde, Asya, Avrupa ile Bir lesir. Birtiin yollarm birlestlgi mevkide bulunan bu §ehir, fevkalade vaztyetinin bahsettigi mumtaziyet sayesinde ve hi<;: bir sehirde bulunmayan sanateserleri dolayisiyle, dunyanm payitahti olmaga layiktir". Gioseppe Ros isminde diger bir Venedikli de XVII. inci asrrn baslangicinda Venedrk'te basrlmis kitabm, kapilar arasindaki mesafeleri ilave etmis ve her mmtaka icin umumi tarzda malumat vermis ve Istanbul'un bir resmini de kitabma ilave eklernistir.

28-:;;ubat-1573 de 0 zaman a kadar Istanbul'a dair yazilrms eserlcri tctkik etmis olan ve Yunanca da vakif bulunan Fransiz seyyahi Philippe du Fresne-Canaye Istanbul'a geldi. Istanbul'un eski abidelerini tetkik etti. Bahceler Icinde olan istanbul ovlerinin manzarasi ve sehrin giizelligi kendisini hayrete dusuruyordu, Bu yesil guzellik ve vorimll arazi uzerinde bulunan Isanbul karsismda, kendisini yeni bir cennete gelmis addediyordu. 0 zamanki Istanbul-anlasildigrna (jore-§ark sehirlerinin "cachevsini tamamiyle almis bulunuyordu.

-14-

--. 15 --

Yine XVI. mel asrm son seneleri Istanbul'a gelen Wilhelme Dilieh, Istanbul'un dar sokaklarirn, ahsap evlerini begenmemis olmasma ragmen, sehrin Beyoglu eihetinden bir resmini yaprmstir,

Bu suretle, XVI. mel asrda, §ehrin yavas yavas Turk hiiviyetini adhgml ve Bizans seklini kaybettigini goruyoruz, Bunun sebepleri Sultan Bayazit II zamamndaki biiyiik zelzelenin, Bizanshlar zamanmdan kalrms evleri, abideleri yikmasi, ikineiside yeniden yapilan Turk binalarmm bilhassa.buyuk eamilerin sehr'in manzarasmi ve siluetini tarnamiyle degistirrnis olmasidir. Seyyahlarm bir kismi, bu biryiik zelzelenin mirthis tahribatmi bilmedikleri cihetle, bu binalarla abideler in Turkler tarafrndan yikildigi zannmz dusmuslerdir. Eski abideler, gelen seyyahlarm nazarlarmdan kacmamakla be raber, bu yesillikler icine gomiilmiis, aydmlik V2 sirin sehrin cazibesine kapilmaktan kendilerini alamarmslardir. Bu devirde Marmara sahilleri tieari noktai nazardan ehemmiyetini kaybetmis, limanlar terkedilmis, bakimsiz halde kalan bu limanlarda yavas yavas dolmus ve uzerlerine binalar insasina ba§Ianrrustrr. ~ehrin ticaret merkezi tamamiyle halic sahillerine intikal etmis, Beyoglu yavas yavas biryiimego baslamistir. Sultan SUleyman devrinde burada, Cihangir camii yapilrnistir. Galatasaray da bu asirde insa edilmistir,

Bayazrt II. zamanmda; camie tahvil edilmis olan eski kiliselerde mevcut mozaikler, bir SIva 'tabakasi He kaplanmis, bu suretle bir taraftan islam dininin esaslarma riayet edilirken, diger taraftan da bunlarm asrrIar boyunca muhatazasi, bugun bu srvalar ternizlendigi zaman, hie; bozulmamis vaziyette meydana cikmalari temin edilmistir.

1630 da bir kac arkadasi ile beraber Istanbul'a gelen Fransiz seyyahi Stoehove da istanbul icin sunlarr yazar : "Bu sehir dimyaya kumanda etmek icin insa edilmistir. Akdenizde, Istanbul'un limam k'l.dar buyiik ve em in bir liman bulmak imkam yoktur. En biiyuk gemiler, limanm kiyisi bile cok derin olmasi hasebiyle, dogrudan dogruya sahile yanasabilir. Bu limanm iki tarafmda sehir (Galata, Istanbul) amphitheatre seklinde yavas yavas yiikselir'ler. Binalar 0 tarzda insa edilmistir ki, birbirlerinin manzarasmi kapamazlar."

Stochove'da diger seyyahlar gibi sokaklari dar ve gayri muntazam bulur Turk evlerinin disdan gosterissiz oldugunu kaydeder. Pasa konaklarindan bahsederken, biinlarm haricen istenerek gosterissiz yapilmis olduklarrni, cunkii bina sahiplerinin servetlerini teshirden daima ictinap ettiklerini, fakat binalarm icinin cok muhtesem oldugunu, her taraf'in mer merle kapli bulundugunu, bina dahilinde bir cok havuzlar, gayet kiymettar halilar bulundugunu tebaruz ettirir.

Istanbul'da en goze carpan binalarm camiler oldugunu ve bunlar arasmda bilhassa yedi buyuk camiin dikkati cektigini ifade eder. Ayasof'yayi pek begenir. Hie; bir Turk camiinin ona kiyas edilemiyecegini kaydeder. Camiler arasmda en fazla, Yenicami denilen Sultanahmet camiini begenir ve onun hakinda bir cok malfimat verir. Siileymaniye camiinin de cok guzel oldugundan ve bur ada fakir halka imaretten, hergun yemek dagrtildigindan takdirle bah seder.

Hippodrom'da Turklerin her Cuma giinii cirit oynadiklarmi ve Sultamn sik sik buradaki sadirazamm sarayma gelerek, kafesli bir balkondan bu oyunlari seyrettigini ve burada en giizel hayvanlarm musabakalara istirak ettiklerini kaydeder.

Fransa Krall Lenis XIII. m sefiri Du la Hayes' 111 istanbul hakkinda vardigi malum at Ayasofya ile bir kac abideye inhisareder. XVII. inci asir seyyahlari arasmda, istanbul sehri, saray adetleri hakkmda en iyi malumat veren Du Loir'drr. Istanbul'da ve Tirrklyedeki ikametine ait hatiralaruu 1654 de nesrettigi Les voyage du Sieur du Loir "isimli eserinde yazmistir".

"Topkapmm cenubunda sahile yerlestirtlmis bir cok toplar vardir.

Sarayburnu doniilerek limana girHdikten sonra sahilde 12 guzel siitunlu muhtesem lambrill bir kosk vardir (Yah kosku). Sultan biraz hava almak uzere buraya gelir, lim am seyreder."

Galata He Istanbul arasmda isleyen Perame denilen sandallarm gondollara benzediklerini, bir, iki ve ue; cifte kiirekli olduklarrni, bunlarm gerek seri olmalari ve gerekse iki taraftaki manzararnn guzellig! dolayisiyla, yaprlan gezintilerin fevkalade bir sey oldugunu anlatir, biitun sehirdo mevcut sandallarm 15.000 oldugunu kaydeder.

"Saraya gelince haricen bir mimari birlik arzetmez. Cimku paviyon tarzmda yaprlmistrr. Sarayin dl§ kapisindan iceri girilince sol tarafta bulunan bir kilise (Ste. irene) simdl silah deposu olarak kullarulmaktadir. Bunun karsismda ise saray hastahanesi vardir. Eu harici kapidan sarayda isi olan herkes girebilir. Hatta hizmetcilerin ve atlarm girmesine de miisaade edilir. Fakat bu dis avluyu kirletmelerine, at kosturulmasma, kavga edilmesine ve yiiksek sesle bagrrip cagrrmaya musaade edilmez. Yapildigi takdirde burada inzibata, muhafazaya memur zabitler derhal bunlari cezalandmrlar,

(Eesim - 6) K ubbeaiimc. Veziriaza:n;n

merasirni

-17 -~

-16 -

Ikinci kapr daha iyi muhafaza edilmistir. Buradan girince iki tarafh agach bir yolla karsilasihr. Solda padisahm hazinesi vardir. Sagda mutfaklar ve kiler, mutfaklar bacasizdir. Ates ortada yakihyordu. Padisahrn hususi dairesine giden yolun kapisi, Divanm toplandigi 0- damn yamndadir.

Du Loir istanbul'daki eski eserlerle de mesgul olmus, Ayasofyayl, Cemberlita§l tetkik etmistir.Avret pazarmdaki Arcadius siitunundan bahs ederken 60 kad~m yiiksekliginde ve bir piyedestal uzerfnde bulunan bu siitundaki Bas-neliefe'lerin iyi islenmemls oldugunu kaydeder. Yalmz 12 kadem kalmligmda bulunan bu siitunun icinde yapilrms olan rnerdiveni, sayani dikkat bulur.

Samatyadaki .Sulu manastirdan (Ste. Vierge de Pribleptos)- diger butun seyyahlar gihi-bahseder. Du Loir, Yedikulede eskiden hiikiimdarIarin hazine1erinin bulundugunu, simdi ise yliksek mevki sahibi Turk.Ierle, ecnebilerin hapishanesi oldugunu tebarliz ettirir.

Fatih camirnin medreselerinin guzel oldugunu, fakat camiin diger 'camiler kadar dikkati cekmedigini soyledikten sonra, Fatih tiirbesi karsisinda bulunan -turbenin (Glilbahar hatunun turbesi) bir Fransiz pren.sesine ait oldugunu, bu prensesin bir deniz seyahati esnasmda ele gecirilerek Istanbul'a getirfldigrni ve Fatihin begendigi icin kendisiyle ev.Ienrnis oldugunu, Framsa krallarr ile Osmanli imparatorlari arasindaki .karabetin bundan ileri geldiginl ve bunun icin iki hiikiimdarm birbirlerine "biraderlmlz" diye hitap ettiklerini kaydeder.

Du Loir surlarr da tetkik etmis, Egrikapl, Edirne kapisi, Tekfur sarayini gorrniistiir. Kendisine nazaran bu ufak bina, bir imparator sarayi olamazdi,

Saraydan disari cikinca sagda Ayasofya vardrr, Biraz daha ilerde Cebecilerin kogusu mevcuttur. Bur-ada evvelce mevcut bir hn-istiyan rnabedi, simdi vahsi hayvanlarm muhafazasma tahsis edilmistlr.

At meydanmda her Cum a giinii gene sipahiler cirit oynarlar. Meydanda Theodosius (Dikilitas) ve Konstantin Porhyrogenete sutunlari (orrnetas), yilanlardan birinin basi noksan olarak Burmali sutun bulun rnaktadir. Biraz daha garpta At meydamrun bir kosesinden yandaki bir sokak icinde, Zulufliiler in sarayr (daireleri) vardir."

Du Loir'un verdigi malumata nazaran, kendi zamanmda Almansa, Raguse ve Polonya Elcilermden maada, biitiin diger sefaretler Beyoglunda yerlesmislerdi.

Du Loir, Bedesten, Esirpazarr, vefat etrnis olan padihsahlarrn zevcelerinin ikamet etmekte olduklan Eski saraydan bahsettikten 80nra, Siileymaniye camiinin ie; ve disi hakkmda bir cok malumat verir. Suleymaniye crvarrnda bir sokakta yay, ok satildigmdan, daha ilerde ~ehzade camii ve bunun karsismda da bekar yenicerilerm ikamet ettikleri "eski odalar" rnevcut oldugunu kaydeder,

Du Loir'dan sonra Istanbul'a yine bir Fransrz olan de Montconys gelmis ve ilk defa olarak Atmeydamm olcmustii, Sonra, biitiin diger seyyahlar gibi, Ayasof'ya ve sair abidelerle mesgul olmakla beraber, aym zamanda Turk adatlerini tetkik €tmi§ ve saraya gitmek ve Divam gormek frrsatmi da bulmustu, Montconys, 'I'ekfursarayim, Altm kapiyr, Eski kiliseleri de ziyaret etmisti. Bu meyanda Pantocrator'un (Zeyrek camiini)' 0 zaman biitirn kubbesini kaplayan mozayikleri, mermer doserneleri, kendisi uzerinde fevkalade bir tesir yapmisti. Sulu manastm (Ste. Viege de Peribleptos)u ziyaret ettigi zaman, bu manastirm yemek salonunu, tezyinati ve resimleri dolayisiyle, Concile'lerin toplandigi salon olarak kabul etmis ve Manastrrdaki gomulu imparatorIarrn mezarlarrm ve onlara' ait resimleri tetkik etmistir.

F.2

-18

- 19 --

Fransiz seyyahi Jean de Thevenot, Haziran 1655 Istanbul' a gelerek iiC; ay kadar Istanbul'da kalmis ve sehri tetkik atmisti. Istanbul'dan su surette bahseder :

Taffner, halic surlari iizerinde oriilii bir kapinin yamnda simdi Afkeoloji mlizesinde bulunan tas lizerine kabartma yapilmis bir melek resmini de gormustu:

sayam dikkattir : 0 zaman Tekfursaraymm catisi yikilrmsti,

Bina,

Taffneri istanbul'da 1670 Fransa sefiri Marquis de Nointel ile beraber gelen Antoine Galland takip etti. Antoine Galland Sultan Mustafa III. icin yeniden yaptirrlan 150-160 adim uzunlugunda olan (Otag ) I tetkik etmis, Sultanahmet ve Valide camilerini, Yahkoskunii, bogazi, Hiinkar iskelesi civarmda bulunan Tokat koskimu gorrnustiir. Kitabinda daha fazla, sefiri alakadar eden gezintilerinden, lim ana gelen gemilerden, Ortodoks kilisesinin vaziyetinden, siyas: mlinasebetlerinden, satm aldigi kitap ve alblimlerden, bahsetmis ise de, Istanbul sehri hakkinda pek az malumat verrnistir.

"Tous ceux qui ont vu Constantinople sont d'accord que cette ville est dans la plus belle situation qui soit au monde, de sorte qu'il semble que la nature l'ait faite pour dominer et commander it toute la Terre."

Halicin diinyamn en giizel bir limaru oldugunu yazdiktan sonra, sehre Marmara tarafmdan gelinirken, lizerleri kursunla ortulu Yedikule burclarmm goruldiigiinii tebaruz ettirir ve Istanbul'un teskil ettigi bir ucgenin lie; re'simde Topkapisarayr, Yedikule ve Tekfursarayirun bulundugundan bahseder. Thevenot, surlarr da tetkik etmis ve bu surlar iizerinde altisr kara cephesinde, on biri Halle cephesinde ve besi Marmara cihetinde olmak uzere 22 kapi tespit etmistir. Aayasofyayi, Slileymaniyeyi ve Bayazrt camiini gezmis, bu camilerin medreseleri, hastahaneleri oldugunu ve medresede okuyan fakir talebenin lase ve ibate edildigini gormustur. Saray hakkmda bir cok tetkikler yap an muharrir saraydaki "Page" (ie;oglan) lerin nasil yetistirfldigi lizerinde durrnus ve bu mlinasebetle Beyogluda Fransiz sefareti yak 1- mmda bulunan Beyoglu(Galatasaray)saraymda da ie; oglanlarmrn yetististirfldigini gorrnustur.Sehrin icinde=rnanastir ;;eklinde"yapIlml§ bii yiik hanlari tetkik etmis.Istanbul evlerinin kiicuk ve ahsap olduklarrrn. bunun icin yangmlarm cok oldugunu ve yangmlarm Baltacilar tarafmdan sondiiruldugunu gormiistiir. Thevenot'a nazaran kendisinin Istanbul'da bulundugu tiC; ay icinde tiC; buyiik yangrn olmus, bunlarm birincisinde 8000, ikincisinde 2000, ev yanrmstir.

Galland'dan sonra 1672 de Istanbul' a gelen Le chevalier d'Arvieux, amphitheatre sekllnde insa edilmis ahsap evleri begeniyor, Ayasofya camiinin ebadim ole;liyor, Tekfursarayiru, bir imparatorluk sarayi 01- mak icin, cok kiicuk goruyordu.

Ayni zamanda Istanbul'a galmis olan Grelot, Istanbul icin en iyi bir kitap ve glizel res imler yapmis olan seyyahlardan birisidir.

GreIot'ya nazaran "Istanbul'da muhtelif renklere boyanmis binalar arasmda camilerin kubbelerinin, minarelerin, burclarin, can kuleleriDin semaya dogru yukseldigini goruliir, Hepsi kursun He kaplanmis olan kubbeler altm yaldizh alemli minareler, selvi ve diger agaclarin yesillikleri, biiyiik bahcelerin brraktigr ahenk, istanbul'a gelenlerin gozlerini kamastrriyordu.

Thevenot'dan sonra Istanbul' a gelen, Alman sefareti rahibi Paul Taffner'dir. Bu da digerlerf gibi Ayasof'yayi ve diger Bizans abideleri He mesgul olmustur. Kendisinin Tekfursarayi icin verdigi malum at

"Halicin otesinden sehire bakildigr zarnan, tabiatm bu sehri giizellestirrnek icin her seyi yaptigrna inanmamak kabil degildi ve buyiik Konstantin'in neden Roma'yi brrakarak Istanbul'a geldigi kolayca anlasilabilir. $ehrin etrafmdaki mebzul su menbalari, biitiin ihtiyaci ternin eder. $ehirdeki bolluk karsisinda Chrysoceras ismini hatirlar. Fakat bunun Corne d'abondance manasma almmasi Iazimgeldigi kanatindir."

ruzgar ve yagmura karsi acikti, Binanm oniinde-muhternelen simal tarafmda-l0 muhtesern kolondan mlirekkep bir Propylee, kosede bir kapi, binanm sark cephesi boyunca devam eden bir balkon vardi. Binanin zemin kati, tonoz ile ortulmustu. Yukari katlar ahsap tavanlarla birbirinden ayrilrmsti. Potrellerin konmus oldugu delikler goruniiyordu. Binanm yikilrrns olancatisi ahsaptr. Saraym onunde uzun bir hol vardi ve bir portik ile golgeleniyor, ve bir cesmenin suyu, etrafa serinlik veriyordu.

Grelat sehirden bahsederken Altmkapi ve Yedikuleye ehemmiyet verir, Yenikapi oniinde sahilden 20-30 metre mesafede deniz icinde bulunan Balissaire kulesi diye anilan bir kuleden, Topkapi sarayindan, oniinde dizili toplardan, Incili kosk ve diger kosklerden bah seder. Hodighitria ayazmasmi tasvir eder ve Rumalarin buraya gelerek bu ayaz-

- 20-

- 21··

rna suyundan §ifa aradiklarim yazar. Saray kapilarmdan ve icine girmek nrsatim buldugunu, Yah koskiinden bahsederken "dimyada hie; bir yerde bu kadar giizel mermer kolonlar, frskryeler, kiymettar halilar gorulmez. Koskun etrafmdaki galerinin manzarasi, zengin ve yaldizli lambrfler, bu ko§kii bir cennet yeprmstir" der.

Grelot, islam dinini ve Tiirk adetlerini tetkik etmis, islam dini hakkmda da oldukca bitarafane bir tahlil yaprms, temizlik ve hamamlard an hayretle bahsetmistir. Sarktaki bu ternizligin onlari bir cok bulasik hastaliktan korudugunu da tebariiz ettirrnistir.

Grelot, eserine Ayasofya, Siileymaniye, (Yenicami) Valde camilerinin tetkikini havi bir kisim ilave etrnis ve iiQ binaya ait miiteaddit res imler ve planlar koymus, en nihayet istanbul'un Uskiidar taratmdan kusbakisi goruniisii ile sarayburnu, Kumkapi mintakasmm daha yakmdan yapilmis bir resmini de ilave etmistir, (Res. - 7 )

Yine bu senelerde istanbul'a gelen Tavernier ve Cornelius lVIagni, istanbul'u gezmisler, fakat yazdiklari seyahat hatiralarmda, mevcut malumata bir sey ilave etmemislerdir.

1670 senesi istanbul'a gene John Covel ve Th. Simith istanbul sokaklarmm dar oldugunu ve umumi meydanlar olmamasrm hayretle gormiislerdir. $imal memleketlerinden gelen, bu iki Ingiliz, tamamile sark tesiri altmda kalmislar ve depayse olmuslardir. Fakat bu dar sokaklar, onlari Istanbul'u gezmekten, hatta Tekfursarayma kadar gitmekten menetmemis, hatiralarmda bu saraydan ve Ayasofya dan bahsetmisler ve Simith kitabma bir de kapilarm ismini havi bir liste Have etmistir.

1684 de istanbul'a bir Hollandali olan COrnelius de Bruyn geldi.

Adalarm, Canakkalenin ve Istanbul'un Izmir'In bir cok resimleri bulunan seyyahatnamesinde (Reizen Van Cornelius Bruyn) yalmz Ayasof'yayi gormek icin bir istanbul seyahati yaprlabi leceg ini (Deze Kerk, die van bin ten vierkantig, en van binnen rond is, verdiend aileen een Constantinoppoolsche Reis) tebariiz ettirir. Seyyahatnamede Sultan Ahmet ve Siilyemaniye camileriiizerinde durulmustur, Seyyah, bedesteni Historische Kolom diye isimlendtrdigt Arcadius siitununu (Avrettasi) lVIarcian siitunu' (KIZ tasi) At meydam, Burrnah sirtnunu (Kolom van de drie Slanger), Cenberli tas, .!le saraydan ve merasimdsn uzun uzadiya bahseder. Galata ve Tophanede gorduklerinl anlatir, Fakat veridig! malum at, Grelot'un verdigi kadar tam olmadiktan baska,

- 22

- 23--

(Si les anciens Byzantine rev€naient au rnonde, Us admireraient sans doute, la prodigieuse grandeur de leur viile qui s'etend aujour'dhui jusqu'au fond du port, au lieu que de leur temps, eUe n'en OCCUpait que l'entree du cote du midi)

Tournefort sehir' surlari ile mesgul olmus, bilhassa Marmara surIan uzerindeki kitabeleri kopye etmistir. Istanbul'daki sik sik gorulen yangmlardan bahsetrnis, evlerin gogunun ahsap olmasinm bu yangmla-

ra sebebiyet verdigini ve karayel estigi zaman bu yangrnlarm sonduriilmesikaail olmadigini kaydetmistir.

Istanbul sokaklarirun kaldirrmlarmm iyi olmadigi uzerinde durmus. tur. Sokaklanmn dar ve gayn muntazam oldugunu yazarken, bu sokaklar icinde giizel hamarnlar, kagir kesme tastan yapilmis biiyiik konaklarm mevcut oldugunu gordiikten sonra, Istanbul niifusunun Paris kadar oldugunu kabul etmistir. Rum, Ermeni, Musevi kadmlarmm da Turk kadmlan gibi nadiren sokaga ciktiklarim ve ev haricinde olan islerin hicmetcilere yaptirrldigini gorrnustur.

Tournefort Paris'teki kiliselerle, Istanbul'daki camiler arasinda bir mukayese yaparak Paristeki kiliselerin etrafmda bir cok parazit binalar ve diikkanlar oldugunu, kiliselerin onlerinde birer meydan buIunmadigim ve kiliselerin bu suretle giirultulu bir muhit icinde bulunduklarirn, camilerin ise, icinde cesmeler, sadirvanlar bulunan hirici avlu .yu ihata eden duvarlar sayesinde, bir harim icinde bulunduklanm da kaydetmistir,

Camilerden Ayasofya, Sultanahmet, Yeni (Valde) camii ve Siileymaniyeyi gezmis, Turk camilerinden, bilhassa Siileymaniye nazari dikkatini celbetmis ve harici gorunus, ve msif kiirelerin yapihsindaki ahenk dolayisile, bunun Ayasofyadan giizel oldugu neticesine varmistir,

Topkapi saraymdan bahsederken, harici manzarasma nazaran bu saraym Fransa'daki saraylarla mukayesesi kabil olmadigmi tebariiz ettirrnistir.

Tournefort'dan sonra Istanbul'a gelen, Fransiz seyyahi Paul Lucas 1714 ve 1715 seneleri Istanbul'da kalmis ve daha fazla Tiirk adetleri, bayramlarla mesgul olmus, zamamnm biiyiik kismim elyazrsi kitaplar, madalyonlar ve saire toplamakla gecirrnistir.

Bu devirdeki Istanbul ve sehir hayati, Turk adetleri hakkmda bize en iyi rnalumat veren ve kadm olmasi hasebiyle sultan saraylarma vukela konaklarmm harem dairelerine girebilen ingiliz sefiresi Lady Montagu'dir. Zevci ile beraber Haziran 1717 de Istanbul'a gelen Lady Montagu, sarki, Istanbul ve bilhassa 0 zamanki Tiirk kadm hayati hakkmda, gorerek yazi yazan en iyi bir muharrirdir. Kendisi 1717-1718 se.neleri Istanbul'da kalrmstir,

resimler de biraz kaba ve umumi bir sekilde yapilrmstir. Grelot'daki, miikemmeliyet ve sihhat yoktur.

1680 ile 1699 arasmda Istanbul'a gelen Venedikli Michel Benvenga daha ziyade sehrr ve ahali ile mesgul olmustur. Du mont, Aubry de Ia Motraye diger seyyahlar gibi, Ayasofya ve eski eserlerle ugrasmislar bize §ehir hakkmda bir malum at vsrmemislerdir.

Bu suretle XVII. inci asrm nihayetinde istanbul tamamiyle bir Turk sehri olmustu. Eski eserler, zamamn tesirile yavas yavas kaybolmakta, bunlarm yerine miitemadiyeny apilmakta olan Turk eserleri kaim olmaktadir. !?ehir, bu asirda Blzanshlik Cache'sini tamamiyle kaybetmistir.

Arcadius siitunu, bir yangrndan harap oldugu icin, bir tehlike teskil etmemek iizere yikilmisti. Ecnebi sefaretler, Elyazisi kitaplari, eski divanlarr, paralari ve sanat e§yaSll1l memleketlerine kacirmak icin, biiyiik bir gayret sarfetmekte idiler. Kral Fransois I. i taklit eden Louis XIII. ve bilhassa Louis XIV, istanbul ve sarka hUSUS1 vazifelerle bir cok heyetler gondermislerdir. Bu sayede Paris'te bir Bizans miizesinin esaslarr kurulmustur.

XVIII. asirda Fransa Fen Akadernisi azasmdan meshur bir Nebatat alirni olan Jos. Pitton de Tournefort, Kral Louis XIV. taraf'mdan Istanbul'a goncierildi. Tournefort yanmda Alman doktoru Gundelheimer ve res sam Aubriel oldugu halde 1700 de Istanbul'a geldi ve han hududuna kadar giderek tetkikat yaptiktan sonra 1702 de memleketine dondii.

Tournefort Istanbul'un biiyuklugune, haricl guzelligine hayran olmustur.i'Eger eski Bizanshlar tekrar dimyaya gelmis olsaydilar.kendi zamanlarmda, limanm cenup methalini isgal eden sehir'lerinin, simdi Halicin nihayetine kadar uzandigrm gorerek, §ehirlerinin sasilacak derecede biiyuklugu karsismda, §uphesiz hayret icinde kalacaklardi",

Sultan Mustafa II. mn sabik Zevcesi Hafize hammi, Padisahm ve fatmdan sonra ziyaret ettigi zaman, harummm giydig] elbisenin zerafe-

- 24 --

- 25-

tinden, tasidigr miicevherlerin kiymetinden hayretle bahseder. Yirzbira Ingiliz Lirasi kiymetinde olarak tahmin ettigi bu miicevherlerin yarisma malik bir Avrupa kralicesi olmadigini yazan Lady, Ayasofyayt. ziyaret etmek icin hususi miisaade almak mecburiyetinde kalrmsrr, AyasofyaY1 tasvir ederken kubbenin mozayiklerle siislii oldugunu yazar. Istanbul'da gordiigii camilerden bazrlariru Ayasofyadan daha faz-la begendigini ifade eder. Bilhassa Siileymaniye camiini pek begenir' ve mektuplarmda ona Ayasofyadan daha cok yer verir. Valde sultan. (Yenicami) in hepsinden biiyiik oldugunu zanneder ve Londra'daki St. Paul kilisesinin bununla mukayese edilemiyecegini iddia eder. Hippodromeda ve burada bulunan Dikitas ve Burrnah siitundan bahseder. Bedesten icin, direkli dehlizler arasmda her §eyin satrldigmz ve temizligine son derece riayet edildig'ine yazar. Cariyeler hakkinda, ecnebi muverrihlerin verdikleri malumatm tamamiyle yanlis 01- dugunu, buniara kimsenin fen a muamele etmsdiginl israrla tekrar eder. Tarihi siitun denilen Arcadius siitunun gorirlmedigini ve kendisi-nin Istanbul' a muvasalatindan iki sene evvel yikrlmis oldugunu yazar, Mevlevi ayinleri gulunc bulur. Fakat bunlanm intizam ve kaldelerinh takdir eder.

davullarla bunun haber verildiginden ve bekcilerin mahallelerini haber-. dar ettiklerinden bahseder. Baron deTott.isarayda, Fransiz sefirinin kabul, yeni Patrigin ik'ad merasiminden bahseder. Eseri Sultan Osman II. ve Mustafa III. Icin gorii§e mustenit canh tasvirleri ihtiva eder.

Sultan Mustafa'mn Kilic alayindan bahsederken saraydan Eyiibe kadar, butun ge<;ilecek yollarmiki tar-an yenicerilerin alay elbiseli ve serpuslu olarak siralandigrm, fakat bunlarm silah tasimadiklarmr ve ellerini gogiisleri iizerine capraz surette tuttuklanm, alayda en fazla Yenicer i agasinm nazarr dikkati celbettigini ve agarun iki tarafmda san cizmeleri He corbacilarm yiiriidiigiinii yazar ve biitun alay hakkinda taf'silat verir. Bu bize bir kilic alayi merasiminde, tesr ifat ve elbiscler hakkmda verilen en iyi malumattir.

Fakat sehrin i<;i seyyahi memnun etmernistir. $ehrin sokaklarmm cogunu dar ve fena kaldirimlanrms bulur. Tott, sehrin ucte ikisini harabeden, bir yangm hakkmda malumat verir. Bu miinasebetle Ga-lata kulesi ile yenicert agasinm dairesi yakmmda bulunan dig-er bir kulede yangm nobetcilertnin bulundugundan ve yangm e;:lktlgl zaman

Lady Montagu'dan sonra Istanbul'a gelen seyyahlar, Ayasofyanm_ kubbe mozayiklerinin harap oldugunu ve Burmah sutunun lie;: yilan ba.sirun tahrip edilmis oldugunu teyit ederler. Aym senelerde Istanbul' a gelen Von Morn ve A. de Favray Istanbula ait bir cok res imler ve bu meyanda at meydarnnm da bir resmini yaprmslardir,

Fransa sefareti atesesi olan Baron de Tott 21-MaYls-1755 de 1stanbul'a geldiv.Eger dunya haritasi uzerinde dunyanin payitahti olmaga layik bir sehir aramrsa, Istanbul siiphesiz tercih edilecektir. Iki deniz arasmda insa edilmis bulunan bu sehir, ayni zamanda en iyi bir surette inkisaf etmis bir ticaretin de merkezidir.Kara tarafmdan gelirken sehir, otrafuu kapayan eski surlar dolayisiyle, bir harabe manzarasi arz eder. Fakat denizden gelinirse, denizciler kendilerini vasi bir aphitheatrc'm merkezinde bulunan metropol'e cihanm borclu oldugu hurmeti arz etmege sitap ediyorlar zannederler."

(Resim - 8) 'I'elciur Saray~ (XIX. asir )

1782 de Istanbul'a gelen RichardPococke, Imrahorcarnii (St. Jean de Studious), Zeyrek camii, Hippodrome'u Propyle'esinden-yalmz iki kolon kalmis olan Tekfursarayinr, Arcadius ve Marden siitunlatml gorrnus ve <;emberlita~lI1 eski vaziyette oldugunu, fakat mermer ka-. . idesinin zamanla harap oldugunu miisahede etmistrr.

1778 senesinde Istanbul'a gelen Italyan rahibi Dominique Sestini Istanbul'u daha dikkatle gezmis, eski eserleri okumus oldugu icin.

- 26

- 27--

§ehri bilerek ziyaret etrnistir. Yedikuleyi, Altmkapiyi ziyaret eden 5estini'nin, bilhassa Tekfursarayi alakasini cekmistir.

1784 de Joseph Moreno isminde bir Ispanyol, arkadaslarile Istanbul'a geldi. Ressam olan arkadaslari, Istanbul' un resimlerini yaptilar, §ehri ve Ayasofya camiini tetkik ettiIer, halkin giydigi elbiselerin de resmini cizdiler

bolgesinin (Res. - 10) 0 zamanki veziyetini gosteren resimlerdir ki, demil' yolu insasi esnasmda yikilan bu binalardan, bilhassa Buccoleon sarayi hakkmda elimizde baska bir vesika yoktur.

Sefirle beraber gelen Le chevalier" bir sene miiddetls Istanbul'u tetkik etti. 0 zamana kadar seyyahlarm goremediklert Kariye camiini buldu. Aym zamanda Sir Richard Worsley hesabma ressam Willy Revely'de Istanbul abidelerinin resimlerini yapmakta idi. Ozaman etrafi evlerle kaph olan Cemberlitas'm, Ayasofyamn, Sultanahmet cam iinin bir minaresinden gorunen dis goruniisi; ile bir i<;: gorunusun resimlerini yaptrrttr.

Tekfursarayi 0 zaman oldukca iyi vaziyette idi. Polychrome tezyinat onun nazari dikkatini celbetti. Kendisine nazaran muhtelif renkIi taslar arasma, camdan kucuk §i§eler (fiole) symetrie goz onimde tutularak yerlestirilmistir. Einada, bir cok konsollar, kocbasi, griffon veya boga seklinda yapilmis mesnetlerle tutturulmustu, Sestini, biitun seyyahlarm nazari dikkatini celbeden Sulu manastirr da gormustiir. Fakat sehir hakkmda verdigi malumat azdir.

1784 de Istanbul'un en guzel resimlerini yaptirtrms olan Fransa sefiri Comte Choiseul-Gouffier geldi. Beraberiride bir cok alimler, artistler, eski eserler marakhlan vardi. Bl.lsuretle sehrin esasli bir tetkikine baslanmisu. E~.e ge<;:ifdigiJ;r,titun eserlerle sefarethaneyi bir miize haline <;:evifdi. Kendi§ril~beratXftgelen Kauffer,kendi sine yardirn eden Le chevalier ile beraber, alti ay calisarak Istanbul'un ilk muntazam plamru yaptirtti Sefir, diger taraftan beraberinde getirdigi ressamlara Istanbul'un abidelerinin, camilerinin, resimlerini yaptrrmisti. Bu res imler arasmda en miihimmi, Topkapmm eski ha.lini (Res - 9) ve Baccoleon sahili saraylarmm saraylarrru - Yah ko§ku

(Reeim -10 -) Ynli ko§ku - Sara:7jZanm bolqesinin XVIII.ci yiizytZ nihayetindeki vaziyeti

(Resirn. - 9) XVIII ci yuz ytl nihayetinde 'I'opkap« (Sarayburnu)

Ing iliz sefiri Sir Robert Ainslie de, ressam Luigi Mayer, Istanbul'un cok resimlerini, bu meyanda Atmeydanmm resmini yaprmstir.

Cosimo Comnides de Carloguano'nun Istanbul abidelerini gosteren re-

simleri guzel olmaktan cok uzakdir. '

W. Dellaway 1795 de Istanbul'a geldi. Yedikulenin u<;: burcunun 17'84 zelzelesinde yrkilrms ve yeniden yapdirrlmamis oldugunu gordii. Padisahlardan birisinin Avrupayi taklit maksadiyle, Saraym Marmara tarafmdaki bagcesindeki giizel selvi agaclariru kesdirterek, bir Av.rupaliya muntazam yollari ve havuzlarr havi bir bagce yaptrrdrgrndan

- 28 --

-- 29

ve bu maksatlada, mermerlerinden istifade icin Sultan Mu;at IV. tarafmdan yaprmlrms olan Uskudardaki, her kesin takdirini celp eden, ve bir sanat eseri olan-ko§kiin Ylktmldlgmdan bihis eder.

1797 de istanbul' a gelen A. L. Costellan'da Istanbul'da kaldigi bir ay icinde Bogaziginin guzel resimlerini yaprmstir. Fakat is;anbul hakkmdaen guzelresimler, Sultan Selim III. iin ressami olan Melling tara~ fmdan yapilmis olanlardir. Biiyitk bir ressam olan Melling, 0 zarnanki istanbul ve abidelerine ait en guzel res imler meydana getirmi§, bundan baska Topkapl-<,;atladlkapl mmtakasirun bir har itasmi da y~P~I§tlT. Padisahin ve hsmsiresi Hatice Sultanm ressami olmasi, kendlsm~. bl~ cok yerlere girmek ve resim yapmak [mkamm vermistir. Resim albumu XVIII. asir sonundaki Istanbul'un en guzel tasvirini te§kil eder.

XVIII. asir Istanbul'u, bir Turk sehri olmakta devam etmekle beraber, yavas yavas Avrupa tesirine tabi olmaktadir. Avrupa ile mimakale daha kolayla§ml§, bilhassa Selim III. devrinde Aprupalrlarla temas artmis, muhtelif vesilelerle bir cok Avrupah Istanbul'a gelmi§, Avrupah zabitler bogazlan tahkim etrnisler, orduda <:;ah§ml§lar donanmada islahat yapmislar, bunlarla beraber Avrupada 0 zaman rnoda olan Rococo (Rocaille) sitili de bu asirda istanbul'da da yer alrnaya

ba§laml§tl. Bu devirde, Beyoglu yavas yavas gelismege, daha kalabahklasmisti. Bura~aki A vrupalilarm miktan artmis, Avrupa ticaret inkisaf devresine girmls, bir cok A vrupa orta elcilikIeri sefaret derecesine yukselmistir. Bununla beraber, istanbul tarafr €ski vaziyetini muhafazada devam etmekte, bir Turk §ehri hiiviyetini tasimakta idi. A vrupa .. tesiri -XIX. uncu asirda yavas yava§ artacak 've bilhassa tanzimattan sonra bu tesir biiyiik ehemmiyet kazanacakti,

Fransizlarm Misir seferine isttrak ederek avdette esir olan Pouqu€Ville, bize hapsedildigi Yedikule hakkmda malumat verir.Kendisini SeIim III. devrinde askeri bir vazife ileIstanbul'a gelen ingiliz Wittmann ve 1800 de de vatandasi Clarke takip etmislerdir. Bunlara nazaran, sehirde dar sokaklar, ahsap evler vardrr. Eski eserler hakkinda daha evvelki seyyahlarm yazdiklarrnin miibalagah oldugunu tesbit ,etmi§ledir. Clarke bilhassa Ayasofya ile mesgul olmus ve kendisi He gelen Fransiz artisti PreaIx de Hippodrome'm resmini yaprmstir.

Napoleon 1. in Istanbul'daki sefiri General Sebastiani ile beraber gelen Murhard eski eserlerden ziyade sehir ve halk He mesgul olmustur,

1806 da Istanbul'a gelen Chateaubrillant sehre ilk defa gelirkenki hatiralarirn pek canli bir surette anlatrmstir. Verdig ii hiikurn budur :

I

(Res. - 11) Beuoiilusuias: (muhtemelen F'ransLz sefarethanesi bohceei) Sarayburnunun gor'unu§u

Diinyamn en giizel manzarasi !

1811 de Frans]' sefiri olarak istanbul'a gelen Comte Androssy, ,yanmda topcu Yiizbasisi Pertusier ve sefaret ressami olarak tayin edilen Preaulx oldugu halde istanbul ve Bogazicinin Hydrographique vaziyetini, su tesisleri, kapah ve acik sarniclari tetkik etmistir. Yazrnrs -oldugu kitap cok dikkate sayandrr. Andreossy, tetkikleri net ices inde bu , acik ve kapali sarmclarm, muhasara esnasmda sehrin muhteIii taraflarma su tevzi edilebilmek icin hakirn noktalarda insa edil,algi neticesine varmistrr.

Sefaret atasesi Pertusier Istanbul'un her tarafrni gezmis, eski zamanlarda, sehrin kirk ii<:; kapsr varken Kendi zamamnda yedisi Marmara surlan uzerinde, altisi kara surlan iizerlnde, yedisi halic sudan iizerinde olmak iizere yirmi kapisi oldugunu tesbit etmistir,

Erninonii meydanmdan Sarayburnuna dogru olan sahili tasvir ederken "Valide camiinden sonra saray surlarmm on un de bulunan Yah ko§kiine gelinir. Burasi Sultamn, Akdenize hareketten evvel Kaptan Pa§aYI kabul ettigi kosktiir. Bundan sonra Vert antique kolonlara .istinat eden mer mer kosk vardir." Bu mirnari eserlerin guzelligini

-3.0-

-31-

hayretle tamase ederken, "Insarun bu mimari eserlerle yesil agaclarm ahenkli karismasmdan hasil olan manzara ve saraya verdigi sihirli bir hava karsismda, hayranhk duymamasi kabil degildir" der.

Pertusier, surlar, Yenicami, Yerebatan sarruci hakmda malumat verdig! gibi, 0 zamanki (Bahcekapi-Sirkeci ) caddesinin halini, Babrali'yi, 0 zamanki viikelayi, Aquaduc ve diger su tesiselerini tasvir eder ve Tiirklerin su tesisati yapmakta buyiik maharet sahibi olduklanm kabul eder.

Ingiliz Seyyahi Charles Mac Furlane, 1820 Mayisinda, ilk buhar gemisi olan Swift ile Istanbul'a gelmisti, Istanbul halki bu yeni nakil vasitasmi gormek icin Halicin iki kiyrlar-ma ve Marmara sahillerine dol-muslardi, Gemi bir hafta sonra Kazaz Artin ve diger bir kac ermeni tiiccarr tarafmdan satm almarak Padisaha hediye edilmisti.

Mac Ferlane, pek fena bir zamanda Istanbul'a gelmisti. Navarine de Osmanh donanmasmm yakrlrnasmrian sonra, Fransiz ve Ingfltere sefirleri de Istanbul'u terketmi§lerdi. Buna ragmen istanbul'da kaldi Belki de bu vaziyet dolayisils kendisi, istanbul'daki her seyi, tenkit arzusu icinde gordii. Beyoglunu ve ahalisini hig begenmedi, On un icin bu Cosmopolit Beyoglu sakinlerinden daima mustehzl bir lisanla bahsetrnistir,

Sultanahmet camii icin, "Marrnaradan miisait bir mesafeden bakildrgi zaman, Sultanahmet camii cok iyi bir tesir yapar ve insana, menbairu giizellik hissinden alan bir zevk verir. Prespective kaideleri nazari dikkate almarak yapilan ve kademe vari birbirlerine istinat eden yarim kubbeleri, sanat sevenlerin hayretle ternase etmemesi kabil degildir".

Kagrthane kosklerinden bah seder ken Sultan Ahmet III. iin, Paris civarmdaki Marly ko§kunu numune ittihaz ettirerek bun Ian yaptirdlgl fikrini ortaya koyar. Suyun diger sahilindeki devlet buyiiklerine ait kosklerden bahseder.

Sultan Mahmut'un Eyup camiine Cuma namazma gidisini gormustur. Padisah Altm yaldizli, kirrmzr atlas dosenmis on ug citte bir

(Resi111 - 13) Sultomsm, saltanat kay~q~ ile Uskudar onunden geQi§i (XIX. ci yuz y~l)

(Res. - 12) Sdddbat Kasrmsn. Sultan Mahmud veya Daha evvel devrindeki hali

saltanat kayigi ile Eyiip iskelesine gelmisti, Sultan, cok suslii bir elbise giymisti. Orada, ba§lIg'! altin ve milcevherlerle siislir bir ata binarek carnie gitti. Nemazdan sonra biraz istirahat ettikten sonra, arkasmda asked elbise (koyu mavi caket ve pantolan, kaput, ayagrnda g1Zme) oldugu halde Ingiliz egeri vurulmus bir ata binmis ve yalmz alti

- 32

. yaveri tarafmdan takip edildigi halde Davutpasa kislasma gitrnisti.

Mac Ferlane Istanbul ciheti ve sokaklarim hiizim verici bulur. Fakat :;ehrin bir sokagmm nihayetinden gorimen bir manzara karsismda :

"Lacivert bir havuz gibi goriinen Marmara, hos manz~rah kizil ; adalar, Bursa cihetindeki daglar ve bilhassa bunlarin en yijksegi olan Uludagm;giine§in ztyasi altmda parlayahj~iirvesini hayretle tenra~e ediyorum" diye yazmaktan da kendisini menedememistir, Mac Ferlane hicivini bilhassa Beyoglu ahalisi icin ibzaletmistir. !)imal rnemleketlerinden birisinin sefirinin itimatnamesinin takdimi mimasebetiyle, Beyoglu ahalisinden bir cogunun-bu memleketlehicalakadar olrnadikIan halde-sirf verilmesi mutad olan bir Hil'at almak ve sonra bunlari satmak icin, sefirin maiyetinde yer aldiklarrni, sefirin de maiyetini <;ok gosterrnsk icin memnuniyetle buna miisaade ettigini yazar. Ken-disi de, bir Ingiliz oldugu halde, merasimi gorrnek icin bu alayda yer almis ve merasimi gormustur.

1830 da Istanbul'a gelen Hammer von Purstall sehri daha fazla ilmi bir noktai nazardan tetkik etmis,o zamanki Osmanh hiikumetine.ve sehrin vaziyetine ait kiymetli bir eser yazrrnstir, Eserine, vaktiyle Kauffer tarafmdan yapilrms olan Istanbul har itasinm Barbier du Bocage tarafmdan tashih edilrnis bir yenisini ilave etrnistir.

1833 de Istanbul'a, meshur Fransiz edibi Lamartine geldi. Kendisi Suriye ve Filistin'de yapmis oldugu bir seyahatten avdet ediyordu. .Ayasofyayi ziyaret etti. Butiin mozayiklerin sivanmis oldugunu gordii, $ehri, surlari tetkik etti. Lamartine 20-MaYIs-1832 de bindigi vapur Istanbul'a muvasalat attigi zamanki ihtisaslarmi §oyle anlatir : "Orada Allah ile insan, tabiat He san at miistereken, dimyada insanlarm hayretle temasa edecekleri en ulvi manzarayi yaratmak icm i§birligi yaprmslardir. Napoli korfezini ve biitim guzelliklerini ebediyyen unuttum. 'Ciinkii bu muhtesem ve ulvi manzarayi, diger bir sey Ie mukayese et-

mek, yaradana karst bir hakaret olurdu. Eger diinyaya yalmz bir defa nazar affetmek mecburiyeti olsaydi ; suphesiz buraya, bir hissi takdir He bakmak Iazimgelirdi. "Eski saraydan bah seder ken" bur as 1 bir ressamm gozlerinin arayacagi, en muhtesern ve ulvi bir yerdir." diyordu.

Kendisinden sonra Istanbul'a gelen Maxime Du Camps, "dimyanm biitim giizelliklerinin, bir yanm daire icinde toplamis oldugunu" gordii,

Gerard de Nerval Istanbul'a geldigi zaman, sehr'i daha iyi tetkik -etmek imkamm bulmak icin istanbul tarafmda oturrnaga karar vermis-

- 33--

(Resi,m - 13) Tophane re;pnes1. (XIX. osvr)

:ir. Bunun i<;iniranh kiyatetms girerek onlarm oturdugu bir handa ikamet etrnis, bu suretle istanbul'un Turk Musliiman hayatini, B.,oglu .ciheti sOk~~lan,eglence yerleri, eglence tarzi hakkmda ~o:e §a;~celeri ) bu tetk ikin mahsuliidiir. Nerval'in kitabindan 0 zamanki Be _ oglu. ciheti sO~~klaTl eylence yerieri, yelence tarzi hakklllda cok §ay~ni dikkat tafsilat mevcuttur.

Maresal von Moltke 3-11-1835 de Istanbul's gelmisti Y. di - bir

k • . 'i.Z 19l

me tubda ilk intiba'Iarrm §U suretle anlatrmstrr.

"Sagda .. istanbuI'un, muhtelif renklere boyanrms evleri, bunlarrn arasmdan YUksele~ namiitenahi kubbeler, bir su tesisinin gayet yiiksek yaprlmis kemerlen (Aqueduc) kagir ve dam Ian kur§unla ortiilii kervan~araylar, her ~eYin iistiinde yedi muhte§em camiin, Sultan Selim, Fatlh, $eh:ade, .~uleymaniye, Bayazrr, Sultan Ahmet ve Ayasofya'nm semaya dogru yukselen minareleri...;

Dah~ qr~de de~izin icine dogru ilerlemis olan Eski saraym (TolJ~aPI).za~lf~o§~~en, kubbeleri, koyu renkli selvileri, muazzam cmar agaclan. Bogazlll sulari, Saray burnuna dogru' akai~e Eski/~ll.lara carpar. .. Daha geride Ada gruplan ve kayahkli sahili ile Marmara deni-

F.3

-34 -

zi goriilur. Gozlertnizi bundan ayirarak, §ehrin Asya tarafmdaki kismma, Uskirdara cevird iginiz zaman, buradaki giizel camileri ve Avrupa He Asya arasmda, denizin derinliklerinden yiikselerek sularm iizerine cikmis olan KIZ kulesini gorursiinuz ... "

(Res. - 14) C.aglayan Kasrinda C.ad~r ko§ku (Sultan Aziz devrinde jato)

Daha sonra Istanbul'un 0 zamanki manzaralari hakkmda e"l giizel resimleri havi bir kitap hazrrlamis ve bunu Mustafa Resit Pasaya ittiha£ etrnis olan Miss Pardoe takip etti, Miss Pardoe XIX. uncu asirda Istanbul'a gelen seyyahlar icinde, Istanbul'un hayranlanndan birisidir. Kaglthane sarayma tahsis ettigi kisimda §elaleler halinde akan siiyun si'riyetmden bahseder. Burasmm Sultan Mahmut II. in en sevdigi bir yer oldugunu aciklar. Bosiktas saraymi, Rumeli ve Anadolu hisarlarmi sairane surette tavsif eder. Bedesten ve Bogacicinin tasvirleri pek canlidir. Bentler, Belgrat orrnanlarr Valence Akedukii (Bozdogan Kemerlerin)den,Yerebatandan bahseden Miss Pardoe'nin kitabinda, 0 zamanki Istanbul saraylarmm, kolonlu girls kapisi He Yedikule, c;e§meler ve sair res imler bilhassa sayaru dikkattir.

Salzenberg 1850 de Istanbul'a geldi. Ayasof'yayi ve biitiin eski eserleri ciddi bir tetkike tabi tuttu ve bu giin de cok kiymeti haiz olan

36

-_ 37-

"Altchristlische Denkmaeler von Kostantinopel" isimli muazzam eseri nesretti,

Theophile Gautier 1854 de Leonidas isimli bir vapurla Istanbul' a gelmisti.Vapur Sarayburnunu donunce, muharrir kendisini peri maasllarma benziyen bir opera sahnesi dekoru karsismda buldu "Halle, bir taraftan Sarayburnu, diger taraftan Tophane iskelesinin teskil ettigl burun arasmdaki bir korfeze benziyor ve bu korfez, Amphitheatre tarzmda insa edilmis §ehrin arasmdan, kivrrntilar yaparak Kaglthaneye dogru uzaruyordu. Corne d'Or-altm boynuz ismi, siiphesiz, bu limarun sehir icin bir bolluk menbai olmasmdan ileri geliyordu"

"Hie bir yerde bukadar arrzali hatlar, deniz ile serna arasmda buKadar giizel bir surette dalgalanarak yukselen, bir kara parcasi gorulmez, Kara, deniz kenarmdan itibaren yavas yavas yukselir. Biitun insaat amphitheatre tarzindadir. Carniler, yesillikler, muhtelif renklere boyanmis evlerden mutesekkil insaat arasmda camilerin yuvarlak kubbeleri, uclan sivri bir vkiilah ile nihayetlenen ~erefeli minareler efsanevi bir manzara viicude getirir.

Muhtelif renklere boyanmis ahsap evler, sahnisli olarak yapildiklari icin, ust katlan sokaga dOgTU cikmrstrr. Birtiin pencereler, icersinin goriinmemesi icin kafesli 'olarak yapilmistir. Bu kafeslerin arakasmda konusanlar, ayak sesleri gelince konusmalarmi keserler. Siz hie kimseyi goremezsiniz. Fakat yiizlerce goz sizi takip eder. Karsismda hayran kalacagirnz, ahenkle dolu bir tabloyu viicude getirmek icin beyaz vc zarif bir minare, kirrmzi elbise giymls bir Turk, veya bir acem hahsi kaf'.dir. ..

Sakin bir sokakta yururken birdenbire arkaruzda bir boru sesi ve dort nal kosan hayvanlann ayak seslerini isitirsiniz. Heyretle geri dondiigiiniiz zaman Turk ve Avrupahlarla dolu, Paris veya Viyanadakiler gibi, kondoktoru iiniformah bir tramvaym gectigini gorursunuz. Bundan baska her meydanda emrinize amade surucu beygirleri, iskelelerde, kayiklari bulursunuz."

"Istanbul cihansiimul bir guzellikttr. Sairler, Arkeologlar, sefirler sahile kadar yanasabiltrler. Binlerce kayik, sandal, denizdeki balrklar gibi lacivert sular uzerinde gidip gelirler.

Meshur Italyan edibi Edmondo d' Amici ise Istanbul'a gelmeden evvel okuduklarma nazaran sehri su suretle tasvir eder :

"Istanbul cihansumul bir gitzelliktlr. Sairler, Arkeologlar, sefirler, tiiccarlar, prensler, basit gemiciler, simal ve cenup memleketleri ahalisi, bu sehir karsismda hayranliklarmi ifade etmislerdir, Birtim cihan, bu sehrin diinyarun en giizel sehri olduguna kanidir. Seyyahlar buraya gelince sermest olurlar. Ihtisaslarmi anlatamazlar, Tournefort, insan dilinin bu §ehrin guzelligini anlatmaktan aciz oldugunu soylemistir, Poqueville, kendini baska bir alernde zanneder. Lacroix manzaranm hasmeti karsisinda sermesttir. Vicomte de Marcellius bir vecid icinde kalmisnr. Lamartine bu, sehri gordiigimden dolayi hamdeder. Theophile Gautier gordiigii manzaranm guzelligi karsismda, bunlarm bir hakikat olupolmadigmdan suphe eder."

Sehri gordukten sonra ihtisasmi su suretle anlatir :

"Istanbul'un, tepelerini dolasan gayri muntazam sokaklarmda derin bir siikun hiikum surer. Insan burada, Karsidaki Galatada bulunmayan, esrarli sarki rahat rahat seyreder. Sokaklar tenha ve sakindir.

Edmondo d'Amici'ye gore, 0 zamanki Istanbul'u gormek icin koprimun uzer-inde biraz durmak kafi idi. "Bir saat icinde biitun Istanbul gozunuzun oniinden gelir, gecer. Bu insan kalabaligrmn yanmda Pekin'in bayramlari, Nijni Novgrod'un panayirr, Hint carsilari soniik kahr. Istanbul halki kopru iistiinden rengarenk dalgalar halinde gecer. Beyaz bornosuna sarrlmis bir bedevi, mavi kaftanlI basi sarikh bir Turk, onu miiteakip bir Rum genci, bir mevlevi dervisi, Avrupali bir sefirin arabasma yol verirler. Sefirin arabasinm oniinde, serrtli uniforrnasi ile kavas kosar. Bir an icinde gozlerlnizin oniinden, astragan yiiksek kalpakIan ile bir iranh gurubu, onlarm arkasmdan iki yam yirtmach uzun cubbe giymis bir musevi gecer. Onu tesbihi elinde bastonlu bir katolik papazi takip eder. Bu kalabaligm arkasmdan ata binmis bir harem agasmm 'yol ver" diye baglrdlgl isrtilir. Arkasmdan kus ve cicek resimleri ile siislenrnis bir arabanin icinde menekse veya yesil feraceli beY.1.z yasmakli hammlar. Bu oyle bir mozayiktir ki gozleriniz takipte miiskilat ceker. Her adimda bir uniforrna parlar. Gogusleri nisanh subaylar, generalleri alamaga giden saray seyisleri, kemerleri bir silah deposuna benziyen j.andarmalar, zeybekler ... "

o zamanki ileri hareketle, muhafazakarlarin, muhalef'etini soyle anlatrr. "Halkm biiyirk kitelsi inkilapcilarm ileri hareketleri ile ihtiyar 'I'irrklerln mukavemeti arasmda calkalaruyor. Eski Tiirkiye ile yeni Turkiye miicadelesi kiyafette de acik olarak gorimuyor. Ihtiyar Turk hala sakalh, kaf'tanh, ananeye uygun olarak san papucludur, Modern Turk ise cenesins Kadar diigmeli, siyah ve uzun Istanbulin ve

Kisa

Bibliografia

- 38 _-

1854-1855 de Kirrm harbi esnasmda yiizlerce Ingi liz, Fransiz vc Italyan Istanbul'u ziyaret firsatmi buldular. Avrupa ile muntazam vapur seferlerinin baslamasi, artik !'?ark ve istanbul seyahatini kolaylastirmisn.

Nicetas Choniates - Tarih

Villehardouin - La con quete de Constantinople (E. Feral) Paris - 1938 Thnasne - G. Bellini et Sultan Meh rne t II, Paris 1888

_ Petrus GvIlus - De 'I'o nog rauh ia const anttuo pole os et de illns a nqu itut ib ns Lvon Lj61

_ Bellon - Les obse rvat iun s de plusj leu rs s iugu lar-rte s ct ch oses In{'mol'uhl(',s t1'01l\'~es en Grecc, Asi« .... - Pa rIs - 1;3.;:3

Bo usbccq - 'I'fl t-k mcktunla rr

I\Ielchior Lorichs - istanbul Pana romasi - 01>e1'hU]11111Cr hasInsl. 190.2 Sa t.o ch o v - Voyage tin o leu r de Sroch ove - Bruxel les lG-!:~

- D'u I .. oil' - Voyage du Sieul' du I .. oil' -Paris IG;54

- l\1onCOll)'a - .Inu rnn les de VO,','ag't'S -. I .. yon l()(;:'

T'hevcn o t - Relation d'un voyage

pantalon giyer. Basindan sadece bir fes. Bunlarin icinden daha miifr-it olanlari kapah ve uzun Istanbulin'i bn-akarak gogsu acik Redingot giyinirler. Ayaklarmda acik renk pantalonlar, yakalarmda guzel kravatlar, hatta redingotun yakasmda birer cicek vardir."

"Kadmlar ise eski yasmak ve feracelerini muhafaza ediyorlar. Fakat yasmak artik pek §e£faftlr. Feracenin icinde de, en son Paris modaSl bir elbise gorulur ... "

- Galland - Journal -Pa.r i s 1881

_ Gre lot -. Relation nouvelle dun \'Osag'e J(. Consf a nt.iu op le. Paris. loBO Bruvn - Re lzcn van Cornelins Bruvn

'I'ou i-nr-f'o rf - Relation d'un vovaa« de Le-vant

Lucas (Pu.u I) - Vovuxe dans la Gl"{'Cf':, AsIC', Paris 1712 vr- UOUPll 171!) - La dv I\-iontag' - nun mok tu nla.rr

- Baron de T'o t.t - memni res. Am sterd am , 178fi

- Sestini - Voyage dans la Greee Asiatiqne ...

- ChoiseuI - GoHiel' - Voya.c:p o ittorr-squo ... -Paris l84:~

- Ku uf'fe r - istanbul Pf.am

- Leeh eva Ile r - Vovaue de In Ill'opoutide et du Pont-Euxin

- Ainslie (Sir Robert) Vue en Eg:ypt(~ d'a'lH'eS Ies dossins ol'hdnaux nt-is a C()lB-

tantinop Ie pal' I~. l\Iayel' - London, Bensley 18()~?' - De Ia w av - Cons tarrt.iuop lo anclenne et mod rene

- l\lelling - Voyag'e pittoresque. Paris 1879

- Ch aura.ub rf l lan t - Tt.ine eai re de Pa.ris it -Ie rusalcme

- An d russv - Voyag'e a I'embouchure de Ia l\ler Noire

- -Pertusier - Promenades l'ittoresques dans Constantinople Paris 1S1 .. ,

- Mac F'erla n e - Constantinople et la Turque ell IH2H. Pa ris ,

- Ha.mme.r - I{ollstantino,pelis and Bosphoros. Pe sth . 1822

- Lamartine - Voyage en Orient - Paris 1835

.i\loltke - Eriefe a us del' Tiirl,ei - Berlin 1911

- lVIiss Pardoe - The beauties of the Bos ph o ru s. London 1)18R Salzenberg - Altchristliche Baudenkmaeler von Kon sta.nt iuope l Gerard de N erva l - Voyage en Orient. P a ris 188:~

- 'I'Jrc o ph Il Gantier - Constantinople. Par-is 1853

- Edlnonde d'amici - Constantinople. Paris - 1883

Duckett - La Turquie pittoresque

_Ebersold - Constantinople bvznt.in e et Ies vovaucu rs du I ... evant - Pa ris 17tH

Ah met Befik - esld istanbul

Kncu (R. }~.) istanhul sevvah a.tn a.mclerl _: 'l'iir}u:(' te rcii me le r Thevenot ]fl3!l

Graven 1931l

Mnn ta.gu 1939

_ i~a)'etli ese i-ler Areheoloji 1\Iiizelel'i k iit.il nha.ne sl udr- mcvcuttu r.

Theoph. Gautier ve Edmondo d' Amicic, XIX. asrm ortasmdaki Istanbul'u en guzel ve canli olarak tasvir eden muharrirlerdir.

You might also like