You are on page 1of 397

ORTAÖĞRETİM KİMYA

10.SINIF
3.ÜNİTE: ASİTLER, BAZLAR
VE TUZLAR

1
ÜNİTENİN BÖLÜM
BAŞLIKLARI
• 1.BÖLÜM: ASİTLER VE BAZLAR
• 2.BÖLÜM: ASİTLERİN VE BAZLARIN
TEPKİMELERİ
• 3.BÖLÜM: HAYATIMIZDAKİ ASİTLER VE
BAZLAR
• 4.BÖLÜM: TUZLAR

2
1.BÖLÜM: ASİTLER VE
BAZLAR

3
ASİTLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ

4
• Bazı meyvelere ekşi tadı yapılarında bulunan
asitler verir. Örneğin elmaya ekşi tat veren
içerdiği malik asittir. Bazı üzümlerde tartarik
asit, zeytinyağında oleik asit, ekşimiş sütte
laktik asit bulunur. Sirkenin yapısında asetik
asit, limonun yapısında ise sitrik asit bulunur.
Gıda maddelerinde bulunan asitlerin birçoğu
zayıf asit olduğu için insan sağlığına, mide
rahatsızlığı olanlar hariç, zarar vermez. Limon
suyunun mermeri aşındırdığına, sirkenin kireç
lekelerini çıkardığına şahit olmuşsunuzdur.
Asitler aşındırıcı özelliğe sahiptir.
5
6
BAZLARIN GENEL ÖZELLİKLERİ

7
• Hardal ve acı biber gibi bazı gıda maddelerinin
tadı acıdır. Bu gıda maddelerine acı tadı veren
yapılarında bulunan bazlardır. Bazlar sadece
gıda maddelerinin yapısında değil, günlük
hayatta kullandığımız kireç, sabun, deterjan,
çamaşır sodası gibi maddelerin yapısında da
bulunmaktadır. Bu maddeler ciltle temas
ettiğinde ciltte kayganlık hissi oluşturur. Bunun
nedeni bu maddelerin yapısında bulunan
bazların ciltteki yağ asitleri ile tepkimeye
girerek sabun oluşturmasıdır.

8
9
ASİT VE BAZLARIN İNDİKATÖRLERE
ETKİSİ

10
İNDİKATÖR
• Ortama damlatıldığında ortamın asitliğine
ya da bazlığına göre renk değiştiren
organik maddelere indikatör dedir.
• İndikatörlerin çözeltisi 1 damla kullanılır.
• İndikatörün diğer adı ayıraç veya
belirteçtir. Doğal ve yapay indikatör olmak
üzere ikiye ayrılır.
• Bazı indikatörlerle ortamın nötr olup
olmadığı da belirlenebilir.
11
TURNUSOL İNDİKATÖRÜ
• Filtre kâğıdına turnusol boyası emdirilirse
bu kâğıda turnusol kâğıdı denir.
• Asidik ortamda mavi turnusol kâğıdı,
kırmızı renge döner.
• Bazik ortamda kırmızı turnusol kâğıdı mavi
renge döner.
• Turnusol kâğıdı yerine turnusol çözeltisi de
kullanılabilir, kullanımı yaygın değildir.

12
• Nötr maddenin çözeltisi ise mavi turnusol
kâğıdını hangi renge çeviriyorlarsa kırmızı
turnusol kâğıdını da aynı renge çevirir.

13
FENOLFTALEİN VE METİL
ORANJ İNDİKATÖRÜ
• Fenolftalein, metil oranj yapay
indikatörlerin en çok kullanılanlarıdır.
• Metil oranj çözeltisi 1 damla
damlatıldığında ortam asidik ise çözeltinin
rengi kırmızı olur, ortam bazik ise
çözeltinin rengi sarı olur.
• Fenolftalein çözeltisi 1 damla damlatılınca
ortam asidikse çözelti renksiz, ortam
bazikse çözelti pembe olur.
14
NİŞASTA İNDİKATÖRÜ
• Nişasta doğal indikatörlerdendir.
• Nişasta çözeltisi iyot içeren çözeltilere
damlatılırsa çözeltinin rengi mürekkep
rengine döner.

15
İNDİKATÖR ÖZELLİĞİ
GÖSTEREN MADDELER
(DOĞAL İNDİKATÖRLER)
• Kırmızı lahana ve çay demi, indikatör
özelliği gösteren doğal maddelerdir.
• Karalahana suyu asidik ortamda pembe-
kırmızı, bazik ortamlarda sarı-yeşildir.
• Çay demi asidik ortamlarda turuncu-sarı,
bazik ortamlarda kahverengidir.
16
17
• Yeni demlenmiş çaya sirke damlatıldığında çay,
sirkedeki asetik asitten dolayı sarı renk, sabun
damlatıldığında sabunun yapısındaki bazdan
dolayı koyu renk alır. Kırmızılahana suyunun
rengi asit çözeltisinde mordan kırmızıya, bazik
çözeltide ise mordan yeşile döner. Asit veya
baz içermeyen maddeler ise lahana suyunun
renginde değişikliğe yol açmaz. Çay, üzüm
suyu ve kırmızılahana asidik ve bazik ortamda
farklı davranmaktadır. Renkli maddelerin bu
özelliği asit ve bazların ayırt edilmesinde
kullanılabilir.
18
• Bir maddenin asit veya baz oluşuna bağlı
olarak renk değiştiren maddelere indikatör
(belirteç) denir. Etkinlik 3.1.1’de kullanılan çay,
üzüm suyu ve kırmızılahana indikatördür.
• Doğal indikatörler olduğu gibi sentetik
indikatörler de vardır. Kök boyası bitkisinin
kökünde bulunan turuncu renkli alizarin
bileşiği bitkilerden elde edilen doğal
indikatöre; fenol kırmızısı, metil turuncusu
sentetik indikatörlere örnektir.

19
pH ÖLÇÜMÜ
• pH ölçümü pH kâğıdı veya pH metre ile
yapılır.

20
pH Kâğıdı
• Bir maddenin asitlik veya bazlık derecesini
ölçmek için kullanılan üzerine farklı
indikatörler emdirilmiş özel test şeritlerine pH
kâğıdı denir (Görsel).

21
• pH kâğıdı tek kullanımlıktır ve kullanımı
oldukça kolaydır. Şerit şeklindeki pH kâğıdı asit
ya da bazlığı ölçülecek çözeltiye daldırılır.
Çözeltinin asit ya da bazlık durumuna bağlı
olarak pH kâğıdında renk değişimi meydana
gelir. Test şeridi pH kâğıdı kutusunun
üzerindeki pH ölçeği ile karşılaştırılır ve ölçekte
test kâğıdının rengine uygun bölge belirlenir.
Bu bölgenin pH değeri okunur. Böylece pH
kâğıdı ile pH ölçümü yapılmış olur (Görsel).

22
pH kâğıdı ile pH ölçümü

23
• pH ölçeğindeki değerler (Görsel) 0 -14
arasında değişir. 0-7 arası çözeltinin asit
olduğunu gösterir. 7 nötr olduğunu, 7-14 arası
ise baz olduğunu gösterir.

24
25
ASİTLERİN VE BAZLARIN
SULU ÇÖZELTİLERİ

26
pH

27
pH TANIMI
• Asit ve bazlıkla ilgili nicel bir değerdir.
• pH (power hydrogen) hidrojenin gücü
demektir.

28
pOH TANIMI
• Asit ve bazlıkla ilgili nicel bir değerdir.

29
pH İLE pOH TOPLAMI TÜM
ÇÖZELTİLERDE 14’TÜR

pH + pOH = 14

30
pH 0’DAN KÜÇÜK, pOH DA
14’TEN BÜYÜK OLABİLİR
• H+ iyonu sayısı belirli bir düzeyin üzerinde
olursa pH’ı eksi olur.
• pH + pOH = 14 olduğuna göre bu
durumda pOH da 14’ten büyük olur.
• Bu nedenle skalanın ucu açık olmalıdır.

31
ASİTLİK-BAZLIK ve pH
• pH 0-7 arası olursa o madde asidiktir.
• pH 7-14 arası olursa o madde baziktir.
• pH 7 olursa o madde nötrdür.

32
pH İLE ASİTLİK-BAZLIK
İLİŞKİSİ
• pH 7’den büyükse çözelti baziktir.
• pH 7’den küçükse çözelti asidiktir.
• pH 7 ise çözelti nötrdür.
• pH 0’a yanaştıkça asitlik artar.
• pH 14’e yanaştıkça bazlık artar.
• pH’ı düşük olanın asitliği daha fazladır.
• pH’ı yüksek olanın bazlığı daha fazladır.

33
pOH İLE ASİTLİK-BAZLIK
İLİŞKİSİ
• pOH 7’den büyükse çözelti asidiktir.
• pOH 7’den küçükse çözelti baziktir.
• pOH 7 ise çözelti nötrdür.
• pOH 0’a yanaştıkça bazlık artar.
• pOH 14’e yanaştıkça asitlik artar.
• pOH’ı düşük olanın bazlığı daha fazladır.
• pOH’ı yüksek olanın asitliği daha fazladır.

34
Bazı maddelerin pH değerleri

35
GÜNLÜK HAYATTA KULLANILAN
TÜKETİM MADDELERİNİN pH
DEĞERLERİ
• Görselʼde ıslak mendil ve içme suyu
ambalajlarının etiketleri verilmiştir.

36
• Ambalajlardaki bu etiketler tüketiciyi tüketim
maddelerinin özellikleri hakkında
bilgilendirerek tüketicinin uygun ürünü
seçmesini sağlar. Etiketlerdeki bu bilgilerden
biri de pH değeridir.
• pH değeri o ürünün asidik mi bazik mi
olduğunu gösterir. Bu etiketler genellikle su,
şampuan, sıvı sabun gibi tüketim maddelerinin
ambalajlarında bulunur.

37
HANGİ ÇÖZELTİ ASİDİK,
HANGİ ÇÖZELTİ BAZİK?
• pH + pOH = 14 olduğuna göre;
• pH ˃pOH ise çözelti baziktir.
• pH˂pOH ise çözelti asidiktir.
• pOH ˃pH ise çözelti asidiktir.
• pOH˂pH ise çözelti baziktir.

38
DERİŞİMİ BİLİNEN VEYA
BİLİNMEYEN ASİDİK VEYA
BAZİK BİR ÇÖZELTİYE SU
İLAVE EDİLİRSE pH YÜKSELİR
Mİ, DÜŞER Mİ YOKSA KESİN
BİR ŞEY SÖYLENEMEZ Mİ?
• Asidik bir çözeltiye su ilave edilirse pH
yükselir, bazik bir çözeltiye su ilave edilirse
pH düşer.
39
ASİT ÇÖZELTİSİNE ASİT VEYA
BAZ ÇÖZELTİSİNE BAZ İLAVE
EDİLİRSE pH
• Derişimi bilinmeyen bir asit çözeltisine asit
ilave edilirse veya derişimi bilinmeyen bir
baz çözeltisine baz ilave edilirse pH’ın
yükseleceği veya düşeceği ile ilgili kesin
bir şey söylenemez. Nedenini açıklayınız.

40
MOLEKÜLER DÜZEYDE ASİTLİK-
BAZLIK

41
ASİT TANIMI
• Aynı tanımı 3 farklı şekilde ifade edebiliriz:
• Sulu ortamda H3O+ iyonu veren maddeler
asittir.
• Sulu ortamda H+ (hidrojen iyonu) veren
maddeler asittir.
• Sulu ortamda proton (p veya p+) veren
maddeler asittir.

42
BAZ TANIMI
• Sulu ortamda (OH)- iyonu veren maddeler
bazdır.

43
H3 O+

• H3O+ katyonu, hidronyum veya


hidroksonyum adıyla bilinir.
• Bir H + iyonunun bir su molekülü ile
tepkimesinden oluşur.

44
H+
• H+ katyonu, hidrojen iyonu veya proton
adıyla bilinir.

45
(OH)-
• (OH)- ile gösterilen anyon hidroksil adıyla
bilinir.
• Bileşiklerde okunurken hidroksit denir,
örneğin NaOH bileşiği sodyum hidroksit
diye okunur.

46
pH, pOH, İYONU SAYISI,
H+

OH– SAYISI İLİŞKİSİ


• pH 7’den küçükse ortamdaki H+ iyonu
sayısı, OH– sayısından fazladır.
• pH 7’den büyükse ortamdaki H+ iyonu
sayısı, OH– sayısından azdır.
• pOH 7’den küçükse ortamdaki H+ iyonu
sayısı, OH– sayısından azdır.
• pOH 7’den büyükse ortamdaki H+ iyonu
sayısı, OH– sayısından fazladır.
47
ASİT VE BAZLARIN
İYONLAŞMALARI

48
REAKSİYON İŞARETİ
ÇEŞİTLERİ
• Reaksiyon işareti tek yönlü ve çift yönlü
olmak üzere iki çeşittir.

• Reaksiyon işareti tek yönlü ya da çift yönlü


oluşu denkleminin ayırt edici özelliğidir, bu
nedenle doğrusu ne ise öyle yazılmalıdır.

49
HCl’in H2O ortamındaki davranışı

50
51
NH3’ın H2O ortamındaki davranışı

52
53
KUVVETLİ ASİTLER
• 6 tanedir.
• HCl
• HBr
• HI
• HClO4
• HNO3
• H2SO4

54
KUVVETLİ BAZLAR
• 8 tanedir.
• LiOH
• NaOH
• KOH
• RbOH
• CsOH
• FrOH
• Ba(OH)2
• Ra(OH)2
55
ZAYIF ASİTLER
• Kuvvetli asitlerin tümü verilmiştir, onların
dışında kalan asitler zayıf asittir.
• HF (hidroflorik asit)
• HCN (hidrosiyanik asit)
• CH3COOH (asetik asit)
• H2S (hidrojen sülfür veya kükürtlü hidrojen
gazı)
• H2CO3 (karbonik asit)

56
• H3PO4 (fosforik asit)
• H2SO3 (sülfüröz asit)
• C6H5COOH (benzoik asit)
• HOOC-COOH (okzalik asit) vb.

NOT: Karboksilik asitler zayıf asittir. -COOH


(karboksil) grubu içeren maddelere
karboksilik asit denir. Karboksilli asit veya
organik asit de denir.

57
ZAYIF ASİTLER İYON DA
OLABİLİR
• HCO3– (bikarbonat)
• HSO3– (bisülfit)
• H2PO4–
• HPO4–2

58
ZAYIF BAZLAR
• Kuvvetli bazların tümü verilmiştir, onların
dışında kalan bazlar zayıf bazdır.
• NH3
• AgOH
• Fe(OH)3
• Mg(OH)2
• CH3NH2
• Cu(OH)2 vb.
59
KUVVETLİ ASİT VE KUVVETLİ
BAZLARIN İYONLAŞMASI
• Kuvvetli asit ve kuvvetli bazlar suda tam
olarak %100 iyonlarına ayrışır. Bu
nedenle kuvvetli asit ve kuvvetli
bazların suda iyonlaşma denklemleri
tek yönlü ok ile ifade edilir. Örneğin;
𝑆𝑢
• HCl(g) H+(suda) + Cl–(suda)
𝑆𝑢
• NaOH(k) Na+(suda) + OH–(suda)
60
İYONLAŞMA DENKLEMİNDE
KISALTILMIŞ GÖSTERİM VE
AÇIK GÖSTERİM
• KISALTILMIŞ GÖSTERİM
𝑆𝑢
HCl(g) H+(suda) + Cl–(suda)

• AÇIK GÖSTERİM
HCl(g) + H2O(s) → H3O+(suda) + Cl–(suda)

61
ZAYIF ASİTLERİN VE ZAYIF
BAZLARIN İYONLAŞMASI
• Zayıf asit ve zayıf bazlar çok az iyonlaşır,
büyük bir kısmı molekül hâlinde kalır.
Zayıf asit ve zayıf bazların suda
iyonlaşma denklemlerinde bu nedenle
çift yönlü ok ile ifade edilir.
• Zayıf asit olan HCN’in çözeltisinin
iyonlaşma denklemi;
HCN(suda) ⇌ H+(suda) + CN–(suda) şeklindedir.

62
ORGANİK ASİTLERİN
İYONLAŞMASI
• Organik asitler, yapılarında bulunan
karboksil (-COOH) grubundan dolayı suda
çözündüklerinde suya H+ verir. Örneğin,
sirke asidi olarak bilinen CH3COOH suda
çözündüğünde -COOH grubundaki
hidrojenini suya verir:

• CH3COOH(suda) ⇌ CH3COO–(suda) + H+(suda)


63
KUVVETLİLİK
• Kuvvetlilik, çok H+ iyonu olmasına göre
değildir.
• Kuvvetlilik, kendinde mevcut olanın
tamamını vermesi ile ilgilidir.

64
pH’ın KUVVETLİLİK VE H+
İYONU ÇOKLUĞU İLE İLİŞKİSİ
• pH, H+ çokluğuyla ilgilidir.
• pH’ın kuvvetlilikle ilişkisi yoktur, örneğin
HCl kuvvetli asit, CH3COOH ise zayıf
asittir. Seyreltik bir HCl çözeltisinin pH’ı 6,
ona göre daha derişik olan bir CH3COOH
çözeltisinin pH’ı ise 3 olabilir.

65
ASİT VE BAZLARIN
İYONLAŞMA DENKLEMİ
ÖRNEKLERİ

66
KUVVETLİ ASİTLERİN
İYONLAŞMA DENKLEMİ
ÖRNEKLERİ
• HBr → H+ + Br–
• HBr + H2O → H3O+ + Br–

• HI → H+ + I–
• HI + H2O → H3O+ + I–

67
• HClO4 → H+ + ClO4–
• HClO4 + H2O → H3O+ + ClO4–

• HNO3 → H+ + NO3–
• HNO3 + H2O → H3O+ + NO3–

• H2SO4 → 2H+ + SO4–2


• H2SO4 + H2O → 2H3O+ + SO4–2

68
KUVVETLİ BAZLARIN
İYONLAŞMA DENKLEMİ
ÖRNEKLERİ
• LiOH → Li+ + OH–
• NaOH → Na+ + OH–
• KOH → K+ + OH–
• RbOH → Rb+ + OH–
• CsOH → Cs+ + OH–
• FrOH → Fr+ + OH–
69
• Ba(OH)2 → Ba+2 + 2OH–
• Ra(OH)2 → Ra+2 + 2OH–

70
ZAYIF ASİTLERİN İYONLAŞMA
DENKLEMİ ÖRNEKLERİ
• HF ⇌ H+ + F–
• HF + H2O ⇌ H3O+ + F–

• HCN ⇌ H+ + CN–
• HCN + H2O ⇌ H3O+ + CN–

• CH3COOH ⇌ CH3COO– + H+
• CH3COOH + H2O ⇌ CH3COO– + H3O+
71
• H2S ⇌ H+ + HS–
• H2S + H2O ⇌ H3O+ + HS–

• H2CO3 ⇌ H+ + HCO3–
• H2CO3 + H2O ⇌ H3O+ + HCO3–

• H3PO4 ⇌ H+ + H2PO4–
• H3PO4 + H2O ⇌ H3O+ + H2PO4–

72
• H2SO3 ⇌ H+ + HSO3–
• H2SO3 + H2O ⇌ H3O+ + HSO3–

• C6H5COOH ⇌ H+ + C6H5COO–
• C6H5COOH + H2O ⇌ H3O+ + C6H5COO–

• HOOC-COOH ⇌ H+ + (HOOC-COO)–
• HOOC-COOH + H2O ⇌ H3O+
+ (HOOC-COO)–

73
İYON HÂLİNDEKİ ZAYIF
ASİTLERİN İYONLAŞMA
DENKLEMİ ÖRNEKLERİ
• HCO3– ⇌ H+ + CO3–2
• HCO3– + H2O ⇌ H3O+ + CO3–2

• HSO3– ⇌ H+ + SO3–2
• HSO3– + H2O ⇌ H3O+ + SO3–2

74
• H2PO4– ⇌ H+ + HPO4–2
• H2PO4– + H2O ⇌ H3O+ + HPO4–2

• HPO4–2 ⇌ H+ + PO4–3
• HPO4–2 + H2O ⇌ H3O+ + PO4–3

75
HİDROKSİL İÇEREN ZAYIF
BAZLARIN İYONLAŞMA
DENKLEMİ ÖRNEKLERİ
• AgOH ⇌ Ag+ + OH–
• Fe(OH)3 ⇌ Fe+3 + 3OH–
• Mg(OH)2 ⇌ Mg+2 + 2OH–
• Cu(OH)2 ⇌ Cu+2 + 2OH–

76
HİDROKSİL İÇERMEYEN
ZAYIF BAZLARIN İYONLAŞMA
DENKLEMİ ÖRNEKLERİ
• NH3 + H2O ⇌ NH4+ + OH–
• CH3NH2 + H2O ⇌ CH3NH3+ + OH–

77
HERHANGİ BİR BİLEŞİĞİN
ASİT OLUP OLMADIĞINI
NASIL TANIYABİLİRİZ?
• H2SO4, NH3, H2CO3, CH4, C6H5COOH,
C2H2 bileşiklerinden hangileri asittir? Bir
bileşiğin asit olduğunu molekül formülünün
hidrojen elementi ile başlamasından ya da
organik bileşik ise karboksil grubu
içermesinden tanırız.

78
• Buna göre, H2SO4, H2CO3, C6H5COOH,
gibi bileşikler asitken NH3, CH4, C2H2
bileşiklerinin moleküllerinde hidrojen
atomu başta olmadığı ve karboksil grubu
içermediği için asit olmadıklarını
söyleyebiliriz.
• Yapısında asidik hidrojen atomu
içermeyen ancak asit özellik gösteren
maddeler de vardır. SO2, CO2 ve N2O5 gibi
bileşikler hidrojen atomu içermemelerine
rağmen asit özellik gösterir.
79
• Bu oksijenli bileşiklere asidik oksit ya da
asidik anhidrit denir. Bu bileşikler su ile
asit oluşturarak reaksiyon verir.

80
SU İLE ETKİLEŞEREK ASİT
OLUŞTURAN MADDELER
• Asidik oksit (asidik anhidrit) bileşikleri su
ile asit oluşturur.
• SO2(g) + H2O(s) ⇌ H2SO3(suda)
• SO3(g) + H2O(s) ⇌ H2SO4(suda)
• P2O5(g) + 3H2O(s) ⇌ 2H3PO4(suda)
• N2O5(g) + H2O(s) ⇌ 2HNO3(suda)
• CO2(g) + H2O(s) ⇌ H2CO3(suda)

81
SU İLE ETKİLEŞEREK BAZ
(HİDROKSİL İYONU)
OLUŞTURAN MADDELER
• Metal oksit bileşikleri su ile baz oluşturur.
• O-2 + H2O(s) → 2OH–(suda)
• CaO(k) + H2O(s) → Ca+2(suda) + 2OH–(suda)
• Na2O(k) + H2O(s) → 2Na+(suda) + 2OH–(suda)
• K2O(k) + H2O(s) → 2K+(suda) + 2OH–(suda)

82
83
BİLEŞİKLERİN
SINIFLANDIRILMASI
• 1– ASİTLER
• 2– BAZLAR
• 3– OKSİTLER
• 4– TUZLAR

84
OKSİTLERİN
SINIFLANDIRILMASI
• Oksijenin yanında tek cins elementin
bulunduğu (OF2 hariç) bileşiklerdir.
• 1– ASİDİK OKSİTLER (ASİDİK
ANHİDRİTLER): CO2, NO2, N2O5, SO3,
SO2, Mn2O7, CrO3 örneklerindeki gibi
ametallerin oksijence zengin oksitlerine
denir.
• Asidik oksitlerin suyla tepkimesinden asit,
bazla tepkimesinden tuz ve su oluşur.
85
• Asidik oksitler kovalent bağlıdır.
• 2– BAZİK OKSİTLER (METAL OKSİTLER)
• Metallerin oksitlerine denir. Örneğin: Na2O,
CaO, Li2O.
• Bazik oksitlerin suyla tepkimelerinden
bazlar, asitlerle tepkimelerinden tuz ve su
oluşur.
• Bazik oksitler, büyük oranda iyonik bağlı
olup metallerin oksijenli bileşikleridir.

86
• 3– NÖTR OKSİTLER
• Ametallerin oksijence fakir oksitlerine
denir. Oksijen sayısı ametal sayına ya
eşittir ya da daha azdır (CO, NO, N2O).
• Nötr oksitler; su, baz ve asitlerle tepkime
vermez.
• Oksijenle yanarak asidik oksitlerine
dönüşürler.

87
• 4– AMFOTER OKSİTLER
• Amfoter metallerin oksitlerine denir.
Örneğin: Al2O3, ZnO, Cr2O3, PbO, SnO,
BeO.
• Amfoter oksitlerin bazlar ve asitlerle
tepkimelerinden tuz ve su oluşur. Suyla
tepkime vermezler.
• 5– PEROKSİTLER
• Oksijenin –1 değerlikli olduğu oksitlerdir.1A
ve 2A grubu metallerinin peroksitleri vardır.
Örneğin: Na2O2, Li2O2, H2O2, K2O2, CaO2,
MgO2, BaO2.
88
• Peroksitler ısıtıldıklarında normal
oksitlerine dönüşür.
• H2O2 + ısı → H2O + 1/2O2
• 6– BİLEŞİK OKSİTLER
• Birden çok değerlik alan metallerin birden
çok değerliğinin bir arada bulunduğu
oksitlerdir. Örneğin:
• FeO . FeO2 → Fe3O4
• PbO . PbO2 → Pb2O3
• PbO . Pb2O3 → Pb3O4
89
ASİDİK OKSİTLERLE BAZİK
OKSİTLERİN TEPKİMESİNDEN
TUZ OLUŞUR
• SO3(g) + Na2O(s) ⇌ Na2SO4(suda)

90
TUZ ÇEŞİTLERİ
• 1– ASİDİK TUZ
Kuvvetli asitle zayıf bazın tepkimesinden
oluşan tuzdur.

• 2– BAZİK TUZ
Kuvvetli baz ile zayıf asidin tepkimesinden
oluşan tuzdur.

91
• 3– NÖTR TUZ
Kuvvetli asitlerle kuvvetli bazların
tepkimesinden oluşan tuzdur (Denk
kuvvetlerde asit ve bazın tepkimesinden
oluşan tuzdur da denilebilir).

92
ASİDİK TUZ, BAZİK TUZ,
NÖTR TUZ
• Asidik tuzlara NH4Cl, FeCl3, AlCI3 örnek
verilebilir.

• Bazik tuzlara KCN, NaF, CH3COONa


örnek verilebilir.

• Nötr tuzlara NaCl, KNO3, Na2SO4 örnek


verilebilir.
93
TUZ ÇÖZELTİLERİNİN pH’ı
• Nötr tuzun sulu çözeltisinde pH, 7’dir.
• Asidik tuzun sulu çözeltisinde pH, 7’nin
altındadır.
• Bazik tuzun sulu çözeltisinde pH, 7’nin
üzerindedir.

94
ASİT VE BAZLARIN
ÇÖZÜNMESİ İLE İYONLAŞMA
DERECESİNİN İLİŞKİSİ
Çözünme yüzdesini zenginlik, iyonlaşmayı
da vermek kabul edersek; çözeltileri dört
gruba ayırabiliriz:
1. ÇOK ÇÖZÜNEN VE % 100
İYONLAŞANLAR (ZENGİN, TAMAMINI
VEREN)
–1
HCl(g) + H2O(s) → H3O (suda) + Cl (suda)
+1

95
2. AZ ÇÖZÜNEN VE % 100
İYONLAŞANLAR (FAKİR, TAMAMINI
VEREN): Bu grup, çözünürlük dengesi
konusundaki bileşikler olup iyonlaşma
denklemleri yanlış olarak çift yönlü okla
gösterilir. Bunun nedeni çözünürlük
hesaplamalarının denge mantığıyla
yapılmasındandır. Aslında suda
çözünmezler, bunlar kimyada az çözünen
diye geçer. Çözünmeleri milyonda birkaç
ile trilyonlarda birkaç civarındadır.
𝑆𝑢
Ba(OH)2(k) Ba+2(suda) + 2(OH)–1(suda)
96
3. ÇOK ÇÖZÜNEN VEYA HER ORANDA
ÇÖZÜNEN FAKAT AZ İYONLAŞANLAR
(ZENGİN, AZINI VEREN)
–1
CH3COOH(s)+su⇌CH3COO (suda)+ H+1(suda)

4. AZ ÇÖZÜNEN VE AZ İYONLAŞANLAR
(FAKİR, AZINI VEREN)
–1
NH3(g) + H2O(s) ⇌ NH4 (suda) + OH (suda)
+1

(İLK İKİSİ KUVVETLİ, SON İKİSİ ZAYIFTIR)


97
SUYUN İYONLAŞMASI ON
MİLYONDA BİR ORANINDA
OLDUĞUNDAN REAKSİYON
İŞARETİ ÇİFT YÖNLÜDÜR
+1 –1
H2O(s) ⇌ H (suda) + OH (suda)
• 10 000 000 H2O molekülünden 1 tanesi
iyonlarına ayrışır.
• Hiç ayrışmasaydı veya daha fazla oranda
ayrışsaydı ne olurdu?

98
• Saf su, çok hassas aletlerle
anlaşılabilecek derecede iletkendir.
• Hiç ayrışmasaydı: Elektrikli aletin içine su
kaçarsa kontak yapar. Bu bir sigortadır ve
uyarıdır; tedbirli olmamız, elektrikli aletin
tamirini yapmamız için bir ikazdır. Çünkü;
tedbirsiz ve ihtiyatsız olarak aletin tamiriyle
uğraşılırsa, elektrik çarparak öldürür. H2O
molekülü iyonlarına hiç ayrışmasaydı,
tedbirli olmamız için ikaz meselesi ortadan
kalkacaktı.

99
• Daha fazla oranda ayrışsaydı: Su hem
asit hem de baz olacağından yaşam
olmayacaktı.

100
10.SINIF KİMYA 3.ÜNİTE 1.BÖLÜM
ÇÖZÜMLÜ SORULAR

101
ASİT VE BAZLARIN ÖZELLİKLERİ

ÇIKMIŞ SORULAR

102
A 2013-YGS (10.SINIF KİMYA
3.ÜNİTE 1.BÖLÜM)

103
ASİT VE BAZLARIN AYIRT EDİLMESİ

ÇIKMIŞ SORULAR

104
D 2022-TYT (10.SINIF KİMYA
3.ÜNİTE 1.BÖLÜM)

105
MOLEKÜLER DÜZEYDE ASİTLİK-
BAZLIK

ÇIKMIŞ SORULAR

106
D 2023-TYT (10.SINIF KİMYA
3.ÜNİTE 1.BÖLÜM)

107
2.BÖLÜM: ASİTLERİN VE
BAZLARIN TEPKİMELERİ

108
ASİTLERİN ÖZELLİKLERİ
1. Sulu çözeltilerinde iyonlaşırlar ve elektriği
iletirler. Elektrik akımını ileten çözeltilere
elektrolit çözelti denir.
2. Sulu çözeltilerinde H+ iyonu oluştururlar.
3. Mavi turnusol kâğıdını kırmızıya çevirirler.
4. Bazlarla tepkimeye girerek tuz
oluştururlar.
5. Bazı metallerle tepkimelerinde H2 gazı
çıkartırlar.
109
6. Bulundukları maddelere ekşilik katarlar.
7. Çözeltilerinin pH değerleri 7’den küçüktür.
8. Asitler genelde yakıcıdır.

110
BAZLARIN ÖZELLİKLERİ
1. Sulu çözeltilerinde iyonlaşırlar ve elektriği
iletirler.
2. Sulu çözeltilerinde OH− iyonu oluştururlar.
3. Kırmızı turnusol kâğıdının rengini maviye
çevirirler.
4. Asitlerle tepkimeye girerek tuz
oluştururlar.
5. Elde kayganlık hissi uyandırırlar.
6. Bulundukları maddelere acılık katarlar.
111
7. Çözeltilerinin pH değerleri 7’den büyüktür.

112
ASİT VE BAZIN DEĞERLİĞİ
• Anorganik asitlerde H sayısı değerliği verir.
• Organik asitlerde COOH sayısı değerliği
verir.
• Bazlarda OH sayısı değerliği verir.
• Değerliği 1 olan asitler monoprotik asit,
değerliği 1’den fazla olan asitler poliprotik
asittir. Değerliği 2 olan asitlere diprotik asit,
değerliği 3 olan asitlere triprotik asit denir.

113
NÖTRALLEŞME
REAKSİYONLARI

114
ASİT+BAZ→TUZ+SU

115
Ca(OH)2(suda) + 2HCl(suda) →
CaCl2(suda) + 2H2O(s)
• Yukarıda görüldüğü gibi bir asitle bir bazın
tepkimeye girerek tuz ve su oluşturduğu
olaylara nötrleşme tepkimesi denir.
• 1 mol baz ile 2 mol asit tepkimeye girerek
1 mol tuz ile 2 mol su oluşmuştur.
• Kat sayılar mol olarak alınır.

116
• Asit ve bazın tepkimeye girerek tuz ve su
oluşturmasına nötralleşme tepkimesi
denir. Asit ve baz, denkleşmiş reaksiyon
denklemindeki mol oranlarına göre arta
kalansız olarak birleşirlerse buna tam
nötralleşme (%100 nötralleşme) denir.
• Tam nötralleşmede asidin H+ miktarı ile
bazın OH- miktarı eşit olur.
• H+ + OH- → H2O
Asit Baz Nötr

117
• Nötralleşme tepkimesinde denkleşmiş
reaksiyon denklemindeki mol oranlarına
göre arta kalan olursa buna kısmen
nötralleşme tepkimesi denir.
• Kısman nötralleşme tepkimelerinde ortam
hiçbir zaman nötr olmaz.
• Tam nötralleşmede ise ortam bazen nötr
olur; bazen nötr olmaz, asidik ya da bazik
olur.

118
NÖTRALLEŞME REAKSİYONU
ÖRNEKLERİ
• NaOH + HNO3 → NaNO3 + H2O

• NaOH + HCl → NaCl + H2O

• NaOH + CH3COOH → NaCH3COO + H2O

• 2NaOH + H2SO4 → Na2SO4 + 2H2O


119
• KOH + HNO3 → KNO3 + H2O

• KOH + HCl → KCl + H2O

• KOH + CH3COOH → KCH3COO + H2O

• 2KOH + H2SO4 → K2SO4 + 2H2O

120
ASİT-BAZ TEPKİMESİ İLE
NÖTRALLEŞME TEPKİMESİ
FARKI
• Amonyak (gaz) ile hidroklorik asit (gaz)
tepkimesinde su oluşmadığından
nötralleşme tepkimesi denilmez, asit-baz
tepkimesi denilir.

• NH3(g) + HCl(g) → NH4Cl(k)

121
• Aşağıdaki gibi başka örnekler de verilebilir.
• NH3(g) + HNO3(g) → NH4NO3(k)
• 2NH3(g) + H2SO4(g) → (NH4)2SO4(k)

122
NÖTRALLEŞME
• Asit ve baz çözeltilerinin karıştırılmasında
iki durum söz konusudur Tepkime sonunda
arta kalan madde olmaz (tam nötralleşme
tepkimesi) veya arta kalan madde olur
(kısmen nötralleşme tepkimesi).
• Arta kalan madde olmaz: Bu durumda asit
ve bazın tamamı tuz ve suya dönüşür; bu
tepkimeye giren asitle bazın mol sayısının
stokiyometrik olarak eşdeğer olduğunda
olur (eşdeğerlik noktasına ulaşma).
123
• Zayıf ile kuvvetlinin tepkimesinde arta
kalan madde olmayıp denkleştirilmiş
tepkime denklemine göre tam mol
oranlarında reaksiyona girseler tam
nötralleşme olur ama ortam nötr olmaz.
• Arta kalan madde olur: Ortamda asit ve
bazdan biri arta kalır. Tepkimeye giren
asitle bazın birinden arta kalan olursa
kısmen nötralleşme olur, tam nötralleşme
olmaz, ortam nötr olmaz.

124
ASİT VE BAZ ÇÖZELTİSİNİN
KARIŞTIRILMASI
SONUCUNDA OLUŞAN
TUZUN pH’ı
• Kuvvetli asit ile kuvvetli baz, mol sayıları
stokiyometrik olarak eşdeğer olacak
şekilde karıştırılırsa oluşan tuzun sulu
çözeltisinde pH=7’dir.

125
• Kuvvetli asit ile zayıf baz, mol sayıları
stokiyometrik olarak eşdeğer olacak
şekilde karıştırılırsa oluşan tuzun sulu
çözeltisinde pH, 7’nin altındadır.
• Kuvvetli baz ile zayıf asit, mol sayıları
stokiyometrik olarak eşdeğer olacak
şekilde karıştırılırsa oluşan tuzun sulu
çözeltisinde pH, 7’nin üstündedir.

126
• Zayıf baz ile zayıf asit, mol sayıları
stokiyometrik olarak eşdeğer olacak
şekilde karıştırılırsa oluşan tuzun sulu
çözeltisinde pH, 7’nin üstünde de olabilir
altında da olabilir. Zayıf baz ile zayıf
asitten hangisinin daha zayıf olmasına
göre değişir.

127
SAF SUYA NÖTR TUZ
ÇÖZELTİSİ EKLENİNCE pH
YÜKSELİR Mİ, DÜŞER Mİ,
DEĞİŞMEZ Mİ?
• Değişmez.

128
NÖTRALLEŞME
PROBLEMLERİ

129
130
131
132
133
134
135
136
4 mol KOH içeren bir çözelti kaç
mol H2SO4 ile tepkimeye girerse
tam nötralleşme gerçekleşir ve
pH kaç olur?

r137
2KOH+H2SO4→K2SO4+2H2O

2 molle 1 mol girerse


4 molle 2 mol girer.

pH=7

138
3 mol NH3 içeren bir çözeltinin
tamamını kaç g HNO3
nötralleştirir, ne tür tuz oluşur,
ortam pH’ı 7’den küçük mü
büyük mü olur? (HNO3:63)

139
NH3 + HNO3 → NH4NO3
63x3=189 g HNO3 gerekir.
Asidik tuz oluşur.

Ortam pH’ı 7’den küçüktür.

140
20 mol NaOH içeren bir
çözeltiye 6 mol H2SO4 içeren bir
çözelti ekleniyor, tepkime
sonucunda kaç mol tuz oluşur,
hangi maddeden kaç mol artar,
sonuçta ortam asidik mi bazik
mi olur?

141
2NaOH+H2SO4→Na2SO4+2H2O

6 mol tuz oluşur.


8 mol baz artar.
Arta kalan baz olduğundan
ortam bazik olur.

142
0,2 mol KOH içeren bir çözelti
ile kaç molekül-gram H2SO4
tepkimeye girerse tam
nötralleşme olur?

143
2KOH+H2SO4→K2SO4+2H2O

2 molle 1 molekül-gram girerse


0,2 molle 0,1 molekül-gram
girer.

144
A

145
146
147
148
MOL-MOL İYON İLİŞKİSİ
PROBLEMLERİ

149
• Kuvvetli bir baz olan NaOH’in 1 molü suda
tamamen çözününce ortamda kaç mol
iyon bulunur?

150
• NaOH → Na+ + OH–
1 mol NaOH suda çözününce ortamda 2 mol iyon
bulunur.

151
• %100 iyonlaşan (NH4)3PO4 tuzunun 1
molü suda tamamen çözününce ortamda
kaç mol iyon bulunur?

152
• (NH4)3PO4 → 3NH4+ + PO4–3
1 mol (NH4)3PO4 suda çözününce ortamda 4 mol
iyon bulunur.

153
• %100 iyonlaşan NH4NO3 tuzunun 1 molü
suda tamamen çözününce ortamda kaç
mol iyon bulunur?

154
• NH4NO3 → NH4+ + NO3–
1 mol NH4NO3 suda çözününce 2 mol-iyon
ortamda bulunur.

155
DEĞERLİK PROBLEMLERİ

156
• Asitlerde hidrojen iyonu sayısıdır. Organik
asitlerde karboksil sayısıdır.

• Bazlarda hidroksil sayısıdır.

• Redoks tepkimesi vermeyen tuzlarda + ya


da – yük sayısıdır. Redoks tepkimesi
veren tuzlarda aldığı ya da verdiği elektron
sayısıdır.

157
1 değerli kuvvetli bir bazın 3
molü 2 değerli kuvvetli bir asidin
kaç molü ile nötralleşir?

158
• 1 değerli kuvvetli bir bazın NaOH olsun.
2 değerli kuvvetli bir asit de H2SO4 olsun.

• Denkleştirilmiş nötralleşme tepkimesinde


görüldüğü gibi 2 mol baz 1 mol asit ile
nötralleşmektedir:
2NaOH + H2SO4 → Na2SO4 + 2H2O

• Buna göre 1,5 mol H2SO4 gerekmektedir.

159
160
TUZ OLUŞUMU
• Sodyum sülfat, laboratuvarda sülfürik asit ile
sodyum hidroksidin tepkimesinden elde edilir.
Sodyum sülfat; deterjan, kâğıt, cam, tekstil
endüstrisinde ve çeşitli kimyasal maddelerin
üretiminde kullanılır. Sodyum sülfat doğada
minerallerden, deniz ve göl sularından elde
edilen bir tuzdur.

161
162
GÜNLÜK HAYATTA ASİT-BAZ
TEPKİMELERİ

163
• Günlük hayatta birçok asit-baz tepkimesi
gerçekleşebilir. Toprağa kireç dökülmesinde,
zeytinyağı üretiminde, diş macunu
kullanımında ve kekin kabarmasında asit-baz
tepkimesi gerçekleşir.
• Asitli topraklarda bazı bitkiler iyi gelişemediği
için toprağa bazik olan kireç taşı (CaCO3),
sönmemiş kireç (CaO), odun külü eklenerek
toprağın pH değeri değiştirilir. Zeytinyağı
üretiminde asitlik oranının 0,8-2 arasında
olması tercih edilir.
164
• Asitliği düzenlemek için zeytinyağı ile sud
kostik (NaOH) basınçlı ortamda tepkimeye
sokularak ortamın asitliği düzenlenir.
• Ağızda oluşan asidik ortam diş çürümelerine
neden olur. Diş çürümesini önlemek için alkali
yapıdaki diş macunu ile ağız ortamı nötralize
edilir. Midede aşırı hidroklorik asit salgılanması
sonucunda oluşan mide rahatsızlıklarını
gidermek için bazik alüminyum hidroksit veya
magnezyum hidroksit içeren ilaçlar kullanılarak
mide pH’ı düzenlenir.
165
• Kek yapımında kullanılan asidik madde (limon
suyu, elma, süt, yoğurt gibi) ile bazik yapıdaki
kabartma tozu (sodyum bikarbonat)
tepkimeye girerek karbon dioksit oluşturur.
Oluşan karbon dioksit, keki kabartır. Saçların
yıkanması sırasında kullanılan bazik yapıdaki
şampuan saçların taranmasını zorlaştırır.
Sorunu çözmek için kullanılan saç kremleri
hafif asidik yapıda olduğundan saçların kolay
taranmasını sağlar. Saç kreminin aşırı kullanımı
insan sağlığı açısından zararlıdır.

166
ASİTLERİN METALLERLE
TEPKİMELERİ

167
AKTİF METAL, PASİF METAL

• Elektron verme eğilimi hidrojenden büyük


olan metaller aktif metaldir.
• Elektron verme eğilimi hidrojenden küçük
olan metaller pasif metaldir.

168
PASİF METALLER
• SOY METALLER
• Au
• Pt

• YARISOY METALLER
• Cu
• Ag
• Hg
169
AKTİF METALLER
• Pasif metallerin dışındaki yaklaşık 70
kadar metal aktif metaldir.
• 1A grubu en aktifidir. 1A grubu metalleri
suyla bile tepkimeye girer.

170
AKTİF METALLERİN
ASİTLERLE TEPKİMESİ
• Tüm aktif metaller tüm asitlerle tepkimeye
girer, hidrojen gazı açığa çıkar.

• Ni(k) + 2HCl(suda) → NiCl2(suda) + H2(g)


• Fe(k) + 2HCl(suda) → FeCl2(suda) + H2(g)
• Cr(k) + 3HCl(suda) → CrCl3suda) + 3/2H2(g)

171
• 2Al(k)+3H2SO4(suda)→ Al2(SO4)3(suda)+3H2(g)

• Mg(k) + 2HNO3(suda)→ Mg(NO3)2(suda)+ H2(g)

• Zn(k) + 2CH3COOH(suda) →
Zn(CH3COO)2(suda) + H2(g)

172
PASİF METALLER HCl, HBr,
HI GİBİ OKSİJENSİZ ASİTLER
İLE TEPKİMEYE GİRMEZ
• Pasif metallerin 5’i de (soy ve yarı soy
metaller) HCl vb. oksijensiz asitler ile
tepkimeye girmez, dolayısıyla H2 gazı
da açığa çıkarmaz.

173
• SOY METALLER
• Au + HCl → Tepkime vermez.
• Pt + HCl → Tepkime vermez.

• YARISOY METALLER
• Cu + HCl → Tepkime vermez.
• Ag + HCl → Tepkime vermez.
• Hg + HCl → Tepkime vermez.

174
YARISOY METALLER
OKSİJENLİ ASİTLERLE
TEPKİMEYE GİRER
• Tepkime sonucu H2 gazı açığa çıkmaz.
• Derişik H2SO4 kullanıldığında SO2 gazı
açığa çıkar.
• Seyreltik H2SO4 ile tepkime olmaz.
• Seyreltik HNO3 ile NO gazı açığa çıkar.
• Derişik HNO3 ile NO2 gazı açığa çıkar.

175
YARISOY METALLERİN
DERİŞİK SÜLFÜRİK ASİTLE
TEPKİMESİ

• 2Ag(k) + 2H2SO4(suda) → Ag2SO4(suda) +


SO2(g) + 2H2O(s)
• Bu tepkimeyi Cu ve Hg da verir.

176
YARISOY METALLERİN
DERİŞİK NİTRİK ASİTLE
TEPKİMESİ
• Cu(k) + 4HNO3(suda) → Cu(NO3)2(suda) +
2NO2(g) + 2H2O(s)

• Bu tepkimeyi Ag ve Hg da verir.

177
YARISOY METALLERİN
SEYRELTİK NİTRİK ASİTLE
TEPKİMESİ

• 3Cu(k) + 8HNO3(suda) → 3Cu(NO3)2(suda)


+ 2NO(g) + 4H2O(s)

• Bu tepkimeyi Ag ve Hg da verir.

178
SOY METALLERİN KRAL
SUYU İLE TEPKİMESİ
• Soy metaller (Au, Pt) yalnız kral suyu ile
tepkimeye girer.

• Au(k) + 3HNO3(suda) + 4HCl(suda) →


HAuCl4(suda) + 3NO2(g) + 3H2O(s)

179
KRAL SUYU
• 3 hacim derişik HCl (tuz ruhu) ile 1
hacim derişik HNO3 (kezzap)
karışımından oluşan günümüzde de
bütün dünyada hâlâ kullanılan kral
suyunu Cabir bin Hayyan keşfetmiştir.

180
AMFOTER METALLERİN ASİT
VE BAZLARLA TEPKİMELERİ

181
AMFOTER METALLER
• Hem asit hem de bazla tepkimeye girer.
• Zn
• Al
• Cr
• Sn
• Pb
• Be

182
AMFOTER METALLERİN
ASİTLERLE TEPKİMESİ
• Zn(k) + 2HCl(suda) → ZnCl2(suda) + H2(g)

• Al(k) + 3HCl(suda) → AlCl3(suda) + 1,5H2(g)

183
AMFOTER METALLERİN
BAZLARLA TEPKİMESİ
• Amfoter metaller kuvvetli bazlarla
tepkimeye girer.

• Zn(k) + 2NaOH(suda)→ Na2ZnO2(suda) + H2(g)

• Al(k) +3NaOH(suda)→Na3AlO3(suda) +1,5H2(g)

184
ASİT VE BAZLARIN
METALLERLE ETKİLEŞİMİ
PROBLEMLERİ

185
%50 saflıktaki 28 gram Fe’in
tamamının tepkimeye girmesi
için kütlece %18,25’lik
yoğunluğu 1,1 g/mL olan HCl
çözeltisinden kaç mL almak
gerekir? (HCl:36,5, Fe:56)

186
• Fe + 2HCl → FeCl2 + H2
• 13 g demir tepkimeye girecektir.
• Denkleme göre 56 g demir 73 gram asitle
girer.
• 13 gram demir olduğuna göre 18,25 gram
asitle girer.
• Asit çözeltisi kütlece %18,25’lik olduğun
için 100 g asit gerekir.
• V=m/d
• 100/1,1=91 mL almak gerekir.
187
2 mol Zn üzerine 2 mol H2SO4
içeren bir çözelti ekleniyor,
tepkime %50 verimle
gerçekleşiyor. Buna göre N.Ş.A.
kaç L H2 gazı oluşur?

188
Zn + H2SO4 → ZnSO4 + H2
Verim %100 olsaydı 2 mol yani
44,8 L H2 gazı oluşurdu, verim
%50 olduğuna göre 22,4 L
oluşur.

189
0,2 mol Al’un tamamının
yeterince H2SO4 ile
tepkimesinden N.Ş.A. kaç litre
H2 gazı açığa çıkar?

190
2Al+3H2SO4→ Al2(SO4)3+3H2
2 molden 3x22,4=67,2 litre,
0,2 molden 6,72 litre açığa
çıkar.

191
Mg ve Au’dan oluşan 4 mollük
bir karışım HNO3 çözeltisi ile
tepkimeye giriyor, 3 mol H2 gazı
açığa çıkıyor. Au’ın molce
yüzdesi kaçtır?

192
Mg + 2HNO3 → Mg(NO3)2 + H2
Au + HNO3 → Tepkime vermez.
3 mol H2 gazı çıktığına göre
karışımın 3 molü Mg’dur.
Soruda toplam 4 mol
verildiğinden 1 molü de Au olur.
Buradan Au molce ¼ olduğuna
göre molce yüzdesi %25’tir.
193
Ni ve Cr’dan oluşan 10 mollük
bir alaşım yeterince HCl
çözeltisi ile tepkimeye giriyor.
12,5 mol H2 gazı çıkıyor.
Alaşımın kaç molü Ni kaç molü
Cr’dir?

194
Ni + 2HCl → NiCl2 + H2
Cr + 3HCl → CrCl3 + 3/2H2
• Her ikisi de HCl ile tepkimeye girer.
• Ni mol sayısı x, Cr mol sayısı y olsun.
• x+y=10
• x+1,5y=12,5
• 0,5y=2,5
• y=5 mol
• x=5 mol

195
196
197
ASİT VE BAZLARIN METALLERLE
ETKİLEŞİMİ

ÇIKMIŞ SORULAR

198
E TYT-YKS 2021 KİMYA 10.SINIF
3.ÜNİTE

199
C TYT-YKS 2020 KİMYA 10.SINIF
3.ÜNİTE

200
B 2010-LYS2 (10.SINIF KİMYA
3.ÜNİTE 2.BÖLÜM)

201
A 2010-YGS (10.SINIF KİMYA
3.ÜNİTE 2.BÖLÜM)

202
ASİT ÇÖZELTİLERİYLE
TEPKİMESİNDEN YARARLANARAK
METALLERİN AKTİFLİK
SIRALAMASI

ÇIKMIŞ SORULAR

203
D 2019-TYT/KİMYA 10.SINIF
3.ÜNİTE

204
ASİTLERLE ÇALIŞIRKEN DİKKAT
EDİLMESİ GEREKENLER

205
• Asitler tepkimelerinde ısı açığa çıkarma
özellikleri nedeniyle dikkatli çalışılması
gereken maddelerdendir. Tepkimeler sırasında
bulundukları kabın cinsine göre kap eriyebilir
veya parçalanabilir. Asit çözeltileri
hazırlanırken asit üzerine su eklenmez. Derişik
asit üzerine az miktarda su eklendiğinde
tepkime sonucu açığa çıkan ısı az miktardaki
suyu buharlaştırırken asidin etrafa sıçramasına
da neden olur. Asidin üzerine su eklenmeye
devam edilirse açığa çıkan yüksek ısı cam kabın
çatlamasına ve kırılmasına neden olabilir.
206
• Bu nedenle asit çözeltileri hazırlanırken asit
üzerine su değil, su üzerine asit ilave
edilmelidir.
• Asitler aşındırıcı özelliğe sahip olduğu için
çalışılırken koruyucu giysi ve gözlük
kullanılmalıdır. Nitrik asit (HNO3) metallerin
çoğunu çözen kuvvetli bir asittir. Nitrik asitle
hidroklorik asit (HCl) karışımı olan kral suyu
soy metalleri (Au, Pt) çözebilir. Bu nedenle
nitrik asit metal kaplarda saklanamaz.
Genellikle cam veya plastik kaplarda saklanır.

207
• Sülfürik asit (H2SO4) soy metallerin (Au, Pt)
dışındaki diğer metallerle tepkimeye girdiği
için genellikle cam veya plastik kaplarda
saklanır.
• Hidroflorik asit (HF); yarı soy (Cu, Hg, Ag) ve
soy metaller (Au, Pt) dışında kalan metallerle
etkileşime girdiği için metallerle temasından
kaçınılmalıdır.
• Hidroflorik asit zayıf bir asit olmasına rağmen
camı aşındırır. Bu nedenle cam kaplarda
saklanamaz.
208
• Hidroflorik asit aynı zamanda killi topraktan
yapılan porselenin dış kısmındaki sır (sırça) da
bir tür cam olduğu için HF'ten zarar görür. Bu
nedenle laboratuvardaki porselen malzeme HF
ile temas ettirilmemelidir.
• Derişik sülfürik asit (H2SO4), fosforik asit
(H3PO4) ve asetik asit (CH3COOH) çözünürken
ısı açığa çıkarır. Çalışılan kaplarda ısı oluşacağı
için dikkatli olunmalıdır. Suyun üzerine asit
konulmalıdır, asidin üzerine su asla
konulmamalıdır.
209
• Ayrıca bu asitler nem çekme özelliğine de
sahiptir. Ciltle temas ettiklerinde ciltteki suyu
çeker ve asit yanığındaki doku hasarı ve doku
kaybının artmasına neden olur.

210
3.BÖLÜM: HAYATIMIZDAKİ
ASİTLER VE BAZLAR

211
ASİT VE BAZLARIN FAYDA VE
ZARARLARI

212
• Meyve sebze gibi gıda maddelerinin birçoğu
asit ve baz içerir. Asit ve bazlar günlük hayatta
yenilen gıdaların sindirilmesinden alınan
ilaçlara hatta temizlik malzemelerine kadar
birçok yerde kullanılır. Örneğin asitler vücuda
C vitamini (askorbik asit) alınmasında,
otomobillerin çalıştırılmasında, hazır gıdaların
raf ömrünün uzatılmasında etkilidir. Temizlik
maddelerinde kullanılan bazlar olmadan
kıyafetlerdeki inatçı lekeler çıkarılamaz,
mutfak ve banyolar temizlenemez.
213
• Asit ve bazların günlük hayattaki faydaları
sadece bunlarla sınırlı değildir. Hayatın sağlıklı
bir şekilde devam ettirilmesi vücuttaki asitle
bazın varlığına ve asit-baz tepkimelerine
bağlıdır.
• Hücreler ve kimyasal tepkimeler pH
değişimine oldukça duyarlıdır. Vücudun her
bölgesinin pH değeri farklıdır. Yenilen
besinlerin asidik veya bazik olması, vücutta
başta kan birçok vücut sıvısının pH değerine
etki eder. Bu değerin altına veya üstüne
çıkılırsa farklı rahatsızlıklara neden olabilir.
214
• Vücut, asitlerin ve bazların seviyesini kontrol
etmeye yardımcı olan bir tampon sisteme
sahiptir. Vücuttaki pH seviyeleri bikarbonat
(HCO3-) kullanılarak kontrol edilir. İnsan
vücudundaki bazı organ ve dokular asit üretir.
Örneğin kas dokusu çalışırken laktik asit üretir.
Bu asit toplandığında bikarbonat iyonuyla
nötrleşir. Vücuttaki pH değeri o kadar
önemlidir ki bu değer değiştiğinde ve kısa
sürede dengelenmediğinde insan hayatı
tehlikeye girebilir.

215
• Asit ve bazların bitkiler üzerinde faydaları
vardır. Örneğin toprakta bulunan bazı asitler
toprağı daha tanecikli hâle getirir, toprağın
yapısını düzenler, hava ve su geçirgenliğini
artırır. Asitler farklı kullanım alanlarına sahiptir.
Örneğin sülfürik asit gübre üretiminde
kullanıldığı gibi otomobil pillerinde de
kullanılır. Asit ve bazların insan sağlığı ve çevre
üzerine yararlı etkileri olduğu gibi zararlı
etkileri de vardır. Örneğin doğaya salınan SO2
gazıyla oluşan H2SO4ʼe (sülfürik asit) maruz
kalınması toksik etkisi olduğundan tehlikelidir.
216
• Diğer taraftan H2SO4 asit yağmurları şeklinde
çevreye de zarar verir.

217
ASİT YAĞMURLARININ OLUŞUMU

218
YAĞMUR SUYUNUN ASİDİK
OLMASININ SEBEBİ
• 1.Sebep (faydalı): Saf suyun pH değeri 7,
yağmur suyunun pH değeri yaklaşık 5,6ʼdır. Bu
değer bize yağmur suyunun az da olsa asidik
özellikte olduğunu gösterir. Yağmur suyunun
asitliğine neden olan doğal faktörler karbon
dioksit gazıdır. Havadaki karbon dioksit yağmur
suyunda çözünerek karbonik asit (H2CO3)
oluşturur. Karbonik asit zayıf asittir. Kısmen
iyonlaşarak H+ iyonları oluşturur.
219
• Termik santralden atmosfere yayılan CO2 gazı
H2O ile birleşerek H2CO3 (karbonik asit) bileşiği
meydana gelir, karbonik asitten gelen H+
iyonları yağmur suyunun pH'ını düşürür.
• H2O + CO2 ⇌ H2CO3
• 2.Sebep (hiçbir zaman olmadı): Yağmur
suyunun asidik olmasına sebep gösterilen NO,
NO2 gibi azot oksitler (NOX) aslında sebep
değildir.
• Havada azot ve oksijen olmasına rağmen hiçbir
zaman azot oksitler oluşmaz.
220
• Şimşek çaktığında bile gerekli olan yüksek
aktivasyon enerjisi sağlanamaz.
• Sağa doğru cereyan yüzdesi çok düşüktür.
N2 + 2,5O2 + yüksek sıcaklık ⇌ N2O5
• Yanma reaksiyonları ekzotermik olduğu hâlde
azotun yanması endotermiktir.
• Havanın tamamını oluşturan çok miktarda
bulunan atmosferik gaz olan azot ve oksijen
hiçbir zaman yüksek sıcaklık, güneş ışığı,
yıldırım veya şimşek etkisine rağmen
tepkimeye girmemiştir.
221
• Tepkimeye girmediğinden NO2, NO gibi azot
oksitler oluşmamıştır, kezzap meydana
gelmemiştir.
• Filtresi olmayan fabrika bacalarından çıkan
NO2 gazının hava oksijeniyle birleşip N2O5
gazını oluşturması da ihmal edilebilir
düzeydedir.
• 2NO2 + 0,5O2 ⇌ N2O5
• Diazot pentaoksit (N2O5) bileşiğinin suyla
reaksiyonu da çift yönlü olup ileri reaksiyonun
hızı çok yavaştır.
222
• N2O5 + H2O + yüksek sıcaklık ⇌ 2HNO3
• Her şimşek çakışında HNO3 (kezzap) oluşması
için şartlar hazır olduğu hâlde konulan
engellerle hayat devam etmekte, nitrik asit
yağmuru yağmamaktadır.
• Kimya endüstrisinde bir dizi reaksiyon sonucu
nitrik asit elde edilir.
• 3.Sebep (tarihte 1 kez yağdı): Yağmur
suyunun pH değeri yaklaşık 5,6ʼdır, genellikle
pHʼı 4,6ʼdan daha küçük değere sahip olan
yağmurlara asit yağmuru denir.
223
• Asit yağmuru sanayileşmenin ilk yıllarında
İskandinav ülkelerinde bir kez problem olmuş,
hemen gerekli tedbir alınmıştır. Yağmur
suyunun pH düşüklüğü, konulan birtakım
sistemlerle tolere edilmektedir. Asit
yağmuruna kükürt dioksitler sebeptir.
• Asit yağmuruna neden olan en önemli asit
H2SO4 (sülfürik asit) bileşiğidir.
• Endüstride atık madde olarak oluşan SO2 ile
NO2 tepkimeye girerek SO3’e dönüşür.
SO2 + NO2 ⇌ SO3 + NO
224
• NO nötr oksit olduğundan suyla tepkimeye
girmez, asit oluşturmaz. SO3 atmosferdeki su
buharıyla tepkimeye girer.
• H2O + SO3 ⇌ H2SO4
• Filtresi olmayan fabrika bacalarından çıkan SO2
gazı; havadaki O2 ile birleşir, SO3 gazı oluşur.
• SO2 + ½O2 ⇌ SO3
• SO3 gazı; yağmur yağdığında H2O ile birleşir.
Asit yağmuru adıyla bilinen H2SO4 meydana
gelir.
• SO3 + H2O ⇌ H2SO4
225
• H2SO3 de (sülfüröz asit) asit yağmurlarına
neden olur.
• Sülfürlerin bol hava ile ısıtılarak oksidine
dönüştürülmesi işlemi olan kavurma
sonucunda açığa çıkan SO2 (kükürt dioksit)
gazı, çevre kirliliğine ve H2SO3 oluşumuna
neden olur.
• H2O + SO2 ⇌ H2SO3
• Günümüzde fabrika bacalarına filtre takma
zorunluluğu olduğundan dolayı asit yağmuru
sorunu ortadan kalkmıştır denilebilir.
226
ASİT YAĞMURLARININ ÇEVREYE VE
TARİHİ ESERLERE ETKİSİ

227
• Yağmur-su döngüsünde yağan her yağmur, su
kaynakları ve canlı cansız tüm varlıklar için
yararlıdır. Asit yağmuru çevreye zararlı etkileri
olan, bir dizi kimyasal tepkimeyi 1930
yıllarında tetiklemiş, havada oluşan kükürt
oksitler yağmur, karla karışık yağmur ve kar ile
birleşerek yeryüzüne asit yağmuru şeklinde
inmiştir. Asit yağmuru ekolojik dengeyi
bozmuştur, en fazla göl ve akarsular ile suda
yaşayan bitki ve balıkları etkilemiştir.

228
• Asit yağmurları suları asidik yaparak bileşikler
hâlinde bulunan ağır metallerin çözünmesine
neden olmuştur. Çözünen ağır metaller toprak,
göl ve derelere karışarak suyun toksik hâle
gelmesine neden olmuştur. Suların asitliği
arttıkça dere ve göllerde suda yaşayan
canlılarının yaşamı tehlikeye girmiştir. Kıyılarda
toplu balık ölümleri görülmüştür (Görsel).

229
• Asitli su, topraktaki besin maddelerini ve
yararlı mineralleri çözmüştür. Alüminyum gibi
maddelerin toprakta tutulmasına neden
olduğundan ağaç ve bitkiler büyümek için
gerekli besini alamamışlardır. Asit yağmurları
doğrudan ağaçları öldürmemiştir ama
yapraklara zarar vererek ağaçları zayıflatmıştır.
Yeşil ve sağlıklı olan yapraklar veya iğne
yapraklar dökülürmüştür. Asidik yağışlar
yaprakların üzerinde bulunan mumsu tabakayı
aşındırarak yaprakları tahrip etmiştir.
230
• Yaprak asit yağmurundan zarar gördüğünde ve
bu nedenle zayıfladığında, zarar veren hastalık
ve böceklerden daha fazla etkilenmiştir
(Görsel).

231
• Asit yağmurunun insan sağlığına da olumsuz
etkisi olmuştur. Asit yağmuru havada
partiküller oluşturmuştur. Oluşan bu
partiküller solunum problemlerine yol açarak
nefes almayı zorlaştırmıştır.
• Asit yağmuru ayrıca yapı malzemelerinin
bozulmasına ve aşınmasına yol açarak tarihi
eserlere de zarar vermiştir. Tarihi eserlerin,
heykellerin ve binaların çoğu kireç taşı ve
mermerden yapılmıştır. Kireç taşı ve
mermerde bulunan kalsiyum karbonat
asitlerle çözünen, suda çözünmeyen bir katıdır.
232
• Kalsiyum karbonattaki karbonat iyonları,
hidrojen iyonları ile tepkimeye girerek
karbonik asit oluşturmuştur. Karbonik asit
kalsiyum karbonatın daha fazla çözünmesine
aynı zamanda engel olduğundan tarihi eserler
ve binalar fazla zarar vermemiştir. Bina ve
eserlerde oluşan hasar derecesi yağmur
suyunun asitliği yanında, yüzeyin aldığı
yağmur suyu miktarıyla da ilgilidir.

233
• Asit yağmurunun tarihi eser ve bina üzerindeki
etkisi, ince ayrıntıların kaybolması şeklinde
olmuştur (Görsel).

• Bina ve tarihi eserdeki hasar, çatlak ve


parçalanma şeklinde de olmuştur.

234
235
• Kostik (NaOH) kuvvetli bazdır.
• Yağ ve saç telini çözebilme etkisinden dolayı
kostik, genellikle yağ ve saçın sebep olduğu
tıkalı giderleri açmak için kullanılır.
• Ancak kostiğin evlerde kullanımı tehlikelidir. Su
ve diğer kimyasallarla hızla tepkime verir. Ciltle
temasında cildi tahriş eder. Buharları
solunduğunda toksik etki yapar.
• Gider borularını temizlediği hâlde aşırı
kullanımı borulara zarar verir.

236
• Kireç denilince Ca(OH)2 formülüyle gösterilen
bazik özellikteki sönmüş kireç anlaşılır.
• Sönmüş kireç tüy diplerindeki yağlarla
tepkimeye girerek tüyün deriden ayrılmasını
kolaylaştırır.
• Ayrıca kuvvetli bazlar deri üzerindeki
proteinlerle etkileşerek tüylerin dökülmesini
kolaylaştırır. Kireç bu nedenle deri
endüstrisinde kullanılır.

237
ASİT VE BAZLARLA ÇALIŞIRKEN
DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
• Derişik asit ve bazlar gözlere, deriye ve vücut
dokularına karşı son derece zararlıdır. Derişik
asitler ve bazlar aşındırma ve toksik özelliğe
sahiptir, çalışırken sağlık ve güvenlik
önlemlerine dikkat edilmelidir. Asit ve bazlarla
çalışırken koruyucu gözlük, önlük, eldiven,
kullanılmalıdır. Kapalı ayakkabılar tercih
edilmelidir. Böylece el, göz, vücut ve kıyafetler
asit ve bazların zararlı etkilerinden korunur.
238
• Herhangi bir kaza anında vücudun bir yerine
asit ya da baz gibi kimyasallardan biri
döküldüğünde zaman kaybetmeden en az on
beş yirmi dakika bol su ile yıkanmalıdır. Tıbbi
yardım gerekiyorsa mutlaka en yakın sağlık
kuruluşuna başvurulmalıdır. Asit veya bazlarla
çalışırken ortam mutlaka havalandırılmalıdır.
Asitler seyreltilirken aside su ilave
edilmemelidir. Asit ve bazların buharları
kesinlikle solunmamalıdır. Laboratuvarda asit
ve bazlarla çalışırken mutlaka sağlık ve
güvenlik önlemlerine uyulmalıdır.
239
• Derişik asit ve bazlar evlerde kesinlikle
kullanılmamalıdır.
• Evlerde kullanılan çamaşır suyu, tuz ruhu gibi
evsel kimyasallar meşrubat şişeleri, su şişeleri
vs. içine konmamalıdır. Bu kapların içinde
kimyasal olduğunu bilmeden kullanacaklar
açısından kötü sonuçlara neden olabilir.
• Bu tür kimyasallar yiyecek ve içeceklerden
farklı yerde bulundurulmalıdır.

240
ÇAMAŞIR SUYU VE TUZ RUHU
• Çamaşır suyu ve tuz ruhu temizlik ve hijyen
amaçlı kullanılan evsel kimyasallardandır.
Ancak ikisinin bir arada kullanımının getirdiği
tehlikeler gazete haberlerine yansıyacak kadar
çoktur (Görsel).

241
• NaClO (sodyum hipoklorit) ağartıcı olarak
çamaşır sularında kullanılan kimyasaldır. Evde
temizlik amaçlı kullanılan tuz ruhu (HCl)
hidroklorik asidin %10 - %12'lik sulu
çözeltisidir. Çamaşır suyundaki sodyum
hipoklorit sulu ortamda hipokloröz asit olarak
bulunur.

• Oluşan hipokloröz asit (HClO), tuz ruhu (HCl)


ile karıştırılırsa aşağıdaki gibi toksik klor gazı
oluşur.
242
• Çamaşır suyu ve tuz ruhu birbiriyle kesinlikle
karıştırılmaması gereken evsel kimyasallardır.
Açığa çıkan klor gazı keskin ve boğucu bir
kokuya sahiptir. Oluşan klor gazı; gözleri,
mukoza zarını, boğazı ve akciğerleri etkiler.
Uzun süre klor gazına maruz kalınması ölüme
neden olabilir. Sirke ile çamaşır suyu
karıştırıldığında da sirkede bulunan asetik
asitten dolayı yine klor gazı oluşur ve benzer
etkiyi gösterir.
243
• Evsel kimyasalların, asit ve bazların ambalajları
üzerindeki güvenlik uyarılarına kesinlikle
dikkat edilmeli, kullanım talimatlarına
uyulmalıdır.

244
EVSEL KİMYASALLARIN TESİSAT VE
ÇEVRE AÇISINDAN SAKINCALARI

245
• Lavabo açıcılar evsel kimyasallardan biridir.
• Lavabo açıcı olarak kullanılan malzemenin
içinde sud kostik (NaOH), potas kostik (KOH)
vardır. Bu bazların derişik çözeltileri kullanılır.
Bu maddeler, lavaboların tıkanmasına yol açan
içinde keratin içeren kıl, saç ve tüylerin
çözünmelerini sağlar.
• Tıkanan lavabolarda, lavabo açıcının üzerine
sıcak su dökülür. Sıcak su kullanılmasının
nedeni tepkimeyi hızlandırmaktır.

246
• Lavabo açıcılar, kuvvetli baz çözeltisi
olduklarından kullanılırken dikkatli olunmalıdır.
Tahriş edici olduklarından çıplak elle
dokunulmamalı, cilde temas ettirilmemelidir.
Cilde teması hâlinde cilt bol su ile yıkanmalıdır.
İyi bir çözücü olduğundan giysi ile temasını
engellemek için mutlaka koruyucu önlük
giyilmelidir.
• Kireç ve pas çözücüler fosforik asit ve sülfürik
asit gibi kimyasalların sulu çözeltileridir.

247
Bu kimyasallar kullanılırken gerekli
sağlık ve güvenlik tedbirleri
alınmalıdır:
• Eldiven kullanılmalı, cilde teması engellenmeli,
kullanıldığı ortam havalandırılmalı ve bu
ortama bir süre girilmemelidir. Evsel
kimyasallar asit ve bazların sulu çözeltileri
olduğundan aşırı miktarda kullanılmalarının
sağlık açısından olduğu kadar tesisat ve çevre
açısından da sakıncaları bulunmaktadır.

248
• Evsel kimyasallar asit ve bazların sulu
çözeltileri olduğundan aşırı miktarda
kullanılmalarının sağlık açısından olduğu kadar
tesisat ve çevre açısından da sakıncaları
bulunmaktadır.
• Aşırı miktarda lavabo açıcı kullanılması gider
borularının bağlantı noktalarına konan plastik
contaların ve PVCʼden yapılan boruların
aşınmasına ve su sızdırmalarına neden
olabilir.

249
• Kireç ve pas sökücüler asit olduğundan (H2SO4
ve H3PO4) tesisatlarda bulunan metal borularla
tepkime vererek metal boruların aşınmasına
dolayısıyla büyük hasarlara yol açabilir
(Görsel).

250
• Temizlikte kullanılan klorlu çamaşır suyundaki
klor insan ve çevre için oldukça zararlıdır. Bu
ürünler atıklarla suya karışır. Suya karışan klor
tehlikeli toksinler oluşturarak suda bulunan
element ve minerallerle tepkime verir. Oluşan
toksinler suya ve toprağa karışarak toprak ve
suda uzun yıllar kaldığından toprağın ve suyun
organik yapısını bozar. Bu nedenle bu ürünlere
kalıcı organik kirleticiler de denir. Tehlikeli
olan bu kimyasallar insanlarda kansere,
endokrin bozukluklarına ve diğer ciddi sağlık
sorunlarına neden olabilir.
251
• Klorlu çamaşır suyu ile ilgili en önemli sorun,
hava ve su kaynaklarına bırakılan düşük
seviyelerinin zamanla birikmesidir.
• Bazı mikroorganizmalar toprakta veya suda
bulunan klor yan ürünlerini tüketir. Bu
organizmalar daha büyük türler için besin
görevi görürler. Besin zincirine katılan klor,
toksinlerin daha fazla birikmesine neden olur.
• Klorlu çamaşır suyu üretilirken havaya
bırakılan kimyasallar atmosfer ve ozon
tabakasına ulaşarak ekosisteme zarar verir.
252
• Mutfak gereçlerinde oluşan kireçlenmeyi
gidermek için kireç ve pas sökücü kullanmak
doğru olmaz.
• Bu kimyasallar kullanıldığında mutfak
gereçlerini aşındırabileceği gibi iyi
durulanmadığı zaman içecek ve gıdalara
bulaşarak toksik etkilere neden olabilir.
• Bu nedenle çaydanlık, su ısıtıcı gibi mutfak
gereçlerindeki kireci gidermek için sirke
kullanmak daha doğrudur.

253
• Benzer şekilde banyolarda bulunan
kireçlenmiş duş başlıkları ve duşa kabinler de
sirke ile silinebilir (Görsel).

254
• Mutfak gereçlerinde bulunan pası gidermek
için kullanılacak zararsız yöntemlerden biri de
kabartma tozunun suyla karıştırılarak karışımın
paslanmış mutfak gerecinin üzerine
sürülmesidir.
• Ocak ve fırınlara dökülen kirler tuz dökülerek
temizlenebilir.

255
4.BÖLÜM: TUZLAR

256
TUZLARIN ÖZELLİKLERİ VE
KULLANIM ALANLARI

257
• Mineraller vücutta oluşturulamayan, besinler
yoluyla alınan inorganik tuzlardır.
• Sağlıklı yaşam için minerallere ihtiyaç vardır.
• Vücut için gerekli olan kalsiyum, sodyum,
klorür, magnezyum gibi iyonlar besinlerdeki
tuzlardan ve minerallerden sağlanır.
• Tuzlar vücut için önemli olduğu gibi günlük
yaşamda ve endüstride çok kullanılan iyonik
bileşiklerdir.

258
• Asitlerin bazlarla tepkimelerinde, bazın suda
çözünmesiyle oluşan pozitif yüklü iyonlar ile
asidin suda çözünmesi sonucunda oluşan
negatif yüklü iyonların birleşmesiyle tuz
oluşur.
• Tuzlar asit-baz tepkimeleri dışında metallerin
asit ya da bazlarla verdiği tepkimeler
sonucunda da oluşur.
• Sodyum klorür, sodyum karbonat, sodyum
bikarbonat, kalsiyum karbonat ve amonyum
klorür, tuzlara örnek verilebilir.
259
Tuzların Genel Özellikleri
• İyonik yapılı bileşiklerdir ve en küçük yapıları
birim hücrelerdir.
• Oda koşullarında genellikle katı hâlde bulunur.
• Katı hâlde, tuz iyonları belli yerleşim düzeni
içinde bir araya gelerek kristal yapıyı oluşturur
ve farklı renklerde olabilir.
• Saf maddelerdir.
• Erime ve kaynama noktaları yüksektir.
260
• Tuzların sulu çözeltileri nötr, asidik veya bazik
özellik gösterebilir. Bu nedenle turnusol
kâğıdına etkileri farklıdır.
• Katı hâlde elektrik akımını iletmezler. Sulu
çözeltileri ya da sıvı hâlleri elektrik akımını
iletir.
• Suda az ya da çok çözünerek iyonlarına ayrılır.

261
Sodyum Klorür
• Kimyasal Formülü: NaCl
• Sistematik ve Yaygın Adı: Sodyum klorür,
yemek tuzu.
• Doğada Bulunuşu: Sodyum klorür doğada katı
veya çözünmüş hâlde bulunabilir. Sodyum
klorür, kaya tuzunda katı hâlde, denizlerde,
göllerde, tuzlu su kaynaklarında çözünmüş
hâldedir.

262
• Özellikleri: Sodyum klorür suda kolaylıkla
çözünen ve sulu çözeltisi elektrik akımını
ileten, beyaz, kristal örgü yapılı bir bileşiktir.
Kokusuzdur, kendine has tadı vardır. NaCl’ün
birim hücresinde (tekrarlanan birim) 4Na+ ve

4Cl olduğu görülür. NaCl kristali küp
şeklindedir. Küpte 8 köşe vardır. Küpün her bir
köşesine 1 tane Na+1(k) iyonu 1 tane Cl–1(k)
iyonu olmak üzere art arda 8 köşeye
dizilmişlerdir. Böyle bir düzenlemeyle birim
hücre meydana getirilmiştir.
263
NaCl’de birim hücre (1 tane birim
+ –
hücredeki 4Na ve 4Cl olmak üzere 8
iyonun 7’si görülüyor, 1’i arkada kalıyor)

264
• NaCl’nin koordinasyon sayısı (en yakın komşu
iyon sayısı) 6’dır. Kristal yapının formülü,
Na6Cl6 şeklinde gösterilir. Yemek tuzunda
koordinasyon sayısı NaCl (6 : 6) şeklinde de
yazılır. Birinci rakam katyon için, ikinci rakam
ise anyon içindir. Nasıl ki sağ, sol, ön, arka,
yukarı ve aşağı olmak üzere 6 yön vardır;
aynen onu gibi NaCl(k)’da 1 tane Na+1(k) iyonu 6
tane Cl–1(k) iyonu ile, 1 tane Cl–1(k) iyonu da 6
tane Na+1(k) iyonu ile çevrilidir. 1 tane yeşil
küre etrafında 6 tane mor, 1 tane mor küre
etrafında da 6 tane yeşil küre olduğu görülür.
265
NaCl’de koordinasyon sayısı (en yakın
komşu iyon sayısı) 6’dır. 4’ü görülüyor, 2’si
görülemiyor.

266
• Elde Edilmesi: Göl ve deniz suyundan tuz
üretimi aynı yöntemledir. Gölden ya da
denizden alınan tuzlu su, buharlaştırma
havuzlarına basılarak buharlaştırılarak
kristalizatörlerde tuz kristalleri şeklinde elde
edilir. Tuz yaz mevsiminde kendiliğinden de
oluşmaktadır. Türkiyeʼde tuz ihtiyacının büyük
bir kısmı göl tuzlarından elde edilmektedir.

267
Kullanım Alanları
• Canlılarda birçok vücut işlevinin yerine
getirilmesinde kullanılır. Örneğin sinir ve kas
hücrelerinin işlevlerini yerine getirmede ve
vücudun su dengesinin sürdürülebilmesinde
önemli görevleri vardır.
• İnsanlarda sindirim sıvısının önemli parçası
olan hidroklorik asit için klor sağlayarak
sindirime yardımcı olur.
• Vücut için önemli bir elektrolit kaynağıdır.
268
• Vücut sisteminin dışında, • Gıdaları
tatlandırmada, • Etlerin ve gıdaların
korunmasında, • Cam, seramik, kağıt, tekstil
boyaları ve sabun yapımında, • Kışın yollarda
oluşan buzları eritmede, • Kimya
endüstrisinde, bazı kimyasal maddelerin
üretiminde ham madde olarak, • Tıp ve
eczacılıkta kullanılır.

269
Sodyum Karbonat
• Kimyasal Formülü: Na2CO3
• Sistematik ve Yaygın Adı: Sodyum karbonat,
soda külü, çamaşır sodası.
• Doğada Bulunuşu: Beyazımsı renkte, şeffaf
kristal şeklindedir.
• Özellikleri: Suda iyi çözünür. Beyaz, kokusuz bir
tozdur. Bazik özellik gösterir. Nem çekici
özelliğe sahiptir. Endüstride kullanılan önemli
kimyasallardandır.
270
Kullanım Alanları
• Doğal temizlik malzemesidir. Sodyum
karbonatın su ile seyreltilmesi ile çamaşır
sodası olarak bilinen sodyum karbonat
dekahidrat (Na2CO3.10H2O) bileşiği elde edilir
(tepkime 100 ºC-120 ºC ve vakumlu ortamda
oluşur). Sudaki sertlik yapan iyonları karbonat
hâlinde çöktürür ve ortamdan uzaklaşmasını
sağlayarak suyu yumuşatır. Kireç önleyici
deterjanlarda katkı maddesi olarak kullanılır.

271
• Bundan başka, • Cam üretiminde ana
bileşenlerden biri olarak, • Kimya
endüstrisinde çeşitli kimyasalların üretiminde,
• Kâğıt yapımında, • Su sertliğini gidermede, •
Sabun ve deterjan yapımında, •
Fotoğrafçılıkta, • Tıpta bazı ilaçların yapısında
kullanılır.

272
Sodyum Bikarbonat
• Kimyasal Formülü: NaHCO3
• Sistematik ve Yaygın Adı: Sodyum bikarbonat,
yemek sodası, kabartma tozu, karbonat.
• Doğada Bulunuşu: Diğer sodyum tuzları ile
birlikte kalker taşları hâlinde veya deniz tuzları
içinde bulunur. Beyaz renkli ve katı hâldedir.

273
• Özelliği: Suda çözünen, beyaz granüllü tozdur.
Sodyum bileşikleri arasında en düşük bazlık
değerine sahip olan maddelerden biridir.
Antiasit özelliği gösterir. Sodyum bikarbonat
çözeltileri, pH değişimlerini hafifletme etkisine
sahiptir. Sodyum bikarbonat çoğunlukla
sodyum karbonattan elde edilir.

274
Kullanım Alanları
• Sodyum bikarbonat ısıtıldığında karbon dioksit
açığa çıkardığı için kabartma tozu olarak
kullanılır. Olayın kimyasal denklemi aşağıdaki
gibi gerçekleşir.

• İçeceklerde asitlik düzenleyici olarak,


• Temizlik malzemelerinde,
• Mide asidinin fazlalığını nötralize etmek için
(maden suyunun içindeki diğer çeşitli
minerallerle beraber),
275
• Koku giderici olarak,
• Kimya endüstrisinde,
• Kâğıt üretiminde,
• Yangın söndürücülerde,
• Su ve atık su arıtımında suyun yumuşatılması
amacıyla suya sertlik veren Ca2+ ve Mg2+
iyonlarını çöktürmede,
• Böcek sokmalarında kaşıntı ve kabarmayı
azaltmak için,
• Mide yanmasını gidermede kullanılır.
276
Kalsiyum Karbonat
• Kimyasal Formülü: CaCO3
• Sistematik ve Yaygın Adı: Kalsiyum karbonat,
kireç taşı.
• Doğada Bulunuşu: Kayaçlarda ve deniz
kabuklularının kabuğunda bulunur. Kireç taşı,
mermer ve tebeşir olmak üzere üç formu
vardır.

277
• Özellikleri: Suda çözünürlüğü oldukça azdır.
Kalsiyum karbonat biyolojik olarak oldukça
zararlı bir bileşiktir. Ağız yolu ile kesinlikle
alınmamalı, deri ve göze temas
ettirilmemelidir.

278
Kullanım Alanları
• Boya, yapıştırıcı, dolgu macunu ve yüzey
kaplama yapımında,
• İnşaat endüstrisinde; çimento, beton, kireç,
sıva, asfalt yapımında,
• Çevreye salınan zararlı kükürt gazlarının
tutulmasında,
• Tebeşir yapımında,
• Cam ve seramik yapımında,
279
• Plastik ve kompozit üretiminde,
• Tarımda aşırı asitli toprakların pH’ının
düzenlenmesinde,
• Gıda sektöründe kesme şekerin içeriğinde,
• İlaç endüstrisinde kullanılır.

280
Amonyum Klorür
• Kimyasal Formülü: NH4CI
• Sistematik ve Yaygın Adı: Amonyum klorür,
nişadır.
• Doğada Bulunuşu: Volkanik bölgelerde oluşan
kayaçların yapısında bulunur.
• Özellikleri: Suda iyi çözünen, inorganik, sulu
çözeltisi asidik, beyaz ve kokusuz bir tuzdur.

281
Kullanım Alanları
• Bakır yüzeylerinin kalay kaplama aşamasında
oksit tabakasını temizlemede,
• Galvaniz (çinko kaplama) endüstrisinde ve
lehim (kalay-kurşun alaşımı) yapılacak
metallerin yüzeylerini temizlemede,
• Gıda endüstrisinde,
• Gübre yapımında,
• Şampuan, duş jeli, saç kremi, bulaşık deterjanı,
banyo yağları ve tuzlarında,
282
• Balgam söktürücü özelliğinden dolayı soğuk
algınlığı ilaçlarında,
• Veterinerlikte,
• Kuru hücrelerde (pil) elektrolit olarak kullanılır.

283
İLİM ATÖLYESİ

284
HAYATIMIZDAKİ ASİDİK VE
BAZİK MADDELER
• Her madde ya asidik ya bazik ya da
nötrdür.
• Bazik yerine alkali veya kalevi kelimeleri
eskiden beri kullanılır.
• Asitlerin tamamı asidik, bazların tamamı
da baziktir.
• Asit, Latince ekşi anlamına gelen acidus
kelimesinden türetilmiştir.
285
• Baz kelimesine günümüzde alkali de
denilmektedir. Alkali kelimesi Arapça
kökenlidir. Bazlara bu adı Cabir bin
Hayyan (721-805) vermiştir.
• Portakal, mandalina, erik, elma vb.
meyveler, limon, sirke, turşu, maden suyu,
kahve, hazır çorba gibi maddeler asidiktir.
• Kabartma tozu, maden suyu, sabun,
deterjan, şampuan, yumurta, kırmızı biber,
diş macunu, bitter çikolata ve deterjan gibi
maddeler baziktir.
286
HAYATIMIZDAKİ ASİTLER
• Sülfürik asit
• Nitrik asit
• Hidroklorik asit
• Karbonik asit
• Bütirik asit (tereyağı asidi)
• Fosforik asit
• Borik asit
• Asetik asit (sirke asidi)
287
• Fulvik asit
• Humik asit
• Malik asit (elma asidi)
• Laktik asit (süt asidi)
• Askorbik asit (C vitamini)
• Formik asit (karınca asidi)
• Asetil salisilik asit (aspirin)
• Sitrik asit (limon asidi)
• Folik asit

288
HAYATIMIZDAKİ BAZLAR
• Amonyak
• Kireç
• Sodyum hidroksit (kostik)
• Potasyum hidroksit
• Alüminyum hidroksit
• Magnezyum hidroksit
• Baryum hidroksit
• Kalsiyum hidroksit
289
ASİTLERİN KULLANIM
ALANLARI

290
HCl (TUZ RUHU)
• Hidroklorik asit (hidrojen klorür), asidik
olan mide öz suyunda bulunan asittir.
• Tuz ruhu eskiden tuvalet temizliğinde
kullanılırdı. Zararlı olduğundan
günümüzde kullanımı azalmıştır.
• Tuvalet temizliğinde çamaşır suyu ile
tuz ruhu beraber kullanılmamalıdır;
çünkü açığa çıkan klor gazı öldürebilir.

291
• Stres sırasında midede fazla salgılanan
hidroklorik asit ağza geldiğinde ekşi bir tat
bırakır.
• Proteinlerin sindirimi ile görevlidir.
• 1.Dünya savaşı sırasında HCl’ten elde
edilen fosgen gazı (COCl2) kimyasal silah
olarak kullanılmıştır.

292
HİDROJEN SÜLFAT
• H2SO4 (SÜLFÜRİK ASİT): Akülerdeki
asittir. Yapay bir maddedir.
• Kimya laboratuvarında çok kullanılır.
• Zaç yağı olarak bilinir.
• Derişik sülfürik asit nem çekici bir
maddedir.
• Cabir bin Hayyan (721-805) Kıbrıs taşı
olarak bilinen demir (II) sülfatı (FeSO4)
kullanarak sülfürik asidi elde etmiştir.
293
• Asit yağmuru olarak yağan sülfürik asit
çinko olukları aşındırır:
Zn + H2SO4 → ZnSO4 + H2

294
HİDROJEN NİTRAT
• HNO3 formülü ile gösterilir. Yapay gübre
üretiminde kullanılır.
• Dinamit gibi patlayıcı madde yapımında
kullanılır.
• Halk arasında kezzap olarak bilinen
madde derişik nitrik asittir.
• Yapay maddedir.
• Derişik nitrik asit beton zemini aşındırma,
delme özelliğine sahiptir.
295
H2CO3 (KARBONİK ASİT)
• Doğal maden sodalarında en çok oranda
bulunan maddedir. Meşrubat, kola vb.
gazlı içeceklerde de bulunur.

296
ASETİK ASİT (SİRKE ASİDİ)
• Formülü CH3COOH olup sistematik adı
asetik asittir.
• Sirke, asetik asit içerir.
• Asetik aside sirke asidi de denir.
• Sirke ruhu % 100’lük CH3COOH’tir.
• Sirke ruhunun kimyasal adı, anhidr asetik
asit veya susuz asetik asittir.

297
• Yapay sirke kütlece % 5’lik CH3COOH’tir.
• Doğal sirke de % 5’lik CH3COOH’tir; ama
içinde yüzlerce az ve eser miktarda çeşitli
maddeler vardır. Bu maddeler mineral
maddeler, vitaminler ve faydalı
mikroorganizmalardır.

298
HCOOH (Formik asit)
• Karınca asidi olarak de bilinir.
• Karınca salgısında ve ısırgan otunda
bulunur.
• Karınca ısırınca veya ısırgan otuna
dokununca oluşan yanma formik asitten
kaynaklanır.
• Gıdalarda mikrobik bozulmayı önlemek
için kullanılır.

299
H3PO4 (FOSFORİK ASİT)
• Fosforik asit kolalarda bulunur, kolaya
özgü aromayı verir, sert ve keskin tadı
oluşturur.
• Nem çekicidir.
• Gübre, ilaç ve gıda endüstrisinde kullanılır.

300
HF
• Hidroflorik asit veya hidrojen florür
sistematik adıdır.
• Hidroflorik asit, camı aşındırmasından
dolayı cam işlemeciliğinde kullanılır:
6HF(suda) + SiO2(k) → H2SiF6(suda) + 2H2O(s)

301
ASPİRİN (ASETİL SALİSİLİK
ASİT)
• Aspirinin yapısında asetil salisilik asit
bulunur.
• Söğüt yaprağında ve söğüdün dallarında
bulunur. Salkım söğüdün yaprağı veya dalı
kül edilirse aspirin elde edilir.

302
MALİK ASİT
• Elmada bulunur.
• Elma asidi olarak da bilinir.

303
SİTRİK ASİT (LİMON TUZU)
• Portakal ve limon gibi turunçgillerde
bulunur. Limon asidi adıyla da bilinir.
Yapay olanı en tehlikeli kanserojen etki
maddesidir. Başlıca bulunduğu hazır
gıdalar; gofretler, bazı meyve suları, bazı
çorbalar, turşular, reçeller ve bazı
şekerlemelerdir. Evlerde yapılan turşu ve
reçellerin çoğuna da yapay sitrik asit
konulmaktadır.

304
BENZOİK ASİT (C6H5COOH)
• Gıdalarda mikrobik bozulmayı önlemek
için kullanılır.

305
H3BO3 (BORİK ASİT)
• Alerjik göz kaşıntılarında borik asit
çözeltisi kullanılır.

306
OKZALİK ASİT
• Kuzukulağında bulunur.

307
ASKORBİK ASİT (C VİTAMİNİ)
• Kuşburnu, limon, portakal vb. meyvelerde
bulunur. Yapay olanı kanserojendir, bazı
içeceklerde katkı maddesi olarak kullanılır.

308
SALİSİLİK ASİT
• Nasır ilaçlarında bulunur.

309
LAKTİK ASİT (SÜT ASİDİ)
• Yoğurtta, ekşimiş sütte ve yorulunca
kaslarda bulunur.

310
SİRKENİN ELDE EDİLMESİ
• Sıkılıp suyu alınan üzümün kalan
posasına cibre denir. Cibrenin üzerine ılık
su dökülür. 1 hafta beklenir. Daha sonra
cibrenin üzerindeki seyreltik üzüm suyu
diyebileceğimiz kısım üzümün posasından
ayrılarak küplere aktarılır. Hava ile teması
kesilmeyecek şekilde küpün ağız kısmı
ince bir tülbentle örtülür. Yaklaşık 1 sene
sonra sirke olur.
311
YAPAY SİRKE
(MARKETLERDEKİ SİRKE
SENTETİKTİR VEYA DOĞAL
BİLE OLSA KATKI MADDESİ
İÇERİR)
• Sentetik sirke: Sanayide yapay yolla elde
edilen anhidr asetik asidin % 5’lik
çözeltisidir. Ayrıca katkı maddesi ilave
edilmiştir.
312
• Marketlerden alınan sirke, ya sentetik
sirkedir ya da doğal yollardan elde edilmiş
olsa bile koruyucu madde içeren sirkedir.

313
ASETİK ASİT
• Asetik asit yapay maddedir. Piyasada sirke
ruhu veya susuz asetik asit adıyla bilinir. %
100 asetik asit içerir.
• Günümüzde yapay etanolün 2 basamak
oksidasyonu ile veya asetilene su
katılmasıyla oluşan asetaldehitin 1
basamak yükseltgenmesiyle elde
edilmektedir. Bu nedenle yapay diyoruz.
• Eskiden şaraptan elde edilirdi.

314
DOĞAL SİRKE (SİRKE)
• Doğal sirkedeki % 5 asetik asit,
doğaldır.
• Ayrıca içinde yüzlerce az veya eser
miktarda çeşitli maddeler vardır.
Bunların başlıcaları; mineral maddeler,
vitaminler ve faydalı
mikroorganizmalardır.
• Doğal sirke ancak ev ortamında
yapılabilir. Marketlerde katkısız doğal
sirke bulmak mümkün değildir.
315
• Doğal sirkede katkı maddesi yoktur.
• Doğal sirkenin kendine has çok güzel tadı,
kokusu ve aroması vardır.
• Doğal sirkede son kullanma tarihi olmaz.

316
SİRKENİN FAYDALARI
• Sirke doğal asetik asidin seyreltik hâlidir.
Yemeklerimizde kullandığımız aynı
zamanda sıhhatimize de faydalı olan bazı
maddeler vardır ki çoğunun farkında
değilizdir. Sirke bunlardan biridir.
Salatamıza sirke koyarken sirkenin bize
sağlayacağı faydaları hiç düşünmeyiz.
Hele sirkenin yenmekten başka haricen de
kullanılabileceği çoğumuzun aklına bile
gelmez.
317
• Karbonhidratların ağızda sindirimi,
salyanın içindeki pityalin enzimi ile başlar.
Sirke, tükürük salgılanmasını arttıran en
mühim yiyeceklerdendir.
• Sirke ile çocuklardaki pişik önlenebilir.
Yıkanan çamaşırların son durulama
suyuna bir miktar sirke katılması çocukta
pişik meydana gelmemesine yardım eder.
• Sirke uygun şekilde sulandırılarak
arpacıkta da kullanılabilir.

318
• Antibiyotiklerin hakkından gelemediği
başlıca mikroplar pseudomonas ve
proteustur. Sirke bunların hakkından
gelebilir. Sirke kuvvetli bir mikrop
öldürücüdür.
• Orta kulak enfeksiyonlarında kaynamış
sirkenin kullanılması ile başarılı neticeler
alınmıştır. Sirkenin damlatılmasıyla
müzminleşmiş kulak iltihaplarının önüne
geçilip akıntı kurutulabilir.
319
• Cildiyecilerin önemli tedavi usullerinden
biri banyo tedavisidir. Bu tedaviyi
antiseptik (mikrop öldürücü) amaçlı veya
kaşıntıya karşı olarak kullanırlar.
• Alkali zehirlenmelerinde en mühim tedavi
edici maddenin, sulandırılmış sirke olduğu
eskiden beri bilinmektedir.
• Sirke, ateşli hastalarda ateşi düşürmek için
de kullanılmaktadır.

320
• Bitli hastalarda %10’luk sirke tedavi
edicidir. Bit tedavisinde Kwell losyonu
kullanılır. Fakat bu ilaç bitin sirkesine ait
kitin tabakasını eritemez. % 10’luk sirke
solüsyonu bu tabakayı eritir.
• Sirke derideki lipit mantoyu eritmek
suretiyle kepeklenmeyi de
önleyebilmektedir.
• Sirke güneş ışınlarına karşı deriyi
koruyucu hususiyete sahiptir.
321
• Yemekten önce bir kaşık kolesterole iyi
gelir.
• Vitamin ve mineral dengesinin
korunmasına yardımcı olur.
• Hazmı kolaylaştırır.
• Kan dolaşımını düzenler.
• Damarlardaki kalınlaşmaya engel olur.
• Kilo kontrolüne yardımcıdır.
• Vücudu osteoporoza karşı korur.

322
• Ekleme yerleşen zehirli artıkları temizler.
• Eklem romatizmasına engel olur.
• Diş ve diş eti sağlığı için çok faydalıdır.
• Zenginlik kaynağıdır. Sirke olmayan ev
fakirdir.
• Özelliğini kaybeden mıknatıs, sirkede şarj
olur.

323
BAZLARIN KULLANIM
ALANLARI

324
NaOH (SODYUM HİDROKSİT)
• Halk dilinde sud kostik, kostik ya da
kostik soda olarak bilinir.
• Beyaz sabun imalinde kullanılır.
• Güçlü bir dezenfektan olan sodyum
hidroksit temizlik malzemelerinin
üretiminde önemli bir yer almaktadır.
• Sodyum hidroksit lavabo açıcıdır.
• Kimya laboratuvarında, nitel ve nicel
analizlerde çok kullanılır.
325
• Piyasadaki yeşil zeytinler kostiklidir.
Kostik; zeytini, normal süresinden çok
daha kısa sürede, yaklaşık 5–6 günde
sarartır. Kostikli zeytinlerin farklı
istenmeyen bir kokusu olur.
• Yapay bir maddedir.

326
KOH (POTASYUM HİDROKSİT)
• Halk dilinde potas kostik olarak bilinir.
• Arap sabunu sentezinde kullanılır.
• Yapay gübre imalinde kullanılır.
• Doğada bulunmaz, yapay olarak elde
edilir.

327
Ca(OH)2 (KALSİYUM HİDROKSİT)
• Sönmüş kireç olarak bilinir.
• Kireç denilince de sönmüş kireç anlaşılır.
• Beyaz renkli tozdur.
• Badana yapımında kireç süspansiyonu
kullanılır.

328
• Sönmemiş kirecin (kalsiyum oksit) su ile
reaksiyonundan sönmüş kireç (kalsiyum
hidroksit) oluşur:
• CaO(k) + H2O(s) ⇌ Ca(OH)2(suda)
• Çiftçiler bazen toprağa kireç tozu
serperler. Bunun nedeni, asidik özellik
gösteren toprağın bu özelliğini ortadan
kaldırmaktır.

329
KİREÇ SUYU
• Ca(OH)2(suda): Kireç suyu, kalsiyum
hidroksitin doymamış veya doymuş
çözeltisidir. CO2 gazının ayıracıdır.

330
BARİT SUYU
• Ba(OH)2 (BARYUM HİDROKSİT): Diğer
adı barittir. Barit suyu, doymuş veya
doymamış Ba(OH)2 çözeltisidir.

331
NH3 (AMONYAK)
• NH3 gübre yapımında kullanılır.
• Amonyak, çoğu temizlik malzemesinin
bileşimine girer.
• Piyasada amonyak olarak satılan,
amonyağın sulu çözeltisidir.
• Amonyak, endüstride gübre imalatında
kullanılır.
• Arı sokmalarında, arının soktuğu yere
amonyak sürülür.

332
• % 17’lik olan derişik amonyak 5–10 misli
seyreltildikten sonra doğrudan temizlik
maddesi olarak koltuk, döşeme, halı
temizliğinde ve kumaş lekelerinin
çıkarılmasında kullanılır.
• Gümüş eşyalar da amonyakla temizlenir.
• Amonyak, yüksek sıcaklık ve basınçta
üretilir.
• Aşağıdaki reaksiyon denklemi amonyağın
elde edilmesine aittir:
• N2 + 3H2 ⇌ 2NH3 + 22 kcal
333
Mg(OH)2(k) ve Al(OH)3(k)

• Mg(OH)2(k) ve Al(OH)3(k): Antiasit mide


pastilleridir. Mide ekşimesinde kullanılır:

Mg(OH)2 + 2HCl → MgCl2 + 2H2O

Al(OH)3 + 3HCl → AlCl3 + 3H2O

334
ASİTLERIN ENDÜSTRİ,
TEMİZLİK VE TARIMDAKİ
KULLANIM ALANLARI
• Gıda endüstrisinde organik asitlerin büyük
bir kısmının mikrobik bozulmayı önlemede
kullanıldığını öğrendik.
• Gübrelerin büyük bir kısmının nitrik asitten
elde edildiğini öğrendik.
• Lavabo açıcı olarak sodyum hidroksit
kullanıldığını öğrendik.
335
ASİTLERİN TAŞINMA,
DEPOLANMA VE
KULLANIMINDA DİKKAT
EDİLMESİ GEREKENLER
• Asitler korozif yani aşındırıcı özellikteki
maddelerdir.
• Asitler bazlarla tepkime verdikleri için asit
ve bazlar ayrı yerlerde depolanmalı ve
taşınmalıdır.

336
• Asit buharlarının solunması zararlıdır.
Ayrıca asitlerin diğer maddelerle
etkileşiminden tehlikeli ve zehirli gazlar
meydana gelebilmektedir.
• Bu nedenle asitlerle çeker ocak altında
çalışılmalıdır.
• Derişik sülfürik asitten çözelti hazırlanırken
derişik sülfürik asit yavaşça su içine
bırakılmalıdır, asla derişik sülfürik asit
üzerine su eklenmemelidir.

337
• Derişik sülfürik asit çözeltisi belirtildiği gibi
hazırlandığında bile etrafa çok ısı çıkar,
sıcaklık elimizle cam malzemeye
değemeyeceğimiz kadar yükselir. Dikkat
edilmezse sülfürik asit etrafa sıçrayabilir.

338
• Sülfürik asit, topraktaki kalsiyum iyonları
ile reaksiyona girerek kalsiyum sülfat
oluşturur. Kalsiyum sülfat suda
çözünmediğinden toprak içinde sabitleşir
ve bitkiler tarafından alınamaz. Asit
yağmurları, göllerin kirlenmesine, mermer
ve kireç taşlarının erozyonuna neden
olmuştur. İnsan sağlığı başta olmak üzere,
ormanları ve tarihî yapıları tehdit etmiştir.
Bitki örtüsü zarar görmüştür. Ciddi
solunum rahatsızlıkları meydana gelmiştir.
339
ASİT VE BAZ
AMBALAJLARINDAKİ
GÜVENLİK UYARILARI
• Kanunlarla tüm kimyasal maddelerin
ambalajlarında tehlike işaretlerinin
bulundurulması zorunlu kılınmıştır. Bu
işaretler tüm dünyaca kabul edilen ortak
anlam taşıyan işaretlerdir.

340
ASİTLİ İÇECEKLERİN
SİNDİRİM SİSTEMİNE ETKİSİ
• Asitli içecekler vücut sıvılarının pH’ının
bozulmasına neden olur.
• Diş çürümesinin nedenlerinden biri de
asitli içeceklerdir.
• Asitli içeceklerin tüketimi ülser gibi
hastalıkların oluşumuna neden olmaktadır.
• Asitli içecekler kemik erimesi hatta kemik
kırılmalarına neden olmaktadır.
341
MADEN SUYU İLE SODANIN
FARKI
• Maden suyu ve soda farklı içeceklerdir.
• Avrupa ülkelerinde mineralli su olarak da
bilinen maden suyu magma tabakasından
aldığı karbondioksit gazının basıncıyla
yeryüzüne çıkar. Bu sırada geçtiği
katmanlardaki mineralleri de çözen maden
suları, yer altından çıkan tamamen doğal
sulardır.
342
• Soda ise içilebilir nitelikteki mineraller ve
karbondioksit gazı eklenmesiyle elde
edilen yapay içeceklerdir.

343
MADEN SUYUNUN SİNDİRİM
SİSTEMİNE ETKİSİ
• Maden suları vücudun ihtiyacı olan
sodyum (Na+), potasyum (K+), kalsiyum
(Ca2+), magnezyum (Mg2+), bikarbonat
(HCO3-) ve fosfat (PO43-) gibi mineralleri
içerir.
• Bu minerallerden dolayı maden suları
bazik özelliğe sahiptir.

344
• Maden suları midenin asitliğini
düzenleyerek mide ve bağırsak
hastalıklarının olumsuz etkilerinin
azaltılmasını sağlar. Sindirimi kolaylaştırır.
• Midenin asit değerinin artmasıyla
gerçekleşen yanma ve ekşimenin
giderilmesine yardımcı olur:
(HCO3)– + H+ → H2O + CO2
• İçeriğindeki sodyum minerali vücuttaki
asit-baz dengesini düzenler.

345
• Kalsiyum minerali ise birçok sindirim
enziminin salgılanmasına yardımcı olur.

346
SİNDİRİM SİSTEMİNDEKİ
ASİDİK VE BAZİK SALGILAR
• Sindirim sistemimizdeki asidik ve bazik
salgılarla ortam pH’ı ayarlanmaktadır.

347
VÜCUT SIVILARINDA pH’IN
ÖNEMİ
• Vücut sıvılarının belli pH değerlerinde
olması gerekir. Aksi hâlde çeşitli hastalıklar
meydana gelir.
• Kanın pH’ı 7’ye düşerse veya 7,8’e çıkarsa
insan ölür.
• İdrarın pH’ı, alınan besin maddelerine göre
değişir.
• Tükürüğün pH’ı ağız mukozasının
fonksiyonlarını en iyi yapabileceği
seviyededir.
348
• Mide öz suyu pH’ının 2’nin altına düşmesi
ülser rahatsızlığındandır; pH’ın artması ise
hazımsızlık demektir.
• Sıhhatli durumlarda pH belli aralıklarda
tutulmaktadır.
• Hücre içinde her an asidik ya da bazik
özellikte maddeler meydana gelmesine
rağmen meydana gelen asitler, bazlarla;
bazlar ise asitlerle birleşerek tuzları
oluşturur. Böylece hücre içi pH değeri sabit
tutulur.
349
• Hücre zarının seçici geçirgenlik özelliği
vardır. Hücrede, hayatın devamı için
önemli tedbirler mevcuttur.
• pH’ın sabit tutulması için; zardan belli
maddelerin hücre içine girmesi, bazen de
pH’ı bozan maddelerin hücre dışına
atılması gerekmektedir.
• Bazı hücrelerde her an 2000 kimyasal
reaksiyonun olduğu göz önüne alınırsa
pH’ın sabit tutuluşundaki hassasiyet daha
iyi anlaşılmış olur.

350
• pH’ın değişmemesi için hücrenin ihtiyacı
olan maddeler hücreye zamanında ve
ihtiyaç miktarında girmekte, zararlı
maddeler de hücreden atılmaktadır;
böylece pH korunmaktadır.
• Vücudun ihtiyacı olan moleküller,
gerektiğinde hücre içinde de
sentezlenebilir. Bu sentez esnasında pH’ın
da korunduğu görülmektedir.

351
• Her bir molekül için hücre zarında özel bir
şifre vardır. Böylece hücreye girmek üzere
gelen molekülün faydalısı zararlısından
ayrılmaktadır. Yeni ortaya çıkan ve yapay
olduğundan dolayı da sağlığa zararlı bazı
moleküllere karşı da gereksinim
duyuldukça yeni şifrelemeler olmaktadır.
Bu şifreleme, elbette her zaman olmaz.
İnsan, kendi isteğiyle zarara razı olmuş
olabilir. Hastalıklarda ve ölümde
sebeplerin perde olduğu da
unutulmamalıdır.

352
• Sağlığı bozacak ölçüde pH değişimine
neden olan yabancı moleküllere karşı
hücre zarı karşı koyar; karşı koyamazsa,
hücre ya hastalanır ya da ölür. Ölen
hücreler, vücudun dışına bilinen yollarla
çıkarılır.
• Kanımızdaki harikulade vücut sistemimiz
de, kanımızın asitlik-bazlığın pH değerini
belirli seviyede tutacak şekilde
programlanmıştır.

353
GASTROENTESTİNAL SİSTEM
VE pH
• Mide ve bağırsak asitliğinin derecesinin
ayarlanmasında çok hassas dengeler
gözetilir. Bu dengeler bozulursa değişik
rahatsızlıklar ortaya çıkar.
• Özellikle insanın ruhsal durumunun, mide
hareketleri ve mide salgısına etkisi
büyüktür.
• Gıdalardan yalnız proteinlerin sindiriminin
bir kısmı midede olur ve kuvvetli asidik
ortamda yürütülür.
354
• Midede pepsin enzimi ve hidroklorik asit
etkisiyle proteinler peptonlara parçalanır.
• İnce bağırsakta; yağlar, karbonhidratlar, bir
de midede peptona parçalanan proteinler
yapı taşına ayrışır.
• İnce bağırsaktaki sindirimde ortamın; nötre
yakın asidik veya nötre yakın bazik olması
gerekir.
• Her bir besin maddesinin sindirimi için
gereken pH değerleri farklıdır.

355
• İnce bağırsakta farklı pH değerlerinin
ayarlanmasında; ince bağırsak duvarı,
pankreas ve safra salgısı görevlidir.
• Midenin çıkışında 4–7,2 arasında değişen
pH değeri, ince bağırsağın başlangıcında
5,6 ile 7 arasında, ince bağırsağın
ortalarında 6,8 ile 7,6 aralığında, ince
bağırsağın sonlarında ise 7,2 ile 8,3
arasında olur.
• Mide, salgı yaptığında koruyucu mukusun
altındaki pH, 7’dir. Mukusun üstündeki pH,
2’dir.
356
• Kör bağırsakta 5,8–7,6 olarak belirlenen
pH derecesi, kalın bağırsakta 6,5–7,8’dir.
• Dışkının (gaita) pH’ı 6 ile 7,3 arasında
değişir.
• Mide ve bağırsakta pH değerlerinin belli
aralıklarda olması, hem sindirimin ve
emilmenin devamı hem de bağırsak
bakterilerinin görevlerini yapabilmeleri için
gereklidir.
• Mideden yemek borusuna geri kaçan
karışımın pH’ı düşük olduğundan reflü
hastalığına sebep olur.
357
• Reflü; yemek borusundaki ağrı, yanma ve
iltihaptır.

358
GÜNDELİK HAYATTA
KULLANILAN BAZI
MADDELERİN pH DEĞERLERİ
• İçme sularının pH değeri 7,5-8,0 arasında
değişir. Bu da içme sularının bazik özellik
taşıdığını gösterir.
• Bazı sabunların pH değeri 5,5’tir. Sabun
bazik tuzdur. Bazı sabunlara konulan katkı
maddeleri sabunların asidik özellik
taşımasına neden olmaktadır.
359
• Cildin pH’ı 7’den küçük olduğu için cilt ile
temas eden çoğu kozmetik ve temizlik
ürünleri de asidiktir. Örneğin ellerimizin
temizliğinde sıkça kullandığımız ıslak
havluların pH değeri de yine 5,5’tir. Islak
havlular cildin pH dengesini bozmadan,
cildi nemlendirilerek hijyenik temizlik
sağlar.

360
BAZI MADDELERİN pH
DEĞERLERİ
Madde pH Madde pH
Mide öz suyu 2,0 Patates 5,8
Limon 2,3 Süt 6,5
Sirke 2,8 Saf su 7,0
Greyfurt 3,1 İdrar 7,0
Portakal 3,5 Tükürük 7,1
Kiraz 3,6 Kan 7,4
Domates 4,2 Hücre içi sıvı 7,4
Muz 4,6 Kaynak suyu 7,4
Ekmek 5,5 Magnesi kalsine 10,5

361
ASİT VE BAZLA ÇALIŞIRKEN
SAĞLIK VE GÜVENLİK
AÇISINDAN DİKKAT
EDİLMESİ GEREKENLER
• Çamaşır suyu ve tuz ruhu birleşince
açığa çıkan klor gazı öldürebilir:
NaOCl + 2HCl → NaCl + H2O + Cl2
• NaOCl, çamaşır suyunun, HCl ise tuz
ruhunun formülüdür.
362
• Sodyum hidroksit halk dilinde kostik
olarak bilinen kuvvetli bir bazdır.
Sodyum hidroksit lavabo açıcıdır.
Kuvvetli bazlar, alüminyum, çinko gibi
amfoter metallerle tepkimeye girer.
Özellikle eski tesisat boruları bu
metallerden yapılmaktadır. Amfoter
metallerden yapılan tesisat borularını
lavabo açıcılar tahrip eder:
Zn(k) + 2NaOH(suda) → Na2ZnO2(suda) + H2(g)
Al(k) +3NaOH(suda)→Na3AlO3(suda) +1,5H2(g)
363
• Temizlik sırasında temizlik yapılan alanın
kesinlikle iyi havalandırılması
gerekmektedir.
• Aşırı temizlik malzemesi kullanımı başta
insan sağlığı olmak üzere hava, su ve
toprak kirliliğine sebep olmaktadır.
• Aşırı miktarda kullanılan temizlik
malzemeleri kanser, kalp hastalıkları,
astım, diyabet, hormonal bozukluklar,
zayıflamış bağışıklık sistemi gibi ciddi
sağlık sorunlarına yol açmaktadır.
364
• Aerosol ambalajlarda satılan piyasadaki
temizlik ürünlerinde sıkıştırılmış gazlar
bulunur. Bu gazlar ozon tabakasının
incelmesine sebep olur. Ozon tabakası
bilindiği gibi Güneş’ten gelen zararlı
ışınların Dünya’ya ulaşmasını önler. Ozon
tabakası zarar gördükçe Dünya’ya ulaşan
zararlı ışınlar, canlı organizmaları olumsuz
etkiler. Cilt kanserine yakalanma riskini
arttırır. Gözlere zarar verir.

365
• Çaydanlıktaki kireç, limon suyu veya sirke
ile çözülür.
• Limonda bulunan limon asidi ve sirke asidi
her ikisi de zayıf asittir.
• Kireci çözmek için kuvvetli asitlere gerek
yoktur.
• Evde kullandığımız metal malzemenin
örneğin kaşıkların pasını çıkarmak için de
sirke veya limon suyu ile silip daha sonra
bol su ile yıkamak yeterlidir. Kuvvetli aside
gerek yoktur.
366
• Alüminyum ve çelikten üretilen mutfak
gereçlerindeki kireci çözmek için tuz ruhu,
kezzap gibi asitler kesinlikle
kullanılmamalıdır, tepkimeye girer ve
hidrojen gazı çıkar, zaten belirtildiği gibi
kireci sirke ve limon suyu daha iyi çözer.
CaCO3(k) + 2CH3COOH(suda) →
Ca(CH3COO)2(suda) + H2O(s) + CO2(g)
• Bakır demlikteki kireç hidroklorik asit (tuz
ruhu) ile çıkarılabilir, nitrik asit (kezzap)
kesinlikle kullanılmamalıdır.
367
TUZLAR
• Anyon ve katyon içeren, suda genelde
çözünebilen, suda çözündüğünde veya
sıvı hâlde elektriği iletip katı hâlde
iletmeyen, oda şartlarında katı hâlde
bulunan maddelerdir.

368
SABUNLAR BAZİK TUZDUR
• Sabunlar baziktir.
• Büyük moleküllü ve çift sayıda C içeren
mono karboksilli asitlerin sodyum ve
potasyum tuzlarıdır.
• Sodyum tuzu beyaz sabun, potasyum tuzu
arap sabunu, kalsiyum tuzu ise terzi
sabunudur.

369
YEMEK TUZU (SOFRA TUZU)
• NaCl (SODYUM KLORÜR)
• Hastanelerde kullanılan ve halk
arasında tuzlu su olarak bilinen serum
fizyolojik, %0,9’luk NaCl (sodyum
klorür) çözeltisidir.
• Kara yollarında buz mücadelesinde tuzdan
yararlanılır.
• Kaya tuzunda 80 madde vardır. Kaya tuzu
Erzincan, Çankırı ve Kırşehir’de bulunur.
370
SODA (ÇAMAŞIR SODASI)
• Formülü Na2CO3’tür.
• Sodyum karbonat diye okunur.
• Doğal bileşiktir.
• Van gölü suyu, çamaşır sodası çözeltisidir.
Ancak, içinde her çeşit deterjan da vardır.
Van gölündeki çamaşır sodası, dünyanın
ihtiyacını karşılayacak kadar çokluktadır.
• Soda saf hâlde Beypazarı’nda bulunur.

371
• Doğada beyazımsı renksiz, şeffaf ve taş
şeklindedir. Piyasadaki sodalar, sodanın
toz edilmişidir.
• Çamaşır sodasına, trona da denir.
• İleride sabun ve deterjanın yerini alacak
kıymette bir kaynağımızdır.
• Soda denildiğinde çamaşır sodası
anlaşılır, yemek sodası anlaşılmaz.
• Cam, kum ve sodyum karbonat
karışımının yüksek sıcaklıkta ısıtılıp
soğutulmasıyla elde edilen bir maddedir.
372
YEMEK SODASI VEYA
KABARTMA TOZU VEYA
İNGİLİZ SODASI VEYA İNGİLİZ
KARBONATI VEYA KARBONAT

• NaHCO3 (SODYUM BİKARBONAT)


• Hamur işlerinin temel malzemesidir.
• Dişlerin beyazlatılması ve ağız kokularının
giderilmesinde kullanılır.

373
• Mide ekşimesi HCl fazlalığından olur.
Kullanılan karbonatın görevi asidi
nötrleştirmektir:
NaHCO3 + HCl → NaCl + H2O + CO2

374
GÜHERÇİLE
• KNO3 (POTASYUM NİTRAT)
• Yapay gübre üretiminde kullanılır.
• Doğada bulunmaz, yapay elde edilir.
• Potasyum nitrat, kara barut yapısında
odun kömürü tozu ve kükürt ile birlikte
bulunur.

375
• Potasyum iyonu içeren bileşikler alevin
rengini mor renge dönüştürürler. Bu
özelliğinden dolayı potasyum nitrat havai
fişeklerin üretiminde kullanılır.
• Bunun yanında sigara sarılmadan önce
tütün harmanına eklenerek tütünün
düzgün yanmasını sağlar.
• Et ve et ürünlerinin saklanmasında gıda
koruyucusu olarak kullanılır. Sucuk, salam
gibi ürünlere kırmızı renk vermek için
kullanılır.
376
İNGİLİZ TUZU
• MgSO4 X 7H2O

377
ŞİLİ GÜHERÇİLESİ
• NaNO3 (SODYUM NİTRAT)
• Yapay gübre üretiminde kullanılır.
• Doğada bulunmaz, yapay elde edilir.

378
ALÇI
• CaSO4 x 2H2O (KALSİYUM SÜLFAT
DİHİDRAT)
• Cevher adı jipstir. Doğal bileşiktir.
Piyasada alçı olarak satılır.
• Banyo küvetleri ve duş sistemlerinde
yalıtım malzemesi olarak kullanılır.
• Tıp alanında ortopedik ameliyatlardan
sonra kemik yenilenmesinde görev yapar.

379
• Tarım alanında toprağın ıslah edilmesinde
kullanılır.
• Ekmekte katkı maddesi olarak kullanılır.

380
KİREÇ TAŞI
• CaCO3 (KALSİYUM KARBONAT)
• Kalsiyum karbonatın piyasa adı kireç
taşıdır.
• Mermer % 98 ile % 100’lük, kalker % 90 ile
% 98’lik kalsiyum karbonat bileşiğidir.
CaCO3’tan çimento, tuğla, fayans ve harç
gibi çeşitli maddeler üretilir. Çimento,
CaCO3’ın pişirme-soğutma-öğütme
işlemlerinden geçirilmesiyle elde edilir.
381
• Mermer tezgâh üzerinde limon
kesilmemelidir, çünkü limon suyu
mermerin aşınmasına neden olur.
• Heykeller kalsiyum karbonat taşı
kullanılarak yapılır.

382
SÖNMEMİŞ KİREÇ
(KALSİYUM OKSİT)
CaO
• Kireç taşından elde edilir.
• CaCO3 → CaO + CO2

383
SÜLFAT GÜBRESİ
• (NH4)2SO4 (AMONYUM SÜLFAT)
• Fenni sülfat gübresidir. Yapay maddedir.
• Amonyağın sülfürik asit ile tepkimesinden
elde edilir.
• 2NH3 + H2SO4 ⇌ (NH4)2SO4

384
FOSFAT GÜBRESİ
• (NH4)3PO4 (AMONYUM FOSFAT)
• Fenni fosfat gübresidir. Yapay bir
maddedir.
• Amonyağın fosforik asit ile tepkimesinden
elde edilir.
• 3NH3 + H3PO4 ⇌ (NH4)3PO4

385
NİTRAT GÜBRESİ
• NH4NO3 (AMONYUM NİTRAT)
• Fenni nitrat gübresidir. Yapay bir maddedir.
• Amonyağın nitrik asit ile tepkimesinden
elde edilir.
• NH3 + HNO3 ⇌ NH4NO3

386
NİŞADIR
• NH4Cl (AMONYUM KLORÜR)
• Halk arasında nişadır olarak bilinen
madde NH4Cl (amonyum klorür)
bileşiğidir.
• Kuru pillerde elektrolit olarak amonyum
klorür çözeltisinden yararlanılır.
• Amonyağın hidroklorik asit ile
tepkimesinden elde edilir.
• Öksürük şurupları amonyum klorür içerir.
387
• Beyaz tozdur.
• Bakır kapların kalay ile kaplanmasında
bakır kabın yüzeyindeki oksit katmanının
giderilmesinde kullanılır. Aynı şekilde lehim
(kalay-kurşun alaşımı) yapılırken de metal
yüzeydeki oksit katmanını gidererek
metalin lehim tutmasını kolaylaştırır.

388
ADİ ŞAP VEYA KAN TAŞI
KAl(SO4)2x12H2O
• Potasyum alüminyum sülfat, adi şap veya
kan taşı adıyla bilinir.
• Damar büzücü özelliğinden dolayı kan
durdurucu olarak şap kullanılır.
• Boya fabrikalarında mordan maddesi
olarak kullanır.
• Doğal maddedir, doğada bulunur.
389
ŞAP (ALÜMİNYUM SÜLFAT)
Al2(SO4)3
• Alüminyum sülfat piyasada şap olarak
da bilinmektedir.
• Doğada bulunmaz, suda çözünür.
• Doğada alüminit adı verilen suda
çözünmeyen mineralden elde edilir.
• İtfaiyecilikte suya ve ateşe dayanıklı
kumaşların hazırlanmasında alüminyum
sülfat kullanılmaktadır.
390
SÜRME
• PbO2: Kurşun(IV)oksit göze çekilen
sürmedir. Gözü radyoaktiviteden korur.

391
GÖZ TAŞI VEYA GÖK TAŞI
• CuSO4 x 5H2O: Mavi kristallerden oluşan,
suda çok çözünen bir maddedir. Elmanın
kabuğu çok faydalı olmasına rağmen
elma, kabuğu soyularak yenmelidir; elma
ağaçları CuSO4 çözeltisiyle ilaçlanır. Bol
suyla yıkansa bile kabukta Cu+2 kalır. Cu+2
düzeyinin kanda yükselmesi ile Wilson adı
verilen ölümcül karaciğer hastalığı baş
gösterebilir. Yapay bir maddedir.
392
BORAKS
• Na2B4O7 x 10H2O (SODYUM
TETRABORAT DEKAHİDRAT): Formülü
Na2O.2B2O3.10H2O şeklinde de yazılabilir.
Tabiattaki boraks bileşiğidir. Cam
yapımında ve suların sertliğinin
giderilmesinde kullanılır.

393
KATI PETROL
• NaBO2H2O2 x 3H2O (KATI PETROL)
• Doğadaki bor filizinin en önemlisidir. Bu
bileşikten elde edilen H2 ile havadaki O2
yakılarak enerji elde edilir.

394
ASİTLER, BAZLAR VE TUZLAR
ÜNİTESİNDE KARŞILAŞILAN
SÖYLEM HATALARI
• Bir maddenin baz olması için
formülünde (OH)– bulunması gerekmez.
Formülünde (OH)– içermediği hâlde NH3(g)
bazdır.
• Bir maddenin asit olması için sulu ortam
gerekmez. CH3COOH(s) sulu ortam
olmadan da H+ verebilir.
395
ASİTLİK-BAZLIK İLE ASİT-BAZ
KELİMELERİNİN FARKI
• Asitlik ve bazlık kimyasal bir özelliktir.
• pH’ı 7’den küçük diye her maddeye asit,
pH’ı 7’den büyük diye de her maddeye
baz denilmemesi gerekir.
• ‘Sabun bazdır’ denilmesi yanlıştır;
çünkü sabun baz değildir, bazik tuzdur.
• Asit–baz denilince HCl, NH3 vb. sadece
asit ve baz maddeler anlaşılır.
396
ASİTLER, BAZLAR VE
TUZLAR ÜNİTESİNDE
SOSYAL ALANDA
KULLANILAN KİMYA KELİME
VE DEYİMLERİ
• Bazı hadiseler; sap ile samanın birbirinden
nasıl ayrıldığını –bir turnusol kâğıdı gibi–
gösteren önemli olaylardır.

397

You might also like