You are on page 1of 22

-A-

ABC : Alüminyum pistonu ve bu pistonun içinde çalıştığı Krom kaplı pirinç silindir
gömleği olan motorlara verilen ad.Bu motorların piston üzerinde sekmanları
yoktur.Silindir gömleğinin üst kısmı alt kısmına göre daha dar olduğundan motoru
soğukken çevirmek daha zordur.Isındığı zaman piston ve gömlek birbirine mükemmel
uyum sağlar.
ABN: Bu motorlarda aynı ABC motorlar gibi olup yalnız silindir gömleği krom yerine nikel
kaplanmıştır.
ABS : bakınız ABS Plastic
ABS Plastic : Acetyl Butyl Stryene:Isı ile şekil verilebilen bir tür plastik
Academy of Model Aeronautics : Kısa adı AMA olan ve Amerika'daki uçan modellerin
kurallarını koyan ve kontrol eden kuruluş.
Acetate : Cellulose Acetate : Isı ile şekil verilebilen bir tür plastik
Adhesive : Yapıştırıcıların genel adı
Adjustable Throttle Limiter : Kısa adı ATL olan ve radyo üzerinde elektronik olarak gaz
servosunun hareket mesafesini ayarlayan özellik
Adjustable Travel Volume : Kısa adı ATV olan ve radyo üzerinde elektronik olarak
servoların her iki yöndeki hareket mesafesinin ayarlanabilmesini sağlayan özellik. EPA
(End Point Adjustment ile aynı)
Adverse Yaw : Aşağı inen aileronun meydana getirdiği sürüklemeden dolayı uçağın uçuş
ekseninden sapmak için gösterdiği eğilim.Az simetrik airfoil yapısı olan kanatlarda daha
belirgindir.Bu etkinin azaltılması için radyo üzerinden elektronik olarak değişken aileron
(Differential Aileron) ayarı yapılarak aileronların yukarı hareketi aşağı hareketine göre
daha fazla olacak şekilde ayarlanır.
Aero Tow : Bir uçağın bir planörü çekerek havalandırması ve havada bırakması.
Aerobatics : Akrobasi. Bir uçağın havada yaptığı gösteri
Aerodynamics : Aerodinamik. Hava yada gazların içerisinde ilerleyen bir cismin
davranışlarını ve etkileşimini inceleyen dal.
Aft : Uçağın arkasına doğru olan
After Run Oil : Uçuş gününün sonunda motorun içine konan ve motorun korozyon
yapmasını engelleyen yağ.Etkili olması için motorun içindeki yakıtın tamamen yakılıp
bitirilmesi gerekir.Bunun için yakıt uçaktan boşaltıldıktan sonra depo boşken motor
çalıştırılıp içinde ve yakıt hatlarında kalan yakıtın bitirilmesi gerekir.
Aileron : Uçağın her iki kanadında olan ve uçağın sağa sola yatmasını sağlayan,birbirine
göre ters yönde çalışan hareketli kanatçık/lar.Kanadın firar kenarındaki hareketli kontrol
yüzeyi.Genelde modelcilerin kafasını karıştıran bir parçadır.Uçağın arkasında dururken
kumanda üzerindeki aileronu kontrol eden kol sağa hareket ettirildiğinde sağ aileron
yukarı doğru sol aileron ise aşağı doğru hareket etmelidir.
Air Brake : Uçağın hızını yavaşlatmak için kullanılan açılır kapanır kapaklar/kanatçıklar
Air Speed : Uçağın havaya göre olan hızı
Airbrush : Kalem şeklinde hava ile çalışan küçük cisimleri boyamak için kullanılan boya

tabancası
Aircraft : Uçma kabiliyeti olan araç. Genel anlamda uçak.Ancak uçabilen her türlü araç
için kullanılır.
Aircraft Plywood : Huş ağacından yapılan kontraplak.Gerçek uçakların yapımında da
kullanılır.Bir hayli serttir.
Airfoil : Uçağın kanadının kesit şekli.Uçağın uçuş karakteristiğini belirleyen etmenlerden
biridir.Kaldırma kuvvetinin oluşmasını sağlayan kanat kesit

profili

Almost-Ready-To-Fly : Kısa adı ARF olan ve inşaası bitmiş sadece kanatların,motorun


ve kumandanın gövdeye takılıp, ayarlanarak uçurulacak uçak.Fabrikasyon yapılmış
neredeyse uçmaya hazır model .Modelci sadece gövdenin ana parçalarını
birleştirir,radyoyu ve, motoru takar.
AM - bakınız Amplitude Modulation
AMA - bakınız Academy of Model Aeronautics
Amphibian : Karaya ve suya iniş kalkış yapabilen hava aracı
Amplitude Modulation : Kısa adı AM olan Türkçe Orta Dalga dediğimiz gönderilecek
radyo sinyalinin radyo dalgasının genliği değiştirilerek gönderildiği yayın şekli
Angle of Attack : Hücum açısı.Uçağın kanadının hava içersinde ileri doğru hareket
ederken uçağın uçuş eksenine göre sahip olduğu açı. Bu açı eğer uçağın airfoilinin sahip
olduğu angel of attack açısının üzerine çıkarsa kanadın kaldırma kuvveti ortadan kalkar

ve uçak düşmeye başlar

Angle of Incidence : Uçağın kanadının ekseni ile uçağın gövdesinin ekseni arasındaki
açı.Eğer uçağın kanadının hücum kenarı uçağın gövde ekseninden yukarı doğru ise pozitif
incidence yok aşağı doğru ise negatif incidence denir.
Anhedral : Dihedralin tersi.Kanat uçlarının kanat ortasına göre aşağıda olması.

Antenna : Anten
Area : Alan
ARF - bakınız Almost-Ready-To-Fly
Aspect Ratio : Uçağın kanat boyunun kanat genişliğine olan oranı.Planörlerde bu oran
sport model uçaklara göre çok daha büyüktür.
ATL - bakınız Adjustable Throttle Limiter

ATV - bakınız Adjustable Travel Volume

Auto Rotation : Helikopterlerde havada motorun durması sonucu helikopterin düşmesini


engellemek için kullanılan metod.Pallerin açısını ters (negatif) yönde çevirilir. Böylece
helikopter yere doğru hareket ederken palleri yalayarak geçen hava pallerin dönüşünü
sağlar. Pallerin dönüşü devam ederken helikopter yere değme noktasında pallerin açısını
tekrar pozitif duruma çevirilerek kaldırma kuvveti oluşturulur ve helikopterin yere
emniyetli iniş yapması sağlanır.
Average Chord : Kanat alanının kanat boyuna bölünerek bulunan kanat genişliği
Axis : Eksen
-B-

Backlash : Ayarı bozuk dişli yada gevşek dişliler için kullanılan terim
Ball Bearing : Rulman yatak

Ball Link : Pushrod uçuna bağlanan küresel mafsallı kol

Ball Race : Bir rulman tipinin iç ve dış yataklarına verilen isim


Ballast : Uçağın dengesini ayarlamak için konan ağırlık
Balloon : Balon
Balsa Wood : Balsa ağaç.Modelcilikte en çok kullanılan hafif sağlam işlemesi kolay ağaç.
Band : Ferkans genişliği
Bank : Sağa veya sola yatış yapan uçağın bir kanat ucunun diğer kanat ucuna gör
yukarıda olduğu durum.
Barn Door Aileron : Aileronların kanat boyunca olmayıp kanat ucunda olduğu

tip.Genellikle scale uçaklarda kullanılır.


Barrel Roll : 360 derecelik bir tam tono dönüş
Battery : Batarya, pil
Battery Charger : batarya ,pil şarj cihazı
Battery Eliminator Circuitry : Kısa olarak BEC denir.Elektrikli modellerde alıcı ve
servolar gerekli olan elektrik akımını motorla birlikte aynı bataryadan alır.Ancak
bataryanın gücü azaldıkça voltaj düşüşü yapar.Eğer batarya tamamen biterse uçağı
havada kontrol edecek güç kalmayacaktır.Bu durumu engellemek için uçağın hız kontrol
devresi batarya gücü kritik değere düştüğünde motor giden akımı keser ve tüm elektrik
akımını sadece alıcı ve servolara verir.Böylece uçak bu kalan güç ile yere indirilir.İşte hız
kontrol ünitesinin bu özelliğine BEC denir.
Beam Mount : İki paralel tahta takozun firewalldan uzanarak motora yataklık yaptığı
bağlantı şekli.Genellikle profil uçaklarda kullanılır.
Bearing : Bilya,rulman yatak
BEC : bakınız Battery Eliminator Circuitry
Bellcrank : Hareketin yönünü ve gücünü değiştiren ,bir noktadan yataklandırılmış parça

Bind : Pushrotlardaki aşırı sürtünme nedeniyle hareket azlığı,iki malzemenin etrafını


esnek bir malzeme ile sararak sabitlemek.
Biplane : Çift kanatlı uçak.
Blimp : İçi havadan daha hafif helyum gibi gazla doldurulmuş ancak zeplin gibi iç iskeleti
olmayan hava aracı.
Blind Nut : Bir çeşit somun.Genellikle tahta yüzeylerde kullanılır. Somunun dişleri

tahtaya saplandığı için dönmez ve sabit kalır.


Boom : Bir parçayı diğerine bağlayan kiriş yada boru
Boring holes in the sky : Model uçakla önceden bir plan yapmadan havada rastgele uçuş
ve akrobasi yapmak.
Boundary Layer : Hava içersinde hareket eden bir cismin yüzeyini kaplayan hava
tabakası/filmi
Bow : Uzun ağaç damarının içindeki kavis
Bracing Wires : Eski tip uçaklarda gövdeyi,kanatları ve iniş takımlarını desteklemek için

kullanılan kablolar.
Buddy Box : Öğrenci ile öğretmen pilotun kumandasının bir ara kablo ile birbirine
bağlanarak ,öğrencinin bağımsız uçtuğu ancak
bir problem olduğunda öğretmen pilotun bir sviç yardımı ile kontrolü kendi kumandasına
aldığı sistem.
Bulkhead : bakınız Former
Bungee : Planörleri yada kalkış hızı yüksek motorlu modelleri fırlatmak için kullanılan
lastik ip
Butterfly : bakınız Crow
-C-

CA : bakınız Cyanoacrylate
CA Hinge : Üzeri kumaş gibi bir malzeme ile kaplı plastik menteşe.Cyanoacrylate ile

yapıştırılır.
Cabane : Kanadı gövdesinbin üzerinde olan bir uçağın kanadını gövdesine bağlayan
metal yada ahşap destek
Cabin : bakınız Cockpit
Cabin Wing : Kanadı hemen kokpitin üzerinde olan uçak
Camber :Airfoilin kavisli kısmı
Canard :Yükseliş dümeni önde olan uçak.
Cantilever : İp yada direkle desteği olmayan kendi lonjoronun desteği ile duran kanat
Cap Strip : Kanadın inşaasında airfoillerin üzerine ve altına yapıştırılan ve kaplama için
destek sağlayan geniş ve düz ahşap parça
Carbon Fiber : Karbon fiber
Carburetor : Motorun üzerinde yakıt ve havanın karışımını kontrol ederek motorun
devrini ayarlayan parça.Üzerindeki iğne valflerle
motorun rölanti ve tam gaz ayarları yapılır.Servoya bağlı kelebek valf ilede motorun
rölanti ve tam gaz arasındaki devirleri
dolayısıyle uçağın hızı ayarlanır.
Cement : Model uçaklarda kullanılan yapıştırıcı.epoxy

Center of Gravity: Uçağın ağırlık merkezi.Planlarda yandaki gibi gösterilir.


Center of Lift :Kanadın üzerinde kaldırma kuvvetinin toplamının olduğu yer
Center of Pressure : Bir gövde üzerine tüm aerodinamik kuvvetlerin etki ettiği yer
Center Section : Kanadın merkez kısmı
CFM : See Cubic Feet per Minute
CG : See Center of Gravity
Chandelle : Tırmanarak 180 derecelik dönüş
Channel : Radyonun bir kanalı
Channel Mixing : Elektronik yada mekanik olarak radyonun iki kanalının karıştırılarak
kullanılması.Örneğin Elevonlar,flaperonlar
Charge Jack : Şarj jakı
Charger : See Battery Charger
Chicken Stick : Pervaneden çevirerek motoru çalıştırmak için kullanılan üzeri lastik kaplı

tahta çubuk.
Choke : Karbüratörağzını kapatıp,motoru elle çevirerek karbüratöre yakıt emdirmek
Chopper : See Helicopter

Chord : Kanadın genişliği


Chord Line : Hücum kenarından firar kenarına uzanan hat.
Circuit : Uçuş sahası üzerinde dikdörtgen şeklindeki uçuş paterni
Clevis : Pushrodu kontrol koluna bağlayan parça.Metal yada plastik olabilir.

Clunk : Yakıt tankının içindeki esnek hortumun ucundaki ağırlık


Cockpit : Pilot kabini
Collet : Matkap yada dremel tool gibi aletlerin ucunda bitlrin tutturulmasına yarayan alet
Composite : Fiberglass yada karbonfiber ile epoksi karışımı yapılan çok hafif ve sağlam
malzeme
Computer Radio : Mikro işlemcisi olan radyo.Dijital radyo.
Constant Chord : Kanat genişliği heryerde aynı olan

kanat
Contest Balsa : Bir cubic foot hacmi 4-6 pound ağırlığı arasında olan balsa
Contra-Piston : Dizel model motorlarının üstündeki ayarlanabilir hareketi piston
Control Horn : Kontrol boynuzu.Hareketli kanatçıklara herketi ileten pushrodların

bağlandığı kol/boynuz.
Control Line : Bir tel yardımı ile uçurulan ve sürekli pilotun etrafında dönerek uçan
uçak.Tel kontrollü uçak.
Control Surface : Uçağı yönlendirmek için kullanılan hareketli kontrol parçaları.
Control Throw : Kontrol yüzeyinin aşağı ve yukarı hareket ettiği mesafe
Conventional Landing Gear : Ana iniş takımının Cg merkeziden ileride ve yön tekerinin
kuyrukta olan model.Bek tekerli model.
Covering : Uçağın kaplaması
Cowl : Uçağının motorunun içinde bulunduğu kaplama kısmı.
Crab : bakınız Slip
Cross Wind : Uçağın uçuş yönüne göre yandan esen rüzgar
Crow : Flaplar indirildiğinde aynı zamanda aileroların yükseltildiği ayar.Bu ayar uçağa iniş
süratini düşürdüğü için,kanat uçlarında washout oluşturarak tipstallı engellediği ve
kanadın merkezinda daha çok kaldırma kuvveti sağladığı için uçağın daha düşük süratte
uçuş imkanı sağlar.
Crutch : Ana yapının ayarlanmasında kullanılan yardımcı yapı
Crystal : Frekans ayalamak için kullanılan kuarts elktronik devre elemanı.Kristal
Cubic Feet per Minute : Bir objeden akan dakikadaki cubic feed lik gaz yada sıvı miktarı
Cup : Ağacı damarının çapraz yönüne olan
Cure : Kimyasal süreç.İki farklı türde yapıştırıcı maddenin karıştırıldığında meydana gelen
kimyasal reaksiyonla sertleşmesi,kuruması
Cyanoacrylate : Süper yapıştırıcı,Japon yapıştırıcı,Hızla kuruyan etkili akrilik esaslı
yapıştırıcı
-D-

Dead Stick :Havada motoru durmuş olan uçağın durumu


Decal : Uçağın gövdesine yapıştırılan çıkartmalar
Decalage : Kanat ile yatay stabilize eksenleri arasındaki açı farkı
Decking : Gövdenin üst tarafındaki kaplama
Delta Wing : Delta kanat
Dethermalizer : açğın trimini bozarak inmesini sağlayan düzenek.genellikle serbest
uçuşta kullanılır.
Die Cut : Uçak inşaasında kullanılan parçaların pres yapılarak keskin kalıplarla kesilmesi
Diesel Engine : Dizel motor
Differential : Bi hareketli yüzeyin hareket ettiği yönlerden birinin diğerine göre fazla
olması
Digital : Dijital,sayısal
Dihedral : Uçağın kanadının " V " şeklindeki açısı.Ne kadar büyük olursa uçak havada
okadar dengeli olur.Bu arada açı büyüdükçe
yön dümeninin roll ve yaw eksenlerine olan etkisi artar.Bu yüzden bazı trainerlerde ve

planörlerde aileron yoktur.


Ding : Uçak üzerindeki küçük delik yada çukurlar.Özellikle pervane üzerinde varsa
pervane kesinlikle değiştirilmelidir.
Dirigible : Zeplin
Disk Area : Disk alanı. Helikopter pallerinin dönerken süpürdüğü alan
Disk Loading : Disk alnını taşımak zorunda olduğu ağırlık
Dolly : Çok hafif olan uçaklarda kullanılan ve uçak yerden kesildikten sonra uçaktan
ayrılan iniş takımı
Dope : Selüloz bazlı kağıt yada kumaş kaplı uçakları boyamakta kullanılan boya.
Dorsal Fin : Dikey stabilizerin hücum kenarına eklenen ve yaw ekseninde daha dengeli
olmasını sağlayan ilave küçük parça
Double Glue : Bir yapıştırma metodudur.Balsanın uç kısmı bir yere yapıştırılacaksa önce
bir miktar yapıştırıcı sürülür ve beklenir.Balsa bu yapıştırıcıyı emer.Daha sonra az bir
miktar daha yapıştırıcı sürülerek iki yüzey birleştirilir.Böylece daha sağlam yapıştırma
olur.
Doubler : Uçak imalatı sırasında bir bölgenin daha sağlam olması için üst üste iki
parçanın yapıştırılması.
Dowel : Yuvarlak çubuk şeklinde tahta,metal yada plastik parça.Genellikle tahta olur.
Down Thrust : Motorun ekseninin uçağın eksenine göre aşağı doğru olması.Değişik
süratlerde uçarken uçağın triminin değişmemesini sağlar.
Down Wash : Bir kanadı yada objeyi terk eden hava akışının açısının değişmesi
Down Wind : Uçağın rüzgara karşı uçması
Drag : Uçağın havada hareket ederken gövdesinin oluşturduğu sürükleme,tutuş
Dry Fit : Yapıştırılacak iki parçanın yapıştırıcı sürülmeden yerlerine uyup uymadığının
takılarak kontrolü
Dual Rate : Radyo vericisinin üzerinden herhangi bir kanalın hareket mesafesinin
azaltılıp arttırıldığı ayar.Yüksek ve düşük oranlarda ayar yapılır.Örneğin yüksek ayarda bir
servo 60 derece dönüş yaparken düşük ayarda bu oran 30 dereceye düşürülebilir.Böylece
uçağın hassasiyeti değiştirilebilir.Bir sviç yardımı ile uçuş sırasında bu oranlar devreye
sokulup çıkartılır.
Ducted Fan : Bir motor ve buna bağlı çok palli pervanenin bir tüp içersinde çalıştığı
sistem.Jet motor sistemine benzer.Motorun tahrikiyle pervane emdiği havayı arkaya

doğru basar:böylece bir itme kuvveti oluşur.


Dutch Roll : Genellikle dikey stabilizerin yetersiz yüzey alanından dolayı tono atarken
uçağın burnunun daireler çizerek tono atması
-E-

Electric Motor : Elektrik motoru


Electric Motor Controller : Gaz kolunun olduğu kanala bağlı olarak çalışan ve elektronik
olarak elektrik motorunun devrini kontrol eden cihaz
Electric Starter : Benzinli motorları çalıştırmak için kullanılan elektrik motorlu çalıştırıcı.

Elevator : Uçağın yükselip alçalışını kontrol eden hareketi parça.Yükseliş dümeni.


Elevons : Ayrı ayrı aileronu ve elevatörü olmayan uçaklarda her ikisinin işini yapan
hareketli yüzey.
Empennage : Bir uçağın kuyruk yüzeyi.
End Point Adjustment : bakınız Adjustable Travel Volume
Engine : Uçağın içten yanmalı motoru

Engine Mount : Motor yatağı


Epoxy : İki ayrı tipte malzemenin eşit olarak karıştırılarak yapılan ve genelde uçak
üzerinde büyük kuvvetlere maruz kalan yerlerde
kullanılan çeşidine göre 6 ila 30 dakika rasında kuruyan yapıştırıcı.

Escapement : Eskiden model uçaklarda kullanılan elektro mekanik hareket sağlayan


parça.Günümüzde bunun yerine servolar kullanılmaktadır.
Exhaust : İçten yanmalı motorlarda yanmış gazları,yağın ve diğer maddelerin motordan
dışarı atılması.
Exhaust System : İçten yanmalı motorlarda yanmış gazları,yağın ve diğer maddelerin
motordan dışarı atan sistem.Motoru daha sessiz yapar ve motor performansını arttırır.
Expanded Scale Voltmeter : ESV. Voltmetre.Uçağın yada vericinin üzerindeki pillerin
durumunu gösteren cihaz.
Exponential : Normalde radyo vericisindeki kontrol çubuklarından birisi hareket
ettirildiğinde buna bağlı servoda çubuğun hareketine doğrusal oranda hareket eder.Ancak
exponentional ayarı ile bu hareket doğrusal oran yerine pozitif yada negatif yönde
değişken oranlarda değiştirilebilir.Bu işleme yarayan elektronik ayar.
EZ Connector : Servo koluna yada kontrol horn'a pushrodu yada kabloyu bağlamak için

kullanılan bir parça.


-F-

FAI : bakınız Federation Aeronautique Internationale


FAI Fuel : İçersinde nitrometan bulunmayan model uçak yakıtı.(glow fuel)
Failsafe : Bilgisayar destekli radyolarda kullanılan ve alıcı sinyal alamadığı zaman uçağı
daha aza hasarla indirmek için servoları önceden belirlenmiş pozisyona getiren sistem.
Fairing : Uçağın sürüklemesini azaltmak için bazı yüzeylerinin
şekillendirilmesi,yuvarlatılması.
Fast Charger : Hızlı şarj eden cihaz.
Feather : Bir parçanın köşelerini zımparalayarak başka bir parçanın içerisine hassas bir
şekilde girmesini sağlamak.
Feather Receiver : Çok küçük ve hafif alıcı.Genellikle Park flayerlarda
kullanılı.Mesafeleri kısadır.
Federation Aeronautique Internationale : FAI. Avrupadaki uçam modellerin
kuarllarını kyan ve kontrol eden kuruluş.
Fiberglass : Fiberglass
Fiberglass Cloth : Fiberglas kumaş.

Field Box : Uçuş ekipmanlarının konulduğu çanta.


Field Charger : 12 volt elektrik kullanarak uçuş sahasında bataryaları doldurmaya
yarayan cihaz.
Figure 9 : Yere doğru dalışla son bulan loop
Fillet : Uçak inşaasında kullanılan dolgu malzemesi
Fin : bakınız Vertical Stabilizer
Final Approach : İniş için son yaklaşma .İniş paterninin pisti karşıladıktan sonraki son
ayağı.
Finish : Uçağın inşaası bittikten sonra kaplanması , boyanması ve işaretlenmesi
Firewall : Motorun bağlı olduğu uçağın burun kısmındaki tahta parça.
Flame Out : Uçağın motorunun uçuş sırasında yakıt bitmesi yada pilotun motoru
durdurması haricinde durması
Flap : Uçağın kanadı üzerinde bulunan ve açıldığında daha fazla kaldırma kuvveti
sağlayan kanatçıklar.Aileronların aksine her ikiside aynı yönde hareket eder.
Flaperon : Aileronların elektronik yada mekanik olarak hem aileron hemde flap olarak
kullanılması.
Flare : Uçak inişe yaklaşırken uçağın yumuşakça yere konması için yükseliş dümenine
biraz fazla kumanda verildiği durum.Uçağın inişten önce burnunu biraz yukarıda
kaldırarak süratinin azalması ve düzgünce inmesi.
Flick Roll : bakınız Snap Roll
Flight Box - bakınız Field Box
Flight Line : Uçuş hattı
Flight Pack : Uçağın üzerine monte edilmiş radyo ekipmanları.Alıcı,servo,pil,On/Off
switch'i vb.
Flight Simulator : Radyo kontrollü model uçak simülatörü.Bilgisayar üzerinde kumanda
ile uçuş eğitimi yapılan sistem.
Flight Surface : Uçağın üzerindeki kaldırma kuvvetini ve uçağın kontrolünü sağlayan
yüzey.
Floats : Uçağı suya iniş kalkışını sağlayan ve iniş takımlarına takılan parçalar.
Flood : Motorun içine çok fazla yakıt giderek motoru hidroliki olarak kilitlemesi
Flutter : Uçak havada uçarken genelikle pusrodların bağlantılarındaki boşluklardan
kaynaklanan ve bir vızıltı şeklinde kendini belli eden ses.
Pushrodlardaki boşluklardan dolayı kontrol yüzeyleri havada titrer.Bu titreşim sonucu
kontrol yüzeyi bir süre sonra kopar ve sonuç uçağın yere çakılmasıdır.Bu yüzden uçak
havada uçarken böyle bir ses duyulursa hemen indirilip hareketli yüzeyler kontrol
edilmelidir.
Flying Boat : Kabuk çeklinde gövdesi olan ve suya inip kalkan uçan araç.
Flying Stabilizer : İki parça yerine tek parçadan oluşan ve komple hareket eden
elevatör.
Flying Wing : Gövdesi ve kuyruğu olamayan sadece kanattan oluşan uçan araç.Uçan
kanat.
Flying Wire : bakınız Bracing Wires
FM : bakınız Frequency Modulation
Fold : Uçağın havada kanadıın katlanması.
Fore : Uçağın önüne doğru.
Former : Uçakinşaasıda iki yan gövdenin arasına konan parça.
Forward Swept Wing : Kanat uçlarının kanadın ortasından daha ileride olduğu kanat

şekli.
Four Stroke Engine : Dört zamanlı motor.
Free Flight : Serbest uçuş.Radyo kunotrolsüz uçuş.
Frequency : bakınız Radio Frequency
Frequency Control : Frekans kontrolü.Uçuşa başlamadan önce aynı frekansta radyosu
olan başaka modelcinin olup olmadığını kontrol etmek.
Frequency Modulation : Gönderilecek radyo sinyalinin radyo dalgasının frekansının
değiştirilerek gönderilmesi.
Frequency Monitor : Aktif olan radyo frekanslarını gösteren cihaz.
Frize Aileron : Aileronun menteşelerinin hücum kenarına değilde daha arkaya doğru
takılarak yataklandırılan aileron tipi.Bu tipte aileronun hücum kenarı hava akımının içine
doğru hareket eder.Adverse yaw a ters etki eder.
Fuel Line : Yakıt hattı.
Fuel Proof : Yakıt geçirmez yakıttan etkilenmez.
Fuel Pump : Yakıt pompası
Fuel Tank : Yakıt tankı
Fuselage : Uçağın gövdesi
-G-

Gain : Gyronun hassasiyetini ayarlar.Gyronun üzerinde yada vericinin üzerinden


yapılabilir.
Geodetic : Kafes şekline benzeyen ,yapımı zor fakat sağlam ve hafif uçak inşası.
Glide : Herhangi bir itme yada çekme gücü olmadan uçuşu devam ettirmek.Planör gibi
uçak.
Glider : Planör
Glitch : Bir an oluşan radyo arızası.
Glow Engine : Glow fuel yakıt olarak kullanan,üzerinde glow plug bulunan yarı dizel
diyebileceğimiz dizel tekniği ile çalışan motor.
Glow Fuel : Glow motor yakıtı.Temel olarak metanol (metilalkol) ve hintyağı
karışımından oluşan yakıt.İçersine ğüç artırıcı ve rölantiyi düzenleyici olarak nitro metan
ilave edilebilr.Ayrıca motor temizleyici deterjanlar ve katkılarda konulabilir.
Glow Head : Buji ile silindir kapağının bütünleşik olduğu silindir kapağı.genellikle Cox
1/2 A gibi motorlarda kullanılır.Bu motorların büyüklüğü 0.10 inçküpün altındadır.

Glow Igniter : Bir batarya ve klips ten oluşan bujiye bağlanan buji ısıtıcısı.

Glow Plug : Bir çeşit buji.


Glow Starter : See Glow Igniter
Glue : See Adhesive

Grommet : Servo bağlantısında kullanılan lastikten titreşim önleyici parça.


Ground Effect :Yeryüzüne yakın uçan bir cismin havayı sıkıştırarak oluşturduğu yoğun
yastıklamanın uçan cismin uçuş dinamiğinde oluşturduğu değişim
Ground Loop : Kalkış sırasında uçağın kontrolünün kaybedilmesi nedeniyle pistte
devrilmesi
Ground Speed : Uçağın yeryüzüne göre olan hızıdır.Aerodinamik açıdan önemli değildir.
Gusset : İki parçanın birleştiği yerde kullanılan genellikle üçgen kontraplaktan yapılmış
destek
Gyro : Bağlı olduğu eksendeki bizim kontrolümüz dışındaki sapmaları kontrol ederek
bizim kontrolümüz dışında servoya ikaz göndererek uçuşun düzgün olmasını sağlayan
cihaz.Genellikle helikopterlerin kuyruk rotorlarının kontrolü için kullanılır.

-H-
Half Rib : Yarım rib.Yarım airfoil.
Hand Launch : Uçağın elle havaya atılarak uçuşa başlaması
Hardware : Uçağın ana gövde parçası olmayıp da uçak üzerinde kullanılan,
Vida;cleavis,pushrod,somun,kontrol kolu , pul vb. malzemeler.
Header : Motora tuned pipe yada tuned muffler bağlamak için kullanılan ara parça.
Header Tank : Motorla ana yakıt tankının arasına konan ve uçuş süresince devamlı dolu
olan ve genellikle hava kabarcıklarını engellemek amacı ile kullanılan ara yakıt tankı.
Heading : Uçuşun yönü
Heading Hold : Helikopterde gyronun helikpoterin yönünü sabit tutan ayar. Rate tür
gyrolarda helikopterin dönüşü engellenir.Ancak bu tipte gyro seçilen yönde sapma olsa
bile helikpoteri o yöne tekrar döndürür.
Helicopter : Helikopter
Hesitation Roll : Peryodik aralarla önceden planlanarak yapılan tono
High Rate : bakınız Dual Rate
High Wing : bakınız Cabin Wing
High-Lift Device : Uçağın üzerine monte edilen ve uçağı düşük süratlerde uçabilmesini
sağlayan parça.
High-Lift Wing : Klasik kanatlara göre daha fazla kaldırma kuvveti oluşturan ve
genellikle yük taşımak için kullanılan uçaklardaki kanat.
High-Speed Needle : bakınız Needle Valve
Hinge : Menteşe.Uçağın hareketli yüzeylerinde kullanılan menteşe.Değişik şekil ve
ebatlarda olabilir.
Hinge Point : Bir kanaldan çok deliğe takılan menteşe türü
Hit : bakınız Glitch
Horizontal Stabilizer : Yükseliş dümeninin sabit olan kısmı.Yatay stabilizer
Horn : bakınız Control Horn
Hover : Uçan cismin havada sağa sola gitmeden asılı kalması.Bir noktada sabit kalması
Hydraulic Lock : Motorun içine fazla yakıt girmesinden dolayı yakıtın piston ile yanma
odası arasında sıkışıp motorun dönüşünü engellemesi.Eğer motor çevrilmekte ısrar
edilirse piston kolu kırılabilir.

-I-
Idle : Motorun rölantide çalışması,Boşta çalışması.Motorun kendi kendine çalışırken
inebildiği en düşük devir
IMAA : International Miniature Aircraft Association Uluslararası Minyatür/Küçük Uçan
Araçlar Birliği
IMAC : International Miniature Aerobatic Club Uluslararası Minyatür/Küçük Uçan
Araçlar Akrobasi Klübü
Idle Needle : bakınız Needle Valve
Immelman : Birinci Dünya savaşı sırasında Max Immelman tarafından geliştirilen yarım
taklanın ardından yarım tono ile tekrar düz uçuşa geçilen hareket.
Impound : bakınız Transmitter Impound
Incidence : bakınız Angle of Incidence
Incidence Meter : Kanatların ve helikpoter pallerinin incidence açısını ölçen alet.

Instability : Uçağın pilotun kontrolü dışında kendi kendine dengesiz bir biçimde
hareketler yapması
Inverted : Ters uçuş

-J-
Japanese Tissue : Küçük uçakları kaplamak için kullanılan çok hafif kağıt kaplama
Jedelsky Wing : İki tahata parçanın birbirine eklenerek ve üst kısımlarının boydan boya
zımparalanarak airfoil şekli verilerek yapılan kanat.
Jig : Bir gövde yada kanadın inşaası sırasında kullanılan o iş için yapılmış ayarlı
kalıp/kalıplar ve yardımcı parçalar.

-K-
Kit : Modelin parçalarının kesiminin yapılmış ve inşaanın tamamlanması için gerekli olan
parçaların,planın bulunduğu kutu.Pilot bu malzemeleri kullanarak uçağını inşaa eder.
Knife-Edge Flight : Ucağın yana 90 derece dönerek yan olarak uçması. Kılıç uçuşu.
-L-

L-Bend : Pushrod olarak kullanılan telin servo koluna yada kontrol horna bağlamak
amacıyla ucunun 90 derece bükülmesi
Laminar Flow : Uçuş sırasında uçağın kanadının,gövdesinin yada diğer aksamının
konturunun üzerinden akan havanın düzgün ve kesintisiz olarak akması
Laminate : İki plakanın birbirine yağpıştırılması.Kontraplaklar laminated malzemelerdir.
Landing : Uçağın inişi
Landing Gear : Uçağın ana iniş takımları
Landing Skid : Uçan cisimlerin iniş ve kalkışında kullanılan ancak üzerinde tekerlek
bulunmayan iniş takımları.Örneğin helikopter.
Landing Wire : bakınız Bracing Wires
Laser Cut : Laser ışını ile kesilmiş
LE : bakınız Leading Edge
Leading Edge : Kanadın havayı yaran ilk kısmı.Hücum kenarı
Lean : Motorun fakir çalışması.Motora yeterli yakıt gitmemesi.Bunun sonucunda
yağlamave soğutma azlığından motor zarar görür.
LG : bakınız Landing Gear
Lift : Kanatlarda oluşan kaldırma kuvveti.Uçağı havada tutan kuvvet.
Lift to Drag Ratio : Kaldırma kuvvetini sürtünmeye oranı
Lifting Body : Kanatları olmadan gövdesi aerodinamik olarak dizayn edilmiş uçan
araç.Gövdesinin sağladığı kaldırma kuvveti ile uçan araç.
Lite Ply : Kavak ağacından yapılmış hafif kontraplak.
Lithium Battery : Lityum içeren yüksek kapasiteli çok hafif DC akım veren yeniden
doldurulabilir batarya
Longeron : Kanatta yada gövdede yükü taşıyan ana kiriş.
Loop : Uçağın takla atması
Low Rate : bakınız Dual Rate
Low Wing : Alttan kanatlı uçak
-M-

Main Gear : Ana iniş takımı


Maintenance Charge : bakınız Trickle Charge
Markings : Uçağın milliyetini belirten işaretlerin yada uçağın dışına yapıştırılan tüm
işaretler,süslemeler.
Methanol : Metanol,metilalkol.Model uçak yakıtının ana maddesi.Zehirli olup içildiğinde
öldürücüdür ve gözleri kör eder.
Micro-Balloon : Cam yada fenolik maddeden oluşan mikroskobik boncuk.Epoksi yada
diğer yapıştırıcıların içinde olup zımparalanabilir bir maddedir.Dolgu görevide yapar.
Microfilm : Okaliptus yağı, amilasetat, nitroselüloz ve hint yağı karışımın su üzerine
dökülerek yapılan çok ince ve şeffaf kaplama.Genellikle küçük çok hafif model uçakların
kaplanmasında kullanılır.
Mid-Air : İki yada daha çok uçağın havada çarpışması.
Mid-Range : Motorun tam gaz ile rölantisi arasındaki ayarı.
Mid-Wing : Kanadın uçuş ekseninin üzerinde yada çok yakınında olması.Ortadan kanatlı
uçak.
Miles Per Hour : Bir saate alınan mil
Mix : bakınız Channel Mixing
Mixture : Motora giren yakıt hava karışımının oranı.Bu oaranı karbüratör ayarlar.
Model Airplane Glue : bakınız Cement
Moment Arm : Moment kolu.Ağırlık merkezi ile uygulanan kuvvetin arasındaki
mesafe.Örneğin elevatörün menteşelerinin olduğu nokta ile uçağın ağırlık merkezinin
arasındaki mesafe moment kolunu oluşturur
Mono-Line : Tek eksende uçan tel kontrollü uçak
Monocoque: Bir inşaa şekli.(Konstrüksiyon) . Uçağın gövdesinin kaplama kısmının gelen
yükleri absorbe ettiği tip.
Monokote : Top Flite firmasının ürettiği kaplama malzemesi.Isı ile yapışan ve şekil alan
model uçak plastik kaplama malzemesi.
Monoplane : Tek kanatlı uçak.
Motor Bearer : bakınız Engine Mount
Motor Stick : Lastik motorlu uçaklarda pervanenin bağlandığı mil.
MPH : bakınız Miles Per Hour
Muffled Tuned Pipe : bakınız Tuned Muffler
Muffler : Susturucu,eksoz.
Muffler Pressure : Eksoz basıncı
Mush : Uçağın uçarken pilotun kontrolüne cevap vermemesi.Daha çok uçak stola
yaklaştığında olur.
Music Wire: Model uçaklarda kullanılan çeşitli çapta ve uzunluktaki çelik tel.(iniş
takımları,pusrodlar,tork k
-N-
NACA : National Advisory Committee for Aeronautics. NACA NASA adını almıştır.

Nacelle : Motorun monte edildiği podtur.Genellikle çok motorlu uçaklarda olur.

NASA : National Air and Space Administration Amerikan Ulusal Havcılık ve Uzay Dairesi

Needle Valve : İğne valf.Yakıt akışının ayarı için kullanılır.Elle ayarlanan türü ve
tornavida başlı olanları vardır.Genellikle yüksek hız ve rölanti ayarı için kullanılır.

Nitromethane : Nitrometan.Model uçak yakıtına ilave edilen madde.Motor gücünü


arttırır ve rölantiyi düzenler.

Nose : Uçağın burun kısmı

Nose Cone : bakınız Spinner

Nose Gear : Burun tekeri,Burun iniş takımı

NyRod : İç içe iki naylon tüpten oluşan pushrod.

-O-
Oleo Leg : Şok emici iniş takımı dikmesi
-P-

Parasitic Drag : Uçağın dışına monte edilmiş ekipmanın oluşturduğu sürükleme


Parasol Aircraft : Gövdesi kanada bir trapez yardımı ile takılı uçak tipi.
Payload : Uçağın üzerinde extra olarak eklenmiş ağırlık.
PCM : bakınız Pulse Code Modulation
Peak : Şarj olan bataryanın ulaştığı maksimum şarj noktası.
Peak Detection Charger : Pilin şarj sonunda ulaştığı maksimum noktada şarjı kesen
şarj cihazı
Piano Wire : bakınız Music Wire
Pitch : 1. Uçağın yükseldiği yada alçaldığı eksen
2. Pervanenein bir devirde aldığı yol.
3. Helikopterde pallerin açısı
Planform : Uçuş yüzeyinin şekli.
Planking : Şerit halindeki malzemenin bir başka yapının dış yüzeyinin şeklini oluşturmak
için yan yana bir kalıp üzerine yapıştırılarak kavisli şeklin oluşturulması.Örneğin uçağın
gövdesi,Nacellenin yapılışı.
Plywood : Kontraplak.
Polyhedral:Açılı olarak birbirine yapıştırılmış birkaç parçadan oluşan

kanat.
Pontoon : bakınız Floats
Power Panel : 12 voltluk akü gücünü startere,yakıt pompasına ve buji ısıtıcısına dağıtan

elektronik cihaz.
PPM : bakınız Frequency Modulation
Pre-Flight Inspection : Uçuş öncesi yapılan ön kontrol.Uçağın tüm kontrol
yüzeyleri,hareketli parçaları,pervane,spinner,iniş takımı,pushrodlar vb malzemelerin
kontrolü yapılır.
Pressure Feed : Eksoz gazının basıncı ile yakıt tankını tazyikleyerek yakıtın karbüratöre
gitmesini sağlayan sistem.
Profile Fuselage : Profil gövde.Tek parçadan oluşan gövde.
Prop Wash : Pervane arkasındaki hava akışı.Pervane tarafından uçağın gövdesine
yönlendirilen hava akımı.
Propeller : Pervane
Propeller Balancer : Pervanenin balansını kontrol etmek için kullanılan

araç
Propeller Nut : Pervaneyi motora sıkılayan somun.
Propeller Washer : Pervane somununun altına konan ve somunun yükünü pervaneye
dağıtan pul.
Proportional : Orantılı radyo sistemi.Radyo üzerindeki kolu ne kadar hareket ettirirseniz
servoda o kadar hareket eder.
Pull-Pull: Pusrod yerine birbirine paralel iki kablo ile hareketin iletildiği sistem.Pozitif bir
kontrol sağlar.
Pulse Code Modulation : Radyo sinyalinin kodlanarak gönderildiği ve bu kodun alıcı
tarafından çözüldüğü FM radyo sistemi.Dışarıdan gelen karıştırmaya karşı güvenli olduğu
için daha emniyetli bir uçuş sağlar.
Pulse Jet : Kompresör ve türbin kısmı olmayan jet motoru.
Push-Pull : Pul pul sisteme benzeyen yanlız esnek kabloların yerine pushrotların
kullanılıdğı sisitem.
Pusher : Motoru uçağın arkasında olan uçak.
Pushrod : Uçağın hareketli yüzeylerine servodan aldığı hareketi ileten çubuklar.
Pylon : 1.Parasol uçakta kanadı gövdeye bağlayan trapez aksam.
2. Yarışmada uçağın döüneceği noktayı belirlemek için konan işaret.
Pylon Racer: Dikili iki direk arasında dönerek uçmak için dizayn edilmiş çok süratli uçan
yarış uçağı.

-Q-
Quadruplane: Dört kanadı olan uçak.
Quarter-Grain: Balsanın maksimum sert olan kısmından kesilmiş balsa ağaç.

-R-

Radial Engine: Silindirleri krankın etrafında dairesel şekilde yerleştirilmiş motor.


Radial Engine Mount: Motoru direk olarak firewalla bağlamak için kullanılan motorun
arka kısmına monteli bağlantı şekli.
Radio Control: Radyo kontrol.
Radio Frequency: Radyo ferkansı
Ram Jet : See Pulse Jet
Range: Mesafe
Range Check: Mesafe kontrolü.Radyonun anteni tam kapalı iken uçaktan uzaklaşılarak
radyonun çalışma mesafesinin kontrolü.
Ready-To-Cover: Kaplanmaya hazır model.
Ready-To-Fly: Uçmaya hazır model.
Reamer: Deliklerin çapını büyütmek için kullanılan el aleti.
Receiver: Radyo alıcısı
Reed Valve Engine: Çekvalf gibi çalışan valfleri olan motor.Yakıt bu valften geçerek
motora girer.Karbüratörü direk olarak kartere bağlıdır.En iyi bilinen modeli Cox "Bee"
serisi motorlardır.
Retract Servo: Orantılı olmayan ve mekanik açılır kapanır iniş takımlarını açıp kapamak
için kullanılan 180 derece dönen servo.
Retractable Landing Gear:Retract da denilir.Açılır kapanır iniş takımı.
Retracts - Bakınız Retractable Landing Gear
Revolutions Per Minute: RPM. Bir dakikadaki devir.
Rib: Uçağın kanadındaki kanadın airfoil yapısını veren sinirlik.
Riblet : Bakınız Half Rib
Ringed Engine : Pistonu sekmanlı motor.
Rise Off Ground: ROG olarak adlandırılır. Kendi gücü ile kara üzerinde uçan uçak.
Rise Off Water : ROW olarak adlandırılır.Kendi gücü ile su üzerinde uçan uçak.
ROG : Bakınız Rise Off Ground
Roll : Uçağın tono atması
Roll Axis : Uçağın tono attığı eksen.
Roll Rate: Uçağın belirli bir zaman diliminde atabildiği 360 derecelik tono sayısı.
Root : Bakınız Wing Root
Root Chord: Kanat merkezindeki kirişin uzunluğu.
Rotor Blade: Helikopterlerin palleri
Rotory Wing: Helikopterlerin palleri.Bu pallerin sahip olduğu airfoil pallerin dönüşü
sırasında kaldırma kuvveti oluşturur.
ROW : Bakınız Rise Off Water
RPM : Bakınız Revolutions Per Minute
RTF : Bakınız Ready-To-Fly
Rudder: Yön dümeni
RX : Bakınız Receiver
-S-

Sailplane : Bakınız Glider


Scale : Bir şeyin ölçekli olarak küçültülerek çizilmiş planı.
Scale Aircraft: Gerçek uçağın ölçekli olarak küçültülerek yapılmış modeli.
Scale Effect : Bir model uçağın gerçek modeline göre küçültüldüğü için meydana gelen
uçuş karakterindeki değişiklik.

Scroll Saw : Dairesel testere


Sealing Iron: Model uçakları monokot yada ekonokot ile kaplarken kullanılan küçük

ütü.
Seaplane : Su üzerine iniş kalkış yapabilen uçak.
Servo: Alıcıdan aldığı sinyali mekanik harekete çeviren elektro-mekanik

parça. Uçağın kontrol yüzeylerini hareket ettirmek için kullanılır.


Servo Arm : Servonun çıkışında pushrodun bağlandığı üzerinde delikler olan servo kolu.
Servo Horn : Bakınız. Servo Arm
Servo Reversing: Verici üzerinde bulunan ve servonun hareket yönünü çevirmeye
yarayan fonksiyon.
Servo Throw : Açısal olarak servonun hareket mesafesi.
Sesquiplane : Bir kanadı diğerine göre gözle görülür derecede küçük olan çift kanatlı
uçak.
Set Screw : Başı olmayan genellikle bir parçayı bir mile bağlamak için kullanılan civata.
Sheet : Bakınız Skin
Shim : Şim. Çok ince pul
Short Take Off and Landing : STOL olarak adlandırılır. Kısa pistlere özel kaldırıcı
sistemler kullanarak iniş kalkış yapma. (Harrier ' ler gibi)
Shot Down: Radyo ile bağlantısı kesilerek bir uçağın düşmesi.
Shoulder Wing : Kanadı uçağın uçuş ekseninin biraz üzerinde olan uçak.Kabin kanatlı
uçakla karıştırılmamalıdır.Kabin kanatlı uçakların kaadı ile uçuş ekseni arasındaki mesafe
bir hayli fazladır.
Side Slip : Bakınız Slip
Side Thrust : Pervanenin tork etkisini gidermek için motorun firewalla bağlanırken motor
ekseninin uçuş eksenine göre biraz daha açılı olacak şekilde motorun takılması.
Sidewinder : Tek silindirli bir motorun uçağa bağlanırken silindirin yere dik değil de
yatay olacak şekilde motorun montesi.
Silencer : Bakınız Muffler
Silk: Çok hahif dokunmuş kaplama kumaşı.
Silkspan : Kaplama için kullnılan dokunmuş kağıt.
Simulator : Bakınız Flight Simulator
Sink : Alçalan hava sütunu.Termalin tersi.
Skid : Bakınız Landing Skid
Skin : Uçağın dış kaplaması.
Slat : Uçağa yüksek hücum açılarında kaldırma kuvveti sağlayan kanadın hucum
kenarına yerleştirilmiş parça.
Slipstream : Bakınız Prop Wash
Slop: Birbirine alıştırılmış olarak çalışan iki parçanın arasında oluşan boşluk.
Slope Glider: Yüksek bir yara,binaya yada tepeye çarparak yükselen havayı kullanarak
uçan planör.
Slope Soaring : Bakınız Slope Glider
Slot : Normalden daha yüksek hücum açısında kanadın üzerindeki hava akımının düzgün
akmasını sağlayan kanat üzerindeki kesitler.
Slow Roll : Çok yavaş bir biçimde yapılan 360 derecelik tono.
Slotted Wing : Bakınız Slot
Snap Roll : Uçağın yüksek hızda stalla girerken yapılan hızlı tono.

Solder Clevis: Metal pushroda lehim ile tutturulan metal clevis.


Solder Coupler : Bir tarafına diş açılmış diğer tarafının içine pushrodun girdiği ve bu
şekilde pushroda lehimlenen clevisin bağlandığı parça.
Solder Link : Bakınız Solder Clevis
Solo : Tekbaşına başkasından yardım almadan pilotun yaptığı iniş ve kalkış.
Span :Bakınız Wing Span
Spar : Kanadın üzeride bulunan ve yük altında kanadın kırılmasını engelleyen kiriş.
Spat : Bakınız Wheel Pants
Speed Brake :Bakınız Air Brake
Spin : Uçağın bir kanadını diğerinden önce stall ederek gerçekleştirilen
manevra.Genellikle rudder kullanılarak minimum uçuş süratinde uçağın bir tarafı
düşürülerek yapılır.
Spinner : Uçağın önündeki hava akışını düzenleyen konik

parça.
Spiral Dive : Yeryüzüne doğru dalarak yapılan tirbüşon şeklindeki hareket.
Split S : Yarım tononun ardından uçağı ters uçuşa geçtikden sonra yarım loop atarak
yönünü 180 derece değiştirdiği manevra. İmmelmanın tersidir.
Spoiler : Uçağın kanadı üzerindei hava akışını kırarak kaldırma kuvvetini azaltan
parça.Genellikle planörlerde kullanılır.

Spray Bar : Karbüratörün içinde iğneden sonra olan ve yakıtın pülverize bir şekilde
motorun içine gönderildiği küçük boru şeklindeki parça.

Spray Glue : Sprey yapıştırıcı

Sprue : İki plastik parçanın yapıştırıldıktan sonra yapıştığı noktadaki ortaya çıkan
pürüzler,artık malzemeler.
Stab/Stabilizer : Bakınız Horizontal Stabilizer
Stability : Dengede kalma.Stabil olma.
Stagger Wing : Çift kanatlı bir uçakta üstteki kanadın hücum kenarının alttaki kanadın
hücum kenarına göre geride olduğu uçak tipi
Stall : Kanadın üzerideki hava akımının kırılmasından yada azalmasından dolayı kanadın
kaldırma kuvvetini kaybetmesi.
Stall Angle : Kanadın stall a girdiği hücum açısının değeri.
Stall Turn: Uçağın düz uçuş sırasında 180 derece tırmanmaya başlaması ile başlayan ve
uçağın stall olduğu noktada tekrar yeryüzüne doğru 180 derecelik bir dönüşü yön dümeni
ile yaparak devam eden ve yükselişe başladığı irtifada tekrar düz uçuşa geçerek
başlangıca göre yönünü 180 derece değiştirdiği manevra.
Stick : Vericinin üzerindeki kontrol kolu.
STOL : Bakınız Short Take Off and Landing
Stringer : Uçağın gövdesi üzerinde gövdeye sağlamlık veren kaplamanın altındaki kiriş.
Strip Ailerons : Kanadın üzerinde boylu boyunca uzanan dar aileron.

Strut : İki yada daha fazla parçayı birbirine bağlayan destek parçası.
Sub Trim : Dijital radyolarda bulunan ve servo kolunu merkezlemeye yarayan yardımcı
trim ayarı.

Swept Wing :Kanat uçlarının kanadın ortasına göre geride olan kanat

yapısı.
Switch Harness : Uçağın üzerinde olan ve radyo sistemini açıp kapamaya yarayan

ayrıca üzerinde bataryanın şarj ucu bulunan sviç.


-T-

T-Nut: Bakınız Blind Nut


T-Tail : Yükseliş dümeni yön dümenin üzerinde olan kuyruk tipi.
Tab : Bakınız Trim Tab
Tac Rag : Bir yüzyinde yapışkan olan ve uçağı kaplamadan önce üzerindeki toz
parçalarını almaya yarayan bez.

Tachometer : Takometre . Motorun devrini ölçmeye yararan alet.


Tail : Bakınız Empennage
Tail Dragger : Bakınız Conventional Landing Gear
Tail Skid : Kuyruktasn tekerli modelde tekerleğin yerine küçük bir kızağın olması.
Tail Wheel : Kuyruk tekeri.
Tailplane : Bakınız Horizontal Stabilizer
Take Off : Uçağın kalkması
Tapered Wing : Kanadınn kanat ucuna doğru daraldığı kanat şekli.
Taxi : Uçağın yerde kumanda edilmesi.Kullanılması.
TE : Bakınız Trailing Edge
Template : Şablon, kalıp

Test Flight : Test uçuşu


Thermal : Yükselen hava sütunu.
Thinner : Tiner. Çözücü solvent.
Threaded Rod : Ucuna diş açılmış yumuşak çelik pushrod.
Throttle : Gaz kolu,Motorun devrini kontrol eden mekanizma.
Throttle Curve : Dijital radyolarda kullanıcıya gaz kolunun hareketine göre motorun
devrini doğrusal orantı olmadan ayar yapılmasını sağlayan fonksiyon.Yani gaz kolunu
hareket ettirdiğinizde motorun devri önce daha fazla daha sonra daha az artabilir.Örneğin
gaz kolu 100 birim hareket etsin.Buna bağlı motor da 100 birimlik ayarlarla tam devire
ulaşsın.Ancak siz bu ayar sayesinde motorunuzu gaz kolu 25 birim hareket ettiğinde 50
birim şeklinde hızlanacak şekilde ayarlayabilirsiniz.
Thrust : Motor ve pervanenin sağladığı uçağı ileri ittiren, itme yada çekme gücü.
Thrust Bearing : Motorun ön bilyası.
Thrust Line : Motorun uçağı çektiği yada ittiği eksen/hat.
Thrust Washer : Düz ,yuvarlak ve motorda pervanenin hemen arkasında bulunan,
pervanenin sıkıldığı pul/parça.
Thrust Wedge : Motor açısını ayarlamak için motor yatağının arkasına konan plastik
yada sert tahtadan yapılan pul.
Tip Stall : Uçağın kanadının uçuş sırasında kanat uçlarının stall olarak kaldırma kuvvetini
kaybetmesi ancak kanadın orta kısımlarının hala kaldırma kuvveti sağladığı
durum.Genellikle tip stallın sonunda uçak snap roll yada spin yapar.
Top Rudder :Knife edge uçuşta uçağın burnunuyukarıda tutmak için tam rudder
kumandası verildiğini ifade etmek için kullanılan terim/ifade.
Torque : Tork.Dönen bir milin sahip olduğu döndürme kuvveti.
Torque Rod : döngüsel yada dönel kuvveti diğer parçaya aktaran kol/manivela kolu.
Torque Roll : Havada hover ( Uçağın helikopter gibi bir noktada durması) yapan uçağın
motorun torku ile tono/roll ekseninde dönmesi.
Touch and Go : İniş için uçağın yere tekerlek koyduktan sonra durmadan hızlanarak
tekrar kalkması
Tow : Bakınız Aero Tow
Tow hook : Uçağa bağlanan, başka ir uçak yada planörü çekmek için kullanılan çeki
demiri
Towline : Havada çekilecek uçak yada diğer ekipmanın bağlandığı hat.
Tractor : Pervanesi motorun önünde olan ve gücü ayarlanabildiği uçak.
Trailing Edge : Uçağın kanadının arka kenarı.
Trainer : Eğitim uçağı.
Trainer Cord : Bakınız Buddy Box
Transmitter : Verici
Trickle Charge : Bataryaların voltajının kontrol edildiği ve bataryanın doldu noktada
şarjı keserek bataryayı koruyan şarj sistemi/şekli
Tricycle Landing Gear : Ana iniş takımının uçağın CG noktasının biraz gerisinde olan ve
burunda iniş tekeri olan iniş takımı.
Tri-Gear : Bakınız Tricycle Landing Gear
Trim : 1. Uçağa ince ayar yapmak.
2. Uçağın gövdesine yapıştırılan yada boyanan renkli şeritler/süslemeler.
Trim Tab : Uçağın kontrol yüzeylerinin firar kenarında olan ve uçağın düz ve aynı
seviyede gitmesini ayarlamak için kullanılan parçalar.
Tug Aircraft : Başka bir uçağı,planörü yada hava hedefini çekmek için dizayn edilmiş
uçak.
Tuned Muffler : Motorun gücünü arttırmak bunu yanında sesini azaltmak için dizayn
edilmiş eksoz sistemi.
Tuned Pipe : Sadece motor gücünü arttırmak için kullanılan özel eksoz sistemi.
Turbulence : Türbülans.Hareket eden düzensiz hava kütlesi.
Turtleback : Bakınız Turtledeck
Turtledeck : Uçağın pilot kabininden itibaren arka kuyruğa kadar olan kaplumbağa
kabuğuna benzetilen üst kısmı.
Twin : Çift motorlu uçak.
Two Stroke Engine : İki zamanlı motor.
Tx : Bakınız Transmitter

-U-
U-Control - Bakınız Control Line
Ukie - Bakınız Control Line
Undercamber: Kanadın profilinin alt kısmının iç bükey olması.
Undercarriage : Bakınız Landing Gear
-V-

V-Tail : Kuyruğu V şeklinde olan uçak / planör.Bu modellerin yön dümenleri (Rudder)
yoktur.Yön dümeni ve yükseliş dümeni aynıdır.
Viscosity : Bir sıvının akışkanlık değeri.
Vertical Stabilizer: Yön dümeninin hareketsiz kısmı.
-W-

Warp : Uçağın kanadında,gövdesinde yada kaplamasında istenmeyen burkulmalar.


Washout : Uçağın inşaası sırasında firar kenarına bilerek verilen ve uçağın burnu havada
iken hücum açısını düşürmek için kullanılan burukluk/kavis.Bu kavis genelikle kanat
uçuna doğru olur ve kanat uçlarının kanadın orta kısmından önce stall olmasını engeller.
Weathervane : Uçakların rüzgara doğru dönme meyili.

Wheel Collar: Tekerlekleri mile sabitlemek için kullanılan parçalar.

Wheel Pants: Sürüklemeyi azaltmak için tekerleklerin üzerine geçirilen ve hava akımını

düzenleyen parçalar.

Wind Sock : Rüzgarın yönünü belirten koni şeklinde bezden yapılan parça.
Wing : Kanat
Wing Area: Kanat alanı
Wing Loading: Kanadın birim kare alanının taşımak zorunda olduğu ağırlık/yük
Wing Root: Tek parça kantların tam orta kısmı.İki parça kanatlarda iki kanadın birleştiği
nokta.
Wing Saddle: Gövdenin kanadı desteklediği kısım.Kanadın gövdeye oturduğu kısım.
Wing Span: Kanadın uzunluğu.Çok kanatlı uçaklarda en uzun kanadın boyu söylenir.
Wing Tip: Kanadın ucu
Yaw: Rotadan sapma.
Yaw Axis: Uçağı Cg noktasından geçen dikey eksen.Uçağın sağa sola döndüğü (Yön
dümeni ile) eksen.

-Z-

Z-Bend : Servo koluna yada kontrol koluna pushrodun metal kısmını direk bağlamak için
pushrodun telinin -Z- harfi şeklinde bükülmesi.

You might also like