You are on page 1of 1

Köy Enstitüleri

Özdemir İNCE 17 Nisan 2009 Hürriyet Gazetesi


http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=11451103&tarih=2009-04-17

KÖY Enstitüleri düşmanca kapatılmasalardı, 1940'lardaki kuruluş biçimleriyle günümüze gelemezlerdi.


Gelemezlerdi, ama bu, değişim yeteneğinden yoksun oldukları için değil, tam tersine dönüşüm ve
değişime yatkın kuruluş felsefeleri dolayısıyla köklü evrim geçirirlerdi. Bu gerçekçi eğitim felsefesi onu
değiştirirdi. Böylece modern köy enstitüleri günümüzde de varlığını sürdürebilirdi. Mesleksiz köylüyü
meslek sahibi haline getirebilirdi.
***
Ağızdan dolma bilgilerle Köy Enstitüsü'nü karalayanların, "CHP bu millete karne ile ekmek yedirmiştir"
diyen Başvekil Erdoğan'dan ne farkı var?

CHP "bu halk"a ne zaman karne ile ekmek yedirdi? İkinci Dünya Savaşı döneminde! CHP'nin tek parti
hükümeti ülkeyi savaşa sokmadı. Peki savaşa giren ülke halkları Avrupa'da karne ile bile ekmek
bulabildi mi? Bulamadı. Kadınlar yarım ekmek için kendilerini sattı.

Ne yazık ki değiştirildiği için, üzerinde ekmek karnesi (kuponu) mührü, Sümerbank mühürleri olan nüfus
hüviyet cüzdanım yok. Halkçı bir yönetimin insancıl politikasının bir tanığı idi.
***
Dönemin plan ve program dehasının bir ürünü olan "Ekmek Karnesi"nin demokratik uygulanmasından
habersiz günümüz başbakanına Köy Enstitüleri'ni sorsanız, kendi çevresinde duyduğu kara çalmaları
tekrarlayacaktır: Kız ve erkek öğrencilerin aynı çatı altında karma eğitim gördüğü komünizm yuvaları
olduklarını söyleyecektir. Bir de öğrencilerin ve enstitü yöneticilerin Mao gibi üniforma giydiklerini ve din
düşmanı olarak yetiştirildiklerini sözlerine ekleyecektir.

Oysa, 17 Nisan 1940'da kurulan Köy Enstitüleri eğer 1954 yılında kapatılmamış olsalardı, 29 Mart 2009
seçimlerinden sonra ortaya çıkan Türkiye oy haritası ortaya çıkmazdı. Çünkü Köy Enstitüleri'nin
kurulmasının ardından çıkartılması düşünülen toprak reformu Türkiye'nin yapısını kökünden
değiştirecek topraksız köylüyü çiftçiye ve üreticiye dönüştürecekti.

Bir süre önce, bir televizyon kanalında, eski TİP'li Tarık Ziya Ekinci'nin de katıldığı bir programda Altan
Tan DTP'nin oy aldığı bölgede toprak reformuna gereksinim olduğunu söylüyordu. Demek ki
1940'lardan bu yana toprak ağaları ve tarikat şeyhleri yüzünden Türkiye'de etkili bir toprak reformu
yapılamamış.

***
Cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllarda okuma-yazma oranı yüzde 5 dolaylarındaydı ve nüfusun yüzde 80'i
köylerde yaşıyordu. Köy Enstitüleri, 1940 yılından başlayarak, tarım işlerine uygun geniş arazisi bulunan
köylerde ya da yakınlarında açıldı. Okulların amacı köylerde çalışacak öğretmen önderler yetiştirmekti.

Köy Enstitüleri yasası çıkarken okulların uzun ömürlü olmayacağı da belliydi. Yasanın oylama günü
başta Celal Bayar ve Adnan Menderes olmak üzere daha sonra Demokrat Parti'yi kuracak olan
milletvekilleri TBMM'ne gelmediler. Yasa 278 milletvekilinin oyuyla kabul edildi. Aynı kadro daha sonra
ünlü Toprak Kanunu'nun çıkmasına engel oldu ve Demokrat Parti'yi kurdu. 1954 yılında ise, Demokrat
Parti hükümeti bu güzelim okulları kapattı. Türkiye'nin gettolaşması da Demokrat Parti döneminde
başladı. İşte size Türkiye'nin geri kalmışlığının kısa tarihçesi ve baş sorumlular.

Özdemir İNCE
17 Nisan 2009
Hürriyet Gazetesi
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/11637642.asp?yazarid=72

You might also like