You are on page 1of 19

Yükseklik Sistemleri

1. BÖLÜM

YÜKSEKLİK SİSTEMLERİ

1.1. Yükseklik Kavramı

Yeryüzünün şekli denilince, katı ve sıvı dünya kitlesinin atmosfer ile olan sınırı
anlaşılır. Katı kısımlar girinti ve çıkıntılar nedeniyle düzgün bir yüzey değildir. Genel
olarak yüzeyler, normalleri yardımıyla incelenebilir. Yeryüzü normalleri, ağırlık kuvveti
doğrultusundadır. Ağırlık kuvvetinin doğrultusu uygulamada çekül doğrultusuyla
gösterilir. Çekül doğrultusunun ölçmelerdeki rolü çok önemlidir. Ölçme aletlerinin
düşey eksenleri çekül doğrultusuna göre düzenlenir (Ulsoy, 1977).

Yeryüzündeki noktaların yüksekliklerini tanımlayabilmek için, bir başlangıç yüzeyi ve


bu yüzeye dik doğrultuların saptanması gerekir. Yeryüzünde en kolay belirlenebilen
doğrultular, çekül doğrultularıdır. Bilindiği gibi durgun bir sıvı yüzeyi çekül
doğrultusuna diktir. Çekül doğrultuları da her noktada denge halindeki deniz yüzeyine
diktir. Karaların altında da devam ettiği düşünülen denge halindeki deniz yüzeyi,
başlangıç yüzeyi yani sıfır yükseltili yüzey olarak alınabilir ve bu yüzey Geoit olarak
adlandırılmıştır. Buna göre yükseklik, yeryüzü noktalarının çekül doğrultusunda
başlangıç yüzeyine yani geoide olan uzaklığıdır. Başlangıç yüzeyinin altında bulunan
noktaların çekül doğrultusunda geoide olan uzaklıkları da derinlik olarak adlandırılır.

Noktalar arasındaki yükseklik farklarının ölçülmesi işine nivelman denilmektedir.


Uygulamada kullanılan nivelman yöntemleri şunlardır:
1. Geometrik Nivelman: Geometrik nivelmanda, noktaların düşey doğrultuda yatay
bir düzleme olan uzaklıkları ölçülmekte ve bu uzaklık farklarından iki nokta
arasındaki yükseklik farkları elde edilmektedir. Nivelmanda incelik (doğruluk)
genel olarak 1 km’lik nivelman yolunda gidiş-dönüş ölçü farklarından bulunan
standart sapma değeri ile ifade edilmektedir. Geometrik nivelmanda incelik 1
km’de ±1mm ile ±20 mm arasındadır. Hassas nivelmanda ise incelik, 1 km’de
±0.2 mm ile ±0.5 mm arasındadır.

1
Yükseklik Sistemleri

Mira Mira
∆h= HB - HA= geri-ileri= g-i
Nivelman
∆h= g - i
düzlemi
i
g
∆h B

A Şekil 1.1 Geometrik nivelman


Geometrik nivelman, her türlü mühendislik uygulamalarında ve teknik hizmetlerde
kullanılır. Yüksek incelik istenen köprü, baraj vb. mühendislik yapılarında düşey
yöndeki deformasyonların belirlenmesinde ve ülke birinci ve ikinci derece
nivelman ağlarının ölçümünde hassas nivelman yöntemi kullanılır.

2. Trigonometrik Nivelman: Trigonometrik nivelmanda yükseklik farkları basit


olarak, iki nokta arasındaki uzunluk ile düşey açıdan yararlanılarak elde
edilmektedir. Bu yöntemde incelik 1 km’de ±1cm ile ±10 cm arasındadır.
Trigonometrik nivelman, daha çok konum koordinatlarının elde edilmesi için
oluşturulan jeodezik ağlarda nokta yüksekliklerinin belirlenmesinde, sağladığı
incelik yeterli olduğu sürece mühendislik hizmetlerinde ve geometrik nivelmanın
uygulanamadığı dağlık arazideki her türlü yükseklik ölçmesinde uygulanır.

HB = HA + i + h – t
Z h
t h = S*cotZ
HB = HA + i +S*cotZ – t
i B ∆H
s
A
Şekil 1.2 Trigonometrik nivelman

3. Barometrik Nivelman: Hava basıncı, deniz seviyesinden yukarılara doğru


çıktıkça düşmektedir. Hava basıncı ölçülerek barometrik yükseklik elde
edilmektedir. Barometrik nivelmanda iki nokta arasındaki yükseklik farkı ± 1-2 m
incelikle bulunur. Barometrik nivelman yalnızca keşif işlerinde kullanılır.
4. Hidrostatik Nivelman: Fizikteki birleşik kaplar ilkesinden yararlanılarak
geliştirilen hortumlu su düzeci denilen aletlerle, noktalar arasındaki yükseklik
farkları ± 0.01 mm incelikle ölçülebilmektedir. Genel olarak hidrostatik nivelman,
hortumlu su düzeçleri ile basit şantiye ölçmelerinde; hassas hortumlu su düzeçleri
ile çok yüksek incelik gerektiren makine aplikasyonlarında ve kapalı yerlerde
düşey yöndeki deformasyonların ölçülmesi işlerinde başarıyla kullanılmaktadır.

2
Yükseklik Sistemleri

1.2. Yükseklik Sistemleri

Ülke nivelman ağlarının hesabında, önceleri durgun deniz yüzeyinin başlangıç olarak
alınabileceği düşünülür; fakat bir çok ülkenin nivelman ağlarının birleştirilmesi ile elde
edilen sonuçlar, bu kanının sarsılmasına neden olur. Örneğin, 1862’deki ölçümlere
göre Atlantik seviyesi, Akdeniz seviyesinden 64 cm daha yüksek bulunur. Nivelman
sonuçlarına normal ağırlık ivmesi ile ortometrik düzeltmeler getirilince iki seviye
arasındaki farkın çok daha az olduğu görülür. Yapılan hesaplamalardan çeşitli deniz
seviyeleri arasındaki farkın ölçü hataları içinde kaldığı kanaatine varılır. Böylece her
ülkenin kendi nivelman ağının en yakın deniz seviyesine bağlanması gereği ortaya
çıkar (Ulsoy, 1976).

Geoit başlangıç olmak üzere, farklı yollardan gidilerek bir noktanın yüksekliği
nivelmanla belirlense, sonuçların eşit olmadığı görülür. Nivo yüzeyleri birbirlerine
paralel olmadıkları için nivelman sonuçları yola bağımlıdır. Yüksekliklerin açık ve
kesin biçimde tanımlanması için yalnızca yükseklik farklarının ölçülmesi yeterli olmaz;
nivelman yolları boyunca ağırlık (yerçekimi ivmesi) değerlerinin de ölçülmesi gerekir.
Problemin çözümü için yükseklikler, ya potansiyel değerlerden dönüştürülür ya
da ölçülen yükseklik farklarına bir düzeltme getirilerek elde edilir (Demirel,
1983).

Geoidin denklemi, ağırlık kuvveti ve onun potansiyeli ile açıklanabilir. Kitle yoğunluğu
sürekli olduğu sürece geoidin eğriliği de süreklidir. Yoğunluğun ani değişikliğe
uğradığı yerlerde geoidin eğriliği de değişir. Geoidin yeryüzü noktalarına göre
konumu kesin olarak bilinmediğinden yüksekliklerin belirlenmesi için çeşitli hipotezler
ortaya atılmıştır. Yükseklikler, bilimsel yükseklikler ve pratik yükseklikler olarak
sınıflandırılır.

1.2.1. Bilimsel Yükseklikler


Yeryüzündeki herhangi bir noktanın geoide olan uzaklığı, noktadan geoide indirilen
normal eğrisinin uzunluğu ile veya geoidden noktaya erişmek için kullanılacak iş
veya potansiyel yöntemleri ile tanımlanabilir. Sıfır yükseltili yüzey olarak geoidin
alındığı daha önceden belirtilmişti. Nokta yüksekliklerini çekül doğrultusunda ölçmek
üzere sıfır yükseltili bir yüzey şöyle de tanımlanabilir: Bir m kütlesi yerçekimi kuvveti
doğrultusunun ters yönünde, yeryüzünde bir A noktasından dh yüksekliğine
çıkarılırsa dA işi yapılır.
dA=m·g·dh [gr·cm2·saniye-2] (1.1)

3
Yükseklik Sistemleri

Burada g, A noktasındaki yerçekimi ivmesi (ağırlık) ve dh, geometrik nivelmanla


bulunan yükseklik farkıdır. m kütlesi yerçekimi kuvveti doğrultusuna dik yönde
hareket ettirilirse hiçbir iş yapılmış olmaz. Çünkü dh=0 dır. O halde bir m kütlesinin
üzerinde taşınmasıyla hiçbir iş yapılmayan yüzey sıfır yükseltili bir yüzeydir. Bu
şekilde sonsuz sayıda yüzey bulunabilir ve bunlara nivo yüzeyi de denir. Geoit de bu
nivo yüzeylerinden biridir.
m kütlesi, bir nivo yüzeyinden başka bir nivo yüzeyine taşınırsa, hangi yoldan gidilirse
gidilsin aynı iş yapılır. Örneğin, aşağıdaki şekilde D noktası, A noktasından geçen
nivo yüzeyinde, C noktası da B noktasından geçen nivo yüzeyi üzerinde alınmıştır ve
noktalar, BA, CD çekül doğrultuları üzerindedir. Bir m kütlesi önce ABC yoluyla A
noktasından C noktasına, sonra da ADC yoluyla A noktasından C noktasına taşınsın.

C ABC yolundan geçerken yapılan iş dA1=m·g1·dh1


B ADC yolundan geçerken yapılan iş dA2=m·g2·dh2

dh2 g2 dA1=dA2 olmalıdır. Bu durumda,


dh1 g1
m·g1·dh1= m·g2·dh2
g1·dh1= g2·dh2
A D
olur.
Şekil 1.3 Nivo yüzeyleri

Yeryüzünde yerçekimi ivmesi sabit olmayıp, coğrafi enlem ve yüksekliğe bağlıdır. Bir
nivo yüzeyinin değişik noktalarında yerçekimi ivmeleri farklı yani g1≠g2 olduğundan
dh1≠dh2 olur. Bu da bize, iki nivo yüzeyinin birbirine paralel olmadıklarını
gösterir. Bu nedenle yüksekliklerin bulunmasında g nin göz önünde bulundurulması
gerekir. Buna karşın sarkıtılan çekülün ipi, nivo yüzeylerine diktir ve bu ip bir doğru
olmayıp uzay eğrisi olacaktır. Bu eğriye çekül eğrisi denir (Aydın, 1997).

Yeryüzünün herhangi bir noktasındaki yerçekimi ivmesine bağlı olarak o noktanın


potansiyeli W olan skaler bir büyüklük tanımlanmıştır. Nokta çekül doğrultusunun
tersine yani yüksekliği artarak hareket ettirilirse potansiyeli azalır. Bu durumda iş ve
potansiyel ters orantılı kavramlardır. İş ve potansiyel arasındaki ilişki
-m·dW= dA (1.2)
bağıntısıyla verilmektedir. Buna göre;
dA
dW = −
m
=−
m ⋅ g ⋅ dh
m
= −g ⋅ dh [
cm 2 ⋅ san −2 ] (1.3)

olur. Bu durumda bir birim kütlenin kaldırılması ile yapılan iş, sayısal değer olarak
kaybedilen potansiyele eşittir. İki nivo yüzeyi arasındaki potansiyel farkı sabit
olduğundan,
− dW = g1 ⋅ dh1 = g 2 ⋅ dh2 = g i ⋅ dhi = C = Sabit (1.4)

4
Yükseklik Sistemleri

yazılır. Burada, dhi=0 olursa C=0 olur. Halbuki C≠0 olduğundan dhi≠0 olur. Bu da
bize, iki nivo yüzeyi arasındaki yükseklik farkının sıfır olmadığını, yani nivo
yüzeylerinin kesişmediğini gösterir. Bir nivo yüzeyinde birim kütlenin taşınması ile
hiçbir iş yapılmadığına göre hiçbir potansiyel kaybı da olmaz. Yani bir nivo yüzeyinin
her noktasında potansiyel değeri sabittir. Bu nedenle nivo yüzeylerine eş
potansiyelli yüzeyler de denir.
Sonsuz uzaklıkta bulunan bir noktanın potansiyeli sıfırdır. Bir birim kütlenin sonsuz
uzaklıktan bir nivo yüzeyine taşınması ile açığa çıkarılan iş, sayısal değer olarak o
nivo yüzeyindeki bir noktanın potansiyeline eşittir∗.

Nivo yüzeyinin genel denklemi, W=C=Sabit biçiminde yazılabilir ve ancak seriye


açılımla çözülür. Bu serinin küçük terimleri toplamı T ile gösterilirse W=U+T olur. W
yerine potansiyeli U=C=sabit olan bir yüzey düşünülürse bu yüzeye nivo sferoidi
denir. Nivo sferoidi üzerindeki bir noktanın yerçekimi ivmesi γ ile gösterilir ve buna
normal ağırlık adı verilir. Nivo yüzeyi üzerindeki bir noktanın yerçekimi ivmesi olan g
hesap yoluyla bulunamadığı halde nivo sferoidi üzerindeki bir noktanın yerçekimi
ivmesi olan γ, yani normal ağırlık hesap yoluyla bulunabilir. Yerçekimi ivmesi, coğrafi
enleme ve yüksekliğe bağlıdır.

Pi ve P noktaları arasındaki potansiyel farkı, dW=-gi·dhi idi. Bu eşitliğin her iki


tarafının Pi noktasından P noktasına kadar integrali alınırsa,
P P

∫ dW = − ∫ g ⋅ dh = WP − WPi
Pi Pi

Pratikte integral hesabı yerine bir toplam ile yetinilmesinden dolayı,


P P
WP − WPi = − ∫ g ⋅ dh = −∑ g i ⋅ dhi (1.5)
Pi Pi


Potansiyel enerji, bir sistemi oluşturan bölümlerin birbirlerine göre konumlarına bağlı olan,
depolanmış durumdaki enerji. Potansiyel enerji tek bir cisme ya da parçacığa değil, bir sisteme özgü
bir niteliktir. Örneğin, top ile Yer’den oluşan bir sistemin potansiyel enerjisi bu iki cisim birbirlerinden
uzaklaştırıldıkça artar. Topu yeryüzünden yukarı yükseltmek için yapılan iş, sistemin enerjisine eklenir
ve kütle çekimser potansiyel enerji olarak depolanır.

Yer’in yüzeyine yakın bölgelerde kütle çekimsel potansiyel enerji, cismin ağırlığı ile referans noktasına
göre yüksekliği çarpılarak hesaplanır. Bağlı sistemlerde, örneğin elektronların çekirdeğin elektriksel
çekim kuvvetiyle bağlı tutulmakta olduğu atomlarda, potansiyel enerji için sıfır referans noktası,
çekirdeğin elektriksel çekim kuvvetinin algılanamayacak kadar küçüldüğü, çok uzaktaki bir noktadır.
Bu durumda, bağlı elektronların potansiyel enerjisi negatiftir; çekirdeğin etkisinden tam kurtulmakta
olan hareketsiz bir elektronun potansiyel enerjisi ise sıfırdır (AnaBritannica, cilt:18, s:139, 2000 Ana
Yayıncılık A.Ş. İstanbul).

5
Yükseklik Sistemleri

yazılır. γ0 herhangi bir enlemdeki normal ağırlık ivmesi olmak üzere yukarıdaki
eşitliğin sağına (-γ0+γ0) eklenir ve eşitliğin her iki tarafı da γ0 ile bölünürse eşitlik
bozulmaz. Böylece,
WP − WPi P
g −γ0 +γ0
= −∫ dh
γ0 Pi
γ0
eşitliği elde edilir. Başlangıç noktasından kalkarak yine başlangıç noktasına
dönüldüğünde yukarıdaki eşitlik,
g −γ0 WA − WA
∫ γ0
dh + ∫ dh =
γ0
=0

olur. Buradan da ∫ dh ≠ 0 olduğu görülür.

g − γ0
∫ γ0
dh = − ∫ dh (1.6)

değerine nivelman halkasının (ilmiğinin) kapanması denir (Erbudak ve Tuğluoğlu,


1976).

1.2.1.1. Geopotansiyel Yükseklik (C)

dW = −g ⋅ dh
P P

∫ dW = − ∫ g ⋅ dh
0 0

P
− ∫ g ⋅ dh = W0 − WP = CP [kgal ⋅ m]
0

Şekil 1.4 Geopotansiyel yükseklik


eşitliği ile tanımlanan CP sayısına P noktasının geopotansiyel yüksekliği
(geopotansiyel sayısı) denilir. Burada, W0 geoidin, WP de yeryüzündeki bir P
noktasının potansiyelini ifade etmektedir. Geopotansiyel yükseklik birimi
kilogalmetre∗ olup aynı zamanda geopotansiyel birim (g.p.u) de kullanılmaktadır.
C geopotansiyel sayı ve G ortalama gravite (ağırlık) yardımıyla yükseklik sistemleri,
C
H= (1.7)
G
genel formülü ile ifade edilmektedir. G yerine g , γ0 , γ , … gibi değerler verilerek
değişik yükseklik sistemleri tanımlanır. Noktaların ya da noktalardan geçen nivo


Gal: özellikle kütle çekimi ölçümlerinde kullanılan ivme birimidir. 1 gal, hareket hızında saniye karede
1 cm değişikliğe eşittir (1 gal =1 cm·san-2). 1 kilogalmetre, 450 enlemindeki deniz seviyesinde 1 kg lık
bir kütleyi 1 metre yüksekliğe kaldırmak için gerekli işdir.

6
Yükseklik Sistemleri

yüzeylerinin geoide göre durumlarını gösteren, geoit ile bu yüzeyler arasında


kilogal·metre biriminde ifade edilen geopotansiyel yükseklikler, geometrik ya da pratik
anlamda bir yükseklik olmayıp fiziksel anlamda büyüklüklerdir.

P noktasının geopotansiyel yüksekliği; P0 dan P ‘ye olan geçki üzerinde belirli aralıklı
noktalar arasındaki geopotansiyel yükseklik farkları (∆Ci) nın toplamıyla elde edilir.
K
CP = ∑ ∆C i , ∆C i = g i ⋅ dhi (1.8)
i =1

dhi, iki nokta arasındaki geometrik nivelman ile bulunan yükseklik farkı, g i söz
konusu iki yeryüzü noktası arasındaki ortalama gerçek gravitedir. Noktaların
geopotansiyel yükseklikleri belirlendikten sonra istenen yükseklik sisteminde nokta
yükseklikleri belirlenebilir. Ayrıca geometrik nivelman ölçülerine uygun düzeltmeler
(ortometrik düzeltme, normal düzeltme, dinamik düzeltme) getirilerek; düzeltmeye
karşılık gelen yükseklik sisteminde noktalar arasındaki yükseklik farkları doğrudan da
elde edilebilir.

Nivo yüzeylerinden her biri, geopotansiyel yüksekliklerin bir tek sayısal değeriyle
bellidir. Geoidin potansiyel yüksekliği sıfıra eşittir. C geopotansiyel kotların
hesaplanması için dağlık yörelerde her 0,5-1 km de, engebeli yerlerde 1-2 km de ve
düz yerlerde de her 3-5 km de bir g ağırlık ivmesi ölçülür (Erbudak ve Tuğluoğlu,
1976). Geopotansiyel yükseklikler, 1 kgal’e bölünürse metre biriminde sayısal değeri
değişmeyen bir büyüklük elde edilir. Geopotansiyel yükseklikleri metre biriminde
düşünmek onların fiziksel niteliğini değiştirmez.

1.2.1.2. Dinamik Yükseklik (HD)

C
Dinamik yükseklik, H = eşitliği ile tanımlanır. γ0, herhangi bir enlemdeki normal
γ0
ağırlık ivmesidir. Pratikte 45° enleminde deniz seviyesindeki ivme değeri olan
C
γ045 = 980.6294 gal değeri kullanılır (Aydın, 1997). H = eşitliği yardımıyla A ve B
γ0
noktaları arasındaki ∆H yükseklik farkı,
1 1
B
1
B B B
g −γ0
∆H =
γ0
(C B − C A ) =
γ0 ∫ g ⋅ dh = γ ∫ ( g − γ
A 0 A
0 + γ 0 )dh = ∫ dh + ∫
A A
γ0
dh

yazılır. Eşitliğin sağındaki ilk terim geometrik nivelmanla elde edilen yükseklik farkını,
ikinci terim ise,
B
g − γ0 B
g − γ0
vD = ∫ dh ≈ ∑ dh (1.9)
A
γ0 A γ0

7
Yükseklik Sistemleri

dinamik yükseklik düzeltmesini ifade eder. Aynı nivo yüzeyi üzerindeki noktaların
dinamik yükseklikleri eşittir. Fiziksel boyutu olan geopotansiyel yükseklikler sabit bir
sayı γ 45 ile bölünerek metrik boyutu olan dinamik yükseklikler elde edilir. Dinamik
yüksekliklerin herhangi bir geometrik anlamı yoktur.

Geometrik nivelman ölçülerine dinamik düzeltme getirilerek dinamik yükseklik farkları


elde edilebilir. Ağırlık ivmesi*, ekvatordan kutuplara doğru 5 gal büyüklüğünde bir
değişmeye uğradığından, yükseklik düzeltmeleri de büyük olabilir. Örneğin,
ekvatorda 2000 metrelik yükseklik için,
γE − γ045 978.049 − 980.6294 − 2.5804
⋅ 2000 m = ⋅ 2000 m = ⋅ 2000 m = −5.26 m
γ045 980.6294 980.6294
olur. Dinamik yükseklik düzeltmesi özellikle dağlık bölgelerde büyük değerlere
ulaştığından, bu yükseklik sistemi uygulama açısından uygun değildir.

1.2.1.3. Ortometrik Yükseklik (H)

Şekil 1.5 Ortometrik yükseklik

Ortometrik yükseklik, Yeryüzündeki bir noktanın çekül eğrisi boyunca geoide olan
C
uzaklığıdır ve g ortalama ağırlık ivmesi olmak üzere, H = eşitliği ile ifade edilir.
g
Yeryüzündeki bir noktanın ortometrik yüksekliği doğrudan doğruya ölçülemez. Geoit
üzerindeki bir A noktasından C noktasına yapılan nivelman sonunda elde edilen
yükseklik farkı [∆h], nivelman yoluna ve dolayısıyla g yer çekimi ivmesine bağlıdır.
Yine geoit üzerindeki diğer bir B noktasından C noktasına yapılan nivelman sonunda
bulunan yükseklik farkı [∆h’] dır. Böylece C noktası için A dan ve B den farklı
nivelman yükseklikleri bulunmuş olur. Nivo yüzeyleri birbirlerine paralel olmadıkları
için C noktasının nivelmanla bulunan yükseklikleri [∆h] ve [∆h’], bu noktanın
ortometrik yüksekliği olan H ‘ya eşit değildir.

0 90
*
Normal ağırlık ivmesi, ekvatorda γ 0 = 978.049 gal ve kutupta γ 0 = 983.2213 gal dır.

8
Yükseklik Sistemleri

Yükselti (nivo) yüzeyleri paralel olmadıklarından aynı yükselti yüzeyi üzerindeki


noktaların ortometrik yükseklikleri eşit değildir. Çekül eğrilerinin yeryüzü ile geoit
arasında kalan noktalarında ağırlıkları ölçmek ya da g ortalama değerini ölçümle
belirlemek olanaksız olduğundan ortalama ağırlık ivmesi, çeşitli yollardan
hesaplanabilir. Örneğin, Helmert’e göre;
g P = g P + 0.0424 ⋅ H [km ] (1.10)
formülü ile hesaplanır (şekil 1.6). Burada gP, P yeryüzü noktasında ölçülen gravitedir.

Ortometrik Düzeltme (vo) :


Ortometrik yükseklikler, geometrik nivelmanla bulunan yükseklik farklarına, bir
düzeltme getirilerek bulunur. Deniz seviyesinden oldukça yüksek olan bölgelerde,
kuzey-güney doğrultusunda bu düzeltmeler hissedilir derecede büyük değerlere
ulaşabilir. Uygulamada ortometrik düzeltmelerin toplam nivelman boyu yerine, iki
röper noktası arasındaki her parça için uygulanması uygundur. (Özgen, 1984).
B w=wP
P w=wP A

gP hB , g B
h hA , g A
h B’
A’
2 w=w0 w=w0

Şekil 1.6 Ortometrik düzeltme

Şekildeki A ve B noktaları arasında yapılan geometrik nivelman sonucunda elde


edilen ∑ ∆h toplamına getirilecek düzeltmeyi hesaplamak için ∫ dh = 0 eşitliğinden
yararlanılır. Böylece,
A′ B′ B A

∫ g ⋅ dh + ∫ g ⋅ dh + ∫ g ⋅ dh + ∫ g ⋅ dh = 0
A A′ B′ B
(1.11)

B′
denklemi elde edilir. Aynı yükselti yüzeyi üzerinde, ∫ g ⋅ dh = 0 olduğundan,
A′

A
g −γ0 +γ0 B
g −γ0 +γ0 B
g −γ0 +γ0
−∫ dh + ∫ dh − ∫ dh = 0
A′
γ0 B′
γ0 A
γ0
ya da
A
g −γ0 B
g −γ0 B
g −γ0 B
−∫ dh − H A + ∫ dh + H B − ∫ dh − ∑ ∆h = 0
A′
γ0 B′
γ0 A
γ0 A

elde edilir. Buradan,

9
Yükseklik Sistemleri

B B
g −γ0 gA − γ0 gB − γ 0
H B = H A + ∑ ∆h + ∑ dh + HA − HB
A A γ0 γ0 γ0
yazılarak,
B
g − γ0 g − γ0 g − γ0
vD = ∑ dh + A HA − B HB (1.12)
A γ0 γ0 γ0
düzeltmesi elde edilir. (Erbudak ve Tuğluoğlu, 1976). Düzeltme miktarını
hesaplayabilmek için önce, çekül eğrisi boyunca A noktasındaki g A ve B
noktasındaki g B ortalama ağırlık ivmesi, örneğin (1.10) ‘a göre hesaplanır.

Gerek geopotansiyel yükseklikler gerekse dinamik yükseklikler, hem düzeltmelerinin


büyük olması hem de gerçek anlamda yükseklik ifade etmedikleri için teknik
yükseklikler olarak kullanılmaya elverişli değillerdir. Ortometrik yüksekliklere
getirilecek düzeltmeler de teknik nivelman sonuçlarının düzeltilmesini zorunlu kılacak
kadar büyüktür.

1.2.2. Pratik Yükseklikler

Teknik nivelman sonuçlarına düzeltme getirme zorunluluğunu ortadan kaldırmak


amacıyla küçük düzeltmeli yükseklik sistemleri araştırılmış ve sonuçta pratik
yüksekliklerin bir dizisi geliştirilmiştir. Araştırmalar, bu sistemlerin küçük ya da belli bir
topografik yapıya uyan bölgelerde iyi sonuçlar verdiklerini, ama büyük ve dağlık
ülkeler için uygun düşmediklerini göstermektedir.

C : Geopotansiyel yükseklik
H : Ortometrik yükseklik
HN : Normal yükseklik
HNO : Normal ortometrik yükseklik
h : Elipsoidal yükseklik
N : Geoit yüksekliği (N=h-H)
ζ : Kuazigeoit yüksekliği (ζ=h-HN)

Şekil 1.7 Yükseklik sistemlerinin başlangıç yüzeyleri ve çeşitli yükseklikler

Molodenski tarafından 1945 de tanımlanan normal yükseklikler, teori ve uygulamanın


gereksinimlerini karşılayacak niteliktedir. Değişik yükseklik sistemlerini karşılaştırmak
amacıyla bazı nivelman poligonlarında yapılan incelemelerde normal yüksekliklere
ilişkin düzeltmeler, ötekilere oranla küçük çıkmaktadır. Şekil 1.7 de, çeşitli yükseklik
sistemlerinin başlangıç yüzeyleri ve bu yüzeylere göre tanımlanan yükseklikler
görülmektedir.

10
Yükseklik Sistemleri

1.2.2.1. Normal yükseklik (HN)

Yeryüzünün gerçek gravite alanının normal gravite alanı olduğu, yani W=U, g=γ, T=0
olduğu kabul edilsin. İşte bu varsayıma karşılık gelen ortometrik yüksekliklere normal
C
yükseklik adı verilir ve H N = eşitliği ile ifade edilir. γ , çekül eğrisi boyunca olan
γ
ortalama gravitedir ve iteratif olarak aşağıdaki eşitlikten çözülür.

HN HN 2
γ = γ ⋅ [ 1 − (1 + f + m − 2 ⋅ f ⋅ sin 2 φ ) ⋅ +( ) ]
a a
(1.13)
ω2 ⋅ a ⋅ b
m=
kM

Burada γ, aynı ϕ enleminde elipsoit üzerindeki normal gravite, ϕ jeodezik enlem, f


basıklık, ω Yerin açısal dönme hızı, a ve b elipsoidin büyük ve küçük yarı eksenleri,
kM Newton çekim sabiti ile yerin kitlesinin çarpımıdır (Demir ve Cingöz).

Elipsoit üzerinde ζ yükseklik anomalileri de çizilebilir. Bu yolla okyanuslar üzerinde


geoitle özdeş olan bir yüzey elde edilir. Çünkü orada ζ = N olup diğer taraflarda da
geoide çok yakındır. Bu yüzeye Molodenski tarafından kuazigeoit denmiştir. Normal
yüksekliklerin başlangıç yüzeyi, okyanuslarda geoit ile çakışan, karalarda farklılık
gösteren kuazigeoit (kogeoit) dir. Kuazigeoitte geoidin dış yüzeyindeki kütle ve bunun
yerçekimi ivmesi üzerindeki etkisi dikkate alınmaz. Bununla beraber kuazigeoit bir
nivo yüzeyi değildir ve hiçbir fiziksel anlamı da yoktur. Bu, geoide benzer bir yüzeye
çağrışım yaptırır (Gürkan, 1984).

Normal potansiyel U basit bir analitik fonksiyon olduğundan bu formüller kolaylıkla


değerlendirilebilir. Fiziksel yeryüzündeki bir P noktasının belirli bir WP gerçek
potansiyeli ve belirli bir UP normal potansiyeli vardır. Genel anlamda WP ≠ UP dir;
fakat P den geçen çekül eğrisi üzerinde UQ=WP olan belirli bir Q noktası vardır. Bir
başka deyişle, Q daki U normal potansiyeli P deki W gerçek potansiyele eşittir. P nin
HN normal yüksekliği, aynen P nin geoit yüzünden olan ortometrik yüksekliği gibi, Q
nun elipsoit yüzünden olan geometrik yüksekliğinden başka bir şey değildir (Gürkan,
1984).

Başlangıç elipsoidi ile kuazigeoit arasındaki uzaklık, yükseklik anomalisi (kuazigeoit


yüksekliği) ζ=h-HN olarak tanımlanır. Yüksek dağlık yerlerde kuazigeoit ile geoit
arasındaki fark (uzaklık) yaklaşık 2 m yi bulur (Möser u.a. 2000).
Elipsoitten HN yüksekliğinde olan noktalar, tellüroit adı verilen Yeryüzünün bir
modelini oluştururlar. Şekil 1.8 den görüldüğü gibi P noktasının gerçek çekül eğrisi
boyunca geoide olan uzaklığı ortometrik yükseklik, normal çekül eğrisi boyunca

11
Yükseklik Sistemleri

kuazigeoide olan uzaklığı ise normal yüksekliktir. Ortometrik yükseklikler yer


yoğunluğu ile ilgili bazı varsayımlara dayanmasına karşın, normal yükseklikler için
herhangi bir varsayım söz konusu olmayıp her iki yükseklik sistemi tam diferansiyel
ve tek anlamlıdır.

Şekil 1.8 Ortometrik ve normal yükseklik


Dinamik ve ortometrik düzeltmeler gibi, ölçülen yükseklik farkları için de bir normal
düzeltme vN vardır. g yerine γ ve H yerine HN konarak,
B
g − γ0 γ A − γ0 γ − γ0
vN = ∑ + ⋅ H AN − B ⋅ H BN (1.14)
A γ0 γ0 γ0

yazılabilir. Böylece,
N
∆H AB = H BN − H AN = ∆h AB + v N (1.15)
olur.

1.2.2.2. Normal Ortometrik Yükseklik (Sferoidik Ortometrik Yükseklik) (HNO)


Gerçek gravite değerinin bilinmediği durumlarda g i yerine ortalama normal gravite γi
alınarak ∆Ci’ normal geopotansiyel yükseklik farkı elde edilmekte ve böylece normal
geopotansiyel yükseklik (CP’) hesaplanmaktadır.
K
CPı = ∑ ∆C iı , ∆C iı = γ i ⋅ dhi (1.16)
i =1

12
Yükseklik Sistemleri

Normal geopotansiyel yükseklikten normal ortometrik yükseklikler,

NO CPı H NO
H = , G = γ - 0.3086 ⋅ ( ) (1.17)
G 2
eşitlikleriyle elde edilmektedir. Normal geopotansiyel yükseklikler, gerçek gravite
alanına dayanmadığı için tam diferansiyel ve tek anlamlı değildir. Bunun anlamı, bir
halkayı (lupu) oluşturan normal geopotansiyel yükseklik farklarının toplamı teorik
olarak sıfır olmaz. Bu da bir yükseklik sisteminden beklenen temel özellikleri
yansıtmamaktadır. Ölçülen geometrik yükseklik farklarına normal graviteden yararla
normal ortometrik düzeltme getirilerek normal ortometrik yükseklik farkları elde
edilebilmektedir. Normal ortometrik düzeltme (vNO);


v NO = 2H NO ⋅ α ⋅ sin 2φ [ 1 + ( α ⋅ ) ⋅ cos 2φ ] ∆φ (1.18)
α

eşitliği ile hesaplanır. Burada H NO ortalama yükseklik α ve β bilinen katsayılar, φ iki


düşey kontrol noktasının ortalama enlemi, ∆φ ise aralarındaki enlem farkıdır.
Türkiye'de mevcut yükseklikler Normal Ortometrik Yükseklik Sistemi’nde olup ölçülen
yükseklik farkları; yukarıdaki eşitlikte α=0.002644 ve β=0.000007 (Hayford Elipsoidi)
alınarak hesaplanan normal ortometrik düzeltme ile normal ortometrik yükseklik
farklarına dönüştürülmüştür (Demir ve Cingöz).
Normal ortometrik yükseklik, NN (“normal sıfır”) yüksekliği olarak da ifade edilir. Sıfır
noktası olarak Ülkemizde Antalya Mareograf İstasyonundaki röper noktası alınmıştır.
NN-başlangıç yüzeyi, bir elipsoit yüzeyidir. NN-yüzeyi, normal ağırlık ivmesinin
etkisinin dikkate alındığı bir vNO normal ortometrik indirgemesiyle NN-yüksekliği
belirlenerek elde edilir.

1.2.3. Elipsoidal Yükseklik (h)


Uygulamada, geometrik nivelman ve gravite ölçülerine dayalı olarak hesaplanan
ortometrik yükseklikler kullanılır. GPS ölçüleri ile üç boyutlu geosentrik bir koordinat
sisteminde seçilen başlangıç elipsoidine göre elipsoidal yükseklik h, belirlenmekte
olup elipsoidal yükseklik ile ortometrik yükseklik arasında,
h=H+N (1.19)
ilişkisi bulunur. Burada, H ortometrik yükseklik, h elipsoidal yükseklik ve N geoit
yüksekliği (geoit ondülasyonunu) olup geoit ile elipsoit arasındaki uzaklıktır.
Ortometrik yükseklik ve elipsoidal yükseklik arasındaki ilişkiler Şekil 1.9’da
görülmektedir.

13
Yükseklik Sistemleri

Şekil 1.9 Elipsoidal yükseklik ve ortometrik yükseklik

Elipsoidal yükseklikler, yerin çekim alanından tamamen bağımsızdır. Hâlihazırda


komşu GPS noktaları arasındaki 4 ile 10 mm lik yükseklik inceliği, hassas nivelman
noktalarının inceliğine yetişemez. Verilen elipsoide ilişkin GPS yükseklikleri ile ağırlık
alanında nivelmanla belirlenmiş yüksekliklerin birlikte değerlendirilmesi için geoidin
hassas bilgileri gereklidir. GPS gözlemlerinden türetilen ortometrik yükseklikler,
elipsoidal ve geoit yükseklikleri arasındaki ilişkilerin hassasiyetine bağlıdır. Yükseklik
belirlemesinin doğruluk istemlerine uygun yerel bir geoit kullanılırsa, mühendislik
ölçmeleri için GPS yükseklikleri kullanılabilir.

1.3. Nivelman Ağları

Yükseklikleri nivelman yoluyla belirlenmiş noktaların oluşturduğu ağlara nivelman


ağları denir. Nivelman ağları değişik incelikle belirlenmiş nivelman geçkilerinden
meydana gelir. Nivelman geçkileri, inceliklerine göre çeşitli derecelere ayrılır. I. ve II.
derece nivelman ölçmeleri, genellikle ülke nivelman ağlarında ve deformasyon
ölçmeleri gibi araştırma işlerinde uygulanır. Diğer derecelerdeki nivelman ölçmeleri,
yol inşaatı, su işleri, şehir haritalarının yapımı, yüzey nivelmanı gibi bütün teknik
işlerde uygulanır.

1.3.1. Türkiye Ulusal Düşey Kontrol Ağı (TUDKA)


Türkiye’de Düşey Kontrol (Nivelman) Ağı ile ilgili çalışmalar 1935 yılında Antalya
mareograf (deniz seviyesi ölçer) istasyonunun kurulması ile başlamıştır. Ana
karayolları ve demiryolları boyunca 2.5–3 km de bir oluşturulan I. ve II. derece

14
Yükseklik Sistemleri

nivelman noktaları arasındaki ölçmeler, Akdeniz, Karadeniz ve Eğe Denizindeki


mareograf istasyonlarına bağlı olarak gidiş-dönüş yapılmıştır. I. derece nivelman
halkasının çevresi 650–1400 km ve bunların kapanma hataları 10–15 cm’dir. II.
derece nivelman noktaları, I. derece geçkilerin aralarını doldurmak ve bunları
birbirine bağlamak amacı ile yapılmıştır. III. Derece nivelman noktaları sıklaştırma
amacı ile yapılmışlardır. Ölçmeler Wild N3 ve 1988 ‘den itibaren Zeiss Ni 002 nivoları
ile invar miralar kullanılarak yapılmıştır. 1955 yılında İstanbul Boğazı’ndan (860 m) ve
Çanakkale Boğazı’ndan (1450 m) vadi geçiş nivelmanı ile karşı tarafa geçilmiştir
(Şerbetçi, 1995). 1965 yılında ülke nivelman ağı için dengeleme çalışmalarında,
mareograf istasyonları arasında çıkan bazı farklılıklar nedeniyle, Ülkenin ortasındaki
bir noktaya mareograf istasyonlarından yükseklik taşınarak bunların ortalaması, ülke
nivelman ağının başlangıç kotu olarak seçilmiştir (Şerbetçi 1992). Ancak ayrı
bölgelerden yükseklik verilen ortak noktalarda önemli farklar olduğu görülerek bu
uygulamadan vazgeçilmiştir. Mareograf istasyonları arasındaki yükseklik farklarından
dolayı ülke nivelman ağına, Doğu Akdeniz Bölgesi hariç, Antalya Mareograf
İstasyonunun 1936–1958 yılları arasındaki 22 yıllık gözlemlerinin aritmetik ortalaması
alınarak ortalama deniz seviyesine göre yükseklik değeri verilmiştir.

Dengeleme etütlerinde yerçekimi ölçülerinin önemi anlaşıldığından; I. ve II. derece


noktalardan oluşan ülke temel nivelman ağının iyileştirilmesi ve uluslararası
standartlara uygun duruma getirilmesi çalışmalarına hız verilmiş ve bu amaçla 1983
yılında eski mareograf istasyonları iptal edilerek bunların yerine başta Antalya,
İzmir/Menteş, Bodrum ve Erdek’te olmak üzere yeni istasyonlar kurulmuştur.

158 tane I. derece ve 87 tane II. derece geometrik nivelman geçkisinin ilk faz
ölçümleri 1970 yılına kadar yapılarak Düşey Kontrol Ağı tesis edilmiştir. Gravite ağı
ile ilgili çalışmalar 1956 yılında başladığından 1970 yılına kadar düşey kontrol
noktalarında gravite ölçülmemiştir. 1973 yılından itibaren ikinci faz geometrik
nivelman ölçmeleri başlatılmıştır. Bu kapsamda günümüze kadar sürdürülen
çalışmalarda daha önce tesis edilen geçki ölçümleri yenilenmiş, alt yapı nedeniyle
tahrip olan geçkiler yerine yenileri, gerek duyulan yerlerde ise yeni geçkiler tesis
edilmiş ve düşey kontrol noktalarında gravite ölçülmüştür. 1993 yılına kadar
gerçekleştirilen ölçme çalışmaları ile 151 adet I. derece ve 39 adet II. derece geçki
ölçümü yenilenmiş, 2 yeni II. derece geçki tesis edilerek ölçülmüştür. 1985–1992
yıllarında yapılan çalışmalarla, 1973–1991 yıllarında ölçümü yenilenen 151 adet I.
derece ve 35 adet II. derece geçki ile 1970 yılından önce ölçülen 5 adet I. derece
geçkinin, gravite değerleri ile birlikte ilk değerlendirmesi yapılarak Türkiye Ulusal
Düşey Kontrol Ağı–1992 (TUDKA92) oluşturulmuştur. Ölçümü yenilenmemiş 52 II.
derece geçki bu değerlendirmeye alınmamıştır (Demir ve Cingöz).

15
Yükseklik Sistemleri

TUDKA92 oluşturulurken dengeleme sonrası yapılan istatistik analizde, uyuşumsuz


olduğu saptanan üç adet geçki değerlendirme dışı bırakılmıştır. Sonraki yıllarda,
uyuşumsuz bulunan üç geçkiden iki tanesi (biri tamamen, diğerinin bir bölümü)
ölçülmüştür. Ayrıca 1993 yılında dört eski ve iki yeni olmak üzere altı adet II. derece
geçki ölçümü yapılmıştır. Diğer taraftan daha önce değerlendirme dışı bırakılan 52
adet II. derece geçkiden 44 ‘ünün ağa bağlantısı gerçekleştirilmiş ve bu geçkilerdeki
noktaların tamamında gravite değerleri prediksiyonla kestirilmiştir. Ağa bağlantısı
sağlanamayan diğer 8 adet eski II. derece geçki değerlendirme dışı tutulmuştur.
Daha sonra tüm geçkilerdeki noktaların koordinatları (enlem ve boylam) 1/25000
ölçekli haritalardan sayısallaştırılarak elde edilmiş ve mevcut tüm veriler (gravite,
enlem, boylam, geometrik yükseklik farkı, uzaklık) kontrol edilmiştir.

Yukarıda sözü edilen kontrol işlemleri tamamlandıktan sonra, yapılan ek ölçülerin de


katılımı ile TUDKA dengelemesi yeniden yapılarak, TUDKA99 oluşturulmuştur. Bu
değerlendirmeye 1970 yılından sonra ölçülen 151 adet I. derece ve 41 adet II. derece
ile 1970 yılından önce ölçülen 7 adet I. derece ve 44 adet II. derece geçki olmak
üzere toplam 243 adet I. ve II. derece geçki dahil edilmiştir. TUDKA99 toplam 29316
km uzunluğunda, 243 geçki ve 25680 noktadan oluşan ağın dengelenmesiyle
oluşturulmuştur.

Şekil 1.10 Türkiye Ulusal Düşey Kontrol Ağı-1999 (TUDKA-99)

TUDKA99 için düşey datum Antalya mareograf istasyonunda 1936–1971


yıllarında elde edilen anlık deniz seviyesi ölçülerinin ortalamasıyla
belirlenmiştir. Dengelemede ölçü olarak geopotansiyel yükseklikler alınmış ve
tüm noktalarda geopotansiyel yükseklik, Helmert ortometrik yüksekliği ve

16
Yükseklik Sistemleri

Molodenski normal yüksekliği hesaplanmıştır. Geopotansiyel yükseklik


hesabında, düzenlenmiş Potsdam datumundaki gravite değerleri kullanılmıştır.
Dengeleme sonucunda datuma bağlı nokta yüksekliklerinin duyarlılıkları 0.3 cm ile 9
cm arasında bulunmuştur.

TUDKA99’un sıklaştırılması amacıyla, TUDKA99'un I. ve II. derece noktalarına dayalı


III. derece nivelman ağı (Ana Nivelman Ağı=ANA) oluşturulur. TUDKA99 noktaları
geçki kontrolü yapılarak kullanılır. TUDKA99 noktalarına dayalı olarak daha önceden
oluşturulan ağlardaki yüksek dereceli noktaları, dayanak noktası olarak almak için
ilgili idarenin onayı alınır. Sıklaştırma alanında TUDKA99'un I. veya II. derece
noktaları yoksa bu ağa bağlantıyı sağlayacak ‘bağlantı nivelmanı’ yapılır. Bağlantı
nivelmanı, hassas geometrik nivelman veya GPS nivelmanı yöntemiyle yapılabilir.

1.3.2. Nivelman Ağlarının Derecelendirilmesi

15 Temmuz 2005’te Bakanlar Kurulu’nca onaylanarak yürürlüğe giren “Büyük Ölçekli


Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği”ne göre Türkiye Ulusal Düşey Kontrol
(Nivelman) Ağı ve bu ağa dayalı olarak oluşturulan düşey kontrol ağlarının
derecelendirilmesi aşağıdaki gibidir:
I. Derece Nivelman Ağı ve Noktaları: Ülke Nivelman Ağı ve Noktaları
II. Derece Nivelman Ağı ve Noktaları: Ülke Nivelman Ağı ve Noktaları
III. Derece Nivelman Ağı ve Noktaları: En çok 40 km uzunluğundaki luplarla üst
dereceli ağlara dayalı sıklaştırma ağları ve noktaları. Ana Nivelman Ağı
IV. Derece Nivelman Ağı ve Noktaları: I., II. ve III. Derece noktalara dayalı en çok
10 km uzunluğundaki luplarla (halkalarla) sıklaştırma ağı ve noktaları. Ara
Nivelman Ağı
V. Derece Nivelman Ağı ve Noktaları: Poligon ve tamamlayıcı nivelman ağı ve
noktaları

Ana nivelman ağı, proje alanını kapsayacak şekilde, çevresi 40 km’yi aşmayan
luplar biçiminde düzenlenir. Nivelman geçkileri hassas geometrik nivelman
yapılabilecek yollar üzerindeki C3 ve daha yüksek dereceli noktalar ve poligon
noktaları ile bölgede önceden tesis edilen nivelman ağlarının yüksek dereceli
noktalarını içerecek şekilde seçilir. Geçki üzerindeki nokta sıklığı en çok 1.5 km
olmalıdır. Seçimi yapılan noktalar için bir seçim kanavası düzenlenir. Seçim
kanavası onaylandıktan sonra, yeni noktalar tesis edilir ve röperlenir.

Ara nivelman ağı, başı ve sonu ana nivelman ağı noktalarına bağlı toplam uzunluğu
10 km'yi geçmeyen nivelman geçkileri veya en az iki ana nivelman noktasını içeren

17
Yükseklik Sistemleri

ve toplam uzunluğu 10 km’yi geçmeyen luplar biçiminde plânlanır. Geçki üzerindeki


nokta sıklığı 750 m -1000 m olmalıdır. Seçimi yapılan ana nivelman noktaları, seçim
kanavasında gösterilir.

Yardımcı nivelman noktaları, Proje alanı içinde, her dereceden nivelman


noktalarının yoğunluğu yerleşim bölgelerinde ortalama 400–500 m aralıklarla ve diğer
bölgelerde ortalama 700–800 m aralıklarla olmalıdır. Bu yoğunluğu yeterince
sağlamak için yardımcı nivelman noktaları (RS) tesis edilir. Bu noktalar seçim
kanavasında gösterilir.

Proje alanındaki yatay koordinatları hassas olarak belirlenmemiş nivelman


noktalarının koordinatları ± 15 cm doğrulukta belirlenir.

1.3.3. Nivelman Kapanma Hataları

Nivelman kapanma hataları, bağlantı nivelmanı, ana ve ara nivelman ağındaki


yükseklik farklarının belirlenmesinde, gidiş-dönüş nivelmanı yapılır ve gidiş-dönüş
nivelmanıyla yükseklik farkının ± 1.5 mm/km veya daha iyi duyarlıkla belirleyebilen
nivo ve miralar kullanılır. Yardımcı nivelman noktalarının yükseklikleri, ana ve ara
nivelman noktalarına bağlı nivelman geçkilerinde gidiş-dönüş nivelmanı ile
olabildiğince poligon noktalarından geçilerek belirlenir. Bu nivelmanda, gidiş-dönüş
nivelmanıyla yükseklik farkını ± 2.5 mm/km veya daha iyi doğrulukla belirleyebilen
nivo ve miralar kullanılır. Nivelman yolunun uzunluğu bağlantı noktaları arasındaki
geometrik uzunluğun 2 katını geçemez.

Gidiş – dönüş nivelmanında bulunan kapanma değeri (w),

Ana ve bağlantı nivelmanında : w[ mm ] ≤ 12 S [km]

Ara nivelmanda : w[ mm ] ≤ 15 S [km]

Yardımcı nivelmanda : w [mm ] ≤ 20 S [km] + 0.0002 ∆H

olmalıdır. Burada S, km biriminde nivelman yolunun uzunluğu, ∆H iki nokta


arasındaki yükseklik farkıdır. Nivelman yolu üzerindeki ardışık noktalar arasında bu
kontrol yapılır.

Gidiş–dönüş yükseklik farklarının ortalamalarından hesaplanan lup


kapanmaları (wL),
w L[mm] ≤ 15 L [km ]
Ana nivelmanda :

18
Yükseklik Sistemleri

w L[mm ] ≤ 18 L [km ]
Ara nivelmanda :

olmalıdır. Burada L, km biriminde nivelman lup uzunluğudur.

1.3.4. Nivelman Ölçülerinin Değerlendirilmesi


Ana, ara ve yardımcı nivelman ağı, ayrı ayrı veya birlikte uygun ağırlıklandırma ile
gidiş-dönüş yükseklik ortalamaları ölçü ve bir nokta değişmez alınarak, zorlamasız
veya serbest dengelenir ve uygun testlerle uyuşumsuz ölçüler ayıklanır. İstatistik
güven düzeyi 1-α=0.95 alınmalıdır. Ağda uyuşumsuz ölçü kalmayıncaya kadar
dengeleme, uyuşumsuz ölçü testi ve ölçü tekrarına devam edilir. TUDKA99
noktalarının, oluşturulan nivelman ağı ile uyuşumlu olup olmadığı test edilir ve
uyuşumlu TUDKA99 noktalarının yükseklikleri değişmez alınarak, topluca veya ana,
ara ve yardımcı nivelman ağları ayrı ayrı dengeleme ile bu ağlardaki noktaların
Helmert ortometrik yükseklikleri hesaplanır. İstatistik güven düzeyi 1-α=0.95
alınmalıdır.

19

You might also like