You are on page 1of 563

Mesnevi .. i Serif Serhi II.

CiLT

KiTABEVi • 265 - 2

Kapak Sabahattin Kanas

i~ Diizen

Ali Ciftci

Baskl ve em Bayrak Matbaasi

Kucuk Ayasofya Cad.Yabaci Sok. 2/1 Sultanahrnet - istanbul

istanbul, Ekim 2005

2. Bask!

ISBN 975-6403-62-4(Tk. No) ISBN 975-6403-64-0(2. cue

©KfJABEVI Catalcesme Sk. No: 54/ A Cagaloglu-iSTANBUL Tel: (0212) 512 43 28 -511 21 43 • Faks: 513 7726

Mevlana Celaleddin Rumi

Mesnevi-i ~er1f Serhi II. CiLT

Terciime ve Serh AHMED AVNl KONUK

Bu Cildi Yayma Haztrlayanlar

Dr. Selcuk Eraydm - Prof. Dr. Mustafa Tahrali

Yaym Koordinatoru Prof. Dr. Mustafa Tahralt

KiTABEVi

AHMED AVNI KONUK

Mesnevi-i ~erff ~erhi'nin lkinci Cildinin Fihristi

Emiru'l-mu'minin Orner (r.a.) ahdinde calgici ihtiyann kissasidrr 13

4J \~'p '1\ ..:"l,.._.i; ~ ./"~ r~\ _; ~) .)\ hadis-i serifinin ma'nasi 23

Ai§e-i Siddika'mn Hz. Mustafa (s.a.v.)den: "Bugiin yagmur yagdi nicin

islanmadm?" diye sual etrnesi 44

Tefslr-i beyt-i Hakim Senal (rahmetullahi aleyh): "Asuman-hast der velayet-i

can ilh 49

... tJ\ ~\-A!4 ~ .,;lJ ~)\ ~..r. \~\ hadis-i serifinin ma'nasi 52

Hz. Mustafa (a.s.)dan Hz. Ai§e'nin diger suali 55

lhtiyar calgici kissasirun bakiyyesi 59

Hatifin uykuda Emfru'l-mu'minin Orner (r.a.ia hitab: 65

Sutun-: hannanenin inlernesi 68

ResiU (a.s.)m rnu'cizesinin izhan ve Ebu Cehil'in elinde tas parcalanrun soze

gelrnesi 80

Kissa-i rnutribin bakiyyesl 82

Emiru'l-mu'mlnin Hz. Omer'in, onun nazanru varhk olan makam-i giryeden,



~

MESNEVf-1 ~ERrF ~ERHI / II. cn.r

mestlik olan makam-i istigraka cekmesi 89

lki melegin. W; ~ y .1.&.1 ~I ) IAJ.,:. ~ y .1.&.1 ~I diye nida etmesi 97

o halifenin kissasidir ki, kendi zamamnda kerem cihetinden Hatem-i Tai'den

ileri gecmis idi 102

A'rab! ve onun zeveesinin ihtiyac sebebi ile olan macerasirun kissasi 104

Muhtac olan murldlerin, muzevvir olan muddeilere aldanmasi ve onlan seyh

zannetmesi 106

Onun beyarundadir ki, bir muridin muddei-i muzevvire

sidk ile i'tikad baglamasi 111

A'rabinin ve kadimn kissasma meu' ve cok aCID temsiller 113

Kadmm kocasma: "Sozu kendi kadem ve makanundan pek ziyade soylerne ilh "

diye nasihat etmesi 118

"Fakirlere hakaretle bakma " diyerek erkegin kendi kadmma nasihat etmesi 125

Onun beyamndadir ki, her bir kimsenin hareketi, bulundugu yerdendir ki,

herkes kendi vucudunun dairesinde gorur 132

. Kadmm zevcine riayet etmesi ve kendi sozunden meu' eylemesi 139

jAlJ:-1 ~ ) JiWI ~ .:*1 hadis-i serifinin beyarunda 147

Taleb-i maiset cihetinden kadmm iltimas ettigi seye erkegin kendisini

teslim etmesi 149

Onun beyarundadir ki, Musa ve Fir'avn'm ikisi de zehir ve panzehir ve zulmet ve

nur gibi musahhar-l mesiyyettirler 153

Eskiyarun dunyada ve ahlrette ziyanda kahp iki cihandan mahrurn olmalan

sebebinin beyanmdadir 165

Salih (a.s.)i ve Sallh (a.s.)m devesini his gozlerinin hakir ve hasimsiz gormesi 173

"'~ ..:r-~I C,f" ma'nasi beyarundadir 186

o ma'narun beyamndadir ki veliyy-i kamil her ne yaparsa, muridlere eiir'et

etmek ve 0 fiili yapmak layik olmaz ilh... .. 196

Arab'm ve onun zeveesinin macerasimn mahlasi 202

Zeveesinin lltimasi uzerine, Arab erkegln muvafakat etmesi ilh 209

Kadirun nzk talebi yolunu kendi zevcine ta'yin etmesi, onun dahi kabul

eylemesi 221

Orada su kithgr vardir zanm uzerine, Arab'm badiye ortasmdan yagmur suyunu

Bagdad'a hediye goturmesi 226

Arab kadmirun yagmur suyu testisine kece dikmesi ilh 231

Onun beyamndadir ki, fakir nasil keremin a§lkl, kerimln a§lkl ise

kerirn ve kerem dahi fakirin a§lkIdlr ilh 237

AHMED AVNI KONUK

o kimsenin arasnu farkdir ki, Hakk'a muhtac ve Hakk'm tesnesidir ilh 240

A'rabiye ikram ve onun hediyesini kabul Idn halifenin bekdlerinln ve

nakiblerinin ileriye gelmesi 246

Onun beyarundadir ki, dunyarun a§lkl iizerine gunes ziyasl aks etmis olan

duvann a§lkl gibidir ilh... . 254

Arab'm hediyeyi, ya'ni testiyi halifenin gulamlanna tevdi' etmesi 258

Nahvi He gemici macerasmm hikayesi 263

Halifenin hediyeyi kabul etmesi ilh 268

Pfrin vasfi ve onun mutavaan 290

ResUl (a.s.)m Ali (keremalluhu veche)ye akilln sohbeti ile Hakk'a takarrub eyle

diye vasiyet buyurmasi 298

Kazvinli'nin sirtma arslan suretinde mavilik vurdurmasi 304

Ava gitmis olan arslan ve kurt ve tilkinin kissasidu 310

Arslamn kurdu tecriibe etmesi ilh... . 31 7

o kimsenin kissasidtr ki, bir dostun kapisnu caldi: iceriden. "Kimdir 07" dedi

ilh : 320 .

0: "Benim!" diyen kailln pismanolmasi ve istigfar icin, onun bir sene riyazet

cekmesi ilh : 324

Taksimde edebsizlik ettin diye arslanm kurdu te'dib etmesi 332

Nuh (a.s.)m kavmini tehdid etmesi 336

Gozleri onlar ile rusen olmak icm, padisahlann anf sufileri kendi karsilanna

oturtmalan 345

Yusuf (a.s.)m huzuruna misafir gelmesi ilh 348

Yusuf (a.s.)m misafirden hediye taleb etmesi 351

Misaflrin Yusuf (a.s.)a: Hediye olarak sana ayna getirdim ilh demesi : 357

Vahyin pertevi onun iizerine vurmasi sebebiyle katib-i vahyin miirted olmasi 365

Muhasara etmis oldugu sehirden Musa (a.s.)r ve kavmini dondur diye Bel'am-I

Baur'un dua etmesi 383

Harut ve Marut'un kendi ismetlerine i'timad etmesi 390

Harut ve Marut kissasmm bakiyyesi ilh 397

sagmn hasta olan komsusunun iyadettne gitmesi 401

Nefis mukabilinde klyas getiren ilk kimse lblis idi 408

Kendi halini ve kendi mestligini cahillerden gizlemek luzumu beyarundadir 416

Rumiler'in ve ~inliler'in nakkashk ilminde da'va etmelerinin kissasi 429

Peygamber (a.s.)m Zeyd'e: "Bugiin nasilsm ve nasil kalktm7" diye sormasi

ilh 436



~

MESNEVI-I ~ERIF ~ERHII II. cn.r

ResiH (s.a.v.)e Zeyd (r.a.)m cevab vermesi 442

"Getirdigimiz olmus ve secilmis meyveleri 0 yemisdlr" diye Lokman'i kapi

yoldaslanrun muttehem kilmasi 455

ResiH (a.s.)m cevabi hakkmda kissa-l Zeyd'in bakiyyesi 459

Hikaye 463

Peygamber (s.a.v.)in Zeyd'e: "Bu sim bundan daha acik soyleme!" buyurmasi .. 473

Zeyd'in hikayesine rucu' 479

Emiru'l-mu'minin Orner (r.a.) zamamnda sehre ates dusmesi 488

Emfru'l-mu'minin Ali (kerremallahu vechehu) efendimizin yuzune dusmarun

tukurmesi 491

Ali (kerremallahu vechehu) hazretlerinin 0 kaflrln: "Vaktakl benim uzerime

muzaffer oldun ilh " diye sual etmesi 504

Emiru'l-mii'minin (r.a.) hazretlerinin kihei elinden birakmasi sebebi hakkmda

cevab vermesi 507

Peygamber (s.a.v.)in Emiru'l-mu'minin Ali (kerremallahu vechehujnun seyisin

kulagma. "Ali'yi oldurmek senin elinde olacaknr" buyurmasi 523

Adem (a.s.jm, lblis-i matrudun salanndan taacciib etmesi ve ucub getirmesi 536

Ali (kerremallahu veche)nin hikayesine ve onun kendi katiline musamaha

etmesine rucu' 544

Seyisin: "Ey Emiru'l-mu'minin beni cldur ve beni bu kazadan kurtar!" diyerek

Hz. lmam'm onune dusmesi 548

Onun beyarnndadir ki, Peygamber (s.a.v.)in Mekke'yi ve Mekke'nin gayrini

feth etmesi mulk-i dunya muhabbeti icln degil idi 551

Bmiru'l-mu'minin Ali (kerremallahu vechehu) hazretlerinin kendi karinine:

"Yuzume tukurdugun vakit ihlas-i amel kalmadi" demesi 557

AHMED AVNl KONUK

..:..r.;.;.. jll r--I ~ )::J 45' ~ A ~....,.;

::J j If .J:. 0\;;"")~ )::J I...\>- ..Ji< jI u:!ly ,__s! j)) )::J 4.# .J.lI ~) ~

Ernirii'l-Mii'rninin Orner (r.a.) ahdinde, calgici ihtiyann kissasidir ki, maisetsiz kaldigi gun kabristanda Allah lcin calgi cahyordu

1941. Onu i§iUin mi ki, ahd-i Omer'de letafetli ve revnaklt {:eng ~lan hir mutnh var idi.

1942. cniilhiil onun sesinden kendinden gefti; onun gii:ul sesinden hir tarab, yiiz olurdu.

1943. Onun nefesi medisi ve cem'iyyeti siisler idi; ve onun nagmesinden ktyamet kopardt.

0i! d jljls' J.j1J""'1 ~

I

1944. j sriifll gibi ki, onun sesi san' ada oliiler idn. hedene din getirir idi.

MESNEVf-1 ~ERfF ~ERHI / II. cn.r • MESNEVI-l •

1945. ]ahut j sraJil' in risaleleri idi k.i, onun semii'tfulan Jilin kanadt biter idi.

"Ya resail" ta'birinde surrahi kiramm fhtllafi vardrr ki, kimi "yar" ve "sail" i'tibar etmis ve tekelluf ile ma'na vermistir: kimi "ya" ve "resail" i'tibar edip, resailin ma'nasmda tekelluf etmisnr. Fakire gore kUlfetsiz olarak anlasilan ma'na: "Yahud bu calgicmm nagmeleri Hz. Israfil'in rlsaleleri idi. Ya'ni calgicmm her bir nagmesl, Israfil'in ervaha bir nefhasi idi" demek olur. Zira resailin mufredl, risaledir verisale lugatte haber gondermek ve haber vermektir: ve musikinin negaman da pek coktur, Binaenaleyh burada resatltn cemi' olarak istl'mal buyrulmasi yerindedir. Ve "ya" terdid lcindir. Nitekim ya §oyIe veya boyle deriz.

Yukandaki beyitte calgici lsrafil'In kendisine tesbih buyrulmus idi: bu beyitte de tsrafil'in kendisine degil, habercisine tesbih buyrulmustur. Hulasa-i ma'na budur: "Yahut calgict, Israfil'fn kendisine musabih degil, onun nagmeleri, lsrafil'in risaleleri ve habercileri idi ki, 0 nagmelerin istima'mdan tilin kanadi cikardr, ya'ni sikalet-i tab'lan til gibi olup yerinden gii~ kirmldayan kimseleri vecde getirir idi. "

1946. 'J3ir giin jsraJit niilesini yapar; yiiz ytlltk. ~iiriimii§e can verir.

lsrafil (a.s.) ba's gununde surunu ufurur: bircok ytllar yer alnnda kalnus ve ~urumu§ olan olulere taze can verir.

..:........4; i..s! u~ ,)\j \)~l1. ..:........~ (""'" ,) )j~ j~ \}'!l'~\

1947. €nbiyanm ~inde de nagmeler vardtr; taliblere ondan bahiistz hayat vardtr.

Ya'nf enbiya-yi izam hazeranmn ervah-i mukaddeselerinin dahi negamat-i Iatifeleri vardir ki, onlar hakayik ve maarif-i ilahiyyedir: ve bu maarif-i ilahlyyenin taliblerinin ervalu, onlardan baha yetisemiyecek derecede hal sahlbi olur.

1948. 9iis k.ulagt 0 nagmeleri i§itmez; zira his k.ulagt sitemlerden necis olur .



~

AHMED AVNI KONUK

Enbiyanm 0 nagmeleri, ervah-i mukaddeselerinin negaman olup talibler onlan ruhlannm sem'iyle isltirler ve bunlar his kulagmm isitemlyecegt derecede latff fuyuzatdir. Mesela peygamberler bir ma'nayi harf ve savt Iibasma giydirip meydana cikanrlar. His kulagi bu elfazi lsltlr, fakat ruhunun kulagi nkah ise, 0 lafizdan murad olan ma'na ruhuna nufuz edemez. His kulagi hakikatden nisbet-i bu'd ile mulevves oldugundan, bu letaifi ruha Ifazadan pek uzaktlr.

1949. rydinin nagmesini iidemf isdemez; zfrii pertle.rin esriinndan a' cemulir.

Enbiyarun vucudlan, alem-i sehadetden oldugu ve alem-i sehadet de his kulagi fa'al bulundugu halde enbiyanm nagmelerinin isltllmemesi nasil olur der isen, cevaben deriz ki: vucudlan alem-i sehadetde hava ile hararetden terekkub eden cinnilerin nagmelerini insanlar his kulagi ile i§itemiyorlarj zira cinmlerin esranna yabancrdnlar ve onlann cinsinden degildirler. lnsanlann vucudu kesif ve cinnilerin vucudlan Iatifdir, kesif kesif ve latif latffi idrak eder.

1950. [1922]

...:..........~ )~ _r. jI J.f. J~ ~o4Aj ~~ ,y..j l.S A ~o4Aj ~ ~ f

rzJiiktii perfnin nagmesi de bu iilerru1endir; gonliin nagmesi ise her iki nefesden iilulir.

Ya'ni cinmlerin vucudlan ve nagmeleri de alem-i sehadetdendir: boyle iken his kulagi ile idrak olunamaz. Gonlun nagmesi ise latif olan cinmlerin nagmelerinden daha lanf oldugundan, gerek insanlann ve gerek cinmlerin nagmelerinden daha alidlr. Zira cins, ancak kendi cinsini ldrak eder.

..L:,:.ib\'; ,y..\ 0\...Ij j )~ )~ _r. ..L:,:.i\...Ij j (.5""~\ ) .s A ~

1951. 2trii perf ve iidemt zindiina mensfibdurlar; her ikisi bu ciihillik zindiim 4:-inde.dir ler .

Ya'ni insan, alern-i kesafet icinde mahbusdur ve ancak bu alemin ahvaline vakifdir: ve alem-i letafetden cahildir, lste bu cehli sebebiyle alem-i letafetden olan cinnin vucudunu ve onun mafevki olan alem-t melekut ehlini inkar ederler. Ve cin taitesi de kezalik kendi alemlerinde mahbusturlar ve kendi vucudlannm mafevkr olan alem-I letafeti bilemezler.



~

MESNEVf-1 $ERiF $ERHI / II. cn.r • MESNEVi-l •

1952. Siire-i 9<ahl1liin'da ma' ser-i cinni oka. "7esfetffi fenfiizii" yii apk. bil!

... 0 .. 0 ".;o .. oJo..... oJ ... ., 0 .... 0 ....

Ya'ni sure-i Rahman'da vaki' olan J\,bil .:r I).l.i:r .:,,1 ~I .:,,1 ...,..;')11 ) u*-I ~ ~

... oJ :Ii ... J. J..... .. J. J.. ... ... .... .. ... f, .... .. .... ..

.:,,~ ')II ':").l.i:r ')I1)..Li.ili -? J ')II) uly-ll (Rahman, 55/33) ya'ni " Ey cin ve ins

Wfesi; eger muktedir iseniz, goklerin ve arzm aktanndan cikiruz: hayir cikamazsnuz, ancak kuvvet lie cikarsnuz" ayet-i kerimesini oku ve alem-l kesafetden olan sernavat ile arzm etrafmdan disanya, ya'ni alem-i letafete crkilanuyacagnu ve cikrlmak i~in mutlaka 0 mertebe-i letafeti ihraz etmek lazim geIecegini bill

1953. €vliyiintn biihnlanntn nagmeleri, evvelii derler k.i: €y "lii" ntn ciiz'leri!

"La" dan murad vucud-i izati ve madde alemidir ki, onlar sabun kopugll gibi bir numayisden Ibaret olup hakikatde yokturlar; ve vucud-i insan bu alern-i maddiyyann cuz'Ieridir.

~I Y'" ~ r-A' J J J~ 0:!1 ~jJ. \..I..r" ~!.S'J j ~

1954. s1giih olun, "lii"yt nefyden ba§lan yuk.an k.aldmn; bu hayiili ve vehmi bir tarafa btra"k.tn!

Menfi olan "la"dan, ya'ni vucud-i izafl aleminden basnuzi yukan kaldmruz: ve bu alem icinde mustagrak olup kalmaynuz. Hayal ve vehimden tbaret olan bu maddiyyat ve keseran bir tarafa biraknuz, hakiki varhga teveccuh ediniz.

1955. €y hep ke.vn ii fesiid i{,inde r-iiriimii§ler; sizin. biiki olan csmmz bUmedi ve dogmadt.

Ey saru kevn u fesaddan ibaret olan alem-i maddiyyann cuz'lert bulunan nakis Insanlar. siz aleme ruh-i hayvani lie geldiniz ve bu ruh-i hayvaninin ahkarm altmda ~uyUriip zebun oldunuz. Sizin bu ruh-i hayvaniniz, henuz baki olan ruh-i izafi mertebesine terakkf etmedi ve cesed-t kesffiniz de henuz dogmadl.



~

AHMED AVNI KONUK

1956. eger a nagrnelerden bir semme soylersem, can1ar kabirlerden ba§ kaldmrlar.

Eger evliya-yr kirarrun batmmdakl nagmelerden biraz bahs edecek olursam, kabre mu§abih alan cesetlerde oluler gibi hareketsiz bulunan ervah bas kaldmp vecde gelirler idi.

1957. 9<u1agmt yakla§ltr ki, a uzak degil; fakat anun sana nakline izin yaktur.

Ruhunun kulagmi yaklasnr ki, a nagmeler karsmdadir, uzak degildir: ve benim nihumdan, senin ruhuna intikal eder. Fakat elfaz He his kulagma nakIe, izn-i Hahi yoktur: <;:unku his kulagi yanhs anlar ve bundan dalalet ve saskmhk hasil olur.

Ii ) ..::.-..s\.:>- 0~j Ij 0" f \.))1 ..l;:;i) JfIJ""'1 .s ~

1958. s{gah a1 ki, evliya vaktin j srafil' idirler; oliilere anlardan hay at ve nemii vardtr.

1959. 9Ler bir oliiniin cam, ten mezart iyinde, kefende anlann iivazmdan stcrur.

1960. [1932]

-:.......I...l:>-)i jlS' 0".? o~j -:.......I~ "y>- \..sJ\ j j1i 0\ J..:..J'

'1)er ki: 0 sada muhakkak an1ardan ayndtr; diri etmek, 9Lakk'm sadasmm i§idir.

Evliyarun negamat-i ruhundan dirilip cesed-i kabrinden bas kaldiran kimse der ki: Beni dirilten bu ses, muhakkak suret-i muteayyine sahibi olan bir mahlukun sesinden baska bir sestir. Zira 6lUyti diriltmek bi-harf u savt alan Hakk'm sadasirun isidlr.

1961. '13iz oldiik ve kiilliyyen eksildik; 9Lakk'm sadast ge1di, hep kalkltk.

Bu beyt-i serifde, cenab-i Pir kendi zat-i seriflerine i§aret edip buyururlar ki: Bizim negamat-i ruhumuz He dirilen salikler, bizim seslerimizi hakikat.cl-



~

MESNEVf-1 ~ERfF ~ERHI / II. cn.r • MESNEVf-l •

hetinden Hakk'm sesi bilirler. Zfn1 biz olduk, bizim bizligimiz kalmadi, mertebe-i beseriyyetimiz eksildi: bi-harf u savt hitab-t Hakk'i lslttik: vucud-i abdaniden fani olduktan sonra, vucud-i hakkani ile dirilip kalknk.

1962. 9iakk'm hitiih hiciib iyinde. ve hiciibstz onu veru ki, onu cebinclen J\1eryem' e verdi.

Ya'nf "fena-yi kulli' icinde bulunan kamillere Hak TeaIa hitab eder. Bu hitab iki suretle vakl' olur, Ya ikilik perdesi olmaksizm dogrudan dogruya harf ve savtm dahli olmaksizm vaki' olur, veya ikilik perdesi arkasmdan zahir olur, ve ikilik perdesi arkasmdan zuhuru budur ki: Ya alern-i misalde mutemessil alan melek vasitasiyla olur, Hz. CibnTin temessulen Kur'an'i inzali.gtbij ve Hz. Meryem (aleyhe's-selamja mutemessilen zuhur eden Hz. CibnTin nefh ile suret-i tsa (a.s.n lnzali gibi: veyahud her hangi bir ma'na, alern-i misalde kendisine bir suret-i munasibeye girip gorunur. AIem-i ma'nada ilmin sut suretine temessulu gibi. Hicabsiz alan hitab-i ilahi zevki ve vicdani oldugundan, soylernek ve yazmak ile ta'rif olunamaz.

1963. €y kimseler ki fena, sizi post alttnda yok etmi§tir; aclemclen, dostun iiviiztndan rucu' ediniz!

"Fenavdan murad, fanl alan taayyunat alemidir. "Post''dan murad taayyunat-i alemden birer cuz' alan ecsad-i beseriyyedir. "Yak etmek"ten murad, mertebe-i insaniyyede tahakkuk edemeyip hayvaniyyet derekesinde kalmakur. "Ademden rucuv'dan murad, mertebe-i hayvaniyyeden insaniyyet mertebesine gelmektir. Zfra insan suretinde iken, hayvaniyyetde kalmak, yak olmaknr. Ve bu derekeden insaniyyete gelmek rucu'dur. "Dostun sesi"nden murad, kamilin sozleri ve da'vetidir. zfra kamilin lisatu, lis an-I Hak'dir. Nitekim hadis-i serifde ~~ .)u ~..;J-\ J~...u\.)\ ya'ni "Muhakkak Allah Teala kulunun lisaru uzerinde soyler" buyrulur.

Hulasa-i ma'na sudur. "Ey kimseler ki, fanf alan bu suver-i alem, sizlerin insanhgrruzi ecsam-i kesffe alnnda yak etrnistir: ve hayvaniyyet derekesine dusurmustur.Insan-i kamil llsarundan Hakk'm da'vetini isitlp henuz sizde olmayan insanhk mertebesine rucu' ediniz."



~

AHMED AVN! KONUK

1964. 9ier ne kadar .9l11ah'm kulunun bogazmdan ise de, mullak 0 ses, muhakkak ~ahdan olur.

o da'veti mutazammm olan ses, her ne kadar suretde Allah'm kullan olan enbiyarun ve onlann varisleri olan evliyamn bogazlanndan ve hancerelerinden zahir olur ise de, onlar Hakk'm alett mesabesinde olduklanndan, 0 sesler mutlaka sah-; hakikf olan Allah Teala Hazretleri'nin sesidir.

1965. Ona demi§lir ki: 'Ben senin lisantn ve basanntm; ben senin havassin ve ben rtaiin. ve gazabmtm.

1966. ))iirii ki, benimle i~itir ve benimle goriir olan sensin. Str sensin; ne yeri vardtr? Sahib-i str sensin.

Yukandaki beyit He bu beyt-i serif ~11.)lj ~I r..i> Jtl'p~ JI y.A .sJ..,&- Jly. 'Y ~ ..s. ) ~ ..s. ) ~ ..s. ) ~ ~ I~ s l;U ) I_r&! ) l........ ..J ..:.£ ya'ni "Kulum, ben onu sevineeye kadar, nevafil He daima bana yaklasmakda olur. vaktaki ben onu severim: ben onun sem'i ve basan ve Iisam ve eli olurum. Binaenaleyh benim He i§itir ve benim He gorur ve benim He sayler ve benim He tutar" hadis-i kudsfsinin meal-i serifldir. Ve bu beyt-i serifln Ikincl rrusra'mda da .s)r"1 o: .r" 0W'Y1 ya'ni "lnsan, benim sirlanmdan bir sirdir" hadis-i kudsisine i§aret buyrulur. Ve abdin Hakk'a takarrubu iki veeh He olur: Birisine "kurb-i nevafll" derler. Bu mertebede Hak, abdin banru ve abd, Hakk'm zahiri olur. Ve dlgerine "kurb-i feraiz" derler. Bu mertebede de Hak abdin zahiri ve abd, Hakk'm banru olur. Ve ta'bir-i dfger He "kurb-i nevafilde abd, Hakk'm aletl, ve "kurb-i feraizrde Hak, abdin alett olur. Onun lcin bu meratibe Isareten kamillerden birisi dernistir ki: "~imdiye kadar Hak dedi, ben yapnm, bundan soma ben soylerim, Hak yapar. "

Bu izahdan anlasihr ki, beyt-i serifin birinci misra'mda "kurb-i nevaflle ve ikinci misra'mda hem "kurb-i nevaftle ve hem de "kurb-i feraizva i§aret buyrulmus olur. Zfra "kurb-i nevafllvde Hak, abdin batnu olunea abd sahib-i SIr olur: ve "kurb-i feraizrde abd Hakk'm batmi olunea, kendisi Hakk'm snn olmus olur.



~

MESNEVf-1 ~ERfF ~ERHI / II. cn.r • MESNEVf-l •

1967. 1}aktaki sen hayrefden S'lllah 4;in olan kimse oldun; ben de senin ifin olurum; 2'ira ,J ..1)1 .:;lS' Ckanallahu lehii)dur.

Bu beyt-i serifde ,J ..1)1 .:;lS' ..1).:;lS' if Ya'nl "Kim ki Allah icin oldu: Allah da onun icin olur" hadis-i seriflnin ma'nasi beyan buyrulur.

Ya'ni "Ey abdim, madernki sen sifat-i nefsaniyyeni benim yolumda feda ettin, ve benim icin enaniyyet-i mevhurneni kurban ettin: ve benim Zat ve sifat-i azfrnu's-samnun muvacehesinde hayretde kaldm, ben de vucud-i hakkanirn ile senin vucud-i abdanini setr ettim ve kamilen senin icin 01- dum."

1968. Sana Bah sensin ve Bah benim derim. 9ier ne dersem, ben parlak Biinesun,

Senin taayyunun ve suretin cihetinden ba'zan sana abdim derim: ve banmn ve hakikatin cihetinden de ba'zan sana, benim derim. Sana ister "sensin" diyeyim ve ister "benim" diyeyim, her ne dersem, ben alem-i vucudda parlak bir gunesim: zfra senin taayyunun ve suretin dahi, sifat ve esma-i ilahiyyem hasebiyle meratibe tenezzulden basil olmustur ve cemi' -i mevcudat bir parlak gunes gibi olan benim varhgimdan ibaretdlr.

1969. 'Bir dem senin mi§kaitndan her nereye parlarsam, ehl-i iilemin mii~kiliiit orada halloldu.

"Mi§kat" duvar icinde kandil veya lamba koyduklan mahalle derler. Bundan murad cemi' -i esma ve sifat-r ilahiyyenin mazhan olan insan-i kamilin kalb-i serifldlr. Ve bu zat-r serif alemde vahidu'z-zaman olup, hakikat-i muhammediyyeyi hamildir. Bilcumle ehl-i aleme fuyuzat-; ilahiyye, onun kalb-i serifinden tevzi' olunur. Ona "kutbu'l-aktab" dahi derler. secere-I kevnin semere-i yeganesidir,

"Parlamak"dan murad feyz-i mukaddestir; zfra feyz-i ilahf iki nevi'dir. Birisine "feyz-i akdes", dlgerine "feyz-i mukaddes" derler. Feyz-i akdes ile bilcumle esyarun hakayiki ilm-i ilahfde sabit olur, ve feyz-i mukaddes ile bu

AHMED AVNl KONUK

U$em'-i candan murad, (s.a.v.) Efendimiz'dir; zira kendileri "ebu'l-ervah'tdir ve bilcumle ervah ondan in~iab etti.

Ya'nf sen, nur-i htdayetlni ister dogrudan dogruya canlann sem'i olan risalet-penah Efendimiz'den al, ister ondan sonra gelen, onun varislerinden al, hicbir fark yoktur.

1979. ~uru ister sonralti f£riigdan gar; ister onun niirunu gefmi§lerin §em'inden gar!

Ya'ni feyz-i Ilahiyi ister en sonra alem-i taayyunde zahlr olan ins an-I kamilden gar; ve ister 0 feyzi bu alem-i taayyiinden intikal etmis olan kamillerden gar! Mesela cenab-i Mevlana (r.a.) efendimiz, bu alern-i taayyunde degildlrler: fakat onlann her zamanda halffeleri ve kendi nurlanndan ve feyizlerinden parlayan varisleri vardir. lster bu feyzi bu Mesnevt-i §enlvasltasIYla onlardan al, ister varisi olan zatdan at, musavidir .

.::..~ r5 _/':; r41 d ~) 01 ~.A>- ~ ):; 4J 1_rP'p ~I

"Muhakkak Rabb'inizin, sizin dehrinizin giinlerinde kokulan vardir. Agah olun, onlara tevecciih edinl" hadis-i seriflnin ma'nasi hakkmdadir

1980. ::Peygamber (a.s.) bllYllrdll ki: 9iakk'tn nejhalan bll gunler irinde yan§ [1951 J ediyor.

Ya'ni Hakk'in fuyuzat-i ilahiyyesi ve hidayetiyle olan tecelliyat-i rabbaniyyesi, Hatem-i enbiya Efendimiz'in zaman-i saadetlerinde ezmine-i saireden daha ziyade olduguna i~aret buyrulur.



~

MESNEVf-l $ERIF $ERHl / II. cn.r • MESNEVf-l •

I) .::."b....i.i ~ J-I ...L.::!4) )~ I) '::"'li)1 J-I ~)~ ._;..;. ) J- f

1981. <J3u evkata kulak ve abl tutunuz; boyle nefhalan 6ptntz!

1982. ClVefha size geldil gordii ve gitti. 9Ler kimin iyin dilediyse can bagt§ladt ve gUti.

Hakk'm nefhasi olan kamil geldi ve sizi gordu: ba'dehu alem-i taayyunden cikip gitti. Ezelde her kimin saadetden nasibi var ise, onun ruh-i hayvanfsini ruh-i izafiye tebdil etti de oyle gitti.

J-\; ~Iy ..s:!l..C I) ~ J-jI \; J-4 olfi' ~) ~~ ~4.>..ii

1983. 5'fgah oll bir nefha daha eri§di; hiice-ta§ nihiiyet bundan dahi geri 6lmtyastn.

Nefha-i ilahl olan insan-i kamilin birisi gitti, digeri geldl.gecip gidenin farkina varmadm ve istifade edemedin; ban bu gelenden istitade et ve istifadeden mahrum olma, ey kapi yoldasil

Cenab-i Pir bu beyt-i serif ile kendi zat-i seriflerine isaret buyururlar. Nitekim Diven-: Kebfr'lerindeki su beyt-i serifleri bu ma'nayi mueyyeddir,

~)~ .)\..-.1 ~ ..i.<l;r. j4 ~ Nazmen tercume.

"A9tllar kenz-i fiiyuzu olunuz hil'at-pu§ Mustafa geldi yine, ciimleniz [man edinizl"

~ c.S) jI ~·A o~f.)~ ~ ,_}jl)j •. ::.A c.S}j.)~

1984. ClVarf olan can ondan ate§ sondiiriiciiliik buldu. alii can ondan hareltet buldu.

Gazab ve sehvet ateslerini havf olan ruh-i hayvani, 0 kamilden bu ateslerin sonduruculugunu buldu ve hissetti. Ruh-i hayvaninin taht-l kahnnda olu gibi hareketsiz kalrms olan ruh-i izafi ve tnsani, 0 kamilln nefhasmdan harekete geldi ve dirildi.

1985. ClVar'i olan can, ondan inftJa buldu; olii onun bakastndan 6ba giydi.

AHMED AVNI KONUK

hakayikm Icaban, alern-i taayyunatda vucud bulur. Ve bu feyz-i mukaddese alem-i taayyunatda kutbu'l-aktabm miskat-: kalbi vasita olur, ~unku bu zat-i serif yeryuzunde halife-l Hak'dir.

19'70. Q karanltgt ki, onu giine§ kaldtrarnadt, 0 zulmet bizim nefsimizden ku§[1942) luk vakti gibi olur.

1971. 9-Ler nere.ye. ki, nii-sezii bir karanhk ge.ldi; bizim ziyiimtzdan kU$luk vaktinin giine.§i olur.

Ya'nf gunes maddi ve zahiri karanhgi kaldmr ise de, ma'nevi zulmetleri kaldiramaz. Biz onu, ey halifem, senin rniskat-: kalbinden aksettlrdigimiz sems-i hidayetlmiz ile kaldmr ve 0 ma'nevi karanhga ma'ruz kalan kalbleri, kusluk vakti gibi nuranf bir hale getiririz.

1972. -Yfdem'in ke.ndisine. ve. be.ni-iideme e.srniiyt gosterdi; ve. ba§kalanna -Yfdem'den e.srniiyt ad«.

Ya'ni ahsen-i takvim uzere mahluk olan Adem'in bu taayyunu, cemi'-i esma ve sifat-r ilahiyyenin zuhuruna musaid oldugundan, gerek Hz. Adem'in kendisine ve gerek onun evladma bilcumle esma' ve sifat-r ilahiyyeslni Hak fiilen ve zevkan gosterdi. Baska mahlukat-i ilahiyye, bu esma' ve sifat-r ilahiyyenin ahkam ve asanm insanda musahede ettiler.

1973. Qnun nilrunu ister -Yfdem'den, ister Q'ndan al; ister kiipten, ister su kabagtndan al!

"Onun nurudan murad, Hakk'm tecelliyat-i esma ve sifandir. Ya'ni ey salik, bu tecelliyat-i ilahlyyeyi, ister kutbu'l-aktabdan ve onun tevabi'i olan satr kamillerden al, ister dogrudan dogruya Hak'dan aldigiru gar, hep musavidir. Mesela suyu ister kupten ahrsm, ister masraba makanunda kullamlan su kabagmdan ahrsm, ikisi de birdir.



~

MESNEVI-l $ERiF $ERHl / II. cn.r • MESNEVI-l •

~ ~ lS)J5' 0b~ j yo; ~ ~...::..,....;:. J'::? "-! r> 4)J5' .:.r.S'

1974. 'l3u su kabagt kiipe pek hiti§iktir; iyi hahtlt olan su kahagtJ senin gibi rnesrfir degildir.

"Kup'rlen murad, vucud-i hakiki-i Hak'du. "Su kabagr'ndan murad, vucud-i izafi-i kamildir. "Nlk-baht"dan murad, saadet-i ezeliyyedir. Ya'ni vucud-i izafl-! kamil ile vucud-i hakiki-i Hak arasmda enaniyyet-i mevhume olmadigmdan, yekdigerine pek muttasildrr. 0 saadet-i ezeliyye sahibi olan vucud-i izafi-i kamil, senin gibi enaniyyet-i mevhumesiyle §adan ve mesrur degildir.

1975. :lVtustafii (a.s,) huyurJu ki: Saiide( heni goren kimseye ve heni goren kims~yi goren kimseye!

Bu beyt-i serif, .s. 0"1 -' \.iJ if lSi J J. .s._,k -' .s. 0"1 -' JiJ J. .s._,k ya'ni "Pek ziyade saadet, 0 kimseye ki, beni gordu ve iman etti; ve yine saadet 0 kimseye ki, beni goreni gordu ve iman etti" hadis-i serifine isaretnr. Bu hadis-i §erif, insan-i kamilin Hakk'a olan siddet-i itnsaltnt mueyyid olmak i'tibariyle beyt-i serifde zikr edilmlstir.

1976. l1aktiiki hir r,:eriig hir §em'in nurunu r,:ekti, her kim onu gordii ise muhaklwk. 0 §em'i gordii.

Yanmayan bir mum, yanan bir mumdan yandig; vakit, onun ziyasr bu muma intikal eder: binaenaleyh evvelki mumun nurunu gormek isteyen, bu mumun nurunu ve isiguu gorsun,

1977. eger hoylece yiiz r,:eriiga kadar nakl olunsa, sonu gormek, aslm lilwst oldu.

1978. jsiersen sen 0 nuru sonraki nurdan istersen din §em'inden aI, hi{- fark. yoktur.

AHMED AVNI KONUK

Ruh-: hayvaninin gazab ve sehvet atesi ondan sondu, olii olan ruh-i izafl onun hayat-i bakiyesinden bir libas giydi ki, 0 libas 0 hayat-i bakiye cinsindendir. Ya'nf karnll, insan-i hayvam kendisi gibi baka-billah mertebesine getirdi.

1986. 0 filhiimn fiiulifli ve bmtldamasultr; 0 haliiibn harek.efleri gwi degildir.

lnsan-i kamilin nefehatmdaki taravet ve onun ef'al ve harekan, cennet-i cismanideki tUba agacma benzer ki, 0 agacm taraveti ve harekat-i Iatifi daimidir. Binaenaleyh kamilm ef'al ve harekanm, sair nalos insanlann harekauna benzetmek munasib degildir.

1987. eger yere ue goge dii§erse, onlann uhreleri derhal su olur.

Ya'nf eger 0 nefehat-i ilahiyye yeryuzune ve goge isabet etse, onlardaki zehreler hemen suya inkilab eder ya'ni odleri kopar. "Zehre" od ma'nasmadir. .

:Ii .. , "" 0 ~ 'iI ...... } " ... J. .... or........ ... .... ..J J. 1;11 0 .. 0 .. 0 ...

Burada illl ~ if \s....L.,.:..o t......;.l:;. ~I) ~ Js- .JI_;JI u l:J jl y (Hasr, 59/21) ["Eger

biz bu Kur'am bir daga indlrseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan bas egerek parca parca olmus gorurdun"] ayet-i kerfmesine isaret buyrulur.

Bu beyit, atfdeki bey tin evvelki rrusra'i ile tamam olur.

1 •• 1 - . 01 . It 01 . .\., ~ u:x Yj.

1988. <]3u nihiiydsiz demin korkusundan dolayt ~i.~ 0,:;\j ya' nt: "Onu yiik-

lenmekfen wii eHiler" iiyefini fekriir oku. -

1989. rue yoksa "Ondan korkfular" ne vakil olurdu? eger onun korkusundan, dagtn kalbi kan olmasa idi.

Yukanki beyit ile bu beyitte, ~u ayet-i kerfmeye Isarer buyrulur: ~C.':Ii C:.;. ~I

J. .. 0 0 ........ .. .. 0 .. 0,0..... ... .. 0 0 .. 0 .... _.. ...... I ... 0 .. " ~ .... ...

.Jl.....i':llltl->- J 4.:.. ~IJ ~.JI ~li J~IJ ./)':IIJ .;:...I_,.....JI Js- (Ahzab, 33172)

Ya'ni "Biz emaneti goklere ve yere ve daglara arz ettik, lmdi onu yuklenmekten istinkaf ettiler ve ondan korktular; ve onu insan yuklendi."

Evvelki beyitte "dem-i bl-munteha" dan murad, hie bir an munkan' olmayan ve nihayeti bulunmayan "nefes-i rahmanr'dir ki, esma ve sifann mezahiri olan kamatm hey'et-i mecmuasma la-yenkan' vucud-bahs olur. Fakat



~

MESNEVi-1 §ERIF §ERHI / II. cn.r • MESNEVi-l •

alemin hey'et-i mecmuasi, insan gibi cem'iyyet-i esmaiyyeyi kabule mustaid degildir. Mesela efrad-i alemden hicbir ferd lsm-i Gaffar'm mazhan olamaz. cunkii mukellef olmadigt cihetle, kendisinden isyan zuhur etmek mumkin degildir, ve isyan olmayan mahalde, magfiret dahi olamaz. Bu mazhariyyet aneak ins ana mahsusdur. ve keza Adl ve Muntakim vesair isimler de boyledir. Binaenaleyh cem'iyyet-i esmaiyyeyi kabule musaid olan aneak Insandir, ve ayet-i kerimede de arz edildigi beyan buyrulan emanet dahi budur.

U~ beyt-i serifin hulasa-i ma'nasi boyle olur: "Eger 0 nefehat-i ilahiyye yere ve gage nazil olsa, bu nihayetsiz olan eem'iyyet-i esmaiyyeyi hamil nefes-t rahmaninin korkusundan odleri patlayip erir ve su olurdu. Eger bu ma'naya delft istersen ~C.~i G;' ~\ (Ahzab, 33/72) ["Biz emaneti arz ettik"] ayet-i kerimesindeki ~i.;'_~ ~I 0;ti (Ahzab, 33/72) [Onu yiiklenmekten istinkaf ettiler]i tekrar oku. Eger 0 nefesin korkusundan daglann kalbi kan olmasa idi, ayet-i kerimede l;.. fol ~ (Ahzab, 33172) [Ondan korktular] buyru-

lur mu idi. '

~ o).,l.T)~ LS~ ~~ ..::.......~ ~1~.:.r.1 0) ~~ _;)~

'lJiin gece hu, ha§ka tiirlii el verdi; hirka..r- lokma geldi, yolu hagladt.

1990. (1960]

Dun geee bu nefes-i rahmaniden baska tiirlii bir nefha ve bir latff koku za-

hir oldu. Fakat birkac lokma mecra-yi feyzi nkadi.

Bu lokmanm aldll hakkmda surrah-i kiramm nokta-i nazarlan muhteliftir. lsmail-l Ankaravi hazretleri lokmanm akili Hz. PIr oldugunu ve kalb-i seriflerine varid olan ilhamm bu lokma sebebiyle mertebe-i kelama gelernedigini beyan eder. Hind sarihlen ise, bu lokmanm akili sami'ler oldugunu ve yedikleri taam onlann kalblerine bu nefehatm aksine mani' oldugunu fzah ederler. Fakir de Hind sarthlermin mutalaasmi muvafik bulurum. Zira eger lokmamn akilt Cenab-i Pir olmus olsa idi, bu ilhamat kalb-i seriflerine naztl olmaz idi. Nitekim Mesnevi-i $edfde bu rna'nalar, atide "Allah Teala vaizlerin lisaruna hikmeti, dinleyenlerin lsti'dadi kadar telkln eder" bahsinde mebzulen geleeektir. Ve keza cenab-i Plr Fihi Ma Fm narmndaki eser-i ali1erinde bunu bir misal ile de tavzih buyurup derler ki: "Kadmm memesine sut gelir, fakat cocuk tarafmdan cezb edilmek lazimdir, Bana soyle diyorsunuz; fakat siz nicin eezb etmiyorsunuz?"

Bu mutalaata gore beyt-i serifin ma'nasi boyle olur: " Dun gece bize bu nefehat baska bir renkte geldi; fakat sami'lerin ruhlanrun kulaklanm, yedikleri birkac lokma ukanus oldugundan, 0 maaniyi cezb edemediler."



~

MESNEVI-I ~ERIF ~ERHI / II. cn.r • MESNEVi-l •

Ey nakis! Senin ruhunun ayagmda sifat-r nefsaniyye dikenleri var ve gozu de kordur ve karanhknr. Sen bu halde bir veliyy-i karml aramak icin nasil dolasabilirsin: ve bu ayak ve goz He ne gorebilir ve ne bulabilirsin?

2001. sfdemi kit cihana stgmaz, bir dikenin ucunda nihan olur.

Beni-ademin vucudu, hakikatde alern-I kubradir ve ale min vucudu ise, alem-i sugradir, Nitekim Mesnevf-i ~en[' in IV. cildinde:

["Suretde kii(;iik §Iem sensini ma 'tisds ise biiyiik: §Iem sensin"]

beytinde isaret buyrulmustur. "

tmdi bu i'tlbar ile Adem'in hakikati alerne sigmadigi halde, aCID bir seydir ki, bu hakikat bu ale min cinsinden olup diken mesabesinde bulunan suver-i alemin birinin ueunda mahff ve mestur kahyor. Bu sebeble hakikat gizleniyor ve meydana crkanuyor.

2002. JV{,ustafa (a.sJ geldi ki: \I€y brmtztetk bana sayle, bana sayle" yi bir hemdem ittihaz ede.

Ya'ni yerlere ve goklere sigmayan bir hakikati harnil bulunan (s.a.v.) Efendimiz, bu alem-l taayyunde bu hakikat ahkanurun uzerlenne galebesi zamarunda, mertebe-i beseriyyete tenezzul etmek ve binaenaleyh halki da'vetle mesgul olmak icin suver-i alemden biri olan Hz. Ai§e (r.a.) valldemizi, zat-r seniyyelerine hemdem ve musahlb ittihaz buyururlar ve ona. " Ey vech-i latffi beyaz olan, benim ile konus, benim ile konusl" buyururlar idi. Ve bu mesgale ile hakikat-i muhammediyyeleri gizlenir ve alern-i surete aid olan clhet-i nubuvvetleri zahir olur idi.

"Humeyra" kelimesi "hamra'' kelimesinin tasgfridir ve "hamra" kmmzi ma'nasma gelir ise de, Arablar penbe ve beyaz olana "hamra" derler. ve "hurneyra" lafz-i muennesdir.

Bu beyt-i serif evvelki beyt-i serifin Izalu maksadiyla Irad buyrulmustur. fakat insan-i kamil, mertebe-i beseriyyete ve keserata nuzul zamarunda da mezahirde Hakk'i musahede buyurdugundan, her hangi bir mazhara teveccuh buyurmus olsa, onda Hakk'm bir teceili-i hassim gorur ki, 0 tecelli-i has,



~

AHMED AVNI KONUK

1991. Lobna iyin bir Lohman rehin olmu§fur; Lohman' a mensilb olan vak-ifair; ey lok-rna gif!

"Lokman"dan murad hikemiyyat-i ilahiyye ile muttasif olan Cenab-i Pfr'in zat-i serifleridir, "Rehin'' lugatte habs etmek ma'nasmadir. "Vakt-i lokmanr'den murad, zat-: seriflerlnin zaman-i irsadlandir.

Ya'ni sami'lerin yedikleri birkac lokmadan dolayi, bir Lokman olan zanm mahbus olup kaldu istedigirn gibi sami'lere beyan-i hakayik ve maarif edemiyorum. Ey lokma ve onun su'-i te'siran, simdi benim zaman-i irsadundir, gidin ve zail olun ki, vazife-i irsadmu layikiyla yapayim.

1992. 'l3u t2ftrab, bir lok-rnantn hevasmdandtr; Lok-rnan'm avucundan aikeni rt'k.ann.

Bu beyt-i serif insan-i nakism insan-i kamile olan te'sirlni beyan buyu- . rur, soyle ki: lnsan-i kamilin kalb-i serifi, bilciimle heva-yi nefsaniden half ve musaffadir. Onun huzuruna bir insan-i nakis geldlgt vakit, onun kalbindeki heva-yi nefsani ve havanr-i dunyevi derhal aks eder. lste bu akisden mursld, muridin halini bilir. Bu halde olmayan bir zat, mursid-l kamil deglldir: ancak bir vaiz ve nasihdir. Eger mursldlige kiyam ederse halki aldatnns olur.

1mdi muridden vaki' olan bu akis, kamllln kalbinde bir harhar ve bir mesgale peyda eder. Ya'ni kendisine varid olan hakayikm beyaruru birakip muridin halini islah ile mesgul olur. lste bu mesgale, mursid-i kamilin yed-i tasarrufuna batrms bir diken gibidir. Bu dikenin cikmasr, muridln bu havann nefy edip mursidin fuyuzat-i kalbiyyesine teveccuhu ile olur.

Hulasa-i ma'na sudur: "Bana varid olan nefehat-i ilahiyyenin izhanna mani' olan hal, sami'lerin yedigi birkac lokma sebebiyle kalblerinde hasil olan heva-yi nefsanidir. Bu havatm nefy edip, nank-i hikmet olan Lokman'in yed-i tasarrufundan bu akis dikenini cikanruz ve benim soyledigim ma'nada mustagrak olunuz!"

1993. Onun avucunda diken varatr ve onun sayesi kesk-in degilair; lak-in size htrsfan 0 iemyj;z yok-fur.

MESNEVi-1 ;;ERiF ;;ERHI / II. CILT • MESNEVi-l •

Miir§idin yed-i tasarrufundaki dlkenin te'siri keskin ve sedid degiIdir; 0 onu kaIbinden koIayca izale edebilir. Fakat siz noksani oIan lurslan fark ve temyfz edemediglnlzden, biri gidip biri geliyor ve benim kalbime olan akisler de tevali ediyor. Eger feyz aImak isterseniz, 0 nefsani hirslan birakimz.

1994. 'lJiken hil, onu ki hurma fJormii~siin; ztrii sen fok nankorsiin ue fOk fJormemi§sin.

Hurma diye uzerine anhp yedigin sey, alern-i ma'nada dikendir. Senin ruhunun bogazma sapIamp kahyor ve nihuna hikemiyyat ve maarif-i Ilahtyye IokmaIanm yutturmuyor. Ben senin onunde bu kadar hakayik ve maarif ibzal ettigim halde, onlann fikriyle mesgul olmayip, yedigin birkac lokmanm verdigi te'sir sebebiyle havanr-i nefsaniyyen ile mesgulsun, Binaenaleyh sen maarif-i ilahiyye ni'metlerinin nankorusim ve alern-i ma'nadan cok gormemlssin ve hie nasib almarmssm.

1995. .Lokman'tn dim ki, a 9iakk'tn fJiilistiimdtr, onun ciinuun. ayagt ni{:in hir dikenin haglanmt§tdtr?

Bu beyt-i serif bir sual-i mukaddere cevabdir. Guya birisi cikip der ki, ey hazret-i Pir, bizim taarn yememize ta'riz ediyorsun, haIbuki sen de besersin, binaenaleyh bizim gibi yiyip icersin, cenab-i Pir bu suale cevaben buyururlar ki:

Lokman gibi olan bir kamilin cam, maarlf ve hakayik-i ilahiyyenin gulistamdir. Onun canmm ayagi, ya'ni kuvveti nicin diken gibi oIan birkac lokma He baglanrms olsun? Ya'ni onun yedig! ve i~tigi, ilhamat-i ilahiyyeye sed olmaz.

}r- _;;':"I ,J..f. ,-plj ~ )_,>- JI> ~ y:- ) ,J..I ..LA! _;;':"I

1996. '13u diken yiyic.i viicild, deve olarak fJeldi. '13ir J\Il,ustafa-ziUle de, hu deve iizerine hinic.idir.

"Bir Mustafa-zaderden murad, zat-; serifleri ve bilcumle kamlllerdir, Ve "deve"den murad, ceseddir. Ve cesede "deve" ta'bir buyrulmasi diken alakasiyladir. Zfra develer diken yemeyi pek severler; hatta dikenli bir nevi' nebann adi "deve dikeni"dir.

Bu beyt-i serif dahi, yukandaki sual-i mukaddere olan cevabm mutemmimidir.

'I

AHMED AVNl KONUK

1997. €y deve! Senin arka7ida bir giil dengi vardu kif onun nesiminden sende yiiz giilziir bitti.

1998. Senin meylin mugaylan ve kum taraJtnadtr; acabii ktymetsiz dikenden ne giil toplayabilirsin?

Bu beyit, sail-l nakism sual-i mukadderine cevabdan soma, onun halini izahdir. "Mugaylan'' Arabistan'da bulunan bir nevi' dikenli agacnr. "Murde rfk" bir olunun basindan arta kalrrus olan kiyrnetsiz esyadir. Ktymetsiz ve i'tibarsiz mevad hakkinda kullamlan bir ta'birdlr.

Ya'ni, "Ey nakisl Kamlllerln deve gibi olan cesedleri de, bu dikenleri yemek zaruridir. Fakat onlann bu yemede ve icmede asla meyilleri ve alakalan yoktur, fakat senin meylin ve muhabbetin mugaylan ve kum mesabesinde olan gida-yi suriyedir. Onlar yasamak icin yerler, fakat sen yemek ve icmek icin yasarsm. Binaenaleyh sen, bu kiymetsiz ve actf dikenden acaba hangi maarif ve hakayik-i ilahiyye gullerini toplayabilirsin?"

1999. €y bu talebden dolayt koyden koye dola§mt§ olan kimse, ne zamana kadar dersin ki bu 'giilistiin hani, hani?

Ey rnugaylan ve kuma musablh olan huzuz-i nefsaniyye arkasmda kayden kaye dolasrrus olan kimse: Ne vakte kadar "Bunca zamandir dolastim, gulistan-i ma'na olan bir kamil bulamadim" dersin?

Nitekim dervisin birisi Dar isminde bir kamilin huzuruna gelip demis ki:

"Ey seyh, dunyayi dolasnm. ne rahat ettim, ne de rahat etmis bir kimse gardum. ~imdi sana geldim ki, birkac gun seninle musterih olayim." 0 zat-i serff ona cevaben demis ki: "Ni~in kendi nefsinden el cekmedin ki, hem sen ve hem de halk musterih olsalar idi. "

2000. S'lyagtn dikenini t;tkarmadan evvel goziin karanhkhr; nastl ceveliin [1970] edersin?

AHMED AVNl KONUK

asla baska bir mazharda buIunmaz. Bu rna'naya binaen (s.a.v.) Efendimiz, Hz. Ai~e (r.a.) validemize ziyade muhabbet ederler idi; ve bu ma'naya binaen .. I..."...,.. if ~~ ? I).b:- ya'ni "Dfninizin msfuu Humeyra'dan, ya'nf Aise'den ahmz!" buyurduIar.

2003. ey 9iumeyriil sen nalli iife§ idne lwy; iii k-i senin nallinden bu cIag lall olsun.

"Harnse-i muhtefiyye" ta'bir oIunan ulurndan, "ilm-i hirnya" ameliyanndan birisi de budur ki, kacan bir kolenin veya serkes bir ma'sukun ismini bir yeni na'l ustune yazip atese koyarlar, derhaI 0 kale avdet eder: ve 0 ma'suk dahi asikma mutf' ve munkad olur imis. Binaenaleyh bu beyt-i serifde na'li atese koymak" ta'binnde bu teshfre i~aret buyrulur.

cenab-i Pfr bu beyt-i serifde, hakikat-i muhammediyyeIerinin inkisafiyla istitar eden nubuvvet-i seniyyeIeri ahkarrurun avdeti icin, "na'l:e musabih olan suret-i unsuriyyeni, ates-i mukalerneye koy, senin na'l gibi oIan suret-i unsuriyyenden bu dag, ya'ni benim taayyun-i unsurim la'l olsun, ya'ni bir dag mesabesinde olan bu suret-i unsuriyyemden, nur-i din ve hikmet lemean etsin.

(S.a.v.) Efendimiz'den bunun aksi de vaki' olurdu. Vazffe-i nubuvvet fcabr olarak halk ile cok mesgul olsalar ve bu munasebetle kendilerine ahkam-i beseriyyet galib olsa, sesi ve negaman guzel olan Bilal-i Habesi'ye hitaben. J~ ~ l>-) Ya'ni "Ey Bilal bizi dinlerdir!" buyururlar idi. Zfra negamat-i mustkiyye, alern-i ervahdandir: ehl-i dil olanlar onu lsittiklerl vakit, beseriyyetlerinden ruhaniyyetlerine muteveccih olurlar.

2004. 'J3u \\ 9iumeyrii" lafZ-t fel nisdir ve can cIa. 'J3u ~rablar ona tel nis niirnrnt k-oyarlar.

Bu "Humeyra" keIimesi lafiz ve na't i'tibariyle muennesdir ve can dahi muennesdir. Zira Arablar ruhu muennes i'tibar edip, onun idn ibarede muennes zamfrini kullamrIar.

2005. :Jak-at edna fel nisden lwrku yok-tur. ~ilhun erk-ek- ve kadm ile i#iriik-i yok-tur.

MESNEVI-I $ERIF $ERHI / II. cn.r • MESNEVI-l •

Ya'ni ruh bir cevher-i mucerred-i nurani oldugu icin Arablann Iisanda onu muennes i'tibar etmelerinden bir korku yoktur: ~iinkii hakikatde rfihun erkeklik ve kadmhk ile asla bir munasebeti ve i~tiraki yoktur.

2006. -7l1iiennesden ve miizekkerden pek iilulir; bUI 0 can degildir bl kurudan ve ya§dandtr.

Ruh-i izafi ve insani muennes ve muzekker olmaktan pek munezzeh ve alidir. Ve bizim bahs ettigimiz ruh, 0 ruh-i hayvani degildir. Zira 0 ruh-i hayvanl, anasinn erkan-i tabiat olan kuruluk ve yaslik ve sogukluk ve Slcakhk te'siran altmda ictima'mdan basil olur: ve birtakim ahval ve seratt dairesinde vaki' olan bu ictima' ve terekkubden, kan ve hararet-i gariziyye peyda ve bundan da vucudda his ve hareket zahir olur. Bu ruh ve hayat bilcumle hayvanatda da vardir. Hakimlerin ve tabiiyyunun bildikleri ruh ve hayat budur. Ve ruh-i izafi, bu cesed-i insaniye ta'rife sigmaz bir suretde taalluk eder: zira bir se'ndir. san'atm ele ve gamzenin goze taalluku ta'rif olunamadigi gibi, bunun da keyfiyyet-i taalluku ta'rif olunamaz. Onun idn hakimlerin bir kisrm ve tabian tedkfk edenler, buna vakif olamadiklanndan inkar ederler.

.)~ ~Ig' ~ ..w.~ ~ 4 .)\j j ~1)l5' ..:...-;~ .)\ ._; .y.1

2007. '13u 0 can degildir bl ekmekfe.n ziyiidele§ir. ]a ba1zan boylel ba1zan §oyIe olur.

Bu ruh-r lzafl, ba'zan kavf ve ba'zan zayff olan ve yemek ve icmek ile kuvvet bulan ruh-i hayvani degildir.

2008. 9io§ edicidir ve ho§fur ve ho§lugun aynuhr. €y miirfe.§'il ho§lukl ho§luksuzluk olmaz.

"Miirte~f" "resadandrr ve "resa" lugatte, kendisiyle bir hacete vasil olunan seye derler. Ve "nisvet" dahi bu ma'nadandir.

Ya'nf bu ruh-i izaflnin hoslugu ve letafeti ve kuvveti, yemeden ve Ierneden gelmez. Kendisi vucud-i insaniye bir letafet ve zevk-i ma'nevi verir ve hos eder. Esasen kendisi hosdur ve latifdtr: ve kendisi hoslugun ve zevkm



~

AHMED AVN! KONUK

aymdir. Ey hacete vesile lttihaz edici olan Hak yolunun salikil Hosluk ve zevk kendisinin ziddt olan hosluksuzluk ve zevksizlik olmaz. zfra iki zid, mucterni' olmaz. Hakk'a vusulun vasitasi ancak bu ruhdur.

Hind sarihlennden Velf Muhammed Ekberabadf soyle der: "MenaIabii '1- Ariffn'de mezkurdur ki, Hz. Mevlana efendimiz buyurrnuslardir ki, butun enblya ve evliya Barf Teala Hazretleri'nin hakikatinden bahs etmediler; ve ben ruh-i Muhammedf (s.a.v.) Efendirniz'in siretinden bahs ediyorum ki, butun zevkm gidasidu, J~ ~ J~ ~ if [Tatmayan anlamaz]. ve ben 0 zevk icinde kiilliyyen mustagrakim. Ehl-i alemin zevki, 0 zevkm aksi iizerindedir; zira Jr) J)).us- .:>\.s.:.l'1 ya'nf "lmanm kullisl zevk ve sevkdir."

2009. rvaktaki sen ~ekerden latlt olasLn, olur ki ~eker bir vakil senden yaW ola.

Bu beyt-i serifde, ruh-i izafinin, ruh-i hayvaniye taalluku ahvali beyan buyrulur. "~eker"den murad, ruh-i izafi ve "sen"den murad hicab-i enaniyete badi olan ruh-i hayvanidir. Ve "tathlrkdan murad, ruh-i izafinin, ruh-i hayvaniye galebesi hallndeki zevk-i ma'nevfdir. Ya'ni sen, ruh-i izafinin halaver ve zevkinden hos hal oldugun vakit, 0 zevk ve halavet-i ma'neviyye, ara sira senden gatb olur. 0 zaman vucudundaki ruh-i hayvaninin hukmu carf olur. ve 0 halavet-i ma'nevi kalmaz ve sen kendinde kesafet ve tatsizhk duyarsm. Nitekim bu halt herkes meclis-i Ibadet ve zikirde hisseder.

2010. rvaktaki fe's'ir-i vefadan §eker olursun, biniienaleyh §ekerlik §ekerden ne (1980] vakit ciidii olur.

Bu beyit dahi ruhun te'sfrini beyandir. Ya'ni vaktaki seker hakkiyla hukmunu verrnesinin te'siri cihetinden, sen seker oldugun vakit, artik sekerlik, sekerden asla mimfek olmaz. Ruh vucud-i mutlakm, gayriyyet libasiyla tenezzul ettigt bir cevher-i nuranl mertebesidir ki, Hak He onun arasmda vasita Yoktur. lmdi bu ruh sana hakkiyla hukrnunu verdigi ve ruh-i hayvanin onun sifanyla muttasif olmasmm te'sfrinden sen ayn-i ruh olursun. Nitekim bu hill ile rnuttasif olan zevat b-I)) b-~I ) b-~I b-I)) ya'ni "Bizim ervahirmz, sahislanrmzdir ve sahislanrmz ruhlannuzdir" buyururlar; ve boyle olunea, artik 0 ruhun halaveti ve zevki senden munfek olmaz.

MESNEvI-t ~ERrF ~ERHt / II. cn.r • MESNEVI-l •

,J::tJ (._)\ ~ :J*' ~I ~ J.i>-J ~4 \~ w~ ~y>- jI ~~

2011. S1§tk, valtali rahlh kerulisinden gulu bulur, ey reftk, abl orada giiib olur.

"Rahfk" halls sarab ma'nasmadir. Burada sarab-r ma'nevi murad olunur.

Ve bu sarab-i ma'nevi salikin kendinden gecmesi halldir ki, buna "bi-hodluk" derler. Nitekim Nizameddin Gencevf hazretleri su rmsra'da i~aret buyurur:

~\y>- (._)~ ~ ~ I.S' jI cr

"Ben meyden hep bi-bodlugu murad ettim. "

Bu aCID bir sarabdir ki, onun mezesi rnusahede-I Zat-l Hak'dir.

Beyt-i serifin hulasa-i ma'nasi budurki: "A~lk, ahkam-i rG.hunun kendlsini kamilen Isnlasmdan dolayi, sarab-i ma'nevfyi kendi hakikatinden gida olarak bulur ve bi-hod kalir ve kendinden gecer, Arnk akil burada gaib olur." Fakat bu bi-hodluk, galebe-i mizacdan dahi saliklere vaki' olur. Matlub olan bihodluk bu deglldir. cenab-i $eyh-i Ekber Muhyiddfn b. Arabi efendimiz etTedbfratii'l-tlahiyye nammdaki eser-i alilerlnin nihayetlerine dogru bu hususda fzahat I'ta buyurmuslardir: burada zikri uzun olur.

2012. ~kl-t ciiz't her ne kadar siihib-i sir goriiniirse de, a§b miinkirdir.

Akl-i cuz'I her ne kadar mannk, beyan, bedi', maani gibi ulumu bilmek ve anlamakda sahlb-i SIr gorunurse de, bi-hodluk aleminin ahvaline vakif olamadrgi icin, bu hali sacma ve hurafat addeder ve ask denildigi vakit, meyl-I nefsaniyi anlar.

~ fl ..L.!.j "i ~} \; ~ ~ lo\ ..::..,....... ub ) j pj

2013. 2ekulir ve iilimdir; faka! yok degildir. JWelek "Iii" olmadtk~ bir €hrirnen'dir.

Ya'ni zekavet ve fetanet ve ilim, akl-i cuz'inin sanmdandir, fakat enaniyet sahibidir. Vucud-i Hak muvacehesinde kendisini fanf kilrnarmstir. Bu enaniyet kendisini da'vaya ve Inkara sevk ederve hadd-i zatmda kendisi melek cinsindendir. fakat kuva-yi nefsanlyye ve kuvve-i vahime ile muhalatasi hasebiyle kendisini zumre-i seyatine ilhak etmistir.



~

AHMED AVNl KONUK

"Ehrimen" mezahib-i hindiyyeden birisine aid ta'biratdandn ki, bu mezhebin salikleri bir "hahk-r ser" tahayyul ederler ve ona "Ehrimen" derler. Bu beyt-i serifde menba'-l surur olan "seytan" murad olunur ve seytanhgm.hulasasi enaniyetttr ve kendisinde varhk gormektir.

Ya'nf, melek cinsinden olan akl-i cuz'I, kendisini hice sayip akl-i kullinln hukmu olan tevhid-l vucudiyt kabul etmedikce, seytaniyet mertebesinden kurtulup, kendi cinsi olan melaike smifina dahil olamaz, demek olur.

2014. 0 kauil ileve fiil ile bizim yarimiz olur; hiil hiikmiine geldigin vakit lila" olur.

o akl-i cuz'i, sozde ve fiilde bize guzel bir yardimcidrr. 0 bizi guzel guzel soyletir ve bize faidel! Isler gordurur. fakat hale taalluk eden bahse gelince htc olur .. Orada sersem sersem baka kahr. Mesela aski ta'rif etmek hususunda adz ve dilsiz kahn zfra ask bir haldir. Nitekim Hz. Pir bir beyt-i seriflerinde soyle buyururlar:

"Bitisi a§lklIk nedit diye sordu. Benim gibi 01 ki, bilesin diye cevsb verdim."

• I.A <' ...\...!.j 'j ~ _1- ...s:J .' ~ . \ ...\...!.j\ 0 ) 'j

~r .r: ft~ ) )ft.J!

2015. :7Vtademki 0 uarhktan yok olmadt, lila" olur; vaktaki tav'an lila" olmadt, kerhen olmak kiifulir.

Mademki akl-i cuz'! mecazi ve izan olan kendi varhgmdan yok olrnadi ve kendi lhtiyanyla bu yoklugu kabul etmedi, mevt-i tabu geldigi vakit, taalluk ettigi vucud-i unsurfnin dimagI bozulur. Hem kendisi ve hem de bilgileri kerhen yok olur.

2016. Can kemiildir ve onun nidiist da kemiildir. :7Vtustafa "€y '13ilal, bizi dinlerdir!" buyurdu.

Bu beyt-i serif biraz yukanda gecen .;;. yo- ~ ) ;_;. yo- ) ...::-1 0,;,;5 ,_} yobeytine merbutdur, Ya'ni ruh-i izan, kemalin aymdir ve sifat-: nefsaniyye-

MESNEVI-l ~ERfF ~ERHl / II. cn.r • MESNEVI-l •

nin ve akil ve dirnagm ve kuvve-i vahlmenin rengine boyanmaksizm nihdan gelen nida ve kelam dahi, ayn-i kernaldir. Onun icin (s.a.v.) Efendimiz, mir-i risalet-penahilennin sayesinde ruhu musaffa olan Bilal-i Habesi (r.a.) efendimize. "Ey Bilal guzel sesin ile bize ezan oku ve kasfdeler soyIe ve alem-i keseratda bizlere hasil olan yorgunluklardan bizi dinlendirl" buyururlar idi. Hz. Bilal efendimizin okudugu kasidelerden birisinin iki beyti budur.

r')U:J 1 ~ Y. _r..lJ 1 r y. ..u rl:.: 'I ..!.-4J ) r\.;j .::..JI

"Ey uyuyanlar, uyanm uyanm! Sabah, karaniIk ordulanm miinhezim Ialdt. Ey uykusunda miistagrak olan kimse, sen uyuyorsun amma Rebb'in (celle §anuhU) uyumuyor. "

~~ J~ r~~ J..lilS" lS'"~ .:.>Ij ..::..L.L,.. ~~ ))1 J~ -s\

2017. €y '13iliil, senin lwlbine nefh eliigim nefesden, miiselsel sesini yiibell!

2018. 0 nefesden ki, -Yfdem ondan hayriin oldu; iisumiin ehlinin akh kendinden Hefti.

Ya'nf bu beyt-i serifde Adem hakkmda I..i"')~ ::,. ...,,; ~ ~ (Hier, 15/29) ya'ni "Ona ruhumdan nefh ettim" buyrulan flyet-i kerimeye isaret olunur Ya'nf "Hilafet-i ilahiyyem hasebiyIe senin kalbine nefh ettigim 0 nefhadan, Hz. Adem hayran kaldi ve 0 nefhamn azameti karsismda ehl-i melekutun akillan kendinden gecti de, stfat-i akliyyet kalmadi.

2019. ::M,ustafii giizel sesieti kendinden gefti; la'rts gecesinde namaZt fevt 01- duo

"Ta'ris" bir yolcunun gece ibtidasmdan sonuna kadar yuruyerek, gecenin sonunda uyku ve istirahat icln bir mahalde ikamet etmesine derler. Resul-i Ekrem efendimiz ba'zr gazalannda ta'ris buyururlar ve bit mahalle nuzul eylediklerinde "Erihna ya Bilal" ["Ey Bilal, bizi dinlerdir!"] buyururlar ve ashab-i kirarru istirahata sevk ederler imis.

AHMED AVNI KONUK

Bu beyt-i serife nazaran Risalet-penah Efendimiz dahi Hz. Bilal'in negamat-i latifesinin te'siriyle kendilerinden gecerler ve derya-yi vahdete dalarlar imis. Bu halin muteaddid def'alar vaki' oldugunu sahabe-i kiram hazaran rivayet ederler. Ve bu ta'ris gecelerinde sabah namazi fevt olmus ve kusluk vaktine kadar ashab-i kiram uykuda ve Resul-t Ekrem Efendimiz dahi hal-l istigrakda kalnuslardir, ve kusluk vaktinde (s.a.v.) Efendimiz, fevt olan sabah namazuu cernaatle kaza buyururlar imis. Bu hal bizim gibi acezeye hususiyle yazm, kisa gecelerde alelekser vaki' olmaktadir.

2020. [1990]

~~ ..Lo\ ~:J ~ j'-' l; ~1J.j J. j }:-' yl_,.,.:. .)1 jI .r"

o miibiirek uybulan ba§ kaldtrmadt; nihiiyet sabah vaktinin namazt ku§luga geldi.

2021. 7a'ris gecesinde a arfisun huzfirunda, anlarm rfih-t muWdesi el opme~ yi buldu.

cenab-i Pir efendimiz "ta'ris" kelimesinden "arusa intikal buyurmuslardir. "Arus" lugatte "gelin" ma'nasmadir, burada ma'suk-i hakiki olan Hakk'a isaret buyrulur. Ya'nf Resul-t Ekrem Efendimiz'in uykulan ~ r~ '1 J <$\';'>- r\.;; ya'ni "Benim gozlerim uyur ve kalbim uyumaz" buyurduklan vecih ile ahad-: nasm uykusuna mumasil degil idi. Onlar mubarek gozlerini kapadikIan vakit, ruh-i Muhammedf'leri cernal-i Hakk'm musahedesinde mustagrak olur idi. Nitekim, ikinci rmsra'da onlann ruh-i mukaddesleri "Ma'suk-i hakikinin elini oprnek mertebesini buldu" buyururlar. Ve tiel opmek" pek ziyade yaklasmak ma'nasiru mutazammm olan bir ta'bir-i zahiridir.

2022. SJl§k ve can, her ikisi gizli ve mestfirdur; eger ana arfis ta'bfr edersem, ayba mensiib tutma!

Ask burada mutealltkiyyet alakasiyla mecaz-i mursel olmak uzere "ma'suk" demek olur. Hey'et-i mecmua-i alemin ve binaenaleyh efrad-i esyadan her birinin hakikati olan vucud-: mutlak-l Hak ma'sukdur. Zira 0 her seyin batmmm banmdir ve gizlidir: ve taayyunat perdesi altmda mesturdur. Ve keza bu vucud-i mutlakin gayriyyet libasiyla tenezzul eyledigi, ilk mertebe olan ruh-i izafidahi, taayyunat-i beseriyyede gizli ve mesturdur. Binaenaleyh ben giz-



~

MESNEVf-1 $ERfF $ERHI / II. CILT • MESNEVf-l •

Ii ve mestur olan vucud-i hakikiyi enzar-i halkdan gizlenen arusa ve makam-i J;'~' ;"''):''_\i (Necm, 53/9) [tki yay kadar, yahut daha yakm oldu] da ruh-i Muhammedi'nin ona kurbunu, damadin zifafma tesbih edersem ayiplarnal

2023. €ger 0, bir dem bana miihTet de vermis olsa itli, ben yiirin melulliigiinden siiki! olurdum.

Ma'suk-: hakikiy; benim onun hakkmda bu gibi ta'birat-i kevniyye ile soz soylemern drkin gelmis olsa idi, eger bu hususda bana bir an musaade etrnis olsa bile, boyle sozlerisoylemeyi calz gormez ve susar idim.

~ ~ t.>~ t.>~lZ .r:- ~ ~ ~ ~~.I' !.5" ~

2024. Jakat soyTe, saktn hii aytp degildir; gaybtn takaziistndan gayri degildir.

Fakat ne yapayim ki, ma'suk-i haki'kf: Bu gibi sozler soyle. sakin hie cekinme, bana karst asla ayrp degildir. Zfra senin bu sozlerinin zuhuru, ancak gaybm kazasmm muktezasidir, zfra ezelde bu Mesnevf-i $enTin, irsad-: beser icin, bir rahmet-i ilahiyye olmak iizere zuhuruna kaza-yi mubrem-i ilahl taalluk etmistir. Fakat hakikat-i halden cahll olan suret-perestler kendi dar nazarlanyla onu ayip gorurler, buyuruyor.

~ j4 01)) ~ .J" ~ ~ ~ r. ~ .,_; ..s- ..L.!.4 ~

2025 . ..9lybtn gayrini gormeyen kimse, ayb olur; gaybtn ruh-i piiki ne vakil ayb goriir?

Alem-i suretde ve kendinin sifat-r nefsaniyyesinde mustagrak olan kimse, meydan-i zuhurda hep ayip ve kusur musahede eder. Bu musahedesiyle kendisinin aytp ve kusur oldugunu isbat etmis olur. Zfra insarun hulasasi ru'yettir. Gorii§u noksan olan kimse elbette bastan ayaga kadar ayip ve kusur olur, fakat sifat-: nefsaniyyeden ve suret-perestlikten kurtulmus ve arnk kendi viicudunda alem-i gaybm pak olan ruhu hakim bulunmus olan kimsenin nazannda, kainann hicbir ayrp ve kusuru kalmaz. Zfra banh da kendi dairesinde hak gorur, Nitekim Ebu Medyen Magribf hazretleri buyurur:

"BaD11 kendi tavnnda inkar etme, zfra 0 da Hekk'tn zubiuiumdsn bir ciiz'diu. ...

AHMED AVNl KONUK

J..i...u IJ>. \.. ...::.......; d.J • J ~ J .I.:.._r ...::.......; ~ ~

J'- J . . . IS ..JT • .r--.. . .

2026. 9iudavend-i 1uibale nisbet degil, cehal olan mahlalw nisbet aytp oldu.

Alem-i suretde ayip ve kusur gorunen seyler, kabul edici olan Hak Teftlfl'ya karst ayip ve kusur degildir: belki hakayik-i ilahiyyeden cahll olan mahluka nisbet ile ayip ve kusur oldu. Zira suver-i e~ya, mezahir-i esma-i Ilahiyyedir ve her birinden bir ism-i Ilahinin ahkam ve asan zahir olur. Mesela mu'min,

.Ism-l Hadi'nin mazhandir ve ondan Iman ve hayir ve hasenat sadir olur. Ve kafir, Mudil isminin mazhandir: ondan da kiifiir ve ser ve seyyiat zahir olur. Ve Hak Teala onlann fman ve kufre olan meyillerini kabul ve ef'alini halk eder.

2027. 9<iiJiir dahi 9iiiltk' a nisbetle hikmettir; bize nisbet ettigin vakit, kiiJiir iiJettir.

Kiifiiriin Halik'a nisbet ile hikmet olmasi budur ki: Esma-i ilahiyye Hadi ve Mudil ve emsali gibi mutekabildir. Bunlann alem-i taayyiinde zuhur-i ahkami,

~ ., .. , .. 0.- .... " 0 .. 0 .. "'-:- $ .. 0.... .. ..

hikmete musteniddir. Nitekim ayet-i kerimede ')U.~ ~ \.. J ..?) ~\ J ~L....J\ LO,6:. \.. J

(Sad, 38/27) ya'ni "Ve biz semayi ve am ve onlann arasmdakilerini banl olarak yaratmadik" buyrulur. tmdi Hakk'm kufru kaza buyurmasi, a'yan-i sabitenin isti'dadma nazaran vaki' olur. Binaenaleyh kaza, Hakk'm sifat-: fiiliyyesindendir ve bu kazaya nza farzdir.: fakat bu kaza makzinin gayridir, makziye nza mutlaka farz degildir: zira makzi abdin fiilindendir. Binaenaleyh abde izafe olunur $u halde kiifiir, kaza olmasi cihetinden Hakk'a nisbetle hikmet ve makzi olup abde muzaf olmasi cihetinden afettir.

Bu bahis Mesnevf-i ~enT in III. cildinde ..::-.~.s' J .)\j _;s- ):> ~\) beytinin serhinde daha ziyade tafsil olunur. (Cild-i mezkurun 1365 numarasma muracaat. )

2028. Eyer birisi yiiz dirilik ile ayba mensab olsa, nebiitta f-Op misiili iizeredir.

Ya'ni bizim ifrat-: askdan dolayt soyledigirniz sozlerin birisi, pek kuvvetli olarak ayiph ve kusurlu olsa, sebzevat arasmda incecik coplere benzer.

~ 0~ I) J;) f" JjI} );)

,

2029. 7eriizide her ikisini bir f-ekerler; ztrii 0 her ikisi cisim ve can yibi ho~durlar .



~

MESNEVI-l $ERIF $ERHI / II. cn.r • MESNEVI-l •

Mesela bir okka ispanak almsa, arasmdaki copleri de beraber tartarlar; zira yeneeek ispanakla, yenmiyeeek olan copler yekdigeriyle rnumtezicdir: herkes onu hos gonir ve ahrken l'tiraz etmezler.

2030. rniniienaleyh biiyiik1er bunu bO$una soylemediler: ryallerin cismi sap~ [2000] dintn aynt vaki' oldu.

Ya'ni ruesa-yi tarikat ve ma'rifet "Slfat-1 nefsaniyyeden temizlenmis olanlann cisimleri kemal-i safvetleri sebebiyle canlanrun ayrudir: ve onlann sahislan ruhlan ve ruhlan saluslandir'' sozum; beyhude soylemediler. Mesela ezcumle Hz. Cuneyd-i Bagdadf (k.s.) su beyti soylediler.

f'11 jS"L::..; ) 4<~ .r>- '1 ) c..u lil5' )

_rJl 1 ..::.J J ) i: 6:- )I J J c..u '1 ) .r>- li~

"Kadehin §effafIlgI ve §arabm ince1igi birbirine benzedi ve emir miiskil 01- duo Guya siide §arabdlr ve kadeh yoktut, ve sanki sade kadehdir ve §arab yoktur."

2031. Onlann sozleri ve nefisleri ve nab$lan, hep ni$anstz mullak can geldi.

"Nefis"den murad, can He ruhun hey'et-i mecmuasi. "nakisdan murad yalruz cisim ve suret, ve "can-t mutlak"dan murad, ayn-i Zat-I Hak'dir. Zira onlann vucud-i abdanlleri gitrnis, yerine vucud-i hakkani kaim olmustur. Ve vucud-i mutlak-i Hak bi-nisandir. Sufen, maddeden mucerred olarak gorunmez: ancak kamllin vucuduyla gorunur. Nitekim Cenab-i seyh-t Ekber Muh-' yiddin-l Arabi efendimiz Fusr1su 'l-Hikem 'de FaSS-1 Muhammedi'de beyan ve izah buyurmuslardir, bunu inkar edenler, hakikat-i halden gaftl olanlardir.

J.r" ...:.....-.,.,1 )1 ,;); jI ,;)~j 0 ~ J .r" " • ~ 0L;. ),;) ~,;) 06:- 2032. Onlan dii§man luuui can, suf cisimdir; 0 lavla oyunundan \\ziyad" gibi suf isimdir.

Ya'ni enbiya ve evliya hazaratma karst adavete kiyam eden ve onlan dusman ittihaz eden can, suf cisimden ibarettir: nih-i izaf'i ahkammdan bi-nasibdir. o kimse tavla oyununda "ziyad" dedikleri tek ve acik pul gibi bir kuru isimdir .



~

AHMED AVN! KONUK

Tavla oyununa vakif olanlarca ma'lumdur ki, her hanede birbiri ustunde iki pul bulunursa, a hane hasma karst kapahdir. Hasim a hane uzerine kendi pullanm koyamaz: fakat bir tek pul kahrsa, hasim kendi pullanyla a pulu def edip yerine kendi pullanm koyar, ve bu pulun adma lisan-i Farisfde "ziyad" ve Turkcede "acik'' ta'bir ederler. Blnaenaleyh evliyayi dusman addedenlerin vucudu da tavla oyunu sahasma benzeyen bu alemde "acik'' pullara benzer; kuru bir isim ve bir suretden ibaretdlrler.

2033. 0 iopraga giUi, kiilliyyen ioprak oldu. <J3u uiz icine giUi, kiilliyyen piil oldu.

sirf cisim olanlar toprak icine gittiler ve kamilen topraga munkalib oldular, ve cisimleri ruh alan evliya-yt kiram hazaran ise, tuzlaya dusen cism-i uzvi gibi tertemiz oldular. Zfra hayvanattan birisi tuz ma'deni icine dii~iip 01- se, murur-i eyyam ile onun cismi tebahhur edip yekpare tuz parcasi olur: ve . onda asla taaffun ve uzviyyetden eser kalmaz, tamamiyle tuzun aym ve tuz gibi temiz bir hale gelir.

2034. 0 tuz kif ondan Jl{uhammed emlahdtr, 0 nemekli olan had'isden efsahdu.

"Emlah" lugatte pek ziyade melahat sahibi olana derler ve cenab-i Pfr efendimiz tuz ma'nasma gelen "milh'tden melahata intikal buyurmuslardir. "Nernek" Fariside tuz ma'nasmadir: mecazen zevk ma'nasmda isti'mal olunur. Mesela "$i'rf bi-nemek'' "tuzsuz siir" derler ki zevk-aver ma'nayi haiz olmayan bir siir demek olur, Beyt-i serifin ma'nasi su demek olur.

"Evliya-yi ktram oyle bir tuzun icine dii~iip pak olmuslardir ki, Hatem-i enbiya Muhammed (a.s.) Efendimiz, a tuzdan emlah olmustur: ya'ni latif ve pur-zevk olmustur. 0 server-i alem Efendimiz, nemekli zevk-aver alan i./'-" ~\ J.,... Yo) J.,... Yo ~\ if &\ l;\ ya'ni "Ben kardesim Yusuf'dan emlalum ve Yusuf benden ecmeldir" hadfs-i seriflnde beyan buyurduklan ma'nadan dolayi Arab'in efsahidir. Nitekim y;J\ ~\ l;\ "Ben Arab'in en ziyade fasfh soz soyleyeniyim" buyururlar.

"Melfh" ile "cemil" arasmdaki fark budur ki, melfhin guzelligi vehleten goze carpmaz. dikkat ettikce tedrfcen anlasihr, fakat cemilin guzelligl ilk nazarda goze carpar:

MESNEVf-l ~ERfF ~ERHl / II. cn.r • MESNEVf-l •

lmdi "tuzlavdan.murad vucud-i mutlak-i Hak'dir ki enbiya ve evliya kendi slfat-l cismaniyyelerinden fanf ve ruhlanrun ahkami He baki ve vucud-: mutlak-i Hak'da mustagraknrlar. Binaenaleyh onlardaki melahat ve fesahat kamilen Hakk'a raci'dlr.

2035. 'l3u fuz onun mirasmdan bah-ulir; onun varisleri seninle beraberdir; onu isle!

Bu zevk-i melahat ve fesahat 0 server-I alem Efendimiz'in mirasmdan 01- mak uzere elyevm bakidir: hatta 0 varisler senin ile beraberdir: sen 0 varislerini istiyak-: kalbf He taleb et!

2036. Senin oniinde oiurmusuu ; senin oniin ise hani! Senin varltgmm oniinde on dii§iiniicii can hani!

Ya'ni 0 enbiyamn varisleri senin onunde oturmustur. Sen onunun nerede oldugunu goruyor musun?

Ya'nf senin onun, carurun onudur: fakat sende bu canm onunu gorecek kalb gozii var rrndir. senin ovarhgmm ve enaniyyet-l dsmaniyyenin onunde on dusunen ve huzur-i ma'nevfyi goren can nerededir?

2037. €ger sen kendi ziitma on ve arka zannt iuiatsan, dsme baglanmt§sm VI candan mahriimsun.

Eger sen kendi zanmn ve hakikatinin onu ve arkasi vardir zarunda bulu nur isen, sen onu kendi cismine kiyas etmis olursun: ve bu halde de ma'na dan gafil ve candan mahrum olrnus bulunursun.

" ." . .)It.. .

........__, ~ J -..rl J ~ . J f..)

2038. alt ve iist, on ve arka lenin vasftdu; cihetsi:z1ikler riisen. olan ciintn zii hdtr_

Ten ve cisim icin taraf ve cihet vardir: fakat bir cevher-i nur-i mucerre olan carun zatl ldn cihet tasavvuru caiz degildir .



~

AHMED AVN! KONUK

2039. ¢iihm niir-« piikinden nazan U{-; Iii ki ktsa bakt§lt yibi zannefmiyesin.

Ya'nf kendine nur-i Hak He nazar et; ta ki kendini cismin kisa bakisi dairesinde mahsur biraknus olan kimse gibi cisimden ibaret gormiyesln.

2040. Sen ancak yam ue §iidt ir-indesin ue bu kadar; ey adem, muhakkak ade[2010) min Dnii ue arkast hani?

Senin alem-i taayyunde ve suretdeki halin, umumiyet i'tibariyle gam ve §adfden ibaretdir. Gah magmum ve gah mesrur olursun. Ve senin bu alern-i ctsmantdekt duygulann ancak bu kadardir: fakat kendinin hakikatine bakarsan, bu cismin bu alemde hadts olmazdan mukaddem yok idi; mevt-i tabu ile yine yok olur. Maahaza senin bu clsmin yoktan var olmadi. zfra yoktan hiebir sey cikmaz. ancak vardan var oldu. vaktakt mevt-i tabu ile bu cis min bo- . zuldu ve suretin yok oldu, fakat yine ewelce idnde bulundugun varhk icine daldm, §U halde cismaniyet ve surer alemi, ademden ibaret kaldi. Ey suret-i cismaniyyesine istlnaden enaniyet da'vasmda bulunan adem! Muhakkak ademin oml ve arkasi ve cihat-i salresi olur mu? Eger bulabilir isen bu yoklugun onum; arkasiru gaster!

2041. )3agmur giiniidiir, geceye kadar yiirii! '13u yagmurun cinsinden degildir; <:Rabb'in biiriim cinsindendir.

"Giin"den murad, hayat-i suriyye ve diinyeviyyedir. "Yagmur'dan murad, nefehat-i ilahiyye ve fuyuzat-: rabbaniyyedir. "Gece"den murad mevt-i tabiidir.

Ya'nf "bu hayat-i diinyeviyyede Allah Teala Hazretleri'nin nefehan ve fuyuzan vardir. Bu nefehat-i rabbaniyyeden mustefld olmakicin, mevt-i tabiiye kadar tarik-i ma'rifetde yurul Zfra bu yagmur, hayat-i diinyeviyyeye sebeb olan maddi yagmur cinsinden degildir: belki hayat-i nihaniyyeye sebeb olan Rabbu'l-alemin Hazretleri'nin alern-i ma'naya aid ataya-yt esrnaiyyesi yagmurlanrun cinslndendlr.



.~

MESNEVf-l ~ERfF ~ERHl / II. cn.r • MESNEVf-l •

jlJ~ j)fl ~ r-L ) ~ .JJI ~ ~ u ~ jI ~~ ,,~~ Jlj.-...L.:.i ) ul .... b:- ~ ..::--.i ft -4~ Yo j\::..... Jyf <.S.r" W ) -4J~

Ai~e-i Siddlka'run Hz. Mustafa (s.a.v.jden "Bugiin yagmur yagdi ve siz kabristan tarafinda idiniz: nicin elbisen islanmannsnr?" diye sual etmesidir

..:...j _j. jl}~ jI <.S~ r ,,0 j~ ~ ..:...j _j. j\::..... JJ.., <.S j)J ~

2042. :Atustafa (a.s.) bir gun 1whristana gitti. Ci'lshiibdan bir k.i~inin ceniiae. siyle. beraber gUtL

~..? o...v j )1 "olib j\ jl.>- »: ~..? o£\ )1 Jyf J~ IJ jl.>-

2043. 70pragL onun 'wbrine. doldurdu; 0, toprak alhnda 0 daneyi diri e.Ui.

Ya'nl Resul-t Ekrem Efendimiz 0 sahabiyi defn etti ve toprak altmda bi tohum danesine musabih olan 0 zan, hayat-i berzahiyye ile dirt kildi ve omn ~ ~\~;. ~ (Hadfd, 57/4) ya'ni "Nerede olursaruz olun, 0 sizin ile bera berdir" ayet-i kerirnesi mucibince maiyyet-i Hak hakkmdaki ilim ve musahe desi kuvvetlendi.

2044. '13u agUflar top raga mensilb olanlar gibidirler; ellerini arzdan yu6n6l dtrmL~lardtr .

2045. 9ialaik taraftna yuz i~aret ediyorlar; Dna kulak tut, ho~ ibard e.diyorlal

Beyt-i serifdeki "gU§ dar an" Ankaravi nushasmda "gusdaran" tarzmd olup, 0 hazret buna "0 kimse ki, onun gusu vardir" ma'nasi vermistir. B nushaya gore "gU§dar" vasf-l terkibi olup "kulak tutucu" demek olur. "An edat-i cemi'dir. Bu suretde bu terkib "kulak tutucular" ma'nasma gelir.

Ya'ni "Ey kulak tutucular, 0 yuz i§aretde latff ibare soyluyorlar" deme olur.

AHMED AVNl KONUK

Hind nushalannda ise "van ki gusestes" suretindedir. Bunun ma'nasi da "0 kimse ki, onun kulagi vardir" demektir. Fakir ise "gU~"u isim, "dar": emr-i hazir ve "an": ism-I i~aret olarak aldim: ve ism-i i~areti "sad lsarer' tarafina irca' ettim ve atideki ma'naya zahib oldum: "Bu agaclar, idrak sahibl olan insanlara ellerini arzdan yukan kaldirmakla, hayat-i berzahiyye ve istlhalat-i mutenevvia ve hasr u nesir hakkmda yuz i~aret ediyorlar. Ey mildrik olan insan, 0 isarete kulak tut, onlann latif ibarat-: zahtre oldugunu anlarsm."

jlJ ~.h .!.It;.:. ~ jI jlJ~ ..:.......~ 4 ) .r.-' 04j 4

2046. 'Uzun el ile ve Ye§il ail ile, iopragm zamirinaen str sDyluyorlar.

Bu agaclar, isaret suretinde, yesil dil olan yapraklanyla, uzun el gibi olan dallanyla topragm batmmdan ve rnelekfitundan ibarat-t zahire olmak uzere sirlar soyluyorlar.

2047. 9<azlar gibi suya ba~ dalatrmt~lar, iiivuslar olmu$lar ve karga gibi ol- . mU$lar.

Kl~ mevsiminde yapraklanm, clceklerlnl ve meyvelerini glzlemlsler ve kazlar gibi baslanru suya daldirrmslardir: binaenaleyh bahar mevsiminde parlak ttiylii tavus kuslan gibi muzeyyenatlanm lzhar etmisler ve kt~ mevsiminde kargalar gibi kapkara bir cah yignu haline gelmislerdir.

2048. Eger h§ onlan mahbus eUiyse, 0 kargalan 9-Lak rreiilii tiivus eUi.

~'~b ) J~ jl ~.? 0\.;. o..lij ~ ~b "-.:>:; fl 0\.;. 0\.w.... j J~

2049. 'Uiiktii onlara h§ Dlum verdi; bahiirdan onlan diri hIdt ve yaprak verdi .

... 0,.... 0 ... II II J. ... 0.... , ... II... ... _ '" II J. II ...

Bu beyt-i serifde, sure-i Rum'da vaki' ~.}>.J '11 ~ J..? illl 6....,...J .J\;I JI)ult

'" ... 0 .;} ......... J. ., ... 11';0 II... ... ~ ... II... ........ ... ,

f..~ y" § J>- yo J ~}I t/ ~) 0~ ~Y' (Rum, 30/50) ya'ni "lmdi Allah'm rah-

metinin asanna bakm ki, olumunden soma am nasil ihya etti? lste muhakkak bunun gibi elbette oluleri dirilticidir ve 0 her seye kadirdir" ayet-i keri-

mesine Isaret buyrulur. .

2050. JV{,unkirler aerIer ki: ~u muhakkak kadlmdir; n4;in bunu 9<abb-i ke[2020] rime rabt edelim?



~

MESNEVf-1 $ERfF $ERHI / II. cn.r • MESNEVI-l •

Munkir-l uluhiyyet olup; her seyt tabfata atf eden dinsizler derler: Bu ale min mevsimleri ve her mevsimin ahkarm ve asan eskiden beri boyle devan edip gider. Bu hal tabiann icabandir. Bu haIleri tahayyiil olunan bir Rabbkerfme baglamakda ve atf etmekte ne ma'na vardir? derler. Nitekim humaka yr miiteahhirfnden birinin manzum hezeyanlanndan bir ikisini numune ola rak burada zikrini munasib gordum.

Diizme Allah 'I glbi §eytanJ Bude'si, Ehrimen 'j Yezdsn't Topunun hahkI bit vehm-i cebin Golgelet golgeler onlar da derin.

Bu zavalh din-i lslarn'm bina-yi I'tikadi olan Allah ile seytaru da Hindli ler'in Ehrimen'ine ve Yezdan'ma benzetmis, hepsine birden vehim demis. Br kadar ayat-l vucud icinde kendi vehm-i muzliminde mustagrak oldugunu bl. lernemistir. Bu korler alayt her zamanda ve her asirda mevcud oldugundar Cenab-i Pir-i destgfr Mesnevi-l ~enl1erinde bunlann silsile-i evhanuru siras dii§diik~e delail-i muknia ile tahrib buyururlar .

.:Jl::.... y. J t~ ~~)f. J.> '.:Jl::.... )~ .:J ))~ .:J~I i.s)§,

2051. 9iak. 7eala onlann k.orlilgilne dostlann biUtmnda bag ve bostan bitirdi.

Ya'nf Hak Teala 0 munkir-i uluhiyyet olan humakamn korlugune, dostla nrun kalbinde Iman baglanru ve irfan bostanlanru bitirdi ve yesillendirdi.

2052. 9ier bir gill k.i, i{,eride k.ok.ucu olur, 0 gill, esriir-t gillden soyleyici olur.

G6niil bagmda bitip, mesamm-i ruha latif kokular veren her bir ma'rifei gulu, 0 ma'rifetin esranndan ruhun kulagma s6yleyici olur.

2053. Onlann k.ok.usu, milnk.irlerin burnunu silrtmek. 4;in, perde ytrhci olara~

alemin etraftnda k.o§ar. .

. "Ragm" topraga siirtmek ve zehl etmek ma'nasmadir. "Ragm-l enf" burnunu topraga siirtmek demek olur. "Miinkirlerin bumunu siirtmek ve onlann hezeyanlanru ibml ve kendilerini zelil etmek Ictn bu dostlann ma'rifet gullerinin kokulan, banl fikirlerin perdelerini yirnci oldugu halde aktar-i aleme muntesir olur." Nitekim cenab-i Pir efendimizin bu lhbar-: alfleri zamarunuz-



~

AHMED AVNl KONUK .

da meshuddur, Elyevm Avrupa'da Mesnevi-i $enTin tercumesiyle mesgul olan ulema giinden gune ~ogaldlgI gibi, Mesnevi-i $enr nushalan Hindistan gibi kesif nufusu havl olan bir kit'ada da mecusilerin evlerine vanncaya kadar rnuntesirdir.

I .. .:>~.\ .. j·u \., cr: .Jf-'J)"';.

2054. -7Vtiinkirler giiliin kokusundan bok bocegi gibidirler; yahud davulun sesinden dimiigt zayif olan kimse gibidir.

Ya'ni bok bocegt gtihm kokusundan nasil muteezzi olur ise, munkirler de enblya ve evliya-yi kiramm irfarundan oylece muteezzi olurlar. Yahud dimagi ve cumle-i asabiyyesi zayif olup davul sesinin gurultusunden muztarib olan hastalara benzerler.

2055. 9<endilerini me§giil ve gark blarlar; bu parlamadan ve §im§ekten goz kparlar.

Munkirler enbiya ve evliyarun bu alem-i zahlrin batmma datr olan ibzal eyledikleri hakayik ve maarifi dinlememek icln kendilerini zevahir-i alem ile mesgul ederler ve kendi fikirlerini bu zevahire daldmrlar. Nitekim ayet-i ken-

;, ,. .. ",... "" .. ,,' .. Al ..... ".. *' ..... J .... 0 ..

mede bu taife hakkmda buyrulur: ".J}it;. r-" ;? ':JI .:.r r-" J ~...ul ; r-I-I if I~U;. .J ~

(Rum, 3017) Ya'ni "Onlar hayat-i dunyadan 'zahiri bilirler; halbukl onlar ahlretden gafildtrler." Binaenaleyh onlar, enbiya ve evliyarun delail-! vazihalanrun parlakligma ve simsek gibi cakan burhanlanna akillanrun gozleri dayanmadigi ve gozlen kama~tlgI i~in, bu akil gozlerinl kaparlar.

2056. Boz kparlar; orada goz yoktur; goz 0 olur kif bir me'men gore.

Munkirler akl-l maaslanrun perdesi ile ruhlanrun gozlerini kaparlar; zfra akl-i maas mertebesinde enbiya ve evliyanm irfarnru gorecek goz yoktur. G6z hakikatde ancak kendi maadiru ve kendinin emniyyet edebilecegi bir mahalli gorebilir ise; goz olur .

.::-d jI ......... J...l.!. ~~ c.Sr- .::-d j4 ~ 0\:;.."Jf j 0)"';

2057. 1Jaktiiki ryeygamber kabrislandan avdet elti, Stddtka larafma gilti ve strda§ oldu.



~

MESNEVI-l $ERIF $ERH1/Il. cn.r • MESNEVI-l •

2058. Suldtka' nm gDzii onun yiiziine dii~!iigii vakif, huziira geldi, onun iizerine el koydu.

1 ,(".\., .)L.. e<

) "")).).1) .• J'" .I

2059. Onun sart-gt ve yiizii ue Sarti sakalt iizerine, yakast iizerine ue gDgsiine ve koluna.

2060. [2030]

Ya'ni Resul-t Ekrem Efendimiz kabristandan Ai§e-i siddtka (r.a.) validemizin nezdine avdet buyurduklan vakit, validemlz hazretleri, onlann sanklanna ve yuzlerine ve sac ve sakallanna ve yakalanna ve goguslertne ve kollanna el siirerek yokladi.

yl>....... jI j)_,..1 ..Lo\ .. :.11)~ d y~ ,_s.~ ~ ~ d :Feygamber buyurdu ki: Siir' aile ne anyorsun? (9h. Stddtka) dedi ki: '13ugiin buluHan yagmur geldi.

2061. ()3agmu': eserini) falebde esuiiblannt any Drum; acibdir ki, yagmurdan tsIak gDrmiiyorum.

2062. (:Feygamber) buyurdu ki: '13a~ iiurine Drtiiden ne btraktm? (9h. Stddtka) dedi: Senin hukant Driii yaphm.

Resul-t Ekrem Efendimiz, basina tesettur icin ortu olarak ne aldm? buyurdular. Valtdemlz hazretleri de, senin htrka-i serifini ortii yapum buyurdu.

~ .)I)~ I..l>- I) ..:54 ~ ~ .:.14 I..SI ~.,i .)\ -*- d

2063. (<J(esfrl-i Ekrem) buyurdu ki: Ey gDmlegi piik DIan, senin piik olan goziine 9iak 7eiilii gayb yagmurunu onun irin gos!erdi.

"Ceyb" Muntehabu 'I-Lugat' a gore yaka ve gogus ma'nalanndan baska, gomlek ma'nasina da gelir. Burada hirkaya mecazen gomlek ta'bir buyrulmustur,

\.-... ~~ ) ~~ 1..S_jl ~ \.-... _jl,.:r.jl .)I)~ .)\ ~

2064. 0 yagmur bu gogiin bulutundan degildir; ba~ka bir buIu! ve ba~ka bir gok uardtr.

AHMED AVN! KONUK

0Lp.. 0lo.......1 lSt... ) Jl5' -.:.........~4J.:l J ~ lS~ §'

01>.- .::......'1) J.:l -.:.........4-ilo.......l -.:.........~'1~ J ~ (_)J OJ J.:l

Hakim senat (rahmetullahi aleyh)in beytinin tefsiridir:

"Can vilayetlnde gokler vardir ki, ciharun gogiine i§ buyurucudur.

Ruh yolunda asagilar ve yukanlar vardir, yuksek daglar ve denizler vardir."

2065. fJayhm ha§k.a hir hulutu ve hir suyu vardtr. 'J3a§k.a hir gogii ve giine§( vardtr.

"Alem-i gayb"dan murad, alem-I misaldir: zfra ilm-i ilahide peyda olan suver-i esmaiyye, cevahir-i mucerrede-i nuraniyye olarak mertebe-i ervahda ve ondan sonra alem-i sehadetde lknsab edecegi taayyun-i unsurfnin suret-i misaliyyesi ile alem-i misale tenezzul eder. Binaenaleyh bu alem-i misal Hakim senai hazretlerinin beytinde oldugu uzere vilayet-i can olup, onda gokler ve inisler ve yokuslar ve yuksek daglar ve denizler vardir. Bu alem-i misal, alem-i sehadetin banru ve melekutu olup alern-i sehadetin suretlerine bu alemden imdad olunur. Ve Hak Teala hangi kulunun kalb goziiml acarsa, 0 kimse bu ale min ahvallni gorur. ve ba'zi kimselerin alem-i ru'yada, dunyada vaki' olacak hadisan gormeleri bu alemdendir.

2066. 0, ancak haslara ziihir olarak gelir; hiiktler halk-t cedulJen lehs iyindedir.

Bu beyt-i serifde sure-i Kaf'da olan ~~ ~ ~ ~ J ~ J. J~ 'ii ",.u.~ ~; (Kar, 50/15) ya'ni "Halk-i evvel ile btze' acz ve yorgunluk mu geldi: belki onlar halk-i cedfdden lebs icindedlrler."

Bu ayet-i kerime ba'sl ve hasr u nesri inkar eden kimselere karsidir ve teceddud-i emsale Isaretdir, ve teceddud-i emsal hakkmda yukanda 1170 nu-



~

MESNEvt-1 SERIF SERHI / II. cn.r • MESNEvt-l •

marah beyitte izahat-t kafiye gecmis idi. Ya'nf bu alem-i sehadetin hey'et-i mecmuasi, Hakk'm her an-i gayr-i munkasim icinde vaki' olan tecelliyan ile mevcud ve ma'dum olmaktadir. Ma'dum olmak, mevt ve kiyametdir: ve tekrar mevcud olmak, ba's ve hasr u nesr halidir. Fakat bu Icad ve I'dam, ihtizazat-: elektrfkiyye ile sabit olan sur'at-i sedide dairesinde vaki' oldugundan, asla afakda ve enfusde hissolunamaz. Ve e§ya sabit bir halde zannolunur. Bunu ancak kendi nefsindeki fcad ve i'dama vaklf olan havass-i evliya gorur, ve bu hal ancak onlara zahir olur. Onlardan baskalan e§yaYl sabtt zannettiklerinden, bu halk-i cedfdden subhe ve zan iclndedlrler.

Bu bey tin, yukanki beyte cihet-i merbunyyeti budur ki: Alem-i misal, alem-isehadetin banrudir. Binaenaleyh bu teceddud-i emsal, icli ve dish vaki' oldugundan, her an-i munkasimda alem-i misaldan, alern-i sehadete olan tmdad-i batmi dahi beraberce vaki' olur. Zfra bilcumle meratib-i vucud Hakk'mdir: ve celall ve cemali olan bilcumle tecelliyat-i esmaiyye dahi Hakk'mdir.

J o~f~ ~ jI.)\)~ ~ J~).JJ'.. ~ jl0\)~ ~

2067. ryerverdelikten dolayt yafJmur vardtr; pejmiirdelikten dolayt yagmur vardtr.

Gerek suretde ve gerek ma'nada, tecelliyat-i cemaliyye ve latffiyyenin fcabi olan yagmur vardir ki, hayat-i surf ve ma'nevf bahs eder ve mevcudan besler. Ve keza tecelliyat-i celaliyye ve kahriyyenin fcabl olan yagmur vardu ki, letafet ve taravet-i ma'neviyye ve sunyyeyi harab eder.

2068. '13aharlann yagmurunun nuutu. ~k adtJdir; sonbahartn yagmuru baga stima gibidir.

2069. 0 baharlar onu niiz ile terbiye eder; ve bu haziina mensilb olan, anu niiho~ ve san yapar.

o baharlann yagmuru, bagr naz ile terbiye edip yemyesil yapar ve bu sonbahara mensub olan yagmur ise 0 bagm manzarasnu cirkin yapar ve yesilliklerini sarartir.



~

AHMED AVNl KONUK

2070. Sogugu ve riizgiin ve gilne§i boylece tefiivilt ilzere bil ve ipin ucunu bul! [2040]

Alem-i sehadetdeki muessiratm boyle yekdigerinden baska baska oldugunu bilirsen, ipin ucunu bulursun, zira bunlar sana esma ve sifat-r ilahiyyeden haber verir: ve bundan keseratm hikmet-i vucudunu anlarsm: ve esmamn musemmaSl ve sifatm mevsufu bir oldugunu bilip, bu keserat icmde vahdeti gorursun.

~ ) t) )~ ) ~.J"'" ) 0~j .J~ ..:r-I ...:....-s-Ijl ~ .J~ ~

2071. fJ'aybda da, ziyanda ve fiiulek; ve me§akkatcle ve hilsranda boyle bu envii' vardtr.

Alem-i sehadetde boyle muhtelif muessirat olunca, onun Mum olan alem-i gayb-l misallde de boyle turlu tiirlii muessirat-i mutekabileolmak tabiidir.

)j Or c..S) )-4)) 0~ ,) J~ .J~ .J4< 01j ..l.!;.~ JI~I ~~ ..:r-I

2072. Cllbdiilm nefesi 0 bahardan olur; gonillcle ve canda ondan ye§illik biter. '

"Abdal" sifat-: beseriyyesini sifat-r Ilahiyyeye ve vucud-i abdanislni viicud-i hakkaniye tebdil eden evliyaya derler. Ya'ni bu evltya-yi Hakk'm muessir olan nefesleri, alem-i gaybm bahanndandir, ve onlann enfas-i mubarekelerinden gonullerde ve canlarda ulum-t ledunniyye ~i~ekl'eri ve maarif-! ilahiyye yesillikleri nesv u nema bulur.

2073. rnahara mensiib yagmurun agaca olan fiili, ehl-i saa.dete onlann nefeslerinclen gelir.

Bahar -1 suriye mensub olan yagmurun fiili, surf agaclan yesillendirrnek ve onlara hayat ve taravet vermektir. Ehl-l saadet clan kimsenin kalbine ve camna da hayat ve taravet-i ma'neviyye, evhya-yi Hakk'm nefeslerinden gelir.

Bu bey tin misra' -1 sanisi Hind nushalannda "der nik-baht" yerine "ey nikbaht" yazilnusnr, Bu nushaya gore ma'na :" Ey saadetli kimse, bahara mensub olan yagmurun fiili, agaca, onlann enfasmdan gelir" demek olur.

Bu suretle "bahar"dan murad, alem-i gaybm bahan ve "agacvdan murad vucud-i beser, ve "yagmurdan murad dahi alern-i gaybm yagmuru olur. Fakat Ankaravi nushasi, alem-i surer ve ma'nayi caml' oldugundan mureccahdir,



~

MESNEVI-I ~ERIF ~ERHI / II. eILT. MESNEVI-l •

2074. eyer bir mekanda kuru agar- olursa, kusuru 0 can arftnct riizgarclan bilmef

Eger alem-i suretde bir yerde kuru bir agac olursa, kusur, hayat-bahs olan ruzgann te'sirinden degildir: belki agacm esasmda ve bunyesinde olan bozuklugundandir. Bunun gibi, irfandan bl-nasib kalan salik hakkmda da kusur evliyarun enfas-i mubarekesinde degil, belki 0 salikin Isti'dadmdadir.

2075. 9(iizgar kendi isini yaptt ve esli; 0 kimse /til bir can iuiiu, anu cant iizerine kabul. efti.

I

Bahar-i surf ve ruzganrun vazifesi esmek ve nebatata da nesv u nema

vermektir. Nitekim ayet-i keninede ~I)C~) 1I.)~ (Hier, 15/22) ya'ni "Biz nebata ve hayvanata telkih-i hayat edid olan ruzgan gonderdik" buyrulur. Imdi telkihl kabule mustard olan nebat ve hayvan, ondan istifade etti ve nesv ti nerna buldu. mustaid olmayanlar kurudu ve oldu. Bunun gibi evliyarun nefehan ve enfas-i mubarekelerijni] daima uss u kabule mustatd olanlann gonulleri ve eanlan, onlann feyizlerini kapar ve onlardan hayat ve nesv u nema bulur.

J,o, ,. oJ. '0 .... J.,o, ~ ....

~ I..S' ~1-4~ ~ ...;~ ,t:)I.:>.J. I~I ~ ~..l> Jol ~

oJ. ... 0 ... J,., ...... oJ 0 ... } .... , 011... .... ,0, } ....... oJ .......

rS" !~~ ~ I..S' ~1-4~ ~ ...;~ ~_,;LI ':>.J. I~I) rS" !~~

Bu "llkbahann sogugunu ganimet addedin; zira agaclanmza

ne yaparsa, bedenlerinize de onu yapar; ve sonbahann sogugundan kacmm: zira agaclanmza ne yaparsa, bedenlerinize de onu yapar" hadis-i serifinin ma'nasi beyanmdadir,

2076. ryeygamber buyurdu ki: €y yaran, bahann sayugundan leninizi asla ortmeyinf

AHMED AVNl KONUK

2077. 2irii baharlar agap,ara yapltfltm, sizin ciinmtza yapar.

2078. Jakaf sanbahann saguklugundan kaytmz; zirii asmalann bagma yaphgmt yapar.

2079. <J<iivlier bunu ziihire gofiirmii§ler, a suret iizerine de kaniiaf efmi§lerdir.

Bu hadis-i serifin ravileri, ma'na-yi zahirinl ahp onunla iktifa etmisler, ma'na-yi batmistnden gafil olmuslardir.

o ~ 0l5" o-:4~ o~~ I.J 0 §' o)f ,:.JI0~ jI ~~ y. .r.>- ,_s.

2080. 0 mife candan bi-haber aldular; dagt gormii§, dagdaki ma'deni gormemi§fir, [2050)

Bu hadfs-i serifln zahirinl ve disim gorup, banmru ve icint gormeyenler,

dagm zahirinl gorup icindeki ma'deni gormeyenlere benzer.

...::.,......lA, ) ...::.,...... J4-i ~ 0~ ) ~ ...::.,......I_Y' ) ~ I..l> ~ j 01;>- 0\

2081. 0 sanbahar 9iakk'm indinde nefis ve heviidtr; aktl ve can, ilkbahann ve baMmn aymdtr.

Ya'nf ind-i Hak'da ve ehl-i hakikat nezdinde hazan, nefsin ve heva-yi nefsin galebesinden ibaretdir ve bu galebe insandaki idrakat-i ruhaniyyeyl izale eder, ve insam Hak'dan uzaklasnnr. Ve heva-yi nefisden half olan akil ve can, idrakat-i rfihaniyyeyi hatz oldugundan ayn-i bahardir. Bunun idn urefa derler ki: Nefis diri oldukca gonul oludur ve gonul dirildigi vakit de nefis olur. (Hz. lmdadullah serhinden.)

2082. Vttuhakkak gizlide senin 4;in bir akl-t ciiz'i vardtr; cihiinda bir aklt kamil alam ara!

Ey salik, insan olman i'tibariyle muhakkak senin vucudunda mestur ve gizli bir akl-i cuz'! vardir ki, sen onunla umur-i maasuu ve muamelat-i dunyeviyyeni idare edersin. fakat bunun fevkmde olan umur -1 gaybiyyeni idrak edemez-

MESNEVI-I $ERIF $ERHI / II. CILT • ME5Ni::Vl-l G

sin. lste bu akl-i cuz'I He teemmul et ki, bu umur-i gaybiyyeyi tdrak lcin, bu akhn derecesini yukseltmek ve iktisab-r terakki icln de bir akh kernale gelmis olaru bulup rehber ittihaz etmek laznndir. Binaenaleyh bu akh karnil olam ara!

2083. Senin cUz'iin, onun kii11iinden kiillf olsun; ak1-t kii1, nefis iizerinde hir zincir gibi olsun.

Senin akl-i cuz'In, 0 kamilirr akl-i kiillfsi tahtmda terbiye olunmak suretiyle kulll olsun ve onun akl-i kullisl, senin sifat-. nefsaniyyenin iizerinde bir demir-bend ve zincir gibi olarak, onu serbest birakmasm.

2084. 9(iilliin ciiz'ii, onun kii11iinden ziihir olur; akhn sarho§lugu §ariihdan 01- dugu gibi.

Akrl sarabm te'slrinden nasil sarhos olursa, akl-icuz'i dahi, akl-l kullun te'sfri altmda oylece zebun olur ve onun haliyle hallenir.

2085. jmdi fe'v'il i1e hu olur ki, enfiis-t piik, hahiir ve yapragm ve asmantn hayiift gibidir.

Zikr olunan hadis-i serifin te'vil He olan ma'na-yi bannisi budur ki: Enfas-l mukaddese-i enbiya ve evliya ilkbahar gibidir, onlann bahar ruzgan gibi olan nefesleri gonullerin bagma estigi vakit, orada sebeb-i hayat-i ma'nevi olur.

2086. €v1iyiinm yumu§ak ve serf sozlerinden fenini ortme; zfrii dfnin 4;in zahfrdir.

Mursid-! kamilin act ve mulayim sozlerini nazar-i i'tibare al: 0 sozleri isitmernek icin ortunme. zfra onun sozleri, senin dfnine yardimcidir ve saadet-i ebediyyene hadimdir.

2087. Steak soylesin, soguk soylesin ho§ tut! tii ki steaktan ve soguktan ve cehennemden s1{-rayasm.

AHMED AVNl KONUK

Miir§id-i kamil, ister senin tab'ma mulayim ve ister gayr-i mulayim soz soylemts olsun, sen onlann ikisini de bir ma'nada gorup hos tut. Zira onun bunlardan kasdi seni kamil kilmaknr. Eger boyle yaparsan, sicagt ve sogugu ve ac ve tathyi tefrlk eden ve cehennem tabiannda olan nefisden kurtulursun.

2088. Onun sogugu ue steagt diriligin nev-bahandtr; ee stdk oe yaktnin ue kullugun miiyesidir.

2089. 2trii ki canl~rtn bostant, ondan dirilmi#ir; giiniil denizi bu cevherlerden dolmu§tur.

Canlann bostam, onlarm bu act ve tath sozleriyle hayat-i ma'nevi bulmus ve gonul denizi de, onlann beyan buyurduklan ulum-i ledunniyye ve maarif-t ilahiyye cevherleriyle dolmustur.

2090. Ega giiniil hagmdan hir htliil eltsilt olursa, iiblin giinliinde hinlerce gam [2059] olur.

"Hilal" kelimesinin muteaddid ma'nalan vardir: burada, iki sey arasindaki arahk ve fasila ve zaman ve vakit ma'nalannadir.

Ya'ni evliyarun hayat-i ma'neviyye veren nefhalannda ve kudsi nefeslerinde biraz fasila olsa ve biraz zaman eksik olsa ve gonul bagma esmese, salik-i aktlingonlu binlerce gam ve kabz ve sikmn duyar.

Hz. Mustafa (s.a.v.je Hz. Ai§e'nin diger suali

s y. ~ u.UJrl 01)! ~ :> yo:- J ~o--4j ~I -.5' ~..l.,.::> d

2091. Stddtlta dedi ki: Ey viidldun ziibdesi,.bugiinltii yagmurun hikmefi ne idi?

l



~

MESNEVI-I $ERIF $ERHI / II. cn.r • MESNEVI-l •

2092. 'l3u, rahnud yagmurlaruulan mt itli, yiihud tehdul ve 9<ibriyii'mn adli if,in midir?

Benim bu gordugum alem-i gaybm yagmuru, kullara lutuf ve rahmet mi getirdi, yoksa kullann ma'siyetlerlne ve serkesliklerine karst, adil-i Kibriya alan Hak Teala Hazretleri'nden bir kahir ve ceza nu getirdi?

2093. 'l3u 0 bahiiriyiihn lutJundan mt idi; yiihud iiJetIer ile dolu olan bir haziindan rni idi?

Bu gayb yagmuru, bahar-i ma'neviye mensub alan eltaf-i ilahiyyeden mi, yoksa kahirlar ve azablar ile dolu alan hazan-i ma'neviden mi idi?

2094. 'l3uyurdu ki: 'B«, mus'ibetden iidemin tab't iizerinde olan gamm teskini if,indir.

Ya'ni bu gayb yagmurunun nuzulu, senin sordugun her iki sebebden baska bir sebebe mebnidir. 0 yagmur, bu dar-t dunyarun kiyarm icindir ve dunyarun nizanu kairn oldukca taayyiin-i unsuri sahibi alan insan bu intizamdan ve kendi hayatirun devammdan munserih olur ve olum garm gider. Zfra nizam-i alemin fesadi ve olum tab' -1 ademe musibetdir. Mesela pek fazla steak veya pek fazla soguk ve olum, tab-r beser icin musibetdir ve bu musfbetler gonullere gam verir. lste bu yagmur dunyarun muhafaza-i intizanu icin oldugundan dunyaya rahmetdir. Ve bunun netfcesi alarak bu musibetler yuzunden tab' -1 beser uzerindeki gamin teskini iclndir. Fakat dunyarun kiyanu, iki taife hakkmda baska baska neticeler verir. Arif-i esrar alan kalbler hakkinda da rahmet oldugu Icln, bahar yagmuru addedilse caizdir. Ve avam hakkmda gaflet getirdigi ve hirsi arnrdigi ictn muzrrdir, zfra huzuzat-: nefsaniyyenin kesbine sebebdir. Bu cihetden sonbahar yagmuru derlerse yine caizdir. Maahaza bu gayb yagmurunun inzalinden garaz ne tehdid-i Ilahidir ve ne de kalblere lfaza-i kemaldir, belki dunyamn kiyarru icindir ve halka musibet-i mevtden haS11 olacak garru unutdurmak icindir.

AHMED AVNl KONUK

2095. €ger adem 0 aies iizerinde kala idi, f-ok harabhk ve noksanhk vakil olurdu.

Eger adem buyuk kiyamet olan dunyarun bozulmasuu ve kii~iik kiyamet olan kendisinin 6liimiinii dusunse ve daima 0 musibetlerin ates-t gami uzerinde kalsa idi, alem asla ma'mur olmaz ve cok harabhklar ve noksan zahir olur idi.

2096. 'J3u cihan derhal vtran olurdu; ademlerden huslar d~an giderdi.

Musibet-i kiyamet ve musibet-i mevt garru ademde daim olsa, kimse alemi ma'mur etmege iltifat etmezdi; ve kar ve kesbe ve ticarete sebeb olan lurs, ademlenn gonullerinden cikardi.

2097. €y can, bu alemin diregi gafletdir. Sllytkhk bu cihan if-in afetdir.

Gaflet odur ki, avakib-i umuru dusunmek istemeyip dunyarun ma'muriyyetine hasr-i himmet etmek ve ki~i yasadig; kadar, nefsinin huzuzatmdan mesni' ve gayr-i mesru' istifadeye kanaat eylemek ve her hususda ancak nefsini dusunmek ve tamamiyle Hak'dan gafil olmaknr. Bu taife hem Allah indinde ve hem de nas indinde mezmum ve cem'iyyet-i beseriyye icin muzirdir, Bunlar "hodbin" dedikleri adamlardrr. [,,;..ul. ~)-~li.J.1 'Y} Ya'ni "Eger ahmaklar olmasa idi, dunya harab olurdu" hadfs-i serffl bu taife hakkmdadir.

Ayikltk odur ki, avakib-i umura vakif ve Hak'dan agah olmakla beraber, hayat-i besere lazim olan umur-i diinyeviyyeye de sa'y etmektir. Nitekim ..lJlj::. :; C; \j ~ ~)~ ~ \j J~ j (Nur, 24/37) ya'ni "Rical vardir ki, onian ticaret ve ahs veris Allah'm zikrinden mesgul etmez" ayet-i kerfmesi bu taife hakkmdadir.

Ve cenab-i PIT yukanda 997 numarah beyitte .;W,.} 0~ Jil$. 1-'.> jI[,,;,) ~ 0j J ..uj) J._;; J ya'ni "Dunya nedir, Hak'dan gafll olmaknr: yoksa kumas ve gumus ve evlad ve kadm degildlr'' buyurmus idi. Bu simf insanlar hem Allah indinde ve hem de halk indinde makbuldur: zfra Hak'dan gafil olmadiklanndan mesai-i dunyeviyyelerinde muhftlerine karst adl ve insaf dairesinde muarnele ederler; ve bunlar yalmz nefislerini dusunmediklerinden bunlara "hakbfn" derler. Binaenaleyh bu taifenin vucudlan cem'iyyet-i beseriyye icin nafl'dir ve nazarlannda dunyarun hicbir kiymeti yoktur.

MESNEVI-l SERIF SERHI / II. cn.r • MESNEVI-l •

.)\.p.- -:1-\ ~~ f ~ -41 -.,J~ .)1 y.; ) ..:,._...j\.p.- .)\j lS).;)'~ Y.

2098. Sllytkltk 0 cihandandtr; ve 0 galib geldifli vakil bu cihan al~k olur.

Ayikhk a ruhaniyet alemindendtr. ve a alemin hukrnu galebe ettigt vakit, nazarda bu ciharun hal ve sam alcak ve ehemmiyetsiz kahr.

2099. Sllytkltk gune§ ve htrs buzdur. Sllytkltk SUI bu alem kirdir.

Buzu gunes erittig; gibi, dunya lursmi da ayikhk eritir: ve keza su kiri ve pisligi temfzledlgi gibi, ayikhk da gonullerde bu aleme alan alaka kirlerini temizler.

2100. 0 cihandan az tere§§uh eri§ir; ta. ki cihanda htrs ve hased kalkmtya. (2069)

Ankaravf nushasmda "ta nehized" yerine "ta negurred" vaki' olmustur.

Fakir, Hind nushalanru atidekt bey tin ma'nasma daha muvafik buldum. Ya'nf "0 alern-i gaybdan bu alem-i sehadete ayikhk az sizar, ta ki dunyarun ma'muriyyetine sebeb alan hirs ve hased gibi sifat-: nefsaniyye busbutun kalkmasm. Eger cok sizarsa, her ferdin artik dunya umuruna alakalan kalmaz ve nizam-i alern bozulur. Bu da hikmet-i ilahiyyeye munafi bir hal olur, zfra dunyaya ehl-i diinya da Iaznndir."

Ankaravf nushasma gore de ma'na soyle olur. "Ayikhk a cihandan az sizar, ta ki cihanda hirs ve hased siddetli bagimuya." Zfra hirs ve hased, siddetli olursa, beni ademe gaflet galebe eder ve tamamiyle dunya umuruna mesgul kilardi. fakat evvelki ma'na daha muraccahdir.

2101. €ger gaybdan pek ~ok sizcrsn, bu alemde ne huner kaltr; ne de ayb!

Alern-I gaybdan ayikhk pek cok sizarsa, yekdigerine zid ve mukabil alan esma-i ilahiyye ahkanu kalkar ve a vakit dunyada ne huner ve ma'rifet kahr. ne de ayipt Ya'ni ne hasenat ve ne de seyyiat kalir: binaenaleyh dunyarun hukrnu kalkip ahval-i ahirete mubeddel olmus olur.

2102. rnunun haddi yoktur; iblida. laraJma yuru; yine ~lgtct adamm ktssast iarafma yuru!

AHMED AVNI KONUK

Bu esrar-i Ilahtyyenin nlhayeti yoktur; kissanm bldayetine riicu' edip calgicmm kissasmi beyan et!

lhtiyar calgici kissasuun bakiyyesl ve onun hulasasmm beyam

~ u ':l~ dl)1 j 0.;:...,) y J. .I. ~ lJ~ i.S).? .s.__,.6...

2103. 'l3ir mutr-rb ki cihan arulan piir-tarab aldu, anun saclastrulan hayiiliih ac~e bitmi§ idi.

Bu oyle bir muganni idi ki, her dinleyen, sesinden ve nagmelerinden mest . olur ve onlardan aCID haller zuhur eder idi.

21'04. Onun ~eviistndan can ku§u UfUCU alurdu ve anun saclastndan gonliin akh hayriin alurdu.

~.; ~ f:<S' jI ~~ j~ ~ A) )It'j))..l,..\ f.lJ~

2105. 1}aktiiki zaman geldi ve ihtiyiir aldu, anun ciinmui dagam aC2den sivrisinek iuiucu. aldu.

. Ya'ni gencliglnde cok kazanan bu calgici, Ihtiyar olunca pek az bir sey kazanmaga basladi.

2106. Onun arkast kiip sui: gibi kambur, ka§lan g02 iizerine paldum gibi almu§tu.

Ya'ni ihtiyarhgmdan mutnbm beli bukulmus ve kaslan uzayip gozlerinin uzerine dogru inmis: ve hayvan paldumuna donmus idi.

2107. Onun can ariuia. Latif saclast ~irkin almu#u ve kimsenin indinde h4;bir §eye degme2 idi.

MESNEVI-t ~ERIF ~ERHt / II. cn.r • MESNEVf-l •

"Be-Ias'lda "ba" edat-i mef'ulun-ileyh, "las", "la sey''In muhaffefldir: "hiebir seye" demek olur. Ya'nf sadasi Ihtiyarhktan cirkinlesmis oldugu icin, hi~bir kimsenin indinde kiymeti kalmarms idi.

2108. 2iihre' nin re§k.i gelmi§ olan hu neva, hir ihfiyar e§egin saclast gibi olf!1-u§ idi.

"Ziihre" seb'a-i seyyareden birisinin adidir: ilm-i nucuma gore her bir seyyarenin bir ruhaniyyeti olup ehl-i arz iizerinde muessirdir. Ve Ziihre'nin ruhaniyyeti, ehl-i zevk ve tarab ve musiki erbabi ile munasebetdardir. Nitekim cenab-i Pfr Divsn-: Kebk1erindeki su nusra'da bu ma'naya i~aret buyururlar: if ..sly..ljj o~j ~ y.;k {-.;k if Ya'ni "Ben tarabim, tarab da benim: Ziihre benim nagmelerimi calar." Ve keza bu beyt-i serifde de aym ma'naya isareten buyururlar ki:" Ziihrenin hased etngt 0 mutnbm nagmeleri arnk, bir ihtiyar esegin arurmasi gibi olmus idi.

-l..':..i J- _;-. 0lS' JA..... 0.\--\~ ~ -l..':..i J- Y \.; 01 .s:...;. y 0.\--\~ s Y

2109. :J'\1uhak.k.ak. hangi ho§dur k.i, 0 niiho§ olma-dt; yahut hangi lavandtr k.i 0 do§eme olma-dt.

2110. Sudurda olan a:lizlerin saclastndan gayri k.i, onlann nefeslerinin abin[2079] den nefh-i sur olur.

Bu alemde guzel ve latff olan her bir seyin sonu fesada vanp cirkin olur.Bu kaideden mustesna olan aneak evliya-yi Hakk'm enfas-i mubarekeleridir. Ve onlann makamlan mertebe-i insaniyyenin en basmdadir: onlann kelamlan ve enfas-i mukaddeseleri murur-i zaman ile bozulmaz ve cirkinlesmez. onlann kelam-i alilerinin kalblere olan te'sfrinden, hayvaniyyet mertebesinde kaIan insanlann ruh-i izafilerine nefh-i sur vaki' olur. Blnaenaleyh olu bir halde iken dirilirler.

2111. 'lJerilna mensabdur k.i, derunlar ondan mestdir; hir yok.tur k.i, hizim varltk.lanmtz ondan vardtr.

AHMED AVNI KONUK

o azizlerin kelarm ve enfasi ebtan-i bunm olan Hakk'a mensubdur ki, Hak taliblerinin batmlan, 0 kelamlardan ve 0 nefeslerden sarhos olurlar, zira 0 azizler vUCUd-1 mecaziden yok olup, vUCUd-1 hakkani ile baki olmuslardir: ve bizim ma'nevf varhklannuz, ondan vardir: zira azizan, mertebe-i hayvaniyyetde kalan Insanlan nefehat-i kudsiyyeleriyle diriltirler ve onlara ma'nevi varhk bahs ederler.

2112. OJikrin ve her iiviiztn kehrubiisuhr. 0 ilhiimtn ve vahyin ve strrrn lezutitlir.

Ya'ni Hakk'm mukarreblerinin banm, her fikri ve her avazi, kehruba gibi makbuliyyete cezb eder ve ilham ve vahy-i ilahinin ve esrar-i rabbaniyyenin lezzetiyle mutelezzizdir,

"'\ <:' •

~)'-":!~)"",-- Ls'j...L.::.

2113. 7}aktiiki mutrtb ziyiide ihtiyiir ve zayif oUu ka;~nfSdtktan, incecik hir . pideye muhfiir- oldu.

2114. rnedi: €y 9iudii bana r-ok omur ve muhlet verdin; bir alr-aga lutuflar eUin.

2115. ))efm4 sene ma'styele sa' y eiiim; bir gun benden afiim geri tutmadtn.

2116. '13ugun kazanctm yoktur; senin misiifirinim; r-algtyt senin i{:in r-alanm; zlrii ben seninim .

.d - 6 _~

I..S§' 01 yfi .)\;;"")§' 1..S.r" 1..Sy:-.J.JI ~":"_;;'\.:..J. I) ~

2117. Calgtyt yukan kaldtrdt; &'lllah isleyici oldugu halde, iih diyerek C'Vtedlne-i C'Vtunevvere kabristam taraftna gitti.

2118. rnedi ki: 9iak'dan ibri§im-bahii islerim; Zlrii 0, lutu! ile kalplan kabul eder.



~

i

l

MESNEVt-t ~ERtF ~ERHt I II. CtLT • MESNEVI-l •

"lbrisim-baha" saz telinin CUz'! bir semeni demek olup, az bir sey ma'nasmadir.

Ya'ni mutnb dedi ki: Ben caldigim kiymetsiz calgima mukabil Hak'dan cuz'I bir sey isterim. ZIra Hak Teala lutuf ve ihsaruyla kalplan ve kiymetsiz seyleri kabul eder.

,.,. .f'

~l::f .s J~ J.) ~.? -:..oJ4 ~

C;ok ~ng r-a1dt. ve agltyarak ba~ koydu; ~ngi yasttk yaptt. ve bir kabir iistiine dii~tii, (yattd

~ J~.? v.) I) ~ J ~ ...:,_..,) ~ jl 0\>.- tf s-» ,_: . .ly:- 2120 .. Onu uyku kaptt.; can ku~u hapisten kurtuldu. C;algt.yt. ve r-algtnltgt. buak[2089) tt. ve Stfradt..

2119.

(_;alglYl yasnk yapip kabir uzerine yatar yatmaz, onu uyku kapn ve u}1 r _,JI tl "Uykuoliimun kardesidlr" hadis-i serif mucibince, carurun kusu, bu uyku sebebiyle tenin habsinden kurtuldu ve 0 hal iclnde calgiy; ve calgrcihgr terk etti ve cam baska bir aleme sicradi.

2121. Saf bir alemde ve ciin sahrasmda, tenden ve diinyamn me~akkatinden azad oldu.

-2122. Onun dim. mii-cetii tegann~ edici idi; §oyle ki, eger beni burada btraksalar idi;

2123. 'l3u bag ve bahiir ifinde bu sahra-yt gayb liilezanmn sarho~u olarak ciimm ho§ olurdu.

2124. :Kanatstz ve ayakstz sefer ederdim; dudakstz ve di~siz ~eker yer idim.

2125. 'lJimiigm zikir ve fikre mensub olan rencinden fiirig olatak, ~rhin siikinleriyle latife ederdim .



~

AHMED AVNI KONUK

"Sakinan-l cerhvden murad, alem-i illiyyine urO.c etmis olan ervah-i aliye lie melaike-i kiramdtr. "Zikr u fikrf"deki "ya" nisbet idndir. Ya'ni alem-i unsunyyat olan dunyada, zikir ve fikir i<;in mutlaka dimagl yormak lazlmdlr; halbuki alem-i ruhaniyyetin ve bu can sahrasuun hali acfbdir. Ucrnak Icln ka-

. .

nada ve yururnek icin ayaga ve bir sey yemek ictn dudaga ve dise ihtiya<;

yoktur. Bunun gibi, zikir ve fikir icin de dimaga ve dimagl yormaga luzum yoktur. Ne olurdubeni, bu alem-i saf idnde biraka idiler de, ervah-i aliye lie ve melaike lie bu alerne mahsus latifeler ede idim.

2126. [jozu bafJlanmt§ olarak bir alem gore idim; gulu 'lie fesle{Jeni elsiz toplaya idim.

Unsuriyat alemlnde muhtac oldugum gozum kapannus oldugu halde, bir alem-i saff gore idim ve 0 ale min gullerini ve clceklerlni. ele muhtac olmaksizm derip toplaya idim.

2127. 'J3al denizine batmt~ su ku§u, ~arab 'lie mugtesel olan ~§me-i €yyubi.

cenab-i Pir efendimiz bu beyt-i serifde calgicirun halini tasvir buyururlar.

Ya'ni "Mutribin uyku halinde sahra-yi cana giden ruhu, gilya bal denizine batrrus olan bi:, S? k~~l! ,i~i~ y~ c,an ,al~f!1i dahi marfz olan Eyyilb (a.s.)a ihsan olundugu _,;. .) ~ J~ ~ I.l,o. ~ .J. ~) (Sad, 38/42) ya'nl " Ayagm ile yere vur, iste bu, sana yikanacak 've' icilecek soguk sudur" ayet-i kerfmesinde beyan buyurulan pmar idi.

Bu beyt-i serifde mutribin ruhu su kusuna, ve ilel-i nefsaniyye ile ma'lul olmasi hasebiyle de emraz-i maddiyye ile ma'lul olan Eyyilb (a.s.)a; ve sahra-yt can, kemal-i lezzeti ve Ietafeti hasebiyle, bal deryasma ve rO.hu emraz-i nefsaniyyeden mutahhar kilmasi cihetiyle de Eyyilb (a.s.)m pmanna tesbih buyrulmustur.



~

J f- Jj 0 ~ ~ ) jI ~ j~ J.A l; ~ jI ~ y.! .))~ ..s-

2128. 2ira onJa €yyub, ayaktan ba§a kadar, marazlardan niu-« §ark gibi pak oldu.

o pmarda Eyyilb (a.s.) yikandi ve sudan i<;ti; emraz-i cismaniyyesinden, bastan ayaga kadar gunes gibi parlak ve tertemiz oldu.

MESNEVf-1 ~ERfF ~ERHI / II. cn.r • MESNEVf-l •

2129. €ger -/Vtesnevt hacimde ferh gibi olaydt, ona, ondan yanstntn bir parr-ast stgmazdt.

Eger buMesnevi-i §enTin hacm-i surisl fezada manzume-i sernsiyyemizin kapladigi mahal kadar gents olsa idi, ona bu alem-i ervahm tafsilan hakkmdaki beyanattan rusfirun bir parcasi bile sigmaz idi.

2130. 2trii 0 ~ok geni$ olan yer ve gok, darhgmdan gonliimii piire piire eUi. [2099]

Alem-i suretten olan yerin ve gOgl'm darhgt, alem-i ma'naya muteveccih

olan kalbimi sikn ve iz' ae etti.

2131. '13ana uyku ~inde goriinen bu bir cihiin, a~tkltgt ~inde kanadtmt ad».

Cismaniyet bagi ile baglanmis olan aklmu ve nihumu kemal-i viis'atinden dolayi bu cihan-r ma'nevi, serbest bir hale getirdi.

Cenab-i Pir, bu beyt-i serif mutribin lisarundan soylerler,

2132. 0 cihiin ve onun yolu eyer ziihir olaydt, az kimse bir lahza burada olurdu.

Eger 0 alem-i ervah ve onun yolu bu alern-i dunyada kalblere zahir olaydt, adedleri pek az mikdara baUg olaeak olan korler bu dunyada biraz kalmak isterler idi; gorenler derhal hayat-i dunyeviyyeden bir an evvel kurtulmak ~aresini ararlar idi.

2133. Emir geldi ki, haytr tiimi' olma! -/Vtiidemki ayagmdan diken pkh, git!

Mutribin rfihuna emir geldi ki: Hayir, bu alemde kalmaga tama' etme, rnademki mazhar-i inayet oldun ve ruhunun ayagina batrms olan sifat-r nefsaniyye dikenleri cikn, arnk mevt-i tabu zamanma kadar hayat-i dunyeviyyeye met!' et! Ayagmdan bu diken ~lkml§ oldugu icin, mevt-i tabiiden soma senin bu aleme gelmen pek kolay olur .



~

AHMED AVNl KONUK

2134. Onun cam orada, onuTt rahmet ve ihsan Jezasmda mola mola vuruyordu.

"Moli moli" tevakkuf, tevakkuf demektir. Nitekim hamallar bu lafzi "rnola" suretinde ahp, agir yuk altmda yorulduklan ictn, esna-yi rahda yuklerini bir yiiksek tas uzerine koyup tevakkuf ederek dinlenlrler. ve 0 taslara "mola tasi" derler. lste bunun gibi, mutribin cam da clsm-i unsurinin yuku altmda yorgun bulundugu icln, 0 can sahrasinda ve Hak Teala'run 0 rahmet ve ihsan meydamnda "mola, mola!" na'rasmi vurur idi.

4S' I) ~.JJI~).rY ~jll..r."1 Jj\...l. u£ yl_,»;) 0L::.....)f );) 4S' 0;) ;) .r" 01~ ) .?' J. J\ll ~ jI )j cr.~

Hatiftn uykuda Emfrii'l-Mii'minfn Orner (r.a.)a, "Beytulmalden bu kadar aItm al ve kabristanda uyumus olan 0 adama ver" demesi.



~

...::.....;,1;) -=--.;I_,::i yly jl ._r._,> 4S' l; ...::.,...;.W'" <.S-1_,>.rY J. J>- 0L. j 0\ 2135. 0 zaman 9iak, Orner iizerine bir uyku havale etti, Iii ki kendisiniuykudan tul.amadt.

~ ;) _,.....A.. <.S- ;)\.al ~ j cr.1 ~ ;) -*"" ~ ;)\.al ~ );)

2136. 'Ucbe dii§tii ki, bu ma'had d.egildir. '13u gaybdan vakil oldu, maksildsuz d.egildir.

Hz. Orner, kendisinin uyku zamaru olmadigi icin, birdenbire anz olan bu uykuya taacciib ederek, kendi kendine, benim mu'tadim degil iken bana boyle vakitsiz bir uykunun galebesi mutlaka canib-i gaybdan vakl' olan bir i§arettir; ve bu isaret ise bos degildir, elbette' bir maksad vardir dedi .

AHMED AVNl KONUK

rak gelclik dediler" buyrulur. Bu halin vucud-i insanide de naziri vardir. tnsan zahirl ve bantu ile vahidu'l-ayndir, fikrinde maddf bir surer yoktur: onun eli ve ayagi birer suret-i maddiyyedir. Fikrine varid olan emir uzerine eli ve ayagt hareket eder ve i§ gorur. Binaenaleyh salus, mertebe-i fikrinden bi-harf u savt kail ve mertebe-i fiili olan a'zasmdan dahi kulaksiz sami' olur. smaenaleyh kailiyyet ve samiiyyet vahidu'l-ayn olan bir vucud idnde vaki' olmus olur.

2141. 9-Ler bir clem ondan \\€lesliill [~egil miyim? ] geliyor. Cevher ve arazlar mevdul olayorlar.

Ya'nf her an-i gayr-i munkasimde vucud-i mutlak canibinden ;.s:::~ ::...:.JI (A'raf 7/172) "Ben sizin Rabb'iniz degil miyim?" hitab: gelir ve bu hitab nefes-t rahmani ile vaki' olup, esyayr 01 an Ictnde ma'dfim ve mevcud kilmak suretiyle terbiye eder ve cevhere ve arazlara vucud bahs olur. "Cevher"den murad alem-i melekut ve "a'razvdan murad alem-i taayyunat-i sehadiyyedir. Zfra alem-i sehadetin hey'et-i mecmuasi arazlardan ibaret oldugu yukanda "teceddud-i emsar'den bahis olundugu sirada fzah olundu.

J 0\..!....· 1...i.J\ _i ~ J .J (f( • t..5 . .r

2142. Serf-i onlardan \\'13elt' gelmiyor; fakal onlann aclemden gelmesi \\'13elt' olar.

Vakla onlardan ;.s:::~ ::.:.31 (A'raf, 71172) [Ben sizin Rabb'iniz degil miyim?] hitabma karst, harf ve savt ile "beli" (Evet) cevabi gelmiyor; fakat onlann adem-l izan aleminden, ya'ni ilm-i ilahf mertebesinden, mertebe-i ef'al olan alem-i taayyunata gelmesi fiilen "bell' cevabi olur. Nitekim evvelki beyitte fzah olundu.

YY)~ ~~~ _;";l::!J~ Y.Y; J ~ ~jif ~ ~ 01j

2143. 0 ~eyclen ki, ben lasu: ve lahlamn idriikinden soyledim, onan beyiimnda bir bssaya giizel abl lal!

Ben tasm ve tahtanm emr-i ilahiyi i§itip, idrak ettiklerinden bahs ettim.

Sen bunu hurafat ve efsane zannetme! Bu soyledigim ma'narun beyan ve tafsili hakkindakl bir kissaya guzelce akhru ver!



~

MESNEV!-l ~ER!F ~ERHl I II. cn.r • MESNEV!-l •

~ J-J~ l...li J>- jI Jo...\..Al5" -4~ yl_"":' Jo~ J. yl_,.,.:. ) ~~ .r"

2137. '13a§ Iwydu ve onu uylw k.apft; ru'yii gordu kif ona 9iak'cIan nidi'i geldi, onun dim i§itfi.

2138. 0 bir nidi'i kif her sesin ve nidiimn asltdtr. J\;tuhakk.ak nidi'i odur; bu biik~ sadiidtr.

Her vucud-r mukayyedin ve mumkinin zamfrine gelen her fikrin ashdir, ve fikirden hasil olan her bir kavil ve fiil, mutlak onun suunanndan bir se'n ve emirdir. ($erh-i lmdadullah) (k.s.)

2139. 0 nidi'iyt 7urk ve 9<urd ve 3iiris~ soyleyen ve S'lrab, kulakstz ve ducIakstz anlamt§lardtr.

Hak Teala'nm dudak isti'maline muhtac olmaksizm vaki' olan 0 nidasiru, her millet kulak lsti'maline muhtac olmaksizm harfsiz ve savtsiz zamirlerinde anlarmslar ve isitmislerdir: zfra kalblere varid olan hatlrat O'nun nidasidir.

L) y y:; I)...li 0\ ~ ~.? ~ .s, ) ~\j ) j} l$~ ~ ~ _,.,.:. 2140. 9io§, 7urk' iui ve 7iicik'in ve 2endnin ne yeri vardtr; 0 nidi'iyt tahta [2109] ve ta§ cIa anlamt§ftr.

Zevi'l-ukulun gayrisinin nida-yi Hakk'i anladiguu kabul etmek, maddiyyatda mustagrak olanlara gii~ gelir. Bu gucluk, meratib-i vucudu Iaytkiyle anhyamamaktandir, zfra vucud birdir ve onun meranb-i muhtelifesi ve her bir mertebede bi-hasebi'l-esma muhtelif suver-i muayyenesi vardir, ve her bir mertebe diger mertebenin hakikat eihetinden ayrudir ve suret cihetinden gayridir. Binaenaleyh vucud-i vahid-i hakiki bir mertebesinde kail ve bir mertebesinde sami' olur. Ve cemad ve nebat ve hayvan ve insan bu vucudun mertebe-i sehadetindeki birer suver-i muteayyinesinden ibaret bulundugundan, her bir surer kendi hal ve sanma gore kendi hakikatlerinden varid olan emri. ve nidayr i§itip anlarlar ve bu emir dairesinde inkrlab ve hareket ederler. Nitekim arz ve sema hakkmda Kur'an-i Kerim'de -.:.,o.Jli. G Qli l,.'j ~I ~:,k ~I (Fussilet, 41/11) ya'ni Ulster istemez vucuda geliniz: ikisi de itaat edici ola-



~

MESNEVi-1 $ERiF $ERHI / II. cn.r • MESNEVi-l •

.e .t" d d /' .

..;.,u J;) <.S- ? ~ J-i~ J;) ~ ) y .J"; ~Ij ~ ~Ij

2144. 7ahtamn ve iasu: agahltfltndan soyledigim ~eyin beyantnda bl: -tevakkuf ktssayt dinle!

cemadann tab'an Hak'dan agahhgma datr soyledigim seyin beyamnda ve atideki krssayi, aklmi maddiyyat dairesinde habs ederek dinleme, belki akil dimagirun hukmunden tecerrud ederek ve asla tevakkuf etmiyerek dinle, ta kl ~~;;;.;; 'J jJ ~ ~~ ~ \II ~ ::,. 01 ~ (lsra, 17/44) ya'ni "Allah'l hamd [Ie tesbih etmeyen hi~bir sey yoktur, velakm siz onlann tesbfhlerinin kunhunu idrak edemezsiniz" ayet-i kerfmesinin sim nazannda sabit olsun.

rL ) ~ .J.!I ~ ~ lSl.J. jI .).J"; -..;l;,.... .) Y--' .)~li I.J .J)~ lS)) t.. Jd ) ~~ oy.il ~~ ~ J.:.:::>.L... ?

IJ .Jli .)\ yl>...,.:.l ) J)""") .)~ ) r+.r. .) ~ ) ~4. ~~ .)Y--' ~ ~')UI ~ ~ .);)b yly. ) JI_;'" )

Cemaat cogahp, biz va'z esnasmda, senin mubarek yiiziinii gorerniyoruz dedikleri icin, Peygamber (s.a.v.)e rnahsus minber yapnklan vakit, hannane direginin nalesi ve Resul ve ashabin 0 naleyi Isitmesi ve Mustafa (a.s.un direk He sarahaten sual ve cevabi

Cenab-i Pir efendimizin bu beyanat-i aliyyeleri Buhari ve Nesai ve Ebu Davud'un Hz. Cabir'den muttefikan rivayet ettikleri hadise musteniddir: 0 hadfsin ma'nasi budur: "Resul-t Ekrem (s.a.v.) vakt-i hitabetde bir hurma agaema dayarurdi ki, 0 agac mescidin direklerinden birisi idi. Vaktaki onun icin bir minber yapnlar ve onun uzerine ~lklp oturdu. Mukaddema nezdinde hitabet buyurdugu direk oyle bir feryad etti ki, az kaldi catlayacak idi. Binaenaleyh (S.a.v.) indi ve onu tutup kucakladi. 1mdi 0 direk susturulan bir cocugun inlemesi gibi inledi ve nihayet feryadi dindi. Peygamber (a.s.v.) "lsittigi zikirden aynlmasi uzerine agladr" buyurdular. Ve ba'zi rivayette server-I en-



~

AHMED AVNI KONUK

biya Efendimiz direge hitaben "Sana dua edeyim, yesillenmek mi istersin, yahut cennet agaci olmak mt istersin?" buyurdular. Direk dahi cennet agaci 01- mayi ihtiyar etti; bunun uzerine defnini emir buyurdular. Direk defn olundu. Bu direge "sutun-i hannane" denilmesinin sebebi budur: Turkcesi "lnleyici direk" demek olur.

2145. 9iannane diregi 9<esil1' iin. hecrinden erbalrt uku1 gibi feryiid ediyordu.

2146. rva' z meclisi oriasuuu: oyle ki, ondan ihtiyar ve fiend dahi aflah oldu.

Diregin feryadi meclis-i va'zda bulunanlann hepsi tarafindan his kulaklanyla isitildi.

J_,1) ~ f ~ 0~...ul; is" ~.? J_,.....) y~I..ljL.o.rJ-)~

2147. 'lJirek enine boyuna neden nate ediyor, diye ashiib-t 9<esil1 hayrette ka1- dtlar.

Ashab-i kiramm hayreti cernad nev'inden olan bu diregtn, boyle bir cocuk gibi feryad etmesine degil idi. Zfra onlar saye-r Risalet-penahide akl-l dimaginin rnahdfid dairesinden kurtulmus ve nebat ve hayvan ve cemadm emr-i ilahf ile, akil sahlbleri gibi bir se'n ve halde zahir olabileceklerini anlanus idiler. Onlann hayreti, diregin feryadmdaki sebebe idi; ve nicin boyle acr act feryad ettigine hayrette idiler.

2148. :J'eygamber dedi: €y direk! r::Ne islersin? ('lJirek) dedi: cnenim ciimm

senin aynltgmdan hiln oldu! .

2149. Senin dayanacak yerin ben idim, benden giUin; sen minberin ba§t iizerine istinad-giih yaphn.

2150. cnuyurdu ki: jsler misin ki, seni bir hurrna agact yapsm1ar; §ark ue garb

[2116] eh1i senden rneyue top1astnlar? .



~

MESNEVf-1 ~ERfF ~ERHI / II. CILT • MESNEVf-l •

2151. )3ahuf 9-Lak seni 0 alenule bir servi agaa mr yapstn? 7a ki ebede kadar fer ii tau kalaStn.

Ya'ni Hak Teala seni alem-i ahirette cennet agaclanndan bir agac rm yapsin ki, cennetin hulud ve ebediyyetine tebean, sen dahi ebede kadar yernye§il bir halde kalasm.

2152. '1Jirek d.eJi, onu isferim ki, onun bakast daim ola. €y gafil, i~if bir agav tan, noksan olma!

Direk bir agac parcasi iken hayat-i bakiyeyi, hayat-i faniyeye tercih etti.

Ey mertebe-i insaniyyede zahlr olan gafll, bunu isit de, bir agac parcasmdan daha dun-i himmet ve asagr olma!

2153. )3evm-i byameffe insan gibi ha~r olmak 4;in, diregi arza defn effi.

2154. 7a bilesin ki 9-Lak 7eala her kimi da'vef eUi ise, diinya i~inin hepsinden i~siz kaldt.

Ya'ni Hak Teala hazretleri hikmetine mebni bazi kullanm dunyamn ma'muriyyeti vazffesine nasb eder ve onlara hubb-i diinyaYI musallat eder. Ba'zilanru inayet-i ezeliyyesi sebebiyle ma'rifet-i ilahiyyesine tahsis ve onlan kendi canibine da'vet eder ve kalblerine kendi muhabbetini ilka eyler. Binaenaleyh bu zevat dunya umurunun kaffesinden muattal kahr ve dunyadan ancak kendi Ihtiyac-i suristne kifayet edecek bir mlkdar He iktifa eder. Nite-

oJ. .. oli .. 0.. J. J.... 0.... 0'" J .. 0 .. ... .. 0.. 0.. J. J... .. 0 ..

kim ayet-i kerirnede oIj y ~..ul ~ .;> -4.1-':;lS" ,:f J ~.;> J .J .) j o_?- ':II ..:., r: -4.1-,:;l5"" if

.. 0 ..... j. ........... , .. ........ .. .. ..

...,..."....; o: or'" ':II J .J W l.p ($ura, 42/20) ya'ni "Kim ki ahiret harsiru isterse,

onun harsinda ziyade ederiz, ve kim ki dunya harsuu isterse, ona 0 cinsden veririz; ona ahirette nasfb yoktur" buyrulur.

2155. 9-Ler kime ki 9-Lak ciinibinden i§-giir- oldu, 0 tarafa ruhsat buldu ve i~fen ~tkft .



~

AHMED AVNl KONUK

Ya'ni Hak tarafindan uzerlne i§ ve yuk tahmil olunan kimse, Hak tarafina donmege izin ve icazet buldu ve dimya umurundan disanya cikn.

2156. 0 k.imseye k.il esriirdan alii olmayal 0 cemiidm Jeryiidmt ne vak.il tasd'ik. eder?

Ma'lum olsun ki, cemadatm tekellumu bu alemde sabit ve vaki'dir, Arifler lis an-i fasih ile isitirler: fakat herkesin lsltmest mu'tad degildir. Binaenaleyh onu isitmek hark-l ade nev'inden olur, ve bu tekellum bu alem icinde vaki' olur, ve arif onu bu alem-l dunyada kendisinin SIr kulagi ile i§itir. Ba'ZI kimselerin zahib olduklan gibi, cemadm tekellumu alern-i misalde degildlr ki o alemde i§itilmi§ olsun. Cenab-i Seyh-i Ekber bu husustaki nususu asar-i aliyyelerinde beyan buyurmuslardir. (Bahrii'l-Ulum $erhfnden almdi.)

Fakir derim ki, bunu inkar edenler "meratfb-i vucud'u anhyamanus olanlardir. Zfra kelam sifat-i Hak'dir ve vucud ancak Hakk'mdir, fakat bu vucudun meratib-i muhtelifesi vardir. Binaenaleyh stfat-r Hak her mertebesini muhittir: velakin zuhuru, taayyunatm fcabatma goredir. Mesela kelam cemad ve nebatda batmdir, ve hayvanda nakisnr ve insanda kamildir. lmdi SIr kulag; acilnus olanlar kelam-i bantu ve nakisi isitebtlirlen ve kapah olanlar ancak "ahsen-i takvirn" uzere mahluk olan insanm kelam-i zahirislni isitirler. Binaenaleyh inkann sebebi ancak cehildir.

2157. Onal ehl-i niJiik.dtr dememeleri 4;inl muviiJak.afdan dolayt "€vet derI90- niilden degil.

Ya'ni kavanin-I tabilyye-i alem hilafmda olarak vaki' olan mu'clzar-i enbiya ve keramat-i evliyayi dinleyen ve Kur'an'a Iman ve enbiyaya tebaiyyet ettiklerini beyan eden ba'zi kimseler, nusus-i kur'aniyye lie sabit olan mesela Nemrud'un atesinin berd ve selam olmasnu ve Ebabil kuslanrun Mekke'yi muhasaraya gelen Yemen hukumdan Ebrehe'nin askerlerini havadan taslaytp helak etmesi ve cemadann ve her bir seyin Hakk'a hamd ile tesbihlerini zahiren tasdik ederler; fakat iclerinden, ates hlc bir vakitte gulistana inkilab edemez ve kuslar erbab-i uknl gibi bir askerin helaki icin tas atamaz, ve cemad ve nebann lisaru olmadigi cihetIe, onlar tesbih edemez diyerek, ukul-i nakisalan dairesinde te'vilata kiyarn ederler. Bu gibi zevat cehillerini izale et-



~

MESNEVf-1 $ERIF $ERHI / II. cn.r • MESNEVI-l •

mek suretiyle kendilerini te'vil etseler daha iyi olurdu. Dinsizlere gelince, anIar bu taifeden daha kordurler, bunlara hurafat deyip gecerler,

2158. eger "9(iin" emrine vahf olmasalar idi, cihanda bu soz red olunmu§ olurdu.

Eger cernad, nebat ve hayvan Cenab-i Hak'dan vaki' alan "Kiin" ya'ni "01" emrine valof olmasalar idi, alemde fiilen bu "kim" sozii merdud olur ve ?i~b!r.1e~ _m,~':~~~.5:I~a~?1. _~~r~ Kur'an-i Kerim'de Hak Teala hazretleri (,)_/:;. J ..J J_,A; (')1 o\j~) 1::'1 ~ W} iiI (NahI, 16/40) ya'ni "trade ettigimiz bir

seye bizim kavlimiz "Kiln!" demekliktin binaenaleyh a mevcud olur" buyurur. Ve tekvfn keyfiyyeti, Cenab-i seyh-t Ekber hazretlerinin Fususu'I-Hikem'de Fass-i salfhi'de beyan buyurduklan vech ile "ferdiyyet-i selasiyye" iizerine miisteniddir. Hak tarafmdan "zat" ve "irade" ve "kavil'': ve sey tarafmdan dahi onun ilm-i ilahlde sabit alan "sey'iyyeti'dir, "kun, kavl-i ilahisini Isitmesidir ve "Miikevvin'i tarafmdan vaki' alan emre ittisal etmesi"dir. Bunlardan birisi noksan olsa tekvin keyfiyyeti vaki' olmaz. Bu hakayiki bilmeyen ve anlamayan kimselere nebat ve cemadm ve hayvanm lsitrnesini ve soylemesini tasdik etmek guc gelir.

2159. ]iiz hinlerce ehl-i taklid ve ni§am, hir yartm vehim §ekke dii§iiriir.

"Ehl-i taklidden murad akillanna i'timad eden ulema-yi zahire ve "ni§an"dan murad delil-i aklidir. Ya'ni yiizbinlerce ilm-i zahir ve delil-i akli erbabnu, cuz'I bir vehim kuvveti, mu'cizat ve kerarnat emrinde sekke dusurur ve bu sekki sebebiyle te'vil yoluna sapar. Fakat Nebiyy-i zisana taklid edenIer kendi vehimlerinin te'sfrinden azadedir.

2160. ,lira onlann taklul ve isHdlali ve biitiin perr ii halleri zan ile kaimdir. [2126]

Ya'ni ulum-i zahlre erbabmm taklidleri ve lstidlalleri ve butun akillanrun

kanadlan zan ile kaimdir: zfra nazarlannda hakfkat munkesif degildir. Nite-

,.0.,. ., .. 0.. 0'.. ~ ~ ;;I , .. :. 0 J. J. .. o .. J :;I ........

kim ayet-i kerimede t.;,..;. _;J-I if ~ ':1 J;JI 01 w.:. ':11 ~pl ~ Lo J (Yfmus, 10/36)

ya'ni "Onlann cogu ancak zanna tabl'dir,' muhakkak zan Hak cihetinden bir seyt rnufid olmaz" buyrulur.



~

AHMED AVNl KaNUK

2161. SZll{:Q,k §eyfan hir §iihhe kopunr; hu korlerin hepsi hu§ u§ugt dii§erler.

Ya'nf seytan-i lain bu delil duskunlerinin kalbine "Yahu! aklm yak mu: hie cemadat ve nebatat insan gibi soz soyliyebilir mi? Bu kadar dirayetin ve aklm ile boyle hurafata ve efsanelere inanmaktan utanmaz mism?" diyerek bir vesvese ilka eder. Korun degnegt gibi, akillarma ve Isrldlallerine dayanarak yuruyen bu zavalhlar da bas a~agJ_ duserler.

~ y. ~ do ~ 0::-!y;- ~4 ~ y. 0::-!y;- 0l)':I~\ ~4

2162. j stidlale mensah olanlarm uyugt agaffan olur. SZlgaf uyuk ise, pek kuvvefsiz olur.

lstidlali alan ilim ve i'tikad sebatsizdrr: zfra bir deli1in dfger deli1 ile ibtali mumkindir.

2163. Bozlii olan 0 "kufh-t zamiin" m guyri kif onun sebatmdan dag sersem olur.

Delil-i akli ikame edenler arasmda "kutb-t zaman" alan veliyy-i kamilin ikame ettigt delail mustesnadir: onun ilminin sebatmdan dag gibi alan bir alim-i zahfrfnin dimag; sersem olur. Zfra onun delaili kuvve-l vahlmenin te'siri alnnda degildir, cunku onun kalb gozt; hakayik-i esyay; gorur ve lkame ettigi delail dahi musahedan uzerine vaki' olur. Binaenaleyh onun delaili, dag gibi azamet sahibi gorunen ulerna-yi zahireyi sersem eder ve mulzem krlar, ve bu sebeble ona muarazadan aciz kahrlar: cunku bunlann delilleri zanna ve "kutb-i zamanvm delilleri ise yakine musteniddir. Sek ile yakin zail olmaz. fakat yakin ile sek zail olur.

2164. 'Cu§ ktnklun iizeruie hu§ u§ugt dii§memek ifin, koriin uyugt usa olur usa!

Ya'nf korun gozu gormedigi Icin, degnek kullanmaga mecburdur ve 0 degnek onun ayagi hukmundedir. Yururken evvela basacagi mahalli yoklar, soma ayaguu basar. Bunun gibi, kalb gozu kor oldugu icin Hak yolunda yurumek isteyen ulema-yi zahire dahi, korun degnegi mesabesinde alan vehim ile mesub delaili kullamrlar, mutekellimln vesair mesalik erbabi gibi.



~

MESNEvt-1 ~ERtF ~ERHI / II. cn.r • MESNEvt-l •

2165. 0 suvari k.i, ask.ere mfer oldu, ehl-i din iyin k.imdir? SulUin-t basardtr.

Kumandan askere zafer temin eder: ve bu kumanda usulu ehl-i din icln de vaki'dir. Acaba ehl-i dinin kumandam kimdir, diye sorarlarsa, kuvve-i basardir derim ve hakiki kuvve-i basar sahibi "ferd-i muhammedi" olan "kutbii'laktabvdir. Zira 0, clharun gozbebegtdir. Binaenaleyh hakayiki oldugu hal uzere goren aneak odur, diger evliya-yt kiram onun tevabi'i ve halk-i alem onun tufeylidir. Binaenaleyh ehl-i din lcln nefis ve seytan ordulanna karst zafer ternin eden 0 zat-i serifdir.

oNI o~~ ,:_;;. J) Jk:- o\.:.; )~ oNI o~~ 0) J'I 01)_,5" L,..;. 4

2166. 1Jiik.tii k.orler asii ile yol gormu§lerdir, onlar gozleri ru§en olan halk.m penahmdadtrlar.

Korler degnekleri vasitasiyla yol gorup yururler, fakat onlann hayat-i besere lazim olan ihtiyaclanrun te'minl. gozlu olan halkm sayesinde ve penahmdadir.

0~ )~ l$oNI o~ f 01)_,5" ~ 01~ J l$oN~ 04lY. 4.i J'

2167. Ega goruculer ve §iihlar olmaya idi, k.orlerin hepsi cihiinda olmu§ olurlardt.

2168. 9<orlerden ne ek.mek., ne de b4;mek., ne imiirei ve ne ticiiretler ve ne de fiiide gelir idi.

2169. Size faztllann rahmetini eunese idi, sizin istidliil agar-lanmz k.tnhr idi.

Eger evliya-yi kirarrun, erbab-i istidlal olan ulema-yi zahireye fazillannm rahmeti vaki' olmasa idi, onlann ikame ettikleri agactan yapilnus ayaklara benzeyen deli11eri, muanzlann onunde kmhr ve derhal Ibtal edilmls olurdu.

Hz. Pir'in menakib-i aliyyelerlnde rnezkurdur ki, zaman-i seriflerinde ulema ile doktorlar arasmda bir ihtilaf zuhur etmistir. Ulerna insanm nihdan yasadignu ve doktorlar ise kandan yasadigim iddia ederler; ve doktorlann iddiasim ulerna kendi delil1eriyle curutemezler, bu mes'eleyi Hz. Pir'e arz ederler. Huzur- 1 seriflerinde bir tarafta ulema ve bir tarafta da doktorlar otururlar. cenab-r Plr



~

AHMED AVNI KONUK

ulemaya teveccuh edip, doktorlar hakhdir, elbette insan kandan yasar buyururlar. Ve 0 anda bir hacamatci celb edip, mubarek kollanndaki siryanlardan birisini deldirirler ve bir legen lcine kanlanm akmrlar ve doktorlar telas ettikleri halde, cenab-i Pir sukunet emr ederler. vucud-r seriflerinde akacak kan kalmadigi vakit, doktorlara teveccuh edip: "Amma bizim mezhebimizde insan ruhdan yasar" buyururlar. Ve bu suretle doktorlan ilzam buyururlar.

Ve keza Cenab-i seyh-! Ekber hazretleri tabiiyyundan birisiyle bir meclisde Nemrud'un atesintn Ibrahim (a.s.): yakmamasi mevzu-i bahs olur. 0 hakim bunu te'vile kiyam eder. Cenab-i Seyh, ortada bulunan mangaldaki ate§i hakimln elbisesine doker ve elbise yanmaz ve bu suretle hakirni ilzam buyururlar. Evliyaullahm bu gibi menakibi pek coktur: binaenaleyh evliya-yi kiramm ulema-yi zahireye bu gibi yardimlan olmasa, muanzlara kendi delilleriyle mukabeleleri mumkin olamaz idi.

2170. '13u asii ne olur? 9<tyiislar ve delildir; 0 asiiyt onlara kim verdi? '13astr [2136] olan Celtl!

Ulema-i zahirenin bu asalan nedir? Onlann vehim He kansik olan kiyasIan ve deli11eridir; fakat evliyarun izhar etttgt asayi kim verdi? 0 asa-yi mu'cizat ve keraman onlara Celil ve Basir olan Allah Teala hazretleri ihsan buyurdu.

2171. 1}aktaki asii cenk ve neftr iileti oldu} ey karl 0 asiiyt ufahyarak ktr!

Ey hakikati kalb gozuyle gormeyip, akl-i maas gozuyle ihzar eyledigi deh1 ve kryas He gormege calisan kimse: senin bu deli1in ve kiyasm evliyaya karst ntza' ve bu'd ve nefret aleti oldugu vakit, arnk sen delil asasmi terk et ve parca parca edip kir!

2172. 0 asiiyt size verdi} nihayet ileri geldiniz; 0 asiiyt cla gazahclan ona vurdunuz.

Ya'ni kiyas ve delil asasiru getirdigt seriatle sizin elinize Peygamber-i zf§an verdi; ve bu asayr silah gibi ceklp ileriye geldiniz. Mu'cizat-i enbiya ve kera-



~

MESNEVI-l $ERIF $ERHI / II. cn.r • MESNEVI-l •

mat-i evliyayi te'vil ile ibtale kiyam ettiniz; binaenaleyh size a asayt veren Nebiyy-i zf§an hazretlerinin aleyhine kullanmaga kalknruz.

2173. Ey k.orler halk.ast! "Ne i#esiniz? Ortaya goriiciiyii getiriniz!

Ey akl-l maaslanmn gozli, ka1b1erinin gozune perde olmus alan korler taifesi! Ne yaptyorsunuz, bu korluk ile enbiya ve evliyarun ahvalinden dem vurmak size muvafik degildir, Evve1en araruza ka1b gozu acik alan bir veliyy-i kamili getiriniz ve kibir ve enaniyetten vazgecip, ana tabt' olunuz.

2174. Onun efegini tut ki, sana asayt 0 verdi; bak. k.i adem asadan neler gordii.

Ya'ni Peygamber-i zisarun sana verdigi asa-yi seriatten ayn1ma. Ktyas ve delil-i akli ile te'vilata kiyarru terk ve (S.a.v.) Efendimiz'in }lo:uJ1.:r--4 ~ ya'ni "Acuzelerin dinim uzerinize lazim kihn'' hadis-i serifiyle amil ol, zira senin ka1b goztm acik degildir ki, ahval-i rnelekutu idrak edebilesin. Delil ve kiyas-i aklinin hukmundeki sakamet ve vehameti an1amak istersen Ebu'l-Beser alan Adem (a.s.)m haline nazar et. Onun delil-i aklisi, kendisini secere-i menhiyyeden men' edemedi. Nitekim bu husustaki tafsilat 1274 numarah beyitte gecti.

2175. U'Vtiisa' nm ve .5Ifhmed'in mu' cizesine bak.; nastl asa ytlan ve direk. habali oldu.

Musa ve Ahmed (aleyhime's-selam) hazretlerinin mu'cizelerine bak da, akl-l nakismca yapacagm te'vilan terk et. Zfra Musa (a.s.)m asasmm his gozuyle gorulecek surette bir azirn yilana inkl1ab ettigi tanh ile: ve sutun-i hannanenin Peygamber Efendimiz'in kendisini terkinden haberdar olarak cocuk gibi feryad eyledigi tevaturen sabittir, ve bu mu'cizeleri gorenlerin akillan senden daha ziyade idi; ve bu mu'cize1erin onunde hepsi hayrette kaldilar.

2176. .5Ifsiidan bir ytlan ue direk.ten de niile; din icin. be~ neubet ragtrtrlar.

Ey mu'cizati inkar eden veya Iman edip te'vil eden kimse! Hz. Musa'mn asasmdan hasil alan yilan ve (S.a.v.) Efendimiz'in mescfd-i seriflerlndeki di-



~

AHMED AVNI KONUK

regin nalest, bugun bes vakitte rum ikame etmek cihetinden minarelerden bagmyorlar. Zfra bu mu'cizeleri gormus olanlann Imarudir ki, bugun bizlere kadar muteselsilen vasil oldu. Eger senin zanrun gibi bu mu'cizeler hurafat ve efsane nev'inden olmus olsalar idi, 0 Hazret'in zaman-i seriflerinde yasayan ve senin kadar ve belki senden daha ziyade akil ve dirayetl olanlar, tek baslanna zuhur eden bu zevat-i serifenin etrafma toplarup onlara yardim etmezler ve bu din-i Hak dahl zamarurruza kadar payidar olarak bes vakitte minarelerde i'lan olunmaz idi.

2177. eyer hu meze na-ma'knl olmasa iJi, hu kadar mu'cizeye ne vakil hace! olurdu?

Eger canib-I Hak'dan, insan cinsinden birinin peygamber olarak irsali ve onun vasitasiyla besenyyete seriat irsali mezesi ve keyfiyyeti, akl-l maasm tavnna sigar bir sey olsa idi ve na-ma'kul olmasa idi, beseri ikna' icin, bu kadar tavr-l akil hariclnde harikalara ve mu'cizeye luzum kahr rru idi?

2178. 9ier ne ma'knldiir, abl onu mu'cize Lzhan olmaksLzm ve ileri geri r-ekmeksizin yular.

Akil kendi tavn dairesinde gordugli her seyi, harika izhanna hacet olmaksizin derhal kabul eder. Binaenaleyh lrsal-l rusul ve teblfg-i seray;' na-ma'kul oldugu icin, enbiya (aleyhimu's-selam) harikalar ve mu'cizeler izhanna mecbur oldularve beser bunlan gorunce bildi ki, tavr-l aklm arkasmda bildikleri alemden baska, alemler de vardir.

2179. 'Eu lartk-L aci'bi na-ma'knl gor; her hir mukbilin gonliinde makbill gor!

lrsal-i riisul ve teblig-i serayi' ve idrak-i tevhid zevkmi ve mezesini aCID bir yol ve tavr-l aklm haricinde bil. Merdud-i ilahi olanlann inkanna ragmen ind-i ilahide makbul olan her bir kimsenin gonlunde bunlann makbul oldugunu bil. Zfra hidayet ve dalalet Hak'dandir. Ancak sebeb-i inkar ve dalalet, enaniyyet ve serkeslik sevkiyle tasarrufat-i akliyyeye kiyamdir: ve ikrar ve hidayete sebeb de, muvacehe-i enbiya ve evliyada tasarrufat-i akliyyeyi tevazu' ile terk etmektir.



~

MESNEV[-t $ER[P $ERHt / II. CILT • MESNEV[-l •

2180. ~ikkim iidemin korkusundan, cin ue ytrftct hayuan hasedden ceZtrelere (2146) ilrktiller.

Benf adernin tasarrufanndan korkarak ve onun kemaline hased ederek, cinier ve yirncr hayvanlar cezfreler ve ISSIZ mahallere iirkiip kacnklan gibi.

WI..::,..I· .,...;. •. ~("-::!.Jr

2181. J'Vtilnkirler de, enbiyiimn mu' cizeleri korkusundan ot altma ba§ ~kmi§Ierdir.

Ya'nf cinier ve yirncr hayvanlar, ISSIZ mahallere kacnklan gibi, miinkirler de enbiyarun harikalanndan, ot gibi kiymetslz olan kendi delail-i akliyyeleri altma saklanrmslardm firsat buldukca oradan bas cikanp, beseri ldial etmege sa'y ederler.

2182. rcii ki milsIilmanhk niimilsu ile ya§ayaIar; tii ki, riyii edince kim olduklanm bilmiyesin.

Ya'ni bu gibi feyiesof kafasi tasiyip, kendilerini kavaid-i islamiyye dairesinde gosteren knnseleri. sen hakikaten Peygamber' e iman etmls zannedersin. Halbuki 0 firsat buldukca ml'raci ve acaibat-; kur'aniyyeyl tiirlii tiirlii te'vilat ile, senin dahi ayagrm kaydirmaga cabalar,

2183. 0 bozuk nakid iizerine, piidi§iih niimuia gilmii§ siiren kalpazanlar gibi.

Bu gibi te'vilat sahibleri bozuk paralann iizerine gumus surup gecirmege cahsan kalpazanlara benzerler. Guyabu gibi te'vilat ile dine revac vermek azminde bulunurlar.

2184. Onlann lafdanmn zahiri §er'in kuhulidir; onun biiltm ekmek ifinde delice tohumu gibidir.

Mesela bu feyiesoflar nar-i Nemrud'un gulistana Inkilabiru te'vil edip derIer ki, "atesten murad Nemrud'un gazabi: ve "atesin berd ii selam" oimasm-



~

AHMED AVNl KONUK

dan murad, Ibrahirn (a.s.)m huccet-i akliyye getirerek onun gazabuu teskin etmesidir. Yoksa zahiri atesin soguyup an-i vahidde gultstan olmasiru akil tecviz edemez. Binaenaleyh suret-i zahirede gilya Kur'an'i inkar etmiyorlar; fakat bunun zirnrunda kudret-i Hakk'i lstib'ad ediyorlar; binaenaleyh onlann sozleri ekmek icindeki delice tohumuna benzer ki, yiyenler sar'aya mubtela olurlar.

2185. 3elseJtnin clem varmak iyin 111£Ciili yoktar; clem vararsa dtn-i hak onu ~rpar.

cemadat ve nebatatm tesbihini ve Ebabil kuslannm tas atmasuu ve asarun yuan olmasiru ve sutun-i hannanenin feryaduu munkir olan veyahud te'vil eden feylesoflar, gayret-i diniyyenin hukumran oldugu yerde agiz acrp fikr-i fasidlerinl soyliyemezler, eger firsat bulup soylerlerse din-t hak onu carpar. Din-i hakkin carpmasi muhtelif suretle olur. Eger gayret-i dfniyye hakim olan yerde olursa, onu oldunirler, eger hakim olmayan yerde olursa, Hz. seyh-t Ekber ve Hz. Mevlana efendilerimiz gibi bir zat zuhur edip enzar-i nasda onu gosterdikleri harikalar ile kepaze ve maskara eder: ve bunlar zuhur etmezse, Hakk'm suver-i saire He gazabi ve te'dibi zuhur eder. Ve bu tarz te'dib cok def'alar gorulmusttir,

2186. Onan eli ve ayagt cenUiddtr ve onan cam her ne clerse, 0 ikisi onun emrindedir.

cemadm tekellumunu inkar eden 0 feylesof, kendi vucuduna dikkat etmez mi ki, eli ve ayagi vesair a'zasi cemaddan ibarettir. ve onlann muharriki ise camdir: ve canm canhgi da Hakk'm sifat-i hayatmdandir. Hakk'm kudreti cemaddan ibaret olan a'zasiru ruhu vasitasiyla tahrik ettigt ve dilini soylettigi halde, sereyan-i zatisi He kaffe-i esyay; muhit olan Hak nicin eli ve ayagi soyletemesin? Fakat adet-i ilahiyye, cemaddan ibaret iken dilin soylemesidir: baska a'za soylerse harikulade olur.

2187. rviikUi lisiin ile tohmet koyarlar, el ve ayaklan §ehiiclet verirler .



~

MESNEVf-1 $ERfF $ERHI / II. CILT • MESNEVf-l •

VakIa feylesoflar cemad nev'inden olup soylemeleri Met olan dilleri He cemadann tekellumune dair olan ihbarann, hilaf-r hakikat oldugunu beyan ederler. Fakat cemaddan ibaret olduklan halde, ruhun idrak! He harekat-i ma'kule yapan elleri ve ayaklan ve soyleyen dilleri, her an da'valan aleyhi-

)""0"",,,,0 .. :;;:;;,.. "

ne sehadet etmektedir. 01y..:!-1 ~ ;? '11 )..lll 01 ) (Ankebut, 29/64) [Ahiret yur-

duna gelince, iste asil hayat odurjayet-i kerimesi mucibince dar-t hayat olan ahirette ise, elin ve ayagm soyleyecegi Kur'an-r Kerim'de ~I;i 'j; ~ -;':;.ii o ~ (ytS- ~ ~~i' 4.·~7 ~ ~~i L..k; ~ (Yasfn, 3665) ya'ni "B12: 0 gunde onlann agizlanru muhurleriz, elleri ve ayaklan, kazandiklan seyt bize soyler" ve

0 .. $i J .... 0... :;. J$i .. , .. 0... J .... II ..... 0 I .. ,,11 JJ J '"

~ J5' ._;k;1 <.,?J.JI J.l1l:.<)..j1 l_ili ~ f~ r-l ~.:> fo l_ili (Fussilet, 41/21) ya'ni "On-

lar a'zalanna nlcin sehadet ettiniz derler. onlar da her seyi soyleten Allah Teala bizi soyletti derler" ayetleri He sabittir.

ResUl (a.s.)m mu'cizesinin izhan ve Ebu Cehl'in elinde tas parcalannin soze gelmesi ve tas parcalanrun onun risaletlne sehadet etmesi

e "" I_~.

:; )j ~ .:.r.$' ~..L..>- I <.S I ..;:_,£ :; y. ~ y. ...£ _;",ul ~

2188. aa Cehl'in avucunda fa§lar va~ iJi, dedi hi: €y ~hmeJ, ~uk soyle ki, bu neJir?

(S.a.v.) Efendimiz'in huzur-i saadetlerine bir gun Ebu Cehil geldi, avucunda ufak taslar var idi. Avucunu yumup Resul-t Ekrem Efendimiz'e dedi ki:

Cabuk soyle su avucumun lcindeki nedir?

2189. €ger resal isen, ega gogiin esriituuuu: haberin varsa, auucumdaki gizli olan nedir?

AHMED AVNl KONUK

-:-..1.; ) ~ \... .s:J1 ~~ 4 -:-..4>.- Jl5'" (.~ ~Iy> J y;- d

2190. (9<esill-i eluem) buyurdu ki: 9Vastl islersin? Onun neler olduBunu mu [2156) soyliyeyim; yiihut onlar bizim hak ve Siidtk oldugumuzu mu soylesinler?

2191. aa Cehil dedi ki, bu ikinci pek ziyiide acilidir. (9<esill-i ekrem) buyurdu: eve! 9Lak ondan daha kadirdir.

EM Cehil, kendi akl-l maasma gore avucunda olan tas parcalanrun soz soyliyerniyecegtne emfn oldugundan, bunlann Resul-t Ekrem Efendimiz'in nubuvvetlerini tasdik edemiyeceklerini iddia ederek, bu pek acfb ve gayr-i miimkindir dedi. Binaenaleyh mu'cizat-i enbiya ve keramat-i evliyayi inkar edenlerde Ebu Cehil daman ve mesrebi olduguna isaret buyrulur. Buna cevaben A'ref-i enbiya (s.a.v.) Efendimiz buyurdular ki: Hak Teala Hazretleri cemaddan benim tasdik-i nubuvvetimden daha fazla Isler cikarmaga kadirdir.

f -,& .r

...:.,v.;~ ($...LAI J£ U~~)~ ~ 0)4 /,)1..::.....;:... Jy jI

2192. Onun avucunun iyindeki her la§ parf,ast, bilii- levakkuf §ehiidet soylerneBe geldi.



~

d...tJI ~I)d JI~

2193. "Lii iliihe" dedi ve "illalliih" dedi. "SIlhrned 9<esillulliih" gevherini deldi.

Taslar "La ilahe illallah, Ahmed Resulullah'' dedi.

0Yj J. I.; ~ JI~ j ~j J-I ~ y. ~ jl ~ Jy;-

2194. rvah._tiiki ebil Cehil la§lardan bunu i§itti, ofkeJen 0 la§lart yer iizerine vurdu.

2195. (ail Cehil) dedi: Senin gibi ba§ka sihirbiiz olmaz. sihirbiizlartn retsi ve ba§ ida sensin.

Bu iki bey tin, Cenab-i Plr'ln buyuk rnahdum-i alileri Sultan Veled hazretleri tarafmdan ilave buyruldugunu, Ankaravi hazretleri kendi serhlerinde beyan buyururlar. Bu beyitler Hind nushalannda da mundericdir.

MESNEVf-1 $ERfF $ERHI / II. cn.r • MESNEVf-l •

2196. Onun ba§tna toprak ki, kar ve latn idi, onun gazii toprak gariieii jblts geldi.

Ya'nf lblis'in gazil ademin suretini gordugu gibi, Ebu Cehl'in gazil de lblis'in gozunun cinsinden olup (S.a.v.) Efendirniz'in suret-i seniyyelerini gardu. Her iki mel'unun bann gozleri de kor idi.

\1;:;1' '-' I_. ~ :>~..s:JI·

) ) . .r- J' J

2197. man ve mutribin haline kulak tut; ztrii mutrib beklernekten iiciz oldu.

Kissa-i rnutribin bakiyyesi ve hatlfln nida ettigi seyi ana Hz. Orner' in haber eristirmesi

? j4 ~\.:.. j I} .• ~o..l.:; ~ (.$t5'" I) ~ r ...\.01 ~4

2198. 9iz. Orner' e bir nida geldi, §ayle ki: €y Orner! 'J3izim kulumuzu hiicetten geri saiui al!

2199. 'J3izim has ve muhterem kulumuz vardtr; sen kabrislan laraftna ayagtna zahrnet et!

2200. €y Orner slfra, beytii'l-miil-i amdan avucuna lamiimeti yedi yiiz dtnar [2164] koy!

2201. Onun aniine gatiir, bayle diye ki, sen bizim makbuliimiizsiin ; §imdilik bu kadar aI, ma'zur tut!

AHMED AVNl KONUK

L.. l"...,;,,\ ...\.,;. • 0 . «: .

.. '. ~? y.-,y ~?

I •.• \.LJ . Jj . 1 '"'&'! ~_j. JVO))) .:.;..

2202. 'Bu kadar aIhn, ibri~im-baha. irindir; hare ell hare olundugu vakil buraya gel!

2203. jmdi Gmer 0 iiviizm heybetinden SWadt; iii ki miyiim bu hizmel irin bagladt.

y:- J~):' 01):. 0~ ~):. )):.4-:! ~ 01::..-.)yf lSy

2204. 9iz. Gmer kabrislan larafma yiiz koydu; kollukla kese, eiisl ii eu irinde ko§ucu oldugu halde.

Z205. 9<abrislan etriifmt fOk ko§ucu aldu. 0, orada ihtiyardan ba~ka bir kim-

se gormedi. .

-4.A; )1 A 0\ .r.f ) ~ 0.A;\.. -4):' o)~ .f:. :. Y; .:.;..1 d

2206. 'Bu degildir dedi, bir kere daha ko§lu. 0, iiciz kaldt ve 0 ihtiyardan ba~kastm gormedi.

Hak Teala'nm kabristandaki has ve muhterem kulu bu deglldir deyip, onu aramak icin tekrar kabristanm etrafiru devr ederek kostu: nihayet yoruldu ve o calgrci ihtiyardan baskasiru goremedi.

~I o..l:> ) ) ~~ ) dL..:o ~I o~ I)\" 0:' .r" ) J>- d

2207. (9iz. Gmer) dedi: 9iak buyurdu ki, bizim bir kulumuz vardu; siifL ve liiytk ve miibiirektir.

2208. jhtiyiir {ALlgtCt ne vakil S'lilah adamt olur? r:Ne giizelsin ey srrr-t meslur, ne giizelsin!

"SlIT-l ptnhan''dan murad, SlIT-l kaderdir; zfra zahirde asf olan cok kimselerin hakikan hidayet uzere ve muti' gorunenlerin hakikati dahi dalalet uzeredir. Ve ~iinkii emr-i llahitkt nevi'dir. Birisi "emr-i iradi' ve dfgeri "emr-i teklfff"dir. "Ernr-i iradi", abdin "ayn-i sabitevstntn isti'dadina gore vaki' of an ka-

MESNEvi-t SERiF SERHt / II. cn.r • MESNEVi-l •

za-yi ilahfdir. "Emr-i teklffi" Nebiyy-i zf~an vasitasiyla ammeye teblig buyruIan emr-i ilahidir. Ve bu hususta muessir alan "emr-l tradi''dlr: ve SlIT-1 kader, bu "emr-i tradi''ye taalluk eder. Ve Hz. Orner efendimizin tahsin buyurdugu SlIT -1 pinhan, bu SlIT -1 kaderdir.

2209. a avCt, arslantn sahra etraftnt dola§ftgt gih yine kabrislantn etraftnt dola§ft.

~ .:f- Jj J,) ..:-...l1 j,) d ~ A _r.? ~ ~ ~ ,) y:; jhtiyardan ba§ka olmadtgt ona yak.in oldugu vak.it dedi ki, zulmet ifinde r-ok. parlak. goniil vardtr.

2210. (2174)

2211.

~ A J ,)t:;; ~ r J. ..::......,_!.. ~\ <-:-1.)\ ..L.,.:. 4 J ..Lo\

Beldi ve yiiz edeb ile oraya oturdu. Dmer' e ak.stnk. viik.i' olau ve ihtiyar swadt .

..::.,.j _f ,)-4j) J ,).? .p j r f ~ j..lil ..lit.. -4') Ij r ,) y:; 1}ak.tak.i Dmer'i gordii laacciibde k.aldt; ve k.ar-maga azm eHi ue titreme tuHu.

2212.

2213. jr-inden dedi k.i: ]a 9<ab! jniiyet senden. ryolis bir ihtiyar r-algU;t iiurine dii#ii.

"Muhtesib" emr-i ma'ruf've nehy-i munker eden kimseye derler ki, zamarunuzda zabita-I mania demek olur,

lhtiyar Hz. Orner efendimizi gorunce, kendi kendine dedi ki: Eyvahl Ya Rab, inayet senden: polis bir ihtiyar calgtciyr yakaladi.

2214. 1}ak.tak.i 0 ihtiyann yiiziine bak.tt, onu ulanmt§ ve yiizii sararmt§ gorda.

2215. '13inaenaleyh 9Lz. Dmer ona dedi k.i, k.ork.ma, benden iirk.me; zira 9iak.' dan sana miijdeler getirmi§im .



~

j 1 I

i

AHMED AVNl KONUK

2216. CeniUn 9iak senin huyunu 0 kadar medh etti kif Omer'i senin yiiziiniin ii~tkt yaph.

'1 JLJI'I ~ tF • • e \j

J J • J \.J'" ...__.. ~

2217. rnenim oniinule oiur ve aynhk yapma; ta ki senin Iwlagtna i'kbiilc;ihelinden str soyliyeyim.

2218. 9iak sana selam eder. 9iadsiz me§akkat ve gamlanndan nastlstn diye seni sorar.

2219. j ste birkar- alttn ktrtgt, saza tel bedeli; bunu harc et ve yine buraya gel!

¥ I..S" :> Y. ..r. J ~\>. I..S" ...::.,......:> ~ IJ J.I J ~ ..::.-::S Jlj) .r.:\

2220. rnunu i§itince ihtiyar titredi ve elini r-ignedi ve kendi kendine r-arptndt. (2184)

fl. 0 J~ ..l.!. y\ r.P jI-s' (.)""i ...J2i do lSl..t;.:. lSlS" :> j if ~

2221. €y 9iudii-yt bf-nazfr! ]eter ki, zavalh ihtiyar hayadan eridi, diye bagtrdt.

:>.? :>_;>-)..:;yj..r.:>j IJ ~ .:>J:> uJ..\.:>- j J ~~ u-! J~

2222. ruaktaki yok agladt ve derdi hadden geyti, r-algtyt yere vurdu ve paraladt.

ol..r"'\.;. jI J jAIJ Y If lSI .01 jl {-~ 0:> y. lSI d

2223. ~edi: €y Silllah'dan bana hiciib olmu~. €y sen bana caddeden yol vurucusun.

Ey ilah-r kerfmim ile benim aramda perde olmus olan calgi. Ey calgn Sen seriat-i mutahhara-i muhammediyye eaddesi uzerinde benim yolumu vurueu oldun.

2224. €y, yetmi§ ytl benim kantmt ir-mi§; ey, senden huzur-t kemiilde yiiziim kara olmu~!

MESNEvt-t ~ERtF ~ERHt / II. CtLT • MESNEvt-l •

~):J ci) ~ f. J r>') Ij) ~) ~ ~ ~\..l>- ~\

2225. €y atiih, vefah olan 9iuda! Cefa iyinde gefmi~ olan omre rahmet et!

2226. 9Lak bir omiir verdi kif ondan her bir giiniin ktymetini cihanda kimse bilmex.

Calgtcirun munacan uzerine Hak Teala tovbesinden soma, bir omur verdi ki, 0 ornurden her bir gununun kiymet-i ma'neviyyesine, ehl-i cihandan kimse vakif olamaz. Bu ma'na mevcud serhlere goredir ve Cenab-i Pir efendimizin bir ihbar-i alileridir, fakat mutribin munacau atide devam ettiglne gore, bu da munacat-i mutribden olmak eaiz olabilir; ve bu suretde de ma'na boyle olur: " Hak Teala besere bir omur verdi ki, cihanda 0 omrun bir gununun kiymetini kimseler takdir edemiyor ve boyle birtakim lehviyyata sarf ediyor. Ve bu kadar kiyrnetll bir omurden hakkiyla tstifade edemiyor." Fakir, bu ma'nayr, evvelki ma'naya tereih ederim.

2227. Gmriimii denibedem sarf eiiun; hepsini Xlr ii bemde iifiirdiim.

omrumu dembedem bosuna sarf ettlm, ve omrumun hepsini musikinin tiz ve pest sadalanna ve nagmelerine ufledim.

2228. sfh, ma'kam ve trak perdesinin hattrasmdan, firakm act demi hattnmdan gUti.

"Rah'' makam ve nagme ve aheng ma'nalanna geldigi Hind lugatlerinden Bahar-l Acem ve Heft Kulziim isimlerindeki lugat kitaplannda mezkurdur. "Perde-i irak" musikide "rast" ve "asiran" perdelerinin arasmdaki bir perdedir: notada "fa" lafziyla Isaret olunur. Tiz olarak mukabili "eve" perdesidir. Ya'nf mutrib diyor ki: "Ah! Makamat-i musikiyyeye ve "irak" perdesinin hanrasma daldim, Kerim olan Hakk'm fikrinden aci aynhgm demi vakti hatmmdan gitti; bunlar bana Allah'mu dusundurmedl." Yahut, "hayat-i dunyeviyyenin act bir aynlik vakti olan olumu hatmmdan sildi."

AHMED AVNI KONUK

2229. rvay! \\ 2irefoend-i hard" an tauliginden, gonlumiin ekini karuda ve gonul oldu.

"Zirefkend-i hurd" makamat-i musikiyyeden birisi olup zamammizda seyri ve ~a§nfsi mechuldur. Ankaravi hazretieri serhmde bu makama "kucek" dahi dedikierini beyan ediyor, ve eIyevm "kucek" makarrurun seyri mazbut ve ~a§nfsi ma'lumdur. Ve Hind serhlerinde musikinin yirmi dart su'besinden bir su'benin adidir, ve "zirefkend-l hurd" "zirefkend-i buzurktm mukabilidir denilir.

Ma'na-yi beyt soyle oIur: "Yazik ki, zfrefkend makanurun letafeti, gonlumun hubb-i seriat ekinini kuruttu ve gonlumun hayat-i ma'nevisi oldu."

2230. rvay ki, ba yirmi dod avaude.n, kervan ge'Yfi ve gun vakifsiz olda. (2195)

"Yirmi dort avazevden murad, musikinin yirmi dart makarrudir. ve gece

ve gunduzu teskil eden yirmi dart saate de i§aret buyruiur. Ya'nf, yazik ki yirmi dart makam He yirmi dart saatlik omr-i yevmi kervam gecr! ve gun vakitsiz oidu ve kiymeti kalmadi, Ya'nf, Hakk'a vusul ilmlne cahsmak lazim iken ilm-i muslkinin gavanuzma vusul lcln omrumu tsraf ettim.

oly:- :lb ..:r.j "yS j,_} ("""Iy:- :lb oly:- :l4) ..:r.jl :l4} 1.A;o:. L>I

2231. €y 9iada! '13a feryad isfeyiciden feryad; adil ve ihsam kimseden degil, ba aJil ve ihsan isfeyiciden isferim.

Ya Rab, bana kendi vucudundan vucud bahs ettin ve 0 vucud benim benliglm oldu: ve iste bu vucuddur ki, bu anda sana karst zelilane ve mutazamane feryad istiyor ve onun bu feryadi da su anda, feryad isteyen 0 benlikten geliyor. Binaenaleyh ben anhyorum ki bana gelen nasib-i tecellf, ancak kendi hakikatimden geliyor, haricten bir sey geimiyor. Bu sebeble adl u ihsaru. su anda adl ii Ihsan isteyen benim benligimden isterim ki, hakikatte 0 ancak sensin.

Cenab-i Pir, bu beyt-i serifde mutribin lisarundan su hadis-i serife Isaret buyururlar. ..__o; '11 if ft ')U ~lb .rf ~ ) if ) ....ul ..L..>.Jt I.r.>-~) if Ya'nf "Kim ki hayir bulursa AlIah'a hamd etsin ve onun gayrini bulan kimse dahi ancak nefsine Ievm eylesin."

MESNEVI-I SERIF SERHI / II. cn.r • MESNEVI-l •

Ve cenab-i ~eyh-i Ekber Fususu'J-Hikem'de FaSS-l SaIihf nihayetlerinde bu hakikati beyan ve ~.!.I j ) l:S')1 .!.I10.4 ya'ni " Ellerin bagladi ve agzm ufurdu" darb-l meselini frad buyururlar. Bu darb-l meselin sebebi budur ki, birisi bir tulumu §i§irip agzuu baglanus ve bir su uzerinde bu tuluma binerek geemek isternis. Su uzerinde iken tulumun agz; ~ozii1mu§. satmaga baslaymca rakib bagirarak sahilden Istimdad ennis. Bu hali goren biri de bu darb-i meseli soylernistir. ~u beyit dahi bu ma'nayi itade eder:

~ ~)..:J.;"""'.f ~ ~~ ~ oS' f' ss: ~ y- -=.-...~ ~T )1 ~ .;£_; ~

"lyi ve kotii her kim ne yaparsa kendine yapar; kendi eJiyJe yaptlgI seyl, onun hakkmda kimse yapmaz. "

2232. 9<endi naslbimi kimseden bulmam, ancak bana benden daha yabn olan ondan bulurum.

Tecelliyat-i ilahiyyeden olan nasibimi ben haricten hicbir kimseden almam: 0 nasfbimi ancak bana benim hakikatim olup benim bu taayyun-i kesffimden mutehassil olan benim benligime bu benligimden daha yakm olan Hak'dan bulurum.

Bu beyt-i serifde 0.4)}1 ~ ::.,. JI ~ }\ ~ ~ (Kar, 50/16) "Biz ona sah damanndan daha yakimz" ve '0;;;; 'J j:J ~ ~ JI ~}\ ~ ~ (Vakla, 56/85) ya'nl "Biz ona sizden daha yakrruz, velakin gormezslniz" ayet-i kerfmelerine isarer buyrulur. Bu beyt-i serifdeki "meger" kelimesi tekmil-i vezn idn zaid olarak vakl' olmustur,

2233. '13u benlik bana vakil vakil ondan eri§ir; biniienaleyh bu benim iyin kem oldugu vakil onu goriiriim.

Her an-i gayr-i munkasimden benim bu vucud-i kesffim, Hakk'm bir tecellfsi ile ma'dum ve dfger tecelli-i serf'i ile mevcud olur. Su halde benim benIigimi teskil eden taayyunum, "teceddud-i emsal-"t muteakibe ile durur. vaktaki bu taayyun-i kesffim mahv ve zail olur, ben ancak benim kayyumum olan vucud-i Hakk'i gorurum.

AHMED A VNI KONUK

2234. 0 kimse gibi kif sana alftn saYlctSt olur, sen nazannt onun taraftna. tularsui, kendi taraJtna degil.

Ya'ni, her an-i gayr-i munkasimde sana vucud veren Hak, sana birer birer altm sayip veren kimse gibidir. Sen, sana altm veren kimseye dikkatle bakarsm: hie kendi nefsinin tarafma bakip kendin ile mesgul olmazsm: ve sana altm sayip verende mustagrak olursun. lste bunun gibi her an sana vucud bahs eden Hakk'a nazar edip kendin He rnesguliyyetten vazgec ki, onda mustagrak olasm ve ehlullahm "fena-flllah'' ve "baka-billah" dedikleri hale nail olasm. Beyt-i serifdeki "zer sumer" "zer sumar'm rnuhaffefi olup vasf-i terkibidlr. "altm sacicr" dernek olur.

)\.jL., 0!~ r? c.S~ ~ 1.5' )\.jt;.J~ )~}' .J~ ~

2235. 0 girye ve nale 4;inde boylece. bu kadar ytlltk kabiihatini saydt.

Calgicr bir taraftan aglar, bir taraftan da blrcok senelerden beri yapngi kabahatlerini sayip doker, ve huzur-i Hak'da kendisini terzfl ederdi.

\.J )\ P ~ .Jj\ t.?.J ~ ~ jl\ .r.-\ 0~b}' ..::....,...\ !.5-" .s- J\_;.;;.....\ r~ ..::....,...\ ~ .s- ~}' rlA... jI

Emlru'l-Mu'minin Orner (r.a.) in, onun nazanm, varhk olan makam-i giryeden, rnestlik olan makam-i istlgraka cevirmesi

2236. 'Boyle oluma, Orner ona dedi kif senin bu aglarnan da, senin aytkltgtntn eseridir.

Ya'nf sen kendinde bir vucud ve varhk tevehhum ettin ve bu varhgmm neticesi olarak ona birtakim haller izafe ettin; binaenaleyh sen varhgmdan gecmis oldun, henuz ayik bir haldesin.



~

MESNEVI-I ~ERrF ~ERHI / II. cn.r • MESNEVI-l •

-.::.-.~:> ~l;f' c..S)~ ...sJlj -.::.-.~:> ~I) ~g' ~li 01)

2237. Jan'i olmu§un yolu ba§ka bir yoldur; z'ira aytkhk d'ifJer bir giinahhr.

Kendi mevhum olan varhgmdan fanf olmus olan kimsenin yolu, baska bir yoldur. Onlar vucudda Hak'dan baska bir sey gormezler, ~iinki.i bu zevat derler ki _r:.\ ..,._;;' ~ <./'lA,. '1 ..,._;;' j.) ~) ya'ni "vucudun, baska giinahlara kryas olunmayan bir gunahdir." Zfra bilcumle muhalefetler, ki§i kendisinde varhk gormesinden inbias eder.

2238. JVta-meza yolundan aytkhk vardtr; maz'i ·ve miistakbel sana 9iakk'm hiciibtdtr .

Tarfk-i Hakk'a kemal-i hulus ile suluk ettikten soma, artik gecmisten bahs etmek ve daima mazide soyle ve boyle yapnus idim diye onlan yad etmek, yokluk yolunun revisi degtldir. Belki bu maziyi anmak yolundan sana ayik- 11k gelir: halbuki senin muradm yok olmaknr. Binaenaleyh gecmls ve gelecek senin ile Hak arasmda birperde ve hicabdir.

2239. 9ier ikisine aies vur, ne zamana kadar kamt§ gibi 0 her ikiden bogum bogum olursun?

Gecmisin ve gelecegin her ikisini de ask-i ilahf atesi He yak! Ne zamana kadar ruhunu, karmslann dugumleri gibi gecmis ve gelecek gamlanyla dugumlersin?

2240. [2204]

~ jl§ J._,.J 01 ~ ~ jlr"':>)-I ~ ~ oj' l;

9<amt§ ile bogum hem-raz oldukr-a, 0 dudagm ve sadamn hem-ni§'ini degildir.

Kanusm bogumlan mevcud oldukca icerisi kapah olacagmdan neyzenin dudagina yaklasamaz ve kendisinden sada dahi cikmaz. vucud-i msani dahi karms gibidir ve onun ukdeleri mazi ve mustakbel gamlandir. lnsanm icinde bu gamlar bulundukca, naflh-! hakiki olan Hak'dan, onun kalbine nefh-i rnaarlf vak!' olmaz ve onun lisanmdan dahi maarif-i ilahiyye ve ulum-i ledunniyye sadalan cikmaz.

AHMED AVNI KONUK

2241. rvaktaki sen kendinin tavfmda bir tavf ile miirtedsin, haneye geldigin vakil de kendin ilesin.

Ya'ni vaktaki sen nefsinin etrafnu devr etmekteki bir d6nu§ ile hakikat-l halden irtidad etmissin, kalbin evine geldigin ve teveccuh ettigtn vakit dahi, orada Hakk'i degil, ancak kendi nefsini bulursun. Zita senin tovben ve rucu'un lutf-l Hakk'a nailiyyetten dolayidu: ve nefis kendisine mulayim olan lutuftan memnun ve kalurdan muteneffirdir. Halbuki hakikatte lutuf ve kahnn menba'i birdir. Binaenaleyh lutfundan memnunen Hakk'a rucu' etmek, kendinden ayikhk ve Hak'dan gatlettir; ve kendi nefsine taalluk ettigi icindir ki mazi ve mustakbeli yad edip durursun.

2242. €y kimse! 8enin haberlerin haber vericiden habersi:ulir; setiui tavben giiniihmdan belerdir.

Ey mutrib! Senin Hak'dan agahhklann. Kur'an-i Kerfm ile kendisini haber veren Allah Teala hazretlerinden ayn-i gatlettir. Zfra Hak Teala Kur'an-i Ke-

J ... 0 .. {< 0# ... 0.. l,

rim'de oI.p.- J '11 .jJLo> ~ § ( Kasas, 28/88) ya'ni "Onun veehi ve Zat'mdan

gayri her sey haltktlr" diye bizlere haber veriyor: sen ise kendi nefsini ortaya koydun ve ona mazi ve mustakbel gamlanm yukledin, binaenaleyh kendini haber verici olan Hakk'm bu haberinden agah olmadm. Binaenaleyh senin tovben, gunahmdan daha beter oldu. ~unku gatleti, diger bir gatlet ile izaleye cahstm, bu ise gatlet i<;:inde gaflet olur.



~

2243. €y gefmi§ halden tavbe isleyici alan sen, bu tavbeden ne vakil tavbe edersin, sayle!

Ey salik, sen vucud-i mevhumunun hazzma aid olarak yapngm gecmts giinahlardan tovbe etmek istersin. Halbuki bu gunahlann sebebi, senin senligin idi. $imdi ise, sen yine senligin He tovbeye mubaseret ediyorsun: binaenaleyh tovbeden dahi tovbe etmen lazrmdir. S6yle bakahm bu tovbeyi ne vakit yapaeaksm?

2244. Bah bang-i :iiri bble edersin, gah hiiziin ile aglamaya base vurursun .

MESNEVI-l ~ERIF ~ERHI / II. CILT • MESNEVI-l •

"Bang-i zir" musiki isnlahmda pest sadaya ve alcak sese derler. Ya'nf bir muddet kendine ve nefsine musikinin pest sadalanm kible yaptm ve ona teveccuh ettin; ve simdi de huzun ile aglamayi nefsin mahbub ve ma'suk ittlhaz edip opmektedir. Bu hakiki bir tovbe degildir: belki evve1ce nefsine muteveccih oldugun gibi, sonra da yine nefsine teveccuh etmendir. Bu ma'na, atidekl rubaiden guzel tavazzuh eder. Rubaf:

oL:f j j ~ )hl ) ~:J.? ~ J.i u j lsy:J -,:J Y. -' lSly:J

"Gunah yeptim. tovbem giinahtan beter oldu; zira bu tovbede U9 bos da'va verdtt ki, varlIk ve vucud ds'ves: ve kuvvet ve fiil de'vssidu. Halbuki Allah Teala Kut'tin-: Kerfm'inde hareket ve kuvvet ancak Allah iledit, buyurur. "

2245. 11aktaki 3iiruk esriirui iiyfnesi oldu, ihHyiirtn dint i{,inden uyandt.

Ya'ni Omeru'l-Fanik (r.a) efendimiz, mutribin onunde esrar-i ilahiyyenin ayinesi oldu ve mutrib onun vech-i ma'nevisinde bu esran gordu. Ihtiyann cam mertebe-i nefsanlyyeden, kendi mertebesine teveccuh etti.

~ o..Li j ~:J J~ ) L..t) J-.i~ ~ o..L:>- .s. ) ~J' .s. J~ ~

2246. ..7\ttutrib din gibi aglamastz ve gulmesiz oldu; onun dint giUi ve ba§k.a din diri oldu.

lhtiyar calgici stfat-r nefsaniyyeden kurtuldu, ayn-i ruh gibi aglama ve gulme sifatlanru terk etti; ve onun ruh-i hayvanislnin ahkarm zail oldu ve ruh-l izat'fsi dirildi.

2247. 0 zaman, onun biiftntna bir hayret geldi ki, yerden ve giikten dt§anya gilH.

Mutribin baurunda dirilen ruh-i izafisinin halinden kendisine bir hayret geldi ki, bu kendisi icin ahval-i ruhu musahede mertebesi idi; ve kendisi bu ruhunun ahkam ve ahvalinde mustagrak olup yerin ve gogun suret ve taayyiinlerinden harice cikiyordu .



~

AHMED AVNI KONUK

2248. Ciis! ii cfinun verasmdan hir eiis! ii eft kif hen hilmiyorum; sen hiliyor isen sayle!

Insan gormedigt bir seyi gorunce hayrete duser ve mahiyyetini ve hakikatini arasnrmaga baslar. Mutrib dahi ruh-i izafisinin ahvalinl gorunce hayrette kaldi ve ne oldugunu arasnrmaga basladi. Bu bir cust u eu idi ki, alem-i suretteki arasnrmarun verasmda ve fevkmde bir arasnrmadir. Bu arasnrmamn elf<1z ile ta'rffanrn ben bilmiyorum. Ey sami'! Sen biliyor is en ve ta'rif edebilir isen, soyle de dinleyelim. Zfra bu zevk-I azfm idi; zevki ve vicdani olan seylerin elfaz ile ta'rifi mumkin degildir,

2249. <"Bir hiilii kal kif hal ve kalin verastndadtr; 2ii'l-Celal'in Cemiil'inden gark olmu§.

Mutribin 0 anda ki hall ve kali alem-i suretin hali ve kalinin fevkinde idi. o Allah Zu'l-Celal hazretlerinin derya-yi Cemal'ine mustagrak olmus ve onda bogulup enaniyeti mahv olmus idi.

2250. <"Bir gark elegil kif ona hir halas ola. )3ahu! onu deryadan gayri hir kim(2214) se anhya.

Ya'nf mutrib derya-yi cemal-t ilahfye oyle bir surette gark olmus idi ki, 0 "fena-yi kulli" deryasmdan onun kurtulmasi mumkin degil idi. Yahut deryayr vahdete oyle bir veeh ile dalnus idi ki, onun hal-l lstlgrakiru aneak derya anlar: ve 0 deryaya dahp ayn-I derya olmayanlar anlamaz. "Derya'rlan murad burada makarn-i Ittihada vasil olan kummel-i evliyadrr. Binaenaleyh mutribin hali elfaz He aneak bu kadar tethfm olunabilir; ve elfaz He tethfm dahi andekt sebeb tahtmda vaki' olur.

2251. Eger fakaza, fakaza iizerine olmasa idi, akl-t eiiz', kiilden soyleyiei olmaz idi.

"KUl"den murad zat-i mutlaknr. "akl-i cuzden murad "akl-i knr'den ln'tkas eden ukul-i beserdir. "Takazavdan murad" vucud-i mutlak'm merte-

MESNEvt-l ~ERtF ~ERHl / II. cn.r • MESNEvt-l •

be-i vahdetinde mundemic olan slfat ve esmanm viicud-t haricl taleb etmeleridir. Ya'ni, eger mertebe-i vahdette esma ve sifat-i ilahiyye musirran vuCUd-1 harici talebinde bulunmasalar Idl, mutribin mustagrak oldugu derya-yi Cemal-i Zu'l-Celal olan vUCUd-1 mutlakdan ve onun lzafatmdan akl-1 CUZ'! bahs edici olmaz idi. Zfra esma ve sifat-: ilahiyye 0 derya-yi bi-payam dalgalandirdi.

2252. rvaktiiki takaza takaza. iizetine erisir, 0 deryo-ntn dalgast, buraya vastl olur.

Ya'nf, mertebe-i vahdette mundernlc Slfat ve esmanm vUCUd-1 haricitalebleri birbirini ta'kib etugt vakit, 0 deryamn dalgasi, ya'ni Slfat ve esmarun asan ve ahkann bu alem-i surette elfaz ve harf ve savt kisveleriyle zahir olur.

2253. rvaltiiki ihtiyann hiilinin ktssast buraya eri§ti, ihtiyar ve onun hiili yiiziinii perdeye ~kti.

lhtiyar calgicirun hall, "fena-fillah" hall oldugu vakit, gerek ihtiyann kendisi ve gerek hall, kendi varhklanndan ihtifa etti: ya'ni calgrciya vahdet-i vUcud sirn zahtr oldu ve nazannda kendisinin kendiligi Hakk'm vucudu ile tesettur etti.

2254. jhtiyar giift ii gil sunmn etegini yaydt; onun agzmda yanm soz kaldt.

~algrc1ya vahdet-i vucud snn zahir olunca soyleyicilik sirnnm, ya'ni Hakk'm sifar-i kelarnmm, kendi mazhanndan zuhuru sirnrun etegini yaydn ya'ni bu sudan soylernege basladu fakat onun agzmda bu vahdet-i vucud sirnndan yanm soz kaldi. Zira vahdet-i vucud sirn zevki ve vicdani bir sey oldugu icin, kisve-i elfaza burundurulmek istenildlgt vakit 0 soz yanm olur, tamam olmaz. Bunun idn nazarlannda keserat galib olan kimseleri bu vahdet-i vucud meselesi sasirnr. Nitekim bircok kirnseler yanlI§ anlarnak yuzunden dalalete dusmuslerdir.

Bu beyt-i serifde, surrah-i kiramdan ba'zilan "Darnen ra zi guft'tdaki "ra'yi, edat-i mef'ul ve "zen harfini de teb'iz lcin alip "Pir etegint gutt u ga-



~

AHMED AVNl KONUK

dan silkti" diye ma'na vermislerdir. ve "fesanden" masdanru, silkmek ma'nasma alrruslardir. Ve ikinci nusra'daki "0" zamirini "nim giifte"ye irca' etmislerdir. Fakat fakir, bu tarzda tekelluf gordum ve surrah-i Hind'in zehabmi zevke daha muvafik buldum. Bey tin ma'nasiru ona gore serh ettim. Bu suretde "damen-i raz": terkib-i izaff olarak almak fcab eder.

2255. <'Bu ay§ u i§reti fertlb etmek i~in, yiiz binlerre din feclii etmek laztTTultr.

Mutribin nail oldugu ays u isretl elde etmek icin, insarun yuz binlerce earn olup onlann hepsini bu ugurda feda etmek lazimdir. Binaenaleyh bu hal mutribe bir inayet ve lhtlsas-i ilah! idi ki, Hz. Orner (r.a.) gibi bir mursid-i kamile

J. ..... 0.. .. 0.. ~ ... 0 .. J:' ...

onu miilakf eyledi ve onu calgisi ile munacata cekti, .,.L:.; if <\::.0> J. ~ .ill! )

(Bakara, 2/105) Ya'ni "Allah Teala diledigini rahmetine muhtass .kilar."

_;.~ jW~ 0\.p.- ~)y>- ~ _;.~ j~ 0~ ,,~ )~ ):J

2256. Can me§eliginin avmda dogan ku§u 01; cihan giine§i gibi din feclii did ol!

Ey salik, meselige benzeyen bu alern-i keseratda, can avlamak tcin dogan kusu gibi keskin bir avci 01. Manzume-i semsiyyemizin kalbi olan gunes gibi can feda edici ve kendi vucudunu kemirici oll

2257. 13iiksek giine§, can sawt vaki' oldu; her dem kamt§ olur, doldururlar.

Ya'nf, manzume-I semsiyyemizi teskil eden seyyarata gunes hararet ve zlyas; ile can ve hayat nesr eder: ve sacngi hararet ve ziya, kendi vucudundan eksilir: binaenaleyh kendi varhgmdan fedakarhk eder ve karms gibi icini bosalnr, fakat milyarlarca senelerden beri vaki' olan bu fedakarhgmdan dolayt busbutun mahv olmaz. ~iinkii verdigi seye mukabil vehhab-i hakiki olan Hak Teala hazretleri ona her an bedelini ihsan eder.

2258. €y rna' nevi: giine§! Can s~; eski cihana yenilik gosfer!

$urrah-l kiram "afttab-: ma'nevi''den muradin salik oldugunu beyan buyurmuslardir, bu da bir vecihtir, fakat cenab-i Pfr gunesin aleme hararet ve



~

MESNEVI-t $ERfF $ERHI / II. cn.r • MESNEVI-l •

ziya sacmasmdan intikalen, kendi zat-i seriflerini murad buyurduklan anlasihr, ve bu suretde bu bey tin ma'nasi, yukanda gecen 2247,2248 numarah beyitlere merbut bulunur. Ya'ni "Ey alem-i ma'naya mensub olan gunes, surf gimes nasil kendi peykleri olan seyyarata kendi vucudundan hararet ve ziya sacarsa; sen de kendi carunda olan esrar ve hakayik-i ilahiyye hararet ve ziyalanrn bu Mestievi-i $en1de kendi muhitine oylece ibzal et; zira derya-yi hakfkatte, bunlann zuhuru icin, takaza takaza uzerine vaki' olmaktadir ve bunlan bu Mesnevi-l $erffde izhar etmekle, herkesin belledigi ve eskiden beri bildigi maarif-i ilahiyye aleminde bir yenilik goster, zfra tecelliyyat-t ilahtyyenin nihayeti yoktur." ;iu halde Cenab-i Pfr bu beyitte ~ ~ ~ I.#I~ oJ (Hadfd,5717) ya'ni "Allah Teala'rnn sizionda mustahlef kildtgi sey cinsinden infak ediniz" ayet-i kerfmesindeki emr-i ilahiyi kendi nefs-i nefislerine teblig buyurmus olurlar. Nitekim Cenab-i seyh-t Ekber, bu istihlaf mes'elesini Fususu'J-Hikem'de "FaSS-l Nuhi"de fzah buyururlar.

2259. rviicilcl-t aclem'iye can ue rilh, ahet su gibi gaybclan eri§ir. (2222)

Ya'ni Hak Teala alem-i keserata daimu't-tecellidir. Her an-i gayr-i munka-

simde bilcumle mevcudat bir tecellf ile ma'dum ve kemal-i sur'atle onu ta'kib eden dfger bir tecellf ile mevcud olur ki, buna "teceddud-i emsal'' derler ki, yukanda 2066 numarah beyitte Izah edilmis idi. Binaenaleyh sen, sana ihsan olunan niam-i ilahiyyeyi infak ettikce, eksilenin yerine datrna yenisi gelir. Beyt-i serifde "can''dan murad ruh-i hayvani ve "revandan murad ruh-i izafidlr.

2260. 9ier zaman gaybdan yeni yeni eri§ir; ue "7en cihamndan clt§anya pit!" eri§ir.

Alem-i gaybdan her an-i gayr-l munkasimde yeni yeni varidat-r ilahlyye gelir: ve geldikten soma da, ten alemtnden disanya cik! hitabr vasil olur. Ya'ni yukanki beyitte izah olundugu gibi Hak reala daimu't-tecellldtr: alem-i keserat her an-i gayr-i munkasimde mutevaliyen "halk-i cedid" lcindedir. Viicuda gelen sey durmaz, derhal cikar: ve yerine hemen yenisi gelir: ve bir gelen bir daha gelmez. Zira tecellfde tekrar yoktur; cunku tekrar

~ "',. ",.,f< (.

darhktan gelir ve Hak Teala ise ~ c;'1)....u1 oJ: (Bakara,2/115) [;iubhesiz Al-



~

AHMED AVNl KONUK

lah'm rahmeti genistir: 0 her seyt bilendir) ayet-i kerfmesinde beyan buyruldugu uzere vasi'dir.

0.).? 0l,y, J \.ill ~ jS" .hI ~I J lAb:- Jl;.- jS" .hI ~I l_r ~I) J.r-' <I.i -.:.-,..1 J>- ~I) ...\A~ ~ .0::.;\

o iki melegin duasuun ma'nasi beyarundadir. Her gun pazar basmda soyle nida ederler: "Ya Rab! Her infak edene ivaz ver ve ya Rab, her imsak edene telef ver!" Ve 0 munfik, Hak yolunun mucahidi olup heva yolunun miisrifi olmadigi beyanmdadir

Yukanda zikr olunan meleklerin nidasi Buhari ve Miislim ve Nesai'ntn, EM Hiireyre (r.a.)dan nakl ettikleri hadis-i serife miisteniddir. Ya'nf iki melekten birisi sahiler icin Hak'dan hayir taleb eder, ve digeri de bahiller icin beddua eder.

~ ( .. pl;.. ._;. y>- 0.;:.::,) J) ~ ~ ~b.s' ~ d

2261. ryeygamher buyurdu ki: '])iiimii nasfhaf i{,in, iki melek Zauf nidii elerier. [2223]

)~ ..l...<> ~.) ..J' y y 0L;:...).) / )b .r." IjlAA.;.. ~I..l..> l$lS"

2262. ¢oyle ki ey 9iudii, miinftklan fok iui; her kuru§una yiiz bin bedel vert

0~j J..lII 0~j '::II ~.M Y 0\..p.- ).) I)~ ~I..l..> l$1

2263. 6y 9iudii cihiinda bahillere sen ancak ziyiin iyinde ziyiin vert

2264. 6y yok imsiik ki, infiikdan iyidir; 9iakk'tn mahnt, 9iakk'tn gayrisine verme!

Ya'ni ba'zi imsak vardir ki, mahalline. masruf oldugu tcin iyidir: ve ba'zi lnfak vardrr ki, mahalline masruf olmadigi idn fenadir. Binaenaleyh Hakk'm



~

MESNEVY-I $ERiF $ERHI / II. cn.r • MESNEVY-l •

ni'met olarak verdigi malt, Hakk'in emri olmadigi yere sarf etme, eger boyle yaparsan hayirh bir imsak etmis olursun.

2265. tii ki sen, nihiiyetsiz haz~neyi ioaz. hu1asm; tii ki kiifir1er idiidmdan 01- mayastn!

Ya'ni sen Hakk'm mahru, Hakk'm emriyle verdigin vakit, ona bedel 01- mak uzere Hak tarafmdan sana nihayetsiz hazine-l ni'met lhsan olunur ve sen kafirler zumresine dahtl olmazsm. Zfra kaflrler mallanru Allah'm emr ettigi yere degtl, kendi nefis ve hevalanrun emr ettigi mahalle sarf ederler. Nitekim hadfs-i serifde ...ul ~ J JAjI L.. J\ll ~ ya'ni " Malin hayirhst Allah yolunda sarf olunan seydir" buyrulur.

2266. :.Ktlt~.Jan, Jvl,ustafii (a.sJa gii1ih olmak 4;in develer kurhan eder1er idi.

Kafirler, cenab-i Peygamber'e galebe icin [deve] kurban ederler ve kurbanlan Allah icin degil, belki Allah'a karst muharebe niyyetiyle olur idi.

2267. :.Kur' iin' da eh1-i gafletin inziin vardtr; §ayle kif onlann 0 hiltiin infiikIan hasrettir.

Bu beyt-i serifde, §U ayet-i kerfmeye isaret buyrulur: ~1;'10~ I)'js" ::r..J101 0~ ~ o~ ;,.;)~ ~j:;~ ~JJ •• :~ ~ JJI ~:;. I)~W (Enfal, 8/36) Ya'ni "Muhakkak kufr eden kimseler, halki Allah'm yolundan ahkoymak lcln hare ederler. lmdi onlar yakmda lnfak edeceklerdir; soma 0 infak onlann iizerine has ret olacaknr: soma da maglubdurlar. II lste Allah Teala kafirleri bu ayet-i kerfme ile inzar eder ve korkutur.

J~ ..l,:..o~ .)~} .)L;...) Y. J.r".J Y? .J") 6... .)\.JJ.r"

2268. :Resil1-i €krem'in harhinde Jvl,ekke hiiyiil~erinin kurhanlan, kahul iimtJiyIe idi.

2269. ~dl eden hiig~ hir kale gihi kif §iihm malmt 0 iisITere hezl etti.

AHMED AVN! KONUK

Peygamber He olacak harbde muzaffer olmak icin kaflrlerin kestikleri kurban, kendi zanlannca bir ibadet ve sebeb-i makbuliyyet idi. Bu hal ona benzer ki, asf olan bir kole, kendisince adl ve ihsan ettigtni zannederek, padisahirun mahm ehl-i isyana tevzi' eder. Onun bu hall, sebeb-i kurbiyyet olmadiktan baska, uzerine pacti§ahm kahir ve gazabiru celbe sebeb olur.

2270. '13u iisinin. adli ve onun ihsiim nezd-i §iihda ne anuu] 'Uzak.ltk. ve 6-

[2232) I

ra yiiz.

Bu kolenin fiili padisahm indinde onun matrfidiyyetine ve yuzunun kara olmasma sebeb olur.

2271. '13unun ifin mii'min, k.ork.udan daimii namazda ~I .1I_ro&JI U..I"bI {'Dogru yola ilef] demek.tedir.

Bunun icin mu'min korkudan namazda ~_.:' \i1.I~1 G~I (Fatiha, 1/6) "Ya Rab, bizi dogru yola hidayet etl" demektedir. Zira dogru yolu gormek Hakk'm inayetindendir ve bu "strat-i mustakirn"l bulmak kolay bir sey degildir. Zira "strat-i mustakim" tarik-t i'tldaldir ve tarik-i i'tidalln bir tarafi ifrat ve diger taraft tefritdrr. Bu iki taraf dahi ind-i ilahide mebguzdur.

2272. 0, para vermek. wmerde laytk.hr; can fesl1:m eimel: ise ii§tk.tn comertligidir.

Ya'ni sallhler maldan sehavet gosterirler, a§lk1ar ise candan fedakarhk ederler.

2273. 9iak. ifin ek.mek. verirsen sana ek.mek. verirler; 9iak. ifin can verirsen, sana can verirler.

2274. eger 0 ~tnann yaprak.lan dok.iiliirse, f iiil-i mullak. ona yaprak.stzltk. aztgmt bagt§lar.



~

MESNEVi-l SERiF SERHI / II. cn.r • MESNEVi-l •

Eger alem-I suretteki cmann teneffusune hadim olan yapraklan dokulurse Hak TeaIa, yapraksiza mensub ve mahsus olan aztgi ve yasamasma lazim olan gidayt ve havayi ihsan eder. Bu da Hakk'm alern-i zahlrde atasina gosterdigt misallerden birisidir.

2275. eyer senin dink ciimerflilden mal kalma2sa, ~llah 7eiilii' run fa2h seni ne vakil piiymiil eder?

2276. 9ier kim ekerse onun anban bo§ olur; fakat tarlada Dna iyilik olur.

Ya'nf her kim ekin ekerse, evvela onun anbannda olan bugday tarlaya gider ve anbar bosahr: fakat tarlada iyilik hasrl olur ve bir bugday tanesi orada cogahr.

lkinci misra'dakl "bihi" kelimesi Farisi olduguna gore bu ma'na verilir, ve kelimedeki "ba" meksur okunur. Ahirindeki "ya" dahi, masdariyyet olur. Eger kelime Arabi olursa "ba" meftuh okunup "guzel'' ma'nasma gelir. ve bu surette Older mezra'adakt "der" tekmil-i vezn icin zaid olarak gelir. ve bu suretde de "Lakin 0 kimsenin guzel tarlasi olur" ma'nasi verilir. Ve "tehi" ile "behi' yekdigerine tamamen mutabik bir kafiye olur.

2277. 0 kimse ki, anbarda kodu ve tasarruf etti, onu hiidisiit biti ve fiiresi yedi.

Bugdayim tarlaya ekmeyip anbarda saklayan ve tasarruf eden kimsenin bugdaylanna, hadisat-i kevniyye musallat olur: ya murur-i eyyam ile bitlenir ve boceklenir, veya fareler anban delip yerler. Keza bu misale mutabik olarak, bir kimse mahni Hak yolunda sarf etmeyip buhl ve imsak ederse, ne dunyada ve ne de ahirette ondan intifa' edemez. Dunyada hirsiz ve yangm gibi afetlere ma'ruz kahr ve hastahk gibi birtakim ibtila zuhur edip enbbaya ve ilaclara bezle mecbur olur, ve Hak yoluna infak olunmarrus olan bu malm ahiretde de ona faidesi olmaz. Nitekim hadis-i serifde ":'.h JI ":'.:>~ J>-.,ll J\... IJ? ya'ni "Bahilin mahru hadise veya varise mujdeleyin" buyrulur. Bahiller cemi' -i ahvalde Hak Teala hazretlerinin lutfuna i'timadi unutup, "ak akce kara gun icindlr'' darb-l meselini fcad ve kendi mallanmn kuvvetine i'timad etmislerdir. Halbuki hadisat-i alem ekseriya bu darb-l meselin aksini isbat ettigine dikkat etmemislerdir.



~

AHMED AVNl KONUK

2278. rnu cihan nefydir I isbatda am! 8enin surelin stftrdu I mal niinui ifinde ara!

Bu ethan, ya'ni alem-i kesafet nefydir ve fanidfr. Nitekim Hak Teala y ..J~ ~ :;. (Rahman, 55/26) ya'ni "Alemde olan her bir kimse fanidir" ve

# J ... 0 ",:;:I .. "" 0.... l J.

keza ~ ) ~I ..:.iJL". ~ J5' ( Kasas, 28/88) ya'ni "Hakk'm vechinden gayri her

sey haliktir'' buyurur. oyle olunca sen, hakiki olan vucudu menfi olan bu kesafet aleminde degil, isbatda, ya'ni alem-i ma'nada ara: ve senin vucudun ve suretin dahi, fant olan bu kevnin maye-i kesiflnden mahluk oldugundan, 0 da sifirdir ve hictir. Oyle olunca 0 hakikan sen, ma'nanm icinde arat Zfra onun vucudu senden ayn degildir: belki senin ma'nan ve hakikatin zat-i Hak'dir.

Hind sarihlerinden lmdadullah (k.s.) hazretleri buyururlar ki: "Eger der isen ki, madernki bu cihan menfidir, 0 halde onun vucudu zaten yoktur ve menfidir. Menfi olan seyl tekrar nefy etmege ne hacet vardir? Ve nefyi nefy etmek mumkin degildir." Cevaben deriz ki: Bu ethan hakikatte ve vaki'de nefy ve fanidir, vaktaki vehim ve hayalde bir varhk hasil etrnistir, 0 vucud-i vehmi ve hayaliyi nefy etmek Iaznndir: ~unku gayriyyet cihetinden ancak vehim ve hayalde mevcuddur. oyle olunca bu nefy, gayriyyete raci' olur ve gayrin nefyinde de isbat-i Hak vardir."

2279. -Ykt ve tuzlu cam blum anune gatur; lath deniz gibi olan cam saun. al!

"ACl ve tuzlu olan candan murad, ruh-i hayvani ve "tath deniz"e tesbih olunan can, ruh-i izafidlr. Ve "kihctan murad dahi ask-i ilahidir. Ya'ni sifat-r nefsaniyye He aci ve tuzlu suya benzeyen cam, ask-i Hahl kihcmm onune gotur, bu klh~ 0 nefsin kellesini ucursun ve ondan soma sana Hak'da fanf 01- mak hall zuhura gelsin: ve bunun mukabflinde sende ruh-i izafinin ahkanu zahir olsun ve neticede acilik ve tuzluluktan kurtulup tath su deryasma mustagrak olasm.

2280. rue eyer sen bu e§ikten gitmeyi bilmiyor isen, barl benden bu hikayeyi [2243] dinle!



~

MESNEVf-1 $ERfF $ERHI / II. cn.r • MESNEVf-l •

Ya'ni sen bu nih-l hayvani kapismm esiginden aynlmasnu ve gitmesini bilmiyorsan benden atideki kissayt dinle de, bu alcak mertebeden yuksek mertebeye nasil cikilabilecegtnt anla! Bu beyt-i serffde "~uden" masdanm "01- mak" ma'nasma alan sarlhler de vardir. Fakfr, Hind sarfhleri gibi "gltmek" ma'nasma aldim ve yukandaki ma'nayi verdim.

o halifenin kissasidir ki, kendi zamanmda kerem cihetinden Hatem-i rarden ileriye gecmis idi

2281. 0 zamanda bir haltfe var uti, 9ialem'i kendi sehavetinin kiilesi efmi§ idi.

Gecmis zamanda bir halife var idi ki, ray kabilesine mensub olup comertligi ile meshur olan Hatem ismindeki zaun sehavetl, onun sehavetinln yarunda pek asagr kalnus idi.

2282. jkram ve seha bayragtnt aymt§, fakr ve ihtiyaa ortadan kaldtrmt§ uti.

2283.

o~iJlp ~.\ ~ ~ v - -- .)) _J-.

j nci denizi onun atiistndan saf gelmi§ idi; onun ihsant 9<af'tan 9<af' a kadar gelmi§ uti.

"Kaf dagi" hakkmda bilmunasebe burada fzahat i'tasi faidelidlr. Muhakkikinin asannda ekseriya tesaduf olunan -xar DagJ_"mn, evvelce kure-i arzm muhfti tamamen ma'lum olmadigmdan, birtakim zevat, sekil ve taayyunu ile arzm etrafiru ihata etmls olan bir dag olduguna zahib olmuslardir, Halbuki bugun arzm etrafim vesait-i muhtelife He devr etmek ve basar-i hissi He tema§a eylemek mumkindir: ve gezenlerden hicbirisi de, simdiye kadar boyle bir dag gormemistir. Hz. ~eyh-i Ekber dahi bu dagdan ve dagm muhitine sanlrrns olan bir buyuk yilandan bahs buyururlar. Bundan murad, alem-i isney-



~

AHMED AVNl KONUK

niyyeti muhit olan seriatdir: ve hakikat-i vucudda isneyniyyet olmayip bu isneyniyyet mevhumdur. Binaenaleyh "yrlandan murad, cebel-i rasih-i senan muhit olan vehimdir. Nitekim Yunus Emre hazretlerinin bu gibi rumuzu havf oIan bir gazellerinde §oyIe buyruIur:

Kaf degmdsn bir ta§ §oyJe att1Jar bene, 6yJelik yoJa dii§tii, boza yezdi yiiziimii.

Hz. Mlsrf-i Niyazf bu gazeli serh etmis ve Yunus Emre hazretIeri de alem-i misalde onun serhini tashih buyurmuslardir. Bu serh icmalen soyledir.

"Ben lisan-i hakikatle mutekellim oldum: fakat Kaf dagmdan ya'ni cebel-i rasih-i seriatden, ulerna-yi seriat bana i'tiraz taslanru atnlar. bereket versin ki, lisan-i ser' He lisan-i hakikati tevfik ettim, i'tiraz taslan yan yolda kaldi. Yoksa az kaldi, Hz. Mansur gibi beni de helak edeceklerdi."

lste Mevlana efendimiz hazretleri, bu beyt-i serifde, halffenin adl u ihsamrun Ihatasuu, beyne'n-nas meshur olan Kaf dagnun alerni ihatasina tesbih buyurmuslardir. "lnci denizi"nden murad, kerem denizidir ki, ondan am inci- . Ieri okar, "Saf'dan murad, haiffenin keremi bir kasd-i dunyeviyyeye musteniden vaki' olmayip halisan-i lt-vechtllah olduguna Isaretnr.

2284. '[oprak diinyasmda bulut ve su idi; rvehhiib'm awsmm mazhan idi.

Hak Teala hazretIeri bu toprak aleminde bulut ve sudan nasil vehhab ismiyle zahir olup am ihya buyurur ise, alem-l beseriyyete bu halifeden dahi vehhab ism-I serffiyle zahir olup atalan ve ihsanlan He halkr lhya etmekte idi.

2285. Onun awstndan deniz ve ma'den zelzele i~inde, onun sehast tarafma

kafile kafile iizerine idi. .

dl ojli,)~ ~~),) ci) dl ojl)),))),)..::..>.-L:.- ~~

2286. Onun kaptSt ve kal' a kaptst, haret bblesi idi; onun Styft sehavei ile aleme gitmi~ idi.

~ ),) ~l>....,., ) ,) y.- jI o..lit... Y f ) .!.l} ~ ~)) ~ ~ ~

2287. 9iem ..9lrem, hem :Rum, hem '[iirk ve ..9lrab, onun wmertliginden ue sehauetinden taacciib ~inde kalmt~ idi.

MESNEVf-1 ~ERrF ~ERHI / II. cn.r • MESNEvI-t •

2288. :;fb-t hayiit ve 'lterem deryiist idi; ondan hem ~rab ve hem ~cem diri olmu§ idi.

"Acem", Arab'm gayri olan milletlerin hepsine ttlak olunur. Ya'ni halifenin vucudu ab-i hayat ve kerem denizi idi: ondan hem Arab ve hem de Arab'm gayri olan milletler Ihya olunmus idi.

A'rabi ve onun zevcesinin ihtiya~ sebebiyle olan macerasimn kissasi

\) t.S}' ) d ~J...I>- j\) d \) t.Sy r ~j ._,!\..f'\...,_.;:. ~

2289. 'Bir gece, a'riibt olan bir kadm kocasma dedi; ue guft u gilyu hadden goturdu.

"A'rabi" sahralarda gocebe halinde yasayan Arablara derler. Bunlardan bir kadm kocasma soylemege basladi ve fakr u ihtiya~ zeminindeki dedikodusunu hadden ziyade yapn.

2290. Sayle ki, bulUn bu fakr u cefiiyt biz {:ekiyoruz; her'ltes iilemde ho§tur ue [2253] biz nii-ho§uz.

2291. 'Bizim ekme{Jimiz yok, bizim ekmek kattfltmtz elem ve haseddir. rrestimiz: yok, suyumuz gozden ya§tu.

2292. 'Bizim elbisemiz gunduz gune§in hariiretidir; gece yatak ve yorgan miihtiibdandu .



~

AHMED AVNl KONUK

~b J. 0L.. .... .I c.S.r" ..:.......~ ~I~ 0li ~ } I) v ~ }

2293. Sllym lwrsu lut' asmt, ekmek kursu ve lut' ast zannedip eli gok taraJma kaldtrmt~tz.

l,. ~....!-J) ~ . 0L;.,) ~ ..:.C

<.:> .)) .)

2294. '13izim Jukara1t{Jtmtzdan gece ve giindiiz, hizim naJaka dii~iinmekli{Ji' mizden Jukaralara ar uarchr.

Biz oyle fakfriz ki, bizim fukarahgmuzm derecesinden ve gece gunduz isimiz, gucumuz nafaka dil~ilnilcillilgunden ibaret olmasmdan dolayi, diger fakirler bu mertebede zaruret lcinde bulunmadiklan icin, fakirlik namma bizden ar ederler ve utandiklanndan semtimize de ugramazlar.

2295. jnsanlardan nefret eden Samirt misiili iizere, akrahii ve yahanct hizden iirkiicii olmu~tur.

"Samirf" Musa (a.s.) zamarunda, ummet-i Musa (a.s.)a buzagi seklinde bir put yapip, ~ _;.;. JI ~ ~I I~ (Taha, 20/88) ya'ni "Bu sizin ve Musa'run unuttugu bir ilahdlr" diyerek tapnmusnr. Bu vak'a Musa (a.s.), Tur'da iken hadts olmus idi. Musa (a.s.) Tur'dan avdetinde kavminin bu halini gorup pek ziyade hiddet buyurdu ve Samiri'ye de :rL_,. '; J; ~I ;;.J-i J :.:..u ~u :.;...~U (Taha, 20/97) ya'ni "Defol, senin icln hayat-i dimyeviyyede la-misas, ya'ni "Bana dokunmaym ve temas etmeyin!" demek olsun diyerek beddua buyurdular. Merkum dahi sahralara firar etmis ve bir kimseye tesaduf ettig! vakit "la-misas" diye haykmr idi. A'rabi kadiru, kendilerini bu samiri'ye tesbih etmistir.

2296. €ger hir kimseden hir avu~ mercimek isles em, hana "Sus oliim ve hela!" der.

Ya'ni tese'ul icin bir kimseye muracaat etsem, bana "inayet ala" yerine, sus bizi rahatsiz etme: olum ve bela gibi musallat alma derler.

2297. J\1.uhakkak Sllrah'm Jahri ve izzeti ve aliis: vardtr; sen ise Sllrah ~inde, yazt ~inde hata gihisin.



~

You might also like