Professional Documents
Culture Documents
Mustafa KARA
Çanakkale Onsekiz Mart Üniverisitesi
Hamit PALABIYIK
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
Özet
Türkiye‟de devletin 1950‟li yıllardan beri sürdürdüğü konut politikası, genel anlamda,
ekonomik krizlerin aĢılmasında ve farklı sektörlerdeki sermaye birikimlerinin yaratılmasında
kent topraklarını ve konut üretimini bir araç olarak kullanmak yönünde olmuĢtur. 1984
yılında dar gelirli aileler için konut üretmek amacıyla kurulan TOKĠ BaĢkanlığı, zamanla,
piyasa için konut üretimini destekler hale gelmiĢtir. Ancak son yıllarda BaĢkanlık
projelerinde, düzenli kentleĢme, konut ve kentsel dönüĢüm konularına önemli yer verilmiĢ;
2003 yılından itibaren yapılan yasal düzenlemelerle de TOKĠ konut ve kentsel dönüĢüm
politika ve uygulamalarında önemli bir aktör haline gelmiĢtir. Bu kapsamda bu çalıĢmada
1980 sonrası Türkiye‟de konut politikaları ve gecekondu dönüĢüm uygulamaları
incelenmiĢtir.
Anahtar Kelimeler: Konut, konut politikası, Toplu Konut Ġdaresi (TOKĠ), gecekondu
dönüĢüm.
Abstract
In Turkey, housing policy, since the 1950s, has been directed in the direction of using city
land and housing production to overcome the economic crisis and to create capital
accumulation in different sectors by the government. TOKI, which was established to produce
housing for limited income families in 1984, moving away from this goal, has become
supportive of the general market for the housing production. However, in last years planned
urbanization, housing and urban transformation applications were given an important place;
since 2003, with the legal regulations, TOKI has been one of the most important actors in the
housing and urban transformation national policy. In this context, housing policies and
gecekondu transformation practices, after 1980 in Turkey, are examined in this study.
Konut kentlerdeki fiziksel büyüklüğüne bağlı öneminin yanı sıra ekonomik anlamda da
dünyada önemli yere sahiptir. Ülkelerin konut harcamalarının hane halkı gelirindeki payı
ülkelerin sosyo-ekonomik yapısına bağlı olarak %10-30 arasında değiĢmekte ve yaratılan
servetin %20-50 kadarı konut sektöründe tutulmaktadır. Konuta bağlı olarak diğer sektörlerde
doğan hizmetlerin, ulusal gelirin %5-10‟u arasında değiĢtiği göz önüne alındığında, konut
yatırımları ve konut hizmetleri ülke gelirinin %7-18‟i arasında pay tutmaktadır. Konut
sektöründe istihdam, geliĢmekte olan ülkelerde ekonomik aktif nüfusun %1-3‟ünü, geliĢmiĢ
ülkelerde %3-6‟sını kapsamaktadır (TOKĠ, 2006a: 3-4). Ancak bu önemine karĢın, I. Dünya
SavaĢı‟na gelinceye kadar, devlet, halkın konut gereksinmesiyle yakından ilgilenmemiĢ;
yalnızca barınma koĢullarının sağlık ve ahlak yönünden serbest piyasada ortaya çıkan
sakıncalarla uğraĢmakla yetinmiĢtir (KeleĢ, 2008: 427-428).
Konut edinmeye iliĢkin haklar, ilk olarak 1948 tarihli Ġnsan Hakları Evrensel
Beyannamesi‟nin 25. maddesinde “Herkesin kendisinin ve ailesinin sağlık ve refahı için
beslenme, giyim, konut ve tıbbi bakım hakkı vardır” Ģeklinde yer almıĢtır. “Konut hakkı”nın
evrensel düzeydeki kabulü, diğer uluslararası sözleĢmelere de temel oluĢturmuĢtur. Bu
kapsamda Avrupa Sosyal ġartı, taraf devletlere konut hakkının etkili bir Ģekilde
kullanılmasını sağlayıcı politikalar geliĢtirme görevi yüklemiĢtir (Bayraktar, 2007: 18).
Dünya çapında kasaba ve kentlerin hızla büyümesi ve sosyal, politik, kültürel, çevresel
trendlerin bu büyümeyi olumlu ve olumsuz yönde etkilemesiyle 1950‟lerde dünya nüfusunun
1/3‟ü kentlerde yaĢamaya baĢlamıĢ, bu oran 50 yıl sonra 2/3‟e yükselmiĢtir. 2050‟ye kadar 6
milyar insanın kentlerde yaĢayacağı tahmin edilmektedir. Kentler bir yandan ulusal üretim ve
tüketimin büyük kısmının merkezi durumundayken, diğer yandan da hastalık, suç, kirlilik,
yoksulluk ve toplumsal huzursuzluklar gibi olumsuz gündemlerin de kaynağı konumundadır.
GeliĢmekte olan ülkelerde, slum/gecekondu sakinleri toplam nüfusun yarıdan fazlasını
oluĢturmakta ve bu nüfusun çok az bir kısmı barınak, su, sağlık ve eğitim hizmetlerine
eriĢebilmektedir. Sürdürülebilir kentleĢme 21. yüzyılda küresel topluluğun yüz yüze geldiği
acil çözüm bekleyen bir konu haline gelmiĢtir (www.unhabitat.org).
Ġlki 1976 yılında Kanada‟nın Vancouver kentinde yapılan HABITAT I toplantısında kalkınma
yolundaki ülkelerin karĢılaĢtıkları kentleĢme ve konut sorunlarının çözümüne katkıda
bulunmak, yerleĢme/iskan konularında uluslararası çapta iĢbirliği ve eĢgüdüm sağlamak
amacıyla BM içerisinde uzmanlaĢacak bir “merkez” oluĢturulmasına karar verilmiĢ, 1977
tarihinde de “BirleĢmiĢ Milletler Ġnsan YerleĢimleri Merkezi (UN-HABITAT)” ve “BirleĢmiĢ
Milletler Ġnsan YerleĢimleri Komisyonu (UNCHS)” kurulmuĢtur. UN-HABITAT‟ın stratejik
vizyonu dört temel direk üzerine kurulmuĢ olan “slum/gecekondusuz kentler” hedefine
ulaĢmaktır. Bu strateji; “a) küresel normların desteklenmesi, b) bilgilerin analizi, c) çözüm
için alan araĢtırmaları ve d) finansman”dan oluĢmaktadır. Örgüt yaptığı araĢtırma, yayın ve
etkinliklerle dünya konut politikalarının belirlenmesinde önemli bir aktör konumundadır
(KeleĢ, 2008: 429-430; www.toki.gov.tr-b; www.unhabitat.org).
HABITAT II Dünya Konferansı ise 1996 yılında Ġstanbul‟da yapılmıĢtır. Konferansta, kentsel
ve kırsal yerleĢimlerin sürdürülebilirliği, yeterli barınak ve konut sorunları global düzeyde
sorgulamıĢ, ülkelerin bu sorunlarla baĢ edebilmesi için yönetsel, toplumsal ve ekonomik bir
dizi çağdaĢ politika ve reforma iĢaret edilmiĢ, aynı zamanda “Herkese Yeterli Konut” ve
“Sürdürülebilir Ġnsan YerleĢimleri” konularına odaklanılmıĢtır (Akay, 1996: 18). HABITAT
II, insan yerleĢimlerine iliĢkin sorunların çözümü için, bu yerleĢimlerdeki tüm tarafların, yani
yerel yönetimler, özel sektör, meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluĢlarının etkin katılımını
gerekli bulmaktadır (Torunoğlu, 2008).
Avrupa‟da da konut, çözüm bekleyen bir sorun olarak gündemdeki yerini ve önemini
korumaktadır. Bunun temel nedeni Avrupa‟nın farklı coğrafyalarında yaĢayan nüfusun
kültürel, ekonomik, sosyal ve siyasal yapısının farklı olmasıdır. AB ülkeleri konut sektörünün
yarattığı ekonomik büyüklüklerin serbest piyasa dengelerini bozmamasına buna karĢın
sosyalleĢtirilmiĢ yapısının da korunmasına büyük önem vermektedirler. Bu nedenle konutun,
sektörel olarak genel ekonomik dengeler içinde nasıl bir yer alacağının saptanması da
Avrupa‟nın büyük nüfuslu ülkeleri açısından daha da önemli bir hal almıĢtır. (Dinçer, 2003:
92-93).
Avrupa konut politikası üzerine 1990‟ların ortalarından itibaren çok sayıda yayın yapılmıĢtır.
Her yayının kendi bakıĢ açısının ve hedeflerinin olmasına karĢın, bu yayınlar devletin konut
politikaları ve konut sunum sistemlerinde bir değiĢim olduğu üzerinde birleĢmektedir.
Avrupa‟daki geliĢmeler serbest piyasanın ve sivil toplumun etkin olduğu bir safhada devlet
gücü ve kontrolünün geri geldiğini göstermektedir (Doherty, 2004: 253). Kleinman da
(Kleinman, 2002: 341) gelecekte Avrupa çapında geniĢ bir refah devleti geliĢeceğini, bununla
birlikte, Avrupa giriĢiminin gelecekteki sosyal politika gündeminin daha marjinal olacağını
belirtmektedir. Bu gündem ekonomi politikası ile sosyal politikanın kesiĢiminde duran
konutla ilgili politikaları da kapsayacaktır.
Avrupa Birliği‟nin üye ülkeler nezdinde oluĢturduğu politikaların Avrupa fiziksel mekanını
yeniden düzenlemesine, sınır ötesi uygulamaların üye ülkeleri bağlar hale gelmesine karĢın,
Birliğin konut politikasına iliĢkin resmi bir düzenlemesi bulunmamaktadır. Bu konuda
düzenleme yapma yetkisi her üye devletin kendisine bırakılmıĢtır. Lizbon Hedefleri ve Kok
Raporu‟nun? arka planına karĢın AB‟nin aslında ev sahipliği oranlarını artırmaya yarayan üye
devletlere yönelik “gizli bir konut stratejisi” geliĢtirdiği ileri sürülmektedir (Doling, 2006:
35).
Türkiye‟de ise, devletin 1950‟li yıllardan beri sürdürdüğü konut politikası ekonomik krizlerin
aĢılmasında ve farklı sektörlerdeki sermaye birikimlerinin yaratılmasında kent topraklarını ve
konut üretimini bir araç olarak kullanmak yönünde olmuĢtur (Dinçer ve Özden, 2002: 103).
1984 yılında dar gelirli aileler için konut üretmek amacıyla kurulan TOKĠ, zamanla bu
amacından uzaklaĢarak piyasa için konut üretimini destekler hale gelmiĢtir. 2003 yılından
itibaren, merkezi yönetim yaptığı yasal düzenlemelerle konut ve düzenli kentleĢmeyi ön plana
çıkarmıĢ ve TOKĠ‟yi konut ve kentsel dönüĢüm konularında baĢat aktör konumuna
getirmiĢtir. Ancak konut ve kentsel dönüĢüm/gecekondu dönüĢümü konusundaki faaliyetler
baĢta ilgili meslek odaları olmak üzere çeĢitli kuruluĢlarca eleĢtirilmektedir.
Bu kapsamda çalıĢmada ilk olarak, Türkiye‟de 1980 sonrası konut politikaları 1980-2002
arası politikalar ve 2003 sonrası politikalar Ģeklinde iki aĢamada incelenerek TOKĠ‟nin bu
politikalardaki yeri ortaya konmuĢ; ikinci olarak ise kentsel dönüĢüm kapsamında TOKĠ
tarafından uygulanmakta olan gecekondu dönüĢüm uygulamaları incelenmiĢtir. Son olarak,
kentsel yenileme/gecekondu dönüĢüm uygulamaları konusundaki baĢlıca eleĢtiriler dikkate
alınarak bazı önerilerle konu tamamlanmıĢtır.
Öncelikle alt gelir grubu ve orta gelir grubundaki konut sahibi olmayan vatandaĢların
ev sahibi olmalarını sağlanması.
Yeni kaynaklar sağlanması ve yerinde bir kullanımla konuta ayrılan bütün kaynakların
harekete geçirilmesidir.
Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığı‟nın iĢlevi, Türkiye‟de konut üretim sektöründe faaliyet
gösteren konut üreticilerine ve kooperatiflere örnek teĢkil etmek, model oluĢturmak ve bunları
kredi yoluyla desteklemektir. Ġdare, yürüttüğü faaliyetlerle ülkemizde konut teknolojisinin ve
konut finansmanının geliĢmesinde etkili olmuĢ, önemli konut üretim modellerinden biri haline
gelmiĢtir. Toplu Konut Fonu‟nun 1993 yılında Genel Bütçe kapsamına alınmasıyla, idarenin
konut sektörüne yaptığı katkı azalmıĢtır. 2001 yılında 4698 sayılı Kanun ile Konut
MüsteĢarlığı kurulmuĢ, arsa ve konut üretimi ve kredilendirilmesi konularında deneyim sahibi
olan Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü ve TOKĠ, MüsteĢarlığa bağlanmıĢtır. 2002 yılında ise 4684
sayılı kanunla Toplu Konut Fonu Tamamen yürürlükten kaldırılarak, TOKĠ, Bayındırlık ve
Ġskan Bakanlığı‟nın bağlı kuruluĢu haline getirilmiĢtir (Bayraktar, 2006: 170-171).
KuruluĢundan itibaren ülkenin yerleĢim ve konut politikalarının belirlenmesi ve
uygulanmasında en önemli kurum olan TOKĠ, ülkemizdeki konut teknolojisinin ve konut
finansmanının geliĢmesinde etkili olmuĢtur. 1983-2002 yılları arasında 940.000 konuta kredi
desteği sağlayan TOKĠ 43.145 konutu da bizzat üretmiĢtir. Bu olumlu geliĢmelere karĢın,
Toplu Konut Fonu‟nun 1993 yılında Genel Bütçe kapsamına alınması ve 2002 yılında da
tamamen kaldırılmasıyla idare, konut üretiminden uzaklaĢmıĢtır. Ülkemizdeki hızlı kentleĢme
ve ruhsatsız yapılaĢma eğilimi ise durmamıĢ, dar ve orta gelirli vatandaĢların nitelikli konut
ihtiyacı artmıĢtır (Bayraktar, 2007: 16).
Türkiye‟de konut kooperatifçiliği 1934 yılında kurulan ilk konut kooperatifiyle baĢlamıĢ,
1969 yılında yürürlüğe giren Kooperatifler Yasası ile yaygınlaĢmıĢtır. Özellikle, 1984
yılındaki Toplu Konut Kanunu sonrasında Toplu Konut Fonunun iĢletilmesi ve Toplu Konut
Ġdaresinin kurulması, konut kooperatifçiliğinin kurumsallaĢmasında önemli bir dönüm noktası
olmuĢtur. 1984 öncesi yılda ortalama 140 kooperatif kurulurken, Toplu konut Fonundan
sağlanan krediler sonucu 1984 sonrası dönemde yılda ortalama 2700 kooperatif kurulmuĢtur.
Toplu Konut Fonundan kredilendirilen konutların %84‟ü kooperatifler ve konut yapımcıları
eliyle üretilmiĢtir. TOKĠ, ayrıca yerel yönetimlere de toplu konut üretimi için kredi vermiĢ; iki
kooperatif merkez birliğine ve bir sosyal yardımlaĢma vakfına da alt yapılı ucuz arsa tahsisi
yapmıĢtır. TOKĠ tarafından kooperatiflere, belediyelere, Ģahıslara ve Ģehit ailelerine yönelik
olarak 950 bin konuta kredi sağlanmıĢtır. Ġlerleyen yıllarda ise kooperatif inĢaatlarının
tamamlanması 84-96 aya kadar çıkmıĢ, taksitler ödenemez duruma gelmiĢ ve kooperatifçiliğe
duyulan güven azalmıĢtır. TOKĠ ülkemizdeki kooperatif uygulamalarının sorunlarını dikkate
alarak; yarım kalan inĢaatların tamamlanması amacıyla 2003‟ten itibaren tamamlama kredileri
vermektedir (Bayraktar, 2006: 173-174).
Emlak Bankası’nın KİT’e Dönüştürülmesi: Türkiye Emlak Kredi Bankası 1984 yılında Kamu
Ġktisadi Devlet TeĢekkülüne dönüĢtürülmüĢtür. 1988 yılında da, Bakanlar Kurulu
Kararnamesi‟yle Anadolu Bankası ile birleĢtirilmiĢ ve adı Emlak Bankası olmuĢtur. Bu
uygulamayla uluslar arası rekabete açık bir yapılanma içine giren Banka, ucuz sosyal konut
üretiminden uzaklaĢarak ticari konut yapımına yönelmiĢtir. Emlak Bankası‟nın farklı aktörleri
bir araya getirerek 1988 sonrası yürüttüğü konut projeleri arasında, en dikkat çekeni
BahçeĢehir Projesi olmuĢtur. Bu dönemde uygulamaya konulan diğer projeler ise, Ankara
Konurkent ve Ankara Bilkent projeleridir. Emlak Bankası 2001 yılında ağır bir görev
zararıyla karĢılaĢınca 2001/2002 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla, Ziraat-Emlak ve Halk
bankaları ortak bir yönetim kuruluna bağlanmıĢtır. Aynı zamanda Emlak Bankası‟nın
bankacılık faaliyetleri dıĢında faaliyet gösteren üç Ģirketinin hisseleri de TOKĠ‟ye
devredilmiĢtir.
Hükümet, politika belgelerinde yer alan konut üretimi, düzenli kentleĢme ve yaĢam kalitesinin
artırılması hedeflerine ulaĢmak amacıyla kurumsal ve yasal düzenlemeler yaparak, toplu
konut ve kentsel dönüĢüm projelerinin önünü açmıĢtır. Bu kapsamda 2004 yılında TOKĠ
kuruluĢ kanununa uygun olarak tekrar BaĢbakanlık‟a bağlanmıĢ; arsa ve konut üretimi süreci
TOKĠ çatısı altında toplanmıĢ; bir yandan kentsel yenileme/gecekondu dönüĢümünün önünü
açacak yasal düzenlemeler yapılırken, diğer taraftan da ceza kanununda yapılan
düzenlemelerle gecekondu ve kaçak yapılaĢmanın önüne geçilmesi hedeflenmiĢtir. Bu
kapsamda yapılanlar Ģöylece özetlenebilir:
TOKİ’ye yeni görevler verilmiştir: 31/07/2003 tarih ve 4966 sayılı Kanun‟la 2985 sayılı
Toplu Konut Kanunu‟nda yapılan değiĢiklikle TOKĠ‟ye bazı ek görevler verilmiĢtir (md. 4):
Konut sektörüyle ilgili Ģirketler kurmak veya kurulmuĢ Ģirketlere iĢtirak etmek;
Ferdi ve toplu konut kredisi vermenin yanı sıra köy mimarisinin geliĢtirilmesine,
gecekondu alanlarının dönüĢümüne, tarihi doku ve yöresel mimarinin korunup
yenilenmesine yönelik uygulamalar yapmak ve bu konudaki projeleri kredilendirmek;
gerektiğinde tüm bu kredilerde faiz sübvansiyonu yapmak;
Yurt içi ve yurt dıĢında doğrudan veya iĢtirakleri aracılığıyla proje geliĢtirmek; konut,
altyapı ve sosyal donatı uygulamaları yapmak veya yaptırmak;
Ġdareye kaynak sağlanmasını teminen kar amaçlı projelerle uygulamalar yapmak veya
yaptırmak;
Doğal afet meydana gelen bölgelerde gerekli görüldüğü takdirde konut ve sosyal
donatıları, altyapılarıyla birlikte inĢa etmek, teĢvik etmek ve desteklemek konularında
görevlendirilmiĢ;
Arsa ve konut üretim süreci tek çatı altında toplanmıştır: Arsa ve konut üretimi sürecinde söz
sahibi olan kuruluĢlar kapatılarak, görevleri ve kaynakları TOKĠ‟ye aktarılıĢ, konut üretimi
sürecindeki dağınıklık ve kaynak israfının önüne geçilmiĢtir:
08/12/2004 tarih ve 5273 sayılı Kanun‟la Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü‟nün görev ve
yükümlülükleri TOKĠ‟ye devredilerek, arsa ve konut üretim süreci tek çatı altında
toplanmıĢ, hizmette verimlilik ve etkinlik sağlanmıĢtır (md. 2).
22/03/2007 tarih ve 5609 sayılı Kanun‟la 775 sayılı Gecekondu Kanunu‟nda yapılan
değiĢiklikle, Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı‟nın bu konudaki yetki ve görevleri
TOKĠ‟ye devredilmiĢtir. Planlı arsa ve konut üretimine yönelik faaliyetlerle
gecekondulaĢmanın önlenmesine yönelik faaliyetlerin tek merkezden ve hizmet
bütünlüğünü sağlayacak Ģekilde yürütülmesini amaçlayan Kanunla 775 sayılı Kanun
kapsamında kullanılacak Hazineye ait taĢınmazların, Ġdarenin talebi ve Maliye
Bakanlığı‟nın onayı ile TOKĠ‟ye bedelsiz olarak devri ve tescili hükme bağlanmıĢtır
(md. 2). Yine aynı kanunla Bakanlık bünyesindeki Mesken ĠĢleri Daire BaĢkanlığı da
TOKĠ‟ye devredilmiĢtir (md. 2).
Ġlgili kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek
Ģekilde, atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya kasten veren kiĢi, altı aydan iki
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (md. 181/1).
Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kiĢi,
bir yıldan beĢ yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (md. 184/1).
TOKĠ 2003 yılından buyana gerçekleĢtirilen kurumsal ve yasal düzenlemeler sonucunda arsa
ve konut üretiminde baĢat aktör haline gelmiĢtir. Ġdare yoksul ve dar gelirliler için sosyal
konut üretiminden, kredi desteğine, altyapılı arsa üretiminden yurt içi ve dıĢında afet konutları
üretimine, hastane, okul, sağlık ocağı ve ticaret merkezleri üretimi gibi uygulamalar
yapmaktadır (www.toki.gov.tr).
Bu kapsamda TOKĠ 1984-2003 yılları arasında 43.145 konut üretmiĢken; 2003-2009 yılları
arasında 81 il ve 603 ilçede 369.547 konut üretmiĢtir.
400000
TOKĠ konut üretimi faaliyeti dıĢında kredi uygulamaları, altyapılı arsa üretimi ve finansman
konularında da çalıĢmalar yürütmektedir. Ancak, TOKĠ faaliyetlerinden en çok gündemde
olanı ve tartıĢılanı kentsel yenilene/gecekondu dönüĢüm uygulamalarıdır.
SONUÇ
GeçmiĢteki iĢlevini veya kullanım yoğunluğunu kaybetmiĢ ve bunlara bağlı çeĢitli nedenlerle
ekonomik, fiziksel ve sosyal açılardan çöküntüye uğramıĢ kentsel bölgelerde, kentsel yasam
kalitesini yeniden sağlamak için farklı boyutların ön plana çıktığı kentsel dönüĢüm projeleri
uygulanmaktadır. Bu noktada uygulanmıĢ örneklerde kentsel ve mekansal ölçekte toplumsal,
ekonomik, kültürel, biyolojik, psikolojik ve fiziksel gereksinimlerin, iĢlevsel, sağlam, sağlıklı
ve estetik çözümler içerisinde, yasalar, yönetmelikler ve bilimsel araĢtırmalar doğrultusunda
belirlenen minimum standartlara ulaĢtığı ve insanlara eĢit olanaklarda sunulduğu
gözlenmektedir. KuĢkusuz uygulanan projelerin baĢarısı “insan-yer-istihdam” üçlüsünün ve
kentsel dönüĢümün fiziksel/tasarım, sosyal, ekonomik ve yasal/yönetsel boyutlarının bütüncül
bir yaklaĢımla değerlendirilmesine ve dengeli bir Ģekilde geliĢtirilmesine bağlıdır (Polat,
2005: 94).
Türkiye 1950 sonrasında hızlı bir kentleĢme sürecine girmiĢtir. Kentlerin göçle gelen nüfusu
barındıracak alt yapısının olmaması nedeniyle vatandaĢlar gecekondu yaparak kendi konut
sorunlarını devletin desteği olmadan çözme yoluna gitmiĢlerdir. Hükümetler ise çeĢitli
nedenlerle çıkardıkları imar aflarıyla gecekonduları meĢrulaĢtırmıĢtır. BüyükĢehirlerin önemli
bir bölümünü kaplayan ve yaĢam kalitesinin düĢük olduğu gecekondu alanlarının tasfiyesi
1999 Marmara Depremi‟nden sonra akademik ve siyasi ortamlarda ciddi Ģekilde tartıĢılmaya
baĢlanmıĢtır. 2003 yılından itibaren baĢlatılan “düzenli kentleĢme ve konut atağı” politikası
kapsamında yapılan yasal düzenlemelerle birlikte bir çok projenin uygulanmasına
baĢlanmıĢtır. Ancak bu uygulamalar kavramsal, mevzuat ve uygulama boyutlarıyla ilgili
meslek odaları ve akademisyenler tarafından eleĢtirilmektedir.
Kavramsal açıdan Avrupa‟da geniĢ kapsamlı sosyal programların bir parçası olarak uygulanan
kentsel dönüĢüm projelerinin ülkemizde, daha çok küreselleĢme ve bunun kamu yönetimi,
kent yönetimi üzerindeki etkileri sonucunda ortaya çıktığı söylenmektedir. Mevzuat açısından
ise, kentsel dönüĢüm/yenilemeye iliĢkin öngörülerin, genellikle fiziksel veya ekonomik
uygulama araçlarını ortaya koymak veya yasal olarak uygulamaların önünü açmakla sınırlı
kaldığı, farklı dönüĢüm sorunları karĢısında geliĢtirilen çözümlerin fiziki mekanın
dönüĢtürülmesine indirgendiği, yenilemenin sosyal, ekonomik ve kültürel boyutlarının göz
ardı edildiği ileri sürülmektedir (Genç, 2008: 123).
Kentsel dönüĢüm yasal boyutta en çok “DönüĢüm Alanları Hakkında” hazırlanmıĢ olan kanun
tasarısı nedeniyle (B.02.0.KKG.0.10/101-1054/3213 22/06/2006) eleĢtirilmektedir. Tasarı
özellikle 1) Bütüncül planlama anlayıĢıyla örtüĢmediği, 2) KüreselleĢme sürecinin kentlere
bakıĢını simgelediği, 3) Ġmar suçlarını akladığı, 4) Kamusal denetimi ortadan kaldırdığı, 5)
Yerel demokrasi adına çıkarların kollandığı 6) Kentsel dönüĢümün her soruna çözüm olarak
sunulduğu ve 7) Yeni bir yönetiĢim uygulaması olarak proje ortaklığını önerdiği gibi
gerekçelerle eleĢtirilmektedir (SPO, 2005; YAYED, 2006; TMMOB, 2007).
Uygulama boyutunda ise, özel sektörün dönüĢüme ilgisinin ancak son yıllarda ortaya çıkmaya
baĢladığı, ancak bu ilginin daha çok karın yüksek ve kısa sürede elde edilebilecek olduğu
alanlarda yoğunlaĢtığı yönündedir. Yerel yönetimlerin çoğunun kentsel dönüĢümle ilgili
herhangi bir politikaları bulunmadığı gibi, kentsel yenilemenin anlamını dahi tam olarak
kavradıklarını söylemek yanlıĢ olmayacaktır. Türkiye‟de kentsel dönüĢüm belli bir plan
dahilinde yürütülmekten ziyade, gündelik, kendiliğinden geliĢen çözümler olarak ortaya
çıkmaktadır. Kentlerin hızlı dönüĢüm sürecini planlayacak, sistematik hale getirecek
politikalar aynı hızla üretilememektedir. Bu nedenle mevcut yasal düzenlemelerdeki
eksiklikler ve koordinasyon eksiliğinin, kentsel dönüĢüm uygulamalarında ortaya çıkan en
önemli güçlükler olduğu belirtilmektedir (Genç, 2008: 123).
Kentsel dönüĢüm konusundaki eleĢtiriler dikkate alındığında TOKĠ uygulamalarında dikkate
alınması gereken hususlardan bazıları Ģöylece tespit edilmiĢtir:
Kavramsal açıklık: Kavramsal açıdan “gecekondu dönüĢüm”ün kentsel dönüĢümün
hangi boyutu ile ilgili olduğu açık ve net biçimde ortaya konulmalıdır.
Bütüncül yaklaşım: Uygulamalar sadece inĢaat-yapım faaliyetleriyle sınırlı kalmamalı,
dönüĢümün kalıcı olması açısından çeĢitli sosyal ve ekonomik programlarla (meslek
edindirme kursları, eğitim ve kültür faaliyetleri gibi) desteklenmesi gerekmektedir.
Yine kentsel dönüĢüm uygulamalarının bütüncül bir planlama anlayıĢıyla yurt
genelinde yaygınlaĢtırılması gerekmektedir. DönüĢüm konusunda BüyükĢehirlerin ön
plana çıkarılması sermaye sahiplerinin kollandığı eleĢtirilerini beraberinde
getirmektedir.
Bilgilenme ve katılım: DönüĢtürülecek alandaki yerel halkın projeler konusunda doğru
ve tam olarak bilgilendirilmesi gerekir. Somut projeye yönelik sosyal kabulün
sağlanmasında bilgilendirme önemli bir araç olması yanında projeye yönelik red
davranıĢının da azaltılmasında etkin olacaktır. Projeden etkilenen halkın, planlama-
karar verme-uygulama aĢamalarında etkin katılımı da projeye desteğini arttıracaktır.
Katılımın bireysel ve örgütsel biçimleri planlanmalıdır.
İşbirliği: Somut projeden etkilenen yöre halkının; üniversitelerde bu konuda çalıĢan
akademisyenlerin; ilgili meslek odalarının yerel yönetim-TOKĠ-Yüklenici
çerçevesinde gerçekleĢen sürece iĢbirliği kapsamında dahil edilmeleri projelere
meĢruiyet kazandırılması ve projelerin sahiplenilmesi açısından önemlidir.
Koruyucu çerçeve: Gecekondu dönüĢüm politikasının ve bu kapsamda gerçekleĢen
somut uygulamanın kavramsal kargaĢa içinde kentsel ya da siyasal rant elde etme
sürecine dönüĢmemesi için bu tür olumsuzlukları, yaĢanabilecek göç hareketlerine
engel olacak ve yeni gecekondu yapımını da önleyecek nitelikte sosyal, ekonomik ve
yasal önlemlerle desteklenmesi gerekmektedir.
Envanter ve ilgili politika ve strateji: Gecekondu dönüĢüm politikası ve ilgili
staretejinin belirlenerek uygulanması öncelikle yerel düzeyde ardından ulusal ölçekte
bir envanterin de bulunmasını gerektirmektedir. BüyükĢehir ve belediye ölçeğinde bu
çerçevede gerekli envanter çalıĢmaları tamamlanarak TOKĠ bünyesinde
değerlendirilmeli; buna bağlı olarak ise yerel yönetim-TOKĠ-yüklenici çerçevesinde
gerçekleĢecek iĢbirliği ile konu ele alınmalıdır.
Sonuç olarak, elli yılı aĢkın süredir tartıĢılan fakat çeĢitli nedenlerle görmezden gelinen çarpık
kentleĢme ve gecekondu sorunlarına yönelik son yıllarda bazı politikaların geliĢtirilmesi,
bunların kanunlarla desteklenmesi ve uygulamaya geçilmesi ülkemiz açısından önemli bir
kazanımdır. Ancak, yapılan düzenlemeler küresel baskılar ve yabancı sermayeyi çekmek, ve
AB‟ye katılım sürecini hızlandırmak amacıyla aceleye getirildiği, reformların akademik ve
siyasi ortamlarda yeterince tartıĢılmadığı, halka doğru bir Ģekilde anlatılmadığı gibi
gerekçelerle eleĢtirilmektedir. Bu açıdan, karar vericilerin kentsel yenileme/gecekondu
dönüĢüm uygulamalarında baĢarıya ulaĢmalarını projeleri halka doğru bir Ģekilde
anlatmalarına ve dönüĢtürülecek alanda ilgili sorumlu aktörleri sürece dahil etmelerine bağlı
olmaktadır. Aynı zamanda dönüĢümün kalıcı olmasını sağlamak için gecekondu dönüĢüm
uygulamalarının sosyal ve ekonomik programlarla desteklenmesi de gerekmektedir. Çünkü
dönüĢüm sosyal ve ekonomik programlarla desteklenmemesi durumunda gecekondu yapısı ve
sorunları yeni yapılan binalara taĢınmakla sınırlı kalacaktır.
KAYNAKÇA
AKAY, Hale (1996), “II. BM Ġnsan YerleĢimleri Konferansı”, Türkiye Mühendislik
Haberleri, Sayı 383, s. 18-21.
ATAÖV, A. ve S. Osmay (2007), “Türkiye‟de Kentsel DönüĢüme Yöntemsel Bir YaklaĢım”,
METU JFA2007/2, Cilt 24, Sayı 2, s. 57-82.
ATKINSON, Rob (2005), “Kentsel DönüĢüm, Ortaklıklar ve Yerel Katılım”, Editörler:
ÖZDEMĠR, D. vd.Uluslararası Kentsel Dönüşüm Uygulamaları Sempozyumu Küçükçekmece
Belediyesi Atölye Çalışması, Küçükçekmece Belediyesi Yayını, s. 87-98.
BARKA, Ġlke (2006), Kentsel Dönüşüm Bağlamında Yeni Konut Alanları, BasılmamıĢ
Yüksek Lisans Tezi, Yıldız Tenik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.
BAYRAKTAR, Erdoğan (2007), Bir İnsan Hakkı Konut TOKİ’nin Planlı Kentleşme ve Konut
Üretim Seferberliği, Boyut Yayın Grubu, 1. Baskı, Ġstanbul.
BAYRAKTAR, Erdoğan (2006), Gecekondu ve Kentsel Yenileme, Ekonomik AraĢtırmalar
Merkezi Yayını, Semih Ofset, 1. Baskı, Ankara.
DEMĠRSOY, S. Mustafa (2006), Kentsel Dönüşüm Projelerinin Kent Kimliği Üzerindeki
Etkisi, BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Mimarsinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fen
Bilimleri Enstitüsü.
DĠNÇER, Ġclal. ve Pelin, P. ÖZDEN (2002), “Değerlendirme ve Sonuç Bildirisi”, Editörler:
ÖZDEN, P.P, KARAKAġ, Ġ., TURGUT, R.S., Konut Politikaları Aktörler Roller ve Değişim
Paneli, Erkam, s. 103-104.
DĠNÇER, Yüksel (2003), “Yeni Avrupa‟nın Konut Politikaları ve Türkiye”, Editörler:
ÖZDEN, P.P vd. Konut Kurultayı, Ġz Yayıncılık, s. 84-95.
DOHERTY, Joe (2004), “European Housing Policies: Bringing The State Back In?”,
European Journal of Housing Policy, Vol. 4, No. 3, p. 253-260.
DOLING, John (2006), “A European Housing Policy?”, European Journal of Housing Policy,
Vol. 6, No. 3, p. 335-349.
ELGĠN, Fatma Ceylan (2008), Kentsel Dönüşüm Projelerinde Kullanıcı Katılımının Önemi-
Pangaltı Örneği, BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Yıldız Tenik Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü.
EREN, Fatih (2006), Kentsel Dönüşümde Kamu Özel Ortaklıkları ve Özel Girişimin
Dönüşümdeki Varlığı: Konya Örneği, BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü.
GENÇ, N. Fatma (2008), “Türkiye‟de Kentsel DönüĢüm: Mevzuat ve Uygulamaların Genel
Görünümü”, Celal Bayar Üniversitesi İİBF Yönetim ve Ekonomi Dergisi, Cilt 15, Sayı 1, s.
115-130.
KARADAĞ, Derya (2007), “Türkiye‟de Kentsel DönüĢümün Tanımı Nedir?”, http://www.ar
kitera.com.tr/h23053-turkiye-de-kentsel-donusumun-tanimi-nedir.html, 01.12.2008.
KELEġ, RuĢen (2008), Kentleşme Politikası, Ġmge Kitabevi, Ankara.
KELEġ, RuĢen (2004), “Kentsel DönüĢümün Tüzel Altyapısı”, Mimarist Dergisi, Cilt 4, Sayı
12, s. 73-75.
KLEINMAN, Mark (2002), “The Future of European Union Social Policy and its
Implications for Housing”, Urban Studies, Vol. 39, No. 2, p. 341-352.
KÜTÜK ĠNCE, Esra (2006), Kentsel Dönüşümde Yeni Politika, Yasa ve Eğilimlerin
Değerlendirilmesi “Kuzey Ankara Girişi (Protokol Yolu) Kentsel Dönüşüm Projesi,
BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.
MCCARTHY, John (2005), “Kentsel DönüĢümde Ortaklık Pratiği”, Editörler: ÖZDEMĠR, D.
vd.Uluslararası Kentsel Dönüşüm Uygulamaları Sempozyumu Küçükçekmece Belediyesi
Atölye Çalışması, Küçükçekmece Belediyesi Yayını, s. 99-107.
NURENGĠN KOCAMEMĠ, Gaye (2006), Kentsel Dönüşüm Süreci Kızılçeşme Örneği,
BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, Mimarsinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fen Bilimleri
Enstitüsü.
ÖNER, ġebnem (2007), Kentsel Yenileme Kapsamında Kentsel Dönüşüm Projelerinin
İstanbul Küçükçekmece Kentsel Dönüşüm Projesi Örneğinde İrdelenmesi, BasılmamıĢ
Yüksek Lisans Tezi, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
ÖZDEN, P. Pelin (2001), “Kentsel Yenileme Uygulamalarında Yerel Yönetimlerin Rolü
Üzerine DüĢünceler ve Ġstanbul Örneği”, http://www.istanbul.edu.tr/ siyasal/dergi/sayi23-
24/20.htm, 17.03.2008.
ÖZTAġ, Nihan (2005), Türkiye’de Kentsel Dönüşüm ve Haliç Örneklemesi, BasılmamıĢ
Yüksek Lisans Tezi, Mimarsinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
POLAT, S. ve N. Dostoğlu (2007), “Kentsel DönüĢüm Kavramı Üzerine: Bursa‟da Kükürtlü
ve Mudanya Örnekleri”, Uludağ Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dergisi, Cilt
12, Sayı 1, s. 61-76.
POLAT, Sibel (2005), Mimarlık ve Kentsel Yasam Kalitesinin Sağlanmasında Dönüşüm
Projelerinin Rolü: Bursa – Santral Garaj Bölgesi Örneği, BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi,
Uludağ Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
SPO (ġehir Plancıları Odası), (2005), “Kentsel DönüĢüm Kanunu Tasarısı GörüĢ/Rapor”,
http://www.spo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=75&tipi=4&sube=0, 08/01/2009.
T.C. BaĢbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü DönüĢüm Alanları Hakkında
Kanun Tasarısı, B.02.0.KKG.0.10/101-1054/3213 22/06/2006.
T.C. Türkiye Cumhuriyeti 58. Hükümet Acil Eylem Planı, www.dpt.gov.tr/DocObjects/
Download/2224/aep.pdf, (20.07.2009).
T.C. Türkiye Cumhuriyeti 60. Hükümet Eylem Planı, http://www.akparti.org.tr/60.Hukumet_
Eylem_Plani.pdf, (18.01.2009).
T.C. Türkiye Cumhuriyeti 59. Hükümet Programı, http://www.tbmm.gov.tr/hukumetler/
hp59.htm?hizlimenu=&Print.x=8&Print.y=6, (27.07.2009).
T.C. Türkiye Cumhuriyeti 60. Hükümet Programı, http://www.tbmm.gov.tr/hukumetler/
hp60.htm, (25.07.2009).
TMMOB (Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği), (2007), “Mimarlar Odası Basın
Açıklaması”, http://www.izmimod.org.tr/index.php?sayfa=290107&bolum=haber&kat=dev,
15.02.2008.
TOKĠ (Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığı), (2006a), Türkiye’de Konut Sektörü ve T.C.
Başbakanlık Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) Konut Üretimindeki Yeri, TOKĠ AraĢtırma
Dizisi 2, Portakal Basım Matbaacılık, Ġstanbul.
TOKĠ (Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığı), (2006b), Konut Uygulamaları Özeti: Ocak 2003-
Mart 2006 Faaliyet Raporu Özeti, Konut Uygulamaları İzleme Cetveli, Hasılat Paylaşımı
Projeleri Bilgi Notu, Rapora EriĢim için: Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığı Bilkent Plaza B1
Blok Bilkent Ankara.
TORUNOĞLU, Ethem, “Kentsel DönüĢüm‟ Pazarlamanın Dayanılmaz Hafifliği”,
http://www.toplumsalhukuk.org/yazi_oku.asp?sayfa_no=137&b=kentsel_donusum_pazarlam
anin_dayanilmaz_hafifligi__dr_ethem_torunoglu_#, 15.02.2008.
TUROK, Ivan (2005), “Kentsel DönüĢümde Yeni Eğilimler ve YönetiĢim”, Editörler:
ÖZDEMĠR, D. vd.Uluslararası Kentsel Dönüşüm Uygulamaları Sempozyumu Küçükçekmece
Belediyesi Atölye Çalışması, Küçükçekmece Belediyesi Yayını, s. 25-30.
TÜĠK (Türkiye Ġstatistik Kurumu), (2008), İstatistiki Göstergeler (1923-2007), TÜĠK Yayın
No. 3206, Ankara.
YAYED (Yerel Yönetim AraĢtırma, Yardım ve Eğitim Derneği), (2006), “DönüĢüm Alanları
Yasa Tasarısı Üzerine YAYED GörüĢü”, http://www.yayed.org/genel/bizden_detay.php?
kod=241&tipi=9&sube=0, 31.07.2008.
4966 Sayılı Bazı Kanunlarda ve Bayındırlık ve Ġskân Bakanlığının TeĢkilât ve Görevleri
Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun, R.G:
07/08/2003-25192.
5104 Sayılı Kuzey Ankara GiriĢi Kentsel DönüĢüm Projesi Kanunu, R.G: 12/03/2004-25400.
5162 Sayılı Toplu Konut Kanununda ve Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin Eki Cetvellerin Toplu Konut Ġdaresi BaĢkanlığına Ait Bölümünde DeğiĢiklik
Yapılması Hakkında Kanun, R.G: 12/05/2004-5162.
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu, R.G: 12/10/2004-25611.
5366 Sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel TaĢınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve
YaĢatılarak Kullanılması Hakkında Kanun, R.G: 05/07/2005-25866.
5393 Sayılı Belediye Kanunu, R.G: 13/07/2005-25874.
5273 Sayılı Arsa Ofisi Kanunu ve Toplu Konut Kanununda DeğiĢiklik Yapılması ile Arsa
Ofisi Genel Müdürlüğünün Kaldırılması Hakkında Kanun, R.G: 15/12/2004-25671.
5609 Sayılı Gecekondu Kanununda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun, R.G: 28/05/2007-
26476.
http://www.enhr.ibf.uu.se/, 20.07.2009.
http://www.toki.gov.tr/ozet.asp (a), 23.07.2009.
www.toki.gov.tr/habitat/habitat/index.html> (b), 07.04.2009.
http://www.unhabitat.org/categories.asp?catid=281, 25.04.2009.
http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?tb_id=39&ust_id=11, 25.07.2009.